III. ULUSLARARASI GELENEKSEL TÜRK GÜREġLERĠ

Transkript

III. ULUSLARARASI GELENEKSEL TÜRK GÜREġLERĠ
III. ULUSLARARASI GELENEKSEL TÜRK
GÜREġLERĠ SEMPOZYUMU VE OYUNLARI
BĠLDĠRĠ KĠTAPÇIĞI
marastws2016.omu.edu.tr
DAVET
Değerli MeslektaĢlarım;
30 Eylül 2011 ve 14-15 Eylül 2012 tarihlerinde KahramanmaraĢ BüyükĢehir Belediyesi
sponsorluğunda TUBĠTAK onaylı iki “Uluslararası Geleneksel ve Olimpik GüreĢler
Sempozyumu” düzenlemiĢtir. Bununla birlikte “Uluslararası Geleneksel GüreĢler” organize
edilmiĢti. Geleneksel güreĢ organizasyonları KahramanmaraĢ GüreĢ Ġhtisas Kulübü (KGĠK) ve
Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu (TGSDF) giriĢimleri ile devam ederken;
sempozyum son üç yıldır yapılamamaktaydı.
Bu yıl yine KGĠK ve TGSDF yönetimi akademik ekibiyle birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı
(KTB)’na “III. Uluslararası Geleneksel Türk GüreĢleri Sempozyumu ve Oyunları” projesi
sundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı “16 ġubat 2016 tarih ve 662 sayılı proje” yi onayladı.
KahramanmaraĢ Kültür ve Turizm Ġl Müdürlüğü ile yürütülmesini uygun gördü.
T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı sponsorluğunda “III. Uluslararası Geleneksel Türk
GüreĢleri Sempozyumu ve Oyunları” 6- 8 Mayıs 2016 tarihlerinde KahramanmaraĢ’ta
yapılacaktır.
KahramanmaraĢ’ta siz değerli katılımcıları görmekten mutlu olacağız. Sempozyuma
bildiri ile katılmanızı bekliyor, saygılar sunuyoruz.
Doç. Dr. Mehmet TÜRKMEN
Sempozyum BaĢkanı
1
DÜZENLEME KURULU
SEMPOZYUM ONUR KURULU
Mahir ÜNAL, T. C. Kültür ve Turizm Bakanı
Akif Çağatay KILIÇ, T. C. Gençlik ve Spor Bakanı
Abdürrahim BOYNUKALIN, Gençlik ve Spor Bakan Yrd.
Bilal ERDOĞAN, Dünya Etnospor Konfederasyonu Genel BaĢkanı
Mehmet Ġlker ÇĠTĠL, KahramanmaraĢ Milletvekili
Mustafa Hakan GÜVENÇER, KahramanmaraĢ Valisi
Fatih Mehmet ERKOÇ, KahramanmaraĢ BüyükĢehir Belediye BaĢkanı
Nenad LALOVĠÇ, United World Wrestling (UWW) President
Rodika Maria YAKġĠ, United World Wrestling (UWW) Yönetim Kurulu Üyesi
Ömer Faruk Öz, Malatya Milletvekili (Eski) & Ata Sporları Vakfı BaĢkanı
Erlen OSPANOV, Kazakistan Ulusal Sporlar Birliği AsbaĢkanı
Musa AYDIN, Türkiye GüreĢ Federasyonu BaĢkanı
Sergei DANILENKO, Dünya Etnospor Konfederasyonu BaĢkan Vekili/ Vice-President
2
SEMPOZYUM DANIġMA KURULU
Prof. Dr. Alpaslan CEYLAN, Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu BaĢkanı
Prof. Dr. Akai KĠNEYEV – Rusya Federasyonu Gorno – Altaisk Üniversitesi;
Prof. Dr. Ali ABĠġEV - Turar Ryskulov Kazakh Economic Üniversity;
Prof. Dr. Bayrzhan ZAKĠRYANOV – Kazakistan Alma-atı DFKSA Rektörü;
Prof. Dr. Bissenov K. ALDABERGENULĠ - Kazakistan Kızılorda Üniversitesi Rektörü;
Prof. Dr. DurmuĢ DEVECĠ - KahramanmaraĢ Sütçü Ġmam Üniversitesi Rektörü;
Prof. Dr. Fırat PURTTAġ - TURKSOY Genel Sekreter Yardımcısı;
Prof. Dr. Gülçin ANSEROVNA - Kızılorda Korkut Ata Devlet Üniversitesi;
Prof. Dr. Hasan KAYA - Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü;
Prof. Dr. Hikmet KOCAK - Atatürk Üniversitesi Rektörü;
Prof. Dr. Hüseyin AKAN – Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü;
Prof. Dr. Ġbrahim TELLĠOĞLU - Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Prof. Dr. Kanat U. MEMBETALĠEV - Kırgızistan Devlet Üniversitesi FKSA Dekanı;
Prof. Dr. Kaya Tuncer ÇAĞLAYAN - Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Prof. Dr. Kemal TAMER - Gazi Ünv. Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu BaĢkanı;
Prof. Dr. Marat K. SARALAEV - Kırgızistan Devlet Üniversitesi FKSA Dekanı;
Prof. Dr. M. Akif ZĠYAGĠL – Mersin Üniversitesi BESYO Müdürü;
Prof. Dr. Mehmet ÖZKARCI - Sütçü Ġmam Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı;
Prof. Dr. Mustafa AYYILDIZ - OMÜ YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı;
Prof. Dr. Olga R. KARANASTAS – Moldovya Üniversitesi Tarih Bilimi Enstitüsü;
Prof. Dr. Ramazan KORKMAZ - Ardahan Üniversitesi Rektörü;
Prof. Dr. Sebahattin BALCI - Manas Üniversitesi Rektörü;
Prof. Dr. Toktobek T. ĠMANALĠYEV – Kırgızistan Devlet Üniversitesi FKSA Rektörü;
3
DÜZENLEME KURULU ONURSAL BAġKANI
Mahir ÜNAL, T. C. Kültür ve Turizm Bakanı
DÜZENLEME KURULU BAġKANI
Doç. Dr. Mehmet Türkmen, Ondokuz Mayıs Üniversitesi
DÜZENLEME KURULU
Dr. Mehmet Ġlker ÇĠTĠL, KahramanmaraĢ Milletvekili
YaĢar HOPUR, KahramanmaraĢ GüreĢ Ġhtisas Kulübü BaĢkanı
Prof. Dr. Alpaslan CEYLAN, Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu BaĢkanı
ġahin HOPUR, Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu As BaĢkanı
Prof. Dr. Funda ELMACIOĞLU,
Prof. Dr. Mustafa AYYILDIZ, Ondokuz Mayıs Üniversitesi YaĢar Doğu Spor Bilimleri
Fakültesi Dekanı, Sempozyum EĢ BaĢkanı
Dr. Murat ELĠÖZ, Ondokuz Mayıs Üniversitesi YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi
Dr. Ünal TÜRKÇAPAR, Sempozyum Genel Koordinatörü
Dr. Bilal Demirhan, Sempozyum Genel Sekreteri (YurtdıĢı)
Dr. Mehmet GÜL, Sempozyum Genel Sekreteri (Yurtiçi)
Seydi KÜÇÜKDAĞLI, KahramanmaraĢ Kültür ve Turizm Ġl Müdürü
Cengiz ÇAKIROĞLU, KahramanmaraĢ GüreĢ Ġhtisas Kulübü
H. Ġbrahim ÖZDEMĠR, KahramanmaraĢ GüreĢ Ġhtisas Kulübü
4
SEMPOZYUM KOORDĠNATÖRLÜĞÜ
Yrd. Doç. Dr. Ünal TÜRKÇAPAR - Sempozyum Genel Koordinatörü
Sempozyum Koordinatörleri
Drt. (Öğr. Gör.) Hamza KÜÇÜK
Drt. (ArĢ. Gör.) Esra EMĠR
Drt. (ArĢ. Gör.) Mücahit FĠġNE
Drt. (ArĢ. Gör.) Emre DELĠBAġ
Öğr. Gör. KürĢat HAZAR
Okt. Altan ALICI
Okt. Ziya POYRAZ
SEMPOZYUM SEKRETERYASI
Dr. Mehmet GÜL, Sempozyum Genel Sekreteri (Yurtiçi)
Dr. Bilal DEMĠRHAN, Sempozyum Genel Sekreteri (YurtdıĢı)
Dr. Bade YAMAK, Sempozyum Genel Sekreteri (Yurtiçi)
Öğr. Gör. Hamza KÜÇÜK
ArĢ. Gör. Esra EMĠR
ArĢ. Gör. ġaban ÜNVER
ArĢ. Gör. Onur ÖZTÜRK
ArĢ. Gör. Mücahit FĠġNE
ArĢ. Gör. Emre DELĠBAġ
ArĢ. Gör. Ali Kerim YILMAZ
ĠLETĠġĠM
Ondokuz Mayıs Üniversitesi YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi;
KahramanmaraĢ Kültür ve Turizm Ġl Müdürlüğü;
KahramanmaraĢ GüreĢ Ġhtisas Kulübü;
Geleneksel Türk Sporları Federasyonu.
Tel: (+90) 362 312 1919 / 5672
Faks: (+90) 362 457 6924
5
BĠLĠMSEL DANIġMA KURULU
Dr. Alparslan CEYLAN (TUR)
Dr. Atilla PULUR (TUR)
Dr. Marat K. SARALAEV (KGZ)
Dr. Ġlhan TOKSÖZ (TUR)
Nenad LALOVĠÇ (SRB-UWW)
Rodika Maria YAKġĠ (TUR-UWW)
Musa AYDIN (TUR-TGF)
Dr. Mustafa AYYILDIZ (TUR)
Dr. Mehmet TÜRKMEN (TUR)
Dr. Yalçın KAYA (TUR)
6
BĠLĠM KURULU
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Mehmet TÜRKMEN
(BaĢkan)
Mustafa AYYILDIZ
(EĢ BaĢkan)
A. Azmi YETĠM
Ahmet ġAHĠN
A. Emre EROL
A. RaĢid REġAD
Ali ABĠġEV
Akai KĠNEYEV
Akoyly ORAZKLYCHEV
Andrey V. ANOHĠN
Aydoğan SOYGÜDEN
Atilla PULUR
Bade YAMAK
Barbaros Serdar ERDOĞAN
Bilal DEMĠRHAN
Bilal ÇOBAN
David Curby
Egemen ERMĠġ
Enver DÖġYILMAZ
Erdal ZORBA
Erkan DEMĠRKAN
Erol DOĞAN
Faruk YAMANER
Fatih BEKTAġ
Fatih ÖZGÜL
Fethi ASLAN
Funda ELMACIOLU
Gülçin ANSEROVNA
Haci Murat ġAHĠN
Haydar ĠġLER
Hüseyin EROĞLU
Ġbrahim CĠCĠOĞLU
Ġdris YILMAZ
Ġlhan TOKSÖZ
Ġrina V. OKTYABRSKAYA
Kadir GÖKDEMĠR
Kanat CANUZAKOV
Kanat U. MEMBETALĠEV
Kevin JACKSON
KürĢat KARACABEY
Liliana KANEVA
Lyudmila N. MAKAROVA
Marat K. SARALAEV
Marina A. TOKMAġEVA
Maya PAHĠMOVA
Mehmet Akif ZĠYAGĠL
Mehmet ACET
Mehmet BAYANSALDUZ
Mehmet ÇEBĠ
Mehmet GÜL
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
AFG
KAZ
RUS/
TKM
RUS/
TUR
TUR
TUR
TUR
KGZ
TUR
USA
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
KAZ
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
RUS/
TUR
KGZ
KGZ
USA
TUR
BUL
RUS/
KGZ
RUS/
AZE
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
7
Altay
Tuva
Hakas
Telengit
Teleüt
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Mehmet GÜNAY
Mehmet KUTLU
Menderes KABADAYI
Mıhtıbek TAGAEV
Mikail TEL
Muhsin HAZAR
Musa ÇON
Murat ELĠÖZ
Mustafa AYYILDIZ
Mustafa ÖZDAL
Nedim ÇETĠN
Najat SAYEM
Nejla GÜNAY
Olga R. KARANASTAS
Oljobai KARATAEV
Osman ĠMAMOĞLU
Özgür BOSTANCI
Özge D. Y. KESKĠN
Özkan IġIK
Peter KIROV
Saitdin AZĠZBAEV
Sabahattin DEVECĠOĞLU
Sebiha GÖLÜNÜK
Sedef KURT
Sefer AġUROV
Selçuk GENCAY
Seng-Young KIM
Serdar GERĠ
Serkan HAZAR
Seydi A. AĞAOĞLU
Sylvia BAKALOVA
Suat KARAKÜÇÜK
Tamer KARADEMĠR
Ünal TÜRKÇAPAR
Tadaaki HATTA
Toktobek T. ĠMANALĠYEV
Tülin ATAN
Valeri P. KRASĠLNĠKOV
Vedat ERĠM
Vitali VASILIEV
Yalçın KARAGÖZ
Yalçın KAYA
Yalçın TAġMEKTEPLĠGĠL
Yeliz ġĠRĠN
Yıldırım KAYACAN
Yusuf CAN
Yücel OCAK
TUR
TUR
TUR
KGZ
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
YMN
TUR
MDL
KGZ
TUR
TUR
TUR
TUR
BUL
KGZ
TUR
TUR
TUR
AZE
TUR
KOR
KGZ
TUR
TUR
BUL
TUR
TUR
TUR
JPN
KGZ
TUR
RUS/ Saka
TUR
RUS/ ÇuvaĢ
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
8
GÜREġ OYUNLARI KURULU
GELENEKSEL GÜREġ OYUNLARININ ORGANĠZASYON KURULU
YaĢar HOPUR- KahramanmaraĢ GüreĢ Ġhtisas Kulübü (Organize Kurulu BaĢkanı)
ġahin MEZDEĞĠ - KahramanmaraĢ GüreĢ Ġhtisas Kulübü (DanıĢma Kurulu BaĢkanı)
ġahin HOPUR - TGSDF As BaĢkanı (Genel Koordinatör & ĠletiĢim BaĢkanı)
H. Ġbrahim ÖZDEMĠR - KMGĠK (Genel Sekreter & ĠletiĢim EĢ BaĢkanı)
Cengiz ÇAKIROĞLU - KahramanmaraĢ GüreĢ Ġhtisas Klb. (Organize Kurulu EĢ BaĢkan)
ĠletiĢim:
ġahin HOPUR
Email: [email protected]
Tel: +90 533 4028181
Ġbrahim ÖZDEMĠR
Email: [email protected]
Tel: +90 530 4026444
9
KONGRE PROGRAMI
7 Mayıs 2016 Cumartesi Sabah Oturumu
I. SALON – I. OTURUM
SAAT
TIME
09:00
09:10
09:20
09:30
09:40
09:50
10:00
10:10
May 7, 2016 Saturday Morning Session
Ith SALOON – Ith SESSION
SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION
KONULAR / TITLES
KONUġMACILAR /
SPEAKERS
Kırgızistan Geleneksel At Oyunları Hakkında Öğrencilerin Bilgi Düzeylerinin
Ġncelenmesi
Development of Student‟s Speech Activity Studying Kyrgyz National Games at The
English Lesson
Nurmira
ABDIBEKOVA
ABDIBEKOVNA
Kırgızların Ünlü Kahramanı Olan Baba Oğlu Kocomkul Hakkında Tarihsel Anılar
Д-р. Токтобек ИМАНАЛИЕВ; Ректор Кыргызской государственной академии
физической культуры и спорта, Бишкек/Кыргызская Республика
Kirgizlar‟in Milli GüreĢi Olan “Leylek GüreĢi” Tarihi, Özelliği Ve Günümüzdeki
Durumu
ИСТОРИЯ, ОСОБЕННОСТИ И СОВРЕМЕННОЕ СОСТОЯНИЕ
НАЦИОНАЛЬНОЙ БОРЬБЫ КЫРГЫЗОВ «ЛЕЙЛЕК КУРЕШ»
„Kırgız KüröĢ‟ GüreĢinin Eski Boyutunun Canlandırılması, Kırgızların Unutulan Ve
Yasak Edilen Oyunları Hakkında Bilgilerin Bilimsel Dönümüne Dahil Edilmesi
Восстановление древнего формата борьбы «куреш», включение в научный оборот
сведений о забытых и запрещенных играх кыргызов
„KüreĢ‟ Kırgız Milli GüreĢi Hakkında Analitik
Аналитический обзор литературы о кыргызской национальной борьбе
Etnospor Hareketinin Uluslararası Boyutu: KüreselleĢmenin Evrensel Bir Meydan
Okuması
МЕЖДУНАРОДНЫЙ ФОРМАТ ЭТНОСПОРТИВНОГО ДВИЖЕНИЯ:
ГЛОБАЛЬНЫЙ ВЫЗОВ ГЛОБАЛИЗАЦИИ
Etnospor Hareketinin GeliĢme Boyutu Olarak Dünya Göçebe Oyunları‟nın Geleneksel
GüreĢ Türleri Festivali
Фестиваль традиционных видов борьбы Всемирных игр кочевников, как формат
развития этноспортивного движения
Türk Milletlerinin En Eski Ve Dialektik Bir Sporu: GüreĢ Ve Onun Geleceği
ТҤРК ЭЛДЕРИНИН ЭҢ БАЙЫРКЫ ЖАНА ДИАЛЕКТИКАЛЫК СПОРТУ.
КҤРӨШ ЖАНА АНЫН КЕЛЕЧЕГИ
10:20
ÇeĢitli Hazırlık Düzeyinde Olan GüreĢçilerin Müsabakalarda Taktik Yöntemlerini
Kullanımları
ОСОБЕННОСТИ ТАКТИЧЕСКИХ ПРИЕМОВ ПРИМЕНЯЕМЫХ
БОРЦАМИКУРЕШИСТАМИ РАЗЛИЧНОГО УРОВНЯ ПОДГОТОВЛЕННОСТИ
10:30
Development of Student‟s Speech Activity Studying Kyrgyz National Games at The
English Lesson
GENEL DEĞERLENDĠRME
10:40
GENERAL EVAULATION
10
Toktobek
ĠMANALĠEV
Saitdin AZĠZBAEV
Saitdin AZĠZBAEV
Marat SARALAEV
Mıktıbek TAGAEV
K. U.
MAMBETALĠYEV,
A. A. AKĠBAYEV
A. A. AKĠBAYEV,
K. U.
MAMBETALĠYEV
Kanat
CANUZAKOV
Bekcan
Abdırahmanov,
Cıparkul
Abdırahmanova,
Serdar Geri, Refika
Geri
Abdybekova
Nurmira
Abdybekovna
K. U.
MAMBETALĠYEV
Marat SARALAEV
(Oturum BaĢkanı)
7 Mayıs 2016 Cumartesi Sabah Oturumu
II. SALON – I. OTURUM
May 7, 2016 Saturday Morning Session
II SALOON – Ind SESSION
th
SAAT
TIME
SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION
KONULAR / TITLES
KONUġMACILAR /
SPEAKERS
09:00
Prepubertal güreĢçilerin fiziksel özellikleri ve koordinasyon performansına yaĢ
değiĢkeninin etkisi
The effects of age on physical characteristics and coordination performance in
prepubertal wrestlers
Mehmet Akif
ZĠYAGĠL,
Mehmet TÜRKMEN
09:15
Prepubertal erkek çocukların güreĢ sporuna katılım sebepleri
Reasons to the participation of wrestling sport for prepubertal boys
Mehmet Akif ZĠYAGĠL,
Mehmet TÜRKMEN
Adölesan güreĢçilerin çeviklik ve izokinetik kuvvetleri arasındaki iliĢki
Relations between agility and isokinetic strength in adolescents male wrestlers
Mehmet Akif ZĠYAGĠL,
Ayhan Taner
ERDOĞAN, Fethi
ARSLAN,
Nevzat DEMĠRCĠ,
Gökhan UMUTLU
09:45
Erkek ve kadın genç milli takım güreĢçilerinin vücut kompozisyonu ve el
kavrama kuvvetinin karĢılaĢtırılması Comparison of body composition and
handgrip strength in junior male and female national wrestlers
Mehmet Akif
ZĠYAGĠL
10:00
Korumalı futbol ve güreĢçilerin egzersiz öz yeterliliği ile öfke düzeylerinin
karĢılaĢtırılması
Comparison between American footballers and wrestlers‟ exercise self
efficacy and anger control
Mehmet Akif
ZĠYAGĠL, Nevzat
DEMĠRCĠ, Fethi
ARSLAN, Erkan
GÜLGÖSTEREN
10:15
Dairesel Antrenman Metodunun GüreĢçilerde Bazı Kalp, DolaĢım Ve
Solunum Parametrelerine Etkileri
Recep KÜRKÇÜ
10:30
Türk GüreĢinde Dönüm Noktası: 1948 Londra Olimpiyatları A Milestone in
Turkish Wrestling: 1948 London Olympics
Selami ÖZSOY
GENEL DEĞERLENDĠRME
Mehmet Akif
ZĠYAGĠL
Tülin ATAN
09:30
10:45
GENERAL EVAULATION
11
(Oturum BaĢkanı)
7 Mayıs 2016 Cumartesi Sabah Oturumu
III. SALON – I. OTURUM
May 7, 2016 Saturday Morning Session
IIIth SALOON – Ind SESSION
SAAT
TIME
SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION
KONULAR / TITLES
KONUġMACILAR /
SPEAKERS
09:00
"Kadın güreĢçilerde müsabaka öncesi ağırlık kaybında vücut bileĢenleri ve depresyon
Body composition changes and depression before the competitions among the elit
female wrestlers
Özkan IġIK, Ġlkay
DOĞAN
09:15
Farklı ülkelerin uluslararası kadın güreĢçilerinin müsabaka hazırlık
dönemlerinin karĢılaĢtırılması
Comparison of international female wrestlers' of different countries match
preparation periods
Sebiha GÖLÜNÜK
BAġPINAR, Yücel
OCAK, Özkan IġIK,
Ġlkay DOĞAN
GüreĢçilerde Ruhsal Zeka ve Sladırganlık Arasındaki ĠliĢki (Samsun örneği)
09:30
The Relationship Between Spiritual Intelligence And Aggression Among
Young Wrestlers
Mehmet TÜRKMEN
Saeed SHOKOUFEH
Onur ÖZTÜRK
09:45
GüreĢçilerde Deri Mantar Enfeksiyonları
Fungal Skin Infections In Wrestlers
Osman ĠMAMOĞLU,
Mehmet TÜRKMEN,
M. Hakan MAYDA
10:00
Osmanli ArĢiv Belgesinde: Xiv. Yüzyil Bursa Ahmed-Ġ Dâ'i Mahallesinde
Ġkinci Bir GüreĢ Tekkesi
In Ottoman Archıves Document; A Second Wrestlıng Lodge In Bursa
Ahmed-Ġ Da'i Dıstrıct In 14TH Century
Mehmet Türkmen
10:15
Yıldız GüreĢçilerde YoğunlaĢtırılmıĢ Antrenmanın Bazı Kan Parametreleri
Üzerine Etkinin Ġncelenmesi
Faruk YAMANER,
Osman ĠMAMOĞLU,
Emre YAMANER
10:30
GüreĢçilerin Psikolojik Ġhtiyaçlarının Ġncelenmesi
Analysis of Psychogical Needs of Wrestlers
Tülin ATAN, ġaban
ÜNVER
10:45
Gizemli Bir Türk Sporu: GÜREġ
Recep Cengiz
GENEL DEĞERLENDĠRME
Ünal TÜRKÇAPAR
Fatih BEKTAġ
11.00
GENERAL EVAULATION
12
(Oturum BaĢkanı)
7 Mayıs 2016 Cumartesi Sabah Oturumu
II. SALON – II. OTURUM
May 7, 2016 Saturday Morning Session
Ith SALOON – IInd SESSION
SAAT
TIME
SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION
KONULAR / TITLES
11:00
Ata Sporlarını Kategorize Eden Sosyo-Kültürel Faktörlerin Ġncelenmesi
Mehmet TÜRKMEN
11:15
Üniversite Sporları Ve GüreĢ
Atilla PULUR
11:30
Elit GüreĢçilerin Problem Çözme Becerilerinin Ġncelenmesi
Research of The Elite Wrestler's Problem Solving Skills
Hamza KÜÇÜK Emin
Can KISA, Erol
DOĞAN,
11:45
Ġskelet Kasının Kasılma Mekanizması
Mustafa AYYILDIZ
12:00
Kadın güreĢçilerin fiziksel, kuvvet ve güç özelliklerinde yaĢ ve sıklet değiĢkenlerine
bağlı değiĢim
Changes in physical, strength and power characteristics related to age and weight
categories in female wrestlers
12:15
Türk Bayrağını Avrupa Dünya ve Olimpiyat Gönderinde Dalgalandıran
Geleneksel GüreĢlerden Gelen Pehlivanlarımız
Turkish National Wrestlers Who succeeded to raise Turkish Flag up to the
flagpole at Europe, World and Olympics
Yalçın KAYA, Kadir
EKĠN
12:30
Güney-Doğu Avrupa Gagauzların etnık tarihi ve kültürlerinde güreĢ
(M.Ö. VII asir - M.S.XXI yüzyıllar)
Olga RADOVAKARANASTAS
12:45
Nasıl Bir Kırkpınar Olmalı? How Kırkpınar Should Be ?
Ġlhan TOKSÖZ
GENEL DEĞERLENDĠRME
Kanat CANUZAKOF,
Mehmet TÜRKMEN
(Oturum BaĢkanı)
13:00
GENERAL EVAULATION
13
KONUġMACILAR /
SPEAKERS
Mehmet Akif ZĠYAGĠL
7 Mayıs 2016 Cumartesi Öğleden Sonra Oturumu
III. SALON – II. OTURUM
SAAT
TIME
May 7, 2016 Saturday Afternoon Session
IIIth SALOON – IInd SESSION
SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION
KONULAR / TITLES
KONUġMACILAR /
SPEAKERS
16:00
“GüreĢin Dansı”: Dans Sanatına Farklı Bir BakıĢ
“Dance Of Wrestle” A Dıfferent Perspectıve To Dance Art
Özlem DEMĠRTAġ,
Osman ĠMAMOĞLU,
Faruk YAMANER
16:15
Elit GüreĢçiler ile Takım Sporu Yapan Sporcuların Kendinle KonuĢma
Durumlarının Ġncelenmesi
An Evaluation of Self Speaking Status of Elite Wrestlers and Sportsmen
Doing Team Sports
Deniz Özge
YÜCELOĞLU KESKĠN,
Deniz GÜNAY
DEREBAġI,
Tülin ATAN
16:30
ĠĢitme Engelli Erkek GüreĢçi ve Judocuların Bazı Fiziksel, Fizyolojik ve
Antropometrik Parametrelerinin Ġncelenmesi The Investigation of Some
Physical, Physiological and Anthropometric Parameters of Hearing
Impairment Wrestlers and Male Judokas
Önder KARAKOÇ,
Cengiz TAġKIN, Fikret
ALINCAK
16:45
Kurash (KuraĢ) ve Judo Sporlarının Benzer ve Farklı Yönlerinin Ġncelenmesi
Analysis The Similarities nnd Dıfferences of Kurash and Judo Martial Arts
Fikret ALINCAK, Önder
KARAKOÇ, Cengiz
TAġKIN
17:00
17:15
Sporda Dini Ritüeller ve Değerler
Religion Rituels in Sports and Values
GüreĢçilerin Baskın Olan ve Olmayan Bacaklarının Denge Açısından
KarĢılaĢtırılması
The Comparison of the Domınant and Nondomınant Leg's of the Wrestlers
in Terms of Balance
GENEL DEĞERLENDĠRME
17:30
GENERAL EVAULATION
14
Barbaros Serdar
ERDOĞAN, Mehmet
HaĢim AKGÜL, Ahmet
ġAHĠN, Sezgin
KORKMAZ
Mutlu CUĞ, Mücahit
FĠġNE
Mustafa AYYILDIZ
Bilal DEMĠRHAN
(Oturum BaĢkanı)
7 Mayıs 2016 Cumartesi Öğleden Sonra Oturumu
II. SALON – III. OTURUM
SAAT
TIME
16:00
16:15
16:30
16:45
17:00
17:15
17:30
17:45
May 7, 2016 Saturday Afternoon Session
IIth SALOON – IIInd SESSION
SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION
KONULAR / TITLES
Ata Sporumuz GüreĢe Yönelik Günümüzdeki Toplumsal BakıĢın
Değerlendirilmesi
Evaluation of the Current Social Perspective Towards Our Ancestors‟
Sport Wrestling
Türk Ulusal ve Uluslar Arası GüreĢ Hakemlerinin ĠĢ Doyumlarının Analizi
The Analysis of Work Satisfaction Levels of Turkish National and
International Wrestling Referees
Iıı. Ahmet Dönemi (1703 - 1730) Huzûr-I Hümâyûnda GüreĢen
Pehlivanlara Ve Duacılara Verilen Ġhsan-I ġahâneler Valuable Grants
Gıven To Presence Wrestlers And Prayers Inwrestlıng In III. Ahmet Perıod
(1703 - 1730)
Elit Tekvando Ve GüreĢçilerin Antrenörlerinin Kendilerine KarĢı
DavranıĢlarını Algılama Düzeyi
Perception Of The Behaviors Of The Coaches Of Elıte Taekwondo And
Wreslers Agaınst To Them
Erkek GüreĢçi Çocukların SeçilmiĢ Fiziksel ve Fizyolojik Özelliklerinin 3
Yıllık Süreçte Ġncelenmesi
3 Years Period Investigatıon of Selected Physical and Physiologıcal
Characteristics of Adolescent Wrestlers
GüreĢcilerde Pliometrik, Güç Ve BirleĢik Egzersizlerin
Çeviklik Üzerine Etkisi (Tebriz Öğrneği)
Genel Perspektiften: Osmanlı Huzur GüreĢlerinde Pehlivanlara Ve
Duacılara Verilen Ġhsanlar
Grants Gıven To Wrestlers And Beadsmen In Ottoman Presence
Wrestlıng: A General Perspectıve
GENEL DEĞERLENDĠRME
GENERAL EVAULATION
15
KONUġMACILAR /
SPEAKERS
Mücahit FĠġNE, Sait
BARDAKÇI, Yalçın
KARAGÖZ,
Mehmet GÜL, Rafet
ÜNVER, Abdulkadir
TEKĠN
Mehmet TÜRKMEN,
Fatih BEKTAġ, Onur
ÖZTÜRK
Osman ĠMAMOĞLU,
Mehmet TÜRKMEN,
Yüksel TERZĠ
Cem Sinan ASLAN,
Mahmut
KARAKOLLUKÇU,
Mücahit FĠġNE
Salar HARIRI, Elnaz
DĠZAjĠ, Vahid AKBARĠ,
Saeed SHOUFEH,
Babak ELMĠ
Esra EMĠR, Onur
ÖZTÜRK
Osman ĠMAMOĞLU
Yalçın KAYA
(Oturum BaĢkanı)
7 Mayıs 2016 Cumartesi Öğleden Sonra Oturumu
III. SALON – III. OTURUM
May 7, 2016 Saturday Afternoon Session
IIIth SALOON – IIIth SESSION
SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION
KONULAR / TITLES
16:00
GüreĢçilerin Doping Kullanımı ve Dopinge Yönlendirmeye
Sebep Olan Etkenler Konusundaki GörüĢleri
16:10
Osmanlı GüreĢ Tekkeleri ve Grek Gymnasionlarının Ġncelenmesi
16:20
16:30
16:40
16:50
17:00
17:10
17:20
17:30
17:40
17:50
18:00
18:10
18:20
18:30
Kadın GüreĢçilerin GüreĢ Alanındaki Sorunları: Toplumsal
Cinsiyet Analizi
Adölesan GüreĢçilerin Beslenme AlıĢkanlıkları: Besin Tercihi Ve
Tüketim Sıklığı
The Nutritional Habits of Adolescent Wrestlers: Nutrient
Preferences and Consumption Frequency
Elit GüreĢçilerde Beslenme YaklaĢımlarının Belirlenmesi
Determınatıon Of Nutrıtıonal Approach Of Elite Wrestlers
Elit GüreĢçiler Ġle Takım Sporu Yapan Sporcuların YaĢam
Doyumlarının Değerlendirilmesi
An Evaluation of Life Satisfaction Levels of Elite Wrestlers and
Sportsmen Doing Other Sports
13 YaĢ GüreĢçilerin Bki Ġle Bazı Motorik Özelliklerin ĠliĢkisinin
Ġncelenmesi
Investıgatıon Of The Relatıonshıp Between Bmı And Some
Motorıc Features Of The Wrestlers Who Are 13 Years Old
I. Mahmud Dönemi (1730- 1754) Huzûr-I Hümâyûnda GüreĢen
Pehlivanlara Ve Duacılara Verilen Ġhsan-I ġahaneler Valuable
Grants Gıven To Presence Wrestlers And Prayers Inwrestlıng In
Mahmud I. Perıod (1730 - 1754)
GüreĢçilerin Empati Düzeylerinin Ġncelenmesi
Analysıs Of The Empathy Levels Of Wrestlers
GüreĢçilerin Karar Verme Stillerinin Ġncelenmesi
Analysis of Wreslers‟ Decision Making Styles
Gençliğinde Spor Yapma AlıĢkanlığına Sahip YaĢlıların Stresle
BaĢa Çıkma Tarzları
Stress Management Styles of Old People Who Had Habits of
Doing Sports in Their Youth
Milli ve Manevi Değerlerin Korunması ve GeliĢtirilmesinde Ata
Sporumuz GüreĢin Önemi
The Importance of Our Ancestors Sport Wrestling With the
Protection and Development of National and Spiritual Values
Malatya‟da Düğün GüreĢleri Ve Ritüelleri
Wedding Wrestlings And Related Rituals In Malatya
Elit serbest güreĢçilerde denge ölçümlerinin sıkletlere göre
karĢılaĢtırılması
The comparıson by according to weıght categorıes balance of
measurements at elıte freestyle wrestlers
Hassa Pehlivanı Olmak Ve Huzûr-I Hümâyûnda GüreĢ Tutmak
Being A “Hassa Wrestler” And Wrestling In Sultan‟s Presence
Serbest Ve Grekoromen Stil GüreĢçilerin Antropometrik
Yapılarına ĠliĢkin Bazı Değerlerin KarĢılaĢtırılması
16
KONUġMACILAR / SPEAKERS
Fatih ÖZGÜL, Tülin ATAN,
Gürkan DĠKER
Ali Kerim YILMAZ, Ceyhun
BĠRĠNCĠ, KürĢat ACAR, Fatih
KarakaĢ
Esra EMĠR, Canan KOCA
Yusuf KURT, Metin Can
KALAYCI, Hüseyin EROĞLU
Mehmet TÜRKMEN, Osman
ĠMAMOĞLU,
Ceyhun BĠRĠNCĠ
Deniz Özge YÜCELOĞLU
KESKĠN, Menderes
KABADAYI,
Özgür BOSTANCI, Levent
BAYRAM
Gürkan DĠKER,
Fatih ÖZGÜL, Raif ZĠLELĠ
Mehmet TÜRKMEN, Bilal
DEMĠRHAN, Serdar GERĠ,
Onur ÖZTÜRK
Deniz Günay DEREBAġI, Tülin
ATAN, Deniz Özge
YÜCELOĞLU KESKĠN
Ġzzet ĠSLAMOĞLU, Tülin
ATAN, ġaban ÜNVER
Deniz Özge YÜCELOĞLU
KESKĠN,
Murat ELĠÖZ, Tülin ATAN,
Yücel MAKARACI
Aydoğan SOYGÜDEN,Mehmet
GÜL
Abdullah DOĞAN, Mehmet Gül,
Hulusi BÖKE
Yılmaz KURT, C. Berkan
ALPAY
Mehmet TÜRKMEN, Osman
ĠMAMOĞLU, Onur ÖZTÜRK
Hakan ORUÇ, Serkan HAZAR
I. MAHMUD DÖNEMĠ (1730- 1754) HUZÛR-I HÜMÂYÛNDA GÜREġEN
PEHLĠVANLARA VE DUACILARA VERĠLEN ĠHSAN-I ġAHANELER
Mehmet TÜRKMEN1
1
Bilal DEMĠRHAN1
Serdar GERĠ2
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun / TÜRKİYE
2
Sakarya Üniversitesi BESYO, Sakarya / TÜRKİYE
ÖZET
Çalışmada Osmanlı Hakanı I. Mahmut dönemi huzurda güreş yapan pehlivanlara ve
duacılara ceyb-i hümâyûndan verilen ihsan-ı şahaneleri araştıracaktır. Türk devlet
geleneğinde güreş yapmak, yaptırmak ve alp/pehlivan ruhuyla yapana ihsanlarda bulunmak
âdeti kadimdendi. Güreş meydanı; er ve ibadet meydanı, güreş yapmak; ibadet yapma olarak
görülmekteydi. Dönemin devlet anlayışı da bu görüşle örtüşmekteydi. Arşivleri inceleyip
tahlil etmek, bunların maddi manevi boyutunu ortaya koymak akademik ilgi alanının dışında
kalmış olmalı ki, konuyla ilgili monografik çalışmaya henüz rastlanılamamıştır. Bunun için
çalışma, söz konusu dönemde Ceyb-i Hümayun ve Harc-ı Hassa defterine kaydedilmiş
pehlivanlara ve duacılara verilen nakdi ihsanları ortaya çıkarmayı amaçlamıştır.
Tarama yöntemiyle yapılan bu çalışma, başta 1067 ve 4018 nolu olmak üzere Topkapı
Sarayı Müzesi Arşivi Defterleri (TS.MA.d)’nden faydalanılarak yapılmıştır. Bunlar çok yönlü
ihsan kayıtları içerdiğinden analizde seçici olmaya dikkat edilmiş, ilgili bölümler tarihleriyle
birlikte teşhir edilmiş, fakat döneme ait zarar gören birçok evrakın teşhiri mümkün
olamamıştır.
Patrona Halil ve İran olayları etkileriyle yedi yıl (1730 – 1736) huzur güreşleri
kayıtlarının tutulamadığı, 1737 - 1754 dönemi kayıtlarda ise 276 adet güreşin tertip
edilebildiği anlaşılmıştır. Fakat bunlardan sadece 42 adedi teşhir edilebilmiştir. Bir önceki
dönemine göre bu dönem güreşlerin yapıldığı mekânlar 10 ile sınırlı kalmış, en çok Yalı
Köşkü’nde tertip edilmiştir. Bu dönem (1730- 1754) pehlivanlara verilen zolata, kuruş, para
ve akçanın dışında tuğralı altın, çil akçe gibi maddi değeri çok yüksek olan nakitlerin verildiği
görülmüştür. Güreşlerin çoğunluğunun 12 yıllık bir sürede gerçekleştiği sonucuna varılmıştır.
Anahtar Kelimeler: I. Mahmut, biniş, huzur güreşi, duacı, ihsan.
17
VALUABLE GRANTS GIVEN TO PRESENCE WRESTLERS AND
PRAYERS INWRESTLING IN MAHMUD I. PERIOD (1730 - 1754)
ABSTRACT
This study investigates financial grants that have been given from his personal budget to
wrestlers in Presence Wrestling in the Ottoman ruler Mahmut the I. period. In Turkish
tradition, giving grants to one who is wrestling, to make wrestle and to who is doing with
heroic spirit is considered as ancient tradition. Wrestling square was seen as a place for bold
and to worship and wrestling is considered as worshiping. Mentality of the state of the period
also coincides with this view. Reviewing and analyzing the archives, revealing those spiritual
and material dimension must have been left out of academic interest because a monographic
work about study have not seen yet. Therefore, the study aims to reveal grants given to
wrestlers and prayers those who registered to Sultan's personal budget and crafsman's currents
in the said period.
The study that have been done by screening method is made by utilizing the records of
Topkapı Palace Museum Archives exclusively 1067 and 4018 numbered documents. Becuase
of those contain very versatile grants records, tried to be careful and selective, revelant
sections were exhibited together with their dates but exposuring many documents could not
been possibble because those were heavily damaged in the era.
Because of the influence of Patrona and Iranian events it's understood that the presence
wrestling records could not been possible maintained in seven years (1730 - 1736), in 1737 1754 records, 276 wrestle exhibitions were arranged but only 42 of them could be exposed.
According to a previous period, this period the places were limited to 10, mostly done in Yali
Villa. This period, we've seen apart from zolata (look alike Polish silver coin), penny, money
and akça (small silver coin) also like gold with Sultan's signature, chilled coin cash that have
high monetary value were given. It was concluded that the majority of wrestling occured over
a 12 year period.
Keywords: Mahmut the First, riding, presence wrestling, prayer, grants.
GĠRĠġ
Bu çalıĢmada Sultan I. Mahmut dönemi (1730-1754) huzûr-ı hümâyûnda güreĢen
pehlivanlara ve duacılara verilen ihsan-ı Ģahâneler araĢtırılacaktır. Osmanlı Devleti‟nin 24.
PadiĢahı olan I. Mahmud selefi III. Ahmed kadar güreĢ tertip edebilme imkânı olamamıĢtır.
III. Ahmet döneminde gerçekleĢtirilen huzur güreĢlerinin bu dönemde kesintiye uğraması;
huzur güreĢlerinin gerçekleĢtirildiği köĢk ve konakların isyancılar tarafından yakılıp
yıkılmasıyla da ilgisi bulunmaktadır. Patrona Halil ve Ġran olayları etkileriyle yedi yıl (1730 –
1736) huzur güreĢleri kayıtlarının tutulamadığı, 1737 - 1754 dönemi kayıtlarda ise 276 adet
18
güreĢin tertip edilebildiği anlaĢılmıĢtır. Fakat bunlardan sadece 42 adedi teĢhir edilebilmiĢtir.
AraĢtırma, Osmanlıda güreĢçilere verilen nakdi (zolata, kuruĢ, para, akçe, çil akçe, altın vb.)
ödüller ile güreĢin Osmanlı idari yapısındaki yerini görebilmeyi amaçlamıĢtır. ÇalıĢmada
birinci el kaynaklardan direk faydalanma yoluna gidilmiĢtir. Bu dönemle sınırlandırılan
araĢtırmada, BaĢbakanlık Osmanlı ArĢivleri (BOA), Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi Defterleri
(TS.MD.d) taranıp, Harc-ı Hassa (HH) ve özellikle Ceyb-i Hümâyûn (CH) defterlerindeki
ilgili varaklar çevrilerek rapor haline getirildi. GüreĢlerin yapıldığı mekânlar da verilmeye
çalıĢılmıĢtır. ArĢiv kayıtlarındaki çokluğu nedeniyle konunun daha iyi anlaĢılıp yorumlanması
için çoğu belgeler tablolandırılmıĢtır.
TS.MA.d: 01067_0001_00_048; Sene 1156 Ceyb-i/bir ġevvâl (18 Kasım1743)
Edâ-yı salât-ı îd içün Sultân Ahmed Câmi„ine teĢrîf-i hümâyûn buyurduklarında
silahdâr ağa kulları ma„rifetiyle baĢ çukadâr kulları yediyle ihsân-ı mülûkâne buyurulan.
Yevm-i mezbûrda YalıköĢkü‟ne biniĢ ile teĢrîf-i hümâyûn buyurduklarında huzûr-ı
hümâyûnda güreĢ eden on dört çift pehlivânın gâlibine ikiĢer mağlûbuna birer zolata
du„âcı kullarına dört zolatadan mecmû„u silahdar ağa kulları ma„rifetiyle teslîm olundu.
46 Zolata - 34,5 guruĢ (1 ġevval 1156)
Gülhâne‟ye biniĢ ile teĢrîf-i hümâyûn buyurduklarında huzûr-ı hümâyûnda güreĢ eden beĢ
çift pehlivanın gâlibine ikiĢer mağlûbuna birer berabere kalan iki çift pehlivana ikiĢer
zolatadan du„âcı kullarına dört zolatadan mecmû„u silahdâr ağa ma„rifetiyle teslim olundu:
27 zolata - 20 guruĢ - 30 para (2 ġevval 1156)
Saray-ı Atîk‟e biniĢ ile teĢrîf-i hümâyûn buyurdukda ihsân-ı mülûkâne buyurulan
Sadrazam (…) cirid
oynadıkda berây-ı ceyb-i
hümâyûn silahdar ağa
ma„rifetiyle teslîm olunan
Zer-i mahbûb-ı tâm
39 aded, fî 330 akçe
107 guruĢ, 30 para
Huzûr-ı hümâyûnda güreĢ
eden on iki çift pehlivanın
Gelirken karakollukçulara
gâlibine ikiĢer mağlûbuna
ihsân-ı mülûkâne buyurulan
birer berabere kalan iki çift
Zer-i mahbûb nısfiyesi
pehlivana ikiĢer du„acı
18 aded, fî 165 akçe
kullarına dört zolatadan ihsân
24,5 guruĢ, 30 para
buyurulan: 48 zolata - 36 grĢ.
(3 ġevval 1156)
YalıköĢkü‟ne biniĢ ile teĢrîf-i hümâyûn buyuruldukda huzûr-ı hümâyûnda güreĢ eden yedi
çift pehlivanın gâlibine ikiĢer, mağlûbuna birer, berabere kalan bir çift pehlivana ikiĢer
du„acı kullarına dört zolatadan mecmû„u silahdâr ağa kulları ma„rifetiyle tevzî„ ve teslîm
olundu: 29 zolata - 21,5 guruĢ - 30 para (11 Zilhicce 1156)
TS.MA.d: 01067_0001_00_050; [Görüntünün Sol Sayfası]
19
Sene 1156 Ģehr-i/on Zi‟l-hicce‟de (25 Ocak1744) vâki„ ceyb-i hümâyûn ve ba„zı
kullarına ihsân buyurulan
Yevm-i mezbûrda YalıköĢkü‟ne biniĢ ile teĢrîf-i hümâyûn buyuruldukda huzûr-ı hümâyûnda
güreĢ eden on çift pehlivanın gâlibine ikiĢer mağlûbuna birer berabere kalan iki çift
pehlivana ikiĢer du„âcı kullarına dört zolatadan mecmû„u silahdar ağa kulları ma„rifetiyle
tevzî„ ve teslîm olundu.
42 zolata - 31,5 guruĢ (10 Zilhicce 1156)
Gülhâne‟ye biniĢ ile teĢrîf-i hümâyûn buyuruldukda huzûr-ı hümâyûnda güreĢ eden altı çift
pehlivanın gâlibine ikiĢer mağlûbuna birer berabere kalan iki çift pehlivana ikiĢer du„âcı
kullarına dört zolatadan mecmû„u silahdar ağa kulları ma„rifetiyle
30 zolata - 22,5 guruĢ (11 Zilhicce 1156)
Gülhâne‟ye biniĢ ile teĢrîf-i hümâyûn buyuruldukda silahdâr kulları ma„rifetiyle ihsân-ı
mülûkâne buyurulan
Huzûr-ı hümâyûnda sadrazam (…) cirid
oynadıkda ceyb-i hümâyûndan ihsân-ı
hümâyûn buyurulan altuna zam olunup
silahdar ağa kulları ma„rifetiyle teslîm olunan
Zer-i mahbûb nısfiyesi: 270 aded, fî 165 akçe
371 guruĢ, 30 para
Huzûr-ı hümâyûnda güreĢ eden beĢ çift
pehlivânın gâlibine ikiĢer mağlûbuna birer
berabere kalan iki çift pehlivana ikiĢer
du„acı kullarına dört zolatadan mecmû„u
silahdar ağa kulları ma„rifetiyle tevzî„ ve
teslîm olundu: 27 zolata, 20 guruĢ, 30 para
(2 ġevval 1156)
Gülhâne‟ye biniĢ ile teĢrîf-i hümâyûn buyuruldukda huzûr-ı hümâyûnda güreĢ edüp
berabere kalan bir çift pehlivana ikiĢer du„âcı kullarına dört zolatadan mecmû„u silahdar
kulları ma„rifetiyle tevzî„ olundu: 8 Zolata, 6 guruĢ (13 Zilhicce 1156)
Sultan Mahmut döneminde Patrona isyanının etkileri sekiz yıl sürmüĢ ve ilk güreĢ
kayıtları 1738 yılında tutulmuĢtur. Bu dönemde Ġran ile olan münasebetler dolayısıyla uzun
müddet güreĢ kaydı belgelere yansımamıĢtır. Sultan Mahmut döneminde gerçekleĢen güreĢler
için ödenen ceyb-i hümayun kayıtlarından tespit edilenler tablo olarak çıkarılmıĢtır.
Tablo I: I. Mahmut döneminde gerçekleĢtirilen güreĢ müsabakaları
Yapıla
GüreĢçi Galibe Mağluba Duacıya
Toplam Ġhsanlar
Mekân
Sayısı
Verilen
Verilen
Verilen
Yalı KöĢkü1
36
2 zolota 1 zolota
4 zolota
66 zolota 49,5 para
2
Yalı KöĢkü
20
2 zolota 1 zolota
4 zolota
34 zolota 25 krĢ
Bahariye3
6
2 zolota 1 zolota
4 zolota
13 zolota 9,5 krĢ 30 para
1
2
1 Şevval 1150/22 Ocak 1738 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.4108.1, vr. 13a.
10 Zilhicce 1150/31 Mart 1738 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.4108.1, vr. 16b.
20
Gülhane4
Yalı KöĢkü5
Topkapı6
Yalı KöĢkü7
Huzur-u
Hümayun8
CemĢirlik9
Yalı KöĢkü10
Gülhane11
Huzur-u
Hümayun12
Yalı KöĢkü13
Gülhane14
Huzur-u
Hümayun15
Mahbune16
Yalı KöĢkü17
Gülhane18
Mahcubiye19
Yalı KöĢkü20
Gülhane21
Yalı KöĢkü22
Gülhane23
Mahcubiye24
Ağa Bahçesi25
Sadabat26
14
9
26
46
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
26 zolota 19,5 krĢ
47 zolota 59 krĢ 44,30 para
43 krĢ 32,30 para
69 zolota 51,5 krĢ 30 para
6
2 zolota
1 zolota
4 zolota
14 zolota 10,5 krĢ
16
8
16
2 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
33 zolota 24,5 krĢ 30 para
19 zolota 14 kuruĢ 30 para
31 zolota 23 krĢ 30 para
22
2 zolota
1 zolota
4 zolota
7 zolota 41 krĢ
40
16
2 zolota
2 zolota
1 zolota
1 zolota
4 zolota
4 zolota
64 zolota 48 krĢ
33 zolota 24,5 krĢ 30 para
10
2 zolota
4 zolota
21 zolota 15,5 krĢ 30 para
22
34
6
22
34
10
18
18
18
4
8
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
41 zolota 30,5 krĢ 30 para
55 zolota 41 krĢ 30 para
14 zolota 10,5 kuruĢ
39 zolota 29 krĢ 30 para
59 zolota 44 krĢ 30 para
20 zolota 15 kuruĢ
33 zolota 24,5 krĢ 30 para
38 zolota 28,5 para
31 zolota 23 krĢ 30 para
11 zolota 8 krĢ 30 para
16 zolota 12 kuruĢ
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
3
11 Zilhicce 1150/1 Nisan 1738 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.4108.1, vr. 16b.
12 Zilhicce 1150/2 Nisan 1738 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.4108.1, vr. 16b.
5
10 Zilhicce 1152/9 Mart 1740 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 4b.
6
13 Zilhicce 1152/12 Mart 1740 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.4, vr. 4b.
7
1 Şevval 1153/20 Aralık 1740 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 41a.
8
3 Şevval 1153/22 Aralık 1740 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.14, vr. 14a.
9
4 Şevval 1153/23 Aralık 1740 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.14, vr. 14a.
10
10 Zilhicce 1153/26 Şubat 1741tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 16b.
11
11 Zilhicce 1153/27 Şubat 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.16, vr. 16b.
12
12 Zilhicce 1153/28 Şubat 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.16, vr. 16b.
13
1 Şevval 1154/10 Aralık 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 26a.
14
2 Şevval 1154/11 Aralık 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.26, vr. 26a.
15
3 Şevval 1154/12 Aralık 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.26, vr. 26a.
16
4 Şevval 1154/13 Aralık 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.26, vr. 26a.
17
10 Zilhicce 1154/16 Şubat 1742 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 28a.
18
11 Zilhicce 1154/17 Şubat 1742 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.28, vr. 28a.
19
12 Zilhicce 1154/18 Şubat 1742 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.28, vr. 28a.
20
1 Şevval 1155/29 Kasım 1742 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 38a.
21
2 Şevval 1155/30 Kasım 1742 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.38, vr. 38a.
22
10 Zilhicce 1155/5 ġubat 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1, vr. 40b.
23
11 Zilhicce 1155/6 ġubat 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1.40, vr. 40b.
24
12 Zilhicce 1155/7 ġubat 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1.40, vr. 40b.
25
14 Zilhicce 1155/9 ġubat 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1.40, vr. 40b.
26
21 Cemaziyelahir 1155/23 Ağustos 1742 tarihli belge için bkz. Tpk. Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1, vr. 34b.
4
21
Yalı KöĢkü27
Gülhane28
Yalı KöĢkü29
Yalı KöĢkü30
Gülhane31
Gülhane32
Yalı KöĢkü33
Gülhane34
Gülhane35
Saray-ı Atik36
28
14
4
24
16
2
24
18
28
10
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
46 zolota 34,5 kuruĢ
27 zolota 20 krĢ 30 para
29 zolota 21,5 krĢ 30 para
42 zolota 31,5 kuruĢ
30 zolota 22,5 kuruĢ
8 zolota 6 kuruĢ
43 zolota 32 krĢ 30 para
34 zolota 25,5 kuruĢ
49 zolota 36,5 krĢ 30 para
20 zolota 15 kuruĢ
Sultan Mahmut döneminde 36 adet güreĢ tertip edildiği ceyb-i hümayun kayıtlarından
tespit edilmiĢtir. Bu güreĢlerin gerçekleĢtirildiği mekânların baĢında Yalı KöĢkü ve Gülhane
gelmektedir. Sultan Mahmut döneminde gerçekleĢtirilen huzur güreĢlerinin 2/3 bu iki
mekânda yapılmıĢtır.
Sultan Mahmut‟un saltanatının ilk yıllarında ve son yıllarında güreĢ müsabakaları
tertip edilmemiĢtir. GüreĢlerin tamamı yedi yıllık bir sürede gerçekleĢmiĢtir. Yıllara göre
gerçekleĢtirilmiĢ olan güreĢlerden ceyb-i hümayunlara yansıyanlar tablo olarak çıkarılmıĢtır.
Sultan I. Mahmut döneminde gerçekleĢtirilmiĢ güreĢlerin ġubat, Kasım ve Aralık aylarında
yapıldığı ortaya çıkmıĢtır. Yapılan harcamalara bakıldığında güreĢçilerin galiplerine
genellikle 2 zolota ödenmektedir. Mağlup olan güreĢçiler 1 zolota alarak galibin yarı ücretine
sahip olmaktadırlar. Duacılar güreĢlerde 4 zolota toplamda ise 163 zolota ceyb-i hümayundan
ihsan almıĢlardır. GüreĢçiler için yapılan harcamalara bakıldığında ceyb-i hümayundan
3457,5 zolota, 884,5 kuruĢ, 639,5 para harcama yapılmıĢtır.
Tablo II: I. Mahmut döneminde güreĢ yapılan mekânlar, yıllara göre güreĢ sayısı ve aylara göre yapılan güreĢler
Yapılan Mekânın
Adı
Yalı KöĢkü
Gülhane
Huzur-u hümayun
Mahcubiye
Eski Saray
Ağa bahçesi
Bahariye
Mahbube
Sadabat
Topkapı
Sayısı
Yıllar
13
11
4
2
1
1
1
1
1
1
1738
1740
1741
1742
1743
1744
Organizasyon
Sayısı
4
5
7
6
7
7
27
Aylar
Ocak
ġubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
Organizasyon
Sayısı
4
10
3
2
0
0
0
2
0
0
9
7
1 ġevval 1156/18 Kasım 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1, vr. 48a.
2 ġevval 1156/19 Kasım 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1.48, vr. 48a.
29
4 ġevval 1156/20 Kasım 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1.48, vr. 48a.
30
10 Zilhicce 1156/25 Ocak 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1, vr. 50b.
31
11 Zilhicce 1156/26 Ocak 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1.50, vr. 50b.
32
13 Zilhicce 1156/28 Ocak 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1.50, vr. 50b.
33
1 ġevval 1157/7 Kasım 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1, vr. 59b.
34
2 ġevval 1157/8 Kasım 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1.59, vr. 59b.
35
3 ġevval 1157/9 Kasım 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1.59, vr. 59b.
36
4 ġevval 1157/10 Kasım 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1.59, vr. 59b.
28
22
TARTIġMA VE SONUÇ
I. Mahmud döneminde gerçekleĢtirilen güreĢlerin yıllara göre dağılımı yukarıda tablo
olarak verilmiĢtir. Sultan I. Mahmud döneminde gerçekleĢtirilmiĢ huzur güreĢlerinin ġubat,
Kasım ve Aralık aylarında yapıldığı tespit edilmiĢtir. PadiĢah I. Mahmud‟un saltanat
süresince huzur güreĢlerinin; hükümdarlığının ilk yıllarında ve son yıllarında yapılamadığı
anlaĢılmaktadır. Selefi III. Ahmed‟in devrinde yapılan huzur güreĢlerinin sayısı halefi I.
Mahmud devrinde yapılan huzur güreĢlerinin sayısından daha fazla olmasına rağmen; I.
Mahmud‟un güreĢlere III. Ahmed‟den daha fazla ihsan-ı ikramda bulunduğu anlaĢılmaktadır.
I. Mahmud döneminde GüreĢçiler için yapılan harcamalara bakıldığında ceyb-i hümayundan
3457,5 zolota, 884,5 kuruĢ, 639,5 para harcama yapılmıĢtır. Patrona Halil Ġsyanının
beraberinde getirdiği kargaĢa sebebiyle Ġmparatorluğun konak, köĢk ve yalılarının yakılması
huzur güreĢlerinin hareket alanını daraltmıĢ ve huzur güreĢlerinin III. Ahmed dönemindeki
gibi sürekliliğini sekteye uğratmıĢtır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen I. Mahmud huzur
güreĢlerine olan ilgisini sürdürmüĢ ve az sayıda yapılmıĢ olan huzur güreĢlerinde ikram-i
Ģahanelerini fazlasıyla güreĢçiler ve duacılarla paylaĢmıĢtır. Bu mütevazı çalıĢmada Osmanlı
Devleti‟nin 24. PadiĢahı I. Mahmud‟un güreĢe verdiği önem belgelerle sunulmaya
çalıĢılmıĢtır. Ayrıntılı yapılacak çalıĢmalar ile bu bilgi ve belgelerin değiĢme ve çoğalma
ihtimali öngörülmektedir.
KAYNAKLAR
A. ArĢiv Kaynakları/ BaĢbakanlık Osmanlı ArĢivleri (BOA)
1. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi Defterleri (TS.MD.d): 1057; 1067; 1090; 4107; 4108;
2. Cevdet Tasnifi (C):
Cevdet Askeriye (C. AS.) nr. 782 / 33101; nr. 937 / 40644; nr. 222 / 9433; nr. 38 / 1738.
Cevdet Saray (C. SM) nr. 168 / 8426.
Cevdet Dâhiliye (C. DH) nr. 117 / 5835; nr. 165 /8239; nr. 165 / 8240; nr. 324 / 16153.
Cevdet Maarif (C. MR) nr. 5 / 2482; nr. 155/ 7730; nr. 59 /2937; nr. 108 / 5386.
Cevdet Evkaf (C. EV) nr. 213 / 10605.
3. Hatt-ı Hümâyûn Tasnifi (HH) nr. 6 / 184.
4. Mühimme Defterleri (A. DVNS. MHM. d.) nr. 126
B. Nakil Kaynaklar:
BĠRĠNCĠ, Ali (2002). “Lâle Devri ve Türk Rönesansı”, Genel Türk Tarihi, V, (Ed. Güler Eren),
Ankara, s. 630-82.
CEBECĠOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, Ġstanbul: Ağaç
Kitabevi Yayınları.
ÇOLAK Songül (2002). “Patrona Halil Ayaklanması” nı Hazırlayan ġartlar ve Ġsyanın Pây-i Tahttaki
Etkileri”, Türkler, XII, (Ed. Güler Eren), Ankara, s. 525-530.
23
DEVELLĠOĞLU, Ferid (1996). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 13. Baskı, Yayına
Hazırlayan S. Güneyçal, Ankara: Sözlük Dizisi 1, Aydın Kitabevi Yayınları.
DWĠGHT, H. G. (1945). Constantinople: Old and New (Classic Reprint), Forgotten Books cazgır
manisi BektaĢi tarzı.
ERLER, Mehmet Yavuz & ÖZYURT, Selahattin (2012). “Türk Kültüründe Kadimden Günümüze
UlaĢan Sosyal Örgütlere Dair Bir Misal: Salâvatçılıktan Cazgırlığa”, Studies of the Ottoman Doman,
C. 2, S. 2, pp: 39-55.
FĠġEK, Kurthan (1985). 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, Ġstanbul: Gerçek Yayınevi.
KADI ÖMER EFENDĠ, “Mahmud I. Hakkında 1157/ 1744-1160/1747 Arası Ruznâme”, (Haz.
Özcan Özcan), BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Ġstanbul 1965, s. 42, 85, 93.
KURTARAN, Uğur (2012). Sultan Birinci Mahmud ve Dönemi, Konya: Selçuk Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Basılmamı Doktora Tezi.
SAHĠLLĠOĞLU, Halil (1993). “Ceyb-i Hümayun”, Diyanet Ġslam Ansiklopedisi, cilt: 7, sayfa: 465467.
YĠĞĠT, Ahmet (2015). “Osmanlı PadiĢahlarının Ġhsanına Mazhar Huzur GüreĢleri”, Türk
Halklarının Geleneksel Spor Oyunları - Uluslararası Sempozyum Bildirileri, Kırgızistan-Türkiye
Manas Üniversitesi Yayınları: 189, Kongreler Dizisi: 30, ss: 181-194.
VAKANÜVĠS MEHMET SUPHĠ EFENDĠ (2007). Suphî Tarihi, (Haz. Mesut Aydıner), Ġstanbul.
24
„KÜREġ‟ KIRGIZ MĠLLĠ GÜREġĠ HAKKINDA ANALĠTĠK ÖZET
Mıktıbek TAGAEV1
Kırgızistan Devlet Spor Akademisi
1
ÖZET
Kırgız milli güreĢi olan „KüröĢ‟in‟ yüzlerce yıllık tarihi kazanmıĢtır. „KüröĢ‟ spor
çeĢidinin tarihi, kuralları, galipleri hakkında bilgi günümüzde kitap ve yazılı eserlerde ifade
adilmeye baĢladığı Kırgız halkının sözlü eserlerinde yansıtılmıĢtır. Abu Ali ibn Sin yazarının
„Tedavi Bilimi Kanunu‟ (1012) kitabında Merkezi Asya halklarının bayram, anma töreni ve
baĢka faaliyetleri zamanında tecrübe edilen üç spor çeĢidi hakkında bilgiler mevcuttur.
Onların iki türü günümüze kadar muhafaza edilmiĢtir. Ünlü Kırgız güreĢçiler arasında KoĢoy,
Kocomkul, Böltürük, Ayçeke, Akköz, Karagel, Ġbragim UZAKOV, Abdrahman pehlivan ve
edebiyatta adı geçen baĢka güreĢçileri ifade edebiliriz.
Sovyet zamanında „KüröĢ‟ spor çeĢidi, onun tarihi, müsabaka kuralları, güreĢ yöntemi
ve teknikleri, taktik hileler, çalıĢma yöntemleri, müsabaka organizasyon iĢleri hakkında
birçok eserler adanmıĢtır. Onların birisi Akmatbek KELDĠBEKOV‟un „KüröĢ‟ (1962) kitabı,
„KüröĢ‟ Kırgız Milli GüreĢi gençlerin beden eğitimi aracıdır‟ konulu Filip Efimoviç
BAYAMAN‟ın Doktora Tezi (1972).
„KüröĢ‟ güreĢinin özellikleri, iĢlevleri ve anlamları, ünülü güreĢçiler hakkında bilgiler
baĢka eserlerde de anlatılmıĢtır. HerĢeyden evvel bu H.F. ANARKULOV‟un ünlü
güreĢöilerin biyografik bilgileri içeren „Ala-Tooluk Pehlivanlar‟ konulu kitabı (1986)
hakkında söz edebiliriz.
Yazarlar grubu tarafından yazılmıĢ olan „KüröĢ‟ hakkında çok
bilgi içeren „Kırgız Milli Beden Eğitimi: teorik ve yöntemsel yönler‟ kitabını özel olarak söz
edelim (2008). Kitapta „KüröĢ‟ spor çeĢidinin tarihi, müsabaka kuralları, öğretim yöntemleri,
müsabaka organizasyonları, güreĢ taktiği, sıkletler, teknik yöntemler, spor klasifikasyonlar
v.b. yazılmıĢtır.
„KüröĢ‟ güreĢi hakkında edebiyatta zengin bir bilgilerin olmasına rağmen daha çok
çözülmesi gerek olan birçok sorun vardır. Bu sorunlar ülkenin uzmanları ve bilim adamları
incelemekte olan spor müsabakaları, çalıĢma yöntemleri, spor klasifikasyonu, terminoloji ve
baĢka konularına değinilmektedir.
25
Аналитический обзор литературы о кыргызской национальной борьбе
«куреш»
Тагаев Мыктыбек
Бишкек
Кыргызская национальная борьба «куреш» имеет многовековую
историю. Информация о истории, правилах, победителях по борьбе
«куреш» отражается в устном народном творчестве, которое сейчас
излагается в книгах, в письменном виде.
В книге Абу Али ибн Сина «Канон врачебной науки» (1012) есть
информация о трех видах борьбы, которые в те времена практиковались во
время праздников и поминок у всех народов Центральной Азии. Два вида
борьбы сохранились до наших дней.
Среди известных борцов-кыргызов по борьбе «куреш» можно
назвать Кошоя, Кожомкула, Б\лт=р=ка, Айчеке, Карагела, Акк\за,
Ибрагима Узакова, Абдрахман палвана и других, о которых есть
множество информации в литературе.
В советское время о борьбе «куреш», еѐ истории, правилах
состязаний, технике приемов, тактических уловках, методах тренировки,
организации соревнований были написаны ряд трудов. Среди них книга
Акматбека Келдибекова «К=р\ш» (1962); кандидатскую диссертацию на
тему:
«Кыргызская
национальная
борьба
«куреш»
как
средство
физического воспитания молодежи» (1972) защитил Филипп Ефимович
Байман.
Информация об особенностях, функциях и значении борьбы
«куреш», о знаменитых борцах отражается и в ряде других трудов. Прежде
всего это книга Анаркулова Х. Ф. «Ала-Тоолук балбандар» (1986), в
которой даны биографические данные о знаменитых борцах.
26
Особо следует отметить книгу, написанную коллективом авторов, в
которой есть богатая информация о борьбе «куреш» - это учебник
«Кыргызская
национальная
физическая
культура:
теоретические
и
методические аспекты» (2008). В нем отражаются: вопросы истории,
правила соревнований, методика обучения, тактика ведения борьбы,
технические приемы, организация соревнований, весовые категории,
спортивная классификация.
Несмотря на богатую информацию, которая отражена в литературе о
борьбе «куреш» все же еще есть много проблем, которые требуют своего
решения. Они касаются правил спортивных соревнований, методики
тренировки,
спортивной
классификации,
терминологии
и
других
моментов, над которыми трудятся специалисты и ученые республики.
27
13 YAġ GÜREġÇĠLERĠN BKĠ ĠLE BAZI MOTORĠK ÖZELLĠKLERĠN
ĠLĠġKĠSĠNĠN ĠNCELENMESĠ
Gürkan DĠKER1
1
2
Fatih ÖZGÜL1
Raif ZĠLELĠ2
Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Sivas
Bilecik ġeyh Edebali Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Bilecik
ÖZET
Bu çalıĢmanın amacı 13 yaĢ kategorisindeki güreĢçilerin beden kitle indeksi (BKĠ) ile
bazı motorik özelliklerin iliĢkisini incelemektir. ÇalıĢmaya Bilecik ilinde faaliyetlerini
sürdüren bir güreĢ kulübünün vücut ağırlıkları ve boy uzunlukları ortalamaları sırasıyla
47,9±4,6 kg ve 151,7±5,6 cm olan 16 sporcusu gönüllü olarak katılmıĢtır. AraĢtırmada
sporculara 10 m sprint, dikey sıçrama, denge ve esneklik testleri uygulanmıĢtır. AraĢtırmada
elde edilen tüm veriler SPSS programında kaydedilmiĢtir. Elde edilen verilerin aritmetik
ortalama ve standart sapma değerleri hesaplandıktan sonra, parametreler arasındaki iliĢkileri
incelemek için Spearman Korelasyon Testi uygulanmıĢtır. ÇalıĢmamızda BKĠ ile denge
performansı arasında orta düzeyde anlamlı pozitif bir iliĢki saptanmıĢtır (r=.45). BKĠ ile diğer
performanslar arası zayıf iliĢkilerin olduğu görülmektedir. BKĠ nin performans ile iliĢkisinin
daha açık bir Ģekilde ortaya konabilmesi için daha fazla parametrenin incelenmesi gerektiği
düĢünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: BKĠ, GüreĢçiler, Motorik.
INVESTIGATION OF THE RELATIONSHIP BETWEEN BMI AND
SOME MOTORIC FEATURES OF THE WRESTLERS WHO ARE 13
YEARS OLD
ABSTRACT
The purpose of this study is to determine the relationship between body mass ındex
(BMI) and some motorıc features of the wrestlers who are 13 years old. The study group was
composed of 16 sporters of a wrestling club that continued its activities in Bilecik. Their
average height was 151,7±5,6 cm and average weight was 47,9±4,6 kg and they were
voluntarily participated in this study. In the research to the athletes 10m sprint, vertical jump,
balance and flexibility tests were applied. The obtained data in this study was recorded in
SPSS program. In order to examine the relationship between parameters, Spearman
28
correlation test was applied. There was a significant positive moderate level correlation
between BMI and balance performance (r=.45). The relationship between BMI and the other
parameters were found poor relation. In order to clarify the relationship between BMI and
performance that demonstarate it must be examined more parameters.
Keywords: BMI, Motoric, Wrestlers.
29
ADÖLESAN GÜREġÇĠLERĠN BESLENME ALIġKANLIKLARI: BESĠN
TERCĠHĠ VE TÜKETĠM SIKLIĞI
Yusuf KURT1
Metin Can KALAYCI1
Hüseyin EROĞLU2
1
KahramanmaraĢ Sütçü Ġmam Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, KAHRAMANMARAġ
KahramanmaraĢ Sütçü Ġmam Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, KAHRAMANMARAġ
2
ÖZET
AraĢtırmanın amacı adölesan güreĢçilerin beslenme alıĢkanlıkları ile ilgili olarak besin
tercihleri ve tüketim sıklıklarını incelemekti. Bu amaç doğrultusunda çalıĢmanın araĢtırma
gurubunu 15.7±1.2 yaĢ, 166.3±11.8 boy uzunluğu, 61.8±16.2 vücut ağırlığı ve 22.0±3.6 vücut
kitle indeksi ortalamalarına sahip 110 serbest stilden ve 50 greko-romen stilden olmak üzere
toplam 160 adölesan güreĢçi oluĢturdu. AraĢtırmada araĢtırmacıların kendileri tarafından
araĢtırmanın amacına yönelik olarak hazırlanan anket formu veri toplama aracı olarak
kullanıldı. Elde edilen verilerin çözümlemesi „‟SPSS 15.0 for Windows„‟ „‟ istatistik paket
programında ortalama, standart sapma, yüzde, frekans ve ki kare (x2) testi değerleri
hesaplanarak yapıldı. AraĢtırmadan elde edilen istatistik analizlerine göre; adölesan
güreĢçilerin; %83.8‟inin her öğün ve %16.2‟sinin her gün su, %25.0‟ının her gün süt,
%50.0‟ının her gün ve %28.8‟inin her öğün çay, %25.0‟ının haftada bir bitki çayı, %30.0‟ının
haftada bir kahve, %25.6‟sının haftada bir kola-gazoz-meĢrubat, %45.0‟ının her gün yoğurt,
%65.0‟ının her gün peynir, %46.3‟ünün her gün kırmızı et, %35.0‟ının her gün beyaz et,
%45.0‟ının haftada bir balık, %40.6‟sının her gün yumurta, %24.4‟ünün haftada bir
kurubaklagil çeĢitlerini, %45.6‟sının her öğün ve %30.0‟ının her gün ekmek, %46.3‟ünün her
gün pirinç, %25.0‟ının haftada bir makarna, %26.9‟unun haftada bir tatlı-yaĢ pasta ve
türevlerini, %32.5‟inin haftada bir ve %22.5‟inin her gün kek-kurupasta, %33.9‟unun her gün
ve %26.9‟unun gün aĢırı çikolata-gofret ve türevlerini, %46.3‟ünün salata ve çeĢitlerini,
%50.0‟ının her gün sebze ve sebze yemeklerini, %60.6‟sının her gün meyve, %45.6‟sının her
gün reçel, %52.5‟inin her gün bal, %40.6‟sının her gün pekmez, %41.3‟ünün her gün
tereyağı, %25.0‟ının her gün salam, %21.3‟ünün her gün sosis, %26.3‟ünün her gün ve
%20.6‟sının haftada bir sucuk, %69.4‟ünün her gün zeytin tükettikleri ve ki kare (x 2) testinde
besin tercih ve tüketim sıklıklarının serbest stil ve greko-romen stil arasında (p<0.05) anlamlı
bir farklılık göstermediği belirlendi. Sonuç olarak; güreĢçilerin yeterli ve dengeli bir biçimde
besin tercih ettikleri söylenebilir.
Anahtar Kelimeler: Adölesan, Beslenme, GüreĢ.
30
THE NUTRITIONAL HABITS OF ADOLESCENT WRESTLERS: NUTRIENT
PREFERENCES AND CONSUMPTION FREQUENCY
ABSTRACT
The aim of this study is to analyse the nutrient preferences and consumption frequency
related to nutritional habits of adolescent wrestlers. Through this aim, the searchgroup of
study consists of 110 freestylers and 50 greco-romans who have 15.7±1.2 ages, 166.3±11.8
statures, 61.8±16.2 body weights and 22.0±3.6 body mass index averages, so that it consists
of 160 adolescent wrestlers. In this research, a survey form ,which is individually prepared for
aim of this study by researchers, is used as a tool to gather information. Found information is
analysed thanks to „SPSS 15.0for Windows‟ statistics package programme by calculating
standart variation, percent, frequency and chi-square tests (x2). According to gathered
statistics analyses, it was determined that stated percent of the adolescent wrestlers
consumpted; water everymeal %83.8, water everyday %16.2, milk everyday %25, tea
everyday %50, tea every meal %28.8, herbal tea once a week %25, coffee once a week %30,
cola-soda water-beverages once a week %25.6, yoghurt everyday %45, cheesee everyday
%65, red meat everyday %46.3, white meat everyday %35, fish once a week %45, egg
everyday %40.6, leguminosae varieties once a week %24.4, bread every meal %45.6, bread
everyday %30, rice everyday %46.3, pasta once a week %25, cake and varieties once a week
%26.9, muffin and biscuits once a week %32.5, muffin and biscuits everyday %22.5,
chocolate and wafer varieties everyday %33.9 and every other day %26.9, salad and varieties
everyday %46.3, vegetable and vegetabledishes everyday %50, fruit everyday %60.6,
marmelade everyday %45.6, honey everyday %52.5, grapemolasses everyday %40.6, butter
everyday %41.3, salami everyday %25, sausage everyday %21.3, sujuk once a week %20.6
and everyday %26.3, olives everyday %69.4. Also in chi-square test(x2) it was determined
that nutrient preferences and consumption frequencies of freestylers and greco-romans
haven‟t got a remarkable difference (p<0.05). As a result, it can be said that wrestlers prefer
nutrient sufficiently and balancedly.
KeyWords: Adolescent, Nutrition, Wrestling.
31
ADÖLESAN GÜREġÇĠLERĠN ÇEVĠKLĠK VE ĠZOKĠNETĠK
KUVVETLERĠ ARASINDAKĠ ĠLĠġKĠ
Mehmet Akif ZĠYAGĠL1
Ayhan Taner ERDOĞAN2
Nevzat DEMĠRCĠ1
1
Fethi ARSLAN1
Gökhan UMUTLU1
Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSĠN
2
Uluslararası Final Üniversitesi-KKTC
ÖZET
Çabuk ve doğru bir Ģekilde durma ve harekete geçme yön veya pozisyon
değiĢtirebilme yeteneği olarak tanımlanan çeviklik, bir hareket serisi boyunca çok hızlı yön
değiĢtirmeler sırasında vücudun uzuv ve eklemlerinin uzayda doğru pozisyonda olmasını
sağlayan kontrol ve koordinasyon becerisi olarak da tanımlanır. GüreĢçilerin yüksek çaba ile
sergiledikleri hareketler, kuvvet ve çeviklik özelliği ile yüksek düzeyde iliĢkilidir. Böylece, bu
çalıĢmada, düzenli antrenman yapan erkek adölesan güreĢçilerin diz kuvveti ve çeviklik
özellikleri arasındaki iliĢkinin araĢtırılmasıdır.
Bu çalıĢmaya 2016 yılında Mersin ili Spor Eğitim Merkezlerinde (SEM)
güreĢ
antrenmanı yapan 12-18 yaĢları arasında 13.33 ± 2.02 yaĢ ortalamasına sahip toplam 15 erkek
adölesan güreĢçinin boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara sabitlenen mezura ile vücut
ağırlıkları Ģortlu iken elektronik baskül ile ölçülmüĢtür. Beden Kütle Ġndeksi (BKĠ), kilogram
cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıĢtır.
Sağ ve sol dizin izokinetik fleksiyon ve ekstansiyon kuvvetleri 600/sn‟de ölçülmüĢtür.
Çeviklik özelliğinin belirlenmesi için proagilite testi kullanılmıĢtır.
GüreĢçi baĢlangıç çizgisinde yerini almıĢ, hazır olduğunda önce sağdaki iĢaretçiye,
sonra da soldaki iĢaretçiye dokunarak, baĢlangıç çizgisinden geçerek testi sonlandırmıĢtır.
Çeviklik test alanı, baĢlangıç çizgisinin 4,57 metre soluna ve sağına konilerin yerleĢtirilmesi
Ģeklinde belirlenmiĢtir. BaĢlangıç çizgisine fotosel kapısı yerleĢtirililir ve en iyi olan süresi
kayıt altına alınır.. Verilerin normal dağılım göstermesi sebebiyle tanımlayıcı istatistiklerden
sonra Sperman korelasyon testi kullanılmıĢtır.
Bu çalıĢmanın sonuçları sol diz ekstansiyon ve sağ diz fleksiyon izokinetik kuvveti
arttıkça pro-agilite testini tamamlama zamanı azalması ile çeviklik performansı arttığını
göstermektedir. Yine, vücut ağırlığı ve beden kütle indeksi arttıkça, çeviklik performansı
azalmaktadır. Hem sağ hem de sol dizde uyluğun arkasında ve önündeki kasların kuvvet oranı
32
ye 10/6 oranının altında olmaması gerekirken 10/5‟tir ve yaralanma açısından önemli bir
risktir. Sağ ve sol dizin fleksiyon ve ekstansiyon kuvvetleri arasında anlamlı farklılık yoktur.
Sonuç olarak, müsabakaya hazırlık döneminde çeviklik antrenmanına baĢlamadan
önce güreĢçilerin vücutlarının sağ ve sol taraflarının kuvvetinin değerlendirilmesi simetrik
vücut kuvveti geliĢimi açısından önemlidir.
Anahtar kelimeler: Ġzokinetik kuvvet, çeviklik, simetri.
RELATIONS BETWEEN AGILITY AND ISOKINETIC STRENGTH IN
ADOLESCENT MALE WRESTLERS
ABSTRACT
Agility is defined as the ability fast and precise to stop, start and change direction of
movement, while right controlling of whole body position with coordination body segments
in space.
Wrestling movements with maximal effort of wrestlers are highly correlated with the
level strength and agility parameters. Thus, the aim of this study is to investigate the
relationship between isokinetic knee strength and agility performance in male adolescent
wrestlers.
The data were collected from 15 adolescent male wrestlers with the mean age 13.33 ±
2.02 and a range of 12-18 years attending wrestling training for Sport Education Centers of
Turkey in Mersin in 2016. Body height was measured while participant was standing without
shoes. Body weight was measured by digital weight scale. Body Mass Index (BMI) was
calculated by dividing the body weight (in kilograms) by the body height (in meters) squared
(BMI = weight/height2). The extension and flexion strength were measured at 600/sec by
using Cybex isokinetic dynamometer. Agility was also tested through pro-agility test. Due to
abnormal distribution of data Spearman correlation analyzes was used to test relation among
variables.
The results of this study showed that agility performance was enhanced with the
increasing the right and left knees‟ flexion and extension strength as a result of decreasing
pro-agility test scores. Also agility performance decreased with increasing body weight and
BMI values. There was injury risk. Because the strength ratio between quadriceps and
hamstrings muscles (10/4.9) was lower than the critical Q/H ratio of 10/6. No significant
difference was observed in right and left knee strength.
In conclusion, it is important to evaluate the right and left side strength before
beginning of agility workouts for competition preparation period in the view of symmetric
strength development.
Key words: Isokinetic strength, agility, asymmetry.
33
GĠRĠġ
Temel motorik özelliklerin geliĢtirilmesinde ve eğitiminde sporun ABC‟ si olarak
kavramsallaĢtırılan “A” agilite (çeviklik), “B” balans (denge) ve “C” koordinasyon
(coordination) sportif performansın en önemli göstergelerindendir (Balyi ve Stafford, 2005).
Hızlı ve doğru bir Ģekilde ani yön veya pozisyon değiĢtirebilme yeteneği olarak tanımlanan
“çeviklik” (Chelladurai, 1976), bir hareket dizisi boyunca çok hızlı yön değiĢtirmeler
sırasında vücudun ekstremite, kas ve eklemlerinin uzayda doğru açıda olmasını sağlayan
motor kontrol ve koordinatif yetiler olarak da tanımlanır (Sheppard ve Young, 2006; Twist ve
Benicky, 1995). GüreĢte, sporcuların en yüksek çaba ile sergiledikleri temel sportif hareketler
kuvvet, sürat ve çeviklik özelliği ile yüksek seviyede iliĢkilidir. Seri ve açık beceri, yüksek
Ģiddetle uygulanan teknik ve taktik bileĢenlerin geliĢimine ihtiyaç duyan güreĢ sporunda
(Bloomfield ve ark, 1994; Baic ve ark, 2007) Olimpiyat oyunları ile dünya Ģampiyonalarında
baĢarılı olan güreĢçilerin kuvvet ve güç performanslarının en yüksek düzeyde olduğunu ve
baĢarının birçok bileĢeni olduğunu bildirmiĢtir (Zi-Hong ve ark, 2013).
Adölesan
güreĢçilerin
geliĢimleri
ve
sporif
eğitimleri
süresince
özellikle,
kontitüsyonel, kondüsyonel, koordinatif yetiler, çeviklik ve izokinetik kuvvet performansının
değerlendirilmesi antrenman programlarının etkinliğinin denetlenmesi açısından önemlidir.
Böylece bu çalıĢmanın amacı, düzenli antrenman yapan erkek adölesan güreĢçilerin diz
kuvveti ve çeviklik özellikleri arasındaki iliĢkinin belirlenmesidir.
MATERYAL VE YÖNTEM
ÇalıĢmaya gönüllü katılan adölesan güreĢçilerin yaĢ aralığı 12-18 dir. 2016 yılında
Mersin ili Spor Eğitim Merkezlerinde (SEM) güreĢ antrenmanı yapan toplam 15 erkek
adölesan güreĢçi rastgele yöntemle çalıĢmaya kabul edilmiĢtir. YaĢ ortalaması 13.33 ± 2.02
olan müsabık sporcuların, onam formları, demografik özelliklere ait kiĢisel bilgileri ve test
ölçümleri 2016 yılı Mart ayı içerisinde Ġçel ili Mersin Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor
Yüksekokulu Performans ölçüm Laboratuvarı ve spor salonunda yapılmıĢtır.
Ölçüm araçları
Katılımcıların vücut ağırlığı non marka tartı, boy uzunluğu(cm) ve vücut kütlesi (kg)
ölçülmüĢtür. Vücut kütlesi (kg) / boy(m)2 formülü ile BKĠ değeri hesaplanmıĢtır. Beden kitle
Ġndeksine göre zayıf (<18.5), normal kilolu (18.5-24.9), hafif ĢiĢman (25-29.9) ve ĢiĢman
(30.0) olarak kabul edilmiĢtir.
34
Ġzokinetik kuvvet ölçümleri Cybex dinamometre ile ölçülmüĢtür. Sağ ve sol dizin
izokinetik fleksiyon ve ekstansiyon kuvvetleri 600/sn‟de ölçüm alınmıĢtır.
Çeviklik özelliğinin belirlenmesi için pro-agilite testi kullanılmıĢtır. GüreĢçi baĢlangıç
çizgisinde yerini almıĢ, hazır olduğunda önce sağdaki iĢaretçiye, sonra da soldaki iĢaretçiye
dokunarak, baĢlangıç çizgisinden geçerek testi sonlandırmıĢtır. Çeviklik test alanı, baĢlangıç
çizgisinin 4,57 metre soluna ve sağına konilerin yerleĢtirilmesi Ģeklinde belirlenmiĢtir.
BaĢlangıç çizgisine fotosel kapısı yerleĢtirilmiĢtir. Katılımcının en iyi olan süresi kaydedilir.
Veri analizi
Verilerin değerlendirilmesi SPSS 20.00 programında yapılmıĢtır. Verilerin normal
dağılım göstermesi sebebiyle tanımlayıcı istatistiklerden sonra Sperman korelasyon testi
kullanılmıĢtır.
BULGULAR
Erkek adölesan güreĢçilerin fiziksel özellikleri ile kuvvet ve çeviklik özelliklerinin tanımlayıcı
istatistikleri Tablo 1‟de, fiziksel özellikleri ile kuvvet ve çeviklik özelliklerinin tanımlayıcı
istatistikleri Tablo 2‟de sunulmuĢtur. GüreĢçilerin sağ ve sol dizlerinin ekstansiyon/fleksiyon kuvvet
oranları ile güreĢçilerin sağ ve sol diz ekstansiyon ve fleksiyon kuvvetlerinin karĢılaĢtırılması Tablo 3
ve 4‟te sunulmuĢtur.
Tablo 1. Erkek adölesan güreĢçilerin fiziksel özellikleri ile kuvvet ve çeviklik özelliklerinin
tanımlayıcı istatistikleri.
DeğiĢkenler
N
A.Ort.
S.Sapma
Minimum
Maksimum
YaĢ (yıl)
15
13,33
2,02
12,00
18,00
Boy Uzunluğu (cm)
15
151,07
11,23
136,00
176,00
Vücut Ağırlığı (kg)
15
44,86
14,65
29,20
77,20
Beden Kütle Ġndeksi (BMI)
15
14,65
3,78
10,35
24,28
Pro-Agilite test (sn)
15
5,76
0,25
5,39
6,25
Sağ Ekstansiyon Kuvveti (600/sn)
15
147,60
57,59
84,00
317,00
Sol Ekstansiyon Kuvveti (600/sn)
15
137,20
44,72
94,00
281,00
Sağ Fleksiyon Kuvveti (600/sn)
15
73,00
24,18
56,00
146,00
Sol Fleksiyon Kuvveti (600/sn)
15
68,0667
24,79190
41,00
125,00
35
Tablo 2. Erkek adölesan güreĢçilerin fiziksel özellikleri ile kuvvet ve çeviklik özelliklerinin
tanımlayıcı istatistikleri.
DegiĢkenler
Pro-Agilite
test
Sağ Ekstansiyon
Kuvveti
Sol ekstansiyon
Kuvveti
Sağ Fleksiyon
Kuvveti
1,000
-,504
-,521*
-,700**
-,382
**
,676**
,924**
Pro-Agilite test
Sol Fleksiyon
Kuvveti
Sağ Ekstansiyon Kuvveti
-,504
1,000
,939
Sol Ekstansiyon Kuvveti
-,521*
,939**
1,000
,633*
,903**
Sağ Fleksiyon Kuvveti
-,700**
,676**
,633*
1,000
,638*
**
**
,638
*
1,000
Sol Fleksiyon Kuvveti
-,382
,924
YaĢ
-,347
,551*
,526*
,370
,546*
Boy Uzunluğu
-,431
,929**
,910**
,671**
,931**
Vücut Ağırlığı
-,561
*
,982
**
,946
**
,662
**
,887**
-,554
*
,986
**
,943
**
,651
**
,901**
Beden Kütle Ġndeksi
,903
Tablo 3. Erkek adölesan güreĢçilerin sağ ve sol dizlerinin ekstansiyon/fleksiyon kuvvet oranlarının
karĢılaĢtırılması.
N
Ekstansiyon
Fleksiyon
fark
% fark
t-değeri
sd
Anlamlılık
Sağ diz Ekstansiyon/Fleksiyon
Oranı
15
147,60±57,59
73.00±24.18
74,60
50,54
7,941
14
,000**
Sol diz Ekstansiyon/Fleksiyon
Oranı
15
137,20±44.72
68,07±24,79
69,13
50,39
9,462
14
,000**
**p< 0.01
Ekstansiyon/fleksiyon kuvvet oranında, % 60 farkın altı yaralanma için risk faktördür.
Tablo 4. Erkek adölesan güreĢçilerin sağ ve sol dizlerinin ekstansiyon ve fleksiyon kuvvetlerinin
karĢılaĢtırılması.
Ekstansiyon Kuvveti
(600/sn)
0
Fleksiyon Kuvveti (60 /sn)
N
Sağ Diz
Sol Diz
Fark
% Fark
t-değeri
sd
Anlamlılık
15
147,60±57,5
137,20±44.72
10,4
7,05
2,055
14
,059
15
73.00±24.18
68,07±24,79
4,93
6,75
1,483
14
,160
TARTIġMA
Bu çalıĢmanın bulguları sol diz ekstansiyon ve sağ diz fleksiyon izokinetik kuvveti
arttıkça pro-agilite testini tamamlama zamanı azalması ile çeviklik performansı arttığını
göstermektedir. Yine, vücut ağırlığı ve beden kütle indeksi arttıkça, çeviklik performansı
azalmaktadır. Hem sağ, hem de sol dizde uyluğun arkasında ve önündeki kasların kuvvet
oranı 10/6 oranının altında olmaması gerekirken 10/5‟tir ve yaralanma açısından önemli bir
risktir. Sağ ve sol dizin fleksiyon ve ekstansiyon kuvvetleri arasında anlamlı farklılık yoktur.
Blooomfield ve ark, (1994) alt ve üst ekstremitenin kuvveti ve çeviklik özelliklerinin
esneklik, aerobik ve anaerobik kapasite ile birlikte güreĢte baĢarının önemli ögeleri olduğunu
ifade etmiĢtir. Ġranlı baĢarılı güreĢçilerin sürat ve çeviklik testleri sonuçlarının baĢarısız
36
güreĢçilerden daha iyi olduğu ve bu özelliklerin tekniğin daha iyi yapılmasına yol açtığı
bildirilmiĢtir (Mirzaei ve ark, 2007; Mirzaei ve ark, 2007; Rahmani-Nia ve ark, 2007),
Sonuç olarak, müsabakaya hazırlık döneminde çeviklik antrenmanına baĢlamadan
önce güreĢçilerin vücutlarının sağ ve sol taraflarının kuvvetinin değerlendirilmesi simetrik
vücut kuvveti geliĢimi açısından önemlidir. Adölesan güreĢçilerin çeviklik özelliklerinin
geliĢimi, onların nispi yaĢ etkisi, zirve boy uzama dönemi, büyüme, olgunlaĢma ve geliĢim
dönemleri dikkate alınarak uzun vadeli spor geliĢimi çerçevesinde yapılmalıdır.
KAYNAKLAR
Balyi, I., & Stafford, I. (2005) Coaching for Long-Term Athlete Development. Leeds: Coachwise UK.
Bloomfield, J., Ackland, TR., Elliott, B.C., (1994), Applied anatomy and biomechanics in sport. First
Edition. Blackwell Scientific Publications, RC1235A66.
Baic, M., Sertie, H., Starosta, W., (2007), Differences in physical fitness levels between the classical
and the freestyle wrestlers. Ki nesiology, 39(2): 142-149.
Chelladurai P. (1976) Manifestations of agility. Journal of the Canadian Association of Health,
Physical Education and Recreation, 42 (3): 36-41,
Mirzaei, B., Ghafouri,A., (2007), physiological profile of Iranian senior Greco-Roman style wrestlers.
Journal of Sports Sciences, 3(5): 8-9.
Mirzaei, B., Mansur-Sadeghi, M., (2007), Physical fitness profile of Iranian seniorfreestyle wrestlers
participated in national training camp. Olympic, 15(2): 15-16.
Rahmani-Nia, F., Mirzaie, B., Nuri, R., (2007), Physiological profile of elite Iranian junior GrecoRoman style wrestlers. I.J. Fitness, 3(2): 49-54.
Shepard, J.M., Young, W.B., (2006) Agility literature review: Classifications, training and testing.
Journal Of Sport Sciences, 24:0-919-932.
Twist PW, Benicky D. (1995) Conditioning lateral movements for multisport athletes. Practical
strength and quickness drills. Strength & Conditioning, 17, 43–51.
Zi-Hong, H., Lian-Shi, F., Hao-Jie, Z., Kui-Yuan, X., Feng-Tang, C., Da-Lang, T., Ming-Yi, L.,
Lucia, A.,and Fleck, S.J. (2013) Physiological profile of elite chinese female wrestlers. The
journal of strength and conditioning research 27(9)/2374–2395.
37
ATA SPORUMUZ GÜREġE YÖNELĠK GÜNÜMÜZDEKĠ TOPLUMSAL
BAKIġIN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ
Mücahit FĠġNE1 Sait BARDAKÇI2 Yalçın KARAGÖZ2
1
Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
2
Cumhuriyet Üniversitesi, ĠĠBF, ĠĢletme Bölümü
ÖZET
Amaç: GüreĢ, Türk kültüründe ve Türk spor tarihinde sosyal ve kültürel olarak
önemli iĢlevler üstlenmiĢ ve toplumumuzda çok önemli bir yere sahip olmuĢtur. Bu
çalıĢmanın amacı ata sporumuz olarak görülen güreĢe yönelik günümüzdeki toplumsal bakıĢın
ortaya konulmasıdır.
Yöntem: ÇalıĢma grubunu kolayda örnekleme yöntemiyle ulaĢılan 876 kiĢi
oluĢturmuĢtur. Veri toplama aracı olarak Güven ve Öncü (2011) tarafından geliĢtirilen “Yağlı
GüreĢlere Yönelik Tutum Ölçeği” genel olarak GüreĢ sporuna uyarlanarak kullanılmıĢtır. Söz
konusu ölçeği ve demografik bilgi formunu içeren anket araĢtırmaya katılmayı kabul
edenlerin bir kısmına yüz yüze bir kısmına ise on-line anket yöntemiyle uygulanmıĢtır. Veri
analizinde öncelikle Kolmogorov-Smirnov Normallik Testi ile verilerin normallik sınaması
yapılmıĢ, veriler normal dağılım göstermediği için Mann-Whitney U ve Kruskal Wallis
nonparametrik testleri kullanılmıĢtır.
Bulgular: GüreĢe olan ilginin gençlerde daha düĢük olduğu, eğitim düzeyi
yükseldikçe güreĢe olan ilginin azaldığı, katılımcıların yaklaĢık % 32‟sinin bir güreĢçi ismi
bile yazamadığı, yarısından fazlasının (%54) hiç güreĢ müsabakası izlemediği ve yaklaĢık
yarısının (%45) erkek çocukları varsa veya olursa güreĢ yapmasını istemediği belirlenmiĢtir.
Sonuç ve TartıĢma: Elde edilen bulgular ata sporumuz olarak görülmesine rağmen
güreĢ sporuna yönelik toplumsal
ilginin düĢük olduğunu göstermektedir. Uluslararası
literatürdeki benzer çalıĢmalar da baĢka toplumlarda da geleneksel sporlara yönelik ilginin
azaldığını göstermektedir.
Öneriler: Elde edilen bu bulgular tarih boyunca kültürümüzde çok önemli yeri
bulunan güreĢin tekrar yaygınlaĢtırılabilmesi, yeni nesiller için de hak ettiği yerde olması,
varlığını ve iĢlevlerini devam ettirebilmesi için gerekli çalıĢmaların yapılmasında temel olarak
kullanılabilir.
Anahtar Sözcükler: Ata Sporu, GüreĢ, Toplumsal BakıĢ.
38
EVALUATION OF THE CURRENT SOCIAL PERSPECTIVE TOWARDS
OUR ANCESTORS‟ SPORT WRESTLING
ABSTRACT
Aim: Wrestling has served as important social and cultural functions in Turkish
culture and in Turkish sports history and it has been in a very important place for our society.
Aim of this study was to investigate the current social perspective against wrestling as seen
our ancestors‟ sport.
Methods: A total of 876 participants who were selected with random sampling
method completed this survey. The modified version of “Attitude Scale towards Oil
Wrestling” developed by Güven and Öncü (2011) was used as an instrument. The survey
form was conducted as face to face and online survey to the sample. As the data has not a
normal distribution Mann-Whitney U and Kruskal-Wallis nonparametric tests were used.
Findings: The main findings reveal that interest towards wrestling is lower in young
people, even %32 of participants doesn‟t know one of the wrestlers, more than half of the
participants (%54) has never watched wrestling and approximately half of the participants
now or in the future if they have children (%45) doesn‟t want their children not to do
wrestling sport.
Results and discussion: The findings demonstrate that social interest towards
wrestling is low although it is seen as our ancestors‟ sport. In international literature, the
similar studies demonstrate that social interest towards traditional sports is decreasing.
Suggestions: The results can be used as a base in studies for popularization of
wrestling which has an important place in our culture throughout the history again, for its
being in its deserved place and for its continuing its existence and functions.
Keywords: Ancestors‟ Sport, Wrestling, Social Perspective.
39
ÇEġĠTLĠ HAZIRLIK DÜZEYĠNDE OLAN GÜREġÇĠLERĠN
MÜSABAKALARDA TAKTĠK YÖNTEMLERĠNĠ KULLANIMLARI
Bekcan ABDIRAHMANOV1 Ciparkul ABDIRAHMANOVA2 Serdar GERĠ2 Refika GERĠ2
Kırgızistan Devlet Beden Eğitimi ve Spor Akademisi
2
Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi, BESYO
1
ÖZET
AraĢtırma 18-22 yaĢ aralığındaki hazırlık düzeyleri farklı güreĢçilerin müsabaka içinde
taktiksel açıdan hangi teknikleri kullandıklarını tespit etmek amacıyla yapılmıĢtır.
AraĢtırmada, 2012 ve 2013 yıllarında üniversiteler arası Kırgızistan güreĢ Ģampiyonasında ilk
üç dereceye giren; Kırgız Devlet Beden Eğitimi ve Spor Akademisi (KDBEvSA), Cusup
Balasagın Kırgız Milli Üniversitesi (KMÜ), Ġshak Razzakov Kırgız Teknik Üniversitesinde
(KGTU) güreĢen 42 sporcu incelenmiĢtir. AraĢtırma verileri müsabaka öncesi sporculara
anket uygulanarak ve müsabaka sırasında gözlem metoduyla bir forma iĢlenerek elde
edilmiĢtir. Yapılan istatistiksel değerlendirmeler sonucunda, 2012 yılında Ģampiyon olan
KMÜ takımın “atak” , “tekrar atak” ve “savunma” tekniklerini, 2013 yılında Ģampiyon olan
KDBEvSA takımının “atak” , “tekrar atak” tekniklerini müsabakada taktik olarak
kullandıkları görülmüĢtür.
Anahtar Kelimeler: GüreĢ, Teknik, Taktik
ОСОБЕННОСТИ ТАКТИЧЕСКИХ ПРИЕМОВ ПРИМЕНЯЕМЫХ
БОРЦАМИ КУРЕШИСТАМИ РАЗЛИЧНОГО УРОВНЯ
ПОДГОТОВЛЕННОСТИ
Б.А. Абдырахманов 1, Д.О. Абдырахманова2, Сердар Гери2, Рефика Гери2
1
Кыргызская государственная академия физической культуры и спорта.
Кыргызско-Турецкий университет “Манас”, Высшая школа физической культуры и спорта.
2
РЕЗЮМЕ
В исследовании участвовали борцы 18-22 лет различного уровня подготовленности,
где были определены сравнительные показатели выполнения технических приемов на
основе тактических действий. Соревнования проходили в 2012 и 2013 годах. В
исследовании принимали участие 42 спортсмена кҥрешиста занявших призовые места в
Универсиаде: Кыргызская государственная академия физической культуры и спорта
(КГАФКиС), Национальный университет им. Жусупа Баласагына (КНУ), Кыргызский
40
государственный технический университет им. Искака Разакова (КГТУ). В научном
исследовании были применены педагогические методы: наблюдение и анкетирование.
В результате исследования при использовании математико-статистических методов,
было выявлено что, в 2012 году командой победителем КНУ больше всего были
применены такие технические приемы, как «атака», «повторная атака», «защита», а в
2013 году командой победителем КГАФКиС «атака», «повторная атака».
Ключевые слова: Куреш, Teхника, Taктика.
Введение
Современное развитие борьбы характеризуется возрастанием
конкуренции, повышением требований тактической подготовленности,
особенно в связи с изменением условий соревновательной деятельности,
обусловленных постоянным совершенствованием правил соревнований.
Повсеместное
распространение отечественной
школы борьбы,
а также возросшие возможности науки и техники, позволяющие основным
конкурентам детально
изучать особенности тактического
мастерства
ведущих борцов, обусловили необходимость постоянного поиска и
тщательного изучения, анализа и обобщения всего того огромного опыта,
который накоплен как у нас в стране, так и за рубежом по проблемам
разработки и научного обоснования содержания, методики формирования
и совершенствования технико-тактического мастерства борцов на
различных этапах многолетней тренировки.
Основные
положения многолетней тренировки
борцов,
ее
этапы и содержание частично отражены в работах Д. Омурзакова (1973),
Ф.Е. Баймана, Х.Ф.(1972), С.М. Саипбаева (1976), Анаркулова (1977), М.К.
Саралаева (1993), и др.
При
значительном
числе исследований
и методических
работ по тактике борьбы необходимо отметить, что одной из проблем
теории и практики борьбы куреш остается отсутствие разработанной
методики обучения тактической подготовке и вопросы совершенствования
содержания и последовательности изучения базовой тактики борьбы (А.Н.
Ленц, 1983; Ю.А. Шулика , 1990; Кыргызская национальная физическая
культура: теоретические и методические аспекты, 2008).
Актуальность темы настоящего исследования. Тактика борьбы
куреш - это умелое использование технических, физических и волевых
возможностей с учетом особенностей противника и конкретно
сложившихся ситуаций в схватке и соревновании. Тактика в значительной
мере определяется правилами соревнований и индивидуальными
особенностями борцов.
В борьбе куреш при решении проблемы оптимизации освоения и
совершенствования сложных технико-тактических приемов важное
41
значение имеет знание схем построение этих действий и факторы их
определяющие. Это происходит в результате постоянного изучения
техники борьбы.
Исследование основных показателей технико-тактических приемов с
учетом уровня физической подготовленности, опыта выступлений на
соревнованиях составляет основное содержание исследуемой нами
проблемы.
Цель исследования: обосновать методику применения комплекса
тактических
приемов
борцов-курешистов
различного
уровня
подготовленности.
Задачи исследования:
1. Показать комплекс тактических приемов используемых борцами
курешистами различного уровня подготовленности.
2. Сравнительный анализ временных показателей набранных общих баллов
во время схватки между тремя командами.
Организация и методы исследования.
В
работе
определялось
содержание
техникотактической подготовленности
борцов
различной
квалификации
с применением анализа материалов соревновательной деятельности
квалифицированных спортсменов, а также анкетных данных.
Для проведения исследования нами была выбрана ежегодно
проводимая в Кыргызской Республике Универсиада вузов. Для анализа
были взяты наиболее результативные три команды 2012 и 2013гг.
занимавшие призовые места, это: Кыргызская государственная академия
физической культуры и спорта, Кыргызский национальный университет
им Ж. Баласагына и Кыргызский государственный технический
университет им И. Разакова.
В исследовании принимали участие курешисты из трех команд в
2012 г. 21 спортсмен, в 2013 также 21 спортсмен в соответствии с
весовыми категориями (табл.1, 2).
Таблица 1
Квалификация борцов 3-х ведущих команд 2012г
Название
команды
Общее
количество
борцов
Спортивные разряды
МСМК
Вес
МС
Вес
КМС
-
КГАФКиС
7
-
_
1
97
42
Вес
55
1
3
97
60
66
6
3
60
60
66
66
74
55
74
КУУ
7
КМТУ
7
85
74
_
3
74
55
4
85
97+
60
66
97
Таблица 2
Квалификация борцов 3-х ведущих команд 2013г
Название команд
Общее
количество
борцов
Спортивные разряды
МСМК
Вес
МС
Вес
КМС
-97
КГАФКиС
КНУ
КГТУ
7
1
7
2
7
_
6
66
97
4
2
60
66
74
85
85
97+
3
5
Вес
55
55
60
60
66
74
55
74
74
55
60
60
74
97
На первом этапе исследования было проведено анкетирование
спортсменов на предмет наиболее часто используемых тактических
приемов.
На втором этапе проводилось наблюдение во время
соревнований, на основе предварительно построенной таблицы
тактических приемов. При наблюдении учитывалось выполнение каждого
тактического приема, время и последовательность выполнения приемов.
Также были использованы протоколы соревнований заполняемые судьями.
На третьем этапе провели сравнительный анализ каждого круга
соревнований. А также выявлены наиболее часто применяемые
тактические приемы.
Методы исследования: Педагогические методы исследования:
наблюдение, опрос, анкетирование.
Результаты исследования.
Наибольший интерес в борьбе куреш вызывают такие вопросы как:
каким тактическим приемам защиты и контратакам необходимо
обучать в течение года, в какой последовательности, скольким приемам,
сколько раз следует повторять изучаемый прием в одном занятии, сколько
43
раз выполнять его до усвоения оптимальной структуры и применения не
только в учебно-тренировочных схватках, но и в условиях соревнований.
Исследование
и выявление базовой тактики
как фундамента
для целенаправленного формирования у борцов курешистов широкого
ареала тактических приемов, необходимо для успешного выступления на
соревнованиях. Овладение базовой тактикой позволит эффективно и
правильно построить процесс тактической подготовки и сформировать у
них индивидуальный комплекс коронных тактических приемов.
По результатам нашего исследования мы наблюдаем,что показатели побед
3-х лучших команд во время каждого каждого круга соревнования в
сравнительном аспекте (табл. 3).
Таблица 3
Показатели победы в каждом круге соревнования (2012 г.)
Круг соревнования
Название
команд
I
II
III
IV
V
VI
85 %
85 %
42 %
57 %
28 %
28 %
КНУ
85 %
71 %
57 %
71 %
28 %
14 %
КГТУ
85 %
100 %
71 %
71 %
28 %
14 %
КГАФКиС
%
показателя
победы
Занятое
место
46,4 %
III
46,5 %
I
46,5 %
II
На основании результатов схваток у всех команд наиболее
результативными были первый, второй, четвертый и третий круги
соревнования. Вместе с этим в 5-6 кругах результативность составляет 1428% т.е. уменьшается на 19-20 % это говорит о том, что происходит отсев
спортсменов на 5-6 кругах схваток. Сравнительный анализ показывает, что
у команды КГАФКиС более стабильные результаты, но тем не менее
команда заняла третье место у команды занявшей первое и второе места
наиболее результативными были первые четыре круга.
В итоге % общего показателя победы борцов команд КНУ и КГТУ
равны 46,5 %, а показатель победы борцов команды КГАФКиС 46,4 %, с
незначительной разницей.
Анализ применения разновидности тактических приемов в 2012 г.
показывает что в команде КГАФКиС наибольшее количество баллов
набрали при выполнении тактического приема “атака”, “комбинация
приемов”, “повторная атака” наименее применяемые приемы “ложные
действия”, “двойной обман”, “маскировка”, “контратака” и практически не
44
применялись “защита”, “вызов”. В команде КНУ больше всего
применялись тактические действия “атака”, “контратака”, “комбинация
приемов”, наименее применяемые действия “защита”, “двойной обман”,
“маскировка” и практически не применялись “ложные действия”, “вызов”,
“открытый вызов”. В команде КГТУ превалируют тактические приемы
“Атака”, “Комбинация приемов”, нечасто применялся тактический прием
“вызов”, “контратака”, “маскировка”, “ложные действия” не применялись
“защита”, “двойной обман”, “открытый вызов” (рис 1).
Рисунок 1. Общее количество тактических приемов часто
применяемых в борьбе (2012 г.)
КГАФКиС
КНУ
КГТУ
Контратака
Комбинация
приемов
Атака
Маскировка
Защита
Ложные
действия
Двойной
обман
Вызов
Открытый
вызов
Повторная
атака
На основании результатов схваток 2013 г. у всех команд наиболее
результативными также были первый, второй, четвертый и третий круги
соревнования (табл.4).
Таблица 4
Показатели победы в каждом круге соревнования (2013г.)
Круги соревнования
Название
команд
КГАФКиС
КНУ
КГТУ
I
II
III
IV
V
VI
VII
85 %
71 %
85 %
57 %
85 %
85 %
71%
71 %
57 %
71 %
71 %
71 %
42 %
28 %
57 %
28 %
42%
28 %
14 %
28 %
-
45
%
Занятое
показатель
место
победы
56,5 %
52,5 %
54,7 %
I
III
II
Вместе с этим в 5-6 кругах результативность составляет 28-57% т.е.
уменьшается на 14%, что говорит об отсеве спортсменов на 5-6 кругах
схваток. Сравнительный анализ показывает, что у команды КНУ до конца
седьмого круга более ровные результаты, команда заняла третье место.
Вместе с этим результативность команд КГАФКиС, КГТУ в первых
четырех кругах имеет высокие показатели, что и сказалось на результатах
соревнований.
В итоге % общего показателя победы борцов команды КГАФКиС
составил 56,5%, КГТУ 54,7 % и КНУ равны 52,5 %.
Анализ применения разновидности тактических приемов в 2013 г.
показывает что в команде КГАФКиС наибольшее количество баллов
набрали при выполнении тактического приема “атака”, “повторная атака”,
“комбинация приемов”, “защита”, “ложные действия” наименее
применяемые приемы “двойной обман”, “вызов”, “контратака” и
практически не применялись “маскировка”, “открытый вызов”. В команде
КНУ больше всего применялись тактические приемы “атака”, “повторная
атака”, “защита”, наименее применяемые действия “ложные действия”,
“двойной обман”, “контратака”, “комбинация приемов”, “маскировка” и
практически не применялись “вызов”, “открытый вызов”. В команде КГТУ
превалируют также тактические действия “атака”, “повторная атака”,
“комбинация приемов”, “контратака”, “защита” нечасто применялись
тактические приемы “ложные действия”, “двойной обман”, не
применялись “маскировка”, “вызов”, “открытый вызов” (рис. 2).
Общее количество тактических приемов применяемых в борьбе
КГАФКиС
КНУ
КГТУ
Контратака Комбинация Атака
приемов
Маскировка
Защита Ложные
действия
Двойной
обман
Вызов
Открытый
вызов
Обсуждение полученных результатов
46
Повторная
атака
Независимо от вида спорта достижение высокого результата
невозможно без отлично выработанной тактики. Тактика является
теоретической наукой, важно применить это знание на практике.
Исследования последних лет показывают, что во всех видах
спортивной борьбы борцы во время индивидуальных соревнований
нацелены в применение на практике различных контратакующих приемов
и в ведении хода борьбы могли реализовать запланированные виды
приемов.
В борьбе тактика состоит из трех частей: тактические приемы,
тактические приемы в борьбе, тактические приемы в соревнованиях.
Наиболее известной тактикой являются тактические приемы в
соревнованиях. На основании результатов исследования определены
наиболее часто применяемые тактические приемы в 2012 и 2013 годах к
победе привела тактическое приемы «атака». Данный прием был применен
в 2012 году 28 борцами, а в 2013 году 26 борцами. Вторым действием
является «комбинация приемов», в 2012 году прием был применен 17
борцами, в 2013 году 7, это объясняется тем, что с годами мастерство
борцов улучшается и упор делается на результативность приемов. В 2013
году прием «повторная атака» была использована 15 борцами, а в 2012
году 7 борцами. Еще одним наиболее часто используемым приемом борцов
является «защита», этот прием в 2013 году был использован 10 борцами, а
в 2012 году 3 борцами. Применение тактического приема «защита»
немного настораживает т.к. борцы, заработав несколько баллов в начале
поединка, стараются удержать свое превосходство, применяя действие
защиты, что снижает зрелищность соревнований. С другой стороны
причиной такого явления является то, что судьи в соответствии с
правилами соревнований во время борьбы не давали предупреждения, что
также отрицательно влияет на поведение борцов и на динамику схватки.
Не все борцы, принимавшие участие в соревнованиях, являются
борцами кыргыз куреша, среди них есть борцы вольной, греко-римской
борьбы, самбо, классической и лейлейкской борьбы они по своей
специфике могли применять еще большее разнообразие тактических
приемов, но они ограничились тактическими приемами «маскировка»,
«вызов», «открытый вызов», объяснением может быть специфика кыргыз
куреша.
Борьба кыргыз куреш в отличии от других видов борьбы по
правилам соревнований поединок длится 5 минут борьбы без перерыва.
Это тоже одна из особенностей использования тактических приемов в
борьбе куреш. Как показал опрос спортсменов, многие борцы стремятся
одержать чистую победу в первых же минутах. Тем не менее, это
удавалось не всем, например 25-кратный чемпион страны Узаков Ибрагим
47
по прозвищу «Тапанча» единственный кто одерживал чистую победу в
первых же минутах.
Выводы
1. Определен комплекс тактических приемов борцов курешистов
различного уровня подготовленности, наиболее часто используемые в
соревнованиях это “атака”, “повторная атака”, “защита”, “комбинация
приемов”, “обратный вызов”, “контратака”.
2. Сравнительный анализ временных показателей в результате набранных
общих баллов во время схватки между тремя командами в 2012 году
КГАФКиС 46,4 %, КНУ 46,5 %, КГТУ 46,5 %, показатели соревнований
2013 года составила КГАФКиС 56,5 %, КГТУ 54,7 %, КНУ 52,5 %.
СПИСОК ЛИТЕРАТУРЫ
1. Анаркулов Х.Ф. Кыргызские народные подвижные игры, физические
упражнения Автореф.дис. канд.пед.наук/Киргизский ГИФК.-Фрунзе,1969.
Автореф.дис. д-ра пед.наук/ГЦОЛИФК.-М.,1977.-65с.
2. Кыргызская национальная физическая культура: теоретические и
методические аспекты. – Бишкек: КГАФКиС. -2008. -662с.
3. Ленц А.Н. Тактическая подготовка борца. - М.: Физкультура и спорт,
1983. - 200 с.
4. Шулика Ю.А. Многолетняя технико-тактическая подготовка борцов:
Автореф. дисс. докт. пед. наук / ГЦОЛИФК. - М., 1990. - 37 с.
48
DEVELOPMENT OF STUDENT‟S SPEECH ACTIVITY STUDYING
KYRGYZ NATIONAL GAMES AT THE ENGLISH LESSON
Abdybekova Nurmira Abdybekovna
Chief specialist of post-graduate, doctorate and magistracy department
ÖZET
Bu makalede, "Fiziksel kültür" alanında öğrencilerin geliĢen konuĢma faaliyetleri
hakkında sorulması üzerine odaklanmaktadır. Modern yüksek öğretimde zorunlu eğitim
bileĢeni disiplinler arasında özel bir yeri, lisans ve yargı sistemini profesyonel yabancı dil
Ġngilizce dil olduğunu kaydetti. konunun ana görevi onları aktif katılımcılar yapmak için
öğrenme sürecinde öğrencilerin meĢgul değil, sadece etkili değil, aynı zamanda eğlenceli
öğrenme yapmaktır. egzersizleri verimliliği, motivasyon patlaması öncelikle nedeniyle
konuya olan ilgiyi artırır ve öğrenme sürecinin önemli bir parçasıdır.
Öğrencilerin-sporcuların konuĢma aktivitesi becerilerinin oluĢumu linguo-didaktik
üsleri sorunu bugün, ilgili ve rağbet görüyor.
Temmuz 2013, dil politikasının geliĢtirilmesi için №155 belirlenen öncelikler ve
önceliklerinden "tedbirler devlet dili geliĢtirmek ve Kırgız Cumhuriyeti'nde dil politikası
geliĢtirmek için üzerinde" CumhurbaĢkanlığı Kararnamesi.
ġu anda, yabancı dil geliĢtirme disiplini ve aktif talep: «Fiziksel kültür» aktif eğitim
uygulanmakta olan öğrenmeye yeni yaklaĢımlar geliĢtirmek, Kırgız milli oyunların
çalıĢmasında ilgilenen alanında öğrenci sayısını artırmak süreç.
ġu anda, sosyal düzen mezunlarının hazırlık zorunlu asgari düzeyde 'Ġhtiyaç yansıtılır
Kırgızistan, genç uzmanlar tarafından yabancı dil derin bir bilgi "ve disiplin eğitim
programının içeriği" Yabancı dil "üzerine kuruldu yüksek öğrenim yabancı dil mevcut
durumu, eğitim standartlarına göre yüksek mesleki eğitim devlet eğitim standartları "Beden
Eğitimi" alanında iki seviye :. temel ve çekirdek ĠyileĢtirme dil eğitimi gelecek uzmanlar da
öğretilebilir Ġngilizce'yi araçları yapar. mesleki faaliyetlerini optimize. Bu da, temel özellikleri
ve uzmanların gelecek eğitmenlerin konuĢma faaliyetinin içeriğinin belirlenmesini
gerektirmektedir, beden eğitimi ve uzmanların ön zorunlu askerlik eğitimi için öğretmenler.
Bilimsel ve teknolojik devrim etkisi altında çağdaĢ sosyal kalkınma Dillerarası
iletiĢimde sosyal ihtiyaçlarını artırır; iletiĢim aracı olarak yabancı dil [1, s.3] ustalık ihtiyacını
uyarır.
Anahtar Kelimeler: KonuĢma yetkinlik, yabancı dil, durum, motivasyon, konuĢma aktivitesi,
egzersiz sistemi, Kırgız milli oyunları.
