to view the full-text article in PDF format.

Transkript

to view the full-text article in PDF format.
ARAÞTIRMA RESEARCH ARTICLE
Çukurova Bölgesi'ndeki
Çocukluk Çaðý Zehirlenme
Olgularýnýn Deðerlendirilmesi
Doç. Dr. Hayri Levent Yýlmaz1 , Dr. Turan Derme2, Doç. Dr. Dinçer Yýldýzdaþ3,
Prof. Dr. Emre Alhan4
1 Çukurova Üniversitesi Týp Fakültesi, Çocuk Acil Týp Birimi, Adana
2 Özel Metropark Hastanesi, Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý, Kahramanmaraþ
3 Çukurova Üniversitesi Týp Fakültesi, Çocuk Yoðun Bakým Bilim Dalý, Adana
4 Çukurova Üniversitesi Týp Fakültesi, Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý, Adana
ÖZET
olan zehirlenmelerin ise en sýk 11-14 yaþlarý arasýnda
(%28,9) ve kýzlarda 3,5 kat daha sýk görüldüðü saptandý. Zehirlenme etkenleri sýrasýyla ilaçlar (%42,6),
hayvan-böcek sokmalarý (%11,1), insektisit-tarým
ilaçlarý (%10,3), kostik maddeler (%8,6) olarak saptandý. Ýlaçlar arasýnda en çok merkezi sinir sistemi
ilaçlarý, bunlar arasýnda ise en sýk %32,8 ile amitriptilin
kullanýlmýþtý. Olgularýn %99,6'sý tam iyileþme gösterirken, yýlan ve akrep sokmasý nedeniyle 2 olgu (%0,4)
ölümle sonuçlanmýþtýr.
• Amaç: Çukurova Bölgesinde zehirlenme tanýsý ile
izlenen hastalarýn epidemiyolojik özellikleri, seyri ve
hekimlerin tedavi tercihlerini deðerlendirmek amacýyla
bu çalýþma yapýlmýþtýr.
• Materyal ve Metod: 1997-2001 yýllarý arasýnda,
0-14 yaþ grubunda, çocuk acil polikliniðine getirilen
zehirlenme olgularý geriye dönük olarak incelendi.
Zehirlenme olgularý hakkýndaki bilgiler acil hasta
kayýt formlarý ve hasta dosyalarýndan elde edilmiþtir.
• Sonuç: Çocukluk çaðý zehirlenmeleri en sýk ilaçlarla,
kaza nedeniyle ve aðýz yoluyla alýnarak olmaktadýr.
Bu durum, ilaçlarýn reçetesiz satýlmamasý, güvenli kapaklarýn kullanýlmasý, çocuklarýn ulaþamayacaðý ve
kilitli yerlerde saklanmasý ve aile eðitimi gibi basit
önlemlerin zehirlenmeleri büyük bir oranda önleyebileceðini göstermektedir.
Yapýlan çalýþmada olgularýn demografik yapýsý, zehirlenme þekli ve nedenleri, zehirlenmeye yol açan etkenler, yapýlan tedavi ve sonuçlarý incelenmiþtir.
• Bulgular: Beþ yýllýk süre içerisinde 486 zehirlenme
olgusu (250 erkek, 236 kýz) acile baþvurdu. Olgularýn
çoðunluðu kaza sonucu (%89,3) olup, en sýk 1-3
yaþlarý arasýnda görülmüþtür. Özkýyým giriþimi nedeniyle
• Anahtar Kelimeler: Çocukluk çaðý, epidemiyoloji,
zehirlenmeler. Nobel Med 2009; 5(2): 35-44
NOBEL MEDICUS 14
35
|
CÝLT: 5, SAYI: 2
ABSTRACT
room. Most of the poisoning cases were due to an accident
(89.3%), and they were between 1-3 years old. Suicide
attempts had the highest ratio in cases over 10 years
age, and were more common in girls. The causes of
poisoning were found to be drugs (42.6%), animal-insect
bites (11.1%), insectisides-farming disinfectants (10.3%)
and costic substances (8.6%). Most cases with drug
poisonings were caused by CNS drugs, especially amitriptiline
(32.8%). In all poisoning cases, 99.6% of cases have
recovered completely but two cases (snake and scorpion
envenomation) died (0.4%).
EVALUATION OF CHILDHOOD POISONINGS
IN ÇUKUROVA REGION
• Objective: The aim of this study was to clarify to
determine the causes of childhood poisonings by time on
account of socioeconomic and cultural alterations in
Çukurova region and to steadily attain the data for
treatment and prevention.
• Material and Method: This study was composed of
poisoning cases attending to pediatric emergency medicine
room from 1997 to 2001 with ages between 0-14 years
old. The data about poisoning cases were extracted from
patients' medical records in emergency room. In the study
demographics of cases, the route and reason of poisonings
and materials causing poisonings were evaluated.
• Conclusion: The majority of poisonings in the childhood
period happen due toaccidental ingestion of drugs. This
condition shows us that simple precautions like family
education, keeping drugs unreachable for children,
unavailability of drugs without prescription and childresistant package may prevent most of the poisonings.
• Results: In 5 years period totally 486 patients, 250
boys and 236 girls, were admitted to pediatric emergency
• Key Words: Childhood, epidemiology, poisoning. Nobel
Med 2009; 5(2): 35-44
GÝRÝÞ
Acil polikliniðininde bakým ve tedavisi yapýlan adli
olgular içinde zehirlenme olgularý %14,9 oranýnda
olduðu saptanmýþtýr.7
Son yýllarda aþýlarýn yaygýn ve etkin bir þekilde uygulanmasý, erken taný ve tedavi yöntemlerinin geliþtirilmesi,
saðlýk alanýnda diðer olumlu ilerlemeler ülkemizde
çocukluk çaðýnýn ön plana çýkmýþtýr. Bu nedenle özellikle geliþmiþ ülkelerde olmak üzere, doðumsal-kalýtsal
hastalýklar, kanserler ve kazalara baðlý ölüm ve sakatlanmalar ön plana çýkmýþtýr. Ayrýca çaðdaþ teknoloji
ve yaþam standartlarýnýn artmasý ile yaþanýlan çevre
ve ev ortamýnýn farklýlaþmasý da sorunlarýn deðiþmesine
büyük etkisi olmuþtur. Bakteriyel ve paraziter hastalýklar
ile mücadelede büyük baþarý elde edilmesi sonucu
1-14 yaþ grubunda kazalar ve zehirlenmelere baðlý
ölümler, tümoral hastalýklar ve kardiyovasküler sistem
hastalýklarý ile birlikte ön sýralara çýkarak solunum
yolu enfeksiyonlarý ve gastroenteritlerden sonra ilk
sýralarý paylaþmaktadýr.1, 2, 3 Ülkemizde yýlda 150.000
zehirlenme olgusunun görüldüðü tahmin edilmektedir.4
Zehirlenme epidemiyolojisi ülkelere, yaþanýlan coðrafi
bölgeye, toplumun gelenek ve göreneklerine, sosyokültürel düzeyine, mevsimlere göre deðiþkenlik göstermektedir. Bu çalýþmada Çukurova bölgesindeki çocukluk çaðý zehirlenmelerinde, zamanla yaþanan sosyoekonomik ve kültürel deðiþimler nedeniyle ortaya
çýkabilecek deðiþiklikleri saptayarak zehirlenme olgularýna yaklaþým ve korunma konularýnda gerekli verilerin toplanmasýný amaçladýk.
MATERYAL ve METOD
1 Ocak 1997-31 Aralýk 2001 tarihleri arasýnda, ÇÜTF
Hastanesi Çocuk Acil Polikliniðine zehirlenme nedeni
ile baþvuran, yaþlarý 14 yaþ ve altýnda olan, zehirlenme
tanýsýyla izlenen hastalarýn acil hasta kayýt formlarý
ve yatan hastalarýn dosyalarý incelendi.
