Zorlu Grubu iç iletişim yayınıdır. Üç ayda bir

Transkript

Zorlu Grubu iç iletişim yayınıdır. Üç ayda bir
A
Zorlu Grubu iç iletişim yayınıdır.
Üç ayda bir yayımlanır.
Ekim-Kasım-Aralık 2014
47
sunuş 01
Küresel oyuncu olmaya hazırız
2
014 yılının son günlerini yaşadığımız, yepyeni bir yılı karşılamaya hazırlandığımız heyecanlı bir dönemi idrak ediyoruz.
Şimdi 2015’e dair yeni hayallerimiz ve umutlarımız var. Gücünü
hayallerimizden ve bunları gerçekleştirme konusundaki azminden alan Grubumuzun 2014 başarılarını ve gelecek döneme ilişkin hayallerini, hedeflerini yılın son ayında Çeşme’de yaptığımız
Yöneticiler Toplantısı’nda hep birlikte paylaştık.
Memnuniyetle gördük ki; Grubumuzu Denizli’deki küçük bir dokuma tezgahından bugünlere taşıyan yenilikçilik anlayışı tüm
Zorlu Ailesi’nin ruhuna işlemiş durumda. Bütün dünyanın inovasyon olarak ifade ettiği yenilikçilik, grubumuzun büyümesi için her
zaman önemli bir ivme kaynağı oldu. Bu kavram önümüzdeki dönemde de önemli itici güçlerimizden biri olmaya devam edecek.
Tüm dünyayı etkileyen global sorunlara ve bölgemizde yaşanan
siyasi istikrarsızlıklara rağmen, 2014 yılını, ulusal ve uluslararası
ölçekte büyük başarılarla tamamladık. Holding olarak kombine
ciroda 13 milyar 690 milyon TL çıtasına ulaşırken kârlılığımızı iki
katına çıkarmayı başardık. Bu başarıda pay sahibi olan çalışma
arkadaşlarımı yürekten kutluyorum.
Zorlu Grubu olarak önümüzdeki yıl da yüzde 25’lik büyüme hedefiyle tüm faaliyet alanlarımızda yine önemli başarılara imza
atacağımıza inanıyorum. Teknolojiye ve yenilikçiliğe verdiğimiz
önemle küresel bir oyuncu olma hedefimize her geçen gün biraz
daha yaklaşıyoruz. Bu noktada, rekabetçi yapımızla bu hedeflere
ulaşmamızın önünde hiçbir engel görmüyorum.
İlk göz ağrımız Tekstil Grubumuza baktığımızda, teknik tekstile
yönelik teknolojik ürünlerle büyük bir atılım içinde olduklarını
görmekten mutluluk duyuyorum. Tekstil Grubumuz kendi kendini temizleyen ürünler, ses geçirmeyen perdeler ve kişileştirilmiş
tekstil ürünlerine yönelik yeniliklerle pazardaki çıtasını sürekli
yükseltiyor. Üretim süreçlerine yenilik katma amacıyla hayata
geçirdiğimiz yeniliklerle tekstilde “made by Zorlu” algısını yerleştirmeyi hedefliyoruz.
Grubumuz şirketlerinden Vestel bulunduğu sektörlerde büyümesini inovatif ürünlerle sürdürüyor. 2015 yılı mobil teknoloji yatırımımız Venus için de önemli bir yıl olacak.
Vestel’de ana hedefimiz bir dünya markası olmaktır. 2014 yılının
son günlerinde Antalya’da Vestel’deki çalışanlarımızla gerçekleştirdiğimiz toplantıda onların da bu hedefe olan inancına tanık
olduk. Onlarda gördüğüm bu heyecan, hedeflerimize kısa zamanda ulaşabileceğimize olan inancımı tazeledi, güçlendirdi. Ar-Ge
çalışmalarımız ve üretim teknolojimizin yanı sıra marka değerimiz, Vestel’in küresel ölçekte önünün açık olduğunu gösteriyor.
Önümüzdeki dönemde Vestel’le Türkiye’nin dijital dönüşümünün
öncülüğünü üstlenmeyi hedefliyoruz.
Ülkemizin kaynaklarını Türkiye’nin enerjisine çevirmek için çalışan Zorlu Enerji, enerjide arz güvenliğine ve yenilenebilir enerji
kaynaklarına yatırım yapıyor. Ülkemizin bu konudaki önceliklerini de göz önünde bulundurarak 2015’te atacağımız adımlarla
Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmasına ve kaynakların
çeşitlendirilmesine katkıda bulunacağız.
Şirketlerimizden Zorlu Gayrimenkul ise Raffles Hotel’in de hizmete açılmasıyla bize Türkiye’nin ilk “beş fonksiyonlu karma projesi” Zorlu Center’ın tüm etaplarını tamamlamanın mutluluğunu
yaşattı. Gayrimenkul Grubumuz, Zorlu Center projesindeki başarılarını bu yıl ana üssümüz haline gelen Levent 199 ile taçlandırmayı başardı.
Zorlu Grubu içinde kayda değer gelişmelerden bir diğeri metalürji sektöründe Meta Nikel’in test çalışmalarını tamamlayarak
operasyonlarına başlaması oldu. Sahip olduğu üstün teknolojik
özellikleriyle Kuzey Yarımküre’de benzeri bulunmayan tesisimizin ihracat odaklı ve katma değerli üretimiyle ekonomimize büyük
katkı sağlayacağına inanıyorum. Bu tesisimizde sadece nikel değil, diğer uç ürünlerle birlikte zengin bir üretim bandını da hayata
geçiriyoruz. Nadir elementleri işleyeceğimiz bu tesislerimizin ülkemize kazandıracağı cevherleri merakla bekliyoruz.
Yıl boyunca iş faaliyetlerimizle ülke ekonomisine destek olurken,
toplumsal katkılarımızı da kesintisiz sürdürdük. Kurucumuz Mehmet Zorlu’nun adını taşıyan Vakfımız aracılığıyla 2014 yılında 2
bine yakın öğrenciye burs verdik.
Yöneticiler Toplantımızda Mehmet Zorlu Vakfı’nın uzun yıllar istikrarlı çalışması ile hayallerini gerçeğe dönüştürebilen gençlerimizi görmek beni fazlasıyla duygulandırdı. Ülkemizden aldığımız
güç ile ülkemize ve insanımıza faydalı olabildiğimizi görmekten
son derece mutlu oldum. Vakfımız çatısı altında gençlerimize
bundan sonra da hayallerini gerçekleştirebilmeleri için katkı verecek ve yanlarında olmayı sürdüreceğiz
Zorlu Holding’in ulaştığı bu sonuçlar, ülkesini seven, işine bağlı,
26 bin kişilik bir ailenin gücünü ortaya koyuyor. Hepinize bu başarılara ulaşmada verdiğiniz katkı için teşekkür ederim. Faaliyet
gösterdiğimiz tüm alanlarda sahip olduğumuz güçlü markalarla
Grubumuzu geleceğe başarıyla taşıyacağımıza inanıyorum.
Yeni yılın hepimiz için yeni hayaller anlamına geldiğine inanıyorum. Sizlere, tüm sevdiklerinizle birlikte hayallerinize hayat verebildiğiniz bir 2015 diliyorum.
Sevgi ve saygılarımla,
Ah­met ZOR­LU
02 içindekiler
03
Türkiye’de ve Dünyada Zorlu Dergisi, Zorlu Holding A.Ş. yayınıdır. Para ile satılmaz.
Katkıda Bulunanlar:
Metin Salt / Vestek Genel Müdürü
Metin Salt, 1990’da ODTÜ Elektrik ve Elektronik
Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. ABD’de Digital
Microwave Corp. ve Cellnet Technology Inc. adlı
şirketlerde Ar-Ge grup yöneticiliği yaptı. Halen
Vestel Şirketler Grubu’nun Ar-Ge çalışmalarını
yürüten Vestek Elektronik Araştırma Geliştirme
A.Ş.’de Genel M üdür olarak görev yapıyor. ABD,
Avrupa ve Türkiye patent enstitüleri tarafından
verilen altı patenti bulunuyor.
20 Cıvıl cıvıl bir
çevre için
Ayşegül Güngör / Minerva Eğitim Teknolojileri
A.Ş. Genel Müdürü
1989’da İstanbul Üniversitesi Ekonometri
Bölümü’nden lisans derecesi, 1991’de aynı bölümden yüksek lisans derecesi aldı. Bankacılık sektöründeki kariyerinin yanı sıra 1995’te
Marmara Üniversitesi Çağdaş Bilimler Vakfı,
Çağdaş İşletmecilik Sertifika Programı’nda hazine ve sermaye piyasaları konusunda dersler
verdi. 2001’den bu yana yönetici ortağı olduğu
Minerva Eğitim ve Danışmanlık bünyesinde, çeşitli kurum ve kuruluşlara eğitim ve danışmanlık
hizmetleri veriyor.
26 2015 Vestel’in yılı
olacak!
32 Dijital baskı ile
nevresimde sınırsız desen,
sınırsız renk…
42 Hollywood yıldızları
Zorlu’da
04 Kapak / Hayallere hayat veriyoruz
22 Zorlu Grubu çalışmalarının meyvelerini topluyor
28 Zorlu Alışveriş Merkezi’nde bu yıl yine keyifli geçecek...
30 İyi bir çamaşır makinesi nasıl olmalı?
34 Enerji piyasasının fikir önderi
36 Spora ve sporcuya destek
37 “A” kalite Sürdürülebilirlik Raporu
38 Yatırımlara finansman desteği tam
39 “Enerjimiz Köy Okulları İçin”
40 Mobil Asistanınız hazır
44 Geleceğe dönebildik mi?
46 Yerli Malı Haftası, kayısıdan fazlası
54 Zorlu’da ünlüler geçidi
56 Türkiye’nin ilk “Yeni Yıl Köyü”
57 Linens Yıldızlar Takımı Abant’ta buluştu
58 Ölümsüz ağacın bereketi
62 İş sağlığı ve güvenliği
64 Vestel ürünleri her yerde!
66 Neyle gurur duymalıyız?
68 Gününde olmak
70 Stratejinizi test edecek 10 soru
72 Teknoloji trendleri
74 Gökyüzünün getirdikleri
76 Kısa kısa
80 Kültür sanat
82 English summaries
Zorlu Holding A.Ş. Adına Sahibi
Olgun Zorlu
İçerik Tasarım ve Uygulama Hizmetleri
Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Yaprak Özer
indeks içerik-iletişim danışmanlık
Kore şehitleri Cad. Atılım İş Merkezi No: 28
K: 4 D: 4 34397 Zincirlikuyu-İstanbul
Tel: 0212 347 70 70 Faks: 0212 347 70 77
e-mail: [email protected]
web: www.indeksiletisim.com
Yayın Kurulu
Vedat Aydın, Lale İlalan, Necmi Kavuşturan
Yayın türü: Yerel, süreli, 3 aylık
48 Zorlu Çocuk Tiyatrosu
3 oyunuyla sahnede
50 Maraton enerjisi
Renk Ayrımı ve Basım
SNS Tanıtım
Cengiz Topel Cad. Tuğcular
Sok. No:1,
Etiler/İstanbul
Tel: (0212) 287 7234
52 İğneada’dan İstanbul
Boğazı’na
Dergi Yönetim Yeri
Levent 199 Büyükdere Caddesi,
No: 199 34394 Şişli / İstanbul
Telefon: 0212 456 20 00
Faks: 0212 422 00 49
e-posta: [email protected]
60 Sonbaharda festival keyfi
“Zorlu” Dergisi’nin içerik ve tasarımı İndeks İçerik İletişim Danışmanlık tarafından yaratılmış olup,
Fikir ve Sanat Eserleri Yasası kapsamında eser olarak koruma altındadır. “Zorlu” Dergisi’nde
yayınlanan yazı ve fotoğrafları yayma hakkı ve “Zorlu” markası ve logosu Zorlu Holding A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilse dahi, hak sahiplerinin yazılı izni olmaksızın ticari amaçlarla kullanılamaz.
Dergide yayınlanan yazılar, yazarların kişisel görüş, yorum ve tavsiyelerini içermektedir, İndeks
İçerik İletişim Danışmanlık veya Zorlu Holding A.Ş., yazılarda yer alan bilgi, görüş ve tavsiyeler
nedeniyle doğabilecek maddi veya manevi zararlardan hiçbir şekilde sorumlu değildir.
04 kapak
05
Hayallere hayat veriyoruz
Bu yıl 3.’sü düzenlenen Zorlu Holding Yöneticiler Toplantısı, “Geleceği Hayaller Kurar” temasıyla, Çeşme’de yapıldı.
600 yöneticinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, Grubun 2014 yılı performansı değerlendirildi, 2015 yılına yönelik
hedefleri paylaşıldı. Grubu geleceğe taşıyacak anlayışın DNA’sında bulunan yenilikçilik kavramı olduğu vurgulandı.
Yenilikçi bakış açısı önemli
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, yaptığı konuşmasında, yenilikçi bakış açısının önemini ve yarattığı katma değeri
vurgulayarak şunları söyledi: “Yenilik bugün bulunmuş bir şey değil. Asırlardan beri var. Ben hayatım boyunca hep yenilik üzerinde
durdum. Zorlu Grubu’nun bugünlere gelmesinde en büyük pay yenilik yapmamızdadır. Bu başarıyı da tek başımıza elde etmedik. Bu
başarının arkasında yeniliğe açık çalışanlarımız var. Bundan sonra
da onlar olacak.”
2015 neler getirecek?
Z
orlu Holding yöneticileri 12-14 Aralık 2014 tarihleri
arasında Çeşme’de bir araya gelerek 2014 yılını değerlendirdiler ve 2015 yılı planlarını paylaştılar. 600
yöneticinin katılımıyla gerçekleşen Zorlu Holding Yöneticiler
Toplantısı’na Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet
Zorlu, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Eşbaşkanı Zeki Zorlu ve
Zorlu Ailesi üyeleri de katıldı. Grubun geçmişinin, bugününün ve gelecek vizyonunun değerlendirildiği toplantı “Geleceği Hayaller Kurar” sloganı ile gerçekleştirildi.
tirmek için her sene Türkiye büyümesinin yüzde 10 üzerinde
büyüme gerçekleştirmeliyiz” dedi. Zorlu Holding’in kombine
cirosunun bir önceki dönem 9 milyar 357 milyon TL olduğunu
belirten Yüngül, 2014 yılında bu rakamın 13 milyar 690 milyon TL olarak gerçekleştiğini; 2013 yılında 723 milyon TL kar
(FAVÖK) elde eden Holding’in, 2014 yılında karlılığını neredeyse iki katına çıkararak 1 milyar 349 milyon TL’ye ulaştığını
açıkladı ve karlılık anlamında başarılı bir yılı geride bıraktıklarını dile getirdi.
Toplantının birinci günü, MCT Türkiye CEO’su Tanyer
Sönmezer’in yaptığı trendler sunumu ile başladı. Sönmezer
sunumunda günümüzde ürün ve hizmetlerde kişiselleştirme,
sadelik ve hızın önemli değerler haline geldiğini vurguladı.
Vestel Şirketler Grubu’nun yüzde 86, Zorlu Tekstil Grubu’nun
ise yüzde 84,3’lük ihracatının Avrupa’ya olduğunu belirten
Ömer Yüngül, önümüzdeki dönemde farklı bölgelere de
odaklanacaklarını belirterek, “Önceki yıllarda hangi ülke G20
dönem başkanlığı yaptıysa o ülkede ihracat verileri artmış.
Umuyorum bizde de 2015 yılında durum böyle olur” dedi.
Holding 2014 yılında karlılığını iki katına çıkardı
Toplantının açılış konuşmasını yapan Zorlu Holding CEO’su
Ömer Yüngül, 2015 yılının ekonomik görünümü hakkındaki
öngörülerini ve Holding’in yeni dönem vizyonunu yöneticilerle paylaştı. Yüngül, konuşmasında “Gücümüzü devam et-
Zorlu Holding 2015 yılında kombine olarak yaklaşık 17 milyar
TL ciro hedefliyor. Böylece önümüzdeki yıl yaklaşık yüzde
25’lik bir ciro artışı sağlanmış olacak. Ömer Yüngül temel
yatırımların tamamlanarak devreye girmesiyle, bu rakamlara
ulaşmanın mümkün olduğunu belirterek, hedeflerini sürdürülebilir yönetim ve geleceğe odaklanarak gerçekleştireceklerini vurguladı. 2015 yılında hedeflenen kar ise toplam 2
milyar 40 bin TL.
rim Santrali tamamlanmış durumda. Rotor 2 rüzgar santrali için de tribün anlaşması imzalandı. Santralin 2016
yılının ikinci yarısında devreye alınması hedefleniyor.
Pakistan’da yeni santraller kurulmaya devam edilmesi de
planlar arasında.
Zorluteks ise 2015 yılında dayanıklılığa odaklanıyor. Yanmaya dayanıklı, elektromanyetik korumalı kumaşlar önümüzdeki yıl görücüye çıkacak. Yelken kumaşı da Türkiye’de ilk kez
üretilecek. Kendini temizleme özelliği olan ürünler de planlar
arasında…
Gayrimenkul yatırımlarına İzmir’de devam edecek
Zorlu Gayrimenkul’ün 2015 yılında biri İzmir’in Konak ilçesinde diğeri Alaçatı’da olmak üzere iki önemli projesi bulunuyor. Konak’ta inşa edilecek olan Zorlu Konak’ın şu anda
planları hazır durumda ve ruhsatlandırma çalışmalarının tamamlanmasının ardından inşaatına başlanacak. Alaçatı’da
770 dönüm alanda inşa edilecek proje ile bölgenin değerine
değer katılacak.
Doğal gazda tüm yükümlülükler tamamlandı
Zorlu Doğal Gaz Grubu, sektörde tüm yükümlülüklerini yerine getiren tek grup niteliğinde. Bunun için toplamda 300 milyon dolarlık bir altyapı yatırımı gerçekleştirildi. 855 bin adet
tüketiciye doğal gaz ulaştırılırken, bunlardan 450 bini doğal
gazı fiili olarak kullanıyor. 2015 yılında doğal gaz kullanıcı
sayısı 510 bin olarak öngörülüyor.
Vestel akıllı ev teknolojisine sahip çıkacak
2015 yılında Vestel, elektronikte yüzde 52’lik bir büyüme
bekliyor. Bu oran beyaz eşyada ise yüzde 14 olarak hesaplanıyor. Vestel Ticaret’in yüzde 20, Vestel Pazarlama’nın ise
yüzde 56 oranında büyümesi öngörülüyor.
Enerji yurt dışında da büyüyor
Zorlu Enerji şu anda, yedi doğal gaz santrali, yedi hidroelektrik santrali, iki rüzgar ve iki jeotermal santralden
elektrik üretimi gerçekleştiriyor. 2010 yılında inşasına
başlanan İsrail’deki 840 MW’lık Dorad Doğal Gaz Çev-
Tekstil üretimi kişiselleşiyor
2015 yılında Korteks çevre dostu ürünlere ağırlık vermeyi
planlıyor. Bu amaçla EPD sertifikası alınması hedefleniyor.
Atıklardan üretilen ürünlerin yanı sıra ses geçirmeyen perde, üç boyut hissi veren iplik gibi özellikli ürünlere odaklanılacak.
Vestel tablet, profesyonel ekran ve LED aydınlatmada yeniliklere imza atacak. Yine ultra high definition (UHD) ekran ve
UHD Curve ekran da 2015 yılında pazara sürülecek.
Madende ilk ürün alındı
Manisa Gördes’teki Meta Nikel İşleme Tesisleri 2007 yılında
başladığı yatırımın ardından Aralık 2014’te ilk üretimini gerçekleştirdi.
Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül, açılış konuşmasında genel ekonomik durum ve Grubun 2015 hedefleri konusunda bilgiler verdi.
Zorlu Holding
• “Avrupa’ya yüzde 84-85 oranında ihracatımız var. Yönümüzü başka bölgelere de çevirmenin önemli olduğunu düşünüyorum.”
• “Bence yüzde 25’lik bir ciro büyümesi çok önemlidir. Bizim gibi
sanayi kültürü fazla olan şirketlerin Türkiye’nin büyüme oranının
üzerine 10 puan eklemesi gerekiyor.”
• “2015 yılında 2 milyar 40 bin TL kar hedefliyoruz. Türkiye’de başka
bir yerde bu oranın olmadığını düşünüyoruz. Tahmin ediyorum ki
bütün temel yatırımlarımızın tamamlanması ve devreye girmesiyle
bu rakamları tutturmak mümkün.”
• “Güçlü ailelerin şirketleri de çok güçlü oluyor. Şirketlerde kurumsallaşma aile ile birlikte oluştuğu zaman güç geliyor ve nesiller
boyu devam ediyor.”
• “Stratejik olarak yeni işlere de mutlaka hazırlıklı olacağız. Geleceğe odaklanacak ve trendleri takip edeceğiz. Zaten bunu Türkiye’de
en iyi yapan gruplardan biriyiz.”
Küresel ekonomi
• “Artık krizin tanımı değişti. Çin’de büyüme yüzde 4’e düşerse bu
kriz sebebidir. Aynı şekilde Türkiye’nin yüzde 2’nin altında büyümesi kriz demektir.”
• “Petrol fiyatları günümüz ekonomisine damgasını vuruyor. Petrol
fiyatlarının en çok tüketildiği ülkelerde düşmesi, büyümenin yavaşladığının en önemli sinyallerinden biridir.”
Başarıyı yakalamak için...
• “Başarı yeteri kadar yapmaktır; daha fazla yapmak değil. Başarı, nerede bırakacağını bilmek ve yeter demektir. Sonuçta başarıya
ulaşmak için öyle ya da böyle bir kaynak kullanıyorsunuz.”
• “Başarısızlık başarının yakıtı olmalıdır. Asıl başarısızlık bence kanıksamaktır. Biz de başarılarımızı kanıksadığımız zaman kendimizi
başarılı saymamalıyız.”
• “Her insan yaratıcıdır. Yeter ki biz öğrendiğimiz çaresizliklerden
kurtulalım.”
“Başarılı olmak için de öğrenmeyi bilmek gerekli. En büyük cahillik
öğrenmeyi unutmaktır. Maalesef fikri olup da bilmeyen çok insan
var. Bir fikir yürütmek için bilgiye ulaşmamız lazım.”
06 kapak
07
Tanyer Sönmezer, artık yöneticilerin yeni rolünün yalnızca yönetmek değil, yetenek bulmak ve yetenekleri elinde
tutmak olduğunu belirtiyor. Çünkü yetenekli insanlar çok az ve şirketlerin başarısında büyük etkileri var.
Anılara yolculuk
Yöneticiler Toplantısı’nda Zeki Zorlu
ve Ahmet Zorlu’yu 1958 yılına götüren
ve o günkü anılarını canlandıran bir
sürpriz yapıldı.
T
Tanyer Sönmezer ile 2023 ve ötesi
Yöneticiler Toplantısı’nda Management Centre Türkiye CEO’su
Tanyer Sönmezer “2023 ve ötesi” adıyla bir trendler sunumu
yaptı. Sönmezer’e göre, artık ürünlerde kişiselleştirme ön
plana çıkıyor. Sadelik ve hız ise müşteriye ulaşmak için vazgeçilmez durumda. Bir yandan teknoloji çok hızlı bir biçimde
değişirken bir yandan da insanlar nostaljiye ilgi duyuyorlar.
• Önümüzdeki 10 yılda dünya nüfusu yaşlanıyor. Tüm planlar
buna göre yapılıyor. Ama bu Türkiye için fırsatları da beraberinde getiriyor. Şu anda yaş ortalaması olarak en ideal dönemdeyiz.
•Artık dünyayı şirketler yönetiyor. Oyunun kurallarını şirketler
belirliyor.
• Dünyada öyle bir gelişme oldu ki oyunun kuralları değişti.
Bu da kaya gazıdır. Kaya gazı rezervleri önümüzdeki döneme
damgasını vuracak. Amerika, ülkesindeki bu kaynaklarla pet-
role bağımlılığından büyük ölçüde kurtuluyor.
• Geçtiğimiz yıl İstanbul’a 385 bin kişi göç etti. Bunların hepsi
iş bulma umuduyla geldi. Kendi kültürlerini de buraya getirdiler. Kentleşme giderek artıyor.
• Sürdürülebilir yaşama daha fazla önem verilmeye başlandı.
Sadece çevrecilik anlamında değil. Dünya nüfusu giderek artıyor. Kaynakları ise giderek daha fazla tüketiyoruz.
• Günümüzde ürün ve hizmetlerde bazı ilkeler ön plana çıkıyor. Bunlardan ilki kişiselleştirme. Artık kişilere özel, onların
tercihlerini takip eden ve kendini uyarlayan hizmetler ön plana çıkıyor. Hayatımızın her alanında bunu hissediyoruz.
• Ürünler teknolojik anlamda karmaşıklaşırken bir yandan da
sadelik ön planda. Sade ve basit olana ilgi artıyor.
• Ne olursa olsun, hangi ürün olursa olsun hız çok önemli. İnsanların vakitleri çok sınırlı… Her hizmeti daha hızlı istiyorlar.
• Artık güç, Batı’dan Doğu’ya kayıyor. Doğu’nun değerleri ön
plana çıkıyor. Afrika önümüzdeki dönemde en fazla büyüye-
cek bölgelerden bir tanesi.
• Bir yeni trend de nostalji. İnsanlar geçmişe özlem duyuyorlar. Yeni ürünler eski tasarımlarla hayat buluyor. İnsanlar bunları talep ediyor.
Tanyer Sönmezer, artık yöneticilerin yeni rolünün yalnızca yönetmek değil, yetenek bulmak ve yetenekleri elinde tutmak
olduğunu belirtiyor.
Rakamlarla 2015’te Zorlu Grubu
Zorlu Holding 2015 yılında kombine olarak yaklaşık 17 milyar TL ciro
hedefliyor. Bu ciroların şirketlere göre dağılımı ise şöyle:
• Vestel: 10 milyar 500 milyon TL
• Tekstil: 1 milyar 906 milyon TL
• Gayrimenkul: 1 milyar 720 milyon TL
• Doğal gaz: 1 milyar 656 milyon TL
• Elektrik: 831milyon TL
• Maden: 360 milyon TL
oplantıda Zorlu Ailesi’ne bir sürpriz yapılarak sahnede
1958 yılında Trabzon’da bir iş hanında kurdukları ilk
tekstil mağazası canlandırıldı. Zeki Zorlu ve Ahmet Zorlu
bu mağaza önünde o günkü hayallerini ve anılarını yöneticilerle paylaştılar. Ahmet Zorlu, çalışma hayatlarının ilk gününden
bu yana her zaman yeniliğe önem verdiklerini, başarılarının
hep yeniliklerle birlikte geldiğini dile getirirken, yöneticilere
de kendilerini yönettikleri bölümün patronu gibi görmelerini
ve daha iyi olmak için ne yapmaları gerektiğini kendilerine
sürekli sormalarını öğütledi. Zeki Zorlu ise başarılı olmak için
kişinin özgüveninin önemine değinerek, yöneticilere kendilerine güvenmeleri tavsiyesinde bulundu.
Bu oturumun ardından Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül,
Holding’in yeni konumlandırması çerçevesinde belirlenen
“Hayallerine Hayat Ver” sloganını açıklayarak, bir hayalle yola
çıkan ve bugün Türkiye’nin önde gelen grupları arasında yer
alan Zorlu Holding’in Mehmet Zorlu Vakfı aracılığıyla bireylerin hayallerine de hayat verdiğini vurguladı. Yüngül, daha
sonra bugüne kadar Mehmet Zorlu Vakfı’ndan burs alarak
hayallerini gerçekleştiren gençleri öykülerini anlatmak üzere
sahneye davet etti. Mehmet Zorlu Vakfı’nın hayallerine hayat
veren dokunuşlarını anlatan gençler, salonda duygu dolu sahnelerin yaşanmasına neden oldu.
Toplantının ikinci gününde ise, Grubun faaliyet gösterdiği sektörlerin Grup Başkanları, 2014 yılı değerlendirmelerini ve 2015
hedeflerini yöneticilerle paylaştı.
Babadağ’dan bugüne
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Eşbaşkanı Zeki Zorlu, yaptığı konuşmada 50’li yıllardaki deneyimlerinden yola çıkarak bugün gelinen
noktayı şu sözleriyle vurguladı: “Babadağ mağazasında öğrendiğim
çok önemli şeyler var: Öncelikle biz imalatçıyız. Üretmenin nasıl
avantajları olduğunu biliyoruz. O günlerde kendi ellerimizle haftada
5 çarşaf üretebiliyorduk. Bugün geldiğimiz noktada dev tesislerimiz
var. Bizim amacımız iyi olmak, iyiye ulaşmak... Yapacaksak en iyisini yapmalıyız. Felsefemiz ilk günden beri aynıdır. Bundan sonra da
daha iyiye doğru gitmek zorundayız.”
08 kapak
09
Yöneticiler hayallerini paylaştılar
Sunumların ardından düzenlenen Gelecek Çalıştayı’nda yöneticiler Zorlu Grubu’nun 2023 yılına ilişkin hayallerini
kağıda döktüler.
6
00 yöneticinin 10’arlı gruplar halinde katıldığı çalıştayda, Grubun 2023 ciro ve EBİTDA ile çalışan sayısı hakkındaki hayalleri soruldu.
Yöneticiler ayrıca Grubun 2023 yılında girmesini hayal ettikleri
sektör ve ülkeleri de sıraladılar.
Ortaya çıkan sonuçlar Grubun geleceğine olan inancı göstermesi açısından çarpıcıydı.
Yöneticiler; 2023 yılında minimum 25 bin çalışanla, 40 milyar
TL ciro ve 5 milyar TL EBİTDA, maksimum 250 bin çalışanla 512
milyar TL ciro ve 75 milyar TL EBİTDA’sı olan bir Zorlu Grubu
hayal ediyorlar.
Grubun 2023 yılında üniversite, sağlık, otomotiv, savunma sanayii, uzay, turizm, bilgi teknolojileri ve denizcilik sektörlerinde de faaliyet göstereceği düşünülüyor.
Üretim yapılması hayal edilen pazarlara bakıldığında ise; Çin,
Hindistan, Rusya, Afrika, Brezilya, Uzakdoğu, Güney Amerika,
Güney Afrika, Kuzey Afrika, Amerika, Pakistan ve Mısır gibi ülkeler dikkati çekiyor.
Grubun yaratmasını hayal ettiği dünya markalarının sayısı da
minimum 1, maksimum 23 olarak belirtildi.
Çeşmeli çocuklar bisiklet hayallerine
kavuştu
Gelecek Çalıştayı’nın ardından yöneticiler, gruplar halinde bisiklet montajı yaptılar. Bu bisikletler Çeşme ve civarında yaşayan ihtiyaç sahibi çocuklara armağan edildi.
Toplantının ikinci gününde Zorlu Grubu’nda 15, 20 ve 25 yılını
tamamlamış yöneticilere de plaket verildi.
Yine aynı günün akşamı bütün yöneticilerin katılımıyla bir de
gala gecesi düzenlendi. Gecede İstanbul Gelişim Orkestrası
sahne alarak yöneticilere keyifli bir gece yaşattı.
10 kapak
11
Kuzey yarımkürenin lideri
2007 yılında ilk yatırımlarına başlanan Meta Nikel İşleme Tesisleri 2014 yılı Aralık ayı itibariyle faaliyete geçti. İşletme,
kuzey yarımkürenin alanında tek tesisi olma özelliği de taşıyor.
M
eta Nikel Kobalt Başkan Vekili Ali Safder İplikçioğlu, Zorlu Yöneticiler Toplantısı’nda maden sektöründeki çalışmaları ve gelecek planlarını paylaştı.
Türkiye’de nikel madenciliği Meta ekibi tarafından başlatıldı
ve 2001 yılından beri nikel madenciliği konusunda çalışmalar
devam ediyor. Şirket, ilk yıllarında Yunanistan, Makedonya
ve Çin’deki ferro-nikel tesislerine cevher ihracatı gerçekleştirdi.
Şirket, 2007 yılından beri, nikel cevherini işleme tesislerini
kurmak üzere Manisa Gördes’te çalışmalarına devam ediyordu. Yaklaşık 7 senelik yoğun çabaların ardından kuzey yarım
kürenin tek nikel cevheri işleme tesisi Türkiye’ye kazandırıldı.
İplikçioğlu sunumunda müjdeli haberi vererek işletmede deneme üretiminin başladığını izleyicilerle paylaştı. Meta Nikel
tesisleri 2014 yılı Ağustos ayında tamamlandı. Ardından Aralık
ayına kadar test süreci devam etti. Aralık ayı başında ise tesiste operasyonel süreç başladı. Tesislerde önümüzdeki yıllarda
kapasite artırımına gidilmesi hedefleniyor.
ile birlikte tesislerde nikel metal, nikel kimyasal ürünleri ve
kobalt konsantresi üretimi gerçekleştirilecek. Tesislerin nihai
yatırımı toplam 700 milyon dolara mal olacak.
İlk etapta tesislerden nikel kobalt konsantresi elde edilecek.
Ardından nikel metaller ve ağırlıklı olarak da nikel sülfat ve
kobalt sülfat üretimi yapılacak. Tesiste 2015 yılında 10 bin
ton nikel metali eşdeğeri olarak 27 bin ton nikel konsantresi
elde edilmesi planlanıyor. Tesislerde bulunan kırma, eleme
ve öğütme tesisleriyle kireç taşı üretimi de gerçekleştirilecek.
Geleceğin teknolojileri için üretim
Meta, tüm ürünlerini yurt dışına ihraç edecek. Paslanmaz çelik endüstrisinde önemli bir payı bulunan nikel elementi ve uç
ürünlerle Meta Nikel İşleme Tesisleri’nin büyüklük ve kapasite
anlamında kuzey yarım kürede bir benzeri daha bulunmuyor.
İşletmenin yüz milyon tona yakın kaynağı bulunuyor. Şirketin hedefi nikelin yoğun olarak kullanıldığı paslanmaz çelik
endüstrisi… Nadir elementlerin de işlenmesiyle geleceğin en
parlak işletmelerinden biri olunması hedefleniyor. Nikel hibrit
araçlarında enerji depolanmasında da kullanılıyor. Bu yatırımla Meta geleceğin teknolojileri için elzem olan bir üretimi
hayata geçiriyor.
Aynı zamanda Ar-Ge çalışmaları ve pilot tesislerle nikel uç
ürünleri üretmek üzere laboratuvar çalışmaları başlayacak.
İkinci aşama ise, 2016 yılında 20 bin ton nikel metal eşdeğeri
elde etmek üzere yatırım yapılması hedefleniyor. Bu yatırım
Tesisteki dört ana bölüm
Gördes Nikel Kobalt üretim tesisleri; nikel açık işletme
ocağı, kireçtaşı ocağı, yüksek basınç altında liç tesisi ve
yardımcı tesisler olmak üzere dört ana bölümden oluşuyor. Tesislerde dayanıklılık ve güvenlik ön planda; en iyi
malzemeler kullanılmış. Nikeli işlemek için şimdiye kadar bilinen en modern teknolojilerin kullanıldığı üretim
tesisleri, tamamen otomasyonla çalışıyor ve uzaktan yönetilebiliyor.
Çevre dostu uygulamalar
Çevreye verdiği önemle de öne çıkan şirket 900 dönüm sahaya
250 bin fidan dikti. Ayrıca DSİ iş birliğiyle bir de baraj kuruldu.
Tesisin su ihtiyacı da bu barajdan karşılanıyor. Bir diğer dikkat
çeken özellik ise Türkiye’nin en büyük atık arıtma tesisinin burada bulunması. Arıtma tesisinde en ileri arıtma teknolojileri
kullanılıyor. Arıtma tesisi, yaklaşık 25 milyon dolarlık yatırımla
hayata geçirildi. Bayar Üniversitesi’yle yapılan iş birliği sonucunda şirket kendi uzmanlarını yetiştiriyor.
Meta Nikel Kobalt Başkan Vekili Ali Safder İplikçioğlu, çevre
konusunda çok duyarlı olduklarını belirterek madenciliği doğru ve kurallarına göre uygulayan firmaların çevreye her zaman
katkılarının olduğunu vurguladı. Meta da bu yönde çalışmalarına devam ediyor. Bu proje için 3350 hektarlık bir alanda tüm
tesisleri içine alan entegre bir ÇED Raporu alındı. Tesislerde iş
güvenliği anlamında da tüm önlemler alınmış durumda ve sıfır
kaza hedefiyle çalışılıyor.
Cevher arama projeleri sürüyor
2001 yılından beri yapılan aramalarla yaklaşık 100 milyon ton
cevhere ulaşıldı. Meta, nikel işleme tesislerinin yanı sıra halen
Gördes, Uşak ve Eskişehir olmak üzere 3 ayrı bölgede nikel
arama çalışmalarını da sürdürüyor. Gördes’te toplam 17 maden ruhsatı ile yaklaşık 21 bin hektar nikel işletme ve arama
alanı bulunuyor.
Eskişehir’de Yunus Emre bölgesinde toplam 16 maden ruhsatı ile yaklaşık 17 bin hektar nikel işletme ve arama alanında
çalışmalar yapılıyor. Bölgede bir deneme ocağı hazırlanmış
durumda. 2015 yılında buradaki cevherin de tesislerde işlenmesine yönelik deneme çalışmaları planlanıyor.