49
ABSTRACT
This article focuses on question about the developing speech activities of students in
the field of “Physical culture”. It is noted that in modern higher education a special place
among the disciplines, which is a mandatory educational component, is English language for
bachelor and professional foreign language for magistracy. The main task of subject is to
make learning not only effective, but also fun, to engage students in the learning process to
make them active participants.
The efficiency of the exercises is primarily due to the
explosion of motivation, increases interest in the subject and it is an important part of the
learning process.
The problem of linguo-didactic bases of formation of skills of speech activity of
students-athletes is relevant and in demand today.
Presidential Decree "On measures to develop the state language and to improve
language policy in the Kyrgyz Republic" from July 1, 2013, №155 identified priorities and
priorities for the development of language policy.
At present, foreign language is the discipline of developing and actively demand:
increase the numbers of students in the field of «Physical culture» are interested in the study
of Kyrgyz national games, developing new approaches to learning that are being actively
implemented in the educational process.
Currently, the social order was formed on a deep knowledge of foreign languages by
young specialists of Kyrgyzstan, which is reflected in the 'Requirements for mandatory
minimum level of preparedness of graduates "and the content of the educational program of
discipline" Foreign language "of the state educational standards of higher professional
education. According to the current state educational standards of higher education foreign
language can be taught at two levels: basic and core. Improving language training future
experts in the field of "Physical Education" makes English the means to optimize their
professional activities. This, in turn, requires determining the essential characteristics and the
content of the speech activity of the future trainers of specialists, teachers for physical
education and pre-conscription training of specialists.
Modern social development under the influence of scientific and technological
revolution enhances social needs in interlingual communication; stimulate the need for
mastery of foreign languages as a means of communication [1, p.3].
Keywords: speech competence, foreign language, situation, motivation, speech
activity, system of exercises, Kyrgyz national games
50
Introduction
According to the researchers, while studying in high school students have to process a
lot of texts of different styles and genres, an important place in the educational activity takes
the production (creation) of texts. Educational speaker (volunteer) should be able to change
the role of communication, used in accordance with their varied means of expression [2,
p.15].
Learning a foreign language is intended to form a personality, able and willing to
participate in cross-cultural communication. Our focus is the means of formation of skills of
speech activity at lessons of English. Currently, however, we can say decrease in students'
motivation to learn a foreign language. That is why the formation of positive motivation
should be considered as a teacher of a special task. As a rule, the reasons are related to
cognitive interests of students, the need to master new knowledge, skills, and abilities. But the
first need of students in the study of a foreign language - communication. To arrange a
favorable climate, orienting students to the communication, it is necessary to choose such
forms of activities that will stimulate their activity.
In various papers on the theory, methods of training and education methodologists,
researchers give different interpretations didactic bases of formation of skills of speech
activity in the English language classroom. In this matter, there are many problems and
shortcomings.
We agree with the opinion of the Russian researcher L.L.Nelyubin that "language is
interpreted in a broad sense as a means of communication between people, weapons
formation and expression of thoughts and feelings means assimilation and transmission of
information. In order to effectively act on the senses and the mind, the carrier of the language
must be proficient in them, i.e., has a voice culture. Speech activity is a system of the creative
nature of skills geared to the communicative tasks. "
"There is a system of speech acts included in any activity - entirely theoretical,
intellectual or partly practical." According to this view, speech activity is a process of active,
purposeful language learning and determine the situation of communication and interaction
between people. Consequently, the training of speech activity in a foreign language should be
carried out from a position of self-formation, is determined by the fullness of its
characteristics, activities. Speech activity is implemented in such kinds of it, such as: 1.
Listening. 2. Letter. 3. Reading. 4. Speaking. These kinds of speech activity are considered as
basic forms of human interaction in the process of verbal communication [3, p.40].
51
Speech activity - it is one of the activities of man, understood Methodists as "active,
focused, mediated by the language system and due to the situation of communication the
process of transferring and receiving messages" [4, p.17].
So, first try to define the word "speaking". There are many definitions and they are
believed to be correct and appropriate.
Speaking - is a kind of speech activity, which is realized when in the minds of the
speaker there is a need for action on the speech of the interlocutor. In the process of speaking
is influenced by various factors, including: the purpose for which is made verbal action; the
topic of communication; time and place of communication; the relationship between the
interlocutors (neutral, formal, friendly, advice, consent); social and communicative role of
partners (student and teacher, boss and subordinate, fellow students) [4, p. 279].
Job training speech is constructed taking into account the fact that the actual
communication can take the form of dialogue and monologue.
Dialog (from the Greek "a conversation, the conversation of two") - is a chain or series
vysskazyvanie when participants communicate alternately act as a speaker and a listener.
Monologue (from the Greek for "one word, speech").
According to Russian researchers L.S.Kryuchkov., NV Moshchinskiy, speaking
training includes three components: 1) an introduction to the memory of students of linguistic
material; 2) development of skills to operate this material; 3) development of skills in the use
of speech for real communicative purposes [4, p. 280-282].
By productive kinds of speech activities include speaking and writing, to receptive listening and reading. Speaking and writing play in the process of communicating an active
role, they are aimed at the generation of speech, so they are considered to be productive kinds
of speech activity. Listening and reading - this kind of speech activity, which is aimed at the
perception, reception of information and its subsequent processing, so they are referred to as
receptive types of speech activity.
Reading - receptive type of speech activity, since it is based on the perception of the
graphic language signs. Reading not only perception, but also the process of extracting
information. read value of human life is extremely high, it is through the reading we get a
large amount of information necessary for us. Recently, for the literate person is considered
an important skill to read a foreign language. Reading develops memory, improves it. In
addition, students are introduced to reading through the countries of the target language.
52
German Methodist G. Pytho rightly observed that is hardly a person who denies
situational great importance to learning foreign speech. The situation - it's an incentive to the
speech and a set of events, relations. The most common, the understanding of the situation is
to understand it as the totality of the circumstances of reality, of the background on which
unfold any event, action, with these circumstances should serve as an incentive to the speech
act. On this basis, the Methodists are recommended for the creation of situations commonly
used visualization.
In addition, as the practice of teaching, as a result of system of exercises, students
master the communicative ability to manage dialogic communication that contributes to the
development of initiative of students, as well as the development and improvement of skills of
oral speech [5, p.126].
According to KS Krichevsky, the inclusion of the target installation training a Foreign
Language extension of their general outlook will also lead to increased interest in studying
foreign languages and motivation of the bar.
In the educational process, students learn a variety of knowledge, skills and abilities.
This causes the teacher to use the corresponding variety of methods. To assess the knowledge
of the most often used methods of written and oral interviews. Conversations, testing,
questioning, interpreting survey organized in such a way as to encourage all those involved in
or to the answer - wheel approach, or some of them - an individual approach. Use of modern
technologies has stimulated the creation of our "Training Manual in the English language: the
development of oral communication skills of students enrolled in the direction" Physical
culture ". The manual for the development of English speech focuses on the formation of
cultural competence in the classroom for discipline "English". Methods of teaching English
language are presented thematic tasks, including texts and pre-text, post-text exercises and
activities focused on the study of language and culture.
Next, we give an example of practical English language training, which was used with
students of the second year of study. As material we have developed a system of exercises.
One of the main objectives of foreign language teaching speech - the development of
speaking skills. But mastering this kind of speech activity is difficult. To create a motivation
to communicate in English, you need to use the situation, i.e., the circumstances in which the
speaker is placed that makes him need to talk. Technique of application of this method is as
follows:
53
Pre– text exercises
1.
2.
3.
4.
5.
Exercise №1. Discuss the following questions.
What sports are popular in Kyrgyzstan?
Why are these sports popular in Kyrgyzstan?
Which Kyrgyz sportsmen take part in the Olympic?
Are there many sport fans in Kyrgyzstan?
Who are champion sportsmen and women in Kyrgyzstan?
Exercise №2. Read the definitions of these words and learn by heart.
KOK BORU – Kyrgyz national game. Two teams try to catch carcass of a goat or a calf.
RIDERS – kok-boru game‟s players
"ER-SАIYSH" - Two riders try to pull each other off the horseback with pikes.
54
“KURESH” – Kyrgyz wrestling
“TOGUZ KARGO'OL” - national game played with nine balls.
“AT CHABISH” - Popular horse racing.
“DJORGO SALYSH” - A competition of special breed of horses known as Djorgo.
“KUNAN CHABISH” - Racing foals, two to three years old.
55
"KYZ KUUMAI" - national game when the boy and girl race and catch up.
"TYIN ENMEI" - picking up the coins from surface while
racing on horseback: Each player is allowed to make three attempts.
Exercise №3. Read and translate the text.
KOK BORU - NATIONAL GAME OF KYRGYZ PEOPLE
As "Aba Kurosh" - a Turkish national wrestling, also "Sumo" - Japan national wrestling, Kok
boru is a very widespread game between the Kyrgyz, Kazakh, Tajik, and Uzbek nations. The
name "kok-boru" means, "gray wolf”. In fact this original game is very ancient. It is appeared
in those remote times when herds of cattle grazed in the steppes and mountains all year round
without a shelter or top dressing exposed to the attacks of wolves. Having no firearms the
shepherds could not deal with wolves on the spot. Brave djigits (young men) chased after the
wolves until the beasts of pray ran off their feet, then began beating them with slicks and
lashes, trying to snatch it away from each other. Later "kok-boru" was replaced by "Ulak
tartysh''.
Composition of the team – 17 people: 1 – supervisor, 1 – coach, 3 - horsemen, 12 –
players. The athletes of 18 years and older are allowed taking part in the competitions. 2
points are awarded for the winners, for the draw – 1 point, for the loss – 0 point. The team
that throws more goals (goats) into a Tai Kazan of an opponent will be considered as a
winner.
56
The game kok boru is held on the field with the following dimensions: length 200
meters, width 70 meters with two Tai Kazans by their sides. The diameter of Tai Kazan is
4.60 sm, height 120 sm; depth 50 sm. Weight of the goat is 30-33kg.
The games are held according to the rules of the Federation on Kok Boru in the
Kyrgyz Republic. One game lasts 60 minutes.
The team places are determined by the amount of points. With equal number of points
of the two teams, the advantage is given to the team which successfully won the internal
game. With equal points of two or more teams, the advantage is given by the following
indicators: for the victory in a personal game; on the best difference of the thrown and
conceded goals (goats) into the tai kazan, between the teams; on the best difference of the
thrown and conceded goals (goats) into the tai kazan, in all games.
It is strictly forbidden to change players and horses during the game. The teams that
changed the players or horses will be considered as they lost the game. The horseshoes should
be smooth, not sharp. The player who violates the rules of the game is sent off the field for 2
minutes. In case of violation of the rules of the game in which a player is injured, the player
who violated the rules is removed for 5 minutes or until the end of the game.
Kok boru is played during special holidays and national events such as Independence
Day on the 31st of August and Nooruz holiday and Nooruz holiday. However teams are
trained throughout the year.
Post– text exercises
Exercise №4. Answer the following questions.
1. What kinds of Kyrgyz national games do you know?
2. How do you play Ulak tartysh?
3. When do people usually play national games?
CRITICAL THINKING
Exercise №5. Make cluster with new words.
57
Ulak tartysh
Exercise №6. Explain the meanings the following word combinations in
written form.

Model: Kok boru – Kyrgyz national game. Two teams try to catch
carcass of a goat or a calf
Kok boru …, carcass of a goat or a calf …, riders ….
Exercise №7. Make dialogue, using new words and general questions on
theme: The Kyrgyz national games.
Consequently, in the range of targeted training activities, developing the skills of speech
activity, should include both preparatory and educational exercises. Such exercises require
students to certain intellectual efforts to form language skills of the students-athletes. Such
situations and exercises confirmed the real possibility of mastering the English language, even
for a short period of training. We will do everything possible to students' interest in foreign
languages developed.
We use this approach as the formation of skills of speech practice student-athletes for
their future professional activity will not only increase motivation but also intensifies the
process of their preparation and help students feel more confident in their daily lives.
Bibliography:
1. LL Nelyubin. Linguistic stylistics of modern English language: A Training Manual - 4th
Edition, trans. and ext. - M .: Flint: Science, 2007. -128s.
2. Winter IA Psychological aspects of teaching speaking in a foreign language. M., 1985. 145s.
58
3. LS Kryuchkov, Moshchinskii NV Practical methods of teaching Russian as a foreign
language. Russian as a foreign language: Textbook. Benefit / - 3rd ed. - M. Flint: Science,
2012.-480s.
4. The functioning of the Russian language in Kyrgyzstan and issues of bilingualism.
Materials Student scientific-practical conference. Bishkek, 28.11.2014.- 126.
59
ELĠT GÜREġÇĠLER ĠLE TAKIM SPORCULARININ YAġAM DOYUMLARININ
ĠNCELENMESĠ
Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKĠN1
1
Menderes KABADAYI1
Levent BAYRAM1
Özgür BOSTANCI1
YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği
ÖZET
Bu araĢtırmanın amacı, güreĢçiler (serbest stil ve grekoromen) ile takım sporu
(hentbol, futbol ve voleybol) yapan sporcuların yaĢam doyumunu incelemektir.
ÇalıĢma, 2015-2016 yılında, Türkiye Büyük Erkekler (TBE) Greko-Romen Stil GüreĢ
Milli Takım Hazırlık Kampına (MTHK) katılan 19 güreĢçi, TBE Serbest Stil GüreĢ MTHK
katılan 23 güreĢçi ve takım sporu (futbol, hentbol, voleybol) yapan 49 sporcu olmak üzere
toplam 91 kiĢi üzerinde uygulanmıĢtır. Veriler, Sporcu Tanıtıcı Bilgi Formu ve YaĢam
Doyumu Ölçeği (YDÖ) ile toplanmıĢtır. AraĢtırmada, yaĢam doyumlarını ölçmek amacıyla,
Diener ve arkadaĢları tarafından 1985 yılında geliĢtirilen YDÖ - The Satisfaction with Life
Scale (SWLS) kullanılmıĢtır. YaĢam Doyumu Ölçeği, bireylerin yaĢamlarından aldıkları
doyumu belirlemek amacıyla geliĢtirilmiĢtir.
Bu araĢtırmanın verileri; Verilerin normal
dağılım gösterip göstermediği Kolmogorov-Smirnov testi ile incelenmiĢtir. Veriler normal
dağılım gösterdiği için t testi ve One Way ANAVO testi kullanılmıĢtır. Analizler SPSS 16.0
for Windows paket programında yapılmıĢ ve araĢtırmada anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak
alınmıĢtır.
GüreĢçi olan ve olmayanların sporcuların yaĢam doyumu düzeyi puan ortalaması
incelendiğinde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiĢtir
(p>0.05). Grekoromen ve serbest stil güreĢçilerin yaĢam doyumu düzeyi puan ortalaması
incelendiğinde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmiĢtir (p<0.05).
Grekoromen stil güreĢçilerin yaĢam doyumu düzeyi serbest stil güreĢçilerden daha düĢük
olduğu tespit edilmiĢtir. Ġlgilendiği spordan gelir elde etmenin ve etmemenin yaĢam doyumu
düzeyini etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05). Tüm sporcuların yaĢam doyumu düzeyleri
yüksektir. ÇalıĢmamızda güreĢçiler ile takım sporları yapan sporcular arasında yaĢam doyumu
düzeyi bakımından anlamlı bir fark bulunmazken, serbest güreĢ yapan güreĢçilerde grekoromen güreĢçilere göre yaĢam doyumu düzeyinin anlamlı olacak Ģekilde daha yüksek olduğu
sonucuna ulaĢılmıĢtır. Ġlgilendiği spor dalından gelir elde etmenin ya da etmemenin yaĢam
doyum düzeyi üzerinde bir etkisinin olmadığı görülmüĢtür.
Anahtar Kelimeler: GüreĢ, Takım Sporu, YaĢam Doyumu
60
THE COMPARISON OF LIFE SATISFACTION LEVELS OF ELITE WRESTLERS
AND TEAM SPORTSMEN IN TERMS OF THEIR INCOME
ABSTRACT
The aim of this study is to comparison the life satisfaction levels of elite wrestlers
(free style and greco-roman) and sportsmen (doing handball, football and volleyball) in terms
of their income.
This study was conducted on a total of 91 sportsmen from 2015 to 2016 including 19
wrestlers who attended the preliminary camp of Turkish National Greco-Roman Wrestling
Team; 23 wrestlers who attended the preliminary camp of Turkish National Free Style
Wrestling Team and 49 sportsmen doing team sports (football, handball, volleyball). Data
was collected using Sportsmen Introductory Form and Life Satisfaction Scale. The
Satisfaction with Life Scale (SWLS) developed by Diener et al. in 1985 was used to evaluate
the life satisfaction levels. The Life Satisfaction Scale was developed in order to evaluate the
life satisfaction of the individuals. In order to reveal whether the data had a normal
distribution or not, Kolmogorov Smirnov test was used. Due to the fact that the data did not
have a normal distribution, t test and Oneway ANAVO test were also used. SPSS 16.0 for
Windows package program were used to analyse the data. The level of significance was set at
p<0.05.
There was no statistically significant difference between the life satisfaction levels of
the wrestlers and team sportsmen (p>0.05). However, there was a statistically significant
difference between greco-roman style wrestlers and free style wrestlers with respect to life
satisfaction levels (p<0.05). It was found that greco-roman style wrestlers had lower levels of
life satisfaction compared with those of the free style wrestlers. It was observed that income
earned from the sports conducted did not have any effect on life satisfaction levels (p>0.05).
All sportsmen have high levels of life satisfaction. In our study, it was found that there
was not a significant difference between wrestlers and team sportsmen in terms of life
satisfaction level while freestyle wrestlers were found to have a significantly higher life
satisfaction level compared to greco-roman wrestlers. Receiving income from the sports
branch being interested in was found to have no effect on life satisfaction level.
Keywords: life satisfaction, free style wrestling, greco-roman wrestling, team sports.
61
GĠRĠġ
Ġnsanı en iyi tanımlayan özelliklerin baĢında, onun hareket etme temel güdüsüne sahip
bir varlık olması bulunur. Bu özelliği gereği insan durağan kalmaktan hoĢlanmaz. Ġlgisini
çeken aktivitelerde bulunmak, kendini hareket yoluyla ifade etmek insan doğasının
vazgeçemeyeceği ihtiyaçlarındandır. Hareket, yaĢam süresince gerek zorunlu ihtiyaçların
temini, gerekse de oyun, eğlence, gezi, yarıĢma ve spor Ģekillerinde insan hayatındaki yerini
ve önemini her zaman korumaya devam etmiĢtir. Hayatın akıĢında hareket yoluyla çevresine
uyum sağlayabilen, kendi ihtiyaçlarını karĢılayabilen, rekabet gücünü devam ettirebilen
bireyler, bu durumun dönütü olarak iç dünyalarında da kendilerini kiĢisel olarak güçlü ve
değerli hissederler.
Bu nedenle spor ortamında ortaya çıkan etkileĢim, duyguların boĢalması ve control
edilmesi için uygun olanaklar sağlar. Sportif faaliyetlere katılan birey, hareketler yoluyla
kendini ifade etme olanağı bulur. Saldırganlık, öfke, utangaçlık, kıskançlık gibi olumsuz
olarak nitelendirilen davranıĢlar davranıĢlardan ötegelen duyguların boĢalmasını ve bu
duyguları kontrol edebilmeyi öğrenir. Böylece uyum sağlama süreci de olumlu Ģekilde
etkilenmiĢ olur. Aynı zamanda spor, nörovegetatif sinir sistemi üzerine olumlu etki yaparak
bu sistemin dengeli bir Ģekilde çalıĢmasını sağlar. Bu Ģekilde aĢırı heyecan, saldırganlık gibi
duygularının, sinirlilik dudrumlarının yok edilmesine yardımcı olur. Sporda kazanılan
baĢarılar, kendine güveni artırır (Akt. Kuru, 2003).
Düzenli fiziksel aktiviteye katılımın psikolojik iyilik hali ile ilgili olarak, dikkat çekici
faydalar sağladığı gösterilmiĢtir. Anksiyetenin ve depresyonunun azalmasında, stresle baĢa
çıkmada egzersizin etkili olduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır (Scully ve ark., 1998).
Sporun, insanın kendini algılama biçimi üzerindeki tesiriyle olumlu yönde etkilediği
bir diğer duygu durumu değiĢkeni de yaĢam doyumudur.
YaĢam doyumu, bireylerin sahip olmayı istedikleri hangi önem sırasındaki Ģartlara, ne
kadar ulaĢabildiklerini belirledikleri biliĢsel bir sorgulamadır (Akt. Özkara ve ark., 2015). Bir
insanın ulaĢmak istedikleri ve hayattan beklediklerine nazaran, elde edebildiklerinin
karĢılaĢtırılmasıyla varılan durum ya da sonuçtur (Özer ve Özsoy, 2003).
Myers ve Diener (1995) bir kiĢilik özelliği olarak özgüven ve benlik saygısını, yaĢam
doyumunda değiĢmeleri ortaya çıkaran önemli değiĢkenler arasında olduğunu, özgüveni
yüksek kiĢilerin daha doyumlu ve mutlu kiĢiler olduğunu belirtmektedir.
Sporun iyi oluĢ ve yaĢam doyumu üzerindeki etki mekanizmasını daha iyi anlamak,
spor yoluyla geliĢim sürecini yönetmede spor eğitimcilerine katkı sağlayacaktır. Bu
62
çalıĢmanın amacı, sporun hangi form (bireysel-takım) ve branĢlarının yaĢam doyumu
üzerinde daha belirleyici olduğu ve gelir durumuna bağlı sosyo-ekonomik özelliğin bireyin
yaĢam doyumu düzeyine etki edip etmediği ile ilgili bilgi edinebilmektir.
MATERYAL METOT
ÇalıĢma, 2015-2016 yılında, Türkiye Büyük Erkekler (TBE) Greko-Romen Stil GüreĢ
Milli Takım Hazırlık Kampına katılan 19 güreĢçi, TBE Serbest Stil GüreĢ MTHK katılan 23
güreĢçi ve takım sporu (futbol, hentbol, voleybol) yapan 49 sporcu olmak üzere toplam 91
kiĢi üzerinde uygulanmıĢtır. Veriler, Sporcu Tanıtıcı Bilgi Formu ve YaĢam Doyumu Ölçeği
ile toplanmıĢtır. AraĢtırmada, yaĢam doyumlarını ölçmek amacıyla, Diener ve arkadaĢları
tarafından 1985 yılında geliĢtirilen YDÖ - The Satisfaction with Life Scale (SWLS)
kullanılmıĢtır. YaĢam Doyumu Ölçeği, bireylerin yaĢamlarından aldıkları doyumu belirlemek
amacıyla geliĢtirilmiĢtir . Ölçek 5 maddeden oluĢan ve bireyin öznel iyilik durumunu ölçen
bir ölçme aracıdır. Ölçegin iç tutarlık katsayısı .80 ile .89 arasında değiĢmektedir ölçek
Türkçe‟ye Köker (1991) tarafından uyarlanmıstır. YaĢam Doyumu Ölçeğinden alınabilecek
en yüksek puan 35, en düĢük puan ise 7‟dir.
Verilerin normal dağılım gösterip göstermediği Kolmogorov-Smirnov testi ile
incelenmiĢtir. Veriler normal dağılım gösterdiği için t testi ve One Way ANAVO testi
kullanılmıĢtır. SPSS 16.0 for Windows ve Excel programları ile analiz edilmiĢtir. Analizler
SPSS paket programında yapılmıĢ ve araĢtırmada anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak alınmıĢtır.
BULGULAR
Tablo 1. GüreĢçiler ile Takım Sporcularının YaĢam Doyumu Ölçeği Puan Ortalamalarının KarĢılaĢtırılması
GüreĢ
Takım Sporları
n
Ortalama ± SS
p
42
49
24,73 ± 6,20
22,67 ± 5,75
0,103
(P<0.05)
GüreĢçiler ile takım sporu yapan sporcuların yaĢam doyum düzeyleri
karĢılaĢtırıldığında; iki grup arasında istatiksel olarak anlamlı bir farklılık tespit edilmemiĢtir
(p>0.05).
63
Tablo 2. Grekoromen Stil ile Serbest Stil GüreĢçilerin YaĢam Doyumu Ölçeği Puan Ortalamalarının
KarĢılaĢtırılması
Gelir Elde Etme
Evet
Hayır
n
Ortalama ± SS
p
69
22
24,1 ± 5,98
22,14 ± 6,01
0,157
(P<0.05)
Grekoromen stil güreĢçilerin yaĢam doyumu düzeylerinin serbest stil güreĢçilerden
daha düĢük olduğu tespit edilmiĢtir (p<0.05).
Tablo.3. Ġlgilendiği Spordan Gelir Elde Etme Durumu Bakımından YaĢam Doyumu Ölçeği Puan
Ortalamalarının
Stil
n
Ortalama ± SS
Grekoromen
19
22,21 ± 5,82
Serbest
23
26,83 ± 5,82
p
,015*
(P<0.05)
Ġlgilendiği spordan gelir elde etmenin ve etmemenin yaĢam doyumu düzeyini etkilemediği
görülmüĢtür (p>0.05).
TARTIġMA
ÇalıĢmamızda milli düzeyde serbest ve grekoromen stil güreĢçilerin ve güreĢ sporu
haricindeki baĢka bir sporla uğraĢan sporcuların yaĢam doyumu düzeyleri incelenmiĢtir.
GüreĢçi olan ile takım sporu yapan sporcular arasında yaĢam doyumu düzeyi arasında bir
farklılık olmadığı tespit edilmiĢtir. GüreĢçi olan ve takım sporu yapan sporcuların yaĢam
doyumu ölçeği puan ortalamaları sırasıyla 24.73 ve 22.67 bulunmuĢtur. YaĢam doyumu
ölçeğinden, alınabilecek en yüksek puan 35 olduğuna göre, çalıĢmamızdaki sporcuların yaĢam
doyum puanlarının ortalamanın üzerinde olduğunu söyleyebiliriz.
ÇalıĢmamızda grekoromen ve serbest stil güreĢ yapan sporcuların yaĢam doyum
düzeyleri karĢılaĢtırıldığında, iki farklı stil güreĢçiler arasında da anlamlı farklılık olduğu
görülmüĢtür (p<0.05). Serbest stil güreĢçiler ile takım sporu yapan sporcuların yaĢam doyum
düzeyleri puanları sırasıyla 26,83 ve 22.21 olarak bulunmuĢtur. Serbest stil güreĢçilerin
yaĢam doyumu düzeylerinin grekoromen stil güreĢçilere göre daha yüksek olduğu tespit
edilmiĢtir.
ÇalıĢmamızda ilgilendiği spordan gelir elde eden ile gelir elde etmeyen sporcuların
yaĢam doyumu puanlarının ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık olmadığı tespit
edilmiĢtir. Ġlgilendiği spor dalından gelir elde etmenin ya da etmemenin yaĢam doyum düzeyi
üzerinde etkisinin olmadığı görülmüĢtür. YaĢam doyumu ölçeğinden alınabilecek en yüksek
64
puan 35 olduğuna göre, çalıĢmamızdaki sporcuların yaĢam doyum puanlarının ortalamanın
üzerinde olduğunu söyleyebiliriz.
YaĢam doyumu ile ilgili yapılan bazı çalıĢmalar cinsiyetin, ırkın ve gelir durumunun
yaĢam doyumunu ve mutluluğu yordamada hemen hemen hiç bir etkiye sahip olmadığını,
psikolojik değiĢkenlerin örneğin kiĢisel eğilimlerin, yakın iliĢkilerin ve kültürün yaĢam
doyumunu açıklamada daha fazla etkiye sahip olduğunu göstermektedir (Myers ve Diener,
1995). Gelir durumunun yaĢam doyumu üzerinde etki göstermediğni belirtmesi bakımından
bu çalıĢmayla tutarlıdır. Diğer yönden Dost (2007), üniversite öğrencileri üzerinde yaptığı
çalıĢmasında algılanan ekonomik durumun üniversite öğrencilerinin yaĢam doyumu ile
iliĢkili bir faktör olduğu sonucuna varmıĢtır (Tuzgöl Dost, 2007). Bu sonuç, Chow (2005),
Moller (1996), Paolini, Yanez ve Kelly (2006), Tuzgöl Dost‟un (2006) sonuçlarıyla benzerlik
göstermektedir. Sporcularda yaĢam doyumu düzeyiyle ilgili bazı çalıĢmalar bulunmaktadır.
Toy (2015) çalıĢmasında serbest güreĢçilerin gelir düzeyleri ile yaĢam doyumları arasında
iliĢki olduğunu saptamıĢ ancak hem serbest hem de greko-romen güreĢçilerde maaĢlı sporcu
olmayla yaĢam doyumu arasında bir iliĢkiye rastlamamıĢtır. Tabuk da çalıĢmasında elit
sporculaın gelir seviyesi ve yaĢam doyumu arasında bir farklılık bulamamıĢtır (Tabuk,
2009).
SONUÇ
Tüm sporcuların yaĢam doyumu düzeyleri yüksektir. ÇalıĢmamızda güreĢçiler ile
takım sporları yapan sporcular arasında yaĢam doyumu düzeyi bakımından anlamlı bir fark
bulunmazken, serbest güreĢ yapan güreĢçilerde greko-romen güreĢçilere göre yaĢam doyumu
düzeyinin anlamlı olacak Ģekilde daha yüksek olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Ġlgilendiği spor
dalından gelir elde etmenin ya da etmemenin yaĢam doyum düzeyi üzerinde etkisinin
olmadığı görülmüĢtür.
KAYNAKLAR
Chow HPH. Life satisfaction among university students in a Canadian prairie city: a multivariate
analysis. Soc Indic Res, 2005; 70: 139-150.
Diener, E, Emmons, R. A., Larsen, R. J. ve Griffin, S. (1985). The satisfaction with Life
Scale. Journal of Personality Assessment, 49 (1), 71-75).
Kuru E. Farklı statüdeki beden eğitimi bölümü öğrencilerinin kiĢilik özellikleri. G.Ü. Gazi
Eğitim Fakültesi Dergisi, 2003; 23(1):175- 191.
65
Moller V. Life satisfaction and expectations for the future in sample of university students: A
research note. South African Journal of Sociology, 1996; 27 (1), 109-125.
Myers DG ve Diener E. Who is happy? Psychological Science, 1995; 6, 10-19.
Özer M, Özsoy Karabulut Ö. YaĢlılarda yaĢam doyumu. Geriatri 2003;6: 72-74.
Özkara AB, Kalkavan A, Çavdar S, Spor bilimleri alanında eğitim alan üniversite
öğrencilerinin yaĢam doyum düzeylerinin araĢtırılması. International Journal of Science
Culture and Sport (IntJSCS), 2015; Special Issue 3:336-346.
Paolini L., Yanez AP. ve Kelly WE. An examination of worry and life satisfaction among
college students. Individual Differences Research, 2006; 4 (5), 331-339.
Scully D, Kremer J, Meade MM, Graham R, Dudgeon K, Physical exercise and psychological
well being: A critical review. British Journal of Sports Medicine, 1998; 32; 111–120.
Toy AB. Serbest ve grekoromen stil güreĢçilerin hedef yönelimi ve yaĢam doyumu iliĢkisi.
Çorum: Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2015.
Tabuk EM, Elit Sporcularda ĠĢ-Aile ÇatıĢması Ve YaĢam Tatmini ĠliĢkilerinin Ġncelenmesi,
Kayseri: Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek LisansTezi, 2009.
Tuzgöl Dost M. Subjective well-being among university students. Hacettepe Üniversitesi
Eğitim Fakültesi Dergisi, 2006; 31, 188-197.
Tuzgöl Dost M. Üniversite Öğrencilerinin YaĢam Doyumunun Bazı DeğiĢkenlere Göre
Ġncelenmesi. P.Ü. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2007; (2), 22, 132-143.
66
ELĠT GÜREġÇĠLER ĠLE TAKIM SPORU YAPAN SPORCULARIN
KENDĠNLE KONUġMA DURUMLARININ ĠNCELENMESĠ
Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKĠN1
1
Deniz GÜNAY DEREBAġI1
Tülin ATAN1
YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi
ÖZET
ÇalıĢmanın amacı; GüreĢçiler (serbest stil ve grekoromen) ile takım sporu (hentbol,
futbol ve voleybol) yapan sporcularda kendinle konuĢma düzeyinin incelenmesidir.
AraĢtırmanın örneklemini; 2015-2016 yılında, Türkiye Büyük Erkekler (TBE) Greko-Romen
Stil GüreĢ Milli Takım Hazırlık Kampına katılan 19 güreĢçi, TBE Serbest Stil GüreĢ MTHK
katılan 23 güreĢçi ve takım sporu (futbol, hentbol, voleybol) yapan 49 sporcu olmak üzere
toplam 91 kiĢi üzerinde uygulanmıĢtır. AraĢtırmanın amacına ulaĢmak için; Zervas, Stavrou
ve Psychountaki (2007) tarafından kendinle konuĢma da motivasyonel ve biliĢsel süreçlere
iliĢkin belirlenen boyutlarda bireysel farklılıkları ortaya çıkarmak amacıyla geliĢtirilmiĢ, Türk
kültürüne uyarlaması Engür (2011) tarafından gerçekleĢtirilmiĢ olan Kendinle KonuĢma
Anketi-KKA kullanılmıĢtır. AraĢtırmanın verilerinin normal dağılım gösterip göstermediği
Kolmogorov Smirnov testi ile incelenmiĢtir. Veriler normal dağılım göstermediğinden Mann
Whitney U testi ve Kruskal Wallis testi kullanılmıĢtır. Analizler SPSS paket programında
yapılmıĢ ve araĢtırmada anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak alınmıĢtır.Yapılan analiz sonucunda
güreĢ sporu yapan ve yapmayan sporcuların kendinle konuĢma düzeyleri incelendiğinde
biliĢsel ve motivasyonel kendinle konuĢma alt boyutu puan ortalamaları arasında istatiksel
olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiĢtir (p>0.05). Grekoromen ve serbest stil güreĢçilerin
biliĢsel ve motivasyonel kendinle konuĢma düzeyleri arasında istatiksel olarak anlamlılık
görülmemiĢtir (p>0.05). Ġlgilendiği spordan gelir elde etmenin ve etmemenin motivasyonel ve
biliĢsel kendinle konuĢma alt boyutu değerlerini etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05). Gelir
düzeylerine göre sporcular incelendiğinde; geliri olmayan, geliri 2000 TL‟nin altında olan ve
geliri 2000 TL‟nin üzerinde olanlar arasında motivasyonel ve biliĢsel kendinle konuĢma alt
boyutu puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark tespit edilmemiĢtir (p>0.05). BiliĢsel alt
ölçekte alınabilecek en yüksek puan 20, motivasyonel alt ölçekten alınabilecek en yüksek
puan 35‟dir. Tüm sporcuların biliĢsel ve motivasyonel alt boyutlarından aldıkları puan
ortalamanın üzerinde bulunmuĢtur. Bu durum sporcuların kendinle konuĢma düzeylerinin
yüksek olduğunu göstermektedir. Tüm sporcuların kendinle konuĢma düzeyleri yüksektir.
GüreĢ sporu yapan ve yapmayan sporcuların kendinle konuĢma düzeyleri farklılık
göstermemektedir.
Anahtar Kelimeler: GüreĢ, Kendinle KonuĢma,Takım Sporu
67
AN EVALUATION OF SELF SPEAKING STATUS OF ELITE WRESTLERS AND
SPORTSMEN DOING TEAM SPORTS
The aim of this study is to evaluate the self-talk levels of wrestlers (free style and grecoroman) and athletes doing team sports (handball, football and volleyball). This study was
conducted on a total of 91 sportsmen from 2015 to 2016 including 19 wrestlers who attended
the preliminary camp of Turkish National Greco-Roman Wrestling Team; 23 wrestlers who
attended the preliminary camp of Turkish National Free Style Wrestling Team and 49 athletes
doing team sports (football, handball, volleyball). To achieve the aim of the study, the SelfTalk Survey, which was originally developed by Zervas, Stavrou and Psychountaki (2007) in
order to reveal individual differences in motivation and cognitive processes involved in selfspeaking and which was later adapted to Turkish culture by Engür (2011), was used.
Kolmogorov Smirnov test was used to examine whether the data had a normal distribution or
not. The data did not have a normal distribution, which required Mann Whitney U test and
Kruskal Wallis test. The analyses were conducted using SPSS software and the level of
significance was set at p<0.05. The analysis conducted on the self-talk levels of the subjects
showed that there were no statistically significant differences between the cognitive and
motivational mean scores of wrestlers and athletes doing team sports (p>0.05). There was not
a statistically significant difference between greco-roman and free style wrestlers in this
respect, either. (p>0.05). It was also revealed that income earned from the sports conducted
did not have any effect on motivational or cognitive self-talk habits (p>0.05). An evaluation
of the incomes of the athletes showed that there were no statistically significant differences
among the motivational or cognitive self-talk habits of athletes with no income, athletes with
an income below 2000 Turkish Liras and sportsmen with an income above 2000 Turkish Liras
(p>0.05).All athletes have high levels of self-talk habits. There are no differences between the
self-talk levels of wrestlers and athletes doing other sports.
Key Words: Wrestling, Self Talk, Team Sports
GĠRĠġ
Günümüzde sporda performans, sporcunun aktivite sırasında göstermiĢ olduğu
fizyolojik, biyomekanik ve psikolojik verim olarak tanımlanmaktadır. Optimal ve üstün bir
performansa ulaĢmak ise sporcunun hem psikolojik hem de fizyolojik yetilerinin
geliĢtirilmesine ve amaca uygun bir biçimde belirli düzeye yükseltilmesine bağlı olmaktadır
[1].Sporcunun stres ve kaygı ile baĢ edebilme gücü, psikolojik olarak kendini iyi hissetme
durumu sporda baĢarıyı getiren önemli faktörlerden biridir.
Yapılan araĢtırmalar kendinle konuĢmayı, öğrenmeye ve motivasyonel süreçlerde etki
eden biliĢsel bir strateji olarak tanımlanmaktadır [2].
Sporcular kendinle konuĢmayı biliĢsel durumlarını tekrar yapılandırmak ve çevreye
uyum sağlayamayan, irrasyonel düĢünceleri baĢkalaĢtırmak için kullanmalıdır. Spor ve
68
egzersizde kendinle konuĢmanın pek çok kullanımı bulunur. Örneğin bireyler kendinle
konuĢmayı alıĢkanlıkları düzeltmek, dikkati odaklamak, uyarılmıĢlığı düzenlemek, özgüveni
oluĢturmak ve korumak ile egzersiz katılımını cesaretlendirmek ve korumak için
kullanabilirler [3]. Kendinle konuĢma ölçeğinin alt boyutlarından, motivasyonel boyut
psikolojik olarak hazırlanma, özgüven ve kaygıyı düzenlemek gibi iĢlevleri kapsarken, biliĢsel
boyutun ise becerilerin ve geliĢimsel stratejilerin uygulanmasını iĢaret ettiğini ifade
etmiĢlerdir [4].
AraĢtırmalar planlı kendinle konuĢmanın beceri edinme ve sporda performans
anlamında geliĢim sağladığını göstermektedir [5]. Bu çalıĢma güreĢçi olan ve olmayan
sporcuların kendinle konuĢma düzeyini incelemek amacıyla yapılmıĢtır.
MATERYAL-METOT
ÇalıĢma, 2015-2016 yılında, Türkiye Büyük Erkekler (TBE) Greko-Romen Stil GüreĢ
Milli Takım Hazırlık Kampına katılan 19 güreĢçi, TBE Serbest Stil GüreĢ MTHK katılan 23
güreĢçi ve takım sporu (futbol, hentbol, voleybol) yapan 49 sporcu olmak üzere toplam 91
kiĢi üzerinde uygulanmıĢtır.
AraĢtırmanın amacına ulaĢmak için; Zervas, Stavrou ve Psychountaki (2007)
tarafından kendinle konuĢmada motivasyonel ve biliĢsel süreçlere iliĢkin belirlenen
boyutlarda bireysel farklılıkları ortaya çıkarmak amacıyla geliĢtirilmiĢ [4], Türk kültürüne
uyarlaması Engür (2011) tarafından gerçekleĢtirilmiĢ olan Kendinle KonuĢma Anketi-KKA
kullanılmıĢtır [6]. Ölçek yargıların 5 değerlendirme basamağına göre yapıldığı (1 Hiçbir
zaman, 2 Nadiren, 3 Bazen, 4 Çoğunlukla, 5 Her zaman) 11 maddeden oluĢmakta ve 2 alt
boyutu içermektedir. Bu alt boyutlar, Motivasyonel iĢlev (Motivational Function) ve BiliĢsel
iĢlev (Cognitive Function)‟dir. BiliĢsel alt boyuttan alınabilecek en düĢük puan 4, en yüksek
puan 20‟dir. Motivasyonel alt boyuttan alınabilecek en düĢük puan 7, en yüksek puan 35‟dir.
Puanların yükselmesi o alandaki iĢlevin arttığı anlamına gelmektedir.
Verilerin normal dağılım gösterip göstermediği Kolmogorov Smirnov testi ile
incelenmiĢtir. Veriler normal dağılım göstermediğinden Mann Whitney U testi ve Kruskal
Wallis testi kullanılmıĢtır. Analizler SPSS paket programında yapılmıĢ ve araĢtırmada
anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak alınmıĢtır.
69
BULGULAR
Tablo.1.GüreĢçi Olan ve Olmayanların Kendinle KonuĢma Alt Boyutlarının Ġncelenmesi
BiliĢsel
ĠĢlev
Motivasyonel
ĠĢlev
BranĢ
n
Ort.
GüreĢçi
42
14,54
GüreĢçi olmayan
49
GüreĢçi
GüreĢçi olmayan
S.S.
Medyan
min
max
3,45
15
6
20
4,29
6,59
14
4
20
42
13,85
26,23
28
11
35
49
25,73
7,43
28
7
35
p
0.361
0.924
BiliĢsel iĢlev alt boyutuna iliĢkin maddelerin sonuçları değerlendirildiğinde; güreĢçi
olan ve olmayanların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit
edilmemiĢtir (p>0.05).
Motivasyonel iĢlev alt boyutuna iliĢkin maddelerin sonuçları incelendiğinde, güreĢçi
olan ve olmayanların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit
edilmemiĢtir (p>0.05).
Tablo.2.Grekoromen ve Serbest GüreĢçilerin Kendinle KonuĢma Alt Boyutlarının Ġncelenmesi
BiliĢsel
ĠĢlev
Motivasyonel
ĠĢlev
Stil
n
Ortalama
S.S.
Medyan
min
max
Grekoromen
Serbest
Grekoromen
Serbest
19
14,0526
4,04796
23
19
14,9565
25,3158
2,89950
7,52811
23
27,0000
5,77613
15
15
26
28
6
7
11
11
20
20
35
35
p
0.573
0.577
BiliĢsel iĢlev alt boyutuna iliĢkin sonuçlar incelendiğinde; Grekoromen ve Serbest
GüreĢçilerin puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiĢtir
(p>0.05).
Motivasyonel iĢlev alt boyutuma iliĢkin maddelerin sonuçları değerlendirildiğinde;
Grekoromen ve Serbest GüreĢçilerin puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir
fark tespit edilmemiĢtir (p>0.05)
Tablo 3: Ġlgilendiği Spordan Gelir Elde Eden ile Etmeyen Sporcuların Kendinle KonuĢma Alt
Boyutlarının Ġncelenmesi
BiliĢsel
ĠĢlev
Motivasyonel
ĠĢlev
Gelir
n
evet
69
14,4638
Standart
Sapma
3,80626
hayır
22
13,2727
evet
hayır
69
22
Ortalama
Medyan
min
max
15
4
20
4,22218
14
4
20
26,3768
6,63569
24,6818
8,17305
28
24.5
7
7
35
35
70
p
0.172
0.402
BiliĢsel iĢlev alt boyutuna iliĢkin test sonuçları incelendiğinde; Ġlgilendiği spordan
gelir elde eden ile etmeyen sporcuların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı
bir fark tespit edilmemiĢtir (p>0.05).
Motivasyonel iĢlev alt boyutuna iliĢkin maddelerin sonuçları değerlendirildiğinde;
Ġlgilendiği sporda gelir elde eden ile etmeyen sporcuların puan ortalamaları arasında
istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiĢtir (p>0.05).
Tablo 4: Kendinle KonuĢma Anketi Alt Boyutlarının Gelir Düzeyine Göre Ġncelenmesi
BiliĢsel
ĠĢlev
Motivasyonel
ĠĢlev
Gelir
Düzeyi
Gelir yok
1-1999 TL
2000 ve
üzeri
Gelir yok
1-1999 TL
2000 ve
üzeri
n
Ortalama
42
24
25
14,1667
15,1250
13,2800
Standart
Sapma
3,74763
4,11056
3,96358
42
24
25
25,4048
27,7500
25,2000
7,17740
5,78792
7,79423
Medyan
min
max
15
16
14
6,00
4,00
4,00
20,00
20,00
20,00
28
28
28
11,00
7,00
7,00
35,00
35,00
35,00
p
0.159
0.452
BiliĢsel iĢlev alt boyutuna iliĢkin test sonuçları değerlendirildiğinde; gelir düzeyi
değiĢkenlerinin kendinle konuĢma düzeyini farklılaĢtırmadığı tespit edilmiĢtir (p>0.05).
Motivasyonel iĢlev alt boyutuna iliĢkin maddelerin sonuçları değerlendirildiğinde;
gelir düzeyi değiĢkenlerinin kendinle konuĢma düzeyini farklılaĢtırmadığı tespit edilmiĢtir
(p>0.05).
TARTIġMA
ÇalıĢmamızda milli düzeyde serbest ve grekoromen güreĢçilerin ve güreĢ sporu
haricindeki baĢka bir sporla uğraĢan sporcuların kendinle konuĢma düzeyleri incelenmiĢtir.
kendinle konuĢma ölçeğinin biliĢsel iĢlev alt boyutunda güreĢçi olan ile olmayanların
farklılaĢmadığı tespit edilmiĢtir. Yine kendinle konuĢma ölçeğinin motivasyonel iĢlev alt
boyutuna iliĢkin maddelerin sonuçları incelendiğinde, güreĢçi olan ve olmayanların puan
ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiĢtir. GüreĢçi olan ve
olmayan sporcuların biliĢsel iĢlev puanları sırasıyla 14,54 ve 13,85 bulunmuĢtur. BiliĢsel alt
boyutundan alınabilecek en yüksek puan 20 olduğuna göre çalıĢmamızdaki sporcuların
biliĢsel iĢlevlerinin ortalamanın üstünde olduğunu söyleyebiliriz. Motivasyonel iĢlev puanı,
güreĢçilerin 26.23, güreĢçi olmayanların ise 25.73 olduğu görülmüĢ ve aralarında farklılık
olmadığı tespit edilmiĢtir. Grekoromen ve serbest stil güreĢ yapan sporcuların kendinle
konuĢma alt boyutları karĢılaĢtırıldığında, her iki stildeki güreĢçiler arasında da anlamlı
71
farklılık olmadığı görülmüĢtür. Motivasyonel iĢlev alt boyutundan alınabilecek en yüksek
puan 35‟dir. Buna göre çalıĢmamızdaki deneklerin motivasyonel iĢlevlerinin yüksek olduğunu
söylemek mümkündür. Tüm sporcuların biliĢsel ve motivasyonel alt boyutlarından aldıkları
puan ortalamanın üzerinde bulunmuĢtur. Bu durum sporcuların kendinle konuĢma
düzeylerinin yüksek olduğunu göstermektedir. Nergiz ve arkadaĢlarının (2015) yaptığı bir
çalıĢmada kadın dansçıların motivasyonel kendinle konuĢma düzeylerinin ortalaması 26.405,
erkek dansçıların ise 23.869 olduğu saptanmıĢtır[7]. BiliĢsel alt boyutlarının ortalaması
incelendiğinde; kadınlarda 15.43, erkeklerde ise 14.198 olarak bulunmuĢtur. ÇalıĢmamızda
ilgilendiği spordan gelir elde eden ile gelir elde etmeyen sporcuların biliĢsel iĢlev ve
motivasyonel iĢlev ortalamaları arasında anlamlı bir farklılığın olmadığı tespit edilmiĢtir.
ÇalıĢmamızda gelir düzeyinin de kendinle konuĢma düzeyi üzerinde bir etkisinin olmadığı
görülmüĢtür.
Sporcularda kendinle konuĢma düzeyiyle ilgili bazı çalıĢmalara rastlanmıĢtır. Bayköse
(2014) sporcularda kendinle konuĢma ve imgeleme düzeyinin optimal performans duygu
durumunu belirlemedeki rolünü incelemiĢtir [8]. ÇalıĢmaya farklı branĢlardan (futbol,
basketbol, voleybol, tenis, atletizm, bisiklet… vb) 154 kadın 227 erkek toplam 381 sporcu
katılmıĢtır. sporcuların kendinle konuĢma ve imgeleme düzeylerinin optimal performans
duygu durumunun önemli belirleyicileri olmasının yanı sıra, cinsiyet değiĢkeni açısından
sporcuların kendileriyle konuĢma düzeyleri arasında istatistiksel anlamda anlamlı bir farklılık
gözlenmiĢtir. BaĢka bir çalıĢmada Peluso, Ross, Gfeller ve Lavoie (2005), sportif beceri
performansını arttırıcı zihinsel yöntemler arasında bir karĢılaĢtırma yapmıĢlardır. Toplamda
150 sporcunun katıldığı araĢtırmada imgeleme yöntemi ile kendi kendine konuĢma (self-talk)
yöntemleri baz alınmıĢtır [9]. Elde edilen bulgular; haftada 10 saat ve daha az sürede
aktiviteye katılan sporcuların daha çok kendi kendine konuĢma yöntemini kullandıklarını
ortaya koyarken, haftada 10 saat ve daha fazla aktiviteye katılanların daha çok imgeleme
yöntemini tercih ettiklerini göstermiĢtir.
Aynı Ģekilde Gammage ve ark. (2001) motor öğrenme araĢtırmalarında ilk olarak
sözel-biliĢsel aĢamadan geçildiği bilgisinden yola çıkarak deneyimsiz sporcuların daha çok
kendinle konuĢma kullanacaklarını öne sürmüĢ. Deneyimsiz sporcuların biliĢsel kendinle
konuĢmayı daha fazla kullanacakları, deneyimli sporcuların ise bu kadar detayı ve yönergeye
ihtiyacı olmadığı öngörüsüne bulunmuĢ ancak bunu empirik olarak desteklememiĢlerdir[10].
72
Landin ve Hebert‟a (1999) göre deneyimsiz sporcuların doğru hareket kalıplarını
geliĢtirmek için kendinle konuĢmayı kullandıkları literatür tarafından belirlenmiĢtir. Ancak
deneyimli sporcularında aynı Ģekilde kendinle konuĢma kullandıklarını söylemenin çok geniĢ
anlamda spekülatif olacağı belirtilmiĢtir[11].
Sonuç olarak, tüm sporcuların kendinle konuĢma düzeyleri yüksektir. GüreĢ sporu
yapan ve yapmayan sporcuların kendinle konuĢma düzeyleri farklılık göstermemektedir.
GüreĢ yapılan stil, yaptığı spor branĢından gelir elde edip etmeme ve gelir düzeyi
değiĢkenlerinin kendinle konuĢma düzeyini farklılaĢtırmadığı sonucuna varılmıĢtır.
KAYNAKLAR
1.Konter E. Spor Psikolojisi Uygulamalarında Yanılgılar ve Gerçekler, Dokuz Eylül Yayınları, s. 7,
31, 32, 37, Ankara, 2003.
2.Theodorakis Y, Hatzigeorgiadis A, & Chroni S. Self-talk: It works, but how? Development and
preliminary validation of the functions of self-talk questionnaire. Measurement in Physical education
and exercise Science,12(1), 2008, 10-30.
3.Williams J M, & Leffingwell T R. Cognitive Strategies in Sport and Exercise Psychology. In J. Van
Raalte and B. Brewer (Eds.). Exploring Sport and Exercise Psychology, . APA Press, Washington
D.C, 1996, 51-73.
4.Zervas Y, Stavrou N. ve Psychountaki M. Development and Validation of the Self-Talk
Questionnaire (S-TQ) for Sports Journal of Applied Sport Psychology, 2007, 19, 142-159.
5.Neck C P, Manz C C. Thought Self-Leadership: The Influence of Self-Talk and Mental Imagery on
Performance, Journal of Organizational Behavior, 1992. 13, 7, 681-699.
6.Engür M. Performans BaĢarısızlığı Değerlendirme Envanteri ve Kendinle KonuĢma Anketinin Türk
Sporcu Popülasyonu‟na Uyarlanması ve Uygulanması. Ege Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü.
Sporda Psikososyal Alanlar Anabilim Dalı. Doktora Tezi, Ġzmir. 2011.
7.Nergiz S, Bayköse N, Yıldız M Kendinle KonuĢma: Modern Ve Halk Dansları Yapan Bireylerin
Kendileriyle KonuĢma Durumları. Niğde University Journal of Physical Education And Sport
Sciences Vol 9, Special Issue , 2015
8. Bayköse N. Sporcularda Kendinle KonuĢma ve Ġmgeleme Düzeyinin Optimal Performans Duygu
Durumunu Belirleyici Rolü. Selçuk Üniversitesi. Sağlık bilimleri Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor
Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi. Konya.2014.
9.Peluso EA, Ross MJ, Gfeller, JD, LaVoie DJ. “A comprasion of mental strategies during athletic
skills performance”, Journal of Sport Science and Medicine, 4, pp. 543-549, 2005.
10.Gammage KL, Hardy J, & Hall, CR. A Description of Self-Talk in Exercise.2001.
11.Landin D, Hebert EP. The Influence of Self-Talk on the Performance of Skilled Female Tennis
Players. Journal o Applied Sport Psychology, 11(2), 263, 282.1999.
73
ELĠT GÜREġÇĠLERDE BESLENME YAKLAġIMLARININ
BELĠRLENMESĠ
Mehmet TÜRKMEN1
1
Osman ĠMAMOĞLU1
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi
ÖZET
Bu çalıĢmanın amacı elit güreĢçilerde beslenme yaklaĢımlarının tespit edilmesidir. Bu
amaçla 21-33 yaĢ arası toplam 144 Milli ve milli olma seviyesinde elit erkek güreĢçiye
beslenme yaklaĢımı test etme anketi uygulanmıĢtır. Ġstatistiksel değerlendirmede student t
testi, tek yönlü varyans analizi ve LSD testleri kullanılmıĢtır. YaĢ kategorisine göre 24 yaĢ ve
altı olan güreĢçilerin 25 yaĢ ve üstü güreĢçilere göre boy uzunluklarında anlamlı bir fark yok
iken Vücut ağırlığı ve Beden Kitle indeksi değerlerinde anlamlı bir farklılık vardır(p<0,05).
1,70 metre ve aĢağısındaki boya sahip olan ve 70 kg ağırlığından daha düĢük ağırlığa sahip
olan güreĢçiler beslenme yaklaĢımı anketinden daha düĢük puan almıĢlardır. 24 yaĢ ve altı
olan güreĢçilerin 25 yaĢ ve üstü güreĢçilere göre yaĢlarında anlamlı bir fark yok iken boy
uzunluğu ve vücut ağırlığına göre beslenme yaklaĢımlarında anlamlı bir fark vardır (p<0,05).
Beden Kitle Ġndeksine göre beslenme yaklaĢımı test etme toplam puan dağılımında Beden
Kitle indeksi 25-28 arası olan grup diğerlerinden anlamlı Ģekilde düĢük puan almıĢtır(p<0,05).
Sonuç olarak elit güreĢçilerin beslenme yaklaĢımları orta üzeri ve iyi değerlendirilebilecek
sınırda bulunmuĢtur. Elit güreĢçilerin beslenme bilgi ve davranıĢlarının yeterli olmakla
birlikte küçük takviyelerle desteklenmesi önerilir.
Anahtar kelimeler: GüreĢçi, beslenme
74
GĠRĠġ VE AMAÇ
Beslenme kavramı spor olgusu içerisinde, kimine göre sihirli bir değnek, kimine göre ise
zorunlu bir eğitim ve uygulama sürecini ifade eder. Artık her sporcu doğru beslenme
konusunda bilgi edinmeye çalıĢmaktadır (15). Sporcuların performansını etkileyen temel
faktörlerin baĢında genetik yapı, uygun antrenman ve beslenme gelmektedir (8). Beslenme,
sporcunun antrenman, antrenman zamanı toparlanma ve yarıĢ performansını direkt olarak
etkilemektedir (3). Sportif baĢarıya ulaĢmak için yeterli ve dengeli beslenme bütün spor
dalları için gereklidir(13). Yapılan sporun türü, kullanılan enerji sistemi, egzersizin süresi gibi
farklılıklar her branĢın farklı beslenme tutumları göstermesine neden olur (1). Spora olan
ilginin artması ile birlikte sporcuların beslenmesi de giderek daha fazla konuĢulan ve
araĢtırılan bir konu olarak gündeme gelmektedir. Yapılan birçok çalıĢma, genç öğrencilerin
ve özellikle sporcuların yeterli ve dengeli beslenmediklerini, beslenme eğitimlerinin ve
beslenme bilgi düzeylerinin yetersiz olduğunu göstermektedir (1,16,17).
Sporcuların uygun antrenmanlarla beraber, yaĢ, cinsiyet, yaptıkları spor çeĢidine göre
yeterli ve dengeli beslenmeleri sonucunda performanslarını arttırmaları mümkün olmaktadır
(12).
Düzenli ve dengeli beslenme sporcu için birçok yönden önemlidir. Performansın
arttırılması, kilo kaybı ve aĢırı kilo almanın önüne geçilmesi, vücuttaki elektrolit kayıplarının
verdiği rahatsızlıkların önlenmesi, sindirim sisteminin düzenli çalıĢması, toparlanma
döneminde enerji kaynaklarının yenilenmesi gibi sporcuyu, direkt veya dolaylı yoldan
etkileyen birçok durum dengeli beslenme ile sağlanabilmektedir (11). Ġster elit ister
rekreasyonel sporcular olsun doğru ve dengeli beslenme hedeflere ulaĢmayı sağlayacaktır (5).
Bilindiği gibi sporcu, beslenme iĢini kampların dıĢında tek baĢına yapar. Bu nedenle
beslenme konusunda oluĢturacağı alıĢkanlıkların, sağlıklı temellere dayanması gerekir. Genel
beslenme alıĢkanlığının dıĢında, yarıĢmada antrenman öncesi yenilen son öğünün içeriği ve de
yarıĢma sırasında alınan içecekler de sporcunun performansını etkiler (7).
Genetik yapı ve antrenmanların, teknik ve taktiğin yanında güreĢçilerin beslenmesinin
de baĢarıda önemli bir faktör olduğu daha fazla konuĢulan ve araĢtırılan bir konu olarak
gündeme gelmektedir. Bu çalıĢmada elit güreĢçilerde beslenme yaklaĢımlarının tespit
edilmesi ve bir takım önerilerde bulunulması amaçlanmıĢtır.
75
MATERYAL VE METOT
21-33 yaĢ arası toplam 144 milli takım seviyesinde elit erkek güreĢçiye beslenme yaklaĢımı
test etme anketi uygulanmıĢtır. Beslenme alıĢkanlıkları anketi toplam 12 sorudan
oluĢmaktadır. Anket sorularının hazırlanmasında daha önce konuyla ilgili yapılmıĢ olan
araĢtırmaların geçerliliği ispatlanmıĢ sorulardan faydalanılmıĢtır. Beslenme yaklaĢımı test
etme anketi puan dağılımı 0-8 puan arasında ise beslenme alıĢkanlığının kesinlikle
geliĢtirilmesi gerekir. 8-15 puan arasında ise beslenme alıĢkanlığında ufak tefek değiĢiklikler
yapmak gerekliliğini ifade eder.15-25 puan arasında ise beslenme alıĢkanlığı genellikle iyidir.
24 puan ise mükemmel olarak değerlendirilebilir(7).
BULGULAR
Tablo 1: GüreĢçilerin yaĢ, boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve Beden Kitle indeksi ortalama değerleri
n
Ortalama
Minumum
Maksimum
S.S.
YaĢ (yıl)
144
24,36
21,00
33,00
2,60
Boy uzunluğu (cm)
144
174,12
156,00
195,00
7,69
Vücut ağırlığı (kg)
144
80,20
57,00
135,00
17,63
Beden Kitle Ġndeksi (kg)
144
26,22
20,76
44,59
4,15
Tablo 2: YaĢ kategorisine göre boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve Beden Kitle indeksi değerleri
Boy uzunluğu (cm)
Vücut ağırlığı (kg)
Beden Kitle Ġndeksi (kg)
YaĢ kategorisi
n
Ort.
St sapma
24 yaĢ ve altı
81
173,28
7,56
25 yaĢ ve üstü
63
175,21
7,79
24 yaĢ ve altı
81
77,32
16,53
25 yaĢ ve üstü
63
83,90
18,44
24 yaĢ ve altı
81
25,51
3,42
25 yaĢ ve üstü
63
27,14
4,81
t
-1,49
-2,25*
-2,38*
*p<0.05
Tablo 3: GüreĢçilerin yaĢ, boy uzunluğu ve vücut ağırlığı Beslenme YaklaĢımını Test Etme Anketi
toplam puanı dağılımı
YaĢ (yıl)
Boy uzunluğu (cm)
Vücut ağırlığı (kg)
Kategori
n
Ortalama
Std. Sap.
24 yaĢ ve altı
81
15,26
2,12
25 yaĢ ve üstü
63
15,29
2,18
1,70 metre ve altı
58
14,75
2,20
1,71 metre ve üstü
86
15,61
2,04
70 kg ve altı
48
14,62
2,31
71 kg ve üstü
62
15,61
1,91
t
-,073
-2,39*
-2,45*
*p<0.05
76
Tablo 4: Beden Kitle Ġndeksine göre Beslenme yaklaĢımı test etme Anket toplam puan dağılımı
Maksimu
BKĠ
n
Ortalama
St. sapma
Minimum
25 altı (1)
67
15,53
2,16
10,00
20,00
25-28 (2)
40
14,52
2,09
10,00
19,00
28 ve üzeri (3)
37
15,59
2,02
12,00
19,00
m
F/LSD
3.47*
2<1,3
*p<0.05
Tablo 5: Beslenme YaklaĢımını Test Etme Anketine Verilen Cevapların % Dağılımı
n
%
1-Kendinizi nasıl tarif edersiniz?
ġiĢman
13
9,0
Zayıf
3
2,1
Yaptığı spor için doğru ağırlık da
128
88,9
2-Kendinizi aĢağıdakilerden hangisi olarak tarif edersiniz
Neden hoĢlanıyorsa yiyen ve bunun performans ve sağlığa çok az etkisi olduğunu
59
41,0
düĢünen
Sağlıklı yiyecek dükkânlarından alınıp yalnız tabii yiyeceklerden yiyen ve bazen çeĢitli
9
6,3
yeme alıĢkanlığına bağlı olan
Yediklerinin faydalarını dürüstçe değerlendiren ve ne yediğine dikkat eden
76
52,8
3-Normal diyetinizde ne kadar sıklıkla bir ya da daha fazla aĢağıdaki yiyeceklerden yersiniz? Sığır ve
kuzu eti, kaymak, börek ( meyveli-etli), hamur iĢi, süt, peynir, yağ.
Çoğu günler
81
56,3
Hiç kullanmam veya az kullanırım
6
4,2
Ara sıra – bazen
57
39,6
4-Yemekte tatlılara düĢkünmüsünüz, Ģeker kullanırmısınız ve bunları yiyeceklerinize katarmısınız
Evet- her zaman
24
16,7
Hayır- asla
12
8,3
Evet –fakat ara sıra
108
75,0
5-Diyetle yüksek lifli Ģeyler yediğinizi düĢünüyor musunuz?
Hayır- ElenmemiĢ undan ekmek gibi yüksek lifli yiyeceklerden hoĢlanmayız
13
9,0
Evet- Çünkü kahvaltımızda unlu ürünler bulunur.
56
38,9
Evet- Çünkü birçok yüksek lifli yiyecekler yeriz.
75
52,1
6-Fasulye, bakliyat ve bezelye türünden yiyecekleri diyetinizin bir parçası olarak kullanır mısınız?
Sahiden ( gerçekten) değil- sadece ve nadiren hafif yiyecekler
13
9,0
Evet temel olarak, ağır yiyecekleri değil hafif yiyecekleri.
92
63,9
Evet- sık sık ana yiyecekleri ve içeceklerin (çayın) her ikisini de.
39
27,1
7-Ġhtiyacınızı karĢılamak için düzenli olarak vitamin, kuvvet hapları ve ilaçları kullanıyormusunuz?
Evet- Gerçekten onlara inanıyorsunuz ve farklı birkaç çeĢidini kullanıyorsunuz.
12
8,3
Evet- Sadece kompleks vitamin donanımı kullanıyorsunuz.
50
34,7
Hayır- Bütün beslenmelerinizi normal diyetle almanız gerektiğine inanıyor musunuz?
82
56,9
8-Ne kadar sıklıkla normal diyetinizin parçası olarak uygun yiyecekler kullanıyorsunuz?
Çoğu zaman- donmuĢ ve tasnif edilmiĢ ( bir iĢlemden geçmiĢ) yiyecekler kullanmazsınız.
22
15,3
Hiç zerre kadar- Onların zararlı olduğunu düĢünürsünüz.
36
25,0
Bazen- Temel olarak donmuĢ sebze, et balık
86
59,7
9-Günlük aldığınız karbonhidrat miktarının ve çeĢidinin farkında mısınız?
Evet- yediğiniz her karbonhidrat yiyeceğinin çeĢidine ve miktarına hassasiyetle dikkat
52
36,1
edersiniz ve gerekli dengenin sağlanmasının bilincindesiniz
Daha fazla karbonhidrat kompleksinin olduğu yiyecekler yemeye çalıĢırsınız.
42
29,2
Hayır- Önündeki neyse içeriğine bakmadan yersiniz.
50
34,7
10-DeğiĢik (çeĢitli) ve dengeli diyet yapıyor musunuz.?
Evet- Her hafta daima çeĢitli.
55
38,2
Yalnız öğle yemeğinde, kahvaltı ve akĢam yemeği daima aynı.
34
23,6
77
Sadece bazen dolapta ne olduğuna bağlı.
55
38,2
11-Yediğiniz yiyecekler ile ilgili söyleyecekleriniz?
Hiç biri- Basitçe önünüze ne konursa yersiniz.
25
17,4
Evet- Sizin ve ailenizin bütçesi içinde yetinirsiniz.
51
35,4
Evet- Yediğiniz yemeğin büyük bir kısmını siz seçersiniz.
68
47,2
12-Ne kadar sıklıkla reçete düzenlersiniz? (yoğurdun kaymağını yememe, yağlı yiyecekler yememek
gibi)
Asla- Daima içeriğine bakmaksızın onları yerim
21
14,6
Çok az- Yeterli yağ içerikli aĢırı olmayan fakat ĢiĢmanlatmayan.
86
59,7
Daima yağ içerikli yiyecekleri azaltan ve kompleks karbonhidrat içerikleri artıran reçete
37
25,7
düzenleriz.
TARTIġMA VE SONUÇ
Optimal performansa ulaĢmak için sporcular çocukluktan itibaren ve spor yaĢamlarının
her döneminde özellik taĢıyan bir beslenme programı izlemesidir ( 6).
Elit güreĢçilerin yaĢ ortalaması 24,36 yıl, boy uzunluğu 174,12 cm, vücut ağırlıkları 80,20 kg
ve Beden Kitle indeks değerleri 26,22 kg olarak belirlenmiĢtir (Tablo 1).
YaĢ kategorisine göre 24 yaĢ ve altı olan güreĢçilerin 25 yaĢ ve üstü güreĢçilere göre
boy uzunluklarında anlamlı bir fark yok iken vücut ağırlığı ve Beden Kitle indeksi
değerlerinde p<0,05 seviyesinde anlamlı bir farklılık vardır (Tablo 2). YaĢ arttıkça vücut
ağırlığı ve beden kitle indeksinin artması beklenen bir sonuçtur. YaĢ arttıkça muhtemelen
güreĢ yapma yılı artacaktır. GüreĢ yapma yılı arttıkça da kas kütlesi artmıĢ olabilir.
Antrenman eksikliği ve yağ yüzdesi artmasına bağlı olarak ağırlık artıĢı olabilir.
AraĢtırmamızda 1,70 metre ve aĢağısındaki boya ve 70 kg ağırlığından daha düĢük
ağırlığa sahip olan güreĢçiler beslenme yaklaĢımı anketinden daha düĢük puan almıĢlardır
(Tablo 3). 24 yaĢ ve altı olan güreĢçilerin 25 yaĢ ve üstü güreĢçilere göre yaĢlarında anlamlı
bir fark yok iken boy uzunluğu ve vücut ağırlığına göre beslenme yaklaĢımlarında anlamlı bir
fark vardır (p<0,05).
Vücut ağırlığı düĢük olanların beslenme yaklaĢımının daha düĢük
çıkması kilo almak gibi bir korkuları olmamasından kaynaklanabilir.
Beslenme yaklaĢımı anketi ortalama puanı 24 yaĢ ve altı güreĢçilerde 15,26 iken 25 yaĢ
ve üstü güreĢçilerde 15,29 bulunmuĢtur (Tablo 3). Anket değerlendirme puanına baktığımızda
15-24 puan değeri “beslenme alıĢkanlığı genellikle iyidir, Fakat mükemmel değildir”
Ģeklindedir. Egemen ve ark (2015) yapılan bir çalıĢmada sağlık ile ilgili bölümlerde öğrenim
gören öğrencilerin sağlık ve beslenme ile ilgili alıĢkanlıklarda diğer bölümlerde öğrenim
gören
öğrencilere
göre
daha
bilinçli
oldukları
belirlenmiĢtir
(4).
Ġmamoğlu
ve
arkadaĢları(2010) tarafından yapılan bir çalıĢmada beden eğitimi bölümünde okuyan aktif
78
olarak spor yapan değiĢik branĢlardaki öğrencilerden bayan jimnastikçilerin, judocuların,
voleybolcuların ve erkek atletlerin beslenme puanları iyi düzeyde bulunurken, bayan
basketbolcuların,
hentbolcuların,
tekvandocuların,
okçuların
ve
erkek
basketbolca,
jimnastikçi, futbolcu, güreĢçi, hentbolcu, tekvandocu, judocu, voleybolcuların beslenme
puanları çok düĢük bulunmuĢtur. Bu durum sporcuların besin tüketim düzeylerinin gereken
miktarın altında olduğunu ve hatalı beslenme alıĢkanlıklarına sahip olduklarını göstermektedir
(8). Yine Koç ve Türkçapar tarafından yapılan bir çalıĢmada güreĢçilerin beslenmelerine
dikkat ettikleri, sporda baĢarılı olmak için beslenmenin önemini bildikleri sonucuna
varılmıĢtır (9). Üst düzey güreĢçilerimizin beslenme ilkelerine dikkat etmedikleri ve dolayısı
ile yetersiz ve düzensiz beslenmenin baĢarısızlığa neden olan faktörlerden bir tanesi olarak da
ifade edilebilir (14). Ġmamoğlu ve ark (2012); yapılan bir çalıĢmada Beden Eğitimi ve Spor
Yüksek Okulu öğrencilerinin beslenme eğitimleri ve beslenme puanlarının kötü
değerlendirilebilecek ölçüde olduğu bulunmuĢtur. Bu çalıĢmada çıkan sonuçlar bahsedilen
çalıĢmalar ile genelde benzer ama biraz daha iyidir. GüreĢçilerin milli takımlarda ve
kulüplerde belirli ölçüde beslenme konusunda bilgi ve donanıma sahip olduklarını
düĢünmekteyiz.
Yapılan bir araĢtırmada güreĢçilerde Millilik sayısı ve baĢarı arttıkça sporcuların bilinçli
beslenme oranları da anlamlı Ģekilde yükselmektedir. Bununla birlikte güreĢçilerin genelinin
protein, karbonhidrat, yağ, sıvı tüketimi ve mineral alımları konusunda eksik beslenme diyeti
uyguladıkları tespit edildi(15).
Beden Kitle indeksi 25-28 arası olan grup diğerlerinden anlamlı Ģekilde düĢük puan almıĢtır
(Tablo 4). Beden Kitle Ġndeksine göre beslenme yaklaĢımı test etme toplam puan dağılımında
anlamlı bir farklılık bulunmuĢtur(p<0,05). Beden kitle indeksine göre beslenme puanlarında
farklılık beslenme yaklaĢımının bazı güreĢçilerde istenilen düzeyde olmadığından da
kaynaklanabilir. GüreĢçilerin performanslarını geliĢtirebilmeleri ve baĢarılı sonuç almaları
için beslenme konusunda bilinçlendirilmelidirler. BaĢarmayı hedefleyen güreĢçiler ve
antrenörler, iyi bir beslenme programı konusunda uzman bir ekip ile iĢbirliği yapmalıdırlar.
Sporcuların ve antrenörlerin önceden sahip oldukları ve bu programlarla geliĢtirebilecekleri
beslenme bilgilerinin kalıcı olabilmesi açısından bilimsel çalıĢmalarla sürekli desteklenerek
pekiĢtirilmesinin fayda sağlayacağı düĢünülmektedir (11).
GüreĢçilerin %88,9‟u yaptığı spor için doğru ağırlık da olduğunu, %52,8‟i ne yediğine
dikkat eden, %41,0 ise neden hoĢlanıyorsa yiyen ve bunun performans ve sağlığa çok az etkisi
olduğunu düĢünen olarak bulunmuĢtur. Yine %56,3‟ü sığır ve kuzu eti, kaymak, börek (
79
meyveli-etli), hamur iĢi, süt, peynir, yağ yediğini, %75‟i ara sıra tatlı ve Ģeker kullandıklarını
belirtmiĢlerdir. GüreĢçilerin %68,9‟u temel olarak, ağır yiyecekleri değil hafif yiyecekleri
tercih ettiğini, %56,9‟u vitamin ve mineral alması gerektiğine inanmayıp bütün
beslenmelerini normal diyetle almaya inanmaktadır. Beslenme reçetesi düzenlemeyenlerin
oranı %14,6‟dır. Yine önüne konan her Ģeyi yiyenlerin %17,4 olduğu belirlenmiĢtir. 34,7
oranında ise karbonhidrat içeriğine bakmadan önündeki neyse onu yemektedir (Tablo 5).
Profesyonel güreĢçilerin beslenme bilgi düzeylerini saptamak amacıyla erkek sporcularda bir
araĢtırma yapılmıĢtır. Sporcuların yeterli bilgi sahibi olmadıkları temel beslenme ve besin
grupları ile ilgili konularda diyetisyenler gibi beslenme konusunda uzman kiĢiler tarafından
bilgilendirilerek eğitilmeleri ve bilinçlendirilmeleri gerektiği belirlenmiĢtir(2). GüreĢçilerin
hoĢlandığı her Ģeyi yeme, önüne konan her Ģeyi içeriğine bakmadan yeme alıĢkanlığını terk
etme, yüksek lifli yiyecekleri artırma, dengeli diyet yapmaya yönlendirme ve beslenme
reçetelerine dikkat etmeleri önerilir.
Sonuç olarak elit güreĢçilerin beslenme yaklaĢımları orta üzeri ve iyi durumda
değerlendirilebilecek sınırda bulunmuĢtur. Elit güreĢçilerin beslenme bilgi ve davranıĢlarının
yeterli olmakla birlikte küçük takviyelerle desteklenmesi önerilir.
Kaynaklar
1- Acar G. Boksörlerin Beslenme Bilgi ve AlıĢkanlıklarının Belirlenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Konya,
2008.
2- Bilgiç P., Hamamcılar O., Bilgiç S. C.; Sporcuların Beslenme Bilgi Ve Uygulamaları, Beslenme Ve
Diyet Dergisi / J Nutr and Diet 39(1-2):37-45/2011
3-Birer, S., Ersoy, G., Metropolitan Bir Kentte Spor Yapan Üniversiteli Kız Öğrencilerin Spor ve
Beslenme Konusundaki Bilgi Tutum ve DavranıĢları, Spor Hekimliği Dergisi. 1998 23 (2) s. 39-45.
4-ErmiĢ E., Doğan E., Erilli N. A., Satıcı A., Üniversite Öğrencilerinin Beslenme AlıĢkanlıklarının
Ġncelenmesi: Ondokuz Mayıs Üniversitesi Örneği, Spor Ve Performans AraĢtırmaları Dergisi Journal
Of Sports And Performance Researches 2015;6(1)30-40
5. Ersoy G. (2004) Egzersiz Ve Spor Yapanlar İçin Beslenme, Nobel Yayın Dağıtım.3.Baskı, s.34,Ankara.
6- Ersoy G. (2001) Okul Çağı ve Spor Yapan Çocukların Beslenmesi, Ata Ofset, Ankara.
7- GüneĢ Z. (1998) Spor ve Beslenme Antrenör ve Sporcu El Kitabı, Bağırgan Yayımevi, Ankara.
8- Ġmamoğlu O. Ağaoğlu Y.S., Eker H.; DeğiĢik Ġllerde Beden Eğitimi Ve Spor Bölümünde Okuyan
Öğrencilerin Beslenme AlıĢkanlıklarının Ġncelenmesi, Beden Eğitimi Ve Spor Bilimleri Dergisi, Cilt /
Volume: 12 Sayı / Number: 4 Yıl / Year:2010, Sh:1-12
9- Koç K., Türkçapar Ü., Elit GüreĢçilerin Beslenme AlıĢkanlıkları Ve Beslenme Destek Ürünü
Kullanma Durumlarının Ġncelenmesi, Akademik Sosyal AraĢtırmalar Dergisi, Yıl: 3, Sayı: 21, Aralık
2015, s. 503-514
10-Prentice W. Fitness for College and Life. Third Edition. USA, Mosby Year Book, 1991: 201-205.
80
11- Sarıoğlu O., Ġmamoğlu O., Atan T. Türkmen M., Akyol P.,;Beden Eğitimi Bölümünde Okuyan
Farklı BranĢlardaki Öğrencilerin Beslenme AlıĢkanlıklarının Ġncelenmesi, Selçuk University Journal
of Physical Education and Sport Science, 2012; 14(1): 88–94
12- Sürücüoğlu MS, Özçelik AÖ, Çakıroğlu P. Yüzücülerin beslenme alıĢkanlıkları ve bilgi düzeyleri.
Performans-Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Dergisi,1996; 2(1): 11-14.
13-Turnagöl, H., Voleybolda Enerji Sistemleri, Voleybol, Bilim ve Teknolojisi Dergisi, 1994, 2, 3437.
14- Ulus A. C. (2008) Yıldız Güreçşilerde Antrenman ve Beslenme Durumunun
İrdelenmesi. Ondokuz Mayıs Üni. Sağ. Bil. Ens. Yüksek Lisans Tezi, s. 85, Samsun.
15-Yağmur R., GüreĢ Milli Takım Sporcularında Kan Gruplarının Ve Beslenme AlıĢkanlıklarının
BaĢarılarındaki Rolünün AraĢtırılması, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Anatomi Anabilim Dalı Doktora Tezi,2011, Afyonkarahisar.
16-Yıldırım Ġ., Yıldırım Y., Tortop Y., Poyraz A. (2011). Afyon Kocatepe Üniversitesi Beden Eğitimi
ve Spor Yüksekokulu öğrencilerinin beslenme alıĢkanlıkları ve bunları etkileyen faktörler.
Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi [Bağlantıda]. 8:1. EriĢim: http://www.InsanBilimleri.com
17- Yurttagül M, Sağlam F. Yüksek Öğrenime Devam Eden Kız Öğrencilerin Fiziksel Aktivitelerinin
Beslenme ve Sağlık Durumlarının Saptanması. Diabet Yıllığı, 5, Ġstanbul, 1988.
81
ELĠT GÜREġÇĠLERĠN PROBLEM ÇÖZME BECERĠLERĠNĠN
ĠNCELENMESĠ
Hamza KÜÇÜK1
1
Emin Can KISA1
Erol DOĞAN1
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi
ÖZET
Bu araĢtırmanın amacı; Üniversiteler Türkiye GüreĢ ġampiyonası katılan sporcuların problem
çözme konusunda tutumlarını ortaya koymaktır. AraĢtırmanın örneklemini 5-10 Nisan 2016 tarihinde
Çorum ilinde yapılan Üniversiteler Türkiye GüreĢ ġampiyonasına katılan toplam 46 sporcu
oluĢturmaktadır. ÇalıĢmada veri toplama aracı olarak Heppner ve Petersen (1982) tarafından
geliĢtirilen ve Türkçeye uyarlamas ġahin ve arkadaĢalrı (1993) tarafından yapılan “Problem Çözme
Envanteri – PÇE” (Problem Solving Inventory – PSI) kullanılmıĢtır. Ölçekten elde edilecek puanlar 32
ile 192 arasında olup, ölçekten alınacak düĢük puanlar bireylerin problem çözmeye yönelik
yeteneklerinin yüksek olduğunu göstermektedir. AraĢtırmaya katılan güreĢçilerin problem çözme
puanları 98,11 olarak tespit edilmiĢtir. Elde edilen bulgulara göre güreĢçilerin problem çözme
puanlarının yüksek olduğu söylenebilir. Geleneksel ve ata sporu olan güreĢin eğitim müfredatına
eklenmesi ile öğrencilerin problem çözme becerilerinin artacağı düĢünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Elit güreĢçiler, problem çözme
RESEARCH OF THE ELITE WRESTLER'S PROBLEM SOLVING SKILLS
ABSTRACT
The aim of this research is to put forward the athlete's attitudes about problem solving
process, who participates in universities Turkish wrestling championship. The 46 athletes who
participates in the universities turkish wrestling championship that held in corum in 5-10
April 2016 form the sample in this work. PÇE (problem solving inventory-PSĠ) which was
developed by heppner and Petersen (1982) and translated by Ģahin and his friends was used as
a collecting tool. The points that you can get from this scale is between 32 and 192 and low
points that you get from this scale shows that the person has good problem solving skills. It
was determined that the wrestlers who participates in this research have 98.11 problem
solving point. According to the findings of this research it can be said that wrestlers have high
problem solving points. It is thought that if we add our ancestors sport to the national
curriculum, our student's problem solving skills will develop.
Keywords: Elite wrestlers, problem solving
82
GĠRĠġ
Problem, en basit tanımıyla organizmanın hazırdaki tepkilerle çözemediği durumlara
denir (Açıkgöz, 1996). Problem organizmanın amaca ulaĢmasını önleyen fizyolojik,
sosyolojik, psikolojik, ekonomik, gerçek ya da hayali olabilen amaca ulaĢmayı kısıtlayan,
zorlayan, engelleyen güçlüklerdir. Problem insan zihnini karıĢtıran belirsizliğe neden olabilen,
çözülmesi gerek ve bireyi rahatsız eden güçlük ve ya zorluktur (Duman, 2009).
Sportif etkinliklere katılanların yaptıkları egzersizden nasıl etkilendikleri ve bu duruma nasıl
uyum sağladıkları önemlidir. Özellikle de bir spor dalını en üst seviyede yapan sporcuların
içinde bulundukları durum bu açıdan önemlidir. Yapılan bu çalıĢma ile elit düzey güreĢçilerin
problem çözme becerileri ortaya çıkartılacaktır.
MATERYAL VE METOT
AraĢtırmanın örneklemini 5-10 Nisan 2016 tarihinde Çorum ilinde yapılan
Üniversiteler Türkiye GüreĢ ġampiyonasına katılan toplam 46 sporcu oluĢturmaktadır.
ÇalıĢmada veri toplama aracı olarak Heppner ve Petersen (1982) tarafından geliĢtirilen ve
Türkçeye uyarlaması ġahin ve arkadaĢları (1993) tarafından yapılan “Problem Çözme
Envanteri – PÇE” (Problem Solving Inventory – PSI) kullanılmıĢtır. Ölçekten elde edilecek
puanlar 32 ile 192 arasında olup, ölçekten alınacak düĢük puanlar bireylerin problem çözmeye
yönelik yeteneklerinin yüksek olduğunu göstermektedir. Envanter 35 maddeden oluĢmakta ve
altılı likert tip olma özelliği taĢımaktadır. Katılımcılar kendilerine yöneltilen maddelere „”her
zaman böyle davranırım” (1) ile “hiçbir zaman böyle davranmam” (6) aralığında cevap
vermektedirler.
BULGULAR
Tablo 1. GüreĢçilerin problem çözme alt boyut puanları ve toplam puanları
n
Min.
Maks.
Ort.
S.S.
YaĢ
45
18
27
21,37
1,76
Toplam Puan
Aceleci YaklaĢım
DüĢünen YaklaĢım
45
45
45
74
1,22
2,2
133
4,22
5,5
98,11
2,11
3,57
14,59
0,58
0,59
Kaçıngan YaklaĢım
45
1,25
6
2,75
1,13
Değerlendirici YaklaĢım
45
1,33
6
3,21
1,13
Kendine Güvenli YaklaĢım
45
1,67
5,5
3,12
0,64
Planlı YaklaĢım
45
1
5,75
3,47
0,79
83
TARTIġMA
Sporun bireylerde yaratıcılığı ve problem çözme becerilerini olumlu yönde etkilediği
bilinmektedir (Adair, 2000). ÇalıĢmada elit güreĢçilerin problem çözme toplam puanları
98,11 olarak tespit edilmiĢtir. Bu sonuç ölçek puanlaması değerlendirildiğinde ortalamadan
yüksek bir problem çözme becerisine iĢaret etmektedir. Kuru ve Karabulut (2009) yaptıkları
çalıĢmada ritm eğitimi dersi alan öğrencilerin problem çözme becerilerinin daha iyi olduğunu
tespit etmiĢlerdir. Bu durumun ortaya çıkmasında, dans gibi spor etkinliklerinin çocuk ve
gençlerin zihinsel bedensel ve duygusal yönden geliĢimine katkı sağladıklarını belirtmiĢlerdir.
Karabulut ve Ulucan (2011) yaptıkları çalıĢmada yetiĢtirme yurdunda kalan çocukların spor
yapma durumlarına bağlı olarak problem çözme becerilerinin geliĢtiğini ifade etmiĢlerdir.
ÇalıĢma sonucumuz ile benzerlik gösteren sonuçlara göre spor yapma durumunun porblem
çözmeye olumlu etkisi olmaktadır.
Spor ve hareket eğitimi bireylere, gruplayabilme, analiz yapabilme, sentezleyebilme,
hipotez kurabilme, problem çözme gibi zihinsel becerilerin kazandırılması için son derece
uygun bir ortam hazırlamaktadır. Zengin bir kullanım dağarcığı olan hareket eğitiminde
bireyin problem çözme yöntemini kullanabilmesi iyi bir yönlendirme ile zevkli bir etkinliğe
dönüĢebilmektedir (Pehlivan ve Öksüzoğlu, 2006). Sonuç olarak sportif ekinliklerin her yaĢ
grubu için önemli olduğu, okullarda da öğrencilerin yönlendirilmesi önerilmektedir. Ayrıca
güreĢ gibi geleneksel olan bir spor branĢı ile de kültürel değerlerimiz değerini koruyacaktır.
Kaynaklar
Adair J. Karar Verme ve Problem Çözme. (Çev: Dr. Nurdan Kalaycı), Gazi Kitabevi. 2000.
Heppner PP, Petersen CH. The Development Andimplications of a Personal Problem Solving
Inventory, Journal of Counseling Psychology, 1982;29(1): 66-75.
Karabulut EO, Ulucan H. YetiĢtirme Yurdunda Kalan Öğrencilerin Problem Çözme Becerilerinin
ÇeĢitli DeğiĢkenler Bakımından Ġncelenmesi. Ahi Evran Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 12.1
(2011): 227-238.
84
Kuru E, Karabulut EO. "Ritim eğitimi ve dans dersi alan ve almayan beden eğitimi ve spor
yüksekokulu öğrencilerinin problem çözme becerilerinin çeĢitli değiĢkenler bakımından incelenmesi."
Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Dergisii 2009;29.2.
Pehlivan, Z., Öksüzoğlu, P.,(2006, Kasım). Futbol ve Dansla UğraĢan Üniversite Öğrencilerinin
Problem Çözme Becerileri. 9. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi. Muğla Üniversitesi.
ġahin, N., ġahin, N.H., Heppner, P.P. (1993). Psychometric Properties Of The Problem Solving
Inventory in a Group of Turkish University Students, Cognitive Therapy and Research, 17(4): 379396.
85
ELĠT SERBEST GÜREġÇĠLERDE DENGE ÖLÇÜMLERĠNĠN
SIKLETLERE GÖRE KARġILAġTIRILMASI
Yılmaz KURT1, C. Berkan ALPAY2
1
2
Niğde Gençlik Hizmetleri ve Spor Ġl Müdürlüğü
Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
ÖZET
Bu çalıĢmada, serbest güreĢte sıkletler arasında denge ve kuvvetlerde fark olup
olmadığının incelenmesi amaçlanmıĢtır. AraĢtırmaya Büyükler Serbest GüreĢ Milli
Takımında yer alan 30 erkek güreĢçi katılmıĢtır. GüreĢçilerin denge ve kuvvet parametreleri,
aritmetik ortalama, standart sapma, minimum ve maksimun değerleri alınmıĢtır. AraĢtırmanın
hipotezlerini test etmek amacıyla, verilerin analizinde t-testi (Mann-Whitney U) ve KruskalWallis Testi yapıldı. Elde edilen veriler SPSS 21,0 paket programı kullanılarak karĢılaĢtırıldı.
Sonuç olarak; serbest güreĢte sıkletlerin bacak kuvvetleri arasında istatistiksel anlamlı
farklılık tespit edilirken, denge sonuçlarında ise istatistiksel anlamlı farklılık tespit
edilmemiĢtir.
Anahtar Sözcükler: Denge, güreĢ, kuvvet.
THE COMPARISON BY ACCORDING TO WEIGHT CATEGORIES
BALANCE OF MEASUREMENTS AT ELITE FREESTYLE WRESTLERS
ABSTRACT
In this study was aimed to investigate in weight categories in free style wrestlers
whether the difference in balance and strengths. The Research participated in Seniors
Freestyle Wrestling National Team 30 male wrestlers. Wrestlers is obtained from balance and
strength parameters, arithmetic mean, standard deviation, minimum and maximum values. In
order to test the hypothesis of the study was performed the data analysist-test (Mann-Whitney
U) and Kruskal-Wallis test. The obtained data were compared using SPSS 21.0 soft ware pack
age.
86
In conclusion; free style wrestlers were detected statistically significant difference between
the weight categories and leg strengths, while there were no statistically significant difference
in the balance results.
Keywords: Balance, strength, wrestling.
87
ELĠT TEKVANDO VE GÜREġÇĠLERĠN ANTRENÖRLERĠNĠN
KENDĠLERĠNE KARġI DAVRANIġLARINI ALGILAMA DÜZEYĠ
Osman ĠMAMOĞLU1
1
Mehmet TÜRKMEN1
Yüksel TERZĠ2
OMU YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Spor Yöneticiliği Bölümü
2
OMU Fen Edebiyat Fakültesi Ġstatistik Bölümü
ÖZET
Amaç: Bu çalıĢmanın amacı elit Tekvando ve GüreĢçilerin antrenörlerinin kendilerine karĢı
davranıĢlarını algılama düzeyinin araĢtırılmasıdır.
Materyal ve metot: ÇalıĢmaya algılama anketini tam dolduran 80 elit tekvandocu ve 80 elit
güreĢçi dâhil edilmiĢtir. Antrenör DavranıĢlarını Değerlendirme Ölçeği Türkçe uyarlaması
kullanılmıĢtır. Ġstatistiksel iĢlemlerde Independet -Samples T ve Mann Whitney U testleri
kullanılmıĢtır.
Bulgular ve TartıĢma: Elit tekvandocular 23,28 ve güreĢçiler 23,80 yaĢ ortalamasındadır.
Boy uzunluğu Tekvandocuların 177,88 cm ve güreĢçilerin 171,00 cm iken vücut ağırlıkları
tekvandocularda 74,82 kg ve güreĢçilerde 80,98 kg bulunmuĢtur. Boy uzunlukları ve vücut
ağırlıkları arasında p<0,05 düzeyinde anlamlı fark varken yaĢlar arasında anlamlı bir fark
bulunmamıĢtır(p>0,05). Tekvando ve güreĢçilerin antrenör davranıĢlarını değerlendirme
ölçeğinin alt boyutlarından zihinsel hazırlık, hedef belirleme, yarıĢma stratejileri ve olumlu
antrenör davranıĢları yönünden anlamlı bir fark bulunmamıĢtır(p>0,05). Fiziksel Antrenman
ve Planlama, Teknik beceri yönünden ve ölçeğin toplamından p<0,05 ve olumsuz antrenör
davranıĢları yönünden p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuĢtur.
Sonuç: Elit tekvando ve güreĢçilerin antrenörlerinin kendilerine karĢı davranıĢlarını algılama
düzeylerinde farklılıklar olduğu bulunmuĢtur. Sporcuların antrenörlerin davranıĢlarını
algılama düzeyindeki farklılıkların nedenleri belirlenerek ortadan kaldırılmalıdır.
Anahtar Kelimeler: Tekvando, GüreĢ, Algılama ve DavranıĢ
88
PERCEPTION OF THE BEHAVIORS OF THE COACHES OF ELITE
TAEKWONDO AND WRESLERS AGAINST TO THEM
ABSTRACT
Aim: The aim of this study is to investigate the of detection of the elite Taekwondo and
Wrestlers and their coaches‟ behavior towards them.
Materials and methods: 80 elite taekwondo fighter and 80 elite wrestlers that filled
recognition survey fully are included to the study. Turkish version of Coach Behavior Rating
Scale is used. Independent T Samples and Mann Whitney U tests were used for statically
processing.
Results and Discussion: The average age of elite wrestlers is 23, 28 and of Taekwondo
fighters is 23, 80. The average height of taekwondo fighters is 177.88cm and of elite wrestlers
is 171.00 while the average weight of taekwondo fighters is 74,82kg and wrestlers is 80.98kg.
While there is a significant difference in between height and weight at p<0.05 level, there is
none in age. There is no significant difference found in evaluation of coach behavior of
taekwondo fighters and wrestlers in terms of mental preparation from subscales, goal setting,
competition strategies (p>0.05). A significant difference revealed in the sum of scale in
Physical Training and Planning in terms of technical skills at p<0.05 level and negative
behavior of coach at p<0.001 level.
Conclusion: Differences found in detection levels of elite taekwondo fighters and wrestlers
coaches‟ behaviors against them. The reasons of differences in detection levels of coaches‟
behaviors should be determined and eliminated.
Keywords: Taekwondo, wrestling, detection, behavio
89
GĠRĠġ VE AMAÇ
Spor ortamı temel olarak antrenör, sporcu ve antrenman ortamındaki iliĢkiler
örüntüsünden meydana gelmiĢtir (7).
Antrenörlerin kalitesinin sadece baĢarı veya
baĢarısızlık üzerinden belirlenmesinin etkili bir değerlendirme yöntemi olmadığını ve bu
anlayıĢının yerini daha bütüncül yaklaĢan bakıĢ açılarına bırakmaya baĢlamıĢtır (6).
Antrenörlerin davranıĢları sporcunun baĢarısını etkiler. “Antrenör DavranıĢlarını
Değerlendirme Sistemi” gözlem aracı veya bu aracın türevleri ile antrenör davranıĢlarının
sporcunun psikolojik geliĢimlerine olan etkisini araĢtıran çalıĢmalar yapılmıĢtır (2). “Antrenör
DavranıĢlarını Değerlendirme Sistemi” antrenör davranıĢlarının önemli bir bölümü olan
planlama, yardımcı antrenör ile yapılan çalıĢmalar ve fiziksel ve zihinsel beceriler gibi
boyutları belirleme konularında yetersiz kaldığı belirtilmektedir( 9). Toros ve Tiryaki (2006)
tarafından yapılan “Sporda Liderlik Ölçeği” çok boyutlu liderlik modelini temel alarak,
spordaki liderlik etkililiğinin üç bileĢeni arasındaki iliĢkiyi belirleme amaçlanmıĢtır. Bu
ölçekte spor ortamı ile tam uyuĢmadığı belirtilmiĢtir(8). Daha sonra antrenörlük modeli
geliĢtirilmiĢtir. “Antrenörlük Modeli”, antrenörlerin bütüncül bir yapı içerisinde tanımlanan
görevlerini içeren tüm boyutlara cevap verebilecek bir yapı taĢımaktadır. Bu modelden
yararlanarak “Sporcular Ġçin Antrenör DavranıĢlarını Değerlendirme Ölçeği” geliĢtirilmiĢtir.
Ölçeğin içerisindeki maddeler, bir antrenörün; antrenman, yarıĢma ve organizasyon yapıları
içerisinde sergiledikleri davranıĢlardan çıkarımlar yaparak oluĢturulmuĢtur. Ölçek, süreç
içerisinde antrenörün sorumlu olduğu; antrenman planlaması ve kondisyon geliĢimi, teknik
beceri öğretimi, zihinsel hazırlık, hedef belirleme, yarıĢma stratejisi oluĢturma ve sporcu ile
olan olumlu/olumsuz etkileĢimi sırasındaki davranıĢlarının sporcular tarafından nasıl
algılandığını
belirlemeyi
amaçlayan
ifadeler
içermektedir.
Ülkelerdeki
sporcuların
antrenörlerinin davranıĢlarını nasıl algıladıklarının belirlenmesi, antrenörlere hazırlanan
mesleki geliĢim programlarında dikkat edilmesi gereken unsurların tespitine katkıda
bulunacaktır (9).
Antrenörlerin davranıĢları değerlendirme anketi birinci olarak antrenörlere ferdi ve
takım sporlarında kendi uygulamaları hakkında geri bildirim sağlarlar. Ġkinci olaraktan bu
anketten elde edilen verilere bakarak antrenör kendi davranıĢlarını düzeltebilir ve
geliĢtirebilir. Antrenörler diğer paydaĢları arasında performans ve diğer konularda diyalog
sağlarlar. Sporcular ile antrenörler arasındaki diyaloğun ve iletiĢim geliĢmesine katkı sağlar.
Sporcuların antrenörleri konusundaki algıları belirlenerek eksiklik varsa nedenleri
sporculardan mı veya antrenörlerden mi araĢtırılmalıdır.
90
Bu çalıĢmada Tekvando ve
GüreĢçilerin
antrenörlerinin
davranıĢlarını
algılamadaki
benzerlik
ve
farklılıklar
araĢtırılacaktır.
MATERYAL VE METOT
Sporcular için Antrenör DavranıĢlarını Değerlendirme Ölçeği (SADDÖ) Türkçe
uyarlaması kullanılmıĢtır. Ölçeğin özgün hali toplamda 47 madde ve 7 alt boyuttan
oluĢmaktadır. Ölçeğin altı alt boyutunu olumlu kiĢisel anlayıĢ boyutları oluĢtururken bir alt
boyutunu ise olumsuz kiĢisel anlayıĢ boyutu oluĢturmaktadır. Olumlu kiĢisel anlayıĢ 1)
antrenman ve kondisyon, 2) teknik beceri öğretimi, 3) zihinsel hazırlık, 4) hedef belirleme, 5)
yarıĢma stratejileri ve 6) olumlu antrenör davranıĢları boyutlarını içerirken; 7) olumsuz
antrenör davranıĢları boyutu antrenörün sporcular üzerinde yarattığı olumsuz davranıĢları
içermektedir. Ölçek, 1 (hiçbir zaman) ile 7 (her zaman) arasında değiĢen 7‟li Likert ölçek
üzerinden değerlendirilmektedir (9).
Verilerin Toplanması: Ölçeğin uygulanması sürecinde öncelikle kulüp antrenörleri ve
yöneticileri ile iletiĢime geçerek uygun gün ve saatleri belirlenmiĢtir. Ölçek sporculara
antrenman veya yarıĢma dıĢında serbest bir zamanda uygulanmıĢtır. Gönüllü olan
katılımcılara uygulanmıĢtır. Anketlere tam cevap veren 80 elit tekvando ve 80 elit güreĢçiye
uygulanmıĢtır.
Verilerin Analizi: Ġstatistiksel analizlerde iliĢkilerin araĢtırılmasında SBSS 22 programı
kullanıldı. Anketin güvenilirlik analizi yapıldı: Cronbach‟s alpha=0,955 bulundu. Ölçek
%95,5 oranında güvenilir bulundu. Geçerlilik analiz için Faktör Analiz yapıldı ve KMO=0,93
, Bartlett testi p=0,00<0,05 elde edildi. Örneklem sayısının yeterli olduğu ve maddeler
arasında anlamlı korelasyon bulundu. Ölçek 7 faktörde toplandı ve bu faktörler toplam
varyansın %64,7‟sini açıklamıĢtır.
Independet -Samples T ve man Whitney U testleri
kullanıldı.
BULGULAR
Tablo 1: Tekvando Ve GüreĢçilerin YaĢ Boy ve Vücut Ağırlıkları
Parametreler
YaĢ (Yıl)
Boy uzunluğu (cm)
Vücut ağırlığı (kg)
BranĢ
n
Ortalama
St. sapma
Tekvando
80
23,28
2,23
GüreĢ
80
23,80
1,87
Tekvando
80
173,88
7,88
GüreĢ
80
171,00
6,41
Tekvando
80
74,82
17,36
GüreĢ
80
80,98
10,40
t
1,26
2,03*
2,15*
*p<0.05
91
Tablo 2: Elit Tekvando ve GüreĢçilerde Antrenörlerini Değerlendirme Ölçeği Dağılımı
BranĢ
Median
Min.
Mak.
Range
Tekvando
27,5
7
49
42
GüreĢ
35
7
49
42
Tekvando
36,5
11
56
45
GüreĢ
46
30
56
26
Tekvando
23,5
5
35
30
GüreĢ
27
19
35
16
Tekvando
30
6
42
36
GüreĢ
33
20
42
22
Tekvando
37
7
49
42
GüreĢ
41
27
49
22
Olumlu Antrenör
DavranıĢları
Tekvando
33
6
42
36
GüreĢ
33
11
42
31
Olumsuz Antrenör
DavranıĢları
Tekvando
14
8
56
48
GüreĢ
22
8
56
48
Tekvando
205
83
327
244
GüreĢ
233,5
164
329
165
Fiziksel Antrenman ve
Planlama
Teknik Beceri
Zihinsel Hazırlık
Hedef Belirleme
YarıĢma Stratejisi
Ölçek toplamı
*p<0,05
p
0,032*
0,025*
0,248
0,317
0,235
0,744
0,000**
0,025*
**p<0,01
Tablo 3: Antrenör DavranıĢlarını Değerlendirme Ölçeği ile Pozitif ve Negatif Toplam Puanların
KarĢılaĢtırılması
Ölçek
puan
Tekvando
puan
GüreĢ
puan
Ölçekten alınacak pozitif toplam puan (6 alt ölçek puanı)
273
203,78
236,5
Ölçekten alınacak negatif en düĢük toplam puan
(1 alt ölçek puanı)
7
19,62
24,7
92
Tablo 4: Antrenör DavranıĢlarını Değerlendirme Ölçeği BranĢlara Göre Puan Dağılımı
BranĢ
Alt Boyut
Puan
Her Bir Soruya
DüĢen Ortalama
Tekvando
28,9
4,13
GüreĢ
33,42
4,77
Tekvando
37,34
4,67
GüreĢ
46,04
5,76
Tekvando
23,02
4,60
GüreĢ
26,92
5,38
Tekvando
28,7
4,78
GüreĢ
32,64
5,44
Tekvando
35,42
5,06
GüreĢ
40,52
5,79
Tekvando
30,78
5,13
GüreĢ
32,26
5,38
Tekvando
19,62
2,45
GüreĢ
24,7
3,08
Tekvando
203,78
4,34
GüreĢ
236,5
5,03
Fiziksel Antrenman ve Planlama
Teknik Beceri
Zihinsel Hazırlık
Hedef Belirleme
YarıĢma –Müsabaka Stratejisi
Olumlu Antrenör DavranıĢları
Olumsuz Antrenör DavranıĢları
Ölçek toplamı
TARTIġMA VE SONUÇ
Elit tekvandocular 23,28 ve güreĢçiler 23,80 yaĢ ortalamasındadır. Boy uzunluğu
Tekvandocuların 177,88 cm ve güreĢçilerin 171,00 cm iken vücut ağırlıkları tekvandocularda
74,82 kg ve güreĢçilerde 80,98 kg bulunmuĢtur (Tablo 1).Boy uzunlukları ve vücut ağırlıkları
arasında p<0,05 düzeyinde anlamlı fark varken yaĢlar arasında anlamlı bir fark
bulunmamıĢtır(p>0,05).
Fiziksel Antrenman ve Planlama alt ölçeğinde antrenörün güvenilir, fiziksel olarak
zorlayıcı, ayrıntılı, fiziksel hazırlık için yeterli içerikli ve yıllık antrenman programları
93
sunması gibi sorularından alınan toplam puan güreĢçilerde tekvandoculara göre daha
yüksektir. Teknik Beceri kapsamı içinde çalıĢırken sporcusuna tavsiyede bulunma, teknik
hataları düzeltmek için geri bildirimde bulunma, tekniği düzeltme için destek sağlama, tekniği
geliĢtirme için ipuçları verme, görsel ve sözel örnekler sunma gibi ifadeler vardır. Bu alt
parametrelerde güreĢçilerin toplam puanı Tekvandoculardan yüksek bulunmuĢtur(Tablo 2).
Olumsuz antrenör davranıĢları alt ölçeği; kızgın olduğu zaman sporcuya bağırma, sporcunun
fikirlerini göz ardı etme, sporcuya karĢı ayrımcılık yapma, korkuta, ayrımcılık ve iltimas etme
v.s ifadeleri kapsamaktadır. Bu alt boyutta Tekvandocuların ortalama puanı güreĢçilerden
oldukça düĢüktür. Bu durum tekvando antrenörlerinin güreĢ antrenörlerine göre daha olumlu
özelliklere sahip olabileceğini düĢündürürse de güreĢte madalya alınanda alınacak ödüllerin
antrenörleri norm dıĢı sapmalara itebileceği varsayımını da akla getirmektedir. Bu farklılıklar
iki branĢta kulüplerde ve milli takımlarda antrenman süreleri, antrenörlerin dereceleri,
tecrübeleri, kiĢilikleri ve kapasitelerinde farklılığa bağlı olabilir.
Tekvando ve güreĢçilerin antrenör davranıĢlarını değerlendirme ölçeğinin alt
boyutlarından zihinsel hazırlık, hedef belirleme, yarıĢma stratejileri ve olumlu antrenör
davranıĢları yönünden anlamlı bir fark bulunmamıĢtır(p>0,05).
Fiziksel Antrenman ve
Planlama, Teknik beceri yönünden ve ölçeğin toplamından p<0,05 ve olumsuz antrenör
davranıĢları yönünden p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuĢtur (Tablo 2).
Ölçekten alınacak pozitif toplam puan 273 iken tekvandocular 203,78 puan (Ölçek
pozitif puanının %73,68‟i) ve güreĢçiler 236,5 puan (Ölçek pozitif puanının % 86,63‟ü)
almıĢlardır. Yine ölçeğin bir olumsuz alt boyutundan en az alınacak puan 7 iken
tekvandocular 19,62 ve güreĢçiler 24,7 puan almıĢlardır (Tablo 3). Ölçekten alınacak
olumsuzluk puanı ne kadar düĢük olursa antrenörler için o kadar iyi kabul edilmelidir. Ayrıca
anketin
doldurulması
ile
elde
edilen
puanların
dolduranların
durumlarından
da
etkilenebileceği göz ardı edilmemelidir.
Ölçekten alınması gerekli minumum va maksimum puanlar; Fiziksel Antrenman ve
Planlama için 7-49, Teknik Beceri için 8-56, zihinsel hazırlık için 5-35, hedef belirleme için
6-42, yarıĢma stratejileri için 7-49, olumlu antrenör davranıĢı 6-42 ve olumsuz antrenör
davranıĢı 8-56 puan arasında değiĢmektedir (1). ÇalıĢmamızda Fiziksel Antrenman ve
Planlama da hem tekvando hemde güreĢçilerde alt ve üst limit puanı vardır. Teknik beceride
her iki branĢta da üst limit puanı varken güreĢçiler alt limit puanından epeyce yüksek puan
belirtmiĢlerdir. Zihinsel hazırlık, hedef belirleme ve yarıĢma stratejilerinde tekvandocularda
94
alt limitte puan görülürken güreĢte alt limit yukarı çekilmiĢtir. Üst limit puanı iki branĢtada
vardır. Olumlu antrenör davranıĢında her iki branĢtada alt limide yakın puanlar varken üst
limitte puan alanlarda mevcuttur. Olumsuz antrenör davranıĢında ise alt ve üst limit puanı
alanlar her iki branĢta ta görülmektedir (Tablo 4). Alt boyutlardan pozitif olarak alınan toplam
puanların üst limitlere yakın bulunması her iki branĢta da antrenörlerin iyi antrenör olarak
kategorisinde oldukları izlenimini doğurmaktadır.
Bir çalıĢmada Singapurlu basketbolcularda ölçeğin alt boyutları ortalama puanları
5,53 ile 6,59 arasında bulunmuĢtur (5). Voleybolcular üzerinde yapılan bir çalıĢmada ölçeğin
alt boyutları ortalama puanları 3,37 ile 4,14 arasında bulunmuĢtur (4). Diğer bir çalıĢmada
ölçeğin alt boyutları ortalama puanları 3,37 ile 6,0 arasında iken toplam ölçek soru baĢına
düĢen puan 5,26 bulunmuĢtur (1).
Serbest ve grekoromen güreĢçiler üzerinde yapılan bir
çalıĢmada antrenman ve müsabakanın pozitif faktörleri olarak yaĢ grubuna göre her soru için
4,95 ile 5,81 ortalama puan düĢmüĢtür. Antrenmanı negatif değerlendirme puanı ise 3,20 ile
3,57
arasında
değiĢmektedir.
Uluslararası
turnuvalarda
madalya
kazananlarda
kazanamayanlardan ortalama puanlar olumluda daha düĢük ve olumsuzda daha yüksek olması
anlamlı bulunmuĢtur (3). Bizim çalıĢmamızda ölçek alt boyutlarında olumsuz antrenör
davranıĢında en düĢük tekvandocularda 2,45 ve güreĢçilerde 3,08 bulunurken en yüksek ise
teknik beceride güreĢçilerde 5,76 ve tekvandocularda olumlu antrenör davranıĢında 5,13 puan
olarak bulunmuĢtur (Tablo 4). ÇalıĢma sonuçları diğer çalıĢmalarla benzer bulunmuĢtur.
Tekvando ve güreĢçilerde pozitif puanların artırılıp negatif puanların düĢürülmesi olumlu
antrenör davranıĢlarını artırıp olumsuz antrenör davranıĢlarını düĢürmeyi ifade edebilir.
GüreĢ ve tekvando spor dallarının her ikisinde de Türkiye‟de milli takım kampları çok
yapılmaktadır. Aynı zamanda ferdi spor dalı olarak görülürler. Elit seviyedeki sporcuların
antrenörlerinin derecesi de yüksektir. Türkiye‟de her iki spor dalında da hem sporcular hemde
antrenörler arasında kültürel yakınlık mevcuttur. Bu ve benzeri nedenlerden dolayı ölçeğin alt
boyutlarından zihinsel hazırlık, hedef belirleme, yarıĢma veya müsabaka stratejisi ve olumlu
antrenör davranıĢlarında benzerlikler görülmesi doğaldır.
Sonuç: Elit tekvando ve güreĢçilerin antrenörlerinin kendilerine karĢı davranıĢlarını algılama
düzeylerinde farklılıklar olduğu bulunmuĢtur. Sporcuların antrenörlerin davranıĢlarını
algılama düzeyindeki farklılıkların nedenleri belirlenerek ortadan kaldırılmalıdır.
95
Kaynaklar:
1- Carlsson, A. , Lundqvist, C., The Coaching Behavior Scale for Sport (CBS-S): A
psychometric evaluation of the Swedish version, Scand J Med Sci Sports 2016: 26: 116–123
2- Côté, J., Yardley, J., Hay, J., Sedgwick, W., Baker, J. (1999). An exploratory examination
of the Coaching Behaviour Scale for Sport. Avante, 5, 82-92.
3- Gül,M., Türkmen M.,& Ağaoğlu,S.,A,(2016), The Analysis of Wrestling Coaches'
Behavior Towards Their Athletes in Turkey, International Journal of Wrestling Science,
ISSN:
2161-5667
(Print)
2161-3524
(Online)
Journal
homepage:
http://www.tandfonline.com/loi/uijw20
4- Jurko, D., Tomljanović, M., Čular, D., Initial Validation Of Coaching Behavior Scales in
Volleyball, Sport SPA Vol. 10, Issue 1: 47-50,2013
5- Koh, K.T. ,Mallett and C.K. John Wang (2009); Examining the ecological validity of the
Coaching Behavior Scale (Sports) for basketball, International Journal of Sports Science &
Coaching, 4(2), 261-27227.
6-Mallett,C., Jean Côté, Beyond Winning and Losing (2006): Guidelines for Evaluating High
Performance Coaches, The Sport Psychologist, 20, 213-221
7- Mallett CJ. (2007). Modelling the Complexity of the coaching process: A Commentary.
International Journal of Sport Science and Coaching. 2 (4): 407–409
8- Toros T, Tiryaki ġ. (2006). Sporda Liderlik Ölçeğinin Futbolcuların Antrenör
DavranıĢlarını Algılaması Versiyonunun Geçerlik ve Güvenirlik ÇalıĢması: 9. Uluslararası
Spor Bilimleri Kongre Kitabı, Muğla, 1320-1322.
9-Yapar A., Ġnce M.L.(2014); Sporcular için Antrenör DavranıĢlarını Değerlendirme
Ölçeğinin Türkçe Uyarlaması (SADDÖ): Geçerlik ve Güvenirlik ÇalıĢması, Spor Bilimleri
Dergisi Hacettepe Journal of Sport Sciences, 25 (4), 203–212
96
ERKEK GÜREġÇĠ ÇOCUKLARIN SEÇĠLMĠġ FĠZĠKSEL VE
FĠZYOLOJĠK ÖZELLĠKLERĠNĠN 3 YILLIK SÜREÇTE ĠNCELENMESĠ
Cem Sinan ASLAN1 Mahmut KARAKOLLUKÇU2 Mücahit FĠġNE2
1
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
2
Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
ÖZET
Bu çalıĢmada amaç; güreĢçi erkek çocukların 3 yıllık bir süreç içinde yaĢadıkları
fiziksel ve fizyolojik değiĢimlerin belirlenmesidir. ÇalıĢmaya 13-14 yaĢ aralığında spora yeni
baĢlamıĢ 50 erkek çocuk gönüllü olarak katılmıĢtır. Katılımcıların boy, vücut ağırlığı, vücut
kitle indeksi, vücut yağ oranı ve kitlesi, yağsız vücut kitlesi, dikey sıçrama, durarak uzun
atlama, el pençe kuvveti, 30 sn mekik çekme, 2 kg‟lık sağlık topu fırlatma, 30 m sprint,
esneklik ve 20 m mekik koĢu özellikleri ölçülmüĢtür. ÇalıĢma; 3 yıllık süre sonunda, 26
çocuktan elde edilen verilerle bitirilmiĢtir. Elde edilen verilerin istatistiksel değerlendirmesi
SPSS (Ver. 13) programı ile ANOVA ve Tukey testi kullanılarak yapılmıĢ, yanılma düzeyi
0,05 olarak kabul edilmiĢtir. Sonuç olarak; 3 yıllık süreç sonunda, katılımcıların boy
uzunluğu, vücut ağırlığı, vücut kitle indeksi, vücut yağ oranı ve kitlesi, yağsız vücut kitlesi,
durarak uzun atlama, 30 m sprint ve esneklik özelliklerinde istatistiksel olarak anlamlı
değiĢimlere rastlanmazken, dikey sıçrama, el pençe kuvveti, mekik çekme, sağlık topu
fırlatma ve 20 m mekik koĢusu özelliklerinde anlamlı değiĢimler belirlenmiĢtir.
Anahtar Kelimeler: Çocuk, Fiziksel Özellikler, Fizyolojik Özellikler, GüreĢ
97
3 YEARS PERIOD INVESTIGATION OF SELECTED PHYSICAL AND
PHYSIOLOGICAL CHARACTERISTICS OF ADOLESCENT WRESTLERS
ABSTRACT
Purpose of this study was to determine physical and physiological changes of adolescent
wrestlers during 3-year period. 50 children, in the sport for beginners, between the ages of 1314 participated voluntarily in this study. Participants' height, body weight, body mass index,
body fat mass and ratio, fat free mass, vertical jump, standing long jump, hand grip strength,
sit-ups in 30 sec., medicine ball throwing, 30 m sprint, flexibility and 20 m shuttle run
properties were measured. This study completed at the end of 3-years period with obtained
the data from 26 children. Statistical evaluation of the obtained data carried out using
ANOVA and Tukey's test in SPSS (Ver. 13) software program. The alpha was accepted as
0,05. As a result at the end of the 3-years period; when statistically significant changes were
determined for participants‟ vertical jump, hand grip strength, sit-ups, medicine ball (2 kg)
throwing, and 20 m shuttle run properties, there were no significant differences in height,
weight, body mass index, body fat mass and ratio, fat free mass, standing long jump, 30 m
sprint and flexibility characteristics.
Key Words: Children, Physical Characteristic, Physiological Characteristic, Wrestling
98
ERKEK VE KADIN GENÇ MĠLLĠ TAKIM GÜREġÇĠLERĠNĠN VÜCUT
KOMPOZĠSYONU VE EL KAVRAMA KUVVETĠNĠN
KARġILAġTIRILMASI
Mehmet Akif ZĠYAGĠL1
1
Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSĠN
ÖZET
Hamileliğin ilk üç ayında baĢlayan ve adölesan dönemde ortaya çıkan cinsiyete bağlı
fiziksel ve fonksiyonel özelliklerde farklılıklar birçok sporcu ve sedanter grup için
bildirilmiĢtir. Erkekler kadınlardan % 7 daha uzun boyludur. GüreĢ sporunda kadın ve erkek
güreĢçilerin vücut kompozisyonu ve kuvvet performansını karĢılaĢtıran bir çalıĢma mevcut
değildir. Böylece, bu çalıĢmanın amacı erkek ve kadın genç milli takım güreĢçilerinin vücut
kompozisyonu ve el kavrama kuvvetinin karĢılaĢtırılması olmuĢtur.
Bu çalıĢmaya 2012 yılında Amasya‟da yapılan milli takım kampına katılan 16-18
yaĢları arasında 17.14 ± 0.56 yaĢ ortalamasına sahip 22 kadın ile 16-18 yaĢları arasında 17.23
± 0.44 yaĢ ortalamasına sahip 13 erkek güreĢçinin boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara
sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları Ģort ve tiĢortlu iken elektronik baskül ile ölçülmüĢtür.
