DEM AJANS

Transkript

DEM AJANS
(6x1,5l)
Kostenlos - Üçretsiz
Kaynak
Suyu
DEM AJANS
Geleceðe iliþkin tercihi-
AYLIK KÜLTÜR-SANAT VE ENFORMASYON GAZETESÝ YIL: 1/ SAYI: 1/ 1 MART 01
(4x6x0,5l)
(1X5l)
Max-Planck-Str.15
50858 Köln-Mansdorf
Telefon:02234-208517
Telefax:02234 208516
Reklam
Ýnternet
Computer
Desing
Dizgi
Mizanpaj
Hack str. 3
70190 Stuttgart
Tel: 0711 3000711/12
Fax: 0711 4205003
www.dem-ajans.com
[email protected]
YÝRMÝ YILLIK
EVLÝLÝK
SONA ERDÝ
Ý
Max-Planck-Str.15 •50858 Köln-Mansdorf
Telefon:02234-208517 •Telefax:02234 208516
ki yýldan beri
ayrý yaþamakta
olan çift sonunda boþandý
ve ünlü sanatçý
Þývan Perwer
ayaðýnýn tozuyla
yeni bir evliliðe
Maden
Suyu
G
ülistan’ýn
istememesine
ve evliliðini
kurtarmak için
harcadýðý çabaya raðmen, yirmi
yýllýk yuvalarý
yýkýldý!
Sayfa 3’de
(6x1,5l)
(12x0,5l)
Max-Planck-Str.15 •50858 Köln-Mansdorf
Telefon:02234-208517 •Telefax:02234 208516
• Coca Cola
• Evian
• Vittel
• Red Bull
• Desperados
• Heineken
• Bavaria Birasý 8,6
• Bordeaux
• Baujolais Þaraplarý
200’ü aþan çeþitlerimizle
1 Mart 2001’den itibaren
toptan þatýþlarýmýz baþlamaktadýr.
Max-Planck-Str.15 •50858 Köln-Mansdorf
Telefon:02234-208517 •Telefax:02234 208516
Inh:
M. Köylüce
INTERNET
TELEFONIEREN
FOTOKOPIEN
TELEFONKARTEN
GESCHENKARTIKEL
Hier Weltweit
Preiswertter
Telefonieren
Hier Weltweit
Preiswerter
Internet-Surfen
Tabakwaren
Zeýtungen
Zeýtschriften
Schützenenstr. 70
44147 DORTMUND
HAKCAN
Üretici’den
Tüketici’ye
halk
1 NISAN 2001’DE
HIZMETINIZDE
köprüsü
Einzel-und Großhandel
SEYHAT
Yeminli tercümanlýk
ve danýþmanlýk bürosu
Inh:
LIEGEN CENTER
Billstedter
Hauptsrt. 15
22113 HAMBURG
040/736 742 57
HAKCAN
bir halk kuruluþudur
Hatice Eldeniz
(übersetzerin/ Dolmetscherin)
Hack str. 3, 70190 Stuttgart
Tel: (0711) 42 05 001
Fax: (0711) 42 05 003
Tüm halkýmýzýn ve müþterilerimizin
Kurban Bayramý kutlu olsun!
Sayý: 1
31
www.dem-
1 Mart 2001
DÝLAN LOGO & MELODÝ
0190 85 35 53 40
Sevdiklerinize, dostlarýnýza...
istemesi sizden,
göndermesi bizden
Sayý: 1
HATÝCE ELDENÝZ
[email protected]
MANIPULASYON
HEVESÝ
Z
Yaptýrmak istediginiz özel logolar için:
0190 83 45 46
Özgün Müzik
11000-Aðladýkça-A.Kaya
11001-Beni Vur-A.Kaya
11002-Cavbella
11003-Düþler Sokaðý
11004-Enernasyonal
11005-Gaybana Geceler
11006-Gitme-Y.Bingöl
11007-Gözlerin-Z.Livaneli
11008-Gülenaz
11009-Kan Çiçekleri11010-Karlýkayýn Ormaný
11011-Kilise Haber Saldým
11012-Kum Gibi-A.Kaya
11013-Leylim Ley- Z.Livaneli
11014-Odam Kireçtir-.Livaneli
11016-Seviyorum Seni-O.Akýn
11017-Toprak-H.Gültekin
11018-Turnalar-Y.Bingöl
11021-Yedi Kule-Y.Türkü
11022-Yunus
11023-Arkadaþ-M.Dermirað
11024-Fabrika Kýzý-A.Kaya
11025-Hasretinle Yandý
11026-Ýkinci Bahar
11027-Maskeli Balo
Halk Müziði
12000-Ah bir Ataþ Ver
12001-Allý Turnam
12003-Atabari
12004-Bana bana Gel
12005-Bilmem þu Feleðin
12006-Bir Dalda Ýki Elma
12007-Bursa Türküsü
12008-Çadýrýmýn Üstüne
12009-Çanakkale Ýçinde
12010-Çay Elinden Öteye
12012-Deli Gönül
12013-Deriko
12014-Eminem-Karadeniz
12015-Esmerim Biçin Biçim-1
12017-Fincaný Taþtan Oyarlar
12018-Fýndýk Dallarý
12019-Gine Dertli Dertli
12020-Habudiyar
12022-His Hisi Hançer
12023-Ýki Keklik
12024-Ýndim Havuz Baþýna
12025-Kadifeden Kesesi
12026-Karadýr Kaþlarýn
12028-Kýzýlcýklar
12029-Konyalým
12031-Sivas Ellerinde Sazým..
12033-Maçka Yollarý
12034-Madýmak
12035-Mastika
12037-Misket
12040-Ordunun Dereleri
12043-Recebim
12044-Reyhani-Mardin
12045-Þaha Giderim
12046-Þeker Oðlan
12047-Þeyh Þamil(ceylan)
12048-Silifkenin Yoðurdu
12049-Süt Ýçtim Dilim Yandý
12050-Tren Gelir Hos Gelir
12051-Üsküdara Gider Ýken
12052-Uzun Ýnce Bir Yoldayým
12055-Yaylalar
12057-Zeybek-Ýzmir
Sanat Müziði
13001-Ada Sahilleri
13002-Adýný Anmayacaðým
13004-Agora Meyhanesi
13007-Arým Balým Peteðim
13008-Aþkýn Kanunu
13009-Aþkýný Söyle
13010-Ayrýlmalýyýz Artýk
13011-Bak Yeþil Yeþil
13012-Bana Her Þey Seni..
13016-Bir Sevgi Ýstiyorum
13017-Bir Yangýnýn Kulunu
13018-Biz Ayrýlamayýz
13019-Biz Çamlýcanýn Üç Gül..
13020-Biz Heybelide Her Gece
13021-Bu Aþam Hüzünleri
13022-Çile Bülbülüm Çile
13023-Dönülmez Akþamýn
13024-Duydumki Unutmuþsun
13025-Eller Eller
13026-Elbet Bir Gün
13028-Eski Dostlar
13029-Feride
13032-Gül Nihal
13036-Ýnleðen Naðmeler-1
13037-Ýnleðen Naðmeler-2
13038-Ýstanbul Artýk..
13039-Kalamýþ
13040-Kemancý
13041-Kýz Sen Ýstanbulun
13043-Mavi Boncuk
13045-Menekþelendi Sular
13047-Nasýl Geçti Habersiz
13055-Sevemez Kimse Seni
13056-Þimdi Uzaklardasýn
13058-Unut Sevme Beni
13059-Unutun Beni Zalim
13060-Üzgünüm Leyla
13061-Vurgun-M.Abacý
13062-Yaðdýr Mevlam Su
13063-Yangýn olur Biz..
13064-Yýldýzlarýn Altýnda
13065-Zeytin Gözlüm-A.Özkan
POP
10700-Adý Bende Saklý-S.Aksu
10703-Akdeniz Akþamlarý
10704-Alla Beni Pulla Beni
10706-Araba-M.Sandal
10707-Aradýn Mý-H.Avþar
10708-Arkadaþým Eþek
10711-Aþk-S.Erener
10713-Aslolan Aþktýr-S.Erener
10714-Asrýn Hatasý-S.Ortaç
10715-Ateþ Böceðimsin
10716-Ayrýlmayalým-Doðuþ
10717-Ben Güzelden Anlarým
10720-Beni Yak-S. Aksu
10722-Bing Bang Bong
10724-Bir Gülü Sevdim-Z.Özer
10726-Bu Akþam Ölürüm
10728-Bu Ne Dünya Kardeþim
10730-Bunu Adý Ayrýlýk
10731-Caným Sevgilim-1-Baha
10732-Caným Sevgilim-2-Baha
10733-Cesaretin Var mý Aþka
10734-Çok Uzaklarda-Nilüfer
10735-Daðlar Daðlar-B.Manço
10736-Deli Gönlüm-A.N.Yengi
10737-Deli Mavi-Y.Salkým
10738-Delisin
10739-Derbeder-S.Arýca
10740-Divane 1-Yaþar
10741-Divane 2-Yaþar
10742-Elbette-C. Erçetin
10743-Eller Havaya-Ý.Ç.E
10744-Esmer Günler-Nilüfer
10745-Firuze-Sezen Aksu
10746-Geceler-Nilüfer
10747-Gel Günaha Girelim
10748-Geri Dön-S. Aksu
10749-Gittiðin Yaðmurla Gel
10750-Gönül-Z.Özer
10751-Gönül Esmer Ýster
10754-Göz Yaþlarým Anlatýr
10756-Hadi Beni Dasa Kaldýr
10758-Halil Ýbrahim Sofrasý
10760-Ham Çökelek-A.Taþ
10763-Hatýrla Beni-M.Samdal
10765-Haydi Geþ Benmle Ol
10767-Hep Beraber-M.Sandal
10768-Hepsi Seninmi-Tarkan
10770-Hercai-Çelik
10771-Ýllaki-H.Peker
10773-Ýstanbul-L.Yüksel
10774-Kader-S.Aksu
10775-Kar Beyaz-K.Tekin
10776-Kara Sevda-B.Manço
10777-Karam-H.Peker
10778-Karlar Düþer
10779-Katibim
10781-Kazma-B.Manço
10782-Keskin Býçak.S.Aksu
10783-Kimdi-Tarkan
10785-Kumralým-Yaþar
10786-Kurþun Adrs Sormaz ki
10787-Lal-S.Erener
10788-Mavilim-Nülüfer
10790-Metcezir-L.Yüksel
10792-Neler Oluyor Hayatta
10793-Nere mi Nere mi
10794-Nereye-S:Ortaç
10795-Nick The Copper
10796-Onun Vedasý-Yaþar
10797-Öyle Sarhoþ olsam ki
10798-Oynatmaya Az Kaldý
10799-Papatya Fallarý
10800-Peþindeyim
10801-Ruhumu Asla
10802-Rüya-B.Manço
10803-Samanyolu
10804-Sana Ne oldu-1
10805-Sana Ne Oldu-2
10806-Sana Sýðýnýyorum
10807-Sarý Çizmeli
10808-Sarý Odalar
10809-Þarkýlar Güzelse Hala
10810-Selahattin Eyyubi
10811-Selam aleyküm
10812-Sen Aðlama
10813-Sen Gidince
10814-Senden Benden Bizden
10815-Senin Anan Güzel Mi
10816-Seninle Bir Dakika
10817-Sevdim-H.Avþar
10818-Sevdim Sevilmedim
10819-Seveceðim-A.Pekkan
10820-Þýmarýk-1
10821-Þýmarýk-2
10822-Þýmarýk-3
10823-Sitem-S.Aksu
10824-Sok Kalbini-Nalan
10825-Son Mektup-R.Elroman
10826-Son Mektup-Zerin Özer
10828-Sono Yok Bu aþkýn
10829-Söz Vermitim
10830-Sultaným-L.Yüksel
10831-Tahatalara Vur-B.Kurt
10832-Tuana-L.Yüksel
10833-Tutuklu-S.Aksu
10834-Unut Beni-Tarkan
10835-Unutmamlý
10837-Yalan-C.Erçetin
10838-Yalancýsýn-S.Ortaç
10840-Yalanýn Batsýn-H.Yener
10843-Zalim-L.Yüksel
10845-Zennube -A.Taþ
10846-Zor Kadýn- S.Erener
Rock
19000-Ankarada-H.Levent
19002-Aþk Herþeyi Af Edermi
19003-Bir Garip Aþk
19004-Cilvenoy-Destan
19005-Çöpçüler
19006-Ela Gözlüm-H.Levent
19007-Fesüpanallah-1
19008-Fesüpanallah-2
19009-Gülen Dam-H.Levent
19010-Hani Benim Olacaktýn
19011-Holigan
19012-Ýki Yabancý
19013-Kaðýzman-H.Levent
19014-Param Parça-teoman
19015-Resimdeki Gözyaþlarý
19016-Sen Geçerken Sahilden
19017-Siyahýn Matemi-Sarp
19018-Yar Bana Varmadý
19019-Yollarda Bulurun seni
Marþlar
18200-Beþiktaþ Marþý
18201-Cimbom-GS
18202-Fenerbahçe Marþý
18203-Fenerbahçeliyiz
18204-Galatsaray Marþý
Arabesk & Fantazi
17000-Ah O Gözlerin-Ö.Deniz
17001-Aslan Gibi
17002-Basbas Paralarý Leylaya
17003-Batsýn Bu Dünya
17004-Belalým-M.Kýrmýzýgül
17005-Bende Özledim Bende
17006-Bence Talih
17007-Berivan
17008-Bir Kulunu Çok Sevdim
17009-Bir Tessseli Ver
17011-Cingenem
17012-De Get Yalan Dünya
17013-Delikanlý Gibi-Ç.Sedat
17014-Dil Yarasý-O.Gencebay
17015-Dön Maralým
17016-Dön Ne Olur
17017-Emmi Oðlu
17018-Fadimenin Düðünü
17019-Gülüm-Doðuþ
17020-Gülüm Benim-Ý.Tatlýses
17021-Güz Gülleri
17022-Havar
17023-Ýki Ýki Dört Eder
17024-Kaderimin Oyunu
17025-Kanýma Dokunuyor-G.Ergen
17026-Kardeþlik Türküsü
17027-Kurþuni-G.Ergen
17028-Mavi Mavi
17030-Mevsim Bahar Olunca
17031-Mutlu Ol Yater-Ý.Tatlýses
17032-Ne Bugün Ne Yarýn-Ý.Erkal
17033-Ne Faydasý Var- Ý.Tatlýses
17034-Nikah Masasý
17035-Özledim-S.Þahin
17037-Seninle Baþým Dertte
17038-Sözlerim Sevenlere
17039-Sürünüyorum-H.Avcý
17040-Unuturum-E.Gündeþ
17041-Var Ya-A.Þan
17042-Ya Hey-Emrah
17043-Yaðmur-N.Karaböcek
17044-Yok Ya-Alpay
17045-Yoruldum-M.Kýrmýzýgül
17046-Zeyno-Ceylan
Kürtce Müzik
10500-Ey Ragip
10502-Biz Bu Yola Baþ
10512-Cane Cane
10511-Zer Mirican
10503-Adare
10504-Newroze
10505-Herne Pes
10506-Masider
10507-Dügün Baba
10508-Kýzýl Güller Açýnca
10509-Semmo
10510-Ez Xelefim
10513-Malan Barkýr
10514-Lorke
10515-Zimane Kurdi
NOT: Logolar sadece
Nokia, Melodiler ise
Nokia ve Sagem telefonlarýna uyumludur. Bu servisin dakikasý 3,63 DM.
Servis süresi 2 dakikadýr
aman içerisinde insanlar
kendilerini ifade etme yeteneklerini
gerek olumlu gereksede olumsuz
yönde kullanmýþlardýr. Baþkalarýný
yüceltmek, emir vermek veya ilham
kaynaðý olmak yine insanlarý düþürmek,
morel bozukluðu yaratmak için hata ve
hata yýkmak için kulanmýþlardýr.
Çok sayýda ifade tarzlarý olmasýna
raðmen en çok kulanýlan diðer insanlarla
yapýlan konuþmalardýr. Ýnsanlar bütün dikkatlerini sosyal iliþkilere vermektedir. Kendilerini ifade etmek istediklerinde birilerinin
kendilerini gönülü dinlemesi ihtiyacý duyarlar. Kendilerini dinleyen olursa, dinleyicilerinin istemlerine kendilerini ayarlamak,
onlarýn çýkarý doðrultusunda ve istemlerine uygun ve tabi ayný zamanda kendi
duygularýný ve isteklerini onlara anlatmak
için incelik gösterme ispatýna giderler.
Ýnsan toplumunda komunikasyon bilgi alýþveriþi yapma olanaðý olarak kulanýlýr.
Bu kuþkusuz doðrudurda, fakat ifade
etmek komunikasyon demek deðildir.
B
G
EL
E
BASIN
MESLEK
ÝLKELERÝ
1. Yayýnlarda hiç kimse; ýrký, cinsiyeti,
sosyal düzeyi ve inançlarý nedeniyle kýnanamaz, aþaðýlanamaz.
2. Düþünce, vicdan ve ifade özgürlüðünü
sýnýrlayýcý; genel ahlak anlayýþýný, din duygularýný, aile kurumunun temel dayanaklarýný
sarsýcý ya da incitici yayýn yapýlamaz.
3. Kamusal bir görev olan gazetecilik,
ahlaka aykýrý özel amaç ve çýkarlara alet
edilemez.
4. Kiþileri ve kuruluþlarý, eleþtiri sýnýrlarýnýn ötesinde küçük düþüren, aþaðýlayan ve
iftira niteliði taþýyan ifadelere yer verilemez.
5. Kiþilerin özel yaþamý, kamu çýkarlarýnýn gerektirdiði durumlar dýþýnda, yayýn
konusu olamaz.
6. Soruþturulmasý gazetecilik olanaklarý
içinde bulunan haberler, soruþturulmaksýzýn
veya doðruluðuna emin olunmaksýzýn yayýnlanamaz.
7. Saklý kalmasý kaydýyla verilen bilgiler,
kamu yararý ciddi bir biçimde gerektirmedikçe
yayýnlanamaz.
8. Bir basýn organýnýn daðýtým süreci
tamamlanmadan o basýn organýnýn özel
2
1 Mart 2001
Sadece kendi duygu gerçekliðini açýklamakla bitmiyor, baþkalarýnýda buna teþfik
etmek gerekiyor. Görülen þuki insanlar
gittikçe kendilerini gerçek anlamýyla ifade
etmekten çekinir oldular. Yanlýþ anlaþma
korkusu çok sayýda insanýn kendilerini
ifade ederken gerek duygularýný gerekse düþüncelerini manipule etme gereði
duymaktadýr. NEDEN DERSÝNÝZ? Bu
sorunun cevabýný kuþkusuz herkes kendince verebilecektir. Bu durum insanlarý bir
taraftan yalnýzlýða iterken diðer taraftanda
kendi manipulasyonlarýna kendilerinin
inanmalarýna yol açmaktadýr. Hani bir
söz var “birine kýrk kez sen delisin dersin
o insan sonunda deli olduðuna inanýr”.
Ýnsanlarýn kendi içinde yalnýzlaþmasýnda
diðer etkenlerin yanýsýra en büyük rolü
kendilerini gerçek anlamýyla ifade edememeleri ve kendilerini manipule etmeleri oynamaktadýr. Ne oluyor sonuçta, ya bulutlardan kendisine bir saray yapýyor kralým
havalarýna giriyor. Tabi neyin kýralý olduðu
belli deðil. Yada tamamen unutulmuþluk
ülkesine býrakarak bu dünyalý deðilmiþ gibi
davranýþlara giriyor.
Fakat her ne kadarda kendini ifade
etmekte duygu ve düþüþncelerini hata ve
hata hal ve hareketini manipule etmeye
çalýþsada, gerkçekliðin er geç kendisini
dayatacaðý kaçýnýlmaz olduðu gibi, kurduðu hayali kiþiliðinde er geç týpký bir
bulut gibi yaðmura dönüþüp eriyeceðide
kesindir. Bu nedenle insanlar arasýndaki
iliþkilerde gerçekçi olmak ve duygularýný
manipule etmekten ziyade, olduðu gibi
kendisini ifade etmek en doðru yol olmasý
gerek. Ama bunu bildiðimiz halde baþta
çabalarla gerçekleþtirdiði ürün, bir baþka
basýn organý tarafýndan kendi ürünüymüþ
gibi kamuoyuna sunulamaz. Ajanslardan alýnan özel ürünlerin kaynaðýnýn belirtilmesine
özen gösterilir.
9. Suçlu olduðu yargý kararýyla belirlenmedikçe hiç kimse „suçlu“ ilan edilemez.
10. Yasalarýn suç saydýðý eylemler,
gerçek olduðuna inandýrýcý makul nedenler
bulunmadýkça kimseye atfedilemez.
11. Gazeteci, kaynaklarýnýn gizliliðini
korur. Kaynaðýn kamuoyunu kiþisel, siyasal,
ekonomik vb. Nedenlerle yanýltmayý amaçladýðý haller bunun dýþýndadýr.
12. Gazeteci görevini , taþýdýðý sýfatýn
saygýnlýðýna gölge düþürebilecek yöntem ve
tutumlarla yapmaktan sakýnýr.
13. Þiddet ve zorbalýðý özendirici yayýn
yapmaktan kaçýnýlýr.
14. Ýlan ve reklam niteliðindeki yayýnlarýn
bu nitelikleri, tereddüte yer býrakmayacak þekilde belirtilir.
15. Yayýn tarihi için konan zaman kaydýna saygý gösterilir.
16. Basýn organlarý, yanlýþ yayýnlardan
kaynaklanan cevap ve tekzip hakkýna saygý
duyarlar.
redaktion@demyeni tanýþacaðýmýz birilerine hemen farklý
görünmeye baþlar böylece kendimizi eminiyete alýrýz. Hani olurya ne olur ne olmaz,
en iyisi bizi böyle tanýsýn. Ama tabi sadece
eminiyete alma olayý deðil çok sayýda
nedenler vardýr. Önce toplumda tüm beðenilen özellikleri yükleniriz ve tam techizatlý
olarak çýkarýz birilerinin karþýsýna. Ama
toplumun sözümona beðendiði özellikler
gerçekten olumlumu?. Hem her insanýn
ayný özelliðe sahip olmasý gerektiði konusunda herhangi bir düþünce veya teze
rastlamýþmýyýz. Eðer gerçekten öyleyse o
zaman kimsenin kendi yapýsýný manipule
etmesi gerekmiyor herkes olduðunuz gibi
görünün. Ama olmazki o zaman!!! Birilerninden üstün olmamýz gerekiyor, birilerine
“ sen neymiþsin be ...” dedirtmemiz gerekiyor. Hani olurya sadece duygularýmýzýn,
gerçek olmasada, yalan sözlerle okþanmasý gerekiyor. Böyle olmasa mümkün
deðil yaþam devam etmez. Öyle deðilmi????
Ýþte burda bir ilke var: ilk gördüðün
bir insanýn görünen deðilde o an kendi yapýsýný manipule etmiþ birisi olarak
görmek gerekir. Unutmamak gerekir biz
insanlar damgayý cok severiz. Bu damgayý
ne noter nede herhangi bir yer kaldýrabilir. Onun için kötü damgayý kendimizi
manipule ettiðimiz için yiyeceðimize kendi
gerçekliðimizle yiyelim.
IMPERESSUM
DEM GAZETESÝ
Hack str. 3, 70190 Stuttgart
Tel: 07113000711/ 12
Fax: 0711 4205003
www.dem-ajans.de
[email protected]
Hatice Eldeniz
Herausgeber/ Geschäftsführerin
Þükrü Yýldýz
Chefredakteur
Ali Köylüce
Kuzey Almanya Temsilcisi
Ersan Alin
Nieder-Sachsen Temsilcisi
Leman Günay
M. Yalçýn
Necat Yýldýz
Ruhr Temsilcileri
Miznapaj/ Gestaltung: DEM AJANS
Der Verlag übernimmt keine Haftung für den Inhalt
der Anzeigen und Anzeigentexte. Die von Verlag
gestalteten Anzeigen sind urheberrechtlich geschützt.
