Proje Dosyası

Transkript

Proje Dosyası
Screenplay
IÇ.ÖZGÜR’ÜN EVI.GÜNDÜZ
Karanlık ekrandan zoom out yapılarak cola şişesinin içinden
çıkılır. Yakın plan bir çerçevede kamera sabitlenir ve pan
hareketi ile sola doğru seyretmeye başlar. Arka planda
yüksek sesle "Taxi Driver" filmine ait sesler duyulmaktadır.
Sıra ile masaya dizilmiş çer çöpü, açık bir dvd kutusunu-the
Clerks filmine aittir-playstation kumandasını ve beş
litrelik sonuna kadar içilmiş bir şişe görürüz. İlerleyiş
devam ettikçe çerçeveye bir tarafı açılmış "Star Wars:
Empire Strikes Back" posteri, hemen yanında yırtık bir
"Indiana Jones: Raiders of the Lost Ark" posteri gözükür.
Üçlü kanepe çerçeveye girdiğinde yine zoom out yapmaya
başlar. Kanepenin üstünde gangster film karakterlerinden
oluşan bir yağlı boya tablosu görürüz ve omuz planda
kadrajda Özgür Bıkkın belirir. Doğrudan kameraya
bakmaktadır. Aniden bir daktilo yazısı girer ve çerçevenin
ortasında, "Özgür Bıkkın’ın Huzurlu Hayatı" yazısı belirir.
Yazı belirdiğinde "İyi,Kötü ve Çirkin"in meşhur tınısı
duyulur. Yazı aniden kaybolur ve Özgür, Taxi Driver’ın
meşhur "are you talkin’ to me?" sahnesini benzer şekilde
canlandırmaya başlar. Teatral hareketleri ile renk kattığı
bu sahneye Robert De Niro’nun görüntüsü paralel şekilde
eşlik etmektedir. Bu sırada bir köşede film ekibinin
isimleri yazmaktadır. Role kendini kaptırmışken bir zil sesi
duyar ve irkilir. Şaşkındır, dehşete düşmüş gözlerle kapıya
doğru bakar ve çerçeveden çıkar.
IÇ.APARTMAN KORIDORU.GÜNDÜZ
Özgür, kapıya doğru korkak adımlarla ilerler. Kapı
deliğinden kim olduğuna bakar. Güzel yüzlü bir kadın
görmektedir. Endişeli gözükmektedir. Özgür bir adım geri
çıkar ve ne yapacağını düşünür. Zil bir kez daha çalar,
ürkerek kapıyı açar. Karşısında beliren genç kızı gördüğünde
küçük dili yutar. Ne diyeceğini bilemez. Kız ellerini
avuşturmakta ve Özgür gibi endişeli gözükmektedir.
Konuşurken kızarmaktadır.
KIZ
Merhaba komşu, benim ismim Gökçe.
Biz iki gün evvel taşındık... ya
televizyonun sesi biraz yüksek
geliyor da biraz kısabilir misiniz
diyecektim.
Özgür kıza boş boş bakmaya devam eder. Hayatında ilk defa
kız görmüş gibidir. Sinir bozucu sessizliği yine Gökçe
bozar.
(CONTINUED)
CONTINUED:
2.
GÖKÇE
İyi misiniz?
Özgür bir anda şoktan çıkar. Soğuk terler dökmektedir.
ÖZGÜR
B-b-been Özgür! Ö-özgür Bıkkın!
İsmim bu evet. Özgürüm ben. Özgür
evet!
Gökçe dişlerini sıkar. Yüzünde şapşal bir gülümseme vardır.
İyice kızarır. O da terlemeye başlar.
GÖKÇE
Çok memnun oldum. Beni babam
bekler, sesi kısarsınız değil mi?
Özgür sessizce kızı süzer. Terden kıyafeti sırılsıklam
olmuştur.
ÖZGÜR
T-tabii kısarım. O zaman görüşürüz.
GÖKÇE
Görüşürüz.
Gökçe dişlerini sıkar ve çekinerek koridorda ilerlemeye
başlar. Kamera onu önden takip etmeye başlar. Gökçe kameraya
doğru yürürken arka planda Özgür’ün kapıyı kapattığını
duyarız. Gökçe çekingen adımlarla ilerlemeye devam eder.
Kapı kapanma sesini duyduktan sonra şöyle bir arkasına
bakar. Sonra aralık bırakılmış kapıdan içeri girer. Bu arada
yüksek ses hala devam etmektedir.
IÇ.GÖKÇE’NIN EVI.GÜNDÜZ
Gökçe anahtarını vestiyerdeki askılığa asıp odasına doğru
ilerler. Koridordan geçerken babası tuvaletten çıkar. Işığı
kapatır. Kızına bakar.
BABA
Kızım iyi misin? Kıpkırmızı
olmuşsun hayırdır?
GÖKÇE
Yok ya komşuya gittim işte ses için
uyardım hem tanışmış oldum.
3.
Babasına sırıtır ve baba kızının yanağını sıkar. Kısa boylu,
sevimli bir adamdır. Davudi güzel bir sesi vardır. Kızına
bakışlarından sevgisi anlaşılmaktadır. Yanından
uzaklaşırken, kızı sevimli bir hareket yaparak ona veda
eder. Kız odasına girerken kamera babayı takip etmeye
başlar.
IÇ.GÖKÇE’LERIN SALONU.GÜNDÜZ
Babanın salona girdiğini görürüz. Gayet düzenli ve varlıklı
gözüken bir salondur. Masadan gazetesini alır ve koltuğa
doğru ilerler. Koltuğu oturur. Yandaki sehpadan gözlüğünü
alır, gazetesini okumaya başlar. Bir takım sesler duyar ve
gözlüğünün üzerinden sesin geldiği yere bakışlarını odaklar.
Bariz bir şekilde yan komşunun televizyon gürültüsüdür bu.
Uyarıya rağmen devam etmektedir. Er geç sonlandırır diye
düşünerek gazetesini okumaya odaklanır. Dikkat çekici bir
üçüncü sayfa haberi görür. Adana’da saplantılı bir liseli
genç ondan ayrılan sevgilisini 16 yerinden bıçaklayarak
cesedini nehire atmıştır.
BABA
Allah sizi kahretsin!
Fotoğrafta yüzü sansürlenen gencin fiziği Özgür’ü
andırmaktadır. Fotoğrafa yakınlaştığımızda çerçeve aynı
kalır, mekan değişir, kıyafetler değişir, sansürlü yüz yok
olur ve Özgür ortaya çıkar.
IÇ.ÖZGÜR’ÜN EV.GÜNDÜZ
Salonun ortasında durmuş yere bakmaktadır. Dilini yanağında
gezdirmekte, zeminde duran bir şeye odaklanmıştır. Kamera
baktığı yeri gösterdiğinde onun bir yüzük olduğunu görürüz.
Bu "Yüzüklerin Efendisi" filminde kullanılan "One Ring"in
basit bir taklididir. Üzerinde parlayan yazılar dikkat
çekmektedir. Yeniden Özgür’e döndüğümüzde arka plandaki ses
kesilmeksizin onun dehşete düşmüş bir ifade ile yüzüğe
baktığını fark ederiz. Yeniden yüzüğe döndüğümüzde ona daha
çok yaklaşırız. Tekrar Özgür’e dönüldüğünde Extreme Close-up
bir planda gözlerinde beliren yüzüğü ve onun alev alev
parlayışını fark ederiz. Tekrar yüzüğe döndüğümüzde iyice
dibine girmişizdir ve Özgür’ün yansıması yazısız kısımda
gözükmektedir. Sonra Yeniden Özgür’e döner kamera. Ağzına
yakın plan alınır.
ÖZGÜR
My Precioussss....Ssseni kimse
bissden alamayacak...
(CONTINUED)
CONTINUED:
4.
Sözleri bittikten sonra Özgür kendini yere atarak yüzüğü
biri ile mücadele edercesine parmağına takar. Sonra var gücü
ile bağırır. Bu sırada telefonun sesini zar zor duyar.
Kanepenin yastıkları arasına sıkışmış telefonuna doğru
sıçrar. Telefonu eline alıp bakar, arayan annesidir.
Telefonu açar. Bu sırada televizyon kumandası basar ve ses
biraz daha açılır. Umursamazca ilerleyerek annesi ile
konuşur. Bağırarak konuşmaktadır.
ÖZGÜR
Alo anne! Nasılsın!
ANNE
Oğlum neredesin öyle sesin zor
duyuluyor.
ÖZGÜR
Evdeyim ya nerede olacağım.
ANNE
Yine televizyonun sesini açtın
değil mi? Hemen kısar mısın onu,
bak komşular şikayet edecekler, o
evi zor bulduk sana yine atılmanı
istemiyorum.
ÖZGÜR
Ya bir şey olmaz! Robert De
Niro’dan kimseye zarar gelmez.
ANNE
Şu an konuşmamızı engelliyor ama.
ÖZGÜR
Hayır engellemiyor. Sen beni
duyuyorsun, ben de seni duyuyorum.
ANNE
Ya çocuğum niye söz dinlemiyorsun
sen? Nerede kötü huylar var hepsini
almışsın babandan!
ÖZGÜR
O adamın Robert De Niro izlediğini
sanmıyorum.
ANNE
Ya ondan bahsetmiyorum be! Biraz
kıssan şu sesi daha düzgün
konuşsak!
(CONTINUED)
CONTINUED:
5.
ÖZGÜR
Ne söyleyeceksen söyle anne, yoksa
kapatacağım.
ANNE
Okuluna gidiyor musun? Sınavların
ne oldu merak ettim.
ÖZGÜR
Gidiyorum. Sınavlarım iyi. Tamam
mı?
ANNE
Son dediğini anlamadım ama olsun,
iyisi mi seni daha iyi bir vakitte
arayayim ben.
ÖZGÜR
Tamamdır görüşürüz.
Özgür aniden telefonu kapatır. Telefonun öbür ucundaki
Anne’ye geçer görüntü, üzgün bir ifade ile telefonuna
bakmaktadır.
IÇ.ANNE’NIN EVI.GÜNDÜZ
Kamera zoom out yaparak Anne’nin nerede olduğunu
netleştirir. Burası mutfaktır. Mutfak masasında oturan anne
ayağı kalkar ve üfleyerek telefonu masada bırakır.
Haşlanmakta olan yumurtanın altını kapatır. Bir başına
kahvaltı yapmaya hazırlanmaktadır. Mutfaktaki küçük
televizyonu açar. "Adventure Time" isminde çizgi dizi
vardır. Kanalda durur. Kumandayı bırakır ve yemeğini
hazırlayıp masaya oturur yeniden. Çizgi diziyi izlerken sık
sık gülmektedir. Televizyonun biraz daha sesini açar.
Duyulabilecek bir desibelin üzerine gelir, bu gerçekten
enteresan bir andır. Sesten rahatsız olmadan izlemeye devam
eder. Arkasındaki duvara vurulma sesi gelir. Ancak kadın
odaklanmıştır. Sonra oynayan çizgi diziye doğru yakınlaşır
kamera. Zoom In çerçeveye çizgi diziyi alana kadar devam
eder. Ardından bir zoom out yapılır ve kendimizi başka odada
buluruz. Burası Gökçe’nin odasıdır ve kamera Gökçe’ye doğru
döner.
IÇ.GÖKÇE’NIN ODASI.GÜNDÜZ
Gökçe, "Corn Flakes"ini yerken çizgi diziye gülmektedir.
Ancak onun sesini bastıran Özgür’ün sesi söz konusudur ve bu
durum onu iyice rahatsız etmektedir. Üfleyerek elindeki
çanağı masasına bırakır. Bir hınç ile odasını terk eder.
Hızlı adımlarla çıkış kapısına yönelir. Ayakkabılarını
giyerken babasının salondaki sesi duyulur.
(CONTINUED)
CONTINUED:
6.
