MÜZE VE EĞTM - Türk Eğitim Bilimleri Dergisi

Transkript

MÜZE VE EĞTM - Türk Eğitim Bilimleri Dergisi
MÜZE VE E
TM
Melek AHAN*
Özet
Çal man n amac , müzede çok yönlü ve etkili ö renmenin önemini ve yararlar n peki tirmektir. Bu
çal mada, dar kapsamda müzenin anlam , müze-e itim ili kisinin kavram olarak içeri inden söz edilmektedir.
lk kurulan e itim müzelerinden örneklerle müze ve e itim ili kisinin gereklili i vurgulanmaktad r. Türkiye
müzelerinin genel olarak e itim amaçl ilk çal malar na de inilirken, Avrupa ve Amerikan müzelerinin e itsel
çal malar n n yan s ra sanat e itimine ili kin çal malar na da örnekler verilmektedir. Daha geni kapsamda
müzelerin kendi birikimleri ve etkinlikleri ile ilgili i levleriyle birlikte geli en ve geni leyen e itimle ilgili
i levlerine yer verilmektedir. E itimle ilgili i levleri, bu konuyla ilgili yap lm olan ara t rma örnekleriyle
birlikte verilmektedir. Ayr ca çok yönlü ö renme ve ya am alan olan müzelerin ö retime ve e itime katk s
irdelenmektedir. Bu konuda, müzelerde, e itimle ili kili olarak yap lan uygulamal çal malar n sonuçlar na yer
verilmektedir. Müzelere yap lan okul ziyaretlerinin katk s , burada yer alan koleksiyonlar n okul müfredat yla
ili kilendirilerek e itime deste i örneklerle vurgulanmaktad r. Müzede ö renme kapsam nda, müzelerin s n f
ortam nda sa lanamayan veya ortaya ç kar lamayan yetenek ve becerileri ortaya ç karmadaki rolü, gerçek
nesnelerle kar la man n sa lad
olanaklar, müze-okul i birli i sonucu s n fta ba arman n çok zor oldu u
nitelikleri müzelerin sunabilmesi ve tüm bunlarla birlikte getirdi i tecrübeler ifade edilmektedir.
Anahtar sözcükler: Müze, e itim, müzede ö renme
Abstract
The aim of this study is to emphasize the importance and benefits of multi dimensional and effective
learning in museums. The definition of museum and the content of museum-education relationship is mentioned
as a concept. The necessity of forming a relation between museum and education is emphasized with examples
of the first established museums. While the first studies of Turkish museums with the aim of education are
mentioned, examples are given for the artistic studies of European and American museums as well as
educational ones. In a wider sense, the educational functions of museums that are developing in addition to their
own experiences and activities are studied. Their educational functions are given with the examples in the
research done about this topic. Also, the contribution of the museums which are multiple learning and living
environment to teaching and education are considered. With respect to this, results of the applied works done in
the museums related to education are also included. The contribution of schools’ visit to museums and the
support of relating the collections that are displayed with the school curriculum are indicated with examples.
With learning in the museum, the role of the museums indicating the talent and ability which is not obtained in
the classroom, opportunities provided as a result of encountering with the real objects, presenting the qualities
which are hard to succeed in the classroom as a result of museum- school cooperation and the experiences that
all brings is stated.
Key words: Museum, education, learning in museum
20. yüzy lda müzeler ve e itim i levleri daha yo un ve ayr nt l olarak ele al nm t r. Ara t rmalardan
elde edilen sonuçlar ve önerilerden baz lar i lerlik kazanmakla birlikte baz lar da yetersiz ko ullar nedeniyle
uygulanamamaktad r. Müze-e itim ili kisine, müze-okul i
birli ine dair çe itli yöntemler ve öneriler
bulunmaktad r. Müzelerin e itim i levlerinin kapsam da her geçen gün geni lemektedir. Böylelikle müzelerin
bireylere katk s da artan bir ekilde ortaya ç kmaktad r. Tüm bu çal malar ve gerekçelerle müzeler, e itim
hayat nda yerlerini almaya ba lam t r. Hemen hemen her derse yönelik uygulama alan bulunan müzeler e itimö retim sürecine daha aktif ekilde dahil edilmelidir. Ö retim yöntemlerinin geli ti i ve çe itlendi i günümüzde
müzeler de ilgili yöntemlere dair seçenekler sunmaktad r.
Yaz ma adresi: *Yard. Doç. Dr. Melek 7ahan, Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur E itim Fakültesi
Güzel Sanatlar E itimi Bölümü, [email protected].
Müze Nedir?
Müze, Allan (1963:5) taraf ndan, koleksiyonlar n, inceleme, etüt ve zevk almak amac yla yerle tirildi i
bina olarak tan mlanm t r. Sözen ve Tanyeli (1987:168) müzeyi, sanatsal, kültürel, tarihsel veya bilimsel
ürünlerin sürekli olarak sergilenmesi amac yla yap lan ya da kendisi s ralanan bu nitelikleri nedeniyle halka aç k
tutulan yap olarak tan mlam lard r. Ça da anlam yla müzeler; “toplumun ve geli iminin hizmetinde olan,
halka aç k, insana ve ya ad
çevresine tan kl k etmi malzemelerin üzerinde ara t rmalar yapan, toplayan,
koruyan, bilgiyi payla an ve sonunda inceleme, e itim ve zevk alma do rultusunda sergileyen, kâr
dü üncesinden ba ms z, süreklili i olan bir kurum” olarak tan mlanmaktad r (Madran, 1999:6). Kültür
Bakanl
n n 1989 tarihli yönetmeli indeki müze tan m ise öyledir: “Kültür varl klar n tespit eden, bilimsel
metotlarla aç a ç karan, inceleyen, de erlendiren, koruyan, tan tan, sürekli ve geçici olarak sergileyen, halk n
e itimini ve bedii zevkini yükselten, dünya görü ünü geli tirmede daimi etkin olan kurulu lard r.” (Gerçek,
1999:11). Atagök’ün (1999a:137) müzelerin e itsel i levlerine dair tan m nda ise müzeler; yarat c l k, mant k,
gözlem, hayal gücü ve be eni duygusunun olu mas na ve geli mesine katk da bulunabilecek yayg n e itim
kurumlar olarak ifade edilmi tir. Riviere’e (1962:23-24) göre müze “Kültürel de erlere sahip bir bütünü çe itli
araçlarla korumak, incelemek, de erlendirmek ve özellikle halk n estetik be enisinin yükselmesi ve e itimi için
sergilemek amac yla kamu yarar na çal an, sanata, bilime, tarihe, sa l a, teknolojiye ait koleksiyonlar bulunan
sürekli kurumlard r.”
Müze ve E'itim
Müze e itimi insanlar , dü ünce ve hisleri birle tiren anlaml deneyimler sonucu ö renmeye motive
eder. Örne in bir sanat müzesinde ö renme, orijinal eserlerle ba lant kurmada uyar c ve heyecanl bir yoldur.
Bunlar n d nda orijinal eserlerle ileti im kurmak sadece ziyaretçilerin yeni bir bilgi edinmelerine de il, ayn
zamanda kendilerini çevreleyen dünyaya kar görsel fark ndal klar n geli tirir (Sternberg, 1989:154).
19. yüzy l n ortalar ndan itibaren baz müzelerin ‘e itim müzeleri’ olarak kuruldu u bilinmektedir.
