Azerbaycan Müzik Aletleri Dünyayı Büyülemektedir

Transkript

Azerbaycan Müzik Aletleri Dünyayı Büyülemektedir
Kültür-Sanat
Prof. Dr. Saadet ABDULLAYEVA
Sanat Bilimci
Azerbaycan Müzik
Aletleri Dünyayı
Büyülemektedir
E
Barbat
AZERBAYCAN HALKININ SERVETİ VE KÜLTÜRÜNÜN TEMSİLCİSİ OLAN AZERBAYCAN
MÜZİK ALETLERI, HEM DIŞ GÖRÜNÜMÜ HEM DE SESLERİ YÖNÜNDEN DÜNYADA
KENDİNE ÖZGÜ BİR YERE SAHİPTİRLER.
30
şsiz kaya resimleriyle ünlü
Gobustan`da bulunan Gaval
Daş`a (vurmalı çalgı aleti) ilkel
insanlar taşlarla vurarak ses ritmi çıkartıyor ve bu ritimle dans ediyorlardı.
Azerbaycan’ın çeşitli bölgelerinde yapılan kazılardaki bulgularda çeşitli nesnelerle farklı müzik aletlerinin icat edildiği görülmüştür. Tüm bu veriler müzik
aletlerinin eski çağdaki ortaya çıkışına
delil niteliği taşımaktadır. Eski çağdaki
ilkel müzik aletleri zamanla geliştirildi
ve günümüzde gördüğümüz en son
halini almış durumda. Her müzisyen
sahip olduğu müzik aletini değerli bir
hazine gibi, kendi iftiharı gibi görür.
Bir müzik aletinin yapısına ve ses
stiline bakarak, aletin ait olduğu halkın
müzik düşüncesini ve estetik zevkini
öğrenmek mümkündür. Çünkü her bir
alet o halkın sosyal, kültürel ve ruh halinin mahsulü olarak meydana gelmiştir.
Görsel kültür anıtları, tarihi el yazıları, orta çağdaki bestekarların çalışmaları, halk sözlü kültürünün örnekleri,
klasik şiirler, orta çağdaki minyatürler,
duvar yazıları, seyyahların hatıraları,
müzelerdeki koleksiyonlar ve s. gibi
faktörlere dayanarak Azerbaycan`da
www.irs-az.com
Tar
çeşitli dönemlerde 90 kadar müzik
aletinin mevcut olduğunu söylemek
mümkün. Genel ses kaynakları araştırması ve öğrenme metotları tasniflemesine göre, 32 telli çalgı aletlerinden
26 tanesi çimdikliydi (Erganun, Barbat,
Kopuz, Saz, Tambur, Tar, Dongar, Kanun,
Mugni, Nüzhe, Ozan, Rübab, Nuzhat,
Gaval
Rud, Dutar, Setar, Çartar, Pençtar, Şeştar,
Ud, Çehesdeh, Çöğür, Köşeli – Çeng,
Şeştay, Şeşhana gibi). Yaylı çalgı aletleri grubuna Kemençe, Keman, Çağana,
Çegane dahil olup Santur ve Çeng ise
çubukla ses çıkaran aletlerdir. Ayrıca
23 üflemeli aletlerin 9 tanesi dudakla
çalınan aletler grubuna dahildir. (Ney,
Ksul, Tütek, Yan-Tütek, Musikar, Mizmar,
Kelenay, Burbuğ)
www.irs-az.com
Çalınırken dilin kullanıldığı aletlere Sümsü, Balaban, Sümsü-Balaban,
Tulum, Zurna, Argan, Şapbır, ağızla
çalınan gruba Buğ, Burgu, Gavdum,
Kerrenay,
Nefir, Şah-Nefi
enay Nefir
Şah Nefirr ve Şeypur
gibiler girmektedir. Perdeli çalgı grubuna dahil olan aletlerden 11 tanesi
tek taraflı (Gaval, Goşa-Nağara, Daire,
Tef, Çift-Kös, Dümbek, Küs, Mazhar,
Nagarajan, Tebil, Tebil-Bas) olup, 5 tanesi de iki yönlü perdelidir (Davul, Dohul,
Dumbul, Nağara, Tabire) ve bu aletlerin bir veya iki tarafı deri kaplamalıdır.
