marmaris turizm birliği köyleri kırsal turizm envanteri projesi

Transkript

marmaris turizm birliği köyleri kırsal turizm envanteri projesi
MARMARİS TURİZM BİRLİĞİ KÖYLERİ
KIRSAL TURİZM ENVANTERİ PROJESİ
KIRSAL ENVANTER RAPORU
28/06/2012
Hatipirimi Mah. İsmet İnönü Cad. 192. Sok. No:2, 48700-Marmaris
Tel: +90.252.413 44 30 - 413 44 35 (pbx) Fax: +90.252.413 44 38
www.martab.gov.tr Elektronik posta: [email protected]
Bu rapor T.C. Güney Ege Kalkınma Ajansı’nın desteklediği “MARMARİS TURİZM BİRLİĞİ KÖYLERİ KIRSAL
TURİZM ENVANTERİ” projesi kapsamında hazırlanmıştır.
İçerik ile ilgili tek sorumluluk Marmaris Turizm Birliği/Stratejipoll Araştırma ve Danışmanlık Ltd.Şti.’ne aittir ve
T.C. Güney Ege Kalkınma Ajansı’nın görüşlerini yansıtmaz
1
İÇİNDEKİLER
I – Yönetici Özeti……………………………………………………………………………………..
3
II - Genel Olarak Marmaris ve Ula İlçeleri………………………………………………..
4
III - Gökova ve Bozburun Yarımadası İklimi…………………………………………….
5
IV - Gökova ve Bozburun Yarımadası Bitki ve Hayvan Varlığı………………..
9
V – Yöresel Yemek Kültürü…………………………………………………………………...
19
VI – Yöresel Halk Kültürü………………………………………………………………………..
27
VII - KÖYLER
01. Adaköy………………………………………………………………………………………..
31
02. Akçapınar Köyü…………………………………………………………………………..
51
03. Bayır Köyü…………………………………………………………………………………..
77
04. Çamlı Köyü………………………………………………………………………………….
93
05. Çetibeli Köyü……………………………………………………………………………….
128
06. Gökçe Köyü…………………………………………………………………………………
151
07. Hisarönü Köyü…………………………………………………………………………….
174
08. Karacasöğüt Köyü……………………………………………………………………….
208
09. Orhaniye Köyü…………………………………………………………………………….
229
10. Osmaniye Köyü……………………………………………………………………………
241
11. Selimiye Köyü………………………………………………………………………………
252
12. Söğüt Köyü…………………………………………………………………………………..
265
13. Taşlıca Köyü………………………………………………………………………………….
279
14. Turgut Köyü………………………………………………………………………………..
315
15. Yeşilbelde Köyü……………………………………………………………………………
332
2
I – YÖNETİCİ ÖZETİ
Bilme ve onun türevi olan ‘bilgi’nin yolu, varlıkları fark etmekten, onları tespit edip kayıt
altına almaktan geçer. Bu durumu en kısa yoldan ifade eden ve ilk elde muhasebe disiplinini
akla getiren envanter sözcüğünün anlamı da, belirli bir tarihe ilişkin borç, alacak ve varlıkların
miktarlarının ve değerlerinin, sayım, kontrol ve düzeltme yaparak saptanması olarak kabul
edilir. Bu anlamda bilgiyi üretmenin ve zenginleştirmenin tek yolu, ona konu olan varlıkların
belirlenmesi, tanımlanıp kayda geçirilmesi, düzenli olarak izlenip denetlenmesi ve olası
değişikliklerden kaynaklanan düzeltmelerin güncellemeler yapılarak düzenlenmesidir.
Gökova ve Bozburun Yarımadası toprakları, dünya ölçeğinde sahip olduğu zengin doğal, tarihi
ve kültürel değerle bugüne kadar birçok uygarlığa konu olmuş; Anadolu’dan, Rodos’tan ve
Balkanlar’dan göçüp gelen değişik uygarlıkların harmanlandığı topluluklara yurt olmuştur.
Tarihin bin bir zahmetle biriktirdiği bu zengin kültürel mirası fark edip tespit etmek, kayıt
altına alıp izlemek, denetleyip korumak bu toprakların geleceğini belirleyip yol haritasını
çizdiğimiz bugünlerde büyük bir öneme sahiptir. Çünkü bugün ve gelecekte ne yapacağımız,
elimizde ne olduğuna ve onu koruyup kollamamıza bağlıdır. Ama ne yazık ki, bugün elimizde
olan birçok şeyi bilmiyoruz ya da farkında değiliz.
Marmaris Turizm Birliği Köyleri Kırsal Turizm Envanteri Projesi, Gökova ve Bozburun
Yarımadası’ndaki on beş köyün sahip olduğu doğal, tarihi, arkeolojik ve kültürel değeri; yani
sahip olup bugüne kadar fark edemediğimiz ya da kayıt altına alamadığımız kültürel
mirasımızı sürdürülebilir kırsal turizm etkinlikleri kapsamında değerlendirmek amacıyla
oluşturulmuş önemli bir projedir. Bu proje, üzerinde yaşadığımız dünya harikası toprakları
tanıma bilme doğrultusundaki büyük ve uzun soluklu bir çabanın ilk adımıdır. Bu anlamda,
çok kısıtlı bir süre ve bütçe içinde yürütülen bu çalışma kapsamında tespit edilip düzenlenen
birçok bilginin eksik ya da yanlış olma olasılığı da bulunmaktadır. Ancak, envanter
sözcüğünün sözlük anlamından da bildiğimiz gibi, envanter çıkarmanın ruhu fark edip
tanımlamaktan, kayıt altına alıp kontrol etmekten çok, düzeltmektir. İşte bu anlamda,
önümüzdeki günlerde bizlere düşen görev, bu çalışma ile edinilen bilgileri yeni bilgilerle ve
düzeltmelerle zenginleştirmek; böylelikle ele alıp incelediğimiz on beş köy boyutunda kırsal
turizm çalışmalarının yapılabilmesine yardımcı olmaktır.
3
II - GENEL OLARAK GÖKOVA VE BOZBURUN YARIMADASI
Marmaris Turizm Birliği Köyleri Kırsal Turizm Envanteri Projesi kapsamında ele alınan köyler,
Muğla-Marmaris karayolunun Sakar Geçidi’ndeki o harikulade manzara ile karşımıza çıkmaya
başlar. Gökova Körfezi’nin masmavi enginliği içinde bizi fazlasıyla etkileyen yolculuğun bu ilk
etabında, geçidin hemen altındaki Akyaka, ovayı ortasından bir bıçak gibi yaran okaliptüslü
yol, leylekleri ile tanınan Akçapınar’ın kızgın ütü ile yapılan tostu, Gökçe Köyü’nde yol
kenarından alınan narenciyeler, yol genişletmesi nedeniyle yere devrilen çam ağaçları,
Çetibeli Jandarma Karakolu’ndaki rutin ve sıkıcı yol kontrolü, koyu yeşiliyle güzü okşayan
sığla ormanları birdenbire karşımıza çıkan Marmaris Körfezi manzarası ile biter. Ama
isterseniz sağdaki Çamlı ya da Karacasöğüt sapağından içeri girerek denize en kısa yoldan
ulaşabilir; Çamlı’da nefis kokulu çilekleri yiyebilir, Karacasöğüt’ten taze sebze ve meyve
alabilirsiniz.
Yolculuğun Marmaris sonrasındaki ikinci etabında ise ya Nimara Mağarası ile ünlü Adaköy’e
gidebilir ya da Hisarönü’ne doğru ilerleyerek sayısız körfez, koy ve azmak arasındaki
sessizliğe, sakinliğe ulaşabilir, yolun sağındaki Yeşilbelde Köyü sapağından içeri girip yemyeşil
bahçelerin içindeki evleri görebilir, Orhaniye’deki Kızkumu’nda yürüyebilir, Turgut Köyü’nde
Turgut Şelalesi’ni ziyaret edebilir, Selimiye’de denize girebilir, Söğüt’te tepelerdeki kale
kalıntılarını gezebilir, deniz kenarındaki lokantalarda her türlü deniz ürününü yiyebilir,
Taşlıca’da Kırk Kuyular’ı görüp Serçe Limanı’na gidebilir, Bayır Köyü’ndeki anıt çınar ağacını
ziyaret edip Osmaniye’den çam balı alabilirsiniz. Ama isterseniz bu yolculuğu yapmadan,
gezip göreceğiniz bu güzel yerleri ziyaret etmeden önce bilinçli bir gezgin olarak bu köylerle
ilgili olarak derlediğimiz bilgileri okuyup, bu bilgileri edindiğiniz yeni bilgi ve deneyimlerle
zenginleştiriniz ki; bundan sonraki her gelişinizde, bu güzellikleri yeniden görebilmeniz için
yapılan çalışmalara destek olunuz.
4
III – GENEL OLARAK GÖKOVA VE BOZBURUN YARIMADASI İKLİMİ
Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü Gökova ve Bozburun Yarımadası’nda yaz ayları sıcak ve
kurak, kış ayları ise ılıman ve yağışlı geçer.
Marmaris Meteoroloji Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre bölgenin 1980-2011 tarihleri
arasındaki 32 yıllık gözleme süresi sonunda ortaya çıkan meteoroloji değerleri şu şekildedir:
Ortalama Sıcaklık
Değerleri
Bölgenin ortalama sıcaklık
değerleri, çevredeki diğer
yerleşimlerde
de
görüldüğü gibi, Temmuz
ve Ağustos aylarında en
yüksek (28,5 C°) değerlere
çıkmakta, Ocak ayında da
en düşük (10 C°) değere
inmektedir.
Marmaris hava sıcaklığı
son altı yılın sadece 4
günü
0°’nin
altına
düşmüştür.
Sıcaklığın Ulaştığı En
Yüksek Değerler
Hava
sıcaklığının
en
yüksek değerlere ulaştığı
zamanlar
da,
yine
Temmuz ve Ağustos aylarına rastlamakta, sıcaklık bu aylarda 34,6°C’ye ulaşmaktadır.
5
Sıcaklığın Ulaştığı En
Düşük Değerler
Sıcaklığın en düşük ve en
yüksek
değerleri
arasındaki ısı farkı Ocak
ayı için 8,1°C, Şubat ayı
için 8,4°C, Mart ayı için
8,9°C, Nisan ayı için 9,3°C,
Mayıs ayı için 10,2°C,
Haziran ayı için 11,1°C,
Temmuz ayı 11,3°C, Ağustos ayı için 10,9°C, Eylül ayı için 10,2°C, Ekim ayı için 9,9°C, Kasım ayı
için 8,8°C ve Aralık ayı için 7,8°C’dir.
En Yüksek Sıcaklık Değerleri ve Tarihi (*)
Gökova ve Bozburun Yarımadası’nda sıcaklığın aylara göre en yüksek değere ulaştığı tarihler
ve sıcaklık değerleri şu şekilde olmuştur:
Ocak ayı
26,8°C
31.01.2002
Şubat ayı
21,7°C
07.02.2004
Mart ayı
28,4°C
24.03.1981
Nisan ayı
31,0°C
24.04.1981
Mayıs ayı
36,0°C
12.05.2003
Haziran ayı
42,2°C
25.06.2007
Temmuz ayı
45,2°C
07.07.1988
Ağustos ayı
42,6°C
12.08.2002
Eylül ayı
40,7°C
01.09.2003
Ekim ayı
37,0°C
02.10.1991
Kasım ayı
31,6°C
01.11.1992
Aralık ayı
22,0°C
02.12.2000
6
En Düşük Sıcaklık ve Tarihi
Ocak ayı
Şubat ayı
Mart ayı
Nisan ayı
Mayıs ayı
Haziran ayı
Temmuz ayı
Ağustos ayı
Eylül ayı
Ekim ayı
Kasım ayı
Aralık ayı
-2,4°C
-3,4°C
-1,2°C
4,0°C
6,0°C
12,7°C
16,8°C
16,7°C
13,8°C
7,1°C
1,5°C
-1,0°C
18.01.2004
16.02.2004
06.03.1983
11.04.1985
14.05.1980
04.06.1980
09.07.1982
19.08.1987
28.09.1992
29.10.2003
13.11.1981
28.12.1991
Yağışlı Gün Sayıları
Gökova
ve
Bozburun
Yarımadası’nın en fazla
yağış aldığı aylar 13 gün ile
Ocak ve Aralık ayları, hiç
yağışın alınmadığı aylar ise
Temmuz
ve
Ağustos
aylarıdır. Bölgeye özellikle
Ocak-Nisan
döneminde
yağmur yağmaktadır.
Yağışların
miktarı
ise
Aralık ayında 287,9 mm
ile en yüksek değerine,
1,7 mm ile de Ağustos
ayında en düşük düzeyine
ulaşmaktadır.
7
Ortalama Güneşlenme Süresi
Gökova
ve
Bozburun
Yarımadası’ndaki
hava,
Türkiye’nin Ege ve Akdeniz
kıyı
şeridinde
bulunan
bütün yerleşim yerlerinde
olduğu gibi yılın uzun bir
döneminde
güneşlidir.
Havanın güneşli olduğu
aylık değerler, aynen hava
sıcaklığında olduğu gibi
Haziran-Ağustos döneminde en yüksek değerlerine ulaşmakta; bu değerlerin miktarı Haziran
ayı için 11,2 saat; Temmuz ayı için 11,6 saat; Ağustos ayı için de 11,1 saat olmaktadır. Bu
nedenle, bölgede Nisan ayı başından Ekim ayı sonuna kadar denize girmek mümkündür.
Deniz Suyu Sıcaklıkları
Rüzgâr Hızı Değerleri
Yararlanılan Kaynaklar
1. Marmaris Ticaret Odası - Marmaris Yarımadası Sosyo-Ekonomik Analiz Ön Raporu
2. Marmaris Meteoroloji İstasyonu Verileri
8
IV - GÖKOVA VE BOZBURUN YARIMADASI BİTKİ VE HAYVAN VARLIĞI
Marmaris ve Çevresi Turizm Alanı Altyapı Hizmet Birliği’ne (MARTAB) üye olan on beş köyün
üzerinde bulunduğu Gökova ve Bozburun Yarımadası coğrafi alanları, 576,9 km²
büyüklüğündeki Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi ile 1.441,39 km² büyüklüğündeki DatçaBozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi’ni, ayrıca bu iki bölge içinde yer alan 34.000 hektar
büyüklüğündeki Marmaris Milli Parkı’nı kapsamaktadır.
Datça ve Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde 167 karasal omurgasız, 110 balık türü, 4
iki yaşamlı türü, 27 sürüngen türü, 123 kuş türü ve 45 memeli türü belirlenmiştir.
Flora (Bitki Varlığı)
Gökova ve Bozburun Yarımadası zengin flora ve faunası ile ekolojik yönden önemli ve özel bir
bölge olup, Türkiye’nin en az bozulmuş alçak arazi Akdeniz bitki örtüsüne ev sahipliği
yapmaktadır. Bunlar kireç taşı ve serpantin kayalar üzerinde çok iyi gelişmiş boylu maki ve
garig
formasyonuna
ek
olarak,
zeytinlikler,
Kızılçam (Pinus
brutia) ve
Günlük
ormanları (Liquidambar orientalis), Sandal ağacı (Arbutus andrachne) ve Servi (Cupressus
sempervirens) toplulukları büyük bir değer taşımaktadır. Bunu Karaçam, fıstık, sedir ve ardıç
gibi iğneli ağaçlarla; meşe gibi yapraklı ağaçlar izler. Ayrıca, yer yer sandal, piren, akçakesme,
defne, çitlembik ve keçiboynuzu gibi ağaçlar ve ağaççıklar vardır. Bakir kıyı ve kumullar deniz
canlıları, sarp kayalıklar ise yaban hayatı açısından çok önemlidir.
.
Fauna (Hayvan Varlığı)
Bölge fauna açısından da oldukça zengindir. Bölgenin hemen hemen her kesiminde rastlanan
kanatlı hayvanlardan üveyik, bıldırcın, tahtalı keklik, karabatak, balıkçıl, çobanaldatan,
kırlangıç, ağaçkakan, sığırcık, karatavuk, bataklık, karga, çaylak, çil, yaban ördeği, yaban kazı,
dağ serçesi, kartal, şahin, atmaca ve baykuş bulunmaktadır. Ayrıca Datça ve Bozburun
yarımadaları, kır kırlangıcı (Hirunda rustica), kızılsırtlı kırlangıç (H. Daurica), arı kuşu (Merops
apiaster), karasağan (Apus apus) ve akkaranlı sağan (Apus melba) türlerinin göç yolları
üzerinde bulunmaktadır.
.
9
Kıyılar deniz faunası açısından da zengindir. Yöre sularında bölgede bulunan balık türleri ile
diğer deniz ürünlerinin (Ahtapot, istakoz, karabide) hepsi bulunmaktadır. Ayrıca Gökova
kıyılarında, Lutra lutra (Su samuru) ile kuzey kesimlerde yunus balıklarının yaşadığı
belirlenmiştir.
Endemik Türler: Bölgede belirlenen 53 takson ülkemize özgü endemik bitkiler olup bu
endemiklerin bazıları geniş yayılışlı, bazıları ise yöresel endemik olup popülasyonu zayıftır.
Datça hurmasının (Phoenix theophrasti) Türkiye’deki en geniş yayılımını barındırmaktadır.
Akarsu kenarları ve nehir yataklarında sığla (Liquidambar orientalis) ormanları yaygın olarak
gelişmiştir. ⁽¹⁾
Karaboğazlı ötleğen (Sylvia reuppelli) ve boz kirazkuşu (Emberiza cineracea) gibi Akdeniz
biyom kuş türleri ile ada doğanı (Falco eleonorae), tepeli karabatak (Phala crocorax aristotelis
desmarestil), tavşancıl (Hieraaetus fasciatus) ve ada martısı (Larus audouinil) bölgede
üremektedir.
Bölgenin kıyı bölümleri Akdeniz fokları (Monachus monachus) için son derece önemli üreme
ve yaşama alanlarıdır. Bölgede ayrıca dağ keçisi (Capra aegagrus), karakulak (Caracal
caracal) ve su samuru (Lutra lutra) yaşamaktadır.
Bölge bir çeşit kara semenderi olan Lyciasalamandra flavimembris için küresel ölçekte önem
taşır. Ayrıca dar yayılışlı bir kertenkele türü olan Toros kertenkelesi (Lacerta oertzeni)
bölgede yaşamaktadır.
Osmanlı ateşi (Lycaena otomana), karagözlü mavi kelebek (Glaucopsyche alexis), büyük
esmer (Maniola megala) ve sarı lekeli zıpzıp (Thymelicus acteon) kelebek türleri bölge için
çok önemlidir.
Gökova ile Bozburun Yarımadası’nı kapsayan bölge Ceriagrion georgifrey adlı kızböceğinin
dünyada yaşadığı önemli alanlardan biridir.
(1) - Güven E., Bozdoğan, M., İsfendiyaroğlu, S., Kılıç, D. T., Lise, Y. (2006) Türkiye’nin Önemli Doğa Alanları, Cilt
I, Birdlife International & Doğa Derneği, s.202
10
Halkın Kullandığı Bitkiler⁽²⁾
Sıra
Bitkinin Latince Adı
01
Asparagus aphyllus L.
02
Atractylis gummifera L.
Yöresel Adı
Tilki
Sakız dikeni
Yararlanma Biçimi
Genç sürgünleri haşlanıp, yağda, yumurta ile pişirilerek
yemek yapılır
Gövdesinden akan sütünden “diken sakızı” elde edilir.
Genç sürgünleri haşlanıp, yağda, yumurta ile pişirilerek
03
Calicotome villosa (Poiret) Link
Azgan
yemek yapılır.
Genç sürgünlerinden börek yapılır.
Olgun meyveleri doğrudan yenir
04
Ceratonia siliqua L.
Harıp
Olgun meyveleri kaynatılarak tatlı (komposto) yapılır.
Olgun meyveleri dövüldükten sonra hayvan yemi olarak
kullanılır
05
Cistus creticus L.
Pamuklan
Yaprakları ezilip, haricen yara tedavisinde kullanılır.
06
Cistus salviifolius L.
Pamuklan
Yaprakları ezilip, haricen yara tedavisinde kullanılır.
07
Crithmum maritimum L.
Kereviz otu
08
Cupressus sempervirens L. var.
Sempervirens
Selvi
Domuz
09
Cyclamen hederifolium Aiton
topalağı,
kandil çiçeği
Toprak üstü kısımları haşlanıp zeytinyağı ve limon
(suyu) katılarak salatası yapılır.
Gövdesi eski evlerin tavanlarının yapımında
kullanılmıştır.
Yumrusu dövülüp belli bir miktar suyun içine konur,
daha sonra süzülen su tütün fideliğine verilerek
bitkilere zararlı böcekleri öldürücü olarak kullanılır.
Püskül halinde saklanan kuru çiçekleri bir tas içinde
10
Cynara cardunculus L.
Peynir otu
ıslatıldıktan sonra peynir yapımında peynir mayası
olarak kullanılır.
11
Hypericum triquetrifolium Tura
12
Laurus nobilis L.
13
Lavandula stoechas L. subsp. stoechas
Kızılcırık
Defne
Karaan, garan
Toprak üstü kısımları süpürge olarak kullanılır.
Yaprakları “balık buğulama”ya lezzet ve koku verici
olarak katılır.
Çiçekli kısımlarından hazırlanan infüzyon dahilen
kolesterol düşürücü olarak kullanılır.
Çiçekli dalları evlerde süs bitkisi ve koku verici olarak
14
Lilium candidum L.
Zambak
kullanılır. (Datça yöresinin çok güzel ve hoş kokulu
yabani bitkilerinden biridir.)
15
16
17
Mentha pulegium L.
Micromeria juliana (L.) Bentham ex
Reichb.
Micromeria myrtifolia Boiss. et Hohen.
Narpız
Boğumlu ot,
kırkboğum
Boğumlu ot,
kırkboğum
Toprak üstü kısımlarından hazırlanan infüzyon dahilen
mide bulantısını gidermek için kullanılır.
Yapraklı ve çiçekli dallarından çay yapılır.
Yapraklı ve çiçekli dallarından çay yapılır.
11
Meyvesi doğrudan yenir.
18
Myrtus communis L.
Mersin
Yapraklı dalları incir haşlanırken kaynayan suya koku
verici olarak katılır. -İncir bandırması-
19
Notobasis syriaca (L.) Cass.
Kenger
20
Olea europaea L. var. europaea
Zeytin
Taze gövdesi kabuğu soyulduktan sonra yenir.
Meyvelerinden elde edilen yağ (zeytinyağı) haricen
yara tedavisinde kullanılır.
Çiçekli dallarından hazırlanan infüzyon, limon (suyu)
katılarak dâhilen karın sancısını gidermede kullanılır.
21
Kekik, incir
Origanum onites L.
kekiği
Çiçekli dalları demet halinde erkek ve/ veya dişi incir
ağaçlarına asılarak döllenmeye yardımcı olarak
kullanılır. Böylece döllenme yapan sineklerin bu
ağaçlara gelmesi ve verimli ürün alınması sağlanır.
Soğanı dövülüp bir bezle ağrılı yere sarılıp ağrı giderici
22
Pancratium maritimum L.
Tantaraş
(eklem ve adele ağrıları için) olarak ve romatizma
tedavisinde kullanılır.
23
Quercus ithaburensis Decne.
Palamut ağacı
24
Raphanus raphanistrum L.
Turp otu
25
Salvia fruticosa Miller
Adaçayı
26
Vitex agnus-castus L.
Hayıt
Meyvesi (pilemit, palamut) küle gömülüp, kebap
edilerek yenir.
Bitkinin genç sürgünleri haşlanıp, zeytinyağı ve limon
(suyu) katılarak salata yapılır.
Yaprakları çay olarak kullanılır.
Meyveleri dövülüp, sigara halinde sarılır, uyuşturucu
kullananlar tarafından uyuşturucu yerine içilir.
Alan Kullanımı
Yöre halkının ana geçim kaynakları tarım, balıkçılık, arıcılık-balcılık ve turizmdir. Bölgede
tarıma elverişli arazilerin az olması ve tarım topraklarının düşük kalitesi nedeniyle çağlar
boyunca
bitki
örtüsü
tahrip
edilmiş,
orman
arazileri
açılarak
tarım
arazisine
dönüştürülmüştür. Datça ve Bozburun Yarımadası’nda badem, bölge genelinde zeytin
yetiştirilir. Günümüzde deniz kıyılarında ve denize yakın bölgelerde turizme geçiş hız
kazanmıştır. Orman ürünleri, özellikle defne, kekik, keçiboynuzu, palamut, narpız, adaçayı,
yüksük otu, biberiye, pelin otu ve diğer bitkiler toplanarak pazarlanmaktadır.
(2) – Tuzlacı, E. (2004) Datça Yarımadası (Muğla) Florası ve Bu Yörede Halkın Yararlandığı Bitkiler, 14. Bitkisel
İlaç Hammaddeleri Toplantısı, Bildiriler, 29-31 Mayıs 2002, Eskişehir, Eds. K.H.C.Başer ve N.Kırımer, s.415-417
12
Tehditler
Kıyıların turizme açılması bölge açısından en büyük tehdittir. Diğer önemli tehditler sırasıyla
orman yangınları, doğal çevreye uygun olmayan ağaçlandırma, odun kömürü işletmeciliği,
yeni yol açılması ve mevcut yolların genişletilmesi, kum çekimi, yasadışı kara avcılığı, plansız
yapılaşma, balık çiftliklerinin varlığı, tekne sintilerinin yasadışı deşarjıdır.
Koruma Çalışmaları
1. Orman ve Su İşleri Bakanlığı: “Marmaris Milli Parkı Uzun Dönem Geliştirme Planı”nı
uygulamaktadır. Ayrıca Marmaris ormanlarının ve ormanlardan üretilen ürünlerin Orman
Yönetim Konseyi (FSC) sertifikalı olması için proje çalışmaları yürütülmektedir.
2. Gökova – Akyaka’yı Sevenler Derneği (G.A. S.-Der), 2004 yılında başlattığı “Biyo-Gökova:
Yerel Çözümlerle Gökova Havzası’nda Biyolojik Çeşitliliği Koruma ve Arttırma Projesi”ni
yürütmüştür. Günümüzde ise Euromed Heritage IV kapsamında "Akdeniz'deki Su Mirası ile
Birlikte Yeniden Keşfetmek" Projesinin Türkiye koordinatörü olarak; ayrıca “Gökova Özel
Çevre Koruma Bölgesi Bütünleşik Deniz ve Kıyı Alanları Yönetim Planlaması Projesi”nde de
de Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) ile birlikte çalışmaktadır.
3. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü: Bölgeyi
kapsayan Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi ve Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi
çalışmaları ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel
Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir.
Bakanlık bu çerçevede değişik üniversite ve araştırma kuruluşlarına,

“Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi Biyolojik Zenginlikleri ve Yönetim Planı”nı,

“Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi’ndeki Denizel Biyolojik Çeşitliliğin ve Denizel
Çevre Sorunlarının Tespiti Raporu”nu,

“Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Raporu”nu,

“Gökova İç Körfezinde Tarımsal ve Evsel Kaynaklı Kirlilik Raporu”nu;
13

Türkiye’nin Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi
kapsamında Orman ve Su Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü,
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Uluslararası Kalkınma Teşkilatı (UNDP) ve Küresel
Çevre Fonu (GEF) ile birlikte “Gökova ve Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma
Bölgeleri'nde Mevcut Balıkçılık ve Sosyo-Ekonomik Araştırmaların İncelenmesi
Raporu”nu;

“Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Biyolojik Zenginlikleri ve Yönetim
Planı”nı,

“Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel
Değerler Araştırması ile yapı envanterlerini”
hazırlattırılmıştır.

Ayrıca 2009 yılının Mayıs ayında Fethiye-Göcek, Foça, Köyceğiz-Dalyan, Gökova ve
Datça-Bozburun özel çevre koruma bölgeleriyle Ayvalık adaları Tabiat Parkı’nda
uygulanmak üzere başlatılan “Türkiye’nin Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Sisteminin
Güçlendirilmesi Projesi”; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel
Müdürlüğü tarafından, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar
Genel Müdürlüğü; Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel
Müdürlüğü ortaklığında, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) uygulayıcı
ortaklığıyla, Küresel Çevre Fonu (GEF) mali desteğiyle yürütülmektedir.
4. Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD-AFAG): 2005 yılında Akdeniz Foku Bilgi ve Kurtarma Ağı
Projesini başlatmıştır.
14
GÖKOVA VE BOZBURUN YARIMADASI ENDEMİK TAKSONLARI ⁽²⁾
Sıra
TAKSONLAR
No
001
002
003
004
005
006
007
008
009
010
011
012
013
014
015
016
017
018
019
020
021
022
023
024
025
026
027
028
029
030
031
032
033
034
035
036
037
038
039
BİTKİLER
Aethionema saxatile ssp. creticum
Alkanna mughlae
Allium bourgeaui ssp. cycladicum
Allium sandrasicum
Allium caricum
Alyssum discolor
Alyssum pterocarpum
Arenaria saponariodies spp. Saponariodies
Aristolochia guichardii
Arum creticum
Arum nickelli – Ege Bölgesi
Biarum davisii ssp. marmarisensis
Brassica tournefortii – Anadolu
Bupleurum anatolicum
Campanula hagielia
Centaurea austro-anatolica
Centaurea cariensis spp. Cariensis
Centaurea dichroa
Centaurium serpentinicola
Cerastium dominici
Colchicum lingulatum ssp. rigescens
Coronilla glauca
Cyclamen trochopteranthium
Eryngium thorifolium
Fritillaria forbesii
Fritallaria mughlae – Anadolu
Fritallaria sibthorpiana ssp. sibtorpiana
Gypsophila confertifola
Limonium effusum
Linum arboreum
Liquidambar orientalis
Muscari macrocarpum
Phoenix theophrasti
Quercus aucheri
Rhamhus pichleri
Roemeria carica
Rostraria obtusiflora ssp. amblyantha
Rosularia serpentinica
Sedum eriocarpum ssp. caricum
Tek Nokta
Endemik
Endemiği
Kırmızı
Listedekiler
Küresel
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
Ulusal
Popülasyon
Büyüklüğü
Kriter
Var
B1,B2
Var
A1,A2
Var
B1,B2
Var
A2
Var
A1,A2
Var
A1,A2
Var
A1,A2
Var
B1,B2
Var
A2,B1
Var
A2,B1
Var
B1
Var
B1,B2
Var
B1
Var
A2
Var
A1,A2
Var
A2
Var
B1
Var
A2
Var
A1,A2
Var
A1,A2
Var
B1,B2
Var
A2,B1
Var
A2
Var
A2
Var
A1,A2
Var
B1
Var
B1,B2
Var
A2
Var
A1,A2
Var
A2,B1
Var
A1,A2
Var
A2,B1
Var
A2,B1
Var
A2
Var
A2
Var
A1,A2
Var
B1,B2
Var
A2
Var
B1
15
Sıra
TAKSONLAR
No
Kriter
Var
A2
Var
A1,A2
Var
A2
Var
A1,A2
Var
A1,A2
Var
A2
Var
A1,A2
Var
A1,A2
Var
A1,A2
Var
A2,B1
X
Var
A2
X
X
X
Var
A1,A2
Var
A1,A2
Var
A2
X
X
X
X
X
Var (Üreme)
C1
Var (Üreme)
C1
Var (Üreme)
C1
Var (Üreme)
B1,C1
Var (Üreme)
C1
006 Emberiza caesia
X
007 Emberiza cineracea
X
008 Falco eleonorae (Karadoğan)
X
Var (1996
Üreme)
Nadir (1996
Üreme)
10-15 Çift
(2004 Üreme)
009 Halycon smyrnensis - Anadolu
X
010 Hieraetus fasciatus (Tavşancıl)- Akdeniz
X
011 Hippolais olivetorum
X
Var (1996
Üreme)
C1
012 Lanius nubicus
X
Var (Üreme)
C1
X
20-30 Çift
(Üreme)
C1
X
25-35 Çift
(Üreme)
C1
040
041
042
043
044
045
046
047
048
049
050
051
052
053
001
002
003
004
005
Sideritis albiflora
Silene sordida
Silene tunicoides
Silene urvillei
Stachys chasmosericea
Symphytum circinale
Thlaspi cariense
Tordylium brachytaenium
Tordylium ebracteatum
Tulipia saxatilis
Vesbascum cariense
BİTKİLER
Vesbascum mykales
Vesbascum propontideum
Vesbascum renzii
KUŞLAR
Bubo bubo
Caprimulgus europaeus
Circaetus gallicus - Avrupa
Coracias garrulus - Avrupa
Dendrocopos syriacus
X
X
X
X
X
X
X
X
X
013 Larus audouinii (Ada martısı)
014
Phalacrocorax aristotelis
(Tepeli karabatak)
desmarestii
Tek Nokta
Endemiği
Kırmızı
Listedekiler
Popülasyon
Büyüklüğü
Endemik
X
X
Küresel
Ulusal
1 Çift
(Üreme)
2-3 Çift
(Üreme)
015 Sitta krueperi
X
016 Sylvia rueppelli
X
Yaygın
(Üreme)
Yaygın
(Üreme)
X
X
X
X
Var
Var
Var
Var
001
002
003
004
MEMELİLER
Capra aegagrus (Yaban keçisi)
Caracal caracal - Orta Doğu
Lutra lutra (Su samuru)
Monachus monachus (Akdeniz foku)
C1
C1
C1
B1,C1
B1,C1
C1
C1
A1,C1
B1,C1
C1
A1,C1
16
Sıra
TAKSONLAR
No
Kriter
X
Var
B1,C1
X
Var
A1,A2,A4,
C1
SÜRÜNGENLER
001 Caretta caretta
002 Caretta caretta - Akdeniz
X
X
20 Yuva
20 Yuva
A1,C1
003 Lacerta certzeni
X
Var
005 Monachus monachus - Doğu Akdeniz
Tek Nokta
Endemiği
Kırmızı
Listedekiler
Popülasyon
Büyüklüğü
Endemik
Küresel
Ulusal
ÇİFT YAŞAMLILAR
001 Lyciasalamandra flavimembris
004 Testudo graeca
KELEBEKLER
001 Archonapollinus - Anadolu
002 Glaucopsyche alexis - Anadolu
003 Lycaena ottomana
004 Lycaena ottomana - Güney Anadolu
005 Maniola megala
006 Pseudophilotes bavius - Anadolu
007 Thymelicus acteon - Anadolu
KIZBÖCEKLERİ
X
Var
X
001 Ceriagrion georgifreyi
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
B1,C1
A2,A4,C
1
A1,C1
B1,C1
B1
A1
B1,C1
A4,C1
B1,C1
B1
A2,A4,C
1
KRİTERLER
A1 - Küresel ölçekte tehlike altındaki türler için önemli alanların seçiminde kullanılmaktadır.
A2 - Bu kriter dünyadaki yayılış alanları 50.000 km² veya daha az olan türler için kullanılmaktadır.
A4 - Biyoma endemik türlerden bir ya da daha fazlasının küresel popülasyonlarının % 5 veya daha fazlasını
barındıran alanlar için kullanılmaktadır.
B1 - Bölgesel ölçekte tehlike altındaki alttür ya da alt popülasyonlar için önemli alanların seçiminde
kullanılmaktadır.
C1 - AB ölçeğinde tehlike altındaki türler için önemli alanların seçiminde kullanılmaktadır.
(3) - Güven E., Bozdoğan, M., İsfendiyaroğlu, S., Kılıç, D. T., Lise, Y. (2006) Türkiye’nin Önemli Doğa Alanları, Cilt
I, Birdlife International & Doğa Derneği, s.204-205
17
Yararlanılan Kaynaklar
1. Devecioğlu, B., Eke, B. (2000) Marmaris Milli Parkı, Isparta
2. Güven E., Bozdoğan, M., İsfendiyaroğlu, S., Kılıç, D. T., Lise, Y. (2006) Türkiye’nin
Önemli Doğa Alanları, Cilt I, Birdlife International & Doğa Derneği, Atlas Keşif ve
Macera Dergisi, Ankara-2006, s.202-205
3. Kalyoncu, H., Barlas, M., Yıldırım, M. Z., Yorulmaz, B. (2008) Gastropods of Two
Important Streams of Gökova Bay (Mugla,Turkey) and Their Relationships with Water
Quality, International Journal of Science & Technology, Volume 3, No 1, 27-36, 2008
4. Özhatay, N., Kültür, Ş., Aksoy, N. (1999) Check List of Additional Taxa to the
Supplement Flora of Turkey II, Tr. J. of Botany, 23 (1999) 151-169, TUBİTAK, s. 151169
5. Şenol, S. G. (2006) Güney Ege Denizi Çeşme Antalya Arası Adaları Flora ve
Vejetasyonu, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İzmir
6. Tuzlacı, E. (2002) Datça Yarımadası (Muğla) Florası ve Bu Yörede Halkın Yararlandığı
Bitkiler,
14. Bitkisel İlaç Hammaddeleri Toplantısı, Bildiriler, 29-31 Mayıs 2002,
Eskişehir.
7. Yeşilyurt, E. B., Akaydın, G. (2012) Endemic Plants and Their Threat Categories of
Muğla Province (Turkey), Hacettepe J. Biol. & Chem., 2012, 40 (2), 195–212
8. Yılmaz, M. (2010) Özel Çevre Koruma Bölgeleri Yönetimi ve Sürdürülebilir Çevre
Koruma Anlayışının Oluşumuna Etkisi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara
9. Zeki, S. (2006) Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi Güneyi Üst İnfralittoral
Makroalgleri Üzerine Araştırmalar, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul
İnternet Kaynakları
1. Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi
http://www.csb.gov.tr/gm/tabiat/index.php?Sayfa=sayfahtml&Id=945
2. Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi
http://www.csb.gov.tr/gm/tabiat/index.php?Sayfa=sayfahtml&Id=942
3. Ulusal Deniz Koruma Alanları Sistemi - http://www.dka.gov.tr/
18
V – YÖRESEL YEMEK KÜLTÜRÜ
Gökova ve Bozburun Yarımadası’ndaki yerleşmelerdeki yemek kültürü, kavurmayı öngören
konargöçer Yörük kültürüyle haşlamayı öngören Rodos ve Girit mutfağını birleştiren; bu
nedenle de yer yer Anadolu mutfak kültürünü yer yer de Ege mutfağını örnekleyen; ama
gelinde Akdeniz mutfağı özelliklerini gösteren bir yapıya sahiptir.
Zengin bitki örtüsünün oluşturduğu yöre mutfağı, doğada yetişen her tür sebzeyi kullanmayı
başarmıştır. Genellikle zeytinyağlıların ağırlıkta olduğu bu mutfakta zengin et yemeklerine de
rastlamak mümkündür.
Ege beslenmesinin genel özelliklerini yöre mutfağında görmek mümkündür. Sebze ve yabanıl
bitkiler, zeytinyağlılar yöre beslenmesinde önemli bir yer tutar. Bölge nüfusunun büyük bir
kısmını oluşturan Yörükler arasındaysa beslenmenin temel öğeleri et ve süttür. Sebze
kurutma, pekmez, reçel, tarhana, keşkek yapımına dayalı ev içi beslenme geleneği, toplumsal
değişime koşut bir süreç izler. Seracılığın yörede yaygınlaşmasının ardından, meyve ve sebze
üretimi pazara yönelik bir nitelik kazanmıştır.
Yöre mutfağında sebzeler yaygın olarak tüketilir. Baklagiller ve sebze çeşitleri en sık rastlanan
yemeklerini oluşturur. Patlıcan en yaygın kullanılan sebzedir. Kızartma, salata ve tatlılarda sık
sık kullanılır. Genellikle akşam yemekleri için hazırlanan yumurtalı patlıcanda; soğan,
domates önce yağda kavrulur. İçine ince ince doğranmış patlıcan eklenir. Üstüne yumurta
kırılır ve ateşten alınır. Ekşili biber de yörenin özgün kızartma yemeklerinden biridir.
Salatalarda radika, devetabanı, "gelingülü" de denen gelincik, ebegümeci gibi yabani otlar
yaygın biçimde kullanılır. Bu bitkilerden bazıları ise kurutulur ve kış için saklanır. Bölgede
yaygın olarak kullanılan bitkilerden biri de bakladır. Öyle ki çiçek açmadan toplanan baklanın
yapraklarından dahi salata yapılır: Bakla yaprakları önce tuzla iyice ovulur, sonra döğülmüş
sarmısak, yağ, limon ya da korukla karıştırılır.
19
Yabani otlar daha çok kavrularak yenir. Kimi zaman bunların birçoğu bir arada kavrulur. Bu
tür yemekler genel olarak "ot kavurması" olarak adlandırılır. Kazayağı, turp otu, tekesakalı,
kuşyüreği, sığırdili, tereotu, dalgan, devetabanı, ebegümeci, ıspanak, kişkincik, kuzukulağı,
kapçık, ballık gibi bitkiler kavurmanın dışında da değişik biçimlerde tüketilir. Yağ, soğan ve
salçayla hazırlanan sosla ya da bulgur veya pirinçle pişirilir. Kimi zaman da üzerine ekşilik
katılır.
Sebze yemeklerinin başında bamya, börülce "karnıkara", nohut ve fasulye gelir. Bunlar
genellikle zeytinyağlı olarak tüketilir. Baklagiller genel olarak etle birlikte pişirilir.
Tavuk, ciğer, "biryan" denen kuzu kapama, et kavurması ya da çiftlik kebabı yöre mutfağında
sık rastlanan et yemeklerini oluşturur. Özellikle çam balı, yörenin özgün besin
kaynaklarındandır. Kahvaltı ve öğle yemekleri arasında kullanılan baldan, "çıtırmak" denen
bir tatlı da yapılır. Bu tatlıda kaynatılmış bala kavrulmuş susam konur ve kalıp kalıp
kesildikten sonra yenir.
Yörenin belli başlı yemekleri gruplar halinde şu şekilde sıralanabilir:
Çorbalar
1. Arapaşı çorbası
2. Ballı çorba – Osmaniye Köyü
3. Börülce çorbası,
4. Ekmek dökmesi
5. Kuru bakla çorbası
6. Makarna / Erişte çorbası
7. Mısır çorbası – Osmaniye Köyü
8. Paça çorbası: Taşlıca
9. Soğan çorbası
10. Sütlü çorba
11. Sütlü tarhana – Osmaniye Köyü
12. Tarhana
13. Un çorbası
20
Et Yemekleri
1. Büryan (Biryan): Büryan kebabı için özel büryan kuyusu gerekmektedir. Önceden
besiye alınmış bir oğlak kesilir, iç organları alınır. Etin soğuması için biraz dinlendirilir.
Hayvanın içi ve dışı tereyağı, salça, karabiber karışımı ile güzelce ovulur. Dışına iyi
pişsin diye çizikler atılır. Etin aralarına isteğe göre domates ve biber yerleştirilir.
Ayakları kıvrım yerlerinden kesilir ve içe doğru kıvrılır. Oğlağın ciğer zarının içine
soğan, domates ve biber konur, göğüs boşluğuna yerleştirilir, oğlakla birlikte şişer.
Oğlak hazır olunca daha önceden ısıtılmış büryan fırınına ayaklarından aşağıya doğru
sallandırılır. Oğlağın altına bir tava koyarlar, damlayan yağların burada birikmesi için.
Büryan kuyusunun ağzı bir sac ile kapatılır ve sacın etrafı çamurla sıvanır. Büryan
piştikten sonra etin terlemesi için bir beze sarılır ve bekletilir. Daha sonra dipte
biriken iç yağıyla pilav yapılır ve bu pilavla birlikte büryan servis edilir. ⁽¹⁾
2. Çopur: Et haşlanıp sadeyağda kızartılır. Ayrı bir kapta yağla kavrulan unun içine limon
veya koruk ekşisi ile bir baş sarımsak konur. Kızartılan etler ise bu karışımın üzerine
konup bir taşım kaynatıldıktan sonra servis edilir. ⁽²⁾
3. Köy tavuğu dolması: Osmaniye Köyü’nde yapılan bu yemeği hazırlamak için tavuk
yıkanıp temizlenir. Ayrı bir tavada ciğeri, taşlığı ve bir su bardağı pirinçle birlikte
tereyağında kavrulur. İçine karabiber katılır ve bir tencerede nohutla birlikte iyice
haşlanır. Haşlandıktan sonra tavuk çıkarılır ve kızartılır. Tavuk kızarmadan önce
üstüne salça sürülebilir. Tavuğun suyuyla çorba, pilav yapılır. ⁽³⁾
4. Ciğer kavurma: Taşlıca Köyü’nde yapılan bu yemeği hazırlamak için kesilen hayvanın
karaciğeri biraz bekletilir. Kip küp doğranır. Yağda kavrulur. Daha sonra içine pirinç
konur ve pilav şeklinde pişirilir. İçine isteğe göre baharat konur. ⁽⁴⁾
(1) - Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla Belediyesi Yayınları - 4,
Muğla – 2007, s.146
(2) - Halıcı, N. (1981), Ege Bölgesi Yemekleri, Konya Kültür ve Turizm Vakfı, s.89
(3) - Halıcı, N. (1981), Ege Bölgesi Yemekleri, Konya Kültür ve Turizm Vakfı, s.89
(4) - Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla Belediyesi Yayınları - 4,
Muğla – 2007, s.147
21
Balık ve Diğer Deniz Ürünleri Yemekleri
Balık ve deniz ürünleriyle yapılan yemek ve yiyecekler genel anlamda Muğla Mutfağında
olmamakla birlikte Gökova ve Bozburun gibi balıkçılığın bir meslek olarak yapıldığı denize
yakın yerleşimlerde ortaya çıkmaktadır. Bu yemek ve yiyeceklerin temelini oluşturan başlıca
balık çeşitleri şunlardır: alaker, aksokan, karasokkan, karagöz, gelincik, çarpan, levrek, çupra,
sarıağız, kılıç, patlakgöz, akya, kefal, takoz, ıspara, kulliz, izmarit, malaç, iskoroz, barbun,
(çamur barbunu, Amerikan barbunu, kırmızı barbun, erişte), orfoz, lağos, istiridye, istire,
tırança, zargana, ispirne, palamut, torik, orkinos, sinarit, mercav vb.
1. Ahtapotlu pilav
2. Alahoş (Az kızartılan balık yemeği): Orhaniye Köyü
3. Daş (Taş) Kebabı: İşkoroz, sokan, akyal ve kefal balığı ile yapılır. Özellikle kabuklu
balıklar tercih edilir. Balıkların pişirilme açısından çok büyük olmaması gerekir. ⁽⁵⁾
4. Ekşileme Balık: Balıklar kızartılır. Artan yağa un konup kavrulur ve limon, koruk ekşisi
ile birlikte balıkların üzerine dökülür. Aksokkan, mercan, lapa (kupis) ve kefal balığı ile
yapılanı daha çok tercih edilmektedir. ⁽⁶⁾
5. Fırında: Öncelikle palamut türü (İstanbul palamutu, beyaz palamut, çingene
palamudu), kefal ve işkoroz balığı olmak üzere her türlü balık pişirilebilir. ⁽⁷⁾
6. Gökçopur: Sebzeli balık yemeği – Orhaniye Köyü
7. Her tür balık ızgara ve buğulama: Takos, melenur (karagöz), barbunya, çupra ve
palamut ile yapılanı daha çok tercih edilmektedir.
8. Kalamar dolma: Akçapınar Köyü
9. Karides dolma: Akçapınar Köyü
10. Kızartma: Her türlü balık kızartması yapılabilir. Ancak aksokkan, karasokkan ve
işkoroz balığı ile yapılanı daha fazla tercih edilmektedir.
11. Pilaki: Sulu balık yemeklerindedir. Orfoz ve çarpan (iskorpit) gibi sert balıklarla yapılır.
12. Pirinçli balık: Sulu balık yemeklerindendir. Çupra ve mersin balığı ile yapılanı daha çok
tercih edilmektedir.
(5) - Fidan, A. F. (2006) Turunç Balık Yemekleri, Muğlaname – Muğla ve İlçeleri Kültürü, Muğla, s.252
(6) - Halıcı, N. (1981), Ege Bölgesi Yemekleri, Konya Kültür ve Turizm Vakfı, s.94
(7) - Fidan, A. F. (2006) Turunç Balık Yemekleri, Muğlaname – Muğla ve İlçeleri Kültürü, Muğla, s.251
22
13. Soğanlı: İşkoroz, sokkan, akyal ve kefal balığı ile yapılanı tercih nedenidir. Bu balık
yemeğinde kullanılacak İşkoroz balığının Temmuz aylarında, sabah erken saatte
avlanılması istenir. ⁽⁸⁾
14. Yedi baharlı: Sulu balık yemeklerindedir. İskorpit, orfoz, akya (kuzubalığı) ve kefal gibi
daha yumuşak etli balıklar kullanılır.
Sebze Yemekleri
1. Bakla yoğurtlaması
2. Bakla kavurması: Taşlıca Köyü’nde de yapılan bu yemeği yapmak için baklalar henüz
iç yapmamış haldeyken, yani çok tazeyken ince ince doğranır ve haşlanır. Tavada
soğan ve taze sarımsak kavrulur. Üzerine süzülen baklalar katılır. Kırmızıbiber
serpilerek iyice kavrulur. ⁽⁹⁾
3. Börülce kavurması
4. Börülce ekşilemesi
5. Çıntar Kavurması
6. Ebegümeci Kavurması
7. Ekşili biber,
8. Gali Patlıcan
9. Hardal haşlaması
10. Kabak çiçeği ve yaprağı sarması veya dolması: Selimiye Köyü
11. Patlıcan galesi (Gali Patlıcan): Selimiye Köyü’nde yapıldığı bilinen bu yemeği yapmak
için patlıcanlar bir parmak kalınlığında üç, dört santimetre uzunluğunda doğranır ve
tuzlu suda bekletilir. Eğer patlıcanlar tazeyse sap kısımları biraz bırakılır ve ayaklı
olarak doğranır. Domatesler ve soğanlar doğranıp içine yağ eklenir ve suyunu çekene
kadar kavrulur. Ayrı bir kapta sarımsaklar dövülür ve biraz suyla birlikte yemeğe ilave
edilir. Kaynadıktan sonra ocaktan indirilir ve servis yapılır. Bu yemek ayrıca soğanı,
domatesi hiç kavurmadan bütün malzemeleri bir arada tencereye koyarak da
pişirilebilir. Bunlar biraz kavrulduktan sonra suyu ve sarımsağı eklenir ve kaynatılır. ⁽¹⁰⁾
(8) - Fidan, A. F. (2006) Turunç Balık Yemekleri, Muğlaname – Muğla ve İlçeleri Kültürü, Muğla, s.252
(9) - Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla Belediyesi Yayınları - 4,
Muğla – 2007, s.143
(10) - Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla Belediyesi Yayınları - 4,
Muğla – 2007, s.141
23
12. Sirken otlaşı
13. Teltorlu Börülce
14. Yağlı patlıcan / İmambayıldı: Taşlıca Köyü’nde de yapılan bu yemeği yapmak için
patlıcanlar dört taraftan birer santimetre kalınlığında soyulur. Soyulan yerlerden
bıçakla çizikler atılır. Acının çıkması için yarım saat tuzlu suda bekletilir. Kızgın yağda
sıkılarak ve silinerek kızartılır. Soyulmuş sarımsaklar bütün halinde biraz kızartılarak
daha önceden çizilmiş yerlerden sokulur. Patlıcanların yanında birkaç biber de
kızartılır. Daha sonra soğanlar kavrulur, içine biraz salça ya da kırmızıbiber konulur.
Doğranmış domatesler kavurulur. İçine bir su bardağı kadar su ilave edilir.
Kaynadıktan sonra kızartılmış olan malzemeler konulur ve bir taşım kaynadıktan
sonra ocaktan indirilir ve servis yapılır. ⁽¹¹⁾
15. Yoğurtlu biber
Salatalar
1. Taze fasulye salatası: Taşlıca
Yabani Otlu Yemekler
1. Otlu kavurma: Taşlıca
2. Ot silkmesi
3. Tilkişen kavurması
4. Turpotu kavurması
5. Turpotu ekşilemesi
6. Sirken otlu aş
7. Semizotu yoğurtlaması
8. Çıntar kavurması
9. Çıntar köftesi
10. Çıntar kızartması
11. Çıntar közlemesi
12. Çıntar teltoru
13. Kuzugöbeği kavurması
14. Ot Ekşilemesi: Taşlıca
(11) - Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla Belediyesi Yayınları - 4,
Muğla – 2007, s.141
24
Hamur İşleri - Tatlılar:
1. Çıtırmak (Kıyam): Osmaniye ve Gökçe Köyü’nde yapılan çıtırmakı yaomak için susam
yıkanır, biraz kavurulur. Balın içine katılıp iyice kaynatılır. Daha sonra küçük küçük
yastıgeçin üzerine veya sinin üzerine dökülür. Çıtırmak yer fıstığından da yapılabilir. ⁽¹²⁾
2. Çintar böreği – Osmaniye Köyü’nde de yapılan bu böreği yapmak için meşe ağacı ya
da pınar diplerindeki nemli ve ılık yerlerde kendiliğinden yetişen kırmızı renkli mantarı
suyla tek tek güzelce temizledikten sonra geniş bir kapta yaklaşık 30-40 dakika
haşlamak gerekir. Daha sonra ise küçük parçalar halinde doğranarak yapılacak
böreğin iç harcı olarak kullanılır. ⁽¹³⁾
3. Höşmerim: Osmaniye Köyü
4. Kaşık Helvası (Gadı Helvası): Osmaniye Köyü
Keşkek: Keşkek, bölgedeki bütün köylerde düğün, mevlit, sünnet, askere uğurlama
gibi önemli tüm etkinliklerde yapılan en önemli ve geleneksel yiyecektir. Geçtiğimiz
yıllarda bu yemekte kullanılan buğday, her mahallede bulunan dibeklerde dövülmekle
birlikte günümüzde genellikle bu iş hazırlanıp satılan buğdaylar kullanılmaktadır.
Dövülen ya da bu iş için alınan buğday yıkanır ve ıslanır. Geceden ıslanan buğdaylar
sabah kazanda kaynayan suyun içine katılır ve karıştırmadan iyice pişirilir. Altında
dibini tutmaması için fazla ateş bulunmaz. Bu nedenle daha çok meşe ve pınar odunu
kullanılır. Ayrı bir tencerede tavuklar haşlanır ve didilir. Eskiden içine kırmızı et de
didilmekteydi; fakat günümüzde artık keşkeğe kırmızı et koyma yok denecek kadar
azdır. Didilen bu tavuklar, buğdaylar iyice pişince içine eklenir ve tavuğun suyu yavaş
yavaş içine katılır. Ayrı bir kapta eritilen tereyağı içine katılır. Eskiden keşkeğin içine
kuyruk ve böbrek yağı katılmaktaydı fakat artık sadece tereyağı ya da margarin
katılmaktadır. Bu işlemlerin bitiminde keşkek büyük tahta kepçelerle iyice dövülür.
Eskiden bu dövme işlemini gençler yapmaktaydı. Günümüzde ise bu işlem
makinelerle yapılmaktadır.
(12) - Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla Belediyesi Yayınları - 4,
Muğla – 2007, s.157
(13) – Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla Belediyesi Yayınları - 4,
Muğla – 2007, s.152
25
Keşkek iyice dövüldükten sonra üzerine soğumaması için bir tepsi ya da kapak
kapatılır. Tabaklara koyulunca üstüne içinde kırmızıbiber bulunan tereyağı gezdirilir.
Bu tereyağının içine mendile ya da bir tülbent parçasına sarılmış kırmızıbiber konulur,
böylece kırmızıbiber yağda dağılmadan renginin tereyağına çıkması sağlanır. ⁽¹⁴⁾
5. Pişi (Langada, Yalıngada, Kürülce): Bayır, Hisarönü
6. Zerde: Pirinçler ayıklanır ve yıkanır. Daha sonra haşlanır. Haşlandıktan sonra içine
şeker ve tuz katılır. Biraz şekerle kaynadıktan sonra içine dövülmüş karanfil ve zerde
sakızı katılır, karıştırılır. Tabaklara alınır ve soğuması beklenir. ⁽¹⁵⁾
Zerde bölgenin en geleneksel tatlılarından biridir. Düğünlerin, mevlitlerin ve
davetlerin vazgeçilmezlerindendir. Fakat günümüzde düğünlerde zerde yapımı
azalmış olup yerine helva verilmektedir.
7. Sulu baklava: Bayır Köyü
Reçel, Şurup ve Pestiller
1. Kabak besteli: Kabaklar soyulur ve ince ince doğranır. Geceden sertleşmesi için
sönmüş kireçle kireçlenir ve sabah yıkanır. Köpüğü sararan yani deli ağda olan şıranın
içine bu kabaklar katılır ve iyice kaynatılır. Pekmez kıvamına gelince ocaktan indirilir.
Ocaktan indirilince tat vermesi için dal fesleğen konur. Bestel aynı zamanda
karpuzdan, portakaldan ve turunçtan da yapılabilir. ⁽¹⁶⁾
(14) - Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla Belediyesi Yayınları - 4,
Muğla – 2007, s.149
(15) – Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla Belediyesi Yayınları - 4,
Muğla – 2007, s.155
(16) - Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla Belediyesi Yayınları - 4,
Muğla – 2007, s.166
26
Yararlanılan Kaynaklar
1. Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla
Belediyesi Yayınları - 4, Muğla - 2007
2. Çınar, A. A. (2006) Muğlaname – Muğla ve İlçeleri Kültürü Üzerine Makaleleler,
Muğla
3. Fidan, A. F. (2006) Turunç Balık Yemekleri, Muğlaname – Muğla ve İlçeleri Kültürü,
Muğla
4. Halıcı, N. (1981), Ege Bölgesi Yemekleri, Konya Kültür ve Turizm Vakfı
5. Muğla Yemekleri - http://www.muglakulturturizm.gov.tr/belge/1-96490/mugla-mutfagi.html
Özel Bilgiler
1. Köy Muhtarlıklarının Verdiği Bilgiler
2. Marmaris Turizm Altyapı Birliği (MARTAB)
27
VI – GENEL OLARAK YÖRESEL HALK KÜLTÜRÜ
GELENEK VE GÖRENEKLER
Doğum
Araştırmaya konu olan köylerde okuryazarlık oranının Türkiye ortalamalarının çok üstünde
olması, turizm sektörünün uluslararası etkisi ve Yörük kültürünün geleneksel niteliği
nedeniyle toplum içinde belirgin bir cinsiyet ayrımının bulunmadığı, bu nedenle doğumdaki
cinsiyet farkının önemli olmadığı bilinmektedir. Geleneksel kültürün doğumla ilgili birçok
ritüeli günümüz koşullarında unutulmuş olmakla birlikte doğum sonrasında çocuğun kırkı
çıkmadan dışarı çıkmaması, ad vermede aile büyüklerine öncelik verilmesi, mevlit
okutturulması gibi adetler halen devam etmektedir.
Sünnet
Günümüz koşullarında birçok aile sünneti doğumun hemen sonrasında yaptırmakla birlikte,
köylerde geleneksel sünnet şölenleri yapılmakta; çocuklar için sünnet giysisi, odası ya da
yatağı hazırlanmakta, sünnet öncesi kına gecesi düzenlenmekte, eskiden at ya da deve
üstüne binilerek yapılan gezi şimdi arabalara binilerek yapılmakta, sünnet için köydeki
herkese yazılı davetiye ya da hediyelik eşya şeklinde çağrı yapılmakta, sünnet olan çocuğa
takı, para ya da verilmekte, sünnet sonrası düzenlenen yemekte içkiler içilip oyunlar
oynanmakta ve silahlarla havaya ateş edilmekte, mevlit okutturulmaktadır.
Evlenme
Evlenme ile ilgili geleneksel kültür bugün çok değişmiş olmakla birlikte, kız arama, söz kesme,
nişan, “oku dağıtma” (yakın akraba ve tanıdıklara davetiye olarak bardak, kibrit, havlu gibi
eşyaları göndermek), takı takmak, çeyiz ve çeyiz sergileme gibi alışkanlıklar devam etmekte,
her aile eskiden bir hafta ya da üç gün süren düğünleri bugün kına gecesi ve düğün gecesi
şeklinde düzenlemekte, kına gecesinde kadınlar ve erkekler ayrı ayrı toplanarak eğlenmekte,
düğün gecesi ise çoğu kez erkeğin evinde ya da kiralanan bir salon ya da bahçede yemek
yiyerek, içki içerek, oyunlar oynayarak ve silahla havaya ateş ederek yapılmaktadır. Köy
28
düğünleri genel olarak Muğla ve Marmaris’teki modern evlenme ritüellerinden etkilenmekte,
her geçen gün geleneksel tutum ve davranışlar bırakılmakta ya da unutulmaktadır.
Ölüm
Ölüm törenleri, eskiden olduğu gibi kısa tutulmakta, vefat eden kişi genel olarak aynı gün
içinde defnedilmekte, ölü evine taziyeye gidilerek ölünün yakınlarına en az bir hafta yiyecek,
içecek götürmek suretiyle yardımcı olunmaktadır. Ölümden 52 gün sonra ise mevlit okutulur.
Askere Uğurlama
Her erkeğin askere gitmesi, asker olacak erkek ile ailesi ve arkadaşları için önemli bir olaydır.
Bu nedenle her aile askere gidecek oğlu için kına gecesi düzenlenerek oğullarının arkadaşları
ile eğlenmesini sağlamakta, uğurlama günü ise davul-zurna eşliğindeki bayraklarla süslenmiş
araba konvoylarıyla ve silahlarla havaya ateş edilerek bir köy turu yapılmakta ve erkek,
askere uğurlanmaktadır.
Halk Sporları
Eskiden yaygın olan yağlı güreşler, bugün yapılan birtakım girişimlerle canlandırılmak istense
de eski önemini ve canlılığını, bir gelenek olma alışkanlığını kaybetmiştir.
29
Yararlanılan Kaynaklar
01. Çınar, A. A. (2007) Muğla ve Çevresi Sözlü Kültürü ve Toplumsal Değerleri, Muğla
Belediyesi Yayınları – 4
02. Kalaycı Durdu, Bircan (2006) Marmaris, Ortaca, Köyceğiz ve Ula’da Geçmişten
Günümüze Tahtacı Türkmenler Arasında Evlilikle İlgili Gelenekler, Muğlaname –
Muğla ve İlçeleri Kültürü, Muğla
03. Karaca, B. (2008) 1522-1532 Tarihlerinde Menteşe Bölgesi Yörükleri, Fırat
Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 18, Sayı: 2, s.403-440
Özel Bilgiler
1. Köy Muhtarlıklarının Verdiği Bilgiler
2. Marmaris Turizm Altyapı Birliği (MARTAB)
30
VII – KÖYLER
Sayfa
01. Adaköy………………………………………………………………………………………..
31
02. Akçapınar Köyü…………………………………………………………………………..
51
03. Bayır Köyü…………………………………………………………………………………..
77
04. Çamlı Köyü………………………………………………………………………………….
93
05. Çetibeli Köyü……………………………………………………………………………….
128
06. Gökçe Köyü…………………………………………………………………………………
151
07. Hisarönü Köyü…………………………………………………………………………….
174
08. Karacasöğüt Köyü……………………………………………………………………….
208
09. Orhaniye Köyü…………………………………………………………………………….
229
10. Osmaniye Köyü……………………………………………………………………………
241
11. Selimiye Köyü………………………………………………………………………………
252
12. Söğüt Köyü…………………………………………………………………………………..
265
13. Taşlıca Köyü………………………………………………………………………………….
279
14. Turgut Köyü………………………………………………………………………………..
315
15. Yeşilbelde Köyü……………………………………………………………………………
332
31
01. ADAKÖY
Marmaris kent merkezinin güney ve güneydoğusunda yer alan; kuzeyinde Marmaris
Belediyesi sınırları, doğusunda Köyceğiz ilçesi sınırları, batı ve güneyinde de denizle çevrili bir
köy yerleşimidir. Yerleşimin coğrafi koordinatları 28° 18' 7'' Doğu, 36° 49' 3'' Kuzey şeklinde,
denizden yüksekliği de ortalama olarak 9 m’dir.
Yerleşimin Tarihi: Köy halkı aslen Bulgaristan göçmeni olup, tarihi kayıtlarda ilk kez 1308
yılına ait Aydın Vilayeti Salnamesi’nde “Ada” ismi ile karşımıza çıkmakta ve bu isim 1326
yılına ait Aydın Vilayeti Salnamesi ile Cumhuriyet döneminde ait resmi yayın ve belgelerde de
varlığını sürdürmektedir.
Hicri 1308 (M.1890-1891) tarihli Aydın Vilayeti Salnamesi kayıtlarına göre yerleşimdeki 35
hanede toplam 159 kişi yaşamaktadır. Bu nüfus, Cumhuriyet döneminde yapılan 1935 tarihli
genel nüfus sayımında 39’u erkek, 52’si kadın olmak üzere 91’e; 1940 tarihli genel nüfus
sayımında 32’i erkek, 49’u kadın olmak üzere 81’e, 1945 tarihli genel nüfus sayımında 120’si
erkek, 97’si kadın olmak üzere 217’ye; 1950 yılında yapılan genel nüfus sayımında 149’a;
1955 yılında yapılan genel nüfus sayımında da 39’u erkek, 57’si kadın olmak üzere 96’ya
ulaşmıştır.
Yerleşim, 24 Nisan 1957 tarihindeki büyük deprem sonrasında su kaynaklarının yok olması
üzerine Marmaris’e yönelik göç nedeniyle terk edilmiştir. Ancak 1970’li yıllarda bölgedeki
turizm hareketinin gelişmesi ve 1983 yılında Aksaz Üs Komutanlığı inşaatlarının Aksaz
Karaağaç Koyu’nda yapılmaya başlanması ve 1992 yılında hizmete açılması nedeniyle
bölgedeki yerleşim yeniden canlanmıştır.
İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre; Ada, Adaağzı, İnceburun,
Kömürlük ve Yalancıboğaz yerleşimleri Adaköy’e bağlıdır. Bunun dışında kalan başlıca
mevkilerin isimleri ise şu şekilde sıralanabilir: Adaköy, Aksaz Bayırı, Aykırmarçeşmesi,
Büyükkargı, Çamurluk, Eğridere Sırtları, Geyikyurdu Sırtı, İncebel Sırtı, Kabagargılık, Kale
Sırtları, Karabatak Taşı, Karaincir, Karataş Sırtı, Karayar, Kargıcık Sırtları, Kesmelik Sırtı,
32
Kızılkum, Killik Sırtı, Kömürlük Sırtı, Küçükkargı, Kütüklüpınar, Sarıdüz, Sömekli, Tahtacı
Sırtları, Tokataşıkovan, Traşdeğirmeni Sırtı, Üçtaş.
NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER
Nüfus
Adaköy’ün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre 4.801
kişi olup bunun % 77’sini (3.697 kişi), köyün sınırları içindeki Aksaz Deniz Üssü’nde yoğun bir
asker nüfusunun barınması nedeniyle erkekler oluşturmaktadır.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde
yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.
Medeni Durum
Yine aynı şekilde, bu nüfusun 2.389’u hiç evlenmemiş, 898’i erkek, 661’i kadın olmak üzere
toplam 1.559’u evli; 40’ı erkek, 12’si kadın olmak üzere toplam 52’si boşanmış; 6’sı erkek, 9’u
kadın olmak üzere toplam 15’inin eşi ölmüştür.
Okuma Yazma Bilinirliği
Nüfusun, 6+yaş ve 15+yaş gruplarında 22’si erkek, 19’u kadın olmak üzere toplam 22 kişi
okuma yazma bilmemekte; 6+yaş grubuna göre 3.316’sı erkek, 880’i kadın olmak üzere
toplam 4.196’sı (% 96,39); 15+ yaş grubuna göre 3.160’ı erkek, 707’si kadın olmak üzere
toplam 3.867’si (% 96,10) okuma yazma bilmektedir.
Eğitim Düzeyi
Nüfusun, 6+ yaş grubunda 356’sı erkek, 170’i kadın olmak üzere toplam 526 kişi (% 12,08)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 28’i erkek, 35’i kadın olmak üzere
toplam 63 kişi (% 1,45) ilkokul, 1.115’i erkek, 44’ü kadın olmak üzere toplam 1.159 kişi (%
26,63) ilköğretim okulu, 11’i erkek, 18’i kadın olmak üzere toplam 29 kişi (% 0,67) ortaokul
veya dengi okulu, 1.077’si erkek, 311’i kadın olmak üzere toplam 1.388 kişi (% 31,89) lise
33
veya dengi okul, 729’u erkek, 302’si kadın olmak üzere toplam 1.031 kişi (% 23,68) ise
yüksekokul ve üzeri eğitim düzeyine sahiptir.
Nüfusun, 15+ yaş grubunda 207’si erkek, 3’ü kadın olmak üzere toplam 210 kişi (% 5i22)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 28’i erkek, 35’i kadın olmak üzere
toplam 63 kişi (% 1,57) ilkokul, 1.108’i erkek, 38’i kadın olmak üzere toplam 1.146 kişi (%
28,48) ilköğretim okulu, 11’i erkek, 18’i kadın olmak üzere toplam 29 kişi (% 0,72) ortaokul
veya dengi okulu, 1.077’si erkek, 311’i kadın olmak üzere toplam 1.388 kişi (% 34,49) lise
veya dengi okul, 729’u erkek, 302’si kadın olmak üzere toplam 1.031 kişi (% 25,62) ise
yüksekokul ve üzeri eğitim düzeyine sahiptir.
YOL VE ULAŞIM
Adaköy, Marmaris Kent Merkezi’ne 5, Muğla İl Merkezi’ne 56 km uzaklıktadır.
Marmaris kent merkezinin güney-doğusunda yer alan ve Aktaş, Adaağzı, Yalancıboğaz,
Cennet Adası ve Aksaz mevkilerinden oluşan bir yerleşimdir. Aktaş’ın Marmaris kent
merkezine uzaklığı 3 km, Adağazı’nın uzaklığı 5 km, Yalancıboğaz’ın uzaklığı 9 km, Aksaz’ın
uzaklığı ise 16 km’dir.
Marmaris’ten gelip Aktaş’ta ikiye ayrılan yolun bir bölümü Adaağzı’ndan geçip Cennet
Adası’nı anakaraya bağlayan ve Yalancıboğaz olarak adlandırılan 800 metrelik bir koridoru
geçtikten sonra Cennet Adası’nda sonlanır. Aktaş’ta ikiye ayrılan yolun diğer bölümü ise
Yırtma Tepe (587 m) ile Sünger Tepe’nin (661 m) arasından geçerek Aksaz’a ulaşır.
Marmaris – Adaağzı - Marmaris arasındaki ulaşım, Marmaris merkezden her yarım saatte
kalkan minibüslerle, Marmaris – Aksaz - Marmaris arasındaki ulaşım da Marmaris Otobüs
Terminali’nden her 20 dakikada bir kalkan dolmuşlarla sağlanmaktadır.
COĞRAFİ YAPI
Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için;
Adaköy’e ait arazilerin, Günücek Azmağı-Balan Dağı (990 m)-Küçükbalabandağı Tepesi (812
34
m)-Göllü Burnu-Deliklikaya Burnu-Sarplı Burnu-Turnalı Burnu-Turnalı Kayası-Devetaşı BurnuAlkaya Burnu-Kır Burnu-İnceburun-Günücek Azmağı hattı içinde kaldığı varsayılmıştır. Bu
varsayımsal tanımlama ile belirlenen alan içindeki coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:
BAŞLICA DAĞ VE TEPELER
Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki
listede gösterilmiştir:
Yüksekliği bilinen tepeler
1. Balan Dağı (990 m): Aksaz Deniz Üssü’nün kuzeyinde olup üzerinde telsiz röle
istasyonu ile 35 metrelik bir anten bulunmaktadır.
2. Küçükbalaban Tepesi (812 m): Aksaz Deniz Üssü’nün kuzeyindedir.
3. Kırzeytin Tepesi (705 m): Marmaris-Aksaz yolunun Adaağzı-Aksaz bölümünün
kuzeyindedir.
4. Sünger Tepe (661 m): Marmaris-Aksaz yolunun Adaağzı-Aksaz bölümünün
güneyindedir.
5. Dağardı Tepesi (636 m): Aksaz Deniz Üssü’nün güneybatısındadır.
6. Yalabuk Tepe (607 m): Aksaz Deniz Üssü’nün kuzeybatısındadır.
7. Kızılyurtbaşı Tepesi (588 m): Karaağaç Limanı girişinin batısındadır.
8. Yırtma Tepe (587 m): Marmaris-Aksaz yolunun Adaağzı-Aksaz bölümünün
kuzeyindedir.
9. Esebendi Tepesi (557 m): Karaağaç Limanı girişinin batısında, Aksaz Deniz Üssü’nün
güneydoğusundadır.
10. Kargıcık Tepe (536 m)
11. Ecesivrisi Tepe (479 m): Aksaz Deniz Üssü’nün güneyindedir.
12. Arabekçi Tepesi (402 m): Yıldız Adası’nın ortasındadır.
13. Asartepe (402 m)
14. Delihurmabaşı Tepesi (370 m): Günücek Mesire Yeri ile Adaağzı arasında, MarmarisAdaköy yolunun doğusundadır.
15. Mezarlık Tepesi (374 m): Aksaz Deniz Üssü’nün kuzeyindedir.
16. Akmaz Tepe (370 m)
35
17. Göçüklü Tepe (340 m): Aksaz Deniz Üssü’nün kuzeyindedir.
18. Telefon Tepe (320 m): Yalancıboğaz’ın doğusundadır.
19. Adataşı Tepesi (276 m): Yıldız Adası’nın güneyindedir.
Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:
1. Aktaş Tepesi: Adaağzı’nın kuzeybatısında ve deniz kenarındadır.
2. Bakırcak Tepesi: Yıldız Adası’nın kuzeydoğusundadır.
3. Bel Tepe: Marmaris-Aksaz yolunun Adaağzı-Aksaz bölümünün güneyindedir.
4. Bozan Tepe: Marmaris-Aksaz yolunun Adaağzı-Aksaz bölümünün güneyindedir.
5. Çamlık Tepe: Yıldız Adası’nın batısındadır.
6. Çetili Tepe: Yıldız Adası’nın doğu kısmındadır.
7. Çiftesivrisi Tepesi: Karaağaç Limanı girişinin batısındadır.
8. Gökburun Tepesi: Adaağzı’nın batı yönündedir.
9. Karatapan Tepesi: Marmaris-Aksaz yolunun Adaağzı-Aksaz bölümünün kuzeyindedir.
10. Kızılsu Tepesi: Yıldız Adası’nın güneyindedir.
11. Körmen Tepe: Yıldız Adası’nın güneybatısındadır.
12. Kuzgunlu Tepe: Yıldız Adası’nın kuzeydoğusundadır.
13. Küçükkırtıl Tepesi: Marmaris-Aksaz yolunun Adaağzı-Aksaz bölümünün kuzeyindedir.
14. Mersintaş Tepesi: Yıldız Adası’nın Keçi Adası’na bakan kuzeybatı yüzündedir.
15. Ortakum Tepesi: Yıldız Adası’nın güneydoğusunda, Gemiparlayan Koyu’nun güney
ucundadır.
16. Yelken Tepe: Adaağzı’nın kuzeyindedir.
BURUNLAR:
01. Delihurma Burnu: Albatros Marina’nın kuzeyindedir.
02. Gökburun: Adaağzı Koyu’nun batısındadır.
03. Kütüklü Burnu: Yalancıboğaz Mevkii’ndedir.
04. Kömürlük Burnu: Yalancıboğaz Mevkii’ndedir.
05. Kırselik Burnu: Yıldız Adası’nın kuzey yüzündeki Cennetadası Koyu’nun batısındaki
burunun adıdır.
06. Çapıevi Burnu: Yıldız Adası’nın kuzey yüzünde ve Bedir Adası’nın karşısındadır.
36
07. Akburun: Yıldız Adası’nın kuzey yüzünde ve Bedir Adası’nın güneybatısındadır.
08. İnce Burun: Yıldız Adası’nın Keçi Adası’na bakan yüzünde, kuzeybatı yönündedir.
09. Kır Burnu: Yıldız Adası’nın batı yönünde ve Keçi Adası fenerinin karşısındadır.
10. Alkaya Burnu: Yıldız Adası’nın güneyindedir.
11. Aksu Burnu: Yıldız Adası’nın güneyindedir.
12. Kütük Burnu: Yıldız Adası’nın güneydoğu yönünde, Alıçlı Koyu’nun güneyindedir.
13. Dökük Burnu: Yıldız Adası’nın doğusundadır.
14. Akyar Burnu: Yalancı Boğaz Mevkii’nin güneyindedir.
15. Devetaşı Burnu: Karaağaç Yarımadası’nın güneyindedir.
16. Turnalı Burnu: Karaağaç Yarımadası’nın güneydoğu yönündedir.
17. Buğluca Burnu (36° 50,3’ N - 28° 27,1’ E):
18. Sarplı Burnu: Kaarağaç Yarımadası’nın doğusunda, Karaağaç Limanı girişindedir.
19. Deliklikaya Burnu (36° 49,9’ N - 28° 25,6’ E):Kaarağaç Yarımadası’nın doğusunda,
Karaağaç Limanı girişindedir.
20. Kargılı Burnu (36° 51,6’ N - 28° 26’ E):
21. Göllü Burnu: Karaağaç Yarımadası’nın doğusunda, Karaağaç Limanı girişindedir.
DENİZ FENERLERİ:
01. İnce Burun Feneri (36° 48,9’ N - 28° 16’ E),
02. Akburun Feneri (Aksaz Limanı),
03. Aksaz Kayalık Feneri,
04. Çanakçıburnu Feneri (Aksaz Limanı),
05. Kargılıburnu Kayalık Feneri (Karaağaç Körfezi),
06. Küllüburun (Delikkaya) Feneri (Karaağaç Körfezi),
07. Turnalıkayası İşaret Şamandırası (Aksaz Limanı),
08. Yılancık Adası Feneri (Karaağaç Körfezi)
YARIMADALAR
1. Yıldız (Cennet, Nimara) Yarımadası: Gerçekte bir yarımada olmakla birlikte Yıldız ya
da günlük dilde Yıldız, Nimara ya da Cennet Adası olarak adlandırılan bölge yapılan
yüzey araştırmalarına göre eski Ada Köyü kalıntılarının yer aldığı tepe üzerinde
37
bulunan ve Helenistik döneme tarihlenen askeri bir garnizon niteliğindedir. Yaklaşık
1,5 saatlik bir tırmanışla ulaşılan tepenin üzerinde sur duvarları ve bir gözetleme
kulesine ait olması gereken kalıntılar mevcuttur. Bu nokta, Marmaris Körfezi, Rodos
ve bölgenin iki tarafında yer alan boğazların izlenebileceği stratejik bir konuma
sahiptir. Tepenin eteklerinde de birçok yapı kalıntısına ait temel izleri görülmektedir.
Tümüyle ormanlarla kaplı olan bölge, Marmaris Körfezi’nin hemen girişindedir.
Günübirlik tur teknelerinin uğrak yeridir ve hemen hemen her tekne burada mola
verir.
2. Karadağ Yarımadası
Marmaris Körfezi ile Karaağaç Körfezi arasında yer almaktadır.
KÖRFEZLER
1. Marmaris Körfezi: Enlemi 36˚ 43΄ 54΄΄ K, boylamı 28˚ 18΄ 51΄΄ D olan Kadırga Burnu
ile enlemi 36˚ 47΄ 18΄΄ K, boylamı 28˚ 24΄ 24΄΄ D olan Turnalı Burnunu birleştiren
hattın iç kısmında kalan denizalanıdır. Bu körfez içinde yer alan Marmaris Limanı iç ve
dış liman olmak üzere iki kısma ayrılmıştır. İç liman, Yıldız (Nimara, Cennet) Adası ile
Keçi Adası fenerini birleştiren hattın iç kısmında, dış liman ise, liman sınırı ile iç liman
sınırı arasında kalan deniz sahasıdır.
2. Karaağaç Körfezi: Aksaz Deniz Üs Komutanlığı tesislerinin konumlandığı, tümü askeri
bölge sınırlanmış bir körfezdir. 36° 48’ 48” E, 28° 27’ 42” E Gökyar Burnu ile 36° 47’
24” N, 28° 24’ 24” E Turnalı Burnu hattını birleştiren çizginin kuzey tarafı ile sahil
arasındaki alan askeri yasak bölge olarak tanımlanmıştır
KOYLAR
01. Aktaş Koyu: Marmaris’ten Cennet Adası’na giderken Aksaz yol ayrımından hemen
sonraki ve kıyısında Orange Resort Beach, Club Melle Mare ve Çarıkçı Otel gibi turistik
tesislerin bulunduğu bir koydur.
38
02. Adaağzı Koyu: Marmaris Limanı’nın güneydoğusunda, batısındaki burunun içine,
kuzeye doğru girmiş küçük bir koydur.
Koyun doğusunda bulunan Günlük Ormanları içinden bir azmak denize iner. Bu
azmağın denize aktığı alan, koy ortalarına kadar sığlıktır. Bu kısımdan, güneyindeki
Kütüklü Burun’a kadar uzanan mevkii içinde birçok tekne, demir tutan zemine
demirleyerek alargada kalırlar. Özellikle yaz aylarında burada çok tekne demirlidir.
Bölge, tepelerde çam ağaçları, kıyıda dev okaliptüs ağaçları ile yemyeşil bir görünüm
sunar.
Koy içinde, kıyıdaki otele ve yanındaki yazlık evlere ait plaj yüzme alanı güvenlik
şamandırası vardır. Bu şamandıradan kalan kısma 5-8 metrelere demir atılıp, alargada
veya batıdaki kıyıdan koltuk alarak kıçtankara kalınır. Doğu ve güney havaları hariç
korunaklı bir koydur, demir tutar.
03. Yıldız Adası ve Bedir Arası Koyları (Koordinat 28° 17. 71' E, 36° 49. 44' N): Marmaris
Limanı’nın güneyinde bulunan Yıldız (Nimara, Cennet) Adası ile Bedir Adası arasında
kalan bölgedir.
Temiz fakat derin suyu olan mevkiinin etrafı sık zeytin ve çam ağaçları ile kaplı
tepelerle çevrilidir.
Adalar arasındaki dar kanalın güneydeki Yıldız Adası’nın en korunaklı yeri, kanalın
batısındaki, Akburun’un altıdır (36°48’93”K-28°16’68”D).
Burada derinlikler kıyıya doğru düşer. Koyun köşe noktasında, sık ağaçların arasında
bir ev bulunur. Bu evin önünde güvenlik şamandıralarına dikkat ederek, 12-25
metrelere yosunlu zemine demir atıp, batı kıyıdan koltuk alıp kıçtankara
olunur. Batıya ve güneye kapalı bu mevki, kuzeye ve doğuya açıktır. Yaz sezonunda,
genelde sakin bir şekilde barınmak mümkündür.
39
Yıldız Adası’nın kuzey kıyısı, lodosun etkili olduğu zamanlarda, Marmaris rıhtımından
kaçan teknelerin sığındığı yerdir. Akburun’un batısında da yine benzer bir koy
mevcuttur.
Aynı kanal içinde, Bedir Adası’nın güney kıyısında çok güzel bir girinti bulunur (36° 49’
71” K - 28° 17’ 41” D). 10-15 metrelere sahile demir atıp bağlanılabilir. Burası, kuzey
rüzgârlarına en korunaklı yerdir.
Bu bölge, günlük tur teknelerinin yoğun bir şekilde geldiği yerdir. 10.30-17.00
saatlerinin dışında genellikle sessiz sakindir.
04. Kömürlük Koyu: Yıldız (Nimara, Cennet) Adası ile Bedir Adası arasında kalan bölgede
yer alır.
05. Cennet Adası Koyu: Yıldız (Nimara, Cennet) Adası’nın Marmaris kent merkezine
bakan yüzündedir.
06. Kızılkum Koyu: Yıldız (Cennet) Adası’nın Keçi Adası’na bakan yüzündeki Kızılkum
Koyu, mavi tur tekneleriyle günlük tekne turlarının uğrak noktasıdır.
07. Abdireis Koyu: (28° 16. 55' E, 36° 47. 89' N) Marmaris Limanı girişinde doğuda kalan
Yıldız (Cennet) Adası’nın güneybatısındaki Alkaya Burnu’nun batısındaki küçük
koydur.
Ağzı batıya açık, etrafı zeytin ağaçları ve makiliklerin olduğu dik tepelerle çevrilidir.
Koy, doğu ve güneye kapalıdır. Dip yapısı çok güzel, ferah bir koydur. Koy, Marmaris
Limanı ve içmelere giriş çıkış yapan tüm teknelerin trafiğine hâkim bir noktadadır.
Girişin karşısındaki kıyı şeridinin tam ortasından küçük bir dil uzanır. Bu dilin güney
tarafı demirlemeye daha uygundur. Kara bağlantısı olmayan, bakir bir koydur. Yaz
aylarında, turizm sezonunun yoğun olduğu günlerde, tur tekneleri bu koyda durak
yaparlar. Yolcularını yüzdürüp, başka koylara geçerler.
40
Koyun güneyindeki burnun arkasında çok güzel bir mağara bulunur. Fosforlu Mağara
adıyla anılan bu mağara bilinen ve rağbet gören bir yerdir. Koy içinden, botla ya da
yüzerek gidilebilir.
Tüplü dalış yapan teknelerin, bu bölgesinde dalış yaptıkları çok güzel noktalar vardır.
08. Aksu Koyu: Yıldız (Nimara, Cennet) Adası’nın açık deniz tarafındadır. Dibe doğru
masmavi derinleşmesi ile heyecan vericidir. Eğitim dalışları, tecrübeli dalgıçlar ve
teknede olup da dalgıç olmayanlara hitap edecek tek koydur.
09. Çamurluk Koyu:
10. Alıçlı Koyu: Kütük Burnu’nun kuzeybatısındaki küçük bir koydur.
11. Gemiparlayan Koyu: Yıldız Adası’nın doğusundadır.
12. Küçük Sünger Koyu: Karaağaç Yarımadası’nın güneyindedir.
13. Büyük Sünger Koyu: Karaağaç Yarımadası’nın güneyinde, Küçük Sünger Koyu’nun
batısındadır.
14. Başsen Koyu: Karaağaç Yarımadası’nın güneyinde, güneyli rüzgarlara tümüyle açık
küçük bir koydur.
15. Karaağız Koyu:
16. Aksaz Koyu: Karaağaç Körfezi'nin batısında, askeri deniz üssünün bulunduğu koy
askeri yasak bölge sınırları içinde bulunmaktadır.
17. Bozburun Koyu: Yeri kesin olarak belirlenememekle birlikte Aksaz Koyu’nda yer alıp
Köyceğiz ilçe sınırları içinde kalan Boz Burun’un yanındaki Yörükbükü Koyu’nun ikinci
bir adı olabilir.
41
18. Günnücek Koyu:
19. Yörükbükü Koyu: Marmaris ile Köyceğiz arasındaki sınırda bulunan koy 340 m.
yüksekliğindeki Göçüklü Tepe ile 431 m. yüksekliğindeki Çimelibaşı Tepesi arasında
yer almakta ve Aksaz Deniz Üssü’nün tam karşısında bulunmaktadır.
20. İncirlik Koyu: Karaağaç Körfezi’nin açığındaki Yılancık Adası’nın batısında olup askeri
yasak bölge içinde bulunmaktadır.
ADALAR VE KAYALIKLAR
1. Bedir Adası: Yıldız (Nimara, Cennet) Adası ile Marmaris Limanı arasında kalan bir
adadır.
2. Keçi Adası: Marmaris Körfezi girişini Büyük ve Küçük Boğaz şeklinde ayıran adanın
üstünde bir deniz feneri (36° 48’ N - 28° 15,5’ E) bulunmaktadır.
3. Yılancık Adası: Karaağaç Limanı’nın ağzında bulunan Yılancık Adası, zengin bir bitki
örtüsü (zeytin, çam, harup, maki) ile süslüdür. Üzerinde fener olan güney tarafındaki
tepe 100 m’ye erişir. Sonra ada, kuzey burnuna doğru daralarak, tatlı bir meyille iner.
Dik kayalar ve aralarında kırmızı toprak yarlar, kıyılarını çevreler.
Adanın kuzey burnunu dönünce, sahil doğu yakasında geniş bir girinti yapar. İncirli
Koyu olarak adlandırılan bu girintinin kuzey tarafı derindir. Güney tarafı ise, yol
üstünde, yemek ve yüzme molaları için güzel bir uğrak yeridir. Burada su daha sığdır.
Kıyıda kat kat olmuş kırmızı kayalar üst üste biner.
Yılancık Adası, Karaağaç Limanı’nın “yasak sahası” içinde kalır. Karaya çıkmak ve
yabancıların izinsiz girmesi yasaktır.
4. Devetaşı Adası: Karadağ Yarımadası’nın Marmaris Körfezi tarafındaki ucu olan
Devetaşı Burnu’nun önündeki döküntü kayalıklardan oluşan küçük bir adadır.
42
5. Aksaz Adacığı: Aksaz Koyu içinde askeri yasak bölge içinde kalan küçük bir adadır.
6. Turnalı Kayalığı (36° 46,5’ N - 28° 23,8’ E): Marmaris Boğazı’ndan 6 mil batı-güneybatı
yönünde, sahilden 0,75 mil açıkta ve Yılancık Adası’nın 2 mil batısında Turnalı Kayası
yer alır. 40-50 m’lik bir alana yayılan bu döküntü suyun 1 m altındadır ve kolay
gözükmez. Dalgalı havalarda üzerinde dalga oluşur. Bu kaya, kırmızı bir şamandıra ile
işaretlenmiştir.
AZMAKLAR
01. Günnücek Azmağı
02. Adaağzı Azmağı
03. Karasu Azmağı
04. Kızılağaç Azmağı
ÇAY VE DERELER
Adaköy Muhtarlığı’nın verdiği bilgilere göre köy sınırları içinde toplam (43) dere
bulunmaktadır. Köy muhtarlığının verdiği bilgilerle 1/25.000 ölçekli haritalar üzerinde yapılan
incelemeler sonucunda aşağıdaki derelerin bilgisine ulaşılmıştır:
01. Abdireis Deresi: Yıldız (Nimara, Cennet) Adası’ndaki Abdireis Koyu’na dökülmektedir.
02. Akmaz Dere: Albatros Marina’nın doğusunda olup marinanın yanındaki Günücek
Azmağı’ndan denize dökülmektedir.
03. Aksaz Deresi’nin Aksaz Koyu içindedir.
04. Aksazova Deresi: Aksaz Deniz Üssü içinden Aksaz Limanı’na boşalmaktadır.
05. Aliağa Deresi: Adaağzı Koyu’nun doğusundadır.
06. Bekir Deresi: Adaağzı Koyu’nun doğusundadır.
07. Belbaşı Deresi: Adaağzı Koyu’nun doğusundan batıya doğru akıp Adaağzı Koyu’na
dökülmektedir.
43
08. Bozan Deresi: Karaağaç Yarımadası üzerinde kuzeyden güneye doğru yönelip
Küçüksünger Koyu’nda denize dökülmektedir.
09. Bozburun Deresi: Marmaris-Köyceğiz ilçe sınırının içinden geçtiği Yörükbükü Koyu’na
dökülmektedir.
10. Büyüksünger Deresi: Büyüksünger Koyu’na dökülmektedir.
11. Çaylak Dere: Adaağzı Koyu’nun doğusundadır.
12. Damlacık Deresi: Karadağ Yarımadası’ndaki Göllü Tepe’nin eteklerinden doğup
Karaağaç Körfezi ağzından denize dökülmektedir.
13. Esebendi / Eşebendi Deresi: Karadağ Yarımadası’ndaki Esebendi (557 m) Tepesi
yakınındadır.
14. Göllü Deresi: Karadağ Yarımadası’nın Karaağaç Körfezi girişine bakan yüzündeki Göllü
Tepe yakınındadır.
15. Hacıibrahim Deresi: Aksaz Deniz Üssü’nün batısında yer alıp Aksaz Limanı’na
dökülmektedir.
16. Harıplı Dere: Yıldız Adası’nın doğusundadır.
17. Karanar Deresi: Adaağzı’nın kuzeyinden güneye doğru akıp Adaağzı Koyu’na
dökülmektedir.
18. Karasu Deresi: Aksaz Deniz Üssü’nün kuzeyinden güneye doğru akıp Aksaz Limanı’na
dökülmektedir.
19. Kargıcık Deresi’nin Kargıcık Tepe (536 m) civarında olduğu,
20. Kırtıllı Deresi: Aksaz Deniz Üssü’nün kuzeyinde olup Aksaz Limanı’na dökülen Karasu
Deresi ile birleşmektedir.
21. Kırzeytin Deresi: Yırtma Tepe’nin (587 m) kuzeyinden batıya doğru akıp Adaağzı
Koyu’na dökülmektedir.
22. Kızılan /Kızılen Deresi: Karadağ Yarımadası’nın Kadırga Koyu’na bakan yüzündeki
Dağardı Tepesi’nin yamaçlarından akıp güneyde denize dökülmektedir.
23. Kızılyurt Deresi: Aksaz Deniz Üssü’nün güneyinden kuzeye doğru akıp Aksaz
Limanı’na dökülmektedir.
24. Küçüksünger Deresi: Karadağ Yarımadası üzerindeki Sünger Tepe (661 m) yakınında
olup Küçüksünger Koyu’na dökülmektedir.
25. Mezarlık Deresi: Aksaz Deniz Üssü’nün kuzeybatısında yer alıp Aksaz Limanı’na
dökülmektedir.
44
26. Sarıeğren Deresi: Kırzeytin Tepesi’nin (705 m) kuzeyinden batıya doğru akıp
Marmaris Körfezi’ne dökülmektedir.
27. Tahtacı Deresi: Aksaz Deniz Üssü’nün kuzeyindedir.
28. Tömsü Deresi: Yıldız Adası’nın güneyindedir.
29. Tuzakyurdu Deresi: Yıldız Adası’nın doğusundadır.
30. Yaysu Deresi: Aksaz Deniz Üssü’nün batısında yer alıp Aksaz Limanı’na
dökülmektedir.
31. Yırtma Deresi: Adaağzı Koyu’nun doğusundadır.
Aksu, Alıçlı, Böğürtlenli, Çaltıçukuru, Çamurluk, Çayağız, Deliktaş, Ece, Günnüklüsu, Hurmalı,
Ilıca, Kabaçam, Kabakargı, Kabuk İskelesi, Kapılık, Karaincir, Kavaklı, Kazan, Kesmeliyar,
Kızılkum, Kocameşe, Kuruduvar, Kuşyuvası, Pıynarlıtepe, Sömekli, Soğuksu, Tehnelli,
Tıraşdeğirmeni, Turnalı, Uçbük ve Yazsuyu derelerinin yeri ise kesin olarak belirlenememiştir.
GÖLETLER
Adaköy Muhtarlığı’nca bildirilen bilgiler arasında yer alan Turnalı Göleti’nin yeri kesin olarak
belirlenememiştir.