BABA
Kızım yine nereye gidiyorsun?
GÖKÇE
Şu televizyonun kapatıldığına emin
olacağım.
BABA
Ya bu çocuk sağır falan mı? Niye bu
kadar açıyor bu sesi?
GÖKÇE
Valla bilmiyorum baba ama garip
biri.
BABA
Ne kadar garip?
GÖKÇE
Bilmiyorum baba, ölçmedim.
BABA
Tamam cevabımı aldım ben.
Gökçe kapıyı aralık bırakıp öfke ile Özgür’ün kapısına
gider.
IÇ.APARTMAN KORIDORU.GÜNDÜZ
Gökçe kapının zilini çalar. Ardından sertçe kapıyı
yumruklar. Bir süre sinir küpü şekilde bekler. Sonra Özgür
kapıyı açar. Yine o şaşkın ifade ile ona bakar. Gökçe
kollarını kavuşturmuş bu sefer öfkeden kızarmış şekilde ona
bakmaktadır.
GÖKÇE
On dakika evvel bana bir söz
vermiştiniz hatırlıyor musunuz
acaba?
ÖZGÜR
Hayır, nedir?
GÖKÇE
Dalga mı geçiyorsun? Televizyonun
sesini kısacaktın!
ÖZGÜR
Öyle mi? Niye?
(CONTINUED)
CONTINUED:
7.
GÖKÇE
Nasıl niye ya? Biz senin
televizyonunu dinlemek zorunda
mıyız?
ÖZGÜR
İlk olarak o televizyon değil,
Robert De Niro. Ve evet onu
dinlemek zorundasın.
Özgür’e bir cesaret gelmiştir, az önceki çekingen halinden
eser yoktur. Yine ifadesi şok içindedir ama daha kendinden
emin konuşmaktadır. Gökçe ise sinirden ayaklarını yere
vurmaktadır.
GÖKÇE
Öyle mi? Niyeymiş peki?
ÖZGÜR
Çünkü o sinema tarihinin en
karizmatik oyuncusudur.
GÖKÇE
Yani bu yeterli bir cevap oluyor,
öyle mi?
ÖZGÜR
Robert De Niro dediğim an yeterli
olması lazımdı zaten.
GÖKÇE
Peki bu Robert De Niro hazretleri
insanları rahatsız etmeyi doğru
buluyor mu acaba?
ÖZGÜR
Bilmem. Karakterden karaktere
değişir. Yani Godfather 2’deki
karakterini ele alırsak, sizden
özür diler ve size karışan var mı
diye sorardı sanıyorum. Ama şu anki
karakteri biraz garip. Kendisi
Vietnam ga...
GÖKÇE
Ya özgür, sence bunları dinlemek
istiyor muyum? Altı üstü bir
televizyon ya, azıcık sesini
kısacaksın. Kumandayı kullanmayı
bilmiyorsan bende yapabilirim.
(CONTINUED)
CONTINUED:
8.
ÖZGÜR
Tamam anladım, sen o
kadınlardansın.
GÖKÇE
Ne... ne kadını, hangi kadın?
ÖZGÜR
O kadınlardan işte. Hani şu neydi o
sözcük... Dominant!
GÖKÇE
Ciddi değilsin değil mi? Sesi
kısacak mısın Özgür?
ÖZGÜR
Özgür mü? Hatırlıyorsun! İsmimi
hatırlıyorsun!
GÖKÇE
Evet. Bunda şaşırılacak ne var?
ÖZGÜR
Çok şey var. B-bak, b-bben üzgünüm.
Şimdi hemen kısıyorum, hatta bekle
burada.
Özgür yeniden kekelemeye, terlemeye başlamıştır. Özgür
sözcüğü dile getirildikten sonra değişmiştir. Gökçe’de bunu
fark etmiştir. Kapıda beklerken, Özgür’ün sesi kıstığını
duyar. Hatta kendi için bile duyulmaz hale getirmiştir. Geri
gelir.
ÖZGÜR
Ta-taa-tamam, değil mi?
GÖKÇE
Umarım tamamdır. Arkamı döner
dönmez onun sesini açarsan yemin
ediyorum bu sefer polisi çağırırım.
Gökçe dairesine doğru ilerlerken, Özgür arkasından hayran
hayran bakar. Gökçe’nin görüntüsü uzaklaşıp, dairesine
girdiğinde yok olur. Özgür hala arkasından bakmaktadır.
Kamera artık ondadır. Kapıyı kapatır.
IÇ.ÖZGÜR’ÜN EV.GÜNDÜZ
Özgür kapıyı kapattıktan sonra ona yaslanır. İleriye doğru
bakar. Hayallere dalmıştır. Gözleri parlamaktadır. Aniden
kendini hayallerinden kurtarır ve Taxi Driver’ı bir hışımla
kapatır. Sonra telefonuna sarılır. Son aramalara girer.
(CONTINUED)
CONTINUED:
9.
Neredeyse hepsi annesidir. Annesini arar. Telefon açılır.
Sesi heyecanlıdır.
ÖZGÜR
Anne, az önce çok güzel birşey
oldu!
ANNE
Ne oldu oğlum?
ÖZGÜR
Gökçe! Gökçe ismimi biliyor, anne!
ANNE
Gökçe kim oğlum?
ÖZGÜR
Komşu anne! Yeni taşınmışlar. Çok
tatlı bir kız. Şey...şeye benziyor,
Audrey Hepburn gibi. Yok yok,
Marilyn Monroe hatta Elizabeth
Taylor!
ANNE
E ne güzel oğlum, ne istiyormuş,
hayrola?
ÖZGÜR
Nasıl ne istiyormuş?
ANNE
E kızın bir derdi var ki kapına
gelmiş.
ÖZGÜR
Niye benimle tanışmak istemiş
olamaz mı?
ANNE
Ya olabilir de oğlum, kimse durup
dururken tanışmaya gelmez yani.
ÖZGÜR
O kimse değil anne. O kızda bir şey
var. Kimse de olmayan bir şey. Bir
elf kızı gibi. Lady Galadriel’in
asaleti, Lady Arwen’in gözleri var
onda.
ANNE
Valla ben bile merak ettim kızı
şimdi. İyi bakalım oğlum inşallah
iyi olursunuz.
(CONTINUED)
CONTINUED:
10.
ÖZGÜR
Merak etme Anne! İyi olacağız. Ben
onun James Dean’i, Clark Gable’ı
hatta dur Travis’i olacağım.
ANNE
Travis mi? Travis Fimmel mi?
ÖZGÜR
Hayır! O da olurum ama önce Robert
De Niro Travis’i olmalıyım. Şimdi
kapatıyorum, ona bir yemek
borçluyum. Görüşürüz anne!
ANNE
Oğlum...dur...
Telefon kapanır ve yine annedeyizdir. Bu sefer mutfaktan
çıkmış, salonunda kanepeye uzanmıştır.
IÇ.ANNE’NIN SALONU.GÜNDÜZ
Anne uzandığı yerden elinde telefonu ile kalmıştır. Bir süre
telefonuna bakar. Sonra rehberine girer ve "İlahi Aşk" yazan
numarayı arar. Telefon açılır.
ANNE
Alo Harun aşkım dün niye eve
gelmedin bir tanem?
TARIK
Ya sen manyak mısın kadın! Zaten
telefonu açanda kabahat! Niye
arıyorsun beni durmadan.
ANNE
Aşkım niye öyle diyorsun? Bir sorun
mu var?
TARIK
Evet var, sorun sensin! Sorunun
Allah’ı sensin! Arama bir daha bu
numarayı!
Kadın, Eski Türk Filmlerindeki gibi konuşmaya başlar.
ANNE
Ama sevgilim, neden neşemizi
bozayim ki? Biz değil miydik
ismimizi yıldızlara yazdıracak
olan!
(CONTINUED)
CONTINUED:
11.
TARIK
Töve ya Rabbim! Ya Türkan, bak
Allah rızası için diyorum, şu an
işteyim, ne olur bırak bu işin
peşini. Biz boşanalı çok oldu, ne
güzel aramıyordun off...
TÜRKAN
Şu an ne kadar mesudum bir
bilsen...
IÇ.TÜRKAN’IN ESKI EŞININ BÜROSU.GÜNDÜZ
Telefonun öbür yakasındaki adama geçer görüntü. Telefonu
kadının yüzüne kapatır. Sonra telefonu sertçe çalışma
masasına çarpar ve kendini oynar sandalyesine bırakır.
Tavana bakar. İsyan halindedir.
TARIK
Allahım ne yapacağım ben ya? Nasıl
kandım ben bu kadına? Nasıl kandım
bu sosyopat manyağa!
Çekmecesine hamle yapar. Oradan oğlunun çocukluk fotoğrafını
bulur. Hüzünlenerek ona bakar.
TARIK
Ne kadar sevimli bir çocuktun be
Özgür! Hep anan olacak o oros...
Fotoğrafa yaklaşırız ve benzer bir mekan değişimi ile
kendimizi Özgür’ün evinde buluruz.
IÇ.ÖZGÜR’ÜN EVI.GECE
Hava yeni kararmıştır. Üzerine Travis’in filmde kullandığına
yakın bir ceket geçirmiştir. Ayna karşısına geçer, kendine
kalem ile ben çizer ve evden alalacele çıkar. Özgüveni
yerindedir.
IÇ.APARTMAN KORIDORU.GECE
Gökçelerin kapısını çalar. Kapıyı baba açar. İkili bir süre
birbirlerini süzer. Özgür halini bozmamıştır. Kapıya artist
bir şekilde dayanmış ve sevimsiz bir ifade ile adamı
süzmektedir. Benzer şekilde baba Özgür’ü süzmekte ve ona
şüphe ile yaklaşmaktadır.
(CONTINUED)
CONTINUED:
12.
BABA
Buyrun ne istemiştiniz?
Özgür, boğazını gürültülü şekilde temizler.
ÖZGÜR
Kızınızla görüşebilir miyim acaba?
BABA
Kızımla?
Baba şaşkındır.
ÖZGÜR
Evet bir sakıncası mı var?
BABA
Bilmem, sence yok gibi.
ÖZGÜR
Bence yok.
BABA
Peki hangi sıfatla kızımla görüşmek
istiyorsun acaba?
ÖZGÜR
Ha, ben taksi şoförlüğü yapıyorum.
Apartmanın önünden geçerken kızını
görmüştüm. Kendisinden bayağı
hoşlandım. Bu arada ismim Travis
Bickel.
Özgür şok içerisindeki adama elini uzatır. Baba, içten içe
öfkelenmiş ve yüzüne bir morluk inmiştir. Elini uzatır,
ikili sertçe el sıkışırlar. Bu sırada Gökçe çıkagelir.
GÖKÇE
Özgür?
ÖZGÜR
Özgür mü? Ha o da kullandığım
isimlerindendir evet.
Gökçe babasına bakar. Halini görünce bir ürker.
GÖKÇE
Babacağım bundan sonrasını ben
devraliyim, sen içeri geç, sonra
konuşuruz olur mu?
Baba, Gökçe’nin kulağına doğru eğilir. Fısıldar.
(CONTINUED)
CONTINUED:
13.
BABA
Komşunun adının Özgür olduğunu
hatırlıyorum doğru mu?
Gökçe’de fısıldayarak cevap verir.
GÖKÇE
Evet işte komşumuz Özgür bu.
BABA
Peki o zaman konuşun, bir sıkıntı
olursa gelirim, bekliyorum.
Gökçe kafası ile işaret yapar ve baba son bir bakış atarak
oradan uzaklaşır. Özgür iyi niyetli bir şekilde ona el
sallar.
GÖKÇE
Ne var Özgür, ne oldu?
ÖZGÜR
Ya şey diyecektim, bu sabah sana
ciddi rahatsızlık verdim, sonradan
pişman oldum, yarın sabah bizde
kahvaltı yapalım mı diye
soracaktım, kendimi daha ifade
edebilmek isterim.
