dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar

Transkript

dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar
2
otyeni kitaplar,
*dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni ki-
*dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, , *dipnotyeni kitaplar,
Robert E. Goodin – Philip Pettit– Thomas Pogge (Haz.) ÇAĞDAŞ SİYASET FELSEFESİ
KILAVUZU
Hugh G. Gauch, Jr. Disiplinler ve İdeolojiler BİLİMSEL YÖNTEM Çok farklı alanlardan öğrencilerin ve akademisyenlerin faydalanması için hazırlanan Çağdaş Siyaset Felsefesi Kılavuzu, siyaset felsefesi gibi dinamik bir alana dair bugünün en kapsamlı ve en güncel kaynağı olma özelliği taşıyor. Çağdaş Siyaset Felsefesi Kılavuzu, özellikle son kırk yılda giderek etkin bir inceleme/araştırma alanı haline gelen siyaset felsefesinin büyüyen ihtiyacına yanıt olarak, bugün siyaset felsefesi alanında araştırmalarını sürdüren önde gelen yazarlarca kaleme alınan maddelerden oluşuyor. Ekonomi, tarih, hukuk, siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler, sosyoloji ve siyasal düşünceler tarihi gibi farklı alanları disiplinler‐arası bir yaklaşımla ele alan bu Kılavuz, siyasal ideolojilere dair derinlikli kuramsal analizler sunmanın yanı sıra kozmopolitizm ve fundamentalizm gibi son yıllarda yoğun biçimde tartışılan kavramlardan uluslararası ilişkiler ve küresel adalete kadar uzanan bir yelpazede ayrıntılı irdelemeler içeriyor. Bilimsel yöntemin genel ilkeleri bütün bilim dallarına uygulanabilir olan, bilimin ussallığını payandalayan ve bilime büyük bir üretken‐
lik ve perspektif kazandıran ilkelerdir. Bu genel yöntembilgisel ilke‐
ler bilimin önsayıltılarının, sınırlılıklarının ve ussallıkla doğruluğa ilişkin çarpıcı savlarının yanı sıra dedüktif ve indüktif mantığı, olası‐
lığı, en yalın olanı yeğleme ilkesini ve hipotez sınamayı içerir. Öğrenci odaklı bu kitabın birinci amacı bilimsel yöntemin genel il‐
kelerinin derinlemesine anlaşılmasını sağlayarak üretkenliği artır‐
maktır. İkinci amaç ise doğa bilimleri ile beşeri bilimleri birbiriyle ilişkilendirerek bilimsel perspektifi güçlendirmektir. Bilimin beşeri bilimlerin katkısıyla zenginleşmiş versiyonu beşeri bilimlerden uzak duran bir versiyona göre daha ilginç ve faydalıdır. Gelecekte bilimsel keşiflerin ve teknolojik yeniliklerin büyük bölü‐
mü, uzmanlık tekniklerine vakıf olmuş ama aynı zamanda bilimsel yöntemin genel ilkelerini de özümsemiş araştırmacılar tarafından gerçekleştirilecektir. Bilim üzerine sağlam ve açık bir perspektife sahip olan bilginler de, bilimin ussallığı, beşeri bilimlerle olan ilişkisi, sahip olduğu güç ve sınırlılıklar ile kültür ve yaşamdaki rolleri üze‐
rine en iyi düşünceleri üreteceklerdir. “Bilimsel Yöntem rahat okunan, kolay anlaşılır ve sağlam temelli bir felsefe kitabıdır. Entelektüel spektrumun neresinde yer alırsa al‐
sın bütün akademisyenlerin kitaplığında bulunması gereken bir eserdir. Gauch’un kitabı büyük bilim felsefecilerinin çalışmalarına eşdüzey bir katkıyı temsil etmektedir. Bilimsel Yöntem bir bilim pratisyeni ve eğitimcisi olarak benim Felsefe Doktoru unvanındaki Felsefenin önceliğine olan güvenimi ve bağlılığımı yeniledi. Bu bilgi, nihayet, okuyabilen ve akıl yürütebilen herkesin kullanımına açık.” Çeviri Editöri: Simten Coşar ISBN: 978‐605‐4878‐68‐0 195x 260 , 618 sayfa Baskı Yılı: 2016    Çeviri: İbrahim Yıldız
ISBN: 978‐605‐4878‐72‐7 115x1210, 388 sayfa Baskı Yılı: 2016 
2
*dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni ki-
otyeni kitaplar,
*dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, , *dipnotyeni kitaplar,
Rod Hague Martin Harrop SİYASET BİLİMİ
Philip Smith – Alexander Riley Karşılaştırmalı Bir Giriş KÜLTÜREL KURAMA GİRİŞ Elinizdeki çalışma karşılaştırmalı siyaset ve siyaset bilimi dersleri için hazırlanmış geniş kapsamlı ve çağdaş bir giriş kitabı niteliğindedir. Siyaset Bilimi: Karşılaştırmalı Bir Giriş siyaset biliminin anahtar kavramlarını, çeşitli yaklaşımları ve tarihsel ve güncel tartışmaları aktaran; dünya üzerindeki siyasal sistemlerin temellerini, yapısal özelliklerini ve işleyiş biçimlerini birbirleriyle karşılaştırmayı olanaklı kılan bir eserdir. Hem siyasal gelişmeleri etkileyen hem de bu gelişmelerden etkilenen yönetsel organları ve farklı siyasal kültürleri etraflıca açıklayan yazarlar, demokratik rejimler ile otoriter rejimlere ilişkin kapsamlı analizler sunmaktadırlar. Siyaset olgusunu karşılaştırmalı bir perspektiften bakarak irdeleyen bu çalışma günümüz küresel politik iklimini anlamak isteyen herkes için, ama özellikle siyaset bilimi öğrencileri için temel bir kaynak kitap niteliği taşımaktadır. Kültürel Kurama Giriş, kültürel kuram alanında önde ge‐
len düşünürler ve önemli tartışmalara dair karşılaştırmalı ve kapsamlı bir incelemedir. Tamamen gözden geçirilmiş ve yeni bölümler ve alt başlıklarla zenginleştirilmiş olan bu ikinci baskıda, Durkheim ve Weber'den Foucault ve Butler'a uzanan kuramsal hattın yanı sıra ırk, toplumsal cinsiyet ve beden üzerine yeni bölümlerle birlikte Ni‐
etzche, DuBois ve Eagleton gibi düşünürler de yer alıyor. Yine, sanal gerçeklikten kozmopolitizme pek çok olgu da Kültürel Kurama Giriş'te ele alınıyor. Pek çok dile çevrilen ve değişik ülkelerin üniversitelerin‐
de yıllardır ders kitabı olarak okutulan Kültürel Kurama Giriş, disiplinler arası yaklaşımıyla siyaset bilimi, sosyoloji ve iletişim başta olmak üzere pek çok alanda da bir baş‐
vuru kaynağı olarak sivriliyor. “Kültürel Kurama Giriş, alandaki düşünürler ve onların düşüncelerine ilişkin canlı, güncel ve yaratıcı bir kaynak sağlıyor. Kitabın yalın dili ve karşılaştırmalı bakış açısı, onu, kültürel kuramı kavramaya niyetli akademisyenler ve öğrenciler için oldukça değerli bir giriş kitabı haline getiriyor.” ‐Robin Wagner‐Pacifici, Swarthmore Üniver‐
sitesi Giderek küreselleşen ve birbiriyle daha fazla bağlantılı hale gelen dünyamızı anlamak adına temel kavramlara, tartış‐
malı konulara, yaklaşımlara ve tekniklere dönük ilgi çekici bir giriş kitabı. Rahat okunan ve örneklerini dikkatli biçimde seçmiş olan bu birinci sınıf ders kitabı, karşılaştırmalı siyaset üzerine süren tartışmalara sağlam bir temel kazandırıyor. – Pippa Norris, Harvard Üniversitesi, ABD Çeviri: İbrahim Yıldız – Soner Torlak – İdil Çetin ISBN: 978‐605‐4878‐61‐1 195x 260 , 448 sayfa Baskı Yılı: 2016 Çeviri: Selime Güzelsarı‐ İbrahim Gündoğdu
ISBN: 978‐605‐4878‐65‐9 1115x1210, 416 sayfa Baskı Yılı: 2016    
3
otyeni kitaplar,
*dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni ki-
*dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, , *dipnotyeni kitaplar,
Jean Jaurès FRANSIZ DEVRİMİ’NİN
SOSYALİST TARİHİ
Henry Heller’in Önsözüyle “1789’dan 19. yüzyılın sonlarına kadar meydana gelen olayları halk yığınlarının, işçilerin ve köylülerin gözünden, yani sosyalist bakış açısından anlatmak istiyoruz.” Jean Jaurès’nin anıtsal eseri Fransız Devrimi'nin Sosyalist Tarihi yazılış amacını işte bu cümleyle ifade ediyor. Jaurès’nin eseri, Büyük Fransız Devrim’i hakkında ilginç ve ayrıntılı bilgilere, birinci el kaynaklara ve eleştirel bir analize da‐
yanılarak üretilmiş muhteşem bir yapıttır. Jaurès’nin zamanını aşan bu eseri; taban hareketleri, halk meclisleri ve özyönetim tartışmalarına da ışık tutarak toplumsal belleğin güncele bağlanmasında kendi payına düşen işlevi fazlasıyla yerine getiriyor. “Jaurès’nin Fransız Devrimi'nin Sosyalist Tarihi, Fransız Devrimi’ne ilişkin olarak kaleme alınan incelemelerin zeminini oluşturan bir tarihyazımı klasiğidir. Jaurès, Devrim’in zaferlerini ve yenilgilerini, katliamlarını ve umudunu canlı biçimde tasvir ederken, onun insani öz‐
gürleşmeye giden yolu nasıl açtığına dair bir gelecek ta‐
sarımını da ortaya koymaktadır.” –Ian Birchall, Ba‐
beuf'ün Hayaleti kitabının yazarı “Bu çalışmada gördüğüm şey, diğer devrim tarihi ça‐
lışmalarında eşine rastlamadığım, büyük çapta özgün ve çığır açıcı bir incelemedir.” –Paul Lacombe, Devrim Tarihçileri kitabının yazarı Heather A. Brown MARX'TA
TOPLUMSAL CİNSİYET VE AİLE Marx'ta Toplumsal Cinsiyet ve Aile, Marx'ın toplumsal cinsiyet ve aileye ilişkin düşüncelerini feminist tartışmalar ışığında ele alan bir kitap. Heather A. Brown, Marx'ın düşüncelerinde cinsiyetçiliğe, özellikle de üretim sürecindeki rolleri bağlamında gönderme ya‐
pılmakla birlikte, yeniden üretim süreci ve aile konusundaki düşün‐
celerinin görünmezliğinin eleştirisini somut örneklerle yapıyor. Brown, Marx'ın bir kısmı henüz hiçbir dilde yayınlanmamış olan ve kapitalizm öncesi toplumlar ve cinsiyet ilişkileri üzerine notlarını içeren 1879‐1882 defterlerini de analizine dahil ederek, Marx’ın geliştirme fırsatı bulamadığı tezlerini maddeci feminist bir perspek‐
tifle ele alıyor. Marx'ta Toplumsal Cinsiyet ve Aile, feminist litera‐
türde Marx’ın toplumsal cinsiyete yaklaşımlarının tartışılmasını sağ‐
layacak önemli bir çerçeve çizmenin ötesinde, erkek egemenliğiyle ile sınıf mücadelesinin kesiştiği ve iç içe geçtiği alanlara dönük ufuk açıcı bir araştırma olarak da öne çıkıyor. "Marx'ın toplumsal cinsiyet ve aile üzerine düşüncelerini ele alan
bu kapsamlı çalışma, feminizmin Marksizm'e bakışına yeni bir boyut kazandırıyor ve kendisini Marksist olarak adlandıran herkesi
kendi ideolojik kavramsallaştırmalarını gözden geçirmeye çağırıyor. Heather A. Brown, Marx'ı yeni bir gözle okumamıza olanak
tanıyor."– Barry Healy, International Journal Socialist Renewal Çeviri: Gamze Rasgeldi
ISBN: 978‐605‐4878‐69‐7 130x195, 328sayfa Baskı Yılı: 2016 Çeviri: Koray Büyüktuncer    ISBN: 978‐605‐4878‐70‐3 150x 210 , 262 sayfa Baskı Yılı: 2016    4
otyeni kitaplar,
*dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni ki-
*dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, , *dipnotyeni kitaplar,
Ayşen Uysal (Haz.) İSYAN ŞİDDET YAS
Evrim C. İflazoğlu ‐ A. Aslı Demir (Haz) 90’lar Türkiye’sine Bakmak ÖTEKİ OLARAK ÖLMEK Türkiye’de öteki olarak yaşayanlar, öteki olarak yaşarken hangi sorunlarla karşı karşıyalarsa, öldüklerinde de neredeyse aynı, hatta daha ağırlaşmış bir biçimde, aynı sorunlarla baş etmek zorunda kalmaktadırlar. Hayattayken, içinde bulundukları so‐
runlarla baş edebilmek için çeşitli yöntemler geliştirme olana‐
ğına, en azından teorik olarak sahip olan ötekiler, ölümleri ha‐
linde ne yazık ki bu teorik olanağı da yitirmekte ve ölü beden‐
leri, çoğunluğun, devletin, kamu gücünün ya da aile gibi çeşitli toplumsal kurumların kendi zihniyetlerine uygun pratiklerince ele geçirilmekte ya da bunlara terk edilmektedir. Ölü‐bedenlerin çırılçıplak teşhiri, intikam almak ve korku ver‐
mek amacıyla yerde sürüklenmesi, uzuvlarının koleksiyon mal‐
zemesi yapılması, cinsel ve bedensel bütünlüklerine ölüm ha‐
linde müdahale edilerek sözüm ona normalleştirilerek definle‐
ri, ölü‐bedenin dinselliğine uygun defin törenlerinin engellen‐
mesi, kamu gücünün çoğunlukçu dinsellik, cinsellik ve etniklik referanslarıyla belirli defin biçimlerini dayatması bu bağlamda‐
ki kimi genel örneklerdir. Ötekilerin, cinsel, etnik ya da dinsel olarak ötekilik deneyimle‐
rine sahip kesimlerin ölüm karşısında karşı karşıya kaldıkları deneyimlerini konu alan bu kitap, okurunu bu deneyimlerin kavranabileceği bir dilin olanaklılıklarını yoklamaya ve ortak olmaya çağırıyor. 1990’lar Türkiye tarihi açısından da önemli bir referans noktası. Bugünlerin şiddet ortamında ise neredeyse temel referans nok‐
tası: “90’lara mı dönüyoruz?” sorusu şimdilerde en çok sorulan sorulardan biri. Öyle ki, 1970’leri bile toplumsal ve siyasal şiddet bakımından temel referans olmaktan çıkarmış durumda. Artık şiddet, özellikle de devlet şiddeti denince ilk akla gelen 1990’lar. Elbette herkesin zihninde tek bir 90’lar yok; farklı çevrelerde farklı farklı anlamlar kazanıyor bu on yıl. Ana akım medyada toplumsal şiddete, devlet dilinde “terör” yıllarına, Kürtlerin hafı‐
zalarında baskı ve zulmün doruk noktasına, zorunlu göç, işkence ve gözaltında kayıplara, insanlık dışı bir şiddet ortamına referans oluşturuyor. İslâmcı hareketin yükselişiyle görünür olan “İrtica”‐Laiklik geri‐
limi ile merkez sağ partiler arasındaki çekişmeler; Aleviler, azın‐
lıklar ve Ortadoğu’nun ahvali 90’ları belirgin kılan çizgi‐
ler/unsurlar olarak kitapta derinlemesine inceleniyor. 1990’lara hem devlet şiddeti hem de kitle seferberlikleri (mobi‐
lizasyonlar) açısından bakan elinizdeki kitap; bir yanda devlet şiddetinin bin bir yüzünü ortaya koyarken, diğer yanda kitlelerin baskıya karşı direnmek ve siyasal karar alma süreçlerine etki etmek için kullandığı eylem repertuarlarına dikkat çekiyor. Katkıda Bulunanlar: Adnan Çelik, Demet Lüküslü, Engin Sustam, H. Bahadır Türk, Hamit Bozarslan, Mehmet Ertan, Mehmet Nuri Gültekin, Menderes Çınar, Özgür Sevgi Göral, Zeynep Gönen Katkıda bulunanlar: Abdurrahman Aydın, Achille Mbembe, Ayhan Yalçınkaya, Barış Annesi, Evren Balta, Ganimet, Gökçen Alpkaya, Hişyar Özsoy, Mustafa Arıkan, Teodora Hacudi, Zeliha Etöz. ISBN: 978‐605‐4878‐66‐6 1115x1210, 416 sayfa Baskı Yılı: 2016 ISBN: 978‐605‐4878‐62‐8 195x 260 , 372 sayfa Baskı Yılı: 2016    
5
*dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyen
taplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, , *dipnotyeni kitaplar,
Mustafa Kemal Kaçaroğlu ‐ Mahir Sayın İsmet Öztürk ‐ Doğan Tarkan
KURTULUŞ KENDİNİ
ANLATIYOR İlhami Aras ‐ Ali Demir ‐ Şaban İba KURTULUŞ KENDİNİ ANLATIYOR
1970’li yıllarda ortaya çıkan Kurtuluş Hareketi içinde mücadele vermiş, hareketin devrimci kimliğinin oluşmasına katkıda bulunmuş isimlerle yapılan görüşmeleri içeren KURTULUŞ KENDİNİ ANLATIYOR dizisinin ilk iki kitabında Kurtuluş Hareketi’nin yedi kurucusuyla yapılan görüşmeler yer alıyor. İlk kitapta İlhami Aras, Ali Demir ve Şaban İba yaşanmış geçmişin öyküsünü anlatıyorlar. Türkiye solunun son 40‐50 yıllık, büyük çalkantılarla dolu yıllarını konu alan bu görüşmelerde: Darbeler, idamlar, katliamlar, sol içerisinde ayrışmalar... THKP‐C, THKO; TİP, Dev‐Genç, Beyaz ve Kırmızı Aydınlık, Çetin Altan, Mihri Belli, Deniz, Mahir, Sinan, Yusuf, Hüseyin, Cevahir, Ulaş, Nasuh vd. simalar..., Şehir gerillası…, 15‐16 Haziran işçi direnişi...,12 Mart…, Kızıldere Katliamı…, Firarlar…, Cezaevi günleri..., Yeni örgütlenme arayışları..., Ayrışmalar, Yeni Örgütler, Kurtuluş Sosyalist Dergi…,Karadeniz’de Örgütlenme…, Siyasal kampanyalar ve anti‐faşist mücadele..., PKK‐KUK çatışması ve Kurtuluş, Maraş ve Çorum katliamları..., Bireysel önderlik yerine organlı çalışma..., Devrimci Eylem Birliği girişimi…, 12 Eylül darbesine karşı ittifak…, Filistin'e geçiş ve Filistin kamplarında yaşam..., Kurtuluşçuların Birliği...v.b anlatılıyor. Kurtuluş’un 40 yıla ulaşan tarihi dikkate alınarak yapılan bu çalışmada, bu 40 yılın doğduğu ve kitlesel bir devrimci hareket haline geldiği 1975‐80 yıllarından, ağır illegalite koşullarında varlığını sürdürdüğü 1985 yılına kadar olan dönem birinci elden aktarılıyor. ISBN 978‐605‐4878‐63‐5 115x210,416 sayfa KURTULUŞ KENDİNİ ANLATIYOR dizisinin ikinci kitabında Mustafa Kemal Kaçaroğlu, Mahir Sayın, İsmet Öztürk ve Doğan Tarkan ile yapılan görüşmeler yer alıyor. Yukarıdaki isimlerin her birinin 1960’lara uzanan uzun mücadele tarihi, kendi ağızlarından anlatılan yaşam öyküleri pek çok yeni bilgiyi de içeriyor. Onların tarihi, aynı zamanda bu memleketteki sosyalist solun tarihi. Bu bağlamda 1960’lardan itibaren gençlik hareketi ve işçi sınıfı mücadelesinin önemli uğraklarını, THKP/C ve Kurtuluş’un doğduğu koşulları, Kurtuluş’un THKP/C kökenli hareketlerden farklarını, Kemalizm eleştirisini, Kürt sorunu konusunda sömürge tespitin, işçi sınıfı kavrayışını ve partileşme anlayışını, 12 Eylül darbesi öncesi ve sonrasında yapılan değerlendirmeleri, “geri çekilme” politikaları, Sosyalist Demokrasi Tartışmaları ile diğer gelişmeleri ve olayları bu kitapta okuyabileceksiniz. '68 Haziranı ve ilk devrimci eylemler... ,Mahir Çayan ile Karadeniz gezisi..., Deniz Gezmiş banka soyuyor..., Mahirlerin firarı coşku yaratıyor..., Denizlerin idamı..., 12 Mart öncesi ve sonrası sol..., İsrail Başkonsolosu Elrom’un kaçırılması..., Deniz Gezmiş'in vasiyeti..., Mahir Çayan’ın mezarı…, THKP‐C ve geçmişin değerlendirmesi..., THKP‐C’den geriye kalanlar…, Kurtuluş‐Dev‐Yol ayrılığı..., Sol içi çatışmalar..., 1 Mayıs 1977 katliamı…, Kurtuluş’un iç örgütlenmesi…, 12 Eylül darbesine karşı ittifaklar…, En ağır darbe:'85 operasyonu..., İşkence, cezaevi direnişleri, açlık grevi..., Aşk, bekaret, nikah, çocuk…, Neden Şam, Suriye veya Beyrut?.. Mülteci hayatının zorlukları… Yurtdışında yaşam... vs. bu kitaplar yakın tarihe yeni veri demeti sunuyor. ISBN: 978‐605‐4878‐64‐2 115x210,374 sayfa Baskı Yılı: 2016 Baskı Yılı: 2016    
6
*dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyen
taplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, , *dipnotyeni kitaplar,
Ayhan Yalçınkaya Emir Ali Türkmen‐ Ümit Özger (Haz) KÜF
TÜRKİYE SOLUNDAN PORTRELER
Dede Korkut, Said Nursi ve Ali Üzerine Türkiye sosyalist soluna politik, örgütsel ve düşünsel bazda kaynaklık etmiş tarihsel karakterlerin portrelerinden oluşan bu kitap, Türkiye sosyalist hareketinin tarihsel gelişimine ve geçmişten bugüne yaşadığı teorik ve politik serüvene bütünlüklü bir bakışla yaklaşmayı olanaklı kılıyor. Türkiye’nin sosyalist sol kültürüne damga vurmuş önder ve entelektüellerin siyasi terekesini kronolojik bir sıra ve kimileyin biyografik bir çerçeve içinde sunan yazılar, aynı zamanda bu kişilerin politik‐entelektüel edim ve üretimlerini tarihsel bağlamları içinde derinlemesine işliyor ve bu kişilerin sosyalist kültürdeki ikonik konumlarını/işlevlerini analiz ediyor. Sosyalist düşüncenin Türkiye toplumu özelinde girdiği arayışların izini süren bu kitabın, sosyalist hareketin aktüel yönelim ve pratiklerine bellek ve derinlik kazandırma çabasına mütevazı bir katkı olmasını umuyoruz. Portresi Bulunan Simalar Paramaz, İştirakçi Hilmi, Mustafa Suphi, Ethem Nejat, Şefik Hüsnü, Kerim Sadi, Dr. Hikmet Kıvılcımlı, İsmail Bilen, Mehmet Ali Aybar, Behice Boran, İdris Küçükömer, Sencer Divitçioğlu, Mihri Belli, Doğan Avcıoğlu, Mahir Çayan, Deniz Gezmiş, İbrahim Kaypakkaya Katkıda bulunanlar: Kadir Akın, Gökhan Atılgan, Tanıl Bora, Hamit Bozarslan, Y. Doğan Çetinkaya, Hamit Erdem, Mehmet Salih Erkek, Burak Gürel, Kıvanç Koçak, Mustafa Şener, Ateş Uslu, Barış Ünlü, Kerem Ünüvar ISBN 978‐605‐4878‐60‐4 115x210,558 sayfa Baskı Yılı: 2016 Küf aslında bir tür canlı maddedir. Her ne kadar deyimsel olarak miadı geçmiş olanı ya da daha açık biçimde heder olmuş olanı çağırsa da esasta bütün dirimselliğiyle burada olanı işaret etmektedir. Küfün yararlısı da vardır, zararlısı da. Kimi zehirler öldürür, kimi lezzete lezzet katar. Nerede, nasıl, neyle ilişkiye girdiğine ve ürediğine bağlıdır bu. Geçmiş de küf gibi, bütün dirimselliğiyle buradadır. Geçmiş yoktur aslında, miadı dolmuş olan yoktur, daimi bir dirimsellik vardır. Bu bakımdan da daimi bir dönüşüm. Ya da Marshall Sahlins’in diliyle söylenirse: “Plus ça change, plus c’est la même chose [Ne kadar değişirse o kadar aynı kalıyor]” ve yine Sahlins’e uyup ters çevirelim: “Plus c’est la même chose, plus ça change [Ne kadar aynı kalıyorsa, o kadar değişiyor]”. Aslında hep yaptığımız şey: Değiştikçe aynı kalanın, aynı kaldıkça değişenin kendi kültümüz içinden izini kovalamak; hepsi bu. Bu kitap tam buradan hareketle kültürümüz içindeki eşitsizlikçi yaklaşımların, eşitsizlikçilikle malül olduğu neredeyse baştan veri sayılan kimi konuların, temaların ve isimlerin peşine düşmenin önemli olduğunu ve eğer eşitlikçiliği sağlam bir zeminde kavramak istiyorsak, tam da düşmanının bahçesinden, yani eşitsizlikçiliğin bahçesinden malzeme devşirmenin önemli olduğunu söylemeye çalışıyor. Gözden geçirilmiş, düzeltilmiş ve kimi ek notlarla zenginleştirilmiş bu ikinci baskısıyla KÜF bizleri, yeniden, geçmiş olmaklığıyla hep burada kalanın dünyasına bir kez daha davet ediyor. ISBN: 978‐605‐4878‐60‐4 115x210,130 sayfa Baskı Yılı: 2016    
7
*dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyen
taplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, , *dipnotyeni kitaplar,
Françoise Collin, Iréne Kaufer Sylvia Walby FEMİNİST GÜZARGAH
PATRİYARKA KURAMI
Françoise Collin bu kitap için kaleme aldığı bir ön yazıda, burada Irène Kauer ile görüşmeleri boyunca yapmayı üst‐
lendiği işe geri dönerek şöyle yazıyor: “Ama düşünmek, so‐
rulara yanıt vermek midir? Yoksa, soruların kendilerini hep yeniden formüle etmek, terimlerinin yerini değiştirmek ve onları başka bir şekilde birbirine bağlamak mıdır? Soruyu yanıtlarken, uzun bir yolculuk boyunca formüle ettiğinizi düşündüğünüz, yıllar boyunca sadece kitaplarda ve metin‐
lerde değil çeşitli inisiyatif ve eylemlerde de yazılı olan şey, yeni bir nefesle, başka açılardan, keskin terimlerle nasıl ye‐
niden formüle edilebilir? Uzun bir yazma ve eyleme çaba‐
sının ortaya serdiği şey, bir formül halinde ya da birkaç sa‐
tırda nasıl özetlenebilir? Tüm hayatını, bir şey söyleyebil‐
mek için her şeyi [birden] söylemeyi reddetmekle geçir‐
mişken, ‘her şey’ üzerine konuşma talebi nasıl karşılanabi‐
lir? O zaman, ilginç olacağı kuşku götürmez bir yol, başlangıç‐
tan bu yana kadınları bir hareket halinde bir araya getirmiş ve çok anlamlılığı sonsal olarak ortaya çıkmış olan bazı ku‐
rucu temaların gerçekliğine yeniden birlikte geri dönmek‐
tir: Böylece, ‘bedenim bana aittir’, ‘eşit işe eşit ücret’, ‘özel olan politiktir’, ‘şayet istersem çocuk yaparım’ hermenötik bir çalışmanın konusu haline gelir. Ortak olanın nasıl her zaman ‘bir gibi’ olduğunu algılarız. Patriyarka Kuramı, erkek egemenliği üzerine temel ku‐
ramsal tartışmalara kapsamlı bir bakış sağlıyor. Kitap, bir yandan Marksizm, radikal ve liberal feminizm, post‐
yapısalcılık ve ikili‐sistem kuramı gibi yaklaşımları ele alırken, diğer yandan ise bu kuramsal yaklaşımlardan her birinin, ücretli çalışma, ev işi, devlet, kültür, cinsel‐
lik ve şiddet gibi bir dizi olguya nasıl yaklaştığını ele alı‐
yor. Walby, Patriyarka Kuramı’nda cinsiyetler arası iliş‐
kileri açıklarken sınıf analizi ile radikal feminizmi sen‐
tezliyor olsa da diğer kuramsal yaklaşımların analizleri‐
ni de göz önünde bulunduruyor. Kitapta bir yandan patriyarkanın kadınların hayatlarındaki değişimlere na‐
sıl uyum gösterdiğini tartışılırken diğer yandan mevcut feminist mücadeleye ilişkin detaylı bir muhasebe ger‐
çekleştiriliyor. Çeviri: Hülya Osmanağaoğlu
ISBN: 978–605–4878–54–3 115x195,334 sayfa Baskı Yılı: 2016    Çeviri: Gülnur Acar Savran
ISBN: 978‐605‐4878‐55‐0 115x195,224 sayfa Baskı Yılı: 2016    8
*dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyen
taplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, , *dipnotyeni kitaplar,
David McNally PİYASANIN UCUBELERİ
Gayatri Chakravorty Spivak Zombiler, Vampirler ve Küresel Kapitalizm MADUN KONUŞABİLİR Mİ?