Uşak’ta ise toplam 3 maden ruhsatı ile yaklaşık 2.500 hektar
nikel işletme ve arama alanı bulunuyor.
Gördes Meta Nikel tesislerinde şu anda 466 kişi çalışıyor. Bu
çalışanların önemli bir bölümü bölge halkından sağlandı.
12 kapak
13
Zorlu Gayrimenkul
yeni projelerini anlattı
Zorlu Center ve Levent 199 yatırımıyla 2014 yılında ilklere imza atan Zorlu Gayrimenkul, 2015’te de yepyeni projelere
imza atacak. Yöneticiler Toplantısı’nda konuşan Zorlu Gayrimenkul Grup Başkanı Mesut Pektaş, 2015 yılında İzmir
Konak ve Alaçatı projeleriyle öne çıkacaklarını belirtti.
Z
orlu Gayrimenkul Grubu, Zorlu Center bünyesinde
önceki sene Alışveriş Merkezi ve Performans Sanatları Merkezi’ni hayata geçirmişti. 2014 yılında projenin diğer üç ayağı olan rezidans, ofis ve otel hizmete alındı.
Grubun yeni hedefi Alaçatı ve İzmir Konak yatırımları… 2014
yılında Zorlu Center bünyesindeki rezidans ve ofisler tamamlanarak sahiplerine teslim edilmeye başlandı. Kibar Holding
merkezini Zorlu Center’a taşıyarak faaliyetlerini buradan
yönetmeye başladı. Uluslararası iş dünyasının önemli oyuncularından Limak Grubu da merkez ofislerini yakın zamanda
Zorlu’ya taşıyacak.
Türkiye’nin ilk beş fonksiyonlu “karma kullanım” projesi olan
Zorlu Center, 2,5 milyar dolarlık yatırım değerine karşılık olarak 4 milyar dolarlık piyasa değerine sahip. Portföy değeri ise
yaklaşık 5 milyar dolar...
Projede yer alan Condé Nast Traveler ve Travel & Leisure
ödülleri sahibi “Raffles İstanbul Zorlu Center” da eylül ayı
içinde hizmete açıldı. Raffles Otel Grubu’nun en önemli özelliği kişiselleştirilmiş hizmet anlayışı. Bu bilgiler ışığında Yöneticiler Toplantısı’ndaki konuşmasına başlayan Zorlu Gayrimenkul Grup Başkanı Mesut Pektaş, “Otelimiz dünyanın en
önemli üst segment otel zincirlerden bir tanesi. Her misafire
özel hizmet vermelerinin yanı sıra gerçekten hizmet kalitesi
son derece yüksek bir otel zinciri. Otelimiz, Zorlu Grubu’nun
Türk turizmine ve İstanbul’a yapmış olduğu önemli bir katkıdır” ifadesine yer verdi. Otelde toplam 185 oda, 1200 kişilik
balo salonu bulunuyor. Pektaş ayrıca Zorlu Alışveriş Merkezi
içinde Türkiye’ye ilk defa getirilen birçok markanın olduğunu
vurguladı. Bunların arasında Michelin yıldızlı şeflerin yönettiği restoranlar ve ilk defa Türkiye’ye gelen markalar bulunuyor.
Performans Sanatları Merkezi ilklere imza atıyor
2013 yılı Kasım ayında açılan yaklaşık 50 bin metrekare kapalı
alan üzerine kurulu, yaklaşık 3.000 kişilik Zorlu PSM de birinci
sezonunda 373 gösteriye imza attı ve toplam 125 bin bilet satışı
gerçekleştirildi. 2014 yılında Cats, Jersey Boys, Notre Dame de
Paris gibi önemli Broadway müzikalleri sahne aldı. Eylül ayında başlayan ikinci sezonda ise Beauty and the Beast gösterime
girdi. Aralık ayı başında ünlü sinema yıldızı Russell Crowe da
Performans Sanatları Merkezi’nde “Son Umut” filminin galasına katıldı. Pektaş bu galayla basından çok olumlu geri dönüşler
aldıklarını belirterek “Russell Crowe’un Hugh Jackman’a yazdığı
mesaj, sosyal medyada ciddi bir paylaşım buldu” dedi. Russell
Crowe mesajda önümüzdeki dönemde Türkiye’ye gelecek olan
Hugh Jackman’a hitaben “Senden önce buradaydım” yazmıştı.
Nisan ayında “The Phantom of the Opera” da Performans Sanatları Merkezi’nde sahne alacak.
Çevre dostu Levent 199
İstanbul’un nitelikli ofis ihtiyacını karşılamak üzere inşa edilen Levent 199’un ise 300 milyon dolarlık yatırım değerine kar-
şılık 500 milyon dolarlık piyasa değeri bulunuyor. Geçtiğimiz
yıl tamamlanan Levent 199 ile Zorlu Holding çalışanlarını Avcılar’daki Zorlu Plaza’daki Genel Merkez binasından Levent’e
taşıdıklarını belirten Pektaş, “Diğer alanları da kiralamaya halen devam ediyoruz. Şu anda Levent 199’da doluluk oranımız
yüzde 70 mertebesindedir. Yakın zamanda yeni kiracıların gelmesiyle doluluk oranımız yüzde yüze ulaşacak” dedi.
2015’te İzmir Konak ve Alaçatı yatırımları başlıyor
Mesut Pektaş’in Yöneticiler Toplantısı’ndaki değerlendirmesinde açıkladığı üzere Zorlu Gayrimenkul, 2015 yılında
İzmir’deki arazilerine odaklanmayı planlıyor.
İzmir’in Konak ilçesinde inşa edilecek Zorlu Konak
Residence’ın planları hazır durumda ve ruhsatlandırma çalışmalarının tamamlanması bekleniyor. Projenin mimarisiyle de
İzmir’de değer yaratması planlanıyor. Emre Arolat Mimarlık
tarafından hayata geçirilecek projede, rezidans ve rezidans
sakinlerinin günlük yaşamını kolaylaştıracak fitness salonu,
sinema ve gurme market gibi alanlar bulunuyor. 5200 metrekarede inşa edilecek projenin 2100 metrekaresi de yeşil alan
olarak ayrıldı. Zorlu Konak Residence mimarisiyle İzmir’in
tarihi saat kulesinden de izler taşıyor.
Alaçatı’da 770 dönüm arazide inşa edilecek proje ise Mesut
Pektaş tarafından “hayal proje” olarak nitelendiriliyor. Bölgede yeşil ile mavinin buluştuğu noktada 680 bin metrekarelik
arazide doğa ile bütünleşen bir proje planlanıyor.
Projede butik otel, villalar ve dünya standartlarına uygun golf
sahası da bulunacak. Ayrıca Zorlu Alaçatı sakinleri için özel
uçak pisti inşa edilecek. Toplantı sırasında Alaçatı projesi için
hazırlanan film de yöneticilerle paylaşıldı. Pektaş, yeni dönem projeleriyle ilgili olarak “Dünkü hayalimiz Zorlu Center
ve Levent 199’du; bugün onları gerçekleştirdik. Hep birlikte el
birliğiyle çalıştık. Aynı gönül birliğiyle yeni projelerimizle de
yarınları kuracağız” sözlerine yer verdi.
Marmaris ve Bebek planlama aşamasında
Zorlu Gayrimenkul’ün Marmaris’te de Adaağzı mevkisinde
154 bin metrekarelik bir portföyü bulunuyor. Mesut Pektaş
önümüzdeki dönemlerde bu alanda butik otel ve villalardan oluşan bir projenin hayata geçirileceğini de müjdeledi.
Zorlu Marmaris’in konsept proje çalışmaları halen devam
ediyor.
Zorlu Gayrimenkul olarak, 1900’lerin başında Mısır
Valisi’nin annesine yapılan Valide Paşa Yalısı ve Köşkü
de Zorlu Bebek projesi için önceki yıllarda satın alınmıştı.
Farklı açılardan Boğaz manzarasını gören ve önü hiç kapanmayacak olan arsa 82 bin metrekare doğal yeşil alan içinde
bulunuyor. Resimhane, Av Köşkü, Seyisler ve Müştemilat’tan
oluşan bu yapılarda restorasyon çalışmaları planlanıyor.
Daha sonra proje butik otel olarak İstanbul turizmine kazandırılacak.
14 kapak
15
Enerjide uluslararası bir oyuncu
Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, Yöneticiler Toplantısı’nda yaptığı konuşmasında Türkiye’de jeotermal enerjiye
büyük ölçekte yatırım yapan tek şirket olduklarına dikkatleri çekti. Zorlu Doğal Gaz Grubu Genel Müdürü Fuat Celepci ise
2015 yılında doğal gaz abone sayısının 510 bin adet olarak gerçekleşmesini hedeflediklerini belirtti.
Z
orlu Enerji Grubu, yurt içi ve yurt dışında yaptığı yatırımlarla portföyünü düzenli olarak genişletiyor. 2012 yılında 991 MW kurulu gücü ve 46 milyon dolar karı olan
Grubun gücü, 2014 yılı sonunda 1.281 MW’a ulaştı. Grubun
kârı ise yaklaşık 100 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Zorlu Enerji Grubu Genel Müdürü Sinan Ak, Yöneticiler
Toplantısı’nda yaptığı sunumda, “Son iki yılda yaptığımız yatırımlarla birlikte şirket değerimiz borsanın da üzerine çıktı.
Önümüzdeki yıllarda da bu performansımızı yükselterek devam ettireceğiz” dedi.
Grup, bugün yedi doğal gaz santrali, yedi hidroelektrik santrali, iki rüzgar ve iki jeotermal santralden elektrik üretimi
gerçekleştiriyor. Jeotermal enerjinin kendileri için önemli
bir yatırım alanı olduğunun altını çizen Sinan Ak “Türkiye’de
geldiğimiz noktada jeotermal enerjiye büyük ölçekte yatırım
yapan tek şirketiz. Türkiye’de toplam 404 MW kurulu güç var
ve bunun yüzde 33’ü Zorlu Enerji’ye ait. Önümüzdeki dönemde bu alanda kapasitemizi artırarak minimum yüzde 50 pazar
payı hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Özel uzmanlık gerektiren
bir kaynak olan jeotermal enerji, devletin alım garantisi vermesi nedeniyle diğer enerji kaynaklarına kıyasla karlılık oranı
daha yüksek bir enerji kaynağı. 2014 yılında Kızıldere projesi
hayata geçirildi. 95 MW olan kurulu kapasiteye Alaşehir’deki
45 MW’lık jeotermal yatırımı da önümüzdeki dönemde ilave
edilecek. Bunun yanı sıra grup, Alaşehir, Kızıldere, Nemrut ve
Simav’da ilave yatırımlar hedefliyor.
Yenilenebilir enerji yatırımlarında büyüyoruz
Enerji sektöründe kamunun payı giderek azalıyor. 2000’li yılların başında yüzde 80’lerde olan kamunun payı bugün yüzde
30 seviyesine gerilemiş durumda. Yöneticiler Toplantısı’nda
sunum yapan Sinan Ak’ın değerlendirmesine göre, 2023 yılında Türkiye’de 100 bin MW kurulu güce ulaşılması hedefleniyor. Bu alanda 30 bin MW ek yatırım gerekiyor. Bunun 10 bin
MW’lık kısmının nükleer enerjiden elde edilmesi planlanıyor.
Geriye kalan 20 bin MW’lık planın içerisinde yer almak için
enerji grubu olarak hangi alanlarda yatırım yapacakları konusunda çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Ak, “Doğal gaz
santrallerinin payı giderek düşecek. Bunun yanı sıra kömür ve
rüzgar santrali yatırımlarının artacağını öngörüyoruz. Barajlar
sabit kalacak. Türkiye’de kurulması planlanan son barajlardan
biri olan Sami Soydam ile ilgili olarak çalışmalarımız da devam
ediyor” ifadesine yer verdi.
Grup rüzgar yatırımlarına da devam ediyor. 80 MW’lık Rotor 2
projesinin finansmanı kasım ayında yapıldı ve türbin anlaşma-
ları imzalandı. Rotor 2’nin 2016 yılının ikinci yarısında devreye
alınması planlanıyor. Ak, güneş enerjisi yatırımları için ise regülasyonları beklediklerini ve güneş santrali kurmak için beş
bölgede ihaleye hazırlandıklarını hatırlattı.
Yurt dışı yatırımları devam ediyor
Pakistan’da 151 milyon dolar yatırım maliyeti ile 56,4 MW
gücündeki rüzgar enerjisi santrali 2013 yılında üretime geçti.
Pakistan projesinin, şu anda portföydeki en karlı projelerden
bir tanesi olduğunu dile getiren Ak, “Önümüzdeki yıllarda bu
alanda yatırımlara devam etmeyi hedefliyoruz” dedi.
Sinan Ak’ın verdiği bilgilere göre, İsrail’in özel sektör eliyle
kurulmuş en büyük santrali olan 840 MW’lık Dorad Kombine
Çevrim Doğal Gaz Santrali de 2014 yılında tamamlandı. Enerji alanında İsrail’deki tek yabancı yatırımcı olan Zorlu Enerji
Grubu’nun yine bu ülkedeki toplam 175 MW’lık Ashdod ve
Ramat Negev projelerinin inşaatı da büyük oranda tamamlandı. 2015 yılının ilk yarısında bu projelerin de devreye alınması
planlanıyor. Zorlu Enerji Grubu, 2018 yılında 1.800 MW kurulu
kapasite ve 300 milyon dolar EBITDA elde etmeyi hedefliyor.
Doğal gazda abone sayısı artıyor
Zorlu Enerji Grubu’nun doğal gaz faaliyetleri de hız kesmeden
devam ediyor. Gaziantep ve Trakya’daki doğal gaz dağıtım
bölgelerinde sekiz seneden beri sürdürülen altyapı çalışmaları sonucunda EPDK’nın ihalede talep ettiği yükümlülüklerin
tümü yerine getirildi. Grup tarafından bu bölgelerde 300 milyon dolarlık bir altyapı yatırımı gerçekleştirildi. Bu çalışmalar
kapsamında 5206 kilometre doğal gaz boru hattı şebekesi
inşa edildi. 855 bin adet tüketiciye doğal gaz yatırımı ulaştırılırken bunların 420 bin adedi aktif olarak doğal gaz kullanıyor.
2015 yılında doğal gaz abone sayısının 510 bin adet olarak
gerçekleşmesi hedefleniyor. Doğal nüfus artışı çerçevesinde
2035 yılında bağlantı yapılacak abone sayısının 1 milyon 700
bine ulaşması bekleniyor. Yöneticiler Toplantısı’nda konuşan
Zorlu Doğal Gaz Grubu Genel Müdürü Fuat Celepci, her iki bölgede dağıtım hacmi olarak 2,2 milyar metreküplük doğal gazı
yönettiklerini belirterek bu miktarın Türkiye toplam tüketiminin yüzde 5’ine karşılık geldiğini kaydetti.
Grubun doğal gaz dağıtımının yanı sıra doğal gaz ticareti faaliyetleri de bulunuyor. 2010 yılında 100 milyon metreküp olarak başlayan doğal gaz alım satım miktarının, 2015 yılında 1,5
milyar metreküpe ulaşması bekleniyor. 2015 yılında doğal gaz
ticaret hacmimizin, doğal gaz dağıtım ve ticaret şirketlerinin
her birinin 500 milyon doların üzerinde ciro hacmine ulaşması
bekleniyor.
16 kapak
17
“Made By Zorlu” vizyonu
Zorlu Tekstil Grubu, 2015 yılında kaliteyi artıran yatırımlar üzerinde duruyor. Outlet mağazalar, internet satışı gibi ilave
satış mecraları da gündemde. Yöneticiler Toplantısı’nda konuşan Zorlu Tekstil Grubu Başkanı Vedat Aydın, “Teknik
tekstilde inovatif ürünlerle farklılaşmayı hedefliyoruz” ifadesine yer verdi.
Z
orlu Tekstil Grubu Başkanı Vedat Aydın, Yöneticiler
Toplantısı’nda grubunun 2014 faaliyetleri ve 2015 çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Aydın, Zorlu Tekstil
Grubu’nun çok hızlı büyüyen teknik tekstilde inovatif ürünlerle
farklılaşmayı hedeflediğini belirtti. Entegre üretim tesisleriyle
gurur duyduklarını belirten Vedat Aydın, konuşması sırasında
Zorlu Grubu yöneticilerini tesislerini görmeleri için her fırsatta
davet ettiklerini de dile getirdi.
Tekstil Grubu’nun ilk şirketi olan Korteks, Ortadoğu ve
Avrupa’nın en büyük entegre polyester iplik üreticisi olarak
liderliğini devam ettiriyor. Perde üretiminde de Korteks Avrupa lideri durumunda; toplam üretim alanı 335 bin metrekare.
131 bin ton üretim yapan şirketin 2000’in üzerinde müşterisi
bulunuyor.
Esnek üretimin payı artıyor
Korteks, alışılagelmiş yüksek hacimli siparişlerin dışında müşterinin daha az miktardaki nitelikli ürün ihtiyacına karşılık vermek üzere esnek üretime ağırlık veriyor.
çevre dostu ürünlere odaklanılması planlar arasında yer alıyor. Bu amaçla EPD sertifikası alınması hedefleniyor. Şirket,
şişe ve tekstil atıklarından yeni ürünler üretmek üzere hazırlıklar da yapıyor.
Bunun yanı sıra kendini temizleme özelliği olan fotokatalitik
ürünler de planlar arasında… Nano-partiküllerle kaplı kumaş,
ışığa tutulduğunda kötü koku ve lekeleri kendi kendine yok
edecek.
Vedat Aydın, esnek üretimleri sayesinde hem küçük hem de
büyük miktarlı üretimleri kendi çatıları altında karşılayabildiklerini ifade ederek, bu sayede 2000’in üzerinde müşteriye
hizmet verdiklerini belirtti.
Korteks’in 2015 yılı yeniliklerinden biri de perde kategorisinde
olacak. Ses geçirmeyen perde Grubun gündeminde ve 2015
yılında piyasaya sürülmesi planlanıyor.
Ev tekstili alanında dünya liderlerinden olan Zorluteks’in 108
bin metrekare kapalı alana sahip tesisleri bulunuyor. Bu tesislerin üretim kapasitesi ise günde ortalama 1,2 milyon metrekare… Zorluteks, 2014 yılında Türkiye’de karını en çok artıran
markalardan biri oldu.
Dünyada iplik üretiminde two-tone, spun-like, milpa-like, kumaşlarda yanar döner efekt sağlayan yassı kesitli iplik gibi
birçok ilki gerçekleştiren Korteks, yeni dönemde de inovasyon
çalışmalarını tüm hızıyla devam ettirecek. 2015’te, çeken iplikle kumaşa üç boyutlu hissi verilmesi, trendler doğrultusunda
Teknik tekstilin rolü artıyor
Grubun diğer şirketi Zorluteks ise 2015’te teknik tekstilde
dayanıklı ürünlere önem verecek. Vedat Aydın’ın Yöneticiler
Toplantısı’nda verdiği bilgilere göre; 2015 yılında Zorluteks’in
yanmaya dayanıklı, eloktromanyetik korumalı kumaşları görücüye çıkacak. Yelken kumaşı da Türkiye’de ilk kez üretilecek.
Nitelik artırıcı yatırımlar yapılacak
Tekstil Grubu’nun çevreye daha çok odaklandığı 2015 yılında
Zorluteks enerji ve çevre konuları için 25 milyon doların üzerinde nitelik artırıcı yatırım yapacak. Satışları artırmak ama-
cıyla outlet ve fabrika satış mağazaları da hedefler arasında.
Vedat Aydın daha önce açtıkları outlet mağazalarında satışların çok iyi gitmesinin kendilerini bu stratejiye sevk ettiğini
belirterek outlet konusunda Vestel ile görüşmelerinin sürdüğünü de kaydetti.
Son yılların atılım yapan bir diğer markası Linens de yeni yılda
büyümeye devam edecek. Vedat Aydın sürekli olarak Linens’i
geliştirdiklerini belirterek “Linens’e özellikli ürün getiriyoruz. Bu stratejiyle birlikte markamız da büyümeye başladı.
Büyümesinin devam etmesini istiyoruz” dedi. Marka, Ukrayna, Romanya, Arnavutluk, Azerbaycan, Irak, Kazakistan, Bulgaristan, Romanya, Libya ve Kıbrıs’ta yer alan mağazalarıyla
Türkiye’den yurt dışına açılan ilk ev tekstili zinciri olma özelliği
taşıyor.
İnternet satışına başlanıyor
Tekstil Grubu’nun lüks segmente hitap eden Valeron markası da yurt dışında aranan bir marka oldu. Aydın, ev tekstilinde yeni trendin internet satışı olduğunu vurgulayarak
“İngiltere’de ev tekstilinin internet üzerinden satışı yüzde 50
seviyesinde. Artık müşteri internet üzerinden bu ürünü alabilmek istiyor. Biz de şimdiden bu trend için hazırlıklarımızı
yapmaya başladık” dedi. Yöneticiler Toplantısı’ndaki konuşmasını noktalamadan önce, Zorlu Tekstil Grubu olarak tüm
çabalarının dünyada “Made by Zorlu” imajı yaratmak için olduğunu vurgulayan Vedat Aydın, çalışanları kendilerini aşmaları ve daha cesur olmaları konusunda yüreklendirdiklerini belirterek “Çalışanlarımıza, yap da pişman ol, sat da pişman ol,
diyoruz. Hata yapmaktan korkmadan bu gelişimin bir parçası
olmaları için onları destekliyoruz” dedi.
18 kapak
19
Akıllı ev konsepti Vestel’e emanet
Vestel, 2015 yılında Venüs ile toplam marka değerini artıracak. Hedef akıllı ev konseptinde akla gelen ilk şirket olmak!
Yöneticiler Toplantısı’nda sunum yapan Vestel CEO’su Turan Erdoğan, Vestel’in ve Vestel Savunma’nın çalışmalarını ve
gelecek hedeflerini değerlendirdi.
Rakamlarla 2014
Vestel, 2014 yılında büyüme oranları ve faaliyet karıyla dikkat çekti.
Büyüme oranları
Vestel Elektronik: Yüzde 28
Beyaz Eşya: Yüzde 10
Vestel Ticaret: Yüzde 23
Vestel Pazarlama: Yüzde 30
Faaliyet karı
Vestel elektronik
2013: 90 milyon TL
2014: 249 milyon TL
Beyaz eşya
2013: 61 milyon TL
2014: 142 milyon TL
çok büyük fikirler bulmak gerekmiyor. Küçük dokunuşlarla da
fark yaratmak mümkün... Yeter ki aklımızı buna uygun hale
getirelim. Ürettiğimiz ürünleri bir adım daha geliştirmek için
çalışırsak, bu yenilikler kolaylıkla hayata geçer. Elektronik ve
dayanıklı tüketim malları sektörü inovasyon için çok uygun…”
V
estel CEO’su Turan Erdoğan, Yöneticiler Toplantısı’nda
şirketin çalışmaları hakkında bilgiler paylaştı. Vestel’in
2014 yılında operasyon mükemmelliğinde kaydettiği
ilerlemenin sonuçlarını mali tablolarında da gördüğünü belirten Erdoğan, “Tasarım, üretim, kalite, satın alma, satış ve
pazarlama departmanlarında operasyonel mükemmelliği hedefleyen Vestel, müşteri memnuniyetini de geliştirdi.” dedi.
Müşteri memnuniyeti ve servis kalitesiyle ilgili çok büyük
atılımlar yaptıklarını kaydeden Turan Erdoğan, Call Center
hizmetini kendi bünyelerine aldıklarını ve şu anda belki de
Avrupa’nın en iyi Call Center’larından birine sahip olduklarını
belirtti.
Venus ihracatın en önemli ürünü olacak
İnovasyon konusunda da çalışmalarına devam eden Vestel
2014 yılında Venus akıllı cep telefonunu piyasaya sürdü, 2015
yılında ise Ultra High Definition (UHD) ve Curve ekrana odaklanıyor. Akıllı cep telefonunun marka imajları açısından önemli
bir cihaz olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Dünya markaları da
bu ürünün imajından yararlanıyorlar. Biz de cep telefonuyla
toplam marka imajımızı yukarılara doğru çekeceğiz” diyerek
hedeflerini dile getirdi. İlk olarak Berlin’de IFA Fuarı’nda tüketicilere sunulan Venus, gelecek beş yıldaki en önemli ihracat
ürünü olarak konumlandırılıyor. Dünyada iletişim olanaklarının genişlemesiyle birlikte cihazların birbiriyle iletişim kurmasına yönelik teknolojilerin ön plana çıktığına dikkat çeken
Turan Erdoğan,“Vestel de akıllı ev sistemleriyle bu teknolojileri kendi ürünlerine uygulamaya odaklanıyor ve elektronikten beyaz eşyaya birbiriyle konuşan cihazlar tasarlıyor.” dedi.
Akıllı ev teknolojisine sahip çıkacaklarını belirten Erdoğan, bu
konuda ilk akla gelen marka olmak istediklerini de vurguladı.
Vestel, Venus ile ağ bağlantılı cihazlar ekosisteminde eksik
kalan tek cihazı da üretmiş oluyor. Bu doğrultuda, önümüzdeki dönemde Vestel Cloud teknolojisi ile mevcut akıllı platform
yapısının bir adım öteye taşınması planlanıyor.
Çalışanların yeniliklere açık olması gerektiğinin altını çizen
Erdoğan, bu konudaki görüşlerini şöyle ifade etti: “Mutlaka
Şirketin Ar-Ge faaliyetlerinin de başarıyla devam ettiğine işaret eden Turan Erdoğansözlerine şöyle devam etti; “Vestel,
Aralık 2014’te, 24 sektörden toplam 164 Ar-Ge merkezi arasında faaliyet gösterdiği elektronik ve dayanıklı tüketim malları
sektöründe Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından
birinciliğe layık görüldü.” Dijital devrimin ise henüz yeni başladığını ve Avrupa’nın bu devrimi kaçırdığını belirten Erdoğan,
Türkiye’nin dijital devrimi kaçırmaması gerektiğini söyleyerek:
“Biz Vestel olarak bu dijital devrimin ucundan tuttuk” dedi.
Sharp’ın Avrupa lisans hakkı alındı
Erdoğan, borsa değeri olarak henüz hak ettikleri yerde olmadıklarını ama karlılıkların artmasıyla şirket değerinin de yükselmesinden memnun olduklarını dile getirdi. Ciro ve faaliyet
karı anlamında güzel bir sene geçirdiklerini de vurgulayan
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sonuçları almamız için
öncelikle sizin buna inanmanız gerekiyor. Bu başarıyı gösteren tüm yönetici ve çalışanlarımıza teşekkür ediyorum”.
2013 yılında 90 milyon TL faaliyet karı elde eden Vestel elektronik, 2014 yılında 249 milyon TL’ye ulaştı. Beyaz eşyada ise
faaliyet karı 61 milyon TL’den 142 milyon TL’ye yükseldi. Şirket 2014 yılında 149 ülkeye ihracat yaptı. İhracatının büyük bir
oranını Avrupa’ya yapan şirket elektronik sektörünün önemli
markalarından Sharp’ın Avrupa’da lisans hakkını satın aldı. Şu
anda Sharp markası ile üretim yapmak için yatırımlar devam
ediyor.
2015 yılında şirket, elektronikte yüzde 52’lik bir büyüme bekliyor. Bu oran beyaz eşyada ise yüzde 14 olarak hesaplanıyor.
Vestel Ticaret’in yüzde 20, Vestel Pazarlama’nın ise yüzde 56
oranında büyümesi öngörülüyor.
Vestel, tanıtımda üretim gücüne vurgu yapıyor
Yöneticiler Toplantısı’ndaki konuşmasında tanıtım çalışmalarına da değinen Turan Erdoğan, Vestel’in geçtiğimiz sene tanı-
tım stratejisini de gözden geçirerek Vestel City ve Vestel teknolojisini ön plana çıkarttığını belirtti. Bu stratejide Vestel’in
üretim gücü ve ürünleri vurgulandı, ardından da Vestel’in gücünü gösteren mesajlar verilmeye devam edildi. Bu çalışmalarla Vestel’in elektronik ve beyaz eşyada tarihi pazar paylarını yakaladığını vurgulayan Turan Erdoğan, “Önceki yıl Vestel
markasının Türkiye’de layık olduğu yerde olmadığını gördük.
Fabrikalarımızdan çıkan cihazlarda milyonda bir arıza oranlarını konuşuyoruz. Bu kalitemizi bu markamıza yansıtmak üzere
yola çıktık” diyerek Vestel’in üretimde otomasyona ağırlık verdiğini ve robot teknolojisine yatırım yaptığını ifade etti.
Televizyon ürünlerinde 2014 Şubat ayında pazar liderliğini
yakalayan Vestel’in Avrupa’da da yüzde 21 pazar payı bulunuyor. Ürünlerinin teknomarketlerde satılmaya başlanması da
grubun satışlarına olumlu olarak yansıdı.
Turan Erdoğan’ın Yöneticiler Toplantısı’nda Vestel Savunma’ya
dair verdiği önemli bir bilgi ise tüm yöneticileri heyecanlandırdı: “Vestel’in diğer şirketi Vestel Savunma, altı adet insansız
hava aracını teslim edecek duruma geldi.”
20 haber
21
Cıvıl cıvıl bir çevre için
Sü rd ü r ü l e b i l i r B
i r Ya ş
am
2015
İçin
!
•
•
•
•
2015
Zorlu Enerji Grubu, enerji sektörünün güçlü ve sorumlu aktörlerinden biri olarak salt
ekonomik kaygılarla değil, beraberinde çevresel ve sosyal hassasiyetleri de dikkate alarak
sürdürülebilir yaşam için çaba sarf ediyor. Bu gayretin son örneklerinden biri de “2015
ajandasının yatırım bölgelerindeki doğal hayatın korunmasına dikkat çekmek amacıyla
ekosistemde vazgeçilmez bir rol oynayan “kuşlar” temasıyla hazırlanması oldu.
Kuşlar her yerde!
Şehirli yaşam tarzının bizi doğadan uzaklaştırmasıyla kimimiz artık
farkında olamasa da kuşlar aslında yalnızca bir adım uzağımızdalar.
İstanbul Avcılar’daki Zorlu Plaza’nın etrafında görülen ve dünyanın en
hızlı kuşu olarak bilinen Gökdoğan (Falco peregrinus) hala kışı o bölgede geçirmeye devam ediyor. Denizli’deki jeotermal santrali bahar
aylarında düzenli olarak binlerce ev kırlangıcının (Delichon urbica)
yuva yaptığı ve yavru büyüttüğü bir kale.
İkizdere’nin tepeleri hala dağ horozlarının (Tetrao mlokosiewiczi) sığınağı olmaya devam ediyor.
Başta Lüleburgaz olmak üzere Trakya bölgesi, Şah Kartal’ın (Aquila
heliaca) Türkiye’de bilinen en önemli popülasyonlarından birine ev
sahipliği yapıyor. Biraz ilgili bir gözün dikkat kesilmesi durumunda,
meralarda süzülen ve kur yapan Şah kartal çiftlerini fark etmemesi
mümkün değil. Tıpkı ataları gibi Şah Kartal’ın son bireyleri artan kentleşme ve endüstriye rağmen Trakya’da kalmaya devam ediyorlar.
E
nerji, yaşamdır; yok olmayan, kaybolmayan, yeryüzünün varoluşundan bu yana olan güçtür; dolayısıyla
görünmeyen, ancak her şeyin arkasında olan enerjinin
üretimini, doğanın her bir unsurundan bağımsız düşünmek
mümkün değil. Bulunması zor, ancak harcanması kolay bir güç
olan enerjiyi, çevre, toplum ve insan yaşamındaki önceliklerin
farkındalığıyla üretmenin önemi her geçen gün artıyor. Dünyamızın artan enerji ihtiyacının karşılanması için hem ekonomik,
hem de ekolojik sürdürülebilirliğe hizmet edecek bir dönüşüm
önem kazanıyor.
Zorlu Enerji Grubu, enerji sektörünün önemli aktörlerinden
biri olarak yalnızca ekonomik kaygılarla değil, beraberinde
çevresel ve sosyal hassasiyetleri de dikkate alan sorumlu
yatırım ve işletme anlayışı ile ortak geleceğimiz ve sürdürülebilir yaşam için çeşitli farkındalık çalışmaları yapıyor.
Grup, enerji sektöründe üretimin çevresel ve sosyal olumsuz
etkilerinin önlenmesi, azaltılması ve telafisi için belirlenen
adımları sorumluluk anlayışıyla hayata geçiriyor. Tüm faaliyetlerinde çevresel sorumluluk bilinciyle hareket eden Grup,
“stratejik çevre etki değerlendirmelerini” projelerine entegre ederek sürdürülebilirlik alanında pek çok ilki gerçekleştiriyor.
yandan da ekosistem sağlığı açısından anahtar rolde bulunan kuşlar konusuna dikkat çekmek ve farkındalık yaratarak korunmasına katkıda bulunmak amacıyla 2015 ajandasının ana temasını “Kuşlar” olarak belirledi.
Doğal hayatın korunmasına katkı
Zorlu Enerji Grubu’nun öncelikli sürdürülebilirlik konularının başında ise yatırım bölgelerindeki doğal hayatın korunması geliyor.
Küresel iklim değişikliğinin insan ve çevre üzerindeki etkileri
arttıkça, sürdürülebilirlik yaklaşımının ve doğru yerlerde doğru uygulamalarla hayata geçirilecek enerji üretim tesislerinin
önemi de giderek artıyor. Rüzgar santralleri de bu anlamda oldukça önem taşıyor. Gelişmiş ülkelerde sorumlu yatırımcılar,
rüzgar santrali yer seçiminde ornitoloji izleme çalışmalarına
mutlak önem veriyor.
Bir yandan biyoçeşitlilik araştırmaları, nadir ve endemik tür
koruma programları, izleme ve gerektiğinde habitat restorasyonu ile doğa koruma çalışmalarını sürdüren Grup, diğer
Enerjimiz sürdürülebilir yaşam için
Faaliyetlerinin biyoçeşitlilik üzerindeki etkilerine özen gösteren Zorlu Enerji Grubu de bu kapsamda Gökçedağ Rüzgar
Enerji Santrali’nde 2012 yılında Türkiye’nin ilk kuş izleme radarını devreye aldı. Bu önemin bilinciyle Grup, kuş göç yollarından 50 km uzakta olmasına karşın Gökçedağ Rüzgar Enerji Santrali’nde 2012 yılında aktif olarak çalışmaya başlayan
Türkiye’nin ilk kuş izleme radarı ile bu alandaki hassasiyetini kanıtlamıştı. Rüzgar santrallerine yaklaşan kuş veya kuş
sürülerini tespit eden ve monitörden gerçek zamanlı olarak
izleyerek türbinlerin kuş geçişi esnasında kısa süre için durdurmasına imkan sağlayan sistem, bu sayede kuşların zarar
görmesini engelliyor.
Anadolu’nun 18 ilinde yer alan 18 yatırımıyla, farklı coğrafyalarda enerji sektörünün çeşitli alanlarında faaliyet gösteren
Zorlu Enerji Grubu, 2015 yılında yatırım bölgelerindeki güzellikleri yeniden fark ederek 50 farklı kuş türünü bizlerle tanıştırmak istiyor…
Kara Akbabalar (Aegypius monachus) tüm ihtişamları ve iri kanatlarıyla Eskişehir Türkmenbaba Dağı üzerinde süzülmeyi sürdürüyor.
Kars’ın Çalı ve Kuyucak gölleri ise az sayıda kalan Dikkuyruklar’ın
(oxyura leucocephala) yuvası.
Gaziantep fıstık tarlaları, tarım alanları ve meralarıyla bir bütün. Bu
mozaik Gaziantep’i Türkiye’nin kuş gözlemi için en cazip bölgelerinden biri haline getirirken daha havaalanından çıktığınız anda sizi
yüzlerce Kara Çaylak (Milvus migrans) karşılıyor. Işıklı ve Durnalık
köylerini içeren önemli kuş alanı, Kızılca Kuyrukkakan (Oenanthe
xanthoprymna) ve nesli tehlike altında olan Boz Çinten’in (Emberiza
cinerea) küresel açıdan önemli popülasyonlarını destekliyor.
Doğada veya şehir merkezinde kuşlarla karşılaşmak çok kolay. Biraz merak ve ilgiyle kuşları tanımak, bir dürbün edinerek onlarla göz
göze gelmek mümkün. Hayatınızda bir şeylerin eksik olduğunu düşünüyorsanız doğaya dokunmayı deneyin. Korumanın yolu sevmekten
geçiyor, sevmekse tanımaktan…
Kuşlar hayatımızda bir renk olarak kalmaya devam ettiği sürece gelecek için ümit var.
22 haber
23
Zorlu Grubu çalışmalarının
meyvelerini topluyor
Zorlu Grubu, her geçen gün büyüyen yatırımlarıyla, Ar-Ge ve tasarıma verdiği önemle birçok ödüle layık görüldü.
Ödüle doymayan Zorlu Grubu markaları ve şirketleri daha iyiye koşma hedefini sürdürüyor.
Zorluteks “Karını en çok artıran şirketler” arasında
ne önderlik eden şirketler arasında yer aldığını bir
kez daha ispatlamış oldu.
