Bir Günlüğüne Brükselli

Transkript

Bir Günlüğüne Brükselli
life - bruksel:Layout 1
8/19/11
5:08 PM
Page 2
FORBES
LIFE - GEZİ
Bir Günlüğüne
Brükselli
Bu şehrin turistlere değil Brüksellilere sakladığı
en iyi lezzetleri ve keyifleri bir güne sığdırdım.
FOTOĞRAFLAR: FORBES ARŞİVİ
ÖZGE ALTINOK LOKMANHEKİM
138
|
FORBES
EYLÜL, 2011
life - bruksel:Layout 1
8/19/11
5:08 PM
Page 3
eden, şapkaları Madonna, Harrison
rını söylüyor. Brüksel’de kaldığım süre
Ford, Sharon Stone gibi ünlüler tarafınzarfında yaptığımız bir başka sohbette
dan büyük rağbet gören Elvis Pompiise otelin bu kadar ilgi görmesinin sebelio’nun dükkanının vitrinine bir süre
bini iyi hizmet - makul fiyat prensibine
hayranlıkla bakakaldıktan sonra
bağlıyor. “Neden Pantone” diye sordu(www.elvispompilio.com) Sablon’un göğumda ise “Şehrin biraz renge ihtiyacı
beğinde 18 numaradaki Taschen’e girivardı” diyor.
yorum. Taschen (www.taschen.com)
Odama yerleşir yerleşmez bir taksiye
1980 yılında Köln’de kurulan ve sonatlıyor, şehri yukarı ve aşağı olarak
rasında pek çok şehirde şube
ikiye ayıran Place du Grand
açmış bir yayınevi. Sovyet
Sablon’a gidiyorum. Gotik
mimarisini fotoğraflayan
mimarinin en güzel örFrederic Chaubin’in sergineklerinden ve şehrin
sine göz atıyor, yeni çıkan
simgelerinden olan Notyayınlara bakıyorum ve
re-Dame du Sablon Kiligözüm Paul McCartney ve
sesi’nin bulunduğu yeçocuklarının katkılarıyla
re... Hemen karşı köşede
hazırlanan “Linda
bulunan ve harika porseRue des Sables’teki
çizgi roman müzesinde pek çok
McCartney-Life in Pholen takımlar satan Gien
ilk illüstrasyon sergileniyor.
tographs” kitabına takılıFrance’yi ve “Alsam mı
acaba” diye içimin gittiği heykelleri vitri- yor (Koleksiyon serisi, 750 euro).
Macaronları ile ünlü Wittamer’den
nine dizmiş 31 numaradaki antikacı
Cento Anni’yi (http://www.centoanni.be) vanilyalı macaron alıp başta TenTen, Şigeçiyorum. Daha çok işadamlarının öğle rinler ve Red Kit olmak üzere Belçikalı
ünlü çizgi roman kahramanlarını göryemeği için tercih ettiği 36 numarada
meye Rue des Sables üzerindeki çizgi robulunan İtalyan restoranı Il Gusto di
man müzesi Centre Belge de la Bande
Flamante’ı (www.flamant.com) aklımın
Dessinée’ye (www.comicscenter.net) gidibir köşesine yazıyorum. Belçika’nın tüm
butik çikolatacılarının Sablon’da dükkâ- yorum ve sekiz euro ödeyip aldığım biletle müzeyi dolaşmaya başlıyorum. İki
nı var. Favorim Place du Grand Sablon
katlı müzede altı binden fazla orijinal
39 numarada bulunan Pierre Marcoliçizgi roman illüstrasyonu sergileniyor.
ni’nin fındıklı ve bademli pralinleri
‘Hergé’ adı ile çizim yapan Georges Ré(www.marcolini.be). 2009 yılında vefat
mi, Ten Ten’i ilk defa 1929 yılında hayata geçirmiş ve gazeteci Ten Ten’in ilk
macerası da Brüksel’deki Gare du Nord
Brüksel’in Tarz Sahibi Otelleri
Tren İstasyonu’ndan bindiği tren ile
Brüksel’in son zamanlarda popüler olan bir
Sovyetler’e gitmek olmuş. (Tin Tin, The
diğer mahallesi Ixelles’in kalbinde açılan ve
Land of Soviets). Burası çocuklar kadar
yan yana iki müstakil evde yedi odasıyla
büyüklerin de ilgisini çekebilecek bir
hizmet veren Tenbosch House’ta Belçimüze. Müzenin çıkışında ise çizgi roka’nın en iyi galerilerinin sanat eserlerini de
görme imkanı bulabilirsiniz (www.tenboschman karakterlerinin plastik ya da serahouse.com).
mik biblolarını alabileceğiniz harika bir
Kapısında kocaman kırmızı bir inek
dükkan bulunuyor. Fransızca ve İngilizheykelinin sizi karşıladığı 1930’larda inşa
ce çizgi romanlar da bulmak mümkün.