Gayatri Chakravorty Spivak’ın “Madun Konuşabilir mi?” başlıklı yazısı çağdaş siyaset kuramı yazınında bir klasik statüsü kazandı. Elinizdeki kitap, bu klasik metnin yanı sıra, Spivak’ın adeta kendisiyle –yıllar sonra– diyaloğa girerek, bu yazısına verdiği yanıtları içeren başka bir makalesi ile bu baskı için özel olarak yazdığı önsözü bir araya getiriyor. Bu metinlerinde Spivak’ın peşinde olduğu şey, madunluğun genelleştirilebilir, evrensel parametre‐lerini tespit etmekten ziyade, bu tekilliklerin konuşabilmelerinin önündeki çeşitli engelleri ifşa etmektir. Spivak’a göre, direniş için, konuşabilmek için belli bir kurumsal arka plan yahut geçerlileş‐tirme mekanizmaları gereklidir. Bu mekanizmaların yokluğunda madunun sesi indirgenmiş, asimile edilmiş, yani hiç duyulmamış olarak kalacaktır. Spivak, yakasını bir türlü bırakmayan “Madun Konuşabilir mi?” yazısına her geri döndüğünde, metni kat kat açtıktan sonra, adeta yeniden düzenliyor ve yeniden katlıyor. David McNally bu ilginç çalışmasında ucubeliğin arkeolo‐
jisini yapıyor. Brezilya’daki halk hikâyelerinden İngilte‐
re’deki ortak alanların çitlenmesine kadar bütün dünya‐
da gözlemlenen ortak bir fenomenin izini politikadan ikti‐
sada, folklorden edebiyata kadar pek çok alanda sürüyor. İnsanlık tarihinin “ucubelik”le olan macerasının, “ucube bedenler”e duyulan nefret ve tiksinmenin yalnızca dış‐
lamaya değil, aynı zamanda sermayenin doğasına dair bir anlatı olduğunu gözler önüne seriyor. Bunun için bir yan‐
dan Rembrandt o meşhur tablosunun altında burjuvazi ile proletarya arasındaki ilişkinin bir alegorisinin yattığını, öte yandan Shelley’nin ölümsüz anlatısının kendi çağını yansıtmanın çok ötesinde politik bir imaya sahip olduğu‐
nu gösteriyor. Yolu Shakespeare’in eserlerine de düşen McNally, Marx’ın söz dağarcığındaki ucubeleri de satır satır ele alıyor. Toplumsal bilinçdışını da kapsayan bu ar‐
keolojik kazı, yalnızca kültürel simgelerin peşine düşmü‐
yor; aynı zamanda Marksist değer teorisini temele alarak 2007 krizini ve bu krizden sonra piyasanın aldığı şekli de detaylarıyla teşrih ediyor. Çeviri: Dilek Hattatoğlu ‐ Gökçen Ertuğrul ‐Emre Koyuncu ISBN: 978‐605‐4878‐56‐7 113x195,130 sayfa Baskı Yılı: 2016 Elinizdeki kitap, on altıncı yüzyıl İngilteresi’nde kamusal infaz sahnelerinin sonunda ölüyü cerrahların keyfine terk etmemek için uğraşanların direnişinin, yirmi birinci yüzyılda cenazesini almak için sesini yükseltenlerinkiyle aynı geleneğe ait olduğu‐
nu güçlü bir kuramsal donanım ve edebi bir dille gözler önüne seriyor. Çeviri: İdil Çetin
ISBN: 978‐605‐4878‐53‐6 113x195,395 sayfa Baskı Yılı: 2016       9
*dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyen
taplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, , *dipnotyeni kitaplar,
Feryal Saygılıgil (Haz.) Michael G. Kenny & Kirsten Smille TOPLUMSAL CİNSİYET
TARTIŞMALARI
ANTROPOLOJİYE GİRİŞ
Kültür ve Mekân Hikayeleri
Toplumsal cinsiyet çalışmaları açısından bir kılavuz niteliğindeki Toplumsal Cinsiyet Tartışmaları, toplumsal cinsiyet kavramını ve olgusunu çeşitli disiplinlerin ilişkisi ve etkileşimi üzerinden irdeliyor. Toplumsal cinsiyet rollerinin oluşumu ve bu rollerin bedenle olan ilişkisi, tarih, edebiyat, felsefe, emek, kalkınma, sosyal politika ve kent politikası alanlarına etkileri bu kitapta ayrıntıyla tartışılan konular. Ayrıca siyaset ve medyaya yansıması ele alınarak toplumsal cinsiyeti anlamak için vazgeçilmez kaynaklar olan Queer Teori ve Eleştirel Erkeklik Çalışmaları gözden geçiriliyor. Erkek egemen sistem yapısı olan patriyarkanın belirginleştiği en somut yer olan erkek şiddeti bu kitapta tartışılan başlıklardan bir diğeri. Ufuk ve zihin açan alanlar olarak feminist yöntem ile feminist örgütlenme deneyimleri üzerinde de önemle duruluyor. Kolektif bir emeğin ürünü olan Toplumsal Cinsiyet Tartışmaları bu alanda sorusu olanlar, merak edenler ve başka bir pencereden kendine bakmak isteyenler için bir başvuru kitabı denemesidir. "Antropologlar aynı zamanda birer hikaye anlatıcısıdırlar. Or‐
tak paydaları ise fiilen orada olmalarıdır. İşte bu yaklaşım, ant‐
ropolojiyi diğer sosyal bilimlerden ayıran yaklaşımdır." Antropolojiye Giriş: Kültür ve Mekân Hikayeleri oldukça kendi‐
ne has bir antropoloji ders kitabı. Kültürler ve kavramlar üzeri‐
ne bir olgu yığını sunmak yerine, öğrencilerin antropolojiyi be‐
lirli zamanlardaki ve mekânlardaki kültürel karşılaşmalardan ortaya çıkan bir dizi hikaye üzerinden düşünmelerini amaçlı‐
yor. Antropoloji disiplinini klasik eserlerinden çağdaş etnografi örneklerine, kutsal kitaplardaki hikayelerden bireysel deneyim‐
lere kadar uzanan hikayelere dayanarak anlatan kitap, antro‐
polojinin bugün de dinamik bir sosyal bilim olarak okunmasını sağlıyor. "Klasik ve güncel etnografik örnek olayları dinamik bir antro‐
polojik bakış açısıyla bir araya getiren Antropolojiye Giriş: Kül‐
tür ve Mekân Hikayeleri antropolojinin tarihsel gelişimi ve bu‐
günkü geçerliliği üzerine sıradışı bir antropolojiye giriş kitabı. Öğrencilerin kitabın açık seçikliği, akıcılığı ve meseleleri ele alış biçimini beğeneceğini, eğitimcilerin ise bu türden keyifli bir gi‐
riş kitabıyla kendilerini rahat hissedeceğini tahmin ediyorum." ISBN: 978‐605‐4878‐59‐8 115x210,328 sayfa Baskı Yılı: 2016    "Ders kitaplarını ve özellikle de antropoloji ders kitaplarını sevmem. Bu kitaplar genellikle disiplini yaşamın canlılığının dı‐
şında ele alırlar. Bu kitap ise farklı. Tarihsel anlatıları güncel ör‐
neklerle harmanlıyor ve geçmişle bugünü bir araya getirerek antropolojiye can veriyor." ‐Jan Newberry, Lethbridge Üniver‐
sitesi ‐Andrew Walsh, Western Üniversitesi Çeviri: Soner Torlak
ISBN: 978–605–4878–52–9 115x210,306 sayfa Baskı Yılı: 2016   10
*dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyen
taplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, , *dipnotyeni kitaplar,
Haz ı r l a y a nl ar Roger Scruton Ben Fine – Alfredo Saad‐Filho MODERN FELSEFENİN
KISA TARİHİ
MARKSİST İKTİSAT KILAVUZU
Marksist ekonomi politiğin izlediği yörüngenin, başarıları ile za‐
yıf yönlerinin ve de gelecekle ilgili öngörülerinin bir envanteri olan bu Kılavuz, Marx’ın geniş bir konu ve perspektif yelpazesi içerisinde geliştirdiği metot, kuram ve kavramları bir arada sunmakta, Marksist ekonomi politiğin geçmişten bugüne ge‐
çerliliğini koruyan amacı ve canlılığına tanıklık etmektedir. Marksizm’in eleştirel/açıklayıcı/değiştirici potansiyelini en etkili biçimde kullanma gayretinde olan yazarların, yani Marksistlerin elinden çıkma bu benzersiz çalışma, bir bütün olarak, Marksist ekonomi politiği üç kategori içerisinde analiz etmektedir: ana akım iktisadın bütün versiyonlarıyla eleştirisi; Marksist ekono‐
mi politiğin sosyal bilim disiplinlerinin her biri üzerindeki etkisi ve salt belli bir disiplinle sınırlanamayacak konuların analizi. Kı‐
lavuz’da yer alan maddelerden bazıları Marx’ın özgün katkısını, bu katkının önemini ve Marksist ekonomi politik içerisinde da‐
ha sonraları geliştirilen pozisyonlar ile yaşanan tartışmaları be‐
lirtik kılmakta, bu arada temel kavramları da genel okurun an‐
layabileceği bir dille serimlemektedir. Bu eser, öğrenci ve genç akademisyenlerin Marksist ekonomi politikle aydınlanmış ve önyargısız bir biçimde aşina olmalarını ve edindikleri bilgileri gelecekte gerçekleştirecekleri çalışmalara esin veren bir kaynak ve eleştirel bir hareket noktası olarak kul‐
lanmalarını, genel okur kitlesininse bu bilgiler ışığında olay ve olgulara yorum getirmesini sağlarsa amacına ulaşmış olacaktır. Çeviri Editörü: İbrahim Yıldız ISBN: 978‐605‐4878‐27‐7 115x210, 581 sayfa Baskı Yılı: 2015    11
René Descartes’ın özne ile nesne arasındaki o derin uçurumu ortaya koyduğu günden bu yana felsefe çok yol kat etti; ancak ardından gelen ve bu ikiliğe yanıt vermeyi amaçlayan tüm düşünürler aslında uçurumun sandığımızdan çok daha derin olduğunu gözler önüne serdiler. İşte, Roger Scruton bu esaslı çalışmasında Descartes’ın düşünsel zeminini oluştu‐
ran entelektüel ortamı betimleyerek başlıyor yolcu‐
luğa ve ardından Spinoza, Kant, Hegel, Marx, Frege ve Wittgenstein gibi isimlerin anlaşılması güç gibi gö‐
rünen düşüncelerinin izini en temelden başlayıp vardıkları en uç noktalara kadar açıklıkla sürüyor. Böylelikle her bir filozofun sunduğu düşünsel man‐
zaranın derli toplu bir fotoğrafını çekmekle kalmıyor; aynı zamanda tutarlı bir felsefi bakışın nasıl geliştiri‐
lebileceğini de öğretiyor. “Modern felsefe” dendiğinde artık bir klasik sayılan bu kitap, uçurumun gözüne bakmak için kat etmeniz gereken yolun yanınızda iyi bir rehber varsa sandığı‐
nızdan kolay ve eğlenceli olduğunu gösteriyor. Çeviri: Utku Özmakas – Ümit Hüsrev Yolsal 978‐605‐4878‐37‐6 115x210,192 sayfa Baskı Yılı: 2015    *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyen
taplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, *dipnotyeni kitaplar, , *dipnotyeni kitaplar,
Alex Rosenberg BİLİM FELSEFESİ
Martin Carnoy Çağdaş Bir Giriş
DEVLET VE SİYASET TEORİSİ
Bilimin doğasını, yöntemini, amacını, sınırlarını, kav‐
ramsal yapısını, nasıl temellendirilebileceğini ve onu diğer bilme biçimlerinden ayıran özelliklerini anlamak isteyen herkes Alex Rosenberg’in Bilim Felsefesi: Çağ‐
daş Bir Giriş’inin zengin içerikli bir kaynak olarak değe‐
rini teslim edecektir. Teaching Philosophy dergisinin “standartları tutturan bir çalışma” ve “temel başvuru kitabı” diye nitelediği bu yapıt, öğretmen ve öğrencile‐
rin ihtiyaçlarını daha iyi karşılayacak ve alanda yaşa‐
nan değişimleri yansıtacak şekilde baştan sona gözden geçirilmiş ve güncellenmiştir. Gene bu amaç kapsa‐
mında elinizdeki bu üçüncü edisyonda, bilim felsefesi ile felsefenin geri kalanı arasındaki bağları vurgulayan yeni ve ilginç örnek olaylar ile ayrıntılara yer verilmiş‐
tir. Bilim felsefesinin problemlerinin felsefenin en temel ve en süreğen problemleri arasında yer aldığını, Pla‐
ton’dan bu yana disiplinin gündemindeki soru(n)lara birer örnek oluşturduğunu, onun modern kostümlü versiyonları olduğunu göstermeyi amaçlayan bu ça‐
lışma, tematik yaklaşımıyla da benzerleri arasında siv‐
rilmektedir. Alandaki tek yazarlı kitapların en iyilerin‐
den biri olarak görülen bu kitabın, bilim felsefesi ko‐
nusundaki çağdaş tartışmalara ışık tutan özelliğiyle, ülkemizde epeydir eksikliği hissedilen bir boşluğu dol‐
durmasını umuyoruz. Bilim insanının bilim felsefesinin ışıldağı olmaksızın yol alamayacağı inancıyla… Çeviri: İbrahim Yıldız 978‐605‐4878‐28‐4 115x210,412 sayfa Baskı Yılı: 2015 Bu kitapta ele alınan devlet teorilerinin birçoğu sanayileşmiş ulus‐devlete ya da egemen kapitalist ekonomilerle karmaşık bir ilişki içerisinde olan bağımlı ulus‐devlete değgindir. Bugü‐
nün küreselleşmiş enformasyon ekonomisinde bu teoriler hâlâ geçerlidir, ancak bunların hızla değişen bir bağlama uyarlanmaları gerekmektedir. Sonuçta devlet teorileri, ulus‐
devletlerin çokluktan ziyade azın çıkarlarını temsil etmeleri gerçeği karşısında kendi iktidarlarını nasıl yeniden üretmeye çalıştıkları konusuna ‐onların meşruiyet arayışlarına‐ odakla‐
nırlar. Küreselleşmiş bir bağlamda bu süreç daha da karma‐
şıklaşır. Çünkü ulus‐devlet, çokluğu meşruiyetine ikna etmek için kullanabileceği imkanlar açısından giderek daha fazla kı‐
sıtlansa da enformasyon teknolojisi ve iletişim, bilgiyi çoklu‐
ğun erişimine açmıştır. Dolayısıyla diğer bütün sosyal teoriler gibi devlet ve siyaset teorisinin de değişim sürecinin parametreleri ışığında yeni‐
den değerlendirilmesinde fayda vardır. Kitabın yanıt aradığı sorular (Bir araştırma nesnesi olarak Devlet’e nasıl yaklaşıl‐
malı? Devlet’in neliğine ve nasıl işlediğine ilişkin ne gibi tar‐
tışmalar var? Toplum ile Devlet’in rolüne yönelik değişik ba‐
kış açıları, toplumsal değişimle ilişkili siyasetin hem araç hem de amaç temelinde farklılaşmasına nasıl yol açmaktadır? vb.), içinde yaşadığımız tarihsel gerçekliklerle sıkı sıkıya bağ‐
lantılı olmayı sürdürmektedir. Bu eseri zamana dayanıklı ve değerli kılan da budur. Çeviri: Simten Coşar, Aykut Örküp, Mete Pamir, Mehmet Yetiş 978‐605‐4878‐41‐3 115x210,254 sayfa 2.baskı: 2015    
12
*dipnottekrar baskılar, *dipnottekrar baskılar, *dipnottekrar baskılar, *dipnottekrar baskılar,,
*dipnottekrar baskılar, *dipnottekrar baskılar, *dipnottekrar baskılar, *dipnottekrar baskılar,
*dipnott k TEKRAR BASKILAR
Barış Ünlü Haz. Rayna R. Reiter OSMANLI
KADIN ANTROPOLOJİSİ
Çeviri: Bürge Abiral 978‐605‐4878‐15‐4 113x195, 448 sayfa 2. Baskı Yılı: 2016 Bir Dünya: İmparatorluğun Soykütüğü 978‐‐605‐4412‐37‐2 135x195, 238 sayfa 2. Baskı Yılı: 2016       Levent Yaylagül Ruhtan Uzun KİTLE İLETİŞİM KURAMLARI
İLETİŞİM ETİĞİ
Egemen ve Eleştirel Yaklaşımlar Sorunlar ve Sorumluluklar 978‐605‐4412‐77‐8 113x195, 224 sayfa 7. Baskı Yılı: 2016 978‐975‐9051‐70‐9 113x195, 380 sayfa 3. Baskı Yılı: 2016       13
*dipnottekrar baskılar, *dipnottekrar baskılar, *dipnottekrar baskılar, *dipnottekrar baskılar,,
*dipnottekrar baskılar, *dipnottekrar baskılar, *dipnottekrar baskılar, *dipnottekrar baskılar,
*dipnott k TEKRAR BASKILAR
Kadir Akın Hugh Collins ERMENİ DEVRİMCİ PARAMAZ
MARKSİZM VE HUKUK
Çeviri: Umre Deniz Tuna 978‐605‐4412‐95‐2 135x195, 224 sayfa 2. Baskı Yılı: 2016 978‐975‐9051‐33‐8 113x195, 318 sayfa 4. Baskı Yılı: 2016       Sibel Özbudun , Balki Şafak , N. Serpil Altuntek Levent Yaylagül DEMOKRATİK OKULLAR
ANTROPOLOJİ
Güçlü Eğitimden Dersler Kuramlar, Kuramcılar Çeviri: Mediha Sarı 978‐605‐4412‐34‐1 113x195, 272sayfa 2. Baskı Yılı: 2016 978‐605‐4412‐62‐4 113x195, 446 sayfa 5. Baskı Yılı: 2016       14
*dipnot başvuru, *dipnot başvuru, *dipnot başvuru, *dipnot başvuru, *dipnot
dipnot başvuru, *dipnot başvuru, *dipnot başvuru, *dipnot başvuru, *dipnot başvuru,, *dipnot dipnot başvuru,
Haz. Helena Hırata, Françoise Laborie, Hélène Le Doaré, Danièle Senotier ELEŞTİREL FEMİNİZM
SÖZLÜĞÜ
Helen Jarvis ‐ Paula Kantor ‐ Jonathan Cloke KENT VE TOPLUMSAL CİNSİYET
“Toplumsal olanın cinsiyetlendirilmesini ve onun etkilerini yöntemsel olarak görünür kıldığı ölçüde bu eserin doğası gereği epistemolojik bir ereği vardır. Aslında, nesnelerin temsilinde ve sözcüklerin, düşüncelerin, düşünce sistemlerinin üretilmesinde etkin olan erkek‐merkezliliğin sorgulanması için bir sistematiğe varmanın peşindedir. Bu kitap, hiçbir görüngünün yansız akıllar tarafından şekillendirilmiş olamayacağı fikrini zorunlu hale getirmeyi ummaktadır ‐ bunlar, ekonominin finansa ya da genel olarak iletişimin bilişime dönüşmesi kadar görünürde erkeklerle kadınlar arasındaki ilişkilerden uzak görüngüler olsa bile. Feminist teori, kişiden kişiye, bir dönemden diğerine gezinirken, yeni kullanımlara ve bazen de farklı disiplinlere göre dönüşen göçebe teorilerdendir. Bu kitap bu yolculuğun rehberi olabilir ama yolculuğun yerine geçemez.” Cinsiyete dayalı işbölümü ve toplumsal cinsiyet ilişkilerinden lezbiyenliğe, cinsellikten ev emeğine, annelikten istihdama, fuhuştan esnekleşmeye, feminist teorinin ve politikanın başvurduğu çeşitli kavramları ele alan bu sözlük, feminist tartışmalar için bir zemin oluşturacak nitelikte. Sözlükte ele alınan kavramlar kısa makalelerde, gerek tarihçeleriyle, gerekse güncel politikadaki uzantıları bakımından inceleniyor. Dolayısıyla Eleştirel Feminizm Sözlüğü, feminist teoriye olduğu kadar feminist politikaya da ışık tutuyor Çeviri: Gülnur Acar‐Savran 978‐605‐4878‐31‐4 115x210, 376 sayfa Baskı Yılı: 2015 
Kent ve toplumsal cinsiyet çalışmalarını sistematik olarak bir arada ele alan bu çalışma. Hem ana akım kentsel politika ve planlamaya dönük feminist bir eleştiri, hem de toplum, çevre ve şehir‐bölge üzerine yapılan temel kentsel tartışmalara toplumsal cinsiyeti esas alan bir yeniden yönelim sunmaktadır. Kitapta verilen uluslararası örnekolay incelemeleri, toplumsal cinsiyete dayalı yaşam fırsatlarındaki şiddetli karşıtlıklar (kuzey ve güney arasındaki farkların yanı sıra bu bölgelerdeki eşitsizlik ve farklılıklar) karşısında okuyucuyu uyarırken, aynı zamanda eşitsiz gelişimin sonucu olarak ortaya çıkan ve küresel düzeyde kadınların ve erkeklerin hayatlarını birleştiren karşılıklı bağımlılıkların da altını çizmektedir. Bu kitap, okuyucuyu, toplumsal cinsiyete dayalı eleştirel kent çözümlemesinin daha önce ihmal edilmiş boyutlarıyla tanıştırmaktadır. Toplumsal ağları, toplumsal cinsiyet sözleşmelerini, refah rejimlerini ve yerel kültürel çevreyi yakından incelemenin yanı sıra bunlara bir tür hanehalkı perspektifinden de yaklaşmaktadır. Üretim, tüketim ve toplumsal yeniden üretimin genel yapıları karşısında öğrencilere sağlam bir kavramsal temel sunmakta, yanı sıra da gelişen ve bolluk içindeki dünya şehirlerinde yaşayan kent sakinlerinin gündelik meselelerine ilişkin disiplinlerarası farkındalık ve diyalog tohumları da ekmektedir. Kitabın, anahtar tanımlar, “çerçeve içine alınmış” kavramlar ve örnek olay incelemelerini içermektedir. Çeviri: Yıldız Temurtürkan 978-605-4878-35-2
115x210, 368 sayfa Baskı Yılı: 2015    14