GÖKÇE
Bana iyi ifade ettin gibi gelmişti
ama...
ÖZGÜR
Yo...gerçekten yaşananlar için
üzgünüm. Çok güzel menemen yaparım.
Hem sonra bir Robert De Niro filmi
falan izleriz olmaz mı?
Özgür ve Gökçe aynı anda sırıtır. Gökçe biraz düşünür.
GÖKÇE
İyi tamam. Dokuzdan önce uyanmam
yalnız.
ÖZGÜR
Tamamdır seni bekliyor olacağım.
İkili vedalaşırlar ve kamera Gökçe’yi takip ederek ona geçiş
yapar.
14.
IÇ.GÖKÇE’LERIN SALONU.GECE
Gökçe salona doğru ilerler. Baba ayakta Gökçe’yi
süzmektedir. Öfkesi hala geçmemiştir.
BABA
Sen az önce o çocuğun kahvaltı
teklifini kabul mu ettin?
GÖKÇE
Evet n’olmuş? Özür dilemek
istiyormuş.
BABA
O çocuk bana kendini taksici diye
tanıttı Gökçe!
Gökçe kıkırdar.
GÖKÇE
Ciddi misin?
BABA
Gülme kızım. Ciddi bir şey
konuşuyorum.
GÖKÇE
Ya tamam baba da, eğlenmek istemiş
demek ki?
BABA
Zamane gençlerinin eğlence anlayışı
pek bir güzelmiş.
GÖKÇE
Abartma baba ya. Altı üstü
kahvaltı. Sen değil misin, Türkiye
komşuları ile iyi geçinseydi bu
ülke bu halde olmazdı diyen.
BABA
Kızım o komşu ile bu komşu aynı şey
mi?
GÖKÇE
İç Savaş yaşayan bir Suriye ile
kendi iç savaşını veren bir insan
arasında çok fark yok bence.
Baba dayanamayıp güler. Kızı dayanamaz ve babasına sarılır.
(CONTINUED)
CONTINUED:
15.
BABA
Sen bana tanrıçamdan kalan son
şeysin. Kıymetini biliyorum diye
beni suçlayamazsın, ayrıca çocuk
çok başı boş gözüküyordu.
GÖKÇE
Ya biraz garip ama psikoloji
okuyunca bu tarz insanlar ilgimi
çekiyor ve Özgür’de gerçekten garip
bir şey var baba!
BABA
Bir kez daha ben yanılıyor olurum
umarım.
Gökçe babasından ayrılıp salonu terk ederken, kamera
babadadır. Babanın gülümseyen ifadesi bir kez daha yerini
endişeli bir hale bırakır. O çocuğu gözü tutmamıştır. Eşi ve
kızın daha bebek olduğu zamanlara ait bir fotoğrafı eline
alır. Gözleri dolmuştur.
BABA
Ah Gülşen, kızın sana niye bu kadar
benziyor ki?
Kamera fotoğrafa doğru zoom in yapar ve eli bebekli eşine
yaklaşır. Bebeğe doğru yaklaştığında yeniden zoom out yapar
ve çerçevedeki figürler bebek harici tamamen değişir. Bu
sefer bebeği tutan Türkan’dır. Sokakta bir bebeği
sevmektedir.
DIŞ.HERHANGI BIR SOKAK.GÜNDÜZ
Türkan elindeki bebeği yeniden arabasına bırakırken annesine
bakar.
TÜRKAN
Oğlumun küçüklüğüne çok benziyor.
KADIN
Aslında o bir kız.
TÜRKAN
Ah, öyle mi? Oğlum kız gibi güzel
bir bebekti zaten.
KADIN
Şimdi kaç yaşında?
(CONTINUED)
CONTINUED:
16.
TÜRKAN
Kocaman adam oldu.
KADIN
Yaşını bilmiyor musunuz?
TÜRKAN
Ne önemi var. Akıl yaşta değil
baştadır değil mi?
Kadın Türkan’dan ürker ve ona hoşçakal dileyip oradan
arabası ile uzaklaşır. Türkan arkasından bebeğe el sallar.
Halinden memnun gözükmektedir. Bir cadıya benzeyen ev
halinden uzaklaşmış, gerçekten seksi bir kadına dönüşmüştür.
40 yaşlarında olmasına rağmen gayet genç gözükmektedir.
Önündeki apartmana giriş yapar. Yukarı çıkar ve ikinci katta
önüne çıkan ilk kapının ziline basar. Kapı açılır ve
karşısında eski eşi belirir.
TARIK
Türkan!
TÜRKAN
Tarık!
Türkan, içeri atar kendini bir hışımla. Adam şok ve korku
içerisindedir.
IÇ.TARIK’IN OFISI.GÜNDÜZ
Tarık, kendini toparlamaya çalışsa da Türkan’ın hiç oralı
olduğu yoktur. Kendini eve attığı gibi büroya geçmiş,
koltuğa kurulmuş ve onun gelişini beklemektedir.
TÜRKAN
Gelmeyecek misin hayatım?
Adam ağzı açık şekilde ofisine doğru ilerler. Türkan’ın
başında dikilir.
TARIK
Türkan...sen...çıkar mısın
ofisimden?
Türkan’ın gözleri açılır.
TÜRKAN
Yanlış bir zamanda mı geldim?
TARIK
Evet Türkan! Olabilecek en yanlış
zamanda geldin.
(CONTINUED)
CONTINUED:
17.
Türkan’ın gözüne masada duran oğlunun çocukluk resmi
kesişir. Fotoğrafa hamle yapar.
TÜRKAN
Ay oğlunun fotoğrafını da
saklarmış.
TARIK
Türkan! Türkancığım bak, o
fotoğrafı bırak ve beni dinle olur
mu?
Türkan dediğini yapar ve onu dinler. Tarık’ta Türkan’ın
dizlerine kadar eğilir.
TARIK
Türkan biz ayrıldık. Boşandık.
Birlikte değiliz. Bir daha asla da
olmayacağız. Bunları hatırlıyorsun
değil mi?
TÜRKAN
Ayrılmış olabiliriz ama bu
aşkımızın tükendiği anlamına
gelmiyor bebeğim. Hem güzel olmuş
muyum, hiçbir şey söylemedin?
TARIK
Türkan bak ben gerçekten zor
atlattım. O zamanları unutmak için
psikolojik tedavi bile gördüm.
Lütfen aynı şeyleri bir daha
yaşatma bana.
Türkan’ın neşesi kaçar bir anda yüzüne ciddi bir ifade
takınır.
TÜRKAN
Beni iyi dinle! Bir an önce biz
ayrıldık zırvalarını kesip içimi
dışarı çıkarmazsan seni uykunda
öldürür acı çekişini zevkle
izlerim.
Tarık korku dolu gözlerle Türkan’a bakar. Ne yapacağını
şaşırır. Ayağa kalkar. Alnını tutar. Pencereden dışarı
bakar. Gülmeye başlar. Sinirden sağlam bir kahkaha patlatır
ve onu Türkan’ın kahkahaları izler. İkisi de ayakta birer
deliymişçesine gülmeye başlarlar ve kamera Tarık’ın ağzına
extreme close-up yaptığında ve yeniden zoom out yaptığında
aynı kahkahayı Özgür’ün attığını görürüz. Artık Özgür’ün
evindeyizdir.
18.
IÇ.ÖZGÜR’ÜN EVI.GÜNDÜZ
Özgür ve Gökçe karşılıklı masada oturmuşlardır. Özgür,
kahkaha sonrası tavuk dönerin bir parça koparır. Sonra
Gökçe’ye bakar. Gökçe kendi dönerine dokunmamıştır bile.
ÖZGÜR
Dönerinden yemeyecek misin? Civarın
en iyi dönercisinden aldım.
GÖKÇE
Yok ya niyeyse bir anda iştahım
kaçtı.
Özgür dönerinden bir parça daha ıssırır ve ayranından içer.
Elinin tersi ile ağzını siler. Gökçe onun yemek yiyişini
tiksinti ile izlemektedir. Özgür’ün yeşil ceketi ve keten
pantolonunun aksine o gayet şık giyinmiştir.
GÖKÇE
Yemeği senin yapacağını
düşünmüştüm.
Özgür güler.
ÖZGÜR
Mutfak kadınlara aittir, onların
işine asla karışmayacaksın.
Gökçe bir kaşını kaldırır, şaşkın ve öfkelidir.
GÖKÇE
Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?
ÖZGÜR
Evet. Ayrıca şu an o döneri
yemeyerek bana saygısızlık
ediyorsun.
GÖKÇE
Burada meselenin döner olmadığını
anlamıyorsun, değil mi?
Özgür döneri yemeyi bırakır. Son kez ayranı kafasına diker.
Sonra ayağa kalkar.
ÖZGÜR
Tamam o zaman, film izlemeye
geçelim mi?
GÖKÇE
Film mi? Ne filmi?
(CONTINUED)
CONTINUED:
19.
ÖZGÜR
Deneysel bir İtalyan filmi.
Belgesel tadında hoş bir şey.
GÖKÇE
Aslında...
Özgür bir elini Gökçe’nin omzuna koyar.
ÖZGÜR
İtiraz kabul etmiyorum.
Sonra Gökçe’nin sandalyeden kalkmasına yardımcı olur.
Gökçe’ye yol verir ve Gökçe ile birlikte mutfaktan çıkarlar.
IÇ.ÖZGÜR’ÜN SALONU.GÜNDÜZ
Gökçe üçlü kanepeye oturmadan önce bayağı bir inceler.
Üzerindeki öte beriyi masaya koyar ve biraz tiksinir. Zar
zor oturur ve Özgür’ü izler. Özgür arşivinden bir film alır
ve Dvd oynatıcıya takar. Ardından Gökçe’nin yanına kurulur.
Bir elini omzuna atar, Gökçe uzaklaşmaya çalışsa da Özgür
iyice sokulmaktadır. Film başlar. Yakın planlardan
ikisininde sessiz tepkileri gösterilir. Özgür halinden çok
mutludur, Gökçe’nin ise öfkeden gözü seğirmeye başlar.
Ekranda Taxi Driver’da Travis’in sevgilisini götürdüğü porno
film oynamaktadır. Malum sahne gelene kadar Gökçe sabreder,
ardından kan beynine sıçrar ve ayaklanır.
GÖKÇE
Özgür, bu ne Allah için ya?
ÖZGÜR
Kız ne var, ne oldu?
GÖKÇE
Bunu izletiyorsun ve hala ne oldu
mu diyorsun? Sana bir tavsiye
vereyim mi acilen bir psikologa
görün!
Gökçe uzaklaşırken Özgür şaşkın biçimde peşinden sürüklenir.
IÇ.ÖZGÜR’ÜN GIRIŞ HOLÜ.GÜNDÜZ
Gökçe alalacele topuklu ayakkabılarını giymeye
uğraşmaktadır. Özgür yanına gelir, kolunu tutar, Gökçe
sertçe vurarak onu savurur.
(CONTINUED)
CONTINUED:
20.
ÖZGÜR
Ya bak film sonradan açılıyor...
Gökçe hiç konuşmadan Özgür’e imalı ve acıyarak bakar.
Ardından kapıyı açar ve ona doğru gelen Özgür’ün yüzüne
çarparak evden çıkar. Kamera kapı deliğinden girip Gökçe’yi
takip etmeye koyulur.
IÇ.GÖKÇE’NIN EVI.GÜNDÜZ
Gökçe öfke ile eve girer. Anahtarı asarken babasına
yakalanır.
BABA
Kızım ne oldu bu öfke ne celal?
Gökçe’nin öfkeden gözleri yaşarmıştır.
GÖKÇE
Boşver baba ya?
BABA
O şerefsiz bir şey mi yaptı, ben
şimdi hesap sorarım.
Baba ayakkabılarını giymeye çalışırken Gökçe önüne geçer.
