bölüm 4 uyuşturucu gerçeğini anlamak mahvolmuş hayatlar

Transkript

bölüm 4 uyuşturucu gerçeğini anlamak mahvolmuş hayatlar
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar
1
BÖLÜM 4
UYUŞTURUCU GERÇEĞİNİ ANLAMAK
MAHVOLMUŞ HAYATLAR
PLASTİK DÜŞLER
Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu
1
GİRİŞ
Tarih boyunca insanlar, bir yandan yaşam mücadelesi verirken bir yandan da büyük
bir tutku ve gönençle mutluluk arayışına girmişlerdir. Hepimizin bildiği gibi mutluluğa
ulaşmak kolay değildir ve çok ciddi uğraş gerektirir. Ancak çabuk ve kolay ulaşılan bir
yoldan da mutluluk sağlanabilirse buda tercih edilebilir. Bu nedenle insanların içinde
yaşadıkları doğada bulunan kısa ve kolay yoldan mutluluk sağlayan keyif verici
maddeleri keşfetmeleri zor olmamıştır. Ancak bu maddelerin kullanılması ile oluşan
problemler çok eski zamanlardan beri bilinmesine rağmen yine de insanlar tarafından
kullanılmaya devam edilmişlerdir.
Tabii ki keyif verici maddeler için sadece zararlıdır diyemeyiz. 19. yüzyılın
sonlarından itibaren bilim adamları, yüzyıllardır dünyanın değişik yerlerinde ve çeşitli
kültürlerinde gündelik yaşamın bir parçası olarak kullanılan keyif verici maddelerden
yaptıkları ağrı kesici ve anestezi ilaçlarını tıp biliminin hizmetine sunmuşlardır.
Genellikle ilk birkaç kullanımdan sonra kontrolsüzce bir talep oluşturdukları için
hızla tüketilen maddelerin üretilmesi ve kullanıcılara dağıtılması da gerekmektedir. Daha
önceleri sadece üretildikleri bölgelerde mükemmel bir tüketim malzemesi olan maddeler
özellikle 18. yüzyıldan sonra gelişen ulaşım olanakları sayesinde yüksek kâr sağlayan
önemli ticaret ürünü haline geldiler.
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar
3
20. yüzyılın başlarından itibaren madde kullanımına farklı anlamlar yüklenilmeye
başlanmıştır. Bu çağda gelişen teknolojilerle birlikte insanların giderek en uç sınırlara
taşıdıkları bireysellikleri ön plana çıkmaya başlamıştır. Artık maddeler, algı kapıları
açarak oluşturdukları “plastik düşler” nedeni ile bireyselleşmenin marjinal bir boyutu
olarak görülmeye başlanmışlardır. Maddeler, kişinin “ben” sınırlarını zorlamak amacıyla
yada kimi zaman fiziksel ve ruhsal acılarını dindirmek için yani bir nevi kendi kendini
tedavi etmek amacıyla kullanılmışlardır.
Madde kullanımı 1950’li yıllardan itibaren gençler arasında hızla yayılmaya
başladı. Beat Kuşağı adıyla bilinen akım daha ziyade batı ülkeleri gençliğinin arasında
toplum kurallarına karşı bir isyan ve protesto hareketi olarak ortaya çıktı ve müzik ile
birlikte madde kullanımı ile özdeşleşerek giderek daha da yaygınlaşarak moda haline
dönüştü. Bu moda bütün dünyayı sararken 1960’lı yıllardan itibaren ABD’de, Vietnam
savaşının ortasına atılarak bir anlamda hem fiziksel hem de ahlaksal açıdan kurban
edilen gençler, ülkelerine döndükten sonra düştükleri boşlukta sanal fakat sahte cennetler
yarattığı açık olan maddelere sığındılar.
1970’li yıllardan itibaren genel olarak gençlik akımlarından etkilenen tüm dünya
gençleri arasında madde kullanımı yaygınlaşmaya başladı. Ancak bazı ülkeler de
gençlerle birlikte erişkinleride madde kullanmaya yönelten sebepler özel sebepler oluştu.
Bunun en önemli nedenlerinden biri ise giderek yaygınlaşan madde kullanıcılarının
gereksinimlerini karşılayacak olan üretim ve ticaretin içinde olan insanları etkilemesidir.
Son yıllara kadar madde ticaretinin trafiği daha ziyade doğal ürünlerin kullanılması
nedeni ile üretimlerinin yapıldığı fakir doğu ülkelerinden, alıcıların beklediği zengin
batıya doğru olmuştur. Doğal olarakta Asya ila Avrupa arasında coğrafi bir köprü
konumunda olan ülkemizde bu trafiğin ne yazık ki önemli bir halkasını oluşturmuştur.
PLASTİK DÜŞLER
Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu
3
Özellikle 1980 ve 90 lı yıllarda Ortadoğu ülkelerinde artan politik düzensizliklerle
birlikte ülkemizde giderek tırmanan terörizmin ekonomik kaynağını “silah-eroin” ticareti
oluşturmuştur. Böylece aslında ölümün alınıp satıldığı bu uluslar arası ticaretten sızan
maddeler ülkemiz iç piyasasına da girdiler ve binlerce insanımızı bağımlı hale getirdiler.
Madde kullanımına bağlı problem, bu maddelerin kullanılması ile sadece bağımlılık
oluşturması değildir. Aynı zamanda akıl hastalıkları oluşturma, başta AIDS ve sarılık
olmak üzere bulaşıcı hastalıkların yayılması, etkisi altındayken kaza ve yaralanmaların
meydana gelmesi, aşırı dozlarda kullanımı nedeni ile ölümler ve kronik kullanıma bağlı
oluşan diğer hastalıklar gibi sağlık problemleri ile birlikte işgücü kaybı, ailelerin
parçalanması ve yasadışı yollara yönelme gibi sosyoekonomik kayıplara da yol açar.
Artık, Dünya Sağlık Örgütü tarafından da en önemli üç sağlık probleminden biri
kabul edilen madde kötüye kullanımı ve bağımlılığının tanınması, kullanımı önleyici
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar
5
tedbirlerin alınması, tedavi yöntemlerinin yeterince uygulanması konusuna dikkatlerin
çekilmesi gerekir.
MADDE KÖTÜYE KULLANIMI VE BAĞIMLILIĞINI ANLAMAK
İnsanların çoğu madde kullanmayı tamamen sosyal bir sorun, madde kötüye
kullanımı ve bağımlılığını ise zayıflık ve suça eğilim olarak görürler. Bunlara göre eğer
bağımlı kişiler, gerçekten istemiş olsalardı maddeyi bırakabilirlerdi. Yani bağımlıların,
madde kullanmaya devam etmelerin nedenini gerçekten bırakmayı istememeleri
olduğuna inanırlar.
Bu mitler sadece madde bağımlılarını ve madde kullanımına bağlı sorunları olanları
kalıba sokmakla kalmaz onların ailelerini, sosyal çevrelerini, bağımlılık tedavisi ile
uğraşan sağlık çalışanlarını, sosyal destek sağlayan kurumları da içine alır. İnsanların
madde kullanımı ve bağımlılıkla ilgili mitlerini ve uzun süreli yanlış inanışlarını ancak
bilimsel kanıtlarla değiştirirsek çok önemli bir halk sağlığı sorunun çözümü için gerekli
kamuoyu desteğini sağlayabiliriz.
Bağımlılık, genellikle bireyin kendi isteği ile bir seçim yaparak ilk kez madde
kullanmasıyla başlar. Ama madde kullanmayı sürdürmesi kişinin kendi tercihi değildir.
Son zamanlardaki yapılan bilimsel araştırmalar maddelerin fonksiyonlarının sadece
normal beyini etkileyerek kuvvetli haz duyusu yaratmak olmadığı aynı zamanda beyin
metabolizmasında ve fonksiyonlarında uzun süreli değişimler oluşturduğunu
kanıtlamıştır. Beyinde oluşan değişiklikler nedeni ile madde kötüye kullanımı giderek
kronik, tekrarlayan bir hastalık olan bağımlılığa döner. Bu nedenle maddeye bağımlı
olanlar önce dayanılmaz bir arzu hissederler, kendilerini durduramaz maddeyi alırlar ve
sonrada tekrarlayıcı bir şekilde kullanırlar. Artık yaşamları tamamen maddenin etkisi
altında kalır. Madde kullanmayı sürdürmeye neden olan bu tekrarlayan zorlayıcı
davranışı sonlandırmak için tedavi şarttır.
PLASTİK DÜŞLER
Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu
5
Bağımlıların madde kullanmaya yönelik dayanılmaz arzularıyla başa çıkmalarına
yardımcı olmak ve nüksleri engellemek için tedavi programlarında çeşitli yaklaşımlar
geliştirilmiştir. Yapılan araştırmalar bağımlılığın tedavi edilebilir olduğunu
göstermektedir. Uygulanan tedavilerle hastalar bireysel ihtiyaçlarını karşılayabilir,
kendilerini kontrol edebilir ve göreceli olsada normal hayatlarına geri dönebilirler.
Bağımlının tedavisi sadece kendisine değil aynı zamanda topluma da faydası büyüktür.
Bağımlıların tedavi sonrası artan psikolojik ve sosyal işlevsellikleri ile üretime kısmen de
olsa katılımları artacak ayrıca suç işleme oranları ve AİDS gibi bulaşıcı hastalıkları
yayılması azalacak böylece topluma getirdikleri maliyet önemli ölçüde düşecektir.
Boşa geçen her an bir çok gencin ölmesi ,bir çok ailenin de yıkılması ,
hapishanelerin uyuşturucu suçluları ile dolması ve terörist örgütlerin silahlanması
anlamına gelir. Hemen harekete geçmek gerekmektedir. Böylece gençlerimize ve
insanlarımıza, 21. yüzyılda daha güvenli gelecek verebiliriz. Belirleyici ve yönetici
konumundaki kişiler bir an önce gerekli çalışmaları başlatmazlarsa , tarih önünde
hesabını veremeyecekleri büyük bir günahın vebalini üstlenirler.
Bağımlılığın ne olduğunu anlamak daha ilk adımda madde kullanımını önlemeye
yardımcı olur. Artık elimizde bağımlılık ile ilgili yeterli bilimsel veri olduğundan
toplumun bu konudaki ön yargılarını değiştirebiliriz. Aile ,okul, toplum ve medyayı içine
alan kapsamlı önleme programlarının madde kullanımını azaltmakta etkin olduğu A.B.D.
de yapılan çalışmalarda göstermiştir. Ülkemizde de bir an önce bu konuda eğitim
kampanyaları yapılması şarttır.Bağımlılık konusunda insanlara sürekli verilebilecek en
iyi mesaj “bağımlı olduktan sonra tedavi olmak yerine hiç başlamamak” olmalıdır.
“Plastik Düşler” isimli bu kitabımızda çağımızın en önemli sorunlarından biri olan
madde kullanımının oluşturduğu sorunlar size anlatılırken verebileceğimiz en iyi umut
olarak bu konu hakkında bilimsel olarak kanıtlanmış geçerli en son bilgiler çerçevesinde
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar
7
tüm yanlış anlaşılmaların üstesinden gelmek ve madde kullanımını yaymaya çalışan sapık
ideolojilerin yerine doğru bilgiler koymak olacaktır.
NEDEN İNSANLAR MADDE KULLANIR?
İnsanların neden madde kullandığına dair pek çok sebep vardır. Bazı insanlar
maddeleri onlara verdiği hissi sevdiği için veya heyecan aradıkları için kullanırlar.
Diğerleri bir maddeyi meraktan veya arkadaşları yaptığı için deneyebilirler. Ancak bir
çok insan maddeleri hoş olmayan duygularla ve hayatın zorluklarıyla başa çıkmak için
kullanır. Aslında madde kullanıcılarının yaklaşık yüzde 50’sinin depresyon, anksiyete,
bipolar bozukluktan veya şizofreni gibi bir akıl hastalığından çektiğini tahmin
edilmektedir.
Duygusal olarak acı çeken insanlar kafayı bulmak için değil normal hissetmek için
madde kullanırlar. Madde kullanımı görünürde çekici olabilir ve bütün sorunlardan kolay
bir kaçış gibi gelebilir. Uyarıcılar aşağılık duygularına karşı koymak için, uyku hapları
panik ataklarla başa çıkmak için, veya ağrı kesiciler depresyondan kurtulmak için
kullanılabilir. Ancak madde kullanımı kişiye sadece kısa vadede kendini iyi
hissettirebilirken bu kendini tedavi etme teşebbüsü sonuçta geri tepebilir. Altta yatan
sorunu tedavi etmektense madde kullanımı sadece semptomları maskeler. Maddeyi
uzaklaştırınca sorun düşük öz saygı olsun, stres olsun veya mutsuz bir aile hayatı olsun,
hala ordadır. Daha da ötesi uzun süreli madde kullanımı normal, güncel işlevsellikte
temel bozulmalar gibi kendi sorunlarını getirir. Ne yazık ki madde kullanım ve
bağımlılığının psikolojik, fiziksel ve sosyal sonuçları genelde kullanıcının başa çıkmaya
veya kaçınmaya çalıştığı orijinal sorundan daha kötüdür.
NEDEN MADDE BAĞIMLILARI KENDİLERİ BIRAKAMIYORLAR?
Neredeyse bütün bağımlılar başta maddeleri kullanmayı kendileri
bırakabileceklerine inanırlar ve tedavi olmadan bırakmaya çalışırlar. Ancak bu
teşebbüslerin çoğu uzun vadeli kaçınmaya ulaşmakta başarısızlıkla sonuçlanır.
Araştırmalar uzun süreli madde kullanımının beyin işlevlerinde birey madde kullanmayı
PLASTİK DÜŞLER
Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu
7
bıraktıktan sonra da uzun süre devam eden ciddi değişiklikler yaptığını göstermiştir.
Madde kullanmaya bağlı beyin işlevlerindeki değişimlerin olumsuz etkilerine rağmen
madde kullanmaya devam etme dürtüsü gibi bir çok davranışsal sonuçları olabilir. Bunlar
bağımlılığı tanımlayan karakteristiklerdir.
Bağımlılığın böylesine önemli bir biyolojik unsuru olduğunu anlamak bir bireyin
maddeden kaçınmaya ulaşmayı ve bunu sürdürmeyi tedavi olmadan başarmasının
güçlüğünü açıklamaya yardımcı olabilir. İş veya aile sorunlarından dolayı psikolojik
stres, madde kullandığı geçmişinden biriyle karşılaşmak gibi sosyal durumlar veya
madde kullanımıyla ilişkilendiren sokaklar, objeler ve hatta kokularla karşılaşmak gibi
çevre faktörü biyolojik unsurlarla etkileşerek sürdürülen kaçınmayı engelleyebilir ve
nüksün olma ihtimalini artırır. Araştırmalar gösteriyor ki en şiddetli bağımlılar bile
tedaviye aktif olarak katılabilir ve aktif katılım iyi sonuçlar elde etmek için önemlidir.