*dipnot başvuru, *dipnot başvuru, *dipnot başvuru, *dipnot başvuru, *dipnot başvuru, *dipnot
*dipnot başvuru, *dipnot başvuru, *dipnot başvuru, *dipnot başvuru, *dipnot başvuru,, *dipnot John B. Thompson İDEOLOJİ VE MODERN
KÜLTÜR
Jeffrey Abramson MİNERVA’NIN BAYKUŞU
Kitle İletişimi Çağında Eleştirel Toplum Kuramı “Thompson’ın analizinin içerdiği muazzam kuramsal zenginliğin ve ileri sürdüğü savların hiç hafiflemeyen etkisinin hakkını birkaç cümleyle vermek imkânsız gibi. İdeoloji kuramı denildiğinde temel başvuru kaynaklarından biri haline gelecek olan öncü bir çalışma. Müthiş kuramsal derinliğine rağmen kitap olağanüstü derecede açık ve anlaşılır bir dille kaleme alınmış. Bu eserin hak ettiği başarıya erişemeyeceğini tasavvur etmek zor.” – William Outhwaite, Sussex Üniversitesi Bu kapsamlı çalışmada Thompson, kültür ve ideolojinin özgün bir kuramsal açıklamasını geliştiriyor ve bu kuramsal yaklaşımı modern dünyada kitle iletişiminin gelişimiyle ilintilendiriyor. Medyaya ve onun yarattığı etkiye ilişkin olarak göz alıcı bir toplum kuramının ana hatlarını çizen ve bir dizi tözsel ve yöntembilimsel ilgi alanına değinen yazar, kitle iletişimi çağında eleştirel toplum kuramının görevlerini yeniden tanımlamaya çalışıyor. Çeviri: İdil Çetin 978‐605‐4412‐96‐9 115x210, 400 sayfa Baskı Yılı: 2013 Batı Siyasi Düşünce Tarihi Çoğunlukla kuru, yapay ve mesafeli bir üslupla yazılmış giriş kitapları karşısında önemli bir alternatif oluşturan Minerva’nın Baykuşu, siyaset kuramını Platon’un mağarasından çıkarıp ışığa kavuşturmada kendi payına düşeni fazlasıyla yerine getiren bir çalışma olarak sivriliyor. Yazar, Batı siyasi düşünce geleneğine damgasını vuran filozofları Platon’dan John Rawls’a uzanan o büyük kanon kapsamında incelerken, güncel ve çağdaş –kimi zaman eğlenceli– örneklerin de yardımıyla siyasetin aslında toplumsal evrimi tepeden tırnağa belirleyen, insan yaşamını her alanda kuşatan ve bizi zorlu tercihlerde bulunmaya zorlayan bir olgu olduğunu vurguluyor. Yazarın yirmi beş yılı aşkın bir süredir vermekte olduğu siyaset felsefesi derslerinden damıttığı, öğrencilerin ilgisinin bu konuya nasıl çekilebileceği ve onlar üzerinde siyasetin ne denli önemli olduğuna dair göz açıcı bir etki yaratılabileceği güdüsünden hareket ederek ve kendi somut deneyimlerine yaslanarak kaleme aldığı bu eser, siyaset kuramının ölümsüz klasiklerini öğrenciler ve genel okur açısından –
başka hiçbir kitabın başaramadığı ölçüde– anlaşılabilir kılıyor. Çeviri: İbrahim Yıldız 978‐605‐4412‐74‐7 115x210,454 sayfa    Baskı Yılı: 2013 
15
*dipnot başvuru, *dipnot başvuru, *dipnot başvuru, *dipnot başvuru, *dipnot başvuru, *dipnot
*dipnot başvuru, *dipnot başvuru, *dipnot başvuru, *dipnot başvuru, *dipnot başvuru,, *dipnot Giorgio de Santillana Neil Thompson SEÇME METİNLERLE
RÖNESANS FİLOZOFLARI
KURAM VE UYGULAMADA
SOSYAL HİZMETİ ANLAMAK
Elinizdeki kitap, Leonardo da Vinci’den Thomas More’a, Machiavelli’den Erasmus’a, Galiei’den Copernicus’a, Luther’den Montaigne’e uzanan bir yelpaze de insanın bilinç koşullarını kökten değiştiren düşüncelere ev sahipliği yapmış bir çağı, Rönesans’ı, ilk elden tanıma olanağı sağlıyor. Kitapta yer alan seçme metinler, adı geçen her bir filozofun, onu düşünce tarihinde temsil eden fikirlerini derli toplu olarak bir arada sunuyor. Kitap böylelikle okurun, ciltler arasında dağılmış olan bilgiye daha hızlı ve kolay erişmesini sağlıyor. Nicholaus Cusanus, Leonardo da Vinci, Sir Thomas More, Niccolo Machiavelli, Albrecht Dürer, Desiderius Erasmus, Martin Luther, Michelangelo Buonarroti, Nicolas Copernicus, Michael de Montaigne, Philipp Theophrastus Baumast (Paracelsus), Johann Kepler, Jakob Böhme, Galileo Galilei, Richard Hakluyt, Giordano Bruno. Çeviri: İbrahim Yıldız 978‐605‐4412‐76‐1 113x195, 310 sayfa Baskı Yılı: 2013    Sosyal hizmet zorlu, ama aynı zamanda alanda harcanan çabaların karşılığını fazlasıyla veren bir disiplindir. Farklı insan profilleriyle ve değişik durumlarla uğraşmayı, sorunlara çözüm getirirken bilgi ve beceriyle hareket etmeyi, bu arada da mesleki değerlere tam bir bağlılık içinde davranmayı gerektirir. Sosyal hizmet alanındaki en saygın yazarlardan biri tarafından kaleme alınmış olan bu eser, başarılı bir sosyal hizmet uzmanı olmanın ne demeye geldiğine ilişkin olarak kapsamlı bilgiler sunan, ufuk açıcı bir giriş kitabıdır. Çok sayıda güncelleme içeren kitabın bu yeni baskısı, çağdaş toplum, mevzuat ve sosyal politikalar bağlamında sosyal hizmet disiplinindeki son gelişmelere odaklanmakta, bu niteliğiyle de bu alanda kariyer yapmayı seçen öğrencilere ve sosyal hizmetin toplum içerisinde oynadığı rolü daha iyi anlamak isteyen tüm okurlara mükemmel bir başvuru kaynağı sunmaktadır. 978‐605‐4412‐97‐6 150x210,264 sayfa Baskı Yılı: 2013    16
*dipnot tarih, *dipnot tarih,*dipnot tarih,*dipnot tarih, *dipnot tarih,*dipnot tarih, *dipnot tarih,
*dipnot tarih, *dipnot tarih,*dipnot tarih,*dipnot tarih, *dipnot tarih,*dipnot tarih, *dipnot tarih, Devrimci Halk Hareketleri Tarihi: 4 cilt Murray Bookchin Murray Bookchin KÖYLÜ İSYANLARINDAN
FRANSIZ DEVRİMİNE
PARİS KOMÜNÜNDEN İKİNCİ
ENTERNASYONALE
Yirminci yüzyılın en önemli "aykırı" düşünürlerinden biri olan Murray Bookchin'in, devrimci geleneğin zayıflaması, devrimler çağının eski ve yeni kuşakların bilincinden/belleğinden silinmeye yüz tutması karşısında duyduğu derin kaygı sonucu kaleme aldığı bu dört ciltlik anıtsal eser, o büyük devrimlerin özneleri olan halkların/kitlelerin/"taban" oluşumlarının kurumsal ve örgütsel yapılarına ışık tutmakta, her bir devrimin arka planındaki toplumsal, ekonomik, kültürel ve politik gelişmelere odaklanmaktadır. Bu devrimler kapitalizmin ne'liğine ilişkin açık bir fikre sahip olmasa ve hatta genellikle modern kapitalizmin önünü açsa da kapitalizmin ahlaki, politik ve toplumsal birer alternatifi olarak gelişmiş; bugünün bireysel çıkarı gözeten, yarışmacı, daha fazla mülk edinme peşinde koşan egemen anlayışla tersleşmiştir. "Varolan durumun" zaten "olması gereken şey" olduğu yolundaki teleolojik inanç, egemen paradigmanın işine gelen büyük bir yalandır. "Varolan"a eleştirel bakışla karşı çıkan, özgürleştirici bir "ne olmalı" arayışı ise somut ifadesini devrimci halk hareketlerinde bulmuştur. Halk devrimcileri, ne yaptıklarına ve amaçlarının ne olduğuna ilişkin düşüncelerini kitapçıklarında, konuşmalarında, manifestolarında ve eylemlerinde çok etkileyici bir biçimde sunmuşlardır. Yazar, bu adanmış insanların eylem ve etkinliklerini, o isyan ve savaş günlerinde onlarla birlikte omuz omuza mücadele eden birinin ruh haliyle anlatmaktadır. Üçüncü Devrim Cilt 1 Çeviri: Sezgin Ata 978‐605‐4412‐56‐3 150x210, 470 sayfa Baskı Yılı: 2012 Üçüncü Devrim’in bu ikinci cildinde genelde modern tarihin özeldeyse Fransız tarihinin bir anlamda en fırtınalı halk ayaklanmaları olan 1830 Devrimi, 1848 Devrimi ve 1871 Paris Komünü ele alınıyor. Ayrıca, uluslararası emekçi örgütleri olarak Birinci Enternasyonal ile İkinci Enternasyonal’in tarihçesi ve dayandığı kökenler inceleniyor. On dokuzuncu yüzyıl işçi hareketlerinin giderek nasıl ideolojik bir boyut kazandığı, radikal cumhuriyetçi bir ideoloji ve hareket olan Jakobenizmden işçi sınıfı odaklı çeşitli sosyalizmlere doğru nasıl bir geçiş yaşandığı, zamanın federalizm/ konfederalizm tartışmalarının günümüz için ne anlam ifade ettiği somut olaylar ve örnekler üzerinden tartışılıyor. Murray Bookchin'in son yayınlanmış çalışması olan ve dört ciltten oluşan, Devrimci Halk Hareketleri Tarihi Üçüncü Devrim Cilt 2 Çeviri: Deniz Keskin 978‐605‐4412‐67‐9 150x210, 380 sayfa Baskı Yılı: 2012       17
*dipnot tarih, *dipnot tarih,*dipnot tarih,*dipnot tarih, *dipnot tarih,*dipnot tarih, *dipnot tarih,
*dipnot tarih, *dipnot tarih,*dipnot tarih,*dipnot tarih, *dipnot tarih,*dipnot tarih, *dipnot tarih, Devrimci Halk Hareketleri Tarihi 4 cilt Murray Bookchin MurrayBookchin 1905’TEN 1917’YE RUS
DEVRİMLERİ
SPARTAKİSTLERDEN
İSPANYA İÇ SAVAŞINA
Üçüncü Devrim'in ilk iki cildinde modern çağdaki demokratik devrimler tartışılmış, feodal kurumlarla mutlaki monarşilerin tasfiyesiyle yaşanan siyasal değişimlerin yanı sıra sanayi kapitalizminin doğuşu ve gelişmesi, toprağın görece eşit dağıtımı ve aristokrasiye ait bir dizi ayrıcalığın yürürlükten kaldırılması gibi ekonomik değişimler üzerinde de durulmuştu. Elinizdeki bu üçüncü cilt ise yirminci yüzyılın birinci yarısını tarihin en devrimci dönemi kılan iki büyük devrimci kalkışmaya, 1905 ve 1917 Rus devrimlerine odaklanmaktadır. Proleter devrimler çağını başlatan bu iki olaya heterodoks, ama aynı zamanda gerçekçi bir bakış açısıyla yaklaşan Bookchin, eski düzeni yıkıp yepyeni bir düzen kurmak amacıyla üretilen devrimci doktrinlerdeki doğru ve yanlış yönleri zamanın sınamasından geçirerek derinlemesine irdelemektedir. 1905'ten 1917'ye Rus Devrimleri soluk soluğa yaşanan, büyük düşün ve eylem adamlarının damgasını vurduğu büyüleyici bir devrimci dönemin özgün hikâyesidir. Üçüncü Devrim Cilt 3 Çeviri: Ali İhsan Başgül 978‐605‐4412‐91‐4 150x210, 400 sayfa Baskı Yılı: 2013    Bookchin'in son ve anıtsal eseri Devrimci Halk Hareketleri Tarihi elinizdeki dördüncü ciltle tamamlanmış olmaktadır. Kitabına yirminci yüzyılın ilk çeyreğindeki Alman Devrimini tartışarak başlayan Bookchin, o dönemki Alman işçi sınıfının Avrupa'nın diğer işçi sınıfları arasında en muhafazakâr ve düzene en fazla eklemlenmiş toplumsal kesim olduğunu, Alman Sosyal Demokrat liderler tarafından kurnazca kullanılan bu durumu sağlıklı değerlendiremeyen Spartakistlerin, Rosa Luxembug'un şahsında, kendilerine yanlış bir strateji belirlediklerini ileri sürmektedir. Bavyera, Macaristan ve Avusturya'daki devrimci kalkışmalar da yazarın kitabın birinci kısmında incelediği konular arasındadır. Üzerinden yetmiş yıldan fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen anısı Bookchin açısından hâlâ taptaze olan İspanya Devrimi ise tarihte eşi görülmedik bir enternasyonalist mücadeleyi içerir. Devrim tarihi boyunca hiçbir işçi sınıfı dönemin İspanyol proletaryasının, hatta İspanyol köylüsünün sahip olduğu sınıfsal bilinç düzeyine erişememiştir. Yirminci yüzyıldaki devrimci dalganın ulaştığı en üst nokta olan İspanyol Devrimi, yenilgiyle sonlansa bile, tüm dünyaya, devrimci düşünürlerin o zamana kadar tahayyül bile edemedikleri bir proleter vizyon kazandırmıştır. Üçüncü Devrim Cilt 4 Çeviri: Akın Sarı 978‐605‐4878‐14‐7 150x210, 306 sayfa Baskı Yılı: 2014 
18
*dipnot kuram, *dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,
dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram, dipnot kuram, dip Murray Bookchin Darrow Schecter GELECEĞİN DEVRİMİ
MARX'TAN BUGÜNE
SOLUN TARİHİ
Halk Meclisleri ve Doğrudan Demokrasi Ursula K. Le Guin’in Önsözüyle
Marx'tan Bugüne Solun Tarihi, nihai hedefi olarak "insani özgürleşme"yi tarif etmiş olan Solun ku‐
Bookchin, ömrünü kapitalizmin “ya büyü ya öl” mantığı‐
na, o doymak bilmez ethosuna karşı çıkmakla harcadı. ramsal bakış açılarının doyurucu bir tarihçesini sunuyor. Kant, Hegel ve Spinoza'dan Marx'a ulaşan, Batı Marksizmi ve Frankfurt Okulu'nu kat ederek sendikalizm, konsey komünizmi, li‐
berteryen sosyalizm, anarşizm, sürrealizm ve si‐
tüasyonizme uzanan alternatif bir sol siyaset teorisi tarihi olan kitap, bütün bu akımların bir‐
birine açıldığı kanalların ve dip akıntılarının izini sürüyor. Gündelik hayatın eleştirisi ile ekonomi politiğin eleştirisinin bir araya getirilmesi iddiasından ha‐
reketle kaleme alınan Marx'tan Bugüne Solun Tarihi, bugün liberal demokrasi, otoriter devlet ve faşizmin oluşturduğu şeytan üçgenine hap‐
sedilmeye çalışılan insanlığa da kendi meydan okumalarının tarihini hatırlatmaya soyunuyor. Nihayet, özgürlükçü düşünce, devrimci praksis ve sosyolojik analiz örneklerinden yararlanarak, bugün dünyanın dört bir yanında ve bu toprak‐
larda sosyo‐ekonomik ve politik değişim adına yürütülen taze mücadelelerle doğrudan ilgili bir biçimde, bahsi geçen "henüz olmayan"ın nasıl "derhal"e dönüştürülebileceğini göstermeyi amaçlıyor. Bu kitaptaki dokuz deneme bu çabanın vardığı en son noktayı temsil ediyor: eşitlikçi, doğrudan demokrasi‐
nin uygulandığı ekolojik bir toplumun kuramsal pa‐
yandalarını, böylesi bir toplumun nasıl inşa edilebile‐
ceğiyle ilgili pratik bir yaklaşımla birlikte, sunuyor. Bookchin, toplumsal değişimi hedefleyen geçmiş ha‐
reketlerin başarısızlıklarını eleştirel gözle inceliyor, doğrudan demokrasi vaadini yeniden diriltiyor ve çevre krizini hakiki bir tercih momentine nasıl dönüş‐
türebileceğimiz konusundaki ümidinin dayanaklarını özetliyor –toplumsal cinsiyetin, ırkın, sınıfın, ulusun paralize edici hiyerarşilerini aşma fırsatından, top‐
lumsal sistemimizin radikal kötülüğüne radikal bir ça‐
re bulma fırsatından söz ediyor. (…) Bookchin, arı dü‐
şüncesi, ahlaki sorumluluğu ve gerçekçi bir ümidin peşinde ödün vermeden, bütün içtenliğiyle koşması itibarıyla gerçek bir Aydınlanma çocuğudur. Çeviri: Soner Torlak – Kemal Özdil 978‐605‐4878‐30‐7 113x195,392 sayfa Baskı Yılı: 2015 
—Ursula K. Le Guin
Çeviri: İbrahim Yıldız – Soner Torlak ISBN: 978–605–4878–38–3 113x195,278 sayfa Baskı Yılı: 2015    *dipnot kuram, *dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,
dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram, dipnot kuram, dip Hannah Arendt Antonio Gramsci FORMASYON, SÜRGÜN,
TOTALİTARİZM
MODERN PRENS
Machiavelli, Siyaset ve Modern Devlet Üzerine Anlama Denemeleri 1930‐1954 20. yüzyılda yaşanan sosyo‐politik dehşetlere ve etik sav‐
rulmalara çok az düşünür Hannah Arendt kadar derinlikli bir bakış açısı ve entelektüel namusla yaklaşmıştır. Arendt, beşeri meselelere yoğunlaşmaya büyük bir ciddi‐
yetle kendini adayan, anlama ve anlamlandırma etkinliği‐
ni düşünsel yaşamının merkezine oturtan bir yazardır; sonsuz ve döngüsel bir özellik taşıyan bu zihinsel etkinliğin asıl önemi, ulaştığı sonuçlardan çok, sürecin kendisinde düğümlenmektedir. Düşünür, bu korkunç yüzyılın olay ve olgularını öylesine büyük bir tutkuyla anlamaya çalışmıştır ki bu tutumuyla, modern dünyanın acılarıyla, en karanlık zamanlarda bile, duygusallıktan uzak ve kaçamaksız yüz‐
leşme yolunda kendisinden sonrakilere esin kaynağı ol‐
muştur. Elinizdeki kitap onun, 1930’lardan 1950’lere uzanan za‐
man dilimi içerisinde yaşanan tarihsel, politik ve kültürel olaylara –geçmişten geleceğe uzanan süreklilik bağlamın‐
da– anlam yükleme arayışının bir ürünüdür. Varoluşçuluk, Kafka, Kierkegaard, Heidegger üzerine yazılarla Nazizmi, sorumluluk ve suç kavramlarını, dinin modern dünyadaki yerini ve özellikle de totalitarizmin doğasını irdeleyen de‐
nemeler Arendt’in bir düşünür olarak gelişiminin olağa‐
nüstü bir portresini vermekte; onun düşünceleriyle yargı‐
larının bugün de, yazıldığı dönem kadar, provokatif ve göz açıcı olduğunu ortaya koymaktadır. Çeviri: İbrahim Yıldız 978‐605‐4878‐07‐9 113x195,606 sayfa Baskı Yılı: 2014    Hapishane Defterleri’nin belli bir iç tutarlılık ve bütün‐
lüğe sahip bölümünü oluşturan Modern Prens’te Gramsci, Marksizmi bir praksis felsefesi olarak geliş‐
tirmek açısından politik örgütlenmeye verdiği önem kapsamında, siyasal parti sorununa yaklaşır. Çok de‐
ğerli bulduğu Machiavelli’nin Prens’inden esinle, dev‐
rimci partinin iktidar yolunda nasıl bir politik liderlik, strateji ve taktik geliştirmesi gerektiği üzerinde durur. Machiavelli’nin başarılı bir prensin ne gibi özelliklere sahip olması gerektiğini serimlemesi gibi, Gramsci de devrimci partinin taşıması gereken özellikleri tartışır; Avrupa ve özellikle İtalya örneğinde devletin yapısı ve işleyişine ilişkin bugün de geçerliğini yitirmeyen çö‐
zümlemeler yapar, açıklayıcı gücü yüksek bir kavram‐
sal düzenek oluşturur. Ancak Modern Prens Grams‐
ci’nin modern dönemdeki politik partiler için kullandığı bir terim değildir salt, aynı zamanda Marksist gelenek içerisinde Leninist çığır diye adlandırılabilecek hareke‐
tin devam etmesi için gerek duyulan türden bir siyasal örgütlenişin somut biçimde önerilişidir de. Bu neden‐
ledir ki Gramsci’yi politik iktidar perspektifi ile örgüt‐
lenme biçimlerine kafa yoran bir düşünür olmaktan çıkarıp muğlak bir kültür eleştirisi alanına hapsetmek yanlış olur. Çeviri: Pars Esin 978‐605‐4878‐05‐5 113x195,190 sayfa Baskı Yılı: 2014    *dipnot kuram, *dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,
dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram, dipnot kuram, dip Haz. Peter Hudis Haz. James Martin Kevin B. Anderson POULANTZAS KİTABI
ROSA LUXEMBURG KİTABI
Seçme Yazılar Seçme Yazılar “Rosa Luxemburg, içinde yaşadığımız dönemin yeni olmadığını, sadece yoğunluğu ve kapsamı değişmiş uzun bir çatışmanın devamı olduğunu bizlere hatırla‐
tan, anakaraları dolaşan, tarihi tarayan büyük bir posta güvercini gibi 21. yüzyılda gezinmektedir. Onun coşkulu eleştirel aklı ve kabına sığmaz kişiliği kendi zamanında olduğu gibi günümüzde de hayran‐
lık uyandırmaktadır. Editörler Hudis ve Anderson, önemli dipnotlar da içeren özenli çalışmalarıyla onun bütün varlığını ve düşüncesini eksiksiz olarak yansıt‐