Devlet Ýstatistik Enstitüsü verileri incelendiðinde ise
Türkiye'de zehirlenme sýklýðý %0,4 oranýndadýr.5 Ulusal Zehir Merkezi (UZEM)'nin verilerine göre 20002004 yýllarý arasýnda UZEM'e yapýlan baþvurularýn
%56'sýný çocukluk dönemindeki zehirlenme olgularý
oluþturmaktadýr. 1 Yaþamýn ilk yýlýnda anne-babanýn
verdiði ilaçlar, 2-3 yaþlarýnda ev-temizlik malzemeleri,
3-5 yaþlarýnda iyi saklanmamýþ ilaçlarla zehirlenmeler
sýktýr. Okul çaðý ve ergenlik döneminde ise özkýyým
amaçlý zehirlenmeler ön plana çýkmaktadýr.6 Çocuk
Zehirlenme olgularýnýn yaþ, cins, yýl ve aylara göre
daðýlýmý, geldiði yer, geliþ süresi, zehirlenme yolu ve
nedenleri, etkenler, ilaç zehirlenmelerinin daðýlýmý,
acilde kalýþ süreleri ve sonuçlarý deðerlendirildi.
Zehirlenme etkenleri baþlýca ilaç, kimyasal madde,
metal, insektisit, koroziv madde, temizlik maddesi,
alkol, hidrokarbon, zehirli gaz, besin zehirlenmeleri,
NOBEL MEDICUS 14
36
|
CÝLT: 5, SAYI: 2
fare zehiri, yýlan, akrep, arý ve böcek sokmalarý, bitkilerle zehirlenmeler ve bilinmeyenler þeklinde sýnýflandýrýldý.
Ayrýca ilaçlar da kendi içinde, analjezik ve antipiretikler,
santral sinir sistemi ilaçlarý, kardiyovasküler sistem
ilaçlarý, antiagregan, oral kontraseptifler, antidiyabetikler,
antihistaminikler, vitamin ve demir preparatlarý, antibiyotikler þeklinde gruplandýrýldý.
60
Olgu sayýsý (n)
50
Veriler SPSS 11.0 programýna kaydedildi ve istatistiksel
deðerlendirmeler yapýldý. Sayýsal veriler ortalama ±
standart hata (SH) olarak verildi. Ýstatistiksel analizde
ki-kare testi kullanýldý, p<0,05 anlamlý kabul edildi.
40
30
20
10
ak
lýk
Ara
ým
Kas
m
Eki
ül
Eyl s
o
ust
Að uz
m
Tem n
zira
Ha
yýs
Ma
an
Nis
rt
Ma
bat
Þu
Oc
BULGULAR
Ay
Deðerlendirmenin yapýldýðý 5 yýllýk süre içinde fakültemize baðlý hastanenin çocuk acil polikliniðine giriþ
yapan yaþlarý 14 yaþ ve altýnda olan, 48.072 olgudan
486'sý (%1,01) zehirlenme nedeni ile baþvurmuþtu.
Þekil 1. Olgularýn aylara göre daðýlýmý
120
Zehirlenme nedeniyle çocuk acil polikliniðine baþvuran
olgularýn yaþlarý 0-14 arasýnda (ortalama: 4,97±3,85,
deðiþim aralýðý: 0,02-14 yaþ) olup, bu olgularýn %48,6
(n=236)'sýný kýz, %51,4 (n=250)'ünü erkekler
oluþturmaktaydý. Yaþ ortalamalarý kýzlarda 5,06±4,02
yýl, erkek olgularda 4,88±3,69 yýl olarak saptandý.
Tüm yaþ gruplarý birlikte göz önüne alýndýðýnda, kýz
ve erkek olgu sayýsý arasýnda istatistiksel olarak anlamlý
bir fark bulunamadý (p>0,05). Zehirlenme en sýk 1336 aylýk çocuklarda (%40,1), ikinci sýklýkla 37-72 aylýk çocuklarda (%30,7) gözlendiði belirlendi (Tablo 1).
100
Olgu sayýsý (n)
80
60
40
20
0
03
24
21
16
15
09
:00
:00
:00
:00
:00
:00
-06
-03
-24
-21
-16
-12
:00
:00
:00
:00
:00
:00
Olgu sayýsý (n)
150
100
4s
t
ten
saa
aat
15,6
100,0
t
76
486
saa
7,4
3-4
36
t
0
saa
6,2
40,1
30,7
2-3
30
195
149
t
50
saa
%
1-2
Olgu sayýsý
0-1
faz
Olgularýn hastaneye geliþ süresi
Þekil 3. Acile geliþ süreleri
CÝLT: 5, SAYI: 2
37
la
|
:00
:00
200
Tablo 1: Zehirlenme olgularýnýn yaþ gruplarýna göre daðýlýmý
NOBEL MEDICUS 14
-09
-06
250
Zehirlenme olgularýnýn hastanemize geliþ süreleri incelendiðinde, olgularýn %45,1'nin 4 saatten daha uzun
0-12 ay
13-36 ay
37-72 ay
73-120 ay
121 ay ve üzeri
Toplam
:00
:00
Olay saati
Þekil 2. Zehirlenmelerin ortaya çýkýþ saatleri
Zehirlenme olgularýnýn aylara göre daðýlýmý incelendiðinde,
en fazla baþvurunun Mayýs-Aðustos aylarý arasýnda
olduðu görüldü (Þekil 1). Zehirlenme olgularý en sýk
09:00-12:00 saatleri arasýnda (%24,9) meydana geldiði
saptandý (Þekil 2).
Yaþ
06
03
Olgu sayýlarýnýn yýllara göre daðýlýmý incelendiðinde,
en fazla zehirlenme olgusunun 2001 yýlýnda olduðu
saptandý [1997'den 2001 yýlýna kadar olgu sayýlarý
sýrasýyla 115 olgu (%23,7), 94 olgu (%19,3), 71 olgu
(%14,6), 88 olgu (%18,1) ve 118 (%24,3)].
Çukurova
Bölgesi'ndeki
Çocukluk Çaðý
Zehirlenme
Olgularýnýn
Deðerlendirilmesi
sonucu (n=434, %89,3), geriye kalanlarýn ise sýrasýyla
özkýyým (n=7, %5,6) ve bilinmeyen (n=25, %5,1)
nedenlerle oluþtuðu görüldü. Tablo 2'de zehirlenme
nedenlerinin yaþ gruplarýna göre daðýlýmý görülmektedir.
Kaza olgularýnýn yaþ ortalamasý 4,44±3,42, özkýyým
olgularýnýn yaþ ortalamasý 12,26±1,68 nedeni bilinmeyen olgularýn yaþ ortalamasý ise 6,44±4,32 olarak
saptandý.
Tablo 2: Zehirlenme nedenlerinin yaþ gruplarýna göre daðýlýmý
Yaþ aralýðý
Zehirlenme tipi
Olgu sayýsý
%
Kaza
Bilinmeyen
29
96,7
1
3,3
Kaza
Bilinmeyen
188
7
96,4
3,6
Kaza
140
94,0
0-12 ay
13-36 ay
37-72 ay
Bilinmeyen
9
6,0
Kaza
29
80,6
73-120 ay
Özkýyým
5
13,9
Bilinmeyen
2
5,6
Kaza
48
63,2
Özkýyým
22
28,9
Bilinmeyen
6
7,9
121 ay ve üzeri
Kaza sonucu oluþan zehirlenmelerde olgularýn %47,7'si
kýz, %52,3'ü erkekti. 1-6 yaþ grubundaki hastalarda
kazaya baðlý zehirlenmeler mevcutken, 7-14 yaþ grubundaki hastalarda özkýyým amaçlý zehirlenmeler de
ortaya çýkmaktadýr. Özkýyým amaçlý zehirlenmeler 710 yaþ grubunda %13,9, 10 yaþ üzerinde ise %28,9
oranýndadýr. Özkýyým giriþimi nedeniyle ortaya çýkan
zehirlenme olgularýnda en düþük yaþ "9 yaþ" olarak
belirlendi, kýz/erkek oraný 3,5 olarak saptandý. Kýz
olgularýnýn sayýsý erkek olgulara göre istatiksel olarak
anlamlý ölçüde yüksek bulundu (p=0,004).
