GOSBSAD - bilgikurumsal.org

Transkript

GOSBSAD - bilgikurumsal.org
GOSBSAD
GOSB SANAYİCİLERİ DERNEĞİ DERGİSİ
Üniversite
Sanayi İşbirliği
OCAK-ŞUBAT-MART 2010
SAYI: 19
GOSB'de
yüksek lisans
eğitimi
GOSBSAD
GOSBSAD DERGİ
İÇİNDEKİLER
İÇİNDEKİLER
GOSBSAD Mesajı
14
15
Kriz aşılıyor mu?
18
8
22
Genel Sekreter Mesajı
26
GOSB'dan Haberler
GOSB seçime gidiyor
11
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı
28
2009'da "Türkiye'nin En
Beğenilen Şirketleri"
belli oldu
Üyelerimizin dikkatine
13 Programda Modern
Mühendislik Eğitimi
Prof. Dr. NEJAT TUNCAY
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dekanı
29
Kocaeli'de istihdama
katkı ödülleri
12
'Sorununuzu paylaşır, hızlı
çözüm üretmeye çalışırız'
Prof. Dr. SUAT TEKER
GOSBSAD
olağan genel kurulu
GOSBSAD FUTBOL
TURNUVASI 2010
Heyecan Başlıyor
'Birlikte daha
fazla üretelim'
Okan Üniversitesi Rektörü
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri
Derneği Genel Sekreteri
GOSB Yönetiminde
Başkan değişikliği
Yakın Çevremizden
Prof. Dr. SADIK KIRBAŞ
Tunçer Gömeçli
10
Hayata Kıymet
Katan Artılar
İş Yaşamına
En Yakın Üniversite
Selçuk Paksoy
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri
Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
GOSBSAD ve Okan
Üniversitesi İşbirliği’nde İlk
Adım: GOSB Çalışanlarına
Yüksek Lisans Eğitimi
Kuvvetli destek
sağlayacak programlar
Prof. Dr. TARGAN ÜNAL
Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Sürekli Eğitim
Merkezi Müdürü
36
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri
Derneği Yayın
Organı
GOSBSAD Adına
İmtiyaz Sahibi:
Selçuk Paksoy
GOSBSAD Yönetim
Kurulu Başkanı
Sorumlu
Yazı İşleri Müdürü:
Tunçer Gömeçli
GOSBSAD
Genel Sekreteri
Editör:
Burçin Yeşiltepe
Yayın Kurulu:
İsmail Turfanda
Şahin Ürgün
Faruk Şekeroğlu
Tunçer Gömeçli
İdare Merkezi:
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
GOSB Yönetim
Merkezi ve Sosyal
Tesisleri Şahabettin
Bilgisu Cad. No: 613
PK: 0072
Gebze 41480 Kocaeli
Tel: 0 262 677 11 77
Faks: 0 262 677 11 78
İş Yaşamı
Misafir memnuniyeti odaklı
bir anlayış: Titanic Otelleri
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSBSAD
6
3
GOSBSAD
GOSBSAD DERGİ
İÇİNDEKİLER
İÇİNDEKİLER
Üyelerimizden
56
İstanbul Park'ta
Formula 1 heyecanı
Geleceğin teknolojilerini
üretmede öncü kuruluş:
KCC
42
Motor Sporları
GOSB Teknopark
60
Çevre
'Şahabettin Bilgisu
Çevre Ödülleri' Yarışması
62
Ürün Geliştirmenin Her
Aşamasında
ABİGEM Teknopark
Yanınızda...
44
Üyelerimizden
Arçelik, ticari klima
sektöründe büyümeye
devam ediyor
63
Üyelerimizden
Alışan’da lojistik süreçler
teknoloji ile besleniyor
ArcelorMittal Kuzey Irak’ta
inşaat demiri tesisi kuracak
64
Avon Türkiye David H.
McConnell Ödülü’nü
Kazandı
Aygaz, ticaret hacmini
yüzde 19 artırdı
'Üretimimizin
temelinde sevgi var'
48
Çevre OSB'ler
TOSB-TAYSAD
Organize Sanayi Bölgesi
52
65
Enerji Verimliliği
Enerji verimliliği yeni bir
sektör yarattı: EVD
66
67
Yapım:
Mavi Tanıtım ve
İletişim
Rasim Paşa Cad.
Ayrılıkçeşme Sok.
No: 122 Kadıköy
34500 İstanbul
Tel: 0 216 418 59 31
Faks: 0 216 348 95 22
Baskı:
Özgün Ofset
Yeşilce Mah. Aytekin
Sok. No: 21
4. Levent - İstanbul
Tel: 0 212 280 00 09
Yazıların sorumluluğu
yazarlarına aittir.
Yayınlanan yazılardan
kaynak gösterilmeden
alıntı yapılamaz.
GOSBSAD Dergi
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
tarafından üç ayda
bir yayınlanır.
Ulusal-Türkçe-İlmi
Küresel ısınmaya karşı
Eko Design 2010
Konferansı
Balnak yeni atılımlar
peşinde
Orkestra Linde için çaldı...
Bu öykülerin "öyküsü"
başka
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSBSAD
38
5
GOSBSAD
Kriz aşılıyor mu?
MESAJI
Selçuk Paksoy
GOSBSAD
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
6
İki yıla yakın bir zamandan beri hep krizi
konuşuyoruz. Aslında kriz üstüne kriz yaşıyoruz. Bu arada krizler de birbirine karışıyor.
cu, üretim tesislerine ek yatırım yapılmaması mı, biraz kıpırdanma ile bu fiyat artışlarına neden oluyor? Galiba hepsinin
bir doğruluk payı var.
Ekonomik kriz sanki biraz gerilemeye başladı, ekonomide biraz hareketlenme gözlemlenir oldu. Elbette buna bakarak her şey düzeliyor diyemeyiz. Daha kat
edilecek çok yol var. Kimyasal maddelerde küresel boyutta, darlık ve bunun neden olduğu fahiş fiyat artışları yaşanıyor.
Acaba bu darlık ve fiyat artışı, krizin hafiflemeğe başladığının bir belirtisi mi, yoksa büyük üreticilerin son yıllarda çok düşmüş olan fiyatları kendileri açısından biraz iyileştirme isteğinden mi kaynaklanıyor? Acaba uzun süren durgunluk sonu-
GOSB yönetiminde de bir kriz yaşadığımızı tespit etmek zorundayız. 2009 Temmuz başındaki Genel Kurulda seçilerek işbaşına gelen yeni ekibin oluşturduğu GOSB yeni Yönetim Kurulu, başkanlığa Sayın Dr. Yavuz Doğan’ı getirmişken,
aynı Yönetim Kurulu Mart 2010 da Sayın
Doğan’ı başkanlıktan alıp, yerine Sayın
Vahit Yıldırım’ı Yönetim Kurulu Başkanlığı’ na seçti. Sayın Yavuz Doğan Yönetim
Kurulu üyeliğinden istifa etti ve Müteşebbis Heyet Başkan Vekilliği’ne devam ediyor. Aradan geçen 8-9 ay gibi kısa bir sü-
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Bilindiği gibi, seçimler sonrası, eski yönetimin yaptığı işlerin yanlış olduğu varsayımıyla, yeni yönetim hemen hemen her
şeyi değiştirme yolunu seçti. Bu arada sırayla,
tirildi, o halde yaptıkları ithamları tek tek
ortaya döküp kanıtlamak zorundadır. Her
türlü bilgi ve dosya ellerinin altında bulunuyor. Varsa kanıtları biz tüm katılımcılara tek tek göstermelerini bekliyoruz, talep
ediyoruz.
GOSB Avukatının, GOSB Bölge Müdür
Muavininin (mali işlerden sorumlu) ve
GOSB Bölge Müdürünün işine son verdi.
Aynı zamanda siz sayın katılımcılarımızın da, gerçek manada GOSB yönetimine, dernek faaliyetlerine katılmanızı bekliyor, rica ediyoruz. Lütfen ilgileniniz, lütfen doğru bilgilere itibar ediniz ve doğru
kararları veriniz.
Daha önceki yönetimin 6 aydan uzun bir
zaman diliminde üzerinde titizlilikle çalışıp, sonuçlandırdığı ve imza aşamasına
getirdiği arıtma tesisi ihalesini, iptal edip,
daha ucuz olduğu varsayımıyla, pratikte
bize daha pahalıya mal olacak başka bir
müteahhit grubuna verdi. Bizim bu kararın birçok yönden yanlış olduğunu defalarca uyarmamıza rağmen, itibar edilmedi.
Bu bilgilerin yanında sizlere çok güzel haberlerimiz de var. Hepimizin ve ülkemizin
ortak sorunu olan eğitim meselemize ilk
adım olarak, çok önem verdiğimiz ve sizlerden destek ve katılımlarınızı eklediğimiz Sanayi - Üniversite İşbirliği kapsamında, GOSBSAD - OKAN ÜNİVERSİTESİ ortak girişimiyle GOSB içinde bir yüksek lisans programını mayıs ayı basında
uygulamaya koyuyoruz. Tembelova’da da yanlış yapılan icraatlar
söz konusu. Özetle bu yönetim, eski yönetimin icraatını ve programını beğenmeyip, gerçeklere dayanmayan eleştiri ve söylemlerle, 02 Temmuz 2009 daki
Genel Kurulda oy topladı ama, 9 ay içinde kendi içinde bölünmeye gitti. Bu durumun bizim GOSB’umuza hiç yakışmadığını belirtmek zorundayız. 9 aylık bir zaman dilimi bir ekibin bölünmesi açısından çok kısa bir süre ama, buna karşın,
eski yönetime yapılan ithamların ortaya
çıkarılması için gereğinden fazla uzun bir
zaman dilimini oluşturuyor. Mademki bu
ekip eski yönetime olan ithamlar karşılığında 02 Temmuz 2009’daki Genel Kurul
tarafından ödüllendirildi ve işbaşına ge-
YÖK’ün kabul ettiği bu programda; İşletme, Uluslararası Ticaret, Satış-Pazarlama
olmak üzere 3 ayrı dalda eğitim yapılacak. Eğitim haftada 3 gün ,hafta içi 18.0021.30 (veya isteğe göre hafta sonu) olmak üzere üçer aylık dilimlerde toplam 9
ayda tamamlanacak. Bununla ilgili tanıtım
yaptık, broşürlerimizi gönderdik, halen
bilgilendirme-tanıtım amaçlı ziyaretlerimizi sürdürüyoruz. Okan Üniversitesi’nin
değerli hocalarının GOSB’a katılımcılara
kadar gelip verecekleri bu yüksek lisans
programının, hem katılımcılara, hem de
işverenlere büyük bir fırsat olduğunu düşünüyor, katılım ve ilginizi bekliyoruz.
Saygılarımla...
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSBSAD
rede ne oldu da, yeni grup içinde bu bölünme yaşandı ve böylesine radikal kararlar alma ihtiyacı duyuldu? Ortada ciddi bir
durumun olduğu tartışılmaz.
7
GOSBSAD
MESAJI
diğimiz deneyimlerden yola çıkarak bu sene turnuvayı bahar aylarına alıyoruz. Mayıs ayı içinde
başlayacak turnuvanın geçen seneden çok daha
fazla ilgi görmesini ve en az geçen seneki kadar
dostça geçeceğine yürekten inanıyoruz.
Dergimizin bu sayısının misafiri, yakın komşumuz, üye ve katılımcılarının bir kısmı bölgemiz
içinde de faaliyet gösteren Türkiye’nin ilk ve tek
İhtisas Organize Sanayi Bölgesi; TOSB (Taysad
Organize Sanayi Bölgesi). TAYSAD ve TOSB’u
birkaç dergi sayfasına sığdırmak mümkün değil.
Biz sadece bir tanıtım ve özet yapmaya çalıştık.
Tunçer Gömeçli
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
Genel Sekreteri
Değerli Katılımcılar ve Üyelerimiz,
2010 yılının ilk çeyreğini tamamladık ve bu dönemde de bölgemizde yeni bir ilk’e imza attık.
Okan Üniversitesi ile işbirliği içinde başlatmış
olduğumuz “Yüksek Lisans Eğitimi” projemizle,
tüm sanayicilerin ihtiyaç duyduğu “nitelikli personel” sayısının artmasına ve katılımcı gençlerin kariyer gelişimlerine katkıda bulunmayı, “Kazan – Kazan” yaklaşımı ile hem sanayicilerimizin hem de çalışanların kazançlı çıkmasını hedefliyoruz.
“Yüksek Lisans Eğitimi Hiç Bu Kadar Yakın Olmadı” sloganı ile tanıtımını yapmakta olduğumuz
projemizde, üniversiteyi katılımcıların ayağına
getiriyor, GOSB içindeki sınıflarda sadece hafta
içi mesai saatleri sonrası yapılacak eğitimlerle,
ulaşım zorlukları ve zaman kaybını neredeyse sıfırlıyoruz. Katılımcılara ise sadece devamlılığı aksatmamak ve çalışmak kalıyor.
Değerli sanayicilerimiz ve yöneticilerimizin, 5
Mayıs tarihinde başlayacak eğitime katılımı teşvik etmelerini ve desteklemelerini bekliyoruz
GOSBSAD
Bu projemizden yola çıkarak bu sayımızda “Sanayi – Üniversite İşbirliği” temasını işliyoruz. Dergimiz içinde proje ortağımız Okan
Üniversitesi’nin tanıtımını ve konu ile ilgili detaylı yazılar yer alıyor.
8
Geçen sayımızda “GOSBSAD Futbol Turnuvası 2009”un tamamlanması ile ilgili haberler yar
aldı. Bu sayımızda da “GOSBSAD Futbol Turnuvası 2010”u anons ediyoruz. Geçen yıl EkimKasım aylarında düzenlediğimiz turnuva zaman
zaman hava şartlarının azizliğine uğramıştı. EdinOCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GOSB bünyesinde yer alan kuruluşların tanıtımı bu sayımızda da devam ediyor. Bölgemizin
yeni katılımcılarından olan TAYAŞ Gıda San. ve
Tic. A.Ş. üretiminin yüzde 90’ını 110 ülkeye ihraç eden bir kuruluş. Kore’de kimya sektörünün
lideri ve öncüsü olan KCC Boya San. ve Tic. Ltd.
Şti. ise, ülkemizde başta Hyundai olmak üzere
birçok önemli kuruluşun boya tedarikçisi. Teknopark içinde yer alan Kocaeli Avrupa Birliği İş
Geliştirme Merkezi A.Ş. ise bölgemizdeki işletmelerin ürün geliştirme ve ARGE çalışmalarında karşılaştıkları problemlere teknolojik çözümler sunan, ürün tasarımı ve üretim teknolojilerinin verimli kullanılması konularında şirketlere
hizmet veren bir kuruluş. Biz bu kuruluşları daha
yakından tanımaktan ve başarılarını görmekten
mutlu olduk.
Bizleri gururlandıran ve sevindiren, bölgemizde yer alan diğer kuruluşlarla ilgili başarı haberleri de var. Kocaeli’de 2009 yılında istihdama katkı sunan kurum ve kuruluşlar içinde yer
alan GOSB katılımcısı Autoliv Cankor, Betek
Boya, Arçelik-LG Klima Sanayi A.Ş, Işık Plastik
ve Torun Bakır Alaşımları’nın başarılarını kutluyoruz. Adecco ve Capital Dergisi işbirliğiyle düzenlenen, ‘’Türkiye’nin En Beğenilen Şirketleri 2009’’ araştırmasında dereceye giren şirketler içinde, bölgemizde de faaliyet gösteren, Arçelik, Eczacıbaşı, Ülker, Procter&Gamble ve Siemens Sanayi’nin de yer alması bizleri mutlu eden
bir başka olay.
Bu sayımızın son haberi, derneğimizin olağan
Genel Kurulunun Mayıs ayında yapılıyor olması. İlk toplantı 7 Mayıs’ta. İlk toplantıda çoğunluk
sağlanamaması halinde ikinci toplantı 14 Mayıs
tarihinde yapılacak. Genel Kurul haberlerimizi bir
sonraki sayımızda duyuracağız.
Saygılarımla
GOSB’DAN
HABERLER
GOSB seçime gidiyor
GOSB Yönetimi Başkanını değiştirince Müteşebbis
Heyet Olağanüstü Seçimli Genel Kurul Kararı Aldı
GOSB
Yönetiminde
Başkan
değişikliği
GOSBSAD
GOSB Yönetim
Kurulu 23 Mart
tarihli toplantısında
kendi arasında görev
değişikliği kararı
aldı. GOSB Yönetim
Kurulu Başkanı Dr.
Yavuz Doğan’ın
yerine başkanlığa
Vahit Yıldırım
getirildi. Gebze
Organize Sanayi
Bölgesi Müteşebbis
Heyeti Başkan
Yardımcılığı görevini
de yürüten Dr. Yavuz
Doğan bu gelişme
üzerine GOSB
Yönetim Kurulu
Üyeliğinden istifa etti.
GOSB Müteşebbis
Heyeti Başkanı ve
GOB eski Başkanı
Yavuz Doğan, 15
Nisan Perşembe
günü düzenlediği
basın toplantısında
gelişmeleri anlattı
G
OSB Yönetim Kurulu, dört
üyenin katıldığı 23 Mart tarihli
toplantısında üç üyenin oyu ile
Sayın Dr. Yavuz Doğan’ı Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinden hukuken tartışmalı bir yöntemle aldı.
GOSB Müteşebbis Heyeti 13 Nisan tarihinde yaptığı toplantıda, nezaket göstererek,
yönetim kurulunu makul bir süre içinde
Olağanüstü Seçimli Genel Kurul yapmakla görevlendirmesi sonrası, Gebze Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyeti Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten Dr.
Yavuz Doğan bu gelişme üzerine GOSB
Yönetim Kurulu Üyeliğinden istifa etti.
GOSB Müteşebbis Heyeti Başkan Yardım-
ilk kez
bi
yöneti r OSB
mi ken
di
görevd
en ald
ı.
cısı görevine devam etmekte olan GOSB
eski Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yavuz
Doğan, GOSB Yönetiminden bedeli karşılığı salon talep etmesine rağmen, kendisine her hangi bir cevap verilmemesi üzerine, 15 Nisan Perşembe günü TOSB toplantı salonunda bir basın toplantısı düzenleyerek gelişmeleri değerlendirdi
Toplantıyı “Hesap verme ve suçlamaları yanıtlama toplantısı” olarak adlandıran
Dr. Doğan, görev süresince yapmış olduğu icraatları özetledikten sonra, kendisine
yöneltilen suçlamaları yanıtladı. Toplantı,
basın mensuplarının sorularının yanıtlanması ile sona erdi.l
r
o
y
i
d
i
G
e
m
i
ç
e
S
B
S
GO
10
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GOSB’DAN
HABERLER
GOSBSAD olağan genel kurulu
Derneğimizin olağan Genel Kurul Toplantısı
7 Mayıs 2010 Cuma günü yapılacak
Derneğimiz GOSBSAD’ın olağan genel kurul toplantısı 7 Mayıs Cuma günü saat 14.00’te GOSB Yönetim Merkezi Konferans Salonu’nda yapılacak. İlk toplantıda yasal çoğunluğun sağlanamaması halinde, ikinci toplantı 14 Mayıs 2010 Cuma günü aynı saat ve
yerde yapılacak. Yeni Yönetim Kurulu’nun seçileceği Genel Kurulun başarılı geçmesini
diliyoruz...l
GOSBSAD FUTBOL TURNUVASI 2010
Heyecan Başlıyor
lerinden yola çıkarak 2010 turnuvasını Nisan ayında başlatma kararı aldık.
2010 yılı turnuvasının “hali sahada” yapılması olasılığı oldukça yüksek. Bu konu katılımcı takımlarla yapılacak toplantıda kesinlik kazanacak. 2010 turnuvasında da
geçen yılki uygulamaya devam edilecek.
Gruplarda tek devreli lig usulü yapılacak
maçlar sonrasında ilk dereceleri alan takımlar daha sonra eleme usulü yapılacak
maçlarla yollarına devam etmeye çalışacaklar. Böylece turnuvaya katılan takımlar
en az dörder maç yapmış olacaklar.
2010 turnuvamızın, geçen yıldan daha büyük bir ilgi ile karşılanmasını ve katılımın geçen yıldan daha yüksek olmasını
bekliyoruz.l
Kocaeli'de istihdama katkı ödülleri
Gebze’de 2 Nisan tarihinde düzenlenen
bir törenle, Kocaeli’de 2009 yılında istihdama katkı sunan kurum ve kuruluşlara
İŞ-KUR İl Müdürlüğü tarafından Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Kocaeli Milletvekili Sibel Gönül, İŞKUR Genel
Müdürlüğü yöneticileri tarafından plaket
verildi. Plaket verilen kurum ve kuruluşlar arasında beş GOSB katılımcısı da yer
alıyor.
Autoliv Cankor Emn.sistemleri, Betek
Boya Kimya sanayi A.Ş, Arçelik-LG Klima sanayi A.Ş, Işık Plastik, Torun Bakır
Alaşımları’nın başarılarını kutluyoruz.
2009 yılında
Kocaeli’de
istihdama katkı
sunan kurum
ve kuruluşlara
verilen
plaketlerin
üçü GOSB
Katılımcısı
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSBSAD
G
elenekselleştirmek hedefi ile ve
“Dostluk ve Centilmenlik Kazanacak” sloganı ile ilkini 2009
yılı sonbaharında düzenlediğimiz futbol turnuvamız bu yıl
ilkbaharda başlayacak. Kurumlar arası tanışıklık ve dostluğun gelişimine önemli katkıları olduğuna inandığımız turnuva, geçen yıl büyük bir ilgi ile karşılanmış
ve başta GOSB Bölge Müdürlüğü, Hektaş
A.Ş. ve Develi Turizm olmak üzere katılan
tüm kuruluşların katkılarıyla başarılı bir
şekilde tamamlanmıştı. Geçen yıl Ekim ve
Kasım aylarında yapılan maçlardan bazılarının olumsuz hava şartları ve ağırlaşan
sahaya rağmen oynandığı, bazı maçların
da aynı nedenlerle ertelendiği deneyiminden ve turnuvaya katılan takımların istek-
11
GOSB’DAN
HABERLER
Adecco ve
Capital Dergisi
işbirliğiyle
düzenlenen,
''Türkiye'nin
En Beğenilen
Şirketleri
2009''
araştırmasında
dereceye
giren şirketler
arasında GOSB
Katılımcıları
göze batıyor.
2009'da "Türkiye'nin En
Beğenilen Şirketleri" belli oldu
A
decco ve Capital Dergisi işbirliğiyle düzenlenen,
‘’Türkiye’nin En Beğenilen Şirketleri 2009’’ araştırmasında
dereceye giren şirketler, törenle ödüllerini aldı.
Bu yıl 10’uncusu düzenlenen ve 618 şirketten bin 347 orta ve üst düzey yöneticinin
yanıtladığı anket sorularına dayanılarak
belirlenen listede ilk 20 arasında GOSB
katılımcısı var.
Araştırma, şirketlerin sosyal sorumluluk,
çalışan memnuniyeti, müşteri memnuniyeti, itibar gibi kritik konularda profesyonel yöneticiler tarafından nasıl algılandığına ilişkin verileri içeriyor. Araştırmaya
katılan yöneticilere göre kaliteli ürün sunan, tasarımcı ve yenilikçi şirketler, itibar
liginde ön sıralarda yer alırken, çalışanlarına önem veren, onların gelişimlerine ya-
tırım yapan ve haklarını samimiyetle tanıyan şirketler de yüksek beğeni puanlarına
sahip oldular.
Araştırmaya göre Türkiye’nin en beğenilen ilk 20 şirket arasında yer alan GOSB
katılımcıları sıra numaraları ile şunlar:
2- Arçelik (Arçelik LG GOSB’da katılımcı
olarak yer alıyor)
6- Eczacıbaşı Topluluğu (Eczacıbaşı Girişim Pazarlama ve e-Kart şirketleri GOSB
katılımcısı)
8- Ülker (Ülker Bisküvileri, İdeal Gıda ve
Farmamak GOSB katılımcısı)
9- Procter&Gamble
16- Siemens Sanayi
GOSBSAD olarak başarılarını gönülden
kutluyoruz.l
Üyelerimizin dikkatine
Haberiniz var mı? Farkında mısınız?