GÖKÇE
Ya bak öfkeliyim. Geçtikten sonra
konuşuruz, meseleyi uzatmayalım
tamam mı?
Baba durur ve kızına bakar. Ayakkabısını giymekten vazgeçer.
BABA
Tamam ama ne oldu bitti
anlatacaksın.
Gökçe başı ile onaylar, gözündeki yaşı siler ve odasına
doğru ilerler, babası arkasından bakmaktadır. Zilleri
çalınır. Baba diyafona basar ve konuşur.
BABA
Kimsiniz?
SES
Polis? Kapıyı açar mısınız?
Baba şaşırır.
(CONTINUED)
CONTINUED:
21.
BABA
Buyrun polis bey, sorun nedir?
SES
Siz kapıyı açın, yukarı çıkınca
açıklarız.
Baba kapı açma düğmesine basar ve kapıda beklemeye başlar.
Kapısını açar. O anda Özgür’e benzeyen birinin merdivenleri
süratle indiğini görürüz. Bir an sonra iki polis merdivende
gözükür. Gökçe’de panik içerisinde yanına gelmiştir.
POLIS1
İyi günler Özgür Bıkkın siz
misiniz?
BABA
Ne? Yok. Siz komşumuzu arıyorsunuz
galiba.
POLIS1
Sizin zilinizde Özgür Bıkkın
yazıyordu. 6 numara değil mi
burası?
BABA
Evet ama nasıl olur? Bir yanlışlık
olmuş sanırsam.
POLIS2
Kimlik görebilir miyiz?
BABA
Tabii, tabii.
Baba askılıkta duran paltosuna uzanır ve cüzdanından
kimliğini çıkarıp polislere uzatır. Polisler kimliği kontrol
ederler.
POLIS1
Dediğiniz gibi zilleri karıştırmış
olmalılar. Komşunuz mu demiştiniz?
BABA
Evet ama siz gelmeden bir dakika
önce falan çıktı evin sahibi.
POLIS2
Kapı önünde karşılaştığımız
çocuktan bahsetmiyorsunuz sanırsam.
(CONTINUED)
CONTINUED:
22.
BABA
Bilmem olabilir.
POLIS1
Biz sizi yeterince rahatsız ettik,
ona ulaşabileceğimiz bir numarası
olabilir mi?
Baba Gökçe’ye bakar. Gökçe kafasını hayır anlamında sallar.
BABA
Maalesef. Sıkıntı nedir,
öğrenebilir miyiz?
POLIS2
Sorun çocukta değil. Sorun annesi.
Cinayet zanlısı olarak aranıyor.
BABA VE GÖKÇE
Ne?
POLIS1
Eve dönerse karakola uğramasını
sağlar mısınız?
BABA
Tabii, mutlaka.
Polisler iyi günler dileyip, geldikleri gibi uzaklaşırlar.
Kamera onları takip etmeye başlar. Apartmandan çıkar ve
arabalarına binerler.
DIŞ.POLIS ARABASI.GÜNDÜZ
Polis arabası trafikte ilerlerken, iki poliste tedirgindir.
Soldaki polis sağdakine göre daha uzun ve şekilli bir yüze
sahiptir. Sağdaki daha toplu ve sevimlidir.
SAĞDAKI POLIS
Evini kontrol etmemiz gerekmez
miydi?
SOLDAKI POLIS
Savcılıktan izin almadık. Ayrıca
kapı eşiğinde karşılaştığımız çocuk
tahminen Özgürdü.
SAĞDAKI POLIS
Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?
(CONTINUED)
CONTINUED:
23.
SOLDAKI POLIS
İçime doğdu diyelim.
SAĞDAKI POLIS
Bir güne de sakin başlasak ölürüz
zaten.
SOLDAKI POLIS
Sakin bir işte çalışsaydın.
SAĞDAKI POLIS
Bana işinden çok memnunmuş havaları
yapma şimdi.
SOLDAKI POLIS
Memnun olmayı zamanla öğreniyorsun.
Gezi Parkından sonra her işin
altından kalkabilirmişim gibi
hissediyorum.
SAĞDAKI POLIS
Harbi ne günlerdi be! 1 saat uyusak
yanımıza kardı yemin ediyorum.
Kodumunun veletleri...
SOLDAKI POLIS
O veletlere koymak yerine onları
kollasaydın bugün daha huzurlu
olabilirdik.
SAĞDAKI POLIS
Bana siktiminin teröristlerini
savunma amına koyim ya.
Işıkta dururlar. Bu ana kadar kesintisiz çekim
yapılmaktadır.
SOLDAKI POLIS
Niye amirine mi şikayet edersin?
SAĞDAKI POLIS
Ne alaka amına koyim?
SOLDAKI POLIS
Seni bayağı stresli gördüm.
SAĞDAKI POLIS
Sabah uyanıyorsun, kahvaltı bile
yapamadan hazırlanıyor işe
gidiyorsun, yolda seni
çeviriyorlar, bir cinayet işlenmiş
koş oraya gidiyorsun bir bakıyorsun
amına kodumunun orospusu ofisi kan
gölüne çevirmiş...
(CONTINUED)
CONTINUED:
24.
Yeniden hareket ederler.
SOLDAKI POLIS
E o kan gölünü temizleyenler ne
yapsın?
SAĞDAKI POLIS
Onlarda şikayet etsin ağabey ne
diyim yani.
SOLDAKI POLIS
O zaman cinayet mahalini kim
gözleyecek, anan mı?
SAĞDAKI POLIS
Lan bak düzgün konuş sikeceğim
dalağını ha.
Soldaki polis gülümser. Sonra karakolun önünde onlara ait
bir alana park eder. İkili arabadan inerler ve kamera onları
takip etmeye devam eder.
SAĞDAKI POLIS
Amire ne diyeceğiz?
SOLDAKI POLIS
Kimseyi bulamadığımızı.
SAĞDAKI POLIS
Sonra bizi yine sokaklara
salacaklar, öyle mi?
SOLDAKI POLIS
Orasını bilemem. Şükredelim çocuk
kaçmamış olsun.
SAĞDAKI POLIS
Valla mal kaçırır gibi bir hali
vardı.
İkili amirlerinin kapısını çalarlar. Girin diye bir ses
duyulur ve içeri girerler. Gördükleri görüntü şaşırtıcıdır.
Kamera o görüntüye dönüş yapar ve ağlamaktan kızarmış
Özgür’ü görürüz.
IÇ.KARAKOL.GÜNDÜZ
Özgür içeri giren polislere aldırmadan komisere bakmaya
devam eder.
(CONTINUED)
CONTINUED:
25.
ÖZGÜR
Annem o kadar iyi bir insandır
ki...
KOMISER
O kadar iyi bir insan değilmiş
demek ki.
Özgür burnunu çeker, ağlamaya devam etmektedir. Komiser
girenlere döner.
KOMISER
Çocuk kendisi geldi. Cinayetten
haberi varmış.
POLIS1
Nasıl ya?
KOMISER
Yani birşeyler hissetmiş ama
söyleyememiş. İfadesini alıyordum.
Siz çıkabilirsiniz.
İkili şaşkın biçimde oradan çıkarlar. Komiser devam eder.
KOMISER
Sen devam et.
ÖZGÜR
Ya işte babana veda etmek ister
misin falan dedi? Bende niye ediyim
ki dedim, sonra sesini yükseltti,
ağlamaya falan başladı. Ben çok
kötü birşey yapacağım Özgür demeye
başladı, çok üzgünüm dedi falan...
KOMISER
Annenin nereye kaçtığına dair
herhangi bir fikrin yok mu peki?
ÖZGÜR
Bana hiçbir şey anlatmaz ki.
KOMISER
Senin masraflarını kim
karşılıyordu?
ÖZGÜR
Annem ama anneme dedemler yardım
ediyordu. Yani aslında dedem
okutuyor beni.
(CONTINUED)
CONTINUED:
26.
KOMISER
Tamam anlaşıldı. Telefonu bugünlük
burada bırakıyorsun, sana geçici
bir telefon verecekler, yarın yine
uğra, alırsın.
Özgür ayağa kalkar, mahçup şekilde
masaya doğru yaklaşır.
KOMISER
Şurayı imzalamanı isteyeceğim
senden.
Özgür imzalar. Kamera imzalarken extreme close-up’a geçer.
Yeniden zoom out yaptığında Özgür’ün bir sınıfta yoklama
kağıdını imzaladığını görürüz.
IÇ.ÜNIVERSITE.GÜNDÜZ
1 AY SONRA
İmzayı atan Özgür sınıftan çıkmaya koyulur. Amfideki
arkadaşlarına bakar ve oral seks yapıyormuşçasına bir
hareket yapar, kıkırdamalar duyulur ve öğretmen ona kötü bir
şekilde bakar. Özgür sırıtarak sınıftan çıkar. Koridorda
ilerlerken kamera onu ayağından yüzüne kadar çeker. Görsel
olarak "Fight Club"ın Tyler Durden’ı gibi giyinmiştir.
Özellikle gözlüğü çok havalı gözükmektedir. Koridordan
geçenler ona bakarak ya sırıtmakta, ya da endişeli şekilde
süzmektedir. Ama o halinden gayet memnun gözükmektedir.
DIŞ.ÜNIVERSITE KORULUĞU.GÜNDÜZ
Özgür korulukta arkadaşlarının olduğu banka doğru ilerler.
İki kız bir erkekten oluşan grubun yanında belirir. Onlarla
el sıkışır. Yanlarına oturur.
ÖZGÜR
Yine boş bir kağıt ve geri
gelmeyecek zaman israfı!
Solundaki oğlan kıkırdar.
OĞLAN
Kanka madem boş kağıt verecen niye
sınava girip zamanını israf
ediyorsun.
ÖZGÜR
Onlara göstermem gerekiyordu.
Karşısındaki uzun boylu güzel yüzlü sarışın kız konuşur.
(CONTINUED)
CONTINUED:
27.
UZUN SARIŞIN KIZ
Neyi göstermen gerekiyordu?
Özgür sessizce durur. Dili ile devamlı ağzını
karıştırmaktadır. Yüzünde sinsi bir gülümseme vardı. Soruyu
soran kıza doğru yaklaşır.
ÖZGÜR
Soru kağıdına bir penis
çizebileceğimi.
UZUN SARIŞIN KIZ
Ne? Oha! Yapmış olamazsın!
Grup halinde gülmeye başlarlar. Özellikle oğlan kendinden
geçmiştir. Özgür yaptığı şeyden memnun gözükmektedir.
Konuşmayan kısa boylu esmer kız konuşur.
KISA BOYLU ESMER KIZ
Bunun için okuldan atılacaksın
biliyorsun değil mi?
ÖZGÜR
Sence sikimde mi?
Yine gülerler. Bu sırada Özgür, kırmızı gözlük camının
arkasından oraya doğru yaklaşan figürü görür. Bu Gökçe’dir.
Notlarına bakarak yanlarına doğru gelmektedir.
ÖZGÜR
Bu Gökçe değil mi?
OĞLAN
Aynen. Siz tanışıyor musunuz lan?
ÖZGÜR
Sence?
Özgür bunu söylerken uzun sarışın kıza bakar. Kız kızarır.
Gökçe yanlarına gelir. Özgür’ü görür ve bir şok yaşar. Bir
adım geri çıkar.
GÖKÇE
Özgür? Sen misin?
Özgür ayağa kalkar, gerilir ve Gökçe’nin izni olmadan
saçlarını düzeltmeye çalışır ama Gökçe seri bir hareketle
elini iter.
ÖZGÜR
Özgür mü? Bugünkü ismimi beğendim.
Arkasına arkadaşlarına bakar. Gökçe kızarır. Arkadaşlarına
bakar.
(CONTINUED)
CONTINUED:
28.
GÖKÇE
Siz Özgür’ü nereden tanıyorsunuz?
