Temmuz 2014 - Gold.com.tr

Transkript

Temmuz 2014 - Gold.com.tr
TEMMUZ 2014 / SAYI: 7 / ISSN:2148-2748
Liste: En İyi Ücretsiz Photoshop Alternatifleri
Dosya: Android Kitkat Sırları ve İpuçları
ÜRÜN
İNCELEME
Samsung
Galaxy Gear 2
EN AKILLI SAAT
HTC
One Mini 2
TASARIM HARİKASI
Nasıl Yapılır?
°
°
Verilerinizi Yedekleyin
ve Geri Yükleyin
Power Toggles İle Ayarlarınızı
Kontrol Edin
Kapak Konusu
Kablosuz Ağınızı
Güçlendirin
Infinity Blade III
Disney Infinity
Toy Box
Dream Of Pixels
2
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
Editör
Yayıncı: Kafdağı Yayıncılık
ve Reklam Hizmetleri Tic.
Ltd. Şti. adına sahibi
A. Lokman URAL
Genel Direktör
(Sorumlu Müd.): A. Lokman URAL
Yayın
Yönetmeni: Ayberk KİMSESİZ
Yazı İşleri
Müdürü: Ceyhun MISIRLIOĞLU
Katkıda Görkem YILDIRIM
Bulunanlar: Hüseyin ÖNCEL
Berkay KİMSESİZ
Ezgi UZUN
Finans
Direktörü: Engin AKYÜZ
Görsel
Yönetmen: Elena EVDOKİMOVA
Yönetim Yeri: Lati Lokum Sokak
Bahar Apt. No: 20 D: 7
Mecidiyeköy/İstanbul
Tel: 0 212 217 23 13
Faks: 0 212 217 23 14
İnternet: www.gold.com.tr
Baskı: GEZEGEN BASIM
SERTİFİKA NO: 12002
Gezegen Basım San. Tic.
Ltd. Şti. 100. Yıl Mahallesi
Matbaacılar Sitesi
2. Cadde No: 202/A
Gezegen Binası
Bağcılar/İSTANBUL
Tel: 0 212 325 71 25
Baskı Tarihi: Temmuz 2014
Dağıtım: Gold Teknoloji Marketleri
Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Yayın türü: Yerel, süreli, aylık
GOLDLIFE DERGİ isim ve yayın hakkı Kafdağı
Yayıncılık ve Reklam Hizmetleri Tic. Ltd.
Şti.’ye aittir. Dergide yayımlanan konu, görsel
ve içeriklerin sorumlulukları ilgili yazarlara
aittir. Kafdağı Yayıncılık ve Reklam Hizmetleri
Tic. Ltd. Şti. sorumlu tutulamaz.
Uzmanlık
Her şeyin uzmanı Türkiye’de birçok unvanın işi boşaltıldı. Benim dikkat
çekmek istediğim noktaysa uzmanlık. Bunun en acı örnekleriyle sosyal
medyada karşılaşıyorum ama derin sıkıntılara sürükleniyorum. Şunu açık bir
şekilde belirtmem gerekiyor; sosyal medya uzmanlığı diye bir meslek alanı yok.
Facebook veya Twitter’da herhangi bir markanın sayfasını komik fotoğraflar
paylaşarak yönetebilirsiniz. Bu bir iştir doğru. Fakat uzman unvanı altında size
sıra dışı yeteneklerin eklendiğine kendinizi inandırmayın. Yalnızca çeyrek
asırlık geçmişinizi unutarak, milyarlarca dolarlık markalara akıl verme hakkına
sahip değilsiniz. Facebook’ta birkaç markanın sayfasını yönetiyorsanız,
kendinize “Sayfa Yöneticisi” unvanını uygun görmeye çalışın. Uzmanlığı
akademisyenlere, siyasetçilere ve mühendislere bırakın. Unvanınızdan güç
alarak yaşamanızı devam ettirmeniz, gelecekte sessizliğe gömülecek olan bu
“geçici” meslek alanında sizde pişmanlıklara neden olabilir.
Osborne Etkisi artık yok
Bazılarımız “Osborne Etkisi” piyasada başarılı bir ürün varken, henüz çıkmayan
“daha güçlü” bir ürünü duyurmak ve varolan ürünün satışlarını direkt olarak
etkilemek şeklinde açıklanabilir. Osborne firmasının erken ve sabırsızlık örneği
bu ön duyurusu, firmanın iflas sürenici hızlandırdı Ön duyuruların kendi
içinde gizli amaçları (rakiplerin tedirgin olması, yatırımcıların ilgisini çekmek
vb.) vardır. Bu olay 1980 senesinin ilk yıllarında yaşandı. Günümüzde buna
örnek gösterilebilecek başka bir firma yok. Hiçbir ön duyuru teknoloji satın
alma sürecini etkilemiyor. Artık standartlaşan olgular var. Her yıl mevcut
olanın daha yenisiyle tanışacağımızı biliyoruz. Mesela birkaç ay sonra yeni
nesil bir ekran kartı serisinin çıkacağını öğrenmemiz, mevcut modellere
yönelmemizi engellemiyor. Çünkü yeni nesildeki modelin yaratacağı 8-10
FPS’lik farkın önemli olmadığının bilincindesiniz. En önemlisi de hep daha
iyilerini satın alma şansınızın verdiği huzur olmalıdır.
Ayberk KİMSESİZ
Yayın Yönetmeni
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
3
İÇİNDEKİLER
Detaylı
46
Ürün
İncelemeleri
MSI GT70 2PE
Dominator Pro
Samsung Galaxy Fit
Ağınızı
36 Kablosuz
Güçlendirin
Seagate
Enterprise
Capacity
3.5 HDD
v4
ASUS MX239H
4
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
İyi Kendin Yap
14 EnUygulamaları
İyi Podcast
16 EnOynatıcılar
Ömrünü
20Batarya
Artırın
Media Player’ın
28 VLC
Sırlarını Keşfedin
56 Oyun
İnceleme
Dünyanın
58 Mobil
En Eğlenceli Oyunları
Yaşamı
32
Kolaylaştıran
Püf Noktalar
Verilerinizi Yedekleyin ve Geri Yükleyin
62 Hayallerinizi
Süsleyen Araçlar
Power Toggles İle
Ayarlarınızı Kontrol Edin
Hoparlörünüzü Jestlerle
Kontrol Edin
Okuyun,
64 Dinleyin,
İzleyin...
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
5
haber
Kılınç Orhan Erdemir / Gold Teknoloji
Marketleri Pazarlama Müdürü
Gold’un ve sektörün geleceğini Kılınç Orhan Erdemir’le konuştuk
••
Piyasada 100 TL’ye kadar indi tablet fiyatları. Piyasadaki ucuz tablet furyasını
nasıl yorumluyorsunuz?
Tabletler son bir buçuk yıllık dönemde
büyük bir sıçrama yaparak dizüstü bilgisayar satışlarını bile geçti. Tabletlerin bu başarısında uygun fiyatlı ürünlerin piyasaya
sunulması başrol oynuyor. Özellikle 500
TL’nin altında fiyata sahip ürünler, tüketicilerin tabletlerle olan ilişkisini oldukça artırdı;
bu da satış rakamlarına yansıdı. 100 TL’ye
kadar düşen fiyatlar sayesinde her gelir
seviyesinden kullanıcının sahip olabildiği bu
cihazlar, ağır dizüstü bilgisayarları taşımak
istemeyenler için de önemli bir alternatif
oldu. Bu eğilimin önümüzdeki dönemde de
bu şekilde devam edeceğini ve tablet ile dizüstü arasındaki farkın daha da açılacağını
düşünüyorum.
•• Ucuz tabletlere ilgi nasıl?
Büyük bir ilgi var olduğunu söyleyebilirim. Bunu yorumlarken de üst ve alt segment olarak ikiye ayrılan tablet pazarında
tüketicilerin farklı beklentileri bulunduğu-
6
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
Tabletlerin
Hızlı Yükselişi
nu unutmamak gerekiyor. Üst segment
ürünlerde genellikle tasarım, işletim sistemi,
ekran kalitesi, sistem hızı, hafıza kapasitesi
gibi detaylar incelenerek seçim yapılıyor. Alt
segmentte ise daha çok fiyat bazlı bir ayrım
yapılıyor. Bu segmentte, fiyat düzeyi ortalama 150-500 TL olan 20’ye yakın marka,
farklı modelleriyle rekabet ediyor. Bizim de
tablet satışlarımızın adetsel bazda yüzde
55’ini 150-300 TL arasındaki ucuz tabletler oluşturuyor. Özellikle aileler, çocuklarının
kullanımı için fiyatı düşük tabletleri almayı
tercih ediyor. Çocukların bu ürünlere hasar
verme olasılığının yüksek olması nedeniyle,
anne babalar “Z kuşağı” da denilen internet
kuşağının taleplerini mümkün olan en az zararla karşılamaya çalışıyor.
•• Özellikle Samsung ve Apple gibi dev
markalar pazarı domine ederken bu
tabletlerin pazarda yükselme şansı ne?
Marka ayırt etmeksizin söyleyebilirim
ki 500 TL ve altı fiyatlardaki tabletlerin potansiyel müşterisi çok daha büyük bir kitle.
Bu tip ürünleri ayda neredeyse 12 liradan
başlayan taksitlerle alabiliyorsunuz. Böyle
olunca ister yüksek ister dar gelirli olsun
herkes tabletlerle tanışabiliyor ve teknoloji
kullanımı artıyor. Zaten Türkiye’deki teknoloji kullanımı cep telefonu çemberine
kısılmış durumdayken tabletlerin topluma
yeni bir soluk getirdiğini görmemiz gerekir. Bugün 7’den 77’ye herkes kısa sürede bu cihazların kullanımını öğrenebiliyor.
Toplumdaki teknoloji kullanımının artması
hayatın tüm alanlarına olumlu sirayet edecektir.
•• Kullanıcılar bu tür ucuz tabletleri alırken
nelere dikkat etmeli?
Öncelikle bu cihazların harddisk kapasitesi çok önemli çünkü her geçen gün kalitesi artan fotoğraflar, videolar daha fazla
yer kaplıyor. Ekstra hafıza kartı eklenmesi
büyük avantaj olabiliyor. Bunun yanısıra
teknoloji marketlerindeki teşhir ürünlerini bizzat denemelerini, ekran boyutlarını
karşılaştırmalarını ve kendilerine en uygun
modeli bu şekilde belirlemelerini tavsiye
ederim.
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
7
haber
Görkem YILDIRIM
●
Beats’in Satışının Getirileri
●
Corsair Flash Voyager
GTX USB 3.0
Corsair Flash Voyager GTX USB 3.0 modeli performansıyla
SSD’lere kafa tutuyor. 128 ve 256 GB seçenekleri olan seride
gövde ince ve hafif. Corsair’in şu ana kadar ürettiği en hızlı parmak
bellek olan Flash Voyager GTX USB 3.0 ile elde edilen en yüksek
okuma hızı 450 MB/saniye ve yazma hızı 350 MB/saniye.
USB bağlantılı SCSI ve S.M.A.R.T. görüntüleme gibi SSD’lerde
gördüğümüz özellikler içeren serinin video koleksiyonu için uygun
olacağı ifade ediliyor. TRIM desteğiyle uzun vadede yaşanabilecek
performans düşüşleri engelleniyor. Geriye dönük USB 2.0 uyumu
da olan belleğin Microsoft Windows, Mac OS X ve Linux kullanımı
için sürücü gerekmiyor. Beş sene garanti içeren serinin alt modeli
120 dolar ve üst modeli 200 dolar olacak.
●
64-Bit Intel İşlemcili
Dell Venue
Android işletim sistemli tabletler alanında öne çıkmayı
başaramayan firmalardan biri olan Dell, Computex 2014
sırasında uygun fiyatlı Android işletim sistemli tabletleri
çoğaltma kararı aldı. Firmanın Venue 7 ve Venue 8 adlı 7 ve 8
inç ekranlı tabletleri Android 4.4 KitKat işletim sistemi yüklü
gelecek. 7 inç HD ekran, 64-bit 1.6 GHz Intel Atom Z3460
işlemci içeren Venue 7’den farklı olarak Venue 8 ile 8 inç Full
HD ekran, çift çekirdekli 2.13 GHz 64-bit Intel Z3480 işlemci
geliyor. Ortak özellikler 5 MP ana kamera, MAXXAudio
Pro ses teknolojisi ve Wi-Fi. Alt modelin 160 dolar ve üst
modelin 200 dolar olması bekleniyor. Tabletlerin iyice
çoğaldığı şu günlerde Intel’in 64-bit işlemcisi daha güçlü
görünse de yazılımda 64-bit desteği henüz hazır değil.
8
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
Dedikodulardan sonra Beats’in 3 milyar dolara Apple
bünyesine katıldığı açıklandı. Beats Music servisine
özel iOS, Android ve Windows Phone uygulamalarının
olduğu düşünülürse Apple’ın Android ve Windows Phone
kullanıcılarına yazılım sunmaya başladığı düşünülebilir.
CEO’dan gelen açıklamaya göre rakiplere hizmet ediyor olsa
da bu uygulamalar kapatılmayacak. Buna ek olarak satışta
sonra Beats Music servisini iyice canlandırmak için deneme
süresi 7 günden 14 güne çıkarıldı ve yıllık üyelik ücreti 119
dolardan 99 dolara düşürüldü. Bu aşamada artık Apple’ın
WWDC sırasında iTunes Radio servisini duyurması bekleniyor.
iOS 8 ile birlikte bu yeni servisin dahili olarak sunulması olası.
Beats kurucuları bundan böyle Apple merkez ofisinde vakit
geçirecekler.
Teknoloji dünyasından gelişmeler
●
Tizen Yüklü
Samsung Z
Birçok ertelemeden sonra, Samsung’un
Tizen işletim sistemli ilk akıllı telefonu ilan
edildi. Samsung Z adını taşıyan yeni ürünle
4.9 inç 1280 x 720 piksel Super AMOLED
ekran, dört çekirdekli 2.3 GHz işlemci, 2 GB
RAM, 16 GB depolama alanı ve microSD
kart yuvası, 8 MP ana kamera ve 2 MP ön
kamera, LTE 4G bağlantı desteği, kızılötesi
verici, NFC ödeme sistemi ve 2600 mAh
batarya gibi etkileyici özellikler geliyor.
Tizen 2.2.1 işletim sistemi yüklü olan cihazda
Home butonu parmak izi okuyucu olarak da
işliyor. Arka kısımda nabız ölçer yer almakta.
Tizen’in daha hızlı çalıştığı ifade ediliyor.
Kullanıcı arabirimi Galaxy S5 havası içeriyor.
Uygulamalar için Samsung App Store
ortamı kullanılacak. Donanım özellikleri hayli
iyi olsa da uygulamalar açısından ne derece
iyi olacağı merak konusu.
●
Google’dan Otomotiv Atağı
Google’ın uzun zamandır üzerinde çalıştığı sürücüsüz araç
projesinde yeni dönem başladı. Daha önceden Toyota gibi
üreticilerin hazır araçlarını alıp modifiye eden Google, artık
kendi başına bir araç üreticisi olma yolunda ilerliyor. Sıfırdan
tasarlanan yeni sürücüsüz araçta direksiyon ya da pedal
yok. Sadece iki kişi taşıyabilen ve prototip aşamasında olan
araç ilk kez Google CEO’su Sergey Brin’in katıldığı konferans
sırasında sergilendi. Dahili alıcılar ve yazılım sistemiyle araç
kendi başına yol alabiliyor. Denemelerde kaza yaşanmadı
ama aracın şimdilik hız sınırı 40 km/saat. 2009’dan beri
süren daha önceki Google denemelerinde sürücüsüz araç
1 milyon KM’den fazla yol katetti. İlk aşamada yüz prototip
üretilecek. Kaliforniya’da sürücüsüz araç için yasal değişiklik
gerçekleştiğinden denemeler orada yapılacak.
●
Sony Cyber-Shot RX100 III
Sony’nin hayli iddialı kompakt RX 100 serisi üçüncü modeline
kavuştu. Cyber-shot dijital fotoğraf makineleri içinde ufak boyuta
en fazla özelliği sığdıran RX serisinin yeni üyesi RX100 III daha
önceki modeller gibi az yer kaplıyor ama özellik anlamında tüm
kozları ortaya koyuyor. 20.2 MP arkadan aydınlatmalı CMOS
alıcı içeren modelde yeni bir lens ve işlemci bizlerle. 24-70mm
olan lens artık F1.8-F2.8 destekliyor. Ayrıca 3-adımlı (1/8) nört
yoğunluk filtresi içeriyor. Lens dışında BIONZ X görüntü işlemcisi
yeni ve üç kat daha iyi performans gösteriyor. Böylece 50 Mbps
kalitesinde video çekebiliyor ve çift kayıt alabiliyor! Birinde XAVC
S ya da AVCHD formatı, diğerinde MP4 geçerli olan iki dosya
saklanıyor. 720p seçilirse video kaydı 120 fps olabiliyor. Full HD
çekimleri, bu çözünürlükte HDMI üzerinden sunabiliyor. 800
dolarlık cihaz yaz aylarında satışta olacak.
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
9
haber
●
HP’den Android’li Dizüstü
Bilgisayar
●
ViewSonic’ten MHL İçeren
Modeller
ViewSonic firması VX63Smhl serisi oyun ve eğlence odaklı
monitörlerini kullanıcıların beğenisine sunuyor. 22 ve 23 inç ekran
seçenekleri olan seride standart olarak Full HD çözünürlük yer
almakta. Son derece ince çerçeve içeren seride SuperClear IPS
panel teknolojisi tercih edilmiş. Giriş seçenekleri arasında MHL yer
aldığından destek veren mobil cihazlar doğrudan bağlanabiliyor.
Diğer giriş seçenekleriyse standart HDMI ve D-Sub. Seride yer
alan VX2363Smhl-W ve VX2263Smhl-W modelleri gövdede
parlak plastik kaplama içeriyor. MEGA Dynamic kontrast oranıyla
çıkılabilen en yüksek değer 50.000.000:1. Blue Light Filter adı
verilen özellikse olası göz yorulmasının önüne geçiyor. ViewMode
kullananlar beş ayrı görüntüleme seçeneği (metin, oyun, film, web,
mono) arasında geçiş yapabilmekte.
●
Onca Sızıntıdan
Sonra LG G3
2014 yılına damga vuracak biçimde
geliştirilmiş olan LG G3’ün kozu
5.5 inç IPS ekran ve bu Full HD değil
daha iddialı biçimde 2560 x 1440
piksel (WQHD). Dört çekirdekli
2.5 GHz Snapdragon
801 işlemci standart ama
16 GB depolama alanı içeren
modelde 2 GB RAM,
32 GB depolama alanı içeren
modeldeyse 3 GB RAM var.
Ayrıca G2 aksine microSD kart
(128 GB maks.) eklenebiliyor.
Android 4.4.2 KitKat işletim sistemi
içeren telefonun boyutları 146.3 x
74.6 x 8.9 mm ve ağırlığı 149 gram.
Beğenilen bir detay açılan arka kapak ve
çıkarılabilen 3000 mAh batarya. 4G LTE
ile 21 Mbps hıza çıkabilen telefonun diğer
özellikleri 802.11ac Wi-Fi, Bluetooth (Apt-X),
NFC, SlimPort görüntü çıkışı, A-GPS/GLONASS,
USB 2.0 bağlantı ve Qi kablosuz şarj. Ana kamera
13 MP ama üç eksende optik titreşim kesme (OIS+)
sunuyor. Ön kameraysa 2.1 MP.
10
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
HP’nin Android işletim sistemi içeren ilk dizüstü bilgisayarı
Slatebook 14 adıyla ilan edildi. Üst seviye bir akıllı telefondan
beklenen özellikler içeren dizüstü bilgisayarda 14 inç Full HD
dokunmatik ekran, dört çekirdekli NVIDIA Tegra 4 işlemci,
2 GB RAM, 64 GB depolama alanı ve Android 4.3 işletim
sistemi yer alıyor. Görünümüyle klasik bir katlanır gövdeli
dizüstü bilgisayar olan Slatebook 14’ün tam donanımlı
klavyesi ve trackpad alanı var. 16 mm kalınlıklı gövde epey ince
ve ağırlık 1.67 kilogram. Bağlantı seçenekleri USB 2.0 ve USB
3.0 portları, HDMI 1.4b görüntü çıkışı ve microSD kart yuvası.
Wi-Fi üzerinden bağlantı kuran bilgisayarda Beats Audio
hoparlörler, HD kamera ve 9 saat dayanan batarya var.
Teknoloji dünyasından gelişmeler
●
Lenovo ThinkPad 10
Rekabeti Kızıştıracak
Bu sene başında 8 inç ekrana sahip Windows
8 yüklü ThinkPad 8 modelini ilan etmiş olan
Lenovo, 10 inç 1920 x 1200 piksel Full HD
ekrana sahip üst model ThinkPad 10’u gururla
sunar. Son nesil dört çekirdekli Intel Bay Trail
Atom işlemci, 4 GB’a kadar RAM ve 64-128
GB depolama alanı sunan yeni model microSD
kartlara destek veriyor. Gövdesi alüminyum
olan tabletin ekranı Gorilla Glass korumalı.
Arkada 8 MP ve önde 2 MP kamera yer alıyor.
Opsiyonel 4G internet bağlantısı, parmak
izi okuyucu, Smart Card okuyucu, dijital
kalem ve TPM modülünden anlaşılacağı gibi
profesyonelleri hedefliyor. Aksesuarlardan ilki
klavyeli kılıf. Opsiyonel dijital kalemse 50 dolar.
119 dolar olan beşik ise üç tane birden USB 3.0
portu, HDMI çıkışı ve ağ bağlantısı ekliyor.
●
HTC One Mini 2 Şaşırtmadı
Tarih tekerrür etti ve HTC’nin iddialı modeli 2014 model One
(M8) için de Mini’si geliştirildi. HTC One Mini 2, elbette One
(M8)’den daha düşük özellikler içeriyor ama bir diğer yandan
da önceki nesil HTC One Mini ile kıyaslanması gerekiyor.
4.5 inç 720p ekran, dört çekirdekli 1.2 GHz Snapdragon
400 işlemci, 1 GB RAM ve ilginç biçimde 13 MP ana, 5 MP ön
kamerasıyla hayli yeterli seviyede. 16 GB depolama alanı hiç
de fena değil ve üstelik microSD kart eklenebiliyor. Diğer
standart özellikler NFC, WiFi N, Bluetooth, 4G LTE, GPS ve
16 saat 3G görüşme imkanı veren 2100 mAh sabit batarya.
Beklendiği gibi Android 4.4 işletim sistemi yüklü ve HTC Sense
6 içeriyor. 137.43 x 65.04 x 10.6 mm boyutlarında ve 137 gram
olan telefondaki ana ilerlemeler ekran genişliği, kamera ve
batarya. Silah grisi, kutup gümüşü ve altın renk seçenekleriyle
satışa sunulacak.
●
Zotac’tan Fansız ZBOX C Serisi
Zotac’ın yeni tanıttğı mini PC’lerin özelliği pasif biçimde
soğutulabiliyor olmaları. C-serisine ait olan bu yeni modeller c
nano serisinde olduğu gibi sadece 127 x 127 x 45 mm boyutlarında.
Intel NUC serisi mini PC’lerde yer alan U serisi işlemciler aksine
Zotac’ın seçimi Core-Y serisi işlemciler olmuş. 6 Watt SDP ve
11.5 Watt TDP değerine sahip olan bu işlemciler pasif soğutmayla
yetiniyor. Seride Celeron N2930 ve AMD A6-1450 APU (dahili
AMD Radeon HD 8250 GPU) seçenekleri de var. DDR3L SO-DIMM
bellekleri içeren bu seride sonunda PLUS eklentisi olan versiyonlar
4 GB bellek ve 2.5 inç 64 GB SSD takılı olarak satışa sunuluyorlar.
Ön kısımda 3-in-1 kart okuyucu, çift USB portu, ses bağlantıları
yer alıyor. Arka kısımda DC güç girişi, Wi-Fi 802.11ac/Bluetooth
4.0 alıcı için anten bağlantısı, dört tane birden USB 3.0 portu, Gbps
ağ bağlantısı, HDMI ve DP çıkışları var.
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
11
haber
●
Koca Dev eBay Bile Hack
Edildi!
●
MIMO Destekli 802.11ac Router
Asus, Wi-Fi dünyasının son adımı 802.11ac’de sınırları zorlayan bir
ürün sergiledi. RT-AC3200 adı verilen ve adından anlaşılacağı gibi
3200 Mbps hızında kablosuz bağlantı iddiası olan yeni kablosuz
router özellikle HD görüntü aktarımı için ideal. 802.11ac cihazlar
genelde tek ya da çift akışı eş zamanda gerçekleştirip band
genişliğini yükseltiyor. RT-AC3200 ise aynı anda altı bağlantı akışı
yaparak 3.2 Gbps hedefliyor. Üç band MIMO sistemiyse router’ın
aynı anda birden fazla cihaza yüksek hızda akış sağlamasına
imkan veriyor. Tekrarlayıcı olarak da çalışabilen cihazda bağlantı
gücünü arttıran beam-forming özelliği de var. SmartConnect ise
istemcilere en iyi bandı sunuyor. Adaptive QoS ise trafiği optimize
ediyor. Bazı özelliklerden faydalanabilmek için istemcinin destek
vermesi gerekiyor.
●
12 inç Ekranlı
Surface Pro 3
Microsoft Surface serisi tabletlere bir yenisi eklendi. Pro
adını içeren ve bu nedenden ötürü gelişmiş özelliklere
sahip olan yeni Surface Pro 3’de en büyük yenilik 10.6
yerine 12 inç dokunmatik ekran. Intel Core işlemcilerden
güç alan ve Windows 8.1 Pro işletim sistemi içeren
tabletin rahatlıkla dizüstü bilgisayara dönüşebildiği
ifade ediliyor. 799$ başlangıç fiyatına sahip olan
üçüncü nesil Surface Pro 3’de ekran çözünürlüğü
2160 x 1440 piksel gibi etkileyici bir değer. Aynı
zamanda ekran oranı 3:2 yani geniş tip değil.
Artan genişliğe rağmen tablet sadece 800 gram
geliyor. Intel Core işlemci içerse de kalınlık
sadece 9.1 mm. Çift kanal bellek kullanan
cihazda 802.11ac Wi-Fi, Bluetooth 4.0 LE, 5
MP ana kamera, Full HD video destekli ön
kamera, tam boyutlu USB 3.0 portu, Mini
DP çıkışı, ışık/hız/jiroskop/
manyetik alan alıcılar
yer alıyor.
12
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
Dünyanın lider açık arttırma sitesi eBay hack edildi ve
kullanıcıların bu son saldırıdan ötürü şifrelerini değiştirmesi
istendi. Dünya genelinde milyonlarca aktif kullanıcısı olan
sitenin veritabanına erişen hacker’lar kullanıcı adı, şifre,
e-posta adresi gibi bilgileri ele geçirdi. Firmadan gelen
açıklamaya göre kişilere ait ödeme bilgileri sızmadı. Kardeş
kuruluş olan ödeme merkezi PayPal’in hack olayından
etkilenmediği söylenmekte. Aslında saldırı yeni değil ve bahar
aylarında gerçekleşti. eBay’de çalışanların hesaplarını ele
geçiren saldırganlar eBay ağına izinsiz giriş hakkı kazandı
ve veritabanına ulaştı. Bilişim uzmanlarını görevlendiren
eBay, saldırganları durdurmak ve kimliklerini bulmak için
çaba gösteriyor. Bu aşamadan sonra tüm kullanıcılara şifre
değiştirmelerini isteyen bilgi e-postası ulaştı.
HIZ
DUVARINI
TP-LINK İLE
AŞIN
Performanslı bir ağ
bağlantısı, yüksek hızdaki
ürünlerden çok daha
fazlasını gerektiriyor.
Günümüzde ağ ürünlerinin hız standardı sürekli olarak yükseliyor. Fakat kutu üzerinde yazan hızlara ulaşmak için doğru tercihler yapmalı
ve ağ altyapınızı mümkün olan en iyi şekilde kurmalısınız. Hiç şüphesiz internet sağlayan erişim noktasına eğer aynı odadaysanız kablosuz
bağlanmak gibisi yok. Ancak araya birkaç duvar girdiğinde veya bulunduğunuz bölgeden toplantı gibi amaçlarla ayrılmak zorunda kaldığınızda
rahatlığınız bir anda kablosuz sinyallerin gücüne bağlı olarak azalacaktır.
TP-LINK TL-WPA4220KIT
İnternet bağlantısını elektrik tesisatınız üzerinden arka odalara
ulaştırın.
