Felsefe, Yelken ve Caz

Transkript

Felsefe, Yelken ve Caz
◆ ÖNSÖZ ◆
Abdulkadir Özcan ailesinin değerli fertleri;
Hiç kimse sektöründe yanlız değil. Hangi sektörden ya da
işkolundan olursa olsun, herkes farklı kapasitelerde benzer
ya da aynı işi yapan şirketlerle yarışta. Ayrıca tüm işadamları
satış oranlarını yükseltmenin haklı telaşında. Peki, iş dünyasının
doğasında var olan rekabet etme kavramının anlamı ne?
Rekabet; aynı amacı güden kimselerin arasında geçen çıkar
yarışı olarak tanımlanabilir.
Toplumun ortak yararına olan rekabet, aynı zamanda şirketler
lehinedir de. Çünkü şirketler arasındaki rekabet sayesinde en
kaliteli ürüne ya da hizmete en ekonomik yolla sahip oluruz.
Peki, benzer işi yapan diğer firmalarla nasıl rekabet ederiz?
Herşeyden önce rekabet stratejilerimizi doğru belirlemeliyiz.
Her işte olduğu gibi kendi işimizde de ölçümüz ne olursa olsun
şirketimizi analiz etmeliyiz. Ardından da rekabet stratejimizi
belirlemeliyiz. Farklı şekillerde rekabet etme yolu olsa da bizler
gibi lastik sektörü temsilcilerine en uygun çeşit, içinde satış
sonrası hizmet gibi farklı yolları da barındıran ‘farklılaşma’
tabanlı rekabettir.
Rakiplerimiz arasında kolay algılanabilir şekilde bir fark yaratmalıyız.
Bunu sunduğumuz ürünle ilgili sunumdan, satış sonrası teknik
desteğe, teknik servisten satış ağının güçlendirilmesine ya da
müşteri hizmetlerine kadar onlarca farklı yolla başarabiliriz. Ayrıca
pazarımıza çok daha etkin bir şekilde odaklanmalıyız. Böylece
artan performansımızı çok daha rahat gözlemleyebiliriz.
Gözlemlerimiz neticesinde olası aksaklıkların da giderilmesiyle,
verimlilik değerlerimiz artacaktır. Bununla beraber teknolojik
yeniliklerden de olabildiğince faydalanmalıyız. Çünkü firmaların
rekabet performanslarını belirleyecek en önemli faktörlerden
biri de teknolojiden ne seviyede yararlanabildiğidir. Teknolojik
gelişmeleri ve yenilikleri takip etme hızının firmanın rekabet
gücünün bir göstergesi olduğu hatırlardan çıkmamalıdır.
Hangi sektör olursa olsun, başarılı olmak isteyen işadamı
yaptığı iş hakkında kendisini ve çalışanlarını eğitmelidir, bilgi
birikimlerini artırmalıdır. Çalışanlarımızın bilgi seviyesini
yükseltmek için; onların kendilerini geliştirmelerini sağlamak
amacıyla eğitim fırsatları yaratmalıyız. Çünkü 21. yüzyılın en
değerli sermayesi bilgidir.
Saygılarımla
Sabri Özcan
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 1
İÇİNDEKİLER
MAKALELER
RÖPORTAJ
Sönmez Lastik
Mutlu Çalışkan Oto Lastik
Emre Jant Lastik
Apaydın Ticaret
Has Oto Lastik
Bahadır Otomotiv
Bir Firma Bir Portre; Limak İnşaat
4
5
6
7
8
9
22
BİZDEN HABERLER
İrtem’in Tercihi Petlas
AKO ve Hankook’tan Anlamlı Sponsorluk
AKO’dan Hizmetiçi Eğitim
Petlas’tan Güvenli Sürüş Semineri......
AKO Ailesi Tunus’ta
AKO Ankara Satış Müdürlüğü
AKOJANT
Petlas I. Uluslararası Bayi Toplantısı
Çalışma Arkadaşlarımızdan Haberler
ÖZEL DOSYA
Lastik Havası Neden Önemlidir?
16
16
24
27
28
36
38
50
62
20
Nurettin Özdebir’den Ekonomi Değerlendirmesi
KOBİ’lerin Para Problemi Azalıyor
Tüketim Ülkesi Olmak
18
56
57
OTOMOTİV
1975 Corvette Dayota Kit
Porsche 911 Carrera & BMW M3
Nissan Micra Yeni Standartlar Getirecek
Emniyet Kemeri Hayat Kurtarıyor
44
46
52
58
SAĞLIK
Gıdaları Satın Alırken ve Saklarken Dikkat
Glokom Hastalığı Dünyanızı Karartmasın
48
54
GEZİ
Medeniyetler Beşiği Adıyaman
42
MARKALAR
Petlas Selanik’te
Petlas İspanya’da
Hankook’tan 10 Milyonuncu Lastik
Point Birincisi Robby Gordon
Maxxis’de Gündem Yoğun
AKO Jant İlan
Petlas Desen
Toyo Tires Desen
Ventus Desen
abdulkadir özcan
10
11
12
13
14
17
30
32
34
Haber
MART-NİSAN 2010
Abdulkadir Özcan A.Ş Adına İmtiyaz Sahibi
Sabri ÖZCAN
Genel Yayın Yönetmeni
Elif CENGİZ
Yazı İşleri Müdürü
Vahit ÜNAL
Yönetim
abdulkadir özcan
Abdulkadir Özcan Otomotiv ve Lastik San. Tic. A.Ş
Kazım Karabekir Cad. No: 224 06060 Dışkapı Ulus
Ankara Tel:0312 309 30 30 Faks:0312 312 28 96
Yapım
�����
NKS Basın Yayın Ltd. Şti.
NKS Basın Yayın Ankara Ofisi
Çetin Emeç Bulvarı 1065. Cad. 34/9 Kat:2-3
Öveçler Ankara
Tel: 0312 473 97 02 Faks: 0312 473 97 08
[email protected] - www.ekonometri.com.tr
Baskı
Sonsöz Matbaası
İvedik OSB Matbaacılar Sitesi 35. Cad. No:56-58
Yenimahalle ANKARA
T. 0312 394 57 71 F. 0312 394 57 74
AKO HABER Dergisi Abdulkadir Özcan Otomotiv ve Lastik San.
Tic. A.Ş tarafından T.C yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır.
Derginin isim ve yayın hakkı Abdülkadir Özcan A.Ş adına Sabri
Özcan’a aittir.Dergide yayınlanan yazı ve fotoğrafları her hakkı
saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. Reklam
sayfalarının içeriği ve markalar konusunda sorumluluk verene aittir.
Yayınlar Müdürü
Sertaç KANTARCI
Haber Merkezi
Kaanhan YEŞİLYAPRAK
Emre ÇAĞLAR
Görsel Yönetmen
Nesli Simge GÖKTEPE
Sayfa Tasarımı
Hilal KAYA
Görsel Sanat Yönetmeni
Ceyda ALPARSLAN
Fotoğraf Editörü
Serdar ANIK
Fotoğraflar
Haydar ORAKÇI
Ferhat SARITEPE
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 3
◆ PETLAS ◆
Sönmez Lastik
İstanbul
Hamza Sönmez Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından üretilen Petlas lastiklerinin İstanbul
bayilerinden biri. Rot balans kökenli olan Hamza Sönmez işyerine de kendi soyadını
vermiş.
Hamza Sönmez
Hamza Sönmez, ‘Sönmez Lastik’ olarak İstanbul Anadolu
yakasındaki sektör merkezlerinden Kartal Oto Sanayi Sitesi’nde
faaliyet gösteriyor. 1992 senesinden beri Türk lastik sekötöründe
olan Hamza Sönmez, birçok farklı marka bayiliğini yaptıktan
sonra son kararını Petlas’tan yana vermiş.
“Çünkü Yüzde 100 Yerli”
Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından üretilen Petlas’ın İstanbul
bayilerinden ve Sönmez Lastik’in sahibi Hamza Sönmez’in
“Neden Petlas?” sorusuna verdiği yanıt çarpıcı. “En büyük
etken Petlas’ın yüzde 100 yerli sermaye olması. Ayrıca Petlas’ı
gerek ekonomik açıdan, gerek kalitesi bakımından, gerekse
performans açısından bilinen diğer lastik markalarından farksız
olduğu için seçtim” diyen Hamza Sönmez, markayı güvenle
sattığını söylüyor.
Petlas bayisi Hamza Sönmez Petlas
markasından müşterilerin de oldukça memnun
olduğunu söylüyor. Sönmez gün geçtikçe
müşterilerinin marka sadakatinin arttığını
sözlerine ekliyor.
Güven kelimesinin ticarette daha da anlamlı olduğuna dikkat
çeken Sönmez, hangi marka ya da model olursa olsun satıcının
önce toptancıya sonra da ürüne güvenmesinin şart olduğunu
söylüyor. Petlas ile Sönmez Lastik arasında böyle bir bağ
olduğunun altını çizen Hamza Sönmez, “Abdulkadir Özcan
A.Ş’ye ve Petlas’a ürün ve satış sonrası hizmet açısından güvenim
tam” diyor.
Petlas bayisi Hamza Sönmez Petlas markasından müşterilerinde
oldukça memnun olduğunu söylüyor. Sönmez gün geçtikçe
müşterilerinin marka sadakatinin arttığını sözlerine ekliyor.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 4
◆ STARMAXX ◆
Mutlu Çalışkan
Oto Lastik
Ankara
Çalışkan ailesi Ankara’nın en eski lastikçilerinden. Şirket Mustafa Çalışkan
tarafından kurulmuş. 1965’de o dönemlerde başkentin sanayi merkezlerinden biri
olan Ulus’taki Rüzgarlı (Soğukkuyu) Sokak’ta faaliyete başlamış. 1965’ten 1980’e
kadar Rüzgarlı (Soğukkuyu) Sokak’ta faaliyet gösteren Çalışkan Oto Lastik, 1980
yılında Dışkapı’ya taşınmış. Şirket, 1980’den 1986’ya kadar Dışkapı’da faaliyet
gösterömiş. 1986’dan beri de Hurdacılar Sitesi’nde faaliyet gösteriyor.
2009’da ise rotalarını Ankara’da sanayinin yükselen değerlerinden biri olan İvedik
Organize Sanayi Bölgesi’ne
çeviren Çalışkan ailesi, burada Abdulkadir Özcan A.Ş
tarafından üretilen Starmaxx
lastiklerinin bayisi olmuşlar.
Baba Mustafa Çalışkan 4
sene önce emekli olmuş.
Babasının da katkılarıyla tam
12 senedir lastik sektöründe
faaliyet gösteren Gültekin ve
Mutlu Çalışkan kardeşlerin
ticari hayatı Abdulkadir ÖzMutlu Çalışkan
can A.Ş ile kesişince boyut
değiştirmiş. 2009 senesinde
Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından üretilen ve dünyanın birçok
noktasında pazara sunulan Starmaxx lastiklerinin Ankara İvedik
Organize Sanayi Bölgesi bayisi olan Mutlu Çalışkan, AKO ile
çalışmanın herşeyden önce ‘piyasada güven’ anlamına geldiğini
söylüyor.
Ultra Sport Deseni Yükselişte
Mutlu Çalışkan, İvedik OSB’deki mağazasında genelde binek ve
hafif ticari lastiklerin, Hurdacılar Sanayi Sitesinde ise kamyon ve
iş makinası lastiklerinin fazla satıldığını söylüyor. Kışın Ice Gripper
W 850 ve W 810’un çok sattığını belirten Çalışkan, yazın ise ST
532 ve ST 330 başta olmak üzere Ultra Sport ST 730’un fazlasıyla rağbet gördüğünü söylüyor. Ultra Sport’un eşsiz deseni ile
son aylarda atağa kalktığını belirten Çalışkan, Starmaxx’ın tüm
modellerinin fiyat ve performans açısından diğer rakiplerine fark
attığına dikkat çekiyor. Diğer yandan Mutlu Çalışkan, Jant’a olan
talebin de gün geçtikçe arttığına dikkat çekiyor. Bu sıralar en çok
Megatim ve Powcan’ın talep gördüğünü söyleyen Mutlu Çalışkan,
AKO’nun jant alanında da önemli başarılara imza atacağını öngörüyor.
“Bayilerde Kurumsallık Çok Önemli”
Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından üretilen Starmaxx lastiklerinin
Ankara İvedik OSB yetkili bayisi Mutlu Çalışkan, bayilerde kurumsallığın önemine vurgu yapıyor. Bayilerin iş dünyasında çağın
gerekliliklerini takip etmesi gerektiğine dikkat çeken Çalışkan, bu
noktada hizmette farklılaşmanın şart olduğunu söylüyor.
Starmaxx’ın Ankara İvedik Organize Sanayi
Bölgesi bayisi Mutlu Çalışkan, 2009’da aldığı
Starmaxx bayiliği ile bölgede fark yaratmaya
hazırlanıyor.
Abdulkadir Özcan A.Ş’nin kurumsal yapısıyla bayilere örnek
olduğunu belirten Çalışkan, bayilerin de kendilerini geliştirmeleri
gerektiğini söylüyor. AKO’nun kendisiyle birlikte bayilerinin de
gelişimi için çalıştığına dikkat çeken Mutlu Çalışkan, bu sebepten
dolayı AKO ile bayileri arasında özel bir yakınlık doğduğuna işaret ediyor.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 5
◆ HANKOOK ◆
Emre Jant Lastik
Düzce
Emre Kavakdan’ın sahibi olduğu Emre Jant Lastik, Abdulkadir Özcan A.Ş’nin
yeni bayilerinden. 2 sene önce Abdulkadir Özcan A.Ş ile tanışmış. Asıl uzmanlık
alanı jant. AKO ile başladığı yeni işbirliğini saymazsak, 12 senedir jant sektöründe önemli işlere imza atmış.
Emre Kavakdan
Abdulkadir Özcan A.Ş ile Emre Kavakdan’ın tanışması şirketin bölge satış temsilcisi Seyfettin Seçgün vesilesi ile olmuş. Emre Kavakdan, Abdulkadir Özcan A.Ş ile çalışmanın büyük gurur olduğunu
söylüyor. Şirketin bayileri ile olan ilişkisindeki yol göstericiliğinden
etkilendiğini belirten Kavakdan, bu sayede yeni olduğu lastik sektöründe içinin rahat olduğuna dikkat çekiyor.
Emre Kavakdan; “Dünya standartlarında lastik almak isteyen kullanıcılar için Hankook
tek seçenek” diyor.
Hankook Eşittir Güven
Neden Hankook sorusuna Emre Jant Lastiğin sahibi Emre Kavakdan’ın yanıtı çarpıcı. Uluslararası arenada kendini ispatlamış bir
marka olan Hankook’un Türkiye’de Abdulkadir Özcan A.Ş ile giriştiği işbirliğinin sonucunda muazzam bir güven ve kalitenin açığa
çıktığına vurgu yapan Kavakdan, bu sinerjinin yarattığı rüzgar ile
yön bulduklarını ifade ediyor.
Yüksek Kalite Düşük Maliyet
Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından temsil edilen Güney Koreli
lastik devi Hankook lastiklerinin Düzce bayisi Emre Kavakdan,
Hankook’un başarısının ardında ekonomik ve kaliteli oluşunun
da yattığını söylüyor.
Hankook’un aşınma
seviyesinin
oldukça
düşük olmasını hatırlatan
Kavakdan,
yumuşak
oluşunun
da tercih edilmesinde
etkili olduğuna dikkat
çekiyor.
Markanın
özellikle
175 / 70 R13 (K 715);
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 6
195 / 55 R15 (K 406); 205 / 55 R V16 (K 105) ile 175 / 65 R14
(K 715) gibi binek ve performans lastiklerinin Düzce ve civarında tercih edildiğini belirten Emre Jant Lastik sahibi Emre
Kavakdan, Hankook’un yeni yatırımlarını da gururla takip
ettiğini söylüyor. Son yatırımlarıyla Hankook’un yerini iyice
sağlamlaştıracağını belirten Kavakdan, Hankook’un ve Abdulkadir Özcan A.Ş’nin dünya lastik sektörünün mihenk taşları
olduğunu sözlerine ekliyor.
◆ TOYO TIRES ◆
Apaydın Ticaret
İstanbul
Akan Apaydın Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından Türkiye temsilciliği yapılan Toyo
Tires’in İstanbul bayilerinden biri. Bu alanda çevresi oldukça geniş. Bunun yanı sıra
en büyük özelliği girişimci bir mizaca sahip olması. Aslen makina mühendisi. Herşey
yaklaşık yedi sene önce girişimci ruhuyla yeni bir sektör aramasıyla başladı. Mevcut iş
yerine oldukça yakın olan Abdulkadir Özcan A.Ş İstanbul Anadolu Yakası Müdürlüğü
ile yolları kesişti ve kendini bir anda AKO ailesinin içinde buldu.
başarılara imza attık. Çok yakında da sektörümüzde 8. doğumgünümüzü kutlamaya hazırlanıyoruz.
Toyo Tires hakkında ne düşünüyorsunuz?
Toyo Tires dünyanın önde gelen lastik markalarından biri. Türkiye’de de Abdulkadir Özcan A.Ş ile işbirliği yapmaları doğru
bir karar olmuş bence. Çünkü Abdulkadir Özcan A.Ş ülkemizin
lokomotif şirketlerinden biri ve Toyo Tires’in ülkemizdeki başarısında Abdulkadir Özcan A.Ş’nin isminin katkısı büyük.
ToyoTires, dünyaca ünlü olan isminin yarattığı imajın yanı sıra
teknik olarak da mükemmel bir lastik. Herşeyden önce kauçuk
yapısı harika. Müşterilerimiz Toyo Tires ile çalışmaktan oldukça
memnun. Kalite ve fiyat eğrisi çok iyi. Bizim için müşteri memnuniyeti başta geldiği için, tüm müşterilerimize Toyo Tires lastiklerini gönül rahatlığıyla tavsiye ediyoruz.
AKO Haber dergisine konuşan Apaydın Oto Lastik sahibi Akan
Apaydın, Abdulkadir Özcan A.Ş ile çalışmanın oldukça büyük
bir gurur olduğuna vurgu yapıyor. Genç yaşına ve sektörde yeni
olması rağmen hatrı sayılır bir ciro yakalayan Apaydın, Abdulkadir Özcan A.Ş ne kadar güçlenirse bayileri de o kadar büyür
diyor...
Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından piyasaya sürülen Toyo Tires
lastikleri İstanbul bayilerinden Akan Apaydın’ın sorularımıza
verdiği yanıtlar şöyle;
Toyo Tires’in en çok hangi lastik modelleri talep ediliyor?
PXCF1, PXT1R, PX4, H08, M 622, M 506 ve M144 modelleri
yüksek performansları nedeniyle oldukça rağbet görüyor.
Abdulkadir Özcan A.Ş ile çalışmak nasıl bir duygu?
Abdulkadir Özcan A.Ş ile çalışmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Şirket yapısında çalışan arkadaşların güler yüzlü hizmeti ve
her bayilerini Abdulkadir Özcan A.Ş ailesinin bir ferdi olarak
benimsemeleri rakip firmalarla Abdulkadir Özcan A.Ş arasındaki farkı su yüzüne çıkartıyor. Abdulkadir Özcan A.Ş ne kadar
güçlenirse, biz bayilerde aynı oranda güç kazanırız.
Abdulkadir Özcan A.Ş ile tanışmadan önce hangi alanda
faaliyet gösteriyordunuz?
Aslen makina mühendisiyim. Babam da akaryakıt tankeri imalatı ve bakımı yapan bir şirketin sahibiydi. Ben de bu alanda
babamla birlikte hareket ediyordum.
Abdulkadir Özcan A.Ş ile yolunuz nasıl kesişti?
İstanbul’daki petrol camiasının tamamına yakını bizim müşteri
portföyümüzdeydi. 7 yıl önce elimizdeki müşteri portföyüne
hitaben ek bir iş yapmak istedik ve buna uygun olarak da lastik
sektörünü seçtik. Bizim iş yerimiz Abdulkadir Özcan A.Ş’nin
İstanbul Anadolu Yakası Müdürlüğü’ne oldukça yakındı. Biz
de tamamen tesadüf eseri olarak kendimizi Abdulkadir Özcan
A.Ş’nin Türkiye temsilciliğini yürüttüğü Toyo Tires’in bayisi
olarak bulduk. Bizim için Abdulkadir Özcan A.Ş ile çalışmak
oldukça doğru bir seçim oldu. Sektörde yeni olmamıza rağmen
Abdulkadir Özcan A.Ş’nin de destekleriyle 7 senedir önemli
Akan Apaydın
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 7
◆ MAXXIS ◆
Has
Oto Lastik
Kayseri
Has Oto Lastik, Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından Türkiye temsilciliği yürütülen
Maxxis’in Kayseri bayilerinden. Şirket, Ahmet Uzunoğlu tarafından kurulmuş. Ahmet
Uzunoğlu, yaklaşık 15 senedir lastik sektörünün içinde.
Maxxis Kayseri bayii Ahmet Uzunoğlu,
Maxxis’in C grubu lastiklerine talebin büyük
olduğunu söylüyor. Özellikle 225-70-15 C
UE168 modelinin rağbet gördüğünü belirten
Uzunoğlu, söz konusu lastiklerin 10 katlı
olmasının bunun en belirgin nedeni olduğuna
dikkat çekiyor.
Kayseri’de birçok araçta Has Oto Lastik tarafından satılan Maxxis marka lastikleri görmek mümkün. Zaten firma sahibi Ahmet
Uzunoğlu da Maxxis’in Kayserili kullanıcılar tarafından oldukça
büyük bir ilgiyle karşılandığını söylüyor.
şan Ahmet Uzunoğlu şöyle devam ediyor; “Maxxis lastiklerine C
grubunda talep büyük. Özellikle de 225-70-15 C UE168 modeli
rağbet görüyor. Bunun altında yatan en büyük sebep, söz konusu
lastiklerin 10 katlı olması. Çünkü yol kalitesi pek de iyi sayılmayan
yollarımızda, özellikle de taş ve mucur yollarda bu lastiklerin
kuvvetli yanağı adeta şapka çıkarttırıyor... Bu vesileyle de yüksek
kilometrelere ulaşarak performansıyla göz dolduruyor.”
Zengin Servis
Maxxis Kayseri bayisi olan Has Oto Lastik’in teknik servis bölümü
hizmet çeşitliliği açısından oldukça zengin. Şirkette rot balans,
lastik jant montajı gibi birçok farklı alanda servis hizmeti veriliyor.
Bununla beraber, söz konusu hizmetleri en iyi şekilde yerine getirebilecek eğitimli ekip ve donanımı bünyeside bulunduran Has
Oto Lastik, müşterilerinin memnuniyetini arttırmak için kendini
sürekli geliştiriyor. Bununla beraber Has Oto Lastik’in makina
parkı, emsallerine göre oldukça büyük. Donanım parkına sürekli
yeni makinalar ekleyen Has Oto Lastik, günümüz oto lastik servisi teknolojisine paralel hizmet vermeye gayret ediyor.
Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından Türkiye temsilciliği yürütülen
Maxxis’in Kayseri bayilerinden Has Oto Lastik’in sahibi Ahmet
Uzunoğlu, yaklaşık 15 senedir lastik sektöründe faaliyet gösterdiğini söylüyor. Abdulkadir Özcan A.Ş ile 8 sene önce tanıştığını
belirten Uzunoğlu, bu tarihten sonra Maxxis’in Kayseri bayiliğini
aldığını ifade ediyor.
C Grubuna Büyük Talep
Maxxis’in Kayseri’de en çok MAE 1, MAE 918 ve MAP 1 modellerinin tercih edildiğini söyleyen Ahmet Uzunoğlu, C grubunda
da önemli satış rakamlarına ulaşmış. AKO Haber dergisine konu-
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 8
Ahmet Uzunoğlu
◆ ÇARÇABUK SERVİS ◆
Bahadır Otomotiv
Ankara
Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından kurulan sistemin bayilerinden Ankara Sincan’da
faaliyet gösteren Bahadır Otomotiv’in sahibi Bahadır Kocaman, AKO Haber dergisine
Fast&Good Çarçabuk Servis Sistemini anlattı...
Fast&Good ya da bilinen adıyla ‘Çarçabuk Servis’ kavramını
bilmeyen neredeyse yoktur. Abdulkadir Özcan A.Ş çatısı altında
hafif ticari ve ağır vasıta araçların ihtiyaç duyabilecekleri ana
ürünlerin sunulduğu sistem, yeni bayilerle ülkenin dört bir köşesine yayılıyor. Araçlarla ilgili temel bakım hizmetlerinin verildiği
bir çarçabuk servis sistemi olan bu yeni kavram, Türk otomotiv
sektörünün yükselen değerleri arasında parlıyor.
Kuruluşuyla sadece servis hizmetinden ziyade, araçların
yedek parça, lojistik ve eğitim gibi teknik ihtiyaçlarını tek
noktada toplayacak bir ortam yaratan Çarçabuk Servis yapısı,
kalite standartlarıyla da dikkat çekiyor. Hal böyle olunca da
Fast&Good ya da yaygın adıyla Çarçabuk Servis otomotiv
sektöründe geleceğin iş modeli olarak gösteriliyor.
Bahadır Otomotiv olarak ne tür araçlara hizmet veriyorsunuz?
Servisimizde, ağır ve hafif ticari araçların tüm temel bakım
hizmetlerini gerçekleştiriyoruz. Gerek çalışma
sistemimiz gerekse Abdulkadir Özcan A.Ş katkılarıyla benimsediğimiz kalite politikalarını eksiksiz
uyguluyoruz. Servisimize gelen araçların ilgili
işlemlerini olabilecek en kısa sürede ve hatasız
bir şekilde yerine getiriyoruz.
Çarçabuk Servis hakkında ne düşünüyorsunuz?
Çarçabuk Servis geleceğin iş kolu. Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından geliştirilen sistem, ülkemiz otomotiv sektörü için oldukça
uygun. Dolayısıyla kendini yeni müşteri beklentileri ile oldukça
hızlı yeniliyor ve geliştiriyor.
Sistemin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Fast&Good Çarçabuk Servis siteminin geleceği parlak. Zira
Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından sürekli güncellenen bu işkolu,
satış temsilcisinden toptancısına kadar oldukça seçkin bir ekiple
çalışıyor. Bu sebeple kalite ve hizmet yönünden sürekli artan
müşteri beklentilerine Fast&Good sistemi fazlasıyla karşılık verebilecek bir işkolu.
Bahadır Otomotiv’de hangi hizmetleri veriyorsunuz?
Bahadır Otomotiv’de jant değişimi ve onarımı, akü değişimi, lastik değişimi ve tamiratı ile
lastikleri nitrojen gazıyla doldurma hizmetleri
veriyoruz.
Ne kadar zamandır Abdulkadir Özcan A.Ş ile
çalışıyorsunuz?
10 seneye yakın bir süredir Abdulkadir Özcan
A.Ş ile çalışıyoruz. Dolayısıyla Bahadır Otomotiv
olarak Abdulkadir Özcan A.Ş’den çok şey öğrendik, öğrenmeye de devam ediyoruz.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 9
◆ PETLAS ◆
Petlas Selanik’te
Selanik’te gerşekleştirilen Agrotika fuarına Petlas bayimiz Arina firması katıldı.
4-7 Şubat 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilen fuara ilgi yoğundu.
Türkiye’nin tek yerli lastik üreticisi Abdulkadir Özcan A.Ş’nin
dünyaca ünlü lastik markası Petlas, Yunanistan’ın Selanik
şehrinde düzenlenen ‘Agrotika 2010 Greece’ tarım fuarına
katıldı. 4-7 Şubat tarihleri arasında gerçekleşen Agrotika 2010
Greece fuarına dünyanın farklı ülkelerinden gelen binlerce
sektör temsilcisinin yanı sıra uluslararası basının da yoğun
ilgi gösterdi. Fuara katılan Petlas bayimiz Arina’nın standı da
ziyaretçi akınına uğradı.
Petlas’la Röportaj
Stantta Petlas’ın tarım lastikleri sergilenirken, ürünlere özellikle
Yunanistanlı lastikçiler hayran kaldı. Agrotika 2010 Greece
Fuarı’na basın da yoğun ilgi gösterdi. Fuarda, Yunan devlet
kanalı Arina bayii sahibi Mustafa Hasanoğlu ile Petlas ürünleri
hakkında bir röportaj yaparken, Yunan lastikçiler Petlas’ı çok
daha yakından tanıma imkanı buldular.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 10
◆ PETLAS ◆
Petlas İspanya’da
Türkiye’nin tek yüzde 100 yerli sermayeli lastik şirketi Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından üretilen Petlas lastikleri, dünyanın dört bir köşesinde ülkemizin gururu
olmaya devam ediyor. İspanya’daki fuara katılan Petlas bayilerinden Soledad’ın
standı yoğun ilgi gördü.
Doğudan batıya, kuzeyden güneye dünyanın her yerindeki
otoyollarda Petlas imzalı lastikler dönmeye devam ederken,
şirket yeni ülke temsilcilikleri ve bayileriyle lastik sektörüne yön
veriyor.
En son İspanya’nın Zaragoza şehrinde düzenlenen dünyaca
ünlü uluslararası lastik fuarı FIMA’ya katılan Petlas’ın standı oldukça ilgi gördü. 09-13 Şubat tarihleri arasında yaklaşık 140 bin
metrekarelik alanda düzenlenen FIMA Lastik Fuarı, dünyanın
çeşitli ülkelerinden İspanya’ya gelen 1307 firma ve 191 binden
fazla ziyaretçinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Sırayla bir yıl Fransa’da, bir yıl İspanya’da düzenlenen FIMA
Lastik Fuarı, uzmanlar tarafından “Avrupa’nın en önemli lastik
fuarlarından biri” olarak ifade ediliyor. Petlas markalı lastiklerin
üreticisi Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından yapılan açıklamada,
böylesine ünlü ve önemli bir fuarda Türkiye’yi temsil etmekten
duyulan gurur vurgulanırken, AKO’nun başarılarının ardında
kendine inanan çalışanlarının olduğu ifade edildi.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 11
◆ HANKOOK◆
Hankook’dan 10
Milyonuncu Lastik
Hankook, Macaristan fabrikasında 10 milyonuncu lastiğini üretti. Konuyla ilgili bir açıklama
yapan Hankook Tire Başkan Vekili Jin-Wook Choi şunları söyledi: “Lastiklerimize olan talep
Avrupa’da büyüyor. Bu durum, Avrupa fabrikamızın 10 milyonuncu lastiğini beklenenden
daha önce üretime geçirmesine imkân tanıdı. Ancak bu başarı bizi durduramaz. Hankook
olarak hep daha iyisini hedefliyoruz. Bu nedenle de Macaristan fabrikasının 2012 yılı
itibariyle günde 30 binden fazla lastik üretebilecek kapasiteye ulaşabilmesi için 230 milyon
Euro tutarında ek bir yatırıma hazırlanıyoruz.”
Avrupa’daki Hankook lastikleri, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’deki Rácalmás fabrikasında üretiliyor. Fabrika, Avrupa’daki en
gelişmiş üretim tesislerinden biri olarak 2007 yılında faaliyete geçen fabrika, birinci yatırım aşamasının tamamlanmasının ardından bin beşyüze yakın kişiyi istihdam ediyor. Fabrika, otomobil,
SUV, karavanlar ve hafif kamyonetlerde kullanılmak üzere çeşitli
niteliklere sahip günde ortalama 15 bin, yıldaysa 5 milyona yakın
lastik üretiyor.
Ventus V12 Burada Üretiliyor
Hankook’un en çok tercih edilen modellerinden yüksek performans lastiği olan Hankook Ventus V12 evo kışkırtıcı bir tarzda
göz önüne çıkıyor. Yakın geçmişte spor kullanım için piyasaya
sürülen, geniş tabanlı ultra-yüksek-performans (UHP) lastiği firmanın en popüler ürünlerinden biri. Modern ve şık lastik tabanı
tasarımının yanı sıra olağanüstü bir ıslak ve kuru zemin yol tutuş
performansı sunuyor. Hâlihazırda gücü kanıtlanmış düşük salınım direncine sahip olan lastik, aynı zamanda CO2 salınımının
azaltılmasına ve yakıt verimliliğinin artırılmasına da yardımcı
olabiliyor.
Macaristan ve Almanya Fabrikasında İşbirliği
UHP ve çevre dostu lastiklerin yer aldığı pazarlar Avrupa’da
son derece güçlü bir büyüme grafiği gösteriyor. Hankook’un
son teknolojiye sahip Avrupalı lastik fabrikasının yanı sıra, firma
Avrupa’da kendi Ar-Ge faaliyetlerini de yürütüyor. Almanya’nın
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 12
Markanın Macaristan tesisi hâlihazırda
Hyundai ve Volkswagen markalarının Avrupa
fabrikalarına, Hyundai i30 ve Volkswagen
T5 modellerinde kullanılmak üzere doğrudan
lastik temin ediyor.
Hannover şehrinin yakınlarındaki Langenhagen kentinde bulunan Hankook Avrupa Teknik Merkezi’nde (ETC), 40’tan fazla
mühendis ve teknisyen, Macaristan’daki fabrika ile yakın bir işbirliği zemini kurarak, Avrupa pazarlarının gelecekte ortaya çıkacak
ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla özel lastikler geliştirme yolunda
yoğun çalışmalar yürütüyor.
Devlerin Lastiği
Lider lastik markalarından Hankook’un son yatırımlarıyla güçlenen üretim başarısı ona devler liginin kapılarını sonuna kadar
açtı. Hankook’un son teknoloji ile yapılandırılmış Macaristan
fabrikası, Volkswagen, Audi, Chevrolet, Chrysler, Ford, Hyundai,
Kia, Opel ve Renault gibi herkesçe bilinen otomobil üreticileri ile
ortaklık kurmasına imkân tanıdı. Markanın Macaristan tesisi hâlihazırda Hyundai ve Volkswagen markalarının Avrupa fabrikalarına, Hyundai i30 ve Volkswagen T5 modellerinde kullanılmak
üzere doğrudan lastik temin ediyor.
◆ TOYO TIRES ◆
Point Birincisi
Robby Gordon
Meksika’nın Esenada şehrinde yapılan ve 4x4’lerin yarıştığı Score Overall Point
Championship yarışmasına dünyanın dörtbir köşesinden motor sporları meraklıları
geldi. Toyo Tires sponsorluğunda yapılan yarışmada sporcular oldukça çetin bir
parkurda yarışırken, izleyiciler oldukça heyecanlı saatler yaşadı.
Yarışmaya 14 farklı ülke ile Amerika Birleşik Devletleri’nin 39
eyaletinden oldukça geniş katılım sağlandı. Yarışmacılar, şampiyonluk kupasını kazanmak için kıyasıya rekabet etti.
Müsabakayı Toyo Tires’in sponsoru olduğu dünyaca ünlü 4x4
pilotu Robby Gordon kazandı. Chevy ile yarışan Robby Gordon,
müsabakayı 15 saat, 14 dakika ve 31 saniye ile tamamlarken,
parkur 672,85 mil olarak kaydedildi.
Kazalı Başlangıç
14 ülkeden ve Amerika Birleşik Devletleri’nin
39 eyaletinden gelen yarışmacılar,
şampiyonluk kupasını kazanmak için
kıyasıya rekabet etti.
Score Overall Point Championship yarışması şampiyon Robby
Gordon’un talihini açtı. Zira Gordon bir önceki yarışmanın ilk
etabında yaptığı hafif kazadan sonra hızla toparlanmıştı. Ardından Ocak ayında Laughlin Desert Challenge’a katılan Robby
Gordon, daha sonra ‘San Felipe 250-up runner’ı ilk 10’da bitirmişti. Ardından Baja, son olarak da Eylül ayında Primm 300
W bitirdi.
başarısında Toyo’nun payının büyük olduğunu söyledi.” Toyo Tires gibi kendisinin de alanında en iyilerden biri olmak istediğini
söyleyen Gordon, “Uluslararası şampiyonluklar kazanmak için
önümüzde mükemmel off road yarışmaları var.” dedi.
Gordon, geçtiğimiz aylarda da Toyota Milestone Ödülünü kazanmıştı. Kupa töreninden sonra bir açıklama yapan şampiyon
Robby Gordon, “Lastik sponsoru Toyo Tires’e teşekkür ederek
Toyo Tires’in Amerika Birleşik Devletleri Pazarlama Başkan Yardımcısı Steve Hutchinson, Robby Gordon ile çalışmaktan büyük
gurur duyduklarını söyledi.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 13
◆ MAXXIS ◆
MAXXIS’de
Gündem Yoğun
Dünyanın sponsorluklarıyla çeşitli spor dallarına en çok destek veren lastik
markalarından Maxxis, 2010’da da hız kesmiyor. Yılın ilk yarısı dolmadan
uluslararası onlarca sponsorluğa imza atan Maxxis, dünya spor pazarının gözdesi
olmayı sürdürüyor.
41 dakika ve 16 saniye ile Wayne Matlock oldu. Basına konuşan
Matlock, başarısının ardındaki gücün Maxxis Razr lastiklerinin
performansı olduğunu söyledi. Yarışmada Mike Cafro az farkla
ikinci oldu. 6 saat 4 dakika ve 49 saniye ile ikinci olan Cafro
birinci olan Matlock’u kutlayarak başarılarının devamını diledi.
Maxxis’den 200 Bin Dolar
Maxxis, bağış konusunda da örnek adımlar atarak en son AKUT
benzeri bir hayır kurumu olan ve Avustralya denizlerinde arama
kurtarma faaliyetleri gerçekleştiren Surf Life Saving Avustralya’ya
tam 200 bin dolar bağışladı.
Geçtiğimiz günlerde Amerika Birleşik Devletleri’nin Arizona
bölgesinde yapılan ATV yarışmasına ismini de vererek destek
olan ‘Maxxis Riders WORCS ATV Round 3’de markanın ‘Razrs’
modelleri göz doldurdu.
Yarışmada Beau Baron Takımı Maxxis /MCR ile Josh Row
dereceye girerek isimlerini ilk üçe yazdırdı. Ünlü pilot Mike
Cafro yarışmada kendinden bekleneni veremedi ve ancak altıncı
olabildi. Yarışmadan sonra bir basın toplantısı düzenleyen Beau
Baron, Maxxis lastiklerinin herzamanki gibi kendinden beklenen
performansı sonuna kadar verdiğini söyledi. Baron; “Lastikler
harika. MX’ler kum sahilde bile düz yoldaymışcasına kusursuzdu”
ifadesini kullandı.
Dünyanın lider lastik markalarından Maxxis Genel Müdürlüğü,
yaptığı açıklamayla Maxxis Riders WORCS ATV Round 3’e
katılan tüm takım ve sporculara teşekkür etti. Açıklamada
Maxxis’in sporun ve sporcunun gelişimi için her zaman elinden
geleni yapacağı vurgulanırken, Maxxis’in kendilerini tercih eden
tüm kullanıcılara minnettar olduğuna dikkat çekildi.
Meksika Çölünde Maxxis İzleri
Maxxis sponsorluğunda gerçekleştirilen ‘Kick-off 2010 SCORE’
serisi müsabakaları Orta Amerika ülkesi Meksika’da yapıldı.
Meksika’nın San Felipe şehrinde 250 takımın katılımıyla
gerçekleştirilen müsabakada yarış çetin geçerken kazanan 5 saat
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 14
Maxxis Avustralya, AKUT benzeri bir sivil arama kurtarma
derneği olan ‘Surf Life Saving Avustralya’ya tam 2oo bin
dolar bağışladı. Bağıştan sonra bir basın toplantısı düzenleyen
Surf Life Saving Avustralya Derneği İcra Kurulu Başkanı Brett
Williamson şöyle konuştu; “Maxxis’in bu cömert bağışı ile
oldukça heyecanlandım. Maxxis’in katkısı ile Avustralya sahilleri
her zamankinden daha güvenli olacak.” Basın toplantısında
söz alan Maxxis Başkanı Wally Chen Maxxis’in ve Surf Life
Saving Avustralya Derneği’nin sosyal sorumluluk alanında
ortak hedeflere sahip olduğuna dikkat çekerek, söz kanusu sivil
toplum kuruluşuna desteklerinin süreceğini sözlerine ekledi.
◆ BİZDEN HABERLER ◆
İrtem’in Tercihi
Petlas
Dünyanın tarım makinaları alanında lider şirketlerinden İrtem
Tarım Makinaları’nın tercihi de Petlas oldu. Dünyanın çeşitli kıtalarındaki 20’den fazla ülkeye tarım makinası üreterek ihraç eden
İrtem Tarım Makinaları’nın lastik tercihi yüzde 100 yerli sermayeli
Petlas oldu. İrtem, yapmış olduğu imalatların yürüyen aksamında
Petlas lastiği kullanıyor.
Şükrü İrtem: “Abdulkadir Özcan A.Ş
tarafından üretilen Petlas lastiklerini
tercih ettik. Çünkü kullanılacak lastiğin
hesaplanmasında ve güvenilir olmasında
hassas davranmak zorundayız."
AKO Haber dergisine konuşan İrtem Tarım Makinaları A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü İrtem, tercihlerinin neden Petlas olduğunu şu şekilde açıklıyor; “En son ağır yük taşıyan otomatik sulama makinasında Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından üretilen Petlas
lastiklerini tercih ettik. Çünkü kullanılacak lastiğin hesaplanmasında ve güvenilir olmasında hassas davranmak zorundayız. Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından üretilen Petlas da alanında hassas
ve titiz yaklaşan markalardan biri. Biz de İrtem Tarım Makinaları
olarak Türk lastik sektörünün önde gelen markalarından Petlas’ı
işte bu sebepten dolayı tercih ettik. İrtem olarak bizler lastikleri
Petlas tarafından üretilen tarım makinalarımızı yurtiçi ve yurtdışı
pazarlarda güvenle ve gönül rahatlığıyla alıcılara sunuyoruz.”
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 16
AKO ve Hankook’dan
Anlamlı Sponsorluk
Abdulkadir Özcan A.Ş yeni sosyal sorumluluk projelerine imza
atmaya devam ediyor. En son İzmir’in ünlü takımlarından
Karşıkaya Spor basketbol takımına sponsor olan Abdulkadir
Özcan A.Ş, bu olumlu yaklaşımıyla İzmirli basketbol severlerden
büyük alkış aldı. Abdulkadir Özcan A.Ş’den yapılan açıklamada,
sporun bir ülke vatandaşlarının sağlığı için yegane yol olduğu
vurgulandı. Basketbolun hem sporcu hem de izleyicinin ruhsal
gelişimi için faydalı bir spor olduğu hatırlatılırken, Abdulkadir
Özcan A.Ş ve Hankook’un spor kulüplerini desteklemeye devam
edeceği söylendi.
Hem İmaj Hem Destek
Abdulkadir Özcan A.Ş ve Hankook, Karşıyaka Spor Kulübüne
yaptığı sponsorlukla saha içinde çeşitli yerlerde logosunu
kullanacak. Böylelikle hem şirketin kurumsal imajı pazarda
pekişecek, hem de şirketin spora olan desteğine dikkat çekilecek.
Özellikle son aylarda alınan kararla Abdulkadir Özcan A.Ş sosyal
sorumluluk projelerinde daha aktif rol oynayacak. Bu kararın ilk
adımı olan İzmir Karşıyaka Spor Basketbol Kulübü sponsorluğu
şirket için büyük önem taşıyor. Abdulkadir Özcan A.Ş’nin
sporsorluk çalışmalarına devam etmesi bekleniyor.
Sponsorluk anlaşmasıyla AKO ve Hankook’un
imaji pekişecek, hem de şirketlerin spora olan
desteğine dikkat çekilecek.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 17
◆ MAKALE ◆
ASO Başkanı
Nurettin Özdebir’den Ekonomi
Değerlendirmesi
2009 yılında dünya ekonomisi ikinci dünya savaşından beri ilk kez küçülürken, Türkiye
ekonomisindeki daralmanın yüzde 6’yı bulacağı hatta aşabileceği tahmin ediliyor. Dünya
ekonomisinin bu küçülmeden sonra biraz toparlanması doğaldır. Hükümetlerin ve merkez
bankalarının ekonomiyi canlandırmak için aldıkları tedbirler etkili olmuştur. Ancak, toparlanmanın
güçlü ve kalıcı olması için özel tüketim ve yatırım harcamalarının da artması gerekir.
Gelişmiş ülkelerde tüketici harcamaları henüz hızlı bir
toparlanmayı destekleyecek ölçüde güçlü değildir. Diğer yandan,
artan kamu harcamaları nedeniyle büyüyen bütçe açıkları, birçok
ülkede kaygı verecek düzeylere ulaşmıştır. Dubai’de yaşananlar,
Yunanistan’ın borç problemi, İspanya, İrlanda, Macaristan gibi
AB ülkelerinin sorunları, yeni sürprizlere hazırlıklı olmamız
gerektiğini gösteriyor. Nitekim, IMF, Dünya Bankası ve Avrupa
Merkez Bankası Başkanları peşpeşe yaptıkları açıklamalarla dünya
ekonomisindeki toparlanmanın kaotik olacağını, bazı ülkelerde
çift dipli resesyon riskinin hala devam ettiğini vurguladılar. Küresel
ekonomideki bu riskler bizdeki toparlanmayı da tehdit etmektedir.