5941 sayılı Çek Kanunu 14.12.2009 tarihinde TBMM’de kabul edildi ve 20.12.2009’da
Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlülüğe girdi.
İşte size yeni uygulamalardan birkaç örnek;
Çek hesabı açtırmak isteyen gerçek kişiler
kimlik belgesi olarak, nüfus cüzdanı, pasaport veya sürücü belgesi ibraz edebilecekler.
GOSBSAD
Çek hesabı açtırmak isteyen gerçek kişiler hesap açtırırken adli sicil kayıtlarını da
bankaya verecekler. Esnaf ve sanatkarlar
ise, esnaf ve sanatkar sicil kayıtlarını verecekler.
12
Hesap sahibi, vekili veya yasal temsilcisinin imzası olmadan çek hesabı açılamayacak. Hesap sahibi gerçek kişi kendisi adına
çek keşide etmek üzere bir başkasını temsilci veya vekil tayin edemeyecek.
Tacirlerin düzenlediği çekler, tacir olmayanların düzenlediği çekler ve hamiline
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
düzenlenen çekler birbirinden farklı olacak.
Bankaların, her bir çek için ödeme yükümlülüğü 470 TL‘den 600 TL’ye çıkarıldı.
Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihinden önce ibraz edilen çekin karşılığının kısmen veya tamamen ödenmemiş olması halinde, bu çekle ilgili olarak hukuki
takip yapılamayacak. Hukuki takip yapılabilmesi için çekin üzerinde yazılı kanuni ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmesi ve
karşılıksız işlemine tabi tutulması gerekiyor. NOT: Bu hüküm 1.1.2012 tarihine kadar uygulanmayacak.
Borcunu düzenli olarak ödeyen kişiler alacaklıları ile ödeme vadesi konusunda yeni
bir anlaşma yapabilecekler. Tarafların anlaşması halinde karşılıksız çek verme suçundan mahkum olanların cezalarının infazı ertelenebilecek veya durdurulabilecek.
Yine anlaşma halinde karşılıksız çek nedeniyle açılan soruşturma veya kovuşturmalar da durdurulabilecek. l
GOSBSAD’DAN
HABERLER
GOSBSAD ve Okan Üniversitesi
İşbirliği’nde İlk Adım: GOSB
Çalışanlarına Yüksek Lisans Eğitimi
İmkânlar ile İhtiyaçlar Buluştu
GOSBSAD
GOSBSAD ve Okan
Üniversitesi arasındaki
işbirliğinin ilk adımı, bir
sonraki adımların arayışına zemin oluşturdu. Üniversite’nin zengin imkânlarının GOSB
ihtiyaçları için açılımı,
üniversite-sanayi işbirliğinin yeni örneklerinin
müjdesini veriyor.
14
OKAN ÜNİVERSİTESİ
G
OSBSAD ile Okan Üniversitesi’nin Yüksek Lisans Eğitim Programı için yaptıkları işbirliği protokolü 3 Şubat 2010
günü Okan Üniversitesi Akfırat
Yerleşkesi’nde, Üniversite Rektörü Prof.
Dr. Sadık Kırbaş ve GOSBSAD Yönetim
Kurulu Başkanı Selçuk Paksoy tarafından
imzalandı.
Protokol imza töreninin bir arama konferasına dönüştüğü toplantıda; Okan Üniversitesi akademik kadrosunun ‘Yüksek
Lisans Eğitim Programı’ hakkında verdikleri geniş bilgilerin yanısıra yeni işbirliği
olanakları üzerinde duruldu.
GOSBSAD Başkanı Selçuk Paksoy: “GOSB
Sanayicileri olarak bizler, bir sanayi bölgesi olan, çevresindeki üniversiteler ve bilim
kurumları ile de öne çıkan GOSB’de, belki
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ileride Üniversite-Sanayi işbirliğine güzel
bir örnek olacak bu çalışmanın gerekliliğine inanıyor ve Okan Üniversitesi ile işbirliği içinde ilk projemizi başlatıyoruz” dedi.
İçinde bulunulan aşamanın bir envanter
çalışması olduğuna dikkat çeken Okan
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadık Kırbaş ise: “Bu toplantıyı başka toplantılar
izleyebilir. Başka konularda da sizleri aydınlatma ya da birlikte aydınlanma olanağı bulabiliriz” diyerek, Üniversite’nin sunabileceği yeni işbirliği fırsatlarına yönelik
bilgilendirmede bulundu.
İlerleyen sayfalarımızda Okan Üniversitesi Rektörü ve akademik kadrosunun toplantı sırasında yaptıkları konuşmaların geniş bir özetini bulacaksınız. l
Haya+a Kıyme+
Ka+an Ar+ılar
GOSBSAD: “Amacımız, sanayicilerimizin ihtiyaç
duyduğu nitelikli personel sayısının artmasına
katkı sağlamak, GOSB çalışanlarına kariyer geliştirme fırsatı sunmak”
GOSBSAD olarak, Okan Üniversitesi ile işbirliği içinde başlatmış olduğumuz “Yüksek Lisans Eğitimi” projemizde, tüm sanayicilerin ihtiyaç duyduğu “nitelikli personel” sayısının artmasına katkıda bulunmayı, “Kazan – Kazan” yaklaşımı ile hem
sanayicilerimizin hem de çalışanların kazançlı çıkmasını hedefliyoruz.
Amacımız, bölgemizdeki nitelikli eleman
sayısının artmasına, firmalarda eleman devir hızlarının azalmasına, fiilen iş hayatının içinde olan gençlerin, alacakları eğitim
ve deneyim paylaşımı ile edinecekleri bilgiler ile kariyer gelişimlerine ve genel olarak iş yaşamına katkı sağlamak.
Yüksek Lisans eğitimin kendilerine sağlayacağı katma değerin bilincinde olan ve
yüksek lisans yapmak arzusunda olan çalışanlar için zaman, ulaşım ve maliyet en
önemli faktörler. Bize oldukça yakın bir
mesafede yer alan ülkemizin modern ve
değerli üniversitelerinden biri olan Okan
Üniversitesi ile yürüttüğümüz çalışmalarda, bu faktörlerin olumsuz yönlerini en
düşük düzeye indirmek çabası içinde olduk. Varmış olduğumuz noktada, GOSB
sınırları içinde yer alan sınıflarda, hafta içi üç gün ve mesai saatleri sonrası verilecek eğitimlerin, GOSB ve civarındaki
OSB’lerde çalışanlar için yüksek lisans yapabilme şartlarını son derece kolaylaştırdığını düşünüyoruz.
Okan Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Sadık Kırbaş ve GOSBSAD
Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Paksoy
GOSBSAD
Programımızın katılımcıların kariyerine
artılar, yaşantılarına renk katmasını, nitelikli ve çok yararlı bir eğitim dönemi geçirmelerini diliyor, değerli sanayicilerimiz ve
yöneticilerimizin de teşvik ve desteklerini
bekliyoruz. l
15
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSB’DAN
HABERLER
GOSB içinde yer alan eğitim salonlarında
açılacak programlarda İşletme, Uluslararası Ticaret, Satış ve Pazarlama konularında yüksek lisans eğitimleri verilecek.
Kredili dersleri ve bitirme projesi veya bitirme tezini başarıyla tamamlayan ve Enstitü tarafından belirlenen diğer koşulları yerine getiren öğrenciler, programın
özelliğine göre verilecek unvanı belirleyen ve ilgili Enstitü Müdürü ile Üniversite
Rektörü’nün imzasını taşıyan Yüksek Lisans diplomasına sahip olacaklar. Yüksek
Lisans Programları ile ilgili detaylı bilgi
[email protected] adresinden ve 0262
677 11 77 ve 0262 677 11 79 No’lu telefonlardan alınabilir.
Kayıt işlemleri GOSB Sanayicileri Derneği
Merkezi’nde yer alan “Kayıt Bürosu”nda
devam etmektedir.
2010-2011 EĞİTİM DÖNEMİ
LİSANSÜSTÜ EĞİTİM AKADEMİK TAKVİMİ
DÖNEM
YAZ DÖNEMİ
1.Dönem
GÜZ DÖNEMİ
GOSBSAD
2.Dönem
16
BAHAR DÖNEMİ
3.Dönem
BAŞLANGIÇ
BİTİŞ
Kayıt Tarihleri
08.03.2010
30.04.2010
Eğitim Dönemi
03.05.2010
09.07.2010
Final Sınavları
12.07.2010
18.07.2010
Kayıt Tarihleri
23.08.2010
01.10.2010
Eğitim Dönemi
11.10.2010
17.12.2010
Final Sınavları
20.12.2010
26.12.2010
Kayıt Tarihleri
27.12.2010
31.12.2010
Eğitim Dönemi
03.01.2011
11.03.2011
Final Sınavları
14.03.2011
20.03.2011
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ARS GRUP İNŞAAT
ARS GRUP HAFRİYAT NAKLİYAT İNŞAAT
TURİZM SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
Toprağa yön vermek
bizim işimiz...
GOSBSAD
YAKIN ÇEVREMİZDEN
İş Yaşamına
En Yakın Üniversite
12 bin metrekare kapalı, 5 bin metrekare açık alana sahip Okan Üniversitesi, hemen her tür aktivite için imkan sunuyor.
T
GOSBSAD
ürkiye’nin en genç ve dinamik
üniversitelerinden Okan Üniversitesi, Okan Kültür, Eğitim
ve Spor Vakfı tarafından resmi
olarak 1999 yılında kurulmuş,
eğitim-öğretime ise 2003-2004 akademik
yılında başlamış. Hızla büyüyen Üniversite, 2006-2007 öğretim yılından itibaren
yeni ve modern Akfırat kampüsüne yerleşmiş.
18
“İş Yaşamına En Yakın Üniversite” sloganıyla hareket eden Okan Üniversitesi alanlarında uzman akademik kadrosuyla, eğitime çağdaş yaklaşımıyla, birinci sınıftan
itibaren öğrencilerini iş yaşamına hazırlayan, uygulamaya dönük çalışmalarıyla teori ve pratiği bir araya getiriyor. 2006-2007
öğretim yılında ilk mezunlarının veren
üniversite, bu iddiasını kanıtlamış, mezunlarının hepsi bir işe yerleşmiş.
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Eğitim ile iş dünyası arasında köprü oluşturmayı hedefleyen Okan Üniversitesi, öğrencilerinin birinci sınıftan başlayarak İş
Yaşamına Hazırlık Programı kapsamında işletmelerde görev almalarını sağlıyor.
Böylece öğrenciler iş yaşamını tanıyor, teori ile pratik arasında ilişki kurarak bilgi
ve becerilerini artırmanın yanı sıra motivasyon kazanıyorlar. İş Yaşamına Hazırlık
Programını başarıyla tamamlayan öğrencilere katılım belgesi veriliyor ve mezun
olduklarında diplomalarına iş tecrübesine
ilişkin sertifikalar da ekleniyor.
İşbirlikleri
Okan Üniversitesi’nin DEİK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu), Türk Avrasya İş
Konseyleri, Telekomünikasyon Kurumu,
Türkiye Müteahhitler Birliği, Türkiye Se-
35 Yıllık Deneyimin Paylaşımı
Yurtiçi ve yurtdışında farklı sektörlerdeki
çalışmalarıyla tanınan Okan Üniversitesi
Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan, eğitimci kökenli bir işadamı olarak deneyimlerini öğrencilerle paylaşmayı seviyor; “35
yıldır bu ülkeye hizmet eden bir iş adamı olarak, özellikle yurtdışında edindiğim
deneyimleri memnuniyetle öğrencilerle
paylaşıyorum. İş ararken hangi donanımlara sahip olmaları gerektiğini onlar adına
izliyorum” diyor.
Misyon-Disiplinlerarası ilişki kurabilen, analitik düşünce yeteneğine
sahip ve girişimcilik ruhu kazanmış mezunlar yetiştirmek, ayrıcalıklı
mezun verebilmek için bilimden uygulamaya köprü olabilen yenilikçi bilimcilere yatırım yapmak ve onları desteklemek, sosyal sorumluluk ve çevre bilincini ön planda tutarak, toplumun ihtiyaçlarına yönelik eğitim ve araştırma faaliyetlerine ağırlık vermek, bilgiyi, teknoloji
ve toplumsal faydaya dönüştürmektir.
Akademik kadrosuyla da bir dünya üniversitesi
İş yaşamına en yakın üniversite olma iddialarını akademik kadrolarıyla desteklediklerini ifade eden Bekir Okan: “Her biri
konusunda uzman, yüksek akademik niteliğe sahip aynı zamanda sektör deneyimli öğretim üyelerini kadromuza alıyoruz. Üniversitemizin bütün kurucu dekanları ve bölüm başkanları bu özelliklere sahip. Geçen sene yapmış olduğumuz
transferlerle bu kadroyu daha da zenginleştirdik. Bu isimlerden bazıları; İktisadi
İdari Bilimler Fakültesi kadrosuna katılan Türkiye`nin en önemli finans profesörlerinden ve Boğaziçi Üniversitesi eski dekanlarından Prof. Dr. Özer Ertuna, AB konusundaki yorumlarıyla tanınan ünlü akademisyen Prof. Dr. Erol Manisalı, Boğaziçi
Üniversitesi Eski Dekanlarından, Satış ve
Pazarlama alanında isim yapmış Prof. Dr.
Ahmet Koç, Türk Telekom`un eski başkanı
Prof. Dr. Ömer Arasıl, yeni kurulan Sağlık
Yönetimi Bölümü`nün Başkanı Prof. Dr.
Mithat Kıyak ve Güzel Sanatlar Fakültesi
kadrosuna katılan güzel sanatlar eğitiminin duayenlerinden Prof. Dr. Hüsamettin
Koçan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski
Bakanlarından Hakan Tartan`dır” diyor. l
Okan Üniversitesi
Mütevelli Heyet
Başkanı Bekir Okan
eğitimci kökenli bir
işadamı
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSBSAD
yahat Acenteleri Derneği, Uluslararası
Nakliyeciler Derneği, Türkiye Turizm Yatırımcıları Birliği, Türk Hava Yolları, Sabiha Gökçen Uluslararası Havaalanı, Türk
Kızılayı, Festo San. Tic. A.Ş., Akfırat Belediyesi gibi iş hayatına yönelik kurumlarla
ve Pekin Kültür ve Dil Üniversitesi, Murray State University, Anadolu Üniversitesi
gibi eğitim kurumlarıyla ile işbirliği protokolleri bulunuyor.
Vizyon-Uluslararası standartlardaki eğitim ve öğretimi ile ülkenin ve
iş yaşamının sorunlarının çözümüne bilimsel destek sağlayan, sosyal
sorumluluk ve çevre bilinciyle donatılmış, iç ve dış rekabete açık, çağdaş iş yaşamına hazır öğrenciler yetiştiren bir dünya üniversitesi olmaktır.
19
GOSBSAD
YAKIN ÇEVREMİZDEN
Okan Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. SADIK KIRBAŞ
'Birlikte daha
fazla üretelim'
GOSBSAD
Prof. Dr. SADIK
KIRBAŞ, Okan
Üniversitesi’ni
ve GOSB’a
sunabilecekleri
zengin işbirliği
olanaklarını
anlattı.
22
N
eden bir araya geldik? Bir işbirliği protokolü yaptık Okan Üniversitesi ile GOSBSAD arasında
ve ilk planda bir yüksek lisans
programını uygulamaya karar verdik. Okan Üniversitesi’nin belli bir
deneyimi ve bir özelliği var: İş yaşamına
yakın üniversite. Programları iş yaşamıyla uyumlu, iş yaşamının aradığı standartlarla bütünleşen, uygulamada deneyimleri olan öğretim elemanlarının görev aldığı bir üniversiteyiz biz. İş yaşamına hazırlık programı, girişimcilik dersleri vb. var.
Şimdi yüksek lisans programında da farklı şeyler yapmaya çalışıyoruz. Daha önce
sanayinin içinde, iş yerinde yüksek lisans
programı uyguladık ve çok başarılı oldu.
Bu deneyimlerimizi çevremizdeki organize sanayi bölgeleriyle, üniversitemizin
komşusu olduğu bu bölgelerle işbirliği
yaparak paylaşmak istedik. Dudullu’yla
bunu yapıyoruz. Gebze’yle de yapmaya
başlayacağız. Konuşmalarımızda üniver-
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
sitemizin çevremize daha başka konularda da katkıları, yardımları olabileceğini,
birlikte başka şeyler de yapabileceğimizi
düşündük. Dolayısıyla ilk planda biz kendi olanaklarımızı bir sıralayalım, konuşalım, dillendirelim, sizler de taleplerde bulunun, hangi noktalarda ne gibi ihtiyaçlarınız var bunları paylaşalım, daha fazla işbirliği yapalım.
Üniversitelerin üç temel misyonu var: Birisi eğitim-öğretim, diğeri araştırma, üçüncüsü de toplumsal hizmet, toplumsal fayda. Her üç konuda da işbirliği alanları var.
Eğitim konusunda yapılabilir. Biz programlarımızı sizlere daha iyi tanıtabiliriz.
Çocuklarınız, yakınlarınız olabilir. Dolayısıyla daha aydınlanmış olarak, programlar konusunda yeterli bilgi sahibi olarak O.Ü.’nün olanaklarından yararlanabilirsiniz. Bu lisans eğitimi şeklinde olabilir, ön lisans olabilir. Bir meslek yüksekokulu ihtiyacını karşılayabiliriz. Bizim bildiğimiz kadarıyla organize sanayi bölgelerinin bazıları -ki Gebze de bu yönde girişimlerde bulundu- bir okullaşma, bir eğitim kurumu kurma gibi yaklaşımları var.
Çok da haklı yaklaşımlar bunlar. Bu birikimin değerlendirilmesi lazım. Ama bunun yapılması olağanüstü güç. Üniversitenin katkısı önemli burada. Bu güçlükleri
çoğu zaman aşamıyorsunuz. O zaman diyebiliriz ki; sizlerle birlikte meslek yüksekokulu oluşturabiliriz, mevcut okulumuzu birlikte değerlendirebiliriz, arzu edilen bölümleri açabiliriz, eğitimin yapılmasında sizler danışma kurullarımızda olabilirsiniz, staj olanaklarınızda sizlerle birlikte karar verebiliriz, burs sistemini sizlerle
birlikte kurabiliriz, mezun olduktan sonra onları değerlendirebilirsiniz, bu sistemi birlikte kurabiliriz. Lisansta bunu yapabiliriz, yüksek lisansta da. Master programlarıyla başlayabiliriz. Sizlerin ihtiya-
cı olan alanlarla bunu yapabiliriz. Bu işletme olabilir, bankacılık-finans olabilir, başka alanlar olabilir. Mühendislik alanları
olabilir. Doktora biraz daha sofistike, biraz
daha akademik yönü ağır basan bir program. Ama bu bölgelerde çok değerli insanlar var, değerli elemanlar var. Onların
kendilerini daha iyi geliştirmeleri, özellikle AR-GE açısından daha ileri adım atmaları için gerekli olabilir. Bunları birlikte
yapabiliriz. Araştırma konusunda teknoparklar oluşturabiliriz. Bu teknoparklar şu
anda mevcut sistemde yürüyenden farklı olabilir. Üretim ağırlıklı olabilir, ihracat
ağırlıklı olabilir, yabancı bir ülkeyle olabilir. AR-GE’yi geliştirme açısından laboratuarlarımızı birlikte kullanabiliriz. Sizlerinkini kullanabiliriz, üniversitede olanı kullanabiliriz. Birlikte araştırma yapabiliriz. Projeleri birlikte değerlendirebiliriz. TÜBİTAK, DPT, AB projelerini birlikte değerlendirebiliriz. Hem kaynak getirebiliriz, hem de birtakım tesislerin açılmasını birlikte sağlayabiliriz. Bununla bitmiyor
tabi. Sosyal sorumluluk yönü de var üniversitelerin; yani topluma hizmet götürmeleri lazım. Bilgi üretmeleri yetmiyor.
Üretilen bilginin yaygınlaştırılması gerekiyor, çevreye daha yararlı hale getirilmesi gerekiyor, teknolojiye, toplumsal faydaya dönüştürülmesi gerekiyor, üretime dö-
“Bizler birbirine çok yakın kurumlarız.
Yardımlaşalım. Daha fazla şeyler üretelim birlikte. Yüksek lisans eğitimiyle olumlu bir adım atıyoruz ve bizler de
üniversite olarak bir üretim bölgesinde yüksek lisans programı uygulamaktan çok mutluluk duyuyoruz, heyecanlanıyoruz doğrusu”
GOSBSAD
Üniversitelerin üç temel misyonu
23
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSBSAD
YAKIN ÇEVREMİZDEN
diğimiz 5 program açtık. Bunlardan ikisi Batı dili, Almanca ve İngilizce; üç tanesi
Doğu dili, Çince, Arapça ve Rusça. Bunlar
Türkiye’de sadece Okan Üniversitesi’nde
var. Buradan mezun olanlar çeviri tekniğiyle mezun oluyorlar. Mütercim tercümanlık diyoruz biz ona. Yazılı-sözlü simültane tercüme yapabilecek, ekonomik
ve ticari görüşmelerde, sözleşmelerin imzalanmasında o terimleri bilen, o çeviriyi
sağlıklı bir şekilde yapacak uzmanlar yetişiyor. Biz bu uzmanlara ihtiyacınız varsa bu uzmanları sağlayabiliriz. Sizlerde
bu bilgiye gereksinimi olan işletmeler varsa onlara kurslar açabiliriz. Zaman zaman
çeviri ihtiyacınız olduğunda destek verebiliriz. Zaman zaman toplantılarınız olabilir, bunlara destek verebiliriz.
Bu toplantı bir arama konferansı
GOSBSAD
“Bu toplantı bir
arama konferansı,
bir envanter
değerlendirmesi.
Bizde bunlar
var, siz de benim
ihtiyacım şunlar
diyebilirsiniz.
Biz bunları
karşılamaya
çalışırız, sizden de
katkılar bekleriz”
24
nüştürülmesi gerekiyor, kullanılması gerekiyor bir yerde. Bunun için üniversitelerin
sanayiyle işbirliği içinde olmaları lazım ve
bu işbirliğinin sağlıklı bir kurumlaşmayla
gerçekleşmesi lazım.
Yabancı dile eğitimine stratejik bir yaklaşım: Çince, Arapça, Rusça
Biz yabancı dile çok önem veriyoruz. Ekonomik ve ticari ilişkilerde hatta siyasi ilişkilerde yabancı dilin çok önemli olduğunu
biliyoruz. Günümüzde özellikle Türkiye
gibi stratejik önemi çok belirgin olan ülkelerde –onu nasıl tanımlayabiliriz- çevresinde bir Avrasya bölgesi var 200 milyondan
fazla insan Rusça konuşuyor, 2 bin 500’den
fazla firma orada iş yapmaya çalışıyor, bir
taraftan Uzakdoğu’dan büyük bir potansiyel geliyor: Çin potansiyeli. Çin firmalarının ülkemizde daha fazla yatırım yaptığını
görüyorsunuz. Daha fazla Türk firmasının
Çin’e gittiğini görüyorsunuz. Dolayısıyla
Çince artık öğrenilmesi gereken bir dil haline gelmiş. Biz Ortadoğu’ya yakın bölgedeyiz. Çok büyük bir potansiyel var. Dolayısıyla Arapça dilini kullanma ihtiyacı var.
Şunu diyebilirsiniz: Arap Dili ve Edebiyatı gibi, Çin Dili ve Edebiyatı gibi bölümler var başka üniversitelerde de. Biz böyle
yapmadık. Bu bölümlerde genellikle eski
lehçeler, kültür ağırlıklı programlar uygulanıyor. Biz mütercim-tercümanlık de-
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Bu toplantı bir arama konferansı, bir envanter değerlendirmesi. Bizde bunlar var,
siz de benim ihtiyacım şunlar diyebilirsiniz. Biz bunları karşılamaya çalışırız, sizden de katkılar bekleriz. Birlikte toplantılar, kısa süreli eğitim programları düzenleyebiliriz. İş sağlığı, güvenliği olabilir bu, ihracat olabilir, projeler yapma olabilir, vergi olabilir, başka alanlar olabilir.