Çocuk müzeleri ile çocukluk ve e itim müzeleri farkl l k ta maktad r. Çocuk müzeleri, çocuklar n ilgileri ve
ö renme biçimleri ile yak ndan ili kili olmay amaçlarken, e itim müzesi ve çocukluk müzesi ya e itim ya da
çocukluk tarihîni belgelemekle ilgilidir. lk çocuk müzelerinin kuruldu u Amerika’da bu müzeler uzun bir tarihe
sahiptir (Hooper-Greenhill, 1989:195-197).
lk e itsel müze olan Haslemere Müzesi, 1894-1895 y llar nda ngiltere’de aç lm t r (San, 1998:21).
Andrew ise dünyada ilk e itim müzesi olarak 1845’te kurulan Ontario Eyalet E itim Dairesinin E itim Müzesini
göstermektedir (Aktaran: Hooper-Greenhill, 1989:196).
Müzeler yoluyla sanat e itimi Bat ’da 19. yüzy lda ortaya ç km t r. Geli mi ülkelerde gerek s n f
gerek sanat ö retmenlerinin s kl kla ba vurduklar ve çok yararland klar müze ve galeriler, ö renciler ve halk
için özel e itim programlar gerçekle tirmektedirler (Özsoy, 2002:154). Benzer ekilde Avrupa müzeleri, bölgesi
hakk nda bilgi toplayan, çevreyi koruyan, her çe it sosyal ve kültürel çal malar n yap ld
birer merkez
olmu tur (Atasoy, 1978:20).
Avrupa ve Amerika müzeleri, müze görevlerinin yan s ra e itimi ciddî olarak üstlenmi lerdir. Buradaki
müzelerin ço unda özel dershaneler ve atölyeler bulunmaktad r. Bu atölyelerde anaokulu çocuklar na gerçe e
yak n arkeolojik objeler verilmekte, onlardan kil veya hamurla kendilerine verilen objelerin ayn s n yapmalar
istenmektedir. Böylece ö retmenin kontrolü alt ndaki anaokulu ö rencileri arkeoloji ve sanat tarihî ile küçük
ya larda tan maktad r. Orta ö retimde tarih dersleri ço unlukla müzelerde yap lmaktad r. Buradaki müzelerin
bir ba ka e itici yönü de, geçmi ya ant lar n aç klay c bir ekilde gözler önüne serilmesidir. Bonn’daki bir
müzede bütün dünya müzelerinde yer alan arkaik, klâsik ve helenistik dönem heykellerinin kopyalar
bulunmaktad r. Bu da yüksek ö renim ö rencileri için oldukça önemlidir (Yücel, 1999:90).
Dünyan n her taraf nda bulunan müzelerin, ba l olduklar topluluklara hizmet edebilme yolunda
verdikleri emeklerden biri, okullar n çe itli s n flar na ait ders programlar n n daha canl bir
ekilde
uygulanabilmesi için ehir içinde veya d nda e itimle ilgili kimselerle i birli i yaparak özel programlar
haz rlama sahas ndaki çal malard r (Rose, 1958:8).
Türkiye’de Tanzimat’tan bu yana Sat El-Husri, smay l Hakk , Halil Etem gibi ayd nlar müzelerin
e itim i levini vurgulam lard r. Cumhuriyet döneminde ise müzelerin e itimdeki önemi üzerine srarla
duranlardan biri de Remzi O uz Ar k’t r. Bu konuda e itimci Sat Bey’in de katk lar büyüktür. Kendisi o
y llarda müze e itimine ili kin “Silah Müzesi” adl bir ders örne i haz rlam t r. Bu ders örne i müze gezisinden
sonra yap lacak bir derse aittir (Ata, 2002:66,72).
Müze sözcü ünün ilk defa telâffuz edildi i y llarda konu sadece “asar- atika” yani eski eserler
kavram yla s n rl kalm t r. Okul müzesi kavram n n pedagojik bir anlay la e itim sürecine dahil edilmesinde
önemli rolü olan Sat Bey, ö rencilerin e itiminde sadece okul içi e itimini yeterli bulmam , okul d nda
ya anan gerçekleri de yak ndan tan malar için toplumsal ve tarihî çevreyi inceleme gezilerini ö retim yöntemi
olarak kullanm t r. Sat Bey’in 1909 y l nda Maarif Nezareti’ne sundu u raporunda dikkati çeken konu,
müzelerin önemini gündeme getirmesi olmu tur (Ad güzel ve Öztürk, 1999:74-75).
Ya am boyu e itim sürecinde çok yönlü ö renme ve ya am alanlar olarak müzelerin, ya ant lara dayal
etkin kullan m n içeren müze e itimi, tarih ve kültürel zenginlikleriyle Türkiye için yeni ve ihtiyaç duyulan bir
aland r. Müze e itimi, amac ve konular , sergileri, objeleri, ortam , çevresi, insan merkez alan ve disiplinler
aras yönleriyle müzenin, temel e itim kuramlar ve ilkeleri
nda aktif bir ö renme ve geli me alan olarak
kullan lmas n içermektedir. Müze e itimi belli ö renme ilkelerine dayanmaktad r. Bunlar (ODTÜ Geli tirme
Vakf Ankara Okullar Müze E itimi Uygulamalar : http://www.erg.sabanciuni.edu):
1.
Ö renme aktif bir süreçtir.
2.
nsanlar görürken ö renir.
3.
Anlaml ö renme bili sel bir süreci gerektirir.
4.
Ö renme dili kullanmay gerektirir.
5.
Ö renme sosyal bir faaliyettir.
6.
Ö renme ortamla ba lant l d r.
7.
Ö renmek için bilgiye ve zamana ihtiyaç vard r.
8.
Güdülenme ö renmenin temel ö esidir.
Müzeler, kültürel sanat eserlerinin pasif toplay c lar olmalar n n d nda, s k s k birle tiricili i
dü ünülen kültürlerin aktif koruyucular d r. Bu fonksiyon Hindistan’daki CECA toplant s nda ve 1994 Ekvator
toplant lar nda tart lm t r. Farkl kültürel gruplar n ak n etti i endüstriyel toplumlarda bu fonksiyon, müzelerin
rolünün kar
anlamda yayg nla t r lmas ve müzelerdeki koleksiyonlar n nas l ele al naca
ile ilgili kararlar n
olu turulmas n gerektirmi tir (Hein, 1998:11).
Bugün müzeler ve galeriler kendi ziyaretçileriyle ilgili yeni ili kiler geli tirme çabas ndad r. Yeni
çal ma ve dü ünme yöntemleri, insanlar normalde ziyaret etmedikleri müzelere çekmek için müzeleri
de i tirme çabas yla düzenlenmektedir. E itim, müzelerin birincil görevi olan toplama ve koruman n yan nda
ikincil bir görev olarak görülmü tür. Çe itli e itim etkinliklerine ra men bu dü ünce uzun zaman ayn kalm t r.
Dewey, Pestalozzi ve Montessori gibi e itimcilerin, ilerlemeci e itim yöntemlerinin geli imiyle, gerçek eyler ve
deneyimler üzerine odaklanmayla, müzeler ideal ö renme ortamlar na dönü mü tür (Hooper-Greenhill,
1994:133,137).
Ça da toplumdaki teknolojik geli meler toplumda büyük de i imler meydana getirmektedir. nsanlar n
yaln zl
artmakta, de erleri de i mekte ve geleneksel kültür ile olu um hâlindeki kültür aras ndaki ba
kopmaktad r. Bir toplumun geli imini gösteren kan tlar toplayan bir e itim kurumu olan müzelerde nesneler,
toplumlar n harcad
emeklerin bugüne kadar aral ks z nas l geldi ini anlamam za, günlük hayat m z ve
sanatlar m zla di er toplumlar n tarihleri aras nda ilgi kurmam za yard m eder. Bugünün müzeleri tarihî birer
depo olmaktan ç km t r. Art k akl etkileyen bir i leve sahiptirler (Atasoy,1978:20).