Bu nedenle ekonomik politikalar, 72 milyonluk nüfusu ile büyük
bir iç pazarı olan ülkemizde, iç talebi canlı tutacak biçimde
tasarlanmalıdır.
Bu bağlamda, harcama eğilimi fazla olan emeklilere yapılan
zammın yüksek tutulması yerinde bir karar olmuştur.
Benzer biçimde, kamu harcamalarının istihdam etkisi fazla, geri
dönüşü hızlı ve çarpan etkisi yüksek alanlara yönlendirilmesi doğru
olur. Örneğin, yüksek istihdam sağlayan üretim alanları uygun
maliye politikalarıyla desteklenmelidir. Meclise sunulan tasarıda
kısa çalışma ödeneğindeki artışın 2010 yılında da uygulanacak
olması yerindedir. Diğer yandan, içinde bulunduğumuz hassas
dönemde rekabeti bozacak düzenlemelerden de kaçınılmalıdır.
Karşılıklar yönetmeliğinde yapılan değişikliklerin süresi Mart
ayında bitecek. Ekonomi düze çıkana kadar bu süre uzatılmalıdır.
Ekonomik krizde en ağır darbeyi sanayimiz almıştır. Fabrikalar
birbiri ardına kapanmaktadır. Biz, her hafta iki-üç üyenin kaydını
silmekteyiz. Kapanan işletmelerin yeniden faaliyete geçmesi çok
zordur. Bu nedenle, sanayimizdeki mevcut kapasiteyi korumak
için sektörü destekleyecek tedbirler alınmalıdır. Örneğin, krizde
en büyük üretim kaybına uğrayan yatırım malları sektörünü
desteklemek için iyi tanımlanmış bir listede yer alan yatırım
mallarına uygulanan KDV oranı leasingde bir süreliğine yüzde
1’e çekilebilir veya hızlandırılmış amortisman uygulanabilir.
Bankalar, büyük işletmelere düşük faizlerle kredi verirken
KOBİ’lere çok cimri davranmakta, kredi verseler bile çok yüksek
faizler talep etmekteler. 2010 yılındaki büyümeyi desteklemek
için bankaların bu tutumlarını değiştirmeleri ve KOBİ’lere kredi
açmak için öne sürdükleri şartları yumuşatarak KOBİ kredilerinin
yeniden yapılandırılmasında daha esnek bir tavır sergilemeleri
gerekmektedir. Ayrıca, Kredi Garanti Fonu’nun hala çalışmıyor
olması da finansman sıkıntısı içindeki KOBİ’lerin sorunlarını
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 18
ağırlaştırmaktadır. Kredi Garanti Fonu acilen çalıştırılmalıdır.
Komşularla sıfır problem politikası meyvelerini vermeye
başlamış, komşularımızla ilişkilerimiz düzelirken birçok ülkeyle
vize uygulamasına son verilmiştir. Bildiğiniz gibi Odamız, uzunca
bir süredir AB’nin işadamlarına uyguladığı vizeyi kaldırmasını
talep etmekte ve bu uygulamayı ticarette teknik bir engel olarak
değerlendirmektedir. AB, vize uygulamalarında kağıt üzerinde
bazı iyileştirmeler yapmışsa da uygulamadaki sıkıntılar devam
ediyor. Bu sıkıntıların giderilmesi için siyasi girişimlerin devam
etmesi gereklidir.
Dış ilişkilerdeki gelişmeler ülkeler arasındaki ekonomik ilişkileri
de geliştirecek ve bundan herkes kazançlı çıkacaktır. Ancak,
bunun için sadece işadamlarının çabası yetmez. Bürokrasinin de
çok daha fazla çaba göstermesi gerekir. Sizin ve hükümetin her
zaman işadamlarının yurtdışında yaşadıkları sorunlarla yakından
ilgilendiğinizi ve çözdüğünüzü biliyoruz. Birçok büyükelçi ve
konsolosumuzun da bu çabalara desteklerini artırdıklarını
görüyor ve bu değişimin daha da yaygınlaşmasını diliyoruz.
Bölgemizdeki bazı ülkelerde bankacılık ve ödeme sistemindeki
Nure�n Özdebir
sorunlar nedeniyle sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu nedenle, kamu
bankalarının komşu ülkelerin önemli iş merkezlerinde şube
açabilmeleri için gerekli diplomatik girişimler hızlandırılmalıdır.
Beklentilerin ve ekonomiye duyulan güvenin ne kadar önemli
olduğu hepimizin malumudur. Bu nedenle, herkes gibi biz de
tüketici ve reel kesim güven endeksindeki gelişmeleri yakından
takip ediyoruz. Eylülden itibaren düşüşe geçen tüketici güven
endeksi aralıkta çok az da olsa yükseldi. Temmuz ayından
beri düşüşte olan reel kesim güven endeksi de aralıkta biraz
toparlandı. Ancak, bu hafif toparlanmalara rağmen her iki
endeksin seviyeleri ekonominin geleceğine ilişkin kötümserliğin
devam ettiğini gösteriyor. Bu nedenle tüketici ve yatırımcıların
ekonomiye duydukları güveni artırıcı tedbirlerin alınması
gereklidir. Odamızı Başbakan olarak ziyaret ettiğinizde, o
zamanki başkanımız Zafer Çağlayan, iş yapmak için geçmek
zorunda olduğumuz mayın tarlasını size göstermişti. Birçok
alanda olumlu adımlar atılmasına rağmen mayın tarlasının
henüz tam temizlenmediğini görüyoruz. Bu nedenle, ülkemizde
üretim, yatırım, ihracat ve istihdamın önünü açmak için yapısal
reformlara devam etmek gereklidir. Biz bu yapısal reformlarda
geciktikçe rekabet gücümüz zarar görüyor.
İsrailli bir bakan yardımcısının Büyükelçimize yaptığı terbiyesizlik
tüm toplumun tepkisini çekmiş, hemen hemen her konuda
ayrışan basın bu olayda ortak bir tepki göstermiştir. Ülkemizin
gururu söz konusu olduğunda böyle bir birlik ve beraberlik
tablosunun çizilmesi bizi memnun etmiştir. Biz bu tabloyu diğer
alanlarda da görmek istiyoruz. Elbette ki fikir ayrılıkları olacaktır.
Bu, demokrasinin bir gereğidir. Ancak, fikir ayrılıklarının birlik
ve beraberliğimizi bozacak bir kutuplaşmaya yol açmaması
için herkesin üslubuna dikkat etmesi, eleştirilerin dozunu iyi
ayarlaması zorunludur. Siyasetteki gerginlik, toplumda endişe ve
belirsizlikleri artırmaktadır. Bu endişe ve belirsizliklerin artması
halinde bundan ekonominin de olumsuz etkileneceği açıktır. Bu
konuda siyasilere, medyaya hem de sivil toplum kuruluşlarına
büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 19
◆ LASTİK SAĞLIĞI ◆
Lastik Havası
Neden Önemlidir?
Lastiklerin uygun hava ile kullanılması lastik performansında anahtar faktör. Düşük veya
yüksek hava ile lastik kullanımı sebebiyle lastiklerin ömrü azalıyor, harcamalar artıyor.
Yüksek veya düşük hava ile kullanılan lastiklerde;
• Hızlı aşınma,
• Düzensiz aşınma,
• Sırt bölgesinde blok kopmaları ve çatlamaları,
• Kesik ve batığa karşı direncin azalması,
• Lastik gövdesinin aşırı yorulması ve zayıflaması,
• Dengesiz sürüş ve fren mesafesinde azalmalar
• Yüksek yakıt tüketimi,
• Düşük hava kullanımı sonucu lastik gümlemesi görülmektedir.
Düşük hava ile kullanım sonucu ömrünü tamamlayamayan
lastiğin yanak bölgesinde oluşan fermuar açılması düşük hava
kullanımı sebebi ile lastiğin hizmet dışı kalmasının en bariz
göstergelerinden bir tanesi.
Lastiğin her tur dönüşünde karkasın omuz bölgesindeki gövde tellerinin sürekli bükülmesi bir süre sonra gövde tellerinin bu bölgede
kopmasına sebep olmaktadır. Artık içindeki havayı taşıyamayan
lastik, yanağın omuza yakın kısmında, aşağıdaki resimdeki gibi,
fermuar şeklinde yırtılır.
Uygun olmayan hava ile lastik kullanımı sonucu lastikler ömrünü
bir şekilde tamamlasa da genel performans beklentilerini yerine
getirememekte, düzensiz aşınma, KM performans kayıpları, kapanamama gibi etkilerle kendisini göstermektedir.
Düşük havalı kullanımın lastik performansına etkisi yüksek ha-
vadan daha fazla olmaktadır. Genellikle lastiklerde yüksek hava
kullanımından çok düşük hava ile kullanıma rastlıyoruz. Düşük
havalı kullanımı lastiğin tutunma, çekiş, fren mesafesi gibi genel
performanslarını direk etkilediği gibi bununla beraber lastikten
beklenen Km performansını da direk etkilemektedir.
Binek araç lastiklerinde sürücülerin sürüş performansı olarak
algıladıkları uygun olmayan hava basıncı ile kullanım, kamyon
ve otobüs gibi ticari araçlarda Km performansında dikkati çeker
bir azalmaya sebep olmaktadır. Zira nakliye sektörünün lastik
harcamaları mazottan sonra ikinci sıraya oturmaktadır.
Yandaki tabloda da görüleceği üzere önerilen basınç yüzdesi eksenindeki 100 olarak belirtilen hava basıncı, lastiklerde üretici
firma tarafından önerilen kullanım basıncının olduğunu işaret
eder. Yani; üretici firma 125 PSI basıncı önerdi ise önerilen
basınç yüzdesinde, lastikler soğukken ölçülen hava basıncı 125
olarak görülmelidir.
Önerilen basınç yüzdesinde %20’ lik bir düşüklük lastiğin Km
performansında %15 oranında azalmaya sebep olmaktadır.
Önerilen lastik basıncından %10-15’ lik bir sapmayı ise lastik
havalarında kırmızı alarm noktası olarak belirlemek gerekir.
Düşük hava ile kullanım lastikte sadece Km performans
kayıplarıyla sınırlı kalmamakta, karkasta meydana gelen diğer
hasarlardan dolayı kamyon ve otobüs lastiklerinin kaplanarak
ikinci bir ömür kazanma imkânını
da ortadan kaldırmaktadır.
Diğer taraftan düşük hava
kullanımı yakıt tüketimini de
etkilemekte. Bu oran ise yakıt
tüketimi artışında % 3-5 olarak
hesaplanıyor.
Nakliye
sektöründeki
yoğun
rekabet ortamında bir ticari
aracın yılda ortalama 100.000 Km
yaptığını düşünürsek düşük hava
ile kullanım sonucunda ortaya
çıkan maddi kayıpların önemi bir
kez daha dikkatimizi çekecektir.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 20
Hem araçlardaki lastik arızalarını azaltıp yolda kalmayı minimuma indirmek hem de lastik ve yakıt maliyetlerini en aza çekmek
için günümüzde Amerika kıtasında kamyon ve otobüs lastiklerine
aracın kompresöründen sürekli hava basan mekanik sistemler
(ATIS, Otomatik Lastik Şişirme Sistemi) kullanılmakta. Her ne
kadar bu tip sistemler Avrupa’ ya ve ülkemize henüz gelmemiş
olsa da, lastik yönetimine özen gösteren firmalar sırf lastik kontrolünden sorumlu kişileri istihdam etmekte lastik yönetimine
önem vermektedirler.
Kamyon ve otobüs lastiklerinde düşük hava kullanımı kaplanabilme özelliğini yitirecek olan lastikler çoğu zaman ilk kullanım
ömrünü dahi tamamlayamamakta, daha da kötüsü yük dağılımı
diğer lastiklere bineceğinden beraber çalıştığı eş lastiğe de zarar
vermektedirler.
.
Peki bu konuda ne yapabilirsiniz? Öncelikle gerek kendi
binek aracınız için gerekse ticari filonuzdaki araçlar için kalitesine güveneceğiniz bir hava ölçme saati edinin. Benzin
istasyonlarındaki hava ünitelerinin çoğunda ki hava saatleri
genellikle bozuktur, bununla beraber yol üzerinde stepneci olarak tabir edilen lastik tamircilerinin hava saatleri de çoğu zaman
özelliğini kaybetmiş olabilir.
ktedir. Diğer taraftan en sağlam sübabın bile sızdırmazlığının tam
olarak sağlanması için sübap kapağının kullanılması gerekmektedir. Yan yana takılan lastiklerde içteki lastiğin havasının kontrol
edilebilmesi için sübap uzatmalarının tam olması gerekmektedir.
Satış sonrası hizmetin artık lastik sektöründe de sık konuşulduğu
günümüzde, lastik takip ve kontrolü hizmetlerini lastik tedarikçinizden isteyebilirsiniz. Bu sayede hem profesyonel yardım
almış olur hem de ikinci bir kontrol mekanizması oluşturmuş
olursunuz.
AKO Filo Satış Müdürü/Tamer Ayyıldız
Lastik üreticileri her lastik için kullanım basınçlarını tavsiye etmektedir. Lastiğin tavsiye edilen hava basıncında kullanılması en
doğru karar olacaktır. Lastik üreticisinin tavsiye ettiği basınçlara
uyulmasını sağlayınız. Bu basınç kaplanmış lastikler için de geçerli
olacaktır. Lastik basınçlarının düzenli olarak haftada en az bir kez
kontrol edilmesini sağlayınız. Düşük hava ile kullanılan lastikleri
söküp kontrol etmenizde fayda vardır.
Sibop uzatması olmayan ve sibop kapaksız lastik kalmamalıdır.
Sibop kapakları çok önemli çünkü her sibop hava kaçırır, sibop
kapaksız her lastik düşük hava ile çalışıyor gözüyle görülmelidir.
Çünkü sübap içerisine giren toz, çamurun etkisi ile bozulabilme-
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 21
◆ PORTRE ◆
Bir Firma Bir Portre
Murtaza Burgaz
Murtaza Burgaz Limak İnşaat A.Ş’ nin Makine ve İkmalden sorumlu İcra Kurulu
üyesi.. Alanında hatırı sayılır simalardan, 1982 ile1985 yılları arasında Limak’ta
görev yapmış. 8 senelik bir aradan sonra 1993’de tekrar Limak’a dönmüş. Halen
Limak’ta görev yapıyor.
Burgaz iş hayatında olduğu gibi özel hayatında da oldukça aktif.
Hem spor hem de geziyi hayatına sığdırmayı başarabilmiş ender
simalardan. Özellikle doğa sporlarına olan düşkünlüğüyle dikkat
çeken Burgaz’ın en sevdiği sporların başında tenis geliyor. Haftada
en az iki kere tenis oynayan Murtaza Burgaz’ın yeni hobisi ise bowling...
Burgaz Türkiye’de inşaat makinaları hakkında yüksek deneyimi
olan nadir kişilerden. Limak’ın inşaat bölümünün makina ikmalinden sorumlu. Merkezde toplam 16 kişiyle faaliyet gösteren Limak
İnşaat Makina İkmal Müdürlüğü’nde 4’ü mühendis 12 satın alma ve
ambar personeli görev yapıyor.
AKO Haber dergisine konuşan Burgaz, Limak İnşaat’ın Türkiye için
oldukça önemli bir kuruluş olduğuna dikkat çekiyor ve ekliyor;
“Limak, temelde devlet yatırımları ve kendi yatırımları konusunda
inşaat sektörünün lider şirketlerinden biridir. Farklı çalışma disiplerine sahip karayolu, demiryolu, metro, liman, havaalanı, baraj, boru
hatları, endüstriyel tesisler ve turistik tesisler gibi alanlarda inşaa faaliyetlerini sürdürmektedir. Son dönemlerde enerji alanında da dev
yatırımlarla kendinden söz ettiren Limak, yap, işlet, devret alanında
da oldukça etkin” diyor. Bununla beraber, makina sektörünün özellikle son dönemlerde oldukça hızlı geliştiğine dikkat çeken Murtaza
Burgaz, gelişen teknolojiye ve yeniliklere karşı Limak ve departman
olarak kayıtsız kalmadıklarını belirtiyor. Sektörün önde gelen isimlerinden biri olan Murtaza Burgaz, Limak’taki başarısının kendinin
değil, ekibinin başarısı olduğunu vurguluyor.
Murtaza Burgaz, AKO Haber dergisinin sorularını yanıtladı;
Sayın Burgaz, bildiğiniz gibi verimlilik ve maliyet ilişkisi çift
taraflı. Birincisi maliyetleri aşağı düşürmek, ikincisi verimliliği
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 22
artırmak. İkisini birleştirirken Limak’ın bu sistemi uygulayan
kendi metodolojisi var mı?
Bizim işimiz temelde lojistik. İş makinaları yedek parça olmadan
çalışamaz. Yedek parça ve sarf malzemeleri için stoklama yapılmalı. Stok maliyetleri de, birçok farklı kalem devreye girince, son
derece artıyor. İşletme maliyetlerini düşürmek için doğru adım
atmalıyız. Biz de stok maliyetlerinden kurtulmak için şantiyelerin
ihtiyaçlarını kısa süreli stoklarla çözmeye çalışıyoruz. Günlük ya da
kısa süreli ikmaller ile söz konusu maliyetleri düşürüyoruz. Böylece, şantiyelerde tutulan küçük stoklarla makinaların faal kalmasını
sağlıyoruz.
Yağ, filtre, tırnak ve lastik gibi sarf malzemeleri iş makinalarının
en büyük gider kalemleri. Bu ihtiyaçları saat başına düşen, düşük maliyetlerle çözebilmek için genelde makinanın orijinal sarf
malzemelerini yada kaliteli eşdeğerlerini kullanıyoruz. Bu çeşit
malzemelerde alternatif çok fazla , ancak sarf malzemelerindeki
bu çeşit fazlalığı bizim için avantaj.
Bu ürünleri tedarikteki ölçütünüz nedir?
Ölçüt olarak önceliğimiz performans. Bunu da ambar giriş çıkış
sürelerinin analizi ile kontrol ediyoruz. Ayrıca bir bilgisayar programından da faydalanıyoruz.
Sadece ambar giriş çıkışlarını kontrol etmek yeterli mi?
Tabi ki değil. Özellikle sarf malzemelerinden lastiğin kaç saat, hangi zeminde ve ne kadar süre gittiğine dair bilgi topluyoruz. Çünkü
bu bilgiyle hem maliyetleri düşürüyoruz hem de yanlış malzeme
seçiminin önüne geçiyoruz.
Hangi bilgisayar programını kullanıyorsunuz?
Yurtdışı kökenli bir bilgisayar programı kullanıyoruz. Bu programla satın alma ve makina bakımını kontrol ediyoruz. Bu
programla çok daha güncel bilgiler gelmeye başladı. Programın
‘online’ oluşu sayesinde tüm bilgileri eşzamanlı olarak edinebiliyoruz. 10’a yakın aktif şantiyemiz de ihtiyaçlarını aynı şekilde
bize iletebiliyorlar.
Limak’ın makina parkı hakkında bilgi verebilir misiniz?
Yaklaşık 350 adet iş ve inşaat makinamız var. Nakliyede genelikle taşeron kullanıyoruz. İş makinası olarak ise kendi makinalarımızı tercih ediyoruz.
Yurtdışı faaliyetleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Limak İnşaat olarak dünyanın birçok ülkesinde önemli projelere
imza attık. Son dönemde Pakistan’daki yol ve Suudi Arabistan’daki boru hattı şantiyelerimiz aktif bir şekilde çalışıyor. Yurtiçinde ise; alt yapıda 10 şantiyemiz aktif olarak çalışıyor.
Bu projelerin tüm lojistik yönetimi müdürlüğünüz tarafından mı yönetiliyor?
Bütün yurtiçi ve dışındaki projelerimizin makina, ikmal ve satın
alma faaliyetleri bizim müdürülüğümüz tarafından gerçekleştiriliyor. Yurtdışı projelerinde mahalinden temin edilemeyen
malzemeler Türkiye veya dış pazarlardan müdürlüğümüzce
temin edilmektedir.
Bu denli önemli bir operasyonu yönetmenin sırrı nedir?
Limak çalışanlarının tamamı gibi biz de bir ekibiz. Gerek Limak’ın gerekse bizlerin tüm başarıları ekibimizin çabalarıyla
gerçekleştirilmiş bir değerdir. Dolayısıyla Limak Makina İkmal
Müdürlüğü’nün tüm başarısı merkezde çalışan ekibimiz yanında
şantiyelerde çalışan 14 makine mühendisi ve altlarındaki bakım
Limak, devlet yatırımları ve kendi
yatırımları çerçevesinde inşaat sektörünün
lider şirketlerinden. Son dönemlerde enerji
alanına da giren Limak, bu alandaki dev
yatırımlarıyla kendinden söz ettiren, yap,
işlet, devret alanındaki önemli yapılardan.
ve ikmal personelinin toplam çabasının karşılığıdır. Makina ve
İkmal Müdürlüğü bünyesindeki personelimiz uzun yıllar birlikte çalışan ve birbirlerini aile ferdi kabul eden anlayışa sahip
kadrodur. Limak kriz dönemlerinde bile nitelikli personelininin
istihdamını sürdürdüğü için teknik gücünü sürekli muhafaza
etmiştir. Farklı inşaa usullerinde uzun yıllardır çalışan Makina
ve İkmal grubu mühendisleri yalnız atölyede değil üretimin de
içindedirler. İşin gerektirdiği betonarme yapıların imalatında
gerekli kalıp çözümlerinde ve uygulamalarda sahadaki inşaat
gruplarının yanındadırlar. Bilgi birikimi ve paylaşımının sürekliliği işin püf noktalarından biridir. Tüm makine mühendislerinin,
ustabaşlarının ve ustaların gerekli eğitim programlarına katılmaları sağlanmaktadır.
İş Makinaları Mühendisleri Birliği’nden bahseder misiniz?
İş Makinaları Mühendisleri Birliğini (İMMB)15 makina mühendisiyle birlikte 1998 yılında kurduk. Ben kurucu başkanıyım.
Alanımızda oldukça etkiliyiz. Sektörümüzle ilgili gelişmeleri yakından takip ederek üyelerimizle, ilgili teknik bilgi ve tecrübeyi
paylaşmanın yanı sıra sosyalleşme platformumuzdur.
AKO Haber dergisi olarak Limak İnşaat Teknik Koordinatörü
Murtaza Burgaz’a bu keyifli sohbet için teşekkür ederiz.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 23
◆ AKO EĞİTİMLERİ ◆
AKO’dan
Hizmetiçi Eğitim
Tüm sektörlerde arzın gün geçtikçe çoğaldığı günümüzde, iş dünyasında çok daha
etkin ve başarılı olmak için çalışanların kendilerini sürekli geliştirmeleri şart. Bunun
bilincinde olan Abdulkadir Özcan A.Ş., Ankara’daki merkezinde düzenlediği yeni nesil
eğitim seminerleriyle çalışanlarına ışık tutmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz haftalarda düzenlenen son eğitimle, Abdulkadir Özcan
A.Ş. satış ekibi çözüm odaklı satış tekniklerinin uygulandığı son
metotları öğrendiler.
