buraya - Kocaeli Üniversitesi | Mühendislik Fakültesi Kimya

Transkript

buraya - Kocaeli Üniversitesi | Mühendislik Fakültesi Kimya
KOCAELİ ÜNVERSİTESİ
MÜHENDSİLİK FAKÜLTESİ
KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
LABORATUVAR GÜVENLİĞİ
EL KİTABI
(Revizyon 3)
KOCAELİ, 2015
İÇİNDEKİLER
SAYFA NO:
1. Laboratuar Güvenliği
1
2. Kimya Laboratuarlarında Güvenlik
2
2.1. Genel Kurallar
2
2.2. Göz Koruması
3
2.3. Yangın ve Patlamalar
3
2.4. Cam Eşya Kullanımı
4
2.5. Kimyasal Madde Kullanımı
5
2.6. Kimyasal Atıklar
8
2.7. Sıkıştırılmış Gazlar
9
2.8. Kaynaklar
3. Laboratuarlarda Alet/Ekipmanının Kullanımında Uyulması Gereken Kurallar
10
11
3.1. Hava Hatları
11
3.2. Puar
11
3.3. Süzme Seti
11
3.4. pH Metre
11
3.5. Etüv/Fırın
12
3.6. Hassas Terazi
12
3.7. Çeker Ocak Kullanımı
12
3.8. Geri Soğutucu Sistemi
12
3.9. Su Banyosu
13
3.10. Spektrofotometre
13
3.11. Mikroskop
13
4. Basınçlı Gaz Tüpleri ile Çalışma
14
5. Kimyasal Maddelerin Tanımlanması ve Etiketlenmesi
15
5.1. Etiketler
15
5.2. Malzeme Güvenlik Bilgi Formu (MSDS)
15
6. Kimyasal Tehlikelerin Kontrolü
6.1. Bazı Kimyasalların Özellikleri
7. Fiziksel Tehlikelerin Kontrolü
7.1 Ergonomi
16
17
20
21
7.2. Gürültü
21
7.3. İyonlaştırıcı Işınlar ve İyonlaştırıcı Olmayan Işınlar
22
7.4. Termal Konfor
22
7.5. Aydınlatma
22
8. Biyolojik Tehlikeler
23
9. Kimyasal Maddelerin Depolanması
23
10. Kişisel Koruyucu Ekipmanlar
25
10.1. Göz Koruyucuları
26
10.2. Solunum Yolu Koruyucuları
26
10.3. Gövde Koruyucular
26
11. Acil Eylem Planı
26
11.1. Acil Durum Haberleşme İşaretleri
28
11.2. Çıkış Yolları
29
11.3. Acil Durum Ekipmanları
29
12. Atık Yönetimi
30
12.1. Katı Radyoaktif Atıklarla İlgili Uyulması Gerekli Hususlar
31
12.2. Sıvı Radyoaktif Atıklarla İlgili Uyulması Gerekli Hususlar
31
12.3. Gaz Halindeki Radyoaktif Atıklarla İlgili Uyulması Gerekli Hususlar
32
13. Kaynaklar
33
EK-1 Acil Durum Planı
34
EK-2 İlk Yardım Kuralları
36
EK-3 Birbirleri ile Temas Etmemesi Gereken Kimyasallar
39
EK-4 Kimyasal Maddelerin Sınıflandırılması
41
TABLO LİSTESİ
SAYFA NO:
Tablo 6.1. Bazı Peroksitlerin Riskleri
19
Tablo 9.1. Kimyasal Madde Depolama Matrisi
24
Tablo 11.1. Kullanılan Renkler ve Anlamları
28
Tablo A: Acil Durum Planı
34
Tablo B: Birbiri ile temas etmemesi gereken kimyasallar
39
Tablo C: İnsan Sağlığına Zararlı Kimyasallar
44
Tablo D: GHS Piktogramları ve Tehlike Sınıfları
45
Tablo E: Akut Oral Toksikoloji
46
Tablo F: Taşıma Piktogramları
47
1. LABORATUVAR GÜVENLİĞİ
UYARI
Bu kitapçıktaki bilgiler güvenilir ve bu konu üzerinde en doğru olduğuna inanılan
kaynaklardan yararlanılarak hazırlanmıştır. Bu rehber kimya laboratuarlarında güvenli
çalışmalar için temel kuralları sağlamayı amaçlamaktadır, ancak bu dokümanın gerekli bütün
uyarı ve önlemleri içerdiği veya başka ve ek bilgilerin ve önlemlerin gerekli olmayacağı
düşünülmemelidir.
ÖNSÖZ
Bu kılavuz öncelikle kimya ve kimya mühendisliği laboratuarlarında çalışacak öğrenciler için
hazırlanmıştır. Bu kitapçıktaki bilgileri öğrenmeniz önemle önerilir. Önerilen bu kurallara
uymak sizi olası ciddi kazalardan ve yaralanmalardan koruyacaktır. Öğreniminiz sırasında,
laboratuar çalışmalarında edindiğiniz bu alışkanlıklar bütün kariyeriniz boyunca sizinle
birlikte olacaktır.
Bu kitapçıkta bahsedilen konuların hepsi çalışmalarınız esnasında karşınıza çıkmayabilir.
Ancak bu bilgiler ilerde yararlı olabilir. Bu kitapçık öğreniminiz sırasında karşınıza
çıkabilecek her konuyu ve durumu kapsamak üzere hazırlanmamıştır. Umuyoruz ki burada
verilen kurallarla, dersi veren veya çalışmalarınızı yönlendiren hocalarınızın yardımıyla ve
sizlerin mantıklı duyarlılığınızla laboratuar çalışmalarınız güvenli deneyimler olacaktır.
Rehberin içeriği hakkındaki, önerilerinizi veya eklenmesi gerektiğine inandığınız konuları
laboratuar sorumlularına iletirseniz seviniriz.
1
2. KİMYA LABORATUVARLARINDA GÜVENLİK
2.1.Genel Kurallar
1- Laboratuarda hiçbir zaman el kol şakalaşması yapılmamalı ve oyun oynanmamalıdır.
2- Laboratuarda çalışıldığı sürece gözü koruyucu bir cihaz (gözlük, yüz maskesi gibi)
takılmalıdır.
3- Daima kapalı ayakkabı ve önlük giyilmelidir.
4- Tehlike anında kullanılması gerekebilecek cihazların yeri ve kullanılışı öğrenilmelidir.
Örneğin güvenlik duşu, yangın söndürücüsü, çıkış kapıları, yangın alarmı ve ilk yardım
çantası.
5- Laboratuarda hiçbir zaman koşulmamalıdır.
6- Geçiş bölgeleri engel teşkil edecek şeylerden arındırılmalıdır.
7- Palto, ceket, çanta vs. gibi şeyler laboratuar tezgâhlarının üzerine veya yanına
konulmamalıdır.
8- Laboratuarda yemek, içmek ve cam laboratuar malzemesini bu amaçla kullanmak tehlikeli
ve yasaktır.
9- Deneye başlamadan önce bütün kurallar ve deney föyü dikkatle okunmalıdır.
Anlamadığınız hususlar sorularak öğrenilmelidir.
10- Lisans öğrencilerinin izinsiz deney yapması yasaktır.
11- Deneyinizin başından hiçbir nedenle ayrılmamanız gereklidir.
12- Bütün kazaları dersin hocasına veya danışmanınıza derhal bildirmelisiniz.
13- Sıvı dökülen yerleri ve şişe kenarlarını hemen siliniz.
14- Zehirli buharları ve gazları içinize çekmekten kaçınınız. Bu tür maddelerle çalışırken çeker
ocakları kullanınız.
15- Deney düzeneğini daima tezgâhın gerisine doğru bir yere kurunuz. Böylece herhangi bir
nedenle yerinden oynayıp üzerinize veya yere düşmesi önlenmiş olur.
16- Laboratuar çalışması sonunda düzeneği ve çalışma alanını temiz bırakınız.
17- Kimyasal maddeleri hiçbir zaman laboratuar dışına çıkarmayınız.
18- Laboratuar dahilinde kesinlikle sigara içmeyiniz.
19- Kullanılan kimyasal maddelerin alev alabilirliği, reaktifliği, korozifliği ve toksikliği
hakkında bilgi edininiz.
20- Laboratuar çalışmaları sırasında uzun saçlar toplanmalı ve sarkan giysiler giyilmemelidir.
2
21- Pipetleri ağzınızla kullanmayınız ve sifon maksadıyla ağızla sıvı çekmeyiniz.
22- Laboratuarda yalnız çalışmamaya gayret ediniz. Bunun mümkün olmadığı durumlarda
yakınınızdaki laboratuarlarda çalışanları ve/veya bina güvenlik görevlisini yalnız
olduğunuz konusunda uyarınız.
2.2. Göz koruması
Deney yapılan bir kimya laboratuarında çalışan her öğrenci, hoca, danışman ve ziyaretçi
muhakkak göz koruyucu bir cihaz takmalıdır.
Kimyasal maddelerle çalışan kişilerin takması gerekli göz koruma cihazı gözü hem sıçrayan
kimyasal maddelerden hem de uçan parçacıklardan (örneğin kırık cam parçaları) koruyacak
nitelikte olmalıdır. Bu şartları sağlayan minimum göz koruması yanları hava alabilecek
şekilde kapalı gözlüktür. Yüzü ve boyunu da korumak amacıyla gözlüğün üzerine bir yüz
maskesi de takılabilir.
2.3. Yangın ve Patlamalar
Yangın, bir kimya laboratuarında karşılaşılabilecek en büyük tehlikelerden biridir. Hemen
hemen bütün organik çözücülerin buharları alev alıcıdır. Bu buharların alev almasını
önlemek için bütün organik çözücüler kapalı kaplarda muhafaza edilmeli ve açık alevden,
ısıtıcılardan ve elektrik kıvılcımlarından uzakta tutulmalıdır.
Kendi güvenliğiniz için sarkan giysiler giymekten, mücevher takmaktan kaçınınız ve omuz
hizasından uzun saçları toplayınız. Sentetik yerine pamuklu giysileri tercih ediniz. Sentetik
kumaşlar çok çabuk yanar ve deriye yapışır. Daima en yakın yangın söndürme cihazının
yerini ve kullanımını öğrenmeyi ihmal etmeyiniz.
Yangından Korunmak için Uyulması Gerekli Kurallar
1. Laboratuarda kesinlikle sigara içmeyiniz.
2. Alev alıcı sıvılardan kullanacağınız kadarını deney ortamında bulundurunuz.
3. Deney düzeneğinizi kurarken musluğu, gaz vanalarını ve elektrik düğmelerini açmak için
düzeneğin üzerinden veya arasından uzanmak zorunda kalınmamasına dikkat ediniz.
3
4. Aletinizi kurarken kontrol vanalarının ve açma-kapama düğmelerinin bir yangın anında
kolayca ulaşılabilecek konumda olmasına dikkat ediniz.
5. Yakınınızda yapılmakta olan deneylerden haberdar olunuz.
6. En yakın çıkış kapısının, yangın söndürücüsünün, güvenlik duşunun ve yangın alarmının
yerini öğreniniz.
7. Eğer giysileriniz ateş alırsa, güvenlik duşunu kullanın veya yerde yuvarlanarak ateşi
söndürmeye çalışınız. Asla koşmayınız.
8. Bir yangın veya patlama sonucu oluşan gaz ve dumanı içinize çekmekten kaçınınız.
Bir yangın veya patlama anında aşağıda belirtildiği gibi hareket ediniz
1. Binanın boşaltılması için derhal yangın alarm düğmesine basınız. Eğer yakında bir
yangın alarmı yoksa etraftaki personeli binayı boşaltmak üzere uyarınız.
2. Binadan ve yakın çevresinden uzaklaşınız.
3. En yakın telefondan itfaiyeye haber veriniz.
4. İtfaiye gelince yangının yerini onlara bildiriniz.
5. Yetkili kişilerce izin verilmedikçe yangın bölgesine yaklaşmayınız.
Not : Eğer yangın ufak çapta ise laboratuardan sorumlu kişi bir başkasını yangını haber
vermek üzere görevlendirdikten sonra, diğer personel bölgeyi terk ederken yangını
söndürmeye çalışılabilir.
2.4. Cam Eşya Kullanımı
Laboratuarlarda kullanılan cam malzeme çabuk kırılabildiğinden yaralanmalara meydan
vermemek için dikkatle kullanılmalıdır.
1. Cam borular ve tüpler açıklandığı şekilde kırılmalıdır.
Üçgen bir eğe ile tek vuruşta cam çizilir. Çizik nemlendirilir ve elleri korumak için camın
etrafına bir havlu sarılır. Her iki elin başparmakları çiziğin iki yanına yerleştirilir ve
bastırılarak eller iki yana doğru çekilir. Kırılan uçlar alevde düzeltilir.
2. Alevde cam uçları yuvarlatılırken veya cam borular eğilirken sıcak camı koyduğunuz yere
dikkat ediniz. Soğumadan cama dokunmayınız veya başka bir kişiye tutması için uzatmayınız.
4
3. Tüplere kauçuk tıpalar açıklandığı şekilde takılır.
Cam tüpün ağzına uygun bir tıpa seçiniz. Tüpü ve deliği gliserin veya su ile nemlendiriniz ve
elleri korumak için bir havluya sarınız. Tıpayı baş ve işaret parmakları arasında tutarak
hafifçe döndürmekte olduğunuz tüpe yerleştiriniz.
Eğer tüp ve tıpa uzun süre kapalı olarak birlikte durmuş ise tıpayı çıkartmak kolay
olmayabilir. Daima tüpü bir havluya sararak elleri koruyunuz. Bir spatulanın ucunu deliğe
paralel olarak sokmaya çalışarak içeriye biraz hava girmesi sağlanabilir. Bir hava deliği
oluşturulduktan sonra suya tutularak nemlenmesi sağlanır. Cama basınç uygulamaktan daima
kaçınınız. Eğer bu metotla tıpayı çıkartmakta güçlük çekerseniz görevli kişiden yardım
isteyiniz.
4. Termometre gibi yuvarlanabilecek cam eşyalar laboratuar tezgahı üzerine yuvarlanmalarını
önleyecek şekilde konulmalıdır.
5. Vakum filtrasyonu için kullanılan erlenlerin kalın camdan yapılmış olmasına ve çatlak
olmamasına dikkat edilmelidir. Parçalar sökülmeden önce aletin her tarafında vakumun
boşaltılmış olması gerekir.
6. Kırılan camlar derhal süpürülmeli ve dikkatle uygun bir şekilde atılmalıdır.
2.5. Kimyasal Madde Kullanımı
Bir kimyasalı kullanmadan önce öğrenciler kesinlikle o maddenin özellikleri ve tehlikeleri
hakkında bilgi edinmelidir.
Hemen hemen bütün kimyasal maddeler bir dereceye kadar insan sağlığına zararlıdır ve insan
vucuduna başta solunum yolu olmak üzere çeşitli yollarla girebilir. Kimyasal maddelerin
buharlaşması havadaki derişimi her zaman düşük seviyede olsa bile uzun vadede sağlığa
zararlıdır. Kimyasalların vücuda girebileceği ikinci yol deri yolu iledir. Kimyasallar insan
vücuduna açık bir yaradan veya direk olarak derideki gözeneklerden girebilir. Üçüncü bir yol
ise gözdür. Göze sıçrayabilecek kimyasallar sadece göze zarar vermekle kalmayıp oradan
5
vücudun diğer kısımlarına da geçebilir. Son olarak, kimyasallar ağız yolu ile vücuda girebilir.
(Örneğin, kimyasal maddelere bulaşmış ellerin ağza sürülmesi veya laboratuarda yeme içme
ve sigara içme esnasında.)
Bu zararlardan kaçınmak için aşağıdaki kurallara uyulmalıdır:
1- Uçucu kimyasalları mümkün olduğu kadar kapalı kap ve şişelerde tutunuz ve çeker ocakta
çalışınız. Hiç bir zaman burnunuzu içinde uçucu bir kimyasal bulunan bir kabın direk üzerine
yaklaştırmayınız. Bir maddeyi koklamak istiyorsanız, ciğerlerinizi hava ile doldurduktan
sonra buharını hafifçe koklayınız.
2- Kuru buz düşük sıcaklığı, boğulmaya sebep olması nedeniyle tehlikelidir. Kuru buz veya
kuru buzda saklanan şeylerle çalışırken daima maşa veya eldiven (deri veya yalıtılmış)
kullanınız. Başınızı hiçbir zaman kuru buz ile dolu olan bir kaba sokmayınız. Böyle bir kap
karbondioksit gazı ile dolu olacağından derhal boğulmaya neden olabilir.
3-Laboratuarda çalışırken daima güvenlik gözlüğü takınız. Eğer göze bir kimyasal madde
sıçrarsa gözün 15 dakika süre ile akan su ile yıkayınız ve hemen bir doktora görününüz.
4-Cilde kimyasal madde sıçraması halinde bol su ile yıkanmalıdır. Eğer, cilt tahriş olmuş ise
veya ağrı varsa doktora başvurulmalıdır.
5-Kimyasallarla çalışırken mutlaka eldiven giyiniz.
6-Laboratuarda yüzünüze dokunmadan önce elleri su ve sabun ile yıkayınız. Laboratuarı terk
ederken de aynı şekilde ellerinizi iyice yıkayınız.
7-Kimyasalların tadına asla bakmayınız.
8-Asidi, suya azar azar karıştırarak ilave ediniz. Kesinlikle asidin üzerine su ilave etmeyiniz.
6
9- Kimyasalları bir kaptan ötekine aktarırken Kimyasal maddenin adı, derişimi ve önemli
fiziksel özellikleri ile işlemi gerçekleştiren kişi ve aktarımın yapıldığı tarih bilgileri etiket
üzerinde yer almalıdır.
10-Bir kimyasal şişesinin kapağı veya tıpası şişeden kimyasalı boşaltma esnasında havadan
başka hiçbir şeye temas ettirilmemelidir. Şişenin çeperine bulaşan kimyasallar şişe rafa
kaldırılmadan önce yıkanarak temizlenmelidir.
11-Hiçbir zaman şişesinden alınan ama kullanılmayan kimyasalları tekrar şişesine geri
koymayınız.
12- Kimyasal atıkları daima uygun bir şekilde atınız. Bütün atık çeşitlerinin ayrı ayrı uygun
kaplarda depolanmasına dikkat ediniz.
13-Ne olduğu kabında belirtilmeyen kimyasalları kullanmayınız. Bu tür kaplar görevli kişiye
ne olduğunun anlaşılması veya uygun bir şekilde bertaraf edilmesi için verilmelidir.
14-Zararlı gazlar oluşturacak veya yangın ve patlamalara sebep olacak şekilde reaksiyona
girebilecek kimyasallar birbirlerinden uzakta muhafaza edilmeli, depolama matrisi tüm
depolama işlemlerinde dikkate alınmalıdır.
15-Etrafa saçılan veya dökülen bütün kimyasallar derhal temizlenmelidir. Asit dökülmeleri
sodyum bikarbonatla nötralize edilmelidir. Bazik dökülmeler borik asit veya seyreltik asetik
asitle nötralize edilmelidir. Bütün kimyasal dökülmeleri laboratuardan sorumlu kişiye derhal
haber verilmelidir. Eğer uçucu, yanıcı veya toksik maddeler dökülürse alev alma halinde
hemen söndürülmeli ve bütün kıvılcım oluşturabilecek cihazlar kapatılmalıdır.
16-Cıva daima lavabolardan ve kanalizasyon deliklerinden uzakta tutulmalıdır. Etrafa civa
saçılması halinde derhal rapor edilmeli ve bir cıva toplama süngeri veya şırıngası ile
toplanmalıdır. Daha sonra gözden kaçmış olan cıva parçacıklarının buharlaşmasını azaltmak
için saçılan bölgeyi kükürt tozu veya bu amaçla üretilmiş başka bir ticari ürün varsa onunla
kaplayınız.
7
17-Hidroflorik asit laboratuar sorumlusunun denetimi altında olmadan kullanılmamalıdır.
Vücuda bulaştığı takdirde derhal tıbbi müdahale için doktora başvurulmalıdır.
18-Perkloratlar veya perklorik asit patlayıcı olduğundan laboratuar sorumlusunun direk
denetimi altında olmadan kullanılmamalıdır.
19-Radyoaktif maddeler laboratuar sorumlusunun direk denetimi altında olmadan
kullanılmamalıdır.
2.6. Kimyasal Atıklar
Genellikle, hiçbir kimyasal madde lavaboya, kanalizasyon deliklerine veya çöp tenekelerine
dökülmemeli veya atılmamalıdır. Kimyasal atıklar uygun kaplarda toplanmalı, etiketlenmeli,
üzerine tarih koyulmalı ve uygun bir şekilde işlenmek üzere yetkililere teslim edilmelidir.
Bir laboratuardaki kimyasal atıkların uygun şekilde atılması o laboratuarda çalışan bütün
personel ve öğrencilerin sorumluluğu altındadır. Lavabolara dökülecek toksik maddeler
başkalarının sağlığına zarar verecek sonuçlar doğurabilir, içme suyuna karışabilir veya içme
suyu elde etme havzalarındaki bakterileri öldürebilir. Toksik atıklar uygun kaplarda
depolanmalı ve ondan sonra ya içindeki maddeleri kazanmak üzere işlenmeli ya da
onaylanmış bir giderim tesisine gönderilmelidir.
Genel bir kural olarak, laboratuarlarda atıklar aşağıdaki şekilde atılmalıdır:
1. Kuru kimyasal maddeler toprak veya seramik kaplarda toplanmalıdır.
2. Her türlü kağıt ilgili kaplara atılmalıdır.
3. Ağır metallerin veya diğer toksik maddelerin sulu çözeltileri şişelerde toplanmalıdır.
4. Asitler ve bazlar genellikle musluk açık ve su akar vaziyette iken lavaboya dökülebilir. En
çok kullanılan asitleri örneğin hidroklorik asit, nitrik asit, sülfürik asit ve asetik asit, pH 6
olana kadar seyreltilir ve su akar vaziyette iken lavaboya dökülebilir. Sık kullanılan bazlar
örneğin sodyum hidroksit ve potasyum hidroksit pH 8 olana kadar nötralize edilip ve su akar
vaziyette iken lavaboya dökülebilir. Çok gerekmediği taktirde asitler ve bazlar, lavaboya
dökülmemeli, ilgili kaplara konulmalıdır.
8
5. Organik çözücüler şişelerde toplanmalıdır. Halojene edilmiş çözücüler, halojene edilmemiş
çözücülerden ayrı olarak şişelenmelidir.
2.7. Sıkıştırılmış Gazlar
Sıkıştırılmış gaz silindirleri 1000 atmosfer ve daha yüksek basınçta gaz (veya bazende sıvı)
içerirler. Bu silindirlere muhtemelen patlayıcı maddeler olarak muamele edilmelidirler.
Sıkıştırılmış gazların kullanımı, eğer silindirler doğru bir şekilde kullanılırsa ve gazlarda
talimatlara uygun olarak silindirlerden boşaltılırsa güvenlidir.
1. Silindirlerin birbirine çarpmasına veya yere düşmesine izin vermeyiniz.
2. Büyük silindirler uygun taşıyıcılar kullanmadan yerinden oynatılmamalıdır.
3. Silindirler gerek kullanılırken gerekse depo edilmeleri esnasında bir duvara veya laboratuar
tezgâhına kemer veya zincir ile bağlanarak sabitleştirilmelidir.
4. Silindirler ısı kaynaklarından uzakta muhafaza edilmelidirler.
5. Oksitleyici ve redükleyici gazlar birbirlerinden uzakta muhafaza edilmelidirler.
6. Basınç regülâtörü takılı olmadığı zamanlar, valf koruma kapağını daima silindire
takılmalıdır.
7. Silindir valflarında yalnızca iki ağızlı düz anahtar kullanılmalıdır.
8. Bütün silindirlerin üzeri içeriği hakkında etiketlenmelidir.
9. Alev alıcı gazların silindirleri üzerindeki valflar topraklanmış olmalıdır.
10.Silindirde çok az miktarda bir basınç bırakılmalıdır aksi takdirde yabancı maddeler içeri
emilerek patlayıcı bir karışım oluşturabilirler.
(ASLA BİR SİLİNDİRİ TAMAMEN BOŞALTMAYINIZ)
11. Boş silindirler üzerine tarih atılarak "BOŞ" olarak etiketlenmelidir. Regülatör silindirden
sökülmeli ve valf koruma kapağı takılmalıdır. En kısa zamanda laboratuardan kaldırılmalıdır.
12. Asla boş bir silindiri kendiniz doldurmaya kalkışmayın.
13. Değişik gazlar ihtiva eden silindirler arasında regülatör valfı veya boru değiş tokuş
etmeyiniz.
14. Oksijen silindirleri özel yağsız valf, boru ve regülatörlerle kullanılır. Patlamaları önlemek
için sadece bu tip bağlantılar kullanılması oksijen silindirleri için şarttır.
9
2.8.Kaynaklar
1. Dittmar A., A. P. Imad, Safety Manua/ for The Academic Chemistry Laboratory,
University of Colorado, Boulder y;ayını, ,1983.
2.
Safety in Academic Chemistry Laboratories, A Publication of the American Chemical
Society, Committeee on Chemical Safety, Third Edition, 1979.
3. Kocasoy, Günay, Doç. Dr., Laboratuar/arda A/macak Emniyet On/em/eri, TMMOB
Kimya Mühendisleri, Odası Istanbul Şubesi Yayını, 1990.
4. Purdue Chemical Hygiene Plan and Hazardous Materials Safety Manual, Purdue
University, Radiological and Environmental Management Dept., 1991.
5. Kimyasal Hijyen Planı, İstanbul Teknik Üni.Kimya Metalurji Fak.,2003.
10
3. LABORATUVAR ALET/EKİPMANININ KULLANIMINDA UYULMASI
GEREKEN KURALLAR
Hava Hatları
3.1.