maktadırlar.” –Adrienne Rich “Rosa, suya hasret kaldığımız zamanlarda bizim taze su kaynağımız olmayı sürdürmektedir.” –Eduardo Galeano “Gözü pek, dürüst, tutkulu ve yumuşak. Yazdıklarını okurken gözlerinin büründüğü ifadeyi kafanızda şöy‐
le bir canlandırın. İşçileri ve kuşları sevdi. Topal aya‐
ğıyla dans etti. Ona ilişkin her şey büyüleyici ve sahi‐
cidir. Ölümsüzlerden biri...” –John Berger Çeviri: Tunç Tayanç 978‐605‐4412‐69‐3 113x195, 592 sayfa Baskı Yılı: 2013    Nicos Poulantzas (1936‐1979) geç yirminci yüzyılın önde gelen Marksist kuramcılarından biriydi. 1960’ların ortasından itibaren, devlet ve toplumsal sınıflara ilişkin ufuk açıcı analizler geliştirdi ve savaş sonrası kapitalizmin kriz yılları sırasında radikal politik analizin teorik boyutuna eşsiz katkılarda bulundu. Yunanistan’da doğup eğitim gördükten sonra hukuk öğrencisi olarak Paris’te bulunan Poulantzas, çağın felsefi akımlarıyla yakından ilgilendi. Başta Sartrecı varoluşçuluktan ve ardından Althusser’in yapısalcılı‐
ğından etkilenen Poulantzas, Marksist siyaset anlayı‐
şına müthiş bir derinlik kazandırdı. Elinizdeki kitap, onun devlet, toplumsal sınıflar, hukuk felsefesi ve siyaset sosyolojisi başlıkları altında topla‐
nabilecek temel yazılarını bir araya getirmektedir. Poulantzas’ın devlet konusunda Ralph Miliband ve Ernesto Laclau’yla girdiği tartışmayı içeren bu eser, yanı sıra, bu büyük siyaset kuramcısının —tekelci ka‐
pitalizmin krize girdiği bir dönemde— hegemonya ve otoriteryanizme ilişkin olarak geliştirdiği analizlere yer vermesiyle de toplum ve siyaset teorisi öğrencileri açısından vazgeçilmez bir giriş kitabı olma özelliği ta‐
şımaktadır. Çeviri: Akın Sarı – Selime Güzelsarı 978‐605‐4412‐68‐6 113x195, 559 sayfa Baskı Yılı: 2013 
*dipnot kuram, *dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,
dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram, dipnot kuram, dip Haz. David Forgacs Haz. Robert M. Cutler GRAMSCİ KİTABI
BAKUNİN KİTABI
Seçme Yazılar 1916‐1935 Seçme Yazılar 1869‐1871 “Gramsci’nin en önemli yazılarını tek ciltte bir araya getiren Gramsci Kitabı, okurların, onun eserine ilişkin kapsamlı bir fikir edinmesine imkân veriyor. Grams‐
ci’nin yazılarının birbiriyle olan bağlantılarını bulup çı‐
karması ve kilit önemdeki Gramsciyen kavramların kökeni ve gelişimi hakkında içgörüler sağlaması da ki‐
tabın değerini özellikle artırıyor.” –Stuart Hall Sınıf, kültür ve devlet üzerine yazdıklarıyla yirminci yüzyılın en önemli Marksist kuramcılarından biri ola‐
rak kabul edilen Gramsci’nin eseri, günümüz dünyası‐
nın olgularını tarihsel ve bütünsel bir perspektifle irde‐
lemede vazgeçilmez bir kaynak niteliğindedir. Yaşa‐
mının önemli bir kısmını Mussolini faşizminin elinde tutsak olarak geçiren Gramsci folklordan felsefeye, popüler kültürden siyasal stratejiye uzanan çok çeşitli konularda parlak düşünsel içerikli metinler bıraktı ar‐
kasında. Çoğunluğu Türkçede ilk kez yayınlanan yazı‐
lardan oluşan bu derleme, her kesimin başında yer alan ‘Giriş’ yazılarının da yardımıyla, Gramsci’yi ‘ilk el‐
den’ tanıma ve anlama fırsatı sunmaktadır. Bu derleme, anarşizm akımının kurucuların‐dan Bakunin’in üç yıllık bir zaman dilimi içerisinde ürettiği, birbiriyle tutarlı ve bütünlüklü yazılar‐dan oluşmaktadır. Bakunin’in Avrupa’daki etkisinin tepe noktasında olduğu bir döneme ait olan ve Türkçede ilk kez yayımlanan bu metinler onun anarşist felsefesinin anlaşılması açısından merkezi öneme sahiptir. Daha çok eylemciliği, hiç gevşemeyen isyan ve devrim tutkusuyla tanınan düşünürün Alman idealist felsefesiyle başlayıp anarşizme evrilen düşünce serüvenini belgeleyen bu kitap, onun devrimci hareketin gelişmesinde Enternasyonal’in rolüne, devrimci bir örgütün teorik ve pratik yönelimlerine dair düşüncelerini serimlerken, kutsal addedilen kimi kavram ve kurumların iç yüzünü ve neye/ kime hizmet ettiğini de o sarsıcı üslubuyla okura aktarmaktadır. Çeviri: İbrahim Yıldız 978‐605‐4412‐12‐1 113x195, 520 sayfa 2. Baskı Yılı: 2012 
Çeviri: Devrim Evci 978‐605‐4412‐74‐7 113x1950,454 sayfa Baskı Yılı: 2014    *dipnot kuram, *dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,
dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram, dipnot kuram, dip Antonio Gramsci
Paul Ransome
ANTONİO GRAMSCİ
Der. Anne Showstack Sassoon
Yeni Bir Giriş
GRAMSCİ’YE FARKLI
YAKLAŞIMLAR
Çeviri: Pars Esin 978‐605‐4878‐05‐5 113x195, 186 sayfa Baskı Yılı: 2014 Çeviri: Ali İhsan Başgül 978‐605‐4412‐35‐8 113x195, 304 sayfa Baskı Yılı: 2011 Çeviri: Mustafa Kemal Coşkun
978‐605‐4412‐58‐7 113x195, 280 sayfa Baskı Yılı: 2012       MODERN PRENS
   Eugene Lunn
Peter D. Thomas Paul Thomas
MARKSİZM VE
MODERNİZM
GRAMSCİ ÇAĞI
YABANCI POLİTİK
Felsefe, Hegem onya,
Marksizm
Marksist Devlet Kuramına
Yeniden Bakm ak
Lukács, Brecht , Benjamin ve
Adorno Üzerine Tarihsel Bir
İnceleme
Çeviri: İlker Akçay – Ekrem Ekici 978‐605‐4412‐65‐5 113x195, 616 sayfa Baskı Yılı: 2012 Çeviri: İbrahim Yıldız 978‐975‐9051‐90‐7 113x195, 286 sayfa Baskı Yılı:2010 Çeviri: Yavuz Alogan 978‐605‐4412‐07‐5 113x195, 456 sayfa Baskı Yılı: 2011      
   *dipnot kuram, *dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot ku-
*
*
*
*
ram, dipnot kuram, dipnot kuram, dipnot kuram, dipnot kuram, dipnot kuram, dipnot
Göran Therborn Karl Marx MARKSİZMDEN
POSTMARKSİZME
Çeviri: Devrim Evci
978‐605‐4412‐20‐4 113x195, 227 sayfa Baskı Yılı: 2011 Giorgio Agamben BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ
ÜZERİNE
TANIK VE ARŞİV
Auschwitz’den Artakal anlar
Çeviri: Önder Kulak – Kurtul Gülenç Çeviri: Ali İhsan Başgül 978‐975‐9051‐92‐1 113x195, 176 sayfa Baskı Yılı: 2010 978‐605‐4412‐52‐5 113x195, 120 sayfa Baskı Yılı: 2012      
Hugh Collins Der. Slavoj Žižek MARKSİZM VE
HUKUK
İDEOLOJİYİ
HARİTALAMAK
Çeviri: Umre Deniz Tuna 978‐605‐4412‐95‐2
113x195, 222 sayfa 2. baskı Yılı: 2015 Çeviri: Sibel Kibar 978‐605‐4412‐90‐7 113x195, 493 sayfa Baskı Yılı: 2013      
   Gülnur Acar Savran SİVİL TOPLUM VE ÖTESİ
978‐605‐4412‐88‐4 113x195, 365 sayfa Baskı Yılı: 2013    *dipnot kuram, *dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot ku-
*
*
*
*
ram, dipnot kuram, dipnot kuram, dipnot kuram, dipnot kuram, dipnot kuram, dipnot
Haz. Emir Ali Türkmen
Haz. Emir Ali Türkmen- Ümit Özgen
TÜRKİYE SOSYALİST SOLU
KİTABI 1
TÜRKİYE SOSYALİST SOLU
KİTABI 2
20’lerden 70’lere Seçme Metinler
70’lerden 80’le re Seçme Metinler
Ertuğrul Kürkçü’nün Önsözüyle Bu derlemeyi yapmaktaki amacımız Türkiye sosya‐
list hareketinin yaklaşık yarım yüzyıllık döneminde oluşan düşünce geleneğini bir bütün olarak yeni kuşak okurla buluşturmaktır. Kitap, bu topraklarda‐
ki sosyalist sol geleneğin ana akımlarının oluşması‐
na etki eden, 1924’ten 1974’e uzanan tarihsel ke‐
sitte yayımlanmış metinleri içermektedir. Mustafa Suphi’den İbrahim Kaypakkaya’ya, Şefik Hüsnü’den Mahir Çayan’a, Behice Boran’dan Hüseyin İnan’a uzanan bir zaman diliminde, düşünce ve eylem üzerinden kendisini yeniden kuran kuşakların bırak‐
tığı teorik mirası yansıtan bu metinler, Türkiye’de sosyalist düşüncenin tarihsel serüveni içinde ortaya çıkan eğilimlerin dayanağı olan temel tez ve argü‐
manları kapsıyor. Mustafa Suphi, Şefik Hüsnü, Hikmet Kıvılcımlı, Mehmet Ali Aybar, Behice Boran, Doğan Avcıoğlu Mihri Belli, Mahir Çayan, Hüseyin İnan, İbrahim Kaypakkaya 978‐605‐4412‐99‐0 113x195, 570 sayfa Baskı Yılı: 2013    Türkiye Sosyalist Solu Kitabı 1: 20'lerden 70'lere Seçme Metin‐
ler’de Türkiye sosyalist hareketinin, doğuşundan başlayıp 70'lere dek uzanan zaman dilimi içerisinde yaşadığı teorik se‐
rüveni, girdiği farklı yönelimleri yansıtan temel metinleri bir araya getirmiştik. Birinci kitabın bıraktığı yerden devam eden bu cilt ise 74‐80 arası dönemde ortaya çıkan ve bir önceki dönemle olan sürek‐
lilik ve kopuşları kendilerinde cisimleştiren sosyalist örgüt ve yapıların varoluş nedenlerini belirtik kılan ‐en azından öyle ol‐
duğunu düşündüğümüz‐ metinleri içeriyor. Kitapta, Türkiye sosyalist solunun 12 Mart sonrasından 80'e değin neler yaşadığını, sosyalist düşüncenin bu dönemde ne gibi arayışlara girdiğini, sosyalist grupların hangi bağlamlarda birbirinden farklılaştığını yansıtan metinlere yer vermeye çalış‐
tık. Kendilerine farklı politik‐ideolojik hatlar belirleyen grupla‐
rın bunu temellendirme kapsamında Marksizm’i ‐ve Leni‐
nizm’i‐ nasıl algıladıklarına açıklık getirmek de başlıca amaçla‐
rımızdan biri oldu. TSİP, TİP, TKP, SDP, TEP, TİKP, MLSPB, TEKP, Partizan/TKP‐
ML, TİKB, Acil, Halkın Yolu, Kurtuluş, Devrimci Yol, Birikim, Devrimci Sol, Halkın Kurtuluşu, Halkın Birliği TKP‐ML Hareke‐
ti... 978‐605‐4878‐23‐9 113x195, 570 sayfa Baskı Yılı: 2013    *dipnot kuram, *dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot kuram,*dipnot ku-
*
*
*
*
ram, dipnot kuram, dipnot kuram, dipnot kuram, dipnot kuram, dipnot kuram, dipnot
Haz. Emir Ali Türkmen Abdurrahim Özmen KÜRDİSTAN
SOSYALİST SOLU KİTABI
Ertuğrul Kürkçü İSYANIN İZİNDE
60’lardan 2000’lere Seçme Metinler
Türkiye Kürt sosyalist sol hareketi tarihine damgasını vurmuş siyasi figürler ile örgütlerin yaklaşık yarım asırlık bir süreye yayılan dü‐
şünce üretiminin bir envanteri olan bu kitap, bu özelliğiyle, günü‐
müzde Kürt hareketine önderlik eden geleneğin gelişim çizgisini sergilemekle kalmamakta, aynı zamanda bazıları unutulan diğer aktör ve hareketleri tanıma ve anlama fırsatı da sunmaktadır. Kür‐
distan coğrafyasında sosyalist sol akımların varoluş nedenine da‐
yanaklık yapan temel tezlerle argümanları özellikle yeni kuşak okurlarla tanıştırmak, onlara Kürt hareketinin tarihsel profilini mümkün olduğunca geniş bir yelpazeden yola çıkarak aktarmak ki‐
tabın başlıca amaçları arasındadır. DDKO’dan PKK’ye, Dr. Şıvan’dan Abdullah Öcalan’a, “sömürge” te‐
zi ve “birlik” meselesinden örgütlenme ve strateji anlayışlarına uzanan düşünsel serüvende önemli roller oynamış devrimci şahsi‐
yetler ile çevrelerin bıraktığı teorik mirası aktaran bu metinler, ya‐
kıcılığını hep korumuş ve son dönemde yeni boyutlar kazanmış olan Kürt ulusal sorununa Kürdistan sosyalistlerinin perspek‐
tifinden bakmamızı sağlamanın yanı sıra sorunun çözümünde sos‐
yalist teorinin içerdiği olanakların tartışılmasına da kapı aralamak‐
tadır. Kendi tarihsel kökenlerinden yeşeren Kürt hareketinin özerk‐
leşme süreçleri açısından girdiği yeni yönelimlerin, ortak sembolle‐
rin ve ulus tahayyülünün anlaşılması açısından da bu teorik tere‐
kenin eleştirel bir gözle değerlendirilmesi gerekmektedir. 978‐605‐4878‐12‐3 113x195, 678 sayfa Baskı Yılı: 2014    Selçuklu ve Osmanlı padişahlarının zulmü, hayatı kendileri için katlanılmaz kıldığında Anadolu halk‐
larının, yüzlerini döndükleri toplum tasarımı yüz‐
lerce yıldır bildikleri, içinden çıkıp geldikleri ilkel eşitlikçi aşiret demokrasisi oldu. Toplumun iktisadi temeli karmaşıklaşıp göçebelik tarihsel temelini yitirdikçe sahici anlamından uzaklaşan bu eşitlikçi ütopya uğruna girişilmiş kavgalar ve verilen kur‐
banlar, askerî feodal Osmanlı Devleti'nin yerine sınıfsız bir toplumun geçmesini sağlayamazdı ama, bozkırlarda özgür yaşamak özlemiyle tutu‐
şan yoksullar her başkaldırılarında bu despotik devletin temelini kemirerek, ortadan kalkmasını kolaylaştırdılar. Bugün, onların ayaklanmalarından geriye kalan zalime başkaldırma ve ortaklaşa ya‐
şayıp çalışma ruhu, popüler kültürün içinden çağ‐
daş özgürlük kavgalarına sızarak sosyalist müca‐
deleye yerel duyarlılıklarının üzerinde gelişeceği tarihsel zemini sağlıyor. Yeni kuşaklar isyanın izine düşerken türkü‐lerinde hep aynı çığlık: Eşitlik! 978‐605‐4878‐00‐0 113x195,254 sayfa Baskı Yılı: 2013    pnot global afrika, *dipnot global afrika,*dipnot global afrika,*dipnot global afrika, *dipnot
pnot global afrika, *dipnot global afrika,*dipnot global afrika,*dipnot global afrika, *dipnot Horace Campbell RASTA VE DİRENİŞ
Walter Rodney AVRUPA AFRİKA’YI NASIL
GERİ BIRAKTI
Cep telefonlarımız sayesinde her zaman ve her yer‐
de ulaşılabiliyor olmamız ne anlama geliyor? Önemli olan şeyleri televizyon ya da internetten öğreniyor olmamızın kültürel sonuçları nelerdir? Siyasi, dini ve etnik aidiyetlerimiz, giderek daha fazla dijital med‐
yaya bağlanır hale gelmemizden nasıl etkilenmek‐
tedir? Bütün bunların gündelik hayatlarımız açısın‐
dan önemi nedir? "Medyatikleşme kavramına aşina olmayanlara And‐
reas Hepp, medya çalışmalarında ufuk açıcı yeni tar‐
tışmalar açıyor. Halihazırda bu kavramlarla meşgul olanlar açısından ise, Hepp'in bütünleştirici kuram‐
sal analizi ve tazeleyici soruları, alanı canlandırmayı başarıyor." —Sonia Livingstone, Londra Ekonomi ve Siyaset Bilimi Okulu "Bu kitap, medyatikleşme kültürleri olarak medya kültürleri üzerine özgün bir bakış açısı ortaya koyu‐
yor. Fazlasıyla açık ve okur dostu olan bu metin, medyatikleşme gibi karmaşık bir konu hakkında iyi bir genel bakış ve giriş sunuyor. Öğrenciler, araştır‐
macılar, medya ve toplumsal değişime dönük genel akademik ilgi açısından temel bir eser."—Knut Lundby, Oslo Üniversitesi Avrupa Afrika'yı Nasıl Geri Bıraktı, daha önce hiç görülmemiş biçimde Afrika tarihini dünya ölçeğin‐
de azgelişmişlik teorisiyle, entelektüel bir tutku ve politik sorumlulukla bir arada ele alan klasik bir eserdir. Büyük aktivist‐aydın Walter Rodney'in üni‐
versitelerde olduğu kadar toplumsal hareketler içinde de büyük yankı uyandıran bu kitabında, kendisinin sözleriyle, “Egemenlerimiz ve onların akademi dünyasındaki sözcülerince belirlenen ’standartları’ tatmin etmekten çok, sömürünün doğasını daha fazla araştırmak isteyen Afrikalılara ulaşmayı deniyor. "Walter Rodney'in bu ufuk açıcı ve devrimci kitabı, dünyanın dört bir yanında radikal düşünürlerin ye‐
tişmesini sağladı ve günümüzün askerileşmiş küre‐
selleşmesi ve Afrika'ya dönük yüksek teknolojili şir‐
ket müdahalelerinin tahrip edici bağlantısını keş‐
fetmek açısından bir tür kehanet metni haline gel‐
di." —Amina Mama, California Üniversitesi kadın ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Programı Direk‐
törü "Afrika tarihinde, ayağı Afrika topraklarına basan düşünce açısından bir kilometre taşı." —Samir Amin, Dakar Üçüncü Dünya Forumu direktörü Çeviri: Irmak Ertuna‐Howison ISBN:978‐605‐4878‐57‐4 113x195,352 sayfa Baskı Yılı: 2016    Çeviri: Hülya Osmanağaoğlu 978‐605‐4878‐40‐6 113x195, 432 sayfa Baskı Yılı: 2015 
*dipnot global afrika, *dipnot global afrika,*dipnot global afrika,*dipnot global afrika,
*dipnot *dipnot global afrika, *dipnot global afrika,*dipnot global afrika,*dipnot global afrika
Steve Biko Eric Williams SİYAH BİLİNCİ
KAPİTALİZM VE KÖLELİK
Güney Afrikalı devrimci Steve Biko'ya (1946‐1977) göre, beyaz‐
lık halleri ve beyazlık imtiyazları ideolojiler ve siyasetler üstüy‐
dü. Beyaz liberaller ve Marksistler, gerçek birer liberal ve Mark‐
sist olamıyorlardı, çünkü liberallikten ve Marksistlikten önce ge‐
len, ideolojilerini belirleyen beyazlıklarıyla ciddi bir hesaplaşma‐
ya giremiyorlar, hatta çeşitli savunma mekanizmalarıyla bu du‐
rumun farkına bile varamıyorlardı. Irkçılığı kendi benliklerinin dışında var olan, kendilerini etkilemeyen, ırkçı beyazlara özgü bir önyargılar bütünü olarak görmeleri; ırkçılığın kendilerini de her açıdan imtiyazlı kılan, bütün beyazları değişen oranlarda yukarıda, bütün siyahları da aşağıda tutan bir sistem olduğunu görememeleri sorunun temeliydi. Bütün bunlar da onları birer konformist ve suç ortağı yapıyordu. Ancak siyahların durumun‐
dan ötürü vicdan azabı ya da suçluluk duymamak için de, siyah‐
larla vakit geçirmeyi çok önemsiyorlardı. Siyahlar ise tarihleri aşağılanmış, kültürleri parçalanmış, kendi‐
lerin‐den utanan, beyazlara hayranlık duyan, beyaz gibi olmak isteyen ama bunu bir türlü beceremeyen, pısırık, yılgın insan‐
lardı. Apartheid'ın yıkılması ve eşitlikçi bir toplum kurulması için, ilk önce bu şahsiyetini kaybetmiş siyah insanın ayağa kalk‐
ması; özsaygısını ve onurunu kazanması; tarihiyle, kültürüyle, vücuduyla gurur duymaya, kendini sevmeye başlaması gerek‐
mekteydi. İşte Biko'nun önderlik ettiği ve en önemli düşünürü olduğu Si‐
yah Bilinci Hareketi, siyahlara bu gururu ve gururla birlikte gele‐
cek cesareti aşılama hareketidir. Çeviri: Onur Eylül Kara 978‐605‐4412‐18‐5 150x210, 134 sayfa Baskı Yılı: 2014 
Eric Williams bu ünlü ve etkili kitabında Global Afrika'nın ve modern dünyanın maddi kökenle‐
rinin izini sürüyor. Kapitalist kölelikle birlikte Af‐
rika'dan Atlantik Okyanusu'nun diğer yakasına kitleler halinde zorla götürülüp satılan siyahlar, emek güçleriyle kapitalizmin ayağa kalkmasında hayati bir rol oynadılar. Şeker, kahve ve pamuk gibi kapitalizmin gelişimi için çok önemli ürünler bedenlerine el konulan kölelerce üretildi. Afrika, Avrupa ve Amerikalar arasında Atlantik'te orga‐
nize edilen ticaret üçgeni ve bu üçgende biriken sermaye Sanayi Devrimini tetikledi. Bütün bun‐
lar da sonuçta Batı'nın Doğu ve Güney karşısın‐
da üstünlük kurmasını sağladı. Ancak beyaz en‐
telektüeller köleliğin ve ticaret üçgeninin bu önemini çok uzun bir süre görmezden geldiler.
