Türkiye`nin Markalar Milli Takımı`nda

Transkript

Türkiye`nin Markalar Milli Takımı`nda
SİMİT SARAYI’NIN ÜCRETSİZ DERGİSİDİR
SİMİT SARAYI
NO:16
HAZİRAN 2014
SİMİT SARAYI
Türkiye’nin Markalar
Milli Takımı’nda
Oyunculuğun doğal hali
Yiğit Özşener
HAZİRAN 2014 • NO: 16
Simidin tarihçesi
Londra’da görmeniz
gereken 10 yer
Havanızı bitkilerle
temizleyin
Cilt bakımınızı
kendiniz yapın!
Arda Turan’ı
yakın markaja aldık
NO:16 • HAZİRAN 2014
İMTİYAZ SAHİBİ
İcra Kurulu Başkanı
ABDULLAH KAVUKCU
Yeni mevsim
yeni heyecanlar
Y
az, sonunda tüm sıcaklığıyla bizleri kucaklamaya başladı. Güneşin daha
geç battığı bugünlerde, hepimiz hem tatlı bir tatil telaşı, hem de yeni yerler
keşfetmenin heyecanı içindeyiz.
Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu)
Esma Tuncer Aydos
Yapım
HI’STANBUL PRODÜKSİYON
Şifasuyu Yolu Üstü Sok. No: 30
Oksizen Konakları 4/2 Maden
Mahallesi, Sarıyer, İstanbul
Genel Yayın Yönetmeni
Ayhan Bölükbaşı
[email protected]
Bu telaşa ortak olmak için yeni lezzet duraklarımızı sizlerle buluşturmaya devam
ediyoruz. İzmir’deki üçüncü mağazamızı geçtiğimiz günlerde hizmete sunduk.
Hazırlıkları devam etmekte olan New York ve Londra mağazalarımızın açılışı
için gün sayıyoruz. Çok yakında New York ve Londra’daki mağazalarımızla,
geleneksel Türk lezzetlerini bu ülkelere taşıyacağız. Ardından çok kısa bir süre
sonra da Kuzey Irak ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki mağazalarımızda lezzet
tutkunlarıyla buluşacağız.
Yayın Direktörü
Zeynep Kasapoğlu
Bu arada geçtiğimiz ay yine bizleri çok mutlu eden gelişmeler yaşadık. Öncelikle
Marketing Türkiye’nin DORinsight ile gerçekleştirdiği ‘Türkiye’nin Küresel
Marka Adayları Araştırması’nda Simit Sarayı, Türk halkının Türkiye’yi global
alanda temsil etmesini istediği 11 marka sıralamasına girerek ‘Türkiye’nin
Markalar Milli Takımı’nda yer aldı. Bizlere bu gururu yaşattıkları için tüm lezzet
severlere teşekkür ediyoruz. Ayrıca Ekonomist dergisi tarafından bu yıl ikincisi
düzenlenen ‘Türkiye’nin En Güçlü 100 Sosyal Markası’ araştırması sonucunda
Simit Sarayı, ‘Türkiye’nin En Güçlü 100 Sosyal Markası’ listesine 47. sıradan
giriş yaptı. Son olarak Türkiye’nin iş ve insan kaynakları sitesi Yenibiris.com’un
Hürriyet İK Gazetesi ile beraber düzenlediği ‘Yılın İşverenleri Ödülleri’nde Simit
Sarayı, ‘En Çok Başvuru Alan Firma’ ödülünün sahibi oldu. Bizleri çok sevindiren
bu gelişmelerle ilgili haberleri dergimizin bu sayısında okuyabilirsiniz.
Yazı İşleri
Uras Benlioğlu
Özcan Yılmaz
Füsun Tansu
Simay Erdem
Son dönem yaptığımız kampanyalar arasında en çok ses getiren Denizbank
işbirliği ile gerçekleştirdiğimiz ve büyük ilgi gören fastPay uygulaması oldu.
Temmuz ayına kadar devam edecek kampanyadan yararlanarak, 50 TL’ye
kadar olan Simit Sarayı alışverişlerinizi fastPay ile ödeyerek yüzde 50 indirim
fırsatından yararlanabilirsiniz.
Hepinize yaz coşkusuyla dolu bir ay diler, tüm babaların Babalar Günü’nü en
içten dileklerimle kutlarım.
Sevgi ve Saygılarımla...
Abdullah Kavukcu
Simit Sarayı İcra Kurulu Başkanı ve CEO
www.simitsarayi.com
facebook.com/simitsarayi
twitter.com/simitsarayi
S İ M İ T S A R AY I • 3
[email protected]
Görsel Yönetmen
Çağrı Ece [email protected]
Editör
Ece Öziş [email protected]
Fotoğraf
Caner Kasapoğlu
Yayın Kurulu
Seçil Çiçek, Gülcan Gümüş,
Hande Eldemir, Kübra Erkan
Baskı
Uniprint Basım San. Ve Tic. A.Ş.
Ömerli Köyü, İstanbul Cad. No: 159
Hadımköy 34455 İstanbul
Tel: (0212) 798 28 40
Faks: (0212) 798 20 63
Yönetim Yeri
Büyükdere Cad. Apa Giz Plaza
No: 191 Levent/İstanbul
Tel: (0212) 398 03 98
www.simitsarayi.com
Yayın Türü
Yerel Süreli
Bu dergide yayımlanan tüm yazı ve
fotoğrafların hakları Simit Sarayı Yatırım
ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Bu yayındaki tipografik
hatalardan Simit Sarayı Yatırım ve Tic. A.Ş.
sorumlu değildir. Dergide yer alan ürünlerin
fiyatlarında haber vermeden değişiklik
yapılabilir. Ürünler stoklarla sınırlıdır.
İÇİNDEKİLER
NO:16
HAZİRAN 2014
3Editör
4İçindekiler
8
Benim Simit Keyfim
Siz fotoğrafladınız,
biz yayımladık
60
10 Müşterilerimiz Simit Sarayı’nı anlattı
22 Oyunculuğun en doğal hali:
Yiğit Özşener
30 Barcelona - Atletico Madrid maçı
Arda Turan’ı izledik!
22
68
34 Cannes’da yüzümüzü güldüren adam
Nuri Bilge Ceylan
38 Güneş Tulga İle Tasarım Dünyası
Davetiyelerdeki giyim kodları
42 Simidin tarihçesi
45 Şef Bizden
46 Cilt bakımınızı kendiniz yapın
50 Stres dediğin bize zarar
54 Sağlıklı ayakkabı seçimi
78
60 Balayı destinasyonları
Yurtiçi ve yurtdışında
en güzel balayı yerleri
68 Londra’da görmeniz gereken 10 yer
42
84
74
74 Saadet şehri Malatya
78 Havanızı bitkilerle temizleyin
84Beyrut
Lezzet ve eğlencenin adresi
90 Bebeklere yüzme öğretilir mi?
96 En yeni teknoloji ürünleri
104 Kültür sanat
108 Mağazalarımızın adresleri
30
54
110Bulmaca
112Astroloji
46
HABER
Simit Sarayı’nda
fastPay ile
yüzde 50 indirim
Mayıs ayında başlayan ve Simit
Sarayı alışverişlerini keyifli bir şölene
dönüştüren fastPay uygulaması, haziran
ayında da devam ediyor.
S
imit Sarayı ve DenizBank işbirliği ile
gerçekleştirilen uygulama ile akıllı
telefonuna fastPay uygulamasını
indiren ve ödemelerini bu şekilde yapan
lezzet tutkunları, Mayıs - Temmuz tarihleri
arası Simit Sarayı alışverişlerinde yüzde
50 indirim fırsatından yararlanacak.
Tüm bankalardan hesap numarası
yerine başında ‘0’ olmadan cep telefonu
numaranız ile EFT yaparak fastPay’inize
para aktarabilir veya DenizBank
ATM’lerinden para yükleyebilirsiniz.
Ayrıntılı bilgi için: www.fastpay.com.tr
6 • S İ M İ T S A R AY I
KURUMSAL
Simit Sarayı en güçlü
sosyal markalar arasında!
Ekonomist dergisi tarafından düzenlenen ‘Türkiye’nin En Güçlü 100 Sosyal Markası’ araştırması
sonuçlandı. Araştırmaya göre Simit Sarayı, Türkiye’nin en güçlü sosyal markalarından biri.
E
konomist dergisi
tarafından bu yıl
ikincisi düzenlenen
‘Türkiye’nin En Güçlü
100 Sosyal Markası’
araştırması sonuçları
açıklandı. Markaların
sosyal medyadaki
performanslarının
değerlendirildiği araştırma
sonucu; Simit Sarayı,
‘Türkiye’nin En Güçlü 100
Sosyal Markası’ listesine
47. sıradan giriş yaptı.
Ülkemizin önde
gelen sosyal medya
uzmanlarından oluşan
jüri üyelerinin, Türkiye’nin
500 büyük şirketinin
sosyal medya etkinliklerini
değerlendirdiği araştırma
sonucu Simit Sarayı,
66 bin 766 Facebook
takipçisi, 24 bin 584
Twitter takipçisi ile 64.75
puan alarak 47. sıradan
listeye girmeye hak
kazandı.
Sosyal ağların giderek
daha yaygın ve aktif olarak
kullanıldığı günümüzde
marka olarak sosyal
medyaya büyük önem
verdiklerini söyleyen Simit Sarayı İcra
Kurulu Başkanı ve CEO’su Abdullah
Kavukcu, “Böylesine önemli bir
araştırmada ülkemizin en büyük
markalarıyla yarışmak ve ön sıralarda
yer almaktan büyük gurur duyduk.
Simit Sarayı olarak marka imajımız
ve genel pazarlama stratejimizle
uyumlu, müşterilerimizle ve potansiyel
müşterilerimizle duygusal bağ
kurmaya yönelik bir sosyal medya
stratejimiz var. Kullandığımız
samimi ve sıcak iletişim dilimizin,
düzenlediğimiz kampanyaların ve
güncel içeriklerimizin sosyal medyada
öne çıkmamıza büyük katkı sağladığını
düşünüyorum. Önümüzdeki yıllarda
listede daha üst sıralarda yer almak için
çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Araştırma hakkında
Araştırma, ön elemeler ve puanlama
sistemiyle sektörün önde gelen
uzmanları tarafından gerçekleştirildi.
S İ M İ T S A R AY I • 7
Önce Türkiye’nin 500 büyük
şirketi içinden sosyal medyada
etkin 200 şirket seçildi. Bu seçimde
Twitter, Facebook ve Youtube’daki
güçleri dikkate alındı. 200 şirket,
jüri tarafından dört kriterde, 100
puan üzerinden değerlendirildi. 11
kişiden oluşan jüri üyeleri şirketleri
değerlendirerek puan verdi ve
etkinliklerini ölçtü. Her jüri üyesinin
ortalama puanı ile markanın son
puanına ulaşıldı.
HABER
Instagram’da
Simit Sarayı keyfi
İster mağazada, ister
yolda... Belki simit, belki
sadece bir bardak demli
çay... Siz paylaştınız, biz
yayınlıyoruz. Sağlık ve
mutlulukla, daha nice
güzel anlarınıza ortak
olmayı dileriz...
8 • S İ M İ T S A R AY I
S İ M İ T S A R AY I • 9
RÖPORTAJ
Neden Simit Sarayı?
“Simit Sarayı’na neden geliyorsunuz?” Biz sorduk sizler yanıtladınız. Simidi sevenler,
salatadan vazgeçemeyenler, böreklerimizi öve öve bitiremeyenler. Bunları duymak ne
kadar mutluluk verici bilemezsiniz. İşte bu ayki söyleşilerimiz…
Suzan Şahbazoğlu / Evhanımı
Yabancılar da bu lezzeti tatsın
Buse Aksakal
Burada çizgi film izleyebiliyorum
İlk açıldığı günden beri simit Sarayı’na geliyorum. Çoğunlukla
eve giderken uğrar, simit alır ve evde ailemle birlikte yerim.
Bugün yakınlarda işim vardı ve arkadaşımla burada oturmak
istedik. Mağazalar her kesimden insanın gelip yemek yiyebileceği
şekilde hazırlanmış. Simit Sarayı’nın reklamlarını televizyonda
izliyoruz. Bizim yemeklerimizin yurtdışında da yenmesi
hoşumuza gidiyor. Sadece Türk Mutfağı olarak ya da döner
olarak değil böyle ayaküstü yenebilecek gıdaların da yurtdışına
açılmasıyla elbette gurur duyarız. Bu lezzeti herkes tatsın.
Yabancıların da bizim gibi çok seveceklerini düşünüyorum.
Börek ve pizza yemeyi seviyorum. Süt de içiyorum. Burada
masadaki tabletlerden çizgi film de izleyebiliyorum. En çok
Prenses Elsa’yı izliyorum. Bazen oyun da oynayabiliyorum.
Akan Aksakal / Satış Uzmanı
Çağrı Yılmaz / Kurgucu
Yolumuz düştükçe ailemle burada mutlaka birkaç saatimizi
geçiriyoruz. Simit ve böreklerini çok seviyorum, portakallı
kurabiye de favorim. Eşim ise salata olduğu için memnun.
Kızım yemeklerini beğeniyor ve tablette çizgi film izleyebiliyor.
Ailece burada rahat vakit geçiriyoruz.
Haftada 2-3 kez Simit Sarayı’na uğruyorum. İşe gitmeden
simit yiyip, çay içiyorum. Simit Sarayı’nın kaşarlı simitlerini
ve böreklerini çok seviyorum. İçerideki ambiyans çok güzel.
Arkadaşlarımla çay içip, sohbet ediyoruz. İş toplantıları için de
Simit Sarayı’na sıklıkla geliyorum.
Bütün aile seviyoruz
İş toplantıları için de geliyorum
10 • S İ M İ T S A R AY I
Elif Ataş/Öğrenci
Lezzetli ve sağlıklı yemekleri
için geliyorum
Haftada 2-3 kez geliyorum. Yemekleri lezzetli ve sağlıklı.
Ev yemeklerine yakın seçenekleri de var. Bu sebeple
tercih ediyorum. Burada en çok çorba içiyorum. Onun
dışında salata, simit ve sandviç tüketiyorum. Çorbaları
özellikle çok seviyorum çünkü pek çok yerdeki çorbalar
Simit Sarayı’ndaki gibi olmuyor. Ortamı da çok
seviyorum. Hem şık hem rahat…
İpek Dedeoğlu/ Öğrenci
Okula giderken mutlaka uğrarım
Okuduğum lise yakın olduğu için her sabah Simit Sarayı’na uğruyorum.
Yemekleri de çok güzel, salata ve çorba da alıyorum. Simidi zaten çok
seviyorum. Kısır çok sevdiğim için salatalarını da ayrıca seviyorum.
Gizem Erdin/Öğrenci
Burada yediğim hiçbir şey
beni rahatsız etmiyor
Ali Hancı/ Kurgu Operatörü
Çayı çok lezzetli
Simit Sarayı’nda çoğunlukla kahvaltı yaparım. Ürünlerin hijyenik olması
buraya gelmemde büyük rol oynuyor. Sandviçlerini seviyorum. Hizmet
güzel, çalışanlar güler yüzlü ve çay da çok lezzetli!
Gökay Çetiner / Fotoğrafçı
Yurt dışında
Simit Sarayı’nı
tercih ederim
Güzel ve nezih bir mağaza.
Yemek seçmiyorum, o
gün canım ne isterse onu
yiyorum. Simit Sarayı’nın
yurt dışı atılımları da elbette
güzel gelişmeler. Yurt dışına
çıktığımda gittiğim ülkenin
restoranında yemek yemek
yerine Simit Sarayı’na
gitmeyi tercih ederim.
S İ M İ T S A R AY I • 11
Arkadaşlarımla haftanın beş günü geliyorum,
haftasonu da annemle geliyorum. Çünkü rahat
bir ortamı var. İnsan kendini kasmıyor. Çalışanları
da hizmet konusunda çok iyi… Bir şey istediğinizde
hemen ilgileniyorlar. En çok çorba ve patatesli böreği
seviyorum. Çünkü hem sıcak oluyor hem de çok
yağlı değil. Benim mide rahatsızlığım var ve Simit
Sarayı’nda yediğim bir şey beni hiç rahatsız etmiyor.
KURUMSAL
Yılın İşverenleri
Ödülleri’nde ödül
alan firmalar bir
arada.
Simit Sarayı’na
‘En Çok Başvuru
Alan Firma’ Ödülü
Türkiye’nin iş ve insan kaynakları sitesi
Yenibiris.com’un Hürriyet İK Gazetesi
ile beraber düzenlediği ‘Yılın İşverenleri
Ödülleri’ sonuçları açıklandı. Simit Sarayı,
‘En Çok Başvuru Alan Firma Ödülü’nü aldı.
H
ürriyet İK’da yer alan ilanlar ve Yenibiris.com’un
kurumsal üyeleri arasında yapılan değerlendirme
sonucu verilen ‘Yılın İşverenleri Ödülleri’nde Simit
Sarayı, ‘En Çok Başvuru Alan Firma’ ödülünün sahibi oldu.
‘En Çok Başvuru Alan Firma’ ödülü ile ödüllendirilmekten büyük
mutluluk duyduklarını belirten Simit Sarayı İcra Kurulu Başkanı
ve CEO’su Abdullah Kavukcu, “İnsana yatırım yapma vizyonumuz
ile istihdam yaratırken, çalışanlarımızın memnuniyetini her
zaman en önemli önceliklerimizin arasına koyuyoruz. Bu ödül
gösteriyor ki; Simit Sarayı bugün pek çok insanın çalışmayı hayal
ettiği şirketlerden biri. Bu bizim için çok büyük bir başarı” dedi.
Araştırmada Türkiye’nin önde gelen firmaları ‘En Çok İstihdam
Yaratan Firma’, ‘En Çok Başvuru Alan Firma’, ‘En Çok İlan Veren
Firma’, ‘Örnek İşveren’ ve ‘En Yaratıcı Görsel’ kategori başta
olmak üzere 103 farklı kategoride ödüllendirildi.
12 • S İ M İ T S A R AY I
KURUMSAL
Justin konserinden önce
Simit Sarayı’ndan lezzet şöleni
Dünyaca ünlü şarkıcı ve oyuncu
Justin Timberlake, dünya
turnesi kapsamında 26 Mayıs’ta
İstanbul’daydı. İstanbul Teknik
Üniversitesi’nde gerçekleşen
konser için kapılar 18:00’de
açıldı, konser ise 21:00’de
başladı. Acıkanlar ise soluğu
Simit Sarayı karavanında aldı!
G
elmesine aylar kala duyuruları
yapılan ve biletleri tükenen
Justin Timberlake konseri
için İstanbul Teknik Üniversitesi’nin
girişinde erken saatlerde kuyruk
oluşmaya başlamıştı.
Konserde simit kuyruğu
İşten, okuldan çıkanlar, uzak
semtlerden gelenler derken kapıların
açılmasıyla 18:00’de konser alanı
dolmaya başladı. Yani tam da
karınların acıkmaya başladığı
saatlerde! Konsere gelenler sadece
bilet bulabildikleri için değil Simit
Sarayı karavanı orada olduğu
için de şanslıydılar. Bunu karavan
önünde oluşan uzun kuyruğa
bakarak da söylemek mümkündü.
Lezzet severler sadece o an yemek için
değil çantaya atıp gecenin ilerleyen
saatlerinde tüketmek için de Simit
Sarayı ürünlerinden bol bol aldılar.
Saatler 21:00’i gösterdiğinde ise
alkışlar ve ıslıklar eşliğinde sahneye
çıktı Justin Timberlake. 100 kişilik
bir ekiple İstanbul’a gelen
şarkıcı hem şarkılarıyla hem
de dans şovlarıyla izleyenleri
kendine hayran bıraktı. Konser
sırasında Soma faciasında
hayatını kaybedenler
için ‘Until The
End of Time’
şarkısını seslendiren Timberlake “Bu
şarkı Soma’da hayatını kaybedenler
için” diyerek tüm dinleyenlere
duygusal anlar yaşattı.
Konsere sanat ve medya dünyasının da
ilgisi büyük oldu. Demet Akalın, Tolga
Çevik, Ayşe Özyılmazel, Işın Karaca,
Tuba Ünsal, Mustafa Erdoğan, Ayşe
Tolga, Murat Cemcir, Büşra Pekin,
Burcu Gönder, Onur Buldu, Ayşegül
Akdemir, Fettah Can, Farah
Zeynep Abdullah, Gülhan
Tekin, Nihat Odabaşı, Özge
Borak, Ali Sunal, Pınar Aylin,
Ömür Gedik, Ferhat Göçer ve
çok sayıda ünlü isim konsere
gelmişti.
KURUMSAL
Carousel AVM Simit Sarayı
Zeytinlik Mah. Halit Ziya
Uşaklıgil Cad. Carousel AVM
Kat:2 No:1 Bakırköy-İstanbul
Simit Sarayı’ndan
üç yeni mağaza!
Yurtiçi ve yurtdışında gerçekleştirdiği açılışlar
ile lezzet duraklarını genişleten Simit Sarayı üç
yeni mağaza daha açtı. Yeni lezzet durakları İzmir
Konak, Malatya ve Carousel AVM’de sizleri bekliyor.
K
onforlu dekorasyonu, sıcak atmosferi, zengin menüsü ve
uygun fiyatlı ürünleri ile lezzet tutkunlarının vazgeçilmez
buluşma noktası Simit Sarayı, İzmir’deki lezzet durakları
arasına Konak mağazasını da ekledi. İzmir Konak Simit
Sarayı mağazası, ferah atmosferi ve şık dekorasyona sahip 210
metrekarelik iç mekânı, 50 metrekarelik dış mekanı ile İzmir’de
ilk günden itibaren lezzet tutkunlarının buluşma noktası oldu.
Her gün 07:00 - 22:00 saatleri arasında hizmet veren Konak Simit
Sarayı, klasik simit ve simit çeşitlerinin yanı sıra açma, poğaça
ve pideden börek çeşitlerine, dürümden sandviçe, kurabiyeden
pastalara, ızgaralardan makarnaya, salatadan dondurma
çeşitlerine kadar uzanan atıştırmalık, doyumluk ve keyiflik
zengin ürün gamıyla lezzet tutkunlarının
İzmir Konak Simit Sarayı
vazgeçilmez adresi olacak. Seçkin
Gazi Bulvarı, Akdeniz Cad.
markaları, sosyal çalışmaları, eğlence ve
No:5/B Konak / İzmir
Tel: 0232 484 05 54
kültür sanat hizmetleriyle Malatya’da pek
çok ilke imza atan Malatya Park Alışveriş
Merkezi bünyesinde hizmete giren
Malatya Park Simit Sarayı mağazası ise
180 metrekarelik ferah atmosferi ve şık
dekorasyonuyla dikkat çekiyor. Mağaza,
her gün 08:00-22:00 saatleri arasında
hizmet veriyor. Bir not da bu ayki üçüncü
yeni mağazamızdan... Carousel AVM Simit
Sarayı mağazası, atıştırmalık, doyumluk
ve keyiflik zengin bir ürün gamıyla her
gün 07:00 – 24:00 saatleri arasında lezzet
tutkunlarının hizmetinde.
16 • S İ M İ T S A R AY I
Malatya Park Simit Sarayı
İnönü mah. İnönü cad.
No:192/ Z55 Malatya
Tel: 0422 211 44 54
ADVERTORIAL
Frozen
18 • S İ M İ T S A R AY I
Portakal Suyu
Chai Tea Smoothie
Ev Yapımı Limonita
Simit Sarayı’ndan
Yazın sıcağına buz
gibi seçenekler
Geleneksel tatların modern adresi Simit Sarayı, yaz mevsiminin sıcağına
menüsündeki birbirinden lezzetli soğuk içeceklerle meydan okuyor.
F
arklı lezzetleri ve sunumları
kadar ambiyansıyla da dikkat
çeken Simit Sarayı, zengin
menüsüne eklediği serin seçenekler
ile öne çıkıyor. Yaz mevsiminin sıcak
günlerinde buzlu lezzetler arayanlar:
Ev yapımı Limonita, Frappe,
Portakal Suyu, Chai Tea Smothie,
Frappucinolu, Mangolu, Çilekli ve
Frambuazlı frozen çeşitleri, Negrolu,
Nutelllalı Ballı-Susamlı, Muzlu
Milkshake seçenekleri ile eşsiz bir
lezzet keyfi yaşayabilir.
Tadı kadar
sunumu da etkileyici
Milkshake
S İ M İ T S A R AY I • 19
Yazın sıcak günlerine serinlik
katan, Simit Sarayı’nın geniş içecek
menüsünde yer alan soğuk içecekler
hem sunumu hem de tatlarıyla lezzet
severlerin başını döndürecek. Gün
boyu birbirinden farklı ve lezzetli
alternatifler sunan Simit Sarayı, yaz
aylarının sıcağına ferahlık katan
tatları ile bu yazın vazgeçilmez mekânı
olacak.
Simit Sarayı’nın birbirinden farklı
lezzetleriyle tanışmak için size en
yakın Simit Sarayı mağazasını ziyaret
edebilir ya da www.simitsarayi.com
adresinden görebilirsiniz.
KURUMSAL
Simit Sarayı Yıldız
Teknik Üniversitesi’nde
Yıldız Teknik Üniversitesi’nin düzenlediği Uluslararası İstatistik Öğrenci Kollokyumu’na katılan
800 kişi Simit Sarayı lezzetleriyle de buluştu. Öğrencilerle birlikte olmaktan mutluluk duyduk!
Y
ıldız Teknik Üniversitesi’nin
bu yıl 11’incisini düzenlediği
Uluslararası İstatistik
Öğrenci Kollokyumu 17-19 Mayıs
2014 tarihleri arasında Davutpaşa
Kampüsü’nde yapıldı. Türkiye’nin
bütün illerinden 800 kişilik bir
katılımın olduğu sempozyum da
Simit Sarayı da birbirinden farklı
tatlarıyla yer aldı. Sabah Simit
Sarayı’nın taptaze ürünleriyle
güne başlayan öğrenciler, seminer
aralarında farklı tatlar deneme
fırsatı buldu. Türkiye’de 80’i
aşkın üniversiteden İstatistik
bölümü öğrencilerinin katıldığı
Seminerde Simit Sarayı yoğun
ilgiyle karşılandı. Türkiye’nin
geleceğinin aydınlık yüzleri olan
öğrencilerimizle birlikte olmak
bize büyük mutluluk verdi.
Öğrenciler, Simit Sarayı
lezzetleri ile karınlarını doyurdu.
20 • S İ M İ T S A R AY I
KURUMSAL
Simit Sarayı ‘Türkiye’nin
Markalar Milli Takımı’nda!
‘Türkiye’nin Küresel Marka Adayları Araştırması’nda, Simit Sarayı, Türk
halkının Türkiye’yi global alanda temsil etmesini istediği 11 marka arasına girdi.
M
arketing Türkiye’nin DORinsight ile
gerçekleştirdiği ‘Türkiye’nin Küresel Marka
Adayları Araştırması’nda, Simit Sarayı, Türk
halkının Türkiye’yi global alanda temsil etmesini istediği
11 marka sıralamasına girerek ‘Türkiye’nin Markalar Milli
Takımı’nda yer aldı. ‘Türkiye’nin Markalar Milli Takımı’na
seçilmiş olmaktan büyük gurur duyduklarını söyleyen
Simit Sarayı İcra Kurulu Başkanı ve CEO Abdullah
Kavukcu, “Her fırsatta dile getirdiğimiz gibi 2014 yılı bizim
için dünya markası olma vizyonumuz doğrultusunda
büyük hedeflerimizi hayata geçireceğimiz bir yıl olacak.
Bu hedefle yurt dışı açılışlarımıza hız kesmeden devam
ediyoruz. Simidi ve diğer geleneksel tatlarımızı dünyaya
tanıtarak, Türkiye’den bir dünya markası çıkarma ve diğer
markalara da öncü olma hedefimize her geçen gün daha da
yaklaşmaktan büyük mutluluk duyuyoruz ” dedi.
Araştırma hakkında
Katılımcılara aralarında Koç Holding, Turkcell, THY ve
İş Bankası’nın da dâhil olduğu Türkiye’nin en güçlü 50
markası listesi gösterilerek, küresel marka olmaya en
yakın gördükleri markayı seçmeleri istendi. Araştırma
sonucu bu 50 marka içerisinde küresel olmaya en yakın
bulunan 11 marka ise şu şekilde sıralandı; THY, Koç
Holding, Ülker, Arçelik, Mavi, Vestel, Turkcell, Efes
Pilsen, LC Waikiki, Vakko ve Simit Sarayı.
S İ M İ T S A R AY I • 21
Röportaj
Yiğit Özşener, “Ben ‘yapamam’
diye hiç düşünmedim. Hep ‘nasıl
yaparım?’ı düşünüyorum” diyor.
2 2 • S İ M İ T S A R AY I
Oyunculuğun en doğal hali
Yiğit
Özşener
‘Özgür Çocuk’ olarak tanıdık onu… Ve giderek bir parçası oldu hayatımızın…
‘Karanlıkta Koşanlar’, ‘Üzgünüm Leyla’… Derken ‘Ezel’ ve elbette ‘Kaybedenler
Kulübü’… Gençliğin enerjisiyle sanatın gerektirdiği özeni, disiplini birlikte
yaşatmasıyla fark yaratan oyuncularımızdan biri olan Özşener ile sohbetimiz
sırasında çocukluğundan bugüne bir seyahate çıktık adeta... ECE ÖZİŞ
S
öyleşimize klasikleşmiş
bir soruyla başlayalım
dilerseniz… Yiğit
Özşener kimdir?
Yiğit Özşener bir İzmirlidir. 1972 yılının
bir bahar günü İzmir’de doğmuştur”
diye başlayabilirim o halde ben
de… Hayatımın önemli bir kısmı da
İzmir’de geçti. Daha sonra üniversite
eğitimi için İstanbul’a geldim ve
ardından oyunculuk maceram başladı.
Oyuncuyum ama ‘en basitinden’
oyuncuyum…
Çocukluk yıllarınızla ilgili bize neler
anlatırsınız? Nasıl bir çocuktunuz?
Çocukluğum sokakta geçti diyebilirim.
Hep arkadaşlarla, sokakta… Sürekli
yemeğe çağrılan, arkasından
seslenilen bir çocuk oldum. Belli bir
dönemde benden büyük arkadaşlarım
oldu. Onlarla futbol oynardım.
Futbolda iyiydim.
Aileniz?..
Annem ev hanımı, babam avukat...
Babam rahmetli oldu. Çok iyi bir ailem
olduğunu söyleyebilirim. Eğitimimiz
konusunda her zaman çok hassas
davrandılar. Orta halli bir aileydik
S İ M İ T S A R AY I • 23
ama annem de babam da ellerinden
gelenin en iyisini yaptılar. Yabancı
dil öğrenmemi özellikle babam
çok isterdi. Fransızca ve İngilizce
öğrendim. Babamın bu konuda
gösterdiği hassasiyetin değerini yıllar
içinde daha iyi anladım. Saymakla
bitiremeyeceğim destekleri için aileme
müteşekkirim.
Çocuklarla aranız nasıl?
Çocuklarla aram her zaman iyi
oldu. Arkadaşlarımın çocuklarıyla
da bu böyledir. Çocuklarına hiç
yediremedikleri yemekleri ben
yediririm mesela… Çocukları ‘çocuk’
yerine koyarak iletişim kurmadığım
için mi bilmiyorum ama sözümü
dinliyorlar. Aileleri de buna şaşırıyor...