Sayý: 1
30
1 Mart 2001
GELÝÞEN TEHLÝKELER
MASAYA YATIRILIYOR
Biliþim sektörünün günden güne geliþen
tehlikeleri ilk kez düzenlenecek bir konferansta tartýþalacak.
Uluslararasý alanda hýzla geliþen biliþim
sektörünün sorunlarýndan biri olmaya baþlayan
virüs, hacker tehlikesi, bilgi sahtekarlýðý gibi
güvenlik problemleri, Türkiye’de ilk kez 19 20 Mart 2001 tarihleri arasýnda Çýraðan Palace
Hotel Kempinski’de yapýlacak SACIS EXPO
2001 Konferans ve Fuarý’nda masaya yatýrýlýyor. Konferansta uzmanlar, Dünyanýn en ünlü
hacker’ý Kevin Mitnick’in „Güvenli bilgisayar
herhangi bir
aða baðlý
olmayan
bilgisayardýr. Kýrýlamayacak
site, sýzýlamayacak
að yoktur“
sözünün ne
kadar doðru
olduðu
konusunda
bilgi verecek.
Türkiye ‘de ilk kez gerçekleþecek olan biliþim
sistemlerinde güvenlik, denetim ve kontrol
konferansý ile katýlýmcýlar, biliþim sistemlerindeki bu konularda nerede olduklarýný öðrenecek. Katýlýmcýlar web sitelerinin, internet veya
aðlarýnýn güvenirliliði konusundaki bilgilerinin
güncelleþtirilmesini saðlama imkanýný elde
etmiþ olacak. Güvenlik yönetimi ve politikalarýný þirketlerinde nasýl uygulayacaklarýný
öðrenecek olan katýlýmcýlar, bilgisayar sahtekarlýðýnýn suç sayýldýðý günümüzde bu suçun
önüne geçilmesi için neler yapýlmasý gerektiði
konusunda bilgi sahibi olacak.
Uluslararasý alanda hýzla geliþen biliþim
sektörünün sorunlarýndan biri olmaya baþlayan
virüs, hacker tehlikesi, bilgi sahtekarlýðý gibi
güvenlik problemlerine Türkiye’deki yerel
biliþim sektörünün çözüm bulmasýna yardýmcý
olmak güvenlik, denetim ve kontrol konularýnda çözüm arayanlara destek saðlamak amacýyla yapýlacak olan SACIS EXPO 2001 Konferans ve Fuarýnýn her yýl ayný tarihte yapýlmasý
planlanýyor. Türkiye’nin de bu sektörde önemli
bir yere sahip olmasý ve gereksinimi olan
birimlerin biliþim sistemlerinin denetimi, güvenliði ve kontrolü konularýnda aydýnlatýlmasý
ve çözüm arayanlara destek Konferansýn ana
hedefleri.
KONFERANSA
KÝMLER KATILABÝLÝR?
Bilgi güvenliði elemanlarý, Direktörleri, Yönetici ve Analistleri; Að yöneticileri,
Sorumlularý, Müdürleri ve
Uzmanlarý; Sistem Yöneticileri, Sorumlularý, Müdürleri, nalistleri ve Mühendisleri; IT Audit-Denetim
baþkanlarý, Yöneticileri ve
Denetim bölümü üyeleri;
Acil durum kurtarým planlama elemanlarý ve Yöneticileri;
Webmaster’lar; Risk yönetim görevlileri, Direktörleri
ve Yöneticileri
„KIRILMAYACAK
SÝTE,
SIZILMAYACAK
AÐ YOK“
1982’de Milvaukee’den bir grup
hacker’in modemle Los Alamos Ulusal
Laboratuvarý’nýn bilgisayarýna girmesiyle
baþlayan elektronik sýzma vakalarý günümüze kadar artarak geldi. Bu konuda Computer
Emergency Response Team Coordination
Center’ýn (CERT-CC) yapmýþ olduðu araþtýrma
sonuçlarý 1989’da 200’den az yasadýþý giriþim
olduðunu, daha sonra geometrik bir þekilde
artýþ göstererek 1991’de 400, 1993’te 1400,
1994’te 2241, 1995’in ilk birkaç ayýnda 3000
deneme olduðunu gösteriyor. ABD hükümetinin yapmýþ olduðu bir araþtýrma ise savunma
bakanlýklarýnýn bilgisayarlarýna son yýllarda
ortalama 250 bin saldýrý gerçekleþtiðini ve
bu saldýrýlarýn 160 bininin baþarýlý olduðunu
ortaya koydu.
Bu saldýrýlar, dünyanýn en güvenli sitelerinden sayýlan Amerikan Savunma
Bakanlýðý’nýn hacker denilen yazýlým kors-
Tüm halkýmýzýn ve müþterilerimizin
Kurban Bayramý
Kutlu Olsun!
M edya MARKT
www.demanlarýna, siber-teröristlere karþý zayýflýðýný ve
son kullanýcýlarýn yada þirketlerin de baþýna
benzer durumlarýn gelebileceðini ve geldiðini
gösteriyor. Ama bu çaresiz kalýndýðý ya da hakkerlara karþý önlem alýnamaz olduðunu deðil,
Güvenlik için daha çok çalýþýlmasý ve internet
kullanýcýlarýnýn bilinçlendirilmesi gerektiðini gösteriyor. Bu konuda yapýlan çalýþmalar
Firewall adý verilen koruma kalkanlarýna kadar
uzanýyor. Fiziksel ve veya yazýlým olarak çýkan
ve güvenli bir dünyanýn varlýðýndan bahseden
bu geliþmeler aslýnda bize bir nebze olsun
güvenlik saðlamýþ, hiçbir zaman tam manasýyla koruma kalkaný olamadý. Ancak bu incelemelere karþý her gün yeni saldýrý programlarý,
teknikleri çýkmakta, bunlara karþý ise firewall
yapýlarý güncellenerek sonu belli olmayan bir
savaþ veriliyor. Dünyanýn en ünlü hacker’ý
sayýlan ve dünyanýn dört bir yanýnda güvenlik konusunda seminerler, konferanslar verip,
makaleler yazan, köþe yazarlýðý yapan Kevin
Mitnick’in dediði gibi „Güvenli bilgisayar
herhangi bir aða baðlý olmayan bilgisayardýr.
Kýrýlamayacak site, sýzýlamayacak að yoktur.“
HACKERLAR’A KARÞI
ORTAK SAVUNMA
Aralarýnda Microsoft ve Oracle gibi
firmalarýn da bulunduðu biliþim dünyasýnýn en
büyük þirketleri, güvenlik açýklarýný kapatmak
ve siber korsanlarýn saldýrýlarýný engellemek
için ortak hareket kararý aldý.
Ýnternette yer alan habere göre, teknoloji
firmalarý, özel bir ortaklýk kurarak, hacker
saldýrýlarýna karþý hassas bilgilerini paylaþýp,
büyük þirketler ve hükümetler tarafýndan kullanýlan yazýlým ve donanýmlarýndaki açýklarýný
kapatmaya çalýþacaklar. AT&T, Cisco, IBM ve
Hewlett-Packard gibi þirketlerin de dahil olduðu 19 þirketten oluþan grup, 750 bin dolarlýk
bütçeyle bu projeyi gerçekleþtirecek.
„IT-ISAC“ adý verilen ve Internet Security Systems Inc. tarafýndan yönetilecek projeye,
diðer þirketler 5 bin dolar ödeyerek üye olabilecekler. Projeyle þirketler, deðiþik saldýrýlar ve
tehditler ile ilgili bilgileri, IT-ISAC üyelerine
bildirecekler. Computer Associates International Inc, Electronic Data Systems Corp,
Entrust Technologies Inc, Intel, KPMG LLP,
Nortel Networks, RSA Security Inc, Securify
Inc, Symantec, Titan Systems Corp, Veridian
Inc. ve VeriSign Inc, grupta yer alacak diðer
þirketler arasýnda bulunuyor.
IM EKS
(EINKAUFZENTRUM SCHARNHORST)
Gleiwitzstr. 271,
44328 Dortmund
Tel: 0231 24 13 840
Sayý: 1
3
YÝRMÝ YILLIK EVLÝLÝK
SONA ERDÝ
Ü
nlü sanatçý çift Þývan Perwer
ile Gülistan Perwer’in ayrýldý,
ayrýlacaklar dedikodularý uzun
zamandýr kulaktan kulaða dolaþýrken,
nihayet yakýn çevrelerden edindiðimiz
bilgilere göre, çiftin artýk kesin olarak
ayrýldýklarý ve Þývan Perwer’in eski
eþinden ayrýlmasýna neden olan Kendal
Nezan’ýn eski sekreteriyle resmen
birlikte yaþamaya baþladýklarý ve
hatta evlenmiþ olduklarý artýk
kesinlik kazandý.
Þývan Perwer’in ufak tefek
çapkýnlýklarýna alýþýk olmamýzla beraber, doðrusu 20 yýllýk
yuvasýný yýkacak bir maceraya
atýlacaðýný da kimse beklemiyordu.
Halka malolmuþ bir sanatçýnýn yaþamý, kendisi kadar
malolduðu halkýnda yaþamýnýn
bir parçasý sayýlýr. Ýþte tam da
böylesi bir nedenle olaðanüstü ilgi gören
bu ayrýlýk haberinin halk arasýnda pek kabul gördüðü de söylenemez. Konuþtuðumnuz bir çok kiþi böyle bir ayrýlýðýn kabul
edilmez, bunca yýllýk bir birlikteliðe hele
hele sözkonusu baþka bir kadýn yüzünden
son verilmiþ olmasýný esefle karþýlýyor ve
genede olmamasý gerektiði konusunda hem
fikir. “Olmaz olmaz” diyenlerde yok deðil.
Bunlarý biz söylemiyoruz, halk söylüyor...
GÜLÝSTAN PERWER
BU AYRILIÐA NE DÝYOR?
Gülistan Perwer bu ayrýlýða ne diyor;
kendisiyle bu konu üzerinde birebir görüþemediðimiz, fakat yakýn çevresinden edindiðimiz bilgilere göre, önceleri Gülistan’ýn
bu tür dedikodulara kulak asmadýðý. Bu
durumun Þývan’ýn her zamanki kýsa süreli
çapkýnlýklarýndan biri olduðu ve eninde
sonunda dolaþýp yuvasýna döneceði kanaati vardý. Ancak zaman geçtikçe Gülistan’ýn
huzursuzluðunun arttýðý, ister istemez söz
konusu dedikodularýn doðruluðu konusunda inanýp, inanmamakta teredüt geçirdiðini
de öðrendik. Hatta böylesi bir dönemde
biraz sakinleþmek ve dinlenmek züere oðlu
Serxwebun ile birlikte kýsa bir Amerikan
gezisine çýktýðýda söyleniyor.
Bu arada annesi ve babasýnýn ayrýlýðý karþýsýnda sessizliðini koruyan
Serxwebun’un ise bu ayrýlýk kararýna nasýl
baktýðý bilinmiyor. Artýk kendiside yirmilerinde olan Serxwebun, büyük bir olgunlukla bu ayrýlýk kararýna karþý çýkmasada,
bu ayrýlýðý onaylamadýðý da bilineneler
arasýnda. Halen daha Londra’da yaþamakta olan Serxwebun’un bu zor günlerinde
redaktion@dem-
1 Mart 2001
ÞÜKRÜ YILDIZ
[email protected]
DEM!
Bir yerlerden baþlamak gerekiyordu ve
bizlerde baþladýk. Tüm eksikliklerimize
ve bu alana olan yabancýlýðýmýza raðmen
yaptýklarýmýzdan, bu iþide baþaracaðýmýzý
biliyorduk, baþardýk. Dem Gazetesinin ilk
sayýsýný çýkardýk. Daha basýlmadan ilginin
yoðun olduðunu gördük. Reklamlarla yazýlar arasýnda dengeyi kurmakta zorlandýk.
Bir çok reklamý gelecek sayýya býrakmak
durumunda kaldýk. Bu bizleri sevindirdi ve
çalýþmalarýmýza güç katktý.
Ýyi tesbit edilmiþ bir ihtiyaça karþýlýk olarak
çýkýyorduk. Onun içindir ki çýkmadan, reklamý yapýlmadan tanýndýk....
annesini yalnýz býrakmadýðý, hemen her
fýrsatta görüþtükleri ve bu zorgünleri atlatmasýnda annesine destek olduðu söyleniyor.
AYRILIK HEDÝYESÝ
LONDRA’DAN
Son olarak edindiðimiz bilgilere göre
Þývan Perwer’in ayrýlýk hediyesi olarak
eski eþi Gülistan Perwer’e Londra’da
deðeri 300 bin sterlin olan bir villa armaðan ettiði iddia ediliyor. Tanýþdýklarýnda
Kendal Nezan’ýn sekreterliðini yapmakta
olan, eski sekreter ve Þývan’ýn Paris’e
yerleþme kararý verdiði gelen haberler
arasýnda.
Aþk adama her çýlgýnlýðý yaptýrýr.
Þývan’da bundan bir kaç yýl önce rüyasýnda görse inanmazdý belki gördüklerine.
Gel görki yaþam bazen rüya, rüyalar bazen
yaþam oluyor.
ARTIK „DOTMAM“ YOK
Kim derdi ki, Þývan Perwer bir gün
arkadaþýnýn bürosunda gördüðü 24’ünde
bir güzele gönlünü kaptýrýp, 40’larýnda
18’lik bir delikanlý gibi yüreði çarparak,
içi titreyerek bakacak yeniden dünyaya.
Ve kim inanýrdý ki böyle bir maceraya
atýlýp 20 yýllýk evliliðini bittirip, 20 yýllýk
emektarý, sevdiði, canýndan can bulduðu,
sevgilisi, dostu, yoldaþý, iyi ve kötü günlerinde hep yanýnda bulduðu, uðruna
“Dotmam”larý çalýp söylediði Gülistan’a
bir güz elvada diyeceði...... DEM/ Paris
Avantajlarýmýz vardý kuþkusuz, bir çok
deðiþik gazete ve dergide çalýþmýþ olan
arkadaþý kadromuza aldýk. Onlarýn birikim
ve heyecanlarýný önümüzdeki sayýlarda sizlerle daha fazla paylaþacaðýz. Her þey bizi
ilgilendirecek. Ýlglenmediðimiz þeyler ulaþamadýklarýmýz, güçümüzün sýnýrlarýnýn ötesinde olanlar olacak. Sýnýrlarý imkanlarýmýz
belirleyecek…
Ýdialýyýz, Almanya geneline yayýlan bir gazete olacaðýz. Bunun tüm olanklarý var.
Bunlarý önümüzdeki günlerde bir araya getirerek ihtiyaçlarýnýza cevap veren bir çizgiyi
ve stili yakalayacaðýz. Þimdi daðýnýk durmakla birlikte, basýn-yayýn, internet, reklamcýlýk, grafik ve desing dallarýnda profesonel
olan arkadaþ yapýmýzdan bir çalýþma grubu
oluþturduk. Dem böylesine bir ekibin eseri
olacak...
Almaya’da doðmuþ ve büyümüþ bir neslin
ve onlarýn dünyasýnýn bir parçasý olacak
Dem. Onlarýn katkýlarý oranýnda geleceðini
garantileyecek. Bunun içinde Dem bir gençlik platformuda olacak. Bunun hazýrlýklarýný
yapmaktadýr.
Tabii ki, Dem sizlerin gazetesi, sizlerin
ilgi-tercihleriniz bizimde ilgi ve tercihimizdir. Ýlgi alanlarýný mahþetlere taþýyacaðýz.
Kim buna ne isim verirse biz o isimle bunu
yapacaðýz. Burada beynimize cizdiðimiz
sýnýrlarý zorlayacaðýmýzý biliyoruz.
Benzerlerine yanlýþ benzeyen bir gazete
olarak varlýðýmýzý sürdüreceðiz.
Gazete çýkarmanýn ciddi bir iþ olduðunu
biliyoruz.
KKISayý: 1
29
1 Mart 2001
www.dem-
Gýda Maddeleri Tic.
AGRICULTURAL PRODUCTS TRADING AND INDUSTRY
Ihn.
Kadir Kýlýç
Head Office (Merkez)
SAN SU DÝSTRÝBÜTÜRLÜÐÜ
Gatem Fýstýkçýlar Sitesi
Branc Office (Þube)
Tüm
No: 291 Gaziantep/ TURKEY
D-22527 HAMBURG/ Germany
Tel: 00 90 342 238 11 57 halkýmýzýn ve müþteTel: 00 49 172 532 15 91
Fax: 00 90 342 238 16 36 rilerimizin mübarek
Fax: 00 49 40 40 172 967
Kurban Bayramýný
Kutlar, ilgilerine
teþekür ederiz
TOPTAN KURU GIDA IMPORT EXPORT
TUZLU ANTEP FISTIÐI VE FISTIK ÝÇÝ BAYALÝÐÝ
TUÐRA GRILL
Sayý: 1
Yabancýlar Yasasýnýn 19. Maddesi deðiþti
Dem/ Stuttgart- Yabancýlar Yasasýnýn 19. Maddesindeki 1. Fýkrasýnda yazýlý olan
“dört” “ iki” olarak deðiþtirildi.
Yine yasanýn 1. Fýkrasýnýn
ikinci cümlesinde yazýlan
“olaðanüstü” kelimesinin yerine “özel” kelimesi yazýldý.
Tabi yabancýlar yasasýnýn
19. Maddesinin hangi anlam
taþýdýðý konusunda almanyada
yaþýyan yabancýlarýn çok az bir
kesimi bilgi sahibidir.
Yasada yapýlan deðýþiklik
Haziran 2000 den yapýlmasýna
raðmen, yabancý kamuoyunun
bu konuda bilgi sahibi olmadýðý
yapýlan araþtýrmalar sonucu
ortaya çýkmýþtýr.
Yabancýlar yasasýnýn 19.
Maddesinde yapýlan deðiþiklik
ne anlama gelmektedir?
Bugüne kadar geçerli
yasada Alman uyruklu birisiyle evli olma durumunda,
ancak Almanyada dört yýllýk
resmý bir evlilik süresinden
sonra eþinden baðýmsýz olarak
oturma müsadesi alabiliyordu.
Ayrýca yabancý eþler resmi evliliklerinin üçüncü yýlýnda halen
evlilikleri sürüyorsa süresiz
oturma müsadeside alabilmiþlerdir. Normal þartlarda bu süre
5 yýldýr.
Baðýmsýz olarak oturma
müsadesi alana kadar yabancý
eþler alman eilerine baðlý kalmak zorundaydýlar.
Bugüne kadar oturma müsadesinin uzatýlmasý için alman
eþin yabancý eþiyle birlikte yabancýlar dairesine gidip uzatýlmasýný tastik etmediði zaman,
oturma müsadesi uzatýlmayýp
yabancý eþler ülkeyi terketmekle karþi karþiya býrakýlýy-
Köln ve Çevresi
Anadolu Aleviler Birliði
Alle Gerichte auch zum Mitnehmen!
ordu. Bu durum kendý eþini
sömürmeye ve baský yapmaya
kolaylýk saðlýyordu. Yabancýlar
dairesine gönderilen basit bir
mektupla sona eren evliliklerin sayýsý az deðildir.böylesi
bir mektup üzerine yabancýlar
dairesi oturma müsadesini vermiyerek sýnýrdýþý edilmesi için
gereken yasal koþullarý oluþturuyordu. Böylelikle yabancý
eþler kolaylýkla baský altýnda
tutulabiliniyordu.
Fakat bu durum deðiþti.
Yasada yapýlan deðiþiklik
yabancý eþin lehin eolup onun
yasal konumu güçlendirmiþtir.
Bundan sonra dört yýl
yerine iki yýl evlilik süresünden sonra oturma müsadesi
alabýleceklerdir. Hata bu süre
dolmasa’ da yabancý eþler için
ülkelerine dönmeleri durumunda olumsuz bir durum var
Vogelsanger Str. 10, 50823 Köln
Tel: 0221/5626025; Fax: 0221/5626028
(3 ve 4 No’lu Tramvay Duraðý: Piusstrasse)
ise.- bugüne kadar olaðanüstü
bir durumdu-oturma müsadesi
uzatýlacaktýr.
“özel” bir durum “
olaðanüstü” býr durumdan daha
azdýr. Bu ifade tarzý yasada
açýklanmaktadýr:
özel durum korunmasý
gereken istemlein yedelenmesi
tehlikesi sözkonusu ise mevcuttur. Yabancýlar yasasýnýn bu
istemleri gözönünde tutmasý
durumunda ilk ele alacaðý
durum, yabancý eþin yanýnda
yaþýyan çocuðun salim olmasý
durumudur.
Tabi yabancý eþin bu iki
yýllýk süreyi doldurmadan
baðýmsýz oturma müsadesi
almasý konusu, yabancýlar dairelerinin ve idari mahkemelerin
pratiðinden daha iyi ortaya
çýkacaktýr.bunu þimdidem böyle belirlemek yerindedir.
“özel” durum kategorisine girmiyen ve almanyayý
terketme sebebi olan iþsiz ve
evsiz kalmak gibi olaylar aðýr
diye nitelendirmektedir. Bunun
dýþýndaki diðer tüm durumlar
“ özel durum” olarak ele alýnacaktýr.
21.02.2001
MART AYI ETKÝNLÝÐÝ
NÝSAN AYI ETKÝNLÝÐÝ
« Saz Kursu
Gün Her Cuma
Saat 16.30
« Semah Kursu
Gün Her Pazar
Saat: 13.00
« Folklor Kursu
Gün: Her Pazar
Saat: 15. 00
« Dünya Kadýnlar Günü
Ve Gazi Þehitlerini anma etkinliði
« Saz Kursu
Gün Her Cuma
Saat 16.30
« Semah Kursu
Gün Her Pazar
Saat: 13. 00
« Folklor Kursu
Gün: Her Pazar
Saat: 15. 00
« Yasý Muharremin anlamý ve önemi,
Aþure Yemeðinde buluþma
Gün: 08 Nisan 2001
Saat: 14 00
Pir:
Zakir:
Yer: Dergah
« Alevi Gençlik Þöleni
Gün: 10 Mart 2001
Saat: 15 00
Yer: Dergah
Öffnungszeiten: Täglich von 10:00 bis 01:00 Uhr
redaktion@dem-
1 Mart 2001
YABANCI EÞLER
ÝÇÝN KOLAYLIK
Borsig str. 58
44145 DORTMUND
TEL: 0231 83 50 87
4
« Yaþlýlarýn Saðlýklarýyla Ýlgili
Sohbet Toplantýsý
Konuk: Dr. Ýsmet Turanlý
Gün: 24 Mart 2001
Saat: 15 00
Yer: Dergah
Gün: 22 Nisan 2001
Saat: 15 00
Yer: Dergah
Yasý Muharrem Orucunun Baþlangýcý
27 Mart 2001
Yasý Muharrem Orucunun Bitiþi
7 Nisan 2001
Sayý: 1
28
1 Mart 2001
ve edebine uygun olarak haberM. Yalçýn
leþtirmek ve okuyucu kitlesiýne
[email protected]
ulaþtýrmaktýr.