Capital Dergisi tarafından bu yıl 17. kez düzenlenen
Türkiye’nin En Büyük 500 Özel Şirketi Araştırması”
kapsamında Zorluteks “Karını en çok artıran şirketler” kategorisinde ödüle layık görüldü. 13 Kasım
2014’te Conrad Hotel’de gerçekleştirilen ödül töreninde Zorluteks adına ödülü Zorlu Holding Tekstil
Grubu Başkanı Vedat Aydın aldı. Zorluteks bu ödülle
Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir zeminde büyümesine katkı sağlayan ve küresel rekabet gücü-
Zorlu Tekstil Grubu markalarından TAÇ, bu yıl ikinci kez düzenlenen 2014 Nickelodeon ödüllerinde,
Sponge Bob Underwater Tek Kişilik Nevresim Takımı ile “2014 En İyi Tasarım Ödülü”ne layık görüldü.
13 Kasım 2014’te Sheraton Hotel’de gerçekleştirilen
ödül töreninde TAÇ adına ödülü Lisanslı Ürünler
Ekibi teslim aldı.
TAÇ’a “En İyi Tasarım Ödülü” yakışır
Zorlu Grubu, faaliyet gösterdiği her sektörde başarıdan başarıya koşuyor.
Bu başarılar da çeşitli ödüllerle tasdikleniyor.
Zorlu Center’a MarCOM’dan üç ödül
Ulusal ve uluslararası birçok ödüle layık görülen Zorlu Center, tüm fonksiyonlarıyla ödüller kazanmaya devam ediyor. Zorlu Alışveriş Merkezi açıldığı ilk yılda gerçekleştirdiği üç proje ile MarCom Awards’da ödüle layık görüldü. Yarışmada Zorlu Alışveriş Merkezi,
“Disney Prensesleri (Modanın Sihri)” projesiyle; iletişim, halkla ilişkiler ve kurumsal sosyal sorumluluk kategorisinde Platin, “Yeni
Yıl Festivali” projesiyle pazarlama, tanıtım kampanyası ve özel event kategorisinde Gold, “İlkbahar Festivali” projesiyle ise yine
aynı kategoride Platin ödülün sahibi oldu.
Raffles İstanbul ödülden ödüle koşuyor
“Lüks ne yaptığınızla değil, nasıl hissettiğiniz ile ilgilidir” düşüncesiyle 127 yıl önce kurulan Raffles, beklentilerin üzerinde bir
misafir deneyimi sunmak ve şehre yepyeni bir hizmet anlayışı getirmek üzere Eylül 2013’te İstanbul’daki otelinin kapılarını, moda,
yemek ve sanatın yeni buluşma noktası Zorlu Center’da açmıştı. Raffles İstanbul Zorlu Center, açıldıktan sonra kısa süre içerisinde,
Conde Nast Traveler ve Tatler Travel Guide tarafından “2014’ün En İyi 101 Yeni Oteli”, Fodor’s Travel’da ise “2014’ün En İyi 20 Yeni
Oteli” arasında gösterildi. Otel, saygın seyahat platformu Luxury Travel Intelligence tarafından da “2014’ün En İyi 10 Yeni Lüks Oteli” arasında değerlendirildi. Dünyanın en çok izlenen seyahat yayınlarından Conde Nast Traveler’ın websitesi CNtraveler.com’da,
“2015’te Nerede Konaklamalısınız? – 2014’ün En İyi Yeni Otelleri” listesine giren Raffles İstanbul Zorlu Center’ın şehrin kalbindeki
konumundan, sunduğu hizmetlerden ve eşsiz ortamından övgüyle söz edildi.
24 haber
25
Zorlu Enerji Grubu, kaynak çeşitliliği ve yüksek teknolojili üretimi ile enerjide arz güvenliğinin yanı sıra iklim
değişikliğiyle mücade için sürdürülebilirliği destekleyen projelere yatırımlara ve raporlamalarına devam ediyor.
ICCI Enerji Ödülleri’nden
Zorlu Enerji Grubu’na iki büyük ödül
Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Uluslararası Enerji ve Çevre
Fuarı ve Konferansı (ICCI) 2014 Enerji Ödülleri, 15 Aralık’ta
Ankara’da gerçekleşen törenle sahiplerini buldu. Zorlu
Enerji Grubu “Yenilenebilir Enerji” kategorisindeki “Jeotermal” alanında Kızıldere II Jeotermal Santrali, “Rüzgar”
alanında ise Gökçedağ Rüzgar Santrali ile iki ödülün birden
sahibi oldu.
Bu yıl üç kategori başlığı altında 24 şirketin 29 projeyle başvuruda bulunduğu organizasyonda, tüm projeler, sektörün
saygın isimlerinin katılımı ile oluşturulan jüri tarafından
değerlendirildi. Ödül töreni T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız, TBMM Enerji Komisyonu Başkanı Halil Mazıcıoğlu, TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Erol Kaya,
EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak ödülleri Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’dan aldı.
“Yenilenebilir Enerji” kategorisindeki “Jeotermal” dalında
büyük ödüle layık görülen Kızıldere II Santrali, Türkiye’nin
en yüksek kapasiteli jeotermal enerji santrali olmasının yanı
sıra ülkemizin ve dünyanın bu ölçekteki tek entegre tesisi
olarak öne çıkıyor. Denizli’nin Sarayköy ilçesinde 250 milyon dolar yatırımla hayata geçirilen Kızıldere II Jeotermal
Santrali, 80 megavatlık kurulu gücü ile yılda 600 milyon kilovatsaat elektrik üretim kapasitesine sahip.
“Rüzgar” dalında ödül alan ve Türkiye’nin en büyük üç
rüzgâr santralinden biri olan Gökçedağ RES, 135 megavat
kurulu gücü ile yıllık 300 milyon kilovatsaatin üzerinde
elektrik üretiyor. Sağladığı sera gazı azaltımı ve sürdürülebilir kalkınmaya katkısı nedeniyle Gold Standard almaya
hak kazanmış olan Gökçedağ Rüzgar Santrali, gösterdiği
çevresel ve sosyal performans ile 2013 yılında Avrupa İmar
ve Kalkınma Bankası tarafından “Çevresel ve Sosyal Performans” kategorisinde Sürdürülebilirlik Ödülü’ne de layık
görülmüştü.
Türkiye’nin enerji sektöründe ilk CDP raporlamasını yapan Zorlu Enerji Grubu’na üst
üste dördüncü kez ödül
Zorlu Enerji’nin, çevrenin korunması ve gelecek nesillere
sorumlulukla bırakılmasında gösterdiği özen, bir kez daha
ödüllendirildi. Grubun Türkiye’de halka açılan ilk enerji şirketi olan Zorlu Enerji Elektrik Üretim A.Ş, üretiminin doğal
sonucu olan sera gazı emisyonlarının yönetilmesi konusundaki şeffaf politikalarıyla, Karbon Saydamlık Projesi’nin
(Carbon Disclosure Project), 2014 Karbon Saydamlık Liderliği (CDP 2014 Turkey Climate Disclosure Leadership) ödülünü almaya hak kazandı.
Zorlu Enerji, CDP Platformu aracılığıyla iklim değişikliği stratejilerini açıklayarak Karbon Saydamlık Liderliği
Endeksi’nde (Carbon Disclosure Leadership Index) yer alan
şirketler arasında en yüksek puana sahip yüzde 10’luk gruptaki 5 şirketten biri olarak 2014’te de ödülün sahibi oldu.
Zorlu Enerji Grubu, iklim değişikliği ile mücadelede piyasa
mekanizmalarının rolünü inceleyen ve bu süreçte tek küresel raporlama projesi olan CDP’nin Türkiye’de uygulanmaya
başlandığı ilk yıldan itibaren her yıl en az bir ödülle ayrıldığı platformda güvenilirliğini bir kez daha kanıtladı. Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından 2010
yılından itibaren uygulanmaya başlayan Karbon Saydamlık
Projesi Ödülleri’nin beşincisi Sakıp Sabancı Müzesi’nde 3
Kasım’da düzenlenen törenle açıklandı. Zorlu Enerji’yi temsilen törene katılan Zorlu Enerji Grubu Yönetim Kurulu Üyesi
Selen Zorlu Melik, ödülü TÜSİAD Yüksek Danışmanlık Kurulu Başkanı Dr. Erkut Yücaoğlu’ndan aldı.
Vestel rekora koşuyor...
İnovasyon Ligi’nin lideri
Vestel, pazarlama iletişimi alanında attığı cesur adımların
meyvelerini topladı. Çok Düşünen Anneler, Desibel Kulaklık
ve V-Press Buharlı Ütü reklam filmleriyle 26. Kristal Elma Yaratıcılık Festivali Ödül Töreni’nden bir Kristal, iki Gümüş ve
iki Bronz Elma olmak üzere toplam beş ödülle döndü.
Türkiye İnovasyon Haftası kapsamında verilen İnovaLig
Ödülleri’nin elektronik kategorisinde birincilik ödülünün
sahibi olan Vestel’in ödülünü Zorlu Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Ahmet Zorlu ve Vestel İcra Kurulu Üyesi İhsaner Alkım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı.
Vestel, bu başarısıyla Türkiye’yi gelecek yıl “IMP3rove Avrupa Şampiyonası”nın elektronik kategorisinde temsil etme
hakkını da kazandı. Vestel İnovaLig Ödülü’ne 460 firma arasından layık görüldü.
Bir ödül de Venus’e…
Venus Akıllı Cep Telefonu tasarımları Almanya’da düzenlenen on birinci Plus X Tasarım Yarışması’nda “Yılın En iyi
Tasarım Markası” ödülüne layık görüldü. Vestel, “Telekomünikasyon” kategorisinde kazandığı bu ödülle Venus Akıllı Telefon tasarımlarının ödül sayısını 10’a çıkardı. Vestel, Venus
Akıllı Cep Telefonlarının iki farklı tasarımıyla layık görüldüğü
tasarım ödüllerinin profesyonel jüri üyeleri tarafından değerlendirilmesiyle “Yılın En İyi Tasarım Markası” oldu.
Ödüller Venus’le sınırlı kalmadı; Vestel, Plus X Tasarım
Yarışması’ndan set üstü kutu, uzaktan kumanda ve Led TV
kategorilerinde de “Yılın En İyi Ürünü” ödüllerine layık görüldü. Ürünlerin kendi kategorilerinde layık görüldükleri ödüller göz önüne alınarak yapılan değerlendirme sonucu Vestel
ürünleri yılın en iyi ürünleri oldu.
“En Başarılı İK Uygulaması”
Türkiye’nin lider perakendecisi olma vizyonu doğrultusunda hayata geçirdiği çalışmalarla Vestel, bayilere danışmanlık hizmeti sunan V-Asist projesiyle Türkiye’nin en büyük iş
dünyası organizasyonlarından Perakende Günleri kapsamında düzenlenen Perakende Güneşi Ödülleri’nde “En Başarılı
İnsan Kaynakları Uygulaması Ödülü”nün sahibi oldu.
Ar-Ge Şampiyonu
Vestel, 3. Özel Sektör Ar-Ge Merkezleri Zirvesi kapsamında verilen Ar-Ge Ödülleri’nde hem elektronik hem de
dayanıklı tüketim malları sektörünün lider ismi oldu. 24
sektörden yaklaşık 164 Ar-Ge merkezi arasında personeli
istihdamı, harcama yoğunluğu, proje kapasitesi, iş birliği
ve etkileşim, ticarileşme ve fikri mülkiyet yetkinliği gibi
kriterler göz önüne alınarak yapılan değerlendirmede öne
çıkan Vestel, faaliyet gösterdiği iki sektörde de birinciliğe
layık görüldü.
Altı ödül birden...
Vestel, 4. Design Turkey 2014 Endüstri Tasarım Ödülleri’nde
altı ödüle layık görüldü. Design Turkey’de en çok ödül alan
marka olan Vestel, bu başarısıyla “TURQUALITY” ödülünün
de sahibi oldu. Haliç Kongre Merkezi’nde Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi Olgun Zorlu ve Vestel Ticaret A.Ş. Satış ve
Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdürü Ergün Güler’in katıldığı törende, Vestel’in “TURQUALITY” ödülü Ekonomi Bakanı
Nihat Zeybekçi tarafından verildi.
26 haber
2015 Vestel’in yılı olacak!
Vestel ailesi “Biz 1. Olacağız” sloganıyla Antalya’da buluştu. Vestel çalışanlarının keyifli vakit geçirdiği etkinlikte
2013-2014 yılları değerlendirilirken 2015 hedefleri de açıklandı. Toplantıda konuşan Zorlu Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Ahmet Zorlu “Vestel’in vizyonu artık değişmiştir” sözleriyle dikkatleri çekerken, kısa vadede
ciro hedefinin 2 milyar dolar olduğunu belirtti.
V
estel ailesi, 19-21 Aralık 2014 tarihlerinde Antalya’da
bir araya geldi. Rixos Premium Belek’te gerçekleştirilen organizasyonda Türkiye’nin dört bir yanından
400’e yakın Vestel çalışanı “Bir Hedef Yüzlerce Yürek - Biz 1.
Olacağız” mottosuyla toplandı. Toplantılar, sunumlar ve eğlenceli etkinliklerle dolu organizasyon çalışanlar arasındaki
bağı güçlendirdi. Birinci günün sonunda Vestel Şenliği adı altında düzenlenen tavla turnuvaları, pinpon, jail break ve bilardo yarışmaları gibi etkinliklerle eğlenceli anlar yaşayan Vestel
çalışanları, Yusuf Akkaya ve ekibinin ritm performansını da
ayakta alkışladı. Heyecan verici sunumlar iki gün boyunca sürerken, davetliler Vestel Gala Gecesinde Yol Project grubunun
sergilediği performansla keyifli anlar yaşadı.
Etkinlikte konuşan Vestel Pazarlama Genel Müdürü Ergün
Güler son iki yıldır olağanüstü bir performans sergilediklerini
belirterek 2013 ve 2014 rakamlarına yer verdi. Güler’in açıklamasına göre Vestel’in 2013 cirosu 160 milyon TL düzeyindeyken 2014’te bu rakam 205 milyon TL’ye ulaştı. Bu başarının bir
tesadüf olmadığını, her çalışanın hedefleri içselleştirmesiyle
böyle bir hedefe ulaşabildiklerini söyleyen Güler, mükemmeli
standart hale getirmenin artık Vestel ailesi için beklenen bir
durum olduğunu belirtti.
Hedef yüzde 30 büyüme
Güler 2015 hedeflerinden de bahsettiği konuşmasını şöyle
sürdürdü: “Şimdi sırada 2015 var. Olağanüstü işler yapacağımız yeni bir yıl! Bu sene hedefimiz yüzde 30 büyüme. Venus ile birlikte büyüme beklentimiz yüzde 56. Her üründe 2
puanlık pazar payı artışıyla EBİT hedefimiz yüzde 6. Yıllık 11
milyon adetlik akıllı telefon pazarında 950 bin ürün satmayı
hedefliyoruz. 2015 pazar payı hedefimiz yüzde 10. Yerli üretimin gücüyle, paradigmaları değiştirerek 2015’te de hep beraber Türkiye’yi Vestellendirmeye ve ekonomiyi büyütmeye
devam edeceğiz. Yaptık, yine yapacağız. Hedef büyük koşmak
gerek!”
27
Beş yıl sonra tamam!
Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan ise
toplantıda yaptığı konuşmasında markalaşmanın önemine değinerek, Vestel’in çoklu marka stratejisiyle büyüyeceğini ifade
etti. “Hayalimiz 10 milyar dolara ulaşmak. Her sene yüzde 25
büyüdüğümüz takdirde beş yıl sonra bu hedefe ulaşmak bizim için zor değil. Vestel’i hak ettiği yere getireceğiz” diyen
Erdoğan sözlerini şu iddialı cümleyle noktaladı: “Türkiye’de
bir numara olacağız çünkü en iyi biziz!”
Kurumsal satışta altın yıl, büyüme yüzde 77
Etkinlik, farklı departmanlardan yöneticilerin sunumlarıyla sürdü. Bayi ve Satış Kanallarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Mert Gürsoy hedefler ışığında sonuç odaklı çalışma gerekliliğine
değinirken, beyaz eşyadan çeyiz grubuna dek tüm ürün kanallarında karlılık ve kazancın önemini vurguladı. VPA Vestel Perakende Akademisi projesi hakkında bilgiler de veren Gürsoy, hedeflerinin tüm şirkette perakende kültürünü aşılamak olduğunu
anlattı. Vestel’in 2014’te, hiç almadığı kadar ödül aldığını belirten
Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tunç
Berkman ise “2015’te milli gururumuz mega fabrikamızı merkeze
alan iletişim faaliyetlerimizi artırarak sürdüreceğiz” sözlerine yer
verdi. Kurumsal Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Özgür Güven, sunumunda 2014 bütçesinin ağırlıklı olarak Vestel
dışı markalardan oluştuğunu belirterek, 2015’te hedefin hem
beyaz eşyada hem de elektronik zincirlerde yüzde 25 pazar
payı elde etmek olduğunu ifade etti.
Ahmet Zorlu: “Basmadığımız toprak kalmayacak!”
Toplantının ikinci günde ise Vestel ailesinin heyecanla beklediği an gerçekleşti ve Zorlu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu konuşmasını yapmak üzere mikrofonu aldı.
“Vestel’in vizyonu artık değişti” diyen Ahmet Zorlu, “Hedefimiz dünya markası olmak” sözlerine yer verdi. Kısa vadeli ciro
hedefinin 2 milyar dolar olduğunu belirten Ahmet Zorlu “Basmadığımız toprak kalmayacak, her noktaya gideceğiz, Vestel
olarak ciroda, karda, perakendecilikte bir numara olacağız
sözleriyle Vestel ideallerinin altını çizdi.
28 haber
29
Zorlu Alışveriş Merkezi’nde bu yıl
yine keyifli geçecek...
Hem çocuklara hem yetişkinlere hitap eden sıradışı etkinlikleri, dünyaca ünlü markaların mağazaları, eşsiz konaklama
olanakları, lezzet tutkunlarına sunduğu restoran seçenekleriyle bambaşka bir proje Zorlu Center... Zorlu Alışveriş
Merkezi Genel Müdürü Hakan Tomar, 2014’ü değerlendirirken 2015’te Alışveriş Merkezi ziyaretçilerini yepyeni
etkinliklerin beklediğini müjdeliyor.
İ
stanbul yaşamına yeni bir renk, yeni bir soluk getiren Zorlu
Alışveriş Merkezi emin eller tarafından yönetiliyor: Hakan
Tomar, Zorlu Alışveriş Merkezi Genel Müdürü olarak Alışveriş Merkezi’nin A’dan Z’ye her ayrıntısından mesul, sorumlulukları büyük. “Zorlu Alışveriş Merkezi, sadece İstanbul’un
değil Avrupa’nın da en çekici alışveriş merkezlerinden biri
olarak konumlanıyor” diyen Tomar, alışveriş merkezinde her
segmentten ziyaretçinin geldiğini söylüyor. İş yaşamına yaklaşık 30 yıl önce perakende sektöründe başlayan Zorlu Alışveriş Merkezi Genel Müdürü Hakan Tomar daha önce FİBA ve
Sabancı Grubu’nda görev aldı. Evli ve iki çocuk sahibi Tomar
Alışveriş Merkezi’ne ve görevlerine dair sorularımızı yanıtladı.
Zorlu Alışveriş Merkezi’nin müşteri profili kimlerden oluşuyor?
Zorlu Alışveriş Merkezi’nin hedef kitlesini belirli bir profille
sınırlamıyoruz. Gerek mağaza ve restoranların hitap ettiği
farklı kitleler, gerekse her yaştan yerli ve yabancı ziyaretçilerimize yönelik; alışveriş, yeme içme ve aktivitelerle geniş bir
ziyaretçi kitlemiz bulunuyor. Son dönemde yaptırdığımız algı
araştırmasında da Zorlu’ya her segmentten ziyaretçi geldiğini
görüyoruz. Başta yatırımcımız Zorlu Gayrimenkul’ün doğru
konsept, tasarım ve mimari yaklaşımı devamında doğru karma
ve işletme modeliyle çeşitlilik anlamında da örnek bir alışveriş
merkezi olduğumuzu düşünüyorum.
Zorlu Alışveriş Merkezi Türkiye’deki diğer alışveriş merkezlerinden hangi özellikleriyle ayrılıyor? Burada müşteriye
yaklaşımınızda nasıl bir strateji uyguluyorsunuz?
70 bin m2’lik kiralanabilir alanda yaklaşık 180 mağazası, 10
bin m2’lik ana meydanı, 12 bin m2’lik parkı ve İstanbul’un zengin boğaz bitki örtüsüyle çevrelenen yarı açık - yarı kapalı
özelliğiyle yeni bir kent meydanı olan Zorlu Alışveriş Merke-
zi toplamda 105.000 m2 alana inşa edildi. Türkiye’de açılan
mağazaları, iddialı gurme ve açık meydan konseptiyle Zorlu
Alışveriş Merkezi, sadece İstanbul’un değil Avrupa’nın da en
çekici alışveriş merkezlerinden biri olarak konumlanıyor. Zorlu; beş farklı fonksiyonun bir arada olduğu bir yaşam merkezi.
Raffles Otel, Performans Sanatları Merkezi, Ofisler, Residanslar ve Alışveriş Merkeziyle her bir parça Zorlu Center’ı oluşturuyor. Farklı kişiler ve hedef kitlelerin beklentilerine yönelik
sunduğumuz özel harmoni ve fonksiyonlar arasındaki sinerji
bence bizi ayırt eden en önemli özelliğimiz.
Zorlu Alışveriş Merkezi ile birlikte birçok üst segment marka ilk defa Türkiye’ye geldi. Bu markaların Zorlu Alışveriş
Merkezi’ne katkıları nasıl oldu?
Öncelikle tüm markalarımızın bizim için çok değerli olduğunu
ifade etmek isterim. Apple, Create & Barrel gibi birçok markanın konumlandırılmasında rol aldık. Beymen, 9 bin 600 m2’lik
mağazasıyla bu kez çok farklı bir konsept ile Zorlu Alışveriş
Merkezi’nde yer alıyor. Apple, New York’taki ikonik küp mağaza konseptini ve Türkiye’deki ilk mağazasını yine Zorlu Alışveriş Merkezi’ne açtı. Ayrıca; Brooks Brothers, Industrie Denim,
Cos, Lanvin, Pomellato, Stella McCartney, Superdry Türkiye’de
ilk defa kendi mağazalarıyla Zorlu Alışveriş Merkezi’nde bulunuyor. Dolce&Gabbana, Valentino, Saint Laurent, Tiffany&
Co, Fendi, Dior, Louis Vuitton, Prada, Burberry, Cavalli, Michael Kors, Moncler, Mont Blanc, Vakko, Sevan Bıçakçı, Sponza,
Urart, Max&Co. gibi moda öncülerinin yanı sıra; 3.000 m2 ile
Türkiye’deki en büyük mağazasını açan H&M ile beraber, GAP,
Pinko, Façonnable, Tommy Hilfiger, Gant, Network, İpekyol, Abdullah Kiğılı, Koton, Mango, Yargıcı ve Lacoste gibi sürükleyici
moda markaları da Zorlu Alışveriş Merkezi’nde yer alıyor. Zorlu Alışveriş Merkezi gurme konseptleriyle de fark yaratıyor.
Türkiye’ye ilk defa gelen Eataly, Jamie’s Italian, Tom’s Kitchen
ve Morini gibi restoranların yanı sıra; Cantinery, Köşebaşı,
Günaydın, Far East ve Welldone gibi yerli restoranların yepyeni konseptleri Zorlu Alışveriş Merkezi’nde İstanbullular ile
buluştu. Tüm markalarımızın birlikte oluşturduğu büyük güçle
Zorlu’da yüksek bir trafik sağladık.
Zorlu Alışveriş Merkezi’nde 2014 yılı nasıl geçti?
2013’ün son çeyreğinde açılan yeni bir alışveriş merkezi olarak 2014 bizim için hem konumlandırma hem de ziyaretçi kitlemizin oluşması açısından çok önemliydi. Yükselen ziyaretçi
ivmemizle, hedefe yönelik ve başarılı etkinliklerimizle 2014
bizim için çok verimli bir yıl oldu. Özellikle farklı dönemlere
yayılan konsept etkinliklerimizle de takip edilen bir alışveriş
merkezi olurken, ziyaretçi trafiğimiz de her geçen gün arttı.
Zorlu’da Performans Sanatları Merkezi, otel, rezidans ve
ofislerin faaliyete geçmesiyle nasıl bir sinerji oluştu? Bunun
ilk sonuçları nelerdir?
Zorlu’da her bir fonksiyonun birbirine pozitif etkileri olmakla birlikte, operasyonel süreçleri anlamında da etkileşimli bir
yapıya sahip. Zorlu Performans Sanatları Merkezi Avrupa’nın
en iyi salonlarına sahip olmanın yanı sıra; teknik özellikleri ve
programı da benzersiz. Buradaki operatör Nederlander ekibiyle
de son derece verimli çalışıyor, dönem dönem ortak projelere
de imza atıyoruz. Performans Sanatları Merkezi’nde bir yılda
800’ün üzerinde performans gerçekleştiriliyor. Raffles’ı tercih
eden müşteriler, özellikle üst segment markalarımızı, gurme
restoranlarımızı ve çok özel alanlarımızdan biri olan Arcade bölümümüzü ziyaret ediyorlar. Raffles Arcade alanında mücevherat ve lüks tasarım hediyelik eşya mağazaları bulunuyor. Aynı
kategorideki farklı markaların mağazalarını ve binlerce ürün
seçeneğini ziyaretçilerinin beğenisine sunan Raffles Arcade, sadece İstanbulluların değil, yerli ve yabancı turistin kısa sürede
vazgeçilmez uğrak noktası haline geldi. Burada yaşayan rezidans sakinleri ve ofis çalışanları da Zorlu Alışveriş Merkezi’nde
ihtiyaçlarını kolayca karşılayabiliyorlar. Zorlu sakinleri için de
son derece prestijli bir yaşam alanının parçasıyız.
Zorlu Alışveriş Merkezi’nde yaz nasıl geçti, hangi etkinlikleri
yaptınız?
Yaz döneminde gerek kiracılarımızdan gerekse müşterilerimizden olumlu dönüşler aldığımız çok özel etkinliklere imza
attık. Meydan katı park alanı açıldıktan sonra altı hafta boyunca ücretsiz açık hava sineması ve konser etkinliklerimiz
devam etti. Yedi konserde 15 binin üzerinde kişiye ulaştık.
Performans Sanatları Merkezi’nde hafta sonları gerçekleşen
etkinlikler çerçevesinde bütünleşik çalışmalar yürüttük. Ortak
sinerjimiz sayesinde gösterileri ve konserleri izlemeye gelen
ziyaretçiler Alışveriş Merkezi’nde, Alışveriş Merkezi’ne gelen
ziyaretçiler de Performans Sanatları Merkezi’ndeki etkinliklere katılıyorlar. Ayrıca, 2014 yaz sezonunun hemen öncesindeki
bahar festivalimiz ve ardından gerçekleştirdiğimi sonbahar
festivalimiz büyük ilgi gördü.
Alışveriş Merkezi’nde bir yandan da çocuklara yönelik “Madagaskar Penguenleri” ve “Roboland” gibi etkinlikler düzenlediniz? Bu etkinliklerden şimdiye kadar nasıl geri dönüşler
aldınız?
Geçtiğimiz yıl boyunca hemen hemen her ay bir çocuk etkinliği
gerçekleştirdik. Transformers’la başladık, Lego ile devam ettik. Spiderman, Disney Prensesleri, Kaptan Amerika, Roboland
ve Madagaskar Penguenleri önemli çocuk etkinliklerimizden
birkaçıydı. Bu etkinliklerin en önemli özelliği ise Türkiye’de
daha önce hayata geçmemiş olmasıydı. Bu bağlamda çocukların çok sevdiği etkinlikleri miniklerimizle buluşturduğumuz
için çok mutluyuz. Yıl boyunca 70’in üzerinde çocuk etkinliğiyle 5000’in üzerinde minik misafirimizi ağırladık.
2015 yılında Zorlu Alışveriş Merkezi’nde hangi etkinlikleri
planlıyorsunuz? 2015 senesinde, 2014 yılından edindiğiniz tecrübeler sonrasında hangi anlayışla yola devam edeceksiniz?
2014’te gerçekleştirdiğimiz etkinliklerimiz daha önce yapılmamış içeriklere sahip aktivitelerden oluşuyordu. 2015’te de
geçen sene olduğu gibi hem miniklere hem de büyüklere hitap eden, sıra dışı ve fark yaratacak etkinlikler kurguluyoruz.
Planladığımız üç büyük etkinlik mevcut. Her hafta sonu müzik
etkinliğimiz, minik ziyaretçilerimize dair atölye çalışmaları ve
renkli aktiviteler de mevcut. 80’in üzerinde çocuk etkinliği, yetişkinler için de 100’ün üzerinde etkinlik öngörüyoruz.
“Zorlu Alışveriş Merkezi, sadece
İstanbul’un değil Avrupa’nın da
en çekici alışveriş merkezlerinden
biri olarak konumlanıyor.”
30 haber
31
İyi bir çamaşır
makinesi nasıl olmalı?
Türkiye Vestelleniyor sloganıyla, Pyrojet teknolojisi yeni çamaşır makinesinin
reklam filmini ekranlardan paylaşan Vestel, tüketicileri “İdeal bir çamaşır
makinesi nasıl olmalı?” sorusuna cevap vermeye teşvik ediyor.
V
estel, “Türkiye Vestelleniyor” sloganlı yeni reklam filminde Pyrojet teknolojili, enerji tasarrufunda dünya
rekortmeni, alerjen ve bakterilere karşı dünyanın en
etkili anti-alerjen programına sahip yeni çamaşır makinesini
ekrana taşıdı. Yeni reklam filmine özel 30 adet çamaşır makinesi üreten Vestel, bu makineleri gerçek patlayıcı kullanarak
patlattı. Çekimler sırasında 200 m2 strafor ve tüy kullanıldı.
“İdeal bir çamaşır makinesi nasıl olmalı?” sorusuyla başlayan reklam filminde Vestel’in yeni çamaşır makinesinin rakiplerinden daha az elektrik, daha az su tüketme ve daha
çok alerjen ve bakteri türü üzerinde etkili olma özellikleri
sıralanıyor. Filmde Vestel’in her üstün özelliğinin karşısında
bu özelliklere sahip olmayan ve geleneksel sistemle çalışan
eski çamaşır makineleri teker teker patlayarak yok oluyor.
Reklam filmi patlamaların oluşturduğu görsel şölenle dikkat
çekiyor.
Vestel reklam filmini, çok sayıda “ağır çekimli” reklam filminde yönetmenlik ve görüntü yönetmenliği yapan Avi Karpick yönetti. Filmin prodüksiyonunu ise Ekinoks Production
üstlendi. Filmin müziği, Vestel jingle’ından yola çıkılarak,
klasik müzik tarzında patlamaların tek tek vurgulandığı şekilde aranje edildi.
Özel phantom kameralarla
gerçekleştiren çekimlerde, patlama
sahneleri normalin 100 katı
yavaşlatılarak çekildi. Her patlama
sekansı için kameralar 4 saniye
kayıtta kalırken 400 saniyelik görüntü
elde edildi. Her patlama sekansı
arasında 4,5 saatlik ara verilirken bu
ara sırasında zemin kurutuldu, yeni
makinelerin yerleşimi ve patlayıcıların
kurulumu yapıldı. Toplamda 3 ayrı
patlama sekansı için 12 saniye çekim
yapılırken toplam set süresi 10 saatin
üzerine çıktı.
32 haber
33
Dijital baskı ile nevresimde sınırsız
desen, sınırsız renk…
TAÇ, dijital baskı yöntemiyle ürettiği Colorful Nevresim Koleksiyonu ile benzersiz bir uyku keyfi vadediyor. Dijital baskı
yöntemiyle geliştirilen ürünler parlaklık ve canlılığını ilk günkü gibi koruyor.
Dijital baskıya yaptığı yatırımla adeta geleceği gören Zorlu Tekstil Grubu sektörde uluslararası düzeyde rekabet
edebilmek ve öncülüğünü sürdürebilmek için bu teknolojiye önem veriyor.
D
ijital baskı yöntemiyle tüm renklerini capcanlı sunan
TAÇ Colorful Nevresim Koleksiyonu doğanın tüm güzelliğini yatak odalarına taşıyor. Saten yumuşaklığını
yüzde 100 pamuk kalitesiyle buluşturan TAÇ Colorful Nevresim benzersiz uyku deneyimi vadediyor.
nasıl bir kumaş kullanılacağı. Bu soruya cevap verebilmek için
müşteri isteklerini çok iyi analiz etmek gerekiyor. Uzun yıllar
içinde kazandığı deneyimi baskı teknolojisindeki yeni uygulamalara da yansıtan Zorlu Tekstil Grubu müşteri taleplerine göre
teknolojinin sınırlarını zorluyor.
İlk baskı fikri ortaya çıktığından beri insanoğlu uzun bir yol
aldı. Yaklaşık kırk yıl öncesine kadar dijital baskı kulağa
ütopik bir fikir gibi geliyordu. Dijital hayallerin gerçekleştirilmesi çeyrek asırdan fazla bir zaman aldı. Uzun yıllar
yeniliğini, canlılığını ve parlaklığını koruyan TAÇ ürünleri,
Zorlu Tekstil’in yaklaşık 15 yıldan bu yana dünyadaki dijital
baskı gelişim sürecini takip ederek yaptığı Ar-Ge çalışmaları ve yatırımlarının bir sonucu. Yeni TAÇ Colorful Nevresim
Koleksiyonu’nun canlılığı ve desenlerin gerçeklik hissi yaratması TAÇ’ın kullandığı dijital tekstil baskısı teknikleriyle
doğrudan alakalı. Gelecekte de tüm markalar hayatta kalabilmek için dijital baskı alanındaki yenilikleri takip etmeli.
Dijital baskının gelişim sürecinde hızla ilerleyen giyim sektörünü ev tekstili 4-5 sene gibi kısa bir zaman diliminde yakaladı ve dijital piyasasındaki yeri her geçen gün daha da vazgeçilmez bir hal alıyor. Zorluteks’in şu anda günlük toplam
8 bin metre olan dijital baskı kapasitesi Şubat 2015’te 11 bin
500 metreye çıkacak.
Desen kalitesi, maliyet, müşteri memnuniyeti
Müşteriler için desen kalitesi elbette çok önemli. Fakat üretim
maliyeti de bir diğer önemli unsur. Firmalar ayakta kalabilmek için yaratıcı olmak zorunda. Kaliteli ve verimli çalışabilen
uzman bir kadroya sahip olmak ise kaçınılmaz. Zorlu Tekstil
Grubu, sektöründeki başarısını da tüm bu unsurları bir araya
getirebilme yetisine borçlu.
Öncü olmak için çağı yakalamak şart
Dijital baskıya yaptığı yatırımla adeta geleceği gören Zorlu
Tekstil Grubu sektörde uluslararası düzeyde rekabet edebilmek ve öncülüğünü sürdürebilmek için bu teknolojiye önem
veriyor. Bugün gelinen noktada başta TAÇ olmak üzere Zorlu
Tekstil’in tüm markalarında birbirinden renkli tasarımlar dijital baskı sayesinde hayat buluyor. Dijital baskı makinaları ile
her şey basılabilir. Fakat burada önemli olan ne tür bir boya ile
Dünyadaki geleneksel tekstil baskı üretimi miktarı yıllık yaklaşık 30 milyar metrekaredir. Tahminler 2018 yılında dijital
baskı pazarının 3 milyar metrekare olacağını söylüyor. Ancak
daha hızlı bir artış da yaşanabilir. Dolayısıyla Zorlu Tekstil
Grubu’nun dünyadaki hedefi tüm yenilikleri takip etmek ve
2018 yılında yıllık 200 bin metrekare üretime ulaşmak.
Baskıda çığır açan dijital teknolojinin avantajları
Dijital baskı nedir?
• Daha az kaynak tüketimi
• Müşteri isteklerine daha hızlı cevap verme
• Esnek üretim
• Limitsiz renk
• Limitsiz desen boyutları
• Düşük ikinci kalite
• Yüksek desen çözünürlüğü
• Hızlı desen değişimi
• Şablon ve şablon çekimi yok
• Boya mutfağı yok
• Numune makinesi yok
• Daha az iş gücü
Baskı desenlerinin bilgisayarda yaratılarak şablon ve renk ayrımları
kullanmaksızın bilgisayardan direkt baskı makinesine gönderilmesi ve daha sonra mürekkebin, deseni oluşturmak üzere damlacıklar
halinde çok ince düzelerden kontrollü olarak materyal üzerine püskürtülmesidir. Kaliteli dijital baskının ilk kuralı desen dosyası çözünürlüğünün yeterli kalitede olması, renk kalibrasyonlarının doğru
yapılmasıdır.
Dijital baskı, desen yapımından üretim safhasına kadar, klasik baskı
tekniğine göre çok daha kısa zamanda tamamlanır. Püskürtme mantığıyla çalışıldığı için kumaş ezilmez ve klasik baskı tekniklerine göre
daha yumuşak bir dokunuş elde edilir.