Benim de bir yeğenim var. Öncelikle
dayı olmak özel bir durum ve dayının
yeri ayrı bana kalırsa. O da benim
sözümü dinleyen, ben istediğimde
buna uyan bir çocuk. Sebebi tüm
çocuklara davrandığım gibi ona da
bir birey olarak davranmam. Çocuk;
yetiştirilecek, komut verilecek bir
canlı değildir sadece. Bireydir;
sezgileri, duyguları vardır. Yeğenime
Röportaj
Yiğit Özşener’in
çocukluk yılları...
de bu anlayışla
yaklaşıyorum.
Elbette klasik
sorunlar oluyor,
yani o inatlaşmaları
yaşıyoruz bazen biz de. Hatta bizim
müthiş kavgalarımız bile vardır.
‘Çocukla kavga edilir mi?’ dersiniz belki
ama evet çocukla kavga da edilir. Fakat
nasıl edildiği önemli… Yeğenim çok özel
bir renk hayatımda.
Hangi okullarda okudunuz, nasıl bir
öğrenciydiniz?
İlkokulu Karşıyaka Cumhuriyet
İlkokulu’nda okudum. Kardeşimle
aynı okula giderdik. O zamanlar
oturduğumuz yerler bile daha
farklıydı. Başka bir havası vardı
evlerin. Tabii zamanla pek çok şey
değişti. İlkokuldan sonra klasik kolej
sınavlarına girdim, Tevfik Fikret
Lisesi’nde okudum. Fransızca’yı
orada öğrendim. Çok garip bir şekilde
kardeşim de orayı kazandı ve tıpkı
ilkokulda olduğu gibi bir alt sınıfımda
okumaya başladı. Daha sonra teknik
lise sınavlarına girip Anadolu teknikin
elektronik bölümüne geçtim. Meslek
lisesi benim için başka açıdan değişik
bir tecrübe oldu. Çünkü kolej ve meslek
lisesi öğrenci profilleri birbirinden
çok farklıydı. “Meslek lisesine iyi ki
gitmişim” diyorum şimdi.
Ve üniversite…
İzmir’den İstanbul’a
geliş… O dönemi bize
biraz anlatır mısınız?
Yıldız Teknik Üniversitesi
Elektronik Bölümü’nü
kazandım ve İstanbul’a
geldim. Beşiktaş’ta bir arkadaşımla
ev tuttuk. Şimdi İzmir’den İstanbul’a
gelmek bir şey ifade etmeyebilir ama
1991 yılında, hayatının tamamını
İzmir’de geçirmiş bir insanın İstanbul’a
gelmesi büyük bir olaydı. Ailenizden
ayrılıyorsunuz ve içinizde bir yerde
dış ticarette ve elektronik
şirketinde iş geliştirmede
çalıştım. Ondan sonra
bıraktım ve tamamen
oyunculuğa yöneldim. İş hayatı
bir yanıyla çok çekici geliyor
bana ama kurumsal hayat
bana göre değil.
Hayatınıza bu dönemde mi girdi
tiyatro?
Okulun tiyatro kulübüne gittim
ama aradığımın tam olarak orası
olmadığını görünce Stüdyo’ya
katılmaya karar verdim. 1994’te
Stüdyo’ya başladığımda şüphelerim
vardı. Bir taraftan üniversitede
derslere giriyordum. Sürekli
kafamda ‘aradığım bu mu?’ sorusu…
Bir süre sonra çok keyif almaya
başladım. Okuldan çok Stüdyo’da
zaman geçiriyordum. Bu ülkede
ailelerin en çok telaşlandığı konu da
budur. (Gülüyor) “Çocuğum ya gittiği
okuldan daha farklı bir yere yönelir
de ileride aç kalırsa?” sorusu ailelerin
zihnini devamlı meşgul eder…
Peki, ilk sahne deneyiminiz nasıl
gerçekleşti?
Stüdyo’nun kendi
prodüksiyonlarında… Stüdyo kendine
özgü bir yerdir. Kendi oyunlarını
oynar ya da kendi yorumlarını yapar
oyunla ilgili. Farklı bir tutumu vardır.
Oradan çok şey öğrendim ben.
Özellikle Şahika Tekand’dan çok
“STÜDYO’DA çok şey öğrendim.
Özellikle Şahika Tekand’dan”
‘küçük dağları ben yarattım’ sesleri
uyanmaya başlıyor. Beşiktaş’ta evi
tuttuktan sonra yaptığım ilk şey ikinci
köprüye kadar yürümek oldu. Şehrin
her noktasını gezerek öğrendim.
Okuduğunuz bölümle ilgili bir işte
çalışsaydınız, ne yapıyor olurdunuz?
Mühendislik, telekomünikasyon
sektöründe veya elektronik
sektöründe mühendis olarak çalışıyor
olurdum. Artık şöyle de bir gerçek
var; mühendislik okuyanlar yüzde
100 mühendislik de yapmıyorlar. İşin
daha çok işletme ile ilgili kısımlarında
da çalışabiliyorlar. Ben, kısa bir süre
24 • S İ M İ T S A R AY I
şey öğrendim. ‘Gergedanlaşma’ ile
sahneye çıktığım oyun, Stüdyo’nun
kendi prodüksiyonudur. Hatta ilk
sene koroda çıktım, daha sonra
‘Gergedanlaşma’ bir kez daha oynandı.
Orada rol verdi Şahika Hocam bana.
Arkada Antik Koro formatında bir koro
vardı. İlk deneyimim oydu ki; o zaman
daha ikinci senemi tamamlamamıştım.
Benim için değişik bir tecrübeydi.
2000 senesinde ayrıldım oradan.
“Ben gidiyorum,” dedim. Aslında kalıp
oyunlarda oynayabilirdim ama artık
değişiklik yapma zamanı gelmişti.
İnsanlar sizi oynadığınız reklam
Yıldız Teknik
Üniversitesi Elektronik
Bölümü’nde okuyan
Özşener’in tercihi
oyunculuk olmuş.
S İ M İ T S A R AY I • 25
Röportaj
Yiğit Özşener, bir
proje teklifi geldiğinde
öncelikle senaryoya
sonra da yönetmene
baktığını söylüyor.
26 • S İ M İ T S A R AY I
filmindeki “Özgür Çocuk” rolüyle
tanıdı; bu teklif nasıl geldi?
Daha önceden bir reklam filmi
çekmiştim ben. O reklamı çeken
yönetmen bu yeni reklam serisini de
çekecekti. “Oynar mısın?” diye sordu.
Ben de o sırada Yunanistan’a tiyatro
oynamaya gidecektim, “Yapamam”
dedim. “Nasıl yapamazsın!” dedi.
Yunanistan’daki oyunun provalarını
tamamlamıştım, her şey hazırdı.
Yunanistan’a gittim, oyunu oynadım,
geldim. Reklam daha çekilmemişti. İş
yapılmamış, yönetmen de değişmiş.
Sonra projeye dâhil oldum. Çok iyi bir
projeydi. O reklamın ardından da işler
yavaş yavaş gelişmeye başladı.
Peki, o süreçte hayatınızda neler
değişti?
Doğrusu, benimle ilgili bir şey
değişmedi. Tiyatro, oyunculuk
bildiğim şeylerdi ama işin beyaz cam
kısmı bana çok yabancıydı. Kendimi
tuhaf bir biçimde yabancılaşmış
hissettim. Bilinirliğim ve tanınırlığım
Senaryoyu çok sevdiysem yönetmene
bakıyorum. Bizim daha yaratıcı
işlere ihtiyacımız var. Dolayısıyla
prodüktöre de bakıyorum. Çünkü
projeyi hayata geçirecek kişi odur bir
bakıma. Beni sette destekleyecek,
benim güvenebileceğim, bütün
ekibin güveneceği kişidir o... Oyuncu
kadrosuna bakıyorum son olarak da…
Yakın dönemde ‘Dudaktan Kalbe’de
rol aldınız. Sadece Türkiye’de değil,
Ortadoğu’da da büyük ses getirdi
bu dizi. Teklif nasıl geldi? Neler
hissettiniz?
‘Dudaktan Kalbe’ televizyonda
bir dönüm noktasıdır benim için.
Senaryoyu okudum ve daha o
dakikada kafamda bir şey tasarladım.
Çünkü bazen senaryo yazmak ya
da senaryonun gelişmesi de zaman
alabiliyor bu işin içerisinde. Orada bir
kötü adamı oynuyordum. Hayatımda
ilk defa kötü adamı oynayacaktım.
Benim tek şiarım vardı orada: Klişe
oynamayacağım. “Yaptığım her şeyin
oldu. İçinde yer almayıp izleyicisi
olmakla yetinseydim çok üzüleceğim
bir iş olurdu. Tolga ile çalışmak da
çok keyifliydi! Nejat’la çalışmak da
süperdi. Yani orada, o filmde, sadece
kamera önü değil, kamera arkasındaki
herkes de ne çektiğimizi, neden
çektiğimizi biliyordu ve ben bunu her
saniye sette hissettim ki; ben o sırada
‘Ezel’de de oynuyordum. Bu dönem
hayatımın en katastrofik 21 günüdür.
Neredeyse hiç uyumuyordum ama bu
durum ‘Kaybedenler Kulübü’nde işe
yarıyordu; oradaki karakter itibarıyla.
Hepsine değdi.
Çok ses getirdi ‘Kaybedenler
Kulübü’. Siz işe başlarken böylesi
bir ilgi yaratacağını tahmin ediyor
muydunuz?
Bu kadar etki yaratır mıydı? Yani
açıkçası ben yaratacağı etkiyi
düşünmüyorum pek fazla. Hiç
etki yaratmasaydı da bu kadar iyi
bahsederdim bu filmden. Bizde hiç
böyle hikâyeler yapılmaz. Bizde bütün
“prodüktöre ‘ROL BANA UYGUN DEĞİL. benİ
oynatırsanız hata OLUR’ dediğim DE OLDU.”
arttı reklam sayesinde; yadsıyamam.
Bununla birlikte, şöhret de yönetmeyi
o zamanlar bilmediğim bir şeydi…
Tiyatro oyunlarınızın yanı sıra
televizyonda ve sinemada da pek çok
projede imzanız var…
Daha çok dizilerde oynadım. Rol
aldığım ilk dizi ‘Karanlıkta Koşanlar’
oldu. Uğur Yücel, Haluk Bilginer,
Köksel Engür var; evet işte tamam bu
olursa olsun, diye düşündüm. Benim
için değişik bir tecrübeydi; çünkü
televizyonla neredeyse hiç alakam
yoktu. ‘Karalıkta Koşanlar’ bugüne
kadar yapılmış en iyi diziler arasındadır
bana göre. Sonra, ‘Üzgünüm Leyla’da
rol aldım. Perran Kutman, Selçuk
Yöntem, Çetin Tekindor... İçinde yer
aldığım işlerde hep harika insanlarla
bir araya geliyorum ben. Bu da bana bir
lütuf aslında…
Bir proje teklifini değerlendirirken
nelere dikkat ediyorsunuz?
Öncelikle senaryoyu okuyorum; çünkü
televizyon işi proje işidir, senaryo işidir.
nedenine ikna olacak seyirci” dedim
kendi kendime. Üzerinde durduğum
konu buydu. Bir süre sonra, ‘Dudaktan
Kalbe’nin senaristleriyle bir arada
oturduk. Çünkü onlar yazdıkça ben
çok köpürdüm, daha çok oynama isteği
uyandı bende. Benden geri dönüş
alınca onlar da yazmak konusunda
daha motive oldular. ‘Dudaktan
Kalbe’nin hemen ardından da ‘Ezel’i
verdiler (Gülüyor).
Bir de ‘Kaybedenler Kulübü’ var ki...
O da çok özel, çok başarılı bir projeydi…
Gerçekten çok şanslıyım.
Senaryosundan mı etkilendiniz
öncelikle?..
Tolga Örnek bana daha ilk bu işle
geldiğinde zaten ‘Kaybedenler Kulübü’
bildiğim bir şeydi. Yani zamanında
o programları dinliyordum, hatta
evde toplanıp dinliyorduk, dolayısıyla
zaten çok iyi bildiğim bir atmosferi
vardı en başından. Bir tek Mete ile
Kaan’ı bilmiyordum; bu işin bana
en önemli hediyeleri Mete ile Kaan
S İ M İ T S A R AY I • 27
işlerde şehir muhakkak kullanılıyor
ama sanki onun bir kısmı kullanılıyor
genelde. ‘Küçük insan’ hikâyeleri
aradan çekilip çıkarılmaz. O açıdan da
bence bir ilkti. Böyle bir filmin içinde
olmaktan büyük bir onur duyuyorum.
Peki, hangi yapım için ‘Bu benim
hayatımı değiştirdi’ dersiniz?
‘Dudaktan Kalbe’ gerçekten bir
dönüm noktasıdır benim için. Hem
bazı klişeleri yıkmak açısından hem
de kendi malzememi biraz daha iyi
kullanmam açısından. Ama asıl bunun
da üzerine çıkan ‘Ezel’deki rolümdür,
Cengiz’dir benim dönem noktam.
Orada çok daha fazla kendimden
kullanma olanağı buldum. Hem rol
arkadaşlarımla hem de teknik ekiple
anlaştık o dizide; ben bunu gördüm.
En çok zorlandığınız karakter
hangisiydi?
Ben “yapamam” diye hiç düşünmedim.
Hep “nasıl yaparım?”ı düşünüyorum.
“Neresinden yaparım?”ı... Uygun
olmayan bir şeyi zaten oldurmaya da
Röportaj
çalışmıyorum. Geri çevirdiğim birçok
iş var. Benim direkt gidip prodüktöre
“Bu bana uygun bir rol değil, beni
oynatırsanız hata olur” dediğim de
oldu. Başkasının oynaması lazım o rolü.
Oynadı da hatta ve başarılı da oldu o
arkadaşım. Normal olan da bu zaten.
Kast çok önemli bir olgudur; hem
dizilerde hem de filmlerde…
Giderek yurtdışında da tanınır
oldunuz. Bu size ne hissettiriyor?
Savaş çıkmadan önce Halep seyahatim
oldu. Orada da epey tanındığımı
gördüm. Bu çok güzel bir şey. O
insanlarla da bir şey paylaşıyor
olmak harika bir duygu. Mesela
hiç tanımadığım biriyle ortak bir
noktamızın olduğunu fark ediyorum
birden. Bu bana iyi geliyor. Böyle hiç
tanımadığım kültürlere gitmek, hiç
tanınmadığım bir yerde bulunmak
konusunda zaten çok açık biriyim.
kalıyorsunuz. Bu güzel. Yabancı biriyle
karşı karşıya kalmak hoşuma gidiyor
benim… Kendi ülkenizde ne olacağını,
ne biteceğini az çok biliyorsunuz ama
hiç tanımadığınız topraklarda bu tür
bir ilgiyle karşılaşmak çok daha büyük
bir güzellik bir oyunca adına.
Yemek yapmayı sever misiniz?
Severim. Profesyonel aşçı değilim,
keşke olsaydım. Bir de enteresan
bir şekilde ne varsa onunla yemek
yapabilme gibi bir yeteneğim var.
Yani illa alışveriş yaparak değil de
“Dolapta ne var bakalım bunlarla ne
yapabiliyoruz” gibi. Mutfakta vakit
geçirmeyi severim.
Güzel yaptığınız bir yemek var mı?
Pilav iyi yaparım. Her tür sebze
yemeğini yaparım. Öğrencilikten gelen
bir yetenek sanırım bu. Annemden de
çok şey öğrendim mutfak konusunda.
Bir de bizde bütün sebze yemekleri
“Dudaktan Kalbe’
gerçekten bir dönüm
noktasıdır benim için.”
Halep’e dair bir anınız var mı?
Halep’te bir gece Ermeni mahallesinde
bir restoranda yemek yedik. Orada
da ilgi oluştu. Benim çok da hoşuma
gitti. Hatta gecenin sonunda hesap
ödetmediler; sohbet sürdü gitti... “Bir
daha gelirseniz mutlaka bizi arayın”
diyenler oldu. Çok güzel bu. Samimi
olduklarını gözlerinden anlıyordum.
Hiç bilmediğim, hiç tanımadığım
insanların evine giriyorum televizyon
aracılığıyla. Bu kendi ülkemde de
böyle oluyor sonuçta. Ama bu kadar
yaygınlaşması insana daha çok keyif
veriyor. Daha yaşanası bir durum.
Çünkü o zaman aslında sizin de
yabancı olduğunuz biriyle karşı karşıya
hemen hemen aynı şekilde yapılır.
Belki de bu yüzden, sebze yemeklerini
çok severim. Tencere yemeklerini çok
severim. En sevdiğim yemek enginar…
Enginarı da en iyi annem yapar.
Genelde erkekler et yemeklerini
daha çok severler hâlbuki…
Et de çok yerim ama işte bende biraz
Egeli olma durumu var. Biz ot da çok
yeriz; bu da benim çok hoşuma gider.
Sadece haşlanmış ot, zeytinyağı,
limon, sarımsak. İzmir’e eve gittiğimde
sadece onu yiyip, başka bir yemeğe
elimi sürmeden sofradan kalktığımı
bilirim… Onun dışında et de çok
seviyorum ama Ege mutfağı bana daha
çok hitap ediyor.
28 • S İ M İ T S A R AY I
Giyim kuşam konusunda
tercihleriniz nasıldır? Seçmekte
zorlanır mısınız?
Ortam uygun olduğunda güzel
giyinmeyi çok severim. Yani özellikle
ortama uygun giyinmeyi çok severim.
Günlük hayatta daha rahat dolaşmayı
seviyorum. Çünkü günlük hayatta
biraz daha rahatım. Yani çok iyi bir
takım elbise, çok iyi bir gömlek, çok iyi
ayakkabılar… O durum çok hoşuma
gidiyor. Ama ortamın da uygun olması
koşuluyla… Giyinmekten ziyade,
ortamın güzelliğini paylaşıyor olmak
mutlu ediyor beni.
Bir kadında en çok dikkat ettiğiniz
özellik nedir, sizi ne tarz kadınlar
daha çok etkiler?
Bir kere kendine güveni olması, daha
doğrusu kendine güveni ve kendine
ait bir hayatı olması benim için
önemli. İkincisi de daha estetik bir
durum. İlla güzel olanı, iyi olanı değil
de kendine yakışanı kullanması. Yani
genel kabul görmüş, güzel, iyi, hoş
olanı değil kendine yakışanı… Ama
illa güzel, iyi, hoş olduğu için kendine
yakışmayan bir şeyi kullandığı
zaman o hoşuma gitmiyor. Çok kibirli
geliyor bana o değişik açılardan.
Rahat ve esprili kadınları çok
seviyorum. Çünkü her şey paylaşmak
üzerine kuruluysa, paylaşmanın
daha rahat bir zeminde olmasından
yanayım ben.
Aşk sizin için ne ifade ediyor peki?
Nasıl bir âşık olduğunuzu tarif eder
misiniz?
Paylaşmak… Başka hiçbir şey değil.
Gerçekten paylaşmak. Çünkü
yapabileceğim tek şey bu: Paylaşmak.
Aslında aşkta da diğer bütün ilişkilerde
de böyledir bence bu. Belki birbirine
karışıyor, evet, ama çok özel bir durum
aşk. Elimizde kalan tek şey o bence.
Belki geriye baktığımızda sadece
bazı şeyleri paylaşmadığımızı ya da
paylaşamadığımızı görüyoruz ve bizi
tek tatmin eden şey bence gerçekten
paylaşmak. Yoksa birbirimize üstünlük
taslamak ya da birbirimizi göklere
çıkarmak, birbirimize birbirimizi özel
hissettirmek değil. Bunların hepsi
geçici. Ama paylaşmak öyle değil ve tek
kalacak şey de o… Paylaşmak…
spor
Teşekkürler
Arda Turan!
Futbolda unuttuğumuz bir duyguyu hatırlattı! Türk bayrağı ile coşarken sanki
milli takımımız kazanmış gibi sevinmemizin sebebi bu olsa gerek. Barcelona’da
maçı canlı izleyen şanslı bir futbolsever ve Fenerbahçe taraftarı olarak Arda’nın
başarısıyla sevinmemin sebebi de bu mu? BEYTULLAH BIYIK
B
arcelona’da güneşli bir
mayıs günü şehrin ünlü
caddelerinden La Rambla’yı
arşınlarken, caddeyi kesen ara
sokaklardan birindeki tabelaya
ilişiyor gözüm. “Neden olmasın”
diyen iç sesimi dinliyor ve maç bileti
satan dükkâna doğru yürüyorum.
Akşam oynanacak Barcelona-Atletico
Madrid maç biletlerinin karaborsaya
düştüğünü, 9.000 Euro’ya bile satılan
biletler olduğunu sabah internette
okumama rağmen şansımı deneme
cesaretime şaşarak bankonun
arkasındaki satış görevlisine akşamki
maça bilet bulup bulamayacağımı
soruyorum. Bana gülümseyip “Nerde
bizde o bilet” diye yanıt vereceğini
beklerken, arkasındaki Barcelona’nın
dev stadyumuna ait oturma planı
üzerinden tam dört ayrı nokta
gösteriyor. Fiyatlarını sorduğumda ise
bir kez daha şaşırıyorum. 250 Euro’ya
bilet var! Bana elektronik biletimin
çıktısını uzattığında fotoğrafını çekip
instagram hesabımda paylaşmamla
mesajlar yağmaya başlıyor: “Hadi
canım, şaka yapıyorsun! O maça
nasıl bilet bulursun?” Doğrusu ben
de bilmiyorum ama şu an elimde
milli gururumuz Arda Turan’ın
oynayacağı İspanya Ligi Şampiyonluk
maçı biletimle sokakta yürüyorum!
Bir taraftan da bizi saat 16:00
sularında alıp stadyuma götürecek
otobüsün olduğu yeri elimdeki şehir
haritasından bulmaya çalışıyorum…
Maçı Barcelona taraftarının arasında
izleyeceğim, gönlüm ise Arda’nın
takımının kazanmasını dileyecek!
Barcelona dünyanın en fazla turist
çeken şehirlerinden biri. Avrupa’da
olması sebebiyle de Türkiye’den çok
fazla misafiri var. Ama sanki o gün
şehirde çok daha fazlayız. Stadyumda
yerimi bulup oturduğumda etrafımda
Beşiktaş-Fenerbahçe-Galatasaray
formalı Türkçe konuşan insanları
görünce bunu bir kez daha anlıyorum.
Herkes ama herkes sadece bu
dev maçı izlemeye değil, Arda
Turan’ın kişisel futbol kariyeri için
önemli maçlarından birine ve hatta
şampiyonluk kupasını kaldırmasına
tanıklık etmeye gelmiş. Birazdan
maç başlayacak, Barcelona taraftarı
biz Türklere göre çok daha sakin
görünüyor. Kazanacaklarına eminler
mi? Bu sessizliğin sebebi bu mu?
Maç başladığında anlıyorum ki,
Barcelona taraftarı
bizim Türkiye’de
alışık olduğumuz
taraftar
çizgisinden
hayli uzak.
Ara sıra hep
bir ağızdan
“Barça,
Barça” diye
bağırıyorlar o kadar.
Düşünün, şampiyonluk
maçında takımınızı desteklemeye
gelmişsiniz ve oturarak maç izleyip
keyfiniz olursa ara sıra takımınızın
adını söylüyorsunuz! Oysa biz öyle
miyiz? Top Arda’nın ayağına her
geldiğinde heyecanlanıp kendimizi
tutamadan bağırıyoruz: “Haydi Arda,
haydi!”
3 0 • S İ M İ T S A R AY I
Maçın ilk dakikaları dengeli ilerliyor.
Barcelona taraftarı bu dengeden
rahatsız olmaya başlarken yüzlerini
güldüren bir gelişme oluyor ve
Atletico Madrid takımının önemli gol
silahlarından biri olan Diego Costa
15. dakikada sakatlanarak maçtan
çıkıyor. Adiran’ın sahaya girmesiyle
maç tekrar hızlanıyor. Bir futbolsever
olarak Messi, Iniesta, Fabregas
gibi futbol yıldızlarının olduğu bir
maçı izlerken gözümün bir taraftan
sürekli Arda’yı aramasında, elbette
milliyetçilik duygularımın etkisi var.
Nitekim 19. dakikada hepimizi üzen
sahneyi an be an izleyebiliyorum.
Arda Turan, Fabregas ile maçın
hakemi Antonio Lahoz’un arasında
kalıp düşüyor ve sakatlık geçiriyor.
Pes etmiyor, tedavisi yapıldıktan
sonra oyuna dönüyor fakat devam
edemiyor. İşte o an maç, artık
başlarken izlediğim maç değil benim
için. Bunu bir Fenerbahçe taraftarı
olarak yazmama da kimseler
şaşırmasın…
Arda Turan, Atletico
Madrid’in en büyük
kozlarından biri.
S İ M İ T S A R AY I • 31
spor
Önce Barcelona
seviniyor
Rakibinin iki yıldız futbolcusunun
daha 20. dakikada saha dışı kalması
Barcelona takımına enerji verirken
Atletico Madrid’de şok etkisi yaratıyor.
Nitekim bu etkiler sonunda Barcelona
baskısını artırıyor ve 33. dakikada
taraftarlarını sevindiren golün pasını
Messi veriyor. AlexisSanchez ise
önüne gelen topa harika vuruyor
ve top Atletico Madrid’in ağlarıyla
buluşuyor. Barcelona taraftarı ayağa
kalkarken ben ve çevremdeki Türkler
oturuyoruz. Şu an sessiz olma sırası
bizde… İlk yarı Barcelona’nın 1-0’lık
üstünlüğü ile tamamlanıyor. O da
ne, ön sırada benimle sessizliği
paylaşanlar bana çekirdek ikram
ediyorlar. Eh bu hırsla o çekirdek yenir!
İkinci yarının başında
maçın seyri değişti
İkinci yarı başladığında Atletico Madrid
ekibinin çok daha motive gözüktüğünü
söylemek mümkün. Maça hızlı
başlıyorlar, öyle ki 46. dakikada
David Villa’nın sert vuruşunda topun
direkten dönmesi Arda Turan’ın
artık İspanya Ligi şampiyonluğu
yaşayacak olmasının habercisi
oluyor. 49. dakika ise Diego Godin’in
skoru eşitleyen ve “Şampiyonluğu
siz değil biz kutlayacağız” diyen
golü geliyor. Stadyumdaki az sayıda
Atletico Madrid taraftarının sesini
bulunduğum yerden duyabiliyorum.
Barcelona bu golden sonra kendine
geliyor. Şampiyon olmak için bu maçı
almaktan başka çaresi olmayan
Barcelona, beraberliği kırmak
için Atletico Madrid yarı sahasına
yükleniyor. Barcelona taraftarı gol
hevesiyle heyecanlanırken Atletico
Madrid taraftarı en azından maçın
berabere bitmesi ve şampiyonluk
kupasının sahibi olmaları için takımları
için dua ediyor. Heyecan dolu bir
ikinci yarı sonunda skor değişmiyor
ve 18 yıl aradan sonra şampiyon olan
Atletico Madrid’in sahadaki sevincini,
Barcelona taraftarının alkışları
eşliğinde izliyoruz!
Arda Turan, galibiyet
sevincini ay yıldızlı
bayrağımızla kutluyor.
32 • S İ M İ T S A R AY I
Ve şampiyon Atletico Madrid
taraftarlarını selamlıyor.
19. dakikadaki sakatlığı sebebiyle
sahadan gözyaşları içinde ayrılan
Arda Turan’ın sevinci görülmeye
değer. Elindeki Türk bayrağını
boynuna bağlayan Arda Turan,
dünyada milyonlarca insanın izlediği
canlı yayında, onlarca kameraya
bayrağımızla poz veriyor. Atletico
Madrid’den Flipe Luiz ise kucağında
oğlu, sırtında ise dev bir Türk bayrağını
taşıyarak bu sevince ortak oluyor!
Türk Milli Takımı’nın son yıllardaki
şanssız sonuçlarıyla unuttuğumuz bir
heyecanı bu sayede yaşıyor ve bir kez
daha anlıyoruz: Biz Milli Takımımızla
gururlanmayı çok özlemişiz! Milli
Takım oyuncumuz Arda Turan’ın
attığı gollere sevinmemizin, onun
bir parçası olduğu şampiyonluğu
alkışlamamızın ardında bu özlemin
de yeri büyük. Elbette Arda’nın
takımlar üstü sergilediği sportmenlik
ve ülkesine olan sevgisi de onu
sevmemizde büyük rol oynuyor.
Galatasaraylılar takımlarının alt
yapısında yetişen bu dünya yıldızıyla
herkesten biraz daha fazla gurur
duyuyor olabilirler, eh bu da onların
hakkıdır!
Maçtan çok Arda
Turan konuşuldu
Turan’ın sakatlanması ve maçtan
çıkarken gözyaşlarını tutamaması,
teknik direktör Diego Simeone’nin
Arda’ya sarılışı ve maç sonunda
Stadyum, beklediğimden hızlı ve
Arda’nın sevinci geniş yer buluyor.
rahat boşalıyor. Hemen yakındaki
Atletico Madrid’li hiçbir futbolcunun
metroya binip kaldığım otele
ekranda bu kadar uzun süre kaldığını
gidiyorum. Türkiye’den kalma bir
görmüyorum. Arda’nın oynadığı
alışkanlıkla maç sonu yorumlarını
oyuna ve takımına olan sevgisini
izlemeliyim! “İspanyolca biliyor
gösteren bu görüntüler, İspanyolları
musun?” diye sorarsanız, “Hayır,
da derinden etkilemişe benziyor.
bilmiyorum” ama görüntüleri izlemek
Sadece İspanyollar mı, o maçı izleyen
için buna ihtiyacım yok. Gerek o gün
herkesin bu görüntüler karşısında
gerekse takip eden günlerde Atletico
duygulanmaması mümkün değil.
Madrid’in şampiyonluğuyla ilgili
Sonuç olarak dünya kupasında
haberlerde dikkatimi çeken bir unsur
aldığımız üçüncülükle sokaklara
oluyor. Hemen her haberde Arda
dökülüp yaşadığımız
Atletico
Madrid sevinci; 2008 Avrupa
taraftarları. Şampiyonası’nda son dakika
golleri ve galibiyetleri ile
söylenen “Türkler otobüse
binmeden maç bitmiş
sayılmaz” deyimini ve Milli
Takım’a daha çok destek
vermemiz gerektiğini bizlere
hatırlattığın; bayrağımızla,
çalışkanlığın ve başarınla bizi
gururlandığın için teşekkürler
Arda Turan…
S İ M İ T S A R AY I • 3 3
HABER
Türk Sineması’nın 100. yılında
Cannes’da
gururlandık
1946’dan bu yana Avrupa başta
olmak üzere dünyanın en önde
gelen film festivallerinden
biri kabul edilen Cannes Film
Festivali’nde Altın Palmiye’nin
sahibi ‘Kış Uykusu’ filmiyle
Nuri Bilge Ceylan oldu.
D
ünyanın dört bir yanından
filmlerin beyazperdeye
taşındığı festivalin açılışı F. Scott
Fitzgerald’ın romanından uyarlanan,
başrolünde Leonardo Di Caprio’yu
izlediğimiz The Great Gatsby ile yapıldı.
Altın Palmiye Ödülleri’nde jüri heyeti
başkanlığını bu yıl Yeni Zelandalı
yönetmen Jane Campion üstlendi.