DOĞAL SU KAYNAKLARI
01. Yaysu Pınarı: Aksaz Deniz Üssü’nün batısındadır.
TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER
01. Nimara Mağarası: Yıldız (Nimara, Cennet) Adası’nın kuzeybatı yamacında ve 350
metre yükseklikte yer alır. Mağara, doğal oluşumları ve ele geçirilen arkeolojik
buluntuları nedeniyle 1999 yılında 1. derece arkeolojik ve doğal sit alanı olarak
koruma altına alınmıştır. Mağaranın 60 m genişliğinde olan giriş kısmı orijinal olmayıp
aşındırma ve tektonik nedenlerle bu kısımdaki kaya kütlesinin mağaranın içine
düşmesi sonucu meydana geldiği belirlenmiştir.
45
Mağaranın alt kotlarında yüksek olmayan dikitler, güneybatı yönünde ise yüksek
sarkıt ve dikitlerle mağara sütunları yer almaktadır.
Nimara Mağarası, Cennet Adası’nın en yüksek noktasında yer alan antik garnizon
yerleşiminin güneybatısındadır. Mağaranın antik dönem kullanımı tamamen bu
yerleşim halkı ile bağlantılıdır. Ele geçirilen buluntular, mağaranın bir tapınım yeri
olduğunu kanıtlamaktadır. 1998 yılında mağarada kumtaşından yapılmış iki kadın
heykelinin bulunması ve gün geçtikçe artan doğal ve arkeolojik tahribatın
önlenebilmesi için Marmaris Belediye Başkanlığı’nın katkıları ile Marmaris Müze
Müdürlüğü tarafından 2007 yılında mağarayı kurtarmak amacı ile kazı çalışmaları
gerçekleştirilmiştir.
Nimara Mağarası ve tepedeki garnizon kalesi kalıntıları 1999 yılında 1nci derece
arkeolojik sit olarak, eski Adaköy yerleşimi kalıntılarının bir kısmı ise 2nci derece doğal
sit olarak tescillenmiştir.
02. Eren Dede Mezarı: Yıllarca ateş ya da fener yakarak denizcilere yardımcı olduğu
söylenen Eren Dede’ye ait mezar, Yalancıboğaz’ın tam ortasında ve asfalt yolun
kenarında bulunmaktadır.
DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER
01. Günnücek Orman Parkı: Yalancıboğaz yolu üzerinde Marmaris şehir merkezine 1
km uzaklıktaki kamp alanı, 26 hektarlık bir alanı kapsamakta ve 3.000 kişi/günlük bir
kapasiteye sahiptir. Doğal varlığının çoğunu sığla (günnücek) ve defne ağaçları
oluşturmaktadır.
02. Marmaris Adaköy Yarımadası Yaban Hayatı Koruma Sahası: 721 hektarlık bir alanı
kapsamaktadır. 1969 yılında Doğusu Bozburun Körfezi Batı sahilinden başlayıp
Kurucabük Sivrisi Sırtı’nı takiben Gözetleme Tepesi’ne, Kuzeyi Gözetleme Tepesi’nden
Küçükbalan - Çamlıdüz, Eğriderebaşı - Karakuz Tepe - Büyükbalan Zirvesi, Batısı
Büyükbalan Zirvesi’nden Asmatepe sırtlarını takiben Yortma Tepe’ye, Güneyi Yırtma
46
Tepeden başlayıp Karadağ Yarımadası’nın 231 Kuzey-Doğu sınırını takiben Aksaz
Bayırı, Mezarlık Tepe ve Karasu Azmağı ve deniz ile çevrili sahada tesis edilmiştir. Asli
ağaç türü kızılçamdır. Karasu Vadisi’nde Günlük (Sığla) orman parçaları mevcuttur.
Bozuk orman sahasında maki florası bitkileri, fundalar, gramineler, otsu bitkiler
vardır.
Sahada yaban keçisi, yaban domuzu, çakal, tilki, ayı ve keklik vardır. Yaban keçisi diğer
türlere nazaran daha fazladır. Sahanın tamamı Marmaris Milli Parkı içinde kalmıştır.
Sahaya Marmaris - Aksaz yolu ile ulaşılır.
03. Fosforlu Mağara (Akvaryum): Yıldız (Nimara, Cennet) Adası’nın güney yüzündeki
Abdireis Koyu’nun hemen sonrasında deniz tarafından görülen mağara, küçük
teknelerle ya da yüzerek girilebilen doğal bir oluşumdur.
KAMUSAL HİZMETLER
Köy muhtarlığının verdiği bilgiye göre 821 hanenin bulunduğu köyde herhangi bir eğitim
kuruluşu, PTT şubesi ve sağlık kurumu yoktur. Köyün en önemli resmi kuruluşu Aksaz Deniz
Üssü’dür. Adaköy’ün muhtarı M. Şükrü Denizhan’dır.
Aksaz Deniz Üs Komutanlığı: Aksaz Deniz Üs Komutanlığı’nın ilk kuruluş planları 1960’lı
yılların sonlarında başlamıştır. Türk Deniz Kuvvetleri’nin Akdeniz’deki gücünün ihtiyacına
cevap verebilecek uygun bir yer bulmak için geniş kapsamlı çalışmalar yapılmış ve bu
çalışmaların sonucunda Marmaris’in 13 km doğusunda bulunan Aksaz Karaağaç Koyu’nun
deniz üssü için en uygun yer olacağı kararına varılmıştır. Bu kararın verilmesinde, Aksaz
Karaağaç Koyu’nun doğal korunaklı bir liman olması, açık denize kolay çıkışı olması, Dalaman
Havalimanı’na yakınlığı, Ege ve Doğu Akdeniz’e yakınlığı, doğal bir liman yapısına sahip
olması ve iklim koşullarının uygun olması etkili olmuştur. Ayrıca 16ncı yüzyılın başlarında
Osmanlı Amirali Piri Reis’in Aksaz-Karaağaç Koyu’nu bu kıyılarda büyük bir filoyu
destekleyecek en uygun doğal liman olarak belirttiği kitaplarda yer almaktadır. Gerekli
hazırlıkların tamamlanması sonrasında 1983 yılında inşaat faaliyetlerine başlanmış ve üssün
ana yapılanması 1992 yılında tamamlanarak yüzer birlikler tarafından kullanılmaya
47
başlanmıştır. Üs, 2000 yılında bugünkü modern görünümüne kavuşarak konuşlu gemilere ve
personeline hizmet verebilen; ayrıca yabancı ülke gemilerinin de tercih ettiği modern bir
deniz üssü haline gelmiştir.
1999 Gölcük - Adapazarı depreminden sonra 200 adet lojman, Güney Görev Grup
Komutanlığı Karargâh Binası, 456 ere hizmet veren yatakhane ve 300 yatak kapasiteli subay /
astsubay vardiya binası yapılmıştır.
Aksaz Deniz Üssü, Aksaz Özel Eğitim Merkezi Komutanlığı sahasını da içerecek şekilde
yaklaşık 8.000 hektarlık bir alan üzerinde kurulmuştur. Aksaz askeri limanında üç adet
parmak iskele ve onarım rıhtımı, gemilerin aborda ve kıçtankara olmasına uygundur.
Limanda, hizmet amaçlı küçük deniz araçları dahil 45 kadar muhtelif tonajdaki gemiye
bağlanma yeri tahsis edilebilmektedir.
Aksaz Deniz Üs Komutanlığı karargâh binasında yer alan Kayacan Muharebe Merkezi
tarafından Akdeniz ve Ege’deki gemilere en son teknoloji ile haberleşme desteği
sağlanmaktadır.
Aksaz Helikopter Grup Komutanlığı Heliped’i her çeşit uçuş emniyeti, telsiz, radar tamir ve
bakımı olanağına sahip olup 6 helikopter kapasitesine sahiptir.
Aksaz Üssü’nü 2002 yılında 156 adet, 2003 yılında 136 adet, 2004 yılında 68 adet, 2005
yılında 70 adet ve 2006 yılında 59 adet yabancı gemi ziyaret etmiştir.
Aksaz Deniz Üssü’nde 856 adet lojmanın yanında 1 ilköğretim okulu; 1 kreş; kayıkhaneyi, halı
sahaları, kondisyon merkezini, tenis kortlarını, basketbol sahalarını, tartan pisti, sauna ve
bowling salonunu kapsayan açık ve kapalı spor tesisleri; kütüphane; internet kafe; aile
kantini; 720 kişilik kültür merkezi; 100’er kişilik iki adet restoran ve cafe-bar; 1 adet pidelahmacun fırını; 50 kişilik piknik alanı; 1 adet kokteyl salonu; 72 odalık subay / astsubay
misafirhanesi bulunmaktadır.
48
Köyceğiz ilçe sınırları içinde kalan Aksaz Özel Eğitim Merkezi’nde ise 432 motel, 1 kafeterya, 1
çok amaçlı salon, 1 alakart restoran, 1 sinema salonu, spor tesisleri, plaj ve yüzme havuzu
bulunmaktadır. ⁽¹⁾
KÖY ALTYAPISI
Köyün kanalizasyon şebekesi yoktur. Fosseptik kullanılmaktadır. Arıtma sistemi yoktur. İçme
suyu şebekesi bulunmaktadır.
KÖY EKONOMİSİ
Bulgaristan göçmeni olduğu bilinen köy halkının nüfus sayımlarına yansıyan büyük bir kısmı
Aksaz Deniz Üssü’nde bulunan rütbeli ve rütbesiz askerler olduğu için köyde yerleşik olan
nüfusun miktarı bilinememektedir. Bu nedenle sayımlarla ortaya çıkan nüfusun büyük bir
kısmının askeri hizmetlerde ve turizm sektöründe çalıştığı, yerleşik köylü olarak
tanımlanabilecek nüfusun hizmetler sektörü dışında az da olsa balcılık yaptığı söylenebilir.
(1) - Aksaz Deniz Üssü Komutanlığı - http://www.dzkk.tsk.tr
49
Yazılı Kaynaklar
1. Arslan, R. (2011) Sosyal Siyasal ve Ekonomik Yönüyle Marmaris 1923-1960,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2011, Muğla
2. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.
Baskı, TEB Yayınları, Sh. 315
3. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, 2008, İstanbul
4. Soyluer, S. (2006) XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı'nın İdari ve Nüfus Yapısı,
ÇTTAD, V/13, 2006/Güz, s.109-135
5. 1326 Senesi Aydın Vilayeti Salnamesi
6. T.C. Dâhiliye Vekâleti, Son Teşkilatı Mülkiyede Köylerimiz Adları, Hilal Matbaası,
İstanbul, 1928
7. Cumhuriyetin 50. Yılında Muğla, İzmir, 1973, s.83, 97
8. Salname-i Vilayet-i Aydın, 1308, s.509
9. T.C. Devlet İstatistik Enstitüsü Genel Nüfus Sayımı, 20 İlk Teşrin 1935; Kati ve
Mufassal Neticeler; Muğla Vilayeti, Ankara, 1937, s.11
10. T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü, 20 İlk Teşrin 1940, Genel Nüfus Sayımı,
Vilayetler, Kazalar, Nahiyeler ve Köyler İtibariyle Nüfus ve Yüzey Ölçüsü, Ankara,
1941, s.498
11. T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü Genel Nüfus Sayımı, 21 Ekim 1945, Ankara,
1945, s.471
12. T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü Umumi Nüfus Sayımı, 23 Ekim 1950,
Ankara, 1954, s.301
13. T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü Genel Nüfus Sayımı, 23 Ekim 1955, Ankara,
1961, s.399
14. Muğla İl Çevre Durum Raporu 2006, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Muğla Valiliği İl
Çevre ve Orman Müdürlüğü
15. Netsel Marina Değerleme Raporu, Prime Gayrimenkul Değerleme Raporu, 31 Aralık
2010, Rapor No: 2010/TGYO/15, İstanbul
16. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel
Müdürlüğü, https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx
50
İnternet Kaynakları
1. Marmaris Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr
2. Marmaris Belediyesi - www.marmaris.bel.tr
3. Marmaris Turizm Altyapı Birliği – www.martab.gov.tr
4. Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr
5. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr
6. Aktif Balıkadamlar Kulübü - www.aktifbalikadamlar.org.tr/?page_id=199
7. Aksaz Deniz Üssü Komutanlığı - http://www.dzkk.tsk.tr
8. Albatros Marina - www.albatrosmarina.com
9. Marmaris Yacht Marina - www.yachtmarin.com
10. Antmarin - www.antmarin.com.tr
11. Anerissa Hotel - www.anerissahotel.com
12. Hotel Çarıkçı - www.hotelcarikci.com
13. Neilson Club Adaköy - www.neilson.co.uk
14. Pupa Yacht Hotel - www.pupa.com.tr
15. Sunmaris Bellemare Beach Hotel - www.sunmarishotels.com
16. Suntopia Hotel Marmaris Imperial - www.suntopiahotels.com
17. Greenhouse Beach Club - www.greenhousebeach.com
18. Orange Beach Restaurant - www.orangeresortbeach.com
19. Index Anatolicus - http://www.nisanyanmap.com/?yer=25497&haritasi=adak%C3%B6y
Wikipedia - http://tr.wikipedia.org/wiki/Adak%C3%B6y,_Marmaris
20. Google Earth
Haritalar
1. TR-312 Marmaris-Fethiye Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000
2. TR-311 Bodrum Geçidi-Marmaris Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000
3. 1/25.000 Ölçekli Haritalar – HGK (O 20-b1, O 20-b4 paftaları)
Özel Bilgiler
3. Adaköy Muhtarlığı
4. Marmaris Turizm Altyapı Birliği (MARTAB)
5. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Marmaris Müzesi
51
02. AKÇAPINAR KÖYÜ
Marmaris kent merkezinin kuzey ve kuzeydoğusunda yer alan; kuzeyinde Gökova ve Akyaka
Belediyesi sınırları, doğusunda Ula İlçesi’ne bağlı Şirinköy, güneyinde Gökçe Köyü, batısında
da Gökova Körfezi ile çevrelenmiş, Ula İlçesi’ne bağlı bir köy yerleşimidir. Yerleşimin coğrafi
koordinatları 28° 21' 32'' Doğu, 37° 1' 32'' Kuzey şeklinde, denizden yüksekliği de ortalama 5
m’dir. Adını, Çalçalar mevkiine giderken yolun hemen altındaki pınardan almaktadır.
Yerleşimin Tarihi: Milattan önceki yıllarda kurulduğu söylenen ve adını köydeki pınardan
alan Akçapınar, 1950 yılına kadar Gökova (Gökabad) Köyü’ne bağlı bir mahalle iken, bu
tarihten sonra ayrı bir köy statüsüne kavuşmuştur. Köyde 2007 yılı verilerine göre 283 hane
olup bunların yaklaşık 230’unda sürekli yaşanmaktadır. Köy halkının çoğunluğu Toros
yörüklerinden olup Akmanlar, Sarılar, Aracılar ve Yıldırım boylarından geldikleri
söylenmektedir. Yaşlılardan alınan bilgiye göre daha önceki yerleşimin Araplar Köyü olarak
adlandırıldığı ve köy mezarlığının bugün bile orman içindeki mevcudiyetini koruduğu
öğrenilmektedir. İçişleri Bakanlığı’nca 1944 yılında yayınlanan Türkiye Meskûn Yerler
Kılavuzunda adı geçen köye 1950’li yıllarda yerleştirilen Balkan göçmenlerinin bir süre sonra
Aydın’a yerleştikleri bilinmektedir.
Bir dönem Şerefli, Gölcüklü ve Bekirağalar gibi toprak ağalarına ait olan bu topraklar,
1950’den sonra satış yoluyla el değiştirmeye başlamıştır.
Rodos seferin karadan giden Osmanlı ordusunun köyün önünden geçen tarihi yolu izleyerek
ve 1940’lı yıllarda yıkılan köydeki tarihi taş köprüyü geçerek Marmaris’e gittiği rivayet
edilmektedir.
Daha önce Akçapınar Köyü’ne bağlı olan Ferek Mahallesi, 1989 yılında Akçapınar’dan
ayrılarak Gökçe adıyla ayrı bir köy statüsüne kavuşmuştur.
52
İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre; Çalça ve Domuzbeleni
yerleşimleri Akçapınar Köyü’ne bağlıdır. Bunun dışında kalan başlıca mevkilerin isimleri ise şu
şekilde sıralanabilir: Akçapınarönü ve Delikdede mevkileri.
SMAPP III Gökova Projesi kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik
Çalışması çerçevesinde köyde bulunan evlerdeki kat sayısının en fazla iki ve evlerin
büyüklüğünün ortalama olarak üç oda, bir salon olduğu belirlenmiştir.
NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER
Nüfus
Akçapınar Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine
göre 563 kişi olup bunun 284’ünü (% 50,44) erkekler, 279’unu (% 49,56) kadınlar
oluşturmaktadır. Köyün 2007 yılı nüfusu 568, 2008 yılı nüfusu 575, 2009 yılı nüfusu 563, 2010
yılı nüfusu 577’dir.
SMAPP III Gökova Projesi kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik
Çalışması çerçevesinde köy nüfusunun yaz aylarında 2007 yılı verilerine göre 150 kişi kadar
artış gösterdiği belirlenmiştir. Köydeki ortalama hane halkı büyüklüğü 5 kişidir. 1945 yılına
kadar köyde 6 çocuklu aileler var iken bu gün çocuk sayısı en fazla üçtür.
1988 yılından bu yana Özel Çevre Koruma alanı içinde bulunan Akçapınar, aynı zamanda SİT
alanı olması nedeniyle köy halkı kendi çocukları için kendi arazilerinde ev yapamamakta ve
bu durum gençler arasında göçü özendirmektedir. Ancak, yurt dışından gelip arsa alanlar ve
iç göçlerle gelenler nüfus artışına neden olmaktadır.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde
yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.
53
Medeni Durum
Yine aynı şekilde, bu nüfusun 91’i (% 19,44) hiç evlenmemiş, 156’sı erkek, 155’i kadın olmak
üzere toplam 311’i (% 66,45) evli; 16’sı erkek, 13’ü kadın olmak üzere toplam 29’u (% 6,20)
boşanmış; 3’ü erkek, 34’ü kadın olmak üzere toplam 37’sinin (% 7,91) eşi ölmüştür.
Okuma Yazma Bilinirliği
Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında toplam 3 kişi / kadın okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş
grubuna göre 260’ı erkek, 253’ü kadın olmak üzere toplam 513’ü (% 98,09); 15+ yaş grubuna
göre 232’si erkek, 226’sı kadın olmak üzere toplam 458’i (% 97,86) okuma yazma
bilmektedir.
Eğitim Düzeyi
Nüfusun, 6+ yaş grubunda 37’si erkek, 50’si kadın olmak üzere toplam 87 kişi (% 16,63)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 103’ü erkek, 114’ü kadın olmak üzere
toplam 217 kişi (% 41,49) ilkokul, 40’ı erkek, 38’i kadın olmak üzere toplam 78 kişi (% 14,91)
ilköğretim okulu, 15’i erkek, 6’sı kadın olmak üzere toplam 21 kişi (% 4,02) ortaokul veya
dengi okulu, 54’ü erkek, 36’sı kadın olmak üzere toplam 90 kişi (% 17,21) lise veya dengi okul,
11’i erkek, 9’u kadın olmak üzere toplam 20 kişi (% 3,82) ise yüksekokul ve üzeri eğitim
düzeyine sahiptir.
Nüfusun, 15+ yaş grubunda 13’ü erkek, 25’i kadın olmak üzere toplam 38 Kişi (% 8,12)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 103’ü erkek, 114’ü kadın olmak üzere
toplam 217 kişi (% 46,37) ilkokul, 36’sı erkek, 36’sı kadın olmak üzere toplam 72 kişi (%
15,38) ilköğretim okulu, 15’i erkek, 6’sı kadın olmak üzere toplam 21 kişi (% 4,49) ortaokul
veya dengi okulu,54’ü erkek, 36’sı kadın olmak üzere toplam 90 kişi (% 19,23) lise veya dengi
okul, 11’i erkek, 9’u kadın olmak üzere toplam 20 kişi (% 4,27) ise yüksekokul ve üzeri eğitim
düzeyine sahiptir
54
SMAP III GÖKOVA PROJESİ ÇERÇEVESİNDE ÇETİBELİ KÖYÜNÜN SOSYO-EKONOMİK DÜZEYİ
Prof. Dr. Nurgün OKTİK tarafından gerçekleştirilen SMAP III Gökova Projesi Gökova İç Körfezi
Sosyo-Ekonomik Çalışması kapsamında Akçapınar, Çamlı, Gökçe, Gökova, Akyaka ve Çetibeli
yerleşimleriyle Kıran Köyü Turnalı Mahallesi’nde 1737 kişilik örneklem üzerinden 125
sorunun sorulduğu anket çalışmasının Akçapınar Köyü’nde yapılan bölümünde 74’ü erkek (%
51), 72’si kadın (% 49) olmak üzere toplam 146 kişi ile (2011 yılı verilerine göre nüfusun %
25,93’ü) görüşülmüş olup bu sayı toplam örneklemin % 8,41’ini oluşturmaktadır. Bu
araştırmanın Akçapınar Köyü ile ilgili sonuçlarına göre anketi yanıtlayan;
Anketi Yanıtlayanlara Göre Akçapınar Halkının Nüfus ve Aile Yapısı
1. Katılımcıların % 51’i Akçapınar’da, % 23’ü çevre köy ve beldelerde, % 6’sı Muğla’da, %
4’ü çevre illerde, % 6’sı Marmara, % 1’i İç Anadolu, % 6’sı Karadeniz, % 3’ü de Doğu
Anadolu bölgesinde doğmuştur.
2. Katılımcıların % 21’i 36-45, % 16’sı 26-35, % 20’si 46-55, % 13’ü 56-65, % 9’u 19-25
yaş grubunda olup % 19’u 65 yaş ve üstünde, % 2’si de 18 yaş ve altında
bulunmaktadır.
3. Katılımcıların % 62’si Akçapınar’da 20 yıldan daha fazla, % 8’i 6-10 yıl arasında, % 2’si
1-5 yıl arasında, % 16’sı 16-20 yıl arasında, % 12’si de 11-15 yıl arasında yaşadığını
belirtmiştir.
4. Katılımcıların % 33’ü iki, % 19’u bir, 19’u üç, % 8’i dört, % 5’i beş, % 1’i altı, % 1’i altı
çocuktan fazla çocuklu olup geriye kalan % 14’ün çocuğu bulunmamaktadır.
5. Katılımcıların % 12’sinin hanesinde (4), % 30’unun hanesinde (2), % 28’inin hanesinde
(3), % 14’ünün hanesinde (1), % 8’inin hanesinde (5), % 1’inin hanesinde de (6) ve
daha fazla kişi bulunmakta, % 7’si de yalnız yaşamaktadır.
55
Anketi Yanıtlayanlara Göre Beslenme Alışkanlıkları ve Hastalıklar
6. Katılımcıların % 55’i sebze, % 21’i et, % 24’ü de hem sebze hem de et ağırlıklı
beslendiğini ifade etmiştir.
7. Katılımcıların % 58’i kronik bir rahatsızlığa sahip olduklarını belirtirken geriye kalan %
42’si böyle bir rahatsızlığının bulunmadığını belirtmiştir.
8. Kronik bir rahatsızlığı olanların % 5’i depresyon, % 20’si diabet, % 6’sı epilepsi, % 3’ü
kanser, % 10’u guatr hastası olduğunu, % 3’ü böbrek yetmezliğinin bulunduğunu
belirtip; geriye kalan % 27’i ise daha farklı hastalıklara sahip olduklarını belirtmiş, %
26’sı da rahatsızlığını belirtmekten kaçınmıştır.
Anketi Yanıtlayanlara Göre İş Yaşamı, Sosyal Güvence, Yıllık Gelir ve Meslekler
9. Katılımcıların % 11’i son bir hafta içinde çalıştığını, % 25’i son bir hafta içinde mevcut
işini sürdürdüğünü, % 63’ü ise çalışmadığını ifade etmiştir.
10. Katılımcıların % 48’i SSK, % 20’si Bağ-Kur, % 6’sı Emekli Sandığı güvencesine sahip
olduğunu, % 22’si ise hiçbir sosyal güvenceye sahip olmadığını belirtmiştir.
11. Katılımcıların % 45’i ev kadını, % 14’ü emekli, % 11’i işçi, % 10’u balıkçı, % 5’i çiftçi, %
5’i esnaf, % 3’ü serbest iş, % 3’ü memur, % 1’i aşçı, % 1’i öğrenci, % 1’i zanaatkâr ve
% 1’i de muhtar olduğunu söylemiştir.
12. Katılımcıların % 31’i ücretsiz aile işçisi olduğunu, % 21’i kendi hesabına çalıştığını, %
16’sı ücretli-maaşlı, % 10’u yevmiyeli, % 22’si de “diğer” konumlarda olduğunu
belirtmiştir.
13. Katılımcıların işlerinin girdiği sektörlere göre dağılımı ise; % 51 oranıyla ev kadınları ve
emekliler, % 12 oranıyla balıkçılık, % 10 oranıyla esnaflık, % 5 oranıyla inşaat, % 5
oranıyla ziraat ve ormancılık, % 2 oranıyla ticaret, % 1 oranıyla eğitimcilik, % 1
56
oranıyla sağlık, % 1 oranıyla ulaşım hizmetleri, % 12 oranıyla da diğer sektörler
şeklinde bir dağılım gösterdiği belirlenmiştir.
14. Soruları yanıtlayan katılımcıların yaşadıkları hanede kaç kişinin çalıştığını ortaya
koyan yanıtların dağılımı ise şu şekilde olmuştur: 1 kişi (% 41), 2 kişi (% 16), 3 kişi (%
3), Dört kişi (% 3), Beş kişi (% 1), Yok (% 36)
15. Katılımcıların % 64’ü yaşadığı hanede emekli bulunmadığını; % 34’ü bir, % 2’si iki adet
emekli bulunduğunu belirtmiştir.
16. Katılımcıların % 23’ü yaşadıkları hanede bir, % 5’i iki, % 6’sı üç işsiz bulunduğunu;
geriye kalan % 65’i de yaşadıkları hanede işsiz biri olmadığını belirtmiştir.
17. Katılımcıların % 66’sı yaşadıkları hanede 18 ve altındaki yaş gruplarından birinin
bulunmadığını, % 17’si (1), % 14’ü (2), % 3’ü ise (3) kişi bulunduğunu belirtmiştir.
18. Anketi yanıtlayanların % 6’sı eşinin, % 1’i anne ve babasının, % 7’si çocuklarının, %
7’si sadece kendisinin hane dışında, % 79’u da aile fertlerinin hane içinde
çalıştıklarını belirtmiştir.
19. Katılımcıların % 21’i yaşadıkları haneye giren aylık gelirin 400.-TL.’dan az, % 34’ü 400599.- TL., % 18’i 600-799.-TL., % 7’si 800-999.- TL., % 11’i 1.000-1.499.- TL., % 5’i
1.500-2.499.- TL. aralığında olduğunu, % 1’i 2.500.- TL.’dan fazla geliri olduğunu, %
3’ü de geliri olmadığını belirtmiştir.
20. Katılımcıların % 31’i zor bir duruma düştüklerinde kendi akrabalarından, % 12’si
bankalardan, % 4’ü eşinin akrabalarından, % 5’i komşularından, % 8’i
arkadaşlarından, % 12’si çocuklarından, % 1’i yardım kuruluşlarından yardım
aldığını, % 16’sı hiç kimseden yardım almadığını, % 11’i de başka yöntemleri
denediğini belirtmiştir.
57
Anketi Yanıtlayanlara Göre Toplumsal İlişkiler ve Yaşamdan Beklenenler
21. Katılımcıların % 36’sı komşuluk ilişkilerinin çok iyi, % 56’sı iyi, % 4’ü orta, % 3’ü Kötü,
% 1’i de çok kötü olduğunu belirtmiştir.
22. Katılımcıların gelecekten beklentileri şu şekilde ortaya çıkmıştır: Sağlıklı bir yaşam
sürmek isteyenler % 46, çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak isteyenler % 21, şu
anki yaşantısını sürdürmek isteyenler % 7, iyi bir iş ve gelir isteyenler % 6, ev sahibi
olmak isteyenler % 5, işini geliştirip büyütmek isteyenler % 5, doğayla iç içe bir
yaşam sürmek isteyenler % 4, işinde yükselmek isteyenler % 1, başka bir şehirde
yaşamak isteyenler % 1, başka bir ülkede yaşamak isteyenler % 1, daha fazla
seyahat etmek isteyenler % 1.
23. Katılımcıların % 33’ü hanelerinden dışarıya göç verdiklerini, % 67’si ise vermediklerini
belirtmiştir.
24. Hanelerinden göç verenlerin % 64’ü bunun ailevi nedenlerle, % 23’ü ekonomik
nedenlerle, % 13’ü de eğitim nedeniyle gerçekleştiğini söylemiştir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Halkın Tüketim Düzeyi ve Statü
25. Katılımcıların verdikleri yanıtları, Akçapınar genelinde değerlendirdiğimizde halkın %
37’sinin temel gelirinin turizm ve ücretli işlerden, % 37’sinin emekli maaşlarından, %
10’unun balıkçılıktan, % 6’sının tarımsal ürünlerden, % 4’ünün esnaflıktan, % 4’ünün
faiz ve rant gelirlerinden, % 2’sinin arıcılıktan kaynaklandığı belirlenmiştir.
26. Katılımcıların % 66’sı en çok beslenmeye, % 17’si sağlığa, % 13’ü eğitime, % 4’ü de
kiraya harcama yaptığını ifade etmiştir.
27. Katılımcıların % 88’i kendi üretimleri için sebze ve meyve yetiştirdiklerini, % 8’i
hayvansal, % 4’ü de balıkçılık ürünleri ürettiklerini ifade etmiştir.
58
28. Katılımcıların % 5’i satmak için balıkçılık yaptığını, % 6’sı sebze ve meyve
yetiştirdiğini, % 2’si hayvancılık yaptığını, geriye kalan % 87 ise hiçbir üretimde
bulunmadıklarını belirtmiştir.
29. Katılımcıların % 57’si kendilerini diğer hanelerle aynı düzeyde görmekte, % 16’sı kendi
durumlarının köydeki diğer hanelerden daha iyi, % 24’ü daha kötü olduğunu ifade
etmiş, % 3’ü de herhangi bir kıyaslamada bulunmamıştır.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Mülkiyet Yapısı
30. Ankete yanıt verenlerin % 20’si kiracı, % 79’u da ev sahibi olduğunu ifade etmiştir.
31. Katılımcıların verdiği yanıtlara göre Akçapınar’daki yapıların % 34’ü 1920-1979
döneminde, % 8’i 1980-1989 döneminde, % 19’u 1990-1999 döneminde, % 11’i 2000
ve sonrasında yapıldığı, kiracı olup oturduğu bina hakkında bilgisi olmayanların ise %
28 oranına ulaştığı belirlenmiştir.
32. Anketi yanıtlayanların verdikleri yanıtlara göre Akçapınar’da yaşayanların %
72’sinin oturduğu evin tapusu varken % 3’ünün tapusu bulunmamakta, % 25’inin de
bu konuda bir fikri yoktur..
33. Katılımcıların % 80’inin tarım toprağı yoktur. Olanların sahip oldukları toprak miktarı
ise şu şekilde dağılmaktadır: 1-5 dönüm arası toprağı olanlar % 13, 6-10 dönüm arası
toprağı olanlar % 4, 11-20 dönüm arası toprağı olanlar % 3.
34. Katılımcıların % 41’inin kendisine, % 7’sinin bir yakınına ait, % 5’inin kiraladığı
araziyi kullandığı, %47’sinin ise hiçbir şekilde arazi sahibi olmadığı belirlenmiştir.
35. Anketi yanıtlayanlarının % 19’unun bir bankaya, % 6’sının arkadaşlarına, % 3’ünün
esnafa borcu varken % 70’inin herhangi bir yere borçlu olmadığı belirlenmiştir.
59
Anketi Yanıtlayanlara Göre Birey-Mekân İlişkisi
36. Anketi yanıtlayanların % 92’sinin yaşadığı yerden memnun olduğu, % 8’inin ise
olmadığı belirlenmiştir.
37. Yaşadığı yerden memnun olanların % 100’ünün memnuniyet nedeninin doğanın
güzelliği olduğu anlaşılmıştır.
38. Yaşadığı yerden memnun olmayanların % 100’ünün sosyal ortam eksikliğinden
kaynaklandığı belirlenmiştir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Tarımsal Yapı
39. Anketi yanıtlayanların % 40’ı tarımla ilgili bilgileri aileden, % 4’ü aile dışından
öğrendiği; % 56’sının da tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
40. Anketi yanıtlayanların % 61’i sulu, % 18’i kuru, % 3’ü hem sulu hem kuru tarım
yaptıklarını, geriye kalan % 18’in ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
41. Katılımcıların % 26’sı artezyenden, % 1’i dere suyundan ve azmaklardan, % 3’ü su
kanallarından su alarak sulu tarım yaptıklarını, geriye kalan % 70’in ise tarımla
uğraşmadığı belirlenmiştir.
42. Anketi yanıtlayanların % 22’sinin gübre kullanırken, % 19’unun kullanmadığı; geriye
kalan % 59’un ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
43. Anketi yanıtlayanların % 8’inin suni, % 39’unun doğal gübre kullandığı; geriye kalan %
53’ünün ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
44. Anketi yanıtlayanların % 13’ünün gübreyi bayiden, % 1’inin kendi hayvanından, %
6’sının komşularından temin ettiği; geriye kalan % 80’inin tarımla uğraşmadığı
belirlenmiştir.
60
45. Anketi yanıtlayanların % 2’sinin toprak analizi yaptırdığı, % 37’sinin yaptırmadığı;
geriye kalan % 61’inin tarımla uğraşamadığı belirlenmiştir.
46. Anketi yanıtlayanların % 2’sinin toprak analizini tarım müdürlüğüne, % 1’inin ziraat
odasına tahlil ettirdiği; geriye kalan % 97’inin ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
47. Anketi yanıtlayanların % 27’sinin son beş yılda tarımsal üretimde azalma olduğu, %
10’unun olmadığı konusunda görüşe sahip olduğu; geriye kalan % 63’ün ise tarımla
uğraşmadığı belirlenmiştir.
48. Anketin yanıtlayanların % 13’ünün hanesinde 1 ila 5 adet, % 2’sinin hanesinde 6 ila
10 adet, % 1’inin hanesinde 10’dan fazla büyükbaş hayvan bulunduğu; geriye kalan
% 84’ünün hanesinde ise büyükbaş hayvan bulunmadığı belirlenmiştir.
49. Anketi yanıtlayanların % 7’sinin hanesinde 1 ila 5 adet, % 2’sinin hanesinde 10
adetten fazla küçükbaş hayvan bulunduğu; geriye kalan % 91’inin hanesinde ise
büyükbaş hayvan bulunmadığı belirlenmiştir.
50. Anketi yanıtlayanların % 19’unun hanesinde 1 ila 10, % 5’inin hanesinde 11 ila 20, %
1’inin hanesinde 20 adetten fazla kümes hayvanı beslendiği; geriye kalan % 75’in ise
kümes hayvanı beslemediği belirlenmiştir.
51. Anketi yanıtlayanların % 5’inin hanesinde 1 ila 10 adet arı kovanı bulunduğu; geriye
kalan % 95’inin ise arıcılık yapmadığı belirlenmiştir.
52. Anketi yanıtlayanların % 20’si besledikleri hayvanları evde kendi tüketimleri için
değerlendirmekte, % 9’u hem satıp hem evde değerlendirmekte, % 1’i satmakta;
geriye kalan % 70’i ise hayvan beslememektedir.
53. Anketi yanıtlayanların % 14’ünün organik tarım hakkında bilgisi varken % 52’sinin
bilgisi bulunmamakta, % 34’ü ise tarımla ilgilenmemektedir.
61
54. Anketi yanıtlayanların % 4’ü organik tarım yaparken, % 55’inin yapmadığı, % 41’inin
de tarımla ilgilenmediği belirlenmiştir.
55. Anketi yanıtlayanlardan 3 kişi (% 2) organik sebze, 5 kişi (% 4) organik meyve
yetiştirdiğini 1’i (% 1) bunları pazarda sattığını, 5’i (% 3) de satmadığını; geriye kalan %
94’ü de organik tarım yapmadığını söylemiştir.
56. Anketi yanıtlayanların % 4’ü organik tarım yapmayı düşündüğünü, % 30’u
düşünmediğini, % 66’sı da organik tarımla ilgilenmediğini belirtmiştir.
57. Katılımcıların % 39’u balıkçılık, % 10’u deniz taşımacılığı, % 51’i yüzerek denizden
yararlandığı belirtmiştir.
58. Anketi yanıtlayanların % 33’ü son beş yılda balık türlerinde azalma olduğunu, % 5’i
olmadığını düşünmekte; geriye kalan % 62 ise balıkçılıkla uğraşmamaktadır.
59. Anketi yanıtlayanların % 21’i yeterince balık olmamasını, % 13’ünün balıkçılığın
yeterince gelir getirmemesini balıkçılıkla ilgili en önem sorun olarak kabul ettiği;
geriye kalan % 66’ının ise balıkçılıkla ilgilenmediği belirlenmiştir.
60. Anketi yanıtlayanların % 12’sinin balıkçılık, % 7’sinin sulama, % 2’unun taşıma
amaçlı kullandığı, % 79’un da azmaktan yararlanmadığı belirlenmiştir.
61. Anketi yanıtlayanların % 24’ü çevrelerindeki azmaklarda balık türlerinin, % 16’sı suyun
azaldığını, % 40’ı suyun kirlendiğini, % 20’si taşkınlarla yataklarının dolduğunu
düşünmektedir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Halkın SİT ve ÖÇK Algısı
62. Anketi yanıtlayanların % 61’i SİT alanından haberdar olduğunu, % 39’u da haberdar
olmadığını ifade etmiştir.
62
63. Anketi yanıtlayanların % 30’unun SİT alanında mülkü olduğu, % 70’inin de olmadığı,
% 7’sinin SİT alanında 1 ila 5 dönüm arasında, % 2’sinin 6 ila 10 dönüm arasında, %
1’inin 11 ila 20 dönüm arasında, % 1’inin 30 dönümden fazla arazisi olduğu, %
15’inin ise tüm arazilerinin SİT alanı içinde kaldığı; geriye kalan % 74’ünün ise SİT
alanında arazisi olmadığı belirlenmiştir.
64. Anketi yanıtlayanların % 44’ünün SİT ile ilgili sorunları olduğu; geriye kalan % 55’in ise
mülkü olmadığı belirlenmiştir.
65. Anketi yanıtlayanların % 11’i sınırlı yapılaşma olduğu takdirde, % 32’si SİT
kaldırıldığı takdirde sorunun çözümleneceğini söylemekte; geriye kalan % 57’inin
ise SİT alanı içinde arazisi bulunmamaktadır.
66. Anketi yanıtlayanların % 39’u SİT ile ilgili sorunların Devlet, % 3’ü Çevre Bakanlığı, %
5’i yerel yönetimler tarafından çözümleneceğine inanmakta; geriye kalan % 53’ün ise
SİT alanı içinde arazisi bulunmamaktadır.
67. Anketi yanıtlayanların % 12’si SİT alanı içindeki mülkleri ile ilgili sorunları tadilat ve
tamirat yaparak, % 3’ü restore ederek, % 3’ü turizm amaçlı kullanarak, % 3’ü de
satarak çözümlenebileceğine inanmakta; geriye kalan % 56’sının ise SİT alanı içinde
mülkü bulunmamaktadır.
68. Anketi yanıtlayanların % 51’i Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde, % 49’u dışında
yaşamaktadır.
69. Anketi yanıtlayanların % 45’inin ÖÇK ile ilgili bir sorunu varken % 55’inin sorunu
bulunmamaktadır.
70. Anketi yanıtlayanların % 1’inin ağaç kesimi, % 1’inin av yasağı, % 25’inin ilaçlama, %
8’inin yol konusunda imar sorunu olduğu, % 64’ünün ise herhangi bir sorununun
olmadığı belirlenmiştir.
63
71. Anketi yanıtlayanların % 3’ü arıcılık, % 2’si hayvan otlatma, % 33’ü mantar ve ot
toplama, % 7’si piknik, % 55’i de yakacak temini konusunda ormandan
yararlanmaktadır.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Turizm ve Etkisi
72. Anketi yanıtlayanların % 7’si eğlence ve konaklama tesislerinde çalışarak, % 2’si
balıkçılık, % 3’ü restorancılık yaparak, % 2’si tekne turları düzenleyerek katılmakta,
geriye kalan % 93’ün ise turizmle herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.
73. Anketi yanıtlayanların % 21’i turizmin köy yaşantısına katkısı olduğunu, % 79’u da
olmadığını düşünmektedir.
74. Anketi yanıtlayanların % 40’ı turizmin nüfus artışına etki ederek, % 33’ü kazançları
arttırarak, % 2’si çevrenin kirlenmesine yol açarak, % 2’si suç oranını arttırarak, % 7’si
eğitim düzeyinin yükselmesine yol açarak, % 7’si ormanların azalmasına yol açarak, %
7’si yeni yolların yapılmasına neden olarak, % 2’si de çarpık kentleşmeye yol açarak
değişime neden olduğunu düşünmektedir.
75. Ankete katılanların % 16’sı turizm faaliyetlerinden gelir elde ederken geriye kalan %
84’ün turizmden kaynaklanan herhangi bir geliri bulunmamaktadır.
76. Ankete katılanların % 12’si turizm işçiliği, % 4’ü esnaflık yaparak gelir elde ederken
geriye kalan % 84’ün ise turizmden kaynaklanan herhangi bir geliri bulunmamaktadır.
77. Anketi yanıtlayanların % 22’si turizm işletmecisi, % 7’si turizm işçisi olarak turizmden
yararlanmayı düşünmekle birlikte; % 71’inin bu konuda herhangi bir fikrinin olmadığı
belirlenmiştir.
64
Anketi Yanıtlayanlara Göre Sedir Adası
78. Anketi yanıtlayanların % 33’ü Sedir Adası’na gittiğini, % 67’si ise gitmediğini
belirtmiştir.
79. Anketi yanıtlayanların % 9’una göre Sedir Adası denize girilebilecek bir yer, % 7’sine
göre özel kumu nedeniyle gidilen bir yer, % 4’üne göre gezi teknelerinin gittiği bir
yer, % 3’üne göre Kleopatra’nın tatil yeri, % 5’ine göre ören yeri, % 15’ine göre
hepsidir. Bilmiyorum yanıtını verenlerin oranı ise % 57’dir.
80. Anketi yanıtlayanların % 81’ine göre Sedir Adası Çamlı Köyü’ne ekonomik katkıda
bulunan, % 19’una göre de bulunmayan bir yerdir.
81. Anketi yanıtlayanların % 10’u Sedir Adası nedeniyle aile bütçelerine katkıda
bulunulduğunu, % 90’ı ise bulunulmadığını belirtmiştir.
82. Ankete yanıt verenlerin % 2’si Sedir Adası nedeniyle gezi teknelerinin gelir elde
ettiğini, % 2’si beldelerinin ünlendiğini, % 6’sı turist getirdiğini, % 4’ü ürünlerinin
satılabildiğini, % 86’sı ise hiçbir katkısının bulunmadığını düşünmektedir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Birey-Toplum İlişkileri ve Farkındalık
83. Anketi yanıtlayanların % 17’sinin yaşadıkları bölge ile ilgili olarak beldede yapılan
toplantı ve etkinliklere katıldığı, % 83’ünün ise katılmadığı belirlenmiştir. Katıldığını
söyleyen 24 kişinin ise katıldığı etkinlik türüne göre dağılımı ise şu şekilde olmuştur:
Dernek toplantılarına katılanlar 1 kişi, belde ile ilgili toplantılara katılanlar 7 kişi,
SMAP III toplantılarına katılanlar 2 kişi ve tarımla ilgili toplantılara katılanlar 7 kişi.
Katılmayan 123 kişinin oranı ise % 83’dür.
84. Ankete katılanların % 1’i avcılıkla, % 18’i dikiş ve nakışla, % 1’i aşçılıkla, % 1’i arıcılıkla,
% 1’i halk eğitimle ilgili kurslara katıldığını belirtirken geriye kalan % 78’i kurslara
katılmadığını belirtmiştir.
65
85. Anketi yanıtlayanların % 83’ü Akçapınar’a gelip yerleşenlerden memnun olduğu, %
17’sinin de memnun olmadığı belirlenmiştir.
86. Anketi yanıtlayanların % 18’i köylerinin daha iyi bir geleceği olması için turizmin
gelişmesine yönelik daha fazla tanıtım yapılmasını, % 21’i çevre temizliğine önem
verilmesini, % 11’i tarih, doğa ve kültürel değerlerin korunması suretiyle herhangi bir
değişimin olmamasını, % 21’i sahil şeridinin düzenlenmesini, % 17’si yeni iş alanlarının
açılmasını, % 11’i yapılaşmaya izin verilmesini, % 1’i yeni eğlence ve dinlence yerleri
açılmasını istemiştir.
87. Anketi yanıtlayanların % 28’i Akçapınar’daki sorunların çözümlenebilmesi için SİT’in
kaldırılmasını, % 2’si kendilerine tarımsal destek yapılmasını, % 13’ü devletin halkla
birlikte çalışmasını, % 3’ü ÖÇK’nın daha ılımlı olmasını, % 8’i eğitime ve
bilinçlendirmeye önem verilmesini önerirken geriye kalan % 46 ise daha farklı
yanıtlar vermiştir.
88. Anket sorularını yanıtlayanların % 46’sı yörenin en önemli çevre sorunu olarak su
kaynaklarının azalmasını, % 4’ü yöreye özgü türlerin kaybolmasını, % 2’si tarımsal
kirliliği, % 3’ü verimli toprak alanlarının kaybını, geriye kalan % 45 ise daha farklı
sorunları ifade etmiştir.
89. Anketi yanıtlayanların % 39’u çevrelerindeki nesli tükenen hayvanların olduğunu, %
48’i olmadığını söylerken % 13’ü de bu konuda herhangi bir fikirlerinin olmadığını
ifade etmiştir.
90. Anketi yanıtlayanların % 50’si yaşadıkları bölgede yöreye özgü kuşların olduğunu, %
28’i olmadığını söylerken % 22’si de bu konuda herhangi bir fikirlerinin olmadığını
ifade etmiştir.
91. Anketi yanıtlayanların % 12’si yaşadıkları çevrede arkeolojik alanların bulunduğunu,
% 64’ü bulunmadığını söylerken, % 24’ü de bu konuda herhangi bir fikirlerinin
olmadığını ifade etmiştir.
66
92. Anketi yanıtlayanların % 14’ü köylerinde devlet görevlileri ya da sivil toplum
kuruluşları tarafından toplantılar düzenlendiğini, % 86’sı düzenlenmediğini ifade
etmiştir.
93. Anketi yanıtlayanların % 4’ü köylerinde devlet görevlileri ya da sivil toplum
kuruluşları tarafından düzenlenen toplantılara katıldığını, % 96’sı da katılmadığını
belirtmiştir.
94. Anketi yanıtlayanların % 78’i yaşadıkları bölgede balıkçılıkla, % 7’si turizmle ilgili
kooperatif bulunduğunu belirtirken geriye kalan % 12’sinin de bu konuda bir bilgisinin
olmadığı ortaya çıkmıştır.
95. Ankete
katılanların
%
18’i
kooperatif
faaliyetlerine
katılırken
%
82’si
katılmamaktadır.
96. Anketi yanıtlayanların % 21’i yaşadıkları bölgedeki çevre sorunlarında 10 yıl öncesine
göre daha iyi bir noktaya gelindiğini, % 41’i aynı noktada kalındığını düşünürken %
38’i ise daha kötü bir noktaya ulaşıldığını ifade etmiştir.
97. Anketi yanıtlayanların % 50’si yöre sorunlarını devletin, % 20’si muhtarlığın, % 3’ü
valiliğin, % 2’si halkın, % 2’si belediyenin, % 23’ü de hepsinin birlikte çözeceğine
inandığı belirlenmiştir.
98. Anketi yanıtlayanların % 74’ü çevre koruma ile ilgili yasakları bildiğini, % 26’sı ise
bilmediğini belirtmiştir.
99. Anketi yanıtlayanlarından % 29’u çevre koruma ile ilgili olarak ağaç kesimi ve
avlanma yasaklarını, % 29’u SİT ve ÖÇK kurallarını, % 15’i çevre temizliği ve ilaçlama
ile ilgili yasakları bildiğini belirtirken % 27’si bu konuda bir şey bilmediğini ifade
etmiştir.
67
100. Anketi yanıtlayanların % 6’sı SMAP III Projesinden haberdar olduğu, % 94’ünün ise
haberdar olmadığı belirlenmiştir.
YOL VE ULAŞIM
Akçapınar, Marmaris Kent Merkezi’ne 24 km, Muğla İl Merkezi’ne 30 km, bağlı olduğu Ula
İlçe Merkezi’ne ise 10 km uzaklıktadır. E90 Muğla-Marmaris karayolu, yerleşimin ortasından
geçmektedir.
1938-1939 döneminde, Muğla Valisi Recai Güreli tarafından bölgedeki bataklıkları kurutmak
amacıyla her aileye ikişer adet diktirilen ve deve kervanlarının zarar vermemesi için bekçi
tutulan Avustralya kökenli okaliptüs (halk dilinde sulfata) ağaçlarının ortasında kalan ve
bugün birçok filmde doğal bir plato olarak kullanılan eski yol köyün en önemli simgesidir.
Köyün Marmaris ile olan ulaşımı, Marmaris Otobüs Terminali’nden kalkan Muğla, Bodrum,
Köyceğiz, Dalyan otobüs ve minibüsleriyle sağlanmaktadır. Ayrıca Akyaka ve Ula ile ulaşımı
sağlayan köy minibüsleri bulunmaktadır.
COĞRAFİ YAPI
Akçapınar Köyü, dünya harikası
olarak
nitelendirilen
Bölgesi’nin
bulunmaktadır.
tam
Gerek
Gökova
ortasında
kendi
kapladığı alan gerekse çevresindeki
dağlar, tepeler, dere ve azmaklar,
kanyonlar, körfez ve koylar, adalar
ile bu alanlardaki zengin, farklı,
korunmuş bitki ve hayvan varlığı ile ayrıcalıklı bir coğrafyanın içindedir. Köyün, “Uzun Plaj”
olarak adlandırılan Gökova Körfezi kenarında denize çıkışı ve bir iskelesi / balıkçı barınağı
bulunmaktadır.
68
Yerleşim alanı ve çevresindeki arazi batıdan denizle, diğer yönlerden ise yamaç ve dağlık
arazilerle sınırlıdır. Düşük eğimli araziler, deniz kenarındaki alanlarda yer almaktadır. Bu
alanlarda drenaj sorunları ve tuzlanma yoğunlaşmış durumdadır.
Arazinin büyük bir kısmı yamaç ve dağlık arazilerle çevrili olduğu için eteklerde yamaç
molozları, dere ağızlarında ise birikinti konileri yer almaktadır. Ovayı oluşturan kil, kum ve
çakıldan oluşan alüvyon tabakasının kalınlığı 10-50 m arasında değişmektedir. Tarım yapılan
arazi bu görünümüyle alüvyonlu bir karaktere sahiptir. Toprak organik madde yönünden
genel olarak fakir, kireç yönünden zengindir. Ayrıca denize yakınlık nedeniyle tuzlanma
tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Arazide yer alan sulama, drenaj ve taşkın önleme tesisleri günümüz koşullarında yetersiz
olup taşkın halen bölgenin en önemli sorunlarından biridir.
Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için;
Akçapınar Köyü’ne ait arazilerin, Marmaris-Muğla-Köyceğiz Yol Ayrımı-Akçapınar (Kanlı
Azmak) Azmağı Mendireği-Çalça Tepe (61 m)-Mersinlik Tepe-Hacıveli Tepesi-MarmarisMuğla-Köyceğiz Yol Ayrımı hattı içinde kaldığı varsayılmıştır. Bu varsayımsal tanımlama ile
belirlenen alan içindeki coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:
BAŞLICA DAĞ VE TEPELER
Bölgenin yükseklikleri bilinen ya da bilinmeyen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına
göre aşağıdaki listede gösterilmiştir:
1. Mersinlik Tepe (61 m): Akçapınar köy merkezinin güneydoğusundadır.
2. Çalça Tepe: Akçapınar köy merkezinin batısındadır.
3. Hacıveli Tepesi: Akçapınar köy merkezinin güneydoğusundadır.
AZMAKLAR
1. Akçapınar Azmağı (Kanlıazmak): Piri Reis’in iki ciltlik Kitab-ı Bahriye kitabında Kemer
Azmağı
olarak
geçmektedir.
Akçapınar
Azmağı’nın
kaynağı,
Muğla-Fethiye
69
karayolunun Marmaris sapağından sonra 2 km mesafede, yolun kuzeydoğusunda yer
alan Ataköy sınırlarından çıkmaktadır. Su, güneye doğru hareket ederek MuğlaFethiye karayolunu keser; ovanın güneyinde, Akçapınar Köyü’nün doğusunda yer alan
terk edilmiş Haşinbahçesi köyü ile Şirinköy’e 600 m yaklaştıktan sonra batıya doğru
menderes yaparak Akçapınar köyü sınırlarına girer. 1 km kadar Akçapınar köyü
içinden gittikten sonra köyün batısından geçen Muğla-Marmaris karayolu üzerindeki
köprünün altından geçip 2 km kadar tarım alanları boyunca ilerleyip denize ulaşır. Piri
Reis’inde söylediği gibi küçük deniz araçlarıyla denizden doğru gelip köye ulaşmak
mümkündür.
2. Eğri Azmak: Akçapınar (Kanlıazmak) Azmağı’nın denize yaklaştığı bölgede kuzeye
yönelerek oluşturduğu son bölüme “Eğri Azmak” adı verilmektedir.
ÇAY VE DERELER
1. Akçapınar Deresi: Akçapınar Köyü’nün güneyindeki dağlık arazilerden birkaç kol
halinde doğmaktadır. Doğuş noktası Ataköy civarında olup Zeytinbeleni ya da
Kırkayak Kaynağı olarak adlandırılan kaynaktan beslenmektedir. Denize dökülene
kadar yaklaşık 20 km. boyunca yoğun tarım alanları ile kuşatılmış durumdadır. Drenaj
alanı 50 hektar, 10 yıllık taşkın debisi 1,22 m³/s’dir.
Akçapınar Köyü’nde kanalizasyon şebekesi bulunmadığı için Akçapınar Deresi, hem
çıktığı bölgedeki Ataköy Köyü’nün hem de içinden geçtiği Akçapınar Köyü’nün
atıklarıyla; ayrıca geçtiği tüm arazilerde yapılan tarımsal faaliyetler nedeniyle
kirlenmektedir.
Köyün içinden geçen Akçapınar Deresi, denizle buluştuğu bölgede oluşturduğu
Akçapınar Azmağı ile Gökova Körfezi’ne ulaşmaktadır.
DENİZ KIYISI HATTI
Akçapınar Köyü’nün Gökova Körfezi’ne açılan sahilinde her hangi bir körfez, koy, ada ve
yarımada bulunmamaktadır.
70
Azmağın kuzeyindeki sahil, son yıllarda yapılan uçurtma sörfü etkinlikleri ile tanınmaya
başlamıştır.
KAMUSAL HİZMETLER
Akçapınar Köyü’nün muhtarı M. Şükrü (Arap Şükrü) Aslan’dır.
Köyde iki adet köy odası, üç kahve, iki fırın, bir de cami bulunmaktadır. Akçapınar’da
kütüphane binası bulunmamakla birlikte kütüphaneye ihtiyaç duyulduğu belirlenmiştir.
Eğitim: Akçapınar İlköğretim Okulu’nda 4 şube, 3 öğretmen ve 30 öğrenci bulunmaktadır.
Okul binası oldukça bakımlıdır. Köydeki okullaşma oranı % 100’dür. Öğrenciler ilköğretimin 6,
7 ve 8nci sınıfından itibaren taşımalı eğitim ile Gökçe Köyü’ne götürülmektedir.
Sağlık: SMAPP III Gökova Projesi kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi SosyoEkonomik Çalışması çerçevesinde köyde bir doktorla bir ebenin çalıştığı bir sağlık evi olduğu
belirtilmekle birlikte Muğla İl Sağlık Müdürlüğü’nün web sayfası bilgilerine göre geçen süre
içinde bu sağlık evinin kapatılarak hizmetlerin Gökçe Köyü’ndeki Aile Sağlığı Merkezi’ne
kaydırıldığı belirlenmiştir.
PTT: Akçapınar PTT Şube Müdürlüğü köy içindedir.
İçmesuyu Şebekesi: Köydeki içme suyu şebeke suyu ile karşılanmaktadır. Daha önceki
yıllarda köyden geçen pınarın suyu içilmekte iken fosseptiklerin suya sızması nedeniyle su
içilmez hale gelmiştir. Fosseptiklerin boşaltılması Akyaka ve Gökova belediyeleri tarafından
sağlanmaktadır.
Katı Atık: Çöplerin toplanması ve dökümünde sorunlar yaşanmaktadır. Köydeki çöpler
Akyaka Belediyesi ile ortak toplanmaktadır.
SMAPP III Gökova Projesi kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik
Çalışması çerçevesinde muhtar ve Balıkçılar Kooperatifi’nin başkanı ile yapılan görüşme
71
sırasında azmağın temizlenerek balıkçılık faaliyetlerinin düzenlenebileceği, dalyanın
kurulması ile balık sayısının arttırılabileceği, mendirek yapılması ile balıkçılık faaliyetine olan
ilginin artacağı vurgulanmıştır. Organik tarımın desteklenmesi ve butik otellerin yapılması ile
köyün turizm anlamında da gelişebileceği vurgulanmıştır.
KÖY EKONOMİSİ
Zanaatkârlık olarak eskiden çıkrıkçılar faaliyet gösterirken günümüzde köyde zanaatkâr
bulunmamaktadır. Köy içerisinde üç restoran bulunmaktadır. Bunlardan birisi 2006 yazında
ailevi nedenlerle kapanmıştır. Diğer ikisi, merkezde halen tüm yıl boyunca faaliyet
göstermektedir. Ayrıca köyde köyün yerlisi olmayan bir fırın ve bir dondurmacı
bulunmaktadır.
Arıcılık, köyde terk edilen geçim kaynaklarından biridir. SMAPP III Gökova Projesi kapsamında
gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması çerçevesinde köyün kanaat
önderleriyle yapılan görüşmelerde, nüfusun % 40’ının balıkçılıkla geçinirken, balıkçılıkla
uğraşmayan halkın % 10’unun hayvancılık, % 10’unun çiftçilik, % 10’unun ticaret ve turizmle
uğraştığı, geriye kalan % 30’unun da dışarıya çalışmaya gittiği belirlenmiştir. Köydeki işsizlik
sorunu nedeniyle gençlerin yarısı Marmaris’te turizm sektöründe çalışmaktadır.
Akçapınar Köyü’nde ağırlıklı olarak narenciye ve tek yıllık susam yetiştiriciliğinin yoğunlaştığı
ve son yıllarda nar üretim alanlarının açılmaya başlandığı görülmektedir. Gökova Özel Çevre
Koruma Bölgesi olarak yapılan 2009 tarihli envanter çalışmaları sonucunda Akçapınar
Köyü’nde 67 dekar narenciye, 890 dekar tarla, 80 dekar okaliptüs ve 105 dekar nar üretim
alanının bulunduğu, çiftçi sayısının ise toplam 71 olduğu belirlenmiştir.
SMAPP III Gökova Projesi kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik
Çalışması çerçevesinde köydeki tarım arazilerinde sonbaharda arpa, yulaf; yazın susam, mısır
yetiştirilmekte, kışları da narenciye üretimi yapılmaktadır. Sebzecilik, sadece ailelerin kendi
ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar yapılmaktadır. Köyde tarımın bırakılmasının en büyük
nedenlerinden birisi maliyetlerin artması ve karşılığında tatmin edici kar elde
edilememesidir. Köyde on beş tane avokado ağacı bulunmaktadır. Daha önde, tarım arazisi
72
olarak kullanılan sulu araziler varken, köyde şu an sulu arazi bulunmamaktadır. Köyün büyük
sorunlarından birisi de sulama suyu sorunudur. Köydeki sulama sorununun bir kısmı SİT’e
bağlı olarak meydana gelmektedir. Köyün içerisinden geçen pınar suyu, sulama için köylüler
tarafından uygun bulunurken, SİT’ten dolayı suyun sulama için kullanılmasına ilişkin bir alt
yapı oluşturulamamaktadır.
Akçapınar Köyü, av sahası olarak genellikle Gökova İç Körfezi’ni kullanan bir su ürünleri
kooperatifine sahiptir. SMAPP III Gökova Projesi kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç
Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması çerçevesinde kooperatif başkanından alınan bilgiye göre
köyde ortalama kırk beş aile balıkçılıkla geçinmektedir. Kooperatife kayıtlı üye sayısı 32,
faaliyet gösteren balıkçı teknesi sayısı 40’dır. Balıkçı filosu, ortalama 8 metre uzunluğundaki
ahşap teknelerden oluşmakta olup mevcut filonun ortalama yaşı 9,3 yıl, motor güçleri 27,6
BG’dir. Akçapınar balıkçılarının büyük bir bölümü su ürünleri kooperatifi
çatısı altında
faaliyet göstermektedir. Köyde yaklaşık 250-300 civarında kişi balıkçılık yapmaktadır. 1973
yılında kurulmuş S.S. Gökova ve Havalisi Akçapınar Su Ürünleri Kooperatifi, sadece Gökova
Körfezi’nde değil tüm Güney Ege’deki en eski balıkçı kooperatiflerinden biridir. SMAPP III
Gökova Projesi kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması
çerçevesinde kooperatifin varlığı, köy halkı tarafından gerekli ve faydalı bulunurken,
kooperatif dayanışma merkezi olarak görülmektedir. Kooperatif tarafından daha önce de
yürütülen dalyan projesinin tekrar canlanması için uğraşılmaktadır. Balıkçılığın önündeki en
büyük engellerden birisi Kanlı Azmak’ın ağzında biriken topraktır. Azmağın önündeki birikme
temizlenip engellenebilirse balıkçılığın köyde daha çok gelişeceği düşünülmektedir. Köyde
lagos, mercan, karides, barbun, karagöz, palamut balıkları avlanmaktadır.
Köy meydanında bulunan Köylü Gadın Mağazası’nda, köyde üretilen doğal gıdaların (reçel,
turşu, bal, yağ, kuru ot, kurutulmuş gıda, pekmez, ezme, salça, tarhana, makarna, erişte,
bulgur, zeytin, sabun vb.) satışı yapılmaktadır.
Akçapınar, zengin bitki ve hayvan varlığı ile ekolojik yönden öneme sahip olup, Ege Bölgesi ve
Akdeniz Bölgesi bitki örtüsü özelliklerini birlikte göstermektedir. Maki formasyonuna
ilaveten, zeytinlik alanlar da önemli yer tutmaktadır. Leylekler başta olmak üzere bazı kuş
türlerinin gözlemlenebildiği bir bölgededir.
73
S.S. Gökova ve Havalisi Akçapınar Su Ürünleri Kooperatifi
Kuruluş yılı
1973
Kayıtlı ortak sayısı
32
Aktif üye sayısı
15
Sadece balıkçılıktan geçinen balıkçı sayısı
10
Üye olmayanların sayısı
1
Kayıt dışı tekne sayısı
Yok
Kooperatifin faaliyet alanındaki toplam balıkçı sayısı
33
Kooperatife üye olma oranı
% 97
Aktif üye oranı
% 47
Kooperatifte çalışan sayısı
1
Pazarlama faaliyeti-Mezat*
Mezat Yok
* Kooperatif, üyelerinin balığını pazarlamakta ancak mezat yapılmamaktadır
Kaynak: Tokaç, A., Ünal, V., Tosunoğlu, Z., Akyol, O., Özbilgin, H., Gökçe, G. (2010) Ege Denizi Balıkçılığı, IMEAK
Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yayınları, İzmir, s.328
Akçapınar Leylek Köyü: Binlerce yıldır Afrika ile Gökova arasında mekik dokuyan leylekler;
barınma, yumurtlama ve kuluçka döneminde Gökova düzlüğünde yer alan Akçapınar Köyü'nü
kullanmakta ancak gelen leyleklerin sayısı her geçen yıl, mevcut elektrik telleri nedeniyle
azalmaktadır.
ÖZEL ÇEVRE KORUMA VE KÖY İLİŞKİLERİ
Akçapınar Köyü, Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi kapsamındadır. SMAPP III Gökova
Projesi kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması
çerçevesinde köy halkının özel çevre koruma yönetimi ile sorunları olduğu belirlenmiştir:
Özel Çevre Koruma Kurulu’nun yürüttüğü doğayı koruma kararları doğrultusunda günlük
yaşama zarar veren yaban hayvanları çoğalmaktadır. Özellikle son yıllarda domuzlar ve
sivrisinekler rahatsız edici sayılara ulaşmıştır. SİT alanı nedeniyle, 1980 yılından beri imar
sorunları yaşanmaktadır. Evlenen gençlerin oturabilecekleri evler olmadığından, aileleri ile
yaşamak zorunda kalan gençler ya köyü terk etmekte ya da ekonomik olarak aktif
74
olamamaktadır. Köyde yaşanan SİT sorunu nedeniyle köy gelişememektedir. Bu sorunlara
karşın SİT veya ÖÇK’nın kalkmasını istemeyen halk, mevcut binaların 1994 yılında kabul
edilen imar planının içinde değerlendirilmesi sonucunda sorunun ortadan kalkacağına
inanmaktadır. Özellikle 1960 ile 1980 arasında yapılan binaların ÖÇK tarafından kabul
edilmesinin halkın yaşamak için gerekli olan mevcut ev gereksinimini karşılayacağını
belirtmektedirler.
TOPLUMSAL ETKİNLİKLER
Akçapınar köyü muhtarlığı, 2008 yılından bu yana Gökova Akçapınar Yağlı Pehlivan Güreşleri
adıyla yarışmalar düzenlemekte olup internet kayıtlarında sadece 2010 yılında yapılan 3ncü
yarışmanın haberlerine rastlanmıştır.
YETİŞTİRDİĞİ ÜNLÜLER
Halen Akyaka Belediye Başkanlığı görevine yapan Ahmet Çalça, Akçapınar doğumludur.
AKÇAPINAR KÖYÜ VE TURİZM
Akçapınar Köyü’nde 1960’larda turizm faaliyetleri söz konusuyken, bugün ÖÇK ve SİT
nedeniyle turizm gelişememektedir. Ayrıca köyün sakinleri topraklarının birçoğunu yabancı
ülke vatandaşlarına sattıklarından köylünün elinde bulunan toprak sayısı ve miktarı azalmış,
bazı köylüler topraksız hale düşmüştür.
Akçapınar sınırları içindeki sahil şeridi, köy muhtarlığı tarafından Özel Çevre Kurumu’ndan
kiralanmakla birlikte, ÖÇK kuralları nedeniyle kıyı şeridinde herhangi bir altyapı hizmeti
sunulamamaktadır.
75
Yazılı Kaynaklar
1. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.
Baskı, TEB Yayınları.
2. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, İstanbul
3. Tokaç, A., Ünal, V., Tosunoğlu, Z., Akyol, O., Özbilgin, H., Gökçe, G. (2010) Ege
Denizi Balıkçılığı, IMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yayınları, İzmir.
4. Yusufoğlu, A. (2010) A Critical Review of The Tooles & Techniques Used Coastal
Planning Case Study - Muğla-Gökova Special Enviromental Protection Area, Ankara,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi
5. Oktik, N. (2009) Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması, SMAP III Gökova Projesi
6. Oktik, N., Gökalp Y., Gaye, Değer, F. (2009), Katılımcı Bir Sosyolojik Çalışma Örneği
Olarak SMAP III Gökova Projesi
7. Bildirici, M. (2007), İdima'dan Gökova Akyaka'ya, Gökova-Akyaka’yı Sevenler Derneği
8. Biyo-Gökova Project, (2004,)Gökova-Akyaka’yı Sevenler Derneği,
9. Tuna, A. L., Çelik, V. (2009)Gökova İç Körfezinde Tarımsal ve Evsel Kaynaklı Kirlilik
Çalışması, SMAP III Gökova Projesi
10. TÜRSAB Milas - Bodrum Kırsal Kalkınma Projesi Fizibilite Çalışması (2011) Nihai
Rapor.
11. Akyaka-Gökova Yürüyüş Rehberi, Gökova-Akyaka’yı Sevenler Derneği
12. Meskûn Yerler Kılavuzu (1944), T.C. İçişleri Bakanlığı.
13. Muğla İl Çevre Durum Raporu 2006, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Muğla Valiliği İl
Çevre ve Orman Müdürlüğü
14. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel
Müdürlüğü - https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx
İnternet Kaynakları
01. Marmaris Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr
02. Marmaris Belediyesi - www.marmaris.bel.tr
03. Marmaris Turizm Altyapı Birliği – www.martab.gov.tr
04. Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr
05. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr
06. Akçapınar İlköğretim Okulu - http://ula.meb.gov.tr/kurumlar/akcapinar.html
76
07. Akçapınar PTT Şubesi - http://ptt.subeleri.net/mugla-ula-akcapinar-ptt-subesi.html
08. Otistikler Derneği Misafirhanesi
http://www.pansiyonara.com/memberbak2.asp?mem=488
09. Köylü Gadın - http://www.koylugadin.com/
10. Vikipedi Gökova - http://tr.wikipedia.org/wiki/G%C3%B6kova_K%C3%B6rfezi
11. Gökçe-Ferek Köyü Tanıtımı - http://www.gokce-ferek.com/tanitim.htm
12. Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
www.muglakulturturizm.gov.tr/dosya/1.../h/kopya-konaklama-2.xls
13. Bodur Çay Evi
http://pazarvatan.gazetevatan.com/yazardetay.asp?sid=&yaid=54&hkat=54&hid=14
302&yaz=Engin%20Ak%FDn
14. Index Anatolicus
http://www.nisanyanmap.com/?y=ak%C3%A7ap%C4%B1nar&t=ula&lv=1&u=1&ua=0
15. Marmarisya
http://marmarisya.blogspot.com/2012/03/araciyla-marmaris-egelenlergelirkeeen.html
Haritalar
4. TR-31 12a Gökova Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000
5. 1/25.000 ölçekli HGK haritası (N 20-C4 paftası)
Özel Bilgiler
6. Marmaris Turizm Altyapı Birliği (MARTAB)
77
03. BAYIR KÖYÜ
Marmaris kent merkezinin güneybatısında kuzeyden Osmaniye Köyü, kuzey ve kuzeybatıdan
Orhaniye, Turgut ve Söğüt köyleri, güneybatıdan Taşlıca Köyü, güneyden de denizle çevrili,
Marmaris İlçesi Bozburun bucağına bağlı bir köy yerleşimidir. Köyün coğrafi koordinatları 28°
10' 8'' D, 36° 43' 2'' K, denizden yüksekliği de ortalama 155 m’dir.
Yerleşimin Tarihi: Bayır Köyü’nün antik çağdaki ismi Syrna’dır. Aynı ismi taşıyan bir Yunan
köyü, yine aynı şekilde Yunanistan’ın dağlık bir bölgesi olan Batı Arkadia’da bulunmakta, aynı
adı taşıyan ve Sirna olarak da adlandırılan 4 km²lik bir Yunan adası ise Dodacanese Takım
Adaları içinde yer almaktadır.
Köyün adı, Bilge Umar’a göre M.Ö. 2. bin yılda kullanılan Luwi ya da bunun M.Ö. 1. bin yıldaki
ardılı olan Karia dilinden gelmektedir. Adın öz biçimi iki öğeden türetilmiştir: Su (wa)-(a)rna,
Kutsal / Güzel Pınar. Gerçekten de, Syrna ismini veren güzel bir pınar bugün Bayır Köyü içinde
bulunmaktadır.
Hicri 1308 (M. 1890-1891) tarihli Salname-i Vilayet-i Aydın kayıtlarına göre Bayır Köyü’ndeki
61 hanede 344 kişi yaşamıştır.
Köyün I. Dünya Savaşı öncesindeki nüfusu 480 İslam; 24 Eylül 1915 tarihli sayımdaki nüfusu
ise 481 İslam olarak belirlenmiştir.
Bugün köye bağlı dokuz mahalle bulunmaktadır: Camiyanı, Aşağı Mahalle, Derepınar,
Yancağız, Kayalıözü, Kızılcaörtmen, Çiftlik, İndaş ve Belen mahalleleri.
İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre bölgede yer alan Aşağı,
Camiyanı, Çiftlik, Derepınar, Kayalıyüzü, Kayapınar, Kızılağaç, Kızılcaörtmen, Yancağız
mevkileri Bayır Köyü’ne bağlıdır. Köyün kapladığı alanda mevki olarak tanımlanan diğer
yerler, alfabetik sırasıyla şu şekildedir: Belenalanı, Çukuralan, Denizalan, Dikenalan, Gökbel,
78
Ilımar, İnbaşı, Kirpiyeri, Kumlubük, Maşatalanı, Naldöken, Pıynaryoluiskelesi, Sarnıç, Sarpdibi,
Yanıkçardak, Yokuşbaşı.
NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER
Nüfus
Orhaniye Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine
göre 697 kişi olup bunun 372’sini (% 53,37) erkekler, 325’ini (% 46,63) kadınlar
oluşturmaktadır.
Yerleşimin 1935 yılı nüfusu 390, 1940 yılı nüfusu 404, 1945 yılı nüfusu 426, 1950 yılı nüfusu
441, 1955 yılı nüfusu 467, 1970 yılı nüfusu 570, 1975 yılı nüfusu 612, 1980 yılı nüfusu 657,
1985 yılı nüfusu 650, 1990 yılı nüfusu 563, 2000 yılı nüfusu 798, 2007 yılı nüfusu 709, 2008
yılı nüfusu 732, 2009 yılı nüfusu 716, 2010 yılı nüfusu da 691’dir. Bu verilerin
incelenmesinden de görüldüğü gibi Bayır Köyü’nün nüfusu, Türkiye ve Marmaris
ortalamalarının aksine devamlı olarak azalmaktadır. Nitekim köy nüfusunun 2015-2040
dönemindeki projeksiyonunu gösteren tahminler de bu durumu doğrulamaktadır.
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan
Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler
Araştırması Kesin Raporu verilerine göre -0,0571 olan beş yıllık büyüme oranı üzerinden
nüfus projeksiyonu 2015 yılı için 669, 2020 yılı için 631, 2025 yılı için 595, 2030 yılı için 561,
2035 yılı için 529, 2040 yılı için de 499’dur.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde
yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.
Medeni Durum
Yine aynı şekilde, bu nüfusun 158’i (% 27,82) hiç evlenmemiş, 178’i erkek, 175’i kadın olmak
üzere toplam 353’ü (% 62,15) evli; 10’u erkek, 9’u kadın olmak üzere toplam 19’u (% 3,35)
boşanmış; 6’sı erkek, 32’si kadın olmak üzere toplam 38’inin (% 6,68) eşi ölmüştür.
79
Okuma Yazma Bilinirliği
Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 2’si erkek, 6’sı kadın olmak üzere toplam 8 kişi (% 1,23)
okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 337’si erkek, 298’i kadın olmak üzere toplam
635’i (% 97,99); 15+ yaş grubuna göre 297’si erkek, 258’i kadın olmak üzere toplam 555’i (%
97,71) okuma yazma bilmektedir.
Eğitim Düzeyi
Nüfusun, 6+ yaş grubunda 39’u erkek, 44’ü kadın olmak üzere toplam 83 kişi (% 12,81)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 190’ı erkek, 185’i kadın olmak üzere
toplam 375 kişi (% 57,87) ilkokul, 60’ı erkek, 43’ü kadın olmak üzere toplam 103 kişi (%
15,90) ilköğretim okulu, 5’i erkek, 2’si kadın olmak üzere toplam 7 kişi (% 1,08) ortaokul veya
dengi okulu, 28’si erkek, 17’si kadın olmak üzere toplam 45 kişi (% 6,94) lise veya dengi okul,
15’i erkek, 7’si kadın olmak üzere toplam 22 kişi (% 3,40) ise yüksekokul ve üzeri eğitim
düzeyine sahiptir.
Nüfusun, 15+ yaş grubunda 2’si erkek, 7’si kadın olmak üzere toplam 9 Kişi (% 1,58) herhangi
bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 190’ı erkek, 185’i kadın olmak üzere toplam
375 kişi (% 66,02) ilkokul, 57’si erkek, 40’ı kadın olmak üzere toplam 97 kişi (% 17,08)
ilköğretim okulu, 5’i erkek, 2’si kadın olmak üzere toplam 7 kişi (% 1,23) ortaokul veya dengi
okulu, 28’i erkek, 17’si kadın olmak üzere toplam 45 kişi (% 7,92) lise veya dengi okul, 15’i
erkek, 7’si kadın olmak üzere toplam 22 kişi (% 3,87) ise yüksekokul ve üzeri eğitim düzeyine
sahiptir.
YOL VE ULAŞIM
Orhaniye Köyü, Marmaris Kent Merkezi’ne 25 km, Muğla İl Merkezi’ne 75 km uzaklıktadır.
Bayır-Marmaris-Bayır arasındaki ulaşım düzenli minibüs seferleri ile gerçekleştirilmektedir.
Minibüsler her gün saat 07.00-15.00 arasında Bayır’dan, 10.00-18.00 arasında da
Marmaris’ten hareket etmektedir.
80
COĞRAFİ YAPI
Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için; Bayır
Köyü’ne ait arazilerin, denizden Damlacık Kuyu-Kadırga Burnu-Hayırsız Burnu-Çiftlik AdasıAkyar Burnu-Kumlu Burnu; karadan ise Kumlu Burnu-Buğluca Tepesi-Oyuk Tepe (636 m)Karaçalça Tepesi (436 m)-Günecebaşı Tepesi-Kuma Tepesi (613 m)-Türkmen Tepesi (491 m)Eğlekbaşı Tepesi (626 m)-Söbüce Tepesi-Zeytindağ (616 m)-Karacabelen Tepesi-Damlacık
Kuyu hattı içinde kaldığı varsayılmıştır. Bu varsayımsal tanımlama ile belirlenen alan içindeki
coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:
BAŞLICA DAĞ VE TEPELER
Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki
listede gösterilmiştir:
Yüksekliği bilinen tepeler
1. Gökdağ (782 m): Bayır Köyü’nün kuzeydoğusundadır.
2. Güvenç Dağı (746 m): Bayır Köyü’nün güneydoğusundadır.
3. Güver Dağı (718 m): Karaoğul Koyu’nun kuzeyindedir.
4. Oyuk Tepe (636 m): Söğüt Köyü sınırındadır.
5. Eğlekbaşı Tepesi (626 m): Osmaniye Köyü sınırındadır.
6. Zeytindağı (616 m): Kumlubük’ün güneybatısında ve Osmaniye Köyü sınırındadır.
7. Kuma Tepesi (613 m): Turgut Köyü sınırındadır.
8. Karapınar Tepesi (538 m): Buruniçi Koyu’nun kuzeybatısındadır.
9. Oyuk Tepe (494 m): Bayır Köyü’nün güneybatısındadır.
10. Türkmen Tepesi (491 m): Turgut, Osmaniye ve Bayır Köyü sınırlarının kesiştiği
noktadır.
11. Tosunuçan Tepesi (435 m): Buruniçi Koyu’nun kuzeyindedir.
12. Kuşyuvası Tepesi (362): Kumlubük’ün güneyindedir.
13. Yumru Tepe (356 m): Çaycağız Koyu’nun kuzeybatısındadır.
14. Seki Tepesi (173 m): Kunduzyuvası Koyu’nun kuzeyindedir.
15. Akyar Tepe (171 m): Akyar Burnu’nun batısındadır.
81
Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:
1. Ballıca Tepesi: Çiftlik Koyu’nun kuzeybatısındadır.
2. Buğluca Tepesi: Bayırköy, Söğütköy ve Taşlıca sınırlarının birleşim noktasındadır.
3. Çaycağız Tepe: Çaycağız Koyu’nun batısındadır.
4. Dibecik Tepe: Zeytinli Burnu’nun kuzeyindedir.
5. Doru Tepe: Akçam Burnu’nun kuzeyindedir.
6. Ele Tepe: Kayalı Koyu’nun kuzeydoğusundadır.
7. Günecebaşı Tepesi: Turgut Köyü sınırındadır.
8. Hayırsız Tepe: Çaycağız Koyu ile Sarımersin Koyu arasında yarımadanın üzerindedir.
9. Ilgın Tepe: Çiftlik Koyu’nun kuzeyindedir.
10. İşaret Tepe: Akçam Burnu’nun kuzeyindedir.
11. Karacabelen Tepesi: Sarımersin Koyu ile Kumlubük arasındaki kıstağın üzerinde ve
Osmaniye Köyü ile olan sınırın üstündedir.
12. Koçak Tepesi: Çiftlik Koyu’nun batısındadır.
13. Kuz Tepe: Çaycağız Koyu ile Sarımersin Koyu arasındaki yarımadanın üzerindedir.
14. Mandıra Tepe: Çaycağız Koyu’nun kuzeydeki girişindedir.
15. Ortaca Tepe: Kumlubük’ün batısındadır.
16. Sakız Tepesi: Kumlubük’ün güneydoğusundaki yarımadanın üzerindedir.
17. Sandal Tepe: Gebekse Koyu’nun kuzeyindedir.
18. Seki Tepe: Kunduzyuvası Koyu’nun kuzeyindedir.
19. Sıracık Tepe: Bayır Köyü’nün güneybatısındadır.
20. Söbüce Tepe: Osmaniye Köyü sınırındadır.
21. Suluçukur Tepesi: Osmaniye Köyü sınırındadır.
22. Tülü Tepe: Çiftlik Koyu’nun kuzeyindedir.
23. Tülü Tepe: İncirli Koyu’nun kuzeyindedir.
24. Tülü Tepe: Buruniçi Koyu’nun kuzeybatısındadır.
25. Yumrutaş Tepe: Karaoğul Koyu’nun kuzeyindedir.
BURUNLAR
1. Kadırga Burnu (Cape Marmarice): Marmaris Körfezi’nin batı ucunu oluşturur ve
üstünde bir fener yapısı vardır.
82
2. Hayırsız Burnu:
3. Pirenli Burnu:
4. Yalıdağ Burnu:
5. İnceburun:
6. Akyar Burnu:
7. Zeytinli Burnu:
8. Kılıçlanmış Burnu:
9. Akçam Burnu:
10. Kumlu Burnu:
DENİZ FENERLERİ
1. Kadırga Burnu Feneri: Kadırga Burnu’nun ucunda olup Marmaris Körfezi’nin batı
ucunu oluşturur.
YARIMADALAR
1. İnceburun Yarımadası: Gerbekse Koyu’nun oluşumunu sağlayan ve koyu güneyden
çevreleyen ince, uzun bir yarımadadır.
KOYLAR
1. Kadırga – Çaycağız Koyu (36° 43’ 57” N – 28° 17’ 48” E): Kadırga Burnu’nun (Cape
Marmarice) hemen kuzeyinde bulunan küçük bir koydur. Bu koyda doğulu rüzgârlara
karşı koymak oldukça zordur.
2. Korsaniçi Koyu: Kadırga Burnu ile Hayırsız Burnu arasında kalan bu koy Çayağız
Koyu’nun güneyindedir.
3. Sarımersin Koyu: Pirenli Burnu ile Yalıdağ Burnu arasındaki güneye bakan geniş
körfezin doğusundaki, güneyli rüzgârlara açık bir koydur.
83
4. Kunduzyuvası Koyu: Pirenli Burnu ile Yalıdağ Burnu arasındaki güneye bakan geniş
körfezin batısında, batıya doğru bir giriş yaparak oluşan küçük bir koydur.
5. Çiftlik Koyu (Phalarus) (36° 42’ 57” N – 28° 14’ 25” E): Bu geniş koyun önünde
yüksek, kayalık Çiftlik Adası yer alır. Adanın her iki yanı derin geçittir.
Çiftlik Koyu batı yönde girer, melteme liman yapar, güneye açıktır. Burada 5 ila 8 m.
arasında demirlenir. Dip kum, yosun karışımıdır. Sahildeki her lokantanın önünden bir
"L" iskele çıkar. Arzu eden onlara bağlayabilir. Meltem, arkadaki vadiden aşağı koyun
içine doğru kuvvetli eser. Hafif de olsa solugan hissedilir.
Koyun kuzey yakasında bir site ve yanında dört yıldızlı bir otel olan Green Platan Hotel
bulunur. Güneybatı köşesinde yamacın eteği boyunca önü tonozlu bir iskele uzanır.
Burası Alarga Sail Butique Otel & Yacht Club ASYC adında, yatçılara da hizmet veren
güzel bir tesise aittir. Çiçekler içindeki kocaman bahçesinde, büyük bir yüzme havuzu,
açık ve kapalı lokantaları, çamaşırhanesi vardır. Telefon ve faks hizmetleri verilir.
İskelede su, elektrik bağlanır.
Çiftlik Koyu'nun etrafını çevreleyen dağlar çam ormanı ile kaplıdır. Vadiden çıkan
asfalt yol Marmaris ve İçmeler'den gelen Bayır Köyü yolu ile birleşir.
6. Gerbekse Koyu (ince Koy) (36° 42’ 07” N – 28° 13’ 42” E): Sahile ince, alçak bir
berzahla bağlı İnceburun Yarımadası doğu yönde yarım mil çıkar, üstündeki Gerbekse
Koyu'nu meltemin soluganından korur.
Batı ucuna doğru daralarak giren koy, kumsal bir plajda son bulur. Derin su, nihayete
doğru sığlaşır; dipte bembeyaz kum, yosunun yerini alır. Demirleyip iki yakadan birine
koltuk alınır. Meltem dar boğazdan içeri eser, tekneleri yandan bulur. Denizi parlak bu
güzel koy, Marmaris'ten gelen günlük gezi motorlarının uğrak yeridir. Kıyıda eski bir
kilise harabesi ve bir lokanta bulunur.
84
7. İncirli Koyu: Akyar Burnu ile ileri çıkan ufak yarımada ile güneydeki küçük bir dil
arasında kalan, güneyli rüzgârlara açık küçük bir koydur.
8. Karaoğul Koyu: Akyar Burnu ile Zeytinli Burnu arasındaki iki bölümlü geniş körfezin
batısında kalan etrafı dik yamaçlarla çevrili, güneyli rüzgârlara açık bir koydur.
9. Kuşyuvası Koyu: Kılıçlanmış Burnu’nun bulunduğu kara parçasının doğuya doğru
uzaması sonucunda ortaya çıkmış küçük bir koydur.
10. Kayalı Koyu: Kılıçlanmış Burnu ile Kumlu Burnu arasında, batı yönünde kara içine
girerek oluşan geniş körfezin doğu kısmında, kuzeye doğru ilerleyerek oluşan ve
güneyli rüzgârlara açık bir koydur.
11. Buruniçi (Armella) Koyu: Akçam ile Kumlu Burunlar arasında, yarım mile yakın
genişlikteki yuvarlak Buruniçi Koyu yer alır. Etrafını dik ve yüksek dağlar çevreler. Hele
kuzey yakası, denizden birkaç yüz metre dimdik yükselen haşin bir kayadır. Tabii,
tepesinden aşağı meltem de kuvvetli iner.
Pek az teknenin uğradığı Buruniçi Koyu'nda deniz derindir; ama kıyılarında
demirlenecek birkaç elverişli yer vardır.
Kumlu Burnu dönünce, sahilden 40-50 m. mesafede iki yüksek kaya sudan çıkar. Kıyı
ile araları derindir. Onları geçer geçmez, içinde ancak orta boy bir teknenin manevra
yapabileceği büyüklükte küçük bir koy güney yönde girer. Dip kum, denizi güzeldir.
Ağzında demir bırakıp nihayetindeki plaja doğru çıma tutunca meltemde rahat yatılır.
Etrafı alçak kayalık, sakin bir koydur.
Geniş koyun güneybatı ucunda, sahil bir girinti yapar. Kıyıda, plajın üstündeki kırmızı
toprak yar çökmüş gibi durur. Dip kumdur. 5 ila 8 metre arası demirleyip plaja koltuk
alınırsa, tepeden inen rüzgâr ve meltemden etkilenmeden kalınır. Poyraz ile
keşişlemeye açık, güzel, ferah bir yaz limanıdır.
85
Buruniçi Koyu'nun poyraz ucunda, bıçakla kesilmiş gibi duran dik kayaların arasından
bir fiyort, kuzeybatı yönde kıvrılarak 400-500 metre içeri girer. Nihayete doğru dip
kumdur, alnında çakıllık bir plaj ve sonra alçak bir vadi uzanır. 8-10 metrede demir
bırakıp plaja çıma tutunca, meltemde rahat yatılır.
Ağzı güneye açıktır. İki yanı lüle lüle olmuş dik kayalar arasında, ilginç bir koydur
burası. Sahilde birkaç eski harabe vardır.
ADALAR VE KAYALIKLAR
1. Çiftlik Adası: Çiftlik Koyu’nun girişinde olup İstanbul Ümraniye’deki Çesar Hasır Demir
Çelik Fabrikası’nın sahibi Artvinli işadamı Nevzat Feyzioğlu’nun varislerine ait 80.620
metrekare büyüklüğündeki adanın üstünde bir ana bina, misafirhane, iki hizmetli evi,
atölye, jeneratör odası, biri yüzme havuzu olarak kullanılabilecek 4 sulama havuzu
bulunmaktadır. Adanın 27.620 metrekaresi özel mülkiyette olup geriye kalan 53.000
metrekaresi Hazineye aittir. Adada bulunan elektrik, telefon, su hattı Ulaştırma
Bakanlığı’ndan alınan özel izinle denizin altından hat çekilerek bağlanmıştır.
2. Buruniçi Kayaları: Kumlu Burnu ile Buruniçi Koyu arasında bulunan ufak kaya
döküntüleridir.
ÇAY VE DERELER
1. Apıca Dere: Kayalı Dere ile birleşip Kayalı Koyu’na dökülür.
2. Arapoğlu Deresi: Gebekse Koyu’nun güneybatısından denize dökülmektedir.
3. Belen Dere: Bayır Köyü yerleşiminin doğusundadır.
4. Bozen Deresi: Bayır Köyü’n güneyinden denize dökülmektedir.
5. Çaycağız Deresi: Doğudaki Çaycağız Koyu’na dökülmektedir.
6. Çiftlik Deresi: Çiftlik Koyu’na dökülmektedir.
7. Eşepınar Deresi: Kızılcaöğütmen Mahallesi’nden geçmektedir.
8. Ilgın Dere: Çiftlik Koyu’na dökülmektedir.
9. Kayalı Dere: Kayalı Koyu’na dökülmektedir.
10. Kızılağaç Deresi: Bayır Köyü’n kuzeyindedir.
86
11. Kunduz Deresi: Kunduzyuvası Koyu’na dökülmektedir.
12. Kuzkaya Deresi: Buruniçi Koyu’na dökülmektedir.
13. Ortabük Deresi: Çiftlik Koyu’na dökülmektedir.
14. Yarımca Deresi: Pınaryoluiskelesi Mevkii’nden denize dökülmektedir.
15. Yellice Dere: Bayır Köyü’n güneybatısındadır.
ÇEŞMELER
1. İkipınar Çeşmesi: Ilımar Mevkii’nin doğusunda ve deniz kenarındadır.
2. Olacak Çeşme: Kızılcaöğütmen Mahallesi’nin kuzeybatısındadır.
3. Sürtek Çeşme: Kayalı Koyu’nun kuzeybatısındadır.
KUYULAR
1. Damlacık Kuyusu: Bayır Köyü ile Osmaniye Köyü sınırında, Kumlubük’ün
kuzeybatısında ve deniz kenarındadır.
KAMUSAL HİZMETLER
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan
Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler
Araştırması Kesin Raporu verilerine göre toplam 230 hanenin bulunduğu köyde kamu
kuruluşu olarak 1 cami, 1 sağlıkevi ve 1 İlköğretim okulu bulunmaktadır. Bayır Köyü’nün
muhtarı Mustafa Alper’dir.
Eğitim: Köydeki ilkokul, 1934 yılında açılan ilkokuldur. Okul binası 1957 yılındaki depremle
yıkılınca 1961 yılında inşasına başlanan okul aynı yılın Aralık ayında iki derslikli olarak tekrar
öğrenime başlamıştır. Okul binası o tarihten bu yana eklenen derslik ve binalarla bugünkü
durumuna ulaşmıştır. 2004 yılında Muhittin Çoban İlköğretim Okulu adını alan okulda 1
müdür, 1 müdür yardımcısı, 6 sınıf öğretmeni, 6 branş öğretmeni, 1 hizmetli görev
yapmaktadır. 1-8 sınıflar itibariyle eğitim veren okulun şube sayısı 9, öğrenci sayısı da
130’dur. Okul, taşımalı sistemle Osmaniye Köyü’ne de hizmet vermektedir.
87
PTT: Köyde PTT şubesi bulunmamaktadır.
Sivil Toplum Kuruluşu: Bulunmamaktadır.
Sağlık Kuruluşu: Köye haftada iki gün aile hekimliği uygulaması kapsamında doktor
gelmektedir.
KÖY ALTYAPISI
Bayır Köyü’nde içme suyu şebekesi bulunmakla birlikte kanalizasyon şebekesi, fosseptik ve
arıtma tesisi yoktur. İçmesuyu şebekesinin yetersiz olduğu belirlenmiştir. Köy içi yollar
genellikle kesme taşla döşelidir.
KÖYÜN MİMARİ DOKUSU
Bayır Köyü, dağınık ve organik bir yerleşime sahiptir. Vadi yamacında bulunan yerleşimin
birbirinden uzak dokuz mahalleden oluşmaktadır. Köy merkezinin eskiden panayır alanı
olarak kullanıldığı söylenmektedir. Köy genelinde bahçe teras uygulaması, diğer köylerde de
görüldüğü gibi yaygındır. Yapıların % 70’i bir, % 30’u iki katlı yığma taş yapılardır. Çatılar ise
kırma ve düz çatı şeklindedir. Orman ürünlerine dayalı olan ekonomik yapının ürünü olan
hediyelik eşyaları satan yerlerle kahvehane ve çay bahçesi gibi turistik yerler anıt çınar ağacı
ile köy meydanı civarında toplanmıştır. Bununla birlikte köy, sahildeki Çiftlik Koyu / Mahallesi
sayesinde ikincil konutlarla dört yıldızlı bir otele ve pansiyonlara sahiptir.
Köy merkezindeki caminin yerinde eskiden bir kilisenin var olduğu, 1960’lı yıllarda yıkılarak
yerine caminin yapıldığı söylenmektedir. Cami yapımında kullanılan kilise yazıtları bugün de
okunabilmektedir.
TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER
1. Syrna Antik Yerleşimi: Syrna, antik çağda Rodos’a bağlı demeler (köyler) arasında yer
almamakla birlikte; Asklepios Kutsal Alanı ile tanınmıştı. Söylenceye göre Troya
savaşında Yunan birliklerinin hekimliğini üstlenen Asklepios oğlu Podaleirios (zambak
88
gibi ak bacaklı), Karia kralının kızı Syrna ile evlenince, ödül olarak Chersonessos’u
(Loryma ya da Bozburun Yarımadası) almış; Podaleiros da Chersonessos’ta kurduğu iki
kentten birine eşinin adını vermişti. George E. Bean’e göre Bayır Camii’nin tabanında
görülen geniş mermer blok üzerinde, M.Ö. 200 sıralarında kutsal yerde yürütülen
onarım çalışmalarına katkıda bulunanlarının adları yazılıdır.
Bilge Umar’a göre Syrna antik yerleşiminin kalıntıları, Bayır Köyü’nün 2 km kadar
doğu-kuzeydoğusundaki Yancağız Tepesi’nin üzerindedir. Köyden bu tepe üstü
düzlüğe, ilkçağ kentinin hala kullanılan, taş döşenmiş dar yolu izlenerek gidilir.
Doruk düzlüğünde, kent surlarının bir bölümü ile birtakım yapıların temel kalıntıları
görülmektedir. Doruğun biraz altında, güneydoğusunda içi oyulmamış sandık
biçiminde, 2 metreye yakın uzunlukta tek parça, mezar üstü kapak taşları vardır.
Burası muhtemelen kentin nekropolüdür.
Bilge Umar’ın 1976’da köye yaptığı
ziyarette gördüğü sunak taşı ile üzerinde bir yılan kabartmasının bulunduğu sütun
parçası 1998 yılındaki ikinci ziyaretinde görülememiştir. Aynı şekilde George G.
Bean’in köy camisinin tabanında gördüğünü söylediği yazıtlı taş parçaları da
kaybolmuştur. Bölgede henüz bir yüzey araştırması ya da kazı yapılmamıştır.
2. Gerbekilise (Gerbekese): George E. Bean’e göre burası bir Bizans ticaret merkeziydi.
Gebekse Mevkii, 25-26 pafta, 1136-1137-1445 ve 1505 parsellerdeki kilise kalıntıları,
İzmir 2 No.lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun 19.12.1990 tarih ve 1682
sayılı kararı ile I. Derece Doğal ve I. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir.
Bölgede henüz bir yüzey araştırması ya da kazı yapılamamıştır.
DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER
1. Armelli Mağarası: 150 metre yükseklikte, + 62 metre derinlikte ve 95 metre
uzunluğunda yatay bir mağaradır.
89
2. Asarini Mağarası: 490 metre yükseklikte, - 45 metre derinlikte ve 66 metre
uzunluğunda yatay bir mağaradır.
3. Karadiken Mağarası: 400 metre yükseklikte, - 36 metre derinlikte ve 44 metre
uzunluğunda yatay bir mağaradır.
4. Bayır Çınarı Tabiat Anıtı: Cumhuriyet Meydanı 7 pafta, 317 parseldeki yaklaşık 1880
yaşındaki çınar ağacı, İzmir 2 No.lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun
12.10.1994 (21.02.1995?) tarih, 4242 sayılı kararı ile tescil edilmiş olup boyu 35
metre, çapı 2,8 metre, çevresi 8,7 m², kapladığı alan 706 m². Bu ağacın etrafında 7 kez
dönüldüğünde daha mutlu ve daha uzun yaşanacağı bir halk inanışı olarak kabul
görmektedir.
5. Bayır Akdeniz Selvisi Tabiat Anıtı: Anıt çınar ağacının 15 metre sol tarafında 2.300
yaşında, 1,5 m çapında ve 50 metre boyunda bir Akdeniz Selvisi bulunmakla birlikte;
bu ağaç bugüne kadar tescillenmemiştir.
6. Özel Çevre Koruma Bölgesi: Bayır Köyü, Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi
kapsamındadır.
90
KÖY EKONOMİSİ
Bayır Köyü’nün temel ekonomisi arıcılık-balcılık faaliyetine dayanır. T.C. Çevre ve Orman
Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan Datça – Bozburun Özel
Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler Araştırması Kesin Raporu
verilerine göre köyde 150 hane arıcılık-balcılıkla, 1 hane balıkçılıkla uğraşmaktadır. Seracılık
ve turizmden kısmi gelir elde edilmektedir. Hayvancılık ve tarla tarımıyla uğraşan hane
yoktur. Köyün başlıca geçim kaynağı % 80 oranıyla orman ürünlerine (balcılık, arıcılık,
adaçayı, defne ve kekik üretimi), % 20 oranıyla turizme dayanmaktadır.
Köyde esnaf olarak 4 market, 1 marangozhane, 1 hediyelik eşya mağazası ve 2 kahvehane
bulunmaktadır. Anıt çınar ağacının bulunduğu meydandaki Çınar Restoran köy tüzel kişiliği
tarafından işletilmektedir.
Köyün mahallesi olan Çiftlik Koyu’nda 1 adet dört yıldızlı otel, 1 butik otel, 1 adet pansiyon ve
50 adet ikinci konut bulunmaktadır.
Köy pazarı ise Cuma günleri kurulmaktadır.
91
Yazılı Kaynaklar
1. Arslan, R. (2011) Sosyal Siyasal ve Ekonomik Yönüyle Marmaris 1923-1960,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2011, Muğla
2. Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164
3. Bean, E. G. (1987) Karia, Cem Yayınevi, İstanbul
4. Bean, E. G., Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)
5. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.
Baskı, TEB Yayınları.
6. Diler, A. (2004) Muğla’da Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasında Yaşanan
Sorunlar: Kültürel ve Doğal Kaynak Yönetimi Ön Araştırması, İstanbul.
7. Doğaner, S. Bozburun Yarımadası: Coğrafi Ortam ve İnsan,
8. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, İstanbul
9. Jouanna, J. “The Birth of Western Medical Art”, Western Medical Thought from
Antiquity to the Middle Ages, Mirko D.Grmek, s.25
10. Moir, D. M. Outlines of the Ancient History of Medicine, s.14
11. Strabon, Geopraphika Antik Anadolu Coğrafyası, Kitap XIV.2, C 65 4, s.219, Arkeoloji
ve Sanat Yayınları, İstanbul-2009
12. Soyluer, S. (2006) XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı'nın İdari ve Nüfus Yapısı,
ÇTTAD, V/13, (2006/Güz), s. 109–135
13. Umar, B (1999), Karia, Bir Tarihsel Coğrafya Araştırması ve Gezi Rehberi, İnkılap
Yayınevi, İstanbul
14. Umar, B (1993), Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.413
15. “Bozburun; Mavi Gözler”, Atlas Aylık Coğrafya ve Keşif Dergisi, Mayıs 1995, Sayı: 26,
s.82-92
16. “Ege’nin Uzak Yarımadaları – Bozburun ve Reşadiye’nin Anatomisi”, Atlas Aylık Coğrafya
ve Keşif Dergisi, Temmuz 1997, Sayı: 52, 110-128
92
İnternet Kaynakları
01. Marmaris Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr
02. Marmaris Belediyesi - www.marmaris.bel.tr
03. Marmaris Turizm Altyapı Birliği – www.martab.gov.tr
04. Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr
05. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr
06. Index Anatolicus - http://www.nisanyanmap.com/?y=bay%C4%B1r&t=marmaris&lv=1&u=1&ua=0
07. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel
Müdürlüğü - https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx
08. Bayır Muhittin Çoban İlköğretim Okulu - http://bayirmuhittincobanioo.meb.k12.tr/
09. Bayırköy, Marmaris - http://tr.wikipedia.org/wiki/Bay%C4%B1rk%C3%B6y,_Marmaris
10. Orman Genel Müdürlüğü
http://web.ogm.gov.tr/Haberler/HaberGoruntule.aspx?List=b5227992-7788-41c48a38-24e745c3108e&ID=7334
11. Ecoraft - http://www.ecoraft.com/siz.html
Özel Bilgiler
01. Marmaris Turizm Altyapı Birliği (MARTAB) bilgileri.
02. Bayır Köyü Muhtarlığı bilgileri.
93
04. ÇAMLI KÖYÜ
Marmaris kent merkezinin kuzeyinde yer alan; kuzeyinde Ula İlçesi’ne bağlı Akçapınar Köyü,
doğusunda Marmaris İlçesi’ne bağlı Çetibeli, güney ve güneybatısında Marmaris İlçesi’ne
bağlı Karacasöğüt Köyü, batısında da Gökova Körfezi ile çevrelenmiş, Marmaris İlçesi’ne bağlı
bir köy yerleşimidir. Yerleşimin coğrafi koordinatları 28° 16’ 0” Doğu; 36° 59’ 12” Kuzey
şeklinde, denizden yüksekliği de ortalama 15 m’dir.
Yerleşimin Tarihi: Köyün en eski adı Hellence dilinde Kallipolis (Güzel kent) olup zaman
içinde Gelibolu şekline dönüşmüştür. George E. Bean’e göre buranın Hellenistik ve Roma
dönemlerinin Kallipolis’i olmadığı açıktır; çünkü kalıntılar burada bir kent olduğunu
göstermemektedir. Bean’e göre “Kallipolis’in gerçek yeri, yaklaşık 9,6 km içerdeki Duran
Çiftlik olarak adlandırılan yerde ele geçen bir yazıtta belirtilmiştir. Bu yazıt Kallipolisli bir kişi
tarafından İmparatoriçe Domitia’ya adanmıştır. Duran Çiftlik’teki kalıntılar burada bir kutsal
alan olduğunu ve daha sonra yerini bir kiliseye bıraktığını gösterir. Kallipolis ise, 1,6 km.
kadar doğudaki Kızılkaya Köyü’nün yukarısındaki, yaklaşık 243,8 m yükseklikteki tepededir.
Burada bugün çok az şey ayaktadır; fakat yamaçlara çömlek parçaları ve dağınık halde yapı
taşları yayılmıştır. Zirvede oldukça kötü bir işçilikle inşa edilmiş bir kule bulunmaktadır.
Kentin duvarları kaybolmuştur; fakat planı ayırt edilebilmektedir. Doğu kısımda, bir grup
basit mezar bulunmuştur. Bunlar kenarlarda ince taşlardan ve üstte bir taş kapaktan
oluşmaktadır. Kallipolis adı bu yerden kıyıdaki Gelibolu’ya, yani bugünkü Çamlı Köyü’ne
ortaçağdaki bir tarihte taşınmış olmalıdır; fakat bunun da sadece bir tahmin olduğu
unutulmamalıdır.” ⁽¹⁾
II. Beyazıd döneminde yapılan Menteşe Sancağı tahririnde, Gelibolu olarak adlandırılan bu
yerleşimde 14 hanenin bulunduğu belirlenmiştir.
Hicri 1308 (M. 1890-1891) tarihli Salname-i Vilayet-i Aydın kayıtlarına göre Gelibolu
Köyü’ndeki 110 hanede 578 kişi yaşamaktadır.
(1) - Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.161-163
94
Köyün I. Dünya Savaşı öncesindeki nüfusu 469 İslam, 24 Eylül 1915 tarihli nüfus sayımındaki
nüfusu 471 İslam ve 3 Eylül 1921 tarihli sayımdaki nüfusu ise 622 Müslim olarak
belirlenmiştir.
İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre; Çetebel, Değirmenyanı,
Erenbaşı, Gökbük, Ilıca, Köprüyanı, Köylük, Okulyanı, Taşbükü ve Taşhan yerleşimleri
Akçapınar Köyü’ne bağlıdır. Bunun dışında kalan başlıca mevkilerin isimleri ise şu şekilde
sıralanabilir: Darıcık, Delioğlankışlası, Dibekli Sırtları, Domuzçukuru, Gökboyun Mevkii, Kapılı,
Karataş Gediği, Mezarlık Sırtları, Palanlı Sırtları, Pirenalan Sırtları, Somaklı Sırtları,
NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER
Nüfus
Çamlı Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre
719 kişi olup bunun 370’ini (% 51,46) erkekler, 349’unu (% 48,54) kadınlar oluşturmaktadır.
Yerleşimin 1935 yılı nüfusu 560, 1940 yılı nüfusu 365, 1945 yılı nüfusu 427, 1950 yılı nüfusu
495, 1955 yılı nüfusu 842, 2007 yılı nüfusu 718, 2008 yılı nüfusu 711, 2009 yılı nüfusu 680,
2010 yılı nüfusu da 703’dür.
SMAPP III Gökova Projesi kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik
Çalışması verilerine göre köydeki hane sayısı 220, ortalama hane halkı büyüklüğü 4 kişidir.
Yaz aylarındaki nüfusu yazlıkçılarla birlikte 2.000’i geçmektedir.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde
yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.
Medeni Durum
Yine aynı şekilde, bu nüfusun 117’si (% 20,14) hiç evlenmemiş, 203’ü erkek, 195’sı kadın
olmak üzere toplam 399’u (% 68,67) evli; 13’ü erkek, 9’u kadın olmak üzere toplam 22’si (%
3,79) boşanmış; 5’1 erkek, 38’i kadın olmak üzere toplam 43’ünün (% 7,4) eşi ölmüştür.
95
Okuma Yazma Bilinirliği
Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 1’i erkek, 7’si kadın olmak üzere toplam 8 kişi (% 1,21)
okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 323’ü erkek, 303’ü kadın olmak üzere
toplam 626’sı (% 94,42); 15+ yaş grubuna göre 281’i erkek, 263’ü kadın olmak üzere toplam
544’ü (% 93,63) okuma yazma bilmektedir.
Eğitim Düzeyi
Nüfusun, 6+ yaş grubunda 46’sı erkek, 53’ü kadın olmak üzere toplam 99 kişi (% 14,93)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 124’ü erkek, 143’ü kadın olmak üzere
toplam 267 kişi (% 40,27) ilkokul, 63’ü erkek, 31’i kadın olmak üzere toplam 94 kişi (% 14,18)
ilköğretim okulu, 11’i erkek, 5’i kadın olmak üzere toplam 16 kişi (2,41% 3,55) ortaokul veya
dengi okulu, 55’i erkek, 42’si kadın olmak üzere toplam 97 kişi (% 14,63) lise veya dengi okul,
24’ü erkek, 29’u kadın olmak üzere toplam 53 kişi (% 7,99) ise yüksekokul ve üzeri eğitim
düzeyine sahiptir.
Nüfusun, 15+ yaş grubunda 7’si erkek, 18’i kadın olmak üzere toplam 25 Kişi (% 4,30)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 124’ü erkek, 143’ü kadın olmak üzere
toplam 267 kişi (% 45,95) ilkokul, 60’ı erkek, 26’sı kadın olmak üzere toplam 86 kişi (% 14,80)
ilköğretim okulu, 11’i erkek, 5’i kadın olmak üzere toplam 16 kişi (% 2,75) ortaokul veya
dengi okulu, 55’i erkek, 42’si kadın olmak üzere toplam 97 kişi (% 16,70) lise veya dengi okul,
24’ü erkek, 29’u kadın olmak üzere toplam 53 kişi (% 9,12) ise yüksekokul ve üzeri eğitim
düzeyine sahiptir.
SMAP III GÖKOVA PROJESİ ÇERÇEVESİNDE ÇETİBELİ KÖYÜNÜN SOSYO-EKONOMİK DÜZEYİ
Prof. Dr. Nurgün OKTİK tarafından gerçekleştirilen SMAP III Gökova Projesi Gökova İç Körfezi
Sosyo-Ekonomik Çalışması kapsamında Akçapınar, Çamlı, Gökçe, Gökova, Akyaka ve Çetibeli
yerleşimleriyle Kıran Köyü Turnalı Mahallesi’nde 1737 kişilik örneklem üzerinden 125
sorunun sorulduğu anket çalışmasının Çamlı Köyü’nde yapılan bölümünde 95’i erkek (% 54),
81’ii kadın (% 46) olmak üzere toplam 176 kişi ile (2011 yılı verilerine göre köy nüfusunun %
96
24,48’i) görüşülmüş olup bu sayı toplam örneklemin % 10,13’ünü oluşturmaktadır. Bu
araştırmanın Çamlı Köyü ile ilgili sonuçlarına göre anketi yanıtlayan;
Anketi Yanıtlayanlara Göre Çamlı Köy Halkının Nüfus ve Aile Yapısı
01. Katılımcıların % 38’i Çamlı’da, % 19’u çevre köy ve beldelerde, % 8’i Muğla’da, % 12’si
çevre illerde, % 4’ü Marmara, % 4’ü İç Anadolu, % 5’i Karadeniz, % 8’i Doğu Anadolu,
% 2’si de Akdeniz bölgesinde doğmuştur.
02. Katılımcıların % 9’u 19-25, % 16’sı 26-35, % 19’u 36-45, % 22’si 46-55, % 18’i 56-65,
% 16’sı da 65 yaş ve üstü grubunda bulunmaktadır.
03. Katılımcıların % 15’si 6-10 yıl, % 21’i 11-15 yıl, % 16’sı 16-20 yıl arasında, % 48’i de 20
yıldan daha fazla bir süredir Çamlı’da yaşamaktadır.
04. Katılımcıların % 15’i bir, % 43’ü iki, % 18’i üç, % 6’sı dört, % 3’ü beş, % 1’i altı, % 1’i
altıdan fazla çocuklu olup geriye kalan % 13’ün çocuğu bulunmamaktadır.
05. Katılımcıların % 15’inin hanesinde (1), % 29’unun hanesinde (2), % 14’ünün hanesinde
(3), % 28’inin hanesinde (4), % 5’inin hanesinde (5), % 1’inin hanesinde de (6) ve daha
fazla kişi bulunmakta olup yalnız yaşayanların oranı ise % 8’dir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Beslenme Alışkanlıkları ve Hastalıklar
06. Katılımcıların % 42’si sebze, % 10’u et, % 48’i de hem sebze hem de et ağırlıklı
beslendiğini ifade etmiştir.
07. Katılımcıların % 39’u kronik bir rahatsızlığa sahip olduklarını belirtirken geriye kalan %
61’i böyle bir rahatsızlığının bulunmadığını belirtmiştir.
08. Kronik bir rahatsızlığı olanların % 3’ü depresyon, % 35’i diabet, % 3’ü epilepsi, % 6’sı
kanser, % 6’sı guatr, % 9 böbrek yetmezliği hastası olduğunu belirtip; geriye kalan %
38’i ise daha farklı hastalıklara sahip olduklarını belirtmiştir.
97
Anketi Yanıtlayanlara Göre İş Yaşamı, Sosyal Güvence, Yıllık Gelir ve Meslekler
09. Katılımcıların % 10’u son bir hafta içinde çalıştığını, % 41’i son bir hafta içinde mevcut
işini sürdürdüğünü, % 49’u ise çalışmadığını ifade etmiştir.
10. Katılımcıların % 32’si Bağ-Kur, % 7’si Emekli Sandığı, % 39’u SSK güvencesine sahip
olduğunu, geriye kalan % 16’sı ise hiçbir sosyal güvenceye sahip olmadığını
belirtmiştir.
11. Katılımcıların% 27’si ev kadını, % 21’i çiftçi, % 16’sı işçi, % 10’u zanaatkâr, % 10’u
emekli, % 5’i memur, % 5’i işletmeci, % 2’si esnaf, % 1’i balıkçı, % 1’i muhasebeci, %
1’i muhtar, % 1’i serbest iş sahibi olduğunu belirtmiştir.
12. Katılımcıların % 44’ü ücretsiz aile işçisi olduğunu, % 27’si kendi hesabına çalıştığını,
19’u ücretli-maaşlı, % 5’i işveren, % 5’i yevmiyeli olduğunu belirtmiştir.
13. Katılımcıların işlerinin girdiği sektörlere göre dağılımı ise % 23 oranıyla ziraat ve
ormancılık, % 20 oranıyla esnaf, % 11 oranıyla inşaat, % 11 oranıyla ulaşım hizmetleri,
% 8 oranıyla balıkçılık, % 8 oranıyla sağlık, % 5 oranıyla ticaret ve % 14 oranıyla diğer
sektörler şeklinde bir dağılım gösterdiği belirlenmiştir.
14. Soruları yanıtlayan katılımcıların yaşadıkları hanede kaç kişinin çalıştığını ortaya
koyan yanıtların dağılımı ise şu şekilde olmuştur: 1 kişi (% 40), 2 kişi (% 22), 3 kişi (%
5), Dört Kişi (% 1), Yok (% 32)
15. Katılımcıların % 59’u yaşadığı hanede emekli bulunmadığını; % 35’i bir, % 6’sı iki adet
emekli bulunduğunu belirtmiştir.
16. Katılımcıların % 9’u yaşadıkları hanede bir, % 6’sı iki, % 4’ü üç, % 1’i dört, % 1’i beş
işsiz bulunduğunu; geriye kalan % 79’u da yaşadıkları hanede işsiz biri olmadığını
belirtmiştir.
98
17. Katılımcıların % 62’si yaşadıkları hanede 18 ve altındaki yaş gruplarından birinin
bulunmadığını, % 15’i (1), % 20’si (2), % 3’ü ise (3) kişi bulunduğunu belirtmiştir.
18. Anketi yanıtlayanların % 11’i eşinin, % 11’i çocuklarının, hane dışında, % 78’i de aile
fertlerinin hane içinde çalıştıklarını belirtmiştir.
19. Katılımcıların % 18’inin yaşadıkları haneye giren aylık gelirin 400.-TL’dan az, % 28’inin
400-599.-TL. % 16’sının 600-799.- TL, % 10’unun 800-999.- TL., % 12’sinin 1.0001.499.- TL., % 8’inin 1.500-2.499.- TL. aralığında, % 5’inin 2.500 ve üstünde olduğu; %
3’ünün ise herhangi bir gelirinin olmadığı belirlenmiştir.
20. Katılımcıların % 32’si zor bir duruma düştüklerinde akrabalarından, % 22’si
bankalardan, % 11’i çocuklarından, % 8’i arkadaşlarından, % 8’i diğer kaynaklardan,
% 1’i yardım kuruluşlarından yardım aldıklarını belirtmişlerdir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Toplumsal İlişkiler ve Yaşamdan Beklenenler
21. Katılımcıların % 19’u komşuluk ilişkilerinin çok iyi, % 69’u iyi, % 9’u orta, % 3’ü de çok
kötü olduğunu belirtmiştir.
22. Katılımcıların gelecekten beklentileri şu şekilde ortaya çıkmıştır: Sağlıklı bir yaşam
sürmek isteyenler % 32, çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak isteyenler % 19, şu
anki yaşantımı sürdürmek % 15, doğayla iç içe bir yaşam sürdürmek % 10, ev sahibi
olmak % 7, iyi bir iş ve gelire sahip olmak % 6, işimi geliştirip büyütmek % 3, kendi
işimi kurmak % 3, daha fazla seyahat edebilmek % 2, zengin olmak % 1, başka bir
şehirde yaşamak % 1, işimde yükselmek % 1.
23. Katılımcıların % 43’ü hanelerinden dışarıya göç verdiklerini, % 57’si ise vermediklerini
belirtmiştir.
24. Hanelerinden göç verenlerin % 45’ü bunun ekonomik nedenlerle, % 44’ü ailevi, %
11’i de eğitim nedeniyle gerçekleştiğini söylemiştir.
99
Anketi Yanıtlayanlara Göre Halkın Tüketim Düzeyi ve Statü
25. Katılımcıların verdikleri yanıtları, Çamlı Köyü genelinde değerlendirdiğimizde halkın %
37’sinin temel gelirinin tarımdan, % 31’inin otelcilik ve pansiyonculuktan, % 13’ünün
turizmde ücretli işgücü olarak çalışmaktan, % 3’ünün hayvancılıktan, % 1’inin
balıkçılıktan, % 1’inin esnaflıktan, % 1’inin faiz ve rant gelirlerinden, % 1’inin de
taşımacılıktan kaynaklandığı belirlenmiştir.
26. Katılımcıların % 44’ü en çok beslenmeye, % 18’i sağlığa, % 14’ü eğitime, % 6’sı
giyime, % 5’i kiraya, % 4’ü yatırıma, % 1’i eğlenceye harcama yaptığını ifade
etmiştir.
27. Katılımcıların % 29’u kendi üretimleri için sebze ve meyve yetiştirdiklerini, % 29’u
zeytincilik, % 6’sı arıcılık, % 2’si balıkçılık, % 2’si hayvancılık yaptıklarını, % 32’si ise
kendileri için herhangi bir şey üretmediklerini ifade etmiştir.
28. Katılımcıların % 25’i satmak için sebze ve meyve yetiştirdiğini, % 5’i arıcılık, % 1’i
balıkçılık yaptığını belirtmiştir.
29. Katılımcıların % 55’i kendilerini diğer hanelerle aynı düzeyde görmekte, % 13’ü kendi
durumlarının köydeki diğer hanelerden daha iyi, % 32’si de daha kötü olduğunu ifade
etmektedir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Mülkiyet Yapısı
30. Ankete yanıt verenlerin % 11’i kiracı, % 75’i de ev sahibi olduğunu ifade etmiştir.
31. Katılımcıların verdiği yanıtlara göre Çamlı Köyü’ndeki yapıların % 32’si 1920-1979
döneminde, % 19’u 1980-1989 döneminde, % 12’si 1990-1999 döneminde, % 6’sı
2000 ve sonrasında yapıldığı, kiracı olup oturduğu bina hakkında bilgisi olmayanların
ise % 31 oranına ulaştığı belirlenmiştir.
100
32. Anketi yanıtlayanların verdikleri yanıtlara göre Çamlı Köyü’nde yaşayanların %
53’ünün oturduğu evin tapusu varken % 29’unun tapusu bulunmamaktadır.
33. Katılımcıların % 77’sinin tarım toprağı yoktur. Olanların sahip oldukları toprak miktarı
ise şu şekilde dağılmaktadır: 1 dönümden az toprağı olanlar % 4, 1-5 dönüm arası
toprağı olanlar % 9, 6-10 dönüm arası toprağı olanlar % 4, 11-20 dönüm arası toprağı
olanlar % 2, 21-30 dönüm arası toprağa sahip olanlar % 3 ve 30 dönümden fazla
toprağa sahip olanlar % 1.
34. Katılımcıların % 42’sinin kendisine ait tarım arazilerini kullandığı, % 4’ünün
hazineye, % 4’ünün bir yakınına ait araziyi kullandığı, % 44’ünün ise hiçbir şekilde
arazi sahibi olmadığı belirlenmiştir.
35. Anketi yanıtlayanlarının % 26’sının bir bankaya, % 5’inin akrabalarına, % 3’ünün
esnafa, % 3’ünün vergi dairesine borcu varken % 62’sinin herhangi bir yere borçlu
olmadığı belirlenmiştir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Birey-Mekân İlişkisi
36. Anketi yanıtlayanların % 89’unun yaşadığı yerden memnun olduğu, % 11’inin ise
olmadığı belirlenmiştir.
37. Yaşadığı yerden memnun olanların % 100’ünün memnuniyet nedeninin doğa
güzelliğinden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Tarımsal Yapı
38. Anketi yanıtlayanların % 38’i tarımla ilgili bilgileri aileden, % 7’si aile dışından
öğrendiği; % 55’inin de tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
39. Anketi yanıtlayanların % 36’sı sulu, % 6’sı kuru, % 2’si hem sulu hem kuru tarım
yaptıklarını, geriye kalan % 56’ının ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
101
40. Katılımcıların % 20’si artezyenden, % 20’si su kanalından sulu tarım yaptıklarını,
geriye kalan % 60’ın ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
41. Anketi yanıtlayanların % 34’ünün gübre kullanırken, % 9’unun kullanmadığı; geriye
kalan % 57’inin ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
42. Anketi yanıtlayanların % 16’sının suni, % 11’inin doğal, % 6’sının hem suni hem
doğal gübre kullandığı; geriye kalan % 67’inin ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
43. Anketi yanıtlayanların % 10’unun gübreyi bayiden, % 5’inin kendi hayvanından, %
1’inin komşularından, % 5’inin kooperatiften, % 6’sının ziraat odasından temin
ettiği; geriye kalan % 73’ünün tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
44. Anketi yanıtlayanların % 6’sının toprak analizi yaptırdığı, % 37’sinin yaptırmadığı;
geriye kalan % 57’sinin tarımla uğraşamadığı belirlenmiştir.
45. Anketi yanıtlayanların % 5’inin toprak analizini tarım müdürlüğüne, % 4’ünün ziraat
odasına tahlil ettirdiği; geriye kalan % 91’inin ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
46. Anketi yanıtlayanların % 31’inin son beş yılda tarımsal üretimde azalma olduğu, %
11’inin olmadığı konusunda görüşe sahip olduğu; geriye kalan % 58’in ise tarımla
uğraşmadığı belirlenmiştir.
47. Anketin yanıtlayanların % 26’sının hanesinde 1 ila 5 adet, % 3’ünün hanesinde 6 ila
10 adet büyükbaş hayvan bulunduğu, % 1’in hanesinde 10’dan fazla büyükbaş
bulunduğu; geriye kalan % 70’inin hanesinde ise büyükbaş hayvan bulunmadığı
belirlenmiştir.
48. Anketi yanıtlayanların % 14’ünün hanesinde 1 ila 5 adet, % 1’inin hanesinde 6 ila 10
adet küçükbaş hayvan bulunduğu; geriye kalan % 85’inin hanesinde ise büyükbaş
hayvan bulunmadığı belirlenmiştir.
102
49. Anketi yanıtlayanların % 23’ünün hanesinde 1 ila 10 adet, % 5’inin hanesinde 11 ila
20 adet, % 5’inin hanesinde de 20 adetten fazla kümes hayvanı bulunduğu; geriye
kalan % 67’inin ise kümes hayvanı beslemediği belirlenmiştir.
50. Anketi yanıtlayanların % 9’unun hanesinde 1 ila 10, % 4’ünün hanesinde 11 ila 40, %
3’ünün hanesinde 41 ila 100, % 2’sinin hanesinde 100 ve daha fazla sayıda arı kovanı
bulunduğu; geriye kalan % 82’sinin ise arıcılık yapmadığı belirlenmiştir.
51. Anketi yanıtlayanların % 1’i besledikleri hayvanları sattıklarını, % 23’ü kendi ev
tüketimleriyle
değerlendirdiklerini,
%
22’si
hem
satıp
hem
de
evde
değerlendirdiklerini belirtmekte; geriye kalan % 54’ün ise hayvancılık yapmadığı
belirlenmiştir.
52. Anketi yanıtlayanların % 28’inin organik tarım hakkında bilgisi varken % 50’sinin bilgisi
bulunmamakta; geriye kalan % 22 ise tarımla ilgilenmemektedir.
53. Anketi yanıtlayanların % 7’si organik tarım yaparken, % 69’unun yapmadığı; geriye
kalan % 24’ünün ise tarımla ilgilenmediği belirlenmiştir.
54. Organik tarım yaptığını söyleyenlerden 9 kişi (% 6) organik sebze, 4 kişi (% 2) meyve, 1
kişi bal yetiştirdiğini; 9’u bunları pazarda sattığını, 2’si satmadığını; geriye kalan %
94’ü de organik tarım yapmadığını söylemiştir.
55. Anketi yanıtlayanların % 10’u organik tarım yapmayı düşündüğünü, % 40’ı ise
düşünmediğini; geriye kalan % 50’si ise tarımla ilgilenmediğini belirtmiştir.
56. Katılımcıların % 19’u balıkçılık, % 3’ü deniz taşımacılığı, % 78’i yüzerek denizden
yararlandığı belirtmekte; geriye kalan % 78 ise denizden yararlanmadığını
söylemektedir.
57. Anketi yanıtlayanların % 15’i son beş yılda balık türlerinde azalma olduğunu, % 6’sı
olmadığını düşünmekte; geriye kalan % 79 ise balıkçılıkla uğraşmamaktadır.
103
58. Anketi yanıtlayanların % 14’ü yeterince balık olmamasını, % 1’inin balıkçılığın
yeterince gelir getirmemesini balıkçılıkla ilgili en önem sorun olarak kabul ettiği;
geriye kalan % 85’in ise balıkçılıkla ilgilenmediği belirlenmiştir.
59. Anketi yanıtlayanların % 20’sinin bölgesindeki azmakları avcılık, % 30’unun
balıkçılık, % 20’sinin sulama, % 30’unun taşıma amaçlı kullandığı belirlenmiştir.
60. Anketi yanıtlayanların % 17’si çevrelerindeki azmaklarda balık türlerinin, % 43’ü suyun
azaldığını, % 37’si suyun kirlendiğini, % 3’ü taşkınlarla yataklarının dolduğunu
düşünmektedir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Halkın SİT ve ÖÇK Algısı
61. Anketi yanıtlayanların % 71’i SİT alanından haberdar olduğunu, % 29’u da haberdar
olmadığını ifade etmiştir.
62. Anketi yanıtlayanların % 54’ünün SİT alanında mülkü olduğu, % 46’sının da olmadığı,
% 5’inin SİT alanında 1 ila 5, % 4’ünün 6 ila 10, % 5’inin 11 ila 20, % 1’in 20 ila 30
dönüm arasında arazisi olduğu, % 3’ünün 30 dönemden fazla araziye sahip olduğu, %
22’sinin ise tüm arazilerinin SİT alanı içinde kaldığı; geriye kalan % 60’ının ise SİT
alanında arazisi olmadığı belirlenmiştir.
63. Anketi yanıtlayanların % 48’inin SİT alanında mülkünün olmadığı, % 51’inin ise
imarla ilgili sorunları olduğu belirlenmiştir.
64. Anketi yanıtlayanların % 20’si sınırlı yapılaşma olduğu takdirde, % 23’u SİT kaldırıldığı
takdirde sorunun çözümleneceğini söylemekte; geriye kalan % 63’ün ise SİT alanı
içinde arazisi bulunmamaktadır.
65. Anketi yanıtlayanların % 30’u SİT ile ilgili sorunların Devlet, % 8’i Çevre Bakanlığı, %
11’i yerel yönetimler tarafından çözümleneceğine inanmakta; geriye kalan % 51’in
ise SİT alanı içinde arazisi bulunmamaktadır.
104
66. Anketi yanıtlayanların % 23’ü SİT alanı içindeki mülkleri ile ilgili sorunları tadilat ve
tamirat yaparak, % 6’sı restore ederek, % 4’ü turizm amaçlı kullanarak, % 2’si de
satarak çözümlenebileceğine inanmakta; geriye kalan % 62’sinin ise SİT alanı içinde
mülkü bulunmamaktadır.
67. Anketi yanıtlayanların % 34’ü Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde, % 35’i dışında
yaşamakta, geriye kalan % 31’inin ise Özel Çevre Koruma Bölgesi ile ilgili bir bilgisi
bulunmamaktadır.
68. Anketi yanıtlayanların % 32’sinin ÖÇK ile ilgili bir sorunu varken % 68’inin sorunu
bulunmamaktadır.
69. Anketi yanıtlayanların % 12’sinin ağaç kesimi, % 9’unun imar, % 7’sinin halkın
ihtiyaçlarının göz önüne alınmayışı, % 6’sının ilaçlama konularında orman idaresi ile
sorunları olduğu, % 66’sının ise herhangi bir sorununun olmadığı belirlenmiştir.
70. Anketi yanıtlayanların % 4’ü arıcılık, % 4’ü hayvan otlatma, % 29’u mantar ve ot
toplama, % 8’i piknik, % 55’i de yakacak temini konusunda ormandan
yararlanmaktadır.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Turizm ve Etkisi
71. Anketi yanıtlayanların % 13’ü tekne turları yaparak, % 4’ü eğlence ve konaklama
sektöründe çalışarak turizm faaliyetlerine katılmakta, geriye kalan % 83’ün ise
turizmle herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.
72. Anketi yanıtlayanların % 84’ü turizmin köy yaşantısına katkısı olduğunu, % 16’sı ise
olmadığını düşünmektedir.
73. Anketi yanıtlayanların % 50’si kazançları arttırarak, % 13’ü nüfus artışına etki
ederek, % 11’i ormanların azalmasına yol açarak, % 8’i çevrenin kirlenmesini
sağlayarak, % 7’si eğitim düzeyine yükselmesini sağlayarak, % 7’si yeni yolların
105
yapılmasına neden olarak, % 3’ü çarpık kentleşmeye neden olarak, % 1’i suç
oranlarının artmasına neden olarak değişime neden olduğunu düşünmektedir.
74. Ankete katılanların % 27’si turizm faaliyetlerinden gelir elde ederken geriye kalan %
73’ün turizmden kaynaklanan herhangi bir geliri bulunmamaktadır.
75. Ankete katılanların % 19’u turizm işçiliği yaparak gelir elde ederken geriye kalan %
81’in ise turizmden kaynaklanan herhangi bir geliri bulunmamaktadır.
76. Anketi yanıtlayanların % 20’si turizm işçisi, % 4’ü turizm işletmecisi, % 4’ü esnaf olarak
turizmden gelir etmekte; geriye kalan % 74’ün ise turizmden kaynaklanan herhangi
bir geliri bulunmamaktadır.
77. Anketi yanıtlayanların % 14’ünün ürettiklerini satarak turizmden yararlanmayı
düşünmekle birlikte; % 86’sının bu konuda herhangi bir fikrinin olmadığı
belirlenmiştir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Sedir Adası
78. Anketi yanıtlayanların % 73’ü Sedir Adası’na gittiğini, % 27’si ise gitmediğini
belirtmiştir.
79. Anketi yanıtlayanların % 10’una göre Sedir Adası denize girilebilecek bir yer, %
6’sına göre özel kumu nedeniyle gidilen bir yer, % 2’sine göre gezi teknelerinin
gittiği bir yer, % 2’sine göre Kleopatra’nın tatil yeri, % 2’sine göre ören yeri, %
61’ine göre hepsidir. Bilmiyorum yanıtını verenlerin oranı ise % 17’dir.
80. Anketi yanıtlayanların % 81’ine göre Sedir Adası Çamlı Köyü’ne ekonomik katkıda
bulunan, % 19’una göre de bulunmayan bir yerdir.
81. Anketi yanıtlayanların % 16’sı Sedir Adası nedeniyle aile bütçelerine katkıda
bulunulduğunu, % 84’ü ise bulunulmadığını belirtmiştir.
106
82. Ankete yanıt verenlerin % 32’si Sedir Adası nedeniyle gezi teknelerinin gelir elde
ettiğini, % 18’i beldelerinin ünlendiğini, % 36’sı turist getirdiğini, % 14’ü ürünlerinin
satılabildiğini düşünmektedir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Birey-Toplum İlişkileri ve Farkındalık
83. Anketi yanıtlayanların % 20’sinin yaşadıkları bölge ile ilgili olarak beldede yapılan
toplantı ve etkinliklere katıldığı, % 80’inin ise katılmadığı belirlenmiştir. Katıldığını
söyleyen 34 kişinin ise katıldığı etkinlik türüne göre dağılımı ise şu şekilde olmuştur:
Belde ile ilgili toplantılara katılanlar 33 kişi, tarımla ilgili toplantılara katılanlar 1
kişi.
84. Ankete katılanların % 7’si arıcılıkla, % 2’si aşçılıkla, % 2’si avcılıkla, % 2’si dikiş nakışla,
% 1’i halk eğitimle ilgili kurslara katıldığını belirtirken geriye kalan % 86’sı kurslara
katılmadığını belirtmiştir.
85. Anketi yanıtlayanların % 80’i Çamlı Köyü’ne gelip yerleşenlerden memnun olduğu,
% 20’sinin de memnun olmadığı belirlenmiştir.
86. Anketi yanıtlayanların % 14’ü göçüp köylerine yerleşenlerin nüfus artışına neden olup
mevcut yapıyı bozdukları, % 6’sı çevreyi, toplumsal düzeni ve yaşamı bozdukları için
karşı çıktıklarını; geriye kalan % 80’nin ise göçüp yerleşenlerden memnun olduğu
belirlenmiştir.
87. Anketi yanıtlayanların % 16’sı köylerinin daha iyi bir geleceği olması için turizmin
gelişmesine yönelik daha fazla tanıtım yapılmasını, % 11’i çevre temizliğine önem
verilmesini, % 19’u tarih, doğa ve kültürel değerlerin korunması suretiyle herhangi
bir değişimin olmamasını, % 6’sı sahil şeridinin düzenlenmesini, % 2’si yeni iş
alanlarının açılmasını, % 12’si yapılaşmaya izin verilmesini, % 10’u yerel
yönetimlerin halkla daha fazla iletişim kurmasını, % 6’sı yeni eğlence ve dinlence
yerleri açılmasını, % 9’u kooperatif kurulmasını, % 9’u de yöreye özgü kaynakların
geliştirilmesini istemiştir.
107
88. Anketi yanıtlayanların % 22’si Çamlı Köyü’ndeki sorunların çözümlenebilmesi için
SİT’in kaldırılmasını, % 7’si kendilerine tarımsal destek yapılmasını, % 20’si devletin
halkla birlikte çalışmasını, % 51’i ÖÇK’nın daha ılımlı olmasını önermektedir.
89. Anket sorularını yanıtlayanların % 46’sı yörenin en önemli çevre sorunu olarak su
kaynaklarının azalmasını, % 5’i yöreye özgü türlerin kaybolmasını, % 1’i tarımsal
kirliliği, % 9’u verimli toprak alanlarının kaybını, geriye kalan % 39 ise daha farklı
sorunları ifade etmiştir.
90. Anketi yanıtlayanların % 39’u çevrelerindeki nesli tükenen hayvanların olduğunu, %
48’i olmadığını söylerken % 13’ü de bu konuda herhangi bir fikirlerinin olmadığını
ifade etmiştir.
91. Anketi yanıtlayanların % 36’sı yaşadıkları bölgede yöreye özgü kuşların olduğunu, %
27’si olmadığını söylerken % 37’si de bu konuda herhangi bir fikirlerinin olmadığını
ifade etmiştir.
92. Anketi yanıtlayanların %66’sı yaşadıkları çevrede arkeolojik alanların bulunduğunu, %
17’si bulunmadığını söylerken, % 17’si de bu konuda herhangi bir fikirlerinin
olmadığını ifade etmiştir.
93. Anketi yanıtlayanların % 10’u köylerinde devlet görevlileri ya da sivil toplum
kuruluşları tarafından toplantılar düzenlendiğini, % 55’i düzenlenmediğini
belirtirken, % 35’i de bu konuda herhangi bir fikrinin olmadığını ifade etmiştir.
94. Anketi yanıtlayanların % 6’sı köylerinde devlet görevlileri ya da sivil toplum kuruluşları
tarafından düzenlenen toplantılara katıldığını, % 94’ü de katılmadığını belirtmiştir.
95. Anketi yanıtlayanların % 21’i yaşadıkları bölgede turizm, % 7’si tarım, % 2’si
balıkçılık kooperatifi bulunduğunu belirtirken geriye kalan % 70’in bu konuda bir
bilgisinin olmadığı ortaya çıkmıştır.
108
96. Ankete katılanların % 6’sı kooperatif faaliyetlerine katılırken % 94’ü katılmamaktadır.
97. Anketi yanıtlayanların % 14’ü yaşadıkları bölgedeki çevre sorunlarında 10 yıl
öncesine göre daha iyi bir noktaya gelindiğini, % 47’si aynı noktada kalındığını
düşünürken % 39’u ise daha kötü bir noktaya ulaşıldığını ifade etmiştir.
98. Anketi yanıtlayanların % 37’si yöre sorunlarını devletin, % 27’si muhtarlığın, % 11’i
valiliğin, % 2’si halkın, % 6’sı belediyenin, % 30’u da hepsinin birlikte çözeceğine
inandığı belirlenmiştir.
99. Anketi yanıtlayanların % 76’sı çevre koruma ile ilgili yasakları bildiğini, % 24’ü ise
bilmediğini belirtmiştir.
100. Anketi yanıtlayanlarından % 49’u çevre koruma ile ilgili olarak ağaç kesimi ve avlanma
yasaklarını, % 22’si SİT ve ÖÇK kurallarını bildiğini belirtirken % 29’u bu konuda bir şey
bilmediğini ifade etmiştir.
101. Anketi yanıtlayanların % 16’sı SMAP III Projesinden haberdar olduğu, % 84’ünün
ise haberdar olmadığı belirlenmiştir.
YOL VE ULAŞIM
Çamlı Köyü, Marmaris Kent Merkezi’ne 20 km, Muğla İl Merkezi’ne 50 km uzaklıktadır. Köye
D400 Muğla-Marmaris karayolunun Gökbük Mevkii (Muğla-Marmaris karayolunun 43ncü
kilometresi) ile Marmaris Barajı önünden (Marmaris-Muğla karayolunun 12nci kilometresi)
olmak üzere iki ayrı noktasından giriş yapıp, ortada akan Kocaalan Çayı’nın iki yakasını bir
vadi boyunca izleyen iki ayrı yoldan ulaşılmaktadır. Marmaris Barajı kavşağından giriş yapan
yol daha çok kullanılmaktadır.
Çamlı-Marmaris-Çamlı arasındaki ulaşım, S.S. 159 No.lu Taşıma Kooperatifine ait minibüslerle
yaz aylarında günde 10 kez, kış aylarında ise günde 3 kez yapılan seferlerle karşılanmaktadır.
109
COĞRAFİ YAPI
Çamlı Köyü, kuzeyden (Çetibeli Köyü) gelen Günnücek Deresi ile birleşip vadi boyunca akan
ve Çamlık Koyu yakınında büyük bir azmak oluşturan Kocaalan Çayı boyunca bir vadinin iki
yakasına kurulmuş dağınık yerleşimlerden oluşmaktadır. Yerleşimin olduğu başlıca mahalle
ve mevkileri Bucakalan, Gökbük, Köprüyanı, Köybüşü, Köylük, Okulyanı, Taşbükü, Taşhan
mevkileri ile İncekum Plajı ve Boncuk Koyu’dur. Köyün bazı bölgelerinde site şeklinde
düzenlenmiş yerleşimler bulunmaktadır.
Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için; Çamlı
Köyü’ne ait arazilerin, Akçakapız Burnu-Orata (Orta) Ada Deniz Feneri-Ördek Kayası-Domuz
(Karaca) Burnu-Kargı Burnu-Kızıl Tepe-Göktaş Tepesi (427 m) Çevlik Tepe-Çevik TepeGökbükbaşı Tepesi (353 m)- Aktaş Tepe-Sandal Tepe (344 m)-Kızılbaşı Tepesi-Akçakapız
Burnu hattı içinde kaldığı varsayılmıştır. Bu varsayımsal tanımlama ile belirlenen alan içindeki
coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:
BAŞLICA DAĞ VE TEPELER
Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki
listede gösterilmiştir:
Yüksekliği bilinen tepeler
1. Göktaş Tepesi (427 m): Karacasöğüt Köyü sınırındadır.
2. Kışla Tepe (414 m): Değirmenyanı Mahallesi’nin batısındadır.
3. Ören Tepe (371 m): Gökbük Mahallesi’nin güneybatısındadır.
4. Sandallı Tepe (344 m): Okulyanı Mevkii’nin doğusundadır.
5. Kızılbaşı Tepesi (337 m): Bucakalanı Mahallesi’nin güneybatısındadır.
6. Yanıkkale Tepesi (333 m): Değirmenyanı Mahallesi’nin batısındadır.
7. Böğürtlencik Tepesi (306 m): Değirmenyanı Mahallesi’nin batısındadır.
8. Baklatarlası Tepesi (98 m): Çamlı Koyu’nun kuzeyindedir.
9. Tülübelen Tepesi (94): Muğla-Marmaris karayolu Çamlı Köyü girişindeki orman
bakımevinin kuzeyindedir.
110
Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:
1. Aktaş Tepe: Muğla-Marmaris Yolu üzerindeki sığla ormanının kuzeyinde ve Çetibeli
Köyü sınırındadır.
2. Asar Tepe: Marmaris-Muğla karayolunun kenarında ve Çevlik Tepe’nin tam
karşısındadır.
3. Avlubozuk Tepesi: Boncuk Koyu’nun kuzeydoğusundadır.
4. Çevik Tepe: Marmaris Barajı’nın kuzeybatısında, Marmaris-Muğla karayolunun
kenarındadır.
5. Curabelen Tepesi: Boncuk Koyu’nun doğusundadır.
6. Çevlik
Tepe:
Marmaris
Barajı’nın
batısında,
Marmaris-Muğla
karayolunun
kenarındadır.
7. Gökbükbaşı Tepesi: Muğla-Marmaris karayolunun doğusunda, Marmaris Barajı’nın
kuzeyindedir.
8. Hacıvelitaşı Tepesi: Boncuk Koyu’nun doğusundadır.
9. Kara Tepe: Ilıca Mahallesi’nin güneybatısındadır.
10. Kezbel Tepe: Bucakalan Mahallesi’nin güneybatısındadır.
11. Kızılağaç Tepesi: Karaca Koyu’nun doğusundadır.
12. Kızılbaşı Tepesi: Çamlı Koyu’nun batısında ve Çetibeli Köyü sınırındadır.
13. Kızılbayır Tepesi: Çamlı Koyu’nun kuzeyindedir.
14. Kızıltepe: Karacasöğüt Köyü sınırında, Boncuk Koyu’nun güneydoğusundadır.
15. Koy Tepe: Sedir (Şehir) Adası’nın doğusundadır.
16. Köy Tepe: Azmak’ın olduğu Kapılı Mevkii’nin batısındadır.
17. Küçükasar Tepesi: Çetibeli Yangın İlk Müdahale Ekibi Binası ile Marmaris Barajı’nın
karşısındadır.
18. Gözleme Tepe: Sedir (Şehir) Adası’nın doğusundadır.
19. Medinetaşı Tepesi: Okulyanı Mevkii’nin doğusundadır.
20. Ortaca Tepe: Karacasöğüt Köyü sınırındadır.
21. Pirenalan Tepesi: Taşbükü’nün kuzeydoğusundadır.
22. Yurt Tepe: Taşbükü’nün kuzeydoğusundadır.
111
BURUNLAR
1. Akçakapız Burnu: Çetibeli Köyü sınırındadır.
2. Çapa Burnu: Orata (Orta) Adası’nın kuzeydoğusundadır.
3. Domuz (Karaca) Burnu: Taşbükü’nün güneyindeki uzun dilin ucundadır.
4. Kargı Burnu: Karaca Koyu’nun kuzey ucudur.
DENİZ FENERLERİ
1. Orta Ada Deniz Feneri: Orata (Orta) Adası’nın kuzey-batı ucunda bir deniz feneri
bulunmaktadır.
KOYLAR
1. Çamlı Koyu: Kocaalem Çayı’nın geniş ve uzun bir azmak oluşturarak denize ulaştığı
bölgedeki koydur. Kuzeybatısında Çamlı ya da Gelibolu Adası olarak adlandırılan
küçük bir ada bulunmaktadır.
2. Taşbükü: Köyün güneybatısında, Çapa Burnu ile Domuz (Karaca) Burnu arasında
bulunan bir koydur. Kuzeybatısında Sedir (Şehir), Orata ve Küçük adalar bulunur.
Koyun sahilinde 1/3’lük payı Devlet Planlama Teşkilatı’na, 2/3’lük payı Merkez
Bankası’na ait 600 kişilik bir dinlenme tesisi terkedilmiş bir vaziyette bulunmaktadır.
3. Boncuk Koyu: Domuz (Karaca) Burnu ile Kargı Burnu arasındaki Boncuk Koyu’nda
Çamlı Köyü Muhtarlığı’nca işletilen İncekum Plajı ile Orman ve Çevre Bakanlığı’ndan
kiralanan arazi üzerinde kurulan Boncuk Karavan Kampı Tesisleri bulunmaktadır.
ADALAR
1. Sedir (Şehir) Adası: Eski adı sırasıyla Kedrai, Kadrai ve Sideyri’dir. Şehir Adası olarak
da anılmaktadır. Alanı 1 km²’den az olup en yüksek yeri 16 m’dir.
2. Orata (Orta) Ada:
112
3. Küçük Ada: Orata (Orta) Ada ile anakara arasında yer alan ve antik dönemlerde
mezarlık alanı olarak kullanılmış küçük bir adadır.
4. Çamlı (Gelibolu) Adası: Çamlı Koyu’nun güneyinde bulunan küçük bir adadır. 19.800
metrekare büyüklüğündeki ada özel mülkiyettedir.
ÇAY VE DERELER
1. Aktaş Deresi: Muğla-Marmaris yolu paralelinde akıp Kocaalan Çayı ile birleşmektedir.
2. Değirmendere: Ilıca Mahallesi’nin batısından gelip Kocaalan Çayı ile birleşmektedir.
3. Dünek Deresi: Çamlı Koyu’nun kuzeyinden Çamlı Koyu’na dökülmektedir.
4. Gökbük Deresi: Gökbük Mevkii’nden akıp Kocaalan Çayı ile birleşmektedir.
5. Günnücek Deresi: Çetibeli Köyü’nden gelip Gökbükü Mevkii’nde Kocaalan Çayı ile
birleşen küçük bir deredir.
6. Kale Dere: Ilıca Mahallesi’nin batısından gelip Kocaalan Çayı ile birleşmektedir.
7. Kapılı Dere: Çamlı Koyu’nun kuzeyinden Çamlı Koyu’na dökülmektedir.
8. Karataş Deresi: Bucakalan Mahallesi’nin güneyinden doğup kuzeye doğru ilerleyen ve
Çamlı Koyu’ndan denize dökülen bir deredir.
9. Kışlıca Deresi: Göktaş Tepesi’nin (427 m) kuzeydoğusundadır.
10. Kocaalan Çayı: Yapımına 1998 yılında başlanıp 2005 yılında işletmeye alınan
Marmaris Barajı’nı oluşturan Kocaalan Çayı, baraj sonrasında köy yerleşimlerinin
bulunduğu vadi içindeki Gökbük, Köprüyanı, Köybüşü ve Köylük mevkilerini geçerek
ve sahile yaklaştığında geniş bir azmak ve bataklık alan oluşturarak Çamlık Koyu’ndan
denize dökülür.
11. Müslüm Deresi: Köylük Mevkii’nin kuzeyinden güneye akıp Çamlık Koyu’na
dökülmektedir.
12. Suuçan Deresi: Gökbük Mevkii’nden akıp Kocaalan Çayı ile Birleşmektedir.
KUYULAR
1. Tatlısu Kuyusu: Taşbükü’ndedir.
113
DOĞAL SU KAYNAKLARI
2. Karapınar: Köprüyanı Mahallesi’ndedir.
PLAJLAR
1. Kleopatra Plajı: 30 m X 15 m boyutlarında oldukça küçük bir plajdır. Bu plaj,
Anadolu’nun hiçbir kıyısında bir benzerinin görülmediği kumuyla meşhurdur. Bu eşsiz
kumun ünlü Romalı komutan ve hatip Marcus Antonius tarafından Kleopatra için
Mısır’dan getirildiği söylencesi adanın ve bu sahilin, Kleopatra adıyla anılmasına
neden olmuştur. Kristal kumlar, karbonatlı çamurun bir çekirdek etrafında
birikmesinden meydana gelmiştir. Deniz suyuna karışan karbonatça zengin tatlı
sulardaki karbonat, ince bir kum tanesi etrafında halkalar halinde biriken oolit ve
pizolit kumları oluşturmaktadır. Sedir Adası kumsalında ooid kumu meydana getiren
etkenler bugüne kadar kesin olarak saptanamamıştır.
2. İncekum Plajı: Boncuk Koyu’nda bulunan İncekum Plajı, Çamlı Köyü Muhtarlığı’nca
işletilmektedir. Plaj yoluna arabaların girişi yasak olup ulaşım traktörlerin çektiği ve
“çekçek” denilen römorklarla sağlanır
TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER
1) Kedreai Antik Yerleşimi: Rodos Peraiası içinde, Gökova Körfezi’ni Datça-Bozburun
Yarımadası’na kara ve denizden bağlayan ticari ve stratejik konumuyla önemli bir geçiş yolu
üzerindeki Kedreai, kıyı Karya’nın Helenleşme sürecindeki yapısal durumunu belgeleyen
önemli bir yerleşmedir. Kedreai’de ilk araştırmalar, 19. yüzyıl sonunda bölgeyi ziyaret eden
seyyah raporlarına yansıyan araştırmalara konu olmuştur.
19. yüzyılın sonu, 20nci yüzyılın başında kenti ziyaret eden Diehl, Cousin, Deschamps ve
Guidi'nin yazılarında bu iki ada Şehiroğlu adası ya da Şehiradası olarak geçmektedir. 1954
yılında Bean ve Cook tarafından kentte yüzey araştırmaları yapılmıştır. En son yüzey
araştırması 2005, 2006, 2007, 2008, 2010 ve 2011 yıllarında Adnan Diler ve ekibi tarafından
yapılmıştır.
114
Yerleşim, Rodos Peraiası’nın en önemli köylerinden (deme) biridir. Eski adı sırasıyla Kedreai,
Kadrai, Sideyri ve Şehiroğlu’dur. Şehir Adası olarak da anılmaktadır. Kıyıdan 185 m uzaklıktaki
adanın büyüklüğü
1 km²’den az olup en yüksek yeri 16 m’dir. Yaklaşık 804 metre
uzunluğundaki ada, ortada bir kıstakla ikiye ayrılmıştır.
Kedreai adının Luwi dilinden geldiği sanılmaktadır. Büyük olasılıkla da Hellen dilinden
değişerek "Kadra halkının kenti" anlamında Kedreai veya Kadrai olmuştur. Ksenephon’un,
halkını yarı Yunanlı-yarı Barbar olarak tanımladığı bu yerleşimin tarihçesi ve kuruluşu ile ilgili
bilgiler sınırlıdır. Miletoslu Hekataios, M.Ö. 6. yüzyılda buradaki yerleşimden bahseder. Kent,
M.Ö. 404-428'de Karia Birliği’ne, daha sonra da Attika Delos Deniz Birliği’ne katılarak yıllık
3.000 drahmi aidat vermiş; M.Ö. 439’da bu tutar 2.000 drahmiye düşürülmüştür. Ksenophon,
M.Ö. 405-406 tarihli Atina-Sparta savaşında Spartalı kumandan Lysandros’un Kedreai'yi
kuşattığını, Atinalıların yanında yer alan kenti ele geçirdiğini ve halkını cezalandırmak için esir
pazarında sattığını söyler. Bu olaydan sonra Kedreai eski parlak günlerine bir daha
kavuşamamıştır. Kentte yaşayan halkın bir kısmının Karyalı olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü
Ksenephon halk için “Kedreati” demiştir. Kedreai Kenti'ne ait sikke bulunamamıştır. Kentin
kendi adına para basmadığı düşünülmektedir.
Kent M.Ö. 11. yüzyılda Rodos egemenliğine girmiş ve bu durum dini inançta bir değişime
neden olmuştur. M.Ö. II-I. yüzyıllarda yerleşimin iki önemli kültü olan Apollon Pythios ve
Apollon Kedrieus kültlerinin aynı rahip tarafından idare edildiği bilinir.
Yazıtlardan Rhodoslu bir heykeltıraş olan Simias'ın M.Ö. 2. yüzyılda burada yaşadığı
öğrenilmektedir. M.S. 1. yüzyılda İmparator Vespasianus adına bir şeref payesi dikilmiştir.
Kedreai'nin yakınındaki Gelibolu Vadisi'nde yapılan araştırmalarda ortaya çıkarılan amphora
atölyeleri ve çeşitli kaleler antik dönemde bu bölgenin önemli bir yer olduğuna işaret
etmektedir. Ancak vadide ya da yakınlarında bir kent ya da demos (köy) yoktur. Barındırdığı
kamu binaları göz önünde bulundurularak Kedreai'nin Gelibolu arazisine sahip olabileceği
öne sürülmüştür. Özerk bir kent olan Kedreai'nin; komşu demoslardan daha sivil karakterli
bir yapıda olduğu da belirtilmekte ve aynı zamanda Rodos için deniz üssü görevi üstlenmiş
olabileceği belirtilmektedir.
115
Kedreai antik yerleşiminin Klasik Çağdaki varlığı bilinse de yerleşim en parlak dönemini,
kalıntılardan ve yazıtlardan da anladığımız kadarıyla Hellenistik Dönemde yaşamıştır.
Surlar: Adada Hellenistik döneme ve öncesine ait ayakta kalan en önemli kalıntılar surlardır.
Adayı neredeyse ortadan ikiye ayıran kıstağın doğu bölümü yaklaşık 350 metre
uzunluğundaki surlarla çevrilidir. Tiyatronun doğu yanından kuzey ve güneye yönelen surlar,
adanın kıyı çizgisine yakın yükseltileri izleyerek sivil ve dinsel yapıları çepeçevre
kuşatmaktadır. Ayrı surlar Roma ve Bizans döneminde de onarılarak kullanılmıştır.
Suru destekleyen kare planlı kulelerden güneyde olanı oldukça iyi korunmuş durumdadır.
Genişlikleri aynı uzunlukları farklı olan bloklar bosajlıdır. Bu açıdan kule Hellenistik Dönem
işçiliği yansıtmaktadır. 2008 yılında yapılan araştırmalarda tiyatronun doğusundan geçen
surların en geç Hellenistik çağda inşa edildiği anlaşılmıştır. Kuzey surlar biri batıda diğeri
doğuda olmak üzere iki kule ile güçlendirilmiştir. Kuzey surların doğusundaki kule
diğerlerinden daha büyük boyutlardadır. Kulenin inşa edildiği kuzeydoğu köşenin topografik
olarak oldukça alçak ve savunma bakımından zayıf olması nedeniyle yapı, kuleden çok bir iç
kale görünümündedir. Girişinin batı duvarında olduğu tespit edilmiştir. Doğu surlarının orta
kesiminin batısından güneye doğru dik bir şekilde uzayıp daha sonra batıya yönelen
Hellenistik gelenekte bosajlı bloklardan oluşturulmuş oldukça sağlam duvarların büyük
olasılıkla adanın en eski yapı terası duvarları olduğu düşünülmektedir. Bu duvarların
Kedreai'de sur ve yapı duvarlarında görülmeyen çerçeveli isodom tekniğiyle yapıldığı
saptanmıştır.
Surla çevrili alanın içinde Hellenistik ve Roma Dönemi'ne tarihlenen kamusal yazıtlar ile
Hellenistik Dönem çanak çömleği; ayrıca sigillata (bir tür seramik bezemesi) ve Bizans
Dönemi malları bulunmuştur. M.Ö. 4. yüzyıllara ait olan siyah firnişli parça azdır.
Tiyatro: Adanın en dikkat çekici diğer bir yapısı da tiyatrosudur. Bu tiyatro Peraia’da olduğu
bilinen üç tiyatrodan biridir. Sağlam olarak günümüze ulaşan tiyatro, kuzey yamaçta, kent
yerleşiminin merkezinde, doğu yanından geçen surların dışında konumlanmıştır. İnşasında
yerel kalker ve konglomera kullanılmıştır. Girişteki tabelada 5.000 kişilik olduğu belirtilmekle
birlikte 2.000 kişilik olduğu hesaplanmıştır. Tiyatronun kentin boyutlarına göre büyük olması,
116
Kedreai'nin zaman zaman düzenlediği oyunlara başka kentlerden gelenler olduğu
düşüncesiyle açıklanmaktadır. Tiyatronun sahne binası büyük ölçüde tahrip olmuş, buna
karşın caveası (oturma sıraları) oldukça iyi korunmuştur. Yapının, zeytin ağaçlarıyla kaplanmış
bugünkü görünümünde 15-16 oturma sırası sayılabilmektedir. Sol yandaki oturma sıralarının
üstten ikisinin devrilip zamanla yok olduğu, eğiminden anlaşılmaktadır. Henüz toprak altında
bulunan sahne kenarındaki iki sıra da eklenince yaklaşık 20 sıralı bir tiyatro olabileceği
sonucuna ulaşılır. Kedreai tiyatrosunu tek kademeli ve sekiz merdivenli yolla üçgen şeklindeki
9 kısma (cunei) ayrılmıştır; ancak diazoma izine rastlanmamıştır. Sahne binasının yüksekliği
ortalama 16 ayak olmalıdır. Sahne binasının arkasında sütunlu bir galeri olduğu
düşünülmektedir. Ancak sahne binasına ait kalıntılar henüz kazılmadığından kesin yargılara
varmak zordur. Bosajlı taşlarla gerçekleştirilen mükemmel duvar işçiliği, tiyatronun
Hellenistik kaynaklı olduğunun önemli bir kanıtıdır.
Agora: Yerleşmenin batısında ve limanın yakınındadır. İşçilik açısından M.Ö. 4. yüzyıla işaret
eden bir duvarın agoraya ait olduğu düşünülmüştür. Burada, normal olarak çoğunluğu Pazar
yerini süsleyen tipte çok sayıda yazıt ele geçmiştir. Bu yazıtlar Kedreai’da kutlanan en
azından üç tane atletik festival olduğundan söz eder ki; buna göre yerleşimin bir stadiona
sahip olması gerekir. Ancak tüm araştırmalara karşın bu stadionun yeri bulunamamıştır.
Tapınak / Kutsal Alan: Dor düzeninde yapıldığı anlaşılan tapınak, kentin merkezine yakın bir
yerdedir. Kutsal alana girişi sağlayan kapılara ait eşik ve söveler mevcuttur. Kutsal alan
içindeki tapınağın planı kesin olarak anlaşılamamıştır. Bunun nedeni sonradan kiliseye
çevrilmesinden kaynaklanır. Tapınağın duvarlarını oluşturan bloklar bosajlıdır. Tapınak
civarında ele geçen mimari malzemeden; yapıda Dor düzeninin uygulandığı anlaşılmıştır.
Kutsal alanda bulunan üç silindirik sunaktan ikisi bukranion (boğa motifli) ve girland motifli;
üçüncüsü ise yılan kabartmalıdır. Araştırmacılar yılanın Apollon ile ilişkili kutsal bir hayvan
olduğunu belirtmektedir. Ayrıca, İtalyan araştırmacılar tarafından bulunmuş olan iki yazıttan,
Apollon'un Kedreai'nin baş tanrısı olduğu; Apollon Kadrieus ve Apollon Pythios olarak anıldığı
ve bu tapınağın da kendisine ithaf edildiği belirtilmiştir. 2008 yılında Diler ve Gümüş
tarafından yapılan yüzey araştırmasında büyük olasılıkla tapınağın kuzey portikosuna
(sütunlu giriş kapısı) ait olabilecek sütun stylobatı (sütunların üzerine oturtulduğu taş temel)
117
saptanmıştır. Stylobat blokları üzerinde sütun oturma yerleri ile dübel yuvaları
görülebilmektedir.
Sarnıç: 2006 ve 2007 yıllarında A. Diler ve ekibi tarafından yapılan yüzey araştırması
kapsamında yapılan çalışmalarda kıstağın güneyinde denize yakın alandaki yoğun bitki
dokusunun altında gizlenmiş bulunan su kuyusu, adada sarnıçlardan başka su kuyularından
da su sağlandığını göstermesi bakımından önem taşımaktadır.
Konut Alanları: Kedreai'nin, Klasik Dönem'e ait konut alanları tespit edilememiştir.
Antik Liman: Antik limanla ilgili kalıntılar ve limanı çevreleyen yapıların varlığı, 2006 ve 2007
yıllarında A. Diler ve ekibi tarafından yapılan yüzey araştırması kapsamında yapılan
çalışmalarda da görüldüğü gibi, adanın kuzey doğu bölümünde, ada ile anakara arasındaki
bölümde görülmektedir. Ayrıca Sedir Adası'nın kuzeyindeki küçük adanın kıyısında; bir
kayalıkta gözlenen girintinin küçük bir gemiyi içine alabilecek boyutta olduğu ve tersane işlevi
taşıyabileceği ileri sürülmüştür. Zamanında çevrede sedir ağacının yoğun olması da bu görüşü
desteklemektedir.
Nekropolis (Mezarlık Alanı): Sedir Adası'ndaki yerleşimin karşısındaki Koy Tepe ve Gözleme
Tepe üzerinde ve kıyısındadır. Roma Dönemi'ne tarihlenen nekropoliste; kütlevi tarzda inşa
edilen mezarlar Knidos ve Iasos'takileri, büyük taş lahitler ise Keramos'takileri andırmaktadır.
2006 ve 2007 yıllarında Adnan Diler ve ekibi tarafından yapılan yüzey araştırması kapsamında
iç limanın gerisinde güney kıyıya yakın yerde yoğun bitki örtüsü altında gizlenmiş duvar
uzantılarının benzerleri ana karada görülen etrafı dört yönde duvarlarla sınırlandırılmış
"temenos mezar" denilebilecek türden bir mezara ait olduğu anlaşılmıştır.
İşlik: 2006 ve 2007 yıllarında A. Diler ve ekibi tarafından yapılan yüzey araştırması
kapsamında bulunan Roma dönemi mezarının kuzeydoğu yakınında üzerinde 0.74x0.86x0.47
m boyutlarında niş şeklinde yuva olan blok, baskı-kolu pres tekniğinde işletilen yağ
işliklerinde kullanılan pres kalasının ucunun desteklenmesi amacıyla kullanılan bir işlik
döşemi ortaya çıkmıştır. Bu da yakında bulunan bir işliğin varlığını kanıtlamaktadır.
118
Tarihi kaynaklarda adanın Bizans dönemine ait çok az bilgi bulunmaktadır. Buna karşın
adadan günümüze ulaşan kalıntıların büyük bir kısmı Bizans dönemine aittir. Kalıntılar bize
adanın Bizans döneminde önemli bir ticari ve dinsel merkez durumunda olduğunu
göstermektedir.
Kıstığın doğu tarafında sahil boyunca denizin içinde surlara doğru karada izleri bugün bile
takip edilebilen liman yapıları adadaki ticari yapılaşmanın günümüze ulaşan kalıntılarıdır.
19. yüzyılda adayı ziyaret eden gezgin ve araştırmacılar kentteki ticari etkinliklerin merkezi
agora olarak bu yapıyı göstermişlerdir. Agora, Bizans dönemine kadar çeşitli değişikliklere
uğramış, günümüze Bizans dönemindeki biçimi ile ulaşmıştır. Geniş bir alanı kaplayan bu
Bizans yapısı bir avlu etrafında yan yana sıralanan mekânlardan oluşmaktadır. Bu yapıda
Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait duvar dokularını bir arada görmek mümkündür.
Bizans dönemi varlığının en önemli yapıları hiç kuşkusuz dini yapılardır. Adada ikisi kıstağın
batı tarafında olmak üzere beş büyük kilise ile birçok şapel bulunmaktadır. Bu kiliselerden en
büyüğü kıstağın batı tarafında yer alan ve Büyük Bazilika olarak adlandırılan yapı, adanın
Bizans dönemine ait kalıntılarındandır. Karia'nın en büyük bazilikalarından biri olan yapı,
35.50 x 19 metre boyutlarında, üç nefli, tek apsisli, sütunlu bazilikal tasarıdadır. Orta nefi
taşıyan mimari elemanlar ve zemini yer yer korunmuştur. Yoğun taş dolgu altında kalmış
kalıntıya ilişkin, iyi işçilikli çok sayıda bezemeli mimari parça bulunmaktadır. Yapıda devşirme
malzemeye yoğun bir şekilde yer verilmiştir. Yapı V-VI. yüzyıllara tarihlenmektedir.
Kıstağın doğu tarafında surla çevrili alanın içinde adanın ikinci büyük bazilikası
bulunmaktadır. Yapı içinde erken döneme tarihlenebilecek birçok mimari plastik eser
bulunmaktadır. Sedir Adası’nın bir diğer kilisesi doğu limanı kıyısında yer almaktadır. Apsisleri
denizin içinde olan yapının bazı noktalarında taban mozaikleri görülmektedir.
Orata (Orta) Adası: Sedir Adası’nın kuzeyindeki Orata Adası’ndaki kalıntılara genel olarak
bakılırsa, bunların gösterdikleri işçilik ve yapı tekniğin daha çok Bizans geleneğini yansıttığını
söyleyebiliyoruz. Adanın yüksek noktasındaki bir gözetleme kulesi dışında olasılıkla tersane
119
olabilecek bir yapı yanında şapel ve kıyıda yerleşik bir kaç liman yapısı dışında yapı kalıntısı
görülmez.
Küçük Ada: Orata (Orta) Ada ile anakara arasındaki Küçük Ada ise antik dönemlerde, kıyıdan
rahatlıkla görülebilen lahdin de kanıtladığı gibi nekropol (mezarlık) alanı olarak kullanılmıştır.
2) Taşhan: Taşhan Park & Texile Outlet olarak adlandırılan alışveriş merkezinin karşısında ve
yol kenarında bulunup, Türkiye Kültür Mirası Kataloğunda 109/118 sıra numarası kayıtlı olan
tarihi Taşhan binasıdır.
3) Halıcı Ahmet Urkay Arkeoloji ve Etnografya Müzesi: 3.000 metrekarelik bir alanda
arkeolojik ve etnografik eserleri sergileyen müzenin kurucusu işadamı Ahmet Urkay’ın 1995
yılında koleksiyonerlik belgesi alarak başlattığı taşınır kültür varlıklarını toplama işi 2005
yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle bir müzeye dönüşmüştür.
Müzenin arkeolojik eserlerin sergilendiği bölümünde M.Ö 3000 ‘den itibaren çeşitli dönem
eserleri sergilenmektedir. Hellenistik, Roma, Bizans devirlerine ait taş, pişmiş toprak, cam,
bronz eserler arasında kandiller, testiler, koku şişeleri, kâseler, takılar sayılabilir. Mermerden
yapılma eserler arasında mimari parçalar önemlidir. Ayrıca arkeoloji bölümündeki büyük
pithoslar da görülmeye değerdir.
Müzenin etnografik bölümü ise binanın her katındaki bölümlerle bahçedeki eserlerden
oluşmaktadır:
1. Giriş Katı: Türk evi şeklinde döşenen 4 oda ve vitrinlerde el yazması Kuran-ı Kerim’ler, yazı
takımları, uçkur peşkir, giysi gibi el işlemeleri yanında seramikler, bakır mutfak eşyaları kahve
takımları, ziller, çanlar, anahtarlar, Osmanlı kılıç ve tüfekleri, teraziler, saatler, gramofonlar
ve fotoğraf makineleri sergilenmektedir.
2. Üst Kat: Ahşap eserler bölümünde evlere ait ahşap kapı, pencere ve dolaplar, sobalar,
mangalar, sandıklar, beşikler sergilenmektedir. Bu bölümde ayrıca tarım araçları da
sergilenmektedir.
120
3. Alt Kat: Bu kattaki halı ve kilim bölümünde çok sayıda halı ve kilim sergilenmektedir.
Müze Bahçesi: Çeşme taşları, ocak taşları, kuyu ağızlıkları, dibekler ve taş eserler
sergilenmektedir.
Müze haftanın her günü ücretsiz olarak ziyarete açıktır.
4) Çamlı-Çınar Amphora Atölyesi: Hellenistik dönem boyunca ekonomisinin önemli
bölümünü şarap ihracatının oluşturduğu Rodos devletiyle, ona bağlı olarak yönetilen Rodos
Peraiası’nda, bağcılık ve şarap üretimi önemli bir yer tutmaktaydı. G. Bean ve J.M. Cook,
bölgede yaptıkları yüzey araştırmalarında, Peraia’nın kuzey sınırının başlangıcını oluşturan
Kallipolis civarında üç amphora atölyesinden söz etmektedirler. J.Y. Empereur’un Kallipolis’te
(Gelibolu) yaptığı yüzey araştırmalarında, M.Ö. I – M.S. II. yüzyıllar arasında üretilen Geç
Rodos amphoralarının çöplükleri belirlenmiştir. Büyük boyutlu bir amphora üretimini işaret
eden seramik çöplüklerinin yakınında ele geçen gül sembollü bir eponym (Simylinos)
mühürü, buradaki üretimin Hellenistik dönemde başlamış olabileceğini göstermektedir.
Çamlı Köyü’nün sınırları içinde 1984 yılında Ersin Doğer ve A.Kaan Şenol tarafından yapılan
yüzey araştırmalarında, Geç Rodos amphora üretiminin düşünülenden daha yoğun olduğunu
gösteren seramik çöplükleri ortaya çıkarılmıştır. 1995 yılında, Muğla-Marmaris karayolunun
Çamlı Köyü yol ayrımının 3 km kuzeybatısında bulunan Çınar mevkiinde, köy suyolu döşeme
çalışmaları sırasında çevreye yayılan amphora atıkları, daha önce bilinmeyen bir amphora
atölyesinin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Diğer Tescilli Kültür Varlıkları
Gelibolu (Galliopolis) Yerleşimi: I. ve III. Derece Arkeolojik Sit / Türkiye Kültür Mirası Kataloğu Sıra No: 29/118
DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER
1) Çamlı Köyü, Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi alanında bulunmaktadır.
121
2) Bucak Orman Dinlenme Yeri (B Tipi)
Marmaris-Muğla kara yolunun 15. km’sindeki Çamlı Köyü sapağından 5 km. uzaklıktaki Çamlı
(Kerme) Körfezi üzerinde 10 hektarlık bir alandadır. 11.06.2004 tarihinde hizmete girmiş olup
büfe, WC, telefon, su, yol ve elektrik hizmetleri mevcuttur. Turistik ve tarihi Sedir Adası’na
deniz motorları buradan kalkmaktadır.
3) Köyde ayrıca Hediye ve Halil Koçyiğit tarafından işletilen bir perma kültür sanat evi
bulunmaktadır.
KAMUSAL HİZMETLER
Çamlı Köyü’nün muhtarı Özkan Kalkan’dır.
SMAPP III Gökova Projesi kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik
Çalışması verilerine göre köyde bir sağlık evi, bir köy odası, bir kahve, bir kütüphane, bir
cami, 3 kooperatif (deniz taşımacılığı, dolmuşçuluk ve Muğla’ya bağlı arıcılık kooperatifi), 3
restoran ve 3 otel vardır.
Çamlı Köyü’nde 2007 yılı verilerine göre 220 hane bulunmaktadır.
Eğitim: Çamlı Köyü’nde herhangi bir eğitim kurumu olmayıp Çetibeli Köyü’ndeki Ali Fikret
Bilgin İlköğretim Okulu’na taşımalı sistemle giden öğrencilerin bir kısmı özel servis araçlarıyla
bir kısmı da S.S. 220 No.lu öğrenci servisi ile taşınmaktadır. SMAPP III Gökova Projesi
kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması verilerine göre
Çetibeli’ne giden öğrencilerin sayısı 43, Marmaris’e giden öğrencilerin sayısı 43, Muğla’ya
giden öğrencilerin sayısı ise 3’dür.
PTT: Çamlı Köyü’nde PTT şubesi yoktur.
Sağlık Kuruluşu: Çamlı Köyü’nde herhangi bir sağlık kuruluşu yoktur.
122
KÖY ALTYAPISI
Çamlı Köyü’nde içme suyu şebekesi bulunmakla birlikte kanalizasyon şebekesi yoktur.
KÖY EKONOMİSİ
Çamlı Köyü’nün temel ekonomisi arıcılık-balcılık, meyve tarımı (çilek), hayvancılık ve balıkçılık
gibi tarımsal faaliyetlerle turizme dayanır. Ancak, 1996’da yaşanan yangın felaketi nedeniyle
izleyen yıllarda arıcılık yok denecek kadar azalmakla birlikte son yıllarda tekrar artmaya
başlamıştır. Köyde arıcılık yapan 45 hanenin yaklaşık olarak 10.184 adet kovanı
bulunmaktadır.
Yetiştirilen başlıca meyveler portakal, mandalina, greyfurt, kivi, avokado, üzüm, ceviz, erik,
elma, şeftali, yaban dağ çileği ve çilektir. Köyde hane başına düşen tarım arazisi miktarı
ortalama olarak 10 dönümdür.
Yerleşimdeki yaklaşık 65 hane büyükbaş hayvan beslemekte ve her haneye ortalama 3 adet
büyükbaş hayvan düşmektedir. Bunun yanında az da olsa bazı haneler koyun, keçi gibi
küçükbaş hayvan da beslemektedir.
Köyde son yıllarda gelişen sektör, yeme-içme ve eğlence tesislerinin artması birlikte ortaya
çıkan turizme yönelik servis sektörü olmuştur. Kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri ile düğün ve
eğlence (paintball, at safari) organizasyonları yapan bu tesisler, özellikle yakındaki Marmaris
ilçe merkezinin ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Bu hizmetlere yaz aylarında köy muhtarlığı ve SS
Deniz Taşıcılar Kooperatifi tarafından üstlenilen Sedir Adası tekne gezileri ile İncekum Plajı
işletmeciliği eklenmekte; böylelikle köyün temel ekonomik faaliyetleri turizm çerçevesinde
yoğunlaşmaktadır.
Yaz aylarında Sedir Adası tekne gezilerini gerçekleştiren SS Deniz Taşıyıcılar Kooperatifi’nin
toplam 24 teknesi bulunmaktadır. Ayrıca, Çamlı-Marmaris-Çamlı arasındaki ulaşım hizmeti,
SS 159 No.lu Taşıma Kooperatifi’ne üye olan minibüslerle, Çetibeli Ali Fikret Bilgin İlköğretim
Okulu’na gidip gelen öğrencilerin taşıma hizmeti de SS 220 No.lu Öğrenci Servisi’ne üye olan
araçlarla sağlanmaktadır.
123
SMAPP III Gökova Projesi kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik
Çalışması tespitlerine göre köydeki sorunların başında, Azmak’tan ekonomik olarak
yararlanamama ve imar sorunu gelmektedir. Mevcut imar sorunları nedeniyle köylünün
işyerlerinin ve evlerinin çoğu ruhsatsız ve tapusuzdur. Çamlı Köyü, üçüncü derece SİT alanı ve
ÖÇK bölgesidir. Köylünün düşüncesine göre ÖÇK ve Özel İdare birbirleriyle çelişmektedir.
Köylü, geleceği ile ilgili yatırım ve planlamalarda oldukça karamsar ve umutsuzdur. İmarın bu
bölgeye gelmesi söz konusu olursa köylü toprağını pansiyonculuk, motelcilik ya da daha
küçük işletmelerle değerlendirebileceğini düşünmektedir. Köylü çok büyük işletmeler
düşünmemekle beraber köyün gelişimi için ÖÇK’ndan destek beklemektedir.
Çamlı Köyü Muhtarlığı’nca bildirilen diğer ticari işletmeler ise aşağıdaki listede sıralanmıştır:
Ticari İşletmeler
01. Şah Petrol – Shell
Marmaris-Muğla Karayolu, 10. Km, Taşhan Mevkii
02. Taşhan Tekstil
1900 m² alanda tekstil mağazası, 150 m² alanda kafeterya
Marmaris-Muğla Karayolu, 10. Km. Taşhan Mevkii
http://www.sahpetrol.com.tr/
03. AC Motor - Apache Cycles
Motor kiralama, motor aksesuarı satışı ve motor bakımı
Marmaris-Muğla Karayolu, 10. Km. Taşhan Mevkii
http://www.apachecycles.com/
04. Baysal İş Merkezi
Polyester tekne imalatı ve onarımı
Marmaris-Muğla Karayolu, 10. Km. Taşhan Mevkii
05. Petrol Ofisi
Marmaris-Muğla Karayolu, 10. Km. Taşhan Mevkii
06. Bilgin Beton
90 mᶾ/saat kapasiteli 1 adet beton santrali,
Taşhan Mevkii, Karacasöğüt Yol Kavşağı
http://www.bilgingroup.com.tr
07. Servet Mobilya
Köprüyanı Mevkii, Çamlı Köyü
08. Filiz-Akın Market
Köprüyanı Mevkii, Çamlı Köyü
09. Yasemin Büfe
Köybüşü Mevkii, Çamlı Köyü
10. Gölgecan Market
Köylük Mevkii, Çamlı Köyü
11. Cengiz Market
Köylük Mevkii, Çamlı Köyü
12. Çamlı Büfe
Köylük Mevkii, Çamlı Köyü
124
Site Yerleşimleri
01. Karia-İdyma Villaları
www.karia-idyma.com
125
Yazılı Kaynaklar
01. Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.161-163
02. Bean, E. G., Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)
03. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.
Baskı, TEB Yayınları.
04. Bresson, A. (1991), Recueil Des Inscriptions De La Peree Rhodienne, Paris
05. Diler, A. (2007) Kedreai Sedir Adası, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul
06. Diler, A. (2004), Bodrum Yarımadası, Leleg Yerleşimleri Pedasa, Mylasa Damlıboğaz
ve Kedreai (Sedir Adası) Yüzey Araştırması - 2003, 22. Araştırma Sonuçları Toplantısı,
2.Cilt, s.137-146
07. Diler, A. (2006), Bodrum Yarımadası, Leleg Yerleşimleri Pedasa, Mylasa, Damlıboğaz
(Hydai), Kedreai (Sedir Adası), Kissebükü (Anastasioupolis) ve Mobolla Kalesi Yüzey
Araştırmaları 2004-2005, 24. Araştırma Sonuçları Toplantısı (2006), 2.Cilt, s.479-500
08. Diler, A., Türkoğlu, S., Çörtük, U., Gümüş, Ş. (2008) Bodrum Yarımadası Leleg
Yerleşimleri, Pedesa, Aspat, Kissebükü (Anastasioupolis), Mylasa Sarıçay Ovası,
Damlıboğaz (Hydai), Pilav Tepe, Kedreai (Sedir Adası) ve Mobolla Yüzey Araştırmaları
2006-2007, 26. Araştırma Sonuçları Toplantısı (2008), 1. Cilt, s.125-142
09. Diler, A., Gümüş, Ş. (2009) Bodrum Yarımadası Leleg Yerleşimleri, Pedesa, Adalar,
Aspat, Kissebükü (Anastasioupolis), Milas Damlıboğaz (Hydai), Sedir Adası (Kedreai)
ve Muğla (Mobolla) Kalesi Yüzey Araştırmaları 2008, 27. Araştırma Sonuçları
Toplantısı (2009), 1. Cilt, s.101-120
10. Diler, A., Özer, B., Gümüş, Ş., Özcan, H.Ö., Elmas, M., Novaliç, A. (2010) Bodrum
Yarımadası Leleg Yerleşimleri, Adalar, Aspat, Kissebükü (Anastasioupolis), Mylasa
Damlıboğaz (Hydai), Pilavtepe ve Sedir Adası Yüzey Araştırmaları 2009, 28. Araştırma
Sonuçları Toplantısı (2010), 3. Cilt, s.187-206
11. Diler, A., Gümüş, Ş. (2011) Bodrum Yarımadası Leleg Yerleşimleri, Adalar, Aspat,
Kissebükü (Anastasioupolis), Mylasa-Damlıboğaz (Hydai), Kedreai (Sedir Adası) ve
Karacaada Yüzey Araştırmaları 2010, 29. Araştırma Sonuçları Toplantısı (2011), 3. Cilt,
s.439-462
12. Doğaner, S. (1999), Gökova Körfezi’nde Yat Turizminin Coğrafi Koşulları, İ.Ü. Edebiyat
Fakültesi Coğrafya Bölümü Dergisi, İstanbul, Sayı:7, s.55-74
126
13. Doğer, E., Şenol, A. K. (1996), “Rodos Peraiası’nda İki Yeni Amphora Atölyesi”, Digital
Library for International Research, Arkeoloji Dergisi, 59-73, İzmir
14. Girgin, M., Ertürk, M. Sedir Adası ve Çevresinin Jeomorfolojisi, Doğu Coğrafya Dergisi
23, s.251-262
15. Lenger, D. S. (2011), Antik Çağda Karia Bölgesinde Bal, Acta Turcica Çevrimiçi Tematik
Türkoloji Dergisi, Yıl III, Sayı 1/1, Ocak 2011, s.28-35
16. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, 2008, İstanbul
17. Oktik, N. (2009) Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması, SMAP III Gökova Projesi
18. Oktik, N., Gökalp Yılmaz, G., Değer, F. (2009), Katılımcı Bir Sosyolojik Çalışma Örneği
Olarak SMAP III Gökova Projesi
19. Öter, Z., Turizmin Yerel Kalkınmaya Katkısı: Gökova Beldesi’nin Kültür Mirasının
Turizm Kanalıyla Pazarlanması,
20. Soyluer, S. (2006) XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı'nın İdari ve Nüfus Yapısı,
ÇTTAD, V/13, (2006/Güz), Sh. 109–135
21. Tokaç, A., Ünal, V., Tosunoğlu, Z., Akyol, O., Özbilgin, H., Gökçe, G. (2010) Ege
Denizi Balıkçılığı, IMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yayınları, İzmir.
22. Umar, B. (1993), Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.413
23. Muğla İl Çevre Durum Raporu 2006, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Muğla Valiliği İl
Çevre ve Orman Müdürlüğü
24. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel
Müdürlüğü, https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx
İnternet Kaynakları
01. Marmaris Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr
02. Marmaris Belediyesi - www.marmaris.bel.tr
03. Marmaris Turizm Altyapı Birliği – www.martab.gov.tr
04. Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr
05. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr
06. Index Anatolicus
http://www.nisanyanmap.com/?y=ak%C3%A7ap%C4%B1nar&t=ula&lv=1&u=1&ua=0
07. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları Envanteri – www.kulturvarliklari.org
08. Sedir Adası - http://www.sediradasi.com
127
09. Carians - http://en.wikipedia.org/wiki/Carians
10. Karyalılar - http://tr.wikipedia.org/wiki/Karyal%C4%B1lar
11. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü
http://web.ogm.gov.tr/birimler/merkez/odundisiurun/Dkmanlar/Mesire%20Yerleri%
20Sube%20Mudurlugu/MES%C4%B0RE%20YERLER%C4%B0%20CETVEL%C4%B0%202
4.05.2012.pdf
12. Halıcı Ahmet Urkay Müzesi - http://www.haliciahmeturkaymuzesi.net/
http://www.kulturvarliklari.gov.tr/TR,44044/mugla-marmarishalici-ahmet-urkay-muzesi.html
13. Tay Project
http://www.tayproject.org/TAYages.fm$Retrieve?CagNo=5279&html=ages_detail_t.html&
layout=web
14. Google Earth
Haritalar
01. TR-311 Gökova Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000
02. 1/25.000 HGK Haritası (0 20-a2, 0 20-b1 ve N 20-c4 paftaları)
Özel Bilgiler
01. Marmaris Turizm Altyapı Birliği (MARTAB) bilgileri.
02. Çamlı Muhtarlığı’nın yazılı olarak verdiği bilgiler.
128
05. ÇETİBELİ KÖYÜ
Marmaris kent merkezinin kuzeyinde yer alan; kuzeyinde Ula İlçesi’ne bağlı Gökçe Köyü,
doğusunda Çamlı Köy, güneyinde Karacasöğüt Köyü ile çevrelenmiş; Marmaris İlçesi’ne bağlı
bir köy yerleşimidir. Yerleşimin coğrafi koordinatları 28° 18’ 11” D - 36° 59’ 58” K şeklinde,
denizden yüksekliği de ortalama 550 m’dir.
Yerleşimin Tarihi: Önceleri Çamlı Köyü’nün bir mahallesi olup daha sonra köy statüsüne
kavuşan yerleşimin tarihi antik döneme kadar gitmektedir. Köyün ilk yerleşimi 1850 yıllarına
dayanmaktadır. Eski zamanlarda dağ yamaçlarında dağınık olan yerleşim, zamanla anayol
kenarına kaymıştır. Çetibeli Köyü, Gökabad (Gökova) Ovası ile bu ovanın limanı konumundaki
Marmaris arasındaki deve kervanı yollarının geçtiği dağlık bir geçit üzerinde bulunmaktadır.
Bu nedenle stratejik bir önemi bulunmaktadır.
Köyün isminin nereden kaynaklandığı konusunda iki farklı görüş bulunmaktadır:
Bunlardan birincisi genellikle bu yörede yetişen çeti bitkisi ile ilişkilendirilir. Latince ismi
Sarcopoterium spinosum olan bu bitki ekilip biçilmeyen, kıraç ve işe yaramaz arazilerde çok
bol yetişir. Küçük küçük dikenleri olan, çok yıllık otsu bir bitkidir. Her ne kadar işe
yaramadıkları düşünülse de, çok iyi bir erozyon mücadele bitkisidir. Çeti bitkisinin halkı
tıbbında da bir değeri olduğu; tohumunun hemoraide karşı dıştan uygulandığı, bitki kökünün
kum sancısında kaynatılarak içildiği söylenmektedir. Ayrıca, develerin dikenli olan bu bitkiyi
taze oldukları dönemde severek yedikleri de bilinmektedir.
Köy ismi ile ilgili ikinci görüş ise bu bölgede yol kesen çetelerle ilgilidir. Bugünkü köyün
bulunduğu Erenbaşı denilen yerde çok eskilerde yolları keserek eşkıyalık yapan çeteler
nedeniyle buraya önceleri “Çetebeli” dendiği, bu ismin daha sonraları Çetibeli’ne dönüştüğü
söylenir.
Yerel söylencelere göre bölgeye gelen her Yörük ailesi, burada bulduğu 18 ayrı su
kaynağından birine yerleşmiş. Bu su kaynaklarının bir kısmı zaman içinde kurumakla birlikte
129
bir kısmı varlıklarını halen sürdürmektedir. Bugün isimlerini bildiğimiz Asardibi, Kavakdibi,
Cevizdibi, Günlükdibi, Topalderesi gibi isimler Yörük ailelerinin yerleştiği su kaynaklarına
işaret etmektedir.
Köyün ilk yerleşik ailesinin Karaveli ismini taşıması nedeniyle bu ailenin yaşadığı mevkiye
Karaveli mevkii denmiş ve bu isim o günden bu yana aynen kalmıştır. Bölgedeki ilk su
değirmenin kaldığı bölgeye de Değirmenyanı denmiştir.
Bugün köyde Kızlan, Karaveliler ve Değirmenyanı isimli üç mahalle bulunmaktadır. Bunun
dışındaki mevki ve yer adları ise şu şekildedir: Asaralanı, Asarboyu, Asarderesi, Asardibi,
Asartepesi, Cevizdibi, Çatalgedik, Gâvurçanağı, Günlükdibi, Kavakdibi, Kavaklıhavuz,
Kocakurdun Yeri, Topalderesi. 1/25.000 ölçekli haritada belirlenen mevki adları ise
Çatalgediği, Çepiçkırı, Efeleryurdu, Günücekgerisi, Karaboynuz, Kavakalan, Kayabaşıtepe,
Kocaesmer, Küçükgöltepe, Meşelialan, Namazlar Gediği, Sarıdüz, Sığınovası, Sığınovası
Gediği, Sırtlanini Sırtı’dır.
Çetibeli Köyü’nde 2007 yılı verilerine göre toplam 119 hane bulunmaktadır.
NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER
Nüfus
Çetibeli Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre
380 kişi olup bunun 189’unu (% 49,74) erkekler, 191’ini (% 50,26) kadınlar oluşturmaktadır.
2007 yılı nüfusu 386, 2008 yılı nüfusu 396, 2009 yılı nüfusu 388, 2010 yılı nüfusu da 391’dir.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde
yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.
130
Medeni Durum
Yine aynı şekilde, bu nüfusun 90’ını (% 28,12) hiç evlenmemiş, 100’ünü erkek, 100’ünü kadın
olmak üzere toplam 200’ü (% 62,50) evli; 7’si erkek, 9’u kadın olmak üzere toplam 16’sı (%
5,00) boşanmış; 1’i erkek, 13’ü kadın olmak üzere toplam 14’ünün (% 4,38) eşi ölmüştür.