Tablo 3: Zehirlenme olgularýnda etkenlerin daðýlýmý
Etkenler
Olgu sayýsý
%
Ýlaç
207
42,6
Ýnsektisit-tarým ilaçlarý
50
10,3
Hayvan-böcek sokmalarý
54
11,1
Kostik
42
8,6
Fare zehiri
36
7,4
Bilinmeyenler
36
7,4
Bitki
19
3,9
Hidrokarbon
13
2,7
Besin
Diðer kimyasal maddeler
11
2,3
10
2,1
Ýnhale-gaz
6
1,2
Metal (civa)
1
486
0,2
100,0
Toplam
Zehirlenmeye neden olan etkenler arasýnda en sýk
ilaçlar saptandý. Sýk görülen diðer etkenler arasýnda
sýrasýyla insektisit-tarým ilaçlarý, hayvan-böcek sokmalarý,
kostik maddeler, fare zehiri ve bilinmeyenler yer aldý
(Tablo 3). Zehirlenme olgularýnda %42,6 oranýnda
etken ilaçlardý. Bu olgularýn %88'i tek ilaç (n=182),
%6,8'i iki ilaç (n=14), %4,8'i (n=10) üç ilaç, %0,5'i
(n=1) ise üçten fazla ilaç alýmý olduðu saptandý. Ýlaca
baðlý zehirlenmelerde, etken maddenin belirlenebildiði
olgular deðerlendirildiðinde, en sýk santral sinir sistemi
ilaçlarý (%53,9) görüldü (Tablo 4). Tek ilaç alýmýna
baðlý zehirlenme olgularýnda en sýk saptanan etken
madde amitriptilin %32,8 (n=59) oranýnda, ikinci
sýklýkta ise salisilat %7,8 (n=14) oranýnda görüldü.
Acil polikliniðimize getirilen zehirlenme olgularýnýn
%11,1'i hayvan ýsýrma ve sokmalarý ile meydana gelen
olgulardý. Bu olgular arasýnda, en sýk yýlan ýsýrmasý
(n=26, %48,1) ve sýrasýyla akrep (n=21, %38,9), arý
(n=5, %9,3), böcek (n=2, %3,7) sokmalarý yer almaktaydý. Zehirlenme olgularýnýn %10,3'nü oluþturan bu
gruba, benzer etken maddeleri içerse bile ayrý baþlýkta
incelendiðinden fare zehiri alan olgular dahil edilmedi.
Bu olgularda, en sýk organik fosforlu ilaçlar (n=18,
%36) olmak üzere karbamat (n=9, %18), amitraz
(n=5, %10), DDT (n=2, %4) ve etken maddesi
saptanamayan tarým ilaçlarý (n=16, %32) sorumluydu.
Tablo 4: Ýlaçlarýn daðýlýmý
Ýlaç
Olgu sayýsý
%
Santral sinir sistemi ilaçlarý
Analjezik-antipiretik
97
24
53,9
13,3
Kardiyovasküler sistem ilaçlarý
Antihistamik ve antikolinerjikler
Antibiyotikler
13
7,2
8
4,4
6
3,3
Diðer ilaçlar*
32
17,8
Toplam
486
100,0
*Antiagreganlar, oral kontraseptifler, antidiyabetikler, kafein, ketotifen. antiemetik, mebendazol,
vitaminler, dipiridamol, ergotamin, levodopa, sisaprit, gingko glikozidi, tiroid hormonu.
Acile gelen zehirlenme olgularýnýn %8,6'sýnda (n=42)
etken kostik maddelerdi. Kostik maddeler arasýnda
çamaþýr suyu olarak bilinen sodyum hipoklorid %52
ile (n=22) en sýk görülen etkendi. Diðer nedenler arasýnda sýrasýyla kireç çözücü-lavabo açýcý %16,6 (n=7),
sirke ruhu %11,9 (n=5), içeriði belli olmayanlar %7,1
(n=3), tuz ruhu %4,7 (n=2), akü suyu %2,3 (n=1),
bir sürede geldiði saptandý (Þekil 3). Zehirlenmelerin
büyük bir çoðunluðu aðýzdan alým (n=397, %81,7)
ile oluþurken kalanlar sýrasýyla ýsýrma-sokma (n=55,
%11,3), bilinmeyenler (n=23, %4,7), inhalasyon (n=8,
%1,6), deri yolu (n=3, %0,6) ile olduðu saptandý.
Hastanemiz çocuk acil polikliniðine zehirlenme nedeniyle baþvuran olgularýn büyük bir çoðunluðunun kaza
NOBEL MEDICUS 14
38
|
CÝLT: 5, SAYI: 2
kezzap %2,3 (n=1), gümüþ nitrat %2,3 (n=1) yer aldý.
etken hidrokarbonlardý. Bu olgular arasýnda tiner
%69,2 (n=9), gaz yaðý %15,4 (n=2), benzin %7,7
(n=1), hidrolik yað %7,7 (n=1) oranýnda görüldü.
Acile gelen toplam 11 (%2,3) besin zehirlenmesi olgusundan 4'ü ev yemeklerinden, 2'si tavuk, 2'si dondurma,
2'si bilinmeyen, 1 tanesinin ise karpuz yedikten sonra
ortaya çýkmýþtý.
Acile gelen zehirlenme olgularýndan toplam 36'sý
(%7,4) fare zehiri alýmý nedeniyle baþvurdu. Bu olgularýn sadece 3 tanesinde etken madde (karbamat) biliniyordu, diðerlerinde etken madde öðrenilemedi.
Toplam 19 (%3,9) olguda görülen bitki zehirlenmelerinde
etkenler arasýnda sýrasýyla, mantar %42,1 (n=8), bilinmeyen bitkiler %21,1 (n=4), devetabaný %15,8 (n=3),
pazý %15,8 (n=3), kayýsý çekirdeði %5,3 (n=1) oranýnda
saptandý.
Çeþitli kimyasal maddeler, temizlik maddeleri, antiseptikler bu gruba alýndý. Zehirlenme olgularýnýn %2,3'nü
(n=11) oluþturan bu grupta, potasyum permanganat
4, kolonya 2, mersol 1, polivinil iyot 1, ev deterjaný
1, benzil benzoat 1, sinek kovucu tablet 1 ve belirlenemeyen madde 1 olguda sorumluydu.
Zehirlenme nedeniyle acile getirilen hastalarýn %13'ünde
Ýnhale gazlara baðlý zehirlenme olgularý %1,2 (n=6)
oranýnda gözlendi. Bu olgularda etken olarak karbonmonoksit 2, þofbene baðlý bütan gazý 2, tuz ruhu ile
çamaþýr suyu karýþýmýna baðlý ortaya çýkan gazýn inhalasyonu 1 ve duman zehirlenmesi 1 kez görüldü.
Tablo 5: Olgularýn acilde kalýþ süreleri
Acilde kalýþ süreleri (dakika)
Olgu sayýsý
%
60
60-120
120-180
180-240
209
43,0
175
36,0
61
12,6
19
3,9
240 dakika üstü
Toplam
22
486
4,5
100,0
Olgu sayýsý
%
Acile yatýþ yapýlan
Servise yatýrýlan
218
151
44,9
31,1
Eve gönderilen
Hastaneye yatýþý kabul etmeyen
Yer olmadýðýndan yatýþ yapýlamayan
74
15,2
7,6
6
1,2
Toplam
486
100,0
Çocuk acil polikliniðinde, ilaç zehirlenmesi olgularýnda
%82,1 (n=170) aktif kömür, %55,1 (n=114) mide
yýkama, %38,6 (n = 80) oranýnda da antidot uygulamasý
yapýldý. Hayvan ve böcek sokmalarýnda antiserum ise
%24,1 (n=13) olguda uygulandý. Zehirlenme nedeniyle
acile gelen olgularýn çoðunluðu, çocuk acil polikliniðinde
0-1 saat arasýnda kaldýðý, olgularýn %44,9 oranýnda
çocuk acil gözlem servisine yatýrýldýðý saptandý (Tablo
5, 6). Zehirlenme nedeniyle baþvuran olgularýn %76'sý
(n=369) yatarak izlendi. Bunlar arasýnda yýlan ve akrep sokmasý olan 2 olgu ölümle sonuçlanýrken diðer
olgular tam iyileþme ile taburcu oldu. Yatýþ süreleri
incelendiðinde, hayvan ve böcek sokmalarýna baðlý
görülen zehirlenme olgularý en uzun süreli yatarak
izlenen etken grubu olduðu saptandý (Tablo 7).