Biz imkanlarımızı sergileyebiliriz. Dönem
dönem mesela Mart öncesi vergiyle ilgili
programlar olabilir, bir beyanname düzenlenmesi olabilir. Projelerin yapılması yönünden şeyler olabilir. Uluslararası ticaret
bölümü, lojistik bölümlerimiz var. İhracat
nasıl yapılır, belirli ülkelerde veriler nasıldır? Mesela bizim Avrasya Araştırma- Uygulama Merkezimizde Avrasya bölgesindeki ülkelerin genel durumuyla ilgili bilgiler var. Gümrük işleri nasıldır, vergi işleri nasıldır, diğer işlerde durum nedir, bu
bilgileri verme imkanımız olabilir. Bizler
birbirine çok yakın kurumlarız. Yardımlaşalım. Daha fazla şeyler üretelim birlikte.
Olumlu bir adım atıyoruz. Yüksek lisans
eğitimiyle atıyoruz ve bizler de üniversite
olarak bir üretim bölgesinde yüksek lisans
programı uygulamaktan çok mutluluk duyuyoruz, heyecanlanıyoruz doğrusu. Sizler de trafiğe girmeden, zaman kaybetmeden bizlerle birlikte oluyorsunuz. Dolayısıyla çok daha rantabl bir eğitim oluyor.l
GOSBSAD
YAKIN ÇEVREMİZDEN
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. SUAT TEKER
'Sorununuzu paylaşır, hızlı
çözüm üretmeye çalışırız'
İ
GOSBSAD
Prof. Dr. Suat
Teker örneklediği
yaşanmış
hikayelerle
GOSB ve Okan
Üniversitesi
arasında “nasıl
bir işbirliği
kurulmalı?”
sorusuna yanıt
aradı.
26
ktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde
Uluslararası Ticaret, Uluslararası Lojistik, Sağlık Yönetimi, Bankacılık ve
Finans, Uluslararası İlişkiler gibi bölümler var. Bu kadar geniş bir yelpazede eğitim sunan Türkiye’de hemen hemen başka bir İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi yok. Bu eğitimlerimizi hem Türkçe
hem İngilizce dillerinde veriyoruz. Öğrencilerimiz hem Türkçeyi hem İngilizceyi iyi
kullanabilme becerisine sahipler. Ayrıca
biz eğitimimizde ikinci yabancı dili de zorunlu tutuyoruz. Az önce rektörümüzün
de bahsettiği gibi ikinci yabancı dil bizde
Rusça, Almanca, Çince veya Arapça dillerinden bir tanesi zorunlu olarak seçilir. En
az iki sömestr okunur; isteyen iki sömestr
daha okuyarak dört sömestr bir yabancı dil
eğitimi alma şansına sahip olur. Üniversiteler çevreleriyle etkileşim içinde olurlar
ve bir sosyal fayda yaratırlar. Akfırat bölgesine geldiğimiz tarih yaklaşık üç yıl kadar önceydi. Geldiğimiz tarihten itibaren
hemen Akfırat Belediyesi ile bir yüksek lisans programı başlattık. Aynı anda Baymak firmasıyla bir yüksek lisans programı başlattık. Geçen sene Tuzla Belediyesi
ile bir yüksek lisans, sonra Baymak’ta ikinci grup yüksek lisansı başlattık. Biliyorsunuz Baymak çok hızlı gelişen firmalardan
bir tanesi. Patronu da çok genç, girişimci
bir işadamı ve kesinlikle emeğin heba olmasına gönlü yok. Orada programa katılan her kişinin başarı ile programı bitirme
şartı var. Bitiremeyeni atıyor ve gerçekten
firma sahibinin söylediği “ben niçin bu kişilere destek veriyorum, izin veriyorum ve
yüksek lisans yapmalarını istiyorum çünkü bu arkadaşlardan ben daha fazla verim
almak istiyorum.” Eğitilmiş insanların verimi yüksek olur, firmaya katkısı daha fazla olur. Hem kendi kariyerinde hızlı ilerler
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
hem de firmanın gelişimine büyük katkıda bulunurlar.
İki yaşanmış hikaye
“Organize sanayi bölgesiyle hemen aynı
bölgede bulunan Okan Üniversitesi nasıl
işbirliği yapar?” konusunu biraz araştırmaya geldik aslında bugün buraya. Eminim pek çoğunuz yurtdışından ya mal ithal ediyorsunuz ya da mal ihraç ediyorsunuz ve genellikle yurtdışı ilişkilerinizde İngilizce ile komünikasyonunuzu yapıyorsunuzdur. Fakat Rusya bölgesiyle ticaret yapıyorsanız, Çin bölgesiyle iş yapmayı düşünüyorsanız eminim oradaki handikaplar çok fazla. Eğer bu piyasaları merak ediyorsanız, eğer ihracat-ithalatla ilgili sorunlarınız varsa, dış pazarları bulma,
açılma, fuarlara katılma ile ilgili sorunlarınız varsa ya da görüş paylaşımı ya da bilgi
edime ihtiyacınız varsa çok aktif bir Uluslararası Ticaret Bölümümüz var. Onun aktiviteleri var. Ayda bir toplantılar yapılıyor. Rusya ile ticaret nasıl yapılır, Suriye
ile ticaret nasıl yapılır şeklinde.
Mesela bu bölümümüz Tuzla bölgesinde
bir firmayı ihracata açtı geçen yıl. Orada
küçük bir işletmesi olan bir girişimci “işte
ben makinelerimi yapıyorum ama hep iç
piyasaya veriyorum; ihracat yapmak istiyorum ama nasıl yaparım bilemiyorum”
diye geldi üniversitemize. Hocalarımız ve
öğrencilerimizle bir task grup oluşturuldu
ve bu oluşturulan grup pazar arama, fuar
bulma ve sonunda ihracat yaptırma aşamasına geldiler ve ilk ihracatını yaptı firma. Bakın, ilki çok zordur. İşi öğrenme sürecidir. İlkini yaptıktan sonra artık dışarıyla nasıl iş yapılır bu adam da öğrenmeye başladı ve geleceğin büyük firmalarından bir tanesi olma şansını yakaladı. Me-
Nasıl bir model oluşturabiliriz?
Eminim hepiniz işletmelerinizde bütçeleme, uzun vadeli finansal planlama yapma, AB ya da KOSGEB projelerine başvuru yapma süreçleriyle ilgili sorunlar yaşıyorsunuz. Evet, kafamızda böyle bir iş var
ama bürokrasi çok. AB projesine nasıl başvurulur, form nasıl doldurulur, İngilizceye nasıl çevrilir, nerelere vurgu yapılması
gerekir, bununla ilgili bütçeleme nasıl ya-
pılır? Eğer çok düzgün bir talep formu giderse oradaki değerlendirenler de bunun
ciddi bir çalışma olduğuna, insanların bu
konuya hakim olduğuna, yapabileceğine
inanır. O zaman fon bulmak çok daha kolay olur. Bunun dışında günlük yaşantılarınızda firma içi problemleriniz olabilir.
Yönetsel ya da üretimsel bir probleminiz
olabilir. İnsan kaynaklarıyla ilgili bir sorun
olabilir. Acaba biz fabrikamızda ya da işyerimizde çalışan insanların yıl sonu performans değerlendirmesini nasıl yapabiliriz? Evet, kafamızda bir şey var; sabah gelip akşam saatinde gidenler en iyi elemanlardır gibi düşünüyoruz ama acaba yönetsel açıdan bu doğru bir karar mı? Nasıl bir model oluşturabiliriz? Örnek olarak verdik. Bu konuda paylaşabiliriz. Üniversitemizle firmanız arasında task gruplar oluşturabiliriz. Bu gruplar içerisinde lisans, yüksek lisans veya doktora öğrencilerimiz, gene bunların başkanlığında öğretim üyelerimiz olabilir. Sorununuzu paylaşırız, hızlıca çözüm üretmeye çalışırız.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSBSAD
sela çoğu zaman ben KOBİ’lerle sohbet ettiğimde hemen şunu sorarım: -“web sayfanız var mı?” -“Evet, var.” –“Peki, sayfanızın İngilizce versiyonu var mı?” –“Evet,
var.” Ama Türkçe versiyonun ya yarısıdır ya üçte biridir. –“Peki, Rusçası, Çincesi, Almancası var mı sayfanın?” –“Hayır,
yok.” –“Neden?” –“İhtiyaç duymadık.”
Şimdi bakın günümüz dünyasında web
sayfaları firmanızın dünyaya açılan penceresi ve dünyanın neresinden sizinle ilgilenecek olan bir firma kontak kuracak hiçbir
zaman bilemezsiniz. Çinlilerin İngilizcesi
ya çok zayıftır ya yoktur. Ruslar bu konuda biraz sorunlu. Onun için herkes kendi
diliyle görebileceği bir web sayfasına ulaşırsa dünyada araştırma yaparken büyük
bir adım atmış oluyor. İki yıl kadar önce
yine sanayi bölgesinde küçük bir işletmesi olan bir yüksek lisans öğrencimiz geldi ve bizde yüksek lisans yapıyordu, ben
de onun danışmanlığı yapıyordum. O öğrenci babası dahil firmasında beş tane işçi
çalıştırıyor. Yaptığı önemli bir iş de değil,
güneş ısıtma kolektörleri yapıyor. Hani
şu bütün evlerin çatısında olan basit şeyler. Türkiye’de bu işi yapan herhalde en az
1000 tane firma vardır. Fakat bu çocuk beş
tane işçiyle dünyanın her yerine ihracat
yapıyor. “Nasıl yapıyorsun?” dedim. “Bir
tane Rus sekreter aldım” dedi. Rusça, Çince, Almanca, Fransızca 8-9 dilde web sayfası hazırlatmış. Tek yaptığı bu. Fuarlara
bile gitmemiş. Müşteri bile aramıyor. Sadece müşteriler web sayfasında kendi diliyle ilgili bir şey buluyor, formu dolduruyor, siparişi veriyor, akreditifi açıyor, oturduğu yerden yapıyor. Ve bu arkadaş maalesef parayı tercih etti, yüksek lisansını bitiremedi. “İşler çok yoğun, çok para kazanıyorum kusura bakmayın” dedi. “Aslında biraz zaman ayırıp gelirsen daha çabuk
büyürsün” dedim fakat onu tercih etti.
Başka ne yapabiliriz?
27
GOSBSAD
YAKIN ÇEVREMİZDEN
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. NEJAT TUNCAY
13 Programda Modern
Mühendislik Eğitimi
A
GOSBSAD
10 programın
yanısıra yeni
eklenecek
gıda ve enerji
mühendisliği,
İngilizce
Bilgisayar
Bölümleri ile
13 programa
kavuşacakları
bilgisini veren
MühendislikMimarlık Fakültesi
Dekanı Prof. Dr.
Nejat Tuncay
konuşmasında,
Fen Bilimleri
Enstitüsü’nün
‘sürekli eğitim
felsefesi’ni de
anlatıyor.
28
ynı zamanda Okan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Bölümü’nü de yürütüyorum.
Önce dekanlıkla ilgili bazı bilgiler vermek istiyorum. Daha
sonra kısaca Fen Bilimleri Enstitüsü bünyesinde de neler yapabileceğimizi konuşuruz. Hakikaten mesafe olarak fevkalade yakınız. Bütün meslektaşlarımız 10 dakikanın içerisinde Okan Üniversitesi’ne
ulaşabilirler, bizlerle yüz yüze konuşabilirler. Biz de buraya aynı şekilde, aynı hızda gelebiliriz. 10 programımız var açılmış.
Bu 10 programın iki tanesi Türkçe, onun
dışındaki bütün yeni programları İngilizce açıyoruz. Türkçe olan programlarımız Endüstri Mühendisliği ve Bilgisayar
Mühendisliği programlarıdır. Daha sonra açılan Elektrik-Elektronik, Makine, İnşaat, Mimarlık ve Geomatik bölümleri ve
programları İngilizce açılmıştır. Geomatik biliyorsunuz Jeodezi, Fotogrametri ve
Harita Mühendisliği’nin yeni aldığı şeklidir. Bunlarla ilgili lisans programlarımız var. Bir de bunun yanında interdisipliner lisans programlarımız var. Bir tanesi Mekatronik programıdır. Bildiğiniz gibi
elektrik-elektronik ile makine ve bilgisayarın ortak alanıdır. Bunlar genç programlar, henüz birinci sınıfta öğrencilerimiz var
bu programlarda. Bir diğeri de otomotiv
programıdır. Otomotiv dünyasıyla çok yakın ilişkimiz var. Bu ilişki çerçevesinde de
bir ihtiyaç olduğunu da gördük. Görünen
şu ki; gerçekten Türkiye’nin yüksek lisans
ve doktora düzeyinde çalışabilecek nitelikte araştırmacıya ihtiyacı var ve bu ihtiyacı biz yurtdışına kaptırıyoruz. Bu boşluğu gördüğümüz için iyi otomotiv mühendisleri yetiştirelim istiyoruz. Bunun yanında gıda mühendisliği ve enerji mühendisliği programlarını da Ankara’ya gönder-
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
dik, YÖK’ten izin almak üzereyiz ve İngilizce Bilgisayar Bölümü. Dolayısıyla 13
program olacak. Bunların laboratuarları
kuruluyor ve bunlarla ilgili bilim insanlarını alıyoruz. Çok güzel bir kadro oluşturduk. Bu arkadaşlarla beraber modern bir
mühendislik eğitimi başlatmış bulunuyoruz yeni bahsettiğim konularda. Araştırma
ve geliştirme, mühendisliğin ana konularından bir tanesi ve araştırma-geliştirme
olarak da biz kendimize daha ziyade Mekatronik, Otomotiv, Elektrik-Elektronik
ana alanını seçtik. Bunun yanında inşaatla ilgili kuvvetli bir grubumuz var. Onlar
da daha ziyade hidrolik sistemler üzerine
araştırma yapıyorlar.
Fen Bilimleri Enstitüsü
Yüksek Lisans Eğitimleri
Biliyorsunuz yüksek lisans eğitimi belki burada bulunan mühendis arkadaşlarımız için daha anlamlı olabilir. Mesleklerinde bir adım yukarıya çıkmak ve onunla ilgili merak ettikleri ileri teknik konuları kazanma bakımından yararlı olabilir. Bir de
sürekli eğitim çerçevesinde -ki arkadaşım
ona değinecektir- çalışma konularını, değişen, yenilenen çalışma konularını özellikle ileri yaşa ulaşmış mühendislere hatırlatma bakımından önemli olabilir. Bir araştırmaya göre elektrik-elektronik alanındaki bilgilerin beş yıl içerisinde eğer hızlı değişen bir sektördeyseniz yarısı zaten çöpe
gidiyor. Yani o diğer yarısını kazanmak
zorundayız. Ha çöpe gidiyor tabirini isterseniz dikkatli kullanalım. Yani o eski bilgiler boşa gitmiyor çünkü yenilerin kavranması ve değiştirilmesi anlamında fevkalade bir önemi var ama ne de olsa bilgilerin
yenilenmesi gerekiyor. Dolayısıyla böyle
bir sürekli eğitim felsefesine de girebiliriz.
Şu anda yüksek lisans olarak Bilgisayar
programımız var, Uygulamalı Matematik
programımız var, açık olan bunlar ve Patlatma Mühendisliği programımız var. Patlatma Mühendisliği programının patronu
zaten burada, o kendisi anlatır, çok enteresan ve hakikaten önemli bir konu. Şu anda
Güç Elektroniği ve Temiz Enerji Teknolojileri isminde bir yüksek lisans programı
hazırladık. Bu anlamda işbirliği yapabiliriz. Buradaki şirketlerle ortak, master öğrencileriyle beraber proje yapabiliriz. Otomotiv Mekatroniği ve Akıllı Araçlar üzerine çalışabiliriz. Bizim Ohio State Üniversitesi ile ortak bir projemiz var. Sürücüsüz
araç üzerine çalışıyoruz. Derdimiz tabi bir
sürücüsüz araç yapıp yola çıkartmak değil. Bizim derdimiz artık yapay görme, yapay zeka ve gördüğünü tanıma gibi konularda, “Cognitive Science” dediğimiz konularda ilerlemek, ilerletmek ve bunu sanayiye yansıtacak ana çalışmaları yapmak.
Dolayısıyla biz başlangıç çalışmalarını yaparız, ondan sonra da muhtemelen buradaki arkadaşlarla da birlikte belki bunu ticari başarıya da dönüştürebiliriz. Mimarlık programımız bir yüksek lisans ve doktora programı hazırlıyor ve açıyor. Ve de
İnşaat bölümümüz yüksek lisans programı açıyor.l
Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Sürekli Eğitim
Merkezi Müdürü Prof. Dr. TARGAN ÜNAL
G
OSB’la ilk teması üniversite
adına yapan kişi benim. İlk konuşmalarımızda ne tür bir açılımla bu yüksek lisans programını bölgemizde uygulayabiliriz, lokasyon olarak neler yapabiliriz, nasıl geliştirebiliriz, bölgemizde çalışanların,
katılımcıların bu söz konusu programlara katılmasındaki etkinlik nasıl sağlanabilir, arttırılabilir bunları çok geniş bir perspektif içinde bize verdiler. Ben şöyle söyleyeyim derneğin yönetimi olarak son derece geniş bir vizyona sahip, çok önemli yaklaşımlara sahip bir yönetiminiz var.
Ben üniversite olarak çok teşekkür ediyorum. Bizler onların tavsiyeleri, yol göstericiliği ve sizler için yaptıkları değerlendirmelere dair vizyonla buraya geldik. Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde 14 ayrı
yüksek lisans programı var. Özellikle İşletme MBA’leriyle başlayan ve şu an 14’e
ulaşan bir program sayımız var. Bir de son
kurduğumuz yine İngilizce İşletme doktora programımız var. O da önümüzdeki dönem faaliyete geçecek. Bunlar incelendi-
ğinde özellikle üç program; Uluslararası
Ticaret, İşletme, Satış ve Pazarlama programları var. Bizim diğer programlarımız
da şu anda zaten elinizdeki kitapçıklarda
var. Bu detaylı kitapçıklara göz gezdirdiğinizde bizim söylemek istediğimiz lokasyon olarak sizlere en yakın yerde bu eğitimleri sağlamak. Çünkü eğitimler çok kaliteli, çok önemli hocalar gelecekler. Onlar
burada, sizlere sağladığımız bu merkezlerde, bu eğitimi gerçekleştirecekler. Müfredat açısından çok zengin programlar.
Ayrıca takvim olarak da sizlerin önerdiği çalışma şekline göre ya da yoğunluğuna göre, bir akademik takvim içinde sağlanacak. Yani ben bunu çok önemli bir fırsat
olarak görüyorum. Üç dönem içinde veriyoruz bu programları. Bu üç dönem 10’ar
haftalık programlar halinde sağlanıyor.
Takdir edersiniz ki 2,5 aylık bir program
her bir dönem ve bu üç dönem boyunca
sürecek. Bunlar projeli ya da tezsiz programlar olarak karşınıza gelecek. Yani arzu
ederseniz bir tez çalışmasıyla sonlandırabilirsiniz bu programı, arzu ederseniz bir
İktisadi ve
İdari Bilimler
Fakültesi İngilizce
Bankacılık ve
Finans Bölümü
öğretim üyesi
Prof. Dr. Targan
Ünal, Sosyal
Bilimler Enstitüsü
bünyesindeki 14
yüksek lisans
programı hakkında
detaylı bilgiler
verdi. Ünal
konuşmasında
ayrıca,
Sürekli Eğitim
Merkezi’nden
alınabilecek
hizmetleri anlattı.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSBSAD
Kuvvetli destek
sağlayacak programlar
29
GOSBSAD
YAKIN ÇEVREMİZDEN
GOSBSAD
projeyle sonlandırabilirsiniz. Proje konuları size sağlanacak olan bir danışman sayesinde sürdürülecek. İlgilendiğiniz, işyerinizle bağlantılı olan ve geleceğe yönelik
olarak akademik yaşantınıza destek sağlayabilen bir çalışma konusu da olabilir bu
proje konusu. Derslerin içeriklerine dikkat
ederseniz İşletme alanı ya da Uluslararası
Ticaret ya da Satış ve Pazarlama alanında
size son derece destek sağlayacak, mevcut
bilgilerinize çok kuvvetli destek sağlayacak programlar. Programlara özel öğrenci olarak da katılabilirsiniz. Yani ALES’iniz
yoksa da sorun değil. Biz sizleri alacağız
programlara ve bunu yönetmeliğe göre
kredi saatlerinin yarısı tamamlanana kadar ALES’inizi getirmenizi bekleyeceğiz.
Bu şekilde sürdürebiliriz.
30
Doktora Programı ve
Sürekli Eğitim Merkezi
İster lisans aşamasındaysanız, isterseniz
yüksek lisans mezunu olarak başvuruyorsanız her iki grubu da doktora programlarımıza davet ediyoruz. Burada eksiği olanOCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
lar işletme alanında temel alan olarak birtakım sıkıntıları olanlara bilimsel hazırlık
programlarıyla cevap vereceğiz ve onları
doğrudan doktora programımıza alıp eğitimlerini sürdürmelerine gayret edeceğiz.
Ben ayrıca Sürekli Eğitim Merkezimizden
de bahsetmek istiyorum. Hocalarım bahsetti, belli alanlarda uluslararası yabancı
dil merkezi olarak faaliyet gösteriyoruz.
İşte Rusça, Çince bunlardan bazıları. Ayrıca İngilizce TOEFL merkeziyiz. TOEFL konusunda da başvurmak isteyen, TOEFL sınavına girmek isteyen ya da bu eğitimi almak isteyen adaylara, katılımcılara da hizmet vereceğiz. Ayrıca bunun dışında Sürekli Eğitim Merkezi’ni ilgilendiren, size
eğitimde danışmanlık olarak verebileceğimiz başka konular da varsa koçluk, insan
kaynakları gibi, şimdi hocam da bahsedecek biraz sonra işyeri güvenliği gibi değişik alanlarda çok geniş bir yelpaze içinde de Sürekli Eğitim Merkezi bünyesinde
mevcut akademik kadromuzla bu hizmeti
vermeye çalışacağız.l
Meslek Yüksek Okulu Müdürü
Prof. Dr. ALİ KAHRİMAN
% 50
TEORİK
PRATİK
M
baren hem burada, hem İngiltere’de okuyacaklar ve dolayısıyla çift diploma alma
şansına sahip olacaklar. Tabii ki Meslek
Yüksekokulu’nun çok çeşitli programlarını burada sizinle isim vererek zaman kaybetmek istemiyorum ama öte yandan da
biliyorsunuz ki sanayi sektörünün gerçekten bu çerçevede de nitelikli elemana ihtiyacı var. Bizim amacımız da Meslek Yüksekokulumuzun bu programlarında yerinde eğitim uygulamasıyla sizin gibi organize sanayi bölgeleri başta olmak üzere işbirliği içinde onlara programlarımızı açmak, onların önereceği programları realize
etmek, yeni iş alanlarına yönelik istihdamı
da sağlayacak şekilde projeler üretmek ve
bunu yaparken hep birlikte yapmak. Sayın
Rektörümüz değindi. Yerinde eğitim dediğimiz yani öğrencilerimizin eğitim sırasında 10-18 saatlik kredilerini yaparken geri
Prof. Dr. Ali
Kahriman farklı
alanlarda 40’a
yakın programa
sahip olan Meslek
Yüksek Okulu’nda
uyguladıkları
modeli tanıtarak;
“Bu modeli
sizlerin de
önerisiyle teknik
programlarını
daha genişleterek
yönlendirmek
istiyoruz” dedi.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSBSAD
eslek yüksekokulları iş yaşamının en önemli unsurlarından biri. Özellikle de organize
sanayi bölgelerimiz için çok
daha önemli bir kurum. Bu
kurum da organize edildi diğer bölümlerimizin paralelinde. Özellikle de Maltepe,
Kadıköy ve Mecidiyeköy kampüslerimizde, şehir kampüslerinde oluşturuldu. İki
yıllık bir yüksekokulumuz var. Kuruluş
amacımız da gerek rektörümüzün gerekse de mütevelli heyet başkanımızın özellikle iş yaşamından geliyor olması ve oradaki boşluğu görüyor olmasıdır. Dolayısıyla sektörlerin, gerek teknik sektörlerin,
sanayinin, turizmin ve diğer hizmet sektörlerinin çağımızda ihtiyaç olan nitelikli
eleman ihtiyacını karşılamaya yönelik bu
çalışmayı başlatmış olduk. Şu anda çeşitli alanlarda yaklaşık 40’a yakın programımız var. Bu programlarımızın bazıları tamamen yabancı dilde eğitim verecek şekilde örgütlenmiş durumda, özellikle 7 tanesi. Ama diğer programlarımızda aynı zamanda ikinci öğretim fırsatı da var. Programlarımızı seçerken, araştırma kurulu
üyelerimiz genellikle sektörlerin talepleri doğrultusunda çalışıp, sonuca vardılar.