Eğitime katılan AKO çalışanlarına, grup projeleri ve bireysel egzersizler ile münazara ve verilere dayanan seanslardan oluşan
bir program uygulandı. Eğitimle AKO satış personeli, kendi kişisel
konumlarında nasıl daha fazla profesyonel olabileceklerini öğrendiler. Ayrıca satış temsilcileri, öğrendikleri bilgi ve becerileri kullanarak başarılı olmaları için hayati derecede önemli olan güven
duygusu ve içgüdülerine de sahip oldular.
Program boyunca, kullanımı kolay çalışma sayfalarıyla çalışan
katılımcılar ürün ve hizmetlerine ilişkin tekliflerinin tüm yönlerini
kişiselleştirebildiler. Bundan böyle Abdulkadir Özcan A.Ş. satış
personeli, satış görüşmelerinde daha açık ve ahenkli bir yapı oluşturmak amacıyla, ‘Pro-Payback’ satış modelini kullanacaklar.
Katılımcılar Neler Öğrendi?
Ankara’daki Abdulkadir Özcan A.Ş. Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen ‘Pro-Payback’ satış modeli eğitimiyle AKO satış personeli iş hayatlarına bambaşka bir açıdan bakmayı öğrendiler. Bu
eğitimle birçok davranışsal hedefe ulaşmak hedeflenirken, eğitim
programının sonunda katılımcılar satışta başarılı olmak için hangi
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 24
alanlarda gelişimin gerekli olduğunu öğrendiler. Satışta ve ikna
çalışmalarında performans bariyerlerini keşfedip, ortadan kaldırmak konusunda bilgilendirilen katılımcılar; güven yaratma
ve iknanın sırlarını öğrendi ve uyguladılar. Bunların haricinde
çalışanların ulaştığı davranışsal eğitimler şöyle:
Fayda ve çözüm içeren sunum yapma becerilerinin geliştirilerek
uygulanması; satış sürecinde itirazları birer fırsat gibi algılayıp
müşteride memnuniyet ve tatmin duygusu oluşturma; sektör ve
kanala özel vak’a ve satış kapatma tekniklerini içselleştirip kullanabilmek ve potansiyellerini nasıl performansa çevirecekleri
konusunda metodoloji sahibi olmak.
Eğitimde Kullanılan Yöntemler
AKO Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen ‘Pro-Payback’ satış modeli eğitiminde çeşitli güncel yöntemler ve testler de uygulandı.
İlk olarak mevcut satış becerilerini analiz etmeye yarayan ön
test yapılırken, sırayla satış stilleri anketi, uygulamalar, canlandırmalar (Role-play), bireysel ve grup çalışmaları ile son olarak
satış labirenti uygulaması testi yapıldı.
Eğitimin içeriği de oldukça çarpıcıydı. Satış rolleri ve stilleri
eğitimi oldukça ilgi çekerken, kişisel bütünlük ve hedeflere göre
satış çalışması dikkatle izlendi. Eğitimin diğer içeriği ise şöyle:
uzmanlar kişisel bütünlüğün başlangıcının önce kendine bakmaktan geçtiğini söylüyor. Bu sayede yapabileceklerinize inanıp, paradigmalarınızı aşabilirsiniz. ‘Pro-Payback’ satış modeli
eğitimine dahil olan katılımcılar, bu eğitimle satış ziyaretlerini
karara dayalı hale getirerek hadefe dayalı satış sürecini öğrendiler. Böylelikle ‘pro-payback’ satış modelini öğrenen katılımcılar,
bu vasıtayla tüm süreçlere hakim olmayı kavradılar.
Dikkat Çekme ve Sürdürme
Satış temsilcisinin görüşmeyi tek bir noktaya çekme çabaları bu
eğitimin konusunu oluşturuyor. Zira eğitimin ‘Dikkat çekme ve
sürdürme’ konulu dersi ile katılımcılar satış desteği için görsel
destek materyallerinin nasıl kullanılacağını öğrendiler.
• Dikkat Çekme ve Sürdürme / Satış Destek Materyali Kullanılması
• Sorgulama ve Soru Sorma Becerileri “TACK FIND Modeli”/
İletişim
• Müşteri Motivasyonu / Satış Sunumu
• Müşteri İtirazlarını Karşılama
• Zor Müşteriler ile İletişim
• Satış Kapama
• Vak’a incelemesi “ TACK PRO-PAYBACK”
• Kişisel Aksiyon Planları
• ‘Satış Labirenti’ egzersizi
Çarpıcı Eğitim, Güncel İçerik
AKO Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen eğitime şirketin bölge
müdürleri, satış danışmanları ve satış temsilcileri katıldılar.
Eğitim içeriğinden satış rolleri ve stilleri konusunda katılımcılar
kişisel stilini bir anketle analiz ederek farklı satış stillerine göre
farklı davranmayı öğrendiler.
‘PRO-PAYBACK’ SATIŞ MODELİ
Kişilerin farklı durumlara farklı tepkiler verdiğini bilerek karşımızdaki kişiye buna göre davranmak oldukça önemlidir. Hatta
‘Tack Find’ Modeli
‘Tack Find’ ya da sorgulama ve soru sorma becerileri dersi ile
katılımcılar müşterilerinin önceliklerini, fikirlerini ve şüphelerini
harekete geçiren etkenleri anlamayı öğreniyorlar. Bu etkenleri
anlamak için doğru soruları sormayı da kavrayan katılımcılar,
özetle ‘doğru sonuca ulaşmak için farklı soru sorma tekniklerini’
öğreniyorlar.
Müşteri Motivasyonu
Müşteri motivasyonu ve satış sunumu olarak da adlandırılabilen
bu konuyla katılımcılar, satış söylemini ikna edici ve etkili bir
şekilde nasıl iletmesi gerektiğini öğreniyor. Sadece ürün özelliklerini ve faydalarını anlatmanın yeterli olmayacağının vurgulandığı eğitimde, müşteriyi motive eden etkenlerin ve bilgilerin ne
olduğu açıklanıyor. Bununla beraber farklı alıcı motivasyonlarının anlatıldığı derste katılımcılar müşterinin çıkaracağı sonuca
odaklanmayı da öğreniyorlar.
Müşteri İtirazlarını Karşılama
Bu dersle katılımcılar müşteri itirazlarını anlama psikolojisini
öğreniyor. ‘Anlama’ tekniğini kullanmayı öğrenen katılımcılar,
‘pahalısınız’ ve ‘şirketinizle geçmişte kötü bir tecrübe yaşamıştım’ gibi itirazlarla başa çıkmayı öğreniyor.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 25
Zor Müşterilerle Kolay İletişim
Hangi sektör olursa olsun zor müşterilerle iletişim kurmak hiç de
kolay değildir. Bu dersle katılımcılar zor müşterilere yaklaşmayı,
kolay iletişim kurmayı ve olası sorunları çözmeyi öğreniyorlar.
Satış Kapama
Bu ders tüm satış temsilcilerinin işi bitirme kabiliyetleri baz alınarak değerlendiriliyor. Ayrıca katılımcılara karar anının aynı
zamanda tereddüt anı ve hatta güçlük anı olduğunu kabul etmek
öğretiliyor. Çözüm odaklı bir önerinin sunulmasının öğretildiği bu
ders, satış kapama için kullanılan tekniklerin danışmanlıkla ilgili bu
rolü nasıl yansıtacağını gösteriyor.
Vak’a İncelemesi
Bu eğitimle interaktif, hızlı giden ve çok çaba gerektiren yüksek
katılımlı bir vak’a incelemesi yapılarak katılımcıların eğitim süresince öğrendikleri bilgileri uygulamalarına olanak sağlanıyor.
Kişisel Aksiyon Planları
Öncelikli aksiyon planı ve taahhüt formu her katılımcıyı öğrendiklerini uygulama zorluğunun üstesinden gelmeye davet ediyor.
İLERİ SATIŞ BECERİLERİ EĞİTİMİ
Abdulkadir Özcan A.Ş.’de düzenlenen eğitim dizilerinin ikincisi ise
Tack ya da İleri Satış Becerileri Eğitimi oldu. Eğitimle katılımcılar
müşteri odaklılık, sonuç odaklılık, kişisel bütünlük, ilişki yönetimi
ve satış becerilerinin geliştirilmesi konularını öğrendiler. Bununla
beraber çeşitli davranışsal hedeflere de ulaşan katılımcılar mevcut
satış becerilerini yeni yöntem ve tekniklerle geliştirdiler.
Özel olarak yüz yüze iletişime odaklanan bu eğitim tam bir
‘work-shop’ ortamı sağlıyor. Bu eğitim süresince kendi kendilerini
değerlendiren katılımcılar, ‘rol play’ler ve geri bildirimleri ile esas
satış teknikleri ve becerileri hakkında uzun süreli bir bellek oluşturuyorlar.
Pratik ve öz farkındalıklarını sağlayan katılımcılar, iyi bir satış elemanın nasıl daha iyi olacağını öğreniyorlar. Son olarak katılımcılar
keyifli ve iddialı bir labirent uygulaması (maze) ile bir satış sürecini
nasıl etkili hale getirebileceklerini ve olumlu kapanışa uzanan
yolda adım adım hangi aksiyonları yapmaları gerektiğinin farkına
varıyorlar.
Satış Labirenti Egzersizi
Satış labirenti katılımcının bir önceki eğitimden veya benzeri eğitimden alınan önemli satış tekniklerini gözden geçirmesine izin
veren oldukça yenilikçi bir eğitim aracı. Katılımcılara kompleks
bir satış seneryosu verilerek daha sonra çeşitli seçenekler arasından uygun eylem yollarını seçmeleri isteniyor. Teknik ve hafızaya
yönelik gerçek bir test, satış temsilcileri için oldukça başarılı bir
geri dönüşüm sağlıyor.
Farklı Stillere Farklı Strateji
Bu dersle kendi davranışlarını başkalarının davranışlarına adapte etmek için ne yapacaklarını anlayan katılımcılar diğer stillerle
rahatlık şartlarını oluşturmayı öğreniyorlar. Katılımcılar ayrıca
diğer stillerle anlaşmaya yönelik planlı bir satış stili geliştirmeyi
de kavrıyorlar.
Sunum ‘Workshop’ları
Katılımcılar kendi ürün ve hizmetlerini kendi müşterilerine sattıkları bir rol durumunu oynarlar. Önemli becerileri kullanmaları karşılığında geri bildirim alan katılımcılar, en az iki kez satıcı ve
iki kez müşteri olarak rol oynarlar. İleri satış eğitimini becerilerin
geliştirilmesine yönelik etkin bir araç haline getiren katılımcılar,
söz konusu eğitimin metadolojisini de kavrıyorlar.
Katılımcı, sadece nasıl satış yaptığına ilişkin rol oynamakla kalmaz. Aynı zamanda katılımcıların sunumlarını da değerlendirir.
Eğitmenin rehberliğinde, başkalarının akıl hocası ve geliştiricisi
rolünü oynayan katılımcılar, dinleme ve gözlem sonucunda
kullanmaları gereken yapı ve yaklaşımı anlarlar. Oyun tabanlı
eğitim ile katılımcılar yeni edinilen satış becerilerini uzun süreli
bellekte sağlama alır. Zorlu lakin etkili bir yöntemdir.
Katılımcılar pro-payback satış modeli eğitimiyle edindikleri
önemli becerileri geliştrerek bu becerilerini sürekli geliştirirler.
Bireysel sorun ve endişeler pratik workshoplarda dile getirilir.
Her kişi kendi kişisel satış durumlarıyla, aldıkları bireysel eğitimle yönlendirilir.
Aksiyon Planları
Katılımcılar yöneticileriyle gözden geçirilecek geleceğe yönelik
aksiyonları önceliklendirme planı düzenler. Eğitimde herkesin
gelişim konuları vurgulanacak ve bunlar ilerideki aksiyon planının odak noktasını oluşturacaktır.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 26
◆ BİZDEN HABERLER ◆
Petlas’tan Sürüş
Güvenliği Semineri
Abdulkadir Özcan A.Ş. tarafından üretilen Petlas marka lastiklerden sürüş
güvenliğine katkı. Abdulkadir Özcan A.Ş. Mersin Bölge Müdürlüğü tarafından trafik
polislerine lastik hakkında seminer verildi.
Sürücüler arasında ‘kabak lastik’ olarak tabir edilen ve lastik
dişlerinin aşırı derecede aşınmasıyla oluşan riskli durum
hakkında Mersin’de görev yapan trafik polislerine bir seminer
verildi.
Abdulkadir Özcan A.Ş. Mersin Bölge Müdürlüğü’nde,
Mersin Trafik Şube Müdürlüğü tarafından gelen taleple
düzenlenen seminerde, AKO çalışanlarından özellikle lastik
aşınması hakkında bilgi verilmesi istendi. Trafik polislerinin
trafik uygulamalarında lastik aşınması hakkında da kontroller
yapacağı açıklanırken, bu işlemde gerekecek bazı bilgilerin
Abdulkadir Özcan A.Ş. uzmanları tarafından trafik polislerine
anlatılması istendi.
Abdulkadir Özcan A.Ş. teknik uzmanı Uğur Coşkun tarafından
verilen seminerde öncelikle lastik üretim şekli açıklandı.
Ardından Mersin Bölge Müdürlüğü’ne bağlı trafik polislerine
lastik üretim videosu izletilirken, videoda lastiğin üretim
aşamaları ve şekil alması açıklandı. Lastik hakkında temel
bilgilerin anlatıldığı seminerde, lastik üretim tarihi, hava
basınç değeri, diş derinlikleri, çekiş gücü, her bir lastik için yük
kapasitesi, hız derecesi, ısı mukaveti ve lastik ölçüleri anlatıldı.
Lastik hakkında temel bilgilerin anlatıldığı
seminerde, lastik üretim tarihi, hava basınç
değeri, diş derinlikleri, çekiş gücü, her bir
lastik için yük kapasitesi, hız derecesi, ısı
mukaveti ve lastik ölçüleri anlatıldı.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 27
◆ BİZDEN HABERLER ◆
AKO Ailesi Tunus’ta
Türkiye’nin lastik alanındaki tek üreticisi Abdulkadir Özcan A.Ş, bayilerini
Ortadoğu’nun ‘Paris’i Tunus’a götürdü. İstanbul Atatürk Havalimanı Dış
Hatlar Terminali’nde buluşan Abdulkadir Özcan A.Ş ailesi fertleri, check\inn
işlemlerinden sonra Türk Hava Yolları’nın TK 1131 sefer sayılı uçağı ile
saat10:40’da Tunus’a doğru hareket etti.
Öğlen saat 12:30’da Tunus’un en büyük havalimanlarından
Kartaca Havalanına ayak basan AKO bayileri, karşılama
araçlarıyla turistik Hammat bölgesine doğru yola çıktı. Burada
panoramik şehir turuyla kente hayran kalan AKO bayileri, serbest
zamanın ardından otele döndüler.
Cuma Turu Unutulmazdı
Tunus’a hayran kalan Abdulkadir Özcan A.Ş bayileri, otelde
yorgunluğunu attıkları uçak yolculuğunun sabahında Araplar
tarafından kurulmuş ilk ve en büyük İslam şehri olan tarihi
Kairoun kentine doğru hareket etti. Antik Kairoun’da şehrin en
ünlü eserlerinden biri olan Kuzey Afrikalı Müslümanlar tarafından
inşa edilen dünyaca ünlü tarihi Okba Camii ve Sidi Sahbil Türbesi
gezildi.
Öğle yemeğinden sonra Tunus’un ünlü turizm bölgelerinden ve
eski Tunus Cumhurbaşkanı Habib Bourguiba’nın doğduğu kent
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 28
olan Monastır’a doğru hareket etti. Profesyonel tur rehberleri
yardımıyla bu kenti gezen AKO bayileri, Monastır’da Bourguiba
ile aynı ismi taşıyan ve Türk mimarisi ile inşaa edilmiş olan
Bourguiba Cami ve türbesini gezdi.
Bourguiba Cami ve Türbesi’nden sonra Tunus’un 3 büyük
şehrinden biri olan Sousse’ye doğru yola çıkan Abdulkadir
Özcan A.Ş bayilerini günün sonunda bir sürpriz bekliyordu.
Gecelerini mistik Arap gecesiyle sonlandıran AKO bayileri, hem
Tunus mutfağının tadına baktılar, hem de Tunus müzikleriyle
unutulmaz bir gece yaşadılar.
Sırada Kartaca, Bardo ve Sidi Bou Said Var
Otelde alınan sabah kahvaltısından sonra Tunus’a gezi
düzenleyen Abdulkadir Özcan A.Ş bayileri için unutulmaz
duraklardan biri de Kartaca oldu. Tarihi yüzlerce yıl öncesine
dayanan Kartaca’da dokuzuncu yüzyılda Elyssa Didon
Bourguiba Cami
Sidi Bou Said
tarafından kurulurak yüzyıllarca dünya denizlerinde egemen
olmuş kalıntıların sergilendiği antik Roma şehrini gezen AKO
bayileri, öğle yemeğinden sonra Sidi Bou Said’ya hareket etti.
kayalıklara çarpmasına neden olan Sirenler’le karşılaşması
resmedilmiş. Bu mozaiğin ilginç olan yanı ise bu sahnenin
geçtiği mekan olan Siren Kayalıkları’nın Foça’da olması.
Mavi Beyaz Sidi Bou Said
Ve Eve Dönüş
Tunus’un denize sahili olan en güzel kentlerinden biri olan
Sidi Bou Said’in en önemli özelliği mavi beyaz boyalı yapıları.
Dünyanın en ünlü tatil mekanlarından biri olan Sidi Bou Said,
dünyaca ünlü sanatçıların da uğrak yerlerinden biri. Bu bölgeye
hayran kalan Abdulkadir Özcan A.Ş bayileri, Sidi Bou Said’in
ardından Tunus’un merkezine, Bardo Müzesi’ne doğru yola
çıktı.
Otelde alınan son sabah kahvaltısından sonra Tunus
Havaalanı’na hareket eden Abdulkadir Özcan A.Ş bayileri
arkalarında muhteşem bir tarih ve yanlarında eşsiz kültürel
deneyimle İstanbul’a döndüler. Geziyle hem stres atan AKO
bayileri büyük bir moralle işlerinin başına dönerek çalışmalarına
hız verdi.
Mozaiklere Saklanan Tarih
Dünyanın en büyük ikinci mozaik müzesinin Antakya’da
olduğunu bilmeyen yoktur. Peki en büyük mozaik müzesinin
nerede olduğunu biliyor musunuz? İşte bu sorunun yanıtını
Tunus’a bir gezi düzenleyen Abdulkadir Özcan A.Ş bayileri
yerinde, Tunus’un Bardo Müzesi’nde öğrendi. Dünyanın
en büyük mozaik müzesini gezen AKO çalışanları müzenin
ihtişamına hayran kaldılar.
Tunus’un üçüncü büyük kenti olan Sousse’de yer alan müzedeki
mozaiklerden en çarpıcı olanlarından birisi de müze kadar
Tunus’un da simgesi olan İzmirli ozan Homeros’un ünlü destanı
Odysseus’nin bir parçasına ait. Mozaikte, destan kahramanı
Ulysses’in yaptıkları müzikle gemicilerin yollarını şaşırtıp
Okba Cami
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 29
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 30
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 31
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 32
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 33
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 34
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 35
◆ AKO BİRİMLERİ ◆
AKO Ankara
Satış Müdürlüğü
Petlas ve Starmaxx lastiklerinin üreticisi ve dünyaca ünlü lastik markalarından
Hankook, Toyo Tires ve Maxxis’in Türkiye temsilcisi olan Abdulkadir Özcan A.Ş’nin
Ankara Satış Müdürlüğü başarıdan başarıya koşmaya devam ediyor.
Başında Abdulkadir Özcan AŞ’nin emektar müdürlerinden İhsan
Sinan Çıklaçiftçi’nin olduğu Ankara Satış Müdürlüğü, lastik sektöründe başkent piyasasına adeta yön veriyor.
20 senedir Abdulkadir Özcan A.Ş’de görev yapan İhsan Sinan
Çıklaçiftçi, geçtiğimiz haftalarda AKO’nun Ankara’daki genel
merkezinde düzenlenen törende, şirket yönetim kurulu üyesi Sabri Özcan’ın elinden teşekkür plaketi almıştı.
Hem Merkez Hem İlçeler
Lasik alanında Türkiye’nin tek yerli üreticisi olan Abdulkadir
Özcan A.Ş’nin başkent içi çalışmaları AKO Ankara Satış Müdürlüğüne emanet. Petlas, Starmaxx, Hankook, Toyo Tires, Maxxis,
markaları lastik bayileriyle buluşturan AKO Ankara Satış Müdürlüğü; Ankara merkezin haricinde başkent ilçelerinden Beypazarı,
Polatlı, Ayaş ve Kızılcahamam gibi irili ufaklı tüm bölgelere de bu
markaları gönderiyor. Bu noktalarda bayilerle üretici Abdulkadir
Özcan A.Ş’yi buluşturan AKO Ankara Satış Müdürlüğü, başarılarıyla AKO için iftihar kaynağı.
20 senedir AKO için görev yapan İhsan Sinan
Çıklaçiftçi 20. Senesine istinaden Abdulkadir
Özcan A.Ş Genel Müdürü Sabri Özcan’ın
elinden bir teşekkür plaketi almıştı.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 36
İhsan Sinan Çıklaçi�çi
Hasan Koruk
Hakan Ekşi
Sa�lmış Peksarı
Abdulkadir Ozcan A.Ş Ankara Satış Müdürlüğü
başkentin lastik ihtiyacını önemli ölçüde
karşılıyor.
Murat Erol
Neslihan Öztürk
Tuna Öztürk
Suphi Soydan
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 37
◆ AKO JANT ◆
AKOJANT
Bu sayımızda ithal jant departmanımızın sorumluları İş Geliştirme Koordinatörü Alp
Hatay ve Yenileme Pazarı Jant Satış Koordinatörü Mert Hatay ile söyleşi yaptık.
AKO, sonunda ithal jant pazarına girdi. Bunda etken nedir?
AH: AKO, Türk Lastik sektöründe ağırlığı olan bir firma. Yerli üretim jantların en büyük dağıtıcısı konumunda. İthal pazara girmesi
bizden önce Alessio jantlarıyla olmuştu zaten. Alessio jantlarının
üretimini durdurması sebebiyle bir süre beklemede kaldı desek
daha doğru olur bence.
MH: Evet, bizim AKO bünyesine katılmamız bu işin ivmesini arttırdı ve süreci başlattı.