Bildiðiniz gibi yaþadýðýmýz
ciddi süreç haberciliðimize ayný
cidiyetle yansýmýþ ve artýk neredeyse dünyada bunlardan baþka
bir þey olmuyor mu diye sorar
olmuþuz kendimize. Kuþkusuz
ciddi konular önemli ve gereklidir. Ama bunun yanýnda yaþam
sadece bu deðil ve baþýmýza
gelenler sadece bunlarla sýnýrlý
Aylýk Haber Kültür
deðildir. Gerçek habercilik hayaSanat Gazetemiz
týn içinden gelir, renksizliðinden
DEM kaçýnýlmaz bir ihtiyactan
olduðu kadar renkliliðinden de
yani camizamýzdaki;paparazý
oluþur, oluþup gelir. Týpký günün
haberciliði eksikliðinden
her saati baþýmýza gelen veya
doðmuþtur. Toplumsal olarak
komþumuzun veya akrabamýzýn
yaþadýðýmýz katý koþullar,
baþýna gelen, gelebilecek olan.
yurt dýþýnda yaþamanýn
sýradan olmayan ama bir çok hagetirdði zorluklar, iyþle edilmiþ
yatýn yönünü, gidiþatýný deðiþtiyaþantýlar, kapalý kalmýþlýklar,
rebilen bir dünyaya sahip olan bu
dil bilmezlýkler, haber ve
küçük fakat önemli olaylar gibi
enformasyon eksikliliðini bir
týpký vurgunculuk, soygunculuk,
nebze olsun reklendirmek
gammayla adam býçaklama, kýz
amacýyla yayýn hayatýna baþlýyan kaçýrma evlenme ve boþanmak
gazetemiz DEM artýk sizlerle
veya hesaplaþmalar gibi daha bir
beraber ve her an yanýnýzda.
çok þey.
Haber hayatýn bir parçasýdýr.
Daha neler neler...
Hayatýn içinden çýkar gelir. Habercilerin iþide bunu adabýna
YAYIN HAYATINA
BAÞLARKEN
A
YIL-
www.dem-
Sayý: 1
Ali Köylüce
[email protected]
* Kaset, SAT ve parçalarý
* Handy ve Handy parçalarý
* Saat, çakmak, çocuk oyuncaklarý ve her çeþit hediyelik eþya
Ihn.
Ýdris Akgün
Borsigstr. 61
44145 Dortmund
Tel-Fax: 0231 83 90 488
‘Dem bu Dem dir’
D
emin; sözcük anlamý, an, zaman, nefes, ve
kutsal içki demektir. Dem, olgun-luðun
ve yoðunluðun ifadesidir.
Her gazete ve yayýn organý bir
ihtiyaç olarak yayýn hayatýna girer.Dem’
de bir boþluðu doldurmak ve halkýmýzýn, ticari,
sosyal, kültürel,sanatsal ve özel yaþamýndan
kesitler yansýtarak, tanýtarak, gündemin içinden
bir pencere olacaktýr. Ýþverenlerin, küçük giriþimcilerin, profesyonel veya amatör sanatçýlarýn,
çalýþmalarýna bir ayna olabilir.
Dem, yeni bir baþlangýçtýr. Her baþlangýç
heyecanlý ve güzeldir. Her baþlangýç umut ve
üretmektir.
Bizde DEM’ in sayfalarýnda bu heyecaný
yaþayarak, DEM’ e bir þeyler katmaya, ondan
bir þeyler almaya çalýþarak paylaþarak katký
sunmaya çalýþacaðýz.
Demine hü diyelim.
* * * * *
AB- TÜRKÝYEDE YAÞANAN SON
KRÝZ- ULUSAL PROGRAM VE KOPENHAG KRÝTERLERÝ
Türkiye’nin AB(Avrupa Birliði) ye girme
tartýþmalarýnýn yapýldýðý ve son MGK’ de baþ
gösteren hükümet- (Ecevit) ve Cumhurbaþkaný
Sezer arasýndaki kriz öyle basit bir üslup veya
tartýþmadan kaynaklanmamaktadýr.
Bilindiði gibi bu MGK toplantýsýnda
Türkiye’nin AB ye girmesi açýsýndan büyük
Kadir Atug
KUZEY ALMANYA’NIN
EN BÜYÜK ET DAÐITIM
VE PAZARLAMA ÞÝRKETÝ
Lagerstrasse 17, 20357 Hamburg
Tel: 040- 401 86 894
Fax: 040- 431 83 079
Mobil: 0172- 543 27 75
A
lmanyanýn Villingen
kentine baðlý St.
Geeorgen’ de 27
Ocak tarihinde
sevgilisi Saniye Kar’ý
(31) kýskançlýk nedeniyle
boðazýndan kurþunlayan 36
yaþýndaki Mehmet Örümcek
gözaltýnda bulunduðu Villingen
Cezaevi’nde kendisini asarak
hayatýna son verdi.
Cezaevinde asýlý olarak
bulunan Mehmet Örümcek’in,
Cumartesi gecesi gardiyaný
rehin alarak kaçma planlarý
kurduðunu, fakat sözkonusu
akþam dört gardiyaný görünce
umutsuzluða kapýldýðý belirtildi.
Konstanz baþsavcýcý Christian Weiss ise yaptýðý açýklamada Mehmet Örümcek’in
sabýkalý olduðunu vurgulayarak,’” Mehmet Örümcek’in
Kasým ayýnda iþlediði dolandýrýcýlýk suçlarýndan dolayý
yattýðý Ulm cezaevinden þartlý
çýkarýlýdýðý ilk gün sevgilisi
Saniye Kar’ýn baþka biririsiyle
yaþadýðýný öðrenmesi üzerine boðazlýyarak öldürmeye
kalkýþtýðýný, o günden itibaren
redaktion@dem-
1 Mart 2001
önem arz eden ’’Ulusal programý,, tartýþýlýp
karara baðlanacaktý. Bunun sýkýntýsý ve gerginliði ile baþlayan toplantý, daha baþlamadan
bir krizi dönüþtü. Türkiye eskide ýsrar etme
ile Demokratikleþme köprüsünden atlamanýn
sýnýrýnda karar vermenin aðýr psikolojisi altýnda
bu krize girdi. On milyarlarca Dolara mal olan
bu kriz ile Ekonomi tamamen felç oldu ve kontrolden çýktý. Bütün bunlar Türkiye’nin anlamsýz
fobilerinden kaynaklanýyor.
Ne zaman demokrasi, insan haklarý,
özürlük dense Türkiye’nin benzi soluyor, elleri
titriyor, sesi kýsýlýyor. Madem böyle olacaktý,
AB’ ye girmenin anlamý nedir.AB ye girilecekse
Onun kurallarýný, içtihadýný ve deðerlerini kabul
etmeniz gerektiði ayan beyan açýktýr.
Bu temel deðer ve prensipler en son þekliyle ‘’KOPENHAG KRÝTERLERÝ,, adý altýnda yayýnlanmýþtýr. Nedir bu‘’KOPENHAG
KRÝTERLERÝ,,? Kýsaca bir kez daha özetleyelim.
22 Haziran 1993 tarihinde Kopenhag’ de
yapýlan zirve toplantýsýnda Avrupa Konseyi, AB
ye adaylýk baþvurusunda bulunan ülkelerin, tam
üyeliðe kabul edilmeden önce uyulmasý gereken kriterleri (ölçütleri) de belirtmiþtir.
Bu kriterler, Siyasi, ekonomik ve topluluk
mevzuatýnýn benimsenmesi olmak üzere üç
grupta toplanmýþtýr.
Siyasi/Politik kriterler: Demokrasi,
hukukun üstünlüðü, insan haklarý ve azýnlýklara saygý gösterilmesini ve korunmasýný garanti
eden kurunmalarýn varlýðý ve oluþturulmasý.
Bunu biraz açarsak;
a-istikrarlý ve kurumsallaþmýþ bir demokrasinin var olmasý.
b-Hukuk devleti ve hukukun üstünlüðüne
uyulmasý.
c-Ýnsan haklarýna saygý ve tam uyulmasý.
d-azýnlýklarýn korunmasý ve haklarýnýn
garanti edilmesi gibi dört ana kriter açýsýndan
deðerlendirilmeye alýnacaktýr.
Genel olarak; ülkenin çok partili bir demokratik sistemle yönetiliyor olmasý, hukukun
HAPÝSTE
KENDÝNÝ
Geschäftsführer
Donmuþ et çeþitleri
Taze et çeþitleri
-Kuzu
-Süt danasý
-Sýðýr
Tavuk çeþitleri
-Tavuk budu
-Tavuk kanadý
Hindi etleri
5
üstünlüðüne saygý, idam cezasýnýn olmamasý,
azýnlýklara iliþkin herhangi bir ayrýmcýlýðýn bulunmamasý, ýrk ayrýmcýlýðýnýn olmamasý, kadýnlara
karþý her türlü ayrýmcýlýðýn yasaklanmýþ olmasý,
Avrupa Konseyi Ýnsan Haklarý Sözleþmesinin
tüm maddeleri ile çekincesiz kabul edilmiþ olmasý, Avrupa Konseyi Çocuk Haklarý Sözleþmesinin kabul edilmiþ olmasý gibi özellikler dikkate
alýnmaktadýr. Ancak, bu ilkelerin varlýðý tek baþýna yeterli olmamakta, ayný zamanda kesintisiz
uygulanýyor olmasý gerekmektedir.
2-Ekonomik Kriter: iþleyen bir Pazar
ekonomisinin varlýðýnýn yaný sýra Birlik içindeki
piyasa güçleri ve rekabet baskýsýna karþý koymak kapasitesine sahip olunmasý.
3-Topluluk Mevzuatýnýn Benimsenmesi: Siyasi, ekonomik ve parasal birliðin
amaçlarýna uyma dahil olmak üzere üyelik
yükümlülüklerini üstlenme kabiliyetine sahip
olunmasý Kýsaca özetlediðimiz bu kriterlerden
en çok siyasi-politik kriterler Türkiye’yi ürkütmektedir. Türkiye’de kriz nedeni olan temel konu
bu kritere uyulup uyulamayacaðýdýr.
Anadilde eðitim,Kürtçe televizyon ve basýn
yayýn hakký, Kültürel haklarýn tanýnmasý, azýnlýklarýn tüm haklarýný teminat altýna alarak uygulanmasýnýn garanti edilmesi, Ýnsan haklarýnýn
tüm toplum kesimlerinde ayný uygulanmasý,
Ýdamýn kaldýrýlmasý, AB hukukunun kabul
edilmesi, örgütlenme ve ifade özgürlüðünün
kabul edilmesi, Kadýn haklarý, Çocuk haklarý,
gibi kesimlerin haklarýnýn garanti edilmesi gibi
konularda, atýlmasý gereken adýmlarýn ilk müeyyidesini teþkil eden Ulusal programýn içeriði
Türkiye ye çok aðýr gelmiþtir. Bunun kararsýzlýðý
içinde kriz patlak vermiþtir.
Türkiye her defasýnda bu kriterlerin kenarýna kadar gelip geriye doðru kaçamaz, bir
an evvel çaðdaþ devlet olma ve çaðdaþ
toplum olmanýn kararýný vermeli ve bunu
yaþama geçirmelidir. Yoksa Türkiye’yi daha
çok krizler bekliyor. Tabi eðer bu krizlere daha
fazla dayanabilirse.
hakkýnda tutuklama kararý
ile aranan Pazarcýklý Mehmet
Örümcek yüzünden baþka eve
taþýnan Saniye Kar’ ýn baþkasýyla niþanlanmasýný hazmedemeyen Mehmet Örümcek 27
Ocak tarihinden sevgilisinin
evine silahlý baskýn yaparak,
Saniye Kar’ý boðazýndan aðýr
yaraladýðýný belirtti. Hücre arkadaþýnýn verdiði bilgiye göre,
Mehmet Örümcek olaydan bir
gün önce “ hapiste 10 yýl’da
yatsam Saniye’yi ilk çýktýðýmda geberteceðim’ demiþ.
Olayýn piþmanlýktan ziyade
aþýrý kýskanma ve hazýmsýzlýk
yüzünden meydana geldiði
söylenmektedir.
K. Maraþýn Pazarcýk
ilçesine baðlý Mýçolar Köyünde olan Mehmet Örümcek’ý
yakýnlarý gazetemize yaptýðý
açýklamada, Kendisinin evli ve
4 çocuk babasý olduðu, eþine il-
gisiz davranmasý sonucu, eþinin
baþka birisiyle evlendiðini
kendisinin ise Almanya’da
uzun bir süreden bu yana
yaþadýðýný ve bugüne kadar çok
sayýda insan dolandýrdýðýný ve
dolandýrýldýðý kiþiler tarafýndan
þikayet üzerine tutuklanarak
ULM Cezaevinde gözaltýnda
tutulduðunu, çevresi tarafýndan
güvensiz ve karanlýk olarak
bilindiðini söylediler.
Ýlk tutuklanmasýndan önce
sevgili Saniye’nin adýna bir
daire aldýðýný ve bütün mal varlýðýný alacaklýlarý olduðu için
sevgilisi üzerine kaydettiðini
belirtiler.
Büyük olasýlýkla Mehmet
Örümcek’ ýn kendisini asarak
öldürmesi sevgilisi tarafýndan
dolandýrýldýðýna baðlanýyor.
DEM Stuttgart
Sayý: 1
Zeynep Aksoy
[email protected]
KADIN
DÜNYASININ
REALÝTESÝ
K
adýn, yaþadýðýmýz dünyada ayrý bir
nüanstýr. Yaþamý bir tablo olarak ele
alýrsak kadýn bu tablonun en önemli
rengidir. Fakat þurasýný belirtmekte
yarar var, yaratýlan bu tablonun yorumunun
aklýn yo-luyla gözlemlenmesini isterdik ne
yazýk ki her bakýþ, her düþünce ideal bir yorum
ve reel bir eþitlik getirecek kadar zengin fikir
üretmiyor ya da üretemiyor. Bunun acýsýný
da, cefasýný da elbette tablonun en önemli
rengi çekiyor. Üretilen, yaratýlan her deðerde
ki kadýn nakýþý, kadýn hüneri ve yaratýcýlýðý
genelde bir göz boyama ile kapatýla biliniyor,
bunun genel bir tarz olduðunu bir çoðumuz
bilebilmekteyiz fakat yaratýcýlýðý böylesine
rahat bir ustalýkla kapatabilmenin hiç bir sýrrý
yoktur eðer var ise de bu sýr yine kadýnýn
yaratmýþ olduðu bir imkandýr. Çünkü kadýn
yaratmýþ olduðu bu hüneri de kendi kullanabileceði halde bunu kör bir kuyuya atýp
bakabilen ama göremeyen yani görüpte
ama olanlarýn hizmetine sunmayý ihmal
etmemiþ bunu belki de farkýna varmadan
gerçekleþ-tirmiþ olabilir, çünkü o kadýn deðil
mi yokluðu bilmeyip var ederek bilenlere de
var etmesini öðretmeyi de bir yaratýcýlýk ve
hüner olarak sergilemiþtir. Bunun erdemi
iþte burada yatmýyor mu? o deðil mi tabiatýn
güzelliðine ve cevherine eþ deðer?
Kadýn yarattý, üretti, öðretti ve yaþattý.
Tablo da hangi tona bakarsanýz bakýn mutlaka
bir kadýn ritmi ile karþýlaþýrsýnýz, yaþadýðýmýz
gezegenin tam ortasýnda ki realitenin ta kendisidir kadýn. O hayatýn içindeki her evrede
var oldu ve olmasýný bildi, sürekli egemen
mantýk çýkarlarýyla çakýþmadýðý için her ne
kadar dýþarlanmaya çabalanmýþ olsa da yine
de bunu baþarmýþtýr. Peki bu yeterli mi? diye
sormanýn da faydasý vardýr, elbette ki hayýr,
nasýl ki yaratýcýlýk her alanda sýnýr tanýmýyor
kadýnýn bu yaratýcýlýðýn emektarý olarak kaldýrým taþý olmamasý gerektiðinin önemini de
kavramak gerekir. „ yuvayý diþi kuþ yapar, her
baþarýlý erkeðin arkasýnda mutlaka bir kadýn
vardýr, cennet analarýn ayaðý altýndadýr, toprak
ana vs.“ burada kadýnýn sýrrýnýn ne kadar usta
olduðunu, yaþamla kesiþen her yolla birebir
olduðunu çok açýkça göstermektedir.
Sosyal hayatta yine ön saflarda yer
alan, yuvayý kurup yaþatan da odur, baþarýya
koþturmasýný bilen de odur, yerine göre erkeði
geçen de odur, cenneti sunan da odur, topra-
27
www.dem-
1 Mart 2001
ðýn sýrrýný çözen de odur. Þimdi bu deryanýn
içinde yüzerken boðulmamak önemli, yani
deryaya bakmak kolay ama içinde yüzmeye
kalkýþmak risklidir, usta bir yüzücü olmanýn
önemi iþte burada ortaya çýkýyor. Onu kurutmaya kalkýþmak aklýn karý deðil, kadýn bir
deryadýr, akýl ve bilgi ise bir okyanus ve biz
insanlar bu okyanusun yanýnda küçük birer
havuzdan ibaret durumundayýz, bu okyanusa
doðru ne kadar geniþlersek, okyanustan ne
kadar kaparsak o kadar yol alýrýz.
Gerekliliðimizi sadece kendimize kanýtlamanýn ne kadar yararlý olduðu tartýþmasýzdýr,
ama bizden dýþarý olana bunu kanýtlamak elbette tartýþma boyutunu yaratýr, þu önemli sözü
vurgulamakta yarar vardýr „ bir ben var bendedir, ben benden içeri“ bende var olan beni
içeriden yansýtabilmek önemli, onu yaratanýn
da ben olduðunu bilmek de bildirmek kadar
önemlidir. Dýþa vurumda ki ustalýk ta ayrý bir
emek ister, hiç makyaj vurmadan doðallýðýný
bozmadan yaratýcýlýðý bir kez daha kullanabilmenin erdemini göstermek önemlidir. Bu erdemi dört duvara endekslemenin hiç bir anlam
ifade etmeyeceðini bilmek ve bunu sunmak
gereklidir. Çünkü kadýnýn yaratýcýlýðý, zenginliði
zaten istese de istemese de duvarlarý aþýyor
ama bunu neden ortalýða býrakmak yerine
getirdiði noktadan devam etmesin? Onu bir
yerlere, birilerine sunmanýn bir anlamý yok, onu
yaþatmanýn gerekliliðini bilmeli yoksa kadýn
sadece perde arkasýnda kalýr. Neden eseri
ortaya getirdikten sonra oturup seyretsin ki?
Elbette seyredip analiz yapmak, yorumlayýp
daha güzeline ulaþmaya çalýþmak da önemlidir
ama bunu perdenin arkasýnda kalarak yapmak
gerekmiyor. Eserini sadece birileri bir yerlere
gelsin, nimetlerimden faydalansýn diye böylesine sunmanýn hatalý bir tutum olduðunu vurgulamak gerekir, çünkü eðer kadýn üretip birileri
için zemin yaratýyorsa o birileri ne yaratýlan
nimetin deðerini ne de yaratmayý öðrenebilir.
Kendi yaratmadýðý sürece kimse bunun önemini kolay kolay kavrayamaz. Kadýn, yarattýðý ve
üretime yetiþtirdiði erkeði her zaman sýrtýnda,
koynunda, karnýnda taþýmasýný bilmiþtir.
Mutluluk denilen olguyu kaçýmýz tanýyabiliyoruz?, bunu ne kadar yaþatabildiðimizi
kaçýmýz görebiliyoruz?, yaþamý anlamlý kýlmayý kaçýmýz becerebiliyoruz?, aþmamýz
gereken hendekleri kaçýmýz görebiliyoruz?,
kaçýmýz sosyal yaþamý, paylaþýmý, dostluðu,
fedakarlýðý deðerli ve onurlu kýlabiliyoruz? Bunlarý yapabiliyorsak yaþýyoruz, yaþayabiliyoruz
demektir, aksine yaþayan ölüden ne farkýmýz
kalýyor? Ýnsanlýk artýk farklý anlamlara büründü, arýsýndan hayli uzaklaþtýðýmýzý görebiliyor
muyuz?
Dünyamýza bu güzelliðin dýþýnda her
þey girmeye baþladý, halbuki biz istemezsek
bunlarý pek ala dünyamýza sokmayabiliriz,
üstümüze sinmeye çalýþan bu tozlardan
kendimizi pek ala arýndýrabiliriz. Ýçimizde ki
dünyayý ne kadar dýþa yansýtabiliyoruz? Ya
da içimizdeki dünya ile içinde bulunduðumuz
dünya arasýndaki kontaðý saðlayabiliyor
muyuz? Nasýl saðlayabiliyoruz? Ve ya bunun
için gerekli olan güce ulaþabilmiþ miyiz?
Her yönüyle kadýn statüsü nedir? Yaþamýn neresindedir? Yaþamla dengelenmiþ midir? Bütün bunlarý önce kendimize sormamýz
gerekiyor ve cevabýný da önce kendimizden
almamýz gerekiyor ki, insanlýðýn sorunlarýna
bir parça da olsa cevap olabilelim. Taþýdýðýmýz
sorumluluklarýn tek baþýna yaþam olmadýðýný
bilerek veya bilmeyerek bunu birebir yaþam
olduðunu savunmak çok doðru bir taným
olamaz, elbette yaþam dan önemli bir kesittir
fakat yaþamýn tümüyle kendisi olamaz. Çünkü,
doðumdan ölüme olan evreye sadece bunu
serpiþtirerek bununla tohumu atýp bununla
ürünü almaya kalkýþmak hatalý olur, oysa bu
tohumu daha da fazla üretebilmesi, verimini
arttýrabilmek için hem tarlayý hem tohumu
zamanýnda, yerinde ve kývamýnda kullanmak
gerekir. Tarlaya atýlan tohuma yaðmur tanesi
düþmezse verim nasýl geliþebilir? Yani sade
tarlaya tohum atmakla iþ bitmiyor, katýksýz
kaldýðýnda kuruyup yanacaðýný önceden hesaplamalýyýz. Kadýn da sadece ferdi sorumluluklarýmý (evimin, eþimin, çocuðumun ) biliyorum, yapmaya gayret ediyorum demekle
yetinmemeli gerekli olan da budur, sadece
bir çatý sorumluluðuyla yaþam tanýmlanamaz. Kadýn evinde ki önemini ve gerekliliðini
görebildiði kadar sosyal,siyasal, ekonomik,
sanatsal vb alanlarýnda da bunu görebilmeli
ve bunun ciddiyetini kavrayabilmelidir.
Sonuç olarak kadýn dünyasýnda, hümanist, barýþçýl ve demokratik bir kültür vardýr.
Bu kültürü tüm karar mercilerine taþýmalý ve
bunu günlük yaþamda doðal bir yaþam biçimi
haline getirmenin mücadelesi içinde olmalýdýr
Bu vesile ile tüm kadýnlarý: emekçi, yaratýcý,
usta, okyanusa akan derya analarýný, tarih mimarlarýný saygýlarýmla selamlarým.
MEZOPOTAMIEN
GRILL-RESTA U R A N T
Tüm halkýmýzýn ve müþterilerimizin
Kurban Bayramý Kutlu Olsun!
Gerber str. 1, 44135 Dortmund
Tel: 0231/ 55 16 83 Fax: 0231 75 19 668 Handy: 0172/ 29 22 461
Sayý: 1
6
1 Mart 2001
Guýnnes
dünya
rekorlar
kitabýnda
bir þair
Dem: Kendinizi bize tanýtýrmýsýnýz?
Hasan Çaðdaþ: Pazarcýk Tilkiler köyünde 35 yýl önce doðdum, 4 yaþýmdan itibaren
G.Antepte yaþsadým. Henüz 9 yaþýndayken güfte
tarzý þiirler yazmaya, bestelemeye ve okumaya
baþladým. Asýl mesleðim inþaat elektrikçiliðidir. 1991 yýlýn’ ýn sonuna kadar mesleðimde
çalýþtým. 1992 ile 1993 yýllarýnda gazetecilik
yaptým. Temmuz 1993’ den bu yanada Almanyada yaþýyorum.
Dem: Bu süre içerisinde güfte çalýþmalarýnýzý nasýl devam ettirdiniz?
Hasan Çaðdaþ: Ýlham geldikçe yazdýðým
güftelerimi sürekli muhafaza ettim. 1997 yýlýnda
kendý imkanlarýmla 125 þiirimden oluþan “Kalbimde açan Güller” adlý ilk Kitabýmý çýkarttým,
fakat bu kitablarýmý yayýnevinin hatasý sonucu Almanya’da daðýtmayý amaçladýðým 1000
kitabýmý daðýtamadým. Mevcut durumda hazýr
bitmiþ 4000 ve yarým kalmýþ 1000 eserim vardýr.