MADDE KULLANMA HAKKI
“Plastik Düşler” isimli kitabımızın bu bölümüne kadar tüm anlatımlarda alkol ve
madde kullanmanın olumsuz yönlerinden bahsettikten sonra böyle bir başlığın açılması
sizlere ilginç gelebilir. Kişilerinin başkalarına zarar vermedikleri sürece özgürlük ve
hürriyetlerinin kısıtlanmaması gereği çağdaş toplumun olmazsa olmaz kurallarından
biridir.Dolayısı ile sizin istediğinizi yapma hakkınızın ihlal edilmemesinin gerektiği gibi
siz de başka birisinin istediğini yapma hakkını ihlal etmemelisiniz. Böyle bir
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar
9
çıkarsamadan yola çıkılınca eğer bir kişi alkol veya madde kullanmak istiyorsa veya
maddelerden kaçınmak istiyorsa bu tamamen kendi seçimidir.Aslında bu kitabın
yazılmasının önemli bir amacıda sadece bir kişinin madde kullanma veya kullanmama
için tercih hakkını kullanırken madde kullanımından neler elde edilebileceğinin
bilinmesini de sağlamaktır.
Gerçekten bir çok kişi kendi madde kullanma hakkının kısıtlanmasını istemez.
Tarih boyunca insanlar şu veya bu nedenle maddeleri kullanmışlardır. Modern tarihçiler
eski uygarlıkların anestezik kullandığını bulmuşlardır. Örneğin Azteklerde bir bitki olan
Sabah Zaferi (Morning Glory) tohumlarını hallusinojen olarak kullananlar, cemiyetinin
üyeleri tarafından saygı ile selamlanmıştır.Eski çağlardan beri Avrupa’da alkol, Asya’da
ise afyon, Güney Amerika’da ise koka bitkisi aynı saygıyı görmüştür. Dünyanın her
yerinde her zaman çeşitli maddeler şu veya bu şeklide zevk almak için bazen de tıbbi
amaçlarla kullanılmışlardır. Hatta bazı bilim adamları
kendi madde kullanım
deneyimlerini yazdıkları bilimsel makalelerinde anlatmışlardır. Bir zamanlar öğrenmeyi
artırmak için uyarıcı maddeler herkese önerilmiştir.
O zaman maddelere doğru yaklaşım şekli nedir? Bazı kişiler ellerine geçen her
maddeyi kullandıkları zaman kendilerini mutlu hissederler. Bazı kişiler ise diyetleri
sadece tahıllı besinlerden oluşunca mutlu olurlar. Tabii ki bu kişiler nadiren bulunur.
Ancak bir kişi sadece belli bir maddeyi kullanarak mutlu olacağına inanırsa bu durum
birkaç ay içinde değişmeye meyillidir. Giderek gelişen bağımlılık nedeni ile madde
kullanımı yaşamın en önemli nedeni haline gelir. Fakat her kullanıcıyı böyle dramatik bir
sürecin beklediğini söylemek haksızlık olur.Aslında hepimiz her alkol kullananın bağımlı
olmadığını biliriz. Bu durum diğer maddelerinde bazıları için geçerlidir.Yani her madde
kullanıcısının sağlığı, sosyal ilişkileri bozulur, cinsel hayatı kesintiye uğrar, hobileri ve
ilgileri kaybolur, çalışma yaşamı devam etmez diyemeyiz.
PLASTİK DÜŞLER
Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu
9
Eğer birisi hayatını maddelerden aldığı zevkle yaşamak ve hatta onlara adamak
istiyorsa bunu medeniyet ve ahlak diyarında yapması mümkün değildir. Geçen yüzyılda
milyonlarca genç “No Future” sloganı ile nasılsa gelecek olmayacak bugünü zevk içinde
yaşayalım diye madde kullandılar. Bunların bazıları yüksek doz kullanım veya madde
kullanımının neden olduğu hastalık yada kazalarda öldüler. Çoğu ise sağlıklarını, sosyal
ve ekonomik güçlerini kaybettiler.
Çoğu zaman kişilerin madde kullanımına yanlış tutumları onları bağımlı hale
getirir. Zevki ve mutluluğu kısa ve kestirme yoldan elde etmek gibi yanlış bir beklenti ile
madde kullanılırsa gerçekten bağımlılık kaçınılmaz olur. Çünkü hiçbir zaman ilk
kullanılan dozun yaşattığı zevki aynı şekilde aynı doz kullanılarak elde edilemez. Her
seferinde dozu artırmak ve kullanım sıklığını artırmak gerekecektir. Buda hızla
bağımlılık oluşmasına neden olur.O zaman maddelere doğru yaklaşım şekli nedir?
Gerçekten bu maddeleri kontrollü kullanmak mümkün müdür?
Evet alkol için bunu yapmak genellikle mümkündür.Ancak bunu herkes yapamaz.
Özellikle bir kişide alkol bağımlılığı gelişmişse en azından şimdilik bu kişinin kontrollü
alkol içebileceğini söylemek mümkün değildir.Belki geliştirilebilecek yeni ilaçlarla alkol
kullanım isteği sınırlandırılabilirse gelecekte bu kişiler içinde kontrollü içmek mümkün
olabilir. Fakat maddeler söz konusu olunca genellikle “ya hep yada hiç” yaklaşımı geçerli
olmaktadır. Bunun önemli nedeni “giriş maddesi” düşüncesidir. Yani daha hafif bir
madde kullanmanın mutlaka kişinin ağır maddeleri kullanmasına yol açacağı inancıdır.
Açık bir şekilde bu her zaman için doğru değildir.Aslında bu gülünç bir korkutma
taktiğidir. İnsanlar yıllarca ağır maddelere geçmeden aralıklı olarak hafif maddeleri
kullananları gördükçe bu söylevin inandırıcılığı kalmadığı gibi gerçekten bazı insanların
daha ağır maddeler geçebilecekleri tehlikesi de göz ardı edilir.
Bir kişinin maddeleri hayatı olumsuz etkilemeden bir eğlence şekli olarak sadece
rasgele biçimde kullanarak yaşaması mümkün müdür? Sanırım buna verilecek en iyi
cevap durumun kullanılan maddeye göre olduğu gibi insandan insana da
değişebileceğidir. Artık insanlar bir zamanlar olduğu gibi sadece kulaktan dolma
bilgilerle madde kullanmaya başlamıyorlar. Bu konuda yazılmış hazırlanmış eserlerden
maddelerin cinslerini, etkilerini, kullanım şekillerini ve oluşturdukları komplikasyonları
araştırma şansına sahipler. Maddelerle ilgili doğru bilgilere sahip olmak kişinin sağlıklı
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar
11
ve eğlence amaçlı kullanım tercihini yapabilmesi için önemlidir. Her fırsatta önünüze ne
gelirse o maddeyi kullanmak ciddi tehlikeleri yaşamanıza neden olur.
Sonuç olarak insanların madde kullanımlarının kendi tercihleri olduğunu
söylememiz gerekir. Ancak her hangi bir tercihin yapılabilmesi için olumlu ve olumsuz
her yönünün bilinmesi gerekir. Bilgi çağı olarak tanımlanabileceğimiz günümüz
dünyasında yukarıda belirtildiği gibi maddeler hakkında her bilgiye ulaşarak hem
kendimiz hem de yakınlarımız için tercih kullanma hakkına sahip olmalıyız.Bu nedenle
“Plastik Düşler” isimli kitabımızın devamında madde kullanımı ile ilgili alt kültürü,
sanat, din ve diğer faktörleri anlattıktan sonra maddeleri tek tek tanıtacağız.
MADDE ALT KÜLTÜRÜ
Bir toplumun tarihsel süreç içinde ürettiği ve kuşaktan kuşağa aktardığı her türlü
maddi ve manevi özelliklerin bütününe kültür denir. Bir başka anlatımla toplumun
yaşayış ve düşünüş tarzı olarak tanımlanabilir. Toplum içinde egemen popüler kültürün
dışında kalan, kendi kendini yaratmış ve kendine özgü bir yaşam tarzı benimsemiş
toplulukların kültürüne ise alt kültür denir.
Maddeye bağlı yaşam tarzlarından dolayı toplumun egemen sistemleri ile göbek
bağlarını kopararak, dışarıda ve kenarda kendilerine özgü bir yaşam biçimi ve değerleri
oluşturan madde kullanıcıları da içinde bulundukları toplumun kültüründen ayrı bir alt
kültür olarak ele alınırlar. Madde alt kültürü olarak adlandırdığımız madde
kullanıcılarının dünyası kısa bir sürede için bile olsa gözlendiğinde, onların madde
kullanımı ile biçimlenen kendilerine özgü yaşamları dikkat çeker. Maddelere verdikleri
PLASTİK DÜŞLER
Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu
11
adlar, kendi aralarında kullandıkları jargon, bilinen yollar dışında kullanım biçimleri,
yoksunluk, zehirlenme veya yasal sorunlar yaşadıklarında baş etme yolları ile diğer
insanlardan farklı bir yaşam tarzı oluşturdukları görülmektedir.
Ancak tüm madde kullanıcılarını içine alan tek bir alt kültürden bahsedilemez.Tüm
dünyanın değişik yörelerinde gerek kullanıcılar gerekse kullanılan maddeler ve kullanım
paternleri farklılıkları nedeni ile madde alt kültürleri de farklı özellikler gösterebilir.
Madde kullanım paternleri aynı toplum içinde de zaman ve yaşla değişkenlik
gösterebilir.Maddeye başlamak ve sürdürmek açısından en önemli ve kritik yıllar
ergenlik ve genç erişkinlik dönemleridir.
Madde kullanıcılarının içlerinde bulundukları kültürel çevrenin aktarılan inançları,
normları ve değerleri önemlidir. Bu durum madde kullanımını kolaylaştırabilir yada
sınırlayabilir. Örneğin İslam dini kurallarına göre yönetilen Pakistan’da alkol kullanımı
yasal ve sosyal açıdan kabul görmediği için içlerinde bulunduğu coğrafyanın doğal ürünü
olan afyon kullanımı yoğundur.
Madde kavramı dahi kültürler arasında farklılıklar gösterebilir. Çoğu zaman tıbbi
endikasyonları dışında eğlence amaçlı olarak yasa dışı olarak kullanılan, beyni
etkileyerek insanların ruhsal durumu ve davranışlarını değiştiren maddeler
anlaşılmaktadır. Ancak bilimsel gibi görünen bu kavram aslında sosyal olarak inşa
edilmiştir. En azından yasa dışı olma özelliği ve tolerabilitesi devletlerin politikalarına
göre değişir. Özellikle bulundurulması ve kullanılmasına yasal bir engelleme
getirilmeyen uçucu maddeler veya daha yasalarda tanımlanmamış yeni sentezlenen
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar
13
kimyasallarda madde kavramı altında ele alındığının unutulmaması gerekir. Aynı
zamanda neredeyse tüm dünyada kullanımı bile yasakken Hollanda’da satışı ve kullanımı
serbest olan esrarı da bu duruma örnek olarak gösterebiliriz.
Diğer bir kültürel değer olarak karşımıza cinsiyet farkı çıkmaktadır. Toplumların
giderek endüstrileşmesi daha önceleri sadece ev hayatının içinde olan kadının toplumsal
rolünü değiştirdikçe alkol ve madde kullanımına yakınlaşmasına neden olmuştur.
Kişilerin madde kullanımı değerlendirmesi, sosyokültürel ve sosyoekonomik
şartların değişmesi ile birlikte yapılmalıdır. Bu değişken süreç madde kullanan kişilerin
bireysel gelişimine neden olan çevresel şartlarıyla birlikte biyolojik özelliklerinden de
etkilenir. Ancak her ne sebeple olursa bir kişinin madde bağımlısı olabilmesi için
öncelikle buna neden olacak etkenle karşılaşması gerekmektedir.
Madde kullanıcılarının alt kültür özelliklerinin bilinmesi daha iyi anlaşılmalarını
sağlayacaktır.Böylece hem kullanıcılara yardım etmek hem de madde kullanma riski
taşıyan kişilere daha kolay olacaktır.
MADDE VE SANAT
Kullanılan maddeler çok sanatçının bedeninde yer eder. Madde kullanımı çoğu
zaman kişisel bir esin arayışından uzaklaşan marjinalliğin ifadesine dönüşür ve arı
bireyciliğin gereci olurlar. Bu nedenle tüm zamanlarda sanatçılar arasında uyuşturucu
madde kullanımı yaygınlaşmıştır ve neredeyse bir modadır.Pek çok hayranı bulunan,
kendilerine özenilen sanatçıların madde kullanıyor olmaları, gençlerin bu maddelere
yönelmelerine neden olan faktörler arasında önemli yer tutmaktadır. Gençler sanki
hayranı oldukları ünlü sanatçılar gibi madde kullanırlarsa kişisel yeteneklerinin daha iyi
ortaya çıkacağını ve artacağını sanırlar.
Madde kullanımının yaygınlaşması bakımından sanat dalları içerisinde özellikle
müzik, edebiyat ve sinema diğer sanat dallarına nazaran daha önemlidir. Bu nedenle
“Plastik Düşler” kitabımızın bu bölümünde madde kültürü ile yukarıda belirttiğimiz sanat
dallarının ilişkisine yer verilmiştir.
Müzik ve Madde Kültürü
Müzik, başta gençler olmak üzere madde kullanımının yayılmasını etkileyen en
önemli sanat dalıdır. 1950’li yıllarda toplumun alışagelmiş kurallarına karşı çıkan Batı
Avrupa ülkeleri ve A.B.D.’li gençler arasında ortaya çıkan ve Beat Kuşağı adıyla bilinen
akımı ile birlikte madde kullanımı yaygınlaşmıştır. Bu akım, madde kullanımı ve blues,
jazz ve rock başta gelmek üzere bazı çağdaş müzik türleriyle birlikte anılır. Bu akımın
kurallarına göre yaşayanlara, kötülüklerden arınmış, mutlu ve huzurlu kişi anlamına gelen
‘beatnik’ adı verilir. Beatnikler başka insanların yaşamına karışmazlar ve her insanın
kendine göre toplum kurallarından bağımsız yaşaması gerektiğine inanırlardı. Bu
insanlar, belli bir yerde yaşamaya, oraya saplanıp kalmaya karşıydı. Bu nedenle bu
akımın temsilcileri otostop yaparak, göçebe bir hayat sürmüştür denilebilir.
PLASTİK DÜŞLER
Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu
13
Beatnikler, madde kullanımı, özgür cinsellik ve müziğe büyük bir bağlılıkla
yaşarlardı. Yaşam tarzlarının vazgeçilmez bir parçasını içinde ütopik bir isyan
barındırdığını düşündükleri müzik türleri oluşturmaktaydı.