Tablo 6: Zehirlenme olgularýnda izlem
37
Tablo 7: Yatýrýlarak izlenen olgularýn yatýþ süreleri
TARTIÞMA
Ortalama yatýþ
süreleri (Gün) ± SD*
Olgu sayýsý
Ýlaç
Besin
Ýnhale gaz
1,95±1,25
116
1,18±0,40
11
2,0±0
1
Ýnsektisit
Hidrokarbon
Bitki
2,1±1,28
38
Etken
1,5±0,55
6
2,1±0,88
10
Arý
Akrep
3,0±0
1
3,5±5,09
12
Yýlan
3,9±2,58
19
Böcek
Bilinmeyen
1,0±0
3
2,45±1,57
22
Fare zehiri
1,58±0,67
12
1,0±0
1
2,16±1,81
252
Diðer kimyasal mad.
Toplam
*: SD: Standart deviasyon
NOBEL MEDICUS 14
|
CÝLT: 5, SAYI: 2
39
ÇÜTF Çocuk Acil Polikliniðinde zehirlenme nedeniyle
izlenen 0-14 yaþ arasý çocuklarýn incelendiði çalýþmamýzda,
çocuk acil polikliniðine 5 yýllýk süre içinde baþvuran
olgularýn %1,01'ni zehirlenmelerin oluþturduðu saptandý. Anarat ve arkadaþlarýnýn 1984-1986 yýllarý arasýnda
Çukurova bölgesindeki çocukluk çaðý zehirlenmelerine
yönelik yaptýklarý çalýþmada, hastanemiz Çocuk Acil
Polikliniðine baþvuran zehirlenme olgularýnýn oraný
%1,7 olarak bildirilmiþtir.8 1975-1984 yýllarý arasýnda
Hacettepe Üniversitesi Týp Fakültesi Çocuk Acil Polikliniðine yapýlan baþvurularýn %1,6 kadarýný,9 1995
yýlýnda Fýrat Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi Çocuk Servisine yatýrýlarak izlenen olgularýnýn %2,3'ünü
zehirlenme olgularýnýn oluþturduðu bildirilmiþtir.10
Zehir Danýþma Merkezlerine yapýlan baþvurular gözden
geçirildiðinde ABD'de her yýl 2-3 milyon,11 Hollanda'da
yýlda yaklaþýk 10.000 zehirlenme olgusunun baþvurduðu
Çukurova
Bölgesi'ndeki
Çocukluk Çaðý
Zehirlenme
Olgularýnýn
Deðerlendirilmesi
bildirilmektedir.12 Türkiye'de 1995-2004 yýllarý arasýnda
Refik Saydam Hýfzýsýhha Enstitüsü Ulusal Zehir Merkezi'ne yýlda ortalama 14400,13 1993-2004 yýllarý arasýnda Dokuz Eylül Üniversitesi Zehir Danýþma Merkezi'ne yýlda ortalama 5100 zehirlenme olgusunun
baþvurduðu bildirilmektedir.14 Çocuk acil polikliniðimize
gelen zehirlenmelerin aylara göre daðýlýmý incelendiðinde,
en sýk aðustos (%10,5) ve temmuz (%10,3) aylarýnda
görüldüðü saptandý.
saatlerinde oluþtuðu bildirilmiþtir.19 Amerika'da26
görülen zehirlenme olgularýnýn da akþam saatlerinde
yoðunlaþtýðý bildirilirken, Tayvan27 ve Ýran'da21 yapýlmýþ
çalýþmalarda ise zehirlenme olgularýnýn daha çok gündüz saatlerinde yoðunlaþtýðý saptanmýþtýr. Zehirlenme
olgularýnýn ortaya çýkýþ saatleri göz önüne alýndýðýnda,
çocuklarýn açlýk hissettiði, yemek öncesi ve yalnýz
býrakýldýðý zamanlarda zehirlenmelerin daha sýk ortaya
çýktýðý düþünülebilir. Zehirlenme olgularýn acile geliþ
süreleri deðerlendirildiðinde, olgularýn %45,1'i 4 saatten daha uzun bir sürede geldiði, 1 saat içerisinde
gelenlerin oranýnýn ise %18,8'de kaldýðý görüldü. Adana merkezinden gelen hastalarýn acile geliþ süreleri
deðerlendirildiðinde de zehirlenmeyi izleyen ilk 1 saat
içinde gelen olgularýn oraný %29,2, 4 saatten fazla
sürede getirilen olgularýn oraný %28,4 olarak saptandý.
Anarat ve arkadaþlarýnýn 1984-1986 yýllarý arasýnda
Çukurova bölgesindeki çocukluk çaðý zehirlenmelerine
yönelik yaptýklarý çalýþmada8 ve Trakya bölgesinde
1998-2003 yýllarýný kapsayan çalýþmada,15 benzer þekilde yaz aylarýnda artýþ olduðu, en sýk haziran ayýnda
görüldüðü bildirilmiþtir. Hacettepe Üniversitesinde
1987 ve 2004 yýllarýnda yapýlan iki ayrý çalýþmada9, 16
ise zehirlenmelerin en sýk ilkbahar aylarýnda görüldüðü
belirtilmektedir. Ayrýca 1994 yýlýnda Atatürk Üniversitesi
Týp Fakültesi Hastanesi Çocuk Servisinde yapýlmýþ
bir çalýþmada17 1982-1992 yýllarý arasýnda zehirlenme
ile getirilen olgularýn %70,8'inin ilkbahar ve yaz mevsimlerinde, 2000-2004 yýllarý arasýnda Ankara'da yapýlan bir çalýþmada18 ve Pamukkale Üniversitesi'nden
2005 yýlýnda yayýnlanan çalýþmada19 ise yine en sýk
yaz mevsiminde (%37,7) görüldüðü bildirilmiþtir.
Olgularýn %54,3'nün Adana merkezinden gelmesine
raðmen, üniversite hastanesine gelmeden önce, sevk
zinciri gereði diðer hastanelere götürülmesi, büyük
bir oranda geliþ sürelerinin uzamasýna yol açmaktadýr.
Hacettepe Üniversitesi'nde yapýlan bir çalýþmada ise
zehirlenme sonrasý ilk 2 saatte gelen hastalarýn oraný
%50,9 iken, ilk 6 saatte gelen olgularýn oraný %82,4
olarak bildirilmiþtir.16
Zehirlenme nedeniyle çocuk acil polikliniðine gelen
olgularýn yaþlarý 1-14 yaþ (ortalama: 4,97±3,85)
arasýnda deðiþmekte idi ve kýz/erkek oraný 0,94 olarak
saptandý. Zehirlenmelerin büyük bir çoðunluðu kaza
nedeniyle olmuþ ve kaza olgularýnda yaþ gruplarý en
çok 1-3 yaþ (%40,1) ile 3-6 yaþ (%30,7) gruplarýnda
yer almýþtýr. Bölgemizde yapýlan çalýþmalardan; Aksaray
ve arkadaþlarýnýn 1980-1982 yýllarýný kapsayan
çalýþmasýnda en sýk 3-5 yaþlarýnda görüldüðü,28 Anarat
ve arkadaþlarýnýn 1984-1986 yýllarý arasýnda yaptýklarý
çalýþmada yaþ ortalamasýnýn 3,5±2,7 yýl olduðu ve en
sýk 1-3 yaþlarýnda görüldüðü,8 Yýlmaz ve arkadaþlarýnýn
1990-1994 yýllarý arasýnda yaptýklarý çalýþmada ise,
yaþ ortalamasýnýn 4,2±3,4 yýl olduðu bildirilmiþtir.29
1995 yýlýnda Fýrat Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi
Çocuk Servisine zehirlenme nedeniyle yatýrýlan olgularýn
deðerlendirilmesinde olgularýn, yaklaþýk yarýsýnýn 4
yaþýn altýnda olduðu ve kaza sonucu oluþan zehirlenme
olgularýnda kýz/erkek oranýnýn 1,1 olduðu bulunmuþtur.10
Yurtiçi ve yurt dýþýnda yayýnlanan diðer makalelerde
de çocukluk çaðý zehirlenmelerinin büyük bir kýsmýnýn
kaza sonucu oluþtuðu saptanýrken, bu çalýþmalarýn
önemli bir kýsmýnda erkek çocuklarýnda daha çok
görüldüðü belirtilmektedir.15, 16, 18, 19, 23, 28, 30, 31
ABD'de 1985-1994 yýllarý arasýnda yapýlmýþ bir çalýþmada20 çocukluk çaðý zehirlenmelerinin büyük bir çoðunluðunun yaz aylarýnda görüldüðü, benzer olarak Tahran21 ve Finlandiya'da22 yapýlan araþtýrmalarda zehirlenmelerin büyük bir çoðunluðunun ilkbahar ve yaz aylarýnda saptandýðý belirtilmektedir. Bunlara karþýn
Sakarya Yenikent Devlet Hastanesi acil polikliniðinde
yapýlan bir çalýþmada23 zehirlenme olgularýnýn sonbahar
mevsiminde (%33,3) daha sýk olduðunu saptamýþlardýr.