Dem: Bu eserlerinizi nitekim ka-
muoyuna
açtýnýz.
Amacýnýz nedir?
Hasan
Çaðdaþ: Toplumun ruhsal, sosyal
yapýsýna katkýda
bulunmak istiyorum,
önünü açmak istiyorum. Ayrýca duygularýmý, tepkilerimi, sempatimi ve düþüncelerimi
þarký ve türkü formunda ve þiirlerle dile getiriyorum. Ýstiyorumki eserlerim dilden dile yaþasýn.
Dem: Guinnes Dünya Rekorlar kýtabýna ilk kez bir Kürt þairi sýfatýyla güftelerinizle yer aldýnýz. Bu konudaki düþüncelerinizi
alabilirmiyiz?
Hasan Çaðdaþ: 1999 yýlýnda toplam
1266 adet güftem ile dünya Guýnnes rekorlar
kitabýna baþvuruda bulunarak kayýda geçtim.
2000 yýlýnda bu güfte sayýsýný çifte katlýyarak
kendý rekorumu kýrdým. 2001 yýlý içinde yine bu
konuda iddialý olup kendý rekorumu üçüncü kez
kýrmak istiyorum.
Dem: Güfte yazmak dýþýnda çalýþmalarýnýz varmý?
Hasan Çaðdaþ: uzun zamandýr kaset
çalýþmalarýmýz vardýr. Yazdýðým güftelerin ancak
10% nu kendim besteliyorum, 90% ýda bestekarým Nihat Özügüzel bestelemektedir. Müzik
tarzýmýz daha çok Halk müziði, fantazi, arabesk ve özgün müzik türüdür. Amacým müzik
piyasasýnda kendimi kabul ettirmektir ve deðerli
bestekarlarla çalýþmaktýr.
Dem: bestelerinizin içeriðinden bahsedermisiniz?
Hasan Çaðdaþ: Insanlarýn %98 i apolitik
olduðu için güfte ve bestelerimde fazla politik
eser yer almýyor. Ama ilerde düþünüyorum. Ben
daha çok toplumun gereksinimlerine göre hareket ediyorum, insanlýk, gurbet, aþk, hasret gibi
konular iþliyorum.
Zaten þairi þair yapan yüreðindeki sevgidir,
özelliklede karþý cinse duyulan sevgidir. Yani
temel aþktýr.
Karacaoðlan’ ýn aþk þiirlerine diyecek söz
redaktion@dem-
Hasan
Çaðdaþ
1999 yýlýnda 1266
adet güfte ve türkü
sözleri yazarak Guýnnes
dünya rekorlar kitabýna
geçmiþ, 2000 yýlýnda
güfte ve türkü sayýsýný
çift katýna çýkartarak
tekrar kendi rekorunu
kýran ve 2001 yýlýnda
bu sayýsýný tekrar
artýrarak üçüncü kez
kendý rekorunu kýrmayý
hedefliyen güfte ve türkü
yazarý Hasan Çaðdaþ’
ýn, kendi deyimiyle
hobby olarak baþlattýðý
ve boþ zamanlarýndan
gerçekleþtirdiði bu
çalýþmasýný tanýmak
istiyoruz.
yok fakat o
dönemde toplumsal olaylarý iþlememiþ. Ben çok
yönlü iþliyor ele alýyorum. Yaþadýðýmýz dönemde varolana deðinmek istýyorum.
Dem: sizin yazdýklarýnýz toplum tarafýndan nasýl tepki aldý?
Hasan Çaðdaþ: Þairler daðýn baþýna týrmanmaya çalýþýrlar hem altan hem üsten aþlarlar. Ne
zamanki daðýn tepesine çýktý, o zaman alkýþlarlar.
Elbette yaþadýðým sorunlar vardýr. Örneðin
gece ve benzeri etkinliklerde ben parasýz çýkmayý teklif ettiðim halde beni hýç çýkarmamýþlardýr. Kürt kurumlarý bile beni dýkkate almamýþtýr.
Ne basýn nede medyasý ilgi göstermemiþtir.
Madem bir kürt olarak dünya rekorlarýnda
adýmýz geçti neden dikkate almýyorlar, neden
sahýp çýkýlmýyor.
Ben reklam için þair olmadým fakat sahiplenmek gerkiyor.
Dem: Hasan Çaðdaþ sizce nasýl bir
insan?
Hasan Çaðdaþ: Yaþam felsefem hiç bir
insanýn baþka býr insaný sömürmemesidir ve
ezmemesidir. Bununda mücadelesini vereceðim.
Ýnsanlar ile hayvanlar arasýndaki fark yazý ve
söz ile ifade etmektir. Türkiye insanlarý hayvanlaþtýrýyor. Para için uðraþsam pop müziði
çýkarýrým fakat pop müziðini topluma yararlý
görmüyorum.
Dem: sizlere teþekkür ediyoruz ve çalýþmalarýnýzda baþarýlar diliyoruz.
Hasan Çaðdaþ: Gazetenize ve okurlarýna
saygýlarýmý sunarým.
Sayý: 1
ÝNSAN
HAKLARI MI
SANIÐIN
HAKLARI MI?
KENAN KURÝ
Karadeniz Çevrecileri Genel Sekreteri
T
ürkiye, son birkaç yýldýr yoðun bir insan
haklarý tartýþmasý yaþýyor. Ancak
dikkat edilirse, tartýþmanýn sadece
‘’sanýðýn haklarý ‘’boyutunda
kaldýðý; hakkýnda suç isnadýnda bulunan
kiþinin devlet,toplum ve medya karþýsýnda
korunmasýna yönelik haklarýn tartýþýldýðý
görülmektedir.
Böylesi bir tartýþma da kuþkusuz gereklidir ve hukuk sistemimizin eksiklikleri
çaðdaþ gereksinmeler ýþýðýnda giderilmelidir. Eksik nokta,bu tartýþmanýn,insan haklarýný sanýðýn haklarý anlamýyla sýnýrlayan
darlýkta ve anlamda yapýlmasýdýr. Ýnsan
haklarý bu denli dar alana sýkýþtýrýlamaz
Sanýklýk durumu olan kadar olmayanlarýn da haklarýnýn geliþimi ve haklarýn gerçekleþme ortamýnýn yaratýlmasý
gerekmektedir.Ýnsan haklarý bütün insanlara insan olmalarýndan dolayý tanýnmasý
gerek haklar bütünüdür. Bu bütün içinde
en temel insan hakký yaþama hakký ya da
varolma hakkýdýr.
II. Dünya savaþýnda sonra haklarýn
evrimi deðiþik bir ivme kazanmýþtýr. Ýnsan
haklarý sadece devletin karýþamayacaðý bir
alaný ifade eden temel hak ve özgürlükler ile borçlusu devlet olan toplumsal ve
kültürel haklarý içermektedir. Anayasalarda
hukuk devleti ve hukukun üstünlüðünden
söz edilmesi ya da bunlarýn güvence altýna
alýnma çabalarý en temel insan haklarýndan
birisi olan yaþama hakkýnýn güvenceye
alýnmasýný saðlayamamaktadýr. Görmezlikten gelinen temel hak ve özgürlükler ile
ekonomik ve sosyal haklar bütünün insanýn yaþama varolma varlýðýný ve soyunu sürdürme hakkýnýn güvencesi olduðu
gerçeðidir. Bu nedenle insan haklarýnýn
geliþmesi ve demokratikleþme yolundaki
tartýþmalar ve çabalarýn sanýðýn haklarý
ya da birinci ve ikinci kuþak insan haklarý
düzeyinde sýnýrlý kalmamasý bugünkü ve
gelecek kuþaklarýn yaþama haklarýný güvence altýna alan yeni bir anlayýþýn yaþama
geçirilmesi gerekmektedir.
Oysa ,insanlýðýn üç binli yýllarda
varlýðýný sürdürebilmesi,çevre hakkýnýn
önümüzdeki on yýllarda bir insan hakký
26
1 Mart 2001
olarak geliþtirilmesi ve güvence mekanizmalarýnýn tam olarak gerçekleþmesine
baðlýdýr.
Ýnsan haklarý felsefesinin geliþimi
süresince ‘’Dayanýþma Haklarý’’olarak
nitelenen üçüncü kuþak insan haklarý
içinde bulunan çevre hakký, insan haklarý
bütünü içinde temel bir hak statüsü bulunan yaþama hakkýnýn,insan haklarýnýn bir
uzantýsýdýr. Dayanýþma haklarý; devletin,
kamu-özel sektör kuruluþlarýnýn, bireylerin
ve toplumdaki diðer gruplarýn tümünün ortak çabasýyla gerçekleþebilir. Gerçekleþmeleri toplumun bütün kesimlerinin çabalarýna baðlý olduðu ve dayanýþma felsefesinin
aðýrlýðý hissedildiði için bu haklar dayanýþma haklarý olarak isimlendirilmiþtir.
Dayanýþma haklarý günümüzde,barýþ
hakký,geliþme hakký,çevre hakký ve insanlýðýn ortak mirasýnda yararlanma hakkýný
içermektedir. Dayanýþma haklarý,toplumun
tüm aktörlerini ilgilendirdiði gibi, hakkýn
konusu da bireyden öteye halk durumuna
gelmektedir.
Bu deðerlendirme içinde çevre hakký,
saðlýklý ve dengeli bir çevrede yaþama hakkýný ve insancýl yaþama koþullarýný tehdit
eden çevre sorununa ve çevre sorununun
kaynaðýna karþý direnme hakkýný içermektedir.
Çevre hakký, Türkiye ‘henüz bir
insan hakký boyutu ile gündem de deðildir.
Ülkemizdeki insan haklarý deðerlendirm
eleri,arayýþlarý ve tartýþmalarý henüz bu
içeriði kazanmamýþtýr. Geliþen özgürlük
anlayýþý içinde çevre hakký, bazý önemli haklarla çatýþan ve onlarý sýnýrlayan
bir niteliðe kavuþmuþtur. Çevre hakký,
mülkiyet hakkýnýn kabul edilebilir gerçek sýnýrýný oluþturmaktadýr. Günümüz
ekonomisinde devlet müdahalesinin yeri
gittikçe azalýrken, çevre hakkýnýn kamu
yararýna sýnýrladýðý hak sayýsý artmaktadýr.
Serbest piyasada devlet müdahalesi
zayýflarken,çevre müdahalesi ve çevre hakkýnýn baskýsý artma eðilimi göstermiþtir.
Türkiye henüz çevre hakkýný insan
hakký boyutu ile deðerlendiremediði için
mülkiyet hakkýnýn,en verimli topraðýna
otomobil fabrikasý kuran, kýyýlarý yaðmalayan, orman alanlarýný talan eden, havayý
ve suyu kirleten biçimde kullanýlmasýnýn
önüne geçilememektedir.
15 yýl öncesinin temiz Karadeniz’inde
yüzebilmek, onlarca tür balýðýnda tadabilmek bir insan hakký da, bugün on beþ
yaþýnda olanlarýn ise Karadeniz’i açýk
fosseptik olarak tanýyabilmeleri bir insan
haklarý ihlali deðil midir? Son yirmi yýlda
yaþanan çevre bozulmasýnda bir katkýsý olmayan bugünkü genç nesillin ve onlardan
sonraki nesillerin yaþama hakkýný, varolma
hakkýný savunmasý gerekenler,bu sorumluluðu taþýyanlar nerede?
www.dem-
Ýnsan haklarýnýn deðerlendirilmesinde
artýk bu düzeye gelmek durumundayýz. Çevre hakkýnda yararlananlar yalnýzca bugünkü kuþaklar deðildir. Saðlýklý ve dengeli
bir çevre, bugünkü kuþaklarý ilgilendirdiði
kadar, hata daha da fazla gelecek kuþaklarý
ilgilendirmektedir.
Saðlýklý ve dengeli bir çevre de yaþama hakkýný en temel insan hakký olarak
görmedikçe ve insan haklarýna sadece
sanýðýn haklarý gözlüðü ile baktýkça çevre sorunlarýný artan aðýrlýkta yaþamaya
ve bizden sonraki nesillere de yaþatmaya
devam edeceðiz.
Bu noktada politikacýlarýn sorumluluðunun altýný çizmek gerekiyor. Günümüz politikacýsý,sadece seçim bölgesine
deðil,sadece kendi ülkesini ,ulusunu
deðil,gezegeni düþünerek politika üretmek
zorundadýr. Bu nitelikteki politikacý ise bu
denli geniþ düþünebilen seçmen desteðini
gerektirmektedir. Oysa ülkemizde ne bu
tür deðerlendirme yapan seçmen ne de
böyle politikacý bulunuyor. Bu nedenle de
ülkemizde belirlenmiþ bir çevre politikasý
yok,çevre önceliklerimiz belli deðil. Sýnýrlý kaynaklar öncelikli olmayan alanlara
harcanýyor. Çevre Bakanlýðý,çevre fonunu
belediyelerin araç gereksinimlerinde tüketiyor. Yerel yönetimler,kaldýrým yapmayý
çevre yatýrýmý sayýyor.
Çevre sorunlarýný ortaya çýkmadan
önlemeye yönelik önleyici yaklaþým,
ülkenin genel çevre politikasý konumuna getirilememiþtir. Kamuoyunun çevre
sorunlarýna yaklaþýmý ise sorunlar karþýsýnda aðýt yakma düzeyindedir.
Ülkemizde çevre ve ekonomi
arasýndaki iliþki gerçek boyutuna oturtulamamýþtýr. Çevre, hala ekonomik kalkýnma
ve büyümenin engeli olarak görülmektedir.
Çevre Bakanlýðý’nýn ulaþtýðý düzeyin bile
‘’her þeye karþýn kalkýnma’’ anlayýþýný
yansýtan,ekonomik geliþmeyi engellemeden çevreyi koruma düþüncesinin ötesine
geçtiði söylenemez.
Sonuç olarak, ne yazýk ki bu politikasýzlýk çemberini kýramadýðý sürece
ülkemiz çevre konusunda büyük sorunlar yaþamaya ve kitle ölümleri getirecek
sonuçlar beklemeye hazýr olmalýdýr. Dünya
da tek, Türkiye de tek. Kaçabileceðimiz ne
baþka ülke ne de baþka bir gezegen var. Bu
nedenle, insan haklarýný belirlerken, bireylere olduðu kadar toplumun tümüne iliþkin
bir hak olan çevre hakkýný en üst sýraya
koymamýz þarttýr.
Sayý: 1
7
1 Mart 2001
BÝRLÝK 90/ YEÞÝLLER PARTÝSÝ
MÝLLETVEKÝLÝ CEM ÖZDEMÝR
“ALMAN VE TÜRK IRKÇILIÐI
AYNIDIR” DEDÝ.
DEM/ Stuttgart- 24.Þubat 2001 Stuttgart’da Birlik
90/Yeþiller Partisi, Stuttgart’ da
Baden –Württemberg’ de yapýlacak eyalet seçimleri nedeni ile
yapýlan toplantýda Almanyada ve
Baden-Württemberg’deki göçmenlerin durumunu ele alýndý.
Toplantýya konuþmacý olarak Federal Hükümet Birlik 90/
Yeþiller partisi Milletvekili Cem
Özdemir, Yeþiller fraksiyonu baþkaný Werner Wölfle, Römerschule
Okul Müdürü Sayýn Gross, Alevi
Gençlik sorumlusu Deniz Kýral ve
Stuttgart Ünýversitesinden Ilker
Vidinlioðlu katýldý.
Almanya ‘ýn göçmen politikasýna ve girdiði çözümsüzlüðüne
deðinen Cem Özdemir, yabancýlar
ile Almanlarýn eþit haklara sahip
olmadýklarýnýný vurguladý. Özdemir “ Burda doðupta yetiþen
yabancý gençler, her ne kadar
topluma entegre olmuþlar-sada
Alman toplumunda kabul görme-
mektedir.
Bu gençler
Almanya
kültürü
ile yetiþtikleri için
vatandaþý
olduðu
ülkesi
tarafýndan
kabul görmemektedir. Mesela
ben Türkiye’ye gittiðimde, ‘Sen
nasýl Türk olursun bizim haklarýmýzý savunmuyorsun’ derler.
Ayný þekilde Almanya’da, ‘bu
yaptýðýn politikayý git Türkiye’de
yap’ demektedir. Burda Þu durum
açýkça farkedilmektedir: Alman
ve Türk ýrkçýlýðý aynýdýr. Her ikiside yabancýlardan arýndýrýlmýþ bir
toplum ve politika istiyor”. dedi.
Bu ayrýþtýrmanýn özellikle
iþ ve okul alanlarýnda göze çarptýðýný, göçmen politikasýnda AB
ülkesine mensup
olmayan bir yabancýnýn baþta Almanlar, daha sonra AB
üyeleri ülkesinden
gelenlerlerden bir
iþ yerini redettikten
sonra o iþyerine hak kazandýðýný
vurgulayan Cem Özdemir, “Aslýnda yabancýlar her iþ yerinde ve her
dalda çalýþma hakkýna sahiplerdir.
Memurluktan tutalým, güvenlik
ve buna benzer mesleki dallarda
çalýþabilirler. Ama ne yazýkki pratikde öyle deðildir” diye açýklama
yaptý.
Yabancýlarýn kendi haklarýný aramada dönem dönem
aciz kaldýklarýný ve yalnýþ izlenen
göçmenler politikasýndan getolaþmalara ve insanlarýn ikiye bölün-
redaktion@demmesine yol açtýðýný belirten Cem
Özdemir, Almanya’nýn göçmen
yasasýnýn iflas ettiðini ve bu
nedenle entegrasyon politikanýn
desteklenmesi, entegrasyon kurslarý veren kurum ve kuruluþlarýn
belediyeler tarafýndan maddi
olarak desteklenmesi gerektiðini
söyledi.
Eyaletin entegrasyon polikasýna deðinirken Özdemir,
eyalette yaþayan göçmenlerin gerek ekonomide gereksede sosyal
alanda entregre olmalarý gerektiðini savunarak, özellikle lisanýn
öðrenilmesi ve verilecek kurslarýn
her kesimi kapsamasý gerektiðini belirtti. Yabancýlarýn gerek
iþ piyasasýnda gereksede sosyal
alanda böylece eþit haklara sahip
olma konusunda bir adým atýlacaðý
yönünde açýklamalar yaptý.
Alevi gençlik sorumlusu
Deniz Kýral ise Entegrasyon politikasýný desteklemek ve yabancý
gençlerini bilgilendirme amaçlý
bir Broþür çýkaracaklarýný söyledi.
Import & Export
Uygun fiyata kuru
gýda, et, meyve,
sebze, hediyelik
eþya ve katliteyi
MARKETÝMÝZDE bulabilirsiniz!
GELÝN
GÖRÜN
KANAAT
GETÝRÝN
Inh. A. Tomar
Gima Market
Frederichstr. 4, 79713 Bad Säckingen
Tel: 07761/ 93 66 11
Açýlýþ saatleri: Pazartesi-Cuma; 09:00-20:00
Cumhartesi; 08:00-16:00
Sayý: 1
25
1 Mart 2001
www.dem-
ANADOLU HALKLAR
MOZAYÝÐÝNDE GÜRCÜLER
G
ürcistan, Kahati, Kartli, Samegrelo,
Svaneti, Guria, Acara, Raça, Ýmereti,
Cavaheti, Saingiola gibi bölgelere
ayrýlýr. Deðiþik bölgelerde Svanca,
Megrelce ve Lazca dýþýnda Gürcücenin farklý
diyalektleri konuþulur.
Batum ve çevresinde yaþayan
Acaralý’lar, Gurialýlar’la ayný diyalekti
konuþurlar.Anadolu’da yaþayan Gürcülerin
çoðunun konuþtuðu dil de Guria ya da Acara
diyalektiðidir. Anadolu’da Acaralý Gürcüler dýþýnda kendilerini daha dar bölge ve yer
adlarýyla adlandýran Ýmerhev (Meydancýk),
Kobuleteli (Çürüksulu), Maçahelli Gürcüleri
de yaþamaktadýr.
16. yy Gürcistan’ýn güneybatý kesminin
Osmanlý yönetimine girmesiyle Hýristiyan
Gürcü halký Müslümanlaþtýrýlmaya zorlandý.
Rusya’nýn Kafkasya hýrsý ve Osmanlýnýn da
Kafkasya’ya yürüyüþüyle bölge uzun yýllar
savaþ alaný oldu. Kafkas halklarý bu savaþlarda
katledildi, sað kalanlarýn bir çoðu da sürgünlerde, göçlerde öldü. Kafkas halklarýnda olan
Gürcü halký da savaþlarda ve sürgünler de çok
kayýp verdi.
Osmanlýnýn yeni seferleri için uç beylerde asker toplama politikasý bir uç beyliði olan
Acara Gürcülerini ayaklandýrdý.Acara halkýnýn
Osmanlý ordusuna alýnan çok evladý vardý.
Gidip dönmemiþlerdi.
93 Harbi (1877-1878 Osmanlý -Rus
Savaþý) sonrasý Acarlý gürcülerin çoðu yeni
bir istila korkusuyla batýya göç etmek zorunda
kaldýlar. Zulmün yeni türü böyle baþlamýþtý.
Doðup büyüdükleri topraklarý býrakarak
kalacak yerler bulmaya koyuldular. Büyük
göçle Gürcüler Anadolu’da Giresun, Ordu,
Samsun, Sinop, Ýstanbul, Amasya, Tokat,
Adapazarý, Bursa ve Balýkesir’e geldiler. Bu
göçte sayýsý net olarak
bilinmeyen çok sayýda
Gürcü sýtmadan öldü.
Bugün Türkiye’de Gürcü
nüfusunun ne kadar olduðu bilinmiyor.Yaklaþýk
olarak 1-1, 5 milyon
civarýnda Gürcü olduðu
tahmin ediliyor.
YAÞAM
VE KÜLTÜR
Kestane kerestesinde yapýlan, çatýlarý
kremit yerine küçük
tahtalarla örtülü olan
Gürcü evleri bir-iki
oda ve bir mutfaktan oluþur. Evlerin genellikle yakýnýnda hasat edilen mýsýrý kurutmaya
yarayan’’nalia’’(ambar) ve ‘’beðeli(seren)
bulunur. Bunlar dört direk ve her direðin üzerine, farelerin çýkmasýný önlemek için konan
tekerlek biçiminde tahtalar üzerine inþa edilir.
Çatýlarý saz, mýsýr sapý ya da tahtalarla örtülüdür. Her evin kendisine ait bir avlusu ve bahçesi vardýr. Buralarda sebze yetiºtirilir. Gürcülerde meyve yetiþtirmek bir tür gelenektir.
Gürcüler mýsýr tarlalarýný yaban domuzlarýnda
korumak için ‘’sayvan’’denilen yüksek kuleler yapar, geceleri burada köpek ve silahlarla
yaban domuzlarýna karþý nöbet beklenir.
Gürcüler tarým için gerekli olan her türlü
araç -gereci kendileri yapar. Keten kenevir
yetiþtirip dokuyarak giysi ihtiyaçlarýný karþýlarlar. Ýpek kozasý yetiþtirip ipekli kumaþ, fýndýk
aðaçlarýnda sepet yaparlar. Hasat
ettikleri mýsýrý dere kenarýnda
yaptýklarý ve ortaklaþa kullandýklarý su deðirmenlerinde
öðütürler. Mýsýr ununda yapýlmýþ
ve ‘’pleki(kesti) denen bir kap
içinde piþirirler. Mýsýr ekmeði,
lahana, fasulye yemeði ve mýsýr
çorbasý gürcülerin baþta gelen
yemeðidir.
Gürcüler arasýnda yardýmlaþma ve dayanýþmanýn en
güzel örneklerinden ‘’imece’’
geleneði(Meci, nadi) yaygýndýr.