Pantone
Hotel
edilmiş binasının restore edilmesi sonucu
Müzeyi gezmem bittiğinde öğlen yemeği
açılan Brüksel’in ilk tasarım oteli Monty
Small Design Hotel’in her bir odası ve ortak kullanım alanları tasarımcıların eserleri ve yarasaati çoktan geçmiş oluyor. On beş dakitıcılıkları ile dolu (www.monty-hotel.be).
ka yürüyerek şehir merkezine gidiyoVintage Hotel, Büyük Meydan’a 15 dakika yürüyüş mesafesinde, Avenue Louise üzerum. Taksim’deki Çiçek Pasajı’nı andırinde bulunan 1920’lerde inşa edilmiş bir binada 29 odasıyla hizmet veriyor. Her bir odaran ve son zamanlarda Faslı, Tunuslu,
da birbirinden farklı vintage parçalar bulunuyor. Her ne kadar otel vintage konseptini beLübnanlı göçmenlerin işlettikleri balık
nimsemiş olsa da İnternet, aydınlatma ve ısınma konularında son teknolojiyi takip ediyor
(www.vintagehotel.be). Pantone Hotel ise Vintage Hotel ve Monty Small Design Hotel’de
restoranları ile dolu Rue Des Bouc2011 Design September’a katılan oteller arasında.
hers’te bu sefer ünlü midyeci Chez Leon (http://www.chezleon.be) yerine tam
ç buçuk saat süren uçak yolculuğundan sonra Zaventem
Havaalanı’na iniyoruz.. Bir
taksi çevirerek Portekizli
göçmenlerin açtıkları kafeler
ve yeni trend şarap barları ile şu sıralar
Brüksel’in en popüler mahallelerinden
biri olan Saint-Gilles’e yürüme mesafesindeki Pantone Hotel’e gidiyorum.
2010 yılında hizmet vermeye başlayan,
iç mimar Michel Penneman’ın dekore
ettiği Pantone Hotel, açıldığı yıl Travel
and Leisure Dergisi’nin verdiği “100
Oda Altında En İyi Otel” ödülünü aldı.
61 odalı butik otel ismini Pantone
renk kataloğundan alıyor. Zira otelin
katlarına Pantone renk kataloğunun
en canlısından en pasteline kadar uzanan renklerden biri hakim. 1970’lerde
inşa edilmiş bir binaya sahip olan otelin her köşesine neo-pop tarzı yansımış; Pantone bisikletleri kiralayabiliyor, Pantone fincanlarda kahvenizi yudumluyorsunuz. Lobideki koltuklar
bile Pantone renklerinde.
606 numaralı odada kalıyorum.
Odamın küçük bir oturma alanı ve balkonu var. Otelin sahibi İlan Haim ile
sohbetimiz sırasında oteli çok beğendiğimi ancak odalarda mini-bar olmamasından dolayı şikâyetçi olduğumu söylüyorum. Yakında odalara Pantone renklerinde mini buzdolapları da koyacakla-
Ü
EYLÜL, 2011
FORBES | 139
life - bruksel:Layout 1
8/19/11
5:08 PM
Page 4
FORBES
LIFE - GEZİ
Rue Des Bouchers
Elvis Pompilio Butik
karşısında yer alan ve 75 yıldır harika
midyeler yapan Aux Armes de Bruxelles’i (www.auxarmesdebruxelles.be) denemeye karar veriyorum. Başlangıç olarak karides pane ve ana yemek olarak
da kremalı ve beyaz şarap soslu midye
ısmarlıyorum. Tatlıyı pas geçiyorum zira aklımda waffel yemek var. Yemek
sonrasında Rue des Bouchers’i kesen,
1847’de Rönesans sonrası tarza göre
Belçikalı mimar Jean-Pierre Cluysenaar
tarafından inşa edilmiş, Avrupa’nın ilk
pasajı Galéries St- Hubert’teki lüks
dükkânları geziyorum.
Galeri çıkışında hemen karşıdaki Pados Sandwich dükkânının sokağından
içeri girerek Büyük Meydan’a (Grand
Place) geliyorum. Niyetim Büyük Meydan’ın en eski bistrolarından Le Roy
d’Espagne (www.roydespagne.be) ya da
La Chaloupe d’Or’da en sevdiğim Belçika birası olan Jupiler’i yudumlamak
140
|
FORBES
EYLÜL, 2011
ancak hava güzel olduğu için oturacak
yer bulamıyorum. Bunun üzerine Büyük Meydan’dan çıkıp hemen sağdaki
köşede Brüksel’in en iyi waffel’larını
yapan Gaufres de Bruxelles’e (www.belgiumwaffle.com) uğruyorum. Pudra şekerli bir waffel alıp yürüyerek yiyorum.