Geçmi i anlaman n, tarihe sayg duyman n ve art k kaybolan kültürel de erlere önem vermenin
e itimciler için önemli oldu u bir gerçektir. Gelecek nesil bu i levi müzeler arac l
yla daha sa l kl bir ekilde
yerine getirebilecektir. Tarafs z bir gözle görsel ve duyu sal de erlendirmelerini yapabileceklerdir. Ancak, baz
geli melerin, özellikle kendi ülkemiz aç s ndan çok h zl yol alamad
n görmekteyiz. sveç’te 1890’larda
Arthur Hazelius taraf ndan kurulan ilk aç k hava müzesinin (Earl, 1997:35) amac sadece geçmi te insanlar n
ya am
oldu u bir yerle im alan n aç k havada tekrar olu turmak de il, ayn zamanda orada insanlar n
ya amas n sa lamak olmu tur.
Tarihsel çevreye yap lan e itim gezilerinin; ö rencilerin gözlem, de erlendirme, s n flama becerilerini,
kavramlar bilgisini geli tirdi i, görsel kan t de erlendirmeyi kolayla t rd
, de i imi ve süreklili i alg lamaya
yard mc oldu u ve tarihsel çevreyle empati kurabilme gibi kazan mlar sa lad
ifade edilmektedir (Safran ve
Ata, 1998: 91).
Yukar da da sözü edildi i gibi baz toplumsal de i imler, geleneksel kültür ile olu um hâlindeki kültür
aras nda normal olarak bulunmas gereken ba
koparma tehlikesini olu turabilmektedir. Müzeler bu konuda
devreye girip yeni kültüre giri te rol almaktad r. Müzeler koleksiyon ve sergilerinde geçmi in unsurlar n
göstererek, ziyaretçinin geçmi ile bugün aras ndaki geçi in bilincine varmas na katk da bulunmaktad r.
Bu konuda uygulamal müzeografinin i levi önemlidir. Müzeografi, “ nsanlar n, yeni de erleri
benimseyerek kendilerine mal etmelerine yard m etme yolunda müze ve sergilerin kullan lmas ” olarak
tan mlanmaktad r (Coremans, 1963:104). Konuya ili kin Coremans a a daki örne i vermektedir. De erler
sistemi faydac l k üzerine kurulu olmayan bir toplum için büyük bir sürüye sahip olman n büyük bir prestij
sa lad
ya da bir boynuz eklinin bir ine in verece i et miktar ndan daha önemli tutuldu u ola an hâllerdendir.
Bu insanlar, büyük sürülerin, otlaklar n kökünü kaz yarak topra
örtüsünden mahrum b rakt klar n ve böylece
erozyonu, sel felâketlerini ve toprak alt sular n n derinlere kaçmas n te vik ettiklerini bilmezler. Onlara göre
bunlar, ayr ayr aralar nda hiçbir ili ki bulunmayan, büyücülük vb. ile aç klad klar olaylard r. E er devletin
yetkili organlar sürücülü ün azalt lmas n emrederse büyük bir direnme ve öfke ile kar la acakt r. Buna benzer
durumlarda en iyi yöntem, bütün bu olaylar n birbirine nas l ba l oldu unu gösteren bir e itim program
haz rlamakt r. Bitki örtüsü ile kapl iyi topra , fazla otlaman n dereceli sonuçlar n canland ran ve muhtemelen
yeni cins hayvanlar yeti tirerek sürülerin say s n azaltmay hedef tutan bir program sebepleri ile birlikte sunan
bir sergi, bu insanlar n hem problemi hem de kendilerine telkin edilen çözüm yolunu kavramalar na yard m
edecektir. Ayn zamanda bu yol onlar , bu devrin bilimindeki geli melerin esas unsurlar ndan biri olan olaylar
de erlendirme yöntemine al t racakt r.
Bu aç dan bak ld
nda müzeler ayn zamanda zihni harekete geçiren kaynaklard r.
Müze ve e itim ili kisini ele alabilmek için müze e itbilimi ve yarat c drama gibi kavramlar
aç klamakta yarar vard r.
Müze e itbilimi, müzecili in, özellikle toplumun çe itli birimlerine (çocuklara, gençlere, ya l lara ve
çe itli e itim düzeyindeki insanlara) sergileme, bilgi verme, aç klama ve kan tlama i lemiyle ilgili bölümünün
örgün ve yayg n e itimle birle mesi çal malar n kapsar. Ayr ca yöntem ara t rmalar n da içermektedir
(Modan, 1995:8).
Son y llarda drama ve rol oynama, ö renme sürecinde etkin olarak programlara al nan bir yöntemdir.
Drama konusunda yeti mi müzeciler ve müze e itimcileri rol oynama, metinli monolog, k sa oyunlarla
yaratt klar karakterleri canland r p ziyaretçilerle do açtan konu arak ileti im kurmaktad rlar. Bu tür oyunlar n
süresi, ziyaretçilerin bütün müzeyi gezece i dü ünülerek 20 ile 30 dakika aras nda s n rl tutulmaktad r
(Kuruo lu, 2002:278).
Yarat c drama ise; do açlama, rol oynama vb. tiyatro ya da drama tekniklerinden yararlanarak, grup
çal mas içinde, bireylerin bir ya ant y , bir olay , bir fikri, kimi zaman soyut bir kavram veya davran , eski
bili sel örüntülerin yeniden düzenlenmesi yoluyla ve gözlem, deneyim, ya ant , duygu ve belki de tüm ya am n
gözden geçirildi i oyunsu süreçlerde anlamland r lmas , canland r lmas d r (Modan,1995:12).
Bugün müzelerdeki her etkinlik potansiyel bir e itim ya ant s olarak görülmekte, do rudan e itim
plânlar yap lmakta ve geli tirilmektedir. Müzelerde yürütülen e itim hizmetleri, genellikle e itim bölümleri ve
müze e itimcileri taraf ndan gerçekle tirilmektedir. Müzelerin e itim hizmetlerinin ba nda da programl e itim
etkinlikleri gelmektedir. Bat da pek çok ülkede çocuklara ve yeti kinlere programl olarak bilim, kültür, sanat
kurslar düzenlenmektedir (Seidel ve Hudson, 1999:6).
Bugünün müzelerin e itim uzmanlar sadece e itim kalitelerini de il ayn zamanda hizmet ettikleri
ö renenlerin üzerinde b rakt klar etkileri kan tlamak durumundad rlar (Paulson, 2003:47).
Melbourne Müze E itimi Servisi, ziyaretçilere “ya ad
olacak bir dizi program geli tirmi tir. Ayn
m z hayat ve kendimizi” anlamalar na rehber
ekilde müfredat destekleyici materyaller haz rlam t r (Greg,
2001:31).
Örne in, Almanya’daki Museums Pedagogisches Zentrum oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu merkez,
çocuklar n ve gençlerin müzedeki e itim merkezidir. Burada farkl e itim ça lar ndaki ö rencilere rehberli gezi,
aç klama, tart ma ve atölye çal malar yapt r lmaktad r. Bu merkezdeki ö renme pasif ö renmeden çok aktif
ö renmeyi temel almaktad r (Yücel, 1999:89).