Kendi kendine ses yankılayan çalgı grubunun 16’sından 11’i vurmalı çalgı grubuna (Kaşık, Çeng, Zil, Zıngırov, Kasa,
Lagguti, Sinc, Teşt, Çan, Çeres, ŞahŞah), diğer 5’i ise silkmeli çalgı grubuna
(Gumro, Deray, Kaman, Safail, Halhal)
ait olup, Ağız-Kopuz ise çimdikli türleri
içinde yer almaktadır. Bunların dışında
ölçüsüne göre aletlerin çeşitli türleri de
mevcuttur. Büyük ölçüdeki aletler “baş
tavar” ya da “ana saz”; orta ölçekliler
“tavar”, “orta saz”; büyük olmayanları ise
“cure”, “bala”, “kiçik” saz olarak adlandırılmaktadır. Örneğin zurnanın çeşitleri: baş tavar, cure, orta cure, ayag cure
olarak sınıflandırılmıştır. Nağara aletinin
büyük ölçektekilerine “kus”, orta ölçektekilerine “goltug nagarası” ve küçük ölçektekilerine ise “cure” deniliyordu.
Yukarıda
görüldüğü
gibi
Azerbaycan’da en yaygın çalgı çeşitleri telliler grubudur. Bunun sebebi
de kültürümüzde esas olarak Muğam,
Aşık ve Türkü melodilerinin yaygın olmasıdır. Ancak günümüzde telli çalgılardan sadece Tar, Saz, Kanun, Ud,
Tambur ve Kemençe kullanılmakta,
kullanılma
öteki aletler ise tarih evrelerinde
evrelerind ya
unutulmuş ya da kullanımdan çıkmışç
tır. Azerbaycan’da müzik kültürümüzü
kültürü
geliştirmek için oluşturulan ortam
ve
ort
imkanlar eski aletleri canlandırmayı
canlan
teşvik etti. Hatta bu alanda net adımlar
bile atıldı
atıldı. Üzeyir Hacıbeyli`n
Hacıbeyli`nin ismini
Kemençe
31
3
Kültür-Sanat
Çeng
taşıyan Bakü Müzik Akademisi bünyesinde, Mecnun Kerimli başkanlığında
kurulan “Eski müzik enstrümanlarının
yeniden canlandırılması ve geliştirilmesi” laboratuarında Rud, Rubab, Çeng,
Barbat, Kopuz, Çogur, Çaganag, Şirvan
Tanburu, Santur ve Nüzhe yeniden
canlandırıldı. En önemlisi de onların
sayesinde eski müzik enstrümanları
topluluğu kuruldu. Azerbaycan Milli
Konservatuarı bünyesinde kurulan “Milli
Müzik Enstrümanlarının Geliştirilmesi”
laboratuarında ise (Başkan Abbasgulu
Necefzade) kaval grubu (bas, tenor, pikkolo), baslı Kemençe, Santur, Gavdum,
Lagguti ve Kos yeniden canlandırıldı.
Şüphe yok ki çok geçmeden yeniden
canlandırılan bu enstrümanların çoğu
geleneksel alet olarak yerini bulacaktır.
Günümüzde eski müzik enstrümanlarının yeniden canlandırılması,
geliştirilmesi ve yüksek, orta öğretim
kurumlarında eğitiminin verilmesi gibi
32
konular Azerbaycan’daki müzik bilimcileri ve enstrüman uzmanlarının önünde duran önemli sorunlardan birisidir.
Günümüzde telli çimdikli enstrümanlar arasında en yaygın ve berrak
sesli olanı Tar olup uzunluğu ortalama
865-890 mm.dir. Enstrümanın ön tarafı
sekiz sayısı figüründe olan bir ana gövdesi (çanağ) vardır, sonra boynu ve ayar
başlığı vardır. Enstrümanın ana gövdesi dut ağacından, boynu ve başı ceviz
ağacından, ayar kısmı armut ağacından
yapılır. Ön tarafındaki açık boşluk kısmı
boynuzlu iri domuzun derisiyle ya da
somon balığının omuz kısmındaki derisiyle kaplanır. Tar enstrümanı 19. yüzyılın ikinci yarısında geliştirilmiştir. Bu
enstrümanın en maharetli ustası halk
arasında Sadıkcan adıyla ün yapmış
Muğam ustası Mirze Sadık Esedoğlu
(1846-1902)’dur. Onun dönemine kadar tarın tel sayısı altı idi. Sadıkcan tel
sayısını 18’e çıkarttı ama sonra 13’e in-
dirdi. Perdeleri ise, Azerbaycan müziğinin 17’li ayar sistemine uygun olarak,
eskiden olduğu gibi 28 olarak bırakmış,
nota perde kollarını ise 22 yapmıştır.