34 haber
35
Enerji piyasasının fikir önderi
Türkiye yeterli, kaliteli, sürekli ve çevreyle uyumlu enerji hedefine doğru ilerlerken, Zorlu Enerji, ulusal ve uluslararası
etkinliklerin fikir önderleri arasında yer almaya devam ediyor. Zorlu Enerji, sponsorluk ve konuşmacı desteği verdiği
Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi, Geopower Jeotermal Enerji Konferansı ile TÜREK 2014 Rüzgar Enerjisi
Konferansı’nda sektörün değişkenlerini yorumladı.
T
ürkiye’de enerji piyasaları hızla değişiyor. Dünyanın en
dinamik enerji piyasalarından biri olan Türkiye’de son
on yılda elektrik talebi yüzde 70 oranında arttı ve bu
eğilimin devam etmesi bekleniyor. Bir yandan talebi karşılarken, bir yandan da ithal kaynaklara bağımlılığı azaltmak için
önemli kararlar vermek gerekiyor. Hem ekonomik hem ekolojik
sürdürülebilirliğe hizmet edecek bir dönüşüm için öncelikleri
değerlendirmek üzere ülkemiz, ulusal ve uluslararası kongre
ve konferanslara ev sahipliği yapıyor.
Artan elektrik enerjisi talebini karşılama ve dışa bağımlılığı
azaltma hedeflerine ulaşılması, Türkiye ekonomisindeki büyümeyi doğal gaz ithalatına bağımlılığı artırmadan sürdürebilmek için kritik öneme sahip. Enerji ithalatı ülkemiz ekonomisinin yumuşak karnı olan cari işlemler açığına olumsuz etki eden
en önemli kalemken, elektrik sektörünün enerji ithalatındaki
payı yüzde 40 seviyelerinde.
Enerji Bakanlığı’nın verilerine göre ülkemizin 36 bin megavat
hidroelektrik, 48 bin megavat rüzgar, 2 bin megavat da elektrik
üretimine uygun jeotermal potansiyeli bulunuyor. Bununla birlikte Türkiye’nin mevcut enerji stratejisi ve politikaları ile öncelikle kömür, sonra nükleer ve son olarak yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi amaçlanıyor. Ülkemizdeki arz güvenliği
stratejisinin temel önceliği ise yüzde 98 oranında ithal edilen
doğal gazın elektrik üretimindeki payını düşürmek, enerjiyi kaynak ve fiyat risklerini dağıtarak üretmek üzerine kurulu.
Rüzgar yatırımları ve finansmanı potansiyeli
Rüzgar enerjisi kurulu gücü son on yılda küresel ölçekte 8 kat
artarken, Türkiye’de 20 megavattan 3 bin megavat seviyesine
ulaştı. Rüzgar enerjisinden elektrik üretiminin, yaşam döngüsünde oluşan karbon emisyonları açısından doğal gazdan 40
kat, kömürden ise 80 kat daha temiz olduğu biliniyor. Kısacası rüzgar, 21. yüzyılın geri kalanında kullanacağımız elektriğin
üretilmesinde kilit bir rol oynayabilir.
Türkiye rüzgar enerjisi yol haritasının temel amacı olan 20 bin
gigavatlık 2023 hedefine ulaşılmak için atılması gereken adımlar önem kazanıyor. Bu kapsamda enerji politikasının önemli
bir bileşenini oluşturan rüzgar enerjisinde Türkiye’nin rüzgar
enerjisi hedefleri ve yatırım ortamının elverişliliği, Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nin (TÜREB) düzenlediği TÜREK 2014 Rüzgar
Enerjisi Konferansı’nda değerlendirildi.
Gökçedağ Rüzgar Santrali ile Türkiye’nin en büyük üç rüzgar
enerjisi santralinden birine sahip olan Zorlu Enerji, rüzgar
enerjisi yatırımlarının kapsamlı değerlendirildiği oturumda
söz aldı “Orta Doğu, Afrika, Avrupa rüzgar pazarları açısından
Türkiye’nin konumu” başlıklı oturumda konuşan Zorlu Enerji
Genel Müdür Yardımcısı Yağmur Özdemir, rüzgar enerjisi sektöründe yaşanan en önemli sorunun finansman olduğunu belirterek, “Finansman yapısını düzeltmek, uzun vadeli fiyatlandırma içeren finansman projelerini gerçekleştirmek gerekiyor”
dedi.
“Zor zamanlarda yol almak”
Enerji ve ekonomi dünyasının en saygın buluşmalarından biri
olarak kabul edilen bir diğer etkinlik ise Zorlu Enerji Grubu’nun
da sponsorları arasında yer aldığı 20-21 Kasım tarihlerinde
Zorlu Enerji Grubu yetkilileri, enerji sektörünün saygın buluşmalarında yer alıp,
değerlendirmelerini paylaşarak, sektörün karar vericileri arasında yer alıyor.
İstanbul’da düzenlenen Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi oldu. Enerji dünyasına yön veren liderlerin yanı sıra farklı
ülkelerden çok sayıda devlet bakanı ve başbakanın da katıldığı
ve bu yıl altıncısı düzenlenen buluşma, “Zor Zamanlarda Yol Almak-Doing Business in Turbulent Times” temasıyla İstanbul’da
enerji ve iş dünyasını bir araya getirdi. Aralarında 40’ı aşkın ülkeden kamu, ulusal ve uluslararası şirketler, medya ve sivil toplum kuruluşlarının üst düzey temsilcilerinin bulunduğu zirveye
30’dan fazla enerji ve ekonomi bakanı ile 350 seçkin konuk katılım gösterdi. Zirvede Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Enerji
Bakanı Taner Yıldız, ABD Enerji Bakanı Ernest Moniz, Avrupa
Parlamentosu Dışişleri Komitesi Başkanı Elmar Brol ve Kuzey
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Dışişleri Bakanı Falah Mustafa
Bakir gibi üst düzey yetkililer bölgesel ve sektörel gelişmeleri
değerlendiren konuşmalar yaptı.
Orta Doğu ve Ukrayna gibi dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan güncel siyasi gelişmeler doğrultusunda enerji üretimi ve
dağıtımındaki yeni değişiklikler, dünyanın enerji haritası ve
sektörlerin iş yapma şekillerini etkileyecek yeni değişkenler
masaya yatırıldı. Enerji sektörünün kritik konusu olan enerji
arz güvenliği ve küresel ısınma değişkenleri oturum başlıklarının ana temalarıydı. Temiz enerji ihtiyacı, jeopolitik konumun
enerji stratejilerine etkileri gibi güncel konulara öneriler geliştirildi. Katılımcılar ayrıca enerji teknolojileri ve enerji altyapıları
finansmanının geleceğini de bu sayede tartışma fırsatı yakaladı.
Jeotermalin geleceği parlak
Dünyamızın artan enerji ihtiyacını karşılamak için hem enerjide arz güvenliğini, hem de iklim değişikliği ile etkili mücadelede gerekli dönüşümü sağlamak için önemli kaynaklardan
jeotermal de enerji gündeminin önemli maddelerinden biri
oldu. Enerji-çevre etkileşimi açısından ciddi değer taşıyan
yenilebilir enerji kaynağı jeotermalin geleceği, Geopower
Konferansı’nda 4-5 Aralık’ta İstanbul’da tartışıldı. Jeotermal
enerjide Türkiye’nin en büyük yatırımcısı Zorlu Enerji, ana
sponsoru olduğu uluslararası etkinliğe konuşmacı desteği de
verdi. Uluslararası 150’nin üzerinde şirket temsilcisinin katıldığı etkinlik, Türkiye’de gerçekleştirilen en geniş kapsamlı uluslararası jeotermal konferansı olma özelliği taşıyor. Konferansta
jeotermal enerjinin kullanımı, yararları, çevresel geri dönüşümü, sanayiye katkısı ve seracılık konuları masaya yatırılırken,
Türkiye, dünyada bu alandaki yatırımların en yüksek olduğu
ülke olarak öne çıktı.
Türkiye ve dünyanın önemli entegre tesislerinden Kızıldere
II Jeotermal Santrali’nin yapım ve işletim süreçlerini anlatan
Zorlu Enerji Genel Müdür Yardımcısı Ali Kındap, konferansta
kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Kındap, “Türkiye, jeotermal potansiyel açısından dünyanın önde gelen ülkelerinden.
Ülkemizin kaynaklarını en verimli şekilde değerlendirmek üzere Denizli’de kurduğumuz tesis, en yeni teknolojilerin kullanıldığı, yüksek verimlilikle faaliyet gösteren, sürdürülebilirlik
yaklaşımını ekonomik, çevresel ve sosyal tüm yönleriyle hayata geçiren bir santral. Elektrik üretiminin yanı sıra çevredeki
endüstriyel gaz tesislerine karbondioksit, termal otellere, konutlara ve seralara bedelsiz jeotermal su sağlayan ve bölge yaşamına katkıda bulunan çok yönlü bir entegre tesis. Yıllık 600
milyon kilovatsaat elektrik kapasitesine sahip santralimiz, ilk
fazı ile birlikte 95 megavat kurulu güç ile dünyanın sayılı büyük
jeotermal santralleri arasında yer alıyor. Kızıldere projesi kapsamında 2 bin 500 konut ısıtması ve 500 dönüm sera ısıtması
gerçekleştiriyoruz” bilgilerini verdi.
36 haber
37
Spora ve sporcuya destek
“A” kalite Sürdürülebilirlik Raporu
Zorlu Enerji Grubu’nun yatırım bölgelerinde yaptığı sosyal destekler meyvelerini veriyor. Grubun sporcularına destek
olduğu Osmaniye Yahya Mazlum Halk Eğitim Merkezi’nin bayan futbolcuları, rekor üzerine rekor kırarken, Manisa
Alaşehir Belediyespor Bayan Voleybol Takımı oyuncuları başarılı bir sezon geçiriyor.
Zorlu Enerji Grubu’nun 1 Ocak 2012-31 Aralık 2013 dönemini kapsayan Sürdürülebilirlik Raporu, uluslararası raporlama
standardı kuruluşu GRI’den “A” uygulama seviyesi onayı aldı. Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, Grubun tüm
faaliyetlerini, öncelikle sosyal ve çevresel sorumluluklarını gözeten bir anlayışla yürüttüklerini vurguladı.
Z
Z
orlu Enerji Grubu’nun, 2013-2014 ve 2014-2015 sezonlarında sponsorluk desteği verdiği Osmaniye’de Yahya
Mazlum Halk Eğitim Merkezi Spor Kulübü’nün sporcuları yeni başarılara imza atıyor. Ülkemizde ve uluslararası arenada mücadeleye tüm gücüyle devam eden kulübün Bayan Futbol Takımı, son haftalarda yaptıkları maçlardan altısını 62 gol
atarak ve hiç gol yemeyerek kazanıp bir dünya rekoru kırdılar.
Bayan Futbol Takımı’nın başkanı, sporcuları ve antrenörleri,
Osmaniye Gökçedağ Rüzgar Santrali’ni ziyaret ederek, santralin yapımı ve işleyişine dair bilgiler aldılar. Guiness Rekorlar
Kitabı’na girmek üzere yaptıkları başvuruyu hevesle anlatan
başarılı sporcular, “Maddi yetersizlikler, azimle bağlı olduğumuz bu spordaki geleceğimize gölge düşürüyordu. Zorlu
Enerji Grubu’nun desteği, inancı ve teşvikinin başarımızdaki
etkisi büyük. Desteğiniz için gönülden teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Sosyal kalkınmaya destek
Gökçedağ Rüzgar Enerjisi Santrali’nin bulunduğu Osmaniye’de
çocuk ve gençlerin spor yapmalarını teşvik etmek üzere Zorlu
Enerji’nin desteklediği Yahya Mazlum Halk Eğitim Merkezi’nde
21 spor dalında faaliyet gösteriliyor. Desteğin hedefi, bulunduğu konum itibarıyla doğal güzellikleri ve kültürüyle ülkemizin önemli şehirlerinden olan Osmaniye’de sporun yaygınlaştırılarak ekonomik ve sosyal kalkınmaya katkıda bulunmak.
Osmaniye’nin yanı sıra, Grubun temellerinin atıldığı Ege topraklarının en faal bölgelerinden biri olan Manisa Alaşehir’deki
sporcular da Zorlu Enerji’nin desteğiyle artık daha güçlü. Zorlu Enerji’nin 2014-2015 sezonu sponsorluğunu üstlendiği Manisa Alaşehir Belediyespor Bayan Voleybol takımı oyuncuları,
iyi bir sezon geçirme konusunda iddialı.
hayata geçirecek; uygulamalarımız ve performansımızı önümüzdeki dönemde de yukarı taşıyacağız. Kilit paydaşlarımıza,
faaliyetlerimiz sonunda etkilerimizi yönetme konusunda attığımız ölçme, izleme ve iyileştirme adımlarını değerlendirme
fırsatı da vermek istiyoruz. Bu rapor bugün ve gelecekte, paydaşlarımızın sürdürülebilirlikle ilgili önceliklerini inceleyeceğimiz ve çözüme yönelik yaptığımız çalışmaları paylaşacağımız en önemli iletişim araçlarından biri olacaktır” ifadesine
yer verdi.
orlu Enerji Grubu, bünyesinde faaliyet gösteren şirketlerin çevresel, ekonomik ve sosyal etkileri ile enerjiçevre-ekonomi ilişkisinin optimizasyonunu odağına
alan kurumsal sorumluluk çalışmalarını aktaran Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı.
Zorlu Enerji’nin, 2012-2013 dönemi sürdürülebilirlik performansını içeren raporu dünya çapında kabul edilmiş raporlama standardı kuruluşu Küresel Raporlama Girişimi - Global
Reporting Initiative (GRI)’den en şeffaf düzeyi gösteren “A”
uygulama seviyesi onayını aldı.
Doğaya ve insan yaşamına saygı
Türkiye’nin en önemli gereksinimlerinden olan enerjinin,
çevre koruma ağırlıklı olmak üzere, sürdürülebilir enerji politikasına uygun üretimini sağlarken, doğaya ve insan yaşamının her unsuruna saygılı yatırımlar yapmayı hedefleyen
Zorlu Enerji Grubu’nun toplumsal yatırımlarının yüzde 31’ini
sportif ve kültürel destekler, yüzde 26’sını yerel yönetimlerin
yaşam kalitesini artırma destekleri, yüzde 43’ünü ise eğitim,
burs ve araştırma destekleri oluşturdu.
Sürdürülebilirlik Raporu’na ilişkin değerlendirmede bulunan
Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, “Dünyanın en dinamik
enerji piyasalarından birine sahip olan Türkiye, yeterli ve güvenli enerji temini hedefine doğru ilerliyor. Bu hedefe ulaşmada kaynakların yüksek verimlilikte değerlendirilmesi büyük
önem kazanıyor; bu da ancak çevre ve sosyal yaşam ile uyum
içinde olmakla mümkün. Enerji-çevre etkileşimini dikkate
alarak üretimimizi düzenli artırırken, yatırımcı ve hissedarlarımıza verdiğimiz ekonomik taahhütleri yerine getiriyor, tüm
faaliyetlerimizi, öncelikle sosyal ve çevresel sorumluluklarımızı göz önünde bulunduran bir anlayışla yürütüyoruz” dedi.
Grup, sürdürülebilir enerjiyi, “enerjinin geri dönülmez çevresel tahribatlara yol açmadan, bugünün gereksinim ve beklentilerini, gelecek kuşaklarınkileri karşılama olanaklarından
ödün vermeksizin karşılamak” olarak tanımlıyor.
Çevre koruma projelerine 1,2 milyon TL’lik yatırım
2013’te Türkiye’deki toplam kurulu gücü içindeki yerli ve yenilenebilir kaynakların payını 622 megavat ile önceki raporlama dönemine göre yüzde 7 artırarak yüzde 42’ye ulaşan Zorlu
Enerji Grubu, 2012-2013 döneminde çevre koruma amaçlı geliştirdiği projelere toplam 1,2 milyon TL kaynak ayırdı.
maları, yüzde 12’sini su kaynaklarını koruma önlemleri, yüzde
7’sini ise atık yönetimi oluşturdu.
Bu yatırımların yüzde 55’ini biyoçeşitlilik, habitat koruma ve
geliştirme, yüzde 26’sını çevresel etki değerlendirme çalış-
Yatırımları hakkında açıklama yapan Ak, “Sürdürülebilirlik
stratejimizi, yatırım ve finansman taahhütlerimizi başarıyla
Zorlu Enerji Grubu, raporunda proje finansmanındaki sosyal ve çevresel riskleri yönetmek için oluşturulan Ekvator
Prensipleri’nin gerektirdiği, Uluslararası Finans Kurumu’nun
(IFC) Çevresel Sosyal Sürdürülebilirlik Performans
Standartları’nı da dikkate aldı. Rapor, ayrıca GRI G3.1 Sürdürülebilirlik Raporlaması Rehberi ve GRI Elektrik Üreticileri
Sektör Eki (EUSS – Electric Utilities Sector Supplement) temel
alınarak hazırlandı.
ENERJİMİZ GELECEK İÇİN
38 haber
Türk enerji sektörünün ilk sürdürülebilirlik raporunu yayınlayan Zorlu Enerji Grubu,
önceki raporunda olduğu gibi 2012-2013 Sürdürülebilirlik Raporuʼyla da
uluslararası raporlama standardı Global Reporting Initiative (GRI)ʼden A seviye onayı aldı.
Yatırımlara finansman desteği tam
Enerjide arz güvenliğini ve sürdürülebilirliği destekleyen
projelere yatırım yapmaya devam ediyoruz.
Zorlu Enerji, Osmaniye Sarıtepe ve Demirciler Rüzgar Enerjisi Santrali yatırımı için Türkiye Sınai Kalkınma Bankası
(TSKB) ve Bayerische Landesbank’dan 81.3 milyon Euro tutarında finansman sağladı.
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
Z
orlu Enerji, Osmaniye Sarıtepe ve Demirciler Rüzgar
Enerjisi Santrali (RES) yatırımını hayata geçirmek üzere
önemli bir adım attı. Zorlu Enerji, yüzde 100 iştiraki olan
Zorlu Rüzgar Elektrik Üretim A.Ş. tarafından Osmaniye’nin
Bahçe ilçesinde inşa edilecek yatırımının finansmanı için Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’ndan 40 milyon Euro (TSKB) ve
Bayerische Landesbank’dan yaklaşık 41.3 milyon Euro tutarında kredi alarak 81.3 milyon Euro değerinde finansman sağladı
ve böylece uluslararası borçlanmadaki gücünü ve saygınlığını
bir kez daha kanıtladı. Kredilerin ödeme planı TSKB’den iki yıl
geri ödemesiz olmak üzere toplam 12 yıl vadeli ve Bayerisc-
he Landesbank’dan ise 1,5 yıl geri ödemesiz toplamda 15,5 yıl
vadeli olarak planlandı. Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak,
iki ayrı bankadan uzun vadeli olarak sağlanan kredinin, Zorlu
Enerji’ye duyulan güvenin önemli bir göstergesi olduğunun
altını çizdi.
“Yatırım taahhütlerimizi zamanında yerine getiriyoruz”
Zorlu Enerji’nin yatırım taahhütlerini yerine getirerek düzenli ve dengeli büyümesini sürdürdüğünün altını çizen Zorlu
Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, “İki ayrı bankadan sağlanan
uzun vadeli finansman hem Türkiye ekonomisi ve enerji
sektörüne, hem de Zorlu Enerji Grubu’na duyulan güvenin
önemli bir göstergesi. Yatırım yapmaya ve sektörümüzün
atılımları için gerekli finansal desteği en uygun şartlarda
sağlamaya devam edeceğiz” dedi.
Zorlu Enerji tarafından hayata geçirilecek toplamda 80.3 megavat kurulu güce sahip olması planlanan Sarıtepe ve Demirciler Projeleri’nde GE marka rüzgar türbinleri kullanılarak, türbinlerin bazı ekipmanları yerli imalat kapsamında Türkiye’de
üretilecek. Finansmanın sağlanmasını takiben 2015 yılı başında projenin inşasına başlanması planlanıyor.
Raporumuzu www.zorluenerji.com.trʼden inceleyebilirsiniz.
zorluenerji.com.tr
40 haber
Mobil Asistanınız hazır
Vestel hayatı kolaylaştıran ürünlerine bir de Android ve iOS platformlarından indirilebilen Mobil Asistan Uygulaması’nı
ekledi. Kullanıcıların Vestel bayilerine, ürün bilgilerine ve birçok ayrıntıya kolayca ulaşmasını sağlayan uygulama Aralık
2014’te hayata geçirildi.
V
estel, hayatı kolaylaştıran ve ürün kullanım deneyimini artıran Mobil Asistan Uygulaması’nı Aralık 2014’te
kullanıcıların beğenisine sundu. Uygulama ile kullanıcılar kendilerine ait Vestel ürünlerinin kullanım kılavuzlarına kolayca erişebiliyor ve garanti sürelerini takip edebiliyorlar. Vestel fırsatlarına ve en yakın Vestel bayisine ulaşmak
da uygulamanın sunduğu diğer özelliklerden. Android ve iOS
platformlarından indirilebilen Vestel Mobil Asistan uygulamasında, kullanıcılar taleplerini girip, “Canlı Destek” modülünde chat yapabilme olanağına da sahip.
Mobil Asistan’da yok yok
Kullanıcılar üye girişi yaptıktan sonra “Ürünlerim” alanından
kendilerine ait Vestel ürünlerini uygulamaya ekleyebiliyor.
Uygulama talebi iletildikten sonra ilgili birimler tarafından
yapılan incelemenin ardından eklenen ürünler “Ürünlerim”
alanında beliriyor. Bu alanda ürünler, ürünlerin kalan garanti
süreleri, kullanım kılavuzu, ürün özellikleri ve ürün tanıtım
videoları görülebiliyor.
Uygulamada yer alan “Fırsat Bulucu” menüsü ise kullanıcılara en uygun Vestel fırsatlarını sunuyor. Dönemsel olarak değişen bu alanda yer alan ürünleri tek tıkla Vestel E-Mağaza’ya
gidip satın almak mümkün.
pabiliyorlar. Ayrıca 44 44 123 Müşteri Hizmetleri numarası
da tek tuşla aranabiliyor. Bildirimler alanından kullanıcılara
özel iletilen mesajlar görülebiliyor. Destek alanı ise kullanıcılara uygulamadan daha kolay yararlanmaları ve Vestel’e
taleplerini daha hızlı şekilde aktarabilmeleri için oluşturuldu. Bu alanda “Taleplerim” başlığı altında ürünlere, Vestel’e
ve birçok konuya yönelik talepler oluşturulup hızlıca iletilebilir. Bu taleplere gelen cevaplar da “Taleplerim” alanından
takip edilebilir. SSS (Sıkça Sorulan Sorular) ise uygulama ile
ilgili merak edilen sorulara cevap verilen bir bilgilendirme
noktası. Tüketici Hakları bölümü de bir bilgilendirme alanı
olarak erişime sunuldu.
Mobil Asistan’a üyelik
Mobil Asistan için halihazırdaki Vestel E-Mağaza kullanıcı adı ve şifre bilgileri ile giriş yapılabilir. Eğer kullanıcının
E-Mağaza üyeliği yoksa da giriş ekranındaki “Üye Olun” butonuna tıklayıp istenen bilgiler girilerek üye olunabilir. Daha
sonra bu bilgiler, profil alanında yer alan “Düzenle” kısmından revize edilebilir.
Siz de uygulamayı aşağıdaki QR Code’ları kullanarak cep
telefonunuza indirebilirsiniz.
Mağazalar özelliği kullanıcıların bulundukları lokasyonu algılayarak en yakın Vestel mağazalarını harita üzerinde gösteriyor. Burada seçilen mağaza, harita üzerinde detaylı görülebilir ve tek dokunuşla doğrudan mağaza aranabilir.
Canlı Destek modülü kullanıcılara en hızlı şekilde hizmet
vermek için kurgulandı. Bu alanda kullanıcılar “Başvuru
konusu”nu seçip canlı destek operatörü ile Canlı Chat ya-
Android
iOS
42 haber
43
Hollywood yıldızları Zorlu’da
Zorlu Performans Sanatları Merkezi, 2014’e veda ederken Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz ve Olga Kurylenko’nun Son
Umut filminde eşlik ettiği Russel Crowe’u ağırladı. Performans Sanatları Merkezi, Ocak 2015’te efsanevi Fransız yıldız
Gerard Depardieu ve Agathe Natanson’u, Mart 2015’te ise Broadway’in son yıllardaki en gözde ismi Tony Ödüllü Hugh
Jackman’ı misafir edecek. 2015’te Zorlu’da yine yıldızlar geçidi yaşanacak.
B
irinci sezonunda dünyaca ünlü müzikal ve performanslarla Türkiye’yi ilklerle buluşturan Zorlu Performans
Sanatları Merkezi, ikinci sezonuna Hollywood yıldızlarıyla devam ediyor. Olga Kurylenko, Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz ve Akademi Ödüllü Russell Crowe başrollerini paylaştıkları Son Umut filminin Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde
düzenlenen galasına katıldılar. Çanakkale Savaşı’ndan dört yıl
sonra, savaşa gönderdiği üç oğlunun kaderini öğrenmek üzere
İstanbul’a gelen Avustralyalı çiftçi Connor’ın hikayesini konu edinen
ve Crowe’un ilk yönetmenlik tecrübesi filmin galası 5 Aralık’ta Zorlu’da gerçekleştirildi. Gala öncesinde hayranlarının Crowe ve diğer oyuncuları görebilmesi için Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi girişinde özel bir alan
oluşturuldu.
İki olağanüstü oyuncu, unutulmaz bir eser!
Zorlu Performans Sanatları Merkezi Hollywood yıldızlarını 2015’te de ağırlamaya devam ediyor. Yeni yılda ilk misafirler, Cyrano de Bergerac ile ün
yapan, yetenekli Fransız yıldız Gerard Depardieu ve Agathe Natanson oldu. İki
isim, “Love Letters” adlı tiyatro oyunu ile 8 Ocak tarihinde ilk kez Zorlu Performans
Sanatları Merkezi’nde sahne aldılar. Fransa’nın dünyaca ünlü iki oyuncusunu aynı sahnede buluşturan Love Letters, Pulitzer Tiyatro Ödülleri’nde
finale yükselmiş ve bugüne kadar 30’dan fazla dile çevrilmiş bir
eser. Daha önce Elizabeth Taylor, Mel Gibson, Kathleen Turner,
Sigourney Weaver ve Christopher Walken gibi aktör ve aktristlerin de sergilediği oyun, aşkın karşı konulamayan güçlü bağını
romantizm yüklü bir dille anlatırken, birbirlerinden ayrı geçirdikleri 50 yıl boyunca aşklarını mektuplarla ayakta tutan Andrew Makepeace ve Melissa Gardner arasındaki ilişkiyi sahneye
taşıyor. İki aşığın 50 yıl boyunca kopmayan bağlarını uzun bir
masanın iki ucunda birbirlerine okudukları mektuplar, notlar ve
kartlarla anlatan hikayenin sonunda Andrew senatör olurken, Me-
lissa sanat hayatında aradığı başarıyı yakalayamayarak intihar ediyor. Love Letters uzun
bir masanın iki ucunda oyunculuğun iki devini karşı karşıya getirdi. Oyundaki iki aşığı
Fransa’nın en iyi erkek oyuncu kategorisinde Cannes, Cesar ve Golden Globe ödüllerine sahip dünyaca ünlü aktörü Gerard Depardieu ile Le Dîner de Cons (Salaklar Sofrası), Le Mari, Sacha Guitry’nin meşhur eseri Le Nouveau Testament (Kutsal Kitap) gibi
başarı getiren pek çok oyunda sahne alan ünlü oyuncu Agathe Natanson canlandırdı.
Yönetmenliğini Benoît Lavigne’in üstlendiği oyunun kostümleri Elisabeth Tavernier tarafından hazırlandı. Işıklandırma Fabrice Kebour’a, müzik ise Michel Winogradoff’a aitti.
Yaşayan en seksi erkek: Hugh Jackman Zorlu’da
2009 yılı Oscar Ödül Töreni’ndeki muhteşem şovu hafızalara kazınan, Hollywood ve Broadway’in gözde ismi Hugh Jackman, 17-20 Mart tarihlerinde
Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde hayranlarıyla buluşacak. Hugh
Jackman’ın Instagram’da 1.3 milyon, Twitter’da ise 4.8 milyonun üzerinde
takipçisi bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde sosyal medyadaki hesaplarına İstanbul için yüklediği mesajında Türkçe “Merhaba İstanbul” diyen Jackman,
İstanbul’a gelmek için sabırsızlandığını da ifade etti ve hayranlarına “şimdiden
yerinizi ayırtın” sinyali verdi. “Wolverine”, “X-Men”, “Les Misérables (Sefiller)”
ve “Real Steel” gibi filmleriyle tanınan Tony Ödülü sahibi Hugh Jackman, şarkıcılık
ve danstaki yeteneklerini gözler önüne serdiği “An Evening with Hugh Jackman” ile Zorlu sahnesinde olacak. Sanatçıya İstanbul’daki performansında 30 kişilik orkestra ve dansçılar eşlik edecek. Hugh Jackman
Zorlu’da gerçekleştireceği solo performansında Broadway’de seslendirdiği “Singing in the Rain” ve “Guys and Dolls” gibi klasik
olmuş müzikallerden yorumlara da yer verecek.
Broadway’de rol aldığı oyunlarda teatral yeteneğinin yanı
sıra esprili ve romantik yönünü ortaya çıkaran Hugh Jackman,
eleştirmenlerden tam not alıyor. 2008’de Open Salon ve People Dergisi tarafından “Yaşayan En Seksi Erkek” seçilen Hugh
Jackman’ın PSM’deki şovu merakla bekleniyor.
Son Umut filminin galası için Türkiye’ye gelen Akademi Ödüllü Russel
Crowe Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde 2014’e veda etmeden önce
hayranlarıyla buluştu.
44 köşe yazısı/metin salt
45
Vestek Elektronik Araştırma Geliştirme A.Ş.
Genel Müdür
[email protected]
Geleceğe dönebildik mi?
2015 yılında olacakları öngören kurgu-bilim sinemacılarının karne günü geldi. Steven Spielberg’den Cüneyt Arkın’a
değerlendirmede son durum...
G
eçen hafta evdeki film gecemizde “Geleceğe Dönüş
II”’yi seyrettik. Çocuklar 25 yıllık film nereden çıktı
anlamadılar ama sevdiler. Sevilmeyecek gibi değil.
İlki 1985’de çekilen “Back to the Future” film üçlemesi bilim kurgu türünün tarihe iz bırakan ve yıllanmayan örneklerinden biridir. Garip ikili; liseli Marty ve çılgın bilim adamı
Emmett “Doc” Brown’un kendi sakarlıklarını düzeltmek için
geçmiş ve gelecek arasında mekik dokumasının hikayesidir.
Serinin ilk filmi, yayınlandığı yıl 383 milyon dolar gişesiyle
yapımcısı Steven Spielberg’e en çok kazandıran film oldu.
Amerikan Film Enstitüsü tüm zamanların en iyi 10 bilim kurgu
filmi arasına seçti. Film birçok festival ve törende ödül kazanmasının yanı sıra dönemin başkanı Ronald Reagan’ın “millete sesleniş” konuşmasında kendine yer buldu. Hatta Kongre
Kütüphanesi tarafından Amerika’nın en önemli milli kültürel
değerleri arasına seçilerek orijinali koruma altına alındı.
Başlangıçta çocuklar için TRT’de Seksenler dizisini seyretmek gibi bir deneyimdi. Cep telefonundaki YouTube’dan
kafalarını kaldırıp pek televizyona baktılar diyemem. Ama
filmin eksantrik karakteri “Doc” soğuk füzyon zaman atlama
aracıyla ile gelip Marty ve kız arkadaşı Jennifer’ı 2015 yılına
getirince, evdeki gençlik göz ucuyla seyretmeye başladı.
Filmde 2015 yılına kadar yaşantımıza gireceği düşünülen o
kadar çok teknoloji kehaneti var ki, son durumu gözden geçirmek kaçınılmaz oldu.
Filmin en göz boyayan teknolojisi bence uçan kaykaylar.
Seyredenlere, senarist filmde arabaları uçururken kaykaya takılmak saçma gelebilir. Ama bunu gerçekten yaptılar.
Kickstarter’da proje başlatan Jill and Greg Henderson insan
ağırlığını bir kaykay üzerinde yerden 2-3 santim yukarıda
tutmayı başardı. Bilmeyenler için söylemek gerekirse, Kick-
starter sabah erken kalkan girişimcinin aklına gelen projeleri
yazıp milletten para istediği bir web sitesi. Bankacıdan, yatırımcıdan değil kasaptan, manavdan, şoförden, komşudan
para istemek için kurulmuş bir çöpçatan sitesi. Girişimci ile
ona para yatırmak isteyen sıradan insanları buluşturuyor.
Projelerini buraya yazanlar, önce parayı topluyor, sonra ürünleri hayata geçirip, para verenlere gönderiyorlar. Amerikan
girişimciliğin internet nirvanası da denebilir. Henderson’lar
manyetik alan mimarisi dedikleri bir teknoloji ile Hendo adını
verdikleri uçan kaykay için Kickstarter’dan 250 bin dolar talep ettiler. Teklifler kapandığında 3169 kişiden toplamda 510
bin dolar toplamışlardı. Aldıkları parayla şimdiden prototip
ürettiler. İnternette videolarını kolaylıkla bulursunuz.
Aslına bakarsanız Japonlar yıllardır trenleri uçuruyor. Ama fazla yüksek uçurmadıkları için pek dikkatinizi çekmemiş olabilir.
Teoride çok basit. 1800’lerde Faraday’ın keşfettiği elektrik ve
manyetik arasındaki ilişkiyi aynen onun yaptığı şekilde kullanıyorlar. Raylara elektrik verince bir manyetik alan oluşuyor.
Trenin altına da mıknatıslar yerleştirmişler. Aynı manyetik kutuplar biribirini itiyor. Sonuçta tren havalanıyor ama sadece
birkaç santim. Olsun 3 santim de olsa tren havada gittiği için
tekerlek sürtünmesi olmuyor. Zaten tekerlek de yok. Saatte
500-600 km gibi akla zarar hızlara çıkılıyor. Maglev (manyetik
kaldırma) denen bu teknoloji ile Henderson’ların uçan kaykayı
yaklaşık aynı prensipte çalışıyor.
Manyetik alan teknolojileri ile uçan ilk canlı ise bir kurbağa.
Hem de kaykay olmadan. Radboun Üniversitesi’nden Profesör Andre Geim’in arası kurbağalarla pek hoş değil. Ama
bilim adına kurbağa uçuruyor. Yalnızca onu değil sebze,
meyve, hatta yarım kalmış pizzasını bile uçurmuş. Dünyadaki birçok madde manyetik alanlarda olmayı sevmiyor, onu
itiyorlar. Bunlara diamanyetik maddeler deniliyor. Bildiğiniz
su, yani H2O diamanyetik. Ancak bu etkiyi görmek için manyetik alanın oldukça güçlü olması gerekiyor. Prof. Geim’in
oyuncakları arasında güçlü bir mıknatıs var. Bunun üzerine
koyulan su damlacığı yere düşmüyor, havada asılı kalıyor.
Ne garezi var bilinmez, suyun havada kaldığını gören Prof.
Geim’in aklına tüm canlıların içinin su dolu olduğu düşünerek kurbağa uçurmak geliyor. İlk denemede kurbağa da doktor da tarihe geçiyorlar. Aslında teoride insanın da dörtte üçü
su olduğu için bu şekilde uçmasının önünde hiçbir engel yok.
Ama mıknatısın devasa güçte olması gerekiyor.
Geleceğe dönüş filminde Marty’nin ezeli düşmanı Biff’ten
kaçmak için kullandığı kaykayda mıknatıs falan yok, her
zeminde gidiyor. Tamam, henüz orada değiliz ama kabul
edin, uçan tren de fena değil. Aslında uçan araba da yapıldı.
Hatta birçok uçan araba firması var. En bilinenleri Terrafugia ve Aeromobil denebilir. Bir de V-PAL var ama biraz araba
helikopter karışımı. Her üçü de son birkaç yıl içerisinde bü-
yük ilerleme kaydettiler. Özellikle Aeromobil önce otobanda
marifetlerini gösterip sonra bir uçak gibi havalandığı tanıtım
videosu ile yakın zamanda gerçek ürünler göreceğimizi bize
kanıtladı. Filmdeki doktorun arabası ile kıyaslarsak bunlar
yeterli değil. Filmde ona zaten uçan değil, dikey inen kalkan araba deniyor. 2015’de arabalar görüldüğü üzere zar
zor uçuyor, dikey inip kalkma teknolojisi henüz arabalarda
hayata geçirilemedi. Ama uçaklarda var. Hatta yıllardır var.
Amerikan Harrier’dan sonra Türkiye’nin de aralarında olduğu
9 ülkenin yer aldığı konsorsiyumda F-35 tipi dikey inip kalkan savaş uçakları projesi sürüyor. Çok da uzun olmayan bir
süreçte F-16 filolarının F-35’ler ile yenilenmesi bekleniyor.
Doktorun arabasının son bir numarası daha var. Benzinle
çalışacağına muz kabuğu, yarım kalmış bira gibi ev atıklarıyla çalışıyor. Çer çöp anlayacağınız. Medeniyetimiz 2015’de
bu konuda da ilerleme gösterdi. Bizde biyogaz var. Organik
maddeler ki evdeki yemek artıkları da öyledir, parçalanarak
selülozik etanol elde eldiliyor. Daha sonra bu gaz motorlu
araçlarda enerji kaynağı olarak kullanılabiliyor. Şehirlerdeki
çöp arıtma tesislerinde benzer teknolojik çözümler kullanıma geçti bile. Zaten petrolün sonuna geldiğimiz bu yüzyılda
yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik teknolojiler geliştir-
meyi beceremeseydik, yakın zamanda bu filmin çekildiği seksenlerdeki yaşam standartlarını bile mumla arar olacaktık.