Lojistikten, iş sağlığı, iş güvenliğine, inşaat teknolojisine kadar çok çeşitli programlar oluşturuldu. Bu tabi sadece ülkemiz için değil, biliyorsunuz çağımız bilgi
çağı, bilgide sürekli yenilenme ve geliştirilme ihtiyacı var, aynı zamanda bu Meslek Yüksekokulu’nda oluşturulan mezun vereceğimiz arkadaşlarımızın uluslararası alanda istihdamına yönelik bir
proje de başlattık. Şu anda ilk bu projede uluslararası geçerli olan bir akreditasyon kuruluşuyla temasımız oldu ve o belgeyi almış olduk. Dolayısıyla öğrencilerimizin bir kısmı önümüzdeki seneden iti-
31
GOSBSAD
YAKIN ÇEVREMİZDEN
kalan zamanlarını da işyerlerinde anlaşmalı çözüm ortağımız olan kurum ve kuruluşlarda çalışmalarını temin etmek hedeflediğimiz bir model. Nitekim bu modeli bazı çalışmalarımızda yürüttük. Bugün
Sabiha Gökçen Havaalanı’nda yer hizmetlerinde çalışan pek çok öğrencimizi görebilirsiniz. Bu modeli sizlerin de önerisiyle teknik programlarını daha genişleterek
yönlendirmek istiyoruz. Tabii bu tür programları aşmakta zorluk var biliyorsunuz.
Meslek yüksekokullarında Türkiye’nin
deneyimi çok fazla olmadı. Ama bunu da
önümüzdeki süre içinde geliştirmemiz gerekiyor, değiştirmemiz gerekiyor. Çünkü bir yanda işsizler ordusu var, bir yanda da sanayicilerin ve işadamlarının istediği tipte meslekler var. Onları da arıyor
bulamıyorlar, kendileri alıp kendi kurumlarında eğitmeye çalışıyorlar, tabii bu da
Meslek Yüksekokulumuzun da hedeflediği, hocamızın da bahsettiği çeşitli hizmet
içi eğitim programlarına da öncülük ediyoruz. Pek çok programımız realize edildi
ama bunların içinde en önemlisi son günlerde aldığımız biliyorsunuz Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işyeri hekimliği ve
iş güvenliği uzmanı yetiştirmek için çeşitli
yetkilerini dağıttı. Bu dağıtım çerçevesinde de yetkilerden biri bizim başvurumuz
üzerine bize tebliğ edildi. Okan Üniversitesi bünyesinde açtığımız İş Sağlığı, İş Güvenliği programı dolayısıyla öne çıktık ve
bunu realize edeceğiz. Yani bu programımız 180 saat civarında bir program olacak.
İşyerlerinizde iş güvenliği uzmanınız kendi bünyesinde yoksa ama mühendisleriniz
varsa bu mühendisleri bu kurslardan geçirerek -tabii sonunda bir de sınav olacak,
bakanlığın ortak sınavı- iş güvenliği uzmanlarını kendi bünyenizdeki mühendislerden ek görev olarak yaptırabilme şansına sahip olabilirsiniz. Bunun detaylarını
bizim Sürekli Eğitim Merkezimizden öğrenebilirsiniz. Aynı şey işyeri hekimliği için
de geçerli.
GOSBSAD
Yeni Yasa Tasarısı
32
çok sistematik bir yaklaşım olmuyor. Bizim amacımız bunu sizlerle birlikte realize etmek. Önümüzdeki süreçte bu tür modellere gireceğiz. Rektörümüz bahsetti organize sanayi bölgelerinin pek çoğunda da
zaten kendi meslek yüksekokullarını kurma gibi geçmişten gelen bir hedefleri var.
Çoğu gerçi şu anda realize edemedi ama.
Dolayısıyla bizim madem böyle bir amacımız var, sizlerin de böyle bir hedefi varsa bunları birleştirebilir ve ortak programları geliştirebiliriz. Sizler o programların
açılmasına katkıda bulunabilirsiniz, hocalık yapabilirsiniz, teknik elemanlar ya da
oradaki işletmeciler part-time çalışabilirler. Ders programımızı birlikte yapabiliriz.
Bu bir tarafı. Öte yandan aynı zamanda
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Tüm hocalarımızla birlikte şu aşamada
bahsetmek istediğim konular bunlar. Ama
bir şey daha söylemek istiyorum madem ki
biraz açtık konuyu. YÖK’ün önümüzdeki
süreçte meslek yüksekokullarını bu handikaptan kurtarıp sektörün beklediği nitelikli elemanı yetiştirmek üzere bir çabası var.
Biz de bu çabaya Okan Üniversitesi olarak
çok aktif destek veriyoruz. O modelde altı
sömestreye çıkıyor meslek yüksekokulları
ve üç sömestrin tamamı işyerlerinde geçiyor. Bu konuda yasa tasarısı da hazırlandı
mecliste. Sanıyorum önümüzdeki süreçte
çıkacak. Dolayısıyla da üç teorik dönemle
birlikte üç pratik dönemini işyerlerinde istihdam yapmak ve yerinde eğitim de dediğimiz eğitimi aynı zamanda içeren bir modele geçiyoruz. Bu modeli yakın üniversite olmamız, aynı bölgede üniversite olmamız dolayısıyla da sizlerle paylaşmak
ve sizleri bu çözüm ortakları arasında görmek arzusundayız. Umarım önümüzdeki
süreçte bunu geliştirebiliriz.l
GOSBSAD
YAKIN ÇEVREMİZDEN
Kariyer Merkezi Müdürü
NURŞEN SİBEL NEBİGİL
Eğitimin Nabzı, İş
Dünyasıyla Birlikte Atıyor
Ö
GOSBSAD
Nurşen Sibel
Nebigil, iş
dünyasıyla
yakın temas
kurarak verilen
eğitimin yarattığı
farkındalıkları
anlatarak;
GOSBSAD
yönetiminden
staj ve proje
çalışmaları, yarı
zamanlı öğrenci
çalıştırılması
konularında
destek
beklediklerini ifade
etti.
34
ncelikle izin verirseniz birkaç
cümleyle kendimi tanıtayım
size. Ben bir akademisyen değilim, ODTÜ mezunuyum
ve 25 yıllık deneyimden sonra üniversitemiz Kariyer Merkezi’nde yer
almaktayım. Açıkçası sektörün sesi olarak
üniversitedeyim. Sektörün üniversitemiz
mezunlarından beklentilerini sektöre danışmanlık hizmeti vererek çeşitli deneyimlerim oldu. Öncelikle Kariyer Merkezimizin diğer üniversite kariyer merkezlerinden farkı, biz sadece öğrencilerimize mezuniyet sonrası iş bulma ya da staj bulma
konusunda yardımcı olmuyoruz. Üniversitemizin genel anlamdaki misyon, vizyonuna paralel olarak iş yaşamına en yakın
üniversite misyonunu doldurmaya çalışıyoruz. Kariyer Merkezimizin öncelikli hizmeti sektör-üniversite işbirliğinde aracı olmak, bu konudaki çalışmalarımız yoğun
devam ediyor. İş yaşamına hazırlık programlarımız var, değişik sınıflara, değişik
içerikle uyguladığımız. Hazırlıktan itibaren öğrencilerimizi iş yaşamına hazırlıyoruz ya da sizlerin beklentilerine göre hazırlamak adına yola çıkmış durumdayız.
Üç programımız var özetle. Hazırlıkta bu
sene Türkiye’de ilk kez ‘kariyer yaşam’
adında bir ders koyduk hazırlığa. Öğrencilerimiz hazırlık sınıfında İngilizceyi yetkin
öğrenmeye çalışırken, bir taraftan da gelecekte neler yapması gerektiğini planlıyor.
Bu programın içerisinde öncelikle öğrencilerimizin beklentilerini alıyoruz, eğitimleri ile ne yapmayı hedefliyorlar? 4 yıllık ya
da 5 yıllık eğitimlerinde sadece bir diploma mı, sadece sosyal bir çevre mi gibi beklentilerini alıyoruz. Sonrasında kişisel gelişim konusunda farkındalıkları veriyoruz.
Etkili iletişim nedir, sunum becerisi nedir,
zaman nasıl yönetilir, dinlemenin etkin
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
yolu nedir, farklı kültürlerin bir arada olduğu ortamlarda neyi, nasıl yaparız gibi,
davranış kurallarını bile içeren tarzda bir
programımız var. Bunun içerisine sosyal
sorumluluk bilincini de katmış durumdayız. Değerli hocamız Sosyoloji Bölüm Başkanımızın da desteğini alarak öğrencilerimizde bu konuda farkındalık yaratmaya
çalışıyoruz. Öğrencilerimiz kariyer yaşam
dersini zorunlu alıyorlar. Dışarıdan, sektörün bu konudaki uzmanlarıyla bu programı beraber yürütüyoruz. Hazırlık sınıfı sonunda öğrencilerimiz okulunun bölümlerini iyi tanıyan, hedefleri konusunda kendini sorgulayan, iletişim becerileri konusunda farkındalığı hissetmiş olarak inşallah mezun olacaklar. Çünkü sunum becerileri konusunda verdiğimiz ödevle, bir sınavla da onların geri bildirimlerini almış
olacağız. İlk programımız bu.
İş yaşamına hazırlık anlamında bir stajımız, bir projemiz var. Birinci sınıftan itibaren öğrencilerimizi sizlerle buluşturuyoruz. Zorunlu staj yazısıyla ve sigortasını biz ödeyerek sizlerle buluşturuyoruz.
Öğrencinin birinci sınıftan itibaren sektörü tanımasının yararları olarak da farklı alanlarda kendisini yetiştirme isteği oluyor. Ne olabilir derseniz farklı bir dil öğrenme beklentisini görüyor ya da staj yaptığı firmadaki dinamikleri değerlendirerek, ya da farklı bir yan dalda eğer ortalaması tutarsa farklı bir eğitimi almaya yönlenmiş oluyor. Birkaç tane iş yaşamına hazırlık programında başarılı öğrenci örneği
vermek istiyorum izninizle. Birinci sınıftaki öğrencilerimizden bir tanesi, Endüstri Mühendisliği birinci sınıf öğrencimiz Dr.
Oetker’de staj yaptıktan sonra uluslararası staj yapma konusunda bir başarı elde etmiş oldu ve bu öğrencimizi Dr. Oetker takip ediyor şu anda. Buna ilişkin örnekler
çok ama, çok spesifik, çok daha etkin olduğu için bunları veriyorum. Yine birinci sınıf Endüstri Mühendisliği öğrencimiz
direkt kurumsal kaynak planlama projesinin içinde yer aldı. Benzeri başka örnekler, Lojistik Bölümü’nde okuyan bir öğrencimiz Arkas’ın MSC firmasında, ikinci sınıfta olmasına rağmen, direkt projelerin içerisinde asiste etti. Uluslararası Ticaret Bölümü’nden başka başarılı öğrencilerimiz var. Bunlar da gerek Arkas’ta, gerek
birçok bilinir firmaların uluslar arası ticaret bölümünde çeşitli etkin stajları yaparak kendi farkındalıklarını yarattılar. Biz
bu başarılı 40 öğrencimize de senenin sonunda farklı bir diploma, farklı bir sertifika veriyor olacağız.
Mezuniyete Hazırlık
Son sınıftaki öğrencilerimize uyguladığımız program bu. Bu programla da öğrencilerimize mezun olmadan önce kariyer hedefi net mi değil mi, sektörü ne kadar tanıyor, ne kadar tanımıyor bu konuda destek
oluyoruz. Bu programın içerisinde gene liderlik, strateji konularında eğitmenlerle
birlikte programımızda farkındalık yaratıyoruz. En sonunda da mülakat teknikleri,
CV yazma gibi kişisel gelişim ve deneyim
kazanma konusunda öğrencilerimize destek olmaya çalışıyoruz. Mezuniyete hazır-
lık programımızın içerisinde sektörün duayenlerini, bilinir yöneticilerini de çağırarak onların birikimlerini öğrencilerimizle
buluşturuyoruz. Bu sene de sizlerin desteğiyle çok daha renklendirilmiş bir şekilde
uygulayacağız.
Mezuniyete hazırlık programımızın dışında üniversitemiz öğrencileri kampus hayatının avantajını ve dezavantajını yaşamaktalar. Gerek Gebze ile gerek üniversitemizin etrafındaki firmalarla iç içe olarak çok farklı programlarla da kampüs dışında etkinlikleri sürdürülmeye çalışıyor.
Yaptığımız bazı işbirlikleri çerçevesinde
öğrencilerimizin yarı zamanlı olarak üniversitede eğitimlerini sürdürürken, yarı
zamanlı olarak o firmalarda da çalışarak
kendilerine küçük harçlık elde etmelerini
de sağlamaya başladık.
Beş Konuda Farkındalık Semineri
Üniversitemizin Kariyer Merkezi olarak
farkı, verilen eğitimin yanında farklı alanlardaki sertifika programlarıyla yetkinlikler kazandırmaya çalışıyoruz. Beş konuyu
seçtik. Hangi bölümde okursa okusun öğrencimiz bu beş konudaki farkındalık seminerine katılıyor, kendine en yakın uzmanlık alanını seçerek, o konuda da sertifika programıyla devam ediyor. Bu alanlar proje yönetimi, süreç yönetimi, müşteri
ilişkileri yönetimi, kalite yönetim sistemleri ve e-ticaret. Hepinizin bildiği gibi bunlar zaten sektörde hangi birimden, hangi
eğitimden gelirse gelsin birçok insanın çok
çeşitli firmalarda kullandığı alanlar. Uzmanlaşmak istediği konuda da öğrencimizin talebine göre de eğitim sertifika programıyla öğrencimize o olanağı sağlıyoruz.
İşbirliklerimiz çok geniş. Öğrencilerimizi
TSE’den sertifikalı programlarla, uzmanlıklarla ya da kalite yönetim sistemleriyle
mezun etmeyi amaçlıyoruz. Staj konusunda, proje çalışması konusunda ya da yarı
zamanlı öğrenci çalıştırması konusunda
desteklerinizi beklendiğimi tekrar hatırlatmak istiyorum. Bu konuda zaten bir paydaşlık protokolümüz de var. Sizlerle ayrıca paylaşabileceğimizi düşünüyorum..l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSBSAD
Sektörle Erken Tanışma
35
GOSBSAD
İŞ YAŞAMI
Misafir memnuniyeti odaklı bir
anlayış: Titanic Otelleri
GOSBSAD
mizi sunuyoruz. Daha sonra menülerin içerisinde
şu olmasın, bu olsun veya biz şöyle düşünmüştük
dedikleri menüler üzerinde çalışma yapılarak onların misafir kitlesine en uygun menü oluşturuluyor.
Ondan sonraki süreçte salonlarımızın dizaynı ile ilgili taleplerini değerlendirmeye çalışıyoruz.
36
Titanic Otelleri
Mutfak
Koordinatörü
Abdullah Özcan
ile mutfaklarında
verdikleri hizmeti,
menülerini ve
mutfak sırlarını
konuştuk.
Titanic otellerininde yaptığınız görevi detaylandırabilir misiniz?
‘Turizmi günü
birlik yapmıyoruz,
misafirlerin
sürekliliği önemli.
Gelen misafirin
buradan memnun
ayrılıyor olması
bize birçok misafiri
getirecektir.’
Alımları da siz mi yapıyorsunuz?
Benim Titanic Otellerindeki görevim, Titanic otellerinin menü konseptini oluşturmak, menülerin dizaynını yapmak. Gelen misafirlerimizin özel isteklerine göre de konsept oluşturabiliyoruz. Asıl görevim
misafir isteğine göre konsept oluşturmak ve Titanic
Otellerindeki ürünlerin aynı standartlarda çıkmasını sağlamak. Mutfak koordinatörüyüm.
Alakart restorantlarımızdaki menümüzü altı aydan
altı aya, yani yaz ve kış dönemine göre ikiye bölerek
konsept belirliyoruz. Şirketler bazındaki menülerimizi iş adamları konsepti ayrı, düğünler ve davetlerle ilgili menü konseptimizi ayrı belirliyoruz.
Alımlar konusunda çok hassas davranıyoruz. Kesinlikle merdiven altı ürünler kullanmıyoruz. Ciddi kurumsal şirketlerin üretmiş olduğu ürünleri tercih ediyoruz. Her birinden numune alarak, gerekli
sertifikalarına bakarak misafir kitlemize layık olacak
ürünleri seçtikten sonra fiyat politikasına göre anlaşma imzalıyoruz.
Sanayiciler davet vermek istiyorum dediği zamanki o süreç nasıl oluyor?
Sanayicilerimizin iki türlü talepleri oluyor. Bir tanesi kendi yakınlarının, çocuklarının düğün-dernek
gibi bir talepleri olabilir, bir de şirketleri ile ilgili davetler olabilir. Tabi ikisinin menü ayrımı farklılaşıyor. Bununla ilgili misafirimizin önce ne yapmak istediğini misafir kitlesinin nasıl bir kitle olduğunu ve
taleplerinin neler olduğunu dinledikten sonra, biz
onlara çeşitli konular üzerinde alternatif menüleri-
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Her biri özenle yapılmış menülerimizle ilgili çok
emek sarfediyoruz. Tabi bu tercih meselesidir. Tümüyle damak zevkine bağlı. Biz zaten genellikle iş
adamlarına business menü uyguluyoruz. Çünkü onlar masa başı çalışması yaptığı için hafif, kolay sindirilebilir tarzda menüler uyguluyoruz. Akdeniz
mutfağını genelde uyguluyoruz. Ama normal şartlarda zaten bu otellere ağır işde çalışan kitle gelmiyor. Normal yemeklerimiz de var ama ağırlıklı olarak iş adamlarına Akdeniz mutfağını uyguluyoruz.
Hafif gıdalar ve besin değerleri kilo yapmayacak yiyecekler.
Peki siz özellikle hangi yemeklerinizi tavsiye
edersiniz?
Hani derler ya insan çocukları arasında ayrım yapamaz ama ben dışarıdan ustanın sürekli yemeklerini yiyen ve sürekli bu işletmenin içerisinde bulunan
bir gözlemci olarak; ustamızın zeytinyağlı yemeklerini özellikle çok leziz buluyorum. Sebze yemeklerinin kendine has bir lezzeti var. Özellikle diyet programı uygulayan misafirler için çok alternatifli seçenekler sunuyoruz açık büfemizde. Bunun haricinde
misafirlerimiz yine mevcuttaki alakart menümüzde
de alternatifli yiyecek çeşitlerini bulabilirler. Burası bir business banket oteli, bu anlamda çok fazlaca bölgemizdeki şirketlerden otelimize toplantı organizasyonları yapmaya gelen misafirlerimiz oluyor. Çok büyük kurumsal firmalarla beraber burada banket organizasyonlarını başarılı bir şekilde sürdürdüğümüze inanıyorum. Tabi ki bu başarı öncelikle ürün kalitesinden geliyor. Ve tabi ki ürün kalitesi ile beraber hizmet kalitesi de aynı oranda kaliteli olduğu müddetçe, başarılı olduğu müddetçe,
bizler burada bu tarz organizasyonların sürekliliğini sağlamış oluruz. Bölgemizde yeni yatırımlar da
sürmekte... Biz her zaman şunda iddalıyız: ‘Turizmi günü birlik yapmıyoruz, misafirlerin sürekliliği
önemli. Gelen misafirin buradan memnun ayrılıyor
olması bize birçok misafiri getirecektir.’ Hep bu zihniyetle, bu mantıkla hareket ediyoruz. Özellikle misafir memnuniyeti odaklı bir anlayış içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Diğer yandan misafirlerin satış sonrası takibini yapmanın da çok önemli olduğunun bilincindeyiz. Misafir ilişkileri departmanı ile beraber memnuniyetlerini sürekli takip ediyoruz. Açıkçası bu da bize başarıyı getiriyor. l
GOSBSAD
ÜYELERİMİZDEN
Geleceğin teknolojilerini
üretmede öncü kuruluş: KCC
GOSBSAD
KCC Boya
ve San. Tic. Ltd. Şti.
Genel Müdürü
Jang Soo Ha
38
KCC’nin hikayesiyle başlayalım. KCC ne
üretiyor, ne zaman kuruldu ve bugünlere nasıl geldi?
1958’de kurulmuş bir firma. 50. yılımızı aşmış bulunuyoruz. KCC üç ana grupta değerlendirilebilir. Yapı malzemeleri,
tüm boya gruplarını içeren boya ve üçüncü kol olarak da silikon. Gerek endüstriyel
kullanıma uygun silikonlar, gerekse tıbbi kullanıma uygun silikonları üreten silikon departmanları var. Yıllık aşağı yukarı
4 milyar dolarlık bir ciroya sahip. KCC’nin
Kore dışında 7 ülkede yurtdışı yatırımları
mevcut. Türkiye, bu 7 ülke içerisinde yurtdışına yapılan 6. yatırımdır. Türkiye’nin
yatırım alanı olarak seçilmesinin iki te-
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
mel sebebi var. Birinci sebep Türkiye’nin
coğrafi olarak Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu, Türki Cumhuriyetlerle fiziki olarak yakınlığı itibariyle bir lojistik üs
olarak değerlendirilebilecek olma durumu. İkinci temel sebep ise, bizim ana tedarikçilerinden biri olduğumuz Hyundai
Otomotiv’den bu anlamda bir talep gelmiş
olması. Şimdi burada ikinci neden olan
Hyundai Otomotiv’in Türkiye’deki üretim kapasitesi senelik aşağı yukarı 100 bin
araç. Bu 100 bin araç her hâlükârda rakamsal olarak büyük bir rakam gibi görünse
de aslında bir boya tedarikçisi için sadece onları hedef alarak yatırım yapmak için
değmeyecek bir rakam... Yani düşük bir
miktar. Dolayısıyla bunun yanında birtakım yan ürünlerle pazarımızı genişletmemiz lazım. Bu çerçevede, biraz önce bahsettiğim çerçevede, ilk etapta otomotiv boyalarının yanında çeşitli gemi boyaları, toz
boyalar, ağırlıklı olarak boru hatları kaplamada kullanılan nitelikli yani normal
elektrostatik toz boyadan biraz daha farklı toz boyalar -endüstriyel kullanımı olan-,
bunun haricinde coil coating tabir edilen
kaplama boyaları, sac boyama boyaları ve
çeşitli yine heavy duty tabir edilebilecek
endüstriyel boyaların üretimini gerçekleştiriyoruz.
Hepsi burada, Türkiye’de mi üretiliyor?
Tabii. Bu saydıklarımın hepsini burada yapıyoruz, üretiyoruz.
Bu bölgeyi nasıl seçtiniz. Gebze’yi, Gebze Organize Sanayi Bölgesi’ni seçme
nedenleriniz neydi?
İlk etapta Türkiye’ye yatırım düşüncesi
oluştuğu zaman Ankara’da başbakanlığa
bağlı bütün birimleri ziyaret ettik. Bunun
akabinde Kore’deki Ticaret Ataşeliği’yle
görüşmelerimiz oldu. Bu anlamda bize
en uygun yer olarak Gebze’yi düşündük.