Türk sinemasının 100. yılında Nuri Bilge
Ceylan’ın son filmi ‘Kış Uykusu’, Altın
Palmiye’nin sahibi oldu. Böylece, Yılmaz
Güney’in yazıp
Şerif Gören’in
yönettiği ‘Yol’
filminden 32 yıl
sonra Altın
Palmiye
ikinci kez Türkiye’ye geldi. Nuri Bilge
Ceylan, 2008’de ‘Üç Maymun’ filmiyle
Cannes’da ‘en iyi yönetmen’ seçilmiş, ödül
töreninde yaptığı kısa konuşmasındaki
“Ödülü, tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel
ülkem adına adıyorum” sözleri en az ödül
kadar ses getirmişti. Bu yıl ödülünü ünlü
yönetmen Quentin Tarantino ile oyuncu
Uma Thurman’ın elinden alan Ceylan,
“Bu benim için çok büyük sürpriz oldu.
Beklemiyordum. Ne diyeceğimi bilmiyorum.
Bu yıl Türk sinemasının 100. yılı. Çok güzel
bir tesadüf… Festivale ve jüriye teşekkür
ediyorum bu ödül için. Bu ödülü Türkiye’nin
gençlerine ithaf ediyorum. Ödülümü son
bir yılda hayatını kaybeden Türk gençlerine
ve Soma’da hayatını kaybeden madencilere
adıyorum” dedi.
3 4 • S İ M İ T S A R AY I
Nuri Bilge Ceylan ödülünü
Uma Thurman ve Quentin
Tarantino’dan aldı.
S İ M İ T S A R AY I • 3 5
HABER
Nuri Bilge Ceylan ve
‘Kış Uykusu’ kadrosu...
Nuri Bilge Ceylan, 1995’te çektiği ilk film
Koza’dan sonra, katıldığı ulusal ve uluslararası
film festivallerinde önemli ödüller alan Mayıs
Sıkıntısı’nı 1999’da tamamladı. Uzak, 2003’de
Cannes Film Festivali’nde Büyük Jüri ve en
iyi erkek oyuncu ödüllerini, İklimler, 2006’da
Cannes Film Festivali’nde FIBRESCI ödülünü,
Üç Maymun (2008) filmi ise yine Cannes
Film Festivali’nde En iyi Yönetmen ödülünü
kazandı. Ceylan, Cannes’da jüri büyük
ödülünü kazanan Bir Zamanlar Anadolu’da
(2011) ve Altın Palmiye ödülünü kazanan
Kış Uykusu (2014) filmleriyle yurt dışında ve
içinde en fazla ödül kazanan bir yönetmen
konumuna geldi.
Türk Sineması’nın 100. yılında aldığı ödülle
sinema tarihimize guru verici mihenk
taşlarından birini ekleyen Kış Uykusu filmi,
Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Bir Zamanlar Anadolu’da’
filminden sonra hayata geçirdiği son film.
Filmin başrolünde oyunculukları ile şimdiye
kadar kendilerini defalarca kanıtlamış isimler
rol alıyor. Başrolde Haluk Bilginer’in yer aldığı
filmde, Demet Akbağ, Melisa Sözen, Ayberk
Pekcan, Serhat Mustafa Kılıç, Tamer Levent,
Nejat İşler ve Nadir Sarıbacak gösterdikleri
başarılı performansla göz dolduruyorlar.
3 6 • S İ M İ T S A R AY I
TASARIM
Güneş Tulga
ile Tasarım
Dünyası
[email protected]
Davetiyelerdeki
giyim kodları
ne anlam ifade
ediyor?
Elinize geçen bir davetiyedeki ‘koyu renk’ ibaresi, aldığınız bir davetteki ‘semi
formal’ vurgusu ya da patronunuzun ‘bugün biraz casual takılalım’ sözü sizi
korkutmasın. Hepsini tek tek büyüteç altına alacağız. Giyim kodlarını kırın,
kafanızın karışmasına izin vermeyin ve bilginizle herkesi şaşırtın!
Gömlek seçerken
de davetiyedeki
notlara uygun bir
seçim yapmalısınız.
S İ M İ T S A R AY I • 39
TASARIM
Z
Gardrobunuzda
farklı tarzlarda
elbiseler
bulundurun.
ihinleri tazeleyen, yararlı fikirler
ve estetik tavsiyeler dünyasına
hoş geldiniz! Giyim konusunda
herkes fikir sahibi, fakat önemli olan bilgi
sahibi olmak. Giyinmenin bir dili vardır.
Genelde moda sektöründe sürekli bu dil
kullanıldığından, herkesin bu terimlere
aşina olduğu düşünülür. Bu konularla
fazla haşır neşir değilseniz, zor durumda
kalmamak için bu terimlerin anlamlarını
bilmeniz gerekebilir. Şimdi tüm dünyada
kullanılan ve bir gün karşınıza çıkma
ihtimali yüksek olan giyim kodlarına
birlikte bakalım. Sizin için kombin
önerileri de hazırladım…
KOD: Koyu renk elbise
Gelen davetiyede dresscode olarak ‘koyu
renk elbise’ talebi varsa kadınlar için
paniğe gerek yok. ‘Koyu renk elbise’ kodu
eğer çok özel bir durum yoksa genelde
erkek giyimini tanımlar.
Ne giyelim?
Bu tür taleplerin olduğu davetlerde gece
elbiseleri olmazsa olmazdır. Genelde
pek renk kısıtlaması yapılmaz. Lakin
renk konusunda tereddütte kaldığınız
durumlarda gardırobunuzdaki ‘joker’
elbisenize uzanın. Siyah, küçük ve şık
elbiseniz her zaman imdadınıza yetişir.
Erkekler için dresscode ‘koyu renk “
demek, siyah takım elbise ve tek renk
manşetli gömlek (tercihen beyaz)
demektir.
İpucu: Siyah elegan bir ayakkabı ve dize
kadar koyu renk çorap bu kombinasyonu
tamamlayan önemli bir unsurdur. Takıma
koyu renk kravat ve ipek bir mendil eşlik
edebilir.
KOD: Smart Casual Wear /
Casual Friday
Casual, İngilizce’de ‘serbest’, ‘rahat’
anlamına gelir. Bazı işyerlerinde cuma
günleri uygulanan serbest giyim tarzı
(dilimize ‘özgür cuma’ veya ‘serbest cuma’
olarak çevrilmiştir) hafta sonuna geçiş
kıyafeti olarak bilinir. Casual giyimi, rahat
ve spor kıyafetleri elegant bir şekilde
kombinlemek olarak deşifre edebiliriz.
Ne giyelim?
Kadınlar, serbest, rahat giyim diye hemen
eşofmanları çekip gitmeye kalkmasın. Bu
kodun amacı, takım giyimden biraz daha
rahat bir görüntü elde etmektir. Kadınlar
pantolon veya etek üzeri blazer giyip içine
klasik kesim bir bluz yerine, düz renkli, şık
bir tişört giyebilirler.
Erkekler için ‘casual’ demek, kravattan
kurtulmak anlamına geldiği için daha
rahatlatıcıdır.
Erkekler kışın pantalon ve blazer içine
yakalı tişört (polo-shirt), kadife veya kort
kumaştan takımlarla kombinlenen spor
gömlek ve süveter ile bu giyim koduna
uygun hale gelebilirler. Yazın ise, kanvas
veya keten kumaş pantolon üzeri blazer,
içine yakalı tişört (polo-shirt) giyip, kravatı
dolapta bırakabilirler. Jean pantolonlar
pek hoş görülmez. Belki klasik kesim koyu
renk bir jean, blazer ve düz bir gömlekle
kombinlenebilir.
KOD: Day Informal
İşyerinde veya seyahatlerde günlük olarak
kullanılan, resmi olmayan kombinler bu
giyim koduna aittir.
Ne giyelim?
Kış aylarında orta tonlarda, yazın ise
daha açık renklerde (gri veya açık mavi)
takım elbiseler tercih edilebilir. Tek renk
Smart Casual Wear
/ Casual Friday
4 0 • S İ M İ T S A R AY I
Business Casual,
Come as you are
Smart Casual Wear
/ Casual Friday
(açık mavi, beyaz, açık pembe) gömlekler,
ipek, kaşmir, yün veya örgü kravatlar
ile kombinlenebilir. İnce çizgili gömlek
de olabilir. Kostümle uyumlu renklerde
seçilen mendiller kıyafete şıklık katar.
Siyah veya kahverengi bağcıklı ayakkabı
ve dize kadar koyu renk çoraplar bu tarzı
tamamlar.
KOD: Business Casual /
Come as you are
Bu dresscode, ‘olduğun gibi gel’ şeklinde
birebir tercüme edilirse kafa karıştırabilir.
Aslında ‘Akşam için üstünü değiştirmene
gerek yok, ofisteki kıyafetinle yani olduğun gibi – gel’ demektir. Kravatı da
gönül rahatlığıyla çıkarabilirsin’ anlamına
gelir.
Burada söz konusu olan, derli toplu
(presentable) ve rahat kıyafetlerdir.
Kural:
İş yerindeki pozisyonunuz yükseldikçe,
tercih edilen renkler koyulaşmalıdır.
Ne giyelim?
Hafta sonu iş gezileri veya toplantılarında
(brunch /sabah ile öğle arası kahvaltı) polo
gömlekler, canvas pantolonlar, gömlek
üstü kazaklar veya yelekler giyilebilir.
Eski görünümlü olmayan, klasik kesim,
koyu renk jean’ler de artık kabul görmeye
başladı.
Önemli:
Sakın rahatlık denilince salaşlık
Semi - Formal
anlaşılmasın. Rahat kıyafetlerinizi
boş zamanlarda giyin. Ve lütfen kısa
şort, eskitilmiş jean, açık ayakkabı,
hawai gömlek ve plaj elbiselerini
tatil günleriniz için saklayın. Ayrıca
boğazlı kazak veya düğmeleri
açılmış gömlekler de tabudur.
KOD: Semi - Formal
‘Semi’, kısmen - yarı anlamına gelir.
‘Semi – Formal’ yarı resmi giyim
kodunu anlatır. İş yerinde veya
resmi etkinliklerde kullanılır. Resmi
sözünü yanlış yorumlamayın. Siyah
dışındaki tüm koyu renkli takım
elbiseler giyilebilir.
Ne giyelim?
Lacivert veya antrasit renkte takım
elbise ve manşetli beyaz gömlek
tercih edebilirsiniz. Gündüz açık
mavi gömlek de seçilebilir. Takıma
koyu renk kravat, ayakkabı ve
çoraplar uygundur. Mendil ipekli ve düz
renk veya sade desenli seçilebilir. Etkinlik
akşam saatlerinde ise smokin bile tercih
edilebilir.
Önemli:
Gömlek kolları sıvamak, kravatı
gevşetmek, gömlek düğmelerini açmak
ve rahatlamak için gecenin sonunu
beklemeniz gerekiyor.
Giyim kodları konusu, trendlere göre
revize edilen ve çok detaylandırılan bir
konu. Daha yeni başladık… Yine görüşelim!
S İ M İ T S A R AY I • 41
Semi - Formal
HABER
Simit, Osmanlı
döneminde de
sevilen bir gıdaydı.
Lezzet tarihinde bir gezi
Simidin öyküsü
Gurbette kendisini özleten, toplumun her kesimince tadılıp, büyük oranda aynı keyfi
yaşatan kaç lezzet var şu dünyada? Çıtır çıtır, yanında çay, peynir ya da ayran... Türkiye’nin
dört bir yanında en çok sevilen yiyeceklerden biri olmakla kalmadı, Türk mutfağının
vazgeçilmezi, yurt dışında giderek yayılan popüleritesiyle bir kültür haline geldi. ECE ÖZİŞ
S
imidin Türk mutfağındaki
yerinin temelleri Osmanlı
İmparatorluğu’nda atılmaya
başlandı. II. Bayezid döneminden
itibaren ‘simit’ tabiri, yuvarlak
ekmekler için kullanılırken, sarayda un
depolarına ‘simithane’, padişah fırınına
ise ‘simit fırını’ denirdi. 1593 yılında
Üsküdar Şeriye Sicili’nde kayıtlara
geçen ‘Halka-i simid’in anlamı ‘has
undan yapılmış halka şeklindeki
ekmek’ demekti. Fakat günümüzdeki
lezzetine en yakın haliyle simide ilk kez
II. Süleyman Dönemi’nde, 1691 tarihli
bir mutfak defterinde rastlanıyor.
Her gün saraya 30 adet tahsis edilen
‘halka-i simid’in tahmini ağırlığı 25
dirhem yani 80 gram.
Osmanlı Mutfağı’nda kendine yer
bulduğunu gördüğümüz simidin ilk
olarak kim tarafından yapıldığını
bulmak için biraz daha geriye gitmek
gerek. Simidin kökeni Sümerler’e kadar
uzanıyor! Sulu yiyeceklere katık olarak
tüketilen simidin atasının, o devirde
‘Sumarid’ ya da ‘Summeridi’ olarak
anıldığı biliniyor. Anlamı ise ‘Sümer
Aşı’…
Büyük Selçuklu Devleti’nde ise ‘halka
kıtır hamur’ anlamına gelen ‘samuad’,
tıpkı Sümerler’de olduğu gibi doyurucu
olması için çorbalara katılarak
tüketilirdi. Üstelik ekmeğe nazaran
daha uzun ömürlü olması tercih edilme
sebeplerinden biri haline geldi. Hatta
Selçuklu kayıtlarında simit bakın nasıl
tarif edildi: “Hatunlar hamru elde
devşirenden takiben, elde ovala ve
yumuşata ve evirip halka yapalar ve
sonra fırında eyice harlatalar.”
42 • S İ M İ T S A R AY I
Türk damak zevkine uyumu ve
doyuruculuğu simidin yıldızını her
dönem daha da parlattı. Öyle ki
simit Osmanlı İmparatorluğu’nda
özellikle sarayın etkisiyle giderek
daha popüler bir yiyecek haline geldi.
Hatta padişahların hediyesi olacak
kadar kıymet gördü. Ramazan’da iftar
sonrası yolda saf tutan yeniçerilere
padişah simit dağıttırırdı. Yeniçerilerin
bir kolu olan ‘Sekban Sınıfı’na ait
fırınlarda çalışanlara ‘simitçi’ denir,
saray fırınında ‘simitçi ustaları’
çalıştırılırdı.
Sultan II. Ahmed’in annesi Hatice
Muazzez Sultan’ın sofrasına ise her
gün çeşitli ekmek ve çöreklerin yanı
sıra 12 adet ‘halka-i simit’ getirilirdi.
İstanbulluların simit aşkı Evliya
Çelebi’nin Seyahatname’sine dahi konu
olmuştu. Çelebi ünlü eserinde simitçi
esnafının 70 dükkânda, 300 nefer
olarak çalıştığını yazmıştır.
Simidin popüleritesi arttıkça arttı.
Saraydaki tüketimi, halk arasındaki
değerini daha da yükseltti. Üretim
malzemeleri, lezzeti ve gördüğü ilgiyle
giderek bir halk yiyeceği haline gelen
simit, her köşe başında satılmaya, halk
fırınlarının tezgâhlarını süslemeye
başladı.
Simitçilerin artışı, sonunda börekçileri
ve ekmekçileri isyan ettirdi ve 1761’de
İstanbul kadısı ‘simitçiler ekmek
Giovanni (Jean) Brindisi Simitçi tablosu
üretmezler’ hükmü verdi! Böylece
günümüzdeki simit fırınları ticaret
hayatına atıldı. Sokak sokak gezen
simitçilerin temizliği de çok önemliydi.
Bu sebeple I. Abdülhamid döneminde,
simitçilere önlük ve maşa kullanma
zorunluluğu getirildi.
Araştırmacı Artun Ünsal ‘Susamlı
Halkanın Tılsımı’ adlı kitabında
simidin kültürümüzdeki önemini
ayrıntılarıyla anlatıyor. Ünsal’a göre 17.
yüzyıl sonlarında simitçiler, İstanbul’da
sayıları 12’yi bulan simitçi fırınlarından
aldıkları simitleri başlarındaki tablaya
dizer, “Taze simit!” diye bağırarak
sokak sokak gezerlerdi. Osmanlı
İmparatorluğu’nda simidin satışı iki
türlüydü. Sabit tezgâhlara ‘iskemle’,
seyyar tezgâhlara ise ‘tabla’ denirdi.
Ancak her simitçinin bağlı olduğu
bir simitçi fırını vardı ve nerede satış
yapılacakları kesin olarak belirlenmişti.
Elbette bu bahsettiğimiz dönemlerde
simidin tadı pek aşina olduğumuz
gibi değil. Çünkü çok büyük bir eksik
var: Susam! Kayıtlara göre 1795 yılına
dek simitte susam hiç kullanılmadı.
18. yüzyıl itibariyle önündeki ‘halka’
sözcüğü de çıkartılıp ismi bugünkü
halini aldı.
Simidin çayla buluşması ise günümüze
daha yakın. İstanbullular çayla ilk
kez 1600’lerde şifalı bir içecek olarak
tanıştı. 1800’lerde çay ‘şifa niyeti’nden
öte, keyif için içilmeye başlandı.
1900’lerin başlarında İstanbul
Warwick Goble’ın simitçi tablosu
S İ M İ T S A R AY I • 4 3
Beykoz’daki cam fabrikasında ilk kez
ince belli bardakların üretilmesiyle
de Türk usulü çay demleme biçimi
geliştirildi ve çay Türklerin simit
keyfinin ayrılmaz bir parçası haline
geldi. Giderek zenginleşen simit
kültürüne çayın ardından ileriki
dönemlerde peynir de eklenecekti.
Lezzetin sırrı: Pekmez
Genellikle Kastamonulu ve
Safranboluluların mesleği olarak
nam salan simitçiliğin kendine özgü
birtakım kuralları da vardı. İstanbul’da
pişirdikleri kaliteli simitlerle
övülen eski fırıncıların sırrı pişirme
derecelerinde saklı. Un, su, şeker ve
tuzla hazırlanan simit hamurunu
mayalayan simitçiler, daha sonra halka
biçimini verip pekmezli soğuk suya
ve ardından da susama batırırlardı.
Pekmez, simidin kusursuz olması için
son derece önemli. Zira, ona rengini ve
kendine has lezzetini veren pekmez.
Eski ustaların deyimine göre, simidin
piştikten sonra 22 ayar Osmanlı altının
rengini alması, kaliteli olması için en
önemli kaidelerden biri.
Resimdeki simit
Eski İstanbul’da simitçiler gün boyu
sattıkları simitler bittikçe fırından yeni
postayı alırlardı. Karanlık çökünce de
kalabalık meydanlarda satmak üzere
son simit postasını alır, uzun çubuklara
simitleri dizer, görünebilmeleri için de
üstlerine küçük bir fener takarlardı.
Simit Türk halkının kalbini öyle
bir fethetti ki, bu durum Avrupalı
ressamların dahi dikkatinden
kaçmadı. İtalyan ressam Giovanni
Birindesi, Osmanlı İmparatorluğu
ile ilgili eserlerinde simitçilere yer
verirken, İngiliz Warwick Goble ise
‘Simit Satıcısı’ adlı bir yağlıboya tablo
yaptı.
İlk kez tezgâhta simitçi kaydı 1901’de
tutulurken, 10 Haziran 1910’da ise
simitçiler ve ekmekçiler bir araya
gelerek dernek kurdu: ‘Simitçi,
Ekmekçi ve Börekçiler Cemiyeti’.
Simidin hayatımızdaki yeri sadece
bir süre, II. Dünya Savaşı yıllarında
boş kaldı. Savaşın yarattığı ekonomik
sıkıntılar, oluşan kıtlık ve 1 milyondan
HABER
Araştırmacı Artun Ünsal ‘Susamlı Halkanın
Tılsımı’ adlı kitabında simidin kültürümüzdeki
önemini ayrıntılarıyla anlatıyor.
fazla gencin zorunlu olarak askere
alınmasıyla birlikte tarım işçiliğinin
durması sebebiyle Ocak 1940’ta yeni
bir kanun çıkarıldı. Kurulan ‘Fiyat
Kontrol Komisyonu’ ekmek, şeker
gibi gıdalara denetim getirdi, fiyatı
düşürmek için tek tip ekmek üretimini
zorunlu kıldı. Ancak o dönemde
simit, makarna, şehriye gibi ürünlerin
üretimi henüz yasaklanmamıştı.
Alınan tüm önlemler sıkıntıları
aşmaya yetmeyince 1941 yılında
İstanbul, Ankara ve İzmir’de ekmek
karneye bağlandı ve pek çok ürünle
birlikte simit de yasaklandı. Türk
halkı simidine ancak 1942 yılında
kavuşabildi.
Türkiye’de günde ortalama iki buçuk
milyon adet simit tüketiliyor.
Simitli bilmece
Artun Ünsal ‘Susamlı Halkanın
Tılsımı’ adlı kitabında simit ile ilgili
bilinmeyenlere değinmekle kalmadı,
halk arasında yaygın olan bir İstanbul
bilmecesini de ortaya çıkardı:
‘Can kurtaran halkası
Susamdandır markası,
Kimseye karşı yoktur
Gösterişi, cakası...’
Simit, tok tutan ve hesaplı bir yiyecek
olmasının yanı sıra bir o kadar da
sağlıklı. Onu bu kadar sağlıklı yapan
ise üzerindeki susam tanecikleri.
4 4 • S İ M İ T S A R AY I
‘Sesamum indicum’ bitkisinin
tohumlarından elde edilen susam
protein, magnezyum, kalsiyum,
potasyum ve B vitaminleri açısından
oldukça zengin.
Yağ oranı yüksek olan susam vücuda
enerji verir, hazmı kolaylaştırarak
kabızlığı giderir. Antioksidan içeriği
ile kansere karşı koruyucudur,
solunum yolu hastalıklarına da
faydalıdır. Bağışıklık sistemini
güçlendirir, içeriğindeki demir ve
vitaminler sayesinde kansızlığa karşı
doğal bir destektir. Gaz söktürür,
karın ağrılarını azaltır, karaciğer
hastalıklarına ve kemik erimesine
karşı faydalıdır. Böbrek iltihaplarının
giderilmesine de yardımcı olur. Aslında
susam o kadar faydalı ki yararları
saymakla bitmiyor desek yeri. Siz
iyisi mi geçmişi yüzyıllar öncesine
dayanan, günümüzde Türk çay
kültürünün vazgeçilmezi haline gelen
simidin sofralarımıza geliş öyküsünü
hiç unutmayın diyor ve simit için
girdiğimiz bu zaman yolculuğunu
Nazım Hikmet’in unutulmaz
dizeleriyle noktalıyorum:
‘Basit yaşayacaksın basit
Sanki bir gün yaşamın sonra erecekmiş
gibi basit
Çay, simit ve peynirle...’
ŞEF BİZDEN
Ton balıklı makarna
MALZEMELER
· 2 kutu ton balığı
· 1 paket makarna
· 2 diş sarımsak
· 2 tane domates
· 1 yemek kaşığı salça
· 1 yemek kaşığı
zeytinyağı
· 3-4 dal maydanoz
· 1 tutam tuz
· 2 çimçik karabiber
HAZIRLANIŞI
Makarnayı haşlayıp süzün. Bir
tencerede zeytinyağını kızdırıp
rendelenmiş sarımsakları kavurun.
Domatesi küp şeklinde doğrayıp
sarımsaklara ekleyin. Domates
suyunu çekmeye başlayınca salçayı
ekleyip biraz daha pişirin. Ton
balığını tuz ve karabiberi ekleyip
tencereyi ocaktan alın. Pişirdiğiniz
sosu makarnaya döküp karıştırın.
Makarnayı servis tabağına
aldığınızda üzerine ince kıyılmış
maydanoz serpip servis edin.
Afiyet olsun...
6 Kişilik, Hazırlama süresi: 10 dakika - Pişirme süresi: 16 dakika
S İ M İ T S A R AY I • 4 5
Tarif: Şef Zafer Nalbaş
GÜZELLİK
Yaz geldi. Kışlıklarla
vedalaştığınız gibi cansız
cildinizle de vedalaşın
ve onu mutlu edecek
bakımları uygulayın.
Cilt bakımınızı
kendiniz yapın
Kışın soğuğu, baharın bir açıp bir kapayan halleri derken hoş geldin yaz!
Tatil planları yapılıyor, yazlıklar dolaplardan çıkarılıyor... Peki ya cildiniz ne
durumda? Biyolog Pervin Bulgak’tan sizin için cilt bakımı önerileri aldık.
B
suyu, bir tatlı kaşığı badem yağı ve
1.5 tatlı kaşığı kil ihtiyacımız olan
malzemeler…
Uygulama: Bu dört malzemeyi
karıştırıp dudak ve göz çevresi
hariç yüzünüze sürün. Biraz
sabırlı olmalısınız çünkü 45
dakika beklemeniz gerekecek. 45
dakika sonra yüzünüzü ılık suyla
durulayabilirsiniz.
iz kadınlar ‘cilt bakımı’
kelimesini pek severiz ama
sıra uygulamaya gelince
“vaktim yok” bahanesine sığınırız.
Pahalı kremler ve bakım merkezleri
de bu kısıtlı vakte eklenince, cilt
bakımı ‘ihmal ettiklerimiz’ listesine
ekleniverir. Oysa Biyolog Pervin
Bulgak yıllardır bize cildimiz için evde
uygulayabileceğimiz bakım önerileri
veriyor. “Bu sefer ertelemeyeceğiz”
dedik ve Bulgak’ın önerilerini
denemeye karar verdik. Biz sonuçtan
memnunuz, cilt tipinize uygunsa
denemenizi tavsiye ederiz…
Yüz gençleştirici ve
koruyucu maske
Canlandırıcı peeling
Haydi cansız görünen cildimize renk
ve enerji katalım. Bunun için yarım
çay bardağı ceviz içi, bir çay kaşığı
limon suyu, üç çay kaşığı süt ve bir çay
kaşığı bala ihtiyacımız var.
Uygulama: Cevizi rendeleyin (amaç
ince tanecikler haline getirmek).
Rendelediğiniz cevizin içine limon,
süt ve balı ilave edin. Elde ettiğiniz
karışımı yumuşak hareketlerle
cildinize uygulayın. 5 dakika kadar
beklettikten sonra ılık su ile durulayın.
Cilt temizleyici tonik
Akşam yatmadan önce mutlaka
makyajınızı temizlemeniz
gerekir. Erkekler ve
makyaj yapmamış
kadınların da yatmadan
önce ciltlerini
temizleyip, ardından
tonik uygulayıp, krem
sürmeleri tavsiye
Biyolog
Pervin
Bulgak
ediliyor. “Ben kendi toniğimi evde
yapacağım” derseniz, ihtiyacınız olan
şeyler: 1/4 çay bardağı maydanoz
tohumu (aktardan alabilirsiniz),
1/4 çay bardağı kuşburnu ve 1.5 su
bardağı su.
Uygulama: Suyu kaynattıktan
sonra bir kaba alın ve malzemeleri
kaynar suyun içinde 20 dakika
demleyin. Soğuduktan sonra tonik
olarak yüzünüze uygulayabilirsiniz.
Hazırladığınız tonik soğuk ortamda
ve cam şişede dört gün muhafaza
edilebilir.
Siyah nokta için maske
Ergenlikte vedalaştığınızı sandığınız
siyah noktalar geri geldiyse
istikametimiz yine mutfak. Bir
tatlı kaşığı bal, bir tatlı kaşığı limon
S İ M İ T S A R AY I • 47
Haydi yüzümüzü daha genç ve canlı
gösterecek malzemelere bakalım: iki
yemek kaşığı kabak çekirdeği yağı,
bir yemek kaşığı jojoba yağı ve bir
yumurta akı…
Uygulama: Tüm malzemeleri
karıştırın. Temiz cilde göz çevresi
hariç uygulayın. 15 dakika bekledikten
sonra soğuğa yakın ılık su ile
durulayın. Bu maske, haftada bir gün
uygulanabilir. Maskenin ardından
cilde maden suyu ile kompres
yapılması tavsiye edilir.
Kleopatra’nın
güzellik sırrı
Kil, vücudun neredeyse tamamında
kullanılabilen ender ürünlerden
biri. Kelopatra’nın güzellik sırrı
olarak anılan kilin asırlar boyunca
birçok toplumda kullanıldığını
görüyoruz. Saç, yüz, vücut bakımında
kullanılan kil maskesi aynı zamanda
şekillendirme özelliğine de sahip.
Kadın ve erkek fark etmeksizin
GÜZELLİK
kullanılabilen bir ürün olması da kilin
uygulanma oranını artırıyor. Doğadan
gelen bu faydalı maddenin uygulama
alanlarını ve sağladığı faydaları şu
şekilde kategorize edebiliriz:
• Saç bakımında: Kepeği önler, saça
canlılık ve parlaklık verir. Saçı besler
ve dökülmeyi engeller.
• Yüz bakımında: Sivilceleri giderir,
cilt rengini açar, cildi pürüzsüzleştirir,
toksik maddeleri arındırır ve cildi
besler.
• Vücut bakımında: Cildi besler, renk
dalgalanmalarını giderir, ölü hücreleri
arındırır, kan dolaşımını hızlandırır.
• Şekillendirme: Selülit oluşumunu
engeller, sıkılaştırıcı özelliği sayesinde
göğüs ve kalça bölgesinde kullanılır.
Kil maskesi nasıl
hazırlanır?
Maskenin
ardından
yüzünüzü iyice
temizleyin.
Uygulama yapılacak
bölgenin temiz ve kuru
olması önemli. Örneğin
yüze uygulama yapılacak
ise cildiniz makyajdan
arındırılmış olmalı. Benzer
şekilde krem ya da benzeri
bir ürün sürmemelisiniz.
Kili ılık su ile karıştırın ve
en az 10 dakika bekletin.
Bu bekletme kilin yoğun
dokusu içinde bulunan minerallerin
açığa çıkmasını sağlayacak. 10
dakika sonra göz ve dudak çevrenize
gelmeyecek şekilde yüzünüze
sürebilirsiniz. Uygulama sonrasında
kil kururken çok fazla mimik
yapmamaya çalışın. Çünkü mimikler,
kuruyan maskenin kırılmasına ve
altta kalan cilt dokusunun mikro
hasarlar görmesine sebep
olur. Kil maskesini ılık su ile
durulayın. Ilık su soğuğa
yakın olmalıdır. Maske
arındırılırken yumuşak
hareketler yapın ve cilde
travma etkisi gösterecek
sertlikten uzak durun.
Maskeyi arındırdıktan sonra
cilt yapısına uygun bir kremle
nemlendirme sağlayın.
Eğer maske uygulandıktan
sonra cildinizde geçmeyen
kaşıntı ya da karıncalanma
hissedilirse kil maskesini ciltten
arındırın. Açık yara olan bölgelere
maskeyi uygulamayın. Sulandırdığınız
kili sadece bir kez kullanın. Sebebi,
kilin suyla karıştırıldıktan sonra
çevresel bozuculara karşı açık hale
gelmesidir. Örneğin mantar sporları
bulaşabilir ve bu gözle seçilemeyeceği
için cildinizde sorun oluşturur. Kilin
alerjik reaksiyona sebep olması çok az
görülse de mümkündür. Bu reaksiyon
geçicidir, içeriğinde bulunan organik
bileşenlerden kaynaklanır.
Kil maskesini yağlı saç ve ciltlere
haftada bir uygulayabilirsiniz. Kuru
saç ya da ciltler, 15 günden erken
maskeyi tekrarlamamalı. Hassas
ciltler için uygun kil seçildikten sonra
uygulama sıklığı ayda bir olmalı.
Sivilceli ve akneli ciltlere haftada bir
kil maskesi uygulanabilir.