Beden Kütle Ġndeksi (BKĠ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy
uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıĢtır. Biseps, triseps, suprailyak, karın, uyluk ve
baldır skinfold ölçümleri alınmıĢ ve altı skinfold toplamı derialtı yağ kalınlığının genel değeri
olarak toplanmıĢtır. Dikey sıçrama ölçülerek anaerobik güçleri hesaplanan katılımcıların
Takei marka el dinamometresi ile sağ ve sol kavrama kuvvetleri ölçülmüĢtür. Verilerin
normal dağılım göstermemesi sebebiyle gruplar arası karĢılaĢtırmalarda Kruskal Wallis, ikili
grupların karĢılaĢtırmalarda Mann Whitney U testleri kullanılmıĢtır.
ÇalıĢmamızın bulguları, erkek ve kadın genç milli güreĢçiler arasında biseps, karın ve
uyluk skinfold ölçümleri bakımından anlamlı farklılık yoktur. Diğer değiĢkenler erkek ve
kadın güreĢçiler arasında anlamlı düzeyde farklılaĢmaktadır. Kadınlarda sağ ve sol el kavrama
kuvveti bakımından asimetri varken erkek güreĢçiler daha simetriktir.
Sonuç olarak, erkek ve kadın güreĢçiler arasında yapısal ve fonksiyonel farklılıklar
olsa da, sağ ve sol el kavrama kuvvetleri arasındaki fark antrenman programlarında zayıf olan
tarafın çalıĢtırılmasına daha çok önem verme ile çözülebileceği düĢünülmektedir.
Anahtar kelimeler: Cinsel dimorfizm, güreĢ, el kavrama kuvveti.
99
COMPARISON OF BODY COMPOSITION AND HAND GRIP STRENGTH
BETWEEN MALE AND FEMALE NATIONAL JUNIOR WRESTLERS
ABSTRACT
Gender related results were reported for many sports and sedentary groups. These
variations in body size occur in the first three months of pregnancy and emerge in
adolescence between males and females. Gender dimorphism leads male to having 7 %
greater body height than female. Thus, the aim of this study is to compare the body
composition and hand grip strength between male and female national junior wrestlers.
The data were collected from 27 national junior female wrestlers with the mean age
16.89 ± 0.7 and a range of 16-18 years and 13 national junior male wrestlers with the mean
age 17,08 ± 0,64 and a range of 16-18 years attending national training camps in Amasya in
2012. Body height was measured while participant was standing without shoes. Body weight
was measured by digital weight scale with wearing shirt and t-shirt. Body Mass Index (BMI)
was calculated by dividing the body weight (in kilograms) by the body height (in meters)
squared (BMI = weight/height2). The skinfold measurements were taken from six sites
including biceps, triceps, supra-illiac, abdomen, femur and calf. Grip strength of right and left
hands was measured by using a standard adjustable digital hand grip dynamometer (Takei
Scientific Instruments Co. Ltd., Japan). Due to normal distribution of data independent t test
was used for two groups comparisons.
Results of this study showed that no significant difference was observed in the
variables of biceps, abdomen and femur between male and female wrestlers. In other variables
were significantly differentiated depending genders. Female wrestlers had a asymmetry in
handgrip strengths between right and left hand while male wrestlers had symmetrical strength
between his hands.
In conclusion, although there were significant differences between male and female
wrestlers, strength differences can be decreased with efficient training of weak side in
wrestlers.
Key words: Sexual dimorphism, wrestlers, handgrip strength.
100
GĠRĠġ
Uluslararası turnuvalarda ikiĢer dakikalık iki devreli ve 30 saniye dinlenme arası olan
bir günde 5-7 arasında maç yapan güreĢçiler önemli derece zorlayıcı efor sergilemekte ve
yüksek seviyede fiziksel uygunluğa ihtiyaç duymaktadır (Horswill ve ark, 1989). GüreĢ
sporunda baĢarı için yüksek yoğunlukta eforlar ile kompleks becerilere ve mükemmel taktik
uygulamalara ihtiyaç vardır GüreĢ sporu, seri ve açık beceri, yüksek Ģiddetle uygulanan teknik
ve taktik bileĢenlerin geliĢimine ihtiyaç duymaktadır (Bloomfield ve ark, 1994; Baic ve ark,
2007).
Erkek ve kadın güreĢçiler arasında boy uzunluğu ve vücut ağırlığı bakımından bazı
sıkletlerdeki benzerliklere rağmen, erkek ve kadın güreĢçiler arasında anlamlı farklılıkların
olmasını en iyi seksüel dimorfizmle açıklamak mümkündür. Erkek ve kadın güreĢçiler
arasında vücut boyutu ve Ģekli bakımından farklılıklar görülmesini ifade eden seksüel
dimorfizm, erkeğin kadından daha büyük vücut yapısına sahip olmasına yol açmaktadır.
YetiĢkin erkek kadından % 7 daha uzun boyludur (Kirchengast, 2010). Yapısal farklılıklar
temelde adölesan dönemde ortaya çıkmaktadır. Çünkü ergenlik döneminin baĢlangıcına kadar
seksüel dimorfizm sebep olduğu farklılıklar düĢük seviyededir (Wells 2007; LoombaAlbrecht and Styne 2009).
Kadın güreĢçilerin fiziksel ve fizyolojik özelliklerinin değerlendirilmesinde erkek
güreĢçilerin özellikleri dikkate alınarak yapılacak değerlendirmeler, kadın güreĢçilerin seçimi
ve geliĢtirilmesinde daha anlamlı olacaktır. Böylece bu çalıĢmanın amacı, kadın ve erkek genç
milli güreĢçilerin vücut kompozisyonu ve el kavrama kuvvetinin karĢılaĢtırılması olmuĢtur.
MATERYAL VE YÖNTEM
Bu çalıĢmaya 2012 yılında Amasya‟da yapılan milli takım kampına katılan 16-18
yaĢları arasında 17.14 ± 0.56 yaĢ ortalamasına sahip 22 kadın ile 16-18 yaĢları arasında 17.23
± 0.44 yaĢ ortalamasına sahip 13 erkek güreĢçinin boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara
sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları Ģort ve tiĢortlu iken elektronik baskül ile ölçülmüĢtür.
Beden Kütle Ġndeksi (BKĠ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy
uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıĢtır. Biseps, triseps, suprailyak, karın, uyluk ve
baldır skinfold ölçümleri alınmıĢ ve altı skinfold toplamı derialtı yağ kalınlığının genel değeri
olarak toplanmıĢtır. Dikey sıçrama ölçülerek anaerobik güçleri hesaplanan katılımcıların
Takei marka el dinamometresi ile sağ ve sol kavrama kuvvetleri ölçülmüĢtür. Verilerin
normal dağılım göstermemesi sebebiyle gruplar arası karĢılaĢtırmalarda Kruskal Wallis, ikili
grupların karĢılaĢtırmalarda Mann Whitney U testleri kullanılmıĢtır.
101
BULGULAR
Bu çalıĢmada erkek ve kadınların fiziksel özellikleri ile el kavrama kuvvetlerinin
karĢılaĢtırılmasının sunulduğu istatistikler Tablo 1‟de sunulmuĢtur.
Tablo 1. Erkek ve kadın genç milli güreĢçilerin fiziksel ve el kavrama kuvvetlerinin karĢılaĢtırılması
DeğiĢkenler
YaĢ
(yıl)
Boy
Uzunluğu
(cm)
Vücut
Ağırlığı
(kg)
Beden Kütle Ġndeksi
(BKĠ)
Sağ el
Kavrama kuvveti (kg)
Sol el
Kavrama kuvveti (kg)
Toplam el
Kavrama kuvveti (kg)
Biseps
(mm)
Triseps
(mm)
Abdominal
(mm)
Uyluk
(mm)
Baldır
(mm)
Altı Skinfold
Toplamı
X ± SS
Min-Maks.
27
16,89 ± 0,7
16-18
13
17,08 ± 0,64
16-18
Toplam
40
16,95 ± 0,68
16-18
Kadın
27
162,04 ± 6,58
150-172
Erkek
13
173,23 ± 6,61
162-190
Toplam
40
165,68 ± 8,4
150-190
Kadın
27
55,81 ± 8,81
41-73
Grup
N
Kadın
Erkek
Erkek
13
79,12 ± 18,85
55-120
Toplam
40
63,39 ± 16,83
41-120
Kadın
27
21,22 ± 2,84
15,24-27,34
Erkek
13
26,1 ± 4,5
19,72-34,54
Toplam
40
22,81 ± 4,12
15,24-34,54
Kadın
27
32,64 ± 5,25
23,6-44,1
Erkek
13
49,07 ± 9,76
38,8-71,1
Toplam
40
37,98 ± 10,41
23,6-71,1
Kadın
27
30,59 ± 4,63
23,2-42,3
Erkek
13
49,09 ± 11,87
34-74,3
Toplam
40
36,6 ± 11,61
23,2-74,3
Kadın
27
63,22 ± 9,44
48,4-86,4
Erkek
13
98,16 ± 21,14
74,2-145,4
Toplam
40
74,58 ± 21,72
48,4-145,4
Kadın
27
4,3 ± 0,98
2,4-7,3
Erkek
13
5,1 ± 2,58
3,3-13,4
Toplam
40
4,56 ± 1,68
2,4-13,4
Kadın
27
4,3 ± 0,98
2,4-7,3
Erkek
13
7,42 ± 2,99
4,3-15,1
Toplam
40
5,32 ± 2,36
2,4-15,1
Kadın
27
13,32 ± 4,75
8-25,2
Erkek
13
12,69 ± 6,75
6-29,4
Toplam
40
13,12 ± 5,4
6-29,4
Kadın
27
14,29 ± 4,02
10-25
Erkek
13
13,79 ± 10,47
6,2-38,5
Toplam
40
14,13 ± 6,67
6,2-38,5
Kadın
27
20,06 ± 6,38
11,1-36,2
Erkek
13
9,35 ± 4,36
4,3-20,2
Toplam
40
16,58 ± 7,67
4,3-36,2
Kadın
27
77,80 ± 19,98
51-128
Erkek
13
56,42 ± 26,92
30,7 -122,9
Toplam
40
70,85 ± 24,32
30,70 -128,8
*p<0.05, **p<0.01
102
X2
Asymp.
Sig.
-,834
,404
-4,171
,000**
-3,974
,000**
-3,365
,001**
-4,693
,000**
-4,635
,000**
-4,750
,000**
-1,216
,224
-4,225
,000**
-,997
,319
-2,096
,036*
-4,420
,000**
-3,422
,001**
TARTIġMA
ÇalıĢmamızın bulguları, erkek ve kadın genç milli güreĢçiler arasında biseps, karın ve
uyluk skinfold ölçümleri bakımından anlamlı farklılık yoktur. Diğer değiĢkenler erkek ve
kadın güreĢçiler arasında anlamlı düzeyde farklılaĢmaktadır. Kadınlarda sağ ve sol el kavrama
kuvveti bakımından asimetri varken erkek güreĢçiler daha simetriktir. Roemmich ve ark.
(1993) çalıĢmasında baĢarılı güreĢ performansı ile sağ ve sol el kavrama kuvveti, bel ve arka
uyluk kaslarının esnekliği, Ģınav ve mekik sayısı, aerobik ve anaerobik güç arasında anlamlı
iliĢki olduğunu bildirmiĢtir. Erkek ve kadın güreĢçiler arasındaki farklılıkların sebebi olarak
kısmen cinsel dimorfizm (Kirchengast, 2010; Wells 2007; Loomba-Albrecht and Styne
2009).gösterilse de, sporcuların toplam antrenman saatinin süresi ve kalitesi ile yetenek
düzeyleri etkili olabilir
Sonuç olarak, erkek ve kadın güreĢçiler arasında yapısal ve fonksiyonel farklılıklar
olsa da, sağ ve sol el kavrama kuvvetleri arasındaki fark antrenman programlarında zayıf olan
tarafın çalıĢtırılmasına daha çok önem verme ile çözülebileceği düĢünülmektedir. Kadın
güreĢçileri çalıĢtıran antrenörler onların fiziksel ve fizyolojik özelliklerini kendi cinsiyeti
içerisinde değil aynı vücut ağırlığına sahip erkek güreĢçileri dikkate alarak değerlendirmelidir.
Kaynaklar
Bloomfield, J., Ackland, TR., Elliott, B.C., (1994), Applied anatomy and biomechanics in sport. First Edition.
Blackwell Scientific Publications, RC1235A66.
Baic, M., Sertie, H., Starosta, W., (2007) Differences in physical fitness levels between the classical and the
freestyle wrestlers. Ki nesiology, 39(2): 142-149.
Cisar, C.J., G.O. Johnson, A.C. Fry, T.J. Housh, R.A. Hughes, A.J. Ryan, and W.G. Thorland. (1987) Preseason
body composition, build, and strength as predictors of high school wrestling success. J. Appl. Sport Sci.
Res. 1:66-70.
Horswill, CA, Scott, JR, and Galea, P. (1989).Comparison of maximum aerobic power, maximum anaerobic
power, and skinfold thickness of elite and nonelite junior wrestlers. Int J Sports Med 10: 165–168.
Kirchengast S (2010) Gender Differences in Body Composition from Childhood to Old Age: An Evolutionary
Point of View. J Life Sci, 2(1): 1-10.
Loomba-Albrecht L and Styne DM 2009. Effect of puberty on body composition. Curr Opin Endocrinol Diabet
Obes, 16: 10-15.
Roemmich, J.N.,and Frappier, J.P. (1993) Physiological Determinants of Wrestling Success in High School
Athletes. Pediatric Exercise Science, 5, 134-1 44.
Wells JCK (2007). Sexual dimorphism in body composition.Best Pract Res Clin Endocrinol Metab, 21: 415430.
103
ETNOSPOR HAREKETĠNĠN GELĠġME BOYUTU OLARAK DÜNYA
GÖÇEBE OYUNLARI‟NIN GELENEKSEL GÜREġ TÜRLERĠ
FESTĠVALĠ
A. A. AKĠBAYEV1
K. U. MAMBETALĠYEV2
1
2
Dünya Etnospor Konfederasyonu baĢkan yardımcısı, BiĢkek / KIRGIZĠSTAN
Prof. Dr. Dünya Etnospor Konfederasyonu – Devlet Üniversitesi, BiĢkek / KIRGIZĠSTAN
ÖZET
Tarihsel ve kültürel mirasın korunması, halklar birliğinin faktörü olarak, sürekli Türk
dili konuĢan ülkeler CumhurbaĢkanlarının görüĢ alanındadır.
Bunu “Etnik diyalog:
mutabakat ve tolerans” konusundaki Isık- Göl konferansının tarihi kararı kanıtlar. Bu,
Kırgızistan‟da Uluslararası Türk oyunları- göçebe oyunlarını düzenleme kararı, Türkiye
Cumhuriyeti BaĢbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kırgızistan BaĢbakanı Almazbek
Atambaev tarafından alınmıĢtır. 2012‟de bu fikir diğer Türk dili konuĢan ülkelerin
CumhurbaĢkanları
tarafından
desteklenir
ve
2014‟te
I.
Dünya
Göçebe
Oyunları
düzenlenmiĢtir.
Bu oyunlar sosyo-kültürel sorunların çözülmesini, etnospor ve geleneksel güreĢ
türlerinin korunmasını sağlar. Bu yüzden Kırgızistan II. Dünya Göçebe Oyunları‟nı
düzenlemeye hazırlanmakta.
Amaç: Türk halklarının ve etnospor hareketinin geleneksel güreĢ türlerinin uluslararası
boyutta geliĢmesini ve korunmasını sağlayan bir proje olarak Dünya Göçebe Oyunları‟nın
tarihi önemini araĢtırmak.
AraĢtırma sonuçları: Oyunların düzenlenmesi için kültürel, tarihsel ve politik
önkoĢulların olması, Kendi etno kültürünün özgünlüğünü koruyarak türlü halkların etno
kültürleriyle bütünleĢme yeteneğinin olması. Bu, geleneksel güreĢ türleri festivalinde
gösterildi. Bu oyunun benzersizliği, etnospor, etnokültür ve bilimsel programın birleĢiminden
oluĢmasıdır.
Anahtar Kelimeler: Türk halkları, etnospor, göçebe, Issık-köl.
104
Фестиваль традиционных видов борьбы Всемирных игр
кочевников, как формат развития этноспортивного движения
Акибаев А.А.
Мамбеталиев К.У.
РЕЗЮМЕ
Введение:
Сохранение культурно-исторического наследия, как фактора
единения народов, постоянно находится в поле зрения глав государств тюркоязычных
стран. Об этом свидетельствует историческое решение Иссык-Кульской конференции
«Межнациональный диалог: согласие и толерантность» (2 октября 2010 г.), принятое
Премьер-министром Турецкой Республики Режеп Эрдоганом и Премьер-министром
Кыргызской Республики Алмазбеком Атамбаевым о проведение в Кыргызстане
Международных тюркских игр – игр кочевников. В 2012 г. инициатива получила
поддержку других глав тюркоязычных государств, и уже в 2014 году проведены I
Всемирные игры кочевников.
Возможности Игр в решении социокультурных задач, в сохранении видов
этноспорта, включая виды борьбы тюркоязычных народов, причина того, что
Кыргызстан готовится к проведению II Всемирных игр кочевников.
Цель: Исследование исторического значения Всемирных игр кочевников, как
проекта обеспечивающего сохранение, и развитие в международном формате
традиционных видов борьбы тюркоязычных народов и этноспортивного движения.
Исследования,
позволяют
заключить:
наличие
системных
исторических и политических предпосылок формирования Игр;
культурно-
интегративные
возможности Игр, в единении этнокультуры различных народов, при сохранении ими
самобытности этнокультуры. Это ярко продемонстрировано фестивалем традиционных
видов борьбы; уникальность Игр, которая состоит в единстве этноспортивной,
этнокультурной и научной программ.
Ключевые слова: Турецкий народы, этноспорт, кочевники, Иссык-рабы.
105
ETNOSPOR HAREKETĠNĠN ULUSLARARASI BOYUTU:
KÜRESELLEġMENĠN EVRENSEL BĠR MEYDAN OKUMASI
(TÜRK HALKLARININ GELENEKSEL GÜREġ TÜRLERĠNE ODAKLI)
K. U. MAMBETALĠYEV1
1
A. A. AKĠBAYEV2
Prof. Dr. Dünya Etnospor Konfederasyonu BiĢkek/ KIRGIZĠSTAN
2
Dünya Etnospor Konfederasyonu BiĢkek/ KIRGIZĠSTAN
ÖZET
Paradoksal olmasına rağmen küreselleĢme dönemi insan uygarlığının etnokültür
mirasını koruma sorununu güncelleĢtirmekte.
KuĢkusuz ki, küreselleĢme çağdaĢ insanlığın
tüm faaliyetler alanlarının entegrasyon süreci olarak ilerici bir fenomendir.
Ancak,
potansiyel olarak insan uygarlığının, halkların özgünlüğünün, hatta halkların kendilerini
tanımasının korunmasına iliĢkin riski taĢır. En azından insanlığın sosyo-kültürel ve dünya
görüĢünü onun küresel niteliğindeki bir sosyo-kültürel felaketi olarak sayabiliriz.
KüreselleĢmenin potansiyel tehditlerine karĢı koyma faktörü olarak uluslararası boyuttaki
Etnospor hareketi kurumunun tarihsel amaca uygunluk temeli.
Hareket etkinliğinin geleneksel formlarının oluĢmasının kültürel ve tarihsel
önkoĢullarını belirlemektir. Etnospor hareketinin oluĢmasının ulusal ve uluslararası düzeydeki
önkoĢullarını belirlemek, Etnospor hareketinin uluslararası boyutta iĢleyiĢinin varyantlarını
hazırlamaktır. Bu çalıĢmada sistemli, tarihsel ve mantıken bilimsel yaklaĢımlar, teorik ve
kuramsal-metodolojik araĢtırma seviyelerinin yöntemleri kullanılmıĢtır.
GüreĢ türleri, kültürel ve tarihsel ve etnospor hareketinin oluĢmasının çağdaĢ
önkoĢulları dâhil olmak üzere milletin sosyal ve pratik faaliyeti ve geleneksel hareket etkinliği
arasında bir iliĢki kuruldu. Dünya etnospor konfederasyonu boyutundaki, tekliği olarak
etnospor,
etnokültür
ve
bilimsel
programların
birliği
sayılan,
etnospor
hareketi
küreselleĢmenin maliyetlerine dayanabilen 21. yüzyılın küresel fenomeninde dönüĢüm
potansiyeline sahiptir.
Anahtar Kelimeler: Etnospor, geleneksel güreĢ, küreselleĢme.
106
МЕЖДУНАРОДНЫЙ ФОРМАТ ЭТНОСПОРТИВНОГО
ДВИЖЕНИЯ: ГЛОБАЛЬНЫЙ ВЫЗОВ ГЛОБАЛИЗАЦИИ
(фокус традиционные виды борьбы тюркских народов)
К.У. МАМБЕТАЛИЕВ
А.А. АКИБАЕВ
РЕЗЮМЕ
Введение: Парадоксально, но эпоха глобализации актуализирует проблемы сохранения
этнокультурного наследия человеческой цивилизации. Безусловно, глобализация, как процесс
интеграции всех сфер деятельности современного человечества явление прогрессивное. Однако
потенциально несет в себе риски относительно сохранения наследия человеческой цивилизации,
самобытности народов, и даже самоидентификации народов. По крайней мере, социокультурной и
мировоззренческой, что можно считать глобальной социокультурной катастрофой человечества.
Цель
исследований:
Обоснование
исторической
целесообразности
организации
этноспортивного движения в международном формате, как фактора противодействия потенциальным
угрозам глобализации.
Решаемые
традиционных
международного
задачи:
форм
Определение
двигательной
уровней
культурно-исторических
активности.
формирования
Определение
этноспортивного
предпосылок
предпосылок
движения.
формирования
национального
Разработка
и
вариантов
функционирования этноспортивного движения в международном формате. В работе использовались
системно-деятельностный и историко-логический научные подходы, методы теоретического и
теоретико-методического научных уровней.
Результаты
исследований:
Установлены
взаимосвязь
между
общественно-практической
деятельностью этноса и традиционной двигательной активностью, включая виды борьбы, культурноисторические и современные предпосылки формирования этноспортивного движения. Выдвинуто
положение о том, что этноспортивное движение в формате Международной конфедерации этноспорта,
уникальность которой, заключается в единстве этноспортивной, этнокультурной и научной программ,
имеет потенциал трансформации в глобальное явление ХХI в. способное противостоять издержкам
глобализации.
Ключевые слова: Этноcпорт, традиционная борьба, глобализация.
Мамбеталиев К.У. профессор, кандидат педагогических наук, Всемирная конфедерация этноспорта.
Акибаев А.А. Вице-президент Всемирной конфедерации этноспорта,
г. Бишкек, Кыргызская Республика.
107
АКТУАЛЬНОСТЬ (GĠRĠġ)
Парадоксально, но эпоха глобализации актуализирует проблемы сохранения
этнокультурного наследия человеческой цивилизации. На наш взгляд актуализация
этнокультурного наследия человеческой цивилизации в современных условиях
объясняется, главным образом тремя взаимосвязанными обстоятельствами.
Во-первых, это определяется процессами глобализации, которые по своей сути,
безусловно,
прогрессивны,
и
объективно
необходимы.
Однако
с
такой
же
безусловностью, можно утверждать, что процессы глобализации отрицательно влияют
на
сохранение
этнокультурного
наследия
человеческой
цивилизации,
его
самоидентификацию. По крайней мере, социокультурной и мировоззренческой,
ментальной самоидентификации, и если это произойдет, это можно считать глобальной
культурной катастрофой человечества.
Во-вторых, современное общество, по крайней мере, еѐ прогрессивная часть,
осознает важность сохранения этнокультуры, как наследия человеческой цивилизации,
и необходимость поиска форм их активного применения в целях решения культурносоциальных, экономических и в какой-то степени политических задач.
В-третьих, историческое наследие традиционных форм двигательной активности
народов, развитие различных аспектов традиционной физической культуры (ТрФК) на
современном этапе развития человеческого общества, их объективные возможности
решать многообразие культурно-социальных задач. При этом традиционные виды
борьбы, являются одним из
самых
действенных
элементов ТрФК.
О
чем
свидетельствует их многообразие, например известный исследователь традиционной
ФК Turkmen Mehmet [1], выделяет, только у тюркоязычных народов 27 видов борьбы,
которые имеют, как схожие черты, так и особенности. Важно и то, что они несут в себе
культурные и социальные ценности народов, через многообразие самобытных
традиций, обрядов, правил и других элементов борьбы.
В целях единообразного понимания предмета исследования, которое составляет
формирование
и
международном
функционирование
формате,
а
также
традиционной
принимая
во
физической
культуры
внимание, начальный
в
этап
формирования понятийного аппарата ТрФК, рекомендуется еѐ определение в редакции
К. Мамбеталиева.
108
Традиционная физическая культура, это часть физической культуры, средства,
методы и другие составляющие, которой, имеют выраженную самобытность,
определенную общественно-историческими условиями жизнедеятельности этноса [2].
При этом основным фактором развития ТрФК, представляется этноспортивное
движение
универсальная деятельность организаций и лиц, направленных на
-
сохранение, формирование и развитие ценностей этноспорта и традиционной
физической культуры.
Общекультурное значение этноспортивного движения (ЭД), заключается в еѐ
миссии, содействие сохранению этнокультурного наследия человечества.
Понимание актуальности и возможностей ТрФК в деле сохранения и развития
ценностей двигательной культуры человечества в различных аспектах, и на различных
этапах современной истории изучались В. Рождественским, В. Симаков [Росссия,
СССР], Takаch F. [Венгрия],
А. Орджак [Росссия], Х. Анаркулов (Кыргызстан), М. Таникеев [Казахстан], Turkmen
Mehmet [Tурция], P. Платонова [Россия], М. Саралаев [Кыргызстан] и др.
Уникальность ситуации определяется тем, что в последние десятилетия интерес
к ТрФК, соответствует мировым тенденциям развития культурологии [3]. Тенденция
имеет место и в ТрФК, один из аспектов, которого стал цель исследований обоснование исторической целесообразности организации этноспортивного движения в
международном формате, как фактора противодействия потенциальным угрозам
глобализации.
Достижение цели предполагало решение следующих задач:
1. Установить исторические предпосылки формирования традиционных форм
двигательной активности.
2. Определить предпосылки национального и международного
уровней
формирования этноспортивного движения.
3. Определить варианты функционирования этноспортивного движения в
международном формате.
В
исследовании
использовались
системно-деятельностный
и
историко-
логический научные подходы, и методы теоретического и теоретико-методического
научных уровней: анализ литературных источников и документы государственной
политики,
сравнительный,
функционально-структурный
109
анализ,
структурно-
генетический анализ, историко-логистический анализ, абстрагирование и методы
общественной политики.
Результаты исследований и их обсуждение. В более ранних работах одним из
авторов статьи [4], определена объективная взаимосвязь системы “общественнопрактическая деятельность этноса - самобытность ТрФК”, имеет характер всеобщей
закономерности и рассматривается как наднациональный фактор формирования
различных национальных систем ФКиС. Суть закономерности созвучна мнению
известного венгерского специалиста Тakach F. [5] о том, что двигательная деятельность
человека имеет естественные, объективные предпосылки. Данные предпосылки имеет
наднациональный характер, использования физических упражнений, как фактора
оптимизации физического состояния человека.
Принимая во внимание направленность работы, представляется целесообразной
тезисная характеристика видов общественно-практической деятельности (ОПД) и их
результирующей части (рис. 1).
Общественно
практическая
Формирующиеся черты
ТрФК
деятельность этносов
Трудовая прикладность
Трудовая деятельность
политическое
устройство
и
военно-
Военная
прикладность,
политическая деятельность
регламентирующие основы
Бытовая деятельность
народность, массовость
Межэтнические взаимоотношения
интеграция, обогащение культур
Рис. 1. Общественно-практическая деятельность как исторический
фактор формирования национальной ФК
Исследования
показали,
что
исторические
предпосылки
формирования
этноспортивного движения, подкрепляются современными предпосылками странового
(национального) и международного уровней.
110
Страновые (национальные) предпосылки этноспортивного движения:
1. Историческое наследие традиционных форм двигательной активности
этносов в форме игр, состязаний, единоборств, зрелищ и физических упражнений.
2. Опыт функционирования ТрФК в рамках современных систем
физического воспитания.
3. Отражение и перенос достижений теории и практики ФКиС в ТрФКиС.
4. Формирование правовых и нормативных основ ТрФКиС, например
законов о Национальных видах спорта (НВС).
5. Формирование организационно-управленческих основ ТрФК. Прежде
всего федераций по НВС, государственных и общественных структур управления НВС.
6. Формирование программно-нормативных основ ТрФК. В частности по
видам спорта - единая спортивная классификация по видам этноспорта, типовые
программы по видам спорта, включение элементов ТрФК в государственные
программы физического воспитания школьников и др.
7. Формирование системы подготовки спортсменов и соревнований
местного, регионального и национального уровней. Например, Спартакиада по НВС,
республиканские соревнования «Игры Манаса».
8. Интеграция ТрФК в современные формы и виды ФКиС.
9. Эффективность ТрФК по сравнению с другими видами этнокультуры в
освоение этнокультурных ценностей населением.
Международные предпосылки формирования этноспортивного
движения, с учетом их непосредственного отношения к физической культуре и спорту,
подразделяются на общие и специфические, отраслевые.
Общие международные предпосылки формирования этноспортивного
движения:
1. Надэтнические (наднациональные) основы двигательной деятельности
человека, как всеобщая закономерность формирования ФКиС:
2. Процессы глобализации, которые являясь в целом прогрессивными,
могут отрицательно сказываться (сказываются) на этническую самобытность
сохранение этнокультурных ценностей человеческой цивилизации.
3. Процессы роста национального самосознания и суверенизации,
характерные для мирового сообщества последних двух-трех десятилетий.
111
и
4. Международные интеграционные процессы в сфере культуры, включая
физическую культуру.
Специфические, отраслевые международные предпосылки
формирования этноспортивного движения:
1. Стремление
к
интеграции
отдельных
национальных
организаций
в
международные спортивные институты.
2. Политический, культурный и социальный потенциал ТрФК.
3. Ограниченность и отдельные кризисные явления международного
олимпийского движения. Основное ядро (обязательные виды спорта), которого
составляет 25 видов спорта и 10 дополнительную программу. При этом подавляющее
большинство
федераций по НВС в качестве стратегической цели, имеют
направленность на включение вида спорта в программу Олимпийских игр, что в
сложившихся условиях не реально.
Свидетельством
чего
является
история
борьбы
самбо,
международной
федерацией, выполнены все требования по включению вида спорта в программу ОИ,
однако решение вопроса откладывается на перспективу.
Необходимо принять во внимание и совокупность проблем современного
олимпийского движения, которые противоречат между основными положениями
олимпийской Хартии, заложенных более века назад Пьером Кубертеном. К ним
относятся: излишняя политизация и идеологизация. Комерциализация, употребление
запрещенных средств и допинга. гендерная проблема и др.
В системе предпосылок мы склонны выделить ещѐ один фактор, в основе,
которого лежит оптимистичный взгляд на данные ограничения в развитии ТрФК.
Именно они формирует парадоксальный ход развития современной истории
этноспортивного
движения.
Процессы
глобализации,
отсутствие
полноценной
возможности демонстрации спортивных достижений по НВС на международном
уровне, а также противоречия и критические явления олимпийского движения,
являются
потенциальными предпосылками развития этноспортивного движения в
рамках международного формата.
В совокупности предпосылки, нашли практическое проявление в различных
формах международного формата НВС и этноспортивного движения. К этим формам
относятся:
112
1. Интеграция национальных федераций в международное
физкультурно-спортивное движение:

в формате международных федераций по видам спорта;

в формате структурных подразделений международных федераций, например,
интеграция национальных видов борьбы в международную федерацию
спортивной борьбы FILA.
В обоих форматах структуры стремятся к интеграции в МОК, проводят
континентальные и мировые чемпионаты.
2. Интеграция в формате международных комплексных соревнований
- Игр, по этническим видам спорта. Направленность таких игр, сохранение
этнокультурного наследия в форме игр и состязаний. Ярким, примером могут служить
игры народов южной Америки.
3. Интеграция в международное этноспортивное движение в формате Всемирной
конфедерации этноспорта (ВЭК) (образована в сентябре 2015 г. город Чолпон-Ата,
Кыргызская Республика). Миссией ВЭК, является, сохранение и развитие в новых
формах этноспорта, ТрФКиС, этнокультурного наследия народов мира.
Уникальность игр заключается в единстве этноспортивной, этнокультурной и
научной программ. Одним из проектов ВЭК, являются Всемирные игры кочевников,
которые планируются провести в сентябре 2016 г., в свою очередь первые ВИК
(сентябрь 2014), послужили основой формирования ВЭК.
Анализ
состояния
вопроса,
позволяет
определить
из
всех
форм,
функционирование ТрФК ВЭК, как наиболее перспективной в плане развития ЭД и
этнокультуры народов мира в целом. Определяется наличием объективных положений:
1. Политически целесообразно, как фактор интеграции народов,
сохранения культурного наследия, социализации населения.
2. Реалистично и обеспечено ресурсами: культурными, людскими,
материально-техническими,
программно-нормативными,
научно-методическими
и
потенциально финансовыми.
3. Соответствует интересам и традициям гражданского сообщества в
сфере ФКиС, поскольку этноспортивное движение имеет высокую популярность и
востребованность во многих странах мира.
4. Сформированы страновые органы управления структурами по НВС.
На основании излож енного авторы выражают уверенность, что ВЭК
113
имеет все объективные шансы для того, что бы трансформироваться в глобальное
международное
этноспортивное
движение,
и
оказать
содействие
сохранению
этнокультуры и противодействию отрицательному влиянию процессов глобализации на
наследие человеческой цивилизации.
Таким образом, название статьи, это символичный смысл перспективной
миссии нашей организации, который заключается в глобальном вызове
Всемирной конфедерации этноспорта всемирному процессу глобализации.
Использованная литература:
1. Mehmet Turkmen – Bilal Demirhan – Mehmet Cebi – Leyla Turkmen/
“Göçebe Turk toplumlarinda kultur ve spor”. Ondokuz Mayis Universitetey/ Samsun/Turkey/ Цивилизация
кочевников: эпические произведения и национальные виды спорта// Матер. Междун. науч. практической
конференции. Булан-Соготу, 6-9 сентября 2014 г. Кыргызская Республика. стр. 40-48.
2. Мамбеталиев К.У. О формировании международного формата функционирования национальных
видов спорта/ Вестник Кыргызского государственного университета им. И. Арабаева № 4 2012 стр.54-57.
3. Каган М.С. Философия культуры. – Санкт-Петербург: ТОО ТК «Метрополи-с», 1996, стр. 38-40.
4. Мамбеталиев К.У. Национальная физическая культура: формирование и
современное состояние. В кн.: Очерки по теории физической культуры: - Б.: «Бишкектранзит», 2010.
стр. 33-48.
5. Такач Ф. Некоторые проблемы развития физической культуры в национальных
условиях. В кн.
«Очерки по теории физической культуры» Под общей редакцией Матвеева Л.П. – М.: ФиС. – 1994. С.
186-200.
114
FARKLI ÜLKELERĠN ULUSLARARASI KADIN GÜREġÇĠLERĠNĠN
MÜSABAKA HAZIRLIK DÖNEMLERĠNĠN KARġILAġTIRILMASI
Sebiha GÖLÜNÜK BAġPINAR1
1
2
Yücel OCAK1
Özkan IġIK1
Ġlkay DOĞAN2
Afyon Kocatepe Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
Afyon Kocatepe Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Biyoistatistik Anabilimdalı
ÖZET
Bu çalıĢmanın amacı uluslararası müsabakalara katılan kadın uluslararası
güreĢçilerin müsabaka hazırlık sürecinin araĢtırılmasıdır. Bu amaçla çalıĢmada uluslararası
güreĢ turnuvaları ve Dünya güreĢ Ģampiyonasına hazırlanma kriterlerini ülkelerarası
farklılıklara göre değerlendirmek için alanında uzman kiĢiler tarafından hazırlanan anket
uygulanmıĢtır. Anket iki farklı dilde (Rusça, Ġngilizce) her bir dil için alanda uzman iki dil
bilimci tarafından çapraz-kör Ģekilde çeviri yapılarak uygulanmıĢtır. ÇalıĢmaya Uluslararası
YaĢar Doğu GüreĢ Müsabakalarına katılan 7 Türk kadın Milli güreĢçi, 14 diğer ülke
(Azerbaycan, Finlandiya, Tunus, Bulgaristan, Ukrayna v.b) kadın milli güreĢçi olmak üzere
toplam 21 kadın güreĢçi dahil edilmiĢtir. Katılımcıların demografik özelliklerine göre
karĢılaĢtırılmasında iki grup içeren değiĢkenler için bağımsız örneklemler için t testi ve kikare testi uygulanmıĢtır. AraĢtırmada elde edilen veriler SPSS 18.0 programı ile analiz
edilmiĢtir. YarıĢmaya katılan kadın Milli güreĢçilerin yaĢ ortalaması 21,57 ± 3,00 (yıl), spora
baĢlama yaĢları, Türk kadın güreĢçiler 11,57± 1,51 (yıl), diğer ülke kadın güreĢçileri
11,14±,5,85 (yıl) olarak belirlendi. GüreĢe baĢlama yaĢları Türk kadın güreĢçilerde
12,14±1,07 diğer ülke güreĢçilerinde 13,92±4,46 (yıl) olarak bulunmuĢtur. Türk kadın
güreĢçilerin diğer kadın güreĢçilere göre güreĢ branĢına nasıl baĢladıkları, güreĢe baĢlama
nedenleri, ısınma süreleri, sportif oyun oynama sıklıkları, yıl içinde ağırlık antrenman
sıklıkları arasında istatistiksel olarak farklılık belirlenmiĢtir (p<0,05). Diğer taraftan;
müsabakalara hazırlanma süreleri, yıllık düzenli sağlık kontrolleri, antrenmanda teknik
çalıĢma süreleri, yıl içinde uluslararası müsabakaya katılma sayıları, milli takım kampı yapma
sıklıkları arasında istatistiksel olarak farklılık belirlenmemiĢtir (p>0,05). Sonuç olarak; Türk
kadın milli güreĢçilerle diğer ülkelerin kadın milli güreĢçilerinin hazırlık aĢamalarında
farklılar olduğu tespit edilmiĢtir.
Anahtar Kelimeler: Kadın GüreĢçiler, Hazırlık Dönemi, Antrenman ġekilleri
115
COMPARISON OF INTERNATIONAL FEMALE WRESTLERS' OF DIFFERENT
COUNTRIES MATCH PREPARATION PERIODS
ABSTRACT
The aim of this study was to investigate the female international wrestling competitions
preparation periods who participate in international competitions. For this purpose, the
questionnaire prepared by experts in the field was applied to assess the differences between
countries preparation criteria of the international wrestling tournament and world wrestling
championships. A questionnaire has been given in 2 different languages (Russian, English)
with each version cross-blind checked by 2 linguists. The study has been applied on 21 female
wrestlers, 7 coming from Turkish national team and 14 from other countries (Azerbaijan,
Finland, Tunisia, Bulgaria, Ukraine etc.) who competed at International YaĢar Doğu
Wrestling Tournament. Independent samples t test for involving two groups and chi-square
test was performed according to the demographic characteristics of participants in
comparison. The data obtained in the study were analyzed with SPSS 18.0. Age average of
international female wrestlers has been defined as 21,57 ± 3,00 (years) and the age of starting
of sport for Turkish female wrestlers as 11,57± 1,51 (years), for other countries' female
wrestlers as 11,14±,5,85 (years). The age of starting of
Wrestling for Turkish female
wrestlers has been found as 12,14±1,07 and for other countries as 13,92±4,46 (years).
Statistical differences has been found among the how began wrestling, the reasons for start
wrestling, warm-up periods, the frequency of playing different sports, weight-lifting training
frequency in year for Turkish female wrestlers' than other countries‟ female wrestlers
(p<0,05). On the other hand; statistical differences hasn‟t been found among the preparation
periods, yearly health checkups, technical exercise durations during training, yearly
international competition attendance numbers and national team camping frequencies
(p>0,05). As a result, differences in preparation periods have been observed between Turkish
national female wrestlers and other countries‟ national female wrestlers.
Key Words: Female Wrestlers, Preparation Period, Design of Training
116
GĠZEMLĠ BĠR TÜRK SPORU: GÜREġ
Recep Cengiz
Ondokuzmayıs Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü
ÖZET
Geleneksel bir Türk sporu olan güreĢ, er meydanı denilen alanlarda yağlı, serbest ve
Greko-Romen olmak üzere üç türde ifa edilmektedir. Bunlardan Türk millî gelenekleri
arasında yer alan yağlı güreĢ, Türklerin Anadolu‟dan Rumeli‟ye geçtikleri tarihten beri bir
“seçilmiĢ
zafer”
tutkusu
ile
gerçekleĢtirilmektedir.
Her
yıl,
Haziran
ayında Edirne‟nin Sarayiçi mevkiinde yapılan tarihî Kırkpınar güreĢleri, Rumeli fetihlerine
katılan “seçilmiĢ zafere” katkı sunan kırk Türk yiğidinin hâtırasına yapılmaktadır. Ayrıca
Osmanlı
Ġmparatorluğu
döneminde
saray
dıĢında
yapılan
güreĢ
müsabakalarının;
panayırlarda, düğünlerde, bir hayır kurumu yararına, bu iĢi meslek edinmiĢ kiĢilerin özel
alanlarında ve Ramazan aylarında düzenlendikleri bilinmektedir. GüreĢçi veya pehlivan adı
verilen kiĢiler Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir. Örneğin Manas destanında yer alan
KoĢay Han gelmiĢ geçmiĢ pehlivanların en iyisi olarak kabul edilmektedir.
Bu çalıĢmada Ondokuzmayıs Üniversitesi öğrencilerinin güreĢ sporuna bakıĢ açısı
araĢtırmanın ana temasını oluĢturmaktadır. AraĢtırmada güreĢ sporu sosyolojik olarak
gelenekselden modernizme evrilen süreçte hem teorik hem de uygulamalı sosyoloji açısından
açıklanmaya çalıĢılmıĢtır. AraĢtırmanın alanı Ondokuzmayıs Üniversitesi örneklemi ise
fakültelerin her bir bölümünden seçilen son sınıf öğrencilerinden oluĢmaktadır.
Anahtar Kelimeler: geleneksel toplum, modern toplum, spor, güreĢ, er meydanı,
AN ENIGMATIC TURKISH SPORT: WRESTLING
There are three kinds of wrestling in Turkish tradition as oil wrestling, greco roman
and all wrestling in which it is is played an area called as “er meydanı” (valiant place). Oil
wrestling belonging to Turkish tradional values has been represented with chosen glory since
Turks came across the Rumeli (Europe). This was done for the commemoration for 40
Turkish Valiant Soldiers, participated and contributed to chosen glory in Rumeli conquests in
Sarayiçi area in Edirne. Additionally the wrestling competitions done outside of Otoman
Palaces were represented in wedding ceromonies, fairs, a private places of individuals
117
specialized in wrestling, for charities and showed especially in Ramadan. Wrestlers in other
words named as pehlivan in Turkish have special places in Turkish culture. For example,
KoĢay Khan in Manas epic was accepted as the best wrestler ever.
The main aim of this study is to investigate the views of students in Ondokuz Mayıs
University regarding wrestling. Wrestling is investigated sociologically both theoretical and
practical sense in transiton from traditional ones to modern days. The population consists of
students from different departments in last grades.
Key Words: Traditional Society, Modern Society, Sport, Wrestling, Valiant Place
118
GÜNEY-DOĞU AVRUPA GAGAUZLARIN ETNIK TARĠHĠ VE
KÜLTÜRLERĠNDE GÜREġ
(M.Ö. VII ASĠR - M.S.XXI YÜZYILLAR)
Olga RADOVA-KARANASTAS
Moldova Cumhuriyeti N.Milesku Spataru adına Bilim Adamnarı Assotsiatsiyanın bilim sekretari
Gagauziya Bilim-araĢtırma merkezin, Tarin ve etnoloji bölümün önderci bilim üzmanı
ÖZET
Orta asırlarda Gagauzların dedeleri yaĢardılar tarihsel topraklarda - Altay‟da, Orta
Asya‟da, Orta Volga‟da, Bucak‟ta, Dobruca‟da, Makedoniya‟da, Trakiya‟da, olabilir
Anadolu‟da da olsunlar.
Daha evvelki zamanlardan beğeri, 2500-3000 seneler önce, Gagauz Türklerin dedeleri
yaĢardılar Güney-Doğu Avrupa‟da, kendi etnik topraklarında, angıları belli bir tarihsel
zamanllarda Ġskit, Bizans, Osmanlı Ġmparatorluğu, Rusya Ġmparatorluğu, Sovyetler Birliği ve
diyer devletlerin sınırları içerisinde bulundular, ama dayma, dedelerinden kalma, kendi etnik
topraklarında yaĢadılar.
Gagauzlar bugün da, nasıl da dedeleri, koyun büğüderler, hepsi gagauzlar beyaz (ak)
koyun tuterlar, komĢu moldovanlar ise karakoyun büğüderler, bu traditsiyanın da bir tarihsel
mağanası var, onu tarihsel olaylar ve gagauzların folklorunda korunulma ementler
gösteriyorlar. Gagauz Türklerinin folklorunda iskitler zamanından kalma (korunulma)
elementlerini, onların tarihsel olaylarının parallelerini Gerodotun yazılarında da gördüm,
hangileri yardımcı oldular dünnyaya yeni bilim açıklamalarını üze çıkarmağa. O yeni bilim
açıklamalarını bugünkü akademisiyen, tarih bilgileri doktorun Olga Radova-Karanastas‟ın
bilim makalesinde “Элементы культуры эпохи эллинизма и скифского периода в
гагаузском фольклоре, их исторические и географические реалии” ilk önce açıklandı,
daha sonra diyer bilim makalelerinde dе yazdı. Bu açıklamalar gösteriyorlar ki, Gagauzlar
Güney-Doyu Avrupa‟da yerli, avtohton insanlar ve onların evvelki dedeleri M.Ö.VII-VI
yüzyıllarda bu bölgedeki topraklarda yaĢarlarmıĢlar, hep bu dönemlerde bir kısmı da olabilir
Anadolu‟da yerleĢmiĢ olsunlar.
Gagauzlar bir millet gibi Güney-Doğu Avruda‟da oluĢtular ve Gagauzların Türkçesi,
onlarla, çok evvelki zamanlardan itibaren çanlı korunuldu. Gagauz Türkçesi - o Balkan Türk
Dili – Gagauzların Kültür Mirasları, onu da canlı olarak, devamlı korumalıyız.
119
ġimdi artık XXI yüzyıllarda bulunuyoruz, Gagauzlarda o traditsiyalar, hangileri
kalmıĢlar onların dedelerinden, kültürlerinde bügün da hep yaĢıyorlar. Traditsiyalarının da
birisi “güreĢ”, çağadaĢ zamanda Gagauzlar ona “serbest güreĢ” (rusça “вольная борьба”)
diyorlar.
Yortularda, deyceyz nasıl “Hederlez”, “Kasım” yeki da pazar günü panayırda,
herkere spor güreĢleri (“güreş”) oluyor(du). Erkekler güreĢerler, bakıyorlar hangi adam hen
kağavi. GüreĢte enseyen adama “Pelivan” diyorlar ve mutlaka ona bir köç veriyorlar. Pelivan
da o koçu omuzlarına alıp, ayaklarını sıkı tutuyor ve hepsi siğiredicilerin önünde, alayda
(“alay” deniler çevreye, hangısını insanlar yapıyorlar güreĢi siğiretmeğe deyni) doz-dolyaya
dönüyor. Bu adetler gösteriyorlar, ani Gagauzların dedeleri, yörüyerek, koyunları güderek,
M.Ö. VII asırlarda, daha önce da olabilir, Balkanlar‟ra ve bütün Güney-Doğu Avrupaya‟ya
etiĢmiĢler ve oralarda yerleĢmiĢler, bir kısmı da Anadolu‟da yerleĢmiĢlerdir.
Gagauzların dedeleri Apostol zamanlarından, I-IV asırlardan itibaren, hiristian dinini
kabul etmeye baĢlıyorlar, soy köklerinde de %70-80 oğuz boylarıdır. AraĢtırmalar
gösteriyorlar ki, oğuzlar ve iskitler ayni millet, onlar M.Ö. VII asırda, daha önce de GüneyDoğu Avrupa‟da yerleĢik yaĢarmıĢlar. XI yüzyılda ise, oğuz boyların ikinci büyük bir grubu
hep bu taraflara Orta Asya‟dan geliyorlar ve yerli oğuzların ve diyer etnik grupların içinde
oturuĢuyorlar ve zaman geçtikçe hepsi o kaynaĢan insanlardan çağadaĢ zamandaki Gagauzlar
bir millet gibi oluĢuyor.
ÇağadaĢ zamanda Gagauzların çoğunluğu, bir etnos olarak, bağımsız Moldova ve
Ukrayna Cumhuriyetlerin sınırları içerisinde, Besarabya veya Bucak tarihsel topraklarında
toplu yaĢıyorlar.
1994-cü yılın dekabri ayında, eni çıkan kanunlar artık dünyaya bildirttilär ki, belli
edildi Gagauzların kendi “Gagauz Yeri” Özerk Bölgesi Moldova Cumhuriyetin sınırları
içinde.
Gagauziya “Gagauz Yeri” Özerk Bölgesi gerçekleĢti, çünkü 1989 yılda Gagauzlar
bütün dünyaya bildirttiler, ani onnar Gagauz Respublikasını temellediler ve, de fakto, Gagauz
Respublikası beĢ sene çaĢıĢtı, ayakta durdu.
120
Этническая история гагаузов Юго-Восточной Европы
и в их культуре «вольная борьба» (VII век до н.э. - XXI вв. нашей эры)
©Ольга Радова-Каранастас
В средневековый период предки гагаузов проживали на таких исторических
территориях, как: Алтай, Средняя Азия, Средняя Волга, Буджак, Добруджа,
Македония, Фракия, возможно и Анатолия.
С древних времен, более 2500-3000 лет назад, предки гагаузов проживали на
своих этнических территориях в Юго-Восточной Европе, которые в определенный
исторический период входили в состав Скифии, Византийской, Османской, Российской
империй, Союза ССР и других государств.
Гагаузы в современный период, как и их предки, занимаются овцеводством,
традиционно все гагаузы разводят белую породу овец, а молдаване - чѐрную породу,
причиной этой традиции являются исторические события, элементы которых отражены
в гагаузском фольклоре.
Гагаузы – это народ тюркского происхождения, в их фольклоре сохранены
элементы культуры, параллели которых находим в трудах Геродота, благодаря чему
была возможность сделать новые научные открытия. Эти научные открытия впервые
были сделаны ныне действительным член-корреспондентом Болгарской Академии наук
и искусств, доктором исторических наук Ольгой Радовой-Каранастас, в еѐ научной
статье “Элементы культуры эпохи эллинизма и скифского периода в гагаузском
фольклоре, их исторические и географические реалии”, более детально эти вопросы
раскрывались и в последующих еѐ научных трудах.
Эти научные открытия показывают, что гагаузы Юго-Восточной Европы
являются местным, автохтонным населением, а их древние предки в VII-VI вв. до
нашей эры и ранее уже проживали в этом регионе, в этот же период часть предков
гагаузов, возможно, что проживала и в Анатолии.
Гагаузы, как этнос, сформировались на территории Юго-Восточной Европы, они
свой древне-тюркский – гагаузский язык, с древнейших времѐн сохранили и по сей
день общаются на нѐм. Гагаузский язык – это дрене-тюркский язык Балкан, он является
культурным наследием гагаузов, который необходимо и далее развивать.
В XXI веке у гагаузов сохранились традиции, которые были заложены их
предками, одной из этих традиций является «борьба»,«вольная борьба» (гагауз.
«güreş», «serbest güreş»).
121
На «Хедерлез» и «Касым» (гагауз. “Hederlez”, “Kasım” – национальные
праздники гагаузов), а также в воскресные дни, на ярмарках, гагаузами всегда
устраиваются (-вались) спортивные состязания по вольной борьбе (гагауз. “güreş”).
Представители сильного пола на состязаниях по вольной борьбе выявляют самого
сильного, победителя называют «Пеливан» (гагауз. «Pelivan»), ему обязательно дарят
барана. «Пеливан» закидывает его на плечи и крепко держа за копытца, перед всеми
зрителями обходит вокруг «алая» (гагауз. «alay») или круга, которую сделали зрители,
когда устраивали зрелище. Эти традиции, уже ставшие обычаями, показывают, что
предки гагаузов, пасли овец, передвигаясь пешком, в VII веке до нашей эры и в более
ранний период они дошли до Балкан и расселились на все территории Юго-Восточной
Европы, часть их предков, возможно, что в этот же период расселились и в Анатолии.
Предки гагаузов, с апостольских времѐн, начиная с I-IV веков, стали принимать
христианство. Основной компонент этногенеза гагаузов составляют огузы (70-80%).
Исследования показывают, что огузы и скифы – это один и тот же народ, который в VII
веке до н.э. и в более ранние периоды были расселены на территории Юго-Восточной
Европы, являлись автохтонным населением. В XI веке вторая, большая волна огузов
переселилась из Средней Азии в Юго-Восточную Европу и расселилась среди местных
огузов и других этносов, со временем, в процессе смешения различных этнических
компонентов образовались современные гагаузы.
В современный период абсолютное большинство гагаузского этноса проживает
в пределах суверенных государств - Республики Молдова и Украины. В декабре 1994
года, согласно новым Законам, образовалось Автономно-территориальное образование
с особым правовым статусом управления Гагаузия (Гагауз Ери) в составе Республики
Молдова.
Гагаузская автономия - Гагаузия (Гагауз Ери) стало возможным благодаря
провозглашению самими гагаузами, в 1989 году, Гагаузской республики, де факто,
просуществовавшей в течении пяти лет.
122
GÜREġCĠLERDE PLĠOMETRĠK, GÜÇ VE BĠRLEġĠK
EGZERSĠZLERĠN ÇEVĠKLĠK ÜZERĠNE ETKĠSĠ (TEBRĠZ ÖĞRNEĞĠ)
Salar HARIRI1 Elnaz DĠZAjĠ1 Vahid AKBARĠ2 Saeed SHOUFEH3 Babak ELMĠ4
1
Karaj Ġslami Azad Üniversitesi - Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Fakültesi., Karaj/ ĠRAN
3
4
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi-Spor ABD., Samsun/ TÜRKĠYE
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Antrenörlük Eğitimi- Spor ABD., Samsun/ TÜRKĠYE
ÖZET
Bu çalıĢmanın amacı, Sekiz hafta pliometrik, güç ve birleĢik egzersizlerin Tebriz genç
sebest güreĢcilerin çeviklik üzerindeki etkisini araĢtırmaktır. Yarı-deneysel olan bu
araĢtırmanın evreni 350 serbest güreĢci ve orneklemi ise rastgele yönteniyle 40 sporcudan
oluĢmaktadır. Bu sporculara Ön testi (Illinois çeviklik testi) uyguladıktan sonra, rastgele
sporcuları 10 kiĢilik dörder gruba ayrılmıĢtır (güc, pliometrik, birleĢik ve control grubu).
Sekiz hafta egzersiz protokolleri uyguladıktan sonara tekrar Illinois testi uygulandı.
Katılımcılardan elde edilen verilere IBM SPSS Statistics v20.0 programı aracılığıyla, Bağımlı
t testi, ANOVA, Post hoc testi, anlamlı düzeyde LSD olmak üzere çeiĢitli testler
uygulanmıĢtır. Bu bulgular doğrultusunda sekiz hafta Güc, Pliometrik ve birleĢik egzersizler
güreĢçilerin Çeviklik test süresinde önemli ve anlamlı bir etki yarattığı saptanmıĢtır (P<0.05).
Ön testin varyans analiz gruplar arasında sonuçlara bakıldığında, Çeviklik farklı gruplar
arasında herhangi bir anlam bulunamamıĢtır (p=0/655, F=856). Ama sekiz hafta egzersiz
sonrası, anlamlı bir fark gözlenmiĢtir (F=4.56, p=0.03). LSD testi sonuçlarına bakıldığında
Çevikliği artırmasında en büyük etki ilk birleĢik, plyometric ve nihayet güc egzersizilerinde
olmuĢtur. Ama birleĢik ve plyometrik egzersizler arasında ve güç ile control gruplar arasında
anlamlı farklıklar bulunamamıĢtır. Sonuç olarak güreĢçilerin çevikliğini geliĢtirmek için
Plyometric egzersizleri, özellikle birleĢik egzersizleri (Plyometric ve güc) kuvvet
egzersizlerden daha çok etkili olabileceği düĢünülmektedir. Nitekim örnek özelliklerini dikkate
alarak bileĢik egzersizlerın (Plyometric ve güc) yapılması tavsiye edilir.
Anahtar Kelimeler: Plyometric egzersizler, vücut geliĢtirme, çeviklik, serbest güreĢ
123
THE EFFECT OF PLYOMETRIC, STRENGTH, COMBINED TO AGILITY
WRESTLERS YOUNG FREESTYLE CITY OF TABRIZ
ABSTRACT
The aim of this study was to investigate the effect of eight weeks of plyometric,
strength and combined to agility freestyle wrestler‟s young Tabriz city. This study was a
quasi-experimental study population of 350 young wrestlers freestyle city of Tabriz is stylis.
For this purpose, 40 of them randomly and after the Illinois agility test in the pre-test, were
randomly divided into four groups of 10 hate strength training, plyometrics, composition and
control were divided and After an eight-week training protocol was performed again in
Illinois after testing for analyze the data, t-test, ANOVA and LSD test in meaningful level (p≤
0.05) 19 spss were analyzed with the software. The research findings showed that eight weeks
of strength training, plyometric and combined the agility test time reduction wrestlers had
significant effect (P <0.05). The differences between groups, ANOVA test results showed no
significant difference between agility test subjects in each of the research groups there (
F=856, p=0.655). But after eight weeks of training significant difference was observed among
(F=4.56, p=0.03). LSD test results showed greater improvement in agility and plyometric
exercises first, then finally combined of exercise is strength training. Course between groups
and between complex and plyometric exercise power and control groups was not significant.
According to this study, it was concluded that to improve the agility of wrestlers, plyometric
training, especially training (plyometric-power) is much more useful than only strength
training. As a result of training with an emphasis on observing the example features and
inclusion and exclusion criteria of the research subjects in this study is recommended.
Keywords: Plyometric exercises, strength training, agility, freestyle wrestlers
124
YILDIZ GÜREġÇĠLERDE YOĞUNLAġTIRILMIġ ANTRENMANIN
BAZI KAN PARAMETRELERĠ ÜZERĠNE ETKĠNĠN ĠNCELENMESĠ
Faruk YAMANER1 Osman ĠMAMOĞLU2 Emre YAMANER1
1
2
Hitit Üniversitesi BESYO/ÇORUM
OMU YAġAR DOĞU SBF/ SAMSUN
ÖZET
Yıldız güreĢçilerde yoğun antrenmanların bazı kan parametreleri üzerine etkilerinin
araĢtırılması amaçlanmıĢtır. Haftada 2 gün kendi ağırlıkları ile kuvvet çalıĢması ve haftada 5
gün teknik çalıĢma yapan Amasya, Tokat, Sivas, Çorum ve Samsun güreĢ eğitim
merkezlerindeki 65 güreĢçinin bir yıl arayla ön ve son ölçüm kan değerleri alınmıĢtır.
Ġstatistiksel olarak Paired sample t-testi kullanılmıĢtır. GüreĢçilerin boy ve ağırlıklarında bir
yıl içinde anlamlı Ģekilde artıĢ olmuĢtur (p<.001). Kolesterol ve LDL –K değerlerinde düĢme
anlamlı değildir (p>.05). HDL- K değerinde düĢme ve Trigliserit değerinde artma ise anlamlı
bulunmuĢtur( p<.05). GüreĢçilerin Kreatinin ve ürik asit değerleri yükselmesi istatistiksel
olarak önemli bulunmuĢtur (p<0.001). GüreĢçilerin Hematokrit, glukoz ve Ġnsulin
değerlerinin, Kortizol seviyesinin ön ölçüme göre düĢmesi istatistiksel olarak anlamlı
bulunmuĢtur (p<0.001,p<0.05). Testesteron, Luteinizan Hormon (LH) ve Folikül Uyarıcı
Hormon (FSH) yükselmesi de istatistiksel olarak anlamlı bulunmuĢtur(p<0.001 ve p<0.05).
Antrenmanlara bağlı olarak HDL-K değerinde artma ve Trigliserit değerinde düĢme olacağı
yönündeki literatür bilgilerinin güreĢçilerde tersi ortaya çıkmıĢtır. Ayrıca hormonal
durumlarda da beklenti dıĢı durum görülmüĢtür. Bunun nedenleri arasında beslenme,
performans artırma amaçlı ilaç kullanma, kilo düĢme ve güreĢte yapılan yoğun anaerobik
kuvvet antrenmanlarının etkisi olduğu düĢünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: GüreĢ, antrenman, kan parametreleri
125
STUDYING THE EFFECTS OF INTENSIVE TRAINING OF STAR WRESTLERS
ON SOME OF THE BLOOD PARAMETERS
ABSTRACT
The aim of this study is to examine the effects of intensive training of Star Wrestlers on some
of the blood parameters. Blood values of a prior measurement and as a final measurement one
year later were taken from 65 wrestlers from Amasya, Tokat, Sivas, Çorum and Samsun, who
do strength training by their on weight twice a week and do technical training 5 times a week.
Paired Sample t-test were used in statistics measurement. There has been a significant
increase on the wrestlers heights and weights in a year (p<.001). The decrease of cholesterol
and LDL- K values are not significant (p>.05). The decrease of HDL-K values and the
increase on Triglyceride values was found to be significant (p<.05). The increase of the
wrestler‟s Creatinin and uric acid levels was found statistically essential (p<0.001). The
decrease of the wrestler's Hemotocrit, glucose and insulin values , and the cortisol levels
compared to the priorly done test, was found statistically significant (p<0.001,p<0.05). The
increase of Testosterone, Luteinizing Hormone (LH) and follicle stimulating hormone (FSH)
was also found statistically significant (p<0.001 & p<0.05). The generally accepted
information of the literature such as the increase of HDL-K values and the decrease of
Triglyceride values as a result of a training, were found out to be the exact opposite on
wrestlers. Unexpected situations were also seen in hormonal conditions. It is considered that
among the reasons behind this case: there are nutrition factors, usage of performance
enhancing drugs, losing weight and intensive anaerobic strength trainings in wrestling.
Key Words: wrestling, Traning, Blood parameters
GĠRĠġ VE AMAÇ
Türk güreĢinde güreĢ eğitim merkezleri baĢarıya ulaĢmakta önemli bir yer teĢkil
etmektedirler ( 5). GüreĢ büyük oranda toplam vücut kuvvetine bağlı olarak geliĢim gösteren
bir spordur. Vücut ağırlığı kriter alınarak yapılan değerlendirmelerde güreĢçiler en kuvvetli
sporcular arasında gösterilmektedir. Biyomotor özellik olarak kuvvet hem savunmada hem de
hücumda tekniğin yapılmasında ya da yapılan tekniğe karĢı koyabilmede ve kontr-atakta
önemlidir ( 4). KarmaĢık becerilerin hakim olduğu güreĢ sporunda esneklik baĢarı için önemli
bir faktördür. Esneklik özelliği güreĢçiye geniĢ oranda hareket edebilme yeteneği mümkün
kılarak tekniklerin uygulanmasında pozitif etki yaratır ( 9). GüreĢte fiziksel yapı potansiyeli
126
ile yaptığı mekanik iĢ verimliliği ve baĢarı açısından mutlak bir bağıntı vardır(3). Fiziksel
yapı, performansı ve baĢarıyı etkileyen faktörlerden sadece bir tanesidir. Fiziksel yapı spor
branĢı için gerekli olan motorik özelliklerden kuvvet, güç, esneklik, sürat, dayanıklılık ve
çabukluk gibi diğer performans göstergeleriyle birleĢerek sporcunun baĢarısını olumlu yönde
etkiler. GüreĢ sporunda uluslar arası rekabetin artması ise, Türk sporcuların dayanıklılık,
kuvvet ve kondisyon bakımından hem kendi hem de rakip sporcuların vücut
kompozisyonlarını tanımasını baĢarı için zorunluluk haline getirmiĢtir(6).
GüreĢ; üst düzey
dayanıklılık (aerobik, anaerobik, solunum fonksiyonları), kuvvet, esneklik, sürat, çabukluk,
denge, reaksiyon ve strateji gibi sportif performans ve kontrol gerektiren bir spordur.
GüreĢçilerin kategorileri ve sikletleri belirlenirken fiziksel görüntüleri de (boy uzunluğu,
vücut ağırlığı) göz önünde bulundurulmaktadır (8).
ÇağdaĢ güreĢ antrenörü güreĢçileri uygulanan antrenman programının etkinliğini
değerlendirmelidir.
Önceki veri sonuçlarıyla sonraki veri sonuçlarını kıyaslayarak
güreĢçilerin yapısal ve fonksiyonel özelliklerinde meydana gelen olumlu ve olumsuz
değiĢiklikleri izleyerek çalıĢma programlarını yeniden düzenleyebilir. Bu çalıĢmada güreĢ
eğitim merkezleri güreĢçilerinde egzersizin bazı kan parametreleri üzerine etkilerinin
araĢtırılması amaçlanmıĢtır.
MATERYAL VE METOT
Ön ölçümler güreĢ eğitim merkezine girildiği ilk gün ve son testler bir yıl sonra alınmıĢtır.
GüreĢçiler haftada 2 gün kendi ağırlıkları ile kuvvet çalıĢması ve haftada 5 gün teknik çalıĢma
yapmıĢlardır. Ölçümler Amasya, Tokat, Sivas, Çorum ve Samsun güreĢ eğitim
merkezlerindeki güreĢçilerden alınmıĢtır.
GüreĢ eğitim merkezindeki güreĢçilerin antrenman içerikleri: Mayıs-Haziran ayları
arasında; GüreĢ branĢına yönelik oyunlar ve temel teknikler yapılmıĢtır. Temmuz-Ağustos
ayları arasında; Temel teknik, beceriler ve kondisyon hareketleri vardır. Ekim- Kasım ayları
arasında; Temel teknik, taktik, kuvvet, dayanıklık hareketleri yapılmıĢtır. Aralık ve Ocak
aylarında; Teknik, taktik, dayanıklık ve kuvvet hareketlerine devam edilmiĢtir. ġubat, Mart
ve Nisan aylarında; Teknik, taktik, müsabakaya yönelik maçlar yapılmıĢtır.
Haftalık Antrenman Programı: Haftada 4 gün antrenman ( Pazartesi, Salı, PerĢembe,
Cuma)
yapılmıĢtır (Haftalık 12 saat antrenman). Yüklenme ġiddeti
%50-60 arasında
tutulmuĢtur. Antrenmanlarda her çalıĢmada 30 dk Jimnastik ağırlıklı Isınma, 40 dk temel
127
teknik çalıĢması ve 15 dakika germe hareketleri yaptırılmıĢtır. Ġstatistiksel olarak Paired
sample t-testi kullanılmıĢtır.
BULGULAR
Tablo 1. GüreĢçilerin Ön ve Son Ölçüm Antropometrik Özellikleri DeğiĢimleri
DeğiĢkenler
n
Ön ölçüm
65
Ortalama
12,40
Son ölçüm
65
13,40
0,70
11,00
14,00
Boy uzunluğu
Ön ölçüm
65
1,50
0,01
1,34
1,72
(m)
Son ölçüm
65
1,57
0,01
1,37
1,76
Vücut ağırlığı
Ön ölçüm
65
44,44
1,48
26,00
66,00
(kg)
Son ölçüm
65
50,56
1,57
30,00
75,00
YaĢ (yıl)
*p<0,05
St. hata
0,70
Min.
10,00
Maks.
13,00
Paired T test
-11,33**
-16,02**
**p<0,001
Tablo 2. GüreĢçilerin Ön ve Son Ölçüm Kan Lipidleri DeğiĢimlerinin KarĢılaĢtırılması
DeğiĢkenler
Kolesterol (mg/dl)
Trigliserit (mg/dl)
HDL –K (mg/dl)
LDL –K (mg/dl)
Ortalama
St. hata
Min.
Maks.
Ön ölçüm
142,92
2,80
109,00
207,00
Son ölçüm
140,28
2,73
99,00
199,00
Ön ölçüm
63,95
2,95
28,00
128,00
Son ölçüm
80,98
6,08
21,00
218,00
Ön ölçüm
53,48
1,16
34,00
71,00
Son ölçüm
51,02
1,15
27,00
69,00
Ön ölçüm
79,11
2,56
44,00
146,00
Son ölçüm
77,94
2,36
32,00
128,00
Paired T test
1,36
-2,65*
2,84*
,67
*p<0,05
Tablo 3. GüreĢçilerin Kreatinin, Ürik Asit, Glukoz Ve Ġnsulin Ön Ve Son Ölçüm Değerlerinin KarĢılaĢtırılması
Ort.
St.sapma
Min
Maks
Kreatinin
Ön Ölçüm
0,53
0,08
,41
,81
mg/dl
Son Ölçüm
0,60
0,10
,42
,84
Ürikasit
Ön Ölçüm
4,49
1,20
2,50
7,60
mg/dl
Son Ölçüm
5,03
1,19
2,50
7,50
Glukoz
Ön Ölçüm
83,50
8,70
55,00
99,00
mg/dl
Son Ölçüm
66,35
10,23
49,00
89,00
Ġnsulin
Ön Ölçüm
6,26
3,21
1,30
14,90
mg/dl
Son Ölçüm
5,07
2,80
,20
12,60
*p<0,05
**p<0,001
128
Paired T test
-5,38**
-4,35**
7,26**
2,51*
Tablo 4. GüreĢçilerin Bazı Mineral Değerleri Ön Son Ölçüm KarĢılaĢtırılması
Alkalan fosfotaz
IU/L
Kalsiyum
mg/dL
Fosfor
mg/dL
*p<0,05
St.sapma
99,10
Min
Maks
Ön ölçüm
Ortalama
296,63
114,00
657,00
Son ölçüm
264,37
93,42
109,00
573,00
Ön ölçüm
9,70
0,27
9,00
10,20
Son ölçüm
9,52
0,34
9,00
10,70
Ön ölçüm
5,09
0,47
4,11
6,25
Son ölçüm
5,05
0,56
3,98
6,30
Paired T test
4,28**
3,52**
0,48
**p<0,001
Tablo 5. GüreĢçilerin Kandaki Bazı Değerlerin Ön Son Ölçüm KarĢılaĢtırılması
Hemoglobin
g/dL
Hematokrit %
Eritrosit
M/mm3
Lokosit
K/mm3
Trombosit
K/mm3
*p<0,05
St.sapma
0,94
Min
Maks
Ön ölçüm
Ortalama
14,19
11,80
16,10
Son ölçüm
13,99
1,24
9,70
16,40
Ön ölçüm
43,68
2,55
38,70
48,60
Son ölçüm
41,05
3,13
29,80
46,50
Ön ölçüm
5,10
0,32
4,62
6,16
Son ölçüm
5,08
0,30
4,45
5,73
Ön ölçüm
5,35
1,86
1,97
10,27
Son ölçüm
5,67
1,43
2,83
9,66
Ön ölçüm
269,81
62,07
167,00
436,00
Son ölçüm
242,83
62,61
77,00
451,00
Paired T test
1,97
6,40**
0,50
-1,30
3,20*
**p<0,001
Tablo 6. GüreĢçilerin Ön Ve Son Ölçüm Hormon Düzeyleri DeğiĢimlerinin KarĢılaĢtırılması
Leptin
Ön ölçüm
Ort.
0,99
St.hata
0,27
Min.
0,10
Maks.
15,00
ng/mL
Son ölçüm
0,83
0,21
0,10
11,30
Prolaktin
Ön ölçüm
195,93
13,07
72,05
290,40
uIU/mL
Son ölçüm
173,58
8,56
97,52
339,20
Kortizol
nmol/L
Ön ölçüm
428,64
20,06
71,10
692,41
Son ölçüm
606,98
Ön ölçüm
16,54
0,97
212,44
Testesteron
369,05
7,21
,10
24,01
nmol/L
Son ölçüm
11,36
1,23
Nörepinefrin
Ön ölçüm
254,47
19,70
,10
81,00
31,25
782,00
pg/mL
Son ölçüm
324,07
24,30
98,70
827,00
129
Paired T test
1,19
1,45
2,70*
-3,54**
-2,16*
Epinefrin
Ön ölçüm
38,97
2,00
5,50
68,40
pg/mL
Son ölçüm
38,73
2,00
4,50
84,10
FT
pmol/L
Ön ölçüm
16,19
2,33
12,40
22,40
Son ölçüm
16,39
2,02
11,78
20,00
Ön ölçüm
2,51
1,24
,56
6,07
Son ölçüm
2,87
1,70
,40
7,35
Ön ölçüm
1,45
1,00
,10
4,00
Son ölçüm
2,32
1,55
,10
6,20
Ön ölçüm
2,46
1,59
,20
6,60
Son ölçüm
2,92
2,01
,20
12,20
Ön ölçüm
329,79
167,28
64,20
737,00
Son ölçüm
357,54
154,85
82,40
690,00
TSH
uIU/mL
LH
mIU/mL
FSH
mIU/mL
IGF
ng/mL
*p<0,05
,087
-0,60
-1,81
-4,55**
-3,35*
-1,47
**p<0,001
TARTIġMA VE SONUÇ
Bu araĢtırmada güreĢçilerin yaĢ ortalaması ön ölçümde 12,40 yıl, boy uzunluğu 1,50 m
ve vücut ağırlığı 44,44 kg olarak bulunmuĢtur. Bir yıl sonra bay uzunluğu ortalaması 1,57 m
ve vücut ağırlığı ortalaması 50,56 kg bulunmuĢtur(Tablo-1). GüreĢçilerin boy ve
ağırlıklarında bir yıl içinde anlamlı Ģekilde artıĢ olmuĢtur (p<.001). Çorum ilinde bulunan
güreĢ eğitim merkezine yeni katılan 16 çocuk üzerinde yapılan bir çalıĢmada boy ve vücut
ağırlığı değiĢkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık vardır (7). Boy uzaması ve
ağırlık artıĢının arada geçen zaman nedeniyle her iki çalıĢmada da arttığı söylenebilir.
AraĢtırmada güreĢçilerin kolesterol değerleri 142,92 mg/dl‟ten 140,28 mg/dl‟ye
düĢerken ve trigliserit değerleri ise 63,95 mg/dl‟ten 80,98 mg/dl‟ye çıkmıĢtır. GüreĢçilerin
HDL-K değerleri 53,48 mg/dl‟ten 51,02 mg/dl‟ye düĢerken ve LDL-K değerleri ise 79,11
mg/dl‟ten 77,84 mg/dl‟ye düĢmüĢtür. Kolesterol ve LDL –K değerlerinde düĢme anlamlı
değildir(p>.05). HDL- K değerinde düĢme ve Trigliserit değerinde artma anlamlı
bulunmuĢtur( p<.05),(Tablo 2). Çorum ilinde bulunan güreĢ eğitim merkezine yeni katılan 16
çocuk üzerinde yapılan bir çalıĢmada; kolesterol, HDL-K, Trigliserid ve LDL-K değerlerinde
ön test ve son test sonrası yapılan ölçümlerde istatistiksel olarak anlamlı farklılık
bulunmamıĢtır (7). ÇalıĢmamızdaki Kolesterol ve LDL-K değerindeki düĢme bu çalıĢma ile
benzerdir. Yine HDL- K değerinde düĢme ve Trigliserit değerinde artma bizim çalıĢmamızda
bu çalıĢmadan farklı olarak anlamlı olsada iki çalıĢmada da aynı yönde değiĢim vardır. Genel
130
kanı HDL-K değerinde artma ve Trigliserit değerinde düĢme olacağı yönünde iken minik
güreĢçilerde ters durum olmuĢtur. Bunun nedenleri arasında beslenme, kilo düĢme ve güreĢte
yapılan yoğun anaerobik kuvvet antrenmanlarının etkisi de olabilir.
Bu çalıĢmada güreĢçilerin Kreatinin değeri ön ölçümlerde 0,53 mg/dl iken son ölçümde
0,60 mg/dl‟ye çıkarken ürik asit değerleri 4,49 mg/dl‟ten 5,03 mg/dl‟ye çıkması istatistiksel
olarak önemli bulunmuĢtur(p<0.001). GüreĢçilerin glukoz değeri ön ölçümlerde 83,50 mg/dl
iken son ölçümde 66,35 mg/dl‟ye düĢerken (p<0.001), Ġnsulin değerleri 6,26 mg/dl‟den 5,07
mg/dl‟ye düĢmesi istatistiksel olarak önemli bulunmuĢtur(p<0.05),(Tablo 3).
Çocuklara yapılan antrenman sistemi çok ağır olması ve dinlenmeye zamanları
olmaması nedeniyle de bazı kan değerlerinin bu olaylardan dolayı da düĢebileceği Ģeklinde
yorumlanabilir. Yapılan çalıĢmalar egzersiz sonrası serum da glukoz düzeyinin düĢtüğünü
bildirmektedir (2). Glukoz düzeyinin düĢük bulunması antrenmana bağlı olabilir.
Bir
çalıĢmada minik güreĢçilerin ön test sonuçları ile son test ölçüm sonuçları arasında Glukoz
değerinde anlamlı farklılık bulunurken, Kreatinin, Ürik asit, Ġnsülin değerlerinde anlamlı
farklılık gözlenmemiĢtir (7). Bizim çalıĢmamızda kreatinin, ürik asit, glukoz ve insülin
değerlerinde ise farklılık vardır. Bu farklılık denek sayısından ve çocukların fijyolojik ve
antropometrik
özellikleri
yanında
antrenman
ve
beslenmelerindeki
farklılıklardan
kaynaklanabilir.
Bu araĢtırmada güreĢçilerin alkalen
fosfotaz değeri 296,63 IU/L‟den 264,37
IU/L‟ye ve Kalsiyum değeri 9,70 mg/dL‟den 9,52 mg/dL‟ye istatistiksel olarak p<0.001
seviyesinde anlamlı Ģekilde düĢmüĢtür(Tablo 4). Çorum ilinde bulunan güreĢ eğitim
merkezine yeni katılan 16 çocuk üzerinde yapılan bir çalıĢmada; Kalsiyum değiĢkeninde ön
ve son ölçümler arasında göre anlamlı farklılık varken, Alkalen fosfataz ve Fosfor
değiĢkeninde anlamlı farklılık gözlenmemiĢtir (7). Ġki çalıĢma sonuçları benzer bulunmuĢtur.
Yapılan egzersizlerin minik güreĢçilerin bazı mineral parametrelerinde değiĢiklik gösterdiği
söylenebilir.
AraĢtırmamızda güreĢçilerin Hemoglobin değeri 14,19 g/dl‟den 13,99 gr/dl‟ye ve
eritrosit 5,10 M/mm3‟ iken 5,08 M/mm3‟ e düĢmüĢtür ve bu düĢmeler önemsiz
bulunmuĢtur(p>0.05). Lokosit değerinde artıĢta anlamsız bulunmuĢtur(p>0.05).
Trombosit
değerinde ise 269,81 K/mm3 „den 242,83 K/mm3‟e düĢme anlamlıdır(p<0.05).GüreĢçilerin
Hematokrit değeri 43,68%‟den 41,05%‟e düĢmesi p<0.001 seviyesinde anlamlıdır ( Tablo 5).
131
Yamaner minik güreĢçiler üzerinde yaptığı bir çalıĢmada Trombosit ve Plazma değiĢkeni ön
ve son ölçümler arasında anlamlı farklılık bulurken Hemoglobin, Hematokrit, Eritrosit ve
Lökosit değerlerinde anlamlı farklılık bulunmamıĢtır (7). Ġki çalıĢma sonuçları genel anlamda
benzerdir. Trombosit değerleri arasında anlamlı bir fark bulunması güreĢçilerin yaptıkları
antrenman türü, beslenme ve kilo düĢmelerine bağlı olabilir.
AraĢtırmamızda güreĢçilerin ön ölçümlerde leptin düzeyi 0,99 ng/ml iken son
ölçümlerde 0,83 ng/ml‟ye düĢmüĢtür. Prolaktin hormon seviyesi ise 195,93 uIU/mL‟den
173,58 uIU/mL‟ye düĢmüĢtür. Bu düĢüĢler istatistiksel olarak önemsizdir(p>0.05). Kortizol
seviyesinin
ise
428,64
nmol/L‟ten
369,05
nmol/L‟ye
düĢmesi
ise
anlamlı
bulunmuĢtur(p<0.05). Testesteron seviyesinin ise 7,21 nmol/L‟ten 11,36 nmol/L‟ye artıĢı
anlamlı bulunmuĢtur(p<0.001). Epinenefrin seviyesinde pek değiĢim olmazken Nörepinefrin
seviyesinde de artıĢ anlamlıdır(p<0.05). Yine LH hormonu 1,45 mIU/mL‟den 2,32
mIU/mL‟ye çıkması ve FSH 2,46 mIU/mL‟den 2,92 mIU/mL‟ye çıkması anlamlı
bulunmuĢtur(p<0.001 ve p<0.05), (Tablo 6). Yine Yamaner‟in çalıĢmasında ön test ve son test
sonuçlarında Lütein hormonu değiĢkeni arasında anlamlı farklılık bulurken diğer hormonlar
arasında anlamlı farklılık gözlenmemiĢtir (7). GüreĢçiler üzerinde yapılan bir çalıĢmada kilo
düĢmenin bazı mineral ve hormonlar üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığı bulunmuĢtur(1).
Bizim çalıĢmamızda da Lütein hormonu yükselmesi anlamlı bulunmuĢtur. YoğunlaĢtırılmıĢ
antrenman periyotlarının ve beslenme alıĢkanlığının güreĢçilerin hormon değerleri üzerinde
etkisi olduğunu düĢündürmektedir.
SONUÇ
Antrenmanlara bağlı olarak HDL-K değerinde artma ve Trigliserit değerinde düĢme
olacağı yönündeki durumun güreĢçilerde tersi ortaya çıkmıĢtır. Ayrıca hormonal durumlarda
da beklenti dıĢı durum görülmüĢtür. Bunun nedenleri arasında beslenme, performans artırma
amaçlı ilaç kullanma, kilo düĢme ve güreĢte yapılan yoğun anaerobik kuvvet antrenmanlarının
etkisi de olabilir. GüreĢ eğitim merkezleri etkin kontrol altına alınmalı ve bilimsel destekler
artırılmalıdır.
Kaynaklar
1- Alpay C. B.,, Ersöz Y., Karagöz ġ.,Oskoueı M., M. (2015); Elit GüreĢçilerde Müsabaka Öncesi Ağırlık
Kaybı, Vücut Kompozisyonu Ve Bazı Mineral Seviyelerinin KarĢılaĢtırılması, International Journal of Science
Culture and Sport (IntJSCS), Special Issue 4, sh.333-348
2-Armstrong, L. E., Costill, D. L., & Fink, W. J. (1987). Changes in body water and electrolytes during heat
acclimation: effects of dietary sodium. Aviation, Space, And Environmental Medicine, 58(2), 143-148.
132
3- Aydos L.,TaĢ M.,Akyüz M.,Uzun A., (2009);Genç Elit GüreĢçilerde Kuvvetle Bazı Antropometrik
Parametrelerin Ġncelenmesi, Atabesbd; 11 (4) : 1-10
4-BaykuĢ, S., (1989); “The Analysis of Physiological Characteristics of 17-20 years old the Turkish National
Free Style and Greco-romen Espoir Teams Wrestlers”, Unpublished Master Thesis, Middle East Technical
University,
5-GüreĢ eğitim merkezleri Ġstanbul güreĢ ihtisas kulübü koruma vakfı yayını(1993); ss, 25 Ġstanbul
6-Öcal D.(2007), Elit GüreĢçilerin Somatotip Özellikleri Ġle Antropometrik Oransal ĠliĢkilerinin Stiller ve
Sıkletler Arası KarĢılaĢtırılması,Yüksek Lisans Yezi, Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ankara
7- Yamaner E.(2012), GüreĢ Eğitim Merkezlerindeki Adolesan Sporculara Ait Büyüme-GeliĢme Metabolik Ve
Hormonal Parametrelerin DeğiĢikliklerinin AraĢtırılması, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, SAMSUN
8-Yoon, J. (2002), Physiological Profiles of Elite Senior Wrestlers.Sports Medicine. 32(4):225-233
9-Ziyagil, M.A., (1991); “GüreĢçilerin Antropometrik Özellikleri, Biyomotor Yetenekleri ve BaĢarıları
Arasındaki ĠliĢkinin AraĢtırılması”, Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor
Anabilim Dalı Doktora Tezi, Ġstanbul.
133
GÜREġÇĠLERDE DERĠ MANTAR ENFEKSĠYONLARI
Osman ĠMAMOĞLU1
1
Mehmet TÜRKMEN1
M. Hakan MAYDA1
OMU YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi/SAMSUN
ÖZET
Bu çalıĢmanın amacı, güreĢçilerde deri mantar enfeksiyonları ve bazı etkili faktörleri
belirlemektir. Mantar deri enfeksiyonları ve ilgili faktörlerin yaygınlığı literatürde
araĢtırılmıĢtır. Mantar deri enfeksiyonları güreĢte en sık görülen cilt enfeksiyonlarından
biridir.
GüreĢçilerde
mantar
deri
enfeksiyonu
görülme
sıklığı
nispeten yüksektir. GüreĢ ve judoda önemli mantar enfeksiyonları Ģunlardır: Trichophyton
tonsurans, bulaĢıcı impetigo, herpes simpleks virüsü, molluskum kontagiosum ve folikülit.
GüreĢçilerde deri mantar enfeksiyonlarının görülmemesi için spor salonu ve minderlerin
hijyeni, vücut hijyeni, giyim ve kullandıkları diğer malzemelerin hijyenik olması önemli
görülmüĢtür. GüreĢçilerde mantar enfeksiyonlarının görülme sıklığını azaltmak için gereken
uygun koruyucu önlemler hazırlanmalı ve uygulanmalıdır.
Anahtar kelimeler: GüreĢçi, deri, mantar, enfeksiyon
FUNGAL SKIN INFECTIONS IN WRESTLERS
ABSTRACT
The aim of this study was to determine prevalence of fungal skin infections and some
effective factors in wrestlers. The prevalence of fungal skin infections and its related factors
was collected in literature. Fungal skin infections are one of the most common skin infections
in wrestling. The prevalence of fungal skin infection in wrestlers is relatively high. Important
fungal infections in wrestling and judo are: Trichophyton tonsures,Impetigo contagious,
herpes simplex virus, molluscum contagious and folliculitis. To prevent fungal skin infections
in wrestlers, it has been suggested that gym, wrestling ring, personal body hygen, the stuff
and clothes which used by wrestlers must be hygenic. Appropriate preventive measures need
to be prepared and implemented to reduce incidence of fungal infections in wrestlers.
Keywords: Wrestler, skin, fungus, infection
134
GĠRĠġ VE AMAÇ
Deri enfeksiyonları sporcularda yaygındır. Bunlar viral, bakteriyel ya da mantarlara
bağlı olabilirler. Temas sporları bunlar için risk faktörü taĢımaktadır (11). Deri enfeksiyonları
güreĢ, futbol, ragbi ve judo branĢlarındaki sporcular arasında yaygındır (4,14). Sporcularda
önemli viral enfeksiyonlar; Herpes Simpleks, Molloskum Kontagiozum ve Siğiller sayılır.
AĢınma, terleme, hava deliklerini tıkayan giyim bu enfeksiyonlar için risk faktörleridir (15).
GüreĢçilerde Herpes Simpleks Virüsü oldukça sık görülmektedir. Bu virüs temas yoluyla
bulaĢır. GüreĢ, rugby, basketbol ve futbolda yaygındır (11,17). Mantar deri enfeksiyonları
dermatofitozis olarak da adlandırılmaktadırlar. Temas sporlarında en yaygın enfeksiyonlardan
biridirler (15). GüreĢçilerde mantar hastalıkları %20-77 arasında rapor edilmiĢtir (1,9). Bir
çalıĢmada güreĢçilerde %8,2 oranında deri lezyonlu mantar enfeksiyonu bulundu. Yine bu
çalıĢmada araĢtırılan güreĢ minderlerinin % 44‟ünde kirliliğe bağlı mantar organizmaları
bulunmuĢtur
(16).
GüreĢçiler
arasında
antrenmanlarda
ve
müsabakalarda
mantar
enfeksiyonları ciddi bir sağlık sorunu olarak görülür. Herpes Virüsü ve mantarlar güreĢçiler
için en yaygın deri enfeksiyonlarıdır (2,16).
Yabancı literatürde güreĢçilerde deri ve mantar enfeksiyonlarının sık görüldüğü
belirtilmesine rağmen Türkçe literatürde bu konuda yeterli bilgiye ulaĢılamamıĢtır. Bu
çalıĢmanın amacı güreĢçilerde görülen bu tür enfeksiyonlar hakkında bilgi vermek ve önlem
için neler yapılması gerektiğini açıklamaktır.
TARTIġMA VE SONUÇ
GüreĢçilerde mantarlar ve diğer enfeksiyon hastalıkları çok görülmektedir. Temas
sporlarında deri hastalıklarının (özelliklede mantar) insandan insana geçmesi yüksek bir
ihtimaldir. GüreĢ ve judo gibi spor türlerinde insandan insana taĢınanlar: Deri enfeksiyonları,
bakteriyel hastalıklar, Herpes virüsleri, virüs hastalıkları ve saç kökü yakınmaları olarak
sayılabilir. Mantarlar hayvan ve bitkilerin yanında çok bulunurlar. Tahminen 300.000 türü
vardır. Bunlardan 120.000 tanımlanmıĢtır. Bunlardan yaklaĢık 100 tanesi patojen olarak
(parazit=asalak) insanlarda vardır. Ölü organik maddeleri ayrıĢtırmada önemli rolleri vardır.
Gıda üretiminde (bira, Ģarap ve ekmek vs) ve ilaç üretiminde (pensilin, egotamin) bazı
mantar türlerinden faydalanılmaktadır. Fakat zehirli mantarlar, mantar toksinleri, alerjik
durumları tetikleyenler ve parazit mantar enfeksiyonları zararlıdır. Ġnsan saçı, tırnaklar ve
135
deride ipliksi mantar olarak bulunurlar. Bazı durumlarda iç organlara bile bulaĢabilirler.
Hastalıklara karĢı bağıĢıklık sistemi zayıflar. Mantarın bulaĢabileceği eĢyalar; tarak, giysi,
havlu, yatak, saç fırçası veya nevresim olabilir. GüreĢçilerde mantarların neden olduğu deri
hastalıkları ortaya çıkmaktadır. Bu durumda en önemli patojenler Trichophyton
Mentagrophytes ve Trichophyton Tonsurans‟dır. Bunların özelliği çoğu zaman, oldukça hızlı
dairesel küçük kırmızı noktalar Ģeklinde artıĢ göstermeleridir. Bu durumlarda doktor
(dermatolog) tarafından zamanında teĢhis çok önemlidir. Çünkü eksik bakımda mantarların
çok büyümesi ve etrafa yayılması gerçekleĢebilir, saç köklerine inebilirler. Trikofiti (mantar
enfeksiyonu) olarak ortaya çıkabilir. Bu durum çocuklarda ve gençlerde zor tedavi edilebilir.
Mantar deri hastalıklarında ayaktaki mantarlar da çok tehlikelidir. Ayak mantarı (Tinea Pedis)
atlet ayağı olarak da adlandırılır (Athlete´s Foot). Tinea Pedis en sık görülen dermatofit
enfeksiyonudur. Bu daha sonra diğer vücut bölgelerine (bacaklar, kalça ve kasıklar vs) sıçrar.
Tırnak batmaları ortaya çıkabilir. Dermatologlar tarafından kontrol edilmesi gerekmektedir
(6).
Mantarlar sporcularda neden sık görülebilir?
Mantarların insan organizmasında geliĢmesi ve yayılması için değiĢik faktörlere ihtiyacı
vardır:
-GiriĢ noktaları: Sportif yüklenmelerde ortaya çıkan mikro yaralar yoluyla (Sıyrıklar, deri vb
çatlaklar), Ayrıca diğer patojenlerin=mantarların) ve bir insanın derisinin diğerine değmesi ile
bulaĢabilir.
-Burada ayak bakımı çok önemlidir. Çok sayıda sporcuda görülebilir (Atlet ayağı).
-Patojenik faktörler: Deride üretilen aktif prolektif enzimler (protein parçalayanlar), deri ya da
saçlara etki edebilirler.
Minderde mantar hastalıkları için neler rol oynar?
Ġran‟da 7 değiĢik kulüpte 9-20 yaĢ arasındaki 324 güreĢçi üzerinde yapılan çalıĢmada 135
güreĢçide deride değiĢimlere rastlanmıĢtır. Bunlardan 65 tanesi (%20,1) T. Tonsurans idi.
Bütün araĢtırılan minderlerde bu mantar mevcuttu. GüreĢ minderlerinin paspas ile
temizlenmesinden bulaĢtığı düĢünülmektedir (10). BaĢka bir çalıĢmada da 21 numuneden
13‟ünde (%61,9) T. Rubrum ve T. Mentagrophytes bulunmuĢtur (12). Yine bir çalıĢmada
mantarların kaynağı olarak güreĢ minderi paspası etken gösterilmiĢtir. Yine Tahranda 612
güreĢçi üzerinde yapılan bir çalıĢmada mantar enfeksiyonları %90 üzerinde T. Tonsurans idi.
Ġnsandan insana yani güreĢçiden güreĢçiye bulaĢtığı tespit edildi. Çünkü güreĢte kollar, üst
vücut, baĢ, boyun ve burun karĢılıklı temas etmektedir (13).
136
1-Deri Enfeksiyonları (Tinea Gladiatorum): Tinea Gladiatorum terimi bazen sporculardaki
ringworm enfeksiyonları tarif etmek için kullanılır. Tinea Gladiatorum sıklıkla yüzücülerde,
güreĢçilerde ve diğer temas sporlarını yapan sporcularda görülür. Deri ve tırnaktaki mantar
enfeksiyonları çocuklarda çok yaygındır ancak yine de her yaĢtan insanı etkiler. Sistemik
fungal enfeksiyonları sporlara temas edildiğinde ya da bunlar solunduğunda veya vücutta
bakteriler aĢırı çoğaldığında gerçekleĢir. Böyle enfeksiyonlar bağıĢıklık sistemi baskılanmıĢ
kiĢilerde genellikle ciddi bir problemdir (20).
Trichophyton Tonsurans: Saç derisinde bölgesel saç dökülmesi görülen bu saç dökülmesi
tipinde hastalığa sebep olan mikrobun adı Trichophyton Tonsurans‟dır (24). GüreĢ
minderlerindeki ajanlar mantarlara sebep olur. Çoğunlukla Trichophyton Tonsurans
(Özellikle saçlı deride enfeksiyona sebep olan bir Trichophyton türü), az olarak da
Trichophyton Entagrophytes (Kılsız deri bölgelerinde, özellikle kat yapan deri kısımlarında
enfeksiyona sebep olan bir Trichophyton türü ) ve diğerleri (Trichophyton Rubrum ellerde,
ayaklarda ve tırnaklarda enfeksiyona sebep olan bir Trichophyton türü). T. Rubrum klasik
ayak mantarıdır (6). Trichophyton insan ve hayvanlarda saç, deri ve tırnaklarda hastalığa yol
açan mantar türüdür. Mantar insana topraktan, çevreden, hayvanlardan (özellikle sığırlardan,
kedi ve köpeklerden) ya da daha önce enfekte olan kiĢilerden bulaĢır. Saçlı derideki
enfeksiyon yuvarlak, ufak, çok sayıda, kırmızımsı soyulmalar gösteren lekelerle ortaya çıkar;
bu bölgedeki saçlar grimsi, mat bir görünüm kazanır ve en küçük bir darbede kıl kökünün
hemen üzerinden kopar. Kimi zaman lezyon irinleĢir ve kıl köküyle deride derin bir iltihaba
yol açar. Mantar, sakala yerleĢtiği zaman da irinleĢme görülür. Saçsız deride enfeksiyon
kırmızı ve soyulan, kenarları kabarık, merkezi iyileĢme eğiliminde olan ve çevreye doğru
yayılan düzensiz lekelerle ortaya çıkar. Hastalık en sık ayak parmaklarının arasını etkiler;
deride baĢlangıçta çatlaklar, daha sonra da içi sıvı dolu kesecikler ortaya çıkar. Hastalık el
tırnaklarını, ayak tırnaklarından daha sık etkiler. Hasta tırnak grimsi renk alır ve kalınlaĢır. En
küçük darbede tırnak kat kat ayrılır (23).
Molluscum
Trichophyton Tonsurans
Impetigo Contagiosa
137
Contagiosum
Follikulit
2-Impetigo Contagiosa (Bakteriyel Hastalıklar):
Impetigo epidermiste yüzeysel bakteriyel enfeksiyonu ifade eden klinik bir tanıdır. Impetigo
Contagiosa 1-2 mm çapında küçük papiller olarak baĢlar ve küçük, ince tavanlı veziküllere
dönüĢür. Veziküller patlar ve sarı ya da bal renkli yüzey kuruluğu oluĢur. Dermisteki
inflamasyondan kaynaklanan bir eritem vardır. Derinin streptokoklara, stafilokoklara veya her
ikisine de bağlı olan bulaĢıcı yüzeysel enfeksiyonudur (6,28).
3-Molluscum Contagiosum (Virus hastalıkları): En sık görülen deri hastalığıdır. Hastalar
iyileĢene kadar yüzme havuzu, hamam, sauna gibi ortak kullanım alanlarından uzak
durmalıdır. Yine güreĢ gibi sporlar, havlu gibi ortak kullanılan eĢyalar da hastalığın
bulaĢmasına neden olabilir (19). Virüsler ile bulaĢan ve insanlarda görülen bir hastalıktır.
Molluscumn Contagiosum ciltte veya çok nadiren ağız içi veya vajina gibi mukoz
membranlarda görülen, özellikle de cinsel yolla bulaĢan bir hastalıktır. Molluscum
Contagiosum en sık olarak ortak kullanılan havlu ve giysilerden geçmektedir. Ayrıca cildin
cilde teması ile de Molluscum Contagiosum bulaĢabilmektedir (29).
4-Herpes Simplex (Herpes Virüsler): Herpes Simpleks ya da uçuk hastalığı, Herpes
Simpleks denilen virüsün neden olduğu cilt ve mukozalarda gözlenen içi su dolu keselerden
ibaret bulaĢıcı bir hastalıktır. Herpes temasla bulaĢır. ÖpüĢme, cinsel iliĢki, aynı havluyu
kullanma gibi virüsü taĢıyan birey ile temas doğrultusunda virüsler alınır. Virüsler deri veya
mukozalardaki çatlaklardan vücuda girerler. Sinir hücrelerini tutarak bu sinirlerin lifleri
boyunca ilerlerler. Liflerin ganglion denilen ana merkezlerine yerleĢirler. Ardından o bölgeye
ait cilt ya da mukoza bölgesinde lezyonlarını oluĢturmaya baĢlarlar. Virüsler yerleĢtikleri
yerde ölmezler. Yapılan tedaviler ise virüslerin yok edilmesini değil hastalık oluĢturmalarını
önlemek ya da en azından azaltmak amacıyla yapılabilmektedir. Herpes Virüsünün tam bir
tedavisi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle öncelikle virüsü kapmamaya özen göstermek
gerekmektedir. Yabancılar ile temastan kaçınmak, cinsel iliĢkide prezervatif kullanmak, ortak
havlu vs. kullanımından uzak durmak gerekmektedir. Virüsü aldığımızı düĢündüğümüz bireyi
mutlaka bu durum hakkında bilgilendirmeli, kendisinin hastalık ihtimali hakkında dikkatini
çekmeliyiz. Hastalığı kapma halinde veya önlem için de bağıĢıklık sistemini güçlendirmeli,
aĢırı alkol, aĢırı yorgunluk, beslenme bozukluğu, stres gibi durumlardan uzak durmaya özen
göstermeliyiz (21).
5-Follikulitiden (Kıl kökü iltihabı): Kıl köklerinin yüzeysel enfeksiyonudur. Bu
enfeksiyonlar çok görülür ve genellikle bunlara stafilokok veya mantar cinsi organizmalar yol
138
açar. Folikülit, kıl folikülünün bakteriyel enfeksiyonudur. Deride bulunan bakteriler değiĢik
nedenlerden dolayı kıl kökünü etkiler. Folikülit yaygın olarak staphylococcus aureus
tarafından oluĢturulmakla birlikte, gram-negatif basiller, mantarlar ve virüsler de hastalığa
neden olabilir (22).
Benzer Cilt Hastalıkları:
1-Egzama: Egzama (dermatit) en
yaygın
cilt hastalıklarından biridir. Pek çok
farklı nedenlerle ortaya çıkan ve deride kızarıklık, ĢiĢme, kaĢıntı gibi belirtilerle görülen ve
daha çok psikolojik nedenlerden ortaya çıkan önemli bir deri hastalığıdır ( 25).
2-Sedef Hastalığı: Sedef deri hastalıklarının en önemlilerinden olup kronik, tekrarlayıcı ve
sık rastlanılan bir rahatsızlıktır. Saçlı deride, tırnakta, elde, ayakta, gövdede, dizde, dirsekte
kısaca tepeden tırnağa bütün vücudu etkileyebilir. BulaĢıcı değildir (26).
3-Pityriasis Rosea: Gül hastalığı: yüzde kızarıklık- Pityriasis Rosea veya halk arasında
gülleme olarak da bilinen, özellikle orta yaĢ kadınları daha sık etkileyen, yüz bölgesine
yerleĢen kronik inflamatuar, bahar aylarında daha çok görülen bir deri hastalığıdır. Gül
hastalığı bulaĢıcı değildir (27).
Egzama
Sedef hastalığı
Gül hastalığı
Mantar hastalıklarında tedavi:
Mantar hastalıklarında tedavide her Ģeyden önce azol grubundan oluĢan kremler (Clotrimazol,
Sertaconazol) veya Ciclopirox tutan preperatlar kullanılır. Ciddi durumlarda ise Terbinafin
gibi ilaç içeri alınır (6).
1-Yerel tedavi:
Örneğin; Klotrimazol, Sertakonazol, Terbinafin ve Cipropir Oxolamin gibi mantar öldürücü
ilaçlar. Lezyona ve çevresine günde 1 - 2 defa uygulanırlar.
139
2-Sistemik tedavi:
Terbinafin: Her gün 250 mg 4-6 hafta
Literatürde çocuklarda kullanımı: 20-40 kg ağırlığında olanlarda 125 mg ve 40 kg üzerinde
olanlarda ise 250 mg‟dır. Terbinafin‟in yan etkileri de vardır. Karaciğer fonksiyon
bozuklukları, mide yakınmaları, kansızlık, tat almada bozulma, baĢ ve kas ağrıları vs.
Itraconazol: 2-6 hafta süreli her gün 200 mg alınır. Çocuk ve gençlerde önerilmez. Yan
etkileri karaciğer rahatsızlıklarında artıĢ, ishal, baĢ ağrısı vs. vardır.
Bakteriyel hastalıklarda genellikle krem Ģeklinde etkili antibiyotikler alınır (6).
GüreĢçilerin tırnakları da kontrol edilir. Vücutlarında bulaĢıcı deri hastalığı, patlamak
üzere sivilce veya açık yara olan güreĢçiler müsabakalara alınmazlar.
GüreĢçiler ve Hijyen: Hijyenden spora uygun hayat tarzı anlaĢılır. Bu hususta üç nokta
önemlidir: Spor yerleri hijyeni, vücut hijyeni ve giyeceklerin hijyeni çok önemlidir. Bunlar
için öneriler aĢağıda verilmiĢtir (3).
1- Sportif giyim ve elbiselerin özellikleri için öneriler
* Spor elbiseleri daima bilinen Ģekillerde ve izole edici özellikler taĢımalıdır.
* Gözenekler çok iri yapılarak hava geçirgenliği taĢımamalıdır. Bu açıdan kalın ve yünlü
tekstil ürünleri vücut sıcaklığını düzenleme açısından önemlidirler.
* Antrenman elbisesi geniĢ ve gevĢek olmalıdır. Sıcaklığın bir kısmının dıĢarı verilmesi ile
vücut sıcaklığını belli bir derecede sabit tutmak mümkün olmaktadır.
* Elbiselerin bir diğer özelliği de ter emici oluĢlarıdır. Bundan dolayı sentetik ve naylon
kumaĢlardan yapılan spor giysileri kullanmak problem meydana getirmektedir.
* Soğuk havalarda yapılan sportif faaliyetler sırasında içe giyilen elbiseler ise ter tutucu
olmamalıdır. Çünkü elbisenin soğuk havalardaki ıslaklığı sağlık açısından önemli bir riski de
beraberinde taĢır.
* Uygun antrenman elbisesi ısınmıĢ kasları soğuktan korur. Sıcaklığın ayarlanmaması
durumunda aĢırı sıcak kalp ve damar sistemi üzerinde olumsuz etkide bulunur.
* Spor kıyafetlerin en sağlıklısı pamuklu kumaĢtan yapılmıĢ eĢofmanlardır. EĢofman içine,
pamuklu Ģort ve fanila giyilmesi de vücudun terini almaya yardımcı olur.
140
* Hafif sentetik katkılı pamuk dokuma kumaĢlardan yapılan eĢofmanlar dayanıklılığı artırdığı
gibi, yüksek pamuk yüzdesi nedeniyle vücudun aĢırı havalanmasını da engellemektedir.
2- Ayakkabılar ve ayak bakımı için öneriler:
* Ayakkabıları ayak topuğunu iyi kavrayacak Ģekilde kavisli olmalıdır. Ayakkabının içinde,
topuk ile ayak tarak kemikleri arasındaki iç kavisi dolduran, yumuĢak, ortopedik bir destek
aranmalı ve ayakkabı giyildiği zaman bu destek hissedilmelidir. Ayakkabılar kalın bir
pamuklu spor çorabı ile giyildiğinde, ayakları rahatça kavramalı fakat sıkmamalıdır.
* Ayaklar sabunlu suyla yıkanarak toz ve terden arındırılmalıdır.
* Ayaklar yıkandıktan sonra yağlı kremlerle ovulmalıdır. Özellikle baĢparmakta görülen
kalınlaĢmıĢ ve hasta tırnaklar ağrılara sebep olmaktadır.
* Tırnak altında kan toplanmasında önü alınamazsa kanın biriktiği yerler alkolle temizlenir ve
tırnak pençesiyle delinir. Bu iĢlemden sonra mikrop ve enfeksiyona karĢı ayaklar bantlanır.
* Tırnakların kesim Ģekline dikkat edilmeli, özellikle baĢparmak kenarları ete batmadığı
sürece kesilmemelidir.
* Nasırlardan kurtulmanın en etkili yolu ise hassas olan bölgelerden baskıyı uzak tutmaktır.
Ağrıların önlenmesi için nasırlardan nasır ilaçları kullanarak kurtulmak mümkündür. Tekrar
nüksetmemesi için nasırlı kısımların sürtünme ve baskılardan uzak tutulması gerekir.
* Spor ayakkabıları da nasıra sebep olabilir. Parmaklar arasında oluĢan nasırlara tıbbi
müdahale de bulunulmalıdır.
* Ayakta su toplanması da önemli bir sıkıntıdır. Yeni alınan ayakkabılar ve iyi giyilmeyen
çoraplar ya da sert zeminler üzerindeki koĢular sonucu meydana gelirler. Bunu önlemek için
ayakkabının sıkan ve sürten kısımlarına sabun sürmek gerekir.
* Su kabarcıkları küçükse patlatılmamalı, kendiliğinden kuruması sağlanmalıdır. Kabarcık
büyükse patlatmak, suyunu akıtıp mikroplardan temizlemek yerinde olur. Bu iĢlemler
sırasında tıbbi temizleyicilerin kullanılması gerekir.
* Ayakların terlemesi de sporcular için önemli bir problemdir. Bu durumda biraz
bakımsızlıktan veya yanlıĢ kullanılan çoraplardan kaynaklanmaktadır. Böyle kimseler
ayaklarını sürekli soğuk su ve sabunla yıkamalıdırlar. Ayrıca hava geçiren ayakkabılar
giymelidir
141
3- Soyunma odaları hijyeni için öneriler:
* Çok sıcak suda ve çamaĢır deterjanı ile yıkanmıĢ bir havlu ile duĢtan sonra kurulanınız.
BaĢkasının havlusunu paylaĢmayınız. Hijyenik olmayan havlular gözlerin kızarması, deri
bozuklukları, virüs enfeksiyonları veya mantar enfeksiyonları gibi hastalıklara neden
olabilirler.
* Mutlaka oturmanız gerekiyorsa, oturacağınız yeri silin ve kurulayın.
* Oturmadan önce giysilerinizi giyiniz. Soyunma odalarında mümkün olduğunca ayakkabı ve
terlik giyiniz. DuĢta terlik kullanarak ayak mantarının yayılmasını önleyebiliriz. Terliklerinizi
baĢkalarına kullandırmayınız.
* DuĢtan sonra ayaklarınızı en son kurulayınız. Parmak aralarını mutlaka kurutunuz ve
pudralayarak mantar oluĢmasını engelleyiniz.
* Özellikle grip ve soğuk algınlıklarının salgın olduğu dönemlerde takım arkadaĢlarınıza ve
diğerlerine dokunmaktan kaçınınız. Dokunmaktan kaçınan zamanlarda, parmaklarınızı
ağzınıza dokundurmadan veya parmaklarınızla bir yiyeceği ellemeden önce, ellerinizi sabun
ve ılık su ile yıkayınız.
* Soğuk algınlığı ve diğer virüsler, hapĢırma veya öksürme ile kirlenmiĢ havalardan daha çok,
el-ağız temaslarında bulaĢırlar.
* Hafta da en az bir defa soyunma dolabınızı antiseptik bir sprey ile temizleyiniz.
*Yönetimden duĢ odalarının ve soyunma odası zemininin periyodik olarak antiseptik bir
temizleyici ile korunmasını ısrarla talep etmeniz gerekir.
GüreĢ ve judo gibi temas olan spor türlerinde deri enfeksiyonları ve mantarların
azaltılması için öneriler (5,7):
- Maddelerin doğru kullanımı ile de ilgili olan bir enfeksiyon kontrol planı oluĢturulmalıdır.
- Yeni, çabuk ve hızlı deri değiĢiklikleri ortaya çıkanda belli ölçülerde hemen doktor kontrolü
yapılmalıdır.
- GüreĢ minderinin üst yüzeyi dezenfekte edilmelidir. Hatta tüm güreĢçilerin gezdiği salon
içi alanlar dezenfekte edilmelidir. GüreĢçiler, yaralardaki bakterileri sürtünmeler esnasında
mindere bulaĢtırabilirler.
142
- DuĢ ve tuvaletlerde yeterli miktarda antibakteriyel temizleyiciler olarak sıvı sabun
bulunmalıdır.
- Soyunma odalarının, oturma bankları ve minderlerin temizlenmesi ve enfeksiyona karĢı
(mantar, bakteri ve virüslere karĢı) ilaçlanması olmalıdır. Özellikle duĢlar ve soyunma odaları
buralarda doğan mantar hastalıklarının sıklıkla ortaya çıkmaması için ilaçlanmalıdır.
- Önemli: Etki zamanı veya konsantrasyon önerilen miktarda olmalıdır.
- El temizliği için 15 saniye sürede üzerinde yeterli miktarda antibakteriyal sabun kullanmak
gerekir. Eller havlu ile kurulanır. Sonra alkollü mendil ile dezenfekte edilmeleri önerilir.
- Antrenmandan sonra sporcular komple duĢ almalıdır. Bu esnada antibakteriyal sabun
kullanılır. Müsabakadan sonra (öncede) antibakteriyal duĢ alınmalı (antibakteriyal sabun ve
Ģampuan vs).
- Kozmetik vücut bakımı önerilmez. Çok sayıda mikro organizmalar vücuda deliklerden
girebilir.
- Antrenmanda giyilen elbise günlük yıkanmalıdır. Elbiseler antibakteriyal deterjanlarla
yıkanmalıdır.
- Dizlik ve kulaklık gibi koruyucular günlük dezenfekte edilmelidirler. GüreĢ minderleri
dezenfekte edilmelidir. Mantar öldürücü ilaçlar kullanılmalıdır.
arasında
-Sporcular
gerekli
olan
saç
fırçaları,
tırnak
makası,
jilet
gibi
Ģeyler
ve havlu vb paylaĢılmaz. Tarak ve fırça gibi malzemeler ortak kullanılmamalı.
- GüreĢçiler arasında kıyafet değiĢimi (mayo, güreĢ ayakkabısı vs) yapılmamalı.
- Sporcuda yara varsa onlar pansuman edilip kapatılmalıdır. Tırnaklar kısa kesilmelidir.
- Kortizon kremleri gerekli olduğunda kısıtlı ölçüde kullanılmalıdır (bölgesel savunma
sistemini azaltırlar).
- GiriĢ yerleri temizlenmelidir. Minderler günde 2 defa (antrenmandan önce ve sonra) enfekte
edilmeli.
-Tüm güreĢçiler bu hastalıkların oldukça bulaĢıcı doğası hakkında bilgili olmalıdır. Bu tür
durumlar
ortaya
çıkınca
onları
gizlememelidir.
Band
ve
flasterleri
baĢkalarına
vermemelidirler. Tedavi yoluna gitmelidirler.
- Özellikle göz bölgesinde olan küçük sakatlıklardan da kaçınılması için tırnaklar küçük
kesilmelidir.
-Uygun bir deri bakımı kremleri kullanılmalıdır. Deri elastikiyetini artıran, mikropları öldüren
vs.
143
- Mantar hastalıkları sıklıkla ayakta olduğu için ayaklar duĢtan sonra iyice kurulanmalıdır,
parmak araları özellikle. DuĢtan sonra özellikle ayaklar iyi kurulanmalıdır. Fön makinesi
kullanılabilir. Yanınızda size ait ve sadece sizin kullanacağınız terlik taĢımak önemlidir.
- GüreĢ
ayakkabıları temiz
olmalıdır. Tuvaletlere
gidilen ayakkabılarla mindere
basılmamalıdır.
Sonuç olarak güreĢçilerde mantar enfeksiyonlarının görülme sıklığını azaltmak için gereken
uygun koruyucu önlemler hazırlanmalı ve uygulanmalıdır.
KAYNAKLAR:
1-Adams B B. Transmission of cutaneous infections in athletes. Br J Sports Med 2000;
34:413-4.
2-Agel J, Ransone J, Dick R, et al. Descriptive epidemiology of collegiatemen's wrestling
injuries: National Collegiate Athletic Association Injury Surveillance System, 1988-1989
through 2003-2004. J Athl Train 2007;42:303-10.
3-Deuser E.,1984),Scnell WiederFit, Bintz Verlag-6050 Offenbach/MAIN
4-Dworkin MS, Shoemaker PC, Spitters C, et al. Endemic spread of herpes simplex virus type
1 among adolescent wrestlers and their coaches. Pediatr InfectDis J 1999;18:1108-9.
5-Eisfelder
M.,Ringer
pilzundan
dere
infektiöse
Sportlererkrankungen,www.ringen-
bezirk1.de/.../e42d1885bf4422a0...
6-Eisfelder M. (2013);Hautarzt – Allergologie – Naturheilverfahren – 78628 Rottweil –
Saline 5
7-Eisfelder
M. ( 9.2015), Adaptiertnach: NationalAthleticTrainers' AssociationPosition
Statement: Skin Diseases, veröffentlicht in J Athl Train. 2010 Jul-Aug; 45(4): 411–428.
8- Kohl TD et al, J Athl Train. 2000,Oct;35(4):427-30.,Kohl TD et al, Sports Med. 2000
Jun;29(6):439-47.
9-Landry GL, Chang CJ. Herpes and tinea in wrestling: managing out breaks, knowing when
to disqualify. PhysSportsmed2004;32:34-41.
10- Mohammad T Hedayati et al, Br J Sports Med. 2007 May; 41(5): 332–334.
11-Sakamoto Y, Ueki S, Shimanuki H. et al. Effects of low-intensity physical exercise on
acute changes in resting saliva secretory Ig Alevels in the elderly. Geriatr Gerontol Int
2005;5:202-6.
12-Shahla Shadzi et al, AdvBiomedRes. 2014; 3:241.
13-Shahindokht Bassiri-Jahromi and Ali Asghar Khaksar, Indian J Dermatol. 2008; 53(3):
132-136.
144
14-Simmons A. Clinical manifestations and treatment considerations of Herpes Simplex
Virus infection. J InfectDis2002;186(Suppl 1):S71-7.
15-Zahra Ahmadinejad, NedaAlijani,
Sedigeh Mansori, VahidZiaee.,; Common Sports-
Related Infections: A Review on Clinical Pictures, Management and Time to Return to
Sports, Asian J Sports Med; Vol 5 (No 1), Mar 2014.
16-Zahra Ahmadinejad, ; AlirezaRazaghi; AdelNoori;
Sayed-Jamal Hashemi; Rajab Asghari; Vahid Ziaee.;Prevalence of Fungal Skin Infections in
Iranian Wrestlers, Asian Journal of Sports Medicine, Volume 4 (Number 1), March 2013,
Pages: 29-33
17- Virginia school health guidelines. Infectious disease control. Available at:
http://www.vdh.state.va.us/epi/newhome.htm, Access date: June 25, 2013.
Ġnternet kaynaklar:
18- http://www.hakanbuzoglu.com/tinea-pedis-ayak-mantari/
19-http://www.hthayat.com/saglik/haber/1023357-en-sik-gorulen-deri-hastaligi-molluskumkontagiozum
20-http://www.alternatifterapi.com/icerik/mantar-fungal-enfeksiyonlari-nedir
21-http://www.memorial.com.tr/saglik-rehberleri/ucuk-hastaligi-herpes-simpleks/
22-http://www.saglikocagim.net/kl-koku-iltihab-folikulit-nedenleri-ve/
23-http://www.saglikkitabi.org/tag/trichophyton-rubrum
24-http://sacdokulmemesi.com/Sac-Dokulmesi-Nedir
25-https://www.medikalakademi.com.tr/egzama-atopik-dermatit-nedir-nedenleri-belirtileritedavisi/
26-http://www.sedefhastaligi.com/sedef-hastaligi-bulasicimidir.html
27-http://www.saglikocagim.net/gul-hastalg-nedir-gul-hastalg/
28-http://www.hastarehberi.com/yedek/cilt/cilt2/impetigo.htm
29-http://www.jinekolognet.com/molluscum-contagiosum.asp
145
GÜREġÇĠLERDE RUHSAL ZEKÂ VE SALDIRGANLIK ARASINDAKĠ
ĠLĠġKĠ
(Samsun Örneği)
Mehmet TÜRKMEN1
Saeed SHOKOUFEH2
Onur ÖZTÜRK1
1
2
Ondokuz Mayıs Üniversitesi YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun/ TÜRKĠYE
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi-Spor ABD., Samsun/ TÜRKĠYE
ÖZET
Türkiyenin en eski sporlarından biri olan güreĢ, dünya tarihinde Türklerin en çok
madalya aldığı bir spor dalıdır.Türk güreĢi ülkemize 27 Olimpiyat,37 Dünya ve 50 Avrupa
Ģampiyonluğu kazandırmıĢtır. Bu çalıĢmanın amacı genç erkek güreĢçilerde Ruhsal zekâ ve
Saldırganlık arasındaki iliĢkinin incelenmesidir. ÇalıĢmanın evrenini; Samsun‟da aktif olarak
spor yapan bireylerden oluĢturmaktadır. AraĢtırmanın örneklemi ise 17 ile 20 yaĢ arası genç
güreĢciler
oluĢturmaktadır.