Hava hattı vanaları aniden açılmamalıdır.

Hatlara yapılan bağlantılarda sızıntı olup olmadığı belirli sürelerde kontrol edilmelidir.
3.2.
Puar

Ağız yoluyla sıvı çekilmemeli puar kullanılmalıdır.

Puar içine sıvı kaçırılmamasına özen gösterilmelidir. Kaçması durumunda puarın
içindeki sıvı boşaltılmalı ve kuruyuncaya kadar kullanılmamalıdır.

Puar üzerindeki S (Suction) emme, A (Air) hava, E (Empty) boşaltma anlamındadır.
Süzme Seti
3.3.

Süzme setinin vakum cihazına bağlı olduğundan emin olunmalıdır.

Vakum cihazı süzüntü kaçmaması için süzme erleni tam dolmadan boşaltılmalıdır.

Süzme işlemi bittikten sonra vakum cihazı kapatılmalıdır.

Süzme seti kullanıldıktan sonra temiz bırakılmalıdır.
3.4.
pH Metre

Her pH metrenin farklı kalibrasyon yöntemi olduğu bilinmelidir.

pH metrenin kalibre edilmiş olup olmadığı kontrol edilmelidir. Kalibre edilmemiş ise,
o pH metre için verilen kullanma bilgileri takip edilerek kalibre edilmelidir.

Kalibrasyon çözeltileri temiz tutulmalıdır. Prob, distile suyla iyice yıkanıp
kurulandıktan sonra kalibrasyon çözeltilerine daldırılmalıdır.

Kalibre edilmiş pH metre gün boyunca kapatılmamalıdır. Elektrik kesilmesi
durumunda pH metre yeniden kalibre edilmelidir.