Okuma Yazma Bilinirliği
Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 2’si erkek, 4’ü kadın olmak üzere toplam 6 kişi (% 1,51)
okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 177’si erkek, 177’si kadın olmak üzere
toplam 354’ü (% 98,06); 15+ yaş grubuna göre 160’ı erkek, 153’ü kadın olmak üzere toplam
313’ü (% 97,81) okuma yazma bilmektedir.
Eğitim Düzeyi
Nüfusun, 6+ yaş grubunda 16’sı erkek, 30’u kadın olmak üzere toplam 46 kişi (% 12,74)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 50’si erkek, 70’i kadın olmak üzere
toplam 120 kişi (% 33,24) ilkokul, 37’si erkek, 33’ü kadın olmak üzere toplam 70 kişi (% 19,39)
ilköğretim okulu, 9’u erkek, 19’u kadın olmak üzere toplam 28 kişi (% 7,76) ortaokul veya
dengi okulu, 48’i erkek, 22’si kadın olmak üzere toplam 70 kişi (% 19,39) lise veya dengi okul,
17’si erkek, 12’si kadın olmak üzere toplam 29 kişi (% 8,03) ise yüksekokul ve üzeri eğitim
düzeyine sahiptir.
Nüfusun, 15+ yaş grubunda 1’i erkek, 9’u kadın olmak üzere toplam 10 Kişi (% 3,12) herhangi
bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 50’si erkek, 70’i kadın olmak üzere toplam 120
kişi (% 37,50) ilkokul, 35’i erkek, 30’u kadın olmak üzere toplam 65 kişi (% 20,31) ilköğretim
okulu, 9’u erkek, 10’u kadın olmak üzere toplam 19 kişi (% 5,94) ortaokul veya dengi okulu,
48’i erkek, 22’si kadın olmak üzere toplam 70 kişi (% 21,87) lise veya dengi okul, 17’si erkek,
12’si kadın olmak üzere toplam 29 kişi (% 9,06) ise yüksekokul ve üzeri eğitim düzeyine
sahiptir.
131
SMAP III GÖKOVA PROJESİ ÇERÇEVESİNDE ÇETİBELİ KÖYÜNÜN SOSYO-EKONOMİK DÜZEYİ
Prof. Dr. Nurgün OKTİK tarafından gerçekleştirilen SMAP III Gökova Projesi Gökova İç Körfezi
Sosyo-Ekonomik Çalışması kapsamında Akçapınar, Çamlı, Gökçe, Gökova, Akyaka ve Çetibeli
yerleşimleriyle Kıran Köyü Turnalı Mahallesi’nde 1737 kişilik örneklem üzerinden 125
sorunun sorulduğu anket çalışmasının Çetibeli Köyü’nde yapılan bölümünde 43’ü erkek (%
61), 27’si kadın (% 39) olmak üzere toplam 70 kişi ile (2011 yılı verilerine göre nüfusun %
18,42’si) görüşülmüş olup bu sayı toplam örneklemin % 4,03’ünü oluşturmaktadır. Bu
araştırmanın Çetibeli Köyü ile ilgili sonuçlarına göre anketi yanıtlayan;
Anketi Yanıtlayanlara Göre Çetibeli Halkının Nüfus ve Aile Yapısı
01. Katılımcıların % 30’u Çetibeli’nde, % 54’ü çevre köy ve beldelerde, % 3’ü Muğla’da, %
9’u çevre illerde, % 4’ü de Doğu Anadolu bölgesinde doğmuştur.
02. Katılımcıların % 30’u 36-45, % 20’si 26-35, % 16’sı 46-55, % 14’ü 56-65, % 13’ü 19-25
yaş grubunda olup % 6’sı 65 yaş ve üstünde, % 1’i de 18 yaş ve altında
bulunmaktadır.
03. Katılımcıların % 47’si Çetibeli’nde 20 yıldan daha fazla, % 29’u 6-10 yıl arasında, %
17’si 1-5 yıl arasında, % 4’ü 16-20 yıl arasında, % 3’ü de 11-15 yıl arasında yaşadığını
belirtmiştir.
04. Katılımcıların % 33’ü iki, % 26’sı bir, 14’ü üç, % 3’ü dört, % 3’ü beş çocuklu olup
geriye kalan % 21’in çocuğu bulunmamaktadır.
05. Katılımcıların % 34’ünün hanesinde (4), % 29’unun hanesinde (2), % 25’inin hanesinde
(3), % 10’unun hanesinde (1), % 1’inin hanesinde (5), % 1’inin hanesinde de (6) ve
daha fazla kişi bulunmaktadır.
132
Anketi Yanıtlayanlara Göre Beslenme Alışkanlıkları ve Hastalıklar
06. Katılımcıların % 63’ü sebze, % 7’si et, % 21’de hem sebze hem de et ağırlıklı
beslendiğini ifade etmiştir.
07. Katılımcıların % 69’u kronik bir rahatsızlığa sahip olduklarını belirtirken geriye kalan %
31’i böyle bir rahatsızlığının bulunmadığını belirtmiştir.
08. Kronik bir rahatsızlığı olanların % 23’ü depresyon, % 13’ü diabet, % 13’ü epilepsi, %
8’i kanser, % 4’ü guatr hastası olduğunu belirtip; geriye kalan % 35’i ise daha farklı
hastalıklara sahip olduklarını belirtmiştir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre İş Yaşamı, Sosyal Güvence, Yıllık Gelir ve Meslekler
09. Katılımcıların % 13’ü son bir hafta içinde çalıştığını, % 30’u son bir hafta içinde mevcut
işini sürdürdüğünü, % 57’si ise çalışmadığını ifade etmiştir.
10. Katılımcıların % 23’ü Bağ-Kur, % 17’si Emekli Sandığı, % 40’ı SSK güvencesine sahip
olduğunu, geriye kalan % 20 ise hiçbir sosyal güvenceye sahip olmadığını
belirtmiştir.
11. Katılımcıların % 30’u ev kadını, % 13’ü işçi, % 12’si serbest iş, % 10’u çiftçi, % 10’u
emekli, % 9’u memur, % 3’ü aşçı, % 3’ü öğrenci, % 2’si işletmeci, % 2’si zanaatkâr, %
1’i muhasebeci, % 1’i de balıkçı olduğunu söylemiştir.
12. Katılımcıların % 39’u ücretli-maaşlı, % 28’i ücretsiz aile işçisi olduğunu, % 26’sı kendi
hesabına çalıştığını, % 4’ü yevmiyeli, % 3’ü de işveren olduğunu belirtmiştir.
13. Katılımcıların işlerinin girdiği sektörlere göre dağılımı ise % 16 oranıyla ziraat ve
ormancılık, % 14 oranıyla ulaşım hizmetleri, % 13 oranıyla ticaret, % 11 oranıyla
balıkçılık, % 10 oranıyla esnaf, % 10 oranıyla inşaat, % 7 oranıyla eğitim ve % 19
oranıyla diğer sektörler şeklinde bir dağılım gösterdiği belirlenmiştir.
133
14. Soruları yanıtlayan katılımcıların yaşadıkları hanede kaç kişinin çalıştığını ortaya
koyan yanıtların dağılımı ise şu şekilde olmuştur: 1 kişi (% 64), 2 kişi (% 19), 3 kişi (%
16), Yok (% 1)
15. Katılımcıların % 66’sı yaşadığı hanede emekli bulunmadığını; % 26’sı bir, % 7’si iki, %
1’i de yaşadıkları hanede üç adet emekli bulunduğunu belirtmiştir.
16. Katılımcıların % 14’ü yaşadıkları hanede bir, % 6’sı iki, % 5’i üç, % 1’i dört işsiz
bulunduğunu; geriye kalan % 74’ü de yaşadıkları hanede işsiz biri olmadığını
belirtmiştir.
17. Katılımcıların % 52’si yaşadıkları hanede 18 ve altındaki yaş gruplarından birinin
bulunmadığını, % 26’sı (1), % 21’i (2), % 1’i ise (3) kişi bulunduğunu belirtmiştir.
18. Anketi yanıtlayanların % 9’u eşinin, % 3’ü anne ve babasının, % 5’i çocuklarının, %
5’i sadece kendisinin hane dışında, % 78’i de aile fertlerinin hane içinde çalıştıklarını
belirtmiştir.
19. Katılımcıların % 39’u yaşadıkları haneye giren aylık gelirin 1.000-1.499.- TL, % 13’ü
400-599.-TL, % 12’si 800-999.-TL, % 10’u 1.500-2.499.-TL. aralığında olduğunu, % 10’u
400.-TL’nın altında, % 9’u da 2.500 ve üstünde gelirlerinin olduğunu belirtmiştir.
20. Katılımcıların % 41’i zor bir duruma düştüklerinde akrabalarından, % 26’sı
bankalardan yardım aldıklarını, % 7’si hiç kimseden yardım almadığını, % 4’ü eşinin
akrabalarından, % 3’ü komşularından yardım aldığını, % 13’ü de başka yöntemleri
denediğini belirtmiştir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Toplumsal İlişkiler ve Yaşamdan Beklenenler
21. Katılımcıların % 28’i komşuluk ilişkilerinin çok iyi, % 60’ı iyi, % 6’sı orta, % 6’sı da çok
kötü olduğunu belirtmiştir.
134
22. Katılımcıların gelecekten beklentileri şu şekilde ortaya çıkmıştır: Sağlıklı bir yaşam
sürmek isteyenler % 29, çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak isteyenler % 26, iyi bir
iş ve gelir isteyenler % 10, ev sahibi olmak isteyenler % 10.
23. Katılımcıların % 27’si hanelerinden dışarıya göç verdiklerini, % 73’ü ise vermediklerini
belirtmiştir.
24. Hanelerinden göç verenlerin % 58’i bunun ailevi nedenlerle, % 26’sı ekonomik
nedenlerle, % 16’sı da eğitim nedeniyle gerçekleştiğini söylemiştir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Halkın Tüketim Düzeyi ve Statü
25. Katılımcıların verdikleri yanıtları, Çetibeli genelinde değerlendirdiğimizde halkın %
40’ının temel gelirinin turizm ve ücretli işlerden, % 22’sinin tarımsal ürünlerden, %
20’sinin emekli maaşlarından, % 7’sinin faiz ve rant gelirlerinden kaynaklandığı
belirlenmiştir.
26. Katılımcıların % 46’sı en çok beslenmeye, % 14’ü sağlığa, % 11’i eğitime, % 11’i de
kiraya harcama yaptığını ifade etmiştir.
27. Katılımcıların % 58’i kendi üretimleri için sebze ve meyve yetiştirdiklerini, % 28’i ise
kendileri için herhangi bir şey üretmediklerini ifade etmiştir.
28. Katılımcıların % 38’i satmak için sebze ve meyve, % 13 bal, % 6’sı zeytin, % 6’sı
hayvansal ürünler ürettiğini belirtmiştir.
29. Katılımcıların % 51’i kendilerini diğer hanelerle aynı düzeyde görmekte, % 21’i kendi
durumlarının köydeki diğer hanelerden daha iyi, % 27’si de daha kötü olduğunu ifade
etmektedir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Mülkiyet Yapısı
30. Ankete yanıt verenlerin % 41’i kiracı, % 59’u da ev sahibi olduğunu ifade etmiştir.
135
31. Katılımcıların verdiği yanıtlara göre Çetibeli’ndeki yapıların % 16’sı 1920-1979
döneminde, % 15’i 1980-1989 döneminde, % 15’i 1990-1999 döneminde, % 10’u
2000 ve sonrasında yapıldığı, kiracı olup oturduğu bina hakkında bilgisi olmayanların
ise % 44 oranına ulaştığı belirlenmiştir.
32. Anketi yanıtlayanların verdikleri yanıtlara göre Çetibeli’nde yaşayanların % 77’sinin
oturduğu evin tapusu varken % 23’ünün tapusu bulunmamaktadır.
33. Katılımcıların % 89’unun tarım toprağı yoktur. Olanların sahip oldukları toprak miktarı
ise şu şekilde dağılmaktadır: 1 dönümden az toprağı olanlar % 3, 1-5 dönüm arası
toprağı olanlar % 3, 6-10 dönüm arası toprağı olanlar % 3 ve 21-30 dönüm arası
toprağa sahip olanlar %1.
34. Katılımcıların % 40’ının kendisine, % 4’ünün bir yakınına ait araziyi kullandığı, %
54’ünün ise hiçbir şekilde arazi sahibi olmadığı belirlenmiştir.
35. Anketi yanıtlayanlarının % 47’sinin bir bankaya, % 4’ünün ev sahibine borcu varken %
45’inin herhangi bir yere borçlu olmadığı belirlenmiştir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Birey-Mekân İlişkisi
36. Anketi yanıtlayanların % 91’inin yaşadığı yerden memnun olduğu, % 9’unun ise
olmadığı belirlenmiştir.
37. Yaşadığı yerden memnun olanların % 75’inin memnuniyet nedeninin doğanın
güzelliği, % 16’sının nedeninin yaşadığı yerin memleketi olmuş olması, % 9’unun
nedeninin de insan ilişkileri olduğu anlaşılmıştır.
38. Yaşadığı yerden memnun olmayanların % 50’sinin memnuniyetsizlik nedeninin
sosyal ortam eksikliğinden, % 33’ünün nedeninin yüksek kiralardan, % 17’sinin
nedeninin memleketi olmayışından kaynaklandığı belirlenmiştir.
136
Anketi Yanıtlayanlara Göre Tarımsal Yapı
39. Anketi yanıtlayanların % 28’i tarımla ilgili bilgileri aileden, % 9’u aile dışından
öğrendiği; % 63’ünün de tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
40. Anketi yanıtlayanların % 24’ü sulu, % 1’i kuru, % 12’si hem sulu hem kuru tarım
yaptıklarını, geriye kalan % 63’ün ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
41. Katılımcıların % 16’sı artezyenden, % 10’u dere suyundan ve azmaklardan, % 10’u su
kanallarından su alarak sulu tarım yaptıklarını, geriye kalan % 64’ün ise tarımla
uğraşmadığı belirlenmiştir.
42. Anketi yanıtlayanların % 33’ünün gübre kullanırken, % 4’nün kullanmadığı; geriye
kalan % 63’ün ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
43. Anketi yanıtlayanların % 28’inin suni, % 6’sının doğal gübre kullandığı; geriye kalan %
66’sının ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
44. Anketi yanıtlayanların % 9’unun gübreyi bayiden, % 3’ünün kendi hayvanından, %
3’ünün komşularından, % 9’unun kooperatiften, % 12’sinin ziraat odasından temin
ettiği; geriye kalan % 64’ünün tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
45. Anketi yanıtlayanların % 8’inin toprak analizi yaptırdığı, % 29’unu yaptırmadığı; geriye
kalan % 63’ünün tarımla uğraşamadığı belirlenmiştir.
46. Anketi yanıtlayanların % 4’ünün toprak analizini tarım müdürlüğüne, % 4’ünün
ziraat odasına tahlil ettirdiği, % 29’unun tahlil yaptırmadığı; geriye kalan % 63’ün ise
tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
47. Anketi yanıtlayanların % 27’sinin son beş yılda tarımsal üretimde azalma olduğu, %
10’unun olmadığı konusunda görüşe sahip olduğu; geriye kalan % 63’ün ise tarımla
uğraşmadığı belirlenmiştir.
137
48. Anketin yanıtlayanların % 7’sinin hanesinde 1 ila 5 adet, % 1’inin hanesinde 6 ila 10
adet büyükbaş hayvan bulunduğu; geriye kalan % 92’sinin hanesinde ise büyükbaş
hayvan bulunmadığı belirlenmiştir.
49. Anketi yanıtlayanların % 4’ünün hanesinde 1 ila 5 adet küçükbaş hayvan bulunduğu;
geriye kalan % 96’ının hanesinde ise büyükbaş hayvan bulunmadığı belirlenmiştir.
50. Anketi yanıtlayanların % 11’inin hanesinde 1 ila 10, % 6’sının hanesinde 11 ila 20, %
4’ünün hanesinde 20 adetten fazla kümes hayvanı beslendiği; geriye kalan % 79’un
ise kümes hayvanı beslemediği belirlenmiştir.
51. Anketi yanıtlayanların % 4’ünün hanesinde 11 ila 40 adet, % 4’ünün hanesinde 41 ila
100 adet, % 1’inin hanesinde 100 ve daha fazla sayıda arı kovanı bulunduğu; geriye
kalan % 91’inin ise arıcılık yapmadığı belirlenmiştir.
52. Anketi yanıtlayanların % 21’i besledikleri hayvanları evde kendi tüketimleri için
değerlendirmekte, % 9’u hem satıp hem evde değerlendirmekte, % 4’ü satmakta;
geriye kalan % 66’sı ise hayvan beslememektedir.
53. Anketi yanıtlayanların % 34’ünün organik tarım hakkında bilgisi varken % 66’sınn
bilgisi bulunmamaktadır.
54. Anketi yanıtlayanların % 6’sı organik tarım yaparken, % 94’ünün yapmadığı
belirlenmiştir.
55. Anketi yanıtlayanlardan 4 kişi (% 6) organik sebze yetiştirdiğini 1’i bunları pazarda
sattığını, 3’ü de satmadığını; geriye kalan % 94’ü de organik tarım yapmadığını
söylemiştir.
56. Anketi yanıtlayanların % 16’sı organik tarım yapmayı düşündüğünü, % 84’ü ise
düşünmediğini belirtmiştir.
138
Anketi Yanıtlayanlara Göre Halkın SİT ve ÖÇK Algısı
57. Anketi yanıtlayanların % 60’ı SİT alanından haberdar olduğunu, % 40’ı da haberdar
olmadığını ifade etmiştir.
58. Anketi yanıtlayanların % 27’sinin SİT alanında mülkü olduğu, % 73’ünün de
olmadığı, % 7’sinin SİT alanında 1 ila 5 dönüm arasında, % 10’unun 6 ila 10 dönüm
arasında, % 6’sının 11 ila 20 dönüm arasında arazisi olduğu, % 9’unun ise tüm
arazilerinin SİT alanı içinde kaldığı; geriye kalan % 69’unun ise SİT alanında arazisi
olmadığı belirlenmiştir.
59. Anketi yanıtlayanların % 63’ünün SİT ile ilgili sorununun bulunmadığı, % 37’sinin ise
imarla ilgili sorunları olduğu belirlenmiştir.
60. Anketi yanıtlayanların % 18’i sınırlı yapılaşma olduğu takdirde, % 19’u SİT
kaldırıldığı takdirde sorunun çözümleneceğini söylemekte; geriye kalan % 63’ün ise
SİT alanı içinde arazisi bulunmamaktadır.
61. Anketi yanıtlayanların % 32’si SİT ile ilgili sorunların Devlet, % 2’si Çevre Bakanlığı, %
2’si yerel yönetimler tarafından çözümleneceğine inanmakta; geriye kalan % 64’ün ise
SİT alanı içinde arazisi bulunmamaktadır.
62. Anketi yanıtlayanların % 14’ü SİT alanı içindeki mülkleri ile ilgili sorunları tadilat ve
tamirat yaparak, % 9’u restore ederek, % 9’u turizm amaçlı kullanarak, % 3’ü de
satarak çözümlenebileceğine inanmakta; geriye kalan % 65’inin ise SİT alanı içinde
mülkü bulunmamaktadır.
63. Anketi yanıtlayanların % 50’si Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde, % 17’si dışında
yaşamakta, geriye kalan % 33’ünün ise Özel Çevre Koruma Bölgesi ile ilgili bir bilgisi
bulunmamaktadır.
139
64. Anketi yanıtlayanların % 47’sinin ÖÇK ile ilgili bir sorunu varken % 53’ünün sorunu
bulunmamaktadır.
65. Anketi yanıtlayanların % 6’sının ağaç kesimi, % 17’sinin av yasağı, % 11’inin ilaçlama,
% 4’ünün yol konusunda orman idaresi ile sorunları olduğu, % 53’ünün ise herhangi
bir sorununun olmadığı belirlenmiştir.
66. Anketi yanıtlayanların % 4’ü arıcılık, % 2’si hayvan otlatma, % 29’u mantar ve ot
toplama, % 20’si piknik, % 45’i de yakacak temini konusunda ormandan
yararlanmaktadır.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Turizm ve Etkisi
67. Anketi yanıtlayanların % 10’u eğlence ve konaklama tesislerinde çalışarak, % 7’si
çevredeki turizm bölgelerinde çalışarak turizm faaliyetlerine katılmakta, geriye kalan
% 83’ün ise turizmle herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.
68. Anketi yanıtlayanların % 30’u turizmin köy yaşantısına katkısı olduğunu, % 70’i de
olmadığını düşünmektedir.
69. Anketi yanıtlayanların % 29’u turizmin nüfus artışına etki ederek, % 18’i kazançları
arttırarak, % 15’i çevrenin kirlenmesine yol açarak, % 10’u suç oranını arttırarak, %8’i
eğitim düzeyinin yükselmesine yol açarak, % 8’i ormanların azalmasına yol açarak, %
7’si yeni yolların yapılmasına neden olarak, % 5’i de çarpık kentleşmeye yol açarak
değişime neden olduğunu düşünmektedir.
70. Ankete katılanların % 19’u turizm faaliyetlerinden gelir elde ederken geriye kalan %
81’in turizmden kaynaklanan herhangi bir geliri bulunmamaktadır.
71. Ankete katılanların % 19’u turizm işçiliği yaparak gelir elde ederken geriye kalan %
81’in ise turizmden kaynaklanan herhangi bir geliri bulunmamaktadır.
140
72. Anketi yanıtlayanların % 19’u turizm işçisi olarak turizmden gelir ederken geriye
kalan % 81’in ise turizmden kaynaklanan herhangi bir geliri bulunmamaktadır.
73. Anketi yanıtlayanların % 8’i turizm işletmecisi olarak, % 4’ü doğa turizmi yaparak, %
4’ü ürettiklerini satarak, % 4’ü turizm sektöründe çalışarak turizmden yararlanmayı
düşünmekle birlikte; % 78’inin bu konuda herhangi bir fikrinin olmadığı, % 4’ünün de
turizme taraftar olmadığı belirlenmiştir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Birey-Toplum İlişkileri ve Farkındalık
74. Anketi yanıtlayanların % 16’sının yaşadıkları bölge ile ilgili olarak beldede yapılan
toplantı ve etkinliklere katıldığı, % 84’ünün ise katılmadığı belirlenmiştir. Katıldığını
söyleyen 11 kişinin ise katıldığı etkinlik türüne göre dağılımı ise şu şekilde olmuştur:
Dernek toplantılarına katılanlar 4 kişi, belde ile ilgili toplantılara katılanlar 3 kişi,
SMAP III toplantılarına katılanlar 3 kişi ve tarımla ilgili toplantılara katılanlar 1 kişi.
75. Ankete katılanların % 9’u avcılıkla, % 7’si dikiş ve nakışla, % 3’ü arıcılıkla, % 3’ü halk
eğitimle ilgili kurslara katıldığını belirtirken geriye kalan % 77’si kurslara katılmadığını
belirtmiştir.
76. Anketi yanıtlayanların % 65’i Çetibeli’ne gelip yerleşenlerden memnun olduğu, %
35’inin de memnun olmadığı belirlenmiştir.
77. Anketi yanıtlayanların % 15’i köylerinin daha iyi bir geleceği olması için turizmin
gelişmesine yönelik daha fazla tanıtım yapılmasını, % 13’ü çevre temizliğine önem
verilmesini, % 13’ü tarih, doğa ve kültürel değerlerin korunması suretiyle herhangi bir
değişimin olmamasını, % 13’ü sahil şeridinin düzenlenmesini, % 12’si yeni iş
alanlarının açılmasını, % 10’u yapılaşmaya izin verilmesini, % 9’u yerel yönetimlerin
halkla daha fazla iletişim kurmasını, % 7’si yeni eğlence ve dinlence yerleri açılmasını,
% 5’i kooperatif kurulmasını, % 4’ü de yöreye özgü kaynakların geliştirilmesini
istemiştir.
141
78. Anketi yanıtlayanların % 18’i Çetibeli’ndeki sorunların çözümlenebilmesi için SİT’in
kaldırılmasını, % 12’si kendilerine tarımsal destek yapılmasını, % 3’ü turizmin
geliştirilmesini, % 2’si devletin halkla birlikte çalışmasını, % 1’i ÖÇK’nın daha ılımlı
olmasını, % 1’i eğitime ve bilinçlendirmeye önem verilmesini önerirken geriye kalan
% 63 ise daha farklı yanıtlar vermiştir.
79. Anket sorularını yanıtlayanların % 27’si yörenin en önemli çevre sorunu olarak su
kaynaklarının azalmasını, % 17’si yöreye özgü türlerin kaybolmasını, % 10’u tarımsal
kirliliği, % 4’ü verimli toprak alanlarının kaybını, geriye kalan % 41 ise daha farklı
sorunları ifade etmiştir.
80. Anketi yanıtlayanların % 33’ü çevrelerindeki nesli tükenen hayvanların olduğunu, %
56’sı olmadığını söylerken % 11’i de bu konuda herhangi bir fikirlerinin olmadığını
ifade etmiştir.
81. Anketi yanıtlayanların % 40’ı yaşadıkları bölgede yöreye özgü kuşların olduğunu, %
29’u olmadığını söylerken % 31’i de bu konuda herhangi bir fikirlerinin olmadığını
ifade etmiştir.
82. Anketi yanıtlayanların % 13’ü yaşadıkları çevrede arkeolojik alanların bulunduğunu,
% 63’ü bulunmadığını söylerken, % 24’ü de bu konuda herhangi bir fikirlerinin
olmadığını ifade etmiştir.
83. Anketi yanıtlayanların % 17’si köylerinde devlet görevlileri ya da sivil toplum
kuruluşları tarafından toplantılar düzenlendiğini, % 53’ü düzenlenmediğini belirtirken,
% 30’u da bu konuda herhangi bir fikrinin olmadığını ifade etmiştir.
84. Anketi yanıtlayanların % 10’u köylerinde devlet görevlileri ya da sivil toplum
kuruluşları tarafından düzenlenen toplantılara katıldığını, % 90’ı da katılmadığını
belirtmiştir.
142
85. Anketi yanıtlayanların % 26’sı yaşadıkları bölgede çevre, % 1’i balıkçılık, % 1’i tarım
kooperatifi bulunduğunu, % 1’i de eğitimle ilgili dernek bulunduğunu belirtirken
geriye kalan % 70’in bu konuda bir bilgisinin olmadığı ortaya çıkmıştır.
86. Ankete
katılanların
%
3’ü
kooperatif
faaliyetlerine
katılırken
%
97’si
katılmamaktadır.
87. Anketi yanıtlayanların % 22’si yaşadıkları bölgedeki çevre sorunlarında 10 yıl öncesine
göre daha iyi bir noktaya gelindiğini, % 36’sı aynı noktada kalındığını düşünürken %
42’si ise daha kötü bir noktaya ulaşıldığını ifade etmiştir.
88. Anketi yanıtlayanların % 28’i yöre sorunlarını devletin, % 16’sı muhtarlığın, % 10’u
valiliğin, % 9’u halkın, % 4’ü belediyenin, % 33’ü de hepsinin birlikte çözeceğine
inandığı belirlenmiştir.
89. Anketi yanıtlayanların % 60’ı çevre koruma ile ilgili yasakları bildiğini, % 40’ı ise
bilmediğini belirtmiştir.
90. Anketi yanıtlayanlarından % 50’si çevre koruma ile ilgili olarak ağaç kesimi ve
avlanma yasaklarını, % 16’sı SİT ve ÖÇK kurallarını, % 6’sı çevre temizliği ve ilaçlama
ile ilgili yasakları bildiğini belirtirken % 28’i bu konuda bir şey bilmediğini ifade
etmiştir.
91. Anketi yanıtlayanların % 9’u SMAP III Projesinden haberdar olduğu, % 91’inin ise
haberdar olmadığı belirlenmiştir.
YOL VE ULAŞIM
Çetibeli Köyü Marmaris’e 16, Muğla’ya 40 km uzaklıktadır. Köy, D400 Muğla-Marmaris
karayolu üzerinde olduğu için herhangi bir ulaşım sorunu yoktur.
143
COĞRAFİ YAPI
Bir dağ geçidi üzerinde bulunan Çetibeli Köyü’nün engebeli bir coğrafi yapısı vardır.
Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için; Çamlı
Köyü’ne ait arazilerin, Akçakapız Burnu-Kızılbaşı Tepesi-Sandal Tepe (344 m)-Aktaş TepeGökbükbaşı Tepesi-Küçükbalabandağı Tepesi (812 m)-Marmaris-Ula-Köyceğiz ilçe sınırları
kesişimi-Çakalyurdu Tepesi-Türkyurdu Tepesi-Kızılasar Tepesi-Deniz Kenarı hattı içinde kaldığı
varsayılmıştır. Bu varsayımsal tanımlama ile belirlenen alan içindeki coğrafi işaretler ise şu
şekilde sıralanabilir:
BAŞLICA DAĞ VE TEPELER
Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki
listede gösterilmiştir:
Yüksekliği bilinen tepeler
1. Küçükbalabandağ Tepesi (812m): Bölgenin en yüksek tepesi olan Balaban Dağı’nın
(990 m) kuzeydoğusundadır.
2. Bütüktopan Tepe (581 m): Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin güneydoğusundadır.
3. Kartal Tepe (540 m): Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin güneydoğusundadır.
4. Küçüktopan Tepesi (477 m): Çetibeli Köyü merkezinin güneyindedir.
5. Göktaşsivrisi Tepesi (441 m): Marmaris Baraj Gölü’nün kuzeyindedir.
6. Sandal Tepe (344 m): Çamlı Köyü sınırındadır.
7. Kaynaküstü Tepe (370 m): Marmaris Baraj Gölü’nün doğusundadır.
8. Sırtlanini Tepesi (382 m): Denize ve Gökçe Köyü sınırına yakındır.
9. Kaynaküstü Tepe (370 m): Marmaris Baraj Gölü’nün kuzeydoğusundadır.
10. Esenkırı Tepesi (335 m): Akçakapız Plajı’nın güneyindedir.
11. Gürleyikbaşı Tepesi (334 m): Marmaris Baraj Gölü’nün kuzeydoğusundadır.
12. Günnücek Tepesi (311 m): Çetibeli Köyü merkezinin güneyindedir.
13. Balıkkaya Tepesi (209 m): Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin doğusundadır.
144
Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:
1. Aktaş Tepe: Çamlı Köyü sınırındadır.
2. Alaca Tepe: Marmaris Baraj Gölü’nün kuzeyindedir.
3. Asar Tepesi: Çetibeli Köyü merkezinin kuzeybatısındadır.
4. Balkiraz Tepe: Marmaris Baraj Gölü’nün doğusundadır.
5. Çakalyurdu Tepesi: Gökçe Köyü sınırındadır.
6. Çambalık Tepe: Marmaris Baraj Gölü’nün güneydoğusundadır.
7. Çilekli Tepe: Muğla-Marmaris karayolunun kenarında ve Çetibeli Köyü merkezinin
güneybatısındadır.
8. Erenbaşı Tepe: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin doğusundadır.
9. Gökçeasar Tepe: Çetibeli Köyü merkezindedir.
10. Harkış Tepe: Marmaris Baraj Gölü’nün kuzeydoğusundadır.
11. İkiz Tepe: Marmaris Baraj Gölü’nün güneydoğusundadır.
12. Kargacık Tepe: Marmaris Baraj Gölü’nün kuzeydoğusundadır.
13. Kızıl Tepe: Muğla-Marmaris karayolunun kenarında ve Çetibeli Köyü merkezinin
güneybatısındadır.
14. Kızıl Tepe: Köyceğiz ilçe sınırına yakındır.
15. Kızılasar Tepe: Gökçe Köyü sınırındadır.
16. Kızılbaşı Tepesi: Çamlı Köyü sınırındadır.
17. Kızılkaya Tepesi: Akçakapız Plajı’nın doğusundadır.
18. Kocagöl Tepe: Denize ve Gökçe Köyü sınırına yakındır.
19. Kocagöl Tepe: Akçakapız Plajı’nın güneyindedir.
20. Kocakır Tepesi: Çetibeli Köy merkezinin batısındadır.
21. Sığınovasıbaşı Tepe: Marmaris Baraj Gölü’nün kuzey doğusundadır.
22. Sığlabaşı Tepesi: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin doğusundadır.
23. Topan Tepe: Akçakapız Plajı’nın doğusundadır.
24. Türkyurdu Tepesi: Gökçe Köyü sınırındadır.
25. Yeşil Tepe: Marmaris Baraj Gölü’nün kuzeydoğusundadır.
BURUNLAR
1. Akçakapız Burnu: Köyün denize tek çıkış noktası olan Akçakapız Plajı’ndadır.
145
KOY VE PLAJLAR
1. Akçakapız Plajı: Yolu henüz açılmamıştır. Orman yolu 1-2 km daha yapıldığı takdirde
plaja ulaşmak mümkün olacaktır. (Kaynak: Murat Çoban)
ÇAY VE DERELER
1. Akçakapız Deresi (?) Kaynak kişi Murat Çoban derede su olmadığını söylüyor.
2. Darıcık Dere: Çetibeli Köyü’nün güneyinde olup güneyden kuzeye doğru akmaktadır.
3. Dereotu Deresi: Marmaris Barajı’nın kuzeyindedir.
4. Eğri Dere: Marmaris Baraj Gölü’nün kuzeyinde olup baraj gölüne dökülmektedir.
5. Güçtaşı Deresi: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin içinden, kuzeyden güneye doğru
akmaktadır.
6. Günlüklü Dere: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin içinden, kuzeyden güneye doğru
akmaktadır.
7. Günnücek Deresi: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin güneyinde olup MuğlaMarmaris karayoluna paralel olarak kuzeyden güneye akmaktadır.
8. Gürleyik Deresi: Marmaris Baraj Gölü’nün kuzeyinde olup kuzeyden güneye doğru
akıp baraj gölüne dökülmektedir.
9. Karanlık Dere: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin içinden akmaktadır.
10. Kargılı Dere: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin doğusundadır.
11. Keklikalan Deresi: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin doğusundadır.
12. Killice Deresi: Gökçe Köyü ile olan sınır boyunca akıp denize ulaşmaktadır.
13. Kireçocağı Deresi: Muğla-Marmaris karayolu boyunca akmaktadır.
14. Kocalar Çayı: Marmaris Barajı Gölü’nün doğusundadır.
15. Kurt Dere: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin güneyinde olup güneyden kuzeye doğru
akmaktadır.
16. Oturak Deresi: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin güneydoğusundadır.
17. Pasakçık Deresi: Marmaris Baraj Gölü’nün kuzeydoğusundadır.
18. Sarıaliçardağı Deresi: Marmaris Baraj Gölü’nün kuzeyinde olup kuzeyden güneye
doğru akıp baraj gölüne dökülmektedir.
19. Sigara Deresi: Gökçe Köyü sınırına yakındır.
20. Suuçan Deresi: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin güneydoğusundadır.
146
21. Topan Dere: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin güneydoğusundadır.
ŞELALELER
Köyde birine araçla ulaşılabilen iki adet şelale olduğu söyleniyor. (Kaynak: Murat Çoban)
ÇEŞMELER
Kurt Çeşme: Muğla-Marmaris karayolu üzerindedir.
DOĞAL SU KAYNAKLARI - PINARLAR
Keklikalan Pınarı: Çetibeli Köyü yerleşim merkezinin doğusundadır.
TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER
Asar Tepe: Köyün hemen yakınındaki tepenin üstünde antik dönemlere ait bir gözetleme
kulesi bulunmaktadır. Bu yerleşimle ilgili herhangi bir yüzey araştırması ya da bilimsel bir kazı
çalışması yapılmadığı için burası ile ilgili olarak söylenenlerin doğruluğu sınanmamıştır.
Kızıl Hisar: (?) Kaynak: Murat Çoban
Sarnıç: (?) Kaynak: Murat Çoban
Karataş: Gözetleme kulesidir.
DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER
Köy doğal sit alanı içinde olması nedeniyle doğal ve fiziki yönden pek fazla bozulmamıştır.
1/5.00 ölçekli nazım imar planı ile 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planı, 06.07.2005 tarihinde
Valilik, Muhtarlık ve Özel Çevre Koruma Özel Koruma Genel Müdürlüğü tarafından ortaklaşa,
2009 tarihli imar planı revizyonu ise doğrudan doğruya Özel Çevre Koruma Genel Müdürlüğü
tarafından hazırlanmıştır.
Çetibeli Köyü’nde 4 adet sivil mimari örneği bulunmaktadır (?).
147
1. Sığla Ormanı
Marmaris ve çevresinin en önemli bitki zenginliği olan sığla ağacı (liquidamber
orientalis) Çetibeli-Marmaris arasında yoğun olarak bulunur.
2. Çetibeli Orman Dinlenme Yeri – B Tipi
Beş hektarlık bir alanı kapsayan orman dinlenme yeri Marmaris-Muğla kara yolunun
20. km’sindedir. Kızılçam, çınar ve sığla ağaçları ile kaplı 5 hektarlık bir alanda 1984
yılında kurulmuştur. Yol kenarı ve günübirlik bir sahadır. Muğla mimarisine uygun kır
gazinosu ile çok kaliteli suyu olan bir çeşmesi vardır.
3. Akçakapız Mağarası: Bilgiyi veren Murat Çoban’a göre mağaranın içi 30-40 keçiyi
alacak büyüklüktedir.
KAMUSAL HİZMETLER
Çetibeli Köyü’nün muhtarı Özgür Özden’dir.
Eğitim: Köydeki Çetibeli Ali Fikret Bilgin İlköğretim Okulu 2000-2001 yılında açılmış olup Sekiz
(8) dersliği ve Bir (1) anaokulu sınıfı vardır.
PTT: Çetibeli Köyü’nde PTT şubesi yoktur.
Sağlık Kuruluşu: Çetibeli Köyü’nde herhangi bir sağlık kuruluşu yoktur.
KÖY ALTYAPISI
Çetibeli Köyü’nde içme suyu şebekesi bulunmakla birlikte kanalizasyon şebekesi yoktur.
KÖY EKONOMİSİ
Çetibeli Köyü’nün temel ekonomisi arıcılık-balcılık, meyve tarımı ve hayvancılık gibi tarımsal
faaliyetlerle turizme dayanır:
148
Köyün geçmişten bu yana geçim kaynağı hayvancılıktır. Arıcılık ve tarım daha sonra gelir.
Gençler ise turizm sektöründe çalışmaktadır.
Balcılık antik dönemden bu yana devam eden bir faaliyettir. Yoğun kıvamıyla ünlü olan çam
balı, bu yörede önemli bir geçim kaynağıdır. Eskiden örme kovanlarla hurma, kavak ve çam
ağacından ya da günlük ağacından oyulup yapılan kovanlar kullanılmakla birlikte bugün fenni
kovanlar tercih edilmektedir. Kovanlar, dağ ve tepelerde “taş avlu” denilen yerlere
konulmaktadır. Kaynak kişi olan Murat Çoban’a göre, dağlarda Türklerden önce buralarda
yaşayanlara ait taş avlular da bulunmakta.
Köyde ayrıca yer fıstığı ve pırasa yetiştirilmektedir.
SMAP III Gökova Projesi Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması verilerine göre köyün
topraklarının bir kısmı büyük şehirlerden gelen yerleşimciler ve yabancı uyruklulara satılarak
orman ve doğayla iç içe evler yapılmaktadır. Bunun dışında köyün Marmaris’e yakın ve
kiraların da ucuz olması nedeniyle konut kirası köy halkı için önemli bir gelir kaynağı
olmuştur.
149
Yazılı Kaynaklar
01. Atay, İ. (1985) Sığla Ağacının (Liquidambar orientalis Mill.) Önemi ve Silvikültürel
Özellikleri.
02. Baran A. (2010), Hekatomnidler Öncesinde Karia Mimarisi, Ankara
03. Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164
04. Bean, G. E. Bean, Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)
05. Bozkurt, Y., Göker, Y., Kurtoğlu, A., Sığla Ağacının Bazı Özellikleri.
06. Bresson, A. (1991), Recueil Des Inscriptions De La Peree Rhodienne, Paris
07. Kurt, L (2008) Anadolu Sığla Ağacı (Günlük Ağacı), Özel Çevre Koruma Kurulu
08. Lenger, D. S. (2011), Antik Çağda Karia Bölgesinde Bal, Acta Turcica Çevrimiçi Tematik
Türkoloji Dergisi, Yıl III, Sayı 1/1, Ocak 2011, s.28-35
09. Muğla İl Çevre Durum Raporu 2006, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Muğla Valiliği İl
Çevre ve Orman Müdürlüğü
10. Oktik, N. (2009) Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması, SMAP III Gökova Projesi
11. Oktik, N., Gökalp Yılmaz, G., Değer, F. (2009), Katılımcı Bir Sosyolojik Çalışma Örneği
Olarak SMAP III Gökova Projesi
12. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel
Müdürlüğü, https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx
13. “Muğla – Son Amber Sığla”, Atlas Aylık Coğrafya ve Keşif Dergisi, Nisan 2006, Sayı:157,
s.34-54
14. “Ayrıca Marmaris”, Atlas Aylık Coğrafya ve Keşif Dergisi, Mart 2006, Sayı:156, s.72-79
İnternet Kaynakları
01. Marmaris Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr
02. Marmaris Belediyesi - www.marmaris.bel.tr
03. Marmaris Turizm Altyapı Birliği – www.martab.gov.tr
04. Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr
05. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr
06. Index Anatolicus
http://www.nisanyanmap.com/?y=ak%C3%A7ap%C4%B1nar&t=ula&lv=1&u=1&ua=0
07. Wikipedia - http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87etibeli,_Marmaris
150
08. Türkiye’nin Arkeolojik Yerleşimleri Projesi - Tay Project
http://www.tayproject.org/TAYages.fm$Retrieve?CagNo=5514&html=ages_detail_t.
html&layout=web
09. Çetibeli Ali Fikret Bilgin İlköğretim Okulu - http://okulweb.meb.gov.tr/48/07/714929/page/okul.html
10. Türkiye Arkeolojik Yerleşimler Projesi (TAY) – Karataş
http://www.tayproject.org/TAYmaster.fm$Retrieve?YerlesmeNo=15414&html=masterdetail.ht
ml&layout=web
11. Google Earth
Haritalar
1. 1/25.000 Ölçekli HGK Haritası (0 20-b1, 0 20-c4 paftaları)
Özel Bilgiler
01. Marmaris Turizm Altyapı Birliği (MARTAB) bilgileri.
02. Çetibeli Köyü Muhtarlığı bilgileri.
151
06. GÖKÇE KÖYÜ
Marmaris kent merkezinin kuzey ve kuzeydoğusunda yer alan; kuzeyinde Ula İlçesi’ne bağlı
Akçapınar Köyü, doğusunda Ula İlçesi’ne bağlı Şirinköy, güneyinde Marmaris İlçesi’ne bağlı
Çetibeli Köyü, batısında da Gökova Körfezi ile çevrelenmiş, Ula İlçesi’ne bağlı bir köy
yerleşimidir. Yerleşimin coğrafi koordinatları 28° 20’ 47” Doğu; 37° 1’ 15” Kuzey şeklinde,
denizden yüksekliği de ortalama 15 m’dir.
Yerleşimin Tarihi: Köyün ilk yerleşimcileri olan Akman, Sarı, Aracı ve Yıldırım boylarına ait
Yörükler Teke yöresinden gelmiştir. Daha sonra Hisarönü’nden ve Denizli Kozdağı’ndan
gelenler olmuştur. Yerleşim, köy düzenine 1939’lu yıllarda geçmiştir. İlk kurulduğu yıllarda
Ferek adıyla Gökova Köyü’ne, daha sonra da Akçapınar Köyü’ne bağlı bir mahalleydi. 1989
yılında Gökçe ismiyle köy statüsüne kavuşmuştur.
Köyün, Akçapınar Köyü’nden ayrıldıktan sonra hızla büyüyüp nüfus olarak Akçapınar Köyü’nü
geçmesinin nedeni, Hazineye ait (138) adet parselin arsa olarak köylüye dağıtılmış olmasıdır.
Gökçe Köyü’nde 2007 yılı verilerine göre toplam 630 hane bulunmaktadır.
Köy sınırları içindeki mevkiler ise Dereyurt ve Delikdede mevkileridir.
NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER
Nüfus
Gökçe Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre
1,328 kişi olup bunun 650’sini (% 48,95) erkekler, 678’ini (% 51,05) kadınlar oluşturmaktadır.
Köyün 2007 yılı nüfusu 1.301, 2008 yılı nüfusu 1.437, 2009 yılı nüfusu 1.401, 2010 yılı nüfusu
da 1.346’dır.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde
yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.
152
Medeni Durum
Yine aynı şekilde, bu nüfusun 165’i (% 16,30) hiç evlenmemiş, 384’ü erkek, 389’u kadın olmak
üzere toplam 773’ü (% 76,38) evli; 14’ü erkek, 20’si kadın olmak üzere toplam 34’ü (% 3,36)
boşanmış; 4’ü erkek, 36’sı kadın olmak üzere toplam 40’ının (% 3,95) eşi ölmüştür.
Okuma Yazma Bilinirliği
Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında toplam 1 kişi / kadın okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş
grubuna göre 576’sı erkek, 594’ü kadın olmak üzere toplam 1.170’ü (% 98,82); 15+ yaş
grubuna göre 494’ü erkek, 504’ü kadın olmak üzere toplam 998’i (% 98,62) okuma yazma
bilmektedir.
Eğitim Düzeyi
Nüfusun, 6+ yaş grubunda 102’si erkek, 144’ü kadın olmak üzere toplam 246 kişi (% 20,78)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 168’i erkek, 198’i kadın olmak üzere
toplam 366 kişi (% 30,91) ilkokul, 97’si erkek, 103’ü kadın olmak üzere toplam 200 kişi (%
16,89) ilköğretim okulu, 22’si erkek, 20’si kadın olmak üzere toplam 42 kişi (% 3,55) ortaokul
veya dengi okulu, 147’si erkek, 100’ü kadın olmak üzere toplam 247 kişi (% 20,86) lise veya
dengi okul, 40’ı erkek, 29’u kadın olmak üzere toplam 69 kişi (% 5,83) ise yüksekokul ve üzeri
eğitim düzeyine sahiptir.
Nüfusun, 15+ yaş grubunda 27’si erkek, 58’i kadın olmak üzere toplam 85 Kişi (% 8,40)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 168’i erkek, 198’i kadın olmak üzere
toplam 366 kişi (% 36,17) ilkokul, 90’ı erkek, 99’u kadın olmak üzere toplam 189 kişi (%
18,68) ilköğretim okulu, 22’si erkek, 20’si kadın olmak üzere toplam 42 kişi (% 4,15) ortaokul
veya dengi okulu,147’si erkek, 100’ü kadın olmak üzere toplam 247 kişi (% 24,41) lise veya
dengi okul, 40’i erkek, 29’u kadın olmak üzere toplam 69 kişi (% 6,82) ise yüksekokul ve üzeri
eğitim düzeyine sahiptir.
SMAP III Gökova Projesi kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfez Sosyo-Ekonomik
Çalışması sonucunda köyde yaşayan gençlerin genellikle meslek lisesi mezunu olduğu,
153
gençlerin genellikle iki yıllık meslek yüksekokullarını kazandığı ve fakülte mezunu olan
gençlerin köyde yaşamadığı belirlenmiştir.
SMAP III Gökova Projesi kapsamında gerçekleştirilen Gökova İç Körfez Sosyo-Ekonomik
Çalışması sonucunda, köyde çocuksuz aileler de bulunmakla birlikte, ailelerin sahip olduğu
çocuk sayısının ortalama olarak iki, köydeki evlerin 1/3’ünün iki katlı, evlerin de genellikle üç
odalı olduğu belirlenmiştir.
Gökçe Köyü dışarıya göç vermemekle birlikte köye dışarıdan gelerek yerleşen yabancı ve yerli
göçmenlerle, Aksaz Deniz Üssü’nde çalışanların Gökçe Köyü’nde oturmayı tercih etmeleri
dönemsel nüfus hareketliliğine ve kiralık ev sayısının artışına neden olmaktadır. Bu çerçevede
köyün yakınında imara açık olan arazilerde köy evlerinden farklı olarak villa tipi konutlar
oluşmaya başlamış olup bu konutlar genel olarak yabancılara satılmaktadır. Köyde pansiyon,
otel gibi konaklama tesisleri bulunmamakla birlikte köy merkezine uzak bir bölgede Osmanlı
Konakları adı verilen villalar yapılmış ve bu villalar günlük ya da haftalık olarak kiraya
verilmeye başlamıştır. Bu işletmenin sahibi köy halkından birisi değildir.
SMAP III GÖKOVA PROJESİ ÇERÇEVESİNDE GÖKÇE KÖYÜNÜN SOSYO-EKONOMİK DÜZEYİ
Prof. Dr. Nurgün OKTİK tarafından gerçekleştirilen SMAP III Gökova Projesi Gökova İç Körfezi
Sosyo-Ekonomik Çalışması kapsamında Akçapınar, Çamlı, Gökçe, Gökova, Akyaka ve Çetibeli
yerleşimleriyle Kıran Köyü Turnalı Mahallesi’nde 1737 kişilik örneklem üzerinden 125
sorunun sorulduğu anket çalışmasının Gökçe Köyü’nde yapılan bölümünde 160’ı erkek (%
57), 119’u kadın (% 43) olmak üzere toplam 279 kişi ile (2011 yılı verilerine göre nüfusun %
21’i) görüşülmüş olup bu sayı toplam örneklemin % 16,06’sını oluşturmaktadır. Bu
araştırmanın Gökçe Köyü ile ilgili sonuçlarına göre anketi yanıtlayan;
Anketi Yanıtlayanlara Göre Gökçe Halkının Nüfus ve Aile Yapısı
01. Katılımcıların % 30’u Gökçe Köyü’nde, % 27’si çevre köy ve beldelerde, % 5’i
Muğla’da, % 7’si çevre illerde, % 3’ü Marmara, % 13 İç Anadolu, % 4’ü Karadeniz ve %
11’i de Doğu Anadolu bölgesinde doğmuştur.
154
02. Katılımcıların % 26’sı 36-45, % 25’i 26-35, % 20’si 46-55, % 10’u 56-65, % 10’u 19-25
yaş grubunda olup % 8’i 65 yaş ve üstünde, % 1’i de 18 yaş ve altında
bulunmaktadır.
03. Katılımcıların % 49’u Gökçe Köyü’nde 20 yıldan daha fazla, % 15’i 6-10 yıl arasında, %
7’si 1-5 yıl arasında, % 13’ü 16-20 yıl arasında, % 16’sı da 11-15 yıl arasında yaşadığını
belirtmiştir.
04. Katılımcıların % 40’ı iki, % 21’i bir, 15’i üç, % 4’ü dört, % 5’i beş çocuklu olup geriye
kalan % 15’inin çocuğu bulunmamaktadır.
05. Katılımcıların % 29’unun hanesinde (4), % 25’inin hanesinde (2), % 27’sinin hanesinde
(3), % 7’sinin hanesinde (1) ve % 7’sinin hanesinde (5) kişi bulunmaktadır.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Beslenme Alışkanlıkları ve Hastalıklar
06. Katılımcıların % 60’ı sebze, % 13’ü et, % 27’si de hem sebze hem de et ağırlıklı
beslendiğini ifade etmiştir.
07. Katılımcıların % 61’i kronik bir rahatsızlığa sahip olduklarını belirtirken geriye kalan %
39’u böyle bir rahatsızlığının bulunmadığını belirtmiştir.
08. Kronik bir rahatsızlığı olanların % 4’ü depresyon, % 20’u diabet, % 25’i epilepsi, %
19’u kanser, % 19’u guatr hastası, % 4’ü böbrek yetmezliği olduğunu belirtmiştir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre İş Yaşamı, Sosyal Güvence, Yıllık Gelir ve Meslekler
09. Katılımcıların % 15’i son bir hafta içinde çalıştığını, % 26’sı son bir hafta içinde mevcut
işini sürdürdüğünü, % 59’u ise çalışmadığını ifade etmiştir.
10. Katılımcıların % 21’i Bağ-Kur, % 18’i Emekli Sandığı, % 41’i SSK güvencesine sahip
olduğunu, geriye kalan % 20 ise hiçbir sosyal güvenceye sahip olmadığını
belirtmiştir.
155
11. Katılımcıların % 31’i ev kadını, % 10’u işçi, % 9’u çiftçi, % 8’i emekli, % 11’i memur, %
6’sı zanaatkâr, % 5’i işsiz, % 3’ü muhasebeci, % 3’ü serbest iş, % 2’si aşçı, % 1’i
öğrenci, % 1’i işletmeci, % 2’si de balıkçı olduğunu söylemiştir.
12. Katılımcıların % 29’u ücretli-maaşlı, % 26’sı ücretsiz aile işçisi olduğunu, % 21’i kendi
hesabına çalıştığını, % 3’ü yevmiyeli, % 2’si de işveren olduğunu belirtmiştir.
13. Katılımcıların işlerinin girdiği sektörlere göre dağılımı ise % 48 oranıyla ev kadınları ve
emekliler, % 13 oranıyla ziraat ve ormancılık, % 7 oranıyla esnaf, % 5 oranıyla inşaat,
% 5 oranıyla ulaşım hizmetleri, % 4 oranıyla ticaret, % 3 oranıyla balıkçılık, % 3
oranıyla eğitim ve % 9 oranıyla diğer sektörler şeklinde bir dağılım gösterdiği
belirlenmiştir.
14. Soruları yanıtlayan katılımcıların yaşadıkları hanede kaç kişinin çalıştığını ortaya
koyan yanıtların dağılımı ise şu şekilde olmuştur: 1 kişi (% 51), 2 kişi (% 14), 3 kişi (%
4), 4 kişi (% 1), 5 kişi (% 1), Yok (% 29)
15. Katılımcıların % 65’i yaşadığı hanede emekli bulunmadığını; % 30’u bir, % 4’ü iki, % 1’i
de yaşadıkları hanede üç adet emekli bulunduğunu belirtmiştir.
16. Katılımcıların % 17’si yaşadıkları hanede bir, % 6’sı iki, % 3’ü üç işsiz bulunduğunu;
geriye kalan % 74’ü de yaşadıkları hanede işsiz biri olmadığını belirtmiştir.
17. Katılımcıların % 49’u yaşadıkları hanede 18 ve altındaki yaş gruplarından birinin
bulunmadığını, % 26’sı (1), % 21’i (2), % 3’ü (3), % 1’i de (4) kişi bulunduğunu
belirtmiştir.
18. Anketi yanıtlayanların % 12’si eşinin, % 15’i çocuklarının, % 5’i sadece kendisinin
hane dışında, % 68’i de aile fertlerinin hane içinde çalıştıklarını belirtmiştir.
156
19. Katılımcıların % 31’i yaşadıkları haneye giren aylık gelirin 1.000-1.499.- TL, % 19’u
400-599.-TL, % 9’u 800-999.-TL, % 10’u 1.500-2.499.-TL. aralığında olduğunu, % 12’si
400.-TL’nın altında, % 4’ü da 2.500 ve üstünde gelirlerinin olduğunu belirtmiştir.
20. Katılımcıların % 28’i zor bir duruma düştüklerinde akrabalarından, % 22’si
bankalardan yardım aldıklarını, % 21’i hiç kimseden yardım almadığını, % 10’u
arkadaşlarından, % 5’i eşinin akrabalarından, % 4’ü çocuklarından, % 3’ü
komşularından yardım aldığını, % 9’u da başka yöntemleri denediğini belirtmiştir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Toplumsal İlişkiler ve Yaşamdan Beklenenler
21. Katılımcıların % 27’si komşuluk ilişkilerinin çok iyi, % 65’i iyi, % 5’i orta, % 2’si kötü, %
1’i de çok kötü olduğunu belirtmiştir.
22. Katılımcıların gelecekten beklentileri şu şekilde ortaya çıkmıştır: Sağlıklı bir yaşam
sürmek isteyenler % 29, çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak isteyenler % 22, iyi bir
iş ve gelir isteyenler % 10, ev sahibi olmak isteyenler % 10, doğa ile iç içe yaşamak
isteyenler % 7, şu anki yaşantısını sürdürmek isteyenler % 5, işini geliştirmek
isteyenler % 4, başka bir şehirde yaşamak isteyenler % 4, işinde yükselmek
isteyenler % 2, daha fazla seyahat etmek isteyenler % 2, zengin olmak isteyenler %
2, başka bir ülkede yaşamak isteyenler % 1
23. Katılımcıların % 31’i hanelerinden dışarıya göç verdiklerini, % 69’u ise vermediklerini
belirtmiştir.
24. Hanelerinden göç verenlerin % 52’si bunun ailevi nedenlerle, % 32’si ekonomik
nedenlerle, % 16’sı da eğitim nedeniyle gerçekleştiğini söylemiştir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Halkın Tüketim Düzeyi ve Statü
25. Katılımcıların verdikleri yanıtları, Gökçe Köyü genelinde değerlendirdiğimizde halkın %
33’ünün temel gelirinin turizm ve ücretli işlerden, % 19’unun emekli maaşlarından, %
13’ünün faiz ve rant, % 12’sinin esnaflık, % 7’sinin tarımsal ürünlerden, % 5’inin
157
otelcilik ve pansiyonculuk, % 5’inin taşımacılık, % 4’ünün arıcılık, % 1’inin balıkçılık, %
1’inin hayvancılık gelirlerinden kaynaklandığı belirlenmiştir.
26. Katılımcıların % 45’i en çok beslenmeye, % 15’i sağlığa, % 12’si eğitime, % 12’si
kiraya, % 6’sı giyime, % 3’ü yatırıma, % 2’si de eğlenceye harcama yaptığını ifade
etmiştir.
27. Katılımcıların % 49’u kendi üretimleri için sebze ve meyve yetiştirdiklerini, % 2’si
zeytincilik yaptıklarını, % 47’si ise kendileri için herhangi bir şey üretmediklerini ifade
etmiştir.
28. Katılımcıların % 14’ü satmak için sebze ve meyve, % 6'sı hayvansal ürünler
ürettiğini, % 80’i de herhangi bir şey üretmediğini belirtmiştir.
29. Katılımcıların % 56’sı kendilerini diğer hanelerle aynı düzeyde görmekte, % 14’ü kendi
durumlarının köydeki diğer hanelerden daha iyi, % 27’si daha kötü olduğunu ifade
etmekte, % 3’ü de herhangi bir kıyaslama yapmamaktadır.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Mülkiyet Yapısı
30. Ankete yanıt verenlerin % 38’i kiracı, % 59’u da ev sahibi olduğunu ifade etmiştir.
31. Katılımcıların verdiği yanıtlara göre Gökçe Köyü’ndeki yapıların % 23’ü 1920-1979
döneminde, % 17’si 1980-1989 döneminde, % 15’i 1990-1999 döneminde, % 10’u
2000 ve sonrasında yapıldığı, kiracı olup oturduğu bina hakkında bilgisi olmayanların
ise % 35 oranına ulaştığı belirlenmiştir.
32. Anketi yanıtlayanların verdikleri yanıtlara göre Gökçe Köyü’nde yaşayanların %
64’ünün oturduğu evin tapusu varken % 6’sının tapusu bulunmamakta, % 30’unun
da bu konuda bir fikri bulunmamaktadır.
158
33. Katılımcıların % 75’inin tarım toprağı yoktur. Olanların sahip oldukları toprak miktarı
ise şu şekilde dağılmaktadır: 1 dönümden az toprağı olanlar % 5, 1-5 dönüm arası
toprağı olanlar % 14, 6-10 dönüm arası toprağı olanlar % 4 ve 21-30 dönüm arası
toprağa sahip olanlar % 1.
34. Katılımcıların % 23’ünün kendisine ait araziyi kullandığı, % 77’inin ise hiçbir şekilde
arazi sahibi olmadığı belirlenmiştir.
35. Anketi yanıtlayanlarının % 24’ünün bir bankaya, % 5’inin akrabalarına, % 2’sinin
arkadaşlarına, % 2’sinin esnafa borcu varken % 63’ünün herhangi bir yere borçlu
olmadığı belirlenmiştir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Birey-Mekân İlişkisi
36. Anketi yanıtlayanların % 91’inin yaşadığı yerden memnun olduğu, % 9’unun ise
olmadığı belirlenmiştir.
37. Yaşadığı yerden memnun olanların % 92’sinin memnuniyet nedeninin doğanın
güzelliği, % 3’ünün insan ilişkileri, % 3’ünün mecburiyet, % 2’sinin de yaşadığı yerin
memleketi olduğu anlaşılmıştır.
38. Yaşadığı yerden memnun olmayanların % 99’unun memnuniyetsizlik nedeninin
sosyal ortam eksikliğinden kaynaklandığı belirlenmiştir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Tarımsal Yapı
39. Anketi yanıtlayanların % 36’sı tarımla ilgili bilgileri aileden, % 8’i aile dışından
öğrendiği; % 56’sının da tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
40. Anketi yanıtlayanların % 34’ü sulu, % 3’ü kuru, % 5’i hem sulu hem kuru tarım
yaptıklarını, geriye kalan % 58’in ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
159
41. Katılımcıların % 44’ü artezyenden, % 7’si su kanallarından su alarak sulu tarım
yaptıklarını, geriye kalan % 49’un ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
42. Anketi yanıtlayanların % 36’sının gübre kullanırken, % 7’sinin kullanmadığı; geriye
kalan % 58’in ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
43. Anketi yanıtlayanların % 26’sının suni, % 4’ünün hem suni hem doğal gübre kullandığı;
geriye kalan % 70’inin ise tarımla uğraşmadığı belirlenmiştir.
44. Anketi yanıtlayanların % 15’inin gübreyi bayiden, % 5’inin komşularından, % 11’inin
ziraat odasından temin ettiği; geriye kalan % 69’unun tarımla uğraşmadığı
belirlenmiştir.
45. Anketi yanıtlayanların % 6’sının toprak analizi yaptırdığı, % 37’sinin yaptırmadığı;
geriye kalan % 57’sinin tarımla uğraşamadığı belirlenmiştir.
46. Anketi yanıtlayanların % 4’ünün toprak analizini tarım müdürlüğüne, % 3’ünün
ziraat odasına tahlil ettirdiği, geriye kalan % 93’ün ise tarımla uğraşmadığı
belirlenmiştir.
47. Anketi yanıtlayanların % 28’inin son beş yılda tarımsal üretimde azalma olduğu, %
12’sinin olmadığı konusunda görüşe sahip olduğu; geriye kalan % 60’ının ise tarımla
uğraşmadığı belirlenmiştir.
48. Anketin yanıtlayanların % 13’ünün hanesinde 1 ila 5 adet, % 2’sinin hanesinde 6 ila
10 adet, % 1’inin hanesinde 10 hayvandan fazla büyükbaş hayvan bulunduğu;
geriye kalan % 84’ünün hanesinde ise büyükbaş hayvan bulunmadığı belirlenmiştir.
49. Anketi yanıtlayanların % 8’inin hanesinde 1 ila 5 adet küçükbaş hayvan bulunduğu;
geriye kalan % 92’sinin hanesinde ise büyükbaş hayvan bulunmadığı belirlenmiştir.
160
50. Anketi yanıtlayanların % 19’unun hanesinde 1 ila 10, % 4’ünün hanesinde 11 ila 20,
% 1’inin hanesinde 20 adetten fazla kümes hayvanı beslendiği; geriye kalan %
76’sının ise kümes hayvanı beslemediği belirlenmiştir.
51. Anketi yanıtlayanların % 4’ünün hanesinde 1 ila 10 adet, % 2’sinin hanesinde 11 ila 40
adet arı kovanı bulunduğu; geriye kalan % 94’ünün ise arıcılık yapmadığı
belirlenmiştir.
52. Anketi yanıtlayanların % 24’ü besledikleri hayvanları evde kendi tüketimleri için
değerlendirmekte, % 11’i hem satıp hem evde değerlendirmekte, % 24’si satmakta;
geriye kalan % 63’ü ise hayvan beslememektedir.
53. Anketi yanıtlayanların % 35’inin organik tarım hakkında bilgisi varken % 47’sinin bilgisi
bulunmamakta, % 18’inin de tarımla ilgisi bulunmamaktadır.
54. Anketi yanıtlayanların % 2’si organik tarım yaparken, % 3’ünün yapmadığı, %
95’inin de tarımla ilgisinin bulunmadığı belirlenmiştir.
55. Anketi yanıtlayanlardan 9 kişi (% 3) organik sebze, 9 kişi (% 3) organik meyve, 9 kişi (%
3) organik bal, 9 kişi (% 3) organik tahıl, 10 kişi (% 4) organik zeytin yetiştirdiğini 3’ü
bunları pazarda sattığını, 6’sı da satmadığını; geriye kalan % 91’i de organik tarım
yapmadığını söylemiştir.
56. Anketi yanıtlayanların % 18’i organik tarım yapmayı düşündüğünü, % 28’i
düşünmediğini, % 54’ü de tarımla ilgilenmediğini belirtmiştir.
57. Katılımcıların % 27’si balıkçılık, % 3’ü deniz taşımacılığı, % 70’i yüzerek denizden
yararlandığı belirtmiştir.
58. Anketi yanıtlayanların % 23’ü son beş yılda balık türlerinde azalma olduğunu, % 3’ü
olmadığını düşünmekte; geriye kalan % 74 ise balıkçılıkla uğraşmamaktadır.
161
59. Anketi yanıtlayanların % 3’ü yeterince balık olmamasını, % 33’ünün balıkçılığın
yeterince gelir getirmemesini balıkçılıkla ilgili en önem sorun olarak kabul ettiği;
geriye kalan % 64’ünün ise balıkçılıkla ilgilenmediği belirlenmiştir.
60. Anketi yanıtlayanların % 70’inin balıkçılık, % 18’inin avcılık, % 6’sının sulama, %
6’sının taşıma amaçlı kullandığı belirlenmiştir.
61. Anketi yanıtlayanların % 26’sı çevrelerindeki azmaklarda balık türlerinin, % 26’sı
suyun azaldığını, % 33’ü suyun kirlendiğini, % 15’i taşkınlarla yataklarının dolduğunu
düşünmektedir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Halkın SİT ve ÖÇK Algısı
62. Anketi yanıtlayanların % 57’si SİT alanından haberdar olduğunu, % 43’ü de haberdar
olmadığını ifade etmiştir.
63. Anketi yanıtlayanların % 25’inin SİT alanında mülkü olduğu, % 75’inin de olmadığı,
% 6’sının SİT alanında 1 ila 5 dönüm arasında, % 4’ünün 6 ila 10 dönüm arasında, %
1’inin 11 ila 20 dönüm arasında, % 1’inin 30 dönümden fazla arazisi olduğu, %
13’ünün ise tüm arazilerinin SİT alanı içinde kaldığı; geriye kalan % 75’inin ise SİT
alanında arazisi olmadığı belirlenmiştir.
64. Anketi yanıtlayanların % 62’sinin SİT ile ilgili sorununun bulunmadığı, % 38’inin ise
imarla ilgili sorunları olduğu belirlenmiştir.
65. Anketi yanıtlayanların % 16’sı sınırlı yapılaşma olduğu takdirde, % 16’sı SİT
kaldırıldığı takdirde sorunun çözümleneceğini söylemekte; geriye kalan % 68’in ise
SİT alanı içinde arazisi bulunmamaktadır.
66. Anketi yanıtlayanların % 32’si SİT ile ilgili sorunların Devlet, % 2’si Çevre Bakanlığı, %
8’i yerel yönetimler tarafından çözümleneceğine inanmakta; geriye kalan % 58’in ise
SİT alanı içinde arazisi bulunmamaktadır.
162
67. Anketi yanıtlayanların % 10’u SİT alanı içindeki mülkleri ile ilgili sorunları tadilat ve
tamirat yaparak, % 5’i restore ederek, % 5’i turizm amaçlı kullanarak, % 1’i de
satarak çözümlenebileceğine inanmakta; geriye kalan % 79’unun ise SİT alanı içinde
mülkü bulunmamaktadır.
68. Anketi yanıtlayanların % 47’si Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde, % 18’i dışında
yaşamakta, geriye kalan % 35’inin ise Özel Çevre Koruma Bölgesi ile ilgili bir bilgisi
bulunmamaktadır.
69. Anketi yanıtlayanların % 33’ünün ÖÇK ile ilgili bir sorunu varken % 67’sinin sorunu
bulunmamaktadır.
70. Anketi yanıtlayanların % 1’inin ağaç kesimi, % 2’sinin av yasağı, % 14’ünün ilaçlama, %
13’ünün imar, % 2’sinin artan domuz varlığı konusunda orman idaresi ile sorunları
olduğu, % 1’inin halkın ihtiyaçlarının göz önüne alınmadığına inandığı, % 67’sinin ise
herhangi bir sorununun olmadığı belirlenmiştir.
71. Anketi yanıtlayanların % 4’ü arıcılık, % 2’si hayvan otlatma, % 29’u mantar ve ot
toplama, % 20’si piknik, % 45’i de yakacak temini konusunda ormandan
yararlanmaktadır.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Turizm ve Etkisi
72. Anketi yanıtlayanların % 73’ü eğlence ve konaklama tesislerinde çalışarak, % 2’si
tekne turları düzenleyerek, % 1’i restorancılık yaparak turizm faaliyetlerine
katılmakta, geriye kalan % 24’ün ise turizmle herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.
73. Anketi yanıtlayanların % 38’i turizmin köy yaşantısına katkısı olduğunu, % 62’si de
olmadığını düşünmektedir.
74. Anketi yanıtlayanların % 35’i turizmin nüfus artışına etki ederek, % 31’i kazançları
arttırarak, % 9’u çevrenin kirlenmesine yol açarak, % 5’i suç oranını arttırarak, % 6’sı
163
eğitim düzeyinin yükselmesine yol açarak, % 5’i ormanların azalmasına yol açarak, %
6’sı yeni yolların yapılmasına neden olarak, % 3’ü de çarpık kentleşmeye yol açarak
değişime neden olduğunu düşünmektedir.
75. Ankete katılanların % 14’ü turizm faaliyetlerinden gelir elde ederken geriye kalan %
86’sının turizmden kaynaklanan herhangi bir geliri bulunmamaktadır.
76. Ankete katılanların % 11’i turizm işçiliği, % 4’ü esnaflık yaparak gelir elde ederken
geriye kalan % 85’in ise turizmden kaynaklanan herhangi bir geliri bulunmamaktadır.
77. Anketi yanıtlayanların % 19’u turizm işçisi olarak turizmden gelir ederken geriye
kalan % 81’in ise turizmden kaynaklanan herhangi bir geliri bulunmamaktadır.
78. Anketi yanıtlayanların % 26’sı ürettiklerini satarak, % 3^’ü turizm işçisi olarak, % 2’si
doğa turizmi yaparak turizmden yararlanmayı düşünmekle birlikte; % 66’sının bu
konuda herhangi bir fikrinin olmadığı, % 3’ünün de turizme taraftar olmadığı
belirlenmiştir.
Anketi Yanıtlayanlara Göre Birey-Toplum İlişkileri ve Farkındalık
79. Anketi yanıtlayanların % 15’inin yaşadıkları bölge ile ilgili olarak beldede yapılan
toplantı ve etkinliklere katıldığı, % 85’inin ise katılmadığı belirlenmiştir. Katıldığını
söyleyen 42 kişinin ise katıldığı etkinlik türüne göre dağılımı ise şu şekilde olmuştur:
Dernek toplantılarına katılanlar 7 kişi, belde ile ilgili toplantılara katılanlar 19kişi,
SMAP III toplantılarına katılanlar 2 kişi ve tarımla ilgili toplantılara katılanlar 11 kişi.
80. Ankete katılanların % 7’si avcılıkla, % 5’i dikiş ve nakışla, % 2’si arıcılıkla, % 1’i halk
eğitimle ilgili kurslara, % 2’si Kur’an kurslarına katıldığını belirtirken geriye kalan %
83’ünün kurslara katılmadığını belirtmiştir.
81. Anketi yanıtlayanların % 73’ü Gökçe Köyü’ne gelip yerleşenlerden memnun olduğu,
% 27’sinin de memnun olmadığı belirlenmiştir.
164
82. Anketi yanıtlayanların % 12’si köylerinin daha iyi bir geleceği olması için turizmin
gelişmesine yönelik daha fazla tanıtım yapılmasını, % 7’si çevre temizliğine önem
verilmesini, % 13’ü tarih, doğa ve kültürel değerlerin korunması suretiyle herhangi bir
değişimin olmamasını, % 12’si sahil şeridinin düzenlenmesini, % 10’u yeni iş
alanlarının açılmasını, % 13’ü yapılaşmaya izin verilmesini, % 13’ü yerel yönetimlerin
halkla daha fazla iletişim kurmasını, % 9’u yeni eğlence ve dinlence yerleri açılmasını,
% 5’i kooperatif kurulmasını, % 6’sı da yöreye özgü kaynakların geliştirilmesini
istemiştir.
83. Anketi yanıtlayanların % 5’i Gökçe Köyü’ndeki sorunların çözümlenebilmesi için
SİT’in kaldırılmasını, % 40’ı kendilerine tarımsal destek yapılmasını, % 11’i yöreye
özgü türlerin korunmasını önerirken geriye kalan % 44 ise daha farklı yanıtlar
vermiştir.
84. Anket sorularını yanıtlayanların % 11’i yörenin en önemli çevre sorunu olarak su
kaynaklarının azalmasını, % 29’u yöreye özgü türlerin kaybolmasını, % 5’i tarımsal
kirliliği, % 7’si verimli toprak alanlarının kaybını, geriye kalan % 48 ise daha farklı
sorunları ifade etmiştir.
85. Anketi yanıtlayanların % 37’si çevrelerindeki nesli tükenen hayvanların olduğunu, %
50’si olmadığını söylerken % 13’ü de bu konuda herhangi bir fikirlerinin olmadığını
ifade etmiştir.
86. Anketi yanıtlayanların % 11’i yaşadıkları bölgede yöreye özgü kuşların olduğunu, %
56’sı olmadığını söylerken % 33’ü de bu konuda herhangi bir fikirlerinin olmadığını
ifade etmiştir.
87. Anketi yanıtlayanların % 11’i yaşadıkları çevrede arkeolojik alanların bulunduğunu,
% 56’sı bulunmadığını söylerken, % 33’ü de bu konuda herhangi bir fikirlerinin
olmadığını ifade etmiştir.
165
88. Anketi yanıtlayanların % 14’ü köylerinde devlet görevlileri ya da sivil toplum
kuruluşları
tarafından
toplantılar
düzenlendiğini,
% 55’sı
düzenlenmediğini
belirtirken, % 30’u da bu konuda herhangi bir fikrinin olmadığını ifade etmiştir.
89. Anketi yanıtlayanların % 8’i köylerinde devlet görevlileri ya da sivil toplum
kuruluşları tarafından düzenlenen toplantılara katıldığını, % 92’si de katılmadığını
belirtmiştir.
90. Anketi yanıtlayanların % 9’u yaşadıkları bölgede eğitim, % 6’sı tarım, % 17’si turizm
konusunda kooperatif bulunduğunu belirtirken geriye kalan % 68’in bu konuda bir
bilgisinin olmadığı ortaya çıkmıştır.
91. Ankete
katılanların
%
8’i
kooperatif
faaliyetlerine
katılırken
%
92’si
katılmamaktadır.
92. Anketi yanıtlayanların % 21’i yaşadıkları bölgedeki çevre sorunlarında 10 yıl öncesine
göre daha iyi bir noktaya gelindiğini, % 44’ü aynı noktada kalındığını düşünürken %
35’i ise daha kötü bir noktaya ulaşıldığını ifade etmiştir.
93. Anketi yanıtlayanların % 20’si yöre sorunlarını devletin, % 3’ü muhtarlığın, % 22’si
valiliğin, % 10’u halkın, % 25’i belediyenin, % 20’si de hepsinin birlikte çözeceğine
inandığı belirlenmiştir.
94. Anketi yanıtlayanların % 10’ı çevre koruma ile ilgili yasakları bildiğini, % 90’ı ise
bilmediğini belirtmiştir.
YOL VE ULAŞIM
Gökçe Köyü, Marmaris Kent Merkezi’ne 22 km, Muğla İl Merkezi’ne 32 km, bağlı olduğu Ula
İlçe Merkezi’ne ise 12 km uzaklıktadır. E90 Muğla-Marmaris karayolu, yerleşimin ortasından
geçmektedir.
166
Köyün Marmaris ile olan ulaşımı, Marmaris Otobüs Terminali’nden kalkan Muğla, Bodrum,
Köyceğiz, Dalyan otobüs ve minibüsleriyle sağlanmaktadır. Ayrıca Akyaka ve Ula ile ulaşımı
sağlayan köy minibüsleri bulunmaktadır.
COĞRAFİ YAPI
Gökçe Köyü, dünya harikası olarak nitelendirilen Gökova Bölgesi’nin tam ortasında
bulunmaktadır. Gerek kendi kapladığı alan gerekse çevresindeki dağlar, tepeler, dere ve
azmaklar, kanyonlar, körfez ve koylar, adalar ile bu alanlardaki zengin, farklı, korunmuş bitki
ve hayvan varlığı ile ayrıcalıklı bir coğrafyanın içindedir. Köyün Gökova Körfezi kenarında
denize çıkışı ve bir iskelesi / balıkçı barınağı bulunmaktadır.
Yerleşim alanı ve çevresindeki arazi batıdan denizle, diğer yönlerden ise yamaç ve dağlık
arazilerle sınırlıdır. Düşük eğimli araziler, deniz kenarındaki alanlarda yer almaktadır. Bu
alanlarda drenaj sorunları ve tuzlanma yoğunlaşmış durumdadır.
Arazinin büyük bir kısmı yamaç ve dağlık arazilerle çevrili olduğu için eteklerde yamaç
molozları, dere ağızlarında ise birikinti konileri yer almaktadır. Ovayı oluşturan kil, kum ve
çakıldan oluşan alüvyon tabakasının kalınlığı 10-50 m arasında değişmektedir. Tarım yapılan
arazi bu görünümüyle alüvyonlu bir karaktere sahiptir. Toprak organik madde yönünden
genel olarak fakir, kireç yönünden zengindir. Ayrıca denize yakınlık nedeniyle tuzlanma
tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Arazide yer alan sulama, drenaj ve taşkın önleme tesisleri günümüz koşullarında yetersiz
olup taşkın halen bölgenin en önemli sorunlarından biridir.
Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için; Gökçe
Köyü’ne ait arazilerin, Çakalyurdu Tepesi-Türkyurdu Tepesi-Kızılasar Tepesi-Deniz KıyısıAkçapınar Azmağı-Çalça Tepe (61 m)-Mersinlik Tepe-Çakalyurdu Tepesi hattı içinde kaldığı
varsayılmıştır. Bu varsayımsal tanımlama ile belirlenen alan içindeki coğrafi işaretler ise şu
şekilde sıralanabilir:
167
BAŞLICA DAĞ VE TEPELER
Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki
listede gösterilmiştir:
Yüksekliği bilinen tepeler
1. Büyükerenbaşı Tepesi (240 m): Gökçe Köyü merkezinin güneybatısındadır.
2. Kaletepe (237 m): Ferek Deresi’nin denize döküldüğü azmağın güneybatısındadır.
3. Çalça Tepe (61 m): Köy merkezi ile deniz arasında ve Akçapınar Köyü sınırındadır.
Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:
1. Çakalyurdu Tepesi: Gökçe Köy merkezinin güneydoğusundadır.
2. Hacıtepe: Gökçe Köy merkezinin güneybatısındadır.
3. Kızılasar Tepesi: Çetibeli Köyü sınırındadır.
4. Mersinlik Tepe: Gökçe köy merkezinin doğusunda ve Akçapınar Köyü sınırındadır.
5. Türkyurdu Tepesi: Gökçe Köy merkezinin güneyindedir.
ÇAY VE DERELER
1. Ferek Çayı: Gökçe Köyü’nün doğusundaki Karaböğürtlen Dağları’nın batı yüzü ile
güneyindeki Marmaris-Aksaz dağlarının kuzey kısımlarından oluşan havza alanında
toplanan yağış suları yüzey akışa geçerek bu derenin kaynağını oluşturmaktadır.
Gökçe Köyü’nün doğusunda dereye güneyden gelen trapez kesitli 5 m taban
genişliğinde, 4 m yan yükseklikte ve oldukça geçirgen zeminli Sağla Deresi ile birleşen
8 km uzunluğundaki Ferek Deresi, Gökçe Köyü’nün içinden geçerek Akçapınar
Azmağı’nın güneyinden Gökova Körfezi’ne dökülmektedir.
2. Sağla / Sığla / Salsa Deresi: Köyün güneyindeki yükseltilerden doğan dere köy içinde
Ferek Çayı ile birleşmektedir.
168
ŞELALELER
1. Gökçe Şelalesi: Köyün güneyindeki dağlık arazideki bir vadide bulunmaktadır. Suyun
30 metreden aşağı döküldüğü, 120 metre yükseklikteki şelale, muhtemelen Sağla /
Sığla / Salsa Deresi üzerinde ya da onun kolları üzerindedir.
KAMUSAL HİZMETLER
Gökçe Köyü’nün muhtarı Mustafa Aracı’dır.
Köyde iki cami, bir kahve, bir köy odası bulunmakta olup köy odası Halk Eğitim Merkezi
tarafından kullanılmaktadır. Köyün kütüphane ihtiyacı köydeki ilköğretim okulunun
kütüphanesince karşılanmaktadır.
Eğitim: Gökçe Zeynep Gönen İlköğretim Okulu’nda 1 müdür, 1i müdür yardımcısı, 18
öğretmen, 2 hizmetli çalışmakta olup 12 adet dersliği, 230 öğrencisi bulunmaktadır. Bağış
karşılığı yapılmış yeni ve bakımlı okul binasında fen bilgisi ve bilgisayar laboratuvarı
bulunmaktadır. Okulda sekiz yıllık örgün eğitimin tamamı yapılırken çevre köylerden 6, 7 ve
8nci sınıflar taşımalı eğitimle öğrenci getirilmektedir.
Köyde okul dışında, cami bünyesinde de Kur’an kursu eğitimi verilmektedir. Aynı zamanda
Köy Odası’nda yapılan Halk Eğitim Merkezi kurslarında boyama, dikiş ve mefruşat eğitimi
verilmektedir.
PTT: Gökçe PTT Şube Müdürlüğü, köy içindedir.
Aile Sağlığı Merkezi: Muğla İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı (4) nolu Ana Sağlık Merkezi (ASM),
köy merkezindedir.
KÖY ALTYAPISI
İçme Suyu: Köyün su sorunu bulunmamaktadır. Mevcut kaynaklardan toplanan su, şebeke ile
köydeki hanelere dağıtılmaktadır. Şebeke suyu dışında evlerin bahçelerinde bulunan kuyular
da hem içme hem de sulama suyu ihtiyacını karşılamaktadır. Köy içme suyunun kalitesinin
yüksek olması nedeniyle çevre köylerden gelip bidonlarla su alındığı görülmektedir.
169
Katı Atık / Çöp: Köyün ciddi sorunlarından birisi çöp toplama ve dökme faaliyetidir. Köye
tahsis edilmiş bir çöp kamyonu olmadığı gibi, çöpleri atmaları için gösterilen bir alan da
bulunmamaktadır. Çöpleri gömme yöntemi ile yok eden köyün kanalizasyon sistemi de
yoktur.
Karayolu ve Trafik: Köyün ortasından geçen ve köyü ikiye bölen şehirlerarası yol nedeniyle
sıkça trafik kazası yaşanmakta, bunun için üst geçit yapılmasını isteyen köy halkı ilgili
kurumlara dilekçe gönderilmiş olmasına karşın yanıt alınamamasından ve gereğinin
yapılmamasından şikâyetçidir.
KÖY EKONOMİSİ
Köyde zanaatkâr olarak bir demir ustası, altı marangoz atölyesi bulunmaktadır. Marangoz
atölyeleri Datça ilçesine kadar uzanan bir alanda hizmet vermektedir. Köyde ayrıca altı inşaat
ustası bulunmaktadır.
Gökçe Köyü’nde herhangi bir balıkçı kooperatifi ya da birlik bulunmamakta olup denize kıyısı
olmasına karşın balıkçılık yapan bir kişi bulunmaktadır. Balıkçılık, köy halkı tarafından gelir
elde edilen bir ekonomik faaliyet olarak değil, hobi olarak kabul edilmektedir.
Köyün sınırları, ayrıldığı Akçapınar Köyü ile adeta içiçe geçmiştir. İki köyü birbirinden ayıran
Akçapınar (Kanlı) Azmağı’nda balıkçılık yapılmadığı için bu azmak adeta Akçapınar Köyü’nün
kullanımına terk edilmiştir.
Köyün başlıca geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Arıcılık ve ormancılıkla geçinen yoktur.
Hane başına düşen toprak ortalama 3-4 dönümdür. Toplam toprak miktarı dokuz yüz
dönüme yakındır.
Gökçe Köyü’nde ağırlıklı olarak narenciye yetiştiriciliğinin yoğunlaştığı görülmektedir. Gökova
Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak yapılan 2009 tarihli envanter çalışmaları sonucunda Gökçe
Köyü’nde 1.120 dekar narenciye(portakal, limon, mandalina), 338 dekar tarla ve 32 dekar
okaliptüs üretim alanının bulunduğu; ayrıca, 1.000 adet büyükbaş hayvanın mevcut olduğu
ve çiftçi sayısının (116) olduğu belirlenmiştir.
170
Köy halkının bir kısmı zeytincilikle uğraşmakla birlikte zeytin ağaçlarından çok fazla verim
alınamamaktadır. Bahar aylarında yer fıstığı, susam ve darı üretilirken, diğer geçim kaynağı
olan hayvancılık için yulaf üretilmektedir. Hayvancılığa bağlı olarak elde edilen süt ürünleri
hem halkın hem de Gökova’daki mandıranın olanakları ile pazarlanmaktadır.
Köyün başka bir geçim kaynağı ise taşımacılıktır. Taşımacılık hem nakliyecilik hem de yolcu
taşımacılığı olarak yapılmaktadır.
Köyde gençlere yönelik iş alanı bulunmamaktadır. Bu nedenle, gençlerin hepsi Marmaris’e,
turizm alanında çalışmaya gitmektedir.
Köyde 4 market (Can Market), iki lokanta, dört berber, bir internet cafe, bir emlakçi, bir
eczane ve bir adet de fırın mevcuttur.
ÖZEL ÇEVRE KORUMA VE KÖY İLİŞKİLERİ
Köy için hazırlanan imar planları halk açısından sorun olarak kabul edilmekte; ayrıca bu
sorunlara parsel sahipleri arasındaki anlaşmazlık sorunları eklenmektedir.
SMAP III Gökova Projesi Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması kapsamında köy halkı
ile yapılan görüşmelerde köy halkı Özel Çevre Koruma Kurulu’nun kendilerine yardımcı
olmadığını belirterek yakınmışlardır. Köylülerin anlattığına göre, köy içinden geçen su
kanalını temizlemek isteyen köy halkına ÖÇK tarafından işin projesiz olarak yapıldığı
gerekçesiyle engel olunmuştur. Yağmurlarda kanalın genellikle taşma sınırına geldiği, şayet
taşarsa köydeki bütün evleri su basacağı ifade edilmektedir. Aynı şekilde çok kirli olan sahil
şeridini temizleme kalktıklarında da, ÖÇK’nın bu iş için köy muhtarlığından para talep ettiği
belirtilmektedir. Köy halkının ÖÇK ile ilgili diğer bir şikâyeti ise korunmaları nedeniyle sayıları
artan domuzların ve sivrisineklerin verdiği zararlarla ilgilidir.
TOPLUMSAL ETKİNLİKLER
Köyün bir futbol takımı ve bu takımın çalışıp maç yaptığı futbol sahası bulunmaktadır.
171
Yazılı Kaynaklar
01. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.
Baskı, TEB Yayınları.
02. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, İstanbul
03. Tokaç, A., Ünal, V., Tosunoğlu, Z., Akyol, O., Özbilgin, H., Gökçe, G. (2010) Ege
Denizi Balıkçılığı, IMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yayınları, İzmir.
04. Yusufoğlu, A. (2010) A Critical Review of The Tooles & Techniques Used Coastal
Planning Case Study - Muğla-Gökova Special Enviromental Protection Area, Ankara,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi
05. Oktik, N. (2009) SMAP III Gökova Projesi Gökova İç Körfezi Sosyo-Ekonomik Çalışması
06. Oktik, N., Gökalp Yılmaz, G., Değer, F. (2009), Katılımcı Bir Sosyolojik Çalışma Örneği
Olarak SMAP III Gökova Projesi
07. Bildirici, M. (2007), İdima'dan Gökova Akyaka'ya, Gökova-Akyaka’yı Sevenler Derneği
08. Biyo-Gökova Project, (2004,)Gökova-Akyaka’yı Sevenler Derneği,
09. Tuna, A. L., Çelik, V. (2009)Gökova İç Körfezinde Tarımsal ve Evsel Kaynaklı Kirlilik,
Gökova Projesi SMAP III
10. TÜRSAB Milas-Bodrum Kırsal Kalkınma Projesi Fizibilite Çalışması – Nihai Rapor
(2011)
11. Akyaka-Gökova Yürüyüş Rehberi, Gökova-Akyaka’yı Sevenler Derneği
12. Muğla İl Çevre Durum Raporu 2006, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Muğla Valiliği İl
Çevre ve Orman Müdürlüğü
İnternet Kaynakları
01. Marmaris Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr
02. Marmaris Belediyesi - www.marmaris.bel.tr
03. Marmaris Turizm Altyapı Birliği – www.martab.gov.tr
04. Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr
05. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr
06. Gökçe Köyü - http://www.gokce-ferek.com/
07. Gökçe Zeynep Gönen İlköğretim Okulu - http://www.gokcezeynepgonenio.meb.k12.tr/
08. Vikipedi Gökova - http://tr.wikipedia.org/wiki/G%C3%B6kova_K%C3%B6rfezi
09. Gökçe-Ferek Köyü Tanıtımı - http://www.gokce-ferek.com/tanitim.htm
172
10. Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü - www.muglakulturturizm.gov.tr/dosya/1.../h/kopyakonaklama-2.xls
11. Index Anatolicus http://www.nisanyanmap.com/?y=ak%C3%A7ap%C4%B1nar&t=ula&lv=1&u=1&ua=0
12. Marmarisya - http://marmarisya.blogspot.com/2012/03/araciyla-marmaris-e-gelenlergelirkeeen.html
Haritalar
01. TR-31 12a Gökova Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000
02. 1/25.000 ölçekli HGK Haritası (N 20-c4 paftası)
Özel Bilgiler
01. Marmaris Turizm Altyapı Birliği (MARTAB) bilgileri
02. Gökçe Köyü Muhtarlığı bilgileri
173
07. HİSARÖNÜ KÖYÜ
Marmaris kent merkezinin güneybatısında 76 km²’lik bir alanı kaplayan, kuzeyden
Karacasöğüt köyü, batıdan Datça ilçesi, doğudan Marmaris ve İçmeler belediyeleri,
güneydoğudan Osmaniye ve Orhaniye köyleri, güneyden de Hisarönü Körfezi ile çevrili,
Marmaris İlçesi’ne bağlı bir köy yerleşimidir.
Yerleşimin coğrafi koordinatları 28° 8’ 26” D; 36° 47’ 51” K, denizden yüksekliği de ortalama
30 m’dir.
Yerleşimin Tarihi: Hisarönü Köyü antik dönemlerde savunma ve tapınma amacıyla Hisarönü
Körfezi’nin bitiminde, kıyıdan 1,5 km uzaklıktaki tepe ve yamaçlarda kurulmakla birlikte; son
yıllarda gelişen turizm faaliyetleri nedeniyle deniz kıyısındaki ovaya inerek kıyı boyunca
denize paralel doğrusal bir gelişme göstermiştir. Köy, bugünkü durumu itibariyle doğrusal ve
dağınık bir yerleşim dokusuna sahiptir.
Yerleşime, Menteşe Beyliğinin egemenliğine girdiği 13. yüzyıla kadar “Rena”, Menteşe Beyliği
ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde “Asarönü”, 1923 sonrasında da “Hisarönü” adı
verilmiştir. Köye bağlı Değirmenyanı mahallesinin eski adı ise, 1936 yılı kayıtlarına göre,
yerleşimin içinden geçen dere ile aynı adı taşımaktadır: “Erküs”
Hicri 1308 (M. 1890-1891) tarihli Salname-i Vilayet-i Aydın kayıtlarına göre Hisarönü
Köyü’ndeki 55 hanede 254 kişi yaşamaktadır.
Köyün I. Dünya Savaşı öncesindeki nüfusu 405 İslam, 24 Eylül 1915 tarihli nüfus sayımındaki
nüfusu 406 İslam ve 3 Eylül 1921 tarihli sayımdaki nüfusu ise 339 Müslim, 3 Gayri Müslim
olarak belirlenmiştir.
Köye bağlı üç mahalle bulunmaktadır: Değirmenyanı, Bördübet ve köy yerleşiminin
bulunduğu Merkez (?) mahalle.
174
İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre bölgede yer alan
Değirmenyanı, Dereağzı, Kargıcakdibi, Karşıyaka, Oymalı, Soğuksu ve Yuv(a)cık mevkileri
Hisarönü Köyü’ne bağlıdır. Köyün kapladığı alanda mevki olarak tanımlanan yerler, alfabetik
sırasıyla şu şekildedir: Akmusluktepe, Bağla Gediği, Başyurt, Bingeşik, Bodrum, Çatalca,
Çökertme, Karaağaç,
Kerdime/Kerdeme, Kocagedik, Kocakür, Limanbaşı, Madeniskele,
Madennergizli Tenhalık ve Yukarınergizli Mevkii.
Kerdime / Kerdeme Mevkii ya da Plajı denilen ve yerleşim merkezinde bulunan bölgenin adı,
o bölgede çok bulunan su teresinin (Sumancasi, Nasturtium officinale) yerel adından
kaynaklanmaktadır.
NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER
Nüfus
Hisarönü Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine
göre 2.214 kişi olup bunun 1.138’ini (% 51,40) erkekler, 1.076’sını (% 48,60) kadınlar
oluşturmaktadır.
Yerleşimin 1935 yılı nüfusu 346, 1940 yılı nüfusu 386, 1945 yılı nüfusu 395, 1950 yılı nüfusu
478, 1955 yılı nüfusu 505, 1970 yılı nüfusu 664, 1975 yılı nüfusu 779, 1980 yılı nüfusu 893,
1985 yılı nüfusu 985, 1990 yılı nüfusu 1.213, 2000 yılı nüfusu 3.027, 2007 yılı nüfusu 2.191,
2008 yılı nüfusu 2.131, 2009 yılı nüfusu 2.129, 2010 yılı nüfusu da 2.142’dir. Bu verilerin de
gösterdiği gibi; Hisarönü Köyü, çevredeki köylerden farklı olarak hem çevre yerleşimlerden
hem de Türkiye içi ve dışı alanlardan göç alarak nüfusunu devamlı arttıran bir yerleşimdir.