AraĢtırmada
veri
toplamak
için
Buss-Perry tarafından
gerçekleĢtirilen Saldırganlık Ölçeği (BPAQ 1992) ve King tarafından gerçekleĢtirilen Ruhsal
Zekâ (SISRI 2008) ölçeği” kullanılmıĢtır. Veri analizi için, Pearson korelasyon katsayısı ve
çoklu regresyon kullanılmıĢtır.Yapılan çalıĢmada Ruhsal zekâ nın alt buyutları ile saldırganlık
alt buyutlar arasında negatif ve anlamlı iliĢkiler oldoğu saptanmıĢtır (p>0.05). Bu bulgular
doğrultusunda yüksek düzeyde Ruhsal zekâya sahip olan sporcular spor alanlarında daha az
saldırgan davranışlar sergileyecekleri düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: GüreĢçi; Saldırganlık; Ruhsal zekâ
146
THE RELATIONSHIP BETWEEN SPIRITUAL INTELLIGENCE AND
AGGRESSION AMONG YOUNG WRESTLERS
(SAMSUN PROVINCE)
ABSTRACT
Wrestling in the Turkey world history is one of the most decorated sports. Wrestling
has brought to our country 27 Olympic, 37 world and 50 European championship. Wrestling
is one of the oldest sports of Turkish people.The aim of this study is to determine the
relationship between spiritual intelligence and aggression. The sample of the research were male
wrestlers aged 17 to 20 years (mean age= 18.56) selected with convenience sampling among
individual who are wrestling in Samsun. Measurement tools used in this study were King
Spiritual Intelligence Scale (2008) and Buss and Perry Aggression Questionnaire (1992). For
data analysis, Pearson correlation and multiple regression techniques were used. The results
showed that Spiritual Intelligence and its subscales had significant relation with Aggression
and its subscales. These findings refer this matter that athletes who have a high level of
spiritual intelligence, show less aggression in Sports fields.
Key Words: Spiritual Intelligence, Aggression, wrestlers
GĠRĠġ
Saldırganlık, ruhbilim terimleri sözlüğün‟de „bireyin kendi düĢünce ya da
davranıĢlarını, dıĢtaki direnmelere karĢın zorla karĢısındakine benimsetme çabası‟ olarak
tanımlanmaktadır. BaĢka kaynaklarda ise saldırganlık, „baĢkalarını inciten, psikolojik ve
fizyolojik zarar veren her türlü davranıĢ‟, „baĢkalarını incitme niyeti taĢıyan her türlü
davranıĢ‟ ya da „öfke içeren davranıĢ‟ gibi farklı Ģekillerde ifade edilmektedir.1
Saldırganlık baĢkalarını incitmeyi amaçlayan her türlü davranıĢ ya da eylemdir
Ģeklinde tanımlanabilir. Bazı psikologlara göre belli ölçüler içinde saldırganlık, yaĢamı
sürdürmek için gerekli olan davranıĢların kaynağı ve itici gücü olarak değerlendirildiği gibi,
bu gün artık saldırganlık, olumsuz manalarıyla değil de, kendini ortaya koymak, kendi
haklarını savunmak (atılgan saldırganlık) anlamlarıyla da tanımlanmaktadır.2 MACKAL‟a
(1979) göre saldırganlık bir kiĢinin diğerlerine veya kendine, fiziksel veya psikolojik zarar verme,
incitme, yaralama amacı güden davranıĢtır.3
147
Ruhsal zekâ, yaĢamın hem fiziksel tarafı ile hem de manevi yönüyle ilgilenen, bilginin
eksiksiz ve doğru anlaĢılmasını sağlamayan bir zekâ türüdür.Yüzyılın sonlarına doğru
rasyonel zekâ ve duygusal zekâ hakkında yapılan bir çok çalıĢma her iki zekâ türünü
kapsayan üst bir zekâ olgusunun varlığını göstermektedir. Anlam ve değerlerle ilgili
sorunların çözümlenmesinde iĢimize yarayan, davranıĢlarımıza ve hayatlarımıza daha büyük
ve daha zengin anlamlar kazandıran bu zekâ türü ruhsal zekâ (SQ) dır4
Descartes'e göre ruh ve bedenin birleĢtiği nokta salgı bezleridir. Çağımızda beynin
iĢlevleri açısından salgı bezlerinin pek mühim bir iĢlevinin olmadığı kanıtlanmıĢ, ruh ve
bedenin ayrıĢtırılıp tekrar birleĢtirilmesi de çok anlamlı bulunmamıĢtır5.Gardner'ın çoklu zekâ
kuramında yer almayan, kendisinin bahsettiği "Biz kimiz?", "Nereden geliyoruz?",
"Amacımız nedir?" türünden en temel konular üzerinde eğilim gösteren varoluĢçu zekâdan
söz edilebilir. Gardner bu zekâya ait bilimsel kanıt bulunmadığı ve zekâ ölçütüne uymadığı
için varoluĢçu zekâyı yeni bir zekâ türü olarak tanımadığını, hatta yarım bir zekâ türü
olduğunu belirtir6. Bozdağ üç temel zekâ türünün farlılıklarını Ģu Ģekilde ifade etmektedir:
"Kıyamet kopuyorsa, IQ tepkisiz bırakır; EQ korkutur; SQ elinizdeki fidanı diktirmek için son
saniyelerinizi yarıĢtırır"7.
Uluslararası arenada gün geçtikçe yaygınlaĢmasıyla göze çarpan ve büyük ilgi gören
güreĢ sporu, dünyada milyonlarca izleyicisi bulunan bir spor dalıdır. Birçok ülkede güreĢ,
okulların ve kulüplerin vazgeçilmez temel eğitim branĢlarından biri olmuĢtur. GüreĢ,
mücadele gerektiren zevkli bir spor dalıdır.Bunun yanında psikolojik, fiziki ve pedagojik
değerleriyle gençlerin sevdiği ve ilgi gösterdiği bir branĢtır. GüreĢin temel teknik becerilerinin
öğrenilmesi,
karmaĢık bir iĢ değildir. Tek kol, tek dalma, künde vs. gibi teknikler, aslında kiĢilerin
çocukluk döneminden beri farkında olmadan yapmıĢ olduğu tekniklerdendir8.
Literatür taraması yapıldığında; Türkiye‟de Ruhsal zekâ ve Saldırganlık konu alan
çalıĢma sayısının az olması bu çalıĢmanın yapılmasındaki en önemli sebeplerin baĢında
gelmektedir..Bu çalıĢmada güreĢçilerde ruhsal zekâ ve saldırganlık arasındaki iliĢki
karĢılaĢtırmak amacıyla yapılmıĢtır.
148
GEREÇ VE YÖNTEMLER
AraĢtırma Grubu
ÇalıĢmanın evrenini; Samsun‟da aktif olarak spor yapan bireyler oluĢturmaktadır.
AraĢtırma örneklemi rastgele örnekleme yöntemi kullanılarak oluĢturulmuĢtur. AraĢtırmanın
örneklemi 118 güreĢci olmak üzere tamamı erkek sporculardan oluĢmaktadır.
Veri Toplama Araçları
ÇalıĢmada kullanılan veri toplama aracı iki bölümden oluĢan bir anket formudur.
AraĢtırmacı, anketlerin uygulanacağı takımların ilgili hocalarıyla görüĢüp gerekli izinleri
aldıktan sonra 1-30 Nisan 2016 tarihleri arasında Samsun'da çeĢitli konumlara ve spor
salonlarına giderek, bireylere anketin açıklamasını yaptıktan sonra soruları sağlıklı bir Ģekilde
cevaplamasına yardımcı olmuĢtur. Birinci bölümde Buss ve Perry tarafından geliĢtirilen
“sldırganlık ölçeği” kullanılmıĢtır. Anket 5‟li likert tipi ölçek Ģeklinde uygulanmıĢtır. Fiziksel
saldırganlık, sözel saldırganlık, düĢmanlık ve öfke olmak üzere saldırganlığın dört farklı
boyutunu ölçmeyi amaçlamaktadır. Fiziksel saldırganlık alt ölçeği, baĢkalarına fiziksel olarak
zarar verme ile iliĢkili 9 soru; sözel saldırganlık alt ölçeği, baĢkalarını sözel yolla incitmeyi
içeren 5 soru; öfke alt ölçeği, saldırganlığın duygusal boyutunu ölçmeyi hedefleyen 7 soru;
düĢmanlık alt ölçeği ise saldırganlığın biliĢsel boyutunu ölçmeyi hedefleyen 8 soru
içermektedir. Bu çalıĢmada saldırganlık anketinin iç tutarlığı .90 elde edilmiĢtir.( Cronbach
alfa) Ġkinci bölümde ise King tarafından geliĢtirilen “Ruhsal Zekâ ölçeği” kullanılmıĢtır. Ana
formu olan anket 72 soru içerir bu çalıĢmada ise 31 maddeden oluĢan kısa Formu
kullanılmıĢtır. Anket 5‟li likert tipi ölçek Ģeklinde uygulanmıĢtır. EleĢtirel düĢünme varoluĢu,
kiĢisel anlam üretimi, transandantal farkındalık ve bilinçli durum geniĢliği olmak üzere
Ruhsal zekânın dört farklı boyutunu ölçmeyi amaçlamaktadır. EleĢtirel düĢünme varoluĢ alt
ölçeği, hayat, ölüm, Ölümden sonra yaĢam, gerçeklik , adalet ve varoluĢ 7 soru; kiĢisel anlam
üretim alt ölçeği, Zihinsel ve fiziksel deneyimlerin KiĢisel hedefleri içeren 5 soru;
transandantal farkındalık alt ölçeği, Kendi ve baĢkalarınada transandantal boyutlarını
belirleme yeteneği ölçmeyi hedefleyen 7 soru; bilinçli durum geniĢleme alt ölçeği ise ruhsal
durumuna Bilinç ya da ötesi Ģeklinde girmek 5 soru içermektedir. Bu çalıĢmada Ruhsal Zekâ
anketinin iç tutarlığı .88 elde edilmiĢtir. ( Cronbach alfa)
149
Verilerin Analizi
Katılımcılardan elde edilen verilere IBM SPSS Statistics v20.0 porogramı aracılığıyla
çeĢitli istatistiki analizler uygulanmıĢtır. Bulguların açıklaması için Tanımlayıcı istatistikler
kullanılmıĢtır (Ortalama, standart sapma ve grafik). Veri analizi için EĢzamanlı çoklu
regresyon yöntemi ile saldırganliğın Ruhsal zekâ bileĢenleri üzerinden tahmın etmek için,
Saldırganliğın,
Regresyon
ruhsal zekâ bileĢenleri toplam puan üzerinden tahmin etmek için Linear
ve
ruhsal
zekâ
ve
saldırganlık
arasındaki
iliĢkiyi
belirlemek
için
Pearson korelasyon testi kullanılmıĢtır. Analizlerde istatistiki anlamlılık düzeyi (p<0.05)
olarak alınmıĢtır.
BULGULAR
Tablo 1 ve 2'de
dağılım endeksleri, ortalama ,Standart sapma ve minimum ve
maksimum puanı AraĢtırmanın değiĢkenleri için kullanılmıĢtır.
Tablo 1. DeğiĢkenlerin standart sapması ve ortalaması
Minimum
Maksimum
Endeks DeğiĢiklikler
Ort. ± S.S.
DeğiĢikenler
60
30
14.01
5.4 ± 40.20
Ruhsal zekâ
150
80
8.23
9.49 ± 115.35
Saldırganlık
Tablo 1 de Elde edilen sonuçlara göre, Saldırganlık Testine katılanlar En düĢük
Varyasyon katsayısı ile en çok yönelmeye sahiptirler.
Tablo 2 . Alt buyutlarinin standart sapması ve ortalaması
Minimum
Maksimum
Endeks DeğiĢiklikler
Ort. ± S.S.
Alt buyutlar
5
19
20.85
12.40 ± 2.50
EleĢtirel düĢünme
varoluĢu
3
13
23.50
8.49 ± 2.0
KiĢisel anlam üretimi
2
15
23.45
8.20 ± 2.0
Transandantal
farkındalık
3
14
27.82
8.13 ± 2.21
Bilinçli durum
geniĢliği
25
45
9.42
33.50 ± 3.32
Fiziksel saldırganlık
13
24
12
19.63 ± 2.50
Sözel saldırganlık
19
36
10.45
28.02 ± 3.0
DüĢmanlık
22
39
10.03
30.85 ± 3.20
Öfke
150
DeğiĢkenler
Ruhsal Zekâ
Saldırganlık
Tablo 2 incelendiğinde, Ruhsal zekâ bileĢenleri arasında EleĢtirel düĢünme varoluĢu
en az ve bilinçli durum geniĢliği en çok ve Saldırganlık bileĢenleri arasında Fiziksel
saldırganlık en az ve sözel saldırganlık en çok varyasyon katsayısına sahip oldukları
saptanmıĢtır.
Tablo 3 .DeğiĢkenlerin korelasyon matrisi
10
1
1
DeğiĢkenler
1
RUHSAL ZEKÂ
1
-0.60
Saldırganlık
1
-0.40
0.59
DüĢünmeVaroluĢu
1
0.03
-0.30
0.53
KiĢisel Anlam
1
0.13
0.09
-0.23
0.48
Farkındalık
1
0.13
0.11
0.24
-0.40
0.60
Bilinçli Durum
1
-0.40
-0.19
-0.23
-0.35
-0.85
-0.48
FizikselSaldırganlık
1
0.44
-0.27
-0.23
-0.20
-0.19
0.70
-0.41
Sözel Saldırganlık
1
0.42
0.64
-0.31
-0.25
-0.21
-0.43
0.82
-0.52
DüĢmanlık
0.55
0.48
0.51
-0.35
-0.08
-0.22
-0.30
0.79
-0.42
Öfke
9
8
7
6
5
4
3
2
Tablo 3incelendiğinde, Ruhsal zekâ deiğiĢkenler ile Saldırhanlık alt buyutlar arasında
negatif ve anlamlı iliĢkiler olduğu saptanmıĢtır.Fakat farkındalık ve öfke arasında hiç bir
anlamlı iliĢki bulunamadı. (a=-0.08 p>0.05)
TARTIġMA
Bu çalıĢmada, sporun rehsal zekâ ve saldırganlık üzerinde önemli bir yeri olduğu
vurgulanmaktadır. Ayrıca yapılan birçok çalıĢmanın sonucunda, sporun sadece kiĢilik
geliĢiminde değil, saldırganlık ve onun gibi olumsuz etkenler üzerinde olumlu etkilerinin
olduğu belirlenmiĢtir. Spor bireylerin sosyalleĢmesinde bir araç olduğu gibi, içerisinde
barındırdığı hareketler ve oyunlar sayesinde, bireye duygularını ifade etme ve kendini
gerçekleĢtirebilme imkânı vermektedir. Birey spor sayesin de, baĢta saldırganlık dürtüsü
olmak üzere birçok olumsuz güdülerini boĢaltır ve onları kontrol altında tutmasını öğrenir.9
151
Bulgulara dayanarak, Eğer Ġnsanların ahlaki Ģeklinde baĢkaları ile iletiĢime geçerseler
ve her koĢulda baĢkalarına yardım ederselr mükemmel bir bireyin oluĢmasını göre biliriz. Bu
sebeple ruhsal zekânın güçlendirilmesi ile baĢkalarının haklarına saygı gösterme ve onun
ardendan saldırganlığın azalmasınıa yardım ede biliriz. AraĢtırmanin bulgularına göre,
manevi zekâ ve saldırganlık arasında ters bir iliĢki oldouğu gözlemlenmiĢtir. King ve ark
tarafından yapılan viable model and self-report measure of spiritual isimli çalıĢmada(2009)
Bizim çalıĢmamıza paralel olarak anlamlı iliĢki tesbit edilmiĢtir. Az sayıda çalıĢma
maneviyat ve saldırganlık arasındaki iliĢkiyi incelemeye almıĢtır. Mevcut literatürler
maneviyat
ve
düĢmanlık
arasındaki
ters
iliĢkiyi
göstermektedir.
(Koenig
2001
sayfa100,Lonczak, Clifasefi, Marlatt, Blume & Donovan 1994 sayfa 92). Drescher, Post
Traumatic Stress Disorder (PTSD) isimli çalıĢmada affetme ile saldırganlık arasında negatif
iliĢki göstermiĢtir. Bu iliĢki, yüksek affetme düzeyde olan bireylerin daha az agresif olma
ihtimalini göstermektedir (Drescher, Didion, Foy, Mayo & Weber2007 syfa 56). Az sayıda
çalıĢma afetmet ve saldırganlık arasındaki iliĢkiyi incelemeye almıĢtır ancak hepsi afetmek
duygunun saldırganlığın azaltığı gerçeyi vurgulamaktadırlar. Noormohammadi ve ark10
Ergenlerde ruhsal zekâ ve bağlanma biçimleri ile saldırganlık arasındaki iliĢkisi isimli
çalıĢmanın sonucunda;
Manevi zekâ ve güvenli bağlanma stili ile saldırganlık arasında
negatif bir iliĢki olduğu belirlenmiĢtir. Psikologlar, yüksek manevi zekâ olan insanlaraın en
bariz sıfatlarından biri kendini kontrol ede bilme özelliği olduğunu vurgulamaktadırlar.(
Emmons 200b,sayfa3). Denson, DeWall & Finkel Kendini kontrol etme ve saldırganlık isimli
çalıĢmanın sonucunda; Kendini kontrol etme özelliği saldırganlığın azaltılma üzerinde bir
etki oldu bildirilmiĢtir.Anderson,11 tarafından yapılan araĢtırmada, saldırganlık tavır ile
sorumluluk ve uyumluluk alt boyut arasında ters orantılı anlamlı iliĢki olduğu ve kiĢilik
özellikleri
ile
agresif
davranıĢlar
arasında
doğrudan
ve
dolaylı
iliĢkililer
rastlanmıĢtır. AraĢtırmaya bakılırsa,kendine hakim olan bireyler daha az Ģıdet eğilimi
göstermektedirler Castillo, Fallon, Baca, Conforti & Qualls 2002 p119 Orcutt. King L. &
King D.2003 p382). Emmonsa göre(2000)12 Ruhsal zekâ manevi amaca ulaĢım bir süreç ve
bilgilerin günlük hayatta sorunların çözmesi için adaptif kullanımıdır. Ümit(2010)‟in
ergenlerin saldırganlık düzeyleri ve duygusal zekâları arasındaki iliĢkiyi incelediği çalıĢmada,
ergenlerin saldırganlık ölçeği puanları ile duygusal zekânın alt boyutlarından aldıkları puanlar
arasında, düĢük düzeyde, negatif yönde ve istatistiksel bakımdan anlamlı bir iliĢki olduğu
gözlenmektedir13. Duygusal zekânın genel ruh durumu boyutu; insan iliĢkilerinde birleĢtirici
bir element olmasının yanı sıra, problem çözümleme ve stres toleransında etkili, motive
152
edicilik özelliğini tanımlar (Acar, 2001) 14. Genel ruh durumunu olumlu yönde geliĢtirebilen
insanların saldırganlık eğilimlerini kontrol altına alabileceği düĢünülebilir.
Sonuç olarak; Ģiddet ve saldırganlık spor hayatında artan bir ivmeyle,günlük
hayatımızda ve sporda sıkça rastlanan bir davranıĢ biçimi olmuĢtur. Duygusal zekânın
geliĢtirilebilir olması, spor eğitim sisteminde gerekmektedirtir. Duygusal zekâ, bireyin
kendini tanımasına, duygularını kontrol edebilmesine, kendi dıĢındaki insanlarla sağlıklı
iliĢkiler yürütmesine,saldırgan tavırlarının azalması ve toplum içinde yararlı eylemler
üretmesine yardımcı ola bileceiği düĢünülmektedir. Daha sonraki çalıĢmalar için mevcut
literatür ve bu araĢtırma sonuçları incelendiğinde, konuyla ilgili farklı metodoloji ve
örneklemlerle yeni araĢtırmaların yapılması önerilebilir.Bu araĢtırmada güreĢcilerin
saldırganlık düzeyleri ile duygusal zekâ düzeyleri arasında bir iliĢkinin olup olmadığı
incelenmek istenmiĢtir.
KAYNAKLAR
1.
2.
Enç M. Ruh Bilim Terimleri Sözlüğü.ANKARA. TDK, 1980.
Budak, Selçuk, Psikoloji Sözlüğü,ANKARA, Bilim ve Sanat Yayınları, 654
3.
MACKAL, P. Karl Psychological Theories of Aggression,Holland Publishing Company, Amsterdam,New
York, 1979
4.
Danah Zohar Ve Ian Marshall, Ruhsal Zekâmızla Baglantı Kurmak (SQ), Çeviren: Burak Erdemli, Kemal
Budak, Ġstanbul: Meta Yayınları, 2004, s. 16.
Karl Jaspers, Descartes Ve Felsefe, Çev: Akın Kanat. Ġzmir: Ġlya Yayınevi, 2005, s. 74.
Robert Solomon, "A Psychological View Of Spirituality And Leadership: Finding Meaning Through
Howard Gardner‟s Notion Of Existential Ġntelligence",School Administrator, 59(8), 2002, s. 38-39.
Muhammed Bozdağ, Ruhsal Zekâ (SQ), 215. Baskı, Ġstanbul: Yakamoz Yayınları, 2010, s. 18.
Gökdemir K. GüreĢ Antrenmanının Bilimsel Temelleri. Ankara: Poyraz Ofset; 2000.
Öztürk Ü, Orta Dereceli Okullarda Beden Eğitimi, 2. Baskı. Ġstanbul, Kayı yayıncılık, 2005: 71-101.
Noormohammadi, Maryam. Rahim nahal, Zainab. Byabanyan, Ergenlerde ruhsal zekâ ve bağlanma
biçimleri ile saldırganlık arasındaki iliĢkisi. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Altıncı Uluslararası Konferansı
Tutanakları. Çocuk ve Ergen Psikiyatri Birliği Ġran, Tebriz, Eylül 1392 Sağlık Bilimleri Tebriz Üniversitesi.
Anderson C, Carnagey NL, Flanagan M, Benjamin, AJ. Violent video games: Specific effects of violent
contenton aggressive thoughts and behavior. Advances in experimental social psychology. Journal of
Research in Personality, 2004, 36:199–249.
Emmons, R. A. (2000b). Is spirituality an intelligence? Motivation, cognition, and the psychology of
ultimate concern. The International Journal for the Psychology of Religion, 10(1), 3-26
Ümit, N. (2010). Ergenlerin Duygusal Zekâları ve Saldırganlık Düzeyleri Arasındaki İlişkinin
İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü. Ankara.
Acar, F.T.(2001) Duygusal Zekâ Yeteneklerinin Göreve Yönelik ve İnsana Yönelik Liderlik Davranışları
İle İlişkisi. Ġstanbul Üniversitesi (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi). Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Ġstanbul.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
153
GÜREġÇĠLERĠN BASKIN OLAN VE OLMAYAN BACAKLARININ
DENGE AÇISINDAN KARġILAġTIRILMASI
Mutlu CUĞ1, Mücahit FĠġNE1
1
Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
ÖZET
Amaç: Bu çalıĢmanın amacı herhangi bir alt ekstremite sakatlığı bulunmayan 18 yaĢ altı
güreĢçilerin baskın olan (dominant) ve olmayan (nondominant) bacaklarının denge
performanslarının karĢılaĢtırılmasıdır.
Metod ve Yöntem: ÇalıĢmaya toplam 21 erkek güreĢçi (yaĢ ortalaması:14.9±1.41 yıl, boy
uzunluğu ortalaması:167.5±8.7 cm ve kilosu:65.42±15.02 kg) katılmıĢtır. GüreĢçilerin
dominant olan ve olmayan bacaklarının dengelerinin ölçülmesinde yıldız gezinme denge testi
(Star
Excursion
Balance
Test)
kullanılmıĢtır.
Sporcular
istedikleri
bacakla
teste
baĢlamıĢlardır. Anterior, Posteromedial ve Posterolateral yönlerde 6 tane deneme testi
yapıldıktan sonra sporcular ölçümlere baĢlamıĢ ve her yönde 3 ölçüm yapılarak ortalamaları
alınmıĢtır.
Bulgular: GüreĢçilerin dominant bacakları ile dominant olmayan bacakları arasında
istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunmuĢtur. GüreĢçilerin dominant olmayan bacakları
hem anterior (Dom:69%, NonDom:71%) hem de Posterolateral yönlerde (Dom:94%,
NonDom:96%) anlamlı oranda daha dengeli olarak bulunmuĢtur.
TartıĢma: En az 2-3 yıl güreĢ eğitimi alan 18 yaĢ altı sporcularda bile bacaklar arasındaki
denge farkı gözlemlenmesi bacakların denge açısından simetrik geliĢmediğinin bir göstergesi
olabilir. Bu farklılığın elit düzeye doğru giderek artması beklenebilir.
Öneriler: Rehabilitasyonun amacı sporcuyu sakatlık öncesi seviyeye ulaĢtırmak olduğundan
ve çalıĢmamızdan elde edilen sonuçlara göre bacaklar denge açısından birbirlerini
yansıtmadıklarından, yıldız gezinme denge testi gibi detaylı ekipman gerektirmeyen testlerle
güreĢçilerin denge parametreleri açısından sezon-öncesi, sezon-içi ve sezon-sonu gibi
periyodik ölçümlerinin yapılması önerilebilir.
Anahtar Sözcükler: Denge, GüreĢ, Yıldız Gezinme Denge Testi.
154
THE COMPARISON OF THE DOMINANT AND NONDOMINANT LEG'S OF THE
WRESTLERS IN TERMS OF BALANCE
ABSTRACT
Aim: The purpose of this study was to compare the dominant and nondominant leg's of the
wrestlers who are under 18 years old, without any lower extremity problems. If postural
control performance symmetry exists between the dominant and nondominant legs during
dynamic balance tasks, it can be suggested that uninjured limb can be used as a reference to
evaluate the recovery process.
Methods: Twenty-one male wrestlers (mean age: 14.9±1.41,years, height :167.5±8.7 cm and
weight:65.42±15.02 kg) were participated in the study. Star Excursion Balance Test was used
to evaluate the wrestler's dominant and non-dominant leg balance performance. Athletes were
allowed to begin to study with their preffered leg. After completing 6 familiarization trials in
each directions (Anterior, Posteriomedial, Posterolateral), 3 succesful test performances were
recorded.
Findings: Significant differences were found between dominant and non-dominant leg‟s
balance performances. Non-dominant leg‟s anterior (Dom: 69%, NonDom: 71%) and
Posteromedial (Dom: 94%, NonDom: 96%) balance performances were found superior than
dominant leg‟s balance performance. Differences between dominant and non-dominant leg‟s
balance performance of the wrestlers, who are under 18 years old with 2-3 training years, may
indicate asymmetrical progression. This differences could be much bigger in the long term
performing wrestling training.
Suggestions: The main goal of any successful rehabilitation is to reach the preinjury levels.
Findings from the present study showed that dominant and nondominant leg‟s balance
performance are different and can not be used to determine the preinjury level. SEBT is a test
which does not require comprehensive equipment. So, SEBT can be used for monitoring of
the wrestler‟s pre-in-and off season balance performances.
Keywords: Balance, Wrestling, Star Excursion Balance Test.
155
GÜREġÇĠLERĠN DOPĠNG KULLANIMI VE DOPĠNGE
YÖNLENDĠRMEYE SEBEP OLAN ETKENLER KONUSUNDAKĠ
GÖRÜġLERĠ
Fatih ÖZGÜL1
Tülin ATAN2
Gürkan Diker3
1
2
Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümü, Sivas
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun
3
Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümü, Sivas
ÖZET
Bu çalıĢmanın amacı, güreĢçilerin sporda doping kullanımı konusundaki görüĢleri ve
sporcuyu dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin lisanslı olarak güreĢilen yıl sayısı da
dikkate alınarak belirlenmesidir. ÇalıĢmaya 15-17 yaĢ arasında 100 güreĢçi katılmıĢtır. Bu
güreĢçilerin 30‟u 1-3 yıl arasında, 70‟i 3.1-6 yıl arasında lisanlı olarak güreĢ sporunu
yapmıĢlardır. GüreĢçilere, Eröz (2007) tarafından geliĢtirilen ölçeğin doping kullanımı
konusundaki görüĢleri ve sporcuyu dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin derecesi alt
bölümleri uygulanmıĢtır. Elde edilen veriler SPSS ver.22.00 paket programı ile
değerlendirilmiĢ, kategorik verilerin istatistiki karĢılaĢtırmalarında Pearson ki-kare testi
kullanılmıĢtır. AraĢtırma bulgularına göre; “Sporda baĢarılı olmak için her yolu denerim”
sorusuna verilen cevabın lisanslı olarak güreĢilen yıl sayısına göre farklılaĢtığı tespit
edilmiĢtir (p<0.05). Lisanslı olarak daha uzun süre güreĢenlerin (3.1-6yıl) yarısından çoğu
(%63.3) “kesinlikle katılmıyorum” cevabı verirken, daha kısa süre güreĢenlerin (1-3yıl)
yarısından azı (%42.9) kesinlikle katılmadıklarını belirtmiĢlerdir. “Sporcuyu dopinge
yöneltmede daha çok yazılı ve görsel basın sebep olmaktadır” ifadesine verilen cevaplar
incelendiğinde ise sporcuların % 50‟sinin bu ifadeye katıldıkları görülmüĢtür. Bu durum
doping kullanımında basının çok büyük bir etkisinin olduğunu göstermektedir. Sporcuların
lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür
(p>0.05). Sonuç olarak; sporda doping kullanımının önemli bir sorun olduğu tespit edilmiĢ ve
güreĢçileri dopinge yöneltmede bazı antrenörlerin, bazı kulüp yöneticilerinin etken olduğu,
bazılarının da kesinlikle neden olmadığı görülürken, beden eğitimi öğretmenlerinin etken
olmadığı anlaĢılmıĢtır.
Anahtar Kelimeler: Doping, Etkenler, GüreĢçiler.
156
USAGE OF DOPING OF THE WRESTLERS AND THE VIEWS OF THE
WRESTLERS ABOUT FACTORS CAUSE TO REDIRECTING TO
DOPING
ABSTRACT
The purpose of this study that determined by considering the numbers of the wrestling years
with a licence is the views of the wrestlers about the usage of doping in sport and the factors
causing the athletes to the doping. A hundred wrestlers were conducted to the study aged
between 15-17 years. The 30 wrestlers of these done wrestling with licence between 1-3 year
and 70 of them have done the wrestling with license between 3.1-6 years. The subdivisions
that “the views of the wrestlers about using of doping” and “factors causing the athletes to the
doping” of the scale developed by the Eröz (2007) were performed. The obtained data were
analyzed with SPSS software package ver.22.00, Pearson's chi-square test is used for
categorical comparison of statistical data. According to research findings; The answer to the
question “I try in every way to succeed in sports” has been found to vary according to the
number of years licensed wrestling (p<0.05). More than half (63.3%) of the wrestlers who are
wrestling for long term with licence (3.1-6 years), "strongly disagree" answered. Less than
half (42.9%) of them who are wrestling for short term with licence (1-3 years) stated that they
aren‟t definitely involved. When the answer determined to the question “Visual and written
media more causes athletes in directing doping” 50 % of the athletes have been shown to
participate in this expression. This shows that a very large impact of the media causing to the
doping. The number of years licensed wrestling of the athletes has been shown no affect the
answers given to this statement (p>0.05). As a result; the usage of the doping in sport is an
important problem and it was observed that some coaches, some club managers are directing
the wrestlers to the doping and some aren‟t directing the wretlers to the doping and the
physical education teachers also aren‟t directing the wrestlers to the doping.
Keywords: Doping, Factors, Wrestlers.
GĠRĠġ
Günümüzde insanların iyi vakit geçirmek ve sağlıklı bir yaĢam sürdürmek amacıyla
yaptıkları spor, aynı zamanda bazı insanların tam zamanlarını alarak ve bundan maddi kazanç
elde ettikleri bir faaliyet olmuĢtur. Sporun bu kadar geniĢ kitlelere yayılarak maddi kazanç
157
sağlaması baĢarılı olmayı kaçınılmaz hale getirmiĢtir. Bu yüzden, sporcular galip gelmenin
büyük bir amaç olduğu sportif yarıĢmalarda, antrenmanla kazandıkları performansın ötesinde
yarıĢmanın sonucunu etkileyecek bir takım madde, malzeme ve uygulamaların kullanımına
yönelmiĢlerdir [1]. Buna paralel olarak insanlar tarihin çok eski dönemlerinden itibaren
fiziksel güç ve performansı arttırdığına inanılan çeĢitli maddeler kullanmıĢlardır. M.Ö.
3.yy.‟da yapılan spor karĢılaĢmalarında, atletlerin daha hızlı koĢabilmek amacıyla mantar
yediklerini ve M.Ö. Romalıların savaĢ arabaları yarıĢlarında atlara su ve bal karıĢımı hidromel
adı verilen sıvıları içirdiklerini ve gladyatörlerin iyi dövüĢebilmek için uyarıcı maddeler
kullandıklarını tarihi kanıtlardan edinebilmekteyiz [2].
Doping sözcüğü “dop” kelimesinden türemiĢ ve 18. yüzyılda Güney Afrika‟da
kabilelerin seremonilerde uyarıcı olarak kullandıkları bir içecekten gelmektedir. Doping
literatüre ise ilk olarak 1889 yılında, yarıĢ atlarında performans arttırma amaçlı kullanılan
narkotik ilaç olarak girmiĢtir [3]. Doping; spor ve fiziksel mücadele kadar eski, spor etiği ve
insan sağlığını tehdit eden bir olgudur. Modern sporların amatörlükten profesyonelliğe geçtiği
ve sporun çok ciddi maddi kazançları beraberinde getirdiği 20. yüzyılda doping gittikçe
büyüyen bir sorun halini almıĢtır. Dopingle mücadele çalıĢmaları, sorunun öneminin
kavrandığı 1920'lerden itibaren baĢlamıĢ, ancak somut geliĢmelerin elde edilmesi 80'li yılların
sonlarını bulmuĢtur. Dopingle mücadele edenler yıllardır doping yapanların bir adım
gerisinde kalmıĢlar, fakat artan bir gayretle sorunun pesini hiç bırakmamıĢlardır. Bugün bazı
istisnalar hariç tutulmak üzere, sporu yöneten ulusal ve uluslararası kuruluĢların hemen
hemen tümü dopingle mücadelenin önemini kavramıĢ biçimde davranmaktadırlar. Bu
kurumlar arasında ilk baslardan beri süregelen çeĢitli uyum sorunları son yıllarda artan bir
hızla azaltılmaya çalıĢılmaktadır. BaĢlıca bu uyum sorununu ve diğerlerini çözmek amacıyla
1999 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin insiyatifi ile kurulan WADA, dopingle
mücadeleye yeni bir soluk getirmiĢ, dünyada bu savaĢımın liderlik ve koordinasyonunu
üstlenmiĢtir [4]. Türkiye Cumhuriyeti tarafından 16.11.1989 tarihinde imzalanan “Sporda
Dopingle Mücadele Avrupa SözleĢmesi“; 11 Mart 1993 tarih ve 3885 Kanunla kabul edilmiĢ,
21 Mart 1993 tarihli ve 21531 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiĢtir [5].
Doping hem haksız rekabete zemin hazırlaması, "Fair play" anlayıĢına uymaması
nedeniyle spor etiğine aykırıdır, hem de sporcu sağlığını akut ve kronik olarak bozar ve hatta
olası ölüm risklerinin oluĢmasına neden olur. Bu nedenlerle doping Uluslararası Olimpiyat
Komitesi (IOC), FIFA, UEFA, FIBA gibi uluslararası spor organizasyonları tarafından
158
yasaklanmaktadır. Doping yaptığı saptanan sporcuya, ilgili kiĢi ve kuruluĢlara kullanılan
madde ve yöntemin cinsine göre farklı ağırlıkta ceza uygulanır [6].
Sporculardan beklenen yüksek performans, baĢarı ve madalya ile sporcunun maddi
kazanç elde etme hırsı gibi sebepler sporcular üzerindeki baskıyı gittikçe artırmaktadır. Bu
baskılar sporcuyu olumlu yönde motive edebildiği gibi olumsuz davranıĢlara sokarak doping
kullanımına da yöneltmektedir. Bu nedenlerle sporda haksız rekabet ortaya çıkmaktadır.
Bu çalıĢmanın amacı; güreĢçilerin sporda doping kullanımı konusundaki görüĢlerinin
ve sporcuyu dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin derecesinin belirlenmesidir.
MATERYAL ve METOT
AraĢtırma Grubu
AraĢtırmaya takvim ve branĢ yaĢ ortalamaları sırasıyla; 15.47;1-3 yıl ve 15.83;3.1-6
yıl olarak değiĢen 100 erkek güreĢçi katılmıĢtır.
Verilerin Toplanması
AraĢtırmaya katılan güreĢçilere Eröz (2007) tarafından geliĢtirilen ve 5 bölümden
oluĢan ölçeğin “sporcuların sporda doping kullanım konusundaki görüĢleri” ve “sporcuyu
dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin derecesi” bölümleri yüz yüze görüĢme yoluyla
uygulanmıĢtır. Ölçeğin geçerlik ve güvenirlik düzeyi 0.79 olarak bulunmuĢtur.
Verilerin Değerlendirilmesi
Kategorik verilerin incelenmesinde ve istatistiki karĢılaĢtırmalarında, lisanslı olarak
güreĢilen yıl sayısı da dikkate alınarak Pearson ki-kare testi kullanılmıĢtır.
BULGULAR
AraĢtırmaya katılan güreĢçilerin yaĢlarına ve lisanslı olarak güreĢ sporu yapma
sürelerine iliĢkin bulgular Tablo 1‟de verilmiĢtir. Buna göre, yaĢ ortalamaları 15.47±0.60 olan
70 sporcu 1-3 yıl arası güreĢmekte, yaĢ ortalamaları 15.83±0.87 olan 30 sporcu da 3.1-6 yıl
arası güreĢmektedir.
Tablo 1. Sporcuların yaĢ ve lisanslı güreĢtikleri yıla göre dağılımları
YaĢ ve Lisanslı GüreĢilen Yıl
n
X
Std.Sapma
1 – 3 yıl
70
15.47
.60
3.1 – 6 yıl
30
15.83
.87
Toplam
100
15.58
.71
159
GüreĢçilerin sporda doping kullanımı ile ilgili görüĢleri Tablo 2‟de verilmiĢtir.
Tablo 2. Sporcuların sporda doping kullanımı konusundaki görüĢleri
ĠFADELER
Sporda doping
kullanımı haksız
rekabete yol
açmaktadır
Sporda baĢarılı
olmak için her
yolu denerim
Sporda doping
kullanımı fairplay ruhuna
zarar verir
Sporda doping
kullanımı serbest
bırakılmalıdır
Yakalanmadığım
sürece doping
kullanırım
Doping
sporcular,
antrenörler ve
idareciler
tarafından
yeterince iyi
biliniyor
Devlet sporda
dopingi önleme,
bilinçlendirme,
dopingin
zararları, haksız
rekabet ve
dopingin spor
ahlakına ters
düĢtüğü
hususunda
üzerine düĢen
görevi yapıyor
Uluslararası bir
organizasyonda
ülkemin baĢarısı
için doping
yaparım
Sporda doping
kullanımı önemli
bir sorundur
Lisansyıl
sayısı
1-3 yıl
Kesinlikle
Katılmıyorum
Katılmıyorum
Kararsızım
Katılıyorum
Kesinlikle
Katılıyorum
Toplam
n
%
n
%
n
%
n
%
n
%
n
7
10
1
1.4
1
1.4
8
11.4
53
75.7
70
16.7
24
80
30
3,1-6 yıl
1
3.3
0
0
0
0
5
Toplam
8
8
1
1
1
1
13
13
77
77
100
1-3 yıl
30
42.9
5
7.1
9
12.9
17
24.3
9
12.9
70
10
3
10
30
3,1-6 yıl
19
63.3
5
16.7
0
0
3
Toplam
49
49
10
10
9
9
20
20
12
12
100
1-3 yıl
14
20
6
8,6
12
17.1
8
11.4
30
42.9
70
10
21
70
30
3,1-6 yıl
2
6.7
1
3.3
3
10
3
Toplam
16
16
7
7
15
15
11
11
51
51
100
1-3 yıl
42
60
5
7.1
8
11.4
0
0
15
21.4
70
0
1
3.3
30
3,1-6 yıl
24
80
4
13.3
1
3.3
0
Toplam
66
66
9
9
9
9
0
0
16
16
100
1-3 yıl
48
68.6
9
12.9
0
0
8
11.4
5
7.1
70
3.3
9
4
13.3
30
9
9
70
11.4
28
40
70
36.7
30
100
3,1-6 yıl
19
63.3
6
20
0
0
Toplam
67
67
15
15
0
0
1
9
1-3 yıl
13
18.6
10
14.3
11
15.7
8
3,1-6 yıl
4
13.3
5
16.7
8
26.7
2
6.7
11
Toplam
17
17
15
15
19
19
10
10
39
39
1-3 yıl
35
50
15
21.4
9
12.9
5
7.1
6
8.6
3,1-6 yıl
9
30
8
26.7
6
20
3
10
4
13.3
30
Toplam
44
44
23
23
15
15
8
8
10
10
100
1-3 yıl
41
58.6
11
15.7
2
2.9
9
12.9
22
73.3
5
16.7
1
3.3
1
3.3
10
3.3
70
3,1-6 yıl
7
1
Toplam
63
63
16
16
3
3
10
10
8
8
100
1-3 yıl
5
7.1
15
21.4
5
7.1
10
14.3
1
3.3
3
10
2
6.7
Toplam
6
6
18
18
7
7
7
17
23.3
17
50
56.7
70
3,1-6 yıl
35
17
52
52
100
160
70
30
30
p
0.642
0.043*
0.139
0.046*
0.358
0.684
0.468
0.430
0.520
Dünya
Ģampiyonu
yapacak ciddi bir
yan etkisi olan
bir ilaca sahip
olduğumda
tereddüt
etmeden
kullanırım
Dopingle ilgili
yayınlar okurum
1-3 yıl
38
54.3
7
10
8
11.4
12
17.1
5
7.1
70
3,1-6 yıl
21
70
4
13.3
0
0
2
6.7
3
10
30
Toplam
59
59
11
11
8
8
14
14
8
8
100
1-3 yıl
27
38.6
11
15.7
9
12.9
11
15.7
12
17.1
70
3,1-6 yıl
9
30
7
23.3
3
10
9
30
2
6.7
30
Toplam
36
36
18
18
12
12
20
20
14
14
100
*p<0.05
Tablo 2 incelendiğinde, “Sporda doping kullanımı haksız rekabete yol açmaktadır”
ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %77‟sinin bu ifadeye tamamen
katıldıkları görülmüĢtür. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen
cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05).
“Sporda baĢarılı olmak için her yolu denerim” sorusuna verilen cevabın lisanslı olarak
güreĢilen yıl sayısına göre farklılaĢtığı tespit edilmiĢtir (p<0.05). Lisanslı olarak daha uzun
süre güreĢenlerin (3.1-6yıl) yarısından çoğu (%63.3) “kesinlikle katılmıyorum” cevabı
verirken, daha kısa süre güreĢenlerin (1-3yıl) yarısından azı (%42.9) kesinlikle
katılmadıklarını belirtmiĢlerdir.
“Sporda doping kullanımı fair-play ruhuna zarar verir” ifadesine verilen cevaplar
incelendiğinde sporcuların %51‟nin bu ifadeye tamamen katıldıkları görülmüĢtür. Sporcuların
lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür
(p>0.05).
“Sporda doping kullanımı serbest bırakılmalıdır” sorusuna verilen cevabın lisanslı
olarak güreĢilen yıl sayısına göre farklılaĢtığı tespit edilmiĢtir (p<0.05). Lisanslı olarak 1-3 yıl
arasında güreĢ sporunu yapanların %60‟ı tamamen katıldıklarını belirtirken, 3.1-6 yıl arasında
güreĢ sporu yapanların daha büyük bir çoğunluğu (%80) tamamen katıldıklarını
belirtmiĢlerdir.
“Yakalanmadığım sürece doping kullanırım” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde
sporcuların %67‟sinin bu ifadeye kesinlikle katılmadıkları görülmüĢtür. Sporcuların lisanslı
olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05).
“Doping sporcular, antrenörler ve idareciler tarafından yeterince iyi biliniyor”
ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %39‟nun bu ifadeye kesinlikle
katıldıkları görülmüĢtür. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen
cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05).
161
0.172
0.283
“Devlet sporda dopingi önleme, bilinçlendirme, dopingin zararları, haksız rekabet ve
dopingin spor ahlakına ters düĢtüğü hususunda üzerine düĢen görevi yapıyor” ifadesine
verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %44‟nün bu ifadeye kesinlikle katılmadıkları,
%23‟ünün katılmadıkları görülmüĢtür. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu
ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05).
“Dünya Ģampiyonu yapacak ciddi bir yan etkisi olan bir ilaca sahip olduğumda
tereddüt etmeden kullanırım” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %59‟unun
bu ifadeye kesinlikle katılmadıkları görülmüĢtür. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl
sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05).
“Dopingle ilgili
yayınlar okurum” ifadesine güreĢçilerin %36‟sı kesinlikle
katılmıyorum, %18‟i ise katılmıyorum Ģeklinde cevaplarken, %14‟ü kesinlikle katılıyorum ve
%20‟si katılıyorum Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Bu yüzdelerden de anlaĢılacağı üzere
güreĢçilerin yarısından fazlasının dopingle ilgili yayınlar okumadığı görülmektedir.
Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği
görülmüĢtür (p>0.05).
“Uluslararası bir organizasyonda ülkemin baĢarısı için doping yaparım” ifadesine
verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %63‟nün bu ifadeye kesinlikle katılmadıkları
görülmüĢtür. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı
etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05).
“Sporda doping kullanımı önemli bir sorundur”
ifadesine verilen cevaplar
incelendiğinde sporcuların %52‟sinin bu ifadeye kesinlikle katıldıkları görülmüĢtür.
Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği
görülmüĢtür (p>0.05).
Sporcuları dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin derecesi Tablo 3‟de
verilmiĢtir.
Tablo 3. Sporcuyu dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin derecesi
ĠFADELER
Yazılı ve görsel
basın (radyo,
tv, dergi, kitap,
vb.) sebep
olmaktadır
Daha çok aile
sebep
olmaktadır
Lisanslı
yıl sayısı
Kesinlikle
Katılmıyorum
Katılmıyorum
Kararsızım
Katılıyorum
Kesinlikle
Katılıyorum
Toplam
p
n
%
n
%
n
%
n
%
n
%
n
1-3 yıl
6
8.6
4
5.7
15
21.4
2
6.7
4
13.3
9
30
55.7
36.7
6
4
8.6
13.3
70
3,1-6 yıl
39
11
Toplam
8
8
8
8
24
24
50
50
10
10
100
1-3 yıl
29
41.4
5
7.1
10
14.3
11
36.7
4
13.3
5
16.7
21.4
26.7
11
2
15.7
6.7
70
3,1-6 yıl
15
8
Toplam
40
40
9
9
15
15
23
23
13
13
100
162
30
30
0.372
0.615
ArkadaĢlar
sebep
olmaktadır
Sosyal çevre
sebep
olmaktadır
Kulüp
yöneticileri
sebep
olmaktadır
Antrenörler
sebep
olmaktadır
Beden eğitimi
öğretmenleri
sebep
olmaktadır
32.9
36.7
7
2
10
6.7
70
33.3
23
11
38
38
34
34
9
9
100
15.7
12
17.1
6.7
9
30
27.1
43.3
23
5
32.9
16.7
70
2
19
13
6
13
13
21
21
32
32
28
28
100
21
30
14
20
8
11.4
20
28.6
11
36.7
4
13.3
9
30
Toplam
32
32
18
18
17
17
4
24
13.3
24
10
6.7
70
3,1-6 yıl
7
2
9
9
100
1-3 yıl
26
37.1
8
11.4
11
15.7
13
18.6
11
36.7
3
10
4
13.3
Toplam
37
37
11
11
15
15
7
20
23.3
20
17.1
16.7
70
3,1-6 yıl
12
5
17
17
100
1-3 yıl
27
38.6
8
11.4
22
31.4
6
8.6
3,1-6 yıl
12
40
6
20
8
26.7
39
39
14
14
30
30
10
9
10
3.3
Toplam
3
9
7
1
8
8
1-3 yıl
6
8.6
6
8.6
28
40
3,1-6 yıl
3
10
4
13.3
10
Toplam
9
9
10
10
1-3 yıl
5
7.1
11
3,1-6 yıl
1
3.3
Toplam
6
1-3 yıl
30
30
30
30
70
30
100
Tablo 3 incelendiğinde, “Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok yazılı ve görsel
basın (radyo, tv, dergi, kitap, vb.) sebep olmaktadır” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde
sporcuların %50‟sinin bu ifadeye katıldıkları görülmüĢtür. Bu durum doping kullanımında
basının çok büyük bir etkisinin olduğunu göstermektedir. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği
yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05).
“Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok aile sebep olmaktadır” ifadesine güreĢçilerin
%40‟ı kesinlikle katılmıyorum, Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Sporcuların lisanslı olarak
güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05).
“Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok arkadaĢlar sebep olmaktadır” ifadesine
güreĢçilerin %38‟i kararsızım Ģeklinde cevaplarken, %34‟ü ise katılıyorum Ģeklinde cevap
vermiĢlerdir. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı
etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05).
“Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok sosyal çevre sebep olmaktadır” ifadesine
güreĢçilerin %32‟si katılıyorum, %28‟i ise kesinlikle katılıyorum Ģeklinde cevap vermiĢlerdir.
Bu yüzdelerden de anlaĢılacağı üzere güreĢçilerin yarısından fazlası, dopinge yönelmede
sosyal çevrenin çok etkisi olduğunu düĢünmektedir. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl
sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05).
“Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok kulüp yöneticileri sebep olmaktadır”
ifadesine güreĢçilerin %32‟si kesinlikle katılmıyorum Ģeklinde cevap verirken, %24‟ü ise
katılıyorum Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Bu durumun kulüpten kulübe değiĢebileceği
163
0.891
0.127
0.118
0.986
0.647
görülmektedir. Bazı kulüp yöneticilerinin doping kullanımına etken olduğu görülürken,
bazılarının da kesinlikle neden olmadığı anlaĢılmaktadır.
“Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok antrenörler sebep olmaktadır” ifadesine
güreĢçilerin %37‟si kesinlikle katılmıyorum Ģeklinde cevap verirken, %20‟si ise katılıyorum
Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Bu durumun antrenörden antrenöre değiĢebileceği görülmektedir.
Bazı antrenörlerin doping kullanımına etken olduğu görülürken, bazılarının da kesinlikle
neden olmadığı anlaĢılmaktadır.
“Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok beden eğitimi öğretmenleri sebep
olmaktadır” ifadesine güreĢçilerin %39‟u kesinlikle katılmıyorum, %14‟ü ise katılıyorum
Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Bu yüzdelerden de anlaĢılacağı üzere güreĢçilerin yarısından
fazlası, dopinge yönelmede beden eğitimi öğretmeninin çok etkisinin olmadığını
düĢünmektedir. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı
etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05).
TARTIġMA
Doping her ne kadar yarıĢmalarda performans artırıcı olarak kullanılsa da spor
komiteleri uzun yıllar bununla mücadele etmiĢtir. Çünkü doping sporun bütünlüğünü bozan
bir unsur olarak görülmektedir [7].
AraĢtırmada yer alan güreĢçilerin sporda doping kullanımının haksız rekabete yol açıp
açmadığı sorusuna toplamda % 77 oranında kesinlikle katılıyorum ve % 8 oranında da
kesinlikle katılmıyorum cevabını verdiği görülmektedir. Eröz‟ün (2007) milli sporcular
üzerine yaptığı çalıĢmada da sporcuların doping kullanımı haksız rekabete yol açmaktadır
konusuna
katılımcıların
80,8‟inin
kesinlikle
katılıyorum,
%
13,3‟ünün
kesinlikle
katılmıyorum dediği belirtilmiĢtir [8].
GüreĢçilerin sporda baĢarılı olmak için her yolu denerim ifadesine toplam olarak % 12
oranında kesinlikle katıldığı, % 49‟unun da kesinlikle katılmadığı görülmektedir. Sinan ve
ark. (2006) çalıĢmalarında, katılımcıların %11‟inin “sonucunda öleceğinizi bilseniz dahi
Ģampiyon olacağınızı garanti eden ilaç kullanır mıydınız?” sorusuna “evet” yanıtını
verdiklerini bildirmiĢlerdir [9].
Sporda doping kullanımı fair play ruhuna zarar verir sorusuna güreĢçiler, toplamda %
51 oranında kesinlikle katıldıklarını ve % 16 oranında da kesinlikle katılmadıklarını ifade
etmiĢlerdir. Yine Eröz (2007) çalıĢmasında araĢtırmamızı destekler nitelikte, toplamda %
164
81,7‟lik oranın sporda doping kullanımının fair play ruhuna zarar verdiğine kesinlikle
katıldığını, % 5,0‟lik oranın ise kesinlikle katılmadığını ortaya koymuĢtur [8].
GüreĢçilerin sporda doping kullanımı serbest bırakılmalıdır ifadesine, toplamda % 16
ile kesinlikle katıldıkları ve % 66 ile kesinlikle katılmadıkları gözlenmiĢtir. Buna paralel
olarak Yüce‟nin (1992) çalıĢmasında “sizce doping yasak olmaktan çıkarılmalı mıdır?”
sorusuna sporcuların % 86‟sının hayır dedikleri tespit edilmiĢtir [10].
Yakalanmadığım sürece doping kullanırım ifadesine, toplamda % 9 oranında
kesinlikle katılan güreĢçiler, % 67 ile kesinlikle katılmamıĢlardır. Bu durum araĢtırmamızda
yer alan sporcuların dopinge ne denli karĢı olduklarının göstergesidir.
Amerika‟da 563 sporcu üzerinde yapılan bir araĢtırmada, sporcuların niçin doping
kullandıkları konusunda ilginç cevaplar alınmıĢtır. Alınan cevaplardan doping kullanan
sporcuların % 94‟ü geliĢme, kuvvet ve baĢarıya giden tek yolun bu olduğuna inandıklarını
belirtmiĢlerdir [11].
Dopingin sporcular, antrenörler ve idareciler tarafından yeterince iyi bilindiği sorusuna
sporcular, toplamda % 39 ile kesinlikle katıldıklarını ve % 17 ile kesinlikle katılmadıklarını
bildirmiĢlerdir. Bu sonuç, Eröz (2007) ve Yüce (1992)‟nin çalıĢmalarıyla karĢıtlık
göstermektedir. Aynı Ģekilde, Bozkurt ve ark. (2006) çalıĢmalarındaki katılımcıların aynı
soruya ait görüĢleri % 56‟lık bir oranla “hayır” Ģeklinde ortaya çıkmıĢtır [12]. Gençtürk ve
ark. (2009) elit sporcuların doping bilgi düzeyinin ölçülmesine yönelik olarak yaptıkları
çalıĢmalarında, antrenörlerin ve kulüp yöneticilerinin doping konusunda yeterli bilgiye sahip
olmadığı ortaya çıkmıĢtır [13].
Devlet, sporda dopingi önleme, bilinçlendirme, dopingin zararları, haksız rekabet ve
dopingin spor ahlakına ters düĢtüğü hususunda üzerine düsen görevi yapıyor konusuna
güreĢçiler, toplamda % 10 ile kesinlikle katıldıklarını belirtirken, % 44 ile kesinlikle
katılmadıklarını belirtmiĢlerdir. Yine Eröz (2007) ve Yüce (1992)‟nin çalıĢmaları benzer
sonuçlarla araĢtırmamızı destekler niteliktedir.
GüreĢçilerin uluslar arası bir organizasyonda ülkemin baĢarısı için doping yaparım
ifadesine, toplamda % 8‟lik bir oranla kesinlikle katıldıkları ve % 63‟lük bir oranla da
kesinlikle katılmadıkları gözlenmiĢtir. Bu durum ülke baĢarısı için bile olsa araĢtırmada yer
alan güreĢçilerin doping kullanımına karĢı olduklarını göstermektedir.
GüreĢçilerin sporda doping kullanımı önemli bir sorundur ifadesine, toplamda % 52
oranında kesinlikle katılıyorum ve
% 6 oranında kesinlikle katılmıyorum dedikleri
belirlenmiĢtir. Benzer olarak, 18 yaĢın üzerindeki 1001 Amerikalı ile yapılan çalıĢmanın
165
sonucuna göre, katılımcıların % 73‟ü ilaç(doping) kullanımını ABD‟nin gelecekteki en ciddi
sorunu olarak tanımlamıĢlardır [14]. ġirin (2001)‟in çalıĢmasında; sporcuların doping
kullanımının sporda önemli bir sorun olduğuna verdikleri cevapların % 79,9‟u evet, %
24,1‟ide hayır olarak belirlenmiĢtir [15]. Bu sonuç çalıĢmamız ile paralellik göstermektedir.
Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok yazılı ve görsel basının ( radyo, tv. ,dergi,
kitap, vb.) sebep olup olmadığı sorusuna güreĢçiler, toplamda % 50 ile katıldıklarını ve % 8
ile kesinlikle katılmadıklarını belirtmiĢlerdir. Bu durum Eröz (2007)‟ün çalıĢması ile karĢıtlık
göstermektedir.
Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok arkadaĢlar sebep olmaktadır ifadesine
güreĢçiler, toplamda % 34 ile katıldıklarını ve % 10 ile katılmadıklarını belirtmiĢlerdir.
AraĢtırmamıza paralel olarak, Yaman ve Toy (2002)‟un Fransız antrenörlere uyguladıkları
ankette doping maddelerinin en fazla takım arkadaĢlarından elde edilebileceği sonucu ortaya
çıkmıĢtır [16].
Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok antrenörler sebep olmaktadır ifadesine
güreĢçiler, toplamda % 17 ile kesinlikle katıldıklarını ve % 37 ile kesinlikle katılmadıklarını
belirtmiĢlerdir. Bu sonuca karĢıt olarak; Orhan ve ark. (2006) çalıĢmalarında, ilaç kullanan
sporcu öğrencilerin, % 56,8‟inin antrenörlerinden etkilendiklerini ifade etmiĢlerdir [17].
Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok beden eğitimi öğretmenleri sebep olmaktadır
ifadesine güreĢçiler, toplamda % 8 ile kesinlikle katıldıklarını ve % 39 ile kesinlikle
katılmadıklarını belirtmiĢlerdir. Bu sonuç güreĢçilerin dopinge yönelmede beden eğitimi
öğretmenlerinden etkilenmediklerini göstermektedir. AraĢtırmamızı destekler nitelikte, Eröz
(2007) çalıĢmasında sporcuyu dopinge en fazla yönlendirenlerin arkadaĢları ve antrenörleri
olduğunu tespit etmiĢtir.
Ülkemizde son yıllarda yaĢanan doping skandallarının artması, sporcularımızın,
antrenörlerimizin ve yöneticilerimizin bu konuda yetersiz bilgiye sahip olduklarını
göstermektedir. Dünya çapında pek çok sporcunun diyetlerine bakıldığında bol miktarda
beslenme desteği aldıkları ve her spora özel beslenme Ģekillerinin mevcut olduğu
bilinmektedir. Ancak ülkemizde beslenme destekleri yerine bilinçsiz bir Ģekilde sporcular
dopinge yönelmektedir [18].
Çetin ve ark. (2008) çalıĢmalarında katılan öğrencilere “ilaç kullanımı hakkındaki
bilgi düzeyiniz” sorusunu yöneltmiĢler ve %95,4‟nün ilaçlar konusunda bilgi sahibi,
%4,5‟inin ise bilgi sahibi olmadığı Ģeklinde yanıt almıĢlardır. Kullanılan maddeler konusunda
166
kimden yardım alındığı sorusuna ise öğrencilerin, %56,8‟lik oranla “antrenörler” yanıtı
oldukça büyük bir pay oluĢturmaktadır ve düĢündürücüdür [19].
Tommy ve ark. (2006) Amerika‟da yaptıkları araĢtırmalarında, performans artırıcı ilaç
kullanımının lise düzeyindeki öğrenci sporculara kadar yaygınlaĢtığını tespit etmiĢlerdir [20].
Yalnız ve Gündüz (2004)‟ün çalıĢmalarında, sporcuların büyük bir kısmının doping
maddelerinin zararlı etkilerini bilerek ve bu zararlı etkilere maruz kaldıkları halde
kullandıklarını belirtmiĢlerdir [21].
Farklı spor dallarındaki elit düzey sporcuların besinsel ergojenik yardımcı kullanım
durumlarının değerlendirildiği bir baĢka çalıĢmada ergojenik yardımcıları özellikle
kondüsyonerler (% 75.5) ve antrenörlerin (% 51) önerdikleri belirtilmiĢtir [22].
Sonuç olarak; bireysel sporcuların ve antrenörlerinin hatta medyanın doping kullanımı
konusunda daha da bilinçlendirilmesi için akademik eğitimlerin arttırılması ve böylece ortada
olan ahlaki çöküntünün engellenmesi ve dürüst oyun temelli spor anlayıĢının hakim olması
sağlanabilir.
KAYNAKLAR
1. ġenel Ö, Güler D, Kaya Ġ, Ersoy A, Kürkçü R. Farklı Ferdi BranĢlardaki Üst Düzey Türk
Sporcuların Ergojenik Yardımcılara Yönelik Bilgi ve Yararlanma Düzeyleri, Spormetre,
Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 2004; 2 (2):41.
2. Akgün N. Egzersiz Fizyolojisi. 4.Baskı, 2.Cilt. Ege Üniversitesi Basımevi: Ġzmir; 1993.
3. Lippi G, Franchini M, Guidi CG. Doping In Competition or Doping In Sport. British Medical
Bulletin, 2008; 86:95-107.
4. Atasü T, Yücesir Ġ. Dopingin Tarihçesi, Doping ve Futbolda Performans Arttırma Yöntemleri,
Form Reklâm Hizmetleri: Ġstanbul; 2004.s.36.
5. Dopingle Mücadele SözleĢmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun, Kanun
No:
3885
Kabul
Tarihi:
11.3.1993.
EriĢim
Tarihi:
25.04.2016.
http://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/21531.pdf.
6. Güner R. Doping. Tff Dopingle Mücadele Kurulu. 1.Baskı. Afsaroglu Matbaası: Ankara;
2000. s.2.
7. Akama T, Abe A. Development and activities of the fight against doping, J Phys Fitness
Sports Med, 2013; 2(3):267-274.
8. Eröz FM. Mili Düzeyde, Atletizm, GüreĢ, Judo Ve Halter Yapan Sporcuların Doping Ve
Ergojenik Yardım Hakkındaki GörüĢlerinin ve Bilgi Düzeylerinin Belirlenmesi.
YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi. Kütahya; 2007.
9. Sinan MF, KoĢar SN, Demirel AH. Vücut GeliĢtirme Sporcularının Doping ve Ergojenik
Madde Kullanım Eğilimleri. 9.Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi Bildiri Kitabı, Nobel
Yayın Dağıtım: Muğla; 2006.
10. Yüce AO. Türk Spor Kamuoyunda Doping ve Doping Kavramının Sosyolojik Açıdan
Ġncelenmesi. Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor
Anabilim Dalı, YayınlanmıĢ Yüksek Lisans Tezi. Ġstanbul; 1992.
11. Baysaling Ö. Sporda Her Yönüyle Doping. Umut Matbaacılık, Pres Basım ve Yayın: Ġstanbul;
2000.
167
12. Bozkurt Ġ, Pepe K, Eröz MF. Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu ve Bölümlerinde Okuyan
Öğrencilerin Ġlaç (Doping) Hakkındaki Bilgi Düzeyleri ve DüĢüncelerinin AraĢtırılması. 9.
Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi Bildiri Kitabı, Nobel Yayın Dağıtım: Muğla; 2006.
13. Gençtürk G, Çolakoğu T, Demirel M. Elit Sporcularda Doping Bilgi Düzeyinin Ölçülmesine
Yönelik Bir AraĢtırma (GüreĢ Örneği), Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri
Dergisi, 2009; 3(3):213-221.
14. Kurdak SS. Sporda Doping ve Ġlaç Kullanımı. 1.Baskı. Sporsal Kuram Dizisi7: Ankara; 1996.
15. ġirin EF. Bireysel ve Takım Sporlarında Yer Alan Sporcuların Doping Hakkındaki Bilgi
Düzeylerinin Belirlenmesi ve KarĢılaĢtırılması. Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, YayınlanmıĢ Yüksek Lisans Tezi. Konya; 2001.
16. Yaman H, Toy E. Beden Eğitimi Öğrencilerinin Doping Konusundaki Bilgi, Tutum ve Eğitim
Gereksinimleri: Burdur'da Yapılan Kesitsel Bir Ön ÇalıĢma. 7. Uluslararası Spor Bilimleri
Kongresi Seminer Kitabı, Poster Bildiri: Antalya; 2002.
17. Orhan Ö, Hazar M. Sportif Performansın Sonu mu Yoksa Mucize mi? Gen Dopingi,
9.Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi Bildiri Kitabı, Nobel Yayın Dağıtım: Ġstanbul; 2006.
18. Wolinsky I, Driskel JA. Nutritional Ergogenic Aids. Crc Press: USA; 2004.
19. Çetin E, Dölek BE, Orhan Ö. Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Ve Spor Yüksekokulu
Öğrencilerinin Ergojenik Yardımcılar, Doping Ve Sağlık Hakkındaki Bilgi ve
AlıĢkanlıklarının Belirlenmesi, Spormetre, Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 2008; 6
(3):129-132.
20. Anonymous. The World Anti-Doping Code, The 2006 Prohibited List International Standard;
List Of Prohibited Substances: 2006.
21. Yalnız Ġ, Gündüz N. Ankara Ġlinde Vücut GeliĢtirme BranĢında Faaliyet Gösteren Sporcuların
Ergojenik Yardımcılar Konusunda Bilgi ve Uygulama Düzeyleri, Gazi Beden Eğitimi ve Spor
Bilimleri Dergisi, 2004; 9 (2):21-23.
22. Hasbay A, Ersoy G. Farklı Spor Dallarındaki Elit Düzey Sporcuların Besinsel Ergojenik
Yardımcı Kullanım Durumlarının Değerlendirilmesi. 7. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi
Seminer Kitabı: Antalya; 2001.
168
GÜREġÇĠLERĠN EMPATĠ DÜZEYLERĠNĠN ĠNCELENMESĠ
Deniz GÜNAY DEREBAġI1
1
Tülin ATAN1
Özge YÜCELOĞLU KESKĠN1
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi
ÖZET
Bu çalıĢma güreĢçilerin empati düzeylerinin bazı değiĢkenlere göre incelenmesi
amacıyla yapılmıĢtır. ÇalıĢmaya Samsun ve çevre ilçelerinde güreĢ sporu yapan 9-18 yaĢ
aralığındaki 134 sporcu dahil edilmiĢtir. Empati düzeyleri, yatılılık durumuna, güreĢe baĢlama
yaĢına, ailenin yaĢadığı yere, ailede spor geçmiĢi olma durumuna, aile gelir durumuna, güreĢe
yönlendiren kiĢiye ve yaĢ gruplarına göre incelenmiĢtir. Sporcuların empati düzeylerini
ölçmek için Dökmen [1988] tarafından geliĢtirilen Empatik Eğilim Ölçeği [EEÖ]
kullanılmıĢtır. Verilerin normal dağılım gösterip göstermediğine Kolmogorov Smirnov testi
ile bakılmıĢtır. Normal dağılım gösteren verilerde Bağımsız gruplarda t testi. Tek yönlü
varyans analizi ve Bonferroni testi kullanılmıĢtır. Normal dağılım göstermeyenlerde ise
Kruskal Wallis testi kullanılmıĢtır.Tüm güreĢçilerin empati puanı 67.14 olarak bulunmuĢtur.
Gündüzlü ve yatılı güreĢçilerin empati düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir
farklılık
bulunmamıĢtır
[p>0.05].
GüreĢe
baĢlama
yaĢına
göre
empati
düzeyleri
incelendiğinde 9 yaĢ ve altında güreĢe baĢlayan sporcuların, 12-15 yaĢında baĢlayanlara göre
empati düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüĢtür [p<0.05]. Köy, ilçe ve il merkezinde
ailesi yaĢayanların empati düzeylerinin benzer olduğu tespit edilmiĢtir [p>0.05]. Ailede spor
geçmiĢi olan ve olmayan güreĢçilerin empati düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir
farklılık bulunmamıĢtır [p>0.05]. Ailenin gelir durumuna ve güreĢe yönlendiren kiĢiye göre
sporcuların empati düzeylerinin farklılaĢmadığı tespit edilmiĢtir [p>0.05]. YaĢ gruplarına göre
empati düzeyleri karĢılaĢtırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamasına
rağmen [p>0.05], veriler sayısal olarak incelendiğinde 10-12 yaĢ grubundaki güreĢçilerin 1315 ve 16 yaĢ ve üstündeki güreĢçilerden daha empatik oldukları görülmüĢtür.Sonuç olarak
güreĢçilerin empati düzeyleri ortalamanın üzerindedir. Empati düzeyleri yatılılık durumuna,
ailenin yaĢadığı yere, ailede spor geçmiĢi olma durumuna, aile gelir durumuna, güreĢe
yönlendiren kiĢiye ve yaĢ gruplarına göre farklılaĢmamaktadır. GüreĢe baĢlama yaĢı ise
empati düzeyi üzerinde etkilidir.
Anahtar Kelimeler: Empati, güreĢ
169
ANALYSIS OF THE EMPATHY LEVELS OF WRESTLERS
ABSTRACT
The purpose of this study was to analyze the empathy levels of wrestlers in terms of some
variables. 134 athletes between the ages 9 and18 who did wrestling in the city center and
towns of Samsun participated in the study. The athletes‟ empathy levels were examined in
terms of being a boarding student, the age of starting wrestling, the place where the family
lived, history of sport in the family, the family‟s level of income, the person who directed to
wrestling and age groups. Empathic Tendency Scale [ETS] developed by Dökmen [1988] was
used to measure the athletes‟‟ empathy levels. Kolmogorov Smirnov test was used to analyze
whether the data were normally distributed. T test, one way variance analysis and Bonferroni
test were used in independent groups for the data that were normally distributed. Kruskal
Wallis test was used for the data that were not normally distributed.Empathy score of all
wrestlers was found as 67.14. No statistically significant difference was found between the
empathy levels of students who were boarders and those who were not [p>0.05]. When the
empathy levels were analyzed in terms of the age of starting wrestling, it was found that the
empathy levels of those who started at the age of or younger than 9 were found to be higher
than those who started between 12 and 15 [p<0.05]. The athletes who lived in villages, towns
and cities were found to have similar empathy levels [p>0.05]. No statistically significant
difference was found between the empathy levels of students who had a history of sport in the
family and those who did not [p>0.05]. Empathy levels of athletes were not found to differ in
terms of family income and the person who directed to wrestling [p>0.05]. When the empathy
levels were analyzed in terms of age groups, although no statistically significant differences
were found between empathy levels [p>0.05], wrestlers in the age group of 10-12 were found
to be more emphatic than the wrestlers in the age group of 13-15 and those at the age of 16
and older.
As a conclusion, wrestlers were found to have empathy levels above average. Their empathy
levels were not found to differ in terms of being a boarder student, the place where the family
lived, history of sport in the family, family‟s level of income, the person who directed to
wrestling and age groups. However, the age of starting wrestling was found to influence
empathy levels.
Keywords: Empathy, wrestling
170
GĠRĠġ
ÇağdaĢ insanın iletiĢim sorunlarına, yalnızlığa ve yabancılaĢmaya karĢı bulduğu en
etkili yol insanların birbirlerini anlamaya çalıĢmalarıdır. Bunu anlamayı sağlayan en etkili yol
ise kiĢinin kendisini karĢısındakinin yerine koyarak, onun duygu ve düĢüncelerini anlamaya
çalıĢarak, yani empati kurarak anlamasıdır [1]. Carl Rogers‟ın tanımladığı Empati, bir kiĢinin
kendisini karĢısındaki kiĢinin yerine koyarak olaylara onun bakıĢ açısıyla bakması, o kiĢinin
duygularını ve düĢüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi
sürecidir[2].
Empatiyi duygusal ve biliĢsel olarak açıklamak mümkündür. Duygusal empati, diğer
kiĢinin hislerine sempati ile yaklaĢarak, onun hisleri ile derin bir iliĢki kurmadır. BiliĢsel
empati ise, bir kiĢinin diğer kiĢinin hislerini deneyime gerek olmadan, tanıyabilme yeteneğidir
[3]. BiliĢsel olarak anlama, duygusal olarak anlamanın ön Ģartıdır. Rol alma ve hayal gücü
empatik ilginin oluĢabilmesi için gereklidir [4].
Günümüzde empati insanlar arası iletiĢimin kalitesini yükselten temel unsurlardan biri
olarak görülmektedir. Spor ortamı içinde iletiĢim becerileri önemli bir yer tutmaktadır.
Empati, sporcuların iletiĢim beceri düzeyi, antrenörünün hoĢnutluğunu, seyircinin
memnuniyetini ve profesyonel spor yaĢamlarını etkilemektedir.
Bu çalıĢma güreĢçilerin empati düzeylerinin yatılılık durumuna, güreĢe baĢlama
yaĢına, ailenin yaĢadığı yere, ailede spor geçmiĢi olma durumuna, aile gelir durumuna, güreĢe
yönlendiren kiĢiye ve yaĢ gruplarına göre incelenmesi amacıyla yapılmıĢtır.
MATERYAL VE METOT
ÇalıĢmaya Samsun ve çevre ilçelerinde güreĢ sporu yapan 9-18 yaĢ aralığındaki 134
sporcu dahil edilmiĢtir. Empati düzeyleri, yatılılık durumuna, güreĢe baĢlama yaĢına, ailenin
yaĢadığı yere, ailede spor geçmiĢi olma durumuna, aile gelir durumuna, güreĢe yönlendiren
kiĢiye ve yaĢ gruplarına göre incelenmiĢtir. Sporcuların empati düzeylerini ölçmek için
Dökmen (1988) tarafından geliĢtirilen Empatik Eğilim Ölçeği (EEÖ) kullanılmıĢtır.
Empatik Eğilim Ölçegi (EEÖ): Bireylerin günlük yasamdaki empati kurma
potansiyellerini ölçmek amacıyla Dökmen (1988) tarafından geliĢtirilmiĢtir. Likert tipte bir
ölçek olup, 20 sorudan oluĢmakta ve her soruya 1‟den 5‟e kadar puan verilmektedir. Puanları
toplarken 3, 6, 7, 8, 11, 12, 13, 15. sorular tersinden toplanmaktadır. Ölçekten alınacak
171
minimum puan 20, maksimum puan ise 100‟dür. Toplam puan deneklerin empatik eğilim
puanlarını ifade eder. Puanın yüksek olması, empatik eğilimin yüksek olduğunu; düĢük
olması empatik eğilimin düĢük olduğunu gösterir. EEÖ, Dökmen (1988) tarafından 70 kiĢilik
bir öğrenci grubuna ölçeğin tekrarı yöntemiyle, üç hafta arayla iki defa uygulanmıĢtır. Bu
uygulamadan elde edilen ölçeğin güvenirliği .82‟dir. Deneklerin ölçeğin tek ve çift
maddelerinden aldıkları puanlar arasındaki ölçeği yarılama güvenirliği .86 olarak
bulunmuĢtur. Ölçeğin geçerliği .68 olarak bulunmuĢtur. Ölçeğin araĢtırma grubu için
Cronbach Alpha ile hesaplanan güvenirlik katsayısı .72 olarak bulunmuĢtur.
Verilerin normal dağılım gösterip göstermediğine KolmogorovSmirnov testi ile
bakılmıĢtır. Veriler normal dağılım gösterdiğinden, Bağımsız gruplarda t testi ve tek yönlü
varyans analizi ve Bonferroni testi kullanılmıĢtır.
BULGULAR
Tablo 1: Tüm güreĢçileri empati puanları
Empati puanı
n
Minimum
Maximum
Ortalama
S.S.
134
45.00
85.00
67.14
7.85
Herhangi bir değiĢken göz önüne alınmadan çalıĢmamıza katılan tüm güreĢçilerin
ortalama empati puanı 67.14 bulunmuĢtur.
Tablo 2: Bazı değiĢkenlere göre empati puanlarının karĢılaĢtırılması
DeğiĢkenler
Grup
Empati puan
n
Ortalama
Standart Sapma
Gündüzlü
94
66.61
7.49
Yatılı
40
68.37
8.61
Köy
25
66.12
6.37
Ġlçe
83
67.57
8.29
Ġl Merkezi
26
66.73
7.84
Ailede spor geçmiĢi
Evet
44
68.70
7.66
olan
Hayır
88
66.38
7.95
1000-1999 TL
83
66.45
8.11
2000-4500TL
51
68.25
7.34
Yatılılık durumu
Ailenin yaĢadığı
yer
Aile gelir durumu
p
0.237
0.690
0.113
0.199
Gündüzlü ve yatılı güreĢçilerin empati düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı
bir farklılık bulunmamıĢtır (p>0.05).
Köy, ilçe ve il merkezinde ailesi yaĢayanların empati düzeylerinin benzer olduğu tespit
edilmiĢtir [p>0.05].
172
Ailede spor geçmiĢi olan ve olmayan güreĢçilerin empati düzeyleri arasında
istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıĢtır (p>0.05).
Ailenin gelir durumuna göre sporcuların empati düzeylerinin farklılaĢmadığı tespit
edilmiĢtir(p>0.05).
Tablo 3: Bazı değiĢkenlere göre empati puanlarının karĢılaĢtırılması
DeğiĢkenler
GüreĢe yönlendiren kiĢi
YaĢ Grupları
GüreĢe baĢlama yaĢı
Grup
n
Aile
Antrenör- Öğretmen
ArkadaĢlar
10-12 yıl
13-15 yıl
16 ve üstü
9 yaĢ ve altı [a]
10-11 yaĢ [b]
12-15 yaĢ [c]
70
31
33
31
55
48
25
59
50
Empati puan
Standart
Ortalama
Sapma
68,12
7,12
65,58
9,08
66,51
8,03
70.12
6.89
66.14
8.42
66.35
7.40
70.44
6.27
67.69
7.21
64.84
8.66
p
0.283
0.052
0.010*
a>c*
*p<0.05
GüreĢe yönlendiren kiĢiye göre sporcuların empati düzeylerinin farklılaĢmadığı tespit
edilmiĢtir(p>0.05).
YaĢ gruplarına göre empati düzeyleri karĢılaĢtırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir
fark bulunmamasına rağmen (p>0.05), veriler sayısal olarak incelendiğinde 10-12 yaĢ
grubundaki güreĢçilerin 13-15 ve 16 yaĢ ve üstündeki güreĢçilerden daha empatik oldukları
görülmüĢtür.
GüreĢe baĢlama yaĢına göre empati düzeyleri incelendiğinde 9 yaĢ ve altında güreĢe
baĢlayan sporcuların, 12-15 yaĢında baĢlayanlara göre empati düzeylerinin daha yüksek
olduğu görülmüĢtür (p<0.05).
TARTIġMA
Bu çalıĢmada güreĢ sporu ile uğraĢan kiĢilerin empati düzeyleri farklı değiĢkenlere
göre incelenmiĢtir. ÇalıĢmamızda tüm güreĢçilerin empati puanlarının ortalama 67.14 olduğu
görülmüĢtür. Empati ölçeğinden alınabilecek en yüksek değer 100, en düĢük değer 20
puandır. Buna göre çalıĢmamıza katılan güreĢçilerin empati düzeylerinin ortalamanın
üzerinde olduğu söylenebilir. Bizim çalıĢmamızda bulduğumuz empati puanları ile benzerlik
gösteren çalıĢmalara rastlanılmıĢtır (Erkmen 2007, Gülle 2015, Korur 2014). Erkmen‟in
yaptığı çalıĢmada 16-25 yaĢ arasındaki erkek öğrencilerin empati puanları araĢtırılmıĢtır. Tüm
erkek deneklerin empatik eğilim puan ortalamaları 70.81 bulunmuĢtur [5]. Gülle‟nin
173
çalıĢmasında (2015) beden eğitimi ve spor yüksekokulu öğrencilerinin empatik eğilim puan
ortalamaları 67.48 olarak bulunmuĢtur [6]. Korur (2014) 10 farklı üniversiteden beden eğitimi
ve spor öğretmenliği bölüm öğrencisine yönelik yapmıĢ olduğu çalıĢmada öğrencilerin
empatik eğilim düzeylerinin orta düzeyde olduğunu ifade etmiĢtir [7]. Kumbaroğlu‟nun
çalıĢmasında (2013) spor yapan öğrencilerle yapmayan öğrencilerin empatik eğilim düzeyleri
karĢılaĢtırılmıĢ ve spor yapanların daha empatik oldukları görülmüĢtür [8]. ÇalıĢmamızdaki
deneklerin empati düzeylerinden daha yüksek olan çalıĢmaya da rastlanılmıĢtır. ġakar 2012
yılında yaptığı çalıĢmada, bölgesel ligde oynayan 159 erkek voleybolcunun empati puanını
73.33 bulmuĢtur [9]. Görüldüğü üzere, sporcuların empatik eğilim düzeylerinin yüksek
olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca takım ve dövüĢ sporcularının empati puanlarının
karĢılaĢtırılması sonucunda, farklı sporla uğraĢanlar arasında da herhangi bir farka
rastlanmamıĢtır [10].
ÇalıĢmamızda güreĢçilerin yatılı kalıp kalmamasına, ailenin yaĢadığı yer, ailede spor
geçmiĢi olma ve ailenin gelir düzeyine göre empati düzeyleri araĢtırılmıĢ ve bu değiĢkenlerin
empati düzeylerini farklılaĢtırmadığı görülmüĢtür. ÇalıĢmamızın gelir durumu ile ilgili
bulguyu destekler nitelikte çalıĢmalara rastlanılmıĢtır. Kumbaroğlu‟nun (2013) çalıĢmasına
katılan öğrencilerin empatik eğilim düzeylerinin aile gelir düzeyine göre farklılaĢmadığı tespit
edilmiĢtir [8]. Rehber‟in (2007) çalıĢmasında alt, orta ve üst sosyo-ekonomik düzeye sahip
öğrencilerin empatik eğilim düzeyleri arasında anlamlı bir fark saptanmamıĢtır [11].
ÇalıĢmamızın aksine Gülle (2015) yaptığı çalıĢmada, gelir düzeyi değiĢkenine göre
öğrencilerin empatik eğilim ölçeği puan ortalamalarının anlamlı düzeyde farklılaĢtığını
göstermiĢtir. ÇalıĢmalarının sonucuna göre gelir düzeyi orta olan öğrencilerin gelir düzeyi
düĢük ve yüksek olan öğrencilere göre empatik eğilimlerinin daha yüksek düzeyde olduğu
tespit edilmiĢtir [6]. ÇalıĢmamızda gelir düzeyi yüksek olan güreĢçilerin empatik eğilim
puanları, gelir düzeyi düĢük olanlara göre rakamsal olarak daha yüksek bulunmuĢtur ancak
istatistiksel olarak anlamlı bir farlılık olmadığı tespit edilmiĢtir. Çetin‟in (2008) yaptığı
araĢtırmada, gelir düzeyi açısından kendini alt gelir sınıfında hisseden çocukların empatik
eğilim puanları düĢük bulunur iken, gelir düzeyi açsından kendini üst sınıf hisseden
öğrencilerin empatik eğilim düzeylerinin yüksek olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır [12]. Brown ve
arkadaĢları (2010) yaptıkları çalıĢmada, ekonomik durumu orta ve iyi düzeyde olan
öğrencilerin empatik eğilim düzeylerinin daha yüksek olduğunu ifade etmiĢlerdir [13].
174
ÇalıĢmamızda empati düzeyleri; güreĢe yönlendiren kiĢiye göre incelenmiĢ ve anlamlı
farklılık olmadığı tespit edilmiĢtir. Ailenin, antrenörün-öğretmenin ya da arkadaĢların kiĢiyi
güreĢe yönlendirmesi empati düzeyini etkilememektedir. YaĢ gruplarına göre empati
düzeyleri incelendiğinde 10-12 yıl, 13-15 yaĢ ve 16 yaĢın üstündeki kiĢilerin empati düzeyleri
arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamıĢtır. Ancak rakamsal olarak 10-12 yaĢ
aralığındaki kiĢilerin empati puanlarının daha yüksek olduğu görülmüĢtür. Erkmen (2007),
çalıĢmasında öğrencilerin empatik eğilim puanlarının yaĢ değiĢkeni açısından anlamlı
düzeyde farklılaĢmadığını belirtmiĢtir[5]. Korkmaz ve diğerleri (2003) beden eğitimi ve spor
bölümü öğrencilerine yönelik yapmıĢ oldukları çalıĢma sonucunda yaĢın empatik eğilim
düzeyi açısından anlamlılık göstermediğini ifade etmiĢlerdir [14]. ÇalıĢmamızın aksine, Mc
Devit, Lenon ve Kapriva (1991) yaptıkları araĢtırmalarda ergenlerin çocuklara oranla daha
yüksek derecede empatik duygu ve anlayıĢa sahip olduklarını belirtmiĢlerdir [15]. Gülle‟nin
çalıĢmasında (2015), beden eğitimi ve spor yüksekokulu öğrencilerinin empatik eğilim
düzeylerinin yaĢ değiĢkeni açısından karĢılaĢtırılması dikkate alındığında öğrencilerin
empatik eğilim ölçeği puan ortalamalarının anlamlı düzeyde farklılaĢtığı görülmektedir [6].
ġakar‟ın çalıĢmasında (2012) 16-18 yaĢ arasında olan voleybolcuların 22-24 yaĢ arasında olan
voleybolculara göre empatik beceri düzeyleri yüksek çıkmıĢtır [9].
ÇalıĢmamızda güreĢe baĢlama yaĢına göre empati puanları karĢılaĢtırılmıĢ, 9 yaĢın
altında baĢlayanların 12-15 yaĢ aralığında baĢlayanlara göre daha empatik oldukları
görülmüĢtür. Hoffman (1978) yaĢla birlikte artan sınıf düzeyi değiĢkenine iliĢkin olarak
empatinin geliĢimi üzerine yaptığı çalıĢmalarında, empati geliĢim aĢamalarını sıkıntı
reaksiyonu (0-1 yaĢ), bireyin sürekliliği (1-2 yaĢ), rol alma (2-10 yaĢ) ve empati (10 yaĢyetiĢkin) olmak üzere dört grupta incelemiĢtir. Buna göre on yaĢın üzerindeki bireylerin
empati geliĢiminin son aĢamasında bulunduklarını ve bu yaĢtan sonra yaĢla birlikte empatinin
geliĢim göstermediğini ifade etmiĢtir [16].
Sonuç olarak güreĢçilerin empati düzeyleri ortalamanın üzerindedir. Empati düzeyleri
yatılılık durumuna, ailenin yaĢadığı yere, ailede spor geçmiĢi olma durumuna, aile gelir
durumuna, güreĢe yönlendiren kiĢiye ve yaĢ gruplarına göre farklılaĢmamaktadır. GüreĢe
baĢlama yaĢı ise empati düzeyi üzerinde etkilidir.
175
KAYNAKLAR
1. Dökmen, Ü. Empati Kurma Becerisi ile Sosyometrik Statü Arasındaki ĠliĢki, A.Ü. E.B.F.
Dergisi, 20, 1-2, 188, 1987.
2. Rogers, C.,Empatik Olmak Değeri AnlaĢılmamıĢ Bir VaroluĢ ġeklidir. [çev.F.Akkoyun]
A.Ü.Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi .16-1,103-124.,1983.
3. Guttman,H.A. Empathy In Families of Women With Borderline Personality Disorder,
Anorexia Nervosa, And A Control Group Familiy Process, Fall, 2000 Family Process, Inc.In
Association, 2001.
4. Atkins,M.W.&Steitz Jean A.,TheAssessment Of Empathy,
www.uu.edu/union/academ/tep/research/atkins.htm, 18.05.2002.
5. Erkmen, G., Selçuk ÜniversitesiBeden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda Öğrenim Gören
Öğrencilerin Empatik Eğilimlerinin
Sporda Tercih Ettikleri Lider DavranıĢları ile
KarĢılaĢtırılması, Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi ,Konya,
2007.
6. Gülle, M., Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğrencilerinin Bölümlerine Göre EleĢtirel
DüĢünme ve Empati Kurma Düzeylerinin Ġncelenmesi, Sakarya Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Enstitüsü, Doktora Tezi, Sakarya, 2015.
7. Korur, E.N, Beden Eğitimi Öğretmeni Adaylarının EleĢtirel DüĢünme ve Empatik Eğilimleri,
YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü,
2014.
8. Kumbaroğlu, Z B., Spor Yapan Ve Yapmayan Ortaöğretim Öğrencilerinin Empatik Eğilim
Düzeyleri Ġle Benlik Saygısı Düzeylerinin ÇeĢitli Sosyo-Demografik Özelliklerine Göre
KarĢılaĢtırılması, Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara, 2013.
9. ġakar, M., Voleybolcuların Empati Beceri Düzeylerinin Ġncelenmesi, Karamanoğlu Mehmet
Bey Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Karaman, 2012.
10. Akçakoyun, F., ÇalıĢkan, E., Karlı, H., DövüĢ Ve Takım Sporcularının Empati Düzeylerinin
KarĢılaĢtırılması, Turkish Kick Boxing Federation Journal of Sport Science , 43, 2010.
11. Rehber, E., Ġlköğretim Ġkinci Kademe Öğrencilerinin Empatik Eğilim Düzeylerine Göre
ÇatıĢma Çözme DavranıĢlarının Ġncelenmesi, Çukurova Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi,
Adana, 2007.
12. Çetin, C. N., Ġlköğretim 4. Sınıf Öğrencilerinin Empatik Beceri Düzeylerinin Ana Baba
Tutumları ve Özsaygı ile ĠliĢkisi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yüksek lisans tezi, Gazi
Üniversitesi,2008.
13. Brown, T. A., Sautter, J. A., Littvay, L., Sautter, A. C., & Bearnes, B., Ethics and Personality:
Empathy and Narcissism as Moderators of Ethical Decision Making In Business Students,
Journal Of Education For Business, 85, 203-208, 2010.
14. Korkmaz H., Niyazi, E. Sahin, M. ve Kahraman, F. ,Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor
Bölümü Öğrencilerinin Empatik Becerilerinin YaĢa Göre KarĢılaĢtırılması, Uludağ
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 17[1], 95–103, 2003.
15. Mc Devit, Lenon , Kapriva, www.nwrel.org./scpd/sirs/7/cu13.html, 1991.
16. Köksal Akyol A, Koçer ÇiftçibaĢı H., Okul Öncesi Öğretmen Adaylarının Empatik Beceri
Düzeylerinin Belirlenmesi, Eurasian Journal of Education Research, 2: 13-23, 2005.
176
GENÇLĠĞĠNDE SPOR YAPMA ALIġKANLIĞINA SAHĠP YAġLILARIN STRESLE
BAġA ÇIKMA TARZLARI
Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKĠN1 Murat ELĠÖZ1 Tülin ATAN1 Yücel MAKARACI1
1
Ondkouz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi
ÖZET
AMAÇ : Bu çalıĢma, yaĢlı insanların genç yaĢlarında spor yapıp yapmamalarına ve diğer
bazı değiĢkenlere göre stresle baĢa çıkma tarzlarını araĢtırmak için yapılmıĢtır.
YÖNTEM: AraĢtırmanın örneklemini Samsun BüyükĢehir Belediyesi Huzurevinde 60 yaĢ
üzerinde bulunan ve Giresun Özel Bakım Merkezinde yaĢayan 50 yaĢ üzerinde bulunan
iletiĢim kurabilen, gönüllü olan kadın ve erkek yaĢlılar oluĢturmaktadır. ÇalıĢma 42 yaĢlı
bireyle görüĢülerek yapılmıĢtır. Veri toplama formu uygulanmadan önce kurumdan yazılı izin
alınmıĢtır. ÇalıĢmada, ġahin ve Durak (1995) tarafından yapılan „‟stresle baĢa çıkma tarzları
ölçeği‟‟ kullanılmıĢtır.30 maddelik ölçek, kendine güvenli yaklaĢım, çaresiz yaklaĢım, boyun
eğici yaklaĢım , iyimser yaklaĢım ve sosyal destek arama olmak üzere toplam alt 5 ölçekten
oluĢmaktadır. Alt ölçeklerden alınan puanların yüksek oluĢu, stresle baĢa çıkmada o alt
ölçekteki yaklaĢımın daha çok kullanıldığını göstermektedir. ÇalıĢmanın istatistiksel
analizinde Mann Whitney-U ve Student t testi kullanılmıĢtır.
BULGULAR: Genç yaĢlarında spor yapmıĢ olanların stresle baĢa çıkmada “iyimser
yaklaĢım” ve “kendine güvenli yaklaĢımı” daha fazla kullandıkları tespit edilmiĢtir.(p<0,05).
EĢi hayatta olanların, olmayanlara göre stresle baĢa çıkmada, “boyun eğici yaklaĢımı” daha
fazla kullandıkları görülmüĢtür. (p<0,05). Gelir düzeyi 1001 TL‟den yüksek olanların, daha
düĢük gelire sahip olanlara göre “sosyal desteğe baĢvurma yaklaĢımını” daha fazla
kullandıkları tespit edilmiĢtir (p<0,05). Torun sahibi olanların, olmayanlara göre “boyun
eğici
yaklaĢım‟‟ları
arasında
istatiksel
olarak
anlamlı
bir
farklılık
tespit
edilmiĢtir(p<0.05).Okuryazar olanlar ile olmayanların stresle baĢa çıkma tarzlarının
farklılaĢmadığı görülmüĢtür(p>0.05).Sahip olunan çocuk sayısının ve sigara kullanımının
stresle baĢa çıkma tarzını etkilemediği görülmüĢtür(p>0.05).
SONUÇ: Genç yaĢlarda; spor yapmanın, torun sahibi olmanın, eĢin hayatta olmasının ve gelir
düzeyinin stresle baĢa çıkma tarzlarını etkilediği sonucuna varılmıĢtır.
Anahtar Kelimeler: Spor, Stresle BaĢa Çıkma
177
STRESS MANAGEMENT STYLES OF OLD PEOPLE WHO HAD HABITS OF
DOING SPORTS IN THEIR YOUTH
ABSTRACT
INTRODUCTION: Stress management may show variations, depending on several factors.
The study was conducted in order to reveal the stress management styles of old people living
in Seniors Centers and in Special Care Centers by evaluating the sports habits of these people
in their youth and other factors.
METHOD: The sampling of the study consisted of male and female volunteers from Samsun
Municipality, Seniors Center, who were 60 years old or older and from Giresun Special Care
Center, who were 50 years old or older. The study was conducted on a total of 42 individuals
who were able to communicate effectively. Written consent was provided before we handed
out the data form. “Scale for stress management styles” developed by ġahin and Durak (1995)
was used in this study. This 30-item-scale includes 5 subdivisions, namely, self-confident
approach, hopeless approach, submissive approach, optimistic approach and social support
seeking approach. High score obtained for subdivisions indicate that the approach in question
is more frequently used in managing stress. Mann Whitney-U and Student t tests were used
for statistical analysis.
FINDINGS: It was found out that subjects who had done sports in their youth used the
“optimistic approach” and “self-confident approach” more frequently (p<0.05). It was
revealed that subjects whose spouses were alive used the “submissive approach” more
frequently in managing stress (p<0.05). Those with an income over 1001 Turkish Liras used
the “social support seeking approach” more compared with subjects with an income of less
than 1001 Turkish Liras. There was a statistically significant difference with regard to
submissive approach between subjects who had grandchildren and those who had none
(p<0.05). However, there was no difference in stress management styles of subjects who were
literate abd who were not (p>0.05). We also found out that the number of children subjects
had and smoking habit did not have any effect on stress management styles (p>0.05).
DISCUSSION: It was concluded that stress management styles were affected by whether the
individuals had done sports in their youth; whether they had grandchildren or not; whether
their spouse was alive or not and by the level of income.
Key Words: Sport, Stress Management
178
GÜREġÇĠLERĠN KARAR VERME STĠLLERĠNĠN ĠNCELENMESĠ
Ġzzet ĠSLAMOĞLU1
1
Tülin ATAN1
ġaban ÜNVER1
OMÜ YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi
ÖZET
Bu çalıĢmanın amacı, güreĢçilerin karar verme stillerini belirleyerek demografik
özelliklere göre farklılık olup olmadığının araĢtırılmasıdır. ÇalıĢma grubunu, Türkiye‟nin bazı
illerinin güreĢ kulüplerinde lisanslı olarak spor yapan 271 erkek güreĢçi oluĢturmaktadır.
ÇalıĢmada Mann ve ark. (1997) tarafından geliĢtirilen; Türkçe geçerlik ve güvenirliği Deniz
(2004) tarafından yapılan “Melbourne Karar Verme Ölçeği” uygulanmıĢtır. Mann Whitney-U
ve Kruskal-Vallis testleri ile istatistiksel analiz yapılmıĢtır. AraĢtırma kapsamına alınan
güreĢçilerin yüksek seviyede karar vermede özsaygı düzeylerine sahip oldukları görülmüĢtür.
Karar verme stilleri incelendiğinde yüksek seviyede dikkatli karar verme stiline, orta seviyede
kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme stiline sahip oldukları tespit edilmiĢtir. Milli
sporcuların kaçıngan ve erteleyici karar verme stilinin milli olmayanlara göre daha yüksek
olduğu tespit edilmiĢtir (p<0.01 ve p<0.05). Milli olma durumunun özsaygı, dikkat ve panik
karar verme stillerini etkilemediği tespit edilmiĢtir (p>0.05). YaĢa göre karar vermede özsaygı
ve dikkatli karar verme stilinin farklılaĢmadığı, kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme
stillerinin farklılaĢtığı görülmüĢtür (p<0.0167). Karar vermede özsaygı ve karar verme
stillerinin tamamında evde karar veren kiĢi değiĢkenine göre anlamlı bir fark bulunamamıĢtır
(p>0.0167). Spora baĢlama yaĢına göre güreĢçilerin özsaygı düzeyleri incelendiğinde, 12 yaĢ
üstünde spora baĢlayanların özsaygı düzeylerinin, 9 yaĢ altında spora baĢlayanlara göre daha
düĢük çıktığı tespit edilmiĢtir (p<0.0167). Karar verme stillerinin dikkat, kaçıngan, erteleyici
ve panik alt boyutlarının spora baĢlama yaĢına göre farklılık göstermediği tespit edilmiĢtir
(p>0.05). Sonuç olarak karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin milli olma durumu,
yaĢ ve spor yaĢına göre farklılık gösterdiği görülmüĢtür.
Anahtar Kelimeler: GüreĢ, Karar verme, Özsaygı, Spor
179
ANALYSIS OF DECISION MAKING STYLES OF WRESTLERS
ABSTRACT
The purpose of this study is to find out the decision making styles of wrestlers and to analyze
whether there are differences according to demographic characteristics. The study group
consisted of 271 licensed male wrestlers from the wrestling clubs of some countries in
Turkey. “Melbourne Decision Making Questionnaire” developed by Mann et al. (1997) and
tested for Turkish validity and reliability by Deniz (2004) was used in the study. Statistical
analyses were conducted with Mann Whitney-U and Kruskal-Vallis test. The wrestlers in the
study were found to have high levels of self-esteem in decision making. When the decision
making styles were examined, it was found that they had high levels of vigilance, moderate
levels of buck passing, procrastination and hypervigilance decision making styles. Athletes in
the national team were found to have higher levels of procrastination and buck passing
decision making styles than the athletes who were not in the national team (p<0.01 and
p<0.05). The state of being in the national team was not found to have an influence on selfesteem, vigilance and hypervigilance decision making styles (p>0.05). It was found in
decision making based on age that self-esteem and vigilance decision making styles did not
differ, while procrastination, buck passing and hypervigilance decision making styles differed
(p<0.0167). In decision making, no significant difference was found according to the variable
of decision-maker at home in self-esteem and all of the decision making styles (p>0.0167).
When the self-esteem levels of wrestlers were examined in terms of the age of starting the
sport, it was found that the athletes who started sport over the age of 12 were found to have
lower self-esteem levels when compared with those who started younger than 9 (p<0.0167). It
was found that the vigilance, buck passing, procrastination and hypervigilance subscales of
decision making did not differ according to the age of starting the sport (p>0.05). As a
conclusion, it was found that self-esteem and decision making styles differed in terms of
being a national team player and sports age.
Keywords: Decision making, Self-esteem, Sport, Wrestling,
180
GĠRĠġ
Karar verme; politika, yönetim, çevre, okul gibi hayatın birçok yerinde olduğu gibi
sporda da önemli bir yer tutmaktadır. Günümüzde birçok spor branĢında oynanan oyun hem
daha hızlı hem de daha teknik ve taktiğe dayalı bir hal almıĢtır. YarıĢma esnasında oyun
dinamiklerinin değiĢmesi, özellikle toplu sporlarda ve oyun sisteminde ya da oyunun belli
kısımlarında beklenmedik değiĢimler olması sebebiyle sporcuların oyun içerisinde sürekli
yeni kararlar vermesi gerekmektedir (Kelecek ve ark., 2013). Spor ortamında uygun ve
yerinde verilen kararlar, oyunu olumlu etkileyeceği gibi; verilen yanlıĢ kararlar ya da yanlıĢ
zamanda verilen kararlar oyun içinde sporcuyu olumsuz etkilemenin yanı sıra oyunun
sonucunu da etkileyebilir. Elit sporcuların, genellikle, farklı bilgi kaynaklarını göz önünde
bulundurarak hızlı karar vermeleri gerekmektedir (Leveaux, 2010). Karar verme, çeĢitli olay
ve geliĢmeler hakkında göz önünde tutulan alternatiflerin seçiminde sadece bu alternatiflerin
tanımlanması değil, aynı zamanda en uygun olanı hedefleme, istek, yaĢam tarzı ve değerler ile
birlikte gerçekleĢtirme ve seçim yapma iĢlemidir (Harris, 1998). Deniz (2004)‟e göre, bireyler
karar verme sürecinde; dikkatli, kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme stillerini kullanır.
Dikkatli karar verme stilini uygulayan bireyler, karar vermeden önce özenle ilgili bilgiyi arar
ve alternatifleri dikkatlice değerlendirdikten sonra seçim yapar. Kaçıngan karar verme stilini
uygulayan bireyler; karar vermekten kaçınarak, kararları baĢkalarına bırakma eğilimindedir.
Böylece sorumluluğu bir baĢkasına devrederek karar vermekten kurtulmaya çalıĢır. Erteleyici
karar verme stilini uygulayan bireyler; kararı geçerli bir neden olmaksızın sürekli erteleme,
geciktirme ve sürüncemede bırakmaya çalıĢır. Panik karar verme stilini uygulayan bireyler
ise, bir karar durumu ile karĢı karĢıya kaldıklarında, kendilerini zaman baskısı altında
hissederek aceleci davranıĢlar sergileyip çabuk çözümlere ulaĢma çabasındadırlar (Deniz,
2004). Her birey dünya ile iliĢkisinde, onu algılamada, ideallerine ulaĢmada ve sorunları
çözmede belirli yöntemler ve yaklaĢımlar geliĢtirir. Bu süreçte birey, gerçeğin farklı yönlerine
dikkat çeker, farklı türde verileri toplar, farklı Ģekilde verileri düzenler ve farklı yargısal
sonuçlar çıkarır, farklı kararlara ulaĢır ve bu kararları da farklı biçimlerde uygular (Parlette ve
Rae 1993; BuluĢ 2000).
Bu çalıĢmanın amacı, güreĢçilerin karar verme stillerini belirleyerek demografik
özelliklere göre farklılık olup olmadığının araĢtırılmasıdır.
MATERYAL VE METOT
181
ÇalıĢma grubunu, Türkiye‟nin bazı illerinin güreĢ kulüplerinde lisanslı olarak spor
yapan 271 erkek güreĢçi oluĢturmaktadır. AraĢtırmaya katılan güreĢçilerin demografik
özelliklerini belirlemek amacıyla araĢtırmacı tarafından geliĢtirilen “KiĢisel Bilgiler Formu”
kullanılmıĢtır. ÇalıĢmada Mann ve ark. (1997) tarafından geliĢtirilen; Türkçe geçerlik ve
güvenirliği Deniz (2004) tarafından yapılan “Melbourne Karar Verme Ölçeği I-II”
(Melbourne Decision Making Questionary) uygulanmıĢtır. Melbourne Karar Verme Ölçeği
iki kısımdan oluĢmaktadır. I. kısım: Karar vermede özsaygıyı (kendine güven) belirlemeyi
amaçlamaktadır. Altı maddeden oluĢmakta ve üç maddesi düz, üç maddesi ters yönde
puanlanmaktadır. Puanlama maddelere verilen “Doğru” yanıtı 2 puan, “Bazen Doğru” yanıtı 1
puan, “Doğru Değil” yanıtı 0 puan Ģeklinde yapılmaktadır. II. Kısım ise karar verme stillerini
belirlemeyi amaçlayan, 22 maddeden ve dört alt faktörden oluĢan bir ölçektir. Bunlar;
1. Dikkatli Karar Verme Stili: Bireyin karar vermeden önce özenle gerekli bilgiyi araması
ve alternatifleri dikkatlice değerlendirdikten sonra seçim yapma durumudur. Bu faktör altı
madde (2, 4, 6, 8, 12, 16) ile ifade edilmiĢtir.
2. Kaçıngan Karar Verme Stili: Bireyin karar vermekten kaçınması, kararları baĢkalarına
bırakma eğiliminde olması ve böylece sorumluluğu bir baĢkasına devrederek karar vermekten
kurtulmaya çalıĢma durumudur. Bu faktör altı madde (3,9, 11, 14, 17, 19) ile ifade edilmiĢtir.
3. Erteleyici Karar Verme Stili: Bireyin kararı geçerli bir neden olmaksızın sürekli
erteleme, geciktirme ve sürüncemede bırakma durumudur. Bu faktör, beĢ madde (5, 7, 10, 18,
21) ile ifade edilmiĢtir.
4. Panik Karar Verme Stili: Bireyin bir karar durumu ile karsı karsıya kaldığında, kendini
zaman baskısı altında hissederek aceleci davranıĢlar sergileyip çabuk çözümlere ulaĢma
çabası durumudur (Deniz 2004). Bu faktör, beĢ madde (1, 13, 15, 20, 22) ile ifade edilmiĢtir.
Ġstatistiksel Analiz
Verilerin
normal
dağılım
gösterip
göstermediği
Kolmogorov
Smirnov
testi
ile
değerlendirilmiĢtir. Normal dağılım göstermediğinden non-parametrik testler kullanılmıĢtır.
Verilerin normal dağılım göstermediği görülmüĢ ikili karĢılaĢtırmalarda Mann Whitney-U
testi, ikiden fazla grup karĢılaĢtırılmalarında Kruskal Wallis testi kullanılmıĢtır. Anlamlılık
düzeyi 0.01 ve 0.05 alınmıĢ, grup sayısı üç olduğunda Bonferroni düzeltmesi için anlamlılık
düzeyi 0.05/3=0.0167 olarak alınmıĢtır.
182
BULGULAR
Tablo 1: GüreĢçilerin genel olarak karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin
incelenmesi
Özsaygı
Dikkat
Kaçıngan
Erteleyici
Panik
n
Min.
Max.
Ortalama
271
271
271
271
271
2,00
3,00
0,00
0,00
0,00
12,00
12,00
12,00
10,00
10,00
8,70
8,43
5,32
4,32
4,41
Standart
Sapma
2,08
2,40
2,46
2,26
2,18
Tablo 1‟e göre araĢtırma kapsamına alınan güreĢçilerin karar verme ölçeğinden almıĢ
oldukları, karar vermede özsaygı 8.70 puan ortalaması ile yüksek seviyede özsaygı
düzeylerine sahip oldukları görülmüĢtür.
Karar verme stilleri incelendiğinde ise 8.43 puan ortalaması ile yüksek seviyede
dikkatli karar verme stiline, 5.32 puan ortalaması ile orta seviyede kaçıngan karar verme
stiline, 4,32 puan ortalaması ile orta seviyede erteleyici karar verme stiline ve panik karar
vermede ise 4.41 puan ortalamasıyla ile orta seviyede panik karar verme stiline sahip
oldukları söylenebilir.
Tablo 2: GüreĢçilerin milli olma durumuna göre karar vermede özsaygı ve karar
verme stillerinin incelenmesi
Milli
olma
Durumu
Evet
Özsaygı
Hayır
Evet
Dikkat
Hayır
Evet
Kaçıngan
Hayır
Evet
Erteleyici
Hayır
Evet
Panik
Hayır
*p<0.05 **p<0.01
n
Ortalama
SS
Median
Min.
Max.
119
152
119
152
119
152
118
152
119
8.56
8.82
8.22
8.59
5.70
5.02
4.78
3.96
4.65
2.21
1.97
2.40
2.40
2.41
2.46
1.95
2.43
2.00
9.00
9.00
8.00
9.00
6.00
5.00
5.00
4.00
5.00
2.00
3.00
3.00
3.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
12.00
12.00
12.00
12.00
11.00
12.00
9.00
10.00
10.00
152
4.23
2.31
4.00
0.00
10.00
p
0.442
0.158
0.018*
0.003**
0.055
Tablo 2‟e göre güreĢçilerin milli olup olmamasına göre karar verme stilleri
incelendiğinde, milli olanların kaçıngan ve erteleyici karar verme stilinin milli olmayanlara
183
göre daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir (p<0.01 ve p<0.05). Milli olma durumunun özsaygı,
dikkat ve panik karar verme stillerini etkilemediği tespit edilmiĢtir (p>0.05).
Tablo 3: GüreĢçilerin yaĢa göre karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin incelenmesi
YaĢ
n
Ortalama
SS
Median
Min.
Max.
15-17 (a)
101
9.06
1.96
9.00
4.00
12.00
18-20 (b)
92
8.28
1.81
8.00
4.00
12.00
21-27 (c)
78
8.74
2.44
9.00
2.00
12.00
15-17 (a)
101
8.59
2.32
9.00
3.00
12.00
18-20 (b)
92
8.01
2.20
8.00
3.00
12.00
21-27 (c)
78
8.71
2.66
9.00
3.00
12.00
15-17 (a)
101
4.61
2.26
4.00
0.00
11.00
Kaçıngan 18-20 (b)
92
6.00
2.20
6.00
0.00
11.00
21-27 (c)
78
5.44
2.77
5.00
0.00
12.00
15-17 (a)
101
3.52
2.25
3.00
0.00
10.00
Erteleyici 18-20 (b)
91
4.71
2.26
5.00
0.00
10.00
21-27 (c)
78
4.89
2.00
5.00
1.00
9.00
15-17 (a)
101
3.77
2.05
4.00
0.00
9.00
18-20 (b)
92
4.80
2.09
5.00
0.00
10.00
21-27 (c)
78
4.79
2.29
5.00
0.00
10.00
Özsaygı
Dikkat
Panik
p
0.031
0.111
0.000*
a<b
0.000*
a<b,c
0.001*
a<b,c
*p<0.0167
Tablo 3 incelendiğinde yaĢa göre karar vermede özsaygı ve dikkatli karar verme
stillerinin farklılaĢmadığı tespit edilmiĢtir (p>0.05). YaĢa göre karar verme stilleri
incelendiğinde, 18-20 yaĢ aralığındaki güreĢçilerin 15-17 yaĢındakilere göre kaçıngan karar
verme puanlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir (p<0.0167). 15-17 yaĢ aralığındaki
güreĢçilerin erteleyici ve panik karar verme stillerinin 18-20 ve 21-27 yaĢ aralığındaki
sporculara göre daha düĢük olduğu tespit edilmiĢtir (p<0.0167).
184
Tablo 4: GüreĢçilerin etkili karar veren kiĢiye göre karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin
incelenmesi
Etkili karar veren
n
Ortalama
SS
Median
Min
Max
Kendim (a)
64
9.10
2.13
9.00
3.00
12.00
Ailem (b)
42
8.09
1.97
8.00
3.00
12.00
Kendim ve ailem (c)
165
8.70
2.06
9.00
2.00
12.00
Kendim
64
8.56
2.44
9.00
3.00
12.00
Ailem
42
7.66
2.51
7.5
3.00
12.00
Kendim ve ailem
165
8.57
2.32
9.00
3.00
12.00
Kendim
64
5.26
2.67
5.00
.00
11.00
42
5.78
2.24
6.00
1.00
12.00
Kendim ve ailem
165
5.23
2.43
5.00
.00
11.00
Kendim
63
4.50
2.26
5.00
.00
10.00
42
4.14
2.11
4.00
.00
8.00
Kendim ve ailem
165
4.29
2.31
4.00
.00
10.00
Kendim
64
4.57
2.25
4.00
.00
10.00
Ailem
42
4.40
2.06
5.00
.00
9.00
Kendim ve ailem
165
4.35
2.20
4.00
.00
10.00
kiĢi
Özsaygı
Dikkat
Kaçıngan Ailem
Erteleyici Ailem
Panik
p
0.031
0.079
0.362
0.663
0.801
Tablo 4‟e göre güreĢçilerin karar vermede özsaygı ve karar verme stilleri alt
boyutlarına iliĢkin puanlarının evde karar veren kiĢiye göre farklılaĢıp farklılaĢamadığı
incelenmiĢtir. Ġnceleme sonucunda karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin
tamamında evde karar veren kiĢi değiĢkenine göre anlamlı bir fark bulunamamıĢtır
(p>0.0167).
185
Tablo 5: GüreĢçilerin spora baĢlama yaĢına göre karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin
incelenmesi
Spora
baĢlama yaĢı
9 yaĢ altı (a)
n
Ort.
SS
Median
Min
Max
p
59
9.37
1.91
10.00
5.00
12.00
Özsaygı
10-11 yaĢ (b)
12 yaĢ üstü(c)
9 yaĢ altı (a)
110
102
59
8.73
8.29
8.57
2.10
2.08
2.22
9.00
8.00
9.00
2.00
4.00
3.00
12.00
12.00
12.00
0.007*
c<a
Dikkat
10-11 yaĢ (b)
12 yaĢ üstü(c)
9 yaĢ altı (a)
110
102
59
8.53
8.23
4.62
2.34
2.56
2.42
9.00
8.00
4.00
3.00
3.00
0.00
12.00
12.00
9.00
Kaçıngan
10-11 yaĢ (b)
12 yaĢ üstü(c)
9 yaĢ altı (a)
110
102
59
5.56
5.47
4.10
2.41
2.49
2.21
6.00
5.00
4.00
0.00
0.00
0.00
11.00
12.00
8.00
Erteleyici
10-11 yaĢ (b)
12 yaĢ üstü(c)
9 yaĢ altı (a)
110
101
59
4.29
4.48
3.72
2.33
2.23
2.09
4.00
5.00
4.00
0.00
0.00
0.00
10.00
8.00
9.00
Panik
10-11 yaĢ (b)
12 yaĢ üstü(c)
110
102
4.49
4.73
2.12
2.24
5.00
5.00
0.00
0.00
10.00
10.00
0.686
0.024
0.484
0.023
*p<0.0167
Tablo 5‟e göre spora baĢlama yaĢına göre güreĢçilerin özsaygı düzeyleri
incelendiğinde, 12 yaĢ üstünde spora baĢlayanların özsaygı düzeylerinin, 9 yaĢ altında spora
baĢlayanlara göre daha düĢük çıktığı tespit edilmiĢtir (p<0.0167).
Karar verme stillerinin dikkat, kaçıngan, erteleyici ve panik alt boyutlarının spora
baĢlama yaĢına göre farklılık göstermediği tespit edilmiĢtir (p>0.05).
TARTIġMA
Bu çalıĢma, güreĢçilerin karar verme stillerini belirleyerek demografik özelliklere göre
farklılık olup olmadığını araĢtırmak amacıyla yapılmıĢtır.
AraĢtırma sonucunda güreĢçilerin karar vermede özsaygı puanı 8.70, karar verme
stilleri alt boyutlarında dikkatli 8.43, kaçıngan 5.32, erteleyici 4.32, panik karar verme puanı
ise 4.41 olarak görülmektedir (Tablo1). Buna göre güreĢçilerin karar vermede özsaygıları
yüksek seviyede olduğu görülmüĢtür. Karar verme stilleri incelendiğinde dikkatli karar verme
stilinin yüksek; kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme stillerinin ise orta seviyede olduğu
söylenebilir. Toplumumuzda güreĢ birçok sosyal değerin oluĢmasına ve devamlı hale
gelmesine yardımcı olurken bireyin kendisini tanıma, değerlendirme ve kabullenme sürecinde
de özsaygısının geliĢimine katkı sağladığı düĢünülmektedir. GüreĢçilerin çoğu zaman karar
verirken bilgiyi ve alternatifleri dikkatlice değerlendirip buradan vardıkları sonuca göre karar
verdiklerini, bir sebep olmadan karar verme eylemini sürekli ertelemediklerini ve zamanında
186
karar verdiklerini, gereksiz yere uzatmadıklarını söyleyebiliriz. Genel olarak baktığımızda
güreĢçilerin; panik yapmadan, aceleci davranmayıp, farklı bilgilere ulaĢıp, seçeneklerini
zamanında değerlendirerek karar verdikleri görülmektedir. Radford ve ark. (1993), karar
vermede özsaygı düzeyi yüksek olan üniversite öğrencilerinin daha az karar stresi yaĢamakta
olduğunu, seçim ve sorumluluk stillerini kullanmaya daha yatkın davranıĢlar gösterdiklerini
saptamıĢlardır. Brown ve Mann (1991) yapmıĢ oldukları araĢtırmada, özsaygısı yüksek olan
bireylerin karar verme davranıĢında daha yeterli ve yetenekli olduklarını ayrıca karar verirken
daha sistematik ve ayrıntılı düĢündüklerini belirtmiĢlerdir.