Bu arada seksenlerde biz de boş durmamışız. Geleceğe
Dönüş filminden hemen bir yıl sonra Cüneyt Arkın’ın başrolünü üstlendiği “Dünyayı Kurtaran Adam” Yeşilçam’ın
Hollywood’a cevabı olarak çekilmiş. Yönetmen Çetin İnanç’ı
dünya çapında üne kavuşturan bu film tüm teknik yetersizliklere rağmen, hedeflendiği alanda olmasa bile, fantastik Türk
filmleri arasında bir başyapıt olmuştur. Bir boş gününüzde
her iki filmi de seyretmelisiniz, hem de arka arkaya.
46 haber
Yerli Malı Haftası, kayısıdan fazlası
Vestel, dünya standartlarında yerli teknoloji üretme anlayışını Yerli Malı Haftası iletişimiyle ekranlara taşıdı. Reklam
filminde Yerli Malı Haftası’nın yerli sebze meyve tüketmekten ve Yerli Malı Haftası şarkısından fazlası olduğu eğlenceli
bir dille anlatıldı.
D
ünya standartlarında yerli teknoloji üretme vizyonuyla faaliyet gösteren Vestel, aralık ayında kutlanan
Yerli Malı Haftası dolayısıyla yeni bir kampanyaya
imza attı. Vestel, “Yerli Malı Haftası, kayısıdan fazlası” sloganıyla başlattığı kampanya kapsamında Aralık 2014 boyunca
birçok ürününü KDV ve ÖTV oranında indirim ile tüketicilere
sundu. Vestel Ticaret Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel
Müdürü Ergün Güler, “Yerli malı deyince aklımıza artık portakal ve kuruyemiş değil, teknoloji gelmeli” diyerek “Biz Vestel olarak yerli teknoloji ile dünya çapında rekortmen ürünler
üretip 150 ülkeye satıyor, yıllık 4,5 milyar dolar ciro elde ediyoruz. O yüzden bu algıyı artık değiştirmek lazım. Vestel’in
ürettiği teknoloji sadece markamız değil, ülkemiz adına bir
gurur kaynağıdır ve sahiplenilmesi gerekir” ifadesine yer
verdi.
Vestel’in yeni reklam filminde, Yerli Malı Haftası’nın yerli
sebze meyve tüketmekten ve Yerli Malı Haftası şarkısından
fazlası olduğunu eğlenceli bir dille anlatıldı. İlkokul yıllarındaki Yerli Malı Haftası kutlamalarını andıran bir müsamere
sahnesiyle başlayan film, Vestel’in dünya standartlarında
teknolojiye sahip ürünlerinin sahneye gelmesiyle yeni bir boyut kazanıyor. Vestel, Türkiye’nin yerli malı üretiminin meyve
ve sebze ile sınırlı olmadığının altını çiziyor.
47
48 haber
49
Zorlu Çocuk Tiyatrosu
3 oyunuyla sahnede
Kibritçi Kız Müzikali
Kibritçi Kız Müzikali müzik, dans, mim, jonklörlük ve
resim sanatlarını bir arada sunarken aynı zamanda sokak
çocukları konusunda farkındalık yaratmayı da amaçlıyor.
12 yıldan bu yana Türkiye’nin dört bir yanından 600 bin çocuğu tiyatroyla buluşturan Zorlu Çocuk Tiyatrosu, yeni
sezonda müzikli-danslı yeni çocuk oyunu “Karlar Ülkesi”ni ve geçen sezon ilgiyle izlenen post-modern müzikal “Kibritçi
Kız”ı ücretsiz olarak izleyiciyle buluşturmaya devam ediyor. Ayrıca, “Kurbağa Prens” müzikli oyunu, bu sezonda da,
turne kapsamında Anadolu’nun dört bir yanındaki çocuğu sanatla tanıştırmayı sürdürüyor.
Karlar Ülkesi Müzikli Oyunu
M
ehmet Zorlu Vakfı tarafından, çocuklara tiyatroyu tanıtmak ve sevdirmek amacıyla bir sosyal sorumluluk
projesi olarak hayata geçirilen ve Türkiye’nin pek
çok kentini ziyaret eden Zorlu Çocuk Tiyatrosu, Karlar Ülkesi
Müzikli Oyunu ve Kibritçi Kız Müzikali ile Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde ve Kurbağa Prens Oyunu ile Anadolu’nun
farklı illerinde çocuklarla buluşmaya devam ediyor.
600 bin seyirci, 800 gösteri
Zorlu Çocuk Tiyatrosu, 2003 yılından bu yana 600 bin çocuğu
sahneye koyduğu 800’e yakın oyunla buluşturdu. 2014-2015
sezonunda, Kurbağa Prens oyununu toplam 13 ilde 44 kez
sergileyecek olan Zorlu Çocuk Tiyatrosu, Zorlu Performans
Sanatları Merkezi’nde sahnelemekte olduğu Kibritçi Kız Müzikali ve Karlar Ülkesi Müzikli Oyunu ile de 70 bin çocuğa daha
ulaşmayı hedefliyor.
Karlar Ülkesi: Hayal dünyasının ötesine bir yolculuk!
Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun, prömiyeri Ekim 2014’te yapı-
Karlar Ülkesi Müzikli Oyunu
lan Karlar Ülkesi Müzikli Oyunu, Haziran 2015’e kadar Zorlu
PSM’de sahnelenmeye devam edecek. Özlem Saraç’ın, Hans
Christian Andersen’in “Karlar Kraliçesi” masalından yola çıkarak yazdığı ve Gaye Cankaya’nın yönettiği Karlar Ülkesi Müzikli Oyunu; çocuklara dostluğun önemini anlatırken doğa sevgisi de aşılıyor. Dört yaş ve üzeri seyircisine perdelerini açan
oyun, her mevsimin kendine özgü dokusunu tüm renkleriyle
sergilerken, çocukların yaşadıkları dünyayı anlamasına ve anlamlandırmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor. Müzik, dans
gibi farklı sanat dallarını bünyesinde barındıran müzikalde rol
alan profesyonel oyuncu ve dansçılar, çocuklara sınırsız bir
hayal dünyasının kapılarını aralıyor.
Kibritçi Kız Müzikali yine yoğun ilgi görüyor
Geçen sezon ilgiyle takip edilen ve bu sezon yeniden sahnelenen “Kibritçi Kız Müzikali”ne seyirciler yine yoğun ilgi gösteriyor. Kibritçi Kız Müzikali, tiyatro oyun yazarı ve Anadolu
Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Sahne Sanatları Bölümü
Başkanı Prof. Dr. Hasan Erkek tarafından, Hans Christian
Andersen’in ünlü masalından yola çıkarak hazırlandı. Hasan
Erkek’in aynı zamanda yönetmenliğini de üstlendiği oyun, beş
yaş ve üzeri izleyicilere sesleniyor. 2013-2014 sezonu içinde
39. İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri kapsamında “Yılın En İyi Çocuk Oyunu Ödülü” ve Tiyatro Seyircileri Derneği Direklerarası
Ödülleri kapsamında “Müzikal Yapım Ödülü”ne; 2014 yılında ise Tiyatro Gazetesi Anadolu Tiyatro Ödülleri kapsamında
“Yılın En İyi Prodüksiyonu Ödülü”ne layık görülen Kibritçi Kız
Müzikali, sokaklarda akordeon çalıp şarkı söyleyerek kibrit satan bir kızın hikayesini anlatırken; yaşama sevinci, dostluk ve
dayanışmayı teatral bir dille minik izleyicilere aktarıyor. Müzik, dans, mim, jonklörlük ve resim sanatlarını bir arada sunan
müzikal, aynı zamanda sokak çocukları konusunda farkındalık yaratmayı da amaçlıyor. Zorlu Çocuk Tiyatrosu, Kibritçi Kız
Müzikali’ni alışılmışın dışında mutlu bir son ile bitirerek, izleyicilere farklı bir sahne uyarlaması sunuyor.
Kurbağa Prens Türkiye’yi dolaşmaya devam ediyor
Zorlu Çocuk Tiyatrosu ayrıca, “Kurbağa Prens” müzikli oyu-
nunun turnesi kapsamında, bu sene de Anadolu’nun dört bir
yanındaki çocuklara tiyatro sevgisi aşılamaya devam ediyor.
Grimm Kardeşler’in ünlü masalı Kurbağa Prens, Özlem Saraç
tarafından günümüze uyarlandı. Zorlu Çocuk Tiyatrosu tarafından Gaye Cankaya’nın yönetmenliğinde sahnelenen oyun,
izleyicilere “ilk görüşte önyargıyla yaklaştığınız insanların içlerindeki ‘güzelliği’ ancak onları tanıdıkça keşfedebilirsiniz”
mesajını veriyor.
Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde sahnelenen Karlar Ülkesi Oyunu ve Kibritçi Kız Müzikali’nin biletleri, Zorlu Performans
Sanatları Merkezi gişelerinden temin edilebiliyor. Anadolu Turnesi kapsamında sahnelenen Kurbağa Prens Müzikli Oyunu’nun
biletlerine ise, tiyatro sahnelerinin gişelerinden ulaşabiliyor.
Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun sezon boyunca sergileyeceği oyunlar hakkında detaylı bilgilere www.zorlucocuktiyatrosu.com
ve www.facebook.com/zorlucocuktiyatrosu adreslerinden
ulaşılabilir.
12 yılda dokuz ödül
Zorlu Çocuk Tiyatrosu, kurulduğu günden bu yana sergilediği
Çirkin Ördek Yavrusu Müzikali, Kibritçi Kız Müzikali ve Kurbağa Prens Oyunu ile dokuz farklı ödülün sahibi oldu.
• Kurbağa Prens Oyunu, Assitej ve Sahne Dergisi iş birliği ile
verilen Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu Ödüllerinde “En İyi Kadın
Oyuncu” ve “En İyi Erkek Oyuncu” ödüllerine layık görüldü.
• Çirkin Ördek Yavrusu Müzikali, XII. Direklerarası Seyirci
Ödülleri’nde “Çocuk Oyunları” kategorisinde Yazar Ödülü ve
Müzisyen Ödülü alırken, çocuk tiyatrosuna katkıları için de
Zorlu Çocuk Tiyatrosu “Özel Ödül”e layık görüldü. Müzikal,
Romanya’da düzenlenen 20. Uluslararası Qulliver Animasyon
Tiyatro Festivali’nde ise “En İyi Performans Ödülü”nü kazandı.
• Zorlu Çocuk Tiyatrosu ayrıca, Kibritçi Kız Müzikali ile 20132014 sezonu içinde 39. İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri kapsamında “Yılın En İyi Çocuk Oyunu Ödülü” ve Tiyatro Seyircileri
Derneği Direklerarası Ödülleri kapsamında “Müzikal Yapım
Ödülü” ile 2014 yılında Tiyatro Gazetesi tarafından “Yılın En İyi
Prodüksiyonu Ödülü”ne layık görüldü.
Kurbağa Prens Oyunu
50 haber
51
Maraton enerjisi
Zorlu Enerji Grubu, kurumsal sosyal sorumluluk politikası çerçevesinde iş birliği içinde olduğu Tohum Otizm Vakfı ile
dünyada kıtalararası koşulan tek yarış olan 36. İstanbul Avrasya Maratonu’na katılarak otizmli çocukların eğitimine
destek oldu.
Z
orlu Enerji Grubu, kurumsal sosyal sorumluluk politikası kapsamında 2013 yılından bu yana iş birliği içinde
olduğu Tohum Otizm Vakfı ile ortak çalışmalarının sonuncusunu 16 Kasım’daki İstanbul Maratonu’nda gerçekleştirdi. Türkiye’nin uluslararası arenada en önemli atletizm etkinliği ve dünyada kıtalararası koşulan ilk yarış olan İstanbul
Avrasya Maratonu’na katılan Zorlu Enerji Grubu koşucuları,
attıkları her adımda otizmli bir çocuğun eğitimine katkıda
bulundu.
Otizmli çocukların tek tedavisi yoğun eğitim
Otizm Spekturm Bozukluğu (OSB) ya da diğer Yaygın Gelişimsel
Bozukluk (YGB), doğuştan gelen ve belirtileri yaşamın ilk üç yılında
ortaya çıkan gelişimsel yetersizlik ve nörolojik bir bozukluk. Üç yaşından önce teşhis ve yoğun-kesintisiz davranışsal eğitim aldığında
çocuklar ilerleme gösterebiliyor. Eğitim, teşhis alındıktan sonra rehabilitasyon merkezlerinde başlıyor. Devlet, bu merkezlerde ayda
sekiz saat alınan özel eğitimin ücretini karşılıyor. Ancak sekiz saat
otizmli çocukların ilerlemesi için yeterli değil. Avrupa ülkelerinde
ve ABD’de verilen eğitim ayda 40 saat. Çocuklar ilköğretim çağına
geldiklerinde ise, gelişimleri uygunsa yaşıtlarıyla genel eğitim sınıflarında “kaynaştırma” eğitimi alabiliyorlar. Kaynaştırmaya uygun
değillerse her okulun bünyesinde engelli çocuklar için açılmak zorunda olan “özel alt sınıflar” da veya otizmli-zihinsel engelli çocuklara hizmet veren Özel Eğitim Uygulama Merkezleri’ne gidebiliyor.
Lise kademesinde ise mesleki eğitim verilen “Özel Eğitim İş Uygulama” okulları bulunuyor. Ancak yıllar içinde okul ve eğitime erişen
otizmli çocuk sayısı görece olarak artsa da, tam bir kaynaştırma eğitimi almak, özel eğitim alt sınıfı ya da özel eğitim uygulama merkezi
bulmak kolay değil.
Zorlu Enerji Grubu bugüne dek Tohum Otizm Vakfı’nın elektrik
ihtiyacını ücretsiz karşılayarak verdiği desteği bu yıl bir adım
ileri götürerek, “Enerjimiz Otizmli Çocukların Eğitimi İçin!”
sloganıyla İstanbul Maratonu’na taşıdı. Amaç, doğan her 88
çocuktan birinin otizmli olarak dünyaya geldiğine, otizmin tek
tedavisinin erken tanı ve yoğun özel eğitim olduğuna dikkat
çekmek ve daha fazla kaynak yaratılmasına, otizmli çocukların yaşıtları ile eşit imkanlarda eğitim fırsatına kavuşmasına
katkıda bulunmak.
Son üç yılın en yüksek katılımı
Sabahın erken saatlerinden itibaren maratonun başlangıç
noktası Altunizade’de toplanan binlerce katılımcı, iki kıta arasını yürüyerek ve koşarak geçmenin keyfini yaşadı. 118 farklı
ülkeden koşucu 36. İstanbul Maratonu’nda boy gösterirken,
toplam kayıtlı sporcu sayısı 21 bin 230 olarak gerçekleşti. Geçmiş yıllara bakıldığında katılımcıların ülkeleri ve sayıları bazında da en çok ilgi gören organizasyon 36. İstanbul Maratonu,
üçüncü kez IAAF (Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği)
tarafından Altın Kategori’ye kabul edilerek dünyanın en iyi 22,
Avrupa’nın en iyi 11 maratonu arasında yerini aldı.
Bu yıl 36’ıncısı düzenlenen organizasyonun bir özelliği de “yeşil maraton” olmasıydı. Bu kapsamda maratonda kullanılan
tüm vasıtalar çevre kirliliğini önlemek amacıyla elektrikli araçlardan oluştu. Ayrıca katılımcılar maratonun ardından oluştu-
rulacak hatıra ormanı için de ufak bir bağış karşılığında ağaç
sertifikalarını aldılar.
Son üç yılın en yüksek sayıda katılımcısının koştuğu maratonda, çocuktan gencine, gencinden yaşlısına binlerce vatandaş,
özel anlara tanıklık etti. Zorlu Enerji Grubu çalışanlarından 10
ve 15 kilometre koşusuna katılan beş koşucu ve birçok yürüyüşçü, aileleriyle birlikte otizmli çocukların geleceği konusunda toplum gönüllüsü olmanın mutluluğunu yaşadılar.
Tohum Türkiye Otizm Erken Tanı ve Eğitim Vakfı ise “otizm spektrum bozukluğu ve yaygın diğer gelişim bozukluğu” olan çocukların
erken tanısının konulması, özel eğitimi ile topluma kazandırılmasına öncülük edilmesi ve bunun yurt çapında yaygınlaştırılması amacıyla, kar amacıyla gütmeyen ve kamu yararını gözeten bir sağlık
ve eğitim vakfı olarak 2003 yılından bu yana hizmet veriyor. Vakıf,
otizm spektrum bozukluğu ve diğer yaygın gelişim bozukluklarının
erken tanılanması, tanı alan çocukların ve ailelerinin sağlık, eğitim,
meslek edinimi, istihdam, bağımsız yaşam ve kaynaştırma gereksinimlerinin dünya standartlarında karşılanması amacıyla faaliyet
gösteriyor. Ayrıca kaynaştırmadaki diğer özel eğitim gerektiren
çocukların ve gençlerin de ilgili gereksinimlerini karşılamak da vakfın hedefleri arasında. Vakıf, ABD’de otizmli çocuklara yaklaşık 40
yıldır eğitim veren, toplum temelli ve zengin içerikli müfredatı, bilimsel-dayanaklı veriye dayalı uygulamaları, bilimsel araştırmaları
ile uluslararası saygın bir kurum olan Princeton Child Development
Institute’ın (PCID) bir yaygınlaştırma kolu olarak, bu kurumun uluslararası uzmanlığından destek alıyor.
52 haber
53
Zorlu Tekstil etkinlikleri
İğneada’dan İstanbul Boğazı’na
Zorlu Tekstil, çalışanlarına yönelik özel etkinliklerine her geçen gün bir yenisini ekliyor. Doğa Yürüyüşleri, 2014 Futbol
Turnuvası ve Teknede Brunch & Boğaz Turu etkinlikleri, çalışanların bir arada keyifli vakit geçirmesi ve motivasyonlarını
artırmak amacıyla düzenlenen organizasyonlardan sadece bazıları.
Z
orlu Grubu şirketleri kendi içlerinde düzenledikleri
sosyal etkinliklerle, hem çalışanlarının motivasyonunu
artırıyor, hem de eğlenceli ve faydalı etkinlikler düzenleyerek birlikte güzel vakit geçirmelerini sağlıyor. Zorlu Tekstil
de bu kapsamda önemli motivasyon çalışmalarına imza atan
Zorlu Grubu şirketlerinden.
Çalışanların bir araya gelerek eğlenceli vakit geçirmesi ve
paylaşımda bulunması, işteki başarıya da doğrudan yansıyan
bir unsur. Bu bağlamda başta spor etkinlikleri ve gezi organizasyonları olmak üzere birçok aktivitenin gerçekleştirilmesi
tüm Zorlu Grubu şirketleri için olduğu gibi Zorlu Tekstil için
de önem taşıyor. Zorlu Tekstil, düzenlediği organizasyonlarla
çalışanlarının spor yaparak daha aktif bir yaşama sahip olmasını destekliyor. Son dönemde çalışanlara yönelik düzenlenen organizasyonlar arasında Doğa Yürüyüşleri, 2014 Futbol
Turnuvası ve Teknede Brunch & Boğaz Turu etkinlikleri yer
alıyor.
Zorlu Doğa Sporları Kulübü İğneada’da...
Zorlu Doğa Sporları Kulübü bünyesinde gerçekleştirilen doğa
yürüyüşlerine katılım her geçen gün artıyor. Kulübün üçüncü
yürüyüşü Longoz Ormanları Milli Parkı’yla meşhur İğneada’da
gerçekleştirildi. Zorlu Doğa Sporları Kulübü üyeleri tarafından düzenlenen bu etkinlikte, Karadeniz’in dev dalgalarına
nazır otelde kahvaltı yaparak güne başlayan katılımcılar,
Boğaz’dan kano ve sandal ile longoz içinde karşı kıyıya geçerek eşsiz doğal güzelliğin tadını çıkardılar. Sonbaharın güzel
renklerine tanık olan 100 katılımcı, doğal yaşamın içinde ter-
temiz havadan ve bol oksijenden yararlanarak 12 kilometre
uzunluktaki parkuru tamamladı.
Tekirdağ yollarında...
Zorlu Tekstil çalışanları, Zorlu Doğa Sporları Kulübü tarafından düzenlenen dördüncü doğa sporları yürüyüşü için rotalarını Tekirdağ’a bağlı “Gaziköy-Uçmakdere”ye çevirdi. Soğuğa
rağmen katılımcıların keyif aldığı etkinliğin rotası tam 15,4 km
uzunluktaydı. Zorluk derecesi “orta” olan parkurdaki bu etkinliğe 79 çalışan katıldı. Etkinlikten son derece memnun ayrılan
katılımcılar düşüncelerini Zorlu Dergi ile paylaştılar:
Çilem Yüksel: Geçirdiğimiz güzel gün için emeği geçen herkese
Nevresim Dikiş Bölümü adına teşekkür ederim. Devamını bekliyoruz.
Dudu Seher Yentür: Bugünkü yürüyüş süperdi!. Teşekkürler.
Kaan Yılmaz: 10 numara bir organizasyondu. Orada olmak mutluluk vericiydi. Yöneticilerimize ve emeği geçen herkese teşekkürler.
Murat Sağdıç: Zorlu Doğa Sporları Kulübü’ne ve yürüyüşte birlikte olduğumuz tüm arkadaşlara sonsuz teşekkürler. Harika bir
gündü.
Nurcan Aydoğan: Mükemmel bir tırmanıştı diyebiliriz, yorucu
soğuk ama çok güzel bir gündü. Özellikle sisli havada zirvede
olmanın heyecanı müthişti, anlatılmaz yaşanır!
Özay Özel: Zorlu bir mücadeleydi başardık. Devamını bekliyoruz. Bize bu güzel günü yaşatan herkese teşekkürler.
Olympique Limon şampiyon!
Her yıl geleneksel olarak futbol turnuvasının düzenlendiği Zorlu
Tekstil’de 2014 yılı futbol turnuvası da yine oldukça çekişmeli
ve eğlenceli geçti. Temmuz ayında hazırlıkları başlayan turnuva için toplam 23 takım oluşturuldu. Takım sorumluları ile kura
çekilerek grup maçları belirlendi. Fikstürün yayınlanmasının
ardından 11 Ağustos 2014 tarihinde turnuva başladı. Bir günde
iki maç olmak üzere haftada altı maç oynandı. FC Mekatronik
ile Olympique Limon takımları arasında oynanan çekişmeli final
maçı 22 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşti. Maç Mustafa Akter ve
Erkan Sergi’nin golleri ile FC Mekatronik 1 - Olympique Limon
2 skoruyla sonuçlandı. Üretimden sorumlu Zorluteks Genel
Müdürü Cemil Çiçek tarafından birinci ve ikinci takıma kupa
verilirken, final maçını izlemeye gelen departman müdürleri de
katılımcılara madalya ve hediyelerini takdim ettiler.
Teknede Brunch & Boğaz Turu
Zorlu Tekstil, çalışanların motivasyonunu artırmak amacıyla 27
Eylül 2014 ve 11 Ekim 2014 tarihlerinde olmak üzere İstanbul
Boğazı’nda tekne turu gerçekleştirdi. Zorlu Tekstil Lüleburgaz,
İstanbul ve Zehra Tekstil çalışanlarının davetli olduğu geziye
toplamda 320 kişi katılım gösterdi. Gezi Kabataş iskelesinden
başlayarak Beşiktaş, Ortaköy, Kuruçeşme, Arnavutköy, Bebek,
Sarıyer, Rumeli Kavağı, Anadolu Kavağı, Kanlıca, Üsküdar sahilleri boyunca toplam dört saat sürdü. Katılımcılar teknede müzik
eşliğinde açık büfede brunch yaparak keyifli anlar yaşarken, teknenin izlediği rota sayesinde İstanbul’un keyifli manzarasına da
tanıklık ettiler. Ses getiren bu organizasyon sonrası çalışanlar etkinlikten memnuniyetlerini İnsan Kaynakları Bölümü’ne ilettiler.
BL
A
54 haber
M
Arus’da Alaturka Re
cord
Şeb-i
s&
55
Ok
an
Ba
n
lge
yü
Zorlu’da ünlüler geçidi
Alatur
ka R
eco
rd
s
Taş plak tadında “Alaturka Records”
Türkülerden kantolara, Bektaşi nefeslerinden, İstanbul aşk şarkılarına; taş
plaklardan günümüze muhteşem bir yolculuk... Uluslararası gösteriler ve
dünyaca ünlü performansların yanı sıra Türkiye’den seçilmiş sanatçı ve
gruplar ile de sanatseverlere geniş bir yelpaze sunan Zorlu Performans Sanatları Merkezi, 22 Kasım’da Alaturka Records’ı ağırladı.
lara özel müzik
cuk
atö
Ço
ly
Zorlu Performans Sanatları Merkezi düzenlediği birbirinden özel etkinlikleriyle sanatseverlere keyifli anlar yaşattı.
Alaturka Records’tan Sezen Aksu’ya, Fazıl Say’dan Ali Kocatepe’ye birçok ünlüyü ağırlayan Zorlu Performans Sanatları
Merkezi, sanatın en keyifli renklerini İstanbullularla paylaştı.
eri
el
mansı ile tanındı. Dandadadan’ın ‘Sen Bana Birini Android’ albümü ile dinleyici kitlesini genişletti. Sanatçı, Berlin, Antwerp, İstanbul, Akbank, Alanya
ve Afyon caz festivallerinde sahne aldı. Pek çok uluslararası sanatçıyla aynı
sahneyi paylaşan Korhan Futacı ve Kara Orkestra, 2010 yılında yayınladıkları “Hücum kayıt” yöntemiyle kaydedilen albümde Pink Floyd ve David Gilmore albümlerinden tanıdığımız Andy Jackson ile çalıştı.
2013 Itrî Klasik Türk Müziği Yılın Projesi Ödülü sahibi Alaturka Records grubu, 2
CD’den oluşan ilk albümü “Girizgâh”ın lansman konserini ilk kez Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi’nde izleyiciye sundu. Alaturka Records, klasiklerden modern dönem
eserlerine, Anadolu halk türkülerinden İstanbul şarkılarına, Bektaşi nefeslerinden dinî musiki
örneklerine ve kantolara kadar, musiki kültürünü bir bütün olarak ele alıyor ve dinleyiciyi taş
plak dönemine götürüyor. Uğur Işık önderliğinde, yaşları 7’den 70’e
u
s
değişen topluluk, 10 yaşında bir solist dahil olmak üzere 12
en Ak
Sez
ses, 7 saz sanatçısından oluşan bir ekiple sahne aldı.
Sıradışı bir komedi & aksiyon
Komedi ve aksiyonu akrobasi ve sözsüz tiyatro ile birleştiren BLAM!, 29 Kasım-7 Aralık tarihleri arasında Türkiye’de ilk kez Zorlu sahnesine konuk oldu. Heyecan ve kahkaha dolu
bir performans... Kalemler, defterler, not kağıtları havada uçuştu, BLAM! ile adrenalin doruğa
çıktı. Dört memur sıradan bir ofisi, uzaylılar, süper kahramanlar ve beyaz perdenin klasikleşmiş
kötü adamlarının işgal ettiği bir dünyaya nasıl dönüştürür? Yaratıcıları Neander ekibi tarafından “Die Hard’ın The Office ile kesişimi ” olarak tarif edilen, nefes kesici performansıyla BLAM!,
Zorlu sahnesinde İstanbullulara yepyeni bir deneyim yaşattı.
Sezen Aksu şarkılarına Korhan Futacı yorumu
Türk pop müziğinin dev ismi Sezen Aksu; bu
defa farklı bir iş birliği ve özgün bir projeyle dinleyicisinin karşısına çıktı. Sanatçı
ilk kez, güçlü vokal yeteneği ve alışılmışın dışında besteleri ile dikkat çeken Korhan Futacı ve Kara Orkestra
ile Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi’nde 29 Kasım 2014’te
sahne aldı. Böylece Sezen Aksu şarkıları alternatif yorumlarla seyirciye
yeniden ulaştı.
Dr. Türkili öncülüğünde çocuklara özel müzik atölyeleri
Klasik Batı Müzik eğitimini, Amerika Birleşik Devletleri’nde tamamlamış olan keman sanatçısı ve akademisyen Dr. Erman Türkili, Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde çocuklara
yönelik müzik atölyeleri gerçekleştirdi. Dr. Erman Türkili, miniklerin müzik ile olan bağlantılarını kuvvetlendirecek ve onlara genel bir müzik kültürü aşılayacak eğitimler verdi. İlk ikisi
6 ve 13 Aralık 2014’te yapılan bu atölye çalışmasında misafir sanatçılarla birlikte Dr. Türkili,
çocuklara enstrümanları, çok sesli müziği ve bestecileri tanıtmayı konu edinen bir program
tasarladı. Dr. Türkili, çalışma sırasında ayrıca mini bir resital de sergiledi. Ebeveynlerin de
katıldığı atölye çalışmalarında piyano, keman, gitar, arp, flüt ve viyolonsel gibi çok sesli müziğin temel çalgıları çeşitli sanatçılar tarafından tanıtılarak interaktif çalışmalar düzenlendi.
Ağırlıklı olarak 7 ile 11 yaş arasındaki çocuklara hitap eden “Çocuklarla Müzik” atölyesi 20
Aralık’ta İstanbul’da yaşayan yabancı ailelerin çocuklarına yönelik, İngilizce olarak gerçekleştirildi.
Müzik çevrelerinin ve eleştirmenlerin övgüyle bahsettiği Korhan Futacı,
Tamburada’nın “Fantastik” albümündeki söz, besteleri ve saksofon perfor-
Şeb-i Arus’da Alaturka Records & Okan Bayülgen
Dede Efendi’nin Ferahfezâ Mevlevî Âyini ve Mevlana Celalettin-i Rumi’nin “Hakka Kavuşma”sını
simgeleyen ve “doğum günü” kabul edilen Şeb-i Arûs töreninin 741. yılında Alaturka Records,
Mesnevi’den bölümler seslendiren Okan Bayülgen ve semazenler eşliğinde Zorlu’da sahne
aldı. Sanat yönetmenliğini Uğur Işık’ın üstlendiği, Mevlevî dünyasının Âyin ve Semâ ritüelini
sahneye taşıyan etkinlik Dede Efendi’nin eserleri ve semazen gösterileriyle 18 Aralık 2014’te
gerçekleştirildi. Alaturka Records ve Okan Bayülgen izleyicileri “sır”larla dolu bir yolculuğa
çıkarırken gösteri adeta büyüledi.
Fazıl Say ile Mezopotamya’ya yolculuk
Fazıl Say bu defa, Zorlu sahnesinde izleyicileri Mezopotamya’ya doğru
bir yolculuğa çıkardı. İlk eserini on dört yaşında yazan, klasik müziğin “dahi” ismi Fazıl Say, 20 Aralık 2014’te kariyeri boyunca dünyanın en prestijli salonlarında konserler veren şef İbrahim Yazıcı
ve Filarmonia İstanbul Orkestrası ile “Mezopotamya Senfonisi”
projesinde bir araya geldi. Yaptığı eserlerde doğu ve batıdan
farklı enstrümanları bir araya getiren sanatçıya sahnede aynı zamanda, theremin’de Caroline Eyck, bas flütte Bülent Evcil, bas
blokflütte Çağatay Akyol ve vurmalı çalgılarda Aykut Köserlerli
eşlik etti.
Konser sonrasında “Theremin” adlı enstrüman Alman müzisyen Carolina Eyck tarafından meraklılarına tanıtıldı. İsmini, mucidi olan Rus Profesör Leon Theremin’den alan bu ilginç müzik aleti ile ilgili izleyicilerden
gelen sorular da Carolina Eyck tarafından yanıtlandı.
Ali Kocatepe 50. sanat yılını Zorlu’da kutladı
Söz ve müzik ustası Ali Kocatepe, 50. sanat yılını “Eski ve Yeni Kuşak” dostlarının sürpriz performansları ile Zorlu’da kutladı. 25 Aralık 2014 gecesi sahne alan Ali Kocatepe’ye, Tanju Çolak, Tümer Metin gibi Türk futbolunun unutulmaz isimlerinin yanı sıra Aysun Kocatepe, Burcu
Güneş, Nükhet Duru, Bedük, Pinhani, Yüksek Sadakat, Mert Fırat, Yaşar gibi ünlü isimler de
eşlik etti. “Söz Ve Müzik: Ali Kocatepe” adı verilen bu özel gecede Ali Kocatepe, bu unutulmaz
konser için “Topçu ve Popçu Koro” adı altında sürpriz iki kadro yarattı. Ali Kocatepe’nin çok
ünlü ve değerli dostları şeref konuğu Halit Kıvanç, Enver Aysever de gecede sohbetleriyle yer
aldı. Şişli Belediyesi Kültür Müdürü Banu Karakuş’un sunduğu gecede “Turhan Yükseler ve
Açık Ara Orkestra”nın ritimleriyle eşlik etti.
Fazıl S
ay
Farklı performanslarıyla
onlarca ünlü isim, Performans
Sanatları Merkezi sahnesinde
konuklarına unutulmaz anlar
yaşattı.
epe
cat
o
iK
Al
56 haber
57
Türkiye’nin ilk “Yeni Yıl Köyü”
Zorlu Center, Yılbaşı Festivali kapsamında Avrupa’nın pek çok şehrinde görmeye alışkın olduğumuz yeni yıl köyünü
ülkemize taşıyarak, birbirinden önemli ve renkli markaları ziyaretçilerle buluşturdu. Zorlu Center’da kurulan yeni yıl
köyünde farklı alanlarda, minik kulübelerde yiyecek içecek ünitelerinden moda ve aksesuara kadar birçok alışveriş
noktası yer aldı.
Z
orlu, yeni yılı coşkuyla karşıladı. Avrupa’daki örnekleri gibi yılbaşı coşkusunu İstanbul’un tam kalbine taşıyarak bir ilke imza atan Zorlu Alışveriş Merkezi yaklaşık 55 kulübe ile adeta bir köy kurdu. 11 Aralık - 31 tarihleri
arasında Zorlu Yılbaşı Festivali’nde kurulan Türkiye’nin ilk
Yeni Yıl Köyü’ nde, hem yetişkinlere hem de minik ziyaretçilere hitap eden birbirinden renkli aktiviteler, Zorlu’da bir
araya geldi. Babylon Radyo meydan katında DJ’leriyle yapılan canlı yayınlarla yeni yıl köyüne canlılık, enerji ve hareket
kattı. Etkinlik için Zorlu’ya gelen birbirinden önemli misafir
markalar, en güzel ürünlerini 20 gün boyunca Meydan katındaki farklı alanlarda bulunan minik kulübelerde ziyaretçilere sundu. Çikolatadan, kozmetiğe, oyuncaktan kitaba,
eldivenden elbiseye çok farklı kategorilerdeki hediye alternatifleri sergilendi.
Yeni Yıl Köyü’nde All Happy Days, Analog Plak, Antique, Atölye 11, Atelier Rebul, Aveda, Bath&Body Works, Beegoddess,
Bee L’eclique, Beymen, Brothaus, D & R, Eataly, Godiva,
Gram, Hamm, Petra Coffee, Pop.see.cul, POW, Radyo Baby-
lon, RB Living & Sır Seramik, Saray Muhallebicisi, Sırmaison,
Tabcom, Tarchy gibi markalar yer aldı. Yılbaşı Festivali’ne
renk katan diğer etkinlikler ise meydan katının Zincirlikuyu
girişinde yer aldı. Buz pateni pisti ve atlı karıncanın yanı sıra
karikatüristler, yılın en güzel zamanında Zorlu’da ziyaretçilerin hoşça vakit geçirmelerini sağladı. Geçen yıl yapılan ışıklandırma çalışmalarına bu yıl büyük renkli yılbaşı toplarının
coşkusu da eklendi. Yılbaşı havasını 20 gün boyunca sürdüren Zorlu, rengarenk dekorasyonu ve muhteşem ışıklandırılması ile göz kamaştırdı.
Linens Yıldızlar Takımı
Abant’ta buluştu
Linens mağaza müdürlerinin katılımıyla gerçekleştirilen Linens Takım Kampı, keyifli aktivitelere sahne olurken aynı
zamanda yeni koleksiyonun tanıtımı için de bir platform oluşturdu. Birçok aktivitenin yer aldığı kamp iki gün sürdü.
L
inens Takım Kampı 22-23 Aralık 2014 tarihlerinde Abant
Palace Hotel’de düzenlendi. Linens markasının artan
başarılarında büyük payı olan çalışanların katılımıyla
gerçekleştirilen etkinlikte keyifli aktiviteler düzenlendi ve motivasyonu artırmaya yönelik çalışmalar yapıldı. Yeni koleksiyonun tanıtıldığı etkinliğe, Linens merkez çalışanları ve mağaza müdürleri katıldı. Barbekü partisiyle başlayan Linens Takım
Kampı, Abant’ta serbest zaman aktiviteleriyle devam etti. Oryantiring etkinliğiyle keyifli anlar geçiren Linens merkez çalışanları ve mağaza müdürleri etkinlik kapsamında outdoor ve
indoor olmak üzere iki farklı aktiviteye katıldılar. Koleksiyon
Sunum Toplantısı’nda ise katılımcılar, yeni sezon ürünlerini
tanıma fırsatı bulurken, etkileşimli sunumlar sayesinde bilgi
alışverişinde de bulundular.