Biyolog Pervin Bulgak Hakkında…
Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden mezun olan Pervin
Bulgak, üniversiteden sonra kozmetoloji eğitimi aldı. İlk gençlik
yıllarını doğal ortamda geçirmenin ve aldığı eğitimin avantajlarını
kullanarak bitkilerin yararları ve etkileri üzerine uzmanlaştı. Bilimsel
altyapısını aile büyüklerinin geleneksel reçeteleriyle harmanlayarak
çok özel reçeteler geliştirdi. İstanbul’un birçok önemli estetik
merkezinde yöneticilik yapan Bulgak, bu merkezlerde de
reçetelerini uygulayarak faydalarını test etti ve başarılı
sonuçlar aldı. Birçok tanınmış kişiye cilt bakımı desteği
verdi, sağlıklı ve kalıcı bir güzelliğe sahip olmalarına
katkıda bulundu. Bulgak, bir televizyon kanalında
yayınlanan ‘Kadın Olmak’ programı başta olmak
üzere çeşitli televizyon programlarında doğal
reçetelerini izleyicilerle paylaştı ve paylaşmaya
devam ediyor. Pervin Bulgak’ın internet sitesi olan
www.pervinbulgak.com.tr üzerinden bakım ve güzellik
önerilerine ulaşabilirsiniz. Twitter’da ise twitter.com/
PervinBulgak adresiyle Bulgak’ı takip edebilirsiniz.
HABER
Stres dediğin
bize zarar
Genel anlamda baskıya karşı gösterilen tepkiler olarak adlandırılan
stres, iş hayatında ya da gündelik yaşamda hepimizin karşılaştığı,
kaçınılmaz bir durum. Bu kavramı hayatımızdan çıkarmak ise mümkün
değil. Ama bu demek değil ki stres karşısında çaresizsiniz. İsterseniz
stresinizi kontrol altına alabilir ve onu yönetebilirsiniz. ÖZDEN KILIÇ
5 0 • S İ M İ T S A R AY I
Stresi engellemenin
yollarını bilirseniz ruh
halinizi de kendiniz
belirleyebilirsiniz.
S İ M İ T S A R AY I • 51
HABER
Ç
alışma hayatı her gün biraz
daha stresli hale gelirken,
stresin iş başarısını engelleyen
en önemli nedenlerden biri olduğunu
söyleyebiliriz. Yönetilemeyen stres, iş
ilişkilerini bozuyor, dikkati dağıtıyor,
verimi azaltıyor ve başarısızlığa
sebep oluyor. “Hayatınızdan stresi
çıkarın” gibi iddialı ama uygulanması
pek de mümkün olmayan tavsiyeler
vermeyeceğiz ama stresin üzerinizdeki
olumsuz etkisini azaltmanız elbette
mümkün.
Stresinizi fırsata
dönüştürün
Beklentileri gerçekçi bir temele
oturtmak ve stres kaynaklarını
saptayarak bunlara uygun çözüm
stratejileri geliştirmenin mümkün
olduğunu söyleyen Psikolog Prof.
Dr. Acar Baltaş, kişilerin stresten
etkilenerek sağlıklarını kaybetmeleri
ya da aksine, streslerini gelişme
yolunda fırsatlara çevirmelerinin üç
faktöre bağlı olduğunu belirtiyor.
Bunları şöyle sıralayabiliriz:
Hayat görüşü
İşine bağlı, işi üzerinde denetimi
olduğuna inanan, değişikliği gelişim
için fırsat gören ve kendine saygısı
yüksek olanlar, iş stresinden daha az
etkilenir. Kendine saygı, sınırlarını
kabul etme ve sevmeye imkân
verir. Diğer taraftan esnek olmayan
kişilik özelliği, başlı başına bir stres
kaynağıdır. Kendi kafasındaki
çözümün dışında çözüm kabul
İş yerinde strese
girdiğinizde durup
bir düşünün;
kendinizi bu kadar
sıkmaya değer mi?
etmeyen, çevresindeki insanları ve
olayları değiştirmeye çalışan, hep haklı
olduğuna inanan kişi sürekli stres
altında kalmaya mahkûmdur. Kontrol,
kendine güven ve kendine adanmışlık
üzerine kurulmuş bir hayat görüşü
kişiyi stres karşısında güçlü kılar.
İş yerinin yapısı
Yaşantı, öngörülebilir ve denetlenebilir
nitelikte ise stres verici etkisi azalır.
Bu nedenle iş hayatında deneyim
ve beceri, streslerle başa çıkmayı
kolaylaştırır. Bunu sağlamak için de
işe uygun olan kişinin seçilmesi ve işe
hazırlanması büyük önem taşır. Ayrıca
her düzeydeki çalışana koçluk ve akıl
hocalığı yapılması, stresle başa çıkmayı
kolaylaştırır. Üst düzey yöneticiler için
ise bu ilişki kurum dışından sağlanabilir.
Başarı duygusu yaşamış olmak, baskıyı
azaltır ve yaşantıyı zevkli bir duruma
getirir. Bunun etkisini artırmak için
başarının tadını çıkarmak yararlıdır.
Ancak kültürel yapımız, başarının
tadını çıkarmaya hoşgörüyle bakmaz.
Bu da daha sonraki mücadeleler
için gerekli enerjinin ve iyimserliğin
doğmasına engel olur.
Kişisel başa çıkma
tekniklerinin
uygulanması:
Herkesin stres kaynağı farklıdır. Bu
nedenle başa çıkma yollarının da
farklı olması kaçınılmazdır. Örneğin
zaman baskısından kaynaklanan
stresler, öncelikleri belirlemeye
dayanan zaman düzenleme
tekniklerinin öğrenilmesiyle
azaltılır. İnsan ilişkilerinden
kaynaklanan stresler, etkili iletişim
tekniklerinin öğrenilmesiyle
düzeltilir. Düşünce biçiminden
kaynaklanan stresler, gerçekçilik
temeline dayanan olumlu ve
yapıcı düşünce sistematiğinin
öğrenilmesiyle yumuşatılır. Böylece
kişinin beyninin “kuruntu üretim
fabrikası” olarak çalışması önlenir.
Bunların yanı sıra kişi, hayatına
anlam katan değerleri tanır ve
bunlar üzerinde düşünürse,
sınırlarını keşfeder ve hayatla ilgili
52 • S İ M İ T S A R AY I
Stresle baş
etmenin 11 yolu
Bitki çayları, fazla
tüketmemek kaydıyla
strese karşı etkili.
Sevimli bir kedicik, strese
karşı alabileceğiniz en
güzel önlemlerden biri.
gerçekçi beklentiler geliştirir.
Stres yönetimi, yaşam kalitenizi,
hayatın her alanında verimliliğinizi
ve performansınızı artıracaktır.
Stres konusuna farklı bir bakış
açısıyla yaklaşan Çinli düşünür
K. G. Yung’un şu sözlerine kulak
verin: “Zıtlıklardan, problemlerden
ve aykırılıklardan korkmayın,
onlar bizim varoluşumuzun
temel taşlarıdır. Mücadele için
vicdanımız ve aklımız yeterlidir.
Önce kendinizin sonra karşınızdaki
insanın stresini çözün. Size sınırlı
verilmiş olan ömrünüzün kıymetini
bilin, geçen zamanın tekrar
geri gelmeyeceğinin bilincinde
gülümseyin.”
Sağlık üzerindeki etkileri
Her geçen gün birçok hastalıkla stres
arasındaki ilişkiyi irdeleyen araştırma
sonuçları yayınlanıyor. Stresin sebep
olduğu temel rahatsızlıklardan
bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
• Kronik yorgunluk
• Sık sık ortaya çıkan baş ağrıları veya
diğer ağrılar
• Konsantrasyon güçlüğü
• Özgüven kaybı
• Sinirlilik
• Uyku bozuklukları
• Öğrenme ve hafıza işlevlerinde
bozulmalar
• Yüksek tansiyon ve artan kalp krizi
riski
• Artan gastrit ve ülser riski
S İ M İ T S A R AY I • 5 3
Stres kaynağını belirleyin: Basit
gibi görünebilir ama çoğu zaman
yeldeğirmenleriyle savaşırız. Şu soruyu
kendinize sorun: Gerçekten bu konuda
beni strese sokan şey ne? Yazarsanız hem
rahatlayabilir hem de durumu daha
objektif değerlendirebilirsiniz.
Sorun çözme odaklı ve yapıcı diyaloglar
kurun: Stresimizin kaynağı birlikte
çalıştığımız bir kişi olabilir. Haklı
olduğunuzu ispatlamak yerine sorunu
çözmeye odaklanın ve yıkıcı değil yapıcı
iletişim kurmaya özen gösterin.
Beden kimyasına yardım edin: Besin
değeri yüksek yiyecekler tüketmek hem
hormonlarımızı hem de sinir sistemimizi
destekleyerek stresle baş etmemizi
kolaylaştırır. Kahve gibi uyarıcılar ve
gıda katkıları bu sistemlerin işleyişlerini
ağırlaştırırlar.
Daha çok meyve ve sebze tüketin:
Magnezyum, potasyum, kalsiyum ve C
vitamini ile B vitamini açısından zengin
besinler sinir sistemimizi ve stres tepkisini
kontrol eden böbrek üstü bezlerini olumlu
yönde etkilerler.
Daha çok su için: Evet bu su içme meselesi
her yerde karşımıza çıkıyor ama vücut
susuz kaldığında stresi daha yoğun
yaşarsınız.
Sakinleştirici bitkilerden yararlanın:
Stres ve endişeyi bu bitkilerle azaltın.
Lavanta, Melisa ve Dunal otu çaylarını
doğal ürün dükkânlarında bulabilirsiniz.
Bağışıklık sisteminizi güçlendirin: Strese
verdiğimiz tepki bağışıklık sisteminin
işleyişini engelleyerek bedenimizi soğuk
algınlıklarına ve iltihaplara yatkın
hale getirir. Bağışıklık sisteminizi nasıl
güçlendirebileceğinizi doktorunuza danışın.
Egzersiz yapın: İşte bu stresten arınmak
için harika bir yöntem. Spor yaptığınızda
kendinizi daha mutlu ve fit hissedersiniz.
Zihniniz berraklaşır. Tüm bunlar, stresi
üzerinizden atmanıza yardım ettiği gibi
sorunları daha objektif değerlendirme
olanağı da verir.
Masaj yaptırın: Gevşeyin… Masaj
yaptırmak gerilen kaslarınıza ve
omurganıza çok iyi gelir.
Yeterince uyuyun: Saat 10 ve 02.00 arasının
en ideal uyku zamanı olduğunu biliyor
musunuz? Uykunuzu yeterince almazsanız
ertesi gün her uyaran sizi strese sokabilir!
Evcil bir hayvan edinin: Evde sizi karşılayan
bir kediniz olursa, ilgi ve sıcaklığı ile
stresinizden kurtulabilirsiniz. Bazı
uzmanlar önemli hastalıkların tedavi
sürecinde bile evcil hayvanların iyileşme
üzerinde etkili olduğunu savunuyor.
AYAKABI SEÇİMİ
Güzel olman
yetmiyor, bakalım
sağlıklı mısın?
Haydi itiraf edelim, sadece rengini sevdiğimiz için bile ayakkabı alabiliyoruz.
Oysa uzmanlar, yanlış ayakkabı seçiminin başta eklem ağrıları olmak üzere
sonradan gelişecek düztabanlığa bile sebep olabileceği görüşündeler.
B
undan tam 7 bin yıl önce
yapılan ayakkabının amacı
yürümeyi kolaylaştırmak ve
ayağı dış etkenlerden korumaktı.
Bugün bu işlevi devam etmekle
birlikte işin içine renk, moda, boyu
uzun gösterme gibi daha birçok unsur
eklendi. Sadece rengini sevdiğimiz
için bir ayakkabıyı düşünmeden
alabiliyoruz. Ya da o yıl o model moda
olduğu için seçimimizi ayağımıza
uygunluğunu gözetmeksizin rahatsız
bir ayakkabıdan yana yapabiliyoruz.
Başta Çin olmak üzere birçok ülkeden
gelen ucuz ayakkabılar da piyasaya
sürülünce, eskiden yılda birkaç çift
aldığımız ayakkabı adedi artık çift
haneli rakamlara bile çıkabiliyor. Peki
deri dışında kullanılan malzemeler,
ortopedik olmayan tabanlar, sivri
modeller derken ayak ve omurga
sağlığımızı düşünmeden giydiğimiz
ayakkabılar gerçekte bize nasıl zarar
veriyorlar?
Ayakkabısız
daha mı rahattık?
2007 yılında The Foot dergisinde
yayımlanan ‘Ayakkabılı, Ayakkabısıza
5 4 • S İ M İ T S A R AY I
Karşı: Modern İnsanda Ön Ayak
Patolojisinin Ortaya Çıkışı’ (Shod
Versus Unshod: The Emergence
Of Forefoot Pathology In
Modern Humans) adlı makalede
Witwatersrand Üniversitesi’nin
yaptığı araştırmanın çarpıcı
sonuçlarına yer verildi. Araştırmada,
Afrikalı Sotho ve Zulu kabilesi ile
Avrupa’lı 180 kişilik üç farklı nüfus
grubunun ayak yapıları birbirleriyle
ve iki bin yıllık ayak iskeletleriyle
karşılaştırıldı. Peki, sonuç ne oldu
dersiniz? Araştırmacılar ayakkabının
icadından önce insanların daha
Rengini sevdiniz, üstelik modeli
de yılın modası. Aynada da
güzel durdu. Peki, yarım saat
sonra da o ayakkabıyı sevmeye
devam edebilecek misiniz?
S İ M İ T S A R AY I • 5 5
AYAKABI SEÇİMİ
Çok yüksek topuklu ayakkabı giyildiğinde
vücudun ağırlık sistemi öne kayıyor. Bu durum
bir süre sonra omurganızı zorlayacaktır.
5 6 • S İ M İ T S A R AY I
sağlıklı ayaklara sahip olduğu
sonucuna vardılar!
Bugün ayakkabısız bir hayatı
düşünmek elbette mümkün değil.
Fakat vücudumuzun bütün yükünü
taşıyan ve hareketimizi sağlayan
ayaklarımıza dost ayakkabıları
seçmek, sağlığımız için oldukça
önemli.
Yanlış ayakkabının
etkileri
Yanlış ayakkabı seçimi ayakta halluks
valgus (Ayak başparmağının vücut
dikey ekseninin dış tarafına -küçük
parmaklara doğru- eğilmesi sonucu şekil bozukluğu ve buna bağlı ağrı
şikâyeti oluşturan bir ayak ön kısım
hastalığı) gibi rahatsızlıkların ortaya
çıkmasına sebep oluyor. Ortopedik
açıdan ise, seçilen ayakkabının
ergonomik olmaması; omurga, bacak
ve ayak ağrılarının yanı sıra vücutta
şekil ve yürüyüş bozukluklarına yol
açabiliyor. Kısa sürede bilinçsizce
yapılan ayakkabı seçimi
tüm vücudu olumsuz
etkiliyor. Ortopedik
ayakkabıları sadece
düztabanlık gibi
ayak rahatsızlıkları
olanların giymesi
gerektiğine dair
bir yanılgı var.
Bu yüzden
ayakkabı
seçilirken
ilk bakılan
ayakkabının
modeli, rengi gibi
tasarımsal unsurlar
oluyor. Oysa alacağınız
her ayakkabının,
özellikle ayak
tabanınızla dost
olmasına dikkat
S İ M İ T S A R AY I • 57
etmeniz gerekiyor. Son yıllarda
çok büyük markaların bile Çin’de
ürettikleri ayakkabılarda, taban
sağlığı göz ardı edilebiliyor. Işıltılı
parlak ayakkabılar, bir süre sonra
yürürken ayak, bilek ve bacaklarınızı
ağrıtmaya başladığı gibi, kullanımınız
arttıkça kronikleşebilen omurga ve
bacak ağrılarına sebep olabiliyor. Siz,
fıtığınız olabileceğini, sporda sert bir
hareket yaptığınızı, ya da bacağınızı
bir yere çarptığınızı sanabiliyorsunuz,
oysa bu ağrıların sebebi sadece o çok
severek giydiğiniz ayakkabılarınızdan
biri bile olabilir.
Sonradan düztaban
olmak
Uzmanlar, sonradan gelişen
düztabanlığın en önemli
sebeplerinden birinin uygun olmayan
ayak bakımı ve uygun olmayan
ayakkabı seçimi olduğunu söylüyorlar.
Uygun olmayan ayakkabı nedeniyle
ayaklarda basma kusurları oluşuyor,
basma kusurlarına bağlı olarak da
ayaklara anormal derecede yük
biniyor. Örneğin çok yüksek topuklu
ayakkabı giyildiğinde vücudun
ağırlık sistemi öne kayıyor, bunu
dengelemek için diz, kalça ve belde
aşırı yüklenmeler görülüyor.
Babet de masum değil
Babet tipi düz ayakkabıların şok emici
özelliği bulunmuyor. Ayrıca ayak
tabanındaki kavis baskı altına alındığı
için ayak bileği arkası, bacak arkası
ve zincirleme olarak uyluk arkasında
aşırı gerilme oluşuyor. Bu da çabuk
yorulma ve ağrılara sebebiyet veriyor.
Ayakkabı seçerken
bunlara dikkat edin
Ayak numaranız farklı mı: Aynı
kişiye ait iki ayağın şekil ve ölçü olarak
birbirinden farklı olması sıkça
rastlanan bir durum. Bunun yanı
sıra gelişim evresini tamamlayan
kişinin yaşa ve bedensel
değişimlere göre ayak
yapısının ve ölçüsünün
değişmesi de normal
AYAKABI SEÇİMİ
kabul ediliyor. Örneğin gebelikte ve
doğum sonrasında kaslarda görülen
gevşemeye bağlı olarak pek çok
kadının ayak numaralarında büyüme
görülüyor. Eğer iki ayağınızın ölçüsü
birbirinin aynısı değilse, büyük
ayağınıza göre olan ayakkabıyı tercih
etmelisiniz. Küçük olanı ayak pedleri
ve ilave tabanla tolere edebilirsiniz.
Giydikçe açılır beklentisi ile çok sıkı
ya da küçük ayakkabılar almak da
yapılan yaygın hatalardan biri.
Akşam saatlerinde ayakkabı seçin:
Ayakkabı alışverişlerini öğleden
sonra ya da akşam saatlerinde
yapmak doğru ayakkabıyı seçmede
önemlidir. Gün sonunda ayaklar
şişerek en büyük halini aldığı için, bu
halde alınan ayakkabının ayağınızı
vurma ihtimali düşüktür. Ayakkabı
seçerken onunla kısa bir süre ayakta
durup vücudunuzun tüm ağırlığı
ayağınızdayken rahat olup olmadığını
mutlaka deneyin.
Uzun süre babet giyildiğinde ayak
bileği arkası, bacak arkası ve
zincirleme olarak uyluk arkasında
gerilme oluşuyor.
??
??? ???
5 8 • S İ M İ T S A R AY I
Esnek malzemeden yapılmış
ayakkabıları seçin: Ayakkabı
seçerken ölçüsü kadar dikkat
gerektiren iki husus daha var.
Bunlardan biri ayakkabının
ayaklarınızın şekline uyumu…
Ayakkabının üst kısmının
ayaklarınızın şeklini alacak
malzemeden üretilmiş olması
gerekiyor. Bazı malzemeler o kadar
serttir ki, kendinizi tahtadan
bir ayakkabı giyiyormuş gibi
hissedebilirsiniz. Unutmayın o
ayakkabı kalıp gibi ayağınızda
durmayacak ya da siz sadece
dikilmeyecek veya oturmayacaksınız.
Sert ayakkabı demek, yürürken
ayaklarınız ayakkabıya uyum
göstermeye çalışacak ve sonunda
ağrıyacak demektir. Bunun için
ayakkabının ‘saya’sı (üst kısmı) ayağa
uygun olmalı, onun şeklini almalı.
Sayanın hava geçiren, ayağı tahriş
etmeyecek, yumuşak bir malzemeden
yapılması gerekiyor. Deri, bu sebeple
vinilden daha uygun bir malzeme.
Topuk yüksekliği: Topuk yüksekliği
vücut ağırlığınızın ayağın hangi
bölgesinde yoğunlaşacağını belirler.
Sağlıklı bir duruş için vücut ağırlığının
ayağın tümüne eşit olarak dağılması
gerekir. Stiletto topuklar ve topuk
yüksekliği 5 santimetre ve üzerinde
olan ayakkabılar, vücut ağırlığının
yüzde 90’ını ayakların ön kısmına
yükler. Bu aşırı baskı ayak tabanında
ve parmaklarda bunyonlar, nasırlar
oluşmasına neden olur. Bu baskı aynı
zamanda ayağın kemerindeki kas ve
tendonların da zorlanmasına sebep
olur. Çok yüksek topuklu ayakkabılar
yürüyüş esnasında denge kurmayı
zorlaştırdığı için düşme ve bileği
incitme tehlikesini de ortaya çıkarır.
Sivri burunlu ayakkabılara dikkat:
Sivri burunlu ayakkabılar, ayak
parmaklarını çok fazla sıkıştırdığı
için nasır, bunyon ve tırnak
batması ile şeytantırnaklarının
çoğalmasına sebep olur. Sağlıklı bir
ayakkabıda ayak parmaklarınızın
bulunduğu ön kısmın genişliği
oldukça önemlidir. Ayakkabınızın
ön kısmı parmaklarınızda nasır
oluşturacak ya da tahriş etmeyecek
kadar geniş, ayağınızın içeride
dönmeyeceği kadar da dar
olmalı. Bunu test etmek için
ayakkabı ayağınızdayken,
ayakta durun ve
parmaklarınızı ayakkabının
içinde kıpırdatıp
kıpırdatamadığınıza
bakın.
Her adım bir çarpmadır,
ayakkabınız çarpmaya karşı
ayağınızı korumalı: Ayakkabı
Sivri burunlu ayakkabı
şık durur ama bir süre
sonra ayakta çeşitli
rahatsızlıklara sebep
olabilir.
attığınız her adımda ayak kemikleri ve
kaslarındaki çarpma etkisini absorbe
etmeli, yastık görevi yapmalıdır.
Ayakkabı üç kilit noktayı korumalıdır:
Ayak parmaklarının kökünü, ayak
bağlarını ve vücut ağırlığının yüzde
25’ini taşıyan topukları. Bazen
neredeyse dümdüz ve tahtayı
andıran tabanları olan ayakkabılarla
karşılaştığınızda, adımların getirdiği
çarpmayı ayaklarınızın daha çok
hissedeceğini unutmayın.
Ayakla temas eden yerlerde
malzeme seçimi: Ayakkabının
iç tabanındaki malzemenin
ayaktaki nemi azaltan yapıda
olması, enfeksiyon ve döküntülerin
oluşmasını ve yayılmasını
engelleyecektir.
Kaygan olmayan tabanlar:
Ayakkabının tabanının ise zemini
tutması, kaygan olmaması gerekir.
Kaygan tabanlı ayakkabı kayıp
düşmenize neden olabilir. Adımlarınızı
sabitlemeniz zorlaşacağından kas ve
bilek ağrılarına neden olabilir.
Bunlara da dikkat!
• Sağlıklı ayaklar için kan dolaşımını
yavaşlatan, ayağınızı sıkan
ayakkabıları giymekten kaçının.
Uzun süre oturmak ya da ayakta
kalmak ayaklarınızın şişmesine
neden olarak kan dolaşımını
yavaşlatır. Otururken ya da uzanırken
ayaklarınızı yükseltmek, kısa
yürüyüşler yapmak, ılık banyolar
ve hafif bir ayak masajı ayaklarınızı
rahatlatmaya yardımcı olur.
• Ayaklarımız ile ilgili sorunlar
artrit, diyabet ve sinir ve dolaşım
bozuklukları gibi daha ciddi sağlık
sorunlarının ilk belirtisi olabilir.
Bu sebeple ayaklarınızda
gözlemlediğiniz değişiklikleri
ve sorunları aile hekiminizle
paylaşmanızda yarar var.
S İ M İ T S A R AY I • 59
BALAYI
Balayında
nereye gitsek?
Uzun, meşakkatli ve bir o kadar da keyifli hazırlıkların ardından
muradınıza erecek ve balayına çıkacaksınız. Düğünü nasıl titizlikle
planladıysanız, balayı tatili planlarken de bir o kadar özen göstermelisiniz.
Onca yorgunluk ve telaşın ardından hem dinlenip hem eğleneceğiniz ve
sonunda “İyi ki evlenmişim” dedirtecek bir balayını hak ettiniz…
6 0 • S İ M İ T S A R AY I
Balayı için kurduğunuz
hayalleri hayata
geçirmenin zamanı
geldiyse bu rehberi
mutlaka okumalısınız!
S İ M İ T S A R AY I • 61
BALAYI
B
alayı rotanızı belirlerken dikkat
edeceğiniz iki şey var: Birincisi;
elbette tatil için ayıracağınız
bütçe, ikincisi; hangi mevsimde nereye
gideceğiniz. Bütçenizi belirlediniz,
bir de baktınız ki yurt dışı tatilleri
neredeyse yurt içi tatil fiyatlarına
düşmüş. O halde ilk yapmanız gereken
büyük tercihi yapmak: Yurt içi mi, yurt
dışı mı?
Tamam kabul. Çoğumuzun hayalinde
Maldivler var! Ancak istatistikler
gösteriyor ki yurt dışında en çok
tercih edilen balayı adresi İtalya.
Maldivler ne kadar hayalleri süslese de
uçuşun uzun sürmesi ve bilet fiyatının
yüksekliği sebebiyle İtalya çiftlere
daha iyi bir seçim olarak görünüyor.
İtalya’nın yakın takipçisi ise romantik
ülke Fransa. Maldivler’e nispeten
benzerliği ile bilinen ve çok daha
ekonomik olan Pattaya/Phuket turları
da balayı için bire bir. Bali ise yemeiçme konusundaki kalitesi ve uygun
fiyatlarıyla çok göz önünde olmayan
ama mutlaka değerlendirilmesi
gereken bir rota.
Evlendiğiniz mevsim, balayı rotanızı
belirlemenizde büyük bir etken.Yurt
içi seçeneklerinde iklim tahmini
yapmak biraz daha kolay. Ancak yurt
dışına çıkmayı kafanıza koyduysanız
rotanızı evlilik mevsiminize göre
belirlemelisiniz. Yoksa günlük
güneşlik bir havada bronzlaşmayı
hayal ederken muson yağmurlarına
yakalanabilirsiniz, bizden söylemesi!
sonunda özellikle daha da kuzeye
çıktıkça ‘gece yarısı güneşi’ denen
müthiş doğa olayına da tanıklık etme
fırsatı yakalayabilirsiniz. Güneşin hiç
batmadığı bir balayının harcaması
2 bin 700 ila 3 bin 800 TL arasında
değişiyor.
Ancak “Yazın evlenmişiz o kadar,
deniz-kum-güneş sefası yapmadan
olur mu?” diyorsanız size önerimiz
Doğu Afrika ve Hint Okyanusu kıyıları.
Yaz çiftleri için
balayı önerileri
“Evlilik açık havada, balayı deniz
sezonunda olur” deyip, geleneğe
uydunuz, siz de yaz düğünü yapan
çiftlerden oldunuz. Sizin için balayı
rotası seçmek artık çantada keklik!
Kuzey yarım kürenin birçok bölgesinde
ilk tatilinizi geçirebilirsiniz. İsveç,
Finlandiya, İngiltere, İskoçya, İrlanda
gibi yağışlı bölgelerde de hava artık en
açık dönemlerinde. Hem yeni yerler
keşfetmek hem de bunaltmayan sıcak
bir havada gezip tozarak balayını
geçirmek istiyorsanız Kuzey Avrupa
sizin için biçilmiş kaftan. Üstelik yaz
62 • S İ M İ T S A R AY I
Ancak rotanızdan Orta Amerika ve
Güneydoğu Asya’yı çıkarın, çünkü
muson yağmurları bu dönemde ortalığı
kasıp kavuruyor, haberiniz olsun!
Sonbahar… Evlilik için çiftlerimizin en
çok tercih ettiği mevsimlerden biri.
Özellikle yaz sıcağının bunaltmadan
hüküm sürdüğü sonbaharın ilk
dönemi, balayı için biçilmiş kaftan.
Aslında bu dönemde seçenekleriniz
hayli geniş, ama ilk tatilinizi romantik
ve bir o kadar etkileyici bir atmosferde
geçirmek istiyorsanız, İtalya’ya göz
atabilirsiniz. Aşkın ülkesi İtalya’da
bütçenize göre istediğiniz tercihi
yapmanız mümkün. Fiyat skalası
geniş. İtalya’da balayı için ayırmanız
gereken bütçe ortalama 3 bin TL.
Aynı tadı İspanya, Yunanistan, Tunus,
Fas gibi diğer Akdeniz ülkelerinde
de bulabilirsiniz. Hem yakın hem de
ekonomik olması sebebiyle çiftlerin
sıklıkla tercih ettiği Yunan Adaları’nda
balayı yapmak için 250-600 Euro’luk
bir bütçe yeterli. İspanya’ya gitmeyi
düşlüyorsanız bütçenizi biraz daha
artırmanız gerekiyor. İspanya’da balayı
yapmak için 2 bin 600 TL ve üstünü
gözden çıkarmalısınız. Kasım itibariyle
ise yazın yağışlı geçen Hindistan ve
Orta Amerika’yı keşfedebilir, Mısır
ve Uzakdoğu turuna çıkabilirsiniz.
Kumsalda güneş banyosu yapmak için
de pek çok seçeneğinizin olduğu bir
mevsim sonbahar.
Kış çiftlerine seçenek çok
“Kim ne derse desin benim için
mevsim fark etmez” dediniz. “Zaten
herkes yazın evleniyor, benim için
önemli olan sevdiceğime kavuşmak”
düşüncesiyle takdir edilecek bir
davranış sergilediniz. E o halde adı
üstünde bal gibi tatlı bir balayını
Venedik’te bir gondolda,
sevdiğinizle beraber
çekeceğiniz selfie’nin
havasına başka hiçbir selifie
yaklaşamaz!
S İ M İ T S A R AY I • 6 3
BALAYI
Seçeceğiniz
bir Akdeniz
ülkesinde
balayına
giderek, Akdeniz
sıcaklığında
bir balayı
yaşayabilirsiniz.
6 4 • S İ M İ T S A R AY I
Aşk şehri Paris,
balayı için
biçilmiş kaftan.
hak ettiniz. Eğer kış mevsiminden
istifade balayında kayak keyfi yapmak
istiyorsanız hem yurt içi hem de yurt
dışında birçok kayak merkezi kış
sezonunda tam formunda olacaktır.
Ancak “Ülkemizin kara kışına rağmen
gidelim yurt dışına bronzlaşalım,
sonra gelip arkadaşlara hava atalım”
derseniz size önerimiz tropik bölgeler.