Çalýþmamýzda zehirlenme etkenlerinden hayvan ve
böcek ýsýrýk sokmalarý dýþýnda, diðer zehirlenme etkenlerine göre daðýlým incelendiðinde ise yukardaki çalýþmalara benzer þekilde ilkbahar aylarýnda zehirlenmelerin
daha sýk olduðu görüldü. Bu durum Güney ve Güneydoðu Anadolu bölgelerinin coðrafik özellikleri sonucunda, yaz aylarýnda sýkça görülen hayvan ve böcek
sokmalarýna baðlandý.
Zehirlenmelerin en sýk 09.00-12.00 saatleri (% 24,9)
arasýnda, daha sonra sýrasýyla 18.00-21.00 ve 15.0018.00 saat dilimlerinde ortaya çýktýðý saptandý. Dr.
Sami Ulus Çocuk Hastanesinde 1986 yýlýnda tamamlanan
tez çalýþmasýnda en sýk saat 19.00 ve 11.00 sýralarýnda
zehirlenmelerin olduðu bildirilmiþtir.24 Ýstanbul Üniversitesi Cerrahpaþa Týp Fakültesi Çocuk Acil polikliniðinde
2000-2003 yýllarý arasýnda yapýlan çalýþmada zehirlenmelerin en çok saat 19.00'dan sonra gerçekleþtiðini
saptamýþlardýr.25 Denizli ili'ndeki bir çalýþmada ise
zehirlenmelerinin çoðunun öðleden sonra ve akþam
Hacettepe Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesinde yapýlmýþ bir çalýþmada da özellikle 8 yaþ altýnda kaza
sonucu oluþmuþ zehirlenmelerde erkeklerin fazlalýðý
dikkati çekerken, 8 yaþ üzerindeki zehirlenmelerde
kýzlarýn fazlalýðý saptanmýþtýr.9
NOBEL MEDICUS 14
40
|
CÝLT: 5, SAYI: 2
Bizim çalýþmamýzda ise 6 yaþ üstünde kýz ve erkeklerde
eþit oranda bulunmuþtur. Çalýþmamýzda zehirlenmelerin
büyük bir çoðunluðunun, ülkemizde ve yurtdýþýnda
yapýlan birçok çalýþmada olduðu gibi aðýzdan (%81,7)
alýnarak oluþtuðu, geriye kalanlarýn sýrasýyla ýsýrmasokma, inhalasyon ve deri yoluyla meydana geldiði
saptandý. Bölgemizde daha önce yapýlan çalýþmalardan
Aksaray ve ark,28 Anarat ve ark8 ve Yýlmaz ve arkadaþlarýnýn29 yaptýklarý çalýþmada da en sýk aðýz yoluyla
zehirlenmelerin meydana geldiði saptanmýþtýr.
ve sosyal baskýlarýn daha fazla olmasý nedeniyle olduðu
tahmin edilmektedir.
Çalýþmamýzda zehirlenmelerin büyük çoðunluðunda
etken olarak ilaçlar (%42,6) sorumludur. Bölgemizde
yapýlan çalýþmalardan, 1980-1982 yýllarý arasýnda yapýlan bir çalýþmada28 en sýk tarým ilaçlarý, ikinci sýklýkta
ise ilaçlarla zehirlenmeler oluþturmuþken, 1984-1986
yýllarý arasýnda yapýlan diðer bir çalýþmada8 zehirlenme
olgularýnda ilaçlar %52,7 ile en sýk görülen etken
olurken, %16,8 ile ikinci sýklýkta korozif maddeler
yer almýþtýr. Bizim çalýþmamýzda ise, ilaçlardan sonra
sýrasýyla hayvan-böcek sokmalarý (%11,1), insektisittarým ilaçlarý (%10,3), kostik maddeler (%8,6) yer
almýþtýr. Zehirlenmelere neden olan etkenlerin ülkelerin
sosyoekonomik ve kültürel düzeyleri ve coðrafik özelliklerine göre deðiþtiði bildirilmektedir.1, 33 Buna karþýn çocukluk çaðýnda ilaçlarla zehirlenmelerin diðer
zehirlenmelere göre daha sýk görüldüðü belirtilmektedir.34
Atatürk Üniversitesinde 1994 yýlýnda,17 Fýrat Üniversitesinde 1995 yýlýnda10 ve Hacettepe Üniversitesi’nde
1984 ve 2004 yýllarýnda yayýnlanmýþ araþtýrmalarda9, 16
da ilaçlarýn en sýk görülen nedenler olduðu saptanmýþtýr.
Diðer ülkelere baktýðýmýzda, Batý Avrupa ve Kuzey
Amerika'da ev ürünleriyle zehirlenmelerin, geliþmekte
olan ülkelerde ise ýsýrma-sokmalara ve geleneksel ilaçlara baðlý zehirlenmelerin ilk sýrayý aldýðý belirtilmektedir.35
Ayrýca Ýran,21 Fransa,32 Tayvan,27 Ýngiltere'de35 kozmetik
ürünlerine baðlý zehirlenmelerin, Ýtalya,36 Polonya'da37
ilaçlara baðlý zehirlenmelerin, Finlandiya'da22 ise besin
zehirlenmelerinin çocukluk yaþ grubu zehirlenmelerinden
önemli ölçüde sorumlu olduðu bildirilmiþtir.
Zehirlenme nedenleri incelendiðinde, olgularýn büyük
bir çoðunluðunun kaza sonucu (%89,3), kalanlarýn
ise sýrasýyla özkýyým giriþimi (%5,6) ve bilinmeyen
(%5,1) nedenlerle oluþtuðu bulundu. Anarat ve arkadaþlarýnýn8 yaptýklarý çalýþmada en sýk yine kaza sonucu olduðu bildirilirken, ikinci sýklýkta görülen özkýyým
giriþimi %2,9 oranýnda bildirilmiþ, Yýlmaz ve arkadaþlarýnýn29 yaptýklarý, yatarak tedavi edilen zehirlenme
olgularýný kapsayan çalýþmada ise yine kaza en sýk,
özkýyým giriþimi %7,6 oranýnda bildirilmiþtir. Çalýþmamýzda da bu verilere uygun olarak kaza sonucu oluþan
zehirlenmelerin, özellikle 1-3 yaþ grubunda daha fazla
olduðunu saptadýk. Ayrýca özkýyým giriþimi nedeniyle
oluþan zehirlenmeler incelendiðinde, en erken görülme
yaþýnýn 9 olduðu ve tüm olgular içinde %5,5, 10-14
yaþ grubunda %28,9 oranýnda görüldüðü saptandý.