Sadıkcan tarın gövde kuruluşunu değiştirmiş ve böylece ağırlığı hafifletmiştir. Eskiden tar enstrümanı, çalan kişinin
dizleri üzerinde tutulurken, alet yapısı
değiştikten sonra enstrüman göğüs
kısmında tutulabilir hafifliğe ulaşmıştır.
Bu gelişme tarın teknik imkanlarının da
genişlemesine sebep oldu. Bu enstrüman hızlı bir şekilde tüm Kafkas bölgesinde yaygınlaştı ve Azerbaycan Tarı
adını aldı.
Sadıkcan döneminden sonra günümüzde tarın 11 metal teli vardır. Tar
telleri genel itibarıyla üç gruba ayrılır.
Birinci grubu iki çift melodi telleri olan
beyaz ve sarı teller oluşturmaktadır.
İkinci grubu ise üç mavi bas teli oluşturmaktadır. Üçüncü grubu ise yine iki
çift berrak sesli (cingene) teller oluşturmaktadır. Sağ kolun iki veya üç parmağındaki mızrap gövdenin büyük tas
kısmındaki tellere vurulur. Tarın teknik
ve sanatsal yönleri özellikle Muğam
makamı söylenirken solo şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu durumda çeşitli
çizgideki ve dozdaki mızrap yöntemleri
kullanılmaktadır.
Tulum
Zurnası
www.irs-az.com
Zurna
Balaban
Telli enstrüman çeşitlerinin yaylı
grubundaki diğer ünlü enstrüman ise
yuvarlak gövdeli kemençe olup, alet
ceviz ağacı ahşabının içi oyularak yapılır
ve zar açığı kısmına da inek kesesi derisi
kaplanır. Enstrümanın genel uzunluğu metal kısmı dahil 700-800 mm.dir.
Kemençenin 4 adet çeşitli kalınlıkta çelik telleri vardır. Bu enstrümanın kemandan farkı, çalınırken müzik makamına
göre alet çevrilmektedir. Bu enstrüman
genellikle üçlü (trio şeklindeki) grupta
tarla birlikte çalınır ki, trioda kavallı hanende, tarcı (Tarizen) ve kemençeci yer
almaktadır. Enstrüman berrak ve kadife
sesiyle ayrı bir yere sahiptir.
Saz, Azerbaycan destanlarını ve
halk türkülerini sözlü olarak söyleyen
aşıkların vazgeçilmez enstrümanıdır.
Enstrümanın gövdesi dut ağacından
hazırlanmış perçinlerden toplanmıştır.
Zar yeri de aynı tür ahşaptan rendelenir. Genellikle aşıkların kullandığı saz
aletinin uzunluğu 980 cm. olup, tezene
mızrabı kullanılan 11 metal teli, nota
perdeleri ise 14-18 adettir. Sazın kendine özgü bir sesi vardır.
Geçen yüzyılın ikinci yarısından itibaren Ud ve Kanun da bir hayli önem
kazandı. Ud’un büyük bombeli armut
görünümlü gövdesi olup, kısa boynunda perdeler yoktur ve ayar kolları
geriye dönüktür. Zar kısmı hariç geri
kalan bütün kısımları için ceviz ağacı
ahşabı kullanılır. Zar kaplama kısmı ise
köknar veya çam ahşabından hazırlanmaktadır. Enstrümanın uzunluğu
490-500 mm., eni 350-355 mm., derinliği 180-200 mm.den ibarettir. Ayrıca
aletin 11 teli olup 5 çifttir (birinci ve
ikinci çiftler damarlıdır) ve yukarıdaki 1
tel ise tekli bas sesi içindir. Enstrüman
berrak sesiyle ayrı bir önem taşımaktadır. Bir diğer önemli enstrüman ise zarif
sesli Kanun olup dikdörtgen-trapezli
düz gövdesi çınar ahşabından hazırlanır. Enstrümanın yapısı 800-900x370400x50-60 mm.den ibarettir ve 24 adet
üçlü teller çekilmiştir. Gövdenin alt kısmına deri zar kaplanır. Enstrüman şehadet parmakları ucuna takılan takma
mızraplarla çalınır.
İki telli dambur (tambur, tonpur)
uzun kürek şeklindeki yapıda olup
aletin uç kısmı aşağıya doğru üç ya
da dört dişlidir, sapı ve başlığı ise kısadır. Sapında 5-7 ahşap perde vardır.