ESMER KIZ
Pek tanıdığımız söylenemez aslında.
OĞLAN
Ben epeydir tanıyorum ya.
Sarışın kız kaşlarını çatar.
SARIŞIN KIZ
Sen nereden tanıyorsun?
GÖKÇE
Kendisi benim komşum olur.
Yeniden Özgür’e bakar. Özgür yerinde duramamaktadır.
ÖZGÜR
Eee? Beni özledin mi?
GÖKÇE
Özlemez olur muyum? Seninle özel
konuşabilir miyiz Özgür?
ÖZGÜR
Özel konuşacak birşeyimiz yok.
Herşeyimizi anlattım onlara.
GÖKÇE
Herşey mi? Neyden bahsediyorsun?
Özgür, şaşkın bir kahkaha atar.
ÖZGÜR
Bana dün anaokulundan beri yaptığım
en iyi sekstti diyen sen değil
miydin acaba?
Gökçe’nin gözleri büyür. Kıkırdayan arkadaşlarına bakar.
Sonra Özgür’e döner.
GÖKÇE
Ya... ya... sen niye böyle şeyler
yapıyorsun?
ÖZGÜR
Çünkü hoşuna gidiyor.
GÖKÇE
Ney? Ya... ne diyim ki sana.
(CONTINUED)
CONTINUED:
29.
Özgür’ün bakışları arka planda yaklaşan siluete dikilir.
Uzun boylu yapılı adam Gökçe’ye doğru yaklaşır. Arkasından
gelir ve yanağını öper. Gökçe ürker ve kim olduğunu görüp
biraz olsun rahatlar. Gökçe Özgür’e döner.
GÖKÇE
Tanıştırayim, sevgilim Onat!
Özgür şok içerisindedir ama bütün hislerini içinde bastırır,
elini uzatır ve ikili sertçe el sıkışırlar. Özgür’ün bayağı
canı yanar.
ÖZGÜR
Gökçe’nin bahsettiği kadar
yapılıymışsın.
ONAT
Sağol. Özgür’dü değil mi? Annene
olanlar için üzüldüm.
Özgür zoraki bir şekilde gülümser.
ÖZGÜR
Umarım sende annen için üzülmezsin,
ha?
Özgür’ün bakışları korkunçtur. Ancak gözlük arkasından
yapılan özel bir çekim ile sadece o ateşi seyirciler
görebilmektedir. Özgür arkadaşlarına döner.
ÖZGÜR
Ben disipline sevk edilmeden kaçsam
iyi olur.
Grupla toplu olarak öpüşüp vedalaşır, sonra Gökçe ve
sevgilisi ile tokalaşıp vedalaşır ve oradan uzaklaşır.
Gözlüğünü çıkarır. Onu elinde parçalar, camları eline girip,
kanatır ve kanı çimenlere damlar. Öfke içerisindedir. Kamera
doğru döner.
ÖZGÜR
Bizler tarihin ortanca
çocuklarıyız. Bir amacımız ya da
yerimiz yok, ne büyük savaşı
yaşadık ne de büyük buhranı. Bizim
savaşımız ruhani bir savaş, en
büyük buhranımız hayatlarımız.
Televizyonla büyürken, milyoner
film yıldızı ya da rock yıldızı
olacağımıza inandık, ama
olmayacağız. Bunu yavaş yavaş
öğreniyoruz ve o yüzden çok çok
kızgınız.
30.
Konuşma sırasında ekran kararır ve kamera Özgür’e yaklaşarak
titremeye başlar. Parallel şekilde Brad Pitt’in meşhur
konuşma sahnesi gösterilir ve görüntü kararır.
IÇ.ÖZGÜR’ÜN ODASI.GECE
Çerçevede büyük hoparlörler ve arkasını dönük Özgür Bıkkın
belirir. Özgür’ün elinde bir elektronik gitar vardır.
Hoparlöre bağlı gitarın tek teline dokunduğunda efsane bir
gürültü çıkar. Sonra kamerada yandan sırıttığını görürüz.
Geniş plana geçtiğimizde Özgür arkasını döner ve görsel
olarak Mad Max: Fury Road filmindeki gitariste döndüğünü
görürüz. Ciddi bir gürültü ile solo atmaya başlar. Öne doğru
eğilip bütün gücü ile bağırır ve çalar. Ardından kapısı
çalar. Zil sesini zar zor duymuştur. Yüzüne geçirdiği şeyi
çıkartır gitarını bırakır ve kapıyı açmaya gider.
IÇ.APARTMAN KORIDORU.GECE
Kapıyı büyük bir heves ile açan Özgür, karşısında okuldaki
sarışın arkadaşını görünce şaşırır.
SARIŞIN KIZ
Ya ben Gökçe ile ders çalışmaya
kalmıştım da gitmeden seni de
ziyaret edeyim istedim.
ÖZGÜR
Bi-bi d-dakika b-bekler misin?
Sarışın kız şaşırır. Özgür kapıyı yüzüne kapatır. Sonra ayna
karşısına koşar. Baştan aşağı kendisini süzer. Sonra ayna
karşısından çıkar. Bir süre sadece aynaya ve yansımasına
bakarız. Bir süre sonra takım elbiseleri giymiş ve saçını
yatırmış şık bir Özgür görürüz. Aynadan ayrılmadan önce
arkasını dönüp ateş eder gibi yapar. Sonra ekrandan kan
dökülür ve o alışılmış James Bond Theme girer.
IÇ.BAR.GECE
Özgür ile sarışın kız bir bara girerler. Barmenin olduğu
yere otururlar. Özgür barmene döner.
ÖZGÜR
Bana bir Vodka Martini.
Karıştırılmış, çalkalanmış değil.
Barmen Özgür’e gülüser. Sarışın kız da bira ister. Özgür
kıza döner. Kendinden emin gözükmektedir.
(CONTINUED)
CONTINUED:
31.
SARIŞIN KIZ
Az önce yukarıda ne yaptın öyle?
ÖZGÜR
Ne anlamda ne yaptım?
SARIŞIN KIZ
Ya seni tanımasam bayağı
kekelediğini söyleyebilirim.
ÖZGÜR
Yanında heyecanlanıyor olmam benim
suçum değil.
Kız kızarır. Özgür gülümser. Vodkasını içer.
SARIŞIN KIZ
Eee? Burada sık takılır mısın?
Enteresan bir Vodka tarifin vardı.
ÖZGÜR
Onun için o kadar enteresan değil.
SARIŞIN KIZ
Çok değişik birisin. Yani ne
biliyim daha önce senin gibi biri
ile hiç tanışmamıştım.
ÖZGÜR
Tanışamayacaksın da. Sormak
isterim, Gökçe’nin yanından
geldiğini söyledin, baş başa
mıydınız?
SARIŞIN KIZ
Kısmen evet. Yani babası vardı
işte. Ya bir şey itiraf edeceğim.
ÖZGÜR
İtiraflara alışığım.
SARIŞIN KIZ
Açıkçası malum günden beri
görüşemedik ve bu durumu biraz
fırsat olarak bildim.
ÖZGÜR
Benimle mi görüşmek istedin?
SARIŞIN KIZ
Evet ve şey... Gökçe ve babası bana
bir şeyler anlattı. Sana
güvenilmeyeceğini, aslında çok
(MORE)
(CONTINUED)
CONTINUED:
32.
SARIŞIN KIZ (cont’d)
farklı biri olduğunu falan
söylediler.
Özgür vodkasını fondip yapar.
ÖZGÜR
Gökçe ile ayrıldığımdan beri
hakkımda bu şekilde konuşuyor.
Babası daima ilişkimizi kıskandı.
Anlarsın ya...
SARIŞIN KIZ
Gökçe bana hiç birlikte
olmadığınızı da söyledi.
ÖZGÜR
Her zaman reddetmeyi seven bir
yapısı vardı. Bence duyduğuna değil
gördüğüne inanmanın vakti geldi.
Mesele onlara göre nasıl olduğum
değil sana göre nasıl olduğum.
SARIŞIN KIZ
Ya bende öyle düşündüm aslında. Ne
biliyim sanki biraz abartıyorlar
gibiydi. Ancak bir şey daha duydum,
belki üzüleceksin ama annen
hakkında söylenen şey...
Özgür’ün gözleri dolar. Sarışın kız söylediği şey yüzünden
dudağını ıssırır.
SARIŞIN KIZ
İyi misin, bak ben...
ÖZGÜR
Annem... zavallı babam... bütün bu
olanlara rağmen normal olmaya
çalışmak...
Sarışın kız, Özgür’ün omzuna yaslanır.
SARIŞIN KIZ
Ben özür dilerim, seni kırmak
istemedim. Bak ben senden çok
hoşlanıyorum.
Özgür, kızı bir eliyle sarar ve başını okşar. Barmen,
Özgür’e göz kırpar, Özgür’de ona göz kırpar ve kızın
saçlarındana yaklaşan kameradaki saç telleri sıklaşarak
sapsarı bir yorganı oluşturur ve bu sırada Özgür’ün yorganı
iterek yataktan kalktığını görürüz.
33.
IÇ.ÖZGÜR’ÜN YATAK ODASI.GÜNDÜZ
Özgür aynasının karşısına çırılçıplak geçer. Yatak
odasındaki bir çok yerde ayna olduğunu görürüz. Ayna
karşısında vücuduna bakar, enteresan kasılma hareketleri
yapar. Sonra uyuyan kadına bakar. Çekmecesine ilerler. Bir
sprey çıkarır. Spreyi kızın yüzüne sıkar.
ÖZGÜR
Prensin seni öpene kadar
uyuyacaksın prenses!
Ardından Özgür tuvalete doğru ilerler. Kamera onu takip
etmektedir. Tuvalette özenerek giyinir. Tamamen giyindikten
sonra cebinden bir kartvizit çıkarır. Ona büyük bir haz
alıyormuşçasına bakar ve gülümser.
ÖZGÜR
Mükemmel!
Kartvizitten zoom out yapan kamera ile birlikte kendimizi
çok farklı bir yerde buluruz.
IÇ.RESTORANT.GECE
Özgür kartvizitini yemek yediği adama uzatır. Kamera hareket
edip adama döndüğünde onun Gökçe’nin sevgilisi olduğunu
görürüz. Özgür’ün takma sakal ve bıyık ve kullandığı güneş
gözlüğü ile kendini gizlediğini görürüz.
ÖZGÜR
Ne düşünüyorsun?
ONAT
Gerçekten güzel bir kartvizitmiş
ama bu kadar büyütülecek ne var
bilmiyorum.
ÖZGÜR
Biraz daha incele dokusunu hisset.
Onat kartviziti masaya bırakır. Dikkatle Özgür’e bakar.
ONAT
Bak kartvizit falan benim sikimde
değil. Sen teklifinde ciddi misin
onu söyle.
ÖZGÜR
Elbette. Malı görmek isteyeceğini
düşünmüştüm. Bu yüzden seni evimde
ağırlayacağım. Ama gizliliğe büyük
önem veririm.
(CONTINUED)
CONTINUED:
34.
ONAT
Yanında herhangi bir numune yoksa
ben kaçar.
Özgür gülümser. Cebinden bir poşet çıkartır ve gizliden
Onat’a uzatır. Onat onu alır. Avucunun içinde poşete bakar.
İçinde bembeyaz toz vardır.
ONAT
Tuvalette bir denemek istiyorum.
Haklıysan istediğini alacaksın.
Özgür, ona izin verir ve Onat tuvalete doğru ilerler.
Arkasından bakan Özgür telefonunu açar ve Gökçe’nin
resimlerine bakar. Elindeki resimlerin çoğunda Onat ile
birliktedir. Baş parmağı ile Onat’ın yüzünü kapatır ve
sinsice gülümser. Geri açtığında Onat’ın döndüğünü görür.
Karşısına oturur. Halinden memnundur.