Ölçüm sırasında prob dik tutulmalıdır. Ölçüm yapılan sıvı probla karıştırılmamalı,
prob sabitlenmelidir. Karıştırma amacıyla manyetik karıştırıcı kullanılmalıdır.
Manyetik balığın proba çarpmamasına dikkat edilmelidir.

Ölçüm yapılmadığı zamanlarda probun koruma çözeltisi içinde durmasına dikkat
edilmelidir. Koruma çözeltisi dökülmemeli, üzerine su eklenmemelidir. Çözeltinin
temiz kalması için prob yıkanıp kurulanmadan çözelti içine daldırılmamalıdır.
11
Etüv/Fırın
3.5.

Sıcaklık ayarı kesinlikle değiştirmemelidir. Gerektiği durumlarda laboratuvar
yönetimine başvurulmalıdır.

Aletlerin kapakları uzun süre açık bırakılmamalıdır.

Plastik eldivenle etüv/fırın kullanılmamalıdır. Yüksek sıcaklıkta çalışırken maşa ve
yüksek sıcaklığa dayanıklı eldiven kullanılmalıdır.

Çözücülerle yıkanan malzemeler, patlama riski nedeniyle kurutulmak üzere etüve
konulmamalıdır.

3.6.
Numune kaplarının ve maşanın fırın cidarına değmemesine dikkat edilmelidir.
Hassas Terazi

Hassas terazi kullanılmadığı zamanlarda kapakları kapalı ve yüksüz olmalıdır.

Terazinin yatay pozisyonu kontrol edilmelidir. Su terazisindeki hava kabarcığının
ortalanmış olması gereklidir. Aksi durumda laboratuvar sorumlusuna bildirerek
terazinin dengesinin sağlanmasına yardımcı olunmalıdır.

Tartımlarda kesinlikle kâğıtla tartım yapılmamalıdır.

Hassas
terazi
üzerine
ve
etrafına
kimyasal
madde
dökülmemesine
özen
gösterilmelidir. Dökülen kimyasal maddeler fırça ile temizlenmelidir.
Çeker Ocak Kullanımı
3.7.

Derişik asit, baz ve uçucu çözücülerle çalışılırken zehirli gazların ve buharların
solunmaması için çeker ocak kullanılması zorunludur.

Çeker ocaklar kullanılmadan önce havalandırma sistemi çalıştırılmalıdır.

Çeker ocakta yapılan her türlü işlem sırasında koruyucu gözlük kullanılmalıdır.

Parlayıcı sıvılar (eter, aseton vs.) ağzı açık bir kapta ısıtılmamalı veya alev olan bir
odada kullanılmamalıdır. Çeker ocak altında çalışılmalıdır.

Çeker ocakla çalışılırken kimyasal maddeler, çeker ocağın ön kısmından en az 15 cm
içeriye konulmalıdır ve çeker ocağın camı mümkün olduğunca kapalı tutulmalıdır.

Patlayıcı/yanıcı kimyasal maddeler ile çeker ocak içinde çalışırken kullanılacak tüm
ekipmanların elektrik bağlantısı önceden yapılmalıdır.
Geri Soğutucu Sistemi
3.8.

Geri soğutma işlemi öncesinde patlama riski nedeniyle soğutma suyunun açık
olduğundan emin olunmalıdır.
12

Geri soğutma işlemi sırasında soğutma suyu sıklıkla kontrol edilmeli, aşırı
ısınmadığından emin olunmalıdır.

Soğutma suyu, geri soğutma işleminden sonra hortumdaki su soğumadan
kapatılmamalıdır.
3.9.
Su Banyosu

Aletin su seviyesi sık sık kontrol edilmeli ve düşükse distile su ile tamamlanmalıdır.

Alet ile çalışılırken buhara dikkat edilmeli; gerekli koruyucu malzemeler
kullanılmalıdır.

Su banyosu çalışma bittikten sonra kapatılmalıdır.
3.10. Spektrofotometre

Spektrofotometrede
ölçüm
yapmadan
önce
kullanma
talimatları
dikkatlice
okunmalıdır.

Isınması için alet ölçüm yapmadan en az 15 dakika önce açılmalıdır.

Küvetlerin ölçüm hücresine yerleştirilmeden önce kuru ve lekesiz olmalarına dikkat
edilmelidir. Analiz bittikten sonra numune dolu küvetler ölçüm hücresinde
unutulmamalı, numuneler atık kabına dökülmelidir. Küvetler temizlenip yerine
kaldırılmalıdır.

Ölçüm bittikten sonra alet kapatılmalıdır.
3.11. Mikroskop

Mikroskop kutuları, alttan tutularak taşınmalıdır.

Mikroskop, gövdesinden sıkıca kavranarak taşınmalıdır.

Mikroskop tezgâhtan en az 15 cm içeriye konulmalıdır.

Mikroskop üzerindeki ayar vidaları zorlanmamalıdır.

Kaba ayar yapılırken merceğin lama çarpmamasına dikkat edilmelidir.

İmmersiyon yağı kullanıldıktan sonra 100X merceği temizlenmelidir.

Çalışmaya ara verildiğinde mikroskobun ışığı kapatılmalıdır.

Mikroskop kullanıldıktan sonra kutuya yerleştirilip kutu kapakları kapatılmalı ve
yerine yerleştirilmelidir.
13
4. BASINÇLI GAZ TÜPLERİ İLE ÇALIŞMA
Gaz tüpleri ile çalışılırken tehlikelerin neler olduğu iyice bilinmelidir. Sıkıştırılmış durumda
olduğu için yüksek basınç tehlikesinin olmasının yanında içinde bulunan gazın yanıcı,
oksitleyici, patlayıcı, toksik ve piroforik gibi tehlikeleri olabilmektedir. Tüm bu faktörler hem
tasarımı hem de bu tür gazların nasıl kullanılacağını etkiler. Bu nedenle çeşitli önlemler
alınması ve bunların dikkatlice yapılması gerekir. Bunlar;

Basınçlı gaz ile çalışırken yada yakınındayken mutlaka koruyucu gözlük takılmalıdır.

Basınçlı gazlar hakkında eğitimli yada bilgili olmayan kişilerin kesinlikle kullanımına,
taşımasına ve bakımına izin verilmemelidir.

İçeriği açıkça belirtilmemiş ve etiketlenmemiş gaz tüpleri kullanılmamalıdır. Şüphe
edilen ya da etiketi okunamayacak durumdaki tüpler üreticiye iade edilmelidir.

Bağlantı işlemeni gerçekleştirmeden önce silindirin içeriğinden emin olunmalıdır.

Basınç düşürme regülatörü ya da güvenli basınç ayarlama aygıtı olmayan tüpler
kullanılmamalıdır. Gösterge basıncı doğru olmalıdır ve buna dikkat edilmelidir.

CGA bağlantıları ve basınç regülatörleri birbirine uygun olmalıdır. Ne çok sıkı nede
çok gevşek olmamalıdır.

Bitmiş silindir tüpler kullanılmamalıdır ve kapağı kapatılarak uygun şekilde depolara
taşınmalıdır.

Yanıcı ve oksitleyici gazlar için geri akış kontrol vanaları kullanılmalıdır. Geri akışı
önlemek için kapama vanalarına güvenilmemelidir.

Silindirler etiketinde belirtilmedikçe asla yan yatırılmamalıdır.

Açık alandaki bir silindir güvenliksizdir bu nedenle silindirler havasal tehlikelerden,
yüksek sıcaklıktan ve diğer tehlikelerden korunmalıdır.

Büyük silindirlerin taşınması için mutlaka silindir arabası, küçük silindirlerin
taşınması içinde özel tasarım taşıma ekipmanları kullanılmalıdır.

Gaz tüpleri devrilmelerini önleyecek şekilde zincirle sabitlenmelidir.
14
5. KİMYASAL MADDELERİN TANIMLANMASI VE ETİKETLENMESİ
Kullanılan kimyasal maddenin türü, biçimi ve olası etkileri konusunda bilgi edinilmesi bu
maddelerin gerek tıbbi etkileri ve gerekse iş akışında kullanılışı sırasında koruyucu malzeme
kullanımı vb. konularının yönetiminde çok önemlidir. Bu konuda bilgi edinilebilecek
kaynaklar şöyle sıralanabilir: Yasa ve mevzuat, işveren, kimyasal madde imalatçısı veya
satıcısı, malzeme güvenlik bilgi formları, ambalajlar üzerindeki etiketler, eğitim programları.
5.1.
Etiketler
Çalışan kişilerde bedensel veya ruhsal açıdan tehlike yaratabilecek tüm tehlikeli kimyasallar
etiketlenmiş kaplarda, kutularda saklanmalıdır. Etiketleme standartlara uygun olmalıdır.
Etiketlenmemiş bir kimyasal madde kabı olmamalıdır. Ayrıca yırtılmış veya okunması güç
olan bir kimyasal da mutlaka yeniden etiketlenmelidir. 2009 yılında yürürlüğe giren Global
Uyum Sistemi (GHS) gereği kimyasal maddelerin küresel uyum sistemi çerçevesinde
standartlaştırılması sağlanmış ve CLP (classification, labelling and packaging of substance
and mixture) yayınlanmıştır. CLP takvimine göre AB ülkelerinde tüm kimyasal maddelerin
sınıflandırılması ve etiketlenmesi 2010 yılı itibari ile tamamen tüzüğe uygun hale getirilirken,
müstahzarların uyumu 2015 yılına kadar devam etmesi kararı alınmıştır. Yeni etikette tehlike
sınıfları daha ayrıntılı olup, eskisinde 15 tane var iken yeni etiketleme sisteminde bu sayı 28’e
yükseltilmiştir. Aynı zamanda piktogramların hem şekli hem de sayısı 7’den 9’a
yükseltilmiştir. R(risk) ve S(safety) ibareleri H(hazardous) ve P(prevention) olarak
değiştirilerek EUH ibareleri ve tehlike ve uyarı sinyal kelimeleri gibi ek kalıplar getirilmiştir.
Madde ve karışımlar için ek kriterler alınmıştır. Yeni etiket sistemi ve gösterimleri EK-5 de
verilmiştir.
5.2.
Malzeme Güvenlik Bilgi Formu (MSDS)
Malzeme güvenlik bilgi formlarının amacı laboratuvarda kullanılan kimyasal maddelerle ilgili
bilgiye çabuk erişim sağlamaktır. Güvenlik bilgi formları her kullanıcıya açıktır. Formların
laboratuvar yönetiminden veya internetten temin edilmesi ve herhangi bir kimyasal madde ile
çalışmaya başlamadan önce MSDS mutlaka gözden geçirilmesi gerekmektedir. Üretici
firmalar ürünleri için bu formları üretmek ve dağıtmakla yükümlüdür. Laboratuvar yönetimi
15
kullanılan her kimyasal madde için formları kullanıcıya temin etmekle yükümlüdür. Yine eski
etiket sisteminde olduğu gibi eski MSDS’in bazı özellikleri değiştirildi. Daha ayrıntılı ve
açıklayıcı olan yeni MSDS’lerde aşağıdaki bilgilerin bulunması zorunluluğu getirildi.
Kimyasal madde/karışımın adı ve içeriği
Ürün ve üreticiyi tanıtıcı bilgi
Zararlı madde içerikleri
Fiziksel ve kimyasal özellikler
Sağlığa zararlılık bilgileri
İlkyardım bilgileri
Depolama bilgileri
Reaktivite ve stabilite bilgileri
Ekolojik ve toksikolojik özellikler
Özel tedbirleri
Özel korunma bilgileri
Taşıma bilgileri
Yönetmelikler ile ilgili bilgiler
Tehlike sembolü
İşaret terimleri (standartlaştırılmış)
Tehlike ifadesi (standartlaştırılmış)
Diğer bilgiler
Ayrıca güvenlik bilgi formlarında kullanılan bazı terimler vardır. Bunlar :
CAS Numarası (Chemical Abstracts Service Number) : Kimyasal maddenin , ‘’Kimyasal
Kuramlar Servisi ‘’ tarafından verilen numarasını.
IUPAC (International Union of Pure and Applied Chemistry) adı: Kimyasal maddenin
Uluslararası Temel ve Uygulamalı Kimya Birliği’nce verilen adını,
EC Numarası: Avrupa mevcut ticari kimyasal maddeler envanter numarası ( Einecs
European Inventory of Existing Commercial Chemical Subtances) veya Avrupa bildirimde
bulunulan maddeler liste numarası n1 ( Elinics – European List of Notified Substance ), ifade
eder.
6. KİMYASAL TEHLİKELERİN KONTROLÜ
Laboratuvar çalışmalarında insan sağlığına zararlı kimyasal maddelerle çalışılır. Çalışan
kişinin sağlığı açısından bu maddelerin tanınması ile bu maddelerle temas halinde
oluşabilecek zararlı etkilerin önceden bilinmesi ve olası kazaların önlenmesi mümkündür.
Aşağıda bazı kimyasalların özelliklerinden kısaca bahsedilmiştir. Ayrıca EK-4 de
16
kimyasalların sınıflandırılması yapılıp EK-3 de birbiriyle temas ettirilmemesi gereken
kimyasallar verilmiştir.
6.1. Bazı Kimyasalların Özellikleri
Klorik asitler: Bunlar kolaylıkla reaksiyona girerler. Bu asitler bir yere sıçradığı zaman
hemen gerekli önlemler alınmalıdır ve temizleme sırasında aşağıdaki 3 faktöre dikkat
edilmelidir:
1. Molekülün su ile reaksiyonu
2. Kimyasal maddenin ve parçalanma ürünlerinin korozif özelliği
3. İnsanda yaptığı irritasyonlar
Bu nedenlerden dolayı klorik asitleri temizlemede su kullanılmamalıdır (Ancak vücuda
sıçraması halinde, bol su ile yıkanmalıdır). Reaksiyon sonunda ortaya çıkan ısı, klorlu
maddeyi buharlaştırır. Buharın kokusu irrite edicidir. Klorik asitler bir yere sıçradığı zaman
önce üzerine kum, sodyum bikarbonat veya ikisinin karışımı dökülmelidir. Biraz bekleyip
metal veya plastik bir kaşıkla kazınmalıdır. Kumun bırakacağı leke çok az ve açık renklidir.
Alkali metaller:
1. Yanıcı olmaları
2. Su ile reaksiyonları
3. Nemli deri ile temasları önlenmelidir
Alkali metaller ile vücudun temas eden yeri bol su ile yıkanmalıdır. Bunların su ile
reaksiyonları sonucu hidrojen açığa çıkar. Eğer çalışılan laboratuvarda ısı yüksek ise hidrojen
patlar. Bu metallerin hava ile temasları derhal patlama yaptıklarından ya inert gaz veya
karosen içinde saklanmalıdır. Kullanılan karosende su varsa yine tehlikelidir. Alkali metal
yangınlarını yangınları söndürmek için toz grafit kullanılması önerilir.
Eterler:
1. Deri ile temasları kurutucu etkiye sahiptir. Uzun süre temas sonucu dermatit oluşur.
2. Belli şartlarda yanıcıdırlar. Örneğin etil eterin 45°C'da yanmaya başladığı iyi bilinir.
Yanmaya statik elektrik de sebep olabilir (buhar). Eter yangınlarını söndürmek için CO2
17
kullanılır. Bir yere eter sıçradığı zaman yapılacak iş, eteri süngere emdirip çeker ocak altında
buharlaştırmaktır.
Okzalatlar: Bunlar dokular ve kan tarafından emildiklerinden kalsiyumu çöktürürler. Oluşan
kalsiyum okzalat çözünmez. Okzalatların akut olarak solunması, irritasyon yaratırken kronik
olarak solunması, böbrek tübüllerinde kalsiyum okzalat taşları oluşturur. Deriden kronik
absorbsiyon sonucu kanda yeteri kadar kalsiyum okzalat oluşturup kan dolaşımını etkilerler.
Olay kangrenle sonuçlanabilir.
Sülfürik asit: Hangi konsantrasyonda olursa olsun, gözlerle teması tehlikelidir. Derişik
sülfürik asit gayet korozif olup, deride şiddetli yanıklar meydana getirir. Sulandırılırken, asit
daima yavaş ve dikkatlice suya dökülür, asla tersi yapılmaz.
Nitrik asit: Zararı ve tehlikesi konsantrasyonu arttıkça artar. Yüksek konsantrasyondaki nitrik
asitle çeker ocakta çalışılmalıdır. Dumanlı ve derişik nitrik asit vücut ve özellikle gözler için
tehlikelidir. Yüksek ısıda son derece zehirli azot oksit buharları verir.
Susuz asetik asit: Oldukça korozifdir. Yanıkları çabuk iyileşmez, mutlaka bir sağlık
kuruluşuna başvurulmalıdır.
Hidroflorik asit: Son derece tehlikelidir. Vücudun neresine değerse değsin şiddetli yanıklar
oluşturur. Buharı da solunumda tehlikeli olup, fazlası ölüme neden olabilir. Bu bakımdan bir
çeker ocak içinde kullanılmalıdır.
Peroksitler: Laboratuvar solventleri içinde patlayıcı madde sınıfında bulunan peroksitler
birçok laboratuvar kazalarına sebep olmaktadır. Peroksit formları arasında en çok bilinen
eterler olmasına rağmen, peroksitler sınıfının başka birçok tipi tehlike yaratmaktadır. Peroksit
inhibitörleri bu tipteki solventler içine eklenilir ancak şişe bir kez açıldığında peroksit formu
kontrolünün yeterli gelmeyebileceği görülmüştür. Bu nedenle peroksit formundaki bileşiklerin
şişesi açıldıktan sonra kontrol edilmeli ve düzenli olarak test edilmelidir. Çalışanlar bu
testlerin kayıtlarını tutmalıdır
18
Tablo 6.1: Bazı Peroksitlerin Riskleri
Peroksitlerin riskleri
Gerekli testler
Depolama sırasında
patlayabilir
Her 3 ayda bir düzenli
olarak kontrol edilmeli,
kullanılmadan önce test
edilmelidir.
Patlayıcı peroksit
koşullarının derişim
üzerine etkisi
vardır.(örnek: distilasyon
esnasında)
Her 12 ayda bir düzenli
olarak kontrol edilmeli
ve kullanılmadan önce
test edilmelidir.
Örnekler


