Bu tür müziklerin ilahları, çoğu şarkılarında bağımlı oldukları maddelerden sık sık
övgüyle ve sevgiyle söz ediyorlardı. Bazı kimselerin özellikle rock müziğinin marijuana
ve LSD sayesinde yaratılabileceği inancının doğmasının nedeni, bu alanda büyük isim
yapmış sanatçıların pek çoğunun madde kullanıyor olmasıdır.
Ancak geçtiğimiz 30 yılda aşırı dozdan ölmüş olan müzik yıldızlarının uzun bir
listesi vardır. Bu listede yer alan Doors'un Jim Morrison’ı, Who'nun Keith Moon’u, Sex
Pistols'ın Sid Vicious’ı, Blind Melon'ın Shannon Hoon’u, Rolling Stones'un Brian
Jones’u, Jimi Hendrix, Janis Joplin, Elvis Presley,Bob Marley ve Nirvana’nın Kurt
Cobain gibi ünlüler ilk akla gelenlerdir.
Ayrıca Whitney Houston, Kelly Osbourne, Ray Charles, Eric Clapton gibi
yıldızlarda alkol ve diğer madde bağımlılıklarından dolayı tedavi ve rehabilitasyona
girmiş olan uzun rock veya pop starların listesinden sadece birkaçıdır.
Madde kullanan ünlü müzisyenlerin bir çoğu bunu hayranlarından saklamadıkları
gibi eserlerinde dinleyicilere açık açık madde kullanma mesajı da vermişlerdir. Örneğin
madde kullanımından ölen Jimmy Hendrix şarkılarında esrarı övmüş ve önermiştir. Ünlü
gitarist ve şarkıcı Eric Clapton “cocain” adlı bir parça yapmış. Yine ünlü Amerikan Folk
şarkıcısı Bob Dylan, “Mr.Tambourine Man” adlı şarkısında uyuşturucu satıcısını
anlatmıştır. Ayrıca ünlü yıldızların bir çoğu konserlerinde de izleyicilerinin karşısında
madde kullanmış ve hatta dinleyicilerine dağıtmışlardır.
Ancak gerek müzisyenler gerekse dinleyicilerin müzik yaparken veya dinlerken
eğlence amaçlı madde kullanımın bağımlılığa dönüşebileceği ve çok olumsuz sonuçlar
doğurabileceğine dair farkındalığı artığı için müzik endüstrisinde madde kullanımı son
yıllarda azalmıştır. Artık günümüzde sanatçıların toplum içerisine kafaları iyi olarak değil
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar
15
ayık çıkması artı değer olarak kabul edilmektedir. Yani önceki yıllarda sanatçıların
arasında madde kullanımı sanki bir statü sembolü idi, Ama şimdi sağlıklı bir yaşam
biçimi içinde olmak önceden madde kullanımı ile olduğundan daha havalı bir durum
oluşturmaktadır.
Edebiyat ve Madde Kültürü
Müzik kadar olmasa da edebiyatında madde kültürüne etkisi önemlidir.Bu konuda
ilk önemli eser olarak 19. yüzyıl Fransız edebiyatçısı Charles Baudelaire’in “Yapay
Cennetler” adlı yapıtını görüyoruz. Bu eserinde uçlarda gezen bir kişilik sergileyen
sanatçının melankolisini şarap ve afyon besleyerek anlattığı yapma cennetini keyif verici
maddelerin edebiyata doğrudan nüfuz edişinin açık bir göstergesi sayılabiliriz.
Yüzyıl başındaki Rus edebiyatının önemli isimlerinden Mikhail Bulgakov,
“Morfin” isimli eserinde morfinmanlık deneyiminden yola çıkarak, kendini yavaş yavaş
zehirleyen bir doktorun bedensel ve ruhsal tutsaklığını anlatır. Dünyaca ünlü İngiliz sair
ve yazar Aldous Huxley 1954 yılında yazdığı “Algı Kapıları” adlı kitabında doktor
kontrolü altında aldığı meskalin tecrübesini ve kendisine kazandırdıklarını ballandıra
ballandıra anlatmıştır.
Madde ve edebiyat beraberliğinin en önemli eserleri 1960’lı yıllardan sonra A.B.D.
yazılmıştır. Bu dönemde gençler Vietnam savaşının ortasına atılmış ve bir anlamda hem
ahlaksal hem de fiziksel açıdan kurban edilmişlerdir.
Dönemin karmaşasını,o büyük hayal kırıklığını bütün ahlaki değerleri ve geleneksel
erdemleri sorgulayarak ve yine kimyasallardan destek alarak son derece umutsuz bir
PLASTİK DÜŞLER
Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu
15
kuşkuculukla dile getirenlerin başında Hemingway’i gösterebiliriz. Uzunca bir süre,
Amerika’yı altüst eden cinsel devrimi ele alan Henry Miller alkol ve uyuşturucuyu birer
silah olarak kullanmıştır.Aynı kuşağın bir başka temsilcisi olan Charles Bukowski esin
veren alkol ve madde kullanıcıları anlatan ilk öykücülerindendir.
Gençliğin protest akımı olarak ortaya çıkan “Beat Kuşağı” yazarlarının eserleri de
ön plana çıkarlar. Sokak şairleri bilinen Beat şair ve yazarlarının kitapların dilimize
çevirileri fazla yapılmamış olsa da ülkemizde önemli ölçüde tanınırlar. Allen Ginsberg,
Neal Cassady, William Burroughs, Gregory Corso, Gary Synder, Lawrence Ferlinghetti
ünlü beatniklerdendir. İşte Jack Kerouac da bu akımın en önemli ve Türkiye’de en çok
bilinen temsilcisidir. 1957 yılında yayımlanan Yolda (On The Road) adlı romanı birçok
eleştirmene göre Beat Kuşağı’nın en önemli yapıtıdır. Adından da anlaşılacağı gibi
yolculuk teması üzerine kurulu olan bu romanda Kerouac, kendinin ve arkadaşlarının
gerçek yaşamını anlatır. Kitapta yazar, uçsuz bucaksız Amerikan düzlüklerinde otostop
yaparak orda burada geceleyerek gezerken,kadınları, uyuşturucu ve alkolü yol
arkadaşıyla paylaşır.
Madde kullanmanın propagandistliğini üstlenmiş olan bu yazarların eserlerinde
savundukları görüşlerden biri de, bu maddeleri kullanmanın bir “gelişmişlik ve ilericilik
simgesi” olduğudur.
Bu eserlerde madde kullanımını olumlu gösterme çabasına verilebilecek en iyi
yanıtı yine 12 yaşında esrara, 13 yaşında da eroin başlayan Chrsitian F.’nin madde
kullanımı nedeni ile çektiklerini anlattığı kendi yaşam öyküsünü dile getiren “Eroin” adlı
kitabında bulabiliriz.
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar
17
Sinema ve Madde Kültürü
İnsanlar izledikleri filmler sayesinde kendi hayatlarının gerçeğinden 90
dakikalığına ayrılarak kendilerini fantezi dünyasının içine atarlar. Gerçekten sinema
izleyicileri için rahatlatıcı, eğlendirici hata öğretici bir yoldur. Değişik temaların işlendiği
sinemanın yapımcılarının tercih ettikleri en önemli konularının başında uyuşturucu
geliyor. Geniş bir izleyici kitlesi her yıl yenileri çekilen uyuşturucu bağımlılığı, adam
vurma ve çete kültürü sahneleri içeren yüzlerce filmi izliyorlar.
Madde kültürünün yayılmasında önemi büyük olan sinemanın rolü aslında yalnızca
uyuşturucu alanlar veya satıcıların kötü olarak anlatılması ile sınırlı değildir. Bir
sinemada patlamış mısır ve hafif içeceklerle otururken izlenilen filmde anlatılan kültürü
büyük ekranda bize ilginç gelmektedir. Filmlerde madde kültürü her yönüyle oldukça
heyecanlı ve cesur olarak tarif edilmektedir. Bu anlatımlar gençler için cazibe merkezidir.
Zaten delikanlılık çağında olan, heyecan ve macera arayan gençlere sanki bunun yolu
öğretilmektedir. Bunu içinde filmlerde madde kullanımı konusu işlenirken çok dikkatli
olmalıdır. Özellikle sadece uyuşturucu kaçakçılarının heyecanlı sahnelerini değil madde
kullanımına bağlı kontrolsüz şiddetleri, hesapsız ölümleri de anlatmak lazımdır.
Bugünün toplumunda ciddi bir gerçeklik kontrolüne ihtiyaç vardır. Gerçek yaşam
asla filmlerdeki gibi değildir. Filmlerde anlatılan madde kültürü oldukça heyecanlı ve
cesur olarak tarif ediliyor olsada gerçekte korkutucu, karanlık ve en önemlisi
ölümcüldür.
Bu başlığın altında anlatılacak olan madde kültürü bakımından önemli olan sinema
eserlerin neredeyse tamamı sinemaya aktarılan edebiyat uyarlamalarıdır. Bu eserlerin
çoğunda madde kültürü anlatılırken yer altı dünyası ile olan ilişkide ele alınmıştır. Madde
kullanımın ön plana çıktığı ilk eserler yine Beat kuşağının edebiyat ürünlerinin sinemaya
uyarlaması olan kült filmleridir.
PLASTİK DÜŞLER
Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu
17
Madde ve sinema ilişkisi ele alındığında ilk aklımıza gelen başyapıt, bağımsız
sinemanın en önemli örneklerinden birisi olarak kabul edilen “Geniş İnsan” anlamına
gelen Easy Rider filmidir. Başrollerini Peter Fonda, Dennis Hopper ve Jack Nicholson'ın
paylaştığı 1969 yılı ABD yapımı olan bu filmde hayatı hafife alan, para kazanmayan ama
harcayan, madde kullanarak yaşayan insanlar betimlenir. Filmde, uyuşturucu satışından
kazandıkları parayı harcamak amacıyla madde kullanarak motosikletleri ile gezinen iki
hippiye, özgürlükler ülkesi Amerika'da toplumun takındığı farklılıklara ve bireysel
özgürlüğe karşı hoşgörüsüz tutumu anlatılır.
Önemli bir diğer sinema eseri ise Beat kuşağının en renkli yazarlarından biri olan
William S. Burroughs, madde alt-kültürü ve yer altı dünyasını anlatan aynı adlı
romanından sinemaya uyarlanan, yönetmenliğini David Cronenberg yaptığı 1992 yılında
vizyon giren Çıplak Şölen (Naked Lunch) adlı filmdir. Burroughs'un sinemaya
uyarlanması pek mümkün görünmeyen bu romanı, Cronenberg tarafından ustaca
işlenmiş, kült bir filme dönüşmüştür. Film, New York'ta 1953 yılında başlıyor ve
Afrika'ya kadar uzanıyor.Aslında yazar olmak isteyen tekdüze bir hayatı olan böcek
ilaçlayıcısı, evde yine bu ilaçlarla kafayı bulup bağımlı olan karısına katılır ve gerçek ile
hayal arasında gidip gelerek, kendilerine bilinç altından doğan başka bir dünya yaratırlar.
Sanrılar içindeyken tanıştıkları doktorun dev bir kırkayak etinden elde ettiği bir
uyuşturucuyu tadarak hayal güçlerinin sınırlarını zorlayarak daha da çılgınlaşan bir
dünyaya sahip olurlar. Artık etrafta dolaşan ve konuşan dev böcekler, aldatıldıklarını
söyleyen fısıltılar, vajina ve penis benzeri objeler bu yeni gerçekliğin standartlarıdır.
Önemli bir başka sinema eseri de ünlü yönetmen Oliver Stone’nun 1991 yılında
çektiği The Doors adlı filmdir. Filmde Aldous Huxley'in meskalin adlı bir maddeyle
yaşadığı gerçek deneyimlerini anlattığı Algı Kapıları isimli kitaptan esinlenerek adı
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar
19
konulan Amerikalı rock grubu, The Doors ve hayranları tarafından söylediği bir şarkıya
istinaden Kertenkele Kral (lizard king) adı takılan ve ölene kadar madde kullanan
solistleri Jim Morrison’un öyküsü anlatılır. Bu filmin en önemli sahnesinde konserlerinde
Jim Morrison’un söylediği “I'm a lizard king. I can do anything” (Ben kertenkele
kralıyım herseyi yapabilirim) sözleri dikkat çekicidir.Bu sözlerden esinlenen çok sayıda
genç hayranı da kendisi gibi madde kullanmışlardır.
Yine senaryosunu Oliver Stone'nun yazdığı ve Alan Parker'ın yönetmenliğini
üstlendiği Geceyarısı Ekspresi (Midnight Express) isimli filmde madde kullanan ve satan
William Hayes isimli şahsın ülkemizde tutuklandıktan sonra yaşadıkları anlatılır. 1978
yılında çekimleri biten ve gösterime giren 2 Oscar ödülü kazanmış filmdeki gerçeklere
dayanmayan çarptırılmış bir anlatımla ülkemiz haksız yere karalanmıştır. ma olarak
tarihin sayfalarında yerini almıştır. Filmin gerçek kahramanı olan William Hayes ise
yaptığı bir röportajda başından geçen olayların filmin senaristleri tarafından abartıldığı ve
bu sayede Oscar'a giden yolun açıldığı açıklanmıştır.
PLASTİK DÜŞLER
Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu
19
Madde kullanımı ile ilgili önemli sinema eserlerinden bahsederken aslında bir
alkolik öyküsü olan bağımlılığın çok iyi anlatıldığı ünlü oyuncular Mickey Rourke ve
Faye Dunaway’in oynadıkları Bar Sineği (Barfly) isimli filmden de bahsedeceğiz. 1987
yılında çekilen bu filmde ünlü yazar Charles Bukowski’nin bir barda tanıştığı kendisi
gibi alkolik olan bir kadınla yaşadığı aşkın gerçek hikayesi anlatılmıştır.
Bu konuda son yıllardaki çekilen en önemli sinema filmi 1996 yılında Danny
Boyle tarafından yönetilen ve Irvine Welsh' in yazdığı aynı isimli romandan sinemaya
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar
21
uyarlanan ülkemizde de orijinal adıyla gösterime giren Trainspotting adlı filmdir. Film
Edinburgh' da yaşayan bir grup eroin bağımlısı genç ve onların hayatlarından bir pasajı
anlatır. Bu filmin isminde madde kullanımı ile alakası olmayan demiryolları ve trenlerle
özel ilgi duyan insanların train spotting adlı hobilerine gönderme yapılmaktadır. Bu ismin
kullanılmasının nedeni ise filmin kahramanlarının tren istasyonunda rastlaşmalarıdır. Bu
film hakkında bir çok ülkede insanları madde kullanmaya ve ahlak dışı davranmaya
özendirip özendirmediği konusunda tartışmalar çıkmıştır.
Son olarak 2000 yılında çekilen ünlü oyuncu Michael Douglas’ın baş rolde
oynadığı Steven Soderbergh’in yönettiği Trafik (Traffic) isimli filmden bahsedeceğiz.