Maldivler, Hawaii, Bahamalar,
Meksika, Senegal, Singapur, Küba ve
Güney Afrika kış aylarında yaz havası
solumak için birebir. Maldivler’in
bembeyaz kumları üstünde, palmiye
ağaçlarının gölgesinde bir balayı
zannederim pek çoğumuzun
reddedemeyeceği bir teklif. Ancak
eğer Maldivler’de balayınızı geçirmek
istiyorsanız minimum 2 bin Euro’yu
gözden çıkarmanız gerek. Hawaii ve
Bahamalar’da ise ılık meltemlerin
esintisiyle güneş kemiklerinizi ısıtır,
arkadaşlarınız Türkiye’de üşürken
Meksika ve Senegal’de yaz iklimi
tüm hızıyla sürer. Küba, Karayipler
ve Jamaika da deniz sezonunu
kapatmamış olanlardan. Küba’nın
balayı harcaması bin 600 ila bin 800
Euro arasında değişiyor. Karayipler’de
ise bu tutar bin 400 ila 2 bin Euro
arasında. Unutmadan muson demiştik
ya! Aralık ayında Uzakdoğu muson
yağmurlarına veda ettiğinden
Singapur, Bali ve Tayland da masmavi
gökyüzünün tadını çıkarabileceğiniz
adreslerden birkaçı. Tayland’da rüya
gibi bir balayının bütçesi 2 bin ile 4 bin
TL arasında değişiyor. Pahası sizin
lüks tercihinize bağlı. Lezzetli tropik
meyveleri ve görkemli tapınaklarıyla
Bali de keşif dolu bir balayı için güzel
bir tercih olabilir. Türkiye’ye vize
uygulamayan Bali’de balayı bütçesi ise
bin 100 ila bin 700 Euro arasında…
İlkbaharın taze
çiftlerine öneriler
Baharın dönemi elbette ki ülkemizde
olduğu gibi yurt dışında da önemli.
İlkbaharın dengesiz havasında balayı
tercihinizi yaparken meteorolojiyi
S İ M İ T S A R AY I • 6 5
TÜRKİYE’YE VİZE
UYGULAMAYAN
ÜLKELER
Antigua-Barbuda, Arjantin,
Arnavutluk, Bahamalar,
Barbados, Belize, Bolivya, BosnaHersek, Brezilya, Brunei Sultanlığı,
Ekvador, El Salvador, Fas, Fiji,
Filipinler, Guatemala, Gürcistan,
Haiti, Honduras, Hong Kong,
İran, Jamaika, Japonya, Karadağ,
Kazakistan, Kırgızistan, KKTC,
Kolombiya, Kore Cumhuriyeti
(Güney Kore), Kosova, Kosta
Rika, Libya, Lübnan, Makau Özel
Bölgesi, Makedonya, Maldivler,
Malezya, Mauritius, Moğolistan,
Moldova, Nikaragua, Palau
Cumhuriyeti, Paraguay, Rusya,
Seyşeller, Saint Kittsand Nevis,
St. Lucia, St. Vincent-Grenadines,
Sırbistan, Singapur, Solomon
Adaları, Sri Lanka, Suriye,
Svaziland, Şili, Tayland, TrinidadTobago, Tunus, Tuvalu, Uruguay,
Ürdün ve Venezuela.
SEYAHAT
Eğer tercihiniz Maldivler
olacaksa, deniz dibindeki
canlı zenginliğini görmek
için şnorkelle dalmadan
dönmeyin.
dikkatle takip etmenizde fayda var.
Ancak baharın ilk dönemlerinde
evlendiyseniz kış seçeneklerini siz de
tercih edebilirsiniz. Ayrıca Peru’da
sıcak iklimin tadını çıkartabilir ya
da farklı bir balayı düşlüyorsanız
Kuzey Afrika’da bir çöl gezisine
katılabilirsiniz. Baharın ikinci
yarısından itibaren ise seçenekler
çoğalıyor. Japon Adaları’nda nisan ayı
itibariyle kiraz ağaçları çiçek açmaya
başlıyor ve manzara tek kelimeyle
nefes kesiyor! Tibet de Uzakdoğu için
tercih edilebilir balayı rotalarından.
Türkiye’ye vize uygulamayan Çin ve
Tayland’da farklı kültürlerle iç içe,
yemyeşil bir doğada balayı geçirmek
isterseniz 5-6 bin 500 liralık bir
harcama listesi hazırlamanızda fayda
var. Ancak ne Uzakdoğu ne de tropik
balayı istiyorsanız, hayalinizde daha
oryantal aktiviteler varsa, Lübnan,
Ürdün ve Mısır da mevsimin uygun
olduğu ülkeler. İlkbaharı yaza bağlayan
dönemlerde ise Kuzey Avrupa’yı
tercih etmekten çekinmeyin! Tamam
Akdeniz sahilleri güneş yakmaz ancak
İsveç, Norveç, Finlandiya ve Büyük
Britanya’da da ılık bahar günlerinin ve
keyfini sürebilirsiniz.
Ne varsa memleketimde!
Gelelim yurt içine... Balayı demek
sevdiceğinle evliliğin ilk günlerinin
tadını çıkarmak demek! Bunun
rotasının da illa sınırın öteki yanına
uzanmasına gerek yok! Yurt içi
balayı tercihleri de hem yurt dışı
alternatiflerinden geri kalmıyor hem
de bütçesiyle çiftlerin cebini yakmıyor.
Türkiye’de en çok tercih edilen balayı
rotaları Bodrum, Belek, Side, Kemer ve
Kıbrıs.
Bembeyaz evleri, dar sokakları ve
hareketli geceleriyle Bodrum pek çok
tatilci gibi yeni evli çiftlerin de gözdesi.
Bodrum’da fiyatlar sezonun durumuna
göre değişiyor elbette, ancak
tatilcilerin en yoğun olduğu dönemleri
tercih etmezseniz daha uygun
6 6 • S İ M İ T S A R AY I
fiyatlarla günlük tatil planlamanızı
yapabilirsiniz.
Marmaris ise hareketli gece hayatı
kadar sakin koylarının nefes kesici
güzelliğiyle balayı pusulanızın ibresini
bir mıknatıs gibi kendine çekebilir!
Eşsiz doğası, kekik kokulu ormanları
ve her daim mükemmel deniziyle
Marmaris balayı için son derece
cazip...
Antalya’nın batısında bulunan Kemer,
Akdeniz havasını huzurla ciğerlerinize
dolduracağınız bir turizm cenneti.
Ve Kıbrıs... Yurt içi ve yurt dışı
dokusunu bir arada harmanlayan
Kıbrıs’ta doğal güzelliklerin keyfini
sürmekle kalmaz, renkli sosyal
hayatıyla eğlenceye de doyarsınız!
Ancak balayında rotanızı Kıbrıs’a
çevirecekseniz bazı yurt dışı turlarına
ayrılan bütçeye yakın bir tutarı
cüzdanınızda ayırmanız gerek. Bin
300 ila 3 bin TL arasında değişen bu
tutar elbette sizin lüks tercihlerinize
göre artabilir.
AMAN BUNLARI
UNUTMAYIN!
• Balayı rotanızı belirlediniz. Ancak
her şey bitti sanmayın. Asıl iş şimdi
başlıyor! Balayı rezervasyonunuzu
yaptırırken ilk yapmanız gereken balayı
çifti olduğunuzun altını çizmek! Ne
gerek var demeyin, siz üstüne basa
basa söyleyin. Otel görevlileri böylece
belki size daha iyi bir oda ayırabilir ya
da odanızda sizin için hoş sürprizler
hazırlayabilir.
• Oda seçiminde tüm beklentilerinizi
açık açık söylemekten çekinmeyin.
Odanız deniz manzaralı mı olsun?
İşinizi şansa bırakmayın. Unutmayın
siz balayı çiftisiniz. Bu cümle zaman
zaman her kapının anahtarı olabilir.
• Yaz mevsimin yaşandığı bir yerde
balayı yapacaksanız yanınızda
mutlaka yüksek koruyucu faktörlü
güneş kremi olsun. Özellikle
Maldivler, Bali gibi ülkelerde
karşılaşacağınız sıcaklık ve güneş
ışınları alışkın olduğunuzdan
farklı olacaktır. Beş dakikada,
tatilinizi olumsuz etkileyecek kadar
yanmanız mümkün.
• Sürekli kullandığınız ilaçların
yanında, ağrı kesici, ateş düşürücü
gibi temel ilaçları doktorunuza
veya eczacınıza sorarak
bavulunuza koymayı ihmal
etmeyin.
• Gideceğiniz ülkeyle ilgili
mutlaka internette araştırma
yapın ve blogları okuyun. Bali’de
para bozdururken ‘tırnaklama’
denen hırsızlık türüne dikkat etmeniz
gerektiğini, İspanya’da pasaport sorma
bahanesiyle durdurulduğunuzda
cüzdanınızın çalınma riskinin olduğunu
ve daha bunun gibi hemen her ülkede
görülen hırsızlık türlerini bu sayede
öğrenebilir ve hazırlıklı olabilirsiniz.
• Son bir not: Uçak rezervasyonunuzu
düğününüzün hemen ertesinde
sabahın körüne almamanızda fayda
var. Gece geç saatlere kadar sürecek
olan evlilik merasiminin ardından
sabah kalkmak çok zor olacaktır.
Öğleden sonra alacağınız uçuş biletiyle
daha dingin bir kafayla yolculuğa
başlayabilirsiniz.
• Evliliğin en güzel tatili, baldan tatlı
balayı için artık son derece donanımlı,
hazır ve nazırsınız. Bu kadar bilgiye
her şey yolunda gider mi? Umarız gider
ama unutmayın ki ufak tefek aksilikler
mutlaka olur. Canınızı sıkmayın, karıkoca çıktığınız ilk tatilin keyfini çıkarın..
S İ M İ T S A R AY I • 67
seyahat
Londra’da
görmeniz
gereken 10 yer
24 saat uyumayan, dünyanın en kozmopolit şehirlerinden
biri olan Londra bozulmamış tarihi dokusu ile mükemmel bir
yer. Şehirde görmeniz gereken sayısız yer var ama sizin için
derlediğimiz bu yerleri görmeden Londra’dan sakın dönmeyin!
Ç
ift katlı otobüsler, eski model
taksiler ve kırmızı telefon
kulübeleri… Sanırız nereden
bahsettiğimizi hemen anladınız.
İngiltere’nin başkenti Londra, km2’ye
düşen 4 bin 288 kişi ile dünyanın en
kalabalık şehirlerinden biri.
Londra, tarihi mimarisi, dünyaca ünlü
alışveriş merkezleri, planlı şehir yapısı,
yeşil alanları ile pek çok yönden müthiş
bir yer. Kapalı havası ve yağmuru dışında
yüzünüzü asacak hiçbir yanı yok. “Eh,
o kadarcık kusur kadı kızında bile
olur” diyelim ve Londra’ya gittiğinizde
mutlaka görmeniz gereken
yerleri yakından tanımaya
başlayalım…
6 8 • S İ M İ T S A R AY I
Simit Sarayı lezzetlerinin
Londralılar ile buluşmaya
hazırlandığını biliyor muydunuz?
S İ M İ T S A R AY I • 69
seyahat
Oxford Street
Eğer gerçek bir alışveriş tutkunuysanız
görmeniz gereken ilk yer Oxford Street
olmalı. Dünyanın en ünlü alışveriş
caddelerinden biri olan Oxford
Street’te aradığınız her markaya
ulaşabilirsiniz. Cadde üzerinde
500’ün üzerinde mağaza bulunuyor.
Dünyanın en ünlü markalarının en
gösterişli mağazalarını bu caddede
bulabilirsiniz. Caddedeki binaların
büyük çoğunluğu 19. Ve 20. Yüzyıllarda
yapılmış tarihi yapılar. Teknoloji ve
elektronik mağazalarının bulunduğu
sokak olan Tottenham Court Road da
bu cadde ile kesişiyor. Hemen küçük
bir hatırlatma yapalım. Simit Sarayı
da Londralılara simit yedirmek için
bu caddedeki yerini aldı! Eğer Oxford
Street’te o mağaza senin bu mağaza
benim dolaşmaktan yorulursanız Simit
Sarayı mağazamızda soluklanarak
çıtır çıtır simit keyfini Londra’da da
sürdürebilirsiniz.
Tower Bridge
Eğer Londra’ya gittiyseniz Tower
Bridge’i görmeden geri dönmeyin zira
bu yaptığınızı duyan olursa sizi fena
halde kınayabilirler! Hatta geldiğinizde
Tower Bridge köprüsünü arkanıza
alarak şık bir fotoğraf çektirin ki
hem bu klasik manzara anılarınız
arasındaki yerini alsın hem de elinizde
70 • S İ M İ T S A R AY I
gittiğinize dair bir belge olsun. Yapımı
8 yıl süren köprü Londra’yı ikiye bölen
Thames ırmağının üstünde bulunuyor.
1894 yılında kullanıma acılan köprüye
doğru ilerlerken yine bir Londra klasiği
olan fish&chips dükkanlarından birine
girip karnınızı doyurmayı unutmayın.
Tower Bridge
Parlemento
Binası ve Big Ben
Big Ben
Londra Parlementosu’nun saat kulesi
olan Big Ben, dünyanın en büyük
dördüncü saat kulesi. İngiltere’nin en
önemli simgelerinden biri olan Big Ben
Victoria gotik stilinde inşa edildi. 9.63
metrelik kulenin içerisindeki çanın
ağırlığı ise 3 ton. Aslına bakarsanız
Big Ben adı aslında kulenin değil bu
devasa çanın adı ancak kule de bu
isimle anılıyor. Bu devasa çanın sesi 14
kilometre uzaktan bile duyulabiliyor.
Hyde Park
Oxford Street
Londra gerçek bir metropol ama
onun tam ortasına giderseniz
kendinizi içerisinde sincapların
dolaştığı mükemmel bir ormanlık
alanda bulabilirsiniz. Hyde Park
Parlamento Binası
İngiltere’nin kalbine yani ülkenin
yönetildiği yer olan Parlamento
Binası’na diğer adıyla Westminster
Sarayı’na hoş geldiniz! Thames
Nehri kenarında bulunan bu güzel
tarihi yapı Neo-Gotik mimarinin
çok güzel bir örneği. Yaklaşık bin
100 odası, 100 merdiven çıkışı ve
toplamda 4.8 kilometreyi bulan
uzun koridorları olan binanın
büyük bölümü 19. Yüzyıl’da inşa
edildi. 1834 yılında büyük bir yangın
geçiren Parlamento Binası’nın
onarımı yaklaşık olarak 30 yıl kadar
sürdü ve bina yeniden eski haline
kavuşturuldu.
Hyde Park
S İ M İ T S A R AY I • 71
Londra’nın tam ortasında bulunuyor
ve şehrin en büyük kraliyet parkı.
Bu devasa parkta piknik yapabilir,
kitap okuyabilir, soluklanabilir ve
şehrin ortasındaki doğanın tadını
çıkarabilirsiniz. Hatta içinizde
biriktirdiğiniz, haykırmak istediğiniz
düşünceleriniz varsa parkın
Marble Arch’a yakın kuzeydoğu
köşesinde parka gelen herkesin
konuşma yapabildiği Speakers’
Corner’da dilediğiniz gibi özgürce
konuşabilirsiniz. Hyde Park’taki
bu köşe, eskiden beri tüm fikirlerin
ifade edilmesine açık bir geleneği
temsil ediyor… Eğer Hyde Park’a
yolunuz yaz aylarında düşerse
mükemmel konserlere ve festivallere
de katılabilirsiniz.
seyahat
British Museum
koleksiyonları dört ana bölümde
sergileniyor: Eskiçağ yapıtları
Dünyanın en eski müzelerinden
bölümü; sikkeler ve madalyalar
biri olan Britis Museum’a mutlaka
bölümü; baskılar ve çizimler bölümü;
uğrayın. Bu müzeyi ziyaret ettikten
günümüzde ayrı bir yapıda bulunan
sonra hayatınızı British Museum’dan
‘İnsanlık Müzesi’ adı verilen etnografya
önce ve sonra olmak üzere iki
bölümü.
bölüme ayıracaksınız. Toplam dört
kilometre uzunluğundaki 94
galeride yer alan eserler iki milyon
yıllık dünya ve medeniyetler
tarihinden izler taşıyor. Bu
eserleri izlerken ufkunuzun
değiştiğini hissedeceksiniz.
Müzede, dünyanın her yanından
getirilen seçkin eskiçağ yapıtları
ve etnografya koleksiyonları
British Museum
bulunuyor. British Museum
Covent Garden
72 • S İ M İ T S A R AY I
National Gallery
National Gallery, sürekli olarak
sergilenen 2 bin 300’den fazla tablosu
ile Londra’nın en önemli müzelerinden
biri. 1824 yılında İngiliz hükümeti,
banker John Julius Angerstein’dan 36
tablo satın aldı. Bu tablolar müzenin ilk
eserleri oldu. Erken Italyan Rönesansı
ve 17. yüzyıl İspanyol tabloları ile
ön plana çıkan Ulusal Galeri’de
Leonardo Da Vinci’nin ‘Kara kalem’
ve Piero della Francesca’nın ‘Hz.
İsa’nın Vaftizi’ tabloları da bulunuyor.
Trafalgar Meydanı’ndaki National
Gallery’deki eserler kronolojik sıra ile
sergilendiği için gezilmesi keyifli bir
müze. Avrupa’daki diğer müzelerle
kıyaslandığında ufak boyutlu bir müze
gibi görünmesine rağmen önemli
eserleri barındırması ile rakipleri
arasında öne çıkıyor.
Covent Garden
Adım başı bir etkinlikle
karşılaşacağınız Covent Garden’da
bir köşede ateş üfleyen birini, diğer
tarafta gerçek bir heykelden ayırt
etmenin çok zor olduğu sokak
sanatçılarını görebilirsiniz. Burada
kendinizi adeta bir panayırdaymış
gibi hissedeceksiniz. Alışveriş
yaparken biraz kendinizi tutmanızda
yarar var çünkü Covent Garden
Londra’nın diğer yerlerine nazaran
Trafalgar Square
fazlasıyla turistik olduğu için biraz
pahalı bir yer. Yine de buradaki bit
pazarına uğradığınızda kendinizi
tutamayıp birkaç parça satın
alacağınız konusunda sizinle
iddiaya bile girebiliriz! Sayısız yeme
içme mekânının yer aldığı Covent
Garden’da zamanın nasıl geçtiğini
anlamayacaksınız bile.
Buckingham Sarayı
Trafalgar Square
Trafalgar Square Londra’nın en
büyük ve ihtişamlı meydanı. Big Ben
ile Leicester Square arasındaki bu
meydan her ikisine de 5 dakikalık bir
yürüyüş mesafesinde. Londra’nın
otobüs ulaşımının kalbi olan Trafalgar
Square’de birçok anıt, eser ve tarihi
bina bulunuyor. Dikkat çekici bu
eserlerden biri de meydandaki Nelson
Sütunu. 52 metre yükseklikteki
sütunun üzerinde Trafalgar
Savaşı’nda Fransız ve İspanyolları
yenen komutan olan Amiral Nelson’ın
anıtı bulunuyor. Trafalgar Square
çeşitli organizasyonlar için aktif
olarak kullanılan bir meydan. Mesela
Londra’daki yeni yıl kutlamaları bu
meydanda yapılıyor. Sayısız güvercine
ev sahipliği yapan Trafalgar Square’in
tadını çıkardıktan sonra yapacağınız
15 dakikalık bir yürüyüş sonucunda
İngiliz Kraliyet ailesinin yaşadığı
Buckingham Palace’a ulaşabilirsiniz.
Buckingham Sarayı
Londra’nın en fazla turist çeken
binalarından biri. Buckingham Dükü
S İ M İ T S A R AY I • 73
John Sheffield tarafından 1705 yılında
kır evi olarak yaptırıldı. Daha sonra
Kral III. George, bu evi 1761 yılında
aldı. 1826 yılında Kral IV George, evi
genişlettirdi ve bugün gördüğümüz
Buckingham Sarayı haline dönüştürdü.
Kraliyet ailesinin Londra’daki resmi
ikametgâhı olan Buckingham
Sarayı‘nda 775 oda bulunuyor.
Kraliçenin sarayda olduğu günlerde
özel bir bayrak göndere çekiliyor.
Kraliyet ailesi üyelerinin sarayda
bulunmadığı yaz aylarında sarayın
bazı bölümleri ziyarete açılıyor. Etrafı
bahçelerle çevrili sarayın halka açık
olan bölümlerinin gezilmesi üç saati
buluyor. Saray muhafızlarının nöbet
değişim töreni turistler tarafından
ilgiyle karşılanıyor.
SEYAHAT
Kayısı şehri
Malatya
Doğu Anadolu Bölgesi’nin en eski yerleşim
yerlerinden biri olarak Hititler’den
Roma’ya, Araplar’dan Bizans’a pek çok
uygarlığa ev sahipliği yapan Malatya,
zengin tarihi mirası, kayısı başta olmak
üzere birbirinden leziz tatları ve doğal
güzelliğiyle keşfedilmeyi bekliyor.
74 • S İ M İ T S A R AY I
Reçelden yağa, kolonyadan
lokuma kadar kayısıdan
elde edilen çok sayıda ürün
bulabileceğiniz Malatya’ya
gitmişken kendiniz ve
sevdikleriniz için hediyeler
almadan dönmeyin…
S İ M İ T S A R AY I • 75
HABER
Adıyaman il sınırları içerisindeki
Nemrut Dağı, Malatya’ya çok yakın.
Gitmişken, dağdan güneşin doğuşunu
izlemeyi ihmal etmeyin.
U
ygarlığının tarihi 10 bin yıl
öncesine giden Malatya’nın
adının, Hitit dilinde ‘bal’
anlamına gelen ‘Melid’ kelimesinden
türediği biliyor muydunuz? Melita,
Maldia, Meliddu, Melide, Melid,
Milid, Milidia ve son olarak da, bal
kıvamındaki kayısısıyla andığımız
Malatya, Selçuklular döneminde
üstünlük ve asalet ifadesi olarak
‘Saadet şehri’ olarak da anılırmış. Şehir
için bugün de aynı tanımı kullanmak
mümkün. Sadece kendi nüfusu değil,
İnönü Üniversitesi’nin öğrencileri
ve mevsimlik göçle kalabalıklaşan
Malatya; canlı, sıcak ve bir o kadar da
mutlu bir şehir…
Malatya’da yeni imar alanlarında
yükselen pırıl pırıl binalarla
birlikte eski yerleşimlerin yıkılarak
yenilenmesi sonucu şehrin yeni bir
çehreye kavuştuğunu söyleyebiliriz.
Birbirinden şık ve modern mimariyle
yapılan binalar, kimi zaman nerede
olduğunuzu unutmanıza yol açabiliyor.
Lüks konutlar, hem şehirdeki yaşam
kalitesini artırıyor hem de Malatya’nın
tarihi kimliğinin yanına modern şehir
algısını da ekliyor. Şehrin merkezi en
canlı bölge… Çalışanlar işyerlerinden,
öğrenciler okuldan çıktıktan sonra
kalabalıklaşan merkeze baktığınızda,
İstanbul’daki İstiklal Caddesi’ni
aratmayacak bir dinamizme
kapılıyorsunuz.
Dünya kuru kayısı ihtiyacının yüzde
80’ini Malatya’nın karşıladığını biliyor
muydunuz? Eminiz bu duruma hiç
de şaşırmamışsınızdır. Malatya’da
tekstil fabrikaları, un ve yem sanayi,
hayvancılık bir yana, kayısı bir yana…
Yıllık ortalama 70-120 bin ton arası
kuru kayısı üretilen şehirde, 400-500
bin ton da yaş kayısı üretimi yapılıyor.
Kentte üretilen yaş kayısının yüzde
90’ı kurutuluyor ve bunun yaklaşık
yüzde 95’i de ihraç ediliyor. Malatya
sadece kayısı ile yılda ortalama 200250 milyon dolar arası ihracat geliri
sağlıyor. Kayısı tarımı aynı zamanda
30 bine yakın aileye de ekmek kapısı
açıyor.
Gezi rotası
Malatya denince herkesin aklına
şüphesiz kayısı geliyor. Fakat tarihin
beşiğinde sayısız medeniyete ev
sahipliği yapmış Malatya’yı sadece
kayısı ile anmak, şehre büyük haksızlık
olur.
Malatya’nın şimdiki merkezi, birçok
Anadolu kentine oranla düzenli ve
modern bir görünüme sahip. Park,
meydan gibi kamusal alanlara son
derece geniş yer verilen şehirdeki
Kernek Caddesi, Malatya’nın en
modern ve dinamik bölgesi. Şık
Beşkonak
76 • S İ M İ T S A R AY I
restoranlar ve mağazaların bulunduğu
bu caddenin hemen bitimindeki
şelale aynı zamanda bir buluşma
noktası. Kernek Caddesi, Malatya
Müzesi’ne de evsahipliği yapıyor.
Malatya ve çevresindeki kazılardan
çıkarılan 15 bin eserin sergilendiği
müzedeki en nadide objeler neolitik
heykelcikler, kılıç ve mızrak uçları,
Arslantepehöyük’te geç kalkolitik
çağı katında bulunan ve tarihi MÖ 4
bin yılına dek uzanan mezar ile mühür
baskılar…
13 Şubat 1931 yılında Malatya’ya ilk
gelişinde Atatürk’ün ağırlandığı ve
‘Atatürk Evi’ adıyla bilinen ev de yine
bu caddede… Burada ayrıca Tarihi
Vali Konağı’nı, Sinema Caddesi’ndeki
tarihi Malatya evleri olarak bilinen
Beşkonak’ı gezebilirsiniz.
Aslantepe
Höyüğü
Battalgazi
Malatya’ya gittiğinizde uğrayacağınız
bölgelerden biri de Battalgazi
olmalı. Eski şehri çevreleyen surların
arasından girdiğimiz Battalgazi’de
ziyaret edilebilecek çok sayıda
tarihi eser var. Ulu, Melik Sunullah,
Akminare, Alacakaya, Sütlü Minare
ve Karahan camileri, Kanlı Kümbet,
Hasan Basri Türbesi, Silahtar Mustafa
Paşa Kervansarayı… En görkemli
eser, Ortaçağ’ın mimari şaheserleri
arasında gösterilen, Selçuklu
hükümdarı Alaaddin Keykubat
zamanında, 1224 yılında yaptırılmış
olan Ulu Camii. Anadolu’nun ayakta
duran en eski camisi olma özelliğini
sürdüren bu eserin sahibi ise Mimar
Mansur bin Yakup…
Yine bölgede bulunan Kanlı
Kümbet’in tam olarak hangi amaçla
kullanıldığından emin olunmasa
da kümbet içinde idam cezalarının
uygulandığına dair rivayetler var.
Aslantepe Höyüğü
Battalgazi’den sonra şehrin arkeolojik
araştırma sahası olan Aslantepe
de gezilecek yerler arasında olmalı.
Aslantepe Höyüğü’ndeki kazılar,
milattan önce 8 bin yıllarından itibaren
bölgede yerleşim olduğunun kanıtı.
1961’de başlatılan kazılarda, daha
önce varlığı bilinmeyen kültürlere
yerlerden biri. Malatya’nın doğal
güzelliği ve tarihsel dokusunun yanı
sıra, şehre 100 km mesafedeki Nemrut
Dağı’na bağlantısı, şehrin turizmini
artıran unsurlar.
Orduzu Pınarbaşı
bile rastlanmış. Burada, dünyanın
bilinen en eski saray yapısı da dâhil
olmak üzere pek çok buluntu ortaya
çıkarılmış.
Malatya’nın, dolayısıyla Doğu
Anadolu’nun en batı ucunda yer alan
Darende’de Somuncu Baba Külliyesi,
Balıklı Kuyular, Tohma Kanyonu,
Hasangazi Türbesi gibi tarihi eserleri
görebilirsiniz. Rafting ve doğa
yürüyüşü de yapılabilen Darende,
özellikle yaz aylarında ziyaretçi akınına
uğruyor.
Nemrut Dağı’na
çıkmadan olmaz
Torosların devamı olan Beydağlarının
çevrelediği Malatya’ya 100 km
uzaklıktaki Nemrut Dağı, Adıyaman
sınırları içinde ama Malatya’ya
gelenlerin görmeden gitmediği
S İ M İ T S A R AY I • 7 7
Orduzu Pınarbaşı, Malatyalılar için
çok popüler bir mesire yeri... MalatyaElazığ karayolu üzerinde, merkeze
5 kilometre mesafede, yamaçları
çam ağaçlarıyla çevrili olan Orduzu
Pınarbaşı, yazlık gazinoları, göl
kenarındaki dinlenme tesisleri ve
Mişmiş Park’ta inşa edilen Kayısı Fuarı
alanıyla doğal bir çekim noktası.
Ne yenilir?
Malatya’ya gelmişken kayısıya
doyacağımızdan şüphemiz yok ama
Doğu mutfağının damak çatlatan
lezzetini şehirde nasıl yadsıyabiliriz?
Yoğurtlu çorba, analıkızlı, kiraz sarma,
ıspanaklı ekşi, dolma köftesi ve dövme
çorbasıyla geniş bir çorba çeşitliliği
bulunan şehirde, ana malzemesi bulgur
olan köftelerin de özel bir yeri var.
Malatya mutfağında 100’ün üzerinde
köfte çeşidi olduğunu öğrendiğimizde
ise şaşırmadan edemiyoruz.
Malatya’daki esnaf lokantalarında
kâğıt kebabı, içli köfte ve tereyağlı kayısı
tatlısını da denemenizi tavsiye ederiz…
BİTKİ DÜNYASI
Havanızı
bitkilerle
temizleyin
Hayatımızın büyük bölümünü evlerimizde geçiriyoruz. Bizim için
değerli olan bu yaşam alanının havasının temizliği de sağlığımızı
doğrudan etkiliyor. Temiz bir nefesin yolu ise bitkilerden geçiyor.
78 • S İ M İ T S A R AY I
Bitkiler sadece evinizin havasını temizlemekle kalmaz,
aynı zamanda dekorasyonunuza da hava katar…
S İ M İ T S A R AY I • 79
BİTKİ DÜNYASI
T
ürkiye’de 70’li ve 80’li yıllarda
yaşayanların hafızalarında
mutlaka ev bitkilerinin yeri
vardır. Büyüklerimizin evinde, cam
önlerinde, koridorlarda hatta banyoda
bile görmeye alışık olduğumuz ev
bitkileri, sadece güzel oluşları ve ev
ortamına verdikleri doğal görüntü
sebebiyle değil, aynı zamanda havayı
temizledikleri için de tercih ediliyorlardı.
Nitekim yapılan araştırma ve deneyler,
bitkilerin olduğu iç mekânların uçucu
ve değişken kimyasal oranlarında
kayda değer düşüşler olduğunu
göstererek bu düşünceyi doğruluyor.
Bitkilerin ortamdaki zararlı maddeleri
temizleme kabiliyetleri, farklı türler
arasında çeşitlilik gösteriyor. Örneğin
etkenlerin görülmesi ‘kapalı ortam
hava kirliliği’ olarak tanımlanıyor.
Evlerimizde sıklıkla rastlanan lamine
parkeler, suntadan yapılan mobilyalar,
cilalar, plastik malzemeler, boyalar ve
yaşamımızın neredeyse vazgeçilmezi
haline gelen temizlik malzemeleri
evin havasına çeşitli maddelerin
yayılmasına sebep oluyor. İç ortam
havasındaki bu kirleticilerin görülme
oranı; yapının özelliklerine, yapımında
kullanılan malzemeye, ısıtma
sistemine, havalandırma durumuna,
içeride sigara içilip içilmemesine
bağlı olarak da değişiyor. Kısacası
içinde eşya olan birçok ev ve ofisin
havasında bahsettiğimiz moleküllerin
görüldüğünü söylemek mümkün.
yürütülmüş. Araştırmada 10 farklı
bitki incelenmiş ve havadaki tüm
kimyasal tipleri gidermede etkili olan
bitkiler şöyle sıralanmış:
• Benjamin (Ficus benjamina)
• Şeflera (Schefflera arboricola)
• Salon sarmaşığı (Cissus rhombifolia)
• Barış zambağı (Spathiphyllum sp.)