Kablosuz ağ teknolojisi hayatımıza ciddi kolaylıklar sağladı, fakat özellikle evlerde veya küçük
çaptaki işletmelerde “arka oda” sorunu henüz tam anlamıyla sona erebilmiş değil. Çoğu zaman
bir tekrarlayıcı veya homeplug adaptörü gibi ek donanımlarla ağ bağlantınızı sinyallerin zayıf
olduğu odalara taşımanız gerekiyor. TP-LINK TL-WPA4220KIT bunun için geliştirilen başarılı
ürünlerden birisi. TP-LINK TL-WPA4220KIT sizin için tüm ağ bağlantısını elektrik hatları ile –
herhangi bir kablolama ile uğraşmadan- aktarma şansı veriyor. Üstelik kablosuz ağınızın adı
ve şifresi gibi bilgiler de otomatik olarak arka odalara taşınacağından, yapacağınız işlemler
için tecrübeli olmanız gerekmediğini özellikle hatırlatmalıyız. 500 Mbps’ye kadar aktarım hızı
desteğine sahip olan TP-LINK TL-WPA4220KIT’in en çok dikkat çeken özelliği hiç şüphesiz
yüksek bant genişliği sayesinde HD kalitesinde olan üç boyutlu içeriklerin bile kolay bir şekilde aktarabilmesine imkan sağlaması. Bağlantının taşındığı yerdeki homeplug adaptörünü
ayrıca kablosuz olarak yayın yapacak şekilde ayarladığınızda ise tıpkı ana kablosuz erişim
noktasında olduğu gibi 300 Mbps’lik yüksek hızda ağ bağlantısı elde edebilirsiniz. TP-LINK
TL-WPA4220KIT kesinlikle işini en iyi yapan ağ ürünlerinden birisi ve multimedyaya odaklı
kullanımlarda da ön plana çıkmayı başarıyor.
TP-LINK TL-WA850RE
Kablosuz ağınızı istediğiniz odaya en performanslı haliyle taşıyın.
Kablosuz ağınızın etki alanını artırmak için kullanabileceğiniz çözümlerden bir diğeri de TP-LINK
TL-WA850RE. Firmanın homeplug sistemlerine bir alternatif olarak düşünülebilecek olan TP-LINK
TL-WA850RE ile kablosuz sinyallerin ulaşmakta zorlandığı noktalarda bağlantı sorununu tamamen
çözebilmeniz mümkün. Cihaz kablosuz ağ sinyallerini güçlendirmeye ek olarak üzerinde bulundurduğu
ethernet arabirimi ile sonradan kablolu bir dağıtım yapmanıza da imkan sağlıyor. TP-LINK TL-WA850RE
802.11n teknolojisine destek veriyor ve iki adet dahili anten üzerinden yayın gerçekleştiriyor. 802.11n’e ek
olarak geriye dönük 802.11g ve 802.11b teknolojilerine de destek veriliyor. Yaklaşık 3W seviyesindeki güç
tüketimiyle çevrecilik konusunda da örnek ürünlerden biri olan TP-LINK TL-WA850RE’de menzilin genişletilmesine dair yapılması gereken ayarlar da hemen hemen herkesin yapabileceği kolaylığa indirgenmiş
durumda. 64 bit /128 bit /152 bit olmak üzere WEP, WPA-PSK / WPA2-PSK güvenlik standartları ile size
her koşulda rahat edeceğiniz bir bağlantıyı garanti eden TP-LINK TL-WA850RE, yüksek performansı ile
kesinlikle daha iyisini aratmıyor.
Bu bir advertorial’dir.
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
13
uygulama
Görkem YILDIRIM
EN İYİ
KENDİN YAP
UYGULAMALARI
Bu indirilebilir
dekorasyon
araçlarını
kullanarak
kendi işinizi
kendiniz
yapın
14
PLUMBING
GLOSSARY
DECORATE LIKE
A CELEBRITY
HOME DECORATION
GLOSSARY
Evinizde yer alan tesisatla alakalı
olarak düzenlemeler yapmak istiyor
ama parçaların ne işe yaradığını ve
hatta adlarını bile bilmiyorsanız bu
uygulamayı kurup kullanmak faydalı olabilir. Kısacası anlaşılması kolay paragraflarla tesisatla alakalı
çok sayıda başlık anlatılıyor, arama kutusuyla sonuç
alınabiliyor ya da alfabetik liste görüntülenebiliyor.
Daha iyi anlatım için bazı açıklamalarda ek çizimler görmeyi isterdik. En azından metin boyutunu
değiştirme ve notlar ekleyip daha sonra okuma
desteği içeriyor. Uygulamanın Android sürümü ek
olarak işe yarar biçimde arama geçmişi tutabiliyor.
Bu son derece kapsamlı tesisat uygulaması,
konuyla ilgili sıkıntılarınızı kolayca aşma imkanı veriyor.
Bu e-kitabın iddiası sınırlı
bütçeyle Courtney Cox gibi
yıldızların evlerine benzer
görünen şık görünüşlü ortamlar hazırlamak. Paris dairesi,
Tuscan, şıklık abidesi gibi çeşitli tarzlar
sunuluyor. İçerik, kullanılması gereken
renkleri, perdeleri, mobilyaları ve diğer
gerekli parçaları net biçimde açıklıyor
ama maalesef bunlara yönelik fotoğraflar yer almıyor. Bununla birlikte evinizdeki odalara Hollywood hissi katmak
istiyorsanız iyi bir genel kılavuz.
Teraslı bir evi özel bir kasaba evine
dönüştürmek istiyorsanız sunulan
tavsiyeler faydalı olabilir.
Bu uygulamayla ilgili adından farklı
olacak şaşırtıcı bir içerik yok (iOS sürümünün adı Home Decor & Interior
Design Glossary). Ev dekorasyonu
konusunda karşınıza çıkabilecek olan terimler
açıklanmakta. Ana menüde terminolojiyle ilgili
alfabetik liste yer alıyor. Listede yer alan herhangi
bir başlığa tıkladığınızda tanımla ilgili açıklama
geliyor ve bazı durumlarda ilgili fotoğraflar ve
faydalı linkler gösteriliyor. Uygulamanın diğer
özelliği sanal kartlar yardımıyla uygulamada yer
alan tanımları test etme imkanı veren öğrencilere
özel quiz köşesi.
Kendin Yap ile alakalı terimlerden oluşan bilgi
dağarcığınızı arttırmanıza yardımcı oluyor ama
bunları kullanmayı öğretmiyor.
★★★★★
★★★★★
★★★★★
•• Android / OS 2.0.1 / 0.99$ / v1.1
•• iPad+ / iOS 3.2 / 0.99$ / v1.0
•• Android / OS 1.6 / 1.35$ / v1.0
•• iPad+ / iOS 3.0 / 0.99$ / v1.0
•• Android / OS 1.6 / 0.99$ / v1.1
•• iPhone / iOS 3.0 / 1.99$ / v1.0
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
Her konunun uzmanı olabilirsiniz!
3D INTERIOR
ROOM DESIGN
Bu hoş uygulama (iOS versiyonu 3D ROOM Udesignit) sanki
içindeymişçesine bir odayı
gözlerinizin önüne getirmeyi
hedefliyor. İlk aşamada değiştirilebilen oda
şekillerinden birini seçerek başlıyorsunuz
ya da kendi tasarımınıza yöneliyorsunuz.
Uygulama ardından bunu üç boyutlu olarak
modelliyor. Böylece kapı, pencere, duvar
kaplaması vb eklemek size kalıyor. Ufak
menülerden ötürü uygulamanın en iyi kullanım alanı tabletler ama çok sayıda seçenek
var ve tüm oda içinde zoom yapabilir, 360
derece gezinti gerçekleştirebilirsiniz.
Başka hiçbir uygulama sanal dekorasyon
işlemini bu derece eğlenceli hale getirmiyor ama Android versiyonu nedense çok
daha pahalı.
★★★★★
•• Android / OS 2.2 / 4.79$ / v2.1.1
•• iPhone+ / iOS 4.3 / 0.99 / v2.1.1
ELECTRIC
TOOLKIT
Bu uygulama, içerdiği büyük boyutlu ve net bağlantı çizimleriyle evde
gerçekleşebilecek prizden lambaya
ve butona kadar elektrik tesisatıyla
ilgili projeleri basit hale getiriyor. Uygulamanın
Amerikan standartlarını esas aldığını ve detaylı
açıklamalar içermediğini belirtelim. Bu yüzden
işe başlamadan önce cihazlarla ilgili detaylı rehberlere bakmanız gerekebilir. Uluslararası sayılacak kısımsa HDMI, komponent, ağ bağlantısı gibi
evrensel fişlere ait bağlantı şablonları. Uygulama
aynı zamanda deneyimli elektrikçilere hitap edecek biçimde özel hesaplamaları yapabilen dört
gelişmiş hesap makinesi içeriyor.
Eğer deneyimliyseniz detaylı çizimler sayesinde
kabloları karıştırmadan bağlantıları yapabilirsiniz.
★★★★★
•• Android / OS 2.1 / 4.99$ / v1.9.1
•• iPhone+ / iOS 5.0 / 5.99$ / v1.2.2
CLINOMETER
ROOM+
Bu uygulama, sade arabirimi, akıcı
animasyonları ve yüksek hassasiyetiyle masa tezgahını hizalama,
çerçeveleri ve tablolar gibi diğer
nesneleri düz biçimde asma konusunda yardımcı oluyor. Kurulu olan cihazı düz biçimde
tutarsanız ana ekrana bakarak şakül ile eğim
bulunabiliyor ama cihazı düz bir yüzeye koyarsanız bunun yerini kabarcıklı su terazisi alıyor.
Ayrıca uygulama içinde kalibrasyona yönelik
faydalı bilgiler yer alıyor. Ek olarak cihazı hareket ettirmeniz gerekirse görüntüyü dondurma
özelliği de bulunmakta.
Cep tipi ölçü aletlerinden daha ufak ve projelerinize başlamanıza imkan verecek kadar
hassas. Kendin yap projelerinde mükemmel
yardımcınız.
Hayalinizdeki evin planını sıfırdan oluşturmak için istediğiniz
en ve boya sahip basit bir şekilden yola çıkın. Ardından duvarları, eşyaları ve odalara ait unsurları eklemeden önce diğer odaları ve merdivenleri
ekleyin. Kolayca seçilen menüler sayesinde
tüm odalar hızlı biçimde elde edilebilir. Nesnelerin boyutu ve yerleşimi daha sonradan
değiştirilebilir. Farklı bakış açıları için yakınlaştırma yapmak ve uzaklaşmak mümkün.
Sona ulaşan tasarımlar görsel olarak saklanabilir ya da ilkgili Interior Viewer uygulamasıyla üç boyutlu olarak izlenebilir.
Güçlü, zaman kazandıran ve kullanımı kolay olan planlama aracı özellikle ek programıyla birlikte kullanıldığında fark katıyor.
★★★★★
★★★★★
•• Android / OS 1.6 / 0.99$ / v1.6
•• iPhone / iOS 5. / 1.99 / v4.0
•• Android / OS 2.2 / 3.99$ / v1.0.12
•• iPhone / iOS 4.3 / 0.99$ / v1.0.10
MY MEASURES
AND
DIMENSIONS
Bu uygulama kendin yap
projelerinde hassas ölçümleri çok daha kolay biçimde
hatırlama imkanı veriyor.
Evinizde yer alan bir mekanın fotoğrafını
çektikten sonra uzunluklar ve açılar hesaba katılacağı için alışverişe çıkmadan
önce özel bir diyagram çizmeniz gerekmiyor. Uygulama içinden fotoğraf çekebilir ya da içeri aktarabilirsiniz. Ardından
oklar ve ölçüler ya da metin eklemek,
fotoğraf içine daha ufak görseller eklemek mümkün. Detaylar elde edildikten
sonra alışveriş öncesinde imaj olarak
saklayabilir ya da PDF elde edebilirsiniz.
Bu uygulama biraz pahalı gelebilir
ama boyutlar önemli olduğunda hafızadan daha iyi işliyor.
★★★★★
•• Android / OS 2.2 / 4.99$ / v1.0.15
•• iPad+ / iOS 5.0 / 2.99$ / v4.0.6
“Su terasizinden daha
ufak ve projelerinizin
doğru biçimde ayağa
kalkmasına imkan
verecek kadar hassas
olan bu araç kendin
yap projelerinizde
ideal yardımcınız”
HOW YOUR HOUSE
WORKS
Bu uygulama içinde gelen faydalı kitap, tesisat, kablolama, ısıtma,
klima, hava kalitesi, cihazlar, kapı ve
pencereyle ilgili en popüler başlıkları
içeriyor. Net biçimde görülen çizimler ve basit metin açıklamaları sunarak ev sistemlerindeki en sık
karşılaşılan işlemleri anlatıyor. Buna benzer çok
sayıdaki uygulamada olduğu gibi Amerikan standartlarını esas alıyor ama kapsanan içeriklerin bir
kısmı genel kullanımı temsil ediyor. Evinizde yaşanan sorunları aşmanıza yardımcı olmuyor ama
sorunun kaynağını anlamanıza imkan verebilir.
Böylece tamircilere daha net bilgi verebilirsiniz.
Net ve detaylı ama ABD dışında yaşıyorsanız
sunduğu içeriğin karşılığını tam olarak alamayacaksınız.
★★★★★
•• Android / OS 2.2 / 2.99$ / v1.0
•• iPad+ / iOS 5.0 / 2.99$ / v1.0
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
15
uygulama
Görkem YILDIRIM
EN İYİ
PODCAST
OYNATICILAR
Favori radyo
şovlarınıza ait
yeni bölümleri
kaçırmayın
16
RADIOLAB
GRAB RADIO
JOGTUNES
Amerika merkezli radyo istasyonlarında bilime dair geniş bir bilgi
birikimine sahip olan Radiolab geliştiricileri bu uygulama sayesinde
podcast yayınlarını dünya genelinden farklı
kesimlere erişilebilir hale getiriyorlar. 2007’ye
kadar uzanan geçmiş bölümler bulunmakta
ve kendimizi anlayışımızdan gülüş sebeplerine
kadar çok sayıda bilimsel ve filozofik başlık yer
alıyor. Bireysel bölümler sonradan dinlemek
üzere çevrimdışı hale getirilebilir, favoriler seçilebilir ve paylaşılabilir. Uygulamanın öne çıkan
yanlarından biri eşsiz tasarımı. Farklı bölümler
arasında gezinirken sizi dünyanın dışına çıkarıp
gezdiriyor.
Tüm uygulama geliştiricileri bu programdan
ders almalı. İçerik açısından da eğlendirici.
TuneIn Radio Pro gibi bu uygulama da radyo kanallarını
canlı olarak dinlemek için
geliştirilmiş ama ana menüden faydalanarak podcast girmek mümkün. Bunu gerçekleştirdiğinizde yeni bir
alt menü beliriyor ve müzik türlerinden
spor ve sanat, haber, bilim gibi genel içeriklere adar etkileyici bir kategori listesi
çıkıyor. Herhangi bir podcast’e tıklayınca
akış hızı, bağlantının kararlılığı gösteriliyor ama indirme seçeneği yok. Oynatma
ekranı sade ama doğrudan Shazam uygulamasına erişim desteği var.
Çarpıcı değil ve sadece dinleme imkanı veriyor ama çok sayıda seçenek
sunuyor.
Adından anlaşılacağı gibi bu uygulama doğrudan koşucuları hedef
alıyor. Uygulamaya adını veren yayınlara ait bölümlere erişim sunuyor.
Bunlar arasında yer alan müzik seçenekleri dakikadaki adım sayınıza uyan hızda şarkı çalabiliyor.
Rock, pop, alternatif, R&B türünden yeni şarkıcılar her bölümde farklı hızdan şarkılar sunuyor.
Uygulamanın amacı motivasyon sağlamak ve
müzik bakışınızı genişletmeye çalışırken aynı
zamanda hızınıza uyan yeni şarkıları oynatırken
muhtemelen ilk kez duyduğunuz şarkıcılara ait
bilgiler veriyor. Seçenekler hayli fazla ve tamamen farklı olan ilgi çekici bir fikir.
Sadece tek bir podcast yayınıyla sınırlı kalıyorsunuz ama temponuzu arttırmanıza yardımcı
olabilir.
★★★★★
★★★★★
★★★★★
•• iPhone / iOS 5.0 / 2.99$ / v1.0.7
•• Android / OS 2.2 / 2.99$ / v1.0.44
•• iPhone / iOS 4.3 / 2.99$ / v3.9
•• Android / OS 2.1 / 3.27$ / v1.2
•• iPhone / iOS 4.0 / 1.99$ / v1.3
•• Android / OS 2.1 / 0.99$ / v1.5
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
Podcast dinlemenin en iyi yolları
PLAY, LOOK
AND LISTEN
Bu uygulama türe göre arama
özelliği içermiyor ve diğer podcast uygulamaları kadar hoş
görünmüyor ama bir şekilde
etkileyici olmayı başarıyor. Ana ekranda
dinlemeyi bitirmediğiniz podcast’ler, yeni
ekledikleriniz, indirilmesi sürenler ve çevrimdışı dinlemek için indirdiğiniz bölümler
gösteriliyor. Aynı zamanda üye olduğunuz
programlara ait yeni bölümler menünün
daha alt kısmında listeleniyor ama bunların
bir kısmı diğer bölümlerde de gösterildiği
için gereksiz karışıklık oluşuyor. Herhangi
bir bölüme tıklayınca dinleme ekranı geliyor. Buradan dinleyebilir, indirebilir, listeye
ekleyebilir ve bölüm sonu gelmeden önce
uyuya kalacağınızı düşünüyorsanız sayaç
koyabilirsiniz.
Tutarsız görseller ve bazı tasarım sorunları
haricinde başarılı bir podcast oynatıcı.
★★★★★
•• iPhone / iOS 4.3 / 1.99$ / v5.0.3
•• Android / OS 4.0.3 / 1.99$ / v5.0.3
TUNEIN
RADIO PRO
Bu uygulama, dünya genelinden
farkı radyo istasyonları canlı dinleme desteği sunarak saygın bir
konuma erişti ve aynı zamanda
başarılı bir podcast bölümü içeriyor. Gezinti
menüsünde popüler podcast’lere doğrudan
erişim imkanı ve ayrıca belirli bölümleri arama
özelliği yer alıyor. Bir yayına tıklayınca haftalar
öncesine kadar uzanabilen mevcut bölümlere
ait liste gösteriliyor. Bölümler sadece dinlenebilir ama uygulama içinde yer alan özellikle
kayıt yapabilir, alarm olarak seçebilir ya da
dahili sayaçla uyumadan önce önlem alabilirsiniz. Belirli saatte durmasını sağlamak da
olası. Facebook, Twitter, Google+ gibi sosyal
sitelerde, e-posta ile paylaşmak, belirli programlar ya da bölümleri favori olarak işaretlemek mümkün.
Podcast özel uygulamalardaki bazı özellikler eksik olsa da bunun karşılığında radyo
akışı dinleyebiliyorsunuz.
★★★★★
•• iPhone / iOS 5.0 / 6.99$ / v4.3
•• Android / OS 2.3 / 6.99$ / v9.1
HBR TODAY
cultureNOW
POCKET CASTS
Harvard Business Review uygulaması dünya genelindeki iş profesyonelleri için en gerekli kaynaklardan biri ve
program geliştiricinin sunduğu faydalı
içerik için başarılı bir platforma dönüşüyor. Bunlar
arasında uygulamanın ses ve video bölümleri altında bulunabilen HBR’nin IdeaCast podcast serisi
yer alıyor. Bölümler listesi seneler öncesine kadar
uzanıyorsa da denemeler sırasında HBR sitesinde
yer alan son bölümlerin uygulamada gösterilmediğini fark ettik. Konular için arama yapmak ya da
bölümleri indirmek mümkün değil ama listeler
içinde gezinti çabuk ve geleneksel kullanıcıların
ilgi çekici başıklar bulacağı ortada.
İyi biçimde organize edilmiş ve verimli olan bu
uygulama iyi bir iş yapısına uyum sağlıyor. İndirilmesini öneriyoruz.
Bu uygulama arkasındaki fikir zekice ama maalesef ortaya çıkan
sonuç işlevsellik anlamında hayal
kırıklığı yaratıyor. Gelir amacı gütmeyen bir dernek tarafından geliştirilen uygulama Amerika’daki yerel gelenekleri kutlamaya
odaklanıyor. Sanatçılar, mimarlar, tarihçiler ve
planlamacılar ABD genelinde yer alan farklı
tarihi binalarla ilgili açıklamalar gerçekleştiriyor. Bu kayıtlara harika fotoğraflar eşlik ediyor
ve turistlerin ilgisini çekebilecek genel bilgiler
veriliyor. Bu içeriğe erişim başarı ya da fiyasko
ile sonuçlanıyor çünkü arabirimle ilgili çok fazla
sorun ve sıkıntı var.
Dünya genelindeki tüm büyük şehirlere
bu tür uygulamalar hazırlanmalı ve tarihi
birikim tanıtılmalı.
Bu çekici görünen ve iyi biçimde organize edilmiş uygulama
halihazırda cihazınızda yer alan
uygulamaları içeri aktarma ya
da geniş bir veritabanında arama yapma
imkanı veriyor. Uygun podcast’ler ülkelerine göre listeleniyor ve sanat, bilim, medya
gibi geniş bir aralıkta çeşitli türler sunuluyor. İçeri aktardığınız ya da üye olduğunuz
podcast’ler kütüphane ekranında başlıklar
şeklinde diziliyor. Basitçe bunlardan birine
tıklayın ve ardından bu başlıkla ilgili daha
fazla bilgi sunan ve hazır olduğunda dinleme ya da indirme imkanı veren açıklama
sayfasına erişin.
Etkileyici arabirim sayesinde mobil platformlarda bulunabilecek en iyi podcast.
★★★★★
★★★★★
★★★★★
•• iPhone / iOS 4.3 / 2.99$ / v2.3
•• Android / OS 2.2 / 2.99$ / v1.0.8
•• iPhone+ / iOS 4.3 / 1.99$ / v5.0.3
•• Android / OS 2.0 / 1.99$ / v1.0.6
•• iPhone / iOS 7.0 / 3.99$ / v4.1.1
•• Android / OS 2.2 / 3.99$ / v4.3.5
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
17
dosya
Görkem YILDIRIM
OK GOOGLE
Google Now’ı başlatmak için sadece OK Google demeniz yeterli.
Ardından cihazınıza dokunmadan
arama yapabilirsiniz. Eller serbest
kullanım dışında dijital asistan artık çok daha akıllı.
18
BATARYA
ÖMRÜNE
DOPİNG
Uyarı çubuğunda yer alan yeni
batarya aracı sayesinde uygulamaların ne kadar güç kullandığını görebilirsiniz. Eğer çok fazla
güç tüketen bir uygulama görür
ve kapatmak isterseniz listeden
tıklayın ve kapat seçin.
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
SÜRÜKLEYİCİ
MOD
Kitap okumak, film izlemek gibi
işlemler KitKat ile çok daha iyi bir
deneyime dönüşüyor. Nexus 5’in
butonları gibi metin haricindeki
tüm öğeleri gizlemek mümkün
ve böylece gerçek anlamda tam
ekran mümkün.
AKILLI ARAYAN
BİLGİSİ
Android 4.4 ile kullanıcı tarafından tanınmayan numaralar, Google Maps üzerinde listelenmiş
işletmelerle eşleştiriliyor. Ekstra
olaraksa KitKat ile gelen Kişiler
listesi en sık aradıklarınızı ve
konumunuza yakın olanları üst
sıralara çıkarıyor.
En harika Android sürümünün sırları
KITKAT SIRLARI VE İPUÇLARI
A
ANDROID 4.4 İLE BÜTÜNLEŞİK GELEN YENİ UYGULAMALARA BAKIŞ ATIYORUZ
ndroid işletim sistemiyle ilgili son zamanların en kapsamlı güncellemesi
olan Android 4.4 KitKat sonrasında
Google Play Store’da popüler olmuş
bazı uygulamalar bütünleşik olarak sunulur
hale geldi.
İlk olarak Hangouts ve QuickOffice’in artık
Android ana ekranının bir parçası olduğunu
belirtelim. Gallery uygulamasıysa Google görsel editörü Snapseed’in en popüler
özelliklerine kavuştu, herhangi bir anda
kaldırılabilen fotoğraf filtreleri eklendi. Go-
ogle’ın bu sene içinde WhatsApp’a alternatif
olarak geliştirip sunduğu Hangouts uygulaması kullanıcıların beğenisini kazandı. Her
ne kadar metin bazlı yazışma ve görüntülü
sohbet desteklense de Google dışında kalan
kullanıcılara erişim desteklenmiyor. KitKat ile
SMS ve MMS entegrasyonu gerçekleşti ve
Messages uygulaması ortadan kalktı. Microsoft’un Office Mobile uygulaması ve Apple’ın iWork için gerçekleştirdiği güncel fiyat
indirimine cevap olarak sunulan QuickOffice
adlı rakip uygulama sayesinde Word, Excel
ve PowerPoint dosyaları oluşturabilir ya da
düzenleyebilirsiniz.
KitKat ilk aşamada sadece Nexus 5 akıllı telefon ile sınırlı ve Google’ın Nexus serisi diğer cihazları ilgili güncellemeleri alıyorlar. Samsung
ve Sony gibi Android esaslı cihaz üreticileri
işletim sistemini test ettikten sonra bu sene
içinde gerekli güncellemeleri sunacaklar. KitKat işletim sistemini kullanma şansına erişen
sınırlı sayıdaki kullanıcı için adım adım açıklamalarla Hangouts, QuickOffice ve Gallery
ile gelen Android 4.4 yeniliklerini açıklıyoruz.
KITKAT İLE GELEN YENİ UYGULAMALARDA DİKKAT ÇEKENLER
HİÇBİR MESAJ KAÇMASIN
SNAPSEED İLHAMLI FİLTRELER
HANGOUTS
GALLERY
•• Android / Değişken / Ücretsiz /
Değişken
•• iPad+ / iOS 5.0 / Ücretsiz / v6.1.2
•• Android / Değişken / Ücretsiz / Değişken
1. SMS MESAJI GÖNDERİN
1. KENDİ FİLTRELERİNİZİ YARATIN
1. ÜRETKENLİĞİNİZİ ARTTIRIN
2. KENDİNİZİ İFADE EDİN
2. ODAKLI İNCE AYARLAR
2. PDF AÇIN VE GÖRÜNTÜLEYİN
3. DİĞER EKSTRALAR
3. UYGULANMIŞ EFEKTLER
3. GOOGLE DRIVE İLE PAYLAŞIM
•• iPad+ / iOS 6.0 / Ücretsiz / v1.3.1
•• Android / OS 2.3 / Ücretsiz / v1.2.018
Hangouts ile kullanıcılar mesaj gönderip görüntülü
sohbet yapabiliyor ama Google kaydı olmayan kullanıcılara erişilemiyor. Android 4.4 ile gelen ve Mesajlar
yerini alan Hangouts ile SMS ve MMS entegrasyonu
gerçekleşiyor.
Kişiler listenizdekilerin nasıl hissettiğinizi bilmesini istiyorsanız Hangouts durumunuzu seçip paylaşabilirsiniz.
Google klavye aynı zamanda Emoji yani renkli Japon
karakterler içeriyor yani sohbetlerde kelimeler yetmediğinde bunlardan yardım alabilirsiniz.
Hangouts aynı zamanda sohbet sırasında konum bilgisi paylaşma desteği veriyor ki toplantı ayarlarken işe
yarayan bir özellik. Sohbetler sırasında fotoğraf paylaşmak her zaman mümkün ama artık hareketli GIF’leri de
paylaşarak eğlencenin dozajını arttırabilirsiniz.
Apple’ın Instagram tarzı filtreleri iOS 7 ile gelen Camera
uygulamasına eklediği gibi KitKat ile fotoğraflara özel filtrelerle oynamak mümkün oluyor. Tanımlı gelen filtreler
arasında parmağınızı gezdirin ya da filtreler sekmesinden
artı sembolüne tıklayıp kendi seçeneğinizi oluşturun.
Güncellenen Gallery ile kesme, döndürme, aydınlatma,
doygunluk desteklense de kimi zaman sadece belirli
alanda değişiklik yapmanız gerekebilir. Yerel seçim aracıyla istenen düzenlemeleri uygulayabilir ve sekmeden
seçim yapıp ilgili alana yakınlaştırma yapabilirsiniz.
Değişiklikler hoşunuza gitmediyse sağ üst köşedeki menü
butonuna tıklayın ve uygulanmış efektleri gösteri seçin.
Tüm değişiklikler alttaki navigasyon çubuğu üstünde gösterilecek, herhangi birine tıklamanız efektle oluşan etkiyi
yeniden düzenleme ya da kaldırma imkanı verecek.
VERİMLİLİĞİNİZİ ARTTIRIN
QUICKOFFICE
En iyi ofis paketi sayesinde Google Play Store ortamında
arayışa son verin. Hem akıllı telefonlar, hem de tabletler için optimize edilmiş olan QuickOffice artık Android
4.4 ile bütünleşik geliyor. Word, Excel ve PowerPoint
dosyalarını birkaç tıklamayla oluşturun ve düzenleyin.