AKO’nun jant pazarındaki amacı nedir?
AH: Türkiye hafif alaşım jant yenileme pazarı esasen tam olarak
ölçülmemiş olsa bile, en iyi zamanda ithalat ve yerli üretim toplam
olarak 500.000 adete yükselmiş durumdadır. Tabi ki bu rakam satışların en yüksek olduğu 2008 yılına ait tahmini bir rakamdır. 2009
yılında ve daha önceki senelerde bu rakam sürekli değişiklik göstermiştir. Yeni ve 2.el araç satışlarına baktığımızda ve Avrupa ülkeleriyle karşılaştırdığımız da gerçekten çok düşük seviyelerdedir.
AKO’nun amacı bu pazarı büyütmektir. Misyonumuz ise mal ve
hizmet kalitesini en yüksekte tutarak piyasaya yön veren nitelikli
bir tedarikçi olmaktır.
Pazarı nasıl büyüteceksiniz?
MH: Tabiki pazar AKO satışa başladı diye kendi kendine büyümez.
Bu uzun vadeli bir vizyon ve yoğun çalışma gerektiren bir konudur.
Biz planlarımızı buna göre yapıyoruz.
Pazarda birçok konu da farklılık yaratıp, ön plana çıkmak ve öncü
olmamız gerekiyor.
AH: Sektörün ciddiyete ve sürekliliğe ihtiyacı var. Biz işe bunu
sağlamakla başlıyoruz. Getirdiğimiz ürünlerin sürekliliğinin olması
bizim açımızdan çok önemli. AKO büyük bir isim, bu çatı altında iş
yapmak ve yer almak zaten ciddiyet gerektirir.
Getirdiğiniz ürünler nerelerde üretilmektedir? Piyasa da birçok
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 38
ithalatçı da benzer ürünleri satmaktadır. AKO’nun ürünlerinin avantajları nelerdir?
AH: Hafif Metal jantların 1970’lerde Almanya ve ABD’de üretilmeye başlandığını biliyoruz. Sonrasında İtalya büyük bir üretim
üssü haline geldi. 90’lı yıllara geldiğimizde üretime Tayvan,
Endonezya, Tayland, Malezya gibi Uzakdoğu ülkelerinin de
katıldığını gördük.
2000’li yıllar ise hemen hemen her konuda olduğu gibi bizim sektörümüzde Çin hakimiyetine girdi. Çin’deki üretimin
Uluslararası kalite standartlarını ulaşmaya başlaması zaman
aldı. Ancak bugün gelinen noktada, Çin’de en son üretim
tekniklerini kullanan birçok firma mevcuttur. Çin ile rekabete
dayanamayan birçok İtalyan ve Alman jant fabrikaları kapandı. Amerikalılar ise daha akıllı davranıp üretimlerini Çin’e
kaydırdılar. Özetlemek gerekirse bugün jantın üretim üssü Çin
olmuştur. Birçok uluslararası marka Çin’de üretilmektedir. Biz
de jantlarımızı Çin’de ürettirmekteyiz. Çalıştığımız fabrikaların
seçiminde en önemli kriter kalite oldu. Çalışmaya başlamadan
önce yaptığımız araştırmalarda yaklaşık 30 fabrikanın tesislerini
gezerek, içinden seçtiğimiz 4 fabrikada mal ürettirmeye başladık. Bu fabrikaların hepsi JWL, TÜV, ISO kalite belgesi almış
ciddi firmalardır. Bunun yanı sıra tüm fabrikaları TSE ile belgelendirdik. Bizim ürünlerimizin avantajı; üretimine ve kalitesine
güvenebilinecek fabrikalarda yapılmış olması ve firmamız güvencesiyle satılmasıdır.
Pazara herhangi bir yenilik getirmeyi düşünüyor musunuz?
MH: Bizim çalışma şeklimiz zaten çok dinamik olmak zorundadır. Jant pazarı sürekli değişiklik gösteriyor. Bugün için popüler
olan bir model, kısa süre sonra modası geçmiş hale gelebiliyor.
Bazı modeller ise senelerce satılıyor. Bu iş, çok araştırma ve
sürekli yenilikleri takip etmeyi gerektiriyor. Bunu severek ve
isteyerek yaptığınız sürece zaten yenilikler de sizi buluyor.
Mert Hatay - Alp Hatay
2010 yılı bizim için başlangıç yılıdır. AKO, sistemini sürekli yenileyen ve geliştiren bir firmadır. Bu bağlamda birçok yenilik önümüzdeki günlerde gündeme gelecektir. Jant, lastikle karşılaştırıldığında satışı ve stoklaması daha zor bir üründür. Optimum
stokla en yüksek satışı yapmak ana gayemizdir. Mallarımız Mart
ayı itibarıyla raflarda yerini almaya başladı. İşe sıfırdan başladığımız için stoklarımızın tamamlanması zaman almaktadır. Bu
sene bayilerimize gereken ürünleri zamanında teslim etmek için
gayret gösteriyoruz.
Ürün çeşitleriniz nelerdir? Hangi bölgeleri hedeflemektesiniz?
MH: 2010 senesi kataloglarımızda yaklaşık 250 model mevcuttur. Yıl içinde de ürün kuşağımıza katılacak yeni modeller ile
toplamda 300 modele çıkmayı hedeflemekteyiz. Birçok modelimizin kalıpları yeni yapılıyor ve bu modelleri önümüzdeki
günlerde web sitemizde sizlerle paylaşacağız. Biz Türkiye’deki
tüm satıcılara hitap edeceğiz.
13’’ – 24’’ arasında jant kullanan ve Türkiye’de var olan tüm
otomobil, hafif ticari araç, 4x4 ve SUV pazarına uygun birçok
modelimiz mevcuttur. Biz sadece büyük şehirleri düşünmedik. Her ilde ve
ilçede satılabilecek bir çok ürünümüz
mevcuttur.
www.akojant.com sitemizde tüm modellerimizin görselleri, tüm araçlara ait
uygulama bilgileri bulunmaktadır. Web
sitemiz yeni üretilecek olan modellerimizle sürekli güncellenecektir.
Satışlarımızı bölgelerdeki satış ekibimiz
ve İstanbul merkezimizden takip ediyoruz. Jant operasyonumuzu tamamıyla
İstanbul’dan yürütüyoruz. Depomuz da
aynı şekilde İstanbul Avrupa yakasında
yer alıyor. Sevkiyatlarımızı, yurt geneline
kargo ile yapıyoruz. Bu sayede emniyetli
ve hızlı bir sevkiyat sağlıyoruz. Bölgelerdeki satış ekiplerimiz haricinde 3 kişilik
bir satış destek ekibi de sürekli olarak bayilerimize hizmet için görev başındadır.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 39
Alp Hatay - Mert Hatay
İstanbul’da oluşturduğumuz yeni showroomda her ürünün değişik boya ve uygulamalarını sergiliyoruz. Bilindiği üzere jantın
kendisi, katalog ve web sitesindeki fotograflarına göre çok daha
güzeldir. Çeşitli bölgelerden gelen birçok bayimiz burada ürünleri
inceleyerek mal siparişi vermeye başlamışlardır. Bütün bayilerimizi showroomuza davet ediyoruz.
Satış yöntemleriniz, satış şekliniz nedir?
MH: Bildiğiniz gibi jantlar, lastik gibi bir ihtiyaç maddesi değildir.
Bu sebepten biz satış yaparken müşteri odaklı hizmet veriyoruz.
Bayinin ihtiyacı olan malları doğru tespit etmek çok önemlidir.
O bölgedeki araç parkı ve bölgenin özelliklerini göz önünde bulundurarak yaptığımız satış, hem bizleri hem de bayilerimizi mutlu
etmektedir. Bu sayede jantların stok devir hızı istenilen seviyeye
ulaşmaktadır. Bayilerin doğru ürünü almalarını sağlayarak işin
sürekliliğini sağlamak en büyük arzumuzdur. Bizce
satış; bayimizin ürünü nihai tüketiciye satmasıyla
tamamlanır.Ancak bu sayede süreklilik sağlanabilir.
Fiyat konusuna gelirsek, fiyat politikanız nedir?
MH: Fiyatlarımız mallarımızın kalitesi ile oranlandığında piyasadaki en iyi fiyatlardır. En kaliteli
ürünleri , en uygun fiyatlara sunmaktayız. Bunu bizimle çalışmaya başlayıp modellerimizi alıp satan
bayilerimiz hemen fark etmektedir.
2010 yılında pazarı nasıl görüyorsunuz? Gelecekteki hedefleriniz nelerdir?
AH: Otomotiv sektörü 2009 yılını bir hayli kayıpla
kapattı ama son çeyrekte başlayan toparlanma
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 40
2010’un ilk üç ayına da yansımıştır. Bizim sezonumuz henüz
yeni başlıyor. Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarının
hızlı geçeceğini, daha sonraki ayların geçmiş senelerdeki gibi
normal seviyelerinde olacağını düşünüyoruz. Sektörün 2008
rakamlarına ulaşacağımıza inanıyoruz. Dağıtımını yaptığımız
MEGATORK, MEGATIM, SLK ve POWCAN bu sene pazarda
yoğun bir talep görmeye başladı. İlk hedefimiz bu markalarımızın piyasaya yerleşmesini sağlamaktır. İlerideki günlerde farklı
ürün kuşaklarında, yeni markaları piyasaya sunmaya devam
edeceğiz.
Tuning ve modifikasyon pazarında kendine yer bulacak ‘Niche’
ürünlerimiz de olacaktır. 2010 yılında pazarın her istediğine
cevap vermeye çalışacağız. Bu geçiş yılımızda bayilerimizin
ihtiyaçlarını tam olarak tespit edeceğiz. Bu sayede 2011 ve son-
Mert Hatay
rasındaki yıllardaki projelerimizi daha net şekillendireceğiz.
AKO yerli jant satışında da bu sene iddialı. Bu konuda şirket içinde bir rekabet söz konusu mu?
MH:Bu konu dışarıdan bakıldığında ikilem gibi duruyor ancak
AKO dağıtıcı bir firma, her ürün kuşağında malı var. Tıpkı
lastikteki gibi hem dünya markalarının dağıtıcılığını, hem de
kendi üretiminin dağıtımını çok başarılı bir şekilde yürütüyor.
Biz jant satışında da ayni çizgiyi takip ediyoruz. CMS jantları
zaten kemikleşmiş bir müşteri kitlesine sahip olan bir marka
ve Türkiye’de en çok satan jant modellerinin yaratıcısı. Kormetal ve DJ’de sektörün en önemli kilometre taşlarındandır.
Her üç marka da AKO için çok büyük bir öneme sahip. Tabi ki
aramızda tatlı bir rekabet olması, satışımıza dinamizm kazandıracaktır. Yerli jantların satışı ağırlıklı olarak Ankara merkezden
yapılıyor. Bizler de İstanbul’dan aynı pazara hizmet veriyoruz.
Ancak söylediğimiz gibi amacımız mevcut pazarı büyütmek ve
misyonumuzda sektörde öncü bir tedarikçi olmak. Bunun için
çabalıyoruz.
AKOJANT denince akla ne gelmeli?
MH: Model sayımız, güçlü stoklarımız, pazarlama ağımız, sürekliliğimiz.
Bugün Türkiye’de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı - Garanti Belgesi
ile satış yapan tek ithalatçı firma AKOJANT’tır.
Son söz olarak sizin ilave etmek istediğiniz bir konu var mı?
AH: Tüm AKO ailesi gibi bizlerde işimizi gerçekten çok severek, heyecanla yapıyoruz.
AKO gibi köklü bir kuruluşta bu işin sorumluluğunu üstlenmek
bize ayrı bir gurur veriyor.
MH: Bu sene ‘YARIŞ BAŞLADI’ diye yola çıktık. Satış ekibimiz
ve bayilerimizle birlikte birçok yarışın birincisi olacağımıza
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 41
◆ GEZİ ◆
Medeniyetler Beşiği
Adıyaman
Adıyaman, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin batısında yer alan, tarih sahnesindeki
yeri ilk insanlara dek uzanan, pek çok değişik kültüre merkezlik etmiş olan bir
kültür ve turizm kentidir. Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Adıyaman
toprakları üzerinde, insanlık tarihinin bütün evrelerine dair bulgular elde edilmiştir.
1954 yılına gelene kadar Malatya’ya bağlı bir ilçe olan Adıyaman Malatya’nın iki
idari bölüme ayrılmasıyla il olmuştur.
Adıyaman tarihin birçok evresine tanıklık etmiştir, bunlardan
en önemlisi de Nemrut Dağı üzerinde halen kalıntıları bulunan
Kommagene uygarlığıdır. UNESCO tarafından Dünya Kültür
Mirası olarak ilan edilen ve dünyanın 8. Harikası olarak kabul
edilmiş bu kalıntılar ülkemizin önemli milli parklarından Nemrut
Dağı Milli Parkı içerisinde yer almaktadır. Nemrut Dağı, üzerinde
barındırdığı dev heykellerin ve anıt mezarın yanı sıra, dünyanın en
muhteşem gündoğumu ve gün batımının seyredilebildiği yer olmasıyla da ilgi çekicidir. Her yıl binlerce insan gündoğumu ve gün
batımını seyretmek için Nemrut Dağına tırmanmaktadır. Nemrut
Dağındaki dev heykeller ve tümülüs, Arsameia (Eski Kale), Yeni
Kale, Karakuş Tepesi ve Cendere Köprüsü Milli Park sınırları içerisinde yer almaktadır. Her yıl Haziran ayında Kommegene Festivali
yapılmaktadır. Adıyaman tüm bu tarihi güzelliklerinin yanı sıra
dünyanın 4. büyük barajı olan Atatürk Barajı, Çamgazi barajı, kış
kampı organizasyonu, dünya birinciliğine sahip halk oyunları ile
de adından söz ettirmektedir.
Görülmesi Gereken Yerler
Arsameia Ören Yeri (Nymphaios Arsameia’sı): Kral I. Antiochos
kitabelerinde söz edildiğine göre, Arsameia İ.Ö. 2. Yüzyılın başlarında Kommagene’lerin atası Arsemez tarafından Kahta çayının
doğusunda Eski Kahta kalesinin karşısında kurulmuş Krallığın yazlık başkenti ve idare merkezidir.
Güneydeki tören yolunda Mitras’ın kabartma steli, ayin platformu
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 42
üzerinde Antiochos-Herakles tokalaşma steli ve bunun önünde
Anadolu’nun bilinen en büyük Grekçe yazıtı, yazıtın bulunduğu
yerden başlayan 158 m. derine inen bir tünel ile yazıtın batısında benzer bir kaya dehlizi bulunmaktadır. Tepe üzerindeki
platformda Mithridathes Callinichos’un mezar tapınağı ve sarayı
yer almaktadır. Arsameia ören yeri, Adıyaman’a 60 km. uzaklıktadır.
Yeni Kale: Adıyaman’a 60 km uzaklıkta Kocahisar köyü yakınındadır. Kommagene’ler tarafından inşa edilen Yeni Kale, karşısındaki Arsemeia ile birlikte kullanılmıştır. Romalılar ve ardından
Memluklular tarafından restore edilen Kale en son 1970’lerde
kısmen onarılmıştır. Kale içinde çarşı, cami, zindan, su yolları,
güvercinlik kalıntıları ve kitabeler bulunmaktadır. Kale’den
Nymphois’e inen su yolu bir tünelle Arsameia’ya bağlanmıştır.
80 metreyi bulan bu
yolla halen suya ulaşmak mümkündür.
Karakuş
Tümülüsü
(Kadınlar Anıt Mezarı):
Milli Parkın güneybatısında Adıyaman-Kahta
girişinde
bulunan,
Kommagene Kralı II.
Mithridates tarafından Arsemeia
Nemrut
Perre
annesi İsas adına yaptırılan anıt mezar, sütun üzerindeki kartaldan dolayı Karakuş Tümülüsü olarak anılmaktadır. Doğu, batı
ve güney yönlerde dörder sütun varken günümüze doğuda iki,
batıda ve güneyde birer sütun kalmıştır. Doğu sütun üstünde
aslan ve kartal heykel kalıntıları, batıdaki sütunun üstünde tokalaşma steli, yerde aslan heykel parçası vardır. Nemrut Dağı
giriş noktası olarak belirlenen Karakuş Tümülüsü, Milli Park
içersindedir.
Perre Antik Kenti: Adıyaman kent merkezine 5 km. uzaklıkta,
Kuyucak köyü yolu üzerindeki Pirin köyündeki kalıntılar 200
civarındaki kaya mezarı ve yerleşim yerine sahiptir. Antik çağdan kalan bu nekropol ve çevresi Kommageneliler döneminde
önemli bir yerleşim merkezi olmakla birlikte, aslen Romalılar
döneminde gelişmiş bir kenttir. Girişleri kabartmalarla süslenmiş
birbirine geçişli, içerisinde lahitler yerleştirilmiş kayaların içine
oyulmuş mezar odaları şeklinde kalıntılardır.
Cendere Köprüsü: Adıyaman’a 55 km. uzaklıkta ve Karakuş tümülüsünün kuzeydoğusundadır. Kahta çayının en çok daraldığı
Karakuş
Cendere
kesimde iki ana kaya üzerinde 92 iri kesme taştan yapılan bir büyük kemer ve doğu tarafındaki küçük bir tali kemerden oluşur.
Palanlı Mağarası: Adıyaman’ın 10 km. kuzeyinde Adıyaman,
Çelikhan, Malatya karayolunun üzerinde Palanlı köyünde yer
almaktadır. M.Ö. 40.000 yıllarında kullanılmış doğal bir mağaradır. Duvarında bulunan ve halen fark edilen geyik figürü yalın
kontur çizgilerle oluşturulmuştur. Mağaranın yer aldığı derin
vadi ise ender bulunur bir doğa parçasıdır.
Ne Yenir?
Çiğ köfte, İçli Köfte, Basalla (ekşili köfte), Cılbır, Mercimekli Köfte, Pestil, Yapıştırma ve Hıtap, Adıyaman’ın ünlü yemek türlerinden bazılarıdır. İl merkezinde yöresel yemeklerin bulunduğu
lokantalar mevcuttur. Kahta ilçesindeki Baraj Gölü kıyısında
balık yenebilir. Nemrut Dağı yolu üzerindeki konaklama ve
kafeteryalarda yeme-içme olanağı mevcuttur.
Ne Alınır?
Adıyaman’ın kent merkezinde bulunan tarihi çarşı Oturakçı
Pazarı’nda yöreye özgü halı, kilim, cicim, heybe gibi el sanatları
ürünleri ile turistik eşyalar bulunabilir. Nemrut’taki turistik tesislerde satılan Nemrut heykelleri, hediyelik olarak alınabilecek
eşyalardır. Yine bu tesislerde, yörenin tarihinin anlatıldığı çeşitli
dillerdeki Nemrut rehber kitapları bulunabilir.
Yapmadan Dönme!
• Nemrut Dağı’nı görmeden, güneşin doğuşunu ve batışını
izlemeden,
• Kommagene Uygarlığı eserlerini görmeden,
• Atatürk Barajı Kahta Sahilindeki lokantalardan balık yemeden,
• Adıyaman Müzesini gezmeden,
• Yörede dokunan halı, kilim, cicim, heybe ve Nemrut heykelleri almadan kesinlikle dönmeyin.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 43
◆ ŞABAN KARAMANCI KOLEKSİYONU ◆
1975 Corvette
Daytona Kit
İçine altın tozu katılarak elde edilen orijinal Daytona patlıcan moru rengi, yarış
maksatlı aerodinamik kurallara göre şekillendirilen gövdesi, 350 HP’lik motor gübü
ile dikkat çeken 1975 Corvette Daytona Kit, sadece 67 adet üretimden 1’i olarak,
Türkiye hudurları içerisinde göz kamaştırıyor...
bu mükkemmel motorla yürüyen
araba günümüz Corvette modellerinin mekanik tasarımlarına
altyapı oluşturmuştur.
Bizim Corvette gümrükten çıkıp
Ankara’ya geldiğinde; bakımını
yapmakta olan ustaların şeklini
bir şeye benzetememesinden
kaynaklanan bir “düzeltmeye”
girilmiş. Maksat gövdeyi orijinal
şekline getirmek olduğundan çamurluklar kesilmeye başlanmış.
Ancak C3 Corvette’ler hakkında
detaylı bilgiye sahip Aras Kazaz’ın
akrabası Tayfun Manyas atölyeyi
ziyaret etmek istemiş ve ustaların
gövde üzerindeki ölçme biçme
çalışmalarının ne için yapıldığını sormuş. Aldığı cevap “kaba
çamurlukların orijinal hale getirilmek istenmesi” olmuş. Kararın
Aras Bey’den kaynaklanmadını
öğrenen Manyas, çalışmaları
durdurarak, internetten indirdiği
aracın fotoğraflarını ve bilgilerini
Chevrolet Corvette fabrika çatısı altında, her jenerasyonun modellerinde modifikasyonlar yaparak özel arabalar üretmiştir.
Yarış için ilk geliştirilen Corvette modeli, 1956 şasisi kullanılarak
tasarlanan SR-2’dir. Aerodinamik kurallarına göre şekillendirilen
gövdeye, sadece pilot arkasına gelecek şekilde bir baş dayanğı
yerleştirilmiş, kısaltılmış ön cam, iki parça halinde pilot ve co-pilot
için ayrı ayrı monde edilmişti.
Üzerinde Greenwood firmasının Daytona Kit’i ile modifikasyon
yapılan, konumuz 1975 Corvette, 2006 yılında sayın Araz Kazaz
tarafından gümrükten alınmıştır. Greenwood, Corvette’lerin yarış
versiyonlarını hazırlayan tanınmış bir Amerikan modifikasyon
firmasıdır. Fotoğraflarını gördüğünüz araç, 67 adetlik seri üretimden biridir. Tüm arabalar Amerika Trans-Am ve Can-Am yarışları
için hazırlanmıştır.
C3 jenerasyonundan olan 67 adet Corvette’in biri Zora Arkus
Duntov tarafından tasarlanıp, ZLX kodlu 454 cubic inch’lik bir
motorla güçlendirilmiştir. Bu motor aliminyum kapaklı ve 700
beygir gücünde olup, 200 mil hız yapabilmektedir. 1974 imalatı
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 44
Aras Bey’e göstermiş.
Doğru ve detaylı bir fiberglass ve boya çalışması ile gövdenin
hatları tüm güzelliği ile ortaya çıkarılmış.
Bu çalışma sırasında gövde şasiden ayrılarak, elektrik sistemi
GM tasarımcısı Bill Mitchell de “Sebring SS “ adlı bir
Corvette geliştirerek 1957 Sebring yarışlarına hazırlamıştı.
Ancak araba bu yarış için Avrupa’da hazırlanan markalarla baş edememişti. Bu araba için geliştirilen 283 cubic inch
283 beygir gücündeki motor, 1957 model Corvette’lerde
kullanılmıştı.