Köylüler araba hayvanlarýyla
birbirlerinin mecisine katýlýr, bir
hanenin bir yýllýk odunu bir günde çekilir. Meci eden kiþi önceden yemek piþirir. vE meciye
katýlanlara ikram eder.
Gürcü kadýnlarý ‘’fistan’’
denen uzun etekli elbise ile
üzerine çok kýsa ve dar bir yelek
giyerler. Gürcü erkekleri baþlarýna sargý ve
‘’zýkva’2 denilen sarý þalvar giyerler. Evlenme
20-25 yaþlarýnda olur. Kýz verilirken genellikle
Sayý: 1
DÝL
Gürcü dili (Kartuli ena) Kafkas dillerinin
Kartveli ailesine baðlý bir dildir. Kartveli ya da
Güney Kafkasya dil ailesi Gürcüce, Megrelce,
lazca ve Svaancayý kapsar. Gürcü alfabesinde
beþ ünlü ve yirmi sekiz ünsüz harf vardýr.
DÝN
Gürcüler arasýnda Hýristiyanlýk
15.yy sonra yayýlmaya baþladý. Gürcülerin
çoðunluðu Ortodoks olmakla birlikte bugün Gürcistan’ýn resmi dini yoktur. Bugün
Anadolu’da yaþayan Gürcüler 16.yy’da
Osmanlý’nýn Müslümanlýðý zorla yayma politikasýyla Müslümanlaþtýrýldýlar.
MÜZÝK
Gürcü müziðinin kökenleri dinsel ezgilere ve halk þarkýlarýna dayanýr. Müzik gürcü
halkýnýn yaþamýyla her zaman iç içe olmuþtur.
Gürcü halký ‘ dideba’’ gibi en dokunaklý
melodilerini günümüze kadar korumuþlardýr.
Eskiden Batý Gürcistan’da hastalarý müzikle,
çonguri sesleriyle iyileþtirme geleneði vardý.
Gürcü müziðinde doli, çianuri, çongi, daire,
diplipito, gibi yüz deðiþik çalgý bulunur.
Çin asýllý Yazar Xing-hu
Almanya’yý terkediyor.
eo-Nazilerin saldýrýlarýnýn artmasý nedeniyle Avrupa’nýn daha „liberal“ bir
memleketine yerleþmek istediðini belirten yazar, 43 yýldan beri
Almanya’da yaþýyor. Önce Demokratik Almanya Cumhuriyeti’ne iltica eden
Xing-hu 1974 yýlýnda Batý Almanya’ya
sýðýnmak zorunda kalmýþtý. 1975 yýlýnda
Alman vatandaþlýðýna kabul edilen yazarýn
þimdiye dek 13 kitabý yayýnlandý. Halen
günlük “Welt“ gazetesinde çalýþan Xinghu’nun hangi ülkeye yerleþeceði henüz
belli deðil.
N
PEN’in Nazi saldýrýlarýna karþý
giriþimi: “Yüzünü Göster!“
Almanya PEN kuruluþu, Nazi örgütlerinin
artan saldýrýlarýna karþý bir giriþim kurarak, özellikle kültür ve bilim alanýnda ünlü
isimleri biraraya getirmek üzere “Yüzünü
Göster!“ giriþimini kurduðunu açýklamýþtýr.
Özbekistan’lý Ozan Jodgor Obid
Batý’ya iltica etti. “Hakkini aramak
isteyen öldürülüyor,
susanlar ise ac kalýyorlar!“
Ülkesinin en popüler ozanlarýndan
biri olan Obid, Uzbekistan’da her türden
haksýzlýða karsi kalemiyle mücadelesi
ile de tanýnýr. Bu davranýþý nedeniyle,
Uzbekistan’daki tüm hapisaneleri tanýmak
zorunda býrakýlýr. Sosyalist Cumhuriyet
döneminde de kitaplarýnýn bir çoðu yasaklanýr. 1989 yýlýnda “Birlik“ gurubuna
katýlan Obid, 1991 yýlýnda Sovyetler Birliðinden ayrýlan Uzbekistan Cumhuriyetinin ilk hükümeti tarafýndan da sevilmez.
Ýlk Baþkan Karimov, (hala Baþkan) “Gözümüzde bir diken“ diye tanýmlar bu ozaný.
1993 yýlýnda “Birlik“ yasaklanýr. Yurtdýþý-
redaktion@dem-
1 Mart 2001
Neo-Naziler,
Yazarlar
Çin asýllý Yazar Xing-hu
Almanya’yý terkediyor »PEN’in
Nazi saldýrýlarýna karþý
giriþimi: “Yüzünü Göster!“.
»Özbekistan’lý Ozan Jodgor
Obid Batý’ya iltica etti.»
Savaþýn Yüzü
karþýlýðýnda para alýnýr. Gelin evden çýkarken
gelinin arkadaþý ya da kardeþi kapýnýn önünde
durur. Bir armaðan ister. Oðlan tarafý bunu
karþýlaman gelin evden çýkarýlmaz. Gelin evden çýkarýldýktan sonra ata bindirilir. Kadýn ve
erkeklerden oluþan atlý-yaya topluluk eþliðinde damat evine gidilir. Damat evinde gelini
kadýnlar karþýlar. Damat gelinin baþ örtüsünü
kamasýyla açar ve evlenmemiþ bir kýzýn üstüne
atar.
Gürcüler düðün ve özel toplantýlarýnda
‘’horoni’’ (horon) dedikleri bir oyun oynarlar.
Horon, genellikle üç kiþiyle oynanýr. Oyunda
çabuk ve çevik hareket etmek esastýr.
8
na kaçamayanlar
tutuklanýr.
„Özgür
Cumhuriyet“in birinci baþkaný Karimov,
demokratik haklarýn sýnýrsýz herkes için
geçerli olacaðýný açýklar. Ancak, kendisine
karþý her türden eleþtirel yaklaþýmlarý da
baski altýna almaktan geri durmaz. Onlarca
diðer yazar arkadaþlarý ile birlikte Jodgor Obid de ülkesinden kaçmak zorunda
býrakýlýr. Üç yýldýr Avusturya’da yaþayan
Obid, kurduðu bir uluslararasý örgütle,
ülkesinden kaçmak zorunda kalan yazarlara yardýmý örgütlemektedir. Uzbekistan
modern þiirinden Almanca diline ilk çeviri
Jodgor Obid’in “Das goldene Schiff“
(Altýn Gemi) isimli kitabý Leykam-Verlag
tarafýndan yayýmlanmýþtýr. Obid þu gün-
lerde Heinrich-Böll Vakfýnýn bursuyla dört
aylýðýna F.Almanya’da misafir edilmektedir.
Savaþýn Yüzü
Kosova ateþe verildiðinde, binlerce
Kosovo’lu Arnavut Sýrp milislerinden
kurtulmak için Arnavutluk Cumhuriyetine sýðýnmýþtý. Kukeþ yekýnlarýnda bulunan sýðýnma kamplarýnda Danimarka’lý
foto.muhabiri Claus Björn, fotograftaki
bu sýðýnmacýyý portrelemiþti. Bu insan,
nereden geldiðini anýmsayamadýðý gibi,
baþýna gelenleri de anýmsayamýyordu. Bu
fotograf bu yýl dünyanýn en ünlü yarýþmasý
olan „World
Press Photo“ da birincilik ödülüne layýk
görüldü.
Anlatýlan
öyküsüyle
bu fotograf
birincilik
ödülünü
almasýna
karþýn,
yarýþmada
ödül verilen fotoðraflarýn bundan daha az
kalitede olduðunu söylemek haksýzlýk olur.
Bu yarýþmada ödüllendirilen tüm fotoðraflarýn bir kataloðu Düsseldorf’lu yayýnevi
GFW-Verlag tarafýndan yayýmlandý. (152
sayfa, 200 fotograf DM 40) Bu yýlki yarýþmanýn önemi, foto-röportajýn, TV yayýnlarýna karþýn hala önemini koruduðudur.
Afganistan’da 1 milyon aç
CENEVRE - Afganistan‘daki kuraklýklarla mücadele eden ve çatýþmalar nedeniyle evlerini
terk etmek zorunda kalan en az 1 milyon insanýn açlýk tehlikesi içinde olduklarý bildirildi.
BM Genel Sekreteri Kofi Annan‘ýn yardýmcýlarýndan Kenzo Oshima, Afganistan ve
Pakistan‘da yaptýðý incelemelerden sonra hazýrladýðý raporda, Afganistan‘ýn büyük bir insani
felaketle karþý karþýya olduðuna dikkat çekerek, uluslararasý toplumun bir an önce bölgeye acil
yardým yapmasý gerektiðini belirtti.
Oshima, Afganistan‘da en az 1 milyon insanýn açlýk riski altýnda olduðunu tahmin ettiklerini
ifade ederek, bu insanlarýn yarýsýnýn evlerini terk ederek mülteci kamplarýna sýðýnan kiþiler,
diðer yarýsýnýn da
BM yardým görevlilerinin ulaþamadýðý bölgelerde
kalan kiþiler olduðunu kaydetti.
Oshima, son
birkaç ayda en az
170 bin mültecinin
sýnýrý geçerek Pakistan‘a girdiðini
ve her gün ortalama 700 kiþinin
de sýnýrý geçmeye
devam ettiðini
bildirdi.
Sayý: 1
24
KOÇ 21 Mart - 20 Nisan
Dinamizminizle, aktif ve giriþken davranýp, yakýnlarýnýzý belli
aktivitelere katýlmaya zorlayabilirsiniz. Güçlü egonuzla ilgi odaðý
haline gelmeniz ve uyumlu tavýrlarýnýzla iliþkilerinizi güçlendirip
keyifli saatler geçirmeniz mümkün. Yeni dostluklar kurmanýz da
söz konusu. Ancak yanlýþ anlamalara dikkat etmelisiniz.
BOÐA 21 Nisan - 20 Mayýs
Kendinize duyduðunuz güvenin güçlenmesiyle, maddiyata
iliþkin endiþelerinizden kurtulabilirsiniz. Yine de arkadaþlarýnýzý
harekete geçirmeniz ve maddi kazanýmlarý gözeterek, oldukça
ilginç projeler üretmeniz söz konusu. Ama bazý düþüncelerinizi
açýklamak istememeniz, hatalý bir yaklaþým olabilir.
ÝKÝZLER 21 Mayýs - 21 Haziran
Dostlarýnýzýn ihtiyaç ve beklentilerini sezip, onlara yardýmcý
olmaktan mutluluk duyabilirsiniz. Sýradýþý fikirler öne sürseniz
de, çevrenizdekilere karþý son derece uyumlu davranýþlar
sergilemeniz olasý. Ancak, dostluk iliþkilerinizdeki sorunlarý
görmezden gelmemeye dikkat etmenizde yarar var.
YENGEÇ 22 Haziran - 22 Temmuz
Duyarlýlýðýnýzýn hayli artacaðý bu ayda dostlarýnýzdan yakýnlýk
görmeyi beklemekle birlikte, bunu saðlamak için harekete geçen
siz olabilirsiniz. Çevrenizde bulunan hemen herkese tarafsýz
yaklaþmanýz ve dostluk iliþkilerinizi geliþtirmeniz kolay olacak.
Fazla sayýda aktivite planlamaktan kaçýnmanýzda yarar var.
ASLAN 23 Temmuz - 22 Aðustos
Duygusal istikrarý yakalamanýz kolay olacak. Dostlarýnýzla zaman
geçirmekten keyif alabilir ve dengeli, iyimser, neþeli tavýrlarýnýzla
arkadaþlarýnýz arasýndaki popülaritenizi artýrabilirsiniz.
Dinamizminizle, pek çok aktivitede baþý çekmeniz olasýlýðý da
hayli yüksek. Sürpriz organizasyonlar planlayarak sevdiklerinizi
þaþýrtabilirsiniz.
BAÞAK 23 Aðustos - 21 Eylül
Kalabalýk toplantýlara katýlmaktan keyif duyabilir ve çevrenize
uyum saðlayabilirsiniz. Ama aslýnda, küçük gruplaþmalara daha
yatkýnsýnýz. Bir yandan gözönünde olup, bir yandan da birkaç
dostunuzun dertlerini dinleyip sýrlarýný paylaþmayý baþarmanýz
mümkün. Bir fikri iyice anlamadan, reddetmemelisiniz.
TERAZÝ 23 Eylül - 22 Ekim
Zamanýnýzýn büyük bölümünü sevgiliniz ya da eþinizle
geçirmekten ve bir haftasonu kaçamaðý yapmaktan çok
hoþlanabilirsiniz. Aranýzdaki güzel uyumla, farklý bir aktivitede
bulunarak da eðlenmeniz mümkün. Anlýk kararlarla planlarýnýzý
deðiþtirmeniz, verdiðiniz sözleri önemsememeniz, protokol
kapsamýndaki iliþkilerinizi zedeleyebilir.
AKREP 22 Ekim - 21 Kasým
Bu ayý evinizde bazý deðiþiklikler yaparak, yoðun bir çalýþma
içinde geçirebilirsiniz. Buna raðmen zamanýnýzý iyi kullanmayý
baþarýp, kendinize dinlenme payý ayýrmanýz mümkün. Dost
toplantýlarýna katýlmayý pek istemeyeceksiniz. Arkadaþlarýnýzý
kýrmamak uðruna dolambaçlý yollara sapmamalý, açýk olmaya
çalýþmalýsýnýz.
YAY 22 Kasým - 21 Aralýk
Yakýnlarýnýzla birlikte zaman geçirip, ilginç fikirlerinizi
paylaþmaktan ve sýradýþý uðraþýlarda bulunmaktan keyif
alabilirsiniz. Yeni tanýþtýðýnýz insanlara da uyum saðlamanýz
kolay olabilir. Ýdealinizdeki sevgiliye bir türlü rastlayamadýðýnýz
duygusuna kapýlýrsanýz, bunun geçici bir etki olduðunu
unutmamalýsýnýz.
OÐLAK 22 Aralýk - 21 Ocak
Yakýnlarýnýzla zaman geçirmekten, bilgi edinmenizi saðlayacak
sohbetlerde bulunmaktan keyif alabilir ve yapýlacak çalýþmalara
gönüllü olarak katýlabilirsiniz. Ancak iþlerin umduðunuzdan
yorucu olmasý ve kontrolünüzden çýkmasý, sýkýntý hissi duymanýza
neden olabilir. Bu arada, yeni bir çevreye uyum saðlamanýz kolay
olacak.
KOVA 21 Ocak - 19 Þubat
Eðlenceli davetlere katýlmaktan, sevgiliniz ve çocuklarýnýzla
bulunacaðýnýz aktitivitelerden keyif alabilirsiniz. Çevrenizdekilere
karþý, halinizden memnun olduðunuzu göstermeyi önemsemeniz
söz konusu. Sýnýrlý imkanlarla yetinmek zorunda kalmayý prestij
zedeleyici olarak görüp, oldukça cömert davranabilirsiniz.
BALIK 19 Þubat - 20 Mart
Duygusal güvenliðe ihtiyaç duyabilirsiniz. Maddiyatý fazla
düþünmeyip, parasal olarak kendinizi rahat hissetmeniz mümkün.
Ama duygusal zayýflýðýnýz, baþkalarýna gereksinim duymanýza
ve belirsiz düþünceler içine girip kendinizi yýpratmanýza neden
olabilir. Kýsa sürede kendinizi toplamayý baþaracaksýnýz.
1 Mart 2001
www.dem-
Çalýþan Kadýnlar
Dikkat, Yanlýþ
Besleniyorsunuz
Ç
alýþan kadýnlar ev iþleri,
yoðun trafik ve iþ hayatý
içinde koþuþtururken
beslenme alanýnda önemli
yanlýþlar yapýyor. Bunlardan
bir kaç tanesine dikkatlerinizi
çekmek istiyoruz.
Sabah kahvaltýsý
ihmal ediliyor:
Ýþe yetiþme telaþý
içinde hazýrlanýrken, bir
fincan kahve ile sabah
kahvaltýsý geçiþtiriliyor.
Oysa kahvaltý günün
en önemli öðünü olmalýdýr. Yoðun bir
güne hazýrlanýrken gerekli enerji kahvaltý ile
saðlanýr. Ayrýca dengeli
bir kahvaltý metabolizmayý %8 oranýnda hýzlandýrýr. Bu da yaðlarýn
yakýlmasý açýsýndan bir
avantajdýr. Ayrýca aç
karnýna içilen kahvedeki kafein, kan þekerinin
düþmesine neden olarak
açlýðý arttýracak ve arada
bir þeyler atýþtýrýlmasýna
yol açacaktýr. Kepekli
bir dilim ekmekle biraz peynir,
ya da süt eklenmiþ kepekli kahvaltý gevreði hem güne baþlamak için gerekli enerjiyi, hem
B vitaminlerini, hem de bitkisel
lifleri saðlayacaðý gibi, gün
içinde kriz halinde açýkmanýzý
önleyecektir.
Öðle yemeði bir salata ve
diyet içecekle geçiþtiriliyor:
Þiþmanlama kaygýsý olduðu kadar çeþit bulma sýkýntýsý
nedeniyle yenilen salatadan bol
miktarda vitamin, antioksidanlar
ve bitkisel lifler alýnýyorsa da, genellikle kullanýlan soslarda bol
miktarda yað var. Ayrýca salata
akþama kadar tok tutmayacaðý
için, eve gidince bir koyunu
bütünüyle yiyebilecek kadar aç
oluyorsunuz. Salatada israrlýysanýz en azýndan ton balýðý tavuk
eti gibi proteinli bir gýdanýn eklenmesini saðlayýn. Diyet içicek
yerine taze meyva suyunu tercih
edin. Bir kase de diyet yoðurt
yediniz mi , akþama kadar açlýk
diye bir sorunuz olmaz.
Ýþle uðraþýrken bir yan-
dan da yemek yiyorsunuz:
Acilen okunmasý gereken
raporlar veya benzeri iþlerle
uðraþýrken bir yandan da yemek
yiyorsanýz, çok hýzlý ve çok miktarda yemek yersiniz. Hýzlý ye-
mek, doymaya zaman tanýmaz,
doyuncaya kadar da çok yersiniz.
Çalýþma ve yemek saatlerinizi ayýrýn, acele etmeden iyi çiðneyerek
yemek yiyin.
Erkeklerle çalýþýyorsanýz
erkekler gibi yemek yersiniz:
Erkek iþ arkadaþlarýnýzla
beraber yemeðe çýkýyorsanýz,
yemek çeþitleriniz ve miktarlarýnýz onlardan etkilenmeye
baþlar. Oysa kadýnlar daha az
kilolarý ve ince kas yapýlarýyla
erkeklerden daha az enerji harcarlar. Erkek arkadaþlarýnýzýn
yediði miktarlar onlarý þiþmanlatmaz ama sizin kýsa zamanda
kilo almanýza yol açabilir.
Yanýnýzda
yiyecek
taþýyýn:
Yemeðe çýkma fýrsatýnýz olmazdýðý ya da arada acýktýðýnýz
zaman ulaþabildiðiniz yaðlý,
þekerli, unlu yiyecekler yerine
yanýnýzda bulunduracaðýnýz biraz meyve, bir kase yoðurt ya da
kepekli ekmekle yaðsýz peynir
gibi yiyecekler hem gereksiz
kalori almanýzý engelleyecek
Sayý: 1
9
1 Mart 2001
ifadelerle karþýlaþýyor insan.
Bunun nedeni ise “Tanýrým” þiirinde
de anlatýldýðý gibi kadýný ve acýlarý anasýndan dolayý tanýmasýndandýr (belki de?)
Acýlarýn çoðrafyasýnda kadýnlarý acýlarýndan tanýyanlar, analarýný iyi tanýyan kutsal
Zeynep T. Doðan evlatlardýr ve onlar analarýnýn yüreðindeki
acýlar ve gözpýnarlarýndan akan yaþlarla
[email protected] kutsanmýþlardýr. Artýk onlar vahþi erkek
egemen dünaysýnýn bir parçasý deðil,
analarýnýn tanýdýk acýlarýndan yol bularak
inerler kadýnýn ve sevdanýn dünyasýna.
Ýnsan olanýn insan dünyasýnýn kapýlarýný
iþte o zaman aralarlar.
albim dinamit kuyusu” dizeleriyle
“Çýk gel artýk ne olur
karþýlaþýldýðý an “aha! acýlarýn
Sensiz öksüz kalýyor günþair ettiði bir yürek” diyesi geliyor
ahlarým” derken de gene sevgiliye, o
insanýn. Nitekim okunan dizeler
yaþanan, o ulaþýlmak için her objenin
akýp gittikçe pek de yanýlmadýðýmý
kullanýldýðý sevgiliye kavuþmak için göstedüþünmeye baþlýyorum. Mutluluða
rilen çabadan da anlaþýlýyor ki karþýmýzda
hasret, ölüme özlemdir birazda yazýlan.
kadýnýn hiç kimsenin olamadýðý kadar
Ölüm bir kurtuluþ (mu?) mutlu son degil.
cesur
Ölüm bir yok oluþ, sonrasý bilinmiyor. Ve
dünyasýna
kapanýr sahnenin perdesi, bir daha ayný
yakýn bir
bedende oynanmamak üzere bu oyun.
yürek var.
Evet özlenen ve hiç gelmeyen ve de
Her ney
gelmeyecek olan sevgiliye ithafen yazýlmýþ dair olurþiirlerin kitabýdýr “Bir Cana Hasret”
sa olsun,
“Ve özlemdir kaynaklanýyorsa
ister solda
isyanlarým
devrim
Bugünde gülmelisin gülüm
söylem....
leri, ister
Ellerim ellerindeyse
yalýnayak
Hoþgelmiþ bize ölüm”
çocuklarýn
Olgun Þensoy’u okurken bir de
üþümüþ
dolanbaçsýz ve yalnýz bir þekilde pýnara
açlýklarý
inen eli kýnalý kýzlarýn su kadar temiz, su
ve isterse
kadar aziz bakýþlarý gibi açýk ve gizlemsiz
yangýn-
Bir Cana Hasret
K
redaktion@demlarda dostlarýn tutuþmuþluðuun küllerinde
gene o yaþayýpta ulaþamadýðý sevgiliye
özlem var aöýk ve dolambaçsýz. Sevaplarý
ve günahlarý ile.
Bir de sayýn Þensoy’u okurken dizelerinde kapalý kalmýþlýðýn derin acýlarýna rastlanýyor. Sanýrým bu yaþadýðý bir
tutsaklýk döneminin izleridir. Bunu anlamak için sanýrým kendisini þahsen tanýmak
gerekmiyordur. Bu böyle olamsa da en
azýndan kapalý kalmýþlýðýn taþýdýðý izlere rastlamak mümkün. Çünkü dizlerinde
özlemlerini tasvir ederken, sanki gözlerinin
bir sinema perdesini izlediðini hissediyor
insan. Bir nevi þiirleri, hayatýn bir döneminde, gerçeklerle aradaki iplerin koparýldýðý
bir döneme tekabül ediyor.
Týpký;
“ Mutluluk koydum
Sensizliðin adýný
Mutsuzluða
Kapýmý açmayacaðým artýk”
dediði dizelerdeki gibi. Gene;
“Sana ulaþmamak
En güzeliyse sevdalarýn
Býrak ulaþýlmaz kalsýn
Maviye boyanmýþ
Uzaktaki umutlarým” dizlerindeki
gibi bir hücrenin küçücük penceresinden
bakýlýyor sanki gökyüzünün engin maviliklerine.
Son olarak “Bir Cana Hasret” bir
sevgiliye duyulan derin ve yalýn özlemin,
gerçekten de bir cana hasretin kitabý!
‘AÇLIK
YÜZYILI’
Tüm
üresel ýsýnmanýn neden olduðu
halkýmýzýn müiklim deðiþiklikleri, 21. yüzyýlý
‘açlýk yüzyýlý’ yapacak.
barek Kurban
Ýnsanoðlunu belki en çok tehdit eden ancak hala bu tehlikenin farkýna
Bayramýný kut- yeteri kadar varýlmayan küresel ýsýnmanýn
tehlikeli boyutlarý 21. yüzyýlda týrmanacak.