Çeviri: Anıl Tarar 978‐605‐4412‐08‐6 113x195, 334 sayfa Baskı Yılı: 2014    dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme
*dipnot araştırma-inceleme, *dipnot araştırma-inceleme, *dipnot araştırma-inceleme,
Kadir Akın Onur Bütün ERMENİ DEVRİMCİ
PARAMAZ
YEDİ KAT YERİN ALTINDAN
UĞULTULAR GELİYOR
Abdülhamid’den İttihat Terakki’ye Ermeni Sosyalistleri ve Soykırım Yeni Çeltek’ten Soma’ya Maden İşçileri Beyazıt Meydanı’nda on dokuz arkadaşıyla birlikte idam edilen Paramaz’ın ve Osmanlı‐Ermeni devrimci hareketinin mücadelesini irdeleyen elinizdeki kitap, resmi ideolojinin ve kendisini bu ideolojinin tesiriden kurtaramamış sosyalist hareketin örttüğü bir tarihe ışık tutuyor. Kadir Akın, bu ilk kaynak niteliğindeki çalışmasında Paramaz ve arkadaşlarını anlatmakla yetinmiyor, on‐
ların mücadelesinin daha iyi kavranabilmesi için o dönemin siyasi koşullarını ve Ermenilere uygulanan soykırımı, detaylı araştırmaların ürünü olan eserler‐
den yararlanarak yeniden inceliyor. Türkçe kaynakla‐
rın yanı sıra, sadece bu çalışma için Ermenice asılla‐
rının ilgili bölümlerinden yapılmış çevirileri de içer‐
mesi kitabın kaynak değerini yükseltiyor. Okur, kitapta Paramaz ve yoldaşlarının serüvenini iz‐
lerken, milliyetçi diye anlatılan Ermeni devrimcileri‐
nin aslında Türk devrimcileriyle birlikte mücadele etme çabasında olan enternasyonalistler olduğunu görecek. Kadir Akın da bu serüveni Ermeni devrimci‐
lerinin tarihi olarak değil, müşterek mücadele tari‐
himizin bir parçası olarak sunuyor, Paramazları “öte‐
kilerin” değil, bizim kahramanlarımız, bizim devrim‐
cilerimiz olarak sahipleniyor. 978‐605‐4878‐33‐8 113x195,254 sayfa Baskı Yılı: 2015    Elinizdeki kitap, maden işçilerinin önemli deneyimlerinden biri olan Yeraltı Maden‐İş Sendikası’nın tarihini kayıt altına alıp, ma‐
den işçilerinin komite‐konsey örgütlenmeleri ile hayata geçirdiği özyönetim örneklerini inceliyor... Bu sözlü tarih çalışmasında Ye‐
raltı Maden‐İş’liler kendi tarihleri hakkında söz alıyorlar. Osman‐
lı döneminden Soma’ya kadar sendikal bürokrasinin hâkimiyeti‐
ni kırma mücadelesi veren, kendilerini ancak kendilerinin temsil edebileceğine inanan maden işçileri kurdukları komiteleri birer komüne çevirmenin mümkün olabileceğini gösteriyorlar. Yeni Çeltek’ten Soma’ya maden işçilerinin komite ve konsey deneyimleri üzerine önemli bir kaynak… “Madencilik sektöründe üretimin özellikle zihinsel üretim kıs‐
mında çalışan maden mühendislerinden başlayarak, kazmacıla‐
ra, nakliyecilere, bacacılara kadar bütünlüklü bir süreç olduğu‐
nun ve zihinsel/bedensel emek ayrımını hiçbir zaman yapmadı‐
ğımızın altını çizmek istiyoruz. Yeraltı Maden‐İş sendikal dene‐
yimi bu tezin ispatlandığı ve yaşatıldığı bir deneyimdir. İşçiler kendi koşullarını, taleplerini, siyasallaşma süreçlerini, işçi kon‐
seyleri, işçi meclisleri ve işçi komiteleri aracılığıyla tartışarak, dü‐
şünerek ve karar vererek deneyimlediler. Maden ocaklarına grev pankartları astılar, ocakları işgal ettiler, kolektif üretim ya‐
pıp, kömürün dağıtım, satış vb. tüm süreçlerini de yönettiler. Bugünden geriye dönerek bakınca tüm eksikliklerine rağmen yaşadığımız deneyimin önemini daha da iyi kavrıyoruz.” –Çetin Uygur 978‐605‐4878‐36‐9 115x210,320 sayfa Baskı Yılı: 2015 
dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme
*dipnot araştırma-inceleme, *dipnot araştırma-inceleme, *dipnot araştırma-inceleme,
Alev Özkazanç Haz. Hülya Osmanağaoğlu FEMİNİZM VE QUEER
KURAM
Osmanl ı’dan 21 . Yüzyıla Seçme
Metinler
Alev Özkazanç, Cinsellik, Şiddet ve Hukuk: Femi‐
nist Yazılar kitabının ardından elinizdeki kitapta da feminist kuram ve politikaya dair sorgulamalarını sürdürüyor. Bu kitapta ağırlıklı olarak Judith But‐
ler'ın eseri ve queer kurama dair teorik sorgula‐
maların yanı sıra feminist ve queer politikaya dair güncel tartışmalara da odaklanan yazar, "feminist ve queer" olarak adlandırdığı teorik‐politik konu‐
munu netleştirmeye çalışıyor. Özkazanç, bunu yaparken Butler ve queer'i radikal demokrasi ve hegemonya kavrayışı çerçevesinde değerlendiri‐
yor. Kitapta savunulan teorik‐politik perspektif, tar‐
tışmasında alınan konumlar, AKP döneminde top‐
lumsal cinsiyet ilişkilerinin dönüşümü ve muhafa‐
zakârlaşma, aileci politikaların geleceği, cinsel ta‐
ciz ve şiddete karşı mücadele, güncel feminist po‐
litikada eşitlik‐farklılık ikileminde karşılaşılan çalı‐
şan anneler sorunu, 8 Mart kutlamalarına trans bireylerin katılımı konusunda çıkan tartışmalar gi‐
bi çeşitli konulara yoğunlaşan yazar, kitabını "her‐
kes için" ve "herkesle feminizm" diyerek bitiriyor. 978‐605‐4878‐32‐1 13x195, 214 sayfa Baskı Yılı: 2015    FEMİNİZM KİTABI
Feminist hareketin Osmanlı’dan 21. yüzyıla uza‐
nan serüvenini hareketin kendi metinleri üzerin‐
den serimleyen bu kitap, feminist hareketteki dö‐
nüşümü‐devamlılığı bir arada görmeyi mümkün kılması açısından önemli bir seçki. Kitap, feminist mücadelenin patriyarkadaki dönüşümlerin ve bu dönüşümleri sağlayan feminist hareketin bizzat kendi yazınıyla doğrudan analiz edilmesini müm‐
kün kılmayı hedefliyor. Bu seçkide yer alan metin‐
ler yaşadığımız coğrafyadaki feminist hareketin ortaya çıkardığı politik hattın yanı sıra onun dünya ile bağları üzerine olan kimi sorulara da yanıt arı‐
yor. Bu da kitabı feminist mücadelenin bugününü ve sorunlarını değerlendirmek açısından önemli bir kaynak haline getiriyor. Feminizm Kitabı’nı teşkil eden metinler sadece kadınlar açısından değil, bir bütün olarak toplum‐
sal mücadelenin analizi açısından da önemli bel‐
gelerdir. Bu metinler, okura bir tarih okuması yapmayı sağlamasının yanı sıra erkek egemenliği‐
ne karşı süregiden mücadeleyi her dönemin kendi dilinden/ifadesinden okuma imkânı veriyor. Bu seçkinin feminist hareketin tarihsel dönüşümünü bizatihi orijinal metinlerden okuyarak izlemek ve analiz etmek isteyenler için vazgeçilmez bir başu‐
cu kitabı olacağını düşünüyoruz. 978‐605‐4878‐34‐5 113x195, 608 sayfa Baskı Yılı: 2015 
dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme
*dipnot araştırma-inceleme, *dipnot araştırma-inceleme, *dipnot araştırma-inceleme,
Alev Özkazanç Jane Gallop CİNSELLİK, ŞİDDET VE
HUKUK
CİNSEL TACİZLE
SUÇLANAN FEMİNİST
Alev Özkazanç bu ilk “feminist” kitabında 2009 yı‐
lından itibaren cinsellik, şiddet ve hukuk konusun‐
da yazmış olduğu yazıları bir araya getirerek oku‐
run ilgisine sunuyor. Yazar, ele aldığı konuları, bu konular üzerinde uzmanlaşmış bir akademisyen olarak değil, daha çok belirli bir politik kaygıyla ha‐
reket eden bir feminist olarak çözümlüyor. Bu çer‐
çevede, hâkim bazı feminist söylemleri ve tavırları içkin bir eleştiriye davet eden yazar, kitabında asıl olarak cinsel şiddet ve hukuk ilişkisine dair özeleş‐
tirel bir politik perspektif geliştirilmeye çalışıyor. Ancak bunu soyut bir teorik çerçeve geliştirmek yoluyla değil de, Hüseyin Üzmez’den Julian Assan‐
ge olayına, cinsel tacizle suçlanan feminist Jane Gallop’un öyküsünden üniversite‐lerde cinsel taci‐
ze karşı çıkarılan politika belgelerine, katliama dö‐
nüşen kadın cinayetlerinden, Türkiye siyasetini sarsan seks kasetlerine, AKP iktidarındaki muhafa‐
zakârlaşmaya kadar geniş bir kapsamda yer alan yerel ve küresel olaylar zinciri üzerine düşünerek yapıyor. “Kitabımın Türkçeye çevrilmesin‐den ve böyle‐
ce cinsel taciz politikalarının nasıl ele alınması gerektiğine dair yeni ve canlı bir tartışmanın yapıldığı bir ülkeye doğru yolculuk etmesinden dolayı çok mutluyum. Bu çevirinin, Türkiye’de cinsel tacize gösterilen tepkinin, kadınların ah‐
lakçı şekilde korundukları geleneksel görüşle değil de kadının özgürleşmesine dair feminist hedefle uyumlu olacak biçimde gelişmesine katkısı olacağını umut ediyorum. 1990’larda Amerika’da bu tür geleneksel ah‐
lakçı kaygıların, cinsel tacize dair ilk feminist değerlendirmeleri geri plana attığına tanık ol‐
dum. Bu kitabı, kadınların saflığını korumaya yönelik söz konusu geri salınıma, yani kadınla‐
rın kamusal alana katılımını daima tehdit etmiş olan bildik kollamacı tutuma karşı direnmek için yazdım”. 978‐605‐4412‐84‐6 113x195,258 sayfa Baskı Yılı: 2013    Çeviri: Alev Özkazanç 978‐605‐4412‐22‐8 113x195, 276 sayfa Baskı Yılı: 2011    *dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme*dipnot araş-
ırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-, Pınar Ecevitoğlu Maria Mies NAMUS TÖRE VE İKTİDAR
ATAERKİ VE BİRİKİM
Kadının Çıplak Hayat Olarak
Kurul uşu
Uluslararası İşbölümünde Kadınlar
Cinsiyete dayalı işbölümünün toplumsal kökenlerini inceleyen bu –klasikleşmiş‐ eser, kolonileştirme ve ‘evkadınılaştırma’ süreçlerinin genel tarihinin yanı sı‐
ra, yeni uluslararası işbölümünü ve kadınların en ucu‐
zundan birer üretici ve tüketici olarak oynamak zo‐
runda bırakıldıkları rolü eleştirel bir perspektifle tahlil ediyor. Mies, feminist teoride esaslı bir paradig‐ma değişikliğine yol açan bir yaklaşımla kapitalist ataerki‐
nin günümüzdeki küresel ölçekli egemenliğini betim‐
lerken, bu egemenliğe karşı nasıl bir mücadele veril‐
mesi gerektiğine de açıklık getiriyor. Teori ile pratiğin otantik ve birlikte gelişimini gözeten bu çalışma feminist teorinin ulaşabileceği doruk nok‐
talardan biri… ‘Heyecan verici… Feminist bir akademisyen tarafından son yıllarda gerçekleştirilmiş en iddialı proje.’ — Deniz Kandiyoti Şiddet kullanma tekelini elinde bulunduran ege‐
men devletin, söz konusu ‘ayrıcalığını’ bazen biri‐
leri kullanmaya kalkarsa, üstelik bunu bir tür ‘ya‐
sa’ya dayanarak yaparsa bu durumu nasıl ele al‐
mak gerekir? Birileri, şiddetin en uç biçimi olarak ‘öldürme yetkisini’ kendinde görüp eyleme ge‐
çerse ne olur? Namus adına işlenen cinayetler örneğin, nasıl bir gerçekliğe işaret etmektedir? Bu türden olayları nasıl ele almak gerekir? Ne tür bir çerçeve ve bakış açısı, bu türden olayları, sa‐
dece adli bir vaka, bir ceza hukuku meselesi ola‐
rak görmeyip ya da tartışma götürür bir adlan‐
dırmayla sosyolojik sıfatı eklenerek ‘geleneksel ataerkil değerlerin kadına yönelik tavrı’ biçimin‐
deki açıklamalarla yetinmeyip daha kapsayıcı ve derinlikli bir çözümlemeye imkân verebilir? Elinizdeki kitap, siyaset biliminden antropolojiye, sosyolojiden siyaset felsefesine farklı disiplinler‐
den olanlar için ufuk açıcı bir duruş sergiliyor. Çeviri: Yıldız Temurtürkan 978‐605‐4412‐18‐1 113x195, 434 sayfa Baskı Yılı: 2012    978‐605‐4412‐48‐8 113x195, 496 sayfa Baskı Yılı: 2012    *dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme*dipnot
araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma- Ayhan Yalçınkaya KAVİMKIRIM
İKLİMİNDE ALEVİLER
Elinizdeki kitap, başlığı her ne kadar Ale‐
vileri anlamaya dönük bir vurgu taşısa da Alevileri anlamaktan çok, devletin ve ondan daha geniş olarak bir iktidar şe‐
bekesinin Alevi ayinselliğine yönelik ağır saldırılarını ‐Alevilik açılımından Tuzluça‐
yır'a, Dersim'in seyitlerinden devlet kirli‐
liğiyle malûl dedeliğe‐ devlet, ayin ve si‐
yasallık çerçevesinde tartışmaya yönelik‐
tir. Ayhan Yalçınkaya tam bu ânda bir kez daha soruyor: Bedreddin'i mi seçe‐
ceğiz, devleti mi? Bedreddin bugün Gezi ve Gezi'nin dolanıp durduğu bütün top‐
lumsal yüzeydir; Tuzluçayır'dır, Okmey‐
danı'dır, Antakya'dır 'Bu yüzey bizi öz‐
gürlüğe ve eşitliğe çağırıyor; devlet ise baskıya, şiddete, ölümsüz bir eşitsizliğe ve ölüme' diyecektir çoğu; 'öyleyse bu soru ne saçma, ne haince bir sorudur!'.
978‐605‐4412‐92‐1 113x195, 342 sayfa Baskı Yılı: 2013    Pınar Ecevitoğlu Ayhan Yalçınkaya ALEVİLER ARTIK BURADA
OTURMUYOR
Aleviler ‘artık burada’ oturmuyor; kapı‐
ları işaretlenmiş evlerini, katil zanlılarının önünde saygıya çağıran anıt‐otellerinin isli duvarlarını, dede postunun yanında yer gösterilen düşmanlarını yüklenip ‘göçtüler.’ Ama göçerken ezberlerini de birlikte götürdüler. İktidar şebekesinden kendilerine yönelen tehdidi fark edenler, bu geleneksel ezberlere yaslanarak ça‐
resizce direniş hatları inşa etmeye çalıştı‐
lar ama tehdit, hattın önünde değildi ki… çoktandır hattın arkasından dolaşarak bir kuşatmaya dönüşmüştü bile. Bunu fark edemeyenler iktidarın Alevi Çalış‐
tayı’nın başarısız olduğunu düşünmeye devam ediyorlar. Oysa bu kitap, sıra dışı üslubu ve yaklaşımıyla Alevi Çalıştayı’nın nasıl başarılı bir siyasal‐dinsel mühendis‐
lik projesi olduğunu ve adım adım, sabır‐
la hayata geçirildiğini gösteriyor ve yeni‐
den uyarıyor. 978‐605‐4412‐92‐1 113x195, 342 sayfa Baskı Yılı: 2013    Der. Ayhan Yalçınkaya, Pınar Ecevitoğlu, Ali Murat İrat HACI BEKTAŞ VELİ
Bu çalışma, Hacı Bektaş Veli ve Aleviliğe ilişkin olarak geliştirilmiş farklı perspek‐
tiflerin karşılaşmasına, karşılaştırılmasına ve tartışılmasına elveren disiplinlerarası bir platform oluşturmak ve ilgili plat‐
formda ortaya konan görüşleri belli ölçü‐
ler dahilinde derleyerek Hacı Bektaş Veli ve Alevilik üzerine çalışan tüm araştır‐
macıların kullanımına ve değerlendirme‐
sine sunmak amacı taşımaktadır. Katkıda Bulunanlar: İlhan Başgöz, Ahmet T. Karamustafa, Ahmet Yaşar Ocak, Mark Soileau, Vernon James Schubel, Nurten Kılıç‐Schubel, Emel Kılıç, Ayşe Kayapınar, Levent Kayapınar, Caner Işık, İbrahim Bahadır, Dilek Soileau, Murat Yümlü, Işıl Tombul, Bedriye Poyraz, Mu‐
rat Küçük, Frances Trix, Rumiana Marga‐
ritova, János Sipos, Namiq MusalI, İsmail Kaygusuz, Eva Csaki, Gani Pekşen, Ulaş
Özdemir, Piri Er, Tuğba Tanyeri‐Erdemir, Rabia Harmanşah, Robert Hayden, Hay‐
dar Ergülen, Ayhan Yalçınkaya 978‐975‐9051‐95‐2 113x195, 487 sayfa Baskı Yılı: 2010    *dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme*dipnot
araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma- Hatice Çoban Keneş Hazırlayanlar Yeni Irkçılığın Kirli ötekileri Joost Jongerden – Ahmet Hamdi Akkaya – Bahar Şimşek KÜRTLER, ALEVİLER,
ERMENİLER
Kürdistan Özgürlük Hareketi
İSYANDAN İNŞAYA
Sınıfa, ırka, etnik kökene, cinsiyete dair ayrım‐
cı pratikleri sınırlamaya, denetlemeye, hatta gerektiği yerde yasaklamaya yönelen bütün önlemlere rağmen ayrımcılık, biçim değiştir‐
miş ve gündelik yaşamın içine sızmış ama gö‐
rünürlüğü azalmış olarak önemli bir sorun ol‐
mayı sürdürüyor. Bu çalışma, ırkçı söylemin bu yeni biçiminin görünürleştirilmesi yükümlülüğünü üstleniyor. Kitapta, “muğlak‐belirsiz” görünümler arkası‐
na yerleşen ve çoğu zaman satır aralarına giz‐
lenen ırkçılığın ve ayrımcılığın medyayı bir şe‐
kilde takip eden “sıradan insanların” gündelik konuşmalarında yer etme biçimleri serimlenip yeni ırkçılığın perdesi aralanıyor. Sıradan med‐
ya takipçilerinin gündelik hayatlarında yeni ırkçı söylemleri nasıl inşa ettiği, yeni ırkçı ideo‐
lojinin “öteki”nin etnik, dinsel, cinsel farklılık‐
ları üzerinden nasıl bir fantezi işlevi yüklendiği irdeleniyor. Ayrımcı ideolojileri birbirine eklemlemek yo‐
luyla başta Kürtler olmak üzere Alevilere, Er‐
menilere, kadınlara, farklı cinsel yönelimlere yönelik nefret dolu ifadelerinden hareketle bi‐
yolojik temellere dayanan “eski” ırkçılıktan, daha çok cinsiyetçi, milliyetçi vb. ideolojilerin ittifak kurması ile üretilen “yeni” ırkçılığa evri‐
len süreçte kavramın nasıl bir dönüşümden geçtiğinin ve hangi anlamlara büründüğünün izi sürülüyor. ISBN: 978‐605‐4878‐45‐1 113x195,224 sayfa Baskı Yılı: 2015 
Orta Doğu’da son bir sene içerisinde tüm dünyanın gözleri önünde vuku bulan gelişme‐
lerin dikkatleri üzerine çektiği başlıca grup şüphesiz Kürtler oldu. Modern ulus devletle‐
rin dayattığı fiziksel ve düşünsel sınırlara karsı radikal‐demokratik politikayı öngören Kürt Hareketi'nin taşıyıcıları, bir yandan kitlesel mobilizasyonun siyasal boyutu bağlamında giderek ön plana çıkmakta, öte yandan köklü bir "toplumsal yeniden inşa" vaat etmekteler. Elinizdeki kitap, bu "toplumsal yeniden inşa" vaadinin tarihselliğini odak alan eleştirel bir okumanın ürünüdür. Bugün Rojava'da en somut halini gördüğümüz söz konusu inşa, doğrusal olmaktan uzak bir tarih anlatısını açmayı sağlayacak kilit bir kavram olarak önem taşımakta. Etnik ve sınıfsal kimlikler arasında süregiden köklü entelektüel tartış‐
maları kat eden inşa kavramı, öte yandan ye‐
ni siyasal özneleri ve söylemleri tartışmaya ve edime açıyor. Günümüzde, başta Kürtler ol‐
mak üzere tüm Orta Doğu halklarının barış umudunun güçlendirileceği başlıca odak da söz konusu inşa ve hakiki bir tanımadır. Bizzat inşa ediminin öznelerinin sözünün de yer al‐
dığı bu çalışma, Orta Doğu halklarının barış umudunu güçlendirecek tanıma ediminin ge‐
rekliliğine olan inancın eseridir. ISBN: 978‐605‐4878‐47‐5 113x195, 326 sayfa Baskı Yılı: 2015    *dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme*dipnot
araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma- Cengiz Güneş TÜRKİYE’DE KÜRT
ULUSAL HAREKETİ
Direnişin Söylemi
Mesut Yeğen İNGİLİZ BELGELERİNDE
KÜRDİSTAN
Demet Lüküslü TÜRKİYE’NİN 68’İ
Bir Kuşağın Sosyolojik Analizi “Kürt Sorunu” Türkiye’nin güncel si‐
yasi hayatının tartışmasız düğüm noktasını oluşturuyor. Her cenahtan farklı seslerin yarattığı gürültü orta‐
sında meselenin kökenine dair şu soru, kaba cepheleşme yüzünden, gözden kaçırılıyor: Kürt hareketi ne‐
den ve nasıl oluştu? Cengiz Güneş’in çalışması, bu hareketin tarihsel geli‐
şimini Kürt kaynaklarına dayanarak, Kürt hareketi ile Türk sosyalist hare‐
keti arasındaki gerilim ve yakınlaşma noktalarını inceleyerek ve sonunda protestodan direnişe dönüşen söy‐
lemin ulusal hareket içerisinde nasıl cisimleştiğine odaklanarak sarih şe‐
kilde çözümlüyor. Güneş’in, Kürt ha‐
reketinin “ulusal kurtuluş” ve “de‐
mokratik” diye nitelediği iki temel söyleminin nasıl oluşup şekillendiği ve bugüne ulaştığını tarihsel süreç içerisinde sergilediği elinizdeki ça‐
lışma, Türkiye’nin siyasi hayatındaki en yakıcı probleme ilişkin gerçekçi bir tablo sunuyor. Bu kitaptaki belgeler, İngiltere’nin Kür‐
distan siyasetinin nasıl adım adım ve önemli değişikliklerden geçerek şekil‐
lendiğini gösteriyor. Üzerinde güneş batmayan imparatorluk, Kürdistan si‐
yasetini “dediğim dedik, çaldığım dü‐
dük” prensibinden çok uzakta, epey pragmatik, zaman zaman çaresizlik içinde ve çok da dünyevi bir akılla, adım adım inşa etmiş görünüyor. İngiliz Belgeleri, İngiltere’nin Kürdistan siyasetine ışık tutmakla kalmıyor; pek çok önemli meseleye dair kıymetli bil‐
giler sunuyor. Belgeler, savaşın ardın‐