Müzedeki ya ant ; ilgiler yoluyla etkile im, gözlem yapma, dü ünce ve duygular ifade etme, hayal
gücünü kullanma, kendi ya am na ba lama, bilgilenme, müzenin mesaj n görme ve anlamland rma, objeleri
okuma, kültürel de erleri ve ya am payla ma, gerçe i arama, uygulamalar yapma ve de erlendirme gibi
özellikleri kapsamaktad r. Müze e itimi özellikle zaman ve mekân içinde kendini ve insanlar anlama, kültürel
miras devam ettirme, geçmi i, bugünü ve gelece i anlaml biçimde ili kilendirme, kültürel varl klar , eski
eserleri anlama, koruma ve ya atma, kendi kültürünü ve farkl kültürleri çok yönlü ve ho görülü bir yakla mla
tan ma ve anlama, müzeyi bir ya am biçimi hâline getirme ve müzelere, ya ayan kurum niteli ini kazand rma
gibi hedeflere hizmet etmektedir (ODTÜ Geli tirme Vakf Ankara Okullar Müze E itimi Uygulamalar :
http://www.erg.sabanciuni.edu).
Müzelere en iyi ziyaretlerin ço u üç a amadan olu maktad r: Ön haz rl k, müze ziyareti, izleme
çal mas . Ön çal ma okul içinde veya d nda gerçekle tirilebilmekte ve ö rencilerin haz rlanmas na yard mc
olmaktad r. Müze veya galeri ziyaretleri güdüleyici, uyar c , fiziksel deneyim ve kal c ö renme sa lamaktad r.
S n fa dönüldü ünde bu deneyim an msanarak tart lmal ve de erlendirilmelidir. Aksi takdirde kazan lanlar n
ço unun kaybedilebilece i belirtilmektedir (Hooper-Greenhill, 1999:146).
Müzelerin E'itim )levleri
Ba lang çta eski eserleri toplama ve sergileme amac ta yan müzeler günümüzde pedagojik, sosyolojik,
psikolojik içerikler edinmi , ayr ca ‘müzeoloji’ ad alt nda üniversitelerde bir bilim dal kimli ine kavu mu tur.
Giderek ça da
müzecilik anlay yla yeniden yap lanan müzeler, yayg n e itim kurumlar
durumuna
gelmektedirler. Günümüz modern müzecili in dört önemli yakla m bulunmaktad r. Bunlar, sanal müze,
dokunulabilir müze, mobil müze ve vak f müzecili idir. Modern müzecilikte müzeler, etkinliklerini toplumun
farkl kesimlerini dikkate alarak gerçekle tirmektedir. Sürekli sergilerin yan s ra geçici sergiler, rehberli geziler,
dia-film gösterileri, söyle iler, seminerler ve atölye e itimleri bu tür etkinliklerin ba nda gelmektedir (Kele ,
2000:http://sosyalbilimler.atauni.edu.tr).
Rebetez’e (1969:7) göre müzelerin i levleri öyledir:
•
Müze bir eyler ö retmelidir.
•
Ki inin yarat c güçlerini geli tirmelidir.
•
Ki iyi topluma kazand rmal d r.
•
Bo zamanlarla ilgili faaliyetlerde bulunmal d r.
Günümüzde önemli yakla mlardan biri de dokunulabilir müzeciliktir. Bu konuda ‘Philadelphia Lütfen
Dokun’ müzesi önemli bir örnektir. Bu müze çocuklar için sergiler düzenleyip kentin varo lar ndaki gruplara
ula m , seyyar sand klarla ta nan eser kopyalar yla oyun oynarken çocuklar
ve aileleri e itip
bilgilendirmektedir (Atasoy, 1999:38). 1976’da Tate Galerisi ‘Körler çin Heykel’ ad n verdikleri bir sergi
gerçekle tirmi tir. Baz lar koleksiyonlardan al nm , baz lar özel olarak tahsis edilmi heykellerden olu an bu
heykel sergisi etkili olmu ve 1980’ler boyunca yap lan sergilerde, özellikle heykel sergilerinde dokunma
döneminin ba lang c olmu tur (Hooper-Greenhill, 1999:160).
Her müze belirlemi
oldu u misyon ve sorumluluk alan na göre i levlerini
ekillendirmektedir.
Müzelerin alt tane i levi vard r (Gürel:2001). Bunlar n üç tanesi müzelerin kendi “birikimleri” ile ilgilidir. Bu
birikimleri ile ilgili i levlerin birincisi koleksiyon yapmak, ikincisi belge toplamak, üçüncüsü bunlar
korumak/restore etmektir. Yani sanat yap tlar n toplamak, bellek ar ivlerini yapmak, onlar korumak ve restore
etmek, zaman içerisinde de bu hazineyi gelecek ku aklara aktarabilmektir. “Müzelerin etkinlikleri” ile ilgili
i levleri ise ara t rma yapmak, sergilemeler yapmak ve sanat yap tlar n yorumlamakt r. Yani halk n onlar daha
iyi alg layabilmesi için küratörlerin konu üzerinde ara t rma, yay n ve çal ma yapmalar na olanak sa lamakt r.
Bu alt i levi bir araya getiren, örgütleyen yedinci i lev ise yönetimdir.
Müze; her aç dan de er ta yan bir bütünü korumak, incelemek, de erlendirmek, özellikle de halk n
be enisinin yükselmesi ve e itimi için sergilemek amac yla toplum yarar na i leyen bir kurum olarak
tan mlanmaktad r. Gökmen, müzelerin en önemli i levlerinin; toplama, koruma, ara t rma, sergileme ve e itim
oldu unu, son y llarda ise bu i levlerin ara t rma, koruma ve ileti im olmak üzere üç temel i leve indirgendi ini
belirtmektedir (www.evrensel.net, www.rmk-museum.org.tr).
Müzelerin bu tür i levlerini sadece bilgi verme ile s n rland rmamak gerekir. Bu esnada birey; görme,
kavrama, çözümleme, sorgulama, gördüklerinden ya ant ya dair ipuçlar
elde etme gibi özelliklerini
geli tirebilmektedir. Herhangi bir eseri görmek bile bir insanda güzel, estetik veya mükemmellik gibi duygular
uyand rmak için yeterli olabilmektedir. Müzelerin bu tür do al i levlerinin veya etkilerinin yan s ra sergilenen
eserin anlam ve de erini anlatmak gibi de bir sorumlulu u vard r. Bu anlamda her müzenin e itici görevini tam
olarak yerine getirdi i söylenemez. Bu konuda yeteri kadar yararl olabilmek için müzeler e itime, e itim de
müzelere ba vurmal d r (Carr, 2001:173).
1984 y l nda Amerikan ulusal sanat e itimcileri toplulu unun bir toplant s nda müze e itimi ile ilgili
olarak, görsel alg y
geli tirme, sanat ve sanat müzeleri hakk nda olumlu duygular yaratma, sanat
de erlendirme, kültürel artlar ö retebilme gibi amaçlardan söz edilmektedir. Bu görü lerin sonunda, müzelerde
sanatsal miras ö retme ve sanatsal de erlendirme yapabilmek için etkin yöntem ve tekniklerin galeri oyunlar ,
do açlama, ke if ve eser kar s nda tart ma gibi aktif etkinlikler oldu u konusunda anla maya var lm t r
(Kuruo lu, 2002:280).