• Şeytan sarmaşığı (Epipremnum
aureum)
NASA, bitkileri inceledi
Bir astronotun sentetik malzemelerle
donatılmış ufak bir uzay istasyonunda
aylarca kalması gerekiyor. Kabin içine
sürekli olarak zararlı kimyasallar
yayıldığını bilen ve bunun astronotların
sağlığını etkilemesini önlemeye
Bitkilerinizin bakımını
ihmal etmezseniz
her zaman sağlıklı
görünürler.
bir bitki formaldehit gidermede
başarılıyken, diğeri benzeni yok etmede
daha iyi sonuç verebiliyor. Bu satırları
okuduktan sonra, “Benim temiz evimin
havası da temizdir” diye düşünenler
olabilir. Öyleyse her evde olan malzeme
ve eşyaların ortamdaki havaya kattığı
moleküllere birlikte bakalım…
Hava kirliliği
Konutlarda ve diğer kapalı
yapılarda iç ortam havasında; insan
sağlığını olumsuz yönde etkileyen
karbonmonoksit, kükürtdioksit,
nitrojen oksitler, formaldehit, sigara
dumanı, radon, asbest, kurşun,
uçucu organik moleküller, çeşitli
mikroorganizma ve alerjenler gibi
biyolojik, fiziksel ve kimyasal zararlı
Öyleyse ortam havasını temizleyecek
bitkilere göz atmakta fayda var.
Ev bitkisi, ama hangisi?
Bitkinin havadaki zararlı maddeleri
azaltmasına dair değerler; ışık,
ısı, nem ve besin gibi büyüme
faktörlerine bağlı olarak değişiyor.
Bitkiler elbette ortamdaki kimyasal
maddelerin tamamını yok etmiyor,
fakat bu anlamda dikkate değer bir
fayda sağlıyor. Bu konuda yapılan
araştırmalar, bitkilerin havayı
temizleme özelliğini kanıtlayan
sonuçlarıyla, bizi doğanın sunduğu
eşsiz yaşam dengesine bir kez daha
hayran bırakıyor. Bu araştırmalardan
bir tanesi, Alman Ulusal Çevre ve
Sağlık Araştırma Merkezi tarafından
8 0 • S İ M İ T S A R AY I
çalışan NASA uzmanları, kapsamlı
bir araştırmada, kapalı mekân hava
kalitesini etkileyen bitkileri incelemeye
alarak bu konuda etkili olan bitkilerin
listesini yayınladı. NASA’nın kapalı
alan havasını temizleyen bitkilere dair
en etkiliden başlayan listesi şu şekilde:
• Areka palmiyesi (Chrysalidocarpus
lutescens)
• Salon palmiyesi (Rhapis excelsa)
• Bambu palmiyesi (Chamaedorea
seifrizii)
• Kauçuk (Ficus robusta)
• Kardeş kanı (Dracaena deremensis)
• İngiliz sarmaşığı (Hedera helix)
• Ficus alii (Ficus macleilandii)
• Salon eğreltisi (Nephrolepis exalta)
• Beyaz yelken çiçeği (Spathiphyllum
commutatum)
Türkiye’de bulunan
ve tavsiye edilen
ev bitkileri
(Chrysalidocarpus lutescens)
NASA araştırmacılarının tavsiye ettiği bitkilerden
biri. Bu palmiye, havayı toluen’den ve ksilen’den
arındırma konusunda yüksek performans
gösteren bitkilerin başında geliyor. Uygun koşulları
sağlar, tüm sene boyunca 22 derece bir ısı ve
yapraklarına düzenli bir şekilde su püskürtürseniz
1.50 ila 2.50 m. boyunda bir bitki elde edersiniz.
Işık isteği: Orta
Isı isteği: 15 ila 25 derece arası
Benzen’e karşı: +
Formaldehit’e karşı: +
Toluen’e karşı: +++
>
>
Areka palmiyesi
Bambu palmiyesi
(Chamaedorea seifrizii)
NASA uzmanları tarafından tavsiye edilen bitkilerden biri.
Bu palmiyenin kamışları 2 m’ye kadar erişir, fakat bu boya
varmadan bile trikloetileninin de dâhil olduğu hava kirleten
birçok maddeyi emer. Bu bitkiyi güvelere karşı ilaçların, leke
sökücülerin ve diğer kuru temizleme malzemelerinin yoğun
olduğu giyinme odasına yakın bir yere koyabilirsiniz.
Işık isteği: Orta-az
Isı isteği: 18 ila 24 derece arası
Benzen’e karşı: ++
Formaldehit’e karşı: +++
Trikloretilen’e karşı: ++
Ksilen’e karşı: +
S İ M İ T S A R AY I • 81
BİTKİ DÜNYASI
Kauçuk ağacı >
(Ficus elastica)
Emekli NASA araştırmacısı ve
‘Eco-friendly House Plants’ (Çevre
Dostu Ev Bitkileri) kitabının yazarı,
Dr. B.C. Wolverton’un tavsiye ettiği
bitkilerden biri. Kauçuk ağacı
özellikle formaldehit’i emme
konusunda etkili. Doğrudan güneş
ışığı gelmediği sürece, her mekân
hoşuna gider. Büyüdükçe hacim
kazanan bu bitki için geniş bir yer
ayarlamanızı tavsiye ederiz.
Işık isteği: Orta-az
Isı isteği: 15 ila 25 derece arası
Formaldehit’e karşı: ++
> Beyaz yelken çiçeği
(Spathiphyllum commutatum)
‘Eco-friendly House Plants’ (Çevre Dostu Ev
Bitkileri) kitabında tavsiye edilen bitkilerden
biri. Tam bir zararlı madde emici.
Işık isteği: Orta-az
Isı isteği: 18 ila 25 derece arası
Amonyak’a karşı: ++
Benzen’e karşı: ++
Formaldehit’e karşı: +++
Toluen’e karşı: +++
Trikloretilen’e karşı: +++
Ksilen’e karşı: ++
82 • S İ M İ T S A R AY I
Şeflera >
(Schefflera actinophylla)
Alman Ulusal Çevre ve Sağlık
Araştırma Merkezi tarafından
önerilen iç mekân bitkilerinden
biri. Bu bitkiye evde geniş bir yer
ayrılmasını tavsiye ederiz. Aydınlığı
seven şeflera, doğrudan gelen
güneş ışığından ise hoşlanmaz.
Işık isteği: Orta
Isı isteği: 12 ila 25 derece arası
Benzen’e karşı: +
Formaldehit’e karşı: ++
Ksilen’e karşı: ++
> Benjamin
(Ficus benjamina)
Alman Ulusal Çevre ve Sağlık Araştırma
Merkezi tarafından önerilen iç mekân
bitkileri arasında yer alıyor. Türkiye’de
evlerde en yaygın bulunan bitki. Bu
bitkiyi aydınlık odalara koyabilirsiniz.
Işık isteği: Çok
Isı isteği: 15 ila 25 derece arası
Amonyak’a karşı: +
Formaldehit’e karşı: +++
Ksilen’e karşı: +++
S İ M İ T S A R AY I • 8 3
Röportaj
Bebeklere yüzme
öğretilebilir mi?
Suda vakit geçirmeleri bebekler için faydalı mı? Bir bebek kaç yaşından itibaren
yüzebilir? Bebeklere suyu sevdirmenin bir yolu yok mu? Yaza girdiğimiz şu
günlerde tüm bu soruları bebek ve okul öncesi yüzme eğitmeni Yasemin Saner
Çulha’ya sorduk ve kurucusu olduğu su aktivitesi ‘Swimbaby’ üzerine konuştuk.
0-4 yaş arası çocukların beyin kas
koordinasyonu suyun üzerinde
durmalarına izin vermez.
Fakat bu dikkatli eğitmenler ve
ebeveynlerin yanında sudan keyif
almalarına engel değil…
9 0 • S İ M İ T S A R AY I
S İ M İ T S A R AY I • 91
Röportaj
G
üneşli bir gün… Altın rengi
kumların üstüne serilmiş
güneşleniyorsunuz ya da
şezlongunuzda oturmuş içeceğinizi
yudumluyorsunuz. Aniden bir ses
tüm dikkatleri üzerine çekiyor ve plajın
bütün hâkimiyetini ele geçiriyor. Bir
bebek, var gücüyle ağlıyor. Evet, yine
bir anne-baba “bağışıklık sisteminin
güçlenmesi için” bebeğini denize
sokmaya uğraşıyor… Bu sahneye
en az bir kez şahit olmuşsunuzdur.
Bebeklerin doğuştan yüzme yetenekleri
olduğu gibi bir kanıya kapılmışken,
sudan bu kadar korkmalarını pek
anlam veremeyiz. Peki, bu ne kadar
doğrudur? Bir bebeğe ne zaman yüzme
öğretilebilir? Suda vakit geçirmek
bebeklere neler katar? Bu ve fazlasını
okul öncesi yüzme eğitmeni Yasemin
Saner Çulha’dan dinledik.
Bebek yüzme eğitmenliğine neden
başladınız, nasıl bir süreçten
geçtiniz?
Oğlum Pamir, 8 haftalıkken bebek
yüzme aktivitesine katılarak suyla
tanıştı. O dönem, su sayesinde
bebeğimin ne kadar huzurlu
olduğunu gördüm ve kendimi bu
işin içinde buldum. İngiltere’de
faaliyet gösteren STA (Swimming
Teachers Association)’nın dünya
çapında geçerli, bebek ve okul öncesi
yüzme eğitimini ve diğer güvenlik
eğitimlerini başarıyla tamamlayarak
bebek yüzdürmesi alanında eğitmen
olarak çalışmaya başladım. Bu alanda
9 2 • S İ M İ T S A R AY I
kendimi daha fazla geliştirmek
üzere Laurie Lawrence’ın kurucusu
olduğu World Wide Swim School’un
Avustralya disipliniyle oluşturulmuş
bebek yüzdürme eğitimlerini de
tamamladım. Tecrübeli bir eğitmen
olarak, 2013 yılında su aktivitesi olan
Swimbaby’yi kurdum ve burada
eğitmenlik yapmaya devam ediyorum.
Bebeklerin doğuştan yüzme
refleksine sahip oldukları doğru
mudur?
Bebeklerde suda nefes tutma refleksi
doğuştan gelir. Bu refleks, 17’nci
aydan sonra giderek azalmaya başlar.
Swimbaby gibi su aktivitelerinde amaç
bu refleksi bilinçli hale getirmektir.
Bebekler kaç yaşından itibaren
yüzebilirler?
Dünya genelinde bebeklerin
doğdukları andan itibaren suyun
altından kısa mesafe de olsa
yüzebildiklerini görüyoruz.
Bazı uzmanlar bebeklerin
üç yaşından itibaren yüzme
öğrenmesinin daha doğru olduğunu
söylüyor. Üç yaşından önceki
bebeklere tam olarak yüzme mi
öğretiliyor, yoksa ileride daha
sağlıklı yüzebilmeleri için gerekli alt
yapı mı sağlanıyor?
Kesinlikle bir alt yapı oluşturuyoruz.
0-4 yaş arası çocukların beyin kas
koordinasyonu suyun üzerinde
durmalarına izin vermez. Suyla
vakit geçirmiş, Swimbaby gibi su
aktivitesine katılmış çocukların ise
Bebeklere yüzme
öğretilirken çok hassas ve
dikkatli olunması gerekiyor.
yüzme yaşı 20 aylara kadar inebilir.
Burada kast ettiğimiz stil yüzmesi
değil, var olan nefes tutma refleksini
kelime bağdaştırma yöntemi ile bilinçli
hale getirmektir. Böylece bebek, suyun
altından kısa mesafe yüzebilir. Bu da
bebeğin beyin-kas koordinasyonunu
oldukça olumlu etkiler.
Bebeğin böyle bir su aktivitesine
katılması için doktor onayı almak
gerekir mi?
Bebeklerde yüzme yaşı 20
aylara kadar inebiliyor.
S İ M İ T S A R AY I • 9 3
Doktordan onay almak ebeveynin
kendini daha güvende hissetmesini
sağlar. Ayrıca bizler de havuza
girmeden önce, bebeğin Hepatit B
aşısının tamamlanmasını ve doktora
danışılmasını istiyoruz. Özellikle
bebeğin kronik bir rahatsızlığı varsa
-astım, bronşit, sık sık tekrarlayan
cilt hastalıkları gibi- katılmasını
önermiyoruz.
Sudan korkan bebekler için
ebeveynlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Ebeveynlerin tutumu burada büyük
önem taşıyor. Bebekler, anne-babanın
beden dilinden, ses tonundan,
sözcüklerinden ve mimiklerinden
çok fazla etkilenirler. Ebeveyn
rahat ve kararlı olmalıdır. Öncelikle
bebeğin sudan neden korktuğunun
düşünülmesinde fayda var. Daha önce
yaşadığı bir tecrübe mi yoksa herhangi
birinin hiç kötü niyeti yokken, “Aman
dikkat suya düşersen boğulursun”
gibi bir korumacı yaklaşımından
mı kaynaklanıyor? Öyleyse bile bu
tecrübeyi ebeveyn unuttuğunda,
çocuk da unutacaktır! Acele etmeden,
çocuğun rahat hissetmesini sağlamak
gerekir.
Dünyada ve ülkemizde bu alanda
ne gibi çalışmalar yürütülüyor,
karşılaştırmalı olarak açıklayabilir
misiniz?
Özellikle İngiltere ve Avusturalya’da
bebek yüzmesi, su güvenliği gibi
çalışmalar çok gelişmiş durumda.
Birçoğumuz, sosyal medyada sıkça,
farklı ülkelerde yapılan bebek yüzmesi
çalışmalarının başarı videolarını
izliyoruz.
Ülkemizde ise son iki senedir bebek
Röportaj
Su aktiviteleri
bebeğin...
• Vücut direncini arttırır,
• Kas ve iskelet sistemini
güçlendirir,
• Sinir sistemini ve
psikolojisini olumlu etkiler,
• Nefes kontrolünü geliştirir,
• Uykusunu tetikler,
• Eğlenmesini, sosyalleşmesini
ve özgürce hareket etmesini
sağlar,
• Duyularını geliştirir,
• Ebeveyne olan güvenini
pekiştirir.
9 4 • S İ M İ T S A R AY I
Yüzme eğitmeni Yasemin
Çulha ve oğlu Pamir.
su aktiviteleri gerçekleştiriliyor. Biz
eğitmenler de kendimizi geliştirirsek
bu izlediğimiz videolar ülkemizden
çıkabilir.
“Swimbaby”den bahseder misiniz,
neler yapıyorsunuz?
Swimbaby programı 0-4 yaş arası
bebekler ve okul öncesi çocuklara hitap
eden; fiziksel, ruhsal ve sosyal gelişimi
sağlayan bir su aktivitesidir. Program
bir deneme dersi ardından, beş
haftalık kurlar halinde gerçekleşiyor.
Dersler haftada bir gün, 30 dakika
sürüyor. Öğrenciler ebeveyni ile havuza
giriyorlar ve bizlerin moderatörlüğünde
dersleri takip ediyorlar. Derslerimizi,
bebekler ve çocukların görme,
etkileşim ve doğal rekabet yolu ile
öğrenme özellikleri göz önünde
bulundurarak; becerilerini daha hızlı
geliştirmek ve onlara bir sosyal aktivite
ortamı sunmak amacıyla grup halinde
gerçekleştiriyoruz. Temelde yaş
gruplarına göre kategorize ettiğimiz üç
sınıfımız var. İlk dört ay grubumuzun
eğitimlerini küvette veriyoruz.
Swimbaby programı tekrar ve
gözlemleme esasına dayalı bir
müfredata sahip. Müfredatımız
Avustralya’nın yüzme gurusu Larie
Lawrance tarafından oluşturuldu
ancak her toplumun ihtiyacı farklı
olduğundan Türk psikologlar
tarafından da incelendi ve yorumlandı.
Bebeklerimizle ozonla temizlenen,
140 cm, gün ışığı alan havuzlarda
çalışıyoruz. Swimbaby şu an için
sadece ebeveyn katılımlı bir su
aktivitesi. Henüz su güvenliği eğitimi
vermiyoruz.
S İ M İ T S A R AY I • 95
TEKNOLOJİ
The Amazing Spider Man 2 Türkiye’de!
T
TNET’in dijital oyun platformu Playstore, ‘The Amazing Spider Man 2’ filminin oyununu
dünyayla aynı anda oyunseverlerle buluşturuyor. Örümcek Adam hayranları, yeni film
vizyondayken yeni oyunun heyecanını da eş zamanlı olarak deneyimleme fırsatı bulacaklar. ‘The
Amazing Spider Man 2’ oyunu, ikinci filmin dışına çıkıyor ve Örümcek Adam’ın yeraltı dünyasını
ters düz eden, New York için daha büyük bir tehdidi keşfettiği, kendine özgü bir hikâye anlatıyor. Bu
adrenalin dolu aksiyon, filmdeki kötü karakterleri ve klasik Marvel karakterlerini bir araya getiriyor.
İstediğiniz yerden canlı
yayın yapın
Skype’da grup
görüşmeleri bedava
S
kype kullanıcıları aileleri, arkadaşları ve iş ortaklarıyla
daha kolay grup görüşmesi yapabilecekler. Microsoft,
bireylerin kolay ve özgür bir şekilde iletişim kurmalarına
yardımcı olan Skype görüntülü grup görüşme özelliğinin
bundan böyle ücretsiz olarak sunulacağını duyurdu.
Windows masaüstü, Mac ve Xbox One kullanıcılarının
daha önce premium abonelikle kullanabildikleri Skype
görüntülü grup görüşme özelliği, bundan böyle adı geçen
platformlardaki tüm Skype kullanıcıları tarafından
ücretsiz olarak kullanılabilecek. Mobil ve diğer
platformlarda görüntülü grup görüşme özelliği ise çok
yakında kullanıma sunulacak.
Prestigio’nun Wi-Fi kablosuz ağ destekli
yeni kamerası Multi Cam 575w, çok
farklı yerlerde çok farklı amaçlarla
kullanılabilmesiyle öne çıkıyor. 2034
x 1296 piksel Super HD kalitede video
kaydı yapabilen Multi Cam 575w’yi ister
arabanızda araç kamerası olarak, ister
evde bebek kamerası olarak isterseniz
de spor yaparken aksiyon kamerası
olarak kullanabilirsiniz. Prestigio Multi
Cam 575w’nin Wi-Fi özelliği sayesinde kameranın çekmekte
olduğu görüntüleri canlı olarak Android ya da iOS işletim
sistemli cihazlarla istediğiniz yerden izleyebilirsiniz. Ayrıca
4 adet Multi Cam kameradan aynı anda tek bir telefon ya
da tablete canlı görüntü aktarımı yapabilir, isterseniz bu
görüntüleri canlı olarak internet üzerinden paylaşabilirsiniz. En
iyi sonucu almak için Prestigio Multi Cam 575w için özel olarak
hazırlanmış uygulamayı App Store’dan ya da Google Play’den
mobil cihazınıza indirerek kameranızı uzaktan kontrol edebilir,
canlı videolar izleyebilir, kamera ayarlarını değiştirebilir ve
çekilmekte olan görüntüleri internet üzerinden paylaşabilirsiniz.
9 6 • S İ M İ T S A R AY I
Asus sınırları zorluyor
A
sus, N serisi yüksek performanslı multimedya dizüstü bilgisayar
yelpazesine yeni üyesi N750JK’yi ekledi. N750JK geniş görüş açısına sahip,
yansıma engelleyicili ve Full HD çözünürlük sunan 17.3 inç büyüklüğünde
ekranıyla, dizüstü bilgisayarların alışılagelmiş sınırlarının dışına çıkıyor.
Asus N750JK, dördüncü nesil Intel® Core™ işlemci ve NVIDIA® GeForce® ekran
kartı ile yüksek işlem gücü sunarken, Asus’a özel SonicMaster Premium
ses teknolojisiyle de hem oyun oynarken, hem de film izlemek veya müzik
dinlemek gibi multimedya kullanımlarında etkileyici bir deneyim yaşatıyor.
Asus N750JK, tasarımında kullanılan dayanıklı ve şık metal malzeme ile
yüksek performansının yanında arka aydınlatmalı klavye gibi artılarıyla
göz alıcı bir dizüstü bilgisayar olarak dikkat çekiyor. Asus N750JK,
tasarımında kullanılan yüksek kaliteli malzeme sayesinde şık ve
güçlü bir duruş sergiliyor. Dalgalanma efektli hoparlör ızgarası
tasarımına zenginlik katarken ses çıkışında mükemmel
bir akustik performans sağlanmasına yardımcı oluyor.
Full HD çözünürlüklü ekran ise yansıma engelleyici
özelliğiyle göz yorulmasını engelliyor ve geniş bir
görüş açısı sunuyor.
“İlle de el yazısı”
diyenlere güzel haber
D
ata Star, el yazısını bilgisayara aktaran özel
bir ürün olan IRISNotes 2 Executive’i Türkiye’de
satışa sundu. Türkçe desteği olan ürün, özel bir kalem
ile herhangi bir kağıda yazılan yazı ya da çizimleri
bilgisayara aktarıp düzenlemeyi sağlıyor. IRIS Notes 2
Executive adlı bu ürün, el ile yazılan yazı ve çizimleri
bilgisayara aktarıp düzenlemeyi sağlıyor.
Türkçe desteği de olan bu IRIS Notes 2 Executive,
dijital bir kalem ile özel alıcıdan oluşuyor. Bu özel
kalem ve kağıt tutucu şeklinde kullanılabilen USB alıcı
ile herhangi bir kağıda (alıcı kağıdın üzerine ya da
köşesine konularak) yazma ya da çizme işlemi yapılıyor.
Aynı anda yazılan ya da çizilen şey bilgisayara ya
da iPAD/iPhone’a aktarılabildiği gibi bilgisayardan
uzak olunduğunda belleğe alınan yazı ya da çizim,
daha sonra bilgisayar ya da tablete (iPAD) USB
kablo aracılığıyla aktarılıyor. Bu şekilde aktarılan el
yazısı bilgisayarda Word, Outlook gibi programlarda
düzenlenerek kaydedilebiliyor. IRIS Notes 2 Executive
modeli PC ve Macintosh desteği yanında iPAD, iPhone ve
iPOD desteği de sunuyor.
Vodafone’dan yeni
akıllı telefon
Vodafone Türkiye, akıllı cihaz fırsatlarını herkes için kolay, anlaşılır
ve erişilebilir kılmaya devam ediyor. Dünya kalitesinde en yeni mobil
teknolojileri Türkiye’yle buluşturan Vodafone, kendi markasıyla
piyasaya sürdüğü yeni akıllı telefonu Vodafone Smart 4 Mini’yi tanıttı.
Vodafone Smart 4 Mini, büyük ekranlı ve şık tasarımlı akıllı telefonu
ekonomik fiyat avantajıyla buluşturuyor. Temmuz 2010’da lanse ettiği
Vodafone 840 ile Türkiye pazarına operatör markalı akıllı telefon
kavramını getiren ve akıllı cihazlara erişimi kolaylaştıran Vodafone
Türkiye, dört yıl içinde Vodafone markalı telefon ve tabletlerle toplam
17 lansman gerçekleştirdi. Temmuz 2013’te tanıtılan ekonomik
Vodafone Smart Mini’yle akıllı telefona geçiş yapmayı kolaylaştıran
Vodafone Türkiye, şimdi de serinin yeni telefonu Vodafone Smart 4
Mini’yi tarifeye ek ayda 1 TL’ye abonelerine sunuyor. Üstelik tarifeye
ek ödeme seçenekleri ve 24 ay taksitle çok daha uygun koşullarda
sunuluyor. Vodafone Smart 4 Mini büyük ekranı ve son teknoloji
donanımına karşın kontratsız 375 TL’lik fiyatı ve tarifeye ek ödeme
kolaylıklarıyla dikkat çekiyor. Vodafone’un akıllı cihaz seçmeyi, almayı
ve kullanmayı kolaylaştıran Akıllı Cihaz Akıllı İletişim Platformu
(ACAİP) portföyüne eklenen Vodafone Smart 4 Mini, Android 4.2.2
Jelly Bean işletim sistemiyle çalışıyor. Vodafone Smart 4 Mini, 4.0 inçlik
WVGA dokunmatik ekranıyla büyük ekran keyfini yaşatırken 1.3 GHz
çift çekirdekli işlemcisi ve 512 MB RAM’iyle göz dolduruyor.
S İ M İ T S A R AY I • 97
TEKNOLOJİ
Taşınabilir şarj cihazında
önemli fırsat!
N
Evde sinema lüksü
Acer oturma odası projektörü H5380BD’nin
3.000 ANSI lümenin yüksek parlaklığı, doğal
720p HD görselleri geniş ekran formatında (16:9)
görüntüleyerek, bu cihazı ev sinema sistemi için
ideal kılıyor. 144 Hz 3D desteğiyle birlikte Acer
H5380BD oturma odanızda yüksek kaliteli filmler
ve 3D oyun eğlenceleri için optimize edilmiş bir
projektör. Saniyede 24 karede gerçek sinema
deneyimi ile Acer Projektörde izlenen Blu-Ray
filmleri filmin setindeymiş gibi izleyebilirsiniz.
Acer Color Boost II+ optimize bir 6 segmentli
renk tekerleği tasarımına, güçlü imaj işleyicisi ve
gelişmiş lamba aydınlatma teknolojisiyle Acer Color
Boost geleneksel projektörlerde daha iyi bir renk
performansı sağlıyor. Yüksek kontrast oranına sahip
harika renkler ultra canlı görseller sunuyor. 3.000
ANSI lümen ve 17.000:1 kontrast oranı ile 3D oturma
odası video projektörü Acer H5380BD parlak gün
ışığında bile, net 2D ve 3D imajları görüntüleyebiliyor.
ext&NextStar güvencesiyle
sadece www.nextpower.com.
tr üzerinden satışa sunulan Next
Power Rock III yeni nesil taşınabilir
şarj cihazı, teknoloji ve modernizmi
bir arada sunuyor. Alman tasarımcı
Master Jonas tarafından dizayn edilen
Next Power Rock III taşınabilir şarj
cihazlarında estetik ve işlevsellik bir
arada bulunuyor. Tarzınıza ve kişiliğinize
uyum sağlayacak renk seçenekleriyle fark yaratan
Rock III’ün fuşya rengi enerji ve değişimi, beyaz rengi sadelik ve
zarafeti, siyah rengi ise şıklık ve asaleti simgeliyor. Estetik ve tasarımın
çok ötesinde, yenilikçi ve akılcı bir harici batarya olan Next Power
Rock III, ruhundaki altın oran, kusursuz şekli ve dokunuşta sağladığı
his ile dikkatleri üzerine toplayacak. Rock III’ün üretiminde kullanılan
Almanya’dan ithal yüksek kaliteli ABS+PVC malzeme, cihaz üzerinde
yapılan 100 bini aşkın düşme testi sonucu sağlamlığını tescilliyor.
Hangi model telefon kullanırsanız kullanın, tüm telefonlarla uyum
içerisinde çalışmak için üretilen Rock III, akım koruma teknolojisi
sayesinde telefonunuz için en uygun şarj ortamını kendisi ayarlıyor.
Toza karşı geliştirilen özel teknolojisi sayesinde kendi kendini koruyan
NextPowerRock III ayrıca tam bir doğa dostu. Zehirli madde içermeyen
malzemesi ile geri dönüşümde doğaya zarar vermeyen cihaz boyama
teknolojisi ile de sizi ve cildinizi koruyor.
Hayat kurtaran Lumia
B
rezilya’da gerçekleşen bir olayda Nokia Lumia 520, onu
taşıyan polis memurunun hayatını kurtardı. Hırsızlarla
sıkı bir çatışmaya giren polis memuru pantolonunun arka
cebinden vuruldu ancak yara almadı. Zira arka cebinde
duran Lumia 520 merminin polis memurunun vücuduna
girmesini engelledi. Dayanıklılığı ile dikkat çeken Lumia
ile daha önce şaşırtıcı bir test yapılmıştı. 2013 yılında
yapılan testte Lumia 920’ye 24 tonluk basınç uygulanmıştı
ve cihaz bu yükü kaldırmayı başarmıştı. Günlük hayatta
kör bir kurşunun sizi ne sıklıkta bulacağını bilemeyiz ama
eğer bir Lumia’nız varsa hayatta kalma ihtimaliniz diğer
insanlardan biraz daha yüksek olacaktır.
9 8 • S İ M İ T S A R AY I
Android’li Philips
TV’lerle tanışın
D
ünyada ve Türkiye’de Philips markalı
televizyonları pazara sunan TP Vision, Android
işletim sistemli Philips TV yelpazesinin detaylarını
açıkladı. Full HD 8100 ve Ultra HD 8800 serisi, TV ve
oyun oynama deneyimini daha akıllı ve hızlı hale
getirmek için Android işletim sistemi ile çalışıyor.
Bu modeller, Google Play sayesinde, başka hiçbir
Philips TV’de olmadığı kadar çok sayıda özel video
ve oyun uygulamasına erişim sağlıyor. Philips 8000
modelleri, Avrupa, Rusya ve Türkiye’de pazara
sunulan ilk Android tabanlı televizyonlar oldu. Bu
modeller, popüler Google hizmetlerine ve aralarında
Google Chrome tarayıcı, Youtube, Google Movies,
Google Music ve Google aramanın da bulunduğu
popüler hizmetlere erişim sağlıyor. Android işletim
sistemli Philips TV’ler, Google Play’in geniş yelpazeye
yayılan video on demand (online film kiralama)
uygulamaları ve Spotify üzerinden müzik ve Cloud
TV üzerinden yüzlerce çevrimiçi TV kanalının da
aralarında bulunduğu Philips Smart TV imkânlarını
birleştirerek daha akıllı bir TV deneyimi sağlıyor.
Google Chrome tarayıcı sayesinde yeni Philips
televizyonlarda sesle arama yapmak da mümkün.
İnternet arka
odadan çekmiyor
mu?
A
SUS, yeni nesil
802.11ac Wi-Fi
ile 2.4GHz ve 5GHz
bant genişliklerinde
eş zamanlı çalışarak
733Mbit/s’ye varan
toplam veri aktarım
hızı sunan çift bant
RP-AC52 kablosuz
alan genişleticiyi tanıttı.
Cihaz, engeller yüzünden
sıkça karşılaşılan ‘ölü alan’ sorununa zarif bir
çözüm sunuyor. Kablosuz kapsama alanını hızlı ve
güvenilir biçimde genişletmek için zahmetsiz bir
çözüm yolu sunan RP-AC52, özellikle büyük binalar
ve çok katlı ortamlar için son derece kullanışlı bir
cihaz. RP-AC52 ile artık otopark, bodrum katı, arka
bahçe veya çatı katı gibi alanlara kablosuz erişim
sağlamak sorun olmaktan çıkıyor. 3.5mm ses çıkışı
bulunan RP-AC52, bilgisayar ve mobil cihazlardan
ev eğlence ve Hi-Fi sistemlerine kablosuz müzik akışı
sağlamak için de kullanılabiliyor. Böylece eğlenceyi
evinizin tüm odalarına taşıyabilirsiniz. Mevcut WiFi standartlarının tümüyle tam uyumluluğa sahip
olan RP-AC52’yi istediğiniz Wi-Fi yönlendirici veya
başka bir cihazla birlikte kullanabilirsiniz.
HP Action Cam, Türkiye’de!