QuickOffice ile Microsoft Office dokümanları açılıp düzenlenebildiği gibi aynı zamanda uygulama içinden
indirdiğiniz ya da gönderdiğiniz tüm PDF dosyalarını
açabilir ve görebilirsiniz. Böylece seyahat halindeyken
de işlerinize devam edebilirsiniz.
Google Drive ortamındaki tüm dokümanlarınız QuickOffice üzerinden erişilebilir ve masaüstü ile mobil cihazlar
arasındaki geçiş daha kolay hale gelebilir. Daha önceden
paylaşılmış Google Drive klasörlerinden de dosya paylaşımı yapabilirsiniz.
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
19
uygulama
Görkem YILDIRIM
TEK BİR
ÜCRETSİZ
PROGRAMLA
BATARYA
ÖMRÜNÜ
ARTIRIN
DU Batter Saver kullanarak akıllı
telefonunuzun bataryasından elde ettiğiniz
gücü görüntüleyip optimize edin ve kullanım
ömrünü uzatın
H
er ne kadar akıllı telefonlarımız daha zeki, hızlı ve güçlü olsa da kullanıcılar bu
ilerlemelerin faturasını azalan batarya süresiyle ödemek zorunda kalabiliyor.
Bu yüzden ötürü artan hesaplama gücünü karşılayacak biçimde işletim sisteminin düzenleme yapması gerekiyor.
Sonuç olarak piyasadaki batarya verimini arttırmaya odaklanan uygulamaların sayısı
sürekli artıyor. Google Play ve App Store’da karşımıza çıkan batarya uygulamalarının
tümü optimizasyon için arka plan programlarını kapatmaya odaklanıyor ve kullanıcılara
detaylı grafikler sunuyor. Demek oluyor ki çalışan uygulamalarla ilgili daha iyi değerlendirme yapabilir hale geliyoruz ve dijital arenada temizlik yapmanın püf noktalarını
öğreniyoruz.
DU Battery Saver bu uygulamalardan biri ve sadece batarya verimini arttıracak özellikleri sunmakla kalmıyor aynı zamanda herhangi bir anda telefonunuz tarafından çalıştırılan uygulamaları kontrol etme imkanı veriyor. Buna ek olarak raporlama ve şarj
geçmişini görüntüleme desteğini düşünürsek uygulamayı kullanarak telefonunuzun
sağlığıyla ilgili görünümü ortaya çıkarabilirsiniz. DU Battery Saver, ana ekranında bilgileri
gösterebiliyor, batarya ömrüyle ilgili sağlık bilgisini ve belirli kullanım zamanlarındaki
diğer değişkenleri gerçek zamanlı olarak gösterebiliyor.
Bu rehberimizde, ana ekranda yer alan bilgilerin anlamlarını ve tüm uygulamalarınızın
oluşturduğu karmaşayı azaltmak için DU Battery Saver’dan destek almanın yollarını
anlatıyor olacağız.
20
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
DU BATTERY
SAVER’IN TEMEL
ÖZELLİKLERİ
Batarya özeti
Ana ekranın üstünde beliren batarya
geçmişi geriye kalan kullanım süresini
grafiksel olarak ve aynı zamanda saat
biçiminde gösterir.
Optimizasyon
Uygulamada yer alan en önemli buton
olan optimizasyona basınca cihazınızda
analiz işlemi başlar ve batarya performansını arttırıcı önlemler alınır.
Canlı ölçümler
Cihazınızın sıcaklığı, batarya kapasitesindeki değişim gibi değerleri öğrenmek
istiyorsanız ekranın orta kısmında beliren bu rakamlar ilginizi çekebilir.
Alt sekmeler
Ekranın alt kısmında beliren şarj istatistikleri ve ekstra özellikler içeren Pro versiyona yönelik link gibi diğer opsiyonlar
da mevcut.
Batarya süresini kolayca artırın
1
2
5
6
3
4
Telefonunuzu özlediğiniz
forma sokun
DU Battery Saver ile gelen ayarlar menüsünde Korumalı Liste yer
almakta. Bu sayede optimizasyon sırasında kapatılmaması gereken müzik çalar gibi önemli uygulamaları beyaz listeye alabilirsiniz.
DU BATTERY SAVER
> Akıllı telefonunuzu gaza getirin
1. HOME
İlk ekranda programa ait durum bilgileri geliyor. Burada, bataryanın genel durumu ve sıcaklık, kapasite gibi diğer unsurlarla
ilgili önemli bilgileri görebilirsiniz. Bu değerler sürekli olarak
güncelleniyor.
Uygulama hakkında...
2. OPTİMİZASYON
DU BATTERY SAVER & WIDGETS
Büyük optimizasyon butonuna basarsanız cihazınızı tarayan
analiz uygulaması başlayacak ve güç tüketimini azaltacak
öneriler ile manuel olarak gerçekleştirebileceğiniz ek işlemlere ait açıklamalar belirecek.
•• Android / OS 2.1 / Ücretsiz / v3.3.0
Google Play ortamında yer alan batarya gücü ve optimizasyonu odaklı uygulamaların sayısı hayli fazla ama
güç kullanımını iyileştirmek üzere en doğru olanı seçmek hayli zorlu olabilir. DU Battery Saver ücretsiz olarak
sunuluyor ve opsiyonel olarak Pro sürümü satın alınabiliyor. Çalışan programlarla ilgili daha derinlemesine
ayarlama yapmak ve bunların bireysel güç tüketimini görmek istiyorsanız
Pro sürüme terfi edebilirsiniz.
Basit ama işini görüp akıllı telefonların batarya verimini arttıran bir uygulama.
3. LİSTE
Bu uygulamayla bataryanızın daha uzun
dayanmasını sağlayın
★★★★★
“TELEFONUNUZDA ÇALIŞAN
UYGULAMALARI KONTROL ETME
İMKANI SUNUYOR”
Bu liste, çalışan uygulamaları gösteren güç tüketimi azaltma
önerileri ve anında seçim yapabileceğiniz işaret kutularına
sahip manuel güç seçenekleri olmak üzere iki ayrı bölümden
oluşuyor.
4. ÇALIŞAN UYGULAMALAR
Güç tüketimini azaltma önerileri bölümünde girdiler yanında
seçim kutuları bulunuyor. Gidebilecek herhangi bir başlık görebilirseniz DU Battery sayesinde kapatabilirsiniz.
5. GÖRÜNTÜLEME
Ana ekrana geri dönün ve görüntülemeye tıklayıp batarya kullanım oranlarına bağlı olarak sıralanmış tüm çalışır uygulamaları
görün. Listede gezinin ve gerekli olduğunda bazılarını kapatın.
6. ŞARJ
Ekran altında yer alan şarj sembolüne tıklayın ve şarj işlemiyle
ilgili doğru adımları öğrenerek bataryanızın ömrünü arttırın.
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
21
22
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
23
liste
Hüseyin ÖNCEL
Gelişmiş
özelliklere
ev sahipliği yapan
ücretsiz fotoğraf
düzenleme, çizim
ve web tasarımı
programlarıyla tek
bir kuruş ödemeden
çalışabilirsiniz
En İyi Ücretsiz
Photoshop
Alternatifleri
P
hotoshop ve Adobe’nin diğer üretkenlik yazılımları artık geleneksel anlamda satın alınmıyor. Bunun yerine
Adobe Creative Cloud adı verilen sistemle kullanıcılara çeşitli programlar sunuluyor. Eğer Photoshop, Illustrator
veya Adobe’nin sayfa ve web tasarımı araçlarından birini edinmek isterseniz bir abonelik satın almanız isteniyor.
Neyseki pahalı Adobe yazılımları olan Photoshop, Illustrator, InDesign ve Dreamweaver’ın yerine kullanılabilecek
harika ücretsiz programlar da mevcut. Bu yazımızda Adobe Photoshop ve onun Creative Cloud sistemine yüksek
meblağlar ödemek istemeyen kullanıcıların yüzünü güldürecek en iyi ücretsiz yazılımlara değineceğiz.
Photoshop Yerine Gimp
Kullanın
Adobe programı: Photoshop
Ücretsiz alternatif: GIMP 2.8
www.gimp.org
kağıt simgesine tıklamanız yeterli. Photoshop’ta olduğu gibi dilediğiniz bir katmana dönebilirsiniz. Opaklık
düzeyini değiştirmek için “Layers” menüsündeki kaydırma çubuğunu kullanabilir ve görselin transparanlığını düzenleyebilirsiniz.
Eğri Objeleri Sürükleyerek
GIMP Photoshop kullanıcılarının sevdiği hemen Düzeltin
GIMP’in 2.8 versiyonu ile “Cage Transformation” adında bir araç kullanıma sunuldu. Bu aracı
kullanarak görselde eğik şekilde yer alan objeleri
düzeltebiliyorsunuz. Aracı kullanmak için sol araç
çubuğundaki tuhaf simgeye tıklayın. Şimdi düzenlemek istediğiniz objenin etrafını seçin. Objenin
Fotoğraflarınızı Geliştirin
etrafında dolaşıp seçim işlemini tamamladıktan
Fotoğraflarınızın daha iyi görünmesini isti- sonra GIMP ekranda bir saat simgesi ve “Compuyorsanız düzenlemek istediğiniz bir görseli açın ting Cage Coefficients” ifadesini içeren bir mesaj
ve “Colors”, “Color Balance” a tıklayın, ardından görüntüleyecektir. İşlem tamamlandığında ‘kafeGIMP’in Photoshop benzeri kaydırma araçlarıyla sinizdeki’ noktalara tıklayabilir ve objenizi farklı bir
“Shadows”, “Midtones” ve “Highlights” değerlerini konuma çekebilirsiniz. “Enter” tuşunu ile efektin
ayarların. Değişiklikler siz fare imlecini kullanınca uygulanmasını sağlayabilirsiniz.
görsele hızlı şekilde yansıtılacaktır.
Fotoğraflarınıza derinlik ve zenginlik katman Görsellerinize Çerçeve Ekleyin
GIMP’teki “QuickMask” aracıyla fotoğraflarınıza
için “Levels” aracını kullanabilirsiniz, bu araç özellikle bazı bölümleri soluk olan fotoğraflarda kulla- çerçeve ekleyebilirsiniz. Bunun için görselinizi açın
nışlı olacaktır. “Colors”, “Levels” a tıklayın ve beli- ve fare imlecinizle görselin etrafında dikdörtgen
ren üçgenlerden ideal düzenlemeyi gerçekleştirin. biçiminde bir seçim oluşturun. Şimdi “QuickMask”
simgesine tıklayın. Görsel etrafındaki çerçeve ekGörsellere Metin Ekleyin
ranı kırmızıya dönüşecektir. Görsele sağ tıklayın,
GIMP’in güncel versiyonunda görsellere doğru- “Filters” ı seçin ve bir efekt kullanın. Örneğin “Disdan metin ekleme olanağı sunuluyor. Bunun için “A” torts”, “Waves” dalgalı bir çerçeve oluşturacaktır.
simgesine tıklayın, daha sonra metni konumlandırmak Efekti uygulamak için “Apply” seçeneğine tıklayın.
istediğiniz alanı seçin. Beliren metin kutucuğuna diledi- Şimdi “QuickMask” simgesine tıklayın; “Select”,
ğiniz metni ekleyin. Metnin fontunu, metin boyutunu, “Invert”, ardından “Edit” ve “Fill with BG Color” veya
rengini ve karakterler arasındaki boşluğu düzenleyin. “Fill with FG Color” seçeneğini kullanın. Varsayılan
Metnin konumunu değiştirmek için kutucuğu diledi- olarak ön plan beyaz, arka plan siyah belirlenecektir.
ğiniz gibi sürükleyip bırakabilirsiniz. Katman ve fırçalar Bunu değiştirmek için “Toolbox” tan “Foreground”
yardımıyla montajlar yaratabilirsiniz. Çeşitli katmanlar ve “Background” değiştiricisine tıklayın. Alternatif
ile görselleri montajlayabilir ve örneğin bulutlu bir gök- olarak “Pattern” araç kutusunu getirmek için Shift +
yüzünde aydınlık bir metin oluşturabilirsiniz. Yeni bir Ctrl + P tuşlarına basın, bir tasarım seçin, daha sonra
katman oluşturmak için “Layers” penceresindeki boş “Edit” e tıklayın, “Fill with Pattern” ile devam edin.
her özelliğe ev sahipliği yapıyor ve hatta yazılımın
Photoshop ile büyük oranda benzerlik gösteren
modifiye edilmiş bir versiyonu dahi var (www.gimpshop.com). GIMP yazılımının güncel versiyonunu
http://bit.ly/1idKxo0 bağlantısından indirebilirsiniz.
24
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
Ayna İçinde
Ayna Efekti
Oluşturun
Adobe programı:
Photoshop
Ücretsiz alternatif: Zoner
Photo Studio 15
www.zoner.com
Zoner etkileyici düzenleme
araçlarına sahip olan harika bir
fotoğraf yöneticisi. Yazılımda
bir fotoğraf açmak için “Editor”
sekmesine tıklayın. Menüden
renk balansı, doygunluk ayarı
ve ton haritasına erişebilirsiniz.
Yazılımda sol araç çubuğunda
ise bazı gizli seçenekler var. Buradaki “Droste” efekt aracıyla
fotoğraflarınızda ayna içinde
ayna efekti oluşturabilirsiniz.
Aynı zamanda “radius” ve ring”
parametleriyle oynayarak daha
iyi sonuçlar elde etme imkanınız
da var. Düzenlemeleri yaptıktan
sonra “OK” butonunu kullanmanız yeterli olacaktır.
Adobe uygulamalarına muhtaç değilsiniz
Fotoğrafa Seçici Renk Ekleyin
Çarpıcı Web Sayfaları Oluşturun
Adobe programı: Photoshop
Ücretsiz alternatif: Pixlr
www.pixlr.com
Adobe programı: Dreamweaver
Ücretsiz alternatif: Wix
www.wix.com
Pixlr üç farklı versiyon ile gelen web tabanlı bir fotoğraf editörü
(Express, Pixel-o-Matic ve Advanced). Siz “Advanced” sürümünü
seçin ve “File”, “Open image URL” menüsünden görselin URL’sini
girin veya bilgisayarınızda yer alan bir görseli yükleyin. Değiştirmek
istediğiniz rengi seçmek için sol üst kısımda yer alan palete çift tıklayın, ardından “OK” seçeneğini kullanın ve onu paletinize ekleyin.
Şimdi “Paintbucket” simgesine tıklayın, palette seçtiğiniz renge
tıklayın ve yeniden renklendirmek istediğiniz bölgeye tıklayın.
Adobe’nin Diğer Programlarını Ücretsiz
Araçlarla Değiştirin
Adobe’nin yaratıcı yazılımları elbette Photoshop’tan ibaret
değil. Illustrator, Acrobat, InDesign gibi vektör illustratörü, PDF
oluşturucu ve döküman yerleşimi programları da var. Bu araçların
yerine kullanabileceğiniz ücretsiz araçlara hep birlikte göz atalım.
Adobe Dreamweaver yazılımı HTML kodlama bilmeden ilgi
çekici interaktif web sayfaları oluşturma olanağı sunuyor. Wix
de tıpkı Dreamweaver gibi güzel web sayfaları hazırlama imkanı
sağlayan ücretsiz bir araç. Ücretsiz bir Wix hesabı açın ve sitenizin
tipine uygun bir şablon seçerek düzenlemeye başlayın. Herhangi
bir metin kutucuğuna çift tıklayarak içeriği düzenleyebilirsiniz. Yine
görsellere çift tıklayarak kendi istediğiniz görselleri ekleyip kendi
tasarımınızı ortaya koyabilirsiniz.
PDF Dökümanları Oluşturarak
Paylaşın
Adobe programı: Acrobat Pro
Ücretsiz alternatif: PDFCreator
www.pdfforge.org/pdfcreator
Scribus’ta Dergi Tasarlayın
Adobe programı: InDesign
Ücretsiz alternatif: Scribus
www.scribus.net
Dergiler (Gold Life da dahil olmak üzere) Adobe’nin InDesign
yazılımında hazırlanıyor. Harika ama pahalı bir araç olan bu yazılımda çeşitli sayfa yerleşim kobinasyonları ve görsel kullanma
yetenekleri mevcut. Fakat üst seviye ve pahalı yazılımlar kullanmadan da güzel görünümlü dergiler hazırlanabiliyor. Scribus’un
şablonlarını düzenleyerek kendi dergi, bülten, kart ve posterlerinizi
oluşturabilirsiniz. Döküman oluşturmak için Word veya Publisher
kullanıyorsanız daha profesyonel yayınlar hazırlamak istediğinizde
Scribus’a başvurabilirsiniz. Dergi ve poster hazırlamak için kullanışlı şablonlar ve kullanım kılavuzu arayışındaysanız http://bit.
ly/1neNPJw bağlantısına göz atmayı ihmal etmeyin.
Adobe’ın PDF dosyalarını görüntüleyen Acrobat yazılımı ücretsiz fakat yeni PDF dosyaları
oluşturmak ve PDF düzenlemek
için geliştirilen Acrobat Pro yazılımı için ücret talep edilmekte. PDF
dosyaları oluşturmak için sürükle
- bırak yöntemini destekleyen ücretsiz PDFCreator programından yardım alabilirsiniz. Hayli başarılı
bir yazılım olan PDFCreator’da PDF dökümanlarını düzenlemek
için dahili “PDF Architect” aracına yer veriliyor.
Illustrator Alternatifi Inkscape’i
Kullanın
Adobe programı: Illustrator
Ücretsiz alternatif: Inkscape
www.inkscape.org
Illustrator yazılımını bırakmak
kolay iş değil, fakat Inkscape yazılımı
bu konudaki ihtiyaçlarınızı karşılayacaktır. Illustrator gibi Inkscape yazılımı
da grafik tablet ve dijital kalemle oldukça iyi çalışıyor. Ctrl + F6 tuşlarına
basarak “Pen” aracını seçebilir ve çizime başlamak için farenizi veya dijital
kaleminizi kullanabilirsiniz. İlk etapta düzgün çizimler yapmak zorunda
değilsiniz, dilediğiniz elementi kaydedebilir ve düzenleyebilir, dilerseniz döndürebilir veya yeniden boyutlandırabilirsiniz. Çizimler yaptıktan
sonra çift tıklama ile düzenleme araçlarını kontrol etme imkanınız var.
Çizimlerin incelik, kalınlık, düzgünlük gibi özelliklerini fare veya dijital
kaleminizle manipüle edebiliyorsunuz. Detaylı ipuçları için http://bit.
ly/1qS7Ess bağlantısına göz atmanızı öneriyoruz.
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
25
yazılım
Hüseyin ÖNCEL
Yaşamı kolaylaştıran püf noktalar
Recuva İle
Silinen
Dosyalarınızı
Kurtarın
USB belleğinize kopyalayarak dahi çalıştırabileceğiniz Recuva ile kamera ve
sabit disklerinizden sildiğiniz dosyalarınızı kolayca kurtarabilirsiniz.
yarınıza bağladıktan sonra Recuva’yı çalıştırın
ve sizi karşılayan ekranda “Next” e tıklayın.
Kurtarmayı umduğunuz dosya türünü seçin,
“Next” ile devam edin. “On my media card or
iPod” u seçin. “Enable Deep Scan” kutucuğunu işaretleyip “Start” butonu ile detaylı
tarama işlemini başlatabilirsiniz.
Silinen E-Postaları Kurtarma
Sihirbazı Kapatın ve Dosya Adı İle
Arama Yapın
Recuva varsayılan olarak sihirbaz arayüzüyle açılıyor. Belirli bir konum veya dosya türü
için arama yapmak istediğinizde bu durum kolaylık sağlasa da spesifik bir dosya adı veya dizin
söz konusu olduğunda sıkıntı yaratabiliyor. Bu
sorunu çözmek için Recuva açıldığında sihirbazda “Cancel” butonuna tıklayarak “Advanced mode” a geçiş yapabilirsiniz. Yazılımı daha
sonra çalıştırdığınızda sihirbaz varsayılan olarak
yüklenecektir, bunu önlemek için “Options” a
girin ve “Advanced mode” u işaretleyip “Show
Wizard at startup” seçeneğindeki işaretlemeyi
kaldırın. “OK” butonunu kullanın ve “Advanced
mode” a dönün, spesifik aramalarda kullanabileceğiniz “Filename or Path” arama kutucuğunu
“Options” ın solunda göreceksiniz.
SD Kart ve USB Belleklerde
Dosya Bulma
Recuva sabit diskler gibi USB bellek, SD
kart, iOS veya Android işletim sistemi içermeyen iPod Shuffle, Classic ve Nano’lardaki
silinmiş verileri kurtarabiliyor. Cihazı bilgisa-
26
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
Masaüstü e-posta istemcisi kullanıyorsanız e-posta hesabınızın çöp kutusunu
boşalttığınızda iletilerinizi kaybedersiniz. Bu
noktada kurtarmak istediğiniz e-postalarınız için Recuva yazılımını kullanabilirsiniz.
Yazılımın 1.49 sürümü itibariyle Outlook PST
dosyalarını bulma özelliği aktif durumda. Sihirbazda “Emails” i seçin, “Next” ile ilerleyin
ve arama için bir konum belirleyin. “Advance
mode” da bir konum seçin, “Filename or path”
açılır menüsünden “Emails” i bulun. Recuva
özel e-postaları kurtaramıyor, bunun yerine mesajları bir ZIP dosyasında topluyor.
(Thunderbird.zip gibi) Bu nedenle aradığınız
e-postayı kurtarılan diğer iletilerin arasından
bulmanız gerekiyor.
Sabit Disk İçin Derin Taramayı
Çalıştırın
Recuva’nın varsayılan arama özelliği kurtarılmak istenen dosyalar için hızlı bir tarama
gerçekleştiriyor. Araç “Master File Table” ı taradığı için, yani yalnızca kısa bir süre önce silinen
dosyalar için arama yaptığından silinen dosyaları
kurtarabilme yeteneğini tam anlamıyla sergileyemiyor. Recuva’nın Deep Scan yani derin tarama seçeneğini aktifleştirdiğinizde daha detaylı
arama yapılmasını sağlayabilirsiniz.
Deep Scan işlemi elbette daha fazla
zaman alıyor. Bu modu etkinleştirmek için
“Options” menüsünden “Advanced mode”
u görüntüleyin ve “Actions” sekmesini açın.
Ardından “Deep Scan” kutucuğunu işaretleyin ve “OK” butonunu kullanarak değişikliği
kaydedin.
Hasar Gören Sabit Disklerde
Tarama
Recuva yazılımı genellikle silinen dosyaları
geri yüklemek için kullanılıyor fakat bu faydalı
araçtan hasar görmüş sabit disklerdeki verileri kurtarmak için de yararlanabilirsiniz. Bunun için “Advanced mode” da iken “Options”
a girin, “Actions” sekmesini görüntüleyin.
“Scan for non-deleted files” seçeneğini işaretleyin, “OK” butonuna tıklayın ve ardından
tarama yapmak istediğiniz sürücü, dosya adı
veya dizini seçin. Silinen dosyaları kurtarma
seçeneğinin aktif olmadığını hatırlatalım,
yani bu noktada doğru sürücüyü seçmek
oldukça önemli. Sorunsuz çalışan bir diskteki
silinmeyen dosyalar için derin tarama yapmak
istemezsiniz. Tarama tamamlandığında daha
sonra silinen dosyaları kurtarma yapmak isteyeceğiniz için “Scan for non-deleted files”
seçeneğini devre dışı bırakmayı unutmayın.
Recuva’yı USB Bellekten
Çalıştırın
Recuva’yı (http://bit.ly/1ho3dVN) USB
belleğinize kopyalayarak çalışma imkanınız
var. Bunun için öncelikle Recuva’yı bilgisayarınıza indirin ve kurun, programın dosyalarını
aynı şekilde USB belleğinize kopyalayın. Daha
sonra USB belleğinizde yazılımı kopyaladığınız dizine erişin ve boş bir alanda sağ tıklayıp
yeni bir metin belgesi oluşturun. “Yeni Metin
Belgesi.txt” dosyasının adını “portable.dat”
olarak değiştirin. Recuva’yı çalıştırmak için
“recuva.exe” dosyasına basitçe çift tıklamanız yeterli olacaktır.
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
27
yazılım
Hüseyin ÖNCEL
VLC Media
Player’ın
Sırlarını Keşfedin
Harika bir medya oynatıcısı olan VLC Media Player
ile video dosyalarını dönüştürebilir, podcast’lere
abone olabilir ve multimedya deneyimini bir üst
seviyeye taşıyabilirsiniz.
YouTube Videolarını İzleyin
Podcast’lere Abone Olun
VLC Media Player’ı favori podcast’lerinize abone olmak ve onları dinlemek için kullanabilirsiniz. Bunun için öncelikle VLC Media
Player’ı açın, ardından pencerenizi genişletmek için “Toggle playlist” butonuna tıklayın (aynı hizada üç adet nokta içeren, üç sıralı
çizgiden oluşan simge). “Podcasts” sekmesine gidin ve simgeye
tıklayın. Adone olmak istediğiniz podcast’in URL’sini “Subscribe”
kutusuna yapıştırın. Podcast’in RSS bağlantısının veya XML dosyasının olması gerekiyor. Örneğin BBC 5 Live’ın günlük futbol podcast’ine abone olmak için http://bbc.in/QH9kIn bağlantısına gidin
ve “RSS feed” butonuna tıklayın. Podcast’in URL’sini kopyalayıp
“Subscribe” kutucuğuna yapıştırın. (http://downloads.bbc.co.uk/
podcasts/fivelive/5lfd/rss.xml) Ardından “OK” butonuna tıklayın.
Podcast yazılımın Podcast menüsüne eklenecektir. Yürütmek için
çift yalnızca çift tıklamanız gerekiyor.
28
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
VLC Media Player’ı YouTube videolarını izlemek için de kullanabilirsiniz. Bunun için öncelikle araç çubuğundaki “Media” ya
tıklayın, daha sonra “Open Network Stream” seçeneğine girin.
Daha sonra izlemek istediğiniz YouTube videosunun URL’sini kutucuğa yapıştırın. Videoyu yürütmek için “Play” butonuna tıklayın.
Videoyu ilerletmek veya geriye sarmak için alt kısımda yer alan
zaman çubuğuna müdahele edebilirsiniz.
VLC Media Player’ı Fare Jestleriyle
Kontrol Edin
Akıllı telefon ve tabletlerinizi jestlerle kullanabildiğiniz gibi
VLC Media Player’ı da fare jestleriyle kullanabilmek için konfigüre
edebilirsiniz. Bunun için üst kısımda yer alan “Tools” menüsüne
tıklayın, daha sonra sırasıyla “Preferences”, “Next” ve üst sol kısımda yer alan “All button” seçeneklerini izleyin. “Interface” ve
daha sonra “Control interfaces” menülerini görüntüleyip “Mouse
gestures control interface” kutucuğunu işaretleyin ve “Save” e
tıklayın.
Menüyü görüntüleyin, “Add Interface” butonuna tıklayıp
“Mouse Gestures” seçeneğine girin. Desteklenen tüm fare jestlerinin yer aldığı listeye http://bit.ly/1hXQmKm bağlantısından
ulaşabilirsiniz. VLC Media Player’ın jestlere yeteri kadar hızlı yanıt
Yaşamı kolaylaştıran püf noktalar
düzenleme yapabilmek için sol üst kısımda yer alan “Enable” kutucuğunu işaretleyin. Ön tanımlı ayarlar için ise sağ kısımda yer alan
“Preset” açılır menüsünden faydalanabilirsiniz.Buradaki ön tanımlı
ayarlar çeşitli müzik türlerinde daha iyi sesler duyabilmenize katkı
sağlayacaktır.
Akıllı Telefon ve Tabletler İçin
Video Dönüştürün
Bilgisayarınızda yer alan video içerikleri akıllı telefon veya tabletinizde izlemek isterseniz dönüştürme işlemi yapmanız gerekebilir. VLC Media Player kullanıcı kitlesi tarafından pek bilinmese
de video dönüştürme işlemi gerçekleştirebilmekte. VLC Media
Player arayüzünde “Media” menüsüne tıklayın, ardından “Convert / Save” e girin. “Open Media” penceresi belirdiğinde “Add”
butonunu kullanın, dönüştürmek istediğiniz dosyayı seçip “Open”
a tıklayın. Ardından “Convert / Save” seçeneği ile devam edin. Ekranın alt yarım kısmında dosya profilini göreceksiniz. Düzenleme
için anahtar ve tornavida simgeli butonları kullanın. Mobil cihazlar
için “MP4/MOV” ideal tercih olacaktır. “Save” seçeneğine tıklayın
ve dönüştürülecek dosyanın kaydedileceği dizini belirleyin. “Start”
butonu ile dönüştürme işlemini başlatabilirsiniz.
vermediğini düünüyorsanız farenizin tarama ayarlarını düzenleme
yoluna gidebilirsiniz. Bunun için “Control interfaces” menüsüne
gidin, açılır menüden “Gestures” a erişin. Burada varsayılan olarak
“30” atanan değeri “50” yapmayı deneyebilirsiniz.