Linens Takım Kampı aktiviteleri, alanında tecrübeli Tem Yönetim Danışmanlık tarafından organize edildi. Takım Kampı, 23
Aralık akşamı keyifli bir Gala Yemeği ile sona erdi. Katılımcılar
24 Aralık tarihinde, çok keyifli iki gün geçirmiş olmaktan ötürü
Takım Kampı’ndan son derece memnun ayrıldılar.
58 köşe yazısı / zülfikar bekar
59
Genel Müdür - Zorlu Center Eataly
Ölümsüz ağacın bereketi
Zeytin; ölümsüz ağaç, şifa ve mucizevi lezzet kaynağı, Ege’nin en değerli nimetlerinden biri... Kah meyvesi kah yağıyla
sofralarımızı renklendiriyor. Eataly Genel Müdürü Zülfikar Bekar Ege’nin altın renkli hazinesi zeytini ele alıyor.
B
ir zeytin ağacının ortalama ömrü 300-400 yıl olsa da
3 bin yaşında zeytin ağaçlarına da rastlamak mümkün. Bu sebeple zeytin ağacı, mitolojide ve botanikte
“ölümsüz ağaç” veya “ölmez ağacı” olarak adlandırılıyor. İlk
zeytin hasadının ne zaman ve hangi uygarlık tarafından yapıldığı tam olarak bilinmese de son araştırmalar 6 ile 8 bin yıl
öncesine ait bulguların varlığını işaret ediyor.
Tarihte zeytinyağı üretimine ilişkin en belirgin izler ise Girit
medeniyetine uzanıyor. Zeytinin tarihinin M.Ö. 4500 yıllarına dayandığı ve diğer kavimlere yayılmasında da Giritlilerin
önemli rol oynadığı düşünülüyor. Ön planda Ege’nin karşı
yakası gözükse de zeytinyağı kültüründe Anadolu coğrafyasının önemi büyük. Helen medeniyetinin bir parçası olan Milet,
Efes, Foça, Urla ve Assos’un da zeytinyağı kültürüne katkılarını
unutmamak gerekir. Aydın Ticaret Odası’nın yayınladığı “Zeytin Raporu”na göre Türkiye, dünya zeytinyağı üretiminde İspanya, İtalya, Yunanistan’tan sonra dördüncü sırada yer alıyor
ve dünya üretiminin yaklaşık yüzde 6’sını sağlıyor. Türkiye’de
kişi başı zeytinyağı tüketimi 2 litre ile Avrupa’nın oldukça altında. Yunanistan’da bu oran kişi başı 22 litre, İtalya’da ise 16
litre.
Zeytin hasatında toplama şekilleri binlerce yıldan bu yana neredeyse hiç değişmemiş, asırlar boyunca elle toplama ya da
silkme yöntemi kullanılmış, elbette bir de yere düşmüş zeytin
meyveleri toplama yöntemi tercih edilmiş. Hasat, kasım ile
mart ayları arasında yapılıyor. Günümüzde zeytin hasadında
makineden de (sarsma ve yerdeki meyveleri emici ekipmanlarla toplama) yararlanılıyor. Uygulamada en fazla emek gerektiren yöntem elle toplama. Saatte en fazla 9 - 10 kg zeytinin
toplandığı bu yöntem, meyve sağlam ise en iyi kalitede zeytinyağı üretilmesini de sağlıyor.
Coğrafi işaretle zeytini korumak
Bugün zeytinyağı denince akla ilk İtalya gelmesinin en büyük
nedenlerinden biri ise sürdürülebilir kalite, üretim hattı ve
markalaşma sürecinin tamamlanmış olması. Bunda her bölgede yetişen zeytin ve zeytinyağının adreslenmiş ve coğrafi
işaret yöntemiyle koruma altına alınmış olmasının önemi büyük. Örneğin Liguria bölgesinin zeytinyağı şişeleri altın varakla kaplanarak diğer zeytinyağlarından kendisini ayrıştırıyor,
Lombardia bölgesindeki Garda gölünün zeytinyağı ise İtalya’nın kuzeyinde üretilebilen tek
bölge, Sicilya zeytinyağları ise yoğun aromasıyla yöreye özgü domatesli yemeklerin en
iyi eşlikçisi. Zeytinyağı hem pişirilebilir
ve hem çiğ olarak kullanılabilir. Pişirilen
yemeklerde başlangıçta az kullanarak,
pişmeye yakın ve piştikten sonra ilave
ederek, zeytinyağının besin değerinden
ve aromasından daha fazla faydalanabilirsiniz.
Eataly olarak, Türkiye’nin farklı bölgelerinden farklı zeytinyağları getirmeye ve bu konunun önemine dikkat çekmeye özen gösterdik.
Türkiye’de çok bilinmeyen Antalya yöresinde yetişen Beylik zeytini, kaybolmak üzere olan ve koruma
altına alınan Urla yöresinin Erkence variyetisi zeytinyağı,
Mersin bölgesinin Sarı Ulak variyetisi gibi özel zeytinyağlarını Eataly’de bulmak mümkün. Bunlar dışında dünyanın en
kaliteli yağlık zeytin çeşitleri arasında sayılan zeytinlerin yetiştiği Edremit, Balıkesir, Ayvalık, Muğla, Manisa yörelerine
ait zeytinyağlarına seçkimizde yer vermekten gurur duyuyoruz. Şu an 10 farklı Türk zeytinyağı, 9 farklı çeşit İtalyan
zeytinyağı raflarımızda yer alıyor. Türkiye’de yetişen farklı
zeytinyağlarını araştırmaya ve seçkimizde yer vermeye devam edeceğiz.
Zeytinyağı, tıpkı tarihi gibi engin bir derya. Burada bize düşen
görev ekmek banıp keyfini sürmek, bu lezzetin uzun tarihini,
kültürünü, arkasında yatan emeği unutmadan bereketine şükretmek ve gelecek nesillere doğru şekilde aktarabilmek olmalı.
60 haber
61
Sonbaharda festival keyfi
Zorlu Center’da düzenlenen “Sonbahar Festivali” tüm renkleriyle Alışveriş Merkezi ziyaretçilerine unutulmaz anlar
yaşattı. Festival, rengarenk şemsiye enstalasyonları, Kenan Doğulu, Fatih Erkoç, Mor ve Ötesi gibi ünlü grup ve
sanatçıların konseri ve Atıl Kutoğlu defilesiyle sonbaharın hüzünlü havasını tamamen değiştirerek benzersiz bir
etkinliğe dönüştü.
Şule Zorlu Cümbüş, Selen Zorlu Melik
Z
orlu Center, üç gün süreyle düzenlediği “Sonbahar Festivali” kapsamında ücretsiz konserler ve birbirinden
renkli etkinlikler gerçekleştirdi. Sonbaharın ağırbaşlı havasını renklendiren etkinlikler 7 - 9 Kasım 2014 tarihleri
arasında devam ederek Alışveriş Merkezi ziyaretçilerine keyifli
anlar yaşattı.
DJ performansları, konserler, defileler
Festivalin ilk gününde muhteşem bir konser veren ünlü sanatçı Kenan Doğulu, ziyaretçilere unutulmaz bir sonbahar akşamı
yaşattı.
Aynı gün içinde, geçtiğimiz yıl Avusturya’nın en büyük devlet
nişanına layık görülen dünyaca ünlü moda tasarımcısı Atıl
Kutoğlu, Zorlu Sonbahar Festivali kapsamında Sonbahar-Kış
14/15 ve İlkbahara Bakış koleksiyonunu çok özel bir davette
tanıttı.
Festivalin ikinci günü çocuk atölyesi ve anne blogger’ların aktivitesi ile başladı ve müzik performansları ve renkli etkinliklerle devam etti.
İkinci akşamın sürprizi ise Rock müziğinin sevilen grubu Mor
ve Ötesi’ydi. Konser öncesinde ise DJ Doğuş Çabakçor keyifli
bir performans sergiledi. Festivalin son gününde ise caz müzik
denildiğinde ilk akla gelen sanatçılardan Fatih Erkoç canlı müzik
performansıyla ziyaretçileri büyüledi. DJ Yakuza’nın performansları ve farklı canlı müzik gruplarının şovları festivale renk kattı.
Atıl Kutoğlu
Atıl Kutoğlu yeni koleksiyonunu Zorlu’da tanıttı
Zorlu Center’da Eataly içerisinde yer alan Ristorante Italia di
Massimo Bottura’da sergilediği Sonbahar-Kış 14/15 ve İlkbahara Bakış koleksiyonunu sezonun trendlerini tanıtan Atıl
Kutoğlu’nun defilesine ilgi oldukça yoğundu.
Rengarenk şemsiyeler, tasarım, moda...
Festivalde, sonbaharın simgesi olan şemsiyelerden bambaşka bir dünya yaratan sanatçıların eserleri sergilendi. Şemsiye
şeklinde ağaç enstalasyonları sergilenerek ayrıca çocuklar
için şemsiye atölyeleri düzenlendi.
Türk modasını dünyaya başarıyla tanıtan Atıl Kutoğlu, 1960’lı
yılların ünlü filmi “Doktor Jivago”dan ve filmin başrol oyuncusu Julie Christie’den ilham aldığı ekspozisyonunda; çift taraflı
ceket ve trençkotlar, antrasit triko parçalar, oranj ve gri emprime yün-flanel ve ipekli elbiseler, payetli giysiler, dantelli, volümlü, vücudu saran kesimli kıyafetlerle izleyenlere adeta bir
moda ziyafeti yaşattı. 18 manken defilede 45 kadın, 15 erkek
olmak üzere toplam 60 kıyafeti sergiledi.
Zorlu’nun farklı noktalarında kurgulanan enstalasyonlar, dünyaca ünlü tasarımcı Guy de Jean’in tasarımlarından oluşan
şemsiye koleksiyonunun yanı sıra ünlülerin şemsiye fotoğrafları da (Celebrity Umbrella) sergilendi. Ünlü blogger’larla
düzenlenen söyleşiler Zorlu Center’ın misafirlerine farklı bir
pencere açarken, ziyaretçiler fotoğraf sergilerini gezdi, karikatüristlere resimlerini yaptırdı ve daha birçok sürpriz ile sonbahara güzel bir başlangıç gerçekleştirdiler.
Üç gün süren sonbahar festivali
modadan caza, çocuk etkinliklerinden
pop müzik konserlerine farklı
etkinlikleriyle Zorlu Center
misafirlerine keyifli anlar yaşattı.
62 haber
63
Mustafa Serkan Balkan
Zorlu Holding A.Ş İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı
Elektrik & Elektronik Mühendisi
B Sınıfı uzman
İş sağlığı ve güvenliği
mesinin, ne kadar maliyetli ve külfetli bir iş olacağını tahmin
edersiniz.
“6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği” kanunu iş hayatına birçok yenilik getirdi. Çeşitli zorunluluklar ve yaptırımlar iş
yerlerinin ve çalışanların daha güvenli bir ortama kavuşmasını sağladı. Zorlu Holding A.Ş İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı
Mustafa Serkan Balkan uzmanı olduğu bu konuyu ele aldı.
S
300 olacağı tahmin ediliyor) ek uygulamaları da beraberinde
getiriyor. En belirgin uygulaması ise; iş yeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personeli (10 kişiden fazla ve çok tehlikeli sınıfta bulunan iş yerleri için) gibi tam zamanlı veya yarı
zamanlı iş güvenliği profesyonellerinin çalışmaya başlaması.
on dönemde adını sıkça duyduğumuz ve Türkiye’de ilk
kez bu kadar ayrıntılı olarak anlatılan başka bir kanun
yoktur sanırım. Tahmin ettiğiniz gibi “6331 sayılı İş
Sağlığı ve Güvenliği” kanunundan bahsediyorum.
2012 Haziran ayında kademeli olarak tüm işyerlerinde yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği kanunu, birçok işyerinde
radikal değişimleri de beraberinde getirdi. İşyerinde çalışan
sayısına ve tehlike sınıfına bağlı olarak “İş yeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personeli” bulundurma zorunluluğu devreye girdi. 2012 yılından önce iş güvenliği, sadece
inşaat gibi çok tehlikeli alanlarda uygulanıyordu. Günümüzde
ise az tehlikeli sınıfta yer alan (ofis vb.) çalışma ortamlarımıza
yönelik yeni uygulamalarıyla birlikte iş yerlerimizde de uygulanmaya başlandı. İş sağlığı ve güvenliğini devlet, işveren ve
çalışan açısından değerlendirebiliriz.
Devlet denetimleri sıklaştırıyor
Geçmiş dönemlerde iş sağlığı ve güvenliği konularının çeşitli
kanunlarda yer alması ve buna ek olarak da cezai yaptırımların az olmasından dolayı tam anlamıyla iş güvenliği uygulanamamıştı. Yine o dönemlerde iş güvenliği konusunda tecrübeli
uzmanların azlığı, belge ve dokümanların eksikliği gibi ek nedenleri de sayabiliriz.
Kanunun kabul edilmesiyle diğer kanunlarda yer alan iş güvenliği maddeleri bir araya getirilerek daha düzenli ve kapsamlı bir zemin oluşturuldu. Daha sonra İş Sağlığı ve Güvenliği Tüzüğü kaldırılarak, yerine yönetmelikler çıkarılarak daha
kapsamlı bir İş Güvenliği Yasası oluşturulması hedeflendi. Çı-
karılan kanun ve yönetmelikler Avrupa uyumlaşma süreci doğrultusunda ilave sözleşmelerle desteklendi. Son olarak kabul
edilen İLO sözleşmelerini buna örnek gösterebiliriz. 2015 yılında kanunda ve yönetmeliklerde bazı değişikler yapılması da
gündemde.
Bir ülkenin sanayi gelişmişliğini ve çağdaşlığının seviyesini
ölçmek için, o ülkede yaşanan iş kazaları ölçüt alınır. Ülkemizin prestiji açısından devletin iş sağlığı ve güvenliği konusunda hassasiyet göstermesi önemlidir. Bu doğrultuda ilgili
bakanlıklar da kanunda ve yönetmeliklerde gerekli düzenlemeleri yapıyor, müfettiş kadrosunu artırıyor ve denetimleri
sıklaştırıyor.
İş verenlerin dikkatine!
İş Sağlığı ve Güvenliği kanunu çalışma ortamlarının yeniden
tasarlanması, tedbirlerin artması ve yeni cezai yaptırımlar gibi
(son çıkacak kanunla beraber cezalarda artış oranının yüzde
Tüm bunlar değerlendirildiğinde, iş verene ek bir maliyetin getirildiğini düşünebilirsiniz. İş verene maliyet olarak başta fazla
görünen iş güvenliği uygulamaları uzun vadede bakıldığında
iş verene, iş saati kaybında, makinelerin çalışmamasından
kaynaklanan kayıplarda, üretim ve sipariş kayıplarında, tedavi
masraflarında, çalışanlara ödenen tazminatlarda, itibar kaybında ve diğer kayıplarda önemli bir kazanç sağlıyor.
İş verenin maliyeti azaltmak için tasarım aşamasında iş güvenliği profesyonellerinden görüş alması önemli. Görüşün
alınmadığı durumlarda tasarlanan binalarda zaman içinde
uygunsuzluklar tespit edilebilmekte ve daha sonra bunların
değişmesi işveren için ciddi maddi kayıplara yol açmaktadır.
Bakanlığın bina tasarımında, çalışma alanlarında ya da üretimde uygunsuzluklar tespit etmesi halinde para cezasının
yanı sıra belirtilen eksiklikler giderilinceye kadar işyerini kapatma yetkisinin olduğu da unutulmamalı. İş güvenliği, insan
hayatı üzerine kurulu olduğundan tolerans gösterilmiyor.
Genel olarak değerlendirildiğinde tasarım ve üretim aşamasında değil, her uygulamada iş güvenliği profesyonellerinden
görüş alınması önemli. Örneğin bir Zorlu Gayrimenkul projesi olan Levent 199’daki tüm sandalyeler ergonomiye uygun
olarak seçilmemiş olsaydı sadece bu sandalyelerin değiştiril-
Çalışanın penceresinden
İş sağlığı ve güvenliği sadece devleti ve işverenleri kapsayan
bir kanun değil, aynı zamanda tüm çalışanları da kapsayan bir
kanun. Kanunun kabul edilmesiyle birlikte çalışanlara da bazı
sorumluluklar getirildi. Örnek olarak iş verenin almış olduğu
tedbirlere uymaları ve verilecek talimatlar doğrultusunda çalışmaları gerekiyor.
Personelin iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerine de katılması
mecbur tutuldu. Planlanan eğitimlerle iş sağlığı ve güvenliği
kültürünün artması hedeflendi. Eğitimlerde sadece çalışma
alanlarımızda değil, evlerimizde de uygulayabileceğimiz çok
önemli bilgiler bulunuyor. Kısaca eğitim konularına bakıldığında, ergonomiden sağlığa, çalışma alanlarının güvenliğinden acil durumlara, yangından elektriğe kadar birçok hayati
konunun yer aldığını görebiliriz.
İş güvenliği, sadece konunun uzmanları tarafından değil, tüm
çalışanlar tarafından alınması gereken tedbirlerle sağlanır.
Sizin göz ardı ettiğiniz bir uygunsuzluk yarın size zarar verebileceği gibi çalışma arkadaşlarınıza da zarar verebilir. Bu yüzden çalışan tüm personellerin iş güvenliği hakkında bilgili ve
duyarlı davranması çok önemli.
Kazalar hakkında yapılan çalışmalar ve araştırmalar; kazaların
yüzde 88’inin dikkatsizlik, tedbirsizlik, kurallara uygun çalışmamak gibi çalışanlardan kaynaklı, yüzde 10’unun gerekli tedbirleri almamak yönetime bağlı, yüzde 2’sinin ise doğal afetler
gibi önlenemez kazalar olduğunu gösteriyor.
İstatistiklerden anlaşıldığı gibi iş kazalarında en büyük rolü çalışanlar oluşturuyor. İş veren tarafından uygulanan iş güvenliği kurallarına tüm çalışanların uyması, iş yerindeki kaza riskini
azaltacağı gibi daha güvenli çalışma ortamları da yaratacaktır.
İş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyulmaması durumunda ise
çalışanlarda geçici veya sürekli iş görmezlik ya da ölüm riski,
işten uzakta kalmasından dolayı meydana gelen gelir kaybı,
süreklilik arz eden rahatsızlıklarda daha iyi bir iş bulamama
kaygısı, kariyer yapma ve dolayısıyla daha iyi gelecek şansının
azalması veya kaybolması, kendisinin ve ailesinin psikolojik
zarar görmesi gibi sonuçlar doğacaktır. İş sağlığı ve güvenliği
kavramı; devlet, işveren ve çalışanlar olarak birbirinden ayrılmaz bir bütün. Burada hepimizin gereken ilgiyi ve hassasiyeti
göstermesi son derece önemli. Unutmayalım ki zincir, en zayıf
halkası kadar kuvvetlidir.
Türkiye’de mevcut durum
Zorlu Holding’de neler yapıldı?
Son eklenen İLO sözleşmesi; 167 Sayılı İnşaat İşlerinde Güvenlik ve
Sağlık Sözleşmesi’dir. Tüm yönetmelikler ve kanunlar AB mevzuatı
çerçevesinde yapıldı.
Zorlu Holding tarafından diğer şirket gruplarında çalışanlarda dahil olmak üzere yaklaşık 1000
kişiye eğitimler, iş güvenliği uzmanı ve iş yeri
hekimi tarafından verildi. (Mayıs 2014)
Toplamda 36 yönetmelik yayınlandı, son dönemde 83 bin iş güvenliği
uzmanı eklendi.
2014 yılında toplam 968 teftiş yapıldı. 493’üne idari cezası, 202 maden ocağına durdurma cezası uygulandı. 106’sı kömür madenleri.
2014 yılında 3 bin 123 inşaat teftişi yapıldı, 2 bin 230 iş yerine ceza
yazıldı, 1803 inşaat durduruldu. Çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı
toplamda 130 trilyon ceza uyguladı.
Türkiye’de iş kazaları yıllara göre;
2008: 865 çalışan
2009: 1171 çalışan
2010: 1444 çalışan
2011: 1700 çalışan
2012: 744 çalışan
2013: 1235 çalışan
2014 / ilk 9 ayda: 1414 çalışan
iş kazaları nedeniyle hayatını kaybetmiştir.
Avcılar Zorlu Plaza ile Vestel mağazaları ve Linens mağazalarında, toplamda 75 farklı iş yerinde “Risk analizleri, acil durum planları, eğitim ve
diğer iş güvenliği” prosedürleri tamamlandı.
Elektronik ortamda tüm grup şirketlerine iş sağlığı ve güvenliği gelişimleri hakkında bilgi akışı sağlanıyor.
Zorlu Holding tarafından genel müdürlere ve diğer üst düzey yöneticilere iş sağlığı ve güvenliği hakkında özel bilgilendirme yapıldı.
Zorlu Holding tarafından ilk yardım eğitimi düzenlendi. Bu eğitimler
sonunda bakanlık tarafından yapılan sınavlarda başarılı olan 27 kişiye İlk Yardım Sertifikası verildi.
Aralık 2014 içinde 13 kişiye “İlk Yardım Sertifikası yenileme” eğitimi
düzenlendi.
64 haber
65
Vestel ürünleri her yerde!
Vestel, sonbahar boyunca yer aldığı etkinlikler sayesinde ürünleriyle tüketicilere daha da yaklaştı. Gamex - Uluslararası
Dijital Oyun Fuarı, Brandweek ve Sign Of The City’de adından söz ettiren Vestel’in son teknoloji ürünleri dikkat çekti.
Vestellendiren Rekortmenler kampanyası ise tüm Türkiye’deki AVM’leri dolaşarak rekortmen ürünlerin tanıtılmasını
sağladı.
S
onbaharın tüm renkleri Vestellendi, Vestel ürünleri gerçekleştirilen birçok etkinlikte yer alarak tüketicilerle
buluştu. Vestel, 3-8 Kasım tarihlerinde İstanbul Kongre
Merkezi’nde gerçekleştirilen yılın en beklenen marka ve pazarlama etkinliklerinden biri olan BrandWeek’e teknolojik ürünleriyle renk kattı. Sign Of The City yarışmasında sponsor olarak
ayrıcalıklı mutfak ürünlerini sergilediği standı ile yer alan Vestel
bununla da yetinmeyerek 4-7 Aralık 2014 tarihlerinde Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen Gamex - Uluslararası Dijital Oyun Fuarı ve Kongresi’ne de katıldı. Rekortmen
ürünlerini tanıtmak amacıyla da Türkiye çapında AVM’lerde
Vestellendiren Rekortmenler kampanyası düzenlendi.
Pazarlama ve iletişim sektörü Vestelleniyor
Pazarlama iletişiminde yaratıcı çalışmalar yapan markaların
bir araya geldiği BrandWeek, Vestel’in trend yaratan ürünlerinin pazarlama ve iletişim sektörüyle buluşma noktası oldu.
Vestel’in dünya teknolojisine sahip ürünleri “Mühim markalar” alanında katılımcılarla buluştu.
Vestel, eğlenceli bir kurgu doğrultusunda hazırlanan oyunlar
ve yarışmalarla katılımcılara sürpriz hediyeler kazanma şansı
sundu. Dünyanın önde gelen pazarlama ve iletişim guruları,
sektörün deneyimli isimleri ve pazarlama iletişimi profesyonelleri, Vestel’in teknolojik tasarıma sahip standında Venus,
Desibel kulaklık ve tabletleri deneyimleme imkânı buldu. Radyocu Levent Erim’in de yer aldığı keyifli etkinliklerle yoğun seminer temposunda eğlenceli bir durak oldu.
Vestel, Sign Of The City’de yer alan standıyla dikkatleri üzerine çekti
Vestel, Sign Of The City’de ayrıcalıklı mutfak ürünlerini
sergilediği standı ile yer aldı. İnşaat ve gayrimenkul projelerinin ödüllendirildiği Sign Of The City Yarışması’nın sponsorları arasında yer alan Vestel, standında Exclusive serisi
davlumbaz, ocak, fırın ve şarap soğutucusunu sergiledi. Kır
yaşamının doğallığını ve huzurunu mutfaklara taşıyan Rus-
Fuarlar, yarışmalar, etkinlikler
Vestel teknolojisi farklı organizasyonlarda
katılımcılarla buluştu...
tik Ankastre Serisiyle dikkat çeken Vestel, ürünlerin kolay
temizlenebilme özelliği ve farklı ihtiyaçlara uygun pişirme
opsiyonları ile de fark yarattı. Vestel’in standında yer alan
Türkiye’nin en geçiş hacimli Exclusive serisi el yapımı buzdolabı da göz kamaştırdı.
Cloud Gaming: Cloud gaming olarak adlandırılan bu servis
ile kullanıcılar konsol ve PC oyunlarına eşdeğer görsel ve
işitsel performansı televizyonlarında yaşama şansı buldular.
55PF9090’ın görüntü kalitesiyle, oyun deneyimine bambaşka
bir boyut kazandırıyor.
Gamex’te Vestel deneyimi
Vestel, yaklaşık 150 bin kişinin ziyaret ettiği Gamex - Uluslararası Dijital Oyun Fuarı’nda teknolojilerini oyun temasına uygun
olarak sergiledi. Stantta tüm etkinlik boyunca Vestel Mix&Go
ile hazırlanan lezzetli içecekler ikram edildi. İletişim bilgilerini
paylaşan ziyaretçilere tüm İstanbul’daki Vestel mağazalarında ve e-mağazada geçerli %10 indirim hediye edildi. Stantta
55PF9090 TV’ler, Venus Akıllı Telefon ailesi, Desibel Kulaklık ve
Hoparlörler, Mix&Go blenderlar, Retro Kırmızı Buzdolabı, Retro
Yeşil Buzdolabı, 4x4 videowall ve 65” dokunmatik 4K TV’ler yer
aldı. Vestel teknolojisiyle oluşturulan oyunlar şunlar:
Freestyle Futbol Uygulaması: Vestel’in ekran çözünürlüğünün geldiği son noktayı göstermek adına alanda üç adet 4K
65” TV konumlandırıldı. TV’ler içinde birbiriyle senkronize oynayan üç farklı video bulunuyor. Freestyle futbol performansçılarıyla çekilen videoda, birinci TV’deki oyuncu topla gösteri
yaptıktan sonra 2. TV’deki oyuncuya, 2. Oyuncu da 3.TV’deki
oyuncuya atıyor. Böylece ekranlar arasındaki etkileşimin eğlenceli ve keyifli yanı gözler önüne seriliyor.
Dijital Penaltı: Havaalanlarında yer alan dijital penaltı uygulaması Gamex’e taşındı ve ziyaretçiler eğlenceli dakikalar yaşadı. Sanal bir kaleciye karşı penaltı vuruşu atan ziyaretçiler,
uygulama sonrası şampiyonluk kupasıyla fotoğra çektirdiler.
Augmented Reality Bisiklet: Vestel TV’ye bağlı sabit bir bisikletle ziyaretçiler, bisikletin pedallarını çevirerek dijital Vestel
parkurunu tamamlamaya çalıştılar.
Dijital Graffiti: Bu uygulamada ziyaretçiler dokunmatik ekran
üzerinde önceden hazırlanan duvar ya da Vestel görselli zeminlere eliyle graffiti çiziyor. İsterse çalışmasına yine Vestel
ürünleriyle hazırlanmış ikonlar ekleyebiliyor. Uygulama sonrası kendi çizimini e-mail ile istediği kişilere gönderebiliyor.
Sınırsız TV ile Dual Play: Çifte ekran Vestel TV’lerin aynı anda
tek ekranda iki farklı kişinin aynı oyunu oynayabilmeleri ve
birbirleriyle yarışabilmelerini gösteren bu uygulamada ziyaretçiler çifte ekran gözlükleriyle play station oynuyor ve birbirleriyle yarışıyorlar.
Telefun uygulaması: İnteraktif bir oyun olan Telefun için önce
bir MC yardımıyla ziyaretçiler standa davet edildi ve onlara
içerisinde tablet, Venus telefon, desibel kulaklık ve hoparlörler, 4K TV’lerle ilgili bilgilerin yer aldığı broşür verilip çalışmaları istendi. Belirli bir sürede ürünlerin özelliklerine çalışan
ziyaretçiler, videowall ekranındaki komutla sisteme akıllı telefonları üzerinden bağlandılar ve ürünlerle ilgili sorulan beş
soruya en çok doğruyu en kısa sürede vermeye çalıştılar. Tüm
katılımcıların bağlantılarının ekranda gözüktüğü bu yarışmanın her tur birincisine idock Aero hoparlör hediye edildi.
Venus Telefon Ailesi: Vestel’in gözbebeği Venus, Gamex’e katılan çoğu gençlerden oluşan ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.
Vestellendiren Rekortmenler
Vestel, kamuoyunda vergi rekortmeni ürünlerinin daha iyi tanınmasını sağlamak için “Vestellendiren Rekortmenler” adlı
bir dizi ektinlik gerçekleştirdi. 22 Kasım 2014’te İstanbul Bayrampaşa Forum AVM’de başlayan etkinlikler tüm Türkiye’de
düzenlendi. Etkinlik noktalarında hazırlanan stantlar,
Vestel’in teknolojik üstünlüğünü ve ürünlerin şıklığını göstermek için sade ve şık bir şekilde tasarlandı. Stantlarda Kırmızı
Kurutmalı Çamaşır Makinesi, Ekomaks Inox Bulaşık Makinesi ve Pyrojet Teknolojili Çamaşır Makinesi sergilendi. Stantta
yer alan 65”ekranda, Kurutmalı Çamaşır Makinesi, Ekomaks
Bulaşık Makinesi ve Pyrojet Reklam filmleri gösterildi. Dijital
aktivitelerle ve SMS gönderimleriyle desteklenen etkinlikler
kapsamında birçok yarışma düzenlendi. Etkinliklerin duyurusu sosyal medya üzerinden de yapıldı. Ayrıca stantlara ilgiyi
artırmak amacıyla SMS gönderimi de yapılarak ziyaretçiler yarışmalara davet edildi.
en kısa sürede, en doğru şekilde dizmelerini istendi. Yarışma
birincilerine Bi Baksana ürünlerinden usb ve Rekortmen Sertifikası hediye edildi.
Rekorlar Yarışması
Vestel’in rekortmenliğini pekiştirmek adına kurgulanan
oyun, stantta yer alan 65” dokunmatik Vestel Ekran üzerinden oynandı. Yarışmaya katılanlar, Guinness 2015 Rekorlar
Kitabı’ndan hedef kitleye uygun konular arasından seçilen 10
soruya, en kısa sürede doğru ya da yanlış seçeneklerinden
birini işaretleyerek cevap vermeye çalıştılar. 10 sorudan 3’ü
rekortmen ürünlerle ilgiliydi En fazla doğru cevabı en kısa sürede veren günün birincisine rekortmen sertifikası ve Bi Baksana ürünlerinden hediye edildi.
Çorap Eşleştirme Yarışması
PYROJET Çamaşır Makinesinden çıkarak bir sepete doldurulan
farklı renklerde çorapların eşleştirilmesini amaçlayan bu yarışma
22 farklı leke çıkarma programını anlatmak için kurgulandı. Farklı renkler farklı lekeleri temsil ediyordu: Örneğin yeşil=çimen,
kırmızı=kan, kahverengi=kahve… Yarışmacılar bu çorapları en
kısa sürede eşleştirerek makinenin akıllı ekranından uygun leke
çıkarma programını seçtiler. Yarışma birincilerine Bi Baksana
ürünlerinden usb ve Rekortmen sertifikası hediye edildi.
Bulaşık Makinesi Yerleştirme Yarışması
Standa gelen misafirlerden, kendilerine verilen tabak, bardak
ve benzeri mutfak eşyalarının, EKOMAKS Bulaşık Makinesine,
CRM/İndirim kurgusu
Ziyaretçilerden iletişim bilgileri alınarak, CRM formları doldurtuldu. Böylece katılımcılar yüzde 10’luk indirimlerden yararlanabildi.
Aktivite Takvimi
YER
Bayrampaşa Forum AVM
Tepe Nautilus
AGORA AVM
Teraspark AVM
Ankamall AVM
Forum Kayseri AVM
Gaziantep Forum AVM
Diyarbakır Ninovapark AVM
Hatay Palladium AVM
Denizli Teraspark AVM
TARİH
22 - 23 KASIM
29 - 30 KASIM
6 - 7 ARALIK
13 - 14 ARALIK
20 - 21 ARALIK
27 - 28 ARALIK
3 - 4 OCAK
10 - 11 OCAK
17 – 18 OCAK
24 – 25 OCAK
66 köşe yazısı/ayşegül güngör
67
Minerva Eğitim Teknolojileri A.Ş. Genel Müdürü
[email protected]
Neyle gurur duymalıyız?
Gelecek hiç bir zaman geçmişin aynı olamaz; çünkü her adımda yeni bir birikim ortaya çıkar
Henry Bergson
E
skiden beri klasik Britanya dizilerini severim. Roma
tarihini çocukken TRT’de yayınlanan “Ben Cladius” dizisinden öğrenmiştim. “Aşağıdakiler ve Yukarıdakiler”
dizisi de sınıflı toplumu ve bu toplum içindeki ilişkileri daha
iyi anlamamı sağlamıştı. Bu sene de Mr. Selfridge dizisi ile
tanıştım. Dizi Londra’nın en önemli ve lüks mağazalarından
olan olan Selfridge’in kuruluş hikayesini ve yönetim stratejisini Mr. Selfridge’in ailesi, ilişkileri ve mağaza çalışanlarının
bakış açısıyla anlatıyor.
Mr. Selfridge’in hayatı bir dönemin iş dünyasını, lider olmanın özelliklerini, kendine inanmanın önemini, kurum
çalışanlarının vizyona ve lidere inandıklarında kurumu nasıl başarıya taşıyacaklarını çok güzel örneklerle açıklıyor.
Amerikalı olup, Sanayi Devrimi’ni başlatan ve dokumanın
merkezi olan Britanya’da büyük ve lüks bir mağaza açmak,
kendini Londra halkına kabul ettirmek, iki dünya savaşı ve
bir büyük buhran geçirerek hayatta kalmak ve bütün bunlardan güçlenerek çıkmak hiç kolay değil. Öncelikle büyük
bir azim, kendine inanma ve içsel bir motivasyon isteği gerekiyor. Diziyi izlerken beni en çok etkiyen bölümlerden
biri Mr. Selfridge’in işe aldığı, kendisine bağlı ilk kademe
yöneticilerini toplayarak bir konuşma yaptığı bölümdü. Bu
bölümün bir sahnesinde mağazayı kendisinin nasıl yöneteceğini ve onların da kendi bölümlerini nasıl yönetmeleri
gerektiğini anlatıyordu. “Ben patron değilim ben liderim,
patron ben yaptım der, ben ise hep biz yaptık diyeceğim.
Yapamayacağımızı söylediler ama biz onları haksız çıkardık. Her birinizle gurur duyduğumu bilmenizi istiyorum.
Size Londra’da mağazacılığı değiştirme fırsatı veriyorum.
Geleceğin mağazasının nasıl olacağını, alışveriş alışkan-
lıklarını nasıl değiştireceğimizin tarihini birlikte yazacağız. Çalışmak iyidir. Başarmaksa hariküladedir.” Bu konuşmasıyla henüz ortada mağaza yokken, hatta daha bina
bile olmadan çalışanlarının güvenini kazanmış ve onları o
ilk konuşmasıyla bir ekip haline getirmişti. Sonunda tüm
Selfridge çalışanları liderlerinin etrafında ortak bir hedefe
doğru toplanmış, emeklerini ve yaratıcılıklarını ortaya koyarak başarılı olmuşlar.
Bu başarının nedeni bence sadece Mr. Selfridge’in yaptığı
motivasyon konuşması değil, davranışlarıyla da çalışanlara başarılı olacaklarını hissettirmesidir. Personel seçerken
sadece iş odaklı olarak yaklaşmamakta çalışanlarının aynı
zamanda yaratıcı ve girişimci olmalarını da istemekte ve
onları bu konuda desteklemektedir. Dolayısıyla çalışanlar o
kurumda çalıştıkları ve başarılı oldukları için haklı bir gurur
duymuşlardır.
Peki başarı nedir? Hepimiz birbirimizden farklı olduğumuz
için hepimizin farklı bir başarı tanımı var. Kimimiz iş hayatında başarılı olmayı, kimimiz de özel hayatımızda başarılı
olmayı kendimize hedef belirliyoruz. Bu sene Felsefe ve Psikoloji isimli kitabı okuyunca benim başarı ve gurur ile ilgili
görüşlerim değişti. Gurur duymamız gereken tek şeyin tevazu olduğunu bir kere daha anladım. Günümüz iş dünyası
hızıyla ve yoğun rekabet nedeniyle tevazuya izin vermiyor.
Her gün kendimizi başkalarına daha iyi nasıl anlatabiliriz?