Yine benzer bir çal ma 1997 y l nda ODTÜ Geli tirme Vakf nca düzenlenen müze e itimiyle ilgili bir
projedir. Bu projenin amac , okullarda ve müzelerde, ö retmen, ö renci ve uzman girdilerine dayanarak
düzenlenen bir müze e itimi program n n bili sel, duyu sal ve psikomotor alanlardaki etkilili ini incelemektir.
Bu çerçevede u sorulara yan t aranm t r: Ö rencinin, bilgileri kendisinin geli tirmesi için okulda ve müzede ne
yap labilir? Ö renme nas l aktif hâle getirilebilir? Ö renciyi müzede me gul etmek ve ö rencinin dikkatini
toplamak için ne yap labilir? Müze ortam ve etkinlikleri, ö renciye fiziksel, sosyal ve zihinsel yönden aç k
olarak nas l tasarlanabilir? Müze ya ant s ile ders programlar ve okul etkinlikleri aras nda ö rencilerin bireysel
ve kültürel geli imleri aç s ndan devaml l k ve bütünlük nas l gerçekle tirilebilir? Bu projede yap lan gözlemler
ve uygulamalar sonucunda okul-ö retmen-ö renci-müze ili kisinin, müzelerin aktif ö renme alan olarak
kullan lmas ndaki rolünün aç kça anla ld
belirtilmektedir. Kültürel ve tarihî zenginliklerin, müze e itimi
hizmetlerinin pilot projeler ve okul-müze projeleri baz nda geli tirilmesi ve yerle tirilmesine öncelik
verilmesinde yarar görüldü ü ifade edilmektedir (ODTÜ Geli tirme Vakf Ankara Okullar Müze E itimi
Uygulamalar : http://www.erg.sabanciuni.edu).
Scranton’daki bir çocuk galerisinin (The Junior Gallery) müze e itimi bölümü, bulundu u çevredeki
topluma ula mak için çe itli turlar ve uygulamal çal malar düzenlemektedir (Podhurst, 2001:42). Bu
çal malarda konular, tam ö renme deneyiminin gerçekle ebilece i, s n fta ba layan ve ziyaretten sonra s n fta
biten uygun konulardan seçilmektedir. Müzenin her bölümü için ayr ayr düzenlenmi program ve yöntemler
söz konusudur. Ayr ca müzenin koleksiyonlar n sanatsal uygulamalar n yap ld
okuldaki sanat, tarih ve di er
disiplinleri içeren derslerle bütünle tirmek, y ll k plânlar n n içinde yer almaktad r.
Müzede Ö'renme
Okuldaki hemen hemen bütün dersler, müzelerdeki mevcut malzemeden, do ru olarak kullan ld
takdirde daha canl bir hâle getirilebilir. Gençleri bo zamanlar nda müzeleri tekrar tekrar gezmeye al t rmak, bu
gezilere ço u zaman aileleri ve arkada lar ile birlikte gelmelerini te vik etmek suretiyle gerek bilgi gerekse
ki isel zevk ve estetik arzular kazand rmak için müzeleri ziyaret al kanl
n geli tirebiliriz. Bu ziyaretler, okul
kap lar kapand ktan sonra da e itim ve ö retimin durmad
fikrinin benimsenmesine hizmet eder ki, i te o
zaman bu en geni anlam yla e itim, ömür boyunca e itim demektir (Rose, 1958: 8-9).
Müzeye yap lan okul ziyaretlerinin en de erli yönlerinden biri, ö rencilerin alternatif ö renme yollarl
ile kar la arak ve maddî kan t ile aktif biçimde çal ma f rsat bulmalar nda yatmaktad r. Baz çocuklar için bu
durum, daha formal olan s n f ortam nda fazla görülmeyen yetenek ve becerileri gösterme
ans n
sa layabilmektedir. Bütün çocuklar için yeni bir yere gitmek, yeni insanlarla tan mak, bilgi toplamada yeni
yakla mlar denemek ve gerçek
eylerle kar la mak çok güdüleyici ve uyar c olabilmekte ve okulda
edindikleri bilgileri bir bak aç s na yerle tirebilmektedirler (Hooper-Greenhill, 1999:175).
Okul-müze i birli ine dair görü ler farkl l k gösterebilmektedir. Ata’ya göre (2002:76) okul-müze i
birli ini tarih dersi-müze i birli i olarak yorumlamak mümkündür. Yani, okul programlar aras nda müzelerin
ve tarihî çevrenin en verimli kullan labilece i ders, tarih dersidir. Mercin’e göre (2002:54) müzelerin e itsel rolü
özellikle sanat e itimi aç s ndan önemlidir. Ba ka bir deyi le müzelerin e itsel i levinin ana temas sanat
e itimidir. Ara t rma alanlar na göre yorumlar çe itlilik içerebilmektedir. Ancak, daha önce de sözü edildi i gibi
müzelerin her ders için verimli ekilde kullan labilecek uygulama alanlar mevcuttur.
Okul-müze i birli i alan na girebilecek bir anket çal mas nda, müze-okul ili kisinin plânl olmad
müzelerin okullara e itim ve tan t m amac yla gitmedi i, müzelerde özel rehber olmad
e itim programlar n n olmad
olanaklar n n olmad
,
, ö renciler için özel
, müzelerin tan t c yay nlar n n eksikli i, ö rencilerin eserlere dokunma
tespit edilmi tir. Ba ka bir ara t rman n sonuçlar na göre Anadolu Güzel Sanatlar
Liselerinde ö retmenler yöneticilere oranla müzelerin sanat e itimi amaçl
kullan m na daha fazla
kat lmaktad rlar. Yine müzelerin sanat e itimi amaçl kullan lmamas n n nedenlerini; ö retim programlar n n
uygun olmay na, konuyla ilgili deneyimlerinin olmay na, kendilerine rehberlik edecek uzmanlar n
olmay na, yeterli zamanlar n n olmay na ve müzelerin sanat e itimine uygun olmamas na ba lam lard r
(Mercin, 2002:72). Benu ur’un (2000:100) bir grup 5. s n f ilkö retim ö rencisi üzerinde yapt
ara t rmada
ö rencilerin yar ya yak n , müzeye gidi nedenlerini genel kültürlerini geli tirmek olarak belirtmi lerdir.
Çal maya kat lan ö rencilerin tamam müzedeki sergileme ile okuldaki dersler aras nda ili ki kurabildiklerini
ifade etmi lerdir. Bu da müze-okul i birli inin faydalar üzerine bir fikir vermektedir. Topall ’n n (2001:51)
ara t rma sonuçlar , müze gezen ö renci say s n n dü ük oldu unu, müze denildi inde ö rencilerin daha çok
arkeoloji müzelerini alg lad klar n ve bu do rultuda tan mlamalar yapt klar n göstermektedir. Ayn çal mada
müze gezisinin ard ndan ö rencilerin üç boyutlu uygulama çal malar n e lenerek yapt klar n ve kal c bir
ekilde ö renmeyi tamamlad klar saptanm t r. Ar kan’ n (2001:94) ara t rma sonucunda müzede çizgi film gibi
görsel unsurlar n ve ses unsurlar n n, bilgiyi ve hedeflenen davran lar ö renciye daha çabuk ve kolay verdi i
belirlenmi tir.
Ö renciler s n f b rak p müzeye geldiklerinde ilk olarak kendilerini gerçek nesnelerle çevrili bir alanda
bulurlar. Bu, onlara okulda edindikleri bilgiye yeni bir boyut kazand rmaktad r. Müzelerde fikirler ve kavramlar
s n fta olandan daha farkl bir dilde sunulmaktad r; bununla birlikte ö rencinin verdi i tepki veya kar l k da
farkl olmaktad r. Harrison ve Neaf’e (Hicks, 1986:2) göre müzelerde do ru veya yanl yan tlar yoktur. Bunun
yerine neler olabilece ine dair varsay mlar vard r. Bir grubun tepkilerinin farkl l
oran nda ö renme
deneyiminin ba ar s söz konusudur.