Grafiksel Equalizer Kullanın
VLC Media Player bünyesinde Windows Media Player veya iTunes’tan daha iyi bir müzik deneyimi sunabilmesini sağlayan çeşitli
araç ve seçeneklere yer veriyor. Müzikleri “Open” menüsünden
seçebileceğiniz gibi sürükle - bırak yöntemiyle de yürütebiliyorsunuz. Bir müzik veya albümü yürütürken Ctrl + E tuşlarına basın. “Adjustments and Effects” penceresi açılacaktır. Burada ses
geçişi ayar düğmesi içeren grafik equalizer’ı göreceksiniz. Burada
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
29
yazılım
Hüseyin ÖNCEL
Wındows’un Eski Versiyonlarını
Çalıştırın
Windows işletim sisteminin hayli eski verisyonlarını çevrimiçi emülatörler
yardımıyla çalıştırabilmeniz mümkün. Tarihin tozlu sayfalarını karıştırıp o
güzel günleri hep birlikte hatırlayacağız.
B
ir bilgi okyanusu olan internette bilgisayar tarihi hakkında harika bilgiler
bulunabiliyor. Windows işletim sisteminin eski versiyonlarını “çalıştırma”
imkanı sunan fantastik çevrimiçi emülatörler
ile mazide kalmış olan Windows işletim sistemlerini deneyimleme fırsatına sahip olabiliyoruz. Elbette bu işletim sistemlerini gördükten sonra Windows 8’in canlı kutucuklardan
oluşan Başlangıç ekranı arayüzü veya Windows 7’nin saydam pencereler içeren yapısı
oldukça farklı gelebilir.
Windows 1.01’i
Çalıştırın
http://bit.ly/1hK75hF
Windows 1.0 işletim sistemi 20 Kasım
1985 tarihinde kullanıma sunulmuştu. İşletim
sistemi ekran görüntüsünden de anlaşılabileceği üzere program simgelerine sahip değildi
ve yalnızca disk sürücüleri için basit görseller
kullanılıyordu. Buradaki emülasyonda sanal
bir PC XT (Sabit disk içeren ilk IBM makinesi)
yer alıyor ve 256 KB bellek ile 320 x 200 piksel çözünürlüklü CGA ekran bulunuyor.
Pratik yaparak fare imlecini sürüklediğinizde herhangi bir sürücüyü seçebildiğinizi
veya saat veya not defteri gibi uygulamaları
çift tıklama ile çalıştırabileceğinizi göreceksiniz. Aynı zamanda menülerde de gezinebiliyorsunuz, bu noktada onları açmak için
farenin butonuna tıklayıp basılı tutmanız gerektiğini belirtelim.
Otantik 1985 Windows deneyiminde
emülatörü yeniden başlatmak için “Reset”
butonunu kullanabilirsiniz. Bellek kontrolünün ardından tarih ve saat bilgisini girmeniz
istenecektir. Klavyenizde Return tuşuna iki
defa basın ve “A>” istemini görüntüleyin. “c:”
yazın ve Return tuşunu kullandıktan sonra
“cd\ windows” yazın. Tekrar Return tuşunu
kullanıp “win” yazın ve Windows işletim sisteminin yüklenebilmesi için son kez Return
tuşunu kullanın. İşletim sisteminin Windows
8’den daha hızlı şekilde yüklendiğini görünce
şaşırmadan edemeyebilirsiniz.
Windows 3.0’ı Kullanın
http://bit.ly/1nGriqz
Birçok bilgisayar uzmanı tarafından Windows’un ilk profesyonel versiyonu olarak
nitelendirilen Windows 3.0 işletim sistemi
program yöneticisi ve dosya yöneticisi gibi
araçları daha gelişmiş bir arayüzle sunarak
dikkatleri üzerine çekmişti. 16 MB’a kadar
bellek yönetimi, 256 renge kadar destek ve
30
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
bir pencerede DOS programlarını çalıştırabilme yeteneklerini destekleyen işletim sistemi
bazı bilgisayarlarda ön yüklü olarak geliyordu.
Emülatörü çalıştırmak için fare imleciyle
uğraşarak zaman kaybetmeyin, çünkü çalışmıyor. Bunun yerine navigasyon için klavyeyi kullanabilirsiniz. Ana pencereyi açtığınızda
sağ imleç tuşuna basarak Denetim Masası
simgesine taşının ve Return tuşuna basın.
İmleci kullanarak herhangi bir ayara geçiş
yapabilirsiniz, bir diyalog kutusu karşınıza
geldiğinde imleç ve Tab tuşunu kullanarak
ayarlar arasında geçiş yapabilir ve ayarları
kolayca değiştirebilirsiniz.
Denetim Masası penceresini kapatmak
için Alt + S tuşlarını kullanın, ardından menüden Exit seçeneği ile devam edin. Ana pencereye geri döndüğünüzde Alt + W tuşlarına
basarak Windows menüsünü açın ve Games
yani oyunlara girin. Burada Solitaire ve Reversi
oynayabilirsiniz. Biz ikincisini tercih ediyoruz,
yön tuşlarını kullanarak imleci konumlayabilir ve Space tuşuyla harekete geçebilirsiniz.
Alternatif olarak Accessories penceresini
görüntüleyip Write simgesine tıklayarak
Windows’un ilk kelime işlemci yazılımını deneyimleyebilirsiniz.
Windows 3.1’e Göz Atın
http://bit.ly/1eZvZGD
Windows 3.1 işletim sistemi video dosyalarını oynatabilme yeteneği ve multimedya
odaklı sistemler için sunulan desteklerle daha
Yaşamı kolaylaştıran püf noktalar
çok ilk etapta dikkat çekmeyen yenilik ve iyileştirmelere ev sahipliği yapıyordu. Simgeleri
sürükle - bırak yöntemiyle taşıma özelliğini
ilk defa bu işletim sisteminde gördük, örneğin
bu sayede bir dökümanı yazıcı simgesine sürükleyerek çıktı almak mümkündü. Bu dönem
aynı zamanda CD-ROM’ların kullanıma sunulduğu ilk yıllara tekabül ediyordu.
Bu emülatör fare işaretçisiyle birlikte
gerçekten çok iyi çalışıyor fakat maalesef
sürükle - bırak özelliğine yer verilmiyor. Programları çalıştırmak için basitçe çift tıklamak
yeterli oluyor. Bir video izlemek için Accessories grubunu açın, Media Player’ı çalıştırın,
File menüsünü açın, Open’ı seçin ve listeden
bir seçim yapın. Alternatif olarak masaüstü
arka planını da değiştirebilirsiniz. Bunun için
Main simgesine tıklayın, Control Panel yani
Denetim Masası’nı çalıştırın ve Desktop’ı
açın. Diyalog kutusunda Browse seçeneğini
kullanın ve görsellerden birini tercih edin. Tile
butonunu seçin, OK’e tıklayın, ardından Tile’ın
seçili olduğundan ve OK butonunu tekrar kullandığınızdan emin olun.
Windows 98 ve Sonrası
İçin…
http://bit.ly/1p6YlDE
Eğer daha güncel Windows versiyonlarını
deneyimlemek istiyorsanız Flash tabanlı demonstrasyonlar sunan Total Emulator hizmetinden faydalanabilirsiniz. Serviste Windows
98’in multimedya sürümünden Windows Vista’ya kadar olan Windows işletim sistemleri
mevcut. Burada birçok eski programın da yer
aldığını görüyoruz, e-posta istemcisi Eudora
ve Internet Explorer 5 dahi mevcut. Her seçenek elbette çalışmıyor, imleci sürüklediğinizde pembe ile işaretli oluyorsa o seçeneği
kullanılabilir durumda oluyor.
Windows 95’i Deneyin
http://bit.ly/TYAFYy
Bu emülatörde ülkemiz bilgisayar kullanıcılarının hayli ilgi çekici bulacağı ögeler yer
alıyor. Windows işletim sistemlerinin eski
versiyonlarında yer alan birçok araç ihmal
edilmemiş. Öncelikle Windows 95’in yüklenmesini beklemelisiniz, ardından Başlat
menüsü ve çeşitli araçların kısayollarının yer
aldığı masaüstü ortamı karşınıza gelecektir.
Buradaki araçları çalıştırma girişiminiz başarısızlıkla sonuçlanacak, Windows işletim
sistemleri için pek de şaşırtıcı olmayan mavi
ekran hatasıyla karşı karşıya geleceksiniz.
Hafızanızı biraz yokladığınızda Windows 95
lansmanında Bill Gates’in bu tip bir mavi ekran
hatası aldığını hatırlayabilirsiniz.
Mac System 7 OS
http://bit.ly/1kKiFNh
Bilgisayar tarihi elbette yalnızca Windows
işletim sistemlerinden oluşmuyor, Apple’ın
Mac sistemleri de bu alanda önemli etkiler
oluşturmayı başardı. Bu emülatörde System
7 OS’i yeniden oluşturabilirsiniz. İşletim sisteminin bu sürümü Macintosh Plus ile birlikte
geliyordu. Menüleri çalıştırmak için farenin sol
tuşuyla tıklayıp basılı tutmak yeterli oluyor;
ayrıca sabit disk dizinlerinde dolaşma, Risk
gibi oyunları oynama veya PageMaker ve
MacDraw gibi klasik Macintosh programlarını
kullanma olanağı da var.
oynayabilirsiniz. DOSBox aracı DOS ortamını
modern bilgisayarlar için adeta yeniden oluşturuyor ve ses, grafikler, joystick desteği ve
temel ağ özellikleriyle uyumlu hale getiriyor.
Google 1980’lerde
Olsaydı Neye Benzerdi?
http://bit.ly/1iXk8yF
Google 1980’li yıllarda kurulmuş bir mesaj panosu sistemi olsaydı nasıl bir şey ortaya
çıkacağını hiç düşündünüz mü? Bu yıllarda komut satırı ile oturum açılan bir işletim sistemi,
bağlantı sırasında hoparlörlerinizden duyacağınız modemin akustik “çevirme” sesinin ardından Google’a erişebilecektiniz. Google için
tasarlanan bu formdaki emülatörde arayüz
yüklendiğinde “S” tuşunu kullanarak arama
yapmaya başlayabiliyorsunuz. Örneğin buraya “PCkoloji” yazdığınızda arama sonuçları alt
kısımda hızlı şekilde beliriyor. Yeni bir arama
yapmak için ESC tuşunu kullanmanız yeterli.
Bu arayüzün bir de Bing versiyonu var, sayfada alt kısma erişip ilgili linke tıkladığınızda
kolayca erişebilirsiniz.
DOSBox İle Oyun
Oynayın
http://bit.ly/1osQjck
Bugünlerde hemen hiç kimsenin DOS
ortamını pratik amaçlar için kullanmadığını
söyleyebiliriz, fakat nostalji tutkunları çeşitli
klasik DOS tabanlı oyunları - Civilization,
Microsoft Flight Simulator, Prince of Persia
gibi- oynamak için DOS emülatörü arayışına
girebiliyor. DOSBox ile bu oyunları sorunsuzca
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
31
Atölye
Hüseyin ÖNCEL
Power Toggles
uygulamasını
kullanarak Android
işletim sistemli
cihazınızın temel
ayarlarına hızlı şekilde
erişebilirsiniz.
Ekran 1 Ana
Arayüzü
Uygulamanın ana ekran menüsü oldukça sade tasarlanmış. Arayüzde
sağ üst kısımda varsayılan olarak
görüntülenen widget’lar bulunuyor,
bu aynı zamanda uygulama ile ekleyeceğiniz widget’ın nasıl görüneceği
konusunda da fikir veriyor. Ayarların
yer aldığı menüye sağ üstteki buton
ile erişebilirsiniz.
32
Power Toggles İle
Ayarlarınızı Kontrol Edin
Android platformunun en sevilen özelliklerinden birisi kullanıcıların cihazlarını kendi ihtiyaç
ve zevklerine göre büyük oranda özelleştirebilmelerine imkan tanıması. Bu durum görece
tecrübesiz kullanıcıların zaman zaman çeşitli uygulamalar arasında kaybolmasına neden olsa
da cihazını özgürce kullanmak isteyenler için büyük avantaj. Android cihazınızdaki ayarları ana
ekrana widget şeklinde dahil ederek ayarlara hızlı şekilde ulaşma imkanı elde edebiliyorsunuz.
Bunun için Power Toggles benzeri bir programdan yardım almak akıllıca görünüyor. Power
Toggles uygulamasını kullanarak cihazınızda sıkça kullandığınız ayarlarınızı ana ekrana
widget formunda dahil edebilirsiniz. Uygulama bununla yetinmiyor, kısayolları dilerseniz
bildirim merkezine ekleyerek herhangi bir uygulama içerisindeyken de ayarlara hızlı şekilde
erişebiliyorsunuz. Bu rehberimizde Power Toggles uygulamasını nasıl kullanabileceğinize dair
bazı temel ipuçları vereceğiz.
2 Bildirimleri
Ayarlayın
3 Çubuğunuzu
Ekleyin
4 Simgeleri
Özelleştirin
5 Tercihlerinizi
Onaylayın
Uygulama bünyesinde yer alan seçenekler kolayca yönetilebilmekte,
oldukça faydalı olduğunu düşündüğümüz bir seçenek Android işletim
sisteminin bildirim çubuğuna kısayolları ekleme olanağı sunuyor. Burada yer alan “Notification Priority”
değerini 5’te bırakmayın, tavsiyemiz
minimum yapmanız yönünde.
Ana sayfaya geri dönün ve uygulamanın sağ üst kısmından çubuk seçeneğine dokunun. Bu uygulamaya
eşlik eden ve kurulmuş widget’ların
görüntülenmesini sağlayacaktır. Bir
aracı üzerine basılı tutarak kaldırabilirsiniz, uzun basılı tutarak ise
aracı çubuğun başka bir noktasına
kaydırmanız mümkün.
Her bir aracı dilediğiniz şekilde konumlandırdıktan sonra renk seçeneklerine göz atabilirsiniz. Yalnızca
hangi rengin seçeneğin açık ya da
kapalı olduğunu ifade ettiğinden
emin olmalısınız. Bildirim simgesi
sekmesinin rengi de önemli. Burada
da çeşitli özelleştirme imkanlarını
görmek sevindirici.
Dilediğiniz araçları seçip düzenleyerek araç çubuğundaki yerlerini
aldığından emin olunca “Confirm”
butonuna dokunarak aracın kullanıcı
arayüzünün üst kısmında belirmesini sağlayabilirsiniz. Özelleştirilmiş
widget’ınız Widget menüsündeki
yerini alacaktır. Ayarlarınızı kolayca
değiştirebileceksiniz.
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
Yaşamı kolaylaştıran püf noktalar
İnternet Sitesi
Kısayollarını
Ana Ekrana Ekleyin
Android işletim sistemli cihazınızda ana
ekrana ekleyebileceğiniz kısayollar sayesinde
favori internet sitelerinize hızlı şekilde
erişebilirsiniz.
Mobil cihazlar ile internet sitelerinde gezinme son yıllarda oldukça
yaygınlaştı. Cihazların güçlenmesi ve mobil platformların ayaklarının
yere basar hale gelmesiyle birlikte çeşitli web tarayıcılarının da
ciddi kullanıcı kitlelerine ulaştığına şahit olduk. Kullanıcılar mobil
cihazlarıyla internet kullanmaktan büyük zevk alıyor. Eğer yoğun
internet kullanan biriyseniz ve güne çok sayıda internet sitesi ile
başlıyorsanız bu web sitelerinin kısayollarını cihazınızın ana ekranına
dahil etmeniz işlerinizi hayli kolaylaştırabilir. Firefox Beta web
tarayıcısı bu işlevi sunuyor. Ana ekrana dahil edeceğiniz kısayollara
basit şekilde dokunarak internet sitelerine efor sarf etmeden
ulaşabileceksiniz. Şimdi bu işlemi nasıl yapabileceğinize daha
yakından göz atalım.
1 Tarayıcıyı
Açın
Ekrana 2 Ana
Ekleyin
Bu ipucumuzda Firefox Beta tarayıcısını kullanıyoruz fakat güncel
birçok uygulamada da aynı işlev var.
Tarayıcıyı açtıktan sonra kısayolunu
oluşturmak istediğiniz siteye erişin.
Arayüzde sağ üst kısımda yer alan
butona dokunun.
Açılan menüde alttan beşinci sırada
yer alan “Sayfa” alt menüsüne dokunun. Burada “PDF olarak Kaydet”,
“Sayfaya abone ol”, “Arama motoru
ekle”, “Ana ekrana ekle” gibi seçenekler mevcut. “Ana ekrana ekle”
seçeneğine dokunun.
Hoparlörünüzü
Jestlerle Kontrol
Edin
Sinir bozucu ses butonları yerine ses
düzeyini jestlerle kontrol edebilmek
için UpSoundDown uygulamasını
kullanabilirsiniz.
Google Play mağazasından UpSoundDown
uygulamasını indirin ve
cihazınıza yükleyin. Uygulamanın ana ekranından hoparlörünüzün ses düzeyini yönetmek
için kullanabileceğiniz jestleri
göreceksiniz. “Mode Selection”
seçeneğine dokunarak başlayabilirsiniz.
1
2
3
4
Ön tanımlı olarak üç
adet jeste yer veriliyor.
Oryantasyon modu telefonu görüşme sırasında masaya bıraktığınızda hoparlörün
etkinleşmesini sağlıyor. Yakınlık
modu telefon uzaklaştığında,
sallama modu ise telefonu
salladığınızda hoparlörü etkinleştiriyor.
Kısayolu 3 Bulun
Oluşturulan simge ana
ekranda yer alan diğer
uygulamalarla aynı boyutta olacaktır. Yeni bir
internet sitesi simgesi
oluşturduğunuzda bu
kısayol ana ekranki ilk
boşluğa yerleşir. Simgeye
dokunarak siteye hızlıca
erişebilirsiniz.
Cihazınızda kullanmak
istediğiniz jesti seçtikten sonra uygulamanın
ana ekranına geri dönün ve kullanıcı arayüzünde aşağı doğru
kaydırma yapın. “Sensivity”
özelliğini seçin. Buradan etkinleştirdiğiniz özelliğin hassaslık
derecesini düzenleyebilirsiniz.
Seçimlerinizi yaptıktan
sonra UpSoundDown
uygulamasının yüklenme ekranını göreceksiniz. Burada
mevcut durum “On” olduğunda seçtiğiniz jest aktif olacaktır.
“Off” olduğunda ise devre dışı
kalacaktır. Varsayılan jesti dilediğiniz zaman değiştirebilirsiniz.
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
33
Atölye
MyBackup uygulamasıyla uygulamalarınızı,
fotoğraflarınızı ve diğer kişisel verilerinizi düzenli
olarak yedekleyip güvenle saklayabilirsiniz.
34
Verilerinizi
Yedekleyin ve
Geri Yükleyin
Bir akıllı telefon her zaman
için bir telefondan daha
fazlasını ifade ediyor.
Akıllı telefonlarımızda
çeşitli bilgiler, dosyalar
ve verileri çeşitli
şekillerde saklıyor
ve taşıyoruz. Çoğu
durumda verilerimizin
güvenliği konusunda
çok endişeli olmasak da
onları kaybettiğimizde
ne kadar önemli olduklarını acı şekilde fark ediyoruz.
Cihazlarımızdaki bilgilerimizi düzenli olarak yedekleme
işlemini genellikle göz ardı ederiz, aslında bir kez konfigüre
ettikten sonra aynı işlemle uğraşmamız dahi gerekmiyor.
Verileri yedekleme işlemi bazı durumlarda elle, klasik
şekilde halledilebileceği gibi üçüncü parti bir uygulama ile
işler hayli kolaylaşıyor. Google Play uygulama mağazasında
bu işin altında kakabilecek ücretli ve ücretsiz çok sayıda
uygulama mevcut. Bu yazımızda MyBackup uygulamasını
ele alacağız. Uygulamanın çeşitli versiyonları var, biz burada
ücretsiz sürümü kullandık. Kolay kullanılabilen ve sezgisel
bir arayüze sahip olan uygulama verileri yedekleme, geri
yükleme, görüntüleme ve uygulamalar, medya ve verileri
zamanlama işlevleri sunuyor.
1 Yedekleme
Seçenekleri
Çevrimiçi 2 Hesap Profili
Yedekler yalnızca çıkarılabilir SD
kart veya çevrimiçi kurulabiliyor.
Online ortamda yalnızca 2 MB
sağlanmakta. Daha fazla alan için
kullanıcıların uygulamanın Pro
versiyonuna yükseltme yapılması
isteniyor. MyBackup uygulaması
çalıştırıldığında her defasında ilişkili
kurulum ekranı beliriyor.
Uygulama arayüzünde parola ve
e-posta adresi bilgilerinizi girdikten
sonra “OK” butonuna dokunun ve bu
bilgilerinizi kullanarak uygulamada
oturum açın. Bu parolanın ayarlanmasını ve hesap kurulum işleminin
tamamlanmasını sağlayacak. www.
rerware.com adresinden web arayüzünde oturum açabilirsiniz.
Yedek Alma 3 İşlemi
4 Uygulamaları
Yedekleme
5 Verileri
Yedeklemek
Geri 6 Verileri
Yüklemek
İşlemi başlatmak için “Backup” seçeneğine dokunun. “Applications &
Media” butonunu seçerek uygulama
veya medyalarınızı yedekleyebilirsiniz, ya da “Data” seçeneğiyle
bilgilerinizi yedekleme şansınız
var. Sonraki aşamada yedekleme
konumunu seçmeniz gerekecek.
Yerel depolamayı ya da online’ı seçin.
Bir bölümdeki tüm dosyaları yedeklemek için, mevcut butona basitçe
dokunun. Aktif seçenek yeşil bir
onaylama işaretiyle ekranda görünecektir. Bir kategorideki farklı
ögeleri seçmek için “Select All”
butonunu kullanabilirsiniz. İşlem
tamamlandığında “OK” seçeneğine
dokunun ve yedeği isimlendirin.
Verileri yedeklemek için “Backup” ı
seçin, “Data” butonuna dokunun ve
yedekleme konumu belirleyin. Rehber, yer imleri, SMS, sistem ayarları,
sözlük ve takvim gibi ögelerin yer
aldığı bir liste karşınıza gelecek.
Buradan tümünün yedeklenmesini sağlayabilir ya da dilediklerinizi
seçebilirsiniz.
Geri yükleme işlemini başlatmak için
“Restore” seçeneğine dokunun ve
“Applications” veya “Data” yı seçin.
Uygulamanın ücretsiz sürümünün
çevrimiçi ortamdan geri yükleme
olanağı sunmadığını unutmayın.
“Local” yani yerel depolama alanını seçerek kullanılabilir yedeklerin
listesini görebilirsiniz.
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
Yaşamı kolaylaştıran püf noktalar
Masaüstü Kalitesinde
Web Deneyimi Elde
Edin
Android işletim sistemli cihazlarda en iyi
internet deneyimi için Google Chrome web
tarayıcısını tercih edebilirsiniz.
Diğer birçok internet tarayıcısının aksine Google Chrome Android
işletim sistemli akıllı telefon ve tabletlerde üst düzey internet
deneyimi sunabiliyor. Uygulama masaüstü versiyonunda yer
alan birçok faydalı özelliğe sahip olduğu için ön plana çıkıyor. Aynı
zamanda kendine has çeşitli özelliklere bünyesinde yer verdiğini de
unutmamak gerekiyor. Google Chrome tarayıcısını normal kullanım
bir tarafa çeşitli eklentilerle daha işlevsel bir hale dönüştürme
olanağı da var. ChromeMarks gibi uygulamalar internet deneyimini
geliştirmede yardımcı oluyor. Böylece standart masaüstü
tarayıcısına harika bir alternatif çözüm de ortaya çıkıyor.
Sitelerde 1 Gezinme
Yer İmlerini 2 Kullanma
Uygulamada web sitelerinde gezinmek için üst bölümde yer alan
arama çubuğunu kullanabilirsiniz.
Chrome’un internet sitelerini hızlı
şekilde yüklediğini göreceksiniz,
gömülü görsel ve videolar da dahil.
Adres çubuğundaki yıldız işaretine
dokunarak bir web sitesini favorilerinize ekleyebilirsiniz.
Chrome’un başarılı özelliklerinden
birisi ihtiyaç duyduğunuz farklı sitelere erişmek istediğinizde ortaya
çıkıyor. Yer imleri özelliğini kullanarak ziyaret etmek istediğiniz sitelere hızlı şekilde erişebiliyorsunuz.
Yer imlerini görüntülemek için ana
menüden “Yer işaretleri” ne dokunmanız yeterli.
Düşük Depolama
Alanı Sorununu
Çözün
Dropbox’ın bulut depolama uygulamasını
kullanarak cihazınızdaki düşük depolama
alanı sorununu halledebilirsiniz.
1
Dropbox uygulamasını
indirin ve eğer yoksa bir
kullanıcı hesabı oluşturun. Uygulamayı açtıktan sonra
büyük boyutlu dosyalarınızı
sunucuya otomatik yükleme
seçeneğini göreceksiniz. Bu işlem biraz zaman alabilir. Ana
sayfada yüklediğiniz içerikler
görünecektir.
2
3
4
Dosyalarınızı bulut depolama alanına yüklemek için üst bölümde
yer alan klasör simgesine
dokunun. Dropbox kamera
içeriğinizle ilgilenmek isteyecektir, cihazınızla çektiğiniz
tüm fotoğrafların otomatik
olarak bulut depolama alanınıza
yüklenmesini sağlayabilirsiniz.
3 Sayfalarınızı
Paylaşın
Android uygulamalarının
çeşitliliği sağolsun, ziyaret
ettiğiniz internet sayfalarını
değişik platformlara aktarmak amacıyla uygulamalarla
kolayca paylaşabiliyorsunuz.
Örneğin bir web sayfasındaki
metni Pocket hesabınıza aktarabilir, bağlantıları Facebook
ve Twitter’da kolayca paylaşabilirsiniz.
Eğer farklı türde bir
dosya yüklemek istiyorsanız uygulamada
üst kısımda yer alan “Other
File” butonuna dokunun. Karşınıza dosya yönetim ekranı gelecektir, buradan yüklemek istediğiniz içerikleri seçebilirsiniz.
“Upload” butonu ile yüklemeyi
başlatabilirsiniz.
Dosya Dropbox bulut
depolama hesabınıza
yüklenmeye başlayacaktır. Dosya boyutu ve internet bağlantınıza bağlı olarak işlem
biraz zaman alabilir. Yükleme tamamlandığında bulut depolama
alanınızda yer alan dosyanıza
dilediğiniz her yerden kolayca
erişebileceksiniz.
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
35
kapak
Hüseyin ÖNCEL
Kablosuz
Ağınızı
Güçlendirin
Kablosuz ağ teknolojileri uzunca
bir süredir hayatımızda. Evlerimiz ve
ofislerimizde artık kablolu bağlantılar
yerine kablosuz ağ bağlantısı ile
internete erişiyoruz. Kablosuz
ağlarımızdan bazı temel düzenleme ve
optimizasyonlarla çok daha iyi şekilde
faydalanabilmemiz mümkün. Bu ay
kablosuz ağlarınızı daha verimli şekilde
kullanabilmenize yardımcı olacak
ipuçlarıyla karşınızdayız.
36
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
En yüksek kablosuz ağ performansı
Ağ teknolojileri konusunda en büyük gelişmenin, özellikle ev kullanıcılarını düşünürsek,
kablosuz ağ teknolojisi olduğunu söylersek yanılmış olmayız. Kablosuz ağ bağlantıları
dört bir yanımızı sarmış durumda, ev ve ofis ortamlarında kullanılan hemen her
türlü router ve diğer ağ cihazlarının büyük kısmı kablosuz ağ bağlantısı özelliklerine
sahip, dizüstü bilgisayarlarımızda da kablosuz ağ bağlantısı mevcut.
Kablosuz ağlar hemen her türlü kullanıcının ihtiyaç ve beklentilerini
karşılayabiliyor, aynı zamanda çeşitli cihazlar ve kullanıcıların
sonradan yaptıkları düzenlemeler ile daha iyi bir noktaya
ulaşabilme potansiyeline sahipler, kablo kullanımına da gerek
kalmıyor. Basit şekilde router’ı konfigüre etmek, bilgisayarları
ağa bağlamak yeterli oluyor. Oldukça kolay. Ya da en azından
kağıt üzerinde böyle görünüyor.