Birleþmiþ Milletler’in (BM) yayýmladýðý son
lar,
raporda bilim adamlarý, küresel ýsýnmanýn
21. yüzyýlý ayný zamanda ‘açlýk yüzyýlý’ da
saðlýk ve
yapacaðýný gözler önüne serdi. Raporda yer alan
bilgilere göre, küresel ýsýnma Asya’da tarým ürünüretiminde düþüþe neden olacak. Avustumutluluklar di- lerinin
ralya ve Yeni Zelanda’da su kýtlýðýna yol açacak
olan küresel ýsýnma, Avrupa’da sel baskýnlarýný,
leriz..
Amerika’da ise erozyonlarý beraberinde getirecek.
K
DEM AJANS
Afrika’da ise küresel ýsýnma daha çok çöllerde etkili olacaðý için öteki kýtalar göre Afrika’da tehlike
daha az...
Dünya buzullarýnýn dengesi Antarktika’nýn
yavaþ yavaþ erimesi, Alp Daðlarý’nda çalan tehlike
çanlarýnýn ardýndan küresel ýsýnma yine gündemde.
Yine BM, geçtiðimiz ay yayýmladýðý küresel
ýsýnma ile ilgili raporla, dünyanýn beklenenden
daha hýzlý ýsýndýðýný ve bunun da insanlar için
çok büyük bir tehdit haline geldiðini açýklamýþtý.
Raporda dünyanýn 1.4 ve 5.8 derece arasýnda ýsýndýðýný belirten bilim adamlarý, deniz seviyesinin
10 santimetre yükseldiðini ve bunun da denize
yakýn yaþayan milyonlarca insaný tehdit ettiðini
söyledi.
Raporda, küresel ýsýnma sonucunda yaðýþlarýn azaldýðý, çöllerin geniþlediði, bazý bölgelerde yaðýþlarýn sellere yolaçtýðý ve tarým ürünlerinin
azaldýðý belirtilerek, küçük ada ve ülkelerin küresel
ýsýnmadan ciddi anlamda payýný alacaðý konusunda
uyarýda bulundu.
Birleþmiþ Milletler Çevre Programý baþkaný
Dr. Klaus Toepfer, dünyanýn çevre problemlerinin
21. yüzyýlýn özellikle son yýllarýnda daha da artacaðýný belirterek, çok fazla vakit geçirilmeden yeni
iklim þartlarýna göre bir ekosistemin geliþtirilmesi
geretiðini söyledi.
Sayý: 1
23
1 Mart 2001
Ve ayrýldýlar…
Haklarýnda en çok konuþulan çiftlerden biri olan Puff Daddy ile Jennifer
Lopez, sonunda ayrýldýklarýný açýkladýlar. Ýki yýldýr birlikte olan çift,
basýn sözcülerinin yaptýðý açýklamaya
göre artýk ayrý olduklarýný bildirdi.
Geçtiðimiz günlerde iliþkilerine bir
þans daha tanýmak için tekrardan bir
araya gelen ikili, daha fazla yürümeyeceðine inandýklarý iliþkilerine
14 Þubat Sevgililer Günü’nde nokta
koydu.
Craig David ile
Usher düeti
Usher düet teklifini büyük bir coþkuyla kabul eden Craig David, bunun için
oldukça heyecanlý olduðunu belirterek
Usher’ýn büyük bir hayraný olduðunu
ve O’nun gerçek bir star olduðunu
söyledi. Þu sýralar yeni albümü üzerinde çalýþan genç þarkýcý, albümünü
bu yýlýn sonuna doðru yayýnlamayý
planlýyor. 14 Þubat’ta Ýngiltere turnesine baþlayan Craig David, 16 Mart’a
kadar sürecek konserleri sýrasýnda
yeni parçalarýný da seslendireceðini
açýkladý.
Guy Ritchie iþ
baþýnda
Çiçeði burnunda gelin Madonna’nýn
artýk yönetmen sorunu çekmeyeceði kesin! Eþi Guy Ritchie’nin yöneteceði „The
Mole“ adlý filmde baþrol oynayacaðý açýklanan sanatçýnýn „What It
Feels Like For A Girl“ adlý son single’ýnýn klibini de eþi çekiyor.
19 Mart’ta piyasaya çýkacak olan single’ýn çekimleri Los Angeles’ta
www.dem-
Sinema
KOMÝSER ÞEKSPÝR
Cemil, Beyoðlu karakolunda komiser olarak görev
yapan sert mizaçlý, vatansever
bir polistir. Ama onun bu sert
yaradýlýþýnýn altýnda aslýnda
son derece insancýl ve biricik
kýzýnýn sevgisiyle yaþayan bir
baba vardýr. Kýzýnýn kansere
yakalandýðýný ve fazla ömrü
kalmadýðýný öðrendiðinde
dünya baþýna yýkýlýr. Karar
verir, ne yapýp edecek kýzýnýn
bütün dileklerini yerine getireKadir Ýnanýr
cektir. Hem de karakolda göz
Komser Cemil
altýnda tutulan memur, tinerci,
Pelin Batu
mafya babasý, fahiþe ve sokak
Müjde Ar
çocuklarý ile birlikte „devletin
Okan Bayülgen
karakolu“nda ‘Pamuk Prenses
Özkan Uður
ve 7 cüceleri’ sahneleme paGazanfer Özcan
hasýna. Kýzýný hayata baðlamak
Selahattin Duman
için herþeyi yapmaya hazýrdýr.
Fakat „devlet baba“ sert, katý,
soðuk ve çok ciddidir. Sinan Çetin’den grotesk, mizah
dolu, uçuk kaçýk, çýlgýn bir
film...Pamuk
Prenses ve 7
cüceler parmaklýklar ardýna düþüyor,
Kadir Ýnanýr
etek giyiyor
ve daha neler
neler...Yer yer
güldürüp, yer
yer hüzünlendiren, kesinlikle düþündüren bir film...
Yönetmen
Sinan Çetin.
Senaryo
Mesut Ceylan.
Görüntü Yön.
Kamil Çetin.
Müzik
Ömer Özgür.
Yapým
2001 Turkiye yapýmý 115
dak. Plato Film
Tür
Komedi – Dram
Lorin Maazel,
New York Filarmoni’de
Manic
Street
Preachers’dan albüm
Son olarak 1999 yýlýnda „This Is My Truth Tell Me Yours“
adlý abümlerini yayýnlayan Manic Street Preachers’ýn altýncý albümü
Bir süredir devam eden spekülasyonlar ve dedikodulardan sonra
sonunda 2002-2003 sezonunda, Lorin Maazel´in Kurt Masur´un
yerine New York Filarmoni´nin baþýna geçeceði kesinliðe kavuþtu. Topluluðun yeni þef arayýþý 1998 yýlýndan bu yana sürüyordu. Þu anda Bavaria Radyo Senfoni Orkestrasý ile birlikteki
çalýþmalarýný sürdüren Maazel´in, New York Filarmoni ile dört
yýllýk bir anlaþma imzalayacaðý açýklandý. Maazel, topluluðun ilk
þefi Urelli Corelli Hill ve Leonard Bernstein´in ardýndan New
York Filarmoni´yi idare eden üçüncü Amerikalý þef olacak. Þu
anda La Scala topluluðunun baþýnda bulunan ve 2003 yýlýnda Philadelphia Orchestra´ný idare edecek olan Ricardo Muti ve Christof
Eschenbach da New York Filarmoni´nin þefliði için düþünülen
adaylar arasýndaydý. Müzik kariyerine keman çalarak baþlayan ve
ilk kez henüz 11 yaþýndayken efsane þef Arturo Toscanini sayesinde NBC Senfoni Orkestrasý´ný idare eden Maazel, 1965 yýlýnda
German Opera/Berlin Radyo Senfoni Orkestrasý´nýn baþýna geçti.
Ünlü þefin daha sonra birlikte çalýþmalarýný sürdürdüðü topluluklar arasýnda Cleveland Orchestra, Viyana Eyalet Operasý ve Pittsburgh Senfoni Orkestrasý bulunmaktadýr.
Sayý: 1
10
1 Mart 2001
Demet Burç; “Türkiye’nin
etnik yapýsýnýn bir bileþeniyiz”
Neden tel.e.med?
Telemed telekomikasyon alanýnda çalýþan bir
firma, aslýnda tel.e.med’in hikâyesi Almanya’da
Alman Telekom’un özelleþtirilmesiyle baþlýyor.
Bildiðiniz gibi 1997’de Telekom özeleþtirildi ve
telekomünikasyon alanýnda bir çok özel þirket
çalýþmaya baþladý. Özel þirketlere geçiþle birlikte
Etnomarketing dediðimiz, etnik kimliðe dayalý
ticaret yapma imkaný doðdu. Bununla birlikte Almanya da Türkiye’den çeþitli nedenlerden dolayý
buraya gelmiþ ve burada yasamak zorunda olan
büyük bir kesim var. Bizim amacimiz Bu kesim
icerisindeki egitimli, Bilgi yi kendine esas alan
ve proje sahibi olan insanlari, sermayesi olan
kisiler ile birlestirmek. Çaðýmýz artýk Bilgi
çaðý ve Bilgi nin dünyanin neresinde olursa
olsun is yaptigi bir cað, bu anlamda sýnýrlarýn fazla bir önemi de kalmadi. Dünya
neredeyse bir odaya indirgendi hatta
bir bilgisayara. Evrensel Kültür,
evrensel ekonomi, evrensel
siyaset yönetiyor ya da
belirliyor yaþamý! Iste
bizde belirlenen bu
yaþama kendi özgünlügümüzle kültürel,
sosyal ve ekonomik
özelliklerimizle
katilmak ve bu
evrensel dünyada yer edinmek istiyoruz. Bu anlami ile Ekonominin Globalleþmesi bize bu imkaný
saðladý ve biz de bu imkaný deðerlendirdik...
Sizin Etnomarketing yapma imkanýnýz
var mý?
Olmaz olur mu, Almanya’da bir çok etnik
grup yaþýyor. Bu etno kimlikler içerisinde en büyük
kesimi Türkiyeli kesim oluþturuyor. Bu rakam 2-3
milyon arasýnda...
Nedir Etnomarketing?
Etnomarketing çalýþmasýnýn en büyük özelliði müþterinin kültürel özelliklerini dikkate alýnarak, kendi dilinde, gelenek ve göreneklerine uygun
olarak hizmet götürmek ve sorunlarýný kendi dilinde çözmek, yol ve yöntem göstermek oluyor.
Biz bunu tel.e.med bünyesinde yapýyoruz.
Özellikle Call-Center diye bir servis oluþturarak,
telekomünikasyon, enerji ve medya alanýndaki
geliþmeleri müþterilere aktarýyoruz. Call-Center
direk müþteriyle kontak halinde kendi dilinde bilgi veriyor. Þu anda Call-Center Türkçe, Kürtçe,
Arapça, Soranice, Ermenice dillerinde Almanya’da yaþayan Türkiyelilere hizmet götürmektedir.
Bir anlamda tel.e.med Call-Center Türkiye’nin
etnik yapýsýnýn bir bileþeni aslýnda. Yan yana, iç
içe kendi kültürel güzellikler içinde kendi çalýþma
alanlarýný geliþtiriyorlar.
Neden baþka alan deðil de telekomünikasyon alaný?
Telekomünikasyon büyük bir pazar ve ayný
zamanda çaðýmýzýn da iþi. Bu pazarda da Türkiyeli
kesimin büyük bir tüketim payý var. Milyonlarla
ifade edilen bir tüketim bu. Bizim gibi bir çok
kültürü bir araya getiren etnomarketin ilkeleriyle
çalýþan bir þirket yoktu, bu alanda bir ihtiyaç yaþanýyordu ayný zamanda. Bu tespitten hareketle
en uygun alanda bu iþe baþladýk. Yine, tel.e.med
sadece telekomünikasyon alanýnda deðil, elektrik
ve medya alanýnda da çalýþmalar yürütmektedir.
Telekomünikasyondan sonraki özelleþtirmede enerji alanýnda oldu.
Deðiþik þirketler enerji
alanýnda da çalýþmalarýný baþlattýlar. Türkiyeli
kesimin bu alanda da
tüketimi önem-
li bir yer tutuyor. Telekomünikasyonda olduðu gibi
enerjide de tüketimdeki payý oldukça yüksek.
Mesela telefon alanýn da sadece Türkiye’lilerin
giderleri 1,5 Milyar mark iken, enerjide ise bu
rakam 600 milyon mark tutmaktadýr. Taktir edersiniz ki bu büyük bir rakam. Telefon ve elektrik
temel bir gereksinim. Artýk temel tüketim alaný
haline gelmiþ bulunuyor bunlar. Türkiye’li nüfus
zaten bunlarý tüketiyor. Biz kendilerinin karþýlaþtýklarý sorunlarýný çözüyor ve
bu alandaki geliþmeleri kendi
dilleriyle açýklýyor ve yapmalarý
gerekenler konusunda duyarlý
hale getiriyoruz.
Dil bu iþ için çok önemli
oluyor galiba....
Biz sadece kendi dillerinde
müþteriye hizmet vermiyoruz.
Onlarýn dillerin geliþmesinde
ve tanýtýlmasýnda da katký sunuyoruz. Mesela müþterilerimize
Kürtçe, Ermenice, Soranice,
Arapça bilgi veren broþürler,
plakatlar, kitaplar hazýrlýyoruz.
Örneðin, Kürtler için ilk kez
ticari dilde broþürü tel.e.med
çýkardý. Bu durum sadece dilin
kullanýlmasýyla ilgili deðil, bu dili bilenlere de iþ
imkaný yaratmýþ olduk.
tel.e.med bildiðimiz gibi bir çok yerde
sponsor olarak görüldü, bununla neyi amaçlamaktasýnýz?
Tel.e..med’ in kurulduðundan beri kendine
edindiði bir ilkesi var. O da kültür hizmetlerine
destek sunmak; tiyatro, sinema, konser, kültür
þenlikler vb. etkinlikleri desteklemek, düþünce
dünyasýnda üretime katkýda bulunacak çalýþmalarý finanse etmek temel bir ilke oldu bizde.
Ekonominin örgütlenmesini deðil sadece, kültürel
redaktion@demve sosyal dünyaya hizmet edecek, estetik kaliteyi
yükseltecek her çalýþmayý destekledik ve desteklemeye de devam edeceðiz.
Bir kadýn olarak iþ hayatýnýzda karþýlaþtýðýnýz zorluklar var mý? Türkiyeli toplumun
sosyal yapýsýndan kaynaklan....
Alman iþ dünyasýnda da kadýnlar hala
kadýn olmalarýndan dolayý erkekler kadar kariyer yapamiyorlar ve pratik olarak zorluklar ile
karþýlaþýyorlar. Aslýnda
bu hangi milletten oltel.e.med
kurucularýndan ursa olsun kadýnlarýn
Trajedisi. Kadýn doðasý
Demet Burc
gereði en büyük üretim
olan insanýn üretimine
Yozgat
katýlarak insan soyunun
Bogazlýyan
devamýnýn büyük kýsmýdogumlu. Ankara ný ve yükünü omuzlarken, yaþamý örgütleyen
Üniversitesi
faaliyetler içinde týrnak
Dil Tarih ve
içerisinde erkekler kadar
Cografya
baþarýlý olamadýðý bir
Fakültesi
durum söz konusu. Kadýn belki de insan soyuAntropoloji
nu devam ettirirken kendi
bölümü mezunu zincirlerininde yaratýcýsý
olan Burç, bir
oluyor. Biz Türkiyeli kesim içerisinde ve bu külçocuk annesi
türün içinde iþ yapýyoruz.
ve 1990 dan
Yüzyýllarýn oluþturduðu
beri Almanya’da bir hallet-i ruhiyet var.
Erkek dünyasýna hakim
yaþýyor.
olan egoist ve pragmatik
yaklaþým ve sadece kendini merkeze koyma bizim kültürümüzde daha da
yaygýn ve hakim durumda. Ýþte bu anlayýþlarla
savaþarak iþ yapýyoruz. Anlayacaðýnýz hepimizin
bildiði klasik bir sorun...
Son olarak söylemek istediðiniz bir þey
var mý?
1960’larda Almanya’ya gelmeye baþlayan
iþçi profili deðiþiyor. Artýk yeni generasyon sadece
bizim çalýþtýðýmýz alanda deðil, bir çok alanda üre-
time katýlýyor. Hem tüketimde, hem de üretimde
etkili olmaya çalýþýyor. Sadece tüketmiyoruz,
üretiyoruz da. Bu þu anlama geliyor, siyasetten
ekonomiye kadar bizde varýz diyoruz. Biz kendi
damgamýzý da bu alanlara vurmaya hazýrýz.
Çalýþmalarýnýzda baþarýlar diliyoruz.
Teþekürler
Sayý: 1
Oscar yarýþý
baþladý
B
u yýl 73. kez daðýtýlacak olan,
sinema sektörünün
saygýn ödüllerinden
Oscar‘a aday olanlar
açýklandý.
California‘da Sinema
Bilimleri ve Sanatlarý Akademisi tarafýndan açýklanan 73.
Oscar ödülleri adaylarý arasýnda,
Russel Crowe‘un baþrolünü oynadýðý ve Ridley Scott‘un yönettiði „Gladyatör“ filmi, en iyi
film, yönetmen ve erkek oyuncu
gibi tam 12 dalda Oscar‘a aday
gösterildi. Bu yýlýn ödülleri
arasýnda, en iyi kadýn oyuncu
dalýnda Julia Roberts, Fransýz
Juliette Binoche ile karþý karþýya
gelirken, en iyi erkek oyuncular
dalýnda da Russell Crowe, Tom
Hanks, Ed Harris gibi ünlüler
yarýþacak.
26 Mart‘ta asýl sahiplerini
bulacak olan, çeþitli dallardaki
baþlýca Oscar ödüllerine aday
22
olanlar ile
kategorileri þu
þekilde sýralandý:
En iyi
film adaylarý:
Gladyatör,
Chocolat,
Crouching
Tiger-Hidden
Dragon, Erin
Brockovich
(Tatlý Bela),
Traffic
En iyi
erkek oyuncu adaylarý: „Before
Night Falls“ ile Javier Bardem,
„Gladyatör“ ile Russell Crowe,
„Cast Away“(Yeni Hayat) ile
Tom Hanks, „Pollock“ ile Ed
Harris, „Quills“ ile Geoffrey
Rush.
En iyi kadýn oyuncu
adaylarý: „The Contender“
ile Joan Allen, „Chocolat“ ile
www.dem-
1 Mart 2001
Juliette Binoche, „Requiem for a
Dream“ ile Ellen Burstyn, „You
Can Count On Me“ ile Laura
Linney, „Erin Brockovich“ (Tatlý
Bela) ile Julia Roberts.
En iyi yardýmcý erkek
oyuncu adaylarý: „The Contender“ ile Jeff Bridges, „Shadow
of the Vampire“ ile Willem
Dafoe, „Traffic“ ile Benicio Del
Toro, „Erin Brockovich“ (Tatlý
Bela) ile Albert Finney, „Gladyatör“ ile Joaquin Phoenix.
En iyi yardýmcý kadýn
oyuncu adaylarý: „Chocolat“
ile Judi Dench, „Pollock“ ile
Marcia Gay Harden, „Almost
Famous“ ile Kate Hudson,
„Almost Famous“ ile Frances
McDormand, „Billy Elliot“ ile
Julie Walters
En iyi yönetmen adaylarý:
„Billy Elliot“ ile Stephen
Daldry, „Crouching Tiger, Hidden Dragon“ ile Ang Lee, „Erin
Brockovich“ (Tatlý Bela) ile
Steven Soderbergh, „Gladyatör“
ile Ridley Scott, „Traffic“ ile
Steven Soderbergh.
En iyi yabancý film
adaylarý: Meksika‘dan „Amores
Perros“, Tayvan‘dan „Crouching
Tiger, Hidden Dragon“, Çek
Cumhuriyeti‘nden „Divided We
Fall“, Belçika‘dan „Everybody
Famous“, Fransa‘dan „The Taste
of Others“.
En iyi uyarlama adaylarý:
„Chocolat“ ile Robert Nelson Jacobs, „Crouching Tiger, Hidden
Dragon“ ile Wang Hui Ling, James Schamus ve Tsai Kuo Jung,
„Nerdesin Be Birader“ ile Ethan
Coen ve Joel Coen, „Traffic“
ile Stephen Gaghan, „Wonder
Boys“ ile Steve Kloves.
En iyi özgün senaryo
adaylarý: „Almost Famous“ ile
Cameron Crowe, „Billy Elliot“
ile Lee Hall, „Erin Brockovich“
ile Susannah Grant, „Gladyatör“
ile David Franzoni, John Logan
ve William Nicholson, „You
Can Count On Me“ ile Kenneth
Lonergan.
Sayý: 1
11
redaktion@dem-
1 Mart 2001
GLOBAL
LEBENSMITTEL-GEMÜSE & OBST
Tüm halkýmýzýn ve müþterilerimizin Kurban
Bayramý Kutlu Olsun!
Am Funktun 3, 44309 Dortmund
Tel: 0231/ 533 18 28 Handy: 0173 35 77 726
DOLMETSCHER-UND
ÜBERSETZUNGS-
Tüm dost ve müþterilerimizin mübarek
Kurban Bayramýný kutlar, saðlýk ve
mutluluklar dileriz.
Stern
Juwelier
Ersan Alin
Allg. beeidigter Dolmetscher und Übersetzer für die turkische und kurdische
Blumlage 46
29221 CELLE
Tel: 05141 77 70
Fax: 05141 77 75
Handy: 0172 51 875 48
Hoepages: www.alin.de
E-mail: [email protected]
Inh. Hacý Yaltý
Bergstr. 28-29
29221 Celle
Telefax: 05141/ 21 49 12
Handy: 0172 64 15 495
Bergstr. 23/ 24 29221 Celle
Tel: 0541/ 2 40 35 Fax: 0542/ 63 82
Familie: Kýzýlyel Mobil Tel: 0171/ 3 63 91 71
Sayý: 1
21
www.dem-
1 Mart 2001
DUVARIN
GERÖnder BABAT
T
ürkiye’de politik ve devrimci sinemanýn en önemli
temsilcilerinden biri olan Yýlmaz Güney’in
gösterime girdiði yerlerde birçok ödül alan
fakat Türkiye’deki toplumsal ve siyasal yaþamý
konu almasýna raðmen senelerdir kendi ülkesinde sürgün
edilen’’Yol, Sürü ve Duvar’’ filmleri son iki senedir peþi
sýra ülkesinde gösterime girdi.
Neydi Yolarý, Sürüleri, Duvarlarý kendi ülkesinde
uzaklaþtýran sebepler? Ýnsan biraz üstünde kafayý yorunca bu sorunun cevabýný hem dünya genelinde hem Türkiye özelinde yaþanan olaylarla baðlantýlandýrabiliyor.
Birileri çýkýp insanlarýn gözlerini, kulaklarýný, kýsacasý
insanýn dünyasal olan her þeyle iliþkisini kesmeye, onlar adýna bir þeyler yapmaya,onlar adýna konuþmaya
çalýþýyor. Biz bunu istemiyoruz,eðer biz sizin adýnýza
konuþuyorsak dolaysýyla sizlerde bunlarý istemiyorsunuz. Onlarýn korktuðu bir þey vardý. Uyuyan devi
uyanmasý. Devin uyanmasý onlarýn uykularýnýn kaçacaðý gecelerin baþlangýcý, meþruluklarýnýn kaybý
anlamýna geliyordu. Bundan dolayý yaptýklarý þeyleri
kamuoyuna deðiþik þekillerde yansýtmaya çalýþan bilim adamlarýný,sanatçýlarý,öðrencileri,iþçileri kýsacasý
onlarýn yaptýðý þeyleri kamuoyunda deþifre eden herkes ya daraðacýnda ,ya gözaltýnda,ya cezaevlerinde,
sokaklarda ve evlerde yargýsýz infazlarla yok edilmeye
çalýþýldý hala da çalýþýlýyor.