Aslında madde ticareti aksiyon sinemasının en beylik konularından biridir. Ancak bu
filmin önemi; yasadışı madde ticaretinin hem kullanıcı, hem madde satıcısı, hem narkotik
polisi ve hem de politikacı açısından çok yönlü olarak anlatılmasından kaynaklanır.
MADDE VE MEDYA
Bu başlık altında önemli iletişim araçları olan yazılı ve görsel basın ile birlikte
internet ortamında maddelerin ele alınışından bahsedeceğiz.Bir taraftan çok geniş
kitlelere ulaşabildiği için önemli bir eğitim aracı olan medya diğer taraftan her ürünün
pazarlamasında reklamın önemli rolü olduğu düşüncesiyle harekete geçen uyuşturucu
mafyasının da etkisi ile maddeler için çok iyi bir propaganda aracı olmaktadır.
Madde kullanımında medyanın rolünden bahsederken öncelikle yazılı basını ele
almamız gerekir. Özellikle madde kullanımının geniş kitlelere yayılmaya başladığı 60 ve
70’li yıllarda Amerika ve İngiltere’de yer altı dergileri aracılığıyla yürütülen madde
propagandasını günlük gazeteler aracılığıyla da sürdürülmüştür. Bu yıllarda Amerika’da
tirajı milyona ulaşmış oturmuş kadrolu yer altı gazetelerinin sayısı 40’ı bulmuş
durumdaydı. Hatta bu dergilerde çalışan kişiler UPS yani Underground Press Syndicate
(Yer Altı Basın Sendikası) adıyla sendika bile kurmuşlardı.
PLASTİK DÜŞLER
Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu
21
Yer altı dergi ve gazetelerinde yapılan yayınlarda kullanıcılara nerelerden ve kaça
madde temin edebilecekleri, afyon ve esrar kullanmanın faydaları gibi bilgiler
veriliyordu. Bir başka yer altı faaliyet alanı da radyodur. Çeşitli yer altı radyo
kanallarından dinleyicilere sanki tütün taban fiyatı açıklar gibi çeşitli maddelerin fiyatları
ve güvenilir satıcıların nerede bulunabileceğini bildirmekteydi. Buralarda maddelerin
propagandistliğini üstlenen yayıncıların savundukları görüşlerden biri de, bu maddeleri
kullanmanın bir gelişmişlik ve ilericilik göstergesi olduğudur.
Medyasının insanların davranışları üzerine etkilerine dair önemli kanıtlar
bulunmaktadır. Herhangi bir sadece ekranda görülmesinin önemli bir reklam yöntemi
olduğu hepimizce malumdur. Örneğin filmlerde sevilen oyuncuların sigara içmeleri
ergenlerin sigara kullanımını artırmaktadır ve televizyon seyretme ile sigaraya başlama
arasındaki ilişkisi saptanmıştır. Benzer ilişki alkol ve diğer maddeler için de geçerlidir.
Günümüzde denetleme olanağı çok kısıtlı olduğu için internet üzerinden yer altı
yayınları devam ettirilmekte ve hatta madde satışları da büyük ölçüde yapılmaktadır.
Kaçakçılar, eczanelerin web sitelerinden her türlü maddeyi ve uyuşturucu ilaçları
reçetesiz satıyorlar. Parasını da sanal bankacılıkla tahsil ediyor ve kolayca aklıyorlar.
Yine özel chat odaları madde satıcılarının en çok kullandığı alanlar haline geliyor Yani
çağın harikası internet, yasadışı madde ticaretinin ana kapılarından biri oluyor.
Yakın tarihte ülkemizde yayınlanan belli başlı dergilerde uyuşturucuların veriliş
şekli çarpıcıdır. Sizlerce de incelendiğinde rahatlıkla görülebileceği gibi özellikle bilinen
uyuşturucular albenili ve sevimli gösterilerek “hizmete sunulduğu” dikkat çekmektedir.
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar
23
Geçen yıllarda ülkemizde çok satan bir magazin dergisinin kapağında "Esrar
Aklandı: DSÖ Raporlarında Saklanan Gerçek" başlığına yer verilmişti. Aslında 1950’li
yıllara ait bir DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) raporuna dayanarak internetten elde ettiği
bilgileri ortaya koyan gazeteci, sözüm ona ansiklopedik bilgi verirken ne türlü bir eğilim
yarattığının farkındaydı. Aynı dergide daha önce de “Marihuananın Saksıda Nasıl
Yetiştirileceği” öğretilmişti.
Artık Avrupa ve Amerika’da sadece yasadışı olarak internet aracılığıyla yürütülen
madde propagandası ne yazık ki ülkemizde saygın yayın kuruluşlarının dergilerince
yapılmaktadır. Acaba bu durum sadece bilinçsiz ve yeterince kontrolsüz yayın
politikalarından kaynaklanan bir hata mıdır yoksa belirli bir amaca mı yöneliktir? Sıra
yapay mutluluklar sağlayabilen maddelere olan talebi artırmaya mı geldi? Her ürünün
pazarlamasında reklamın önemli rolü olduğu düşüncesiyle harekete geçen uyuşturucu
mafyası kendilerine uygun çarpıcı kalemler mi bulup cehenneme övgü yazdırmaya
başladılar?
İnsanca, sevgi yüklü haberlerin yerini alan nefret, şiddet, saldırganlık mesajlarını
taşıyan giderek medyayı istila etmesi ile geleceğe hazırladığımız gençlerimizin kızgın ve
hiddetli hale gelmesi madde kullanmalarına neden olabilir.Ekonomik dengesizliğin
giderek artmasıyla fakirliğin sefalete dönüştüğü ülkemizde toplumun en dinamik kesimi
olan gençliğimizin uyuşturulması bozuk sosyoekonomik sistemin selameti bakımından
mı gereklidir? Doğru düşünen , hesap soran, başkaldıran uyanık gençler yerine hayali
cennetlerde yaşatılan uyuşmuş gençler mi tercih edilmektedir? Böylece sıra yapay
mutluluklar sağlayabilen maddelere olan talebi artırmaya mı gelmiştir? İşte bu sorulara
PLASTİK DÜŞLER
Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu
23
sağlıklı cevap vermek için sorumluluk sahibi, ülkesini ve insanlarını düşünen bir medya
istemek tüm vatandaşlarımızın görevi olmalıdır.
Türkiye gibi küresel etkilere alabildiğine açık ve Batı kültüründen etkilenmeye
uygun toplumlarda madde kullanımı ile mücadelenin kavramlaştırması koruma ve
önleme anlayışından bağımsız düşünülemez. T.C. Anayasası 58. maddesinde ön
görüldüğü üzere gençliğin uyuşturucu madde kullanımına karşı korunması devlete
yükümlülük getirmiştir. Bu amaçla 20 Nisan 1995 tarihinde kabul edilen 3984 sayılı
Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkındaki Kanun'un 4. maddesinde
yayın ilkeleri düzenlenmiştir. Buna göre yayınlarda çocukların ve gençlerin fiziksel,
zihinsel, duygusal ve ahlaki gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek unsurlara yer
verilemez, çocukların ve gençlerin istismarına yönelik yayın yapılamaz. Özel radyo ve
televizyon kuruluşlarının eğitim, kültür ve müzik programlarına ait esaslar hakkındaki
yönetmelikte; “çocuğun ruh sağlığını bozacak ve kişilik gelişimi üzerinde etkiler
bırakabilecek, sebepsiz korkular ve çelişkili duygular yaratabilecek anlatımlara, çocuğu
şiddete özendiren, şiddeti temsil eden kişileri kahraman gibi gösteren yapımlara yer
verilemez. Çocuk ve gençlerin sigara, alkol, uyuşturucu madde ve diğer kötü
alışkanlıklara karşı korunmalarını sağlamak hususu göz önünde bulundurulmalıdır”
denilmektedir.
26 Nisan 1996'da Uyuşturucu Kullanımı ile Mücadele Takip ve Yönlendirme Alt
ve Üst Kurulları oluşturulmuştur. Bu kapsamda Aile Araştırma Kurumu kötü
alışkanlıklara karşı caydırıcı yayınlarda göz önünde bulundurulması gereken hususları bir
bildirge halinde yayınlanmıştır. Bu bildirgede:
•
Her türlü yayında (haber dahil) kullanılan uyuşturucu maddeler ve madde
kullanım biçimleri doğrudan gösterilmemeli ve haklarında bilgi verilmemelidir.
Uyuşturucu kullananların görüntülerine ve onlarla yapılan röportajlara istismar
edilebileceği düşünülerek yayınlarda yer verilmemelidir.
•
Madde kullanımı ve bağımlılığı konusunda ön yargı taşıyabilecek
mesajların (örneğin, belli sosyokültürel yada sosyoekonomik gruplarda, parçalanmış
ailelerde görülmesi gibi) verilmemesine özen gösterilmelidir.
•
Ailenin tek başına koruyucu öğe olamayacağı, çocukların ve gençlerin
yetişmesinde sosyal destek sistemi içerisinde yer alan tüm kurumların sorumluluğunun
ortak olduğu işlenmelidir.
•
Madde bağımlılığı tedavisi konusundaki açıklamalarda aşırıya gidilmemeli
(tedavisi yoktur yada tedavisi kolaydır gibi) bağımlılık tedavisinin özel uzmanlık işi
olduğu ve özel yerlerde yapılacağı belirtilmelidir.
•
Bazı maddelerin bağımlılık yapmayacağı şeklindeki konuşmalara yer
verilmemelidir.
•
Uyuşturucu kullanımının konu edildiği yada buna ait sahnelerin yer aldığı
filmlere saat 24'ten önce yer verilmemeli ve sağ üst köşesine konulacak bir işaret ile
programları seyretmesi sakıncalı olan yaş grubu belirtilmelidir.
•
Gerçekleştirilecek programların planlanması ve hazırlanması sürecinde,
madde kötüye kullanımı, bağımlılığı ve mücadele konularında bilimsel literatüre dayalı
gerçekçi ve geçerli veriler kullanılmalıdır.
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar
25
Sonuç olarak en güçlü ve yaygın eğitim kurumu olduğu halde bu çizgide hiç bir
görev üstlenmeyen, hatta büyük bölümü ile, bilhassa temeldeki konu olan ve her türlü
zararlı alışkanlıklara ve bunların salgın haline gelmesinde en büyük etken kabul edilen
madde kültürü çizgisinde büyük bir sorumsuzluk sergileyen medya, mutlaka disipline
edilmeli. Bu güçlü kurum bütün birimleri ile yararlı bir çizgiye getirilmelidir ve
medyanın bu sorumluluklarını ve hayati önem taşıyan görevlerini kabullenip yerine
getirmedikçe diğer hiçbir tedbirin ülkeyi ve toplumu selamet kıyısına götüremeyeceği
kesinlikle bilinmelidir. Bu ülke, bu toplum ve bu devlet hepimizindir. Bir yerde hırs ve
kazançlara sınır tanımak zorundayız.
MADDE VE DİN
İlk çağlarda maddeler dinsel törenlerde kullanılmışlardır. Doğa üstü güçlere sahip
olduklarını göstermek isteyen din adamları yönettikleri dinsel törenlerde yakılan ateşin
içine hallüsinasyon yapan maddeleri atarlar. Yayılan dumanı teneffüs ederek sarhoş olan
müritlerde oluşan ruhsal değişim mistik bir havaya girmelerini sağlar. Törene
katılanların madde etkisi altında yaşadıkları görsel ve işitsel hallüsinasyonlar şeklinde
ortaya çıkan algı ve davranış bozuklularını izleyen kişilerde de madde kullanım isteği
oluşabilir. Bu nedenle törenlerde kullanılan bitkiler dinsel saygı görmüşlerdir.
Dinsel törenlerde en sık kullanılan madde olan haşhaşın motifine
Asurlular
yaptıkları Tanrı heykellerinde yer vererek somutlaştırmışlardır. Eski Yunan’ın uyku
tanrısı Hypnos ile Roma’nın uyku tanrısı Samsun’un heykellerinde haşhaştan akan özsu,
uyku sembolü olarak kullanılmıştır.
Hint kenevirinden elde edilen esrarı Hindu din adamları “Tanrı’nın insanlara bir
armağanı” olarak nitelenmişleridir. Eski Persler’in kutsal kitabında esrardan “üzüntüyü
unutturan, insanı neşeye boğan bir Tanrı armağanı” olarak bahsedilmiştir.
Kutsal nitelik kazanmış olan bir başka bitkide kokainin elde edildiği koka bitkisidir.
Çiğnediklerinde oluşturduğu uyarıcı etkinin farkında olan Latin Amerika yerlileri koka
yapraklarını her zaman yanlarında bulundurmak isterler. Yine Amerikan yerlilerinin
dinsel törenlerde kullandıkları bir başka bitki ise etkili maddesi mescalin olan peyota adı
verilen kaktüstür. Alındığında hallüsinasyon yapıcı etkisi olan peyota bitkisinin adı
günümüzde yaklaşık bir milyon yerlinin kabul ettiği bir dine de verilmiştir. Aslında
sonradan Hıristiyanlığı kabul eden Orta Amerika’da yaşayan yerliler dinsel törenlerinde
şarap ile ekmek yerine geleneksel kültürlerinde kutsal saydıkları peyote bitkisini
kullanmaktadırlar.
Hint-Avrupa dinlerinde çok uzun yıllar “tanrı ve ilahları memnun etmek için onlara
uyuşturucu madde sunma” geleneği sürdürülmüştür. İnanışa göre, insanlar tanrılara
madde sunmaya son verdiklerinde dünyanın sonu gelecektir.
PLASTİK DÜŞLER
Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu
25
Değişik zamanlarda pek çok farklı madde , bazı dinlerin ve tarikatların
pratiklerinde önemli bir unsur durumuna gelmiştir. İki büyük dinin saptırılmış
uygulamaların içinde de madde kullanımı örnekleri görülür. İslam'ın ezoterik bir uzantısı
olan Hassan Sabah’ın kurduğu Haşhaşin tarikatı ile Hristiyanlığın bir kolu olan ve
Yahudilikle birleştiği noktada ezoterizmi temel alarak faaliyet gösteren Tapınak
Şövalyeleri arasında gerçekleşen işbirliği uygulamaları bu en güzel örnektir. Aslında biri
İran merkezli İslam, diğeri Kudüs merkezli Hıristiyan görüntüsü veren ama aslında arka
planda kendi dinlerini yaratıp, kendi çıkarlarını koruyan iki şebekeden söz ediyoruz.
Korku ve dehşet saçan, sapkın, şehvet delisi dini yanlış anlamış olan bu gruplarda
müritlere çeşitli uyuşturucu maddeler verilmiştir. Hassan Sabah, haşhaş içirterek
yaşarken cennet bahçesi dediği yere gönderdiği fedailere suikastlar düzenletirdi.
Günümüzde El Kaide tarikatı lideri Bin Ladin, Hasanla Sabbah’la özdeşleştirilir.