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
37
kapak
B
aşlangıçta kablosuz ağların güven
kazanmasının hayli zor olduğunu
görmüştük. Kompleks konfigürasyonlar, sürücü desteği ve ardından
limitli sinyal teknolojileri Ethernet portu
üzerinden bağlantı kurmayı daha cazip hale
getiriyordu. Kablolu bağlantılar yavaş aktarım hızları, sinyal düşmeleri ya da kompleks
kurulumlarla uğraşmak durumunda bırakmıyordu. Zaman geçtikçe ve üretici firmalar
kablosuz ağ özellikli cihazlarını daha iyi noktalara taşıdıkça bu ürünler kompleks tercihler
olma konumundan kurtuldu ve kolay ulaşılıp
kullanılabilen çözümler halini aldı. Artık router
kurulumları cihazın güç adaptörünü şebeke
prizine bağlayıp arayüzden kullanıcı adı ve
parola girmekten çok daha fazlasına gerek
bıraktırmıyor. Arayüzlerde yer alan karmaşık
seçeneklerin hayli basitleştirildiğini ifade etmeliyiz. Kablosuz ağ teknolojili ürünlerin ağ
ürünleri pazarının çok ciddi bir kısmını oluşturduğunu söylersek sanıyoruz hiç şaşırmazsınız. Çoğu kurumsal yapılarda kablosuz
ağ bağlantıları tercih edilmeye başlandı.
“İnsanlar onu hemen her gün
kullanıyor, fakat kaç kişinin
Wi-Fi’ın ne anlama geldiğini
bilmiyor olması sizi hayli
şaşırtabilir.”
Kablosuz ağ teknolojisi her ne kadar şu an
için hayli iyi bir durumda olup yüksek aktarım
hızları ve stabilite sunsa da kullanıcıları hala
ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakabiliyor. Bu
sorunlar bazen ev kullanıcılarını umutsuzluğa
sürükleyecek çapta olabilmekte.
38
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
Wi-Fi Nedir?
Önümüzdeki sayfalarda kablosuz ağ teknolojisini daha yakından tanıyacak, kullanıcıların yaygın şekilde yaptıkları yanlışları görecek, olası problemleri nasıl çözebileceğinize
dair bilgiler edineceksiniz. Eğer kablosuz ağ
sorunlarıyla boğuşan bir kurbansanız ve ne
yapmanız gerektiği konusunda pek bir fikriniz yoksa, bu yazının size yardımcı olacağını
umuyoruz.
İnsanlar onu hemen her gün kullanıyor,
fakat kaç kişinin Wi-Fi’ın ne anlama geldiğini
bilmiyor olması sizi hayli şaşırtabilir. Bazı kullanıcılar onu Bluetooth ile karıştırabiliyor, fakat
Wi-Fi Bluetooth ile hayli farklı konumda yer
alıyor. Wi-Fi terimi Interbrand adlı bir şirket
tarafından icat edildi ve reklam kampanyalarında kullanıldı. Ardından IEEE 802.11b Direct
Sequence teknolojisinin teknik adı olarak kabul gördü. Wi-Fi Alliance, yani bu teknolojiyi
yöneten grup terimden oldukça hoşlandı ve
kullanmaya başladı. Aynı zamanda terimin
ticari ve yaygın kullanımının haklarını elde
etti. Popüler söylentinin aksine Wi-Fi “wireless fidelity” anlamına gelmiyor. Reklamlarda kullanılan slogan ömrü hayli kısa olan bir
teknolojinindi ve biraz da aldatma amaçlıydı.
IEEE 802.11X teknik adı Institue of Electrical and Electronics Engineers (Elektrik
ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü) tarafından belirleniyor ve 802.11X adlandırması
sinyal standartlarına göre şekillendiriliyor.
İsimlendirmedeki “11X” kısmı standardı anlayabildiğimiz bölüm. Bu standartlar geçmişte
11b ve 11g idi. Günümüzde 11n cihazlar yaygın
En yüksek kablosuz ağ performansı
cihazlar) ya da benzeri cihazlarla desteklenmiş özel bir WLAN oluşturulmadığı sürece
birkaç düzine metre mesafenin aşılması
pratikte pek mümkün olmuyor. Bazı büyük
çaplı organizasyonlarda güçlü Wi-Fi antenleri
ve kablolu ile kablosuz ağ bağlantılarının bir
arada kullanılmasıyla daha geniş kapsama
alanlarına ulaşılabilmekte.
Kabloları Ortadan Kaldırıyoruz
şekilde kullanıyor, bu standart daha yüksek
aktarım hızları vaad ediyor. 11ac standardı ise
üst seviye ağ ürünleri ve akıllı telefonlarda yer
almaya başladı, bu teknolojinin yaygınlaşması
için biraz daha zamana ihtiyaç var. Bazı yerlerde kablosuz ağ bağlantısının WLAN olarak
adlandırıldığını görebilirsiniz, Wi-Fi ve WLAN
terimleri birbirlerinin yerine kullanılabilmekte. Herhangi bir kafa karışıklığı yaşamayın, iki
ifade de aynı teknolojiyi anlatmak için tercih
ediliyor.
Günümüzde kablosuz ağ bağlantısı özelliğine sahip olan herhangi bir cihaz (Burada
Wi-Fi Alliance tarafından resmen sertifikalandırılan ürünleri kastediyoruz.) diğer cihazlarla iki farklı frekans bandı üzerinden iletişim
kuruyor. Bu bandlar 2.4 GHz UHF ve 5 GHz
SHF. İkinci frekans bandı daha güncel ve daha
iyi bir seçenek fakat şu an için yaygın şekilde
kullanılmıyor.
Kablosuz ağ bağlantılarının kapsamı tercih edilen teknoloji ve onun konfigürasyonuna
bağlı olarak büyük değişiklikler gösterebiliyor
fakat çeşitli extender (kablosuz ağı genişleten
Evde kablosuz ağ kurulumu yapmak oldukça kolay. Kullanıcıların büyük bir kısmı her
ne kadar internet servis sağlayıcı firma tüm
ihtiyaçları karşılamak adına çeşitli öneriler
getirse de herhangi bir özel ekipman alma
ihtiyacı hissetmeyecektir. Eğer bilgisayar
dünyasında yeniyseniz ya da ağ teknolojileri
hakkında hiçbir bilginiz yoksa internet servis
sağlayıcınızın kurulum yapma teklifini düşü-
nebilirsiniz. Fakat istisnalar haricinde birçok
kullanıcının yardıma ihtiyacı olmayacağını düşünüyoruz, çünkü güncel cihazların ayarları
kolayca yapılandırılabiliyor.
“En yakın kapıdan geçip
mikrodalga fırınınızda dün
akşamdan kalan yemeği
ısıtmaya karar verdiğinizde
dahi kablosuz ağınız bu
durumdan etkilenebilir.”
En kolay kablosuz ağ kurulumları dahi
çeşitli problemler yaşatabilir, aslında bizim
de odaklanmak istediğimiz konuya geldik,
ağı oluşturan cihazdan uzaklaştıkça büyük
bir sorun halini alan sinyal kaybı.
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
39
kapak
nız gerekmiyor. Şimdi neler yapabileceğinize
bir bakalım.
Router Konumunu Belirleyin
Kablosuz ağınızda yaşadığınız sorunlarda
ilk düşünmeniz gereken router’ınızın kablosuz
ağ sinyalinin iletimindeki muhtemel sorunlar
olmalı. Router’ınızı neredeye konumlandırdınız? En iyi performansı almak için bir kablosuz
router evin mümkün olduğunca merkezine
yerleştirilmeli. İdeal olan cihazın kablosuz
sinyallerini etkileme ihtimali olan ortamlardan da mümkün olduğunca uzakta durması,
mutfak gibi. Router’ı kablosuz telefonla yakın
bir konumda bırakmamalısınız. Hatta cihazınızın komşularınızla kesişen duvarlara yakın
olmamasına da dikkat edin. Router’ın yaydığı
sinyallerin yalnızca evin içinde kalmasını veya
komşularınızın kablosuz ağlarının yaydığı sinyallerin evinize girmesini önlemenin bir yolu
yok fakat router’ınızı evinizin olabildiğince
merkezine konumlandırarak problemleri en
aza indirebilirsiniz. Router’ı görece yüksek
bir konuma yerleştirebilirsiniz, bu ortam bir
kitaplık veya rafın üst kısmı olabilir. Cihazın
yüksek bir konumda olması sinyal kayıplarını
bir miktar azaltacaktır.
Akıllı telefonunuzla ilgili gösterge neredeyse hiç sinyal göstermiyorken kaç defa
bir görüşme yapmayı denediniz? Mobil telefonlarımızdaki dört seviyeli sinyal göstergelerinde yalnızca tek sinyal seviyesi aktifken telefonu kullanmak işkence gibidir, aynı
durum kablosuz ağlarda da geçerli. Teknoloji
oldukça farklı, fakat konseptin aynı olduğunu
söyleyebiliriz. Aslında bir kablosuz ev ağını
mobil telefon ağının küçük bir evreni olarak
hayal edebiliriz.
Tıpkı mobil telefon ağları gibi kablosuz
ağlarda da bir ana sinyal anteni bulunur ve
bölgeyi kapsamı alanı altına alır. Bu kapsama
alanında sinyal alıp gönderebilen cihazlar ağa
sorunsuz bağlantı sağlayabilir.
Evinizde bebek monitörü, mikrodalga
fırın, kablosuz telefon gibi cihazları mutlaka
kullanıyorsunuzdur. Bu tip cihazların kullandığı kablosuz iletişim formu ya da oluşturdukları dalga evinizde kablosuz ağlara
bağlanmak isteyen cihazlarınızın sorun yaşamasına neden olabilir. Bağlantı hissedilir
şekilde yavaşlayabilir hatta kesilebilir. İnternet sitelerinde gezinirken, hatta belki kritik
çalışmanız için dosya indirirken telefonunuz
çalar. Günümüzde yaygın şekilde kullanılan
kablosuz telefonlardan birini sahipseniz Wi-Fi
bağlantınızda sorun yaşama ihtimali oldukça
yüksek. En yakın kapıdan geçip mikrodalga
fırınınızda dün akşamdan kalan emeği ısıtmaya karar verdiğinizde dahi kablosuz ağınız bu
durumdan etkilenebilir. Bu size çılgınca gelebilir, evet 2014 yılında yaşıyor da olabiliriz
fakat bilgisayar teknolojilerinin hayli geliştiği
bu dönemde bile bu tip durumlarla karşılaşıyoruz. Hatta işler bununla kalmıyor.
Kablosuz ağlarda yaşanan bir diğer büyük
problem de komşu ağların varlığı. Eğer yaşadığınız çevrede çok sayıda kablosuz ağ ve
40
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
bunlara bağlı bilgisayar / diğer mobil cihazlar
yoksa bu durum sizin için sıkıntı oluşturmayacaktır fakat sisteminizde kablosuz ağların yer
aldığı listenin neredeyse sonunu göremiyorsanız bu ağlara bağlı olan sistemlerin sayısını
da düşündüğünüzde evinizin adeta kablosuz
sinyallerle çevrili olduğunu anlayacaksınız.
Çevrede çok sayıda kablosuz ağ varlığı ve
bu ağların yarattığı sinyal trafiği evinizdeki
ağ bağlantısının performansını da olumsuz
etkileyecektir.
Peki ne yapmanız gerekiyor? Açıkçası
kablosuz ağınızın performansını iyileştirmek
için yapabileceğiniz birçok şey var, bunların
birçoğu için de herhangi bir harcama yapma-
En yüksek kablosuz ağ performansı
Eğer ideal bir nokta istiyorsanız ve yaşadığınız ortamda az sayıda duvar varsa şanslısınız demektir. Router’ınızın daha iyi kapsama
alanı oluşturabilmesi için üst kata konumlandırmayı deneyebilirsiniz, hatta tavan arası /
çatı katı olabilir. Çatı katları çevredeki cihazların yarattığı parazitlerden önemli ölçüde
korunaklı bir alan olduğu için router için ideal
bir konum niteliğine sahip. Her durumda en
iyi sonucu vermese de denemekte yarar var.
Router’ınızı ideal bir konuma yerleştirdikten sonra yapmanız gereken içerisine girmek
ve ayarlarına göz atmak olmalı. Ev odaklı kullanım için geliştirilen birçok router’da gelişmiş
kablosuz ağ bağlantısı seçeneklerinin çeşitli
formları bulunuyor, router’ın ayarlarının yapılandırılabildiği web tabanlı arayüze web
tarayıcınızla erişebilirsiniz. Arayüze erişim
sağladıktan sonra kablosuz ağ ayarlarının yer
aldığı menüyü bulun. Burada iki önemli nokta var: kanal ve eğer router’ınız bu seçeneği
sunuyorsa band.
all” yazıp Enter tuşunu kullanın. Bu komutu
girdiğinizde çevrede yer alan ağlar taranacak
ve daha da önemlisi onların kullandığı kanallar gösterilecektir. Karşınıza gelen listeden sık
kullanılan kanalları not edin. bu çok değerli bilgiyi kullanarak router ayarlarına girin ve çevrenizdeki ağların çok az kullandığı herhangi bir
kanalı varsayılan olarak atayın.
Router’ınız güncel ve orta - üst seviye
bir modelse dual-band fonksiyonuna sahip
olabilir. Bu özellikteki bir router’a sahipseniz
kablosuz ağ performansını geliştirme konusunda çok büyük bir fırsatın önünüzde olduğunu söylemeliyiz. Görece uygun fiyatlı router’larda ve birçok istemci cihazda kablosuz
ağ bağlantısı için 2.4 GHz bandı kullanılıyor. Bu
bandın yoğun kullanımı nedeniyle ciddi sinyal
kirliliği oluşuyor ve bu da kablosuz ağ performansının düşmesine neden oluyor. Router’ınızın kablosuz ağ bağlantısını 5 GHz bandında
oluşturmasını sağlarsanız, çevrenizdeki hemen hiçbir ağ iletişimde bu bandı kullanmadığı için temiz bağlantılar kurabileceksiniz. Bu
durumda kablosuz ağ bağlantısı performansı
da oldukça tatmin edici olacaktır. Maalesef 5
GHz bandını destekleyen router’ların sayısı şu
an için oldukça az ve internet servis sağlayıcıları abonelerine bu tip ürünleri sunmuyor, yani
bu özellikteki ürünü biraz da kesenin ağzını
açarak kendiniz edinmelisiniz. Bu tip bir router ile masrafa giremem diyorsanız mevcut
kablosuz ağınızı olumsuz etkileyen cihazlarınızı değiştirmeyi düşünün. Örneğin 2.4 GHz
bandını kullanmayan kablosuz telefon bularak
tasarruf edebilirsiniz. Bu durumda kablosuz
telefonun yarattığı parazitin kablosuz ağınızı
olumsuz etkilemesinin önüne geçebilirsiniz.
Güvenlik Meselesi
Kablosuz ağınızı geliştirme macerasına
atılırken ağ güvenliğini ihmal ediyor olabilirsiniz fakat güvenlik her alanda olduğu gibi ağ
bağlantıları için de büyük önem teşkil ediyor.
Kablosuz ağınızda gerekli güvenlik önlemlerini almazsanız kötü niyetli kişileri ağınıza sızmaları için açık davetiye çıkarmış olacaksınız.
İsteğiniz ve bilginiz dışında birisinin ağınıza
“Kablosuz ağınızda
yaşadığınız sorunlarda
ilk düşünmeniz gereken
router’ınızın kablosuz ağ
sinyalinin iletimindeki
muhtemel sorunlar olmalı.”
Çok sayıda kablosuz ağın yer aldığı bir
bölgede yaşıyorsanız, router’ınızın iletişim
için kullandığı kanalı değiştirerek kablosuz ağ
bağlantısı performansını iyileştirmeniz mümkün. Bunun için öncelikle çevrenizdeki kablosuz ağların yaygın olarak kullandıkları kanalları
tespit etmeniz gerekiyor. Bu işlem için basit
komut istemci aracını kullanabilirsiniz.
Windows işletim sistemli bilgisayarınızda
Windows + R tuşlarına basın ve karşınıza gelen penceredeki kutucuğa “cmd” yazıp Enter
tuşuna basın. Komut istemi aracı açıldığında
tırnak işaretleri olmadan “netsh wlan show
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
41
kapak
Bant Genişliği Paylaşımı
sızması bant genişliği ve data trafiğinin olumsuz etkilenmesine yol açacağı gibi kablosuz
ağınızın yavaşlamasına da neden olacaktır. Bu
nedenle güvenlik konusuna gereken önemi
vermeniz gerekiyor.
Kablosuz ağınızda gerekli güvenlik önlemlerini almak için router’ınızdaki güvenlik
ayarlarını yapılandırmanız yeterli olacaktır.
Öncelikle router’ınızın varsayılan SSID adlandırmasını değiştirmenizi öneriyoruz. SSID’yi
kendi belirleyeceğiniz, görünce tanıyacağınız
benzersiz bir adlandırmadan oluşturabilirsiniz.
SSID’yi gizleme yoluna giderek ekstra koruma imkanınız da hazır.
Mümkün olduğunca güçlü şifreleme teknolojilerinden faydalanmalısınız. WEP şifrelemesi atamak sizin için daha kolay ve pratik
olabilir ancak WPA2 harika koruma sağlayacaktır. Bu nedenle WPA2 şifreleme standardını tercih edin. Bu tip şifreleme ile dahi ağınız
hala risk altında olacaktır. Birkaç yıl öncesinde
Reaver adlı bir yazılım keşfedilen bir WPS açığı
sayesinde WPA ve WPA2 şifrelemeli kablosuz ağları kolayca kırabiliyordu. Açılımı Wi-Fi
Protected Setup olan WPS basit, tuşa basma
metoduyla işleyen; yeni cihazları router’a güvenli bir PIN ile bağlamayı sağlayan teknoloji.
Destekli cihazların birkaç saniye içerisinde
ağa dahil olmasına olanak tanıyor.
“Kullanmakta olduğunuz
router’ınızı geliştirme
imkanınız var, bu yöntemler
hem fiziksel hem de
yazılımsal ince ayarları
kapsıyor.”
Kablosuz ağda çok trafik yaratacak şekilde düzenlenen saldırılarla WPS üzerinden ağa
sızılması ihtimali var. Bu nedenle router’ınızda WPS’i devre dışı bırakmak için bir seçenek
bulunuyorsa bu özelliği kapatmanızı öneriyo-
42
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
ruz. Eğer güvenliğiniz konusunda endişeliyseniz ağınıza daha önce bağlanan cihaz olup
olmadığını da kontrol edin.
Kablosuz ağ performansı yalnızca teknik
meseleler ya da güvenlik konularından etkilenmiyor. İnternet ve ağ bağlantısına erişimi
olan uygulamalar da kablosuz ağ ve internet
performansını ciddi oranda değiştirebiliyor.
Bazı uygulamalar ve servisler bant genişliğini diğerlerine kıyasla daha çok meşgul ediyor,
bu uygulamalar ağ performansını ciddi oranda
etkileyebilmekte. İnternet sitelerindeki video
içerikleri izleme, online oyunlar ve BitTorrent
tarzında sürekli içerik indiren programlar internet bant genişliğinin tamamına yakınını
kullanabilir. Bu uygulamalardan birini ya da
birkaçını kullanıyorsanız router’ınızda bazı düzenlemelere giderek bant genişliğinin akıllıca
kullanılmasını sağlayabilirsiniz.
Bu noktada devreye QoS (Quality of
Service) ayarları giriyor. Birçok router’da bu
özelliğin yer aldığını biliyoruz, bu seçenek ev
ağında spesifik uygulamaların ağ trafiğini
kullanma önceliklerine belirleme işlevi veriyor. Uygulamaları dilediğiniz şekilde yüksek
öncelikli, bant genişliğini etkin şekilde kullanabilecek şekilde ayarlayabileceğiniz gibi görece gereksiz uygulamalar için düşük öncelik
verebilirsiniz. QoS fonksiyonlarının kurulumu
farklı üreticilerin router’larına göre değişkenlik
gösterebiliyor, bu nedenle özelliğin kullanımı
için dökümantasyona ve çeşitli kullanıcı forumlarındaki görsel anlatımlara bakmanızda
fayda var. Programların bant genişliğini kullanabilme izinlerini minimum ve maksimum
değerlerle sınırlayarak ağınızın birkaç uygulama tarafından esir alınmasının önüne geçebilirsiniz. Bu değerleri belirlerken programların
sağlıklı şekilde çalışabilecekleri bant genişliği
değerlerini de göz önünde bulundurun.
Öncelik belirleme seçeneğini yalnızca
uygulamalar için değil oyunlar ve spesifik
cihazlar ya da IP adresleri için de kullanabiliyorsunuz, yani kablosuz ağınızın QoS hizmetinde detaylı şekilde ince ayar yapma olanağınız mevcut. Aynı zamanda bant genişliğini
sınırlayabilirsiniz, herhangi bir uygulama ya da
En yüksek kablosuz ağ performansı
bulduğunuzda varsayılan anten yerine daha
güçlü olanını kullanarak kablosuz ağınızı geliştirebilirsiniz. Bu hamle mevcut router’ınızda
ciddi bir değişiklik yapmamakla birlikte sinyali
güçlendirecektir.
DD-WRT Kullanımı
cihazın kullanabileceği bant genişliğini sınırlayarak aynı ağı ve internet bağlantısını kullanan kişilere de hareket alanı yaratabilirsiniz.
Router’ınıza Takviye Yapın
Router’ınızın potansiyel gücünü ve yeteneklerini yeterince sergileyemediğine inanıyorsanız duruma müdahele etmeniz gerekebilir. Biraz şanslıysanız yeni bir router satın
almadan sorunun üstesinden gelebilirsiniz.
Kullanmakta olduğunuz router’ınızı geliştirme
imkanınız var, bu yöntemler hem fiziksel hem
de yazılımsal ince ayarları kapsıyor. Bu yöntemleri izleyerek olumlu sonuçlar elde etme
garantisi olmasa da sürprizlere her zaman için
hazırlıklı olun.
Basit ev yapımı geliştirmeleriyle router’ınızın antenine müdahele edip bu tür modifikasyonlarla kayda değer bir performans artışı
elde edebilirsiniz.
Router’ınızda gerçek, fiili bir anten bulunuyorsa antene reflektif metalden oluşan
eğreti çanak şeklinde bir eklenti yaparak
sinyalin 360 derece yayılması yerine sinyal
dağılımının belirli bir yöne doğru yapılmasını
sağlayabilirsiniz. Bu şekilde el yapımı bir eklenti anten sinyal kayıplarını sınırlayabilir ve
kablosuz ağ bağlantısı performansına katkı
yapabilir. Klasik metodda bir içecek kutusunun yarısını keserek kutunun içerisinden
anteni geçirebilirsiniz. Bu materyalin elbette
bir içecek kutusu olması şart değil, benzer
formda ve maddeden üretilen farklı bir şey
de kullanabilirsiniz.
Router’ınızda gerçek bir anten bulunmuyorsa (Modemin üzerinde gözle görülebilen,
fiziksel bir anten bulunmuyorsa ünitenin içinde dahili anten vardır.) bu yöntemi yine kul-
lanabilirsiniz, fakat bu kez yapmanız gereken
eklenti tüm router’ı kapsayacak boyutta olmalı. Elinizde bu boyutta metal bir levha yoksa bunun yerine her zaman için alüminyum
folyodan yardım alabilirsiniz. Alüminyum folyo
ile çevrili bir router’da sinyali dilediğiniz kısma
doğru yönlendirme şansınız olacaktır.
Tüm bunlar size büyük bir saçmalık gibi
görünebilir, fakat deneyimlerimize göre sonuçların değişebildiğini söyleyebiliriz. Bazı
durumlarda hiçbir katkısı olmasa da çoğunlukla basit fizik kurallarının galip geldiğini ve
her ne kadar router garip bir şekle bürünse
de bu işlemlerin katkı sağladığını gözlemledik.
Bazı router’larda çıkarılabilir anten yer
alıyor, antenin vidaları kolayca çıkarılabiliyor.
Aynı bağlantıyı kullanan daha güçlü bir anten
Router’ınızı kendi el yapımı çeşitli eklentilerle güçlendirip modifiye ettikten sonra firmware hack’leme işine girmek isteyebilirsiniz.
DD-WRT üzerinde uzun süredir çalışılan ve
uyumlu router’lara yüklenebilen, güçlü ve çok
özellikli router’lar için ideal görünen bir proje.
Router’lara çok sayıda yeni gelişmiş seçenek
ve ayar getiriyor, bunların bir kısmı ile ağınızı
harika şekilde geliştirebilir, kablosuz ağ hızını
ve performansını artırabilirsiniz.
DD-WRT’yi yükleme işlemi temelde bir
hack olduğu için potansiyel olarak tehlikeli ve
elbette router üreticileri tarafından desteklenmiyor. Yani aracı router’ınıza yüklemeye
çalışırken herhangi bir zarar verirseniz geri
dönüş şansınız olmayabilir. Bu nedenle yola
çıkarken yalnızca kendi yeteneklerinize ve
şansınıza güvenmek durumundasınız. Tecrübeli bir kullanıcı olsanız dahi işlemin riskli
olduğunu ifade edelim.
DD-WRT www.dd-wrt.com web sitesinden elde edilebiliyor, bu internet sitesindeki veri tabanından uyumlu router’larla ilgili
araştırma yapabilir ve kullanabileceğiniz özel
bir firmware olup olmadığına bakabilirsiniz.
Router’ınızı listede göremiyorsanız şansınız
yok demektir. Bulursanız kendi modeliniz için
geliştirilen en son versiyonu bilgisayarınıza
indirin, router’ınızın kontrol paneli aracılığıyla
yükleyin. Yükleme işlemini firmware güncellemesi yapılan menüden gerçekleştireceksiniz.
DD-WRT kurulduğunda yeni bir router
kontrol paneline ve kolay kullanılabilen kanal
değiştirme aracı, sinyal güçlendiriciler, güçlü
QoS fonksiyonları ve port yönlendirme gibi
seçeneklere sahip olacaksınız. Bu özelliklerden bir kısmı router’larda zaten yer alıyor, fakat hepsinde değil. Yani eğer limitli özelliklere
sahip bir router’ınız varsa bu hack kablosuz
ağınızı geliştirmek için harika bir yol olabilir.
Eğer yedekte, eski bir router’ınız varsa
DD-WRT’yi kullanarak, kablosuz tekrarlayı-
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
43
kapak
olabilir. Bu noktada 5 GHz bandını kullanan
802.11ac destekli üst seviye bir router ve bir
ya da birkaç tane 802.11ac kablosuz ağ adaptörü performans anlamında hayli tatmin edici
sonuçlar verecektir.
Wi-Fi Alternatifleri
cılar için ekstra bir masraf yapmadan bu cihazınızdan mevcut kablosuz ağınızı genişletmek
için faydalanabilirsiniz. Bu durumda ağınız
mevcut cihazlar nedeniyle biraz karmaşık görünebilir fakat hem ciddi bir tasarruf yapmış
hem de eski cihazınıza yeni bir görev atayarak
kablosuz ağınızı geliştirmiş olacaksınız.
Kablosuz Ağ Sinyalini
Güçlendirme
Geride bıraktığımız sayfalarda kablosuz
ağınızı geliştirmek için yapabileceklerinize
dair önemli ipuçları verdik. Bu işlemleri uygularken bir yandan mevcut donanımınızdan
en iyi şekilde faydalanmanız için firmware
güncellemesi meselesini de ihmal etmemeniz gerekiyor. Router’ın firmware güncellemeleri ev kullanıcıları tarafından genellikle
göz ardı ediliyor. Kurumsal cihazlarda bir
firmware güncellemesi kullanılabilir durumda olduğunda genellikle IT sorumlusuna
bir bildirim ulaştırıldığı için bu alanda görev
yapan insanlar daha şanslı. Son kullanıcıyı
hedefleyen kablosuz router’larda, özellikle
eski modellerde güncellemelere dair bildirim
yapılmıyor. Router’ınız için firmware güncellemesi olup olmadığını zaman zaman kontrol etmenizde fayda var. Bu işlem genellikle
router’ın firmware güncellemesinin yapıldığı
arayüzden kolayca gerçekleştirilebiliyor. Yine
de router’ınızın üretici firmasının internet sitesini ziyaret ederek herhangi bir firmware güncellemesi hazırlanıp hazırlanmadığını kontrol
etme yolunu da izlememeniz için hiçbir sebep
yok. Burada bir güncelleme mevcutsa ilgili
dosyayı indirip router’ın web arayüzündeki
firmware güncelleme menüsünden dosyayı
upload etmeniz yeterli olacaktır. Güncelleme
ile birlikte sunulan bilgi notlarında hangi sorunların çözüldüğü ve hangi iyileştirmelerin
yapıldığı konusunda açıklamalar yer alacaktır. Bu düzenlemeler olası bağlantı sorunlarını giderdiği gibi bağlantı stabilitesine de katkı
sağlamakta.