Hyundai Otomotiv’e 50 km’lik bir mesafede olması, bir ikinci konu olarak gerek
üretilen mamullerin sevkiyatında, gerekse
de hammadde tedarikinde kolaylık olması açısından büyük limanlara en yakın olan
nokta olması nedeniyle Gebze’yi tercih ettik ve Gebze’nin uygun olduğu da gene bu
makamlar tarafından bize bildirildi.
bir tanesi gerekli altyapıya sahip bölgeler
olması. İkinci olarak da anayollara, ekspres yollara, ana arterlere çok yakın noktalarda olması. Dolayısıyla bilfiil sanayi bölgeleri içerisinde olmasa bile bu iki sebep
tercih sebebi haline geliyor.
Ülkemizi genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? İş hayatını, iş yapma biçimimizi ya da buradaki ticareti, üretimi.
Korelilerin hakikaten dünyada da bir çalışkanlıkları, bir imajları var. Bu noktada
özellikle bir Korelinin Türkiye’ye Türklere bakışı birçoğumuz için merak uyandırıcıdır sanırım.
Şimdi ilk olarak Korelilerin gözünde Türkiye bir kardeş ülke. Yani Kore’de Türkiye deyince bir yabancı ülkeden çok daha
farklı bir tepki söz konusudur. Bizimle
beraber kan dökmüş insanlar olarak değerlendiriyoruz Türkleri. Bu anlamda
Türkiye’ye bakışımız da böyle... Bir yabancı olarak Türkiye’ye gelişimde ise, gerek genel yaşam tarzı, gerekse de olaylara
bakış açısında benzer noktalar çok fazla...
GOSBSAD
Kore’de böyle sanayi bölgeleri var mı?
Ya da dünyada KCC’nin diğer lokasyonlarında yine bu şekilde sanayi bölgelerinde mi yer alınıyor? Türkiye’yi ve
KCC’nin diğer lokasyonlarını kıyasladığımızda neler görüyoruz?
Şimdi tabi ki bizim tercih sebebimiz yani
fabrikaların kurulacağı alanların seçiminde ilk etapta dikkat ettiğimiz hususlardan
39
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSBSAD
ÜYELERİMİZDEN
KCC İdari Departman
Satınalma Yöneticisi Kürşat
Aktaş, KCC İdari Departman
İnsan Kaynakları Suna
Özgen, KCC Genel Müdürü
Jang Soo Ha
Diğer yabancı ülke vatandaşlarına nazaran, bir Amerikalıya nazaran, bir Avrupalıya nazaran Türklerdeki insani yaklaşım
daha farklı... Samimiyet olsun, nezaket olsun bunlar biraz da insana sanki kendi ülkesinde gibi hissettiren şeyler oluyor. Öyle
bir hisse de kapılıyor insan çoğu zaman...
Diğer yandan Türkiye gelişmekte olan
bir ülke, Avrupa Birliği’ne üyelik amacı
olan bir ülke, dolayısıyla uluslararası ticari standartlar veya herhangi bir iş anlayışı bakımından belli bir fark göremiyorum.
Göze batan, gözlemlediğim bir fark yok.
GOSBSAD
Buradaki lokasyon ne zaman kuruldu?
Sizler burada ne zaman çalışmaya başladınız ve görevleriniz hakkında bilgi
alabilir miyim?
40
Suna Özgen: Ben ilk şantiye aşamasında
12 Şubat 2008’de insan kaynakları ve idari
işlerde başladım. Türk personel olarak sadece Kürşat Bey ve Emin Bey vardı. Hem
onlara yardım etmek amacıyla ki bütün
sorumluluk o aralar Kürşat Bey’in üzerindeydi. Mart sonunda personelle beraber
büromuz şantiyeden buraya taşındı. Şimdiki görevim insan kaynakları artı idari işler.
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Kürşat Aktaş: Ben KCC’nin en eski elemanıyım şu durumda. 2006’nın Haziran
sonunda geçici büromuzda göreve başladım. Bir 6 ay kadar geçici ofisimizde
İstanbul’da görev yaptık. Akabinde burada şantiyeye geçtik. Şantiye döneminde de
ilk ve tek Türk personel bendim. Aşağı yukarı her şeyi ben üstlenmiştim o dönemde. Ondan sonra Nisan ayı gibi –işte Şubat ayında Suna Hanım benden sonra başlayan Türk personel oldu-akabinde personelimizin başlamasıyla beraber normal
sistemimizde şu an iş organizasyonunun
içerisinde satın alma yöneticisi olarak görev yapıyorum. Aynı zamanda idari işlere
de ben bakıyorum. Suna Hanım da sağ olsun asiste ediyor idari işlerde bize.
Genel müdürünüz, yöneticiniz bir Koreli... İş yaşamınızda kültürlerin çatışması mı ya da tersine bir sinerji yaratması
mı söz konusu?
Her ne kadar benzer yönler çok olsa da çatışılan noktalar da oluyor. Bu bir gerçek.
Hepimiz aynı dili konuştuğumuz şartlarda, aynı kültürü paylaştığımız durumlarda bile birtakım anlaşmazlıklar, birtakım
sürtüşmeler, birtakım belki kötü niyetle,
Son olarak KCC’nin Türkiye’deki hedeflerini sormak istiyorum. Yeni projelerinizi, yeni hedeflerinizi paylaşmanızı istiyoruz.
İlk etapta şu an 52 bin küsur metreye kurulu bir tesisimiz var, bunun 2/3’lik kısmını
fiili olarak kullanıyoruz, 1/3’lik kısım şu
an boş. Planlar fizibilite anlamında 2012,
2013 gibi ikinci aşama yatırıma düşünülüyor. Bu amaçla da pazar payımızı, pazar
penetrasyonumuzu genişletme için çaba
sarf ediyoruz. Şimdi genel olarak küresel
ısınmadan dolayı özellikle bölge ülkelerinin de üstünde daha yoğunlukla durmaya
başladığı alternatif enerji kaynakları, bunlar nedir güneş enerjisi, işte rüzgar enerjisi ve çeşitli dalga vs. gibi alternatif enerjilere yönelme olduğundan dolayı biz de
bu son dönemde güneş enerjisi üretiminde ön plana çıkan polisilikon materyalinin Türkiye’de üretimini düşünüyoruz.
Polisilikon genel olarak binaların, akıllı
bina dediğimiz binaların kendi elektriğini
veya kendi ısıl enerjisini üretebileceği yapı
malzemelerinde kullanılan bir ürün... Bununla ilgili hammadde üretimini düşünü-
Kısaca KCC
KCC (Korea Chemical Company) kimya sektörünün lider firmalarından biridir. Kuruluşundan bu yana, kısa zamanda gelişerek, en son
teknolojileri uygulamakla kalmamış, geleceğin teknolojilerini de üretmede öncü olmuştur. 51 yıllık geçmişinde, Kore sınırları içinde 10 adet
ileri teknoloji fabrikaya ilave olarak, Çin, Singapur, Vietnam, Hindistan, Malezya ve Türkiye’de bulunan toplam 18 üretim tesisinde üretim yapmakta ve ürün portföyünü her geçen gün geliştirerek sürdürmektedir. Tüm bu üretimler, dünyanın öncü kalite sistemleri dahilinde üretim tesislerine ek olarak, 600 kişilik Ar-Ge merkezince desteklenmektedir.
KCC, dünyada, sadece kendi teknojisi ile silikon üretebilen, 5 firmadan birisidir. Kore’de kimya sektörünün lideri ve öncüsü, Asya’da bir
kimya devi haline gelen KCC, faaliyette bulunduğu sektörlerdeki, ileri teknoloji ürünlerinin global pazarlarda da müşteri ihtiyaçlarını karşılaması için gerekli yatırımları ve faaliyetleri sürdürmektedir. Bu kapsamda, 2007 yılında, 50 milyon Amerikan Doları yatırımla GOSB’da
başlamış olduğu Türkiye üretimi ile Türk firmalarına ve çevre ülkelere ürün ve hizmet vermeye başlamıştır.
yoruz. Yine hammadde veya yarı mamul
halde silikonun Kore’den getirilerek burada tekstil endüstrisine hizmet edecek şekilde, tekstil endüstrisine tedarik olabilecek bir fabrika düşünüyoruz. Şu an bunun
fizibilitesi yapılmakta. KCC’nin gözünde Türkiye’deki firmamızın rolü ilk etapta, Ortadoğu ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerine bir lojistik üs olarak hizmet etmektir. Bölgede yerleştikten, bölgede pazar payını artırdıktan sonra yine bölge ülkelerinden yakın olanlardan başlamak üzere yine benzer mantıkta bir lojistik merkezi niteliğinde hizmet vermek, bir
tedarikçi pozisyonuna gelmek istiyoruz.l
GOSBSAD
kavga anlamında söylemiyorum ama işe
bakış, işe yaklaşım anlamında farklılıklar
olabiliyor. Bu ülkeler arasında yani aslında
baya uzakta konumlanmış iki ülke insanlarının beraber çalışması anlamında da yaşanıyor. Çeşitli şeyleri var. Olumlu tarafları da, olumsuz diye değerlendirebileceğimiz durumlar da fazla. Özellikle bizim hızımızı yavaşlatma anlamında sıkıntı var.
Yani bizim üst seviyemizin tamamı Koreli. Türkiye şartlarında yani Türkiye’de bizim alışmış olduğumuz, kanıksamış olduğumuz, çoğu zaman aslında kanıksamamamız gereken, çoğu zaman da çok fazla
üstüne gitmememiz gereken şeyler sıkıntı
yaratabiliyor. Yani nedir? Bunları her aşamada açıklamak gerekebiliyor. Nedeni, niçini, ne kadarı sorgulandığı zaman hız kesiliyor. Şimdi bir Türk yöneticiyle bu aşamalar çok daha hızlı. Çünkü o da benzer
aşamalardan geçiyor. Türk insanı genellikle, Türkiye’de kabul görmüş, genel geçer şeylerin üstüne gitme eğiliminde değil.
Etrafından dolanma anlayışındadır. Biz
onu yapamıyoruz. Orada biraz hız sıkıntısı oluyor. Ama genel konularda tabi olumlu tarafları da yok değil, var.
41
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSB
TEKNOPARK
Ürün Geliştirmenin Her Aşamasında
ABİGEM Teknopark Yanınızda...
GOSBSAD
“Amacımız
ürün geliştirme
çalışmasının
her noktasında
sanayinin
ihtiyaçlarını
gidermek ve onun
bir basamak
yukarı çıkmasını
sağlamaktır”
42
Türkiye’deki prototipleme sektörünün gelişmesine paralel olarak müşterilerine daha
iyi hizmetler sunmak amacıyla GOSB’daki
yerini alan ABİGEM Teknopark’ı, Endüstriyel Tasarım Sorumlusu Coşkun Cengiz
anlattı. Cengiz; ileri teknolojik gelişmeleri
yakından takip ederek, ürün geliştirme ve
Ar-Ge süreçlerinin her aşamasında problem yaşayan üreticilere sundukları çözümlerle artan rollerinin önemine işaret etti.
ABİGEM Teknopark’ın kuruluşundan bu
yana gelişiminden bahseder misiniz?
ABİGEM
Teknopark
2005
yılında
Gebze’de kurulmuştur ve ABİGEM Doğu
Marmara’nın Teknopark ofisi olarak hizmet vermektedir. Bu ofisimizden işletme-
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
lerin ürün geliştirme ve Ar-Ge süreçlerine yönelik teknolojik destek vermekteyiz.
Ekibimize katılan yeni arkadaşlarımızla
birlikte hızlı bir büyüme içerisinde olduk
ve müşterilerimizin istekleri doğrultusunda hizmet ağımızı genişletmekteyiz. Daha
büyük bir yer ihtiyacımız için geçen yıl sonunda hizmet verdiğimiz ofisimizden ayrılarak yeni üretim birimine taşındık ve
2010 başından itibaren yeni hizmetlerimizi
sunmaya başladık.
ABİGEM Teknopark ile çalışmak isteyen
işletmeler hangi hizmetlerinizden faydalanabilirler?
Ürün geliştirme çalışmalarının tümünde veya belirli noktalarında Abigem
Faaliyetlerimizin ana konusu olan ürün geliştirme çalışmalarında değişik noktalarda
hizmet sunuyoruz. Bazı firmalar projelerini başından sonuna kadar sizin yürütmenizi talep ederken bir kısmı da kendi bünyelerinde gerçekleştiremedikleri konularda desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Bilgi eksikliği, tecrübesizlik veya ekonomik sebeplerden dolayı yarım kalmış projelerle karşılaşıyoruz. Bunun yanında belli bir ekibi bünyesinde istihdam etmiş ancak ürün
geliştirme sürecini yürütecek bilgi birikimine sahip olmayan firmalar da bize geliyorlar. Bu noktada ABİGEM Teknopark’ın
rolü daha da önem kazanıyor. Bizim amacımız bu sürecin her noktasında sanayinin
ihtiyaçlarını gidermek ve onun bir basamak yukarı çıkmasını sağlamaktır.
Bugüne dek hizmet verdiğiniz ve projelerini yürüttüğünüz kaç firma olmuştur?
Kurulduğumuz 2005 yılından bu yana 67
firma ile 100’ün üzerinde Ar-Ge projesi
yapmış bulunuyoruz. Her sene artan bir
çalışma temposu ile bu rakam hızla artmaktadır.
GOSB’da hizmetlerinizden yararlanan
işletmeler var mı?
Ortak proje yürüttüğümüz firmalar içerisinde GOSB firmaları da bulunmaktadır.
GOSB’da ve Teknopark’ında konuşlanan
firmalar Türkiye’ye Ar-Ge konusunda öncülük edecek potansiye sahip firmalardır.
Bizim de yerimizin burada olmasının sebebi budur.
“GOSB ve
Teknopark’ında
konuşlanan
firmalar
Türkiye’ye ArGe konusunda
öncülük edecek
potansiye sahip
firmalardır”
GOSB Teknopark’ta bulunuyor olmanızın getirilerinden söz eder misiniz?
Biraz önce de belirttiğim gibi GOSB hem
bünyesindeki firmalar hem de çevre yapısıyla Türkiye’nin Ar-Ge merkezinin ortasındadır. Bir yanda TÜBİTAK, bir yanda
TAYSAD ve diğer organize sanayi bölgeleri. GOSB Teknopark tüm bu sanayi bölgelerinin arasında merkezi bir konumda bulunmaktadır. Bu yönüyle lojistik olarak getirisi büyüktür ve bizce en önemli avantajı budur.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSBSAD
Teknopark’tan hizmet almanız mümkündür. Endüstriyel tasarımdan başlayarak
mekanik tasarım ve prototip üretimine kadar olan süreçte firmalar bizden hizmet
alabilirler. Konusunda uzman endüstriyel
tasarımcı personelimizle yeni ürün tasarımı projelerini yürütüyoruz. Deneme üretimleri için FDM, SLS ve Polyjet teknolojileriyle hızlı prototip imalatı yapıyoruz.
Daha yüksek adetlerde prototip üretimleri, gerektiğinde de silikon kalıplama yöntemini kullanıyoruz.
ABİGEM Teknopark, işletmelerin ürün geliştirme ve Ar-Ge çalışmalarında karşılaştıkları problemlere teknolojik çözümler sunmak amacıyla 2005 yılında kuruldu. ABİGEM Teknopark sanayi için hayati öneme
haiz iki ana konu olan, ürün tasarımı ve üretim teknolojilerinin verimli kullanılması konusunda hizmet veriyor. Bu hizmetleri verirken endüstriyel tasarım uygulamaları, 3 boyutlu tarama, hızlı prototipleme
ve silikon kalıplama teknolojilerini kullanıyor. ABİGEM Teknopark
tüm bu üretim ve tasarım süreçlerinin halkalarında yüksek teknoloji
kullanarak çözümler üretiyor.
Sahip olduğu uzman kadrosuyla nitelikli hizmetler sunan ABİGEM
Teknopark, teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyor. Bünyesinde
bulunan Objet hızlı prototip ve Breuckmann optik tarama cihazları ile
sanayi için çözüm üretmeye devam ediyor.
www.abigem.org
www.kocaeli.abigem.org
43
GOSBSAD
ÜYELERİMİZDEN
'Üretimimizin
temelinde sevgi var'
Bugünlerde “Dalından Şeker” sloganıyla aşina
olmaya başladığımız ürünlerin ardında, 50 yıllık bir geçmiş ve ihracatıyla 110 ülkeye yayılmış bir başarının öyküsü var. GOSB’daki yeni
fabrikalarıyla Türkiye pazarına iddialı bir giriş
yapan Tayaş Gıda’nın üçüncü kuşak temsilcisi
Kazım Taycı ile konuştuk.
GOSBSAD
T
44
ayaş Gıda’nın kuruluş öyküsünü anlatır mısınız?
Kuruluş aşamasından bu yana nasıl bir
büyüme öykünüz var?
Babam Şevket Taycı; Taycı ailesinin üretim aşamasında ikinci
jenarasyonu temsil etmektedir.
Babam şeker imalatı işini çıraklık aşamasından başlayan ustalık süreciyle devam
eden bir silsile ile öğrenmiş ve bu tecrübeler ile Konya ilinde üretim yapan bir tesis
kurmuştur. Tayaş Gıda’nın özellikle ihracat ağırlıklı pazarlara hitap etmesi ile üretim süreci 1991’de İstanbul’a taşınmıştır.
İstanbul Gebze tesislerinde şeker ve çikolata üretimi yapan Tayaş 24 bin metrekarelik üretim tesislerinde günlük 90 ton üretim yapmaktadır. 2009 yılında Gebze Organize Sanayiinde alınan 36 bin metrekarelik yeni fabrika ile günlük 160 ton üretim
kapasiteye ulaşılması hedeflenmektedir.
Her şeyden önce şeker, çikolata işini iyi bilen bir aile ile şirketimizin temelinin atılması sonraki yıllarda kat ettiği büyümenin en önemli anahtarı olmuştur. Bunun
yanı sıra dünya pazarlarını iyi takip etmemiz ve trendleri yakalamamız ayrıca paza-
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Önümüzdeki yıllar içerisindeki hedefleriniz ve stratejileriniz nelerdir?
Üretiminin yüzde 90’ını 110 ülkeye ihraç
eden Tayaş, kalite ve innovasyon anlayışı ile daha yenilikçi ve yeni pazarlara hitap eden bir yapıyı hedeflemektedir. Bu
konudaki en büyük hedeflerimizden biri;
şu ana kadar ihmal ettiğimiz Türkiye pazarıdır. Araştırma kuruluşlarının yaptığı
verilere bakıldığında Türkiye şeker pazarının yüzde 80’ini yabancı sermaye oluşturmaktadır. Türkiye pazarı yıllık kişi başı
şeker tüketimine bakıldığında 3 kilogramları bulmaktadır ve Avrupa Birliği ülkelerinde bu değer 10 kilogramların üzerindedir. Özellikle taze tatlı üretiminin önde olduğu Türkiye pazarında baklava, kadayıf
gibi taze tatlıların tüketiminin yavaş yavaş
sanayi tipi tatlılara kaydığını düşünüyoruz. Devamlı olarak yükselen pazar payları bunu bizlere işaret etmektedir. 110 ülkeye kalite anlayışını ispat etmiş, bir süreçte
ihracat yapma kabiliyetimiz varken neden
kendi pazarımızda olmayalım anlayışıyla Türkiye pazarına girmeye karar verdik.
İhracattaki hacmimizi kaybetmeden kapasite artışı ile kombanse edeceğimiz Türkiye pazarına girmek için çeşitli faaliyetlere
zaten başlamış bulunuyoruz. Türkiye pazarı dünyadaki gelişmiş ülkeler gibi kalite ve kaliteli ürünün bilinirliğine önem veren bir pazar konumundadır. Bu konuda
modern kanal dediğimiz, kanal bazlı yönetiminin esas olduğu Türkiye’nin tüm illerindeki satış noktalarına aracısız ziyaretlerde bulunan bir satış teşkilatı kurduk. Bu
aşamadan sonra profesyonel yönetim anlayışını esas alarak kadrolaşmaya başladık. Bunların yanı sıra kalitemizi tüketici-
lere anlatacak reklam filmleri yayınladık
ve bu çalışmaları arttırarak devam ediyoruz. Türkiye pazarındaki ana hedefimiz şeker pazarının yüzde 35’ini almaktır. Esasen şeker pazarındaki bu hamlemiz bu pazarla sınırlandırılmış değildir.
Tayaş olarak üretimimizin yüzde 50’si çikolatadır ve çikolata pazarında da sürpriz
gelişmeler ile tüketicilerimizin karşısına
çıkmayı hedeflemekteyiz.
Nasıl bir sürprizden bahsediyorsunuz?
Çikolata pazarına bakıldığında genel olarak belli bir kaç konsept bulunmakta olup
bu konuda dünyaya da (ihracat olarak)
hitap eden yeni tasarım çalışmalarımız
var. Özellikle innovasyon ağırlıklı çalışacak bir AR-GE ekibimiz var. Şu an pazara yeni sokacağımız ürünler ile ilgili hummalı bir çalışma zincirimiz vardır. Yakında yurt içinde ve yurt dışında bu ürünlerimizi pazara sunacağız…
‘Dalından Şeker’ isimli bir sloganınız
var. Reklamlarda özellikle bunu
vurguluyorsunuz?
Aslında ürüne reklam kararı alındığında çok farklı birkaç proje
üzerinde çalıştık. Bu ilk lansmanımız olduğundan konuya çok
önem verdik. Doğru mesajlar ile çıkmalıydık ve çıktık
da. ‘Dalından Şeker’deki
en önemli nüansımız; gerçek meyve tadında olan
ürünlerimizin bu özelliğinin
tüketicilerimizce bilinmesidir.
Şeker üretimi, üretim prosesi açısından oldukça
zor bir süreçten geçmektedir. Kaliteli şekeri üret-
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSBSAD
ra uygun ürünler geliştirmemiz ve her kazandığımızı tekrar yatırım yaparak değerlendirmemiz; bizlerin bugün 110 ülkeye
ihracat yapan ve önümüzdeki yıllara hazırlık adına nerdeyse kapasitemizi iki katına çıkaracak yatırımlar yaptıran bir şirket
haline getirmiştir.
45
GOSBSAD
ÜYELERİMİZDEN
yaptığımız iş çok meşakkatli bir iştir. Eğer
sadece ticari orijinli bakacak olursanız; şekerleme üretimi çok tavsiye edebileceğim
bir iş değildir. Gerçekten de hammadde ve
işletme sermayelerini düşündüğümüzde
yatırımlarımızı farklı sektörlerde değerlendirse idik çok daha karlı ve risksiz paralar kazanabiliriz. Ancak şekerleme ve çikolata işine sevdiğimiz ve gerçekten çok
keyif aldığımız bir iş kolu olarak bakıyoruz. Esasen bizi farklı kılan özelliğimiz budur. Bir yatırım yapıyoruz ancak bu yatırıma yüzde 100 ticaret olarak bakmıyoruz.
Her yeni ürün çıkardığımızda aldığımız
haz bu ürünlerin tüketicilerce beğenilmesiyle zirveye çıkmaktadır. Temelinde sev-
GOSBSAD
mek için en kaliteli hammaddelerin yanı
sıra ciddi bir AR-GE sürecinin oluşması
gerekiyor. Değişik sıcaklıklarda ve farklı
aşamalarda işlenen şekerleme ürünlerindeki aşamalardan birinde bile küçük değişiklikler ürünün lezzetinin ve kullanımının planlanandan farklı olmasına sebep
oluyor. Bu kadar zor şartlarda üretilen şekerleme ürünlerimizdeki iddiamızı ‘Doğal ve lezzetli’ mesajını vererek tüketicilerimize yansıtmanın en etkili yöntemi olarak ‘Dalından Şeker’ sloganını kullandık.
46
Sizleri kaliteli üretim adına diğer rakiplerinizden farklı kılan nedir?