ABD Zehir Kontrol Merkezleri Birliði Toksik Maruziyet
Surveyans Sistemi'nin 2004 yýlý raporuna göre özkýyým
amaçlý zehirlenmelerin tüm zehirlenmeler arasýnda
%12,4 oranýnda, 13-19 yaþ grubunda ise %27,2 oranýnda olduðu bildirilmiþtir.11 Hacettepe Üniversitesinde
yapýlan çalýþmada da olgularýn %12,8'ini özkýyým
giriþimli zehirlenmelerin oluþturduðu bulunmuþtur.9
Bu oran Taiwan'da27 %10,3, Ýran'da21 %0,4 olarak
bildirilmektedir. Fransa'da 1989-1995 yýllarý arasýnda
yapýlan 2.988 zehirlenme olgusunun incelendiði çalýþmada, zehirlenmelerin en sýk aðýz yoluyla olduðu,
olgularýn en sýk 4 yaþ altý grupta yer aldýðý, çoðunlukla
kaza nedeniyle (%84,4) görüldüðü, özkýyým giriþimi
nedeniyle görülen zehirlenmelerin ise %11,8 oranýnda
saptandýðý bildirilmiþtir.32 Çalýþmamýzda da özkýyým
giriþimi nedeni ile zehirlenen olgularda kýz/erkek oranýnýn 3,5/1 olduðu görüldü. 1989-1993 yýllarý arasýnda,
Fýrat Üniversitesi Týp Fakültesinin yaptýðý bir araþtýrmaya
göre özkýyým giriþimi nedeniyle görülen zehirlenmelerin
12 yaþ ve üzerinde olduðu, kýz/erkek oranýnýn da 5/1
olduðu belirtilmiþtir.10 Tüm çalýþmalarda özkýyým amaçlý zehirlenmelerin ortalama 10 yaþtan sonra görülmeye baþlamasýnýn nedeni, ailelerin ve toplumun bu
yaþ grubu çocuklara tedricen yeni sorumluluklar yüklemeye baþlamasý, sosyal kurallarýn sýkýlaþtýrýlmasý,
okul baþarýsý ve oluþmaya baþlayan duygusal iliþkilerin
taþýnamamasý sonucudur. Daha çok kýz çocuklarýnda
görülmesinin ise kýz çoçuklarýna verilen sorumluluklarýn
NOBEL MEDICUS 14
|
CÝLT: 5, SAYI: 2
41
Çalýþmamýzda zehirlenme etkeni olan ilaç çeþitlerine
baktýðýmýzda, santral sinir sistemi (SSS) ilaçlarýnýn
%53,9 gibi yüksek bir oranla en sýk görülen zehirlenme
etkeni olduðu ve en sýk amitriptilin alýmýna baðlý ortaya çýktýðý saptandý. Bölgemizde yapýlan çalýþmalardan
Aksaray ve arkadaþlarý,28 Anarat ve arkadaþlarý8 ile
Yýlmaz ve arkadaþlarýnýn29 yaptýklarý çalýþmalarda salisilatlar en sýk görülen ilaçlar olarak bildirilmiþtir. Bununla birlikte bu çalýþmalarda, ilaç gruplarý yönünden
bakýldýðýnda, bizim çalýþmamýzla uyumlu olarak SSS
ilaçlarý en sýk görülen ilaç grubu olmuþtur. Son yýllara
kadar ülkemizde yapýlan bir çok çalýþmada ise analjezikantipiretik ilaçlar, bunlar arasýnda da salisilat zehirlenmeleri en sýk görülen ilaç grubu olarak bildirilmiþtir.
SSK Göztepe Eðitim Hastanesi Çocuk Kliniði’nde
1997-1999 tarihlerinde yapýlan çalýþmada farmakolojik
etkenlerden ilk sýrada salisilat daha sonra amitriptilin
yer aldýðý bildirilmiþtir.38 Fýrat Üniversitesi’ndeki araþtýrmada10 analjezik ve antipiretikler, Hacettepe Üniversitesi’nde9 analjezik içeren ilaçlarýn çocukluk çaðý ilaç
zehirlenmelerinde ilk sýrayý aldýðý bildirilmiþtir. Bizim
çalýþmamýzla benzer tarihlerde yapýlmýþ çalýþmalarda
da15, 16, 18, 23, 25 analjezik-antipiretik ilaçlara (özellikle
Çukurova
Bölgesi'ndeki
Çocukluk Çaðý
Zehirlenme
Olgularýnýn
Deðerlendirilmesi
salisilat ve parasetamol) baðlý zehirlenmelerin azaldýðý
buna karþýn antidepresanlara baðlý (özellikle amitriptilin)
en sýk karþýlaþýlan zehirlenmeler olduklarý saptanmýþtýr.
çok miktarda ilaç alýnmasý ve barsak seslerinin yokluðu
mide yýkamanýn etkin olabileceðini düþündürebilir.
Ancak yararý ilk yarým saatten sonra belirgin olarak
azalmakta, bir saatten sonra ise yok sayýlacak düzeye
gerilemektedir. Avrupa ve Amerika'daki Klinik Toksikoloji ve Zehir Danýþma Merkezi Birliðinin yayýnladýðý
rehberde mide yýkamanýn zehirlenen hastanýn tedavisinde
her defasýnda uygulanmamasý gerektiði, sadece yaþamý
tehdit edecek kadar yüksek dozda toksik madde alýnmasý durumunda ve alýmdan sonraki ilk bir saat içinde
düþünülmesi gerektiði vurgulanmaktadýr.43 Mide
yýkamanýn zehirlenme olgularýnýn gözlem sürelerini
kýsaltmadýðý gibi, yoðun bakým servislerinde izlenen
hastalarda aspirasyon pnömonisine neden olabileceðine
de dikkat çekilmektedir.3
Gacar ve arkadaþlarýnýn yaptýðý çalýþmada ise sedatifhipnotikler ilk sýrada yer almýþtýr.39 Fransa'da 19891995 yýllarý arasýnda yapýlan çalýþmada ilaçlara baðlý
zehirlenmelerde santral sinir sistemi ilaçlarý %34,7,
analjezik ilaçlar ise %17,5 oranýnda saptanmýþtýr.32
Diðer ülkelere incelediðimizde, Finlandiya'da22 psikotropik ilaçlar, Ýran21 ve Polonya'da37 benzodiyazepinler,
Ýtalya'da36 sedatif, hipnotik ve psikotropik ilaçlar,
Taiwan'da27 amfetaminler ilaç zehirlenmelerinde en
sýk görülen ajanlar olduðu belirtilmektedir.
Ülkemizde zehirlenme etkeni olarak ilaçlarýn ve bunlar
arasýnda antidepresan ile analjezik ve antipiretiklerin
ilaç zehirlenmelerine sýklýkla neden olmasýnda birden
fazla faktör rol oynayabilir. Bunlar arasýnda ailelerin
ilaç zehirlenmeleri konusunda eðitimsiz olmasý sonucu
ilaçlarýn çocuklarýn ulaþamayacaklarý yerlerde saklanmamasý ve kolay açýlmayan güvenli kapak uygulamasýnýn
ülkemizde henüz yaygýnlaþmamasý önemli etmenlerdir.
Çocukluk yaþ grubunda kaza sonucu oluþan zehirlenmelerin, ilaçlarýn güvenli kapak veya opak blisterler
halinde olmasýyla belirgin oranda azaldýðý bildirilmektedir.40 Çalýþmamýzda SSS ilaçlarýnýn sýk görülmesi,
son yýllarda kullanýmý hýzla artan antidepresan ilaçlar
ve özellikle de amitriptilinin gittikçe artan sýklýkta
kullanýlmaya baþlanmasý, çocuklarda ilaç zehirlenmelerinde
artýk salisilatlardan daha çok amitriptilin zehirlenmeleri
ile karþýlaþýlmasýnýn nedeni olarak düþünmekteyiz.
Ayrýca salisilatlarýn Reye sendromu ile iliþkisinin gösterilmesinden sonra çocuklarda kullanýmýnýn oldukça
azalmýþ olmasý ve eriþkin hastalarda analjezik ilaç
olarak farklý ilaçlarýn yaygýn olarak kullanýma girmesi
ile salisilat kullanýmýn azalmasý, salisilat zehirlenmelerinin
giderek daha da az görüleceðini düþündürmektedir.
Amitriptilinin yüksek bir oranda en çok görülen farmakolojik etken olarak bulunmasý, bölgemizde antidepresan ilaçlarýn yaygýn olarak reçete edilmesi nedeniyle olabilir.
Çalýþmamýzda zehirlenme olgularýnda ilaçlardan sonra
ikinci sýklýkta rastlanan hayvan ve böcek sokmalarýnda
%48,1 ile en sýk yýlan ýsýrmalarý, %38,9 oranýnda ise
akrep sokmalarý saptanmýþtýr. Yýlmaz ve arkadaþlarýnýn
yaptýklarý çalýþmada zehirlenme olgularý arasýnda hayvan ýsýrýk ve sokmalarý %10,8 oranýnda olduðu bildirilmiþtir.28 Tarým ilaçlarý ve insektisit grubunda ise en
sýk organik fosfor zehirlenmeleri (%36), daha sonra
içeriði ya da adý belli olmayan tarým ilaçlarý (%32)
ile olan zehirlenmeler görüldü. Bölgemizde içeriði
belli olmayan tarým ilaçlarýnýn yüksek oranda zehirlenme
etkeni olmasý, bu olgularýn düþük sosyoekonomik ve
eðitim düzeyi olan tarým bölgelerinden gelmiþ olmalarýna
baðlandý. Bu bölgelerde bilinçsiz tarým ilaçlarý kullanýmý,
uygun olmayan þartlarda saklanmasý ve acile getirildiðinde
hekime yeterli bilgi aktarýlamamasý etken maddelerin
saptanmasýný zorlaþtýrdýðý düþünüldü. Fare zehirleri
%7,4 olguda etken olarak saptandý. Fare zehirlerinde
36 olgudan 3 tanesinde (%8,3) etken madde saptanabilmiþtir. Bu durum yöremizdeki evlerde, fare zehiri olarak kullanýlan maddelerin etiketsiz, içeriði belli olmayan, rastgele yerlerden alýnan ambalajsýz ürünler olduðunu göstermektedir.