Kendimizi nasıl daha iyi gösterebiliriz? En mükemmel öz geçmişi nasıl yazabiliriz? Nasıl daha çok dikkat çekebiliriz? diye
inanılmaz bir enerji harcıyoruz. Bir süre sonra kendi yarattığımız dünyanın içinde kalıyor ve gerçek başarının ne olduğu-
nu düşünecek ya da keşfedecek çabayı göstermiyoruz. Kendimizi geiliştirecek alanlara yönelmiyoruz. Kendimizi büyük
bir kibir içinde bulmamız da mümkün.
Peki neyle ve nasıl gurur duyacağız, alçak gönüllülük ile gurur arasında nasıl bir denge kuracağız? Bu sorunun cevabını
Zen budist rahibi Thich Nat Hanh çok basit olarak veriyor aslında. Ona göre alçakgönüllülük ile gurur arasındaki denge
başarı ve başarısızlıklarımızı listelemekten geçiyor. Başarılarımız bizim için gurur kaynağı, başarısızlıklarımız ise alçakgönüllüğe giden yol. Neden başarısız olduğumuzu bilmek ve
öğrenmek gelişimimizdeki en önemli yapı taşı. Kendimizle
yüzleşerek kimseyi özellikle de kendimiz suçlamadan başarısızlık nedenlerimizi ortaya koyduğumuzda başarıya giden
yolu da oluşturuyoruz aslında. Sadece başarılarımıza odaklanırsak kendimizi yersiz bir kibir içinde bulmamız mümkün.
Başarılarımızın nedenlerini ve kaynağını bulup incelememiz
gerekiyor. Eğer bu başarı bizim dışımızdaki etkenlerden
kaynaklanıyorsa onlara da teşekkür ederek tevazu yolunda
önemli bir adım atabiliriz.
İnsanın tek başına başarılı olması mümkün değil. Doğduğumuz andan itibaren yaşamak için birilerine ihtiyaç duyarız.
Annemiz ve babamız ya da bize bakacak kimseler olmadığında diğer canlılar gibi tek başına yaşamımızı sürdürmemiz
mümkün değil. O zaman hayattaki başarımız da sadece bize
ait olmuyor. Hayatımızın her anında ve her kademesinde
başarımızı ve yaşamımızı etkileyen farklı insanlarla karşılaşıyoruz. Şans tabi ki önemli bir faktör ama tek başına yeterli
değil. Önemli olan karşılaştığımız herkese bize olumlu ve
olumsuz kattıklarıyla ilgili teşekkür edebilmek. İşte bunu ya-
pabildiğimiz zaman gerçekten kendimizle gurur duyabiliriz.
Diziyi izlediğimde bir liderin en önemli görevinin çalışanlarını kendine, vizyonuna inandırmak, yaptıkları işle gurur duymak ve bunu akçalgönüllükle yapmak olduğuna
inancım bir kere daha arttı. Dizi de Mr. Selfridge başarızlıklarını doğru analiz ediyor. Kimseyi suçlamadan bunun bedelini ödüyor ve aynı hatayı ikinci defa yapmayacağı konusunda kendisine söz veriyordu. Çalışanlarına da
bu konuda yol gösteriyordu. Davranış tarzı ile yaptıkları
uyum içinde olduğu için çalışanları da hem kendileri ile
ilgili ilişkilerinde hem de başkalarıyla olan ilişkilerinde
gördüklerini uyguluyor, hata yaptıkça bir daha yapmamayı öğreniyor, büyük bir rekabet içinde olmalarına rağmen
birbirlerine ihtiyaç duyduklarını ve ancak birlikte çalışabilirse başarılı olacaklarını biliyorlardı. Bu davranış tarzını
da liderlerinden öğreniyorlar ve hayatlarının her alanına
yansıtıyorlardı.
Her yıl sonu yaklaştığında geçmiş yıla şöyle bir göz atar ve
gelecek yılın çok daha iyi olacağı inancıyla umutla yeni yıla
başlarız. Bu sene farklı bir şey yapalım ve kendimizin farkına vardığımız ilk andan başlayarak tüm başarızlıklarımızın
listesini yapalım. Neden başarısız olduğumuzun listesini
çıkartalım. Başarızlıklarımızla yüzleşelim. Onları kabul edelim ve ne yapsaydık başarılı olurduk diye yazalım. Sonra
başarılarımızın listesini yapalım ve bu başarıları elde ederken kimlerden destek almışız, kim bize yardım etmiş diye
düşünelim. Sonra o kişi veya kişilere teşekkür ederek alçakgönüllük yolunda bir adım atalım. Böylece 2015’e umut
ve büyük bir güvenle başlayalım. 2015 yılında herkesin yaşadığı günün değerini bilmesi dileğiyle.
Sadece başarılarımıza
odaklanırsak kendimizi
yersiz bir kibir içinde
bulmamız mümkün.
Başarılarımızın nedenlerini
ve kaynağını bulup
incelememiz gerekiyor.
Eğer bu başarı bizim
dışımızdaki etkenlerden
kaynaklanıyorsa onlara
da teşekkür ederek tevazu
yolunda önemli bir adım
atabiliriz.
68 haber
69
İçerik Fabrikası - Prof. Dr. Turgay Biçer
Gününde olmak
Gününde olmanın önemine vurgu yapar sporcular, çalışanlar, yöneticiler…
Nedir gününde olmak? Neleri değiştirebilir? Her gün sizin gününüz olabilir mi?
Bu mümkün.
G
ününde olmak genelde sporculara özgü bir durum
olarak algılanır. Maç sonrası sporcular mağlup olduklarında “ben günümde değildim veya takım olarak
günümüzde değildik” diyerek gününde olmanın önemini anlatırlar.
Entresan değil midir? Bütün hafta boyunca hazırlığa rağmen
sporcu veya takımlar günüde olmadığı için maçı kaybederler.
Peki o kadar çalışmanın bir önemi yok mudur? Eksik olan nedir? Daha başka yapılması gereken işler nelerdir?
İşe erken geldiği halde kendini toparlayamayan, bir türlü yapacaklarına odaklanamayan, ayılmak için fincan fincan kahve
içen çalışanlara ne demeli?
Çok çalışmaktan konsantre olamayan, hayatı işle geçen fakat
bir türlü uyuyamayan, yatakta bile iş gören, tatillerde kendini
bir türlü tatile veremeyen ne kadar çalışan, yönetici, patron
vardır dersiniz?
Önemli kararlar vermek için gün bulamayan, verdiği kararları
bir türlü içine sindiremeyen, karar vermek için çok zorlanan,
iş stresi yüzünden sağlığı tehlikede olan yöneticiler gününde
olmanın neresindeler acaba?
Yoksa gününde olmak bazı “Süpermen” veya “süpergirl”lere
kısmet olan, bir durum mudur? Ya da piyango gibi bazı şanslı
insanlara vuran bir ödül müdür?
Gününde olmak, her kim performans gerektiren iş yapıyorsa
ki, bunlar ister sporcu, iş insanı, yönetici, aktör, öğrenci, ev
kadını, berber vs. olsun; herkesin işini iyi hatta mükemmel
yapmak için öğrenmesi ve alışkanlık haline getirmesi gereken
en önemli kazançlardan birisidir.
Gününde olmak bir duygu durumudur ve öğrenilir. Olimpiyat
sporcularına, aktörlere, müzisyenlere veya doktorlara verilmiş
özel bir hak değil, çalışarak kazanılan, geliştirilebilen bir durum ve alışkanlıktır.
İşlerin daha verimli ve amacına uygun olarak yapılabilmesi
için bir ön koşul ve gerekliliktir gününde olmak.
İnsan gününde olduğunda her şey doğaldır. İş yapmak için ilave bir enerjiye veya güce ihtiyaç duymaz. Enerji oradadır. Kaygı ve endişe yoktur. Her şey haz üzerine kurulmuştur. Kazanmak ve kaybetmek, yarışmak veya geçmek diye bir şey yoktur.
Zaman olarak an’ı yaşar. Ne gelecek ne de geçmiş önemlidir
kişi için. Yalnızca istek ve işi büyük bir iştahla yapmak vardır.
Gününde olduğunda insan, huzurlu ve bir dinginlik içindedir.
Konsantrasyon yoğundur. İç sesler yoktur ve hatta düşünce
dahi yoktur. Kişi otomatik olarak hareket eder. Uyarılmış düzeyi optimumdadır. Algı kanalları her yönüyle açıktır.
Olumlu duygu içerisindedir. Sezgileri ile hareket eder. Akıl
burada sezgilerin emrindedir. Kişi dış seslere ve görüntülere
kapalı ve yalnızca yaptığı işe odaklanmıştır.
İşte böyle bir durumdur günüde olmak. Böyle durumda birey
yaratıcı, yüksek performans içinde ve ileri derecede motive olmuştur ve verimlilik düzeyi yüksektir.
Öğrenilebileceğini söylemiştik. Bunun için bu durumu oluşturan şartları bilmek ve istenilen durumlarda yeniden o duygu
durumuna girebilmeyi geliştirmek gerekir.
Bunun içinde ne zaman en iyi ve verimli saatinizi bulmanız gerekecektir. Daha önce bu duruma girdiyseniz ve yaşadıysanız
neler olmuştu hatırlayın. Zihinsel, duygusal ve fiziksel açıdan
hangi durumdaydınız? Neler yapmış, hissetmiş, düşünmüştünüz?
Bunun için önce kaslarını rahatlatmanız gerekecektir. Gergin veya gevşek kaslarla gününde olamazsınız. Kaslarınızın
optimum uyarılmaya ve rahatlamaya ihtiyacı vardır. Yani ne
gergin ne de gevşek olmalısınız. Zihniniz yalnızca ana odaklanmalı ve yapacağınız iş dışında başka hiçbir şey sizi ilgilendirmemelidir. Yapacağınız işi yalnızca en iyi ve doğru şekilde aşkla yapmak istemelisiniz. Aklınızda kimseye bir şey
ispat etmek, birilerine gününü göstermek, öç almak vs. asla
olmamalı. Yüzde yüzünüzü vermeli ve sürece odaklanmalısınız. Daha önce yaptığınız bir iş veya işin sonu ne olacak gibi
hiçbir kaygı olmamalı kafanızda. Kendinizi rahat bırakmalı ve
olana bırakmalısınız.
Kazanmak veya kaybetmeye son vermelisiniz. Kazanmak ve
kaybetmenin ötesine geçmelisiniz. Başarı, başarısızlık olmamalı. Sadece yapmak istemeli ve yapmalısınız ne yapacaksanız.
Bulunduğunuz yer ve konum sizin en önemli yeriniz olmalı.
Orada olmaktan büyük haz almalısınız. Almak için değil vermek için orada olmalısınız. Beklentileriniz minimum olmalı ve
sadece o anı yaşamalısınız.
Sonuçta ne mi olacak? Yaşayın ve görün. Gününde olacak,
kendi gücünün yüzde yüzünü verecek, içinizde hiç korku olmadığı için son derece doğal olacak ve ne yaparsanız yapın
keyif alacak ve yaptığınız iş çok bereketli ve verimli olacak.
Sizi izleyenler sizden ilham alacak ve size imrenecektir.
Belki bu durumda her zaman kazanan olmayacaksınız fakat
kaybetseniz bile içiniz rahat olacak. Kazanma sansınız çok
ama çok yüksek.
70 haber
71
İçerik Fabrikası - Müge Şimşek
Hafızayı güçlendirmenin yolları
Pek çok kişi gibi unutkanlıktan mı şikayetçisiniz? Hafızanızı mı güçlendirmek istiyorsunuz? Düşündüğünüzün aksine bu
o kadar da zor değil. Biraz egzersiz, biraz konsantrasyon ve iyi bir gözlemle daha iyi bir hafızaya sahip olabilirsiniz.
H
epimiz çok iyi bir hafızaya sahip olmak isteriz. Ancak
pek çoğumuz öğrendiğimizi zannettiğimiz bilgilerin
gerekli zamanlarda ortaya çıkmamasından, çok kısa
sürelerde unutulmasından şikayet ederiz. “Psychology Today” adlı dergide Daniel Schacter, “Seven Sins of Memory”
adlı makalesinde hafıza ile ilgili yedi sorunu şöyle özetliyor:
Dalgınlık: Dikkat ve hafıza arasında yaşanan bir sorundur. Hatırlamamız gereken şey üzerine yoğunlaşmaktan kaynaklanır.
Örneğin; anahtarları yanlış yere koyma, randevu unutma.
Geçicilik: Zamanla hafızanın zayıflaması ya da kaybolmasıdır.
Hafıza problemlerinin temel nedeni budur.
Engelleme: Hatırlanmaya çalışılan bilginin engellenmesidir.
Örneğin; yüz ile ad eşleştirmesi yapamamak, bir bilgiyi günler
sonra hatırlamak.
Yanlış adlandırma: Hafızayı yanlış kaynağa yönlendirme, gerçekle hayal kurulan şeyi karıştırma, birinin söylediğini zannettiği şeyi aslında gazetede okumuş olma gibi.
Telkin: Soru, yorum, teklif ya da telkinle bir kişinin geçmişi
hatırlamaya çalışırken kafasına bir şeyler sokmak.
Yönlendirme: Şu anki bilgi ve inançların, geçmişin hatırlanması üzerindeki etkisi. Bu durumda geçmiş gözden geçirilir ve
yeniden yazılır.
Israrcılık: Unutmayı istediğimiz şeyi unutamamak, aklımıza
gelmesini istenmediğimiz halde aklımıza gelmesi.
Peki hafızamızı güçlendirmek için ne yapmamız gerekiyor? Öncelikle biraz egzersiz, biraz konsantrasyon ve iyi bir gözlemci
olmak, iyi bir hafızaya sahip olmanın ilk adımları. Düzenli ve
sağlıklı uyku, sigara ve alkolden uzak durmak, sağlıklı beslenmek diğer önemli konulardan bazıları… Birkaç taktik bilim
adamları, günlük hayatta saç tararken, diş fırçalarken, kahve
karıştırırken ya da diğer basit işleri yaparken bile hafızanın
güçlendirilebileceği açıklamasında bulundu. İşte hafızanızı
geliştirmek için birkaç taktik...
Ters el alıştırması: Sağ eliniz yerine biraz da sol elinizi kullanmaya başlayın. Saçlarınızı sol elinizle tarayın, kalemi ters
elinizle tutun… Sonuç olarak, rutin alışkanlıklarınızı kırar ve
beyninizin kullanmadığınız diğer yarısını da harekete geçirmiş
olursunuz. Polisiye alıştırması: “Dün akşam şu saatte ne yaptım, neredeydim, iki saat önce ne yaptım?” gibi, genellikle polisiye
romanlarında sorulan soruları kendinize yöneltin ve mutlaka
yanıtlayın. Bu alıştırma sonucunda yaptıklarınıza karşı dikkatinizi geliştirebilirsiniz. Ressam alıştırması: Burnunuzun ucunda bir fırça olduğunu
hayal edin. Bununla havaya en sevdiğiniz renkte yatay bir sekiz çizin. Bu çizim hareketleri, yorgun zihninizi hemen canlan-
dırır. Aynı zamanda beyni bloke eden stresi etkili biçimde yok
eder. Çocuk oyunu alıştırması: İşe ya da alışverişe giderken, tıpkı
bir çocuk gibi merak içinde bütün duyularınızı harekete geçirin. Bakın, dokunun, dinleyin, koklayın. Bu şekilde çok ender
yaptığınız bağlantıları canlandırır, beyninizin kapasitesini artırabilirsiniz. Duyu organlarınızın ne kadar fazlasını kullanırsanız, hafızanız her zaman canlı kalır. Harf alıştırması: Elinize bir gazete ve bir fosforlu kalem alın.
Sırasıyla paragrafları okuyun ve çift yazılmış harflerin üzerini
çizin. Böylelikle konsantrasyonunuzun ne kadar uyarıldığını
hemen hissedeceksiniz. Bu, zihnin canlanmasını artırır. Yürüyüş alıştırması: Asker yürüyüşü gibi olduğunuz yerde
hareket edin. Sol bacağınızı her kaldırdığınızda, önce sağ elinizle, sonra sol elinizle dizinize dokunun. Böyle çaprazlama
hareketlerle beyninizin her iki tarafını kullanmış olursunuz. Ajan alıştırması: Bu alıştırmayı daha çok sokakta yapacaksınız. Çevrenizde bulunan arabaların plakalarına bakın ve plakadaki harflerden kelimeler, hatta cümleler türetmeye çalışın.
Böylece hem kelime hazinenizi geliştirir hem de beyninizi canlandırırsınız. Resim alıştırması: Bu alıştırmayla alışveriş listelerini çok kolay ezberleyebilir, hafızanızı güçlendirebilirsiniz. Bunun için
kalem kağıt alın ve kağıdın üzerine mum, kaktüs, yonca gibi
semboller çizin. Her resim bir sayıyı sembolize ediyor. Ardından sembolleri sayılara göre ezberleyin. Bu alıştırmayla, zihninizde listeler oluşturmayı kolay başarırsınız. Otobiyografi alıştırması: Düşünün ki, hayat hikayenizi tekrar
yazmanız gerekiyor. Burada, ise, gittiğiniz ilkokuldan başlayabilirsiniz. Bunun için en yakın arkadaşınızı, tipini, sınıfınızın
düzenini hatırlamanız gerekiyor. Bu alıştırmayla, kişilerle ilgili
hafızanızı harekete geçirirsiniz. Hipnoz alıştırması: Özellikle stresli anlarınızda olumlu kelimelerden destek almaya bakın. Bunlarla olumsuz düşüncelerinizi yok edersiniz. Örneğin, “Benim için gerekli olan
her şeyi biliyorum ve çok sakinim” cümlesini tekrarlayabilirsiniz.
İsimleri hatırlamak
Tanıştığımız kişilerin isimlerini hatırlamakta da güçlük çektiğimiz çok olur. Bir ismi hatırlamakla ilgili olarak hafızayı
ilgilendiren ilk kural şudur: Biriyle tanışırken, o kişinin ismini iyice duyduğunuzdan emin olun. İsimlerine gösterdiğiniz
ilgi insanları memnun eder. Zira, birçok insan için dünyadaki
en güzel sözcük kendi ismidir. Bu nedenle, iyi duymadığınız
bir ismin tekrarlanmasını istemekten çekinmeyin. Bu tekrar,
isme daha çok yoğunlaşmanızı sağlar. Daha sonra, tanıştığınız kişiye isminin anlamını sorabilirsiniz.
Tanışmadan sonra karşınızdaki kişiyle sohbet ederken, konuşma sırasında onun ismini kullanın. Arada sırada, öğrendiğiniz bu yeni ismi içinizden tekrarlayın. Son olarak vedalaşırken, tanıştığınız kişiye ismiyle hitap etmeyi ihmal etmeyin.
Çağrışım tekniğiyle de isimleri hatırlamak mümkün. Bildiğimiz bir anlamı olan isimleri akılda tutmak kolaydır. Anlamını bilmediğimiz ancak bize bir şeyler hatırlatan isimlerde
de yine bir kolaylık vardır. Mükremin’i Mükremin Abi ile,
Sadri’yi İbrahim Sadri ile, Süleyman’ı Süleyman Demirel ile
hatırlayabilirsiniz. Bildiğimiz bir anlamı olmayan isimlerden
biriyle karşılaştığınız zaman yapacağınız ilk şey, size o ismi
çağrıştıracak, sizin için bir anlam ifade eden yeni bir deyim
veya sözcük bulmaktır.
(Hayrettin = “hayır yapan” kişi)
72 haber
73
İçerik Fabrikası - Mustafa Kaya Sönmeztürk
Teknoloji trendleri
Giyilebilir teknolojiler, akıllı yapılar, 3D yazıcılar…
Gelecekte hangi teknolojiler bizi bekliyor?
Trendler neler? Yeni teknolojiler hayatımızı
nasıl kolaylaştıracak?
T
hesaplanıyor. Öte yandan Intel, giyilebilir teknolojiler alanında yenilikçiliği teşvik etmek için toplam nakit ödülü 1,3 milyon
dolardan fazla olan “Make It Wearable” adlı bir yarışma bile
başlattı.
Giyilebilir teknoloji savaşları!
2014 yılında gündemimize daha çok giren giyilebilir cihazların
2015’te patlama yapması bekleniyor. Sadece sağlık ve spor
değil diğer bir çok farklı alanda da karşımıza çıkacak olan bu
cihazlarla yeni bir dönemin kapıları da aralanıyor. Bu teknolojinin 2018’de pazarlama hacminin 5,8 milyar dolar olacağı
Akıllı cihazlar çığ gibi büyüyecek
2013’te 8.7 milyar olan akıllı cihaz sayısının, 2020’de 50 milyara çıkması bekleniyor.
2015’te popülerliğinin artması beklenen nesnelerin interneti
ile kendi kendine haberleşen cihazların sayısı artacak. Birçok konuda birbiriyle iletişimde olan cihazlar insan hayatının
emrine sunulacak. Cihazlarımızın zekası da artmaya devam
edecek. 2015’te sadece teknolojik cihazlar değil otomobiller,
çamaşır makineleri, buzdolapları ve hatta elektrik süpürgeleri de akıllanacak.
eknolojinin hızla büyüyerek hayatımızın her alanına
girdiği bir yıla tanıklık ettik. Önümüzdeki dönemde
bu hız belli ki giderek artacak. Gelecek yıllara da
damgasını vurması beklenen teknolojiler iş yapış biçimlerimizi de dönüştürecek. Önümüzdeki yıllar giyilebilir teknolojilerin ve 3D dünyasının yılı olacak! İşte dikkat çeken
teknoloji trendleri:
Zahmet etmeyin! Beacon teknolojisi sizi bulacak Beacon, Bluetooth low Energy (ble) teknolojisini kullanan düşük maliyetli bir verici. Bu teknoloji sayesinde kullanıcıların
akıllı telefon ve tabletlerine yakınlardaki ürünlerle ilgili lokasyon bazlı kişiselleştirilmiş indirim mesajları ve özel teklifler
gönderiliyor. Mağaza içi cihaz kullanımında devrim yaratacak
Beacon teknolojisi GPS’e göre adeta nokta atışı yaparak cihazlara bildirimler gönderebiliyor. Şu anda perakende mağazacılığın yüzde 1 tarafından kullanılıyor olsa da Business
Intelligence’a göre ABD’deki en büyük 100 perakende zincirinin en az yarısı Beacon teknolojisi üzerinde çalışıyor.
3D yazıcılar geleceği inşa edecek
3D yazıcı satışları, malzemeleri ve ilgili servisleri ile piyasa
hacmi, 2013’de global olarak 2,5 milyar dolara ulaşmıştı.
Araştırma şirketi Canalys bunun 2014’ün sonunda 3,8 milyar dolara yükseleceğini, pazarın hızlı büyümeye devam
etmesi ile 2018’de 16,2 milyar dolara yükseleceğini öngörüyor. Henüz Türkiye’de yeterince iyi anlaşılamadığına inandığımız 3 boyutlu yazıcılar dünyayı kasıp kavuruyor. Boyutları ve fiyatları giderek düşen, aynı zamanda kabiliyetleri
de artan bu cihazlar hemen her türlü nesnesin basılmasını
sağlıyor.
Büyük veriye daha yeni başladık
Büyük veri; toplumsal
medya paylaşımları, ağ günlükleri, bloglar, fotoğraf, video,
log dosyaları vb. gibi değişik kaynaklardan toparlanan tüm
verinin, anlamlı ve işlenebilir biçime dönüştürülmüş biçimi-
ne deniyor. Büyük veri, bilgiye erişim ve en önemlisi bunların analizi 2015 yılında da en önemli rekabet avantajlarından olacak. Sadece şirketler değil devletler arası rekabet
açısından da en büyük güç “anında ve doğru bilgi”ye erişim
ve anlamlı analiz ve yorumlar çıkararak, fayda ve değere çevirebilmek olacak.
Artırılmış gerçekliğimiz derinleşecek
İlk olarak askerlerin eğitiminde aktif olarak kullanılan artırılmış gerçeklik çözümleri, günümüzde pazarlama faaliyetlerinin
bir parçası haline gelmiş durumda. Özellikle de eğlence sektöründe dikkatleri çekecek çalışmalarıyla günlük yaşamın bir
parçası olmaya başlayan kavramın doğrudan markalara etkisi
olması bekleniyor. Araştırma şirketi Gartner’ın raporuna göre,
artırılmış gerçeklik teknolojisi kurumların iş akışı, çalışan eğitimleri, iş süreçlerinin düzenlemesi gibi konularda doğrudan
kullanılabilecek.
Her yer ekran her yer dokunmatik!
Ekransız gösterim iletişim teknolojileri, cihazları küçülttükçe
daha çok gündeme gelmeye başladı. Minik dokunmatik ekranlardan kurtulmanın tek yolunun herhangi bir yüzeyi ekrana çevirmek olabileceğinden yola çıkan şirketler bu alanda Ar-Ge’yi
sürdürüyor.
Sanal gerçeklik gözlükleri ve biyonik kontakt lensler gibi ekransız
gösterim teknolojileri ve üç boyutlu hologramlar hızla gelişiyor.
2015 yılı ise bu konuda yatırımları izleyeceğimiz bir yıl olacak.
74 gökyüzünün getirdikleri
75
Burçların doğal taşları
Doğal taşlar binlerce yıldır iyileştirici, düzeltici ve düzenleyici etkileriyle hayatımızda. Burcunuza uygun taş hangisi, öğrenmek ister misiniz?
KOÇ
TERAZİ
B
Gökyüzü bugünlerde ticarette yeni atılımlar için sizi destekliyor. Maddi yön-
Yakın zamanda planladığınız küçük ama önemli işleri yoluna koymanın
den değişiklikler yaşayacağınız yeni bir döneme giriyorsunuz. Bu durum size
tam zamanı. Uyum sağlamakta zorlanacağınız ortamlara girmekten kaçı-
gelecekte yepyeni fırsatlar getirebilir. Bu esnada ailenizle daha çok zaman
nın. Nerede nasıl mutlu oluyorsanız onu yapın, çevrenizin iş ve aşk hayatı-
geçirmenizde yarar var.
nıza dair baskılarını püskürtmeniz gerekiyor.
BOĞA
AKREP
Sonbaharın hüznü yerini kışın gri siyah bulutlarına bırakırken boğalar ba-
Bu havalar sizi ne çok mutlu ediyor, gri bulutlar, dökülen sararmış yaprak-
harın gelişini sabırla bekler. Bu havalarda kendinizi eve kapatıp sıkılmak
lar, doğanın dinginliği… Kendinizi şehir hayatından biraz koparın, ruhunu-
yerine yeni sosyal aktivitelere katılın. Karşınıza çıkacak insanlar vesilesiyle
zu doğada özgürleştirin. İş hayatınızda sizden daha az tecrübeli insanlara
hayatınıza yeni bir renk, yeni bir aşk ve yepyeni tecrübeler girebilir.
yol gösterin, zira gelecekte o insanlardan destek alacaksınız.
İKİZLER
YAY
Zaman zaman vurdumduymaz olmak herkes için iyidir. Ancak bunu kararın-
Gezmek, dolaşmak, kaygısızca yaşamak herkesin hoşuna gider. Ancak
da tutmak gerekir. Çevrenizdekilerin ve ailenizin sorunlarına, hassasiyetleri-
tembelliği bırakıp bir an önce yeni girişimlerde bulunmalısınız. Özgüve-
ne karşı biraz daha dikkatli davranın. Aşk hayatınız bu dönem hareketlene-
niniz ve bu rahatlığınız iş hayatınızda göze batabilir. Ertelediğiniz işleri
cek. İş yaşamınızda ise durağan bir döneme giriyorsunuz.
tamamlamak için tam zamanı.
YENGEÇ
OĞLAK
Romantik bir aşk hikayesine adım atmak üzeresiniz. Evli yengeçler ise adeta
Yalnızca kendinizi geliştireceğiniz fikir tartışmalarında bulunun, diğerlerin-
ikinci balayı yaşayacakları bir döneme giriyorlar. Sosyal yaşantınızda hare-
den kaçının. Polemikler hem iş hem de özel hayatınızda sorunlara yol açabi-
ketli günler sizi bekliyor. İşte gösterdiğiniz azim üstleriniz tarafından takdirle
lir. Bu aralar çok sık konuşmak yerine daha çok düşünmeyi tercih edin. Sev-
karşılanacak.
diğiniz insana hayatın sorumluluklarını taşıyabileceğinizi göstermelisiniz.
ASLAN
KOVA
Mesafeli ilişki içinde bulunduğunuz insanların işlerine karışmamayı tercih
Duygusal hayatınızda önemli gelişmeler olacak. Şu sıralar yaşadığınız
edin. Ne kadar iyi niyetli de olsanız söz konusu kişiler bu durumu yanlış an-
yorgunluk, iş ve özel hayatınıza da yansıyor. Motivasyonunuzu olumsuz
layabilir. Her şeyin en iyisini yapamacayacağımız bir gerçek; hayattan bek-
yönde etkiliyor. Oysa iş yaşamınızda oldukça aktif olacağınız bir döneme
lentilerinizi yeniden gözden geçirin.
giriyorsunuz. Beklentilerinizi yeniden değerlendireceksiniz.
BAŞAK
BALIK
ze yeterince zaman ayırıyor musunuz? Başkalarının dertlerine odaklanmak
bir dönem sizi bekliyor. Sevdiğinizden güzel hediyeler alabilirsiniz. Maddi
yerine kendinize dönmeyi deneyin. Kişisel gelişim kurslarına katılın, yeni
ve manevi yönden zenginleşeceğiniz bir dönem başlıyor hayatınızda. Sa-
çevreler edinin. Bu arada sağlınıza da dikkat edin.
hip olduklarınızın kıymetini bilmelisiniz.
inlerce yıl öncesinden bu yana doğal taşlar yalnız
süs eşyası veya aksesuar olarak kullanılmıyor aynı
zamanda bazı hastalıkları iyileştirici etkisi olduğuna
da inanılıyor. Yalnızca hastalıklara karşı kullanılmayan doğal taşlar; zenginlik, refah ve mutluluk için insanların hep
hayatında oldu. Burçlarla doğal taşlar arasında da sıkı bir
bağ bulunuyor. Yüzlerce yıl önce, belli taşların kişilerin burcuna göre bazı olumlu etkilerinin olduğu görülmüş. Örneğin
akik, genel olarak gergin olan aslan, başak gibi burçlar için
doğal sakinleştiriciyken; kuvars, çok hassas yengeçler için
çevredeki negatif enerjinin bertaraf edilmesinde birebir.
Akik: Akik taşı doğal taşlar arasında ayrı bir öneme sahip. Başarının simgesi olan akik, negatif enerjiye karşı koruma sağlar ve tükenmiş olan cesareti canlandırır. Vücuttaki gerginliği
azaltır. Taşın burçları: Aslan, Başak, Yay, İkizler, Boğa
Ametist: Negatif elektrik yükü taşıyan bu taş, bedendeki fazla
elektriği toplayarak beyin gücünü yükseltir. Baş ağrılarını giderir. Kişiyi rahatsız eden takıntılı düşünceleri uzaklaştırıcı ve
yatıştırıcı bir etkiye sahiptir. Kişide uyum ve denge oluşturur.
Uykusuzluk çekenlere iyi gelir. Taşın burçları: Koç, Yay, Kova, Balık
Turkuaz: Kişinin vücudunu kuvvetlendirir. Hücrelerin yenilenmesini sağlar. Tansiyonu düzenler ve kalp hastalıklarına
iyi gelir. Piyasada bu taşın sahtesi çok fazla bulunduğu için
turkuaz alırken özellikle dikkat edilmesi gerekir. Taşın burçları: Boğa, Başak, Akrep, Oğlak, Balık
Kuvars: Tedavi edici nitelikleri en yoğun taşlardan olan kuvars, beyin fonksiyonlarını uyarır. Kişinin çevresinde oluşan
negatif enerjiyi yok eder ve pozitif enerjiyi toplar. Zihinsel
konsantrasyonu kuvvetlendirir. Taşın burçları: Koç, Yengeç, Kova, Balık (kristal kuvars),
Boğa, Terazi (pembe kuvars)
Zümrüt: Bağışıklık sistemini, sinir sistemini, kalbi, ciğerleri
ve böbreği kuvvetlendirir. Başarı ve doyum duygularını be-
lirginleştirir. Arkadaşlık, evlilik ve aile bağlarını güçlendirir.
Yaşama sevincini artırır. Taşın burçları: Boğa, İkizler, Aslan, Yengeç
Yakut: Kan dolaşımını canlandırıcı etkisi vardır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Kişinin gerçek doğasını, kişiliğini özgürce
ifade edebilmesine yardımcı olur. Kişinin özgüvenini ve cesaretini kuvvetlendirir. Taşın burçları: Koç, Yengeç, Aslan, Oğlak
Obsidien: Olumsuz düşünce ve duyguları güçlendirir. Kızgınlık ve öfke duygularını yok eder. Bedenin elektriğini boşaltmak için uygun bir taştır. Aynı zamanda karaciğerin temizlenmesine yardımcıdır. Taşın burçları: Akrep, Oğlak, Kova
Safir: Maneviyatı güçlendirerek kişiye güven verir. Şefkatin
de simgesi olan safir, ruhsal duyarlılığı artırır. Kalp ve böbrekleri kuvvetlendirir. Tüm salgı bezlerini harekete geçirici
özelliğe sahiptir. Taşın burçları: Boğa, Yengeç, Yay
Malakit: Ağrıları gidermek amacıyla, ağrıyan bölgenin üzerine
koyularak kullanılır. Kişiyi; korku, suçluluk, kendini kabullenmeme gibi olumsuz duyguların getirdiği sınırlamalardan kurtarır. Taşın burçları: Terazi, Yay, Oğlak
Jasper: Sevgi, inanç ve kararlılık simgesidir. Kişinin kendisini
sağlıklı ve güçlü hissetmesini sağladığı gibi fiziksel direncini
artırır. Vücudun hormonal dengesini sağlar. Sindirim sistemini ve safra kesesini güçlendirir.
Taşın burçları: Koç, Başak, Akrep
Lapis: Tiroid bezlerini harekete geçirir. Tansiyonu düzenler.
Fiziksel yetenekleri ve iletişim yeteneğini kuvvetlendirir. Zihin açıklığı ve aydınlanma amacıyla kullanılır. Kararlı ve etkili
enerjisiyle, görmezden geldiğiniz olaylara bakmanızı sağlar.
Taşın burçları: Boğa, Terazi, Yay, Kova
Oniks: Denge simgesidir. Kadın-erkek kutuplaşmasını dengeler ve ilişkileri kuvvetlendirir. Özellikle gelecek kaygısı taşıyan kişilere tavsiye edilir. Kişinin bağımlılıklarından kurtulmasına yardım eder. Nazara ve negatif enerjiye karşı etkilidir.
Taşın burçları: Kova, Oğlak
Ilımlı yapınız sayesinde herkesin dert ortağı olmuş durumdasınız. Kendini-
İş yaşantınız da ufak tefek tatsızlıklar yaşasanız da önünüzde çok parlak
76 kısa kısa
77
Vestel, dünya kupası talihlileri ile
Almanya’ya çıkarma yaptı
V
estel, Dünya Kupası’na özel hazırladığı televizyon kampanyası kapsamında 50 şanslı çifti Almanya’ya götürdü.
10 Mayıs – 13 Temmuz tarihleri arasında 99 ekran ve üzeri
Vestel televizyon satın alan tüketiciler arasında yapılan çekilişle 50 çift Dünya Kupası’nı kazanan ülke Almanya’da beş
günlük tatil yapma fırsatı yakaladı. Kampanya sayesinde
futbol tutkunları Dünya Kupası maçlarını büyük ekrandan
izleme keyfini tadarken, çift ekran özellikli LED TV’leri tercih
eden evlerde kumanda savaşları sona erdi.
Vestel 100 misafirini “çizenbayan” olarak tanınan blogger
Elif Tanrıverdi’nin rehberliğinde Almanya keşfine çıkardı.
Berlin’de başlayan seyahat Hamburg’da noktalandı. Gezi
sırasında ziyaret edilen pek çok kültür noktasında Vestel ka-
Lider perakendeci
Vestel’den çıkar!
zananları “V” işareti yaptıkları fotoğraflarla keyifli tatillerini
ölümsüzleştirdiler. Vestel’in talihliler için Almanya’nın hava
koşullarını gözeterek hazırlattığı Vestel atkıları ise beğeni
topladı.
Konuya ilişkin açıklama yapan Vestel Ticaret Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Ergün Güler “Dünya Kupası
döneminde başlattığımız bu kampanyayla tüketicilerimizin
hem dünya standartlarında teknolojiye sahip bir televizyona
uygun fiyatlarla ulaşmalarını sağladık hem de Dünya Kupası
coşkusuna heyecan katarak onlara şampiyon ülkede çift kişilik bir tatil imkanı sunduk. Berlin’e bizimle gelen misafirlerimizin yüzündeki mutluluk, bize Vestellenmenin ne anlama
geldiğini gösterdi” ifadesine yer verdi.
2015, Vestel’de tüm birimlerin ortak perakende kültürü ile
buluşmasını sağlayacak eğitim seferberliğinin yılı olacak. Bu
hedeften yola çıkarak, “Türkiye’nin Lider Perakendecisi olmak” vizyonunun tüm Vestel çalışanlarıyla ve iş ortaklarınca
benimsenmesi için oluşturulan Vestel Perakende Akademisi,
Mağazacılık Grup Müdürlüğü altında kuruldu ve çalışmalarına başladı. Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi
iş birliği ile gerçekleştirilen Vestel Perakende Akademisi iş
süreçlerinin perakendecilik üzerine iyileştirilmesini ve şirkete perakende kültürünün aşılanmasını hedefliyor. Akademide, Vestel şirket yöneticilerinin ve çalışanlarının yanı sıra iş
ortakları, mağaza müdürleri ve saha satış ekipleri de eğitim
alacak.