Şekerleme üretimi gerçekten zor ama bir
anlamda sevgi isteyen bir faaliyettir. Bir
sanayici olarak şunu söylemem gerekir kiOCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
gi olan bu faaliyetimiz bizleri daha detaylı
ve yenilikçi kılmaktadır. Bizi rakiplerimizden farklı kılan farklı bir özelliğimizin de
bu olduğunu düşünüyoruz.
Bir yatırımcı olarak Türkiye ekonomisi
hakkında ne düşünüyorsunuz?
110 ülkeye ihracat yapan bir firma olduğumuzdan Türkiye ekonomisini dünya ekonomisi içinde daha yalın görebilmekteyiz.
Bu bağlamda Türkiye ekonomisinin gerçekten güçlü ve gelişmeye açık bir ekonomi olduğunu söyleyebilirim. Özellikle gıdada güçlü üretim tesislerine sahip
bir ülkeyiz. Gıdanın hammaddesini oluş-
ki yıllar için ciddi bir alt yapı teşkil edeceğini düşünüyoruz.
Türkiye pazarına daha yoğun girmekten ve ihracatta 110 ülkeye girdiğinizden bahsettiniz. Türkiye’ deki gelişiminiz ihracattaki ivmenizi düşürecek mi?
Hayır. İhracattaki çalışmalarımız artarak
devam edecektir. Biz Türkiye pazarını toplam üretimimiz açısından yeni bir pazar
olarak görmekteyiz. Aslında şirketimizin
ana stratejisi, üretim kapasitesinin artışı
üzerine kurulmuştur. Bu konuda yeni pazarlar ve farklı tüketicilere ulaşmamız gerekmektedir. Türkiye pazarı yanında özellikle Avrupa ve Amerika pazarındaki efektifliğimizi arttırmak istiyoruz. Ülkemiz bu
pazarlar nezdinde tercih edilmektedir. Bu
tercihin en büyük sebebi kalitedir.
2010 yılı planlarınız nelerdir?
Özellikle dünya pazarlarında almış olduğumuz yol ve başarı öyküsü; sahip olduğumuz ürün kalitelerinin Türkiye pazarında tüm tüketicilerce bilinmesi gerekliliğini zorunlu kılmıştır. Bu bağlamda yapmaya başladığımız yeni ürün çalışmaları
yanı sıra reklam çalışmalarımızda devam
edecektir. Şu an lansmanını yaptığımız
bir markanın yanında 3 farklı markamıza
daha yoğun iletişim desteği verilecektir.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSBSAD
turan tarıma baktığımız zaman bu konuda da çok ciddi bir altyapımız ve kaynaklarımız vardır. Dünyanın endişesini duyduğu gıda üretiminde aldığımız ve alacağımız çok ciddi bir yol vardır. Dolayısıyla uzun vadede ülkemiz ekonomisinde gıda potansiyelimizin önemli olduğunu düşünüyorum. Günümüz koşullarındaki ekonomiyi değerlendirecek olursam;
dünya zor ve çetin bir kriz sürecine girdi
ve bu süreçten çıkmaya çalışıyor. Açıkçası ülkemiz olarak çok ciddi bir sınav verdik ve veriyoruz. Evet bir kriz oldu ve belki de bir çok sektörde devam ediyor. Ancak adı finansal kriz olan bu sıkıntı içerisinde özellikle finans konusunda çok büyük badireler yaşamadık ve yaşamıyoruz.
AT üyesi olan ülkelerde bile (örneğin Yunanistan) oluşan ekonomik gerginliklere
baktığımızda şu an ekonomik gidiş hattının iyi bir süreçte olduğunu değerlendiriyorum. Esasen ekonomik değerlendirmelere baktığımızda sektörel gelişimlerin çok
iyi irdelenmesi gerekmektedir. Ekonominin gidişine verilen cevaplar farklı bakış
açıları ile değerlendirilebilir. Önemli olan
kötü bir global ekonominin içerisinde ülkemizin durumudur. Gelişmeler ile değerlendirmeleri yaptığımızda fikrim budur.
Ancak önümüzdeki sürece bakıldığında
2010 yılının bir geçiş yılı olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki yıllar ülkemizde
çok ciddi yatırım fırsatları doğuracaktır.
Esasen bizler de marka ve yatırım konusunda yaptığımız çalışmaların önümüzde-
47
ÇEVRE
OSB’LER
TOSB-TAYSAD
Organize Sanayi Bölgesi
Türkiye'nin ilk ve tek İhtisas
Organize Sanayi Bölgesi
T
T SB
TOSB-Taysad Organize Sanayi Bölgesi
kamu yararı gerekçesi ile adına kamulaş-
GOSBSAD
TOSB İLETİŞİM BİLGİLERİ
TOSB-TAYSAD
Organize Sanayi Bölgesi
41480 Çayırova – Kocaeli
TÜRKİYE
Tel
:+90 (0262) 679 10 00 pbx
Faks :+90 (0262) 679 10 10
E-mail: [email protected]
web : www.tosb.com.tr
OSB, başta İstanbul, Kocaeli ve
Bursa olmak üzere Türkiye’nin
çeşitli yerlerinde dağınık bir
şekilde faaliyet gösteren otomotiv sektöründe parça üreten
TAYSAD (Taşıt Araçları Yan Sanayi) Derneği mensubu 210 üyeden 59’unun, Üretim, Teknolojik Gelişme, İhracat yönünden
yapılaşma zorunluluğu, v.b. sorunların çözümünü sağlamak üzere, ileriye dönük,
günümüz yönetim anlayışı içerisinde, teknolojik gelişmelere uyum sağlamak için
ekonomik bir ölçek içinde gruplaşma esas
alınarak yeniden yapılanma doğrultusunda 1991 de kurulmuştur. Bölgemizin kurucuları Ahmet Arkan, Abdullah Kanca, Ahmet Bayraktar ve Yunus Çiftçi’dir.
48
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
tırma yapılabilen veya yaptırılabilen bir
Özel Hukuk Tüzel Kişiliğine sahip olup,
Yalnızca otomotiv parça sanayicilerinin faaliyet gösterdiği tek İhtisas Organize Sanayi Bölgesidir. TOSB tamamen katılımcı sanayici üyeleri tarafından finanse edilmekte olup, devlet kredisi kullanılmamıştır.
TOSB’da katılımcı firma sayısı 2010 yılı itibariyle 79’a ulaşmıştır. Bu üye firmalara 95
parsel tahsis edilmiştir. TOSB’da halen katılımcı üye firmalarımızdan 51’i üretim faaliyetlerini sürdürmekte, 6 firma inşaatına devam etmekte ve 3 firma proje aşamasındadır. Yabancı sermayeli firma sayısı
17 ‘dir. TOSB’ da halen 6.200 kişi istihdam
edilmekte olup hedef 14.000 çalışandır.
Bu konumu sağlayan etmenler kısaca şunlardır;
1.Bürokrasiden Uzak Destekleyici Yönetim Yapısı
2.Coğrafi Konum Ve Lojistik Üstünlük
3.Çevreye Saygılı Projelendirme
4.Modern Alt Yapı
5.İhtisaslaşma
TOSB bir ihtisas organize sanayi bölgesidir. Bölgemizde, Otomotiv Sektörüne (Taşıt üreticileri) parça üreten firmalar yer
alabilmektedir.
l Uluslararası rekabetin hızla arttığı bu
sektörde üretim maliyetleri ancak;
l
Ham ve yardımcı maddelerin toplu tedariği,
l
Ulaşım ve depolama giderlerinin azaltılması,
l
Atıl yatırımların önlenmesi,
l
Yeni ürün ve üretim yöntemlerinin hızlı
ve düşük maliyetle benimsenmesi,
l
Yatırımcının kalifiye işgücü temini için
gerekli eğitim faaliyetleri ile düşürülebilmektedir.
Aynı sektöre yönelik çalışan firmaların
TOSB gibi bir bölgede yoğunlaşması, sorunlara ortak çözümlerin bulunmasını
hızlandıracaktır. TOSB’ un yabancı yatırımcılarca tercih edilmesindeki en önemli nedenlerden birini de bu konumu oluşturmaktadır. Bölgemizde 17’si yabancı sermayeli olmak üzere tamamı Global Ölçekte çalışan 79 firma yer almaktadır.
FAALİYETLERİMİZ:
Yeni Yönetim Binası
2007 Temmuz ayında hizmete giren TOSB
Yönetim Binası, projesi Mimar Şevki Pekin tarafından hazırlanmış olup, TOSB’un
KİMLİK BİLGİLERİ
Arazi Kullanım
Tablosu
Toplam alan 2.784
Dönüm, Sanayi alanı
1.829 Dönüm, Ortak
Kullanım Alanları 414
Dönüm, Yeşil Alanlar
ve Yollar 369 Dönüm,
Orman alanı (25 000
fidan) 172 Dönüm (49
Yıllığına kiralanmıştır).
GOSBSAD
NEDEN TOSB?: TOSB, Otomotiv Sektörüne parça üreten yerli ve yabancı sermayeli tüm firmaların, Türkiye’de gerçekleştirecekleri yatırımları için seçtikleri en
önemli merkez özelliğini taşımaktadır.
49
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
ÇEVRE
OSB’LER
lü çevre kirliliğin önlenmesi, çevre bilincinin yaygınlaştırılması, Çevre Mevzuatına uyumu, merkezi atık su arıtma tesislerinin işletilmesi ve atık yönetiminin sağlanması vb gibi çevre ile ilgili birçok başlık ve
kriterde ülkemizdeki organize sanayi bölgesi faaliyetleri değerlendirilmiş ve dereceye giren OSB ‘lerle birlikte TOSB ‘a ödülü Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel
Eroğlu tarafından verilmiştir.
Bitkilendirme
eğimli arazi yapısına uygun, eğrisel formda, yeşil dokusu ile çevreyle uyumlu, teknolojik bir bina olarak tasarlanmıştır.
Binamız, TOSB ve TAYSAD ofisleri, eğitim ve toplantı salonları, 250 kişilik Konferans salonu, Restaurant, depolar, arşivler,
mutfak, sosyal mekanlar, sığınak ve sistem
odaları ile toplam 6.000 m²’dir.
EN ÇEVRECİ OSB
OSBÜK ile Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından organize edilen ve ilki geçen yıl
düzenlenen “En Çevreci OSB” yarışmasında; doğal kaynakların sürdürülebilir
olarak kullanılması ve çevrenin korunması, iyileştirilmesi, temizlenmesi, her tür-
TOSB’ un 172 dönümlük alan içerisinde
28.000 adet boyları 3-4 metre olan yetişmiş
ağaçların bulunduğu mevcut orman alanının dışında, TOSB Ortak Alanlarında ilave
bitkilendirme çalışması yaparak ağaç dikilmesi planlanmış olup, ağaç dikilmesine başlanılmıştır. Bu kapsamda 4000 adet
daha yeni ağaç fidanı dikilecektir.
Ortak Arıtma Tesisi
Ortak Arıtma Tesislerini 2009 yılı sonuna
kadar yapmayan OSB’ lere ceza kesileceği
yönündeki Bakanlık Genelgesindeki süre
bitmeden önce, Ortak arıtma tesisimizin
1.etabını 2009 yılı başlarında faaliyete geçirmiş ve deşarj iznimizi almıştık.
1.etap yatırımı TOSB ‘un %50 doluluk oranına göre hesaplanarak kendi imkanlarımız ile gerçekleştirdiğimiz Ortak Arıtma
Tesisinin, TOSB’ un büyüme trendi dikkate alındığında, nihai olacak 2.etabını da
ivedilikle devreye almamız gerektiği ortaya çıkmış, teknik çalışmaları Prof. Beyza
ÜSTÜN danışmanlığında tamamlanmış
olup ihalesi Nisan-2010 ayı içerisinde sonuçlandırılarak inşaatına başlanılacaktır.
Arıtma Suyu Geri Kazanım Projesi
GOSBSAD
Üyelerimizden alınan veriler doğrultusunda, atık envanter çalışmaları yapılmış ve
kullanılan suyun %60 ‘ı nın proses ve bahçe sulama suyu olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. Bu amaç ile mevcut Ortak Arıtma
Tesisi ile TOSB un tüm atık sularının arıtılması ile yetinmeyip, arıtma tesisinden alıcı ortama deşarj ettiğimiz suyun geri kazanımı için batık membran sistemi denenmiş, başarılı olduğu tespit edilmiş ve ileri
arıtma işi de 2010 yılı yatırım planına dahil edilmiştir.
50
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
TOSB’un alt yapıları doksanlı yıllarda yapılandırılırken ileri görüşlü yöneticileri sayesinde her parsel için birisi içme suyu, diğeri proses ve bahçe sulama suyu olarak
iki ayrı boru hattı yapılmış olup, tüm su alt
yapısı bu iş için uygun ve hazırdır. Yapılacak ileri arıtma ile yıllık kullanılacak su
miktarı olan 800.000 m³ ‘lük miktarın %60’
ına denk olan 480.000 m³ ‘lük suyu geri dönüşüm suyu olarak kullanma şansına sahip olacağız.
Böylelikle, arıtma suyunu tekrar arıtarak,
mevcut bulunan alt yapı boru ve pompa
sistemleri ile kendi üyesinin kullanımına
sunan ilk OSB olacağız. Bu yatırım ile doğaya karşı olan sorumluluğumuzu yerine
getirmiş ve diğer kurumlara örnek olma
yönündeki vizyonumuzu da gerçekleştirmiş olacağız.
Endüstri Meslek Lisesi
Orman bölgesinde eğitim alanı olarak ayrılmış alanda Milli Eğitim Bakanlığına bağışlanmak üzere, yapımı Bayraktar ailesi
tarafından üstlenilen “HATİCE BAYRAKTAR ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ” 2007–
2008 öğretim yılında hizmete girmiştir.
TOSB’DA ÜRETİM YAPAN FİRMALAR
AKÇELİK, ALBA KALIP, ALKAN, ARPEK, ATAY, AYGERSAN, BASKI
DEVRE, BELDESAN OTOMOTİV, BİRİNCİ OTOMOTİV, CENGİZ MAKİNE, ÇAVUŞOĞLU MAKİNA, ÇETİNPRES, ÇİFTEL, DENET, DOĞAN
LASTİKÇİLİK, DÖKSAN, EGEBANT, EKU, ELBA, ERLER, EMEK KALIP, ERSAN, ERSEL, ESTAŞ, FARPLAS, FARLAS, GÜÇLÜ PRES, GÜVEN
OTOMOTİV, GÜRSETAŞ, GREENCHEMİCALS, HASÇELİK, HEMA,
HIZLANLAR, İLERİ MEKANİK, İMS ÖZEL ÇELİK, İS-KA, KALIPYANSAN, KANCA, KARAT, MA-PA FREN, MA-PA MAKİNA, MAKTEL, MURAT TİCARET, NEŞE PLASTİK, NURSAN ELEKTRİK, OPAŞ, ORMETAL,
ORSAN, OTİMSA, OTOPARSAN, ÖZEN PRES, ÖZKAR, PAKSAN, PERSİFLEKS, PİMSA ADLER, PİMSA OTOMOTİV, PİMSA POLİÜRETAN,
SİSTEM TEKNİK, SIGARTH METAL, SİSAN, STANDART YAY, ŞESAN,
TEFAŞ, TEKİŞ, TIRSAN, TOKSAN, TUĞBAY OTOMOTİV, ÜNKAL OTOMOTİV, YEMENİCİ, ZATEL
YABANCI SERMAYELİ FİRMALAR
A RAYMOND, AREVA, ASKAYNAK-LİNCOLN, AUTOLİVE, BOSCH
REXROTH, CHEMETAL, CPS, CRH, DENSO, DURDEN, HP PELZER
PİMSA, MECAPLAST, SANGO, SEKİSO, THYSEN, TOYOTETSU, TOYOTA TSUSHO.
Ortak Sağlık ve İş Güvenliği Birimi
DENİZLİ GÖLETİ PROJESİ
OSB’mizin artan su ihtiyacını karşılamak
ve su temini konusunda kaynak çeşitliliğini sağlamak için, 1.2 km’lik Şekerpınar
Branşmanı Bağlantı Hattı işine ilaveten,
Üye firmalarımızın sağlık ile ilgili yükümlülüklerini hafifletmek ve firmalarımıza
en kaliteli hizmetin verilmesi amaçlanmış
olup, 2008 yılında faaliyete geçmiştir. Halen Gebze Yeniyüzyıl hastanesi işbirliği ve
desteği ile işletilmektedir.
Su temin etmek için Kocaeli Sanayi Odası önderliğinde TOSB, GOSB, GEPOSB ve
GGOSB ile birlikte İSU’yla protokol yapılarak Denizli Göleti Su Temin Projesi kapsamında boru hattı döşenmiş ve yedek su
kaynağı temin edilmiştir.
Hizmet Birimi
TOSB cadde ve sokakları kendi aracımız
ile düzenli olarak süpürülmektedir.
Finansmanı dört OSB tarafından karşılanan bu proje ile sosyal sorumluluk çerçevesinde çevre köylere de su verilmektedir.l
Kış aylarında bölge içi ve bağlantı yollarımızın kar ile mücadele hizmeti, özel aracımız ile verilmekte olup, yollarımız 24 saat
ulaşıma açık tutulmaktadır.
TOSB İtfaiye
GOSBSAD
TOSB sınırları içerisinde vukuu bulması muhtemel olan yangınları önlemek ve
ortaya çıkmış olan yangınları söndürmek
amacı ile 10 tonluk su ve köpük karışımını
taşıyan itfaiye aracımız ve ehliyetli personelimiz 7 gün 24 saat hizmet vermektedir.
51
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
ENERJİ
VERİMLİLİĞİ
Enerji verimliliği yeni bir
sektör yarattı: EVD
Ü
lkemizdeki ekonomik gelişme,
nüfus artışı, şehirleşme ve sanayileşmeye, standartı daha
yüksek yaşam hedefi ve teknolojik gelişmelere paralel olarak ihtiyaç duyulan enerji miktarı da hızla artıyor. İhtiyacı karşılayacak kaynakların temininde zorluklar yaşanıyor ve ülkemiz her geçen gün daha fazla dışa bağımlı
hale geliyor. Enerji ihtiyacımızın neredeyse yüzde 75’i yurt dışından karşılanıyor.
Bu kritik durumda neler yapılabilir?
GOSBSAD
İlk akla gelen enerji üretiminin arttırılmasıdır. Ancak bunun gerçekleştirilmesi zaman, ekonomik olanaklar ve doğal kaynaklarla sınırlıdır. Kuşkusuz tüm ülkeler gibi Türkiye de enerji üretimini sürekli arttırmaktadır. Ancak daha önceki yıllardan gelen enerji açığı ve giderek artan
enerji ihtiyacı enerji açığının her geçen yıl
daha da artmasını engeleyememektir. Artık enerji sorununun sadece yeni santraller
kurularak çözümlenemeyeceği ortaya çıkmıştır. Bu koşullarda, tüm dünyada önemle ele alınan mevcut enerji kaynaklarının
daha verimli kullanılması gereği çok ciddi olarak gündemimize gelmiştir, hatta geçen her zaman önümüzdeki yıllarda sorunun daha da büyümesinden başka bir sonuç vermeyecektir.
52
Enerji Verimliliği Kanunu’nun yayım tarihinden itibaren
(2 Mayıs 2007) on yıl içinde Türkiye’deki toplam kullanım alanı 1000 m2 ve üzeri olan bütün binalar için Enerji Kimlik Belgesi alınması zorunlu olacak. Bu kapsamda
mevcut bina ve/veya sanayi sektöründe yapılacak enerji verimliliğini artırıcı hizmetleri yürütme işi, Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Elektrik İşleri Etüt
İdaresi Genel Müdürlüğü (EİE) tarafından yetkilendirilen
Enerji Verimliliği Danışmanlık (EVD) şirketlerine verildi.
Yetki alan 11 EVD şirketinden biri de Alarko Carrier oldu.
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Türkiye Enerji Bonkörü
Türkiye’nin yıllık birincil enerji tüketiminin Gayri Safi Milli Hasıla’ya (GSMH) bölünmesiyle elde edilen “enerji yoğunluğu” OECD ülkelerinin 2, AB ülkelerinin
2,5, Japonya’nın 4 katıdır. (Kaynak: EİE)
Makina Mühendisleri Odası’nın verilerine göre son 5 yılda birincil enerji tüketimimiz yüzde 35, elektrik enerjisi tüketimimiz de yüzde 43 oranında artmıştır. Eğer
enerji yoğunluğumuz Japonya’nın 4 katı
ise, Türkiye’de Japonya’ya göre çok daha
pahalı yaşıyor, çok daha pahalı üretiyoruz
demektir. Üstelik “enerji yoğunluğu” her
geçen yıl daha fazla artıyorsa globalleşen
dünya ekonomisi içinde bu koşullarda var
olabilmek giderek olanaksız hale gelebilir.
Yapılan hesaplamalara göre enerji verimli
kullanılırsa, imalat sanayinde enerji maliyetleri yüzde 8 ila 50 arasında azaltılabilir.
Türkiye ve Enerji Verimliliği
Ülkemizde, dışa bağımlılığı kontrol altına
alarak artan enerji ihtiyacına cevap verebilecek, AB uyum çalışmalarına destek ola-
Bir EVD şirketi, bir binanın sadece işletme düzenini değiştirerek yüzde 10’luk tasarruf sağlayabilecek. Yapılacak ölçüm ve etütler sonucunda firma da gerekli yatırımları yapmayı kabul ederse tasarruf oranı yüzde 40’a kadar ulaşabilecek.
cak, aynı zamanda çevre dostu sürdürülebilir enerji politikalarının geliştirilmesi bir
zorunluluk haline gelmiştir.
Sürdürülebilir enerji politikalarının iki
farklı konuda ele alındığı ülkemizde, ilk
olarak enerji çeşitliliğini artırmak amacıyla 2005 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi amaçlı bir kanun
çıkarılmıştır. 2007 yılında ise ikinci adım
olarak 5627 sayılı “Enerji Verimliliği Kanunu“ kabul edilmiş ve Türkiye’de enerji yoğunluğunu azaltacak uygulamaların
önü açılmıştır.
Ülkemizde enerji açısından milat kabul
edilebilecek bu dönemde, “Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmelik“ ile 5
Aralık 2009’da yürürlüğe giren “Binalarda
Enerji Performansı Yönetmeliği” çıkarılmıştır. Şubat 2009’da bir adım daha atılarak Kyoto Protokolü’ne taraf olunması için
gerekli olan kanun onaylanmıştır. Böylece
ülkemizin, karbondioksit salımını azaltmak ve enerjide çeşitlilik sağlamak zorunda olduğu yeni ve önemli bir süreç başlamıştır.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSBSAD
Yakın zamanlara kadar ükelerin gelişmişliğinde en önemli kriterlerden biri de enerji tüketimiydi; bir ülke ne kadar fazla enerji tüketiyorsa o kadar fazla üretim yaptığı ve refah düzeyinin yüksek olduğu kabul edilirdi. Günümüzde bu değerlendirme geçerliğini yitirmiş durumda; artık gelişmişlik ülkelerin ne kadar çok enerji tükettiğiyle değil, ne kadar az enerji harcayarak ne kadar çok ürettiğiyle ölçülüyor.
Bu kriterle Türkiye’ye bakılırsa sorunun
ne kadar ciddi olduğu daha iyi görülebilir.
53
ENERJİ
Enerji Verimliliği Nedir?
VERİMLİLİĞİ
Enerji verimliliği; binalarda yaşam standartı ve hizmet kalitesinin, endüstriyel işletmelerde ise üretim kalitesi ve miktarının düşmesine yol açmadan, ekonomik
kalkınmayı ve sosyal refahı engellemeden enerji tüketiminin azaltılması, daha az
enerji ile aynı faydanın sağlanmasıdır.
Enerji verimliliği; gaz, buhar, ısı, hava ve
elektrikteki enerji kayıplarını önlemek,
çeşitli atıkların geri kazanımı ve değerlendirilmesi veya ileri teknoloji ile üretimi düşürmeden enerji talebinin azaltılması, daha verimli enerji kaynakları, gelişmiş
endüstriyel süreçler, enerji geri kazanımları gibi etkinliği artırıcı önlemlerin bütünüdür.