ONAT
Mal gayet iyi. Nereye gidiyorsak
gidelim.
ÖZGÜR
Taksiye bindikten sonra gözlerini
kapamanı rica edeceğim.
ONAT
Çüş. Kimi sikiyon lan sen?
ÖZGÜR
Giriş çıkışlarda mekanı görmemiş
olman gizlilik açısından önemli.
Kabul etmiyorsan olmamış bil.
ONAT
Off iyi tamam. Yamuk yaptığını fark
edersem ailem peşine düşer bilmiş
ol.
ÖZGÜR
Güzel annen bugün buluştuğumuzdan
haberdar mı?
ONAT
Düzgün konuş lan anam hakkında.
ÖZGÜR
Tekrar uyarayim bu işler çocuklara
göre değildir.
(CONTINUED)
CONTINUED:
35.
ONAT
Bir yerden başlamak gerek değil mi?
IÇ.ÖZGÜR’ÜN SALONU.GÜNDÜZ
Guy Ritchie kurgusunu andıran biçimde ilk hızlıca oğlanın
gözü bağlanır, taksiye binilir, apartmana varılır, eve
girilir ve göz bandı açılır. Onat mutfağa yakın duran bir
koltuğa oturur. Halinden memnundur.
ONAT
Bu evin bayağı bir tanıdık kokusu
var.
Özgür pikapına gider ve disk takar. Pink Floy’un "High
Hopes"u çalmaya başlar. Bu sırada Özgür salondan çıkar.
ONAT
Güzel müzik. Pink Floyd’undu değil
mi? İsmini unuttum bak.
İçeriden Özgür’ün sesi duyulmaktadır.
ÖZGÜR
High Hopes. Türkçesi ile Yüksek
Umutlar. Onun için hayatımın
şarkısı diyebilirim. Pink Floyd’un
1994’te yayınladığı "Divison Bell"
albümündeki son şarkıdır. Şarkının
ne anlattığına dair çeşit çeşit
fikir vardır ama hayranların ortak
kanıda buluştuğu ’Pink Floyd’un
dönemlerini anlattığına dair.’ Bana
sorarsan şarkı çok daha eşsiz bir
şey anlatıyor...
Bu sırada Özgür salona girer. Arkasını dönük koltukta oturan
Onat ritim tutmaktadır. Özgür müziği ileri sarar ve içi hoş
eden o final kısmına getirir. Bir süre sessizlik olur sonra
Özgür’ü yere gazete sererken görürüz.
ÖZGÜR
... Ne diyordum, evet şarkı
kesinlikle başka bir şey anlatıyor.
Şarkı için çekilen klibi
izlemişsen, özellikle yuvarlak
olana vurguyu fark etmişsindir,
sözlerde de bir döngü söz
konusudur. Lanet olsun şarkıya dair
her şey yuvarlağa gitmeye dair.
Sonsuzluğa erişen bayraklar,
büyüklük, yuvarlaklık, bu
(MORE)
(CONTINUED)
CONTINUED:
36.
ÖZGÜR (cont’d)
sonsuzluğun, bu hayatın bir
döngüden ibaret olduğunun
şarkısı...
Özgür solo devam ederken, şeffaf bir yağmurluk giyer ve
yerden paslı bir testere alır. Derin bir iç çekerek
olaylardan bihaber Onat’a yaklaşır.
ÖZGÜR
Ne demek istediğimi umarım
anlıyorsundur. Bu arada malı teslim
etmeden seni biri ile konuşturmak
istiyorum.
Özgür cebinden telefonu çıkartır ve ona dönmek üzere olan
Onat’ın kulağına dayar. Öbür kulağına eğilip onları
dinlemeye başlar.
ONAT
Alo? Kimsiniz?
Ağlamaklı bir ses duyulmaktadır.
SES
O...oğlum...b-bben...
Onat ayaklanır.
ONAT
Anne? Ne oluyor? Neredesin?
Telefona başka bir kadının sesi karışır.
KADIN SESI
Merhaba ben Özgür’ün annesi Türkan!
Bizimle bu oyunu oynadığın için
sana bizzat teşekkür etmek istedim.
ONAT
Ama siz...ne?
TÜRKAN
Aaa...uyuşturucu işinin tehlikeli
olduğunu sana söylemediler mi
canım.
Onat arkasını döndüğünde Özgür’ü elinde paslı testeresi
sırıtırken görür.
ÖZGÜR
Sürpriz yapacaktım ama Gökçe’nin
kalbini kazanmam gerekiyor. Bu
(MORE)
(CONTINUED)
CONTINUED:
37.
ÖZGÜR (cont’d)
yüzden ortadan kaldırılman
gerekiyor. Korkma ailenin yanına
gömüleceksin.
Tam o anda şoktaki Onat’a doğru fırlayan Özgür, eğilerek
elindeki testere ile adamın diz kapağını doğrar. Çığlık
içindeki adam düşerken, annesinin kahkaha sesleri
duyulmaktadır. Bu sırada Özgür yere düşen kurbanını yüzüne
sıçrayan kanlara aldırmadan vahşice doğramaya başlar. Onu
keserken aldığı hazla kahkaha atmaktadır. Telefon
kapanırken, Özgür’ün kahkahaları bir son bulmuş ve bu sırada
müzikte sona ermiştir. Özgür kana bulanan çevreye bakar.
ÖZGÜR
O kadar önlem aldık yine etraf kana
bulandı iyi mi?
Cesede doğru eğilen Özgür onun kulağına fısıldar.
ÖZGÜR
Bu arada yalan söyledim, bedenin
uygunca gömülecek ama kelleni
buzluğumda saklayacağım.
Özgür kelleyi aldığı gibi görüntü değişir ve buzdolabının
buzluğunun açıldığını görürüz. Orada sarışın kızın kellesi
de durmaktadır. İkisini yan yana koyar. Onlara güzelce
bakar.
ÖZGÜR
Bence çok yakıştınız!
Buzdolabının kapağını kapatır ve ekran kararır.
IÇ.APARTMAN KORIDORU.GÜNDÜZ
Kapı açılır. Kapıda Özgür belirir. Burası Gökçe’nin
dairesinin önüdür. Özgür görsel olarak tıpkı Han Solo
gibidir. Onun gibi sırıtarak bir tavır takınır.
ÖZGÜR
Merhaba prenses ben geçmişte
yaşadığımız tatsızlıklar için özür
dilemek istiyordum...
GÖKÇE
Seni affetmemin zor olduğunun
farkındasın, değil mi?
(CONTINUED)
CONTINUED:
38.
ÖZGÜR
Ama affedeceksin, affetmek
istiyorsun. Bak çoklu kişilik
bozukluğum olduğunun farkındasın.
Düzelmeye çalışıyorum, psikologa
gitmeye başladım...
GÖKÇE
Adına sevindim Özgür. Mümkünse
düzelince görüşelim olur mu?
ÖZGÜR
Düzeldiğimi düşünmüyor musun?
GÖKÇE
Karşımda Han Solo olarak
dikilirken, hayır.
Özgür gülümser.
ÖZGÜR
Haklısın prenses. O zaman ben daha
uygun bir zaman gelirim.
GÖKÇE
Teşekkürler Özgür.
ÖZGÜR
Olacaklar hakkında çok kötü şeyler
hissediyorum.
Ardından kapı kapatılır ve Gökçe kapıya yaslanarak tuttuğu
nefesini bırakır. Korku içerisindedir. Özgür’den
ürkmektedir.
IÇ.GÖKÇE’NIN EVI.GECE
Kapı kapatıldıktan sonra oluşan karanlık yine aynı kapının
dışarıdan açılması ile bölünür. Gökçe ve babası eve
gelmiştir. Girişin ışığını açarlar, ayakkabılarını
çıkarırken kafaları bir şeye çarpar. Çevrelerine
baktıklarında tavandan sarkan sürü ile origami görürler.
Babasına bakar. Baba şaşırmıştır.
GÖKÇE
Ya baba...
BABA
Dur... ben yapmadım.
(CONTINUED)
CONTINUED:
39.
GÖKÇE
Nasıl sen yapmadın?
BABA
Sanırım birileri sana sürpriz
hazırlamak istemiş ama bu eve
izinsin girdikleri anlamına geliyor
ve bu...
Gökçe’nin yüzünden yaşadığı dehşet okunmaktadır. Baba kızını
o halde görünce ne olduğunu merak eder.
BABA
İyi misin betin benzin attı bir
anda?
Gökçe yutkunur ve origamilerin dizilişlerini takip ederek
salona ulaşır. Peşinden babasıda gelmiştir. Çevresinde dönen
origamilerin altında tanıdık bir sima belirir. Bu Özgür
Bıkkın’dır. One Piece’deki Laffy kılığına bürünmüş kafasında
şapkası, elleri iki yana açık onun gibi kahkaha atmaktadır.
GÖKÇE
Özgür? Sen... sen naptın?
ÖZGÜR
Nice senelere Gökçe! Sana kendimi
affettireceğimi söylemiştim değil
mi?
Baba öfkelenir ve kızını kenara itip çocuğun üzerine yürür.
Gökçe onu engelleyeme uğraşsa da baba Özgür’ü tutar ve
duvara yapıştırır. Özgür şoktadır.
BABA
Bela mısın lan başımıza pezevenk!
ÖZGÜR
Ya... yanlış anladınız, gerçekten
kötü bir niyetim yotku, bakın...
BABA
Lan neyi yanlış anlayacağım,
taşındığımızdan beri cehennem ettin
lan hayatı bize.
ÖZGÜR
B-b-ben gerçekten üzgünüm. Kötü bir
niyetim yoktu.
Gökçe babasının yanına gelir, onu Özgür’den ayırır. Babasına
döner.
(CONTINUED)
CONTINUED:
40.
GÖKÇE
Tamam baba ben idare ederim.
Yeniden Özgür’e döner.
GÖKÇE
Eve nasıl girdin?
Kendini toparlayan Özgür dimdik durur ve yine sırıtır.
ÖZGÜR
Laffy için zor olmadı.
GÖKÇE
Özgür olacağını söylemiştin.
Özgür’ün şen şakrak ifadesi bir anda değişir.
ÖZGÜR
Ha-haklısın. Şu an Özgürüm.
Şapkayı çıkarır yere atar. Babaya bakar.
ÖZGÜR
Geçmişte yaptıklarım için gerçekten
üzgünüm, sadece Gökçe’yi bugün
mutlu etmek istemiştim. İsterseniz
origamileri hemen toplarım...
Baba biraz olsun sakinleşmeye çalışmaktadır.
BABA
Beş dakika içinde evimden defol.
Bir daha bizi rahatsız edersen,
polise telefon eder ve hakkında
uzaklaştırma kararı çıkartırım.
Özgür üzgün görünmektedir. Kafasını eğer.
ÖZGÜR
Haklısınız, pa-pa-tavatsızlık
ettim.
Gökçe’ye döner.
ÖZGÜR
Herşey için üzgünüm. Tekrar doğum
günün kutlu olsun. Ben ya-yarın
gidiyorum.
GÖKÇE
Nereye gidiyorsun?
(CONTINUED)
CONTINUED:
41.
ÖZGÜR
Yarın veda etmeye geleceğim. Bugün
mutlu olmaya bak, hiçbir şey seni
üzmesin.
Babaya döner.
ÖZGÜR
Sizde iyi bir izlenim bırakamadım
ama kendimle ve geçmişimin
hayaletleri ile savaşmaktan kendim
olamadım. Şimdi gidiyorum, yarından
sonra hayatınızdan sonsuza kadar
çıkacağım... tekrar özür dilerim.
Özgür kafası eğik, şapkasını almadan çıkışa doğru gider.
Gökçe ve baba arkasından bakarlar. Kapı kapanır ve Özgür
çıkar. Gökçe babasına bakar.
GÖKÇE
Ben bilmiyordum...