GüreĢçilerin milli olup olmamasına göre karar verme stilleri incelendiğinde, milli
olanların kaçıngan ve erteleyici karar verme stilinin milli olmayanlara göre daha yüksek
olduğu tespit edilmiĢtir. Milli olma durumunun özsaygı, dikkat ve panik karar verme stillerini
etkilemediği tespit edilmiĢtir (Tablo 2). Milli sporcuların toplum içindeki davranıĢları ve
sorumlulukları önemli olduğu için karar verme aĢamasında özelliklede müsabaka ortamında
verilen kararların çoğu zaman telafisi olmaması sebebiyle sporcuların sorumluluktan kaçması
ve sürekli erteleme eğiliminde oldukları düĢünülmektedir. Güçray (2001), düĢük özsaygıya
sahip bireylerin sistemli ve mantıklı bir Ģekilde değerlendirme yapıp karar vermesini
engellediğini buna rağmen benlik saygısı yüksek bireylerin ise, karar verirken daha az
zorlandıklarını ve daha az stres yasadıklarını tespit etmiĢtir. Gacar (2011) tarafından
akademisyenlere
yönelik
yapmıĢ
olduğu
çalıĢmada
akademik
unvanı
küçük
olan
akademisyenlerin erteleyici yaklaĢım düzeylerinin daha fazla olduğunu bulgulamıĢtır.
ÇalıĢmamızda yaĢa göre karar vermede özsaygı ve dikkatli karar verme stillerinin
farklılaĢmadığı tespit edilmiĢtir. YaĢa göre karar verme stilleri incelendiğinde, 18-20 yaĢ
aralığındaki güreĢçilerin 15-17 yaĢındakilere göre kaçıngan karar verme puanlarının daha
yüksek olduğu tespit edilmiĢtir. 15-17 yaĢ aralığındaki güreĢçilerin erteleyici ve panik karar
verme stillerinin 18-20 ve 21-27 yaĢ aralığındaki sporculara göre daha düĢük olduğu tespit
edilmiĢtir (Tablo 3). GüreĢçilerin karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin tamamında
evde karar veren kiĢi değiĢkenine göre anlamlı bir fark bulunamamıĢtır (Tablo 4).
Spora baĢlama yaĢına göre güreĢçilerin özsaygı düzeyleri incelendiğinde, 12 yaĢ
üstünde spora baĢlayanların özsaygı düzeylerinin, 9 yaĢ altında spora baĢlayanlara göre daha
düĢük çıktığı tespit edilmiĢtir. Karar verme stillerinin dikkat, kaçıngan, erteleyici ve panik alt
boyutlarının spora baĢlama yaĢına göre farklılık göstermediği tespit edilmiĢtir (Tablo 5). Bu
durumda özsaygı çalıĢmalarının erken yaĢlardan itibaren baĢlamasının anne-baba eğitimi
187
açısından ve okullarda psikolojik danıĢma ve rehberlik hizmetleri açısından önemli olduğu
söylenebilir. Certel ve ark‟ı (2013) takım sporları açısından karar vermede öz saygı ve karar
verme stillerine yönelik çalıĢmasında spor deneyimi az olanların karar vermede özsaygılarının
da düĢük olduğunu, kaçıngan ve panik karar verme stillerini daha çok kullandıklarını
belirlemiĢlerdir. Kelecek ve ark‟ı (2013), sporcuların karar verme stillerinin spor yılına göre
karĢılaĢtırılmasına yönelik yapmıĢ olduğu çalıĢmada karar verme stillerinin spor yılına göre
farklılaĢmadığını saptamıĢlardır. GülĢen (2008) ve Çetin (2009)‟in yapmıĢ olduğu çalıĢmada
bu sonuçla benzerlik göstermektedir.
SONUÇ
AraĢtırma sonucunda güreĢçilerin yüksek seviyede karar vermede özsaygı düzeylerine
sahip oldukları görülmüĢtür. Karar verme stilleri incelendiğinde yüksek seviyede dikkatli
karar verme stiline, orta seviyede kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme stiline sahip
oldukları tespit edilmiĢtir. GüreĢçilerin karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin milli
olma durumu, yaĢ ve spor yaĢına göre farklılık gösterdiği görülmüĢtür.
KAYNAKLAR
Brown JE., Mann L. (1991). Decision-making competence and self esteem: a comparision of parents
and adolescent. Journal of Adolescence, 14, 363-371.
BuluĢ, M. (2000). Öğretmen Adaylarında Yükleme KarmaĢıklığı düĢünme Stilleri ve BiliĢsel
Tutarlılık Tercihinin Bazı Psiko-Sosyal Özellikler Çerçevesinde incelenmesi. Dokuz Eylül
Üniversitesi YayımlanmamıĢ Doktora Tezi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ġzmir.
Certel Z., Bahadır Z., Sönmez GT. (2013). Takım sporları açısından karar vermede öz saygı ve karar
verme stillerine yönelik bir araĢtırma, Niğde Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri
Dergisi, 7(1). Niğde.
Çetin MÇ. (2009). Beden eğitimi ve spor yüksekokulu öğrencilerinin karar verme stilleri, sosyal beceri
düzeyleri ve stresle başa çıkma biçimlerinin bazı değişkenler açısından karşılaştırmalı olarak
incelenmesi. Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü.
Deniz ME. (2004). Investigation of the relation between decision self-esteem, decision making style
and problem solving skill of the university students. Eurasian Journal of Educational Research,
4(15): 23-35.
Gacar A. (2011). Türkiye‟deki Beden Eğitimi Ve Spor Öğretim Elemanlarının Karar Verme Ve
Atılganlık Düzeylerinin Bazı DeğiĢkenler Açısından Ġncelenmesi. Doktora tezi. Fırat
Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, Elazığ.
GülĢen D. (2008). Farklı lig düzeyinde oynayan futbolcuların oynadıkları mevkilere, öğrenim durumu
ve spor yaşlarına göre problem çözme becerilerinin incelenmesi. Yüksek Lisans Tezi,
Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü.
188
Harris R. (1998). Introduction to Decision Making. Colifornia: Vanguard University of Souhern.
EriĢim: (http://www.virtualsalt.com/crebook5.htm) (20.11.2014).
Kelecek S., AltıntaĢ A., AĢçı FH. (2013). Sporcuların Karar Verme Stillerinin Belirlenmesi. CBÜ
Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi 8(1).
Leveaux R. (2010). Facilitating referee‟s decision making in sport via the application of technology.
IBIMA Publishing, 1-8.
Man L., Burnett P., Radford M., Ford S. (1997). The Melbourne Decision Making Questionnaire: An
Instrument for Measuring Patterns for Coping .with Decisional Conflict. Journal of Behavioral
Decision Making, 10: 1-19.
Parlette N., Rae R. (1993). Thinking About Thinking: Thinking Styles of People. Assosiation
Management, 45(3), 361-367.
Radford MHB., Mann L., Ohta Y., Nakane N. (1993). Differences between Australian and Japanese
students in decisional self-esteem, decisional stress, and coping styles”. Journal of CrossCulturel Psychology, 24, 284-297.
Güçray SS. (2001). Ergenlerde karar verme davranıĢlarının öz-saygı ve problem çözme becerileri
algısı ile iliĢkisi. Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. 8(8), 106-121.
189
GÜREġÇĠLERĠN PSĠKOLOJĠK ĠHTĠYAÇLARININ ĠNCELENMESĠ
Tülin ATAN1
1
ġaban ÜNVER1
OMÜ YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun
ÖZET
Bu araĢtırma güreĢçilerin psikolojik ihtiyaçlarının bazı değiĢkenlere göre incelemek
amacıyla yapılmıĢtır. ÇalıĢmaya Samsun ili ve ilçelerinde bulunan lisanslı 147 erkek güreĢçi
gönüllü olarak katılmıĢtır. ÇalıĢmada araĢtırmacılar tarafından oluĢturulan “Demografik Bilgi
Formu” (Yatılı kalma durumu, yaş, sınıf, ailede spor geçmişi olma durumu) ve güreĢçilerin
psikolojik ihtiyaçlarını belirlemek için Heckert ve ark. (2000) tarafından geliĢtirilen ve Kesici
(2008) tarafından Türkçe‟ye uyarlanan “Yeni Psikolojik İhtiyaç Değerlendirme Ölçeği”
kullanılmıĢtır. Ölçek, “başarı, ilişki, özerklik ve başatlık” olmak üzere 4 alt boyuttan
oluĢmaktadır. Veriler araĢtırmacılar tarafından güreĢçilerin kulüplerinde ve güreĢ eğitim
merkezinde yüz yüze görüĢülerek elde edilmiĢtir. Elde edilen verilerin istatistiksel analizinde
Mann Whitney U testi ve Kruskal Wallis testi kullanılmıĢtır. Tüm güreĢçilerin alt boyutlardan
aldıkları puanlar incelendiğinde, “baĢarı” ihtiyaçlarının çok yüksek, “iliĢki”, “özerklik” ve
“baĢatlık” ihtiyaçlarının ise ortalamanın üzerinde olduğu görülmüĢtür. “BaĢarı” ihtiyacı alt
boyutunda yatılı kalan güreĢçilerin baĢarı ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara göre anlamlı
düzeyde yüksek olduğu tespit edilmiĢtir (p<0.01). “ĠliĢki” ve “özerklik” ihtiyacı alt
boyutlarında yatılı kalan güreĢçilerin bu ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara oranla daha düĢük
olduğu görülmüĢtür (p<0.05). GüreĢçilerin psikolojik ihtiyaçları yaĢ gruplarına göre
incelendiğinde “iliĢki”, “özerklik” ve “baĢatlık” alt boyutlarının yaĢ gruplarına göre
farklılaĢmadığı görülürken, 13-15 yaĢ grubu güreĢçilerin “baĢarı” alt boyutunun 16 ve üstü
yaĢ grubuna göre daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir (p<0.0167). GüreĢçilerin “baĢarı”,
“özerklik” ve “baĢatlık” ihtiyaçları alt boyutları, ailesinde spor geçmiĢi olan ve olmayan
değiĢkenine göre yapılan karĢılaĢtırmada gruplar arasında farklılık göstermezken (p>0.05),
ailesinde spor geçmiĢi olmayanların “iliĢki” ihtiyaçlarının daha yüksek olduğu tespit
edilmiĢtir (p<0.05). GüreĢçilerin en fazla, “baĢarı” ihtiyacı, en az da “iliĢki” ihtiyacı olduğu
görülmektedir. GüreĢçilerin psikolojik ihtiyaçları yatılı olma durumuna, yaĢa, okunulan sınıfa
ve ailede spor geçmiĢi olup olmamasına göre değiĢmektedir.
Anahtar Kelimeler: GüreĢ; Psikolojik ihtiyaç; Spor.
190
ANALYSIS OF PSYCHOLOGICAL NEEDS OF WRESTLERS
ABSTRACT
This study was conducted to analyze the psychological needs of wrestlers in terms of
some variables. 147 licensed male wrestlers in the city and towns of Samsun participated in
the study voluntarily. “Demographic Information Form” (the state of being a boarder, age,
grade, sport history in the family) developed by the researchers and “New Needs Assessment
Questionnaire” developed by Heckert et al. (2000) and adapted to Turkish by Kesici (2008)
were used to determine the psychological needs of wrestlers. The questionnaire consists of 4
sub-dimensions as “achievement, affiliation, autonomy and dominance”. The data were
collected by the researchers through face to face interview in the clubs of wrestlers and in
wrestling training center. Mann Whitney U test and Kruskal Wallis test were used in the
statistical analysis of the data. When the scores of sub-dimensions were analyzed for all
wrestlers, it was seen that “achievement” needs were so high, “affiliation”, “autonomy” and
“dominance” needs were higher than average. In the need for “achievement” sub-dimension,
boarder students‟ needs for achievement were found to be higher than those of the students
who were not boarders (p<0.01). In the sub-dimensions of need for “affiliation” and
“autonomy”, these needs of boarder students were found to be lower when compared with
students who were not boarders (p<0.05). When the psychological needs of wrestlers were
analyzed in terms of age groups, it was found that the sub-dimensions of “affiliation”,
“autonomy” and “dominance” did not differ in terms of age groups, while the “achievement”
sub-dimension of wrestlers between 13 and 15 were found to be higher when compared with
the 16 and older age group
(p<0.0167). While the “achievement”, “autonomy” and
“dominance” need sub-dimensions of wrestlers were analyzed, no difference was found
between the wrestlers who had sport history in his family and those who did not (p>0.05),
those who did not have sport history in family were found to have higher “affiliation” needs
(p<0.05). Wrestlers‟ psychological needs were mostly for “achievement”, and at least for
“affiliation”. Psychological needs of wrestlers differ in terms of the state of being a boarder,
age, grade and sport history in family.
Key Words: Wrestling; Psychological needs; Sport.
191
GĠRĠġ
Ġnsanoğlunun temel ihtiyaçları çok uzun zamandan beri araĢtırmacıların konusu olarak
süregelmiĢtir. Ġnsanlar ihtiyaçları doğrultusunda hareket ederler. DavranıĢlarımızın temelinde
belli baĢlı ihtiyaçları karĢılama güdüsü bulunmaktadır (Çelikkaleli 2005). Ġnsanoğlunun
ihtiyaçları sonsuz ve sınırsızdır. Dolayısıyla insanlar sonsuz ve sınırsız ihtiyaçlara göre yeni
istek ve taleplerde bulunma ihtiyacı gösterirler. Ġnsanların ihtiyaçları karĢılandıkça
beklentilerinde ve taleplerinde artıĢlar görülür (Bayraktar ve Kuru 2007). Ġhtiyaçlar farklı
durum ve olaylarda farklılaĢır (Dizen ve ark. 2005). Birey, yaĢam çizgisi boyunca çocukluk,
gençlik, yetiĢkinlik, yaĢlılık gibi geliĢim dönemlerinden geçmektedir. Bu geliĢim dönemleri
birbiriyle farklı olan fizyolojik ve psikolojik özellikler gösterir (Haburcu 2011). Ġhtiyaçlar
genelde fizyolojik ve psikolojik içeriklidir. Psikolojik ihtiyaçların karĢılanması ve
doyurulması fizyolojik ihtiyaçlara bağlıdır (Cüceloğlu, 1992).
Psikolojik ihtiyaçlar (psychological needs) yaĢamımızda önemli bir yere sahiptir ve
çeĢitli alanlara olan yönelimlerimizi etkilemektedir. Doyumlarımız veya doyumsuzluklarımız
yönelimlerimizin Ģiddetini etkilemektedir (Çelikkaleli 2005). Ġhtiyaç insanlara özgü; güdü,
motivasyon, istek, gereksinim, arzu, ümit ve baĢarma isteği gibi yüksek dürtülerdir. Ġhtiyaç,
içten ya da dıĢtan meydana gelen bir hareketle beyin bölgesinde oluĢan bir baskı ve itici bir
güç ya da gereksinim hissi olarak da açıklanır. Bütün psiko-sosyal ihtiyaçlar ve özellikle
bütün insan ihtiyaçları genellikle temel ihtiyaçlar olarak adlandırılırlar (Eysenck ve ark. 1972;
akt. Kesici ve ark. 2003).
Her insanın kendine özgü ihtiyaçları vardır ve bu ihtiyaçlar bireyin belli davranıĢları
göstermesi için güdülenmesine neden olur (Baymur, 1985). Toplumsal bir varlık olan insanın
psikolojik ihtiyaçlarının karĢılanmasında önemli bir araçta spordur. Birey spor yolu ile
keĢfedilmemiĢ özelliklerini tanır ve yaratıcı yönünü harekete geçirir (Kuru 2004). Yapılan
araĢtırmalarda, sporun bireylerde birbirlerine karĢı saygılı olma, kurallara uyma, iĢbirliği
yapma, bağımsız davranma, kendini disipline etme, azimli ve kararlı olma ve toplumsallaĢma
sürecini hızlandırdığı belirtilmektedir (Kuru ve BaĢtuğ 2006).
Bu bağlamda yapılan bu çalıĢmada güreĢçilerin psikolojik ihtiyaçları incelenmiĢ ve bu
ihtiyaçlarla iliĢkili olan faktörlerin ortaya konulmasıyla güreĢçilerin psikolojik ihtiyaçlarının
anlaĢılması amaçlanmıĢtır. Bu amaç çerçevesinde baĢarı, iliĢki, özerklik ve baĢatlık ihtiyaçları
çalıĢmanın kapsamını oluĢturmuĢtur. BaĢarı ihtiyacı, güç olan Ģeylerin en kısa sürede en iyi
Ģekilde yapılmasına yönelik çabayı ifade ederken; iliĢki ihtiyacı öncelikle arkadaĢlık ve diğer
192
iliĢkilerin oluĢturulmasına yönelik olan ihtiyaçtır. Özerklik ihtiyacı ise elbette ki bağımsızlığa
yönelik bir ihtiyaçtır, baskı ve zorlamaya karĢı direnme arzusudur. Burada birey kendi
davranıĢlarını tamamen kabul etmekte, onaylamakta ve savunmaktadır. Bir diğer ihtiyaç
baĢatlıktır ve diğerlerini etkilemek, kontrol etmek, yönetmek ve bir grubun yönelimini
etkilemek anlamına gelmektedir (Murray, 1938; akt. Champoux, 2011).
DavranıĢları yöneten ve onlara Ģekil veren ihtiyaçlardır ve bu ihtiyaçların hepsi her
bireyde aynı düzeyde değildir. Farklı kiĢilerde farklı ihtiyaçlar ön plana çıkmakta ve
ihtiyaçlara verilen önem değiĢmektedir. Bu ihtiyaçların anlaĢılması bireyin davranıĢlarının
çözümlenmesinde oldukça etkilidir. Bu çalıĢmada güreĢçilerin psikolojik ihtiyaçları bazı
değiĢkenler açısından incelenmiĢtir.
MATERYAL METOD
ÇalıĢmaya Samsun ili ve ilçelerinde bulunan güreĢ eğitim merkezinde yatılı kalan (40)
ve yatılı kalmayan (107) toplam 147 erkek lisanslı güreĢçi gönüllü olarak katılmıĢtır.
ÇalıĢmada araĢtırmacılar tarafından oluĢturulan “Demografik Bilgi Formu” (Yatılı kalma
durumu, yaĢ, sınıf, ailede spor geçmiĢi olma durumu) ve güreĢçilerin psikolojik ihtiyaçlarının
değerlendirilmesi amacıyla Heckert ve ark. (2000) tarafından geliĢtirilmiĢ New Needs
Assessment Questionnaire ve Kesici (2004) tarafından Türkçe‟ye uyarlanan Yeni Psikolojik
İhtiyaçları Değerlendirme Ölçeği (YPİDÖ) kullanılmıĢtır. Ölçek öğrencilerin baĢarı, iliĢki,
özerklik ve baĢatlık alanlarındaki psikolojik ihtiyaçlarını değerlendirmede kullanılır. BaĢarı 1,
5, 9, 13, 17; iliĢki 2, 6, 10, 14, 18; özerklik 3, 7, 11, 15, 19 ve baĢatlık 4, 8, 12, 16, 20
numaralı maddelerden oluĢmaktadır. BeĢli likert tipi olan ölçekte “Hiç Katılmıyorum”,
“Katılmıyorum”,
“Kararsızım”,
“Katılıyorum”,
“Tamamen
Katılıyorum”
ifadeleri
bulunmaktadır. Ölçekte üçü ters puanlanan (8, 14, 18) toplam 20 madde yer almaktadır.
Ölçeklerin her bir alt boyutundan alınabilecek en yüksek puan 25, en düĢük alınabilecek puan
ise 5‟dir. Puanlar yükseldikçe o alandaki psikolojik ihtiyacın daha çok olduğu görülür.
Ġstatistik
Verilerin normal dağılım göstermediği görülmüĢ ikili karĢılaĢtırmalarda Mann Whitney-U
testi, ikiden fazla grup karĢılaĢtırılmalarında Kruskal Wallis testi kullanılmıĢtır. Anlamlılık
düzeyi 0.05 alınmıĢ, grup sayısı iki‟ den fazla olduğunda Bonferroni düzeltmesi için
anlamlılık düzeyi 0.05/3=0.0167 olarak alınmıĢtır.
193
BULGULAR
Tablo 1: GüreĢçilerin psikolojik ihtiyaçları alt boyut puanları
Alt Boyutlar
N
Minimum
Maximum
147
10,00
25,00
BaĢarı
147
6,00
23,00
ĠliĢki
147
7,00
25,00
Özerklik
147
7,00
25,00
BaĢatlık
Mean
21,12
15,16
18,23
18,46
SS
3,05
2,71
3,36
3,40
Tablo 1 incelendiğinde tüm güreĢçilerin “baĢarı” alt boyutundan aldıkları puanın
ortalaması 21.12±3.05 bulunmuĢtur. Bu puan güreĢçilerin baĢarı ihtiyacının yüksek olduğunu
göstermektedir.
GüreĢçilerin “iliĢki” alt boyut puanının “15.16±2.71 olduğu görülmüĢ, bu değer iliĢki
ihtiyacının ortalamanın biraz üstünde olduğunu göstermektedir.
GüreĢçilerin “özerklik” ve “baĢatlık” alt boyut puanlarının 18 civarında olduğu
görülmüĢ, bu değer bu ihtiyaçlarının ortalamanın üstünde olduğunu göstermektedir.
Sonuçta, alt boyutlardan alınan puanlar incelendiğinde güreĢçilerin en fazla, “baĢarı”
ihtiyacı, en az da “iliĢki” ihtiyacı olduğu görülmektedir.
Tablo 2: Yatılı kalma durumuna göre psikolojik ihtiyaçların incelenmesi
Yatılı kalma
Alt boyutlar
n
Ortalama
SS
Median
durumu
Yatılı olmayan
107
20,69
3,24
21
BaĢarı
Yatılı kalan
40
22,30
2,09
23
Yatılı olmayan
107
15,56
2,39
16
ĠliĢki
Yatılı kalan
40
14,10
3,21
14
Yatılı olmayan
107
18,59
3,28
18
Özerklik
Yatılı kalan
40
17,25
3,41
17,50
Yatılı olmayan
107
18,59
3,36
19
BaĢatlık
Yatılı kalan
40
18,12
3,52
18
**p<0.01
*p<0.05
Min
Max
10
17
8
6
7
7
7
8
25
25
23
20
25
22
25
25
p
0.006**
0.011*
0.043*
0.374
Yatılı kalma durumuna göre psikolojik değerlendirme alt boyutları karĢılaĢtırılmıĢtır.
BaĢarı alt boyutunda yatılı kalan güreĢçilerin baĢarı ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara göre
anlamlı düzeyde yüksek olduğu tespit edilmiĢtir (p<0.01).
ĠliĢki alt boyutunda yatılı kalan güreĢçilerin iliĢki ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara
oranla daha düĢük olduğu görülmüĢtür (p<0.05).
Özerklik alt boyutunda yatılı olan güreĢçiler yatılı olmayanlara göre daha az özerklik
ihtiyacı duymaktadır (p<0.05).
194
Tablo 3: Psikolojik ihtiyaçların yaĢa göre değerlendirilmesi
Alt boyutlar
BaĢarı
ĠliĢki
Özerklik
BaĢatlık
YaĢ
10-12 (a)
13-15 (b)
16 ve üstü (c)
10-12 (a)
13-15 (b)
16 ve üstü (c)
10-12 (a)
13-15 (b)
16 ve üstü (c)
10-12 (a)
13-15 (b)
16 ve üstü (c)
n
31
57
59
31
57
59
31
57
59
31
57
59
Ortalama
21,67
21,77
20,22
15,77
14,93
15,07
19,00
17,35
18,67
19,35
18,00
18,45
SS
3,32
2,02
3,51
2,52
3,07
2,42
2,96
3,85
2,87
2,36
3,32
3,87
Median
22
22
20
16
15
15
19
17
18
20
18
18.0
Min
12
17
10
9
6
8
10
7
10
15
8
7
Max
25
25
25
21
23
20
24
25
24
25
25
25
p
0.012*
b>c
0.246
0.058
0.111
*p<0.0167
Tablo 3‟te Psikolojik ihtiyaçlar incelendiğinde iliĢki, özerklik ve baĢatlık alt
boyutlarının yaĢa göre farklılaĢmadığı görülürken, 13-15 yaĢ grubu güreĢçilerin baĢarı alt
boyutunun 16 ve üstü yaĢ grubuna göre daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir (p<0.0167).
Tablo 4:YaĢa göre ödül alma yüzdelerinin incelenmesi
YAġ
10-12
13-15
16 ve üstü
Evet
n
1
17
28
Herhangi bir ödül veya baĢarınız var mı?
Hayır
%
n
3.2
30
29.8
40
47.5
31
%
96.8
70.2
52.5
Tablo 4 te yaĢ gruplarına göre yöneltilen “herhangi bir ödül veya baĢarınız var mı?”
sorusuna verilen cevaplara göre yapılan frekans analizinde 10-12 yaĢ grubu güreĢçilerin; %3,2
(1) evet, %96,8 (30) hayır, 13-15 yaĢ grubu güreĢçilerin; %29,8 (17) evet, %70,2 (40) hayır,
16 ve üstü yaĢ grubu güreĢçilerin; %47,5 (28) evet, %52,5 (31) hayır cevabı verdiği tespit
edilmiĢtir.
Tablo 5: Okunulan sınıfa göre psikolojik ihtiyaçların incelenmesi
Alt boyutlar
BaĢarı
ĠliĢki
Özerklik
BaĢatlık
Sınıf
3-6.sınıf (a)
7-8.sınıf (b)
9.sınıf ve üstü (c)
3-6.sınıf (a)
7-8.sınıf (b)
9.sınıf ve üstü (c)
3-6.sınıf (a)
7-8.sınıf (b)
9.sınıf ve üstü (c)
3-6.sınıf (a)
7-8.sınıf (b)
9.sınıf ve üstü (c)
n
29
50
68
29
50
68
29
50
68
29
50
68
Ortalama
21,48
22,08
20,27
15,58
14,94
15,14
19,06
17,66
18,29
19,44
18,00
18,39
*p<0.0167
195
SS
3,34
2,09
3,30
2,50
2,93
2,65
3,04
3,66
3,22
2,27
3,434
3,726
Median
22
22
20
16
15
15
19
17.5
18
20
18
18
Min
12
17
10
9
6
8
10
7
7
15
8
7
Max
25
25
25
21
20
23
24
25
24
25
25
25
p
0.006*
b>c
0.543
0.154
0.099
GüreĢçilerin okunulan sınıfa göre psikolojik ihtiyaçları değerlendirildiğinde; iliĢki,
özerklik ve baĢatlık alt boyutlarının farklılaĢmadığı (p>0.05) görülürken, 7. ve 8. sınıfların
baĢarı alt boyut puanları 9. sınıf ve üzerinde okuyanlardan daha yüksek bulunmuĢtur
(p<0.0167).
Tablo 6: Ailesinde spor geçmiĢi olan ve olmayanların psikolojik ihtiyaçların incelenmesi
Ailenizde Spor
Alt boyutlar
GeçmiĢi
n
Ortalama
SS
Median
Min
Olan Var mı?
Evet
51
21,11
3,63
22
10
BaĢarı
Hayır
96
21,13
2,71
21
14
Evet
51
14,52
2,68
15
8
ĠliĢki
Hayır
96
15,50
2,68
16
6
Evet
51
17,58
3,18
17
7
Özerklik
Hayır
96
18,57
3,42
18
7
Evet
51
18,00
4,05
18
7
BaĢatlık
Hayır
96
18,71
2,99
19
11
*p<0.05
Max
25
25
20
23
23
25
25
25
p
0.365
0.032*
0.069
0.305
GüreĢçilerin baĢarı, özerklik ve baĢatlık ihtiyaçları ailesinde spor geçmiĢi olan ve
olmayan arasında farklılık göstermezken (p>0.05), ailesinde spor geçmiĢi olmayanların iliĢki
ihtiyaçlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir (p<0.05).
TARTIġMA
DavranıĢları yöneten ve onlara Ģekil veren ihtiyaçlarımızdır ve bu ihtiyaçların hepsi
her bireyde aynı düzeyde değildir. Farklı kiĢilerde farklı ihtiyaçlar ön plana çıkmakta ve
ihtiyaçlara verilen önem değiĢmektedir.
Bu ihtiyaçların anlaĢılması bireyin davranıĢlarının
çözümlenmesinde oldukça etkilidir. Dolayısıyla bu çalıĢma güreĢçilerin psikolojik
ihtiyaçlarını Yatılı kalma durumu, yaĢ, sınıf ve ailede spor geçmiĢi olma durumu değiĢkenleri
açısından incelenmiĢtir.
Tüm güreĢçilerin alt boyutlardan aldıkları puanlar incelenmiĢtir. Ölçeklerin her bir alt
boyutundan alınabilecek en yüksek puan 25, en düĢük alınabilecek puan ise 5‟dir. Puanlar
yükseldikçe o alandaki psikolojik ihtiyacın daha çok olduğu görülür. GüreĢçilerin “baĢarı” alt
boyutundan aldıkları puanın ortalaması 21.12±3.05 bulunmuĢtur. Bu puan güreĢçilerin baĢarı
ihtiyacının yüksek olduğunu göstermektedir. GüreĢçilerin “iliĢki” alt boyut puanının
15.16±2.71 olduğu,
“özerklik” ve “baĢatlık” alt boyut puanlarının 18 civarında olduğu
görülmüĢ, bu değer iliĢki ihtiyacının ortalamanın biraz üstünde, özerklik ve baĢatlık
ihtiyacının ortalamanın üstünde olduğunu göstermektedir. Sonuçta, alt boyutlardan alınan
196
puanlar incelendiğinde güreĢçilerin en fazla, “baĢarı” ihtiyacı, en az da “iliĢki” ihtiyacı olduğu
görülmektedir. Literatürde çalıĢmamızın bu sonucunu destekleyen çalıĢmalara rastlanılmıĢtır
(Haburcu 2011; Özaydın ve ark. 2014; Gençtanırım ve Tay 2015).
Gençtanırım ve Tay (2015) çalıĢmalarında sınıf öğretmeni adaylarının psikolojik
ihtiyaçları, baĢarı, baĢatlık, özerklik ve iliĢki arasında anlamlı farklılık olduğunu; baĢarı
ihtiyacının diğer üç ihtiyaçtan daha fazla gereksinim duyulan bir ihtiyaç olduğu sonucu ortaya
çıkmıĢtır. Ayrıca çalıĢma sonucunda sınıf öğretmeni adaylarında en alt düzeyde olan ihtiyacın
iliĢki boyutu olduğunu tespit etmiĢlerdir.
Yatılı kalan ve kalmayan sporcuların psikolojik ihtiyaçları incelenmiĢtir. Sadece
baĢatlık alt boyutunda iki grup arasında fark bulunmazken baĢarı, iliĢki ve özerklik alt
boyutlarının bu iki grup arasında farklılaĢtığı görülmüĢtür.
BaĢarı alt boyutunda yatılı kalan güreĢçilerin baĢarı ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara
göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu tespit edilmiĢtir. GüreĢ eğitim merkezlerinde yatılı
olarak kalan sporcular, yatılı kalmayanlara göre daha çok fedakârlıkta bulunmaktadır.
Ailesinden, evinden uzak kalma baĢarı ihtiyacını daha da arttırabilmektedir.
ĠliĢki alt boyutunda yatılı kalan güreĢçilerin iliĢki ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara
oranla daha düĢük olduğu görülmüĢtür. Bu durumun nedeni yatılı kalanların sürekli
çevrelerinde arkadaĢlarının olması ve arkadaĢlarıyla daha çok paylaĢımda bulunabilmesi
olabilir. Nigar‟ın çalıĢması (2014) bizim bu bulgumuzu destekler niteliktedir. ÇalıĢmasında
yatılı öğrencilerin iliĢki ihtiyaçları, yatılı olmayanlara kıyasla daha az olduğunu belirtmiĢtir.
Hernekadar çalıĢılan denek grupları farklı olsa da yatılı olanların iliĢki ihtiyaçlarının daha az
olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.
Özerklik alt boyutu incelendiğinde, yatılı olan güreĢçiler yatılı olmayanlara göre daha
az özerklik ihtiyacı duymaktadır. Ailelerinden ayrı yatılı bir Ģekilde hayatını devam ettiren
güreĢçilerin aile kontrolü yatılı olmayanlara nazaran daha azdır. Bu durum yatılı olanların
kendilerini daha özgür hissetmelerine ve daha az özerklik ihtiyacına neden olabilir.
ÇalıĢmamızın aksine Nigar‟ın çalıĢmasında (2014) öğrencilerin özerklik ihtiyaçlarının,
yatılı olma ve yatılı olmama durumuna göre değiĢmediği belirtilmiĢtir. Nigar‟ın çalıĢmasında
bizim çalıĢmamızdan farklı sonuçlar çıkmasının nedeni denek grubunun farklılığı olabilir.
Nitekim bizim çalıĢmamızdaki denekler sporcu grubu iken Nigar‟ın çalıĢmasında sporcu
olmayan öğrenciler denek grubunu oluĢturmuĢtur. Ayrıca yatılı kalınan yer arasında da büyük
197
farklılık vardır. ÇalıĢmamızdaki denekler güreĢ eğitim merkezlerinde yatılı kalırken, Nigar‟ın
çalıĢmasında yatılı bölge ortaokullarında kalınmaktadır.
Psikolojik Ġhtiyaçlar incelendiğinde iliĢki, özerklik ve baĢatlık alt boyutlarının yaĢa
göre farklılaĢmadığı görülürken, 13-15 yaĢ grubu güreĢçilerin baĢarı alt boyutunun 16 ve üstü
yaĢ grubuna göre daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir.
13-15 yaĢ aralığındaki sporcuların 16 yaĢ üstüne göre daha fazla “baĢarı” ihtiyacı
hissetmektedir. Bu durumun nedeni güreĢte belli bir seviyeye gelmeleri ve artık bir ödül
kazanma ihtiyacı hissetmeleri, aynı zamanda güreĢe devam etmeleri için böyle bir
motivasyona
gereksinim
duydukları
düĢünülebilir.
Nitekim
güreĢçilere
yöneltilen
“branĢınızda herhangi bir ödül veya baĢarınız var mı?” sorusuna 13-15 yaĢ aralığındaki
güreĢçilerin %29.8‟i evet, %70,2‟i hayır cevabını verirken 16 yaĢ ve üzerindeki güreĢçilerin
%47.5‟i evet, %52.5‟i hayır cevabını vermiĢtir.
ÇalıĢmamızda deneklerin baĢarı ihtiyacının yüksek olduğu görülmüĢtür. Haburcu‟nun
(2011) çalıĢması bizim çalıĢmamızı destekler niteliktedir. Haburcu‟nun (2011) ergenler
üzerinde yaptığı çalıĢmada, baĢarı ihtiyacı boyutu puan ortalamalarını 20 puan civarında
bulmuĢtur. Bizim çalıĢmamızda da baĢarı ihtiyaç puanının 20 civarında olduğu görülmüĢtür.
Yine Haburcu‟nun ergenler üzerinde yaptığı çalıĢmada (2011) iliĢki (15 puan),
özerklik (18 puan) ve baĢatlık (18 puan) alt boyut ihtiyaç durumlarının bizim çalıĢmamızdaki
denekler ile benzer olduğu görülmüĢtür.
GüreĢçilerin okunulan sınıfa göre psikolojik ihtiyaçları değerlendirildiğinde; iliĢki,
özerklik ve baĢatlık alt boyutlarının farklılaĢmadığı (p>0.05) görülürken. 7. ve 8. sınıflarda,
baĢarıya ulaĢma ihtiyacı 9. sınıf ve üzerinde okuyanlardan daha fazla bulunmuĢtur. 9.sınıf ve
üstü sporcuların yarısı herhangi bir ödül veya madalya kazanırken, 7. ve 8. sınıfta okuyanların
ise %29.8 i baĢarıya ulaĢmıĢtır. YaĢ değiĢkeninde de değinildiği gibi, bu durum güreĢte belli
bir mesafe kateden sporcuların artık bir ödül kazanma isteği üst seviyelere çıktığı
düĢünülmektedir.
Eren (1994) tarafından yapılan araĢtırmada lise ergenlerinin psikolojik ihtiyaçları ile
sınıf düzeyleri arasında anlamlı farklılık bulunmamıĢtır. Eren‟in çalıĢmasında psikolojik
ihtiyaçları karĢılaĢtırılan deneklerin yaĢ aralığı bizim çalıĢmamızda kullanılan deneklerin yaĢ
aralığından çok daha azdır. Nitekim Eren bu bulgusunu farklı sınıf seviyelerinde olan
ergenlerin yaĢ aralıklarının birbirine yakın olması ve okula erken-geç baĢlama gibi nedenlerle
198
bir sınıf seviyesinde 2-3 farklı yaĢ grubundan ergenlerin olması ile açıklanabileceğini
belirtmiĢtir.
Ailede
spor
geçmiĢi
olan
ve
olmayan
güreĢçilerin
psikolojik
ihtiyaçları
değerlendirilmiĢtir. GüreĢçilerin baĢarı, özerklik ve baĢatlık ihtiyaçları ailesinde spor geçmiĢi
olan ve olmayan arasında farklılık göstermezken, ailesinde spor geçmiĢi olmayanların iliĢki
ihtiyaçlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir. Ailesinde spor yapmayan baĢka birinin
bulunmaması, sporcunun içinde bulunduğu durumun ailesi tarafından tam olarak
anlaĢılmadığını düĢünmesi ve sosyal etkileĢimde bulunma ve kabul edilme arzusunun yani
iliĢki ihtiyacının yüksek çıkmasının bir nedeni olabilir.
SONUÇ ve ÖNERĠLER
GüreĢçilerin en fazla, “baĢarı” ihtiyacı, en az da “iliĢki” ihtiyacı olduğu görülmektedir.
GüreĢçilerin psikolojik ihtiyaçları yatılı olma durumuna, yaĢa, okunulan sınıfa ve ailede spor
geçmiĢi olup olmamasına göre değiĢmektedir.
Yatılı kalmayan güreĢçilerin iliĢki ihtiyacı isteklerini azaltabilmek adına antrenör veya
ailesinin desteğiyle farklı arkadaĢ çevrelerinin ve sosyal ortamların oluĢmasına imkan
sağlayarak bu ihtiyacın giderilmesi gerekmektedir. GüreĢte belli bir seviyeye gelmiĢ olmasına
rağmen yaĢı küçük olan güreĢçilerin yaĢı biraz daha büyük güreĢçilere göre daha fazla baĢarı
ihtiyacı hissettikleri görülmüĢtür. Bu durum göz önünde tutularak antrenörler küçük yaĢtaki
güreĢçileri biran önce ödüle ve baĢarıya özendirecek her türlü söylemden ve eğitimden
kaçınmalıdır. Sporcularını farklı motivasyon unsurları ile kademeli bir Ģekilde baĢarıya/ödüle
yönlendirerek sporcularının devamlılığını sağlamalıdır.
KAYNAKLAR
Baymur, F. (1985) Genel Psikoloji (7. Baskı). Ġstanbul: Ġnkılap Kitabevi.
Bayraktar G. Kuru E. (2007). GüreĢ hakemlerinin temel psikolojik ihtiyaçlarının incelenmesi. Niğde Üniversitesi
Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 1(1); 27-39
Champoux JE. (2011). Organizational Brehavior, Integrating Individuals, Groups, and Organizations (4th
Edition).New York: Taylor &Francis.
Cüceloğlu, D. (1992). Ġnsan ve DavranıĢı, Remzi Kitabevi, Ġstanbul
Çelikkaleli Ö. Gündoğdu M. (2005) “Eğitim fakültesi öğrencilerinin psikolojik ihtiyaçları”, Eğitim Fakültesi
Dergisi, 6(9), s. 43-53
Dizen M. Berenbaum H. Kerns JG. (2005) Emotional awareness and psychological needs, Cognition and
Emotion, 19 (8), 1140-1157
199
Eren, A. (1994). lise öğrencilerinin yalnızlık düzeyleri ve psikolojik ihtiyaçlarının incelenmesi. Yüksek Lisans
Tezi, Gazi Üniversitesi, Ankara.
Eysenck, H. J.,W. Arnold, R. Meili. (1972) Encyclopedia of Psychology. Fontana/Collıns.
Gençtanırım D. Tay B. (2015). The psychological needs of prospective classroom teachers. Elementary
Education Online, 14(2), 647-656
Hamurcu H. 2011. Ergenlerin yetkinlik inançları ve psikolojik iyi oluĢlarını yordamada psikolojik ihtiyaçlar.
Selçuk Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Rehberlik ve Psikolojik
DanıĢmanlık Bilim Dalı. Doktora Tezi, Konya
Heckert, T.M., Cuneio, G., Hannah, A:P., Adams, P.J., Droste, H.E., Mueller, M.A. ve diğerleri. (2000).
Creation of a New Needs Assessment Questıonnaıre. Journal of Social Behavior Personality,15(1), 121-136.
Kesici ġ. Üre Ö. Bozgeyikli H. Sünbül, A.M. (2003) Temel psikolojik ihtiyaçlar ölçeğinin geçerlik ve
güvenirliği VII. Ulusal PDR Kongresi Bildiri Özetleri Kitabı, Malatya
Kesici, ġ. (2008). Yeni psikolojik ihtiyaç değerlendirme ölçeğinin Türkçe formunun geçerlik ve güvenirlik
çalıĢması: Doğrulayıcı faktör analizi sonuçları. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. 20 s 493-501
Kuru, E. (2004). Türkiye ve Kazakistan‟lı spora katılımcı erkek üniversite öğrencilerinin psikolojik ihtiyaçlarının
karĢılaĢtırılması. Bilig. 30: 203-233.
Kuru, E. ve BaĢtuğ, G. (2006). Bayan ve erkek futbolcuların psikolojik ihtiyaçlarının cinsiyet değiĢkenine göre
incelenmesi. Spormetre Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 3: 117-126.
Nigar F. (2014). Ortaokul öğrencileri ile yatılı bölge ortaokul öğrencilerinin öznel iyi oluĢ ve temel psikolojik
ihtiyaçlar düzeyinin karĢılaĢtırması. GaziosmanpaĢa Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Bilimleri
Anabilim Dalı Rehberlik ve Psikolojik DanıĢma Yüksek Lisans Programı, Yüksek Lisans Tezi, Tokat
Özaydın N. Sevinç S. Deniz ME. (2014). Mesleki müzik eğitimi alan öğrencilerin psikolojik ihtiyaçlarının ve
yaĢam doyumlarının incelenmesi. Sanat Eğitimi Dergisi, 2(1); 102-111.
200
“GÜREġĠN DANSI”: DANS SANATINA FARKLI BĠR BAKIġ
Özlem DEMĠRTAġ1
Osman ĠMAMOĞLU2
Faruk YAMANER1
Hitit Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, ÇORUM
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, SAMSUN
1
2
ÖZET
Amaç: Bu çalıĢmada karakucak ve yağlı güreĢler öncesinde-sonrasında yapılan bazı
hareketlere, anlamlarına ve varoluĢ Ģekillerine sadık kalınarak, görselliğinin artırılması için,
estetik ve dans ritmi kazandırılması amaçlanmıĢtır.
Bulgular: Türk ulusunun halk dansları, onun kültürel kimliğidir. Bu kimlik; toplumun dinini,
törelerini, geleneklerini, duygularını, düĢüncelerini, yaĢamla olan mücadelesini hatta gündelik
yaĢantısında etkisinde kaldığı olayları hareketlerle anlatması, bu hareketlerin de dansa
yansımasıdır. Ata sporumuz GüreĢte de yapılan her hareketin bir anlamı vardır. Bu hareketler;
güreĢçilerin birbirlerini selamlaması, tokalaĢma, yere eğilme, yeri öpme (üç defa) ve peĢrev
çekme olarak sayılabilir. PeĢrevin anlamı güreĢe baĢlarken hem ısınmayı sağlamak, hem de
ısınmanın dıĢında eĢleĢme yapılan kiĢiye baĢarılar dilemektir. Yere eğilme ve yerden elin dize
ve alına götürülmesi (temenna) “Topraktan geldik, toprağa gideceğiz” anlamı taĢımaktadır.
Bu hareket aynı zamanda semah eden canların sağ elin yukarı, sol elin ise aĢağı doğru kollar
açık bir hale gelme hareketi ile benzerlik taĢımaktadır.
Sonuç: Bu çalıĢmada geleneksel güreĢlerimizin, gelecek nesillere aktarılıp koruma
tedbirlerinin alınması, güreĢ sporunun, dansın ve müziğin estetik yönüyle birleĢtirilip ata
sporunu farklı platformlara taĢınması (yurtiçi ve yurtdıĢında tanıtmak), insanları bu sporu
yapmaya ve izlemeye teĢvik etmesi açısından GüreĢ hareketlerinin anlamlarına ve varoluĢ
Ģekillerine sadık kalınarak bir koreografi oluĢturulmuĢtur. Ata sporumuzun doğal ortamından
sahneye geçiĢi zengin bir koreografi ile bütünleĢirse güreĢin seyir popülaritesinin
artırılabileceğine inanılmaktadır.
Anahtar kelimeler: GüreĢ, Dans ve Türk Halk Dansları
201
“GÜREġĠN DANSI” (DANCE OF WRESTLE) A DIFFERENT PERSPECTIVE
TO DANCE ART
ABSTRACT
Purpose: In this study, it has been aimed to bring aesthetic and dance rhythms
choreographically in order to increase visual quality by abiding meanings and existence forms
of some moves that are performed before and after karakucak and oil wrestling.
Findings: Folk dances of Turkish nation form its cultural identity. This identity is that the
society, , expresses its religion, töre (traditions, verbal laws and manners), customs, emotions,
ideas, struggles against life and even events, of which it is influenced in daily life through
moves; and it is also the reflection of these moves to dance. In our ancestors‟ sport Wrestle,
every move has a meaning. These moves can be sorted as wrestlers greeting each other,
handshaking, bending down, kissing the ground (three times) and prelude. Prelude serves as a
warm up while starting wrestling and apart from warming up, it also stands for wishing the
paired person success while warming up. Bending down to the ground and moving the hand
from the ground to the knee and then to forehead (temenna) carries the meaning of “We came
from dust and we will return to dust.” This move also carries similarities with the move of
whirling semah‟ opening up their arms by right hand rising up and left hand falling down.
Conclusion: In this study, a choreography has been formed by abiding the meanings of
Wrestle moves and existence forms with respect to handing our traditional wrestles down to
the next generations and taking preservation measures, carrying the ancestor‟s sport to
different platforms by combining wrestle sport, dance and music with the aspect of aesthetics
and encouraging people to perform and to watch this sport. If our shifting of ancestor‟s sport
from natural environment to the stage becomes integrated with a rich choreography, it is
believed that popularity of wrestle watching may grow.
Key Words: Wrestle, Dance, Turkish Folk Dances
GĠRĠġ
“Olduğu yerde donup kalmıĢ koĢulları, kendi Ģarkıları eĢliğinde dans etmeye
zorlamalıyız” der Marx, “Hegel‟in Hukuk Felsefesinin EleĢtirisi” adlı eserin giriĢ bölümünde.
Marx bu sözü, baĢka bir düĢünceyle ilgili söylemiĢ olsa da pekâlâ bir sanatçının sanatını icra
ediĢ biçimine de uyarlanabilir. ġöyle ki; Sanatçının kendi Ģarkısı, içinde yaĢadığı toplumun
202
Ģarkısı olmalı, o Ģarkıda dans etmeli, donup kalmıĢ koĢulları da o Ģarkıda dans ettirmelidir
(Dinlemez, 2012).
Paulson, dansı, “hissetmek, anlamak ve iletiĢim kurmak için hareketin araç olduğu bir
sanat dalı” olarak tanımlamaktadır (Paulson, 1993; Lin, 2005:1; Özevin, 2006:1‟deki alıntı).
Stinson‟a göre dans “bilme yoludur; dünyayı anlama ve iletiĢim kurma yoludur” (Stinson,
1991; Lee, 1998: 38; Özevin, 2006:1‟deki alıntı).
Dans, en eski iletiĢim ve anlatım biçimlerinden biridir. Duygu ve düĢünceleri; sevinci,
hüznü, isyanı, acıyı, sevgiyi ve nefreti, kızgınlığı, yakarıĢı, beklentiyi... vb. anlatmanın bir
yolu olarak görülmüĢtür. Yüzyıllardır geliĢen ve değiĢime uğrayan canlı bir sanat dalı olan
dans, tarih boyunca ekinin en önemli öğelerinden birisi olmuĢ, içinde geliĢtiği ekinin
özelliklerini yansıtmıĢtır (Çedikçi, 2008). Anadolu‟da da dans geleneğinin çok eskilere
dayandığını, eski uygarlıkların resimlerinden, heykel ve duvar kabartmalarından anlıyoruz. Su
(1994), Halk Danslarının Ortaya ÇıkıĢ KoĢulları ve Anadolu‟da GeliĢimi isimli yazısında;
Metin And‟ın, Konya-Çatalhöyük kazılarında çıkartılan bir duvar resmindeki toplu dans
sahnesini, Anadolu‟da dans geleneğinin eskiliğine örnek gösterir. (MÖ. 5500-6500) Yine aynı
konuda, o yörede kimi geleneklerin bugün de yaĢadığını ekler. Ölüm ve dirilmeyi anlatan
geyik tapınıĢının Hititlerde olduğunu belirtir (Gözaydın, 2006).
Ritim ve Raks‟ın insanı “trans”a geçirici özelliğinden ziyade folklorik yönü üzerinde
durulmuĢ, toplumun estetik değerlerinin halk oyunları aracılığıyla örf ve adetlere – kültüre
dönüĢtüğü görülmüĢtür (Öke, 2011). Oysaki tanınmıĢ Fransız felsefecisi Paul Valery‟ye
bakılırsa, “Dans bir egzersiz, bir eğlence, bir süsleme sanatı, kimi zaman bir sosyete oyunu
olmakla sınırlı değildir, ciddi bir iştir, kimi yönleriyle de çok saygıdeğer bir uğraştır. İnsan
bedenini anlamış ya da en azından o düzenin gizini, kaynaklarını, sınırlarını, içinde
barındırdığı enerji ve duyarlılık uyuşumunu duyumsamış her dönemde, dansla uğraşılmış,
dans yüceltilmiştir.” (Öke, 2011) Yeryüzünün gördüğü en büyük dansçılardan olan Isadora
Duncan, aynen yukarıda ritim için kullanılan ifadeleri raks için tekrarlar ve dans, özgürlüğe
ulaĢmanın biricik yoludur, der. Ona göre de özgürlük, kendini evrenin ritmik akıĢına teslim
etmekten geçmektedir. Bu itibarla, böylesi bir “dans bir duadır (imleme MKÖ); her bir
hareket uzun dalgalanmalarla cennete ulaĢır ve göklerin sonsuz ritminin bir parçası olur.”
(Öke, 2011).
Müzik de -Afrikalı için kendine özgü ritim ve raksları ile- bir vücut dili değil midir?
Afrika deyince akla, hemen “sihirli davullar-büyüleyici danslar” denklemi gelir. Afrikalı raksı
sanat değil, yaĢamın ta kendisi olarak görmektedir. Dans, onlara göre, yaĢamaktır. Dansın
203
içinde hayatı oluĢturan ve idame ettiren enerji/ruh vardır. Dansın ruhsal (=spiritual) estetiği
öylesine büyüleyicidir ki, bu dünya ile atalar ruhunun/Büyük Yaratıcının bulunduğu alem(ler)
ile rabıta(lar) yani kurulacak köprüler ancak onun vücuda verdiği titreĢimler ile sağlanabilir.
(Ritim ve) Raks, insanı kavradığı/sarıp sarmaladığı andan itibaren vücut kanatlanır, semalara
yükselir ve asıl özgürlüğünün tadına varır (Öke, 2011).
Latin Amerika kültüründe de bu durum çok farklı değildir. DıĢlanmıĢların
kader(leriy)le dansı, kamusal alanın adap ve mülkiyetine meydan okumaydı. BaĢlarda farklı
gerekçelerle dıĢlanan tango Arjantin‟in ulusal simgesi olma yolunda ilerlemektedir. Tango
sayesinde Arjantin‟in de dünyada bir yeri olduğunun farkına varılmıĢtır (Öke, 2010).
Birdoğan‟a göe; en ilkel kiĢilerden en uygar kiĢilere değin müzikle vücut hareketlerini
birleĢtirme istekleri kiĢiler var olduğu sürece sona ermeyecektir. Bu halk danslarımızın ortaya
çıkıĢı ile ana neden olarak bağlıdır. Türk ulusunun halk danslarının üstün ve yüce
niteliklerinin asıl nedeni danslarımıza kutsallık yönü verdiğimizdendir. Bir yerde bu danslar
bizim yaĢamımızın aynasıdır. Ulusların kültürel çalıĢmalarının en önemli bölümünün, öze
dönüĢ demek olan folklora ayrıldığı bir gerçektir. Halk bilgisi diyeceğimiz bu sözcüğün
anlattığı kavramların baĢında da halk dansları gelmektedir (Gözaydın, 2006).
Halaylarımızda halkımızın coĢkusunu, sevincini, mutluluğunu, özlem ve isteğini
ortaya koyan ve bu oyunlarda rol alan kiĢiler, Zeybekte, zeybekliğin, zeybek gibi bir yaĢayıĢın
Türk yiğitliğinin, koruyuculuğun, yardımseverliğin, dayanıĢmanın, kendine güvenin ve
dostlarıyla, arkadaĢlarıyla birlikte olmanın gururunu ve mutluluğunu, Semahlarımızda, mistik
ve estetik hareketler ile Tanrı‟ya ulaĢma yolunu ve Mevlevi sema törenlerimizde de, Allah‟a
ulaĢma yolunun derecelerini sembolize eden, içinde dini öğe ve temalar barındıran ve bu
haliyle ayrıntılı kural ve niteliklere sahip tasavvufisini görmekteyiz.
Doğu dünyasında, “hareket ve dansın gücü” dövüĢ sanatlarına bile iĢlemiĢtir. Kata,
dövüĢ sanatlarında bir dizi harekettir. Bunu bir dövüĢ disiplini olarak da ifade ederler. Ancak
aynı zamanda bir dövüĢ sanatı dansı olarak da iĢlevi vardır. Yeni Zellanda‟da sporcuların bile
maç öncesinde karĢı takımın oyuncularına gözdağı verebilmek için ürkütücü hareketlerden
oluĢan “Haka Dansı”na kalkıĢtıklarını görülmektedir (Öke, 2010). Milattan önce 3400‟lü
yıllara kadar uzanan güreĢ tarihinde ise; insanoğlu, hayvanlarla ve kendi cinsinden olanlarla
yakından mücadele etmek zorunda kalınca kendi vücut ağırlığı ile kas gücünden faydalanma
Ģeklini, yani güreĢ sanatını yaratmıĢtır. GüreĢin, Türk kavramı ile bütünleĢmesi uzun bir tarihi
geçmiĢe ve Türklerin anavatanı olarak Orta Asya‟ya kadar gitmektedir. Spor tarihi
araĢtırmacısı M. Atıf Kahraman panayırlarda gösteriler ve spor yarıĢmalarının yapılması eski
204
bir gelenektir. Türk güreĢinin panayırlarda yapılmaya baĢlanması 10. yy‟dan itibaren Tuna
boylarında görülen Peçenek Türklerinin Rumeli‟ye yerleĢmesinden sonradır. Türk milletinin
her ferdi güreĢ sporunu yarıĢma, eğlence, gösteri ve sosyal statü göstergesi olarak benimsemiĢ
ve uygulaya gelmiĢtir (Toksöz, 2011).
GüreĢte yapılan her hareketin bir anlamı vardır. Yağlı güreĢ peĢrevle baĢlar. PeĢrevin
anlamı güreĢe baĢlarken hem ısınmayı sağlar, hem de ısınmanın dıĢında ısınırken eĢleĢme
yapılan kiĢiye baĢarılar dilenmektedir. Yerden alınan temenna ile yeri üç defa öpülür. Yere
eğilip yerden alınır. Yer, diz, ağız, alın götürülür. Topraktan geldik, toprağa gideceğiz anlamı
taĢıyan bu hareket, sema eden canların sağ elin yukarı, sol elin ise aĢağı doğru kollar açık bir
hale gelme hareketi ile benzerlik taĢımaktadır. Sema da sağ elle Tanrı‟dan feyiz alıp O‟ndan
baĢkasına yüz çevirmek ve sol elle bu feyzin dağıtılması anlamına gelmektedir. Yine Semah
kültürümüzde örneğin; bir elin avuç içinin göğe çevrili iken diğer elin diğer elin avuç içinin
yere baktığı harekette ifade edilmeye çalıĢılan; “Sen Hak‟sın ben halkım, ben senden gelen ve
senin özünü taĢıyanım, senden ayrı değilim” düĢüncesidir.
TaĢçı (2010) pehlivan olmayı Ģu sözlerle anlatmaktadır: “Kol sallama hareketleri var
baĢarı dileme anlamı taĢıyan. Paçasını yokluyorsun rakibin, paçası iyi bağlanmıĢsa diyorsun
ki paçan iyi bağlanmamıĢ, burada açık verirsin. Rakibine yani uyarı gibi, açığını da
söylüyorsun yani, her Ģeyin tam olsun, iyi olsun. Yiğitçe bir güreĢ olsun. Paça yoklamalarının
manası budur. Sarılmada da baĢarılar diliyorsun. Sırtını sıvazlıyorsun. Allah yardımcın olsun,
Allah sırtını yere getirmesin diyorsun. O da sana aynısını söylüyor. Çok büyük bir
centilmenlik örneği var yağlı güreĢlerde. Çok büyük bir tevazu çok büyük bir kardeĢlik var
ama neticede kapıĢıyorsun bir taraftan da rakibini yenmeye çalıĢıyorsun” (Toksöz, 2011).
Antropologlara göre sanat, halkların duygu ve düĢüncelerine tercüman olabildiği
ölçüde birer “kimlik yansımalarıdır” (Öke, 2011). Medeniyetler beĢiği Anadolu‟muzun
kültürünün birbirinden farklı motifleri, türleri ve bizi biz yapan değerleri yaĢam
biçimlerimizin en önemli kanıtlarıdır. Fischer‟a göre; “Yalnızca sanat insanı parçalanmıĢ bir
durumdan birleĢmiĢ bir bütüne dönüĢtürebilir. Ġnsanın gerçekleri anlamasını sağlar, onları
dayanılır bir biçime sokmasında insana yardımcı olmakla kalmaz, gerçekleri daha insanca,
insanlığa daha layık kılma kararlılığını artırır... Sanatçı denen o üstün büyücü gereklidir,
topluma.”. “Oyun (Dans), halk hayatında toplayıcı, yaklaĢtırıcı bir rol oynar. Her Ģenlikte
onun yeri vardır” (Öke, 2011).
Tüm bu kültürel zenginliklere rağmen Türk geceleri yapan bazı otellerimizin çoğu
zaman para kazanmak uğruna Türkleri fes ve peçeli olarak tanıtmaları, deve üzerinde dansöz
205
getirtip bu dansı bizim kültürümüzmüĢ gibi yabancı misafirlerimize sunmaları, gerçeğiyle hiç
alakası olmayan halk oyunları, dahası sema gösterisi ile göbek dansının arda arda yapıldığı
üzücü bir durumdur. Oysaki aslına bire bir uyan bir halk oyunu gösterisi, bir kına gecesi
canlandırması, bayram günü eĢ-dost-büyük evi ziyareti, Türkiye'mizi tüm kültürel mirasları
ile tanıtan bir barkovizyon gösterisi daha yerinde olacaktır.
Bu çalıĢmamızda yüzyıllardır devam eden yağlı güreĢlerimizin, gelecek nesillere
aktarılıp koruma tedbirlerinin alınması, güreĢ sporunun, dansın ve müziğin estetik yönüyle
birleĢtirilip ata sporunu farklı platformlara taĢımak (yurtiçi ve yurtdıĢında tanıtmak) ve
insanları bu sporu yapmaya ve izlemeye teĢvik etmek açısından, güreĢ hareketlerinin
anlamlarına ve varoluĢ Ģekillerine sadık kalınarak bir koreografi oluĢturulmuĢtur. Toplumun
her bireyinin bu geleneğe ait farkındalığının oluĢturulması gerekmektedir. Bu görev
Bakanlıkların, Belediyelerin ve Sivil Toplum KuruluĢları temsilcilerinin yanı sıra, biz
üniversitelerin ve akademisyenlerin de en önemli görevlerinden biridir.
Kaynakçalar
Çedikçi, T. (2008). Eğlence Sektörünün Ülke Ekonomisindeki Yeri: Bir Uygulama Örneği,
Müzikaller, YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Ġstanbul Kültür Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü.
Dinlemez, P. (2012). Dansın Tarihçesi, Dans Nedir, Ne Değildir? 20 Nisan 2016 tarihinde
http://www.yerelgundem.com/yazarlar/serbest_kursu/4721/dansin_tarihcesi_dans_nedir_ne_degildir.h
tml adresinden eriĢildi.
Gözaydın, N. (2006). Türk Halk Oyunları Antolojisi 2, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara.
Öke, M.K. (2010). Kaderle Dans: Özgürlük-Güvenlik Kıskacındaki Latin Amerika‟da Kimlik
Sorunsalı. Birinci Baskı: Ekim 2010 Ġstanbul: Hiperlink.
Öke, M.K. (2011). Ġlahlarla Dans: Ritim, Raks ve Afrika Ruhu. Ed.: 1 bs. Ġstanbul: Hiperlink. BaĢlık
Yayın Grubu.
Özevin, B. (2006). Oyun, Dans ve Müzik Dersine ĠliĢkin Motivasyon Ölçeği. Ulusal Müzik Eğitimi
Sempozyumu Bildirisi, 26-28 Nisan 2006, Pamukkale Ünv. Eğt. Fak. Denizli.
Toksöz, Ġ. (2011). Pehlivan Kırkpınar Yağlı GüreĢleri/Kırkpınar Oil Wrestling. Kültür ve Turizm
Bakanlığı Yayınları. Ankara.
206
HASSA PEHLĠVANI OLMAK VE HUZÛR-I HÜMÂYÛNDA
GÜREġ TUTMAK
Mehmet TÜRKMEN1 Osman ĠMAMOĞLU1 Onur ÖZTÜRK1
1
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimler Fakültesi, Atakum/SAMSUN
ÖZET
Hassa pehlivanı olmak; Osmanlı padiĢahına veya saraya ait pehlivan olmak, huzûr-ı
hümâyûnda güreĢ tutmak; padiĢah huzurunda güreĢ yapmak demektir. BaĢbakanlık Osmanlı ArĢivleri
(BOA) ve diğer birinci el kaynaklarda, konuyla ilgili böyle kelimelerden oluĢan cümleler
kurulduğundan çalıĢma baĢlığı bu Ģekilde tercih edilmiĢtir.
Osmanlı Devletinde bazı paĢalar, sadrazamlar, beylerbeyi, sancaklarda vb bürokrasisi kendi
himayelerinde hassa pehlivanları bulundururlardı. PadiĢahlarında kendisine ait sarayın değiĢik
kademelerinde istihdam ettiği pehlivanları vardı. Bunların istihdamında, barınma ve beslenmesinde bir
hiyerarĢi vardı. Aynı Ģekilde huzûr-ı hümâyûnda güreĢ tutmanın, duacıların (cazgır) salavatlamasının
da bir âdâb-ı muaĢereti vardı.
Bu çalıĢmada Osmanlı sarayına alınan ve istihdam edilen güreĢçiler (Hassa Pehlivanları)
arasındaki hiyerarĢi, statüleri ve huzûr güreĢlerine yansıması, bunların tarihi süreçte geçirdiği oluĢum
ve değiĢimler incelenmeye çalıĢılmıĢtır. Tarama metoduyla yapılan çalıĢmada, bağlayıcı
araĢtırmalardan ve belgelerden faydalanılmıĢtır.
Osmanlı Devleti kuruluĢundan itibaren güreĢte kurumsallaĢmıĢ, güreĢe ve güreĢçilere de
hamilik etmiĢtir. Osmanlı güreĢ organizasyonlarında bir takım prensipler koymuĢ, bazı yönleriyle katı
olan bu sistemlerin, 1827 yılından sonra tamamen değiĢtiği ve hassa pehlivanlığının sona erdiği
görülmüĢtür. 1827-61 yılları Osmanlı güreĢi fetret dönemi geçirmiĢ, güreĢçilerde bazı adli olaylara
karıĢmıĢlardır. Abdülaziz dönemi (1861-76) tekrar canlanan saray pehlivanlığı ve güreĢ
organizasyonları aynı padiĢahın tahtan indirilmesiyle son bulmuĢtur.
1890‟dan sonra özellikle Deliorman‟dan Batı Anadolu‟ya zorunlu göç eden Türkler, büyük
güreĢ potansiyellerini de beraberinde getirmiĢlerdi. Pehlivanlık ruh ve erdemliliğine sahip bu büyük
güreĢçiler, saray himayesi görememiĢler, huzûr-ı hümâyûnda güreĢ tutamamıĢlar ve padiĢahın maddi
değil, ama manevi ihsanı Ģahanelerine mazhar olmuĢlardı. Bunlar Türk güreĢini yurt içinde ve
özellikle yurt dıĢında zirveye taĢıdılar.
Anahtar kelimler: Hassa pehlivanı, huzûr-ı hümâyûn, güreĢ tutmak.
207
BEING A “HASSA WRESTLER” AND WRESTLING IN SULTAN‟S
PRESENCE
ABSTRACT
Being a “Hassa Wrestler”; being a wrestler that is belonging to the Sultan or the Palace,
wrestling in Sultan‟s presence. Because of consisting the sentences with such words in the Prime
Ministry Ottoman Archives and other first-in-hand sources working title was chosen it this way.
Some princes, grand viziers, governor etc. they contain wrestlers on their patronage with own
bureaucracy. Sultans have wrestlers that employed at various levels of the palace. There is a hierarchy
of their employment, housing and feeding. Likewise, there is an etiquette of wrestling in Sultan‟s
presence, shouting of prayers.
From the establishment, Ottoman Empire is institutionalized in wrestling and it has patronage of
wrestling and wrestlers. The empire put a set of principles in wrestling organizations, the system is
strict in some aspects, it‟s completely changed after 1827 and wrestling in Sultan‟s presence is ended.
Ottoman wrestling was in interregnum period between 1827-1861, wrestlers are involved in some
criminal cases. Palace wrestling revived in Abdülaziz period (1861-1876) and wrestling organization
were ended with the dethroned of same Sultan.
After 1890, especially in Deliorman, forced migrating Turks to western Anatolia brought great
wrestling potential with them. Wrestlers that have the spirit and virtues could not get the Palace
belonging, wrestle in Sultan‟s presence and they were honored valuable grants not financial but
spiritual by the Sultan. They were carried out the Turkish wrestling to the summit in the country and
especially abroad.
Keywords: Wrestlers belonging to the Sultan, wrestling in Sultan‟s presence, wrestling.
GĠRĠġ VE AMAÇ
GüreĢ, Osmanlı Devleti‟nin birçok bölgesinde halk tarafından çok sevilen bir
eğlenceydi. Bu yüzden çeĢitli vesilelerle sık sık güreĢçilerin halkı eğlendirmesine fırsat
verilirdi. Yabancı bir elçinin geliĢi, bayram, sünnet, doğum, evlilik gibi durumlar bu
eğlencelerin tertip edilmesinin baĢlıca sebepleriydi. Düğünlerde gösteri yapan güreĢçiler
birkaç defa meydana gelerek gösterilerini yaparlardı. Bu gösterilerde gerçek güreĢler yapılır,
her güreĢçi maharetini gösterir, bildiği oyunları rakibine uygulayarak onu yenmeye çalıĢırdı.
Bu oyunlardan Ġntizamî Surnamesi‟nde geçenler; sarma, ayak almak, boyunca havaya
dikmektir.
208
Osmanlı Devletinin KuruluĢundan itibaren güreĢte kurumsallaĢtığı, güreĢe ve
güreĢçilere de hamilik yaptığı bilinmektedir. Bu hizmeti ağırlıklı olarak Tekke-Vakıf sistemi
ile yapmıĢtır. Osmanlı güreĢ tekkeleri ile mektepler gibi kendi kurumlarının alt yapısından
yetiĢenlerin tamamına, ikinci olarak da taĢrada yetiĢen pehlivanların (Kırkpınar ve Elmalı gibi
önemli organizasyonlarda yaptıkları derecelere göre) bir kısmına saraylarda kadro
vermekteydi.
Osmanlı belgelerine göre, Osmanlı hanedanının saraylarda istihdam ettiği
güreĢçilerin çok büyük çoğunluğu Rumeli diyarındandı. Anadolu‟dan istihdam edilen
pehlivanların toplamı ise tek elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdı. IX. yy.‟ın ilk
çeyreğinde ün salmıĢ Bozoklu (Yozgatlı) Ġbrahim Pehlivan bunlardan biriydi. Ġbrahim
Pehlivan (Baba PaĢa/Pehlivan PaĢa Baba) “kapıcı baĢı” olarak Osmanlı sarayına girecek,
güreĢi bittikten sonra da gösterdiği askeri baĢarılardan dolayı “baĢ vezir/vezir-i azam” lığa
kadar yükselmiĢti.
Bu çalıĢmada Osmanlı sarayına alınan ve istihdam edilen güreĢçiler (Hassa
Pehlivanları) arasındaki hiyerarĢi, statüleri ve huzûr güreĢlerine yansıması, bunların tarihi
süreçte geçirdiği oluĢum ve değiĢimler incelenmeye çalıĢılmıĢtır. Tarama metoduyla yapılan
çalıĢmada, bağlayıcı araĢtırmalardan ve belgelerden faydalanılmıĢtır.
TARTIġMA VE SONUÇ
IV. Murat zamanında (1623-1640) güreĢçilerin Birun denen DıĢ Saray‟dan Enderun
denen Ġç Saray‟a alındığı ve bu padiĢah döneminde kurulan Seferli KoğuĢu‟nda güreĢçilerin
de bulunduğu anlaĢılmaktadır. Osmanlı saraylarında iç oğlanların eğitimlerinden hadım
ağaları sorumluydu. Bu ağalara bağlı olarak çalıĢan daha alt sıralarda yer alan diğer ağalar,
sorumluluklarına verilmiĢ gençlerin hareketlerini denetlemekle, onlara hem Ġslam dininin
gereklerini vermekle hem bedensel eğitimleri ve özellikle de padiĢaha nasıl hizmet etmeleri
gerektiğini öğretmekle sorumluydu. Ġç oğlanların sarayda eğitime baĢladıkları ilk oda “Küçük
oda” idi. Ġç oğlanları okuma-yazmayı ve Ġslam dininin ilk temel kurallarını burada öğrenirler;
burada altı yıl kaldıktan sonra ikinci odaya, “Kiler Odası”na geçerler, fiziksel olarak daha da
geliĢtikleri için burada beden eğitimi almaya baĢlarlar. Beden eğitimiyle ilgili baĢlıca dersler
ok atmak, mızrak kullanmak, at binmek, cirit atmaktı. Dahası onlara Türkçeyi kusursuz
Ģekilde konuĢmanın yanı sıra görev alabilecekleri devlet kademelerinde ihtiyaç duyacakları
Arapça ve Farsça da öğretilirdi. Dört yıl sonra üçüncü odaya “Hazine Odası”na geçerler ve
padiĢaha ilk hizmetlerini burada vermeye baĢlarlardı. Bu odada ata binmek önemli
aktivitelerdendi. Ġç oğlanlarında en seçkin olanlar “Has Oda”ya geçerler ki burada padiĢahın
209
özel hizmetinde bulunurlardı. Ġç oğlanlarının yaptıkları spor aktivitelerine bazen Ģehzadeler de
katılırlardı.
Osmanlı Devletinde bazı paĢalar, sadrazamlar, beylerbeyi, sancaklarda vb bürokrasisi
kendi himayelerinde hassa pehlivanları bulundururlardı. PadiĢahlarında kendisine ait sarayın
değiĢik kademelerinde istihdam ettiği pehlivanları vardı. Bunların istihdamında, barınma ve
beslenmesinde bir hiyerarĢi vardı. Aynı Ģekilde huzûr-ı hümâyûnda güreĢ tutmanın, duacıların
(cazgır) salavatlamasının da bir âdâb-ı muaĢereti vardı. Ama Pomak kökenli eski saray
pehlivanları ve onların çıraklarının kötü hegemonyasına son verdiler. Bununla Türk güreĢini
yurt içinde ve özellikle yurt dıĢında zirveye taĢıdılar. Bu ahlaki ve fiziki baĢarıları ile vatan
savunmasına olan katkılarından dolayı II. Abdülhamid‟in güreĢçilere olan negatif bakıĢını
pozitif imaja çevirdiler. onun ve de ondan sora Sultan Mehmed ReĢad‟ın manevi ihsanına
mazhar oldular (1). Onların güreĢteki baĢarıları Türk kavramını güçle, kuvvetle bütünleĢtirdi
ve bunu dünyada asırlarca sürebilecek olan bir özeyiĢ haline getirdiler.
Kanuni Sultan Süleyman, güreĢ seyretmekten çok hoĢlanırdı ve kendi güreĢçileri vardı
Bunlar özgür insanlardı ve güreĢmeleri için günde on ya da on iki akçe ücret alırlardı. Sultan
Süleyman, Ġbrahim PaĢa ile kız kardeĢi için yapılan düğün törenlerinde Atmeydanı‟nda paĢa
için yaptırılan saraya geçerek burada güreĢ, raks, koĢu, ok yarıĢı ve diğer eğlenceleri
seyretmiĢti. 1539 yılında Ģehzadeler için yapılan sünnet düğününde de güreĢçilere,
cambazlara, hokkabazlara, hayalcilere, maskaralara, soytarılara halkı eğlendirmelerini
emretmiĢti. IV. Murat‟ın pehlivanların yaptığı yağlı güreĢlere meraklı olduğu ve devrinde
Enderun‟da bazı güreĢ müsabakalarının yapıldığı bilinmektedir. Hatta ok atmak, ata binmek
ve mızrak atmak konusunda çok maharetli olan padiĢahın Melek Ahmet PaĢa, Deli Hüseyin
PaĢa ve Hattat Hüseyin PaĢa ile güreĢ tuttuğuna dair kayıtlar vardır. Ancak Hassa
güreĢçilerinden Tokatlı Halil ile bostancılardan Hamza Pehlivan‟ın Sultan IV. Murat‟ın izni
dıĢında güreĢmeleri her ikisinin de idamına sebep olmuĢ ve sarayda güreĢ tutulması bir
müddet yasaklanmıĢtır. Yine bu padiĢah döneminde miftah ağası olan pehlivan Mehmet Ağa
kapıcıbaĢılıkla dıĢ hizmete çıkmıĢtır. IV. Mehmet ve III. Ahmet‟in Ģehzadeleri için
yaptırdıkları sünnet düğünlerinde güreĢ müsabakaları da yapılmıĢtır. Osmanlı sarayında
yapılan düğünlerden birinde güreĢçiler düğünün sekizinci gününde gösteri yaptılar. Meydana
dört güreĢçi çıktı ki bunlar Zünnuoğlu, Keskinoğlu, Üsküdarlı Kara Osman ve Çuhadar Abdi
adlı pehlivanlardı. Zünnuoğlu Keskinoğlu ile Üsküdarlı Kara Osman da Çuhadar Abdi ile
eĢleĢti. Pehlivanlar birbirlerine üstünlük sağlayamayınca güreĢi kesip baĢ baĢa vuruĢmaya
210
giriĢtiler. Sonunda Keskinoğlu ve Kara Osman dayanamayıp düĢtü. Düğünün dokuzuncu
gününde de güreĢçiler meydana çıktı. Bu kez birbirlerine çok sert davrandıkları görüldü.
IV. Mehmet döneminde Edirne‟de yapılan 1675 ġenliğinde güreĢ müsabakalarının
yapılması aynı zamanda uzun bir geleneğin ürünüydü. 1670-1677 yılları arasında Ġngiliz
Elçisi Sir Daniel Harvey‟in yanında elçilik rahibi olarak Ġstanbul‟da görev yapan ve bir süre
Türkiye‟nin Batı bölgelerini gezip gözlemlerde bulunan Dr. John Covel‟in 413 sayfa tutan
anılarında Edirne ġenliği‟ne dair gözlemleri de vardır. Buna göre zaten “Edirne Kırkpınar‟da
yağlı güreĢler geleneksel olarak her yıl yapılmaktaydı. Kırkpınar‟daki güreĢlere katılanlar eski
törelere uygun olarak yarı çıplak ve belden aĢağı kısmını örten kısa bir pantolonla (kispet)
alana çıkıyorlardı. Bu iĢte hile ve oyun diye bir Ģey yoktu, tamamen güce dayanıyordu.
GüreĢçilerden birinin sırtı yere yapıĢmadan kazanma diye bir Ģey söz konusu değildi; bunun
içinde en az bir buçuk saat alt alta üst üste güreĢiyorlardı. Bu Ģenlikte her gün yirmi ya da
otuz kadar güreĢçi vücutlarının her tarafını yağlayıp meydana çıkıyorlardı. GüreĢçiler
meydana çıktıktan sonra önce ellerini toprağa değdirip yüzlerine sürüyorlar, sonra da
rakipleriyle tokalaĢıp kendi ellerini öpüyorlardı. Bu hareketleriyle dostça ve centilmence
güreĢeceklerini ifade etmek istiyorlarmıĢ.”
At meydanında hemen hemen her gün çeĢitli eğlenceler ve oyunlar düzenlenirdi.
ġenliklerde at, eĢek gibi hayvanlarla düzenlenen gösterilerin yanı sıra güreĢçiler, okçular ve
kılıççılar yer alırdı. GüreĢçilerin üzerinde iyi yağlanmıĢ deri kıspetleri vardı. Seyredenlerden
biri kazanana birkaç akçe vereceğine dair söz verirse güreĢçiler güreĢ tutarlardı. Bu adamlar
iri yapılı, adaleli ve güçlü yapılıydılar. Her oyundan sonra güreĢçiler terli bedenlerini mavi
çizgili pamuklu bir kumaĢla sararlardı. Ama güreĢ alanının dıĢında uzun, ipek kuĢaklı,
kukuletalı giysiler giyerlerdi. Bu giysiler siyah kadife ve astragandandı. Kukuletalar Polonya
veya Gürcü beylerininkine benzerdi.
Osmanlı saraylarında ve çevresinde güreĢ hem eğlencenin önemli bir unsuru hem de
askeri talimin gerekli araçlarındandı. PadiĢahın huzurunda yapılan güreĢlere “Huzur
GüreĢleri” adı verilirdi. Bu güreĢler daha ziyade düğün, bayram gibi Ģenliklerde, son
zamanlarda ise biniĢlerde davul zurna eĢliğinde yapılırdı. GüreĢ bitince padiĢah pehlivanlara
ihsanlarda bulunurdu. Yenenin mükâfatı yenilen pehlivandan daha fazla olurdu. Bu yüzden
sarayda pehlivanlar diye adlandırılan bir kesim vardı. Ġçlerinden biri “Pehlivan Kahyası”
olarak görevlendirilerek pehlivanların kendi iç düzenini sağlamakla, diğer saray halkıyla
iliĢkilerini ve yapacakları iĢleri düzenlemekle görevli olurdu.
Sarayda birçok pehlivan
olmasına rağmen bunlardan bazıları çok ünlü olurdu. Ülkede nam salmıĢ güreĢçiler olursa o
211
güreĢçi saraya davet edilir ve padiĢahın huzurunda bu pehlivanların güreĢi izlenirdi. Bu
güreĢlerin çoğunlukla yağlı güreĢ olduğu anlaĢılıyor. Huzurda sadece ünlü pehlivanlar
güreĢebilirlerdi. Pehlivanlar bu güreĢ sırasında padiĢahın yüzüne bakamazlar ve sırtlarını
padiĢaha dönemezlerdi. Huzurda en büyük kabahat padiĢaha arka dönmekti. Huzur güreĢinde
pehlivanların naralanması da yasaktı. GüreĢe olan merakıyla tanınan Sultan III. Selim
döneminde dönemin en ünlü pehlivanı olan Ahıskalı Mahmut, padiĢahın iltifatına mazhar
olarak sarayda himaye edilmiĢ, padiĢahın vefatından sonra II. Mahmut döneminde de sarayda
kalarak huzur güreĢleri yapmıĢtır.
Huzurda bazen vezirlerin maiyetinde bulunan hatta dıĢ ülkelerden getirtilen pehlivanlar
da güreĢtirilirdi. Nitekim kendisi de iyi bir sporcu olan ve kapı halkı ile leventlerinin hemen
tamamını sporculardan oluĢturan Kaptan-ı Derya Küçük Hüseyin PaĢa‟nın maiyetindeki altı
pehlivan saray pehlivanlarıyla güreĢmiĢ fakat hepsi de yenilmiĢti.
II. Mahmut zamanında güreĢçiler Enderun kadrolarında önemli yer tutmaktaydı.
Pehlivanlar biniĢ törenlerinde güreĢ tutar ve maharetlerini gösterirlerdi. Bu dönemde Çinili
KöĢk‟te, Gülhane‟de, Eski Saray‟da, Veli Efendi Çayırı‟nda, Okmeydanı‟nda ve
Kâğıthane‟de güreĢ müsabakalarının yapıldığı ve Ġkiz Osman ile Ahıskalı Mahmut
pehlivanların çok meĢhur oldukları bilinmektedir. PadiĢahın huzurunda yapılan sportif
faaliyetler eğlencenin yanı sıra Enderun halkının bir tür askerî tatbikat yapması anlamına da
geliyordu. II. Mahmut, 25 Ağustos 1812 günü saraydaki maiyetini alıp Arnavutköy‟deki Ġzzet
PaĢa Kasrı‟na gitti. Kasırda öğle namazının ardından pehlivanların güreĢmeleri buyruldu. Ġkiz
Pehlivan, Dobrucalı, Suhteoğlu ve daha baĢkaları güreĢtiler ama akĢama kadar birbirlerinin
sırtlarını yere değdiremeyecekleri anlaĢılınca padiĢah “Berabere kalsınlar.” dedi, pehlivanlara
bolca bahĢiĢ ihsan buyruldu. BiniĢlerin amaçlarından biri de tatbikatları sürekli kılmaktı.
PadiĢah Alibeyköyü‟ne gittiğinde de her zamanki gibi pehlivan güreĢleri ve atıĢ talimleri
yapıldı. Ġncili KöĢk‟e yapılan bir baĢka biniĢte önce tomak oynandı, daha sonra pehlivanlar
güreĢtiler. Onlar iptida el ense, sonra beĢ kabza ve daha sonra göğüs çaprazı ve kurt kapanı,
boyunduruk gibi oyunlarla rakibi kündeden atmaya gayret gösterdiler. Ancak birbirlerine
üstünlük gösteremeyince padiĢah berabere kalmalarını emretti.
19 Ağustos 1813‟te Çinili KöĢk‟ün padiĢah tarafından Ģereflendirilmesiyle önce ağalar
tomak oynadılar, bir süre sonra bahĢiĢlerini alıp meydanı pehlivanlara bıraktılar. PadiĢah
meydana çıkan pehlivanlara sırayla namlı Ġkiz Pehlivan ile güreĢmelerini emretti. Kim
kazanırsa bağıĢlara gömülecekti. Ġçlerinden “Suhte Pehlivan” diye bilinen Ġkiz‟in karĢısına
çıktı. Elinden geldiğince türlü oyunlar denedi ama baĢarılı olamadı. Bütün pehlivanlar
212
yeryüzünde Ġkiz‟i yenebilecek baĢka bir pehlivan olmadığını itiraf ettiler. PadiĢah, bunun
üzerine Zeytinyağcılar Kethüdalığını hayatı boyunca Ġkiz‟e verdi, üç oğlunu da saraydaki
Hazine, Kiler ve Seferli odalarına aldı.
27 Mayıs 1814‟te Dolmabahçe KöĢkü‟ne gidildi. Burada yapılan güreĢlerde galip
gelenler rakiplerini ayaklarının altına aldı. 14 Temmuz 1814‟te padiĢah Çubuklu mesiresine
dolaĢmak için gittiğinde burada da pehlivan güreĢleri ve atıĢ talimleri yapıldı. 1 ġubat 1816
günü ġimĢirlik meydanında padiĢahın huzurunda önce tomak oynandı ardından pehlivanlar
güreĢti. Pehlivanlardan bazıları rakiplerini kündeden atıp yendiler. 9 Nisan 1816‟da askerin
maaĢı dağıtılmak üzere padiĢah Sofa KöĢkü‟ne gitti. Enderun ağalarının da katıldığı törende
önce tomak oynandı ve oyunculara ihsanlar yapıldı. Daha sonra pehlivan güreĢleri yapıldı
ama onların usul ve ahenge uymadıkları gözlendi. Daha sonra Ġkiz ve Dobrucalı birbirlerine
meydan okudular. Ġkiz yaĢlandığı için Dobrucalı‟yı yenemedi ama padiĢah ikisine de eĢit
ihsanda bulundu. 8 Ekim 1816‟da Yıldız Kasrı‟na düzenlenen saltanat biniĢinde önce
pehlivan güreĢleri sonra tüfek atıĢı yapıldı. Ancak hava rüzgârlı olduğu için kimse testiyi
kıramadı. 9 Ekim 1819‟da PadiĢah Kâğıthane Kasrı‟na biniĢe gitti. BiniĢlere özgü oyunlar
oynandı, pehlivanlar güreĢti. 8 Mayıs 1821‟de Dolmabahçe KöĢkü‟ne yapılan rikap töreninde
de pehlivan güreĢleri ve tüfek atıĢ talimleri yapıldı. 1822 yılı yeni yıl münasebetiyle
Muharrem‟in ikinci günü Bahariye Kasrı‟nda biniĢ töreni yapıldı. Burada önce pehlivanlar
güreĢti, sonra atıĢ talimleri yapıldı.
1826 yılında padiĢah savaĢ ilminin her türlüsünü öğrenme ve diğer bütün iĢlerden el
etek çekerek talim etme yönünde eğilim gösterdi. Bundan sonra sarayda askerlikle ilgili
yapıla gelen iĢler bir tarafa bırakıldı ve orduda yeni düzenlemelere gidildi. Cirit atma, tomak
oynama, güreĢ tutma gibi eski talim Ģekilleri bırakılınca saraydaki bu iĢlerle ilgili kadrolar da
emekliye ayrıldı. II. Mahmut‟un 1826‟da saraydaki Enderun kadrolarını kaldırmasıyla güreĢçi
tekkeleri de kapandı. Enderun‟dan yetiĢen pehlivanlar arasında Zal Mahmut PaĢa, Hattat
Hasan PaĢa, Deli Hüseyin PaĢa, Melek Ahmet PaĢa ve Hafız Mehmet PaĢa gibi ünlü devlet
adamları bulunmaktadır.
Osmanlı Devleti kuruluĢundan itibaren güreĢte kurumsallaĢmıĢ, güreĢe ve güreĢçilere de
hamilik etmiĢtir. Osmanlı güreĢ organizasyonlarında bir takım prensipler koymuĢ, bazı
yönleriyle katı olan bu sistemlerin, 1827 yılından sonra tamamen değiĢtiği ve hassa
pehlivanlığının sona erdiği görülmüĢtür. 1827-61 yılları Osmanlı güreĢi fetret dönemi
geçirmiĢ, güreĢçilerde bazı adli olaylara karıĢmıĢlardır. Abdülaziz dönemi (1861-76) tekrar
canlanan saray pehlivanlığı ve güreĢ organizasyonları aynı padiĢahın tahtan indirilmesiyle son
213
bulmuĢtur. GüreĢçiler 19. Yüzyılda Abdülaziz döneminde saray entrikalarına karıĢmanın
dıĢında birçok olumlu görevler üstlenmiĢlerdir.
Sonuç: 1890‟dan sonra özellikle Deliorman‟dan Batı Anadolu‟ya zorunlu göç eden
Türkler, büyük güreĢ potansiyellerini de beraberinde getirmiĢlerdi. Pehlivanlık ruh ve
erdemliliğine sahip bu büyük güreĢçiler, saray himayesi görememiĢler, huzûr-ı hümâyûnda
güreĢ tutamamıĢlar ve padiĢahın maddi değil, ama manevi ihsanı Ģahanelerine mazhar
olmuĢlardı. Bunlar Türk güreĢini yurt içinde ve özellikle yurt dıĢında zirveye taĢıdılar, devleti
ve milleti için olumlu hizmetler sağladılar. Sosyal ve siyasi hayata renklilik, dinamizm ve
güven sağlamıĢ, yurt dıĢında ülkenin ve Türk insanının tanıtımını yapmıĢ, askeri sahada güç
katmıĢlardır.
DĠPNOTLAR
(1).
DH. MKT-1159/26 (27.S.1325): Huzûr-ı „Âlî-i Hazret-i Sadâret-penâhî‟ye; Ahâlîden Ġ‟âne cem‟iyle Câmi‟-i ġerîf inĢâsı
husûsunda gayreti görülen Bâlya Kazâsı‟na tâbi‟ Kurt Dere Karyesi mu‟teberlerinden Mehmed Pehl-vân‟ın Dördünci
Rütbe‟den Mecîdî NiĢânı‟yla taltîfine dâ‟ir. Hudâ-vend-gâr Vilâyet-i „Aliyyesi‟nden gelen 4 Mârt Sene 323 Ta‟rîhli ve Ġki
Numerolu Tahrîrât leffen takdîm kılındı. Ġcrâ-yı îcâbı menût-ı Re‟y-i Sâmî-i Fahîmâneleridir. Ol bâbda.. Emr u Fermân
Hazret-i Veliyyü‟l-emrindir. Ma‟rûz-ı çâker-i kemîneleridir ki.
Ġ.TAL- 266/1319 (22.ġ.1319): Kurd Dereli Mehmed ve Adalı Halîl ve Mollâ Ġbrâhîm ve Madaralı Ahmed Pehl-vânlar‟a
Birer Kıt‟a Sanâyi‟ Madalyası ihsân buyurıldığından mu‟âmele-i lâzimmenin îfâsı Ģeref-sudûr buyurılan Ġrâde-i Seniyye-i
Cenâb-ı Hilâfet-penâhî îcâb-ı „âlîsinden bulunmuĢ olmağla ol bâbda Emr u Fermân Hazret-i Veliyyü‟l-emrindir.
Ġ.MBH- 4/1328 Z-04 (08.Z.1328): San„atında ibrâz etmekde olduğu mahâretden dolayı Ģâyân-ı taltîf olan Kurtdereli
Mehmed Pehlivan'a bir kıt„a sanâyi„ madalyası i„tâsı Ģeref-sudûr buyurulan irâde-i seniyye-i hazret-i pâdiĢâhî iktizâ-yı
âlîsinden olmağla emr ü fermân hazret-i veliyyü'l-emrindir. Fî 8 Zilhicce sene 328 ve fî 27 TeĢrîn-i Sânî sene 326..
Ġ.TAL- 227/1318 (01.C.1318); Pehlivan Kara Ahmed ve Küçük Yusuf ve Abdurrahman ve Mestan ağalara sanâyi„ madalyası
ihsân buyurulmuĢ olmasına mebnî mu„âmele-i lâzimenin îfâsı Ģeref-sudûr buyurulan irâdât-ı seniyye-i cenâb-ı padiĢâhî
iktizâ-yı âlîsinden olmağla ol âbda emr ü fermân hazret-i veliyyü'l-emrindir. fî 1 Cemâziyelâhir sene 318 ve fî 13 Eylül sene
316.
Y.MTV- 197/79 (10.ġ.1317): Kara Ahmed‟e 1899 Paris‟te dünya Ģampiyonu olmasından dolayı taltifi.
KAYNAKLAR
1. Abdülkadir ÖZCAN, “GüreĢ”, Türkiye Diyanet Vakfı Ġslam Ansiklopedisi, cilt 14, s.318.
2. J.B.TAVERNĠER, 17. Yüzyılda Topkapı Sarayı, Kitap yayınevi, Ġstanbul 2007, s.72-73.
3. John FREELY, Osmanlı Sarayı Bir Hanedanlığın Öyküsü, 2. Bas. Remzi Kitabevi, Ġstanbul 1999, s. 178.
4. Osmanlı Saray Düğünleri ve ġenlikleri 2, Ġntizamî Sûrnâmesi (Surnâme-i Hümâyûn), haz. Mehmet ARSLAN,
Sarayburnu Kitaplığı, Ġstanbul 2009, s.91.
5. Metin AND, 16. Yüzyılda Ġstanbul Kent-Saray-Günlük YaĢam, YKY, Ġstanbul 2011, s.241.
6. Joseph Von HAMMER, Büyük Osmanlı Tarihi, cilt 3, Üçdal NeĢriyat, Ġstanbul 1989, s.31.
214
7. Peçevi Ġbrahim Efendi, Peçevi Tarihi I, haz. Bekir Sıtkı BAYKAL, Kültür Bak. yay., Ankara 1992, s.
116,159.; Ayrıca HAMMER, Büyük Osmanlı Tarihi, cilt 3, s.181.
8. Resimli-Haritalı Mufassal Osmanlı Tarihi, cilt IV, Baha Matbaası, Ġstanbul 1960, s.1940-1941.
9. ZILLIOĞLU, Evliya Çelebi Seyahatnamesi, haz. Mümin Çevik, cilt I-II, Üçdal NeĢriyat, Ġstanbul 1986, s.
403; Cilt. III-IV, s.348-349.
10. ÖZCAN, GüreĢ, s.318.
11. Osmanlı Saray Düğünleri s109.
22. Özdemir NUTKU, IV. Mehmet‟in Edirne ġenliği (1675), TTK Yay., Ankara 1987, s.109.
23. NUTKU, IV. Mehmet‟in Edirne ġenliği, s.108.
24. AND, 16. Yüzyılda Ġstanbul, s.241.
25. Mehmet Zeki PAKALIN, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, cilt I, MEB Basımevi, Ġstanbul
1983, s.235.
26. Özcan, GüreĢ, s.319.
27. TAVERNĠER, 17.Yüzyılda Topkapı, s.152.
28. Tanzimat‟tan Cumhuriyet‟e Türkiye Ansiklopedisi, cilt 6, s.1480.
29. ÖZCAN, GüreĢ, s.319.
30. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun &Tarih-i Enderun 1812-1830, haz. Cahit Kayra, GüneĢ Yay. Ġstanbul
1987, s.66.
31. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s. 73.
32. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.80.
33. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.86.
34. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.94.
35. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.96.
36. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.113.
37. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.114.
38. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.119.
39. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.152.
40. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.176.
41. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.195.
42. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.288-289.
43. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.306-307.
44. Özcan, GüreĢ, s.319.
45- Ġmamoğlu O, “Osmanlı Saray GüreĢlerinde Balkanlı Sporcuların Rolü” 3. Uluslararası Bilim
Kültür ve Spor Kongresi, 24-26 Mayıs 2014, Bosna-Hersek
215
III. AHMET DÖNEMĠ (1703 - 1730) HUZÛR-I HÜMÂYÛNDA GÜREġEN
PEHLĠVANLARA VE DUACILARA VERĠLEN ĠHSAN-I ġAHÂNELER
Mehmet TÜRKMEN1 Fatih BEKTAġ2 Onur ÖZTÜRK1
1
2
Ondokuz Mayıs Üniversitesi YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun
Karadeniz Teknik Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Trabzon
ÖZET
ÇalıĢmada Osmanlı PadiĢahı III. Ahmet dönemi huzurda güreĢen pehlivanlara nakit
olarak verilen maddi ihsanlar inceleyecektir. PadiĢahın Topkapı Sarayı dıĢına atıyla çıktığı
kısa süreli biniĢ esnasında huzur güreĢleri tertip edilirdi. Huzurda güreĢen pehlivanların galip
ve mağlubu ile dönemin duacılarına padiĢahların cazip paralar vermesi kadim gelenekti. Bu
kadim geleneğin uygulanıĢını gösterir kayıtlar en çok III. Ahmed dönemine tekabül
etmektedir. Ancak konuyla ilgili yapılan çalıĢmalar, monografik olmaktan çok genel
perspektif doğrultusundadır. 1703 – 1730 yıllarıyla sınırlandırılmıĢ bu mütevazı çalıĢma;
huzur güreĢlerinin yapıldığı tarih ve yoğunluğunu, maddi ve manevi itibarını, yapıldığı
mekânları arĢivlere dayalı olarak açıklamayı amaçlamıĢtır.
Tarama yöntemiyle yapılan çalıĢma, Ceyb-i Hümayun (CH) ve Harc-ı Hassa (HH)
defterleri kayıtlarından faydalanılarak yapılmıĢtır. Defterleri çok kapsamlı olduğu için
güreĢçilerle ilgili analizi yapmak yoğunlaĢmayı gerektirmektedir. Ancak CH defterlerine
güreĢle ilgili ilk kayıtların III. Ahmet döneminde yapılmıĢ olması, nispeten araĢtırmanın
analizini kolaylaĢtırdı ve seçiciliğini de netleĢtirebildi. 11 defter ve 118 sayfa tarandı. 76
varak çevrildi ve bu dönem 123 huzur güreĢlerin yapıldığı günler, mekânlar tarihiyle birlikte
tesbit edilebildi.
Huzur güreĢlerinde pehlivanlara sultanların nakdi ihsanlarda bulunmasının en azından
Selçukludan Osmanlıya kadim bir gelenek olduğu anlaĢıldı. Sanat, edebiyat, Ģiir ve gezme
gibi genelde spora özelde güreĢe düĢkün olan III. Ahmed, kendi döneminde en çok Yalı
KöĢkü olmak üzere 34 ayrı mekânda, Pazartesi, PerĢembe ve Cuma günlerinde ful ihsan
verdiği tesbit edildi. Bu dönem biniĢ günleri ve bu esnada yapılan huzur güreĢlerinin arĢivlere
en fazla kaydedildiği görüldü.
Anahtar Kelimeler: III. Ahmed, Huzur GüreĢi, Pehlivan, Ġhsan.
216
VALUABLE GRANTS GIVEN TO PRESENCE WRESTLERS AND
PRAYERS INWRESTLING IN III. AHMET PERIOD (1703 - 1730)
ABSTRACT
In this study, financial grants examined that have been given to wrestlers who Presence
Wrestling in the Ottoman Sultan III. Ahmet era. During Sultan‟s brief rides on his horse
outside of the Topkapi Palace Presence Wrestling competitions were arranged. Sultans giving
attractive coins to the winner, defeated wrestlers and prayers of the period is an ancient
tradition. Implementation of this ancient tradition records mostly correspond III. Ahmet
period. However, studies on the subject is being away from monographic than very general
perspective. This modest study is limited between 1703 – 1730 years; aimed to explain the
dates and intensity of the Presence Wrestling, material and moral reputation and places with
the basis of the archives.
The study that have been done by screening method is made by utilizing the records of Ceyb-I
Hümanyun‟s (CH) and Harc-I Hassa‟s (HH) books. Doing analysis of the wrestlers requires
concentration because the books are very comprehensive. However, the very initial records
about wrestling in CH books are done in III. Ahmet era is ease the analysis of the research
relatively and clarify the selectivity. 11 books and 76 folios were scanned. 118 pages were
translated and this period could identified with 123 Presence Wrestling‟s days, venues with
the dates.
It turned out that, Sultans granting coins to the wrestlers in Presence Wrestling is at least an
ancient tradition left from Seljuks to the Ottoman. III. Ahmet who fond of art, literature,
poetry, wander, generally sports especially wrestling, is bestowed completely Presence
Wrestling during most of his time in Yali Villa and including 34 different places in Mondays,
Thursdays and Fridays were determined. During this period, ride days and Presence Wrestling
was recorded maximum is showed.
Keywords: III. Ahmed, presence wrestling, wrestler, grant.
217
GĠRĠġ
Osmanlı‟nın 23. Sultanı III. Ahmed, 22 Ağustos 1703 tarihinde 30 yaĢında tahta
çıkmıĢ, birçok yeniliklerin yanısıra ciddi problemler ile birlikte 12 yıl Lale Devri (1718-1730)
dönemini de yaĢamıĢtır. 27 yıl tahtta kalmıĢ, çıkan Patrona Halil Ġsyanı sonucu 1 Ekim 1730
tarihinde padiĢahlıktan çekilmek zorunda kalmıĢtır.
Makale baĢlığının tanımlanması: Huzûr; “hazır olmak, mevcûd bulunmak”, hümâyûn
ise; “mübarek, kutlu, padiĢaha ait” demek olup, bu iki kelimenin Osmanlıca sözlük
karĢılığıdır 37. Huzûr-ı hümâyûn; “padiĢahın kendi huzuru” demektir. Pehlivan; “yiğit, mert,
cömert, cengâver/ iyi savaĢan, bilgili, korkusuz ve güreĢçi” anlamlarını taĢımaktadır. Aslı
pehlevân olan bu terim 12. Yüzyılın baĢlarında Farsçadan Türkçeye geçmiĢ, özelliklede Türk
sözlü edebiyatında “alp” sıfatının yerine monte edilmiĢtir. Ulvi sıfatlar yüklenmiĢ pehlivan
terminolojisi, 1839 Tanzimat Fermanı‟na kadar sadece güreĢçiler için değil, iyi savaĢçı ve iyi
sıfatlara hâiz olan ciritçi, okçu, binici, tomakçı, vb. yaptığı sporlarda iyi olan herkese pehlivan
denilmiĢtir.38 Yine arĢivlerde “güreĢ eden pehlivanlara, güreĢ tutan pehlivanlara, güreĢ yapan
pehlivanlara, güreĢen pehlivanlara, pehlivanlara verilen ihsanlar/ ihsan-ı Ģahaneler diye
geçmektedir. Ayırıcı olabilmek için baĢlıkta güreşen pehlivan yazılması tercih dilmiĢtir.
İhsan; “iyilik, lütuf, bağıĢlamak, sahilik etmek, cömertlik yapmak” vb. anlamlara gelmektedir.
Şahane; “Ģah gibi, Ģaha/ sultana yakıĢır bir surette” anlamlarına gelmektedir. İhsan-ı
şahaneler; “padiĢaha yakıĢan ve ait olan bağıĢlar, cömertçe verdiği kıymetli nakitler”
anlamındalar.39
Duacı (Dâ‟î/ Duâ-gu/ Duaguluk/ Meydan ġeyhi/ Salavatcı); “duâ eden, duâcı”
anlamlarına gelmektedir.40 GüreĢ organizasyonları esnasında günümüzün cazgırlık görevini
yapan eğitimli, hitabeti güçlü, Ģair ruhlu ve yeteneğinde ihtirâmat-ı fâika (yüksek itibarlı) kiĢilerdi.
Duacıların sultan adına güreĢ meydanlarında dizdikleri methiyeler, ya da devletin önde gelen
vüzera-yı kiramına yaptıkları göndermeler mütevazı sayılmayacak atiye-i ihsaniyeye
(Sultanın bahĢiĢi) mazhar olmuĢladır. Ġdari yapı tarafından hep himaye ve ihya edilmiĢler, 1827
yılına değin bu mesleği ifa edenler güreĢ tekkeleri Ģeyhleriydiler.41
Türk tarihinin kaymak tabakası olarak bilinen Osmanlı Devleti, baĢlangıcında
tamamen Bozkır Türk Devlet geleneğine göre kurulmuĢtur. Ancak Osmanlı tüm sosyal ve
ekonomik kurumsal yapısında bir tekâmüle ulaĢmıĢ, bu geliĢme güreĢ ve güreĢçileri de
kapsamıĢtır. Osmanlı eski Türk devletlerinde pek görülmeyen ve büyük bir noksanlık sayılan
yazılı belgelere önem vermiĢtir. Bu çalıĢmada Sultan III. Ahmed dönemi (1703-1730) huzûr-ı
hümâyûnda güreĢen pehlivanlara ve duacılara verilen ihsan-ı Ģahâneler araĢtırılacaktır.
ġimdiye kadar konuyla ilgili dolaylı ve sınırlı çalıĢmalara rastlanılsa da monografik bir
37
Feri Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 13. Baskı, 1996, s. 138, 390.
FĠġEK, Kurthan (1985). 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, Ġstanbul: Gerçek Yayınevi, s. 36.
39
BOA, TS.MA.d: 2366; 2367; 2368; Devellioğlu, a.g.e., s. 328, 390.
40
BOA, TS.MA.d: 1532; Devellioğlu, a.g.e., s. 162.
41
BOA, TS.MA.d: 2353 - 070, 1; CEBECĠOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözcüğü, 5.
Baskı, Ġstanbul: Ağaç Kitabevi Yayınları, s. 24.
38
218
çalıĢmaya henüz rastlanılmamıĢtır. AraĢtırma, Osmanlıda güreĢçilere verilen nakdi (zolata,
kuruĢ, para, akçe, çil akçe, altın vb.) ödüller ile güreĢin Osmanlı idari yapısındaki yerini
görebilmeyi amaçlamıĢtır. ÇalıĢmada birinci el kaynaklardan direk faydalanma yoluna gidildi.
Bu dönemle sınırlandırılan araĢtırmada, BaĢbakanlık Osmanlı ArĢivleri (BOA), Topkapı
Sarayı Müzesi ArĢivi Defterleri (TS.MD.d) taranıp, Harc-ı Hassa (HH) ve özellikle Ceyb-i
Hümâyûn (CH) defterlerindeki ilgili varaklar çevrilerek rapor haline getirildi.
Osmanlılar‟da doğrudan padiĢahın Ģahsî kullanımına ayrılan para ve buradan yapılan
harcamaları ifade eder Ceyb-i Hümâyûn. Sultanların cep harçlığı olarakta tabir edilen bu
defterlerden padiĢah huzurunda yapılan müsabakalarda güreĢen pehlivanlara ve duacılara
yapılan nakdi ödemeler araĢtırmanın ana konusunu teĢkil etmektedir.42 Ödemeler daha çok
padiĢahların Topkapı Sarayı dıĢına düzenlemiĢ oldukları kısa süreli atlı gezintiler (çok
sınırlıda olsa bu gezintiler bazen tekne ile de yapılmıĢ) esnasında gerçekleĢmiĢtir. Biniş denen
bu geziler genellikle Ġstanbul‟da saray, yalı, köĢk ve meydanlara yapılan gezilerdir. Bu
güreĢlerin tertip usulü ve en önemlisi, çalıĢmanın kaynağı olan Ceyb-i Hümayundan padiĢahın
huzurunda yapılan güreĢler (huzur güreĢi) için pehlivanlara yapılan nakdi ödemeler ele
alınacaktır. ÇalıĢmada ödeme nakdileri olarak zolota, guruĢ, para, akça ve altın gibi iktisadi
terimler geçmektedir. GüreĢlerde isimleri geçenler; ödemeleri yapan Silahdar Ağa 43 ve
Çukadar Ağalar44, organizatör meydan Ģeyhi de denen duacılardır. GüreĢlerin yapıldığı
mekânlar da verilmeye çalıĢılmıĢtır. ArĢiv kayıtlarındaki çokluğu nedeniyle konunun daha iyi
anlaĢılıp yorumlanması için çoğu belgeler tablolandırıldı.
BULGULAR
Tablo 1: III. Ahmed dönemi Ceyb-i Hümayun ve Harc-ı Hassa kayıtlarında tespit edilen
güreĢler ile Verilen ihsan-ı Ģahâneler (yapılan ödemeler)
Organizasyon
GüreĢçi Galip
Mağlup
Duacılar/ Verilen ihsan-ı
Mekânları
sayısı
Gelene
Olana
salavatcı
ġahâneler
45
Cirit KöĢkü
17
2 zolota
1 zolota
1 zolota
53 zolota46
Yalı KöĢkü47
15
2 zolota
1 zolota
2 zolota
35 zolota
48
Alibeyköy
10
2 zolota
1 zolota
2 zolota
15 zolota
49
Yalı KöĢkü
2 zolota
1 zolota
2 zolota
53 zolota
Hanzade Yalısı50
2 zolota
1 zolota
2 zolota
24 zolota
51
Yalı KöĢkü
14
2 zolota
1 zolota
2 zolota
41 zolota
42
Feri Devellioğlu, a.g.e., s. 138; Halil Sahillioğlu, “Ceyb-i Hümayun”, Diyanet Ġslam Ansiklopedisi, 1993, Cilt
7, s. 465- 467.
43
CEBECĠOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, Ġstanbul: Ağaç Kitabevi
Yayınları, s. 24.
44
Cebecioğlu, a.g.e., s. 26.
45
29 Muharrem 1119/2 Mayıs 1707, TS.MA. d: 2352/317, s. 2.
46
Aslı lehçe bir kelime olup yine bu memlekete ait doksan akçelik gümüĢ sikkeye verilen isimdir. Osmanlı
Devleti‟nde I. Abdulhamid devrine kadar piyasada kullanılmıĢtır. Bkz. Devellioğlu, a.g.e., s. 671.
47
1 ġevval 1119/26 Aralık 1707, TS.MA. d: 2352.325, s. 1.
48
3 Zilkade 1119/26 Ocak 1708, TS.MA. d: 2352.326, s. 1.
49
10 Zilhicce 1119/3 Mart 1708, TS.MA. d: 2352.327, s. 1.
50
8 Rebiülahir 1120/27 Haziran 1708, TS.MA. d: 2352.330, s.1.
51
1 ġevval 1120/14 Aralık 1708, TS.MA. d: 2352. 337, vr. 2a.
219
CimĢirlik52
Cirit KöĢkü53
Çadır KöĢkü54
Kaimakam Ali PaĢa
S55
Yalı KöĢkü56
Kaimakam Ali PaĢa
S57
Maktul Yalısı58
Alibeyköy59
Hasoda KöĢkü60
Harem-i ġerif61
Cirit KöĢkü62
Cirit KöĢkü63
TaĢlıburnu Mevkii64
Eski Saray65
Ağa KöĢkü66
Beddere67
Defterdar Ġskelesi68
Yalı KöĢkü69
Bostancı Yalısı70
Kaimakam PaĢa S71
Alay KöĢkü72
Avkapusu73
Alay KöĢkü74
Alay KöĢkü75
Alay KöĢkü76
7
15
2
8
2 zolota
2 zolota
1 zolota
1 zolota
2 zolota
1 zolota
8
20
2 zolota
2 zolota
12
20
37
28
42
24
27
20
18
35
28
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
12
27
11
14
6
13
2 zolota
2 zolota
17 zolota
29 zolota
4 zolota
12 zolota
1 zolota
1 zolota
2 zolota
2 zolota
14
42
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
2 zolota
3 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
26
45
86
59
122
56
44
35
38
95
51
245 zlt. 20 krĢ.
52
3 ġevval 1120/16 Aralık 1708, TS.MA. d: 2352.337, vr. 2a.
3 Safer 1122/3 Nisan 1710, TS.MA. d: 2354.013, s. 1.
54
22 Safer 1122/22 Nisan 1710, TS.MA. d: 2354.013, s. 1.
55
2 Rebiülevvel 1122/1 Mayıs 1710, TS.MA. d: 2354.014, s. 1.
56
21 Rebiülevvel 1122/20 Mayıs 1710, TS.MA. d: 2354.014, s. 1.
57
26 Rebiülevvel 1122/25 Mayıs 1710, TS.MA. d: 2354.014, s. 1.
58
25 Rebiülevvel 1122/23, TS.MA. d: 2354.015, s. 1.
59
11 Cemaziyelahir 1122, TS.MA. d: 2354.017, s. 1.
60
28 Cemaziyelahir 1122, TS.MA. d: 2354.017, s. 2.
61
10 ġaban 1122, TS.MA. d: 2354.019, s. 2.
62
1 ġevval 1122, TS.MA. d: 2354.021, s. 1.
63
2 ġevval 1122/24 Kasım 1710, TS.MA. d: 2354.021, s. 1.
64
3 ġevval 1122/25 Kasım 1710, TS.MA. d: 2354.021, s. 1.
65
9 Recep 1124/12 Ağustos 1712, TS.MA. d: 2353.059, s. 1.
66
25 Recep 1124/28 Ağustos 1712, TS.MA. d: 2353.059, s. 2.
67
15 ġaban 1124/17 Eylül 1712, TS.MA. d: 2353.061, s. 1.
68
27 ġaban 1124/29 Eylül 1712, TS.MA. d: 2353.061, s. 2.
69
1 ġevval 1124/1 Kasım 1712, TS.MA. d: 2353.063, s. 1.
70
8 ġevval 1124/8 Kasım 1712, TS.MA. d: 2353.063, s. 2.
71
1 Zilhicce 1124/30 Aralık 1712, TS.MA. d: 2353.66, vr. 1a.
72
10 Zilhicce 1124/9 Ocak 1712, TS.MA. d: 2353.66.1, s. 1a.
73
11 Zilhicce 1124/10 Ocak 1713, TS.MA. d: 2353.66.0.1, s. 1b.
74
9 Rebiülahir 1125/5 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 1.
75
10 Rebiülahir 1125/6 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 1.
53
220
Alay KöĢkü77
Alay KöĢkü78
Alay KöĢkü79
PaĢa Sarayı80
Alay KöĢkü81
Vezir Bahçesi82
Vezir Bahçesi83
Alay KöĢkü84
Alay KöĢkü85
Kum KöĢkü86
Ġmadır KöĢkü87
Ġmadır KöĢkü88
Ġmadır KöĢkü89
Alay KöĢkü90
Alay KöĢkü91
Kozbekçiler92
Sofa93
Sofa94
Alibeyköy95
Ġncilü KöĢk96
Çadır KöĢkü97
Yalı KöĢkü98
Fatma Sultan Sry.99
Otağı Hümayun100
Geçit Töreni101
Despot102
4
15
2
26
2
6
6
6
2
8
2
6
2
2
23
10
29
8
8
14
148
54
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
2 altın
2 altın
2 altın
2 altın
2 altın
2 altın
2 altın
1 altın
1 altın
1 altın
1 altın
1 altın
1 altın
1 altın
3 zolota
3 zolota
2 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
2 zolota
76
13 Rebiülahir 1125/9 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 1.
13 Rebiülahir 1125/9 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 1.
78
18 Rebiulâhir 1125/14 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 2.
79
23 Rebiulâhir 1125/19 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 2.
80
3 Cemaziyelahir 1125/27 Haziran 1713, TS.MA. d: 2353.72, vr. 1a.
81
3 Cemaziyelahir 1125/27 Haziran 1713, TS.MA. d: 2353.72.0.1 vr. s. 1a.
82
12 Cemaziyelahir 1125/5 Temmuz 1713, TS.MA. d: 2353.72.0, s. 1a.
83
12 Cemaziyelahir 1125/6 Temmuz 1713, TS.MA. d: 2353.72.0, s. 1a.
84
25 Cemaziyelahir 1125/19 Temmuz 1713, TS.MA, d: 2353.72.0.1, s. 1b.
85
5 Receb 1125/28 Temmuz 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1a.
86
8 Receb 1125/31 Temmuz 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1a.
87
11 Receb 1125/3 Ağustos 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1a.
88
14 Receb 1125/6 Ağustos 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1b.
89
18 Receb 1125/10 Ağustos 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1b.
90
27 Receb 1125/19 Ağustos 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1b.
91
28 Receb 1125/20 Ağustos 1713, TS.MA. d: 2353. 73.0.1, s. 1b.
92
2 Rebîulevvel 1126/18 Mart 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 1.
93
12 Rebîulevvel 1126/28 Mart 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 1.
94
15 Rebîulevvel 1126/31 Mart 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 1.
95
17 Rebîulevvel 1126/2 Nisan 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 1.
96
20 Rebîulevvel 1126/5 Nisan 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 2.
97
25 Rebîulevvel 1126/10 Nisan 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 2.
98
14 Muharrem 1127/20 Ocak 1715, TS.MA. d: 2358.001, s. 2.
99
27 Muharrem 1127/2 ġubat 1715, TS.MA. d: 2358.001, s. 2.
100
22 Rebîulevvel 1127/28 Mart 1715, TS.MA. d: 2358.003, s. 2.
101
12 Receb 1127/14 Temmuz 1715, TS.MA. d: 2358.007, s. 2.
77
221
8 altın
18 zolota
9 zolota
22 zolota
6 zolota
90 zolota
95 zolota
6 zolota
12 zolota
15 zolota
12 zolota
6 zolota
15 zolota
6 zolota
12 zolota
3 zolota
4 altın
3 altın
5 altın 57 zlt.
18 zolota
69 zolota
15 zolota
15 zolota
23 zolota
148 zolota
54 zolota
Ordugâh103
Alay KöĢkü104
Alay KöĢkü105
Alay KöĢkü106
Yalı KöĢkü107
Yevm-i ıyd108
BeĢiktaĢ KöĢkü109
Okmeydanı110
PaĢa Yalısı111
Yalı KöĢkü112
Eski Saray113
Eski Saray114
Saray-ı Atik115
Sepetçiler KöĢkü116
Yalı KöĢkü117
Eski Saray118
Yalı KöĢkü119
Saray-ı Atik120
Çadır KöĢkü121
Çadır KöĢkü122
Topkapı123
Yalı KöĢkü124
Eski Saray125
18
2
2
6
34
15
15
17
26
20
24
36
12
8
7
24
18
1 zolota
1 zolota
1/3 zolota
1/3 zolota
2 zolota
160 akçe
2 zolota
1 zolota
80 akçe
1 zolota
3 zolota
240 akçe
3 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
1 zolota
3 zolota
3 zolota
160 akçe
160 akçe
53 para
53 para
53 para
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
2 zolota
53 para
80 akçe
80 akçe
25 para
27 para
27 para
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
173 zolt
1 zolota
25 para
240 akçe
240 akçe
80 para
80 para
80 para
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
81 para
126
127
Yalı KöĢkü128
30
102
15 Receb 1127/17 Temmuz 1715, TS.MA. d: 2358.007, s. 2.
29 Receb 1127/13 Temmuz 1715, TS.MA. d: 2358.007, s. 3.
104
3 Zilkade 1127/31 Ekim 1715, TS.MA. d: 2358.011, s. 2.
105
23 Zilkade 1127/20 Kasım 1715, TS.MA. d: 2358.011, s. 2.
106
25 Zilkade 1127/22 Kasım 1715, TS.MA. d: 2358.011, s. 4.
107
Yevm-Îdî 10 Zilhicce 1131 olmalı, TS.MA. d: 2184.1.13, s. 12a.
108
Yer ismi belirtilmemiĢtir. 10 Zilhicce 1131 olmalı, TS.MA. d: 2184.1.13, s. 12a.
109
1 ġevval 1131/17 Ağustos 1719, TS.MA. d: 2184.1, vr. 8b.