dan Osmanlı elitinin farklı kesimlerinin Kürdistan siyasetine, Kürt elitinin ta‐
savvurlarına, bugünkü Türkiye ve bu‐
günkü Irak Kürtleri arasında savaşın ar‐
dından gelişen farklılaşmalara, 1925 Şeyh Sait Ayaklanması’nın ardında İngi‐
lizlerin olup olmadığına, Cumhuriyet elinin Kürt meselesi siyasetine ilişkin epey bir bilgi sağlıyor. Elinizdeki kitap, 68 kuşağının belirgin özelliklerine odaklanarak bu kuşağı “gençlik” ve “kuşak” kavramları üzerin‐
den tartışıyor. Tüm dünyada yaşanan ve belli ortak nitelikler taşıyan 68 hareketi‐
nin ve 68 kuşağının Türkiye’ye özgü yerel çizgileri ve toplumsal planda yarattığı dalga kitapta ayrıntılı olarak ele alınıyor; 68 kuşağının içine doğduğu “zamanın ru‐
hu” ile bu kuşak bağlamında anti‐
emperyalizm, modernizm, sanayileşme ve kalkınma, “gençlik miti”, devrim şehit‐
leri ve eril söylemler analiz ediliyor. Bu söylemler siyasal kültürde bugün de ağır‐
lıklı bir yere sahip olduğu için dönemin analizinin günümüz açısından önemli içe‐
rimleri de bulunuyor. Türkiye’nin 68’ini gençlik ve kuşak sosyo‐
lojisine dair kavramlar üzerinden farklı sosyal bilimsel çalışma alanları ile bağlan‐
tılı bir şekilde analiz eden kitap, Türki‐
ye’nin 68 kuşağının ve dönemin siyasal kültürünün farklı açılardan tartışılmasına önemli bir katkı niteliğindedir. Çeviri: Eflâ‐Barış Yıldırım 978‐605‐4412‐86‐0 113x195, 364 sayfa Baskı Yılı: 2013   
978‐605‐4412‐51‐8 113x195, 312 sayfa Baskı Yılı: 2012   
978‐605‐4878‐39‐0 113x195,214 sayfa Baskı Yılı: 2015    *dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme*dipnot
araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma- Ahmet Kardam Ahmet Kardam CİZRE-BOHTAN BEYİ
BEDİRHAN
CİZRE-BOHTAN
BEYİ BEDİRHAN
Sürgün Yılları Direniş ve İsyan Yılları Cemalettin Canlı Halil İbrahim Uçak HATTIN DÖRT YANINDA
CEMİLPAŞAZADELER
“Kürd bölgelerindeki özerk ya‐
pıyı bozup dağıtmak, bölgeyi tamamen merkeze bağlamak, Osmanlı Yönetimi’nin çok önemli bir çabası olmuştur. Sadrazam Mustafa Reşit Pa‐
şa’nın merkezi devlet bilinci bu konuda çok belirleyicidir. 19. Yüzyılın ilk yarısında ve ortala‐
rında Osmanlı’nın beka sorunu, merkezi devlet anlayışının ya‐
şama geçmesini gerekli kılmak‐
tadır. Ahmet Kardam’ın, Mir Bedir‐
han’la ilgili iki ciltlik bu çalışma‐
sı, 19. Yüzyılda Kürd‐Osmanlı ilişkilerini kavramak bakımın‐
dan değerli bir kaynak niteliğin‐
dedir.” ‐İsmail Beşikçi Ahmet Kardam’ın Osmanlı Arşivi’nden bulup gün yüzüne çıkardığı yüzlerce sayfa belgeye dayalı bu çalışması; Bedirhan Bey’in özerk/bağımsız bir Kürt federe devleti kurma mücadelesinin aşamalarını, o güne kadar gö‐
rülmemiş genişlikteki Kürt ittifakını nasıl kur‐
duğunu, bir yandan müttefiki diğer Kürt bey‐
lerinin direniş ve isyanlarını teşvik ederken, kendisini hep arka planda tutarak Osman‐
lı’yla kurduğu diplomatik ilişkileri kopartma‐
maya özen gösteren mücadele yöntemini, Cizre‐Bohtan’ı nasıl büyük bir çekim merkezi haline getirip ona “devlet” özellikleri kazan‐
dırdığını, yaşamının en karanlık sayfasını oluş‐
turan iki Nasturi katliamına niçin giriştiğini, yenilgisinin nedenlerini ve bu yenilgi sonucu çok çeşitli etnik ve dinsel unsurlardan oluşan Kürdistan’ın kendi iç dinamikleriyle gelişme imkanının nasıl yok edildiğini ve günümüzde‐
ki “Kürt sorunu”nun temellerinin nasıl daha o tarihte (1847) atıldığını inceliyor. Hattın Dört Yanında Cemilpaşazadeler, hat‐
lara ve hayatlara dair bir hikayedir. Yaklaşık iki yüz yıla yayılan büyük acıların ve bir o kadar büyük umutların izini sürme, yıkılan ve yeniden kurulan dünyaların tanıklığını yapma çabasıdır. Bu çalışma, Cemil Paşa'dan başlayarak aile‐
nin yüzyıllara dayanan ve birkaç ülkeye ya‐
yılan mensuplarının serencamıdır. Cemilo‐
ğullarının, topraklarından koparılarak Lüle‐
burgaz’a, Ordu’ya, Denizli’ye, Suriye’ye sav‐
rulan yaşamları, kimliklerini koruma savaş‐
ları, geri dönüşler, yeniden sürgünlerin hi‐
kayesidir. Kitap aynı zamanda Kürtlerin son iki yüz yıl‐
da yaşadıklarının dökümünü de vermekte‐
dir. Kürdistan Emirliklerinden Osmanlı Dev‐
leti’nin merkezileşme sürecine, Birinci Dün‐
ya Savaşı’ndan Mütareke’ye, Ermeni Tehci‐
ri/ Katliamından Şeyh Said İsyanına, Suri‐
ye’deki Hoybun Örgütünden Mahabad Cumhuriyeti’ne, 1936 Sürgününden günü‐
müze dek yaşanan olaylara ışık tutmaktadır. 978‐605‐4412‐80‐8 113x195, 298 sayfa Baskı Yılı: 2013    978‐605‐4412‐14‐3 113x195, 422 sayfa Baskı Yılı: 2011   
978‐605‐4412‐53‐2 113x195, 496 sayfa Baskı Yılı: 2012    *dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme*dipnot
araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma- Naci Kutlay Naci Kutlay KÜRT KİMLİĞİNİN
OLUŞUM SÜRECİ
OSMANLI’DAN
GÜNÜMÜZE KÜRTLER
Naci Kutlay'ın elinizdeki çalışması, Tür‐
kiye'nin değişmez gündemi "Kürt soru‐
nu"nu tarihsel bir perspektiften gör‐
memizi sağlıyor. Kitap, geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemlerinde, başka etnik gruplarla birlikte kimliklerinin ayırdına varmaya başlayan Kürtlerin Türkiye'nin modernleşme sürecinden nasıl etkilendiklerini ve bu süreci nasıl etkilediklerini ayrıntılı veriler sunarak iş‐
liyor. Kürt kimlik hareketinin bir arkeo‐
lojisi olduğunu rahatlıkla söyleyebilece‐
ğimiz kitapta, Kürtlerin, modern tarih boyunca çıkardıkları gazete ve dergile‐
rin yanı sıra kurdukları cemiyetler hak‐
kında da önemli bilgiler yer alıyor. Bu özelliği de kitabı alanında vazgeçilmez bir kaynak haline getiriyor. Etnik ve ulu‐
sal kimliğin oluşumunu yapısal ve kon‐
jonktürel faktörlerle ilişkiselliği ile birlik‐
te Kürtlerin tecrübesi üzerinden ele alı‐
yor. Kitap, ayrıca, Türkiye'nin bir başka 'ötekisi' Ermenilerin Kürtlerle olan ilişki‐
lerini, Ermeni kimliğinin oluşumunun Kürt kimliğine etkisini ve Kürtlerin Er‐
meni katliamlarında oynadıkları rolü nedenleri ve tarihsel bağlamıyla birlikte sunuyor. 978-605-4412-43-3
113x195, 424 sayfa
Baskı Yılı: 2012
   Naci Kutlay KÜRTLERDE
DEĞİŞİM VE
MİLLİYETÇİLİK
Elinizdeki kitap, Osmanlı İmparatorlu‐
ğu'ndan modern Türkiye'ye miras kalan ve aktüel değeri hiç kaybolmayan "Kürt sorunu"na tarihsel bir perspektiften bakmamızı sağlıyor. Geç Osmanlı ve erken cumhuriyet dö‐
nemlerinde etnik ve ulusal kimliklerinin ayırdına varmaya başlayan Kürtlerin bu dönemler boyunca kurdukları cemiyet‐
ler, çıkardıkları gazete ve dergiler hak‐
kında kitapta önemli bilgiler yer alıyor. Koçgiri'den Dersim'e, Şeyh Said'den Ağ‐
rı'ya uzanan Kürt isyanları, Kürtlerin bu isyanlar sırasındaki diplomatik çalışmala‐
rı ve Kürt aşiretlerinin birbirleriyle olan ilişkileri kitapta bütün ayrıntılarıyla ince‐
leniyor. Naci Kutlay'ın notlarının ilk göze çarpan özelliği kuşkusuz yelpazesinin genişliği. Kişiler, kurumlar, belgeler, bilgiler… Ka‐
dim çağlardan günümüze ve geleceğe bir yolculuk… Selçuklular, Osmanlılar, Safe‐
viler, Ermeniler, İttihat ve Terakki, "Kur‐
tuluş Savaşı", Cumhuriyet... ve bunların Kürtlerin uluslaşma seyrindeki yeri üze‐
rine ayrıntı zenginliğiyle yüklü anlatımı... Kimlik ve milliyetçilik kavramları ve bunlara ilişkin tezler son elli yı‐
lın çok tartışılan, araştırılan konu‐
ları arasında yer aldı. Kimlikler, toplumların kültürleri‐
nin farklılığı üzerine mi inşa edil‐
mektedir? Ulus‐devlet yapılanmaları, o dev‐
letin sınırları içindeki farklı etnik ve kültürel toplulukları homojen‐
leş‐tirme amacı doğrultusunda azınlıkları asimile etmek isterken nasıl bir dirençle karşılaşıyor? Gü‐
nümüzde, ulus‐devletlerde bastı‐
rılan kimlikler ve alt kültürler glo‐
balleşmenin etkisiyle yeniden diri‐
lerek gün yüzüne mi çıkıyor? Bu‐
nun hem ideolojik hem de gele‐
neksel nedenleri neler olabilir? Kürt tarihi, sosyal yapısı, kimlik mücadelesi bu süreçte nasıl bir noktaya geldi? Osmanlı’dan bu‐
güne Kürtler nasıl bir değişim sü‐
reci yaşadı? Cumhuriyet, Kürt so‐
rununu nasıl algıladı? Kürtlerin çokkültürcü bir sosyal, siyasal ya‐
pılanmaya gereksinimleri var mı? 978‐605‐4878‐13‐0 113x195, 379 sayfa Baskı Yılı: 2014    978‐605‐4412‐81‐5 113x195, 288 sayfa Baskı Yılı: 2013    *dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme*dipnot
araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma- UMUMİ
MÜFETTİŞLER
TOPLANTI
TUTANAKLARI
Naci Kutlay İTTİHAT TERAKKİ
VE KÜRTLER
Yücel Demirer TÖREN SİMGE
SİYASET
Cemil K oça k’ ın Ö n sö zü yle
Türkiye’de Newroz ve Nevruz
Kutlamal arı
Osmanlı İmparatorluğu içerisindeki değişik halkların ulusçuluk akımının etkisi altında kendi bağımsızlıkları‐
na kavuşmak istedikleri ve bunun sonucunda büyük çalkantıların / al‐
tüst oluşların yaşandığı bir dönem‐
de, kurulan İttihat ve Terakki Cemi‐
yeti, çöküş sürecine giren impara‐
torluğu kurtarmak amacıyla Türk‐
lüğü /Türk‐çülüğü öne çıkarmıştır. 1923'te kurulan yeni cumhuriyet Kürtlere yönelik yaklaşımda İttihat‐
çı anlayışı olduğu gibi devam ettir‐
miş, inkar/ asimilasyon/ tenkil poli‐
tikalarıyla Kürt meselesi 'giderilme‐
ye' çalışılmıştır. “Yakın tarihle ilgili önemli bir kay‐
nak daha günışığına çıkıyor. Eli‐
mizdeki kitap, Umumi Müfettiş‐
ler’in 1936 yılı sonunda gerçekleş‐
tirdikleri toplantının tutanakların‐
dan oluşmaktadır. Toplantı tuta‐
nakları, bize tam olarak 1936 yılı sonundaki Türkiye fotoğrafını sunmaktadır. Taşranın özel bir röntgeni gibidir; özellikle taşranın içinde bulunduğu durum açıkça gözler önüne serilmektedir. İkti‐
darın gözüyle özellikle doğu ve güneydoğu bölgesinin ve bu ara‐
da Kürt meselesinin nasıl görül‐
düğü, nasıl algılandığı, nasıl analiz edildiği, nelerin sorun olarak or‐
taya konulduğu, sorunların çö‐
züm yöntemlerinin neler olduğu konularında bizzat iktidarın üslûbunu ve yaklaşımını ortaya koymak ve anlamak bakımından elimizdeki metin çok önemlidir. Bu kitap, kuzey yarımkürede doğanın uyanışı ve baharın gelişi olarak kutlanan, Anadolu, Ortadoğu ve Asya halklarınca Nevruz, Newroz, Nooruz, Nowruz, Nav‐
rız ve benzeri pek çok farklı biçimde isimlendirilen bahar bayramının Türki‐
ye’deki rekabet halindeki kutlanış biçim‐
lerini ele almaktadır. Çalışmada, Türkiye Cumhuriyeti’nin tek‐
çi ve Türklük merkezli siyasal‐kültürel varlık çerçevesi içinde inşa edilmiş olan resmi politikaları karşısında, Newroz kut‐
lamalarının Kürt kimlik ve siyasetinin bir kolektif ifade biçimi olarak ortaya çıkma‐
sı ve bu bilincin örgütlü çabalarla tutun‐
durulması süreci üzerinde durulmakta‐
dır. Özellikle 1990’lardan itibaren keskinle‐
şen Nevruz ve Newroz kutlamaları ara‐
sındaki rekabetin tarihsel ve siyasal bağ‐
lamına mercek tutan kitap, geleneksel kültür alanının nasıl siyasal alana paralel bir mücadelenin odağı ve nesnesi oldu‐
ğunu ele alırken, bu rekabetin bir barış imkanı içerip içermediğini tartışmakta‐
dır. Ele aldığı konuda temel referans olma özelliğini koruyan bu kitap, tarihin ta‐
nık olduğu en ilginç örgütlerden biri olan İttihat Terakki'yi, belgelere ve ta‐
rihi tanıklıklara dayanarak, Kürtlerde ulusal bilincin uyanması ve gelişmesi bağlamında ve dönemin önde gelen Kürt şahsiyetleri ve yapılanmalarıyla ilişkisi içerisinde, mercek altına al‐
maktadır 978‐975‐9051‐94‐5 113x195, 396 sayfa İkinci Baskı: 2014    78‐975‐4412‐00‐6 113x195, 384 sayfa Baskı Yılı: 2010   
978‐605‐4412‐19‐8 113x195, 304 sayfa Baskı Yılı: 2012    *dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme*dipnot
araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma- Mustafa Kemal Coşkun Mustafa Kemal Coşkun SINIF, KÜLTÜR VE
BİLİNÇ
DEMOKRASİ
TEORİLERİ VE
TOPLUMSAL
HAREKETLER
Sınıf çalışmaları alanında, sınıf kültürü ve sınıf bilinci konularının oldukça sı‐
nırlı işlendiği Türkiye’de, bu konudaki eksiliği gidermeye dönük mütevazı bir girişim olan elinizdeki kitap, top‐
lumsal sınıf sorunsalını toplumsal bi‐
limlerin araştırma gündeminden çı‐
karma çabasına ve Türkiye işçi sınıfına dair günümüze dek süregelen yanlış yargılara cephe alan bir eser. Gerek akademik, gerekse popüler tartışmalarda genellikle Türkiye’de bir işçi sınıfı kültürünün olmadığı id‐
dia edilmiştir. Bunu ve bunun rezo‐
nansı olan iddiaları, günümüz işçi sını‐
fından ve mücadelelerinden tanıklık‐
lara başvurarak olumsuzlayın bu ki‐
tap, Türkiye’de de —dünyanın diğer yerlerinde olduğu gibi— sürekli oluşmakta olan bir işçi sınıfının var olduğunu ve bu sınıfın yine süreç içe‐
risinde kendisine özgü bir sınıf kültü‐
rü ve bilinci yarattığını gösteriyor. Elinizdeki bu çalışma, liberal demokrasinin temsil sisteminin ve insanların siyasal katı‐
lımdan uzaklaşmalarının yarattığı krizlere birer yanıt olarak geliştirilen demokrasi te‐
orilerinin bir çözümlemesini yapmaya çalı‐
şıyor. Bunun yanında, bu demokrasi teori‐
lerinin her birinin kendilerini uygulayabile‐
cekleri birer alan olarak gördükleri yeni toplumsal hareketler işin içine giriyor. Zira bu hareketler, eski sınıf hareketlerinden farklı olarak, demokratik bir örgütlenmenin gerçekleşim alanları olarak tasvir ediliyor. Bu çalışma, gerek demokrasi teorilerine ge‐
rekse yeni toplumsal hareketlere günü‐
müzde verilen anlamlara eleştirel bir yakla‐
şım getirmeye çalışıyor. Bu nedenle de sınıf hareketinin öneminin hâlâ devam ettiğini, ancak böyle bir hareket başarılı olacaksa proleter kamusal alanların yaratılmasının elzem olduğunu ileri sürüyor. 978‐605‐4412‐79‐2 113x195, 250 sayfa Baskı Yılı: 2013      
978‐975‐9051‐42‐6 113x195, 189 sayfa Baskı Yılı: 2007 Mehmet Rauf Kesici EMEK PİYASALARI
Bu kitapta emek piyasalarına ilişkin kavramsal çerçeve, kapitalizm ön‐
cesi üretim faaliyetleri, tarihsel bir perspektifle çalışma olarak ifade edilen faaliyetlerin değişimi, eko‐
nomik sistemler ve iktisadi yakla‐
şımların çalışma ve emek piyasala‐
rına ilişkin teorik önermeleri ve bunların pratikteki karşılıkları ve ni‐
hayet küreselleşme sürecinde emek piyasaları ve istihdamda ger‐
çekleşen değişimlerin ortaya ko‐
nulması ve eleştirel bir gözle değer‐
lendirilmesi amaçlanmaktadır. 978‐605‐4878‐02‐4 113x195, 183 sayfa Baskı Yılı: 2013    *dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme*dipnot
araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma-inceleme,*dipnot araştırma- Özden Melis Uluğ Yasemin Gülsüm Acar Der. Derya Fırat SOKAĞIN BELLEĞİ
BİR OLMADAN BİZ OLMAK
1 Mayıs 1977’de n Gezi Direnişi’ne Toplumsal
Hareketler ve Kent Mekânı
Farklı Grupl ardan Aktivistlerin
Gözüyle Gezi Direnişi
978‐605‐4878‐19‐2 135x195, 486 sayfa Baskı Yılı: 2014 978‐605‐4878‐10‐9 135x195, 406 sayfa Baskı Yılı: 2014       Der. Ferdan Ergut Ayşen Uysal Der. Özgür Adadağ Cemil Yıldızcan KÜRESELLEŞME VE DEMOKRASİ
TARİHSEL SOSYOLOJİ
Küreselleşmenin Farklı Yüzleri Stratejiler, Sorunsallar, Paradigmalar 978‐975‐9051‐34‐1 113x195, 434 sayfa Baskı Yılı: 2012 978‐605‐4412‐31‐0 113x195, 344 sayfa Baskı Yılı: 2011   

*dipnot siyasalı düşünmek,*dipnot siyasalı düşünmek*dipnot siyasalı düşünmek*dipnot siyasalı
düşünmek,*dipnot siyasalı düşünmek,*dipnot siyasalı düşünmek,*dipnot siyasalı düşün Zafer Yılmaz YOKSULLARI NE
YAPMALI?
Ahmet Murat Aytaç KİTLELERİN RUHU
AİLENİN SERENCAMI
Siyasal ve Sosy al Kuramda Kalabalık T ahayyülleri
Türkiye’de Modern Aile Fikri nin Oluşması
978‐605‐4412‐54‐9 113x195,424 sayfa Baskı Yılı: 2012    978‐605‐4412‐15‐0 113x195, 342 sayfa Baskı Yılı: 2011 978‐975‐4412‐18‐1 113x195, 232 sayfa Üçüncüi Basım: 2015   
   Alev Özkazanç Mark Neocleous GÜVENLİK ŞİDDET VE
SAVAŞ
NEO-LİBERAL
TEZAHÜRLER
Çiğdem Akgül MİLİTARİZMİN
CİNSİYETÇİ SURETLERİ
Devlet, Ordu ve
Toplumsal Cinsiyet
Vatandaşlık, Suç, Eğitim
Ahmet Murat Aytaç 978‐605‐4412‐40‐2 113x195, 420 sayfa Baskı Yılı: 2012 978‐605‐4412‐16‐7 113x195, 256 sayfa Baskı Yılı: 2011      
978‐605‐4412‐18‐1 113x195, 304 sayfa Baskı Yılı: 2011    eğitim,*dipnot eğitim,*dipnot eğitim,*dipnot eğitim,*dipnot eğitim,*dipnot eğitim,*dipnot eğitim,, *,*d
eğitim,*dipnot eğitim,*dipnot eğitim,, *dipnot eğitim,*dipnot eğitim,*dipnot eğitim,dipnot eğitim, Derya Keskin Peter Mayo Christoph Wulf ÖZGÜRLEŞTİREN
PRAKSİS
EĞİTİM BİLİMİ
BİTMEYEN SINAVLAR,
YAŞANMAYAN HAYATLAR
Eğitimde Paradigma Değişimi
Çeviri: Hasan Hüseyin Aksoy-Naciye Aksoy
978-605-4412-59-4
113x195, 272 sayfa
Baskı Yılı: 2012 Çeviri: Hasan Hüseyin Aksoy 978‐605‐4412‐09‐9 113x195, 200 sayfa Baskı Yılı: 2010       978‐605‐4412‐66‐2 113x195, 232 sayfa Baskı Yılı: 2012    Karin Tusting ÖĞRENME
KURAMLARI VE
YETİŞKİN ÖĞRENME
MODELLERİ
Michael W. Apple James A. Beane DEMOKRATİK
OKULLAR
Der. Thomas Ewing PEDAGOJİ VE DEVRİM
Eğitimin Temelleri Üzerine
Disiplinlerarası ve Ulusüstü
Yakl aşımlar
Çeviri: Ahmet Yıldız‐Aylin Demirli
978‐605‐4412‐12‐9 113x195, 96 sayfa Baskı Yılı: 2011 Çeviri: Mediha Sarı
978‐605‐4412‐34‐1 113x195, 272 sayfa Baskı Yılı: 2011 Çeviri: Armağan Öztürk‐Onur Orhangazi 978‐975‐9051‐89‐1 113x195, 360 sayfa Baskı Yılı:2010   
      **dipnot,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antrop
eğitim,* dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropol
Marshall Sahlins Haz. N. Serpil Altuntek AKRABALIK NEDİR
NE DEĞİLDİR?
YÖNTEMBİLİM ÜZERİNE
ANTROPOLOJİK OKUMALAR
Akrabalık kültürdür, biyoloji değil. Alanının en yetkin isimlerinden biri olan Marshall Sahlins, iki bölümden oluşan bu kısa ama yoğun ça‐
lışmasında insanların sahip olduğu en güçlü bağ –
akrabalık– konusunda kitapta özetlenen tezi zengin bir antropolojik malzeme eşliğinde serimlemektedir. Aristoteles’ten Levy‐Bruhl’a, Durkheim’dan David Schneider’a varasıya önemli düşünürlerin konu ile ilgili görüşlerini aktaran, Maorilerden İngilizlere ve Yeni Gine’nin Korowai halkına dek uzanan bir yelpa‐
zede değişik toplulukları inceleyen Sahlins, derinlikli bir kurama ve bir dizi etnografik örneğe dayanarak akrabalığın keskin bir tanımını vermektedir: “müşte‐
rek varoluş”. O’na göre akrabalar duygusal ve sim‐
gesel olarak birbirlerinin hayatlarını yaşayan ve bir‐
birlerinin ölümüyle ölen insanlardır. Birbirlerinin bi‐
rer parçası olan, birinin başına gelen şeyi diğerinin de hissettiği insanlardır. Müşterek varoluş “ait ol‐
maya” ilişkin simgesel bir nosyondur, “kan” bağıyla kurulan biyolojik bir ilişki değil. İnsanlar toplumsal inşa yoluyla, sözgelimi aynı adı, aynı yiyeceği payla‐
şarak ya da zor anlarda hayatta kalmak için birbiriyle dayanışarak da akrabalık bağı oluşturabilirler. Kitap, bu ve benzeri tezleri açımlayarak, antropolo‐
jinin en eski tartışma konularından birine özgün, parlak ve her şeyden öte yaratıcı bir katkı sunmak-
tadır.