Sebring SS
Araba gümrükten restorasyon atölyesine
getirildiğinde, ustalar “düzeltme” isteği ile
“kaba çamurlukları orijinal hale getirmek”
istemişler. Neyse ki bu dizaynın arabanın
orijinal hali olduğu fark edilmiş.
yenilenmiş, 350 cubic inch motor 350 beygir gücüne yükseltilmiş. Yüksek kondisyonlu forget pistonlar, büyük siboplu silindir
kapakları ve dereceli eksantrik mili kullanılmış. Otomatik şanzıman güçlendirilmiş , süspansiyon şehir içinde kullanılabilecek
kadar yumuşatılmış.
Gövde içi de ele alınarak komple yenilenmiş. Camlar, cam las-
tikleri ve fitiller yenileri ile değiştirilmiş. Yeni boya olarak içine
altın tozu karıştırılmış. Daytona Corvette’lerin orijinal patlıcan
moru yeni renk olarak seçilmiş. Böylece araba orijinal Daytona
olarak, sayın Aras Kazaz’ın klasikleri arasına girmiş.
GM tasarımcısı Bill Mitchell de “Sebring SS “ adlı bir Corvette
geliştirerek 1957 Sebring yarışlarına hazırlamıştı. Ancak araba
bu yarış için Avrupa’da hazırlanan markalarla baş edememişti.
Bu araba için geliştirilen 283 cubic inch 283 beygir gücündeki
motor, 1957 model Corvette’lerde kullanılmıştı.
Motorunda sorun çıkmayan Sebring SS 23. lapta amortisör
problemi ile yarışı bıraktı. 1959 yılında aynı araba Daytona pistinde 183 mil/h hız yaparak seyreden herkesi şaşırttı.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 45
◆ OTO KIYASLAMA ◆
PORSCHE 911
CARRERA
Lastik sesi, sert bir sürüş, ani direksiyon hareketleri. . .
911, yolu hissetmek isteyenlerin tercihidir. Elleri kirden kurtulmayan bir çiftçinin sanatı kadar
değerlidir.
Tasarım
Porsche 911 öncelikli olarak hem ön hem de arka tasarım yapısında yer alan yenilikleriyle dikkat çekmeyi başarıyor. LED teknolojili
yeni nesil far yapısıyla daha farklı bakışlara sahip olan 911’de artık
bi-xenon farlarda standart olarak sunuluyor. Önde olduğu gibi arkada da LED teknolojisinden nasibini alan ışık grubu, daha keskin
bir etkileşim göstererek farklı ve çarpıcı bir görünüm sunmasıyla
ön plana çıkıyor.
Konfor
Kaliteli deri tasarımı ile koltukları günboyu otursanız dahi sizi rahat ettirecek cinsten yapılmış.
Size tavsiyemiz otomobil fiyatına 1320 dolar
daha ekleyerek Sport Chrono paketini alın.
Böylece PDK “sport” ve “sport plus” modlarına
da sahip olacak ve böylelikle daha hızlı vites
değişimleri ve daha iyi performans değerleri
elde edeceksiniz.
İnişli çıkışlı yollarda, bozuk zeminlerde süspansiyon ve ağırlık transferinin otomobilin hızlanma
karakteristikleriyle ne kadar uyumlu olduğunu
görebiliyorsunuz. Direksiyonu sıkıca tutup nefeslerinizi kesen bir serüvendeymişçesine bir
sürüş deneyimi yaşama şansına erişeceksiniz.
Sürüş Keyfi
Her 911’de olduğu gibi bunda da arka takım
ağırlık düzenlemesi ve büyük fren diskleri inanılmaz bir fren performansı veriyor. M3 ile pistte birkaç tur attıktan sonra frenlerde yumuşama
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 46
hissetmemize rağmen 911 fren sistemi otoriter bir şekilde sertliği
elden asla bırakmıyor. Parmaklarınızla en ergonomik şekilde direksiyondaki butonlara rahatça ulaşabiliyor ve kullanıyorsunuz.
Tek bir hareketle transmisyon sistemini harekete geçirebiliyorsunuz. Vites yükseltirken hafif bir ileri itiş, vites düşürürken hafif
bir geri hareket. Otomatik modda ise PDK sistemi yakıt ekonomisi tabanlı ayarlarla verimlilik üzerine ihtisasını tamamlamış bir
profesör edasıyla görevini yerine getiriyor. En zorlu şartlarda, en
sıkışık trafik koşullarında bile PDK ile kavrama sistemi çok iyi bir
şekilde idare ediliyor.
Fiyat
Yenilenen direk enjeksiyonlu Porsche 911 Carrera 6 silindir
motoru ve PDK opsiyonel transmisyonu ile 345 BG güç üretme kapasitesine sahip. 4080 dolarlık “Çift kavrama” 7 vitesli
şanzıman sistemi de Carrera’nın 76,395 dolarlık temel fiyatının
üzerine ekleniyor.
BMW M3
Hollywood’un gözde filmleri gibi bmw de M3’ün lansmanini ve pazarlamasını çok ciddi
kampanyalarla yürütüyor. 414 Beygir gücüne sahip bu V-8 kullanıcılara nefesleri kesen
performansını tattırmasıyla ün yapiyor.
Tasarım
BMW M3 Edition modellerinde dış boya ve iç tasarım birbiri
ile kişiye özgü bir nitelikte kaynaşıyor. İlgili Edition modeline
bağlı olarak, otomobilin gövdesi, opak Alp Beyazı, opak Siyah,
opak Dakar Sarısı veya metalik Monte Carlo Mavisi renklerinden birinde sunuluyor. BMW Individual Parlak Saten Krom ile
bir araya gelerek, Edition Modellerinin tam anlamıyla modern
karakterini vurguluyor.
Konfor
911’in aksine bu ileri teknoloji harikası otomobilde neredeyse
herşeyi kişiselleştirmeniz mümkün. Elektrik ayarlı bel destekli
ortopedik koltuklara kadar ayar yapmanız birçok bileşende
vmümkün. “Power” butonu ile gaz cevabını
ayarlıyorsunuz. Dinamik stabilite kontrolü ile
de sürüş dinamiklerini detaylı olarak kontrol
edebilmeniz sağlanmış. Amortisör sertliğinden direksiyon ağırlığna, vites aralıklarının
düzenlenmesine kadar bir çok bileşeni rahatça ve kolaylıkla en kısa sürede dilediğiniz gibi
ayarlayabiliyorsunuz. Tüm bu opsiyonlarla
birlikte bile fiyatı test ettiğimiz Amish Edition
911’den 7845 dolar daha ucuza geliyor. Bazı
yönlerden 911’i daha sportif olarak, M3’ü ise
sedan olarak değerlendirebiliriz. Koltuklar
daha yüksek görünüyor ve panel daha konvansiyonel, ayak ve bacak boşlukları daha
geniş. 8400 devirdakika redline motor sıcaklığına göre gerçek zamanlı olarak değişiyor.
ter”, “track animal”, “high-speed touring exprress”. Çok iyi
konumlandırılmış ve eliptik açı verilerek tasarlanmış direksiyon
sayesinde sürüş dinamiklerindeki farkı rahatça anlayabiliyorsunuz. 911 virajları savaşır gibi dönerken M3 ölüm sessizliğinde
rahatça virajları alabiliyor. Şasi balansı otomobile kesinlikle çok
iyi verilmiş. Yol testlerine geldiğimizde ise M3’ün 911’in en iyi
tur zamanını 1.1 saniye ile geçtiğini görebiliyoruz. Ayrıca şerit
değiştirme manevralarında M3 daha başarılı olarak değerlendiriliyor. M3’ün arkası performanslı kullanımda savrulduğu anda
iyi kalibre edilmiş bir gaz ile birlikte otomobil kendini çok çabuk
ve güvenli bir şekilde toparlayarak şeridine geri dönüyor. Tekerlekler ise 911’inkilere göre daha hafif.
Fiyat
M3’ün varyasyonlarına baktığımızda bir sedan ve bir üstü açılabilir, ek olarak da bir coupe görüyoruz. Bizim sizlere tanıttığımız
Coupe’nin fiyatı 59,625 dolar değerindeydi. Gümüş-mavi renkle
ve 13,895 dolar değerinde opsiyonlarla birlikte etkileyici deri
tasarımı ile dikkatleri üstüne
çekiyor. Soğuk hava paketleri ve ileri teknoloji öğelerinin yanında 2900 dolarlık “M çift kavrama
iletim – Drivelogic” sayesinde shift mapler ile gelen 7 vitesli
paddle-shift de dikkat çekiyor.
Sürüş keyfi
M3’ün bir çok butonu var ve kolayca bunlara aşina oluyorsunuz: “loafing commu-
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 47
◆ SAĞLIK ◆
Gıdaları Satın Alırken ve
Saklarken Dikkat
Amerikan Hastanesi, Beslenme ve Diyet Bölümü Uzman Diyetisyen Tuğçe Aytulu
gıdaları satın alırken ilk önce son kullanma tarihlerine ve ambalajının zarar görmemiş
olmasına dikkat etmek gerektiğini vurguluyor.
Yaşamımızın devamı için önem taşıyan gıda maddelerini satın
alırken ya da saklarken gerekli önemi gösteriyor muyuz? Besinlerin satın alınmasından hazırlanması ve pişirilmesine kadar
geçen her aşamada amacın hem besinin hijyenini sağlamak
hem de besin değerini korumak gerektiğini biliyor muydunuz?
Tüm gıdaları satın alırken ilk önce son kullanma tarihlerine ve
ambalajının zarar görmemiş olmasına dikkat etmek gerekiyor.
Satınalmada dikkat edilecek püf noktalar
• Tüm gıdaları satın alırken son kullanma tarihi, ambalajının zarar görmemiş olması gibi özelliklerine bakılarak satın alınmalıdır.
• Ekmek ve benzeri gıdaları satın alırken ambalaj içinde olanları
tercih etmek daha güvenlidir.
• Patates alırken yeşillenmemiş, yarık ve çatlakları olmayanlarin
tercih edilmesi gerekir.
• Pastorize olmayan sütten yapılmış peynir tüketilmemelidir. Bu nedenle açık peynirler yerine kapalı kutularda satılanları almak daha
güvenli olacaktır.
• Süt, hazır meyve suyu satın alırken UHT (Ultra High Temperature)
yöntemi ile paketlenen Tetra Pak kutuda olanlar tercih edilmelidir.
Bu ürünler besin değerini daha az kaybetmiş olanlardır ve kullanılan yöntem hijyenik olarak en güvenilir teknolojiyle hazırlanıp
paketlenen yöntemdir.
• İyi pişmemiş et ürünlerinin tüketimi bazı mikroorganizmaların bulaşması açısından oldukça riskli ve tehlikelidir.
• Plastik kaplarda saklanan asitli gıdalar , içinde bulundukları
kaplarla temas ederek zararlı maddelerin besinin içine geçmesine
neden olabilir. Örneğin turşu, portakal suyu gibi gıdalar plastik kaplarda saklanmamalıdır.
Diyet ürünlerin satın alınmasında dikkat edilecek püf noktalar
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de şişmanlığın ve buna bağlı
olarak oluşan hastalıkların giderek artmasıyla düşük kalorili ürünlere olan talep artmıştır. Tüketiciler bu ürünleri kullanırken üzerinde
‘light, %0 yağlı, diyet, şekersiz’gibi ibareler görmektedirler.Bir ürünün light olması veya şekersiz olması o ürünün kalorisinin düşük
olduğunu göstermez. Bir ürünün light olması bu ürünün yağının
veya kalorisinin azaltılmış olduğu anlamına
gelir.Ancak yağı azaltılmış
ürün mutlaka düşük kalorili olmak zorunda değildir.
Çünkü ürünün yağının
azaltılması işlemi sırasında
yağı azaltılırken diğer besin
öğelerinin içeriği artabilir.
Karıştırılan diğer bir konu ise
üzerinde diyet yazan ürünlerin
kalorisiz olup istenildiği kadar
yenilebileceği
düşüncesidir.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 48
Oysa bu mümkün değildir; diyet bisküvi olarak satılan ürünler
markasına göre farklılık göstermekle beraber ortalama olarak 23 adet diyet bisküvinin kalorisi 1 dilim ekmekteki kaloriye eşittir.
Diyabet hastaları için piyasada ‘diyabetik’etiketi ile satılan
ürünlerde şeker yerine yapay tatlandırıcılar kullanılmaktadır.
Bunların yağ miktarları azaltılmış olmayabilir. Bu durumda zayıflama diyetlerinde kullanımı uygun olmayacaktır.
Bu ürünlerin piyasadaki yeri kaçınılmazdır.Ayrıca artan hastalıklarla birlikte bu ürün çeşitleri hayatımızda yer almalıdır. Ancak
ürünün üzerinde ürün hakkında daha ayrıntılı bilgiler içeren etiketler bulunmalıdır. Bu, hem ürünün daha güvenilir olmasını hem
de üründen daha verimli bir şekilde yararlanmayı sağlayacaktır.
Bununla birlikte bu ürünlerin diyetisyenler ve gıda mühendisleri
gibi uzmanların yer aldığı belirli kuruluşlar tarafından kontrol
edilmesi ve denetlenmesi gereklidir.
Etiketlerin Anlamları
Diyabetik: Şeker yerine tatlandırıcı ile hazırlanmış ürünlerdir.
Ürünün yağı ve kalorisinde azalma olmayabilir.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 49
◆ BİZDEN HABERLER ◆
Petlas I. Uluslararası
Bayi Toplantısı
Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından üretilen ve dünyanın 70’den fazla ülkesine yaptığı
ihracat ile adını uluslararası lider markaları arasına yazdıran Petlas, Avrupa’dan
Uzakdoğu’ya, hatta Kanada ve Avustralya’ya kadar tüm yabancı bayilerini markanın
Kırşehir fabrikasında bir araya getirdi.
Dünyanın 50 farklı ülkesinden gelen bayiler, 8 ile 11 Nisan
tarihleri arasında 5 yıldızlı Dedeman Otel’inde konakladılar.
Petlas’ı ve Kırşehir’deki Petlas fabrikasını çok daha yakından
tanıma fırsatı bulan bayiler, markanın yeni stratejileri hakkında
da görüş alışverişinde bulundular.
Traktörde Yeni Ebatlar
Fabrikayı gezen bayiler, ardından Petlas’ın tarihi hakkında
bir tanıtım filmi izledi. Konferansta bizzat konuşma yapan
Abdulkadir Özcan A.Ş. Genel Müdürü Sabri Özcan, Petlas’ın
hedefleri ve stratejileri hakkında bilgi verdi.
Sabri Özcan, bu toplantıda Petlas olarak özellikle traktör
lastikleri üretiminde eksik ebatların tamamlanarak bu
segmentte dünya lideri olmayı hedeflediklerini açıkladı.
Özcan, kamyon ve otobüs lastikleri üretiminde çelik radyal
teknolojisine geçilmesinin hedeflendiği ve üretimin gelecek
yıllarda bu yönde yapılabilmesine de ışık yaktı.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 50
Petlas traktör lastiği üretiminde eksik
ebatları tamamlayarak dünya lideri olmayı
hedefliyor.
Sabri Özcan’ın ardından bir konuşma yapan Petlas Genel
Müdür Yardımcısı Yahya 45 dakikalık konuşma süresince
fabrikanın teknolojik alt yapısı ve üretim kapasitesi gibi birçok
konuda önemli bilgiler verdi. Tüm bu bilgiler ışığında Petlas’ın
Kırşehir fabrikasında bayilerin Petlas yönetimiyle karşılıklı olarak
biraraya gelmeleri sağlandı.
Bayiler de Konuştu
Dünyanın farklı ülkelerinden Türkiye’ye gelen Petlas bayileri,
şirket yetkililerinin ardından birer sunum gerçekleştirdi.
Sunumda ülkelerindeki lastik pazarını ve Petlas’tan beklentilerini
dile getiren bayilerin isimleri şöyle; Suudi Arabistan Bayisi Tag
50 farklı ülkeden gelen Petlas’ın yurtdışı
bayileri, fabrikanın teknolojisine hayran
kaldılar.
Türkiye’nin turizm cenneti Kapadokya’ya
gelen Petlas’ın yabancı bayileri, unutulmaz
Türk gecesiyle uğurlandı.
Al-Ser M. Al-Hassan, Romanya Bayisi Barta Vilmos, Avustralya
bayisi David Bell ve Rusya Federasyonu bayisi Pavel Fayzullin.
Kapadokya’da Türk Gecesi
Petlas’ın Kırşehir’deki fabrikasını gezme fırsatı bulan 50’den
fazla bayi, Türkiye’nin dünyaca ünlü turizm cennetlerinden
Kapadokya’ya doğru yola çıktı. Panoramik kent turunun
ardından otele varan bayiler, gala akşamı Türk gecesiyle
uğurlandı. Gecede bayilere Türk müziği eşliğinde Türk
mutfağının eşsiz lezzetleri sunulurken, canlı Sema gösterisi de
izletildi. Bayilere, Petlas tarafından birer anı plaketi de takdim
edildi.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 51
◆ OTOMOTİV ◆
Nissan Micra Yeni
Standartlar Getirecek
Nissan CEO’su Carlos Ghosn bugün itibarı ile şehrin ikonik yıldızı dördüncü jenerasyon
Yeni Micra’yı 80. Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı’ nda tüm dünya basınına tanıttı.
Küçük otomobil mühendisliğinde tam anlamıyla yeni standartlar yaratacak olan dördüncü jenerasyon Yeni Micra bugün Cenevre Motor Show’da tanıtıldı. Avrupa, Japonya ve
diğer pazarlarda büyük bir övgü ve başarı kazanan Micra,
güvenilir, şık, erişilebilir bir kompakt otomobil olması sebebiyle geniş bir müşteri yelpazesinin beğenisini kazandı. Bu nedenle Yeni Micra 160 ülkede satılmak için yeniden tasarlandı.
Carlos Ghosn, Micra’nın basın tanıtımında “Şehir kullanımı için
tasarlanan kompakt otomobiller ile ilgili 25 yıllık bir tecrübemiz var. Tamamen yeni, çok yönlü bir platformda Nissan’ ın
know-how’ ı ile modern, pratik bir üretim ile dünya pazarına
çok ciddi bir rakip çıkardık.” şeklinde açıklamada bulundu.
Kısaca;
*Geniş iç hacim ve kompakt dış boyutlar.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 52
* Yeni 3 silindirli benzinli motora, supercharged ve emisyon
değeri sadece 95g/km olan direkt enjeksiyonlu motor daha
sonra eklenecek.
* Dünyadaki ilk sürekli değişken vites sistemi teknolojisi ile
üretilen CVT şanzıman.
* Çok yönlü ve yeni bir platform.
* 160 ülkede satışa sunulacak olan yeni Micra, 4 farklı üretim
lokasyonunda üretilecek.
Nissan’ın yeni V platformunda tasarlanan Yeni Micra, tam manası ile yeni üretim mühendisliği süreci ile geliştirildi. Yeni Micra, en az 4 farklı üretim tesisinde üretilmek üzere Japonya’da
tasarlanarak test edildi. İlk üretimi Avrupa ve Japonya gibi pazarlarda başlatma geleneğini bozan Nissan, yeni Micra üretimi
için Tayland, Hindistan, Meksika ve Çin gibi pazarları seçti.
Yeni Motorlar ve CVT
Avrupa’ da satılacak Yeni Micra’ da iki moıtor seçeneği bulunacak. Araçta, Nissan’ ın yeni nesil 1.2lt. benzinli motoru görev alacak. Bu motor Note ve Qashqai’ de kullanılan 4 silindirli
versiyon baz alınarak yeniden geliştirildi. Yeni motor sübap zamanlama kontrolünü de bünyesinde barındıracak. 80 PS güç
üretecek olan bu motor 108Nm tork üretim değerine sahip
olacak. Sadece 115g/km’ lik bir CO2 emisyon salınımı yapacak.
Bu motora ek olarak Nissan, 1.2 lt hacminde 98PS’ lik güç ve
142Nm tork üretim değerine sahip supercharged bir motoru
daha kullanıcıların beğenisine sunacak. Bu motorsa sadece
95g/km’ lik bir emisyon değeriyle salınım yapacak. Stop-start
sisteminin de standart sunulacağı bu versiyonda bu sistem
sayesinde %6 daha düşük emisyon değeri yakalanmış olacak.
Her iki motor da manuel ve CVT şanzıman seçeneklerine
sahip olacak. Büyük bir dişli çarkın içinde dönen küçük
alt dişli sisteminin sayesinde vites sistemi daha geniş vites
oranlarına sahip olacak. CVT şanzıman ise önceki CVT
şanzıman sistemlerinden %10 daha hafif olacak. Geniş vites
oranları sayesinde 1.2 lt’ lik bu motor 1.0lt yakıt ekonomisi
sunarken, çevik bir hızlanmayı da beraberinde getirecek.
Nissan’ ın V platrom dizaynı ile maksimum bagaj alanı ve geniş
iç hacim sağlanırken, yeni süspansiyon sisytemiyle de daha iyi
bir yol tutuş sağlanacak.
Konfor ve Fonksiyonellik
Yeni Micra sınıfının ötesindeki 4.5m’ lik dönme yarıçpı, düşük
emisyon değerleri ve kolay park edilebilme özellikleri ile göz
dolduracak.
Yeni Micra’ daki geri park sensörü ise sahip olduğu amatör,
normal ve expert modları ile 3 farklı sürüş tipine hitap edecek.
Rakiplerinden bu beznzersiz özelliği ile ayrılacak olan Yeni
Micra’ da şehir yaşantısı böylece daha kolay hale gelecek.
Yeni Micra’ da akıllı anahtar, cam tavan, otomatik ön silecekler, hıza duyarlı ses sistemi, Nissan Connect multi medya
paketi, start-stop düğmesi, fonksiyonel yol bilgisayarı ve hıza
duyarlı kapı kilitleme sistemleri gibi özellikler sunulacak.
Güvenlik
Yeni Micra, araca gelebilecek darbelere karşı maksimum
korumayı sağlamak için yeniden dizayn edildi. Araç, önden
gelebilecek darbeleri absorbe edebilmek ve darbe enerjisini
iç kabine gelmeden dağıtmak için buruşarak katlanan dış
gövdesi ile maksimum koruma sağlıyor. Yeni Micra’ da ABS,
ön, yan ve perde havayastıkları, ESP ve aktif gergi emniyet
kemerleri gibi aktif ve pasif güvenlik sistemleri sunulacak.
Nissan Avrupa’ nın Satış ve Pazarlama’ dan sorumlu kıdemli başkan yardımcısı Simon Thomas: “ Yeni Micra’ nın
Avrupa’ da bir referans otomobili olmaya devam edeceğini, benzersiz tasarımı, kompakt dış boyutları, geniş iç
hacmi, kullanıcı dostu özellikleri, küçük ve enerjik motorlarıyla da dödüncü jenerasyon yeni Micra’ nın ikon olma
özelliğini güçlendirerek yoluna devam edeceğini açıkladı.