Yakın zamana kadar Müslümanlıkta da tekke ve zaviyelerde esrar bol bol
kullanıldığı gibi çeşitli Hıristiyan ve Yahudi tarikatlarında da madde kullanımına
rastlanmıştır. Ancak günümüzde özellikle üç büyük dinin uygulamalarında madde
kullanımı yasaklandığı gibi kullanıcılarında kurtarılması için yardım çalışmaları
yapılmaktadır.
TIBBİ KULLANIM
Günümüzde yasadışı olan uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin yaygın olarak
kullanıldığı bir başka alan da tıp bilimidir. Çoğu eskiden ilaç olarak kullanılan bu
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar
27
maddelerden tedavi amacıyla yararlanılması M.Ö. 6000 gibi oldukça uzak bir geçmişe
dayanır.
Haşhaş bitkisinin içinde bulunan afyon Sümerlerde ve eski Mısır’da pek çok
hastalığa iyi gelen ilaç olarak kabul edilmiştir. Aynı durum Uzakdoğu kültürleri için de
geçerlidir. Antik çağlarda hekimler afyonu uykusuzluk ve sıkıntının giderilmesi için
kullanılmasını öğütlemişlerdir. Hekimlerin babası olarak kabul edilen Hippokrates (M.Ö.
460-377) melankoli ve histeri nöbetleri için afyon sütünü önermiştir. Tarihte bir başka
ünlü hekim olan Galen, uzun süreli baş ağrıları, baş dönmeleri, bayılma, beyin felci,
cüzzam ağrıları, durgunluk, görme bozuklukları, kan tükürme, melankoli, öksürük, sara
nöbetleri, sarılık, solunum güçlüğü ve zayıflama gibi rahatsızlıkların afyon sayesinde
iyileştirebileceğini söylemiştir. Ancak afyon uzun süre kullanılırlarsa deva etkisi
kalmayacağını, bedeni ve beyni zedeleyerek ruh hastalıklarına yol açacağını eklemiştir.
İbni Sina, Ebul Kasım Zehravi, İbni Baydar gibi ünlü İslam hekimleri de pek çok
hastalığın tedavisinde afyondan yararlanmışlar ve yazdıkları kitaplarda kullanılacak
miktardan söz etmişlerdir.
Tıp dünyasında uzun yıllar kendisinden mucize ilaç diye söz edilen bir başka
uyuşturucu da, afyonun bir alkolidi olan ve adını Yunan mitolojisindeki uyku ve rüya
tanrısı Morpheusi’tan alan morfindir. Güçlü ağrı kesici ve yatıştırıcı etkisi olan ayrıca
kaygı ve korkuları da hafifleten morfin, Amerikan İç Savaşında yaralanan askerler
arasında yaygın olarak kullanılmıştır. Günümüzde tehlikeli ve bağımlılık yapıcı
özellikleri iyi bilinmesine rağmen morfin, tıbbın vazgeçemediği ilaç olma özelliğini hala
korumaktadır.
Yine haşhaştan elde edilen afyonun içeriğinde yer alan sayıları 25'e yakın opiyattan
biri olan eroin, 19. yüzyılın sonlarında Alman kimyager Dresser tarafından imal
edildiğinde bağımlılık yapmadığı zannedilen mucize bir ağrı kesici olarak tıp dünyasına
sunulmuştu. Bu dönemde eroini ünlü ilaç şirketi Bayer, çocuk nezlesi için çare olarak
piyasaya sürdü. Çok geçmeden, kullanan herkeste çok güçlü bir bağımlılık oluştuğu ve
kullanılmadığında şiddetli yoksunluk belirtileri olduğu görüldü. Aynı yıllarda benzer bir
durum ülkemizde de yaşanmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında sanayileşme çabası içinde
PLASTİK DÜŞLER
Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu
27
olan ülkemizde tarımsal üretimi yapılan haşhaştan elde edilen eroini üretmek için
fabrikalar kurulmuştu. İlki Taksim’de kurulan eroin fabrikası üç yıl üretim yaptıktan
sonra neredeyse tüm işçilerin eroin bağımlısı olması nedeniyle 1931 yılında Atatürk
tarafından kapattırıldı.
Bir başka uyuşturucu madde olan esrarın tıbbi kullanımı yüzyıllar öncesine dayanır.
Genel analjezik olarak doğum sancısını azaltmakta ve daha ileri zamanlarda
glokom(karasu), multiple skleroz, astım gibi hastalıkların tedavisinde kullanılmıştır.
Günümüzde çok kısıtlı olsa da bazı tıbbi endikasyonlar için kullanılması mümkündür.
Örneğin kanser hastalarının kemoterapisi sürecinde oluşan mide bulantısını engeller ve
AIDS’li hastaların iştahlarının düzenlemesini sağlayabilir.
Ayrıca hallüsinasyon oluşturan bitkilerde insanların ilgisini çekmiştir. Aztek
uygarlığında yapılan dini ayinlerde dumanının izleyiciler tarafından teneffüs edilmesi için
rahipler, yaktıkları ateşin içine etkin maddesi pilosibin olan mantarı atarlardı. Böylece
ayini izleyenler yaşadıkları hallüsinasyonlar nedeni ile içine girdikleri olağandışı
gerçeklik durumundan dolayı rahiplerin büyüsel güçleri olduğuna inanırlardı. Peyote
isimli bir kaktüs türü içinde bulunan meskalin adlı maddeyi yetiştiği bölgeler olan
Meksika ve Güneybatı Amerika’da yerliler çok eskilerden beri mistik törenlerde,
düşünceyi değiştirmek, farklı boyutları algılamak, doğa ötesi güçlerle ilişki kurmak ve
gerçeği keşfetmek amacıyla kullanılmışlardır. Yakın tarihte yapay olarak üretilen LSD ve
fensiklidin gibi hallüsinojen maddeleri bazı bilim adamları deneysel psikoz yaşamak için
kullanmışlar ve deneyimlerini rapor etmişlerdir.
Kendisine büyük umutlar bağlanan mucize ilaçlardan biri de kokaindir. Güney
Amerika’da 2,000 yıldan beri yetiştirilmekte olan kokainin üretildiği koka bitkisinin
yaprakları yerliler tarafından uzun süreli çalışmayı mümkün kılması, açlık sancılarını
dindirmesi,bunaltıyı azaltması amacıyla kullanılmıştır. 20. yüzyılın başlarında
psikanalizin kurucusu, ünlü bilim adamı Sigmund Freud kokaini ruhsal sorunlarını tedavi
edeceğine inandığı için hastalarında denemiş aynı zamanda asistanlarına ve arkadaşlarına
tavsiye etmiştir. Kendi tavsiyesi ile kokaine başlayan yakın arkadaşı Marxow önce
bağımlı olması sonrada ölmesi Freud’u durdurmuştur. İyi bir lokal anestezi ilacı olan
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar
29
kokain uzun süre kulak ve boğaz cerrahisinde kullanılmıştır. Ayrıca kokain sayesinde pek
çok küçük ameliyat ağrısız yapılmıştır.
Çok güçlü çok güçlü uyarıcı etkisi olan amfetaminlerde uyku gereksimini azaltmak,
yorgunluğu gidererek vücut etkinliğini arttırmak amacıyla kimyasal yolla üretilmiş bir
dizi ilacın ilk örneğidir. Ayrıca açlık duygusunu körelttiğinden iştah kesici bir madde
olarak bazen de nezleli hastalarda burun yollarını açmada kullanılmıştır. Zamanla tıbbi
kullanım amacından saptırılarak kimi spor müsabakalarında ve zihinsel çalışmalar
sırasında doping olarak kullanılmıştır. Ancak amfetaminlerin tedavideki kullanımları
oldukça sınırlıdır.Çünkü kalbe zarar verirler ve bağımlılık yapabilirler.Aynı grupta yer
alan ekstaside ilk olarak ciddi ve tanınan bir kimya şirketi tarafından iyi yan etkilere
sahip bir zayıflama hapı olarak geliştirildi.
Bu grupta yer alan bir başka ilaç olan metamfetamin, 21. yüzyılın başında
amfetaminden üretildi ve temel olarak genizdeki tıkanıklıklar ve broşlardaki sorunlar için
kullanıldı. Metaamfetaminler kimyasal yapıları gereği amfetaminlere benzeseler de,
merkezi sinir sistemi üzerinde çok daha güçlü etkilere sahiptirler. Ancak reçete yoluyla
alınabilen ilaçlardır. Kontrol edilemeyen derin uyku ataklarıyla karakterize olan bir
hastalık olan narkolepsi ve çocukların dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu hastalığın
tedavisinde kullanıldığı için tıbbi alanda kabul edilmiştir.
PLASTİK DÜŞLER
Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu
29
Sakinleştirici pazarındaki nembutal, mogadon,rohypnol, librium, diazem gibi
barbitürat ve benzodiazepinler ilaçlar kontrolsüz satıldığı dönemlerde kullanıcılarda
bağımlılık oluşturdukları için üreticisi olan ilaç firmalarına inanılmaz karlar getirdiler.
Ancak bir çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de 1980 yıllardan itibaren sadece tedavi
süresince kısıtlı dozlarda hastalara verilmesi için 3 yapraklı kontrollü yeşil ve kırmız
reçete uygulaması getirildikten sonra bu sorun önemli ölçüde azalmıştır. Ayrıca tedavi
edici etkileri verdiği zararlarla mukayese edilemeyecek kadar olumsuz olan rohypnol ve
nembutal gibi ilaçların üretilmesine ve satılmasına izin verilmemektedir.
En masum olduğu sanılan tütün bile geçmişte Amerikan yerlileri tarafından ilaç
olarak kullanılmıştı.Hakikaten tütün bitkisi Amerika’dan Avrupa’ya ilk getirildiğinde
kullanıcılarında keyfin dengelenmesini sağladığı düşünülüyordu.
POLİTİKALAR ve ÖNLEME ÇALIŞMALARI
Devletimiz karşı karşıya olduğumuz uyuşturucu sorununun farkındadır ve özellikle
uyuşturucu arzını azaltmak için tüm dünyanın takdirini kazanmış ciddi bir mücadele
vermektedir. Ancak ülkemizde arz azaltma faaliyetlerini talep azaltma tedbirleriyle
dengeleme ihtiyacına yönelik yeterli çalışmanın yapıldığını söylemek ne yazık ki
mümkün değildir.
Uyuşturucu kullanımı karmaşık bir mesele olduğundan, basit sonuçlara varılmasına
olanak vermez. Uyuşturucu kullanımından kaynaklanan sorunlara karşı etkin tepkiler
geliştirmeye zorunluyuz. Bu nedenle tüm dünya ülkelerinin deneyimlerinden açıkça
ortaya çıkan sonuçları da göz önüne alarak birlikte çalışmak zorunda olduğumuzu
anlamış olmamız gerekir. Dünyadaki uyuşturucu sorunu tartışmasında, dengeli ve kanıt
esaslı bir yaklaşıma ihtiyaç vardır.
Uyuşturucu ile mücadelede talep azaltılması tedbirleri için hangi program ve
eylemlerin vatandaşlarımız için en iyi faydayı sağlayabileceğine dair zor kararların
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar
31
alınmasında kanıt esaslı hareket etme gerekir. Ülkemizde bu çalışmanın gerektiği gibi
yapıldığını söylemek mümkün değildir.
Ülkemizde uyuşturucu sorunu hakkındaki mevcut bilgilerin tarafsız ve bilimsel
açıdan sıkı bir analizini yapabilecek, uluslararası gerekli bilgi alışverişi sağlayarak
önleme çalışmaların organize edebilecek böylece ulusal uyuşturucu mücadele politikaları
geliştirebilecek ve bunların uygulamasını takip edecek bir kurumun kurulması
gerekmektedir. Bu kurum halen yaşadığımız uyuşturucu sorununu bizden çok daha
önceden büyük boyutlarda yaşayan A.B.D. örneğinde oluşturulmuş olan NIDA gibi
kurumlar örnek alınarak oluşturulabilir. Yani ülkemizde uyuşturucu mücadelesinde ciddi
adımlar atılabilmesi için acilen bir ulusal uyuşturucu enstitüsü kurulması ve ulusal
uyuşturucu mücadelesi stratejilerinin belirlenmesi gerekmektedir.
UYUŞTURUCUYLA İLGİLİ KAMU HARCAMALARI
Her ne kadar uyuşturucuyla ilgili kamu harcamaları için ortak bir tanım bulunmasa
da ülkemizde bu konuya ayrılmış ciddi ekonomik kaynakların olmadığı bir gerçektir. Son
yıllarda özellikle Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Lüksemburg, Avusturya ve Polonya
başta olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinde uyuşturucuya ayrılan kamu harcamaları
artmıştır.
2004 yılı için uyuşturucu harcamaları rapor eden ülkeler arasında Çek Cumhuriyeti
(11,0 milyon euro), İspanya (302 ila 325 milyon euro), Kıbrıs (2,8 milyon euro), Polonya
(51 milyon euro) ve Norveç (46 milyon euro) bulunmaktadır. İki ülke uyuşturucuyla
mücadele için daha yakın tarihlerde bütçelenmiş harcamalar rapor etmiştir: Lüksemburg
(2005’te 6 milyon euro) ve Birleşik Krallık (2004/05’te 2 milyar euro). Ayrıca
Slovakya’da, 2004’te uyuşturucu alanında yapılan toplam kamu harcamalarının 14,5
milyon euro olduğu ve bu miktarın yaklaşık 8,4 milyon euro’nun kanun uygulama ve 6,1
milyon euro’nun da sosyal ve sağlık hizmetleri için harcandığı tahmin edilmektedir.
UYUŞTURUCU KULLANIMININ ÖNLEMESİ
Bireysel düzeyde uyuşturucuyu önleme müdahaleleri gençlerin bu gibi maddelere
erişimini sınırlandırıp, sosyal kabul edilebilirliğini azaltabilecektir. Önleme çalışmaları
yasal uyuşturucular hakkında düzenleyici politikalarla desteklendikleri takdirde daha
etkin olabilir. Dolayısıyla, madde kullanıcısının kültürel çerçevesine yönelik önleme
stratejileri giderek önem kazanmaktadır.
Bu amaçla kitle iletişim kampanyalarının rolü giderek davranışları değiştirmekten
ziyade bilinçlendirmek olarak görülmektedir. Bilinçlendirme çalışmaları temellendirmek,
desteklemek ve çevresel stratejilerin altında yatan mantığı genel olarak halka açıklamak
anlamın gelmektedir. Özellikle medyada yapılan kampanyalarının bağımlılık riski taşıyan
kişilerde tek başına davranış değişiklikleri gerçekleştirmeye yetmeyeceği ancak kapsamlı
bir programda destekleyici bir yaklaşım olarak kullanılabileceği önerilmektedir.