Çeviri: Asena Pala ISBN: 978‐605‐4878‐25‐3 113x195, 144 sayfa Baskı Yılı: 2015 
1945 sonrasında sömürgeleştirilmiş toplumların bağımsız‐
lıklarını kazanmaları, Vietnam Savaşı, feminist hareketler, küreselleşme gibi bazı siyasal, iktisadi ve sosyal gelişmeler, modernite anlayışının tüm araçlarıyla birlikte sorgulanma‐
sının hazırlayıcısı oldu. Özellikle 1970’lerde şekillenmeye başlayan postmod‐ernizm, postkolonyalizm, postyapısalcı‐
lık gibi düşünce hareketleri sosyal bilimlerde yerleşik ku‐
ramların ve pozitivizmin konumunu sarsarken, antropoloji de bu eleştirilerden muaf olamadı. Kendisi de beşeri ça‐
lışmalara, edebiyat kuramlarına, post‐kolonyalizme, post‐
modernizme, göstergebilime, vd dayanarak modernite ku‐
ramlarının karşısında konumlanmaya başladı. Ne var ki antropolojide yoğun olarak gerçekleştirilen tartışmalar, bir sosyal bilim olarak kendi konumunu yeniden tanımlama noktasına kadar vardı. Bir başka deyişle, yorumcu antro‐
poloji ve postmodern antropolojinin kimi temsilcileri “kül‐
tür” kavramını, “antropolojik yöntem”i, “pozitivizm”i, “alan”ı, “yerli/öteki”yi, “kendisi”ni, “etnografya”yı, “etnog‐
rafik yazı”yı, “kültürel görececilik”, “bütüncülük”, “temsili‐
yetçilik” gibi yerleşik anlayışları eleştirel olarak yeniden ele aldılar. Bu derleme, bir nirengi noktası olarak Boas ve Malinows‐
ki’nin makaleleriyle başlamakta ve ardından Geertz, Fa‐
bian, Spiro , Marcus gibi 1980 sonrası antropoloji kuşağı‐
nın dikkat çekici makaleleri ile antropolojik yöntembilim tartışmalarının çerçevesini serimlemektedir. Çeviri: Erdoğan Boz ISBN: 978‐605‐4878‐46‐8 113x195,414 sayfa Baskı Yılı: 2015    *dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji itim,*
dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji eğitim,d
Haz. Rayna R. Reiter Maurice Bloch KADIN ANTROPOLOJİSİ
RİTÜEL, TARİH, İKTİDAR
Daha çok "modern" toplumlara odaklanan pek çok di‐
siplinin ilgi duymadığı/görmezden geldiği "öteki" kül‐
türlere ve kültürlerarası farklılık ve benzerliklere odak‐
lanan antropoloji, aile sistemlerinin köken ve işlevleri, cinsiyet rolleri ve toplumsal cinsiyetin nasıl şekillendiği konusunda bize ufuk açıcı bilgiler sunar. Ancak antro‐
polojik araştırmaların temelinde bulunan (kadınların konumu hakkındaki) bazı varsayımlar disiplinle ilgili soru işaretlerinin doğmasına yol açmaktadır. Kültürü doğrudan biyoloji üstünden okumayı tercih eden ant‐
ropologlarla birlikte, işbölümünün ilk sorumlusunun kadının üremedeki rolü olduğunu ve erkek egemenli‐
ğinin bu bölünmeden ortaya çıktığını iddia eden ant‐
ropologlar da olmuştur. Ancak feministler bunun ne‐
den kaynakladığını bilmek istemişlerdir. Ana akım kla‐
sik antropoloji ise, feminist öğrencilerin sordukları asıl sorulara ya kapalı kalmış ya da bunları önemsizleştir‐
me eğiliminde olmuştur. Bu derlemede okuyucuya, yukarıdaki soru ve sorunlar bağlamında "cinsiyet farklılıklarının gelişimi", "antro‐
polojide erkek önyargısı", "ailenin kökeni", "anaerki", "cinsiyetin ekonomi politiği" ile ilgili tartışmalar su‐
nulmaktadır. Ayrıca, kendi alanlarında öncü rolleri ka‐
bul edilmiş Morgan, Engels, Freud, Levi‐Staruss gibi düşünürlerin konu ile ilgili çalışmaları yeniden ele alı‐
nıp feminist bakış açısından ciddi eleştirilere tabi tu‐
tulmuş, yeni yapılacak çalışmalar için araştırmacılara metodolojik ipuçları da verilmiştir. Çeviri: Bürge Abiral 978‐605‐4878‐15‐4 113x195, 448 sayfa Baskı Yılı: 2014 
Maurice Bloch’un makalelerinden bir seçki sunan bu kitap, “antropolojinin işe koşulmasının” muazzam bir örneği. Kültürün nasıl şekillendiğini anlamaya yönelik bir düşünce çabasının akrabalık, evlilik, iktidar, ritüel gibi farklı haznelerde yaşadığı güçlükleri, düşüncenin bütün olanaklarının yardımıyla nasıl aştığını göster‐
mesi bakımından da eşsiz bir çalışma. Çetrefil ama kışkırtıcı sorunlarla boğuşan, okurunu da bu yolculu‐
ğa davet eden bir metin. Bloch, bir yandan söz edimleri kuramının yardımıyla geleneksel otorite ile din arasında nasıl kopmaz bir ilişki olduğunu gösterirken, bir yandan da kraliyet banyosu ve evlenme gibi ritüelleri çözümleyerek bunların toplumsal alandaki hareketlenmelere nasıl kaynaklık ettiğini gösteriyor. Ardından akrabalık ve hiyerarşiye uzanarak, eşitliğin nasıl tesis edildiği üze‐
rine düşünüyor ve bu bağlamda kadının kültürdeki temsiline odaklanıyor. Elinizdeki kitap, çeşitli alanlarda gezinen ama gücünü bütünlüklü bir düşünsel gövdeden alan bir antropolo‐
ji çalışması olarak “bugünün çehresi”ni çizmek için mükemmel bir “dün aynası” sunuyor… Çeviri: Ümit Hüsrev Yolsal 978‐605‐4878‐11‐6 113x195, 310 sayfa Baskı Yılı:2014   
*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji itim,*
dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji eğitim,d
Marc Abélès Marc Augé DEVLETİN
ANTROPOLOJİSİ
ÇAĞDAŞ DÜNYALARIN
ANTROPOLOJİSİ
Toplumlarımızda uygulandığı haliyle bir siyasal antropoloji mümkün müdür? Böylesi bir girişimin getirebileceği katkı nedir? Yorumun her zaman mevcudiyetini duyurduğu ve bazen edimden bile önce geldiği bir alanda, kişi, kendi çağdaşlarının etnologu olmayı nasıl becerir? Bu kitabın, iki nedenle, cevap vermeyi amaçladığı sorular bunlardır. Öncelikle, günümüzde modern toplumların antropolojisi, daha önce görülmedik bir gelişmeye tanık olmaktadır. Siyaset kadar kar‐
maşık alanları ele almak için entelektüel mihenk taşlarıyla donanmış olmak zorunludur. Öte yandan siyasal temsiliyetin sahnelenme biçimleriyle ilgile‐
nirken sorguladığımız şey, iktidara ve egemenliğe, yönetenler ile yönetilenler arasındaki ilişkilere iliş‐
kin anlayışlarımızın kendisidir. Eğer, izlediğimiz yo‐
lun sonunda, tümüyle başka bir ucundan siyaset felsefesinin ana temalarından birine ulaşıyorsak, bu hiç şüphesiz bir rastlantı değildir. Bu, yurttaşlık durumunu oluşturan ve bireyin egemenliğinin, kamuya ve temsilcilerine aktarımı temasıdır. Çeviri: Çeviri: Nazlı Ökten 978‐605‐4412‐61‐7 113x195, 224 sayfa Baskı Yılı: 2012    “Günümüzün çelişkisine göre, her anlam yokluğu bir anlama çağrıda bulunur, tıpkı her tek biçimleş‐
tirmenin farklılığa çağrıda bulunması gibi. İşte ant‐
ropolog, bugün yeni düşünüm konularını bu kar‐
maşık çağrılar ve yanıtlar destesinin içinde bulmak‐
tadır."
Antropoloji genel geçer düşüncemizde "ilkel" top‐
lumları inceleyen, buradan hareketle insanı irde‐
lemeyi hedefleyen bir bilim dalıydı. "Onları" incele‐
yerek kendimizi düşünebilirdik. Ama Marc Augé antropolojinin alanını gezegenimizin bütünüyle ça‐
kıştırıyor. Çünkü içinde yaşadığımız ve yazarın postmodern değil, "üstmodern" olarak tanımladığı bu durumda, artık farklı dünyalar aynı çağı paylaşı‐
yorlar. Antropoloji şimdi çağdaş dünyaları ele alarak, böy‐
lelikle de "öteki" ve "ben" ayrımına, anlam sorunu‐
na yepyeni bir bakış açısıyla yaklaşarak, büyük şe‐
hirlerdeki otobüslerin kalabalığından gecekondula‐
rın kuytusuna, özcesi çok ama çok yakınımıza geli‐
yor. Çeviri: Hülya Uğur Tanrıöver
978‐605‐4412‐94‐5 113x195, 200 sayfa Baskı Yılı: 2013   
*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji itim,*
dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji eğitim,d
Clifford Geertz GERÇEĞİN ARDINDAN
Bir Antropologun Gözünden
İki İslam Ülkesinin Son Kırk Yılı
Christoph Wulf TARİHSEL KÜLTÜREL
ANTROPOLOJİ
Clifford Geertz, İslâmiyet üzerine yaptığı incelemeler vesi‐
lesiyle Anglo‐Sakson akademi dünyasında çok tanınmış bir isim. Antropolojinin üstatlarından sayılıyor. Gerçeğin Ar‐
dından, Geertz’in, İslâmiyet’in çeşitli yerelliklerde nasıl ya‐
şandığını, tecrübe edildiğini, dönüştüğünü ele aldığı pek çok mukayeseli çalışmasından farklı bir eser. Bir bakıma, bütün bu çalışmalardan süzülen bir muhasebe. İslâmiyet üzerine çalışan bir antropo‐logun kendi bilimsel deneyim‐
leri ve içinde yer aldığı disiplinle hesaplaşması. Batı’da sosyal bilimlerin üzerindeki hâlenin neleri örttüğüne dair bir sorgulama… Gerçeğin Ardından, sadece “hikâye” değil ama… “Yeni” antropolojinin, sosyalbilimsel bulguları “hikâye etmesinin” bir örneği demek belki daha doğru. Zira “bulgu” ve “bil‐
gi”den yana da zengin bir kitap bu. Geertz’in, iki ayrı dö‐
nemini gözlediği Fas ve Endonezya’daki sosyal değişim hakkında, dolayısıyla İslâm ve modernleşme deneyimi hakkında değerlendirmelerini içeriyor. Bununla birlikte, bilimin, bilginin, nesnelliğin, “doğru”nun /hakikatin, ger‐
çeğin anlamı gibi, sosyal bilimlerin ontolojisiyle ilgili mese‐
lelere ilişkin tartışmaları da. Çeviri: Ulaş Türkmen 978‐605‐4412‐21‐1 113x195, 248 sayfa    Kültürlerin kapalı ve saf değil dinamik ve melez sistemler olduklarını, birbirlerinin içine nüfuz edebildiklerini ve ön‐
ceden belirlenebilen bir geleceğe sahip olmadıklarını id‐
dia eden tarihsel antropoloji, farklı zaman ve kültürlerle ilgili konuları incelemeye yönelik bilimsel niyetin sonu‐
cudur. Bu nedenledir ki tarihsel antropolojik araştırma; genel antropolojinin temel ilgi alanları olan evrim, insa‐
nın doğadaki yeri, din, dil, toplumsal cinsiyet, kültürel öğ‐
renme, beden, kutsallık, aşk, başkalık, ölüm vb. konularla birlikte tarih, edebiyat, dilbilim, sosyoloji, psikoloji ve eği‐
tim teorisi gibi çok sayıda farklı disiplini de kapsar. Christoph Wulf bu çalışmasıyla insan evriminden felsefi antropolojiye, tarih çalışmalarında antropolojinin yerin‐
den antropolojik alan araştırmasına, kültürden başkalığa, kutsallıktan ölüme, aşktan güzelliğin görünüşüne, be‐
denden medyaya, ritüelden toplumsal cinsiyete, imge‐
lerden dile, disiplinlerarası araştırmadan yöntemsel çe‐
şitliliğe, küreselleşmeden kültürel farklılığa gibi çok sayı‐
da ilgi çekici konuyu çokdisiplinli bir yaklaşımla inceleye‐
rek okuyucuyu antropolojik bir serüvene davet ediyor.
Çeviri: Özgür Dünya Sarısoy 978-975-9051-82-2
135x210, 344 sayfa
Baskı Yılı: 2009   
*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji itim,*
dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji,*dipnot Antropoloji eğitim,d
Sibel Özbudun Balkı Şafak N. Serpil Altuntek ANTROPOLOJİ
Kuramlar Kuramcılar Sibel Özbudun Hande Birkalan‐Gedik LATİN AMERİKA’DA
YERLİ HAREKETLERİ
SINIRLAR, İMAJLAR
VEKÜLTÜRLER
Bu kitabı, ülkede giderek yaygınlaş‐
tığına sevinçle tanık olduğumuz antropoloji ilgisine katkıda bulun‐
mak üzere hazırladık. Ve güncel tartışmalara dek tüm kuramsal yö‐
nelişleri, arka planlarıyla birlikte kapsamaya çabaladık. 978‐605‐4412‐62‐4 113x210: 448 sayfa 5. baskı Yılı: 2016    Tarihin tanık olduğu belki de en acımasız sömür‐
gecilik girişimlerine karşın, olanca aşağılanmışlığı, dışlanmışlığı içinde kimliklerini, kültürel dağarcıkla‐
rını koruyup çocuklarına aktarma şaşırtıcı yetisini gösteren, XX. yüzyılın ikinci yarısında, tam filmler‐
de, çizgi romanlarda, erken seyyahların egzotik anılarında yitip gittiklerini sandığımız bir anda “kü‐
resel dünya”nın karşısına dikilip topraklarını ve onurlarını geri isteyen insanlar. Üstelik de Teks’lerin, Zagor’ların, Çelik Blek’lerin şekillendir‐
diği kısır tahayyüllerimizi zorlayacak tarzda, tekno‐
lojinin tüm imkânlarını maharetle kullanarak… Bu çalışma oldukça tikel tarihsel koşullarda biçim‐
lenen toprak, emek ve kimlik mücadeleleri, “otok‐
ton/yerli” kavramını ve kültüre ilişkin pek çok so‐
ruyu gündemimize taşımaktadır. Aslına bakılırsa anlatılan, hepimizin öyküsüdür. 978‐605‐4412‐63‐1 135x210: 262 sayfa Baskı Yılı: 2012   
Bu derleme, Avrupalılık kavramının antropoloji pratikleri içinde nasıl ta‐
nımlandığı ve Avrupalı antropologla‐
rın “kendilerini” ve daha sonra araş‐
tırmalarına konu olan “ötekileri” na‐
sıl algılayıp araştırdıkları sorusundan hareket ederken, Avrupa’nın antro‐
polojik bilgi üretiminde merkezi rolü, bu üretimin yerel bilgilerin oluşu‐
munu, meşrulaştırılmasını ve tüke‐
timini nasıl etkilediği, Türkiye’de ant‐
ropolojinin Avrupa ve Avrupalılığı nasıl ele aldığı, hangi konulara odak‐
landığı, Avrupa antropolojisi ile pay‐
laştığı sorunlar olup olmadığı gibi so‐
rulara da Avrupalı antropologlarla birlikte Türkiyeli araştırmacıların aradıkları cevapları paylaşmaktadır. 978‐605‐4412‐93‐8 113x195, 360 sayfa Baskı Yılı: 2013    anı,*dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı, *dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı, *dipnot anı,e*dipnotanı,*d
dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı, *dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı, *dipnot anı, Sezai Sarıoğlu (Haz.) Ertuğrul Kürkçü BÜLENT ULUER ANLATIYOR PRATİĞİN AKLI TEORİNİN
HEYECANI
ÇERKESİM, TÜRKÜM,
KÜRDÜM, SOSYALİSTİM
Yenilmek her zaman kaybetmek demek değil‐
dir. Spartaküs yenildiği için Spartaküs’tür; eğer Spartaküs yenseydi adı sanı bilinmeyen Roma komutanlarından biri olurdu. Spartaküs’ü her‐
kes biliyor çünkü mücadele edip güzel yenile‐
rek de tarihe geçmek mümkün. Mahir’i, De‐
niz’i ve İbo’yu halklarımız biliyor ama onları katledenleri hatırlayan yok. Öte yandan tarih, hayatı ve siyaseti sadece ‘kazanmak’ üzerine kurgulayanların yanılgılarıyla doludur…” –
Bülent Uluer Biraz da Troçki gibidir; kitlelerin önünde onla‐
rın ruhu gibi konuşur. Tabutunda yatan Dev‐
Genç’li o konuşunca dirilir. “Şehitler ölmez” diyenlerimiz, Bülent Uluer’i ne kadar dinlese yeridir. Çünkü onun sesinde, herkesi ifade eden, Türk ile Kürdü, enternasyonalist ile mil‐
liyi, atesit ile Müslümanı, Sünni ile Aleviyi, Er‐
meni ile hepimizi birleştiren tuhaf bir tını var‐
dır. Veysi Sarısözen 1978 kuşağı Devrimci Gençlik Dernekleri Fede‐
rasyonu (Dev‐Genç) önce Genel Sekreteri ve sonradan Genel Başkan’ı Bülent arkadaşım ül‐
kede ‘Vur Emri’ ile ülkenin her yerine donatı‐
lan afişlerle aranıyordu. Afişte, iki devrimci ar‐
kadaşı Hasan Şensoy, Paşa Güven de vardı. Devlet, iki faşisti de afişe eklemeyi unutma‐
mıştı. Vecdi Çıracıoğlu İlkokuldan beri mimar olmak istemiştim, o yüzden merkezi sistemle ilgilenmemiş, gözü kara biçimde yal‐
nızca ODTÜ Mimarlık sınavlarına girmiştim. 1969’da boykot ve işgaller biterken, bir yüksek lisans öğrencisi‐
asistan arkadaşımız bir tartışmada ‘Karar vermemiz la‐
zım’ dedi, ‘devrimci mi olacaksınız, mimar mı? İkisi bir‐
den olunamaz, ben mimar olacağım. Siz devrimci ola‐
caksanız bu böyle süremez, ben mimar olacaksam dev‐
rimciymişim gibi yapamam.’ Soru hiç bu kadar somut ve yalın olarak karşımıza çıkmamıştı doğrusu. Kendimle çarpıştıktan, enine boyuna düşündükten, kendimi nasıl iyi hissedeceğimi anladıktan sonra, mimar değil, dev‐
rimci olmam gerektiği, payıma bunun düştüğü, bunu yapmazsam hareketin bir kişi eksik yürüyeceği sonu‐
cuna vardım. Tarih yapmakla yazmak arasında kategorik bir ayrım yapmanın bu yanıtı verdiğim günkü kadar kolay ve hat‐
ta mümkün olmadığının farkına varmam için yalnızca bir yıl yetmişti. Seksenler sonu ve doksanlar başında tarih yapmak devrimci hareketin 12 Eylül rejiminin sert darbeleri al‐
tında sarsılan hafızasını onarmasına katkıda bulunmak‐
sızın yapabileceğiniz bir şey değildi. İşe buradan başla‐
madıkça, önceki deneyimin bilgisini yeniden mülk edinmeye, yaptıklarımız kadar yapamadıklarımız üzeri‐
ne de sistematik bir düşünüşün araçlarını sağlamaya girişmedikçe, tarih yapmanın biricik kolektif imkânı olan devrimci hareketin yeniden kuruluşuna katılmış olmuyordunuz. 68’den Dev‐Genç’e, THKP‐C’yle 12 Mart’a, Mahir Ça‐
yan ve arkadaşlarıyla Kızıldere’ye… Ertuğrul Kürkçü’nün gözü ve diliyle, Türkiye devrimci hareketinin 1970'lerde estirdiği fırtına ve sonrasına ba‐
kışlar, anımsayışlar… 978‐605‐4878‐51‐2 113x195,2290 sayfa Baskı Yılı: 2015    
anı,*dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı, *dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı, *dipnot anı,e*dipnotanı,*d
dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı, *dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı, *dipnot anı, Kolektif KAKTÜSLER SUSUZ DA
YAŞAR
Mahmut Memduh Uyan KARDEŞİM HEPSİ HİKÂYE!
Kadınlar Mamak Cezaevini Anlatıyor
"…Yıllardır dallarından elimle koparamadığım turunç, li‐
mon, portakal önümde duruyordu. Uzattım elimi, turun‐
cu tuttum, kendime doğru çektim, koparttım. Turunç elimde, öylece baktım, biraz evirip ovdum, burnuma doğ‐
ru götürdüm, taze güçlü turunç kokusu içimi doldurdu… Yıllar sonra denizi doğrudan görmek için, dalgaların sesini dinleyerek sahilde yürümek için, martıların uçuşunu, de‐
nize dalışını, balığı alışını görmek için bastıramadığım bir özlemle, heyecanla karışık bir ürpertiyle limon ağaçlarının dallarını ayırarak, gözüme dallar batmasın diye bir o yana bir bu yana dolanarak yürüdüm. Denize kadar boş olan düzlük alana çıkınca, o mavilik, üzerinde köpüklerin uçuş‐
tuğu, çırpıntılı haliyle ta ufuk çizgisine kadar karşıma çık‐
mıştı. Durup bakmıştım öylece, yeniden keşfeder gibi, ilk kez görür gibi..." Hikâye, birçok dilde aynı zamanda "tarih" anlamına geli‐
yor. Elinizdeki kitap da Türkiye devrimci hareketi tarihinin en tartışmalı kesiti olan 70'li yılların genel akışına önemli etkilerde bulunmuş Devrimci Yol hareketinin Ana Gerilla Birliği Komutanı Mahmut Memduh Uyan'ın "1970'li yıl‐
lardan günümüze uzanan, yer yer geleceğe dokunan" hikâyesi, kendi dönemine tanıklığı. Uyan, okuru Ankara'daki öğrenci ve mahalle direnişlerin‐
den Karadeniz'e, Dersim dağlarından Suriye ve Lüb‐
nan'daki gerilla kamplarına, işkenceli sorgulardan hapis‐
hanelerdeki yaşam mücadelesine doğru bir yolculuğa çı‐
karıyor. Mamak ve Ceyhan hapishaneleri, Malatya dağla‐
rı, Ana Gerilla Birliği, direnişler, katliamlar, umutlar, yılgın‐
lıklar… yol boyunca resmi geçitte.
Mamak... 12 Eylül darbesinin ardından bir cezae‐
vi... Ve Türkiye'nin her tarafını çok sarsıcı bir şekil‐
de etkileyen günlerde Mamak'ta ayakta kalmaya, direnmeye çalışan kadınlar... Direnirken birbiriyle dayanışan ve her acıdan bir kahkaha çıkaran ka‐
dınların… Bir başkaldırı hikayesi. Gülerek, şarkı söyleyerek, hayır diyerek, birbiriyle dayanışarak, paylaşarak yaşanan bir hikaye… Mamak Askeri Ceza ve Tutukevi’ndeyken, bir gü‐
vercin ürkekliğindeydik önceleri... Ürktük, çekin‐
dik, korktuk, kaygılandık ve de suskunduk. Anla‐
maya çalıştık. Sonra toparlandık. İnsanlığımızı, kişi‐
liğimizi, devrimci değerlerimizi savunmak üzere güçlerimizi birleştirdik. Suya atılan taş misali baş‐
ladı bu başkaldırı… Önce küçük bir halka, sonra gi‐
derek büyüyen, çoğalan ve tüm suya yayılan hal‐
kalar gibi… Sevgilerimiz büyüdükçe, dayanışmamız güçlendik‐
çe, zulmün küçüldüğüne tanık olduk. Ölüm hücre‐
sinde, tabutlukta ya da bir başına tecritlerde, ka‐
feslerde iken bile dostlukların, yoldaşlıkların sıcak‐
lığı ısıttı üşüyen bedenlerimizi, yüreklerimizi… Bir de içimizi en çok acıtanın, kendi acımızdan çok, dostlarımızın acısına tanıklık etmek olduğunu öğ‐
rendik orada... Ve birlikte, daha bir dik durmayı, daha bir dik yürümeyi… 978‐605‐4878‐26‐0 113x195,478 sayfa Baskı Yılı: 2015 
978‐975‐9051‐32‐7 115x210, 424 sayfa İkinci baskı: 2015    anı,*dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı, *dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı, *dipnot anı,e*dipnotanı,*d
dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı, *dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı, *dipnot anı, Sabahattin Selim Erhan Sabahattin Selim Erhan KARADENİZİN ZEMHERİ
ÇOCUKLARI
YİNE KAZACAĞIZ,
YİNE KAÇACAĞIZ!