Yeni Micra Mart ayında Tayland’ da ve Avrupa’ da ise sonbaharda satışa sunulacak.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 53
◆ SAĞLIK ◆
Glokom Hastalığı
Dünyanızı Karartmasın
Amerikan Hastanesi Göz Kliniği Şefi Doç. Dr. Osman Oram, Glokom’un en önemli
geri dönüşü olmayan görme kaybı nedeni olduğunu belirtiyor.
Tüm dünyada en sık kalıcı görme kaybına neden olan ve
halk arasında Göz Tansiyonu ya da Karasu olarak da bilinen
Glokom, kırk yaşın üzerindeki her 40 kişiden 1’inde görülür
ve hastalığın ortaya çıktığı 10 kişiden 1’inde total körlüğe neden olabilir. Bu yıl Dünya Glokom Birliği ve Dünya Glokom
Hastaları Birliği tarafından tarihi 12 Mart olarak belirlenen 3.
Dünya Glokom Günü’nde, Amerikan Hastanesi, “Glokom’un
Dünyanızı Karartmasına İzin Vermeyin” başlığı altında düzenleyeceği konferansla, kalıcı görme kaybına sebep olan glokom
hastalığının önemine dikkat çekmeyi ve belirti vermeden ortaya çıkan görme kaybından korunabilmek için yapılması gerekenleri vurgulamayı amaçlıyor. Konferans sonrası yapılacak
glokom taramasıyla erken tanının önemi üzerinde duruluyor.
Amerikan Hastanesi Göz Kliniği Şefi Doç. Dr. Osman Oram,
Glokom’un en önemli geri dönüşü olmayan görme kaybı nedeni
olduğunu, 40 yaşın üzerinde olup, özellikle ailesinde Glokom
bulunan, Hipotansiyon, Hipertansiyon, Diyabet, Miyopi ve
uzun süreli kortizon kullanım öyküsü bulunan kişilerin Glokom
için normalden fazla risk altında olduğunu belirtiyor. Ayrıca,
hastalık önemli bir belirti vermediği için dünyada en gelişmiş
ülkelerde bile Glokom hastalığı bulunan kişilerin yüzde 50’sin-
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 54
den fazlasının hastalıktan habersiz yaşadığını vurguluyor.
Glokom(göz tansiyonu) hastalığı nedir?
Göz tansiyonu adıyla da bilinen Glokom, göz sinirini tutan yaygın ve ilerleyici bir göz hastalığıdır. Genel olarak göz içindeki
sıvı basıncının görmeyi sağlayan göz sinirine zarar verebilecek
düzeyde olmasıyla ortaya çıkar. Tedavi edilmezse total görme
kaybına yol açabilir.
Görülme sıklığı nedir?
Glokom tüm dünyada en sık kalıcı görme kaybı nedenidir ve
40 yaşın üzerinde yaklaşık olarak her 40 kişiden 1’inde görülür. Hastalık ortalama olarak ortaya çıktığı yaklaşık 4 kişiden
birinde tek gözde ve 10 kişiden 1’inde de her iki gözde kalıcı
körlüğe sebep olabilir. Dünyada 2010 yılında yaklaşık olarak 60
milyon ve 2020 yılında 80 milyon kişide glokom hastalığının
görülmesi ve yine 2010 yılında yaklaşık olarak 8.4 milyon ve
2020 yılında da 11.1 milyon kişinin Glokom’dan dolayı her
iki gözde tamamen görme kaybına uğraması beklenmektedir.
Glokom nasıl oluşur?
Normalde göziçi oluşumların beslenmesi için göz içerisinde
sel geçişinin önemli olduğu ve ailesinde göz tansiyonu bulunan
kişilerin bu hastalığın görülmesi açısından normale göre 8 kata
kadar daha fazla risk altında olduğu göz önünde tutulmalıdır.
Hangi sıklıkta kontrolden geçilmelidir?
Bugün için önerilen, herkesin 40 yaşına kadar en az 3
yılda bir, 40 yaşından sonra ise en az 2 yılda bir Glokom
yönünden kontrolden geçmesidir. Ailesinde göz tansiyonu bulunan ve bu nedenle hastalığın daha sık görüldüğü
grupta olan kişiler ile şeker hastalığı, hipertansiyonu, hipotansiyonu, yüksek miyopisi ve damar hastalığı bulunanların
ise yılda bir kez düzenli olarak kontrolden geçmesi önerilir.
Doç. Dr. Osman Oram
sürekli olarak bir sıvı yapılır. Bu göziçi sıvı, aynı zamanda sürekli olarak bazı kanallarla da göz dışına atılır. Glokom, göziçi
sıvısını dışarı boşaltan bu kanallarda yapısal olarak tıkanıklık
oluşması nedeniyle ortaya çıkar. Göziçi sıvısının yeterli boşalamamasına bağlı olarak göz içinde basınç yükselir ve yükselen
göziçi basıncı da görmeyi sağlayan göz siniri hücrelerine zarar
verir. Göz siniri hücreleri yükselen göziçi basıncı nedeniyle
hasar görerek yavaş yavaş öldükçe çevreden merkeze doğru
görme kaybı ortaya çıkar. Göz sinirinin yapısal nedenlerle
göz içi basıncına hassas olduğu gözlerde aynı olayın basınçta
belirgin artış olmadan da gerçekleşmesi mümkündür. Hücrelerin tümü öldüğü zaman kalıcı total görme kaybı oluşur.
Belirtileri nelerdir?
Glokom’un en önemli özelliği sinsi seyirli olması ve hemen
hiçbir belirti vermeden yavaş yavaş çevreden merkeze doğru görme kaybı yaratabilmesidir. Bazı hastalarda başağrısı,
çevrede bazı bölgeleri görememe ve göz önünde renkli ışık
haleleri görme gibi bazı belirtilerin erken dönemde farkedilebilmesine karşın çoğu hastada belirgin görme kaybı yaratıncaya kadar hastalığın varlığı anlaşılamaz. Bugün dünyadaki
en ileri ülkelerde bile Glokom hastalarının yarısından çoğu
hastalığından habersiz olarak yaşamakta, geri kalmış ülkelerde bu oranın yüzde 90’a kadar çıkabileceği düşünülmektedir.
Hastalığın tanısı nasıl konulur?
Glokom tanısında konunun uzmanı göz hekimi tarafından yapılan detaylı bir göz muayenesi çok önemlidir. Bu muayenede
görme keskinliğinin belirlenmesinin ve rutin göz kontrollerinin
yanısıra göziçi basıncının yani göz tansiyonunun ölçümü, göziçi
sıvısının dışa boşaldığı kanalların yeraldığı bölgenin kontrolü ve
göz sinirinin durumunun değerlendirilmesi büyük önem taşır.
Gerektiği takdirde bilgisayarlı görme alanı ve optik koherens
tomografi gibi göz siniri analiz yöntemleri tanıda önemli rol
oynar. Göz tansiyonu 20 mmHg’ya kadar normal kabul edilir
ve bunun üzerindeki değerler yüksek göz tansiyonu olarak
değerlendirilir. Buna karşın göz tansiyonu tek kriter değildir
ve göz tansiyonu normal ölçülen ve göz siniri hassas olan
kişilerde de Glokom hastalığı görülebilir. Göz tansiyonunun
normalden yüksek olduğu veya normal olduğu halde göz
sinirinin hasar gördüğünden şüphelenilen olgularda bilgisayarlı görme alanı ve optik koherens tomografi, göz sinirinin
hasarının varlığının ve derecesinin belirlenmesinde, ek olarak zaman içindeki değişimin saptanmasında çok önemlidir.
Tedavisi nasıl yapılır?
Glokom hastalığının tanısı konulduktan sonra bugün için tedavide amaç, göz tansiyonunu düşürerek göz sinirinin hasarını
durdurmak ve görme kaybının ilerlemesini engellemektir. Bu
amaçla uygulanabilecek yöntemler ilaç tedavisi, laser tedavisi
ve cerrahi tedavi olarak üçe ayrılabilir. Bugün için genelde tanı
sonrası ilk seçilen yöntemin ilaç tedavisi olmasına, ilaç tedavisine yeterli derecede yanıt vermeyen hastalarda laser tedavisinin
ya da cerrahi tedavi yöntemlerinin uygulanmasına karşın, özellikle geç dönemde tanı konulan ya da sürekli ilaç kullanımının
uygun olmadığı olgularda doğrudan laser girişimleri ya da cerrahi yöntemler de kullanılabilir. Glokom’da ilaç tedavisinde son
yıllarda önemli gelişmeler sağlanmış, etkili yeni ilaçlar tedavinin başarısını büyük ölçüde artırmıştır. İlaç tedavisinde önemli
olan hastanın ilaçları sürekli olarak düzenli kullanmasıdır. İlaç
kullandırılmayan veya ilaç tedavisine yanıt vermeyen olgularda kullanılan cerrahi yöntemler de son yıllarda giderek artan
oranda başarılı olmakta, sürekli ilaç kullanım zorunluluğunu da
ortadan kaldırarak etkili tedavi sağlayabilmektedir.
Hangi yaş grubunda görülür?
Glokom herkeste ve her yaşta görülebilir. Ancak, 40 yaşın üzerinde olanlar, ailesinde Glokom bulunan kişiler, şeker hastalığı,
hipertansiyonu, hipotansiyonu, miyopisi ve damar hastalığı bulunanlar ve uzun süreli kortizon kullananlar Glokom’un daha sık
görüldüğü grupta yer alırlar. Özellikle, Glokom hastalığının aile-
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 55
◆ MAKALE ◆
KOBİ’lerin
Para Problemi Azalıyor
KOBİ’lerin yaşadığı sorunlar listesinin en başında nakit sıkıntısı gelirken, KOBİ
sahiplerinin en çok gözünü korkutan ve bu sebeple de başkalarına devretmeyi tercih
ettiği konuların başında da para yönetiminin geliyor olması hiç de şaşırtıcı olmasa
gerek.Yine işletmelerin pek çok amaçları olmasına rağmen birinci amacı kar etmektir,
oysa ki KOBİ sahiplerinin en yetersiz olduğu konu para yönetimidir.
Çoğu KOBİ sahibinde görülen yaklaşım şudur: “Faturalar ödendiği sürece mali konular beni ilgilendirmez!” Faturalar ödendiği
sürece mali konuları tamamiyle muhasebeciye bırakmak, faturalar ödenemediğinde iş sahiplerini hakkında pek az şey bildiği bir
konuda ciddi kararlar verme mecburiyetiyle başbaşa bırakmaktadır. Bu çelişki nereden kaynaklanmaktadır? Parayı bulunması zor,
karmaşık ve kontrolü güç yapan nedir? Bu çok temel zorluk nasıl
aşılabilir?
Dünyada ve Türkiye’de her yıl binlerce şirket kuruluyor, bunların
%50 si 1. yılda kapanıyor, ilk beş yılda kalan %50’nin %80’i kapanıyor, ikinci 5 yılda ise kalan %20’nin %80’i kapanıyor. Bunun sebebi
iş kuranların çoğunun işletmede yapılan teknik işi çok iyi biliyor
olmalarına rağmen, bir işletmeyi yönetmeyi ve geliştirmeyi bilmiyor olmalarıdır. Yazılımcı bilişim firması kuruyor, mühendisler
müteahhit oluyorlar. Bir iş yeri kurmakla, bir işletmeyi yönetmenin
aynı şey olduğu kanısıyla hareket ediyorlar. İşte ilk zorluk burada
başlıyor. Mali kararların muhasebeciye terk edilmesinin en önemli
sebebi budur.
Bir KOBİ sahibi olarak para sorunlarını aşmak için, öncelikli olarak iki konuda kararlı olmaya ihtiyacınız vardır:
1- Para ile ticari faaliyetleriniz arasındaki ilişkiyi anlamak,
2- Birkaç net para yönetimi aracı ve stratejisi oluşturmak ve bunları düzenli ve sürekli olarak uygulamak.
İşletmenizin mali fotoğrafı, yönetim silahlarınızın temel unsurudur. Bu anlamda muhasebe, elinizde bulunan en iyi rakamlara
dökme yöntemlerinden biridir. Muhasebe dünyası teknik kurallar ve karmaşıklıklarla dolu olmasına rağmen sürücü koltuğuna
sizin oturmanız gerekmektedir. Fakat iyi haber şudur: Ayrıntıların
tümünü anlamanız gerekmez, sadece ilgili kavramlar hakkında
temel bir fikir edinmeniz yeterlidir. Mali sistemlerinizin öncelikle
bir yönetim aracı, ikinci olarak ise vergi ve diğer kanuni düzenle-
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 56
meler için var olduğunu asla unutmamak can alıcı bir noktadır.
İhtiyacınız olan bilgileri toplayan, düzenleyen ve raporlayan
bir muhasebe sistemi oluşturmak için muhasebecinizle birlikte
çalışmak, sadece paranızı daha iyi yönetmenizi sağlamakla kalmayacak, şirketinizi hedeflerine ulaştırmanızda da çok önemli
rol oynayacaktır.
Muhasebeciniz size hizmet vermek ve yönetsel kararlarınız için
ihtiyacınız olan mali bilgileri alıp, yorumlayabilmenizde yardımcı olmak üzere bulunuyor. İşletmenizde son karar noktası sizsiniz. Muhasebecinizin önerilerini dikkatle dinleyin ama onun aklınızdaki soruları cevaplamasını ve sizin için mümkün olan tüm
seçenekleri ayrıntıları ile anlatmasını istemekten çekinmeyin.
Unutmayın, muhasebeciniz sizin için çalışıyor.
Para işletmenizi kuvvetlendiren zorunlu yakıt olduğuna göre,
mali kararları doğru verebilmek için objektif, güvenilir verilere sahip olmak istersiniz. Yapacağınız düzenlemeler sayesinde
belirli periyodlarda alacağınız mali raporlar doğrultusunda
işletmenizin genel durumu hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Bu
raporların düzenli olarak çıkması muhasebecinize değil, sizin
kararlılığınıza bağlıdır.
Örneğin muhasebecinizin düzenli aralıklarla hazırlayacağı
bilanço sayesinde, gereğinden fazla artmış stoğunuz veya gereksiz ekipmanlarınız dikkatinizi çekecektir. Kredi almak yerine,
ihtiyacınız olan paranın işletmenin herhangi bir noktasında gizli
olduğunu keşfedebilirsiniz. Belki de bunları zaten biliyordunuz
ama bunların rakamsal değerlerini görmek birçok firma sahibi
için şaşırtıcı olmaktadır. Muhasebecinizin ise bu bilgilere sahip
olmasına rağmen işletmenizin diğer bölümlerinden bihaber olması, sizi bu tip konularda uyarma gereğini ortadan kaldırmaktadır. Çünkü onun açısından bunlar sadece bir rakamdır. Daha
az bir stokla da bu iş yapılabilir mi? Ya da varolan stok normalin
dışında mı? İşletmenin şu noktasında duran tezgah elden çıkarılmalı mı? gibi konularda karar mercii sizsiniz. Dolayısıyla
birlikte bakacağınız bilançonuz hakkındaki değerlendirmenin,
işletmeniz açısından önemini kavrayabiliyor musunuz?
Muhasebecisinin yaptığı yanlış hesap ya da ihmalkarlık sebebiyle çok büyük cezalar ödemek zorunda kalan firma sahiplerini
tanıyorsunuzdur. Belki onlardan biri sizsiniz. Peki batan işletme
sahiplerini tanıyor musunuz? Oysa ki hata muhasebeciye değil,
onu kontrol etmeyen, ona bir iş tanımı çerçevesi vermeyen iş
sahibine aittir.
Unutmayın! Muhasebecinizle birlikte işletmenizin mali kararları
ve sonuçlarının arkasındaki itici güç olabilirsiniz ve olmalısınız
da. Ancak böyle bir işbirliği, istediğiniz sonuçları almanızı sağlayacak bir işbirliğidir.
Özgür Kaşifler Kobi Koçluğu
◆ MAKALE ◆
Tüketim Ülkesi Olmak
Bence 21. yy. en tehlikeli salgın hastalığı, çünkü sadece günümüz insanının tehdidi
değil geleceğinde tehdidi. 20. yy ortalarında ABD’de başlayan bu salgın tüm hızıyla
dünyaya yayılıyor ve insanlık geleceğini tüketiyor. Şu anda bir ABD vatandaşı
doğumundan ölümüne kadar olan süreçte diğer bir dünya vatandaşına göre 20 kat
daha fazla tüketiyor.
Ne yazık ki bu salgının en büyük etkileri ülkemizde de görülüyor
ve giderek yayılıyor. Bizim farkımız üretmeden tüketiyor
olmamız. Bu durumda gelecek nesillerimiz bunun faturasını
maalesef çok ağır ödeyecekler. Şayet çocuklarımızı düşünüyor
isek onlara tasarrufu öğretmeli, kendimiz de onlara örnek
olmalıyız. Yoksa günden güne bu durum önüne geçilemez bir
hal alacak. İstatistiklerde bunu gösteriyor.
Artık cep telefonunu değiştirme süresi 3 aya kadar inmiş,
lüks araba satışları % 20 artmış, evlerde ortalama 3 ya da 4
televizyon bulunuyor. Neredeyse her odada bir televizyon
var. Artık market raflarının yarısı ithal ürünler ile dolu. İthal
elma, ithal çikolata, ithal peynir tüketiyor olduk. Seçkin ve
farklı olmak adına kıyafetlerde ithal marka ürünler revaçta.
Bu da ihtiyaçların sınırsız ve arzuların doyurulmaz olduğundan
Me�n Özbek
Çiftçimizi, sanayicimizi, tekstilcimizi tüm üretimcimizi kendi ellerimizle öldürüyoruz. Günden güne tüm varlıklarımız yabancı firmaların
eline geçiyor. Geleceğimizde yabancıların elinde ipotek altına giriyor.
kaynaklanıyor. Yerli malı haftası bile kutlamaz olduk. Çiftçimizi,
sanayicimizi, tekstilcimizi tüm üretimcimizi kendi ellerimizle
öldürüyoruz. Günden güne tüm varlıklarımız yabancı firmaların
eline geçiyor. Geleceğimizde yabancıların elinde ipotek altına
giriyor. Artık ülkeleri savaş ile almaya gerek yok ekonomik
olarak ele geçirmek yeterli. O yüzden ülke olarak çok dikkatli
olmalıyız.
Mümkün olduğunca tercihimiz yerli ürünleri kullanmak
olmalıdır. Üreticimizi destekleyelim onları büyütelim ki onlarda
dünyaya açılsın.
Biliyor musunuz? ABD’ nin % 15’ i hala siyah-beyaz televizyon
kullanıyor, Japonya renkli televizyonu bulduktan 10 yıl sonra
iç pazara satışına başlamış, 20 yılda tamamı kullanılır hale
gelmiştir. Dünyada 1,5 milyar insan henüz telefon ile tanışmamış,
Avrupa’da insanların bindikleri otomobiller servetlerinin % 7 sini
geçmiyor, bizde ise neredeyse servetimizin tamamı arabamız;
oda banka kredili…Artık elimizdeki ile yetinmenin kanaatkar
olmanın zamanı gelmedi mi sizce?
Metin Özbek
[email protected]
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 57
◆ SÜRÜŞ GÜVENLİĞİ ◆
Emniyet Kemeri
Hayat Kurtarıyor
Hayat kurtarmak çok basit bir işlem olabilir: Uzan, çek, tak! Emniyet kemeri takıyorsanız,
kazalarda hayatta kalma şansınız yüzde 50 artıyor. Üç noktalı emniyet kemeri, otomobilin
en önemli güvenlik unsuru. Kemer kullanımı artarsa, kurtarılan hayat sayısı da artacak.
Volvo Cars Güvenlik Merkezi Başkanı Hans Nyth, emniyet
kemerinin önemiyle ilgili şunları söylüyor: “Üç noktalı kemeri benzersiz kılan, tüm kazalarda otomobilin içindeki tüm
yolcuların güvenliğini artırması. Bu, hem ön, hem de arka
koltuklar için geçerli. Önden çarpmaların etkisi daha sık gündeme getiriliyor ama otomobil takla attığında emniyet kemeri
yolcuların dışarı fırlamasını da önlüyor.” Kemerin en önemli
işlevi, yolcuyu koltukta tutması. Kazalarda otomobilden fırlayanların yüzde 75 gibi büyük bir oranı hayatını kaybediyor.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 58
Tüm etkileri bir araya geldiğinde, kemer çarpışmalarda ölüm
veya ağır yaralanma riskini yaklaşık yüzde 50 düşürüyor.
En Etkili Cankurtaran
Üç noktalı emniyet kemerinin 1960’lardan beri kaç hayat kurtardığını kesin olarak bilmek imkansız; çünkü dünya çapında
bir trafik güvenliği istatistiği yok. Tahminlere göre kurtarılan
hayat sayısı 1 milyondan fazla. Emniyet kemeri sayesinde ağır
yaralanmalardan kurtulan insan sayısı ise bu sayının birkaç katı.
Emniyet kemerinin Avrupa’daki trafik kazalarında ölüm oranını yüzde 40 azalttığı tahmin ediliyor. 2005 yılında AB genelinde
tahmini 11 bin 700 sürücü, özellikle emniyet kemerlerini taktıkları için hayatta kaldı. Bu rakam sadece Almanya’da 2 bin. Bu
sürücüler emniyet kemeri takmıyor olsalardı, o yıl Almanya’da
trafik kazalarında ölenlerin sayısı ikiye katlanacaktı. ABD için
yapılan tahminlerde, emniyet kemerinin 2004 yılında 15 bin
200 can kurtardığı ve 50 milyar dolardan fazla zararın önüne
geçtiği düşünülüyor.
Potansiyeli hala büyük
Kemer kullanım oranı, ülkeler arasında büyük farklılık gösteriyor. Rusya’daki Sakhalin adası gibi bazı yerleşim birimlerinde
kemer kullanım oranı yüzde 3,8’e kadar düşebiliyor. En yüksek
kullanım oranları ise, Fransa, Almanya, İsveç, Avustralya ve
Kanada gibi ortalama gelir seviyesi yüksek ülkelerde görülüyor. Bu ülkelerde ön koltukta oturanların yüzde 90 ila 99’u,
arka koltukta oturanların ise %80 ila 89’u kemer kullanıyor.
ABD’deki yasal boşluklardan ötürü bu oranlar hep daha düşük
olmuştur. Ancak ABD, 2008 yılında rekor kırarak, ön koltukta
oturanların yüzde 83’ünün emniyet kemeri takmasını sağladı.