PLASTİK DÜŞLER
Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu
31
KAMU SAĞLIĞININ KORUNMASI
Kamu sağlığının korunması, toplumun daha zayıf kesimlerinin sağlığını
iyileştirmeye yönelik bir dizi önleme tedbiri gerektirmekte olup bunlardan biri de
uyuşturucunun önlenmesidir. Uyuşturucuyu önleme programlarında bir çerçeve koşul
olarak kişileri sağlıklı yaşam tarzları benimsemeye yöneltmek gerekmektedir.
Uyuşturucu kullanımını da içeren sorunlu davranışları büyük ölçüde sosyal ve
kişisel etkilenmeye daha yatkın kişilerde görüyoruz. Dolayısıyla, önleme stratejileri
seçilirken sosyal ve kişisel risk koşullarını göz önüne alınarak özellikle ergenlerde
görülen davranış bozuklukları ve dikkat eksikliği gibi ruh sağlığı sorunlarına yönelik
stratejiler ve etkilenmeye açık gençler veya yoksul aileler için boş zaman geçirme alanları
ve okulu bırakmayı azaltan destek sağlanması gibi sosyal ve eğitim politikaları
geliştirilmelidir.
Kamu sağlığının korunması, için sadece doğrudan uyuşturucuya odaklı yaklaşımlar
yeterli değildir. Özellikle etkilenmeye daha açık olan kişiler için uyuşturucuya odaklı
olmayan hizmetlerinde iyi organize edilmesi hedeflenmelidir.
OKUL ESASLI ÖNLEME ÇALIŞMALARI
Programlı önleme yaklaşımları okul döneminde olan kişilerde daha çok önem
kazanmaktadır. Bu nedenle öğretmenlerin uyuşturucu hakkında yeterli bilgi sahibi
olmaları ve içeriği kolayca anlaşılabilir eğitim malzemelerinin de standartlaşmış bir
sunum halinde hazırlanmış olması gerekir. Bu sayede izleme ve değerlendirme
kolaylaşmakta ve müdahalelerin hassasiyeti, doğruluğu ve tutarlığı artarak yüksek kaliteli
sunum sağlanmaktadır. Buna ek olarak, okul esaslı önlemenin uygulanmasında daha sıkı
teknik rehberliğe ve yaygınlaştırmaya verilen önem artırılmalıdır.
Okullarda polisin bulunması
Okul esaslı önlemede polisin rolü tartışmalı bir konudur. Bir çok ülkede sağlık
teşviki ve koruma politikasının okul yetkilileri tarafından uygulanması gerektiği ve
önleme programlarına polisin karışmaması gerektiği düşünülmektedir. Ayrıca bazen ters
etki yapabileceğinden dolayı uyuşturucu eğitiminin üniformalı polis memurları tarafından
verilmemesi gerektiği tavsiye edilir.
SEÇİCİ ÖNLEME
Seçici önleme yaklaşımı için etkilenmeye daha açık olan risk altındaki gruplar
hedef alınmaktadır. Örneğin sokakta yaşayan ve çalışan çocuklar, kırsal kesimden göçen
aileler ve düşük sosyoekonomik yaşam düzeyi olanlar için seçici önleme çalışmaları
yapılmalıdır. Bu anlamda, seçici önleme kavramı uyuşturucu kullanımına odaklanarak
kişilerin damgalanmalarına sebep olmak yerine daha ziyade geniş anlamda etkilenmeye
açık olmalarına odaklanır.
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar
33
AİLE ESASLI ÖNLEME
Giderek artan sayıda daha küçük yaşta çocuğun uyuşturucuya başlamasıyla, aile
esaslı önlemenin geliştirilmesi ve yoğunlaştırılması giderek önem kazanmaktadır. On üç
yaşından küçüklerde, aile etkisi akran etkisinden daha baskındır. Çocuklar için kurallar
ve destek sağlamakta ailenin rolü, önleme açısından maddeler hakkında bilgi vermekten
daha önemlidir.
Uyuşturucu kullanımı için risk altında olduğu gözlemlenen çocukların aileleri için
aileyi güçlendirme programları geliştirilmelidir. Ancak ihmal edilen çocukları için
görevlerini yerine getiremeyen ailelerin olduğu saptanırsa bu çocuklar sosyo-terapötik
ortak alanlar, yetiştirme yurtları, gençlik klüpleri ve önleme merkezleri gibi yerel halk
esaslı mekanlara yönlendirilmelidir ya da koruyucu aile programlarına dahil
edilmelidirler.
UYUŞTURUCU BAĞIMLILIĞI TEDAVİSİNİN SAĞLANMASI
Uyuşturucu mücadelesi yüksek kaliteli tedavi ile hasar azaltma hizmetlerinin
sağlanmasını gerektirmektedir. Tedavi ve hasar azaltma planlaması düzeyinde kalite
yönetimi araçları kullanılması, hizmetlerin daha hedef grubuna özel hale gelmesine yol
açmıştır. Bunlara örnek olarak, cinsiyet gruplarının farklı ihtiyaçlarına saygılı olmak
verilebilir. Özel olarak belirli bir hedef grubuna hizmet eden tedavi birimleri veya
programları yaygınlaşmaktadır. Tedavi seçeneklerindeki genel artışa rağmen, bazı
uyuşturucu kullanıcısı hastalarla bilhassa uzun vadeli tedavi süreci sürdürmek yinede pek
mümkün olamamaktadır.
Yeniden sosyal entegrasyon
Uyuşturucu kullanıcılarının hayatlarının durumu, genel halkın durumundan çok
daha sorunlu ve istikrarsızdır. Bu nedenle uyuşturucu kullanıcılarının sağlık ve sosyal
statüsünü geliştirmek üzere nihai hedeflerden biri sosyal yeniden entegrasyon
olmuştur.Rehabilitasyon ve sosyal yeniden entegrasyon programlarının kapsamını ve
bunlara erişimi artırmak gerekmektedir. Her ne kadar sosyal tedbirler uyuşturucu
kullanımı sorununa karşı hala tedaviden daha az benimsenen bir yaklaşım olsalar da
sağlık ve sosyal eylemleri birleştiren müdahaleler uzmanlarca uyuşturucu kullanıcısının
rehabilitasyonunu gerçekleştirmek için en iyi yaklaşım olarak kabul edilmektedir.
MADDE VE SUÇ ÖRGÜTLERİ
İnsanlar, tarih öncesi dönemlerden beri maddeleri tıbbi amaçlarla kullanılmış
olsalar da keyif verici özelliği ön plana çıkması nedeni ile daha ziyade bu amaçla
tüketmişlerdir.Bu türden bir tüketimi besleyecek arzda beraberinde şekillenmiş, tıpkı
diğer ticari malların ekonomik yapılarında olduğu gibi arz ve talep oluşmuştur. Maddeler
PLASTİK DÜŞLER
Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu
33
için oluşan bu arz talep dengesi dünyada üretimlerinin yapıldı bölgelerden tüketilen
bölgelere doğru bir uluslararası ticaretin oluşmasına neden olmuştur.
Uyuşturucu madde kaçakçılığı olarak isimlendirilen bu yasadışı ticaret özellikle
yüzyılımızın ikinci yarısından itibaren bazı menfaat çevreleri için kolay rant, terörizm
içinse finans kaynağı olmuştur. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki uyuşturucu
kaçakçılığı çok spesifik olaylar hariç tutulursa genelde organize bir suçtur.
Birleşmiş Milletler verilerine göre, günümüzde dünyada 180 milyon insan (15
yaşından büyüklerin yüzde 4.2’si) madde kullanmaktadır. Bunların 144 milyonu esrar, 29
milyonu amfetamin ve uyarıcı maddeler, 14 milyonu kokain ve 13 milyonu çeşitli
opiatlar kullanmaktadır. Eroin bağımlılarının sayısı 9 milyon olarak hesap edilmektedir.
Yılda 400 milyar dolar değerindeki cirosuyla yasadışı uyuşturucu endüstrisinin
değeri toplam uluslararası ticaretin %8’i yada dünyada gerçekleşen tüm resmi kalkınma
yardımının 10 katı düzeyindedir. Uluslar arası uyuşturucu kaçakçılığında polis tarafından
ele geçirilen miktar, üretilen toplam eroinin yüzde 10’u , kokain ise yüzde 30
dolayındadır. Silahlı çatışma yaşanan ortamlarda yasadışı uyuşturucu geliri ile silah alımı
yaygındır. 1980’lerin ortalarından bu yana ise dünya yeni sentetik uyarıcıların saldırısı ile
karşı karşıyadır. 1994’de ele geçirilen miktar 1978’dekinin yaklaşık 10 katıdır. Çeşitli
göstergeler yasadışı uyuşturucu tüketiminin tüm dünyada artmakta olduğunu ve gerçek
bir küresel soruna dönüştüğünü göstermektedir.
Dünya genelinde; ellerinde bulundurdukları büyük maddi imkanlar da göz önüne
alındığında, organize suç örgütlerinin gücü ve günümüz demokratik toplumlarına
yönelttiği tehdidin büyüklüğü yadsınamayacak bir gerçektir.Dünyadaki her tür gelişmeyi
yakından takip eden ve dolayısı ile suç işleme becerilerini her geçen gün bir öncekinden
daha gelişmiş bir formata sokabilen, güçlü uluslararası bağlantılara sahip organize suç
gruplarının potansiyel risk olarak ne denli zararlı boyutlara ulaşabileceklerini tahayyül
etmek hiçte zor değildir.
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar
35
Organize suç örgütleri, sivil toplum alanı içerisinde yasadışı bir ekonomik ve siyasi
güç odağı oldukları için, demokrasiler açısından büyük bir sorun ve tehdit kaynağı
oluşturmaktadır. Globalleşen sorun, yetersiz düzeyde kalan bazı uluslararası anlaşmalar
çerçevesinde devletlerin kabul ettikleri yükümlülüklere ve demokratik hukuk
devletlerinin iç hukuk mevzuatlarına rağmen, büyümeye devam etmektedir.
Organize suçlar, madde bağımlılarının daha yoğun olduğu Batı ülkelerinin
yerleşmiş demokrasilerini ekonomik ve siyasi yönlerden tehdit ettiği kadar, globalleşme
nedeni ile bu soruna giderek yaklaşan gelişmekte olan ülkeler açısından da ciddi bir sorun
oluşturmaktadır. Organize suçların bir diğer ayağını oluşturan uluslararası terörizm ile
birlikte uyuşturucu madde kaçakçılığı, bütün insanlığı ve demokratik değerler için birbiri
ile bağlantılı iki önemli tehdittir. Bu iki tehdit iç içe geçmiş olup günümüzün en önemli
uluslararası sorunu olmuştur. Uyuşturucu madde kaçakçılığı, terör örgütlerinin silah satın
almak için finansman sağlama ve kara para aklama operasyonlarında kullandığı
yöntemler arasında yer almaktadır.
Yapısı itibari ile uyuşturucu kaçakçılığı çıkar amaçlı bir suçtur. Bu organizasyon
içerisinde, hiyerarşik bir yapılanma ve işbölümü söz konusudur. Bu iş bölümü
organizasyonun bünyesinde olduğu gibi, organizasyonlar arasında da olabilmektedir.
Örneğin kimi uyuşturucu organizasyonları temin edici, taşıyıcı, kimisi ise dağıtıcı,
pazarlayıcı rollerini üstlenmektedir. Bunun yanı sıra kişiler bazında da bir iş bölümü söz
konusudur. Bazı şahıslar, araçlara zula yapma konusunda, bazıları ise imalat üzerine
uzmanlaşmışlardır.
Teknolojik gelişmeler, sınır ötesi geçişlerin çabukluğu, ülkelerin ekonomi
politikalarının değişimi gibi faktörler müşterek suç işlemeyi kolaylaştırmakta ve suca
uluslar arası bir nitelik de katmaktadır. Uyuşturucu suçlarında birçok suç bir aradadır.
Örneğin her hangi bir uyuşturucu madde kaçakçılığı organizasyonunda suçluların
kimliklerini gizlemek için sahte pasaport ve kimlik kullanma sahteciliği, edinilen
kazancın yasallaştırılması için paravan şirketler kurulması, banka veya kambiyo işlemleri
gibi yollarla kara paranın aklanması, paranın kontrol dışındaki başka ülkelere götürülmesi
döviz kaçakçılığı, paranın silaha yatırılması silah kaçakçılığı ve bu silahların terör
örgütlerince kullanımı terör suçlarını doğurmakta, suç grupları arası yakınlaşmaya ve
işbirliğine neden olmaktadır.
1. Basit Organize Kaçakçılık Faaliyetleri:
a) Bağımlı Kaçakçılar (Sokak Satıcıları):Torbacı da tabir edilen, sokak satıcılarının
kullanıcılara küçük miktarlardaki satışı yaparlar. Bunların çoğu kendileri de bağımlı olan
ve kullanacakları maddeyi temin etmek için para bulmayı amaçlayan şahıslardır.
b) Organizasyon Artçısı Kaçakçılar:Büyük uyuşturucu kaçakçısı örgütlerden elde
ettikleri maddeleri sokak satıcılarına sattıran kişilerdir. Genelde büyük organizasyonlar
içerisinden yönlendirilirler.
2. Uyuşturucu Kaçakçılığında Sektörleşme:
a) Organize Uyuşturucu Kaçakçılığı Şebekeleri:Daha ziyade belirli coğrafi
bölgelerdeki akrabalık ilişkileri içerisinde olan geniş aileler tarafından yürütülen
PLASTİK DÜŞLER
Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu
35
uyuşturucu mafyası olarak ta adlandırılan organize suç örgütleri birbirleri ile de bağlantı
halindedirler. Önceleri sadece üretim veya taşımacılığı ile başladıkları uyuşturucu
ticaretinde giderek her aşamasına el atarlar. Giderek büyüyen organizasyon çek tahsilatı,
arazi veya ihale mafyası gibi başka suç alanlarına doğru yayılır. Uyuşturucu madde
kaçakçılığından elde edilen paraları aklamak üzere çeşitli sektörlerde paravan isimlerle
şirketler kurarlar. Uluslar arası diğer suç örgütleri ile de bağlantıları olur.
b) Terör organizasyonları:Terörist örgütlerde faaliyetlerine maddi kaynak
oluşturması için kolay ve yüksek kârlı uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı ile ilgilenirler.
Terörist örgütler uyuşturucu kaçakçılığını ya bizzat kendi militanları vasıtası ile
yapmakta yada diğer uyuşturucu kaçakçısı suç örgütleri veya kişilerden zorla uyuşturucu
ticareti gelirinden belirli bir pay almaktadırlar.
Uluslar arası uyuşturucu ticareti ile etkili mücadele yapılması için en azından bu
örgütler kadar iyi organize olmuş güvenlik güçlerine ve uluslar arası işbirliğine ihtiyaç
vardır. Uyuşturucu madde ile mücadele; onun üretim, tüketim ve yasadışı ticaret
yöntemleri üzerinde odaklanarak gerçekçi bir sentez yapmayı ve mücadelenin
çerçevesinin belirlenmesini gerektirir.