Temel Hedef: Enerji Tasarrufu
Enerji verimliliğinde en önemli faktör
enerji tasarrufudur. Genellikle “iki lambadan birinin kapatılması” şeklinde algılanan enerji tasarrufu, aslında enerji atıklarının değerlendirilmesi ve mevcut enerji kayıplarının önlenmesi yoluyla tüketilen
enerji miktarının kalite ve performansı düşürmeden en aza indirilmesidir.
Tüketimde enerjinin etkin ve verimli kullanılması sonucunda tasarruf edilmesi
enerji üretiminin azalmasına neden olacak, dolayısıyla atmosfere salınan zararlı
gazların da azalması sağlanacaktır. Ayrıca, enerji ihtiyacınının yenilenebilir enerji
GOSBSAD
Alarko Carrier Çalışmalara Başladı
54
Bütün dünyada hem hükümetlerin çabaları hem de şirketlerin çalışmalarıyla giderek daha fazla önem kazanan enerji verimliliği konusunda Carrier’da da çeşitli gelişmeler yaşanıyor. 2008 yılı içerisinde Amerika’daki en büyük ESCO’larından
biri olan NORESCO’yu, yine merkezleri
Amerika’da bulunan LEED ve enerji verimliliği danışmanlığı konularında uzman
şirketler DOME-TECH INC., ARCHITECTURAL ENERGY ve EMSI’yi satın
alarak bu konuya verdiği önemi gösterdi.
Carrier, yine 2008 yılı içerisinde sadece
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Amerika’da yürüttüğü çalışmaların bir kısmını Avrupa’da da uygulamak için İngiltere merkezli bir yapılanmaya gitti. UTC Power’ın bazı
enerji verimli sistemlerinin, bu organizasyon
çatısı altında Avrupa pazarına da sunulması
için halen çalışmalar sürdürülüyor.
Ayrıca bütün UTC şirketlerinden temsilcilerin
bir araya gelmesiyle bir enerji takımı oluşturularak şirketlere ait tesislerdeki enerji tüketimini ve çevreye verilen zararı azaltmak amacıyla verimlilik artırıcı çalışmalar yapılması sağlanıyor.
kaynaklarını daha fazla kullanarak karşılanması gerekliliği küresel ısınma ve çevre kirliliğinin önlenebilmesi açısından kaçınılmaz bir sonuçtur.
Alarko Carrier İlk Yetki Alan
Şirketlerden Biri
Kasım 2009 irtibarıyla EVD olmak için
başvuruda bulunan 38 şirketten 11’ine
yetki verilmiştir. Bu şirketlerden 6’sı İstanbul, 2’si Ankara, 1’i Kayseri ve 2’si
Antalya’dadır. Üç şirket bina ve sanayi, 4
şirket bina, 4 şirkette sanayi sektörü için
yetki almıştır.
Tahminlere göre Türkiye için en fazla 1520 civarında EVD şirketi yeterlidir. Dünyada en çok EVD şirketi 46 adetle ABD’de
bulunmaktadır.
EVD Şirketleri Ne Yapıyor?
Bu şirketler; esas olarak binalarda ve/veya
endüstriyel işletmelerde ısıtma, soğutma, havalandırma, sıcak su, aydınlatma,
elektrik sistemleri, yalıtım ve yenilenebilir
enerji konularında enerji danışmanlığı faaliyetlerini yürütür, enerji yöneticisi eğitimleri verir, enerji etüdleri yapar ve bu etüdlerin sonucunda belirlenen önlemleri ra-
Alarko Carrier’in bundan sonraki hedefi ise yarım asrı aşkın bir tecrübe ve bilgi
birikimiyle bir EVD şirketi olarak mevcut
binalarda enerji etüdleri yapmak; özellikle soğutma ve HVAC sistemlerinde yeniden işletmeye alma, otomasyon sistemleri,
fit, serbest soğutma, ısı geri kazanımı, fan,
pompa ve santrifuj kompresörlerde frekans
konvertör uygulamaları ve R22’li enerji
tüketimi yüksek olan su soğutucuların değişimi gibi verimlilik artırıcı projeler geliştirerek uygulamak.
porlayarak verimlilik artırıcı projeler hazırlar. Uygulama çalışmalarına da taahhütlü veya taahhütsüz olarak destek verir.
EVD şirketlerinin; verimlilik artırıcı projelerde hesapladıkları tasarruf oranlarını garanti etmeleri, uygulama öncesinde ve sonrasında yapacakları ölçümler
ile bu oranların doğruluğunu göstermeleri istenir. Ayrıca, Bina Enerji Performansı
Yönetmeliği’nin yürürlüğe girmesi ile birlikte Enerji Verimliliği Kanunu’nun yayım
tarihinden itibaren (2 Mayıs 2007) on yıl
içinde Türkiyedeki toplam kullanım alanı 1000 m² ve üzeri olan bütün binalar için
Enerji Kimlik Belgesi alınması zorunlu olacaktır. Yasaya göre mevcut binalar için bu
belge EVD şirketleri tarafından verilecektir. Türkiye’deki işletmelerin pek çoğunda eski teknolojilerin kullanılması ve enerji verimliliği konusunda bilgisiz olunması sebebiyle gereğinden fazla enerji tüketilmektedir.
Bir EVD şirketi, bir binanın sadece işletme
düzenini değiştirerek yüzde 10’luk tasarruf sağlayabilecekler. Yapılacak ölçüm ve
etütler sonucunda firma da gerekli yatırımları yapmayı kabul ederse tasarruf oranı yüzde 40’a kadar ulaşabilecek. Binanın
büyüklüğü, yapısı, kullanılan sistemler ve
enerji etüdünün ayrıntısına göre yapılacak yatırım miktarı iki milyon dolara kadar çıkabilir.l
Enerji ve Tabii
Kaynaklar
Bakanlığı’nın
yaptığı
araştırmalara
göre; ülkemizin
bina sektöründe
yüzde 30, sanayi
sektöründe yüzde
20 ve ulaşım
sektöründe yüzde
15 olmak üzere
dört Keban Barajı
inşa edilebilecek,
yaklaşık 5 milyar
dolar değerinde
enerji tasarruf
potansiyeli olduğu
tespit edildi.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2008
GOSBSAD
Oteller, alış-veriş ve ticaret merkezleri, hastaneler, okullar, üniversiteler vb. her türlü
ticari, hizmet ve kamu binaları ile konutları içeren bina sektörü için yetki alan EVD
şirketlerinden biri de Alarko Carrier’dır.
55
MOTOR
SPORLARI
İstanbul Park'ta
Formula 1 heyecanı
Formula 1’de 2010 sezonu 14 Mart 2010
günü yapılan Bahreyn Grand Prix’si antrenman turlarıyla başladı. F1 efsanesi Michael
Schumacher, 3 sezon aradan sonra yeniden
pistlere geri döndü. Türkiye Grand Prix’si,
30 Mayıs’ta gerçekleştirilecek.
F
ormula 1 2010 sezonu 14 Mart
günü Bahreyn Sakhir pistinde
başladı. Formula 1’den Toyota
ve BMW’nin ayrılması, Brawn
GP’nin de adını değiştirerek
Mercedes GP olarak yarışması ve yeni katılan üç takımla (Lotus, HRT, Virgin) ilginç bir sezon başlıyor.. Bu sezon yarış sayısı 17’den 19’a çıktı. Ancak Kore yarışı,
pist yapımı halen devam ettiğinden onay
alınırsa yapılacak. Aksi takdirde sezon 18
ayaktan oluşacak. İstanbul’daki Türkiye
GP ise bu yıl 30 Mayıs’ta. Gerek takımlar,
gerek pilotlar önceki yıllara oranla sezon
aralarında böylesi değişime şahit olmamıştı. Pilotlara bakınca her üç ismin ikisinin takımları için yeni olduğunu söylenebilir. Peki, hız ve otomobi tutkunlarını oldukça etkileyen Formula 1 nedir?
GOSBSAD
Formula 1 insan ve makinenin sınırlarının zorlandığı bir testtir. Otomobili ve
sürücüyü en son limitlerine kadar zorlamanın ise tek ve basit bir hedefi var:
Hız.”
56
Formula 1 motor sporlarının doruk noktası olarak kabul edilebilir. Her sezon dünyanın dört kıtasını dolaşan bu yarış serisi
tüm dünyada yüz milyonlarca kişiyi ekran
başına çekmektedir. Formula 1 sadece en
iyi sürücüleri değil, aynı zamanda en iyi
mühendisleri ve tasarımcıları da takımların bünyesinde topluyor. Genellikle takım-
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ların arkasında bulunan motor üreticileri inanılmaz yüksek bütçelerle en son teknolojiyi kullanarak rakiplerinin bir adım
önüne geçmeye çalışıyorlar. Tüm bu çabalar ise genellikle ancak saniyenin yüzde biriyle ölçülen farklar için verilmektedir.
Formula 1’in kökleri İkinci Dünya Savaşı öncesi dönemdeki Grand Prix yarışlarına dayanır. O zamanlarda Mercedes, Maserati ve Alfa Romeo liderlik için kıyasıya rekabet halindeydi. 1950 yılında, dönemin önemli yarışları birleştirilerek Formula One Dünya Şampiyonası kurulmuştur.
O yıllarda yedi yarıştan oluşan -ki bugün
en az on altı yarıştır– şampiyona, İngiltere,
Monaco, İsviçre, Belçika, Fransa, İtalya ve
ABD’deki ünlü Indianapolis 500 yarışından oluşuyordu. İtalyan Nino Farina Formula 1’in ilk şampiyonudur.
İlerleyen yirmi yılda Formula 1, ilk zamanlardaki yarışçı zengin beyefendilerin vakit
geçirme meşgalesi olan kimliğinden çıkıp
daha ciddi bir hale bürünmüştür. 1970’lerde ise hızlı bir evrim sürecine girerek uluslararası boyut kazanmış ve bizim şu an
bildiğimiz anlamda büyük sponsorlar tarafından desteklenen profesyonel takımlar
ortaya çıkmıştır. En iyi pilotlar artık sadece
sıkı takipçilerin bildiği değil, herkesin giderek aşina olduğu isimler olmaya başla-
mıştı. 70’lerde Niki Lauda ve James Hunt,
80’lerde ise Alain Prost ve Ayrton Senna
kült sürücüler arasındaydı. Yüzyılın sonuna geldiğimizde F1’in popülaritesine ancak Olimpiyatlar ve Dünya Kupası’nın yetişebiliyor olduğunu görüyoruz ki bu iki
organizasyon da ancak dört yılda bir yapılmaktadır.
Peki Formula 1 yarışları bugün nasıl işliyor? 2008 yarış katılımcı listesi kendi arasında takımlar şampiyonluğu için rekabet
eden 11 takımdan – diğer bir deyişle üreticiden – oluşmaktadır. Her takımın birbirinden bağımsız yarışan iki pilotu bulunmakta ve bu pilotlar da bireysel olarak sürücüler sıralaması için yarışmaktadırlar. Takvim 18 yarış içermektedir. Mart
ve Ekim ayları arasında yer alan bu yarışlar değişken aralıklarla Pazar günleri gerçekleştirilir. Geçtiğimiz sezonun final yarıGEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSBSAD
“Formula” terimi genel olarak araç üreticileri tarafından izlenmesi gereken kurallar
bütününe verilen isimdi. Bu kurallar maksimum motor kapasitesini 4,5 litre (araçta
‘supercharger’ varsa 1,5 litre) ile sınırlıyordu. “1” sayısı ise FIA’nın (Dünya Otomobil Federasyonu) tanıdığı motor sporları
arasında bu turnuvanın en önemlisi olduğunu gösteren bir ibaredir.
57
MOTOR
SPORLARI
şının gerçekleştirildiği Brezilya’da McLaren pilotu Lewis Hamilton şampiyonluğunu ilan eden isim oldu.
Formula 1’de her yarış üç gün süren bir
maratona yayılıyor. Cuma günü gerçekleştirilen iki antrenman seansının ardından cumartesi günü gerçekleştirilen bir
antrenman seansı ve başlama pozisyonu
için yapılan sıralama turundan sonra pazar günleriyse ortalama 90 dakika süren
büyük yarış yapılmaktadır.
GOSBSAD
Formula 1’e has olan bir konu da takımların tamamen kendilerine has araç tasarımlarıyla yarışmalarının gerekmesidir. Motorlar – ki günümüzde 2.4 litre V8 motor
zorunluluğu var- ayrı bir motor sağlayıcı
tarafından tedarik edilebilse de kalan tüm
şasi ve gövde tasarımları takımların kendi çalışması olmak zorundadır. Bu çalışmalar da aynı zamanda çok katı bir takım
kurallara uymak zorundadır. Yarışan tüm
otomobiller sıradan bir göze birbirlerinin
aynısıymış gibi gözükse de yakından bakıldığında mühendisler ve tasarımcıların
araca biraz daha hız kazandırmak için detaylarda yaratmaya çalıştıkları farklılıklar
görülebilir.
58
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Bir Formula 1 otomobilinin geliştirilmesi
hiç bitmeyen bir süreçtir. Bu süreç araç piste çıkmadan aylar öncesinden ileri düzey
bilgisayar destekli tasarımlarla, rüzgar tünelleriyle ve son teknoloji simülasyon teknolojileriyle başlar. Sürücü direksiyon başında geçtiğinde ise görevi sadece otomobili kullanmak değil, aynı zamanda aracın olumlu ve olumsuz yanlarıyla ilgili takıma önemli geribildirim sağlama görevini de üstlenmektedir. Bu testler sezon boyunca devam eder ve sezon sonuna doğru
otomobillerde gözle görülür bir ilerleme
gerçekleşmesi beklenir. Eğer bu gerçekleşmemişse birileri işini düzgün yapmıyor demektir ve takımın sıralamada aşağılara doğru inmesi bu durumun doğal sonucudur.
Formula 1 yarışlarını hayranları için bu
kadar çekici kılan unsurlardan biri bu sporun bu derece kompleks olmasıdır. Formula 1’de dünyanın en iyi sürücüleri yer alma
TÜRKİYE GRAND PRIX’NDE
YARIŞAN TAKIMLAR VE
PİLOTLAR
Bu kadar efor sarf eden sürücüler elbette emeklerinin karşılığını da alıyorlar. En
iyi sürücüler hem takımlarıyla imzaladıkları kontratlardan, hem de sponsorlardan
aldıkları paralarla multi-milyonerler haline gelmektedir. Kimisi bu parayla lüks
yatlar, hızlı otomobiller ve güzel kızlarla
dolu bir playboy hayatı yaşamakta, kimileriyse daha geride durmayı tercih etmek-
MERCEDES GP
Michael Schumacher, Nico Rosberg
REDBULL
Sebastian Vettel, Mark Webber
FERRARI
Felipe Massa, Fernando Alonso
WILLIAMS
Rubens Barrichello Nico
Hulkenberg
RENAULT
Robert Kubica, Vitaly Petrov
FORCE INDIA
Adrian Sutil, Vitantonio Liuzzi
TORO ROSSO
Sebastien Buemi, Jamie
Alguersuari
LOTUS
Jarno Trulli Heikki Kovalainen
HRT F1 TEAM
Bruno Senna, Karun Chandhok
BMW SAUBER
Pedro de la Rosa, Kamui Kobayashi
VIRGIN
Timo Glock, Lucas di Grassi
tedir. Her iki durumda da ancak kendini
işine en çok adamış pilotlar büyük ödülü – yani Formula 1 Dünya Şampiyonluğunu - kazanabilir. Geri kalan bizler içinse
onların bu ödülü cesurca ve azimle kovalamalarını izlemek bile yeterince heyecan
vermektedir.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSBSAD
fırsatı bulabilir ve aralarından ancak en
iyiler kazanabilir. Hız ve maharet tek başına yeterli değildir. Güçlü bir teknik kavrama kabiliyeti ve otomobille ilgili bilgi derinliği olmazsa olmaz iki unsurdur. Ayrıca
800 beygirlik bir aracı İstanbul Park pistinde 58 tur boyunca, 300 km/s’i aşan hızlarda ve 4G’lik basınca maruz kalınan virajlarda yolda tutmak için sürücülerinin sürekli formlarının zirvesinde olması gerekir. Tüm sporlar arasında fiziksel olarak
insanı en çok zorlayanlardan biri Formula 1’dir.
MCLAREN
Jenson Button, Lewis Hamilton
59
ÇEVRE
BİLİNCİ
'Şahabettin Bilgisu
Çevre Ödülleri' Yarışması
Kocaeli Sanayi Odası’nca çevre bilincinin gelişmesine, çevrenin korunmasına ve gelişimine katkıda bulunulmasına yönelik çalışmaları olan sanayi kuruluşlarının ödüllendirilmesi
amacıyla düzenlenen ‘Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülleri’ yarışması için başvurular başladı.
K
SO’dan yapılan yazılı açıklamada, 1995 yılından itibaren Oda Kurucu Başkanı Şahabettin Bilgisu adına düzenlenen yarışmaya Marmara
Bölgesi’nde faaliyet gösteren sanayi kuruluşlarının yanı sıra bu yıl belediyeler, bankalar ve sivil toplum örgütlerinin de katılabileceği belirtildi.
Ödüllerin çevre haftasında düzenlenecek
törenle sahiplerini bulacağına yer verilen
açıklamada, çevre ile ilgili projeleri, ürünleri ve çalışmaları olan kurum ve kuruluşların ‘Çevre Ödülü’ ve ‘Teşvik Ödülleri’ için 3 Mayısa kadar müracaat etmesi istendi.
Açıklamada, ödül almaya hak kazanan firmalara İzmit Atık ve Artıkları Arıtma Yakma ve Değerlendirme AŞ’nin özel indirimler yapacağı kaydedildi.
GOSBSAD
Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülleri
60
Rekabet edebilmek ancak kendimizi geliştirmekle mümkün olacaktır. Hızla artan
dünya nüfusu ve buna paralel olarak artan
beşeri ihtiyaçlar karşısında, bilinçsizce tüketilen doğal kaynaklar geleceğin karanlık
resmini gözler önüne sermektedir. Dünya
sıcaklığı yükselmekte, su rezervleri azalmaktadır. Bunun sonucu olarak yakın bir
gelecekte muhtemelen ciddi anlamda bir
kuraklaşma ve çölleşme endişesi bizleri
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ciddi çözümler üretmeye mecbur kılmaktadır. Yarını düşünmeden yapılan her hata,
yaşamın maliyetini bir kat daha arttırmakta ve sürdürülebilir kalkınma ve refah hedeflerine ulaşmayı tehdit etmektedir.
Günümüz sanayicileri doğanın korunması, kullanılabilirliğin sürekli olması için
“çevre stratejileri” geliştirmektedirler.
Çünkü biliyorlar ki, artık kaynaklara sahip olmak tek başına yeterli değil. Günümüzde rekabet gücünü yaratan asıl önemli etken, kaynakları üretken biçimde kullanabilmek, “üretirken yok etmemek”tir.
Kocaeli Sanayi Odası, bu bilinçle hareket eden sanayicilerimizin teşvik edilmesi ve ödüllendirilmesi amacını gütmektedir. Bu ilerlemenin, gelişmenin bir ifadesidir. Önceleri ceza ile sanayi kuruluşlarını disipline etme uğraşları günümüzde
ödüllendirerek teşvik etme noktasındadır.
Türkiye’de ilk kez Kocaeli Sanayi Odası tarafından, 1995 yılından itibaren çevrenin korunmasına ve gelişimine katkıda
bulunmak, çevresel açıdan sürekli gelişimi
teşvik etmek, değişen çevre kavramlarına
uyumu cesaretlendirmek, ölçülebilir çevre
yatırımlarının yanı sıra çevreye ve topluma katkıları olan kuruluşların desteklenmesi ve teşvik edilmesi amacıyla gerçekleştirilmeye başlanmıştır. 1995 ve 1996 yıllarında 4 dalda -Yeşil Baca, Atık Su Arıtma
Tesisi, Çevreci Ürün ve Çevreci Proje- verilen Çevre Ödülleri, 1997 yılından itibaren
tek dalda verilmeye başlanmış ve ‘Çevreci
Başkan’ olarak bilinen ve Şahabettin Bilgisu nun adı verilmiştir.
Çevre Ödülleri organizasyonu, 1998 yılından itibaren civar iller ve 1999 yılından bu
yana da Marmara Bölgesinde yer alan (İstanbul hariç) Sakarya, Bilecik, Yalova ve
Bursa’yı da kapsayan Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarının faaliyet gösterdiği bir bölgede düzenlenen Kocaeli Sanayi Odası Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülleri
çevre bilincinin gelişmesine ve yaygınlaştırılmasında önemli rol oynamaktadır.
lYatırım Ödülleri: KOBİ ve Büyük İşletme kategorisinde Sanayi Kuruluşları
l
Yönetim Ödülleri: Belediyeler, Bankalar, Kamu Kurumları/Kuruluşları ve Sivil
Toplum Örgütleri başvurabilirler.
Ödülün başvuran ve kazanan kuruluşlara sağlayacağı faydalar
Avrupa Birliği’nde çevre konusunda karşılaşılan taleplerin değişiyor olması çevresel bir işletme yaklaşımı izlemeyi zorunlu
hale getirmektedir.
Müşteriler, yalnızca kısa vadeli ve kar
amacına dayalı politikaları kabul etmemekte; şirketlerin çevresel, toplumsal ve
etik değerlerini de dikkate alan işletme
vizyonları beklemektedir. Kurumsal itibarı yüksek şirketlerin müşteriler üzerinde
Çevre Ödül Kurulu
Kurul, Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan
1, TOBB’den 1, TSE’den 1, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nden 1, Kocaeli Sanayi Odası’ndan 3, TÜBİTAK MAM’
dan 1, Marmara Üniversitesi’nden
1, Kocaeli Üniversitesi’nden 1, Uludağ Üniversitesi’nden 1, Sakarya
Üniversitesi’nden 1, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden 1, Kalder’den 1,
TEMA’dan 1 ve Doğal Hayatı Koruma
Derneğinden 1 kişi temsilci olmak üzere toplam 16 kişiden oluşur. Temsilciler,
kuruluş tarafından belirlenir. Herhangi
bir nedenle Organizasyon Kurulu’nda
yer almayacak temsilcinin yerine yine
kuruluş tarafından yeni temsilci belirlenir. KSO Yönetim Kurulu Başkanı bu
kurulun tabi üyesi olup, aynı zamanda
bu kurulun başkanıdır.
bağlılık etkisi bulunmaktadır. Çalışanların
işletmeyi çalışmak için uygun bir yer olarak görmesi ve diğer tüm sosyal paydaşlar
ile olan olumlu ilişkileri şirketin mali performansına doğrudan etki eden unsurlar
haline gelmiştir.
Bugünün iş dünyasında, kurumsal itibar
ve ticari başarı elde etmek isteyen
şirketler için hayati önem taşımaktadır.
Organizasyona
başvuran
firmalar, “Çevre Yönetim
Süreçleri”ne ilişkin verileri derleme ve gözden geçirme imkanı bulurlar. Başvuran kuruluşlar için ciddi bir denetim olurken, olumsuz sonuçlansa dahi kuruluş,
çevresel faaliyetlerinin gözden geçirilmesi ve zayıf oldukları noktaların tarafsız bir gözle değerlendirilmesi, iyileştirme ve geliştirmesi imkanına sahip olurlar. Çevre Ödülüne başvuru,
eğitim ve iletişim aracı olarak etkin bir görev üstlenir,
çalışanların çevre bilinç düzeyi arttırılarak, işletmelerini daha çok sahiplenmeleri sağlanır. Bu bağlamda sanayi kuruluşları çalışanları ile birlikte motive edilerek çevreye olan
olumsuz etkiler azaltılmaya teşvik
edilir ve çevre bilinci yaygınlaşır. Ödül
alan kuruluş “Çevreye Dost Sanayi Kuruluşu” olduğu belgelenerek ve kamuoyunda duyurulur. Böylece kuruluşların kamuoyunda çevre konusundaki imajı, dolayısıyla pazar payı artar. Kocaeli Sanayi
Odası Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülü, bir
prestij sembolüdür.