Bir müze e itimcisi müzedeki deneyimlerine dayanarak okulda ve müzede ö renmeye ili kin görü ünü
öyle ifade etmektedir: “Okulda ö retmenler soru sorarlar, bense müzede sadece onlara yan t veririm.” (Dow,
1993:231). Bu görü e dayanarak, yeti kinlerin çocuklar na veya ö rencilerine neyi ö renmek istediklerine f rsat
vermeden ö retme çabas na girdikleri söylenebilir.
Müzede ö renmeye ba ka bir örnek, bilim müzeleri için de verilebilir. Bu müzelerin kap lar n
ziyaretçiye aç lar n n bir nedeni de heyecan uyand ran eyler tasarlamakt r.
Seatle’daki Pasifik Bilim Merkezi, problem çözmeye dayal bir sergide reklamlar n ‘problem çözme
sergisi’ eklinde yapm olsayd ziyaretçi çekemeyecekleri, bunun yerine haz rlad klar etkinliklerden birinin üç
tane büyük labirent ve çok say da farkl yapboz parçalar n içeren ve bu ekilde insanlara farkl yöntemlerle
problem çözme yollar sunduklar belirtilmektedir (Shields, 1992:10). Bu ekilde müzede ö renmenin ba ar l
sonuçlar ndan biri, müzede okulda oldu u gibi bilgide belirli ekillerin ve zorunluluklar n olmamas d r. Bu tür
müzeler, özellikle bilimde bir ilgi geli tirmeye cesaretlendirmek ad na ba ar l olmaktad r. Amerika’daki
Franklin Enstitüsü Bilim Müzesi’nde üst düzeyde yap land r lm
bir okul ziyaretinin de erlendirilmesi
sonucunda, etkile imli bilim sergilerinin bilimi ö retmesine kar l k, müze ziyaretinin gücünün ve etkisinin,
bili sel alandan çok duygusal alanda oldu u görülmü tür (Hooper-Greenhill, 1999:143).
At k malzemelerle ilgili çal malar yapan Garbage Müzesinin yöneticisi amaçlar n ‘çocuklara bilgiyle
beraber gezegeni koruyabilecekleri ve yine bilgilerini ya ad
m z kesintisiz israf bunal m m zda de i iklik
yapmak üzere kullanabilecekleri yetkisini vermek’ olarak özetlemektedir (Eliot, 1996:42). Bu müzede program
üç ana alana odaklanm t r. Bunlar çürümü nesneler, ambalaj ve ev art klar d r. Ayn zamanda farkl ya
gruplar için farkl programlar mevcuttur. Bu programlar içerisinde konuyla ilgili k sa filmlerin gösteriminden
kullan lm maddeleri yeniden i leyip kullan l r hâle getirmeye kadar birçok etkinlik mevcuttur.
Maryland Üniversitesi co rafya profesörü Müze E itimi Bölümü Ba kan Charles Christian, çocuklar n
tarihlerini ö renmelerini ve geçmi le ili kilerini yakalamalar n istediklerini, buna yönelik çal malara a rl k
verdiklerini ifade etmektedir (Danois,2004:14).
S n fta ba arman n çok zor oldu u nitelikleri müzeler verebilmektedir. Bu niteliklerden biri empatidir.
Buna en iyi örnek tarih ö retiminde verilebilir. Okul, birincil olarak zihinsel kavray
sa larken, müze iç görü
gücünü artt ran duygular ve atmosferi sa layabilir. Okulda ö retim kolayca soyut hâle gelebilir ve ö retmen
ö rencilerin hiç rastlamad
veya duyular yla hiç tecrübe etmedi i olgular hakk nda konu abilir. Müzede ise
çocuklar görür, dokunur, koklar, tutar ve baz araçlar kullanabilir (Seidel ve Hudson, 1999:21).
Müzelerde, eski uygarl klarda yarat lan eserler ve ya am biçimleri ile ili ki kurma, sorgulama,
yorumlama, oyun veya canland rmayla o an ya ama, s n fa göre daha aktif bir e itim ortam olu turmaktad r.
Okulun devam olarak, müzede yap lan etkinlikler tarih bilincinin, estetik be eninin olu mas na ve dü ünmeyi
ö renmeye yard mc olmaktad r (Kuruo lu, 2002:276).
Müze ziyaretçilerinin ya lar da müzeyi ziyaret etme nedenleri kadar çe itlidir. Kat l mc tur teknikleri,
anaokulundan ilkokul sonuna kadar olan ö renciler için gayet olumlu ö retim yöntemleri içerir. 6-11 ya aras
ö rencilerin hayal güçleri aktiftir; bu nedenle onlar, duyusal anlat ml etkinliklerle, mutlu edici deneyimlerle, rol
oynama, hikâye anlat m , yarat c
canland rma, motive ve rehberlik eden yöntemlerle en iyi
ekilde
ö renmektedirler. Ergenlik dönemi ö renciler ise müzede ö renmede en büyük zorluklar olan gruplard r.
Genellikle beklenmeyen tepkiler verirler. Malzemeler bu evredeki gruplar n ya amlar na ve ilgilerine göre
sunulmal d r. Bir dönem ile bir ba ka dönem aras nda sosyal ve kültürel yap lar n kar la t r lmas ve tart lmas
ilgilerini çekebilir. Bu genç yeti kinler, soyut terimlerle dü ünerek ve fikir-kavram aras nda ba lant lar kurarak
kabiliyetlerini geli tirirler. Bu gruplarda kar l kl etkile ime dayal etkinlikler, rol oynama ve sorgulama
niteli inde etkinlikler düzenlenebilir (Sternberg,1989:166-167).
Birçok müzede kendilerine verilen k yafetlerle rollerini oynayan çocuklar bu yolla tarih bilgilerini
e lenceli bir yolla peki tirmektedirler. Ö renmenin oyuna dönü türüldü ü bu tür müze içi e itim etkinliklerin
yan s ra müze d nda etkinlikler de uygulanmaktad r.
ngiltere’de Bilim Müzesi (The Science Museum) yeniden tasarlan rken bodrum ve giri katlar
çocuklar n nesneyi ve nesne hakk ndaki bilgiyi aktif bir biçimde alg lamas için yeniden düzenlenmi tir. Müzede
okul öncesinden lise ça na her çocuk ve gencin kullanaca
araç ve bilgisayar, çocuklar n bilgilerini oyunlarla
test etmelerini sa lamakta ve etkile imli (interaktive) bir yöntemin e itsel ba ar s n kan tlamaktad r (Atagök,
1999:226).
smay l Hakk Baltac o lu’na göre (1998:117) tarih ne kadar nesnel yaz l rsa yaz ls n, nihayet bir
sözdür, özneldir, nesnelerin yerine geçemez. Geçmi zamanlara ait do ru fikirlerin ideal derecede sa lam ekli,
müzeden geçmi , zamanlar n parçalar ndan do rudan do ruya al nanlard r. Geçmi in bütün fikirlerinin oradan
al nabildi i de il ancak al nabilenlerin en do rular n n oradan geldi ine i aret etmektedir. Ayn ekilde HooperGreenhill (1999:132) gerçek nesnelerle deneyimin bütüncül ö renmeyi sa lad
n , nesneleri çal man n kültür,
teknoloji, insanlar, toplumsal yap , geçmi , imdi ve gelecek ile bütüncül ö renmenin geli mesini sa layacak
ili kilerin kuruldu unu belirtmektedir. Gerçek eylerle çal mak; kar la t rma yapmak, an msamak, ili ki
kurmak, s n fland rmak, sorgulamak, somut gözlemlerden soyut kavramlara geçmek, bilinenden bilinmeyene
varmak, belirgin gözlemlerden genellemelere ula mak gibi her türlü dü ünmenin geçekle mesini sa lar.