Sonuç olarak vurgulanması gereken, uluslararası terörizm ve uyuşturucu madde
kaçakçılığı ile mücadelenin, bu tehditlerle karşı karşıya kalan ülkelerin tek başına
gerçekleştireceği çabalarla tam ve sürekli bir başarıya ulaşamayacağıdır. Bu sorunlarla
etkin bir mücadele yürütmek için demokratik ülkeler arasında geniş kapsamlı bir işbirliği
ve dayanışmaya ihtiyaç bulunmaktadır.
Ülkemiz, özellikle 90’lı yıllardan itibaren, uyuşturucu madde kaçakçılığı ve
organize suçlarla mücadele alanında önemli başarılar göstermiş ve anılan suçlarla
mücadelesini ulusal boyutun ötesine taşıyarak uluslar arası düzeyde yürütebilmenin
altyapısını oluşturmak için her türlü girişimi desteklemiştir.
Hiçbir şey yerel toplulukların huzurunu uyuşturucu kullanımı ve alakalı suçlar veya
bu tür suçların yarattığı korku kadar kaçırmaz. Bu nedenle uyuşturucuyla bağlantılı suç
oranlarının ve toplum üzerindeki etkilerinin azaltılması gerekmektedir. Toplumun güçlü
olduğu yerlerde uyuşturucu barınamaz. Uyuşturucuyla bağlantılı suç, uyuşturucu trafiği
ve sıkıntısı en yoğun olarak sosyal yoksunluk çeken topluluklar içerisinde görülür.
Uyuşturucu kullanımının ortadan kaldırılması, sadece hükümet ve kuruluşlarının değil,
hepimizin ilgilenmesi gereken bir meseledir.
Uyuşturucu ile bağlantılı suç oranını azaltabiliriz. Uyuşturucuyu kötüye kullanan
kişilere ve uyuşturucu yüzünden yok olma tehlikesindeki topluluklara destek sağlayarak
düzenli, güvenli, suçtan arındırılmış hayatlar ve mahalleler yaratmak için birlikte
çalışabiliriz. Yasaları ve toplum içerisinde mümkün olan her imkanı kullanarak ciddi
uyuşturucu sorunları olan kişileri tedaviye sevk ederek uyuşturucu talebini azaltabiliriz.
Etkili tedavi yöntemleri ve rehabilitasyon ile uyuşturucu bağımlılığı çemberini kırarak
uyuşturucuların vereceği zararı en aza indirebilir.
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar
37
UYUŞTURUCU MADDE KAÇAKÇILIĞI VE TÜRKİYE
Dünya üzerinde uyuşturucu madde suçları, arz ve talebe bağlı olarak ülke sınırlarını
tanımayan bir seyir izlemektedir. Yasadışı uyuşturucu madde trafiği, ülkelerde yaşanan
savaş ve iç karışıklıklar ile siyasi yapılardaki değişmelere göre şekillenmektedir.
Bulunduğumuz coğrafya politik düzensizlikler ve savaş bakımından şansız bir durum
oluşturduğundan ülkemizde uluslararası uyuşturucu trafiği güzergahları üzerindedir ve
maddelerin üretim, nakliye ve tüketim aşamalarında yer almaktadır.
Doğudab batıya doğru olan uluslar arası uyuşturucu trafiği Balkan, Kuzey
Karadeniz ve Doğu Akdeniz Rotaları olarak ortaya çıkmaktadır. Ülkemiz bu Balkan
Rotası üzerinde yer almaktadır.
Balkan Rotası; Güneybatı Asya haşhaş ekim bölgelerinden başlayarak, İran ve
ülkemiz topraklarını geçip, Balkan Yarımadası üzerinden iki ana yola ayrılmaktadır.
Birinci yol (Kuzey Yolu); Bulgaristan-Romanya-Macaristan-Avusturya üzerinden
Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine, ikinci yol (Güney Yolu) ise, ülkemiz ve Yunanistan
üzerinden denizyoluyla İtalya veya karayoluyla yine Yunanistan üzerinden ArnavutlukMakedonya-Bosna Hersek gibi Balkan ülkeleri üzerinden Batı Avrupa’ya ulaşmaktadır.
Bu iki güzergah dışında Balkan ve Doğu Avrupa ülkelerini içerisine alan alternatif
güzergahların da zaman zaman kullanıldığı görülmektedir.
Kuzey Karadeniz Rotası; Güneybatı Asya’dan iki ayrı kol halinde gelerek
Karadeniz’in kuzeyinde birleşmektedir. Birinci yol (Kuzey Yolu), Afganistan’dan
başlayıp, Orta Asya Cumhuriyetlerini geçerek, Rusya, Ukrayna, Beyaz Rusya, Çek
Cumhuriyeti ve Polonya üzerinden, ikinci yol (Güney Yolu) ise, yine Afganistan’dan
PLASTİK DÜŞLER
Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu
37
İran’a, oradan da kuzeye yönelerek Azerbaycan ve Kafkasya üzerinden Rusya ve
Ukrayna’ya devamında da Batı Avrupa’ya ulaşmaktadır.
Doğu Akdeniz Rotası; Pakistan limanlarından Hint Okyanusu, Kızıldeniz ve
Süveyş Kanalını takiben Akdeniz üzerinde Kıbrıs Adasının güneyinden Avrupa’ya ulaşan
deniz rotasıdır.
Görülüyor ki Türkiye, uyuşturucu pazarında hem üretim, hem tüketim, hem
ulaştırmada jeopolitik konumu bakımından, bir köprü görevini görmektedir Ülkemiz
narkotik polisinin yaptığı titiz çalışmalar doğrultusunda büyük ölçüde bel kemiği kırılan
uyuşturucu mafyalarının yine de önemli kazanç kaynakları olan uyuşturucuyu üretmekte
pazarlamakta ve dağıtmaktadır.
YASAL DÜZENLEMELER
İnsanoğlunun tarih boyunca çok çeşitli amaçlar için kullandığı maddelerin ticari
kazanç aracı olduğunu keşfetmesi suça yönelmesinin nedeni olmuştur. Madde ticaretinin
kazancı zaman içersinde ölçülemeyecek kadar yüksek değerlere ulaştıktan sonra kişiler ,
gruplar ve hatta devletler birbirleri ile ve kendi içlerinde mücadeleye başlamışlardır.
Yakın zaman içersinde de bu acımasız ticarete gençler ve çocuklar da bulaştırılmıştır. Her
ne kadar devletler maddeyle birlikte oluşan suçlara karşı çeşitli önlem tedbirleri
almışlarsa da bu hiç bir zaman sorunu tek başına çözmeye yetmemiştir. Bu nedenle
sorunun önlenmesi için başta tıp ve hukuk olmak üzere bir çok değişik disiplinin bir
arada çalışması
gerekmektedir.
Aslında uyuşturucuya bağlı suç için net bir adli tanım henüz bulunmadığından bu
başlık altında genellikle uyuşturucu etkisi altındayken işlenen suçlar, uyuşturucu
kullanımını finanse etmek için işlenen suçlar, yasadışı uyuşturucu pazarlarının faaliyeti
bağlamında işlenen suçlar ve uyuşturucu mevzuatını ihlal eden suçlar ele alınacaktır.
Ülkemizde uyuşturucu madde kullanımı ve satımı fiillerini suç sayarak bunları
yapan kişilere hukuki müeyyideler koymuş ve yasaklamıştır. Ancak bugüne kadar rapor
edilen uyuşturucu kanunu suçlarının çoğu satmak veya kaçakçılıkla ilgilidir. Kullanmak
veya kullanmak üzere bulundurmaya bağlı uyuşturucu suçlarının oranı genel olarak
düşüktür.
Alkol ve madde sorunu olan kişilerin suç işlemeleri durumunda asıl olan ceza
uygulanması değil bu sorunlarından dolayı tedavi görmeleri prensibi ile yola çıkmak
gerekmektedir. Yani madde kullanım sorunu olan kişilere ceza görmek veya tedavi olmak
şeklinde 2 seçenek sunulmalıdır. Uyuşturucu ile ilgili suçlara yönelik yaptırımların tedavi
ile birlikte değerlendirilmesi madde kullanımı ile ilişkili suçları azaltmaktadır. Bu
nedenle suç ve madde tedavisinin birlikte ele alınması, uyuşturucu ile ilişkili suçlarda
erken tanı ve değerlendirmesi, düzenli idrarda uyuşturucu analizleri ile suçluların
yakından izlemesi, tedavide kalmayı teşvik edici yasal düzenlemelerin yapılması
gerekmektedir.
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar
39
Gelişme sürecindeki ülkemizin gelecekteki madde kullanma yaygınlığının gelişmiş
ülkelere yaklaşacağını öngörmek zor değildir. Bu nedenle son yıllarda uygulamaya
başlanan yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) sayesinde alkol ve madde bağımlısı bireylerin
tedaviye yönlendirilmektedir. Fakat bu gelişme hala yeterli değildir. Ülkemizde de bir
çok batı ülkesinde örnekleri olduğu gibi özelleşmiş uyuşturucu mahkemeleri kurulması
gerekmektedir.
Uyuşturucu mahkemeleri, uyuşturucuyla ilgili ya da uyuşturucuya bağlı olarak suç
işlemiş insanlara hizmet vermelidir. Bu mahkemeler, yargılanan kişilerin işledikleri
suçun ve yoğun bir tedavi programına katılmalarının takibinden sorumlu olmalıdırlar.
Bağımlılar ihtiyaçları olan tedavi seanslarına katılmalı ve uyuşturucu kullanıp
kullanmadıkları da haftalık düzenli idrar analizleri ile izlenmelidir. Ayrıca mahkeme
tarafından sık sık tedavideki gelişimleri gözden geçirmelidir.Duruşmada hastaya iyi bir
şeyler yapması için ödül ya da kötü şeyleri az yapası için ceza verebilir. Ödül övgü,
küçük hediyeler ya da onaylanma sertifikası gibi şeyler olabilir. Ceza ise sözlü azarlama,
yazılı ödev, para cezası hatta hapiste birkaç gün bile kalmak şeklinde olabilir. Tedavini
tamamlanarak mezun olmak en büyük ödüldür. Böylece işlenen suçun cezası bırakılır ya
da süresi veya katılığı azaltılır.
Araştırmalar gösteriyor ki hastalar diğer suç yargılama programlarıyla
karşılaştırıldığında uyuşturucu mahkemelerinde daha fazla tedavi görmekte, daha iyi
yönlendirilmekte, davranışları bakımından daha hızlı ve kesin sonuç alınmaktadır. Ayrıca
tedavi boyunca daha az madde kullanımıyla karşılaşıyor ve tutuklanmalarından sonra 3
yıl içinde tekrar tutuklanma oranları düşüyor.
Yeni yürürlüğe giren TCK, ne nedenle olurla olsun madde kullanan suçluyu
bağımlı ya da bağımlı adayı olarak değerlendirmekte , tedavi ve rehabilitasyon
seçeneğine yönlendirmektedir. Yeni yasaya göre madde kullanan hastalara yasal yaptırım
olarak uygulanacak tedaviye adres olarak resmi bir hastane yerine alkol ve madde
bağımlılarına özgü tedavi kurumları gösterilmektedir.
Madde kullanmak suçundan yargılanıp tedaviyi tercih eden kişiler için önce yatarak
tedaviyi tamamlamaları ve sonrasında sağlık kurulunun önerisiyle çıkacakları
mahkemenin kararı ile denetimli serbestlik uygulaması için serbest bırakılmaları
öngörülmektedir.
Denetimli serbestlik ilkelerine göre; tedaviye başlanan kişi tedavinin ve denetimli
serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmakla yükümlüdür. Hakkında denetimli
serbestlik tedbirine hükmedilen kişiye rehberlik edecek bir uzman görevlendirilir. Bu
uzman, güvenlik tedbirinin uygulama süresince, kişiyi maddenin kullanılmasının etki ve
sonuçları hakkında bilgilendirir. Kişiye sorumluluk bilincinin gelişmesine yönelik olarak
öğütte bulunur ve yol gösterir. Kişinin gelişimi ve davranışları hakkında üçer ay arayla
rapor düzenleyerek hakime gönderir. Denetimli serbestlik süresi en az 1 yıl, en çok 3 yıl
olarak belirlenmiştir.
PLASTİK DÜŞLER
Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu
39
TÜRK CEZA KANUNU MADDELERİ
GEÇİCİ NEDENLER, ALKOL VEYA UYUŞTURUCU MADDE ETKİSİNDE OLMA
MADDE 34. • (1 ) G e ç ic i b ir ne d e n le y a d a ira de d ı ı a lınan a lk ol veya u y u tu ru c u m ad de etk isiy le,
i le di i fiilin h uk u ki a n la m ve son u çların ı alg ılay am ayan veya bu fiille ilg ili olarak
d av ra n ı la rını yö nle n d irm e y e te n e i ön em li d erecede a z alm ı
olan k i iye c ez a v erilm ez .
• (2 )
ra d i o la ra k a lın a n a lkol v eya uyu turu cu m ad d e etk isind e suç i ley en k i i
h a k k ın d a b irin c i fık ra h ük m ü uyg ula nm az .
TRAFİK
G Ü V E N L İ Ğ İN İ
TEHLİKEYE
SOKMA
MADDE 179. • (3 ) A lk o l ve y a u yu turuc u m ad d e e tkisiyle ya d a ba k a bir n ed en le em n iy etli b ir
e k ilde a ra ç se v k v e id a re e dem eyecek ha ld e olm asın a ra m en araç ku llan an ki i yuka rıda ki
fık ra h ü k m ü ne g ö re c e za la n d ırılır.
UYUŞTURUCU
VEYA
U Y A R IC I
MADDE
İMAL
VE
T İC A R E T İ
M A D D E 1 8 8. • (1 ) U y u tu ruc u v e y a u y a rıc ı m ad deleri ru h satsız veya ru h sa ta a yk ırı o la ra k im a l, itha l
v e y a ih ra ç e d e n k i i, o n y ılda n a z o lm am a k ü zere h ap is ve yirm ib in g ün e kad ar ad lî p ara ceza sı
ile c e za la nd ırılır.
• (2 ) U y u tu ru c u ve y a u ya rıcı m ad d e ihrac ı fiilinin d i er ülke aç ısın d an ith al ola ra k
n ite le n d irilm e si d o la y ısıyla b u ü lkede ya pılan ya rg ıla m a son uc un da hü km olu nan cezan ın infaz
e d ile n k ısm ı, T ürkiy e 'd e uy u turucu v eya u yarıcı m ad de ih racı d o layısıyla yap ılac ak yarg ılam a
son u cu nd a h ük m o lun a n c e za d a n m a h su p ed ilir.
• (3 ) U yu tu ruc u v e ya u ya rıcı m ad deleri ru hsa tsız vey a ru h sata ay kırı o la ra k ü lk e iç in de
sa tan , sa tı a a rz e d e n, b a ka la rın a veren , n ak led en , d ep olayan , sa tın alan, kab ul ed en,
b u lu n d u ra n ki i, b e
y ıld a n o nb e
yıla k ad ar ha pis ve yirm ibin g ü ne kad ar ad lî p ara c ezası ile
ce z a la n d ırılır.