Ödül logosu, Çevre Ödülü alan kuruluş
tarafından kurumsal iletişim çalışmalarının her aşamasında ücretsiz kullanım hakkını elde ederler. (Logo kullanım süresi ödül
alan firma ile yapılacak olan logo kullanım hakkı sözleşmesi ile tanımlanır.) l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSBSAD
2010 yılından itibaren iki kategoride ödül
verilmektir.
61
ÜYELERİMİZDEN
HABERLER
Arçelik - LG Klima
Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Genel Müdürü
Hakan Bulgurlu
Arçelik, ticari klima sektöründe
büyümeye devam ediyor
E
v tipi split klima alanında, Gebze Organize Sanayi Bölgesinde kurulu fabrikası ile öncü konumda olan Arçelik A.Ş., ticari
klima sistemlerini ürün gamına katarak bu alanda da lider olmayı hedefliyor. Arçelik A.Ş., bu amaçla, ticari klima alanında devreye aldığı “Arçelik Klima Showroom”larının bir yenisini geçtiğimiz günlerde Adana’da faaliyete geçirdi.
“Arçelik Klima Showroom”unun açılışına, Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Aka Gündüz Özdemir, Arçelik - LG Klima Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Hakan Bulgurlu’nun yanı sıra
çok sayıda davetli katıldı. Açılışta konuşan Gündüz Özdemir, “Arçelik A.Ş.’nin
lideri olduğu klima sektöründe iş alanını yenilikçi, enerji verimliliği yüksek, çevreye duyarlı ticari iklimlendirme ürünleri ile genişletecektir. Değişen yaşam ihtiyaçları ve konfora dönük çözümlerle ticari iklimlendirme alanında da liderliği
hedeflemekteyiz”dedi. Özdemir’in ardından söz alan Hakan Bulgurlu ise “Şirketimiz, güçlü ve yaygın hizmet anlayışını,
bu alanda da etkin bir şekilde uygulamayı
hedefliyor. Şirketimizin Gebze’de bulunan
üretim tesislerinde, cihaz teslim sürelerin-
de müşterilere büyük avantaj sağlanırken;
yedek parça temini konusunda hızlı, doğru ve uygun maliyetli çözümler geliştiriliyor ve üstün Ar-Ge altyapımız sayesinde
özel projelerin özel ihtiyaçlarına yönelik
çözümler hızlı ve etkin bir şekilde üretilebiliyor” dedi.
Geliştirdiği üstün teknolojik ürünlerinin yanı sıra, müşteri memnuniyeti konusuna da her zaman önem veren Arçelik A.Ş.’nin devreye aldığı “Arçelik Klima Showroom”ları, proje-süreç yönetimi,
mühendislik altyapısı ve sürekli üst düzey
teknik hizmet gerektiren ticari klima işinde, satış – danışmanlık – uygulama ve servis konularında yeni bir altyapı oluşturuyor.
“Arçelik Klima Showroom”ları, geniş ticari klima ürün gamının sergilendiği, uygulamaların canlı bir şekilde görülebileceği yeni bir konsept ile tasarlandı. “Arçelik
Klima Showroom”larının yaygınlaştırılmasına devam edilecek.
Satış sonrası hizmet altyapısı içerisinde,
uygulama, servis ve bakım konularında
hizmet verecek personelin eğitimi için, Arçelik bünyesinde özel bir Ticari Klima eğitim birimi de kuruldu. Bu eğitim biriminde, temel iklimlendirmeden mekaniğe,
uygulamadan elektronik ve haberleşmeye
kadar her türlü konuda uzman mühendislerce detaylı eğitimler veriliyor.
GOSBSAD
Arçelik’in ticari klima ürün gamı ağırlıklı olarak enerjinin verimli kullanımına dönük olarak tasarlanmış ürünlerden oluşuyor. Bu kapsamda havadan suya ısı pompaları ile bir evin ısıtma, soğutma ve sıhhi
kullanım sıcak suyu ihtiyaçlarını karşılayabilen yüksek verimli sistemlerin satış ve
uygulamaları başladı. Bir diğer ürün grubu ise değişken debili çoklu sistem klimaları. Bir dış üniteye 3 ile 9 iç ünite bağlanabilen inverter multi klima sistemleri evler,
ofisler, villa ve butik mekanlar için verimli ısıtma-soğutma, enerji tasarrufu ve konfor sağlıyor. l
62
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ÜYELERİMİZDEN
L
ojistik firmalarının sunduğu hizmetler müşteri beklentileri ve
sektörün gelişimi doğrultusunda kabuk değiştiriyor. Müşterilerine uluslararası taşımacılık,
gümrükleme, gümrüklü ve gümrüksüz
depolama, antrepo hizmetleri, dökme (likit) sıvı ve toz kimyevi madde taşımacılığı
ve yurt içi dağıtım hizmetleri veren Alışan
Lojistik’ten Operasyon Koordinatörü Jan
Devrim, müşteri beklentileri doğrultusunda, lojistik hizmetlerinin önümüzdeki yıllarda ne şekilde değişeceğine dair yorumlarını paylaştı. Lojistik hizmetlerinin daha
entegre çözümlerde uzmanlaşacağını belirten Devrim, bu tür hizmetleri sağlayabilen firmaların büyük kurumlar karşısında proje yaklaşımı ile ana yüklenici, bu altyapılara sahip olmayanların ise ana yükleyicilerin bir çeşit entegratör olarak çalıştığı
projelerde taşeron olarak düşük maliyetli hizmet sağlayıcısı olacağını savunuyor.
Devrim, lojistik hizmetini satın alan firmaların bu yaklaşıma uyum sağladığı sürece
kendi alanlarında rekabet gücü elde edeceğini belirtiyor.
yor. Son teknoloji sayesinde lojistik süreçleri çok daha rahat bir şekilde kontrol altında tutulabiliyor. Alışan Lojistik’in altyapısında tamamı entegre olarak uydu takip sistemleri, uzaktan raporlama altyapıları, kablosuz cihazlar, elektronik ölçüm
ve kontrol yapıları kullandıklarını söyleyen Devrim, “Tüm bu verileri müşterilerimize açabiliyor ve iletişim altyapımız ile
operasyon süreçlerimizi entegre hale getirebiliyoruz” diyor. l
HABERLER
Alışan’da lojistik süreçler
teknoloji ile besleniyor
Lojistik, Şekerpınar’da
2 bin 219 metrekare
alanda yeni bir
yapının temellerini
atıyor. Binayı, 10
yıllığına kiralayarak
otomotiv sektörüne
yeni bir eğitim
merkezi kuracak olan
Dupont kullanacak.
Alışan Lojistik
Operasyon
Koordinatörü
Jan Devrim
Operasyon süreçleri teknoloji
ile entegre
Her geçen gün gelişen ve büyüyen lojistik
sektörü, hiç kuşkusuz teknoloji ile besleni-
ArcelorMittal ve Dayen’in ortaklaşa olarak 100-130 milyon dolar yatırımla inşa
edecekleri tesis ilk aşamada, bölgeden tedarik edilecek hurdayla yılda 250.000 mt
inşaat demiri üretecek.
Tesisin inşaatına 2010 yılının ikinci çeyreğinde başlanması planlanırken, üretime 2011 yılının son çeyreğinin başında geçilmesi düşünülüyor. Üretimin daha son-
ra yılda 500.000 mt’a çıkarılacağı da bildirilenler arasında. Yatırımı değerlendiren
ArcelorMittal Grup Yönetim Kurulu üyesi Christophe Cornier, “ArcelorMittal’in
ülkenin kalkınmasına katkıda bulunması
için birçok fırsat var. Ülkedeki inşaat sektörü için büyük bir çelik talebi var. Ortağımız Dayen ve Kuzey Irak bölgesel yönetimi ile bu talebi karşılamak üzere çalışıyoruz,” dedi. l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSBSAD
ArcelorMittal Kuzey Irak’ta
inşaat demiri tesisi kuracak
63
ÜYELERİMİZDEN
HABERLER
Avon Türkiye David H.
McConnell Ödülü’nü Kazandı
Avon Products Inc.’in
Londra’da düzenlediği yıllık
bölge toplantısında, şirketin
David H. McConnell Ödülü
Avon Türkiye’ye takdim edildi.
A
von Products Inc.’in Londra’da
düzenlediği yıllık bölge toplantısında şirketin Batı Avrupa, Ortadoğu, Afrika, Asya Pasifik ve Çin Bölgesi Kıdemli
Başkan Yardımcısı Ben Gallina, David H.
McConnell Ödülü’nü Avon Türkiye Genel
Müdürü Ron Griffiths’e sundu.
Ben Gallina yaptığı konuşmada 2009 yılının Avon Türkiye için muhteşem bir performansın sergilendiği bir yıl olduğunu
belirterek, Türkiye?nin bu başarıya dikkatli bir planlama, güçlü saha ve pazarlama stratejileri ve uzman satış politikası
yardımı ile ulaştığını açıklamıştır.
Son derece zor genel ekonomik koşulların hakim olduğu 2009 yılında Avon
Türkiye’nin dördüncü dönemde %39 satış artışı sağlayarak lider doğrudan satış şirketi olduğunu bir kez daha kanıtladığına ve olağanüstü operasyonel performans sergilediğine değinen Ben Gallina,
bu başarının kazanılmasında katkısı bulunan tüm satış ekibi ve çalışanları tebrik etmiştir. l
GOSBSAD
Aygaz, ticaret hacmini
yüzde 19 artırdı
64
Aygaz Otogaz
ve Dökmegaz
Pazarlama Müdürü
Murat Yılmaz 2009
yılında yüzde 9 ile
sektörün üstünde
büyüdüklerini
belirterek, “2010
yılında yüzde
12 büyüme
hedefliyoruz. 50 yeni
bayiyle bayi sayımızı
700’ün üstüne
çıkaracağız” dedi.
4
gemiden oluşan Türkiye’nin
ilk ve tek Lpg deniz filosuyla uluslararası sularda da Lpg
ticareti yapan Aygaz, 2009’da
1.6 milyon tonluk toplam Lpg
satışı gerçekleştirerek ticaret hacmini yüzde 19 artırdı.
Aygaz’ın 2009 faaliyet yılı içinde yüzde
30’luk pazar payıyla liderliğini koruduğu
belirtilerek, şunlar dile getirildi: “Türkiye
Lpg sektörü geçtiğimiz yıl yüzde 5 büyürken, sektörün lokomotifi konumunda olan
otogaz segmentinde büyüme oranı yüzde
9 oldu. Aygaz’ın otogaz satışlarının yüzde
11’lik artış göstererek, sektör ortalaması-
OCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
nı aşması dikkat çekti. 64 firmanın faaliyet
gösterdiği Lpg sektöründe Aygaz grubunun (Aygaz ve Mogaz) pazar payı Enerji
Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) sektör raporuna göre tüplügazda yüzde 39,
otogazda ise yüzde 24 oldu. ‘En Yakın Şirket’ olma hedefiyle, 2.142 tüpgaz ve 1.121
otogaz istasyonu ile yurdun dört bir köşesinde hizmet veren Aygaz, merkez, tesisler ve bayiler olmak üzere 15.000’den fazla
kişiye istihdam sağlıyor. 2.8 milyar dolarlık satış geliri ile Aygaz, Türkiye’nin özel
sektörde en büyük 9’uncu sanayi kuruluşu ve Avrupa’nın en büyük 5’inci Lpg şirketidir.” l
Y
apı-Endüstri Merkezi, küresel
ısınmanın etkisiyle yaşamlarımızın geri dönüşsüz biçimde
değişme olasılığına ve mimarlık alanındaki ekolojik uygulamalara dikkat çekmek; mimarlıkta ekolojik uygulamalar ve sürdürülebilirliği ön
planda tutan güncel projeleri tartışarak yasal düzenlemelerin önünü açacak, Türkiye
mimarlık ortamında ekolojik yaklaşımlara yönelik duyarlılık oluşturacak bir ortam ve kitlesel farkındalık yaratmak için,
2008 yılından bu yana düzenlediği etkinliklere EKODesign 2010 Konferansı ile devam edecek. Konferans, Türkiye ve dünyadan önemli mimar, mühendis, tasarımcı
ve finansçıların yanı sıra Türkiye’nin yeşil
binalar konusunda vizyonunu belirleyen
kurumların temsilcilerini de konuşmacı
olarak ağırlayacak. Yapı malzemesi, gayrimenkul, mimarlık ve planlama alanlarının
üst düzey yetkililerinin yanı sıra kamu ve
sivil toplum örgütlerini de buluşturacak
olan EKODesign 2010 Konferansı’nda yeşil binalar; finansman, tasarım, mühendislik ve planlama boyutlarıyla ele alınacak.
lı mimari geleneklere uyarlanabilen enerji
verimli ürün ve çözümler sunan BASF, bu
inovatif ürünlerinin sunduğu avantajları,
hayata geçirdiği örnek proje ve uygulamalarda gözler önüne seriyor. Dünyanın çeşitli ülkelerinde düşük maliyetli ev projeleri geliştiren BASF’in Avrupa’nın ve dünyanın pek çok şehrinde (örn. Almanya’da
Ludwigshafen ve ABD’de New Jersey
kentlerinde) yaptığı pasif evler, yıl boyunca şehir şebekesinden toplamda sıfır düzeyinde enerji alışverişinde bulunuyor. Özel
yalıtım malzemeleri ile son teknoloji enerji
kullanım ve üretim teknolojileri içeren bu
evlerde ısı yalıtım (izolasyon) hammaddesi olarak BASF’in yenilikçi ürünü Neopor®, Türkiye’de de pek çok binanın yalıtımında kullanılıyor ve yüzde 60’lara varan enerji tasarrufu sağlıyor.”
HABERLER
BASF ve Siemens Ev Aletleri
ana sponsorluğunda 14 Nisan
2010’da Yapı-Endüstri Merkezi’nde
düzenlenecek EKODesign 2010
Konferansı’nda kentsel planlama,
mimarlık, yapı malzemesi ve
gayrimenkul sektörlerinin
yerli – yabancı liderleri yapı
sektöründe “Yeşil”i konuşacak.
Bu yıl üçüncüsü gerçekleşecek
konferansın teması “Sürdürülebilir
Inovasyon”
ÜYELERİMİZDEN
Küresel ısınmaya karşı
Eko Design 2010 Konferansı
Konferansın eş ana sponsoru Siemens Ev
Aletleri’nin var oluş felsefesi kalite, tasarım, üretim teknolojisi ve güven ile tanımlanıyor. Hiç şüphesiz bu konuda da kıstasları, şirketin, hızla tükenen doğal kaynakların korunması, artan çevre kirliliğinin
önlenmesi ve yaşam kalitesinin artırılması
için yaptıkları çalışmalar oluşturuyor. “Siemens” markasının tüm dünyada inovasyonla özdeşleşmiş olması, sadece yeni teknolojiler geliştirmekteki liderliğini değil,
aynı zamanda bilginin gerek çevre, gerekse de günlük yaşam standartlarında katkıya dönüşmesini kapsıyor. l
GOSBSAD
Konferansın
ana
sponsorlarından
“BASF”in enerji verimliliği ve kaynakların korunmasıyla ilgili yürüttüğü Ar-Ge
çalışmaları içinde, binalarda ısı yalıtımına
yönelik yenilikçi çözümler önemli yer tutuyor. Tüm iklimlerde etkili olan ve fark-
65
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
ÜYELERİMİZDEN
Balnak yeni atılımlar peşinde
HABERLER
de Şanghay, Kuzey Afrika, Libya, Fas ve
Mısır’a yönelik yeni oluşumlar yaratacaklarını söyleyen Sandalcı, konuyla ilgili olarak şu bilgileri verdi:
Balnak Başkan
Yardımcısı
Kosta Sandalcı
Geçen yıl 22
milyon euro
tutarında tasarruf
sağladıklarını
belirten Balnak
Başkan Yardımcısı
Kosta Sandalcı,
bu yıl Libya, Fas
ve Mısır’a yönelik
yeni oluşumlar
yaratacaklarını
söyledi.
G
eçen yılı 110 milyon euro ciro
ile kapatan Balnak, bu yıl için
125 milyon euro ciro hedefliyor. 2009 yılında maliyetleri
kontrol altına aldıklarını ifade
eden Balnak Başkan Yardımcısı Kosta Sandalcı, bu dönemde 22 milyon euro tutarında bir tasarruf sağladıklarını söyledi.
Krizi iyi yöneterek fırsata çevirdiklerini
belirten Sandalcı, stratejilerini değiştirerek yurtdışındaki iş hacmini batıdan doğuya çevirdiklerini kaydetti. Krize nakitle girdiklerini ifade eden Sandalcı, maliyetleri kontrol altına alarak tasarruf sağladıklarını, cironun 2009 yılında 2008 yılına
oranla yüzde 10 seviyelerinde düşmesine
rağmen karlılığın arttığını vurguladı. Sandalcı kriz sürecinde maaşlarda artış ya da
azalma yapmadıklarını söyledi.
GOSBSAD
Balnak’tan yeni oluşumlar
66
Lojistik sektörünün kriz döneminde
Türkiye’de yüzde 25 ile 30 seviyelerinde
küçüldüğüne dikkat çeken Sandalcı, W
değil V olarak bir kriz yaşanıldığını bu krizin de 2010 yılının eylül döneminde bitebileceğini kaydetti.
Balnak olarak 2009 yılında rotayı batından
doğuya çevirdiklerini ve yakın bir dönemOCAK-ŞUBAT-MART 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
“Bu yılın ikinci çeyreğinde Libya’da, üçüncü çeyreğindeyse Kuzey Irak’ta konumlanmayı planlıyoruz. İnşaat sektörünün hızlı gelişimi nedeniyle bu ülkelerde yeni bir
yapılanma içine gireceğiz. Sanghay’daki
oluşumumuz nedeniyle Çin’e yapılan taşımalarımız yüzde 30 civarında arttı. Diğer
yandan, Türkiye’nin özellikle komşu ülkelerle olan ticaretinde sınıfta kaldığını düşünüyorum. Türkiye doğal bir köprü konumunda ve 30 milyar dolarlık bir lojistik
pazarına sahip. Zaten yabancı yatırımcılar
da bu düşünceden yola çıkarak Türkiye’ye
yatırım yapıyor. Türkiye’de bu devler arasında biz de Balnak olarak en büyükler
arasındayız.”
“Türkiye, lojistik üs olmak için
çalışmalarını hızlandırmalı”
Türkiye’nin orta ve uzun vadeli lojistik
planlama hedeflerinde bölgenin bir numaralı hedefinin lojistik üs olduğuna dikkat
çeken Sandalcı, “Türkiye’nin lojistik üs olması durumunda ülkenin genel büyümesinden pay alacak sektör çok daha fazla
gelişim gösterecektir. Bu nedenle lojistik
sektörünün yatırımına ve gelişimine hız
verilmesi gerekmektedir. Lojistik, hiçbir
şekilde yalnızca karayolu taşımacılığı demek değildir. 1950 yılından 1995 yılına kadar karayoluna yatırım yapılırken, deniz,
demir ve hava yoluna maalesef nispeten
çok daha az yatırım yapılmıştır. Öncelikle demiryolu taşımacılığının geliştirilmesi
gerekmektedir. Bu konuda da altyapının
güçlendirilmesi şarttır. Gelecek 10 yılda
sektör olarak hedefimiz Türkiye’yi lojistik
üs haline getirmektir” diye konuştu. l
HABERLER
D
ünyanın lider endüstriyel, medikal, gıda ve özel gazlar tedarikçisi Linde Gaz, 18-21 Mart tarihleri arasında Tüyap Fuar ve
Kongre
Merkezi/İstanbul’da
düzenlenen tıp sektöründe Avrasya’nın en
büyük fuarı olan Ekspomed’e katıldı.
Cuma ve cumartesi günleri ilginin yoğun
olduğu Linde standında önceki fuarlarda
olduğu gibi Linde logolu, üzerinde Linde
ürünlerinin yazdığı toplam 1000 adet uçan
balon ziyaretçilere dağıtıldı. Stand üzerinde bulunan Linde logolu dev zeplin de yerini almıştı. Ayrıca kurubuz gösterisi de
dikkat çeken diğer bir etkinlikti. Fuarın ilk
günü fuar orkestrasının bir süreliğine Linde standında yer alması renkli görüntülere sahne oldu.
Geçtiğimiz sene GMP* belgesini alarak
“Türkiye’nin GMP belgeli tek medikal gaz
tedarikçisi” ünvanını alan Linde Gaz tarafından, medikal alandaki son gelişmeler,
ÜYELERİMİZDEN
Orkestra Linde için çaldı...
yeni uygulamalar başarıyla sergilendi.
Linde Gaz yetkilileri 5-8 Mayıs’ta CNR
Fuar Merkezinde gerçekleşecek Sodex fuarına da katılım göstereceklerini, bu fuarda soğutucu gazlarla ilgili son gelişmeleri
sunacaklarını belirttiler. l
Bu öykülerin "öyküsü" başka
Öyküleri değerlendiren jüride sanatçı
Yılmaz Erdoğan`ın yanı sıra, yazar Mario Levi, Doğan Kitap Genel Koordinatörü Deniz Yüce Başarır, Tiyatro Kedi Genel
Koordinatörü İpek Altıner, Şizofreni Dernekleri Federasyonu Başkanı Doç Dr. Haldun Soygür ve Bilim İlaç Genel Müdürü
Dr. Erhan Baş bulundu.
Türkiye`de her yüz kişiden birinde görülme olasılığı olan şizofreni hastalığına dikkat çekmek amacıyla düzenlenen `Ateşin Düştüğü Yerden; Sesler, Yüzler, Öyküler` yarışması, fırsat verildiğinde şizofreni
hastalarının neler yapabileceğini gösterme
amacı da taşıyor.
Sadece şizofreni hastalarının katılabildiği bu yarışmada, yaş ve öykü sınırlaması
yapılmadı. Jüri üyelerinin metinleri kurgu, dil, ifade gücü açısından incelediği yarışmaya bu yıl 95 öykü katıldı. Yarışmada,
Kanatılmış Sözcükler Kitabı adlı öyküsüyle Süveyda Ölüdeniz birinci olurken, Çöpçüler öyküsü ile Yasemin Şenyurt 2. `Yanlızlığın Getirdikleri` öyküsüyle de Mehmet Görkem Özköse 3. oldu. Ödül töreninde plaketlerini alan yarışmacılar heyecanlarını gizleyemezken, Mario Levi, de yeni
bir edebiyatın doğduğuna dikkat çekti.
Mario Levi, acının olmadığı yerde edebiyatın olamayacağını dile getirirken, şizofreni hastalarının acının tam ortasında olduğunu bununda yaratıcılıkta çok önemli bir güce sahip olduğunu ifade etti. Levi,
Süveyda Ölüdeniz`in plaketini verirken
`Bundan sonra elim yakanda, kitabını bekliyorum` dedi.l
Edebiyat
dünyasına
`Sağlık`Geldi
Şizofreni
Dernekleri
Federasyonu
tarafından, Bilim
İlaç desteği
ile 'Gerçekler
Maskelenmesin'
projesi kapsamında
düzenlenen öykü
yarışmasının 2.
sonuçları açıklandı.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2010
GOSBSAD
Şizofreni Dernekleri Federasyonu tarafından, Bilim İlaç desteği ile `Gerçekler Maskelenmesin` projesi kapsamında düzenlenen öykü yarışmasının 2. sonuçları açıklandı.
67

Benzer belgeler

Daha Güçlü Bir GOSBSAD için Üyelik Geliştirme Sanayi Bakanı

Daha Güçlü Bir GOSBSAD için Üyelik Geliştirme Sanayi Bakanı Yazı İşleri Müdürü: Tunçer Gömeçli GOSBSAD Genel Sekreteri Editör: Burçin Yeşiltepe Yayın Kurulu: Muzaffer Koşan Necmi Sadıkoğlu Ayşe Serra Sayman Ünal Öz İdare Merkezi: Gebze Organize Sanayi Bölge...

Detaylı

gosbsad

gosbsad Ayşe Serra Sayman Ünal Öz

Detaylı