Enstrümanın genel uzunluğu 800-1100
mm. olup, parmakların hızlı vurmasıyla
ses çıkartmaktadır.
Üflemeli enstrümanlar arasında en
yaygın olanları Balaban ve Zurna`dır.
Balaban enstrümanı alışık olunmayan
ses çıkartır, zurna ise coşkulu ses çıkartmaktadır. Balaban`ın gövdesinin uzunluğu 300-350 mm. olup, pipo, bilezik ve
kapsül gibi parçalardan oluşmaktadır.
Enstrümanın gövdesi sade kayısı ahşabından hazırlanmış olup, toplam sekiz
ses deliği (birisi arka kısmında) bulunmaktadır.
Zurna genellikle ceviz ağacından
yapılır ve uzunluğu 370-400 mm.den
ibarettir, ayrıca küçük pipo tarzı ağızlık
Goşa Nağara
Saz
www.irs-az.com
ww.irs-az.com
33
Kültür-Sanat
kısmına dingil takılmaktadır. Gövdede 8
delik vardır. Enstrüman çalınırken çalan
kişinin dudağı yuvarlak plağın ‹tagalakın’ üzerinde hareket eder.
Bunların dışında bir de Tütek ve
Ney gibi üflemeli enstrümanlar da var.
İçi boş gövdeden ibaret olan Tütek’in
uzunluğu 280-350 mm. olup genellikle
kamıştan yapılır. Ahşaptan yapılanları
da mevcuttur. Aletin ön tarafında yedi
nota deliği ve arkasında da bir deliği
vardır. Aletin üst kısmındaki düz kesilmiş kısımda düdük sistemi yerleştirilmiştir.
Ney de içi boş üflemeli çalgı aleti
olup uzunluğu 550-600 mm.dir ve ahşaptan ya da bakırdan yapılır. Ön kısmında altı delik olup başlığa yakın arka
kısmında ise bir delik vardır.
Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti`nde
Tulum ya da Tulum Zurnası yaygındır. Tulum zurnasının başlık dingili 290
mm. olup, bu başlığa iki melodi borusu
(uzunluğu 210 mm.ye kadar) takılmıştır. Bir boru kamıştan yapılmıştır ve altı
nota deliği vardır, ikincisi450x250 mm.
olan tulum olup, icracının çaldığı vakit
ufak tefek nefes çekmesine yardımcı
olacak şekilde hava ile doldurulmuştur.
Yukarıda adı geçen enstrümanlara
gaval, nağara, goşa-nağara, dümbek, ayrıca kendi sesini yankılayan
şah-şah ve lagguti (laggutu) gibi vurmalı aletler eşlik eder.
Gaval ince ve uzun yüzük şeklindeki
(saganag) gövdesi 310-320 mm. çapta
ve eni 40-60 mm. olan, zar perdesine
balık derisi çekilen enstrümandır. Daire
şekilli düzeneğin iç kısmında yuvarlak
çıngırdaklar monte edilmiştir. Her iki
elin vurması, parmakların zarın köşesine vurması, ayrıca enstrümanı silkmeyle melodi sesi çıkartılmaktadır.
Daire şeklindeki ahşaptan yapılma
nağaranın çapı 330-360 mm. ve yüksekliği 260-310 mm. olup, her iki tarafı
keçi derisiyle kaplanmıştır. Nağara hem
elle hem çubukla çalınır.
Goşa Nağara, adından da belli olduğu gibi (Goşa-çift anlamındadır) yüksekliği 300 mm.ye kadar olan iki adet
ahşaptan yapılmış çalgı aleti olup, hacimleri değişkenlik göstermektedir.
34
Deri kaplamalı üst kısmının çapı
200-280 ve 110-180 mm. dir. Çift çubuk
kullanılarak sesler çıkartılır.
Bardak şeklindeki gövdeye sahip
olan ve uzunluğu 350-400 mm., çapı
250-260 mm. olan Dümbek’in açık kısmına keçi derisi kaplanır. Çalarken parmaklarla ve her iki elle deri kaplamanın
ortasına vurulur ya da parmaklarla zarın
kenarına vurulur.
Şah-Şah iki tarafı çıkık olan, bir yönü
çapı 75x58x15 mm. olan yuvarlak ahşap kefeli olup, üst ve alt kısmı uzunluğu 210 mm.lik sapları iplerle bağlanmış
olan alettir. Çalan kişi enstrümanı çalarken sağ eliyle sapı tutarak aleti silker ve
Ud
kefeler birbirine vurularak ses çıkarır.