Z
orlu çebresel koşullar için tasarlanan HP Action Cam kameralar
ile profesyonel video ve fotoğraf çekimleri artık çok kolay... Su
altı çekimleri veya çamurlu, yağmurlu bir günde yapılan bisiklet
gezintilerinde maksimum performans veren HP Action Cam kameralar,
Mobicom tarafından Türkiye’deki maceraperestlerle buluşuyor. Her
türlü çevresel koşullarda kullanılabilen ve özel olarak tasarlanan HP
Action Cam’ler ile kayak yaparken, bisiklete binerken veya paraşütten
atlarken yaşanılan adrenalin dolu anları kaydetmek çok kolay. Dahili
bilek kumandasıyla 15 metreye mesafeye kadar hem video hem de
fotoğraf çekebilen HP Action Cam’lerin iki çeşidi bulunuyor. 60 metre
suya dayanıklı ve akıllı telefonlarla uyumlu HP AC200W 170 derecelik
ultra geniş açılı lensler ile olağanüstü video
ve fotoğraflar çekebiliyor. Xcam
uygulamasıyla kameranın görüş
açısından aynı anda tablet veya akıllı
telefonlara görüntü aktarımı
yaparak uzaktayken de
kolayca kullanmak
mümkün. Radyo
frekansıyla bağlantı
sağlayan, 5 metreye
kadar suya
dayanıklı bileklik
kumandasıyla
fotoğraf ve video
çekilebiliyor, kaska
yerleştirilen AC200W
ile bilek kumandasından
kayıt yapılabiliyor.
S İ M İ T S A R AY I • 9 9
TEKNOLOJİ
Vestel sizi tatile
gönderiyor
V
estel, Dünya Kupası’na özel
televizyon kampanyası
başlattı. 13 Temmuz 2014
tarihine kadar Vestel yetkili
satıcılarından 39” ve üzeri
ekran televizyon alan 50 çift,
Dünya Kupası’nı kazanan
ülkede 5 günlük tatil hediyesi
kazanacak. Kampanya sayesinde futbol
tutkunları Dünya Kupası maçlarını büyük
ekrandan izleme keyfini tadarken
çift ekran özellikli LED TV’leri
tercih eden evlerde kumanda
savaşları sona erecek. Aynı anda
iki farklı programı tam ekran
izleme ayrıcalığı sunan çift ekran
özelliği sayesinde maç keyfiyle dizi keyfi
aynı anda yaşanacak. Tatil kazanacak
şanslı 50 çift çekilişle belirlenecek. Vestel’in
tatil hediyesi çekilişine katılma hakkı
sunan LED TV’lerin fiyatları 1.049 TL’den,
çift ekran özelliğine sahip 3D Smart
TV’lerin fiyatları ise 1.699 TL’den başlıyor.
O, dünyanın en hızlı
micro SD kartı!
T
oshiba, UHS-II arayüzüne uyumlu, dünyanın
en hızlı micro SD kartlarını tanıttı. 32GB ve
64GB boyutlarında sunulan kartlar, 260MB/sn
okuma ve 240MB/sn yazma hızına ulaşabiliyorlar.
Bu sayede yeni kartlar, 4K video kaydında ve
yüksek çözünürlüklü fotoğraf kaydetmede
sorun yaşamıyorlar. Toshiba’ya göre 32GB’lık
kart (THNSX032GAJCM4) 260MB/sn okuma ve
240MB/sn maksimum yazma hızı sunarken,
64GB’lık model (THNSX064GBK5M4) 145MB/
sn okuma ve 130MB/sn yazma hızı sunabiliyor.
32GB’lık model, Toshiba’nın şu anki UHS-I micro
SD kartlarından 8 kat daha yüksek
yazma performansı, 2.7 kat daha
yüksek okuma
performansı
sunuyor.
Oyunları dize getiren teknoloji!
O
yuncuların maceracı ruhları için, sıradan insanların gördüğünden farklı
dünyalar vardır. Güneşlendiğiniz sessiz sakin sahil, oyuncular için dev
bir macera adasıdır ve burada bulunması gereken çok fazla hazine vardır.
Siz bir kafede sessiz kalabalığı izlerken, oyuncular çoktan dünya çapındaki
diğer arkadaşlarıyla birlikte sıkı bir savaşa girmiştir bile. Uzun otobüs
yolculuklarında sıkıntıdan uyuyan insanlara inat, oyun severler son gaz
virajlardan dönen bir yarış oyununa odaklanmışlardır. Bu maceracı ruh
her yerde oyun dünyasının heyecanını ve görselliğini ister. Gigabyte’ın P25W
modeli, oyun tutkunlarının aradığı her şeye cevap verecek. Evde monitör
başında takılıp kalmak istemeyen oyun severler, masaüstü bilgisayarlarının
gücünü yanlarında taşıyabilecek. Gigabyte P25W sayesinde oyuncular
1920x1080 çözünürlükteki 15.6 inç Full HD LED ekranı ile yüzde 60 daha canlı
renk kalitesine sahip olup, evlerinde bıraktıkları monitörlerini özlemeyecekler.
4 Nesil, 2.4 Ghz Intel Core I7 işlemcinin yüksek performansı sayesinde, bir
kafede kahvelerini yudumlarken masaüstündeki bilgisayarlarıyla yarışan
oyun performansına ulaşacaklar.
10 0 • S İ M İ T S A R AY I
Şık bir yedek şarja
ne dersiniz?
A
kıllı telefon ve tablet bilgisayarların özellikleri
artıkça pillerinin ömrü kısalıyor. O nedenle şarj
bitmesi, günümüzde kullanıcıların önemli bir sorunu.
DataStar, şarj sorununa çözüm sağlayan yeni bir yedek
şarj birimini satışa sundu. İsveçli üretici Case Power’ın A55
model yedek şarj birimi, süper ince yapısı ve çelik gövdesi
ile dikkat çekiyor. 2500 mAh gücünde olan Case Power A55,
iPhone’u tam olarak şarj edebiliyor. Diğer akıllı telefonları
yaklaşık yüzde 80-100, tablet bilgisayarları ise yüzde 20-30
(1-2 saat) şarj edebilen ürün, kullanıcılara elektrik prizi bulana
kadar cihazları kullanabilme özgürlüğü sağlıyor. Çok ince yapısı
sayesinde cüzdanda, cepte her yere rahatlıkla taşınabilen ürün,
çelik gövdesi sayesinde hem çok dayanıklı hem de şık bir çözüm
oluşturuyor. Mikro USB’den şarj edilebilen tüm cihazlar ile
uyumlu olan ürün, sadece 95 gram ağırlığında.
Ceplere de
takılabilen
USB bellek!
A
DATA’nın Türkiye distribütörü
DataStar, akıllı telefon, tablet
bilgisayarlara da doğrudan takılabilen
yeni USB belleği satışa sundu. ADATA
Dash Drive Durable UD320 model USB
bellek, çift USB girişi sayesinde ek bir
kablo ya da aparata gerek kalmadan
hem bilgisayarlara hem de akıllı telefon
ve tabletlere takılarak kullanılabiliyor.
ADATA UD320 üzerinde hem normal
USB hem de mikro USB arabirimleri yer
alıyor. Mikro USB arabirimi ile tüm akıllı
telefonlarda ve tablet bilgisayarlarda
depolanan verileri kaydedip,
diğer tarafında yer alan normal
USB arabirimi ile PC ve Notebook
cihazlarına aktarabiliyor. 16GB ve 32GB
olmak üzere iki kapasite seçeneği ile
sunulan ADATA Dash Drive Durable
UD320, Android4.1 ve üstü işletim
sistemini kullanan her cihazla sorunsuz
kullanılabiliyor. Müzikten videoya,
telefon rehberinden fotoğraflara kadar
farklı uygulamaları bu flash bellek ile
her yere taşımak, yedeklemek ya da
cihazlar arasında paylaşmak mümkün.
Google’daki en saçma aramalar
G
oogle’da hepimiz her gün bir şeyleri arıyoruz. Ancak ABD’de kantarın topuzu
biraz kaçmış gibi görünüyor. SearchFactory.com’un hazırladığı araştırmaya göre
ABD’lilerin aramaları arasında inanılmaz örnekler de var. Okuyun, kararı siz verin.
• “Ölü bir beden nasıl saklanır” (ayda ortalama 1.000 arama)
• “Cinayetten sonra nasıl toz olunur” (1.900 arama)
• “Kediyle buluşmak” (110 arama)
• “Kedimin beni sevmesini nasıl sağlarım” (390 arama)
• “Lady Gaga çıplak” (135.000 arama)
• “Lady Gaga erkek mi?” (18.100 arama)
• “Bir erkeğe nasıl çıkma teklif edilir” (14.800 arama)
• “Kırık bir kalp, nasıl tamir edilir” (9.900 arama)
S İ M İ T S A R AY I • 101
TEKNOLOJİ
Stadyumda olduğunuzu
sanacaksınız
F
utbolun en renkli ve en çekişmeli organizasyonu olan Dünya
Kupası için geri sayım başladı. Brezilya’da düzenlenecek olan
2014 FIFA Dünya Kupası, Lionel Messi, Cristiano Ronaldo, Arjen
Robben ve Frank Ribery gibi futbolun en büyük yıldızlarını ve o
yıldızların oluşturduğu takımları karşı karşıya getirecek! View
Sonic, tüm dünyada milyarlarca insanın ekran başından izleyeceği
bu futbol karnavalını stadyum gerçekliğinde evlerinize getiriyor.
Dünyanın önde gelen görüntü teknolojileri üreticilerinden View Sonic,
projeksiyon cihazlarında üst sınırları belirleyen PJ7820HD ile 2014 FIFA Dünya
Kupası’nı adeta evlerinize getiriyor. 3D Ready özellikli Full HD görüntü sunan View
Sonic PJ7820HD, maçları yüksek çözünürlüklü ve 3 boyutlu olarak ekrana getiriyor.
Brillant Color teknolojisi ile yüksek renk kalitesinin yanında, 3000 ANSI lümen parlaklık
değeriyle capcanlı bir görüntü sunan View Sonic PJ7820HD, Eco-Mode seçeneği ile bir
yandan kaliteyi korurken, diğer yandan tasarruf da sağlıyor. 8.000 saate varan uzun lamba
ömrü sunan PJ7820HD, filtresiz bakım gerektirmeyen tasarımı ile kolayca kullanılabiliyor.
Bu SSD sizi şaşırtacak!
S
anDisk, içinde hareketli parça bulunmayan sabit
diskler olan SSD’ler konusunda çıtayı biraz daha
yükseğe taşıdı ve 4 TB boyutunda Optimus Max adlı
SSD’sini duyurdu. Samsung ayrıca 2.5 inç boyutlarındaki
Optimus Max’ın kısa süre sonra 8 TB ve 16 TB kapasiteli
modellerini de hazırlamayı planlıyor. Böylece, SSD’lerin
en büyük sorunu olan düşük kapasite probleminin
çözülmüş olacak. Özellikle büyük firmalar, daha az enerji
tükettiği ve daha az ısı ürettiği; bunların yanında çok
daha hızlı oldukları için SSD’leri klasik sabit disklerin
yerine tercih ediyorlar. Böylece SSD’lerin yüksek fiyatı,
işletme maliyetlerinin düşürülmesi ve daha az problem
çıkarması gibi avantajlarla tolere edilebiliyor.
Hızınızı artırın,
hayatı yakalayın!
İ
nternet erişim çözümleriyle zengin ürün portföyüne sahip
ZyXEL, yeni ürünleri ile pazardaki iddiasını sürdürüyor.
VMG8924-B10A, eş zamanlı çift bantlı 802.11ac kablosuz ağ
teknolojisine sahip. VMG8924-B10A hem 2.4 GHz, hem de 5
GHz bantlarında eş zamanlı veri paketlerinin taşınabilmesini
sağlayan dual bant teknolojisi ile fark yaratıyor. 5 GHz
bandını tercih eden kullanıcılar, yoğun olarak kullanılan 2.4
GHz bandındaki trafikten uzaklaşarak daha hızlı ve verimli
kablosuz erişimin olanaklarından faydalanabiliyorlar. Kullanıcı
beklentilerini en üst seviyede ve esnek kullanım avantajıyla
karşılayan cihaz, VPN (Virtual Private Network - Sanal Özel
Ağ) avantajı sağlayarak, internet üzerinden farklı lokasyonlar
arasında güvenli bağlantı kurulabilmesine olanak tanıyor.
VMG8924-B10A, servis sağlayıcılarının iletişim ağlarında daha
yüksek bant genişliği sunmalarına imkan sağlamak üzere
Vectoring ve Bonding teknolojilerine sahip.
10 2 • S İ M İ T S A R AY I
KÜLTÜR-SANAT / SİNEMA
Pompeii
Yönetmen: Paul W.S. Anderson
Oyuncular: Kit Harington,
KieferSutherland, EmilyBrowning
Tür: Aksiyon, macera
M
ilattan Önce 79 yılında, Vesuvius
volkanı şiddetli bir patlamaya
sahne olur ve bulunduğu antik Pompeii
şehrini tehdit altına alır. Gemilerde köle
olarak çalışan Milo, Naples’e gidecek
olan gemide çalıştığı esnada bu patlama
anına tanık olur. Milo, bu dehşet anına
ve sonrasında yaşananlara baktığında
bildiği tek dünyanın, ateş ve küller
nedeniyle yıkıma uğradığını fark eder.
Aşık olduğu Flavia da harabeye dönen
şehirde hayatta kalmaya çalışmaktadır.
Flavia, Roma komutanıyla evlenmesi için
baskı altında tutulsa da Milo aşkı için
savaşmaktan vazgeçmez. Pompoii’ye
dönüp gerçek aşkını ve en yakın
arkadaşını kurtarmaya karar verir. Geçmişin İzleri
Yönetmen: Jonathan Teplitzky Oyuncular: Nicole Kidman,
Stellan Skarsgård, Colin Firth Tür: Dram, Biyografi
E
ric Lomax’ın gerçek yaşam öyküsünü anlattığı
otobiyografik romanından beyazperdeye uyarlanan
film İkinci Dünya Savaşı’na uzanıyor. Thai - Burma
demiryolu, Japonya’nın müttefikleriyle olan iletişimini
kolaylaştıracak stratejik bir noktada konumlanmıştır.
Demiryolunun yapımında Japon ordusu tarafından
ele geçirilen tutsak askerler çalıştırılır. Tayland’daki esir
kampında tutulan Eric Lomax da bu askerlerden biridir.
Demiryolunda çalışmayı reddeden Eric Lomax, genç bir
Japon askeri olan Nagase tarafından ikna edilene dek
çeşitli işkencelere maruz kalır ve sonunda çalışmayı kabul
eder. Yıllar sonra bu yıkıcı tecrübeden kurtulan kişilerden
biri olarak hayatına devam etmiş olsa da kendine işkence
eden Nagase’nin yaşadığını öğrenmesiyle, kurtulamadığı
bu kâbus geri döner ve intikam yolculuğu başlar.
Muppets Aranıyor!
Yönetmen: James Bobin Tür: Animasyon, Komedi
N
eşeli, zeki ve sivri dilli kuklalar geri geldi! Muppetlar
ikinci devam filminde bu kez Avrupa’ya açılıyor; Berlin,
Madrid, Dublin ve Londra gibi Avrupa başkentlerinde, büyük
sinemalarda kapalı gişe sahne alan tüm Muppets üyeleri
dünya turuna çıkıyor. Lakin Kermit’in başına gelen büyük
bela, bu turneyi olaylı bir maceraya dönüştürüyor.
Kermit’e ikizi gibi benzeyen, dünyanın en azılı
hırsızlarından Constantine ve onun sağ kolu
Dominic, Muppets üyelerini özellikle de Kermit’i
uluslararası bir suç eylemine sürüklüyor. Film,
Kermit’in masumluğunu ispat etme çabasıyla sürüyor.
Karışık Aile
Yönetmen: Frank Coraci Oyuncular: Adam
Sandler, DrewBarrymore, Bella Thorne, Terry
Crews, Joel Mchale Tür: Komedi
A
dam Sandler ve DrewBarrymore ‘50 First
Dates’ (Türkiye’de vizyona giren ismiyle: 50
ilk öpücük) filminden sonra tekrar bir komedide
bir araya geldiler. Romantik komedi filmimizde,
ilk buluşmaları çok kötü geçen ve bir daha
birbirlerini aramayı düşünmeyen çiftimiz, kaderi
hesaba katmaları gerektiğini anlıyorlar. O kader
ki, ağlarını ördüğünde birbirinden hoşlanmayan
çiftimizi Afrika’da bir safari turunda aynı evi
paylaşmak zorunda bırakıyor.
Locke
Yönetmen: Steven Knight Oyuncular: Tom Hardy, Ruth Wilson, Bill
Milner, Tom Holland, Andrew Scott Tür: Dram, gerilim
T
ek mekânda, başrol oyuncusunun arabasında geçen bir film…
Nasıl mı? Ivan Locke, iki çocuğu ve karısıyla birlikte sorunsuz
bir hayat süren, kariyer sahibi bir işadamıdır. Bu gidişat aldığı
bir haberle son bulur. Arabasıyla çıktığı yolda kendini, hayatını
ve sahip olduğu her şeyi sorgulamasına yol açan bu haberin
ağırlığıyla mücadele ederken bir yandan da işiyle ilgili bir krizle
uğraşmak zorunda kalır. Ivan Locke o telefon konuşması sırasında
kariyerinin ve hayatının en zorlu sınavıyla karşı karşıyadır.
Arabasının içinde, kısa bir süre içerisinde gerçekleşecek olan
felaketi durdurmak için zamana karşı koyma mücadelesi başlar.
Ejderhanı Nasıl Eğitirsin?
Yönetmen: Dean DeBlois Tür: Animasyon, Macera, Fantastik
2
010 yılında izleyiciyle buluşan ‘Ejderhanı Nasıl Eğitirsin’
filminin devam filmi olan yapıtta Hiccup ve ejderhasının
macera dolu öyküsü, yeni karakterlerle, kaldığı yerden devam
ediyor. Filmin yönetmenliğini ilk filmde olduğu gibi yine
Dean De Blois üstlenirken, Cressida Cowell’in romanından
uyarlayan da yine yönetmenin kendisi. Yeni filmde, Hiccup ve
Toothless’ın Berk adasındaki ejderhaları ve Viking’leri bir araya
getirmesinin üstünden beş yıl geçmiştir. Maceralarından
birinde, gizli bir buz mağarası keşfederler. Burası, Dragon
Rider’ın evidir. Bunun üzerine yeniden bozulma ihtimali olan
huzuru korumak için bir savaşa girerler. Hiccup ve Toothless,
insanların ve ejderhaların geleceğini korumak için ancak
beraber hareket ederlerse başarılı olabileceklerini anlarlar.
S İ M İ T S A R AY I • 10 5
KÜLTÜR-SANAT / KİTAP
Yeni Dilek
Noktaları
Yazan: Paul Maar Çeviren:
Süheyla Kaya Yayınevi: Can
Yayınları
S
Uçmak İsteyen
Kedi
Yazan: José Cañas Torregrosa
Çeviren: Saliha Nilüfer
Yayınevi: İletişim Yayınları
F
ams’ın sürekli yanında
kalmasını dileyen Bay
Suspus, bunun güzel bir şey
olmadığını anlar. Sams’ın
yüzünde dilek benekleri de
kalmamıştır. Suspus, ‘Keşke
dilek benekleri tükenmeseydi’
diye düşünürken Sams ona
bir sır verir.
loro gökyüzünde
süzülen leyleği izlemeye
doyamıyordu. En büyük hayali
ise onun gibi uçabilmek, uçan
ilk kedi olarak tarihe geçmekti.
Uçmaya hazır olduğunu
düşündüğünde, yüksek bir
binanın tepesine çıkıp kendini
boşluğa bıraktı.
Çalınan Kent
Gazete Fısıltıları
Yazan: Gülsevin Kıral Yayınevi:
Günışığı Kitaplığı
Y
azın bir dedektiflik
bürosunda inanılmaz
maceralar yaşayan Mustafa,
bir bahar akşamı, sevdikleriyle
birlikte Yedikule Hisarı’nda
bir konser izlemek üzere yola
çıkar. Ancak Yedikule’nin
yerinde yeller esmektedir. Daha
da kötüsü, kalbini kaptırdığı Elif
de Hisar’la birlikte çalınmıştır!
Yazan: Sevim Ak Resimleyen:
Sedat Girgin Yayınevi: Can
yayınları
A
fi, büyüme yolculuğundaki
zorlukları taban tabana
zıt İkizi Kozi’yle aşmaya
çalışıyor. Bu, onun için zorlu bir
dönem. Masal anlatıcısı kızı,
parmaksız küçük devi, yersiz
yurtsuz sihirbazı tanıdıkça
seçimlerini netleştiriyor,
özgürleşiyor.
Karagöz’ün
Gölgesini Kim
Çaldı?
Gökyüzü Prensi
Po ile Küçük Kız
B
R
Cornelius ve
İmkânsızlar
Ambarı
On Numara
Çocuklar
Yazan: Melek Özlem Sezer
Yayınevi: Can Yayınları
ir gün Karagöz’le
Hacivat’ın torunları
gölgelerini bulamadı. Koskoca
gölge ustalarının torunları
gölgelerini kaybetsin, olacak
şey mi? Düştüler gölgelerinin
peşine, maceradan maceraya
sürüklendiler böylece…
Yazan: Carles Sala i Vila
Yayınevi: Can Yayınları
D
ünyayı değiştirmek
isteyen insanlar vardır.
Ben böyle biriyle tanıştım. Belki
de başka çağlardan gelen bir
adamdı. Adını duyan kişinin
kafasının içinde yankılar
yaratacak biriydi: Cornelius.
10 6 • S İ M İ T S A R AY I
Yazan: Betül Tarıman
Resimleyen: Uğur Altun
Yayınevi: Can Yayınları
üzgârın yardımıyla
gökyüzünde, şehirlerin
üzerinde gerçekleşen bir
seyahat... Arkadaşlığın,
doğanın konu edildiği bir
macera... Bu inanılmaz
seyahat sırasında arkadaşlık
ve doğa adına çok şey
öğreneceğinize emin olun!
Yazan: Hacer Kılcıoğlu
Yayınevi: Günışığı Kitaplığı
Y
eni bir okul yılı başlarken,
hayatlarında önemli
değişimler yaşayan Tibet,
Çiçek ve Mahmut’un hikâyeleri
birbiriyle kesişir. İlkgençliğe
bir adım daha yaklaşan üç
çocuk yaşamın sürprizleri,
güzellikleri ve zorlukları içinde
yol alırlarken, bir gün…
Adalet
Çeviren: Güneş Demirel
Yayınevi: Martı Yayınları
2
6 usta yazardan tek bir
hikâyenin anlatıldığı
Adalet için Washington Post
gazetesi şu yorumu yapıyor:
“Bu yenilikçi hikâye anlatma
biçiminde, 26 çoksatan yazarın
her biri kendilerine özgü
anlatım biçimleriyle hikâyenin
bir bölümüne hayat veriyor
ve gerilimi tırmandırıp insanı
şoke eden, çarpıcı bir finale
imza atıyorlar.” The New York
Times editörlerinin yorumu
ise kitabın kısa bir özeti: “26
şahane yazar, iyi bir amaç ve
karşı konulmaz bir polisiye.”
Dostluk Tüm
Mevsimlerin
Adıydı
Yazan: Danielle Steel
Çeviren: Ömer Mülazım
Yayınevi: Novella Yayınları
H
er biri kendine özgü
kişiliklere ve yeteneklere
sahip beş arkadaşın küçük
yaşlarda başlayıp, gençlik
hatta yetişkinlik yıllarında
da devam eden güçlü
dostluklarının hikâyesi…
Zamanla aralarında oluşan
derin bağ sayesinde zorluklarla
mücadele edecek, maceralar
yaşayacak, kayıplara göğüs
gerip yürekleri acıtan
gerçeklerle yüzleşecek,
hatta birbirlerine kalplerini
sunacaklar.
Danielle Steel
Mavi Bir
Rengin Tarihi
Yazar: Michel Pastoureau
Yayınevi: İmge Kitabevi
A
ntik Roma’da barbarların,
yabancıların rengidir,
Antikçağ’da renk bile sayılmaz,
Antik Yunan’da hiçbir
metinde adı geçmez, öyle ki
bazı filologlar Yunanlıların
maviyi göremediklerini bile
düşünürler. Sonra birden her
şey değişir. Mavinin Avrupa
toplumlarındaki tarihi
inanılmaz bir yön değiştirmeyle
yazılmıştır: Başka deyişle,
yerden göğe yükselir adeta.
Michel Pastoureau’nun bu
şaşırtıcı çalışması, Antikçağ
ve Ortaçağ toplumlarından
Modern Çağ’a kadar, söz
dağarcıkları, kumaşlar, giysiler,
semboller, günlük yaşam,
din ve sanat üzerinden mavi
rengin toplumsal alandaki
evrimini inceliyor. Eskiden
Avrupa’da hor görülen bir
renkken, bugün nasıl açık ara
en sevilen renk mertebesine
eriştiğini tüm sosyolojik ve
psikolojik yönleriyle mercek
altına alıyor. Pastoureau,
renklerin de bir tarihi ve hayatı
olduğunu, mavinin heyecan
verici macerasıyla gözler önüne
seriyor.
Michel Pastoureau
S İ M İ T S A R AY I • 107
Benim
On Altıncı
Yüzyılım
Yazan: Rachel Harris
Çeviren: Bahar Yaldız Çelik
Yayınevi: Martı Yayınları
K
üçük yaşlarda anne ve
babası ayrılan, ardından
annesinin onu terk etmesiyle
ailevi bağlara inancı kalmayan
Cat, insan ilişkilerinde
başarısız bir genç kızdır.
Kendisiyle yakınlık kurmak
isteyenlere karşı mesafeli
duran biridir. Ta ki babası ve
babasının hiç hoşlanmadığı
nişanlısıyla çıktığı Floransa
tatilinde tanıştığı, doğaüstü
güçlere sahip bir Çingene
onu 16’ncı yüzyıl İtalya’sına
gönderene kadar…
SİMİT SARAYI ADRESLERİ
ADANA
Adana Optimum Simit Sarayı Yüreğir Hiltonsa
Kavşağı, Optimum AVM
ADIYAMAN
Adıyaman Simit Sarayı Atatürk Bulvarı, Hacı
Ömer Mah., No: 212
ANKARA
Ulus Simit Sarayı Ulus İşhanı, B Blok No: 1
Altındağ
Ankara Opet Simit Sarayı Eti Mah., Celal Bayar
Bulvarı, 45, Maltepe
* Gölbaşı Simit Sarayı Bahçelievler Mah., 28584.
Sok. No: 3/E Gazi Üniversitesi Karşısı
* Karanfil Simit Sarayı Karanfil Sokak, No: 24/C
Kızılay
Sıhhiye Simit Sarayı Cihan Sok., No: 1/C-1/D
* Optimum Simit Sarayı Eryaman Ayaş Yolu
No:93 06930, Ankara (Yakında)
ANTALYA
Havaalanı Simit Sarayı Havalımanı İçi, 2. Dış
Hatlar Terminali Zemin Kat, No: 150
Havaalanı Bite To Go Simit Saray Havalimanı içi
2. Dış Hatlar Terminali Zemin Kat, No: 50
Lara Simit Sarayı İsmet Gökhan Cad., Kayacan
Apt., No: 115/2 Lara-Antalya
*Güllük Simit Sarayı Anafartalar Güllük Cad.,
Cennet Apt., No: 14/3 Antalya
Üçkapılar Simit Sarayı Sinan Mah., Atatürk
Cad., No: 11/A Uçar İşhanı
*Antalya Kapalıyol Simit Sarayı Balbey Mah.
Kazım Özalp Cad. No:30/A Murat Paşa
*Alanya Simit Sarayı Şekerhane Mah. Atatürk
Cad. No:13 Alanya
BİLECİK
Bilecik Simit Sarayı Gazipaşa Atatürk Bulvarı,
No: 32/1-2
BOLU
Gölköy Kampüsü Simit Sarayı Sosyal Aktivite,
No: 27-29-30
BURSA
Bursa İmam Aslan Simit Sarayı İmam Aslan
Dinlenme Tesisleri, Yeni Yalova Yolu 5. Km. Gemlik
*Görükle Trio Simit Sarayı Sakarya Mah.,
Atatürk Cad., No: 101
*Nilüfer Simit Sarayı İmece Sok. No: 2 /18
Kent Meydanı Simit Sarayı Uluyol Kıbrıs
Şehitleri Cad., No:145 Osmangazi
*Bursa Kent Meydanı AVM Simit Sarayı
Kıbrıs Şehitleri Cad., No: 64 1B-01 Osmangazi
* Bursa Fomara Simit Sarayı Aktar Hüssam
Mah., Fevzi Çakmak Cad., No: 29 Osmangazi
Bursa Opet Simit Sarayı
Yeni Yalova Yolu, 13. Km No: 34 Ovaakça
*Bursa Setbaşı Simit Sarayı Selçuk Hatun Mah.,
Atatürk Cad., Kaya Apt., No:1 Setbaşı
ÇORUM
Çorum Simit Sarayı Yeniyol Mah., Gazi Cad., No:
31/B
DENİZLİ
* Denizli Simit Sarayı Altıntop Mah., Mimar
Sinan Cad., Öztürk İş Merkezi, No: 1
EDİRNE
Edirne Simit Sarayı Talatpaşa Asfaltı, No: 134,
Özel Trakya Hastanesi Yanı
ESKİŞEHİR
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Simit Sarayı
Anadolu Üniversitesi, Yunus Emre Kampüs İçi,
*Eskişehir Hamam Yolu Simit Sarayı Arifiye
Mah.Hamam yolu Cad.No:78/1 Odunpazarı
GAZİANTEP
*Antep Forum Simit Sarayı İncili Pınar Mah.
Nizip-İstasyon Caddesi Kesişimi
ISPARTA
Isparta Simit Sarayı Buğday Cad., No: 34
İSTANBUL
*Aksaray Simit Sarayı Millet Cad., Tanburi Cemil
Çıkmazı Sok., No: 4/A Fatih-Aksaray
*Atatürk Havalimanı 1 Simit Sarayı
Dış Hatlar Terminali, 34149, Yeşilköy
*Atatürk Havalimanı 2 Simit Sarayı
Dış Hatlar Terminali, 34149, Yeşilköy
Atatürk Havalimanı 3 Simit Sarayı
Dış Hatlar Terminali, 34149, Yeşilköy.