Tıpkı router’lar gibi masaüstü ve dizüstü
bilgisayarlarımızda kullandığımız ağ adaptörleri için de firmware güncellemeleri hazırlanabiliyor. Kablosuz ağ performansında
en az router kadar kullanılan ağ adaptörü ve
istemci cihazın da önem teşkil ettiğini unutmayın. Birçok dizüstü bilgisayarda bütünleşik
kablosuz ağ adaptörü yer almakta. Firmware
güncellemesini denetlemek için Denetim Ma-
44
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
sası aracılığıyla ağ ayarlarına erişin ve buradan
kablosuz ağ adaptörünüzün modelini öğrenin.
Daha sonra üretici firmanın internet sitesinden güncelleme hazırlanıp hazırlanmadığını
kontrol edebilirsiniz.
Kablosuz ağınızı geliştirmek için bir miktar masraf yapmayı göze aldıysanız router
üreticilerinin hemen hepsinin ürün gamında
yer alan repeater (tekrarlayıcı) veya kablosuz extender (genişletici) cihazlarından birini
edinmeyi düşünmelisiniz. Bu tip ürünlerden
birini almadan önce cihazların çok düşük
olan kablosuz ağ sinyallerini yükseltmediğini, yalnızca yer aldığı konumdaki kablosuz
ağ sinyalini daha geniş alana iletme görevini
üstlendiklerini hatırlatalım. Yani böyle bir cihaz edindiğinizde ürünü kablosuz ağ sinyalinin
en azından iki ya da üç seviyesinin alınabildiği
bir noktaya konumlandırmanız gerekiyor. Bu
ürünlerden imkansızı istemek hayal kırıklığı
yaratabilir.
Tüm bu anlatılanları bir kenara bırakırsak
eğer güçlü bir kablosuz ağ bağlantısı oluşturmak için ayırabileceğiniz bütçeniz varsa güncel teknolojilere sahip üst düzey bir router ve
hatta bu teknolojilerle uyumlu yeni ağ adaptörü edinmeniz sizin için en mantıklı seçenek
Router’ınızın konumunu değiştirdiniz,
ayarları gerekli şekilde yapılandırdınız ve hatta
antende bile düzenleme gerçekleştirdiniz fakat şansınız yaver gitmedi. Peki şimdi ne yapacaksınız? Belki kablosuz ağ sinyallerini tam
olarak neyin kestiği üzerine kafa yorabilirsiniz.
Bazen bu sorunlar için yapabileceğiniz bir şey
kalmayabilir. Kalın, taş duvarlı eski yapılarda
yaşayan insanlar kablosuz ağ sinyallerinin çok
çabuk kaybolduğunu görüyor ve ağ kurulumu
için farklı yöntemlere yönelmek durumunda
kalabiliyor.
En popüler metod ise klasik kablolu Ethernet bağlantısı. O hala en iyi ve en güvenilir
ağ bağlantısı teknolojisi konumunu sürdürüyor, yüksek aktarım hızları ve daha az kesinti
gibi avantajlar sunuyor. Aynı zamanda daha
uygun maliyetli ve kurulum / kullanım gibi
aşamalar daha kolay şekilde yönetilebiliyor.
Eğer kablolu bağlantıya sahipseniz sinyali
güçlendirmek / belirli bir konuma yönlendirmek için anten üzerinde türlü işlemlere girmenize gerek kalmıyor. Bu nedenle kablolu
bağlantılar birçok insan için, özellikle kalın taş
duvarlı evlerde yaşayan insanların vazgeçilemez çözümü oluyor.
En yüksek kablosuz ağ performansı
“Router’ınızda gerçek, fiili bir
anten bulunuyorsa antene
reflektif metalden oluşan
eğreti çanak şeklinde bir
eklenti yaparak sinyalin 360
derece yayılması yerine
sinyal dağılımının belirli
bir yöne doğru yapılmasını
sağlayabilirsiniz.”
Bu tip durumlarda bir diğer başarılı alternatif de Powerline ağ adaptörleri. Sektörün
önde gelen firmaları tarafından kullanıma
sunulan bu ürünler evdeki elektrik prizlerine
bağlanıyor ve duvarların içindeki güç kablolarından ağ bağlantısı için gereken veri aktarımında faydalanılabiliyor. Yani en büyük avantaj mevcut elektrik şebekesinin kullanılması
ve kablo çekme sıkıntısının olmaması. Yalnızca özel tip adaptörleri elektrik prizine bağlamak yeterli oluyor. Bu adaptörlerde RJ45
olarak da adlandırılan standart tipte Ethernet
portları var. “Category 5E” kablo kullanılarak
bilgisayara ve router gibi ağ cihazına bağlantı
yapmak yeterli. Zaten kablolu veya kablosuz
ağ olan bir ortamda kullanmak da mümkün,
yani bir nevi mevcut ağı genişletmiş oluyoruz.
Kablo çekmek, duvar delmek gibi işlemler gerekmediğinden ağ kurulumu dakikalar içinde
yapılabiliyor.
Powerline dünyasında ilk başlarda yaşanan temel sorun elektrik şebekelerinin kalitesiz yapısı ve şebekeye dahil edilen cihazların
oluşturduğu parazitlerdi. Parazit ve faz geçiş
sorunlarını aşabilmek adına bu adaptörlerin
çalışma frekansı artırıldı. İlk nesil Homeplug
1.0 şartnamesinde maksimum 14 Mbps veri
aktarım hızı sunulurken HomePlugAV ile birlikte teorik aktarım hızı 200 Mbps seviyesine
ulaştı.
Evinizdeki özel koşullar nedeniyle böyle bir kurulum yapmayı düşünüyorsanız en
azından aynı adaptörden iki adet içeren bir
set almalısınız. Bu sayede uyum sorunu yaşanmıyor. Ürünler temelde prize takılan basit
bir kutu formunda. Birçoğunda genel tabloyu
yansıtan LED’ler, Ethernet portu, eşleştirme ve sıfırlama butonları var. Fabrika çıkışlı
ayarlar sayesinde iki adaptör birbirini görüp
eşleşebiliyor. İki ürünü prize takıp bir süre
beklediğinizde adaptörler birbirini görecek
ve eşleşecektir. Daha sonra Ethernet portlarına bağlayacağınız kabloları bilgisayar ve
router’a bağlamalısınız. Adaptörler genellikle
200 Mbps ve üstü veri aktarım hızı sunduğu
için bilgisayar ve router’da 100 Mbps değil
Gigabit Ethernet portu bulunması anlamlı
olacaktır. İlk kurulum için adaptörleri bir üçlü
prize bağlamak kolaylık sağlayabilir.
Bu noktada aklınıza güvenlik konusuyla
ilgili bazı sorular takılabilir. Aynı binada yaşayan bir komşunuzun aynı setten edinerek
sizin ağınıza girip girmeyeceğini merak edebilirsiniz. Cihazlar bir defa eşleştirildiğinde
rastgele belirlenen ağ kodu sayesinde hiçbir
komşunuz sizin ağınıza erişemiyor. Powerline adaptörler bu anlamda gerçekten kullanıcı
dostu sistemler olarak nitelendirilebilir. Çoğu
durumda bir kez kurulumun ardından kendi
haline bırakılıp unutuluyor.
Güncel Powerline adaptörlerde teoride
500 Mbps’e varan veri aktarım hızlarına erişilebiliyor olsa da pratikte ortamdaki elektrik
şebekesinin durumu, kullanılan elektrikli cihazlar ve adaptörler arası mesafe hayli sınırlayıcı olabiliyor. Birkaç ürünle yaptığımız denemelerde 200 Mbps seviyesini aşamasak da
bu değerin önceki nesil ürünlere kıyasla hayli
ileride olduğunu rahatlıkla ifade edilebiliriz.
İnternet bağlantısının sorunsuz paylaşılabilmesinin yanı sıra yüksek çözünürlüklü içerikler de çoğu durumda sorunsuzca stream
edilebiliyor.
Ev ağınızı genişletmek için tercih edebileceğiniz bir alternatif konumundaki Powerline
adaptörler elektrik süpürgesi, saç kurutma
makinesi, halojen lamba gibi parazit yapan
cihazlar nedeniyle sorun yaşayabiliyor. Aynı
zamanda kesintisiz güç kaynağı veya yıldırım
korumalı priz yerine doğrudan prize takılmaları gerekiyor. Kolay taşınabilir formlardaki
Powerline adaptörleri çantanıza koyup gittiğiniz yerde kendinize özel ağı anında oluşturabilmeniz de mümkün.
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
45
İNCELEME
Seagate
Tek bir diskte 6 TB depolama
ile dosya sunucularına
odaklanan başarılı bir
çözüm.
Yapı:
3.5 inç
Devir:
7200 rpm
Kapasite:
6 TB
Önbellek:
128 MB
Bağlantı:
SATA 6.0 Gpbs
9/10
46
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
Enterprise Capacity 3.5
HDD v4
SSD’lerin fiyatları beklenen hızda gerilemedi ve halen tam anlamıyla sabit disklerin
yerini almış değiller. Hatta Seagate’in 6 TB kapasiteli Enterprise Capacity 3.5 HDD v4
modeli de daha uzun bir süre boyunca sabit disk kullanacağımızı perçinler nitelikte.
Seride 500 GB’dan başlayarak 1 TB, 2 TB, 3 TB, 4 TB, 5 TB ve son olarak 6 TB’a yer
veriliyor. Kurumsal bir çözüm olan Seagate Enterprise Capacity 3.5 HDD v4 çok ağır
yük altında, çok uzun süre çalışabilmek üzere tasarlanmış modellerden oluşuyor ve en
yüksek 6 TB kapasite sunabiliyor. Multimedya dosyalarını arşivleyen son kullanıcılar
için de diskin bir ölçüde uygun olduğunu söyleyebiliriz ancak kurum odaklı geliştirmeler
nedeniyle biraz daha fiyat farkı olacağının bilincinde olmanız gerekiyor.
Seagate Enterprise Capacity 3.5 HDD v4, SAS 12 Gbps ve SATA 6.0 Gbps olmak üzere
iki farklı arabirimde tercih edilebiliyor ve altyapınıza uygun bir seçim yapabilmeniz
adına tüm detaylar sunuluyor. 128 MB önbelleği ile aynı anda gelebilecek isteklere
hızlı bir şekilde yanıt verebilen Seagate Enterprise Capacity 3.5 HDD v4’te 512E olarak
tanımlanan, Advanced Format olarak bilinen disk biçimlendirmesi kullanılıyor ve sektör
başına 512 byte’ın üzerindeki boyutlarda veri depolama imkanı tanınıyor. Böylece büyük
boyutlu dosyalar için daha ideal bir çalışma ortamı sağlanıyor. Performans testlerinde
rahatlıkla saniyede 220 MB değerlerinin üzerine çıkan Seagate Enterprise Capacity 3.5
HDD v4 kapasitesine ek olarak sabit disk teknolojileri düşünüldüğünde hız olarak da
rekora koşmayı başarıyor. Gerek kapasitesinin yüksekliğinden, gerekse kurum odaklı
özellikleri nedeniyle diskin fiyatı biraz yüksek olabilir ancak ilerleyen dönemlerde son
kullanıcı modellerinin çok daha cazip fiyatlarla raflarda olacağını tahmin etmek pek de
güç olmasa gerek.
Detaylı ürün incelemeleri
Nokia
Lumia 630
Nokia ve Microsoft, giriş seviyesinde büyük başarı yakalayan Nokia Lumia 520
modelinin yerine artık Lumia 630 ile sahneye çıkıyor ve kullanıcılara ilk andan itibaren
Windows 8.1 işletim sistemini deneyimini tattırmayı hedefliyor. Uygun fiyata öncelik
verenler için geliştirilmiş olan Nokia Lumia 630’un tek yeniliği elbette sadece Windows
Phone 8.1 işletim sistemi değil. 4.5 inç büyüklüğündeki ekran sayesinde telefon 129.5 x
66.7 x 9.2 mm’lik boyutlara sahip ve tek elde oldukça kolay bir kullanım sağlıyor. Gorilla
Glass 3 ile darbelere ve çizilmelere karşı direnç gösteren ClearBlack teknolojili ekranda
desteklenen 480 x 854 piksel çözünürlük, keskin ve net görüntüler elde edilebilmesi
adına yeterli. 1.2 GHz hızında çalışan Snapdragon 400 işlemciye ve 512 MB sistem
belleğine sahip olan Nokia Lumia 630, donanımıyla her ne kadar zirve noktasına göz
dikmiş olmasa da, akıcı bir Windows Phone 8.1 işletim sistemi kullanımı için gerekli
olan tüm detaylara sahip. Hiç şüphesiz ekonomik fiyatın korunması adına tıpkı Lumia
520’de olduğu gibi NFC, flaş ve ön yüz kamerası sunulmamaya devam ediliyor. 5.0 MP
arka kamera çözünürlüğü ise telefonun sınıfı için yeterli düzeyde. Sonuçta 599 TL’lik bir
telefondan bahsettiğimizi unutmamalısınız.
Nokia Lumia 630, tam anlamıyla “renkli” bir telefon. Beyaz, sarı, siyah ve turuncu
renk seçenekleri ile satışta bulunuyor. 9.2 mm’lik kalınlık ve 134 gramlık ağırlık,
Nokia Lumia 630’u gerçekten başarılı bir telefon yapmak için yeterli. GPS sisteminin
Glonass ile birlikte destekleniyor oluşu, çoğu zaman yolculuk yapanlar tarafından
severek kullanılan FM radyo, 16 saate kadar görüşme yapabilmesi sağlayan 1830 mAh
kapasitedeki batarya ve Micro SD kartlar yardımıyla artırılan 8 GB dahili hafıza gibi
özellikler günümüz şartları için oldukça yeterli. Dediğimiz gibi, Nokia Lumia 630’un
beklentilerinizi karşılama şansı son derece yüksek.
Windows Phone 8.1 işletim
sistemiyle kutusundan çıkan
ilk telefonla tanışmaya hazır
mısınız?
İşlemci:
Qualcomm Snapdragon 400 (1.2 GHz)
Ekran:
4.5 inç, 480 x 854
Kamera:
5.0 MP
Renkler:
Beyaz, sarı, siyah, turuncu
Boyutlar:
129.5 x 66.7 x 9.2 mm
8/10
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
47
İNCELEME
MSI
Masaüstü ruhlu dizüstü
bilgisayar ile favori
oyunlarınız için zaman veya
mekan tanımayın.
İşlemci:
Intel Core i7 4800MQ
Bellek:
16 GB
Depolama:
2 x 128 GB SSD + 1 TB
Ekran:
17.3 inç, 1920 x 1080
Ağırlık:
3.7 kg
10/10
48
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
GT70 2PE Dominator Pro
Oyuncular için dizüstü bilgisayarlarda üst seviye donanımların bulunması mutlak bir
zorunluluk. Ayrıca oyuncular için tasarlanan bir bilgisayar, hem çizgileri hem de sahip
olduğu avantaj sağlayan özelliklerle de ön plana çıkmak zorunda değil mi? Ülkemizde
bu işin hakkını en iyi şekilde veren firma hiç şüphesiz MSI. Firmanın GT70 2PE
Dominator Pro olarak adlandırdığı dizüstü bilgisayarı hem günümüzün en üst seviye
donanımlarından birine sahip, hem de görünüş olarak “oyun” kavramını tam anlamıyla
ifade etmekte zorlanmıyor. MSI GT70 2PE Dominator Pro’ya Intel’in dördüncü nesil
Core i7 4800MQ dört çekirdekli işlemcisi güç veriyor. Normal saat hızı 2.7 GHz olan
işlemci, gerekli durumlarda hızını otomatik olarak 3.7 GHz seviyesine çekebiliyor.
16 GB kapasitedeki sistem belleği ise yeterli düzeyde ve istenirse 32 GB’a kadar
yükseltilebiliyor. 17.3 inç büyüklüğündeki ekranda 1920 x 1080 piksel çözünürlük
desteği ile harikulade görüntüler elde ediliyor ve bunda 8 GB bağımsız belleğe sahip
NVIDIA GeForce GTX 880M’in payı da oldukça yüksek. MSI GT70 2PE Dominator
Pro’nun depolamasındansa RAID 0 olarak çalışan çift 128 GB SSD ve 1 TB’lık sabit disk
sorumlu. Kendinizi bir uçak kullanıyor gibi hissedeceğinize şüpheniz olmasın.
Dediğimiz gibi MSI GT70 2PE Dominator Pro sadece donanıma odaklanmış bir bilgisayar
değil, SteelSeries tarafından geliştirilen ve oyunlara özel programlanabilen aydınlatmalı
klavye, online oyuncuların vazgeçilmezlerinden biri olan Killer E2200 ağ kartı,
dizüstündeki önemli sorunlardan biri olan ısınmayı tam anlamıyla çözen Cooler Boost 2
teknolojisi ve daha birçok detay MSI GT70 2PE Dominator Pro’da keşfedilmeyi bekliyor.
MSI GT70 2PE Dominator Pro haklı olarak 9 hücreli bir bataryaya sahip ve 3.7 kg ağırlığı
ile de birçok oyuncu için “taşınabilir” bir seçenek olmayı başarıyor.
Detaylı ürün incelemeleri
HTC
One Mini 2
HTC One Mini 2, tıpkı bir önceki nesilde olduğu gibi daha öncesinde tanıtılan en üst
modelden esinlenen özelliklere sahip ve buna bağlı olarak bir HTC One M8 hissi
vermekte zorlanmıyor. Telefonu ilk tuttuğunuz andan itibaren bir HTC One M8
kullandığınız hissine kapılabilirsiniz. Fıralanmış metal malzeme tamamen aynı ancak
genel olarak telefonun boyutları biraz daha küçük. Aslına bakarsanız küçük boyutlar
biraz daha kullanım kolaylığı sağlıyor denebilir. Metal malzemeye bağlı olarak HTC One
Mini 2’nin metalik gri, gümüş ve altın renk seçenekleri bulunuyor. Her rengin kendine
özgü bir çekiciliğinin olduğunu ve seçim yapmakta oldukça zorlanacağınızı şimdiden
söylemek mümkün.
Telefona baktığımızda ekran boyutu rekabet seviyesine uygun şekilde 4.5 inç ve
çok da “Mini” olduğu söylenemez. Bu kez maliyetler gündemde olduğu için 720p
standartlarına uygun olarak sunulan ekran keskinlik adına beklentilere cevap veriyor
ve IPS teknolojisine bağlı olarak etkileyici görüş açılarına imza atıyor. Rekabet seviyesi
doğrultusunda telefonda tercih edilen işlemci 1.2 GHz hızında ve dört çekirdekli
Snapdragon 400. İşlemciyi güncel birçok telefonda görüyoruz. Sunulan Android işletim
sistemiyle olması gerektiği gibi 4.4 sürüme sahip ve HTC’nin Sense 6 arayüzü ile
mükemmel bir uyum içinde çalışıyor. Hiç şüphesiz en çok dikkat çeken yönlerden birisi
telefonun 13.0 MP çözünürlükte bir kameraya sahip olması. 5.0 MP çözünürlükteki ön
kamera da günümüzün selfie trendinden geri kalmamanız için düşünülmüş. Telefonun
kablosuz ağa ek olarak Bluetooth 4.0, GPS ve NFC gibi kablosuz bağlantı seçenekleri
mevcut. Bize göre olumsuz olan tek yön pilin değiştirilmesi için servis zorunluluğunun
bulunması. HTC One Mini 2, 16 saate varan bir konuşma süresi sunabiliyor.
Tasarımı ve özellikleri
açısından rekabet ortamına
renk getirmesi beklenen
yeni bir model.
İşlemci:
Qualcomm Snapdragon 400 (1.2 GHz)
Ekran:
4.5 inç, 720 x 1280
Kamera:
13.0 MP
Renkler:
Metalik gri, gümüş, altın
Boyutlar:
137.4 x 65 x 10.6 mm
10/10
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
49
İNCELEME
ASUS
Android ve Windows 8
deneyimini birlikte sunan
dünyanın ilk tableti, dizüstü
bilgisayarı ve masaüstü
bilgisayarı.
İşlemci:
Intel Core i7 4700U + Intel Atom Z2560
Bellek:
1 GB + 4 GB
Depolama:
32 GB SSD + 500 GB sabit disk
Ekran:
11.6 inç, 1366 x 768
Ağırlık:
1.7 kg
10/10
50
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
Transformer Book Trio
ASUS’un yeniliklerle dolu Transformer Book Trio modelini anlatmak için aslında tek
bir cümle yeterli olabilir. “Android ve Windows 8 deneyimini birlikte sunan, dünyanın
ilk tableti, masaüstü bilgisayarı ve dizüstü bilgisayarı.” ASUS Transformer Book
Trio, diğer ASUS Transformer Book modellerinde olduğu gibi ayrılabilir ekranlı bir
dizüstü bilgisayar. Ancak ayırma işleminden sonra diğer bilgisayarlarda klavye
ünitesi işlevsiz kalırken, Transformer Book Trio’da televizyona bağlanarak Windows
8 işletim sistemini kullanmaya devam etmenizi sağlıyor. Tablet de bu arada Android’i
sunmaya devam ediyor. Tablet ve klavye istasyonu birleştirildiğinde ise Android veya
Windows 8 seçimini yapmak size kalıyor ve bunu Trio Key adı verilen tek bir tuşla
gerçekleştirebiliyorsunuz. Tablet ve dizüstü kullanım modları yeterince belirgin. Peki,
masaüstü nasıl oluyor? Masaüstü kullanımı tablet ve klavye istasyonu birbirinden
ayrıldığında, klavye istasonunu bir HDMI kablo ile televizyonunuza bağladığınızda
yani yerleşik kullanıma geçtiğinizde başlıyor. Tasarım gereği cihazın klavye istasyonu
Windows 8 işletim sistemine sahip olan taraf. Tablet ise sadece Android’i içeriyor.
ASUS Transformer Book Trio, donanımsal gücü itibariyle de keskin çizgilere sahip olan
bir bilgisayar. Klavye istasyonu tarafında çalışan Windows 8 işletim sistemi Intel’in Core
i7 işlemcileri ve 4 GB sistem belleği ile destekleniyor ve gerçek bir dizüstü bilgisayar
performansı sunuyor. Depolama için aynı bölgede 500 GB kapasitede bir sabit disk
de bulunuyor. Tablet kısmında ise Intel Atom Z2560 işlemci görev yapıyor ve 11.6 inç
büyüklüğündeki ve Full HD çözünürlükteki ekrana ihtiyaç duyduğu akıcı performansı
sağlamayı başarıyor. ASUS’un Transformer Book Trio modeli gerçekten de kendi sınıfında
rakibi olmayan ve tek bir yapı ile tüm ihtiyaçları karşılamayı başaran bir seçenek.
Detaylı ürün incelemeleri
ASUS
MX239H
Bir monitörden beklentilerinizi oturup sıraladığınızda hiç şüpheniz görüntü kalitesi ilk
sırada yer alacak. Sonrasında ise monitörün tasarımı, yaşantınıza kattığı kolaylıklar
ve sahip olduğu ek özellikler gündemde olacak. ASUS’un 23 inç arenasında bulunan
MX239H modeliyle tüm istediklerinize ve hatta çok daha fazlasına sahip olabilmeniz
mümkün. 178 derece görüş açısına sahip AH-IPS panele sahip olan monitörde Bang
& Olufsen ile ortak geliştirilen SonicMaster ses sistemi yer alıyor ve görüntünün yanı
sıra ses olarak da beklentilere cevap veriliyor. Monitörün alt kenar dışında neredeyse
çerçevesiz denebilecek tasarımı, güneş saatlerinden esinlenmiş daire tabanıyla
birleşerek ASUS MX239H’ı sınıfındaki ödüllü ürünlerden biri haline getiriyor.
14.5 mm’ye varan gövde kalınlığı ve 0.8 mm’lik çerçeve kalınlığı ASUS MX239H
gerçekten oldukça etkileyici görünüyor. Elbette ürünün D-Sub, DVI ve iki adet HDMI
arabiriminden oluşan görüntü girişleri de kullanışlılık açısından değerlendirildiğinde
oldukça önemli. SonicMaster ses sistemi sayesinde monitörü doğrudan bir oyun
konsoluna veya HD uydu alıcıya da bağlayabilirsiniz. Çok büyük bir beklentiniz yoksa
ek bir ses sistemi kullanmayacağınıza emin olabilirsiniz. Monitörün gövdesi üzerinde
32 mm çapında iki adet hoparlör bulunuyor ve her bir hoparlörden 3W gücünde
ses çıkışı elde edilebiliyor. Bu aynı zamanda monitörün sınıfındaki en yüksek ses
kalitesini sunduğunu ifade ediyor. Altı farklı Splendid modu sayesinde o an ekranda
bulunan içeriğe uygun şekilde özel profiller kullanabilir ve daha etkileyici sonuçlar elde
edebilirsiniz. ASUS MX239H, çevrecilik açısından da takdir kazanan bir model. Çalışma
sırasındaki 33W’lık güç tüketimi gerçekten başarılı ve bunda elbette tercih edilmiş
olan düşük güç tüketimli AH-IPS panelin önemli bir payı var. ASUS MX239H kesinlikle
beklentilere cevap verecek güçte bir ürün.
Neredeyse çerçevesiz
denecek düzeyde bir tasarım
ve olması gerekenden daha
fazla teknoloji.
Ekran:
23 inç, 1920 x 1080
Panel:
AH-IPS
Bağlantılar:
D-Sub, DVI, 2 x HDMI
Parlaklık:
250 kandela
Kontrast:
80.000.000:1
10/10
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
51
İNCELEME
MSI
Fabrika çıkışı overclock
ve benzersiz Twin Frozr
IV soğutma sistemi ile üst
seviyedeki farkını ortaya
koyuyor.
Grafik İşlemci:
954 MHz
Bellek:
3 GB GDDR5 (6008 MHz)
Bant Genişliği:
384 bit
Bağlantılar:
2 x DVI, HDMI, DisplayPort
Güç Bağlantısı:
1 x 6 pin + 1 x 8 pin
10/10
52
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
GeForce GTX 780
Twin Frozr OC
MSI, oyuncuların ihtiyaçlarına cevap veren en önemli markalardan birisi. Firma,
NVIDIA’nın en üst düzey grafik işlemcilerinden biri olan GeForce GTX 780’e sahip olan
MSI GeForce GTX 780 Twin Frozr OC modelinde, adından anlaşılabileceği gibi özel
bir soğutma sistemi ve fabrika çıkışlı olarak overclock kullanıyor. Kartta tercih edilen
işlemci, NVIDIA’nın en başarılı çözümlerinden birisi ve 954 MHz hızında görev yapıyor.
OC modu ile grafik işlemci hızının 1006 MHz’e çıkartılması mümkün. Kartta sunulan 3
GB kapasitedeki bellekler ise GDDR5 tipinde ve 6008 MHz’de çalışıyor. 384 bit bellek
bant genişliği de hesaba katıldığında MSI GeForce GTX 780 Twin Frozr OC’nin gerçekten
de inanılmaz bir performans ortaya koyduğunu söylemek mümkün. Hatta firmanın bu
çözümü için tek bir şey söylemek gerekirse kesinlikle “piyasanın en hızlısı”.
Farklı olarak MSI, kartı kendine özel yazılımları sayesinde daha kullanışlı hale getiriyor.
“Gaming App” adı verilen uygulama sayesinde OC, Gaming (Varsayılan) veya Silent
modlarının kullanılabilmesi mümkün. Tahmin edilebileceği gibi OC modunda en yüksek
performans için ayarlamalar bulunuyor. Gaming ise yüksek çekirdek frekansı ile oyunlar
için en kararlı yapılandırmanın elde edilmesini sağlıyor. Gün içindeki rutin kullanımda ise
grafik kartının size varlığını unutturması için Silent Mode’u seçmeniz gerekiyor. Böylece
Twin Frozr soğutma sisteminin en düşük seste çalışmasını sağlayabilirsiniz. Ek olarak
After Burner yazılımı ile kendiniz de ince ayar yaparak yüksek overclock değerleri elde
edebilirsiniz. Rakipsiz bir soğutma çözümü olan ve MSI’ı rakiplerinden en iyi şekilde
ayıran Twin Frozr IV’ün ısı boruları ile desteklenen tasarımı benzerlerine kıyasla iki kat
daha fazla soğutma performansının elde edilmesini sağlıyor. Yüksek standartlardaki
askeri testlerden bile kolaylıkla geçmeyi başaran MSI GeForce GTX 780 Twin Frozr
OC’de malzeme kalitesi de ön plana çıkan noktalar arasında.
Detaylı ürün incelemeleri
Samsung
Galaxy Gear 2
Yaşam temponuza ayak uyduran
yeni kişisel asistanınız.
Teknolojinin yeni rotası “giyilebilir” ürünler ve akıllı
saatlerle ilk örnekleri görmeye başlamış durumdayız.
Samsung’un Galaxy Gear 2 modeli, şık bir saat
olmanın yanı sıra gövdesinde sakladığı özelliklerle size
bambaşka bir dünyanın kapılarını açmayı başarıyor.