Yoğun göç alan köyün yazlık nüfusu, 20.000 kişiye kadar çıkmaktadır.
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan
Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler
Araştırması Kesin Raporu verilerine göre 0,1888 olan beş yıllık büyüme oranı üzerinden nüfus
projeksiyonu 2015 yılı için 2.626, 2020 yılı için 3.122, 2025 yılı için 3.712, 2030 yılı için 4.413,
2035 yılı için 5.246, 2040 yılı için de 6.236’dır.
175
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde
yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.
Medeni Durum
Yine aynı şekilde, bu nüfusun 414’ü (% 23,26) hiç evlenmemiş, 609’u erkek, 580’i kadın olmak
üzere toplam 1.189’u (% 66,84) evli; 48’i erkek, 48’i kadın olmak üzere toplam 96’sı (% 5,40)
boşanmış; 14’ü erkek, 66’sı kadın olmak üzere toplam 80’inin (% 4,50) eşi ölmüştür.
Okuma Yazma Bilinirliği
Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 4’ü erkek, 39’u kadın olmak üzere toplam 43 kişi (% 2,42)
okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 1.022’si erkek, 915’i kadın olmak üzere
toplam 1.937’si (% 96,51); 15+ yaş grubuna göre 902’si erkek, 808’i kadın olmak üzere
toplam 1.710’u (% 96,12) okuma yazma bilmektedir.
Eğitim Düzeyi
Nüfusun, 6+ yaş grubunda 139’u erkek, 149’u kadın olmak üzere toplam 288 kişi (% 14,35)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 360’ı erkek, 353’ü kadın olmak üzere
toplam 713 kişi (% 35,53) ilkokul, 194’ü erkek, 160’ı kadın olmak üzere toplam 354 kişi (%
17,64) ilköğretim okulu, 66’sı erkek, 32’si kadın olmak üzere toplam 98 kişi (% 4,88) ortaokul
veya dengi okulu, 198’i erkek, 168’i kadın olmak üzere toplam 367 kişi (% 18,29) lise veya
dengi okul, 65’i erkek, 52’si kadın olmak üzere toplam 117 kişi (%5,83) ise yüksekokul ve
üzeri eğitim düzeyine sahiptir.
Nüfusun, 15+ yaş grubunda 25’i erkek, 57’si kadın olmak üzere toplam 82 Kişi (% 4,61)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 360’ı erkek, 353’ü kadın olmak üzere
toplam 713 kişi (% 40,08) ilkokul, 188’i erkek, 145’i kadın olmak üzere toplam 333 kişi (%
18,72) ilköğretim okulu, 66’sı erkek, 32’si kadın olmak üzere toplam 98 kişi (% 5,51) ortaokul
veya dengi okulu, 198’i erkek, 168’i kadın olmak üzere toplam 367 kişi (% 20,63) lise veya
dengi okul, 65’i erkek, 52’si kadın olmak üzere toplam 117 kişi (% 6,58) ise yüksekokul ve
üzeri eğitim düzeyine sahiptir.
176
YOL VE ULAŞIM
Hisarönü Köyü, Marmaris Kent Merkezi’ne 23 km, Muğla İl Merkezi’ne 65 km uzaklıktadır.
Köy merkezine, Marmaris-Datça arasındaki D400 karayolunun Hisarönü Körfezi öncesindeki
sapaktan sola dönülerek ulaşılır. D400 Karayolunun büyük bir kısmı, köy arazisinin içinden
geçer.
Köyde, Hisarönü – Marmaris arasında günde sekiz sefer yaparak ulaşımı sağlayan bir
Minibüsçüler Kooperatifi ile 1 adet taksi durağı bulunmaktadır. Marmaris-Hisarönü-Marmaris
arasındaki minibüs seferleri saat başlarında olmak üzere, yaz aylarında saat 24.00’e, kış
aylarında da saat 21.00’e kadar devam eder.
JEOLOJİK YAPI VE DEPREMSELLİK
Köy yerleşiminin bulunduğu alan, küçük derelerin birleşerek bir azmakla Hisarönü Körfezi’ne
döküldüğü Aspiran (Asparan)-Değirmenyanı-Kocakür hattında gelişen kuvarterner alüvyon
bir dolgunun üzerinde bulunmaktadır. Hisarönü Körfezi çevresinde ultrabazik kayaçlardan
oluşan tepelerin eteklerinde, tamamen peridotit ve serpantinleşmiş peridotit çakıllarından
oluşan, alüvyon yelpazesi ortamında çökelmiş konglomeralar bulunmaktadır.
Uzak ve yakın geçmişte büyük depremlerle sarsılan bölge 1nci derece deprem kuşağında yer
almaktadır. Aletsel dönemde gerçekleşen birçok deprem arasındaki en büyüğü, 9 Temmuz
1956 tarihli 7,5 şiddetindeki Amargos – Güney Ege depremidir.
COĞRAFİ YAPI
Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için;
Hisarönü Köyü’ne ait arazilerin, denizden Gökova Körfezi’ndeki Küfe Koyu’ndan başlayıp Veli
Bükü’ne kadar devam eden; Marmaris – Datça sınırı olarak bilinen Veli Bükü-Bencik Koyu
hattından sonra Bencik Koyu’ndan başlayıp Hisarönü Körfezi’ndeki Hüseyinağa Burnu’na
kadar devam eden; karada ise Hüseyinağa Burnu-Eren Dağı-Çatalbaşı Tepesi-Aşlama TepeGökbayır Tepe-Sekinebaşı Mevkii-Başyurt Mevkii-Ala Tepe ve Küfre Koyu hattı içinde kalan
177
alan içinde yer aldığı varsayılmıştır. Bu varsayımsal tanımlama ile belirlenen alan içindeki
coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:
BAŞLICA DAĞ VE TEPELER
Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki
listede gösterilmiştir:
1. Eren Dağı (842 m): Bölgenin en yüksek tepesidir. Yerel halkın Pazarlık olarak
adlandırdığı tepede Hemithia Kutsal Alanı bulunmaktadır.
2. Kızılkaya Tepesi (585 m): Hisarönü Köyü’nün Orhaniye Köyü ile sınırı üzerindedir.
3. Asar (Hisar) Tepe (491 m): Antik dönemde etrafı denizle çevrili olan, bugün ise
yerleşim alanının içinde ve deniz kenarında, Kerdime Mevkii ile Limanbaşı Mevkii
arasında, Club Rena’nın hemen arkasındaki üç tepeden ortadakidir. Diğer tepeler ise
Oyuklu ve Zelle tepeleridir. Denize en yakın olan tepe, Zelle Tepesi’dir. Asar (Hisar)
Tepesi ile yanındaki Oyuklu Tepe’nin üstünde ve her ikisinin arasındaki belde
Bybassos antik yerleşimi kalıntıları bulunmaktadır.
4. Oyuklu Tepe (482 m): Antik dönemde etrafı denizle çevrili, bugün ise yerleşim
alanındaki Aile Sağlık Merkezi ile Anıt Çınar Ağacı arasındaki yolun batısında kalan
tepedir. Üstünde Bybassos antik yerleşiminin kalıntıları bulunmaktadır.
5. Honozbaşı Tepesi (441 m): Yukarı Bördübet yerleşiminin doğusunda, Aşağı Bördübet
yerleşiminin de güneydoğusundadır.
6. Ala Tepe (427 m): Küfre Koyu’nun doğusunda, bölgenin en yüksek tepesidir.
7. Aşlama Tepe (379 m): Hisarönü yerleşiminin doğusunda, Marmaris-İçmeler yolunun
yakınındadır.
8. Andızlı Tepe (363 m): Hisarönü Köyü merkezinin kuzeyindedir.
9. Alataş Tepesi (342 m): Ala Tepe’nin güneydoğusundadır.
10. Çöpçöpü Deresi (325 m): Hisarönü Köyü merkez yerleşiminin kuzeydoğusundadır.
11. İmamderekayası Tepesi (319 m): Golden Key Hotel tesislerinin bulunduğu Bördübet
Koyu’nun doğusundadır.
12. Dikilikoca Tepesi (278 m): Eski Ergos yerleşiminin, yeni Değirmenyanı Mahallesi'nin
batısındadır.
13. Yanıktepe (230 m): Kocegedik Mevkii’nin güneyindeki tepedir.
178
14. Karakol Tepesi (181 m): Kapıcık Koyu’nun güneydoğusundadır.
15. Ummanca Tepe (179 m): Gökova Körfezi’ne bakan kıyılardaki Çatalca Burnu’nun
doğusundadır.
16. Karamehmet Tepe (174 m): Yukarı Bördübet yerleşimi ile Aşağı Bördübet yerleşimi
arasındadır.
17. Boztepe (166 m): Hisarönü Körfezi’nde, Select Maris Otel’inin bulunduğu Tavşan
Bükü’nün kuzeyinde, Bencik Koyu’ndaki Kocabaş Bükü’nün ise doğusundadır.
18. Karaağaç Tepesi (166 m): Yediadalar’ın doğusundadır.
19. Kurudere Tepesi (165 m): Golden Key Hotel tesislerinin bulunduğu Bördübet Koyu ile
Club Amazon tesislerinin bulunduğu Küçükgünlük Koyu arasındadır.
20. Dilberoğlu Tepesi (163 m): Hisarönü Körfezi’nde Çamurlu Koy ile Sucağız Koyu
arasındaki tepedir.
21. Recepgelenkaya Tepesi (161 m): Hasanhüseyin Ada’nın kuzey doğusundadır.
22. Yaylacık Tepe (137 m): Yukarı Bördübet Mahallesi’nin kuzeydoğusundadır.
23. Sivrikaya Tepesi (128 m): Hisarönü Körfezi’nde, Akbük’le İnbükü arasındaki çıkıntıda
yer alır.
24. Yavansubaşı Tepesi (127 m): Gökova Körfezi’ne bakan kıyılarda, ucunda Mersincik
Burnu’nun bulunduğu yarımada üzerindedir.
25. Kocasalih Tepesi (94 m): Gökova Körfezi’ne bakan kıyılarda, Göllübük Burnu’nun
doğusundadır.
26. Gökağaç Tepesi (70 m): Yediadalar’ın güneyinde ve Karaağaç Koyu’nun batısında yer
alan yarımadanın üzerindedir.
Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:
1. Aksazkayası Tepesi: Kapıcık Koyu’nun doğusunda ve iç kısımlardadır.
2. Baykuşönü Tepesi: Yediadalar bölgesindeki Saklı Koy’un güneydoğusundadır.
3. Bozukevli Tepesi: Gökova Körfezi’ndeki Küfre Koyu’nun güneydoğusundadır.
4. Canavar Tepe: Hisarönü Köyü merkez yerleşimi ile Değirmenyanı Mahallesi
arasındadır.
5. Çağılbaba Tepesi: Değirmenyanı Mahallesi’nin kuzeybatısında kalmaktadır.
6. Çamurlu Tepe: Değirmenyanı Mahallesi’nin güneyindedir.
179
7. Çatalbaşı Tepesi: Bölgenin en yüksek tepesi olan Eren Dağı’nın kuzeydoğusundadır.
8. Dam Tepe: Aşağı Mahalle yerleşiminin doğusunda olup eteklerinden çıkan Dam Dere,
köy yerleşiminin içinden akıp denize ulaşır.
9. Defnedalı Tepesi: Eski Ergos yerleşiminin, yeni Değirmenyanı Mahallesi’nin
kuzeybatısındadır.
10. Dikilitaş Tepesi: Eski Ergos yerleşiminin, yeni Değirmenyanı Mahallesi’nin
batısındadır.
11. Dökük Tepe: Aşağı Mahalle yerleşiminin doğusundadır.
12. Dövensekisi
Tepesi:
Yerleşim
merkezinde
yer
alan
Kocagedik
Mevkii’nin
güneyindedir.
13. Gökağaç Tepesi: Gökova Körfezi’ndeki Yedi Adalar’ın kuzeyinde, Gökağaç Limanı’nın
kuzeydoğusundadır.
14. Gökbayır: Değirmenyanı Mahallesi’nden geçen Marmaris-Datça karayolunun
kuzeyindedir.
15. Göllübük Tepesi: Ucunda Taneli Burnu’nun yer aldığı ve batıdan Göllübük, doğudan
Çamaltı Koyu ile çevrelenen yarımadanın üzerindedir.
16. Göz Tepe: Yukarı Bördübet Mahallesi’nin kuzeydoğusundadır.
17. Hacıhasankaya Tepesi: Aşağı Mahalle yerleşiminin doğusundadır.
18. Harita Tepe: Değirmenyanı Mahallesi’nin kuzeybatısındadır.
19. İkiçam Tepesi: Yediadalar’ın doğusunda, Club Amazon tesislerinin yer aldığı
Küçükgünlük Koyu’nun kuzeyindedir.
20. İncirliüstü
Tepe:
Marmaris-Datça
karayolu
üstündeki
Çayır
Mevkii’nin
kuzeybatısındadır.
21. Kapıcıkada Tepesi: Golden Key Hotel tesislerinin bulunduğu Bördübet Koyu ile Club
Amazon tesislerinin bulunduğu Küçükgünlük Koyu’nun arasındaki Kapıcık Ada’nın
üstündedir.
22. Kara Tepe: Bencik Koyu’ndaki otelin kuzey yönündedir.
23. Karakaya Tepesi: Aşağı Bördübet yerleşiminin güneydoğusundadır.
24. Kargıcak Tepe: Kargıcak Mahallesi’nin güneyindedir.
25. Keçiboynuzuağacı Tepesi: Amazon Kamp alanının kuzeyindedir.
26. Keçikesilen Tepe: Club Amazon’un bulunduğu Küçükgünlük Koyu ile Çatalca Koyu
arasındadır.
180
27. Kengerli Tepe: Değirmenyanı Mahallesi’ndeki Hisarönü Orman Deposu’nun
karşısındaki tepedir.
28. Kırıkgedik Tepesi: Uzunöz Ovası ile eski Ergos yerleşimi, yeni Değirmenyanı Mahallesi
arasında kalan Eşek Burnu’nun kuzeyindedir.
29. Kırkkısrak Tepesi: Hisarönü Körfezi kıyısındaki UCPA Hisarönü Hotel ile Bora Bora
Butik Marine Otel’in hemen arkasındaki tepedir.
30. Kızılkaya Tepesi: Hisarönü Köyü merkezinin kuzeyindedir.
31. Killik Tepe: Yukarı Bördübet yerleşiminin ortasındadır.
32. Kovagedik Tepesi: Hisarönü ile Turgut köyleri arasındaki tepedir.
33. Kocaharman Tepesi: Aşağı Bördübet yerleşiminin güneydoğusundadır.
34. Küçükyokuş Tepesi: Değirmenyanı Mahallesi’nin kuzeybatısındadır.
35. Köklüeylik Tepesi: Hisarönü Köyü’nün Orhaniye Köyü ile sınırındadır.
36. Maden Tepe: Gökova Körfezine bakan kıyıdaki Saklı Koy’un güneyindedir.
37. Mestantarla Tepesi: Yukarı Bördübet yerleşiminin kuzeydoğusundadır.
38. Mezar Tepe: Değirmenyanı Mahallesi’nden geçen Marmaris-Datça karayolunun
hemen yanında ve kuzeyindedir.
39. Öküzçökek Tepesi: Hisarönü köy merkezinin güneyindedir.
40. Ördekbakacak Tepesi: Marmaris-Datça karayolunun Hisarönü yol ayrımının
bulunduğu bölgedeki Kocakür Mevkii’nin hemen yanındadır.
41. Palanlı Tepe: Değirmenyanı Mahallesi’nin hemen yanında ve güneyindedir.
42. Sucağız Tepe: Sucağız koylarının kuzeyindedir.
43. Suçıkan Tepe: Aşağı Mahalle yerleşiminin güneyindedir.
44. Türkmen Tepe: Köy yerleşiminin merkezinde, Anıt Çınar Ağacının güneydoğusunda
yer alan tepedir.
45. Yelkentepe: Marmaris-Datça karayolu üstündeki Hisarönü Orman Deposu ile
Hisarönü yol ayrımı arasında ve yolun batısındadır.
46. Yolayrımı Tepesi: Yukarı Bördübet yerleşiminin doğusundadır.
47. Zelle Tepe: Antik dönemde etrafı denizle çevrili, bugün ise denizin çekilmesi
nedeniyle Kocagedik Mevkii’ndeki Golden Key Hisarönü Oteli’nin kuzeyinde kalan
tepedir.
48. Zeytinliyurtbaşı Tepesi: Küfre Koyu’nun doğusundadır.
181
BURUNLAR
Yerleşimin Gökova Körfezi’ne bakan batı kıyılarından başlayıp Balıkaşıran Koyu’na kadar;
daha sonrasında Hisarönü Körfezi’ndeki Bencik Koyu’ndan başlayıp yine aynı körfezdeki
Hüseyinağa Burnu’na kadar devam eden sahilinde birbirini izleyen burunları:
1. Babuş Burnu: Yediadalar’ın doğusunda ve Babuş Bükü’nün ucundadır.
2. Taneli Burun: Çamaltı Koyu ile Göllübük Koyu arasındaki küçük yarımadanın batı
ucundadır.
3. Göllübük Burnu: Çatalca Koyu ile Göllübük arasındaki ince uzun yarımadanın
ucundadır. Bulunduğu yarımadanın üstü yarısına kadar çamlık ondan sonrası çıplak,
makiliktir.
4. Mersincik Burnu: Çatalca Koyu’nun güneyindeki yarımadanın ucundadır. Üzerinde
beyaz bir fener kulesi olan burun denize dik iner. Etrafı 30-40 m döküntü, sığ
kayalıktır.
5. Çatalca Burnu: Çatalca Burnu’nun 150 m lodos yönünde, en sığ yerinde yarım metre
derinlik olan bir kaya topluluğu, 30-40 m²lik bir alana yayılır.
6. Çilekli Burnu: Gökova Körfezi tarafında, Veli Bükü ile Çilekli Koyu arasındadır.
7. Karaburun: Select Maris Hotel’in bulunduğu Tavşan Bükü’nün batısındaki
yarımadanın ucundadır.
8. Kuyulu Burun: Hisarönü Körfezi’ndeki Çamurlu Koyu’nun güneyinde yer alan
burundur.
9. Sarpburun: Hisarönü Körfezi kıyısındaki Kocakür Mevkii’nde, Marmaris Resort
Hotel’in yakınındaki burundur.
10. Hüseyinağa Burnu: Hisarönü Körfezi kıyısında, Hisarönü Köyü ile Turgut Köyü
arasındaki burundur.
DENİZ FENERLERİ
1. Mersincik Burnu Deniz Feneri
182
ÇAY VE DERELER
Hisarönü Körfezi’nde Akbük’e dökülen Ergüs (veya Ergos) Çayı, Bozburun yarımadası’nın en
büyük çayıdır. Akbük’te kıyıda bataklık bir alan oluşturduğundan bu koy yerleşim alanı olarak
uygun değildir ve kıyıda kurulmakta olan turistik tesislerin bu yönde ilerlemesini sınırlamıştır.
Yerleşimin diğer akarsuları ise aşağıda alfabetik olarak listelenmiştir:
1. Ahmetözü Deresi
2. Akbük Deresi
3. Akgöz Deresi
4. Akgözyurdu Deresi
5. Akürünlük Deresi
6. Başyurt Deresi
7. Baykuş Deresi
8. Çağılbaşı Deresi
9. Çatal Dere
10. Çubucak Deresi
11. Dam Deresi
12. Defnedalı Deresi
13. Dereağzı Deresi
14. Dörtdüvelli Deresi
15. Eğri Dere
16. Fasiyeyurdu Deresi
17. Günlük Deresi
18. Günlüklü Deresi
19. Harlık Deresi
20. Honoz Deresi
21. Hurmalık Deresi
22. İçmeceağzı Deresi
23. İmamdüşen Deresi
24. İmreler Deresi
25. İnbükü Deresi
26. İncirli Dere
183
27. Kaklık Deresi
28. Karaboğaz Deresi
29. Karamehmet Deresi
30. Karamersin Deresi
31. Kayacık Deresi
32. Kayalı Dere
33. Kırkpınar Deresi
34. Kırzeytin Deresi
35. Kızılavlu Deresi
36. Kurt Deresi
37. Kuru Dere
38. Pazarlık Deresi:
39. Sandalcık Deresi
40. Sekinebaşı Deresi
41. Sivaslı Deresi
42. Yelken Dere
43. Yol Deresi
44. Zeytin Deresi
45. Zeytinliyurt Deresi
PINARLAR
1. Aksıkaplık Pınarı
2. Çatalgözü Pınarı
3. Günlük Pınarı: Club Amazon girişine yakındır.
4. Hatip Pınarı
5. Kabasakız Pınarı
6. Karapınar
7. Kocapınar
8. Olucak Pınarı
9. Yavansu Pınarı
10. Yay Pınarı
184
KOYLAR
Gökova Körfezi Tarafı
1. Babuş Bükü: (36° 47’ 8” N - 28° 02’ 5” E) Bu koyun güney sahillerinde, peş peşe üç
koy vardır. Ortadaki ancak bir teknelik ufacık bir girinti yapar. Önündeki burnun
önünde döküntü denilen kayalıklar vardır. En sondaki en genişidir. Hepsinin çevresi
çam ağaçlarıyla kaplıdır. Meltem rüzgârında barınmaya uygundur. Küfre Koyu’nun
kalabalık ve dolu olduğu zamanlarda guletler kıçtankara bağlanırlar.
2. Saklı Liman: Uzun Liman’ın en sonundaki bölümüdür. Uzun Liman’ın ortasında
güneydoğudan gelen küçük bir derenin oluşturduğu sığ kumsal geçildikten sonra su
tekrar derinleşir. İşte bu kısma Saklı Liman denir. Daralarak giren koyun sonunda, bir
burnun arkasına saklanmış yusyuvarlak bir havuz bulunmaktadır. Burundan sonra
derinlik 2 metrenin altına düşer. Ortalarda 1,5 metre olur ve kenarlara doğru sığlaşır.
Bu kısımdan çıkan bir orman yolu, yukarıdaki Küfre-Bördübet yoluna çıkar.
3. Uzun Liman (36° 52’ 00” N - 28° 03’ 01” E): Uzun Liman girişinin kuzey yakasını üstü
düz yüksek bir tepe oluşturur. Kıyısı kayalık ve düz olup belirgin bir burunla batıda son
bulur. Girişin güneyinden, karaya alçak bir boyun ile bağlı, uzaktan ada gibi gözüken
bir yarımada çıkar. Aradaki geçit derindir. Koy, içeri girince genişleyip açılır. Yarım
milden fazla doğu yönde giren koy, yarıdan sonra, gene daralarak bir havuzda son
bulur.
4. Karaağaç Limanı (36° 51’ 5” N - 28° 01’ 2” E): Güneye doğru giren geniş bir koydur.
Koyun lodos köşesinde ve 10 metre yosun zeminde demirlendiği takdirde meltem
rüzgârlarından korunulabilir.
5. Bekar Liman (Gökağaçbükü) (36° 51’ 24” N - 28° 01’ 47” E): 150 metreye yaklaşan
çapıyla bir havuzdan farksızdır. Ortalarda 3 m olan derinlik, kıyılara doğru azalır.
Birkaç teknenin sığınabileceği bu koy her türlü rüzgâra karşı korunaklıdır. Dip beyaz ve
sarı kumdur. Koyun çevresini, özellikle de güney yakasını, gövdelerine sarmaşıklar
185
sarılmış asırlık çam ağaçları süsler. Çamaltı’na doğru giden toprak yol yürüyüş için
uygun bir parkurdur.
6. Balıkçı Koyu (36° 52’ 31” N - 28° 01’ 18” E)
7. Çamaltı Koyu (36° 51’ 6” N - 28° 00’ 5” E): Gökağaç Limanı’nın alçak güneybatı
köşesinde hem denizi hem sahili pırıl pırıl, kumlu birkaç koy oluşur. Plajında, denize
eğilmiş belirgin bir çam ağacının bulunduğu koy, Çamlık Koyu’dur. Alt ucunda,
Bodrum Çevre Gönüllüleri tarafından yaptırılmış bir çöp toplama evi vardır. Koy, batı
ve meltem rüzgârlarına karşı korunaklıdır. Bördübet-Küfre orman yolundan sapan bir
toprak yok, Çamaltı Koyu’na kadar ulaşır.
8. Göllübük: Taneli Burnu ile Göllübük Burnu arasında kalıp kendi içinde birçok küçük
koyu barındıran batıya açık büyük bir koydur.
9. Mine Koyu (36° 50’ 4” N - 28° 01’ 8” E): Giriş kısmında kuzey kısmından çıkan bir kum
bankı bulunmaktadır. İç kısmı sığdır. Çevresi çam ormanları ile çevrili koy her rüzgâra
karşı korunaklıdır. İçeri giren derede, ağaçların devrilerek yolu kapadığı yere kadar
küçük bir tekne ile gezilebilir.
10. Çatalca Koyu: Çatalca Koyu, Mersincik Koyu ile onun yarım mil kuzey doğusundaki
Çatalca Burnu arasında, doğu yönde, 1milden fazla daralarak giren, büyük bir koydur.
İki yanı makilik, yüksek bir arazi yapısına sahiptir. İçeri doğru girdikçe, güney
tarafındaki tepeler ağaçlanmaya, yeşillenmeye başlar. Kuzey yakası dik bir kayalıktır.
Koy ilerledikçe daralıp derinliği azalır.
11. Mezar Koyu (36° 49’ 9” N - 28° 01’ 9” E): Mersincik Burnu’ndan 1,5 mil, Çatal Ada’dan
0,5 mil doğuda bir burun, keşişleme yönünde çıkar. Onun doğusundaki Mezar Koyu
melteme karşı korunaklıdır. Dip kum, derinler yosundur. Koyun arkasındaki plaj ve
içeri giren vadi ağaçlıktır.
12. Kargılı Bük: Küçükgünlük (Amazon) Koyu ile Mezar Koyu arasındadır.
186
13. Küçükgünlük (Amazon) Koyu (36° 49’ 46” N - 28° 03’ 02” E): Bördübet Limanı’nın
poyraz ucunda, iki yamacı sık çam ormanı ile kaplı Maden Koyu, fiyort gibi içeri girer.
Koyun içi, kuzey yakasından çıkan alçak bir kum burnunun başladığı yere kadar
derindir. Burada 6 ila 10 metre arasında demir atılarak kalınabilir. Dibi balçık-kum
olup, mükemmel demir tutar.
Batı-lodos rüzgârları hariç, her havaya kapalı olan koya, meltem batıya döndüğü
zamanlar hafif soluğan girer.
Kum burnunun önünde Amazon Kampı’nın iskelesi ve plajı vardır. Tahta iskeleden
itibaren 2 m derinlik hattı, doğu yönde, karşı sahile doğru uzanır. İskeleye yakın beyaz
bir şamandıra, bu sığlığı işaretler. Ondan sonra yer alan içerideki geniş koy sığdır.
Sonuna doğru bir azmak içeri doğru kıvrılır. Üzerine koca çam ağaçlarının eğildiği
azmak, yılan gibi kıvrıla kıvrıla içerideki Amazon Kampı’nın iskelesine kadar gider.
14. Kapıcık Koyu (36° 49’ 6” N - 28° 03’ 5” E): Bördübet Koyu’nun kuzeydoğu ucunda,
batıya doğru çıkan bir yarımada, karaya alçak bir berzahla bağlanır. Kapıcık Koyu bu
yarımadanın doğusunda kalır. Melteme ve kuzey rüzgârlarına kapalıdır. 3-4 metrede
demirleyip, koyun batı ve kuzey yakasında kalınabilir.
Koca çam ağaçları ile kaplı kuzey yakası, Bördübet Mahallesi’nin mesire yeridir. Datça
Yolundan sapan toprak yol, Bördübet, Küfre, Malderesi, Söğüt üzerinden Marmaris
yoluyla birleşir. Bu orman yolu, Kapıcık Koyu’nun üstünden geçer.
15. Bördübet Koyu: Bördübet Koyu’nun 1,5 millik sahili rüzgâr alan bir yerdir. Buradaki
tek barınak Kapıcık Koyu’dur.
16. Çilekli Koyu (36° 48’ 1” N - 28° 03’ 2” E): Çilekli Burnu’nun etrafında, döküntü taşlar
10-15 m yayılır. Kıyı, Çilekli Koyu’nda hafif bir kavisle batıdan güneye döner. Etrafını
çam ağaçlarının süslediği bu küçük koyda, birkaç tekne kalabilir. Her rüzgâra korunaklı
187
olan koyun dip kumu çok güzeldir. Koyun doğusundaki burnun önündeki döküntü
kayalıklar ise 70-80 metre kadar öne çıkar.
17. Veli Bükü: Velibükü’nün batı burnu önünde, kıyıdan 100 metre kadar açıkta, üstü
sapan gibi iki çatalla ayrılmış, bilhassa batıdan gelirken belirgin bir kaya vardır. Kıyı ile
arasındaki geçidin ortası 7 metre derinliktedir.
Velibükü, iki yamacı çıplak, makilik, ağzı geniş, keşişleme yönünde daralarak giren bir
koydur. İki yakası da düzdür. Geniş ve sığ bir koyla sonlanır. Koy karayel ve meltem
rüzgârlarına açıktır.
Velibükü’nün doğu burnundan 100 metre kadar açıkta, birkaç karış yüksekliğinde
kayalar vardır. Kıyı ile arasındaki geçit 4 m derinliktedir.
Hisarönü Körfezi Tarafı
18. Bencik Koyu (36° 46’ 45” N - 28° 02’ 31” E): Yılan gibi kıvrıla kıvrıla 1,5 mil kadar
Datça Yarımadası’nın içine giren bir koydur. Bencik Koyu’nun geniş ağzında adı gibi diş
diş kayalardan oluşmuş Dişlice Adası bulunmaktadır. Adanın 100 metre kadar kuzey
ucunda, sudan yüksek bir kayanın üzerinde, meltemin hırçın dalgaları kırılır.
Çam ormanları, Bencik Koyu’nun dantel gibi işlenmiş koyların çevresinde denize kadar
iner.
Büyük koya girince doğudan bir burun çıkar. Onu geçtikten sonra, koyun tüm batı
yakası boyunca, küçük küçük birçok koy vardır. Meltem genellikle tepelerin
arkasından eser. Bencik Koyu içinde, her havada barınılacak bir köşe bulmak
mümkündür.
Koyun doğu yakasında demirlemeye en uygun yerinde, Maden Tetkik Arama (MTA)
Kurumu’nun bir dinlenme tesisi vardır. Bu tesis yakın zamanda mahkeme kararı ile
Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na devredilmiştir.
188
a. Buğday Bükü: Bencik Koyu’nun içeri doğru giren bir azmakla sonuçlanan,
kuzeydeki en son bölümüdür. Dibi sığ olan bük ile Gökova tarafındaki
Balıkaşıran Koyu arasındaki düz bir hat, Datça Yarımadası’nın en dar
bölümünü oluşturur.
b. Kesili Bükü: Bencik Koyu’ndaki MTA tesislerinin plajını oluşturan, koyun doğu
yakasındaki bir koydur.
c. Kocabaş Bükü: Bencik Koyu’nun giriş kısmını iç kısımdan ayıran doğudaki
küçük yarımadanın arkasında kalan ve günlük ormanlarıyla çevrelenen güzel
bir koydur. Üst kısmından otele giden asfalt yol geçmektedir.
d. Döşeklibükü Koyu: Bencik Koyu’nun girişinde ve doğu sahilinde iki küçük
yarımadanın ileriye doğru çıkarak oluşturduğu koyda yukardaki otelin küçük
bir plajı bulunmaktadır.
19. Tavşan Bükü (36° 45’ 8” N - 28° 03’ 3” E): Tavşan Bükü’nde geçitten sonra geniş
koyun batı yakası boyunca 7-8 metre kum-yosuna demir atılabilir. Bunun dışında
koyun kuzeybatısındaki otelin altında, batı yönde giren küçük bir koyda da demir
atılabilir. Bu koyun dibi ince beyaz kumdur. Buradaki ilginç biçimli kayalar, Tavşan
Bükü’nün en önemli özelliğidir. Ayrıca, otel sınırının doğusunda, yan yana iki koy
vardır. Bunlardan batı yönünde olanı daha küçüktür. Burada 12-15 metrede
demirlenebilir.
20. Sucağız Koyları: Tavşan Adası’nın 1 mil kadar poyraz yönünde, içi küçük burunlarla
ayrılmış geniş Sucağız Koyu bulunur. Koyun çevresini çam ve günlük ağaçları çevreler.
Sucağız Koyu içinde demirlenecek güzel köşeler vardır. Batıdan itibaren:
A- Karasüleyman Bükü – Bu koy, melteme ve soluğana en korunaklı olanıdır. 10
metre civarında demirlenebilir.
189
B- Birinci koyun üstünde ve dil gibi denize çıkan burnun batısında kalan koy: Plajın
önündeki 8-10 metre ince saz-kum üzerine demir atılabilir. Bu koy, çamların plajı
süslemesi nedeniyle Sucağız koyları arasındaki en güzel koydur.
C- Dilin kuzeyindeki koy: Çevresini günlük ağaçlarının kapladığı koyun dibi kumyosundur. Bu koydaki plajın batı ucu önüne demirlenebilir.
D- Yüksek bir burunla ayrılan en doğudaki geniş koy: Sahili çam ormanı, denizi pırıl
pırıl kumdur. Bu koy güzel olmakla birlikte meltem ve soluğana karşı koruma
sağlamaz.
21. Hisarönü Limanı: Geniş Hisarönü Limanının kuzeyindeki çamlık ve kumsal sahil,
Orman İşletmesi’ne ait Çubucak kamp sahasıdır. Marmaris yolu önünden geçer. Kamp
ve plajın önü melteme ve soluğana açıktır.
Hisarönü Limanı’nın batısında üst üste iki koy vardır: İn Bükü ve altındaki Çamurlu
Koyu. Güneyde ise Orhaniye Koyu uzanır.
22. Çamurlu Koy: İn Bükü’nün güneyinde, daha geniş ve açık olan koydur. Etrafı çamlıktır.
Koyun ortasından çıkan kayalık bir burun, plajı ikiye böler. Güneydekinde küçük bir
kamp yeri vardır ve yukarıdan bir yol iner.
Kıyıda 10-15 metrede kum-yosun zemine demirlenebilir. Koy melteme ve kuzey
rüzgârlarına kapalıdır.
23. İnbükü (Tahtacıoğlu, Emel Sayın) Koyu (36° 46’ 17” N - 28° 04’ 04” E): Etrafı yüksek
ve çam ormanı ile kaplı İn Bükü’nün kuzey yakasında, plaj ve arkasındaki ağaçların
altına saklanmış Çabucak’a bağlı küçük bir kamp alanı vardır. Yukarıdan araba yolu
iner.
24. Tahtacıoğlu Bükü: İnbükü Koyu’nun güneyinde çamlık, kayalık bir yarımada vardır.
Kıyı o yarımadanın içinde bir girinti yaparak Tahtacıoğlu Bükü’nü oluşturur. Burada 5-
190
8 metreye demirlenebilir. Doğu ve keşişleme hariç, her rüzgâra kapalı, güzel bir
koydur.
ADALAR VE KAYALIKLAR
1. Yediadalar: Çam ormanları ile kıyı önündeki dört ada, kıyı ile aralarındaki 2 milden
fazla uzaklık içinde koca bir körfez oluşturur. Bu alanın içinde yer alan, her havada
barınılacak sayısız koy, burada kalmak isteyen her tekneye birbirini rahatsız etmeden
kalma fırsatını verir.
a. Küçük Ada: Sahilleri denize dik iner ve bu nedenle plajları yoktur. Çıplak,
kayalık ve adını veren bir özelliğiyle, küçük bir adadır.
b. Zeytinli Ada: Sahilleri denize dik iner ve bu nedenle plajları yoktur. Adalar
arasında en yüksek olanıdır ve güney yamacı zeytinliktir.
c. Uzun Ada: Sahilleri denize dik iner ve bu nedenle plajları yoktur. Kuzeyi çıplak,
güney yakası tek tük çamlıktır.
d. Martılı Ada: Alçak (25 m) ve çıplak bir adadır. Güney yakasında ve özellikle de
doğu burnu üzerinde, denize girmek için çok güzel kumsalları olan plajlar
vardır. Buraya botla gelinebilir.
2. Çatal Ada: Mezar Koyu’nun 0,5 mil batısında, sahile döküntü taşlarla bağlıdır. Hemen
ucunda, diş gibi sivri bir kaya yükselir. Çatal Ada’nın önündeki su üstü kayaları,
uzaktan belli olur.
3. Hasanhüseyin Adası: Çilekli Koyu’nun kuzeyindeki burnun ucunda bulunmaktadır.
4. Tavşan Adası: Tavşan Bükü’nün karşısındadır.
191
TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER
Tarihi ve arkeolojik değerler açısından çok zengin olan Hisarönü Köyü’nde Bybassos, Kargıcak
Tepe ve Kapıcık Ada antik yerleşimleri dışında birçok çiftlik yapısı, amphora atölyesi
bulunmaktadır:
I- Bybassos Antik Yerleşimi: Hisarönü Köyü’ndeki Hisartepe üzerinde bulunan antik
yerleşimin, eski çalışmaların etkisiyle Rodos’un demesi olan Erine olduğu düşünülse de,
1961’de J.M. Cook, Hisarönü Köyü’nün Erine değil, Bybassos olduğunu belirlemiştir.
Bybassos, (Trakheia Chersonnesos = Bozburun Yarımadası) Chersonessoslular’ın Koinon’unun
bir üyesiydi. Karia’ya özgü olan bu siyasal birliğe üye olan yerleşim, Erken Hellenistik
Dönemden itibaren Rodos egemenliği altında olduğundan Rodos’un bir demesi (köyü)
olmuştur.
491 metre yüksekliğindeki Asar (Hisar) Tepe üzerinde surlarla çevrili antik yerleşim, hem Asar
(Hisar) Tepe’yi hem de komşu yükselti olan Oyuklu Tepe’yi ve ikisi arasındaki beli
kapsamaktadır. Yerleşime giriş, Doğudaki bir kapıdan sağlanmıştır. Buradaki evler, surların
yanında uzanmakta ve güneyde de bir kayayla sınırlanmaktadır. Yerleşimin su ihtiyacını
karşılayan sarnıçlardan iki tanesi burada bulunmaktadır.
Yerleşimi
çevreleyen
surların dört ayrı evrede
yapıldığı
anlaşılmaktadır.
Birinci evre M.Ö. 7. İla 6.
yüzyıllara
tarihlendirilmektedir. Bazı
yerlerde
4,50
yüksekliğine
metre
kadar
korunan bu arkaik surun
büyük
bölümünü
etmek
mümkündür.
takip
Bu
192
evreye ait surların kapısı bugünkü patika üzerindedir. Bastion veya kulesi olmayan sur,
savunma için hassas noktalarda dikdörtgen dönüşlerle şekillenmektedir.
İkinci evre Klasik Dönemde düzgün yontulmuş taşlarla poligonal bir teknikle inşa edilmiştir.
Bu dönemde yerleşim alanını batı ve kuzeye doğru genişleten sur, güney ve doğuda arkaik
suru tekrar kullanarak birçok yerini sağlamlaştırmıştır. Klasik dönemde savaş ve savunma
tekniklerinin gelişimi doğrultusunda sur üzerine batı, güneybatı, güneydoğu, doğu ve
kuzeyde olmak üzere beş adet bastion eklenmiştir.
İkinci evreyi oluşturan Klasik Dönem suru içindeki güneydoğu bastionu, muhtemelen M.Ö. 4.
Yüzyıla rastlayan Hekatomnidler Döneminde daha kaliteli bir isodomos tekniğiyle inşa
edilmiştir.
Geç Bizans Dönemine tarihlendirilen en son sur evresinde yoğun olarak devşirme
malzemelerin kullanıldığı belirlenmiştir. Bu dönemde arkaik surun arkasında batıya doğru bir
yapı yine harç ve keramik parçalarının kullanılması suretiyle yapılmış olup, bu yapının
doğusunda ikinci bir küçük kapı bulunmaktadır. Surun batıda bulunan kapısı ise iyi korunmuş
durumdadır. Surun büyük kısmı, arkaik surların bulunduğu yerde inşa edilmiştir. Bu nedenle,
bazı yerlerde surun aynı noktasında üç evrenin üst üste korunduğu görülmektedir.
Tepede bulunan iç kale yapısı, içindeki bir trikonchos, bir tonozlu mekân ve bir kubbeli
mekânla büyük ve gösterişli bir görünüme sahiptir. Bu yapının inşa edildiği dönemde surların
güneydoğu bastionu üzerine büyük ve tonozlu bir sarnıç yapılmıştır.
Asar Tepe ve çevresindeki seramik buluntularına göre Bybassos’ta M.Ö. 6.-2. yüzyıllar
arasında kesintisiz bir yerleşim olduğu, M.S. 4.–6. ve 11.–12. yüzyıllarda, yani Erken ve Geç
Bizans dönemlerinde tekrar yerleşim yeri olarak kullanıldığı anlaşılmıştır.
2005-2010 döneminde yürütülen ve halen sürdürülen yüzey araştırmaları sırasında
Bybassos’un hemen batısında, Hellenistik Döneme tarihlendirilen ve içinde altı adet stel
kaidesi ile bir mezar odasının bulunduğu gösterişli bir mezar yapısı belirlenmiştir.
193
Kutsal Mağara: Asar (Hisar) Tepe’nin üstündeki yerleşimin altındaki ve Güneydoğudaki
kayanın içinde kutsal bir mağara bulunmaktadır. Mağaranın içi birkaç metreden sonra çok
daralmaktadır. Mağaranın içinde az miktarda ve düşük kalitede keramik bulunmuştur.
Oyuk Tepe Yerleşimi: Asar (Hisar) Tepe üzerindeki antik yerleşim, iki yükselti arasındaki bel
üzerinden uzanarak Oyuktepe’ye doğru devam etmektedir. Yerleşimin bu bölgesinde
çoğunlukla küçük taşlardan yapılmış evler bulunmaktadır. Ayrıca, Asar (Hisar) Tepe ile Oyuklu
Tepe arasındaki belde büyük bir mağara daha bulunmaktadır.
Oyuklu Tepe, Dr. Christoph Gerber tarafından ayrıntılı olarak incelenmiştir. Bu incelemeler
sırasında, oldukça sarp ve kayalık olan tepenin üzerinde ve yamaçlarında, Kalkolitik Çağa ait
keramik ve obsidiyen buluntulara rastlanmıştır. Tepenin güney yamacının dibinde, bir iş
makinasının yaptığı tahribata ait dolgu toprağında Kalkolitik Çağa ait mermer bir kaba ait
parçalar, keramikler ve aynı döneme ait bir duvar ortaya çıkarılmıştır. Kalkolitik Çağda çok az
rastlanan mermer kap, bu buluntu yerinin özel önem taşıdığını göstermektedir.
Antik Dönemde tepenin zirvesine bir kutsal alan kurulmuş olmalıdır. En yüksek kayanın üstü
yontularak düz bir şekle getirilmiş ve yanına bir kaya merdiveni yontulmuştur. Üzerinde üstü
kapalı bir yapı olduğu, çatı kiremitlerinden ve bir bloktan anlaşılmaktadır. Aynı şekilde iki
kaya daha düzleştirilmiş olup birine kaya kabı oyulmuştur. Bunun örneklerine Hitit ve Frig
yerleşimleriyle Loryma’da rastlanmaktadır. Biraz daha aşağıda bir sarnıç, stel için kullanılan
bir kaya oyuğu ve küçük, basamaklı bir kaide belirlenmiştir.
Kutsal Alan: Asar (Hisar) Tepe ile Oyuklu Tepe arasındaki belden Güneye doğru ve Oyuklu
Tepe’nin kuzey eteğindeki büyük bir kaya terası üzerinde, kuzeyi dik kayalarla sınırlandırılan
büyük bir kutsal alan bulunmaktadır. Batı-doğu yönünde 105 metre, güney-kuzey yönünde
en az 80 metrelik alan, büyük ve düzgün kesilmiş taş bloklardan inşa edilmiş teras duvarıyla
çevrilmiştir. Güneyine ise yüksek bir teras duvarı yapılmıştır. Kaba taşlardan yapılan bu
duvar, bölgedeki erken arkaik surlarına benzemektedir. Terasta, tapınak yapısının duvar
izlerini izlemek mümkündür. Tapınağa ait yapı elemanları bütün terasta ve altındaki yamaca
yayılmış durumdadır. Tapınak sıra dışı bir plana sahiptir: Tapınakta üç paralel duvarla
194
belirlenmiş yan yana iki ayrı kült mekânı vardır. Bunlardan birisinin önünde iki kaba sütun
bulunmuş olup, sütunlarla tapınağın iç duvarları, ince kırmızı bir sıva ile kaplanmıştır.
Barındırdığı dini yapılarla kutsal alanın, Bybassos’un kutsal merkezi olarak yorumlanması
olasıdır. Bu alan, Loryma’daki Apollon Kutsal Alanı gibi, yerleşimin dışında bulunmakta olup
oldukça büyük bir araziye sahiptir. Yüzey araştırmaları kutsal alanın hangi tanrıyla ilişkili
olduğunu aydınlatacak sonuçları henüz vermemektedir. Bununla birlikte bu alanın Oyuklu
Tepe ile organik bir bağı olduğu kesindir. Loryma Apollon ve Kastabos Hemithea kutsal
alanları birlikte değerlendirildiğinde bir kayanın yanında veya etrafında gelişen bu dini
alanların, Anadolu’ya ait kült geleneğinin devamını gösterdiği düşünülebilir.
Antik Liman: Antik Liman, Asar (Hisar) Tepe’nin kuzey eteğinde, bugünkü sahilden 200-300
metre uzaktaki tarlaların altında bulunmaktadır. Bu arazi, Antik Dönemde deniz olup erozyon
sonucunda dolmuştur. Yüzeyde, sadece tarlaya uzanan dikdörtgen bir yapı buradaki bir
limana işarettir.
Erken Bizans Limanı: Bybassos yerleşimine ait ikinci bir liman Zelle Tepesi’nin kuzey
eteğinde, Kerdime Mevkii’nde bulunmaktadır. Sahilde beş binanın duvarları, önünde kırmızı
harçtan oluşan bir taban ve batı tarafında bir fırın belirlenmiştir. Suyun içinde, kaba taş
bloklardan oluşan bir limanın rıhtımı bulunmaktadır. Rıhtım inşaatı için, antik taş bloklar ve
kaideler, devşirme malzemesi olarak kullanılmıştır. Hellenistik ve Erken Bizans evresinde
kullanılan bu limanın mendirekleri küçük olmakla birlikte kapalı bir alan yaratması açısından
gemiler için önemli bir fonksiyonu gerçekleştirmiş olmalıdır.
Kerde(i)me Mevkii, 5 parselde bulunan Erine Antik Kenti, İzmir 2 No.lu Kültür ve Tabiat
Varlıkları Koruma Kurulu’nun 23.06.1993 tarih ve 3387 sayılı kararı ile I. Derece Arkeolojik Sit
Alanı olarak tescillidir.
II – Kastabos Hemithea Kutsal Alanı: Hisarönü yerleşiminin güneydoğusunda bulunan 842
metre yükseklikteki Eren Dağı’nın yamaçlarında, 269 metre yükseklikteki bir alanda
bulunmaktadır. Yöre halkı tarafından “Gâvur Pazarı”, “Asarlık” ya da “Pazarlık” olarak anılır.
Kastabos adının aslının Luvi kökenli Kastaba olduğu düşünülmektedir. Kastaba, “tapınak
195
düzlüğü” anlamına gelir. Kastabos kenti, yarı tanrıça Hemithea tapınağının etrafında oluşmuş
küçük bir yerleşimdi.
Bizanslı tarihçi Diodoros, Chersonessos’daki Kastabos’ta, Hemithea’nın bir kutsal alanı
olduğunu söyler ve Apollon tarafından kurtarılıp Chersonessos’a getirilen Molpadia ve
Parthenos kardeşler hakkında bir öykü anlatır:
“Parthenos olarak adlandırılan biri, Chersonessos’taki Bubastos’da (Bybassos)
bulunan bir kutsal alanla onurlandırılmıştır. Bu arada Molpadia, Kastabos’a gelmiş ve
tanrısal bir epiphany (duygu) nedeniyle Hemithea (yarı tanrıça) adını almıştır ve tüm
Chersonessos’ta onurlandırılmıştır. Kutsal alanı zamanla komşu kentler ve daha
uzaklardan gelenler tarafından saygıyla anılan kurbanlar verilen ve değerli sunular
getirilen daha büyük bir tapınak haline gelmiştir. Ve sonunda kutsal alan, bir bekçi
tarafından korunmamış ve güçlü bir duvarla çevrilmemiş olmasına karşın sunu
armağanlarıyla dolup taşmıştır.” ⁽¹⁾
George E. Bean tarafından Gölenye (İçmeler) yakınında bulunan bir yazıt, kutsal alanının
Bybassos halkının denetiminde olduğunu söylemektedir.
Dağlık bir orman alanında bulunan Kastabos (Pazarlık) Hemithea Kutsal Alanı Batı-doğu
yönünde yaklaşık 350 m, güney-kuzey yönünde yaklaşık 250 m boyutlarındaki bir alanı
kaplamaktadır. Kutsal alanın en önemli yapısını barındıran tapınak terası, bir tepenin sırtında
yer almaktadır. Platformu destekleyen duvarlar güzel taş işçiliğiyle çok iyi durumdadır.
Platformun üstündeki mimari yapılar ise bu sırtın üzerinde, her iki yamacında ve
güneybatısındaki derenin çevresinde bulunmaktadır.
Tapınak: Hemithea Tapınağı, tapınağa uygun yer sağlamak amacıyla inşa edilmiş bir
platformun üzerindedir. İon düzenindeki tapınak, çok az Dor özelliği de taşır ve M.Ö. 4.
Yüzyılın 2. Yarısına tarihlenir. Tapınak, bazı kalıntıları ele geçen daha erken bir kutsal yapının
üzerine inşa edilmiştir. Planı basittir; derin bir pronaos ve bir celladan oluşur; opisthodomosu
yoktur. Uzun kenarlarda 11 sütun, kısa kenarlarda 6 sütun vardır. Dikkat çeken bir durum,
(1) – Cook, J.M.; Plommer, W.H. Sanctuary of Hemithea at Kastabos, Cambridge University Press, New York –
1966, s.162; Diodorus Siculus: Library of History, Volume II, Books 2.35-4.58 (Loeb Classical Library No. 303) (v.
2), Translated: Charles Henry Oldfather, 1994.
196
kabartmalarla süslü, altar gibi bir yapıdır. Bu, pronaosta hemen cellaya girilen kapının
önünde durur. Amacı ve tarihi bilinememektedir. Bir diğer alışılmadık özellik, platformun üç
kenarını çevreleyen süslü duvarlar ve düzensiz aralıklarla, farklı boyutlarda inşa edilmiş küçük
kare planlı yapılardır. Hemithea Kutsal Alanı, bir tedavi merkezi ve Karya Chersonessosu’nun
siyasal toplantı merkezi olarak kullanıldığı için, bu yapılar buraya gelen insanlar için inşa
edilmiştir. M.Ö. 3. Yüzyılın başında, Kastabos geniş bir yenileme ve genişletme görmüş olup
bugün görülen yapıların çoğu o döneme aittir.
Hemithea, hastalara şifa veren bir tanrıydı ve kutsal alanda kuluçka döneminde tedavi etme
yöntemini uyguluyordu. Diodoros’a göre, tanrıça hastayı dikkatle izliyor ve onları uykularında
tedavi ediyordu. Özellikle çocuk doğuran kadınlara yardımcı oluyordu; birçok ümitsiz
durumdaki hastayı tekrar sağlığına kavuşturmuştu.
Hemithea Kutsal Alanında
periyodik olarak kutlanan ve
Kastabeia adı verilen bir
festivalin
düzenlendiği
bilinmektedir. Bu festivalin,
önemli hastalıkların kuluçka
döneminde yapıldığı tahmin
edilmektedir. Kutsal alanın
çevresinde spor yapmaya
uygun stadion gibi yapıya
rastlanmadığı için bu festivalde spor müsabakaları yerine tiyatro yapısının kullanıldığı tiyatro
oyunlarının oynandığı, müzikal yarışmaların yapıldığı sanılmaktadır. Festivalin çok rağbet
gördüğü Gölenye’de (İçmeler) bulunduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu yazıtta, çok büyük bir
kalabalığın olduğundan insanların binalara sığmadığı ve mali açıdan zarara uğradıkları
anlatılır. Bu durumun, alanın genişletilmesi için tapınağa yakın uygun bir alan olmaması
nedeniyle büyük zorluklar yarattığı açıktır. Sözü edilen dönem M.Ö. 2. yüzyıldır ve kazılar
ışığında Hemithea Kutsal Alanı’nın (Pazarlık) ve tapınağın bu dönemden sonra önemini
yitirdiği anlaşılmaktadır. Roma döneminde varlığını sürdürdüğüne ilişkin de pek az veri vardır.
Bu düşüş, kısmen festivalin daha uygun bir alanda yapılması gerekliliğine bağlanabilir. Fakat
197
öte yandan Rodoslular için genel anlamda bir çöküş dönemi söz konusudur. 4. yüzyılda
tapınağın kurulması sadece Bybassos demesinin değil, aslında Rodos devletinin bir
çalışmasıdır. Gölenye (İçmeler) yazıtında Rodoslular tarafından çıkarılan kararnameyi öne
süren de bir Bybassosludur. Bybassoslular, Amos tarafından onurlandırılmıştır ve başka bir
yazıttan öğrendiğimize göre de tapınak Hygassos Köyü’nden Parthenos tarafından
adanmıştır. Tapınak, iki yüzyıl boyunca gelişmesini sürdürmekle birlikte aniden önemini
yitirmiştir. Bunun nedeni ise muhtemelen gelişen Roma İmparatorluğu karşısında Rodos’un
eski önemini ve gücünü kaybetmesi; ayrıca çevre denizlerde korsanların artan egemenliği
nedeniyle denizaşırı yolculukların yapılamaz hale gelmesidir.
Tiyatro: Derenin üst kotunda Chersonessos’un üç tiyatrosu arasında yer alan orta ölçekli bir
tiyatro bulunmaktadır. Tiyatroda, cavea’nın oturma sıralarının bir bölümü, güneydeki
analemma duvarı ve sahne binasının üç proskenion pilasterleri ile arka duvarı mevcuttur.
Kastabos tiyatrosu, bir su toplama vadisine yerleştirildiğinden sel riski altındadır. Tiyatronun
ikinci kademesi bu nedenle yok olmaktan kurtulamamıştır. Cavea’nın bazı oturma sıraları,
güneydeki analemma duvarı ve sahne binasının üç proskenion pliasterleri ile arka duvarı
mevcuttur. Toplam sıra sayısının yaklaşık 28, kapasitenin ise 3.300 kişi olduğu tahmin
edilmektedir. Denizden 269 metre yükseklikte olan tiyatro batıya bakmaktadır.
Diğer kalıntılar, çoğunlukla küçük teraslar üzerindeki bir-iki mekânla yapılardır.
Tiyatronun hemen güneybatısında, bunlardan daha büyük yönetsel bir işlevi olduğu
düşünülen bir yapının en az dört adet mekânı bulunmaktadır. Kutsal alanın kuzey yamacında
bulunan iki adet yapı kalıntısı ise olasılıkla kaynak binalara aittir. Diğer yapıların ise buraya
gelenlerin sağlığı ve yönetimi ile ilgili olduğu söylenebilir.
Kutsal alanın çekirdeği, tapınak yapısı olmayıp onun hemen batısındaki kayadır. Kutsal Alan,
M.Ö. 7. yüzyılda bu kayanın çevresinde, kayaya hiç dokunulmadan oluşmaya başlamıştır.
Kayanın kuzey tarafındaki üç adet doğal oyuğun, Antik Dönemde faal olan bir su kaynağı
olduğu düşünülmektedir.
198
Hemithea Kutsal Alanı, bir tedavi merkezi ve Karya Chersonessosu’nun siyasal toplantı
merkezi olarak kullanıldığı için, buraya gelen insanlar için küçük teraslar üzerinde yapılar inşa
edilmiştir. M.Ö. 3. yüzyılın başında, Kastabos geniş bir yenileme ve genişletme görmüş olup
bugün görülen yapıların çoğu o döneme aittir.
III - Kargıcak Tepe Antik Yerleşimi:
Hisarönü köy merkezinin kuzeydoğusunda
bulunan
Kargıcak
Tepe
üzerindeki
yerleşimin antik simi bilinmemekle birlikte,
M.Ö. 6. yüzyıl ile 1. yüzyıllar arasına
tarihlendirilen
yapım
evrelerine
sahip
olduğu belirlenmiştir. Surlarda, biri arkaik,
biri klasik iki evreyi izlemek mümkündür.
Evler genellikle küçük boyutta ve 1-2
mekânlıdır. Kuzeyde, kayalık bir bölgede,
bir kutsal alan bulunmaktadır. Orada bir
kaya sunağı ile üç adet kaya havuzu
bulunmaktadır.
Genel olarak, bu yerleşim yeri Arkaik ve
Klasik Dönemlerde Bybassos’la benzerlik göstermektedir. Ancak, Bybassos’tan farklı olarak,
Hellenistik Dönemdeki yerleşimi yoğun değildir ve Geç Hellenistik Dönemde terk edilmiş
olmalıdır. Kargıcak’ta, Bybassos’takinin aksine Bizans Dönemine tarihlendirilen bir evre
belirlenememiştir. Bizans yerleşiminin olmaması yapıların daha iyi korunmasını sağlamıştır.
IV – Kapıcık Ada Antik Yerleşimi: Hisarönü Köyü Bördübet Mevkii’ndeki Golden Key Hotel’in
arazisinde bulunan Kapıcıkada antik yerleşimi, Karya Chersonesos’un kuzeyindeki Aperios
Bölgesi içinde kalmaktadır. Aperios, Chersonesos’tan ayrı ve özerk bir Karya koinon’u (Birlik)
idi ve Hellenistik Dönem’de, Physkos (Marmaris) ve Chersonesos’la birlikte Rodos’a ait
olmuştu.
199
Yarımadada, iki parmaklı bir tepe üzerinde, içinde yaklaşık 50 evi barındıran ve bir sur ile
çevrilmiş bir yerleşim alanı bulunmaktadır. Yerleşimi çevreleyen surlarda, Güneyde tepenin
sırtındaki bir arkaik evre ile denize doğru inen ve bugünkü Golden Key Hotel plajının arazisini
içeren bir Klasik evreyi ayırmak mümkündür. Klasik evrede ortaya çıkan bu genişlemeden
sonra, arkaik sura ait malzemelerin yeni ev ve merdivenlerin yapımı sırasında kullanılarak
kısmen tahrip edildiği anlaşılmaktadır. Yapılan yüzey araştırmaları sırasında surların üzerinde
üç ayrı kulenin varlığı belirlenmiş olup, bu kulelerden birinin yarımadanın karadan girişine
hakim bir noktada olduğu görülmüştür.
Kuzeybatıdaki burunda, geç arkaik döneme ait birçok keramik ve bir terrakotta parçasının
bulunması nedeniyle bu alanda bir kutsal alanın bulunduğu tahmin edilmektedir.
Yarımada üzerinde yapılan yüzey araştırmasına göre bu yerleşimin, M.Ö. 6 ila 2. yüzyıllar
arasında kullanıldığı tahmin edilmektedir. Yerleşimdeki evlerin, alttaki yumuşak ve kırılgan
kahverengi kayanın oyulması
suretiyle
oluşturulan
platformlar üzerine kerpiç
ve/veya ahşaptan yapıldığı ve
bazılarının iki katlı olduğu
düşünülmektedir.
Ayrıca, Batıdaki iki burun
arasındaki koyda, bir erken
Bizans limanı bulunmuştur. Rıhtımın moloz taşlarla yapıldığı ve üzerine harç atıldığı, bu
rıhtımın çevresine de bir sıra küçük yapının sıralandığı belirlenmiştir.
Yerleşimin nekropol alanı ise yarımadanın karşısındaki kıyının yaklaşık 40 m genişliğindeki bir
bölgede uzanmaktadır. Bu konumuyla Nekropol alanının yerleşimden görülmesinin mezarlar
için önemli olduğu anlaşılmaktadır. Nekropol, 1970’li yıllarda, Club Amazon’a giden yolun
inşaatı sırasında; ayrıca 2000’li yıllardaki büyük orman yangını sonrasında yeni fidelerin derin
çukurlar açılması suretiyle dikilmesi sırasında tahrip olmuştur.
200
Antik ismi bilinmeyen bu yerleşim, Bybassos, Köklü Dağ veya Kargıcak Tepesi antik kentleri ile
aynı boyuttadır; ancak savunma sistemi olarak aynı güvenliğe sahip değildir. Yarımadadaki
konumuna göre ve antik limanı henüz bilinmemekle birlikte, bu yerleşim özellikle bir liman
kenti olarak kullanılmış olmalıdır. Yerleşime ait tarım arazilerinin ise yaklaşık 1 km kuzeyinde,
içinde Golden Key Hoteli’nin bulunan ovada olduğu düşünülmektedir.
V – Hisarönü – Çubucak Keramik Atölyeleri: Hisarönü (Bybassos) Köyü civarında tespit
edilen ve büyük boyutlu bir üretimi kanıtlayan en önemli bulgu, üretici Hieroteles’e ait olan
atölye ve amphora atık tabakalarıdır. M.Ö. 3. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren faaliyete
başlayan üreticinin, aynı yüzyılın son çeyreğine kadar kesintisiz olarak amphora ürettiği
bilinmektedir. Ersin Doğer başkanlığında gerçekleştirilen kazı çalışmaları, söz konusu alanda,
M.Ö. 3. yüzyıl içinde birden fazla üreticinin faaliyette bulunduğunu, bu nedenle de bu alanın,
belirli dönemlerde birden fazla atölye içeren, günümüzde sanayi sitesi olarak adlandırılan bir
görünümde olabileceğini göstermiştir. M.Ö. 3. yüzyıldaki bu yoğun amphora üretiminin
ardından, Roma İmparatorluk Döneminin başlarında bu alandaki atölyelerde, literatürde
“Geç Rhodos amphoraları” olarak tanımlanan mühürsüz mahmuz kulplu amphoraların
üretilmiş olduğu tespit edilmiştir.
Bulunan amphora mühürlerinin ayrımı sonucunda belirlenen amphora atölyeleri şu şekilde
belirlenmiştir: Astos Atölyesi, Hieroteles Atölyesi, Anaksilas Atölyesi, Nikolaos Atölyesi,
Dionysios Atölyesi, Herakleitos Atölyesi.
Çubucak Keramik Atölyelerinin bulunduğu Çubucak Mevkii Cilt No.39, Sayfa No.15, Sıra
No.12 ve Cilt No.39, Sayfa No.14, Sıra No.11’de yer alan taşınmazlarda sınırları belirlenen
alan, İzmir 2 No.lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun 31.10.1990 tarih ve 1544
sayılı kararı ile III. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescil edilmiştir.
201
DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER
1) Çubucak Orman İçi Dinlenme Yeri (A Tipi):
Marmaris - Datça kara yolunun 22. kilometresi üzerinde ve Hisarönü Körfezi kıyısında
1971 yılında tesis edilmiştir. 34 hektarlık bir alanda kurulan tesis, kızılçam, mersin, defne
ve sığla ağaçları ile kaplıdır. 1.800 m sahil şeridi vardır. 400 çadır, 35 karavan ve 1.000 kişi
/ gün ziyaretçi kapasitelidir. Bu tesise yönelik talep fazla olduğu için çadır sayısı sezonun
yoğun günlerinde 850’ye kadar çıkmaktadır. Alış-veriş üniteleri, sıhhi tesis kompleksleri,
spor sahası, su, elektrik, telefon ve kanalizasyon tesisi mevcuttur. Yerleşim projesine
uygun bütün tesisler yapılmıştır.
2) İnbükü Orman İçi Dinlenme Yeri (A Tipi):
Hisarönü Körfezi kıyısında, Çubucak’tan 16 Km. mesafede, 10 hektarlık bir alanda 1984
yılında tesis edilmiştir. İnbükü, Çökertme ve Mağara koyu olmak üzere 3 koydan ibarettir.
150 Çadır, 20 karavan kapasitelidir. Sığla, Defne, Mersin ve Kızılçam ağaçları ile kaplıdır.
Atık su arıtma tesisi 2004 yılında, 500 kişi/Gün kapasiteli Paket Tipi Biyolojik Atık Su
Arıtma Tesisi yapılmıştır.
Marmaris-Datça minibüsleri sahanın 3 km. uzağından
geçmektedir.
3) Anıt Çınar Ağacı: Hisarönü Köyü Kerdime /Kerdeme Mevkii’nde bulunan tarihi çınar
ağacı tescillenmiştir.
KAMUSAL HİZMETLER
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan
Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler
Araştırması Kesin Raporu verilerine göre toplam 1.700 hanenin bulunduğu köyde kamu
kuruluşu olarak 3 cami, 1 Aile Sağlığı Merkezi ve 3 okul bulunmaktadır.
Hisarönü Köyü’nün muhtarı M. Şükrü Denizhan’dır.
202
Eğitim: Köyde eğitim, eğitmen Yaşar Şengül tarafından başlatılmış ve 1946 yılında, Aksu Köy
Enstitüsü mezunu Hasan Hüseyin Akdeniz tarafından sürdürülmüştür. 1956 yılına
gelindiğinde Köy İhtiyar Heyeti tarafından 2 derslikli bir okul binası yapılmıştır. 1968- 1969
eğitim yılında okulun 61 öğrencisi ve 2 öğretmeni bulunmaktaydı.
Bugün ise köy içindeki üç okuldan sadece biri (Hisarönü Hüseyin Durmaz İlköğretim Okulu)
faal durumdadır ve 1-8 yıl sınıflara eğitim vermektedir. 2000 yılında hizmete giren okul
binasındaki ısıtma kaloriferle sağlanmaktadır. 11 dersliği, 1 ana sınıfı, 1 fen ve teknoloji
laboratuvarı, 1 bilişim teknolojileri sınıfı, 1 müdür odası, 1 müdür yardımcısı odası, 1
öğretmenler odası ve 1 yemekhanesi bulunan okulda 1 müdür, 1 müdür yardımcısı, 8 sınıf
öğretmeni, 9 öğretmen ve 1 hizmetli görev yapmaktadır. Köy içinde mahalleler arası taşımalı
eğitim vardır.
PTT: Köyde PTT şubesi bulunmamaktadır.
Sivil Toplum Kuruluşu: Bulunmamaktadır.
Kooperatif: Hisarönü – Marmaris arasındaki ulaşımı sağlayan 1 adet Minibüsçüler Kooperatifi
bulunmaktadır.
Sağlık Kuruluşu: Köyde 5 No.lu Aile Sağlığı Merkezi bulunmaktadır.
KÖY ALTYAPISI
Hisarönü Köyü’nde içme suyu şebekesi bulunmakla birlikte kanalizasyon şebekesi, fosseptik
ve arıtma tesisi yoktur. Köy içmesuyu şebekesinde yaz aylarında artezyen suyu, kış aylarında
da kaynak suları kullanılmaktadır.
KÖYÜN MİMARİ DOKUSU
Hisarönü Köyü, Hisarönü Körfezinin bitimindeki dağ eteği ile deniz kenarındaki hafif eğimli bir
ovada kurulmuştur.
203
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan
Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler
Araştırması Kesin Raporu verilerine göre Hisarönü Köyü, vadi boyunca doğrusal olarak
gelişen eski (yukarı) ve yeni aşağı mahallelerden oluşmaktadır. Geleneksel yapıların
bulunduğu eski (yukarı) yerleşim merkezi bir vadi içine saklanmış gibidir. Bu bölgede Datça
Yarımadası’nın genelinden farklı olarak dış sofalı büyük programlı iki tane konut örneğinin
yanı sıra; yarımada genelinde rastlanan taş ev mimarisine uygun yapılar bulunmaktadır.
Köydeki yapı dokusu genel olarak betonarme olup bu dokunun yüzdesi her geçen yıl
artmakta, taş örgülü geleneksel yapı dokusundan vazgeçilmektedir. Yapı stokunun % 70’i tek,
% 28’i iki olup üç katlı olan sadece 7 bina bulunmaktadır. Yapıların büyük bir çoğunluğu
bahçeli ev tipinde olup % 15’inde düz beton, % 85’inde de kırma çatı yapılmıştır.
Köy yerleşimindeki seçkin yapı olarak 170 yıllık iki adet konak bulunmaktadır. Bu konaklardan
biri “Bekir Ağa Konağı”, diğeri de “Eski Goca Muhtarın Konağı” adıyla bilinmektedir. “Bekir
Ağa Konağı”nın Simi (Sömeki) Adası’ndan gelen Rum ustalar tarafından yapıldığı söylenir.
Hisarönü Köyü, Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi kapsamındadır.
KÖY EKONOMİSİ
Hisarönü Köyü’nün temel ekonomisi arıcılık-balcılık, hayvancılık ve balıkçılık gibi tarımsal
faaliyetlerle turizme dayanır. T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma
Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi
Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler Araştırması Kesin Raporu verilerine göre köyde
5-10 hane balıkçılıkla, 50 hane arıcılıkla, 20 hane de balıkçılıkla uğraşmaktadır. Yürütülen
tarımsal faaliyetler daha çok hane gereksinimlerini karşılamak üzere yapılmaktadır. Köyde
ayrıca 20 adet balıkçı teknesi bulunmaktadır.
Köyde esnaf olarak 8 market, 10 restoran, 1 eczane, toplamda 30 tekne yapım yeri,
marangozhane, mermerci, demir ve alüminyum doğrama atölyesi, 2 kahvehane ve jandarma
204
karakolu bulunmaktadır. 35-30 Pazarcının katıldığı köy merkezindeki pazar Perşembe,
Değirmenyanı Mahallesi’ndeki Pazar ise Pazar günü kurulmaktadır.
Köyün en tanınmış tarımsal ürünü çiçek ve çam balıdır.
Köyde muhtarlığa ait birçok amaçlı kültür merkezi ile kütüphane halka hizmet vermekte olup
muhtarlığa ait bir bina Türk Telekom telefon santraline tahsis edilmiştir.
Köyde emekli nüfus oldukça fazladır.
Köy halkının temel sorunları, yetersiz imar planı ve altyapı tesislerinden kaynaklanmaktadır.
205
Yazılı Kaynaklar
01. Arslan, R. (2011) Sosyal Siyasal ve Ekonomik Yönüyle Marmaris 1923-1960,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2011, Muğla
02. Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164
03. Bean, E. G. (1987) Karia, Cem Yayınevi, İstanbul - 1987
04. Bean, E. G., Cook, J. M., (1957) The Carian Coast III BSA (52), 1957
05. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.
Baskı, TEB Yayınları.
06. Cook, J.M.; Plommer, W.H. (1966) Sanctuary of Hemithea at Kastabos, Cambridge
University Press, New York – 1966
07. Diler, A. (2004) Muğla’da Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasında Yaşanan
Sorunlar: Kültürel ve Doğal Kaynak Yönetimi Ön Araştırması, İstanbul, Kasım 2004
08. Diodorus Siculus, Library of History, Volume II, Books 2.35-4.58 (Loeb Classical
Library No. 303) (v. 2), Translated: C.H.Oldfather, 1994
09. Doğer, E. (1996) Hisarönü/Çubuk Rodos Amphora Atölyeleri Kazısı, 18. Kazı Sonuçları
Toplantısı, 1996, Cilt 2, s. 235-254
10. Doğer, E. (1998) 1997 Yılı Marmaris Hisarönü-Çubucak Kazıları, 20. Kazı Sonuçları
Toplantısı, 1998, Cilt 2, s.439-446
11. Doğer, E., Şenol, A. K. (1999) 1998 Yılı Marmaris Hisarönü-Çubucak Seramik
Atölyeleri Kazısı, 21. Kazı Sonuçları Toplantısı, 1999, s.293-304
12. Strabon, Geopraphika Antik Anadolu Coğrafyası, Kitap XIV.2, C 65 4, s.219, Arkeoloji
ve Sanat Yayınları, İstanbul 2009
13. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, 2008, İstanbul
14. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2006) 2005 Yılı Bybassos Araştırması, 24.
Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.1, 2006, s.37-50
15. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2007) 2006 Yılı Bybassos Araştırması, 25.
Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.1, 2007, s.365-380
16. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2008) 2007 Yılı Bybassos Araştırması, 26.
Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.3, 2008, s.211-226
206
17. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2009) 2008 Yılı Bybassos Araştırması, 27.
Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.3, 2009, s.215-232
18. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2010) 2009 Yılı Bybassos Araştırması, 28.
Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.3, 2010, s.325-340
19. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2011) 2010 Yılı Bybassos Araştırması, 29.
Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.3, 2011, s.183-199
20. Kaşer, N. (2010) Hisarönü Körfezi’ndeki Deniz Seviyesi Değişimi, Sedimantasyonu ve
Bölgedeki Eski Çağ Kıyı Yerleşimleri Üzerindeki Etkileri, Yayınlanmamış Doktora Tezi,
Haziran 2010, İzmir
21. Soyluer, S. (2006) XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı'nın İdari ve Nüfus Yapısı,
ÇTTAD, V/13, (2006/Güz), s. 109–135
22. Suna D., Bozburun Yarımadası: Coğrafi Ortam ve İnsan,
23. Umar, B. (1999), Karia, Bir Tarihsel Coğrafya Araştırması ve Gezi Rehberi, İnkılap
Yayınevi, İstanbul
24. Umar, B. (1993), Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.413
İnternet Kaynakları
01. Marmaris Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr
02. Marmaris Belediyesi - www.marmaris.bel.tr
03. Marmaris Turizm Altyapı Birliği – www.martab.gov.tr
04. Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr
05. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr
06. Index Anatolicus - http://www.nisanyanmap.com/?yer=25501&haritasi=hisar%C3%B6n%C3%BC
07. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel
Müdürlüğü, https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx
08. Hisarönü Hüseyin Durmaz İlköğretim Okulu - http://hisaronu.meb.k12.tr/
09. Google Earth
Haritalar
01. TR-3111 Gökova Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000
02. 1/25.000 Ölçekli HGK Haritası (O 20-a3 ve O 20-a4 paftalar)
207
Özel Bilgiler
1. Marmaris Turizm Altyapı Birliği (MARTAB) bilgileri.
2. Marmaris Müzesi bilgileri.
3. Hisarönü Köyü Muhtarlığı bilgileri.
208
08. KARACA / KARACASÖĞÜT KÖYÜ
Marmaris kent merkezinin kuzeybatısında yer alan; kuzeyinde Gökova Körfezi ve Çamlı Köyü,
doğusunda Çetibeli, güneyinde Yeşilbelde Köyü ile çevrelenmiş; Marmaris İlçesi’ne bağlı bir
köy yerleşimidir. Yerleşimin coğrafi koordinatları 28° 11’ 21 Doğu; 36° 55’ 49” Kuzey
şeklinde, denizden yüksekliği de ortalama 15 m’dir.
Yerleşimin Tarihi: George E. Bean’e göre antik dönemde Rodos Peraia’sının (Peræa
Rhodiorum) bir kısmı olarak bilinen bu tenha bölge, sözcüğün gerçek anlamı olan deneyimsiz,
beceriksiz nitelemesi ile bağlantılı olarak “yapısız”, “açık olan” anlamında Apeiros (απείρος)
olarak adlandırılıyordu ve bilindiği kadarıyla Euthena ve Amnistos isimli iki Rodos köyünü
(demesini) içeriyordu.
İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre bölgede yer alan Ayın, Bayır,
Buzağıotu, Dereözü, Ovacık, Söğüt, Naltaş ve Tuzla mevkileri Karacasöğüt Köyü’ne bağlıdır.
Bunun dışında kalan başlıca mevkilerin isimleri ise şu şekilde sıralanabilir: Asmalı, Ateştepe
Sırtları, Başyokuş Sırtı, Başyurt, Bodrum Sırtları, Boynuzseki Sırtları, Büyükbuzaotu, Çakal
Sırtı, Çiçekli Sırtı, Düzüntaşı Sırtı, Göllüçukur, Günlükormanı, Günlükyağı, İnişyurdu, Karalı
Sırtı, Kargı Sırtları, Kaya Sırtı, Kepenekli Sırtı, Kocaayın, Kocabel Sırtı, Kocaova, Küçükayın,
Küfre, Löngöz, Öküzotluğu Sırtı, Pirenlidüz Sırtı, Sekinebaşı, Uzunburun Sırtı, Yastıkdüzü.
NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER
Nüfus
Karacasöğüt Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine
göre 635 kişi olup bunun 315’ini (% 49,61) erkekler, 320’unu (% 50,39) kadınlar
oluşturmaktadır.
Yerleşimin 1935 yılı nüfusu 351, 1940 yılı nüfusu 276, 1945 yılı nüfusu 272, 1950 yılı nüfusu
228, 1955 yılı nüfusu 275, 2007 yılı nüfusu 565, 2008 yılı nüfusu 613, 2009 yılı nüfusu 610,
2010 yılı nüfusu 617’dir.
209
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde
yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.
Medeni Durum
Yine aynı şekilde, bu nüfusun 98’i (% 19,10) hiç evlenmemiş, 181’i erkek, 179’u kadın olmak
üzere toplam 360’ı (% 70,18) evli; 8’i erkek, 5’i kadın olmak üzere toplam 13’ü (% 2,53)
boşanmış; 5’i erkek, 37’i kadın olmak üzere toplam 42’sinin (% 8,19) eşi ölmüştür.
Okuma Yazma Bilinirliği
Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 3’ü erkek, 6’sı kadın olmak üzere toplam 9 kişi (% 1,51)
okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 287’si erkek, 288’i kadın olmak üzere toplam
575’i (% 96,48); 15+ yaş grubuna göre 243’ü erkek, 249’u kadın olmak üzere toplam 492’si (%
95,91) okuma yazma bilmektedir.
Eğitim Düzeyi
Nüfusun, 6+ yaş grubunda 43’ü erkek, 43’ü kadın olmak üzere toplam 86 kişi (% 14,43)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 147’si erkek, 169’u kadın olmak üzere
toplam 316 kişi (% 53,02) ilkokul, 53’ü erkek, 44’ü kadın olmak üzere toplam 97 kişi (% 16,28)
ilköğretim okulu, 12’si erkek, 3’ü kadın olmak üzere toplam 15 kişi (% 2,52) ortaokul veya
dengi okulu, 21’i erkek, 18’i kadın olmak üzere toplam 39 kişi (% 6,54) lise veya dengi okul,
11’i erkek, 11’i kadın olmak üzere toplam 22 kişi (% 3,69) ise yüksekokul ve üzeri eğitim
düzeyine sahiptir.
Nüfusun, 15+ yaş grubunda 3’i erkek, 8’i kadın olmak üzere toplam 11 Kişi (% 2,14) herhangi
bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 147’si erkek, 169’u kadın olmak üzere toplam
316 kişi (% 61,60) ilkokul, 49’u erkek, 40’ı kadın olmak üzere toplam 89 kişi (% 17,35)
ilköğretim okulu, 12’si erkek, 3’ü kadın olmak üzere toplam 15 kişi (% 2,92) ortaokul veya
dengi okulu, 21’i erkek, 18’i kadın olmak üzere toplam 39 kişi (% 7,60) lise veya dengi okul,
11’i erkek, 11’i kadın olmak üzere toplam 22 kişi (% 4,29) ise yüksekokul ve üzeri eğitim
düzeyine sahiptir.
210
YOL VE ULAŞIM
Köy halkının aslen Bulgaristan göçmeni olduğu Karacasöğüt Köyü, Ovacık, Bayır, Tuzla, Karaca
Çiftliği, Büyükbuzağıotu, Küçükbuzağıotu, Sarıdana gibi mahalle ve mevkilere sahip bir
yerleşimdir. Karaca Koyu kenarındaki Söğütkent Sitesi ile Okluk Koyu’nda Cumhurbaşkanlığı
Yazlık Konutu köyün önemli yerleşimleridir. Ayrıca 8 Eylül 1988-12 Mayıs 1993 tarihleri
arasında tekneyle dünya turu yapan Haluk Karamanoğlu’nun kurduğu Karaca Koyu’ndaki
Gökova Yelken Kulübü, köyü dünyaya açan önemli bir yelken ve yatçılık merkezidir.
Karacasöğüt Köyü, Marmaris Kent Merkezi’ne 25 km, Muğla İl Merkezi’ne 56 km uzaklıktadır.
Köye, D400 Muğla-Marmaris karayolu kenarındaki Marmaris Barajı’nın tam karşısındaki
Karacasöğüt kavşağından giriş yapıp önce tepesinde ve yamaçlarında Euthena antik
yerleşiminin bulunduğu Altın Sivrisi Tepesi’nin çevresini dolaştıktan sonra varılan Ovacık
mevkiini, daha sonra da Bayır Mahallesini (mevkiini) geçtikten sonra ulaşılmaktadır.
COĞRAFİ YAPI
Karacasöğüt Köyü, içinde bulunduğu coğrafi alanın, dağlar ve tepeler, vadiler, dantel gibi işli
körfez, koy ve azmaklar, küçük dere ve bataklıklar şeklinde ortaya çıkan dalgalı karakteri
nedeniyle dağınık bir yerleşime sahiptir.
Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için;
Karacasöğüt Köyü’ne ait arazilerin, Kargıburnu-Nergis Burnu-Tuztutan Burnu-Koyun BurnuTeke Burnu-Göllübük Burnu-Taneli Burnu-Küfre Koyu-Ala Tepe (427 m)-Sekinebaşı Mevkii—
Karakuz Tepesi-Ezmer Tepe-Dumaninen Tepesi-Aytepe (401 m)-Göktaş Tepesi (427 m)Kızıltepe-Kargıburnu hattı içinde kaldığı varsayılmıştır. Bu varsayımsal tanımlama ile
belirlenen alan içindeki coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:
BAŞLICA DAĞ VE TEPELER
Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki
listede gösterilmiştir:
211
Yüksekliği bilinen tepeler
1. Ala Tepe (427 m): Hisarönü Köyü sınırındadır.
2. Alaca Tepe: Hisarönü Köyü sınırına yakındır.
3. Altın Sivrisi Tepesi (541 m): Bugün üzerinde yangın gözetleme kulesi bulunmaktadır.
4. Asmalı Tepe (480 m): Malderesi Koyu’nun güneybatısındadır.
5. Burunsuz Tepe (172 m): Malderesi Koyu’nun batısındadır.
6. Göktaş Tepesi (427 m): Çamlı Köyü sınırındadır.
7. Aytepe (401 m): Yeşilbelde Köyü ile Beldibi Belediyesi sınırındadır.
8. Gökkaya Tepesi (398 m): Ovacık Mahallesi’nin kuzeybatısıdır.
9. Kaya Tepe (385 m): Ayın Koyu’nun güneybatısındadır.
10. Kocabel Tepesi (364 m): Ayın Körfezi’nin güneybatısındadır.
11. Canavar Tepe (329 m): Ayın Körfezi’nin güneybatısındadır.
12. Karatopan Tepesi (312 m): Küfre Koyu’nun kuzeydoğusundadır.
13. Böğürtlencik Tepesi (306 m): Karaca Koyu’nun doğusundadır.
14. Yassı Tepe (298 m): Hırsız Liman’ın doğusundadır.
15. Somaklıkaya Tepesi (284 m): Bayır Mahallesi’nin güneyindedir.
16. Deligöz Tepesi (271 m): Ayın Koyu’nun güneybatısındadır.
17. Kargıdüzü Tepesi (244 m): Karaca Koyu’nun doğusundadır.
18. Karatopan Tepesi (188 m): Tuzla Koyu’nun doğusundadır.
19. Kaklık Tepe (173 m): Küfre Koyu’nun kenarındadır.
20. Burunsuz Tepe (172 m): Malderesi Koyu’nun batısındadır.
21. Sazan Tepe (142 m): Değirmen Bükü (Deremen)’nün doğusundadır.
22. Kargı Tepe (139 m): Küfre Koyu’nun kuzeybatısındadır.
23. Teke Tepe (137 m): Teke Yarımadası’nın ucundadır.
24. Küfrebaşı Tepesi (133 m): Akçabük (Küçük Hırsız Koyu)’ün kuzeydoğusundadır.
25. Tuzla Tepe (73 m): Tuzla Koyu’nun kuzeyindeki yarımadanın ucundadır.
26. Küçükokluk Tepesi (69 m): Okluk Koyu’nun doğusundadır.
Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:
1. Ağtaşı Tepesi: Yeşilbelde Köyü sınırında ve Ovacık Mahallesi’nin güneybatısındadır.
2. Anbar Tepe: Ayın Koyu’nun güneyindedir.
3. Aykırı Tepe: Karacasöğüt Köy merkezindedir.
212
4. Ayrıklı Tepe: Ayın Körfezi’nin güneybatısındadır.
5. Bağla Tepe: Karaca Koyu’nun doğu kenarındadır.
6. Ballısu Tepesi: Löngöz Koyu (Kargılı Bükü)’nun doğusundadır.
7. Başpınar Tepesi: Ayın Körfezi’nin güneybatısındadır.
8. Belenavlu Tepesi: Karacasöğüt Köyü merkezinin güneyindedir.
9. Böğürtlencik Tepesi: Burunsuz Tepe,
10. Çardak Tepe: Bayır Mahallesi’nin güneyindedir.
11. Çatalpıynar Tepesi: Karaca Koyu’nun kuzey yanında ve kenarındadır.
12. Çavdar Tepe: Buzağıotu Mahallesi’nin doğusundadır.
13. Çırpı Tepe: Bayır Mahallesi’nin kuzeyindedir.
14. Çiçekli Tepe: Köremen adalarının güneyindedir.
15. Çobankale Tepeleri: Karacasöğüt Köyü güneyindedir.
16. Defnelibük Tepesi: Zeytinli Koyu’nun doğusundadır.
17. Dımdım Tepe: Karacasöğüt Köyü’nün güneydoğusundadır.
18. Dumaninen Tepesi: Yeşilbelde Köyü sınırındadır.
19. Eğritepebaşı Tepesi: Küfre Koyu’nun kuzeydoğusundadır.
20. Evler Tepe: Bayır Mahallesi’nin güneyindedir.
21. Hamzalı Tepe: Karaca Koyu’nun kenarındadır.
22. Harıp Tepe: Yeşilbelde Köyü sınırındadır.
23. Havuz Tepe: Okluk Koyu’nun doğusundadır.
24. İntepe: Ovacık Mahallesi’nin güneybatısındadır.
25. Karakuz Tepesi: Malderesi Koyu ile Yeşilbelde Köyü sınırları arasındadır.
26. Karataş Tepesi: Değirmen Bükü (Deremen) ile Karacasöğüt Köyü arasındadır.
27. Kazan Tepe: Bayır Mahallesi’nin güneybatısındadır.
28. Kevkelik Tepe: Bayır Mahallesi’nin batısındadır.
29. Kızılalan Tepesi: Yeşilbelde Köyü sınırındadır.
30. Kızıl Tepe: Çamlı Köyü sınırındadır.
31. Kocabel Tepe: Ballısu Koyu’nun güneyindedir.
32. Kocaçukur Tepesi: Söğüt Koyu ile Sazanlı Koyu arasındadır.
33. Konuralan Tepesi: Ovacık Mahallesi’nin kuzeybatısındadır.
34. Köleme Tepe: Ayın Koyu’nun batısındadır.
35. Kundak Tepe: Okluk Koyu’nun doğusundadır.
213
36. Makras Tepe: Karacasöğüt Köyü merkezinin güneyindedir.
37. Nergizlibaşı Tepe: Tuzla Koyu’nun kuzeyindedir.
38. Odun Tepe: Ovacık Mahallesi’nin kuzeybatısındadır.
39. Ortaca Tepe: Çamlı Köyü sınırındadır.
40. Palamutçuk Tepesi: Karaca Koyu’nun doğusundadır.
41. Peynircik Tepesi: Karaca Koyu’nun doğusundadır.
42. Sabırlı Tepe: Yeşilbelde Köyü sınırındadır.
43. Suludere Tepesi: Çiçekli Koyu’nun güneybatısındadır.
44. Suuçan Tepesi: Sazanlı Koyu’nun doğusundadır.
45. Tahtacı Tepe: Okluk Koyu’nun doğusundadır.
46. Tefenli Tepe: Ayın Körfezi’nin batısındadır.
47. Tilkiyuvası Tepesi: Ovacık Mahallesi’nin kuzeybatısındadır.
48. Uzun Burun: Yeşilbelde Köyü ile Hisarönü Köyü sınırlarına yakındır.
49. Yanıkharman Tepesi: Karacasöğüt Köyü’nün doğusundadır.
50. Yanık Tepe: Ovacık Mahallesi’nin kuzeybatısındadır.
51. Zeytinli Tepe: Okluk Koyu’nun doğusundadır.
BURUNLAR
1. Kargı Burnu: Karaca Koyu’nun kuzey ucudur.
2. Dedek Burnu: Söğüt Koyu’nun doğudaki ucudur.
3. Küçükyalı Burnu: Söğüt Koyu’nun batıdaki ucudur.
4. Andızlı Burnu: Karaca Koyu’nun batı ucudur.
5. Sazan Burnu: Sazanlı Koyu’nun kuzeydeki ucudur.
6. Oklu Burnu: Okluk Koyu’nun kuzeyindeki yarımadanın ucudur.
7. İnce Burun: Ayın Körfezi’nin batıdaki ucudur.
8. Çiçekli Burun: Köremen adalarının güneyindedir.
9. Kargılı Burnu: Löngöz Koyu’nun (Kargılı Bükü) doğudaki ucudur.
10. Nergis Burnu: Löngöz Koyu’nun (Kargılı Bükü) kuzeybatı yanındadır.
11. Tuztutan Burnu: Tuzla Koyu’nu kuzeyden çeviren yarımadanın ucundadır.
12. Koyun Burnu: Karamuk Resifi’nin karşısındaki yarımadanın ucundadır.
214
13. Teke Burnu: Hırsız Limanın güney kenarını oluşturan ince, uzun yarımadanın
ucundadır.
14. Deka Burnu: Göllü Ada’nın karşısındaki kara parçasının ucundadır.
DENİZ FENERLERİ
1. Koyun Burnu Feneri: (36⁰ 55’ 6” Kuzey, 28⁰ 01’ 3” Batı)
YARIMADALAR
1. Teke Yarımadası: Teke Yarımadası yüksektir. Yarısına kadar çamlık, gerisi çıplaktır.
Sahilleri denize dik kayalık şeklinde iner. Sonunda yer alan Teke Burnu, denize dik
inen kayalık bir burundur.
KOYLAR
1. Karaca Koyu: Söğüt Koyu’nun kuzeyinde Karaca Adası ve sahilinde Karaca Koyu
uzanır. Karaca Koyu melteme açık, sahili kumsal, büyük bir koydur. Geniş bir ova
kıyıdan başlar, içerdeki dağlara kadar uzanır.
2. Söğüt Koyu: (36° 56’ 7” Kuzey, 28° 11’ 5” Batı) Batıda Küçükyalı, doğuda Dedek adlı iki
yüksek burun arasından girilen Söğüt Koyu yarım mil çapında, yuvarlak koca bir
limandır. Karacasöğüt Köyü burunları takip eden iki yamacın arasında alçak bir ova
içinde uzanır. Bend Deresi’nin denize ulaştığı kuzey bölgesinde Karaca Çiftliği mevkii,
Söğüt Deresi’nin denize ulaştığı ve Dedek Burnu ile Küçükyalı Burnu arasındaki güney
kısımdaki derin koyda ise aralarında Uğur Alacakaptan gibi ünlü isimlerin bulunduğu
Söğüt Kooperatifi evleri, üç ayrı iskele ve bol miktarda küçük restaurant vardır.
İskelelerden biri Sadun & Oda Boro çiftinden sonra “Deriska” isimli teknesiyle dünya
turu yapan ikinci Türk olan Haluk Karamanoğlu’nun sahibi olduğu Global Sailing ve
Gökova Yelken Kulübü’ne aittir. Diğerini ise uzun yıllar Martı ve Setur gibi yat
şirketleri işletmiştir. Koyun güneybatısında bulunan ve elektrikle su bağlantısı
bulunan muhtarlığa ait ahşap iskeleye ise 30-40 gulet bağlanabilir.
215
Koydaki bütün iskelelerde (Martı Marina?, Köy İskelesi ve Global Sailing) su, elektrik
(220 V), duş ve tuvalet bulunmaktadır. Koyun suları çok temiz olduğu için buraya
“Ballısu Koyu” da denmektedir. Koyun etrafındaki tepeler dik ve kayalık olmasına
karşın sık bir çam ormanıyla kaplı.
3. Çanak Koyu (Keşr): (Büyük Çanak - 36⁰ 56’ 47” N - 28⁰ 10’ 26 E”, Küçük Çanak - 36⁰
56’ 54” N - 28⁰ 10’ 41” E) Söğüt’ün hemen batısında yer alan fiyorda benzer girinti.
Denizden koyun girişini seçmek güç ama girişin hizasına ulaşıldığında koyun
sonundaki beyaz ev görülebilmektedir. Koy, sonuna doğru iki kola ayrılıyor. Derinlik
kolların girişinde 6-7 metre civarında olmakla birlikte doğu kolda 2 metrenin altına
düşüyor. Koy, sık ormanlık yamaçların altında, her yönden korunaklı bir barınaktır.
4. Sazanlı Koyu: Sazan Burnu ile Pirendüzü Düzlükleri ve Küçüada Tepeleri arasında kalıp
Sazan Tepe’nin altında yer alan bir koydur. İki yanı denize dik kaya iner. Girişte 20 m
civarında olan derinlik koyun ortalarında 5 metreye, sahilde ise 1 metreye iner. Koy,
çakıllık bir plajla son bulur. Geniş koyun ortalarında sığ bir kaya vardır.
5. Zeytinli Koyu: Küçükada Tepeleri’nin yer aldığı yarımadanın içinde ve Zeytinliada’nın
karşısında yer alan koydaki derinlik 20 metre civarındadır.
6. Değirmen (Deremen, Gemi Batıran) Bükü: (36⁰ 56’ 05” N - 28⁰ 10’ 00” E) Gökova
Körfezi’nin bu en büyük koyunun iç kısmında Hırsız, İngiliz ve Malderesi limanlarıyla
kıyısında Cumhurbaşkanlığı Köşkünün yer aldığı Okluk Koyu bulunur. Koyun girişteki
derinliği 20, kıyılardaki derinliği de 1 metre civarındadır. Bük güneye doğru 2 mil
kadar girer ve içi yarım milden geniştir.
7. Okluk Koyu: (36° 55’ 1” Kuzey, 28° 10’ Batı) Değirmen Bükü’nün doğu tarafında,
kuzeydoğuya doğru kıvrılan kolda yer alır. Kuzey girişinin açığındaki bir kayada 1995
yılında Sadun Boro tarafından ünlü heykeltıraş Tankut Öktem’e yaptırılan bronz
denizkızı heykeli vardır. Kuzey yakasını, kayalık inen çamlık bir tepe oluşturur. Koyun
içi derindir. Ortalarda 12 metreyi bulur, ilerledikçe 7-8 metreye iner. İskelenin ucuna
yakın kısımda derinlik 2 metre civarındadır. Koyda iki restoran (Denizkızı Restoran –
216
Mustafa Efe) ve önlerinde uzun birer T iskele vardır. Su, elektrik, duş, tuvalet,
restoran ve mini market mevcuttur.