Vestel Perakende Akademisi, sektörün lider perakendecisi
olmak adına gereken donanımı sağlamak hedefiyle Vestel
çalışanlarının, iş ortaklarının ve saha satış ekiplerinin ortak
hedeflere koşarken, ortak değerlere sahip tek bir yürek olmasını amaçlıyor.
Vestel “Yarn Bombing”
akımını çok sevdi
S
okaktaki objeleri ayırt etmeksizin rengarenk yünler
giydirirek yapılan “Yarn bombing” adlı sokak sanatı Vestel’e
ilham verdi. Bu akımdan yola
çıkarak Vestel, sembolü haline
gelen V harfini yılbaşı konseptiyle buluşturarak vitrinlerini
rengarenk yünlerle giydirdi.
Yılbaşı döneminde herhangi bir
Vestel ürünü satın alan müşterilere vitrin giydirmesinin devamı
algısı oluşturan 2015 berelerinden hediye etti.
Sevimli Madagaskar Penguenleri Zorlu’da
Robot Dünyası, Zorlu’da!
Z
Z
orlu Alışveriş Merkezi, 29 Kasım - 28 Aralık tarihleri arasında minikler için çok eğlenceli bir etkinliğe ev sahipliği
yaptı. Miniklerin heyecanla beklediği “Madagaskar Penguenleri” filminin vizyona girmesinin ardından sevimli penguenler, görevlerini tamamlayabilmek için Zorlu Alışveriş Merkezi metro katında minik ziyaretçilerle buluştu.
riyle teknoloji dünyasını keşfettiği hand motion, penguen kıyafetleri ile gerçekleştirdikleri kamufle oyunu, lazerlere değmeden çam ağacına ulaştıkları lazer koridoru ve kötü adam
ahtapotu yenerek hediyelere ulaştıkları laser tag de yer aldı.
Minikler, bu heyecanlı etkinlik sonunda penguen ajan törenine katıldılar.
Yılbaşı öncesi Zorlu’da minik ziyaretçiler birbirinden heyecanlı görevlerle keyifli anlar yaşadı. “Madagaskar Penguenleri” filminin gösterime girmesiyle beraber aynı isimli çocuk
etkinliğinde minikler, gizli ajan kimlikleri tasarladılar. Minik
ziyaretçilerin görevleri arasında aynı zamanda fotoğraf da
çektirdikleri hava dalışı ve penguen ajan kostümleri giyerek
lazerlere değmeden, alarmı çaldırmadan hediyeler kazandıkları bir oyun da yer aldı. Zorlu’da minikler için düzenlenen
etkinlikteki sürprizler bu oyunlarla sınırlı kalmadı. Minik
ajanların, zeki ajan Kowalski eşliğinde sadece el hareketle-
Mersin Linens mağazası açıldı
L
inens, 20 Kasım 2014’te açılan mağazasıyla Mersin’de ev
tekstili alışverişine yeni bir soluk getirdi. 880 metrekarelik
satış alanına sahip mağazada, ziyaretçilere uzman mağaza çalışanları rehberlik ediyor.
Açılışa özel fırsatlarla açılan Mersin Linens’te perde, nevresim,
yatak örtüsü, havlu, bornoz, sofra grubu ve aksesuar gibi farklı
ürün grupları aynı çatı altında yer alıyor.
Zorlu Tekstil Grubu’na Home&Tex Fuarı’nda büyük ilgi
Z
orlu Tekstil Grubu, Home&Tex Fuarı’na katılarak, TAÇ’ın
perde ve nevresim koleksiyonları ile ve Kristal’in ürün
gruplarını sergiledi. Zorlu Tekstil Grubu, CNR Expo’da 1922 Kasım 2014 tarihleri arasında, bu yıl ikincisi düzenlenen
Home&Tex Fuarı’nda yerini aldı.
Türkiye’nin lider ev tekstili markası TAÇ’ın, en yeni ürünlerinin
de aralarında olduğu perde ve nevresim koleksiyonları, Fuar
ziyaretçilerinden büyük ilgi gördü. Fuarda ayrıca, Kristal markasının ürün grupları da katılımcılara tanıtıldı.
orlu Center’ı 14-23 Kasım 2014 tarihlerinde ziyaret eden
çocuklar; Metro Katı’nda düzenlenen “Roboland” aktivitesi ile robot atölyesi ve renkli etkinliklere katıldı. Minikler
bir yandan eğlenirken bir yandan da bilim dünyasına yolculuk
yaptılar.
Zorlu Center’a gelen çocuklar, özel tasarlanan etkinlik alanındaki Roboland aktivitesi ile küçük birer bilim adamına dönüştü adeta. Hafta içi düzenlenen atölyede dinozor robotların
yapımı, hafta sonu gerçekleştirilen programda ise; robotlarla
ilgili beyin fırtınası, hayalindeki robot, Vibrobot yapımı, robot
dünyasına seyahat gibi bölümler yer aldı. Minikler, Roboland
kapsamında; glitter tattoo, robot boyama, robot konsol oyunu
gibi aktivitelerin yanı sıra hafta sonu robot kostüm karakterlerle fotoğraf çekime fırsatı da buldu.
78 kısa kısa
79
Zorlu Elektrik Sirha İstanbul’da indirimli elektrik
fırsatlarını anlattı
İzmirli 110 bin esnaf ve
sanatkara ucuz elektrik
Z
Z
orlu Elektrik, restoran, otel işletmeleri ve yiyecek-içecek
sektöründeki profesyonellerin Türkiye’deki büyük buluşması Sirha İstanbul 2014’te yer aldı. İstanbul’da 27-29 Kasım
arasında düzenlenen prestijli sektörel fuarda sektör temsilcileriyle buluşan Zorlu Elektrik, otel ve restoran hizmetleri veren
tüm sektörlerin artan ihtiyaç ve beklentilerine yanıt aradı.
orlu Enerji, elektrik tüketicilerinin hayatını kolaylaştırmaya devam ediyor. İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları
Birliği (İESOB) ile imzalanan “İndirimli Elektrik Protokolü”
çerçevesinde, esnaf ve sanatkarlar uygun koşullarda elektrik
alma imkanına sahip oluyor.
Zorlu Enerji, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB)
Ar-Ge Müdürlüğü’nün çalışmaları kapsamında 13 Ekim’de imzalanan indirimli elektrik protokolü, gider kalemleri yükselen
elektrik tüketimi olan esnaf ve sanatkarın elini rahatlatıyor.
Zorlu Elektrik ile İESOB’un imzaladığı protokol kapsamında,
130 TL ve üstü elektrik faturası olanlar için aylık yüzde 12’ye
varan net indirim uygulanacak. 1 Kasım 2014’ten itibaren geçerli olan protokolden 110 bin esnaf ve sanatkarın yararlanması bekleniyor.
İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen fuara yiyecek,
içecek, mutfak ve otel ekipmanları, kahve, pastacılık, gıda ve
ekipmanları gibi alanlardan geniş bir katılımcı profilinin yer
aldığı yaklaşık 10 bin ziyaretçi katıldı. Zorlu Elektrik yetkilileri,
yeme içme profesyonellerine, tüketim hacmi ve alışkanlıklarına uygun fiyat paketleri sayesinde tasarruf edebilecekleri,
maliyetlerini en aza indiren ödeme paketleri konusunda bilgiler verdi.
Edirne Merkez’de daha çok eve doğal gaz müjdesi
G
AZDAŞ, altyapı çalışmalarını planlandığı şekilde Edirne
Merkez’de tamamlayarak 19 Kasım’dan itibaren şebekeye verilen doğal gazla, daha çok Edirnelinin verimli ve
ekonomik ısınma imkanına sahip olmasını sağladı.
Edirne’ye doğal gaz tedariki hizmeti sunan GAZDAŞ, Merkez’deki mevcut ve yeni sokak ile caddelerin altyapı çalışmalarını tamamladı. Böylece çevre dostu, yanma verimi
yüksek, ekonomik ve enerji tasarrufu sağlayan yakıt olan
doğal gazla ısınma imkanı bulan Edirne’de kış daha güvenli
ve konforlu geçecek. Edirne Merkez ilçesinde Şükrüpaşa, İstasyon, Barutluk, Yeniimaret, Umurbey, 1.Murat, Sabuni, Yıldırım Hacısarraf, Kocasinan, Nişancıpaşa, Fatih, Karaağaç,
Yıldırım Beyazıd ve Çavuşbey Mahallelerinde yeni açılan ana
hat imalatları tamamlanırken, hatlar 19 Kasım itibarıyla devreye alındı.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan GAZDAŞ Edirne İşletme
Müdürü Cumhur Pekdemir, Merkez ilçesinde yaşayan Edirnelilerin doğal gazın avantajlarıyla tanışmasından büyük
mutluluk duyduklarını belirtti. Pekdemir, “Vatandaşlarımızın doğal gazın konfor ve ekonomisinden yararlanmalarını
hızlandırmak için bu bölgede titizlikle sürdürdüğümüz altyapı çalışmalarını hedeflediğimiz tarih itibarıyla tamamlıyoruz.
Bağlantı anlaşması imzalayan abonelerimizin servis kutularını teslim etmek üzere çalışmalarımız devam ederken, iç
tesisat ekiplerimiz yoğun bir şekilde gaz açımlarını sürdürüyor” ifadesine yer verdi.
Esnaf ve sanatkar odalarına başvurmak yeterli
Elektrik Piyasası Serbest Tüketici Yönetmeliği kapsamında aylık ortalama 130 TL elektrik tüketimi olan tüketiciler,
gerekli şartları yerine getirmeleri koşulu ile elektriklerini
diledikleri tedarikçiden satın alabilme imkanına sahip. Bu
kapsamda esnaf ve sanatkarların indirimli elektrik kullanabilmeleri için İzmir sınırları içerisinde bağlı oldukları esnaf
ve sanatkarlar odasına gerekli belgelerle birlikte başvurması
yeterli. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi için
0 (232) 482 02 62
numaralı telefondan İESOB Ar-Ge
Müdürlüğü ile görüşmek yeterli.
Zorlu Tekstil Grubu Heimtextil Fuarı’ndaydı
Z
orlu Tekstil Grubu, dünyanın en büyük uluslararası ev tekstili fuarı Heimtextil’de 2015 yılında da yerini alarak, koleksiyonlarıyla büyük beğeni topladı. Ev tekstilinin modasını belirleyen öncü marka TAÇ’ın Perde Koleksiyonu ve Korteks’in
yanı sıra Zorlu Tekstil Grubu’nun bilinen en özgün, uluslararası
markalarından biri olan Valeron’un 2015 Koleksiyonu da fuar
ziyaretçilerine tanıtıldı. Grup, güçlü tasarım ekibi ile ortaya çıkardığı özgün tasarımları, ürün çeşitliliği ve kalitesi ile fuarda
büyük beğeni topladı. Her yıl düzenlenen Heimtextil Fuarı’na
tüm dünyadan, yüzlerce firma katılarak, ürünlerini uluslararası
bir ortamda sergileme imkanı buluyor. Tekstil sektörü profesyonellerinin uluslararası bakış açısı kazanmaları ve rekabet
ortamlarını incelemeleri amacını güden fuarda; yer, duvar ve
pencere dekorasyonundan, yatak ve masa örtüsüne kadar her
türlü ev tekstili ürünü yer alıyor. Çeşitli forumların da yer aldığı
fuar süresince izleyicilere ve katılımcılara yeni ürünleri tanıma,
tasarımcılarla tanışma ve sipariş verme fırsatı da sunuluyor.
Vestel, CIPS Sertifikası
almaya hazırlanıyor
V
estel, merkezi satın alma bölümü için CIPS sertifikası
almak üzere çalışmalarına başladı. Sertifika, Vestel’in
satın alma ve tedarik yönetiminde ulaştığı mükemmelliğin
de göstergesi olacak.
Vestel, dünya çapında prestije sahip olan Chartered Institute of Purchasing & Supply (CIPS - Satın Alma ve Tedarik
Enstitüsü) Kurumsal Sertifikası’nı almak üzere başvuruda
bulundu. 21 Ekim’de yapılan başvurunun ardından mükemmelliğe ulaşmak için çalışmalar başladı.
Bu sertifikayla Vestel Merkezi Satın Alma Bölümü, uluslararası alanda en iyi uygulama örneklerinden biri olduğunu da
kanıtlamış olacak.
Vestel, sertifikayı almak için; satın alma süreçleri, liderlik
ve organizasyon, strateji, insan, süreç ve sistemler, performans ölçümü ve yönetimi olmak üzere 5 ana grupta ve 110
farklı kriterde CIPS tarafından değerlendirilecek.
Vestel, bu sürecin bir parçası olarak tedarik zincirinde mükemmelliği hedefleyen bir projeyi uygulamaya koydu.
Booking.com’dan Zorlu Grand Hotel’e Mükemmellik Ödülü
Z
orlu Gayrimenkul’un önemli yatırımlarından Trabzon’da
bulunan Zorlu Grand Hotel, dünyanın sayılı turizm, otel
arama sitelerinden Booking.com tarafından 2014 Konuk Değerlendirmelerinde “Mükemmellik Ödülü”ne layık görüldü.
Bu ödül, 21 Aralık 2014’te, saat 23:59 itibarıyla sitede görülen
genel konuk değerlendirmesi puanını ifade ediyor. Her gün
Booking.com üzerinden 750 bin ve üzerinde geceleme rezervasyonu yapılıyor. Booking.com web sitesi ve uygulamaları,
hem eğlence hem de iş dünyasının tercihi. 1996’da kurulan
Booking.com B.V., Booking.com aracılığıyla küçük aile pansiyonlarından executive daireler ve beş yıldızlı lüks otellere
kadar her tür konaklamada en iyi fiyatı garantilemesiyle tanınıyor. Bu açıdan gezginlerin favorisi olurken otellere de pazarlama açısından önemli avantajlar sağlıyor. Genel merkezi
Hollanda Amsterdam’da bulunan Booking.com B.V. dünya
çapında 60’tan fazla ülkede 150 ofis tarafından destekleniyor.
Girişimin sahibi ise The Priceline Group.
CIPS, satın alma ve tedarik zinciri yönetiminde dünyanın en
saygın ve lider organizasyonu kabul ediliyor. Enstitü, satın
alma ve tedarik zincirinde başarı, yetkinlik ve entegrasyonu geliştirmeyi amaçlıyor. 1932 yılında İngiltere’de kurulan
enstitünün, 150’den fazla ülkede yaklaşık 100.000 üyesi
bulunuyor.
CIPS Kurum Sertifikası şirketlere şu yararları sağlıyor:
• Dünya standartlarında bir satın alma ve tedarik zinciri
oluşturmak için kademeli yol haritası
• Verimli, etkin ve ekonomik çalışma biçimi
• Maliyetlerin düşürülmesi
• Riskin belirleme, yönetim ve azaltılması faaliyetlerinin
güçlendirilmesi
• Performans ölçümü ve yönetimi yoluyla kontrolün artırılması
• Kredibilite ve saygınlığın artırılması
• Güçlü bir paydaş ilişkisi kurulması
• Satın alma ve tedarik personelinin moral ve motivasyonunun artırılması
• Güçlü ve etik bir yaklaşım oluşturulması
80 kültür-sanat
Kökler, Yollar ve Yitik Benler
Yazar: Susanna Tamaro
Yayınevi: Can Yayınları
Susanna Tamaro’nun yirmili
yaşlarında kaleme aldığı ve
bugüne dek yayımlanmamış ilk romanı Kökler,
Yollar ve Yitik Benler, bir yol öyküsü. Roma’da
yaşayan bir gencin Illmitz’e, Avusturya’nın
Macaristan sınırında bulunan ufak bir köye gidişinin ve orada deneyimlediklerinin öyküsü...
Bunun da ötesinde, kimi zaman sancılı bir iç
hesaplaşmaya dönüşen bir içsel yolculuk...
Kendi varoluşunu anlamlandırma çabasındaki bir gencin, köklerinin ve kökleriyle birlikte
kendi benliğinin izini sürdüğü bir arayış... Çocukluk ve yetişkinlik, yaşama veda edenler ve
hayatta kalanlar, düşler ve gerçekler, korkular
ve umutlar...
Cihan
Birsen Tezer
Müzikle tanışması ortaokul yıllarına rastlıyor
Birsen Tezer’in. Okul orkestralarındaki solistlik deneyimi, 82-83 yıllarında katıldığı Milliyet
Liselerarası Müzik Yarışmalarında aldığı dereceler, bundan sonraki yaşamında müziğin
önemli bir yer tutacağını belli eder nitelikteydi. 1984 yılında İ.T.Ü Türk Musikisi Devlet
Konservatuarı’na girdi. 1998 yılında Bülent
Ortaçgil’in ‘Light’ adlı albümünde Ortaçgil’le
bir düet yaptı. 2009’da ise bu albümü piyasa
çıkardı ve aradan beş yıl geçmesine rağmen
2014’ün en çok satanları arasında yer almaya
devam ediyor.
81
Ve Dağlar Yankılandı
Yazar: Khaled Hosseini
Yayınevi: Everest Yayınları
Kafamda Bir Tuhaflık
Yazar: Orhan Pamuk
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Abim Deniz
Yazar: Can Dündar
Yayınevi: Can Yayınları
Osmanlı’da Bir İngiliz Gelin
Yazar: Tülün Yalçın
Yayınevi: Yeditepe Yayınevi
İngiltere’den 1897 İstanbul’una bir aylığına gelen
Nellie’nin hayatı, Mehmet Ali Bey’le tanışmasıyla birden bire değişir. Büyük bir aşkla birbirine bağlanan bu iki genç, kısa sürede evlenirler. Bir Osmanlı konağına yerleşen Neillie,
yeni ailesinin fertlerini tanımaya, tamamen
yabancı olduğu bu kültüre alışmaya çalışır. Bir
süre Halep’te de yaşayan genç çift, çocuklarıyla birlikte mutlu bir beraberlik sürerler. Ancak
önce Balkan Savaşları, ardından da I. Dünya
Savaşı’nın patlak vermesi ile Osmanlı’nın en
zor günlerine tanıklık edeceklerdir. Cumhuriyetin ilk yıllarında ise rüzgâr bu defa onları
Fransa’ya savuracaktır.
Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi
Yazar: Peter Toohey
Yayınevi: Doğan Kitap
Gece vakti, çölü bir el arabasını çekerek geçen bir baba.
Arabanın içinde annesiz iki çocuk; iki kardeş;
biri kız, biri erkek. Küçük Peri için ağabeyi
Abdullah, ağabeyden çok öte. On yaşındaki Abdullah’a sorsanız Peri, her şey demek.
Köylerinden Kâbil’e varmak için çıktıkları yolculuğun sonunda aileyi yürek parçalayıcı bir
son bekliyor. Fakat aslında bu bir son değil...
Kardeşlerin başlarına gelenler -yakın ya da
uzak- ilişki kurdukları tüm insanların hayatlarında nesiller boyu yankılanacak... Ve Dağlar
Yankılandı, bizi biz yapan değerler üzerine
düşündüren, ustalıkla yazıldığını her bölümde
yeniden kanıtlayan bir roman.
Aşkta insanın niyeti mi daha
önemlidir, kısmeti mi? Mutluluk veya mutsuzluğumuz bizim seçimlerimize mi bağlıdır, yoksa bizim dışımızda mı gelişip başımıza gelirler? Kafamda Bir Tuhaflık
bu sorulara cevap ararken aile hayatıyla şehir
hayatının çatışmasını, kadınların ev içlerindeki öfke ve çaresizliklerini resmediyor.
Kafamda Bir Tuhaflık, hem bir aşk hikayesi
hem de modern bir destan. Orhan Pamuk’un
üzerinde altı yıl çalıştığı roman, bozacı Mevlut
ile üç yıl aşk mektupları yazdığı sevgilisinin İstanbul’daki hayatlarını hikaye ediyor.
Say Plays Say
Melihat Gülses Ghada Shbeir
43. İstanbul Müzik Festivali’nin
programı belli oldu
Türk müziğinin en önemli seslerinden Melihat Gülses ve Arap dünyasının yıldızı Ghada
Shbeir, 05 Mart 2015’te TİM Show Center’da
muhteşem bir düet performansa imza atacaklar.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV)
tarafından düzenlenen festival 31
Mayıs - 29 Haziran tarihleri arasında
gerçekleştirilecek. Festivalin bu yılki
teması “Kültürel Manzaralar” olacak.
Geçtiğimiz yıl “Pazar Klasikleri” adı
altında büyük ilgi gören ücretsiz açık
hava konser serileri, bu yıl “Hafta
Sonu Klasikleri” olarak müzikseverlere ulaştırılacak. Festival dahilinde
600’e yakın yerli ve yabancı sanatçı
İstanbul’da ağırlanacak. İstanbul Müzik Festivali konserlerinin biletleri 14
Şubat Cumartesi gününden itibaren
satışa çıkıyor.
Fazıl Say
Fazıl Say hayranları bu albümü tutkuyla dinleyecek. Aşık Veysel’in Kara Toprak’ı gibi herkesin yakından tanıdığı parçaların yanı sıra
Nazım, Bodrum, Paganini Jazz, Ses, Kumru
gibi birbirinden keyifli parçalar bu albümde
yer alıyor.
Şef Necip Gülses’in özel olarak oluşturduğu
25 kişilik orkestra ve koro eşliğinde sahne
alacak olan iki dev sanatçı, kendi özel repertuarlarının dışında, bilhassa 1950-1980’li yılların arasında Arap dünyasında ve ülkemizde ünlenmiş olan Arap ve Türk bestecilerin
eserlerini birlikte seslendirerek, izleyenlerine farklı ve renkli bir gece yaşatacaklar.
“Bu kitapta Deniz’in durgun,
fırtınalı, eğlenceli, dalgalı
hallerini ve yer yer derinliklerini bulacaksınız.
Neden bugün hâlâ on binlerce çocuğun adında yaşadığını, her kesim tarafından sevilip sayıldığını, ölüm yıldönümlerinde nasıl olup da
her yıl biraz daha büyüyen kalabalıklar toplandığını, her direnişte, her mitingde isminin
niçin ısrarla anıldığını anlayacaksınız. Bugüne
kadar özenle saklanan fotoğraflar, mektuplar
ve belgeler, Can Dündar’ın deneyimli gazeteciliği ve Deniz’in yıllarca sessiz kalan kardeşi
Hamdi Gezmiş’in tanıklığıyla birlikte ilk defa
bu kitapta gün yüzüne çıkıyor.
Peter Toohey edebiyattan
sanata ve modern tıbbi araştırmalara kadar geniş bir yelpazede ustalıkla
dolaşıp hiç mi hiç sıkmayan bir tarihi konu ediyor. Her şeyin bir tarihi var. Düşüncelerin, alışkanlıkların, doğaüstü varlıkların, gizlice sevdiğimiz, korktuğumuz şeylerin aşina olunan
ama bilinmeyen tarihi. Başrolünde savaşların,
devletlerin, büyük adamların olmadığı bir tarih. Karşınızda yepyeni bir dizi: Renkli Tarih!
Can sıkıntısının tarihi olur mu? Peter Toohey’e
göre bal gibi olur… Çocukça görülen can sıkıntısı tarih boyunca farklı kültürlerde, farklı
adlarla var oldu...
Güvercinler Havalanırken
Yazar: Melinde Nadj Abonji
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Köklerinden
koparıldıktan
sonra yeni bir ülkeye, farklı bir
topluma uyum sağlamış gibi görünürken, aslında hiçbir yere kök salamamanın anlatıldığı otobiyografik bir roman... Romanın kahramanı Ildiko ile kız kardeşi Nomi iki farklı dünya arasında
büyür. Bir yanda göçmen ailenin İsviçre’de
işlettiği kafe ve orada günbegün yaşanan irili
ufaklı eziyetler, öte yanda eski memleket, oradaki akrabalar ve küçük sırlar. Kızların sevgili
büyükanne ölünce memleketle ilişkiler giderek
zayıflar. Kısa süre sonra da Balkanlar’da savaş
patlak verir ve çocukluğun özlemle anılan kasabası sonsuza dek yitirilir. Zamanda ve mekanda
yepyeni sınırlar oluşur.
Exodus: Tanrılar ve Krallar
Yönetmen: Ridley Scott
Oyuncular: Christian Bale, Joel
Edgerton, Aaron Paul
Tür: Epik, Aksiyon
Ünlü yönetmen Ridley Scott’ın yönetmenliğini yaptığı film, Hz. Musa’nın hayatının önemli
dönüm noktalarını konu ediniyor. Tevrat’ın
bazı bölümlerinden esinlenerek yazılan hikaye, Musa’nın doğumu ve Mısır kraliyet ailesi
tarafından evlat edilişiyle başlıyor. Sonrasında ise firavuna baş kaldırıp Mısır’da köle olarak çalıştırılan İbraniler’i serbest bırakılmasını
sağlamasıyla başlayan ve ölümüne kadar geçen sürece odaklanıyor.
Gece Uyurken
Yazar: Eren Aysan
Yayınevi: Can Yayınları
O zamanlar hayatımda yalnızca cennete giden yollar
kutsaldı. Oysa sen babamla birlikte, cenneti
yeryüzüne indirecek çok özel kutsal bir yol
inşaatında çalışıyordunuz. Hiç ses çıkarmadan aşağılanmayı, yoksulların sürekli küçümsenmesini tersine çevirecek devasa bir
projenin anahtarını elinizde tutuyordunuz.
Eren Aysan’ın çok boyutlu romanı Gece Uyurken, görünürde genç bir kızın Amerika’daki
eğitimini bitirdikten sonra yurda dönüşü sırasında aklından geçirdiklerini anlatıyor bize.
Ama geçmiş öyle tuzaklar kurar ki bazen, onu
düşünmeye başladığımız zaman gerçeklikten
kopuveririz...
Mandıra Filozofu
Yönetmen: Müfit Can Saçıntı
Oyuncular: Ayda Aksel,
Rasim Öztekin
Tür: Komedi
Mustafa Ali’nin içinde yaşadığı dünya düzenine karşı koyduğu tavır, onu Muğla’nın Çökertme köyünün yakınlarında, ıssız bir kulübede
yaşamaya kadar götürür. Felsefe bölümü mezunu olan Mustafa Ali burada doğayla iç içe,
modern hayatın getirisi olan her şeyden uzak
bir yaşam sürer. Çalışmaya ise kesinkes karşıdır. Cavit ise kurnaz ve çalışkan bir işadamıdır ve yeni projesi için Çökertme köyüne gelir.
Amacı Mustafa Ali’nin arazisini satın alıp yerine kazanç getirecek bir otel yaptırmaktır.
82 english summaries
83
Making dreams come true
“A” Quality Sustainability Report
Z
orlu Energy Group published the Sustainability Report
that shows corporate responsibility efforts towards improvement of environmental, economic and social impacts of
group companies and the relationship between energy, environment and economy.
Zorlu Energy Sustainability Report received “A” level implementation approval from the Global Reporting Initiative
(GRI).
Having increased the share of domestic and renewable
resources in the total installed power of Turkey to 42%
with 622 MW (which corresponds to an increase by 7%)
in 2013 when compared to the previous reporting term,
Zorlu Energy Group allocated TRY 1.2 million for projects
developed for the protection of environment in 2012-2013
period.
The investment amount is further allocated as follows: 55%
for preservation and development of bio-diversity and habitat; 26% for environmental impact assessments; 12% for
Z
orlu Holding executives gathered in Çeşme between
December 12th and 14th, in order to evaluate the year
2014 and share their plans for the year 2015 under the
slogan, “the Future is Built by Dreams”. Zorlu Holding Chairman Ahmet Zorlu, Zorlu Holding Co-Chairman Zeki Zorlu and
members of Zorlu Family also participated the Annual Executives Meeting, which took place with the participation of
600 executives.
Current status and goals regarding the holding companies
are as follows:
The first day of the assembly started with the trends presentation titled “2023 and beyond” by Tanyer Sönmezer, Management Centre Turkey (MCT) CEO. In his presentation, Mr.
Sönmezer emphasized the fact that customization, simplicity
and speed have become important values regarding today’s
products and services.
• Zorlu Energy Group currently operates seven natural gas
power plants, seven hydroelectric power plants, two wind
power plants and two geothermal power plants for electricity generation. The construction of Dorad Natural Gas Cycle
Plant in Israel with a capacity of 840 MW is completed. Construction was started in 2010. Turbine contract is signed for
Rotor 2 wind power plant. The commissioning of the power
plant is expected to take place in the second half of 2016.
The keynote speech was given by Ömer Yüngül, Zorlu Holding CEO. Mr. Yüngül stated that the combined turnover of
Zorlu Holding has been TRY 13 billion 690 million in 2014,
which was TRY 9 billion 357 million in the previous term. Mr.
Yüngül also stated that 86% of the exports of Vestel Group of
Companies and 84.3% of the exports of Vestel Textile Group
were made to Europe. Zorlu Holding aims at reaching to a
combined turnover of TRY 17 billion in 2015.
• Zorlu Gayrimenkul has plans for two important projects in
2015, one in Konak, İzmir and the other in Alaçatı, İzmir. Zorlu Konak is planned to be constructed on an area of 770 decares. The construction will begin as soon as the registration
process is completed.
• Zorlu Natural Gas Group is the only group in the industry
that fulfills all its obligations. For this, the group has made
an infrastructure investment worth USD 300 million. Natural gas is delivered to 855,000 consumers, 450,000 of which
actively uıse natural gas. The number of natural gas users is
expected to be 510,000 in 2015.
• Korteks plans to focus on environmentally-friendly products in 2015. It is planned to obtain EPD certificate for this
purpose. The company will also focus on products such as
soundproof curtains and a special yarn that gives a feeling of
three dimension to fabric.
• Zorluteks will focus on sustainability in 2015.
• Vestel expects a growth of 52% in electronics in 2015. The
growth expectations for white goods is 14%. It is anticipated
that Vestel Trading will grow by 20% and Vestel Marketing
by 56%.
• Vestel will introduce innovations in the fields of tablets,
professional displays and LED lighting. 2015 will also see the
introduction of ultra high definition (UHD) displays and UHD
Curve displays.
• Following the investment in 2007, Meta Nikel Processing
Plant in Gördes, Manisa has now completed its test production processes.
measures to preserve water supplies; and 7% for waste management.
Sinan Ak, Zorlu Energy General Manager, gave a statement
about the subject and said, “We are increasing our production by taking the energy-environment interaction into account while fulfilling our financial obligations towards our
investors and shareholders; and carry out our activities in
accordance with our social and environmental responsibilities”.
The Group defines sustainable energy as “meeting the
energy demands and expectations of today without compromising the resources to be used by the future generations
and without causing irreparable environmental damages”.
The report was issued on the basis of GRI G3.1 Sustainability
Reporting Guidelines and GRI EUSS – Electric Utilities Sector
Supplement as well as Environmental and Social Sustainability Performance Standards of International Finance Corporation (IFC).
Your Mobile Assistant is ready for you
I
n December 2014, Vestel has introduced the Mobile Assistant App for convenience to users and to enhance the
product experience. Being available in Android and iOS platforms, Vestel Mobile Assistant App enables users to send
their requests and chat with representatives by using the
“Live Support” module.
Once logged in, users are able to add their Vestel products
to the app from “My Products” field. The added products appear in “My Products” field where it is possible to display
products, warranty periods, specifications, user manuals
and product demo videos.
Users may find the latest Vestel offers in “Special Offers”
menu. Products displayed in this menu can be purchased
from Vestel E-Store with just one click.
Stores option shows the nearest Vestel stores on the map
based on the current location of users.
Live Support module is designed to provide users with the
fastest service possible. This field enables Live Chat with the
support operator after selecting “Support topic”. It is also
possible to call 44 44 123 Call Center phone with just one
touch of a button.
“My Requests” option under the Support field enables users
to create, submit and follow-up the answers to requests related to products, Vestel and more.
Consumer Rights section is another informative field that
users can access.
Mobile Assistant Membership: Users may sign-up or sign-in
to Mobile Assistant by using their current Vestel E-Store user
names and passwords.
84 english summaries
Unlimited patterns, unlimited
colors for linens with digital
printing…
Opinion leader of the energy market
T
he Turkish energy market rapidly changes. Our country
hosts many national and international congresses and
conferences in order to discuss the priorities for a transformation that will serve to both economic and ecologic sustainability. Participating in these activities, Zorlu Energy Group
acts as an opinion leader in the energy market.
Wind power is an important component of the energy policies of Turkey in conjunction with the national target for
the year 2023. This subject was discussed in TÜREK 2014
Wind Power Conference organized by Turkish Wind Energy
Association (TÜREB). Yağmur Özdemir, Zorlu Energy Assistant General Manager, delivered a speech at the session
entitled “Position of Turkey with regards to wind power
markets of the Middle East, Africa and Europe” and stated
that the most important problem in wind power industry is
financing.
B
ringing all the beauty of nature to your bedrooms, TAÇ
Colorful Linen Collection offers the most vivid colors
thanks to digital printing method. Preserving the freshness
and vividness for long years, TAÇ products are the results of
R&D efforts and investments made by Zorlu Textile by closely monitoring the global digital printing developments for
almost 15 years.
The vividness and the sense of reality of the patterns of Taç
Colorful Linen Collection are directly related to digital textile
printing techniques employed by TAÇ.
Today, digital printing enables creation of many colorful designs for all brands of Zorlu Textile. Everything is printable
with digital printing machines. Customer requirements must
be very carefully analyzed to be able to offer them the best
products. Using their experience also in new practices in the
printing technology, Zorlu Textile Group pushes the limits of
the technology to meet customer requirements. Zorlu Textile group pushes the limits of technology to meet consumer
demands.
The annual production of global traditional textile printing is
approximately 30 billion square meters. Estimations suggest
that the digital printing market will expand to 3 billion square meters in 2018. But, this expansion may be even bigger.
Therefore, the global goal of Zorlu Textile Group is to follow
all innovations and reach to an annual production level of
200,000 square meters in 2018.
Another important industrial event was the Atlantic Council
Energy and Economy Summit in Istanbul, which took place on November 20-21. Zorlu Energy Group was one of the
sponsors. The theme of the sixth annual summit was “Doing
Business in Turbulent Times” and took place with the partici-
pation of many foreign state ministers and prime ministers in
addition to leaders that shape the energy world.
C
As a renewable energy source, the future of geothermal
energy was discussed during the Geopower Conference in
Istanbul on December 4-5. One of the main sponsors of this
event was Zorlu Energy. Ali Kındap, Zorlu Energy Assistant
General Manager, delivered a speech explaining the construction and operation processes of Kızıldere II Geothermal
Power Plant, which is one of the most important integrated
plants on a national and global scale.
Zorlu Center continues to bring joy
H
akan Tomar, General Manager of Zorlu Shopping Mall, is
responsible for every single detail of the shopping mall.
Zorlu Shopping Mall has brought a new color, a new dimension to Istanbul’s city life since the beginning. Here is what
Mr. Tomar thinks about it: “Zorlu Shopping Mall is like a new
town square with indoor and outdoor functions surrounded
by the rich flora of the Bosphorus. The shopping mall is appealing to all sorts of visitors from colorful stores to highend restaurants that established their very first branches
in Turkey such as Eataly, Jamie’s Italian and Tom’s Kitchen.
Zorlu is a living space that consists of five different functions including Raffles Hotel, Performing Arts Center, Offices,
Residences and Shopping Mall. Zorlu Shopping Mall is the
host of many high-end brands, all of which have never had
stores in Turkey. Apple is one of them. They brought their
iconic cube store concept of New York to their very first store
in Turkey.
After the opening in the last quarter of 2013, we have managed to increase the number of shopping mall visitors rapidly
and this helped us feature many targeted successful events
in 2014. Performing Arts Center housed more than 800 performances in a year. We have organized many special events
in the summer season, for which our customers and tenants
gave positive feedback. We have entertained more than 5000
little guests with more than 70 events designed for kids throughout the year. We are planning to feature extraordinary
and remarkable events in 2015. These include more than 80
events for children and more than 100 events for adults.
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K

Benzer belgeler

İndir - Zorlu Holding

İndir - Zorlu Holding K: 4 D: 4 34397 Zincirlikuyu-İstanbul Tel: 0212 347 70 70 Faks: 0212 347 70 77 e-mail: [email protected] web: www.indeksiletisim.com

Detaylı

kurumsal girişimcilik

kurumsal girişimcilik Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. ABD’de Digital Microwave Corp. ve Cellnet Technology Inc. adlı şirketlerde Ar-Ge grup yöneticiliği yaptı. Halen Vestel Şirketler Grubu’nun Ar-Ge çalışmalarını yürüte...

Detaylı

Zorlu Grubu, tüketicinin nabzını tutuyor

Zorlu Grubu, tüketicinin nabzını tutuyor Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. ABD’de Digital Microwave Corp. ve Cellnet Technology Inc. adlı şirketlerde Ar-Ge grup yöneticiliği yaptı. Halen Vestel Şirketler Grubu’nun Ar-Ge çalışmalarını yürüte...

Detaylı