Atatürk Havalimanı 4 Simit Sarayı
İç Hatlar Geliş, 34149, Yeşilköy
Atatürk Havalimanı 5 Simit Sarayı
Dış Hatlar Terminali 34149, Yeşilköy
Bağcılar Simit Sarayı Sancaktepe Mah., Çarşı
Cad., No: 6/A Bağcılar
Bahariye Simit Sarayı Osmanağa Mah.,
Bahariye Cad., No: 18 Kadıköy
Beşyüz Evler Simit Sarayı Hürriyet Mahallesi,
Eski Edirne Asfaltı, No: 178 Küçükköy-G.O.P
*Beycity Simit Sarayı Cumhuriyet Mah., Atatürk
Bulvarı, No: 18 Beylikdüzü
Beykent Simit Sarayı Beykent Siteleri, Beykent
Üniversitesi Kampüs İçi. B.Çekmece
Beykent Ayazağa Simit Sarayı Ayazağa Mah.,
Beykent Üniversitesi Kampüsü G-23 Sokak, No: 74
Carousel AVM Simit Sarayı
Halit Ziya Uşaklıgil Cad. No: 1, Carousel Alışveriş
Merkezi Kat:1/B No:5 Bakırköy-İstanbul
Cennet Simit Sarayı İstanbul Cennet Mah.,
Hürriyet Cad., No: 53/C K.Çekmece
Cevahir AVM Simit Sarayı Meşturiyet Mah.,
Büyükdere Cad., Cevahir Avm., 87/A, Şişli
*CNR Simit Sarayı CNR Fuar Merkezi, Hall-4-6-78, 34149 Yeşilköy
*Çapa Simit Sarayı Millet Cad., No: 159. Fatih
Çayırbaşı Simit Sarayı Rasimpaşa Mah., Rıhtım
Cad., No: 58/A Kadıköy
Çeliktepe Simit Sarayı Çeliktepe Mah., İnönü
Cad., No: 2/2.Çeliktepe-Kağıthane
Dudullu Simit Sarayı Asyapark AVM Zemin Kat,
Dükkan 44-45. Ümraniye
Esenyurt Simit Sarayı Merkez Mah., 19 Mayıs
Bulvarı, Esenyurt İş Merkezi., No: 2
Etiler Simit Sarayı Nispetiye Cad., No: 144
Eyüp Simit Sarayı İslambey Mah., Kalenderhane
Cad., No: 3334065 Eyüp
*Forum İstanbul Bayrampaşa Simit Sarayı
Kocatepe Mahallesi, Paşa Caddesi 34045
* Güneşli Park Simit Sarayı Güneşli Mah.,
Koçman Cad., Güneşli Park AVM, No: 39/E
Halitağa Simit Sarayı Osmanağa Mah., Halitağa
Cad., Çam Apt., No: 25/14 Kadıköy
Hasanpaşa Simit Sarayı Hasanpaşa Mah.,
Kurbağalıdere Cad., No: 14/B Kadıköy
Hisarüstü Simit Sarayı Nispetiye Cad., 6. Sok.,
No: 21. Rumelihisarüstü-Sarıyer
İncirli Simit Sarayı Ömür Plaza Önü, Şair Orhan
Veli Sok., No: 22 Daire 3 İncirli-Merter
İstiklal Simit Sarayı Katip Mustafa Çelebi Mah.,
İstiklal Cad., No: 3 Beyoğlu
10 8 • S İ M İ T S A R AY I
Kadıköy Simit Sarayı Söğütlüçeşme Cad., No: 10
Kadıköy
Kartal M1 Simit Sarayı Orta Mahalle Yalnız Selvi
Cad., No: 58/A Kartal-Yakacık
*Kartal Bankalar Simit Sarayı Bankalar Cad.
No:80 Kartal-İstanbul
* Kavacık Simit Sarayı Acar Çarşı Rüzgarlı
Bahçe Mahallesi Cumhuriyet Cad., No: 10 Beykoz
Koçtaş-Beylikdüzü Simit Sarayı
Sakarya Cad., E5 Üzeri Yan Yol, Beylikdüzü
Kozyatağı Simit Sarayı Eski Üsküdar Yolu, Topçu
İbrahim Sok., No: 2/1 Ataşehir
*Kuştepe Simit Sarayı İnönü Cad., No: 28 Şişli
* Levent Anıt Simit Sarayı Esentepe Mah.
Büyükdere Cad. No: 191/2 Beşiktaş
4. Levent Simit Sarayı Eski Büyük Dere Cad.,
Cem Sultan Sok., No: 2/A Kağıthane
Maltepe Simit Sarayı Feyzullah Mah., Bağdat
Cad., No: 104/15. Maltepe
*Maltepe Park AVM Simit Sarayı Cevizli Mah.,
Tugay Yolu Cad. (Yakında)
Marmara Park Simit Sarayı Güzelyurt Mah. 1.
Cadde, Esenyurt-İstanbul
*Maslak Simit Sarayı Ahi Evren Cad., Nazmi
Akbacı Ticaret Merkezi, No: 208-209-210 Maslak
* Merkez Efendi Simit Sarayı Seyitnizam
Mahallesi, Balıkçı Çırpıcı Yolu Merkez Evler, No: 70
2 Etap- Zeytinburnu
Mecidiyeköy Meydan 1 Simit Sarayı
Büyükdere Cad., No: 48
Mecidiyeköy Meydan 3 Simit Sarayı
Büyükdere Cad., No: 58/2
Mecidiyeköy Meydan 4 Simit Sarayı
Büyükdere Cad., No: 26/A
*Mecidiyeköy Stadyum Simit Sarayı
Büyükdere Cd. No:61 Şişli
Merter Simit Sarayı Şair Ahmet Kutsi Tecer Cad.,
Aras Apt., No: 5/C Merter
Metrocity Simit Sarayı Büyükdere Cad. 1.Levent
34330 – İstanbul (Yakında)
Optimum Simit Sarayı Optimum Outlet ve
Eğlence Merkezi, E5 Üzeri, 1. Kat, No: 32 Göztepe
Osmanbey Simit Sarayı Halaskargazi Cad., No:
114/D Osmanbey-Şişli
Pendik Sahil Simit Sarayı Doğu Mah., Ankara
Cad., No: 136 Pendik
*Pendik Marina Simit Sarayı Batı Mah. Sahil
yolu Marintürk İstanbul Cityport Tic. Merkezi E
blok Alt kat 20-21 Pendik
Profilo Avm Simit Sarayı Gülbahar Mah., Profilo
AVM Yolu, No: 311 Mecidiyeköy
Rıhtım Simit Sarayı Osmanağa Mah., Rıhtım
Cad., No: 16 Kadıköy
Sabiha Gökçen Dış Hatlar Simit Sarayı
Sabiha Gökçen Uluslararası Hava Limanı, Dış
Hatlar Tarafı Dl. 500
Sabiha Gökçen İç Hatlar Simit Sarayı Sabiha
Gökçen Uluslararası Hava Limanı İç Hatlar,
Gelen Yolcu Katı, Al 302 ve Al1606
Salacak Simit Sarayı İskele Cad., No: 14 Üsküdar
Sanayi Mahallesi Simit Sarayı Yeşilce Mah., Eski
Büyükdere Cad., No: 59 4. Levent
Sancaktepe Metro Garden Simit Sarayı
(Yakında)
Sirkeci Simit Sarayı Ankara Cad., No: 215 Fatih
Soğanlık Simit Sarayı Orta Mah., Atatürk Cad.,
No: 118 Kartal
*Plato Simit Sarayı Plato AVM, Fatih Bulvarı,
Emir Cad., No: 3-97 Sultanbeyli
Sultangazi Simit Sarayı Cebeci Mah., 1. Cebeci
Cad., No: 21 Sultangazi
Sultançiftliği Simit Sarayı 50. Yıl Mah., Eski
Edirne Asfaltı, Burda Market Bitişiği
Şirinevler Simit Sarayı Şirinevler Mah., Yaman İş
Merkezi, No: 2 B. Evler
Taksim Simit Sarayı Şehit Muhtar Mah., Yeni
Tarlabaşı Cad., No: 6 Taksim
*Taksim Meydan Simit Sarayı Sıraselviler Cad.,
No: 1 Beyoğlu
Taşdelen Simit Sarayı Sultançiftliği Mah., Turgut
Özal Bulvarı, No: 127/1 Çekmeköy
TT Arena Simit Sarayı 1 Huzur Mah., TT Arena
Stadı, K8 Kapı Girişi, Giriş Kat Aslantepe
TT Arena Simit Sarayı 2 Huzur Mah., TT Arena
Stadı K8 Kapı Girişi 4. Kat
TT Arena Simit Sarayı 3 Huzur Mah., TT Arena
Stadı K8 Kapı Girişi 4. Kat
TT Arena Simit Sarayı 4 (Dış Alan) Huzur Mah.,
TT Arena Stadı Aslanlı Yol
TT Arena Simit Sarayı 5 Huzur Mah., TT Arena
Stadı, K8 Kapı Girişi, Giriş Kat Aslantepe
TT Arena Simit Sarayı 6 Huzur Mah., TT Arena
Stadı, K8 Kapı Girişi 4. Kat Aslantepe
Ulusoy İkitelli Simit Sarayı Basın Ekspres Yolu,
Cemal Ulusoy Cad., Ulusoy Yazahanesi, İkitelli
Üsküdar Simit Sarayı Mimar Sinan Mah., Dr.
Fahri Atabey Cad., No: 17/2. Üsküdar
Vialand Simit Sarayı- Açıldı
* Vialand Simit Sarayı Yeşilpınar Mahallesi,
Girne Caddesi, Vialand AVM, Cadde Katı, Eyüp
Viaport-Kurtköy Simit Sarayı Yenişehir Mah.,
Dedepaşa Cad., Viaport AVM, No:2/3 Kurtköy
White Hill AVM Simit Sarayı Karadolap Mh.
Atatürk Cd. No: 13 D: 22 Yeşilpınar-Eyüp
Yenibosna Koçtaş Simit Sarayı Yıldırım Beyazıt
Cad., Koçtaş AVM Yenibosna
* Yenikapı Simit Sarayı Aksaray Mustafa
Kemalpaşa Cad., No: 56 Fatih
*Zeytinburnu Simit Sarayı 58. Bulvar No: 112
212 AVM Simit Sarayı Mahmutbey Merkez Mah.,
Taşocağı Cad., No: 5 K: 2 Bağcılar-İkitelli
İZMİR
Seferihisar Simit Sarayı Kuşadası Cad., No: 79
İzmir Optimum Simit Sarayı Akçay Cad., No: 101,
Optimum Outlet AVM. Gaziemir-İzmir
* Konak Simit Sarayı Akdeniz Mh. Gazi Blv.
Pk:35210 Konak/İzmir.
KAYSERİ
* Kayseri Simit Sarayı Selimiye Mah., O. Kavuncu
Blv., BYZ Garage AVM, Z33, Melikgazi
KOCAELİ
Gebze Simit Sarayı Hacı Halil Mah., Hükümet
Cad., No: 100. Gebze
Gölcük Simit Sarayı Merkez Mah., Cumhuriyet
Cad., Anıt Park İçi, No: 8. Gölcük
İzmit Simit Sarayı Ömerağa Mah., Alemdar Cad.,
No: 26. İzmit
İzmit N City Avm Simit Sarayı Karabaş Mah.,
Oramiral Salim Dervişoğlu Cad. No:102
KONYA
Selçuklu Simit Sarayı
Alaadin Bulvarı, No:13
KÜTAHYA
Kütahya Simit Sarayı Servi Mah., Mithatpaşa
Cad., Çarşı Hilton AVM, Sitesi B/1-15
MALATYA
* Malatya Park AVM Simit Sarayı
İnönü Mah. Çamlıca Cad. No: 178 ,Malatya
MANİSA
Salihli Simit Sarayı Kurudere Cad., No: 4
MERSİN
* Mersin Forum Simit Sarayı Güvenevler Mah., 1.
Cad., No: 120-133, Yenişehir
NEVŞEHİR
*Nevşehir Simit Sarayı 2000 Evler Mah. Zübeyde
Hanım Cad. No: 143
SAKARYA
Adapazarı Simit Sarayı Çark Cad., No:12
Adapazarı Üniversitesi Simit Sarayı Sakarya
Ünv. Kantin Simit Sarayı Esentepe Kampüsü
Serdivan-Adapazarı-Sakarya
Hendek Güney Simit Sarayı Tem Yolu, 157. Km,
Otoyol Hizmet Tesisi, Parkshop
Hendek Kuzey Simit Sarayı Tem 157. Km Otoyol
Hizmetleri tesisi. Parkshop
* Serdivan Park AVM Simit Sarayı Arabacı Alanı
Mah., Mehmet Akif Ersoy Cad.
SAMSUN
Terminal Simit Sarayı Hafif Raylı Sistem
Üniversite Son Durağı. Atakum
Çarşamba Simit Sarayı Çarşamba Kent
Meydanı Vefa Avm.
*Samsun Piazza Simit SarayıÇarşamba Cad.,
No: 52 Z-53 Eski Otogar Mevkii, Canik
URFA
* Urfa Piazza Simit Sarayı Direkli Mahallesi,
İpekyol Bulvarı Gaziantep-Şanlıurfa Karayolu,
3749 Ada, 5 Parsel, Merkez
* Urfa Cadde Simit Sarayı Bamyasuyu Mah., 148.
Sok., Palmiye Apt., No: 3, Merkez
TEKİRDAĞ
Çorlu Simit Sarayı Kazimiye Mah., Omurtak
Cad., Yeni Park Karşısı, No: 164/A
VAN
Van Simit Sarayı Cumhuriyet Cad., No: 72
*Van Erciş Simit Sarayı Vanyolu cad. Devlet
Hast. Karşısı Burak Apt. Zemin Kat Erciş
YALOVA
Yalova Simit Sarayı Yali Cad., No: 41/a
ABD
New York Simit Sarayı 435 Fifth Avenue New
York NY 10016. Yakında
ALMANYA
Berlin Simit Sarayı Karl-Marx strasse 82 (Yakında)
Frankfurt Simit Sarayı Kaiserstrasse 44
Frankfurt am main, GPRS: 50°06’32.3”N 8°40’11.4”E
* Düsseldorf Simit Sarayı Worringerstraße 142
40210 Düsseldorf , GPRS: 51°13’18.2”N 6°47’40.4”E
* Mannheim Simit Sarayı Kurpfalzstraße R1, 1
68161 Mannheim. Yakında
* Köln Venloer Simit Sarayı Venloer Strasse 280, Köln
GPRS: 50°56’53.2”N 6°55’15.8”E
BELÇİKA
* Antwerpen Simit Sarayı de Keyserlei 13-15 2018
Antwerpen, GPRS: 51°13’03.9”N 4°25’01.6”E
HOLLANDA
Amsterdam Simit Sarayı Kinkerstraat 224 1053
EM Amsterdam, GPRS: 52°21’56.2”N 4°51’58.3”E
Amsterdam Simit Sarayı Doppermarkt Yakında
S İ M İ T S A R AY I • 10 9
Amsterdam Simit Sarayı Nieuwedijk 224
Yakında
Amsterdam Simit Sarayı Arena Stadium Yakında
*Den Haag Simit Sarayı Hobbemaplein 99 2526
JD Den Haag , GPRS: 52°04’02.9”N 4°17’53.1”E
Den Haag Simit Sarayı Gedemtegracht 88, 2512
KB Den Haag, GPRS: 52°04’37.6”N 4°18’56.1”E
*Deventer Simit Sarayı Pikeursbaan, 78 A, 7411
GW Deventer, GPRS: 52°15’12.5”N 6°09’50.6”E
Lijnbaan Simit Sarayı Lijnbaan 119A 3012 EN
Rotterdam, GPRS: 51°55’09.5”N 4°28’37.0”E
* Beijerlandselaan Simit Sarayı Beijerlandselaan
42-44 3074 EK Rotterdam, GPRS: 51°53’46.2”N
4°30’46.6”E
* Meent Simit Sarayı Meent 15A 3011 JA
Rotterdam, GPRS: 51°55’26.6”N 4°29’08.6”E
Eindhove Simit Sarayı Nieuw straat 23
Eindhoven Yakında
Utrecht Simit Sarayı Vredeburg 150-151
Yakında
Almere Simit Sarayı Almere Central Station
(Yakında)
İNGİLTERE
Londra Simit Sarayı 360 Oxford Street bond
station city of West minster (Yakında)
KIBRIS
*Gazi Magusa Simit Sarayı Doğu Akdeniz
Üniversitesi, Gazi Magusa, GPRS: 35.1447414,
33.9092411
Girne Amerikan Üniversitesi Simit Sarayı Girne
Amerikan Üniversitesi Karmi Kampüsü
Girne Liman Simit Sarayı Girne
Lefkoşa Simit Sarayı Ercan Havalimanı
(Yakında)
MISIR
* New Cairo Simit Sarayı Al Salam Axis, Awal
Al Qahera Al Gadida, Behind 90th Street,
Mobil Station, New Cairo, GPRS: 30°01’14.9”N
31°25’54.4”E
SUUDİ ARABİSTAN
Mekke Simit Sarayı Abraj Al Bait Center, Zam
Zam Tower, Haram Holy City Of Makkah, Mekke,
GPRS: 21°25’09.2”N 39°49’32.4”E
Zam Zam Tower Simit Sarayı Makkah ZamZam
Tower (Promod) (Yakında)
Hilton Mall Simit Sarayı Makkah Hilton Mall
(Yakında)
Makkah Mall Simit Sarayı Makkah Mall
(Yakında)
Al Noor Simit Sarayı Madina Al Noor Mall
(Yakında)
Arab Mall Simit Sarayı Jeddah Arab Mall
(Yakında)
Jeddah Airport Simit Sarayı Jeddah Airport
(Yakında)
Granada Mall Simit Sarayı Riyadh Granada
Mall (Yakında)
El Nakheel Mall Simit Sarayı Riyadh El Nakheel
Mall (Yakında)
Tala Mall Simit Sarayı Riyadh Tala Mall
(Yakında)
Hayat Mall Simit Sarayı Riyadh Hayat Mall
(Yakında)
KUVEYT
*Kuveyt E-Mall Simit Sarayı Beirut Street
Block,No: 26 Building 80002 Hawally Kuwait City
(Yakında), GPRS: 29°20’10.1”N 48°01’07.1”E
* Mutfak Konseptli Mağazalarımız
SUDOKU
1
SUDOKU kolay
1
2
3
4
2
3
110 • S İ M İ T S A R AY I
4
SUDOKU ZOR
5
5
6
7
8
6
7
111 • S İ M İ T S A R AY I
8
ASTROLOJİ
Haziranın
yıldızı
İkizler!
İKİZLER
(22 Mayıs – 21 Haziran)
B
u ay harcamalarınız biraz
artabilir. Parasal konularda
beklenmedik olaylarla
karşılaşabilirsiniz. Masraflarınıza
daha çok dikkat etmeniz gereken bir
dönem. Bu sebeple oturup bir plan
program yapıp, bütçenizi gözden
geçirmenizde fayda var. Bu aralar
aldığınız iyi haberler ve kapınızı
çalan fırsatlar, beklentilerinizi
yükseltebilir. Özgüven patlaması
yaşamaya hazır olun! Yeni fırsatlar
ve başlangıçlar size o kadar da uzak
değil. Ancak yaşadığınız değişimlerin
tarafsızlığınızı kaybettirmesine
izin vermeyin. İkili ilişkilerinizde
zaman zaman fazla ben merkezci
olabiliyorsunuz. Bu huyunuzu bir
kenara bırakın ve karşınızdaki
kişinin düşüncelerine de biraz
odaklanın. Unutmayın ki bazen bizim
göremediklerimizi başkaları görebilir.
Elementi: Hava
Yönetici Gezegeni: Merkür
Rengi: Portakal rengi, Sarı
Taşları: Akik, Turmalin
Madeni: Civa
Niteliği: Değişken
Uğurlu Sayıları: 5,9
Uyumlu olduğu burçlar:
Terazi, Kova
Uyumsuz olduğu burçlar:
Başak, Balık
Dekorasyon önerileri
Eğer İkizler burcuysanız, fazla
mütevazı olmanıza gerek yok.
Evet dekorasyon sizin işiniz! Bu
konudaki en büyük kozunuz ise
canlı renkler. Sahip olduğunuz
modernist ruhu her alanda olduğu
gibi dekorasyonda da kanıtlıyorsunuz
ve bunu konforunuzdan asla
ödün vermeden yapıyorsunuz.
Sizin için dekorasyon önerimiz
modern çizgilere sahip mobilyaları
kullanmanız. Değişkenliğiniz
eşyalarınızdan çabuk sıkılmanıza,
sık sık küçük değişiklikler yapma
arzusu taşımanıza neden olabilir.
Stil sahibi duvar kağıtları, geometrik
112 • S İ M İ T S A R AY I
desenler, renkli halılar evinizi canlı
ve rahat bir görünüme sokacaktır.
Ancak bunca canlılığı harmanlarken
çizgiyi aşmamaya da dikkat edin.
Bazı yerler çok hareketliyse, diğer
köşelerde tercihinizi düz seçimlerden
yana kullanın. Tasarım ve yaratıcılık
konusundaki beceriniz malum. Bu
nedenle modern tablolar sizi yansıtan
aksesuarlardan biri.
Beslenme önerileri
İkizler burcusunuz, değişkensiniz,
canlısınız ama bu kadar hızlı
yemek yemenize ne gerek var?
Yemeklerinizi daha fazla çiğneyerek
yutmaya çalışın. Böylece gelecekte
karşılaşabileceğiniz sindirim
rahatsızlıklarına karşı önlem
almış olursunuz. Süt ürünleri
kemiklerinizin sağlıklı kalması
için ihmal etmemeniz gereken
besinlerden. Kan pıhtılaşmasına
yatkın bir bünyeniz olabilir. Böyle
bir durumda kan sulandırıcı ve
pıhtılanmayı önleyici besinler
tüketmenizde fayda var. Yeşil fasulye,
kereviz, havuç ve portakal bu konuda
tercih edebileceğiniz besinler.
Vazgeçilmez besinler listenizde
ise balık, badem, tereyağı, brokoli,
greyfurt, erik, şeftali ve üzüm yer
almalı.
KOÇ
BOĞA
YENGEÇ
Her zaman her yerde olmanız gereken
bir dönemdesiniz. Herkesin ortak
noktası, her işin bel kemiği olmak
hiç de kolay olmasa gerek! Ancak
kendinize dikkat etmelisiniz, zira bu
şekilde nereye kadar devam edebilir?
En iyisi sevdiklerinizle görüşmek ve
uzlaşma yolları aramak. Böylece hem
herkese yetişebilir hem de kendinize
vakit ayırabilirsiniz. Örneğin hazır
haziran ayına girmişken, küçük
bir kaçamak yapmaya ne dersiniz?
Toplayın bavulunuzu, bir iki gün bile
olsa kaçın bir yerlere. Hatta eşinizi,
dostunuzu da bu seyahate ortak edin.
Siz bunu fazlasıyla hak ettiniz! Bu ay
iletişim yeteneğiniz zirveye çıkıyor.
Cüzdanınızda da sizi memnun edecek
değişikliklerle karşılaşabilirsiniz.
Bu aralar içiniz kıpır kıpır ve bu
enerjiniz hayatınızın her alanına
yansıyor. İster evinizdeki fazlalıklardan
kurtulmak olsun, ister kendinizle
ilgili vereceğiniz kararlar olsun
değişikliğe her zamankinden daha açık
olabilirsiniz. Bu durum iş hayatınıza
da yansıyabilir. Yeni atılımlar yapmak
için fazlasıyla istekli olacağınız bir
dönemdesiniz. Ancak zaman zaman
aşırıya kaçmamanızda ve gerçekçi
adımlar atmanızda fayda var. İş
hayatındaki aktifliğiniz sayesinde
parasal konularda daha rahat bir
döneme giriyorsunuz. Yine de bu
hızlı yükselişle, alışverişi bir çılgınlığa
dönüştürmemenizde fayda var.
Ortaklıklar konusunda daha dikkatli
davranmanız gerekebilir.
Bu ay uykunuza dikkat edin, zira
yoğun bir dönem geçiriyorsunuz.
İş hayatınızda size yüklenen
sorumluluklar omuzlarınızda bir yük
oluşturabilir. Strese girmeniz normal
ama bu durumu kontrol altına almaya
ve rahatlamaya çalışın. Herkesi siz
kurtaracak değilsiniz ya! Kendinize
ilgilenecek yeni alanlar yaratın, daha
önce yaptıklarınızdan çok daha
farklı hobilerle zihninizi rahatlatın.
Kendinize biraz daha fazla vakit
ayırmaya çalışın. “Boş vaktim yok”
demeyin, vakit yaratmak sandığınız
kadar zor değil. Gezin, tozun, masaj
yaptırın, arkadaşlarınızla yemeğe
çıkın. Bu, kendinizi iyi hissettirecektir.
Girdiğiniz farklı ortamlarda fazlasıyla
göz önündesiniz.
ASLAN
BAŞAK
TERAZİ
Aslanlar için haziran ayı romantizm
ayı! Yeni aşklara yelken açabilir,
sevgiliniz varsa küçük kaçamaklarla
aşk tazeleyebilirsiniz. Ailesel
konularda ve sosyal ilişkilerinizde bu ay
formunuz yerinde. Arkadaşlarınızla sık
sık bir araya gelebilir, yeni aktivitelerde
bulunabilirsiniz. Geçmişi arkada
bırakıp her zamankinden daha çok
yeniliklere açıksınız. Becerikliliğiniz
iş hayatınızda da dikkatleri üzerinize
çekebilir. Bu da haliyle size daha
çok sorumluluk yükleyebilir. Bu
dönemde sağlıkla ilgili konularda
daha dikkatli olup beslenmenize özen
göstermenizde fayda var. İş hayatında
yükselme ihtimalinizin olduğu bir
döneme giriyorsunuz. Fırsatları
değerlendirin.
Amaçlarınıza ulaşmak için zamanınızı
ve enerjinizi ortaya koyabileceğiniz
bir dönemdesiniz. Haziran ayında
kariyerinizde güzel gelişmelerin
olması muhtemel. Edindiğiniz yeni
görevler size yeni fırsat kapılarını
aralayabilir. Çalışmaya tam gaz devam!
Arkadaşlıklarınızda ise inişli çıkışlı bir
dönemdesiniz. İkili meseleleri aşmak
için çaba sarf etmeniz gerekebilir.
Bu aralar seyahat planları yapmak
için daha fazla istek duyabilirsiniz.
Yeni yerler keşfetmek size iyi gelecek.
Bu durum, eğitim açısından da yeni
ufuklara açılmanızı sağlayacaktır.
Kendinizi geliştirmeye odaklanın. Bu
ay ailenizle daha çok vakit geçirmek
isteyebilirisiniz. Bu, kendinizi iyi
hissetmenizi de sağlayacaktır.
Bazen ne kadar çaba sarf etseniz de
işler yolunda gitmez. Böyle durumlarda
derin bir nefes alın ve biraz
uzaklaşmaya çalışın. Tatil planları
yapabilirisiniz örneğin. Küçük bir
hafta sonu kaçamağı da sizi stresten
uzaklaştıracaktır. Kariyerinizde zorlu
bir süreçten geçebilirsiniz ancak pratik
zekanızla üstesinden gelmek sizin için
zor değil. Zaman zaman yaşadığınız
güçlükler, olumlu değişiklikler
yapmanız için ihtiyacınız olan cesareti
size sunabilir. Sabretmek konusundaki
başarınıza siz bile şaşırabilirsiniz.
Ancak her zorluktan daha da
güçlenerek çıkacaksınız. Ailesel
konularda da daha fazla sorumluluk
almanız gerekebilir. İş hayatınızdaki
stresi evinize taşımaktan kaçının.
(21 Mart – 20 Nisan):
(23 Temmuz – 23 Ağustos):
(21 Nisan – 21 Mayıs):
(24 Ağustos – 22 Eylül):
S İ M İ T S A R AY I • 113
(22 Haziran – 22 Temmuz):
(23 Eylül – 23 Ekim):
ASTROLOJİ
AKREP
YAY
OĞLAK
Etrafınızdaki değişimlere çabucak
uyum sağlayabilecek güçtesiniz.
Zaman zaman çevrenizdekilerin
konuşmalarından sıkılsanız da
sandığınızın aksine bu konuşmalar
size faydalı fikirler verebilir. İster
tatil için olsun ister iş, seyahat
programlarınız sıklaşabilir. Her an
bavulunuzu toplamaya hazırlıklı
olun. Maddi konularda biraz daha
dikkatli davranmanızda fayda var.
Gereksiz harcamalarınızı ve bütçenizi
gözden geçirin. Aşk hayatınızda
ise beklenmedik bir hareketlilik
yaşanabilir. Yenilikler bu ay kapınızı
çalabilir.
Bu ay maddi konularda daha çok
kafa yormanız gereken durumlar
ortaya çıkabilir. Harcamalarınız
konusunda temkinli olun. Neye
ihtiyacınız olup neye olmadığını
belirleyip ona göre alışverişe çıkın.
Kariyerinizle ilgili daha aktif olabilir,
çevrenizden yardım görebilirsiniz.
İş hayatınızda giderek daha aktif rol
üstleneceğiniz bir dönemdesiniz.
Hatta bu durum birden fazla projeyle
ilgilenmenizi gerektirebilir. Aldığınız
başarılar motivasyonunuzu daha
da yükseltecektir. İkili ilişkilerde ise
yeni kararlar almaya daha açık bir
dönemdesiniz.
Karşınızdakileri yanlış anlamaya
çok müsaitsiniz. Bu durum ikili
ilişkilerinizde ve ailesel konularda
sorunları daha çözülmez bir hale
getirebilir. İlişkilerinizi düzene sokmak
konusunda daha özverili davranmanız
gerek. Bu durum sizi strese sokmasın.
Kafanızı dağıtmanın yollarını arayın.
Yeni hobiler edinin, kendinizi tanıyın
ve yaratıcılığınızı geliştirin. İşyerinde
sorumluluklarınızı hafifletmek ve iş
yükünüzü dengelemek isteyebilirsiniz
Eşinize yapacağınız küçük sürprizler
hiç de fena fikir değil. Eğer “sevgilim
yok” diyorsanız, aşk hayatınızda
hareketlenmelere hazırlıklı olun.
(24 Ekim – 22 Kasım):
(23 Kasım – 21 Aralık):
(22 Aralık – 20 Ocak):
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
KOVA
BALIK
Evinizle ilgili konularda daha aktif ve
yenilikçi olacağınız bir dönemdesiniz.
Ev dekorasyonunuzu değiştirebilir,
evde keyifli aktiviteler yaratabilir,
arkadaşlarınızı davet edebilirsiniz.
Bu durum sizi iş hayatınızdaki
stresten uzaklaştırmak için de iyi bir
yöntem. Zaman zaman tartışmalara
sürüklenebilirsiniz ancak bu
tutumunuzu kontrol altına almanızda
fayda var. Gayretleriniz dikkatlerden
kaçmıyor ancak geri planda kalmamak
için gösterdiğiniz çaba, uykularınızı
kaçıracak cinsten. Biraz rahatlamaya
çalışın. Çocuklarınızla, ailenizle ve
arkadaşlarınızla daha sık bir araya
gelmek için planlar yapabilirsiniz. Eğer
yalnızsanız, yeni bir ilişkiye başlamak
için çevrenize karşı daha açık olun. Bu
koruda değişiklikler olabilir.
Bu ay iş hayatında daha ön plana
çıkma fırsatı yakalayabilirsiniz.
Bu fırsatı iyi değerlendirin ve
elinizden gelenin en iyisini
yapmaya çalışın. Evle ilgili
konularda yoğun bir döneme
girebilirsiniz. İstekleriniz size
sandığınızdan daha pahalıya
patlayabilir. Bütçenizi gözden
geçirin ve harcama planınızı
daha dikkatli yapmaya
çalışın. Yaşantınızı inşa etmek
için değerlendirmelerde
bulunmanız gerekebilir. Aile
ilişkilerinizde ise zaman zaman
gerginlikler olabilir. Ancak
göstereceğiniz özen ve hassasiyet
her şeyi düzene sokmaya yetecektir.
Girdiğiniz ortamlardaki değişikliklere
karşı sabırlı olmalısınız.
(21 Ocak – 18 Şubat):
(19 Şubat – 20 Mart):
114 • S İ M İ T S A R AY I

Benzer belgeler

POP-arT - Simit Sarayı

POP-arT - Simit Sarayı Hande Eldemir, Kübra Erkan Baskı Uniprint Basım San. Ve Tic. A.Ş. Ömerli Köyü, İstanbul Cad. No: 159 Hadımköy 34455 İstanbul Tel: (0212) 798 28 40 Faks: (0212) 798 20 63 Yönetim Yeri Büyükdere Cad....

Detaylı