Patlayıcı polimerizasyonlar
peroksitler üzerinde başlar
Şişesi açıldıktan sonra
testleri yapılmalı ve her
12 ayda bir düzenli
olarak kontrol
edilmelidir
19













Divinylacetylene
Isopropyl ether
Potassium metal
Tetrafluoroethylene
Vinylidene chloride
Acetal
Acetaldehyde
Benzyl alcohol
Cyclohexanol
Cyclohexene
Diacetylene
Dicyclopentadiene
Diethylene glycol dimethyl
ether (diglyme)
Diethyl ether
Dioxane
Ethylene glycol dimethyl
ether (glyme)
Methylacetylene
Tetrahydrofuran
Tetrahydronaphthalene
(tetralin)
Vinyl ethers
Acrylic acid
Acrylonitrile
Butadiene
Chloroprene
Chlorotrifluoroethylene
Methyl methacrylate
Styrene
Tetrafluoroethylene
Vinyl acetate
Vinylacetylene
Vinyl chloride
Vinylidene chloride

Civa: Herhangi
temizlenmelidir.
bir
şekilde dökülürse derhal
Köpük
tip
sentetik
süngerler
vakum
Vinylpyridine
kaynağından
vasıtasıyla
da
yararlanılarak
toplanabilir.
Eğer
toplanamayacak kadar eser miktarda kalırsa üzerine kükürt serpilir ve bu sayede sülfür haline
getirilerek zararsız kılınır.
Hidrojen Florür: Susuz hidrojen florür ve hidroflorik asit ile yalnız çeker ocak içinde
çalışılmalı, eldiven, ayrıca koruyucu gözlük veya yüz maskesi takılmalıdır.
Perklorik Asit ve Permanganat: Susuz perklorik asit, perklorat ve kloratlar (sırasıyla
HClO4, ClO4 ve ClO3) oksitleyici maddelerin bulunduğu ortamda patlamaya neden olma
eğilimindedirler. Klorat ve permanganat üzerine derişik sülfürik asit döküldüğünde de
patlama meydana gelebilir.
Alkilsiyanürler: Alkil siyanürler asitlerle etkileştiğinde HCN meydana gelir. Bu çözelti veya
alkil siyanürlerin lavaboya dökülmesi yasaktır. Ayrıca siyanür tozları kilitli dolaplarda
saklanmalı ve ancak özel izinle kullanılmalıdır.
Sodyum: Sodyum hiçbir zaman su içine atılmamalıdır, aksi takdirde patlamaya neden olunur.
Gümüş Bileşikleri: Amonyaklı gümüş bileşikleri içeren çözeltilerle çalışılırken zamanla
kapların dibinde siyah bir çökeleğin biriktiği görülür. Patlayıcı gümüş adı verilen bu çökelek
karıştırma, sallama veya dokunma sonucu çok şiddetli bir şekilde patlayabilir. Bu nedenle, bu
çözeltiler laboratuvarda uzun süre saklanmamalı, bozulmadan önce atık şişelerine
aktarılmalıdır.
Alüminyum alkiller: Organometalik bileşiklerin çoğu havada kendiliğinden tutuşur veya
suyla çok şiddetli reaksiyon verirler. Bu nedenle özel dikkat gösterilmelidir. Bu bileşiklerle
çalışırken eldiven veya koruyucu gözlük kullanılmalı, cilde sıçrayan bileşik hemen bol suyla
yıkanmalıdır.
Boran-tetrahidrofuran reaktifleri: Boran tetrahidrofuran reaktifleri öncelikle şişe içerisinde
oluşabilecek olan basınç nedeniyle kapaktan içeriye epidermik iğne sokmak suretiyle basınç
boşaltıldıktan sonra kullanılmalıdır.
20
7. FİZİKSEL TEHLİKELERİN KONTROLÜ
Laboratuvar çalışanlarının uğradığı yaralanmaların önemli bir kısmı kimyasal veya biyolojik
tehlikeler dışındaki faktörlerin neden olduğu tehlikelerdir. Bunlar:

İşyeri ortamı; ergonomi

Termal konfor

Gürültü

İyonlaştırıcı ışınlar

İyonlaştırıcı olmayan ışınlar

Aydınlatma

Titreşim
7.1. Ergonomi:
İşçilerin çoğunluğu gibi laboratuvar çalışanları da burkulma, zorlama ve kaslar da tendonlar
ve bağlarda yumuşak doku iltihaplanması gibi kas ve iskelet sistemi rahatsızlıklarına
yakalanma riski altındadır. İşverenlerin, çalışanlarının laboratuvar koşullarında ne tür risklere
maruz kaldığını belirlemesi, olası risklerin ortadan kaldırılması için çalışması veya riskleri
minimize etmesi gerekmektedir. İşyerinin düzeni ve koşulları önemlidir. Yüzey ve zemin
koşulları, çalışma yüzeyinin yüksekliği ve oturma koşulları çalışanın sağlığı açısından önem
arz etmektedir. Malzemelerin özellikleri; şekil, büyüklük, ağırlık gibi faktörler önemlidir.
Bunlara dikkat edilmediği takdirde MSI (kas iskelet sistemi) hastalıklarına neden olur. MSI
için dikkat edilmesi gereken hususlar:

Ergonomik olarak tasarlanmış iş yeri (yükseklik ayarlı koltuk ve tezgah, iyi sırt,
dirsek, ayak ve destek, vb.) kullanılmalı

Gerekirse uygun kişisel koruyucu malzeme kullanılmalı (örneğin, kaygan nesneleri
kavramak için eldiven).