Olgularýn acilde kalýþ süreleri incelendiðinde %43
oranýnda 1 saat, %36 oranýnda ise 1-2 saat acilde kaldýklarý saptandý. Bu olgulardan %44,9'u acil gözleme,
%31,1'i servise yatýrýlýrken, %15'sinin eve gönderildiði
belirlendi. Sonuçta hastaneye yatýrýlan hastalarýn oranýnýn (%76) yüksek oluþu, birçok olguda etken maddenin
cinsinin ve/veya miktarýnýn tam belirlenememesi nedeniyle olgularýn en az 24 saat süreyle gözlenmesi düþüncesiyle yatýrýlmasýna baðlý olduðu düþünüldü. Hacettepe Üniversitesi'nde yapýlmýþ bir çalýþmada zehirlenmeyi izleyen ilk 6 saatte getirilen olgularýn, 6
saatten daha geç getirilen olgulara göre izlem sürelerinin daha kýsa olduðu belirtilmiþtir.9 Acil servise
erken getirilen olgularda tedavinin erken baþlanmasýyla,
oluþacak komplikasyonlarýn daha az ortaya çýkacaðý sonucuna varýlabilir. Ancak toksik olmayan veya toksik
Çalýþmamýzda zehirlenme olgularýnda %55,1 mide
yýkamasý, %82,1 aktif kömür, %38,6 antidot uygulamasý
yapýldýðý saptandý. Hacettepe Üniversitesi'ndeki bir
çalýþmada22 olgularýn %48,7'si mide yýkama, %55,1'i
aktif kömür, Trakya bölgesinde yapýlan çalýþmada9
%39,4'üne mide yýkamasý, %41,8'ine aktif kömür,
%13,7'sine antidot uygulandýðý belirtilmektedir. Finlandiya'da yapýlmýþ bir çalýþmada41 ilaç zehirlenmesi ile
acil servise getirilen hastalarýn %90'nýna, Ýngiltere'de
yapýlmýþ bir çalýþmada42 da yaklaþýk 400 zehirlenme
olgusunun %85'ine sadece aktif kömür uygulandýðý,
geri kalan olgulara ise mide yýkamanýn da uygulandýðý
belirtilmiþtir. Emilimi geciktiren ilaçlarýn alýnmasý,
NOBEL MEDICUS 14
42
|
CÝLT: 5, SAYI: 2
yapýlan daha önceki üç ayrý çalýþmaya8, 28, 29 göre
ölüm oranýnýn belirgin olarak azalmasý dikkat çekici
bulunmuþtur. Ancak nedeni belli olmayan ve ölümle
sonuçlanan bazý olgularýn gözden kaçan zehirlenme
olgularý olabileceði göz önünde bulundurulmalýdýr.
Bu tür olgularda postmortem toksikolojik incelemelerin
yapýlmasý yararlý olabilir.
dozda alýnmayan etkenlerle zehirlenmelerde zehir danýþma merkezinin halka yönelik hizmetlerinin halkýmýz
tarafýndan bilinmesi ve hizmetinden gerektiði gibi yararlanýlabilmesini de acil servisin gereksiz olarak iþgal
edilmesinin engellenmesinde yararlý olacaktýr. Acil
servise getirilen olgularýn %99,6'sý tamamen iyileþirken,
biri akrep diðeri yýlan sokmasý sonucu ortaya çýkan
2 olgu (%0,4) ölümle sonuçlandý. Buna karþýn akrep
sokmasý ve yýlan ýsýrmasý olgularý dýþýnda kalan
zehirlenmelerde ölümle sonuçlanan olgumuz yoktu.
Hastanemizde 1990-1994 yýllarý arasýnda ve yatarak
tedavi edilen olgularý kapsayan Yýlmaz ve arkadaþlarýnýn
yaptýklarý çalýþmada ise %8,6 olarak bulunmuþtur.29
Sonuç olarak çocukluk çaðý zehirlenmelerinde en sýk
neden kaza olup, erkeklerde biraz daha fazla görülmekte
ve en çok 1-3 yaþ grubunda ortaya çýkmaktadýr. Zehirlenme konusunda ailelerin bilinçlendirilmesi, bunun
için kitle iletiþim araçlarýnýn kullanýlmasý, ilaç-þeker
karýþýklýðýnýn engellenmesi için üretici firmalarý zorlayýcý
yasalarýn çýkartýlmasý ve güvenli kapak sisteminin zorunlu hale getirilmesinin yararlý olacaðý düþüncesindeyiz.
Fýrat Üniversitesi'nde yapýlmýþ bir çalýþmada ölüm
oranýnýn %2,10 Atatürk Üniversitesi'nde %2,617ve
Hacettepe Üniversitesi'nde 1987 yýlýnda yayýnlanan
çalýþmada9 %4,9 gibi biraz daha yüksek oranlarda
olduðu, buna karþýn yine Hacettepe Üniversitesi'nde
2004 yýlýnda yayýnlanan çalýþmasýnda16 ise %0,4,
Trakya bölgesinde yapýlan bir çalýþmada15 %1,3, 20002004 yýllarýnda Ankara'da yapýlan bir çalýþmada16
%0,77 olduðu görülmektedir. Diðer ülkelere bakýldýðýnda
mortalite oranýný Tayvan'da27 %5,7, Finlandiya'da
yapýlmýþ bir çalýþmada22 %0,55 olduðu belirtilmektedir.
Bu geriye dönük araþtýrma sonunda ayný hastanede
Bu konuda Saðlýk Bakanlýðý'nýn, hekimlerin, ilaç üreticilerinin ve ailelerin üzerine önemli görevler düþmesinin
yaný sýra ülkemizde zehirlenmelerin epidemiyolojik
özelliklerinin incelendiði, bölgesel özelliklerinin ve
farklýlýklarýnýn belirlendiði ileriye yönelik ve/veya geriye dönük çalýþmalarýn yapýlmasý zehirlenmelerin önlenmesine, hastaneye yatýþlarýn ve/veya ölümlerin azaltýlmasýna katký saðlayacak bilgilerin elde edilmesine
katký saðlayacaðý düþüncesindeyiz.
ÝLETÝÞÝM ÝÇÝN: Doç. Dr. Hayri Levent Yýlmaz, Çukurova Üniversitesi, Çocuk Acil Týp Birimi, Adana [email protected]
GÖNDERÝLDÝÐÝ TARÝH: 06 / 08 / 2008
•
KABUL TARÝHÝ: 08 / 10 / 2008
KAYNAKLAR
1
Oto Geçim N, Ýkincioðullarý D, Harmancý N. Ulusal Zehir Merkezine
yapýlan çocukluk çaðý vaka baþvurularýnýn deðerlendirilmesi: 5
yýllýk retrospektif çalýþma. Türkiye Klinikleri J Pediatr Sci 2006;
2: 1-4.
2 Bilir Þ, Baþaran M. Okul öncesi Çocuklarýnda: Kazalara Baðlý
Zehirlenmeler. Saðlýk Dergisi 1975; Mayýs-Haziran.
3 Yilmaz HL. Zehirlenmelere Genel Yaklaþým. Kitabýn içinde: Çocuk
Yoðun Bakým: Esaslar ve Uygulamalar, Karaböcüoðlu M, Köroðlu
T. (editörler), Ýstanbul Medikal Yayýncýlýk, Ýstanbul, 1.Baský, 2008:
825-48.
4 Kavalcý C, Durukan P, Çevik Y, Özer M, Ýkizceli Ý. Zehirlenme
olgularýnýn analizi: Yeni bir hastanenin bir yýllýk deneyimi. Turk
J Emerg Med 2006; 6: 163-166.
5 Health Statistics Year Book 1996. Ankara: Republic of Turkey
Ministry of Health, 1997.
6 Beyazova U, Üstel L, Üstel Ý. Çocukluk Çaðýnda Zehirlenmeler.Güneþ
Kitapevi, Ankara, 1988.