2.0 MP kamerası ile size her yerde bir kameraya sahip
olma şansı veren Galaxy Gear 2, özelleştirilebilen
tasarımı ile kendinizi nasıl hissediyorsanız veya
o gün hangi rengi seçtiyseniz tam anlamıyla sizi
ifade etmeyi başarıyor. Bluetooth bağlantı özelliği
sayesinde telefonunuza bağlanarak tüm iletişim
ihtiyaçlarınızı telefonunuzu cebinizden çıkartmadan
yapabilmenizi sağlayan akıllı saatte, oldukça parlak bir
ekran kullanılıyor ve günün her saati kolay bir kullanım
elde ediliyor. Samsung Galaxy Gear 2 aynı zamanda
adımsayar ve dijital nabız ölçer özellikleri ile spor
eğitmeniniz olmaya da aday. Dahası müzik dinleyin,
televizyonunuzu kontrol edin ve şık bir saate sahip
olmanın çok daha ötesine geçin.
Samsung
Galaxy Fit
Samsung markalı telefon veya tabletinizle
mükemmel uyum.
10/10
Hareketli günlük yaşam sırasında çoğu
zaman saatin kaç olduğunun farkına
varmak bile zor olabiliyor ve Samsung’un
bir diğer akıllı saati olan Galaxy Fit, bu
durumun üstesinden gelmenizi biraz
daha kolaylaştırmak için tasarlanmış
bir ürün. Elbette saatin kaç olduğu
dışında size sunduğu avantajların sayısı
da oldukça fazla. İnce ve uzun yapıdaki
ekranının dikey veya yatay kullanımına
izin veren ve tam anlamıyla renk olarak
kişiselleştirilebilen Samsung Galaxy
Fit, gelen aramaları, kısa mesajları,
e-postaları ve hatta sosyal medya
bildirimlerini sürekli olarak size ileterek
yoğun günlük yaşam sırasında sizi
sürekli olarak telefon ekranından biraz
daha uzaklaştırmayı sağlıyor. Saatte
yine olması gerektiği gibi dijital nabız
ölçer ve adımsayar gibi dikkat çekici
özellikler ihmal edilmiyor. Gün boyu
rahatça kullanım için suya ve toza karşı
dayanıklı olan Samsung Galaxy Fit,
kadınların da gönül rahatlığı ile tercih edip
kullanabileceği kadar şık bir ürün.
10/10
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
53
Oyun
Berkay KİMSESİZ
Guild Wars 2
Yeni Paketi 1 Temmuz’da
Geliyor
Geride bıraktığımız haftalarda duyurulan Living World: Season 2 güncellemesi resmen 1 Temmuz‘da geliyor. Bu güncelleme ile oyunun hikayesi daha da ilerlerken yenilen Zhaitan yerine yeni bir düşman Tyria
dünyasına dahil oluyor. Guild Wars 2’nin kalbi Lion’s Arch küller içinde
kalırken Tyria’nın dört bir yanındaki ırklar güçlerini birleştirmek adına bir
araya geliyor. Guild Wars 2’de Living World kişisel hikayeden ayrı olarak
oynanabiliyor. Oyuncular ana hikayeyi bitirmemiş olsalar dahi Living
World’e giriş yapabiliyorlar. Ancak geliştiricilerin de altını çizdiği gibi Living World: Season 2 kişisel hikaye tamamlandıktan sonra oynandığında
daha büyük bir anlam ifade edecek. Season 2 için bazı yeni başarımlarda
oyuna dahil edilecek. Season 2’de yerine getirilen görevlere göre bu başarımların kilitleri açılabilecek.
Team Fortress 2
Love and War İçin İlk
Fragman Yayınlandı
Geçtiğimiz ay Team Fortress resmi web sitesi üzerinden başlatılan geri sayımda oyuna yeni bir güncellemenin geleceği duyurulmuştu. Valve her zaman yaptığı gibi yeni güncellemenin
içeriğini birden ortaya çıkarmadı. Onun yerine güncellemeye dair
her gün yeni bir detay paylaşıyordu. Duyurunun ikinci gününde
güncellemenin adı açıklandı ve hemen ardından ise ilk fragmanı
yayınlandı. Team Fortress 2: Love and War fragmanı bugün resmen izlenebiliyor. Fragmana baktığımızda Team Fortress serisinde hiç bulunmamış Miss Pauling karakterini görüyoruz. Miss
Pauling fragmanda sıkça gözükse de yeni güncelleme ile oyunda
nasıl biri yeri olacak tahmin etmek kolay değil. Belki de eklenecek
Co-Op hikaye modlarında bulunabilir veya yepyeni bir sınıf olabilir.
WildStar ‘The Strain’
Güncellemesi Ücretsiz
Olarak Geliyor
Temmuz ayının MMORPG dünyası için bir önemi varsa bunu
Guild Wars 2 için yayınlanacak ‘Season 2’ güncellemesinden
kaynaklanıyor diye düşünebilirsiniz. Görünüşe göre Temmuz ayı WildStar için de önem arz ediyor. Çünkü geliştirici
Carbine stüdyosundan gelen açıklamalara göre yapımın ilk
paketi ‘The Strain’ ücretsiz olarak Temmuz ayının ilk haftasında yayınlanmış olacak. The Strain güncellemesi ile Nexus
gezegeninde bulunan bir virüs hikayeye dahil edilirken beraberinde Blighthaven ismindeki yeni bir seviye 50 bölgesi
açılmış olacak. Güncellemenin tüm içeriği elbette bu değil.
Yeni kostümler, yeni boyalar ve yeni bineklerde The Strain
ile WildStar dünyasında yer bulacak.
54
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
Oyun dünyasından gelişmeler
En Büyük Oyun Koleksiyonu
750 bin Dolara Satıldı
Micheal Thommason isimli oyun severin sahibi olduğu dünyanın en büyük oyun
koleksiyonu başlatılan bir açık artırmada 750 bin dolardan sahibini buldu. Game
Gavel isimli açık artırma platformundan satılan koleksiyonda 30 yıl boyunca biriktirilmiş ve sayıları 11 bine yaklaşan video oyunu yer alıyor. Koleksiyonu satın alan
kişi oyunların sayısına bakılırsa her biri için yaklaşık 68 dolar ödemiş bulunuyor.
Bu parayla bugün piyasadaki neredeyse tüm yeni oyunlar satın alınabilir. Başlatılan açık artırma birkaç saat boyunca devam etmiş ve bitime kadar 50’ye yakın
teklif verilmiş. İddialara göre tekliflerden ikisinde Oculus Rift muciti Palmer Luckey‘nin ismi varmış. Koleksiyonu satın alan kullanıcının peeps_10091970 ismine
sahip olduğu açıklandı. Ancak gerçekte kim olduğunu kimse bilmiyor.
Smite
Ra’merica Skini
Yayınlandı
MOBA dünyasının en yeni oyunlarından
Smite 2 yılı aşkın süredir devam eden beta
aşamasının ardından geçtiğimiz aylarda
resmi çıkışını gerçekleşirmişti. Oyunda
DotA’dan esinlenilmiş çok sayıda karakter
yer almasına rağmen özellikle God skinleri
konusunda Hirez Studios benzersiz işler
çıkarmayı başarıyor. Oldukça renkli skinlere sahip Smite’a bir yeni skin de Ra için
eklendi. Skin satın alındığında beraberinde
özel seslendirmesi ile geliyor. Tam bir batılı
Amerikan vatandaşı edasıyla konuşan Ra
oyuna farklı bir renk katacak gibi. Ancak
bazı oyuncular bu skinden pek hoşnut
değiller. Galiba bunda mevcut ‘Amerikan’
temasının etkisi büyük. Bakalım Avrupa
sunucularından kaç oyuncu Ra’merica skinini satın alacak.
Battlefield Hardline
Betası Şimdi PC’de
Battlefield serisinin en yeni ve farklı yapımı Hardline sürpriz bir
şekilde ortaya çıkmasının hemen ardından beta sürecine de girmiş durumda. EA tarafından duyurulduğu üzere Hardline betası
şimdi tüm PC kullanıcıları tarafından erişilebiliyor. Eğer bir Origin
hesabına sahipseniz şimdi oyunun kapalı betasını oynayabilirsiniz.
Bunun için http://battlefield.com/beta adresini kullanarak kayıt
olmanız yeterli. Oyunun betasına katılanlara 21 Ekim çıkış gününde
bazı bonuslar verilecek. Bunlar Battlefield Hardline kamuflajı, Battlefield Hardline özel nişangahı, Battlefield 4’de özel bir dogtag ve
ek Battlefield Hardline içeriği olarak belirtilmiş. EA beta aşamasına
katılan oyunculara bazı özel fırsatlarda sunuyor. Beta bitmeden
10. seviyeye ulaşan oyuncular özel bir Battlepack kazanacaklar.
Diğer taraftan Facebook paylaşımını açan oyuncular 1,000 dolar
oyun için para kazanacaklar.
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
55
Oyun
Berkay KİMSESİZ
Guild Wars 2: Living
World Season 2
Season 2 ile oyun tekrar yükselişe geçiyor
10 yaşına basmış ihtiyar World of Warcraft’ı bir kenara koyarsak
günümüz MMO dünyasının kuşkusuz en iyi yapımı Guild Wars
2’nin içeriği 1 Temmuz’da resmen güncelleniyor. Living World
Season 2 adı altında oyuna getirilecek yeni bir paket ile birçok
haritanın kilidi açılırken yeni zindanlar, zırhlar ve silahlarda oyunun
dünyasına dahil ediliyor. Uzun süredir beklenen bu güncelleme
ile gelecek yenilikler elbette bunlarla sınırlı olmayacak. Oyunun
PvP sistemide güncellenerek daha iyi hale getirelecek. Kısacası
oyunun mevcut eksiklikleri kapatılmaya çalışılacak.
Zorlu bir çıkışın
ardından kendini
toparlamaya başladı
İlk kez 2012 Ağustos ayında
piyasaya çıkan Guild Wars 2 ilk gününde dünyanın en hızlı satan MMO
oyunu olmayı başarmıştı. İlerleyen
aylarda oyunun kullanıcı sayısı neredeyse 3 milyona ulaştı. 1 yılın ardından ise oyuncular yavaş yavaş
Guild Wars 2’den kopmaya başladılar çünkü ‘end-game’ içeriği yeterli
bulunmamıştı. Şimdi yapım 2 yaşına
basmak üzere ve çıktığı ilk gün ile
bugünkü halini kıyaslarsak arada oldukça önemli farklar var. Hepsinden
56
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
önce ArenaNet başta oyunculara kulak verdi.
Onların isteklerini gözden geçirmeye başladı.
Bunu zırh tamirinin ücretsiz hale getirilmesi,
Wardrobe sisteminin yenilenmesi ve karma
puanı ile eşya alımının minimum seviyeye
indirilmesi gibi çok küçük değişikliklerde bile
görebiliyoruz. Oyunun en çok eleştiri alan
PvP sistemi de baştan aşağı değişti ve hatta başka bir konu; oyunun grafikleri iki kat iyi
hale getirildi. Bugün Guild Wars 2 çok daha iyi
durumda ancak ‘end-game’ içeriği halen yeterli değil. En azından sizi bir WoW gibi yıllarca oynatmaya yetmiyor. Geliştiriciler bunun
farkında ve iyileştirmek için ellerinden geleni
yapıyorlar.
Oyuna getirdikleri iyileştirmelerden bir
başkası yazının başında bahsettiğimiz Living
World içeriği. Living World ile oyunculara bellirli tarihler arasında yepyeni bir hikaye sunuluyor. Örneğin, Season 1 ile tamamladığımız
hikayenin ardından oyunun kalbi Lion’s Arch
küller içinde kalmış ve şehir yerle bir olmuştu.
Bugün Lion’s Arch eskisi gibi değil. Scarlet’in
sebep olduğu bu kaos Season 2 ile başka bir
boyuta taşınacak. Scarlet ilk sezonda yenilmişti ancak beraberinde başka bir düşmanın
uyanmasına neden olmuştu. İkinci sezonda
bu düşmanla savaşacağız ve savaşın sonucu
yine oyunda “kalıcı bir etkiye” sebep olacak.
Season 2 ile PvP Sisteminin
Değişmesi Bekleniyor
Guild Wars 2 günümüz MMO dünyasında
bulabileceğiniz en rekabetçi PvP sistemine
sahip. Oyunda dilediğiniz yerde dilediğiniz kişiyle PvP yapamıyorsunuz ancak bunun için
bazı arenalar inşa edilmiş. Oyunda 10v10, 5v5
arenalar olduğu gibi neyse ki 1v1 arenalarda
mevcut. Eğer PvP konusunda kendinizi geliştirmek istiyorsanız kesinlikle 1v1 arenalara
girmenizi tavsiye ederim. Çünkü burada öğreneceğiniz çok şey var. PvP sistemi değişiyor
demiştik. Değişimin ne yönde olacağını şuan
geliştiricilerden başka kimse bilmiyor. Belki de
“ranked” sistemi getirilebilir. Bu sayede her
oyuncu kendi seviyesinde ki rakiplerle eşleşir. Tıpkı World of Warcraft’da olduğu gibi. 1
Temmuz’u bekleyip görelim.
Oyun dünyasından gelişmeler
Oyundaki “Rekabet” Eksikliği
Giderilebilecek mi?
Guild Wars 2’nin bir diğer olumsuz özelliği
de rekabet unsurunun düşük olması. Rekabet hissinin oyuna işlenememesinin sebebi
ise PvP’nin belirli alanlara yığılmış olması. Eğer
oyuncular her an her yerde PvP’ye dahil olabilselerdi MMO’nun ruhu rekabet unsurunu
daha iyi hissedebilirlerdi. PvP için arenalara
girmek tatmin edici ancak her zaman pratik
değil. Season 2 hakkında çok kesin detaylar
paylaşılmadı ama PvP’nin yenilenecek olması
belki de rekabet unsurunu daha iyi hale getirebilir.
1 Temmuz’da yayınlanacak olan Living
World Season 2’den herkesin beklentisi çok
büyük. E3 konferansında da konuşan Arena-
Net yeni sezon hakkında çok kesin detaylar
vermek istemedi ancak birçok radikal değişikliğin yapılacağından bahsetti.
Kısaca toparlarsak Guild Wars 2 hakkında söylenebilecek kesin bir şey var ki;
oyun bugün alıp oynayabileceğiniz
en iyi MMORPG oyunu. Yeni bir MMO
macerası arıyor veya oyuna geri
dönmeyi düşünüyorsanız kesinlikle
çekinmeyin. Oyun her an her köşede
sizi şaşırtmaya devam ediyor. (ArcheAge veya Wildstar gibi oyunlardan
bahsettiğiniz duyar gibiyim. ArcheAge’i grafikleri dışında gerçekten özel
yapan hiçbir şey yok. MMO’dan çok
çiftik simülasyonu gibi. Wildstar ise
fazlasıyla ‘hardcore’ görünüyor. Grafik stilide her oyuncuyu kucaklayacak türden değil. Sanırım WoW örnek
alınmak isterken biraz dozu kaçmış.)
Hikayesi, karakterleri, seslendirmeleri, bulmacaları, mükemmel dövüş sistemi ve yıllardır süre gelen geleneksel
ve sıkıcı grind sisteminden farklı oynanışı ile Guild Wars 2’den daha iyisini
bulmak uzun yıllar kolay olmayacak.
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
57
oyun
Görkem YILDIRIM
INFINITY BLADE III
Mobil dövüş oyunu serisinin son bölümüyle dizi
tamamlanmış oluyor
Yeni bölümde gelen ek katmanlar oyun
deneyimini iyileştiriyor ve serinin fanatiklerinin beğenisini kazanıyor.
★★★★★
•• iPad+ / iOS 6.0 / 6.99$ / v1.0.4
Ortaya çıkması epey zaman aldı
ama Infinity Blade serisindeki
üçüncü bölüm en sonunda iPhone ve iPad kullanıcılarının beğenisine sunuldu. Serideki daha
önceki bölümlerde olduğu gibi bu oyun da en iyi
olduğu alandan şaşmıyor. Tekrarlı dövüşler içeren savaşlara devam ediliyor. Dikkatinizi çeken
detay oyunun büyüklüğü ve görüntülerin netliği
olacak. Bu bölümde görüntüler çok daha iyi ve
Infinity Blade serisinin asla kötü görünmediği düşünülürse son bölümün
muhteşem göründüğünü tahmin edebilirsiniz.
Oynadığınız dünyadaki boyutlar açısından
da ilerleme var. Her ne
kadar sunulan yol seçenekleri ve keşifler Blade Infinity II’ye kıyasla
azalmış olsa da etkileyici
boyut ve genel anlamda
şaşırtan bir hava geçerli.
Oyun sırasında yapılması gerekenler pek değiş-
miyor. Oyunun odak noktasında el hareketlerinize
göre gerçekleşen dövüşler var. Eklenen yeni katman sayesinde oyuncular hamle sonuna bitirici
darbe katabiliyor. Böylece hareketlerinizin sonuna
ekstradan hasar katabiliyorsunuz.
Yeni puanlama sisteminde engellere vurma sayısına göre elde edilen değerleri çiplerin sayısı
değişiyor. Bu yüzden arada bir farklı yöntemler
izlemek getiri sağlayabiliyor. İlk defa Isa karakteriyle oynayabiliyoruz ve onu kullanarak bağımsız biçimde Siris seviyesine çıkarmak mümkün.
Oyunda büyücü ve diğer
yenilikler de var. Bunları
gerçekleştirmek epey
zaman alabilir ama
ardından belirli ödüller
kazanacaksınız. Büyük
bir yenilemeden çok
hikayenin devamında
uygulanan ince ayarlar
söz konusu ama oynamamanız için neden yok
çünkü iOS dünyasında
oyun alanındaki benchmark’lardan biri.
NimbleBit adlı geliştirici şu ana
kadar simülasyon oyunlarına
yönelik belirli denemeler yaptı ve
Pocket Planes oyununu oynamış
olanlar bu yeni oyunu aşağı yukarı kestirebilirler. Hedef benzer biçimde lokomotif imparatorluğu oluşturmak ve kargo taşıyıp
kazanılan sanal parayla daha fazla demir yolu
alıp gidilen noktaları arttırmak. Bu esnada daha
farklı trenler de kullanıma
giriyor. Aktifleştirilebilen
lokomotif seçenekleri
göz önüne alınırsa tren
düşkünlerinin rüyalarını
gerçekleştiriyor.
Arabirim ve fonksiyonellik, NimbleBit fanatikleri
için tanıdık. Her bir tren
istasyonuna ulaştığında yeni bir kargo ve hedef
seçmek gerekiyor. Oyuna ait yönetim özelliklerine
göre her bir demiryolu aynı anda birden fazla trene hizmet veremiyor. Ayrıca belirli lokomotiflerin
kullanılabileceği renkli olarak çizilmiş güzergahlar
var. Verimli bir ağ elde edebilmek için öncelikle
düşünüp planlama yapmalı ve ardından parçaları toplayıp demir yollarını kullanmaya başlamalı
ve oyunda başarı elde
etmelisiniz. Oyuna bağlı
kalmanızı sağlayan en
belirgin unsursa harika
görseller. Pocket Trains bu
açıdan beklentileri karşılıyor. Her ne kadar içerik ve
oyun deneyimi anlamında
yeni bir unsur olmasa da
hayal kırıklığı yaşamayacağınızı düşünüyoruz.
POCKET
TRAINS
NimbleBit firması yeni
oyunda doğru yolu bulmuş
mu dersiniz?
Eğlenceli ve bağımlılık yapan bir oyun
ama Pocket Train ile gelenler Pocket Planes ile yaptıklarınızdan fazla değil.
★★★★★
•• iPhone+ / iOS 6.0 / Ücretsiz / v1.0.5
•• Android / OS 2.2 / Ücretsiz / v1.0.5.1
58
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
Mobil Dünyanın En Eğlenceli Oyunları
CALL OF DUTY: STRIKE TEAM
FPS ve gerçek zamanlı strateji unsurlarını içeren bu
oyunda ne ararsanız var
Call of Duty serisi on seneden
fazladır bizlerle ve seneler boyunca farklı versiyonlar ve senaryolar kullanıma sunuldu. Konsollara
özel her sürüm merakla beklendi
ve milyonlarca düşkün tarafından oynandı. Muhtemelen bu nedenden ötürü iPhone ve iPad özel
Call of Duty: Strike Team yoğun ilgi gördü. Xbox
ve PlayStation ile oynayanların beklentisi büyüktü
ama Call of Duty iOS sürümü ucuz olsa da sınırlı
donanım desteği ve kontrolcüsüz dokunmatik ekran sınırlamasından ötürü konsollarla kıyaslamak
doğru olmaz. Beklentiniz çok yüksek değilse 6.99
dolara aldığınız karşılık iyi.
Call of Duty bir savaş oyunu
ve bu bölümde ABD bilinmeyen bir düşmanın işgali
altında. Siz ve takımınızın
bu düşmanı etkisiz hale
getirmesi isteniyor. Koruma içeren düşman üssüne
girme, kilitli kapıları açma,
alarmları susturma, güvenlik şifrelerini çözme ve
hayati bilgileri ele geçirme
gibi işlemler yapmanız gerekiyor. Elbette çok
sayıda düşmanı öldürmeniz gerekecek. Aksiyon
hayli hızlı ve makineli tüfek kullanıyorsunuz.
Oyunda FPS ile RTS unsurları birleşiyor. FPS
aşamasında ekranın iki köşesinde kontrolcüler
var ve soldaki hareket, sağdaki nişanlama ve
vurma odaklı. Dokunmatik ekran bu mod için
ideal değil ve zorluyor.
Ekranın sol ve sağına tıklayıp düşmana odaklanma artısı var ve bunu hile gibi sayabilirsiniz ama
kullanmanız şart değil. Takımdaki diğer üyelerin
kontrolünü ele geçirmek mümkün ve kolay. Bir
üyeyi kontrol ederken diğerlerini belirli yerlerde
saklamanıza izin veriliyor.
Üste tıklayınca RTS modu
başlıyor ve kuş bakışı görünüm geliyor. Bu aşamada
bir ya da birden çok takım
üyesi seçilip komut verilebilir. Oyunu sadece FPS ya da
RTS ile bitirmek imkansız.
Yerine göre mod değiştirmelisiniz. Hangi aşamada
hangi mod daha avantajlı
bulmak size kalıyor.
Çok sayıda görev var ve hikaye kısmen ilgi çekici. İlerledikçe XP kazanıyor ve daha iyi silahlar
alıyorsunuz. Her üyenin silahını seçebilirsiniz
ama denemeden önce hangisi ne alanda üstün
bilemeyeceksiniz. Örneğin sniper tüfeği mi yoksa makineli tüfek mi uygun önceden düşünmek
artı sağlıyor. Başta beklemek zor geliyorsa oyun
içinden parayla XP alabilirsiniz. iPad’in sınırlarını
zorlayan oyun 1.3 GB indirilerek kuruluyor ve 2
GB yer kaplıyor. Oyundan önce iPad’ı yeniden
başlatmakta fayda var yoksa takılma olabiliyor.
Konsol sürümü gibi iyi değil ve online mod
yok ama iyi bir iPad eğlencesi ve Call of
Duty deneyimini iOS dünyasına katıyor.
★★★★★
•• iPad / iOS 5.0 / 6.99$ / v1.0.0
HEROES OF LOOT
Heyecan verici zindan kovalamacasında sürekli olarak
koltuğunuzun kenarında olacaksınız
Eski nesil oyunlar son zamanlarda bir kez daha popüler durumda
ama eski tip olsalar da gerçekten
çok zorlayıcı olabiliyorlar. Heroes of Loot sayesinde 80’li yıllara
geri dönüyoruz ve pikseller halinde beliren karakterlerle tanışıyoruz ama neyse ki oyundaki deneyim çok da zorlayıcı değil. Denemelerden ötürü
terler içinde kalmaktansa aksiyon dolu bir zindan
kovalamacasıyla karşılaşmak ferahlatıcı oluyor.
Oyunda derinlemesine hikayeleri unutun çünkü Elf, Savaşçı, Büyücü ve
Valkyrie olarak sunulan dört
ayrı tür karakterden birini
seçmeniz ve bunların sahip
olduğu yetenekleri kullanarak yola devam etmeniz
gerekiyor. İlk başlarda etrafta dolanırken aniden ölebilir
ve kapıların nasıl açıldığını
çözmeye çalışabilirsiniz.
Kazayla gizli odalar bulacak
ve elde ettiğiniz ganimetlerin tümünü almak için uğraşacaksınız.
Bu gibi durumlarda sizin yolunuza çıkmak için
saldıran engelleri yok etmek adına farenin ateş
tuşuna sarılmanız gerekecek. Bir hikaye olsa da
fazla getirisi yok ve her ne kadar ekrana gelen kısa
videolar açıklama katsa da asıl artıları amansız oyun
seansları sırasında kısa süreliğine nefes alabilmek
oluyor. Oyundaki ana hedef rastgele beliren görevleri tamamlayıp yolunuzu bulmak ve düşmanlardan
oluşan akınlarda mümkün derece hasar almadan
ayakta kalmak. Oyunla ilgili tüm detaylar olumlu
anlamda eski günleri andırıyor. Oyun dünyası açısından ilk nesil örneklerden
biri karşınıza çıkmış gibi düşünebilirsiniz. Hızlı biçimde
ilerlerken yeteneklerinizi
daha iyi biçimde öğrenecek
ve saldırılara karşı ne derece
etkili olabileceklerini anlayacaksınız. Oyuna ara vermek
hayli zor ama kısa süreli anlık
bölümlerden oluştuğu ortada. Hem iOS, hem de Android sürümleri olan oyunun
iki formatta da akıcı biçimde
çalıştığını belirtelim.
Yüksek oktanlı bir oyun ve eski anıları
akla getirip harika bir zindan savaşı olmayı başarıyor.
★★★★★
•• Android / OS 2.1 / 1.99$ / v1.3.0
•• iPhone+ / iOS 4.3 / 1.99$ / v1.2.1
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
59
oyun
FIFA 14
Yeni kontroller olması gerektiği gibi mükemmel sonuç
vermiyor
FIFA 14 görsel anlamda bir adım ileri gitti
ama yeni kontrol sisteminin olgunlaşması
için daha fazla ayar şart.
★★★★★
•• iPad+ / iOS 5.0 / iÜcretsiz / iv1.3.1
•• Android / iOS 2.1 / iÜcretsiz / i1.9.0
Futbol fanatiklerinin heyecanı
her sene en yeni FIFA sürümünün çıkma döneminde artar.
Meşhur futbol takımlarının yeni
oyuncularını deneme, en yeni
grafik ve oyun güncellemelerini görme merakı
sayesinde oyun düşkünleri gece yarısı saatlerinde satış noktaları önünde kuyruk oluştururlar. Son birkaç senedir mobil oyun düşkünleri de
FIFA hastalığına kapıldı ve EA Sports sayesinde
akıllı telefon ve tablette bu tutkuyu yaşayabilir
hale geldi. Bu seneki sürümde kontrol sistemi en
baştan tanımlanıyor, ekranda beliren d-pad yerini
hassas kontrol için geliştirilmiş dokunuşa duyarlı
kontroller alıyor. Artık sürükleme ve dokunma kısayollarını kullanarak oyunculara komut verebilir,
takım arkadaşlarına tıklayarak
pas atabilirsiniz. Teoride bu
yenilik kulağa hayli hoş geliyor ama gerçekte bu şekilde
oynamak son derece büyük
hayal kırıklığı yaratıyor, kullanıcıyı sadece tüm parmaklarını hisseder durumda bırakıyor.
Sürükleme hareketleriyle topu
yönlendirmek iyi fikir ama pas vermek için diğer
oyunculara tıklamak yük oluşturuyor. Bu güzel
oyunun gerçek yaşamdaki halini düşünürsek
paslaşma değil oyun ön planda olmalı ama oyunda paslaşmak ağır basıyor. Oyuncu hareketlerine
bakarsak kontrollerdeki düzenlemeler ön plana
çıkarıldığı için odaklanmak zorlaşıyor. EAS Sports,
FIFA 14 oyununu ücretsiz olarak indirme imkanı
sunuyor ama fazla heyecanlanmayın çünkü basit
bir tanıtım maçından fazlası ve yeni kontrollerle
tanışmak için oyun içinden satın almalar yapmanız şart. Oyunu başlatır başlatmaz online mod
desteği aktif. Ancak buna rağmen kimi zaman
online eşleşmede sorun çıkabiliyor. Elbette FIFA
14’ün konsol sürümleriyle kıyasla yapamayız ve
son sürümün görsel anlamda ilerleme sağladığı
açık. Yeni sürümde oyun deneyiminden çok görsel detaylar ağır basıyor. Gol atmak hala
çok kolay. Yakınlaştıktan sonra hedefleyip şut çektiğinizde
topu ağlara gönderebilirsiniz.
FIFA 14 mobil sürümü şimdilik Süper Lig maçlarından çok
Kupa maçlarını akla getiriyor.