Baş ile omurga aynı hizada tutulmalı

Sık sık pozisyon değiştirilmeli

Bir anda 50 dakikadan daha fazla oturmaktan kaçınılmalı

Dinlenmek için belli aralıklarla molalar verilmeli.
21
7.2. Gürültü
Gürültü; insanı rahatsız edecek düzeydeki sestir. Sesin frekansı saniyedeki titreşim sayısı iken
sesin şiddeti ses titreşimlerinin atmosferde yaratmış olduğu basınçtır. Gürültünün insan
üzerindeki etkileri psikolojik, fizyolojik ve sosyal olabilir. İnsan üzerindeki fiziksel etkileri;
geçici veya sürekli işitme kayıpları bunun neden olduğu sinir, stres ve asabiyet yaratır. İnsanın
duyma aralığı 0 ila 120-130 dB(A) dır. Örneğin; alçak sesle konuşma 50 dB(A), ağır kamyon
90 dB(A) ve jet motoru 130 dB(A) şiddetinde gürültü yaratır. Yönetmelikte günde 8 saatlik
bir zaman için izin verilen gürültü seviyesi 85 dB(A) olarak belirtilmiştir. Bu konu hakkında
çalışma ortamları ve laboratuvarlarda gerekli ölçümler yapılmalı, maruz kalınan gürültü
şiddeti belirlenmeli ve gerekiyorsa; ya mühendislik önlemleri ile gürültü kaynağında yok
edilmeli, ya azaltılmalı ya da uygun kişisel koruyu donanımlar verilip çalışanlar
bilgilendirilmelidir.
7.3. İyonlaştırıcı Işınlar ve İyonlaştırıcı Olmayan Işınlar
İyonlaştırıcı ışınlar; alfa, beta, gama yada röntgen ışınları yani elektromanyetik ışınlardır. Bu
ışınlar hücre ve DNA’yı etkileyerek ciddi zararlar verir. Akut ışın sendromu, deri ve
mukozalar, göz, hematopoez, akciğer kanseri, kemikler gibi hem çeşitli organlara zarar verir
hem de ciddi hastalıklara neden olur. İyonlaştırıcı olmayan ışınlar ise IR ve UV ışınlarıdır. IR
ışınları gözde katarakta neden olurken ciltte de kahverengi ve kırmızı renk oluşumuna neden
olur. UV ışınları ise çevredeki malzemelerden, beyaz ve parlak yüzeylerden yansır ve 4000100 Ao arasındaki dalga boyunda olan ışınlardır. Sürekli kaynak ve kesme işlerinde korumasız
olarak çalışanlarda UV ışınları kalıcı körlük yapabilirken deride güneş yanığına benzer
yanıklar oluşturarak deri kanseri riskini de artırır.
7.4. Termal Konfor
Kapalı işyerlerinde çalışma şekline ve çalışanların yaptıkları işe göre ihtiyaç duyacakları
yeterli temiz hava bulunması sağlanmalıdır. Cebri havalandırma (otomatik veya manuel bir
tertibatla çalışan havalandırma) sistemi kullanıldığında sistemin her zaman ve doğru şekilde
çalışır durumda olduğu kontrol edilmelidir. İdeal hava akımı 150 mm/sn iken esinti 510
mm/sn ve havasızlık 100 mm/sn dir. Ortam havasının kirlenme hızına bağlı olarak bir değişim
hızı belirlenmelidir. Bu yenileme hızı 1 saatte tüm ortam havasını değiştirecek biçimde
hesaplanarak uygulanmalı ve uygun havalandırma tasarımı yapılmalıdır. Yüksek sıcaklık aşırı
22
terleme, kalp çarpıntısı, sıcaklık çarpması, bitkinlik olurken düşük sıcaklıkta algılama ve tepki
süresi kısalır el becerisi azalır.
7.5. Aydınlatma
Laboratuvarlarda güvenli bir çalışma ortamı sağlanmasında görsel işlerin kolaylıkla
yapılmasında ve uygun bir görüş alanı oluşturulmasında aydınlatma önemli bir etkendir.
Çalışanlar üzerinde psikolojik ve biyolojik etkileri bulunmaktadır. Aydınlatmada renk ve göz
kamaşmasına, çevreyle zıtlığa(kontrast),
yetersiz aydınlatmaya ve göz uyumuna dikkat
edilmelidir. Açık alanlar, dış yollar 20 Lux, malzeme depoları 50 lux, malzeme stok amb. 100
Lux ve ofisler 500 Lux olarak ayarlanmalıdır.
8. BİYOLOJİK TEHLİKELER
Biyolojik tehlikeler denilince akla ilk gelen mikroorganizmalar ve kontamine malzemelerdir.
Bu gibi malzemelerle temas edildiği takdirde ciddi sağlık sorunları meydana gelmektedir. Bu
nedenle sadece klinik laboratuvarlarda değil bütün laboratuvarlarda biyolojik risk
değerlendirilmesi yapılmalı ve yapılırken de çalışılan mikroorganizmanın türü, değişimi ve
özellikleri gibi konulara dikkat edilmelidir. Bu mikroorganizmalar vücuda deri, ağız ve göz
gibi çeşitli yollardan girebilir. Bunlara gerekli güvenlik önlemleri alınmazsa; bıçak neşter gibi
aletlerle yaralanmalar, kırık cam batması, hayvan ısırması, yeme, içme, sıçrama ya da
havadaki mikroorganizmaların solunması gibi olaylar neden olabilir. Biyolojik ajanların
yayılmasındaki en büyük faktör aerosollerdir. Biyolojik süspansiyonlar virüs, bakteri, mantar
gibi tüberküloza neden olabilecek tehlikeler içerir. Üstelik bu organizmalar hava akımları
veya insan hareketleri ile çok uzun mesafeler kat edebilirler. Bunları engellemek için sorumlu
kişilerin laboratuvarda bulunan biyolojik riskleri tanıması, bu konuda eğitim alması, gerekli
koruyucu önlem ve ekipmanları kullanması ve gerekli aşıları olması gerekmektedir.
9. KİMYASAL MADDELERİN DEPOLANMASI
Kimyasallar depolanırken depolanacak kimyasalların bütününün özellikleri göz önünde
tutulmalıdır. Kimyasallar tehlikelerine göre sınıflandırıldıktan sonra alfabetik sıraya
dizilmelidir. Uyumlu ve uyumsuz kimyasal maddeler genel olarak 4 temel aşamada tespit
edilirler.
a) Tehlike
sınıflandırması:
Mevcut
kimyasalların
etiketlerinden
yararlanarak
tehlikelerinin belirlenmesi. Bazı kimyasallar birden fazla tehlike sınıfında yer
23
alabilirler. Böyle bir durumda kimyasalın malzeme güvenlik bilgi formuna bakılarak
öne çıkan tehlike sınıfı belirlenir. (örneğin; yanıcı, patlayıcı, vb.)
b) pH değeri: Mevcut kimyasallar pH değerine göre ayrılmaya devam edilir. Asidik ve
bazik maddeler bir arada depolanmazlar.
c) Genel kimyasal yapı: Maddelerin genel kimyasal yapıları organik ve inorganik olarak
ikiye ayrılır. Ayrıca kimyasalın yapısındaki C(karbon) sayısı da önemlidir çünkü
aşındırıcı ve oksitleyici kimyasalların depolanmasında önem arz eder.
d) Maddenin halleri: Maddeler katı ve sıvı olarak iki gruba ayrılır. Katı ve sıvılar ayrı
ayrı yerlerde depolanmalıdır nedeni ise sızıntı ve dökülme ile oluşacak tehlikeleri
önlemektir.
Tablo 9.1. Kimyasal madde depolama matrisi.
24
Kimyasallar yukarıdaki şartlara ve verilen depolama matrisine göre depolanmalıdır.
Depolanan maddelere ulaşmanın kolay olması sağlanmalıdır. Ayrıca aşağıdaki maddelere de
dikkat edilmelidir.

Kimyasalların depolandığı raflar duvara sabitlenmeli, boyu 2 m’yi geçmemeli ve
yükseltgen maddeler dışındaki kimyasalların konulduğu raflar tahta olmalıdır.

Deprem anında kimyasalların düşmesini engellemek için rafların önü setlerle
korunmalıdır.

Depolanması özel bir durum gerektiren kimyasallar kendileri için ayrılan kabinlerde
bulundurulmalıdır (örneğin; parlayıcı ve yanıcı kimyasallar için korumalı dolap
kullanımı gibi).

Depodaki tüm kimyasalların kayıtlı olduğu bir envanter sistemi olmalıdır.

Depoda
duman
detektörü
ve
benzeri
yangın
uyarı
sistemlerinden
birisi
bulundurulmalıdır.
10. KİŞİSEL KORUYUCU EKİPMANLAR
Bu ekipmanlar çalışanların yaptıkları işin gereği olarak kullanmak zorunda oldukları
ekipmanlardır. Bu ekipmanlar gerekli tüm önlemler alındıktan sonra kullanılmalıdır. Bunlar
kişiye dönük ve toplu koruma olmak üzere ikiye ayrılırlar. Toplu koruma yalıtım,
iklimlendirme, aydınlatma, tehlikesiz olanla değiştirme, makina koruyucular vb.dir. Kişiye
dönük önlemler ise işe uygun personel seçimi, eğitim, sağlık muayenesi ve kontrolleri ve
kişisel koruyucu donanımlardır. Bu donanımlar ilgili yönetmeliklere uygun olmak zorundadır.
Kişisel koruyucu donanımlar seçilirken nerede, ne zaman, kimler tarafından ve hangi alanda
kullanılacak buna karar verilmeli ve dikkat edilmelidir. KKD lerin standartlara uygunluk CE
belgeleri olmalı, rahat, etkin ve gerektiğinde diğerleri ile beraber kullanılabilecek şekilde
tasarlanmış olmalıdır. Kişisel koruyucular insan vücudunda kullanılan yerlerine göre üç gruba
ayrılır. Bunlar: Kafa koruyucuları, baş, kulak, göz, yüz ve sonulum sistemi koruyucuları.
Gövde koruyucuları, gövde ve karın bölgesi, vücut koruyucularını ve emniyet kemerlerini
kapsar. El, ayak koruyucuları, el/kol ve ayak/ bacak koruyucularını kapsar. Laboratuvarlarda
çalışma göz önüne alındığında en önemli koruyucu ekipmanlar eldivenler, önlük gibi
koruyucu giysiler, maskeler ve gözlükler olmaktadır. Bunlar hakkında kısaca bilgi verilecek
olunursa:
25
10.1. Göz Koruyucuları
Tozlara, talaşlara, çapaklara, uçuşan partiküllere, sıcak metal veya kimyasal madde
sıçramasına, gaz ve buharlara, zararlı ışın ve ışık kaynaklarına karşın koruma amacıyla
kullanılır. Kapalı (dalgıç tipi), X- ışını, lazer ışını, UV, infrared, görünür radyasyon gözlükleri
gibi çeşitleri bulunmaktadır. Gözlük çerçevelerinde markanın yanından standart numarası
çarpmaya direnç sembolü ve CE standart uygunluk onayı yer almalıdır. Camlarında ise
markanın yanında optik sınıfı, çarpmaya direnç sembolü ve CE standart uygunluk onayı yer
almalıdır.
10.2. Solunum Yolu Koruyucuları
Solunum yolu koruyucularının (maskelerin) tiplerini, çeşitlerini ve doğru kullanılma kuralları
bilinmeden kullanmak çoğu durumda koruma yerine zararlara yol açar. Maskeler görünüş
olarak birbirlerine benzeseler de amaçlarına göre tamamen farklı olabildiklerini unutmamak
gerekmektedir. Oksijen yetmezliğinde, kimyasal madde gibi zehirli maddelerde çalışmada
yada tozlu ortamda çalışmada duruma uygun olan seçilmelidir.
10.3. Gövde Koruyucular
Gövde koruyucuları; İnsan vücudunu sıcak, soğuk, kimyasal maddeler, tozlar ve yangına karşı
koruyan giysilerdir. Vücudun; Sıcak-soğuk, sıçrama-batma, delinme-kesilme, kimyasal
etkilenme, ergimiş metal sıçraması, radyasyon, düşme gibi tehlikelere karşı korunmasında
ceket, pantolon, tulum, önlük ve emniyet kemerleri kullanılır. Özellikle önlükleri inceleyecek
olursak; önlükler: Vücudun ön kısmını ısıya, kire, sıvılara, asitlere, kesilmelere ve kıvılcım
sıçramalarına karşı korurlar. Kullanım alanlarına göre farklı maddelerden üretilmişlerdir. Bu
nedenle önlük alırken hangi tehlikelere karşı kullanılacağı bilinmeli ona uygun seçilmeli ve
uygun şekilde giyilmelidir.
11. ACİL EYLEM PLANI
Acil durum planı kuruluş içerisinde ve çevresinde meydana gelebilecek büyük kaza tehlikeleri
ile planlama konusunda sorumluluğu olan herkese, işletmecilere, yerel yetkililere ve acil
durum ekiplerine yardımcı olan kılavuzdur. EK-1 de laboratuvarlar için hazırlanmış acil
eylem planı ve EK-2 de de ilk yardım bilgileri verilmiştir. Acil durumlar; deprem, kaza,
26
yaralanma, sel, yangın, patlama, saldırı, güç kesintisi gibi durumlar olarak sayılabilir. Bu
planda aşağıdakiler olmalıdır;

Acil servis hizmetleri ile iletişim

Acil durum müdahalesi ile ilgili prosedür

İhtiyaç duyulacak özel ekipmanlar

Kaynakların mevcudiyeti ve ulaşılabilirliği

Kişiler kolayca nasıl tanınacak ve birbirlerini nasıl tanıyacaklar?

Buluşma noktaları ve haberleşme

Acil durum planlamacılarının eğitimi

Plan ile ilgisi olan kişilerin eğitimi

Tatbikat ve güncelleme

Değişiklikler ve çıkarılan dersler

Yeniden inceleme, gözden geçirme ve düzeltmeler.
Büyük ölçekli acil durum yönetimi için 4 temel aşama vardır. Bunlar; azaltma, hazırlık,
müdahale ve kurtarmadır.
1. Zarar/Risk azaltma: Bu aşamada oluşturulmuş çevrenin güvenliği artırılırken yeni
oluşturulacak çevrenin de afet oluşturmayacak şekilde planlanmasıdır. Bunun için
yapılacaklar; tehlike ve risklerin belirlenmesi, gerekli önlemlerin alınması, kişilerin
bilinçlendirilmesi ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerekir. Bu süreç uzun süreli
ve olağan koşullarda yapılmalıdır. Basit bir örnek verilecek olursa önemli bir cihazın
fiziksel zararlara karşı veya su tehlikesine karşı güvenli bir yere konulması.
2. Hazırlıklı olma: Acil durum planlarının hazırlanması ve geliştirilmesi, görevli personelin
eğitimi, alarm ve erken uyarı sistemlerinin kurulması ve geliştirilmesi, gerektiğinde
bölgesel ve yerel ölçekte acil ihtiyaç malzemelerinin stoklanması gibi işlemleri kapsar. Bu
süreç aslında acil durumlarda müdahale anında yapılacakların kararlaştırıldığı kısımdır.
3. Müdahale:
Bir
acil
durum
anında
ortaya
çıkan
gereksinimler
doğrultusunda
gerçekleştirilen tüm faaliyetleri kapsayan süreçtir. Bu süreçte haber alma ve ulaşım,
ihtiyaçların belirlenmesi, arama kurtarma, ilkyardım, tedavi, tahliye, barınma, beslenme,
koruma, ısınma, güvenlik, psikolojik destek ihtiyaçlarını sağlamak, çevre sağlığı ve
koruyucu hekimlik, hasar tespiti gibi aşamalar bulunmaktadır.
27
4. İyileştirme: Afet etkilerini ortadan kaldırıp insani ve fiziksel bileşenlerin tekrar
yapılandırılarak afet öncesi duruma dönülmesi için gerekli tüm adımları kapsayan uzun bir
süreçtir.
11.1. Acil Durum Haberleşme İşaretleri
Bu işaretler Güvenlik ve Sağlık İşaretleri Yönetmeliğine uygun bir şekilde hazırlanmalıdır.
İlgili yönetmelikte de belirtildiği gibi birçok işaret çeşidi vardır. Genel olarak kalıcı ve geçici
işaretler olarak 2’ye ayrılabilir.
Kalıcı işaretler; yasaklamalar, uyarılar, yapılması zorunlu işler ile acil çıkış yolları ile ilk
yardım yerlerinin belirtildiği, boru ve konteynır üzerinde bulunan, engellere çarpma ve düşme
riskleri olan yerlerde kullanılan işaretlerdir.
Geçici işaretler; gerekli hallerde tehlike sinyali vermek için kullanılan sözlü iletişim ve sesli
sinyallerdir. Aşağıda yönetmeliğe göre kullanılan renkler ve anlamlarının olduğu tablo
verilmiştir.
Tablo 11.1. Kullanılan renkler ve anlamları
Renk
Anlamı veya Amacı
Talimat ve Bilgi
Kırmızı
Yasak işareti
Tehlikeli hareket veya davranış
Dur, kapat, düzeneği acil durdur, tahliye
et
Ekipmanların yerinin gösterilmesi ve ne
olduğu
Dikkatli ol, önlem al, kontrol et
Özel bir davranış ya da eylem
Tehlike alarmı
Sarı
Mavi (1)
Yangınla mücadele
ekipmanı
Uyarı işareti
Zorunluluk işareti
Yeşil
(1) Mavi:
(2) Fluoresan
turuncu:
Kişisel koruyucu donanım kullan
Acil kaçış, ilk yardım
Kapılar, çıkış yerleri ve yolları,
işareti
ekipman, tesisler
Tehlike yok
Normale dön
Sadece dairevi bir şekil içinde kullanıldığında emniyet rengi olarak
kabul edilir.
Emniyet işaretleri dışında sarı yerine kullanılabilir.
Özellikle zayıf doğal görüş şartlarında bu renk çok dikkat
çekicidir.
28
11.2. Çıkış Yolları
Acil durumlarda kaçışı kolaylaştırmak için nesneler kesinlikle yolu kapayacak şekilde
yerleştirilmemelidir. Acil ekibinin ortamda bulunan tehlikelere (duman, yangın, vb.) rağmen
kolay hareket edebilmesi sağlanmalıdır. Fiziksel tehlikeler ( düşme, çarpma, kırılma vb.) en
aza indirilmelidir. Yanıcı ya da patlayıcı özelliğe sahip olan malzemeler özel korumalı
kaplarda ve odalarda saklanmalıdır. Eğer kapıda cam gibi acil durumlarda yardım ve işaret
verilmesini sağlayabilecek yerler varsa bunlar kesinlikle kapatılmamalıdır. Yine acil çıkış
yolları işaretleri yönetmelikte belirtilen standartta olmalıdır.
11.3. Acil Durum Ekipmanları
Bu ekipmanları ilkyardım setleri, acil göz ve vücut duşları, yangın söndürücüler ve kimyasal
dökülme setleri olarak ayırabiliriz.
İlk
yardım
ekipmanları
kullanılabilir
ve
kolay
ulaşılabilir
yerlerde
olmalıdır.
Laboratuvarlarda kullanılan malzemelere uygun ilkyardım malzemeleri de bulundurulmalıdır.
Örneğin; hidroflorik asit kullanılıyorsa kalsiyum glukanot jeli bulundurulmalıdır. Bu
malzemelerin kullanımları ile ilgili bilgi verilmeli ve ekipmandaki malzemelerin son
kullanma tarihleri ya da bitip bitmediği kontrol edilmelidir.
Göz ve vücut duşları korozif, toksik ve tahriş edici kimyasalların bulunduğu laboratuvarlarda
bulunması gereken bir ekipmandır. Bu ekipmanlar laboratuvarda en geç 10 sn. de
ulaşılabilecek engelsiz yerlerde konumlandırılmalıdır. Bakımı için yılda bir kontrolü için ise
haftalık kontrolleri yapılmalıdır. Çalışmayan ya da bozuk olan ekipman en kısa sürede tamir
edilmelidir.
Yangın söndürücüler yangın anında en geç 10 sn. de ulaşılabilecek bir mesafede mevcut, dolu
ve kullanımı için hiçbir engel olmayacak şekilde bulundurulmalıdır. Söndürücüler aylık
kontrol edilip yıllık olarak da yangın güvenliği ekipleri tarafından onaylanmalıdır. Son
kullanma tarihlerine dikkat edilip gereken zamanlarda yenilenmelidir ve etikete işlenmelidir.
Yangın söndürücülerin yeri işaret ve levhalarla belirtilmelidir. Söndürücülerin çeşitleri vardır.
Bunlar;