Böylelikle ö renme daha e lenceli ve ke fedici de olur.
Sonuç
Müze ve okul ili kisi önemli bir etkinliktir. Birçok insan ilk olarak müzelere bir okul grubuyla giderler
ve bu erken deneyim onlar n müzelere kar tav rlar n biçimlendirmektedir. Müzeye yap lan okul ziyaretlerinin
en de erli yönlerinden biri, müzelerin, ö rencilerin alternatif ö renme yollarl ile kar la ma ve maddî kan t ile
aktif biçimde çal ma f rsat sunmas nda yatmaktad r. Baz çocuklar için bu durum, daha formal olan s n f
ortam nda fazla görülmeyen yetenek ve becerileri gösterme ans n bulma anlam na gelmektedir. Toplumun,
e itimin tan m n , sadece s n flarda de il ayn zamanda birçok alanda hayat boyu bir süreç olarak bilginin,
becerinin ve ki ili in geli imi olarak çizmesi bu ili kinin önemini art rmaktad r. Bu aç dan bak ld
nda e itim
sadece kültürel güzellikleri bir dizi hâlinde sunmak de ildir. Okul müfredat n n temel amaçlar ndan biri de miras
ald
m z kültürle ba
kurmak ve onu uygulamaya aktarabilmektir. Kültür bizim kar k ve temelsiz
duygular m z güçlendirir; böylelikle geçmi ten miras ald klar m z korumam za ve bizden sonraki ku aklara
iletmemize, ayn
ekilde toplumla devaml l
korumam za, gelece e bak
aç s nda yard mc olmakta ve bir
ya am gelene i sunmaktad r. Bir müze, geçmi in kültürlerine ve insanlar na kar
daha duygusal ba lar
olu turarak bugünü ve geçmi i daha yak ndan ve içten anlamam za yard mc olmaktad r. Ayr ca, müzelerde
yap lan çal malar ö retmende olu an kimi sabit fikirlerin de i mesini sa layabilmektedir. Baz ö renciler s n f
d nda problem çözmede veya ileti imde daha ba ar l , yarat c ve enerjik olmaktad rlar, buna sebep olarak
müzelerin gerçeklik ile ili kisi gösterilebilir. Çok genel anlamda de inilen bu noktalar sonucunda dahi,
müzelerden etkin ekilde yararlanman n önemi ortaya ç kmaktad r. E itim programlar ve etkinliklerine, e itime
katk s aç s ndan müzelerden faydalanman n yollar aç lmal d r. Müze e itimi hizmetlerinin pilot projeler ve
okul-müze projeleri baz nda geli tirilmesi ve yerle tirilmesine öncelik verilmesinde yarar görülmektedir.
Ayn ekilde topluma sa layaca
faydalar aç s ndan da müzelerdeki koleksiyonlar, ba ka bir yerde ayn
ekilde sa lanamayacak kültürler aras yakla ma olanak sa lamaktad r. Gerek tarihî obje gerekse ça da eserler
veya el sanatlar yoluyla kültürel çe itlilik etkili ekilde sa lanabilmektedir. Müzeler ve müze e itimcileri,
müzede yer alan objeler ile onlar izleyen ziyaretçiler aras nda köprü kurmaktad r. Bu köprü, ziyaretçileri gözlem
yapt klar nesnenin estetik yap s hakk nda ikna edici olmak anlam n da ta maktad r.
Kaynaklar
Ad güzel, H. Ve Öztürk, F. (1999). Türk E itim Dü üncesinde Okul Müzesinden Müze Pedagojisine De i im.
E itim ve Bilim 14 (114) 73-81.
Allan, A. D. (1963). Müzelerin Te kilatlanmas -Pratik Ö ütler. UNESCO, ICOM Türkiye Millî Komitesi
Yay nlar s.5-19.
Ar kan, A. (2001). Yedi Oniki Ya Aras Çocuklara Çizgi Film Yöntemi &le Müze E itiminin Verilmesi.
Konya: Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yay mlanmam Yüksek Lisans Tezi.
Ata, B. (2002). Müzelerle ve Tarihî Mekânlarla Tarih Ö retimi: Tarih Ö retmenlerinin “Müze E itimine”
&li kin Görü leri. Ankara:G.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Yay mlanmam Doktora Tezi.
Atagök, T. (1999). Ya ayan Müze ve E itim. Sanat Dünyam z 71 223-227.
Atagök, T. (1999b). Yeniden Müzecili i Dü ünmek. stanbul: Y ld z Teknik Üniversitesi Bas m Yay n
Merkezi.
Atasoy, S. (1978). E itim Kurumu Olarak Müzeler. Arkeoloji ve Sanat 1 (1). 20-22.
Atasoy, S. (1999). Müzecilikten Yans malar. stanbul: Anka Yay nlar
Baltac o lu, . H. (1998). Hayat m. stanbul: Dünya Yay nlar .
Benu ur, P. (2000). Arkeoloji Müzelerinin Çocuklara Yönelik Faaliyetleri. Ankara: Ankara Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Yay mlanmam Yüksek Lisans Tezi.
Carr, D. (2001). A Museum is an Open Work. International Journal of Heritage Studies 7 (2) 173-183.
Coremans, P. (1963). Laboratuar ve Görevi. Müzelerin Te kilatlanmas . Ankara: Türk Tarih Kurumu.
Danois, E. B. (2004). Maryland Schools Embrace Black History. Crisis 111 (1) 14-15.
Dow, P. B. (1993). Teaching With Objects: No Fault Learning? Social Studies 84 (5) 230-231.
Earl, A. (1997). Müze Pedagojisi ngiltere’de Nas l Geli ti? Tarih Konu an Drama. Drama Maske
VI. Uluslar Aras E itimde Drama Semineri. Ankara: Türk-Alman Kültür leri Kurulu Yay n
12. Der. nci San.
Müze.
Dizisi
Eliot, I. (1996). Welcome to The Garbage Museum. Teaching PreK-8 26 (7) 42-45
Gerçek, F. (1999). Türk Müzecili i. Ankara: Kültür Bakanl
Yay nlar .
Greg, H. (2001). Museums, Means and Ends. Ethos 9 (1) 31-32.
Gürel, H. N. (2001). Yayg n Sanat E itiminde Sanal Ortamlar n Köprü levi. 2001 &stanbul Sanat Fuar Paneli.
Hein E. G. (1998). Learning in The Museum. London and New York: Routledge
Hicks, E. C. (1986). Museums and Schools as Partners. Eric Digest. ERIC
Information Resources. New York
Clearinghouse on
Hooper-Greenhill, E. (1994). Museum Education:Past, Present and Future. Towards The Museum of The
Future. R. MILLES, L. ZAVALA (Eds). London and New York: Routledge
Hooper-Greenhill, E. (1999). Müze ve Galeri E itimi. Çev. Meltem Ö. Evren ve Emine G. Kapç , Yay.