BABA
Biliyorum. İnşallah doğru
söylüyordur da yarın kurtuluruz bu
parazitten.
Baba Gökçe’yi geçip kapıyı kilitlemeye gider. Gökçe kaldığı
yerden origamilere bakar. İçten içe gülümser, sonra yerdeki
şapkayı görür. Eğilir onu alır. Kafasına takar. İstemsizce
sırıtmaktadır. Tam o anda babası onu görür.
BABA
Napıyorsun?
Gökçe hemen kendini toparlar, şapkayı çıkartır ve eski
öfkeli ifadesini takınır.
BABA
Sakın hoşuna gittiğini söyleme.
GÖKÇE
Yok ya niye gitsin, altı üstü şapka
ve birkaç origami.
BABA
Tamam ben üzerime değiştirmeye
gidiyorum, sende şu zıkkımları
toparla yavaştan.
Gökçe başı ile onaylar. O gittikten sonra şapkayı yeniden
takar ve origamileri sökmek için bir sandalye çeker. Kendi
kendine fısıldayarak konuşur.
(CONTINUED)
CONTINUED:
42.
GÖKÇE
Keşke Saitama olsaydın!
IÇ.APARTMAN KORIDORU.GÜNDÜZ
Gökçe, evin kapısını açar. Karşısında Özgür vardır. İlk defa
kendine has gözüken bir giyimi vardır. Yeşil bir t-shirt,
üstüne kareli bir gömlek. Üzerinde başka herhangi bir
aksesuar da yoktur.
ÖZGÜR
Merhaba Gökçe. B-ben veda etmeye
geldim.
GÖKÇE
Gerçekten gidiyorsan, ha?
ÖZGÜR
Evet. Benden ürkmene gerek yok.
GÖKÇE
Umarım bu da başka bir ruh halinin
kararı değildir.
Özgür güler.
ÖZGÜR
Bu sefer gerçekten benim. Yaşanan
şeyler konusunda büyük pişmanlık
yaşıyorum. Düzgün bir şekilde veda
etmek istedim.
GÖKÇE
Adına sevindim. Nereye gidiyorsun?
ÖZGÜR
İstediğim yere. Bu sefer ismimin
hakkını vermek istiyorum.
GÖKÇE
Bana bunlar yine replikmiş gibi
geliyor.
ÖZGÜR
Gerçekten değil. Seni yormak
istemiyorum, sadece hayatıma
girdikten sonra kendimi bulduğumu,
içimdeki bene özgürlük tanıdığın
için sana teşekkür etmek istiyorum.
(CONTINUED)
CONTINUED:
43.
GÖKÇE
Umarım bu süreç bu şekilde devam
eder. Senin için gerçekten
seviniyorum Özgür. Senden bir
isteğim olacak.
ÖZGÜR
Dinliyorum.
GÖKÇE
Gittiğin yerde kendin ol ve
kimsenin özel hayatına müdahele
etme olur mu?
ÖZGÜR
Yeni Özgür’ün dünyasında o
patavatsızlıklara yer yok, emin
olabilirsin.
Özgür elini uzatır. Gökçe’de çekinerek elini uzatır ve ikili
el sıkışırlar. Özgür yerde duran sırt çantasına uzanmadan
evvel bir daha Gökçe’ye döner. Gökçe kapıyı kapatmak
üzeredir.
ÖZGÜR
Şey...Olur da sana dayatılan bu
hayattan sıkılır, sistemin
prangalarından, apartman
tarlalarından bu beton
yığınlarından kurtulmak istersen...
Özgür cebinden bir kağıt çıkarır. Gökçe’ye uzatır.
ÖZGÜR
Bu adrese mektup yazabilirsin.
Konuşmak, sana yardımcı olabilmek
için elimden geleni yapacağıma emin
olabilirsin. Her neyse bana
yaşattığın herşey için
teşekkürler...
GÖKÇE
Görüşürüz Özgür! Umarım herşey
gönlünce olur.
Özgür çantasını alır, son kez Gökçe’ye sırıtır ve
merdivenleri inmeye başlar. Özgür’ün gidişinin ardından
Gökçe kağıttaki adrese bakar, onu dürüp büker ve kapısını
kapatıp, mutfaktaki çöp tenekesine atar. Kamera o çöp
tenekesine zoom in yapar, çöp yığınları bir koru görüntüsünü
andırmaktadır ve keskin bir geçiş ile yerini koruluğa
bırakır.
44.
DIŞ.HERHANGI BIR KORULUK.GÜNDÜZ
Koruluğun içinde Özgür’ün elinde sopası ile adımladığını
görürüz. Durur, oksijeni içine çeker. Ardından adımlamaya
devam eder, önüne çıkan dallarıa çalılıklara vurarak kendine
bir yol açar. Bir süre sonra kendini yüksek bir yerden,
yemyeşil bir araziye bakarken bulur. Tepede yükselen güneşe
bakar.
ÖZGÜR
Yayla gibisi yoktur.
Özgür’ün ilerleyişi soft geçişlerle ile ileri alınarak
gösterilir. Sonunda hava kararmıştır. Kayalık bir yerde kamp
kurmuştur. Ateş yakmış ve ellerini ısıtmaya uğraşmaktadır.
Sonra çantasına uzanır ve bir kitap çıkartır. Kitabın
üzerinde "Into the Wild" yazmaktadır. Kayaya yaslanmış onu
okurken gözü parlak yıldızlara kayar. Kamera yıldızlara
yükselir ve yeniden aşağı indiğinde Gökçe’lerin ışığı yanan
penceresinden içeri gireriz.
IÇ.GÖKÇE’LERIN SALONU.GECE
Daha önce Özgür’ü sorgulamak için gelen polisler bu sefer
karşılarından duran Gökçe ve babasına durum izah
etmektedirler. Gökçe babasına sarılmış ağlamaktadır.
POLIS1
... Dürüst konuşmak gerekirse
çocuğun yüzüne baktığımızda
tehlikeli olduğunu anlamak zor
değil.
BABA
İnsan yakınından ürkerken belayı
uzakta bulması daha enteresan.
POLIS2
Yakın diye eski komşunuzdan
bahsediyorsunuz sanırım.
BABA
Ta kendisi. Bana onun masum
olduğunu söyleyemezsiniz.
POLIS1
Bu durumda bir bebek kadar masum.
Onat denen it ve amcaları
İstanbul’da uzun süredir beyaz
ticaret işindeler.
(CONTINUED)
CONTINUED:
45.
POLIS2
Gerçi Onat’ın sicili temizdi ama
amcalarından dolayı takip
ediliyordu.
POLIS1
Ailecek böyle bir işe
bulaştıklarından bizim de haberimiz
yoktu. Özellikle annesini tanısanız
çok iyi kadındı.
Gökçe ağlamayı kesmeye çalışır. Burnunu siler.
GÖKÇE
Peki nasıl bu kadar eminsiniz? Ya
başka birşey...
POLIS1
Bariz bir şekilde bir mafya
hesaplaşması. İki aile çatışmış ve
birbirlerini uçurmuşlar. Anne ve
babası için kesin konuşamayız ama
Onat’ın üzerinde yüklü miktarda mal
bulundu.
POLIS2
Rahatsız edici bir ayrıntı ama
hesaplaşmaya dahil olan karşı
ailenin kelle kesmesi bir çeşit
imzadır.
BABA
Kızım gözünün önünde bunlar
yaşanırken sen nasıl bu
çocukla...aklım almıyor!
GÖKÇE
Salağın tekiyim tamam mı? Üstelik
en iyi dostlarımdan biri ile beni
aldatıyor olması...
POLIS2
Sanırım yanında gömülü kızdan
bahsediyorsunuz. Allah’tan
gömüldükleri yeri söyleyen bir
itiraf aldık. Gerçi bu itirafı
veren isimsiz telefonda karşı
aileye ait olabilir.
POLIS1
Her neyse cesetler üzerinde
inceleme sürecek, bakarsınız işin
rengi değişir ama bu konuda
(MORE)
(CONTINUED)
CONTINUED:
46.
POLIS1 (cont’d)
beklentinizi düşürün. İzninizle,
biz dönmek zorundayız, tekrar
geçmiş olsun.
İki polis evden ayrılırken baba polislere eşlik etmeye
gider. Gökçe yatağında ağlamasını durdurmaya, güçlü durmaya
çalışsa da şu son zamanlarda yaşadığı onca şey sinirlerini
yıpratmıştır. Ayağa kalkar, seri adımlarla çöp tenekesine
gider ve çöp arasından parçaladığı not kağıdını çıkarır,
hızlı bir kurguda o kağıdı bantladığını görürüz. Sonra bir
kağıt alır ve yazmaya başlar. Kapısı çalınır. Babası içeri
girmeye çalışır ama kapı kilitlidir.
BABA
Kızım gelebilir miyim? Konuşmamız
lazım.
GÖKÇE
Bir dakika baba giyiniyorum.
Mektubun yazıları fast motion bir çekimde yazılır ve kalem
çekildiğinde kağıdı Özgür eline alır.
DIŞ.BIR AĞAÇ GÖLGESI.GÜNDÜZ
Özgür, mektubu okurken devamlı sırıtmaktadır. Mektupta ne
yazdığı gösterilmez. Olayı Özgür’ün tepkilerinden takip
ederiz. Saçları iyice uzamıştır. Mektubu bitirdiğinde dili
ile dudaklarını yalar. Sonra elini bir kutuya atar. Bu bir
buzluk kutusudur. Kapağını sıyırıp içine bakar ve öldürdüğü
Onat ve sarışın kızın kellesi gözükmektedir. Kapağı geri
kapatır ve oturduğu yerden ayağa kalkar. Şöyle bir gerinir.
Sonra neyi var neyi yok toparlayıp, yakınlardaki kerpiç eve
doğru ilerler. Yanından geçen köylülere selam verir. Hepsi
Özgür’ü seviyor gözükmektedir. Evine girer. Bir kağıt bir
kalem çıkarır, masaya oturur, Gökçe’ye yazmaya başlar.
İçinden burada yaptığı şeyleri yüksek sesle dile
getirmektedir.
ÖZGÜR
Sana henüz ismini veremeyeceğim bir
yayladayım. Ancak neresi olduğunu
aşağı yukarı anlamışsındır....
Burada insanın doğasını keşfetmeye
dair önemli adımlar attım. Kendimi
dinleyecek, kendimi anlayacak,
kendime bir gelecek çizebilecek
zamanı bulabiliyorum. Aslında
burada zamandan bol başka birşey
yok. Geçen gün köylüler bana
avlanmayı öğretti...
47.
DIŞ.KORULUK.GÜNDÜZ
Özgür’ü köylülerle birlikte koruluklara girip tavşan vurmaya
çalışırken görürüz. Özgür köylülerin beklemediği bir isabet
oranı ile en çok tavşanı vurmuştur. Bu sırada yine iç sesini
duymaktayızdır.
ÖZGÜR
Öldürdüğüm her hayvan için tanrıya
dua ediyorum. Sadece Allah’a değil,
orman tanrılarına, antik tanrılara
da... Burada yeni bir kişiliğe
bürüneceksem bir Druid rahibi
olabilir. Avcılık dışında tarla
işlerinde de onlara yardımcı olmaya
çalışıyorum...
DIŞ.TARLA.GÜNDÜZ
Özgür ayçiçekleri arasında gezinmekte, onların
çekirdeklerini koparıp yemekte, kabuklarını ekim işi ile
uğraşan yaşlı bir amcanın sırtına atmaktadır. Çevrede
çalışan çiftçiler kabuğun atılışına ve huysuz ihtiyarın
serzenişlerine çok gülmektedir. Özgür hiç oralı
olmamaktadır. Ekme biçme işleri ile de uğraşmaktadır. Hatta
bir ay çiçeğinden yağın nasıl çıkarıldığını merak içerisinde
izler.