A sınıfı: Katı madde (kâğıt, odun, kumaş, plastik) yangınlarında kullanılanlar.

B sınıfı: Sıvı madde (petrol, boya, yanıcı gaz) yangınlarında kullanılanlar.

C sınıfı: Elektrikli cihazların (transformatör, motor) yangınlarında kullanılanlar.
29

D sınıfı: Yanıcı metallerin (potasyum, sodyum) yangınında kullanılanlar.

K sınıfı: Yemek yağı yangınlarında kullanılanlardır.
12. ATIK YÖNETİMİ
Her laboratuvarda tehlikeli sulu çözeltiler, tek kullanımlık laboratuvar kapları, tarihi dolmuş
kimyasallar, filtre malzemeleri, bozulmuş yağlar ve boyalar, gibi birçok atık malzeme oluşur.
Laboratuvarlarda kullanılan kimyasal atıklar belli kurallar çerçevesinde depolanıp
atılmadıklarında veya imha edilmedikleri takdirde insan sağlığı ve çevre açısından potansiyel
tehlike kaynakları olup ölümle de sonuçlanabilen çeşitli hastalıklara neden olabilmektedirler.
Bu nedenle laboratuvarda atık yönetimi uygulanmalı ve aşağıdaki adımlar takip edilmelidir.

Atıkların ve tehlikelerinin tanımlanması

Belli bir yöntem oluşturarak toplamak ve depolamak

Tehlikesi azaltılabilen atıkların belirlenmesi

Düzgün bir şekilde bertaraf etmek
Laboratuvarda oluşan atıklar evsel atık, biyolojik/kimyasal atık, tehlikeli atık, cam, plastik,
metal olmak üzere sınıflandırılmalıdırlar. Mikrobiyolojik atıklar sterilize edilebilir kutularda
depolanmalı ve düzenli olarak otoklavda sterilize edilmeli ve sivri uçlu atıklarda özel
kutularda uzaklaştırılmalıdır. Ayrıca çatlak ve kırık cam malzemeler kullanılmamalıdır.
Uygun bertaraf yöntemi atıkların özellikleri hakkında bilgi gerektirdiği için tüm atıklar
işaretlenmiş ve etiketlenmiş olmalıdır. Laboratuvarlarda kimyasal depolamada kullanılan
matris yöntemi burada da atıkların depolanmasında kullanılmalıdır. Atıkların toplanacağı
kaplar ise atıkların radyoaktif, katı, sıvı ya da sulu çözelti şeklinde yani hem atığın çeşidine
hem de fazına göre değişeceği için uygun kaplar seçilmelidir.
Yanıcı sıvı atıklar için plastik veya metal şişe kullanılmalıdır. Geçirimsiz cam şişeler birçok
tehlikeli atık kimyasal için uygun depolama kaplarıdır ancak kırılma tehlikeleri vardır ve dar
boyunlu olmaları halinde boşaltmada sıkıntı oluşturur. Galvanizli çelikler halojenler için depo
kabı olarak kullanılmamalıdır çünkü paslanma ve sızıntı olması eğilimi yüksektir.
Sulu çözeltilerden kastedilen genellikle organik çözücülerdir. Bunlar içinde dayanıklı kaplar
kullanılmalıdır ve mümkün olduğunca geri kazanımı sağlanmalıdır.
Katı kimyasal atıklar kendisiyle tepkimeye girmeyecek etiketlenmiş uygun kaplarda
depolanmalıdır.
30
Radyoaktif atıklar ile ilgili olarak aşağıdaki kurallar uygulanır.
12.1. Katı Radyoaktif Atıklarla İlgili Uyulması Gerekli Hususlar
Katı radyoaktif atıklarını belediyelerin denetimindeki çöp imha alanlarına göndermeden önce
aşağıdaki maddeler yerine getirilmelidir;

Günlük çalışmalar için kullanılacak olan katı radyoaktif atık biriktirme kabının kapağı
ayak pedalı ile açılır olmalıdır. Kullanılan radyoaktif maddenin yaydığı radyasyonun
tipine ve enerjisine göre atık biriktirme kabının iç kısımları, kapağı ve tabanı da dâhil
olmak üzere kurşun ve benzeri uygun malzeme ile zırhlanmalıdır. Kabın dış yüzeyinde
uluslararası, standart radyasyon uyarı işareti bulunmalıdır.

Atık biriktirme kabının içerisine yeterli büyüklükte ve uç kısımları kabın üst
kısmından dışarıya taşacak şekilde bir plastik torba yerleştirilir.

Radyoaktif katı atık biriktirme kabının bulunduğu ortamda, radyoaktif olmayan katı
atıklar için ayrı bir biriktirme kabı bulundurulur. Radyoaktif olmayan atıklar hiçbir
şekilde radyoaktif atık biriktirme kaplarına atılmazlar. Şüphe edilen atıklar radyoaktif
olarak kabul edilirler.

Biriktirme kabı dolduğunda plastik torbanın ağzı sıkı bir şekilde bağlanarak etiket
doldurularak yapıştırılır ve uzun süreli atık bekletme yerlerine nakledilirler.

Buharlaşma yapabilecek atıklar için havalandırma sistemi sağlanır.
12.2. Sıvı Radyoaktif Atıklarla İlgili Uyulması Gerekli Hususlar
Sıvı radyoaktif atıklarını atık su sistemine bırakmadan önce aşağıdaki hususları yerine
getirmek zorundadır.

Sıvı radyoaktif atıklar, ünite içerisinde belirlenir ve altında (T) dirsek olmayan bir
lavabodan atık su sistemine bırakılır. Bu bırakma sırasında sıvı atıklar en az 10 katı
kadar su ile seyreltilir. Bu lavabo üzerine uluslararası standart radyoaktif madde işareti
takılır. Bu lavaboda radyoaktif olmayan çalışmalar yürütülmez.

Atık su sistemine bırakılacak bütün radyoaktif sıvılar su içerisinde çözülebilir ve
dağılabilir özellikte olmalıdır. Radyoaktif sıvı, çözünmeyen katı parçacık veya tortu
bulunduruyorsa, kanalizasyona bırakmadan önce filtre edilir. Filtre işleminde
kullanılan malzeme katı atık olarak işleme tabi tutulur.
31
12.3. Gaz Halindeki Radyoaktif Atıklarla İlgili Uyulması Gerekli Hususlar
Gaz halindeki radyoaktif atıkları atmosfere bırakmadan önce aşağıdaki hususlar yerine
getirilmek zorundadır.

Gaz halindeki radyoaktif atıkların atmosfere bırakılma noktaları, havalandırma
delikleri ve benzeri diğer sistemlerin çıkışı ile bağlantılı olamaz.