Bekir ONUR, Ankara: A.Ü. Çocuk Kültürü Ara t rma ve Uygulama Merkezi Yay nlar .
Karaer, Z. (2004). Müzeleri Çocuklara Sevdirmeliyiz. http://www.evrensel.net
Haz.
Kele , V. (2000). Modern Müzecilik ve Türk Müzecili i.
http://sosyalbilimler.atauni.edu.tr/yayinlarmodernmuzecilikveturkmuzeciligi.html
Kuruo lu, N. (2002). Müzelerin E itim Ortam Olarak Kullan m . Uluda
Dergisi 15 (1) 275-285.
Üniversitesi E itim Fakültesi
Madran, B. (1999). Müze Türleri. Yeniden Müzecili'i Dü)ünmek. Der. Tomur ATAGÖK. stanbul: Y ld z
Teknik Üniversitesi Bas m Yay n Merkezi s.3-20.
Mercin, L. (2002). Anadolu Güzel Sanatlar Liselerinde Müzelerin Sanat E itimi Amaçl Kullan lmas na
&li kin Yönetici ve Ö retmenlerin Görü lerinin De erlendirilmesi. Ankara: Gazi Üniversitesi E itim
Bilimleri Enstitüsü Yay mlanmam Yüksek Lisans Tezi.
Modan, A. (1995). Psikoloji Müzeye Giriyor. Siyah Beyaz Gazetesi. 26.10.1995
ODTÜ Geli tirme Vakf Ankara Okullar Müze E itimi Uygulamalar :
http://www.erg.sabanc univ.edu/iok2004/bildiriler/Nurgul%20Ugur.doc
Özsoy, V. (2002). Sanat (Resim) E itiminde Müze ve Okul
Yöntemleri. Millî E'itim
Birli i ve Müzeye Dayal Baz Ö retim
Paulson, P. (2003). New Standards for Arts Teachers. Teaching Artist Journal 1 (1) 45-49.
Podhurst, J. (2001). The Junior Gallery a Hands-On Space For Learning and Creating. Arts &
(1) 42-44.
Activities 130
Rahmi Koç Müzesi: http://www.rmk-museum.org.tr/turkce.education
Rebetez, P. (1969). Bir Müze Nas l Ziyaret Edilir? Ankara: MEB Talim ve Terbiye Dairesi Ara t rma ve
De erlendirme Bürosu
Rice, D. (1995). Museum Education Embracing Uncertainty. Art Bulletin 77 (1) 15-20
Riviere, G.H. (1962). Müzelerin E itimdeki Rolü Hakk nda. Unesco Bölge Semineri (Çev. Selma NAL)
stanbul: Icom Millî Komitesi Yay nlar 1
Rose, T. H. (1958). Müzeler ve Ö retmen. Ankara: Maarif Bas mevi 7-13.
Safran, M. Ve Ata, B. (1998). Okul D
Tarih Ö retimi. G.Ü. Gazi E itim Fakültesi Dergisi 18 (1) 87-94.
San, . (1998). Müze E it Bilimi Nas l Geli ti? Milliyet Sanat 444
Seidel, H. ve Hudson, K. (1999). Müze E itimi ve Kültürel Kimlik. Uluslar Aras &ki Çal ma Raporu. Yay.
Haz.
Bekir Onur. Ankara: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yay nlar No:12
Shields, C. J. (1992). Science Museums: Education or Entertainment? Curriculum Review 32 (3) 9-12.
Sternberg, S. (1989). The Art of Participation. Museum Education History, Theory and Practice. N.
BERRY, S. MAYER (Eds). Virginia: Reston
Sözen, M. Ve U ur T. (1987). Sanat Kavram ve Terimleri Sözlü ü. stanbul: Remzi Yay nevi.
Topall , K.Ö. (2001). &lk ve Orta Dereceli Okullarda Güzel Sanatlar E itimi Kapsam nda Müze E itiminin
Rolü ve Önemi. Ankara: Gazi Üniversitesi E itim Bilimleri Enstitüsü Yay mlanmam Yüksek Lisans
Tezi
Yücel, E. (1999). Türkiye’de Müzecilik. stanbul: Arkeoloji ve Sanat Yay nlar .
Summary
MUSEUM AND EDUCATION
Melek AHAN*
In this study the pedagogical function of museums in history is mentioned and examples are given that
American and European museums are undertake the education seriously. The contribution of museums which are
multiple learning and living environments to teaching and education is considered and in this context the relation
between museum and education is supported. Museums with their exhibitions, objects, environment, human
oriented and interdisciplinary aspects are considered as places for learning and progress. As each activity in the
museum is handled as a potential educational experience, it is possibly thought as an educational institution. In
the light of basic educational theories and principles, examples are given that the museums can be used as an
active lerning and progress places. also child-museums aim to be closely related with the childrens’ interests and
their learning style so, studies on this issue also included.
It is mentioned that understanding the past, respect to history and considering the lost cultural values are
important for educators, future generation is going to realize this duty with the mediation of the museums in a
proper way, and in this way they can make an unbiased evaluation. Experience in the museum covers properties
as, interaction in terms of interests, doing observation, expressing ideas and feelings, using imagination, relating
to one’s own life, informing, understanding and getting the meaning of the museums’ message, giving meaning
to the objects, sharing the cultural values and life, looking fort he truth, making application, and evaluation.
Museum education serves to the goals as; understanding oneself and people especially in time and place,
continuing the cultural heritage, relating the past, the present and the future meaningfully, understanding,
protecting and keeping alive the cultural belongings and ancient traces, recognizing and understanding ones’
own culture and other culture and other cultures with a multi dimensional tolerance approach, making museums
as life style and gaining the quality of working institution. Programmed educational activities of museums
educational service is included. Also, examples are given from science, culture and art courses which are
arranged in a planned way for children and adults in many western countries.
In the subtitle “Functions of Museums”, together with museums’ own, accumulation and activities, the
developing and expanding functions of them are also mentioned. Similarly other than being the collector of
cultural artworks museums are also active protectors of cultures. The development process of museums in the
course of time from the point of education is considered. Besides, the process of formation of museums as
informal education institutions which are restructured regarding the concept of contemporary museum is also
indicated. Nevertheless different approaches of modern museums and application results of the functions of
museums are mentioned. It is also considered that these functions should not be limited just giving information,
it also develops the characteristics of individuals’ as comprehension, seeing, analysis, inquiry, obtaining clue
from what is seen connected to life. What is mentioned in the sub title, “learning in the museum” is that: one
valuable aspect of museums is, students are encountered with the ways of alternative learning and that museums
presents active work chance with material proof; for some students this gives a chance to present the abilities
which can not be performed in formal classroom atmosphere; and the collections in the museums can support
thethe education if it is related to the curriculum. Museums offer more active education atmosphere than
classroom, therefore they add new dimensions to the gained knowledge. Also in the museums different activities
can be organized considering each age group. By this way children have the chance to learn with fun.
Museums provide qualities which are hard to achieve in the classroom. One of these qualities is the
empathy. Experience with real objects provides whole learning and studying the objects creates relations with
culture, technology, people, social structure, past, present and future that all provides the whole learning. It is
also mentioned that, working with real objects creates all kinds of thinking skills as making comparisons,
remembering, making connections, classifications, classifications, inquiring, passing through from abstract
observations to concrete concept, reach from unknown to unknown to known and from clear to generalizations.
Address for correspondence: *Yard. Doç. Dr. Melek 7ahan, Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur
E itim Fakültesi Güzel Sanatlar E itimi Bölümü, [email protected].

Benzer belgeler