110
4 Zilhicce 1131/18 Ekim 1719, TS.MA. d: 2184.1, vr. 10b.
111
8 Zilkade 1131/22 Ekim 1719, TS.MA. d: 2184.1, vr. 9b.
112
10 Zilhicce 1131/24 Ekim 1719, TS.MA. d: 2184.1.13, s. 12a.
113
17 Muharrem 1131/30 Kasım 1719, TS.MA. d: 2184.1, vr. 27a.
114
20 Rebiulâhir 1131/1 Mart 1720, TS.MA. d: 2184.1, vr. 19a.
115
20 Rebiulâhir 1131/1 Mart 1720, TS.MA. d: 2363.04, s. 2.
116
3 ġevval 1132/8 Ağustos 1720, TS.MA. d: 2184.1.34, s. 33a.
117
21 ġevval 1132/26 Ağustos 1720, TS.MA. d: 2363.010, s. 2.
118
10 Zilkade 1132/13 Eylül 1720, TS.MA. d: 2363. 011, s. 2.
119
1 ġevval 1134/15 Temmuz 1722; TS.MA. d: 2365.010, s. 2.
120
3 ġevval 1134/17 Temmuz 1722, TS.MA. d: 2365.010, s. 2.
121
4 ġevval 1134/18 Temmuz 1722, TS.MA. d: 2365.010, s. 2.
122
4 ġevval 1134/18 Temmuz 1722, TS.MA. d: 2184.1.74, s. 74a.
123
25 Muharrem 1136/25 Ekim 1723, TS.MA. d: 2367.01, s. 1.
124
1 ġevval 1136/23 Haziran 1724, TS.MA. d: 2367.010, s. 1.
125
21 Zilkade 1132/20 Eylül 1720, TS.MA. d: 2184.1, vr. 35a.
126
Yer belirtilmemiĢtir. 18 ġaban 1133/14 Haziran 1721, TS.MA. d: 2184.1, vr. 53a.
127
Yer belirtilmemiĢtir. 18 ġaban 1133/14 Haziran 1721, TS.MA. d: 2184.1, vr. 53a.
103
222
12 zolota
11 kuruĢ
1 kuruĢ
3 kuruĢ
51 zolota
34 zlt. 10 para
78 zolota
15 zolota
51 zolota
4 zolota
3160 akç. 18 krĢ
18 kuruĢ
28 kuruĢ
22 kuruĢ
26 kuruĢ
60 zolota 45 krĢ.
21 zlt. 15,5 krĢ.
21 zlt. 15,5 krĢ.
21 zolota
28 zolota 5 para
45 zolota
26 kuruĢ
30 kuruĢ
30 kuruĢ
48 zolota
Yalı KöĢkü129
Eski Saray130
Yalı KöĢkü131
Yalı KöĢkü132
Yalı KöĢkü133
Yalı KöĢkü134
Topkapı135
PaĢa Sarayı136
Yalı KöĢkü137
Yalı KöĢkü138
Maktul Yalısı139
Yalı KöĢkü140
BeĢiktaĢ‟ta Yalıda141
Maktul Yalısı142
Maktul Yalısı143
Yalı KöĢkü144
Yalı KöĢkü145
Yalı KöĢkü146
Kozbekçiler KöĢkü147
48
8
32
26
34
26
34
46
11
42
15
23
27
18
20
32
6
4
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1
/2 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
75 zolota
18 zolota
54 zolota
42 zolota
54 zolota
42 zolota
21 zlt. 21 krĢ.
78 zlt. 58,5 krĢ.
18 zlt. 13,5 krĢ.
40 zolota
30 zlt. 25 krĢ.
45 zlt. 30 para
18 zlt. 13,5 krĢ.
30 zlt. 22,5 krĢ.
30 zlt 22,5 krĢ.
54 zlt. 40,5 krĢ.
18,5 zolota
48 zolota
3 zolota
III. Ahmet döneminde 106 adet güreĢ müsabakası yapıldığına dair belge vardır. III.
Ahmed döneminde güreĢler çoğunlukla Ġstanbul‟da Topkapı Sarayı çevresinde bulunan yalı
ve köĢklerde gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu güreĢ müsabakalarının gerçekleĢtirildiği mekânlarda
kaçar defa müsabaka yapıldığına dair bilgiler tablo olarak verilmiĢtir.
128
1 Ramazan 1133/26 Haziran 1721, TS.MA. d: 2184.1, vr. 56b.
10 Zilkade 1133/2 Eylül 1721, TS.MA. d: 2184.1, vr. 60b.
130
4 Cemaziyelahir 1134/22 Mart 1722, TS.MA. d: 2184.1, vr. 67a.
131
10 Zilhicce 1134/21 Eylül 1722, TS.MA. d: 2184.1, vr. 77b.
132
1 ġevval 1135/5 Temmuz 1723, TS.MA. d: 2184.1.91, s. 91b.
133
1 Zilkade 1135/3 Ağustos 1723, TS.MA. d: 2184.1, vr. 94b.
134
1 Zilhicce 1135/2 Eylül 1723, TS.MA. d: 2184.1, vr. 91a.
135
25 Safer 1136/24 Kasım 1723, TS.MA. d: 2184.1, vr. 96a.
136
5 Muharrem 1137/24 Eylül 1724, TS.MA. d: 2184.1, vr. 110b.
137
5 Safer 1137/24 Ekim 1724, TS.MA. d: 2184.1, vr. 11a-112a.
138
1 ġevval 1138/13 Haziran 1725, TS.MA. d: 2184.1, vr. 122b.
139
16 Muharrem 1138/24 Eylül 1725, TS.MA. d: 2369.01, s. 1.
140
1 ġevval 1138/2 Haziran 1726, TS.MA. d: 2369.010, s. 1.
141
1 Zilkade 1138/1 Temmuz 1726, TS.MA. d: 2369.011, s. 1.
142
7 Zilhicce 1138/6 Ağustos 1726, TS.MA. d: 2369.012, s. 2.
143
13 Zilhicce 1138/12 Ağustos 1726, TS.MA. d: 2184.1, vr. 142b.
144
1 ġevval 1139/22 Mayıs 1727, TS.MA. d: 2184.1, vr. 152b.
145
14 Zilhicce 1139/2 Ağustos 1727, TS.MA. d: 2184.1, vr. 155a.
146
1 ġevval 1140/11 Mayıs 1728, TS.MA. d: 2184.1, vr. 169b.
147
21 Ramazan 1141/20 Nisan 1729, TS.MA. d: 2184,1, vr. 185b.
129
223
Tablo 2: III. Ahmed döneminde güreĢ yapılan mekânlar,
aylara göre yapılan güreĢler
Mekânların Adı
Sayısı
Yıllar
GüreĢ Sayısı
Yalı KöĢkü
22
1707
2
Alay KöĢkü
17
1708
5
Eski Saray
8
1710
13
Kaimakam Ali PaĢa Sry. 5
1712
7
Maktul Yalısı
4
1713
20
Çadır KöĢkü
4
1714
6
Cirit KöĢkü
4
1715
9
Ordugâh
3
1719
7
Bilinmeyen mekânlar
3
1720
6
Ġmadır KöĢkü
3
1721
4
Alibeyköy
3
1722
6
Vezir Bahçesi
2
1723
5
Topkapı
2
1724
3
Sofa
2
1725
2
Sepetçiler KöĢkü
2
1726
4
Kum KöĢkü
2
1727
2
Kozbekçiler
2
1728
1
Fatma Sultan Sarayı
2
1729
1
BeĢiktaĢ Yalısı
2
TaĢlıburun Mevkii
1
PaĢa Yalısı
1
Ok Meydanı
1
Ġncilü KöĢk
1
Ġbrahim Hanzede Yalısı
1
Hasoda KöĢkü
1
Harem-i ġerif
1
Despot
1
Defterdar Ġskelesi
1
CimĢirlik
1
Bostancı Yalısı
1
Beddere
1
Avkapusu
1
Ağa KöĢkü
1
yıllara göre güreĢ sayısı ve
Aylar
Ocak
ġubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
GüreĢ Sayısı
4
1
8
6
12
10
14
18
9
7
9
4
MAD_d_6889_2, vr. 7a: İstanbul'da Okmeydanı'nda Sur-ı Hümayun ve Matbah-ı Amire
Emini el-Hac Halil Efendi marifetiyle şehzadelerin hitan merasimi icra edildiği sırada İsmail
Geçidi, Niğbolu, Sofya ve Edirne havalisinden celb edilen çengi. Canbaz, pehlivan, zurnazat
ve sairenin isimleri ile tayinatı ve icarat miktar ve tutarını ve Sercerrahan-ı Hassa
maiyyetindeki diğer cerrahlarla, berber, kuklacı, tulumbacı ve sairenin isimlerini, tayinat ve
icarat miktar ve yekûnlarını havi icarat ve inamat Defteri.
Berâ-yı ücret-i neferât-ı masa-i hitân ve ücret-i mezkûrîn defter-i müfredât Ġbrahim Ağa anmasa-i hitân
224
Vâcib fî 9 Za sene 1132 ilâ
10 Za sene 1132
Neferen: 25
Eyyâm: 25
(12 Eylül 1720)
Vâcib fî 10 Za sene 1132
ilâ 11 Za sene 1132
Neferen: 25
Zam: 10; Eyyâm: 35
(13-14 Eylül 1720)
Vâcib fî 11 Za sene 1132 ilâ
12 Za sene 1132
Neferen: 35
Zam: 15; Eyyâm: 50
(14-15 Eylül 1720)
Vâcib fî 12 Za sene 1132
ilâ 14 Za sene 1132
(15-16 Eylül 1720)
Neferen: 50; Eyyâm: 150
Vâcib fî 15 Za sene 1132
ilâ 19 Za sene 1132
(16-17 Eylül 1720)
Neferen: 53; Eyyâm: 265
Yekûn
Neferen: 525
Fî 60; 31500
Yalnız vâcib, Fî 24 Za sene 1132
Be-cihet-i ücret-i küĢti-gir ki berâ-yı
hizmet-i sûr-ı hümâyûn der-Meydan-ı Ok
vâcib fî 4 Za sene 1132 ilâ 25 Za sene
1132 (7 ile 28 Eylül 1720)
Neferen: 7; Fî 50; Eyyâm: 119; 5950;
Sergi vâcib
Fî 26 Za sene 1132 (29 Eylül 1720)
Be-dest-i
Be-cihet-i ücret-i lağımciyân tüvânâ hizmeti matbah-ı sûr-i zemîn
Vâcib fî 12 Za sene 1132 ilâ 24 Za sene
1132 (14-24 Eylül 1720)
Neferen: 4; Fî 40; Eyyâm: 40;1600;
Bedel-i çamaĢur
Fî 26 Za sene 1132 (29 Eylül 1720)
Be-dest-i Arslan zimmî
Be-cihet-i ücret-i taĢ berâ-yı lâzıme-i
hizmet-i matbah-ı sûr-i hümâyûn vâcib fi
12 Za sene 1132 ilâ 24 Za sene 1132
Neferen: 3
Fî 40
Eyyâm: 26
1040
Fi 26 Za sene 1132
Be-dest-i ġahin zimmî
Be-cihet-i ücret-i neccâr ki berâ-yı lâzıme-i
bazı gerân-ı sâhîn-i mezkûre der-sûr-i
hümâyûn vâcib fî 18 Za sene 1132 ilâ 26 Za
sene 1132
Neferen: 5; Fî 40; Eyyâm: 30;
1200
Tezkire dâde
Fî 26 Za sene 1132
Be-dest-i Avanis zimmî
TARTIġMA VE SONUÇ
BaĢbakanlık Osmanlı ArĢivleri (BOA), Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi Defterleri (TS.MD.d)
tarandı. Ġlgili kayıtların hemen hepsinin Harc-ı Hassa ve özellikle Ceyb-i Hümâyûn
defterlerinde tesbit edildi ve ilgili vraklar çevrilerek rapor haline getirildi.
III. Ahmed devrinde gerçekleĢtirilen güreĢlerin yıllara göre dağılımı yukarıda tablo olarak
verilmiĢtir. Prut seferinin olduğu (1710 -1711) yıllar güreĢ müsabakası yoktur. Fakat 1710 ve
1713 yılları yani sefer öncesi ve sonrasındaki yıllarda en çok güreĢ gerçekleĢtirilen yıllar
olarak görülmektedir. Ağustos ve Temmuz en çok güreĢ gerçekleĢtirilen aylardır. ġubat en az
güreĢ yapılan aydır. Yapılan harcamalara bakıldığında güreĢlerde galip gelen pehlivanlara
225
genellikle 2 zolota ödenmektedir. Mağlup olan güreĢçiler 1 zolota almaktadır. GüreĢ
müsabakasını düzenleyen ve güreĢlerin kurallarına göre yürütülmesini sağlayan kiĢi olan
duacılar 2 ila 3 zolota arası bir ücret almaktadırlar. Duacılar III. Ahmed döneminde toplam
187 zolota, 920 akçe 321 para ceyb-i hümayundan ödeme yapılmıĢtır. GüreĢçiler için yapılan
harcamalara bakıldığında ceyb-i hümayundan 20 altın, 3457,5 zolota 583 kuruĢ, 40 para ve
3160 akçe harcama yapılmıĢtır.
Osmanlı arĢivlerinde Ceyb-i Hümâyûn ve Harc-ı Hassa kayıtlarında III. Ahmed dönemi
gerçekleĢtirilen güreĢlerin bunlarla sınırlı olmadığı muhakkaktır. Ceyb-i Hümâyûn içinde
güreĢle ilgili ilk kayıtlar III. Ahmet devrinden itibaren baĢlamaktadır. Ayrıntılı yapılacak
çalıĢma ile bu bilgi ve belgelerin değiĢme ve çoğalma ihtimali büyük olasıdır.
KAYNAKLAR
A. BaĢbakanlık Osmanlı ArĢivleri (BOA)
Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi Defterleri (TS.MD.d)/ Gömlek Numaraları: 1532; 2184; 2352; 2353; 2354:
2355;2358; 2365; 2366; 2367; 2368; 2369; MAD.d: 6889_2, vr. 7a.
B. Nakil Kaynaklar:
CEBECĠOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, Ġstanbul: Ağaç Kitabevi
Yayınları.
DEVELLĠOĞLU, Ferid (1996). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 13. Baskı, Yayına Hazırlayan S.
Güneyçal, Ankara: Sözlük Dizisi 1, Aydın Kitabevi Yayınları.
ERLER, Mehmet Yavuz & ÖZYURT, Selahattin (2012). “Türk Kültüründe Kadimden Günümüze UlaĢan Sosyal
Örgütlere Dair Bir Misal: Salâvatçılıktan Cazgırlığa”, Studies of the Ottoman Doman, C. 2, S. 2, pp: 39-55.
FĠġEK, Kurthan (1985). 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, Ġstanbul: Gerçek Yayınevi.
SAHĠLLĠOĞLU, Halil (1993). “Ceyb-i Hümayun”, Diyanet Ġslam Ansiklopedisi, cilt: 7, sayfa: 465-467.
YĠĞĠT, Ahmet (2015). “Osmanlı PadiĢahlarının Ġhsanına Mazhar Huzur GüreĢleri”, Türk Halklarının Geleneksel Spor
Oyunları - Uluslararası Sempozyum Bildirileri, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Yayınları: 189, Kongreler Dizisi:
30, ss: 181-194.
226
ĠSKELET KASININ KASILMA MEKANĠZMASI
Mustafa AYYILDIZ
OMÜ YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, OMÜ Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı
SAMSUN
Ġnsan vücut ağırlığının yarısını kaslar oluĢturur. Bunun yüzde 40‟ını iskelet kasları geri
kalanını da düz kaslar ve kalp kası meydana getirir. Ġskelet kasındaki kas hücrelerinin boyu
kasın uzunluğu kadardır ve her hücre çok çekirdekli ve silindirik bir yapıya sahiptir. Kas
kasılması istemli olarak kontrol edilmektedir. Ġskelet kasları kasılma hızına (hızlı ve yavaĢ) ve
enerji kaynağına göre (glikolitik ve oksidatif) sınıflandırılmaktadır. Ġskelet kasları merkezi
sinir sisteminden gelen uyarılara göre kasılır veya gevĢer. Kasılmanın mekanizması Ģu
Ģekildedir. Motor nöronun aksiyon potansiyeli akson ucuna ulaĢtıktan sonra akson ucundaki
asetilkolin (ACh) içeren veziküller presinaptik membran ile kaynaĢır. Veziküller ACh‟i
ekzositoz ile sinaptik aralığa salgılar. ACh, nikotinik asetilkolin reseptörüne bağlanır ve
motor son plak membranında sodyum ve potasyum geçirgenliğinde artıĢa yol açarak kas
aksiyon potansyelini oluĢturur. Aksiyon potansiyeli membran ve membranın devamı olan T
tübülleri yoluyla yayılarak dihidropiridin reseptörleri ve ryanodin reseptörleri sayesinde
sarkoplazmik retikum terminal sisternalarından kalsiyum serbestlenmesine neden olur.
Kalsiyum troponin ile birleĢir ve miyozinin aktin ile bağlanacağı aktif noktalar üzerinden
tropomiyozin uzaklaĢır. Miyozin baĢları aktine bağlanarak çapraz köprüler oluĢur ve ATP‟
den açığa çıkan enerji ile güç vurumu gerçekleĢerek aktin filamenti miyozin filamenti
üzerinde kayar ve kasılma gerçekleĢir. Kalsiyum iyonlarının troponinden ayrılarak
sarkoplazmik retitukuluma aktif taĢınmayla geri dönmesi sonucu iskelet kası gevĢer.
227
ĠġĠTME ENGELLĠ ERKEK GÜREġÇĠ VE JUDOCULARIN BAZI FĠZĠKSEL,
FĠZYOLOJĠK VE ANTROPOMETRĠK PARAMETRELERĠNĠN
ĠNCELENMESĠ
Önder KARAKOÇ1
1
Cengiz TAġKIN2
Fikret ALINCAK3
Gaziantep Üniversitesi BedenEğitimi ve Spor Yüksekokulu
Batman Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
3
Gaziantep Üniversitesi, Nizip Meslek Yüksekokulu
2
ÖZET
Bu çalıĢmada; iĢitme engelli erkek güreĢçiler ve judocuların bazı fiziksel, fizyolojik ve
antropometrik parametrelerinin incelenmesi amaçlanmıĢtır. AraĢtırmaya gönüllü 18 iĢitme
engelli engelli güreĢçi (yaĢ:19.72 ± 1.96, engel durumu:55 Db. ve üzeri) ve 18 iĢitme engelli
erkek judocu (yaĢ:19.61 ± 1.64) olmak üzere 36 sporcu katılmıĢtır. Ġstatistiksel veriler SPSS
paket programında independent samples "t" testi ile değerlendirilmiĢtir. ĠĢitme engelli
güreĢçiler ve judocularda fiziksel ve fizyolojik testlerden; pençe kuvveti, dikey sıçrama,
anaerobik güç, vücut yağ oranı, 30 sn. mekik testi parametreleri yönünden anlamlı fark
bulunmamıĢtır. ĠĢitme engelli güreĢçiler ve iĢitme engelli judocular arasında yapılan
antropometrik ölçümlerden 30 sn. Ģınav test değerleri ortalamalarında, anlamlı fark tespit
edilmiĢtir. *P<0.05 Sonuç olarak; araĢtırmada incelenen iĢitme engelli güreĢçiler ve
judocularda, engellilik değiĢkeninin fizyolojik ve antropometrik parametreler değerlerinde
anlamlı bir iliĢki saptanmamıĢtır. P>0.05.
Ancak fiziksel kuvvet testlerinden 30 sn. Ģınav test değerlerinin güreĢçilerin antrenman
düzeylerinin farklı olmasından dolayı fiziksel performans düzeyleri üzerinde etkisinin olduğu
ancak engellilik değiĢkeni açısından bir farklılık olmadığı düĢünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: GüreĢ, Judo, ĠĢitme Engelli, Fiziksel, Fizyolojik, Antropometrik
THE INVESTIGATION OF SOME PHYSICAL, PHYSIOLOGICAL AND
ANTHROPOMETRIC PARAMETERS OF HEARING ĠMPAIRMENT
WRESTLER AND MALE JUDOKA
ABSTRACT
In this study, it was aimed to investigate some physical, physiological and anthropometric
parameters of hearing impairment wrestler and male judoka. A total of 18 volunteer male
judoka, of which 18 were hearing impairment wrestler (age: 19.72 ± 1.96, disability status: 55
228
Db.) and 18 were hearing impaired (age: 19.61 ± 1.64), participated in this study. Statistical
data was evaluated by using Independent Samples T-test in SPSS package program. There
were no significant difference between hearing impairment wrestler and hearing impaired
judoka in terms of grip strength, vertical jump, 30-s shuttle, anaerobic power test parameters
among the physical and physiological tests. No significant difference between hearing
impairment wrestler and hearing impaired judoka was detected with respect to body fat ratio,
one of the anthropometric measurements performed. All in all, it was observed in national
judoka investigated in this study that impairment variable didn‟t significantly affected
physical, physiological and anthropometric parameter values (p>0.05). It is considered that
vision factor has no negative effect on the physical performance levels due to the close
similarity of the training levels of elite judoka.
Keywords: Wrestler, Judo, Hearing Impaired, Physical, Anthropometric
GĠRĠġ
Uluslararası Sağır Sporları Federasyonu (ICDF), Uluslarararası olimpiyat Komitesi
(IOC) tarafından 1955 yılında tanınmıĢtır. IOC, 2001 yılından itibaren Deaflymics
kullanımını organizasyonlarında kabul etmiĢtir. ICDF Dünyada ki tüm sağır sporlarını
organize etmektedir. GüreĢ ve judo sporları Deaflymics‟de yer alan iĢitme engelliler için
önemli spor branĢlarındandır[1].
GüreĢ; teknik, beceri, kuvvet ve zekâlarını kullanarak iki insanın belirli bir alan
içerisinde araç kullanmaksızın FILA kurallarına uygun yapılır. Birbirlerine üstünlük kurmak
için yapılan mücadele olarak tanımlanmaktadır. Fonksiyonel(fizyolojik özellikler) ve yapısal
(antropometrik) özellikler güreĢte performansın önemli belirleyicileri olarak ifade
edilmektedir. Bu mücadelede üstün performans için vücut fonksiyonlarının çok iyi hareket
etmesi ve harcanan enerji için hızlı bir Ģekilde toparlanma ihtiyacı bulunmaktadır[2].
GüreĢ
, biyomekaniği, fizyolojisi, antrenman yöntemleri, ölçme değerlendirmesi
güreĢçilerin müsabakalara hazırlanmalarında önemli faktörler olarak karĢımıza çıkmaktadır.
(FILA) Uluslararası GüreĢ Federasyonu‟nun güreĢ kurallarda sık sık yapmakta olduğu
değiĢiklikler, antrenman yöntemlerinde de değiĢiklikleri meydana getirmektedir[2].
Fiziksel yapı spor branĢı için gerekli olan motorik özelliklerden kuvvet, güç, esneklik,
sürat, dayanıklılık ve çabukluk gibi diğer performans göstergeleriyle birleĢerek sporcunun
baĢarısını olumlu yönde etkiler. Fiziksel yapı, performansı ve baĢarıyı etkileyen faktörlerden
sadece bir tanesidir. Spor branĢlarında bu değiĢkenlerin ağırlığı farklı olmakla beraber,
229
bireysel mücadele sporlarında olan güreĢte daha da ön plandadır[3,4].
GüreĢte kuvvet önemli bir motorik özelliktir. GüreĢte alt ve üst vücudun tamamı
çalıĢmalı ve kuvvetlendirilmelidir. GüreĢ branĢında itme, çekme, kaldırma ve kavrama gibi
hareketlerin yoğun olması ve fazla kuvvet gerektirmesinden dolayı antrenman dönemlerinde
bu bölgelere yönelik çalıĢmaların yoğun yapılması bu sonuçta etkili bir faktördür. Sezon boyu
üst seviye bir performans için kuvvet çalıĢmaları yapılmasıyla , üst seviyede saklanması ve en
yüksek performansı yakalamaları amaçlanır [4].
Judoda ise bir disiplin, eğlence yada sosyal aktivite, fitness programı, kendini savunma
ve mücadele için bir araçtır [5].Olimpik spor olan judo teknik, taktik ve fiziksel uygunluk
açısından yüksek performans gerektirir [6].Yüksek Ģiddetli yoğunlukta, birçok karmaĢık
beceri olan teknik ve taktiğe bağlı özellikler judoda baĢarı için çok önemlidir[7].Uluslararası
müsabakalarda baĢarılı olmak için, kondisyon, fiziksel dayanıklılık, üst düzey kas gücü de
önemli rol oynamaktadır [8].
Dayanıklılık
antrenmanlarıyla,
hücre
düzeyindeki
O2
transferinin
kardiyovasküler sistem geliĢir ve buna bağlı artıĢ olur.Bu durum
artıĢıile
müsabakalarda çok
önemlidir[9].Maximal aerobik güç organizmanın atmosferden alarak dokulara taĢıyıp orada
kullanabildiği maximal oksijen miktarı olarak tanımlanabilir. Kas ATP'sinin oksidatif
mekanizmalar dıĢında yenilenmesi anaerobik metabolizma sayesinde olmaktadır. Judoda
enerjinin kullanım oranı % 90 ATP-CP ve % 10 aerobik sistemden oluĢabilmektedir. Aerobik
ve anaerobik güç, antrenman seviyesi, yaĢ, cinsiyet ve vücut kompozisyonu gibi birçok faktör
baĢarıya etki etmektedir[10,11].Yapılan anaerobik ve aerobik çalıĢmalarda, tüm spor branĢları
için vücuttaki yağ dokularının oranı fazla olduğunda vücudu olumsuz etkilemektedir. Yağ
yüzdesi olarak fazla olan sporcu yağ yüzdesi düĢük olan sporcuya göre daha az patlayıcı güç,
kuvvet ve dayanıklılık gibi özelliklerde karĢımıza çıkmaktadır. Yağ oranlarının yüksek olması
ile birlikte istenmeyen fazla ağırlığın oluĢması judocunun kuvvet, çeviklik, esnekliğinin
azalmasına ve aĢırı derecede enerji kaybetmesine yol açmaktadır. El kavrama kuvveti de tüm
vücudun bir göstergesi olarak nitelendirilebilinir [12].
Ġdeal performanslarını yıl boyunca devam ettirebilmeleri judocular için çok önemlidir.
Bunun için birçok faktör bir arada olmalıdır. Bu nedenle teknik ve taktik antrenmanların
yanında kuvvet, aerobik güç, anaerobik güç, sürat, esneklik, denge ve koordinasyon gibi
özelliklerin judoya özgü antrenmanlarla geliĢtirilmesi gerekmektedir [13].
Bu çalıĢmada iĢitme engelli erkek güreĢçiler ve judocuların bazı fiziksel fizyolojik ve
antropometrik olarak incelenmesi ile bilime katkıda bulunulmaya çalıĢılacaktır.
230
MATERYAL VE METOT
Bu çalıĢmada; iĢitme engelli erkek güreĢçiler ve judocuların bazı fiziksel, fizyolojik ve
antropometrik parametrelerinin incelenmesi amaçlanmıĢtır. AraĢtırmaya gönüllü 18 iĢitme
engelli engelli güreĢçi (yaĢ:19.72 ± 1.96, engel durumu:55 Db. ve üzeri) ve 18 iĢitme engelli
erkek judocu (yaĢ:19.61 ± 1.64) olmak üzere 36 sporcu katılmıĢtır.
AraĢtırmada yer alanlar son 6 ay içinde ciddi bir sakatlığı olup olmamasıyla ilgili bilgi
formu ile iĢitme engelliler için iĢaret dili tercümanınca sorularak belirlenmiĢtir. AraĢtırmada
yer alanlar, araĢtırmaya gönüllü olduklarını belirten ve uygulanacak testler hakkında
bilgilendirme için bir belge verilmiĢ ve imza alınmıĢtır.
AraĢtırma, Gaziantep Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu spor salonunda
yapılmıĢtır. AraĢtırmada, sporcuların genel hazırlık dönemi antrenman programları yaptıkları
dönemde test uygulanmıĢtır.
Ölçüm Protokolleri
Boy Uzunluğu: Boy uzunluk ölçümleri, 0.01 m hassaslık derecesine sahip olan stadiometre
(SECA, Almanya) ile ölçme tekniğine uygun olarak yapılmıĢtır[14].
Vücut Ağırlığı: Deneklerin ayakları ayakkabısız ve üzerlerinde sadece Ģort ve tiĢört ile 0.1 kg
hassaslık derecesine sahip elektronik baskülle (SECA, Almanya) ölçülmüĢtür[14].
El kavrama Kuvveti Ölçümleri
El kavrama (Takei marka dijital) kuvvet ölçümleri dinamometre ile yapılmıĢtır. Her
sporcunun ölçümü sırasında dinamometrenin kalibrasyonu yapılarak, dinamometre sporcunun
el ve parmak özelliklerine göre ayarlanmıĢtır. Ölçümler, ölçüm yapılmayan kol herhangi bir
yerden
destek
almayacak
Ģekilde
gerçekleĢtirilmiĢtir.
Kuvvet
ölçümleri
iki
kez
tekrarlanmıĢtır. Ġki denemenin daha iyi olan kuvvet değeri, kilogram cinsinden kaydedilmiĢtir
[15].
Mekik Testi
Sporcuların 30 sn mekik testi için 1/1000 hassasiyetli el kronometresi kullanılmıĢtır.
Sporculara sırtüstü yatmaları ve dizlerin bükülü, ellerin ensede ve ayak tabanlarının yere
temasta iken baĢla komutuyla 30 saniye süreyle tekrar edebildikleri kadar mekik
231
yaptırılmıĢtır. Mekik çekme esnasında ayakların yerden temasının kesilmemesi için ayaklar
tutulmuĢtur. Sporcuların yere yattıklarında omuzlarının yere, doğrulduklarında ise
dirseklerinin dizlerine değmesine dikkat edilmiĢtir. 30 saniye içerisinde tekrar edebildiği
mekik sayısı bilgi formuna kaydedilmiĢtir. [16].
ġınav Testi
Sporculara yüzüstü pozisyonda , ayakların dizlerden gergin ve diz yere temas etmeden gergin
vaziyette vücut ağırlığı ayak uçları ile kollar üzerinde iken vücutlarını kaldırıp indirerek
yapılmıĢtır. 30 saniye içerisinde tekrar edebildiği Ģınav sayısı bilgi formuna kaydedildi
[17].Sporcuların 30 sn Ģınav testi için 1/1000 hassasiyetli el kronometresi kullanıldı.
Sporculara, baĢla komutuyla 30 sn süreyle Ģınav yaptırılmıĢtır.
Dikey Sıçrama Testi ve Anaerobik Gücün Hesaplanması
Dikey sıçrama panosuyla ölçüm yapılmıĢtır.Ayaklar bitiĢik ve vücut dik durumda iken çift kol
yukarı uzatılarak parmak uçlarının temas ettiği en son nokta iĢaretlendi. Daha sonra denek çift
ayağı ile yukarı doğru tüm gücüyle sıçrayıp panoya temas etmesi sağlandı. Denek yukarı
sıçrama esnasında adım almayacak ve dizlerini 90 derece bükeceği belirtilmiĢtir. Bu iĢlem 3
kez tekrar edilmiĢ ve en iyi sonuç kaydedilmiĢtir. Fox vd., (1998) tarafından da anaerobik
gücün sıçrama mesafesi ve vücut ağırlığından yararlanarak hesap edilebilmesi için aĢağıdaki
önerilen formülle hesaplanacaktır[15,18].
Anaerobik güç (kg.m./sn)=
4.9 × (vücut ağırlığı) ×
D
D= Dikey olarak sıçranılan mesafe
Vücut yağ yüzdesi:
Skinfold ölçümünde, her açıda 10 g/sq mm basınç uygulayan holtain skinfold kaliper
kullanılmıĢtır. Önceden belirlenen; karın (abdomen), suprailiac, triceps ve subscapula
bölgelerinde skinfold ölçümlerinden elde edilen değerlerle, deneklerin vücut yağ yüzdesi
hesaplanmıĢtır. Bu belirleme için Yuhasz formülünden yararlanılmıĢtır. Ölçümler her deneğin
sağ tarafından yapılmıĢtır[19].
232
Verilerin Analizi:
Ġstatistiksel analizler SPSS 16.0 paket programıyla yapılmıĢtır. Ġstatistiksel sonuçlar
%95 güven aralığıyla ve p<0.05 anlamlılık düzeylerinde değerlendirilmiĢtir. Grupların
ölçümleri normallik ve homojen dağılım göstermesi sebebiyle aralarındaki anlamlılık için
iĢitme
engelli
erkek
güreĢçiler
ve
judocuların
farklılığının
analizi
için
independent samples "t" testi uygulanmıĢtır.
BULGULAR
Tablo 1. ĠĢitme Engelli GüreĢçiler ve Judocularda Fiziksel ve Fizyolojik Performans Tablosu
GRUP
N
Ortalama
Std. Sapma
ĠĢitme Engelli GüreĢçiler
18
19,72
1,96
ĠĢitme Engelli Judocular
18
19,61
1,64
ĠĢitme Engelli GüreĢçiler
18
171,38
5,71
ĠĢitme Engelli Judocular
18
171,94
6,30
ĠĢitme Engelli GüreĢçiler
18
77,27
8,22
ĠĢitme Engelli Judocular
18
Sağ el kavrama
ĠĢitme Engelli GüreĢçiler
18
kuv. (kg)
ĠĢitme Engelli Judocular
18
43,57
7,67
Sol el kavrama kuv. ĠĢitme Engelli GüreĢçiler
18
44,16
7,53
(kg)
ĠĢitme Engelli Judocular
18
43,98
7,37
ĠĢitme Engelli GüreĢçiler
18
27,83
2,25
ĠĢitme Engelli Judocular
18
27,94
3,24
ĠĢitme Engelli GüreĢçiler
18
38,55
2,70
ĠĢitme Engelli Judocular
18
30,16
4,17
Anaerobik güç
ĠĢitme Engelli GüreĢçiler
18
99,98
16,20
(kg.m/sn)
ĠĢitme Engelli Judocular
18
100,82
20,30
Vücut yağ yüzdesi ĠĢitme Engelli GüreĢçiler
(%)
ĠĢitme Engelli Judocular
18
16,59
3,30
18
14,70
2,79
YaĢ (yıl)
Boy (cm)
p
0,855
0,783
Ağırlık (kg)
0,993
77,33
41,38
23,86
6,73
0,370
0,943
Mekik testi (adet)
0,906
ġınav testi (adet)
0,000
0,891
233
0,73
TARTIġMA VE SONUÇ
Bu çalıĢmada; iĢitme engelli erkek güreĢçiler ve judocuların bazı fiziksel, fizyolojik ve
antropometrik parametrelerinin incelenmesi amaçlanmıĢtır.
AraĢtırma grupları için boy ortalamalarında iĢitme engelli erkek güreĢçiler de171,38±
5,71
cm
iĢitme engeli erkek judocularda ise 171,94± 6,30cm. olarak tespit edilmiĢtir.
Ağırlıkları ortalamalarında iĢitme engelli erkek güreĢçiler de; 77,27± 8,22
erkek judocularda ise
kg
iĢitme engeli
77,33 ± 23,86 kg olarak olarak tespit edilmiĢtir.
AraĢtırma değerlendirme sonucunda iĢitme engelli erkek güreĢçiler de sağ el kavrama
kuvveti sonucunda 41,38± 6,73 kg. iĢitme engeli erkek judocularda ise 43,57 ± 7,67 olarak
bulunmuĢtur. Sol el kavrama kuvveti ortalamalarında iĢitme engelli erkek güreĢçiler de; 44,16
± 7,53 kg iĢitme engeli erkek judocularda ise 43,98 ± 7,37 kg olarak tespit edilmiĢtir. Ġki grup
arasında istatistiksel olarak anlamlı bir iliĢki saptanmamıĢtır. P>0.05.
Diğer parametrelerin değerlendirme sonucunda iĢitme engelli erkek güreĢçiler de 30 sn.
Mekik 27,83 ± 2,25
dk/adet
iĢitme engeli erkek judocularda ise 27,94± 3,24
dk/adet
olduğu
belirlenmiĢtir. 30 sn. ġınav test değerlendirme ortalamaları sonucunda iĢitme engelli erkek
güreĢçiler de 30 sn. Ģınav 38,55 ± 2,70
dk/adet
iĢitme engeli erkek judocularda ise 30,16±
4,17dk/adet olduğu belirlenmiĢtir. 30 sn. mekik Ģınav test değerlendirme ortalamaları sonucu
değerlerinde anlamlı bir iliĢki saptanmamıĢtır. P>0.05.Ancak Ģınav test değerlendirme
ortalamaları sonucu değerlerinde anlamlı bir iliĢki saptanmıĢtır. P<0.05.
Yapılan değerlendirme sonucunda iĢitme engelli erkek güreĢçiler de Anaerobik güç
değerlendirme ortalamaları sonucunda 99,98 ± 16,20 kg.m/sn iĢitme engeli erkek judocularda
ise 100,82 ± 20,30 kg.m/sn olduğu belirlenmiĢtir. Vücut yağ yüzdesi değerlendirme
ortalamaları sonucunda iĢitme engelli erkek güreĢçiler de 16,59 ± 3,30 iĢitme engeli erkek
judocularda ise 14,70 ± 2,79 olarak belirlenmiĢtir. Ġki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı
bir iliĢki saptanmamıĢtır. P>0.05.
Literatürdeki çalıĢmalar antrenmanlarla
geliĢim sağlandığını ortaya koymaktadır.
Fiziksel performans korunmasında kas kuvveti oldukça önemlidir. GüreĢ ve judo
antrenmanlarıyla tüm motorik özellikleri korunması sağlanabilmektedir.
Yapılan bir araĢtırmaya ortalama yaĢ 20.60±2.08 yıl, boy 1.73±0.82 m, vücut ağırlığı
79.7±16.56 kg olan 23 erkek milli judocu katılmıĢtır. Aerobik güç 51,28±0.72 ml/kg/dk,
Anaerobik güç 130.09 ± 23.30 kgm/sn, yağ yüzdeleri 9.47±4.33, el kavrama kuvvetleri; sağ el
47.30±7.26 kg, sol el 47.00 ± 8.30 kg olarak bulunmuĢtur[20].
Gökdemir ve arkadaĢları, 16-17 yaĢ grubu güreĢçilerde yapmıĢ oldukları 8haftalık
234
çabuk kuvvet antrenmanı sonucunda, araĢtırma grubunun antrenman öncesisağ el kavrama
kuvveti değerlerini; antrenman öncesi 47,80 kg, antrenman sonrası51,74 kg, sol el kavrama
kuvveti değerlerini, antrenman öncesi 46,76 kg, antrenmansonrası 44,79 kg. olarak
belirlemiĢlerdir [21].
Franchini vd. (2005) elit ve elit olmayan judocularda yaptıkları çalıĢmada elit
judocularda sağ el pençe kuvveti ortalamalarını 51.01±10.0 kg. olarak, sol el pençe kuvveti
ortalamalarını 49.01±10.0 kg. olarak bulmuĢ, elit olmayan judocularda sağ el pençe kuvveti
ortalamalarını 42.01±11.0 kg. ve sol el pençe kuvveti ortalamalarını 40.01±10.0 kg. olarak
bulmuĢtur[22]..
Kanada judo milli takımının fizyolojik profilleri adlı yapılan çalıĢmada judocuların sol
el pençe kuvveti ortalamalarını ise 55.71±6.6 kg., sağ el pençe kuvveti ortalamalarını
56.41±6.6 kg, olarak bulmuĢlardır [23].
Lıttle yapmıĢ olduğu çalıĢmada, genç erkekler için sağ el kavrama kuvveti ortalamalarını
52.01±8.3 kg, sol el kavrama kuvveti ortalamalarını ise 50.61±8.5 kg. olarak bulmuĢlar,
büyük erkekler için ise sağ el kavrama kuvveti ortalamalarını 57.71±9.0 kg. ve sol el kavrama
kuvveti ortalamalarını 54.01±10.4 kg. olarak bulmuĢlardır [6].
Judo sporunda pençe kuvvetinin çok etkili olduğu yapılan birçok çalıĢmada
belirtilmiĢtir. Judo antrenmanlarında elbiseden tutma ile ilgili yoğun egzersizler ve mücadele
olmasından dolayı pençe kuvveti oldukça önemli yer tutmaktadır. Özellikle hazırlık
dönemindeki çalıĢmaların Ģiddeti, süresi, yoğunluğu ve antrenmanın modeli sporcuların
performans düzeylerini etkilemektedir [13].
Ağaoğlu ve ark. tarafından yapılan araĢtırmada ortalama yaĢ 20.60±2.08 yıl, boy
1.73±0.82 m, vücut ağırlığı 79.7±16.56 kg olan 23 erkek milli judocu katılmıĢtır. Aerobik güç
51,28±0.72 ml/kg/dk, Anaerobik güç 130.09 ± 23.30 kgm/sn, yağ yüzdeleri 9.47±4.33, el
kavrama kuvvetleri; sağ el 47.30±7.26 kg, sol el 47.00 ± 8.30 kg dır. [20].
ĠĢitme engelli judocular üzerine yapılan çalıĢmada mekik test değerleri ortalamaları deney
grubunda ön test ortalamaları 24.67 ± 5.21 adet,son test ortalamaları ise 26.33 ± 5.45 adet
olarak bulunmuĢtur [13].
Taylor ve arkadaĢlarının Kanada judo takımı üzerinde yaptıkları çalıĢmada Ģınav erkek
takım ortalamalarını 72±16 adet olarak bulmuĢlardır[24].Krstulović ve arkadaĢları tarafından
yapılan elit genç judocularda biomotor sistem adlı çalıĢmada Ģınav erkek takım ortalamalarını
56±8 adet olarak bulmuĢlardır [25].
ĠĢitme engelli sporcular üzerine yapılan araĢtırmada 30 sn Ģınav, kontrol grubunun ön test
235
ortalamaları 21.33±9.35 adet son test ortalamaları ise 22.67±9.43 adet olarak bulunmuĢ,
deney grubunda ön test ortalamaları 24.73±9.50 adet,son test ortalamaları ise 27.47 ± 10.26
adet olarak bulunmuĢtur (p>0.05) [13].
ÇalıĢmamızda çıkan sonuçlarla diğer çalıĢmaların sonuçlarını karĢılaĢtırdığımızda
ortaya çıkan bu farklılığın sebebinin çalıĢmamızda yer alan sporcuların aktif olarak ve elit
düzeyde sporcu olmalarından, engellilik durumları farklılığından, farklı antrenman
programlarına tabii tutulmalarından kaynaklandığını söyleyebiliriz.
Savunma sporcuları fizyolojik profilleri üzerine yapılan bir araĢtırmada MMA erkek
sporcularında dikey sıçrama test ortalama değerlerini 57.61±7.30 güreĢçilerde ise 60.00±10
olarak bulmuĢlardır[26].
Mücadele sporlarından güreĢ ekek sporcuları üzerinde yapılan araĢtırmada dikey
sıçrama ortalama değerlerini deney gurubu için 49.00± 5.00 cm. kontrol grubunda ise 48.00±
4.00 cm. olarak belirtmiĢlerdir[27].
Yapılan bir araĢtırmada erkek judocular için anaerobik güç 124.00 ± 16.46 kg-m/sn
iken, araĢtırmamızda anaerobik güç için görme engellilerde 98,72± 16,70 kg-mlsn, iĢitme
engelliler için anaerobik güç ortalama değerlerini ise 114,09± 21,34 kg-mlsn, bulunmuĢtur.
AraĢtırmadaki anaerobik güç değerinin erkek judocuların sonuçlarından daha iyi olduğu
görülmektedir. Anaerobik güç ile vücut ağırlıgı, vücut yağ yüzdesi, sag ve sol el kavrama
kuvveti arasında P < 0.01 düzeyinde pozitif yönde anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur. Anaerobik
güç için bazı parametrelerle iliĢkili olduğu belirtilmiĢtir [12].Ziyagil ve arkadaĢları, tarafından
yapılan çalıĢmada anaerobik güç ortalaması; basketbolcularda 115,803±19,059 kg.m/sn,
futbolcularda 98,622±11,309 kg.m/sn, güreĢçilerde 97,432±26,181 kg.m/sn, sedanterlerde
95,862±18,169 kg.m/sn olarak tespit edilmiĢtir[28].Ziyagil ve arkadaĢları, bir yıllık geliĢimi
izledikleri 16-17 yaĢ milli güreĢçilerde anaerobik güç değerini 89.93±22.55 ile 106.42±23.34
kgm/sn aralığında[28].Cicioğlu ve arkadaĢları, 15-17 yaĢ grubu güreĢçilerin sezonsal
değiĢimlerini 102.26±13.57 ile 117.94±13.84 kgm/sn aralığını elde etmiĢlerdir [29].
Judo sporcularının judo spesifik fitness testindeki seviyelerine göre vücut antropometrik
profilleri adlı çalıĢmalarında beĢ yıldan az judo yapan A grubu ve beĢ yıldan fazla judo yapan
judocuları B grubu olarak belirlemiĢlerdir. A grubu vücut yağ yüzde ortalamalarını %11.9 B
grubuortalamalarını ise %13.8 olarak bulmuĢlardır [30].
Yapılan bir çalıĢmada genç erkek bireylere uygulanan 8 haftalık submaksimal aerobik
egzersiz sonrasında deney grubunun vücut ağırlıkları, Yağsız vücut ağırlığı (YVA) Vücut
yağı (VY) ve vücut yağ yüzdesi (VYY), değerlerinde yüksek düĢüĢler elde edilmiĢtir[31].
236
Literatürdeki birçok çalıĢmada, engellilerde yapılan sportif aktivitelerin motorik
özelliklerin geliĢmesinde rol oynaması çalıĢmamızla paralellik göstermesi açısından
önemlidir.
Sonuç olarak arasındaki fiziksel ve fizyolojik parametre sonuçları açısından
değerlendirildiğinde birçok araĢtırmayla paralellik göstermektedir. ĠĢitme engeli bakımından,
fiziksel performans düzeyleri üzerine negatif bir etkisinin olmadığı düĢünülmektedir.
KAYNAKLAR
1.
http://www.deaflympics.com/games.asp 1924-S07.09.2013 time14:18
2.
Calvert, T. W., Banister, E. W., Savage, M. V., & Bach, T.. A systems model of the effects of training on physical
performance. Systems, Man and Cybernetics, IEEE Transactions on, 1976, (2), 94-102.
3.
Filiz, K. Gazi Üniversitesi GüreĢ Takımı Ġle Kara Harp Okulunda GüreĢen Azeri Öğrencilerin Bazı Test Ölçüm
Sonuçlarının KarĢılaĢtırılması. Kastamonu Eğitim Dergisi, 503.
4.
Song, T. M. K., & Cipriano, N. Effects of seasonal training on physical and physiological function on elite varsity
wrestlers. Journal of sports medicine and physical fitness, 1984. 24(2), 123-130.
5.
Karakoç, Ö. (2014a). Judo Ögreniyorum. Spor Yayınevi.8-128.
6.
Little, N. G. Physicalperformanceattributes of juniorandseniorwomen, juvenile, junior, andsenior men
judokas. TheJournal of sportsmedicineandphysicalfitness, 1991, 31(4), 510-520.
7.
Callister, R., Callister, R. J., Staron, R. S., Fleck, S. J., Tesch, P., &Dudley, G. A. Physiologicalcharacteristics of
elite judo athletes. International Journal of Sports Medicine, 1991, 12(2), 196-203. http://dx.doi.org/10.1055/s2007-1024667
8.
Franchini, E., Del Vecchio, F. B., Matsushigue, K. A., &Artioli, G. G. Physiologicalprofiles of elite judo
athletes. Sports Medicine, 2011, 41(2), 147-166. http://dx.doi.org/10.2165/11538580-000000000-00000
9.
Van Zant R.S., And Kuzma, S.H. Effect of Community Based Exercise and Educaiton on Individual Fitness in a
CorporateSetting. Research Quarterly for Exerciseand Sport 64 (Suppl), 1993, 46-47.
10. Fox EL., Bowers, R.W., and Foss M.F. The physiological Basis of physical Education and atlıletes, Sounderes
College phlishing 4 edot USA. (1988).
11. MacDougall, J. D., Wenger, H. A., & Green, H. J. (Eds.). Physiological testing of the high-performance athlete.
Champaign, Ill.: Human Kinetics Books. 1991, http://dx.doi.org/10.1249/00005768-199302000-00027
12. Ġmamoğlu, O., Ağaoğlu, S. A., Kishalı, N. F., & Çebi, M. Erkek Milli Judocularda Aerobik, Anaerobik Güç, Vücut
Yağ Oranı, El Kavrama Kuvveti Ve Vital Kapasite Aralarındaki ĠliĢki/Rellatıonshıps Among Aerobıc Power,
Anaerobıc Power, Body Fat Percent, Hand Grıp And Vıtal Capacıty In Natıonal Male Judos. Journal Of Physical
Education And Sport Sciences,1(3). 2001.
13. Karakoç, Ö. ĠĢitme Engelli Judocularda Sekiz Haftalık Denge Ve Koordinasyon Antrenmanlarının Performans
Üzerine Etkileri. YayınlanmıĢ Doktora Tezi. Fırat Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor
Anabilim dalı. 2014.
14. Gordon, S. Decision styles and coaching effectiveness in university soccer. Canadian Journal of Sport Sciences.
1988.
15. Tamer, K., Sporda fiziksel-fizyolojik performansın ölçülmesi ve değerlendirilmesi. Bağırgan Yayım evi, Ankara,
2000, 36: 48-49,115-116.
16. Özer, K., Fiziksel Uygunluk. Ankara: Nobel Yayınları. 2001.
17. Sevim, Y. Antrenman Bilgisi, Tutibay Ltd. ġti. Ankara, s. 172-217. 1997.
18. Fox EL., Bowers, R.W., and Foss M.F. The physiological Basis of physical Education and atlıletes, Sounderes
College phlishing 4 edot USA. 1988.
19. Johnson, B.L,, Nelson, J.K. Practical Measurements for Evaluation in Physical Education, Second Edition, Burgess
237
Publishing Company, USA, 1974; s. 22–59
20. Ağaoğlu, S. A., Ġmamoğlu, O., Kishalı, N. F., & Çebi, M. Türk Erkek Milli Judo Takım Sporcularının Belirli
Fizyolojik Ve Antropometrik Özelliklerinin Ġncelenmesi/Investıgatıon Of Some Physılogıc And Antropometrıc
Characterıstlcs. Journal Of Physical Education And Sport Sciences, 1(3). (2001).
21. Gökdemir, K., Çeker, B., & Cicioğlu, Ġ. Çabuk Kuvvet Antrenmanlarının 16-17 YaĢ Grubu GüreĢçilerin Bazı
Fiziksel ve Fizyolojik Parametreleri Üzerine Etkisi. Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri
Dergisi, 1(1). (1999).
22. Franchini, E., Takito, M. Y., Kiss, M. A. P. D. M., & Strerkowicz, S. Physical fitness and anthropometrical
differences between elite and non-elite judo players. Biology of Sport, 2005, 22(4), 315.
23. Thomas, S. G., Cox, M. H., LeGal, Y. M., Verde, T. J., & Smith, H. K. Physiological profiles of the Canadian
National Judo Team. Canadian journal of sport sciences= Journal canadien des sciences du sport, 1989, 14(3),
142-147.
24. Taylor, A. W., & Brassard, L. A physiological profile of the Canadian judo team. The Journal of sports medicine
and physical fitness, 1981, 21(2), 160.
25. Krstulović, S., Žuvela, F., & Katić, R. Biomotor systems in elite junior judoists. Collegium antropologicum,
2006, 30(4), 845-851.
26. Gochioco, M., Schick, E., Dabbs, N., Khamoui, A., Tran, T., Brown, L., ... & Beam, W. Physiological profile of
amateur mixed martial artists. J Medicine & Science in Sports & Exercise, 2010, 42(5), 837-838.
http://dx.doi.org/10.1249/01.mss.0000386626.85052.ea
27. Akbal, M. GüreĢçilerde hazırlık dönemi antrenman programları içerisinde fiziksel çalıĢmaların kassal kuvvet üzerine
etkileri (Doctoral dissertation, Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü). 1998.
28. Ziyagil, M. A., Zorba, E., Kutlu, M., Tamer, K., & Torun, K. Bir yıllık antrenmanın yıldızlar kategorisindeki serbest
stil Türk Milli Takım güreĢçilerinin vücut kompozisyonu ve fizyolojik özellikleri üzerine etkisi. GÜ Beden Eğit
Spor Bilim Derg, 1996, 1, 12-19.
29. Cicioğlu, Ġ., Kürkçü, R., Eroğlu, H., & Yüksek, S. 15-17 YaĢ Grubu GüreĢçilerin Fiziksel Ve Fizyolojik
Özelliklerinin Sezonsal DeğiĢimi. Spormetre Beden Eğitimi Ve Spor Bilimleri Dergisi, 2007, 4, 151-156.
30. Katralli, J., & s Goudar, S. Anthropometric profile and special judo fitness levels of Indian judo players. Asian
journal of sports medicine, 2012, 3(2), 113. http://dx.doi.org/10.5812/asjsm.34710
31. Dağlioğlu, Ö. The effect of 8-week submaxımal aerobıc exercıse on cardıovascular parameters and body
composıtıon
ın
young
men. International
Journal
Of
Academic
Research,
2013.
5(4).
http://dx.doi.org/10.7813/2075-4124.2013/5-4/a.29
238
KADIN GÜREġÇĠLERDE MÜSABAKA ÖNCESĠ AĞIRLIK KAYBINDA
VÜCUT BĠLEġENLERĠ VE DEPRESYON
Özkan IġIK1
1
2
Ġlkay DOĞAN2
Afyon Kocatepe Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
Afyon Kocatepe Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Biyoistatistik Anabilimdalı
Özet
GüreĢ gibi yarıĢma öncesi müsabaka tartısı yapılan sıklet sporlarında, sporcular
genellikle ağırlık kayıpları gerçekleĢtirmektedirler. Ağırlık kayıplarını sauna, sıvı ve besin
kısıtlaması yaparak gerçekleĢtiren sporcular da dehidrasyona maruz kalmaktadırlar. Bu
çalıĢma dehidrasyonun kadın elit güreĢçiler üzerinde oluĢturduğu vücut bileĢenleri değiĢimi
ve depresif durumları incelemek amacı ile planlanmıĢtır. ÇalıĢmaya üniversitelerarası Türkiye
Ģampiyonasında mücadele eden 29 kadın elit güreĢçi katılmıĢtır. GüreĢçilerin depresyon
düzeylerini belirleyebilmek için Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) ve vücut bileĢenleri ile
birlikte yaĢ, boy, vücut ağırlığı ve müsabaka vücut ağırlığı kaybı miktarı belirten kiĢisel bilgi
formları müsabaka tartısından 1 saat önce uygulanmıĢtır. Elde edilen verilerin normallik
sınaması Shapiro-Wilk test ile incelenmiĢtir. Normal dağılım gösteren veriler bağımsız
örneklem t testi ile analiz edilmiĢtir. AraĢtırmada ağırlık kaybı gerçekleĢtiren ve
gerçekleĢtirmeyen gruplar karĢılaĢtırıldığında; vücut yağ yüzdesi, vücut yağ kütlesi, toplam
vücut suyu yüzdesi ve depresyon düzeyleri arasında istatistiksel olarak fark olduğu tespit
edilmiĢtir (p<0,01). Sonuç olarak; ağırlık kaybı gerçekleĢtiren kadın elit güreĢçilerin yağ
kütlelerinin daha düĢük olduğu, toplam vücut su yüzdelerinin daha yüksek düzeyde olduğu ve
hafif düzey depresyonda oldukları tespit edilmiĢtir.
Anahtar Kelimeler: GüreĢçiler, Vücut BileĢenleri, Ağırlık Kaybı, Beck Depresyon Envanteri
239
BODY COMPOSITION CHANGES AND DEPRESSION BEFORE THE
COMPETITIONS AMONG THE ELIT FEMALE WRESTLERS
ABSTRACT
Among weight-sports like wrestling where athletes are required to weigh-in before the
competitions and their weights are measured; athletes generally lose weight. Athletes who
carry out weight loss through sweat room, liquid and nutrition restrictions undergo
dehydration. The current study was undertaken to examine body composition changes and
depressive status caused by dehydration among the female elite wrestlers. 29 female elite
wrestlers who participated in Turkish Inter-University Wrestling Championship were
included in the study. Beck‟s Depression Inventory (BDI) used to determine depression levels
of female elite wrestlers; personal information forms that addressed age, height, weight,
amount of weight lost before the competition and body components (Tanita BC-418 brand via
BIA) were administered one hour before weigh-in competition. Data was tested for normality
with the Shapiro-Wilk test. The independent Samples T Test was used to compare pairwise
group variables that followed a normal distribution. In the current study it has been found
statistically significant difference between percentage of body fat, body fat mass, percentage
of total body water and depression levels according to weight loss group and non-weight loss
group. As a result; it has been found that fat mass is lower, percentage of total body water is
higher and depression levels' is mild degree for female elite wrestlers performing weight loss.
Key Words: Wrestlers, Body Composition, Weight Loss, Beck Depression Inventory
240
KADIN GÜREġÇĠLERĠN FĠZĠKSEL, KUVVET VE GÜÇ
ÖZELLĠKLERĠNDE YAġ VE SIKLET DEĞĠġKENLERĠNE BAĞLI
DEĞĠġĠM
Mehmet Akif ZĠYAGĠL
Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSĠN
ÖZET
Uygun antropometrik özellikler ve etkili teknik ve taktik beceriler ile güç, dayanıklılık
ve çeviklik gibi kompleks özelliklere ihtiyaç duyan güreĢ sporunda bu özelliklerin sezon
öncesi ve sırasında test edilmesi sporcuların kuvvetli ve zayıf yönlerini ortaya koyarak
antrenman planlanması için veri tabanı oluĢturmaktadır. Bu çalıĢmanın amacı farklı kategori
ve sıkletlerdeki kadın milli güreĢçilerin kuvvet ve güç özelliklerinde yaĢ ve sıklet
değiĢkenlerine bağlı farklılaĢmayı araĢtırmaktır.
Bu çalıĢmaya 2012 yılında Amasya‟da yapılan milli takım kampına katılan 13-25 yaĢları
arasında 18.28 ± 2.76 yaĢ ortalamasına sahip 50 kadın güreĢçinin boy uzunluğu, ayaklar
çıplak iken duvara sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları Ģort ve tiĢörtlü iken elektronik
baskül ile ölçülmüĢtür. Beden Kütle Ġndeksi (BKĠ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre
cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıĢtır. Dikey sıçrama ölçülerek
anaerobik güçleri hesaplanan katılımcıların Takei marka el dinamometresi ile sağ ve sol
kavrama kuvvetleri ölçülmüĢtür. Verilerin normal dağılım göstermemesi sebebiyle gruplar
arası karĢılaĢtırmalarda Kruskal Wallis, ikili grupların karĢılaĢtırmalarda Mann Whitney U
testleri kullanılmıĢtır.
ÇalıĢmanın sonuçları, kadın milli güreĢçilerin sadece beden kütle indeksinin yıldız,
genç ve büyükler kategorisi arasında anlamlı düzeyde farklılaĢtığını göstermektedir. Yıldızlar
kategorisinin ortalama değeri büyüklerden anlamlı düzeyde farklıdır. Hem anaerobik kuvvet,
hem de el kavrama kuvveti kategoriler arasında farklılaĢma gözlenmemiĢtir. Tüm
değiĢkenlerde genç güreĢçiler, yıldız ve büyükler kategorisindeki güreĢçilerden daha düĢük
değerlere sahiptir. Sadece sıkletler ile el kavrama kuvveti ve anaerobik güç arasında anlamlı
iliĢki (p<0.01) vardır.
Sonuç olarak, düĢük anaerobik güç ve el kavram kuvveti düzeyinin gençler
kategorisindeki güreĢçilerin kısmen daha kısa boylu ve düĢük ortalama vücut ağırlığı değerine
sahip olmasından veya tüm grupların benzer antrenman programları ile çalıĢmasından
kaynaklandığı söylenebilir.
Anahtar kelimeler: Kadın, güreĢ, anarobik güç, el kavrama kuvvet.
241
CHANGES DEPENDING ON AGE AND CATEGORY OF FEMALE WRESTLERS
IN THEIR PHYSICAL CHARACTERISTICS, HAND GRIP STRENGTH AND
ANAEROBIC PERFORMANCE
ABSTRACT
Wrestling as a sport demands suitable anthropometric characteristics and efficient
technical and tactical skills with physical fitness parameters including power, stamina and
agility. The testing of these parameters before and during pre-season provides data base for
training plan with presenting their strengths and weakness. Therefore, the aim of this study is
to investigate the changes depending on age and category of female wrestlers in their physical
characteristics, hand grip strength and anaerobic performance.
The data were collected from 50 female wrestlers with the mean age 18.28 ± 2.76 and
a range of 13-25 years attending national training camps in Amasya in 2012. Body height was
measured while participant was standing without shoes. Body weight was measured by digital
weight scale with wearing shirt and t-shirt. Body Mass Index (BMI) was calculated by
dividing the body weight (in kilograms) by the body height (in meters) squared
(BMI = weight/height2). The extension and flexion strength were measured at 600/sec by
using Cybex isokinetic dynamometer. Anaerobic power was also calculated by using vertical
jump score. Grip strength of right and left hands was measured by using a standard adjustable
digital hand grip dynamometer (Takei Scientific Instruments Co. Ltd., Japan).Due to
abnormal distribution of data Kruskal Wallis and Mann Whitney U tests were used for two
and more than two groups comparisons. Spearman correlation analyzes was used to test
relation among variables.
Results of this study showed that there was only significant difference in body mass
index among cadet, junior and senior women national wrestlers. Cadets‟ BMI was
significantly higher than seniors. Neither anaerobic power nor hand grip strength was
differentiated among groups. Junior wrestlers had mathematically the lowest scores. Weight
category was significantly correlated with hand grip strength and and anaerobic power
(p<0.01).
In conclusion, lower anaerobic power and hand grip strength level may be partly due
to their lower body height and weight scores and/or similar training programs among three
groups.
Key words: Female, wrestling, anaerobic power, handgrip strength.
242
GĠRĠġ
Olimpiyat Oyunlarına kabul edildiği 2004 yılından itibaren Türk kadın güreĢçiler
uluslararası alanda yeterince baĢarılı olamamıĢtır. GüreĢ sporunda baĢarı için yüksek
yoğunlukta eforlar ile kompleks becerilere ve mükemmel taktik uygulamalara ihtiyaç vardır
GüreĢte, sporcuların en yüksek çaba ile sergiledikleri hareketler kuvvet, sürat ve çeviklik
özelliği ile yüksek seviyede iliĢkilidir. Seri ve açık beceri, yüksek Ģiddetle uygulanan teknik
ve taktik bileĢenlerin geliĢimine ihtiyaç duyan güreĢ sporunda (Bloomfield ve ark, 1994; Baic
ve ark, 2007), olimpiyat oyunları ile dünya Ģampiyonalarında baĢarılı olan güreĢçilerin kuvvet
ve güç performanslarının en yüksek düzeyde olduğunu ve baĢarının birçok bileĢene bağlı
olduğu bildirilmiĢtir (Zi-Hong ve ark, 2013). Uluslararası turnuvalarda ikiĢer dakikalık iki
devreli ve 30 saniye dinlenme arası olan bir günde 5-7 arasında maç yapan kadın güreĢçi
önemli derece zorlayıcı efor sergilemekte ve yüksek seviyede fiziksel uygunluğa ihtiyaç
duymaktadır (Horswill ve ark, 1989). GüreĢ sporunda anaerobik güç ve kuvvetin alan veya
laboratuvar testleri ile ölçülmesi baĢarılı performansın sergilemesine yönelik hazırlanan
antrenman programlarının temel verilerini oluĢturmaktadır. Kadın sporcuların anaerobik güç
ve kuvvet özelliklerinin yaĢ gruplarına göre değiĢiminin gözlenmesi her yaĢ dönemindeki
antrenman programlarının etkinliğinin araĢtırılması ve değerlendirilmesi bakımından yararlı
olacaktır. Böylece bu çalıĢmanın amacı, kadın güreĢçilerin fiziksel, kuvvet ve güç
özelliklerinde yaĢ ve sıklet değiĢkenlerine bağlı değiĢimi araĢtırmaktır.
MATERYAL VE YÖNTEM
Bu çalıĢmaya 2012 yılında Amasya‟da yapılan güreĢ milli takım kampına katılan 1325 yaĢları arasında 18.28 ± 2.76 yaĢ ortalamasına sahip 50 kadın güreĢçinin boy uzunluğu,
ayaklar çıplak iken duvara sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları Ģort ve tiĢortlu iken
elektronik baskül ile ölçülmüĢtür. Beden Kütle Ġndeksi (BKĠ), kilogram cinsinden vücut
ağırlığı, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıĢtır. Dikey sıçrama
ölçülerek anaerobik güçleri hesaplanan katılımcıların Takei marka el dinamometresi ile sağ ve
sol kavrama kuvvetleri ölçülmüĢtür. Verilerin normal dağılım göstermemesi sebebiyle gruplar
arası karĢılaĢtırmalarda Kruskal Wallis, ikili grupların karĢılaĢtırmalarda Mann Whitney U
testleri kullanılmıĢtır.
243
BULGULAR
Farklı kategorilerdeki kadın milli takım güreĢçilerinin fiziksel özellikleri ile Anaerobik
güç ve el kavrama kuvvetleri Tablo 1‟de sunulurken farklı kategorilerdeki kadın milli takım
güreĢçilerinin fiziksel özellikleri ile Anaerobik güç ve el kavrama kuvvetlerinin
karĢılaĢtırılması Tablo 2‟de gösterilmiĢtir.
Tablo 1. Farklı kategorilerdeki kadın milli takım güreĢçilerinin fiziksel özellikleri ile anaerobik güç ve el
kavrama kuvvetleri
DeğiĢkenler
YaĢ
(yıl)
Boy
Uzunluğu
(cm)
Vücut
Ağırlığı
(kg)
Beden Kütle
Ġndeksi
Dikey
Sıçrama
(cm)
Anaerobik
Güç
(kg.m.sn)
Sağ El Kavrama
Kuvveti
(kg)
Sol El Kavrama
Kuvveti
(kg)
Toplam El
Kavrama
Kuvveti
(kg)
Kategori
N
X ± SS
Min-Maks.
Büyükler
10
22,8 ± 1,03
21-25
Gençler
4
19,5 ± 1,73
18-21
Yıldızlar
36
16,89 ± 1,47
13-20
Toplam
50
18,28 ± 2,76
13-25
Büyükler
10
162,7 ± 5,33
155-172
Gençler
4
158,75 ± 5,97
150-163
Yıldızlar
36
162,92 ± 7,24
150-181
Toplam
50
162,54 ± 6,79
150-181
Büyükler
10
61,9 ± 6,76
52-72
Gençler
4
53,75 ± 6,9
45-61
Yıldızlar
36
55,97 ± 9,12
41-73
Toplam
50
56,98 ± 8,79
41-73
Büyükler
10
23,32 ± 1,42
20,83-25,82
Gençler
4
21,27 ± 1,77
19,57-23,24
Yıldızlar
36
21,04 ± 2,83
15,24-27,34
Toplam
50
21,52 ± 2,67
15,24-27,34
Büyükler
10
40,8 ± 7,11
29-51
Gençler
4
36,75 ± 4,35
31-41
Yıldızlar
36
43,67 ± 6,36
35-57
Toplam
50
42,54 ± 6,6
29-57
Büyükler
10
110,54 ± 9,77
91,56-126,06
Gençler
4
98,25 ± 10,42
82,68-104,37
Yıldızlar
36
108,74 ± 11,07
87,09-139,3
Toplam
50
108,26 ± 11
82,68-139,3
Büyükler
10
32,88 ± 4,27
26,2-38,1
Gençler
4
30,33 ± 2,65
27,8-33,7
Yıldızlar
36
33,23 ± 5,38
23,6-44,1
Toplam
50
32,92 ± 5,01
23,6-44,1
Büyükler
10
32,09 ± 4,63
24,7-39,9
Gençler
4
27,93 ± 3,38
23,2-30,7
Yıldızlar
36
31,03 ± 4,69
24,8-42,3
Toplam
50
30,99 ± 4,62
23,2-42,3
Büyükler
10
64,97 ± 8,77
50,9-77,3
Gençler
4
58,25 ± 5,58
51,9-64,4
Yıldızlar
36
64,25 ± 9,65
48,4-86,4
Toplam
50
63,92 ± 9,25
48,4-86,4
244
X2
sd
Sig.
28,885
2
,000**
1,321
2
,517
4,294
2
,117
7,314
2
,026*
4,204
2
,122
3,945
2
,139
1,394
2
,498
2,285
2
,319
1,452
2
,484
Tablo 2. Farklı kategorilerdeki kadın milli takım güreĢçilerinin fiziksel özellikleri ile Anaerobik güç
ve el kavrama kuvvetleri
DeğiĢkenler
YaĢ
(yıl)
Boy
Uzunluğu
(cm)
Vücut
Ağırlığı
(kg)
Beden Kütle
Ġndeksi
Dikey
Sıçrama
(cm)
Anaerobik
Güç
(kg.m.sn)
Sağ El Kavrama
Kuvveti
(kg)
Sol El Kavrama
Kuvveti
(kg)
Toplam El
Kavrama
Kuvveti
(kg)
Kategori
N
X ± SS
Min-Maks.
Büyükler
10
22,8 ± 1,03
21-25
Gençler
4
19,5 ± 1,73
18-21
Yıldızlar
36
16,89 ± 1,47
13-20
Toplam
50
18,28 ± 2,76
13-25
Büyükler
10
162,7 ± 5,33
155-172
Gençler
4
158,75 ± 5,97
150-163
Yıldızlar
36
162,92 ± 7,24
150-181
Toplam
50
162,54 ± 6,79
150-181
Büyükler
10
61,9 ± 6,76
52-72
Gençler
4
53,75 ± 6,9
45-61
Yıldızlar
36
55,97 ± 9,12
41-73
Toplam
50
56,98 ± 8,79
41-73
Büyükler
10
23,32 ± 1,42
20,83-25,82
Gençler
4
21,27 ± 1,77
19,57-23,24
Yıldızlar
36
21,04 ± 2,83
15,24-27,34
Toplam
50
21,52 ± 2,67
15,24-27,34
Büyükler
10
40,8 ± 7,11
29-51
Gençler
4
36,75 ± 4,35
31-41
Yıldızlar
36
43,67 ± 6,36
35-57
Toplam
50
42,54 ± 6,6
29-57
Büyükler
10
110,54 ± 9,77
91,56-126,06
Gençler
4
98,25 ± 10,42
82,68-104,37
Yıldızlar
36
108,74 ± 11,07
87,09-139,3
Toplam
50
108,26 ± 11
82,68-139,3
Büyükler
10
32,88 ± 4,27
26,2-38,1
Gençler
4
30,33 ± 2,65
27,8-33,7
Yıldızlar
36
33,23 ± 5,38
23,6-44,1
Toplam
50
32,92 ± 5,01
23,6-44,1
Büyükler
10
32,09 ± 4,63
24,7-39,9
Gençler
4
27,93 ± 3,38
23,2-30,7
Yıldızlar
36
31,03 ± 4,69
24,8-42,3
Toplam
50
30,99 ± 4,62
23,2-42,3
Büyükler
10
64,97 ± 8,77
50,9-77,3
Gençler
4
58,25 ± 5,58
51,9-64,4
Yıldızlar
36
64,25 ± 9,65
48,4-86,4
Toplam
50
63,92 ± 9,25
48,4-86,4
245
X2
sd
Sig.
28,885
2
,000**
1,321
2
,517
4,294
2
,117
7,314
2
,026*
4,204
2
,122
3,945
2
,139
1,394
2
,498
2,285
2
,319
1,452
2
,484
Tablo 2‟nin devamı……..
DeğiĢkenler
Anaerobik
Güç
(kg.m.sn)
Sağ El Kavrama
Kuvveti
(kg)
Sol El Kavrama
Kuvveti
(kg)
Toplam El
Kavrama
Kuvveti
(kg)
Kategori
N
X ± SS
Min-Maks.
G 1. (41-45 kg)
6
93,8 ± 10,36
82,68-111,12
G 2. (47-50 kg)
7
103,68 ± 5,7
96,49-111,78
G 3. (51-55 kg)
11
107,49 ± 7,89
97,45-121,75
G 4.(56-60 kg)
9
108,69 ± 9,5
91,56-125,06
G 5. (61-65 kg)
6
113,99 ± 9,98
103,73-132,35
G 6.(67-73 kg)
11
116,38 ± 10,14
104,09-139,3
Toplam
50
108,26 ± 11
82,68-139,3
G 1. (41-45 kg)
6
28,37 ± 3,25
24,9-32,2
G 2. (47-50 kg)
7
30,09 ± 2,63
24,6-31,8
G 3. (51-55 kg)
11
31,92 ± 4,61
23,6-38,1
G 4.(56-60 kg)
9
34,81 ± 5,59
27,8-44,1
G 5. (61-65 kg)
6
35,48 ± 3,89
30,5-40,3
G 6.(67-73 kg)
11
35,28 ± 5,22
27,4-43,8
Toplam
50
32,92 ± 5,01
23,6-44,1
G 1. (41-45 kg)
6
25,93 ± 1,64
23,2-27,7
G 2. (47-50 kg)
7
29,07 ± 2,36
26-32,4
G 3. (51-55 kg)
11
29,99 ± 4,05
24,7-37,1
G 4.(56-60 kg)
9
31,94 ± 5,34
26,2-42,3
G 5. (61-65 kg)
6
33,42 ± 3,56
30-39,6
G 6.(67-73 kg)
11
33,87 ± 4,68
26,7-42,3
Toplam
50
30,99 ± 4,62
23,2-42,3
G 1. (41-45 kg)
6
54,3 ± 3,75
50,6-59,8
G 2. (47-50 kg)
7
59,16 ± 4,15
51,6-63,6
G 3. (51-55 kg)
11
61,91 ± 8,52
48,4-75
G 4.(56-60 kg)
9
66,76 ± 10,62
55,6-86,4
G 5. (61-65 kg)
6
68,9 ± 7,14
61,1-79,9
G 6.(67-73 kg)
11
69,15 ± 9,23
54,1-86,1
Toplam
50
63,92 ± 9,25
48,4-86,4
X2
sd
Sig.
17,378
5
,004**
11,946
5
,036*
18,716
5
16,591
5
,002**
,005**
*p<0.05, **p<0.01
TARTIġMA
ÇalıĢmanın sonuçları, kadın milli güreĢçilerin sadece beden kütle indeksinin yıldız,
genç ve büyükler kategorisi arasında anlamlı düzeyde farklılaĢtığını göstermektedir. Yıldızlar
kategorisinin ortalama değeri büyüklerden anlamlı düzeyde farklıdır. Ne anaerobik kuvvet, ne
de el kavrama kuvveti kategoriler arasında farklılaĢmaktadır. Tüm değiĢkenlerde gençler,
246
yıldız ve büyükler kategorisindeki güreĢçilerden daha düĢük matematiksel değerlere sahiptir.
Sadece sıkletler ile el kavrama kuvveti ve anaerobik güç arasında anlamlı iliĢki (p<0.01)
vardır. Olimpiyat oyunları ile dünya Ģampiyonalarında baĢarılı olan güreĢçilerin kuvvet ve
güç performanslarının en yüksek düzeyde olmasına karĢın bu eğilim aerobik güçte
görülmemektedir (Zi-Hong ve ark, 2013). Kadın güreĢçilerde kuvvet ve güçte tüm kategoriler
arasında anlamlı farklılığın olmamasının sebebi antrenman programlarının yetersizliği veya
yetenekli sporcuların eksikliğinden kaynaklanabilir. Sıkletlere göre, BKĠ, anaerobik güç ve el
kavrama kuvveti anlamlı Ģekilde farklılaĢmaktadır. Yıldızlardan büyükler kategorisine doğru
geliĢmesi gereken fiziksel uygunluk özelliklerinin denetlenmesi ve zayıf yönlerin
geliĢtirilmesi antrenman programlarının etkinliği açısından önemlidir. Bu konuda daha detaylı
araĢtırmalara ihtiyaç vardır.
Sonuç olarak, yaĢ kategorilerine göre sadece beden kütle indeksi değerleri anlamlı
Ģekilde değiĢirken sıkletlere göre BKĠ, anaerobik güç ve el kavrama kuvveti anlamlı Ģekilde
farklılaĢmaktadır. Uluslararası alanda baĢarılı olmak için kadın güreĢçilerde yeteneğin seçimi
ve geliĢtirilmesi konusunda daha çok çabaya ihtiyaç vardır.
Referanslar
Bloomfield, J., Ackland, TR., Elliott, B.C., (1994), Applied anatomy and biomechanics in
sport. First Edition. Blackwell Scientific Publications, RC1235A66.
Baic, M., Sertie, H., Starosta, W., (2007) Differences in physical fitness levels between the
classical and the freestyle wrestlers. Ki nesiology, 39(2): 142-149.
Zi-Hong, H., Lian-Shi, F., Hao-Jie, Z., Kui-Yuan, X., Feng-Tang, C., Da-Lang, T., Ming-Yi,
L., Lucia, A.,and Fleck, S.J. (2013) Physiological profile of elite chinese female
wrestlers. The journal of strength and conditioning research 27(9)/2374–2395.
Horswill, CA, Scott, JR, and Galea, P. (1989).Comparison of maximum aerobic power,
maximum anaerobic power, and skinfold thickness of elite and nonelite junior wrestlers.
Int J Sports Med 10: 165–168.
247
KADIN GÜREġÇĠLERĠN GÜREġ ALANINDAKĠ SORUNLARI:
TOPLUMSAL CĠNSĠYET ANALĠZĠ
Esra EMĠR1
1
Canan KOCA2
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi
2
Hacettepe Üniversitesi, Spor Bilimleri Fakültesi
Bu araĢtırmanın amacı Türk halklarının dini, siyasi, sosyal ve ekonomik yapı ve
yaĢayıĢlarının her safhasında yer alan ve güreĢ yapmanın ibadet sayıldığı, güreĢ meydanının
ise ibadet ve er meydanı olarak görüldüğü (Nadiem, 1968) güreĢ alanında kadın güreĢçilerin
deneyimlerini ve sorunlarını toplumsal cinsiyet yaklaĢımıyla analiz etmektir. AraĢtırmanın
amacı bağlamında nitel araĢtırma yöntemi kullanılmıĢtır. AraĢtırmanın örneklem grubu ulusal
ve uluslar arası alanda baĢarı kazanmıĢ aktif olarak güreĢe devam eden 15 kadın güreĢçiden
oluĢmaktadır. Kadın güreĢçilerle yapılan bireysel görüĢmeler yoluyla elde edilen veriler içerik
analizi yöntemiyle analiz edilmiĢtir. GüreĢ alanındaki kadın güreĢçilerin deneyimlerini ve
sorunlarını incelerken toplumsal cinsiyeti “bir toplumsal yapı” ve “bir cinsiyet kategorisi için
uygun görülen eylem” olarak tanımlayan sosyal inĢacı toplumsal cinsiyet yaklaĢımı dayanak
alınmıĢtır (Connell, 1987; West ve Zimmerman, 1987). AraĢtırma bulgularına göre sporcu
olmanın ötesinde erdemlilik ve kahramanlığı içinde barındıran onursal değerler biçilen
pehlivanlığın ve Türklerin ata sporu olarak görülen güreĢin baskın Ģekilde erkek
hakimiyetinde olan toplumsal cinsiyetlendirilmiĢ bir alan olduğu görülmektedir. Kadın
güreĢçiler güreĢ alanında olduğu gibi güreĢ alanının dıĢında da bir takım söylemler ve
pratiklerle ötekileĢtirilmekte ve alanın dıĢına itilmektedirler. Öte yandan kadın güreĢçiler
toplum tarafından kadına ve erkeğe atfedilen değerlerden kaynaklı bir takım sorunlarla
karĢılaĢmaktadırlar. Kadın güreĢçilerin karĢılaĢtığı toplumsal cinsiyet temelli en önemli sorun
güreĢ sporunun cinsiyetlendirilmesi ve kadına uygun görülmemesidir. Bunun yanı sıra
kadınlar güreĢ alanında bedensel güçlerinin aĢağılanması, aile ve sosyal çevreleri tarafından
güreĢ yapmaları konusunda desteklenmemeleri, medyada sıklıkla erkeklerin yer almaları
kadınların
güreĢ
müsabakalarının
medyada
yer
bulamaması
gibi
sorunlarla
karĢılaĢmaktadırlar. Kadınların spor ortamındaki bu gibi deneyimlerinin ve karĢılaĢtıkları
sorunların görünür kılınması yoluyla spor ortamının kadınlar için baskı aracı olmaktan
çıkarılmasının sağlanabileceği düĢünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Toplumsal Cinsiyet, GüreĢ
248
PROBLEMS OF WOMEN WRESTLERS IN THE FIELD OF WRESTLING:
GENDER ANALYSIS
Esra EMĠR1
1
Canan KOCA2
Ondokuz Mayıs University, YaĢar Doğu Faculty of Sport Sciences
2
Hacettepe University, Faculty of Sport Sciences
The purpose of this study is to analyze the experiences and problems of women wrestlers in
the field of wrestling, which has a place in every phase of Turkish people‟s religious,
political, social and economical structure and way of living and which considers wrestling as
religious service and the wrestling arena as an arena of religious service and contest (Nadiem,
1968), through gender approach. Qualitative research approach was used within the context of
the purpose of the study. The sample of the study consists of 15 women active wrestlers who
have earned national and international success.
The data obtained through individual
interviews with the women wrestlers were analyzed through content analysis. For the analysis
of the experiences and problems of women wrestlers in the field of wrestling, social
constructive gender approach which defines gender as “a social structure” and “a suitable
action for a gender category” was used as base (Connell, 1987; West and Zimmerman,
1987). According to the results of the study, it can be seen that being a wrestler, which
includes honorary values such as virtuousness and heroism beyond being an athlete, and
wrestling, which is the ancestor sport of Turks, is preponderantly a genderized field under the
domination of men. Women wrestlers are factionalized and pushed outside the field with
certain statements and practices. On the other hand, women wrestlers face some problems
resulting from the values attributed to men and women by the society. The most important
gender based problem faced by women wrestlers is genderization of wrestling and sport and
the fact that it is not considered as suitable for women. Besides, women wrestlers face
problems such as their physical strength being despised in the wrestling field, not being
supported by their families and social environment, and not getting a place in the media
although men wrestlers are frequently seen in the media. It is thought that by making
women‟s such experiences and problems visible, sports environment can cease to be a means
of pressure for women.
Key Words: Gender, wrestling
249
„KIRGIZ KÜRÖġ‟ GÜREġĠNĠN ESKĠ BOYUTUNUN
CANLANDIRILMASI, KIRGIZLARIN UNUTULAN VE YASAK
EDĠLEN OYUNLARI HAKKINDA BĠLGĠLERĠN BĠLĠMSEL
DÖNÜMÜNE DAHĠL EDĠLMESĠ
Prof. Dr. Marat SARALAEV1
1
Kırgızistan Devlet Beden Eğitimi ve Spor Akademisi
„KüröĢ‟ Kırgız milli güreĢi eski çağda ortaya çıkmıĢtır ve gençleri askeri etkinliğe
hazırlık gösterme iĢi ile bağlı olmuĢtur. Daha sonra „KüröĢ‟ spor müsabaka halini almıĢtır.
Sovyet döneminde „KüröĢ‟ modern spor türüne dönüĢtürülmüĢtür. Kuralları
yetkinleĢtirme sorumululuğunu V.V. OZAROVSKĠY, A. KELDĠBEKOV, F.E. BAYMAN ve
baĢkalar almıĢtır.
Ne yazık ki, „KüröĢ‟ kurallarına gerçek milli güreĢe özgü olmayan unsurlar içine
alınmıĢtır. Bu eksiklikler donatım, sıkletler, müsabaka yöntem ve kurallarını da etkilemiĢtir.
Fikrimizce „KüröĢ‟ güreĢi etnik spor taleplerine uygun gelmesi için güreĢin ilk, eski çağ
unsurları yeniden kazandırılması gerekmektedir. „KüröĢ‟ spor türünden baĢka Göçebe
Kırgızların tarihinde birçok oyun ve müsabakaları yasak edilmiĢtir ve unutulmuĢtur. Örneğin
olarak „Börü AtıĢ‟, „KiĢte‟, „ÇatırantaĢ‟ gibi entelektüel oyunlar, „Monus - Monus‟ genç
oyunları, „Er SayıĢ‟, „ÇabıĢuu‟ at oyunları, genç kızlar ve hanımlar katılan „Kızoyun‟ oyunu,
„Car körüü‟, „Tokmoksaluu‟, „TöĢök talaĢuu‟, insan onur kırıcı oyunları: „Töö çeçmey‟,
„Atala BaĢ‟, „Taz SüzüĢüü‟, „Öpkö ÇabıĢ‟ oyunları.
Yukarıda söze getirdiğimiz oyun, müsabaka ve eğlenceleri ortaya çıkarmak ve eski
haline dönüĢtürmek amacıyla Yusuf Has Hacib‟in „Kutadgu Bilig‟, Abu Ali ibn Sin yazarının
„Tedavi Bilimi Kanunu‟, „Manas‟ Destanı, „KococaĢ‟, „Er Tabıldı‟, „Kurmanbek‟, „Canıl
Mırza‟ epik eserler gibi tarihi kaynakları inceledik. Sancıra (Secere) ve etnografik
materyalleri de araĢtırdık. UnutulmuĢ ve yasak edilmiĢ olan oyun ve müsabakaların ele
alınması onların bazılarının modern beden eğitimi ve spor tecrübesinde kullanılmasını
olanaklı kılacaktır. Onların araĢtırılması esasında Kırgız milli beden eğitimi araçlarının
yedeğini dolduracaktır.
250
Восстановление древнего формата борьбы «куреш», включение в научный оборот
сведений о забытых и запрещенных играх кыргызов
Саралаев Марат
кандидат педагогических наук, доцент, Кыргызская Республикаг. Бишкек
Кыргызская национальная борьба «куреш» возникла в давние времена и была
связана с подготовкой молодежи к военной деятельности. В дальнейшем «куреш» стал
использоваться и как спортивное состязание.
В советское время «куреш» был модернизирован под тип современного спорта.
Совершенствованием правил занимались – Озаровский В.В., Келдибеков А., Байман Ф.
Е. и другие.
К сожалению, в правила национальной борьбы «куреш» были включены ряд не
свойственных для истинного «куреша» элементы. Они коснулись экипировки, весовых
категорий, приемов и правил состязаний. По нашему мнению – чтобы борьба «куреш»
отвечала требованиям этноспорта, должны быть восстановлены древние, первозданные
элементы вида. Кроме борьбы «курош», в истории кыргызов-кочевников были
запрещены и забыты ряд игр и состязаний. Это «б\р= таш», «киште», «чатыран таш» интеллектуальные игры; подростковая игра «монус-монус», конные виды единоборья –
«эр сайыш», «чабышуу»; игры, где участвовали девушки и женщины – «кыз оюн»,
«жар к\р==», «токмок салуу», «т\ш\к талашуу»; игры унижающие достоинство человека
– «т\\ чечмей», «атала баш», «таз с=з=ш==», «\пк\ чабыш».
С целью выявления и восстановления вышеназванных игр и состязаний,
развлечений и забав мы изучили целый ряд источников: «Дивани лугат ат-тюрк»
Махмуда Кашгари, «Канон врачебной науки» Абу Али ибн Сина; эпические
произведения – «Манас», «Кожожаш», «Эр Табылды», «Курманбек», «Жаъыл Мырза».
Мы также исследовали санжыра (родословие) и этнографические материалы. Изучение
забытых и запрещенных игр и состязаний даст возможность использовать некоторые из
них в современной физкультурно-спортивной практике. Их изучение существенно
восполнит арсенал средств кыргызской национальной физической культуры.
251
KIRGIZĠSTAN GELENEKSEL AT OYUNLARI HAKKINDA ÖĞRENCĠLERĠN
BĠLGĠ DÜZEYLERĠNĠN ĠNCELENMESĠ
Nurmira ABDIBEKOVA ABDIBEKOVNA1
1
Kırgız Devlet Beden Eğitimi ve Spor Akademisi
ÖZET
Bu makalede öğrencilerinin Beden Eğitim yönünde konuĢma yetkisinin geliĢimi
konusu inceleniyor Modern eğitiminde olmazsa olmaz bilimlerin arasında bakalavr için
inglizce ve yüksek lisans için mesleki inglizce dilinin yeri önemli olduğu belirlenir. Bilimin
baĢlıca amacı-eğitimin sadece sonuç alıcı yapmak değil, eğitimi ilginç olmasını,öğrencilerin
de eğitim sürecine sürüklemesini ve öğrencilerinin eğitimde baĢlıca ve önemli katılımcı
olmasını sağlamaktır. Egzersizlerin etkinliği ilk sırada motivasyonun yükseliĢiyle,derse olan
ilgiyle ĢartlandırılmıĢtır ve bunlar eğitim sürecinin önemli görevleridir. Günümüzde sporcu
öğrencilerin konuĢma faaliyetindeki yeteneklerinin oluĢması dilbilim ve didaktik temellerinin
aktüel ve gerekli sorunudur. Kırgızistan CumhurbaĢkanının 1Temmuz 2013,(155)"Resmi
dilinin geliĢmesi için çare olarak ve Kirgızistanda dil politikasının iyileĢmesi"hakkında
kararnamesinde dil siyasetin öncelik amaçları ve kalkınma rüçhanları tayin edilmiĢtir. Modern
toplumda bütün hayati etkinlik alanlarında yabancı dilinin rolünün eğiliminin güçlenmesi
gözleniyor, yabancı dili öğrenmede yeni yaklaĢım talep ediyor ve bunun esası sadece ayrı dil
bakımlarının öğretim yöntemlerinden ibaret etmiyor,bunun yanında yeni dünya görüĢünün
oluĢumunu kapsamasını gerektiriyor. Günümüzde yansıması"Yüksek okul mezunlarının
zorunlu minimum hazırlık seviye" sinde,Resmi eğitim standartları yüksek meseki eğitiminde
"yabancı dil" eğitim biliminin içerğinde bulunan,Kirgızistan genç uzmanların dilin derin
bilimeleri bir sosyal sipariĢ oldu. Modern resmi yüksek okul standartlar gereğince yabancı dil
esasi ve mesleki olarak iki seviyede öğretilebilir. "Beden eğitim" yönündeki gelecek
uzmanlarının dil hazırlığın geliĢmesi ingliz dilini onlararın mesleki faaliyetini optimizasyon
aracı kılıyor. Bunların hepsi kendi sırasında gelecek uzman antrenörlerin,beden eĝitim
öğretmenlern,askeri aday hazırlık uzmanlarının asıl niteliklerin ve konuĢma faalietlerin
içeriklerini tarif etmek gerekiyor. Modern toplumsal geliĢim, bilimsel ve teknik devrimi etkisi
altında dillerarası iletiĢime toplumsal gereksinimleri güçlendiriyor ve yabancı dilleri iletiĢim
aracı olarak zaptetme gereksinimi teĢvik ediyor.
252
DEVELOPMENT OF STUDENT‟S SPEECH ACTIVITY STUDYING KYRGYZ
NATIONAL GAMES AT THE ENGLISH LESSON
ABSTRACT
This article focuses on question about the developing speech activities of students in the field
of “Physical culture”. It is noted that in modern higher education a special place among the
disciplines, which is a mandatory educational component, is English language for bachelor
and professional foreign language for magistracy. The main task of subject is to make
learning not only effective, but also fun, to engage students in the learning process to make
them active participants. The efficiency of the exercises is primarily due to the explosion of
motivation, increases interest in the subject and it is an important part of the learning process.
The problem of linguo-didactic bases of formation of skills of speech activity of studentsathletes is relevant and in demand today.
Presidential Decree "On measures to develop the state language and to improve language
policy in the Kyrgyz Republic" from July 1, 2013, №155 identified priorities and priorities for
the development of language policy.
At present, foreign language is the discipline of developing and actively demand: increase the
numbers of students in the field of «Physical culture» are interested in the study of Kyrgyz
national games, developing new approaches to learning that are being actively implemented
in the educational process.
Currently, the social order was formed on a deep knowledge of foreign languages by young
specialists of Kyrgyzstan, which is reflected in the 'Requirements for mandatory minimum
level of preparedness of graduates "and the content of the educational program of discipline"
Foreign language "of the state educational standards of higher professional education.
According to the current state educational standards of higher education foreign language can
be taught at two levels: basic and core. Improving language training future experts in the field
of "Physical Education" makes English the means to optimize their professional activities.
This, in turn, requires determining the essential characteristics and the content of the speech
activity of the future trainers of specialists, teachers for physical education and preconscription training of specialists.
253
Modern social development under the influence of scientific and technological revolution
enhances social needs in interlingual communication; stimulate the need for mastery of
foreign languages as a means of communication [1, p.3].
Introduction
According to the researchers, while studying in high school students have to create
many kinds of texts in different styles and genres, an important place in the educational
process takes the production (creation) of texts. Educational speaker (volunteer) should be
able to change the role of communication, use in accordance with their varied means of
expression [2, p.15].
Learning a foreign language is intended to form a personality, able and willing to
participate in cross-cultural communication. Our focus is the means of formation of speech
activity skills at English lessons. Currently, however, we can say decrease in students'
motivation to learn a foreign language. That is why the formation of positive motivation
should be considered by a teacher as a special task. As a rule, the motives are related to
cognitive interests of students, the need to have new knowledge and skills. But the first need
of students in the study of a foreign language - communication. Making a friendly climate,
orienting students to the communication, it is necessary to choose such forms of activities that
will stimulate their activity.
In various papers on the theory, methods of teaching and education methodologistsresearchers give different interpretations didactic bases of formation of speech activity skills
at the English lesson. In this matter, there are many problems and deficiency.
We agree with the opinion of the Russian researcher L.L.Nelyubin that "language is
interpreted in a broad sense as a means of communication between people, weapons of
formation and expression of thoughts and feelings, means assimilation and transmission of
information. In order to effectively act on the senses and the mind, the teacher must speak
English fluently and know culture of English speaking countries. Speech activity is a system
of the creative skills solve the communicative tasks".
"There is a system of speech acts included in any activity - entirely theoretical,
intellectual or practical." According to this view, speech activity presents a process of active,
purposeful learning language; determine the situation of communication and interaction
between people. Consequently, the teaching of speech activity in a foreign language should be
carried out from a position of self-formation, determined by the fullness of its characteristics,
activities. Speech activity is implemented in such kinds of it, such as: 1. listening. 2. Writing.
254
3. Reading. 4. Speaking. These kinds of speech activity are considered as basic forms of
human interaction in the process of verbal communication [3, p.40].
Speech activity is one of the activities of people, understood Methodists as "active,
purposeful, mediated by the language system and due to the situation of communication the
process of transferring and receiving messages" [4, p.17].
So, at first we try to define the word "speaking". There are many definitions and they
are believed to be correct and appropriate.
Speaking is a kind of speech activity, which is realized when in the minds of the
speaker there is a need for action on the speech of the communicators. Various factors is
influenced in the process of speaking, including: the purpose for which is made verbal action;
the theme of communication; time and place of communication; the relationship between the
communicators (neutral, formal, friendly, advice, consent); social and communicative role of
partners (student and teacher, director and employee, group mates) [4, p. 279].
Teaching speech is constructed taking into account the fact that the actual
communication can take the form of dialogue and monologue.
Dialog (from the Greek "a conversation, the conversation of two people") - is a chain
or series expresses when participants communicate alternately act as a speaker and a listener.
Monologue (from the Greek for "one word, speech").
According to Russian researchers L.S. Kryuchkov., N.V., Moshchinskiy, teaching
speaking includes three components: 1) an introduction to the memory of students of
linguistic material; 2) development of skills to operate this material; 3) development of skills
in the use of speech for real communicative purposes [4, p. 280-282].
Productive kinds of speech activity include speaking and writing, to receptive listening and reading. Speaking and writing play in the process of communicating an active
role; the aim is the generation of speech, so they are considered to be productive kinds of
speech activity. Listening and reading - this kind of speech activity, the aim is the perception,
reception of information and subsequent processing, so they are referred to as receptive types
of speech activity.
Reading - receptive type of speech activity, because it is based on the perception of the
graphic language signs. Reading is not only perception, but also the process of extracting
information. Reading value of human life is extremely high, because we get a lot of
information necessary for us through the reading. Recently, it is an important to read a book
255
on foreign language for the intellectual person. Reading develops memory, improves it. In
addition, students are introduced English speaking countries through the reading.
German Methodist G. Pypho observed rightly that is hardly a person who denies
situational great importance to learning foreign speech. The situation is an incentive to the
speech and a set of events, relations. On this basis, the Methodists are recommended for the
creation of situations commonly used visualization.
In addition, as the practice of teaching, as a result of system of exercises, students
master the communicative ability to manage dialogic communication that contributes to the
development of initiative of students, as well as the development and improvement of skills of
oral speech [5, p.126].
According to K.S. Krichevsky, teaching a Foreign Language extension of their general
outlook will also lead to increased interest in studying foreign help to languages and students
motivation.
In the educational process, students learn a variety of knowledge, skills and abilities.
This causes the teacher to use the corresponding variety of methods. To assess the knowledge
of the most often used methods are written and oral interviews. Conversations, testing,
questioning, interpreting survey organized in such a way as to encourage all those involved in
or to the answer - frontal approach, or some of them - an individual approach. Using the
modern technologies we had created "English Manual: the development of oral
communication skills of students in the field of «Physical culture ". This manual focuses on
the formation of cultural competence in the English lesson. Methods of teaching English
language are presented thematic tasks, including texts and pre-text, post-text exercises and
activities focused on the study of language and culture.
Next, we give an example of practical English, which was used with second course
year students of the Kyrgyz state physical culture and sports. We have developed a system of
exercises.
One of the main objectives of foreign language is the development of speaking skills.
To create a motivation to communicate in English, you need to use the situation, i.e., the
exercises in which the speaker need to talk. Technique of application of this method is
follows:
256
THEME OF THE LESSON: KOK BORU - NATIONAL GAME OF KYRGYZ
PEOPLE
Pre– text exercises
Exercise №1. Discuss the following questions.
6. What sports are popular in Kyrgyzstan?
7. Why are these sports popular in Kyrgyzstan?
8. Which Kyrgyz sportsmen take part in the Olympic?
9. Are there many sport fans in Kyrgyzstan?
10.
Who are champion sportsmen and women in Kyrgyzstan?
Exercise №2. Read the definitions of these words and learn by heart.
KOK BORU – Kyrgyz national game. Two teams try to catch carcass of a goat or a calf.
RIDERS – Kok-boru game‟s players
ER-SАIYSH - Two riders try to pull each other off the horseback with pikes.
KURESH” – Kyrgyz wrestling
TOGUZ KARGO'OL - national game played with nine balls.
AT CHABISH - Popular horse racing.
DJORGO SALYSH - A competition of special breed of horses known as Djorgo.
KUNAN CHABISH - Racing foals, two to three years old.
KYZ KUUMAI - national game when the boy and girl race and catch up.
TYIN ENMEI - picking up the coins from surface while racing on horseback: Each player is
allowed to make three attempts.
Exercise №3. Read and translate the text.
KOK BORU - NATIONAL GAME OF KYRGYZ PEOPLE
As "Aba Kurosh" - a Turkish national wrestling, also "Sumo" - Japan national
wrestling, Kok boru is a very widespread game between the Kyrgyz, Kazakh, Tajik, and
Uzbek nations. The name "kok-boru" means, "gray wolf”. In fact this original game is very
ancient. It is appeared in those remote times when herds of cattle grazed in the steppes and
mountains all year round without a shelter or top dressing exposed to the attacks of wolves.
Having no firearms the shepherds could not deal with wolves on the spot. Brave djigits
(young men) chased after the wolves until the beasts of pray ran off their feet, then began
beating them with slicks and lashes, trying to snatch it away from each other. Later "kokboru" was replaced by "Ulak tartysh''.
Composition of the team – 17 people: 1 – supervisor, 1 – coach, 3 - horsemen, 12 –
players. The athletes of 18 years and older are allowed taking part in the competitions. 2
points are awarded for the winners, for the draw – 1 point, for the loss – 0 point. The team
257
that throws more goals (goats) into a Tai Kazan of an opponent will be considered as a
winner.
The game kok boru is held on the field with the following dimensions: length 200
meters, width 70 meters with two Tai Kazans by their sides. The diameter of Tai Kazan is
4.60 sm, height 120 sm; depth 50 sm. Weight of the goat is 30-33kg.
The games are held according to the rules of the Federation on Kok Boru in the
Kyrgyz Republic. One game lasts 60 minutes.
The team places are determined by the amount of points. With equal number of points
of the two teams, the advantage is given to the team which successfully won the internal
game. With equal points of two or more teams, the advantage is given by the following
indicators: for the victory in a personal game; on the best difference of the thrown and
conceded goals (goats) into the tai kazan, between the teams; on the best difference of the
thrown and conceded goals (goats) into the tai kazan, in all games.
It is strictly forbidden to change players and horses during the game. The teams that
changed the players or horses will be considered as they lost the game. The horseshoes should
be smooth, not sharp. The player who violates the rules of the game is sent off the field for 2
minutes. In case of violation of the rules of the game in which a player is injured, the player
who violated the rules is removed for 5 minutes or until the end of the game.
Kok boru is played during special holidays and national events such as Independence
Day on the 31st of August and Nooruz holiday and Nooruz holiday. However teams are
trained throughout the year.
Post– text exercises
Exercise №4. Answer the following questions.
4. What kinds of Kyrgyz national games do you know?
5. How do you play Ulak tartysh?
6. When do people usually play national games?
CRITICAL THINKING
258
Exercise №5. Make cluster with new words.
Ulak tartysh
Exercise №6. Explain the meanings the following word combinations in
written form.

Model: Kok boru – Kyrgyz national game. Two teams try to catch
carcass of a goat or a calf.
Kok boru …, carcass of a goat or a calf …, riders ….
Exercise №7. Make dialogue, using new words and general questions on
theme: The Kyrgyz national games.
Consequently, in the range of targeted training activities, developing the skills of speech
activity should include both preparatory and educational exercises. Such exercises require
students to certain intellectual efforts to form language skills of the sportsmen-students. Such
exercises confirmed the real possibility to speak English fluently, even for a short period of
time. We will do everything possible that learning foreign languages will be interesting for
students. We use this method as the formation speech activity skills for their future
professional job.
Bibliography:
1. L.L. Nelyubin. Linguistic stylistics of modern English language: A Training Manual - 4th
Edition, trans. and ext. - M.: Flint: Science, 2007. – p.128.
2. Winter IA Psychological aspects of teaching speaking in a foreign language. M. 1985. –
p.145.
3. L.S. Kryuchkov, N.V. Moshchinskiy. Practical methods Russian as a foreign language:
Textbook. Benefit / - 3rd ed. - M. Flint: Science, 2012.- p.480.
259
4. The functioning of the Russian language in Kyrgyzstan and issues of bilingualism.
Student‟s scientific-practical conference materials. Bishkek. 28.11.2014. – p.126.
В данной статье рассматривается вопрос о развитии речевой
деятельности
студентов
по
направлению
«Физическая
культура».
Отмечено, что в современном вузовском образовании особое место среди
дисциплин, являющихся обязательным образовательным компонентом,
занимает английский язык для бакалавриата и
иностранный язык для магистратуры.
профессиональный
И главная задача дисциплины -
сделать обучение не только результативным, но и интересным, чтобы
вовлечь студентов в процесс обучения, сделать их главными и активными
участниками. Эффективность упражнений обусловлено в первую очередь
повышением мотивации, интереса к предмету, а это является важной
задачей процесса обучения.
Проблема лингводидактических основ формирования навыков
речевой деятельности студентов-спортсменов актуальна и востребована на
сегодняшний день.
Указом Президента Кыргызской Республики «О мерах по развитию
государственного языка и совершенствованию языковой политики в
Кыргызской Республике» от 1 июля 2013 года, №155 определены
первоочередные задачи и приоритеты развития языковой политики.
В современном обществе наблюдается тенденция усиления роли
иностранного языка во всех сферах жизнедеятельности человека, что
требует нового подхода к обучению иностранным языкам, суть которого
заключается не только в методике преподавания отдельных языковых
аспектов, но и формировании нового мировоззрения.
260
В настоящее время сформировался социальный заказ на глубокое
знание иностранных языков молодыми специалистами Кыргызстана,
который нашел свое отражение в «Требованиях к обязательному
минимальному уровню подготовленности выпускников вуза» и содержании
образовательной
программы
государственных
по
дисциплине
образовательных
профессионального
образования.
В
«Иностранный
стандартов
соответствии
с
язык»
высшего
современным
государственным образовательным стандартом высшего образования
иностранный язык может преподаваться на двух уровнях: базовом и
профильном.
Совершенствование
языковой
подготовки
будущих
специалистов по направлению “Физическая культура” делает английский
язык средством оптимизации их профессиональной деятельности. Это, в
свою очередь, требует определить сущностную характеристику и содержание
речевой
деятельности
будущих
специалистов-тренеров,
учителей
по
физической культуре и специалистов допризывной подготовки.
Современное
технической
общественное
революции
развитие
усиливает
под
влиянием
общественные
научно-
потребности
в
межязыковой коммуникации, стимулирует необходимость в овладении
иностранными языками как средством общения [1, с.3].
261
KIRGIZLAR‟IN MĠLLĠ GÜREġĠ OLAN “LEYLEK GÜREġĠ” TARĠHĠ,
ÖZELLĠĞĠ VE GÜNÜMÜZDEKĠ DURUMU
Saitdin AZĠZBAEV 1
1
Beden Eğitim ve Spor Kırgız Devlet Akademisi, Asker Adayı Eğitimi ve Beden Eğitimi Fakültesi
Dekanı, BiĢkek/Kırgız Cumhuriyeti.
Göçebelerin tüm yaĢamının temeli mücadeledir. GeçmiĢte insan kendi hayatı, sonra
kendi kabilesi için, daha sonra topladığı mülkiyeti için mücadele göstermiĢtir ve daha sonra
kendi toprağı için mücadele etmek zorunda kalmıĢtır. Bu mücadele sonsuzdur bu mücadele
eskide ortaya çıkarak bu evrende yaĢayan birçok halkın gönlünü, ilgilerini yansıtmadan aynı
zamanda eğlenme, boĢ zamanını geçirme, dinlenmesinin aracı olmuĢtur.
Bu konuyu araĢtırmada Türk halklarının geleneksel oyunları ve yarıĢmalar geliĢiĢiminin özel
bir benzerliğinin farkına vardık. Bu olay da onların uzun yıllardır sürdürülen akrabalık
bağlarını, dostluk iliĢkilerini kanıtlamaktadır ve günümüzde de Uluslararası GüreĢ
Sempozyum ve YarıĢmalar, kahraman Ģehir sayılan KahramanmaraĢ Ģehrinde, Olimpiyat
ġampiyonları, Uluslararası GüreĢ Birliği (UnitedWorldWrestling), Dünya ġampiyonları
yetiĢtirilen, Karakucak ve ġalvar gibi güreĢin geleneksel türü yerine getirilen merkezlerde
Uluslararası Spor YarıĢmaları yerine getirilerek kendi yerini almaktadır.
GüreĢ eskiden beri Kırgızların en sevildiği spor çeĢidi olduğu tartıĢma götürmezdir.
Kırgızların milli güreĢlerinin biri olan „Leylek‟ GüreĢi eskide Leylek ilçesinde tarihi miras
olarak meydana çıkarak kuĢaktan kuĢağa aktarılarak gelmektedir. Halihazırda Kırgızistan‟da
o spor dünyasında kendi özel yerini tutabilmiĢtir. Halk arasında kendi popüllerliğini
kazanabilmiĢtir ve kendi yetkinlik seviyesine ulaĢabilmiĢtir. „Leylek‟ GüreĢi‟nin geleceği
aydındır ve Uluslararası meydana çıkabilir niyetindeyiz.
262
ИСТОРИЯ, ОСОБЕННОСТИ И СОВРЕМЕННОЕ СОСТОЯНИЕ
НАЦИОНАЛЬНОЙ БОРЬБЫ КЫРГЫЗОВ «ЛЕЙЛЕК КУРЕШ».
Д-р. Саитдин АЗИЗБАЕВ
Кыргызская государственная академия физической культуры и спорта,
декан факультета допризывной подготовки и физической культуры,
Бишкек/ Кыргызская Республика
Основой всей жизни кочевников является борьба. С прошлых времѐн
человечество вела борьбу за свою жизнь, затем за свой род, потом за своѐ
собранное имущество и была вынуждена бороться за свою землю. Борьба
бесконечна, возникнув в древности, она отражала не только желания,
интересы, но и являлась средством для развлечения, отдыха, свободного
досуга большинства народов проживающих на земном шаре.
При исследовании данной темы мы увидели особенную схожесть развития
традиционных игр и состязаний тюркских народов, которые являются
доказательством их родственных связей, дружественных отношений,
поддерживаемые на протяжении многих лет и они сегодня выполняют
свою основную функцию укрепляя международные спортивные связи
через международные симпозиумы и фестивали борьбы, традиционно
проводимые
много
раз
в
уникальном
и
героическом
городе
Кахраманмараше, на Родине традиционных видов борьбы-каракуджак и
шальвар и прославленных богатырей, борцов признанных Объединѐнным
Миром Борьбы (United World Wrestling) – победителей Олимпийских игр,
Чемпионатов Мира и традиционных видов борьбы-каракуджак и шальвар.
Борьба издавна является самым любимым видом спорта кыргызского
народа. Один из видов, культивируемых национальной борьбы кыргызов
263
«Лейлек куреш», возникнув издавна в Лейлекскском районе, как
историческое наследие, созданное нашими предками передавалась из
поколения в поколение, сегодня в современном Кыргызстане она заняла
своѐ особенное место в спортивном обществе, по уровню популярности
среди населения она пользуется большим интересом и достигла своего
совершенства. Лейлекская борьба имеет перспективу и может выйти на
международный уровень.
264
KIRGIZLARIN ÜNLÜ KAHRAMANI OLAN BABA OĞLU
KOCOMKUL HAKKINDA TARĠHSEL ANILAR
Toktobek ĠMANALĠEV1
Saitdin AZĠZBAEV2
Beden Eğitimi ve Spor Kırgız Devlet Akademisi Rektörü, BiĢkek/Kırgız Cumhuriyeti
Beden Eğitim ve Spor Kırgız Devlet Akademisi, Asker Adayı Eğitimi ve Beden Eğitimi Fakültesi
Dekanı, BiĢkek/Kırgız Cumhuriyeti
1
2
ÖZET
Eskiden beri Kırgız halkı bilge ve güçlü insanlara çok saygı ile davranmaktadır. Kırgız
halkı özellikle ünlü kahramanlarını, at yarıĢı ustalarını ve Halk YarıĢmaları galiplerini överek
gelmektedir. Kırgız kahramanlarının en saygılı ve ünlü kahramanı Baba oğlu Kocomkul
olmuĢtur (1888-1955yy.). Bu ünlü kahraman Baba oğlu Kocomkul Suusamır bölgesinde
doğmuĢtur. Onun babası da çok ünlü kahraman olmuĢtur. Onun zenginliğini halk
yarıĢmalarında elde edilen hediyeleri oluĢturmuĢtur. Kocomkul ilk olarak 15 yaĢında
yarıĢmayı kazanmıĢtır ve „GüreĢ OodarıĢ‟ gibi büyük yarıĢmalara Kurman Bey‟i anma töreni
olduğunda 20 yaĢında katılmıĢtır. Kocomkul pehlivan, güçlü adam değil aynı zamanda zengin
insanların fakirlere gösteren baskısına karĢı, adalet için
mücadele eden insan olmuĢtur.
Kırgızlar yerleĢik yaĢam tarzına geçmeye baĢladıklarında ev ve ağıllar inĢaatinde çok yardım
göstermiĢtir. Kocomkul birçok zaman demirhanede çalıĢmıĢtır ve boĢ zamanlarında kendi
yeteneğini, gücünü (nal, zincirleri kırararak, parçalayarak) göstermiĢtir. Ona birçok Ģiir, kitap,
destanlar adanmıĢtır (F.E. Bayman ve M.K. Saralaev BroĢürleri, A. Belekov uzun Ģiiri), onun
onuruna BiĢkek Ģehrindeki Spor Saray onun adı ile adlandırılmıĢtır.
Kırgız kahramanı Baba oğlu Kocomkul‟un spor baĢarıları ve sosyal etkinliği hiç
unutulmazdır. Her zaman Ģairler tarafından dile getirilir, onun onuruna filmler çekilir, spor
uzmanları tarafından tarif edilir. Ayrıca, tüm Türk Halkının tarihsel mirası, serveti, kültürel
zenginliği olan Kırgızları‟n geleneksel spor türlerinin geleceğini etkileyecektir.
265
Д-р. Токтобек ИМАНАЛИЕВ; Ректор Кыргызской государственной
академии физической культуры и спорта, Бишкек/Кыргызская
Республика
Д-р. Саитдин АЗИЗБАЕВ; Кыргызская государственная академия
физической культуры и спорта, декан факультета допризывной подготовки
и физической культуры, Бишкек/ Кыргызская Республика
Кыргызский народ всегда относился с уважением к мудрым и сильным
людям. Особенно народ славил знаменитых богатырей, мастеров скачек и
победителей народных состязаний. Одним из знаменитых кыргызских
богатырей, был Каба уулу Кожомкул (1888-1955гг.). Известный богатырь
Каба уулу Кожомкул родился в Суусамырской долине. Его отец был
знаменитым богатырѐм, его основное состояние составляли призы от
народных состязаний и тризн. Кожомкул впервые в 15 лет стал
победителем, но в больших соревнованиях как куреш, оодарыш участвовал
с 20 лет на поминках Курман бая. Кожомкул был не только силачом, но и
активно боролся за справедливость и против гнѐта бедняков со стороны
бай-манапов. Когда кыргызы стали переходить на оседлый образ жизни он
помогал в строительстве домов и кошаров. Некоторое время Кожомкул
работал в кузне и в свободное время показывал свою силу ломая подковы,
разрывая цепи, гнув ломы. Ему посвящены многие поэмы, книги, песни
(брошюры Ф. Е. Баймана, М.К.Саралаева, поэма А. Белекова), его именем
назван Дворец спорта в городе Бишкек.
Спортивные достижения и общественная деятельность кыргызского
богатыря Каба уулу Кожомкула будут воспеваться акынами, сниматься
кинофильмы, описываться спортивными специалистами, а также повлияет
на дальнейшее развитие национальных видов спорта и кыргызских
национальных состязаний, которые являются достоянием, культурным
богатством, историческим наследием всех тюркских народов.
266
KORUMALI FUTBOL VE GÜREġÇĠLERĠN EGZERSĠZ ÖZ YETERLĠK
ĠLE ÖFKE DÜZEYLERĠNĠN KARġILAġTIRILMASI
Mehmet Akif ZĠYAGĠL1 Nevzat DEMĠRCĠ1
1
Fethi ARSLAN1 Erkan GÜLGÖSTEREN1
Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSĠN
ÖZET
Bu çalıĢmanın amacı, korumalı futbol ve serbest stil güreĢçilerinin egzersiz özyeterliği seviyesinin sürekli öfke ve öfke ifade tarzlarına etkisinin araĢtırılmasıdır.
Bu çalıĢmaya 2016 yılında Mersinde ortalama yaĢı 21.01 ± 2.36 yıl olan 100 erkek
serbest stil güreĢçi ve ortalama yaĢı 21.54 ± 1.95 yıl olan 100 erkek korumalı futbol oyuncusu
gönüllü olarak katılmıĢtır. Katılımcıların boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara sabitlenen
mezura ile vücut ağırlıkları Ģortlu iken elektronik baskül ile ölçülmüĢtür. Beden Kütle Ġndeksi
(BKĠ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine
bölünerek hesaplanmıĢtır. Bandura tarafından geliĢtirilen 18 maddeden oluĢan 0-100 puan
skor ile ifade edilen egzersiz öz-yeterliği ölçeği (EÖYÖ) skorlarına göre 0-50 ile 51-100
arasında belirlenen ikili grup oluĢturuldu. Sürekli Öfke-Öfke Ġfade Tarzı Ölçeği (SÖÖTÖ),
sporcuların öfke ifade tarzlarını belirlemek amacıyla 34 madde ile öfke içe vurumu, öfke dıĢa
vurumu ve öfke kontrolü 3 alt ölçeğinden oluĢmuĢtur. Verilerin normal dağılım göstermemesi
sebebiyle ikili karĢılaĢtırmalarda Mann Whitney U testi ile değiĢkenler arasındaki iliĢkileri
belirlemek içinde Spearman korelasyon testi kullanılmıĢtır.
Bu çalıĢmanın sonuçları (Bulgulara göre), yaĢ ile öfkenin kontrol edilebildiğini
gösteren öfke kontrolü ve öfkenin bastırılmıĢ olduğunu gösteren öfke içte skorları hariç diğer
değiĢkenler açısından serbest güreĢçiler, sürekli öfke ve öfke dıĢa alt skorlarında korumalı
futbol oyuncularından daha büyük değerlere sahiptir. Egzersiz öz-yeterliğinde ise, korumalı
futbol oyuncuları daha yüksek değerlere sahiptir. EÖYÖ gruplandırmasına göre öfke tarzları
biçimleri farklılaĢmamaktadır.
Sonuç olarak, EÖY sürekli öfke ve öfke ifade tarzları üzerinde etkili değildir. Serbest
güreĢçiler, yüksek öfke skorlarına karĢın korumalı futbol oyuncuları daha yüksek EÖY
sergilemiĢtir.
Anahtar kelimeler: GüreĢ, korumalı futbol, öfke, egzersiz öz-yeterlik.
267
COMPARISON BETWEEN AMERICAN FOOTBALLERS AND WRESTLERS‟
EXERCISE SELF-EFFICACY AND ANGER LEVEL
ABSTRACT
It was hypothesized that exercise self-efficacy stating to a person‟s belief about the
consistent ability of performing exercise or training behavior had an effect on suppressing of
anger and expressing of anger in aggressive behaviors of combat sports including free style
wrestling (FSW) and American football (AF). Thus, the aim of the study was to investigate
the effects of exercise self-efficacy on trait anger level and anger expression styles in male
American footballers and free style wrestlers.
The data were collected from volunteer 100 FSW with the mean age 21.01 ± 2.36
years and 100 AF with the mean age 21.54 ± 1.95 years. Participants‟ body height was
measured with wall fixed tape measure. Body weight was measured by digital weight scale
with wearing shirt with bare foot. Body Mass Index (BMI) was calculated by dividing the
body weight (in kilograms) by the body height (in meters) squared (BMI = weight/height2).
According to exercise self-efficacy scale (ESES) developed by Bandura consists of 18 items
with a score between 0 (zero) and 100 points, two groups were formed with the interval of 050 and 51-100. Trait Anger- Anger style scale (TAASS), In order to determine the athletes'
anger expression scale formed with 34 items including 3 sub-scale as anger in, anger out and
anger control. Because of abnormal distribution of data, Mann-Whitney U test was used for
two group comparisons and to determine the relationships among variables, Spearman's
correlation test was used.