Lagguti ise iki düz dikdörtgen şekildeki ahşap çubuktan ibaret olup, hacimleri değişkendir. Büyük çubukların
hacmi 251-255x120-125x47-30 iken,
küçük hacimdekiler 170x120-125x45
mm.dir. Aletin uzun kısmına derin oyuk
yapılmıştır. Çalmak için iki çubuk yeterlidir.
Azerbaycan halk enstrümanları
arasında klarnet ve akordeon (garmon) kendine özgü bir yer edinmiştir.
Azerbaycan akordeonu Rus akordeonundan farklı olarak, sağ tarafında
oynama klavyesi vardır, sol tarafında
ise melodi türüne göre seçilen akort
düğmeleri vardır. Bu alete günümüzde
Azerbaycan Garmonu denilmektedir.
Yumuşak ve zarif melodik sesi için klar-
nete “La” notası ile başlayan çalgı aleti
denilmektedir.
Telli, üflemeli ve vurmalı enstrümanlar orkestra grubu ve müzik topluluğu terkibinde seslendirilir. Ayrıca
eskiden olduğu gibi hanende, tarizen
ve kemençeciden oluşan üçlü müzik
topluluğu (trio ansamblı) da vardır.
Aşıkların müzik topluluğunun içinde Balaban da yer alır, Şamahı-Salyan
bölgesinde ise buna zarlı aletler de
eklenmektedir. Balabancı, Zurnacı ve
Nağaracılardan oluşan müzik gruplarının birçoğu ünlüdür. Şeki-Zagatala
bölgesinde ise Tamburcu müzik toplulukları da yaygındır.
Yukarıda adı geçen müzik enstrümanlarının tamamına yakını solo olarak
da çalınır. Halk arasında tarizenler, sazcılar, kemençeciler, balabancılar, zurnacı ve nağaracılar son derece yüksek
değere sahiptirler. Kaval ise bir sembol
çalgısı olarak kadın dans sanatında da
kullanılmaktadır.
Müzikal enstrümanların teknik
ve sanatsal kapasiteleri bestekarların
yarattığı eserlerde belirgin bir şekilde göze çarpmaktadır. Örneğin, Hacı
Hanmemmedov, Tevfik Bakihanov,
Neriman Mamedov, Ramiz Mirişli,
Firengiz Babayeva, Memmedağa
Ümidov ve Nazim Guliyev gibi sanatçıların tar konseri için yarattıkları senfonik
orkestra konserleri gösterilebilir. Ayrıca
Said Rustemov, Süleyman Aleskerov,
Cahangir Cahangirov gibi bestekarların
halk enstrümanları için yarattıkları eserlerden oluşan konserler; Zakir Bağırov,
Hacı Hanmemmedov, Tevfik Bakihanov,
Alviye Rahmetova’ların yarattıkları senfoni orkestralı kemençe konserleri
birer örnektir. Dadaş Dadaşov tarafından Kanun için bestelenen senfoni
orkestralı “Konser” isimli çalışma, Tevfik
Bakihanov tarafından akordeon için
halk enstrümanları orkestralı konseri
yaratılmıştır. Nazim Guliyev halk enstrümanları orkestrasıyla kemençe için “piyes” yazarken, Süleyman Aleskerov halk
enstrümanları orkestrası ve kanun için
“Poema” (manzume) ve “Şalaho” dans
melodisi yaratmış, öte yandan İlyas
Mirzeyev ise ney için senfoni orkestralı
www.irs-az.com
“Mistik Senfoni” hazırlamıştır.
Geleneksel müzik enstrümanları çeşitli türlerde yazılan eserlerde de göze çarpmaktadır. Örneğin
Süleyman Aleskerov tar ve fortepiyano için yazdığı “Sonatin”, “Skertso”;
Tevfik Bakihanov tarafından tar ve
kemen için yazılmış orkestralı “ikili
konser”; Sevda İbrahimova’nın tar için
yazdığı orkestralı “Hatıra Manzumesi”;
Azer Rzayev’in tar için yazdığı orkestralı “Duma” ve “Gaytağı” eseri; Ramiz
Zöhrabov tarafından kemençe ve fortepiyano için yazılan “Monolog” eseri;
Cavanşir Guliyev’in saz ve alto için yazdığı “Sonata”, dörtlü ve trio şeklindeki
üflemeli enstrümanlar için (flüt, viyolonsel, saz) yazdığı “Sonatin” eseri; Reşit
Efendiyev tarafından saz, fortepiyano
ve vurmalı çalgılar için aşık melodili
konularda yazdığı “Piyes”; Reşit Şafak’ın
saz, şarkıcı ve çocuk korosu için yazdığı “Aşık Ali Baba” sahne konseri; Aydın
Azimov’un ses, saz, tar ve ud için yazdığı vokal türündeki “Ozanların Sesi”
eseri; Dadaş Dadaşov’un kanun ve fortepiyano için yazdığı “Piyes” ve “Çınarın
Sevinci” eserleri; Oktay Zülfügarov’un
“Piyes”, “Ballada” ve “Poema” eserleri;
İlham Abdullayev’in “Piyes” eseri en bariz örneklerdir.