• (4 ) U yu tu ruc u m a d d e n in eroin , ko ka in , m orfin v eya ba zm o rfin olm a sı h a lin d e,
y u k arıd a ki fık ra la ra g ö re v e rilec ek ceza ya rı o ra nın da artırılır.
• (5 ) Y u ka rıd a k i fık ra la rd a g österilen suç la rın, su ç i lem ek iç in te kil ed ilm i
b ir
ö rg ü tü n fa a liye ti ç e rç e v e sinde i lenm esi h alin de, v erilece k ceza yarı oran ınd a artırılır.
• (6 ) Ü re tim i re sm i m a ka m la rın iznine ve ya satı ı y etkili ta bip tara fınd an d ü ze nlen en
re ç ete y e b a lı o la n v e uyu turucu veya u ya rıcı m add e etkisi d o uran h er tü rlü m ad d e
a çısın d a n d a y uk a rıd a ki fıkra la r hüküm leri uy gu la nır.
• (7 ) U y u tu ru c u ve y a uy a rıcı etk i d o urm am a kla b irlik te, u y u tu ru c u vey a uy arıc ı
m a dd e ü re tim ind e k ulla n ıla n ve ithal veya im ali resm i m akam ların izn ine b a lı o la n m ad deyi
ü lk e y e ith a l ed e n, im a l e d e n , sa ta n , satın alan, n ak led en , dep olay an veya ih raç eden ki i, d ört
y ılda n a z o lm a m a k üz e re ha p is ve yirm ib in gü n e ka da r ad lî p ara cezası ile ceza lan d ırılır.
• (8 ) B u m a d d e d e ta nım la na n suçların ta bip, d i
tab ibi, ec za c ı, k im ya ger, v ete rine r,
sa lık m e m u ru, la b o ra n t, e b e, hem ire, d i
tek nisyeni, ha stab akıcı, sa lık hiz m eti veren ,
k im y a cılık la v e ya e c za tic a re ti ile i tiga l ed en k i i ta ra fın d an i len m esi halind e, verilecek ceza
y a rı o ra n ınd a a rtırılır.
TÜZEL
KİŞİLER
HAKKINDA
GÜVENLİK
TEDBİRİ
UYGULANMASI
MADDE 189. • (1 ) U y u tu ruc u v e y a u y a rıc ı m ad de im al ve tic areti su ç la rının b ir tü z el k i in in fa aliy eti
çe rç ev e sind e i le n m e si h a lind e, tüzel k i i ha kk ın da b un lara öz gü g ü ven lik ted b irlerin e
h ü k m olu nu r.
UYUŞTURUCU
VEYA
U Y A R IC I
MADDE
KULLANILMASINI
KOLAYLAŞTIRMA
MADDE 190. • (1 ) U yu tu ru c u v e ya u y a rıc ı m ad d e kullanılm asını k olay la tırm ak iç in ;
o
a ) Ö ze l ye r, d o n a n ım vey a m a lz em e sa la ya n ,
o
b ) K ulla n a nla rın ya k alan m a larını z orla tırac ak ön lem ler a lan ,
o
c ) K ulla n m a yö n te m leri kon u su n da ba ka ların a bilg i veren , K i i, ik i yıld an
be
y ıla ka d a r ha p is c e z a sı ile cez a lan d ırılır.
• (2 ) B u m a d d e d e ta nım la na n suçların ta bip, d i
tab ibi, ec za c ı, k im ya ger, v ete rine r,
sa lık m e m u ru, la b o ra n t, e b e, hem ire, d i
tek nisyeni, ha stab akıcı, sa lık hiz m eti veren ,
k im y acılıkla v e ya e c za tic a re ti ile i tig al ed en k i i ta ra fınd an i len m esi h alin de , verilec ek c ez a
y a rı o ra n ınd a a rtırılır.
• (3 ) U y u tu ruc u v e y a u y a rıc ı m ad de k ulla nılm a sını alenen öz en dire n vey a b u nitelikte
y a y ın y a p a n ki i, iki yıld a n be
yıla k ad ar ha pis c eza sı ile cez alan d ırılır.
KULLANMAK İÇİN UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE SATIN ALMAK, KABUL
ETMEK
VEYA
BULUNDURMAK
MADDE 191. • (1 ) K ulla n m a k iç in uy u turu cu vey a uyarıc ı m ad d e sa tın alan , ka bu l ede n v eya
b u lu n d u ra n k i i, b ir yıld a n iki yıla kad ar h ap is c ez ası ile cez aland ırılır. K en d isi tarafın da n
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar
41
k u lla nılm a k üz e re u yu turuc u veya uyarıc ı m ad de etkisi d o uran b itkileri yeti tiren ki i, bu
fık ra h ü k m ü ne g ö re c e za la n d ırılır.
• (2 ) U yu tu ruc u v e ya uy a rıc ı m ad d e ku llan an k i i h akkın da , ted av iy e v e d en etim li
se rb e stlik te d b irin e hük m o lu nur.
• (3 ) H a kk ın da te d a v iy e v e d en etim li serb estlik ted birin e hü k m e dilen ki i, belirlen en
k u ru m d a u yg u la n a n te d a v inin ve d enetim li serbestlik tedb irin in g ereklerin e u yg un da vran m akla
y ü k üm lü d ü r. H a k k ınd a d e n e tim li serbestlik te db irine h ü km ed ilen k i iye reh be rlik ed ecek b ir
u z m a n g ö re v le n d irilir. B u uz m a n, g üv en lik ted birin in uy gu lam a sü resin ce, ki iyi u yu turu cu
v e y a uy a rıc ı m a d d e nin k ulla nılm a sının etki v e son u çları h akkınd a b ilg ilen dirir, ki iye sorum lu lu k
b ilin cin in g e li m e sin e yö ne lik o la rak ö ü tte bu lu nu r v e yol gösterir; ki inin geli im i v e
d av ra n ı la rı h a k k ınd a ü ç e r a ylık süre lerle rap or d üz en leye rek ha kim e verir.
• (4 ) T e d a vi sü re sin c e d e va m ed en d en etim li serb estlik ted birin e, ted av in in so n a erd i i
ta rih te n itib a re n b ir y ıl sü re y le deva m o lu n u r. D en e tim li serbestlik tedb irinin u yg u la nm a
sü re sin in u z a tılm a sın a ka ra r verileb ilir. Anca k, bu du rum d a sü re ü ç yıld an fazla olam a z.
• (5 ) U y u tu ru c u ve y a uy a rıc ı m ad d e kulla nan ki i h akkın da k u lla n m a k için u y u tu ru c u
v e y a uy a rıc ı m a d d e sa tın a lm a k , k a b u l etm ek v eya bu lun du rm a ktan d ola yı hü k m o lu n an c ez a,
a n ca k te d a v i v e d e n e tim li serbe stlik tedb irinin g ereklerin e uyg un d avran m am a sı h alin d e infaz
e d ilir. K i i e tk in p i m a n lıkta n ya ra rlan m ı sa, d avaya d eva m olun arak h akkınd a ceza ya
h ü k m olu nu r.
ETKİN
PİŞMANLIK
MADDE 192. • (1 ) U y u tu ru c u v e y a u ya rıcı m ad de im a l ve tica reti suç la rına i tira k etm i o la n k i i,
re sm i m a k a m la r ta ra fın d a n ha b er a lınm a da n ön ce, di er suç ortakla rını ve u yu tu ru cu veya
u y a rıcı m a dd e le rin sa k la nd ı ı veya im al ed ild i i y erleri m erc iin e h ab er v erirse, verilen b ilginin
su ç orta k la rının ya k a la n m a sını veya u yu tu ru cu veya u yarıcı m a dd enin ele g eçirilm esini
sa la m a sı ha lind e , h a k kınd a c ez a ya hü km o lu nm az .
• (2 ) K ulla n m a k iç in uy u turu cu vey a uyarıc ı m ad d e sa tın alan , ka bu l ede n veya
b u lu n d u ra n k i i, re sm i m a ka m la r ta ra fınd an ha ber alınm a da n ön ce, b u m ad d eyi kim d en, nerede
v e n e z a m a n te m in e tti ini m e rc iine hab er vererek suçluların yakalan m aların ı veya uyu turucu
v e y a u y a rıc ı m a d d e n in e le g eçirilm esini kolay la tırırsa, h a kkın da ceza ya h ük m o lu n m az .
• (3 ) B u su ç la r h a b e r a lın d ıktan sonra g önüllü ola rak, su çun m e yd an a ç ık m a sın a v e fail
v e y a d i e r suç o rta k la rının ya ka la n m asına h iz m et ve yardım ed en ki i hakkınd a verilecek c ez a,
y a rd ım ın n ite li ine g ö re d ö rtte b irden yarısın a kad arı indirilir.
• (4 ) U y u tu ru c u ve y a uy a rıc ı m ad de kulla nan k i i, ha kk ın d a ku llan m ak iç in uy u tu ruc u
v e y a uy a rıc ı m a d d e sa tın a lm a k, kab u l etm ek veya bu lu nd u rm aktan d o la yı soru tu rm a
b a la tılm a d a n ö nc e re sm i m a ka m lara ba v urarak ted avi ettirilm esin i isterse, cez aya
h ü k m olu nm a z .
SAĞLIK
İÇİN
TEHLİKELİ
MADDE
TEMİNİ
MADDE 194. • (1 ) Sa lık iç in te hlike o lu turab ilecek m ad deleri ço cu klara, ak ıl ha sta la rına v eya u çu c u
m a dd e k ulla na nla ra v e re n ve ya tüketim in e suna n ki i, altı ayd an b ir yıla kad ar ha pis c ez ası ile
ce z a la nd ırılır.
MEDENİ KANUN MADDELERİ
I I . S a v u rg a n lık , a lk o l v e y a u y u ştu ru cu m ad d e b ağ ım lılığ ı, k ö tü y aşa m a ta rzı,
k ö tü y ö n e tim
M a d d e 4 0 6 .- S a v urg a nlı ı, alk ol vey a u yu turucu m a dd e b a ım lılı ı, k ö tü ya a m a
ta rz ı ve y a m a lv a rlı ın ı k ö tü yö netm esi seb eb iyle ken d isin i v ey a ailesini d arlık vey a yo ksu llu a
d ü ü rm e te h lik e sine y o l a ç a n ve b u yü z den d ev am lı k orun m aya ve b akım a m u htaç o lan ya d a
b a k a la rın ın g ü v e nli ini te hd it ed en her ergin kısıtlan ır.
I . İ lg ilin in d in le n ilm es i v e b ilirk işi ra p o ru
M a d d e 4 0 9 .- B ir k im se d in len ilm ed en sav u rg an lı ı, a lkol veya uyu turu cu m a dd e
b a ım lılı ı, k ö tü y a a m a ta rz ı, kötü yön etim i veya iste i seb eb iyle kısıtlan am az . Akıl
h a sta lı ı ve y a a k ıl za y ıflı ı seb eb iyle k ısıtlam aya an c ak resm î sa lık ku ru lu ra po ru üz erin e
k a ra r v e rilir. H â k im , k a ra r v e rm e d en önc e, kurul rap orun u g öz ön ü n de tutarak kısıtlan m ası
iste n e n ki iyi d in le y e b ilir.
M a d d e 4 3 2 .- A kıl ha sta lı ı, akıl za yıflı ı, alko l veya uy u turu cu m ad de b a ım lılı ı,
a ır te hlik e a rz e d e n b u la ıc ı ha sta lık veya serserilik seb ep lerind en biriyle top lum iç in teh like
o lu tu ra n h e r e rg in k i i, ki isel k oru nm asının b a k a
ekild e sa lan am am a sı h âlind e,
te da v isi, e itim i v e y a ısla hı iç in elveri li bir kurum a yerle tirilir veya a lıkon ulab ilir. G ö revlerini
y a p arla rk e n bu se b e p le rd e n b irinin varlı ını ö ren en k am u g örevlile ri, b u du rum u hem en yetk ili
v e sa y e t m a ka m ın a b ild irm e k z orund a dırla r. B u ko nud a ki in in ç evresine g etird i i kü lfet d e gö z
ö n ü n d e tutu lur.
lg ili ki i d urum u elverir elve rm ez ku ru m d an çıkarılır.
M a d d e 4 3 6 .- K o ru m a a m a c ıyla öz gü rlü ün k ısıtlan m ası, a a ıd ak i kurallar saklı kalm a k
ü z e re , H u k uk U su lü M uh a k e m e leri K a nu n un a tâ bid ir:
1.
K a ra r v e rilirk e n ilg ilin in b u nun sebep leri h ak kınd a b ilg ilend irilm esi ve k ara ra
k a r ı d e n e tim m a k a m ın a itira z edeb ilec e in e ya zılı ola ra k d ikkatinin çekilm esi z oru n lu d u r.
PLASTİK DÜŞLER
Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu
41
2.
B ir k uru m a ye rle tirilen ki iye, alıkon ulm a ka ra rına v eya ku ru m da n ç ıka rılm a
iste m in in re dd in e k a r ı e n geç o n gün için de d en etim m ak am ına itiraz ed eb ilece i d erha l yazılı
o la ra k b ild irilir.
3.
M a h ke m e ka ra rın ı g erektiren h er istem , g ecikm eksizin y etk ili hâ kim e u la tırılır.
4.
Y e rle tirm e ka ra rı v eren vesayet m akam ı vey a h âkim d uru m u n ö z ellik lerin e
g öre bu iste m in g ö rü ülm e sini erteleyebilir.
5.
A kıl h a sta lı ı, a k ıl z ayıflı ı, alkol vey a uy u turucu m ad de ba ım lılı ı, a ır
te h lik e a rz e d e n b u la ıc ı ha sta lı ı o lan lar h ak kın da , an c ak resm î sa lık ku ru lu rap oru alınd ıktan
son ra k a ra r v e rile b ilir. V e sa y et m a ka m ın ın d ah a ön ceden b ilirki iye b a vurm u
o lm ası hâlind e
d e n etim m a k a m ı b u n d a n va z geç eb ilir.
3 . S a v u rg a n lık , a lk o l v e y a u y u ştu ru c u m ad d e b ağ ım lılığ ı , k ö tü y aş am a ta rzı ve
k ö tü y ö n e tim d e
M a d d e 4 7 5 .- S a v urga n lı ı, alkol ve ya u y u turucu m ad de ba ım lılı ı, kötü ya am a
ta rz ı v e ya m a lv a rlı ını kö tü yö n etm esi seb ebiyle kısıtla nm ı
olan ki in in vesa yetin
k a ld ırılm a sın ı iste ye b ilm e si, e n a z bir yıld an b eri vesayet a ltın a alın m a sını g erek tiren seb eple
ilg ili ola ra k b ir
ik â y e te m e yda n verm em i
olm asın a b a lıd ır.