The results of this study showed that FSW had higher scores in the subscales of trait
anger and anger out than AF players. No significant difference was found in anger control
representing the ability of control the emotions and anger in showing the ability to suppress of
anger. AF players had significantly higher scores of exercise self-efficacy than FSW. Anger
subscales were not differentiated between two group forming with respect to scores of ESES.
In conclusion, ESES had no effect on the suppression of anger and anger control. AF
players had a higher ESE scores while FSW had a higher anger scores.
Key words: Wrestling, American football, anger, exercises self-efficacy.
268
GĠRĠġ
Bilgi iĢleme, karar verme, uygulama ve performansın kontrolü aĢamalarında dikkati
dağıtarak veya artırarak performansı etkileyen öfke ve saldırganlık arasındaki iliĢkiyi araĢtıran
çalıĢmalarda, müsabaka ortamında rakiplere karĢı sergilenen öfke duygusunun sporcuların
saldırgan davranıĢlarını artırdığı gösterilmiĢtir (Jones, 2003; Wittmann, Arce, & Santiseban
2008; Conroy, Silva, Newcomer, Walker, & Johnson, 2001). Sporcuların farklı durumlarda
egzersiz veya antrenman yapma davranıĢını kontrol edebilme konusunda sporcunun kendi
gücünü güven algısını ölçen egzersiz öz-yeterliğinin (EÖY) öfkenin bastırılması ve öfkenin
kontrolü üzerinde etkili olduğu varsayılmaktadır (Bandura, 1997). Bu hipotezde Bandura
(1997,
2001)
sosyo-biliĢsel
yaklaĢımla
öz-yeterlik
seviyesine
göre
insanlar
karĢılaĢtırıldığında, öz-yeterlik seviyesi yüksek olanların aĢırı duygusal uyaranlara karĢı
koyma, bastırma ve kontrol etme yeteneklerinin yüksek olduğunu iddia etmiĢtir (Bandura,
1997, 2001). Beklentilerin karĢılanmaması ve hayal kırıklığı neticesinde oluĢan duygusal bir
tepki olan öfke; bireylerde öfke içe vurumu, öfke dıĢa vurumu ve öfke kontrolü gibi değiĢik
alt boyutlarda incelenmektedir (Starner ve Peters 2004; Sung, Puskar ve Sereika 2006).
Bunlar; öfke duygusunun sözel olarak veya davranıĢa dökülerek dıĢarıya yansıtılmasını
gösteren öfke dıĢa vurumu; kiĢinin öfkesini içinde tuttuğu öfke içe vurumu ile öfkesini ne
ölçüde kontrol ettiği veya ne ölçüde sakinleĢme eğiliminde olduğunu belirten öfke kontrolü
boyutlarıdır. (Starner ve Peters 2004). Mücadele sporları olan serbest güreĢ ve korumalı
futbolda sporcuların farklı durumlarda antrenman yapma davranıĢını kontrol edebilme
konusunda sporcunun kendi gücünü güven algısını ölçen egzersiz öz yeterliğinin (EÖY)
öfkenin bastırılması ve öfkenin kontrolü üzerinde etkili olduğu varsayılmaktadır.
Böylece bu çalıĢmada, korumalı futbol ve serbest stil güreĢçilerinin egzersiz özyeterliği seviyesinin sürekli öfke ve öfke ifade tarzlarına etkisinin araĢtırılması amaçlanmıĢtır.
MATERYAL VE YÖNTEM
Bu araĢtırma 2016 yılında Mersinde ortalama yaĢı 21.01 ± 2.36 yıl olan 100 erkek
serbest güreĢçi ile ortalama yaĢı 21.54 ± 1.95 yıl olan 100 erkek korumalı futbol (Amerikan
Futbolu) oyuncusu gönüllü olarak katılmıĢtır. Katılımcıların boy uzunluğu, ayaklar çıplak
iken duvara sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları Ģortlu iken elektronik baskül ile
ölçülmüĢtür. Beden Kütle Ġndeksi (BKĠ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden
boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıĢtır.
269
Bandura tarafından geliĢtirilen 18 maddeden oluĢan 0-100 puan skor ile ifade edilen
egzersiz öz-yeterliği ölçeği (EÖYÖ) skorlarına göre 0-50 ile 51-100 arasında belirlenen ikili
grup oluĢturulmuĢtur. Bandura‟nın (1997) geliĢtirdiği toplam 18 maddeden oluĢan
katılımcıların fiziksel aktivite ve egzersiz yapmaya yönelik kendi güvenini gösteren egzersiz
öz-yeterlik ölçeği 0.968‟lik test-tekrar test değeri ile geçerlik ve güvenirlik çalıĢması
yapılarak Bozkurt (2009) tarafından Türkçeye uyarlanmıĢtır.
Spielberger ve arkadaĢları (1983) geliĢtirdiği öğrencilerin öfke ifade tarzlarını ölçmek
için ergen ve yetiĢkinlerde zaman sınırlaması olmadan kullanılan Sürekli Öfke-Öfke Ġfade
Tarzı Ölçeği‟nin (SÖÖTÖ) Türkçe‟ye uyarlanması Özer (1994) tarafından yapılmıĢtır. Sürekli
Öfke-Öfke Ġfade Tarzı Ölçeği (SÖÖTÖ), sporcuların öfke ifade tarzlarını belirlemek amacıyla
34 maddeyi kapsayan sürekli öfke ile öfke içe vurumu, öfke dıĢa vurumu ve öfke kontrolü 3
alt ölçeğinden oluĢmuĢtur. Özer‟in (1994) çalıĢmasında, cronbach alfa değerleri “öfke
kontrolü” boyutu için. 84; “öfke dıĢa vurumu” boyutu için .78 ve “öfke içe vurumu” boyutu
için .62‟dir.
Verilerin normal dağılım göstermemesi sebebiyle ikili karĢılaĢtırmalarda Mann
Whitney U testi ile değiĢkenler arasındaki iliĢkileri belirlemek için Spearman korelasyon testi
kullanılmıĢtır.
270
BULGULAR
ÇalıĢmamızda, korumalı futbol KF) ve serbest güreĢçilerin (SG) fiziksel özellikleri ile
egzersiz öz-yeterlik ve öfke düzeyleri Tablo 1‟de, egzersiz öz-yeterlik puanı 1-50 olanlar ile
51-100 puan olanların fiziksel özellikleri ve öfke düzeylerinin karĢılaĢtırılması Tablo 2‟de ve
fiziksel uygunluk, egzersiz öz-yeterlik, sürekli öfke ve öfke ifade tarzı değiĢkenleri arasındaki
iliĢki Tablo 3‟te sunulmuĢtur.
Tablo 1. Korumalı futbol (KF) ve serbest güreĢçilerin (SG) fiziksel özellikleri ile egzersiz öz-yeterlik,
sürekli öfke ve öfke düzeyleri
DeğiĢkenler
YaĢ
(yıl)
Boy
Uzunluğu
(kg)
Vücut
Ağırlığı
(kg)
Beden
Kütle
Ġndeksi
(BMI)
Sürekli
Öfke
(puan)
Öfke
Ġçe
(puan)
Öfke
DıĢa
(puan)
Öfke
Kontrol
(puan)
Egzersiz
Öz
Yeterlik (puan)
N
X ± SS
Min-Maks.
KF
94
21,54 ± 1,95
18-26
SG
108
20,97 ± 2,5
10-29
Toplam
202
21,24 ± 2,27
10-29
KF
94
178,16 ± 8,04
160-195
SG
108
175,55 ± 7,26
159-200
Toplam
202
176,76 ± 7,73
159-200
KF
94
83,48 ± 13,85
63-125
SG
108
77,86 ± 15,93
46-135
Toplam
202
80,48 ± 15,22
46-135
KF
94
26,19 ± 3,17
21,47-34,63
SG
108
25,1 ± 3,81
18,2-37,04
Toplam
202
25,61 ± 3,56
18,2-37,04
KF
94
22,24 ± 6,22
11-40
SG
108
24,65 ± 6,04
10-40
Toplam
202
23,53 ± 6,23
10-40
KF
94
17,64 ± 3,94
10-28
SG
108
18,16 ± 3,94
9-29
Toplam
202
17,92 ± 3,94
9-29
KF
94
19,66 ± 4,25
12-34
SG
108
21,47 ± 4,78
10-33
Toplam
202
20,63 ± 4,62
10-34
KF
94
24,54 ± 5,51
13-36
SG
108
23,73 ± 4,71
9-36
Toplam
202
24,11 ± 5,1
9-36
KF
94
63,77 ± 14,28
33,89-95
SG
108
58,59 ± 12,4
31,11-88,89
Toplam
202
61 ± 13,52
31,11-95
Grup
*p<0.05,**p<0.01.
271
Z
değeri
Asymp.
Sig.
-2,296
,022**
-2,681
,007**
-3,152
,002**
-2,826
,005**
-2,820
,005**
-,787
,431
-2,896
,004**
-1,028
,304
-2,813
,005**
Tablo 2. Egzersiz öz-yeterlik puanı 1-50 olanlar ile 5-100 puan olanların fiziksel özellikleri ve öfke
düzeylerinin karĢılaĢtırılması
DeğiĢkenler
Egzersiz
N
X ± SS
Min-Maks.
1-50 puan
94
21,54 ± 1,95
18-26
51-100 puan
108
20,97 ± 2,5
10-29
Toplam
202
21,24 ± 2,27
10-29
Boy
1-50 puan
94
178,16 ± 8,04
160-195
Uzunluğu
51-100 puan
108
175,55 ± 7,26
159-200
(kg)
Toplam
202
176,76 ± 7,73
159-200
Vücut
1-50 puan
94
83,48 ± 13,85
63-125
Ağırlığı
51-100 puan
108
77,86 ± 15,93
46-135
(kg)
Toplam
202
80,48 ± 15,22
46-135
Beden
1-50 puan
94
26,19 ± 3,17
21,47-34,63
Kütle
51-100 puan
108
25,1 ± 3,81
18,2-37,04
Ġndeksi (BMI)
Toplam
202
25,61 ± 3,56
18,2-37,04
1-50 puan
94
22,24 ± 6,22
11-40
51-100 puan
108
24,65 ± 6,04
10-40
Toplam
202
23,53 ± 6,23
10-40
1-50 puan
94
17,64 ± 3,94
10-28
51-100 puan
108
18,16 ± 3,94
9-29
Toplam
202
17,92 ± 3,94
9-29
1-50 puan
94
19,66 ± 4,25
12-34
51-100 puan
108
21,47 ± 4,78
10-33
Toplam
202
20,63 ± 4,62
10-34
1-50 puan
94
24,54 ± 5,51
13-36
51-100 puan
108
23,73 ± 4,71
9-36
Toplam
202
24,11 ± 5,1
9-36
YaĢ
(yıl)
Sürekli
Öfke
Öfke
Ġçe
Öfke
DıĢa
Öfke
Kontrol
Öz Yeterlik
*p<0.05,**P<0.01
272
Z
Asymp.
değeri
Sig.
-,933
,351
-1,589
,112
-1,134
,257
-,443
,657
-,700
,484
-,215
,830
-1,384
,166
-1,755
,079
Tablo 3. Fiziksel uygunluk, egzersiz öz-yeterlik, sürekli öfke ve öfke ifade tarzı değiĢkenleri arasındaki iliĢki
Egzersiz
Öz-yeterlik
Sürekli
öfke
Öfke
Ġçe
Öfke
DıĢa
Öfke
Kontrol
Egzersiz Öz-yeterlik
1,000
-,123
,050
-,092
,119
Sürekli öfke
-,123
1,000
,330**
,617**
-,395**
Öfke Ġçe
,050
,330**
1,000
,473**
,092
Öfke DıĢa
-,092
,617**
,473**
1,000
-,308**
Öfke Kontrol
,119
-,395**
,092
-,308**
1,000
BranĢ
-,198**
,199**
,056
,204**
-,073
YaĢ
-,074
-,088
-,026
-,072
-,003
Boy uzunluğu
-,109
,047
-,027
-,031
-,059
Vücut Ağırlığı
-,039
,000
,038
-,003
-,069
,027
-,019
,064
,004
-,074
BKĠ
*P<0.05,**p<0.01.
TARTIġMA
Fiziksel aktivite ve antrenman yapma davranıĢını kontrol edebilme konusunda
sporcunun kendi gücünü güven algısını ölçen egzersiz öz yeterliğinin sürekli öfke ve öfke
ifade tarzlarına etkisinin araĢtırıldığı bu çalıĢmada, yaĢ, boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve beden
kütle indeksi değerlerini kapsayan fiziksel özellikler korumalı futbol oyuncuları ve serbest stil
güreĢçiler arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklıdır (farklılık göstermektedir).
Fiziksel özellikleri farklı iki grup arasında, kiĢinin genelde kendini nasıl hissettiğini, ne derece
öfke yaĢadığını ifade eden sürekli öfke, kiĢinin baĢkalarıyla iliĢkilerinde öfkesini ne ölçüde
kontrol ettiği veya ne ölçüde sakinleĢme eğiliminde olduğunu belirten öfke kontrolü ve
öfkenin bastırılmıĢ olduğunu gösteren öfke içte skorları hariç diğer değiĢkenler açısından
serbest güreĢçiler, sürekli öfke ve öfke dıĢa alt skorlarında korumalı futbol oyuncularından
daha büyük değerlere sahiptir. Diğer taraftan, egzersiz öz-yeterliğinde ise, korumalı futbol
oyuncuları daha yüksek değerlere sahiptir. EÖYÖ gruplandırmasına göre sürekli öfke ve öfke
ifade tarzlarının farklılaĢmadığı görülmektedir. Bu sonuçlar, Ausbrooks ve ark. (1995) ile
Bandura‟nın (1997, 2001) öz-yeterlik seviyesi yüksek olanların aĢırı duygusal uyaranlara
karĢı koyma, bastırma ve kontrol etme yeteneklerinin yüksek olduğu, Mowlaie ve
arkadaĢlarının (2011) özgüven ile birlikte spor öz yeterlik düzeyinin spor performansı, öfke
ve öfke kontrolü boyutları arasında iliĢki olduğu yönündeki bulgularından farklı değildir.
273
Bunun baĢlıca sebebi korumalı futbol ve serbest güreĢçilerin elit düzeyde sporcu olmaları ve
çalıĢmamızda sedentar veya daha düĢük seviyede aktif olan grubun olmaması gösterilebilir.
Sonuç olarak, elit sporcu grupları arasında egzersiz öz-yeterliliğinin sürekli öfke ve
öfke ifade tarzları üzerinde etkili gözükmemektedir. Serbest güreĢçiler, yüksek öfke
ortalamalarına karĢın korumalı futbol oyuncuları daha yüksek egzersiz öz-yeterlik düzeyine
sahiptir.
Referanslar
Bandura A. (1997) Self efficacy, The Exercise of Control. New York: W.H. Freeman.
Bandura, A. (2001). Social cognitive theory: An agentic perspective. Annual Review of
Psychology, 52, 1-26.
Bozkurt N. (2009) Investigation of the Breast Cancer Patients Exercise Self-Efficacy Scale
Turkish reliability and validity. Izmir: Ege University Institute of Health Sciences.
Conroy, D. E., Silva, J. M., Newcomer, R. R., Walker, B. W., & Johnson, M. S. (2001).
Personal and participatory socialisers of the perceived legitimacy of aggressive
behavior in sport. Aggressive Behavior, 27, 405-418.
Jones, M. V. (2003). Controlling emotions in sport. The Sport Psychologist, 17, 471-486.
Mowlaie, M., Besharat, M.A., Pourbohlool, S., & Azizi, L. (2011) The mediation effects of
self-confidence and sport self-efficacy on the relationship between dimensions of
anger and anger control with sport performance Social and Behavioral Sciences 30,
38 – 142.
Starner TM, Peters RM (2004). Anger expression and blood pressure in adolescents. The
Journal of School Nursing, 20 (6): 335-342.
Sung KM, Puskar KR, Sereika S (2006) Psychosocial factors and coping strategies of
adolescents in a rural Pennsylvania high school. Public Health Nurs., 23 (6): 523529.
Wittmann, M., Arce, E., & Santisban, C. (2008). How impulsiveness, trait anger and extra
circular activities might affect higher aggression in school children. Personality and
Individual Differences, 45, 618-623.
274
KURASH (KURAġ) VE JUDO SPORLARININ BENZER VE FARKLI
YÖNLERĠNĠN ĠNCELENMESĠ
Fikret ALINCAK1
Önder KARAKOÇ2
Cengiz TAġKIN3
Gaziantep Üniversitesi, Nizip Meslek Yüksekokulu
Gaziantep Üniversitesi BedenEğitimi ve Spor Yüksekokulu
3
Batman Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
1
2
ÖZET
Bu çalıĢmada; Kurash (kuraĢ) ve judo sporlarının benzer ve farklı yönlerinin
incelenmesi amaçlanmıĢtır. AraĢtırmada nitel araĢtırma yöntemlerinden tarama modeli
uygulanmıĢtır.
Orta Asya kavimleri ve Türklerin mücadele ve savunma sanatlarında ne kadar ileri
gittikleri savunma ve güreĢte ustalıkları dünyaca bilinmektedir. “KuraĢ” sözcüğü
Özbekçe‟den tercüme edildiğinde “GüreĢ” anlamına gelmektedir. KuraĢ ile mücadele ve
toplumsal spor olarak çoğu eski doğu literatür kaynaklarında karĢılaĢmak mümkündür.
Geleneksel güreĢler arasında 3500 yıl öncesine dayanan dönemi kapsamaktadır.
Fakat hiçbir ülke, mücadele sanatlarını Japonlar gibi sistematize edip, prensiplerini ve
kurallarını dünyaya tanıtamamıĢlardır. Olimpik mücadele sporlarından Judo her geçen gün
Dünya‟da geliĢerek yol almaktadır.
AraĢtırma sonucunda, Kurash ve Judo sporları arasında giysi, müsabaka alanı,
sikletler, kurallar ve tekniklerde benzerlikler görülmektedir. Fakat yerde uygulanan
tekniklerden kırıĢ ve boğuĢ teknikleride Judo sporunda uygulanmakta ancak kurash sporunda
uygulanmayan farklılıklardandır.
Anahtar Kelimeler: GüreĢ, Kurash (KuraĢ), Judo, Spor
275
ANALYSIS THE SIMILARITIES AND DIFFERENCES OF KURASH AND JUDO
MARTĠAL ARTS
ABSTRACT
In this study we are aimed to investigate and analyze the differences and similarities of Judo
and Kurash martial arts sports. Screening model of qualitative research methods were applied
in the research.
Central Asian nomads and the Turks are well-known around the world because of making
progress in martial arts and combat,
defense and wrestling mastery. 'Kurash‟ means
„wrestling‟ and comes from the Uzbek language. It is possible to encounter Kurash in the
ancient eastern literature sources as a combat and social sports. It covers the period between
traditional wrestling dating back 3,500 years.
But no country systematized Judo and introduced its principles and rules to the world as
Japanese. Judo is one of the Olympic combat sports and is developing around the world day
by day.
As a result of this study; clothing, competition area, weights, rules and technical similarities
are seen but
arm lock technique and choking/struggling technique differences are seen
because these techniques are used in Judo but aren't used in Kurash.
Keywords: Wrestling, Judo, Kurash, Sport
276
MALATYA‟DA DÜĞÜN GÜREġLERĠ VE RĠTÜELLERĠ
Abdullah DOĞAN1
Mehmet Gül2
Hulusi BÖKE1
Gençlik Hizmetleri ve Spor Ġl Müdürlüğü MALATYA
Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
1
2
ÖZET
Bu çalıĢmayla Malatya bölgesinde geleneksel sporlar içerisinde önemli bir yere sahip
olan düğün güreĢlerinin tarihi süreç içerisindeki geçirdiği aĢamalar ve günümüzdeki durumu
tespit edilmeye çalıĢılmıĢtır. AraĢtırmada veri toplama tekniği olarak görüĢme ve tarama
tekniği kullanılmıĢtır. Düğün güreĢlerinin yapılıĢ biçimi ve kuralları, konuyla alakalı 20
kiĢiyle görüĢülerek belirlenmiĢtir. Malatya bölgesinde geleneksel kültürün önemli bir parçası
olan düğün güreĢleri, okuntu/davetiye, ödüller, güreĢ alanı, sucu/su dağıtıcısı, giysi, müzik,
boylar/katagoriler, güreĢin yapıldığı günler, meydancı, peĢrev, hakem, usta çırak iliĢkisi,
aracı, yemek, Ģalvar alma, oyun kuralları gibi ritüellere ilaveten düğün güreĢi yapmıĢ
pehlivanlar olmak üzere 17 alt baĢlık altında ele alınmıĢtır. Düğün güreĢleri yirminci yüzyılın
son çeyreğine kadar Malatya‟nın Darende ilçesinde ayak, orta, baĢaltı ve baĢ olmak üzere dört
sıklette ve diğer ilçelerde de tek sıklet olarak hemen hemen her düğünde yapılmıĢtır. Bu
tarihlerden sonra kültürel değiĢim sürecinin etkisiyle düğün güreĢlerine rastlanılmamıĢtır.
Anahtar Kelimeler: Düğün, Düğün GüreĢleri, ġalvar, Malatya, Ritüel
ABSTRACT
By means of this study, it has been tried to determine current situation, and the
historical course and stages of wedding wrestling that has crucial role in traditional sports in
the region of Malatya.
Data collection, interview and screening methods are used in the research. 20 people
were interviewed in order to the rules and kinds of wedding wrestling.
The wedding wrestling that is an important part of traditional culture of Malatya
Region is categorized under 17 headings such as call-out/invitation, prizes, wrestling pitch,
water deliverer, costume, music, weights/categories, wrestling dates, fieldsman, peĢrev
(overture), referee, relations between master and apprentice, intermediary, foods, taking
277
shalwar (Ģalvar alma), rules for wrestling and other rituals in addition to wrestlers that took
part in wedding wrestling.
Wedding wrestling was held until last quarter of twentieth century in almost any
wedding in the district Darende in Malatya under four weight categories such as food (ayak),
middle (orta), below head (baĢaltı) and head whereas it was held in one weight category in
almost any wedding in other districts. After last quarter of twentieth century, such wrestling
has not been seen due to results of cultural changes
Key words: Wedding, Wedding Wrestling, shalwar (Ģalvar), Malatya, Ritual
278
MĠLLĠ VE MANEVĠ DEĞERLERĠN KORUNMASI VE
GELĠġTĠRĠLMESĠNDE ATA SPORUMUZ GÜREġĠN ÖNEMĠ
Aydoğan Soygüden1, Mehmet Gül2
Erciyes Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
ÖZET
GüreĢ sporu geçmiĢten günümüze kadar milli ve manevi değerlerimizi besleyen çok
önemli kaynaklardan bir tanesidir. Türk halk kültürünün Ģekillenmesinde önemli yapı
taĢlarındandır. Kültürel tarihimize baktığımızda birçok yerde güreĢ ile ilgili konuların
olduğunu görmekteyiz. Böyle bir kaynağın daha aktif kullanılarak kültürel değerlerimizi
korumak ve geliĢtirmek için bir araç olarak kullanılması gerektiği düĢünülmektedir. Bu
çalıĢma, milli ve manevi değerlerimizin korunması ve geliĢtirilmesi için ata sporumuz güreĢin
yaygın bir Ģekilde kullanılmasına dikkat çekmek amacıyla yapılmıĢtır. ÇalıĢma literatür
taraması Ģeklinde hazırlanmıĢtır. Günümüzde kültürel yozlaĢma ile beraber toplumumuzda
değerler kaybı meydana gelmektedir. Milli ve manevi değerlerden oluĢan bu tür kayıpları
korumak için güreĢ gibi ata sporlarımızı bir araç olarak kullanılabiliriz. Özellikle ata
sporumuz güreĢin içerisinde geçen milli ve manevi kültürümüzü besleyen kavramlar yeni
nesil gençlerimizde ilham kaynağı olabilir. Spor sadece fiziksel geliĢimi değil aynı zamanda
fizyolojik, psikolojik, kiĢilik ve karakter geliĢimine katkıları bulunmaktadır. Ata sporumuz
güreĢ binlerce yıllık tarihimizde her zaman en önemli milli sporlarımızdan bir tanesidir.
Sonuç olarak günümüzde meydana gelen değerler kaybına neden olan etkenleri ortadan
kaldırmak için ata sporumuz güreĢ bir araç olarak kullanılabilir.
Anahtar Kelimeler: Milli ve Manevi Değerler, Türk Halk Kültürü, Ata Sporumuz GüreĢ
279
THE IMPORTANCE OF OUR ANCESTORS SPORT WRESTLING WITH THE
PROTECTION AND DEVELOPMENT OF NATIONAL AND SPIRITUAL VALUES
Wrestling sport is nourishment of our national and spiritual values of the past to the present is
one of the most important sources. One of the most important building stone in the formation
of the Turkish folk culture. We see that the subject related to wrestling in many places we
look at our cultural history. Such a resource is used more actively to protect our cultural
values and is thought to be used as a tool to develop. This study was made for our ancestor
sport of wrestling use of widespread a way to draw attention to the protection and
development of our national and spiritual values. The study was prepared by a literature.
Today, cultural degeneration occurs with the loss of value in our society. Our ancestor sports
such as wrestling can be used as a tool as to protect such losses arising from national and
spiritual values. In particular, the concepts of ancestor sport wrestling to feed our national and
spiritual culture and can inspire a new generation of our young people. Sports are not only for
physical development but also make contributions to the development of physiological,
psychological, personality and characters. Our history of thousands of years our ancestors
sport of wrestling is always one of our most important national sports. As a result, today our
ancestors sport wrestling to eliminate the factors that cause the loss of occurred value used as
a tool.
Keywords: National and Spiritual Values, Turkish folk culture, Our Ancestors Sports
Wrestling
280
NASIL BĠR KIRKPINAR OLMALI?
Ġlhan TOKSÖZ
Trakya Üniversitesi Kırkpınar BESYO Spor Yöneticiliği Bölümü KIRKPINAR BESYO
ÖZET
Bu araĢtırmada her yıl Edirne ilinde gerçekleĢen Geleneksel Kırkpınar Yağlı
GüreĢleri organizasyonunun mevcut durumu incelenerek organizasyonun ve içinde bulunan
etkinliklerin nasıl planlaması ve ne Ģekilde yürütülmesi gerektiği ile ilgili açıklamalara yer
verilmektedir. 2010 yılında UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Miraslar listesine
alınan ve 2016 yılında 655.‟incisi gerçekleĢecek bu köklü yapının yönetim, planlama ve
etkinlik süreçlerini verimli hale getirecek araĢtırmaların yapılması, ülkemizde böyle değerli
bir mirasın korunması ve geliĢtirilmesi açısından önem arz etmektedir. Bu doğrultuda yapılan
bu araĢtırmanın Kırkpınar Yağı GüreĢleri Festivali‟nin planlanması ve verimli kılınması
konularında yol gösterici olacağı düĢünülmektedir.
Anahtar kelimeler: Tarihi Kırkpınar Yağlı GüreĢleri, Edirne, Kültürel Miras, Spor,
Organizasyon
HOW KIRKPINAR SHOULD BE ?
ABSTRACT
In this research, the current situation of Traditional Kırkpınar Oil Wrestling
organization which is held every year in Edirne was studied and some statements were made
deal with how this organization and the events within the scope of it should be planned and
conducted. It is all important to make researches for making the management, planning and
activity processes of this long-standing structure which was added to Intangible Cultural
Heritage List by UNESCO in 2010 and is going to be held 655th time in 2016 more
productive in terms of preserving and developing such a precious heritage in our country. It is
considered that this research made in this direction will be a guide in the areas of planning
and making Traditional Kırkpınar Oil Wrestling Festival more productive.
Key words: Traditional Kırkpınar Oil Wrestling,
Organization
281
Edirne, Cultural Heritage, Sport,
OSMANLI ARġĠV BELGESĠNDE: XIV. YÜZYIL BURSA AHMED-Ġ
DÂ'Ġ MAHALLESĠNDE ĠKĠNCĠ BĠR GÜREġ TEKKESĠ
Mehmet TÜRKMEN1
1 Ondokuz Mayıs Üniversitesi YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi
ÖZET
Dünyada ve Türklerde ilk spor formatına giren ve ilk kurumsallaĢan sporun güreĢ
olduğu bilinmektedir. Osmanlı‟da “güreĢ tekkeleri” öncelikli yaptırılan kurumsal binalar
içerisinde yer almaktaydı. Miri veya evlâdilik olsunlar gelir getirecek vakfiyeler bağlanıyor,
bugün bunlar Osmanlı arĢivi dediğimiz belgelerle kayıt altına alınıyordu. ÇalıĢmada
Osmanlı‟nın 1326 da fetih edip 1336 dada ilk baĢkent yaptığı ve ilk güreĢ tekkesini kurduğu
Bursa‟da, yine aynı yüzyılın sonlarında yapılmıĢ ikinci bir güreĢ tekkesin olduğundan
bahsedilecektir.
Tarama yöntemiyle yapılan bu çalıĢma, Osmanlı arĢiv vesikasından faydalanılarak
yapıldı. 25 Temmuz 1726 tarih, fon kodu Ġbnül Emin Evkaf olan belge çalıĢmanın merkezi
olarak alındı. Ayrıca kaynağı kendi yerinde ve kendi tarihi karakteriyle araĢtırmak için
Bursa‟ya gidilerek söz konusu güreĢ tekkesinin orijin yeri tespit edildi. Bilinen ilk güreĢ
tekkesinin yeri ile arasındaki mesafe ölçülerek yerel haritası çıkarıldı ve seçici özelliği olan
bazı fotoğraflar ile de çalıĢma desteklendi.
Bu güreĢ tekkesinin 1389 – 1398 tarihlerinde yapılıp, I. Beyazıt tarafından vakfiyeler
bağladığı; miri olduğu, ilk yapıldığı yerinin Bursa‟nın Ahmed-i Dâ'i Mahallesi‟nde ve
bugünde aynı adı taĢıyan caminin hemen sol bitiĢiğinde olduğu belirlendi. GüreĢ tekkeleri
geleneğine uygun olarak imar edildiği; bugün iĢgal edilmesine rağmen ünlü bir pehlivanın
mezarının hala yerinde durmasından belirlendi. GüreĢ tekkesinin XVII. Yüzyılın baĢına kadar
aktif olduğu, bu tarihten sonra ilgisizlikten dolayı çevresinde bulunan sakinler tarafından özel
mülkiyetlerine geçirilmek istediği, ancak Bursa haremeyn vakıfları müfettiĢi Süleyman
tarafından mahkemeye verilerek, tekrar eski misyonuna kavuĢtuğu sonucuna varılmıĢtır.
Anahtar Kelimeler: Bursa, Osmanlı, güreĢ tekkesi.
282
IN OTTOMAN ARCHIVES DOCUMENT; A SECOND WRESTLING LODGE IN
BURSA AHMED-I DA'I DISTRICT IN 14th CENTURY
ABSTRACT
Wrestling is known to be the first shaped into sport format and institutionalized sport in the
World and Turks. Ottoman “Wrestling Lodges” was located in corporate buildings that build
primarily. Whether principality or heritage based or not foundations that will bring income
were connecting and recording to the today we call Ottoman archives. In this study, where
Ottoman conquest in 1326 and made capital in 1336 and established the first wrestling lodge
in the Bursa, will be mentioned that a second wrestling lodge was built in the later same
century.
This study conducted with the screening method is done by benefiting from the Ottoman
archive documents. The document that 25 July 1726 dated and Ġbnul Emin Evkaf fund coded
is considered as a core of this study. Also in terms of investigating with its own place and
own historical character we went to Bursa and identify the location of origin of the said
wrestling lodge. The local map created by the measuring distance between the first wrestling
lodge and its and the work is supported by some of distinctive photos.
It‟s learned that this wrestling lodge established between 1389 – 1398, connected by Beyazıt
the First to the foundations, related to principalities, the first place is in Bursa Ahmed-I Dai
neighborhood and today right next to the same named mosque. Wrestling lodges is allowed
accordance with the tradition, although it is today occupied but determined by the tomb of a
very famous wrestler still remains. To conclude, the wrestling lodge is an active state in the
early 17st century, after that they want to put in their private property by residents because of
the lack of interest but sued by the Bursa haremeyn foundations inspector Suleyman and
regained its old mission.
Keywords: Bursa, Ottoman, wrestling lodge.
283
GĠRĠġ
Tekkelerin kuruluĢ yönünden en kapsamlısına “hânkâh”, onun küçüğüne “tekke”, daha
küçüğüne “zaviye”, dergâh merkezî pozisyonda olanlara da “âsitâne” denilmektedir (Cebecioğlu,
2009: 646). Osmanlı vesikalarında da güreĢ tekkeleri; “küĢtig‟ran/ küĢti-gîran ”, “küĢti-ca”,
“pehlüvânân tekyesi”, “güleĢciler tekkesi”, “pehlivan mektebi” Ģeklinde geçmektedir (BOA,
C.MF:1712 / 14017; MF. MKT: 996 / 46). Binicilik ve atıcılık baĢta olmak üzere Türkistan
kökenli birçok sporun üst veya ana birimi olan güreĢ tekkelerine, çağdaĢ araĢtırmacılar “güreĢ
tekkesi” veya “pehlivan tekkesi” tabirini kullanırlar (Yıldız 2002: 140; FiĢek 1985: 30). Batılı
araĢtırmacılar da “güreĢ eğitim merkezleri”, “sporcu eğitim merkezleri” ve “spor akademileri”
kavramını kullanırlar (Stojanow 2007: 160; Petrov 1984: 41-42; Nadiem 1968: 12).
Yöneticilerine ise “Ģeyh, duacı, mürĢit, yol atası, postniĢin, baba, dede” deniliyordu. Öğrencilerine
kıdeme göre “talib, acemi, Ģakirt, miyander”, kıdeme bakılmaksızın geneline ise “derviĢ” denilirdi
(BOA, DH. MKT: 2247-27; C. MF:1288 / 0841; C. MF: 7756/0839).
Az nüfuslu, yüksek idealli Osmanlı Devleti‟nin kurucuları ile bunlara hizmette bulunan
tarikat Babaları, çoğa karĢı durabilmesi, nitelikli insan sahibi olmasıyla mümkündü. Nitelikli
insansa, kurumsallaĢma ile yetiĢebilirdi (Arabacı 1999: 141; Köprülü 1991: 46; Barkan 1942: 282).
Osmanlı kuruluĢundan itibaren alınan her kasaba ve Ģehre ilk önce kadı ve subaĢı atıyor,
hemen ardından dini, siyasi ve sosyal hizmet binaları yaptırıyordu (Atsız 1970: 21-22;
Hüsameddin 1926: 284-292). Bunların yanı sıra güreĢ tekkeleri kuruyorlardı. Devletin birçok
sosyo-kültürel ve ekonomik fonksiyonlarını da yerine getiren bu kurumlar, aynı zamanda
faaliyet gösterdiği coğrafya halkları tarafından da büyük kabuller görüyordu (Kahraman 1995:
189-190; Kara 1990: 77; Laqueur 1979: 21).
Osmanlı güreĢ tekkeleri, adına münhasır olmanın da ötesinde yapısı ve etkileri bakımından
Türk kültürünün temelini oluĢturan en önemli olgulardan biriydi. Dolayısıyla “tekke
pehlivanlığı” gibi milli kültür unsurlarıyla beslenmiĢ tarihi miraslar, sadece Osmanlı ve onun
devamı olan Türkiye‟nin tarihi değerleri değildir. Kaynağını aldığı Türkistan ve tüm Türk
dünyasının ortak değerleridir (Krasilnikov, 2004: 17). GüreĢ tekkeleri ile ilgili monografik bir
çalıĢmaya henüz rastlanılamamaktadır. Sınırlıda olsa yerli ve yabancı bağlayıcı çalıĢmalar
bulunmaktadır. Bunların çoğu kaynaklardan kopup nakillerle ve özelliklede Evliya Çelebi‟nin
aktarımlarına dayalı olarak yapmıĢlardır. GüreĢle ilgili yapılmıĢ çalıĢmalarda, menakıbeci bir
tarih anlayıĢı veya tefrikacı bir anlatımın ötesine gidilememiĢtir. Daha doğrusu çoğu birinci el
kaynakların yokluğunda dönüp dolaĢıp aynı kaynakları kullanmıĢlardır. Böyle çalıĢmalar ise
284
güreĢin kurumsal tarihi ve analitik derinleĢmesinin önünde duran bir engeldir. Sporun bugün
fenomen olduğu, küreselleĢme ile birlikte milli kültür unsurlarının törpülendiği dünyamızda,
Osmanlı güreĢ tekkelerinin amaç değerlerinin yeniden el üstünde tutulmasına ihtiyaç vardır
düĢüncesindeyiz.
ÇalıĢma, pehlivan tekkelerinin geçmiĢini, kuruluĢ felsefesini, yerine getirdiği
fonksiyonları bu doğrultuda yaygınlaĢmasını anlamaya yönelik bir araĢtırma olma iddiasında
değildir. Fakat geleceğinin inĢası bakımından önem arz emektedir. Zira çalıĢmanın merkezine
alınan, yeni ve yeri tespit edilecek olan Bursa‟daki bu ikinci güreĢ tekkesi birinci el kaynaktır.
Tekkeler miri (devlete ait) veya evlâdilik (soy esasına dayalı olarak) olsun devlet
tarafından çağında gelir getirecek vakfiyeler bağlanıyor, bunlar bugün arĢiv dediğimiz
belgelerle kayıt altına alınıyordu. Ancak Türkiye‟de spor tarihçiliğinde belgelerden
faydalanma alıĢkanlığı pek yoktur. ÇalıĢma Bursa‟da yine aynı yüzyılın sonlarında yapılmıĢ
ikinci bir güreĢ tekkesinden bahsedilecektir. ÇalıĢmanın amacı; Bursa Ahmed-i Dâ‟i
mahallesinde yapılmıĢ bu güreĢ tekkesini belgeye dayalı olarak meĢruiyetini gösterip spor
literatürüne kazandırmaktır. Bu bağlamda çalıĢmanın özgün olmasına dikkat edilmiĢtir.
MATERYAL VE METOD
Osmanlı güreĢ tekke veya zaviyeleri için sınırlıda olsa yerli ve yabancı bağlayıcı
çalıĢmalar bulunmaktadır (Stojanow 2007: 160; Yıldız 2002: 140; Kahraman 1995: 189-190;
Petrov 1984: 36-42; Nadiem 1968: 10-24). Bunların bazı özgün olanı dıĢında, çoğu bir birinin
tekrarı durumundadır. Fakat burada ilk defa ele alınacak olan Bursa‟daki ikinci bir güreĢ
tekkesiyle ilgili hiçbir disiplinde çalıĢmaya rastlanılmamaktadır.
Tarama yöntemiyle yapılan bu araĢtırma, birinci el kaynak sayılan Osmanlı arĢiv
vesikasından faydalanılarak yapılmıĢtır. “Hicri 25 Zilkade 1138 tarih, Dosya No: 39, Gömlek
No: 4515, Fon Kodu: İbnül Emin Evkaf” olan belge çalıĢmanın merkezi olarak alınmıĢtır.
Belge tahlil edilip, metindeki diplomatik unsurlarla birlikte aslına sadık kalınarak okundu ve
transkripsiyonu yapıldı. Ardından aynı Ģekilde sadeleĢtirildi.
1336 tarihinde Nilüfer Hatun tarafından Osmanlı‟nın ilk güreĢ tekkesi olarak kale içine
yaptırılan ile aynı olabileceği varsayımından hareket edilmek zorunluluğu doğdu. Zira Evliya
Çelebi‟den (II.-2005: 17-19) çağdaĢ araĢtırmacılara tüm kaynaklar dizisi Bursa‟da tek bir güreĢ
tekkesi olduğunda ısrarlı gözüküyorlardı (Kara 1990: 77; Hüsameddin, 1926: 284-292). Ancak
285
bu orijinal Osmanlıca belge (BOA, ĠE.EV: 39/4515) sadeleĢtirilince gösterilen adresin kale
içinden farklı bir yerde olduğu kuĢkusunu oluĢturdu. Bunun için ilkin Ahmed-i Dâ‟i
Mahallesi ile Kale içi adreslerinin aynı olup olmadığı sorusuna cevap arandı.
Konunun daha iyi anlaĢılabilmesi için kaynağı kendi yerinde ve kendi tarihi
karakteriyle araĢtırıldı. Akıcı bir sentez uygulayabilmek için söz konusu bulunan güreĢ
tekkesi ile bilinen ilk eski tekkenin bulunduğu bölgeye gidildi. Ġkisi arasındaki mesafe
ölçülerek yerel haritası çıkarıldı ve güreĢ tekkelerinin maddi ve manevi karakterine uygun
olup olmadığı da araĢtırıldı. Bu bağlamda seçici ve de ayırıcı özelliği olan bazı fotoğraf ve
haritalar ile çalıĢma desteklendi ve de aĢağıdaki bulgulara ulaĢıldı.
BULGULAR
Orhan Gazi Bursa‟yı aldığı (1326) tarihten 10 yıl sonra (1336) Osmanlı'ya ilk baĢkent yapmıĢtı.
Aynı yılda eĢi Nilüfer Hatun (Holofira) tarafından ilk "GüreĢçiler Tekkesi", kale içinde bulunan
Bey Sarayı yanına yaptırıldı. Hisar‟ın Kaplıca Kapısı yanında ve sur dibindeki bu kapalı binaya
çok sayıda vakıf bağlamıĢtı (Kara, 1990: 77; Atsız, 1970: 21-22; Hüsameddin, 1926: 284-292).
Evliya Çelebi‟nin Bursa‟ya gittiğini söylediği 1640 yılında “Tekke-i hayy-ı Bursa: Tekke-i rüfai
birdir ama fukarası cümle garibandır. GüreĢçiler tekkesi birdir” (II.-2005: 18). “Tekke-i hayy-ı”
tabirinden bu bilinen tekkenin aktif olduğu anlaĢılmaktadır. Bununla birlikte I. Beyazıt „in kentin
güneyindeki PınarbaĢı'na güreĢ talimi ve halkın eğlence yeri olarak bir geniĢ alan yaptırdığı
bildirilmekteydi (Yıldız, 2002: 153; Kahraman-II, 1989: 9). G. D. Kyle; Grekler ‟de MÖ 540-516
yıllarından itibaren “Pale-estra” adında devletin büyük desteğiyle güreĢ eğitim kurumların
olduğunu; burada “Kato-pale” ve “Orthia-pale” adında iki tür güreĢ eğitiminin verildiğini
bildirmektedir. Devamında da; “Bunlardan ikincisi 1336 yılında I. Orhan Gazi‟nin eşi Holofira
tarafından kopya edilip Bursa‟ya yapıldı. Sonra bu kurumlar Osmanlı‟da o kadar tuttu ve yayıldı
ki, asıllarını bile geçecek düzeye geldi” (2010: 41-43).
Osmanlı‟nın ilk baĢkenti olan Bursa‟da Türk kültüründe engin bir yeri olan güreĢin yapılan ve
yaptırılan mekânları Ģimdiye kadar sadece bu bilgilerle sınırlıydı. Konuda derinleĢmek için
ArĢivi Katalogları taranır iken Ģu konu baĢlığına rastlanıldı (BOA, ĠE. EV: 39/4515):
“Bursa'da Ahmed Dai mahallesinde keştgir pehlivanlara sükna olmak üzere Sultan Yıldırım
Bayezıd tarafından vakf edildiği halde Kalaylı oğulları tarafından zabt olunan tekyenin
pehlivan-ı şehriyariden Hamza'nın ilmatısı mucibince vaz-ı sabıkına ircaı hakkında Bursa
Haremeyn Müfettişi Süleyman'ın yazdığı arz”.
286
Hicri 25 Zilkade 1138 /25 Temmuz 1726 tarihli bu belgenin ikinci satırında “keĢtgir”,
sekizinci satırında “güĢtegîr” geçmekteydi. Her iki kelimenin kökü de “güreĢ” kelimesinin
Farsça karĢılığı olan “küĢti” sözcüğünü karĢılamıyor veya müteradifleri değildi.
Birincisi
“seyir ve temâĢâ etmek gezmek” anlamına gelmekte, ikincisi ise bir baklagil cinsine tekabül
ediyordu. Her iki terimin eki olan “gîr” ise; Farsça (giriften) “tutmak, yakalamak” mastarının
emir köküdür. Türkçedeki “yapan, tutan”, gibi mânalara gelir ve kelimenin sonuna eklenir ki,
giriĢ baĢlığında da yazıldığı gibi “küĢti-gîr” (küĢti = güreĢ, gîr = tutanlar- yapanlar) ekini
doğru yansıtıyordu. Kelimenin kökünde bir yazım hatası olabilir veya yazıldığı dönemde bu
Ģekliyle doğru algılanabilirdi. Arkasından “pehlivanlara sükna / güreĢçilere ait” cümlesi ve
takibeden tüm ifadeler buranın bir güreĢ tekkesi olduğunu müĢahhas bir Ģekilde ortaya koydu.
ġekil (Belge) 1: BaĢbakanlık Osmanlı ArĢivleri (BOA) Tarih: 25 Zilkade 1138, Dosya
No: 39, Gömlek No: 4515, Fon Kodu: Ġbnül Emin Evkaf
287
ĠE. EV: 39 / 4515_01 (TRANSKRĠPSĠYON)
288
Salı Günü Divan-ı Hümayun'da atik defterden Derkenar, Buyuruldu.
Tatbik: mutabıktır
Mühür.
Taht-ı nezâret-i aliyyede olan evkâfdan merhûm Sultan Yıldırım Bâyezid Hân Vakfı'ndan Ahmed Dâ„î
mahallesinde vâki„ geştgîr pehlivânları iskân olunmak için binâ ve vakıf olan pehlivan tekpyesi dimekle ma„rûf
tekye murûr-ı eyyâm ile harab olmağın civârında sâkin Kalaylıoğulları Emin, Abdullah nâm kimesneler mülkiyet
üzre zabt ve harîmini kendüye mülk bahçe ve tekyenin ba„zı duvarını hedm idüp vakfa gadr itmekle civârında
sâkin bî-garaz müslimînden li-ecli'l-ihbâr meclis-i şer„a hâzırûn olan el-hâc Mehmed bin Osman ve Mustafa bin
Abdülkadir ve Memiş bin el-Hâc İbrahim ve Bayram bin Veys ve Hasan bin Şükür ve Mustafa bin Abdullah ve
el-Hâc Mehmed bin el-Hâc Hüseyin ve Osman bin Osman ve sâyirleri bu vechile takrîr-i kelâm ederler ki
kadîmü'l-eyyâmdan ile'l-ân mevzi„-i mezbûr güştegîr pehlivanları tekyesi olup pehlivanlardan âyende vü revende
misâfireten sâkin oldukları ma„lûmumuzdur deyü âlâ tarîki'ş-şehâde her biri haber vermeleriyle mûcebince
tekye-i mezbûr mezbûrların yedinden alıpın yine ke'l-evvel ibkâ buyurulmak ricâsına pehlivânân-ı şehriyârîden
Hamza Pehlivan iltimâsıyla ol ki vâki„u'l-hâldir pâye-i serîr-i a„laya arz u i„lâm olundu. bâkî fermân men lehü'lemrindir. 15 Zilkade 1138.
Hurrire fi'l-yevmi'l-Hamis ve'l-ışrîn zilkade lisene semaniy ve selâsîn ve miete ve elf
Eddâî
El-abdü'dâî li-deleti'l-aliyye Süleyman el-Müfettiş Hilafet-i bi-evkafi'l-haremeyn Burusa
ĠE-EV: 39 / 4515-01 (SADELEġTĠRME)
Yüce nezaretinizde olan vakıflardan merhum Sultan Yıldırım Bayezid Han vakfından [Bursa'da] Ahmed Dâ‟î
mahallesinde güreş pehlivanları iskân olunmak için bina edilip vakf edilen ve Pehlivan Tekkesi adıyla bilinen
tekkenin zamanla harap ve kullanılamaz hale gelme sebebiyle yakınlarında sakin. Kalaylıoğulları Emin ve
Abdullah adlı şahısların burayı kendi mülklerine geçirdikleri, avlusunu da bahçe olarak kullanmaya başladıkları
ve ayrıca tekkenin bazı duvarlarını da yıkarak vakfa zarar verdikleri çevre sakinleri tarafından ihbar
olunmuştur. Bunun üzerine Hacı Mehmed bin Osman, Mustafa bin Abdülkadir, Memiş bin Hacı İbrahim,
Bayram bin Veys, Hasan bin şükür, Mustafa bin Abdullan ve Hacı Mehmed bin Hacı Hüseyin ve Osman bin
Osman ile diğer bazı şahıslar mahkemeye davet edilerek konu hakkında bilgi talep edildiğinde. Bu durumu
doğrulamışlar; "çok eski zamanlardan beri bahsi geçen mıntıkanın, güreş pehlivanları tekkesi olup
pehlivanlardan gelip-gidenlerin burada misafireten kaldığını biliriz" diye şahitlik etmişlerdir. Gereğince adı
geçen tekke söz konusu şahısların elinden alınıp yine eskiden olduğu gibi amacına hizmet etmesi saray (padişah)
pehlivanlarından Hamza pehlivan tarafından da iltimas etmektedir. [07.15.1726].
Yüce Devletiniz için her daim duacınız
Bursa Haremeyn Vakfıları Müfettişi Süleyman
Arz edildiği üzere zabt edilmesi için hüküm buyuruldu
[Metindeki diplomatik unsurlar]
Salı Günü Divan-ı Hümayun'da atik defterden Derkenar, Buyuruldu.
Tatbik: mutabıktır
Mühür.
18. yüz yılın ortalarından itibaren güreĢ tekkelerinin vakıf mallarına, hatta faaliyet binasına
çevre sakinleri veya Osmanlı paĢaları tarafından müdahalelerin (zabtıyla füruhtu) olduğu
289
görülmektedir (BOA, A.MKT. NZD: 308/ 42; ĠE. EV: 39/ 4515; Gökçen 1946: 37). Bu
tevliyet ve vakıfların zapt olunmasından da anlaĢılacağı gibi tekkeler atıl durumdadır. Ahmed
Dâ„î‟ deki güreĢçiler tekkesi de pasif durumdadır ve faaliyet binasına çevre sakinleri
tarafından el konulduğu görülmektedir. GüreĢ tekkelerine müdahalelerin tamamına yakını
“Mahkeme-i ġer‟iyye Sicilleri” defterlerinde yer alırken (Gökçen 1946: 37, 90, 92), bu
tekkeye müdahaleye menin Ġbnül Emin Evkaf‟ta yer aldığı gözükmektedir. Osmanlı güreĢ
tekkelerinin devletin birçok sosyal fonksiyonlarını da ifa etmekteydi. Sekizinci satıda geçen
gelen geçen (âyende vü revende) yolculara sınıf ve statü ayırmaksızın eskiden olduğu gibi
tekrar yedirip içirip konaklatılmalı denilmektedir.
ġekil 2.1: Bursa Kalesi ile Ahmed Dâ‟î Mahallesi Mesafesini Gösterir Kroki
Ahmed Da’i
ġekil 2.2: Bursa Kalesi ile Ahmed Dâ‟î Mahallesi Mesafesini (3.8 km) Gösterir Kroki
290
ġekil 3 (1-2): Teke önünde bulunması gereken ünlü bir pehlivanın mezarının görüntüleri
ġekil 4 (1-2): Tekkenin sağ bitiĢiğindeki Ahmed Dâî Camisi görüntüleri
291
ġekil 5 (1-2): Yer Kapı (Bâb-ı Zemin); Bursa Hisarı‟nın güneydoğu bölümündeki kapısıdır.
Tahtakale kapısından iki sur arası koridora girildikten 90-100 metre ileride bulunan ve iki sur
arası koridordan ilk Ģehir içi sur kapısıdır. Nilüfer Hatun‟un tahmini 1336 yılında yaptırdığı
ilk güreĢ tekkesi bu kapının giriĢinin hemen solundaydı (Kale içinde Bey Sarayı‟nın
yakınında). Kapı, 2007 yılında aslına uygun olarak onarılmıĢtır.
292
TARTIġMA
GüreĢ tekkeleri yapılırlarken nüfus yoğunluğu ve kaynak israfı dikkate alınıyordu. Buna
göre irili ufaklı güreĢ tekkeleri, Ġmparatorluğun her tarafına yayılmıĢ ve derinlemesine
teĢkilatlanmıĢtı. Büyük yerleĢim yerlerinde bir veya birkaç tekke, küçük yerleĢim yerlerine ise
zaviyeler yapılıyordu (FiĢek, 1985: 30). Tekkelerinin giderleri yaptıranların bağladığı vakıf
gelirlerinden karĢılanırdı (BOA, HAT: 1594/70). Hatta bazıları “Müstesna Vakıf” kabul edilmiĢ ve
I. Mahmud dönemine (1730) değin korunmuĢtur. Müstesna vakıflar, her türlü vergiden muaf
oldukları gibi yaptıkları sosyal iĢlevlere bağlı olarak devletten yardım da alıyorlardı. Osmanlının
ikici BaĢkenti Edirne‟de 160 pehlivanın yatılı kaldığı Veliyyüddin Mahallesinde ġeyh Cemalettin
GüreĢçiler Tekkesi vardı (BOA, C. EV: 127/ 6345). Henüz yeri ve kapasitesi tespit edilememekle
birlikte 14 Rebiulâhir 1211 tarihli bir belgede, yine Edirne'nin Hadim TimurtaĢ Mahallesi'nde de
bir güreĢ tekkesi vardı (BOA, C. EV: 470/ 23764). Ġstanbul‟da ise bilindiği gibi Pehlivan ġuca ve
Demir Baba olmak üzere tekkeden de büyük olan 300 pehlivanın barındıkları (Evliya I, 2003: 587)
iki hânkâh vardı (BOA, C.MF: 95/ 4712_ 1-2-3). Ancak Bursa‟da da olması gereken ikinci bir
tekkenin bu çalıĢmayla birlikte ortaya çıkmıĢ olması, Osmanlı‟nın güreĢte kurumsallaĢma
geleneğine uygun düĢmektedir.
GüreĢ tekkeleri yaptırılan tarafından vakfedilen mal ve mülklerin gelirleriyle hayatlarını
idame ettiriyorlardı. Belgede net olarak görüldüğü gibi tekkeye I. Bayezid (1360-1402) tarafından
vakfiyeler bağlanmıĢtır. Eğer vakıf gelirleri gider fazlası veriyorsa, zamanla ġumnu Musa Baba ve
diğer güreĢ tekkeleri örneğinde olduğu gibi (BOA, C. EV: 214 / 10691), gelir fazlasıyla sosyal
veya dini hizmet binaları tekkelerin yanı baĢına yaptırılırdı. ġekil 4‟deki Ahmed Dâî Camisi de
büyük olasılıkla böyle yaptırılmıĢtır.
Dâî; “duâ eden, duâcı”, Ahmed Dâ‟î ise; “Duacı Ahmet” demektir (Devellioğlu, 1996: 162).
Osmanlıda duacılık (salavatçıyan) bir sosyal örgüttür (BOA, TS.MA.d: 1532). GüreĢ
organizasyonları esnasında günümüzün cazgırlık görevini yapan eğitimli, hitabeti güçlü, Ģair ruhlu
ve yeteneğinde ihtirâmat-ı fâika (yüksek itibarlı) kiĢilerdi. Ġdari yapı tarafından hep himaye ve ihya
edilmiĢler, 1827 yılına değin bu mesleği ifa edenler güreĢ tekkeleri Ģeyhleriydiler (BOA, TS.MA.d:
2353 - 070, 1) Tekke Ģeyhleri bu vasıfların yanısıra güreĢ geçmiĢleri parlak ve güreĢte ustalık
düzeyine ulaĢmıĢ kiĢiler olmak zorundaydılar. Bunlar huzur güreĢlerinde en azından baĢpehlivanlar
kadar ve çoğu zaman daha fazla padiĢahların ihsanına mazhar olurlardı (BOA, TS.MA.d: 2352 –
325, 1). 14. yüzyılın ikinci yarısıyla, 15. yüzyılın baĢında yaĢamıĢ olan Ahmed Dâ‟î (ölümü 1421) ,
I. Bayezid tarafından 1389 yılında manzum eseri “Çeng-nâme” den dolayı Germiyan
293
Oğulları‟ndan Bursa‟ya getirtilmiĢtir. Bu ilk eserinde pehlivan ruhunu iyi iĢleyen Ahmed Dâ‟î,
1389 yılına kadar Bursa‟da Ģakirt/ çırak (muhtemelen güreĢ tekkesinde pehlivan eğitimi vermiĢtir)
yetiĢtirmiĢtir. Tüm yönleriyle güreĢ tekkesi Ģeyhi olma vasıflarına haiz biri olduğu gözükmektedir
(Ertaylan, 1952: 3, 12- 13; UzunçarĢılı, 1932: 213-214).
Her güreĢ tekkesinin içinde eskiden ün salmıĢ bir pehlivanın türbesinin bulunması (Edirne
ġeyh Cemaleddin GüreĢçiler Teknesi‟ndeki Er Sultan türbesi örneğinde olduğu gibi), zorunlu
bir âdeti kadimdi (FiĢek, 1985: 32). GüreĢ tekkelerini BektaĢi senkretizmli Ģeyhler yönetir, bu
geleneğe göre de eğitin – öğretim verilir, Ahilik ritüellerine göre de derviĢlere (öğrenciler)
kademe verilirdi (Tan, 1976: 56). Bu çevre diyagramından gelen Ģeyhler, Orta Asya‟daki
“ata” sıfatını Horasan‟dan Anadolu‟ya Baba, Dede, Pir, Abdal, Kalender ve Gazi gibi adlara
dönüĢtürmüĢlerdi. Bu gelenekten gelen tarikat ehlinde gaza kaçınılmazdı ve pehlivan olmak
dini vecibe ve milli bir vazife olarak algılanırdı (Köprülü, 1991: 46). Farsça kökenli
“pehlevan” dan gelen “Pehlivanlık” ise; 12. Yüzyılda “Yiğit, mert, cengâver, bilgili, arlı,
güreĢçi” anlamına gelen Orta Asya‟nın “Alp” sıfatından dönüĢmüĢtü (TokmaĢeva, 2008: 427431). BaĢta ġekil 3‟ de “Pehlivan Dede” görüntüsü, eylemleri, Ģeyhlik sıfatlarıyla, fikri ve
Ģekliyle, kısacası her yönüyle Osmanlı güreĢ tekkeleri ve misyonuyla bire bir örtüĢmektedir.
SONUÇ
Ahmed-i Dâ'i Mahallesi‟ndeki bu güreĢ tekkesinin XVIII. Yüzyılın baĢına kadar
aktifken, bundan sonra ilgisizlikten dolayı çevresindeki sakinlerden Kalaylıoğulları kardeĢler
tarafından özel mülkiyetlerine geçirilmek istenmiĢtir. Eski saray (padiĢah) pehlivanlarından
Hamza, Bursa Haremeyn Vakıfları MüfettiĢi Süleyman‟a durumu Ģikâyetle bildirmiĢ, müfettiĢ
tarafından mahkemeye verilerek, tekrar eski misyonuna kavuĢtuğu anlaĢılmıĢtır.
Bursa‟nın Ahmed Dâ‟î Mahallesindeki bu güreĢ tekkesi, I. Beyazid tarafından 1389 –
1393 yılları arasında yaptırdığı ve vakfedildiği ve de miri olduğu;
Osmanlı‟nın ilk güreĢ tekkesi olarak bilinen ve Nilüfer Hatun tarafından kale içine
yaptırılan tekkeden farklı olarak onun güney batısında ve 3,8 km mesafede yer aldığı;
Osmanlı‟nın ilk baĢkenti Bursa‟da 14. Yüzyılın sonlarında yapılmıĢ ikinci bir güreĢ tekkesi
bulunduğu;
Evliya Çelebi‟nin Bursa‟ya gittiğini söylediği 1646 - 1647 yıllarından yaklaĢık 250 yıl önce
bu tekkenin faaliyette olduğu;
294
Pehlivan Dede türbesinin hala yerinde durabilmesi, özellikle “Dede” tabirinin
kullanılması, Ahmed Dâ‟î Cami‟sinin bitiĢiğinde yer alması, en önemlisi bütün bunların
Osmanlı güreĢ tekkesi kodlarıyla bire bir örtüĢmesi tekkenin yerinin burası olduğu;
Tekkenin hizmet binası ve önünde bulunması gereken açık alan idman sahsı
günümüzde tamamen iĢkâl edilmiĢ durumdadır. Ama bugünkü Bursa‟nın Ahmed-i Dâ'i
Mahallesi‟nde ve aynı adı taĢıyan caminin hemen sol bitiĢiğinde olduğu;
ArĢiv belgelerine ve olayın geçtiği bölgede yapılan gözlemlere dayalı olarak tesbit
edilerek bu sonuçlarına varılmıĢtır.
Ayrıca tekkenin bulunduğu mahallenin adını taĢıyan, Ģair, edebiyatçı ve adına müsemma
duacı (salavatcı) Ahmed Dâ‟î, I. Beyazid tarafından tekkenin kuruluĢunun hemen peĢinden
Bursa‟ya getirtilip Ģakirt (çırak/talebe) yetiĢtirildiği ve 1398 yılına kadar bu görevini
sürdürdüğü belirlenmiĢtir. GüreĢ tekkesi Ģeyhliği vasıflarına haiz olduğu belirlenen bu zât,
büyük ihtimalle burada Ģeyhlik yapmıĢtır
KAYNAKLAR
A – BaĢbakanlık Osmanlı ArĢivleri (BOA)
Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi Defterleri (TS. MD. d): D. 2352 – 325, 1; D. 2353 - 070, 1; D. 1532.
Belge Tasnifleri: A.MKT. NZD: 308/42; C. EV: 214 / 10691; C. EV: 127/ 6345; C. EV: 470 / 23764; C. MF:1288 / 841;
C.MF: 7756 / 0839; C. MF: 95 / 4712_ 1-2-3; C. MF:1712/14017; HAT: 1594/70; DH. MKT: 2247-27; ĠE. EV: 39 / 4515-01;
MF. MKT: 996 / 46;
B - Nakil Kaynaklar
ARABACI, Caner (1999). "Osmanlı Spor KuruluĢları - Vakıf ĠliĢkisi", Osmanlıda Spor Sempozyumu (Kitabı), Alâeddin
Keykubat Kampusu, 26-27 Mayıs, Konya.
ATSIZ, H. Nihal (1970). AĢıkpaĢaoğlu Tarihi, Birinci BasılıĢ, 1000 Temel Eser: 23, Ġstanbul: Milli Eğitim Basımevi
BARKAN, Ö. Lütfi (1942). “Ġstila Devirlerinin Kolonizatör Türk DerviĢleri ve Zaviyeler", Ankara: Vakıflar Dergisi, Sayı:
II, ss.279-304.
CEBECĠOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, Ġstanbul: Ağaç Kitabevi Yayınları.
DEVELLĠOĞLU, Ferit (1996). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 13. Baskı, Yayına Hazırlayan S. Güneyçal,
Ankara: Sözlük Dizisi 1, Aydın Kitabevi Yayınları.
ERTAYLAN, Ġsmail Hikmet (1952) Ahmed-i Dâ‟i‟ nin Hayatı ve Eserleri, Ġstanbul.
EVLĠYÂ ÇELEBĠ Seyahatnamesi (C.1-3. 2006). (Haz: A. Kahraman – Y. Dağlı ), C.1-3, Ġstanbul: YKB Yay. -2353,
Edebiyat-717.
295
FĠġEK, Kurthan (1985). 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, Ġstanbul: Gerçek Yayınevi.
GADLO, A.V. (1987). Etnografiya narodov Sibiri i Dalnego Vostoka, Leningrad, s. 85.
GÖKÇE, Ġbrahim (1946). Sicillere Göre XVI. Ve XVII. Asırlarda Saruhan Zaviye ve Yatırları, Ġstanbul: Marifet Basımevi.
HAFIZ HIZIR ĠLYASAĞA (1987). Letâif-i Enderun &Tarih-i Enderun 1812-1830, (Haz. Cahit Kayra), . Ġstanbul: GüneĢ Yay
HÜSAMEDDĠN, Hüseyin (1926). “Orhan Bey‟in Vakfiyesi”, Tarih-i Osmani Encümeni Mecmuası, 1 Eylül, Sayı: 17.
KAHRAMAN, Atıf ( 1989). Cumhuriyete Kadar Türk GüreĢi, ( 1989a/C. 1 & 1989b/C. 2 ), Ankara: Kültür Bakanlığı
Yayınları: 1028 & 1029.
KARA, Mustafa (1990). Bursa‟da Tarikatlar Ve Tekkeler 1, Bursa: Uludağ Yayınları.
KYLE, G. Danold (2010) Sport in the Cultures of the Ancient World, Londra: OU. Press.
KRASĠLNĠKOV, V. P. (2004) “Kontseptsiya stanovleniya i formirovaniya traditsionnykh igr i sostyazaniy korennykh
narodov Sibiri”, Teoriya i praktika fiz. Kultury, No: 4, s. 17.
KÖPRÜLÜ, Fuat (1991). Türk Edebiyatında Ġlk Mutasavvıflar, (7. Baskı), Ankara: D. Ġ. B. Yay: 118, Ġlmi Eserler: 11.
LAQUEUR, Hans Peter (1979). Zur kulturgeschichtlichen Stellung des Turkischen einst und jetzt, Frankfurt/ Bern/
Cirencester: Europäisch Hochschulschriften, Reine XXXV, Bd. 2.
NADĠEM, Ġhsan (1968). Trace of Turkey in Ġndian Wrestling, London: Oxford University Press.
NOBLE, Graham (2001). “The life and deth of the Terrible Turk”, Journal of Manly Arts, (3 February 2001), pp: 18-30.
OCAK, Ahmet YaĢar (2000). “Osmanlı Devleti‟nin KuruluĢunda DerviĢlerin Rolü”, Osmanlı Devleti‟nin KuruluĢu,
Efsaneler ve Gerçekler: TartıĢma Panel Bildirileri (Ankara, 19.03.1999), Ankara, 2000, s. 74-75.
PETROV, Raiko (1984). Wrestling in Bulgarian, Sofia: SELA Press.
STOJANOW, Valeri (2007). “Genesis and Development ofthe (Turkish Question) in Bulgarian”, pp: 160-194, BulgarianHungarian Scholary From II, Sofia: May 16-17, Nation and Minorities in Central and South-East Europe.
TAN, Nail (1976).“Tarihi Türk GüreĢi Hakkında Notlar”, Geleneksel Türk Sporları Semineri, Ankara: K.TD. Yay.
TOKMAġEVA, M.A. (2008). “Kuzbas yerli halkları (ġor - Teleutlar) beden eğitimlerinin organize edilmesi”, Sibirya
halklarının tarihi- kültürel etkileĢimleri: Uluslararası ilmi- pratik konferans malzemeleri. Novokuznetsk: KuzGPA. ss:
427-431
UZUNÇARġILI, Ġsmail Hakkı (1932). Kütahya ġehri, Ġstanbul Devlet Matbaası, s, 213, 214,
YILDIZ, Doğan (2002). Çağlarboyu Türkler‟de Spor, Ġstanbul: Telebasım Yayıncılık
296
OSMANLI GÜREġ TEKKELERĠ VE GREK GYMNASIONLARININ
ĠNCELENMESĠ
Ali Kerim YILMAZ1 Ceyhun BĠRĠNCĠ1 KürĢat ACAR1 Fatih KarakaĢ1
1
Ondokuz Mayıs Üniversitesi YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi
ÖZET
Türk toplumlarının sosyo-ekonomik yapı ve yaĢayıĢlarının neredeyse her bölümünde yer alan
güreĢ, edebiyat, sanat ve geleneklerinin teĢekküllerinin de hemen hemen tamamında önemli bir
yer tutmuĢtur. GüreĢ sporu aynı zamanda genel ve özel merasimlerinde de Türk toplumlarının
ayrılmaz bir parçası haline geldiği bilinmektedir. Osmanlı devletinde sporsal yapı incelendiğinde
kurumsallaĢan ilk sporun güreĢ olduğu görülmüĢtür. Bu teĢkilatlanma merkezi bölgelerde GüreĢ
(Pehlivan) tekkeleri ile taĢralarda GüreĢ zaviyeleri olarak belirlenmiĢtir. Grek toplumuna
bakıldığında ise kent agoraları(kırsal spor alanları)‟nın elveriĢsizliği sonucunda erkek çocukların
ve delikanlıların eğitmenler gözetiminde koĢu, at biniciliği, disk atma, boks ve güreĢ yapmaları
için „‟gynmnasion‟‟ olarak nitelendirilen kamusal spor alanları ve merkezleri yapılmıĢtır.
Gymnasionlarla içiçe bulunan ve bazen ayrıca yapılan Palaistra(güreĢ yeri) genellikle
gymnasionların ayrılmaz bir parçası ve en karakteristik bölümü olmuĢ ve zamanla
polislerin(kentlerin) tamamlayıcı öğelerinden biri haline gelmiĢtir. AraĢtırmamızda tarih-tarama
yönteminden yararlanıldı. Konuyla ilgili sınırlı sayıda bulunan çalıĢmalardan, gymnasionlar,
güreĢ tekke ve zaviyerleriyle ilgili yapılan bazı bağlayıcı ve monografik çalıĢmalara değinildi.
Belgelere dayalı kaynakların yanı sıra Osmanlı arĢiv belgelerinden de nakil çalıĢmamızda
kullanıldı.Osmanlı GüreĢ tekkeleri ve Grek gymnasionları incelendiğinde her ikisinde de
kendilerine özgü inanç ve geleneklerine dayalı sosyal-dini ve sosyo-ekonomik anlamda kurumsal
örgütlenmeler görülmüĢtür. Ġki yapının ortak özelliklerine bakıldığında eğitimlerin sadece spor
üzerine değil aynı zamanda beĢeri bilimler, kültürel eğitimler, dini ve askeri eğitimleri de içinde
barındırdığı açıkça görülmekte olup bununla beraber burada yetiĢenlerin bulundukları
toplumlarca saygın kiĢilikler olarak görüldüğü ve devlet iĢleyiĢlerinde yer aldıkları tespit
edilmiĢtir.
Anahtar Kelimeler: GüreĢ Tekkesi, Gymnasion, Palaistra, Osmanlıda GüreĢ
297
ANALYSIS OF OTTOMAN WRESTLING LODGES AND GREEK GYMNASIONS
ABSTRACT
Wrestling, which takes part in almost every part of the socio-economic structure and way of
life of Turkish societies, has also kept an important place in organizations of literature, art and
customs. It is also known that wrestling is an inseparable part of Turkish societies in general and
private ceremonies. When the sportive structure of the Ottoman Empire is analyzed, it can be
seen that wrestling was the first sport to institutionalize. This organization was specified as
Wrestling (Pehlivan) lodges in central areas and as Wrestling Zawiyas in rural areas. When the
Greek society is examined, it can be seen that, as a result of the inconvenience of agoras (rural
sport areas), public sport areas and centers known as “gymnasion” were made for boys and
teenagers to run, ride a horse, throw disc, box and wrestle while accompanied by trainers.
Palaistra(wrestling area), which was nested within gymnasions or sometimes built separately,
was an indispensable part and the most characteristics part of gymnasions and became one of the
supplementary components of polis (cities). Our study made use of history-screening method. Of
the limited number of studies on the subject, monographic studies on gymnasions, wrestling
lodges and zawiyas were referred to. As well as resources based on documents, transfers from
Ottoman archive documents were also used. When Ottoman lodges and Greek gymnasions are
examined, it can be seen that both have social-religious and socio-economic organizations based
on their beliefs and traditions. When the common characteristics of both structures are examined,
it can clearly be seen that trainings were not only on sports, but they also included humanities,
cultural education, religious and military training. In addition, it was found that the people
trained in these places were considered as respectable people by the society they lived in and
they had places in state affairs.
Key Words: Wrestling in the Ottoman Empire, Wrestling lodges, Palaistra, Gymnasion
298
GĠRĠġ VE GENEL BĠLGĠLER
ÇalıĢmanın Önemi ve Amacı
Osmanlı Pehlivan tekkeleri, kendine özgü özelliklerinden ve adına münhasır olmasının
da ötesinde yapısı ve etkileri bakımından incelendiğinde de Türk kültürünü oluĢturan en
önemli olgulardan biri olduğu bilinmektedir[1, 2 ,3]. Bu bakımdan düĢünüldüğün de tekke
pehlivanlığı gibi Ģanlı ve milli kültür unsurlarıyla beslenmiĢ büyük bir mirasın sadece
Osmanlı devleti ve devamında gelen Türkiye tarihinde değil, doğuĢunun baĢladığı Tüm Türk
dünyasının ortak değerlerindendir[4]. Aynı Ģekilde Grek gymnasionları da stoa ve agoralardan
sonra Antikçağ döneminde Grek halkının ayrılmaz bir parçası olduğu ve polislerin (Ģehir)
içerisinde palaistra‟nın yanı sıra büyük Ģehirlerde en az iki ya da daha çok gymnasion olduğu
bilinmekte olup, kendi palaistraları olmayanların bir palaistra kiralamak ya da genel
gymnosia‟ları kullanmak zorunda olmaları gymnosiaların Grek kültüründe hem kentsel hem
de kültür açısından tamamlayıcı öğelerden biri olduğunu açık bir Ģekilde göstermektedir[5].
ÇalıĢmamız da dünya tarihinde önemli yer tutmuĢ iki milletin yaĢamlarının içinde direkt
olarak yer tutmuĢ ve birbirinin benzeri olan güreĢ tekkeleri ile gymnasionlar hakkında özgün
bir değerlendirme yapılmıĢtır. Bu çalıĢma güreĢ tekkelerinin ve gymnasionların geçmiĢini
anlamaya bu iki farklı kültürün geçmiĢten günümüze gelen benzerlikleri hakkında bilgi
vermek adına önem arz etmektedir.
GüreĢ Tekkeleri ve Gymnasionların Etiminolojisi-Terminolojisi
GüreĢ tekkelerinin kuruluĢ yönünden en büyük ve kapsamlı olanına „‟hankah‟‟ onun
biraz daha küçüğüne „‟tekke‟‟, en küçüğününe ise „‟zaviye‟‟ ismi verilirdi. Dergah merkezi
pozisyonda olanlara da „‟asitane‟‟ denilirdi [6]. Osmanlı arĢivlerinde güreĢ tekkeleri „‟ KüĢtica, KüĢtig‟ran, KeĢt-gir, Pehlüvanan Tekyesi, GüleĢciler Tekkesi, Pehlivan Mektebi‟‟
isimleriyle de geçmektedir[4,7,8]. Binicilik ve atıcılık baĢta gelmek üzere Türkistan kökenli
çok fazla sporun üstünde veya ana faktörü olan güreĢ tekkeleri, günümüz Türk bilim adamları
tarafından GüreĢ Tekkesi ve Pehlivan Tekkesi ismiyle anılmıĢ, batılı araĢtırmacılar ise, GüreĢ
Eğitim Merkezleri, Sporcu Eğitim Merkezleri ve Spor Akademileri kavramlarını
kullanmıĢlardır[9,10,11]. GüreĢ Tekkeleri yöneticilerine ise „‟ġeyh, Duacı, MurĢit, Yol atası,
PostniĢin, Baba, Dede‟‟ deniliyordu. Öğrencilerine ise derece sıralamasına göre „‟Acemi,
ġakirt, Miyander‟‟, kıdeme bakılmaksızın geneline verilen isim ise „‟DerviĢ‟‟ denilirdi[4].
Gymnasiolar kuruluĢ bakımından incelendiğinde genellikle kent yönetimlerince inĢa
ettirildiği ve büyük kentlerde palaistraların yanı sıra, iki ya da daha çok sayıda yapıldığı
299
görülmüĢtür. ĠnĢa edildikleri dönem koĢulları incelendiğinde öncelikle asker yetiĢtirilmesi
amaç olsa da fiziki eğitim ile ruhsal ve zihinsel eğitiminde ön planda olmasına özen
gösterilmiĢtir. Gymnasio‟ların baĢında tüm faaliyetlerden sorumlu „‟Gymnasiarkhos‟‟
unvanına sahip yöneticiler vardır. Burada yetiĢen atletlerin antrenör ve eğitmenlerine ise
„‟gymnastes‟‟ adı verilirdi. Gymnasiolarda güreĢ baĢta olmak üzere birçok branĢ olduğu için
buradaki sporcuların yada öğrencilerin genel adı „‟atlet‟‟ olarak adlandırılırdı. Burada atletler
yaĢlarına göre sınıflandırılırlardı.
BULGULAR
GüreĢ Tekkeleri ve Gymnasioların KuruluĢu ve YaygınlaĢması
Nüfusu az, yüksek hedefli Osmanlı Devleti‟nin kurucuları ile devlete hizmette bulunan
tarikatların, çoğunluğa karĢı durabilmesi ve geliĢmiĢ ve nitelikli olmakla mümkündü. Nitelikli
ve geliĢmiĢ insan ise Ģüphesiz ki kurumsallaĢma ve eğitimle olabilirdi [13,2,3]. Osmanlı
Devleti kuruluĢundan itibaren (1299) alınan her toprağa yani Ģehir ve kasabalara ilk önce kadı
ve subaĢı atıyor, bunlardan hemen sonra dini, siyasi ve sosyal sosyal hizmet binaları
açtırıyordu[4,14,15].
Kurulan
bu
teĢkilatlanmanın
yanı
sıra
güreĢ
tekkeleri
de
kuruyorlardı[16,17,18]. GüreĢ tekkeleri yapılmadan önce dikkat edilen hususlar nüfus
yoğunluğu ve kaynak israfından kaçınmaktı. Öncelikle batı sınırları baĢta gelmek üzere, irili
ufaklı güreĢ tekkeleri, imparatorluğun dört bir yanına yayılmıĢ ve teĢkilatlanmıĢtır. Büyük
yerleĢim yerlerinde genellikle bir veya birkaç tekke, az nüfuslu ve küçük yerleĢim
merkezlerine ise tekkelerin küçükleri olan zaviyeler yapılıyordu[9]. GüreĢ tekkelerinin
giderleri tekkeleri yaptıranların bağladığı vakıf gelirlerinden karĢılanırdı. Merkezden uzak
Anadolu‟nun birçok beldesinde ise zaviye giderleri meslek örgütü olan Ahi teĢkilatları
üstleniyordu. Hem Ahi teĢkilatları olsun hem de merkezi vakıflar olsun, tümünün gelirleri
ticari kuruluĢlar, tarım iĢletmeleri ve meskenlerden oluĢmaktaydı[4].
Grek gymnasionlarına bakıldığında ise kuruluĢ aĢamasında güreĢ tekkelerinde olduğu
gibi büyük kent ve yerleĢim merkezlerine genellikle iki yada daha fazla gymnasion yapıldığı
görülmüĢ, Gymnasionlar Osmanlı GüreĢ Tekkelerinde olduğu gibi devletin dört bir yanına
yayılmıĢtır. Bu alanların inĢa aĢamaları genellikle kent yönetimlerince yapılmıĢ, gereken
harcamalar ise çoğunlukla kendi kaynakları olmakla beraber bazen Ģehir hazinesinden veya
diğer özel Ģahıslardan sağlanan yardımlardan (leitourgia) sağlanır ve bu hizmetlere karĢılık
kendilerine kent yönetimleri tarafında altın taç ile onurlandırılırlardı[5].
300
GüreĢ Tekkeleri ve Gymnasionların Fiziki Yapısı
Osmanlı GüreĢ Tekkelerinin büyüklüğü yada nüfusu ne olursa olsun en azından
küçüklü büyüklü 24 öğrenci ve 12 misafir yatak odası ve bir Ģeyh odası olmak zorundaydı.
Oda yerine hücre ve loca isimlerinin kullanıldığıda görülmüĢtür. Bunların haricinde mütevelli
toplantı mabeyni adı altında öğrencilerinde teorik ders aldıkları yerler, antrenman
mabeyni(alanı), hamamı, fırını, ve mutfağı vardı. Yazları açık alanda güreĢ yapılabilmesi için
tekkelerin yanında büyük çimli bir saha bulunurdu. Tekkelerin yapılıĢı için belirli bir
konumlanma olmaz iken genelde ünlü bir pehlivanın türbesinin yanına yada o tekkeyi kuran
ġeyh veya Pehlivanın türbesi tekkenin hemen yanına yapılırdı. GüreĢ Tekkelerinin genellikle
hemen bitiĢiğinde büyük bir ambarı bulunur, bu ambara vakıflardan ve vakıf gelirlerinden
toplanan yiyecekler, diğer malzemeler ve yakıtlar konulurdu[4,18].
Grek Gymnasiolarında fiziki yapı incelendiğinde ise kurulacağı yerin spor çalıĢmaları
ve askeri eğitim gereksinimlerine uygun bir yer olmasına özen gösterilmiĢtir. Eğitimin sağlıklı
ve düzenli bir alanda yapılabilmesi için, gölge yapan ağaçların altında, suyu bol, korunaklı bir
yerin seçilmesine özen gösterildiği görülmüĢtür. Gymnasionlar genellikle su kenarları ırmak,
çay, nehir kenarlarına kurulması tercih edildiği görülse de (Tarsus gençler gymnasion‟u
Kydnos
çayı‟nın
kenarında,
Olympia
gymnasion‟u
Kladeos
ırmağının
kenarında
kurulmuĢtur.) bazen su kanalları açılarak bu kanallardan beslenmiĢ bazen de Asos
(Behramkale)‟ ta olduğu gibi bir sarnıca depolanmıĢtır. Dinsel anlamda bakıldığında ise
gymnasionlar bulunduğu kentte saygı gören tanrıların yada yerel kahramanların kutsal alanına
bağlı olarak kurulmuĢtur. Bu alanlarda çoğunlukla Herakles ve Hermes‟ e tapınılsa da beden
ve ruh sağlığının önemli olduğu gymnasionlar da Asklepios‟ta büyük saygı görmüĢ ve çoğu
zaman gymnasion mekanlarının yanında bir Asklepios kutsal alanı ya da tapınağı yer
almıĢtır[4,19]. Genel olarak bakıldığında ise gymnasionların değiĢik koĢullar nedeni ile her
kentte farklı yerde konumlandığı, büyük yapı adalarını kapladığı, Hippodamos‟un geliĢtiridiği
planlı kentleĢmenin, baĢka yapıların yanı sıra gymnasionlar da etkisinin görülüp dikdörtgen
biçiminde ortaya çıkmaya sağladığı düĢünülmektedir. Kent merkezlerinin tam ortasına
kurulan gymnasionlar görülse de (Nikaia-Ġznik Gymnasionu) bu alanlar genellikle kentin tam
merkezinde konumlanmamıĢtır[4,19,20]. Gymnasionların Klasik Çağ‟ın sonlarına doğru ve
Helenistik Çağ‟da beden eğitimi ve genel eğitim için yapılan çeĢitli odaların bulunduğu,
sütunlu kare bir avluyu kapsayan daha değiĢik bir yapı olarak karĢımıza çıktığı
301
görülmektedir[4,19]. Roma Çağı‟nda büyük değiĢiklikler yaĢayan gymnasionlara hamam
geleneği eklenmiĢ ve Roma kültürüne has yeni bir yapı tipi ortaya çıkmıĢtır[19,20].
GüreĢ Tekkeleri ve Gymnasionlarda Verilen Eğitimler
GüreĢ tekkelerinin baĢına pehlivanlık adına yakıĢır, nam salmıĢ, gelenek ve
göreneklerini bilen, otoriter, okuma-yazma bilen iĢinin uzmanı Ģeyhler baĢa getirilirdi.
ġeyh‟ler de olması gereken özelliklerin baĢında olumsuz eleĢtiri almamıĢ ve halk arasında
saygın ve bilinen kiĢilerin olması gerekiyordu. Devlete ait olan tekkelere Ģeyhi devlet
atıyordu; evladilik olanlara ise eski Ģeyhin birinci derece yakınlarından atanırdı. Yani buradan
çıkacak özetle tekkelerde soy esası olduğu gözükmektedir[5]. ġeyhlik süresinde herhangi bir
sınırlama olmamakla beraber, iĢlerini yürütmesinde ve mağdur ve mahsur olmadığı sürece
görevine devam edebilirdi. ġeyh atamalarının onayı bulunduğu Ģehrin mahkemelerince
onaylanır idi. Sosyal hiyerarĢinin en üst noktasında bulunan Ģeyhler mütevellinin bilgisi
dahilinde zaviyeleri de kontrolü altında tutardı. ġeyhler güreĢcileri pehlivan geleneğine göre
yetiĢtirir, hakan huzurunda yapılan güreĢler sırasında güreĢçilerle beraber dualar
ederdi[4,8,16].Tekkelere alınan öğrencilerin etnik kökenine bakılmazdı. Osmanlı Devletinde
tekkelere giriĢ hakkı kazanıp burada eğitim almak, prestij kazanma açısından en önemli
vasıtalardan biri idi, bu yüzden tekkelere alınacak öğrencilerin bazı kriterleri sağlaması
gerekiyordu. Öğrenciler, tekkenin bulunduğu bölgede ki yapılan güreĢ müsabakalarında
psikolojik, ahlaki ve fiziksel olarak performansı yeterli bulunan 15-16 yaĢ aralığında ki
gençlerden seçilirdi [10,11]. Evliya Çelebinin tanımına göre tekkelere gürbüz, tuvan, server,
hünerver ve zoraver gençler alınırdı[4]. Tekkelerde düzenli bir Ģekilde ġeyh eĢliğinde önce
Gülbang-i Muhammedi çekilir, daha sonra ise pehlivanların pir olarak bildikleri Pir-yar-ı
Mahmud Veli adına Pazartesi, PerĢembe ve Cuma günleri hariç küdüm ve davul eĢliğinde
periyodik antrenmanlar yapılırdı [8]. Pazartesi ve PerĢembe günleri ise hakanın biniĢ günleri
olduğu için huzur güreĢleri yapılırdı[4]. Cuma günleri ise namazdan sonra halkında izleyip
güreĢebileceği meydanlarda genelde iane güreĢleri yapılırdı. Cuma güreĢleri, tarikat
tekkelerinde olduğu gibi kendine özgü törenlerle baĢlar ve devam ederdi. 17-20 yaĢ aralığında
ki güreĢçiler çıraklıktan ustalığa geçiĢi simgeleyen, Ahilik ve BektaĢilik geleneklerini
simgeleyen kıspet giyme törenleri yapılırdı [9,21,22]. GüreĢcilere antrenman ve müsabakalar
haricinde günde iki öğün bol yemek verilir ve aynı zamanda bu pehlivanlar gerektiğinde
askeri hizmete hazır bulunurlardı. Öğrenciler, pehlivanlık baĢta olmak üzere, çok yönlü
302
sporculuğun yanı sıra teorik olarak ta bir çok alanda eğitim alıyorlardı. GüreĢ tutamıycak yaĢa
geldiklerinde ise devletin farklı bünyelerinde görevlere atanıyorlardı [23].
Gymnasionların eğitim yapısında ise tüm etkinliklerin ve eğitim programlamasının
Gymnasiarkhos unvanıyla adlandırılan yöneticilerin gözetimi altında yapılırdı. Bu yöneticiler
halka açık gösteriler ve spor etkinliklerinden sorumlu olan, okulları yöneten ve yarıĢmacıları
denetim altında tutan kamu görevlileridir. Gymnasiarkhos‟un görevleri genelde, eğitim
düzenini sağlamak ve proglamlamak, öğretmenler ve çalıĢtırıcıların atanması, binaların ve
araç-gereçlerin bakımı ve tesisin tüm sorumluluklarının yanı sıra yarıĢmalarda kazanılan
ödüllerin dağıtımlarını da sağlamaktı. Yönetici eğitimi ve diğer harcamaları genellikle kendi
kaynaklarından yapar yeri geldiğinde de Ģehir hazinesinden veya özel Ģahısların sağladığı
yardımlardan (leitourgia) sağlardı. Atletlerin (öğrencilerin) eğitmenlerine ve antrenörlerine
verilen unvan ise Gymnates idi. Antik Çağ‟da okul eğitimi, bedeni ruhu ve zihni etkileyen
tüm biçim verici etkenleri kapsayan paideia‟nın ancak bir bölümü idi. Beden eğitimi, ağır
spor eğitimi, öğrenim ve genel oyunlar için her yaĢtan ve sınıftan insanlar gymnasionlara
gelirdi [5,24]. Genellikle kent (polis) yönetimlerince inĢa ettirilen gymnasionlar geniĢ bir spor
tesisi niteliği taĢımaktaydı. Yapıldıkları döneme bakıldığında öncelik olarak askeri eğitim
öncelik olsa da fiziksel, ruhsal, zihinsel eğitimde de yeterli düzeyde uyumun sağlanmasına
özen gösterilmiĢtir. Özellikle Helenistik Çağ‟da çok yönlü kullanılan bir tesis olan
gymnasionlar gençlerin (gymnos) olarak beden eğitimi yaptığı mekanlar olmuĢtur.
Gymnasion‟larda genellikle öğleye kadar güreĢ, boks, pankras, disk atma, uzun atlama, koĢu
gibi bedensel etkinlikler yapılırdı, öğle sonraları ise daha çok temel bilimler, dil ve gramer,
güzel konuĢma (retorik), çoğrafya, matematik ve müzik dersleri görülmüĢtür. GüreĢin
ağırlıkta olduğu spor müsabakalarının yanı sıra sporda sonra yapılan vücut bakımı, felsefe,
matematik, edebiyat müzik vs. öğretildiği gibi gymnasion‟ların kendi bünyesinde bulunan
halka açık kütüphaneler ve kent arĢivleri de bulunmaktadır[5].
TARTIġMA VE SONUÇ
Osmanlı güreĢ tekkeleri ve Grek gymnasionları incelendiğinde her ikisininde
bulundukları toplumun ayrılmaz birer parçası oldukları görülmüĢtür. KuruluĢ ve
yaygınlaĢması aĢamasında ise güreĢ tekkelerinin kuruluĢ amacının toplumun hem nitelikli ve
eğitimli bir toplum olması hem de karĢı güçlere karĢı diri bir toplum yaratma düĢüncesi
olduğu görülmüĢ olup tüm bunlar yapılırken dini ritüellere de bağlı kalmak amaçlanmıĢtır.
Gymnasionlar da ise amaç toplumun refahı, eğitimi ve güzel zaman geçirmesi olarak
303
belirlenmiĢ olup her iki kültürde bulunan bu yapılarda yetiĢen kiĢiler devletlerinin
birimlerinde zaman zaman önemli roller üstlenmiĢlerdir. Her iki yapıda bulundukları yerlerde
nüfus yoğunluğu gözetililerek yapılmıĢ olup Ģehir merkezlerinde Ģehrin büyüklüğü ve ihtiyaca
göre sayıları belirlenmiĢtir. Tekkelerin ve gymnasionların gelirleri bağlı oldukları vakıflar,
devlet destekleri ve gönüllülük esaslarıyla karĢılanmıĢtır. Fiziki yapılarına bakıldığında
tekkelerin olmassa olmazı büyüklüğü yada nüfusu ne olursa olsun en azından küçüklü
büyüklü 24 öğrenci ve 12 misafir yatak odası ve bir Ģeyh odası olmak zorundadır.
Gymnasionlar da Ģekil olarak böyle kural veya sayı yoktur sadece bu yapıların dikdörtgen
olarak yapıldığı görülmüĢtür. Tekkeler belli bir yere konumlanmaz iken genelde ünlü bir
pehlivanın türbesinin yanına yada o tekkeyi kuran ġeyh veya Pehlivanın türbesi tekkenin
hemen yanına yapılırdı. Gymnaisonlarda ise kurulacağı yerin spor çalıĢmaları ve askeri eğitim
gereksinimlerine uygun bir yer olmasına özen gösterilmiĢ, eğitimin sağlıklı ve düzenli bir
alanda yapılabilmesi için, gölge yapan ağaçların altında, suyu bol, korunaklı bir yerin
seçilmesine dikkat edilmiĢtir. Çoğu zaman gymnasion mekanlarının yanında bir Asklepios
kutsal alanı ya da tapınağın yer aldığı görülmüĢtür. Her iki kurumunda eğitim yapısı
incelendiğinde sadece beden eğitimi ve spor üzerine değil aynı zamanda temel bilimler, sanat,
dil ve gramer, güzel konuĢma, matematik, fizik gibi derslere de yer verilmiĢtir. Osmanlı güreĢ
tekkeleri isminden de belli olduğu gibi sadece güreĢ sporunu içerirken gymnasionlarda ise
güreĢin yanı sıra boks, pankras, disk atma, uzun atlama ve koĢu gibi branĢlara yer verilirdi.
Sonuç olarak her iki kurumunda devletin ve toplumun içerisinde çok önemli bir yer tuttukları
toplumun her bölümünde kültürüne ve yaĢam tarzına etki ettikleri açıkça görülmektedir.
KAYNAKLAR
1. OCAK, Ahmet YaĢar, (2000) “Osmanlı Devleti‟nin KuruluĢunda DerviĢlerin Rolü”, Osmanlı
Devleti‟nin KuruluĢu, Efsaneler ve Gerçekler: TartıĢma Panel Bildirileri (Ankara, 19.03.1999),
Ankara, 2000, s. 74-75.
2. KÖPRÜLÜ, Fuat (1991). Türk Edebiyatında Ġlk Mutasavvıflar, (7. Baskı), Ankara: D. Ġ. B. Yay:
118, Ġlmi Eserler: 11.
3. BARKAN, Ö. Lütfi (1942). “Ġstila Devirlerinin Kolonizatör Türk DerviĢleri ve Zaviyeler",
Ankara: Vakıflar Dergisi, Sayı: II, ss.279-304.
4. Türkmen M, Demirhan B. Osmanlı güreĢ tekkeleri ve fonksiyonelliği. Türk Halklarının
Geleneksel Spor Oyunları Kongre Dizisi. 20-22 Kasım 2015, BiĢkek-KIRGIZĠSTAN, s. 62-73
5. BaĢgelen N. Antik çağ kent yaĢamında kamusal spor mekanları ve Anadolu gymnasionları. 2.
Baskı, Ġstanbul, Arkeoloji ve sanat yayınları, 2009.
6. CEBECĠOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri Ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, Ġstanbul:
Ağaç Kitabevi Yayınları.
7. DEVELĠOĞLU, Ferit (1996). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 13. Baskı, Yayına
Hazırlayan S. Güneyçal, Ankara: Sözlük Dizisi 1, Aydın Kitabevi Yayınları.
8. EVLĠYÂ ÇELEBĠ Seyahatnamesi (C.1. 2006, C.3. 2001). (Haz: A. Kahraman – Y. Dağlı ), C.1,3,
Ġstanbul: YKB Yay. - 2353, Edebiyat-717.
304
9. FĠġEK, Kurthan (1985). 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, Ġstanbul: Gerçek Yayınevi.
10. STOJANOW, Valeri (2007). “Genesis and Development ofthe (Turkish Question) in Bulgarian”,
pp: 160-194, BulgarianHungarian Scholary From II, Sofia: May 16-17, Nation and Minorities in
Central and South-East Europe
11. PETROV, Raiko (1984). Wrestling in Bulgarian, Sofia: SELA Press.
12. NADĠEM, Ġhsan (1968).Trace of Turkey in Ġndian Wrestling, London: Oxford University Press.
13. ARABACI, Caner (1999). "Osmanlı Spor KuruluĢları - Vakıf ĠliĢkisi", Osmanlıda Spor
Sempozyumu (Kitabı), Alâeddin Keykubat Kampusu, 26-27 Mayıs, Konya.
14. ATSIZ, H. Nihal(1970). AĢıkpaĢaoğlu Tarihi, Birinci BasılıĢ, 1000 Temel Eser: 23, Ġstanbul:
Milli Eğitim Basımevi.
15. HÜSAMEDDĠN, Hüseyin (1926). “Orhan Bey‟in Vakfiyesi”, Tarih-i Osmani Encümeni
Mecmuası, 1 Eylül, Sayı: 17.
16. KAHRAMAN, Atıf ( 1989). Cumhuriyete Kadar Türk GüreĢi, ( 1989a/C. 1 & 1989b/C. 2 ),
Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları: 1028 & 1029.
17. KARA, Mustafa (1990). Bursa‟da Tarikatlar Ve Tekkeler 1, Bursa: Uludağ Yayınları.
18. LAQUEUR, Hans Peter (1979). Zur kulturgeschichtlichen Stellung des Turkischen einst und
jetzt, Frankfurt/ Bern/ Cirencester: Europäisch Hochschulschriften, Reine XXXV, Bd. 2.
19. Wycherley, R.E, Peripatos: The Athenian Philosophical Scene. II Greece & Rome, Second Series,
1962, c. 9, No:1, 2-21
20. Wycherley, R.E. , Antik Çağda Kentler Nasıl Kuruldu?( Çev. N. BaĢgelen, N. Nirven), 1991,
Ġstanbul
21. DELĠCE, Halil (2010). Koca Yusuf, 5. Baskı, Ġstanbul: Babıali Kültür Yayıncılık.
22. TAN, Nail (1976).“Tarihi Türk GüreĢi Hakkında Notlar”, Geleneksel Türk Sporları Semineri,
Ankara: K.TD. Yay.
23. HAFIZ HIZIR ĠLYASAĞA (1987). Letâif-i Enderun &Tarih-i Enderun 1812-1830, (Haz. Cahit
Kayra), GüneĢ Yay. Ġstanbul.
24. DürüĢken, Ç. ,‟‟Antik Çağ‟da Sporun Anlamı, Önemi ve Eğitimi‟‟, Türk-Alman Kültür
Diyaloğunda Spor Ahlakı ve Spor Felsefesine Yeni YaklaĢımlar Sempozyumu, Ġstanbul, s.127130, 1991
305
OSMANLI SARAYLARINDA GÜREġÇĠLERĠN ĠSTĠHDÂMI VE
ROLLERĠ
Mehmet TÜRKMEN1 Osman ĠMAMOĞLU1 Onur ÖZTÜRK1
1
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimler Fakültesi
ÖZET
Bu çalıĢmada Osmanlı Devletinde Saraylarda istihdam edilen güreĢçiler ve rolleri
incelenmeye çalıĢılmıĢtır. Literatür ve belge taraması yapılmıĢtır. Osmanlı Devletinin
KuruluĢundan itibaren güreĢte kurumsallaĢtığı, güreĢe ve güreĢçilere de hamilik yaptığı
bilinmektedir. Osmanlı güreĢ tekkeleri ile mektepler gibi kendi kurumlarının alt yapısından
yetiĢenlerin tamamına, ikinci olarak da taĢrada yetiĢen pehlivanların bir kısmına saraylarda
kadro verdiği tespit edilmiĢtir. Bu güreĢçilerin bir kısmı sosyal statüsünü artırmıĢtır. Örneğin
“baĢ vezir/vezir-i azam” olan olmuĢtur. PadiĢahın Sarayındaki güreĢçilerin içlerinden biri
“pehlivan kâhyası” olarak görevlendirilerek pehlivanların kendi iç düzenini sağlamakla, diğer
saray halkıyla iliĢkilerini ve yapacakları iĢleri düzenlemekle görevli olurdu. PadiĢahın
huzurunda “huzur güreĢleri” yapılırdı.
Osmanlı saraylarında istihdam edilen güreĢçiler bazen saray entrikalarına
karıĢtırılmak istenmiĢ ise de devleti ve milleti için olumlu hizmetleri ile anılmaları gerektiği
düĢünülmektedir. Her Ģeye rağmen milli ve dini kültürün taĢıyıcılığını yapmıĢlardır.
Anahtar kelimler: Osmanlı sarayı, güreĢ, istihdâm
306
EMPLOYMENT AND ROLES OF WRESTLERS IN THE
OTTOMAN PALACE
ABSTRACT
This study attempted to examine the Ottoman Empire in the palace employed wrestlers
and roles. Literature and document scanning is performed. Since the establishment of the
Ottoman Empire as an institution in wrestling, wrestling and wrestlers it is well known to his
patronage. All those grown from their own institutions, such as schools with infrastructure
Ottoman wrestling lodges the second, the team has been established that some of the
provinces in the palace grown wrestlers. Some of this wrestler increased social status. For
example, they‟re been "grand vizier / queen-i-azam". One of them wrestlers in the Sultan's
palace "wrestler steward" to provide its own internal layout of the wrestlers as we nominate
the other court would be obliged to regulate the work they do and their relations with the
public. Sultan's presence "peace wrestling" was held.
Wrestlers who are employed in the Ottoman palace is sometimes thought that the court
was asked to mix the machinations of the state and should be referred to the positive service
to the nation. Despite everything, they became the bearer of national and religious culture.
Keywords: Ottoman palace, wrestling, employment.
307
PREPUBERTAL ERKEK ÇOCUKLARIN GÜREġ SPORUNA KATILIM
SEBEPLERĠ
Mehmet Akif ZĠYAGĠL1
2
Mehmet TÜRKMEN 2
1 Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSĠN
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi-SAMSUN
ÖZET
Ergenlik öncesindeki erkek çocukların güreĢe eğitimine baĢlarken katılım için en baĢta
gelen sebepler arasında eğlenmek, oyun oynamak, sağlık, beceri geliĢimi, sportmenlik ve iyi
vatandaĢlığın geliĢtirilmesi gösterilirken kazanmak veya Ģampiyon olmak en son sırada
öneme sahiptir. Bu çalıĢmanın amacı, GüreĢ Eğitim Merkezleri özel yetenek sınavına katılan
çocukların güreĢi tercih nedenlerinin belirlenmesidir.
Konya‟da 2003 yılında yapılan GüreĢ Eğitim merkezleri (GEM) sınavlarına katılan
ortalama yaĢ değeri 11.36 ± 0.480 yıl olan 11-12 yaĢları arasındaki toplam 456 erkek
prepubertal güreĢçi katılmıĢtır. Katılımcılara açık uçlu “niçin güreĢ sporu yapmak
istiyorsunuz?” sorusu yöneltilmiĢtir. Katılımcıların cevapları yüzdelik değerler olarak
sunulmuĢtur.
Bu çalıĢmanın bulguları, katılımcıların % 51,7‟sinin “sevdiği için”, % 20.5‟inin
“Ģampiyon olmak için”, % 11.6‟sının “ata sporu olduğu için”, % 3.9‟unun “yatılı okumak
için”, % 3.7‟si “aile tavsiyesi ile”, % 2.8‟i “iĢ sahibi olmak için”, % 1.1‟i “ailesine faydalı
olmak için” güreĢ sporuna baĢladığını göstermektedir. Katılımcıların güreĢe katılım için
gösterdiği diğer sebeplerin her birinin % 1‟in altında olduğu görülmektedir.
Sonuç olarak, ergenlik öncesi çocukların yarısının sevdikleri için güreĢe doğru Ģekilde
yöneldikleri açıktır. Uzun yıllar sürecek yoğun güreĢ antrenmanlarına düzenli ve etkin Ģekilde
katılımın sağlanmasında, ergenlik öncesi dönemde, oyun ve eğlence beklentisi ile çocukların
ilgisinin sportif baĢarıdan daha çok onların fiziksel, zihinsel, sosyal ve psikolojik
geliĢimlerine çekilerek çocuğun doğru nedenler ile kendi kendine motive olması önemli
sağlanmalıdır.
Anahtar kelimeler: GüreĢ, oyun, katılım, ergenlik öncesi.
308
REASONS TO THE PARTICIPATION OF WRESTLING SPORT FOR
PREPUBERTAL BOYS
ABSTRACT
At the beginning of wrestling education for prepubertal boys, the participation reasons
in wrestling including fun, playing games, health, skill development, sportsmanship and the
development of good citizenship are accepted as positive attitudes than expecting to win and
to be champion. The purpose of this study was to determine the participation reasons to
wrestling activities for children who attended the talent identification for Wrestling Training
Centers.
The data were collected from 456 prepubertal boys aged between 11.36 ± 0.480 years
with an age range of 11-12 years attending the talent identification scouting for Wrestling
Education Centers of Turkey in Konya in 2003. An open-ended question of “why would you
like to do the sport of wrestling?” was directed to participants. Answers of the participants are
presented as percentages.
The results of this study showed that 51,7% of the participants‟ “for love”, 20,5% of
them “to be champion”, 11,6% of them “forefather sport of wrestling”, 3,9% of them “to be
boarding student”, 3,7% of them “family advice”, 2,8% “to have a job”, 1,1% “to be useful
for their family”, started to sport of wrestling. Each of the other reasons to participate
wrestling showed below 1% is observed.
In conclusion, half of the prepubertal boys preferred to the sport of wrestling because
of their love. In prepubertal period the expectations of gaming and entertainment, physical,
mental, social and psychological development are right attitudes than sporting success toward
long lasting intense wrestling practice in ensuring regular and effective participation. The
right reasons to participate wrestling education with the child self-motivated to be important
should be provided.
Key words: Wrestling, game, participation, prepuberty.
309
GĠRĠġ
Passer (1981) çocukların sportif etkinliklere katılım sebepleri olarak beceri geliĢimi,
bir gruba mensubiyet, heyecan, mücadele, baĢarı, statü, fiziksel uygunluk ve enerji boĢalımı
gösterilmiĢti. Ġyi nedenlerle spora baĢlama, uzun vadede çocukların etkinliklere katılımdan
daha çok yarar sağlamasını mümkün kılacaktır. YanlıĢ nedenlerle sportif etkinliklere katılım,
çocuğun erken yaĢta sportif çalıĢmaları terk etmesi ile sonuçlanabilir. Antrenörler sadece
sportif baĢarılarla ilgili değil çocukların bütünsel olarak değerlendirilmesi ve çok yönlü
geliĢimi hedeflemelidir. Öncelikle onların topluma yararlı ve ahlaklı iyi insanlar olarak
yetiĢmelerini, ömür boyu sağlığını koruyabilen ve geliĢtiren bireyler olmalarını, yetenekli
çocukların
Olimpiyat
Oyunlarına
kadar
uzanan
organize
kulüp
çalıĢmalarına
yönlendirilmesini temel hedefler olarak seçmelidir.
Ergenlik öncesindeki erkek çocukların güreĢe eğitimine baĢlarken katılım için en baĢta
gelen sebepler arasında eğlenmek, oyun oynamak, sağlık, beceri geliĢimi, sportmenlik ve iyi
vatandaĢlığın geliĢtirilmesi gösterilirken kazanmak veya Ģampiyon olmak en son sırada
öneme sahiptir. Çocukların sportif etkinliklere katılımında önem sırasına göre; sportif
etkinliklere baĢlangıcında çocukların sürekli katılımının sağlanması, eğlence ve oyun
ihtiyacının karĢılanması, aktivitelerdeki çeĢitlilik, spor ortamının sosyal açıdan güvenliği,
yaralanmalara karĢı güvenlik tedbirlerinin alınması, ahlak ve karakter geliĢtirme, akademik
baĢarı ile fiziksel, sosyal ruhsal ve zihinsel geliĢim hususlarına dikkat edilmelidir. Sportif
baĢarı en son sırada önemsenmelidir. Kendi dürüst oyun ve meslek ahlakı ilkelerine bağlı olan
ve çocukların uygun beceri ve kapasiteleri nasıl geliĢtireceğini bilen bir antrenör, rehberlik
ettiği çocukların ihtiyaçlarını anlayarak onların baĢarılarından daha çok gayret ve çabalarını
ödüllendirmelidir. GüreĢ sporun yapmayı seven ve güreĢ antrenmanlarında eğlenen
sporcuların antrenörleri onların erken yaĢlarda baĢarılarından daha çok geliĢimlerini
önemsediğinde geleceğin Ģampiyon güreĢçilerinin temelini oluĢturmuĢ olacaktır.
Bu çalıĢmanın amacı, GüreĢ Eğitim Merkezleri özel yetenek sınavına katılan
çocukların güreĢi tercih nedenlerinin belirlenmesidir.
310
MATERYAL VE YÖNTEM
Konya‟da 2003 yılında yapılan GüreĢ Eğitim merkezleri (GEM) sınavlarına katılan
ortalama yaĢ değeri 11.36 ± 0.480 yıl olan 11-12 yaĢları arasındaki toplam 456 erkek
prepubertal güreĢçi katılmıĢtır. Katılımcılara açık uçlu “niçin güreĢ sporu yapmak
istiyorsunuz?” sorusu yöneltilmiĢtir. Katılımcıların cevapları yüzdelik değerler olarak
sunulmuĢtur.
BULGULAR
Prepubertal güreĢçilerin “niçin güreĢ sporu yapmak istiyorsunuz?” sorusuna yönelik
verdikleri cevapların dağılımı Tablo 1‟de sunulmuĢtur.
Tablo 1. Çocukların güreĢ sporunu tercih sebepleri.
GüreĢe Katılım sebepleri
Sıklık (f)
Yüzde (%)
Sevdiğim Ġçin
235
51,5
ġampiyon Olmak Ġçin
86
18,9
Ata Sporu Olduğu Ġçin
53
11,6
Yatılı Okumak
18
3,9
Aile Tavsiyesi
17
3,7
ĠĢ Sahibi Olmak Ġçin
12
2,6
Aileme Faydalı Olmak
5
1,1
BaĢarılı Olmak
4
0,9
GüreĢçi Olmak
3
0,7
Ġlgisi Olduğu
3
0,7
Kendim Ġçin
3
0,7
Öğretmen Olmak
3
0,7
Merak
2
0,4
Spor Yapmak Ġçin
2
0,4
En Ġyi Spor Dalı
1
0,2
GüreĢçi Olmak Ġçin
1
0,2
Hareketi Sevdiğim Ġçin
1
0,2
Hocasının Desteği Ġle
1
0,2
Ġyi Bir Spor Olduğu Ġçin
1
0,2
Sağlık Ġçin
1
0,2
Sebepsiz
1
0,2
Seçmelerde Seçildiği Ġçin
1
0,2
Seçmeleri Kazandığı Ġçin
1
0,2
Vücudum GüreĢe Yatkın
1
0,2
456
100
Toplam
311
TARTIġMA
Ergenlik öncesindeki erkek çocukların güreĢe eğitimine baĢlarken katılım için en baĢta
gelen sebepler arasında eğlenmek, oyun oynamak, sağlık, beceri geliĢimi, sportmenlik ve iyi
vatandaĢlığın geliĢtirilmesi gösterilirken kazanmak veya Ģampiyon olmak en son sırada
öneme sahiptir (Ziyagil, 2007). GüreĢ Eğitim merkezleri (GEM) sınavlarına katılan 456 erkek
prepubertal güreĢçinin % 51,5‟i sevdiği için güreĢ sporunu seçtiğini belirtmiĢtir. GüreĢ sporuna
sevdikleri için baĢlayan sporcular, uzun yıllar istikrarlı Ģekilde antrenmanlara katılma yeteneği
sergileyecektir. ġampiyon güreĢçi olmak için güreĢe baĢlayanlar ise, aĢırı stres altında daha
erken sürede güreĢten kopmaları söz konusudur.
Bu çalıĢmanın bulguları, katılımcıların % 51,7‟sinin “sevdiği için”, % 11.6‟sının “ata
sporu olduğu için”, % 3.9‟unun “yatılı okumak için”, % 3.7‟si “aile tavsiyesi ile”, % 2.8‟i “iĢ
sahibi olmak için”, % 1.1‟i “ailesine faydalı olmak için” güreĢ sporuna baĢladığını
göstermektedir. Prepubertal çocukların güreĢe katılım için gösterdiği diğer sebeplerin her
birinin % 1‟in altında olduğu görülmektedir.
Prepubertal çocukların eğlence ve oyun
ihtiyacının karĢılanması, ahlak ve karakterinin geliĢtirilmesi, akademik baĢarı ile fiziksel,
sosyal ruhsal ve zihinsel geliĢim önemsenerek topluma yararlı ve iyi insanlar olarak
yetiĢmelerini, ömür boyu sağlığını koruyabilen ve geliĢtiren bireyler olmalarını, yetenekli
çocukların
Olimpiyat
Oyunlarına
kadar
uzanan
organize
kulüp
çalıĢmalarına
yönlendirilmesini temel hedefler olarak seçmelidir (Weis ve ark, 1989; Brustad, 1992; Weis
ve ark, 1992).
Sonuç olarak, ergenlik öncesi çocukların yarısının sevdikleri için güreĢe doğru Ģekilde
yöneldikleri açıktır. Uzun yıllar sürecek yoğun güreĢ antrenmanlarına düzenli ve etkin Ģekilde
katılımın sağlanmasında, ergenlik öncesi dönemde, oyun ve eğlence beklentisi ile çocukların
ilgisinin sportif baĢarıdan daha çok onların fiziksel, zihinsel, sosyal ve psikolojik
geliĢimlerine çekilerek çocuğun doğru nedenler ile kendi kendine motive olması önemli
sağlanmalıdır.
Referanslar
Passer, M.W. Children in sport: Participation motives and psychological stress. Quest 33:231244, 1981.
Brustad, R.J. Integrating socialization influences into the study of children's motivation in
sport. J. Sport Exer. Psych. 1459-77, 1992.
Weiss, M.R., and N. Chaurneton. Motivational orientations in sport. In: Advances inSport
Psychology, T.S. Horn (Ed.). Champaign, IL: Human Kinetics, 1992, pp. 61-99.
Weiss, M.R., and L.M. Petlichkoff. Children's motivation for participation in and withdrawal
from sport: Identifying the missing links. Ped. Exer. Sci. 1:195-211, 1989.
Ziyagil, M.A. (2007) Beden Eğitimi ve Spor Ders Notları. Amasya Üniversitesi. S.1.
312
PREPUBERTAL GÜREġÇĠLERĠN FĠZĠKSEL ÖZELLĠKLERĠ VE
KOORDĠNASYON PERFORMANSINA YAġIN ETKĠSĠ
Mehmet Akif ZĠYAGĠL1
Mehmet TÜRKMEN2
1
2
Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSĠN
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi-SAMSUN
ÖZET
Geleceğin baĢarılı güreĢçilerinin yeteneğinin erken yaĢta keĢfedilmesi ve uzun vadeli
çalıĢmalar ile geliĢtirilmesi gerekmektedir. Aynı yılın içerisinde doğan çocuklar arasında bile
yüksek vücut ağırlığı ve boy uzunluğundan kaynaklanan performans farklılıkları gözlenirken
Türkiye‟de hala 2 yaĢ grubu birlikte yetenek seçimi yapılmaktadır. Bu çalıĢmanın amacı 2003
yılında KahramanmaraĢ bölgesi GEM sınavına katılan prepubertal güreĢçilerin fiziksel ve
koordinasyon özelliği üzerine yaĢın etkisinin araĢtırılması amaçlanmıĢtır.
KahramanmaraĢ ili güreĢ yetenek seçimi sınavına yaĢ ortalaması 11.58±1.34 yıl olan
9-13 yaĢları arasındaki 173 güreĢçi katılmıĢtır. Boy uzunluğu, vücut ağırlığı, kol uzunluğu,
bacak uzunluğu, gövde rotasyon esnekliği, kalça abduksiyon ile gövde hiperekstansiyon
oranları ölçülen güreĢçilere farklı hareket becerilerin oluĢan koordinasyon testi uygulanmıĢtır.
Normal dağılım göstermeyen verilere Kruskal Wallis testi ile Spearman korelasyon analizleri
uygulanmıĢtır.
ÇalıĢmamızın bulguları, prepubertal erkeklerde yaĢ, boy uzunluğu, vücut ağırlığı, BKĠ,
kol, gövde ve bacak uzunlukları ile gövde/bacak uzunluğu oranı ve koordinasyon
performansında yaĢ faktörüne bağlı istatistiksel anlamlı artıĢ eğilimi gözlenmektedir. OtureriĢ testinde ise, anlamlı farklılık yoktur. Koordinasyon performansı otur-eriĢ testi hariç tüm
yapısal değiĢkenler ile negatif yönde anlamlı iliĢki göstermektedir.
Bir
yıl
bile
olsa
farklı
yaĢtaki
çocukları
birlikte
değerlendirmek
doğru
gözükmemektedir. YaĢın fiziksel ve kondisyonel özellikler üzerine etkisini azaltmak için aynı
yaĢtaki çocukların yılın birinci, ikinci ve üçüncü dört aylık dönemlerine göre
değerlendirilmesi gerekmektedir.
Anahtar kelimeler: Prepubertal, yaĢ, fiziksel ve koordinasyon.
313
THE EFFECTS OF AGE ON PHYSICAL CHARACTERISTICS AND
COORDINATION PERFORMANCE IN PREPUBERTAL WRESTLERS
ABSTRACT
The discovery of the ability of future successful wrestlers at early ages and to develop
these abilities with long-term studies, have been executed in many sports. Performance
differences are observed even among children born in the same year due to their high body
weight and height. The aim of this study was to investigate the relationship between the age
and physical characteristics of adolescent wrestlers of 12, 13 and 14 years of age who were
tested during the talent identification scouting for Wrestling Education Centers of Turkey.
Body height and weight were measured for the calculation of Body Mass Index (BMI),
before coordination test of adolescent males. In addition, vertical speed bounce, thirty meter
sprint and shuttle test were applied. One-way variance analysis (ANOVA) and multiple
comparison tests were carried on for comparison among age groups.
According to the findings of our study, in prepubertal males; age, height, body weight,
BMI, arm, trunk and leg length, trunk/leg length rate and coordination performance
statistically significant upward trend observed depending on the age factor. But, there was no
significant difference in the sit-and- reach test. Coordination performance is correlated
statistically negatively with all structural variables except sit-and- reach test.
Consequently, it does not seem logical to evaluate the children for talent selection in
different ages. To reduce the effects of age on the physical and conditional properties, the
children of the same age, should be evaluated according to in the first, second and third fourmonth period of the year.
Keywords: Prepubertal, age, physical characteristics, coordination.
314
GĠRĠġ
Uzun vadeli çalıĢmalar ile yeteneğin erken yaĢta keĢfedilen ve geliĢtirilen baĢarılı
güreĢçileri antrenör ve spor bilimcilerin ortak çalıĢması sonucu ortaya çıkmaktadır. Yetenek
seçiminin baĢlangıcında, çoğu zaman iki yaĢ aralığında bir yıllık yaĢ farkı olması yetenek
seçiminde daha yaĢlının lehine sonuçlanıyordu. Son yıllarda, aynı yılın baĢında, ortasında ve
sonunda doğan çocuklar arasında bile yüksek vücut ağırlığı ve boy uzunluğundan
kaynaklanan performans değiĢikliklerine neden olduğu bilinmektedir (Musch ve Grondin,
2001; McCarthy ve Collins, 2014; Bedard ve Dhuey, 2006). Nisbi yaĢ etkisi adölesan
dönemde, ilerleyen yaĢla azalırken takım sporlarında performansı çok az etkilediği
bildirilmiĢtir (Baker ve ark., 2012; Till ve ark., 2010; Coutts, Kempton ve Vaeyens, 2014;
Ford ve Williams, 2011). Böylesine kompleks, dinamik ve karmaĢık süreçte, yetenekli
güreĢçilerin seçilmesi ve geliĢtirilmesi aylar ile ifade edilen geliĢimsel farklılıkları bile daha
önce doğanları yetenekli gibi göstererek uzun vadeli sporcu geliĢtirme yatırımlarının hedefe
ulaĢmamasına yol açmaktadır. Türkiye‟de hala 2 yaĢ grubunun birlikte değerlendirildiği
GüreĢ Eğitim Merkezleri yetenek seçimi yapılmaktadır. Bu çalıĢmanın amacı 2003 yılında
KahramanmaraĢ bölgesi GEM sınavına katılan prepubertal güreĢçilerin fiziksel ve
koordinasyon özelliği üzerine yaĢın etkisinin araĢtırılması amaçlanmıĢtır.