Mobil arenada platform türü o
kadar çok kez yeniden keşfedildi
ki çoğumuz bu türe eklenen yeni
oyunlara bakmaya bile üşeniyoruz. Type:Rider, bugünlerde
oynadığınız oyunlara kıyasla tamamen farklı bir
görünüm ve deneyim sunarak bu anlayışı değiştirmeyi deniyor. Oyun hayli sıradışı biçimde tipografi
dünyasını konu alıyor. Bir font, hikayesi ve ortaya
çıkış şeklini konu olan temalar şeklinde on ayrı
dünya sunuluyor. Type:Rider hayli detaylı biçimde
tasarlanmış. Eşsiz bir platform oyunu arıyorsanız
beklediğiniz tüm seviyeler hazır, daha fazlasını
istiyorsanız oyuncuyu eski çağ duvar çizimlerinden modern piksel sanatına kadar tipografi tarihi
içinde yolculuğa çıkarıyor. Ek bir bonus olarak oyun
sırasında bulunması ve toplanması gereken karakterler
var. Böylece tarihi arşivler aktifleşiyor. Oyun deneyimi büyük oranda mobil akıma uyuyor ve Limbo gibi siyah arka
planda kontrast oluşturan
renkler ve animasyonlar beliriyor. Oyun anlamında
sıradışı bir seçenek olsa da oynadıktan sonra hızla
alışıyorsunuz. Oyuncular iki noktayı kontrol ediyor,
isteğe göre dokunmatik ya da hareket alıcılarıyla
yönlendiriyor. İvmelenen noktalarınız arasında yer
alan görünmez bağla beliren engeller farklı sonuçlar yaratıyor. Zıplayan noktalara bakılırsa fizik
efektleri başarılı. Oyun sırasında yoğun biçimde
ekrana tıklamanız gerekebiliyor. Oyunda üç ayrı
kontrol modu var. Biri yenilikçi sistem, diğeri ekranda beliren dokunmatik butonlar ve sonuncusu hareket alıcıları esaslı. Oyuncular hangisinden
verim alıyorsa seçebilir. Fonta bağlı olarak farklı
maceralar sizleri bekliyor. Belirli bir alandaki dev
harfler ilerleyebilmek için yeniden boyutlandırılmak zorunda. Zamanlama ve mantık gerektiren
bulmacalar etrafınızı sarıyor. Görseller nefes kesiyor
ve deneyime katkı sağlıyor.
Hayli fazla karaktere sahip
olan oyunu bir diğer platform
seçeneği diyerek göz ardı etmemelisiniz.
TYPE:RIDER
Tipografiden evren
oluşturan bir platform
oyunu
Bundan önce çok sayıda platform oyunu
gördük ama hiçbiri Type:Rider gibi bir deneyim sunmamıştı.
★★★★★
•• iPhone+ / iOS 5.0 / 2.99$ / v1.2
•• Android / OS 2.3 / 3.64$ / v1.0
60
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
Mobil Dünyanın En Eğlenceli Oyunları
DISNEY INFINITY TOY BOX
Çok sayıda Disney karakteri ama aynı zamanda çok fazla
ödeme yapmanız gerekecek mi?
Harika görseller ve çok sayıda
farklı seçenekle karşınıza çıkan
Disney karakterlerini içeren bu
oyun anında çocukların dikkatini çekmekle kalmıyor, aynı
zamanda günlerce meşgul olmalarına neden
oluyor. Konsollara özel Toy Box’u esas alan oyun
iPad kullanıcılarını listeye ekliyor ve bunu gerçekleştirirken böylece hayli fazla yaratıcılığa izin
veriyor çünkü kullanıcılar her an ne isterlerse
yapabiliyorlar.
İlk olarak ebeveynleri uyarmakta fayda var. Oyun
içinde sunulan satın almalardan ötürü yüklü faturalarla karşılaşmak istemiyorsanız ayarlar
içinden bu özelliği
kapatmayı ihmal
etmeyin. Şimdi
bu kez çocukları
uyaralım. Bu oyunu tabak içinde
önünüze sunulan
bir şaheser olarak
görmeyin. Oyun
deneyimine bağlı
olarak macera de-
ğil sandbox tarzı kullanıcıların şekillendireceği bir
ortam sizleri bekliyor.
Üzerinde mekanlar oluşturabileceğiniz boş bir arsa
veriliyor. Kaleler gibi hoş mekanlar ve bir motor
yerleştirin. Ardından yarış yapabileceğiniz yollar
çizebilir, konsol sürümü içind elde edilmiş nesneleri kullanabilirsiniz. Kısa süre içinde karakterlerin
kontrol altına aldığı zengin bir ortam elde edebilirsiniz. Ancak buradaki sorun kontrollerin çok da
kullanıcı dostu olmaması. Sadece bir kez gösterilen açıklamalara dikkat etmelisiniz. Hareketle ilgili
sorunlar da var çünkü çok sayıda kontrol aynı anda
ekranda beliriyor ve ekran araya giriyor. Arsaya
mekanlar eklemek çok kolay. Elli tane ücretsiz
parçayla başlayıp
kolayca hedefinize
ulaşabilirsiniz. İşte
bu noktada uygulama içi satışlar devreye giriyor. Mr Incredible yetmiyorsa
gerçek oyuncakları satın alıp gelen
kodları eklemeniz
gerekiyor.
Ücretsiz olmasına rağmen yine de beklenenden fazlasını sunan bir oyun ama
konsol sürümüne de sahip olanlar çok
daha iyi sonuçlar elde edecekler.
★★★★★
•• iPad / iOS 6.0 / Premium / v1.2
DREAM OF PIXELS
Blok inşaa etmenin tersini düşünün
Dream of Pixel oyununun arabirimiyle birkaç saniye geçirdikten sonra tüm kullanıcıların
adının neden böyle seçildiğini
anlayacağı ortada. Hayli ilgi çekici olan görseller
oyun sırasında hızlı
biçimde kullanıcıyı
esir ediyor. Oyunda
yer alan blokların
rengi sürekli olarak
değişiyor. Görsel
deneyim anlamında hayli ilgi çekici
ve oyunun cazip
olmasını sağlayan
ambians anlamında
etkisi büyük.
Sıradışı bir duygu
çünkü oyundaki
akış son derece basit. Geleneksel blok
inşaa etme oyunu
farklı bir açıdan değerlendiriliyor. Dream of Pixels oyununda amaç bloklar
inşaa etmek yerine onları dışarı çıkarmak. Hedeflenen blok içeren sıraları temizlemek ve bunların alt kısma düşmesini engellemek çünkü aksi
takdirde oyunu kaybediyorsunuz. Bir nevi ters
işleyen Tetris gibi düşünülebilir. Her adımda önceden belirli bir şekil geliyor.
Bu yüzden amaçsız biçimde
tıklamadan önce düşünün.
Hızlı biçimde rastgele oynarsanız tuhaf bloklar yalnız
başına kalıyor olacak.
Oyunda tempo hayli iyi ve
bloklar sürekli ekranın altına ilerliyor, kullanıcının hızlı
biçimde karar vermesi için
büyük bir baskı oluşuyor.
Blokları rastgele uzaklaştırırsanız sona kalan yalnız
parçalar büyük ihtimalle
sonunuzu hazırlıyor olacak.
Çok sayıda oyun modu, zorlayıcı bulmacalar ve akıllara
yer eden bir tasarım içeren
Dream of Pixels ile sürekli
olarak tekrarlanan klasik
oyun türlerine farklı bir seçenek ekleniyor.
Büyüleyici bir görünüm ve eğlendirici
oyun deneyimi sunan Dream of Pixels,
başarılı bir ücretsiz oyun olmayı başarıyor.
★★★★★
•• Android / OS 2.2 / Ücretsiz / v1.02
•• iPhone+ / iOS 5.0 / 2.99$ / v1.0.18
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
61
OTOPARK
Berkay KİMSESİZ
Mercedes
AMG GT Fiyatı
Ortaya Çıktı
Porsche 911’in en yeni rakiplerinden Mercedes AMG GT adına önemli bilgiler gelmeye
başladı. SLS AMG tanıtımlarının son bulduğu
şu günlerde ortaya çıkan yeni model AMG
GT adına söylenebilecek ilk şey SLS AMG ile
olan tasarım benzerliği olabilir. Ancak AMG
GT diğer modelde olduğu gibi yukarı açılır
kapılara sahip değil. Ayrıca Mercedes, GT’nin
anlamını daha iyi yansıtabilmesi için modelde uzunca bir kaput kullanmış. Aracın teknik
özelliklerine dair henüz yeterli bilgi yok ancak piyasaya çıkış tarihi ve fiyatı adına farklı
şeyler söyleyebiliriz. Çünkü AMG GT 2014 yılı
içerisinde piyasaya çıkmış olacak. Ön görülen tarih ise eylül ayında düzenlenecek Paris
Motor Show’un hemen ardını işaret ediyor.
Fiyat olarak ise AMG GT yurtdışında 120 bin
pound yani vergisiz yaklaşık olarak 340 bin
liraya denk gelecek.
Bentley 2015’de
Nurburgring 24 Saat
Yarışlarına
Katılacak
Büyük Britanya’nın en büyük otomobil üreticilerinden Bentley’den pek beklenmeyen bir haber geldi. Markanın en meşhur modellerinden Continental ailesine
üye özelleştirilmiş GT3 Nurburging 24h yarışları için tekrardan hazırlanmış.
Hatta Bentley bu haberin beraberinde yine 2015 yılında düzenlenecek olan
Blancplain Endurance serisinde de yer almak istediklerini de duyurdu. Bentley’in bu iki yarış için yine iki farklı modeli kullanacağı tahmin ediliyor. Bu yarışlarda hangi takımların Bentley ile anlaşacağına dair henüz hiçbir bilgi ortaya
çıkmadı. Ancak bu durum ilerleyen aylarda değişebilir.
62
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
Hayallerinizi süsleyen yeni nesil araçlar
2015 Range Rover
Sport RS Test Edilirken
Görüntülendi
Ülkemizde de tutulan Range Rover markasının yeni modeli Sport RS pistte test edilirken casus
kamerasına yakalandı. Off-road performansından çok otoyol sürüşünün ön plana çıktığı Range
Rover modellerinde sıkça gördüğümüz spor motor ve spor kasa tercihleri RS modeli ile bir miktar
daha ileri taşınmış görünüyor. İlk görüntülerinin yeni yeni ortaya çıktığı Sport RS artık serinin
klasikleşmiş 5.0 litrelik 510 beygir gücündeki motoru yerine bir miktar daha güçlü görünen 550
beygirlik yeni bir motora sahip durumda. Supercharged V-8 motorun kullanıldığı Sport RS’in
kasasına dair daha fazla detayı görebilmek için biraz daha beklememiz gerekiyor.
Nurburgring Rekoru
Şimdi Renault’a Ait
Markasının gücünü kanıtlamak isteyen her şirketi kendine çeken Nurburgring pisti rekor
denemeleri hız kesmeden devam ediyor. Son olarak bundan birkaç ay önce İspanyol üretici
Seat, Leon Cupra ile piste çıkmış önden çekişli bir araçla kaydedilmiş en iyi dereceye ulaşmıştı. Ancak Formula 1 pistinde büyük tecrübelere sahip Renault bu rekor denemesinin
ardından kolları sıvadı ve Megane RS’i yenileyerek Nurburging pistine rekor kırmak için
tekrar adım attı. Leon Cupra bu pistte 7 dakika 58 saniye gibi bir derece yapmıştı. Ancak 265
beygir gücündeki yenilenmiş Megane RS bu rekoru 7 dakika 54 saniye ile kırmayı başardı.
Renault şimdi meşhur Nurburging pistinin en hızlı önden çekişli markası oldu.
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
63
kültür
Ezgi UZUN
ETKİNLİK
AJANDASI
COLDPLAY
Ghost Stories
3 Temmuz
Stryjo Feat. Fakih
Kıdemoğlu
Salon İKSV/İstanbul
3 Temmuz
Leo Tardin
Akbank Sanat
5 Temmuz
Jon Batiste & Stay Human
Nişantaşı Sanat Parkı
8 Temmuz
Mehliana Feat. Brad Mehldau
& Mark Guiliana
Haliç Kongre Merkezi
10 Temmuz
Katie Melua
Çoğu hayranın en büyük hatalarından biri, sevdiği gruplardan hep aynı
tarz albümler beklemek. Bu, elbette her dinleyici için geçerli değil. Aynı
sanatçıdan farklı tarz bir müzik dinlemek, o kadar da tepki gösterilecek bir olay olmasa gerek.
Bu tarzı benimsemiş dinleyicilere baktığımızda ikiye ayrılmış bir grup görüyoruz; benzer tınılar
duyunca ‘Yine mi aynı?’ diyenler, farklı tınılar duyunca ‘Tarzlarını bozmuş!’ diyenler. İki tarafa da hak
vermek, sanatçı için haksızlık olabilir. Bu yüzden, Coldplay gibi sağlam bir gruptan da ‘Parachutes’
gibi bir albüm beklemek, aynı şekilde haksızlık olacaktır. Coldplay’in başarısı tabii ki sorgulanamaz.
Kötü şarkı yapma olasılıkları, yok denecek kadar az. Müzisyenlerin de evrim geçirdiğini unutmamalıyız. Değişiyor ve farklı kültürler takip etmeye başlıyorlar. ‘Değişmeyen’ bazı klişelerden
de bildiğimiz gibi, değişmeyen tek şey, değişimin kendisiyken; başarılı ya da başarısız herhangi
bir müzisyenin aynı kalmasını beklemek, anlamsız olur. Farklılaşan akımlar, sizi etkilediği kadar
onları da etkiliyor. Siz, bu akımları müzik seçiminize yansıtırken, onlar da haklı olarak çıkardığı
eserlere yansıtıyor. Coldplay, İngiltere’nin duygusal çocuğu adeta. Bazen, canı istediği için bazen
de duygusal nedenlere dayanarak diledikleri gibi müzik yapıyorlar. Grubun kendi içinde yaşadığı
en büyük evrim nedir diye bakarsak; herhalde Brian Eno’yu prodüktör koltuğuna oturtmaları.
Paltrow etkisini de unutmamak lazım. Coldplay’in uzun süredir bir derdi vardı ve insanları da buna
ortak ediyordu. Dinleyiciler de dünden razıydı, çünkü hepsinin ayrı ayrı bu grup gibi derdi vardı.
Özellikle ‘A Rush of Blood to the Head’ albümleriyle, herkesin kalbine tekrar girmişlerdi. Kariyerinin
en sakin ve minimal albümü olan ‘Ghost Stories’ ile geri dönen grup bu sefer, akustik sound ve
electro-pop ile karşımıza çıkıyor. Biraz ayrılık sözleri, biraz bireysellik, biraz sadelik… Açılış şarkısı
olan ‘Always in my head’, ruhunuzu dinlendiren durgun bir başlangıç yapıyor. Kendi derdinizle
birlikte, onların da derdine ortak olmak istiyorsanız, albümü dinlemeye bu şarkıyla başlayın deriz.
Sağlam bir Coldplay hayranıysanız, ‘Magic’ şarkısını zaten duymuşsunuzdur. Albümü baştan sona
dinleyince, Magic’in çıkış şarkısı olduğuna çok da şaşırmıyor insan. Ritmi bozmadan devam eden
davul ve bas tınıları arasında ‘Call it magic’ sözleri aklınıza kazınıyor. Bir başka hit olma yolunda
ilerleyen parça ‘Ghost Stories’ ise biraz daha hareketli tavırlarıyla yavanlıktan uzaklaşıyor. Grup, bu
albümle gönülleri fethedip, konser alanlarını tıklım tıklım doldurabilecek mi? Belirsiz. Bahsettiğimiz
gibi; hep aynı tarzı ve performansı beklemek haksızlık olur. Kesin olan bir şey varsa o da; Chris
Martin sesinin bizi her zaman melankoliye sürükleyeceği. Aynı ya da farklı, Coldplay her zaman
arkasında durulabilecek kadar karakterli bir grup.
Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi
13 Temmuz
Metallica
İTÜ Stadyumu
15 Temmuz
Neil Young & Crazy Horse
Küçükçiftlik Park
22 Temmuz
Yok Öyle Kararlı Şeyler
Beyoğlu Hayal Kahvesi
25 Temmuz
Koray Candemir
Beyoğlu Hayal Kahvesi
64
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
Akbank Günümüz
Sanatçıları Ödülü 2014
Akbank Sanat, Çağdaş sanat alanındaki gelişmeleri teşvik etmek ve genç Türk sanatçılara destek olmak amacıyla Resim ve Heykel Müzeleri Derneği ve Akbank Sanat
işbirliğiyle düzenlenen; ‘Akbank Günümüz Sanatçıları
Ödülü 2014’ yarışmasına yapılan başvurular arasından
seçilen altı sanatçı, eserlerini 4 Haziran – 25 Temmuz
tarihleri arasında Akbank Sanat’ta sergiliyor. Sergide;
Berat Işık, Ayşegül Karakaş, Gizem Karakaş, Alican Leblebici, İhsan Oturmak ve Burcu Yağcıoğlu’nun eserlerini
görebilirsiniz.
Birincilik Ödülü: Burcu Yağcıoğlu / İkincilik Ödülü: Berat
Işık / Üçüncülük Ödülü: İhsan Oturmak
Dinleyin, okuyun, izleyin...
TÜM ZAMANLARIN EN İYİ BEŞ KİTABI
DENİZ
FENERİ
Virginia Woolf
20. Yüzyıl roman geleneğini köklü bir
biçimde değiştiren yazarların başında
geliyor, Virginia Woolf. Romanın en büyük farkı, dönem yazarlarının tekniğinden çok daha farklı bir teknik geliştirerek
(bilinç akışı), romanını o şekilde okuyucuya sunması.
LOLİTA
Vladimir Nabokov
Az bilinen adıyla ‘Beyaz Irktan Dul Bir
Erkeğin İtirafları’, Nabokov tarafından
1955 yılında İngilizce yazılmıştır. 1955
yılında Paris’te ilk baskısı yapılazan kitap, yazar tarafından Rusçaya çevrildi.
Kitap daha sonra 1962 yılında Stanley
Kubrick tarafından sinemaya uyarlandı.
SES VE ÖFKE
William Faulkner
Nobel Ödüllü Faulkner’ın, 1929 yılında
basılan bu kitabı; dört bölümden oluşan
ve zaman akışı karışık olan bir kitaptır.
Roman sondan başa doğru dört ayrı
kişinin düşüncelerinden ve ağzından
anlatılmıştır. Bazı bölümleri okuyucu
yorar ve akıl karıştırır.
Bilinç Akışı
Yöntemi
Dünya Edebiyatını derinden
etkiyelen teknik
Henüz bu teknikle tanışmadıysanız, tanışmanızı öneririz. Roman ve hikaye yazımında, bireyin
içsel düşüncesini okura anlatmak amacıyla kullanılan bir anlatım yöntemi. “Bir roman kişisinin
zihninden geçen gelişigüzel ve us dışı izlenimlerin akışını kayda geçirmeyi amaçlayan edebir bir
teknik.” de diyebiliriz. Teknik ortaya çıktığı andan
günümüze dek çok ses getirmiş ve hem yazarlar
hem de okuyucular tarafından ilgiyle takip edilmiştir. Kendimiziden yola çıkrak örneklendirmek
gerekirse; içsel konuşmamız, belirli grameri olmayan, sürekli değişen ve yer yer mantıksız
gözüken düşünceler silsilesi. Yazarın bu teknik
içerisindeki en büyük yeteneği; bu karmaşık yapıyı okunabilecek düzeyde
karşı tarafa sunması. James Joyce, William Faulkner ve Virginia Woolf’u,
bu tekniğin öncüleri sayabiliriz. Ülkemizin başarılı yazarlarından Oğuz Atay
ise, ‘Tutunamayanlar’ kitabında bu tekniğe yer vermiş. ‘Bilinç Akışı’ yöntemi
herkes tarafından ustalıkla yazılamıyor ve her okuyucu tarafından rahatlıkla okunamıyor. Joyce gibi daha ağır yazarlar yerine, Woolf gibi biraz daha
eğlenceli anlatımlarla bu işe girişebilirsiniz
BEHZAT Ç.’den sonra…
Emrah Serbes
Behzat Ç. karakteriyle romancılık tarihimizde çığır
açan ve milyonlara bir anti kahraman kazandıran
Emrah Serbes’in yeni kitabi ‘Deliduman’ çıkmak üzere.
GÖRÜLMEYEN
ADAM
Ralp Ellison
1952 yılında, Amerika listelerinden aşağı inmeyen ve National Book Awards’a
değer görülen kitap, Amerika’nın çarpık
düzeninde hayata tutunmaya çalışan siyahi bir gencin durumunu anlatıyor. Duyarsızlık, aldatılma ve dışlanmanın, bir
genç üzerindeki etkileri, tüm zamanların
en başarılı eserini çıkarıyor.
ULYSSES
James Joyce
Roman birçok bilir kişi tarafından (T.S
Elliot gibi), 19. Yüzyılı kapatan roman
olarak adlandırılır. Oldukça karmaşık
bir yapıya sahip roman, Joyce’un el yazısı ve dağınık yapısı yüzünden ilk dönem yanlışlarla basılmıştır. Yayınevinin
Fransız olması da kitabın ilk baskısının
2000 civarı hata barındırmasına neden
gösterilir.
Behzat Ç. serisiyle sadık bir okur
kitlesi yakalayan genç yazar, ‘Erken
Kaybedenler’ ve ‘Hikayem Paramparça’ kitaplarıyla edebiyat severlerin de
gönlünü kazanmıştı. İki kitaptan oluşan serinin televizyon dizisi olarak
uyarlanması, yazarın bu alanda da
senaryolar yazmasına vesile oldu.
Dizinin belli bölümlerini kendisinin
yazması haricinde, sinema filmi içinde kolları sıvamayı ihmal etmedi. Dizinin sona ermesiyle birlikte, serinin devamı için gözler yazara
çevrildi. Efsaneleşen Behzat komiser, acaba devam edecek
miydi? Emrah Serbes, beklentilerin aksine bu kez başka bir
kitapla karşımıza çıkıyor. Geçtiğimiz günlerde, kitabı basacak
yayınevi, tepkileri ölçmek için kitaptan kısa bir pasajı edebiyat severlerle buluşturdu. Beklenildiği gibi tepkiler hayli
olumluydu. Özellikle toplumsal olaylara gösterdiği hassasiyeti
ve sivri diliyle tanınan yazar, yeni kitabında da geçtiğimiz yıl
yaşadığımız gezi olaylarından yola çıkıyor. Edebiyat geçmişine baktığımızda da, ‘Erken Kaybedenler’ kitabının büyük ses
getirdiğini rahatlıkla görebiliyoruz. Ergenlik dönemindeki erkek
kahramanlarının başlarından geçenleri, okuyucular tarafından
büyük ilgi gördü. Yazar ivme kaybetmeden ‘Hikayem Paramparça’ kitabını çıkardı ve okurlardan aynı sağlam tepkileri tekrar aldı. Genelde Ankara teması üzerinden giden yazar, bakalım
yeni kitabı ‘Deliduman’ ile okuyucuların karşısına nasıl çıkacak.
Merak edenler kitabın ilk sayfalarına bu adresten ulaşabilirler:
http://www.iletisim.com.tr/
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
65
kültür
VİZYONDAKİLER
GÖZ
Gösterim Tarihi: 4 Temmuz
Tür: Korku
Yönetmen: Mike Flanagan
Oyuncular: Karen Gillan, Annalise
Basso
Aynanın son sahipleri olan Kaylie
ve Tim, anne babalarının ölümünün
ardından kötü giden ilişkilerini düzeltmeye çalışan iki kardeştir. Kaylie,
tüm tersliklere bu aynanın yol açtığına
inanmaktadır ve tüm olayları çözmek
ister. Ama araştırmalarında derine
indikçe tarih kendini tekrarlayacaktır.
Kardeşler artık aynanın kötücül etkisine girmişlerdir.
IN FEAR
GECE PLANI
AŞK’A DAİR
Sema Soykan
Eğitimini lisans ve
yüksek lisans olmak üzere Peyzaj
Mimarlığı alanında tamamlayan
Sema Soykan,
farklı mekanlar
arasında geçirdiği
hayatını okuyuculara biraz şiir, biraz
da nesirle ulaştırmaya karar vermiş.
18 yıl önce tekstil sektöründe bir
şeyler yapmak istediğini fark eden
yazar; moda, tasarım ve mağazacılıkla uğraşırken, diğer yandan sivil toplum kuruluşlarında yer almış, sosyal
komitelerde yardım amaçlı organizasyonlar hazırlamış. Yazarlık serüvenine dergilerde moda üzerine köşe
yazıları yazıp, sanatçılarla röportaj
yaparak başlayan Soykan, yazacak
çok daha fazla birikiminin olduğunu
fark ediyor ve ‘hayatının ikinci yarısı’ olarak adlandırdığı bölüme, güzel
bir şiir kitabıyla giriş yapıyor. Sema
Soykan, çıkardığı kitap ile ilgili: “En
çok, şiir yazarken duygularımı tanıdım. Aşkı, hayatı, kendimi sorguladım.
400’den fazla şiir yazdım, 165 şiirimi
dokuz kategoriye ayırdım ve bu kitap
vesilesi ile sizlerle paylaştım.” diyor.
Yazar, gördüklerini ve yaşadıklarını,
içinden gelen cümlelerle çok güzel
bir şekilde anlatmış. Avrupa Yakası
Yayınları’ndan çıkan ‘Aşk’a Dair’ kitabı
sizleri bekliyor.
66
Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr
Gösterim Tarihi: 4 Temmuz
Tür: Dram
Yönetmen: Kelly Reichardt
Oyuncular: Dakota Fanning, Jesse
Eisenberg
Plan, birlikte bir barajı havaya uçurduktan sonra herkesin kendi yoluna
gitmesidir. Ama işler sarpa sarar ve
gençler yaptıklarının sonuçlarına
katlanacak kadar profesyonel değillerdir. Film, heyecanı elden bırakmayan bir polisiye gibi ilerlese de,
en kaçınılmaz politik ve ahlaki soruları, kolayca sevebildiğimiz ama
uzaktan izlemeye davet edildiğimiz
bu karakterler üzerinden soruyor.
Gösterim Tarihi: 25 Temmuz
Tür: Gerilim
Yönetmen: Jeremy Lovering
Oyuncular: Alice Anglert, Allen
Leech
Tom ve Lucy tatil için yola çıkarlar.
Gidecekleri yere doğru yol alırken
tabelalarda bir gariplik olduğunu
sezerler. Karanlık çöktüğünde ise
daireler çizdiklerini, bir labirentin
içine düştüklerini fark edeceklerdir.
Tek güvenli yerin araba olduğunu
düşünürler ama unuttukları bir şey
vardır: Korku arabanın tam da arka
koltuğundan geliyordur.
THE BAG MAN
Gösterim Tarihi: 11 Temmuz
Tür: Gerilim, Suç
Yönetmen: David Grovic
Oyuncular: John Cusack, Robert De
Niro, Rebecca Da Costa
Kiralık katil olan Jack (John Cusack), Dragna (Robert De Niro) adında
ünlü bir mafya babası tarafından bir
otelde çeşitli cinayetler işlemesi için
esir alınır ve uzun bir süre tutulur.
Ancak Jack’in, Dragna oraya gelene dek odadan ayrılmaması gerekmektedir. Bu sırada otelde bulunan
Rivka (Rebecca Da Costa) adında
güzel bir kadınla yolları kesişir.
JINN
Gösterim Tarihi: 25 Temmuz
Tür: Gerilim, Korku
Yönetmen: Ajmal Zaheer Ahmad
Oyuncular: Ray Park, Serinda
Swan
Kendi halinde bir otomotiv tasarımcısı olan Shawn, yeni karısı Jasmine
ile huzurlu bir hayat sürmektedir.
Sıradan bir hayat yaşayan bu ikilini düzenleri, kendilerine gelecek
esrarlı bir mesajla birlikte alt üst
olur. Bu mesaj, Shawn’un sülalesi
üzerinde nesillerdir süren bir lanete
karşı onu uyarır ve ikilinin hayatı bir
daha eskisi gibi olmaz.
ARINMA GECESİ:
ANARŞİ
Gösterim Tarihi: 18 Temmuz
Tür: Gerilim, Korku
Yönetmen: James DeMonaco
Oyuncular: Kiele Sanchez, Frank
Grillo
Bu gün, tehlikeli bir gündür. 4 saatliğine her şeyin serbest olduğu
bu Arınma gününde, dışarıda dolaşmak kimse için akıl karı değildir.
O sırada evlerine dönmeye çalışan
bir çiftin arabası bozulur. Tahlisiz
çift tam da o en tehlikeli saatlerin
içinde kalacaktır. Evlerine dönmeleri için Arınma gününde yürümeleri gerekmektedir.
www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife
67

Benzer belgeler