2004 yılında dünya genelinde trafiğe kayıtlı 620 milyon otomobilin 270 milyonu Avrupa’da, 202 milyonu ABD’de bulunuyordu. Trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısı da
buna paralel olarak dünya genelinde artıyor. Yeni otomobil
ve sürücülerin büyük bölümü Avrupa ve ABD dışında trafiğe
Kemerin en önemli işlevi, yolcuyu koltukta
tutması. Kazalarda otomobilden fırlayanların
yüzde 75 gibi büyük bir oranı hayatını kaybediyor. Tüm etkileri bir araya geldiğinde,
kemer çarpışmalarda ölüm veya ağır yaralanma riskini yaklaşık yüzde 50 düşürüyor.
çıkıyor. “Araç sayısı çok olan ülkelerdeki en büyük sorun,
birçok kişinin hala emniyet kemeri kullanmaması. Kemer,
günümüz trafiğinde en fazla hayat kurtarma potansiyeline
sahip unsur” diyor Hans Nyth. ABD’de kemer kullanımı
oranının her bir puan artmasının yılda 270 hayat kurtarılabileceği tahmin ediliyor. Avrupa Birliği ülkelerinde ise
eğer tüm ülkeler, emniyet kemeri takma oranında ilk sıralarda yer alan ülkeler kadar kemer takma kuralına uyarsa,
bu artışın yılda 7 bin hayat kurtulacağı tahmin ediliyor.
Dolayısıyla, uzun zamandır otomobil kullanmakta olan gelişmiş ülkelerde de önemli bir hayat kurtarma potansiyeli
var. Otomobil sayısının hızla arttığı Asya, Güney Amerika ve
Afrika gibi bölgelerdeki potansiyel ise çok daha yüksek. Bu
bölgelerdeki kemer kullanımı Avrupa düzeyine yaklaşırsa,
on binlerce canın kurtulması mümkün olabilir. Bu da dünya
çapında her yıl kurtarılan hayat sayısını yüz binin çok üstüne
çıkarabilir.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 59
◆ KISA HABERLER ◆
Nissan Leaf İle Sıfır Emisyon
Nissan Leaf, 90kWh’dan fazla güç üretme kapasitesine sahip inceltilmiş lamine lithium-ion pil teknolojisi ile tasarlanmıştır.
Bu sayede aracın elektrikli motoru 80Kw motor gücü ve 280Nm
tork üretim değerine sahip olmuştur. Eğlenceli bir sürüş deneyimi
için sürücülerin yanmalı motorlardan elde ettiği performans duygusunu tam anlamıyla veren Leaf, sıvı yakıtlı araçlarda bulunan
egzos sistemini ise bünyesinde bulundurmuyor. Böylece yanmalı
motorlardan çıkan ve atmosfere salınım yapan CO2 gazı da tamamiyle ortadan kaldırılmış oluyor. Ayrıca yanmalı motorlardan
çıkan motor ve egzos gürültüsü Nissan Leaf ’te sıfıra indirgenmiş
vaziyette. Tam şarj ile 160km’den fazla yol alma menziline sahip
olan Leaf, hızlı şarj etme özelliği ile de 30 dakikadan daha kısa
bir sürede %80’lik enerji performansı sunuyor. Leaf ’in teknolojisi
evinizde bile tam dolum yapmayı mümkün kılıyor.
Ferrari’den Hibrid Teknolojili
Yüksek Performans Konsepti
Yüksek performanslı spor otomobillerinde hibrid teknolojisini
çok yakın bir sürede hayata geçirmeyi planlayan İtalyan otomobil üreticisi Ferrari, 2007 yılında açıkladığı ve tüm model
yelpazesinde yakıt tüketimini ve emisyonları azaltmaya yönelik
çalışmalarının ilk meyvelerinden biri olan deneysel konsept
otomobilini 2010 Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıttı. HY-KERS
adını taşıyan yeni Ferrari konsept otomobili, seri üretim 599
GTB Fiorano modeli temel alınarak geliştirilmiş olmasıyla dikkat
çekiyor.
Ferrari HY-KERS’in yaklaşık 40 kg ağırlındaki kompakt yapılı
elektrik motoru yaklaşık 100 HP’den fazla güç üretebiliyor.
Mevcut V12 motorla birlikte kombine edelirek çalışarak yüksek
voltajlı elektrik motorununun yassı lityum-iyon aküleri, aerodinamik alt şasinin içindeki taban sacının altına yerleştirilmiştir.
Böylece ağırlık merkezi etkilenmeyen Ferrari’nin deneysel spor
otomobil konseptinde ise çift kavramalı, 7 ileri vitesli F1 tipi şanzımana yer veriliyor. Şanzıman sisteminin iki kavramasından biri
elektrik motoruyla paralel çalışırken, böylece elektrikli motor ve
V12 motorun kusursuz biçimde birbirine bağlanarak çalışması
sağlanmaktadır.
Hyundai’den Teknoloji Ve
Ekoloji Konsepti: I-Flow
2 Silindirli Motorlu Çevreci Fiat
500, Türkiye’ye Geliyor!
İlk etapta Fiat’ın küçük sınıf modeli Fiat 500 ile birlikte hem Avrupa
hem de Türkiye pazarında satışa sunulacak ekolojik Fiat motor teknolojisi, ilerleyen dönemlerde kademeli olarak Fiat’ın ürün yelpazesindeki diğer bazı modellerde de kullanılmaya başlanacak.
Fiat’a Avrupa’nın 2 silindirli motor sunan tek otomotiv üreticisi unvanını da kazandıran TwinAir motor teknolojisi, üst üste 3 defa yılın
en çevreci otomobil üretici seçilen Fiat’ın bu konuda lider kalabilme hedefinin önemli bir parçası olarak ön plana çıkıyor. 900 cc’lik
silindir hacmine sahip 85 HP güç üreten turbo motor, 95 g/km’lik
karbondioksit emisyon salınım değeriyle de ekolojik yönünü ortaya
net biçimde koyuyor. Eşdeğer bir performans sunan 4 silindirli bir
motora göre % 10 daha hafif ve % 23 daha kısa olan TwinAir motor,
yakıt tüketiminde ise % 30’a varan tasarruf sağlamasıyla da dikkat
çekiyor.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 60
Hyundai’nin 2011 yılında satışa sunacağı D-segmenti modelinin
habercisi olan ve dizel-elektrikli hibrid teknolojisiyle geliştirilen
i-flow, şık ve zarif çizgilerinin yanı sıra üstün aerodinamisiyle
de dikkat çekiyor. Hyundai’nin doğadan esinlenerek yaratılan
yeni tasarım anlayışı doğrultusunda hazırlanan i-flow, 4780 mm
uzunluğa, 1850 mm genişliğe, 1420 mm yüksekliğe ve 2800
mm’lik dingil mesafesine sahip. Hyundai i-flow bu boyutlarıyla birlikte elde edilen 0.25 gibi oldukça düşük olan sürtünme
katsayısı ile CO2 salınımını 85 gr/km değerine indirirken, 100
km’de sadece 3 litre yakıt tüketimi sunuyor.
◆ KISA HABERLER ◆
Toshiba’dan Yeni Tablet
“PCPortege M780 Multi Touch” Bu Cepler Şaşırtıyor
Toshiba Bilgisayar Sistemleri, Tablet bilgisayar gamını
genişletmeye devam ediyor. Yeni Portégé M780 Multi Touch
Kontrol özelliği ve döndürülebilir ekranı sayesinde performans
ve taşınabilirlik dengesinde tasarlanmıştır. 12.1 inç geniş ekranı
1280x800 piksel çözünürlükte ve sadece 2 kg ağırlığındadır.
Klavyesi ile bir dizüstü bilgisayar gibi çalışırken, aynı zamanda
tablet bilgisayar gibi elle yazılan notları ve çizilen grafikleri
kayıt edebilir. Toshiba Portégé M780 Multi Touch yeni nesil
Intel Core i3, i5 işlemcilere sahip ve sistem belleği 8 GB’a kadar
genişleyebiliyor. Opsiyonel SSD seçenekli üründe standart
olarak 2.5 inç boyutlu sabit disk bulunuyor ve Windows 7
Professional işletim sistemine sahip. Ayrıca çok dayanıklı bir kasa
ile korunan Portégé M780’de, herhangi bir kaza durumunda
veri kaybını önlemek için, 3D hız ölçer bulunuyor.
Toshiba
Estia
Havadaki
Enerjiyle
Isıtacak
Isıtma-soğutma sektörünün lider kuruluşu Alarko Carrier,
Türkiye distribütörü olduğu Toshiba’nın ısıtma sektörüne
sunulan ürünü Estia’yı tüketicilerle buluşturmadan önce bir
basın toplantısı ile tanıttı.Diğer ısıtma sistemlerine göre çok
daha tasarruflu olan ve ısınmak için ana enerji kaynağı olarak
sadece havayı kullanan Toshiba Estia, atmosferdeki CO2 (karbondioksit) emisyonunun düşürülmesine de destek oluyor.
Microsoft’un Windows Mobile markasını bırakması ve Window s Phone 7 ile eski tasarımları çöpe atarak, yeni ve etkileyici bir cep telefonu işletim sistemi ortaya koyması büyük
ilgi çekti.
Şimdi ise akıllı cep telefonu piyasasında rekabeti kızıştıracak
bu cep telefonu işletim sistemini kullanmayan,iki Microsoft
cep telefonu modeli hakkında dedikodular yoğunlaştı.
Gizmodo’nun çok iddialı bir şekilde ortaya koyduğu “sızıntı”
bilgiler şaşırtıcı ama pek iyi yönde değil. Project Pink hakkında daha önce de bilgiler ortaya çıkmıştı,ama şimdi ortaya
çıkan bilgilere göre başta pek çok akıllı telefonda olduğu gibi
çok klişe bir “iPhone katili” ibaresiyle ortaya atılan, Microsoft’un kabul etmediği bu telefonlar için çok vasat,gayet orta
sınıf detaylar açıklanıyor...
Medya
Depolama
Dünyasının
Renkli
Mücevherleri
Verbatim Mikro USB sürücülerin yüksek kapasiteli ve canlı renklerden oluşan ikinci nesil serisini sunuyor. Küçücük sürücüler
sadece 3cm uzunluğunda ve bir euroluk madeni paradan daha
kalın değil. Yaklaşık bir liralık madeni para kalınlığında. 32Gb’a
kadar veri depolayabilen sürücüler perakende mağazalarında
satışa sunulacak.
Google İnternet
Satacak
Google çok yakında kendi fiber hattını kurmayı
düşünüyor.Google’ın bu projede ulaşmayı düşündüğü hız ise 1 gbps. Bu hız Amerika’daki
ortalama hızın 100 katına denk geliyor. Ve şu
anda yaygın olarak Japonya’da kullanılıyor.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 61
◆ BİZDEN HABERLER ◆
Çalışma Arkadaşlarımızdan
Haberler
Abdulkadir Özcan A.Ş’nin çalışma arkdaşlarından haberleri bu sayımızda da sizlerle
paylaşmaya devam ediyoruz. Aramıza yeni katılanları, yeni evlenenleri, çocukları
olanları bu sayfada öğreneceğiz.
Aramıza yeni katılan iş arkadaşlarımız
Bu ay aramıza on yeni arkadaşımız katılmıştır. En fazla çalışanı
kabul eden bölgemiz İstanbul iken aramıza katılan yeni yüzlerle
enerjisine enerji katan departmanımız Jant departmanı. İstanbul
Avrupa Yakası Şubemizin Jant Satış Temsilciliğine Işık Dölcü ve
Ufuk Işık katılırken; Jant Depo Sorumlusu görevine Cemal Uysal;
Jant Depo departmanımıza Tamer Gül, Levent Durmaz, Erhan
Pektezel, Jant Fatura-İrsaliye departmanımıza ise Emel Gençer
katılmıştır. Şirketimizin dış dünyayla ilk temasını sağlayan Santral
Operatörlüğü görevini Pelin Buse Sönmez üstlenmiştir. Sipariş
Danışmanlığı görevinde ise Utku Güler ile mesai saatlerimizi paylaşacağız. İstanbul şubemiz haricinde bu ay yeni yüzlere kapısını
açan diğer bir şubemiz de Konya. Konya Şubemizin Muhasebe
departmanına Şakir Kes, Şube Müdürlüğüne Antalya Şubemizden nakil olan İsmail Hakkı Okumuş gelmiştir.
Aramıza yeni katılan tüm arkadaşlarımıza hoşgeldin diyor, yeni
işlerinde başarılı olmalarını temenni ediyoruz.
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 62
Evliliğe Adım Atan Arkadaşlarımız
Mersin Şubemizin güvenliğinden sorumlu Güvenlik Görevlisi
arkadaşımız Aytaç Sarı 13.03.2010 tarihinde Medine Sarı ile
hayatını birleştirmiştir. Abdulkadir Özcan A.Ş olarak her ikisine
de bir ömür boyu mutluluklar diliyoruz.
Çocuğu Olan Arkadaşlarımız
Finans Cari Uzmanı arkadaşımız Fatma Aygün Güney
01.01.2010 tarihinde Zeynep isminde bir kız çocuğu dünyaya
getirerek 2010’un en güzel hediyesine kavuştu. Arkadaşımızın
minik kızına sağlıklı, mutlu, huzurlu ve başarılı bir ömür dileriz.
Vefat Haberi
Hatay Kirikhan Petlas bayilerimizden Mustafa Çito firmasının
sahibi Mustafa Çito, 15.04.2010 tarihinde vefat etmiştir.
Abdulkadir Özcan A.Ş olarak kederli ailesine ve Petlas Bayii
teşkilatına baş sağlığı diliyoruz.
◆ KİTAPLIK◆
Tesla’nın Kutusu
Genesis
April Yayıncılık
Samantha
Hunt’un
romanı
Tesla’nın Kutusu, tüm çabalara
rağmen unutturulamayan bir
dâhiyi anlatıyor. Ölümüne yakın
Tesla şöyle diyor: ‘Bırakın gelecek gerçeği ortaya çıkarsın ve
herkesin değerini göstersin. Şimdiki zaman onlara ait; üzerinde
çalıştığım gelecek ise, tamamen
benim.’ Gelecek geldi, şimdi
Tesla’yı en baştan tanımanın zamanı. Samantha Hunt bir yandan
olasılıkla insanlık tarihinin en büyük dehasının akıl almaz hayatını
aktarırken bir yandan da yarattığı edebiyat festivaliyle geleceğin
en önemli yazarlarından biri olacağının müjdesini veriyor.
Felsefe, Yelken ve Caz
Asiye Koray Bendon
Yazar olmaya çalışan bir kadının, bir taraftan bu serüveninin seyir
defterinin sayfalarını çevirirken, aynı anda “aşk” adına
sürdürdüğü “kahraman” arayışındaki
sorgulamalarına,
çatışmalarına tanık oluyoruz.
Yazar bu serüven sırasında,
hayatı anlamlandırma çabasına “blues/caz” eşliğinde
keyifli bir yelken seyri yaptırıyor.
Filozofları, yazarları, roman
ya da film kahramanlarını,
hatta blues/caz müzisyenlerini teknesinin güvertesine
konuk ederken onları bir
deniz feneri ya da şamandıra
gibi kullanarak okuru düşünmeye davet ediyor.
Temsilci
Murat Çokyiğit
Hiç düşündün mü bilmiyorum? Herhangi bir dua veya talebin
olduğunda nasıl bir mekanizmayı harekete geçiriyorsun? Yani
bu talebinden sonra neler oluyor?
Bildiğimizi zannetmemiz, öğrenmemizin en büyük düşmanıdır.
Oysa doğru diye tutunduğumuz bilgilerin bugüne ait olabileceğini ve “ben”i bir sonraki doğruya ulaştırmak için araç olduğunu
keşfedebilmelidir insan.
Gerçekler öğrenilince, zannetmeler biter.
“Onlar imkânsız olduğunu bilmedikleri
için başardılar.”
Gerçekte kimdi bu Duhan? Kendisindeki
değişimi nasıl fark etmişti? Kaç zamandır tanıyordu kendisini? […] Kendi alnında gördüğü ışık tam olarak ne anlama geliyordu?
– İşte o gördüğün ışık senin temsilcindi.
Yani varlığının farkında olmadığın, ama
her zaman seninle olan yol arkadaşın.
Bernard Beckett
Anax, tarihini bildiğini
sanıyordu. Bilmek zorundaydı. Üç Sorgucu
karşısındaydı ve dört
saatlik zorlu sınavı henüz
başlamıştı. Anax, tüm
eğitimine karşın, ona
öğretilen tarihin tüm
öyküyü
anlatmadığını
keşfetmek üzereydi...
Felsefi
sorgulamaların
teknoloji ile dramatik olarak çakıştığı ve insan olmanın ne anlama geldiğinin tartışmaya açıldığı bir gelecekte geçen, büyüleyici
bir yaratıcılığa sahip kışkırtıcı bir kitabı keşfetmek üzeresiniz.
Amazon.com, Guardian ve birçok uluslararası yayın tarafından
21. yüzyılın CESUR YENİ DÜNYA’sı olarak gösterilen, 30’a yakın
dile çevrilmiş bir distopya.
imi
ç
e
S
n
ü
r
Editö
tente
a
P
n
a
d
Marka
Zekeriya
Baştürk
tmak
ayı yara
Bir mark
bir
ndurmak
ve tutu
esi
baş etm
kurumun
li
m
en öne
gereken
ir
id
bir .
an
sorunlard
veya
zü
Ürününü
iğerrinizi d
hizmetle
ek,
m
ayırabil
lerinden
n
lı
ak da
n
insanları
için
ebilmek
yer ed
n
k
e
gerç te
şirketler
ra
a
p
mek ve
büyük e
ar.
harcıyorl
amıızı korum
Markam
scil
te
olu onu
zın tek y
üz
m
ü
z
tir. Gö
ettirmek
ra
a
ıl
ır
n sald
dan gele
rı
a
aç
k
ış
ir
d
b
ı
mız
emli
ız marka
değil. Ön
ım
r
ğ
o
atı
z
y
k
r
a
ru
a
b
o
d
gibi
ığı ka
mızı k
ak sanıld
e marka
d
m
ru
m
e
o
k
h
ı
i
karş
ntimiz
hem pate
lar
ipucu ile
sınai hak
ve tüm
mkün.
t
ü
n
er
il
m
te
g
a
k
il
p
e
b
,
bilm
marka
cağınız
a
ta
y
a
p
a
m
it
k
la
i
lıyım,
rde bu
Elinizdek
u yapma
hiçbir ye
m
a
su
şk
a
ru
b
taklit
t başvu
hakkında
mlarımın
in paten
rı
iç
sa
ta
m
l
ü
e
n
bileüstriy
var. “Ürü
yanıt ala
i?”, “End
ra
m
la
l
ru
e
d
so
o
gibi
faydalı m
nlerim?”
i nasıl ö
n
si
tüm
e
m
il
ed
ları için
ü çalışan
.
m
iz
lü
n
ö
si
b
k
r.
ce
hbe
rlama
ak bir re
ve paza
açıklayac
rı
Yönetici
la
u
n
o
ttikleri k
merak e
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 63
◆ HAYATA DAİR ◆
Bu Yarışa Ne Gerek Var?
Amerikalı bir zengin, iş seyahati sırasında Meksika’nın küçük bir
kıyı limanında gezerken, bakmış ağzına kadar balık dolu bir tekne
ve içinde keyifli bir balıkçı. “Merhaba balıkçı” diye seslenmiş, “Bu
balıkları ne kadar zamanda tuttun?” “Bir iki saatimi aldı” demiş
balıkçı.
İştahlanmış bizim işadamı; “Ee, niye biraz daha kalıp daha fazla
tutmadın?” diye sormuş. “Bu kadarı bize yetiyor da ondan” diye
omuz silkmiş balıkçı. Şaşmış balıkçının bu kanaatkarlığına işadamı; “Kalan zamanını nasıl geçiriyorsun peki” diye üstelemiş.
Balıkçı, özetlemiş bir gününü: Sabahları açılır, biraz balık tutarım.
Sonra çocuklarımla oynarım. Öğleyin karımla biraz siesta yaparım. Akşamları amigolarla beraber gitar çalıp, geç vakte kadar
eğleniriz. Oldukça meşgul sayılırım senyor”.
Gerinmiş Amerikalı: “Bak” demiş “..ben sana yardımcı olabilirim.
Bu işe daha çok zaman ayırmalısın. Daha büyük bir tekne bulup
daha çok balık tutmalısın.Oradan elde edeceğin gelirle daha
büyük tekneler alırsın. Kısa sürede tuttuğun balıkları doğrudan
işletme tesislerine satarsın. Hatta zamanla kendi balık fabrikanı
bile kurabilirsin.
Kısa zamanda balıkçılık sektöründe bir numara olursun”. Balıkçı
MART-NİSAN 2010 AKO HABER 64
merakla “Bunları yapmak kaç sene alır sinyor” demiş: “15-20
yılda halledersin” demiş Amerikalı, “Ama sonrası daha parlak:
Zamanı gelince şirketini halka açarsın, hisselerini iyi paraya satarsın, kısa zamanda zengin olup milyonlar kazanırsın.”
“Milyonlar ha...” diye tekrarlamış balıkçı...
“Eeee... sonra?”
“Sonra emekli olursun. Küçük bir balıkçı kasabasına yerleşirsin. İstersen zevk için balık tutarsın. Çocuklarınla oynar, karınla
keyfince siesta yaparsın. Akşamları da arkadaşlarınla şarap içip
gece yarısına kadar gitar çalarsın. Nasıl...? Mükemmel değil
mi?”
Balıkçı cevap vermiş, “Sence ben şu anda ne yapıyorum!?.. “
Bir an olsun durup düşünseniz. Bütün bu telaş ne için?..” Arada
denize açılıp, çocuklarınızla oynaşmayacak, dostlarınızla gitar
çalıp vakit geçirmeyecek olduktan sonra onca koşturmanın ne
anlamı var? Hırsla örülü onca yılın vaat ettiği final, halen yanı
başımızda duran mutluluksa, bu yarışa ne gerek var?
-AlıntıdırCan Dündar

Benzer belgeler

Sayı 35 - ako haber

Sayı 35 - ako haber NKS Basın Yayın Ltd. Şti. NKS Basın Yayın Ankara Ofisi Çetin Emeç Bulvarı 1065. Cad. 34/9 Kat:2-3 Öveçler Ankara Tel: 0312 473 97 02 Faks: 0312 473 97 08 [email protected] - www.ekonometri.co...

Detaylı

Untitled

Untitled İvedik OSB Matbaacılar Sitesi 35. Cad. No:56-58 Yenimahalle ANKARA T. 0312 394 57 71 F. 0312 394 57 74 AKO HABER Dergisi Abdulkadir Özcan Otomotiv ve Lastik San. Tic. A.Ş tarafından T.C yasalarına ...

Detaylı