Azerbaycan enstrüman ustaları sık
sık yurtdışına gitmektedirler ve zengin
müzik kültürümüzü tam manasıyla
temsil etmektedirler. Yabancı dinleyiciler bizim ustaların müziklerini dinledikten sonra milli müzik enstrümanlarımıza ilgi duyuyorlar. Hatta bazı dinleyiciler şu veya bu enstrümanı çalan ustaya
dönüşebiliyorlar. Örneğin Amerikalı
Jaffry Verbach tar ve kemençe ile
muhteşem Muğam icra edebilmekte,
Jaffry Winborg ise kemençe çalmakta,
Fransa’daki Lilly konservatuarı profesörü Mark Lupyit ise ud ustası olmuştur.
Profesör Siyavuş Kerimi tarafından
organize edilen Azeri ve Norveç enstrüman ustalarının birlikte konser vermesi büyük yankı uyandırmıştır.
Çeşitli müzik topluluğu ve orkestralar tarafından günümüzde saraylarda, kültür evlerinde, yükseköğretim
kurumlarında, kulüplerde, okullarda vs.
www.irs-az.com
Çoğur
gibi yerlerde milli müzik enstrümanları
çalınmaktadır. Hiçbir sanat organizasyonu yoktur ki, orada bir milli müzik
enstrümanı çalınmamış olsun.
Ülkemizin profesyonel enstrüman
ustalarının başarılarına şüphe yoktur.
Bu ustaların en iyileri Azerbaycan müzik kültürünü dünyanın çeşitli ülkelerinde sergilemektedirler. Biz bu mahir
ustaların başarılarına hayran kalıyoruz
ve onlarla gurur duyuyoruz.
Kaynakça:
V.Abdulkasımov, Azerbaycanskiy
tar (Azerbaycan tarı). Bakü. (Eser
Azerice de yayınlandı).
S.Abdullayeva,
Narodniy
Muzikalniy
instrumentariy
Azerbaycana (Azerbaycan halk
müzik enstrümanları), Bakü, Elm
Yayınları, 2000, 485 sayfa (Eser
Azerice de yayınlandı).
S.Abdullayev,
Azerbaycan
Folklorunda Çalgı Aletleri, Bakü,
Adiloğlu Yayınları, 2007, 214 sayfa.
S.Abdullayeva, Azerbaycan müziği ve tasviri sanatı, Bakü, 2010, 415
sayfa.
E.Bedelbeyli, İzahlı Monografik
Musiki Lügati, Bakü, Elm Yayınları,
1969, 246 sayfa.
T.Bünyadov, Asırlardan Kalan
Sesler, Bakü, Azerneşr Yayınları,
1993, 264 sayfa.
F.Ezimli, Müzik aletlerimizin adları “Ohu, tar…”, Bakü, Tefekkür
Yayınları, 2004, 200 sayfa.
F.Ezimli, Azerbaycan vurma aletleri,
Bakü, 2008, 176 sayfa.
M.Kerim,
Azerbaycanskiye
Muzikalniye
İnstrumenti
(Azerbaycan Müzik Enstrümanları),
Bakü, Yeni Nesil Yayınları, 2003,
183 sayfa. (Eserin tekstleri Azeri ve
İngiliz dillerinde mevcut).
M.Kerim, Azerbaycan müzik aletleri, Bakü, İNDİGO Yayınları, Çap evi
Yayınları, 2010, 193 sayfa.
A.Necefzade, Azerbaycan çalgı
aletlerinin izahlı lügati, Bakü, Min
bir mahni Yayınları, 2004, 223 sayfa.
A.Necefzade, Azerbaycan idiofonlu
çalgı aletleri, Bakü, 2010, 279 sayfa.
Tanbur
Ruhab
Rud
35

Benzer belgeler