7 Yücel AB, Sütoluk Z, Yýlmaz HL, Akbaba M, Aytaç N. Çukurova
Üniversitesi Týp Fakültesi Çocuk Acil servisine 2004 yýlýnda
baþvuran ve adli vaka olarak kayýtlara geçen olgularýn
deðerlendirilmesi. Adli Týp Bülteni 2005; 10: 90-95.
8 Anarat A, Altýntaþ G, Gali AE, Aksaray N. Çukurova bölgesindeki
çocukluk çaðý zehirlenmelerinin deðerlendirilmesi. Ç Ü Týp Fak
Derg 1988; 13: 30-36.
9 Hýncal F, Hincal AA, Müftü Y, et al. Epidemiological aspects of
childnood poisonings in Ankara. Human Toxicol 1987; 6: 147-152.
10 Sayýl I, Oral A, Güney S, et al. Hastanemizde izlenen zehirlenme
olgularýnýn deðerlendirilmesi. Klinik Bilimler Pediatride Yöneliþler,
Elazýð, 1995; 1: 48-51.
11 Watson WA, Litawitz TL, Kelin Rodgers GC Jr, et al. 2004 Annual
report of the American Association of Poison Control Centers
NOBEL MEDICUS 14
|
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
CÝLT: 5, SAYI: 2
43
Toxic Exposure Surveillance System. Am J Emerg Med 2005;
23: 589-666.
Meulenbelt J. The acutely ill child first aproach in acute
intoxication. XXII. International Congres of Pediatrics (Abstracts)
Amsterdam 9-14 August 1998; 73.
Yakýþtýran S, Özer N, Türkbey E, Geçim NO. 6th International
Congress of Turkish Society of Toxicology, "Chemical Safety and
Toxicology"., Antalya, November 2-5, 2006.
Akgün A, Hocaoðlu N, Kalkan S, Tunçok Y. North American
Congress of Clinical Toxicology Annual Meeting, Orlando, Florida,
Clin Toxicol 2005; 43: 772.
Öner N, Ýnan M, Vatansever Ü, et al. Trakya bölgesinde çocuklarda
görülen zehirlenmeler. Türk Pediatri Arþivi 2004; 39: 25-30.
Andýran N, Sarýkayalar F. Pattern of acute poisonings in childhood
in Ankara: what has changed in twenty years? Turk J Pediatr
2004; 46:147-152.
Kalaycý AG, Akyüz M, Yýlmaz E, Ceviz N, Karakelleoðlu C. Çocukluk
çaðýnda zehirlenme nedenleri. Yeni Týp Dergisi 1994;11: 4-7.
Genç G, Saraç A, Ertan E. Çocuk hastanesi acil servisine baþvuran
zehirlenme olgularýnýn deðerlendirilmesi. Nobel Med 2007; 3:1822.
Akçay A, Gürses D, Özdemir A, Kýlýç Ý, Ergin H. Denizli ilindeki
çocukluk çaðý zehirlenmeleri. Adnan Menderes Üniversitesi Týp
Fakültesi Dergisi 2005; 6:15-99.
Krenzelok EP, Jacobsen TD, Aronis J. Is the yew really poisonous
to you? Clinical Toxicol 1998; 36: 219-223.
Abdollahi M, Jalali N, Sabzevari O, Hoseini R, Ghanea T. A
retrospective study poisoning in Tehran. Clinical Toxicol 1997;
35: 387-333.
Laminpaa A, Riihimaki V, Vilska J. Hospitalations due to poisonings
in Finland. J Clin Epidemiol 1993; 46: 47-55.
Soyucen E, Aktan Y, Saral A, Akgün N, Numanoðlu AÜ. Sakarya
bölgesinde çocukluk çaðý zehirlenmelerinin geriye dönük
Çukurova
Bölgesi'ndeki
Çocukluk Çaðý
Zehirlenme
Olgularýnýn
Deðerlendirilmesi
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
deðerlendirilmesi. Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Dergisi 2006;
49: 301-306.
Özdemir B. Çocuklarda kimyasal maddeler ve diðer nedenlerle
zehirlenme sýklýðý. Yüksek lisans tezi, Ankara: Gazi Üniversitesi
Kazalarý Araþtýrma ve Önleme Enstitüsü, 1986.
Çam H, Kýray E, Taþtan Y, Özkan HÇ. Ýstanbul Üniversitesi
Cerrahpaþa Týp Fakültesi Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Anabilim
Dalý Acil servisinde izlenen zehirlenme olgularý. Türk Pediatri
Arþivi 2003; 38: 233-239.
Litovitz TL, Smilkstein M, Felberg Lt Wein-Schwartz W, Berlin
R, Morgan JL. 1996 Annual Report of the American Association
of Poison Control Centers toxic exposure surveillance system.
Am J Emerg Med 1997; 15: 447-449.
Yang CC, Wu JF, Ong HC, et al. Taiwan National Poison Center:
Epidemiologic data 1985-1993. Clin Toxicol 1996; 34: 651-663.
Aksaray N, Olaþ A. Çukurova bölgesi çocuklarýnda zehirlenme.
ÇÜ Týp Fak Dergisi 1983; 8: 189-193.
Yýlmaz HL, Evliyaoðlu N, Pýtýrtý M, Erdoðan P, Aykanat D. Yoðun
bakým gerektiren zehirlenme olgularýnýn geriye dönük
deðerlendirilmesi. Doktor 1996; 4: 327-333.
Akbay-Öntürk Y, Uçar B. Eskiþehir bölgesinde çocukluk çaðý
zehirlenmelerinin retrospektif deðerlendirilmesi. Çocuk Saðlýðý
ve Hastalýklarý Dergisi 2003; 46:103-113.
Özcan T, Tosun A, Ýnan G, et al. Hastanemize baþvuran zehirlenme
olgularýnýn deðerlendirilmesi. ADÜ Týp Fakültesi Dergisi 2002;
3: 5-8.
Lamireau T ,Llanas B, Kennedy A, et al. Epidemiology of poisoning
in children: a 7-year survey in a pediatric emergency care unit.
Eur J Emerg Med 2002; 9: 9-14.
Arýsoy N, Aji DY, Onat T. Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý. Ýstanbul
Eksen Yayýnevi, 1996; 1037-1055.
Chan TY, Chan AY, Pang CW. Epidemiology of poisoning in the
new temtories
south of Hong Kong. Human Exp Toxicol
1997; 16: 204-207.
Ellerhorn MJ, Schanvald S, Ordog G, Wasserberger J. Diagnosis
and Treatment of Human Poisoning. Ellerhom's Medical Toxicology,
2th ed. Philadelphia, Williams and Wilkins, 1997; 3-17.
Marchi AÐ, Renier S, Messi G, Barbone F. Childhood poisoning:
a population study in Trieste, Italy 1975-1994. J Clin Epidemiol
1998; 51: 687-695.
Czerczak S, Jaraczewska W. Acute poisonings in Poland. Clin
Toxicol 1995; 33; 669-675.
Ergüven M, Usta M, Talay S, Özkan H, Saçar O. Hastanede
yatýrýlarak izlenen zehirlenme olgularýnýn deðerlendirilmesi.
Göztepe Týp Dergisi 2001; 16: 31-33.
Gacar MN, Öksüz F, Kalyoncu NÝ. Akut zehirlenme olgularýnýn
deðerlendirilmesi. Saðlýk Bilimleri Araþtýrma Dergisi 1993; 4:
455-462.
Thomas YK. Childhood poisoning, the scope for prevention. Vet
Human Toxicol 1998; 40: 361-362.
Lapatto-Reiniluoto O, Kivistö KT, Pohjola-Sintonen S, Luomanmaki
K, Neuvonen PJ. A prospective study of acute poisonings in
Finnish hospital patients. Hum Exp Toxicol 1998; 17: 307-311.
Sibert R, Routledge PA. Accidental poisoning in children. Arch
Dis Child 1991; 66: 263-266.
Vale JA, Krenzelok EP, Barceloux GD. Position statement and
practice guidelines on the use of multi-dose activated charcoal
in the treatment of acute poisoning. American Academy of
Clinical Toxicology; European Association of Poisons Centers
and Clinical Toxicologists. J Toxicol Clin Toxicol 1999; 37: 73151.
NOBEL MEDICUS 14
44
|
CÝLT: 5, SAYI: 2