Ýþte Yýlmaz Güney ve filmlerinin uðramýþ
olduðu saldýrý yukarýdaki senaryonun yansýmasýdýr.
Yýlmaz Güney yaþadýðý toplumu ve süreci kendi
cephesinde gerçekçi bir tarzda iþlemeye çalýþmýþ bir
sanatçýydý. Duvar filminin öyküsünün çýkýþ noktasý
cezaevleri gerçeði. Darbe koþullarýnda bir ülkenin
filmi olan duvar askerlerin sabah sporuyla, demir
parmaklýklarla baþlýyor, yine bir isyanýn ardýnda kafalarý gözleri daðýtýlmýþ ve hizaya getirilmiþ gencecik
çocuklarýn tekrar fiþlendiði ve cezaevi numarasýyla
çektirdiði fotoðraflarla bitiyor. Duvar, cezaevi gerçeðini çocuklarýn bakýþlarýyla anlatmaya çalýþmýþ.
Babasý,annesi olmayan, ýslahevlerinde ve sokaklarda
büyümüþ,yarýn için büyük düþleri,umutlarý olmayan
fakat yaþadýðý cezaevinin aðýr koþullarýnda kurtulmak
için baþka cezaevlerinin düþlerini süslediði çocuklar...
Cezaevlerinin aðýr koþullarý altýnda otorite ile iþbirliðine
giriþenler,her þeyi meta haline dönüþtürüp satanlar,þiir
yazanlar,olmayan babasýna mektup yazanlar,beraberce
yaþamýþ olduðu arkadaþý yok etmeyi kendi yaþamýnýn
devamý olarak gören çocuklar... Diðer taraftan bunlarý topluma yeniden kazandýrmasý göreviyle yüklü
cezaevi yönetiminin çocuklara karþý Nazi kamplarýný
aratmayan uygulamalarý... (Özelikle Gardiyan Cafer..
Paralý uþaklýktan çok, gönüllü ve çürümüþ bir kimliksizliðin coðrafyamýzdaki en sefil resmi)
Þimdi Yýlmaz Güney’in ne kadar gerçekçi ve ileriyi görebilen bir insan olduðunu, on dokuz sene evvel
yapmýþ olduðu film ile sanki bu gün Ulucanlarda 10 Siyasi Mahkumun katlediliþi, Burdur cezaevinde yapýlan
saldýrý sonucu kollarý kopan mahkumlarý görüyoruz.
Sayý: 1
12
1 Mart 2001
redaktion@dem-
Sayý: 1
20
www.dem-
1 Mart 2001
ARÝSTOTALES’in
„POLÝTÝKA“sý
bir Aristotales öðretisine karþý
giriþilen saldýrýyla baþarýya
ulaþtý diyebiliriz..
B
inlerce yýldýr,
birbirinden çok
farklý kültürlerin
ve birbirinden çok farklý
milyonlarca insanýn, uzun
süreli etkilendiði, peþinden
gittiði yüzlerce kitap var.
Ömer Türkeþ, tek tek „dünyayý
deðiþtiren“ bu kitaplarýn
öyküsünü çýkarýyor.
Platon’un en parlak öðrencisi Aristotales Ý.Ö. 384-348
tarihleri arasýnda yaþadý. Makedonyalý Ýskender’e hocalýk
etmesi nedeni ile, Ýskender’in
ölümünden sonra baþkaldýran
Atina’lýlarca dinsizlikle suçlanmýþ, ustasýnýn ustasý Sokrates
gibi davranmayýp kurtuluþu
kaçmakta bulmuþ, ancak bir yýl
sonra da ölmüþtü.Yaratýcý Grek
düþüncesinin son temsilcisi,
uzun yýllar boyunca Avrupa
düþünce hayatýna en fazla etki
yapan Yunan filozofuydu;
Ortaçað boyunca, Hristiyanlýk
inancý ile birleþen Aristo’cu
görüþlerin otoritesi tartýþýlmazdý, ama ne yazýk ki bu etkiler
felsefenin ilerlemesine de ciddi
bir engel teþkil ettiler. XVII.
yüzyýlýn baþlangýcýndan beri
hemen her entellektüel ilerleme
Ýlk „akademik“ filozof
Aristotales kendinden öncekilerden pek çok yönüyle
ayrýlýr. Ne de olsa o, Akademiktir. Ýlk kez bir öðretici gibi
yazan odur. Denemeleri sistematik, tartýþmalý ve baþlýklara
bölünmüþtür. Mesleði öðretmek
olan kiþidir o, esinlenmiþ bir
mesih deðil. Yunan felsefesinin alýþýlmýþ Bakchus taþkýnlýklarýndan iz taþýmayan yapýtlar
yazmýþtýr; eleþtirel, özenli ve
kuru..! Ayrýntýlara inmekte ve
eleþtiride çok iyidir fakat temel
açýklýktan ve yaratýcý ateþinden
yoksun olduðu için büyük bir
yapý kuramamýþtýr.
Yaþadýðý çaðýn en büyük
imparatorluðunu kuran öðrencisi Büyük Ýskender’i Aristo
mu etkilemiþti acaba, yoksa
öðrencisinin isteklerine uygun
bir felsefe mi üretmiþti? Çünkü
Aristotales felsefesinin temelinde siyaset vardýr, ahlak sistemini de siyasetin bir dalý olarak
görür, gururu över, monarþiyi
en iyi, soylular yönetimini ise
ikinci sýrada sayar. Yalnýzca
yöneticiler ve soylular yüce
ruhlu olabilir. Fakat sýradan
yurttaþlar için bu olanaksýzdýr.
Amaç iyi birey olmaktan çok
iyi bir topluluksa, o, içinde
boyun eðmenin yer aldýðý bir
topluluktur. Peki, yalnýzca
soylularýn iyi, çoðunluðun iyi
olamýyacaðý bir düzeni ahlak
açýsýndan yeterli bulabilirmiyiz? Platon ve Aristo bu soruya
evet diyorlar, daha sonra Nietzsche de uyuþuyor onlarla.
Ticaret konusundaki
görüþleri önemlidir, üstelik bu
görüþler ortaçað boyunca siyasi
sonuçlara yolaçmýþ ya da kilise
tarafýndan haklýlýk kanýtý olarak kullanýlmýþtýr. „Parakende
satýþ varlýk elde etmenin doðal
bir parçasý deðildir. Doðal yol
evin ve topraðýn ustaca yöne-
tilmesidir. Bu yolda elde edilen
varlýðýn bir sýnýrý vardýr, oysa
ki ticaretle elde edilenin sýnýrý
yoktur.“ Aristotales Platon’un
ortak mülkiyetine karþý çýksa
da, onun aþýrý zenginlik ve yoksulluðun tehlikeleri hakkýndaki
tesbitini benimser. „Ticaretten
elde edilen varlýktan haklý olarak nefret edilir. En kötüsü ise
tefeciliktir.“
Doðal olarak, filozoflarýn
görüþleri, iliþkin olduklarý
sýnýflarýn maddi çýkarlarýyla
uyuþur. Grek filozoflarý ise
toprak sahibi sýnýfla yakýndan
iliþkilidir. Bu nedenle faizi hoþ
karþýlamazlar. Ortaçað filozoflarýysa kilise adamlarýdýr ve
Kilisenin servetinin kaynaðý da
yine topraktýr. Ayrýca tefeciliðe karþý oluþ Yahudiliðe karþý
oluþla güçlenmiþtir. Belki de
bu nedenle, Aristocu görüþler
hemen hemen hiçbir eleþtiriye
tabi tutulmadan kabul gördüler.
Reformasyona gelindiðinde
ise tüccar ve tefeci sermayesi
geniþlemiþti, en ateþli protestanlarýn çoðu ayný zamanda tefeci
iþadamlarýydýlar, sonuç olarak
Kalvinist hareket faizi yasaya
uygun buldu, eski yasaklamalarýn zamana uymamasý katolik
klisesini de bu karara uymaya
zorladý.
Politika „bilimi“
Aristotelesin Politika adlý
betiði, zamanýn eðitim görmüþ
Greklerinin düþüncelerini ve
ortaçaðlarýn sonuna deðin etki
yapan pek çok ilkenin kaynaklarýný sergilediði için ilginçtir.
Bütün tartýþma kent devletlerine iliþkindir ve bu devletlerin
tarihe karýþacaðý konusunda bir
öngörü yoktur. Devletin önemi
-Platon’daki gibi- en yüksek
topluluk türü olarak vurgulanýr.
Zaman sýrasýna göre önce aile
gelir ama yapýsý gereði devlet
aileden üsttedir. Her biri bir aile
olan küçük topluluklardan kurulu olduðu için, siyaset tartýþmasý
aileyle baþlamalýdýr. Çünkü
gerek kadýn-erkek, gerekse de
efendi-köle iliþkileri aile kurumunda iþler. Görüldüðü gibi,
Aristotales iktidarý devletin her
kademesine yaymýþtýr böylelikle. Onun sisteminde de „iktidar
her yerdedir“.
Aristoya göre „monarþi,
aristokrasi ve ilkeli yönetim iyi;
tiranlýk, oligarþi ve demokrasi
kötüdür. Bir iktidar deðiþikliðini önlemek için gereken üç
koþul; eðitimde o günkü yönetimin propogandasýný yapmak,
en küçük ayrýntýda bile yasaya
saygý, yasama ve yürütmede
orantý esasýna göre eþitlik ve
herkesin kendi payýndan memnun kalmasýdýr.“ Elbette bu üç
sav da hiyerarþik bir toplum
anlayýþýndan temellenmiþtir ve
ne yazýk ki bugün için de geçerliliðini koruyorlar. Her ne kadar
Aristotales’in yaþadýðý dönemin
terminolojinde olmasa bile, bu
görüþlerlerin, devletin ideolojik
aygýtlarýna bir vurgu yaptýðýný
da söyleyebiliriz.
Kýsaca devlet hakkýndaki
diðer görüþlerini de sýralýyarak
Aristotales’i bitirelim; „Yabancý
devletleri ele geçirme iþi devletin amacý olamaz ama yapýsý
gereði köle olanlarýn egemenlik
altýna alýnmasý için barbarlara
karþý giriþilecek savaþ istisnadýr.
Savaþ bir araçtýr, amaç deðil.
Yalýtýlmýþ durumda yaþayan,
kimselerin ele geçiremiyeceði
bir kent mutlu olabilir. Büyük
kentler hiç de iyi yönetilemez.
Çünkü büyük bir kalabalýk
düzene sokulamaz. Devletin
alaný, yüksek bir tepeden gözlenecek ölçüde küçük tutulmalýdýr. Geçimleri için çalýþanlar yurttaþlýða alýnmaz. El iþleri
ve ticaretle uðraþmýyacaktýr
yurttaþlar, böylesi erdeme karþý
ve düþman bir yaþantýdýr, boþ
zamana gereksindiklerinden ev
iþi de yapmazlar, köleleri vardýr
onlarýn“...
Sayý: 1
13
1 Mart 2001
redaktion@dem-
Tüm halkýmýzýn ve
müþterilerimizin
Kurban Bayramý
Kutlu Olsun!
- 400 metrekare üzerinde
- Park imkaný
- Hafta sonu Toplu
alýþveriþler’de özel indirim
- Servis imkaný
- Kasa iþi Taze Mezva Sebze
- Tüm içecek çeþitleri
- Taze ve Donmus et çeþitleri
- Özel Kasap bölümü
- Tüm kuru Gýda ürünleri
- Müzik kaset ve CD çeþitleri
- Export çeþitleri
- Restaurant ve Ýmbis’lere
servis imkaný ile
HAKCAN
Einzel-und Großhandel
1 NÝSAN 2001’DE HÝZMETÝNÝZDE
LIEGEN CENTER
Billstedter
Hauptsrt. 15/
22113 HAMBURG
TEL:040/736 742
BAYRAM UCUZLUGU
Super Angebot 1 Mart´dan
itibaren
Pide Ekmek:
0,99 PF
Nohut Doza:
1,39 DM
Cola (2 litre):
2,49 DM
Mercimek :
2,79 DM
Kuru Fasulye:
DM
Patates (10 kg):
DM
Zeytin (Gemlik) kg:
DM
Zelal suyu(6*1,5 litre):
DM
Dilim Ekmek (Rodi)1kg:
DM
Ceylon Çayi kg:
DM
Pirinç-Tosya (5kg):
DM
Maras Aci Pul Biber (kg):
Eski Fiyatlar
Yeni Fiyatlar
1,30 DM
1,99 DM
2,99 DM
3,49 DM
4,49 DM
2,99
5,99 DM
3,99
5,99 DM
3,99
5,99 DM
3,99
2,50 DM
1,99
7,99 DM
5,99
9,99 DM
7,99
9,99 DM
8,99
Üretici’den
Tüketici’ye HALK
köprüsü
HAKCAN bir HALK
kuruluþudur
Sayý: 1
taþýnýyor. Bilinen Antik Çað bilgeliðinin, bilgi
erozyonuna uðramasýndan sonra yeniden doðrulmaya çalýþtýðý yer olan Eski Yunan’da, bilinen
kültler ithal edilmekle birlikte, yeni bir panteon
düzenlemesine gidiliyor denebilir. Burada, erkek
egemen toplumda kadýnlara tanrýça bile olsalar
verilebilecek payenin ancak „güzellik ve aþk“
ya da „bereket ve verimlilik“ olduðu gerçeðiyle
karþýlaþýyoruz. Venüs yýldýzý, Afrodit’i simgeliyor Eski Yunan’da. Yani, çapkýn güzellik ve
aþk tanrýçasýný. Ama Yunanlýlarýn Afrodit’inde,
Ýnanna’nýn, Ýþtar’ýn ya da Hathor’un karizmasýndan iz yok. Ýnanna ile ilgili birikimlerin
parçalandýðýný, kopuk izlerin bazýlarýnýn farklý
tanrýçalara serpiþtirildiðini görüyoruz. Sözgelimi, onun savaþçý yönünü Athena alýyor. Bununla birlikte, Afrodit ile ilgili yunan anlatýlarýnda
ilginçlikler de yok deðil: Sözgelimi, onun çok
sonradan Kýbrýs üzerinden Olimpos’a gelmiþ bir
„Eski dünya“ tanrýçasý olduðundan ve Zeus’un
onun panteona almazlýk edemediðinden söz ediliyor. Ama, Ý.Ö 1000 dolaylarýnda artýk bizim
sihirli tanrýçamýzýn bilinçli bir biçimde silinmeye
çalýþýldýðý dikkatli gözlerden kaçmýyor.
Bundan sonrasý, „bilgi kaybý“ sürecinin
en trajik ve en sevimsiz dönemleri. Semavi dinlerin devlet yapýlarý içinde örgütlenerek bilinen
dünyaya egemen olmalarýndan sonra artýk kadýn
19
figürleri ancak „figüran“ olabiliyor yeni inanç
sistemlerinde. Onlara „Annelik“ yakýþtýrýlýyor
(Meryem Ana) ya da doðru yola dönen fahiþe
olabiliyorlar (Maria Magdelena.) Ama ilginçtir,
her ne kadar „tektanrýlý“ dense de, semavi dinlerin içinde „panteon ruhu“nun bütünüyle yok
edilemediðini görüyoruz - Trinity (hýristiyanlýktaki Baba - Oðul - Kutsal Ruh üçlemesi) ya
da „Melekler“ bunun göstergeleri.
Ortaçað, yani antik Dünya bilgeliðine iliþkin nerdeyse bütün bilgilerin din adamlarýnca
sistemli biçimde yokedilip silinmeye çalýþýldýðý
dönem, bilgi birikiminin büyük bir direniþinin
de tanýðý. Ne var ki bu, son derece trajik bir
direniþ. Eski bilgelik bir kýsým druid (Ortaçað
Avrupa’sýnda Kelt ve Cermen kökenli pagan
rahip) gruplarýnca yaþatýlmaya çalýþýlýrken, kadýn
bilgeliðinin ve Ýnanna/Ýþtar/Hathor geleneði ve
birikiminin de kadýn paganlarca saklanmaya,
nesilden nesile aktarýlmaya çalýþýldýðýna tanýk
oluyoruz. Yazýk ki sayýlarý zaten çok az olan
bu „bilgi saklayýcý“lar, yine din adamlarýnýn
sistemli örgütlenmeleri sonucu oluþan engizisyon elinde iþkence edilip öldürülüyorlar birer
birer. Elimizdeki „cadý masallarý“ bu bilge ve
yürekli kadýnlarýn bilgiye sahip çýkýp yaþatma
çabalarýndan ibaret.
Sonuçta, bunca çileye karþýn bugün et-
Güneþ ýsýnýyor,
Dünya’yý
itelim...
Ýnsanoðlu bu,
sorunlara ‘çözüm’
üretme konusunda
sýnýr tanýmýyor...
N
merikalý bir astrofizik
uzmaný, Güneþ‘in
milyonlarca yýl
sonra bugünkünden
daha muazzam ateþ topuna
dönüþmesiyle kopacak
„kýyamet“ten Dünya‘yý kurtarmak
için ilginç bir öneri ortaya
attý: „Dünya‘nýn yörüngesini
deðiþtirelim, onu Güneþ‘ten
uzaklaþtýralým...“ Amerikalý
bilim adamýnýn bu önerisi bazý
‘küçük’ sorunlarý da beraberinde
getiriyor. Örneðin, bir asteroidin
yörüngesini deðiþtirip yönetecek
teknoloji yok. Yörünge
deðiþtirilmesiyle gezegen göçü
olabilir ve Ay kaybedilebilir.
California
Üniversitesi‘nden Don Korycansky, „1.1 milyar yýl sonra
Güneþ bugünkünden yüzde 11
daha parlak olacak. 3.5 milyar
yýl geçtikten sonra ise Güneþ‘in
parlaklýðý yüzde 40 artacak. Bu
yüzden Dünya‘da yaþam yok
olacak. Buna mutlaka çözüm
bulunmalý“ dedi. AFP muhabiriyle konuþan astrofizik uzmaný,
Dünya‘nýn Güneþ‘ten aldýðý
enerjiyi sabit tutabilmek için basit bir öneride bulundu: „Yörüngesini deðiþtirmek suretiyle
Dünya‘yý Güneþ‘ten uzaklaþtýrmak...“
Amerikalý bilim adamýnýn
önerdiði çözüm þöyle:
„Yörüngeyi deðiþtirmek
için Dünya`nýn 10 bin km
yakýnýndan geçecek yaklaþýk
100 km çapýndaki bir asteroidin
çekim gücünden yararlanýlabi-
www.dem-
1 Mart 2001
kinliðini ve çekiciliðini yitirmemiþ bir «kadýn
kültü» yeniden doðrulmaya çalýþýyor. Andýðýmýz
ana çizginin dýþýnda, Hint kültüründe Tara, Asur
ülkesinde Astarte, Çin’de Kwan Yin ve daha nice
«Ýnanna varyantý» yalnýzca bir rastlantý ya da
«sýradan bir mit» olabilir mi? Modern araþtýrmacýlar, iz sürüyorlar inatla. Ýnanna/Ýþtar/Hathor
kültü, efsanevi yitik kýta Atlantis’ten taþýnan bir
mit miydi, yoksa Sitchin’in iddia ettiði gibi onbinlerce yýl önce dünyaya egemen olan Anunnakiler panteonundaki bir kadýn kahramaný mý
vurguluyordu, bilemiyoruz þimdilik. Ama çember gittikçe daralýyor. En azýndan, þunu söyleyebiliriz: Ýnanna, bu dünyanýn inkar edilemeyecek
gerçeklerinden biri. Amazon hikayelerinden cadý
efsanelerine; koruyucu kadýn perilerden baþtan
çýkarýcý diþi cinlere dek binlerce mit bile üstü
örtülemeyecek bir «varlýðýn» iþaretçisi.
lir. Asteroid Dünya yakýnlarýndan geçerken, enerji alýþveriþi
olur, karþýlýklý çekim oluþur.
Dünya asteroidin yörüngesini
deðiþtirirken, asteroid de Dünya
yörüngesinin deðiþmesini saðlar.
Asteroid yoluna devam
eder, Jüpiter`e yaklaþýnca
enerjisini yeniden kazanýr
ve tekrar tekrar Dünya`nýn
yakýnýndan geçmek için geri
döner. Ýyi hesap yapýlýrsa bu
geliþ gidiþlerden Dünya`yý
Güneþ`ten uzaklaþtýrmak
için yararlanýlabilir. Asteroidin 6 bin yýlda bir her geliþinde Dünya 55 km kadar
Güneþ`ten uzaklaþacaktýr.
Böylece Yer`i Güneþ`ten
adým adým uzaklaþtýrmak
olanaklý olabilecektir.“
Amerikalý bilim adamý,
hidrojenini tüketmesiyle
Güneþ‘in sýcaklýðýnýn milyonlarca yýl boyunca yavaþ yavaþ
artacaðýna dikkat çekerek,
„Demek Dünya‘yý buna uygun
bir zaman diliminde uzaklaþtýrmak gerekecek. Yoksa Dünya‘yý
kýsa sürede fazla uzaða atacak
olursak her þey donup kalýr...“
diyerek þaka yaptý. Bilim adamý,
NASA araþtýrmacýlarýndan
Gregory Laughin ve Michigan
Üniversitesi‘nden Fred Adams
ile ortaklaþa yaptýklarý hesaplamalarýn, kaðýt üzerinde gayet
baþarýlý olduðunu da belirtti ve
birlikte kaleme aldýklarý makalenin, yakýnda ciddi gökbilim
dergisi „Astrophysics and Space
Science„‘ta yayýmlanacaðýný
söyledi. Güneþ‘in Dünya‘dan
150 milyon km uzakta olduðunu anýmsatan astrofizikçi Korycansky, „kýyamet“ten kurtulabilmek için gezegenin Güneþ‘ten
en az 225 milyon km uzaða
götürülmesi gerektiðini belirtti.
Korycansky, bunun için de asteroidin aþaðý yukarý 1 milyon kez
Dünya‘yý ziyaret etmesi gerektiðini kaydetti.
Amerikalý bilim adamý,
kaðýt üzerindeki hesaplamalarýn
pratiðe geçirilebilmesi için bazý
„küçük sorunlar“ olduðunu da
kabul etti. Bir asteroidin yörüngesini deðiþtirip yönetecek
teknolojinin henüz geliþtirilemediðini itiraf eden uzman,
böyle bir uygulamanýn Dünya
için tehlikeli olabileceðini de
kabul etti. Ýlk olarak, asteroid Dünya`ya çarpabilir, ki bu
durumda yeryüzünde yaþam bir
anda yok olacaktýr.
Ýkinci olarak, istikrarsýz
hale gelebilecek öteki gezegenlerin yörüngelerinin deðiþtirilmesi ve Güneþ sisteminin yeniden istikrarlý hale getirilmesi
gerekebilir. Son olarak da bu
„gezegen göçü“ yüzünden Ay
yitirilebilir.
Sayý: 1
14
1 Mart 2001
redaktion@dem-
INTERNET
T E L E F O N IEREN
FOTOKOPIEN
TELEFONKARTEN
GESCHENKARTIKEL
Hier
Weltweit
Preiswerter Internet
Surfen
Hier
Weltweit
Preiswertter Telefo-
Tabakwaren
Zeýtungen
Zeýtschriften
Schützenenstr. 70
44147 DORTMUND
Sayý: 1
18
1 Mart 2001
Sümer’de Ýnanna, Babil’de Ýþtar, Mýsýr’da
Hathor, Asur’da Astarte... Hepsi ayný güçlü,
büyüleyici ve gizemli kadýnýn farklý adlarý.
„Yeryüzü’nün Hanýmý“ yalnýzca bir „mit“
olabilir mi?