8. Malderesi Koyu: Değirmen Bükü’nün en güney ucundadır. Bu koya dökülen Mal
Deresi dahil üç ayrı azmak nedeniyle koyun sonu bataklıktır. Koyun doğu kesimi ise
Cumhurbaşkanlığı köşkü nedeniyle yasak bölge ilan edilmiştir.
9. Hırsız Koyu: (36° 55’ 4” Kuzey, 28° 09’ 6” Batı) Değirmen Bükü’nün batı bölümünde,
kuzeye doğru giriş yapan ve İngiliz Limanı’ndan önce gelen bir koydur. İki yakası
kayalık Hırsız Koyu, kuzey yönde girer ve geniş bir kumsalda sığlaşarak son bulur. Dibi
kumdur.
10. Çanak Koyu - İngiliz Limanı: (36⁰ 55’ 20” N - 28⁰ 09’ 26” E) Hırsız Koyu’nun batısındaki
dik kayalık burnu dönünce, ayrı bir fiyort karşımıza çıkar. Biraz daha ilerleyince koy,
sapan gibi iki kola ayrılır. Biri kuzeye devam eder, diğeri batıya döner. Her ikisinin de
yarıdan sonrası sığ, dibi ise kumluktur. Değirmen Bükü’nün batı kolunda, kuzeye
doğru kıvrılan bir limandır. Girintinin sonunda çamur birikmesi vardır. Her yönden
mükemmel derecede korunaklıdır. “İngiliz Limanı” adı, İngiliz Kraliyet Donanması’nın
özel bir birimi olan Special Boat Squadron’un burayı 2. Dünya Savaşı’nda üs olarak
kullanmasından kaynaklanmaktadır.
11. Kocayalı Koyu: Ayın Koyu’nun doğusunda yer alan küçük bir koydur.
12. Ayin Koyu: (36⁰ 55’ 13” N - 28⁰ 08’ 46” E): İçinde küçük bir restaurantın bulunduğu
sessiz, sakin bir koydur. Kocaayın Deresi’nin oluşturduğu azmak ovanın içinden gelip
plajın batı ucunda denize kavuşur. İçi derinse de ağzında kum birikir. İçimi tatlı bir su
tulumbası plajın ortasında kalır. Bu koyda Martı Giova Butik Otel’e ait inşaat devam
etmektedir.
13. Defneli Koyu:
217
14. Çiçekli Koyu: İnce Burun ile Çiçekli Burun arasındaki Köremen Adaları’nın
güneydoğusunda kalan Çiçekli Koyu’nun arkasındaki düz ovada tarlalar göze çarpar.
15. Kamilkırığı Koyu: Çiçekli Burnu’nun batısındaki koyun, doğuya doğru içe girmiş
bölümüdür.
16. Ballısu Koyu: (36° 56’ 1” Kuzey, 28° 06’ 7” Batı) Löngöz’ün 1 mil kadar doğusuna
düşen Ballısu Koyu, tamamen melteme kapalı, yalnız poyraz ile gündoğusunun
etkilediği kapalı bir limandır. Arkasında çakıllık bir plajı ve hemen denize yakın, buraya
adını veren bir su kuyusu vardır.
17. Longöz Koyu (Kargılı Bükü, Güzlemek): (36° 56’ Kuzey, 28° 06’ Batı) Köremen
Adaları’nın 1,5 mil batısındaki koydur. Kuzeye bakan geniş ağzının her iki yanında,
yüksek tepeler denize dik iner, yamaçları yeşil çamlıktır. Güneye doğru daralarak
giren koy geniş bir kavisle batıya döner ve ağaçların arasından yarım mile yakın içeri
girer. Koyun sonunda çamur birikmesi vardır. Koy, körfezin içine doğru esen gündüz
meltemine karşı oldukça korunaklı bir yerdir. Koy içinde Karaçoban Deresi’nin
oluşturduğu azmak dışında iki ayrı azmak daha bulunmaktadır.
18. Tuzla Koyu (Ballısu Koyu): (36° 55’ 8” Kuzey, 28° 04’ 3” Batı) Kuzeyindeki Tuztutan
Burnu ile güneyindeki Koyun Burnu’ndan (Ballısu Burnu) doğuya doğru 1,5 mil kadar
daralarak uzanan ince, uzun bir koydur. Kıyının açığında kayalar ve resifler
bulunmaktadır. Tuzla Koyu’nun kuzey sahili düz ve dik kayalıktır. Az sayıdaki çam
ağaçları, ortadan sonra sıklaşıp orman olur. Tuzla Koyu’nun sahilleri, girintili çıkıntılı,
irili ufaklı koylarla bezenmiştir. Koyun orta yerinde, etrafı derin su, alçak, kuru bir ada
bulunmaktadır. 1997 yılında çıkan orman yangını çevredeki zengin bitki örtüsüne
büyük zarar vermiştir.
19. Adalı Koyu: (36° 55’ 5” Kuzey, 28° 02’ 5” Batı) Koyun Burnu’nun 1 mil doğusunda
küçük bir ada ile sahil arasında kalan ufak bir koydur. Plajın ortasından çıkan taşlık bir
burun, onu ikiye ayırır.
218
20. Fener (Çanak) Koyu: (36° 55’ 5” Kuzey, 28° 01’ 8” Batı) Büyük Tuzla Koyu’nun en
önemli demir yeri olan Fener Koyu, Koyun Burnu’nun yarım mil doğusunda bulunur.
Kuzey burnu, deveboynu gibi uzanır. Ucunda ayrı bir kaya ve önünde 20-30 metre
döküntü sığlık vardır. Koy içinde dört ayrı küçük koy vardır.
21. Hırsız Liman: (36° 54’ 6” Kuzey, 28° 02’ 5” Batı) Koyun Burnu ile Teke Burnu arasında
kalan bir koydur. Ormanın denizde bittiği yer, koyun girişidir. İki yanından kayalık
burun çıkar. Koyun yarısından sonra derinlik 2 metrenin altına düşer. Güney yakası
sarp kayalık ve açıktır.
22. Teke Koyu: Teke Burnu ile Deka Burnu ve Göllü Adası arasında kalan bir koydur.
23. Akçabük: (36° 53’ 4” Kuzey, 28° 03’ Batı) Teke Burnu’nun güneydoğusunda bulunan
geniş kumsal, batıya tamamen açıktır. Onun güney ucunda, karaya alçak bir boyunla
bağlı, siyah kayalık bir yarımada, kuzey yönde çıkar. Yarımadanın içinde kalan koyun
sonuna doğru, küçük tekneler barınabilir. Suyun derinliği 3 m olup etrafı çamlıktır.
Buraya Küçük Hırsız Koyu da denir.
24. Küfre Koyu: (36° 53’ Kuzey, 28° 03’ 4” Batı) Yediadalar Körfezi’nin daralan kuzeydoğu
ucunda, aynı yönde Küfre Koyu içeri doğru girer, sığ bir bataklıkla son bulur. Küfre
Koyu her havada barınılacak sağlam bir limandır. Küfre Deresi’nin oluşturduğu
azmağın arkasındaki yeşil bir ova içeri doğru girer. Koya inen orman yolu bu ovayı
dolaşır, daha sonra Bördübet yolu ile birleşir. Güzel bir yürüyüş yoludur.
ADALAR VE KAYALIKLAR
1. Karaca Adası: Karaca Koyu’nun girişinde bulunmaktadır. Güney tarafında doğru
yükselip dik kayalarla iniş yapan Karaca Adası, zeytin ağacı ile kaplıdır. Etrafı derin
olup barınılacak limanı yoktur. 322 bin metrekare büyüklüğündeki ada özel
mülkiyettedir.
2. Karaada (Pelit Adası): Sazan Burnu’nun karşısındaki küçük bir adadır.
219
3. Zeytinli Ada (Babaşen Adası): Gökova Körfezi’nin en büyük koyu olan Değirmen
Bükü’nün girişindedir. Üzerinde Bizans dönemine ait önemli kilise kalıntıları
bulunmaktadır.
4. Çamlı Ada: Çiçekli Koyu’nun güney yakası önünde bulunur. Sahil ile arası sığ olup üstü
çam ağaçları ile kaplıdır.
5. Köremen Adaları: (36° 56’ 5” Kuzey, 28° 07’ 5” Batı)Kargılı (Löngöz) Burnu’ndan 1,5
mil doğuda, Çiçekli Burnu’ndan 150 metre kadar açıkta, 15-20 m yüksekliğinde, 80100 m boyutunda çıplak bir ada vardır. Bu adanın 100 m kadar doğusunda, sudan
adam boyu çıkan parça parça kayalar yer alır. Kayaların ada ile arası ve güney tarafı
sığ olduğu için tekne ile geçilmez. Ada ile Çiçekli Burnu arasındaki geçidin ortalarında
4-5 m derinlik bulunur. Ayrıca, Çiçekli Burnu’n önünde, birkaç metrelik dik bir kaya
vardır. Bu ada ve adalara Köremen Adaları denir. Batıdan Değirmenbükü’ne doğru
gelirken, yol üstünde kalır. Kuzey tarafı derin olduğu için tekne trafiği o taraftan
yapılır.
6. Karamuk Resifi: Koyun (Ballısu) Burnu’nun yaklaşık 0,25 mil batısında oluşan bir
resiftir.
7. Karamuk Kayalığı: Teke Burnu’nun ön kısmındadır.
8. Göllü Ada: (36° 53’ Kuzey, 28° 01’ 6” Batı) Deka Burnu’nun açığındaki küçük adadır.
BU ismi almasının nedeni, güney kısmında oluşan küçük bir gölün varlığıdır. Adanın
güneyindeki koyda, 4-5 metreye demirlenip meltemden korunmak mümkündür. Aynı
şekilde, adanın poyraz köşesindeki koyda da kalınır. Her ikisinde de dip kumdur ve
buraları yüzmek için güzel mola yerleridir.
220
ÇEŞMELER
1. Makras Çeşme: Karacasöğüt Köy merkezinin güneydoğusundadır.
2. Ovacık Çeşmesi: Ovacık Mahallesi’nin güneyindedir.
ÇAY VE DERELER
1. Aksılcan Deresi: Okluk Koyu’nun doğusundadır.
2. Asmalı Dere: 480 m yüksekliğindeki Asmalı Tepe civarından doğup Malderesi
Koyu’ndan denize dökülmektedir.
3. Başpınar Deresi: Löngöz Koyu’nun güneyindedir.
4. Bent Deresi: Karaca Koyu’nun kuzey kısmından denize ulaşmaktadır.
5. Dikili Dere: Malderesi Koyu’na dökülmektedir.
6. Eğri Dere: Bozukevli Tepesi ile Karatopan Tepesi arasından akarak Küfre Deresi ile
birleşerek Küfre Koyu’na dökülmektedir.
7. Gözülen (Gazilen) Dere: Malderesi Koyu’nun kuzey kısmında geniş bir bataklık alanı
oluşturarak denize ulaşmaktadır.
8. Günlük Deresi: Okluk Koyu’nun doğusundadır.
9. Hırsız Dere: Hırsız Liman’a dökülmektedir.
10. Karaçoban Deresi: Bir azmak oluşturarak Löngöz Koyu’ndan (Kargılı Bükü) denize
dökülmektedir.
11. Karalı Dere: Ayın Koyu’na dökülmektedir.
12. Kazölen Deresi: Malderesi Koyu’na dökülmektedir.
13. Kestanelik Deresi: Hisarönü Köyü sınırlarına yakındır.
14. Kızıldere: Malderesi Koyu’na dökülmektedir.
15. Kocaayın Deresi: Bir azmak oluşturarak Ayın Koyu’na dökülmektedir. Döküldüğü
alanda villa yerleşimleri bulunmaktadır.
16. Kuzu Deresi: Löngöz Koyu’na dökülmektedir.
17. Küfre Deresi: Küfre Koyu’na ufak bir azmak oluşturarak dökülmektedir.
18. Mal Deresi: Hisarönü Köyü sınırındadır.
19. Maldere: Malderesi Koyu’nun güney kısmında geniş bir bataklık alanı oluşturarak
denize dökülmektedir.
221
20. Sabırlı Dere: Malderesi Koyu’nun doğusundadır.
21. Söğüt Deresi: Karaca Koyu’nun güney kısmından denize dökülmektedir.
22. Suçıktı Deresi: Yeşilbelde Köyü sınırındadır.
23. Tenhalık Deresi: Adalı Koyu’na dökülen küçük bir deredir.
24. Yaslı Dere: Akçabük (Küçük Hırsız Koyu) Koyu’na dökülmektedir.
GÖLLER
1. Tuzla Gölü: Küçük bir tuzla işletmesi niteliğindeki göl, Tuzla Koyu’nun kuzeyinde ve
deniz kenarındadır.
TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER
1) Euthena: Bölgenin en yüksek noktası olan Altın Sivrisi Tepesi (609 m) üstündeki kale
kalıntılarının bu köye ait olduğu tahmin edilmektedir. Köyün önemli kalıntıları ise
yamaçlardadır.
G. E. Bean ve J.M. Cook tarafından 1954'te burada yüzey araştırması yapılmıştır. Kültür ve
Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer
almaktadır.
Altınsivrisi civarındaki bir tepe üzerinde yer alan kalıntıların büyük olasılıkla bir Peraia
demosuna ait olduğu düşünülmüştür Euthena'nın (Altınsivrisi) M.Ö. 4. yüzyıla ait büyük bir
demos olduğu; Amnistos (Söğüt) ve Çetibeli Asarı'nın ise daha küçük köyler (demoslar)
olduğu öne sürülmektedir. Çevresi çam ormanları ile çevrili tepeye batıdan; Ovacık
istikametindeki dar bir patikadan ulaşmak mümkündür. Oldukça geniş bir alana hakim bir
konumdadır. Bean-Cook, ören yerini ziyaret ettiği zaman tepede bir yangın kulesi olduğunu
gözlemlemiştir. Her ne kadar Euthena'nın lokalizasyonu ile ilgili tartışmalar varsa da
araştırmacı; burasının en uygun yer olduğunu öne sürmüştür. Tepenin eteklerinde yer alan
Ovacık Köyü'nde Euthenite'nin mezar yazıtının bulunması bir kanıt oluşturmaktadır. Tepenin
üzerinde çevresi duvarla çevrili yaklaşık 100 m uzunluğunda bir kale ve her iki uçta birer
küçük kale bulunmaktadır. Kuzeydoğu taraftaki yaklaşık 24 m uzunluğunda olup bir kule ile
desteklenmiştir. Kesme taş bloktan inşa edilmiştir. İçinde bir sarnıç bulunmaktadır.
222
Güneybatıdaki küçük kalenin inşa
teknikleri de diğerine benzer ve içinde
daha büyük bir sarnıç vardır. Bu iki
kale burçlarla destekli çifte duvar ile
birbirine
bağlanır.
Etrafta
Bizans
Dönemi'ne ait olabilecek duvarlar ve
sarnıçlar da bulunmaktadır. Tepenin
kuzeybatı
yamacında
ise
teraslar
üzerinde kurulmuş bir yerleşime ait
kalıntılar vardır. Kayaya oyulmuş bir
merdiven
ve
yağ
presi
tespit
edilmiştir. Kaba malların yanı sıra az
miktarda M.Ö. 4. yüzyıla ait siyah
firnişli çanak çömlek parçaları da mevcuttur. Yerleşme M.Ö. 4. yüzyıla tarihlendirilmiştir.
Ovacık'ta yapılan araştırmalarda ise bir mezara ait bloklar ile üstünde Euthena'nın mezar
yazıtı olan mermer bir sunak kaidesi tespit edilmiştir.
Muğla Koruma Kurulu’nun 27.12.2011 tarih, 956 nolu kararı ile 1 ve 2nci dereceden
arkeolojik sit alanı olarak tescilli olup Türkiye Kültür Mirası Kataloğunda 1 ve 2nci derece
arkeolojik sit alanı olarak 27/118 sıra numarası ile kayıtlıdır.
2) Amnistos: Kamiros kentine bağlı bir köy olan yerleşim bugünkü Karacasöğüt’e yakın bir
burundadır. Bilge Umar’a göre, adının Amn(a) bölümü, aslında Amana’dır. Ama-wana
öğelerinden türetilmiş bir Luwi dili sözcüğüdür. “Ana Tanrıça’sal, Ana Tanrıça Yurdu”
demektir. Adın ikinci bölümü ise İstos ise, ya oradan geçen bir dereye ya da oradaki deniz
akıntısına işaret eder.
Burası 5,4 m yüksekliğindeki girişi, kuzeyde olan güzel duvarlarla çevrilidir. Deniz kenarında
antik limanın düzgün kesilmiş, bosajlı taşlardan inşa edilmiş duvarlarının küçük bir kısmı
görülmektedir. 1954'te Bean ve Cook tarafından yapılan yüzey araştırmasında Söğütköy'de
tespit edilen kalıntılar burunda yer alan bir kale; bir kule ve aşağıdaki körfezin kıyısında
isodomos tekniği gösteren bir rıhtım duvarından ibarettir. Kalenin inşasında hem kesme taş;
223
hem de poligonal teknik kullanılmıştır. Duvarlar bosajlıdır. Kuzeyde 1,6 m genişliğinde ve
yaklaşık 3 m yüksekliğinde bindirme kemerli bir kapıya sahiptir. En tepede 0,5 m kalınlığında
duvarlara sahip bir yapı yer alır. Kule ise batıdadır ve yakın zamanda bloklarının alınması
yüzünden büyük ölçüde harap olmuştur. Siyah firnişli bir Attika tuzluğu MÖ 5. yüzyılın son
çeyreği ya da 4. yüzyılın ilk çeyreğine tarihlendirilmiştir. Yaklaşık 800 m genişliğindeki bir vadi
denizden içeri kesimlere doğru 3 km kadar devam eder. Vadinin içinde sürekli akan bir dere
ile kıyıdan yaklaşık 1,5 km uzakta 60 m uzunluğunda bir teras duvarı bulunmaktadır. Duvar 1
m yüksekliğe kadar korunmuştur. Söğüt'ün 1,6 km uzağındaki İçme adında küçük bir koyun
kıyısında bulunan Amnistoslu birine ait mezar yazıtından dolayı Amnistos antik yerleşiminin
burada olduğu düşünülse de kesin bir sonuca varmak mümkün değildir. Koyda ayrıca iki
mezar sunağı ile Hellenistik Dönem çanak çömlek parçaları bulunmuştur.
3) Karaca – Naltaş Amphora Atölyesi: 1995 yılında Ersin Doğer ve A.Kaan Şenol tarafından
yapılan yüzey araştırmalarında Peraia’nın batısındaki Naltaş Mevkii’nde Timokles I’in
döneminde sadece bir yıl çalışmış olduğu tahmin edilen, Rodoslu üretici Apollinidas’a ait yeni
bir amphora atölyesi bulunmuştur.
4) Zeytinli Ada: Kedreai territoriumu sınırlarında kaldığı anlaşılan Zeytinli Ada’da yaptığımız
araştırmalarda ada üzerinde önemli kalıntılara rastlanmıştır. Yapılan yüzey araştırmasında
ada batı tarafında doğal bir liman ve buradan bir yolla ulaşılan tepede bazilikal planlı iki kilise
ve bunların çevresinde yerleşim kalıntıları saptanmıştır. Bunun yanı sıra adanın kuzeydoğu
kesiminde kıyıya yakın alanda yer yer liman kalıntıları görülmüştür. Kiliselerden güneyde
olanı özellikle narteks ve apsis bölümü ile ayakta kalmıştır. Yan neflerin kuzey ve güney
duvarları tahribat nedeni ile güçlükle seçilebilmektedir. Yapının içten apsis ve giriş bölümü
arasındaki uzaklık yaklaşık 19 m kadardır, kısa kenarda ise 6.90 m genişliğe sahiptir. Burada
Kilisenin iç bölümünde oldukça iyi korunmuş olan çok sayıda mimari parça ele geçmiştir.
Bunlar, üzerinde boğa başlarına tutturulmuş olan girland bezemeli sunak parçaları, sütunlar,
mezar stellerine ait kırık parçalar ve değişik kaide ile mimari elemanlardan oluşmaktadır.
Bunlardan özellikle beyaz mermerden yapılmış olan stel parçası nitelikli bir işçiliğe sahiptir.
Oturan bir figürün gövdesinin alt bölümü ile betimlendiği stel 0.59 x 0.73 m boyutlarında ve
0.16 m kalınlığındadır. Bunun yanı sıra kilise kalıntıları üzerinde ele geçen 0.45 m. çapında ve
0.63 yüksekliğinde girlandlı sunak ve diğer mimari öğelerin alana başka bir yerden taşındığı
224
anlaşılmaktadır. Çünkü gerek sunak gerekse stel kaidesi Hellenistik dönem özelliği
göstermektedir. Kilisenin alt kesiminde beyaz mermerden yapılma bir stele ait 1.42 m
boyutlarında ve kaidede 0.50 x 0.17 m ölçülerinde korunabilmiş üzerinde ayakta duran bir
figürün işlendiği kırık bir parça ele geçmiştir. Stilistik değerlendirilmesi ile Hellenistik çağdan
olduğu anlaşılan ve oldukça iyi korunmuş olan bu parçada Kilise yapımı sırasında mimari
parçaların buraya devşirme malzeme olarak kullanmak üzere taşındığı anlaşılmaktadır. Kilise
yapısı için akla gelebilecek kalıntının altında ya da yakın çevresinde daha eski bir tapınağın
olup olmadığıdır. Ancak kilise üzerindeki kalıntılara bakılırsa mimari parçaların moloz,
mermer ve lokal taş gibi değişik malzemelerden ve farklı döneme ait farklı yapılardan olması
bunların buraya dışarıdan taşındığı düşüncesi desteklenmektedir. Kilise üzerinde görülen
sunaklar ve mimari parçalar özellikle Sedir adasında Apollon Kutsal Alanı ve çevresinde
bulunan kalıntılara yakınlık göstermektedir. Çünkü Apollon Kutsal alanında benzer sunaklarla
ve kum taşından yapılmış yivli sütunlar görülmüştür. Araştırma ekibinin görüşü bu
malzemenin Sedir adasından buraya Bizans Çağında taşınmış olabileceği yönündedir.
Güney kilisesinin alt kesiminde benzer planda apsisi dışarıya doğru taşıntı yapmış ikinci kilise
plan ve malzemesi ile ilkine benzerdir. Yapının apsis duvarı ile yan neflerin kuzey köşesi ve
orta nefin bir bölümü ile ayakta kalmıştır. Yapı içten 16 m uzunluktadır. Apsis genişliği 4.20 m
derinliği ise 2.70 m kadardır. Orta nef üzerinde korunmuş olan taşıyıcı ayak izlerinden
anlaşıldığı gibi bu kilisede bazilikal planlıdır. Kalıntının yıkıntı dolgusu üzerinde çok sayıda
mimari parça görülmüştür. Bunlar, stel kaideleri ve sunaklara ait parçalar ile friz gibi farklı
mimari elemanlardan oluşmaktadır. Özellikle daha sonra kalıntılarda kullanılmak üzere tahrip
edildiği anlaşılan sunak Hellenistik dönem işçiliği göstermektedir ve kilisenin inşası için başka
bir yerden buraya taşınmış olmalıdır. Zeytinli ada üzerindeki bu iki büyük kiliseada üzerinde
yer alması nedeniyle zamanımıza kadar iyi koruna gelmiştir. Bu kiliselerin üzerinde bugün
görülen ve bir yerden buraya taşındığı anlaşılan mimari parçalar ve sunakların ivedilikle
güvenliğinin sağlanarak bir müzeye taşınması için gerekli girişimlerde bulunulmuştur.
225
DOĞAL DEĞERLER
Karacasöğüt Şelalesi:
Karacain Mağarası:
İntepe
Mağarası:
Köyün
4
km
güneydoğusundaki Ovacık Mahallesi’nin 1
km güneydoğusunda bulunmaktadır.
Mağara birbirine bağlı bölümlerden oluşan bir sisteme sahiptir. Somalıkaya Düdeni olarak da
adlandırılan birinci kısmın toplam uzunluğu 421,5 m, derinliği 15,5 olup bunun 342,mlik kısmı
aktiftir. Mağara sistemi içinde 2 adet gölün
bulunduğu ve fosil kesimi olarak adlandırılan
ikinci bölümün 79 metre uzunluğundaki bir
galeriden oluştuğu; ayrıca bir çıkış ağzının
bulunduğu
belirlenmiştir.
Mağara
ile
ilgili
incelemeler devam etmektedir.
Somalıkaya Düdeni: Köyün Ovacık ve Bayındır
mahalleleri
arasındadır.
Mağarayı
rehber
almadan bulmak oldukça zordur.
Düden, aktif ve fosil olmak üzere iki kesimden oluşmaktadır. Kabaca doğu-batı doğrultusunda
uzanan aktif kısım 343 metre uzunluğundadır. Sisteme, ana ağızdan ve aktif galerinin doğu
ucundaki çöküntü alanından su girmektedir. Aktif galerilerde suyun mekanik aşındırma etkisi
nedeniyle belirgin bir çökelim ürünü ve dolayısıyla mağara dekoru görülmez. Mağaranın fosil
kesimi özellikle damlataş oluşumu oldukça zengindir. Ancak bu bölüm kuru olması nedeniyle
kendini temizleyebilme kapasitesine sahip değildir.
Karacasöğüt Köyü, Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi kapsamındadır. Ayrıca sahilde ayrıca
Deniz Canlıları Rehabilitasyon Merkezi bulunmaktadır.
226
RESMİ KURULUŞLAR
Karacasöğüt Köyü’nün muhtarı, Mustafa Balcı’dır.
Eğitim: Köyde ilköğretim okulu bulunmadığı için taşımalı eğitim yapılmaktadır.
PTT: Karacasöğüt Köyü’nde PTT şubesi yoktur.
Sağlık Kuruluşu: Karacasöğüt Köyü’nde herhangi bir sağlık kuruluşu yoktur.
KÖY ALTYAPISI
Karacasöğüt Köyü’nde içme suyu şebekesi bulunmakla birlikte kanalizasyon şebekesi yoktur.
Söğüt Koyu’ndaki köy yerleşiminde, Piri Reis’in bu koya geldiği zaman su aldığı kaynağın
yerine güzel bir çeşme yapılmıştır.
KÖY EKONOMİSİ
Çamlı Köyü’nün temel ekonomisi arıcılık-balcılık, meyve tarımı, hayvancılık ve balıkçılık gibi
tarımsal faaliyetlerle turizme dayanır. Köyün etrafı yemyeşil çam ağaçlarıyla çevrelenmiştir.
Domatesi ve çileği oldukça meşhurdur. Karaca köye yolu düşenler leziz çam balını tatmalıdır.
Yoğun kıvamıyla ünlü olan çam balı, bu yörede önemli bir geçim kaynağıdır. Karacasöğüt aynı
zamanda mavi tur teknelerinin önemli uğrak noktalarından biridir.
227
Yazılı Kaynaklar
01. Baran, A. (2010), Hekatomnidler Öncesinde Karia Mimarisi, Ankara
02. Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164
03. Bean, E. G., Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)
04. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.
Baskı, TEB Yayınları.
05. Bresson, A. (1991), Recueil Des Inscriptions De La Peree Rhodienne, Paris
06. Diler, A., Gümüş, Ş. (2011) Bodrum Yarımadası Leleg Yerleşimleri, Adalar, Aspat,
Kissebükü (Anastasioupolis), Mylasa-Damlıboğaz (Hydai), Kedreai (Sedir Adası) ve
Karacaada Yüzey Araştırmaları 2010, 29. Araştırma Sonuçları Toplantısı (2011), 3. Cilt,
s.439-462
07. Doğaner, S. (1999), Gökova Körfezi’nde Yat Turizminin Coğrafi Koşulları, İ.Ü. Edebiyat
Fakültesi Coğrafya Bölümü Dergisi, İstanbul, Sayı:7, s.55-74
08. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, 2008, İstanbul
09. Lenger, D. S. (2011), Antik Çağda Karia Bölgesinde Bal, Acta Turcica Çevrimiçi Tematik
Türkoloji Dergisi, Yıl III, Sayı 1/1, Ocak 2011, s.28-35
10. Umar, B. (1993), Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.63
11. Muğla İl Çevre Durum Raporu 2006, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Muğla Valiliği İl
Çevre ve Orman Müdürlüğü
12. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel
Müdürlüğü, https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx
İnternet Kaynakları
01. Marmaris Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr
02. Marmaris Belediyesi - www.marmaris.bel.tr
03. Marmaris Turizm Altyapı Birliği – www.martab.gov.tr
04. Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr
05. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr
06. Index Anatolicus - http://www.nisanyanmap.com/?y=ak%C3%A7ap%C4%B1nar&t=ula&lv=1&u=1&ua=0
07. Tay Project - http://www.tayproject.org/TAYages.fm$Retrieve?CagNo=5514&html=ages_detail_t.html&layout=web
08. Euthena - http://tr.wikipedia.org/wiki/Euthenna
228
09. Söğütkent Sitesi – Karacaköy Çevre Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Dayanışma
Derneği - Murat Sümerkan – Yönetim Kurulu Başkanı - http://sogutkent.org.tr/index.htm
10. Türkiye Arkeolojik Yerleşimler Projesi (TAY) – Somaklıkaya Düdeni
http://www.tayproject.org/TAYmaster.fm$Retrieve?YerlesmeNo=11901&html=mast
erdetail.html&layout=web
11. Google Earth
Haritalar
01. TR-3111 Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000
02. 1/25.000 Ölçekli HGK Haritası (O 20-a2 ve O 20-b1 paftalar)
Özel Bilgiler
01. Marmaris Turizm Altyapı Birliği (MARTAB) bilgileri.
02. Karacasöğüt Köyü Muhtarlığı bilgileri
229
09. ORHANİYE KÖYÜ
Marmaris kent merkezinin güneybatısında kuzeyden Hisarönü Köyü, batı ve kuzeybatıdan
Hisarönü Körfezi, doğudan Turunç Belediyesi ve Osmaniye Köyü, güneyden Turgut Köyü,
güneydoğudan Bayır Köyü ile çevrili, Marmaris İlçesi’ne bağlı bir köy yerleşimidir.
Yerleşimin coğrafi koordinatları 28° 8’ 54” D; 36° 45’ 19” K, denizden yüksekliği de ortalama
85 m’dir.
Yerleşimin Tarihi: Eski bir Rum yerleşimi olan köyün eski adı Kiervasili’dir.
Hicri 1308 (M. 1890-1891) tarihli Salname-i Vilayet-i Aydın kayıtlarına göre Kirvasil (Orhaniye)
Köyü’ndeki 62 hanede 343 kişi yaşamaktadır.
Köyün I. Dünya Savaşı öncesindeki nüfusu 408 İslam, 7 Rum; 24 Eylül 1915 tarihli nüfus
sayımındaki nüfusu 409 İslam, 3 Rum ve 3 Eylül 1921 tarihli sayımdaki nüfusu ise 408
Müslim, 17 Gayri Müslim olarak belirlenmiştir. Rum nüfus, 1923 tarihli mübadele sonrasında
köyü terk ederek Yunanistan’a göç etmiştir.
Köye bağlı iki mahalle bulunmaktadır: Keçibükü ve Merkez mahalleleri.
İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre bölgede yer alan Koçibükü
(Keçibükü) mevkii Orhaniye Köyü’ne bağlıdır. Köyün kapladığı alanda mevki olarak
tanımlanan yerler, alfabetik sırasıyla şu şekildedir:
NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER
Nüfus
Orhaniye Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine
göre 1.111 kişi olup bunun 611’ini (% 55) erkekler, 500’ünü (% 45) kadınlar oluşturmaktadır.
Yerleşimin 1935 yılı nüfusu 376, 1940 yılı nüfusu 348, 1945 yılı nüfusu 391, 1950 yılı nüfusu
380, 1955 yılı nüfusu 415, 1970 yılı nüfusu 503, 1975 yılı nüfusu 592, 1980 yılı nüfusu 618,
230
1985 yılı nüfusu 733, 1990 yılı nüfusu 746, 2000 yılı nüfusu 1.006, 2007 yılı nüfusu 1.017,
2008 yılı nüfusu 1.071, 2009 yılı nüfusu 1.058, 2010 yılı nüfusu da 1.084’dür.
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan
Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler
Araştırması Kesin Raporu verilerine göre 0,0287 olan beş yıllık büyüme oranı üzerinden nüfus
projeksiyonu 2015 yılı için 1.095, 2020 yılı için 1.127, 2025 yılı için 1.159, 2030 yılı için 1.192,
2035 yılı için 1.227, 2040 yılı için de 1.262’dir.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde
yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.
Medeni Durum
Yine aynı şekilde, bu nüfusun 212’si (% 24,01) hiç evlenmemiş, 293’ü erkek, 278’i kadın
olmak üzere toplam 571’i (% 64,67) evli; 23’ü erkek, 20’si kadın olmak üzere toplam 43’ü (%
4,87) boşanmış; 10’u erkek, 47’si kadın olmak üzere toplam 57’sinin (% 6,45) eşi ölmüştür.
Okuma Yazma Bilinirliği
Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 4’ü erkek olmak üzere toplam 4 kişi (% 0,45) okuma
yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 550’si erkek, 453’ü kadın olmak üzere toplam
1.003’ü (% 98,33); 15+ yaş grubuna göre 465’i erkek, 402’si kadın olmak üzere toplam 867’si
(% 98,19) okuma yazma bilmektedir.
Eğitim Düzeyi
Nüfusun, 6+ yaş grubunda 89’u erkek, 62’si kadın olmak üzere toplam 151 kişi (% 14,80)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 247’si erkek, 239’u kadın olmak üzere
toplam 486 kişi (% 47,65) ilkokul, 87’si erkek, 58’i kadın olmak üzere toplam 145 kişi (%
14,22) ilköğretim okulu, 27’si erkek, 10’u kadın olmak üzere toplam 37 kişi (% 3,63) ortaokul
veya dengi okulu, 78’i erkek, 60’ı kadın olmak üzere toplam 138 kişi (% 13,53) lise veya dengi
231
okul, 22’si erkek, 24’ü kadın olmak üzere toplam 46 kişi (% 4,51) ise yüksekokul ve üzeri
eğitim düzeyine sahiptir.
Nüfusun, 15+ yaş grubunda 10’u erkek, 19’u kadın olmak üzere toplam 29 Kişi (% 3,2)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 247’si erkek, 239’u kadın olmak üzere
toplam 486 kişi (% 55,04) ilkokul, 81’i erkek, 50’si kadın olmak üzere toplam 131 kişi (%
14,84) ilköğretim okulu, 27’si erkek, 10’u kadın olmak üzere toplam 37 kişi (% 4.19) ortaokul
veya dengi okulu, 78’i erkek, 60’ı kadın olmak üzere toplam 138 kişi (% 15,63) lise veya dengi
okul, 22’si erkek, 24’ü kadın olmak üzere toplam 46 kişi (% 5,21) ise yüksekokul ve üzeri
eğitim düzeyine sahiptir.
YOL VE ULAŞIM
Orhaniye Köyü, Marmaris Kent Merkezi’ne 15 km, Muğla İl Merkezi’ne 70 km uzaklıktadır.
105 No.lu Minibüsçüler Kooperatifi bünyesinde çalışan minibüsler Orhaniye-MarmarisOrhaniye arasında düzenli seferler yaparak ulaşımı sağlamaktadır. Orhaniye’den 07.00-17.00
saat aralığında, Marmaris’ten de 08.30-22.00 saat aralığında minibüs bulmak mümkündür.
COĞRAFİ YAPI
Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için;
Orhaniye Köyü’ne ait arazilerin, denizden Hisarönü Körfezi’ndeki Hüseyinağa Burnu’ndan
başlayıp Eren Tepe-Yaypınar Tepesi-Çardakyeri Tepesi-Ahlat Tepesi-Tülü Burnu-Hüseyinağa
Burnu hattı içinde kaldığı varsayılmıştır. Bu varsayımsal tanımlama ile belirlenen alan içindeki
coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:
BAŞLICA DAĞ VE TEPELER
Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki
listede gösterilmiştir:
232
Yüksekliği bilinen tepeler
1. Türk Tepe (331 m): Orhaniye yerleşiminin kuzeyindedir.
2. Çardakyeri Tepesi (225 m): Orhaniye Köyü ile Turgut Köyü arasındadır.
3. Kayabaşı Tepesi (154 m): Orhaniye yerleşiminin hemen kuzeyindedir.
4. Ahlat Tepesi (111 m): Çatalca Yarımadası’nın üstündedir.
Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:
1. Baklabelen Tepe: Yerleşimin merkezinde, Aşağıkeçibükü’nün doğusundadır.
2. Bozyol Tepesi: Eren Dağı’nın güneyindedir.
3. Kızılkaya Tepesi: Eren Dağı’nın batısında, Hisarönü Köyü sınırındadır.
4. Köklüeylik Tepesi: Eren Dağı’nın batısında, Hisarönü Köyü sınırındadır.
5. Kule Tepe: Orhaniye yerleşiminin merkezindedir.
6. Türkmen Tepe: Martı Marina’nın doğusundadır.
7. Yaypınar Tepesi: Orhaniye ile Osmaniye Köyü arasındadır.
BURUNLAR
1. Babaç Burnu: Orhaniye Koyu’nun girişteki doğu ucudur.
2. Hüseyinağa Burnu: Orhaniye Köyü’nün Hisarönü Köyü ile sınırındadır.
3. Keçi Boynuzu: Martı Marina’nın tam karşısında, Çatalca Yarımadası’nın kuzeydoğuya
doğru uzanmış bir dilinin kuzey ucundadır.
4. Tülü Burnu: Çatalca Yarımadası’nın Orhaniye Köyü tarafındaki ucudur.
YARIMADALAR
1. Çatalca Yarımadası: Orhaniye Köyü ile Turgut Köyü’nü birbirinden ayıran ve kuzeye
doğru uzanan bir yarımadadır.
KOYLAR
1. Orhaniye (Keçibükü, Kiervasili) Koyu (36° 45’ 40” N - 28° 07’ 32” E): Hisarönü
Limanı'nın güney sahilinde, Tülü ile Babaç Burunları arasındadır.
233
Her iki yakasını da çam ormanları ile kaplı yüksek dağların çevrelediği Orhaniye Koyu
güney yönde, 1,5 mile yakın içeriye doğru girer.
Koyun ortalarına doğru gelince, üzerinde eski bir Bizans kalesi harabesi ve duvarları
bulunan Kale Adası önünüze çıkar. Burada, kırmızı kumdan oluşmuş bir dil, doğudaki
alçak bir burundan başlayıp güneye doğru 400 m kadar su içinden uzanır. Ucunda taş
bir işareti vardır. İşte burası, Orhaniye'nin meşhur Kızkumu'dur. İçi, dile yakın 2 ila 4
m. arası derinse de, sahile doğru bataklık şeklinde sığlaşır. Çünkü, arkadaki ovadan
koya inen iki azmak burada son bulur.
Orhaniye'nin güney ucuna doğru sahil batı yönde girip göl gibi geniş bir koy yapar.
Koyun içinde 5 ila 8 metre arasında bir derinlik vardır. Yatlar burada demirleyebilir.
Her havaya kapalı emin bir limandır. Güney yönlü rüzgârlar dağların arasından çok
kuvvetli eserse de koydaki denizi kaldıramaz.
Koyun içinde denizin donuk mavi, turkuaz bir rengi vardır. Dip gözükmez. Zemin
balçık-çamurdur, çok iyi demir tutar. İskelelerin baş kısmında 3 metreye yakın su
vardır, koydaki iskelelerin çoğunda tonoz bulunur. Elektrik, su, duş, telefon
mevcuttur.
Bir başka demir yeri de, Kale Adası ile batısındaki sahil arasında kalan boğazdır.
Adanın güneyinden girilip 8-10 metrede demirlenir. Sıcak yaz günlerinde meltem,
boğazdan aşağı eser. Bu boğazın kuzey kısmı, küçük bir plajda son bulur. Burada da
demirlenir, istenirse sahile bağlanılır.
Boğazın üst kısmında, Kale Adası'nın karayel ucundan sığ bir kum bankı, karaya doğru
epey ilerler. Ancak, aradaki geçidin 1/3 karaya yakın kısmında 3 m. derinlik vardır.
234
ADALAR VE KAYALIKLAR
1. Kale Adası: Orhaniye Koyu’nun kuzeybatısındadır. Üzerinde Bizans döneminde,
yerleşimi ve dinsel merkezi korumak amacıyla yapılmış bir kale kalıntısı
bulunmaktadır. Kale Adası’nın tümü I. Derece Sit Alanı olarak tescillidir.
ÇAY VE DERELER
1. Bozeğri Deresi: Türk Tepe’den Orhaniye’ye doğru akıp Orhaniye Koyu’na dökülen bir
deredir.
2. Kocapınar Deresi: Eren Dağı’nın güneybatısından Orhaniye Koyu’na doğru
akmaktadır.
3. Tenelli Deresi: Bozyol Tepe ile Yaypınar Tepe arasından akıp Orhaniye Koyu’na
dökülen bir deredir.
DOĞAL SU KAYNAKLARI VE PINARLAR
1. Çağıl Pınarı: Eren Dağı’nın güneybatısındadır.
2. Geçit Pınarı: Türk Tepe’nin güneydoğu yamacındadır.
3. Kargılısuyu Pınarı: Kule Tepe’nin kuzeydoğusundadır.
4. Sineksuyu Pınarı: Kule Tepe’nin kuzeyindedir.
KUYULAR
1. Nisanağacı Kuyusu: Orhaniye yerleşiminin kuzeyindedir.
ÇEŞMELER
1. Karapınar Çeşmesi: Orhaniye yerleşiminin güneyindedir.
TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER
1. Bizans Kilisesi: Martı Marina’ya ait özel arazinin içinde bulunan Bizans kilisesi, M.Ö. 5-
6. yüzyıllarda üç evrede inşa edilmiş olup birinci evrede, üç nefli bir basilika ve apsis
yan mekânlarıyla birlikte inşa edilmiştir. Bu tarihten hemen sonraki evrede, narteks
235
mekânı eklenmiştir. Üçüncü evrede ise bir ön avlunun eklendiği belirlenmiştir. Bu
dönemde narteks eklenirken, yan nef batı duvarları da yükseltilmiştir. Narteks iki katlı
olarak inşa edilmiş; ancak üst kat sonraki dönemlerde tekrar indirilmiştir.
Bazı duvarlar daha düzgün yapılmış ve özenle sıvanmıştır. Ayrıca binanın birçok
yerinde, ikinci bir sıvanın varlığı belirlenmiştir. Buralarda tekrar sarı boya ve başta
köşeler olmak üzere yapının çeşitli yerlerinde kırmızı çizgilerin izleri görülmektedir.
Kilisenin içinde üç mimari süsleme parçası, kabartmalı levha parçaları, kırmızı
kireçtaşından yivli bir templon direği; ortasındaki dairede haç dekoru bulunan ve çok
aşınmış bir Erken Bizans levhası bulunmakta olup apsisin her iki tarafında profilli
korniş blokları ve yan giriş kapıların üzerindeki iki lento halen in situ haldedir.
Keçibükü Mevkiinde Martı Marina’ya ait 1 pafta, 6 parseldeki Kilise, İzmir 2 No.lu
Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun 20.06.1990 tarih, 1389 sayılı kararı ile
tescillenmiş olup Martı Marina tarafından restore edilmiştir.
2. Kale Adası Bizans Kalesi: Keçibükü’nün kuzeybatısındaki Kale Adası’nın üzerindeki
Bizans dönemi kalesi, adanın güneydoğusunda olup yerleşimi ve dini merkezi
korumaya yöneliktir.
Hisarönü Körfezi GEEAK 03.05.1985 tarih ve 994 sayılı kararı ile III. Derece Sit Alanı,
körfez içindeki Kale Adası’nın tümü I. Derece Sit Alanı olarak tescillidir.
3. Çiftlikler: Winried Held, Gonca Cankardaş Şenol ve Ahmet Kaan Şenol tarafından
2009 yılında yapılan Bybassos Yüzey Araştırması sırasında Kızkumu’nun hemen
üzerinde antik bir çiftlik, bu çiftliğe ait çok yüksek ve iyi korunmuş tarım terasları ile
mezar terası bulunmuştur.
DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER
1. Kızkumu: Orhaniye’nin dünya çapında ünlenmesini sağlayan bir doğa harikasıdır.
Keçibükü (Orhaniye) Koyu içinde, koyun kuzeyinden güneyine doğru, su düzeyinin 25236
30 cm altından 600 metre kadar devam eden kızıl renkli kum dili, burada yürüyen
turistler için ilginç bir deneyim olmaktadır. Deniz
içindeki bu kum dili, Keçibükü’ne ufak bir azmak
oluşturarak boşalan dereler sayesinde ortaya
çıkmıştır.
2. Özel Çevre Koruma Bölgesi: Orhaniye, DatçaBozburun
Özel
Çevre
Koruma
Bölgesi
kapsamındadır.
3. Keçibükü Keçibükü Çingirek Mağarası: 35 metre
yükseklikte, + 35 metre derinlikte, 23 metre uzunluğunda yatay bir mağaradır.
KAMUSAL HİZMETLER
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan
Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler
Araştırması Kesin Raporu verilerine göre toplam 400 hanenin bulunduğu köyde kamu
kuruluşu olarak 2 cami, 1 sağlıkevi ve 1 İlköğretim okulu bulunmaktadır.
Orhaniye Köyü’nün muhtarı Arif Ulupınar’dır.
Eğitim: 1924 yılında açılan ilkokul 1946 yılına kadar tek derslikli olarak çalışmış, 1957
Depreminden sonra sınıf sayısı ikiye çıkarılmıştır. 2000-2001 öğretim döneminde açılan 18
derslikli yeni okulda 1 müdür, 1 müdür yardımcısı ve 12 öğretmen görev yapmaktadır. Okula
daha sonra Türkiye Tekstil İşverenleri Sendikası Başkanı ve işadamı Halit Narin’in yaptığı
bağışlar nedeniyle İnci Narin Yerlici İlköğretim Okulu adı verilmiştir. Okula köy içindeki
mahallelerden taşımalı sistemle öğrenci getirilmektedir.
PTT: Köyde PTT şubesi bulunmamaktadır.
Sivil Toplum Kuruluşu: Bulunmamaktadır.
237
Kooperatif: Orhaniye – Marmaris - Orhaniye arasındaki ulaşımı sağlayan 1 adet 105 No.lu
Minibüsçüler Kooperatifi bulunmaktadır.
Sağlık Kuruluşu: Köye haftada iki gün bir aile hekimi gelmektedir.
KÖY ALTYAPISI
Orhaniye Köyü’nde içme suyu şebekesi bulunmakla birlikte kanalizasyon şebekesi, fosseptik
ve arıtma tesisi yoktur. İçmesuyu şebekesi olmakla birlikte suda yoğun tuzlanma
gözlenmektedir. Katı atıklar köy tüzel kişiliğine ait iki çöp kamyonu tarafından
toplanmaktadır.
Köy içi yollar kesme taşla yapılmıştır.
KÖYÜN MİMARİ DOKUSU
Orhaniye yerleşimi dağlık ve kıyıda olmak üzere dağınık mahallelerden oluşmaktadır. Köy
merkezindeki merkezileşme eskiden caminin yanında iken şimdi bu özelliğini kaybetmiş ve
köy merkezi deniz kıyısına kaymıştır. Geleneksel yapılar dağlık kesimde bulunmaktadır.
Orhaniye genelindeki yapı tipolojisi tek katlı sundurmalı örnekler öne çıkmaktadır. İki katlı
yapılarda ise dış sofa hem dolaşım hem de yaşama alanı olarak önem kazanmaktadır.
Yapıların tamamı kabayonu taş ile yapılmıştır; dış cepheler sıvalıdır. Üst örtü kırma çatı
şeklindedir; ancak çatılar en çok müdahale gören elemanlar arasındadır. Bir katlı örneklerde
sundurma olarak, iki katlı örneklerde açık sofa olarak tanımlanmış olan yarı açık mekânlar da
benzer şekilde en fazla kullanıcı müdahalesi gören kısımlardır. Bu bölümler sonradan
kapatılarak kapalı mekânlara dönüştürülmüştür.
Yapılar tek ya iki mekânla sade plan şemasına sahiptir. Odaların hepsi yarı açık mekândan
giriş almaktadır. Odalardan biri bazı örneklerde mutfak olarak kullanılırken; bazı örneklerde
yarı açık sundurma mekânında bulunan bir ocak ile bu mekân mutfak işlevi görmektedir.
Odaların ısınmasında ocaklar kullanılmaktadır.
Köyün seçkin yapıları 100-150 yıllık olduğu belirlenen 10 adet yığma taş evdir.
238
KÖY EKONOMİSİ
Orhaniye Köyü’nün temel ekonomisi arıcılık-balcılık ve balıkçılık gibi tarımsal faaliyetlerle
turizme dayanır. T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010
yılında hazırlattırılan Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve
Kültürel Değerler Araştırması Kesin Raporu verilerine göre köyde 30 hane arıcılık-balcılıkla, 5
hane balıkçılıkla uğraşmaktadır. Yapılan tarımsal faaliyetler tümüyle hane ihtiyacına
yöneliktir. Köyde ayrıca 3 balıkçı, 1 tur teknesi bulunmaktadır. Köyün geçim kaynağı % 60
oranıyla turizmden, % 20 oranıyla arıcılıktan, % 10 oranıyla narenciye yetiştiriciliğinden, % 10
oranıyla da yer fıstığı yetiştiriciliğinden kaynaklanmaktadır.
Köyde esnaf olarak 5 market, 10 restoran, 2 marangozhane, 2 demir doğramacı, 4 kahvehane
ve 1 fırın bulunmaktadır. 35-30 Pazarcının katıldığı köy merkezindeki pazar Perşembe,
Değirmenyanı Mahallesi’ndeki Pazar ise Pazar günü kurulmaktadır.
239
Yazılı Kaynaklar
01. Arslan, R. (2011) Sosyal Siyasal ve Ekonomik Yönüyle Marmaris 1923-1960,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2011, Muğla
02. Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164
03. Bean, E. G. (1987) Karia, Cem Yayınevi, İstanbul - 1987
04. Bean, E. G., Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)
05. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.
Baskı, TEB Yayınları.
06. Diler, A. (2004) Muğla’da Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasında Yaşanan
Sorunlar: Kültürel ve Doğal Kaynak Yönetimi Ön Araştırması, İstanbul, Kasım 2004
07. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2006) 2005 Yılı Bybassos Araştırması, 24.
Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.1, 2006, s.37-50
08. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2007) 2006 Yılı Bybassos Araştırması, 25.
Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.1, 2007, s.365-380
09. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2008) 2007 Yılı Bybassos Araştırması, 26.
Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.3, 2008, s.211-226
10. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2009) 2008 Yılı Bybassos Araştırması, 27.
Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.3, 2009, s.215-232
11. Strabon (2009) Geopraphika Antik Anadolu Coğrafyası, Kitap XIV.2, C 65 4, s.219,
Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul 2009
12. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, 2008, İstanbul
13. Kaşer, N. (2011) Hisarönü Körfezi’ndeki Deniz Seviyesi Değişimi, Sedimantasyonu ve
Bölgedeki Eski Çağ Kıyı Yerleşimleri Üzerindeki Etkileri, Yayınlanmamış Doktora Tezi,
Haziran 2010, İzmir
14. Soyluer, S. (2006) XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı'nın İdari ve Nüfus Yapısı,
ÇTTAD, V/13, (2006/Güz), s. 109–135
15. Suna D. Bozburun Yarımadası: Coğrafi Ortam ve İnsan,
16. Umar, B. (1999), Karia, Bir Tarihsel Coğrafya Araştırması ve Gezi Rehberi, İnkılap
Yayınevi, İstanbul
17. Umar, B. (1993), Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.413
240
18. “Efsaneler Koyu Kızkumu”, Atlas Aylık Coğrafya ve Keşif Dergisi, Ağustos 1995, Sayı:29,
s.72-84
19. “Bozburun; Mavi Gözler”, Atlas Aylık Coğrafya ve Keşif Dergisi, Mayıs 95, Sayı: 26, s.8292
20. “Ege’nin Uzak Yarımadaları – Bozburun ve Reşadiye’nin Anatomisi”, Atlas Aylık Coğrafya
ve Keşif Dergisi, Temmuz 1997, Sayı: 52, 110-128
İnternet Kaynakları
01. Marmaris Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr
02. Marmaris Belediyesi - www.marmaris.bel.tr
03. Marmaris Turizm Altyapı Birliği – www.martab.gov.tr
04. Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr
05. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr
06. Index Anatolicus - http://www.nisanyanmap.com/?yer=25504&haritasi=orhaniye
07. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel
Müdürlüğü, https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx
08. Orhaniye İnci Narin Yerlici İlköğretim Okulu - http://orhaniyeincinarinyerlici.meb.k12.tr/
09. Orhaniye - http://tr.wikipedia.org/wiki/Orhaniye,_Marmaris
10. Keçibükü Çengirek Mağarası –
http://www.tayproject.org/Magara.fm$Retrieve?MagaraNo=11275&html=cave_deta
il_t.html&layout=web
Haritalar
01. TR-3111 Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000
02. 1/25.000 Ölçekli HGK Haritası (O 20-d1 ve O 20-a3 paftalar)
Özel Bilgiler
01. Marmaris Turizm Altyapı Birliği (MARTAB) bilgileri.
02. Marmaris Müzesi bilgileri.
03. Orhaniye Köyü Muhtarlığı bilgileri.
241
10. OSMANİYE KÖYÜ
Marmaris kent merkezinin güneybatısında kuzeyden Turunç ve İçmeler belediyeleri, batıdan
Hisarönü, Orhaniye ve Söğüt köyleri, güneyden Bayır köyü, doğudan da Marmaris Körfezi ile
çevrili Marmaris İlçesi’ne bağlı bir köy yerleşimidir. Köyün coğrafi koordinatları 28° 12' 28'' D,
36° 44' 18'' K, denizden yüksekliği de ortalama 470 m’dir.
Yerleşimin Tarihi: Taşlık, kayalık bir arazideki dağınık mahallelerin bir araya getirilmesi
suretiyle oluşturulan Osmaniye Köyü’nün kuruluş tarihi kesin olarak bilinememekle birlikte;
Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine kadar “Aleksi” adını taşıdığı, Hicri 1308 (Miladi
1890-1891) tarihli Aydın Vilayeti Salnamesi’ne göre nüfusunun 52 hanede 312 kişi olduğu,
milliyetçilik akımlarının güçlendiği bu tarihlerde Selimiye, Turgut, Aziziye, Orhaniye köyleri ile
birlikte adının değiştirilerek “Osmaniye” haline dönüştürüldüğü bilinmektedir. Bölgede
yaşayan Rumlar ise 1923 tarihli mübadele çerçevesinde zorunlu olarak Yunanistan’a göç
ettikleri için geriye sadece Menteşe Beyliği ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde Alanya
ve Anamur çevresinden göçen ya da bu bölgeye yerleştirilen Yörükler kalmıştır.
Köyün I. Dünya Savaşı öncesindeki nüfusu 411 İslam; 24 Eylül 1915 tarihli sayımdaki nüfusu
416 İslam ve 3 Eylül 1921 tarihli sayımdaki nüfusu ise 363 Müslim olarak belirlenmiştir.
Köyün adı, 1928 tarihli “Son Teşkilat-ı Mülkiyede Köylerimizin Adları” yayında Marmaris
Merkez Nahiyesi’ne bağlı bir köy olarak geçmektedir.
Osmaniye Köyü’ne bağlı bir mahalle olan Turunç, 1987 yılında Dereyüzü ve Asarcık
mahalleleri ile birlikte üç mahalleli bir köy, daha sonrasında da belediye olmuştur.
Bugün köye bağlı 12 (?) mahalle bulunmaktadır: Akbağ, Ayvalı, Camiyanı,
Gökçeağaç,
Hacıağaç, İncirlik, Kavacık, Kumlubük, Kuyucak, Sarnıç, Üzümlük, Yassıpiren mahalleleri.
İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre bölgede yer alan Akbağ,
Ayvalıpınar, Camiyanı, Çukur, Çukuralan, Gökçeağaç, Hacıağaç, İncirlik, Kadırga, Kavacık,
242
Kumlubük, Kuyucak, Sarnıç, Üzümlük ve Yassıpiren Osmaniye Köyü’ne bağlıdır. Köyün
kapladığı alanda mevki olarak tanımlanan diğer yerler, alfabetik sırasıyla şu şekildedir: İnbaşı
Mevkii, Sami Düzü, Şaban Alanı, Tepelce Mevkii.
NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER
Nüfus
Orhaniye Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine
göre 505 kişi olup bunun 257’sini (% 53,37) erkekler, 248’ini (% 46,63) kadınlar
oluşturmaktadır.
Yerleşimin 1935 yılı nüfusu 468, 1940 yılı nüfusu 478, 1945 yılı nüfusu 542, 1950 yılı nüfusu
542, 1955 yılı nüfusu 593, 1970 yılı nüfusu 494, 1975 yılı nüfusu 462, 1980 yılı nüfusu 466,
1985 yılı nüfusu 531, 1990 yılı nüfusu 647, 2000 yılı nüfusu 624, 2007 yılı nüfusu 465, 2008
yılı nüfusu 477, 2009 yılı nüfusu 470, 2010 yılı nüfusu da 473’dir. Bu verilerin
incelenmesinden de görüldüğü gibi Osmaniye Köyü’nün nüfusu, Türkiye ve Marmaris
ortalamalarının aksine devamlı olarak 400-500 aralığında oynamakta olup bu durum dışarıya
göç
verdiğini
göstermektedir.
Nitekim
köy
nüfusunun
2015-2040
dönemindeki
projeksiyonunu gösteren tahminler de bu durumu doğrulamaktadır.
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan
Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler
Araştırması Kesin Raporu verilerine göre -0,0061 olan beş yıllık büyüme oranı üzerinden
nüfus projeksiyonu 2015 yılı için 467, 2020 yılı için 464, 2025 yılı için 461, 2030 yılı için 458,
2035 yılı için 455, 2040 yılı için de 453’tür.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde
yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.
243
Medeni Durum
Yine aynı şekilde, bu nüfusun 102’si (% 25,12) hiç evlenmemiş, 136’sı erkek, 135’i kadın
olmak üzere toplam 271’i (% 66,75) evli; 4’ü erkek, 4’ü kadın olmak üzere toplam 8’i (% 1,97)
boşanmış; 3’ü erkek, 22’si kadın olmak üzere toplam 25’inin (% 6,16) eşi ölmüştür.
Okuma Yazma Bilinirliği
Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 1’i erkek, 3’ü kadın olmak üzere toplam 4 kişi (% 0,99)
okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 235’i erkek, 223’ü kadın olmak üzere toplam
458’i (% 98,28); 15+ yaş grubuna göre 209’u erkek, 189’u kadın olmak üzere toplam 398’i (%
98,03) okuma yazma bilmektedir.
Eğitim Düzeyi
Nüfusun, 6+ yaş grubunda 37’si erkek, 61’i kadın olmak üzere toplam 98 kişi (% 21,03)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 120’si erkek, 112’si kadın olmak
üzere toplam 232 kişi (% 49,79) ilkokul, 44’ü erkek, 33’ü kadın olmak üzere toplam 77 kişi (%
16,52) ilköğretim okulu, 6’sı erkek, 2’si kadın olmak üzere toplam 8 kişi (% 1,72) ortaokul
veya dengi okulu, 26’sı erkek, 14’ü kadın olmak üzere toplam 40 kişi (% 8,58) lise veya dengi
okul, 2’si erkek, 1’i kadın olmak üzere toplam 3 kişi (% 0,64) ise yüksekokul ve üzeri eğitim
düzeyine sahiptir.
Nüfusun, 15+ yaş grubunda 14’ü erkek, 30’u kadın olmak üzere toplam 44 Kişi (% 10,84)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 120’si erkek, 112’si kadın olmak
üzere toplam 232 kişi (% 57,14) ilkokul, 41’i erkek, 30’u kadın olmak üzere toplam 71 kişi (%
17,49) ilköğretim okulu, 6’sı erkek, 2’si kadın olmak üzere toplam 8 kişi (% 1,97) ortaokul
veya dengi okulu, 26’sı erkek, 14’ü kadın olmak üzere toplam 40 kişi (% 9,85) lise veya dengi
okul, 2’si erkek, 1’i kadın olmak üzere toplam 3 kişi (% 0,74) ise yüksekokul ve üzeri eğitim
düzeyine sahiptir.
244
YOL VE ULAŞIM
Osmaniye Köyü, Marmaris Kent Merkezi’ne 18 km, Muğla İl Merkezi’ne 70 km uzaklıktadır.
Köye ait toplu ulaşım aracı yoktur. Ulaşımda yoldan geçen çevre köylere ait araçlar
kullanılmaktadır.
COĞRAFİ YAPI
Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için;
Osmaniye Köyü’ne ait arazilerin, denizden Damlacık Kuyu-Asarcık Burnu (Amos Antik Kenti
kalıntılarının bulunduğu alan hariç)-Palamut Tepe (879 m)-Türkmen Tepe (671 m)-Alkaya
Tepe-Aşlama Tepe (379 m)-Çatalbaşı Tepesi-Eren Dağı (842 m)-Yaypınar Tepesi-Asar Tepesi
(491 m)-Türkmen Tepe (491 m)-Eğlekbaşı Tepesi (626 m)-Söbüce Tepe-Zeytindağ Tepesi (818
m)-Karacabelen Tepesi- Damlacık Kuyu hattı içinde kaldığı varsayılmıştır. Bu varsayımsal
tanımlama ile belirlenen alan içindeki coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:
BAŞLICA DAĞ VE TEPELER
Osmaniye Köyü’nün bulunduğu bölge Marmaris Körfezi ile Hisarönü Körfezi arasında yer alan
ve içinde bölgenin en yüksek tepesi olan 879 metre yüksekliğindeki Palamut Tepe’yi
barındıran engebeli, taşlık ve kayalık bir arazi yapısına sahiptir. Bölgedeki tüm ufak
yerleşimler bu hırçın arazinin el verdiği düzlükler ya da taraçalar yapılarak yaratılan
alanlardır.
Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki
listede gösterilmiştir:
Yüksekliği bilinen tepeler
1. Palamut Tepe (879 m): Kavacık Mahallesi’nin kuzeyindedir. Üstünde orman yangın
gözetleme kulübesi vardır.
2. Eren Dağı (842 m): Orhaniye Köyü sınırındadır.
3. Alacadağ Tepesi (817 m): Kumlubük Koyu’nun batısındadır.
245
4. Rüzgârlı Tepe (676 m): Kuyucak Mahallesi’nin kuzeyindedir.
5. Türkmen Tepe (671 m): Turunç Belediyesi sınırındadır.
6. Andızlı Tepe (656 m): Gökçeağaç Mahallesi’nin kuzeyindedir.
7. Eğlekbaşı Tepesi (626 m): Bayır Köyü sınırındadır.
8. Zeytindağı (616 m): Bayır Köyü sınırındadır.
9. Köpeköldü Tepesi (606 m): Akdaş Mahallesi’nin batısındadır.
10. Yapılı Tepe (524 m): Gökçeağaç Mahallesi’nin kuzeydoğusundadır.
11. Asar Tepesi (491 m): Turgut Köyü sınırındadır.
12. Türkmen Tepesi (491 m): Turgut Köyü sınırındadır.
13. Aşlama Tepe (379 m): Hacıağaç Mahallesi’nin kuzeyinde ve Hisarönü Mahallesi
sınırındadır.
14. Sarayagedik Tepesi (354 m): Kumlubük Koyu’nun batısındadır.
Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:
1. Alkaya Tepesi: Turunç Belediyesi sınırındadır.
2. Bakacak Tepe: Camiyani Mahallesi’nin kuzeydoğusundadır.
3. Çatalbaşı Tepesi: Hisarönü Köyü sınırındadır.
4. Çatırık Tepe: Osmaniye Köyü yerleşiminin güneyindedir.
5. Çilekli Tepe: Yassıpiren Mahallesi’ndedir.
6. Delikdağ Tepesi: Palamut Tepesi’nin güneybatısındadır.
7. Hatipavlusu Tepesi: Kavacık Mahallesi’nin kuzeyindedir.
8. İçburun Tepesi: Yassıpiren Mahallesi’nin güneyindedir.
9. Kaplankovuğu Tepesi: Kuyucak Mahallesi’nin kuzeybatısındadır.
10. Karacabelen Tepesi: Kumlubük’ün güneyinde ve Bayır Köyü sınırındadır.
11. Kengerli Tepe: Sarnıç Mahallesi’nin kuzeydoğusundadır.
12. Kır Tepe: Kuyucak Mahallesi’nin batısındadır.
13. Kuruandız Tepesi: Üzümlük Mahallesi’nin kuzeyindedir.
14. Ortaca Tepe: Kumlubük’ün batısında olup Bayır Köyü sınırına yakındır.
15. Peynir Tepe: İncirlik Mahallesi’nin kuzeybatısındadır.
16. Söbüce Tepe: Bayır Köyü sınırındadır.
17. Suluçukur Tepesi: Bayır Köyü sınırındadır.
246
18. Uşburun: Yassıpiren Mahallesi’nin güneyindedir.
19. Yanıkdağ Tepesi: Turunç Belediyesi sınırına yakındır.
20. Yapraklı Tepe: Kavacık Mahallesi’nin kuzeyindedir.
21. Yaypınar Tepesi: Yassıpiren Mahallesi’nin güneybatısında olup Orhaniye Köyü sınırına
yakındır.
22. Yumru Tepe: Kavacık Mahallesi’nin güneybatısındadır.
BURUNLAR
1. Asarcık Burnu: Kumlubük’ün kuzeydeki ucudur.
KOYLAR
01. Kumlubük (36° 45’ N - 28° 16’ 4” E): Kadırga Burnu’nun 1,5 mil kuzeyinde, geniş bir
koydur. Sahili kumsal plaj, çevresi dağlık olup güney yamaçları ormanlarla kaplıdır.
Koy, melteme ve güney rüzgârlarına kapalı olmakla birlikte doğulu rüzgârlara açıktır.
Plajın bittiği kuzey köşesi, koyun en korunaklı yeridir. Dibi kum, 5-6 derinliktedir.
Burada, bir lokanta iskelesinin önünde şamandıralar vardır.
Kumlubük Koyu, Marmaris’ten gelen gezi teknelerinin en önemli uğrak noktalarından
biridir. Koyun güneybatı köşesinde yer alan Yat Kulübü, yatlara servis veren bir tesis
olup önünde tonozlu, 20 yatlık beton bir “T” iskelesi vardır. İskelenin derinliği 4
metredir. Bu iskelede teknelere su ve elektrik bağlanır. Tesiste duş, tuvalet, telefon,
faks vardır.
ÇAY VE DERELER
01. Eldire Deresi: Kuyucak Mahallesi’nin güneybatısındadır.
02. Kapız Deresi: Kumlubük Koyu’na dökülmektedir.
03. Kavacık Deresi: Kavacık Mahallesi’nin güneyindedir.
04. Kısıkboğaz Deresi: Akbağ Mahallesi’nin kuzeyindedir.
05. Kızıl Dere: İncirli Mahallesi’nin kuzeyindedir.
06. Kurun Dere: İncirlik Mahallesi’nin güneyindedir.
07. Namlu Dere: Kuyucak Mahallesi’nin güneyindedir.
08. Temelli Deresi: Orhaniye Köyü sınırındadır.
247
ÇEŞMELER
1. Gerezli Çeşme: Palamut Tepesi’nin güneydoğusundadır.
2. Kızgıl Çeşme: Kuyucak Mahallesi’nin kuzeybatısındadır.
3. Sülüklü Çeşme: Kumlubük Koyu’nun güneyindedir.
DOĞAL SU KAYNAKLARI VE PINARLAR
İncirli Pınar: Kumlubük Koyu’nun batısındadır.
KUYULAR
1. Karaoğlan Kuyusu: Yassıpiren Mahallesi’nin güneybatısındadır.
2. Kızıl Kuyu: Kuyucak Mahallesi’nin kuzeyindedir.
3. Yukarı Kuyu: Kuyucak Mahallesi’nin kuzeyindedir.
TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER
Amos Antik Kenti’ne ait kalıntılar, Kumlubük Koyu’nun kuzeyindeki yarımadanın üzerinde
olmakla birlikte; bu ören yerine ait bilgiler Turunç yerleşimine ait bölümde ele alındığı için,
bu kalıntıların bulunduğu alanın Osmaniye Köyü sınırları içinde bulunmadığı sonucuna
varılmıştır. Bunun dışında, yapılan tüm araştırmaların sonucu olarak Osmaniye Köyü sınırları
içinde başkaca bir tarihi ve arkeolojik değerin mevcut olmadığı sonucunda varılmıştır.
DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER
1. Kumlubük Mağarası: Villa Florya Beach Hotel’in web sayfasındaki bilgiler dikkate
alındığı takdirde; Kumlubük’ün güneydoğu tepelerinde sarkıt ve dikitleri bulunan bir
mağara bulunmaktadır. Bu bilgiye göre, dar bir girişi olan mağara yaklaşık üç-dört
metre yüksekliğindeki bir ön galeri ile başlamakta ve dar geçitlerle birbirine bağlanan
birçok galeriden oluşmaktadır.
2. Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi: Osmaniye Köyü, Datça-Bozburun Özel
Çevre Koruma Bölgesi kapsamındadır.
248
3. Kavacık Kanyonu: Kavacık Mahallesi yakınındaki kanyon, 6 kilometrelik bir uzunlukta
ve 350 metrelik bir kod farkı içinde 15, 18 ve 33 metrelik şelalelerle birçok su
havuzunu içermektedir. Kanyon geçişi sonucunda İçmeler Koyu’na ulaşılmaktadır.
4. Çakmaklı Kanyonu: Köy Muhtarlığı, bu kanyonun bitiminde tarihi evler ve havuz
olduğunu bildirmekle birlikte, tüm yazılı kaynaklarda böyle bir kanyonun bilgisine
ulaşılamamıştır.
5. Doğaya Yönelik Tehditler: 2008 yılında Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesi’nce
çalışmaları durdurulan manganez madeni işletme çalışmaları, köy halkı tarafından
doğal zenginlikler ve balcılık faaliyetleri için ciddi bir tehdit olarak algılanmaktadır.
KAMUSAL HİZMETLER
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan
Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler
Araştırması Kesin Raporu verilerine göre toplam 158 hanenin bulunduğu köyde kamu
kuruluşu olarak 3 cami ve 1 muhtarlık binası bulunmaktadır. Köy muhtarlığının hizmet binası
olmadığı için özel mülkiyete ait bir binada çalışmaktadır.
Osmaniye Köyü’nün muhtarı Türköz Deveci’dir.
Eğitim: Köyde okul binası olmakla birlikte faal değildir. Köy çocukları okumak için taşımalı
sistemle Bayır Köyü’ndeki ilköğretim okuluna gitmektedir.
PTT: Köyde PTT şubesi bulunmamaktadır.
Sivil Toplum Kuruluşu: Bulunmamaktadır.
Sağlık Kuruluşu: Köyde bir sağlıkevi yoktur. Köye haftada iki gün aile hekimliği uygulaması
kapsamında doktor gelmektedir.
249
Köyde telefon santral ve televizyon radyo vericisi binaları bulunmaktadır. Ayrıca yangın
müdahale merkezi ve helikopter su alma havuzları bulunmaktadır. Köy tüzel kişiliğine ait 1
traktör ve bu traktöre bağlı su tankı yangına acil müdahale için hazır tutulmaktadır.
KÖY ALTYAPISI
Köyün kanalizasyon şebekesi yoktur. Foseptik kullanılmaktadır. Çöpler, Turunç Belediyesi
tarafından toplanmaktadır. İçme suyu şebekesi olmasına karşın, su yetersizdir ve suda
kireçlenme vardır.
KÖYÜN MİMARİ DOKUSU
Osmaniye Köyü, ana yol etrafındaki bahçeli evlerden oluşan dağınık ve organik bir yerleşim
yapısına sahiptir. Evlerin çoğu iki katlı ve betonarmedir. Çatılar ise kırma ve kiremitlidir.
Yerleşimde merkezi bir yapılanma yoktur. Yollar genellikle parke döşeme, ana yol ise asfalttır.
KÖY EKONOMİSİ
Osmaniye Köyü’nün temel ekonomisi arıcılık-balcılık faaliyetine dayanır. T.C. Çevre ve Orman
Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan Datça – Bozburun Özel
Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler Araştırması Kesin Raporu
verilerine göre köyde 1250 hane arıcılık-balcılıkla, 2 hane balıkçılıkla ve 4 hane turizm
işletmeciliğiyle uğraşmaktadır. Köyde bulunan dört teknenin ikisi mavi turda, diğer ikisi ise
Turunç-Marmaris arasında yolcu taşımacılığında kullanılmaktadır.
Köyde işyeri olarak 10 restoran, 1 bakkal ve 1 marangozhane bulunmaktadır.
Marmaris Ticaret Odası ve Osmaniye Köyü Muhtarlığı işbirliği ile 2012 yılında kurulan Balevi,
yöredeki balcılık faaliyetlerinin gelişmesi için çalışmaktadır.
250
Yazılı Kaynaklar
01. Arslan, R. (2011) Sosyal Siyasal ve Ekonomik Yönüyle Marmaris 1923-1960,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2011, Muğla
02. Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164
03. Bean, E. G. (1987) Karia, Cem Yayınevi, İstanbul
04. Bean, E. G., Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)
05. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.
Baskı, TEB Yayınları.
06. Diler, A. (2004) Muğla’da Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasında Yaşanan
Sorunlar: Kültürel ve Doğal Kaynak Yönetimi Ön Araştırması, İstanbul, Kasım 2004
07. Strabon (2009) Geopraphika Antik Anadolu Coğrafyası, Kitap XIV.2, C 65 4, s.219,
Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul 2009
08. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, 2008, İstanbul
09. Soyluer, S. (2006) XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı'nın İdari ve Nüfus Yapısı,
ÇTTAD, V/13, (2006/Güz), s. 109–135
10. Suna D. Bozburun Yarımadası: Coğrafi Ortam ve İnsan,
11. Umar, B. (1999), Karia, Bir Tarihsel Coğrafya Araştırması ve Gezi Rehberi, İnkılap
Yayınevi, İstanbul
12. Umar, B. (1993), Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.413
13. Üreten, H. (2011) Eski Anadolu’da Arı ve Bal, History Studies International Journal of
History, Volume 3/3, 2011, 363-382
14. Son Teşkilat-ı Mülkiyede Köylerimizin Adları, Hilal Matbaası, İstanbul 1928, s.951961.
15. “Bozburun; Mavi Gözler”, Atlas Aylık Coğrafya ve Keşif Dergisi, Mayıs 95, Sayı: 26, s.8292
16. “Ege’nin Uzak Yarımadaları – Bozburun ve Reşadiye’nin Anatomisi”, Atlas Aylık Coğrafya
ve Keşif Dergisi, Temmuz 1997, Sayı: 52, 110-128
251
İnternet Kaynakları
01. Marmaris Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr
02. Marmaris Belediyesi - www.marmaris.bel.tr
03. Marmaris Turizm Altyapı Birliği – www.martab.gov.tr
04. Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr
05. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr
06. Index Anatolicus - http://www.nisanyanmap.com/?yer=25505&haritasi=osmaniye
07. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel
Müdürlüğü, https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx
08. Marmaris Balevi - http://www.marmarisbalevi.com.tr/
09. Osmaniye Köyü - http://www.yerelnet.org.tr/koyler/koy.php?koyid=255846
10. Ecoraft - http://www.ecoraft.com/siz.html
Haritalar
01. TR-3111 Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000
02. 1/25.000 Ölçekli HGK Haritası (O 20-a3 ve O 20-d2 paftalar)
Özel Bilgiler
01. Marmaris Turizm Altyapı Birliği (MARTAB) bilgileri.
02. Osmaniye Köyü Muhtarlığı bilgileri.
252
11. SELİMİYE KÖYÜ
Marmaris kent merkezinin güneybatısında, kuzeyden Hisarönü Körfezi, batıdan Bozburun
Belediyesi, doğudan Turgut, güneyden Söğüt köyü ile çevrili Marmaris İlçesi Bozburun
bucağına bağlı bir köy yerleşimidir. Köyün coğrafi koordinatları 28° 5' 35'' D, 36° 42' 20'' K,
denizden yüksekliği de ortalama 40 m’dir.
Yerleşimin Tarihi: Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine kadar “Losta” adını taşıdığı,
Hicri 1308 (Miladi 1890-1891) tarihli Aydın Vilayeti Salnamesi’ne göre nüfusunun 60 hanede
323 kişi olduğu, milliyetçilik akımlarının güçlendiği bu tarihlerde Osmaniye, Aziziye, Orhaniye
ve Turgut köyleri ile birlikte adının değiştirilerek “Selimiye” haline dönüştürüldüğü
bilinmektedir. Bölgede yaşayan Rumlar ise 1923 tarihli mübadele çerçevesinde zorunlu
olarak Yunanistan’a göç ettikleri için geriye sadece Menteşe Beyliği ve Osmanlı
İmparatorluğu dönemlerinde göçen ya da bu bölgeye yerleştirilen Yörüklerle Bulgaristan
Razgrad bölgesinden gelen “Balkan muhacirleri” kalmıştır.
Köyün I. Dünya Savaşı öncesindeki nüfusu 412 İslam, 24 Eylül 1915 tarihli sayımdaki nüfusu
411 İslam olarak belirlenmiştir.
Bugün köye bağlı yedi mahalle bulunmaktadır: Armutçuk, Bahçeiçi Mahallesi, Kızılköy, Bük,
Buruncuk, Gemecik, Sığliman, Yukarı Mahalle
İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre bölgede yer alan Aşağı
Gemecik, Camiyanı, Gemecik, Gerenpınar ve Kızılköy Selimiye Köyü’ne bağlıdır. . Köyün
kapladığı alanda mevki olarak tanımlanıp 1/25.000 ölçekli haritada ve Maliye Bakanlığı Gelir
İdaresi Başkanlığı’na ait emlak vergisi rayiç listelerinde yer alan diğer yerler / mevkiler şu
şekildedir: Alıççık Burnu, Bağiçi, Boğaziçi, Derinazmak, Erler, Gemecitdüzü, Geneevitarla,
Hasanın Yeri, Hayıtlık, Karagöl, Pınarçukuru, Sarıçukur, Tespiheni, Yenisarnıçdüzlüğü.
253
NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER
Nüfus
Selimiye Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine
göre 1.123 kişi olup bunun 589’unu (% 52,45) erkekler, 534’ünü (% 47,55) kadınlar
oluşturmaktadır.
Yerleşimin 1935 yılı nüfusu 366, 1940 yılı nüfusu 393, 1945 yılı nüfusu 424, 1950 yılı nüfusu
437, 1955 yılı nüfusu 454, 1970 yılı nüfusu 522, 1975 yılı nüfusu 610, 1980 yılı nüfusu 649,
1985 yılı nüfusu 715, 1990 yılı nüfusu 765, 2000 yılı nüfusu 1.029, 2007 yılı nüfusu 955, 2008
yılı nüfusu 999, 2009 yılı nüfusu 1.026, 2010 yılı nüfusu da 1.039’dur.
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan
Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler
Araştırması Kesin Raporu verilerine göre -0,0016 olan beş yıllık büyüme oranı üzerinden
nüfus projeksiyonu 2015 yılı için 1.024, 2020 yılı için 1.022, 2025 yılı için 1.021, 2030 yılı için
1.019, 2035 yılı için 1.017, 2040 yılı için de 1.016’dır.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde
yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.
Medeni Durum
Yine aynı şekilde, bu nüfusun 180’i (% 19,82) hiç evlenmemiş, 308’i erkek, 289’u kadın olmak
üzere toplam 597’si (% 65,75) evli; 29’u erkek, 34’ü kadın olmak üzere toplam 63’ü (% 6,94)
boşanmış; 14’ü erkek, 54’ü kadın olmak üzere toplam 68’inin (% 7,49) eşi ölmüştür.
Okur Yazma Bilinirliği
Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 2’si erkek olmak üzere toplam 2 kişi (% 0,22) okuma
yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 509’u erkek, 468’i kadın olmak üzere toplam 977si
(% 97,12); 15+ yaş grubuna göre 456’sı erkek, 423’ü kadın olmak üzere toplam 879’u (%
96,81) okuma yazma bilmektedir.
254
Eğitim Düzeyi
Nüfusun, 6+ yaş grubunda 64’ü erkek, 64’ü kadın olmak üzere toplam 128 kişi (% 12,72)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 234’ü erkek, 239’u kadın olmak üzere
toplam 473 kişi (% 47,02) ilkokul, 85’i erkek, 55’i kadın olmak üzere toplam 140 kişi (% 13,92)
ilköğretim okulu, 33’ü erkek, 20’si kadın olmak üzere toplam 53 kişi (% 5,27) ortaokul veya
dengi okulu, 54’ü erkek, 58’i kadın olmak üzere toplam 112 kişi (% 11,13) lise veya dengi
okul, 39’u erkek, 32’si kadın olmak üzere toplam 71 kişi (% 7,06) ise yüksekokul ve üzeri
eğitim düzeyine sahiptir.
Nüfusun, 15+ yaş grubunda 16’sı erkek, 25’i kadın olmak üzere toplam 41 Kişi (% 4,52)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 234’ü erkek, 239’u kadın olmak üzere
toplam 473 kişi (% 52,09) ilkokul, 80’i erkek, 49’u kadın olmak üzere toplam 129 kişi (%
14,21) ilköğretim okulu, 33’ü erkek, 20’si kadın olmak üzere toplam 53 kişi (% 5,84) ortaokul
veya dengi okulu, 54’ü erkek, 58’i kadın olmak üzere toplam 112 kişi (% 12,33) lise veya
dengi okul, 39’u erkek, 32’si kadın olmak üzere toplam 71 kişi (% 7,82) ise yüksekokul ve
üzeri eğitim düzeyine sahiptir.
YOL VE ULAŞIM
Selimiye Köyü’nün Marmaris’e uzaklığı 23 km, Muğla’ya uzaklığı 90 kilometredir.
Selimiye-Marmaris arasındaki ulaşım her gün Selimiye’den saat 07.00, 08,30, 10.00, 12.00,
15.00 ve 17.00’de, Marmaris’ten de saat 10.39, 12.00, 14.00, 16.00, 17.30 ve 19.00’da kalkan
minibüslerle sağlanmaktadır.
COĞRAFİ YAPI
Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için;
Selimiye Köyü’ne ait arazilerin, İncirlikaya Burnu-Kızlan Burnu (Kamelya Adası)-Kayaucu
Burnu (Kameriye Adası)-Kepez Dağı-Öğütmen Tepe- Kule Tepe-Sarıkaya-Bohçadağ (461 m)Buğluca Tepesi-Oyuk Tepe (636 m)-Karaçalça Tepesi (436 m)-Günecebaşı Tepesi-Kuma
Tepesi (613 m)-Kara Burnu-Kızılkaya Tepesi (390 m)-İncirlikaya Burnu hattı içinde kaldığı
255
varsayılmıştır. Bu varsayımsal tanımlama ile belirlenen alan içindeki coğrafi işaretler ise şu
şekilde sıralanabilir:
BAŞLICA DAĞ VE TEPELER
Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki
listede gösterilmiştir:
Yüksekliği bilinen tepeler
1. Oyuk Tepe (636 m): Bayır Köyü sınırındadır.
2. Kuma Tepesi (613 m): Selimiye, Turgut ve Bayır köyleri sınır kesişimindedir.
3. Bohçadağ (461 m): Söğüt Köyü sınırındadır.
4. Öğütmen Tepe (448): Bozburun Belediyesi sınırındadır.
5. Karaçalça Tepesi (436 m): Bayır Köyü sınırındadır.
6. Göktepe (424 m): Selimiye Koyu’nun güneyindedir.
7. Eren Tepe (401 m): Kızılköy (Kızılağaç, Gerenpınar) Mahallesi’nin güneydoğusundadır.
8. Uğurluyol Tepesi (394 m): Gemecik Mahallesi’nin batısındadır.
9. Kuşça Tepe (374 m): Kızılköy (Kızılağaç, Gerenpınar) Mahallesi’nin güneyindedir.
10. Karayanık Tepesi (313 m): Gemecik Mahallesi’nin batısındadır.
11. Kıralanı Tepe (282 m): Selimiye yerleşiminin batısındadır.
12. Akçakaya Tepesi (273 m): Gemecik Mahallesi’nin batısındadır.
13. Gemecitdüzü Tepesi (269 m): Selimiye Koyu’nun batısındadır.
14. Deliktaş Tepe (185 m): Kara Burnu’nun güneyindedir.
15. Kameriyeada Tepesi (183 m): Kameriye Adası’ndadır.
16. Arapkırığı Tepesi (154 m): Çamçalık (Kargı) Burnu’nun kuzeyindedir.
17. Sığ Tepe (91 m): Sığ Koyu’nun güneyindedir.
Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:
1. Arınık Tepe: Köy yerleşiminin içinde ve Bahçeiçi Mahallesi’nin güneyindedir.
2. Buğluca Tepesi: Selimiye, Söğüt, Bayır ve Taşlıca köylerinin sınır birleşimindedir.
3. Çelek Tepe: Kızılköy (Kızılağaç, Gerenpınar) Mahallesi’nin güneyindedir.
256
4. Ensecik Tepe: Selimiye Koyu’nun güneydoğusundadır.
5. Eren Tepe: Delikliyol Koyu’nun güneydoğusundadır.
6. Günecebaşı Tepesi: Bayır Köyü sınırındadır.
7. Güven Tepe: Yukarı Mahalle’nin güneydoğusundadır.
8. Harlı Tepe: Selimiye Koyu’nun güneydoğusundadır.
9. Kara Tepe: Selimiye Koyu’nun güneyindedir.
10. Kale Tepe: Selimiye Koyu’nun güneyindedir.
11. Kale Tepe: Selimiye Koyu’nun güneyindedir. Üzerinde bir kaleye ait sur kalıntıları
vardır.
12. Kepez Dağı: Bozburun Belediyesi sınırındadır.
13. Kocatepe: Selimiye yerleşiminin batısındadır.
14. Kule Tepe: Bozburun Belediyesi sınırındadır.
15. Kumru Tepe: Delikliyol Koyu’nun güneydoğusundadır.
16. Oyuk Tepe: Selimiye Koyu’nun güneyindedir.
17. Sarıkaya: Söğüt Köyü sınırındadır.
BURUNLAR
1. İncirlikaya Burnu:
2. Domuzölen Burnu:
3. İlyas Burnu:
4. Çamçalık (Kargı) Burnu:
5. Sakin Burnu:
6. Akmaz Burnu:
7. Karamahmutbükü Burnu:
8. Kara Burnu:
9. Sığ Burnu:
10. Küçüven Burnu:
11. Kayaucu Burnu:
12. Kızlan Burnu:
257
KOYLAR
1. Mihe Bükü:
2. Selimiye Koyu (36° 42’ 55” N – 28° 05’ 52” E): Geniş koyun güney ve batı sahilleri
boyunca Selimiye Köyü uzanır. Selimiye 40-50 m. derinlikte bir koydur. Sahile yakın
bütün demir yerlerinde, 15-20 m. civarı su vardır. Dip erişte-yosun ve araları kumdur.
3. Karamahmut Bükü: Karamahmutbükü Burnu’nun doğusundadır.
4. Çökertme Koyu: Buruncuk'un doğusunda kalan koy Çökertme'dir. Köyün camii
kıyıdadır. Koyun önünde, üzerinde kale harabesi olan küçük ada, koya girerken
sancakta bırakılır. Koyun batıya doğru yarıdan sonrası sığdır. Dip erişteliktir. Bilhassa
kuvvetli batı ve lodos havalarında burada kalınır.
Köy rıhtımından sonra, sahildeki lokantaların bazıları önünde 8-10 yatlık muntazam
iskeleler çıkar. Genelde önlerinde tonoz vardır, büyük yatlar hariç demir atmaya
gerek kalmaz. Su, elektrik bağlanır, duş, tuvalet bulunur. Yemeğe çıkanlardan
bağlama ücreti almazlar. Ayrıca, tüm bu sahil boyundaki evlerin önü demir yeridir.
Ağaçlara çıma tutulur.
5. Akkum Koyu: Büyük koyun karayel yönündeki köşesi. Sahilde küçük bir otel vardır,
önünde demirlenir.
6. Çambükü: Sahil, koyun kuzey yakasında, arkadaki yarımadanın içine doğru bir girinti
yapar. Melteme limandır. Sahile yakın dip kumdur. Kıyıya çıma tutulur.
7. Sığ Liman: Küçüven ve Sığ Burun arasına sıkışmış güzeş bir koydur. Güneyi çamlık bir
yarımada, kuzeyi ise dik kayadır. Koy nihayete doğru sığlaşır. 3 ila 7 m. arasında, kumerişte karışımı zeminde demirlenir. Koyun kuzey yakasından 50-60 m. açıkta gri
renkte yüksek bir kaya sudan çıkar. Büyük yatlar, bu kayaya veya kuzey yakasına çıma
258
tutarlar. Sığ Limanı melteme ve hemen her havaya korunaklı bir koydur. Selimiye
Köyü'nden 2 Km’lik bir asfalt yolla koya ulaşılır.
8. Bağlık Koyu:
ADALAR VE KAYALIKLAR
1. Kameriye Adası (36° 43’ 13” N – 28° 01’ 30” E): Ada zeytinlik, keşişleme tarafı
çamlıktır. Güney sahillerinde denize girilebilir. Bir kilise yıkıntısı vardır. Sahil ile
Kameriye arasında, iki tarafı da derin geçit olan küçük bir ada yer alır.
2. Kargı Adası: Selimiye Körfezi’nin girişinde ve doğu tarafındadır. Armut biçiminde,
güney tarafı dik, yüksek, kayalık bir adadır.
3. Suçlu Ada: Kameriye Adası ile Bozburun Yarımadası arasında bulunan çok küçük bir
adadır.
4. Kale Adası: Selimiye Körfezi’nin içindeki Çökertme Koyu’nun kuzeybatısındaki bu
küçük ada üzerinde gözetleme kulesi olduğu kabul edilen eski bir yapının kalıntısı
bulunmaktadır.
ÇAY VE DERELER
1. Avlıyan Deresi: Domuzölen Burnu yakınlarından denize dökülmektedir.
2. Çaykuyu Deresi: Selimiye yerleşimin içindeki Derinazmak Mevkii’nden denize
dökülmektedir.
3. Mazya Deresi: Bohçadağ ile Kale Tepe arasından akarak batıdaki Söğütgelme
Koyu’ndan denize dökülmektedir.
4. Sandallık Deresi: Selimiye merkez yerleşiminden denize dökülmektedir.
5. Yellice Deresi: İlyas Burnu yakınlarından denize dökülmektedir.
259
DOĞAL SU KAYNAKLARI VE PINARLAR
1. Kelmusa Pınarı: Gemecitdüzü Mevkii’nin güneyindedir.
TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER
1. Bozburun Batığı: 1973 yılında, süngerciler Küçüven Burnu'na batıdan yaklaşırken
burnun hemen yanında, sahile dimdik inen kayalık dağın dibinde eski bir tekne batığı
bulmuşlar. Üç yıl Texas Üniversitesi'nden Prof. George Bass ve ekibi ile Bodrum
Müzesi dalgıçları bu batıkta çalıştı. Teknenin, Bizans dönemine ait 9. yüzyıl yapısı
olduğu ve içindeki sayısız amforalarla şarap taşıdığı tahmin ediliyor. Sonuçlanan bu
kazı sırasında çıkarılan anfora ve diğer bulgular Bodrum Sualtı Müzesi'nde
sergilenmektedir.
2. Kameriye Adası Bozuk Kilise: Kameriye Adası’nın güney kıyısındaki kalıntılar bir
Bizans kilisesine aittir. Kilise çevresinde ve ön avluda yuvarlak kenarlı, siyah ve beyaz
taşlarla mozaik döşeme oluşturulmuştur. Zemin beyaz, bezemeler siyah taşlar
yapılmıştır. Mozaik üzerinde zikzak çizgiler, meander kuşağı, stilize edilmiş rüzgârgülü
ve bitki dallarından oluşan bezemelere yer verilmiştir.
Bozuk Kilise, dikdörtgen planlı, tek apsisli ve semer damlıdır. Yapı kısmen korunan
duvarlarla çevrilmiştir. Kilisenin giriş kapısı lentosu, eşik taşı ve kapı sol destek direği
devşirme
malzeme
olarak
kullanılmıştır.
Yapı
Geç
Bizans
Dönemine
tarihlendirilmektedir. Kilisenin her iki tarafında harap durumda olan iki yapı ve bir
sarnıç kalıntısı daha bulunmaktadır. Doğu kenarında ise kilise görevlilerinin kaldığı
tahmin edilen bir yapı kalıntısı bulunmaktadır.
3. Sarıkaya Kalesi:
4. Asarkale: Kızılköy Mahallesi’ndedir.
5. Kale Tepe Sur Kalıntıları:
260
DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER
1. Anıt İkiz Çınarlar: Kargı Mevkii 0.20d-02c-4b pafta, 116 ada, 16 parsel ve 02c-4b
pafta, 115 ada, 6 parselde bulunan çınar ağaçları, İzmir 2 No.lu Kültür ve Tabiat
Varlıkları Koruma Kurulu’nun 29.09.1999 tarih, 8697 sayılı kararı ile tescillidir.
2. Anıt Meşe Ağacı: 020d-02c-3a pafta, 128 ada, 49 parselde bulunan meşe ağacı, İzmir
2 No.lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun 03.09.1997 tarih, 7016 sayılı
kararı ile tescillidir.
3. Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi: Selimiye Köyü, Datça-Bozburun Özel
Çevre Koruma Bölgesi kapsamındadır.
KAMUSAL HİZMETLER
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan
Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler
Araştırması Kesin Raporu verilerine göre toplam 510 hanenin bulunduğu köyde kamu
kuruluşu olarak 2 cami, 1 ilköğretim okulu, 1 sağlık evi ve 1 muhtarlık binası bulunmaktadır.
Selimiye Köyü’nün muhtarı, Osman Coşkun’dur.
Köydeki 80 hane Ankara ve İstanbul’dan, 12 hane de İngiltere, Almanya ve Fransa göç etmiş
yabancılardan oluşmaktadır.
Eğitim: 1, 2 ve 3. sınıflarda okuyan ilköğretim öğrencileri köyün eski okulunda öğretim
görmektedir. 4, 5, 6, 7 ve 8. sınıf öğrencileri ise taşımalı sistemle Orhaniye Köyü’ndeki
İlköğretim Okulu’na, lise öğrencileri ise Marmaris’e gitmektedir.
PTT: Köyde PTT şubesi bulunmaktadır.