“Sabah... Hava soğuk... Selo erken kalkar. Hüseyin de uyanmıştır. Eğitim Fakültesi’nde okuyan geleceğin genç öğretmenlerinin güvenliklerini alma sırası onlardadır. (…) Her gün, gece gündüz koşturmak onları epey yor‐
maktadır. Buna her sabah altı, altı buçukta kalkmak da eklenince yorgunluk iyice artmaktadır. (…) Gelenler iyi‐
ce kalabalıklaşır... Hiçbirinde tedirginlik yoktur, kızlı er‐
kekli gruplar halinde sohbet ederlerken, ‘Çoğunun biz‐
den haberi bile yok’ diye düşünür Selo. ‘Umarım bu ar‐
kadaşlar ileride iyi birer öğretmen olurlar ve düşünen, sorgulayan, boyun eğmeyen, cıvıl cıvıl, yaşam dolu öğ‐
renciler, gençler yetiştirirler... Bunda bizim katkımızın olması her şeye değer...’ Bunları düşünürken mahmur‐
luktan kurtulduğunu ve yüzünün güldüğünü hisseder. Tanıdıklara selam verip ‘Günaydın’ demeye başlar, Hü‐
seyin ve diğer grup da gelmiştir; gençler otobüse biner ve uzaklaşırlar. Ortalık sakinleşmiştir... Bir sabah daha görevlerini yapmanın rahatlığıyla derneğe doğru yürür‐
ler. Kendileri de gençtir; geleceklerini düşünmeden, kendileri gibi genç insanların yarınları için yaşamlarını hiçe sayan, başka gençler için endişe duyan gençlerdir‐
ler aslında. Marştaki gibidirler; dil farkı bilmeyen, din farkı bilmeyen, sanki bir anadan doğmuş olan insanlar‐
dır.” Devrim bir atmosfer olayıdır... Dünyayı yorumlamak ve değiştirmek hevesiyle yanıp tutuşan bir devrimci o za‐
man diliminde oluşmuş atmosferin çocuğudur ama at‐
mosferi yeniden üreten asi çocuktur. Kitabın olay örgü‐
sü içinde, huyları kadar huysuzluklarıyla, ciddiyetleri ka‐
dar şakalarıyla, korkuları kadar korkusuzluklarıyla, “acı‐
masızlıkları” kadar “hümanizmleriyle” yer alan onlarca devrimci, tarihte ve coğrafyada “kül yutmayan,” “dikle‐
nen,” “yaşlarından Cuma günü geldi. Sabah gardiyanlarda bir telaş, ga‐
zeteciler gelecek diye. “Bize gelecekler mi?” dediği‐
mizde, “Sizin için geliyorlar” dediler. 29 Haziran 1989 günü kalabalık sayıda gazeteci, tek televizyon kanalı olan TRT’nin kameramanı, Adalet Bakanı Müsteşarı ve Eskişehir Başsavcısı gelmişti. Biz de demir parmak‐
lıklı, zincirle bağlanmış kapıya yığılmış vaziyette du‐
ruyoruz. Hep bir ağızdan soru soruyorlar, soruların hepsi manşetlik ve magazinlik. “Durun bir dakika!” dedim, “Sorularınızın hepsine yanıt vereceğim ama önce benim diyeceklerim var. Biz devrimciyiz, içinde bulunduğumuz esaret koşullarından kurtulup müca‐
delemize devam etmek için, devrimci bir eylem ve başkaldırı olarak gördüğümüz tünel kazarak firar et‐
me eylemini gerçekleştirdik. Ama son gün yakalan‐
dık, şu bilinsin ki, biz daha önce de kazdık, şimdi de kazdık ve yine kazacağız, yine kaçacağız. Hiçbir koşu‐
la boyun eğmeyeceğiz.” Türkiye’de hapishane üzerine, özellikle 12 Eylül’ün hapishaneleri üzerine pek çok anı ve öykü yazıldı. O kadar fazla olmamakla beraber, hapisten kaçmak üzerine de... Bu kitapta Sebahattin Selim Erhan üç gerçek kaçış girişiminin öyküsünü anlatıyor. Kaçış eyleminin öyküsünden ibaret değil ama anlatı‐
lanlar. Ondan öte, bir direniş ruhunun öyküsüyle kar‐
şı karşıyayız. Dayatılan şartlara, özgürlüğün kısıtlan‐
masına ne olursa olsun direnen bir irade. Erhan’ın anlatısı, bu iradenin nasıl sınır tanımaz olabileceğini gösteriyor. 113x195,478 sayfa Baskı Yılı: 2014 
978‐975‐9051‐99‐0 113x195, 226 sayfa Baskı Yılı: 2014    anı,*dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı, *dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı, *dipnot anı,e*dipnotanı,*d
dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı, *dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı, *dipnot anı, İsmet Öztürk THKP-C’DEN KURTULUŞ’A
MÜCADELE HAYATIM
“İleride tarihi yazacak araştırmacılara kaynak olmasını umduğum bu çalışma, bir açıdan da üstüme düşen dev‐
rimci bir görevin yerine getirilmesi anlamını taşıyor. Üs‐
telik meraklıları için bu çaba belki, 60’lı ve 70’li yılların devrimci eylemleri, olayları içinde örgütlü mücadeleyi sürdürmeye çalışmış benim gibi bir insanın birikmiş mal‐
zemesini ortaya sermesi, mektepli değil de alaylı bir dev‐
rimcinin nasıl olup da onca okur‐yazar ve yazı erbabı ara‐
sında yer edindiğini de açıklayabilir. Benim gibi önceki hayatı bar, saz, kumarhane ve hapishaneden ibaret ol‐
muş, mektep‐medrese görmemiş bir insanın, ağzı bir iki laf edebilen düzeyde bir devrimci olması, insanların me‐
rakına mucip olduğu için, bazı yazar‐çizer durumda olan arkadaşların benim hayatımı yazmaya talip olmaları, öte yandan birçok yoldaşımızın yaşadıklarımı yazmamda ıs‐
rar etmeleri bu kitabın ortaya çıkmasında etkili olmuş‐
tur.” Çarşambalı yerel bir karakter olan İsmet Öztürk 'Çörtü‐
ğün İsmet'in, 'Sosyalist Çörtüğün İsmet'e dönüşmesinin politik hikâyesi... TİP’den, THKP‐C’ye, buradan da Kurtu‐
luş Örgütü önderliğine uzanan tarihi yolculuğun, İsmet Öztürk tarafından kaleme alınmış politik notları... 78‐975‐9051‐99‐0 113x195, 226 sayfa Baskı Yılı: 2010    Mehmet Hakkı Yazıcı KOCA BİR SEVDAYDI
YAŞADIĞIMIZ
“O yıllara ilişkin elbette anlatacak çok şey var. Ama siz Hakkı Hocamın yazdıklarını okuyun. Onun yazdıkları 1968 sonrası Ankara’sının siyasi tarihinin bir parçası‐
dır. 1968 öğrenci hareketi ve Dev‐Genç denen büyük bir örgütlenmenin doğması; sonra bu Dev‐Genç için‐
den THKO, THKP‐C ve TİKKO gibi silahlı mücadeleyi savunan bazı grupların ortaya çıkması; belki de en önemlisi, 12 Mart Askeri Darbesi’nden sonra, özellikle 1973 ile birlikte yeni öğrenci hareketinin nasıl oluştu‐
ğu ve şekillendiği... Örneğin, Ankara gençliği Mahir Çayan’ın firarda yazdığı ve sadece bir kopyası olan Ke‐
sintisiz Devrim II–III’ü Hakkı Yazıcı’nın elinden tanıdı. Tüm bunları bilmek isterseniz, onun anılarına bakmak zorundasınız.” —Taner Akçam. Arkadaşlarımı, eski yoldaşlarımı, kendi kuşağımı ve ardından gelen kuşağı, yalansız, riyasız seviyorum ben. Çünkü bizler, Türkiye’nin umut ve masumiyet çağının çocuklarıyız. Gerçekleştirmeyi başaramamış olsak da; savaşsız, sömürüsüz, adil bir dünya ve dev‐
rim uğruna yaşamlarını, gençliğini, aşklarını feda et‐
mekten çekinmemiş olanlarız. Bir yanda büyük hata‐
larımız, ölümcül yanılgılarımız, öte yanda özverimiz, devrim inancımız ve umudumuzla, bir başka çağın trajik kaderli insanlarıyız. Bugün ayrı saflarda yer alsak bile, bizi birbirimize bağlayan bir geçmişimiz var. Ben‐
zer yanılgılardan, aynı yenilgilerden ve aynı devrimci ütopyadan, aynı zafer tutkusundan geliyoruz... 978‐975‐9051‐78‐5 113x195, 272 sayfa Baskı Yılı: 2013 
anı,*dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı, *dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı, *dipnot anı,e*dipnotanı,*d
dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı, *dipnot anı,*dipnot anı,*dipnot anı, *dipnot anı, Mehmet Tepebaşı Mehmet Tepebaşı YAŞANMAMIŞ SAYILAN
ANILAR
UNUTULMASI İSTENEN
YILLAR
Olaylar o kadar hızlı gelişiyor, etrafımız o kadar hızla daralıyordu ki, “niye böyle olduk?” demeye, kendimi‐
ze soru sormaya bile fırsatımız olmuyordu. Yakalan‐
mamak, yakalatmamak, eldekini korumak uğraşımı‐
zın tümünü kapsıyordu. Hemen herkes birbirleriyle ilişkisini bilerek koparmış, kendi imkanları içinde ola‐
bildiğince gizli, dar koşullarda yaşıyordu. Oysa şimdi, en sevdiklerinden bile kaçmak zorundasın. Tanıdık bi‐
riyle karşılaşmak bile insanı rahatsız ediyordu. Kendi‐
ni devrim yapmaya çok yaklaşmış ya da devrim ya‐
pabilecek biricik bir hareketin insanları gören, çevre‐
sindeki her şeye müdahale etmeye alışmış, atıl kal‐
mayı hiç düşünmemiş bir hareketin insanları olarak, şimdi hemen her şey karşısında yine ölesiye duyarlı ama güçten yoksun, eli kolu bağlı oturmak bizi müt‐
hiş etkiliyordu.
Yirmili yaşlarda devrimci bir genç… 12 Eylül darbesi‐
nin hemen ertesi… Türkiye’deki askeri diktatörlüğe karşı ‘bir şeyler’ yapabilmek için toplanmış devrimci‐
lerin Suriye’de kurduğu kamp… Tartışmalar, hesap‐
laşmalar… Filistinlilerle ilişkiler… Tükenmeyen umut‐
lar, sonrasında büyük hayal kırıklıkları… 12 Eylül sonrasının en karanlık günlerini olanca çıp‐
laklığıyla anlatan sarsıcı bir tanıklık… İşkencecilerimin yüzüne bakıyorum. Evlerine gittik‐
lerinde ne yaptıklarını düşünmeye uğraşıyorum. Ne yapıyorlar? Eşlerine, çocuklarına nasıl davranıyor‐
lar? Onların gözlerine bakarken bir eziklik duyuyor‐
lar mı? Yoksa, sol elle su içmemi engelleyerek gü‐
naha girmemi önleyen, dolayısıyla da büyük sevap kazandığını düşünen bekçinin dediği gibi, “Bunlar devletin üstüne yazılır!” diye mi düşünüyorlar? Ak‐
şam evlerinde eşlerine, “Bugün bir çocuk geldi; fala‐
ka, ters askı, cop sokma falan, hiçbir şey işlemiyor valla!” diyerek, o gün yaptıklarından mı söz ediyor‐
lar? En çok da çocukları var mı diye düşünüyorum. … Ne düşünüyor onlar? Bunlar vatan haini, müsta‐
haktır diye mi düşünüyorlar, yoksa yapmaz benim babam böyle şeyler mi diyorlar? Hangi çocuk, baba‐
sının, ne gerekçeyle olursa olsun, işkenceci olduğu‐
nu kabul edebilir ki? 978‐975‐9051‐96‐9 113x195, 364 sayfa Baskı Yılı: 2010 
978‐605‐4412‐01‐3 113x195, 262 sayfa Baskı Yılı: 2010    not eleştiri,*dipnot eleştiri,*dipnot eleştiri,*dipnot eleştiri,*dipnot eleştiri,*dipnot eleştiri,*dipnot eleştiri,*d
iri,,*dipnot eleştiri,*dipnot eleştiri,*dipnot eleştiri,*dipnot eleştiri,*dipnot eleştiri,*dipnot ğitim,*dipnot eğ
Ece Ayhan Ece Ayhan ECE AYHAN ÇAĞLAR
ANLATIYOR
Akif Kurtuluş’a Mektuplar
KARDEŞİM AKİF
Ece Ayhan bu seyrüseferinde şairliğinin arka bahçe‐
sindeki hayatını yani Ece Ayhan Çağlar’ı anlatıyor. Bu kitap 1982 yılında İlhan Berk’in önerisiyle Özcan Ya‐
lım ile Ece Ayhan arasında Ece Ayhan’ın yaşamı Üs‐
tüne gerçekleştirilen konuşmalardan oluşuyor. Ece Ayhan’ın Şehirleri, okulları, arkadaşları, kitapları ve çocukluğu “marjinal” addedilen şairin yalın yaşamını aktarıyor. 978‐605‐4412‐49‐5 113x195, 120 sayfa Baskı Yılı: 2012    Kardeşim Akif, Ece Ayhan’ın dönemin genç şairlerinden Akif Kurtuluş’a 1982‐1984 yılları arasında yazmış olduğu 19 mektuptan, bu mektuplara ve döneme ilişkin Akif Kur‐
tuluş ile yapılmış bir söyleşiden oluşuyor. Bu mektupların Ece Ayhan’a ait olmasının yanı sıra dönemin genç bir şai‐
rine yazılmış olmasının da ayrı bir anlamı var. 1980 darbe‐
sinden iki yıl sonra yazılmaya başlanmış bu mektuplar, edebiyat ortamını, toplumu ve siyasi atmosferi anlamlan‐
dırmak açısından da mütevazı bir belge niteliği taşıyor. Ece Ayhan’ın en yalnız ve öfkeli günlerinden elimize ulaşan mektuplar, onun şiirlerini ve düşüncelerini açıklayan kıla‐
vuzlardan birisi. Bu mektuplarla birlikte Ece Ayhan’ın şiirlerini ve düşünce‐
lerini üretme ve yayma aşamasında karşılaştığı engellerin çok daha erken yıllarda vuku bulduğunu görüyoruz. Yaşa‐
nanları edebiyat ortamında ve aile ilişkilerinde yaşadığı tartışmalar, çekişmeler ve kavgalardan anlıyoruz. Ece Ay‐
han, zamanın dilini kişiler özelinde küfre varacak kadar sertleştiriyor ve bir ‘toplum düşmanı’ olarak konuşmaya başlıyor. Şairin mektuplarında söylediği “unutmak bile unutulur” sözü toplumsal bir bellek olmayışına dair bir ha‐
tırlatmadan öteye geçip siyaset yapma biçimlerine bir eleştiri olarak karşımıza çıkıyor. 978‐605‐4412‐25‐9 113x195, 144 sayfa Baskı Yılı: 2011   
not eleştiri,*dipnot eleştiri,*dipnot eleştiri,*dipnot eleştiri,*dipnot eleştiri,*dipnot eleştiri,*dipnot eleştiri,*d
iri,,*dipnot eleştiri,*dipnot eleştiri,*dipnot eleştiri,*dipnot eleştiri,*dipnot eleştiri,*dipnot ğitim,*dipnot eğ
O. Wilde‐B. Shaw‐M. Twain ÜÇ BÜYÜK YAZARDAN AFORİZMALAR
Dehalarını yazdıkları eserlere yansıtmış üç büyük yazardan yıkıcı, tahrip edici, göz açıcı, kışkırtıcı, te‐
kinsiz, hesaplı ciddiyete metelik vermeyen düşünceler… Okuyanı kimileyin bıyık altından gülümse‐
ten, kimileyin yumruk yemişçesine sersemleten… Hepsi de ince zekânın imbiğinden süzülmüş, ba‐
zen paradoksal gibi gözükse de birey ve toplum yaşamının kuytu karanlık köşelerini apaçık gözler önüne seren… Özcesi, aforizma olmanın hakkını veren sözler… Elinizdeki kitap bu üç usta yazarın yıllar öncesinden günümüze yaydığı ışığın ne denli göz kamaştırıcı olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor Yaşlı, her şeye inanır; orta yaşlı, kuşku duyar; genç, her şeyi bilir. (O. Wilde) Hiçbir şey, mutluluk kadar eskimez. (O. Wilde) Çoğu insan, başkasıdır. Düşünceleri bir diğerinin fikirleridir, yaşamları taklitten ibarettir, tutkularıysa aktarma. (O. Wilde) İnsanlığın gelişmesi, ilk koşul olarak, öncünün kendini bilerek budala yerine koymasından geçer. (B. Shaw) Hayatta iki tragedya vardır. İlki, gönlünüzün arzuladığını yitirmek. Diğeri, kazanmak. (B. Shaw) İnsan ırkı bu işte. Nuh gemiyi niye kıl payı kaçırmadı diye hayıflanmamak elde mi? (M. Twain) Tanrı önce budalaları yarattı. Bu, pratik kazanmak içindi. Ardından okul yönetim kurullarını. (M. Twain) Çeviri: Devrim Evci 978‐605‐4878‐37‐6 Baskı Yılı: 2015    ot eğitim,*dipnot sinema,*dipnot sinema,*dipnot sinema,*dipnot sinema,*dipnot sinema,*dipnot sinem
ot sinema,*dipnot sinema,*dipnot sinema,*dipnot sinema,*dipnot sinema,*dipnot sinema,*,*dipnot eği
Thomas Elsaesse ‐Malte Hagener FİLM KURAMI
Timothy Corrigan Duyular Yoluyla Bir Giriş FİLM ELEŞTİRİSİ ELKİTABI
Her film (ve sinema kuramı) ideal bir izleyici öngörür ve bu izleyicinin zihni ve bedeni ile beyazperde arasında bir ilişki tahayyül eder. Sinema ve izleyicisi arasındaki bu ilişki nasıl kurulur? Sinema araştırmalarının öncü isimlerin‐den Thomas Elsaesser ile Malte Hagener, si‐
nema kuramının bu can alıcı sorusuna yanıt arıyorlar. İzleyici ile beyazperde arasında yedi farklı etkile‐şim durumundan hareket eden Elsaesser ve Hagener, 1920’lerden günümüze sinema kuramı‐nın önemli aşamalarına odaklanıyorlar. Ünlü bir filmden seçilen bir sahneyle açılan her bölümde, okuyucuya önce temel kavramlar tanıtılıyor, daha sonra belirli bir sinema ku‐
ramıyla ilişkili düşünce akımları ve kuramcılar değer‐
lendiriliyor. Pek çok filmden seçilen örnekler, kuramsal kavramları anlamak için birer anahtar işlevi görüyor. Kitabın film kuramına ilişkin olarak ortaya koyduğu te‐
mel öncül, film ve sinemanın beden ve duyularla ilişkisi, dünyayı yeni bir biçimde anlayabilmenin dışında, varo‐
luşun yeni bir yordamını sunmakta, böylelikle de film kuramından yeni bir epistemolojinin yanı sıra yeni bir ontoloji de talep etmektedir. Sinema kitapları arasında en çok satanlar arasında yer alan "Film Eleştirisi Elkitabı", okuyucusuna sinema üze‐
rine eleştirel düşünme ve yazma konusunda bilgi sun‐
mayı hedeflemektedir.
Farklı türlerdeki film eleştirilerinden örneklere yer veri‐
len bu pratik kılavuzda, sinemayla ilgili olarak not alma aşamasından, eleştiri ve makale yazımına kadar her şey yer alıyor. Kitapta, tanıtma yazılarından kuramsal makalelere, film çözümlemesinin planlı bir süreçte nasıl yazılabileceğine dair önemli ipuçları bulunuyor. Sinema konusundaki araştırmalara giriş işlevi gören bu kitap, sinemayla ilgili kavramları ve başlıca film kuram‐
larını tanıtıyor. Kitap iletişim ve sinema öğrencilerine olduğu kadar, si‐
nema üzerine düşünmek, iki çift laf etmek ve eleştirel yaklaşmak isteyen herkese hitap ediyor. Çeviri: Berhan Soner ‐ Barış Yıldırım 9786054878048 113x195, 344 sayfa Baskı Yılı: 2015   
   Çeviri: Ahmet Gürata
978‐975‐9051‐43‐3 135x210, 264 sayfa Baskı Yılı: 2013 ot eğitim,*dipnot sinema,*dipnot sinema,*dipnot sinema,*dipnot sinema,*dipnot sinema,*dipnot sinem
ot sinema,*dipnot sinema,*dipnot sinema,*dipnot sinema,*dipnot sinema,*dipnot sinema,*,*dipnot eği
Colin MacCabe Gamze Hakverdi
GODARD
SU, SİS VE TOPRAK
Sanatçının Yeni Türkiye Sinemasının Yetmiş Yaşında Bir Portresi
Film İmgeleri
Filmleri sinemada bir devrim yaratan Jean‐Luc Godard, kariyeri‐
ne film eleştirmenliğiyle başladı. Öncülük ettiği Yeni Dalga akı‐
mının ardından ana akım sinemaya alternatif bir ''Karşı Sine‐
ma''nın temellerini attı. Elinizdeki kitap, bir sinema dahisinin olağanüstü yaşamöyküsünün yanı sıra, dönemin derinlikli bir toplumsal ve kültürel tarihini de içeriyor. "Dünya sinemasının neredeyse unutulan dehasına dair mü‐
kemmel bir biyografi. MacCabe, Godard'ın tuhaf ve huysuz kişi‐
liğini günyüzüne çıkarıyor." JG Ballard, Yılın Kitapları, New Statesman "En büyük övgüyü hak ediyor... [MacCabe] Godard'ın düşünce‐
lerinin gelişiminin izlerini sürerek muhteşem bir iş yapıyor... Olağanüstü." —David Thomson, The Nation "Bu sonunda Godard'ın hak ettiği ve 20. yüzyılın en özgün yö‐
netmeninin yaşamının ve sinemasının hakkını veren bir kitap. MacCabe, Godard'ın içinde büyüdüğü II. Dünya Savaşı sonrası Fransa'sının toplumsal ve politik kargaşasını canlı bir şekilde ye‐
niden yaratıyor, akıcı bir şekilde kuramsal olandan kişisel olana yöneliyor ve hemen Yeni Dalga'nın özünü ve tek tek filmlerin özelliklerini yakalıyor. Büyük bir başarı." —Peter Biskind, Easy Riders ve Raging Bulls'un yazarı Bu çalışma, yeni Türkiye sineması filmlerinde tek‐
rarlı olarak görülen sis, su ve toprak imgelerini ele almaktadır. Hava, ancak sis ile birlikte görünürlük kazanır. Net görmek için, havanın saydamlığını koruması gere‐
kir; hava saydamlığını yitirip sis çöktüğünde ise ar‐
tık görülebilir olan tek şey havanın kendisidir, geri kalan her şey sislidir. Sisli havada tüm tarifler, ta‐
nımlar, nesneler, yollar ve geri kalan her şey netli‐
ğini kaybeder. Sisli hava tarif edilemezliğin bölge‐
sidir. Su, ferahlatıcı olduğu kadar kasvetlidir de… Berrak su, bir arınma düşü vaat ederken, karanlık sular ölümün imgesel izdüşümüne dönüşür. Gördüğü‐
müz kötü rüyaları suya anlatıp uzaklaştırırız ba‐
zen… Bazen ise su, kötü rüyanın kendisi haline ge‐
lir. Toprak, annenin geniş kucağıdır. Annenin yoklu‐
ğunda onun yerine geçer; ev korunaklılığını yitir‐
diğinde dışarıda bir yuva sağlar. Eve dönüş korku‐
sunu yatıştırır, annenin yokluğunun acısını savuş‐
turur. Dışarıda bir içerisidir; üzerinde korkusuzca uyunur. Varlığı korkuların kaynağını unutturur. Çeviri: Ertan Yılmaz
978‐605‐4412‐13‐6 135x210, 398 sayfa Baskı Yılı: 2011    978‐975‐9051‐89‐1 135x210, 184 sayfa Baskı Yılı: 2013   
,*dipnot çocuk,*dipnot çocuk,*dipnot çocuk,*dipnot çocuk,*dipnot çocuk,*dipnot çocuk,* ,*dipnot ,*d
çocuk,*dipnot çocuk,*dipnot çocuk,*dipnot çocuk,*dipnot çocuk,*dipnot çocuk dipnot eğitim SEÇME DÜNYA MASALLARI
Avrupa Masalları
Asya Masalları
978‐605‐4412‐70‐9 115x210, 224 sayfa Baskı Yılı: 2012 978‐605‐4412‐71‐6 115x210, 224 sayfa Baskı Yılı: 2012 Kuzey ve Güney Amerika
Masalları
Ortadoğu, Afrika ve Okyanusya
Masalları
978‐605‐4412‐72‐3 978‐605‐4412‐73‐0 115x210, 262 sayfa 115x210, 160 sayfa Baskı Yılı: 2012 Baskı Yılı: 2012 İnsanların hayallerinin, arzularının, sevinçlerinin, öfkelerinin, sitemlerinin ve sevgilerinin hayal gücüyle harmanlandığı en güzel masalları getiriyoruz sizlere… Masalların dünyasında bir halının üzerine binip gözünüzü açıp kapayıncaya kadar bir yıllık yol alabilir, bir melekle konuşan kahramana dönüşebilirsiniz. Yedi kat yerin altında karıncalar kralıyla buluşup, bir ejderhanın sırtında on iki kat gökyüzüne bir çırpıda yükselerek aslanlar kralıyla burun buruna gelebilirsiniz. En ufak delikten sığan bir parmak çocuk olsanız da ola‐
ğanüstü işler başarmakta zorluk çekmezsiniz… Seçme Dünya Masalları dizimizle sizleri sıkılmadan defalarca okuyabileceğiniz, yepyeni ve eğlenceli maceralara davet edi‐
yoruz. Güçlü anlatım ve ayrıntılarla hayal gücünüzü ve yaratıcılığınızı zenginleştirecek bu masallarla yeni bir dünyanın kapı‐
larını aralayın! ,*dipnot çocuk,*dipnot çocuk,*dipnot çocuk,*dipnot çocuk,*dipnot çocuk,*dipnot çocuk,* ,*dipnot ,*d
çocuk,*dipnot çocuk,*dipnot çocuk,*dipnot çocuk,*dipnot çocuk,*dipnot çocuk dipnot eğitim Lev Tolstoy Carl Sandburg İNSAN NE İLE
YAŞAR
ROOTABAGA
ÖYKÜLERİ
KOMŞU ÇOCUKLAR
Çeviri: Füsun Tayanç
978‐605‐4412‐45‐7 113x195, 127 sayfa Baskı Yılı: 2012 Çeviri: Tunç Tayanç
978‐605‐4412‐47‐1 113x195, 152 sayfa Baskı Yılı: 2012 Çeviri: Tunç Tayanç 978‐605‐4412‐29‐7 113x195, 136 sayfa Baskı Yılı: 2011   
   Atilla Keskin Der. Julia L. Mickenberg NOEL AĞACI
Philip Nel    Goethe Rabindranath Tagore OYUN KÂĞITLARI
KRALLIĞI
Çeviri: Füsun Tayanç
978‐605‐4412‐30‐3 113x195, 120 sayfa Baskı Yılı: 2011    ASİ ÇOCUKLARA
ÖYKÜLER
978‐605‐4412‐82‐2 113x195, 98 sayfa Baskı Yılı: 2013 Çeviri: Devrim Evci
978‐605‐4412‐22‐8 113x195, 278 sayfa Baskı Yılı: 2011       *dipnot dergi,*dipnot dergi,*dipnot dergi*dipnot dergi,* dipnot dergi,*dipnot dergi,*dipnot dergi*dipno
ipnot dergi,*dipnot dergi,*dipnot dergi*dipnot dergi,* dipnot dergi,*dipnot dergi,*dipnot dergi*dipnot d
PRAKSİS Dört Aylık Sosyal Bilimler Dergisi
uk,*dipnot dergi,*dipnot dergi,*dipnot dergi*dipnot dergi,* dipnot dergi,*dipnot dergi,*dipnot dergi*dip
* dipnot dergi,*dipnot dergi,*dipnot dergi*dipnot dergi,* dipnot dergi,*dipnot dergi,*dipnot dergi*dipno
sinecine
Sinema
Araştırmaları
Dergisi

Benzer belgeler