B
Ýnanna’dan
Hathor’a
yitik uygarlýklarýn
gizemli tanrýça
figürleri
ugün varolan
durum ne olursa olsun, dünya üzerinde
erkeklerin egemen-liðinin hiç de
„vazgeçilmez“ sayýl-madýðý bir dönemin
yaþandýðýna iliþkin yad-sýnamaz kanýtlar yüz yýlý
aþkýn bir süredir önümüzde duruyor. Arkeoloji
ve antropolojinin yirminci yüzyýlda edindiði
bilgilerle iyice ay-dýnlanan „þematik“ anaerkil
toplum döneminden söz etmiyoruz. Ýnsan
uygarlýðýnýn bu gezegen üzerinde biçimlendiði
ilk ve bilinmez dönemdeki kadýn figürlerinin
çarpýcý ve silinmez izleri, daha baþka, daha yoðun
bir „kadýn aðýrlýðý“nýn altýný çiziyor. O denli çok
ama ne yazýk ki o denli muðlak veriler var ki
elimizde, binlerce yýl öncesinde bu denli güçlü
izler býrakan bir „femi-nen varlýk“ nasýl olup
da semavi dinlerin egemen-liðiyle birlikte (ve
sistematik çabalarla) unuttu-rulmaya çalýþýlmýþ,
çözemiyoruz.
Bilinen ilk uygarlýk izlerine rastladýðýmýz
Yakýn Doðu’nun hemen her yerinde, baþka
isimlerle ama þüphe götürmez biçimde ayný
kiþilikle son derece güçlü, çekici ve bilge bir
ka-dýn çýkýyor karþýmýza. O, bütün inanç sistemlerinin esinlendiði eski Mezopotamya, Anadolu,
Mýsýr ve Hint metinlerinde izine rastlanan, belki
de „yitik uygarlýk“ ve „yitik bilgi“nin anahtarý
durumundaki bir kadýn figürü: Ýnanna.
Eski Sümer metinlerinde Ýnanna, 5000
yýl öncesinin insanlarý üzerindeki sarsýlmaz
etkisiyle çýkýyor karþýmýza. Verimliliðin, cazibenin, güzelliðin olduðu kadar; savaþýn, gücün
ve bilgeliðin de simgesi. Sümer kadýnlarý (ki
Samuel Noah Kramer’in çevirdiði metinlerden
anladýðýmýza göre bugünün kadýnýnýn sahip
olduðu haklardan fazlasýný ellerinde bulunduruyorlarmýþ) yalýnýzca dualarýný deðil sevgilerini
ve baðlýlýklarýný da sunmuþlar hep Ýnanna’ya.
Baþlarý sýkýþtýðýnda, ondan yardým istemiþler;
mutluyken onun þerefine içmiþler. Yalnýzca
kadýnlar deðil, erkekler de Ýnanna’ya çok büyük
saygý göstermiþ. Bildiklerinin çoðunu, ondan (ve
büyük tanrý Enki’den) öðrenmiþler. Ama, hata
yaptýklarýnda da onun þerrinden korkmuþlar.
Bütün sevecenliðine raðmen Ýnanna, yeri geldiðinde yanlýþlarý cezalandýrmakta da tereddüt
etmiyormuþ çünkü.
Bölük pörçük Mezopotamya çivi yazýsý
tabletlerin Babil dönemine ait olanlarýnda Ýnanna, bu sefer Ýþtar adýyla çýkýyor karþýmýza. Ama
onunla ilgili aktarýlan bilgilerde ve ona yapýlan
göndermelerde deðiþen bir þey yok. Ýnanna, Sümer metinlerindeki „hükmedici“ grubun, yani
Anunnaki’lerin, Enki ile birlikte insanlara en
yakýn olaný ve en sevecen davrananý. Bu sevecenlik, erkekler söz konusu olduðunda „çapkýnlýk“
görünümüne de bürünebiliyor, çünkü Ýnanna bu
yönüyle de ünlü. Beðendiðinde ve arzuladýðýnda,
ölümlülerle de iliþkiye girebiliyor, aþk yaþýyabiliyor. Ara ara, cinsel cazibesini amcasý Enki ve
Büyük Tanrý Anu’ya karþý da kullandýðýna iliþkin
anlatýlar var tabletlerde. Babil’de, Ýþtar adýyla
sözü edilenlerde de deðiþen bir þey yok.
Anadolu’ya geldiðimizde, iki büyük gelenekle karþýlaþýyoruz: Bunlardan birincisi, Hitit
ya da Hatti bilgi birikimi. Bu yüzyýlýn baþýna dek
yalnýzca Tevrat’ta sözü edilen hayali bir toplum
olduðu düþünülürdü Hititlerin. Mýsýr’la olan iliþkilerini açýða çýkaran Kadeþ Antlaþmasý metni
bile arkeologlara „güçlü ve büyük“ bir Hitit
Devleti’nin varolmuþ olabileceðini düþündürmemiþti. Ama Hattuþaþ’ta yapýlan yoðun çalýþmalar
sonucunda (bunlarýn bir bölümünde ne yazýk ki
bilinçsizce teknikler kullanýlmýþ ve arkeolojik
buluntulara zarar verilmiþtir) efsanevi Hititler
binlerce yýlýn bulutlarý arasýndan sýyrýlýp beliriverdiler. Bir süre sonra da yazýlarý çözüldüðünde, Hint-Avrupa kökenli olduklarý ortaya çýktý
ve bilgi birikimleri masaya yatýrýldý. Epey yol
alýnmýþ olmasýna karþýn bu ilginç insanlarýn çýkýþ
noktalarý ve uzak geçmiþlerine iliþkin verilerimiz
hala çok eksik. Ama onlarýn kültünde de yine
12’lik bir panteon ve yine güçlü bir kadýn tanrýça
var. Bütün özellikleriyle, Ýnanna ve Ýþtar’la örtüþen; aþaðý yukarý benzeri „mit“lerde ayný biçimde
sözü edilen bir tanrýça bu.
Bir diðer Anadolu kültü, net olarak kökeni
bilinememekle birlikte Frigya ve Galat buluntularýnda ortaya çýkan ve yine Mezopotamya
panteonuyla, anlatýlarla baðlantýlý olduðu þüphe
götürmeyen farklý isme sahip bir güçlü kadýna
yönlendiriyor bizi: Kybele. Anadolu’ya 4000 yýl
önce gelip yerleþtikleri varsayýlan ve Hititlerden
sonra Orta Anadolu’da etkinleþen Galatlar, bilinen Kelt kollarýndan biri. Göç yollarý ve çýkýþ
noktalarý çok net olarak bilinememekle birlikte,
www.demAnadolu’da saðlam bir inanç/kültür birikimi
oluþturduklarýna tanýk oluyoruz. Onlarýn „Güçlü
ve Güzel Haným“ý Kybele ise, bildiðiniz üzere
Ýnanna/Ýþtar mitinin bire bir aynýsý denebilir.
Yine Ý.Ö 3000’lere ama bu kez Eski Mýsýr’a
dönüyoruz. Bilindiði gibi, Ý.Ö 2. binyýlýn ortalarýndan itibaren Mýsýr yýldýz dininde ve bilgeliðinde, güçlerinin bir bölümünden feragat etmiþ
izlenimi veren ve yetkesini eþi Osiris’le birlikte
kullanan bir tanrýçaya, Ýsis’e rastlarýz. Aþaðý
yukarý bu „panteon dengesi“ Mýsýr’da „Hiksoslar Devri“ olarak bilinen iþgalin kýrýlmasýndan
sonra belirginleþir, yani Ý.Ö 1700 dolaylarýnda.
Bu dönemde Thebes prensleri yönetimi ellerine
geçirmiþ; Heliopolis, Giza ve Dendera kültleri
revizyona uðramýþtýr. Ýsis, son derece güçlü ve
etkin bir figür olmasýna karþýn bu dönem Mýsýr
panteonundaki görünümüyle Mezopotamya ve
Anadolu’nun Ýnanna/Ýþtar/Kybele kültlerindeki
güçlü, pervasýz, çapkýn ama sevecen ve yardýmsever kadýn figürüne çok fazla benzemez. Deyiþ
yerindeyse, onda Ýnanna’nýn „serseri cazibesi“
yoktur; daha çok „durmuþ oturmuþ bir Mýsýr
hanýmefendisi“ gibidir. Burada bir farklýlaþma
mý söz konusu acaba, yoksa iþin altýnda baþka
bir iþ mi var?
Sorunun yanýtý, bir baþka Mýsýr feminen
figüründe çýkýyor ortaya. Üstelik bu, bilinen en
eski tanrýça neredeyse. Ýzlerine Sina yarýmadasýnýn hanedanlar öncesi kültlerinde, eski Baalbek buluntularýnda ve Mýsýr’ýn en eski yerleþim
yerlerindeki ayrýntýlarda rastlanýyor. Bu kadýn,
tanrýça Hathor.
Mýsýr’ýn soru iþaretleriyle dolu geçmiþinde en çarpýcý göürünümlerden biri olarak rastlaþýyoruz Hathor’la. Aþkýn, güzelliðin, þarabýn
ve cinselliðin simgesi olarak beliriyor. Ama ayný
zamanda, Yukarý Mýsýr’ýn kimbilir hangi uzak
geçmiþe ait en eski kentlerinden Dendera’nýn da
„Yüce Haným“ý o. Üstelik, aþk ve þarabýn simgesi
olduðu kadar, savaþýn ve gücün de simgesi. Yetki
ve forsundan asla vazgeçmiyor, yeri geldiðinde
Ra’ya bile baþkaldýrýyor - hatta, týpký Ýnanna’da
gördüðümüz gibi, cinsel cazibesini Ra’nýn üzerinde kullanmaktan çekinmediðini ortaya koyan
hikayeler var Mýsýr mitlerinde. Birçok belgeye
göre, „Ra’nýn gözü“ olarak adlandýrýlýyor. Yani,
ülkenin bütünü üzerinde dolaþýyor ve güvenliði
saðlýyor, Ra’nýn yardýmcýlýðýný yapýyor. Týpký,
Mezopotamya’yý millerce gökyüzünde dolaþarak
kateden ve Enlil ile Enki’nin temsilciliðini üstlenen Ýnanna/Ýþtar gibi. Ne var ki, Ý.Ö 1600’lerden
sonra Hathor’un ve ona ait izlerin bir biçimde
silinmeye ya da „asimile edilmeye“ çalýþýldýðýna
tanýk oluyoruz Mýsýr’da. Ýsis figürü baskýn çýkýyor, Hathor geri plana atýlýyor. Bir tek istisnasý var
bunun, o da Mýsýr’ýn söz konusu dönemindeki tek
kadýn firavun olan güçlü ve güzel Hatþepsut. Bu
ilginç ve karizmatik kadýn, Hathor kültüne sahip
çýkmaya çalýþýyor yönetimi süresince.
Elimizde, ilginç ve epey gizemli bir düðüm
var: Bütün Eski Yakýn Doðu kaynaklarýnda belirgin biçimde vurgulanan güçlü bir kadýn figürünün, aþaðý yukarý Ý.Ö 1500’lerden itibaren
„yokedilmeye“ çalýþýldýðýný görüyoruz. Ýnanna,
Ýþtar, Kybele ya da Hathor, simgelerini Venüs’te
buluyorlar ilginç bir biçimde ve bu simge, onlarýn bilinen bazý niteliklerinin eklektik biçimde
toparlanmasýyla, Batýlýlarýn uygarlýðýn merkezi
gibi görme eðiliminde olduklarý Eski Yunan’a
Sayý: 1
MAHSUNÝ ÞERÝF
Af
ve
ceza
Ö
yle sanýyorum ki, gerek kutsal kitaplarda,
gerekse mitolojide malzeme olarak
yansýyan insan, dünyaya ilk ayak
bastýðýnda bir dolu yasaklara da
ayak basmýþ sayýlmaktadýr. Onun yasaðý
ilk doðduðu yer tanýmýndaki cennette de,
yýlanlý, þeytanlý, tuðbalý, buðdaylý itiraflarla
baþlar. Adem peygamber kendi vücudundan
yer edindiði söylenen eþi Havva ile ilk
cezayý söz konusu mekanda almýþtýr tabii ki
semavi inançlarýna göre.
Bu demek oluyor ki ayný zamanlarda
görünmezlerde bir egemenliði de ilk defa
kabullenmiþ ve bu egemenlik buyruðunda yaþamayý da öðrenmiþ oluyor. Ademin
zinciri olan bütün insanlýk bugüne kadar
üreniþ külfetiyle yedi milyarlýk bir sayýya
da uzanmýþ bulunmaktadýr. Bulunmaktadýr
ama, bu kez de bu kadar büyük nüfusun
sahipleri, kendi aralarýnda kurduklarý , fiziki
egemenliklerle, farklý farklý kýtalarda ,farklý
farklý adetlerin hesabý içindedirler.
Ýnsan yaþamýnda suç unsuru, beraber
yargýyý doðurmakta ve bunlar birleþip ,
insan baðýmsýzlýðýný sekteye uðratan cezayý
oluþturmaktadýr. Anlaþýldýðýna göre cennetle
baþlayan geleneksel ve semavi yargý bugün
yerini aþikar bir halk düzenine býrakmýþ
olup , yüzlerce peygamber , milyonlarca
kitaplardan sonra ulaþtýðý önemli merhalenin tepesinde demokrasi denen bir kavram
bulunmuþtur.
Bu kavram, insan yaþamýný konu alan,
koruyan yaþatan ve uygulandýðý zaman tadýna doyulmayan en çaðcýl kavramdýr. Bana
göre demokrasi kendi ilkelerinde insan gerçeðine ne kadar elveriþlidir özgürlük vaad
etse de, görünen odur ki kendini korumakta
da son derece kararlý ve acýmasýzdýr.
Demokrasiler, müspet ya da menfi
15
1 Mart 2001
her türlü düþünceyi özgür
kýlmaktadýr. Ancak menfi
düþünceler fiile dönüþtüðünde , adý geçen sistem yani
demokrasi bütün kurallarýný
çalýþtýrýr. Bu kurallarýn
içinde hukuk vardýr, nizam,
ölçü, bilim vardýr, güç, zor
vardýr, tavsiye, uyarý, þefkat
vardýr. Demokrasilerde kiþi
özgürlükleri devlet kadar
önemlidir, zira devlet kiþilerin çoðunluðundan meydana
gelen bir gerçek olduðuna göre, ayný devlet
kendisine demokratik hukuk devleti demekteyse, kendisinin haklarý kadar devleti
var eden her faktörün haklarýnýn kendisiyle
eþit olduðunu saptamalýdýr. Hiçbir kimse
kendi egemenlik hakkýnýn, baþka aklarda
üstün olduðu kanýsýnda olmamalý bence.
Ýnsanýn yaþama hakkýný elinde almak kadar daha feci bir þey düþünemiyorum. Bu
iþlevi insan kendi kendisine de yapsa olaðan
karþýlamýyorum ve tasvip etmiyorum.
Ýntiharlar gasplarýn, kötülüklerin ve korkaklýklarýn dik alasýdýr.
Adaletsizliði direnen insanýn ilk þartý kendisinin haklý olmasý noktasýndadýr.
Haksýz bir insan bütün savaþýnda , bataklýk
üstünde kýpýrdayan bir aðýr varlýða benzer,
kýpýrdadýkça batar.
Demokratik yapýlanmayý teokratik
yapýlanmadan ayýran, insan haklarý konusunda meydana gelen aksaklýklarý, tek
taraflý bir irade beyanýyla deðil, hukuk normuna baðlý kalarak bu aksaklýklarý giderme
yöntemi seçilir. Eðer bir ulus kendi hukuku
içinde kalmadan, yasalarýný hukuka uygun
olarak yapmýyorsa o sistemin adý demokrasi
deðildir.
Bugünlerde þahit olduðumuz manzaralar yukarýdaki hikayenin bir parçasý
olduðu için deðinmek zorunda kaldým. Etik
deðerlerini yaþamý kadar önemli tutan her
delikanlý, iþlediði suçu delikanlýca çekmeli
ve devletten mürüvvet dilememelidir. Yaptýðý eylemi kendi mantýk çerçevesinde haklý
buluyorsa bir kiþi neden bunun affýný bir
baþka kiþiden dilesin?
Bu kelime sadece siyasi düþüncesinde nizamý eleþtiren ve bu uðurda damlara
giren fikirdaþlarým için geçerlidir. Ancak
bir hýrsýz, bir ýrz düþmaný , bir hortumcu,
bir halk düþmaný ,bir toplum haini yalancý,
dolancý,sahtekar kadar iþaret ettiðim ahlaki
çizgiden varestedir. Onlara benim hiçbir
çaðrým yoktur. Bunca mazlumu yakan,
yýkan, vuran insanlarýn af gerekçesi, eðer
onlarý topluma tekrar kazandýracak bir
yönetimin varolduðu düþünülüyorsa ben bu
yöntemi kabullenmek istemiyorum. Bunca
yazar, çizer ve düþünür insanlarý, mazlum
sanatçý topluluklarýný katleden bir zihniyetin varolmasý dahi bir devlette çok ayýp bir
kamburdur. Daðlarda, kentlerde, bunca insanlarýmýzý birbirine kýrdýran, binlerce ocaðý
redaktion@dem-
söndüren memleketi kan gölüne sokan
sebep ne ola ki, bugün bu sebep aranmýyor
da, iktidarda nasýl kalýnabileceðinin hesabý
yapýlýyor.
Gönül isterdi ki tek insanýmýz mapus
ta kalmasýn, ama gönül baþka bir þeyi daha
ister ki, devlettin, milletin bankalarý soyulmasýn, halký dövülmesin sokaklarda, coplar
altýnda can vermesin. Suçu iþleyenlerden
daha ziyade görenler ceza çekmesin. Ýki
baþý rezil bir degnektir ki yazýk devlet bu
iþin altýnda çýkmaz oldu, yazýk yalnýz devlet
mi? Elbette ki hayýr.
Devleti var eden halka yazýktýr. Vatandaþ düþtüðü hatanýn dürtüsünden kurtulamadan üzerine benzin döküp yanarak
kendisini güvenlik güçlerinin içine atmaya
çalýþýyor. Ve biz korkunç durumda bulunan
bu insaný tekrar birde vurarak zararsýz hale
getirmeye çalýþýyoruz. Bu adamýn zarar
verecek bir durumu mu kalmýþ? Cayýr cayýr
yanan bir insan P.K.K ‘lý da olsa, Ermeni de
olsa, dünyanýn en namusuz katili de olsa,
Dev-yolcu da, Dev-solcu da olsa her kim
olursa olsun, yanarak koþan bir insana ben
müslümaným, ben insaným diyen her insanýn
býrakýn kurþun sýkmayý sevinerek bakmasý
dahi insanlýk ölçüsü içinde deðildir.
Ben içerde bulunan hiçbir örgütün
mensubu olmadýðým gibi, onlarla alýþveriþte
dahi bulunmayan bir sanatçýyým. Hatta çoðu
sol örgütlerden, revizyonistçiliðim, faþistçiliðim, iþbirlikçiliðim gibi sýfatlarla nitelendirmektedirler. Ama bütün insanlara insan
olmasýndan dolayý deðer verdiðimden dolayý bu tür olaylarýn yaþanmasýna karþýyým.
Demem odur ki bir af yasasý çýkarýlýrken ne götürülüp ne getireceði her halde iyi
hesap edilmiþtir. Aslýnda buna büyüklerin
aklý erer ama yine de yazmak içimde geldi.
Bana öyle geliyor ki biz kaþ yaparken göz çýkarmayý normal görmekteyiz,
yani belki de affettiðimiz insanlarý yeni bir
cezanýn tadýný görmesine hazýrlamaktayýz.
Bir daha altýný çizerek söylemek isterim ki
, iyi bir insan yaptýðý suçun cezasýný gururla çeker, en azýnda zulmünü reva gördüðü
kiþi masumsa bedel çekmekle huzur bulur,
deðilse hýrsýný almýþ olduðundan gurur
bulur. Ne var ki ben modern bir ülkede
yaþýyorum diyen insanlar, haklarýnýn hakimleri kendileri olmamalýdýrlar. Bu kiþi çoban
da reisi cumhur da olsa adalete baþvurmalý,
hakkýný baðýmsýz yargý odaklarýnda aramalýdýr. Eðer bu haksýzlýk yargýda geliyorsa
ondan daha büyük bir yargýya yine ayný
hukuk inancý içinde baþvurmalýdýr derim.
Sayý: 1
17
1 Mart 2001
www.dem-
tel.e.med
Sayý: 1
KRE-
tel.e.med
Amed êdî nêzîke ...
100.000,-
10
Ayýk taksit (DM): Faiz
1.189,-
Bir örnek
Aylýk kira
DM
800,-
10 Yýl
DM
151.320,- 354.684,- 627.984,-
1.000,-
30 Yýl
110.000,- 257.955,- 456.723,-
Kredi ciddi iþtir.
Uzmanlýk ister.
Bize danýþýn,.
Sizde yararlanýn
Bir örnek:
Ji bo telefonên we
redaktion@dem-
1 Mart 2001
Kiramý?
Evinizin
taksidimi?
telecommunication energy & media solutions
Kredi miktarý (DM): Süre (Yýl):
16
% 7,9*
Gürsel Deðirmenci
Yeni büromuz
hizmetinizde...
Veielbrunnenweg 31
70372 Stuttgart
Büro-Tel: 0711/ 500 67 47
Fax: 50067 48
Mobil-Tel: 0172/ 7 68 42 90
20 Yýl
Konut Kredileri
Banka Kredisi
Yapý Tasarruf Hesaplarý
Her türlü sigorta
Tüm
halkýmýzýn
mübarek
Kurban Bayramýný kutlar,
saðlýk ve
mutluluklar
dileriz..
Tüm vatandaþlarýmýzýn Kurban
Bayramýný candan kutluyoruz
@.med
Zanîn hêze ...
Ji bo elektrîka we
e.med
Elektrîk kesk û sor û zere ...
Ji bo xizmeta we
NRW
Ýlan için
Þükrü Yýldýz
0170 1565543
Ji bo agahîyan:
Kurdî zimanê me ye ...
0180-583 53 63
0172 9947375
Niedersachsen
Ýlan için
Ersan Alin
0172 5187548
®
DÖNERPRODUKTIONS UND FLEISCHHANDELS
Tüm dost ve
Tüm
dost ve
müþterilerimimüþterilerimizin
zin
mübarek Ramamübarek
Kurban
zan Bayramýný
kutlar,
Bayramýný
kutlar,
saðlýk ve
saðlýk
mutluluklarvedileriz..
mutluluklar dileriz..
Call Center
tel.e.med
Kuzey Almanya
Ýlan için
Ali Köylüce
GMBH
Ji bo înterneta we
Güney
Almanya
Ýlan için
Hatice Eldeniz
0711 3000711
/12
Reihen-Ruhr
Ýlan için
Leman Günay
M. Yalçýn
Necat Yýldýz
0174 4533310
0173 9040009
0173 3577726
Tüm Avrupa’ya topran satýþ
Dönerlerimiz EG satandartlarýna uygun olarak
yapýlmaktadýr
Þoklanmýþ
YAPRAK DÖNER
HÝNDÝ DÖNER
YAVUK DÖNERÝ
KIYMA DÖNERÝ
KARIÞIK DÖNER
Birtat GmbH
Boschstrasse 11-13
71336 Waiblingen-Neustadt
Tel: (07151) 989 79-0
Fax: (07175) 989 79-25
E-mail: [email protected]

Benzer belgeler

GÖKLERDE!

GÖKLERDE! bir insanýn görünen deðilde o an kendi yapýsýný manipule etmiþ birisi olarak görmek gerekir. Unutmamak gerekir biz insanlar damgayý cok severiz. Bu damgayý ne noter nede herhangi bir yer kaldýrabil...

Detaylı

„Keko ile hedefimiz

„Keko ile hedefimiz AYLIK KÜLTÜR-SANAT VE ENFORMASYON GAZETESÝ YIL: 1/ SAYI: 2 / 1 NÝSAN 01

Detaylı