Sivil Toplum Kuruluşu: Köyde Minibüsçüler, Yatçılar, Küçük Esnaf ve Sanatkârlar olmak üzere
üç kooperatif bulunmaktadır. Sivil toplum kuruluşu olarak sadece ‘Selimiye Turizm ve Çevre
261
Koruma Geliştirme Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği bulunmaktadır. Derneğin başkanı,
aynı zamanda Selimiye Palmetto Otel’in sahibi olan Prof. Dr. Erol Üçer’dir.
Sağlık Kuruluşu: Köydeki sağlık evinde bir ebe görev yapmaktadır.
KÖY ALTYAPISI
Köyün kanalizasyon şebekesi yoktur. Fosseptik kullanılmaktadır. Arıtma sistemi yoktur.
Bununla birlikte köyde bulunan 4 turistik tesisin kendilerine özel arıtma sistemleri
bulunmaktadır. Su şebekesi var ama altyapısı eski ve yetersizdir.
KÖYÜN MİMARİ DOKUSU
Köy yerleşimi, deniz kenarındaki düz bir arazide doğrusal bir gelişme göstermiş olup yaşam
merkezi Cumhuriyet Meydanı çevresinde yapılanmıştır. Oteller, restoranlar ve turistik eşya
satıcıları bu meydan çevresinde kümelenmiştir. Köyün diğer yerleşimleri ise tepe ve
yamaçlara yönelen bir saçaklanma şeklinde, eğimli arazide kurulmuştur. Kıyıdaki turistik
gelişim, geleneksel dokunun bozulmasını hızlandırmıştır.
Kamelya Adası’ndaki Manastır ve Kale, yerleşimin önemli seçkin ve özgün yapılarını
oluşturmaktadır.
Yat limanı ve tekne yapımı köy için çok önemlidir.
Köy merkezindeki yol ağı, deniz kenarındaki denize paralel anayol ile bu yolu dik kesen ara
yollardan oluşmaktadır.
Köydeki yapıların çoğu 1 ve 2 katlı betonarme yapılar olup üstleri kırma çatı ile örtülüdür.
Özgün yapı tipi olan yığma taş binalar gün geçtikçe azalmakta ve bozulmaktadır.
Selimiye’de kalan ender sayıdaki geleneksel konut üzerinde yapılan incelemeler sonucu iki tip
geleneksel yapı saptanmıştır. Yapıların tamamı tek katlı kabayonu taş yığma tekniği ile inşa
edilmiş kırma çatılı yapılardır. Ancak birinci grup yapı, dikdörtgen forma sahip mekânların
262
yan yana gelmesi ile (çoğunlukla iki mekândan oluşan) bir plan düzenine sahiptir. Mekân
girişleri ayrı ayrı doğrudan bahçe ya da avludan sağlanmaktadır. Bazı örneklerde yapının
önünde bulunan sundurma diye tabir edilen açık alan bulunmaktadır. Bu yarı açık alanlar
aynı zamanda sofa gibi yaşam ve mutfak işlevlerini de içermektedir.
Yapıların tuvalet, mutfak ve benzeri servis hacimleri veya zaman içinde eklenen
müştemilatları çoğu örnekte aynı doğrusallıkta yapıya bitişerek devam etmekte; ahır
mekânları ise yapının arkasına eklenmektedir.
İkinci yapı grubu Bozburun Yarımadası’ndaki diğer köylerde de sıkça rastlanan daha geç
dönem yapılarıdır. Bu yapıların 1970’lere kadar devam ettiği bazı örneklerden bilinmektedir.
Yapılar yine tek katlıdır. Ancak tek mekânlıdır ve formları kare ya da kareye yakın
dikdörtgendir. Sundurma yapının köşesinde bulunmaktadır ve çatı bu kotta sundurma
şeklinde bitmektedir. Diğer yapı grubunda olduğu gibi burada da servis mekânları ya da ek
yapılar doğrusal bir şekilde eklemlenmektedir.
KÖY EKONOMİSİ
Köyün temel geçim kaynaklarını turizm, tekne imalatçılığı, balıkçılık ve hayvancılık
oluşturmaktadır. 200 kadar küçük balıkçı teknesi bulunmaktadır. Köy halkının %80’i turizmle,
%5’i balıkçılıkla, %15’i tarımsal ve hayvancılık Köyde 2-3 hane arıcılık-balcılık yapmakta, 30
hane de büyük ve küçükbaş hayvan beslemektedir. Ekimi yapılan ürünler ise arpa, buğday,
sebze ve meyvedir.
Köyde esnaf olarak 8 restoran, 7 market, 2 butik, 7 kafeterya, 3 emlakçı, 10 marangozhane
ve tekne imalatçısı, 4 demir doğramacı, 2 halıcı, 3 bijuteri, 6 stant (gümüşçü), 2 kasap ve 1
eczane bulunmaktadır
Köy dışarıdan göç almaktadır. Yaz mevsiminde köyün nüfusu dört kat artmaktadır.
Köyün öncelikli sorunlarının İmar planı, altyapı, yol, elektrik ve iskele yetersizliği olduğu
belirlenmiştir.
263
Yazılı Kaynaklar
01. Arslan, R. (2011) Sosyal Siyasal ve Ekonomik Yönüyle Marmaris 1923-1960,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2011, Muğla
02. Bean, E. G. (2000) Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164
03. Bean, E. G. (1987) Karia, Cem Yayınevi, İstanbul
04. Bean, E. G., Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)
05. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.
Baskı, TEB Yayınları.
06. Diler, A. (2004) Muğla’da Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasında Yaşanan
Sorunlar: Kültürel ve Doğal Kaynak Yönetimi Ön Araştırması, İstanbul, Kasım 2004
07. Doğaner, S., Bozburun Yarımadası: Coğrafi Ortam ve İnsan,
08. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, 2008, İstanbul
09. Soyluer, S. (2006) XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı'nın İdari ve Nüfus Yapısı,
ÇTTAD, V/13, (2006/Güz), s. 109–135
10. Strabon, Geopraphika Antik Anadolu Coğrafyası, Kitap XIV.2, C 65 4, s.219, Arkeoloji
ve Sanat Yayınları, İstanbul 2009
11. Umar, B. (1999) Karia, Bir Tarihsel Coğrafya Araştırması ve Gezi Rehberi, İnkılap
Yayınevi, İstanbul
12. Umar, B. (1993) Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.413
İnternet Kaynakları
1. Marmaris Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr
2. Marmaris Belediyesi - www.marmaris.bel.tr
3. Marmaris Turizm Altyapı Birliği – www.martab.gov.tr
4. Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr
5. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr
6. Index Anatolicus - http://www.nisanyanmap.com/?yer=25493&haritasi=selimiye
7. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel
Müdürlüğü, https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx
8. Yerelnet - http://www.yerelnet.org.tr/koyler/koy.php?koyid=255848
264
9. “Bozburun; Mavi Gözler”, Atlas Aylık Coğrafya ve Keşif Dergisi, Mayıs 95, Sayı: 26, s.8292
10. “Ortaçağ’ın Denizdeki Sırları”, Atlas Aylık Coğrafya ve Keşif Dergisi, Aralık 1996, Sayı: 45,
s.64-84
11. “Ege’nin Uzak Yarımadaları – Bozburun ve Reşadiye’nin Anatomisi”, Atlas Aylık Coğrafya
ve Keşif Dergisi, Temmuz 1997, Sayı: 52, 110-128
12. Google Earth
Haritalar
01. TR-3111 Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000
02. 1/25.000 Ölçekli HGK Haritası (O 20-d1 ve O 20-d2 paftaları)
Özel Bilgiler
01. Marmaris Turizm Altyapı Birliği (MARTAB) bilgileri.
02. Selimiye Köyü Muhtarlığı bilgileri.
265
12. SÖĞÜT KÖYÜ
Marmaris kent merkezinin güneybatısında, kuzeyden Bozburun Belediyesi ve Selimiye Köyü,
doğudan Bayır Köyü, güney ve güneydoğudan Taşlıca Köyü, batıdan da Yeşilova (Sömbeki)
Körfezi ile çevrili Marmaris İlçesi Bozburun bucağına bağlı bir köy yerleşimidir. Köyün coğrafi
koordinatları 28° 5' 36'' D, 36° 39' 50'' K, denizden yüksekliği de ortalama 150 m’dir.
Yerleşimin Tarihi: Köyün bir mahallesi olan Cumhuriyet Mahallesi’nin eski adı “Saranda”
(Saránta), Yunanca’da “kırk” anlamına gelmektedir.
Köyün halkı Türkmen olup bir kısmı Balkanlar’ın Karadağ bölgesinden göç edip gelmiştir.
Bölgede yaşayan Rumlar ise 1923 tarihli mübadele çerçevesinde zorunlu olarak Yunanistan’a
göç ettikleri için geriye sadece Menteşe Beyliği ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde
göçen ya da bu bölgeye yerleştirilen Yörüklerle Balkanlar’ın Karadağ bölgesinden gelen
“Balkan muhacirleri” kalmıştır.
Köyün, Hicri 1308 (Miladi 1890-1891) tarihli Aydın Vilayeti Salnamesi’ne göre nüfusunun 120
hanede 722 kişi olduğu bilinmektedir.
Köyün I. Dünya Savaşı öncesindeki nüfusu 941 İslam, 24 Eylül 1915 tarihli sayımdaki nüfusu
948 İslam olarak belirlenmiştir. Köy içinde bir kilise bulunmasına ve köyde Rumların yaşadığı
bilinmesine karşın bu durumun yapılan sayımlara yansımadığı görülmektedir.
Bugün köye bağlı sekiz mahalle bulunmaktadır: Bahçeli, Cumhuriyet (Saranda), Çavdır,
Erektepesi (Eğrektepesi), Göçüpınar (Köçüpınar), Kaygıseki, Kızılyer ve Palamut mahalleleri.
İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre mahallelerle aynı taşıyan
yerlere ek olarak Ergek mevkii Söğüt Köyü’ne bağlıdır. Köyün kapladığı alanda mevki olarak
tanımlanıp 1/25.000 ölçekli haritada ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’na ait emlak
vergisi rayiç listelerinde yer alan diğer yerler / mevkiler şu şekildedir: Koyuseki, Memelin ve
Ortaca mevkileri.
266
NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER
Nüfus
Söğüt Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre
1.672 kişi olup bunun 845’ini (% 50,54) erkekler, 827’sini (% 49,46) kadınlar oluşturmaktadır.
Yerleşimin 1935 yılı nüfusu 906, 1940 yılı nüfusu 954, 1945 yılı nüfusu 1.018, 1950 yılı nüfusu
1.115, 1955 yılı nüfusu 1.247, 1970 yılı nüfusu 1.204, 1975 yılı nüfusu 1.324, 1980 yılı nüfusu
1.316, 1985 yılı nüfusu 1.512, 1990 yılı nüfusu 1.570, 2000 yılı nüfusu 2.383, 2007 yılı nüfusu
1.720, 2008 yılı nüfusu 1.746, 2009 yılı nüfusu 1.750, 2010 yılı nüfusu da 1.709’dur.
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan
Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler
Araştırması Kesin Raporu verilerine göre -0,1476 olan beş yıllık büyüme oranı üzerinden
nüfus projeksiyonu 2015-2040 yılları için ~1.750’dir.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde
yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.
Medeni Durum
Yine aynı şekilde, bu nüfusun 263’ü (% 18,34) hiç evlenmemiş, 527’si erkek, 499’u kadın
olmak üzere toplam 1.026’si (% 71,55) evli; 14’ü erkek, 14’ü kadın olmak üzere toplam 28’i
(% 1,95) boşanmış; 13’ü erkek, 104’ü kadın olmak üzere toplam 117’sinin (% 8,16) eşi
ölmüştür.
Okuma Yazma Bilinirliği
Nüfusun 6+ yaş grubuna göre 794’ü erkek, 780’i kadın olmak üzere toplam 1.574’ü (% 99,12);
15+ yaş grubuna göre 722’si erkek, 698’i kadın olmak üzere toplam 1.420’si (% 99,02) okuma
yazma bilmektedir.
267
Eğitim Düzeyi
Nüfusun, 6+ yaş grubunda 96’sıü erkek, 123’ü kadın olmak üzere toplam 219 kişi (% 13,79)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 425’i erkek, 429’u kadın olmak üzere
toplam 884 kişi (% 55,67) ilkokul, 129’u erkek, 102’si kadın olmak üzere toplam 231 kişi (%
14,55) ilköğretim okulu, 55’i erkek, 18’i kadın olmak üzere toplam 73 kişi (% 4,60) ortaokul
veya dengi okulu, 59’u erkek, 58’i kadın olmak üzere toplam 117 kişi (% 7,37) lise veya dengi
okul, 30’u erkek, 20’si kadın olmak üzere toplam 50 kişi (% 3,15) ise yüksekokul ve üzeri
eğitim düzeyine sahiptir.
Nüfusun, 15+ yaş grubunda 29’u erkek, 45’i kadın olmak üzere toplam 74 Kişi (% 5,16)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 425’i erkek, 459’u kadın olmak üzere
toplam 884 kişi (% 61,65) ilkokul, 124’ü erkek, 98’i kadın olmak üzere toplam 222 kişi (%
15,48) ilköğretim okulu, 55’i erkek, 18’i kadın olmak üzere toplam 73 kişi (% 5,09) ortaokul
veya dengi okulu, 59’u erkek, 58’i kadın olmak üzere toplam 117 kişi (% 8,16) lise veya dengi
okul, 30’u erkek, 20’si kadın olmak üzere toplam 50 kişi (% 3,49) ise yüksekokul ve üzeri
eğitim düzeyine sahiptir.
YOL VE ULAŞIM
Söğüt Köyü’nün Marmaris’e uzaklığı 60 km, Muğla’ya uzaklığı ise 100 km’dir. Söğüt Köyü’ne
Bozburun’dan ya da Bayır Köyü üzerinden ulaşılabilir.
Söğüt - Marmaris arası düzenli minibüs seferi yapılmaktadır. Minibüsler, yaz aylarında
Söğüt’ten saat 06.45, 09.00, 11.00 ve 17.00’de Marmaris’e, Marmaris’ten saat 12.00, 15.00,
17.00 ve 18.30’da Söğüt’e; kış aylarında ise Söğüt’ten saat 06.45, 09.00, 11.00 ve 15.15’te
Marmaris’e, Marmaris’ten saat 12.00, 14.00, 16.00 ve 18.30’da Söğüt’e hareket etmektedir.
COĞRAFİ YAPI
Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için; Söğüt
Köyü’ne ait arazilerin, Bohçadağ (461 m)-İnbaşı Tepesi-İnceburun-Değirmen Adası-Taşlıca
(Fenaket) Adası-Namlıalan Tepesi (110 m)-Çukur Tepe (344 m)-Dolamaç Tepe-Işıkyolu Sırtı-
268
Gökkaya Tepe-Gökdağ (594 m)-Kale Tepe (332 m)-Ulubelen Tepesi-Karakarpuz TepesiBuğluca Tepesi-Bohçadağ Tepesi (461 m) hattı içinde kaldığı varsayılmıştır. Bu varsayımsal
tanımlama ile belirlenen alan içindeki coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:
BAŞLICA DAĞ VE TEPELER
Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki
listede gösterilmiştir:
Yüksekliği bilinen tepeler
1. Gökdağ (594 m): Taşlıca Köyü sınırındadır.
2. Karaman Tepe (538 m): Bahçeli Mahallesi’nin kuzeyindedir.
3. Çukur Tepe (344 m): Söğüt Körfezi’nin güneyindedir.
4. Kale Tepe (332 m): Taşlıca Köyü sınırındadır.
5. Bohçadağ (461 m): Söğüt Köyü, Bozburun Belediyesi ve Selimiye Köyü sınırlarının
kesiştiği noktadadır.
6. Yokuşbaşı Tepesi (277 m): Cumhuriyet (Saranda) Mahallesi’nin güneyindedir.
7. Oyuk Tepe (199 m): Göçüpınar Mahallesi’nin batısındadır.
8. Namlıalan Tepesi (110 m): Taşlıca (Fenaket) Adası’nın kuzeydoğusundadır.
9. Söğüt Tepesi (102 m): Söğüt Adası’ndadır.
10. Çamçalık Tepesi (91 m): Söğüt Körfezi’nin batısındaki yarımadanın üzerindedir.
Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:
1. Aktepe: Kızılyer Mahallesi’nin kuzeydoğusundadır.
2. Buğluca Tepe: Söğüt, Selimiye, Bayır ve Taşlıca köyleri sınırlarının kesiştiği noktadadır.
3. Dolamaç Tepe: Taşlıca Köyü sınırındadır.
4. Gökkaya Tepesi: Taşlıca Köyü sınırındadır.
5. Heybecik Tepesi: Bahçeli Mahallesi’nin kuzeyindedir.
6. Horoz Tepe: Kızılyer Mahallesi’nin kuzeyindedir.
7. Işıkyolu Sırtı: Taşlıca Köyü sınırındadır.
8. İnbaşı Tepesi: Kızılyer Mahallesi’nin kuzeyindedir.
269
9. Karakarpuz Tepesi: Taşlıca Köyü sınırındadır.
10. Küçükgöl Tepesi: Palamut Mahallesi’nin güneyindedir.
11. Ulubelen Tepesi: Taşlıca Köyü sınırındadır.
12. Üçgül Tepesi: Söğüt Körfezi’nin kuzeyindedir.
13. Üçlü Tepe: Bahçeli Mahallesi’nin doğusundadır.
BURUNLAR
1. Çevlik Burnu: Söğüt Körfezi’nin kuzey kısmında ve Söğüt iskelesinin güneyindedir.
2. İnceburun: Kızıl Ada’nın karşısındaki yarımadanın ucundadır.
3. Topan Burnu: Söğüt Körfezi’nin doğu sahilinde ve Kaygıseki Mahallesi’nin
batısındadır.
DENİZ GEÇİTLERİ
1. Darboğaz: Söğüt Adası ile kuzeyinde yer alan yarımada arasındaki dar boğazda 1 m.
derinlik vardır.
YARIMADALAR
1. İnceburun
Yarımadası:
Söğüt
Körfezinin
kuzeyindeki
yarımadanın
Yeşilova
Körfezi’ndeki Kızıl Ada’ya doğru uzanmış ufak bir koludur.
KOYLAR
1. Botoz Koyu (36° 39’ 7” N – 28° 04’ 7” E): Söğüt'te en sakin demir yeri, Botoz
Koyu'dur. İskelenin çeyrek mil batısında, üzerinde kayalar, kıyısında eski rıhtım
yıkıntıları olan bir burun çıkar. Onun içinde, yay şeklinde, yarım daire bir koy oluşur.
Yarıdan sonrası sığdır. Bu koyda 4 ila 8 metrede birkaç tekne demir üstünde kalabilir
veya kuzey yakasına çıkma tutar. Meltem, Söğüt Limanı'na kıvrılıp lodos civarından
girer. Köyün önü açık kalır.
2. Büyük Bük: Söğüt Körfezi’nin güneydoğusundadır. Arka kısmında Söğüt’ten Taşlıca’ya
ulaşmak için yamaçları tırmanan yol vardır.
270
3. İnceburun Koyu: Datbükü'nün yarım mil doğusundaki İnce Burun Yarımadası'nın
kuzeyinden bir burun çıkar. Onun doğu tarafı, ancak birkaç teknelik küçük bir koy
yapar. Melteme, güney rüzgârına karşı korunaklı, sakin, tenha, güzel bir koydur.
4. Söğüt Limanı (36° 39’ 5” N – 28° 04’ 6” E): Söğüt Adası'nın güney burnundan dönüp
geniş
Söğüt Limanı'na girildiği zaman karşımıza çıkan sahil boyu, rüzgâr alan yerlerdir,
barınılmaz. Söğüt Adası'nın doğu yakasında, kıyıdan 60-70 metre mesafede Üçtaş
Kayaları sudan yükselir.
Söğüt Köyü, geniş koyun en kuzey ucunda, yamaçtan aşağıya doğru yayılır. Önünde
alçak bir beton iskele çıkar. İskelenin doğu tarafı sığdır, döküntü kayalar geniş bir
sahayı kaplar. Koyun önündeki su 20 metrenin üzerindedir. İskelenin alnına veya batı
ucuna bağlanılabilir. Zaten buradaki lokantalar şamandıra yapmıştır, gelen yatları
bağlar. Bu bölgede meltemin soluğanı etkilidir.
ADALAR VE KAYALIKLAR
1. Söğüt Ada: Söğüt yerleşiminin batı yönünde tam karşısında ve adeta Söğüt Körfezi’nin
güneye doğru daha da uzamasını sağlayan bir konumdadır.
2. Zeytin Ada: Söğüt Ada ile Kızıl Ada arasında bulunan küçük bir adadır.
ÇAY VE DERELER
1. Değirmenyanı Deresi: Bahçeli Mahallesi’nin içinden akarak Söğüt Körfezi’ne dökülür.
2. Eselli (Eşekli) Deresi: Peynir Dağı’nın alt yamaçlarından çıkıp Söğüt Körfezi’ne
dökülür.
3. Pınarçukuru Deresi: Bohçadağ ile Heybecik Tepeleri arasından akarak köy yerleşimin
merkezinden Söğüt Körfezi’ne dökülür.
271
TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER
01. Thyssanos / Thyssanous Antik Yerleşimi (Ortaca Mevkii): Kalıntıları, köydeki
ilköğretim okulunun arkasındaki tepeciğin üzerindedir. Rhodos Peraiası'na bağlı bir
demos olan Thyssanos yazıtlar sayesinde tanımlanabilmiştir. Thyssanous olarak da
geçen kent hakkında Romalı coğrafyacı Pomponius Mela “De Situ Orbis” isimli
kitabında bilgi vermektedir. 1948-50 yıllarında Fraser ve Bean; 1954'te Bean ve Cook
tarafından yüzey araştırması yapılmıştır. Çokgen taş işçiliğinin gözlendiği akropolis
bugünkü köyün yukarısında bulunmaktadır. Ortaca'da; bir kadın figürü gövdesinin üst
kısmı bulunmuştur. Sol omuzunun üzerinde bir himation olduğu tespit edilmiştir.
Kalıntıların tarihi hakkında bilgi verilmemiştir
Antik yerleşim, 3. derece arkeolojik sit olarak tescillidir.
02. Kale Kalıntıları: Bahçeli Mahallesi, Kartaltepe Mevkiinde bulunan kale yapısı, İzmir 2
No.lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun 29.09.1999 tarih, 8698 sayılı
kararı ile tescillidir.
03. Antik Saranda Yerleşimi: Yerleşimin adı, Hellence’de kırk anlamına gelen Saránta
sözcüğünden gelmektedir. Bunun ise bugünkü Taşlıca Köyü sınırları içinde bulunan
kırk su sarnıcı ile bağlantılı olacağı düşünülebilir.
Yerleşime ilişkin kalıntılar 3. derece arkeolojik sit olarak tescillidir. Yerleşim
muhtemelen Thyssanos yerleşimine bağlıydı.
04. Eski Kilise Yapısı ve Papaz Evi:
05. Jandarma Karakol Binası:
DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER
01. Söğüt Köyü Gelme-Çingirek Mağarası: Bozburun Kasabası ve Söğüt Köyü arasında;
stabilize kara yolundan 100 m kadar uzaktadır. Kretase yaşlı masif resifal kireçtaşları
272
içinde olasılıkla yarık ve çatlakların
birbirlerini
derinlemesine
tamamlamış
kestiği
bir
doğru
gelişmiştir.
kuru
Duvarlarında ve
bir
Gelişimini
mağaradır.
tabanında
oldukça
zengin traverten oluşumlar vardır. 65
metre yükseklikte, - 52 metre derinlikte,
24 metre uzunluktadır.
2005
yılında
MTA
uzmanlarınca
incelenip raporu ve haritası hazırlanan
bu mağaranın turizme kazandırılması, Muğla İl Özel İdaresi’nin 2006-2010 ve 20112014 dönemleri ile ilgili stratejik planlarında sırasıyla 18.3.5. ve 19.3.5. numaralı birer
yatırım faaliyeti olarak kabul edilmekle birlikte; bugüne kadar herhangi bir çalışma
yapılmamıştır.
02. Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi: Söğüt Köyü, Datça-Bozburun Özel Çevre
Koruma Bölgesi kapsamındadır.
KAMUSAL HİZMETLER
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan
Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler
Araştırması Kesin Raporu verilerine göre toplam 1.000 hanenin bulunduğu köyde kamu
kuruluşu olarak 1 cami, 1 ilköğretim okulu, 1 PTT acentesi, 1 sağlık evi ve 1 muhtarlık binası
bulunmaktadır. Söğüt Köyü’nün muhtarı, Kemal Karaca’dır.
Eğitim: 10.700 metrekarelik bir alanda kurulu olan Söğüt Vacide Tugay İlköğretim Okulu’nda
bir tanesi ana sınıfına ait olmak üzere 9 derslik, laboratuvar ve bilişim teknolojileri sınıfı,
atölye, konferans salonu, kütüphane, müdür, müdür yardımcısı ve öğretmenler odası
bulunmaktadır. Eğitim kadrosu ise bir müdür ve 8 öğretmenden oluşmaktadır. Taşlıca
Köyü’nün 4, 5, 6, 7 ve 8. sınıf öğrencileri taşımalı sistemle okulda eğitim görmektedir.
273
PTT: PTT şubesi bulunmaktadır.
Sivil Toplum Kuruluşu: Bulunmamaktadır.
Sağlık Kuruluşu: Sağlık evinde kadrolu 1 ebe hemşire görev yapmaktadır ve haftada 2 gün
aile hekimi gelmektedir.
Köyde 2010 yılından bu yana Uluslararası Söğüt Denizcilik ve Kültür Festivali
düzenlenmektedir.
KÖY ALTYAPISI
Köyün kanalizasyon şebekesi yoktur. Fosseptik kullanılmaktadır. Arıtma sistemi yoktur. Katı
atık ve çöpler toplanmaktadır. İçme suyu şebekesi bulunmaktadır.
KÖYÜN MİMARİ DOKUSU
Söğüt Köyü yerleşimi deniz seviyesinden başlayarak dağ eteklerine kadar uzanan eğimli bir
arazideçok
dağınık bir yapılanma göstermektedir. Bu yapısal özelliği nedeniyle her bir
mahallesinin farklı bir dokusu vardır. Genel olarak kıyıda olanların daha lineer bir gelişim,
içerdekilerin ise daha dağınık, organik bir doku sergilediği söylenebilir.
Kızılyer ve Cumhuriyet mahalleleri sahil kenarındaki küçük koylarda yer alırken; Göçüpınar
(Merkez), Palamut, Erek Tepesi, Koyuseki ve Bahçeli mahalleleri dağlık kesimde
bulunmaktadır.
Deniz seviyesinde olan kıyı mahallelerinde turizmin görece önem kazandığı görülmektedir.
Bu mahallelerde ayrıca tekne yapım atölyeleri de bulunmaktadır. Eğimli arazilerde ise bahçe
terasları yerleşim dokusunun önemli bir öğesi olarak göze çarpmaktadır. Söğüt yerleşiminde
150-200 civarında eski taş ev bulunmakta olup, bunların yaklaşık 50’si restore edilmiş taş
evlerden oluşmaktadır. Bunun yanısıra oturulmayan 30 taş ev, kilise, kaya mezarları ve su
değirmenleri yerleşim dokusunun önemli ve seçkin yapılarıdır. Kıyıdan daha içerde eğimli
tepelerde bulunan mahallelerde yazlıkçılar da artış göstermiştir. Bazıları eski taş binaları
274
restore ederek yörenin özgün yapı sistemini koruma girişiminde bulunmaktadır. Muhtarın bu
konudaki desteği de yöredeki binaların restore edilmesinde teşvik edicidir.
Yamaçlardaki yukarı mahallelerin gerek arazi kullanımı gerekse geleneksel mimari açısından
birbirinin aynısıdır. Sadece kıyı mahallelerinde, 19. yüzyılda burada yaşayan Rum nüfusun
kullandığı Kilise ve papaz evi ile aynı dönemlerde küçük bir sahil yerleşiminin gereksinimi
olan gümrük binası, karakol gibi yapılar bulunmaktadır.
Göçüpınar (Merkez), Palamut, Erek Tepesi, Koyuseki ve Bahçeli mahallelerindeki ortak
geleneksel kırsal yerleşimin özelliği, yeryüzü şekillerine (topografya), güneş, rüzgâr vb.
iklimsel yönelime uygun şekilde oluşturulmuş tarım terasları ile bu geniş tarım teraslarının
arasında yer alan tali evlerden oluşmaktadır. Geleneksel taş evlerin oluşturduğu fiziksel doku
mahalle merkezlerinde yoğunlaşıp sıklaşırken, mahalle eteklerinde ve yamaçlarda
seyrelmektedir. Alanda yaygın olarak bulunan geleneksel tarım terasları bölgenin önemli
“Kültürel Peyzaj” öğeleri arasında yer almaktadır.
Söğüt Köyü genelinde Bozburun Yarımadası’nın bütün geleneksel yapı tipolojisini ve
özelliklerini birlikte görmek mümkündür. Özellikle Göçüpınar ve Palamut mahallelerinin
yamaçlarında ve biraz daha dağlık yamaç içinde saklanmış durumda bulunan Bahçeli’de tek
katlı düz çatılı tek mekânlı yapılara rastlamak mümkündür. Bu tür yapılar dokunun seyrek
olduğu kısımlarda daha çok bulunmaktadır
İkinci yapı grubu yan yana doğrusal olarak iki mekânın gelmesiyle oluşan dikdörtgen formlu
taş yığma yapılardır. Bu yapıların hemen hepsinde mekânlar doğrudan bahçe ya da avluya
açılmaktadır. Bazı örnekler yapının önünde bulunan sundurmadan giriş almaktadır.
Mekânların ısınmasında ocak kullanılmaktadır. Ocakların bacaları genellikle dar cepheye
konumlanmıştır. Yarımadanın diğer yerleşmelerinde olduğu gibi Söğüt’te de öncü geleneksel
örneklerin düz toprak damlı olduğu bazı yapıların sonradan değiştirilerek kırma çatılı hale
dönüştürüldüğü görülmektedir.
Yapılar; yığma taş duvarlarla tanımlanmış tarım teraslarının bir parçası olarak topografyaya
oturmaktadır. Bahçeli ve Erek Tepesi mahalleleri bu anlamda iyi korunmuş dokulardır.
275
Burada tarım terasları bahçe duvarları olmakta; hatta yapılar arası ulaşımı sağlayan dar
yolları tanımlamakta kullanılmaktadır. Böylece topografya düzeltme ve ona uyum gösterme
aracı olarak kullanılan duvarlar konutların mimarisi ile bütünleşerek doğa içinde homojen bir
yapılı çevre oluşmasını sağlamıştır. Bu anlamda yöre önemli “Kültürel Peyzaj” değerleri
sunmaktadır.
Ancak bugün alanda görülen önemli sorunlardan bir tanesi eski geleneksel yapıların çoğunun
kullanılmamasıdır. Bazı yerleşmelerde (Bahçeli Mahallesi) sadece yaşlı bireylerin evleri
kullanmaya devam ettiği, gençlerin ise yeni yapılara taşındığı görülmektedir. Boş ve
kullanılmayan geleneksel yapılar hızla metruklaşmaktadır ve yok olma tehdidi altındadır.
Yeni yapılaşmaya bağlı bozulma özellikle mahalle merkezlerinde (Göçüpınar Mahallesi) ve
turizme bağlı olarak koylarda bulunan Cumhuriyet ve Kızılyer mahallelerinde hızlanmaktadır.
Söğüt merkezde geleneksel yapıları kullanmaya devam etme geleneğinin hızla yerini yeni
yapılaşmaya bıraktığı görülmektedir. Bu nedenle betonarme iki ya da tek katlı yapılar inşa
edilmiştir. Bu yapıların en büyük özelliği oran ve ölçek açısından da dokuyu bozmalarıdır.
Kıyı yerleşmelerindeki en büyük sorun turizme bağlı olarak yeni işlevlerin gelmesi ve kullanıcı
profilinin değişmeye başlamasıdır. Yerli ve yabancı profildeki yeni mülkiyet sahipleri satın
aldıkları köy evlerini turizm veya ikinci konut amaçlı kullanmak üzere tadilat veya restorasyon
çalışmaları yapmaktadırlar. Ancak birçok örnekte yapılan çalışmalar özgün özelliklerini
tanınmayacak halde değiştirmiştir. Yapılan fiziksel müdahaleler sadece yapılara yönelik
değildir. Alan genelinde birkaç örnekte görüldüğü üzere topografyaya açılan büyük ölçekli
yeni teraslar alanın geleneksel teraslarla oluşturulmuş kültürel peyzaj değerlerini ve doğal
dokusuna zarar vermektedir.
KÖY EKONOMİSİ
Köyün 300 hanesi balıkçılık ve turşuculukla, 7 hanesi ise arıcılıkla geçimini sağlamaktadır.
Köyün temel geçim kaynağını arıcılıktan elde edilen gelirler oluşturmakla birlikte, turizmden
de önemli düzeyde girdi sağlanmaktadır. Söğüt Köyü’nde de balıkçılık ve kaptanlık çarpıcı bir
276
şekilde öne çıkmaktadır. Köyün bütün erkekleri balıkçılık ve kaptanlık yaparken, köyün
kadınları ise tarımla uğraşmaktadır.
Köyde esnaf vasfında 13 market, 3 marangozhane, 3 demir-alüminyum doğrama atölyesi, 10
restoran ve 5 kafeterya bulunmaktadır.
Köyün pazarı Pazartesi günleri toplanmaktadır.
277
Yazılı Kaynaklar
1. Arslan, R. (2011) Sosyal Siyasal ve Ekonomik Yönüyle Marmaris 1923-1960,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2011, Muğla
2. Bean, E. G. (2000) Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164
3. Bean, E. G. (1987) Karia, Cem Yayınevi, İstanbul - 1987
4. Bean, E. G., Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)
5. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.
Baskı, TEB Yayınları.
6. Diler, A. (2004) Muğla’da Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasında Yaşanan
Sorunlar: Kültürel ve Doğal Kaynak Yönetimi Ön Araştırması, İstanbul, Kasım 2004
7. Doğaner, S. Bozburun Yarımadası: Coğrafi Ortam ve İnsan,
8. Frase, P. M., Bean, G. E. (1954)The Rhodian Peraea and Islands. Pp. IX+191; 12
plates, 2 maps, London, Oxford University Press, 1954
9. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, 2008, İstanbul
10. Muğla İl Özel İdaresi Stratejik Planı 2006-2010
11. Muğla İl Özel İdaresi Stratejik Planı 2011-2014
12. Naik, L.; Özel, E., Derici, Ş., Kutlay, H., Acar, C., Törk, K. (2005)Muğla Gökçeler
(Milas), İntepe-Gelme Çingirek (Marmaris) ve Girmeler (Fethiye) Mağaraları
Değerlendirme ve Öneriler Raporu, 2005, K. 655 Derleme No.10712, MTA
13. Soyluer, S. (2006) XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı'nın İdari ve Nüfus Yapısı,
ÇTTAD, V/13, (2006/Güz), s. 109–135
14. Strabon, Geopraphika Antik Anadolu Coğrafyası, Kitap XIV.2, C 65 4, s.219, Arkeoloji
ve Sanat Yayınları, İstanbul 2009
15. Umar, B. (1999), Karia, Bir Tarihsel Coğrafya Araştırması ve Gezi Rehberi, İnkılap
Yayınevi, İstanbul
16. Umar, B. (1993) Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.413
İnternet Kaynakları
1. Marmaris Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr
2. Marmaris Belediyesi - www.marmaris.bel.tr
3. Marmaris Turizm Altyapı Birliği – www.martab.gov.tr
278
4. Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr
5. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr
6. Index Anatolicus -
http://www.nisanyanmap.com/?y=s%C3%B6%C4%9F%C3%BCt&t=marmaris&lv=1&u=1&ua=0
7. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü,
https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx
8. TAY Project – Türkiye’nin Arkeolojik Yerleşimleri Projesi
http://www.tayproject.org/TAYages.fm$Retrieve?CagNo=5329&html=ages_detail_t.html
&layout=web
9. “Ege’nin Uzak Yarımadaları – Bozburun ve Reşadiye’nin Anatomisi”, Atlas Aylık Coğrafya
ve Keşif Dergisi, Temmuz 1997, Sayı: 52, 110-128
10. Söğüt Köyü Muhtarlığı - www.marmarissogut.com
11. Söğüt Vacide Tugay İlköğretim Okulu - http://sogutvacidetugay.meb.k12.tr/
Haritalar
01. TR-3111 Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000
02. 1/25.000 Ölçekli HGK Haritası (O 20-d1 ve O 20-d2 paftaları)
Özel Bilgiler
01. Marmaris Turizm Altyapı Birliği (MARTAB) bilgileri.
02. Söğüt Köyü Muhtarlığı bilgileri.
279
13. TAŞLICA KÖYÜ
Marmaris kent merkezinin kuzey batısındaki Bozburun Yarımadası’nın en ucunda yer alan,
kuzeyden ve doğudan Söğüt Köyü’ne komşu, kuzey, batı ve güneyden denizle çevrili,
Marmaris İlçesi Bozburun Beldesi’ne bağlı bir köy yerleşimidir.
Yerleşimin coğrafi koordinatları 28° 6’ 33” D; 36° 38’ 1” K, denizden yüksekliği de ortalama
265 m’dir.
Yerleşimin Tarihi: Köyün eski adı Fenaket’tir (Yunanca: Phoinikoúdi - "hurmalı". Bilge Umar,
Fenaket isminin köyün yakınındaki Phoinix yerleşiminin Luwi ya da Karya dilinden gelme
şeklinin çarpıtılmış biçimleri olabileceğini düşünmektedir. Ludwig Burchner’e göre yerli
Rumlar geçen yüzyılda köyün adını “Finikiti” şeklinde söylüyorlarmış.
Bir Karia yerleşimi olan antik Phonix şehrinin kalıntıları Taşlıca'dan dört kilometre
uzaklıktadır. Köyden antik şehre doğru ilerlerken antik kalıntılarla karşılaşırsınız. Herhangi bir
arkeolojik kazının ya da yüzey araştırmasının yapılmadığı bu yerleşimin akropolünün ise
hemen yanındaki Asar Tepesi’nin üzerinde olduğu düşünülmektedir.
Hicri 1308 (M. 1890-1891) tarihli Salname-i Vilayet-i Aydın kayıtlarına göre Taşlıca Köyü’ndeki
90 hanede 499 kişi yaşamaktadır.
Köyün I. Dünya Savaşı öncesindeki nüfusu 596 İslam, 24 Eylül 1915 tarihli nüfus sayımındaki
nüfusu 596 İslam ve 3 Eylül 1921 tarihli sayımdaki nüfusu ise 546 Müslim olarak
belirlenmiştir.
Aşağı Taşlıca ve Yukarı Taşlıca olarak bilinen iki eski mahalle zaman içinde bugünkü mevkide
birleşerek tek bir yerleşim oluşturmuş; Bozburun Yarımadası’nın Simi Adası’na bakan
ucundaki Aziziye geçici yerleşimi ise eski önemini kaybetmiştir.
280
Taşlıca Köyü’nün adı, Kurtuluş Savaşı’nın başladığı dönemde, 5 Kasım 1915’te bu köye bağlı
Aziziye yerleşiminin Sarnıçağzı mevkiine çıkan Rum eşkıyaların, bir nefer ile bir kadını şehit
etmesi üzerine öne çıkmış; 16 Eylül 1916 tarihinde de düşman gemileri tarafından köyün
arazisine çıkarılan Rum eşkıyası on sekiz kişiyi şehit etmiş, yedi kişiyi de yaralamıştır. Eşkıyalar
135 öküz, 19 merkep, 1 bargir, 3 koyun ve yerli Rumlardan 16 kişiyi de yanlarına alarak köyü
terk etmişlerdir. Bu durum üzerine Menteşe Mutasarrıflığı, mevcut kargaşaya önlem olarak
Rumların sahile yakın yerlerden iç kesimlere nakledileceğini İstanbul’a bildirmiştir.
İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre bölgede yer alan Aşağı,
Aziziye, Bozukkale, Böğüş, Dağlıköy, Karşı, Sindili ve Yukarıköy mevkileri Taşlıca Köyü’ne
bağlıdır. Köyün kapladığı alanda mevki olarak tanımlanan yerler, alfabetik sırasıyla şu
şekildedir: Akalan, Akçaasar, Asardibi Musabadırı, Aşağı Taşlıca, Aziziye, Buğdayinecek,
Bozukkale, Böğüş, Çakır Sarnıcı, Çelebi, Dağlıköy, Dağyeri, Dedeavlusu, Dibektaşı, Dikece,
Gedikçukur, Gökalan Sırtı, Gökseriçi (Gökseriç), Gündüz Sarnıcı, Harmanlıaltı, Hıdırlık,
Hisardibi, Hisarüstü, Işıkyolu Sırtı, Kapakdibi, Kalamaç, Karşı, Kıran, Kızılcaalan, Kovanlık,
Kumalanı, Kumlubük, Kürekkellik, Namlıalan, Pınarcıkbelen Sırtı, Receptarla, Sindilli (Sindili),
Uzuntarla, Yukarıköy (Yukarı Taşlıca).
NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER
Nüfus
Taşlıca Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre
539 kişi olup bunun 289’unu (% 53,62) erkekler, 250’sini (% 46,38) kadınlar oluşturmaktadır.
Yerleşimin 1935 yılı nüfusu 471, 1940 yılı nüfusu 511, 1945 yılı nüfusu 560, 1950 yılı nüfusu
528, 1955 yılı nüfusu 601, 1970 yılı nüfusu 696, 1975 yılı nüfusu 663, 1980 yılı nüfusu 668,
1985 yılı nüfusu 643, 1990 yılı nüfusu 631, 2000 yılı nüfusu 483, 2007 yılı nüfusu 519, 2008
yılı nüfusu 531, 2009 yılı nüfusu 526, 2010 yılı nüfusu da 534’dür. Bu verilerin de gösterdiği
gibi, Taşlıca dışarıya göç veren ve gün geçtikçe küçülen bir yerleşimdir.
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan
Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler
281
Araştırması Kesin Raporu verilerine göre 0,0495 olan beş yıllık büyüme oranı üzerinden nüfus
projeksiyonu 2015 yılı için 558, 2020 yılı için 586, 2025 yılı için 615, 2030 yılı için 645, 2035
yılı için 677, 2040 yılı için de 711’dir.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde
yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.
Medeni Durum
Yine aynı şekilde, bu nüfusun 103’ü (% 22,25) hiç evlenmemiş, 160’ı erkek, 155’i kadın olmak
üzere toplam 315’i (% 68,03) evli; 6’sı erkek, 2’si kadın olmak üzere toplam 8’ii (% 1,73)
boşanmış; 8’i erkek, 29’u kadın olmak üzere toplam 37’sinin (% 7,99) eşi ölmüştür.
Okuma Yazma Bilinirliği
Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 2’si erkek, 2’si kadın olmak üzere toplam 4 kişi (% 0,86)
okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 269’u erkek, 231’i kadın olmak üzere toplam
500’ü (% 98,43); 15+ yaş grubuna göre 244’ü erkek, 211’i kadın olmak üzere toplam 455’i (%
98,27) okuma yazma bilmektedir.
Eğitim Düzeyi
Nüfusun, 6+ yaş grubunda 35’i erkek, 33’ü kadın olmak üzere toplam 68 kişi (% 13,39)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 161’i erkek, 158’i kadın olmak üzere
toplam 319 kişi (% 62,80) ilkokul, 49’u erkek, 29’u kadın olmak üzere toplam 78 kişi (% 15,35)
ilköğretim okulu, 12’si erkek, 2’si kadın olmak üzere toplam 14 kişi (% 2,76) ortaokul veya
dengi okulu, 10’u erkek, 8’i kadın olmak üzere toplam 18 kişi (% 3,54) lise veya dengi okul,
2’si erkek, 1’i kadın olmak üzere toplam 3 kişi (% 0,59) ise yüksekokul ve üzeri eğitim
düzeyine sahiptir.
Nüfusun, 15+ yaş grubunda 15’i erkek, 16’sı kadın olmak üzere toplam 31 Kişi (% 6,70)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 161’i erkek, 158’i kadın olmak üzere
toplam 319 kişi (% 68,90) ilkokul, 44’ü erkek, 26’sı kadın olmak üzere toplam 70 kişi (% 15,12)
282
ilköğretim okulu, 12’si erkek, 2’si kadın olmak üzere toplam 14 kişi (% 3,02) ortaokul veya
dengi okulu, 10’u erkek, 8’i kadın olmak üzere toplam 18 kişi (% 3,89) lise veya dengi okul,
2’si erkek, 1’i kadın olmak üzere toplam 3 kişi (% 0,65) ise yüksekokul ve üzeri eğitim
düzeyine sahiptir.
YOL VE ULAŞIM
Taşlıca Köyü, Marmaris Kent Merkezi’ne 28 km, Muğla İl Merkezi’ne 105 km uzaklıktadır.
Köye, Söğüt Köyü’nden doğru ve Söğüt Köyü’nün Cumhuriyet (Saranda) Mahallesi üstünden
ulaşılır.
Taşlıca-Marmaris arasında Minibüsçüler Kooperatifi tarafından düzenli minibüs seferleri
yapılmaktadır. Taşlıca Köyü’nde Marmaris’e Pazar günleri hariç hergün sabah saat 07.30’da,
Marmaris’ten ise Taşlıca’ya yaz aylarında Pazar günleri hariç her gün saat 15.00’de, kış
aylarında ise yine Pazar günleri hariç her gün 14.30’da minibüs vardır.
COĞRAFİ YAPI
Taşlıca Köyü’nün ve çevresindeki arazinin coğrafyası, genellikle denize paralel giden, bu
nedenle de koylar dışında kıyıda yerleşime ve tarım yapmaya izin vermeyen kayalık, taşlık,
çorak bir özellik sergilemektedir.
BAŞLICA DAĞ VE TEPELER
Bölgenin başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki listede gösterilmiştir:
1. Gökdağ (594 m): Bölgenin en yüksek noktası, Bozburun Yarımadası’nın başlangıç
bölümünde, Söğüt Köyü ile Araba (Arap) Koyu arasında bulunmaktadır.
2. Karapınar Tepesi (538 m): Buruniçi Koyu ile Söğüt Köyü arasındadır.
3. Karayüksek Dağı (536 m): Taşlıca Köyü ile Gedik Koyu arasındadır.
4. Karayüksek Dağı (493 m): Yarımadanın ucunda, Kıran Gölü Kutsal Alanı yakınındadır.
5. Kaledağ (451 m): Taşlıca Köyü’nün güneydoğusundadır.
6. Yunus Tepe (416 m): Bozuk Koyu’nun doğu yanında olup koya bakan bir tepedir.
7. Ulubelen Tepesi (409): Söğüt Köyü sınırındadır.
283
8. Küçükdibektaşı Tepe (387 m): Karayüksek Dağı ile Bozburun Yarımadası’nın güney
sahilleri arasında bulunur.
9. Dolamaç Tepe (369 m): Taşlıca Köyü ile Söğüt Köyü’nün Cumhuriyet (Saranda)
Mahallesi arasındadır.
10. Karabağ Tepesi (372 m): Karagelme Koyu ile Bozuk Koyu arasında, Bozuk Koyu’nun
kuzeydoğusundadır.
11. Çukurtepe (344 m): Taşlıca Köyü’nün kuzeybatısındadır.
12. Kale Tepe (332 m): Arap (Araba) Koyu’nun kuzeybatısındadır.
13. Geyikli Tepe (330 m): Karagelme Koyu ile Bozuk Koyu arasında, Bozuk Koyu’nun
kuzeydoğusundadır.
14. Çataldağı (304 m): Serçe Limanı ile Bozuk Koyu arasındadır.
15. Yokuşbaşı Tepesi (277 m): Taşlıca Köyü’nün kuzeybatısındadır.
16. Hisartepe (216 m): Serçe Limanı yolu üzerinde, Phoinix antik yerleşimi yakınındadır.
17. Söğütçük Tepe (208 m) Bozuk Koyu’nun kuzeyindedir.
18. Sulubelen Tepesi (194 m): Bozuk Koyu’nun doğu yanındaki Değirmen Burnu ile Çatal
Adaları’nın arasında kalan tepedir.
19. Dişli Tepe (153 m): Serçe Limanı girişinin batı yanında kalan tepedir.
20. Kurmacık Tepe (147 m): Serçe Limanı’nın doğu yönündeki girişindedir.
21. Kaynaklık Tepe (132 m): Yeşilgelme Limanı ile Gedik Koyu arasında, yarımadanın en
dar bölümündedir.
22. Bozuk Tepe (116 m): Bozuk Koyu’nun batısındadır.
23. Namlıalan Tepesi (110 m): Yeşilgelme Limanı’nın kuzeydoğusundadır.
Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır.
1. Akgeri Tepe:
Bozburun Yarımadası’nın güney sahilindeki Gedik Koyu’nun
kuzeyindedir.
2. Alvar Tepe: Buruniçi Koyu’nun güneyindedir.
3. Aziziye Tepesi: Bozburun Yarımadası’nın uç kısmında, eski Aziziye yerleşimine ve
Uzuntarla Mevkii’ne yakın bir tepedir.
4. Badrık Tepe: Yeşilgelme Koyu’nun kuzeydoğusunda, Namlıalan’ın yanındadır.
5. Bahçekise Tepe: Aşağı Taşlıca’daki Sindilli Mevkii’nin yakınındadır.
284
6. Bahçekule Tepe: Aşağı Fenaket Köyü’nün güneyindedir.
7. Buğluca Tepesi: Söğüt, Osmaniye, Bayır ve Taşlıca köy sınırlarının kesiştiği köşede,
Buruniçi Koyu’nun batısındadır.
8. Burgaz Tepe: Phoinix antik yerleşiminin sırtını dayadığı tepelerden biridir.
9. Çakallık Tepe: Aşağı Fenaket Köyü ile deniz arasındadır.
10. Çulfa Tepe: Kıran Gölü Kutsal Alanı’nın güneydoğusundadır.
11. Ense Tepe: Kumalanı ile Bozburun Yarımadası’nın kuzey sahili arasındadır.
12. Gökkaya Tepe: Söğüt Köyü sınırındadır.
13. Gökkaya Tepe: Taşlıca Köyü yerleşim merkezinin güneydoğusunda ve Bozburun
Yarımadası’nın güney kıyılarındadır.
14. Gökçalca Tepesi: Taşlıca Köyü yerleşim merkezinin güneyindedir.
15. Hıdırlık Tepe: Bozburun Yarımadası’nın kuzey sahilinde, Hıdırlık Mevkii’ne yakındır.
16. Hisar (Asar) Dağı: Üzerinde askeri bir yapı kalıntısının bulunduğu, Kıran Gölü Kutsal
Alanı’na 1,5 km uzaklıktaki tepedir.
17. İnkaya Tepe: Taşlıca Köyü yerleşim merkezinin güneyindedir.
18. Karakarpuz Tepesi: Söğüt Köyü sınırındadır.
19. Kaynarlık Tepe: Bozburun Yarımadası’nın kuzey sahilindeki Yeşilgelme Koyu’ndadır.
20. Kırdağ: Taşlıca Köyü yerleşim merkezinin kuzeyinde, Söğüt Köyü Cumhuriyet
(Saranda) Mahallesi’nin doğusundadır.
21. Küçükgök Tepe: Taşlıca Köyü yerleşim merkezinin kuzeyinde, Söğüt Köyü Cumhuriyet
(Saranda) Mahallesi’nin doğusundadır.
22. Mazıkısığı Tepesi: Taşlıca Köyü yerleşim merkezinin güneydoğusunda, köy ile deniz
arasındadır.
23. Mezarlı Tepe: Kumalanı’na yakın bir tepedir.
24. Nice Tepe: Taşlıca Köyü’nden Serçe Limanı’na giden yolun solunda ve Serçe Limanı’na
yakın bir tepedir.
25. Oturacak Tepe: Taşlıca Köyü yerleşim merkezinin kuzeyindedir.
26. Peynir Dağı: Taşlıca Köyü yerleşim merkezinin güneybatısındadır.
27. Pınarcık Tepe: Aşağı Fenaket Köyü’nün kuzeyinde olup yerleşimin yaslandığı tepedir.
28. Pilavlı Tepe: Kumalanı’na yakın bir tepedir.
29. Sarıyurdu Tepe: Phoinix Antik Yerleşimi ile Bozburun Yarımadası’nın güney sahilleri
arasında bulunur.
285
30. Somakkaya Tepesi: Taşlıca Köyü yerleşim merkezinin güneydoğusundadır.
31. Sulukale Tepe: Taşlıca Köyü yerleşim merkezinin kuzeyindedir.
32. Toptepe: Taşlıca Köyü’nün güneyindedir.
33. Tülü Tepe: Phoinix antik yerleşiminin yanındadır.
34. Yelkaya Tepesi: Bozburun Yarımadası’nın en dar kıstağında, Karagelme Koyu’nun
kuzeybatısındadır.
BURUNLAR
Yerleşimin Akdeniz’e bakan güney kıyılarından başlayıp kuzeyde Söğüt Köyü sınırlarında biten
sahilinde birbirini izleyen burunları;
1. Kumlu Burnu
2. Kaplan Burnu: Arap (Araba) Koyu’nun Arap Ada’nın kuzeyindedir.
3. Çömlek Burnu
4. Kale Burnu
5. Kalabak Burnu
6. Gökçe Burnu
7. Gölalan Burnu
8. Kurmacık Burnu: Serçe Limanı girişi kuzey ucu
9. Dişli Burnu: Serçe Limanı girişi güney ucu
10. Değirmen Burnu: Bozuk Koyu girişi kuzey ucu
11. Kale Burnu: Bozuk Koyu girişi güney ucu
12. Kızılca Burun
13. Kara (Ala, Alobi, Cape Alupo) Burun
14. Mersin Burnu
15. Karaburun,
16. Kızıl Burun: (36° 36’ 23” N - 27° 59’ 25” E) Bozburun Yarımadası’nın en uç noktası),
17. Sarnıç Burnu
18. Oğlanboğuldu Burnu
19. Karaburun
286
DENİZ FENERLERİ
1. Kara (Ala, Alobi, Cape Alupo) Burnu Feneri.
KOYLAR
1. Arap (Araba) Koyu: Önünde aynı adı taşıyan küçük bir ada vardır. Melteme korunaklı
sakin, küçük bir koydur. Küçük boy tekneler bu koyda barınabilir. Plajdan çıkan bir
patika kıvrıla kıvrıla arkadaki dağa tırmanıp Taşlıca Köyü’ne ulaşır. Balıkçılar,
kayıklarını bu koyda bağlar.
2. Gedik Koyu: Bozburun Yarımadası’nın güneyinde, yarımadasının en fazla daraldığı
bölgede yer alır. Arka kısmında teraslanmış tarım arazileri bulunan koydan çıkan bir
patika Taşlıca Köyü’ne ulaşır.
3. Pırnar Bükü: Bozburun Yarımadası’nın Akdeniz’le Yeşilova (Sömbeki) Körfezi
arasındaki en dar bölgesinin güneyinde kalan koydur.
4. Serçe Koyu: (36° 34’ 40” N - 28° 02’ 51” E) İki tarafından hörgüçlü yüksek burunlar
(Dişli ve Kurmacık burunları) çıkan Serçe Limanı'nın ağzı uzaktan belli olmaz. Ancak
yaklaşınca, denize dik inen burunların arasındaki geçit arkadaki araziden ayırt edilir.
Güneydeki burundan 5-6 m. açıkta, alçak, üstü yassı bir kaya döküntüsü, taşlarla
sahile bağlıdır. Serçe Limanı'nda su derindir. Girişte 40 m., içerileri 30 m. civarıdır. Koy
içeride çatallaşır, biri kuzeye çıkar, buraya Serçe Limanı derler; diğeri güneye iner, adı
Akça Limanı'dır.
Kuzeye doğru daralarak giren Serçe Limanı'nda derinlik yarıdan sonra 10 m'nin altına
düşer. Burayı, sahildeki lokantanın şamandıraları doldurur. Doğu tarafında balıkçı
kayıkları bağlanır. Dip yosun ve erişteliktir. Koyun arkasında alçak bir vadi uzanır.
Buradan bir patika, iki saatlik yürüyüşle, yukarıdaki Taşlıca (Fenaket) Köyü'ne çıkar.
Kıyıdaki restoran ve küçük market, yeni yetişen ağaçlar arasında kalır.
287
Güneydeki Akça Limanı, daha geniş ve ferahtır. Dip yosun, yarıdan sonra kumdur.
Derinlik 20 m'den 5-6 m'ye iner.
Akça Limanı'nın nihayeti çakıllık bir plajda son bulur. Kıyıda küçük bir lokanta vardır.
Sonra bir dere yatağı, iki yamaç arasında içeri kıvrılır. Dik, kayalık bir tepe arkada
yükselir.
Her havaya korunaklı Serçe Limanı'nda meltem dik yamaçlara yansıyıp değişik
yönlerden eser. Kışın, kuvvetli güney havalarında, limanın ağzında kalın deniz yığılır,
çullanır, giriş tehlikeli olur. Burada bulunan batık tekneler de, içeri girerken, bu
kayalara çarparak batmışlardır. İçeri giren deniz, karşıdaki dik kayalık sahile çarpıp,
içeride karışık solugan yapar. Civardaki balıkçı kayıkları, kışın kuzeydeki koyda barınır.
Gene doğu yakasında, balıkçı kayıklarından sonra, koy bir girinti yapar, açılır. Güney
rüzgârlarının estiği havalarda yatlar, büyük boy tekneler, burada demirleyip kıyıya
bağlanarak barınırlar.
Serçe Limanı değişik, apayrı özellikte bir koydur. İlk girişte insanı adeta bir ürperti
verir. Her iki yakasında yüksek dağlar sudan dimdik çıkar. Mavi gök, ancak tepede
gözükür. Gri kayalar arasında çıkan birkaç yabani zeytin ağacı yeşil rengin varlığını
belli eder. Limanın girişindeki kayalara çarparak batan 11. yüzyıla ait bir Bizans
teknesinden çıkartılan cam eşyalar, bugün Bodrum Müzesi'nde sergilenmektedir.
Girince sağ kıyıda gözüken platform ve kulübe bu kazı zamanında yapılıp
kullanılmıştır.
5. Korsan Koyu: (36° 34’ 10” N - 28° 02’ 25” E) Sahile yakın Çatal Ada'nın doğu ucundan
çeyrek mil kuzeyde, adı gibi saklı Korsan Koyu, beyaz kayalardan oluşmuş küçük bir
adanın arkasına gizlenmiştir. Adanın her iki yanından geçilebilirse de doğusundaki
geçit daha geniş, derin ve yol üstündedir. Ağzı güneye açık olan koy, yarıdan sonra
kuzeydoğuya yönelir. Derin su sığlaştıkça, renkler açılır, dipte bembeyaz kum gözükür.
Çevredeki yamaçlarda zeytin, harup ağaçları, kıyıda boş bir ağıl vardır. Ancak birkaç
teknenin sığabileceği Korsan Koyu, melteme barınaklı, güneye açık bir yaz limanıdır.
288
6. Bozuk Koyu: (36° 34’ 11” N - 28° 00’ 59” E) Bozburun Yarımadası’nın güney
bölümünde ve Değirmen Burnu ve Kale Burnu arasında kuzeye doğru giriş yapan
büyük bir koydur. İç kısmında Loryma antik yerleşimine ait kalıntılar bulunmaktadır.
Bu koya Bozuk Koyu, bu koyun batısındaki sırtta bulunan kaleye de Türkler tarafından
Bozukkale denmesinin, kalenin kuzeydeki giriş kısmının yıkılmış olması ile ilgili
olabileceği söylenmektedir.
7. Lumbükü: Bozuk Koyu’na girişte, kalenin hemen altındaki Ali Baba Restaurant’ın
bulunduğu koydan sonra gelen soldan ikinci koydur. Koyun kenarında Apollon Kutsal
Alanı ile ilgili kalıntılar bulunmaktadır.
8. Kızılca Koyu: Bozburun Yarımadası’nın güney bölümünde, Bozuk Koyu’nun batısında,
Kızılca Burun ile Kara (Ala, Alobi, Cape Alupo) Burnu arasında kalan bir koydur.
9. Tuğla (Tolu, Tula) Koyu: Bozburun Yarımadası’nın batı ucundaki Mersin Burnu ile Kızıl
Burun arasındaki bölgede doğuya giriş yaparak oluşan ve Symi Adası’na bakan bir
koydur. Koyda küçük bir plaj ve eski adı Aziziye olan geçici ve küçük bir yerleşim
vardır.
10. Alagelmesi Koyu: Bozburun Yarımadası’nın kuzey kıyılarında, Oğlanboğuldu Koyu ile
Buğdayinecek Mevkii arasında kalan küçük bir koydur. Koyun küçük bir plajı, iskelesi
ve doğusundaki dilin üstünde bir yerleşimi vardır.
11. Karagelme Koyu: Bozburun Yarımadası’nın kuzey kıyılarında, Karaburun ve Çakal
Adası ile Buğdayinecek mevkii arasında kalıp bir plaja sahip küçük bir koydur.
12. Yeşilgelme Limanı: Bozburun Yarımadası’nın kuzey kıyılarında, Namlıalan Tepesi ile
Karaburun Tepesi arasında kalan ve iç kısmında ikinci bir küçük koya sahip olan
koydur. Arka kısmında üstten Taşlıca Koyu – Serçe Limanı arasındaki toprak yol
geçmektedir. Koy içindeki teraslarda tarım yapılmaktadır.
289
ADALAR VE KAYALIKLAR
1. Arap (Araba) Adası (36⁰ 39’ 02“ N - 28⁰ 08’ 47” E): Bozburun Yarımadası’nın
güneyinde ve Arap (Araba) Koyu’nun önünde olup üstünde zeytin ağaçları vardır.
2. Kızıl Ada: Bozburun Yarımadası’nın güney kıyısında ve Kalabak Burnu’nun tam
karşısındadır.
3. Çatal Adaları: Değirmen Burnu ile Korsan Koyu arasında yer alan farklı büyüklükteki
üç adadır. Korsan Koyu’na yakın olan en küçük ada dışındaki diğer iki büyük ada
arasında ortalama 12 metrelik bir derinlik vardır. Rüzgârın yön ve kuvvetine göre,
akıntı ile meltem karşılıklı geldiği zaman, bu iki ada arasında anafor girdap oluşur.
4. Oğlanboğuldu Adası: Oğlanboğuldu Burnu’nun doğusunda, Oğlanboğuldu Koyu’nun
kuzeyinde yer alan küçük bir adadır. Bulunduğu koy berrak suyuyla bilinen ve yüzmek
için son derece uygun bir yerdir.
5. İncirli Adası: (36° 36’ 44” N - 27° 59’ 50” E) Bozburun Yarımadası’nın kuzey
sahillerinde, Alagelmesi Koyu ile Buğdayinecek Mevkii arasında kalan küçük bir
adadır.
6. Tüysüzce Adası: Bozburun Yarımadası’nın kuzey sahillerinde, Buğdayinecek Mevkii ile
Karagelme Koyu arasında kalan küçük bir adadır.
7. Çakal Adası: Bozburun Yarımadası’nın kuzey kıyılarında, Karagelme Koyu ile
Karaburun arasında kalan küçük bir adadır.
8. Taşlıca (Fenaket) Adası: (36° 36’ 57” N - 28°03’ 16” E) Bozburun Yarımadası’nın kuzey
kıyılarındaki Yeşilgelme Koyu’nun karşısındaki üç adadan kıyıya en yakın olanıdır.
9. Değirmen Adası: Bozburun Yarımadası’nın kuzey kıyılarındaki Yeşilgelme Koyu’nun
karşısındaki üç adadan en kuzeyde bulunanıdır.
290
10. Suluca Adası: Bozburun Yarımadası’nın kuzey kıyılarındaki Yeşilgelme Koyunun
karşısındaki üç adadan, Taşlıca (Fenaket) Adası ile Değirmen Adası arasında kalan en
küçük adadır.
ÇAY VE DERELER
1. Bozuk Dere: Bozuk Koyu’nun dibinde denize dökülen bir deredir.
2. Buğdayinecek Deresi: Bozburun Yarımadası’nın kuzey yüzünde olup Yeşilova
(Sömbeki) Körfezi’ne dökülür.
3. Çat Dere: Bozburun Yarımadası’nın güney sahilindeki Gökçe Burnu’nun doğusundaki
ufak bir koydan denize dökülür.
4. Derin Dere: Bozuk Liman içinde antik taş ocakları yakınında güneye doğru akıp koyun
güneydoğusundan denize dökülen bir deredir.
5. Eselli Deresi: Bozburun Yarımadası’nın kuzey yüzünden Yeşilova (Sömbeki) Körfezi’ne
dökülen küçük bir deredir.
6. Gurula Dere: Bozuk Koyu’nun batısından gelip koyun güneybatısındanYeşilova
(Sömbeki) Körfezi’ne dökülen bir deredir.
7. Kaçar Dere: Ense Tepe eteklerinden doğup Bozburun Yarımadası’nın kuzey
kıyılarından denize dökülen bir deredir.
8. Karacakarpuz Deresi: Serçe Limanı’na dökülen bir deredir.
9. Karagelme Deresi: Karagelme Koyu’ndan Yeşilova (Sömbeki) Körfezi’ne dökülen
küçük bir deredir.
10. Karahorata Deresi: Gedik Koyu’na dökülmektedir.
11. Kızılburun Deresi: Bozburun Yarımadası’nın batı ucunda, Uzuntarla Mevkii’nden
doğup Kızıl Burun’un kuzeyindeki koydan denize dökülür.
KUYULAR
1. Karakuyu: Dedeavlusu Mevkii’nin yakınındadır.
291
GÖLETLER
Köyün doğusunda ve güneydoğusunda olmak üzere iki ayrı göleti bulunmakta, Bozburun
Yarımadası’nın Kıran Mevkii’nde yağmurlarla oluşan Kıran Gölü ise yaz aylarında
kurumaktadır.
TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER
Antik dönemde Rodos Peraiası’nın merkezi, Loryma yerleşiminin de bulunduğu Loryma ya da
Draçya Yarımadası olarak bilinen Bozburun Yarımadası’dır. Yarımadanın kuzey kısmı dağlık,
sarp ve ağaçlık bir bölgeyken güney kısmı çıplaktır.
1) Loryma Antik Yerleşimi (Eski Yunanca: Λώρυμα): Antik dönem yazarlarının sıklıkla sözünü
ettiği bir
yerleşimdir. Strabon,
Geopraphika isimli yapıtında; ”…
Buradan hemen sonra, bir liman ve
Leto’nun kutsal bir alanı bulunan,
küçük Physkos kentine ve sonra
engebeli bir kıyıya, Loryma’ya ve
ülkenin bu kısmındaki en yüksek
dağına gelinir. Bu dağın tepesinde
dağla aynı ad taşıyan Phoiniks
Kalesi vardır ve buradan dört
stadion
uzaklıkta
çevresi
sekiz
stadion kadar olan Elaiussa Adası
uzanır.” der. ⁽¹⁾ Yine aynı şekilde
Ptolemaios (V, 2, 8) ve Titus Livius
(XXXVII, 17; XLV, 10) da eserlerinde
Loryma’dan söz ederler.
(1) – Strabon, Geographika, Antik Anadolu Coğrafyası, Kitap: XII-XIII-XIV, XIV.2, Arkeoloji ve Sanat Yayınları,
İstanbul 2009, s.219
292
Karyalılar, antik dönemde 'koinon' denilen ve birkaç kentin bir kutsal alan ile politik bir
merkezde birleşmesinden oluşan birlikler kurmuştur. M. Ö. 4. yüzyıldan başlayarak
kentleşme olgusu ortaya çıkmaya başladığı için bu iç düzen arkeolojik açıdan genelde pek
açıklanamamaktadır. Kentleşme, küçük yerleşmelerin ya Halikarnassos veya Stratonikeia gibi
yeni kurulan kentlere katılması ya da Olymos Hydai ile olasılıkla Chalketor'un Mylasa'ya
katılması gibi mevcut eski şehirlere bağlanmasıyla gerçekleşmiştir. Bu arada siyasal düzen en
azından şeklen varlığını sürdürmüştür. Şimdiye dek sadece Halikarnassos Yarımadası'nda
bulunan şehirlerin yerleşme düzeni arkeolojik yönden araştırılmıştır. Büyük olasılıkla Karya
değil de Leleg kenti olan bu sekiz şehirden altısı, M. Ö. 4. yüzyılda synoikismos yoluyla yeni
kurulan Halikarnassos' a katılmıştır.
Loryma Yarımadası'nda böyle bir koinon yapısı, Roma İmparatorluk Dönemi'ne kadar varlığını
korumuş olabilir. Yarımadada ismi bilinen sekiz antik yerleşme (Amos, Kastabos, Syrna,
Tymnos, Thyssanous, Phoinix, Kasara, Loryma) vardır. Birbirlerinden genellikle 5 km uzaklıkta
bulunan bu yerleşmeler siyasi bakımdan eş değer olduklarından dolayı ortak bir merkeze
sahip değildi. Yazıtlar sayesinde bu yerleşmelerin bir araya geldiğini bilmekteyiz. Karya
Chersones'de bir merkezileşme olmamıştır. Çünkü burası M.Ö. 4. yüzyıldan itibaren, M.Ö.
408 yılında kurulmuş olan Rodos kentinin karadaki Rodos'un Peraiası denilen toprakların
çekirdeğiydi. Kendi kentinin hemen karşısında, karada bir kent merkezinin bulunması,
Rodoslular'ın çıkarına olamazdı.
Karya Chersones'de Loryma'nın ayrı bir önemi vardır. Büyük bir koya sahip olan kentin,
bugünkü adı Karaburun olarak adlandırılan yarımadanın burnu yakınında geniş, doğal bir
limanı vardır. Doğu Akdeniz ile Ege Denizi arasındaki deniz ticaretinin önemli bir durağı olan
Loryma, bu işlevini, Rodos'taki yeni liman üstlenene kadar sürdürmüştür. Ancak Rodos
ekonomik nedenlerin yanı sıra stratejik nedenlerle de synoikismos'dan sonra Loryma'yı bir an
önce denetimi altına almak isteyecektir. Diodoros'un kayıtlarına göre burada 1000 gemi
topladıktan sonra, M.Ö. 305 yılında adaya Loryma'dan saldıran Demetrios Poliorketes'in
kuşatması Rodos için tehlikeyi gösterir.
Kentin tarihi konusunda Stephanos Byzantios önemli bilgiler verir. Bu bilgilere göre Loryma
M.Ö. 6. yüzyılda polis, daha sonraları ise sadece liman veya Locus olarak adlandırılıyordu.
293
Chersones kentleri, Rodos devletine katıldıktan sonra, Rodos'un köyleri (deme) oldu.
Doğusundaki komşu kent Kasara köyüne (deme) bırakılan Loryma ise bir istisna oldu. Belki
Loryma'nın eski önemi böylece daha da zayıflatılmak istenmişti.
Loryma Koyu topoğrafyasının ana hatları şu şekildedir: Koyun iç kısmında bir kaya çıkıntısı
üzerinde yer alan kentin yukarısında bir akropolis bulunur. Kentin batısındaki ovada bulunan
kalıntılar, Artemis Soteira Kutsal Alanı olmalıdır. Koyun batı tarafında güneye doğru uzanan
nekropol ise tapınağa bitişiktir. Nekropolün güneyinde, üzerinde ApolIon Kutsal Alanı
bulunan bir ova daha yer alır. Daha güneyde, koy girişinin batısında ise bir kale bulunur
Bozburun Yarımadası’nın güney ucunda, korunaklı Bozuk Koyu’nda ve kıyıda birkaç bina
vardır. George E. Bean’e göre; İngiliz Kraliyet deniz haritalarında Oplosika Bükü olarak
tanımlanan ve bu nedenle de eskiden kıyısında askeri bir tersanenin bulunduğu düşünülen
Arsenal (hopletheke) ile Bizans İmparatoru Constantinus Porphyrogenitus’un (VII.
Konstantin) 10ncu yüzyılda yazdığı kitaplarda adı sıkça geçen Loryma yerleşimi, bu koyun
içinde kurulmuştur. Yerleşim biraz kuzey doğudaki Kasara demesine (köyüne) bağlıdır.
Kale: Yerleşimdeki asıl ilgiyi çeken yapı, koy girişindeki burnun üstüne inşa edilmiş olan
birbirine paralel surların aralarına kuleler alarak birleşmelerinden oluşan ince, uzun bir
kaledir. Kalenin güney ve kuzeydeki iki ucunda birer yuvarlak kule bulunmaktadır. Uzunluğu
yaklaşık 320 m, genişliği 27,4 m, kalınlığı ise 2,44 m’dir. Hafif bosajlı ve oldukça düzgün
taşlardan inşa edilmiş duvarların, Rodoslular tarafından yapılmış olduğu kesindir. Duvar
tekniğine ve yüzey keramiğine göre, kale M. Ö. 4. yüzyılda yapılmış olabilir. Blokların bazıları
5,18 m uzunluğa kadar çıkabilmektedir. Kenarlarda, dokuz tane kare planlı kule
bulunmaktadır. Ancak doğu uçtaki yuvarlık planlı kule çok tahrip olmuştur. Duvarlar boyunca,
beş küçük kapı vardır. Bunların dördü, doğu uçtadır. Duvarların içinde hiçbir yapı izi yoktur.
Tüm yapı, tamamen askeridir. Bununla beraber, her iki uçtaki yuvarlak planlı kulenin
yakınında kısmen kayaya oyulmuş iki sarnıç vardır. Ayrıca, duvarlar su kanalları için
delinmiştir. Güney duvarın doğu ucundaki kapının dışındaki kayaların üzerindeki yazıtlar, bu
yerin Rodos’a özgü bir tanrı olan Zeus Atabyrios’a adandığını gösterir. Bizans Dönemi'nde
kalede bir kilise ve çok sayıda küçük binalar yapılmıştır.
294
Liman: Loryma’nın limanı, kötü hava koşullarına karşı mükemmel bir koruma sağlar. Bu
liman, Peleponnessos Savaşı sırasında Atina gemileri tarafından bir sığınak olarak
kullanılmıştı ve M.Ö. 395 yılında Atinalı komutan Kanon, burayı Knidos’taki mücadeleden kısa
bir süre önce, bir buluşma yeri olarak kullanmıştı. Ve yine M.Ö. 305 yılında, Antigonos’un
oğlu Demetrios, donanmasını burada toplayarak Rodos’a yapacağı başarısız saldırı için
hazırlık yapmıştı.
1986-1988 döneminde yüzey araştırması yapan Alman Wigfried Held’e göre, şehir M.Ö. VII.
yüzyıldan Hellenistik Döneme kadar kullanılmıştır. Bugünkü kalıntılar Geç Hellenistik Devre
ait olup oldukça iyi korunmuştur.
Loryma Yerleşimi ve Agora: Yerleşim, akropolle birlikte kuzeybatıdan güneydoğuya 270 m.
uzanır ve yaklaşık 16.000 m2'Iik bir alanı kapsar. Limana yakın aşağı şehirde yaklaşık 50 ev,
merkezinde de küçük bir meydan bulunmaktadır. Agora olarak tanımlanan bu alanın
yanındaki iki binanın kamu binası olarak kullanılması olasıdır. Doğudaki yapı, uzun ve ince
dikdörtgen temel stoa, güneydeki büyük ve çok makamlı yapı ise belediye binası olarak
yorumlanabilir. Yerleşimin sur içinde kalan bir kutsal alanı bulunmamaktadır.
Surlar: Surlarda iki ayrı yapım evresini görmek mümkündür. Yerleşimin sadece güney ve
güneybatısındaki birkaç yerde görülen ve kaba poligonal kireçtaşı bloklardan örülen kısım,
birinci evreye ait olmalıdır. Birinci evre surun kısmen ikinci evre surunda tekrar kullanıldığı
belirlenmiştir. Dış köşeleri aynı hizada olmayan ve surun dik bir dönüşle içe doğru uzatılmış
olan, güneybatıdaki korunan kapı ve surun dik açılı dönüşleri, bu surun özelliklerini
belirlemektedir. Bu surlar Neandria surunun erken evresi ve Halikarnassos Yarımadası’ndaki
Leleg yerleşimlerinin surlarıyla karşılaştırılabilir. Bütün bunlardan hareketle, Loryma surunun
erken evresinin Arkaik Döneme denk geldiği söylenebilir.
İkinci evrenin yamuk dörtgen ile poligonal arasında şekiller gösteren bloklarının ek yerleri,
anathyrosisle iyice kapatılmıştır. İkinci surun erken surun önüne örülerek yerleşim alanının
genişletildiği sanılmaktadır. Surda uzun ve düz duvarlar arasında dışarıya çıkan az sayıda kule
bulunmaktadır. Bu kulelerden iki tanesi korunmuş durumdadır. Üçüncü bir kulenin de şehrin
doğu köşesinde bulunduğu tahmin edilmektedir. Surun bir kısmı güneybatı tarafında
295
kaybolmuştur. İki taraftan gelen surların aynı düzlemde olmadığı bu noktada, girişlerin
yandan yapıldığı ve arabaların geçebileceği ana giriş kapısının yer aldığı tahmin edilmektedir.
Bunun dışında surda dört tane küçük giriş açılmıştır. Bu özellikler, Neandria'daki surun geç
evresi ile Latmos ve Halikarnassos surları ile benzeşmektedir. Bu nedenle, Loryma surunun
ikinci evresi, M.Ö. beşinci ya da dördüncü yüzyıllara tarihlendirilebilir.
Akropolis: Akropolis, iskelenin hemen doğusundadır. Bu tepenin altında, deniz kenarına
yakın bir yerde küçük bir mağara bulunmuştur. Mağaranın duvarındaki, kutsal alanda
bulunan sunuların yerlerini değiştirmeyi yasaklayan yazıt, mağaranın kutsal bir yer olduğunu
göstermektedir.
Akropolis koruma suru da, kent surları ile aynı iki yapı evresini gösterir, Akropolde, anlatılan
evrelerin yanında, üçüncü bir evreyi de görmek mümkündür. Akropolün kuzeybatısındaki
kule, epey gelişmiş bir duvar tekniği gösterir: Tam yatay örülen bloklar, ince anathyrosisli ek
yerleri ve sivri uçlu keski ile düzlenmiş yatay yüzler. Bu yapı stili, liman kalesindeki stilin
aynısıdır. Bu nedenle, kulenin liman kalesi ile birlikte Erken Hellenistik Dönemde yapıldığı
söylenebilir.
Akropolis’te bulunan yüzey keramiği, Arkaik Döne'mden Roma İmparatorluk Dönemine değin
uzanır. Burada üç büyük sarnıcın dışında yalnız küçük bir ev temeli görülmektedir. Akropolis,
olasılıkla yalnız tehlike anında kent halkının sığınağı işlevini görüyordu. Burada, nöbetçilerin
dışında sürekli bir yerleşmenin olmadığı anlaşılmaktadır.
Artemis Soteria Kutsal Alanı: Yerleşimin batısındaki genişlikte / ovada bulunduğu
varsayılmaktadır. Bu alan bugün Bizans dönemi kalıntıları ile dolu olduğundan kazı
yapılmadan tarihlenmesi mümkün değildir. Burada bugüne kadar bulunmuş en eski
buluntular M.Ö. 4 ve 3ncü yüzyıllara kadar gitmektedir. Bu alanda bulunmuş olan ve
Hellenistik Döneme tarihlenen arslan başlı kireçtaşından yapılmış sima (Antik Yunan
mimarisinde çatı saçağının en dışa uzanan parçası), stoa gibi küçük bir binaya ait olabilir.
Antik tapınağın yerinde olasılıkla bir Bizans kilisesinin yıkıntıları bulunur. Bu kilisede çok
sayıda antik devşirme malzeme kullanılmıştır. Alanın geri kalan bölümü, kalın duvarları
genellikle antik blok taşlarla örülmüş Bizans dönemi yıkıntılarıyla doludur.
296
Neoria (Gemihane): Soteria Kutsal Alanı’nın hemen yanındadır. Kayaya oyulmuş 20 oyuk,
deniz kenarındaki büyük bir binanın çatı mertekleri izleridir. Bu izler ve olası çatının şekli bu
yapının bir gemihaneye ait olduğunu göstermektedir. Yapılan ölçümler ve jeomanyetik
araştırmalar neticesinde bu yapıların 15-20 m uzunluğunda, 20 m genişliğinde, 3-3,30 m
yüksekliğinde olduğu ve 12 küçük gemiyi barındırabileceği anlaşılmıştır. Bu yapıların Erken
Hellenistik Dönemde inşa edildiği tahmin edilmektedir.
Apollon Kutsal Alanı: Koyun, Lumbükü olarak adlandırılan kısmındaki ApolIon Kutsal Alanı,
burada bulunan yazıtlarla belirlenebilmektedir. Bu alandan en eski buluntu, halen İzmir
Arkeoloji Müzesi'nde bulunan, Arkaik Dönem'e ait kabartmalı kaidedir. Bu alanda, olasılıkla
Erken Hellenistik Dönem'e ait yalnız uzun bir temel kalmıştır. Kutsal alanda dağılmış olarak
bronz heykel ve başka adakların kaideleri ile çok sayıda mermer su kabı parçası
bulunmaktadır. Üst mimari parçaları arasında kumtaşından yapılmış, ancak dış etkenlerden
fazlaca tahrip olmuş bir sütun kasnağı ile yüzeyi stukolu, profilli bir kumtaşı blok sayılabilir.
Keramik, kentte bulunan keramikle aynı bilgileri vermekte olup, yaklaşık M.Ö. 6. yüzyıldan 3.
yüzyıla kadar uzanan bir refah dönemini yansıtır. Bizans Dönemi'nde, kutsal alanda üç kilise
ile çok sayıda ev yapılmıştır. Evlerde birçok devşirme malzeme kullanılmıştır. Bunlar arasında
bir stelin üst kısmına ait olan ve M. Ö. 4. yüzyıla ait mermer bir palmet parçası bulunmuştur.
Değirmen Burnu Gözetleme Kulesi: Bozukkuyu’nun güneyinde, koya girişteki Değirmen
Burnu’nun üstünde gözetleme amacıyla yapılmış bir kule yapısı bulunmaktadır. Kule, büyük
ve kaba işlenmiş kireçtaşı bloklardan, kaba bir poligonal duvar tekniği ile inşa edilmiştir.
Yapının, karşısındaki büyük Liman Kalesi ile birlikte koya girişi gözetleme yeri olarak
kullanıldığı anlaşılmaktadır. Olasılıkla, Liman Kalesi ile birlikte M.Ö. erken üçüncü yüzyılda
Rodoslular tarafından inşa edilmiştir. Burnun sırtında kurulduğu için, koyun doğusundaki
sahili de izlemek mümkündür. Bir yanı dik kayaya dayanarak yapılan kule, koya bakan yamaç
tarafında daha geniş bir temel üzerinde kurulmuştur. Bunun üzerinde yükselen silindir
şeklindeki kule, iki sıra taştan dizilmiş duvardan oluşuyor, kulenin içi büyük kırık taşlarla
doldurulmuş. Bu masif, yüksekliği 4,30 m olan altyapı üzerine, blok tabakalarla üst üste
basamak şeklinde ortaya doğru daraltılarak üstyapı inşa edilmiştir. Bu basamaklardan, güney
tarafında yer alan iki basamağın kalıntıları korunmuştur. Üstyapının, bundan başka kalıntısı
kalmamıştır.
297
Antik Taşocağı ve Mağara Kilise (Manastır): Değirmen Burnu üzerindeki gözetleme kulesinin
kuzeyinde kumtaşı çıkarılan bir taşocağı, bu ocağın çevresinde bir-iki evden oluşan ufak bir
yerleşim ve kayaya oyulmuş bir kilise bulunmaktadır. Kilisenin bir apsisi, bir yan şapeli ve bir
yan mekânı vardır. Bu mekânları ayıran duvarlar yıkılmış olup tavandaki izleri net bir şekilde
görülebilmektedir. Apsisin yanında dikdörtgen bir niş vardır ve bu nişin yanındaki bir yiv,
nişin kapatılabildiğini göstermektedir. Apsis ve çevresi, kayaya oyulmuş 37 adet haçla
süslenmiştir. Bu haçlardan dördünün uçları kırlangıçkuyruğu şeklindedir. Ayrıca kapı üstünde
oyulmuş başka bir haç daha vardır. Tavanda, girişin iç tarafında bir İsa monogramı
bulunmaktadır. Kilisede daha fazla haçın bulunduğu tahmin edilmekle birlikte duvarların alt
kısımlarının derin bir şekilde aşınması nedeniyle bunlar belirlenememektedir.
Sivil Mimari Örnekleri - Evler: Surlar, Küçük Asya şehirlerinin genel gelişimine iyice uymasına
karşın, evlerin incelemesi apayrı bir sonuca varmaktadır. Epey küçük olan evler sadece bir ya
da iki odadan oluşmaktadır. Bazen önünde bir avluya da sahip olmaktadır. Bu evlerin
yapılması için yukarıdaki ana kayalardan çıkarılan taş bloklarla teraslarla oluşturulmuştur. Bu
yöntemle, dik yerlerde çatı mertekleri üst tarafta direk kaya oyukluklarına oturtulmuş, kaya
aynı zamanda evin arka duvarı olmuştur. Evler genellikle birbirine bitişiktir ve aralarındaki
duvar ortak kullanılmıştır. Sur ile evler arasındaki bölge ise boş bırakılmıştır.
Odaların iç duvarlarına çok ince, bazen renkli bir sıva yapılmıştır. 20 ila 100 m² arasında
büyüklüğe sahip evlerin yapımındaki zorluklar ve teras duvarların yüksek kalitesi, Loryma'nın
ilkel bir yerleşim olmadığını gösterir.
Bu evler, gösterişli, peristilli evlerin beklendiği bir Hellenistik bir şehre hiç uymamaktadır.
Loryma, ev mimarisi açısından komşu Yunan ve Leleg yerleşimlerinden farklı olup, Bafa Gölü
sahilindeki Herakleias’nın öncülü olan, yaklaşık M.Ö. 300’de terk edilen Latmos’daki evlerle
benzerlik gösteren ayrı bir Karya tipini oluşturmaktadır.
Bu tipik Karya kültürü, Hellenistik Dönemde bile, güçlü Yunan-Hellenistik kültürüne karşı bazı
alanlarda varlığını koruyabilmiştir.
298
Geç Hellenistik Dönem ile birlikte yapı etkinlikleri önemli ölçüde azalmakta ise de, keramik
buluntularına göre kent varlığını sürdürmüştür. Ama eski zenginlikten iz yoktur. Erken Bizans
Dönemi'nde kentin güneydoğu kesiminde ve aynı kesimin alt tarafında yeni bir yerleşme
ortaya çıkmıştır. Burada, olasılıkla Klasik Dönem'e ait normal boyda bir mermer heykelin
bacak parçası devşirme malzeme olarak kullanmıştır.
Bizans Dönemi'nde Loryma'da bir donanma üssü ve arsenal (silah deposu) oluşturulmuştur.
Konstantinos Porphyrogennetos'ta geçen Οπλοθηκα, Απλοθηκη ve Oplasika Bükü olarak
günümüze kadar yaşamış olan Οπλοθηκη adı bu yapılara işaret etmektedir. Arsenal, Soteira
Kutsal Alanı'nın yerindeki devşirme yapılarla belirlenebilir.
M.S. 7. yüzyıldaki Arap
akınlarından sonra Loryma Koyu tamamen terk edilmiş olmalıdır.
Yerleşimin güneybatısında, nekropolün hemen altındaki kayalar arasında, adının bir kaya
yazıtından öğrenildiği Artemis Pergaia'nın kutsal alanı bulunmaktadır. Ana kayanın ortadan
oyulması suretiyle yapılan bu bankta tanrıçaya ait kült heykelinin bulunduğu tahmin
edilmektedir.
Loryma'nın ekonomik temeli tarımsal faaliyetlere dayanıyordu. Bu faaliyetler yakındaki
verimli ovalar dışında mümkün olduğu kadar genişletilen teras sistemiyle de destekleniyordu.
Loryma'nın en verimli toprağı olan, Apollon Kutsal Alanı'nın batısındaki ovanın kenarında
dört tane Hellenistik çiftliğin yer aldığı belirlenmiştir. BU çiftliklerin yapıları, verimli ova
toprağını değerlendirmek amacıyla taşlık, kayalık yamaçlara yapılmıştır. Bu çiftliklerden biri,
ovanın kuzey yamacında, Apollon Kutsal Alanı'nın yakınında yer almaktadır. Kuzeyde, bir
belden geçerek şehre giden antik yol, güneyde ovadaki antik araba yoluna bağlıdır. Yaklaşık
1.700 m2'lik alanı kapsayan çiftlik, iki taraftan doğal kayalarla, dereye doğru da aynı zamanda
teras işlevini gören bir poligonal duvarla çevrilmiştir. Yukarı kısmında L şeklindeki bir plana
göre inşa edilen çiftlik binası bulunmaktadır. 140 m²'lik bir alanı kapsayan bu yapı, şehir
evlerinden epey büyüktür. Evin güneydoğusunda bir sarnıç bulunmaktadır: Loryma'daki
genel kaynak ve kuyu suyu kısıtlılığından dolayı vazgeçilmez bir tesis. Açık avlu alanı değişik
teraslarla ayrılmış ve içinde küçük bir yan binası bulunmaktadır.
299
Yerleşimin mezarlık alanı ise, içinde gösterişli ve ince bir kaliteyi gösteren mezarları
barındırmaktadır.
Yerleşimin ve çevresinin topografyası, yolların şehirde değil, aksine Apollon Kutsal Alanı'nda
birleştiğini göstermektedir. Bu kutsal alan, buluntuların sayısı ve kalitesine göre de
Loryma'nın en önemli kutsal alanıydı. Burası, aynı zamanda Loryma’nın bölgedeki yerel
federasyonun (koinon) siyasal merkezi olduğunu da göstermektedir.
Loryma (Bozukkale), sınırı belirtilmemiş olmakla beraber 1. Derece Arkeolojik sittir.
Marmaris Taşlıca Köyü, Bozukkale Mevkii’nde yer alan, GEEAK 14.10.1978 tarih ve A-1362
sayılı kararı ile I. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescilli olan Loryma Antik Kenti’nin sınır
tespitine ilişkin çalışma sonucu, 1/25.000 ölçekli (Marmaris 020-d4) harita üzerinde
belirlenmiş sit alanları, İzmir 2 No.lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun
17.06.1995 tarih ve 4919 sayılı kararı ile I. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir.
2) Loryma Tabak Batığı: Üzerinde bir deniz fenerinin bulunduğu Kara Burun’a yörenin
denizcileri “ekmek attıran” derler. Dikkat edenler bu denizcilerin burnu dönerken birkaç
parça ekmeği denize attıklarını gözlerler. Bu bir minnet gösterisidir denizcilerin; “bu burnu
kazasız belasız geçtiğim için Tanrı’ya şükürler olsun” anlamına gelir bu davranışları. Bu
burunun yakınlarındaki dik kayalardan birine çarpıp 39 metre derinde dibe yatmış bir batık
bulunmaktadır. Batık dik bir yarın dibinde olduğu için dalış bölgesi koyu lacivert ağırlıklıdır. 30
m derinde kum zemin belirlemeye başladıktan sonra batığa ait kırık amforalar belirlemeye
başlar. Batık etrafında birçok amfora kırığı, tek tük sağlamları ve birkaç tane tabak
mevcuttur.
3) Kıran Gölü Kutsal Alanı: Attika Deniz Birliği’ne vergi ödeyen kent grupları tarafından
toplantı ve kült merkezi olarak kullanıldığı düşünülen Kıran Gölü Kutsal Alanı, Bozburun
Yarımadası'nın son bölümünde yer almaktadır. Yağışlı mevsimlerde su tutan yaklaşık 30 m
çapındaki bir gölü çevreleyen bu alanda, 1995 yılından başlayıp 2004 yılına kadar devam
eden bir süreçte Dr. Zeynep Kuban ve Dr. Turgut Saner tarafından gerçekleştirilen yüzey
araştırmalarıyla bir tiyatro, sunaklı bir hekatompedos (kült objesinin ya da tanrı heykelinin
300
korunduğu bölümün yüz ayak uzunluğunda olduğu Antik Yunan tapınak tipi) ve işlevleri
henüz kesin olarak bilinmeyen üç yapıya ait kalıntılar bulunmuştur.
Kutsal alanının bulunduğu bölgedeki en
yüksek
tepe,
493
metrelik
zirvesiyle
Karayüksek Dağı'dır. Jeolojik yapıyı ise
kireçtaşı
kütleler
oluşturmaktadır.
Bozburun Yarımadası'nın bu güney bölümü,
zemin
suyu,
açısından
akarsu
yarımadanın
ve
bitki
kuzey
örtüsü
bölgeleri
kadar zengin değildir. Arazinin sarplığı sık
sık küçük düzlüklerle kesilmektedir. Kutsal
alanı oluşturan kalıntılar tepelerle çevrili
böyle bir düzlüğün batı bölümünü işgal
etmektedir.
Kutsal alanın sunduğu genel görüntü, bütünde izlenen tasarım yaklaşımı, dik açıların, simetri
eksenlerinin ve ilgili mimari parçaların eksikliği, Kıran Gölü Kutsal Alanı'nın ortaya çıkışını en
azından Hellenistik Dönem öncesine götürmektedir. Kutsal alan olasılıkla bir elden ve bir
kerede tasarlanmamış, zaman içinde farklı teknik ayrıntılarla inşa edilen yapılarla organik bir
gelişme göstermiştir.
Bu gölün çevresindeki bütün yapılarda inşaat malzemesi olarak yerel kireç taşı kullanılmıştır.
Yapıların birbirine dik geldiği (ortogonal) bir sistem gözetilmeden yerleştirildiği
anlaşılmaktadır. 3 no.lu yapının 10 metre güneyindeki işlenmiş kaya kütlesi (T) dışında, alanın
sınırlandırıldığına ilişkin bir ize rastlanmamaktadır.
Tiyatro: Kutsal alanı batıdan sınırlayan kayalık tepenin eteğinde, doğuya yönlendirilerek inşa
edilmiş olan tiyatronun cavea duvarı ile kuzey analemma, yer yer 1,5 - 2 m yükseklikte
korunmuştur. 38-40 cm yükseklikteki profilsiz birkaç oturma sırası, in situ olmamakla birlikte
bitki örtüsü içinde seçilebilmektedir. Sahne binası olarak değerlendirilebilecek herhangi bir
mimar parçaya rastlanmamıştır. Cavea duvarı yaklaşık 1 m kalınlığında bir istinat duvarı
301
niteliğindedir. Duvar örgüsünü, kenarları genelde düz, bazı noktalarda kavisli çokgen bloklar
oluşturmaktadır. Her iki analemmanın cavea duvarına bağlandığı köşede birer düşey köşe
şeridi görülmektedir. Planı yarım daireyi aşan tiyatroda analemma duvarlarının dış köşeleri
arasındaki uzaklık 32 m, sahne çapı ise 34 m’dir.