Materyal ve Yöntem
KahramanmaraĢ ili güreĢ yetenek seçimi sınavına yaĢ ortalaması 11.58±1.34 yıl olan
9-13 yaĢları arasındaki 173 güreĢçi katılmıĢtır. Boy uzunluğu, vücut ağırlığı, kol uzunluğu,
bacak uzunluğu, gövde rotasyon esnekliği, kalça abduksiyon ile gövde hiperekstansiyon
oranları ölçülen güreĢçilere farklı hareket becerilerin oluĢan koordinasyon testi uygulanmıĢtır.
Normal dağılım göstermeyen verilere Kruskal Wallis ve Mann Whitney U testleri ile
Spearman korelasyon analizleri uygulanmıĢtır.
315
BULGULAR
Tablo 1. Farklı yaĢ gruplarındaki çocukların fiziksel özellikleri ve koordinasyon
performanslarının karĢılaĢtırılması.
DeğiĢkenler
Boy
Uzunluğu
(cm)
Vücut
Ağırlığı
(kg)
BKI
Kol
Uzunluğu
(cm)
Gövde
Uzunluğu
(cm)
Bacak
Uzunluğu
(cm)
Gruplar
N
X ± SS
Min-Maks.
9 yaĢ
16
132,75 ± 8,52
120-153
10 yaĢ
16
136,38 ± 7,25
121-146
11 yaĢ
38
139,71 ± 7,86
125-159
12 yaĢ
53
142 ± 7,71
126-160
13 yaĢ
50
145,46 ± 8,97
130-169
Toplam
173
141,12 ± 8,94
120-169
9 yaĢ
16
28,83 ± 5,18
22-39,5
10 yaĢ
16
31,06 ± 5,78
21-43,7
11 yaĢ
38
32,96 ± 4,77
21-43,5
12 yaĢ
53
34,62 ± 5,25
27,3-54
13 yaĢ
50
38,09 ± 7,63
24-68,5
Toplam
173
34,4 ± 6,59
21-68,5
9 yaĢ
16
16,25 ± 1,53
13,61-18,94
10 yaĢ
16
16,57 ± 1,82
13,44-20,78
11 yaĢ
38
16,81 ± 1,38
13,23-20,77
12 yaĢ
53
17,11 ± 1,41
14,54-21,09
13 yaĢ
50
17,86 ± 1,87
11,57-23,98
Toplam
173
17,13 ± 1,67
11,57-23,98
9 yaĢ
16
56,16 ± 4,12
51-64
10 yaĢ
16
57,72 ± 4,82
48-66
11 yaĢ
38
58,53 ± 4,22
52-68
12 yaĢ
53
58,92 ± 8,72
5-70
13 yaĢ
50
60,94 ± 3,98
53,3-71
Toplam
173
59,05 ± 6,07
5-71
9 yaĢ
16
71,06 ± 4,46
65-78
10 yaĢ
16
72,5 ± 3,6
68-79
11 yaĢ
38
72,36 ± 4,73
63-84
12 yaĢ
53
72,47 ± 4,47
62-82
13 yaĢ
50
74,21 ± 10,39
63-134
Toplam
173
72,82 ± 6,74
62-134
9 yaĢ
16
61,69 ± 5,39
53-75
10 yaĢ
16
63,88 ± 7,87
50-77
11 yaĢ
38
67,36 ± 6,21
53-83
12 yaĢ
53
69,53 ± 4,98
60-82
13 yaĢ
50
71,25 ± 10,92
6-85
Toplam
173
68,3 ± 8,17
6-85
p< 0.05, **p< 0.01.
316
X2
sd
Sig
30,292
4
,000**
33,878
4
,000**
18,105
4
,001**
16,574
4
,002**
1,678
4
,795
41,268
4
,000**
Tablo 1‟in Devamı………
DeğiĢkenler
Gövde/Bacak
Oranı
Gövde
Rotasyonu
(cm)
Kalça
Adduksiyon
(derece)
Govde
Hiper
Ekstansiyonu
(cm)
Otur
EriĢ
Esneklik
Testi
(cm)
Koordinasyon
Testi
(sn)
Gruplar
N
X ± SS
Min-Maks.
9 yaĢ
16
86,91 ± 6,71
75,68-98,53
10 yaĢ
16
88,5 ± 13,3
66,67-113,24
11 yaĢ
38
93,48 ± 10,54
72,6-120,31
12 yaĢ
53
96,16 ± 7,27
73,17-112,9
13 yaĢ
50
98,01 ± 16,5
4,48-122,22
Toplam
173
94,54 ± 12,25
4,48-122,22
9 yaĢ
16
149,25 ± 24
114-195
10 yaĢ
16
159,19 ± 32,12
100-213
11 yaĢ
38
150,92 ± 20,66
105-194
12 yaĢ
53
152,53 ± 28,27
94-218
13 yaĢ
50
152,92 ± 31,1
65-210
Toplam
173
152,6 ± 27,47
65-218
9 yaĢ
16
176,5 ± 22,42
140-220
10 yaĢ
16
184,69 ± 22,76
145-210
11 yaĢ
38
174,21 ± 18,98
140-210
12 yaĢ
53
167,32 ± 27,39
110-220
13 yaĢ
50
163,4 ± 18,14
130-200
Toplam
173
170,16 ± 23,02
110-220
9 yaĢ
16
17,56 ± 6,81
8-31
10 yaĢ
16
16,69 ± 9,26
1-32
11 yaĢ
38
18,58 ± 6,98
0-31
12 yaĢ
53
20,36 ± 9,5
-4-55
13 yaĢ
50
20,62 ± 6,07
4-36
Toplam
173
19,45 ± 7,85
-4-55
9 yaĢ
16
21,19 ± 4,89
11-34
10 yaĢ
16
22,13 ± 5,06
13-37
11 yaĢ
38
20,55 ± 5,81
10-34
12 yaĢ
53
20,98 ± 5,6
10-35
13 yaĢ
50
19,6 ± 5,89
12-38
Toplam
173
20,61 ± 5,62
10-38
9 yaĢ
16
13 ± 2,4
9,5-19
10 yaĢ
16
11,89 ± 1,4
10-14,28
11 yaĢ
38
11,73 ± 1,28
9,53-14,46
12 yaĢ
53
29,36 ± 133,24
8,3-981
13 yaĢ
50
13,25 ± 11,53
8,2-90,76
Toplam
173
17,7 ± 73,94
8,2-981
p< 0.05, **p< 0.01.
317
X2
sd
Sig
28,201
4
,000**
1,687
4
,793
13,877
4
,008**
4,802
4
,308
5,903
,
4
13,008
4
207
,011*
Tablo 2. Prepubertal çocukların fiziksel özellikleri ve koordinasyon performanslarının yaĢ değiĢkeni
ile iliĢkisi
DeğiĢkenler
YaĢ
DeğiĢkenler
YaĢ
DeğiĢkenler
YaĢ
Vücut ağırlığı
,432
**
Gövde uzunluğu
,071
Gövde hiperekstansiyonu
,161*
Boy uzunluğu
,405**
Bacak uzunluğu
,478**
Esneklik (Otur EriĢ testi)
-,144
Koordinasyon
-,223**
Kalça adduksiyonu
-,263**
**
BKI
,318
Kol uzunluğu
,302**
Gövde/bacak oranı
,390
GovORT
**
,013
p< 0.05, **p< 0.01.
TARTIġMA
Büyüme, olgunlaĢma ve değiĢimli olarak kullanılsa da, yine kafa karıĢıklığı
yaratmayacak Ģekilde ayrı ayrı kullanılmalıdır. GüreĢte takvim yaĢına göre organize edilen
müsabakalardaki çocukların performansı geleceğin baĢarısının tahmininde kullanılmaktadır.
Aynı yılda daha erken dönemde veya ilk aylarda doğanların bile müsabakalarda avantajlı
olduğu bilinmektedir. Nisbi yaĢ etkisi ilk olarak eğitim alanında daha sonra gençlerin sportif
geliĢimlerinde gösterilmiĢtir. Yetenekli olarak tanımlananların % 67 ilk aylarda, % 2‟si yılın
son aylarında doğanlardan oluĢmuĢtur (Brewer ve ark, 1995). YaĢlı çocukların daha büyük,
daha güçlü ve süratli olmaları sebebiyle yetenek seçimlerinde daha baĢarılı olduğunu
göstermektedir. Bu sebeple güreĢte müsabakalara yetenekli sporcuların belirlenmesinde
büyüme ve olgunlaĢmanın sonuçlarının dikkatle değerlendirilmesine ihtiyaç vardır.
ÇalıĢmamızın bulguları, prepubertal erkeklerde yaĢ, boy uzunluğu, vücut ağırlığı, BKĠ,
kol, gövde ve bacak uzunlukları ile gövde/bacak uzunluğu oranı ve koordinasyon
performansında yaĢ faktörüne bağlı istatistiksel anlamlı artıĢ eğilimi gözlenmektedir. OtureriĢ testinde ise, anlamlı farklılık yoktur. Koordinasyon performansı otur-eriĢ testi hariç tüm
yapısal değiĢkenler ile negatif yönde anlamlı iliĢki göstermektedir. Bu farklılıkların
kaynağının yüksek vücut ağırlığı ve boy uzunluğuna bağlı performans değiĢiklikleri olma
ihtimali çok yüksektir (Musch ve Grondin, 2001; McCarthy ve Collins, 2014; Bedard ve
Dhuey, 2006). Nisbi yaĢ etkisi adölesan dönemde, ilerleyen yaĢla azalırken güreĢ gibi bireysel
mücadele sporlarında nisbi yaĢ etkisi daha büyüktür (Baker ve ark., 2012; Till ve ark., 2010;
Coutts, Kempton ve Vaeyens, 2014; Ford ve Williams, 2011).
318
Bir
yıl
bile
olsa
farklı
yaĢtaki
çocukları
birlikte
değerlendirmek
doğru
gözükmemektedir. YaĢın fiziksel ve kondisyonel özellikler üzerine etkisini azaltmak için aynı
yaĢtaki çocukların yılın birinci, ikinci ve üçüncü dört aylık dönemlerine göre
değerlendirilmesi gerekmektedir.
Referanslar
Baker, J., Janning, C., Wong, H., Cobley, S. & Schorer, J. (2012) Variations in relative age
effects in individual sports: Skiing, figure skating and gymnastics. European Journal
of Sport Science, pp.1–8. Advance online publication. doi:10.1080/17461391.
2012.671369.
Brewer, J., Balsom, P., & Davis, J. (1995). Seasonal birth distribution amongst European
soccer players. Sports Exercise and Injury, 1, 154 – 157.
Coutts, A. J., Kempton, T. & Vaeyens, R. (2014) Relative age effects in Australian football
league
national
draftees.
Journal
of
Sports
Sciences.
doi:10.1080/02640414.2013.847277.
Ford, P. R. & Williams, M. A. (2011) No relative age effect in the birth dates of awardwinning athletes in male Professional team sports. Research Quarterly for Exercise
and Sport, 82(3):.570–573.
Musch, J. & Grondin, S. (2001) Unequal competition as an impediment to personal
development: A review of the relative age effect in sport. Developmental Review, 21:
147–167.
McCarthy N. & Collins, D. (2014) Initial identification & selection bias versus the eventual
confirmation of talent: evidence for the benefits of a rocky road? Journal of Sports
Sciences. 32;(17): 1604-1610.Bedard ve Dhuey, 2006).
Till, K., Cobley, S.,Wattie, N., O‟Hara, J., Cooke, C. & Chapman, C. (2010) The prevalence,
influential factors and mechanisms of relative age effects in UK rugby league.
Scandinavian Journal of Medicine and Science in Sports, 20: 320–329.
319
SERBEST VE GREKOROMEN STĠL GÜREġÇĠLERĠN
ANTROPOMETRĠK YAPILARINA ĠLĠġKĠN BAZI DEĞERLERĠN
KARġILAġTIRILMASI
Hakan ORUÇ Serkan HAZAR
Niğde Üniversitesi
ÖZET
Bu çalıĢmanın amacı Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda
okuyan serbest ve grekoromen stil güreĢçilerin antropometrik yapılarına iliĢkiin bazı
değiĢkenlerin karĢılaĢtırılmasıdır.
Bu çalıĢma, Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi Ve Spor Yüksek Okulu‟nda okuyan sağlık
sorunu bulunmayan, 10 grekoromen stil ve 12 serbest stil dalında elit düzeyde aktif sporculuk
yapan 22 güreĢçi gönüllü olarak katılmıĢtır.
Katılımcıların vücut yapılarına iliĢkin ölçümler TANĠTA marka biyoelektrikse empedansla
ölçülmüĢtür. Bacak ve sırt kuvvetleri ise dinamometre ile ölçülmüĢtür. Esneklik ölçümleri ise
otur-eriĢ yöntemiyle ölçülmüĢtür. Elde edilen verilere nanparametrik istatistiksel analizlerden
bağımsız gruplarda Mann-Whitney U Testi uygulanmıĢtır. ÇalıĢmanın verileri SPSS - 16,0
programı aracılığı ile değerlendirilmiĢtir. Değerlendirmelerde anlamlılık düzeyi p < 0.05
olarak kurgulanmıĢtır.
Sonuç olarak; araĢtırmaya katılan Serbest stil ve grekoromen stil güreĢçilerin bazı
değerlerinde matematiksel farklılıklar olmasına karĢın bu farklar istatistiksel açıdan anlamlı
değildir.
ABSTRACT
The purpose of this study is to comparison of some variables that related to anthropometric
composition of freestyle and Greco-Roman style wrestler.
12 freestyle and 10 Greco-Roman style elite wrestler totally 22 active wrestlers, without
health problems voluntarily participated In this study who student of
Niğde University
School of Physical Education and Sports High School.
Related to the body structure of the participants measurements was measured by TANĠTA
bioelectrical impedance. Leg and back strength were measured by the dynamometer.
Flexibility measurements were used with the sit and reach method. SPSS 16.0 program was
320
used for data analysis and Mann-Whitney U test was used for comparison. Significant level
was set at 0,05 level
As a result; though have some mathematical differences in the participating in the study
Freestyle and Greco-Roman style wrestler‟s value, but this difference were not statistically
significant.
321
SPORDA DĠNĠ RĠTÜELLER VE DEĞERLER
Barbaros Serdar ERDOĞAN, Mehmet HaĢim AKGÜL, Ahmet ġAHĠN, Sezgin
KORKMAZ
ÖZET
Spor ve din, kökleri insanlık tarihi kadar eski olan iki olgudur. Kökeninde dinsel bir
yan bulunduğu ve doğasında manevi olduğu ve en azından kayıtlı tarih kadar eski olduğu
düĢünülen sporun, tarih boyunca din ile değiĢen bir iliĢkisi olmuĢtur. Tarihsel perspektiften
bakıldığında geleneksel yapıdaki toplumlarda dinsel törenlerle çevresi örülmemiĢ fiziki
aktivite ya da sportif oyun görülmemektedir. Din, hayatı yönlendiren temel bir unsur olması
sebebiyle her türlü aktivite dinsel bir anlam taĢımakta, spora benzeyen faaliyetlerde
meĢruiyetlerini dinsel referanslardan sağlamaktadırlar. Geleneksel dönemlerde sportif
faaliyetlerde görülen ritüeller günümüzde de farklı değildir. Modern toplumun beraberinde
getirdiği modern spor dünyasında da sık sık ritüellere rastlamaktayız. Bu çalıĢmanın temel
amacını da spor, din ve ritüel kavramlarının birbirleriyle olan iliĢkisi izah etmek
oluĢturmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Değer, Din, Ritüel, Spor,
RELIGION RITUELS IN SPORTS AND VALUES
ABSTRACT
Sports and religion are two subjects which are as old as human history. It is believed that
sports have a religious origin and they are spiritual in nature. Sports are considered to be at
least as old as recorded history. Throughout history, they had a changing relationship with
religion. From a historical perspective, in traditional societies, there is no physical activity or
the sports game that is not enveloped in religious ceremonies. Religion is an essential element
of life. So, every activity has a religious meaning. Activities similar to sports use religious
322
references to ensure their legitimacy. Traditional rituals seen in sporting activities are no
different today. Often we find rituals in the modern sports brought about by the modern
society. The main purpose of this study is to explain the relationship between sports, religion
and ritual forms.
Keywords: Religion, Rituals Sports, Values
323
TÜRK BAYRAĞINI AVRUPA DÜNYA VE OLĠMPĠYAT GÖNDERĠNDE
DALGALANDIRAN GELENEKSEL GÜREġLERDEN GELEN
PEHLĠVANLARIMIZ
Yalçın Kaya1 Kadir Ekin1
1
Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Konya
ÖZET
Bir ülkenin bayrağı dalgalanırken baĢka milletlerin saygı duruĢunda durduğu tek yer
Avrupa, Dünya ve Olimpiyatlardır. Avrupa, Dünya ve Olimpiyat gönderine ülkesinin
bayrağını çektirebilecek tek güç de sporculardır. Avrupa, Dünya ve Olimpiyatlarda tüm dünya
milletlerinin, kendi ülkesinin insanlarının genetik üstünlüğünü, bilimsel anlamdaki
üstünlüğünü, stratejik anlamdaki üstünlüğünü hatta ekonomik anlamdaki ayakta kalabilir
ligini kanıtlama mücadelesi haline geldiği görülmektedir. KurtuluĢ savaĢından çıkmıĢ,
dünyanın hasta adam, hatta ölü adam diye tanımladıkları Osmanlı imparatorluğuna güvenini
yitiren ve batmıĢ bir ülke olarak gördükleri ülke ile hiçbir konuda iliĢki kurmamayı düĢünen
dünya milletleri, olimpiyatlarda peĢ peĢe olimpiyat kürsüsüne çıkan Ģampiyonlarımızı
görünce hala dimdik ayakta kaldığımızı düĢünmek zorunda kalmıĢlardır. ĠĢte bu tarihi
damgasını dünya milletlerinin bağrına vuran Ģampiyonlarımızın hemen hepsinin, geleneksel
güreĢten geldiği görülmektedir. Bu araĢtırmada kendi ifadeleri ile kendi ağızlarından birebir
yapılan röportajlardan elde edilen geleneksel güreĢlerden modern güreĢe nasıl madalyalar
kazandırdıkları ile ilgili bilgiler sunulacaktır. ÇalıĢmada aynı zamanda geleneksel güreĢlerden
gelen düĢünce modelleri, o Anadolu insanımızın saf ve tertemiz, ama son derece ası, son
derece yüce, son derece mükemmel duygularına da yer verilecektir.
Anahtar Kelimeler: Bayrak, geleneksel güreĢ, güreĢ, Ģampiyon
324
TURKISH NATIONAL WRESTLERS WHO SUCCEEDED TO RAISE
TURKISH FLAG UP TO THE FLAGPOLE AT EUROPE, WORLD AND OLYMPICS
Europe, World and Olympics competitions are the just places where all the countries
locate in the silence in front of the flags of the other countries. The only power who can
succeed to raise the flags are athletes. In the Olympics, it can be seen that there is a battle of
demonstrating the superiority of nations genetics, hegemony of economic power, strategic
advantage and scientific predominance between countries during the competitions. The
countries that have seen Ottoman Empire as a sick man even a death man after the World War
Two, obligated to see our existence and power with the success of Turkish athletes at
competitions. Most of the athletes that hit the headline on history are among of traditional
wrestlers. In this research, the interviews that we made one by one with the wrestlers from
traditional wrestling to modern wrestling about their stories of how they became successful
and achieved those medals will be submitted. Additionally, thought patterns from traditional
wrestling which are exceedingly pure, unruly, supreme and their great feelings will take place
in this study.
Key word: Competitions, national wrestlers, Turkish flag, wrestlers
325
GĠRĠġ
Bayraklar, milletlerin varlığının sembolüdür. Bayraklar, milletlerin özgürlüğünün
sembolüdür. Bayraklar milletlerin millet olduğunun sembolüdür. 28 Kasım 1919 Cuma günü,
cuma namazı kılmak için ulu camiye toplanan halk kalede düĢman bayrağı var. DüĢman
bayrağının altında cuma namazı kılınmaz diye homurdanmaya baĢlar. Birden minberden
Hafız Ali Efendi‟nin taa iliklerinden titreyerek, tıpkı yanardağ gibi püsküren bir sesle
haykırdığını duyulur. Hafız Ali Efendi, “Ey muhterem cemaat, ey MaraĢlılar, görüyorsunuz
ki, MaraĢ kalesinde Ģu an Fransız bayrağı dalgalanmakta. Fransız bayrağının dalgalandığı
yerde hürriyet yoktur” Der. Hafız Ali Efendinin Hürriyetin olmadığı yerde de Cuma namazı
kılınmaz diyerek, halkın DNA‟larındaki ER‟lik duygusunu, yiğitlik duygusunu, iman
duygusunu ateĢleyen nidasını duyan halk, birden minberdeki sancağı alarak, Allah Allah
sesleriyle kaleye hücum eder(2001 Türkkorur 2002 Türkkorur, 2004 Türkkorur). Herhalde
halk Cuma namazı kılmaya pusatlarını kuĢanaraktan da gelmemiĢlerdi. Hatta zafer
kazandıkları, kazma ve küreklerini de yanına alarak gitmemiĢlerdi namaza. Silahsız bir
Ģekilde, silahlı ve eğitimli olan askeri birliklerin üzerine gidiyorlardı. Fakat öyle inanmıĢlardı
ki, öyle bir imana sahiptiler ki, Allah onları nusratıyla, düĢman askerlerinin karĢısında
mükemmel bir ordu gibi göstermiĢtir. Onların imanından dolayı öyle bir güç vermiĢ ki,
canlarını hiçe sayarak Kaleye Bayrağımızı dikmiĢler ve sonra Cuma namazı kılmıĢlardır.
Çanakkale harbinde Mustafa Kemal “Ben size ölmeyi emrediyorum” dediğinde (Güzel 1996),
bu çok zor olmamıĢtır. Çünkü bu millet zaten DNA‟larındaki iman ile kendilerine ölmeyi
emretmiĢ bir milletti. Ulubatlı Hasan, Ġstanbul surlarına sancağımızı dikerken, göğsüne
saplanacak olan okları göğüsleyebilecek imana sahip olduğu için, gözünü kırpmadan bayrağı
kapmıĢ ve burçlara dikmiĢti. Bayrak, o muhteĢem imanın gücüyle Ģehadet Ģerbeti içmesine
rağmen, elinden düĢmemiĢtir.
1900 yılların baĢlarında Osmanlı tacirleri bozulan ekonomileriyle birlikte, yabancı
tacirlere borçlanmıĢlar. Borçlarının günü geldiğinde ise, yabancı tacirler, borcunu
ödeyemeyen tacirlerimize; “Kolay, hallederiz, fakat siz militarist amaçlı spor yapıyorsunuz.
At meydanlarını, ok meydanlarını, pehlivan tekkelerinizi kapatın. Yani bir baĢka deyimle,
içinizdeki ER‟liğin (FiĢek, 1985Kahraman, 1995, Kahraman 1998, Çelebi 2006, Küçük 2007,
Eminoğlu 2010) kaynağı olan, yiğitliğin kaynağı olan her Ģeyi yok edin. Genlerinizdeki
imanın kaynaklarını kurutun. Oyun oyalanma, iĢten uzaklaĢma gibi, dahası, misyonerliği
yaymak amacıyla kurulan ve geliĢtirilen basketbol, voleybol gibi branĢları yapın. Biz de sizin
borçlarınızı erteleyelim” demiĢler (Kaya 2002). Daha sonraları tekke ve zaviyelerle birlikte
326
pehlivan tekkeleri de kapatılmıĢtır (Ergin 1986, Esin 1991, Akkurt 2008, Aras 2015) Fakat
güreĢ, öyle sadece pehlivan tekkelerinde yapılan bir Ģey değil ki. Her Türk baba hanımını
alırken, pehlivan doğurabilir mi, diye düĢünerek evlenir. Çocuğu daha doğar doğmaz onunla
boğuĢmaya baĢlar. Sonra çocuklar kendi aralarında güreĢ tutar. Daha sonra, düğünlerde,
önemli günlerde hep güreĢler tutulur. Ġki Türk çocuğu bir araya geldiğinde sen beni yıkabilir
misin(yenebilir misin), diye konuĢulur. BaĢka insanlar, iki çocuğu bir arada gördüklerinde sen
bunu yıkabilir misin, diye hemen kızıĢtırırlar ve güreĢtirilirler. Hatta olimpiyat
Ģampiyonumuzun anlattığı enteresan bir anekdotu var. Bizzat birebir yaptığımız
görüĢmemizde Tevfik KıĢ hocamız; aynı zamanda bir yanlıĢlığa parmak basıyor ve bizim
Avrupa‟dan aldığımız kadınlarda güreĢin, asırlardır ülkemizde yapıldığına dair yaĢanan
bilgilerini bizlerle paylaĢıyor. Bizim köyde kadınlar da güreĢirdi diyor. Daha da eskiye
gidildiğinde yine Türk kadınlarının güreĢ yaptıklarına dair belgelere rastlanmaktadır.
Bunlardan, Koryak‟ların tahtadan yaptıkları süs eĢyalarının üzerinde güreĢçi figürlerinin
bulunmaktadır (Aykut 2008, Aras 2015). Bazı Türk boylarındaki sosyal yaĢantıda güreĢ
yapıldığına dair bilgiler bulunmaktadır. Kadınların da güreĢ yaptıklarına dair bilgilere
rastlanmaktadır. Orta Asya‟da niĢanlanmak için müstakbel gelini güreĢ de yenmek
gerekiyordu. Yedinci veya sekizinci yüzyıla ait bir gümüĢ tepsideki figürde Bamsı Beyrek ile
Banu Çiçek‟in niĢan güreĢinin temsil edildiği düĢünülmektedir (Esin 1991). Kadınlar da
kocalarını kahramanlık, yiğitlik derecelerini ölçerek seçerlerdi. Banu Çiçek, Bamsı Beyrek‟le
ok atma, at sürme yarıĢına girdikleri, hatta onunla güreĢtikleri ve bu konular da erkeğin
kendisinden daha baĢarılı olduğunu gördüğü zaman evlenmeye karar verdiklerine dair bilgiler
mevcuttur (Ergin 1986).
Ülkelerarası soğuk savaĢların bölümlerinden biri olarak ta kabul edilebilecek olan
spor, dünyadaki birçok alanı etkisi altına almaktadır. Dünya ġampiyonaları, Olimpiyat
ġampiyonaları baĢta olmak üzere uluslararası yarıĢmalarda ülkeler, kendi güçlerini, kendi
üstünlüklerini göstermekte ve kanıtlamakta, kitle iletiĢim araçlarının her geçen gün daha da
geliĢerek daha fonksiyonel olmasıyla da tüm dünyaya kendi üstünlüklerini sürekli olarak
duyurmaktadırlar. Bu Ģekilde üstün ülkeler; üstün olmayan ülkeler, üstün ırklar; üstün
olmayan ırklar veya milletler Ģeklinde birtakım kavramlar oluĢarak insanların psiko-sosyal
açıdan etkilenmeleri gerçekleĢmektedir. Güçlü ülkenin, güçlü ırkın, güçlü toplumların
bireyleri; daha az güçlü olan ülkelerin, ırkların, toplumların insanlarına psikolojik üstünlükler
kurmakta ve bu üstünlüğü sürekli olarak hissettirmektedirler. Bu, ülkelerdeki eğitimden
ekonomiye, iletiĢimden askeri alanlara, sportif baĢarıdan akademik çalıĢmalara kadar her
327
alana yansımaktadır. Bunun daha çok farkında olan ülkeler, spora hem ekonomik hem
bilimsel anlamda daha fazla yatırımlar yapmakta, daha güçlü stratejiler geliĢtirmekte, daha
mükemmel politikalar üretmekte ve sonucunda baĢarıyı yakalayarak istediklerini elde
etmektedirler.
Her alandaki baĢarı mutlaka motivasyonla gelmektedir. Motivasyon, performansı
artırmak için yapılan teĢviklerle birlikte, biyolojik olarak performans parametrelerini inhibe
ederek (engelleyerek) performansı olumsuz yönde etkileyen ekstra stimulanlardan arındırma
iĢlemidir (Kaya 1999). DavranıĢ değiĢimleri, düĢünce değiĢimleriyle baĢlar. DüĢünce
değiĢimleri ise, değerlerden etkilenir ve değerlerle Ģekillenir. Motivasyonu etkileyen
değerlerin gücü, etkinlik düzeyi ve istenen davranıĢ ya da reaksiyonla uyumluluk düzeyiyle
ilgilidir. Değerler, arındırılması gereken uyaranlar, performansı olumsuz yönde etkileyen
stimulanlar veya tepkiler yönünde olursa, baĢarısızlık kaçınılmaz olacaktır. Değerler çok
güçlü, performansı sadece amaca yönelik olarak olumlu yönde etkileyen parametreleri
gereken düzeyde etkileyebilecek oranda ve ekstra uyaranları da devre dıĢı bırakabilecek kadar
etkin ise, istenilen baĢarı elde edilebilecektir (Kaya 2011).
Eğitim, insanların yapılmaması gerekenlere sarf ettikleri zaman, enerji ve istek gibi
parametrelerin, sarf edilmemesi gerekenlere yöneltebilme sanatıdır (Kaya 1999). Bu
manipülasyon yöntemlerinin ekili olabilmesi için de bireyin değerlerinin güçlü olması gerekir
ki, kendisini değerlerine dolayısıyla baĢarılı olabilmesi için gerekenleri yapmaya istenilen
düzeyde yönlendirebilsin ve adayabilsin.
Sporda rekorlar ve madalyalar saliselik zaman bilimleriyle, milimetrik mesafelerle,
çok küçük ağırlık farklarıyla el değiĢtirmektedir. 100 metre dünya Ģampiyonasında birinci ile
dördüncü arasındaki zaman farkı sadece saniyenin % 4‟ü kadardır. Birinci ile ikinci arasındaki
fark ise, sadece saniyenin % 1‟i kadardır (Kaya 1999). Spordaki baĢarı herhangi bir alandaki
baĢarıyla mukayese edilemeyecek kadar büyük ve önemlidir. Çünkü o ülkenin bayrağı dünya
gönderinin en yüksek noktasına dikilecek, tüm dünya o ülkesin bayrağı ve ulusal marĢı
karĢısında saygı duyacak, dolayısıyla o ülkenin maddi ve manevi değerleri de o bayrakla
birlikte tüm dünya tarafından saygı görecektir. Bu da o ülkenin, tüm dünya milletleri
tarafından saygınlığının ve üstünlüğünün Kabul edilmesi anlamına gelmektedir.
Cumhuriyetin kurulduğunda tüm dünya Osmanlının artık tamamen göçtüğünü hasta
insanın öldüğünü düĢünmekte idi. KurtuluĢ savaĢından yeni çıkmıĢ, açlık ve sefalet içerisinde
bulunan Türkiye‟de spora önem verildiğinde bazı insanlar „bu sefalet içerisinde spora neden
önem veriliyor‟ diye düĢünmekte idiler. Ancak, 1936 Berlin Olimpiyatlarda 79 kiloda YaĢar
328
Erkan ilk altın madalyayı alırken, Ahmet KiriĢçi bronz madalya aldı.
1948 Londra
Olimpiyatlarında 12 Türk sporcu Ģeref kürsüsüne çıktı. Türkiye, tamamı güreĢ sporundan
olmak üzer toplam 6 altın madalya kazandı ve 7 sırayı aldı. O zaman Dünyanın “hasta adam,
ölü adam” diye tanımlanan Osmanlının devamı olan Türkiye‟nin ve Türklerin ölmediği,
dimdik ayakta olduğu, tüm Dünyaya hissettirilmiĢ ve kabul ettirmiĢ oldu (Kaya 2002).
Dolayısıyla, spor platformlarında değerler, sporcuları doruk performansa taĢıyan,
bedensel ve zihinsel performansı ateĢleyerek daha yüksek verimliliğe ulaĢılmasına neden
olabilecek son derece önemli bir etkendir.
ĠĢte bunun gerçekleĢmesini sağlayan o asil ruh, o imkânsızlıklar içerisinde mücadele
veren, o birçok engele rağmen yılmadan, bıkmadan ölümü; ölümüne göze alarak mücadele
eden geleneksel güreĢten gelen, bu ruhu geleneksel güreĢin özünden alan güreĢçilerimizin bu
olağan üstü tarzlarının bir bir incelenerek altın harflerle yazılması gerekmektedir. Ve bu ruhun
her dönem genç nesillere aktarılmasının gereğinin ekmek kadar, su kadar önemli olduğu son
derece ciddi bir fenomendir. Çünkü bu ruh olmadığında milletlerin ekmeği de elinden
alınmakta, suyu da ellerinden alınmakta özgürlükleri de elinden alınmaktadır.
MATERYAL VE METOT
Bu çalıĢma geleneksel güreĢlerden gelen ve ülkemizin bayrağını olimpiyat gönderinde
dalgalandıran ve istiklal marĢımızı tüm dünyaya dinleten 10 sporcumuzla yapılan birebir
görüĢmelerde elde edilen motivasyon tarzları ile ilgili örneklerin araĢtırılması ve
sunulmasından oluĢmaktadır.
BULGULAR VE TARTIġMA
Dört kez dünya, iki kez olimpiyat (Roma ve Melbourne) Ģampiyonu olan ve dünyada
yenilgisi olmayan tek sporcu olan güreĢçimiz Mustafa DAĞISTANLI:
“Sene 1952. Askerlik için Ġstanbul‟a geldiğimde, beni güreĢçi olarak yazdılar. Ben o
güne kadar hayatımda hiç mindere ayak basmamıĢtım. Sadece çayırlarda çıkıp güreĢirdim.
Beni askerden alıp KasımpaĢa‟da yapılan Ġstanbul Ģampiyonasına güreĢtirmeye götürdüler.
Mindere çıkıp ilk kez Greko-Romen yaptım ve herkesi tuĢla yendim. Daha sonra Türkiye
Ģampiyonalarına gittik. Rakiplerimi bir bir yenip finale çıktım. Finalde bir önceki 1948
Londra Olimpiyat ġampiyonu olan Nasuh Akar‟ı da yendim ve ilk kez katıldığım Türkiye
Ģampiyonasında Ģampiyon oldum.” Diyen Ģampiyonumuz da, geleneksel Türk güreĢlerinden
329
gelerek dünya tarihine adını yazdırmıĢ, hem de yenilgisi olmayan tek güreĢçi olarak yazdırmıĢ
bir Ģampiyonumuzdur.
1954 yılında Tokyo‟da Dünya ġampiyonu olup yurda döndüğümde, askeri bando
takımı beni havaalanında karĢıladı” diyen Ģampiyonumuz, dünya savaĢının izlerini üzerinden
atamamıĢ ve yoksulluk içerisinde olan devletimizin ve milletimizin bu Ģampiyonluğun
önemini ve anlamını ne kadar algıladığını ortaya koymakta, aynı zamanda o dönemlerdeki
spora verilen değere de vurgu yapmaktadır.
-Birçok Avrupa ve Dünya Ģampiyonlukları bulunan ve bir kez olimpiyat ikinciliği, bir
kez de olimpiyat Ģampiyonluğu bulunan sporcumuz Ahmet AYIK:
“Her köylü çocuğu gibi 9-10 yaşlarında güreşe başladım. Düğünlerde, harmanlarda,
bayramlarda güreşiyoruz. Köy olarak, yöre olarak güreş aileden de gelen bir kültürdür bizim
için. Yöre olarak güreşe çok düşkün olan bir yerde başladık güreşe.” Diyor ve yaĢadığı
zorlukları, Ģu cümlelerle anlatıyor: “Kar yağmış zaten, gece düğün oluyor, halay çekiliyor,
orası buz oluyor. Karın üzerinde 3,5 saat güreştiğimizi hatırlıyorum. Ben buzun üstünde
yapılan antrenmanlarla geliştirdim kendimi. Güreş yapıyorduk, 1 haftada ellerimizin
derilerinin değiştiğini yaşadık. Ellerimiz çok üşürdü. Buz gibi olan Harmanda güreş
yapardık.
Ellerimizi
suyun
buharında
ısıtıyoruz,
vücudumuz
donuyordu.”
Diyor,
Ģampiyonumuz.
Sporcumuz, “Derecelere girdik. Zaten karakucağımız vardı. Ankara‟da Şampiyona
yapıldı. Orada derecelere girdik. Orada beğenildik. Rahmetli Yaşar Doğu ve Halil Palamur
vardı Ankara güreş kulübünde. Orada çalıştık. Şartlar çok kötüydü, ama hep Allah‟a
şükrederdik. Hep o zaman onlar olmasaydı, şimdi bu günler olmazdı diye düşünerek
şükrederiz.” Şimdi her şey çok mükemmel.” Diyor ve yöresel sporların temelinden gelen
sporcuların bu millete neler kazandırdığını ortaya koyuyor. ġampiyonumuz yaĢadığı bir baĢka
zorlukları da Ģu sözlerle ifade ediyor:
“O zaman sobayla ısınırdık. Sobayı biz yakardık, önce eski sporcular ısınırlardı.
Şikâyet olsun diye değil, ama 180 kişi çalışırdık orada. Milli sporcular çalışır, duş yapar,
ısınır, biz sonra duş yapar ısınırdık. Aramızda para toplar, bir çeki odun alır, ısınırdık. Kendi
cebimizden ısınırız, hem de aynı zamanda askeriz. Yani, şimdi her şey çok iyi durumda. ”
Diyen Ģampiyon sporcumuz, hangi Ģartlarda Ģampiyon olduğunu belirtmekte ve bu
imkânsızlıklar karĢısında tek güçlerinin inanmak olduğunu ortaya koymaktadır.
330
“Biz bir turnuvaya veya şampiyonaya katıldığımızda, o şampiyonada 1. olabilmektir
tek düşüncemiz.”
“Çoluk, çocuk, eş, dost, her şey biterdi bizim için. Sadece güreşi düşünürdük. Şimdi
şöyle, eğlenme, eğlence yapma, gezme, tozma aklımızdan bile geçmezdi. Sadece bizim bir
rakibimiz bir başkasıyla güreşirse, onu izlerdik. Oyunlarını, stilini öğrenmeye çalışırdık.
Sonra istirahat ederdik, ona konsantre olurduk, onu düşünürdük.” ġeklindeki yaĢam
anlayıĢını da ortaya koymaktadır.
“Kazanırsak, kazanmak güzel şeydir, sevinirdik. Bizim felsefemizde kaybetmek yoktur.
Benim bir mağlubiyetim var sonra onu 3 defa yendim. Ben hatta takımı da 2. ettik. Yoksa
namağlup unvanımızı devam ettiriyorduk. Benim felsefemde var o. Kaybetmek yok asla. O
gün, bunu hep söyleriz. Milli takımdaki düşüncede kaybetmek diye bir şey yoktu.” Diyerek,
tarihe geçecek ifadesini kullanmaktadır.
“Mahmut Atalay‟la, rahmetliyle benim ilk katıldığım şampiyonaydı. İkimiz de
rakiplerimizi yendik. Ben, Japon rakibime yenildim. Tahlillerden biliyorlarmış, fakat o zaman
idareciler bize söylemediler. Ben sarılığa yakalanmışım. Üç kişiyi tuşla yendim. Yaa
şampiyon olacak, şimdi söylersek morali bozulur diye, bana söylememişler. Japon Sasa ile
güreşiyorum. 6 gün önce çok rahat yendiğim Japon güreşçi Sasa, dünya 2. si. Ama çok rahat,
açık farkla 2 kere yendim. Birinde 18-20 puan farkla, birinde tuşla yendim.”
“Yine yenerdim. Ama söyleselerdi ben kendimi ayarlardım.” Diyen Ģampiyon
güreĢçimiz son derece muhteĢem bir inanmıĢlıkla sarılık olmasına karĢın yenilgisine bahane
bulmuyor ve bana bildirselerdi kendimi ayarlardım diyerek hastalığın bile yenilgiye bahane
olamayacağına vurgu yapıyor.
“Sarılık, karaciğerle ilgili olduğu için güçten düşmüşüm. Güç yetmedi. 2. devrede
yenildik. Sabaha kadar Mahmut Atalay ile ağladık.” Diyerek, yenilginin ne anlama geldiğini
ne kadar mükemmel bir Ģekilde anladığını ortaya koyuyor. ġampiyonumuz hasta olmasına
rağmen yenilgiyi hazmedemiyor, al bayrağımızın gönderin en tepesine çıkamadığını
hazmedemiyor ve sabaha kadar ağlıyor. Bu ne idrak, bun me bilinçlilik değil mi?
“Gidince çocuklarının yüzüne ne diye bakacağız. Sporda yenilmek doğal bir şeydir,
ama bizde o dönemde yenilmek çok kötü bir olaydı. Benim hiç bronz madalyam yok. Benim
bir ikinciliğim var, o da yenilmeden aldım. Bir tanesi de yenildim sadece, o da sarılık
olduğumda. Almanya‟da ikinci oldum.” Diyerek, o muhteĢem felsefesini tezyin ediyor.
„‟1 yıl önce Yeni Delhi‟deki dünya şampiyonasında yendiğim ABD‟li bir sporcuyla
güreşiyordum. Minderde istediklerimi yapamadım, kondisyonum kalmadı. Bir türlü harekete
331
geçemiyorum. Son dakikalara geldik, minderin dışından içeri girdik. Bu sırada Mahmut
Atalay ile göz göze geldik. Dizlerinin üzerine çökmüş, „Ne yapıyorsun? Ahmet Ayık yenildi
diyeceklerine, öldü desinler. Nasıl güreşiyorsun?‟ diye bağırdı. O anda kendime geldim.
Koltuk altından adamı bastırdım ve güreş bitti. Sonrasında finale kadar gittim ve altın
madalya kazandım.‟‟ Görüldüğü gibi Ģampiyonumuz sadece hastalığı değil, yaĢadığı olaylarla
yenilginin ölümden bile daha kötü bir durum olduğunu iliklerine kadar adeta kazıdığının
mesajını veriyor.
“Biz de, 'Allah'ım bizi bir Rus'a, Bulgar'a, Amerikalıya yendireceğine, cenazemi
Türkiye'ye gönder' derdik'' diyen Ģampiyonumuz, yenilginin ölümden bile daha ağır bir Ģey
olarak algıladıklarını ortaya koyuyor. Bir insanda hayatta kalma motivi her Ģeyi üzerindedir
(BaĢer 1986, Kaya 1999). Der psikoloji kitapları. Fakat Ģampiyonumuz bu ezberi bozarak
Ģampiyon olmak için gerekli motivasyon düzeyinin öyle yüksek seviyelerde olduğunu ifade
ediyor ki, bu düzey hayatta kalmanın bile önüne geçiyor ve sporcumuz performansını
ölümüne ortaya koyuyor.
Yine Avrupa, Dünya Ģampiyonlukları bulunan olimpiyat Ģampiyonu güreĢçimiz,
Tevfik KIġ:
“Güreşe çocukluk döneminde başladım. Bizim çocukluk döneminde herkes güreş
yapardı. Ondan sonra, hayat böyle devam eder diyor.” Bunu derken de çekirdekten yetme bir
güreĢçi olduğunun mesajını vermektedir. “Hatta kadınlar bile güreş yapar bizim oralarda”
Öyle, düğün sahibi bir tosun keser. Orada bir kelle, paça ve tosunun derisi vardır. Ortaya
konur ve kazanan onları alır. Kadınların ayrı bir bölümü vardır, orada kadınlar güreş tutar.
Orada genç kızlar kadınlarla güreşmezler. Çünkü kadınlar genç kızları sıkıştırırlar. Orasını
burasını sıkarlar, onlar da büyük kadınlarla güreşmezler.” Diyor ve kadınlardaki güreĢ ile
ilgili olarak tarihe ıĢık tutuyor. ġampiyonumuz aynı zamanda bizlerle önemli bir anısını da
anlatıyor. ġöyle ki:
“Bizim oraların başpehlivanı vardı, Glik Mustafa derlerdi. Bir de gıdık kız var, kocası
zayıf güçsüz. Her işi kadın yapardı. Pehlivan Mustafa dayı, iki keçi almış. Gıdık kız, soruyor.
Bunu nereden aldın? Sataşacak ya... Bunlara güreş tutalım mı? Diyor. Mustafa, olurdu,
olmazdı derken. Mustafa pehlivan, “Gıdık kız… Ben yorgunum, bana takılma” dedi. Herkes,
“hayır güreşeceksiniz” diyor. Ayağında goca don var gıdık kızın. Donun ayağını bağladı.
Beline palaska taktı. Adam çok kızdı. Kadına birden öfkeyle saldırdı. Kadın, bir çift daldı,
kaldırdı, adamı sırt üstü yere vurdu.” Diyerek Ģampiyonumuz, hem Türk kadınının yıllar
332
öncesinden güreĢ yaptığının tarihi bir kanıtını ortaya koymakta; hem de, Türk kadının ne
kadar güçlü olduğunun örneğini sunmaktadır. ġampiyonumuz bir baĢka anısını da Ģöyle
anlatmaktadır:
“Bizim güreş yazarı akşam gazetesinde yazar Nazmi Otogan vardı. Rus milli takımı ile
bizim milli takımı eşleştirir güreş yaptırır, yorumlar yapardı. Benim sıklete geliyor. Necati
ağabeyle yapmış. İsmet ile yapmış, rakibim onları tuş yapmış. Rus‟un beni ne kadar zamanda
tuş yapacağını yazıyor.” Demek ki, Nazmı Otogan da Ģampiyonumuza o anda güvenmiyor.
“Gittim hepsiyle görüştüm. Necati ağabeyle yapmış ona gittim. İsmet abiye gittim.
Ağabey, neler yapar. Şunu yapıyor. Necati Morgül‟e gittim, haa şunu yapıyor, bunu yapıyor
dedi.” Her Ģeyi öğrendim ve ona göre çalıĢtım. Diyor, Ģampiyon güreĢçimiz. ġampiyonumuz,
üniversite bitirmemiĢtir. Eğitim açısından bakıldığında ciddi bir eğitim de almamıĢtır. Fakat
takip ettiği yol incelendiğinde hiçbir Ģeyi Ģansa bırakmadığı görülmektedir ve son derece
bilinçli, son derece zekice Ģampiyon olmanın yollarını bulduğu görülmekte ve son derece
yürekli bir Ģekilde Ģampiyon olma yolunda çabalara sarf ettiği görülmektedir. Sonuçta da o
dünya devi kabul edilen Ģampiyonu yeniyor ve Ģampiyon oluyor.
-Birçok Ģampiyonluğa imzasını atan olimpiyat Ģampiyonumuz Müzahir SĠLLE ise,
kendi hikâyesini Ģöyle anlatıyor:
“Müsabaka öncesinde tek düşüncem rakiplerimi biran önce tuş etmekti. Maçlarımı
uzatmayı sevmezdim. En meşhur hareketim olan, saltoyla rakiplerimi yenerdim. 1960 Roma
Olimpiyatları öncesinde 1955‟te Almanya‟da ve 1958 Budapeşte‟de dünya ikincisi oldum.
Olimpiyatlar öncesinde babam bana şampiyon ol ve aile şerefimizi kurtar dedi.”
“Olimpiyata hazırlanırken idmanda ağrılarım arttı ve hastalandım. Doktorlar
ameliyat olmam gerektiğini söylediler. Ben ise, kafam karışık bir şekilde hastaneye bir kâğıt
bıraktım. Kâğıtta, kendi isteğimle çıktığıma dair bir not vardı. Daha sonra olimpiyat köyüne
gittim 4-5 kilo fazlam vardı ve saunaya gidip saatlerce kilo vermeye çalıştım. Sonunda kilomu
verip müsabakalara başladım.” Diyen Ģampiyonumuz da dikkat edildiğinde ameliyat olmak
zorunda. Yani hayati tehlikesi var. Ancak sorumluluk bilinci öylesine üst düzeylerde ki,
Ģampiyonumuz Ģehitlerimizin kanını temsil eden o al bayrağımızın gönderde dalgalanması
için çanını bile hiçe sayıyor, üstüne üstlük ameliyat olmak zorunda olduğu durumu ile
Ģampiyonluk kürsüsüne çıkıyor ve bayrağımızı olimpiyat gönderinde dalgalandırıyor. Ne
muhteĢem bir motivasyon ki, bunu bir de ameliyatlık haliyle 4-5 kg vererek gerçekleĢtiriyor.
“Mükemmel geçen müsabakalardan sonra finale çıktım. Finalde Macar Imre Polyak‟ı
yenerek şampiyon oldum. Bu, aynı zamanda Macar güreşçinin ilk ve son yenilgisi oldu.”
333
Diyor.
“Olimpiyatlardan dönerken madalyayı babama verip al baba, aile şerefimizi
kurtardım dedim. Babam, 1900 doğumlu, gülleci Eşref olarak tanınırdı. Babam da o kadar
kuvvetliydi ki, çocukken onun koluna asılıp barfiks çekerdim.” Diyen Ģampiyonumuz, aynı
zamanda genetik faktörlerle ilgili ipuçları vermektedir.
“İdmanlarımı haftada 5-6 gün şeklinde değil, tıpkı ekmek yer gibi, su içer gibi 3 öğün
idman yapardım. Saatlerce koşar 3 öğün yemek yer gibi, 3 öğün idman yapardım.” Diyen
Ģampiyon güreĢçimiz, son derece düzgün cümleleriyle altın harflerle yazılması gereken,
Ģampiyonluğun önemli bir gerçeğini ortaya koymaktadır. Ağır Alzheimer hastası olan
Ģampiyonumuz, güreĢten baĢka her Ģeyi unutmuĢ, kızını, hanımını bile hatırlayamayacak
duruma gelmiĢtir, fakat güreĢle ilgili hiçbir Ģey belleğinden yok olmamıĢtır. “Müsabakalara
giderken, tam takım olarak tek hedefimiz bütün dünyayı yenmek ve şampiyonluğu başka
ülkelere bırakmamaktı.” Diyen Ģampiyonumuz, kendi Ģampiyonluğundan çok; Ģampiyonluğu
baĢka ülkelere bırakmamak üzere hedefine kilitlenmiĢtir. Beyin dokularında veya
fonksiyonlarında bir problem olduğuna göre, onu da unutmalıydı. Fakat unutmamıĢtı. ĠĢte
Ģampiyonumuza en iyi tanıdığı kiĢiler sorulduğunda, alakasız cevaplar vermesine rağmen,
ağır Alzheimer hastası olan Ģampiyonumuz yukarıdaki bilgileri verdiğinde buna inanmak
zordu. AraĢtırdığında hepsinin doğru olduğunu görüldü ve bunun bilim adına tarihe geçecek
bir vakıa takdimi olabilecek kadar önemli olduğunun kabul edilmesi gerektiği kanaatine
varıldı.
Çünkü her Ģeyi unutan bir Alzheimer hastası, güreĢle öyle bir özdeĢleĢmiĢtir ki, her
Ģeyi unutmasına rağmen; güreĢle ilgili 1960 ta yaĢadığı olayla ilgili yabancı isimleri,
ülkeleriyle beraber hatırlamaktadır. Kaldı ki, insanların en çok önemli olduğunu bilmelerine
rağmen, insanlara isimleriyle hitap etmenin önemini bilmelerine rağmen unuttuğu günümüzde
54 yıl öncesindeki bir yabancının ismini, ülkesini hatta tarihleri bile doğru hatırlamaktadır.
-Bir baĢka olimpiyat Ģampiyonu sporcumuz Bayram ġĠT‟de yine geleneksel
güreĢlerden yetiĢmiĢ ve bayrağımızı olimpiyat gönderinin en tepesine diktirerek tüm dünyaya
istiklal marĢımızı dinletmiĢtir. ġampiyonumuz:
Köyden çıkıp oralara kadar bayrağımızı diktirmek ve istiklal marşımızı dinletmek için
gitmek, öyle her güreşçiye kısmet olmaz. Diyerek, bunun Allah tarafından bir nimet
olduğunun farkında olduğunu da bildirmektedir. Bizler güreşlere gittikçe, Denizli Acıpayam
havalisi beni tanır oldu. Öyle düğün güreşlerinde herkes beni tanır oldu. Diyen
334
Ģampiyonumuz da geleneksel güreĢlerden gelerek al bayrağımızı dalgalandıran bir baĢka
sporcumuzdur.
-Saymakla bitmeyecek Ģampiyonluklara imza atan ve iki kez olimpiyat gönderine
bayrağımızı çektirerek tüm dünyaya istiklal marĢımız karĢısında saygı duruĢunda dinlettiren,
aynı zamanda asrın güreĢçisi olarak kabul edilen Hamza YERLĠKAYA‟da Ģunları
anlatmaktadır.:
Sürekli arkamda Türk halkının gücünü ve desteğini hissettim”.
Bayrak ve inanmak… İşin temelinde bunlar vardır daima
Omuzlarımdaki yükü taşımak değil; en tepeye çıkarmak, bayrağımızı göndere
çektirmek, istiklal marşımızı söyletmek, ülkeme altın madalya kazandırmak olduğu bilincini
daima kendi kendime düşünmüşümdür ve iyice kafama yer edindirmişimdir
Minderde her rakibe Türk‟ün gücünü ve üstünlüğünü göstermek istemişimdir
Türk milletinin duası hep yanımda olduğumu hissederdim.
Kazandığım maçlarda başarılarda anlatmaya yetebilecek bir tarif yok, ifadesiyle
sözün bittiği asla hiçbir kelimenin yetmediği bir noktaya vurgu yapmaktadır. Ama istiklal
marşının tüylerimi diken diken etmesi, bu duyguyu tarif edebilecektir.
Son derece muhteĢem bir duygu yükü ile Türk halkının gücünü ve desteğini arkamda
hissettim diyen Ģampiyonumuz, Ģampiyonluğun temelinin bayrak ve inanmak olduğuna vurgu
yapmaktadır. ġampiyonumuz, omuzundaki yükün farkında olduğunu,
tek hedefinin
bayrağımızı gönderin en tepesine çıkartmak olduğunu, istiklal marĢımızı söyletmek olduğunu,
altın madalya kazanmak olduğunu vurgulamakta ve beyin dokularını sadece bunlarla
formatlamaktadır.
ġampiyonumuz
ayrıcı
o
duygunun
ifade
edilmesinin
mümkün
olmayacağını, o duygunun sadece tüylerin diken diken olması ile tarif edilebileceğini ifade
ediyor.
Geleneksel güreĢlerden gelen bir baĢka olimpiyat Ģampiyonumuz Mahmut DEMĠR‟
de birçok Ģampiyonluktan, al bayrağımızı Avrupa ve Dünya gönderinde dalgalandırdıktan
sonra Atlanta Olimpiyatlarında al bayrağımızı göndere çektirmiĢ ve tüm dünya milletleri
bayrağımız karĢısında saygı duruĢunda durarak dinletmiĢtir.
“Türk sporcular güreşte, mesela; Ruslar, Almanlar, Romenler o zaman popülerdiler.
Rus hegemonyası vardı. O kadar olmasa da şimdi de var. Bizim sporcularımız Rus‟la maça
çıktıkları zaman, yüzde yüz yenileceklerini düşünürler. Ben anladım ki, Rus‟u yenmeyince
şampiyon olunmaz. O zaman Rus‟tan korkmaya da gerek yok. Onun da iki eli iki ayağı var,
335
beyni var. Diyen, Ģampiyonluk gerçeğini ne kadar üst düzeyde yakaladığı görülmektedir.
Elbette ki, Rus Amerikalı fark etmez. Önemli olan o dönemdeki favori sporculardır.
ġampiyon sporcumuz Ģampiyonluğun en önemli noktasına değinmekte ve Ģampiyon olmanın
ilk kuralının Ģampiyonu yenmek olduğuna vurgu yapmaktadır.
“O spor yaptığımız dönemde, ülkemizin de bazı kriz dönemleri vardı. Sanki o dönemde
kazanacağımız bir başarının ülkemize, ülkenin yaşadığı duruma bir katkısı olacak diye
düşünüyordum.” Diyen sporcumuzun Ģampiyonluğa kendi ihtiyacından çok kritik dönemler
yaĢayan ülkesinin daha çok ihtiyacının olduğunu düĢündüğü görülmektedir. ġampiyonumuz
bunu öyle bir boyuta getirmiĢtir ki, “Belki son kampa girdiğimizde aileme de söylerim,
rahmetli anneme, babama; köyde kentte ölen de olsa, kalanda olsa, bana söylemeyin” diyerek
bir insan için en önemli anlardan olan bir yakının ölümünün bile kendi performansına zarar
verebileceği ihtimali ile söylenmemesini tembih ediyor. ġampiyonumuz bir baĢka önemli
motivasyon stratejisini de Ģöyle ifade ediyor:
“Şampiyona öncesi son ikinci kamptayız. Kampta benim dışımda kimse yok. Milli
takım teknik direktörü Yakup Topuz‟la beraberiz. Rampa koşusu yapıyoruz. Rampa çıkıyoruz.
Kapasitemizi açmak için, zamana karşı yarışıyorsunuz. Tepeye çıktığınızda nabız 230240‟lara çıkıyor. Şöyle 200- 300 metre yürüyorsunuz, nabız tekrar 140‟lara düşüyor. Tekrar
çıkıyorsunuz… Biz bu idmanı haftada 2 kere yaparız ve her defasında üç kere tekrarlarız.
Haftada toplam 6 defa. Ben, bir koştum, 2, 3, 4, 5,6… Hocam, “Ya, Allah için bir daha koş”
dedi. Koştum. Hz. Muhammet için dedi, bir daha koştum. Hz Ali için, Hz. Ebubekir için…
Atatürk için… Cumhuriyet dönemine kadar geldik. Görüldüğü gibi, burada değerlerin
performansın son noktalarının zorlanması için nasıl kullanıldığı son derece çarpıcı bir örnekle
sunulmuĢtur. Sporcularımız gerçekte motive edilmek isteniyorsa önce değerlerin oluĢması
sağlanmalıdır. Geleneksel güreĢlerde bu değerlerin kültürel temellerle mükemmel bir Ģekilde
oluĢturulduğu ve bu değerlerin genellikle Ģampiyonluktan daha fazla ön plana çıktığı
bilinmektedir. Dolayısıyla hazır değerlerle sporcuların performans sınırlarının zorlanması
hem antrenmanlarda hem de müsabakalarda mümkün olabileceği için geleneksel sporlardan
gelen güreĢçilerimizin motivasyon düzeylerinin daha yüksek olduğu söylenebilir. Tıpkı
geleneksel güreĢ temeli olan Mahmut Demir‟de olduğu gibi.
Türk güreĢ tarihinde 6 kez Avrupa Ģampiyonluğu ile Tüm zamanlar içinde ikinci en
büyük rekortmen olan, birçok Ģampiyonluklara imza atan ve olimpiyat ikincisi güreĢçimiz
ġeref EROĞLU‟da Ģunları anlatmaktadır:
336
“Üzerimdeki yükü, bayrağı düşünürüm. Türk milletini her zaman dünya spor
arenalarında en üst seviyeye getirmek istemişimdir. Uluslararası bir müsabaka, Avrupa,
Dünya ve de her sporcunun rüyası olan Olimpiyat ruhu, rüyası… Her zaman bunlarla
büyüdüm ve hedefim daima yüksekti. Milli mayoyu giydiğim zaman kendimi çok daha güçlü
hissederdim. Diyor, geleneksel güreĢlerden gelen bir baĢka Ģampiyonumuz ġeref Eroğlu.
Beynini hep yüksek hedeflere formatlayan sporcumuz, “Kan çıkardı antrenmanlarda.
Antrenman, maçın aynası gibidir. “Antrenmanda ağla ki, maçta ağlat” derlerdi. Diyerek,
canından üstün tuttuğu ülkesinin bayrağını göndere çektirmek için kendi kanını bile
bayrağından önde tutmaktadır, tıpkı savaĢtaki askerler gibi. “ Ağlatmaktan kasıt, şiddet değil
tabi ki. Ezici bir üstünlük… Yani galip gelmektir. Diyerek bir de açıklık getiriyor ifade ettiği
duygularına. Müsabakalara her zaman galip gelmek için çıkarım. O anki baskı, o anki
atmosfer, üzerimdeki ağırlık, bunların verdiği sorumluluk,
ekstra bir yük verebiliyordu
bazen.” Diyen sporcumuz, önemli kendini kamçılayan önemli motivlerden olan bu
sorumluluk bilincine de vurgu yapmaktadır.
“Avrupa, Dünya Şampiyonluklarında final maçının bitim düdüğünden sonra, bu
noktaya kadar gelmem için çektiğim antrenman acıları, zorluklar, fiziki engeller, sakatlıklar,
hepsi gözümün önünden film şeridi gibi geçer ve Türk bayrağını en üstte görmek, istiklal
marşın tüm ülkelere dinletmek, beni her zaman daha da ileri gitmeye motive etmiştir.” Diyen
Ģampiyonumuz en büyük hedef olan bayrağımızın en üstte görmek ve istiklal marĢımızı tüm
ülkelere dinletmek motivinin kendisini en yüksek düzeyde motive ettiğini bildirmektedir.
-Birçok kez al bayrağımızı dalgalandıran bir baĢka sporcumuz Harun DOĞAN da 3
kez dünya Ģampiyonu olarak al bayrağımızı dünya gönderine diktirmiĢ ve tüm dünya
milletlerine saygı duruĢunda istiklal marĢımızı dinletmiĢtir. ġampiyon sporcumuz Harun
Doğan da Ģunları bizlerle paylaĢmaktadır:
“Her sporcu çok çalışabilir. Her sporcu yetenekli olabilir. Ama şu bir gerçektir ki,
sporcunun ruhu kendini şampiyon edebilir” diyen geleneksel güreĢlerden gelen sporcumuz,
sporcunun ruhunun kendini Ģampiyon yapabildiğine vurgu yapıyor ve Ģampiyonluk ruhunun
çok çalıĢmaktan ve yetenekli olmaktan da önemli olduğunu tecrübeleriyle ifade ediyor.
ġampiyon sporcumuz yaĢadığı ve kendini Ģampiyonluğa götüren müsabakanın son
saniyelerindeki bir özel olayı da bizlerle paylaĢıyor: “Allah‟la ben varım sadece dünyamda.
İnancım var. Yarabbi dedim, Allah‟ım, burada ancak bana sen yardımcı olabilirsin diyorum.
Yarabbi dedim, sen bana yardım et. Senden başka kimse bana yardım edemez... Orada istiklal
marşımız var, bayrağımız var. O kadar çalışmışsın, ömrünü vermişsin. Orada bayrağınızı
337
dalgalandırıp marşınızı söylettiğinizde… Ülkene gururla dönmek… Dünyalar sizin oluyor.
Memleketimizin insanlarıyla bunu paylaşmak bambaşka… Sanki dünyaları fethetmiş gibi
hissediyorsunuz kendinizi.” Diyen Ģampiyon sporcumuzun, birkaç saniye içindeki zihninden
ıĢık hızıyla geçen motivasyon zincirleri birçok Ģeyi ortaya koymaktadır. ġampiyonumuz,
zihinsel ve duygusal süreçlerinin bir baĢka gerçeğini de ortaya koymaktadır. ġampiyonumuz,
“Tarihinden gelen bir savaşı yaşıyorsunuz. Dostluk, arkadaşlık var, ama bir Yunanlıyla, bir
Ermeni‟yle, bir Fransız‟la, Amerikalıyla bir savaş veriyorsun.” Diyerek, giriĢte açıklanan tüm
dünya milletlerinin baĢka ülkelere dikemediği bayraklarını Avrupa, Dünya ve Olimpiyat
gönderine dikerek var olduklarını, güçlü olduklarını, üstün olduklarını ispatladıklarının
farkındalığına vurgu yapıyor.
Metin KAPLAN‟da al bayrağımızı Avrupa ve Dünya gönderinde dalgalandıran bir
baĢka güreĢçimizdir. ġampiyon sporcumuz da Ģunları bizlerle paylaĢmaktadır.
“Abdestsiz mindere çıkmazdım ve beni sevenlerin izlemesinden ve dua etmesinden çok
etkilenirdim” diyen geleneksel güreĢlerden gelen Ģampiyon sporcumuz, geleneksel güreĢlerde
daha çok ön plana çıkan manevi fenomenlerle elde ettiği üst düzey motivasyonu bizlerle
paylaĢmaktadır. Aynı zamanda, “Dünyanın en mutlu insanı olursunuz, bu duyguyu anlatmak
ve tarif etmek çok zor. Bu duygu ancak yaşanmakla anlaşılır.” (Kaya 2016) diyen Kaplan,
motivasyonda gerçek ödül olan manevi ödülün ne kadar önemli olduğunu bilmekle
yetinmiyor; aynı zamanda onu en yüksek düzeyde yaĢıyor. Kaplan, orada yaĢadığı duyguları
öyle süblime ediyor ki, insanların hayal bile edemediği boyutlarda yaĢadığı hissediliyor.
Görüldüğü gibi Ģampiyonlar, Ģampiyon olmanın son derece üstün bir psikoloji ile
mümkün olabileceği ortaya konmaktadır. Aynı zamanda geleneksel güreĢlerden gelen
sporcularımızın kültür düzeyleri, belki Ģu anki sporcularımızın kültür düzeylerinin altındadır,
fakat son derece salt bir Ģekilde, değerlerin doruk düzeyde yaĢanmasıyla oluĢturdukları
Ģampiyonluk psikolojisini üst düzeylerde yakaladıkları görülmektedir. Üniversite mezunu
olan Ģampiyonlarımızda ise, daha çok bilimsel yaklaĢımlar içeren yorumlar bulunmaktadır.
Sonuç olarak, al bayrağımızın gönderlerde daha çok dalgalanması isteniyorsa, modern
güreĢlerin salt, tertemiz duygularla donatılmıĢ, son derece içten, inanmıĢ, özümüzden gelen
duygularla yoğurulmuĢ kaynakları olan geleneksel güreĢlere daha çok önem verilmelidir. Bu
Ģekilde aynı zamanda Ģampiyon adayı sporcularımız, güreĢ sporunun direkt olarak
yoruculuğuyla karĢılaĢmak yerine kültürel ve folklorik temaları ile söz konusu yoruculuğu
338
hem eğlenceli bir Ģölene dönüĢtürmektedirler, hem de Türk toplumunun özündeki üstün
niteliklerle yoğrulmuĢ sporcuların ortaya çıkmasına katkılar sağlanmıĢ olunacaktır.
KAYNAKLAR
Güzel A., (1996) Türk Edebiyatında Çanakkale Zaferi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
Yay. Yay no:3 Çanakkale.
Aras K. (2015) Osmanlı Ġmparatorluğunun KuruluĢunda Tekkelerin GüreĢ Sporuna. Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi sayı:15,s. 203-209
Akkurt, M,2008: KahramanmaraĢ‟ta yapılan Geleneksel GüreĢlerin Tarihsel GeliĢimi ve
Toplum Tarafından AlgılanıĢ Biçimleri, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Sütçü Ġmam
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, KahramanmaraĢ.
Eminoğlu Ö., Tüzün A.,(2010) Türk Dünyasında Ortak Sporlar. Gençlik ve Spor Genel
Müdürlüğü Yay. Ankara
Esin, E. 1991: “Katun ( Türk Kadınına Dair)” Erdem, cilt 7, sayı 20, s. 471.
Ergin, M. 1986: Dede Korkut Kitabı, Metin- Sözlük, Ebru Yayınları: 8 Ġstanbul.
Çelebi E. 2006: Seyahatname ( Hazırlayan Zuhuri DaniĢment) C: 1-VII, Ġstanbul.
Küçük, M. 2007: “Osmanlılar Döneminde GüreĢ ve GüreĢçiler Tekkesi” Din ve Hayat,
Türkiye Diyanet Vakfı, Ġstanbul Müftülüğü Dergisi, spor, Sayı 17, s.15
FiĢek, K. 1985: 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, Gerçek Yayınevi, Ġstanbul.
Kahraman, A. 1989: “ Cumhuriyete Kadar Türk GüreĢi” cilt2, Kültür ve Turizm Bakanlığı
Yayınları, 1029, Kültür Eserleri Dizisi: Ankara, s. 38-39
Kahraman, A. 1995: Osmanlı Devletinde Spor, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara.
BaĢer E. (1986) Uygulamalı Spor Psikolojisi. M.E.G.S.B. Yayınları. Yayın no: 31.
Ankara
Kaya, Y. (1999) “Performansta Üçüncü Boyut HİPNOZ VE SPOR” Selçuk Üniversitesi.
Matbaası, KONYA.
Kaya, Y. (2002) Atatürk‟ Gençlik ve Spor‟ Panelist BeyĢehir13/05/
Kaya Y. (2011) Motivasyon Stratejileri. Selçuk Üniversitesi Matbaası. Konya
Kaya Y. (2016) Nasıl ġampiyon Oldular. Selçuk Üniversitesi Matbaası. Konya.
Türkkorur Y. (2001) Tarihte KahramanmaraĢ. Madalyalı Tek ġehir KahramanmaraĢ Dergisi.
Sayı 13. Yorum Gazetesi Tesisleri. KahramanmaraĢ.
Türkkorur Y. (2002) Tarihte KahramanmaraĢ. Madalyalı Tek ġehir KahramanmaraĢ Dergisi.
Sayı 14. Yorum Gazetesi Tesisleri. KahramanmaraĢ.
Türkkorur Y. (2004) Tarihte KahramanmaraĢ. Madalyalı Tek ġehir KahramanmaraĢ Dergisi. Sayı 16.
Yorum Gazetesi Tesisleri. Kahramanmara
339
TÜRK GÜREġĠNDE DÖNÜM NOKTASI: 1948 LONDRA
OLĠMPĠYATLARI
Selami ÖZSOY
Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi
ÖZET
Türklerin ata sporu olan ve yüzyıllar boyunca Anadolu ve Balkanlarda bir gelenek
olarak çayırda yapılan güreĢ, Türkiye‟nin olimpiyat oyunları tarihinde de en fazla madalya
kazandığı spor branĢıdır. Ġkinci Dünya SavaĢı nedeniyle 1940 ve 1944 yıllarında yapılamayan
olimpiyatların Londra‟daki 14. Yaz Olimpiyat Oyunları, Türk güreĢçilerinin kazandığı
baĢarılarla Türk spor tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuĢtur. Türk milli takımının 12
madalya kazanarak 59 ülke arasında altıncılığı elde ettiği Londra olimpiyatları Türk basınında
geniĢ yer bulmuĢtur. Olimpiyatlarda, Türk güreĢçilerinin baĢarıları savaĢa girmemiĢ ama
siyasi ve ekonomik olarak fazlasıyla etkilenmiĢ, yıllarca yüzü gülmemiĢ bir ulusu sevince
boğmuĢtur. Serbest stilde 56 kiloda Nasuh Akar, 62 kiloda Gazanfer Bilge, 67 kiloda Celal
Atik ve 73 kiloda YaĢar Doğu, grekoromen 62 kiloda Mehmet Oktav ile ağır sıklette Mersinli
Ahmet Kireççi‟nin olimpiyatlarda altın madalya alması, gazetelerin birinci sayfalarından
“dünya Ģampiyonu olduk” baĢlıklarıyla duyurulmuĢtur. Gazeteler olimpiyatları takip etmek
üzere Londra‟ya muhabirler göndermiĢler, günü gününe geliĢmeleri okurlarına fotoğraflarla
aktarmıĢlardır. Türk güreĢçilerinin galibiyetle biten müsabakaları tek tek ayrıntılarıyla
anlatılmıĢtır. Londra‟ya foto muhabiri gönderen Hürriyet gazetesi, olimpiyatlarla ilgili yaptığı
yayınlar sayesinde tirajını üçe katlamıĢtır. Bu çalıĢmada, belge tarama yöntemiyle, AkĢam,
Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerinde 1948 Londra olimpiyat oyunlarıyla ilgili haber ve
yorum ve fotoğraflar incelenmiĢtir.
340
A MILESTONE IN TURKISH WRESTLING: 1948 LONDON OLYMPICS
ABSTRACT
Wrestling, which is the ancestor sport of Turks and has been done on the meadows in
Anatolia and Balkans as a tradition for centuries, is the sports branch in which Turkey won
the largest number of medals throughout the history of the Olympic games. The 14th Summer
Olympic Games in London that could not be held in 1940 and 1944 due to the World War II
became a milestone in the Turkish sports history with the success of the Turkish wrestlers.
The London Olympics in which the Turkish national team got the sixth place among 59
countries by winning 12 medals had a widespread media coverage in the Turkish press. The
success of the Turkish wrestlers in the Olympics made a nation, which did not enter the war
but was exceedingly affected both politically and economically and the face of which did not
smile for years burst into joy. That Nasuh Akar won gold medal in freestyle at 56 kilograms,
Gazanfer Bilge at 62 kilograms, Celal Atik at 67 kilograms, and YaĢar Doğu at 73 kilograms,
Greco-roman Mehmet Oktav at 62 kilograms and Ahmet Kireççi from Mersin won gold
medal in heavyweight in the Olympics was announced under the headlines of “we became
world champion” on the front pages of the newspapers. The newspapers sent reporters to
London to follow the Olympics and conveyed the developments day by day with photographs.
The fixtures of the Turkish wrestlers that ended with a victory were narrated with minute
details. Hürriyet newspaper, which sent a photojournalist to London, tripled its circulation
with its publications on the Olympics. In this study, the news, commentaries, and photos
related to the 1948 London Olympics in AkĢam, Cumhuriyet, and Hürriyet newspapers are
examined.
341
TÜRK MĠLLETLERĠNĠN EN ESKĠ VE DĠALEKTĠK
BĠR SPORU: GÜREġ VE ONUN GELECEĞĠ
Kanat CANUZAKOV
Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu. Biskek
ÖZET
Her milletin kendine has kültürü, dili, tarihi, örf-adetleri, oyunları, eğitsel ve spor oyunları vardır.
Türk halklarının de tarihte eskimeyen, kaybolmayan kültürü, dili, beden eğitimi ve sporu, dünya
uygarlığında derin ve önemli bir yere sahiptir. Türk halklarının genel kültüründe özellikle beden
eğitimi ve spora önem gösterilmiĢtir. Esas olarak Türk halklarının tarihsel geliĢim sürecinin
baĢlangıcından itibaren beden eğitimine, yarıĢmalara ve onun dallarına büyük önem verilmiĢtir. Türk
sporları içerisinde güreĢ Türk insanının karakteristik yapısını yansıtması sebebiyle Türk halklarının
ortak simgesi haline gelmiĢtir.
Bu çalıĢmadaki amacımız genel olarak Türk halklarının milli sporu olan güreĢin özellikleri,
farklılıkları, değiĢim ve geliĢim sürecini araĢtırmaktır. Halk arasında „Türk ulusu ne kadar yaĢarsa
milli güreĢte o kadar yaĢar‟ diye bir söz ve inanıĢ vardır. Bunun yanı sıra Türk halklarının milli
güreĢin farklı türleri, çeĢitli adları, kavramları ve kuralları olduğunu hayat ispatlamaktadır. GüreĢ,
yüzbinlerce yıldan beri her zaman dialektik olarak geliĢerek, değiĢerek ve toplum değiĢince kendisini
yenileyerek günümüze kadar gelmiĢtir. AraĢtırmalar sonucunda Türk halklarının milli yarıĢma
sporları içerisinde güreĢin adının değiĢmesine rağmen anlamı ve içeriği değiĢmeyen Türk dünyasının
en gözde spor dalı olduğunu görmekteyiz.
Günümüzde dünyanın beĢ kıtasında yaĢayan milyonlarca insan aktif bir Ģekilde güreĢ sporu ile
ilgilenmekte ve bu sporda kendini geliĢtirmekte. Dünya çapında organizasyonlar düzenlemekte. Türk
halklarının güreĢi, günümüzde dünya çapında çok sevilen popüler bir spor dalı olduğunu kanıtlamıĢ
durumdadır.
Anahtar Kelimeler: GüreĢ, Türk Halkı, Dialektik Spor.
342
Түрк элдеринин эң байыркы жана диалектикалык спорту. Күрөш жана анын
келечеги
Проф.док. Канат Джанузаков, Кыргыз-тҥрк «Манас»
университети, Дене тарбия жана спорт жогорку мектеби.
Бишкек.
Корутунду
Ар бир улуттун өзҥнҥн маданияты, тили, тарыхы, ҥрп-адаттары, оюн- шооктору,
кыймылдуу жана спорттук оюндары бар. Тҥрк элдеринин дагы тарыхта көөнөрбөс
(эскирбес, жоголбос) маданияты, тили, дене маданияты жана спорту дҥйнөлҥк
цивилизацияда терең жана туруктуу орун алган. Тҥрк элдеринин жалпы маданиятында
өзгөчө бир орунду дене маданияты жана спорту ээлеп турат. Негизинен тҥрк элдери
өзҥнҥн тарыхый өсҥп-өнҥгҥшҥнҥн алгачкы жылдарынан эле дене маданиятына,
таймаштарына жана анын тҥрлөрҥнө көп көңҥл бурган. Тҥрк элдеринин дене
маданияты жана спортунда кҥрөш өзгөчө орунду ээлейт жана улуттук символу болуп
эсептелет.
Бул илимий изилдөө ишинде биз тҥрк элдеринин улуттук кҥрөш спортунун
өзгөчөлҥктөрҥн, айырмачылыктарын жана өзгөрҥп өнҥгҥҥлөрҥн изилдөөнҥ максат
кылып алдык. Анткени эл арасында «Тҥрк элдери канча кылым жашаса, улуттук
«кҥрөш» спорту ошончо жашайт» деген тҥшҥнҥк жана ишенич бар. Ошондой эле тҥрк
элдеринин улуттук кҥрөш спортунун ич-ара көптөгөн тҥрлөрҥ, алардын тҥрдҥҥ
аталыштары, тҥшҥнҥктөрҥ жана эрежелери бар экендигин турмуш далилдөөдө. Кҥрөш
он, жҥз миңдеген жылдардан бери дайыма диалектикалык өсҥп-өнҥгҥҥ, өзгөрҥҥ жана
коомдун тҥзҥлҥшҥнө өзгөрҥҥгө жараша жаңылануу абалында болуп келген. Изилдөө
иштеринин натыйжасында тҥрк элдеринин улуттук таймаш спортторунун ичинен
«Кҥрөш» эң байыркы жана аты, аталышы өзгөрҥлсө да, мазмуну жана мааниси
өзгөрбөгөн Тҥрк дҥйнөсҥнҥн спорту экени айкын болду.
Азыркы мезгилде «Кҥрөш» спортунун тҥрлөрҥ менен жер шаарынын 5 материгинде
миллиондогон адамдар активдҥҥалектенишип,
көнҥгҥшҥп жана машыгышып,
өзҥлөрҥнҥн чеберчилигин жогорулатып келҥҥдө. Ошондой эле дҥйнөлҥк деңгээлдеги
мелдештер уюштурулуп өткөрҥлҥҥдө. Тҥрк элдеринин «Кҥрөшҥ» бҥгҥн дҥйнө
элдеринин эң сҥйҥктҥҥ жана популярдуу болуп бараткан спорту экендиги аныкталды.
343
1.GĠRĠġ VE GENEL BĠLGĠ
Türk halkları geçmiĢten günümüze kadar beden eğitimine, beden eğitimi araĢtırmalarına, çeĢitli
halk oyunlarına, yarıĢmalara ve türlerine çok önem vermiĢtir. Onların geliĢmesi için halk arasında
yaygınlaĢması amacıyla her türlü tedbirleri aldıkları bilimsel araĢtırmalar sonucundaki makalelerde,
destanlarda belirlenmiĢtir. Türk halkları, beden eğitimi araĢtırmalarının, çeĢitli milli oyunların,
güreĢlerin her insanın özel hayatında ve toplum içerisinde çok önemli bir yeri olduğuna inanmıĢtır.
Özellikle beden eğitimi araĢtırmalarını sadece sporsal faliyetlerle sınırlandırmayıp aynı zamanda
sağlıklı çevik vatansever nesillerinde yetiĢmesinde kullanılan önemli bir terbiye aletidir. Buda beden
eğitimi araĢtırmalarını her toplum için olmazsa olmazlar arasına sokmuĢtur.
Beden eğitimi alıĢtırmalarının ve halk yarıĢmalarının arasında değerli ve en yaygın spor dalının
güreĢ olduğunu görmekteyiz. GüreĢ tüm Türk halkları içerisinde en popüler ve sevimli spor dalı
olarak sayılır. Çünkü güreĢ sadeliği, yararlılığı ve ilginç olması bakımından hem gençler hemde
yetiĢkinler arasında aynı değere sahiptir. Bu sebeple 3-4 yaĢındaki çocuklardan baĢlayarak 70-80
yaĢındaki yaĢlılara kadar hem bayanlar hem de erkekler tarafından aynı seviyede sevilen bir spor
dalıdır.
Eskiden günümüze kadar güreĢin birçok türü olmuĢtur. Ne kadar millet varsa o kadar güreĢin
türü vardır ve o türlerin versiyonları olmuĢtur. GüreĢin genel kuralları adı ve anlamı aynı olmasına
rağmen, her milletin yaĢam tarzına, geleneklerine, ruhi özelliklerine göre yapılacağı yerler, güreĢ için
giyilecek giysileri vardır.
Günümüzde Türk halklarının en meĢhur milli ve halk sporu olan güreĢ, çok geliĢmiĢ tanınmıĢ,
popüler çok yönlü ve her zaman geliĢen ve değiĢen bir dialektik spor olarak sayılır. Felsefik anlamda
güreĢte dialektiktir, geliĢme ve değiĢme özelliği gösterir. GüreĢte canlı bir organizma gibi geliĢerek,
değiĢerek, yenilenerek ve milli özelliklere uydurularak yaĢamaktadır.
1.1. GÜREġ - ESKĠ MĠLLĠ SPOR TÜRÜDÜR
Türk halklarının beden eğitimi ve sporunda güreĢ milli spor dalı olarak binlerce yıldan beri kabul
edilmekte ve bilinmektedir. Günümüzde güreĢi uluslararası çapta yaygınlaĢtırma çabaları
yapılmaktadır. Son 20-25 sene içersinde güreĢ ayrı bir bilimsel araĢtırma konusu olarak
araĢtırılmaktadır. Ünlü bilim adamları K.Yusupov (Özbekistan), Mehmet Türkmen (Türkiye),
M.Tanikeev (Kazakistan), H.Anarkulov (Kırgızistan), E.Ragimov (Azarbaycan), M.Bolganbaev
344
(Kazakistan), Ç.Ġvankov (Tataristan) bu konuda birçok bilimsel araĢtırmalar yaparak kendi
araĢtırmalarında güreĢin Türk halklarının en eski spor dallarından biri olduğunu ve genciyle yaĢlısıyla
bütün insanlar tarafından sevildiğini ve tercih edildiğini de eserlerinde de belirtmiĢlerdir.
Bu bilim insanlarının eserlerine dayanarak Türk halklarının en popüler spor türü güreĢ her zaman
geliĢen değiĢen yenilenen, yani felsefe diliyle diyalektik bir spor türü olduğunu anlam bakımından
aynı ama Ģekli ve adı bakımından farklı olan Türk halklarının bir sporu olduğunu dile getirmiĢlerdir.
Türk halklarının tarihinde güreĢ 2500 yıl önce milli spor olarak halk arasında değerini koruyarak
günümüze değin gelmiĢtir. GüreĢ, özellikle iki amaçla kullanılmıĢtır. Birincisi, bütün tören bayram
cümbüĢ ve düğünlerde eğlenme, pehlivanları belirleme ve onları seyircilere tanıtma insanlara neĢe
sunmak amacıyla. Ġkincisi de, gençleri savaĢa hazırlama onların güç kuvetlerini pekiĢtirme vatanını
halkını korumaya hazırlama aracı olarak kullanılmıĢtır.
Tarih kaynaklarında, Yunan düĢünürü Heredot 2500 yıl önce tarih adlı kitabında Türk sporu ve
güreĢ hakkında bilgi vermiĢtir. Heredota benzer bilgileri doğunun en büyük bilim adamlarından Ġbn-i
Sina dahi çalıĢmalarında güreĢin faydası ve geçmiĢi hakkında bizleri bilgilendirmiĢtir. Kırgız halkının
“Manas” ve “Er Tabıldı” destanlarında da güreĢle ilgili bilgiler verilmiĢtir. Bunlar da güreĢin ne
kadar eski köklü ve milli bir spor dalı olduğunun göstergesidir.
1.2. GÜREġĠN BUGÜNÜ VE YARINI
Türk milletlerinin en eski ve kutsal sayılan milli spor türü güreĢ son derece hızlı geliĢmektedir ve
çağdaĢ toplumsal değerlere göre kendisini yenilemektedir. Günümüzde altı tane bağımsız Türk
Devletinde Azerbaycan‟da (güleĢ), Kazakistan‟da (kures), Kırgızistan‟da (güröĢ), Türkmenistan‟da
(goreĢ), Türkiye‟de (güreĢ), Özbekistan‟da (kuraĢ). 9 tane Federal Cumhuriyette BaĢkurdıstan‟da
(kureĢ), Altay (kureĢ), Tuva Cumhuriyeti (hureĢ), ÇuvaĢistan (kereĢ), Tataristan (koreĢ), Nogay
(kuryeĢ) adları altında milli ve uluslararası yarıĢmalar düzenlenmektedir. Dünyanın 26 tane Türk
topluluğunda
70 den fazla ülkede güreĢ ve güreĢin türleri üzerine güreĢ ve Ģampiyonalar
düzenlenmektedir. GüreĢin esas özelliği kuĢak olduğundan dolayı çoğu ülkelerde (güreĢ belboo)
güreĢi kuĢak bağlanarak yapılan güreĢ olarak adlandırılmaktadır, fakat bu bizim bildiğimiz Türk
güreĢinin aynısıdır.
345
Kırgızistan‟da güreĢin beĢ, Kazakistan‟da iki, Özbekistanda dört, Altay‟da üç, Türkiye‟de ise dört
türü yaygındır. GüreĢin üç tane uluslararası Federasyonu açılarak dünya Ģampiyonaları
düzenlenmektedir. Bunlar, AlıĢ Uluslararası Kemer GüreĢ Federasyonu, Kırgızistan KuraĢ
Uluslararası Federasyonu, Özbekistan ve KoreĢ Ulusararası Derneği Tataristan, KoreĢ belboo güreĢi
kuĢak bağlanarak yapılan güreĢ 27. Dünya yaz üniversite oyunları 2013 Kazan Ģehri programına
eklenmiĢtir. Yüz civarında pehlivanlar dünya çapında güreĢerek kendilerinin ustalığını ve Türk
güreĢinin değerini dünyaya göstermiĢtir.
TARTIġMA
Türk dünyasında ve dünyanın birçok ülkesinde Türk dilini konuĢan halkaların yaĢadığı bölgelerde
milli dövüĢler eskiden beri güreĢ adı altında kullanılarak gelmiĢtir. Ancak her millet güreĢi farklı
Ģekilde adlandırmıĢtır. Buna ilave olarak göreĢ kurallarında farklılıklar vardır. GüreĢin temel
teknikleri ve kuralları güreĢçilerin gömlek pantolon ve kuĢaklarının olması, güreĢçilerin birbirlerini
kuĢaklarından tutarak ellerini bırakmadan güreĢmesi ve rakibi tuĢa getirerek kazanmasıdır.
Birçok bilimsel çalıĢmada ispat edilmiĢtir ki (Kule Petrov, 1994. Bolganbaev, 1980. Türkmen
2011. Ġvankov, 2007. Saralaev, 1995. Yusupov, 1990. Baymen, 1978), güreĢ, Türk Dünyasının beden
eğitimi ve spor kültüründe önemli bir yer tutarak ve binlerce yıldan beri ulusal bir kimlik kazanıp,
diğer spor branĢlarına nazaran en eski ve diyalektik, sürekli geliĢme içerisinde olan içeriğini
değiĢtirmeden çeĢitli tür ile yaygınlaĢan bir spor çeĢididir.
Türk devletlerinde milli ve uluslararası yarıĢmalar güreĢin milli ad ve kurallarına göre
düzenlenmektedir. Dolayısıyla günümüzde Türk halklarının milli sporu olan güreĢin gelecekte
uluslararası olimpiyat oyunlarına girmesi Ģüphelidir. Çünkü „güreĢ‟, „koreĢ‟, „alıĢ‟ ve „bel boo güreĢi‟
ayrı bir spor türü olmakla olimpik olma Ģartları sağlamamaktadır. Bu yüzden gelecekte Türk ülkeleri
birleĢerek bütün Türk halkları için tek olan belboo güreĢi veya Türk güreĢi olarak adlandırılan tek
güreĢ kurallarını belirleyerek bunu halk arasında yaygınlaĢtırması ve dünya çapında yükseltmesi
gerekmektedir.
Olimpiyat oyunlarının programına Türk halklarının güreĢini „Türk GüreĢi‟ adıyla girmesi
amaçlanmalı ve bu amaca ulaĢmak için tüm Türk halkları hep beraber çalıĢmaları gerekir. Bunun için
aĢağıdaki gibi faaliyetleri beraber organize etmek ve düzenlemek gerekir.
1. „Türk GüreĢi‟ diye adlandırılan güreĢ türünün kurallarını belirlemek,
2. „Türk GüreĢinin‟ ulusal ve uluslararası Federasyonlarını oluĢturmak.
346
3. „Türk GüreĢinin‟ en az 4 kıtada ve 75 ülkede Federasyonlarını oluĢturarak halk arasında
yaygınlaĢmasını sağlamak.
4. „Türk GüreĢi‟ ulusal ve uluslararası müsabakaları düzenlemek.
5. „Türk GüreĢini‟ Olimpiyat oyunlarının programına güreĢin sadece bir dalı olarak girmesi için
plan hazırlamak ve bu iĢ planının gerçekleĢtirilmesi için elimizden geleni (maddi, kuvvet)
yapmak.
„Türk GüreĢi‟, Türk devletlerinin ve halklarının ortak kültürel, siyasi, ekonomik iĢbirlikleri ve
organize faaliyetleri sonucunda Olimpiyat oyunlarının programına girebilir ve bu etkinlikler
doğrultusunda güreĢin dünya çapında en belirgin bir spor çeĢidi olması sağlanabilir.
KAYNAKLAR
Bayman F.E., Kırgız Spor GüreĢi, Gençleri Terbiye Yöntemleri. BiĢkek 1972.
Bolgambayev M.H., Kazakça güreĢ –GüreĢ – Almata.1980.
Ġvankov Ç.T.,Ulusal Eğlence GüreĢ.- Ġnsan. Kazan, 2007.
Mehmet Türkmen, Türk Dünyası Medeniyetinde „GüreĢ ve GüreĢçi‟ anlamları –Ululararası
Karakucak ve Kısa ġalvar GüreĢ Sempozyumu, KahramanmaraĢ.
5. Saralaev M.K., Bukuev M.O., Mambetkaliev C.M. Manastan Kalan Oyunlar. BiĢkek, 1995.
6. Tanikeev M., Kazakistan Spor Medeniyeti Tarihi, Almata, 2001.
7. Kun L. Beden Eğitimi ve Sporun genel tarihi. M. Raduga. 1982.
1.
2.
3.
4.
347
TÜRK ULUSAL VE ULUSLARARASI
GÜREġ HAKEMLERĠNĠN Ġġ DOYUMLARININ ANALĠZĠ
Mehmet GÜL1 Rafet ÜNVER1 Abdulkadir TEKĠN2
1
2
Cumhuriyet Üniversitesi
Kırıkkale Üniversitesi/ Kırıkkale University
ÖZET
Bu çalıĢmanın amacı Türkiye‟de faal olarak görev yapan ulusal ve uluslararası
düzeydeki güreĢ hakemlerinin iĢ doyumlarını çeĢitli değiĢkenler açısından analiz etmektir.
AraĢtırma grubunu Türkiye‟nin farklı bölgelerinde ve illerinde görev yapan 111 ulusal ve 41
uluslararası güreĢ hakemi olmak üzere toplam 152 kiĢi oluĢturmaktadır. AraĢtırmada veri
toplama aracı olarak 15 sorudan oluĢan KiĢisel Bilgi Formu ve Minnesota ĠĢ Doyum Ölçeği
kullanılmıĢtır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiklerden yüzde (%), frekans, ortalama ve
standart sapma değerlerden yararlanılmıĢtır. Bununla birlikte çeĢitli değiĢkenler arasındaki
farkları ortaya koymak amacıyla bağımsız gruplar t testi ve tek yönlü varyans analizinden
(Anova) yararlanılmıĢtır. Elde edilen bulgularda güreĢ hakemlerinin yaĢ ortalamalarının 37
yaĢ olduğu, tamamına yakının erkek hakemlerden oluĢtuğu (% 95,4) büyük bir kısmının aktif
olarak güreĢ yaptığı (%91,5) belirlenmiĢtir. ĠĢ doyumları açısından güreĢ hakemlerinin orta
düzeyde bir değer aldıkları tespit edilmiĢtir. Hakemlerin iĢ doyum düzeylerini artırmak için
terfi, görevlendirme gibi uygulamaların adil düzenlenmesi önemlidir. Bununla birlikte görev
aldıkları organizasyonlarda karĢılaĢtıkları sorunların (konaklama, ulaĢım, ücret, vb.)
giderilmesi gereklidir.
Anahtar Kelimeler: GüreĢ; ĠĢ Doyumu; Ulusal ve Uluslararası Hakem
348
THE ANALYSIS OF WORK SATISFACTION LEVELS OF TURKISH NATIONAL
AND INTERNATIONAL WRESTLĠNG REFEREES
ABSTRACT
The purpose of this study is to analysis the work satisfaction levels of Turkish national and
international wrestling referees in terms of some variables. The subjects group is composed
totally 152 individuals who are 111 national, 41 international levels referees in different
regions and city of Turkey. The Personal Information Scale and Minesota Work Satisfaction
Scale were used as data collection tools. Percentages (%), frequency, mean and standard
deviation that are definition statistics were used in data analyses. In addition to this
independent t test and Anova analyses were used due to exhibit differences between some
variables. In the results obtained that wrestling referees‟ ages 37 years, almost all were male
(%95,4), most of the referees have wrestled actively (%91,5). In terms of work satisfaction
wrestling referees have taken a intermediate levels satisfaction. It is important to just order the
practices as promoting and assignment. However, the problems encountered of referees have
to be troubleshoot in their assignment organization.
Key Words: Wrestling; Work Satisfaction; National and International Referees
349
SUPATAEVA, Elvira Аkinovna
Pedagojik adayı Bilimler
Kıdemli araĢtırmacı
Kırgız Eğitim Akademisi
Dil durum Kırgızistan'da
Birkaç yüzyıl önce Kırgız topraklarına gelen rus dili, uzun süre konuĢma ve iĢ dili
olarak yerini aldı.
XIX asrın 50-70'li y.y Kırgızistan için önemli tarihsel olay meydana geldi – bu da
Çarlık Rusya‟ya katılmak olmuĢtu. Bu dönemden sonra kırgızlar kendi ulusal bilinçlerini,
kültürlerini, edebiyatlarını, geniĢ bir ölçüde rus dili ve kültürü ile bağdaĢtırdılar. Rus nüfusun
gelmesi ile modern okullar ve diğer eğitim kurumları ortaya çıktı. Dil, Kırgızların ayrı
temsilcileri tarafından kullanarak, iĢ, kültür, günlük iletiĢim araçı haline gelir. Rus dili,
dünyanın kültürel zenginliğini, insanlığın sanatsal değerlerini kavramada bir rehber haline
gelir.
Kırgız ilköğretim okullarında Rusya‟yı öğretme yöntemi tarihi 1918 baĢlar (yani, Orta
Asya‟nın ulusal okullarında rus dilinin gönüllü olarak öğrenilmesine dair Тürkistan
Cumhuriyeti Hükümetin kararı kabulünden itibaren).
L.A. ġerba, V.M. Çistakov ve diğer önde gelen bilim adamları, rus olmayan okullarda,
rus dilin öğretim tekniği üzerinde durmuĢlardır. Tarihe göre, geçen yüzyılın 40-50 yılları
arasında eğitim biliminin bir dalı olarak P.Ġ. Harakoz, V.P. Petrov, G.Ġ. Horols, L.A. ġeyman,
Ġ.A. Batmanov v.b. ilim adamları tarafından hazırlanmıĢtır.
Kırgız okullarında rus dili öğretim yöntemlerin geliĢmesine, Orusbaev A.O., Tagaev
M.C., Dobaev K.D., Darbanov M.E., DerbiĢeva Z.K., v.b. büyük katkı sağlamıĢtırlar.
Ancak, 90'lı yılların baĢlarında Sovyetler Birliği‟nin çöküĢü ve Kırgız
Cumhuriyeti‟nin bağımsızlığını elde etmesiyle birlikte, rus dilin yeri ve rolü sadece toplumda
değil, aynı zamanda eğitim sisteminde de radikal biçimde değiĢ oldu.
Bağımsızlığın son 20 yıl içinde rus dili alanının daralmasının baĢlıca nedenleri,
Ģunlardır:
Birincisi, birleĢik sovyet eğitim sisteminin dağılması, kültür ve dil alanların hızla
rusçadan kopması, sonuç olarak – anadili rusça olanların göçetmeleri, uzmanların baĢka
yerlere gitmeleri, baĢka yabancı dillerin öğretilmesine yönelerek, rusça‟ya ayrılan ders
saatlerinin azalması.
Ancak, rusça‟nın kullanma alanın daralmasına rağmen, rus diline gerek etnikarası,
gerek uluslararası iletiĢim dili olarak ihtiyaç henüz oldukça yüksektir.
Kırgızistan vatandaĢlarının, ikinci yabancı dili bilenlerin (bunların içinde-rusça,
kırgızca, özbekçe, türkçe, inglizce, fransızca, almanca v.s.) oranı (47,3%), bunların içinden
(83,1%) iletiĢim dili olarak rusça‟yı kullanmaktadırlar.
Kırgızistan‟ın piyasa ekonomisine geçiĢ Ģartlarında, nüfusun büyük kısmı giderek daha
aktif halde ekonomik faaliyetlere karıĢmaktadırlar. Modern iĢ hayatının uygulamalarından
görüldüğü gibi, düzgün konuĢma yeteneği- ticari baĢarının en önemli koĢullardandır. Bu
yüzden, rus dilinın resmi-iĢ tarzı hakkındaki dersler öğrenciler için oldukça önemlidir.
350
The role of official business style of the Russian language in Kyrgyzstan.
Supataeva Elvira AKINOVNA
The candidate of pedagogical Sciences
Senior researcher
Kyrgyz Academy of Education
Having appeared on the territories of Kyrgyz land centuries ago, the Russian is firmly
and permanently occupied the niche of the main conversational and business language. The
important historical event happened for modern Kyrgyzstan during 50-70-s of XIX century accession to imperial Russia. Since that time the Kyrgyz people composed their national
identity, culture, and literature in a broad relationship with the Russian language and Russian
culture. With arrival of the Russian population secular schools and other educational
institutions were established. The language, manifesting itself in the speech of some
representatives of the Kyrgyz ethnic group, becomes a tool of business, cultural, consumer
communication. Russian became a conductor in comprehension of world`s cultural wealth
and art values of mankind.
History of the development of methods of teaching the Russian language in the
elementary school started from 1918 (since the adoption of the resolution of the Government
of the Republic of Turkestan about voluntary study of the Russian language in the national
schools of Central Asia). At the origins of the teaching of the Russian language in nonRussian schools were Scherba, L, A; Chistyakov,V,M, V,M and other distinguished scientists.
According to the history the methodology of teaching Russian language in the schools had
been started to develop as one of the branches of education during 40-50-ies of the last
century by scientists-methodists Harakoz,P,I; Petrov,V,P; Horolc, G,I; Sheiman, L,A;
Batmanov, I,A, and etc.
A great contribution to the development of teaching methods of the Russian language
in the schools had been made by Orusbaev, S,A; Tagaev, M,J; Dobaev K,D; Darbanov M,E;
Derbisheva Z,K. and etc.
However, with the collapse in the early 90‟s of the Soviet Union and the independence
of the Kyrgyz Republic, the role and place of Russian language radically changed, not only in
society but also within the education system.
The main reasons confining the Russian language for the last 20 years of
independence are:
First of all, the destroy of unified Soviet education system, the rapid derussification of
cultural and linguistic space as a consequence - the migration of native speakers, the outflow
of qualified personnel, the reduction of the hours devoted to the teaching of the Russian
language in favour of other foreign languages, etc. However, despite the reduction of
application of the Russian language, the demand of language as an inter-ethnic and
international communication still remains quite high.
Less than half of the Kyrgyz people (47.3%), with the second language (including
Russian, Kyrgyz, Uzbek, Turkish, English, French, German, etc.), a significant proportion
(83.1%) communicates in Russian.
In conditions of transition of modern Kyrgyzstan to a market economy the major part
of the population is more and more actively involved in economic activities. As practice of
modern business shows the ability to conduct a business conversation – is one of the most
important conditions of commercial success. And so the lessons for officially-business style
of Russian language have great value for students.
351
Языковая ситуация в Кыргызстане
СУПАТАЕВА Эльвира Акиновна
кандидат педагогических наук
Кыргызская академия образования
Появившись на территориях кыргызских земель несколько веков назад, русский
прочно и надолго занял нишу основного разговорного и делового языка.
Важное историческое событие произошло для современного Кыргызстана в 50-70х гг. ХIХ в. - присоединение к царской России. С этого периода кыргызы свое
национальное самосознание, культуру, литературу слагали в широкой взаимосвязи с
русским языком и русской культурой. С приходом русского населения, появились
светские школы и другие учебные учреждения. Язык, проявляясь в речи отдельных
представителей кыргызского этноса, становится средством деловой, культурной, бытовой
коммуникации. Русский язык стал проводником в постижении мирового культурного
богатства, художественных ценностей человечества.
История развития методики обучения русскому языку в кыргызской начальной
школе начинается с 1918 года (с момента принятия постановления правительства
Туркестанской республики о добровольном изучении русского языка в национальных
школах Средней Азии).
У истоков методики преподавания русского языка в нерусской школе стояли
Л.А. Щерба, В.М. Чистяков и другие видные ученые. Согласно истории методика
преподавания русского языка в кыргызской школе как одна из отраслей педагогики
начала активно разрабатываться в 40-50-х годах прошлого столетия ученымиметодистами П.И. Харакозом, В.П. Петровым, Г.И. Хорольцом, Л.А. Шейманом,
И.А.Батмановым и др.
Большой вклад в развитие методики обучения русскому языку в кыргызской
школе внесли: Орусбаев А.О., Тагаев М.Дж., Добаев К.Д., Дарбанов М.Э., Дербишева
З.К. и др.
Однако с распадом в начале 90-х годов Советского Союза и обретением
независимости Кыргызской Республикой принципиально изменились роль и место
русского языка не только в обществе, но и в системе образования.
Главные причины сужения сферы русского языка за последние 20 лет
независимости таковы. Во-первых, разрушившаяся единая советская система
образования, стремительная дерусификация культурного и языкового пространства, как
следствие - миграция носителей языка, отток квалифицированных кадров, сокращение
часов, отведенных на преподавание русского языка в пользу других иностранных
языков и др.
Однако, несмотря на сокращение
сферы применения русского языка,
потребность как языка межнационального и международного общения пока еще
остается достаточно высокой.
Из менее чем половины кыргызстанцев (47,3%), владеющих вторым языком
(среди которых - русский, кыргызский, узбекский, турецкий, английский, французский,
немецкий и прочие), значительная часть (83,1%) общается по-русски.
В условиях перехода современного Кыргызстана к рыночной экономике
значительная часть населения все более активно вовлекается в экономическую
деятельность. Как показывает практика современного бизнеса умение вести деловой
разговор – является одним из наиболее важных условий коммерческого успеха. И
352
поэтому занятия по официально-деловому стилю русского языка имеют важное
значение для студентов.
Супатаева Эльвира Акиновна
кандидат педагогических наук
Кыргызстан
ЯЗЫКОВАЯ СИТУАЦИЯ В КЫРГЫЗСТАНЕ
Многоязычие остается одной из главных характеристик и важнейшей
культурной ценностью Кыргызстана. Согласно статистики - 59,4 процента населения
Кыргызстана в возрасте 15 лет и старше владеют двумя и более языками: кыргызским,
русским и другими языками.
В целом в Кыргызстане возрастает роль кыргызского языка как
государственного языка, постепенно изменяется функция русского языка, имеющего
статус официального языка, по-новому в обществе воспринимаются и используются
мировые языки (в первую очередь, английский и китайский языки) и языки других
государств (турецкий и языки соседних государств).
Русский язык остается в республике языком межнационального общения.
Появившись на территориях кыргызских земель несколько веков назад, русский прочно
и надолго занял нишу основного разговорного и делового языка.
С приходом русского населения, появились светские школы и другие учебные
учреждения. Язык, проявляясь в речи отдельных представителей кыргызского этноса,
становится средством деловой, культурной, бытовой коммуникации. Русский язык стал
проводником в постижении мирового культурного богатства, художественных
ценностей человечества.
История развития методики обучения русскому языку в кыргызской школе
начинается с 1918 года (с момента принятия постановления правительства
Туркестанской республики о добровольном изучении русского языка в национальных
школах Средней Азии).
У истоков методики преподавания русского языка в нерусской школе стояли
Л.А. Щерба, В.М. Чистяков и другие видные ученые. Согласно истории методика
преподавания русского языка в кыргызской школе как одна из отраслей педагогики
начала активно разрабатываться в 40-50-х годах прошлого столетия ученымиметодистами П.И. Харакозом, В.П. Петровым, Г.И. Хорольцом, Л.А. Шейманом,
И.А.Батмановым и др.
Большой вклад в развитие методики обучения русскому языку в кыргызской
школе внесли: Орусбаев А.О., Тагаев М.Дж., Добаев К.Д., Дарбанов М.Э., Дербишева
З.К. и др.
Однако с распадом в начале 90-х годов Советского Союза и обретением
независимости Кыргызской Республикой принципиально изменились роль и место
русского языка не только в обществе, но и в системе образования.
Главные причины сужения сферы русского языка за последние 20 лет
независимости таковы. Во-первых, разрушившаяся единая советская система
образования, стремительная дерусификация культурного и языкового пространства, как
следствие - миграция носителей языка, отток квалифицированных кадров, сокращение
часов, отведенных на преподавание русского языка в пользу других иностранных
языков и др.
Однако, несмотря на сокращение
сферы применения русского языка,
потребность как языка межнационального и международного общения пока еще
353
остается достаточно высокой. Из менее чем половины кыргызстанцев (47,3%),
владеющих вторым языком (среди которых - русский, кыргызский, узбекский,
турецкий, английский, французский, немецкий и прочие), значительная часть (83,1%)
общается по-русски.
Кыргызстанский лингвист М.Дж. Тагаев отмечает, что для полноценного
развития государства, приобщения этноса к мировому образовательному, научному и
культурному пространству, к новым технологиям недостаточно одного, пусть даже
достаточно развитого языка. Сейчас здравомыслящая элита общества и большинство
населения страны понимает, что национальная ограниченность – это путь в никуда. В
этой связи проблемы межкультурной коммуникации и выбора языка-посредника между
странами СНГ и мировым сообществом стоят особенно остро в настоящее время. На
эту роль в Кыргызстане претендуют многие языки: русский, английский, турецкий,
китайский и др. [1].
Особенно заметна в последнее время экспансия турецкого языка. В настоящее
время активно развивается сотрудничество Кыргызстана в области образования с
Турецкой Республикой.
Турция первой из государств мира признала государственную независимость
Кыргызской Республики и установила с ней дипломатические отношения 24 декабря
1991 года. Открытие турецкого посольства в КР в апреле 1992 года стало новой вехой в
развитии двусторонних дружественных отношений.
Турция является одной из приоритетных стран, с которыми Кыргызстан
особенно тесно сотрудничает. Она имеет очень выгодное геополитическое положение,
находясь на стыке Европы и Азии, имеет железнодорожные, морские, воздушные пути
сообщения. Немалую роль играет и ее стремление расширить свое присутствие и
влияние в Центрально-Азиатском регионе. Турецкое управление по сотрудничеству и
развитию при Аппарате Премьер-министра Республики Турция (ТИКА) было основано
в 1992 году, после распада Советского Союза и Восточноевропейского
Социалистического Блока, с целью предоставления технической помощи
развивающимся странам и развития с ними отношений в сфере экономики, торговли,
техники, культуры, образования и социального развития с помощью проектов и
программ ТИКА. Управление ТИКА начало свою деятельность и в
Кыргызской Республике в 1992 году и до сегодняшнего дня осуществляет проекты и
программы сотрудничества в сфере экономики, торговли, техники, образования и в
социальной сфере.
В 2013 году двадцатилетие своей деятельности в нашей стране отметило
Международное образовательное учреждение (МОУ) «Себат». Кыргызско-турецкие
лицеи «Себат» функционируют практически во всех областях Кыргызской Республики
- 9 мужских и 5 женских международных лицеев. Обучение в них платное, мальчики и
девочки учатся раздельно. Живут дети в общежитиях и домой приезжают лишь на
выходные.
Также в рамках турецкой образовательной ассоциации «Себат»«Себат»
функционируют международная школа «Silk Road» и международный университет
«Ататюрк-Ала-Тоо». По последним данным, в МОУ «Себат» в Кыргызстане обучается
более 9 тысяч человек. Среди них 80% учащихся – это кыргызы, около 7% - русские,
4% - узбеки, около 3% - турки.
В Кыргызской Республике ныне действует женские учебные заведения как
кыргызско-турецкий лицей Анадолу и профессиональный лицей.
В 1995 году в Измире было подписано межправительственное соглашение об
открытии в столице Кыргызстана Кыргызско-Турецкого университета «Манас»,
354
который со временем стал одним из ведущих вузов страны. Цель учебных программ –
подготовка кадров международного стандарта. Основные языки преподавания –
кыргызский и турецкий, овладение английским языком является обязательным.
Выпускники получают дипломы, признаваемые в Кыргызстане и Турции.
Кыргызстанцы с большим интересом изучают культуру и историю Турции и его
народа, наследие его великого сына, основателя Турецкой Республики Мустафы
Кемаля Ататюрка. В Кыргызстане создан Международный фонд его имени. Один из
парков Бишкека носит имя Ататюрка, а памятник Ататюрку по достоинству занял
место среди исторических и культурных памятников столицы Кыргызстана.
Достоянием широкой публики в нашей стране стал главный труд Ататюрка «Нутук»
(Путь новой Турции). В апреле 2002 г. в Национальном театре оперы и балета имени
А.Малдыбаева прошла презентация этой книги, изданной в Турции на кыргызском
языке.
Литература
1. Тагаев М.Дж. Межкультурная коммуникация на постсоветском пространстве
(на примере Республики Кыргызстан) // Электронный ресурс:
file:///F:/%D1%81%D1%82%D0%B0%D1%82%D1%8C%D0%B8%202016/mezhk
ulturnaya-kommunikatsiya-na-postsovetskom-prostranstve-na-primere-respublikikyrgyzstan.pdf
2. Окшаубаева Б., Узакбаева А. Социально-экономические отношения Кыргызской
Республики с Турцией // Вестник Иссык-Кульского университета. - 2014. - № 37.
Электронный ресурс: http://nbisu.moy.su/_ld/27/2759_IGU_OKSHAUBAEVA.pdf
355
ÜNĠVERSĠTE SPORLARI VE GÜREġ
Doç. Dr. Atilla PULUR
Ülkemizde GüreĢ Sporu hem ulusal hem de uluslararası seviyede itibar görürken
Üniversite Sporları Federasyonu tarafından da sürekli olarak desteklenmiĢ, bu sporun
üniversite gençliğine sevdirilmesi ve popülaritesini kaybetmemesi adına gerekli çalıĢmalar
yapılmıĢtır.
Ulusal alanda bu çalıĢmaların en somut örneği üniversitelerin güreĢ sporuna olan
katılımının her geçen yıl artması, uluslararası alanda ise ülkemizde düzenlenen ve
düzenlenecek olan uluslararası güreĢ organizasyonlarıdır. Türkiye Üniversite Sporları
Federasyonu, Türkiye GüreĢ Federasyonu ile birliktelik sağlayarak bu anlamda üzerine düĢen
görevleri eksiksiz yerine getirmektedir.
AĢağıdaki bölümlerde Üniversite Sporları ve GüreĢ iliĢkisi ulusal ve uluslararası
boyutlarda sunulmaya çalıĢılmıĢtır.
1. ULUSAL BOYUT: ÜLKEMĠZDE ÜNĠVERSĠTE SPORLARI VE GÜREġ

Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu‟nun kuruluĢ tarihi olan 1996 yılından
bugüne kadar Üniversite seviyesinde GüreĢ branĢına olan ilgi sürekli olarak bir
geliĢim göstermiĢtir.

AĢağıda 2000-2016 yılları arasında GüreĢ branĢına katılım istatistikleri verilmiĢtir;
356
2. ULUSLARARASI BOYUT:
2.1. ÜLKEMĠZDE DÜZENLEDĠĞĠMĠZ ULUSLARARASI
ORGANĠZASYONLAR

GüreĢ, hem Uluslararası Organizasyon düzenleme hem de Uluslararası Organizasyona
katılım bakımından ülkemizin çok baĢarılı olduğu branĢlardan biri olma özelliğini
yıllardır sürdürmektedir.

Ülkemiz, 1968 yılında Ġstanbul'da gerçekleĢtirilen 1. Dünya Üniversiteler GüreĢ
ġampiyonası ile Ġlk Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonasını düzenleyen ülke
olma özelliğine sahip olurken,

1998 yılında tam 30 yıl sonra, Ankara, 3. Dünya Üniversiteler GüreĢ
ġampiyonasına evsahipliği yapmıĢtır (Kaynak: http://fisu.net/en/FISU-Wrestling3585.html).

2005 yılında Ġzmir‟de gerçekleĢtirilen 23. Dünya Üniversiteler Yaz Spor
Oyunlarında (23. Summer Universiade) GüreĢ, Seçmeli BranĢ olarak ülkemiz
tarafından seçilerek organizasyonu çok baĢarılı ve rekor katılım (40 ülke, 340 sporcu)
ile gerçekleĢtirilmiĢtir.

Ve ülkemizdeki 4. Uluslararası GüreĢ Organizasyonu
357
12. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası, 25-30 Ekim 2016,
Çorum
12. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası, Türkiye Cumhuriyeti Gençlik
ve Spor Bakanlığı'nın katkılarıyla 25-30 Ekim 2016 tarihleri arasında
Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu ve Hitit Üniversitesi iĢbirliğinde
Çorum'da düzenlenecektir.
Dünyada, hem Yaz Spor Oyunlarını (23. Summer Universiade, Ġzmir) hem
de KıĢ Spor Oyunlarını (25. Winter Universiade, Erzurum) düzenleyen
sayılı ülkelerden biri olan ülkemiz, bu konuda Uluslararası Üniversite
Sporları Federasyonu (FISU) ve tüm dünyanın takdirini toplamıĢ olup 12.
Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonasıyla ülkemizde düzenlenen
uluslararası organizasyon listesine yine büyük bir organizasyonu eklemiĢtir.
40 ülkeden yaklaĢık 450 sporcunun katılımının beklendiği 12. Dünya
Üniversiteler GüreĢ ġampiyonasında da geçmiĢ yıllardaki baĢarımızın
süreceğine inanıyoruz.
2.2. KATILDIĞIMIZ ULUSLARARASI ORGANĠZASYONLAR &
DERECELER
Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu olarak 1996 yılından bugüne kadar düzenlenen tüm
Uluslararası GüreĢ Organizasyonlarına (Dünya ġampiyonası ve Seçmeli branĢ olarak Dünya
Üniversiteler Yaz Spor Oyunlarında) katılmaktayız.
AĢağıda bugüne kadar katıldığımız organizasyonlar verilmiĢtir;
YIL ORGANĠZASYON-ġEHĠR
(ÜLKE)__________________________________
2014 11. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası - Pecs (Macaristan)
Serbest: 2 altın-1 gümüş-3 bronz
Greko-romen: 2 altın-3 gümüş-2 bronz
2013 26. Dünya Üniversiteler Yaz Spor Oyunları-Seçmeli BranĢ – Kazan (RUS)
Serbest: 1 altın-
Greko-romen: 1altın-1 bronz
2012 10. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası - Kuortane (Finlandiya)
Serbest: 2 altın-1 gümüş-2 bronz
Greko-romen: 2 gümüş-2 bronz / Bayanlar: 1 bronz
2010 9. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası - Torino (Ġtalya)
Serbest: 1 gümüş-1 bronz
Greko-romen: 1 altın-1 gümüş-4 bronz / Bayanlar: 1 bronz
2008 8. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası - Thessaloniki (Yunanistan)
Serbest: 3 gümüş-2 bronz
Greko-romen: 2 altın-2 bronz
2006 7. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası - Ulaanbaatar (Moğolistan)
358
Serbest: 1 gümüş
Greko-romen: 3 altın-1 bronz
2005 23. Dünya Üniversiteler Yaz Spor Oyunları-Seçmeli BranĢ – Ġzmir
Serbest: 1 altın-2 gümüş-2 bronz
Greko-romen: 2 altın-2 gümüş / Bayanlar: 1 gümüş
2004 6. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası - Lodz (Polonya)
Serbest: 1 gümüş
Greko-romen: 1 altın-1 gümüş-3 bronz
2002 5. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası - Edmonton (Kanada)
Serbest: 2 altın-1 gümüş
Greko-romen: 2 altın-2 bronz
2000 4. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası - Tokyo (Japonya)
Serbest: 2 altın-1 gümüş-1 bronz
Greko-romen: 2 altın-1 gümüş-3 bronz
1998 3. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası - Ankara (Türkiye)
Serbest: 3 altın-1 gümüş-1 bronz
Greko-romen: 1 altın-4 gümüş
1996 2. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası - Tahran (Ġran)
Serbest: 1 altın-1 gümüş-1 bronz
Greko-romen: 2 altın-4 gümüş
1996-2016 YILLARI ARASINDA TOPLAMDA 33 Altın-33 Gümüş-35 Bronz madalya ÜLKEMİZE
KAZANDIRILMIŞTIR
Türkiye Üniversite Sporları olarak Türk güreşine olan ilgimiz ve katkımız artarak devam
edecektir.
Doç.Dr. Atilla PULUR
T.Ü.S.F. Başkan Vekili
359

Benzer belgeler