Gaz halindeki maddelerle yürütülen çalışmalar çeker ocaklarda yapılır, gerektiğinde
uygun filtreler takılır.
32
13. KAYNAKLAR
1. Laboratory Health and Safety Handbook, ‘Workers’ Compensation Board of British
Columbia’, Canada, 2006.
2. The OSHA Laboratory Standard, ‘U.S. Department of Labor Occupational Safety &
Health Administration’, Standards - 29 CFR.
3. Moran L., Masciangioli T., Chemical Laboratory Safety and Security. A Guide to Prudent
Chemical Management, ‘National Research Council of the National Academies’,
Washington, 2010.
4. Chemical Safety Guide for Laboratories, ‘Illinois University of Illinois of UrbanaChambaign’, July 16, 2010
5. Wong - Chairman R., Kian K., Heidelberg T.,
Safety Handbook,
‘Department of
Chemistry Safety Handbook’, 2010.
6. TS 11853 Sağlık Kuruluşlarında Güvenlik Kuralları Laboratuvar Güvenliği, ‘Türk
Standardları Enstitüsü’, ICS 11.100-19.020, Ekim 1995.
7. Mercier P., Laboratory Safety Pocket Handbook, ‘One Genium Plaza Schenectady’,
12304-4690, New York.
8. Şener G., Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerde Risk Analizi Uygulaması, ‘Hacettepe
Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü’, Ankara 2005.
9. ISO 31000 Risk management — Principles and Guidelines, ‘International Standart’,
Switzerland, 2009.
10. Kimyasal Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik,
‘Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından’,
2003.
33
EK-1 ACİL DURUM PLANI
Tablo A: Acil Durum Planı
OLAY
İLK YAPILACAK FAALİYET
LABORATUVAR
SORUMLUSU
-Panik yapmayın
-Korozif kimyasalların yakınında
iseniz hemen uzaklaşın,
-Yakınınızdaki banko, masa vb.
ağırlık merkezi yere yakın eşyaların
yanına eğilin, kollarınızı başınızın
DEPREM
üzerine koyun, başınızı
bacaklarınızın arasına eğerek
- Sarsıntı bittikten sonra
laboratuvarda çalışanları tahliye
edin
- Fakülte Yönetimi’ni bilgilendirin
mecbur kalmadıkça telefon
kullanmayın
bekleyin.
-Yangını haber ver.
-Kapıyı kapatın ve yardım isteyin
-Eğer bir kişi alev aldıysa hemen
müdahale edin (yangın söndürücü,
yanmaz battaniye, vb. gibi)
YANGIN
- Tek başınıza müdahale etmeyin
- Yanıcı, parlayıcı maddeleri
uzaklaştırın
KİMYASAL
MADDE
DÖKÜLMESİ
- Alarmı çalıştırın
- Gerekiyorsa yangın söndürücü
kullanın, elektrikleri kesin veya
laboratuvarı tahliye edin
- 110’u arayın,
-Fakülte Yönetimi’ni bilgilendirin
- Sorumluya ve diğer laboratuvar
çalışanlarına haber verin
- Dökülen kimyasal maddenin
özelliklerini öğrenin,
- Diğer çalışanları çevreden
uzaklaştırın
- Bol su ile yıkayın veya vakumlu
süpürge ile temizleyin.
- Dökülen kimyasal maddeye temas
etmeyin, maddeyi solumayın.
- Temizlik sırasında koruyucu
eldiven ve gözlük kullanın.
34
-Sorumluya ve diğer laboratuvar
YARALANMA
çalışanlarına haber verin
-Kan kaybı varsa ilk yardım setini
-Küçük yaralanmalar için ilk
kullanın,
yardım dolabından gerekli
-Tıbbi müdahale gerektiren
malzemeyi temin edin
durumlarda Sağlık Birimi’ni
-Yaralanan kişiye zarar
arayın, yardım isteyin
gelmeyeceğinden emin olmadan
-Gerekiyorsa ambulans çağırın
kişiyi hareket ettirmeyin
(112),
-Acil durum duşlarını ve göz
-Fakülte Yönetimi’ni bilgilendirin.
banyolarını kullanın.
-Gaz/elektrik kaçağının kaynağını
belirleyin,
-Doğal gaz/elektrik kaçağı ise
-Sorumluya ve diğer laboratuvar
GAZ KOKUSU/
ELEKTRİK
çalışanlarına haber verin.
hemen Fakülte Yönetimi’ne haber
verin,
-Elektrik kaçağı olan bölgenin
elektrik şalterini kapatın,
KAÇAĞI
-Gaz kaçağı tüpten geliyorsa
hemen kapatın.
-Radyasyon kaynağından
uzaklaşın.
RADYOAKTİF
MADDELERİN
Enerji Enstitüsünü arayın.
BULAŞMASI
-Nükleer Enerji Enstitüsü’nden
verilen prosedüre uygun davranın.
-Bölüm / Fakülte sorumlusuna
durum hakkında bilgi verin.
(Bugünün iyi planı yarının mükemmel planından çok daha iyidir.)
35
EK-2 İLKYARDIM KURALLARI
İlk yardım, bir kaza durumunda yaralananlara tıbbi yardım gelene kadar gerekli
müdahalelerdir. Bir kaza anında yararlanan kişiye ilk müdahale yapılmadan önce enfeksiyon
ve hastalık bulaştırma riskleri göz önünde bulundurularak, eller çok iyi yıkanmış olmalı;
mümkünse lateks eldiven kullanılmalıdır. İlkyardım çantalarının ve yangın söndürücülerin
yeri her çalışan tarafından bilinmelidir. İlk yardıma başlamadan önce birey kendisi için de
koruyucu tedbirleri (gözlük, eldiven, maske, koruyucu giysi vb.) almalıdır.
1. Küçük kesik ve çizikler: Yaralanan alan su ve sabunla yıkanır, yaranın üzerini bir
bandajla kapatılır.
2. Önemli Kanamalar: Acil yardım çağırılır ve hastanın rahatlamasına yardımcı olunur.
Hasta yatırılır, üzerindeki giysi vb. çıkarmaya çalışılmaz. Yaranın üzerine steril bir
bandajla (bulunamıyorsa temiz bir bezle) basınç uygulanır. Direkt basınç uygulaması
yeterli olmuyorsa yaralı kısmı kalp hizasının üzerinde tutmaya çalışılır. Kanama çok
şiddetli ise yaralının bacaklarını yaklaşık 30 cm kadar yukarı kaldırılır ve üzerine bir
battaniye örtülür.
3. Yanmalarda
İlk
Yardım:
Yanıklara su
sürülmemeli, kabarcıkları
kesilip
atılmamalıdır. Vazelin sürüp, yanık yerini muhafaza için sargılanmalı, yoksa üzerine
un ve zeytinyağı sürülmelidir. Yanıkların deri esmerleşinceye kadar %5'lik tanen ile
yıkanması veya bu çözeltiyle ıslatılmış bezin yara üzerine konulması iyidir. Bir yangın
anında yanan yer veya kişinin üzeri hava ile teması kesecek herhangi bir şeyle (palto,
battaniye vb. gibi ) kapatılmalıdır.
4. Kimyasalların Yutulması: Kişinin şuuru yerindeyse ve yutabiliyorsa su veya süt
içirilmeli (kusma eğilimindeyse sıvı verilmesine devam edilmez). Bilinci yerinde
değilse yaralının mutlaka başı veya tüm vücudu sol tarafa döndürülür. Kazaya maruz
kalan kişi derhal sağlık kuruluşlarına ulaştırılır.
5. Alkali, Asit, Brom veya Fosfor Yanıklarında İlk Yardım: Bromdan ileri gelen
yanıklar benzol veya petrol ile iyice yıkanmalıdır. Fosfor nedeniyle oluşmuş yanık yer
de bikarbonat eriyiğine daldırılır ve sonra fosforun oksitlenmesi için yanık havaya
tutulur. Bu işlem birkaç defa tekrarlanır. Asetik asit, hidroklorik asit, fosforik asit ve
sülfürik asidin deri ile temasında hemen bol çeşme suyu ile yıkanmalı, bulaşan
giyecekler çıkarılmalıdır. Sonra soda veya bikarbonat gibi yumuşak bir alkali çözeltisi
uygulanmalıdır. Eğer gözler söz konusu ise, hemen ılık su ile en az 15 dakika
yıkanmalıdır. Hidroflorik asidin temasında ise iyice yıkanmalı ve bir magnezyum oksit
36
çamuru uygulanmalı ve sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Kromik asit ve
dikromatların deri ile temasında %5'lik sodyum tiyosülfat ile yıkama yapılmalı, eğer
lezyonlar görünürse bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Alkalilerin deri ile
temasında ise bol miktarda suyla ve nötralize sirke ile deri yıkanmalıdır. Göze
sıçraması halinde, derhal bol akar su ile gözleri gerekirse zorla açarak yıkamalı ve
hemen bir sağlık kuruluşuna gidilmelidir.
6. Alkali ve Asitlerin Yutulmasında İlk Yardım: Asetik asit, hidroklorik asit, fosforik
asit ve sülfürik asit yutulduğu zaman kusmaya izin verilmemeli, kişi baygınsa ağızdan
hiç bir şey verilmemelidir. Eğer ayıksa ağız bol çeşme suyu ile çalkalanmalı, sonra
yumurta akı ile karıştırılmış süt verilmelidir. Eğer bu mümkün değilse olabildiğince
fazla su verilmeli, bir sağlık kuruluşuna haber verilmelidir. Hidroklorik asit
yutulmasında da kusmaya izin verilmemeli, bol su verilmelidir. Yaralı yüzükoyun
uzatılmalı, hareket ettirilmemelidir. Kromik asit ve dikromatların yutulmasında acilen
sodyum bikarbonat çözeltisi verilmeli, yara sıcak tutulmalı ve bir sağlık kuruluşuna
haber verilmelidir. Alkalilerin yutulması durumunda ise limon suyu veya sirke
karıştırılmış bolca su verilmeli, ardından bir kaşık zeytinyağı içirilmeli ve hemen bir
sağlık kuruluşuna gidilmelidir.
7. Ciğerleri Yakan Gazlarla Zehirlenmede İlk Yardım: Krom, brom, HCl vb. gibi
kimyasalların buharları doğrudan solunduğunda zehirlenmelere yol açar. Bu durumda
hemen sağlık kuruluşuna haber verilmeli ve hekim gelinceye kadar tam bir dinlenme
ve açık hava sağlanmalıdır. Su veya bikarbonat buharı ve oksijen teneffüs ettirilebilir.
8. Ağız Yoluyla Olan Zehirlenmelerde İlk Yardım: %5'lik bakır sülfat eriyiği
kullanılmalıdır. Bakır sülfatın kusturucu gücü fazla olduğundan, zehir mideden
uzaklaştırılmış olur.
9. Siyanür Tuzları İçin İlk Yardım: Deri ile temasta iyice yıkanmalı, eğer yara açıksa
bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Yutulması durumunda kişi hemen kusturulur,
su ile karıştırılmış hidrojen peroksit verilir mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulur.
10. Klorlu Bileşenler İçin İlk Yardım: Amonyum klorür, kobalt klorür, demir klorürün
deri ile temasında iyice yıkanmalı, yutulmasında ise kusturulmalı ve bol miktarda su
verilmelidir. Laksatif olarak Epsom tuzları uygulanmalı ve sağlık yardımı alınmalıdır.
Antimon klorür, nikel klorür, kalay klorür, kadmiyum klorür'ün deri ile temasında
iyice yıkanmalı ve lanolin merhem sürülmelidir. Yutulması halinde ise bol su
verilmeli, irritasyon devam ederse sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
37
11. Nitratlar İçin İlk Yardım: Potasyum nitrat, civa nitratın deri ile temasında iyice
yıkanmalı, eğer kaşıntı, döküntü varsa sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Yutulması
durumunda hemen bolca suyla karıştırılmış sodyum bikarbonat verilmelidir. Sonra çiğ
yumurta, yağsız süt karışımı içirilmeli ve sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Gümüş
nitratın deri ile temasında tuzlu su ile yıkanmalı ve tahriş olan yerlere uygulanmalıdır.
Yutulmasında ise, bir bardak suya üç yemek kaşığı tuz ekleyip çözdükten sonra bu
karışım verilip kusturulmalı ve sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
12. Sülfatlar İçin İlk Yardım: Alüminyum, amonyum, kobalt, bakır, magnezyum, nikel,
potasyum, sodyum, çinko, kadmiyum ve sülfatın deri ile temasında iyice yıkanmalı,
eğer deri reaksiyon gösteriyorsa sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Bunların
yutulmasında ise bolca su verilmeli, eğer herhangi bir reaksiyon olursa sağlık
kuruluşuna başvurulmalıdır.
13. Hidrosiyanik
Asit,
CO2,
Kükürtlü
Hidrojen,
Fosforlu
Hidrojen
ile
Zehirlenmelerde İlk Yardım: Temiz hava önemlidir. Ağır durumlarda suni teneffüs
yaptırılır
ve
gerekirse
oksijen
kullanılır.
Özellikle
hidrosiyanik
asitlerle
zehirlenmelerde 2 g sodyum tiyosülfat ve 0,5 g sodyum nitriti 50 ml suda eritip
içirmek ve derhal sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
38
EK-3 BİRBİRLERİ İLE TEMAS ETMEMESİ GEREKEN KİMYASALLAR
Tablo B: Birbiri ile temas etmemesi gereken kimyasallar
Madde adı
Temas etmemesi gereken maddeler
Asetilen
Klor, brom, flor, bakır, gümüş, cıva
Aseton
Konsantre nitrik ve sülfürik asit karışımları
Aktif kömür
Kalsiyum hipoklorür, oksitleyici maddeler
Alkali metaller
Su, karbon tetraklorür, halojenli alkanlar, karbondioksit,
Halojenler
Amonyak(gaz)
Cıva (örneğin; manometredeki cıva), klor, kalsiyum
hipoklorür, iyot, brom, hidrojen florür
Amonyum nitrat
Asitler, metal tozları, yanıcı sıvılar, klorat bileşikleri,
nitratlar, kükürt, ince tanecikli organik veya yanıcı başka
maddeler
Anilin
Nitrik asit, hidrojen peroksit
Arsenikli maddeler
Tüm indirgen maddeler
Azidler
Asitler
Yanıcı sıvılar
Amonyum nitrat, krom VI oksit, hidrojen peroksit, nitrik
asit, sodyum peroksit, halojenler
Brom
Amonyak, asetilen, butadien, butan, metan, propan,
hidrojen, petrol benzini, benzen, metal tozları
Karbon tetraklorür
Sodyum
Kalsiyum oksit
Su
Klor
Amonyak, asetilen, butadien, butan, metan, propan,
hidrojen, petrol benzini, benzen, metal tozları
Klor dioksit
Amonyak, metan, hidrojen sülfat
Kloratlar
Amonyum tuzları, asitler, metal tozları, kükürt, ince
tanecikli organik veya başka yanıcı maddeler
Krom (VI)oksit
Asetik asit, naftalin, kamfer, gliserin, petrol benzini,
alkoller, yanıcı sıvılar
Kumolhidroperoksit siyanür
Organik veya anorganik asitler
Hidrojen peroksit
Bakır, krom, demir, metaller ve metal tuzları, alkoller,
aseton, organik bileşikler, anilin, nitrometan, katı ve sıvı
yanıcı maddeler
Asetik asit
Hidrojen florür
Krom (VI) oksit, nitrik asit, alkoller, etilen glikol, perklorik
asit, peroksitler, permanganatlar
Amonyak (gaz veya çözelti halinde)
39
İyot
Asetilen, amonyak (gaz veya çözelti halinde)
Potasyum
(Bak. Alkali metaller)
Potasyum klorat
(Bak. Kloratlar)
Potasyum perklorat
(Bak. Kloratlar)
Potasyum permanganat
Gliserin, etilen glikol, benzaldehit, sülfürik asit
Hidrokarbonlar (butan,
propan, peroksit, benzen vs)
Flor, klor, brom, krom (VI) oksit, sodyum
Hidrosiyanik asit
Nitrik asit, alkali
Bakır
Asetilen, hidrojen peroksit
Selenitler
İndirgen maddeler
Sodyum
(Bak. Alkali metaller)
Sodyum nitrit
Amonyum nitrat ve diğer amonyum tuzları
Metanol, etanol, asetik asit anhidriti, buzlu asetik asit,
Sodyum peroksit
benzaldehit, karbon sülfür, gliserin, etilen glikol, etil
asetat, metil asetat, furfurol
Okzalik asit
Gümüş, cıva
Peroksitler
Asitler (organik ya da mineral )
Perklorik asit
Asetik asit anhidriti, bizmut ve alaşımları, alkoller, kâğıt
Fosfor
Kükürt, kloratlar gibi oksijenli bileşikler
Cıva
Asetilen, amonyak
Nitrik asit (derişik)
Asetik asit, anilin, krom (VI) oksit, hidrojen siyanür,
hidrojen sülfür, yanıcı sıvı ve gazlar
Nitritler
Asitler
Nitroparafinler
İnorganik bazlar, aminler
Sülfürik asit
Potasyum klorat, potasyum perklorat, potasyum
Permanganat
Sülfitler
Asitler
Hidrojen sülfür
Dumanlı nitrik asit, oksitleyici gazlar
Gümüş
Asetilen, oksalik asit, tartarik asit, amonyum bileşikleri
Tellürit
İndirgen maddeler
Yanıcı sıvılar
Amonyum nitrat, kromik asit, hidrojen peroksit, nitrik asit
40
EK-4 KİMYASAL MADDELERİN SINIFLANDIRILMASI
Aşındırıcı maddeler: pH ≤ 2 veya ≥ 12,5 olan kimyasallardır. Asitler ve bazlar bu sınıftadır.
insan dokularına değdiklerinde görünür hasara yol açarlar. Hidroklorik asit veya asetik asit
gibi derişik asitler, sodyum hidroksit gibi alkaliler laboratuvarlarda en sık kullanılan aşındırıcı
kimyasallardır. Doğrudan deri veya gözlere temas ederlerse veya soluma ya da ağızdan
alınma durumunda solunum ve gastrointestinal kanal dokularına zarar verirler. Asitler,
alkaliler ve civa tuzları gibi aşındırıcı çözeltiler bir duman siperi içinde kullanılmalıdır.
Asitler, suyun üzerine yavaşça dökülerek sulandırılabilirler, su asla derişik asidin üzerine
dökülmemelidir. Asit ve alkalilerle çalışırken büyük güvenlik gözlükleri takılmalıdır.
Kuvvetli çalkalamalardan kaçınılmalı veya bu işlem bir siper içinde yapılmalıdır. Eğer sürekli
karıştırma gerekiyorsa sıçramayı önlemek için manyetik karıştırıcı kullanılmalıdır. Asitler,
aşındırıcı maddeler ve kuvvetli oksidanlar su dolu lavabo içinde karıştırılmalıdır.
Toksik maddeler: Vücuda ağızdan alınma, solunum veya deriden absorbsiyonla girebilirler.
Dokuları doğrudan etkilemezler, fakat metabolik olayları etkilerler. Kimyasal madde ile
muhatap olma süresine bağlı akut ve kronik etkiler oluşur. Zararsız olduğunu bildiğimiz
herhangi bir madde bile aşırı miktarlarında toksik olabilir. Ayrıca, bazı kimyasal maddeler
çok düşük konsantrasyonlarda toksiktir. Toksik maddelerden etkilenme doğrudan temasla,
solunumla veya aşılama (inokülasyon)/injeksiyon yolu ile olur. Bu kimyasallardan etkilenme
sınırlarını belirleyen sınır değerler eşiği (SDE), kişide hiç bir yan etki göstermeyen toksik
madde miktarını gösterir. Üç SDE vardır.
1. Zaman ağırlıklı ortalama: 8 iş saatinden fazla maksimum izin verilebilir korunmasız
kalmayı gösterir.
2. Kısa süreli etkilenme sınırı: Örneğin 15 dakika maksimum izin verilebilir korunmasız
kalmayı gösterir.
3. Tavan değer: Ajanın hiçbir zaman aşılmaması gereken konsantrasyonudur.
Kriyojenik sıvılar: Sıvı azot, laboratuvarda belki de en sıklıkla kullanılan kriyojenik
sıvılardan biridir. Bunların kullanımı ile ilgili çeşitli tehlikeler; yangın veya patlama, asfiksi,
basınç birikmesi, materyallerin kolay kırılabilirliği ve termal yanıklarınkine benzer doku
hasarıdır. Güvenlik gözlüklerinden başka, ellerin aşırı soğutulmuş yüzeylere dokunmasından
doğan tehlikelere karşı korunması için, su geçirmez materyalden yapılmış eldivenler önerilir.
Şiddetli kaynama/köpürme ve sıçramayı minimal düzeye indirmek için dondurulacak örnekler
soğutucu sıvıya daima çok yavaş daldırılmalıdır. Kriyojenik sıvılar, kaynamadan kaynaklı
41
uçmadan ileri gelen sıvı kaybını en aza indirmek ve "tıkanmayı" ve basınç birikmesini
önlemek için iyi yalıtılmış fakat gevşekçe kapatılmış kaplarda depolanmalıdır
Karsinojenler: Laboratuvarlardaki karsinojenlerin çoğu aromatik aminlerdir. Bunlardan biri
olan benzidin, laboratuarda hemoglobin testi için sıklıkla kullanılır. Genellikle bunun yerine
konulabilen 3,3',5,5'- tetrametilbenzidin, çok daha güvenlidir. Karsinojen maddeler için
önlemler, izole bir alanda veya iyi bir duman bacası içinde çalışmak, lastik eldivenler giymek
ve eğer tozlu bir materyalle çalışılıyorsa bir respiratör kullanmak, çalışılan yeri dikkatlice
temizlemek, cam eşyayı her zaman kullanılan yıkama yerine bırakmadan önce kuvvetli asit
veya organik bir eritici ile yıkamak ve olabildiğince çok atılabilir malzeme kullanmaktır.
Mutajenik ve teratojenik kimyasallar: Mutajenik ve teratojenik kimyasallara karşı
döllenme öncesi korunmasız kalma, kromozomal mutasyonlar ve genetik konjenital sorunlar
oluşturarak, gelecek nesillerde geridönüşümsüz hasara yol açarlar. Döllenme sonrası maternal
karşılaşma durumunda fetus ölümü veya anomalilere sebep olabilirler. Hamile laboratuvar
çalışanları özellikle bu tür kimyasallara karşı uyarılmalıdırlar. Sıklıkla kullanılan parlayabilir
ve tutuşabilir kimyasal maddeler aseton, benzen, dietileter, alkoller, heptan, toluen ve
ksilendir. Parlayabilir maddelerde bazı gazlar ve parafin gibi katıların da bulunduğunun
hatırlanması önemlidir. Parlayabilir ve tutuşabilir kimyasal maddelerin alevlenme noktası
farklıdır. Alevlenme noktası, hava ile alevlenebilen karışım oluşturmak üzere yeterli dumanın
çıktığı en düşük ısıdır. Parlayabilir bir sıvının alevlenme noktası 37.8 ˚C’in altındadır.
Tutuşabilir sıvılarınki 37.8˚C veya üzerindedir. Dumanı alevleyebilen ısı kaynağı elektrik
kıvılcımı, statik bir kıvılcım veya açık alevdir. Laboratuvarda bu kimyasal maddelerle en
büyük yangın riski uygunsuz depolamadır. İyi bir kural olarak, parlayabilir ve tutuşabilir
kimyasal maddeler cam kaplarda saklanırsa 1/2 lt. lik miktarlarda sınırlandırılmalı ve
güvenlik kabininde depolanmalıdır. Bunların imalatçısı tarafından elektrik düğmeleri soğutma
kısmının dışında bulunan patlamaya dirençli soğutucuda tutulması belirtilmedikçe asla
soğutucuya konulmamalıdır. Her türlü ısı kaynağından uzakta kullanılmalıdırlar. Parlayabilir
sıvılar başka bir saklama kabına hemen dökülmemelidir. Çünkü sıvının çalkantısı statik
elektriklenme oluşturabilir. Sıvı, ucu alıcı kaba daldırılmış olan bir huni yolu ile dökülebilir.
Klinik kimya laboratuvarındaki personel aseton, kloroform, metanol veya karbon tetraklorür
gibi maddelerden çıkan ve brom, amonyak ve formaldehitin yaptığı gibi açıkça duyusal tahriş
göstermeyen toksik buharlara özellikle dikkat etmelidir. Genellikle önemsenmeyen bir başka
zehirli duman kaynağı, civadır. İleri derecede uçucu ve toksik olan civa buharları, hızla deri
ve solunum yolundan absorbe edilir. Civalı termometrelerin bulunduğu yerlerde civa
döküntüsü temizleme kitleri bulunmalıdır. Bir çok laboratuvar, civa ve civalı bileşiklerin
42
kullanımını bırakmaktadırlar. Tüm yanabilir ve toksik sıvıların buharlaşması su banyosu
kullanarak bir duman siperinde gerçekleştirilir. Etil eter gibi buharları sıcak bir levha veya
fırın gibi herhangi bir ateşleme kaynağı ile bile tutuşabilen çok uçucu yanıcı sıvılara karşı
olağanüstü önlem alınmalıdır. Büyük miktarlarda uçucu sıvıların buharlaşmasında, cam
boncuklar ve diğer çarpmaya karşı granüller, çarpmayı ve büyük miktarlarda buharın aniden
çıkmasını önlemek için konulmalıdır. Uçucu kimyasalları bir siperde uçması için bırakmak
kabul edilemez.
Patlayıcı kimyasal maddeler: Patlayıcı kimyasal maddelerin bileşimi hızla bozulur ve
patlamaya yol açan enerji oluştururlar. Pikrik asit kristal halde iken patlayıcıdır. Perklorik asit,
organik maddelerle temas ettiğinde şiddetle patlayıcı olduğundan, dikkatle çalışılmalıdır.
Reaktif maddeler: Yüksek oksijen içeren oksitleyiciler veya redoks gruplu bileşikler
(örneğin; hidrazin, hidroksilamin), anhidr metal oksitleri gibi su ile veya nemli hava ile
şiddetle reaksiyonlaşan bileşikler, hava ile kendiliğinden reaksiyonlaşan piroforik bileşikler
veya peroksitler oluşturabilen ve dietileter gibi patlayıcı olan bileşiklerdir.
Kimyasal Döküntüler: Eğer bir çözelti dökülmüşse, su ya da başka bir sulandırıcı
eklenmemeli ve çözeltinin kanalizasyona akmasına izin verilmemelidir. Çünkü çözeltiler
duman sorunu yapabilir, solunum koruyucu cihazı gerekebilir. Absorban madde veya bir
döküntü yastığı ile absorpsiyondan sonra, materyal duman kaçmasını önlemek için, kimyasal
maddenin adı ve tehlikesini bildiren etiket konulmuş kapalı bir toplama kabına
yerleştirilmelidir. Nötralizan ve absorban maddeler içeren ticari döküntü kontrol kitleri vardır.
Formaldehit kitleri döküntüyü nötralize eder, böylelikle bunlar diğer çöplerle atılabilir.
Dökülen civa, toplanması çok güç olan, çok küçük parçacıklara ayrılır. Topladıktan sonra
bile, metalik
civa yakılamadığından veya yanmadığından yok edilmesi sorun yaratır. Civa absorpsiyon atık
kiti gibi civa damlacıklarını absorplayan bir materyal içeren birçok civa kiti, gömülerek
atılabilen daha az toksik bir madde oluşturur. Derişik asit veya baz döküntüleri, temizleme
işleminden önce su ile sulandırılmalıdır. Asit döküntüleri sodyum bikarbonat ve baz
döküntüleri borik asit gibi nötralizanlarla örtülmelidir. Sonra döküntü yastığı veya diğer
absorban materyalle absorbe edilmelidir ve kimyasal atık yönergesine göre yok edilmelidir.
Kimyasal madde tam temizlendikten sonra yüzey sabun ve su ile yıkanmalıdır.
43
Tablo C: İnsan Sağlığına Zararlı Kimyasallar
Ağır metaller
Hidrojen peroksit
Aromatik nitro bileşikleri
Hidrojen sülfit
Aldehitler
Hidrojen syanid
Alkali metaller
İnorganik amidler
Alkali tuzları (NaOH, KOH)
Karbon disülfür
Amonyak
Karbon tetraklorür
Benzen
Klorlu hidrokarbonlar
Civa
Ksilen
Eterler
Metil alkol
Fenoller
Nitrat ve nitritler
Florlu hidrokarbonlar
Nitrik asit
Formaldehit
Okzalik asit
Fosfor
Perkloratlar
44
Tablo D: GHS Piktogramları ve Tehlike Sınıfları