Hekatompedos: Tiyatronun 18 m kadar doğusunda, kutsal alana ait yapıların yerleştiği
düzlükteki tek yükselti olan kayalığın üzerindedir. Plan özellikleri ve doğusundaki sunağı,
yapının tapınak olarak tanımlanmasında kuşkuya yer bırakmamaktadır. Yapı, yerli kayaya
oturmuştur. Batıdaki uzantısı ise doldurularak kazanılmış bir alan üzerine inşa edilmiştir.
Duvarlar her yönde ancak ya temel düzeyinde, ya da temel üzerindeki bir veya iki sıra
yüksekliğince korunmuştur. Yine de planın ana ölçülerini elde etmek mümkün
olabilmektedir. Temel duvarları, batıda bütün hat boyunca, kuzeyde ise iki noktada
izlenebilmektedir. Temel duvarı kalınlığı, kuzeyde yaklaşık 1,10 m, dolguyu destekleyerek
istinat duvarı işlevini gördüğü batıda ise 1,5 m'dir. Batıdaki bu hat, çokgen ve dörtgen
bloklardan oluşmaktadır. Bugünkü zemin üzerinde üç sıra görülebilmektedir. Üst yapıya
ilişkin herhangi bir mimari parça saptanamamıştır.
Tapınak yaklaşık 7.40 m X 29 m boyutlarındadır. Bununla birlikte 25/100 ayak ölçülerinde,
dolayısıyla 1/4 oranında dar uzun bir naos elde edilmekte ve tapınağın bir hekatompedos
olarak tasarlandığı anlaşılmaktadır.
Sunak ise tapınağın 2,20 m kadar doğusunda yer almaktadır. İki basamağı korunmuş
durumdadır. İlk basamakta 5,20 X 7,40 m, ikinci sırada 3,40 X 6,20 m'lik dış kenar ölçülerine
sahiptir.
1 Nolu Yapı: Tapınağın güneybatısında, işlevi henüz bilinmeyen bir yapı yer almaktadır. 1
No.lu yapı olarak tanımlanan bu kalıntı, kutsal alan içinde özellikle iyi korunmuş doğu
duvarıyla dikkat çekmektedir. 12.06 m X 9.00 m boyutlarında dikdörtgen bir plana sahiptir.
Kuzeyindeki tapınağa dar bir açıyla 80 cm kadar yaklaşmaktadır. Güney duvarı ise büyük
ölçüde yıkılmıştır. İyi korunmuş olan doğu duvarı 84 cm kalınlığında ve iki cidarlı olarak inşa
edilmiştir. Bunlardan, dörtgen planı az çok okunabilen bir tanesi tapınağın hemen
302
güneydoğusunda yer almaktadır. Dikdörtgen ve yamuk bloklardan oluşan duvar örgüsünün
iki sırası izlenebilmektedir.
2 Nolu Yapı: Düzlüğün güneydoğu ucundaki tepenin eteğinde kenarları pahlı dışbükey bosajlı
bloklardan oluşan duvarları bulunan bir yapı kalıntısı daha bulunmaktadır. Bu yapı benzeri
yarımadanın güneyinde de görülen bir mezar anıtının kaidesine aittir. Yakınındaki basamaklı
piramitler de bu görüşü desteklemektedir.
3 Nolu Yapı: Düzlüğün batısında, tiyatronun güneyinde üçüncü bir yapı daha bulunmaktadır.
Boyutları, konumu ve dar uzun dikdörtgen planıyla bir stoa yapısını çağrıştırmaktadır.
4) Kasara Antik Yerleşimi: Serçe Limanı ile Yeşilgelme Koyu arasında, muhtemelen
Yeşilgelme Koyu’na daha yakın bir Rodos Peraiası köyüdür (deme). Loryma’nın Rodos’a karşı
bir tehdit oluşturmaması için bu köye bağlandığı söylenir. Bu bölgede herhangi bir yüzey
araştırması ya da kazı yapılmadığı için elimizde bilimsel veriler bulunmamaktadır.
Bilge Umar, “Kasara” isminin Luwi dilinde ve ardılı Karya dilinde, “Ana Tanrıça’nın Büyük
Güzelköy” anlamına geldiğini söylemektedir.
5) Phoinix Antik Yerleşimi: Bir Karya kenti olan Phoinix’in kalıntıları Taşlıca’nın 4 km dışında,
Asar tepesi üzerinde ve çevresindedir. Köy ile antik yerleşim arasında, muhtemelen antik
döneme ait patika yolda önce mezarlarla karşılaşılır. Taşlıca ile Asar tepenin aşağı yukarı
ortalarında, çukurda kentin agorası, tepeye çıkarken oldukça iyi durumdaki bir yapı kalıntısı
ve ardından kentin ana nekropolisi (mezarlar) görülür. Kentin akropolisi Asartepe’dedir.
Tepede kalıntılardan çok, çevreye hakim manzara çekicidir.
6) Kumalanı Antik Yerleşimi: Marmaris İlçesi'nde; Bozburun Yarımadası'nın güney ucunda;
Taşlıca Köyü sınırları içinde yer alan Kıran Gölü Kutsal Alanı'nın kuzeydoğusunda yer alır.
Saner ve Kuban tarafından 2001'de gerçekleştirilen yüzey araştırmasında saptanmıştır. Asar
Dağı yerleşmesinden sonra en geniş yerleşme olduğu belirtilmektedir. Birbirine bağlı üç ayrı
düzlükten oluşan alanda bir kilise ve tarımsal faaliyetlere yönelik küçük yapılar vardır.
Belirlenen anıtsal bir mezar yapısının ön cephesinin bosajlı olduğu; üzerinde basamaklı stel
303
kaidelerinin durduğu tespit edilmiştir. Bölgede yaygın olarak görülen konut; tarımsal faaliyet
ve mezar unsurlarını içeren ancak diğerlerinden daha büyük bir yerleşme olarak
nitelendirilmektedir. Tarihi konusunda kesin bir bilgi verilmemiştir.
7) Alagelması Antik Yerleşimi: Bozburun Yarımadası’nın Yeşilova (Sömbeki) Körfezi’ne bakan
kuzey kıyısında yer alan Alagelması Antik Yerleşimi’nde yer alan üç ayrı kilise, tek nefli ve tek
apsisli bir mimari sergilemektedir. Kiliselerin batısında iç duvar yüzeyleri sıvalı, beşik tonozla
örtülü bir sarnıç yer almaktadır. Oldukça dar bir yerleşim alanında üç kilisenin bir arada
bulunması ve aynı alanda bir tatlı su kaynağının varlığı, bu yapı topluluğunun bir ayazma
olarak değerlendirildiğini düşündürmektedir. Yapılarda kullanılan malzemelerin incelenmesi
sonucunda, bu alanın Antik Çağ ile Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde kullanıldığını
anlaşılmıştır. Bugün çoban aileleri tarafından kullanılan konutların çevresinde gözlenen
mezar bloklarının ve pres taban taşlarının fazlalığı, Alagelma yerleşmesinin de Kumalanı
mevkiindeki yerleşim gibi, tekil küçük tarım birimlerinden daha çok geniş bir yayılma alanına
sahip olduğunu göstermektedir.
8) Uzuntarla Antik Yerleşimi: Bozburun Yarımadası’nın son bölümünde ve Kızılburun’un geri
alanında, denizden yaklaşık 200 m yüksekte, doğu-batı doğrultusunda uzanan Uzun Tarla
Antik Yerleşimi’nde, konutlar, tarımsal üretim mekanları ve mezarlardan oluşan bir dizi
kalıntı bulunmaktadır.
9) Kızılburun Antik Yerleşimi: Bozburun Yarımadası’nın Simi (Sömbeki) Adası’na bakan
ucunda yer alan Kızılburun yakınındaki antik yerleşim bir yamaçta bulunmaktadır. Ev,
tarımsal mekân, işlik ve mezar şeklinde görülen yaygın yapılaşmanın boyutları, yarımadanın
diğer bölgelerine göre daha büyük tutulmuştur.
10) Fidye Antik Yerleşimi: Uzuntarla düzlüğünün batısında, Fidye mevkiinin kuzeybatısındaki
bir tepenin üstünde ve yamaçlarında bulunan bu yerleşim, ortalamanın üstünde bir
büyüklüğe sahiptir. Fidye mevkiindeki bu yamaç yerleşimi hem Uzuntarla düzlüğüne hakim,
hem de güneyindeki Tola Limanı ile ilişki içindedir. Bizans Döneminde yerleşmenin üst
kısmına tek nefli ve tek apsisli bir kilise inşa edilmiştir.
304
11) Koçar Limanı Antik Yerleşimi: Bozburun Yarımadası’nın kuzeydeki kıyısında yer alan
Koçar Antik Yerleşimi, cephe genişliği 6,10 m olan ve yan yana dört küçük odadan oluşan
anıtsal bir mezar ile bunun yaklaşık 70 m batısında bir kalıntı grubu bulunmaktadır.
Koçar Limanı güneye doğru küçük bir düzlük şeklinde uzanmakta, arazi daha sonra yer yer sel
yataklarıyla kesilen sarp yamaçlar halinde yükselmektedir. Düzlüğün ortalarında küçük bir
kilisenin kalıntısı bulunmaktadır.
Bu yerleşimin kalıntıları dışında Koçar Limanı ile Kıran Gölü Kutsal Alanı arasında üç ayrı
yerleşim kalıntısı daha saptanmıştır.
12) Hıdırlık Limanı Antik Yerleşimi: Bozburun Yarımadası’nın güneydeki son bölümünün
Yeşilova (Sömbeki) Körfezi’ne bakan yüzünde yer alan Hıdırlık Yerleşimi, iç kısımda bulunan
Kıran Gölü Kutsal Alanı’na ulaşmak amacıyla kullanılmış ufak bir antik liman yerleşimidir. Bu
yerleşimde, Hellenistik Dönemde yapıldığı anlaşılan 9,60 X 7,60 m boyutlarında bir liman
yapısı, limanın biraz gerisindeki oldukça dik bir yamacın bittiği yerdeki düzlükte sokak benzeri
ortak bir alana açılan yapı topluluğu, sarnıçlar, zeytinyağı işlikleri, basamaklı kaideli mezar
anıtlarının yer aldığı bir nekropol alanı bulunmaktadır.
13) Asar Kalesi: Kıran Gölü Kutsal Alanı’na yaklaşık 1 km ve 15 dakikalık uzaklıktaki Asar
Dağı’nın üstünde büyük ve iyi korunmuş bir tahkimat yapısına ait kalıntılar bulunmaktadır.
Çevreye egemen bir tepenin üzerindeki kale, hem Kıran Gölü ile Asar Dağı yerleşmesini, hem
de Loryma Limanı’ndaki kaleyi görebilecek bir konumda bulunmaktadır.
Kale antik bir çekirdek ile bunu saran daha geniş bir Ortaçağ mimarisinden oluşmaktadır.
Antik yapıyı, duvarları dikdörtgen kesme bloklarla örülü tek kapalı dörtgen bir mekân
belirlemektedir. Kale Ortaçağ’da eğrisel duvarlar, kuzeyde bir burç ve çeşitli mekânlarla
genişletilmiştir. Ortaçağ mekânlarının duvarları harçlı moloz taşlardan inşa edilmiştir.
14) Merdivenli Üçgen Piramit Mezar Yapısı: Loryma’daki Apollon Kutsal Alanı’nın 5 km
batısındaki Loryma Yarımadası’nın batı yakasındaki Kalamaç Mevkii’ndeki bir dere içindeki
tepenin üzerindedir. Her bir kenarı 9,50 m olan üçgen bir taban üzerine oturmuş olup
305
bugünkü yüksekliği 3,19 m’dir. Yapının kenarında, yüksekliği 144 cm ve yan uzunluğu 99 cm
olan, sivri üçgen piramit şeklinde bir taş bulunmaktadır. Bu taşın, yapının en tepesinden
düştüğü varsayılabilir. Yapının, Erken Hellenistik Dönemde yapıldığı tahmin edilmektedir.
15) Serçe Limanı: Bozukkale (Loryma antik kenti) yakınlarındaki, Türkiye’nin en korunaklı
doğal limanlarından biri olan Serçe Limanı, denizin karaya bir dil gibi uzanarak haliç
yapmasıyla oluşmuştur. Girişi dar olduğu için açıktan hiç dalga almamaktadır. Limanın
özelliği, etrafını çeviren yüksek kayaların rüzgârı kesmesi ve teknelerin Güneydoğu yönüne
açık liman ağzında denizin durumundan etkilenmemeleridir.
Denizcileri aldatarak baştan çıkartan bu limandaki batıklardan birisi liman ağzının hemen
içinde 30 metre derinde yatan M.Ö. 1. veya M.S. 1. yüzyılın başlarına ait bir Roma Dönemi
gemisine, diğeri ise limanın iç kısımlarında ve 35-37 m derinliklerde M.Ö. 3. yüzyılın ilk
yarısındaki Hellenistik Dönemde batmış şarap taşıyan bir gemiye aittir. Bu batığın 150 m
kuzeyinde M.S. 11. yüzyılda batmış olan Cam Batığı ile bunun doğusundaki sığ sularda
parçalanmış Hellenistik dönem batığı bulunmaktadır.
Hellenistik Batığı (Şarap Taşıyıcısı): Serçe Limanı Hellenistik Batığı 1979 yılından beri bilinen
bir batıktır. Serçe Limanı’na sığınmaya çalışıp başarılı olamamış bir kaptan ve mürettebatının
öyküsünü taşımaktadır. Muhtemelen güneydoğudan esen Lodos rüzgârının kovaladığı gemi,
limanın ağzına kadar kaçabilmiş ama son anda liman girişindeki hırçın dalgalara teslim olmuş
gibidir.
Gemi, 35 metre derinlikte bulunmaktadır. 1979 yılında Serçe Limanı Cam Batığı’nın kazısı
tamamlanırken M.Ö. 3. yüzyılın ilk yarısına ait olan bu geminin kazısına karar verilmiştir.
Sonradan Cam Batık adını alacak olan M.S.11. yüzyıla ait bir ticaret gemisi batığı yakınlarında
bulunan Helen dönemi batığının bulunduğu yer, süngerci Mehmet Aşkın tarafından 1973′te
George Bass’a gösterildiğinde, çoktan yağmalanmıştı. Bunun yanı sıra cam keşfinin büyük
değeri ve tekne dizaynının ilginçliği, bir dereceye kadar Hellenistik Dönemine ait batığı
gölgelemiş ve daha ileri düzeyde araştırmaların yapılmasını geciktirmiştir.
306
Batık üzerinde çalışmalar başladığında arkeologların dikkatinden kaçan üzücü bir gerçek
ortaya çıkmıştı. Geminin kalıntılarının üzerinde battıktan sonra yandaki kayalardan düşen
kocaman bir kaya duruyordu. Kayayı kaldırmayı tercih eden kazı ekibi kayayı gemiden
ayıramadıkları için sadece çevrenin kazısını yapmakla yetinmiştir.
Batık, limanın ağzına yakın bir yerde, suyun 35 ila 37 metre altında yatıyordu. Yağmacılar
görünürdeki bütün amforaları götürmüş olsalar dahi el değmemiş bölgeler de vardı.
Helen Döneminden kalma bu gemi batığı, gemi yapım tarihçesi ile ilgili bilinmeyene
ulaşmanın bir yolunu sunma konusunda çok değerli bilgiler sunmaktadır. Seramiğin tarihçesi
hakkında bir temel sağlamıştır ve bulunan amforaların çeşitliliği ilginçtir. Batığın üzerindeki ilk
incelemeler sonucunda yüzeyin hemen altında bulunan üç sıra amfora ortaya çıkartılmıştır.
Amforaların çoğunda şarap taşındığı kanıtlandı; bu da Helen gemisinin geçmişte bir şarap
taşıyıcısı olduğunu gösteriyordu.
Amforaların damgalı kulpları, batığın M.Ö 3. yüzyılın ilk yarısına ait olduğunu kesin olarak
ortaya koyuyordu. Kaldırılan üç amfora katmanının altından sapları olmayan bir düzineden
fazla küre biçimli cam kap çıkmıştır. Taştan yapılmış bir yükleme kepçesi milinin iki parçası ve
dönel bir değirmenin alt platformu da, bulunan eşyalar arasındaydı. Aynı batıkta, biri büyük
diğeri küçük iki değirmen bulunması alışılmadık bir şey değildi; çünkü bazen bir seferde
sadece az miktarda cam tozu üretiminin gerekli olduğu anlar da olurdu. Bulunan bir
değirmenin diğerinden daha eski çağlara ait olması da, sadece kullanılan değirmen taşının,
kendinden sonra geliştirilmiş modellere kadar dayanabilecek ölçüde uzun ömür garantisi
bulunduğunun bir göstergesiydi. Çeşitli testiler ve alışılmadık bir düz tepeli amfora, diğer el
yapımı tahta, taş ve kurşun eşyaların arasında yatıyordu. Halen üzerlerinde çalışılmakta ve
analiz edilmekte olan bu buluntuların altında da, geminin gövdesine ait olduğuna inanılan
tahta vardı. Tahtanın bir kısmı kurşunla kaplanmıştı ve bulunan kurşun bir boru parçası, eski
çağlarda kurşun sintine borusunda kullanıldığının kanıtıydı.
Serçe
Limanı
Cam
Batığı:
Bodrum
Sualtı
Arkeoloji
Müzesi’nde,
özel
bir
salonda, Marmaris Serçe Limanı Batığında bulunan ve halen bilinen en önemli İslâm cam
koleksiyonu olarak tanımlanan cam eşyalar sergilenmektedir. 1977-1979 yıllarında
sürdürülen kazıda ele geçen buluntular geminin M.S. 1025 tarihinde Karadeniz’e ulaşmak
307
amacıyla Suriye’deki bir limandan yola çıktığını, ancak bilinmeyen bir nedenle Serçe
Limanı’nda battığını göstermektedir.
Geminin ticari nitelikteki 3 tonluk yükü, cam külçeler, kırık parçalar ve çeşitli kaplardan
oluşmaktaydı. Bu koleksiyonu oluşturan cam yapıtların birbirinden farklı yaklaşık iki yüz tipe
ayrıldığı görülmektedir. Buluntular arasında yer alan Fatımî Halifelerinin adı yazılı kalıp baskı
cam senceler (ağırlıklar) geminin M.S. 11. yüzyılın ilk yarısında yola çıktığını belgelemiştir.
Serçe Batığı camları dört ana gruba ayrılır. Birinci grup sofra eşyalarıdır. Bunlar büyük servis
tabakları, sürahiler, meyvelik ve kâseler ile bardak ve fincanlardan oluşur. İkinci grup,
kavanozlar, şişeler ve damacanalar gibi çeşitli sıvıları depolamak amacıyla kullanılan
kaplardır. Üçüncü guruptaki kandiller aydınlatma amacıyla yapılmışlardır. Dördüncü grupta
bulanan koku şişeleri, mürekkep hokkaları, hacı şişeleri anı eşyası olarak imal edilmişlerdir.
Çoğu ince çeperli olarak imal edilmiş olan bu cam kaplar, renksiz, açık ve koyu yeşil, sarı,
bordo ya da pembe-bej tonlarda, serbest üfleme ve kalıba üfleme teknikleriyle yapılmışlardır.
Kalıba üfleme teknikli yapıtlar, baklava desenli, ortası yıldızlı motifli tabaklar, kâse ve
kavanozlardır. Serbest üfleme tekniğiyle yapılmış birçok yapıt arasında kesme bezemeli
olanları, lüks ürün olup özel olarak imal edilmişlerdir. Bu çağda cam yapımında yeni bir
yöntem uygulanmaya başlanmıştır. Bu yöntemde cam yapıt daha sıcakken yüzeyinde kesme
yapılarak bezemeler oluşturulmaktaydı. Sıcak kesme adı verilen bu yöntemle kabartma çizgili
resimler elde edilmekteydi. Bu teknikle bezemeler daha keskin hatlara kavuşmaktaydı.
Burada kullanılmış aslan, balık kılçığı gibi figürlerin yanı sıra kimi başka desenler doğu etkisini
ve İslâm özelliklerini yansıtmaktadır. Sürahi ve bardaklardaki kesme doğu motifleri ve sütunlu
yapı bezemeleri doğu mimarîsindeki atmosferi akla getirmektedir.
O çağda pazar isteklerini karşılamak amacıyla üretilen camlar, sofra eşyaları, kandiller ve
hediyelik şişeler Karadeniz kıyılarında, kentlerdeki ya da nehir kıyılarındaki atölye ve
dükkânlarda hurda olarak pazarlanmak amacıyla taşınıyordu.
Sualtı Arkeolojisi Enstitüsü araştırma ekibi, 1973 yılında, o zamana kadar kazılmış olanların
dışında kalan batıklar bulmak amacıyla Türkiye kıyılarını araştırıyordu. George Bass’in
308
başlattığı ve bilim adamlarımızın aynı hızla devam ettirmekte olduğu değişik sualtı
araştırmalarının hedefi sahillerimizdeki batıkları belirlemek, başta soygun olmak üzere
değişik zararlı etkenlerden korumaktır. Selimiye Batığı’nı da bize gösteren Bozburunlu sünger
avcısı Mehmet Aşkın, George Bass’a gövde yapımına dair bilgilerin çok kısıtlı olduğu bir
dönem olan 11. yüzyıldan kalma olduğu sanılan bir amfora bulduğu bu alanı, batık üstüne 10
dakikalık bir dalışta göstermişti. Amforanın kendisi, kumla korunmuş olduğundan, sağlam
durumda, dik olarak duruyordu. Bu batık alanının kum üstünde kalan kalıntıları diğer
batıklara nispeten az olmasına rağmen geminin ahşap gövde kalıntılarının da bu durumda
olacağına inanmak için her türlü neden vardı ve alanın kazılması, bu dönemle ilgili kıymetli
bilgiler sağlayacaktı. Ayrıca batık alanında bulunan cam örnekler bu kazı sayesinde cam
tekniği hakkında önemli verileri ihtiva ettiğine işaret ediyordu.
Serçe Limanı’nda kazısı yapılan Cam Batık, gemi yapımcılığı tarihine akıl almaz bir katkıda
bulunmuştur. İslam kaynaklı cam yükü kazının önemli bir buluşu olmuş ve İslam sanat
tarihinin önemli bir dönemine ilişkin büyük bilgi sağlamıştır. Bu batıkta yapılan birçok başka
buluş, tarihin bulutlu bir dönemi konusunda kıymetli bilgiler elde etmemizi sağlamıştır. Serçe
Limanı Batığı, tamamen modern yöntemle inşa edilmiş, bilinen ilk gemidir.
Serçe Limanı gemisi, 15 metre uzunluğunda ve 5 metreden biraz fazla bir genişliktedir; 30-35
ton yük taşıma kapasitesi vardır. Kare biçimi ambarıyla yuvarlak biçimli gövdesi, maksimum
depolama kapasitesi sağlamak amacıyla şekillendirilmiş olmalıdır. Armadadan artakalan
eserler şunlardır: Makara blokları, makara dilleri ve bir halat bloku. Bunların, gövdenin
dizaynı ve bütünsel özellikleriyle bağlantılı olarak incelenmesi, geminin 2 direkli olduğunu
göstermiştir. O zamanlar en çok kullanılan 3 köşeli armada, 2 yelkende 100 metrekare yelken
bezi gerektirmiş olmalıdır. Düz karinası ve küçük ama ağır omurgası onu, sığ sularda hatta
nehir kanallarında seyretmeye elverişli kılmış olsa gerektir. Daha derin salmalı, daha iri
gemilerin seyretmekte yetersiz kaldığı yerlerde, yükü, büyük gemilerden alıp kıyıya taşıyan
bir yükleme teknesi olarak çalışmış olması da olasıdır. Nispeten küçük olmasına rağmen uzun
seyirler yapmaya da uygundur.
Serçe Limanı Batığı Kazısı’ndan önce, İslam camının en ünlü koleksiyonu Atina’daki Benaki
Müzesi’ndeydi. Bu koleksiyon, kırıklar dahil 425 parçadan oluşuyordu. Serçe Limanı Batığı,
309
bugün 500 bin ila 1 milyon arasında parça cam eseriyle en zengin cam koleksiyonunu
oluşturmaktadır. Kazı alanında 80 eksiksiz parça bulunmuştur. Kırıklardan, yüzlerce adet
kısmen bütünlenmiş profil üretildi ve birçok yeni şekil keşfedildi. Daha şimdiden 200′den
fazla değişik cam biçimi ve yalnızca 1.200′ün üstünde geniş ağızlı büyük bardak tanımlanmış
durumdadır.
Cam Batık, İslam sanat tarihinin önceden bilinmeyen bir dönemi hakkında bilgi sağlayan
başlıca kaynaktır. Bu batık, gemide bulunan İmparator II Bazil’e ait sikkeler ve Fatimi
Hanedanı döneminin tarihiyle damgalanmış İslam ağırlıkları sayesinde, M.S. 1025 yılına
tarihlendirilmiştir. Geminin yükü üstünde sürdürülen incelemeler Bizans dönemine ait camın
birçok başka yönü hakkında önemli bilgi sağlamayı sürdürmektedir.
Değerli cam ve amfora yüküne ek olarak batık, Ortaçağdan kalma silahlar ve araçlar, satranç
ve tavla parçaları, iki döner el değirmeni, sikkeler, değişik ağırlıklar ve harikulade güzel bir
altın küpe gibi başka buluntuları da günümüze taşımıştır.
16) İncirliada Sualtı
Dalgakıranları:
Bozburun
Yarımadası’nın
kuzeyindeki
Yeşilova
(Sömbeki)
Körfezi’ndeki
İncirliada’nın
güneydoğusunda
su
kalmış
iki
adet
altında
dalgakıran
bulunmaktadır. Batıda yer alan
antik limana ait dalgakıranın
uzunluğu yaklaşık 30 m olup, en
geniş bölümü 6 m civarındadır.
Üst
yüzeyi,
düzeyinden
bugünkü
su
0,5-1,5
m
aşağıdadır. Bu limanın yaklaşık
700 m doğusunda ikinci bir
rıhtım kalıntısı daha bulunmaktadır. Kalıntının su derinliği 2-3 m olup deniz tabanından
310
yüksekliği 3m’yi bulmaktadır. İncirliada güneyinde sualtında bulunan mendirek ve harç
kalıntıları, olasılıkla Loryma’nın Hisarönü girişini denetlemek amacıyla inşa edilmiş, savaş
gemilerinin demirleyeceği askeri bir liman olduğunu göstermektedir.
KAMUSAL HİZMETLER
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan
Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler
Araştırması Kesin Raporu verilerine göre toplam 170 hanenin bulunduğu köyde kamu
kuruluşu olarak sadece bir cami ile muhtarlık binası bulunmaktadır. Taşlıca Köyü’nün muhtarı
Şadi Altınışık’tır.
Eğitim: Fenaket İlkokulu 1931- 1932 yıllarında inşa edilmiştir. Tek derslikli bir okul olan
Fenaket İlkokulu’nun ismi, 1962 yılında Taşlıca İlkokulu olarak değiştirilmiştir. 1968- 1969
eğitim yılında 93 öğrencisi ve 2 öğretmeni bulunmaktaydı.
Bugün ise köydeki mevcut iki derslikli okul binası hizmete kapalıdır. 2009-2010 eğitimöğretim yılında birinci kademe denilen 1, 2 ve 3ncü sınıflardaki öğrenci sayısının azalması ile
okul aynı yıl kapanmış ve öğrenciler taşıma ile Söğüt İlköğretim Okulu’na taşınmaya
başlanmıştır.
PTT: Köyde PTT şubesi bulunmamaktadır.
Sağlık Kuruluşu: Köyde sağlık ocağı binası bulunmakla birlikte personel yokluğundan
kapalıdır. Köye haftada iki gün bir aile hekimi gelmektedir.
KÖYÜN MİMARİ DOKUSU
Bugünkü köy yerleşimi Pınarcık, Çakallık ve Bahçekule tepeleri ile antik Phoinix yerleşimi
arasında kalan Aşağı Fenaket yerleşimi ile Dolamaç ve Yokuşbaşı tepelerinin yamacında kalan
Yukarı Fenaket yerleşimlerinin süreç içinde bir araya gelip tek bir merkezde birleştiği bir
yerleşimdir. Yerleşimin geçicilik özelliği gösteren diğer bir noktası ise Bozburun
Yarımadası’nın batı ucunda yer alan Aziziye’dir.
311
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan
Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler
Araştırması Kesin Raporu verilerine göre Taşlıca Köyü yerleşimi yoğun bir biçimde organik bir
doku niteliği göstermektedir. Özgün dokusu korunmuş binalar daha çok Sındılı Mevkii’nde
bulunmaktadır. Yerleşimde bahçe teraslar ve yel değirmenleri dikkat çekmektedir. Köy
sakinlerinin çoğu emekli olmakla birlikte; çalışanların büyük bir kısmı hayvancılık ve
teknecilikle uğraşmaktadır.
Köy dokusunun merkezini cami, muhtarlık ve kahvehanenin bulunduğu yerleşim çekirdeği
oluşturmaktadır. Burası geleneksel olarak da yerleşimin merkezidir. Zaman içinde yamaçtan
aşağı doğru kuzeybatı yönünde gelişmiştir. Burası betonarme tek ya da iki katlı yapıların
bulunduğu bölgedir. Geleneksel dokunun bulunduğu yerleşim çekirdeğinin etrafında;
geleneksel sokak ve yapı karakterleri iyi korunmuştur. Aynı zamanda yerleşimin girişinde ve
batı ucundaki tepede yerleşimin siluetinde önemli bir değeri olan iki tane yel değirmeni
bulunmaktadır.
Avlu bahçeleri ve ev duvarları tarafından sokaklar bugün parke döşelidir. Özgününde taş
döşeli olma ihtimali yüksektir. Merkezde geleneksel döneme ait ticari yapılar (dükkân, depo
vb.) bulunmaktadır. Bu da merkezin geçmiş dönemlerde de yerleşimin ticari işlevlerini
yüklendiğini göstermektedir.
Taşlıca yöresi mimarisi yapılaşmanın % 90’ını oluşturan tek katlı yapılarla % 10’unu oluşturan
iki katlı yığma taş yapılardan oluşmaktadır. Dokudaki yapıların hemen hepsi kırma çatılıdır.
Tek katlı yapılar doğrusal olarak iki mekânın yan yana gelmesi ile oluşmuştur. Mekânlar
doğrudan bahçeye açılmaktadır. Bazı yapılarda sonradan çatı formu değişerek sundurma
benzeri yarı açık mekânlar eklenmiştir.
Doku içindeki en önemli örneklerden bir tanesi yerleşimin merkezinde yer alan iki katlı büyük
programlı bir yapıdır. İki mekânlı doğrusal olarak oluşan dikdörtgen formlu tipin üst üste
gelmesi ile oluşmuştur. İki kata ulaşım yapı içindendir. Zemin kat mekânlarına bahçeden
ulaşılmaktadır. Ocaklar dar cephede konumlanmıştır. Yapının kapı, pencere vb. elemanları
özgündür.
312
Bölge genelinde yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda, Poliochni, Thermi, Demircihöyük,
Hacılar, Beycesultan, Troia, Milet ve Karataş-Semayük gibi eski yerleşimlerde de görülen
megaron tipi yapıların aşağı ve yukarı Fenaket yerleşimlerindeki yapılarla büyük benzeşimler
gösterdiği, megaroid olarak nitelenen bu antik yapıların ve yerleşim dokusunun değişim
geçirerek bugünkü duruma ulaştığı belirlenmiştir.
KÖY ALTYAPISI
Çamlı Köyü’nde içme suyu şebekesi bulunmakla birlikte kanalizasyon şebekesi, fosseptik ve
arıtma tesisi yoktur. Mevcut içmesuyu şebekesi yetersizdir. Katı atık ve çöpler haftada bir
gün toplanmaktadır.
KÖY EKONOMİSİ
Taşlıca Köyü’nün temel ekonomisi arıcılık-balcılık, hayvancılık ve balıkçılık gibi tarımsal
faaliyetlerle turizme dayanır. Köyün geçimi % 60’ı ile hayvancılıktan, % 40’ı ile de turizmden
sağlanır. Köyde 40 hane balıkçılıkla, 2 hane de arıcılıkla uğraşmaktadır. Köyde 3.500 büyük,
4.000 küçükbaş hayvan ve 30 balıkçı teknesi vardır.
Bölgenin “Deli Ali” isimli iri, tatlı ve çekirdekli üzümü ile keçi sütünden yapılan keçi peyniri,
nohutu ve sarmısağı meşhurdur.
Köyde esnaf olarak 3 market ve 3 kahvehane bulunmaktadır.
313
Yazılı Kaynaklar
1. Bass, G., Lledó, F., Matthews, S. (2009) Serce Limani: The Glass of an EleventhCentury Shipwreck, Instıtute Nautical Archaeology (INA), New York - 2009
2. Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164
3. Bean, E. G. (1987) Karia, Cem Yayınevi, İstanbul - 1987
4. Bean, E. G, Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)
5. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.
Baskı, TEB Yayınları.
6. Diler, A. (2004) Muğla’da Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasında Yaşanan
Sorunlar: Kültürel ve Doğal Kaynak Yönetimi Ön Araştırması, İstanbul, Kasım 2004
7. Doğaner, S. Bozburun Yarımadası: Coğrafi Ortam ve İnsan,
8. Heikell, R. (2008)Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, 2008, İstanbul
9. Held, W. (1996) 1995 Yılı Loryma Araştırması, 14. Araştırma Sonuçları Toplantısı,
1996, 1. Cilt, s.165-181
10. Held, W. (1999) 1998 Yılı Loryma Araştırması, 17. Araştırma Sonuçları Toplantısı, 2.
Cilt, 1999, 2. Cilt, s.295-306
11. Held, W. (2000) 1999 Yılı Loryma Araştırması, 18. Araştırma Sonuçları Toplantısı,
2000, 1. Cilt, s.149-162
12. Held, W. (2001) 2000 Yılı Loryma Araştırması, 19. Araştırma Sonuçları Toplantısı,
2001, 1. Cilt, s.189-202
13. Held, W. (2002) 2001 Yılı Loryma Araştırması, 20. Araştırma Sonuçları Toplantısı,
2002, 1. Cilt, s.289-300
14. Kaşer, N. (2010) Hisarönü Körfezi’ndeki Deniz Seviyesi Değişimi, Sedimantasyonu ve
Bölgedeki Eski Çağ Kıyı Yerleşimleri Üzerindeki Etkileri, Yayınlanmamış Doktora Tezi,
Haziran 2010, İzmir
15. Kuban, Z., Saner, T. (1996) Kıran Gölü 1995, 14. Araştırma Sonuçları Toplantısı, 1996,
2. Cilt, s.433-450
16. Kuban, Z., Saner, T. (2000) Kıran Gölü 1999, 18. Araştırma Sonuçları Toplantısı, 2000,
1. Cilt, s.163-168
314
17. Kuban, Z., Saner, T. (2001) Kıran Gölü Kutsal Alanı 2000, 19. Araştırma Sonuçları
Toplantısı, 2001, 1. Cilt, s.203-208
18. Kuban, Z., Saner, T. (2002) Kıran Gölü Kutsal Alanı, 20. Araştırma Sonuçları Toplantısı
2002, 1. Cilt, s.283-288
19. Kuban, Z., Saner, T. (2004) Kıran Gölü Kutsal Alanı 2003, 22. Araştırma Sonuçları
Toplantısı, 2004, 2. Cilt, s.129-136
20. Kuban, Z., Saner, T. (2005) Kıran Gölü Kutsal Alanı 2004, 23. Araştırma Sonuçları
Toplantısı, 2005, 2. Cilt, s.395-402
21. Özberk, B. (2004) The Evolution and Evaluation of the Fenaket Megaroid Dwellings A Seasonal Hamlet In Western Bozburun Peninsula, Yayınlanmamış Yüksek Lisans
Tezi, Nisan 2004, Ankara
22. Soyluer, S. (2006) XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı'nın İdari ve Nüfus Yapısı,
ÇTTAD, V/13, (2006/Güz), s.s. 109–135
23. Strabon, Geopraphika Antik Anadolu Coğrafyası, Kitap XIV.2, C 65 4, s.219, Arkeoloji
ve Sanat Yayınları, İstanbul 2009
24. Umar, B. (1999), Karia, Bir Tarihsel Coğrafya Araştırması ve Gezi Rehberi, İnkılap
Yayınevi, İstanbul
25. Umar, B. (1993), Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.413
İnternet Kaynakları
1. Marmaris Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr
2. Marmaris Belediyesi - www.marmaris.bel.tr
3. Marmaris Turizm Altyapı Birliği – www.martab.gov.tr
4. Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr
5. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr
6. Index Anatolicus
http://www.nisanyanmap.com/?y=ak%C3%A7ap%C4%B1nar&t=ula&lv=1&u=1&ua=0
7. Wikipedia – Loryma - http://en.wikipedia.org/wiki/Loryma
8. Serçe Limanı Batığı - http://www.turkiye-wrecks.com/loryma.html
315
9. Türkiye Arkeolojik Yerleşimler Projesi (TAY) – Kumalanı
http://www.tayproject.org/TAYmaster.fm$Retrieve?YerlesmeNo=15452&html=mast
erdetail.html&layout=web
10. Türkiye’nin Arkeolojik Yerleşimleri Projesi - Tay Project
http://www.tayproject.org/TAYages.fm$Retrieve?CagNo=5346&html=ages_detail_t.
html&layout=web
11. Mavi Yolcular - http://www.maviyolcular.com/mavi-yolculuk-serce-limani/
12. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel
Müdürlüğü, https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx
13. Captain Nemo’s Restaurant (Hasan) – Serçe Limanı –
http://www.steam.segelteam.net/SerceLimani/index2.html
14. “Bozburun; Mavi Gözler”, Atlas Aylık Coğrafya ve Keşif Dergisi, Mayıs 95, Sayı: 26, s.82-92
15. “Ege’nin Uzak Yarımadaları – Bozburun ve Reşadiye’nin Anatomisi”, Atlas Aylık Coğrafya
ve Keşif Dergisi, Temmuz 1997, Sayı: 52, 110-128
Haritalar
01. TR-3111 Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000
02. 1/25.000 Ölçekli HGK Haritası (O 20-d2 ve O 20-d4 paftalar)
Özel Bilgiler
1. Marmaris Turizm Altyapı Birliği (MARTAB) bilgileri.
2. Marmaris Müzesi bilgileri.
3. Taşlıca Köyü Muhtarlığı bilgileri.
316
14. TURGUT KÖYÜ
Marmaris kent merkezinin güneybatısında, kuzeyden Hisarönü Körfezi, Turgut, Osmaniye ve
Bayır köyleri, batıdan Selimiye, güneyden Söğüt köyü ile çevrili Marmaris İlçesi Bozburun
bucağına bağlı bir köy yerleşimidir. Köyün coğrafi koordinatları 28° 7' 6'' D, 36° 45' 13'' K,
denizden yüksekliği de ortalama 10 m’dir.
Yerleşimin Tarihi: Bozburun Yarımadası’nın yerleşime en uygun koylarından birinde, sahilden
uzak yamaç ve tepelerde kurulmuş olan köyün tarihi antik dönemlere kadar gitmektedir.
Turgut Koyu’nun batısındaki yarımada üzerindeki Hydas antik yerleşimi, Antik Çağ’da,
Hellenistik Dönemde ve Bizans İmparatorluğu döneminde önemini korumuş bir yerleşimdir.
Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine kadar “Ilia” (Ayalya) adını taşıdığı, Hicri 1308
(Miladi 1890-1891) tarihli Aydın Vilayeti Salnamesi’ne göre nüfusunun 63 hanede 343 kişi
olduğu, milliyetçilik akımlarının güçlendiği bu tarihlerde Selimiye, Osmaniye, Aziziye,
Orhaniye köyleri ile birlikte adının değiştirilerek “Turgut” haline dönüştürüldüğü
bilinmektedir. Bölgede yaşayan Rumlar ise 1923 tarihli mübadele çerçevesinde zorunlu
olarak Yunanistan’a göç ettikleri için geriye sadece Menteşe Beyliği ve Osmanlı
İmparatorluğu dönemlerinde göçen ya da bu bölgeye yerleştirilen Yörükler kalmıştır.
Bugün, Bozburun-Turgut sapağını geçtikten iki yüz metre sonra sol tarafta eski Rum
yerleşiminin kalıntılarını görmek mümkündür. Bazı evlerin taş duvarları ile bir kuyu
günümüze ulaşabilmiştir.
Bugün köyde yaşayanlar arasında köye ilk gelenlerin Bektaş (İmamoğlu, Yılmaz ve Akdeniz
aileleri), İsban (Özdemir ailesi), Kadıoğlu (Ergün ve İlhan aileleri) ve Yavanoğlu (Uslu ve Kaya
aileleri) aileleri olduğu; Karayiğit ailesinin Alanya’dan gelme Yörük olduğu; Çetin ailesinin
Mısır’dan, Ertuğrul ailesinin Malatya’dan geldiği; İpi, Uyanık ve Zeren ailelerinin de 70 yıl
önce Rodos’tan göç ettiği bilinmektedir.
317
Köyün I. Dünya Savaşı öncesindeki nüfusu 328 İslam, 69 Rum; 24 Eylül 1915 tarihli sayımdaki
nüfusu 335 İslam, 16 Rum ve 3 Eylül 1921 tarihli sayımdaki nüfusu ise 348 Müslim, 50 Rum
olarak belirlenmiştir.
Bugün köye bağlı dört mahalle bulunmaktadır: Şelale, Değirmenyanı, Delikyol ve Limanbaşı
mahalleleri.
İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre bölgede yer alan
Değirmenyanı, Delikyol ve Kelebek Turgut Köyü’ne bağlıdır. Köyün kapladığı alanda mevki
olarak tanımlanan diğer yerler, alfabetik sırasıyla şu şekildedir: İnişdibi, Serece Damları.
NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER
Nüfus
Turgut Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre
629 kişi olup bunun 337’ini (% 53,58) erkekler, 292’sini (% 46,42) kadınlar oluşturmaktadır.
Yerleşimin 1935 yılı nüfusu 253, 1940 yılı nüfusu 279, 1945 yılı nüfusu 301, 1950 yılı nüfusu
323, 1955 yılı nüfusu 338, 1970 yılı nüfusu 382, 1975 yılı nüfusu 431, 1980 yılı nüfusu 476,
1985 yılı nüfusu 421, 1990 yılı nüfusu 695, 2000 yılı nüfusu 601, 2007 yılı nüfusu 616, 2008
yılı nüfusu 642, 2009 yılı nüfusu 627, 2010 yılı nüfusu da 641’dir. Bu verilerin
incelenmesinden de görüldüğü gibi Turgut Köyü’nün 1990-2011 dönemindeki nüfusu,
Türkiye ve Marmaris ortalamalarının aksine devamlı olarak 600 civarında olup bu durum
dışarıya göç verdiğini göstermektedir. Nitekim köy nüfusunun 2015-2040 dönemindeki
projeksiyonunu gösteren tahminler de bu durumu doğrulamaktadır.
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan
Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler
Araştırması Kesin Raporu verilerine göre 0,0240 olan beş yıllık büyüme oranı üzerinden nüfus
projeksiyonu 2015 yılı için 645, 2020 yılı için 661, 2025 yılı için 677, 2030 yılı için 693, 2035
yılı için 710, 2040 yılı için de 727’dir.
318
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde
yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.
Medeni Durum
Yine aynı şekilde, bu nüfusun 142’si (% 27,05) hiç evlenmemiş, 163’ü erkek, 155’i kadın
olmak üzere toplam 318’i (% 60,57) evli; 10’u erkek, 16’sı kadın olmak üzere toplam 26’sı (%
4,95) boşanmış; 6’sı erkek, 33’ü kadın olmak üzere toplam 39’unun (% 7,43) eşi ölmüştür.
Okuma Yazma Bilinirliği
Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 3’ü erkek, 5’i kadın olmak üzere toplam 8 kişi (% 1,52)
okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 304’ü erkek, 268’i kadın olmak üzere toplam
572’si (% 97,11); 15+ yaş grubuna göre 270’i erkek, 238’i kadın olmak üzere toplam 508’i (%
96,76) okuma yazma bilmektedir.
Eğitim Düzeyi
Nüfusun, 6+ yaş grubunda 43’ü erkek, 40’ı kadın olmak üzere toplam 83 kişi (% 14,09)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 152’si erkek, 153’ü kadın olmak üzere
toplam 305 kişi (% 51,78) ilkokul, 56’sı erkek, 37’si kadın olmak üzere toplam 93 kişi (%
15,79) ilköğretim okulu, 16’sı erkek, 5’i kadın olmak üzere toplam 21 kişi (% 3,57) ortaokul
veya dengi okulu, 26’sı erkek, 23’ü kadın olmak üzere toplam 49 kişi (% 8,32) lise veya dengi
okul, 11’i erkek, 10’u kadın olmak üzere toplam 21 kişi (% 3,57) ise yüksekokul ve üzeri eğitim
düzeyine sahiptir.
Nüfusun, 15+ yaş grubunda 14’ü erkek, 17’si kadın olmak üzere toplam 31 Kişi (% 5,90)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 152’si erkek, 153’ü kadın olmak üzere
toplam 305 kişi (% 58,10) ilkokul, 51’i erkek, 30’u kadın olmak üzere toplam 81 kişi (% 15,43)
ilköğretim okulu, 16’sı erkek, 5’i kadın olmak üzere toplam 21 kişi (% 4,00) ortaokul veya
dengi okulu, 26’sı erkek, 23’ü kadın olmak üzere toplam 49 kişi (% 9,33) lise veya dengi okul,
11’i erkek, 10’u kadın olmak üzere toplam 21 kişi (% 4,00) ise yüksekokul ve üzeri eğitim
düzeyine sahiptir.
319
YOL VE ULAŞIM
Turgut Köyü, Marmaris Kent Merkezi’ne 18 km, Muğla İl Merkezi’ne 75 km uzaklıktadır.
Marmaris-Turgut-Marmaris hattında çalışan minibüsler yaz aylarında Turgut’tan sabah saat
07.15, akşam saat 19.00, Marmaris’ten sabah saat 10.00 akşam saat 23.00 saatlerinde, kış
aylarında ise Turgut’tan sabah saat 07.15, akşam saat 14.50, Marmaris’ten sabah saat 10.00,
akşam saat 17.30’da hareket etmektedir.
COĞRAFİ YAPI
Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için; Turgut
Köyü’ne ait arazilerin, Tülü Burnu-İncirlikaya Burnu-Kızılkaya Tepesi (390 m)-Kara BurnuKuma Tepesi (613 m)-Türkmen Tepe (491 m)-Asar Tepesi (491 m)-Yaypınar Tepesi-Çardakyeri
Tepesi (225 m)-Tülü Burnu hattı içinde kaldığı varsayılmıştır. Bu varsayımsal tanımlama ile
belirlenen alan içindeki coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:
BAŞLICA DAĞ VE TEPELER
Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki
listede gösterilmiştir:
Yüksekliği bilinen tepeler
1. Kuma Tepesi (613 m): Turgut, Bayır ve Selimiye Köyü sınırlarının kesişim
noktasındadır.
2. Türkmen Tepesi (491 m): Turgut, Osmaniye ve Bayır Köyü sınırlarının kesişim
noktasındadır.
3. Asar Tepesi (491 m): Osmaniye Köyü sınırındadır.
4. Ağnak Tepe (426 m): Turgut Köyü’nün batısındadır.
5. Gemi Tepe (397 m): Orhaniye Köyü’nün güneyindedir.
6. Kızılkaya Tepesi (390 m): Selimiye Köyü sınırındadır.
7. Kale Tepe (276 m): Delikliyol Koyu’nun kuzeyindedir.
8. Dalyan Tepesi (252 m): Delikliyol Koyu’nun kuzeyindedir.
320
9. Karakavuk Tepesi (228 m): Delikliyol Koyu’nun kuzeyindedir.
10. Çardakyeri Tepesi (225 m): Orhaniye Köyü sınırındadır.
11. Ahlat Tepesi (111 m): Keçibükü ile Turgut Köyü arasındadır.
12. Çatalca Tepesi (78 m): Çatalca Yarımadası üzerindedir.
Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:
1. Alıçkaya: Turgut Şelalesi’nin kuzeyindedir.
2. Bakacak Tepe: Orhaniye Köyü’nün güneyindedir.
3. Çekikaya Tepesi: Delikliyol Koyu’nun doğusundadır.
4. Gökdağ Tepesi: Değirmenyanı Mahallesi’nin batısındadır.
5. Gökkaya Tepesi: Turgutköy’ün güneybatısındadır.
6. Hocabükü Tepesi: Turgut Köyü’nün doğusundadır.
7. Kelebek Tepe: Değirmenyanı Mahallesi’nin kuzeyindedir.
8. Kızılçukur Tepesi: Turgut Şelalesi yakınındadır.
9. Orta Tepe: Değirmenyanı Mahallesi’nin kuzeyindedir.
10. Sarıkaya Tepesi: Değirmenyanı Mahallesi’nin güneyindedir.
11. Yaypınar Tepesi: Turgut, Orhaniye ve Osmaniye köyleri sınırlarının kesişim
noktasındadır.
BURUNLAR
1. Tülü Burnu: Çatalca Yarımadası’nın kuzeydoğu ucudur.
2. Çatalca Burnu: Turgut Koyu girişinin doğusunda ince bir dil şeklinde batıya doğru çıkış
yapan kara parçasının ucudur.
3. İncirlikaya Burnu: Turgut Koyu girişinin batıdaki ucudur.
4. Daynalak (Dalyan) Burnu: Selimiye Koyu’nun doğu kısmındaki Delikliyol Koyu’nun
doğu kısmında batıya doğru ilerleyen bir kara parçasının ucu olup kuzeyinde Hydas
Antik Yerleşimine ait antik liman bulunmaktadır.
5. Kara Burnu: Delikliyol Koyu’nun kuzey ucudur.
321
YARIMADALAR
01. Çatalca Yarımadası: Turgut Koyu’nun kuzeydoğusundadır.
KOYLAR
01. Turgut Koyu (36° 46’ 2” N - 28° 06’ 5” E): Tepedeki Turgut Köyü'nün sahilindeki geniş
koy tamamen melteme açıktır, barınılmaz. Koyun doğu yakasından çıkan Çatalca
Yarımadası'nın karaya bağlandığı berzahın güneyinde, ufak teknelerin nispeten
korunacağı küçük bir girinti vardır.
02. Delikliyol Koyu: Koyun doğu ucunun kuzey tarafına, 3-7 metrede demir atılabilir.
Zemin çamurlu ve yosunludur, bu nedenle de yeterince demir tutuyor. Koya meltem
rüzgârının hafif soluğanı girmektedir.
03. Hasanbükü: Delikliyol Koyu’nun doğu kısmında batıya doğru ilerleyip ucunda
Daynalak (Dalyan) Burnu’nun bulunduğu kara parçasının güneyindeki küçük bir
koydur.
ÇAY VE DERELER
01. Değirmen Dere: Turgut Şelalesi’ni geçtikten sonra Turgut Koyu’na dökülmektedir.
ŞELALELER
01. Turgut Şelalesi: Köy merkezine 4,5 km uzaklıktadır. 5-6 metreden dökülen şelale
çevrede küçük havuzcuklar oluşturmaktadır. Yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken
şelale aynı zamanda köyün içmesuyu ihtiyacını da karşılamaktadır.
PINARLAR
01. Değirmenbaşı Pınarı: Turgut Şelalesi yakınındadır.
02. Killice Pınarı: Turgut Koyu’nun güneyindedir.
03. Kocapınar: Turgut Köyü’nün Orhaniye Köyü ile sınırındadır.
04. Tespihçik Pınarı: Turgut Köyü’nün Orhaniye Köyü ile sınırındadır.
322
TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER
Hydas Antik Kenti: Turgut Köyü Sınırları İçerisinde kalan kalan Hydas Antik Kenti, Turgut
Köyünün Güney-Doğusunda bulunan ve denize dik inen dağların yaklaşık 270 Metre
yüksekliğinde, oldukça dik bir tepe üzerinde müstahkem bir yerleşim yeridir.
Bozburun Yarımadasının batı kıyısında yer alır. Anadolu’nun güneybatı ucunda, Karia
bölgesinde bulunan bu yarımada, Ege ve Akdeniz arasındaki deniz ticaret yollarını denetim
altında tutan bir konuma sahiptir. Savunma duvarları ile çevrili yerleşim, kale ve kuzeybatı
güneydoğu yönünde uzanan 6 kilometrelik bir dağ sırasının en dar yerinde kayalık bir sırt
üzerinde kurulmuştur. Akropol ve batısındaki yerleşim alanı yaklaşık 3,5 hektarlık bir alanı
kapsamaktadır. Kent içinde bölgeye özgü basamaklı piramit mezar taşlarının kullanıldığı bir
mezarlık alanı, birçok sarnıç, yapı kalıntılarına ait temel izleri, bir kutsal alan, bir liman,
piramit çatılı bir anıt mezar gibi kalıntılar bulunmaktadır. Kentte, mimari teknik ve küçük
buluntulara göre Hellenistik, Arkaik ve Geometrik Dönem izlerine rastlanmaktadır. Antik
kentte Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izinleri ile Almanya arkeolog Mathias
Benter, 1997-2005 yılları arasında arkeolojik yüzey araştırması çalışmalarını sürdürmüştür
Savunma duvarıyla çevrelenmiş olan yerleşim yeri ve kale, kuzeybatı-güneydoğu
doğrultusunda uzanan 6 km. uzunluğundaki bir dağ sırasının en dar yerinde, kayalık bir sırt
üzerine kurulmuştur. Akropol deniz seviyesinden 270 m. yüksektedir. Akropolün batısındaki
yamaç üzerinde genişleyen yerleşim alanının en alçak noktası deniz seviyesinin yaklaşık 200
m. üzerindedir. Bu alan doğu-batı yönünde en fazla 350, kuzey-güney yönünde ise 200
metrelik bir genişliğe sahiptir. Duvarla çevrelenmiş yerleşim alanı akropol ile birlikte yaklaşık
3,5 hektarlık bir alanı kaplamaktadır.
Turgut Köyü'nden Hydas'a dar bir patika üzerinden ulaşılır. Bu yol bugün hala bir iki yerinde
olasılıkla Antikçağdan kalma Kyklobik istinat duvarlarıyla desteklenmekte olup, aşağıdaki
küçük bir vadinin kenarında kaybolmaktadır.
323
Küçük, çukur vadinin yamaçlarındaki iki alanda, çok sayıda basamaklı monolit bloktan oluşan
mezar kapamaya yarayan Hellenistik ya da Klasik dönemlere tarihlenen taşlar bulunmaktadır.
Bu küçük vadinin batısında benzer durumda bir diğer nekropol alanı daha bulunmaktadır.
Kutsal Alan: Kentin karşısında, kuzeybatıda yer alan küçük plato üzerinde kutsal bir alan
bulunmaktadır. Çok sayıda hayvan ve bir adet de insan figürinine ait parçanın burada
bulunması bu kanıyı doğrulamaktadır.
Antik Liman: Liman, Hydas
yerleşiminin
güney
aşağısında
yönünde
yerlerde
dik
duvarlarından
sahilde
kimi
kaya
oluşan
kurulmuştur.
Burada uzun dikdörtgen
planlı iki mekân ve bunların
arasında kare planlı bir
temele sahip üçüncü bir
mekândan oluşan bir yapının temelleri bulunmaktadır. Bu duvarların bir bölümü diğer bir
takım yapı kalıntılarıyla birlikte deniz suları altındadır.
Liman kesimindeki suyun dibinde 15x30 metrelik bir alanda yoğunlaşan keramik parçaları
bulunmaktadır.
Mezarlar: Hydas'ın savunma duvarlarının batı ve güneyindeki yamaçlarda hipoje olarak
nitelenebilecek aile ölçeğinde birkaç defa kullanılmış farklı tipteki daha eski mezarlar da
bulunmaktadır. Bunlardan birisi kent duvarları içinde yer almaktadır. Bunlardan üç tanesi çok
iyi korunmuştur. Bir dördüncü mezar ise ancak kemik ve silah gibi sunu niteliğindeki
buluntularla tespit edilebilmiştir. Duvarların hemen önünde, güneybatıda iki ya da üç hipoje
daha yer almaktadır.
324
Uzunluğu 6 metreyi bulan mezar odalarının yapımı sırasında kimi örneklerde kaya içindeki
doğal oyuntular kullanıldığı gibi, işlenmemiş taşlar da duvar olarak kullanılmıştır.
Mezarlardan birinin tavanı, ağırlığı iki tonu bulan dört taş blokla kapatılmıştır. Diğerlerinin ise
dar ve alçak girişli cephe duvarları oldukça iyi korunmuş olup, dromos özelliği
göstermektedir. Yaklaşık 10 m. uzunluğunda bir taş dizisi, girişin sağ yanından cephe
duvarına dayanır. Sol yanda ise dromos duvarı doğal bir kayadan oluşmaktadır.
Mezarlarda az sayıdaki keramik parçalarının dışında kısmen yanmış durumda küçük kemik
parçaları ele geçirilmiştir. Diğer buluntular ise beş parçasıyla ele geçirilen hilal biçimli bir
fibula ve altı adet demir silaha ait parça ile tunç levha parçalarından oluşmaktadır. Bir hançer
ve kısa bir kılıç, ele geçirilen parçaları sayesinde tamama yakın bir biçimde
birleştirilebilmiştir. Bunların dışında bir hançer sapı ve olasılıkla buna ait kesici kısım, iki
mızrak ucuna ait parça ve bir ok ucu parçası bulunmuştur. Hilal biçimli fibulalar Geometrik
Çağdan Erken Arkaik Çağa kadar uzanan bir döneme tarihlenmektedir.
Savunma Tesisleri: Kent içinde birbirinden bağımsız dört müstahkem alan bulunmaktadır:
Aşağı Kale, Yukarı Kale, güney sırtı ve batı yamacındaki yerleşme. Yukarı kalenin güneyindeki
bir kesimin dışında savunma duvarının geçtiği yerleri takip etmek kolaydır. Kyklobik duvarlar
kimi yerlerde 6 metrelik bir yüksekliğe ulaşmaktadır. Tüm kesitlerde doğrusal olarak
uzanmaktadır. Bükülmüş kesimler daha geç dönemlerde yapılmıştır. Yukarı kale dışında
kuleye rastlanmaz. Buradaki kule ise geç dönemlerde inşa edilmiştir. Ancak önceki bir kulenin
tekrar inşa edilmiş olması da mümkündür.
Kent Kapıları: Kente 2,5 m. genişliğinde, 5 m. yüksekliğinde, bir bastion tarafından kısmen
kapatılarak korunan bir kapıyla girilir. Kapının bugün sadece güneydeki tarafı ayaktadır.
Bastionun tıpkı üçüncü yapı döneminde olduğu gibi birinci dönemde de bir bina olarak inşa
edilip edilmediği açıkça anlaşılamamaktadır.
Daha küçük olan bir diğer kapı ise kuzeybatıda olup neredeyse tamamen korunmuş bir
durumdadır. Daha çok gizli bir giriş görünümündedir. Nitekim vadiden bu kapıyı görmek
mümkün değildir.
325
Sivil Yapılar: Çok sayıdaki kaçak kazının ortaya çıkardığı duvar kalıntılarından anlaşıldığı
kadarıyla, kent Klasik ve Hellenistik dönemlerde oldukça yoğun bir yerleşime uğramıştır.
Geniş bir merdivenle aşağı kaleye açılan girişin iki yanında iki yapı karşımıza çıkar. Bu
yapıların arasındaki bağlantı duvarı, dördüncü yapı döneminin özelliklerini göstermektedir.
Ancak ilk dönemde de böyle bir duvarın kurulu olup olmadığı henüz anlaşılamamaktadır.
Yukarı kaledeki kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan 16 m. uzunluğunda apsisli eve
ait duvarlar yaklaşık 1,5 metrelik bir yükseklikle korunagelmiştir. Aşağı kalenin kuzey
kesimindeyse oval bir evin duvarlarına ait olabilecek taş dizileri bulunmaktadır.
Sarnıçlar: Kent içine dağılmış çok sayıdaki sarnıç dikkat çekicidir. 150 ile 250 m³ arasında
değişen en büyük kapasiteye sahip beş sarnıçtan ikisi akropolde, biri güney sırtında
bulunurken, diğer ikisi de asıl yerleşim alanında yer almaktadır. Bunların dışında yapılara
bağımlı daha küçük 15 sarnıç saptanmıştır.
Kutsal alanın kuzeybatısında da bir diğer büyük sarnıç bulunmaktadır.
Kent Duvarları: Kyklobik savunma duvarları doğrudan ana kaya üzerinde yer almaktadır.
Çeşitli yerlerde daha sağlam ve iyi bir örgü oluşturmak amacıyla işlenen kısımlar
seçilebilmektedir. Yapılar iyi seçilmiş işlenmemiş taşları dolayısıyla, savunma duvarıyla
kıyaslandıklarında daha masif bir örgü göstermektedir. Kent duvarlarında kullanılan taşların
farklı büyüklükleri dikkat çekicidir. Ağırlığı 8 tonu bulan örneklere kadar çeşitli büyüklüklerde
taşlar kullanılmıştır. Duvar kalınlığı 1,6 ve 1,8 m. arasında değişmekte olup ön ve arkada
birbirine kenetlenmiş iki paralel taş dizisinden oluşmaktadır. Dış dizi ile iç dizi 2' ye 1 oranı
göstermektedir. Taşların özenle sıkıştırılmadığı görülmekle birlikte, bu depremlerden de
kaynaklanmış olabilir. Duvar içindeki çok sayıda çatlamış taşların durumu da aynı nedene
bağlanabilir.
Mağara – Korunak: Kuzeydeki Akropolis’in aşağısında, 12 metre uzunluğunda ve ortalama 3
metre genişliğindeki kaya korunağının altındaki mağaranın içindedir. Bu mağaradaki
mezarlardaki ölüler sırt üstü yatırılmış konumda olup, bir çatıda olduğu gibi karşılıklı olarak
birbirine dayanmış, pişmiş topraktan kiremite benzer hafif içbükey üç levha ile (30-35, 65-70,
326
1,5-2 cm.) örtülü durumdadır.
Mezar çukurunun doldurulmasından sonra, üstü mezar
yerinin işaretlenmesi ya da koruma amacıyla kiremitlerle kapatılmıştı. Bu mezarda bulunan
keramik parçaları Son Myken III C’den Protogeometrik Döneme kadarki süreye, şişkin yay
biçimli iki fibula ise 9. ve 7. yüzyıllar arasına tarihlenmektedir.
Oval Yapı (Aşağı Kale): Batı tarafında görüldüğü kadarıyla yaklaşık 1,1 m. kalınlığında,
işlenmemiş taşlardan oluşan bu duvar, dik kenarlı 0,7 m. kalınlığındaki bir duvarın doğu
yanında sona ermektedir. Sözü edilen ilk duvarın son üç metresinin, ilk yapı dönemlerinin
birisinden kalma seyri izleyip izlemediği kesin değildir. Bu duruma ancak bir kazı ile açıklık
getirilebilir. Tahkimat duvarının en dar yerinde, yaklaşık 1,8 m. genişliğinde, küçük taşlarla
kapatılmış bir geçit gözlendi. Kent duvarında olduğu gibi, dış taraftaki taş sırası, şimdiye
kadar saptandığı kadarıyla, iç taraftaki taş sırasındakilere göre daha büyük taşlardan inşa
edilmiştir (dolgusuz). Büyük yapıların dış duvarını oluşturduğu kısımlarda, tahkimat duvarının
benzer kısımlarında olduğu gibi daha sık bir örgü gösteriyor. Duvarın sadece kent duvarı
olduğu kısımlarda ise daha kaba bir işçilik söz konusudur. Burada ele geçirilen, büyüklük ve
form bakımından mağaradakilere benzer çok sayıdaki kiremit parçaları, bu duvarın, yapının
bir parçası olduğu dönemin, en son yerleşim dönemi olarak tahmin edilmesini mümkün
kılıyor. Bu kalıntıların bir binaya mı "oval yapı" yoksa temenos benzeri bir çevrelemeye mi ait
olduğu sorusu kazı olmaksızın açıklığa kavuşturulamamaktadır. "Oval yapı"nın kuzeyinde bir
sarnıç bulunmuştur. Bu sarnıcın duvarları, küçük bir yapının batı duvarının 0,7 m. içine inşa
edilmiştir. "Oval yapı"nın içindeki toprak çok sayıda keramik içeriyor. Bu alanda Arkaik,
Klasik, Hellenistik ve Geç Antik çağa ait parçalar ele geçmiştir.
Turgut Piramidal Mezar Anıtı (Mausoleum): Akropolün kuzeyinde, vadi tabanından yaklaşık
35 m. yükseklikte bir mausoleum bulunmaktadır. Vadiden ulaşılması zor kayalık bir yükselti
üzerinde kuruludur. Mezar odası 3x3m ölçüsünde kare formundadır. Mezar dıştan piramidal
bir çatıyla kapatılırken içerden yalancı kubbeyle örtülmüştür. Mezar yapısı ve teras duvarları
kaba işlenmiş yerel taşlarla yapılırken sadece kapıda gri mermer bloklar kullanılmıştır. Uç
noktası düzeltilmiş, dik piramit biçimindeki bir çatı, kübik mezar yapısının tavanını
örtmektedir. Bunun en üstünde belki bir standart ya da buna benzer bir öğe bulunmaktaydı.
Mezar yapısı kireçli beyaz bir sıva ile kaplıdır. Piramidin tabanındaki pervaz üzerinde, bu sıva
içinde 4 yuvarlak iz bulunmaktadır. Yapının alçak girişi çökmüş durumdadır. Bu yığıntı içinde
327
M.Ö. 4. ve 3. yüzyıllara tarihlenebilen okunması zor bir yazıta göre mezar, savaşçı Diagoras ve
eşi Aristomakha için yapılmıştır. Yazıttan mezarın ön cephesinde aslan heykelleri ve piramidal
çatının tepesinde mezar sahibinin heykeli olduğu anlaşılmaktadır.
Anıt-mezardaki yazıtının Türkçe çevirisi şu şekildedir :
«Siz beyaz dişli hayvanlar, her zaman size öngörülen yerde kalın. Çünkü ben en yukarıda
olarak her şeyi gözetleyeceğim, ki hiçbir korkak adam gelip de mezara zarar vermesin. Çünkü
bu savaşta ölen Diagoras isimli bir adamın ve örnek çocuklar yetiştirmesiyle ve kocasına
sadakat anlayışıyla herkesten üstün olan ve babasının Aristomakha olarak adlandırdığı
tanrılarla kıyaslanası karısının mezarıdır.» ⁽¹⁾
Helenistik mezar anıtı, İzmir 2 No.lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun
20.06.1990 tarih, 1390 sayılı kararı ile tescillidir.
Çiftlik ve Mezar: 1998 ve 2000 yıllarında Hydas Antik yerleşiminde yüzey araştırmaları yapan
Alman arkeolog Mathias Benter tarafından 2000 yılında yapılan yüzey araştırmasında köyün
kuzeybatısına rastlayan Ağnak Tepe’nin kuzeydoğu yamacında birkaç çiftliğe ait olduğu
düşünülen işlenmemiş büyük taşlardan meydana gelen duvarlara rastlanmıştır. Bu yapılar;
yüzeydeki çanak çömlek parçalarından yola çıkılarak Klasik ve Hellenistik dönemler arasına
tarihlendirilmiştir.
Bizans Kilise Kalıntısı: : 1998 ve 2000 yıllarında Hydas Antik yerleşiminde yüzey araştırmaları
yapan Alman arkeolog Mathias Benter tarafından 2000 yılında yapılan yüzey araştırmasında
kilisenin iç mekânının tümü, tabanın 1,5 m. aşağısına dek kaçak kazılarla tahrip edilmiş
durumda olduğu belirtilmiştir. Yapılan yüzey araştırmaları sırasında Arkaik, Klasik ve
Hellenistik Döneme ait çanak çömlek parçaları ile Kore ve Kuros terrakotalarına ait beş parça
bulunmuştur. Katkısı fazla kırmızı ve kahverengi bir kilden yapılmış olan yüz parçası, yaklaşık
20 cm’lik bir figürine aittir. Diğer parçalar da yüz kısımlarına ait olup, açık bej ve katkısız
kilden yapılmıştır. Kuros ve Kore tasvirleri normal insan büyüklüğünün 2/3'ü kadardır. 1998
(1) - Gümüş, Ş. (2003) Marmaris, Turgut Piramidal Mezarı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Muğla, s.
328
yılında burada bulunan sığır başı tasvirleri ile 2001 yılında bulunan figürin parçaları, Bizans
kilisesinin eski bir kutsal alan üzerine inşa edildiğini göstermektedir.
Turgut Kiliseleri: 2006-2011 döneminde Hisarönü Bybassos yüzey araştırmalarını yapan
Winfried Held, Gonca Cankardeş Şenol ve Ahmet Kaan Şenol, 2010 yılında Turgut Köyü
Limanı’nın yakınındaki iki Bizans kilisesini incelemiştir.
Bu kiliselerden uzunluğu 11 m, genişliği 10 m olan üç nefli kilise kaba taş ve harçtan yapılmış
olup içi sıvalıdır. Sıva üzerinde kırmızı boya kalıntıları görülmüştür. Kilisenin batı cephesinde
üç adet giriş kapısı bulunmakta, doğusunda ise iki yan kapı ek mekanlara açılmaktadır.
Kapıların açıldığı mekânlar olasılıkla Prothesis (sunak) ve Diakonikon (kutsal eşyaların
konulduğu bölüm)’dur. Yan duvarlarda ise pencereler vardır. Duvar izlerinden kilisenin
önünde bir narteks (giriş bölümü) olduğunu göstermektedir.
Diğer kilise ise kıyıdan 100 metrede mesafede olup bir tepenin dibinde yer almaktadır.
Kilisenin içi yarısına kadar dolmuştur. Haç şeklindeki yapının doğusunda bir apsis olduğu
belirlenmiştir. Ana girişi batıda olduğu anlaşılan kilise duvarlarının diğer kiliseyle aynı yapı
tekniğiyle inşa edildiği anlaşılmıştır. Kilisenin çatısı tonozlardan oluşmuştur.
DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER
Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi: Turgut Köyü, Datça-Bozburun Özel Çevre
Koruma Bölgesi kapsamındadır.
KAMUSAL HİZMETLER
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı’nca 2010 yılında hazırlattırılan
Datça – Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Sosyo-Ekonomik, Tarihi ve Kültürel Değerler
Araştırması Kesin Raporu verilerine göre toplam 185 hanenin bulunduğu köyde kamu
kuruluşu olarak 1 cami, 1 sağlık evi ve 1 muhtarlık binası bulunmaktadır. Köy muhtarlığının
hizmet binası olmadığı için özel mülkiyete ait bir binada çalışmaktadır. Turgut Köyü’nün
muhtarı, Naci İşler’dir.
329
Eğitim: 1, 2 ve 3. Sınıflarda okuyan ilköğretim öğrencileri köyün eski okulunda öğretim
görmektedir. 4, 5, 6, 7 ve 8. Sınıf öğrencileri ise taşımalı sistemle Orhaniye Köyü’ndeki
İlköğretim Okulu’na, lise öğrencileri ise Marmaris’e gitmektedir.
PTT: Köyde PTT şubesi ya da acentesi bulunmamaktadır.
Sivil Toplum Kuruluşu: Bulunmamaktadır.
Sağlık Kuruluşu: Köydeki sağlık evinde bir hekim, bir ebe ve bir ambulans bulunmaktadır.
KÖY ALTYAPISI
Köyün kanalizasyon şebekesi yoktur. Fosseptik kullanılmaktadır. Çöpler, köy muhtarlığına ait
kamyonla toplanmaktadır. Arıtma sistemi yoktur. İçme suyu şebekesi bulunmakla birlikte,
şebeke eski ve su deposunun kapasitesi yetersizdir.
KÖYÜN MİMARİ DOKUSU
Turgut Köyü yerleşimi, dağınık ancak doğrusal şekillenen mahallelerden oluşmaktadır. Köyün
yerleşim dokusu geleneksel yapı niteliğini oldukça yitirmiş olup, sadece 5 geleneksel konut
kalmıştır. Köyün geneline (yapıların % 80’i)betonarme iki katlı binalar hâkimdir. Yapıların
çatıları çoğunlukla kırma çatıdır.
Kent silueti açısından marinadaki kilise ve adadaki kale önemlidir. Merkez fonksiyonları her
ne kadar köy deniz kenarında olmasa da gelişmiştir. Köy merkezinde hediyelik köy mahsulü
tekstil ürünleri satılmakta ve restoranlar önemli ticari fonksiyon üstlenmektedir.
Köydeki özelliği olan yapıların çoğu tek katlı yığma taş tekniği ile yapılmış kırma çatılı
yapılardır. Tek katlı yapılardan ilk iki tanesi Datça Yarımadası’nda da görüldüğü gibi tek ya da
iki mekânlıdır ve bu odalara doğrudan avlu veya bahçeden girilmektedir. Ancak diğer iki
örnek Bozburun Yarımadası’nda görülen “sundurmalı konut” tipolojisine girmektedir. Bir
tanesinde sundurma köşe sundurması olarak tanımlanmıştır.
330
Bu beş konuttan sadece bir örnek iki katlı dış sofalı mimari özelliğe sahiptir. Bu yapının köyün
sosyo - ekonomik olarak en gelişmiş ailesine ait eski bir ev olduğu öğrenilmiştir.
Kullanılmadığı için oldukça metruk durumda olan yapının üst ve alt kat mekânlarına girişler
ayrı ayrıdır. Üst katta dolaşım ve yaşam işlevlerini içeren dış sofa köşeye konumlanmıştır.
Yapının yola bakan cephesinde açık bir çıkmanın izleri görülmektedir.
KÖY EKONOMİSİ
Köyün 150 hanesi geçimini arıcılıktan temin etmektedir. Köyde 5 küçük tekne bulunmaktadır.
Balıkçılığın köy ekonomisine katkısı yok denecek kadar azdır.
Yine köyde turizme yönelik 15 mavi yolculuk teknesi, 6 tur teknesi, beş yıldızlı bir otel, 6
apart otel,
15 sezonluk restoran ve 100 yatak kapasitesi bulunmaktadır. Köyde iskele
bulunmasına rağmen ihtiyaca cevap verememektedir.
Köyde esnaf olarak 3 market, 1 halı mağazası - hediyelik satış yeri, 3 marangozhane, 4
alüminyum-demir doğrama atölyesi ve 5 kahvehane bulunmaktadır. Turizm işçiliği yaygındır.
Köyün temel geçim kaynağını % 60 oranıyla arıcılık ve balcılıktan, % 30 oranıyla turizmden, %
5’iyle zeytin ve narenciye yetiştiriciliğinden, % 5’iyle de yerfıstığı yetiştiriciliğinden elde edilen
gelirler oluşturmaktadır.
Turistlerin ilgisini çeken yerlerin başında Turgut girişindeki büyük halı satış mağazaları
gelmektedir. Bu mağazalarda Türkiye’nin her yöresinde dokunan halılar sergilenip satılıyor.
Aynı zamanda burada kadınlar yünü iplik haline getirip halı dokuyorlar. Alışverişe gelenler
tüm bunları izleyebiliyor.
Köyün Delikliyol Mevkii’nde bulunan Balevi ise, çam, çiçek, karakovan, kekik, püren,
narenciye ve keçiboynuzu balları ile polen, arısütü ve propolis ; ayrıca yörenin ürünlerden
keçiboynuzu (harnup), keçiboynuzu pekmezi, adaçayı, adaçayı (acıelma) yağı, defne,
defneyağı, kekik, kekikyağı, zeytin ve sızma zeytinyağı üretmekte ve satmaktadır.
Köy pazarı ise Pazar günleri toplanmaktadır.
331
Yazılı Kaynaklar
1. Arslan, R. (2011) Sosyal Siyasal ve Ekonomik Yönüyle Marmaris 1923-1960,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2011, Muğla
2. Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164
3. Bean, E. G. (1987) Karia, Cem Yayınevi, İstanbul
4. Bean, E. G., Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)
5. Benter, M. (1999) Hydas Yüzey Araştırması 1998, 17. Araştırma Sonuçları Toplantısı
1999, Cilt 2, s.307-320
6. Benter, M. (2001) II. Hydas Yüzey Araştırması 2000, 18. Araştırma Sonuçları Toplantısı
2001, Cilt 2, s.177-188
7. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.
Baskı, TEB Yayınları.
8. Diler, A. (2004) Muğla’da Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasında Yaşanan
Sorunlar: Kültürel ve Doğal Kaynak Yönetimi Ön Araştırması, İstanbul, Kasım 2004
9. Doğaner, S., Bozburun Yarımadası: Coğrafi Ortam ve İnsan,
10. Gümüş, Ş. (2003) Marmaris, Turgut Piramidal Mezarı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans
Tezi, Muğla
11. Held, W., Şenol Cankardaş, G., Şenol, A. K. (2011) 2010 Yılı Bybassos Araştırması, 29.
Araştırma Sonuçları Toplantısı Cilt.3, 2011, s.183-199
12. Heikell, R. (2008) Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Denizler Kitabevi, İstanbul
13. Soyluer, S. (2006) XX. Yüzyılın Başlarında Menteşe Sancağı'nın İdari ve Nüfus Yapısı,
ÇTTAD, V/13, (2006/Güz), s. 109–135
14. Strabon, Geopraphika Antik Anadolu Coğrafyası, Kitap XIV.2, C 65 4, s.219, Arkeoloji
ve Sanat Yayınları, İstanbul, 2009
15. Umar, B. (1999), Karia, Bir Tarihsel Coğrafya Araştırması ve Gezi Rehberi, İnkılap
Yayınevi, İstanbul
16. Umar, B. (1993) Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.413
17. “Bozburun; Mavi Gözler”, Atlas Aylık Coğrafya ve Keşif Dergisi, Mayıs 1995, Sayı: 26,
s.82-92
18. “Ege’nin Uzak Yarımadaları – Bozburun ve Reşadiye’nin Anatomisi”, Atlas Aylık Coğrafya
ve Keşif Dergisi, Temmuz 1997, Sayı: 52, 110-128
332
İnternet Kaynakları
1. Marmaris Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr
2. Marmaris Belediyesi - www.marmaris.bel.tr
3. Marmaris Turizm Altyapı Birliği – www.martab.gov.tr
4. Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr
5. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr
6. Index Anatolicus - http://www.nisanyanmap.com/?yer=25496&haritasi=turgut
7. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel
Müdürlüğü, https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx
8. Türkiye’nin Arkeolojik Yerleşimleri Projesi - TAY Project
http://tayproject.org/TAYages.fm$Retrieve?CagNo=5386&html=ages_detail_t.html&l
ayout=web
9. Turgut Köyü - http://turgutmarmaris.com/
10. Balevi – www.balevi.com
Haritalar
01. TR-3111 Denizcilik Haritası, Ölçek: 1:100.000
02. 1/25.000 Ölçekli HGK Haritası (O 20-d1 ve O 20-a4 paftalar)
Özel Bilgiler
1. Marmaris Turizm Altyapı Birliği (MARTAB) bilgileri.
2. Turgut Köyü Muhtarlığı bilgileri.
3. Sevil Okay’a ait bilgi notu
333
15. YEŞİLBELDE KÖYÜ
Marmaris kent merkezinin kuzeybatısında yer alan; kuzeyinde Karacasöğüt Köyü, doğusunda
Beldibi, batısında Hisarönü Köyü, güneyinde de Armutalan beldesi ile çevrelenmiş; Marmaris
İlçesi’ne bağlı bir köy yerleşimidir. Yerleşimin coğrafi koordinatları 28° 13’ 19 Doğu; 36° 53’
14” Kuzey şeklinde, denizden yüksekliği de ortalama 170 m’dir.
Yerleşimin Tarihi: Armutalan beldesine ait Mezargediği Mahallesi ile Karacasöğüt Köyü’ne ait
Dereözü Mahallesi’nin 1998 yılında yapılan bir referandum sonucunda birleştirilmesi
sonucunda Yeşilbelde Köyü oluşturulmuştur.
İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre bölgede yer alan Mezargediği
mevkii Yeşilbelde Köyü’ne bağlıdır.
NÜFUS VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER
Nüfus
Yeşilbelde Köyü’nün nüfusu, 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine
göre 212 kişi olup bunun 189’unu (% 49,74) erkekler, 191’ini (% 50,26) kadınlar
oluşturmaktadır.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verileri, köy ölçeğinde yaş gruplarını vermediği için köyde
yaşayanların hangi yaş kuşaklarında oldukları bilinmemektedir.
Medeni Durum
Yine aynı şekilde, bu nüfusun 90’ını (% 28,12) hiç evlenmemiş, 100’ünü erkek, 100’ünü kadın
olmak üzere toplam 200’ü (% 62,50) evli; 7’si erkek, 9’u kadın olmak üzere toplam 16’sı (%
5,00) boşanmış; 1’i erkek, 13’ü kadın olmak üzere toplam 14’ünün (% 4,38) eşi ölmüştür.
334
Okuma Yazma Bilinirliği
Nüfusun, 6+ ve 15+ yaş gruplarında 2’si erkek, 4’ü kadın olmak üzere toplam 6 kişi (% 1,51)
okuma yazma bilmemekte; 6+ yaş grubuna göre 177’si erkek, 177’si kadın olmak üzere
toplam 354’ü (% 98,06); 15+ yaş grubuna göre 160’ı erkek, 153’ü kadın olmak üzere toplam
313’ü (% 97,81) okuma yazma bilmektedir.
Eğitim Düzeyi
Nüfusun, 6+ yaş grubunda 16’sı erkek, 30’u kadın olmak üzere toplam 46 kişi (% 12,74)
herhangi bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 50’si erkek, 70’i kadın olmak üzere
toplam 120 kişi (% 33,24) ilkokul, 37’si erkek, 33’ü kadın olmak üzere toplam 70 kişi (% 19,39)
ilköğretim okulu, 9’u erkek, 19’u kadın olmak üzere toplam 28 kişi (% 7,76) ortaokul veya
dengi okulu, 48’i erkek, 22’si kadın olmak üzere toplam 70 kişi (% 19,39) lise veya dengi okul,
17’si erkek, 12’si kadın olmak üzere toplam 29 kişi (% 8,03) ise yüksekokul ve üzeri eğitim
düzeyine sahiptir.
Nüfusun, 15+ yaş grubunda 1’i erkek, 9’u kadın olmak üzere toplam 10 Kişi (% 3,12) herhangi
bir okul bitirmeksizin okuma yazma bilmekte; 50’si erkek, 70’i kadın olmak üzere toplam 120
kişi (% 37,50) ilkokul, 35’i erkek, 30’u kadın olmak üzere toplam 65 kişi (% 20,31) ilköğretim
okulu, 9’u erkek, 10’u kadın olmak üzere toplam 19 kişi (% 5,94) ortaokul veya dengi okulu,
48’i erkek, 22’si kadın olmak üzere toplam 70 kişi (% 21,87) lise veya dengi okul, 17’si erkek,
12’si kadın olmak üzere toplam 29 kişi (% 9,06) ise yüksekokul ve üzeri eğitim düzeyine
sahiptir.
YOL VE ULAŞIM
Yeşilbelde Köyü, Marmaris’e 10, Muğla’ya 60 km uzaklıktadır. Köye ulaşım, Armutalan
yerleşimi içinden ve Datça yolu üzerindeki katı atık düzenli depolama sahası yol ayrımından
sağlanmaktadır. Köyün ayrıca Okluk Koyu ve Karaca Köyü yol bağlantıları da vardır.
Yeşilbelde-Marmaris arasındaki ulaşım, yaz ve kış aylarında sabah saat 08.00’de
Yeşilbelde’den, akşam da saat 17.00’de Marmaris’ten kalkan minibüslerle sağlanmaktadır.
335
COĞRAFİ YAPI
Köyün yasal sınırları, harita üzerinden kesin olarak bilinmediği ve belirlenemediği için;
Yeşilbelde Köyü’ne ait arazilerin, Aytepe (401 m)-Atalan Tepe-Nergiz Tepe-Kızılağaç Tepesi
(342 m)-Berber Tepe-Sivri Tepe-Soğukbelen Tepesi-Akkaya-Yanık Tepe-Karataş Tepe (244 m)Göktepe Sırtları-Gökbayır Tepe-Sekinebaşı Tepesi (299 m)-Karakuz Tepesi-Ezmer TepeDumaninen Tepesi-Aytepe (401 m) hattı içinde kaldığı varsayılmıştır. Bu varsayımsal
tanımlama ile belirlenen alan içindeki coğrafi işaretler ise şu şekilde sıralanabilir:
BAŞLICA DAĞ VE TEPELER
Bölgenin yükseklikleri bilinen başlıca dağ ve tepeleri, yükseklik sıralamasına göre aşağıdaki
listede gösterilmiştir:
Yüksekliği bilinen tepeler
1. Aytepe (401 m): Karaca Köyü ile Beldibi belde sınırları birleşimindedir.
2. Madenbaşı Tepesi (384 m): Köy merkezinin doğusundadır.
3. Kızılağaç Tepe (342 m): Armutalan yerleşiminin kuzeyindedir.
4. Sekinebaşı Tepesi (299 m): Hisarönü, Karaca ve Yeşilbelde köyleri sınırlarının birleşim
noktasındadır.
5. Delibekir Tepesi (269 m): Marmaris arıtma tesisinin doğusundadır.
6. Karataş Tepe (244 m): Marmaris-Datça yolu üzerinde ve Aspiren Mevkii yakınındadır.
Yükseklikleri bilinmeyen tepeler ise şu şekilde sıralanmıştır:
1. Akçaalan Tepesi: Katı atık arıtma istasyonunun güneybatısındadır.
2. Akkaya: Armutalan belde sınırındadır.
3. Asaböğrü Tepesi: Eski adı Dereözü olan Yeşilbelde Köyü merkezindedir.
4. Atalan Tepe: Armutalan belde sınırındadır.
5. Bağlı Tepe: Yeşilbelde Köyü’nün kuzeyindedir.
6. Berber Tepe: Armutalan belde sınırındadır.
7. Çaltıcık Tepe: Yeşilbelde Köyü’nün güneybatısındadır.
8. Delik Tepe: Yeşilbelde Köyü’nün kuzeyindedir.
336
9. Delikçam Tepe: Yeşilbelde Köyü’nün kuzeybatısındadır.
10. Dikili Tepe: Yeşilbelde Köyü’nün kuzeyindedir.
11. Dumaninen Tepesi: Karaca Köyü sınırındadır.
12. Ezmer Tepe: Karaca Köyü sınırındadır.
13. Gelintaşı Tepesi: Köy yerleşiminin doğusundadır.
14. Gökbayır Tepe: Hisarönü Köyü sınırındadır.
15. Göktepe Sırtları: Aspiren Mevkii’nin kuzeyindedir.
16. Gelintaşı Tepesi: Köy merkezinin kuzeydoğusundadır.
17. Harita Tepe: Köy yerleşiminin kuzeyindedir.
18. Karadağ: Köy merkezinin kuzeydoğusundadır.
19. Karakuz Tepesi: Karaca Köyü sınırındadır.
20. Kocaçakır Tepe: Köy merkezinin kuzeydoğusundadır.
21. Kocasivri Tepesi: Çöp arıtma tesisinin batısındadır.
22. Musataşı Tepesi: Armutalan yerleşiminin batısındadır.
23. Nergiz Tepe: Armutalan belde sınırındadır.
24. Ören Tepe: Mezargediği Mahallesi’nin kuzeyindedir.
25. Sivri Tepe: Armutalan belde sınırındadır.
26. Soğukbelen Tepesi: Armutalan belde sınırındadır.
27. Yanık Tepe: Armutalan yerleşiminin batısındadır.
ÇAY VE DERELER
1. Arkaçça Deresi: Çöp arıtma tesisinin güneyindedir.
2. Bağlılı Dere: Karaca Köyü sınırına yakın Ovacık Mevkii’nden Marmaris Körfezi’ne
doğru akmaktadır.
3. Delibekir Deresi: 269 metre yüksekliğindeki Delibekir Tepesi’nin batı yönünden
akmaktadır.
4. Deştiren Dere: Yanık Tepe ile Nergis Tepe arasında küçük bir şelale oluşturarak
Armutalan beldesine doğru akmakta ve Marmaris Körfezi’ne dökülmektedir.
5. İncirli Dere: Mezargediği Mevkii’nin güneybatısındadır.
6. Karadumantaş Deresi: Yeşilbelde Köyü güneyinden Marmaris yönüne doğru
akmaktadır.
337
7. Karaöküz Deresi: Hisarönü Köyü sınırına yakın akıp Aspiren Mevkii üzerinden
Hisarönü Körfezi’ne dökülmektedir.
8. Katırgedik Deresi: Yeşilbelde Köyü güneyinden Marmaris yönüne doğru akmaktadır.
9. Kilimsilken Deresi: Kilimsilken Mevkii’nin yakınındadır.
10. Kurt Deresi: Hisarönü Köyü sınırına yakın akıp Aspiren Mevkii üzerinden Hisarönü
Körfezi’ne dökülmektedir.
11. Yaylısu Deresi: Yeşilbelde Köyü güneyinde olup Armutalan yönüne doğru akmaktadır.
12. Yüzonbölme Deresi: Yeşilbelde Köyü güneyinden Marmaris yönüne doğru
akmaktadır.
PINARLAR
1. Aksıkaplık Pınarı: Kurt Deresi’nin doğu yönündedir.
2. Yay Pınarı: Kurt Deresi’nin doğu yönündedir
ÇEŞMELER
1. Orman Çeşmesi: Yeşilbelde Köyü’nün güneyindedir.
2. Ramazan Çeşme: Yeşilbelde Köyü’nün merkezindedir.
TARİHİ VE ARKEOLOJİK DEĞERLER
Kale kalıntısı: Köy mezarlığının yanındaki küçük tepeciğe (Asarböğrü Tepesi?)yaslanmış bir
antik mezar, bu mezarın karşısında da antik bir kale kalıntısı bulunmaktadır.
DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLER
Şelale: Deştiren (Bent) Deresi üzerindeki küçük şelalenin yüksekliği aşağı yukarı 2-3 metredir.
Yeşilbelde Köyü, Marmaris Milli Parkı sınırları içinde bulunmaktadır.
Yeşilbelde Köyü, MARTAB’a üye olan köyler arasında Gökova ve Datça-Bozburun Özel Çevre
Koruma Bölgeleri içinde kalmayan (Adaköy dışında) tek kırsal yerleşimdir.
338
Mariç-Belbir’e ait katı atık düzenli depolama sahası, Yeşilbelde Köyü sınırları içindedir.
KAMUSAL HİZMETLER
Ortalama 100 hanenin bulunduğu köyde kamu kuruluşu olarak 125 kişilik bir cami
bulunmaktadır. Yeşilbelde Köyü’nün muhtarı, Hasan Gezer’dir.
Eğitim: Köyde ilköğretim okulu bulunmadığı için öğrenciler taşımalı sistemle Armutalan’daki
okullara gitmektedir.
PTT: PTT şubesi bulunmamaktadır.
Sivil Toplum Kuruluşu: Bulunmamaktadır.
Sağlık Kuruluşu: Herhangi bir sağlık kuruluşu yoktur. Köy, 3 No.lu Armutalan Aile Sağlığı
Merkezi’ne bağlı 13 No.lu Aile Hekimliği bölgesindedir ve beldede sağlık hizmeti verilen kişi
sayısı 187’dir.
KÖY ALTYAPISI
Köyün kanalizasyon şebekesi yoktur. Fosseptik kullanılmaktadır. Arıtma sistemi yoktur. İçme
suyu şebekesi bulunmaktadır.
KÖY EKONOMİSİ
Köyün temel geçim kaynakları tarım ve hayvancılıktır. Tarım ürünü olarak daha çok sebze
yetiştirilmekte, bunun yanında buğday, arpa, yulaf, nar, elma, çilek ve yer fıstığı üretimi
yapılmaktadır. Diğer bir gelir kaynağı ise arıcılık-balcılıktır.
339
Yazılı Kaynaklar
1. Arslan, R. (2011) Sosyal Siyasal ve Ekonomik Yönüyle Marmaris 1923-1960,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2011, Muğla
2. Bean, E. G. (2000), Eskiçağda Menderes’in Ötesi, Arion Yayınevi, İstanbul, s.163-164
3. Bean, E. G. (1987) Karia, Cem Yayınevi, İstanbul
4. Bean, E. G., Cook, J. M. (1957) The Carian Coast III BSA (52)
5. Boro, S. (2005) İstanbul’dan Antalya’ya Kadar Denizciler İçin Rehber, Genişletilmiş 4.
Baskı, TEB Yayınları.
6. Diler, A. (2004) Muğla’da Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasında Yaşanan
Sorunlar: Kültürel ve Doğal Kaynak Yönetimi Ön Araştırması, İstanbul, Kasım 2004
7. Doğaner, S., Bozburun Yarımadası: Coğrafi Ortam ve İnsan,
8. Strabon, Geopraphika Antik Anadolu Coğrafyası, Kitap XIV.2, C 65 4, s.219, Arkeoloji
ve Sanat Yayınları, İstanbul 2009
9. Umar, B. (1999), Karia, Bir Tarihsel Coğrafya Araştırması ve Gezi Rehberi, İnkılap
Yayınevi, İstanbul
10. Umar, B. (1993) Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılap Kitabevi, s.413
İnternet Kaynakları
1. Marmaris Kaymakamlığı - www.marmaris.gov.tr
2. Marmaris Belediyesi - www.marmaris.bel.tr
3. Marmaris Turizm Altyapı Birliği – www.martab.gov.tr
4. Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü - http://www.muglakultur.gov.tr
5. Türkiye İstatistik Kurumu - www.tuik.gov.tr
6. Index Anatolicus - http://www.nisanyanmap.com/?yer=39783&haritasi=ye%C5%9Filbelde
7. Türkiye'de Köylere Bağlı Yerler Listesi, T.C. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü,
https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx
8. Yeşilbelde Köyü - http://tr.wikipedia.org/wiki/Ye%C5%9Filbelde,_Marmaris
9. Yeşilbelde Köyü - http://www.yerelnet.org.tr/koyler/koy.php?koyid=309461
340
10. Marmaris Müftülüğü –
http://marmarismuftulugu.gov.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=
78:yelbelde-koeyue-cam&catid=40:camilerimiz&Itemid=58
Haritalar
01. 1/25.000 Ölçekli HGK Haritası (O 20-b1 ve O 20-a3 paftalar)
Özel Bilgiler
1. Marmaris Turizm Altyapı Birliği (MARTAB) bilgileri.
2. Yeşilbelde Köyü Muhtarlığı bilgileri.
341

Benzer belgeler

MASF Marmaris Yarışımız Katalog için tıklayınız.

MASF Marmaris Yarışımız Katalog için tıklayınız. etkinliği olan Tarihi Batı Anadolu Rallisi bu yıl 13-15 Mayıs tarihleri arasında Marmaris'te gerçekleşti. TOSFED'in ilk defa üç farklı ralliyi aynı anda düzenlediği Marmaris Auto Sports Fest kapsam...

Detaylı