Gare Centrale’de (merkez istasyon)
metroya binerek önce De Brouckere
sonra da Gare Du Midi istasyonlarında
metro değiştirerek Horta istasyonunda
iniyorum. Akşamüzerimi önce Art Nouveau tarzının babası olarak anılan Belçikalı mimar Victor Horta’nın ailesi için
inşa ettiği ve sonradan müzeye dönüştürülen evini (www.hortamuseum.be) gezip dükkânlar kapanmadan biraz alışveriş yaparak geçirmek istiyorum. Kıvrımlı
demir trabzanları, yaprak formundaki
koltukları, ebeveyn banyolu ve yatağın
başucunda bir dolabın içerisinde pisuar
saklı yatak odası ile şömineli oturma
İzlemeden Dönmeyin
Bu yıl, 2 - 4 Eylül’de Büyük Meydan’da bu
yıl on üçüncüsü düzenlenecek Bira Festivali’nde dünyaca ünlü Belçika biralarının
tadına bakmak ya da 8 - 30 Eylül tarihleri
arasındaki Design September’a katılarak
yeni tasarımlar ve tasarımcılar keşfetmek
için yolunuz Brüksel’e düşerse birkaç gününüzü daha önce görmediğiniz bir Brüksel’i keşfetmeye ayırın.
www.weekenddelabiere.be
www.designseptember.be
life - bruksel:Layout 1
8/19/11
5:08 PM
Page 5
Sanat Şehri
Modern, eklektik, biraz da sıra dışı fotoğraflar, tablolar, heykeller arıyor,
hem dekorasyonu hem de sergileriyle
farklı tarzlarda galeriler gezmek istiyorsanız Brüksel’in güneyindeki Xavier Hufkens’e (www.xavierhufkens.com),
Escape’e (www.contretype.org), Vincent
Colet’e (www.vincentcolet.com) ya da
Nathalie Obadia’ya (www.galarie-obadia.com) mutlaka uğrayın.
Bertrand Lavier’in “Medley” isimli eseri
Lezzet Düşkünlerine
Théâtre du Vaudeville
odası gerçekten göz alıcı. Müzeyi dolaşmak yaklaşık 20 dakika sürüyor. En merak ettiğim yer olan mutfağı göremiyorum zira iki yıl kadar süreceği tahmin
edilen bir tadilat sürecinde. Bana mutfağın fotoğraflarını içeren bir kitapçık hediye ediyorlar. Müze sonrasında yemek
saatine kadar önce Avenue Louise’de
sonrasında da Boulevard de Waterloo’da
dolaşıyorum. Kadın giyim ve aksesuar
mağazaları Zadig &Voltaire, Les Ateliers
de La Maille ile Les Précieuses’ten alışveriş yapıyorum. Avenue Louise üzerinde
92A numarada yer alan mektup kağıtları, kartlar, defter ve kalem satan Papete-
rie Anglaise (www.papeterieanglaise.com)
favori dükkânım oluyor. Vera Wang
mektup kağıtları ve zarflar alıyorum
buradan.
Akşam yemeği için Belçikalı arkadaşım Karen ile Antoine Pinto’nun son zamanların en rağbet gören restoranı Belga Queen’de (www.belgaqueen.be) buluşuyoruz. Rezervasyonsuz yer bulmak
zor. Restorandaki şaraplar Belçika’daki
bağlarda üretilmiş. İkisi de yerel olan yemek ve şarbın tadını çıkarıyoruz. Brükselli Karen, bir güne sığdırdıklarımı ve
seçimlerimi duyunca beni takdirle karşılıyor: “ Bizden olmuşsun sen!” ƒ
Bira sevenler: Büyük
Meydan’a yürüme mesafesindeki A la Becasse’de arpa ve buğdaydan doğal maya ile yapılan ve taş bira bardaklarında servis edilen
lambic birasını (www.alabecasse.com), A la Mort
Subite’de gueze birası ve
yanında sosis tabağını
(www.alamortsubite.be), Le
Corbeau’da vişne aromalı
Kriek birasını mutlaka
deneyin.
Güzel bir öğle yemeği için şehrin en güzel
alışveriş caddelerinden biri olan Rue Antoine Dansaert’e yürüyüş mesafesindeki
Switch, şık bir dekorasyona ve lezzetli bir
Fransız mutfağına sahip (www.switchrestofood.be). Art Nouveau tarzı dekore edilmiş,
şef Lionel Rigolet’in lezzetli yemeklerinin
tadına bakabileceğiniz Comme Chez Soi
(www.commechezsoi.be) ile Radisson Blu
Oteli’nin girişinde yer alan ve harika bir
deniz mahsulleri mönüsü olan Sea Grill,
Brüksel’in iki Michelin yıldızlı restoranlarından (www.seagrill.be).
EYLÜL, 2011
FORBES | 141

Benzer belgeler