Yanıcı

Piroforik

Patlayıcı

Kendinden reaktif

Kendinden reaktif

Kendinden ısınır

Organik peroksitler

Organik peroksitler

Yanıcı gaz yayar

Korozif

Basınçlı gaz
Oksitleyici
Akut
zehirleyici
(yaygın)

Kanserojen

Tahriş edici

Solunum hassaslaştırıcı

Cilt için tahriş edici

Üreme için zararlı

Akut zehirleyici (zararlı)

Mutajenik

Narkotik etkili

Aspirasyon zararlı

Solunum yolu tahrişi

Çevreye zararlı
45
Tablo E: Akut Oral Toksikoloji
LD50
£ 5 mg/kg
³ 50 < 300
mg/kg
> 5 < 50 mg/kg
³ 300 < 2000
mg/kg
³ 2000 < 5000
mg/kg
Sembol
yok
Piktogram
Sinyal
kelimesi
Tehlikeli
Tehlikeli
Tehlikeli
Uyarı
Uyarı
Tehlikeli
durumlar
Yutulursa
ölümcül
Yutulursa
ölümcül
Yutulursa zehirli
Yutulursa
zararlı
Yutulursa
zararlı olabilir
46
Tablo F: Taşıma Piktogramları
Piroforikler,
Yanıcı gaz, sıvı, aerosol
Yanıcı katı, kendinden
reaktif maddeler
Kendiliğinden Isınan
maddeler
47
Su ile temasında yanıcı
gazlar çıkaran maddeler.
(ıslakken tehlikeli)
Patlayıcı bölüm 1.4
Basınçlı gaz
Oksitleyici katı ,sıvı ve
Patlayıcı bölüm 1.1, 1.2, 1.3
gazlar
Patlayıcı bölüm 1.5
Patlayıcı bölüm 1.6
Akut zehirleyici (zehir):oral,
deri
Korozif
Deniz kirletici
Organik peroksitler
Aşağıda kullanımına başlanan yeni piktogramlar ile GHS Kodları, son sütünda ise hâlâ
kullanımda olmakla birlikte CLP geçiş sürecinin sonunda AB'de kullanımdan kalkacak
semboller görülmektedir.
48
Piktogram
GHS Kodu
Kullanımdaki benzer
DSD/DPD Sembolü
GHS-01
GHS-02
GHS-03
GHS-04
GHS-05
49
Karşılığı yok
GHS-06
GHS-07
GHS-08
GHS-09
50
Karşılığı yok

Benzer belgeler

Kimyasalların Güvenli Depolanması

Kimyasalların Güvenli Depolanması  Düşerek parçalar fırlatmalarını ve bedensel bir zarara neden olmalarını önlemek için boş veya dolu tüm tüplerin zincirlenmiş ya da uygun biçimde sabitlenmiş olması gereklidir. Kullanım:  Silindi...

Detaylı

tc. manisa halk sağlığı laboratuvarı güvenlik rehberi

tc. manisa halk sağlığı laboratuvarı güvenlik rehberi olmamasına dikkat edilmelidir. Parçalar sökülmeden önce aletin her tarafında vakumun boşaltılmış olması gerekir.

Detaylı