ÖZGÜR
Doğrusu buradaki insanlar beni
bayağı sevdiler, tarlada güneş
altında sağlam yoruluyoruz ama
zamanı daha eğlenceli kılmak için
elimden geleni yapıyorum. Yaşlı
çiftçi bir amca var, paso hükümete
sayıp saydırıyor, onu dinlemek
büyük keyif. Ayrıca dağa çıkıp,
sağlam manzara resimleri çiziyorum,
oraları keşfetmek çok eğlenceli.
DIŞ.DAĞLIK ARAZI.GÜNDÜZ
Özgür kayalık dik bir araziye var gücü ile tırmanır. Gözüne
kestirdiği bir dağ oyuğuna girer. Telefonunu ışığını yakar
ve içeriye bakınır, ışık bir anda bir yarasa sürüsünü
aydınlatır. Özgür çığlık çığlığa orayı terk etmektense iki
elini yana açar ve yarasaların üzerine hücum etmesine izin
verir. Geniş plan bir çekimde Özgür’ü huzur içinde görürüz.
Kendine kendine hırıltılı bir ses ile konuşur.
(CONTINUED)
CONTINUED:
48.
ÖZGÜR
Why do we fall Mr. Wayne!
Ardından kahkahalarla gülmeye devam eder. Yarasalardan başka
bir sahneye geçiş yapılır.
DIŞ.KAYALIK ARAZI.GÜNDÜZ
Özgür yine bir ağaç gölgesinde oturmuş, harika bir
manzaranın kara kalem çizimini yapmaktadır. İlham verici bir
resim ortaya çıkmıştır. Yine iç ses duyulur.
ÖZGÜR
Şu an çizdiğim şeyi görmen
gerekiyor. Belki bu sefer teklifimi
düşünür ve buraya gelirsin.
Önce manzara geniş açıda gösterilir, ardından kara kalem
hali çerçeveye girer ve zoom out yapıldığında resim
Gökçe’nin elinde belirmiştir. Gökçe neşe ile onu
incelemektedir. Sonra kendi mektubuna gömülür.
GÖKÇE
Doğrusu yaşadığın değişime
inanmakta zorlanıyorum. Seninle
gerçekten gurur duyuyorum. Kara
kalemdeki yeteneğinden daha önce
haberim olsaydı keşke. Bende bir
iki şey çiziktiriyorum. Belki sonra
gönderirim. Oraya gelme konusu ise
henüz zor. Anlattığın şeyler
cezbedici ama sana güvenmem için
gerçekten zamana ihtiyacım var,
zaten babamı da yalnızlığa terk
edemem. O yüzden uzaktaki arkadaşım
olarak kalman ikimiz içinde iyi. Bu
arada beni sorarsan, senin aksine
gayet sıkıcı bir hayata sahibim,
geçen derste Freud’un meşhur kitabı
üzerinden konuşmaya başladık...
IÇ.SINIF.GÜNDÜZ
Gökçe’nin amfi sınıfta pür dikkat hocasını dinlediğini
görürüz. Öğretmen tahtaya "Totem ve Tabu" yazmaktadır.
Gökçe’nin iç sesinden anlatılanları dinleriz.
GÖKÇE
Totem ve tabu Freud’un başyapıtı
olabilir. Freud’e göre, tarihimiz
Darwin’in ilkel sürüsü ile
(MORE)
(CONTINUED)
CONTINUED:
49.
GÖKÇE (cont’d)
başlıyor. Bir kabile düşün ve
kabilenin reyisi yani babası
kabiledeki bütün kadınları kendi
için alıyor ve yetişen oğlanları
sürüyor. Bu yüzden oğlanlar
hırslanıyor ve annelerini kendileri
için istiyorlar. Birleşip babayı
öldürüp bir güzel yiyorlar. Bu
şekilde babayı hem gerçek hem de
manevi anlamda tüketmiş oluyorlar,
iktidar onların eline geçiyor,
sonra yaptıklarından pişman
oluyorlar, babalarına olan
sevgilerini fark ediyorlar ve
ölümünün ardından onu övmeye
başlıyorlar. Sonra Freud şu sözü
söylüyor, "Tanrı yüceltilmiş bir
babadan başka birşey değildir."
Gökçe’nin anlattığı kabileyi canlandırmalı şekilde görürüz.
Olaylar aynı söylediği şekilde yaşanır ve baba öldürüldükten
sonra vahşice yenir. Olay bittiğinde yeniden sınıftayızdır.
GÖKÇE
Yunan mitolojisinde çocuklarını
yiyen Kronos, eşi tarafından
kurtarılan çocuğu Zeus tarafından
alt edilir ve yeraltına hapsedilir.
Babayı, iktidar figürünü yani
otoriteyi alt etmeye çalışan genç
figürünün ne kadar eskiye
dayandığını görüyor musun?
Homeros’ların, Platon’ların
keşfettiklerinin Freud tarafından
yeniden dile getirilmesi ve insanın
o kadar da karmaşık bir varlık
olmadığı gerçeğini yüzümüze
vuruyor. Bu yüzden sende karmaşık
değilsin Özgür! Umuyorum beraber
sorununun üstesinden geleceğiz.
Gökçe mektubunu bitirir. Yeniden Özgür’ün mektubu okuduğunu
görürüz. Bu kez okurken öfkelenmiş gözükmektedir. Mektubu
bir kenara atar ve ağzından bir takım sözler dökülür.
ÖZGÜR
Tabu ölmeli! Tabu toteme dönüşmeli!
Baba ölmeli!
Sonra göğsüne sertçe vurmaya başlar. Her vurduktan sonra,
"hah" diye bağırmaktadır. Sonra bütün gücü ile koşmaya
başlar. Koşarken üzerindeki kıyafeti soyar, hoplaya zıplaya
(CONTINUED)
CONTINUED:
50.
koşup kan ter içinde evine varır. Sandığını açar, içinde
sakladığı eski görünümlü telefonu açar. Karşısındaki ses
annesine aittir.
ÖZGÜR
Babayı baştan çıkarmalısın!
ANNE
Ne diyorsun, ne babası? Sen iyi
misin oğlum?
ÖZGÜR
Mesaj alınmıştır.
Özgür bütün bunları mekanik bir şekilde yapmış, bir türlü
kırpmadığı gözlerini sonunda kırpmış, kendini rahat bırakmış
ve telefonu annesinin yüzüne kapamıştır. Sonra kendini
yatağına bırakıp uyuma pozisyonunu alır.
DIŞ.RESTAURANT.GECE
Gökçe’nin babası oturduğu masada devamlı saatine
bakmaktadır. Birini beklemektedir. Bir an sonra yüzü güler.
Misafiri gelmiştir. Sandalyesinden kalkar ve kadına doğru
ilerler. Kamera kadına döndüğünde onun Audrey Hepburn’e fena
halde benzemiş Özgür’ün annesi olduğunu görürüz. Kılık
kıyafeti de Tiffany’de Kahvaltıdaki’nin aynısıdır. Kadını
güzelce karşılayan baba onun oturmasına yardım eder ve
kendisi de oturur.
BABA
İnanılmaz etkileyici gözüküyorsun.
TÜRKAN
Merci beaucoup!
BABA
Dün iyi ki sokağın başındaki
kuyumcuya girmişim diyorum yoksa
mümkün değil sizin gibi biri ile
tanışamazdım.
TÜRKAN
Tanrı tanışmamızı uygun gördüyse
onun önüne hiçbir engel çıkamaz.
BABA
İnançlı biri misiniz?
TÜRKAN
Hayır ama film repliklerine
bayılırım.
(CONTINUED)
CONTINUED:
51.
İkiside karşılıklı gülerler. Garson yanlarına gelir. Baba ve
Türkan isteklerini söylerler. O gittikten sonra sohbete
devam ederler.
BABA
Size söylediğim gibi, eşimi
kaybedeli yıllar oluyor ama ona
olan özlemim bitmek bilmiyor. Siz
gerçekten etkileyici bir bayansınız
ama onu hayatımdan çıkarmam
gerçekten çok zor...
Türkan elini onun eline koyar. Güzel gözleri ile ona imalı
bir şekilde bakar.
TÜRKAN
Önemli olmadığını biliyorsun. Bende
bir dulum. Eşimin yasını hala
tutuyorum ama bizler ihtiyaçları
olan bireyleriz.
BABA
Durumun farkındayım ama hala
kendime yediremiyorum... özellikle
kızım bu duruma ne der...
TÜRKAN
Kız çocukları ile daima iyi
anlaşmışımdır. Gökçe ile farklı
olmayacaktır.
Baba şaşırır.
BABA
Kızımın ismini size söylediğimi
hatırlamıyorum.
TÜRKAN
Aaa... şaşırma, bütün gün bana
Gökçe’den bahsettin.
BABA
Öyle mi? Doğrudur, kızım konusunda
çenem düşebiliyor. Onunla gerçekten
gurur duyuyorum ama son zamanlarda
zor şeyler yaşadık ve...
TÜRKAN
Ödüllendirilmeyi hak eden bir
yüreğin var. Kendini bana anlatmana
gerek yok, gözlerinden seni
okuyabiliyorum.
(CONTINUED)
CONTINUED:
52.
BABA
Gerçek olamayacak kadar güzel
konuşuyorsun.
TÜRKAN
Gerçek olamayacak kadar güzel film
replikleri yazıyorlar.
İkili yine gülerler. Yemekleri ve şarapları verilirken,
Gökçe’nin babası şöyle bir garsona bakar ve o boşlukta
Türkan, şaraba bir hap atar. Babanın garsonla konuşması
bittiğinde yine karşısında gülümserken bulur onu.
Yemeklerini yiyip, şaraplarını içtikten sonra sohbet etmeye
devam ederler.
BABA
Dediğim gibi eğer ilişkiyi yavaştan
alırsak bir sorun yaşayacağımızı
sanmıyorum. Hem Gökçe ile tanışman
için erken diye düşünüyorum. Biz
bile bir haftadır falan
tanışıyoruz.
Türkan umutla yüzüne gülümser.
TÜRKAN
Sözlerine kesinlikle katılıyorum.
Aklıma klişe bir film sahnesi
geldi.
BABA
Nedir?
TÜRKAN
İki sevgili buluşurlar. Bu şekilde
yemek yerler. İçkilerini içerler.
Keyifleri yerindedir. İkisi de
yavaştan almak konusunda
anlaşmıştır.
Türkan, yeniden adamın gözlerinin içine bakar. Adamda
kadınınkilere kilitlenir. Yutkunur. Bu sefer kadının
bakışları bambaşkadır.
TÜRKAN
Sonra sahne pat diye değişir. İki
sevgili yatakta birbirlerini yemek
ile uğraşmaktadırlar... Her neyse
hayatlarımız bu kadar klişe olamaz
değil mi?
Kadın sırıtır ve sahne bir anda yatağa geçer.
53.
IÇ.BABANIN YATAK ODASI.GECE
Türkan ve baba haşin bir şekilde sevişirler ve sahne bütün
sıcaklığı ile verilir. Baba boşaldıktan sonra kendini yatağa
atar, ikisi de ter içindedir. Baba hala nefes nefesedir.
Tavana bakmaktadır.
BABA
Ne yaptım ben?
Aniden Türkan’ın adamın üzerine çıktığını görürüz. Yastığı
alır ve yüzüne bastırır. Adam bütün gücü ile savaşsa da
kadın gayet başarılı şekilde onu boğmaktadır.
TÜRKAN
Yaptığın yegane hata Bıkkın’ların
karşısına taşınmandı.
Türkan adamın üstünden kalkar ve çantasından Özgür’ünkine
benzeyen garip telefona uzanır. Numarayı tuşlar ve Özgür
çıkar. Kadın o seksi havasından çıkıp yine iyi bir anneye
dönüşür.
TÜRKAN
Oğlum nasılsın diye merak ettim,
hiç aramıyorsun anneni.
ÖZGÜR
Teşekkür ederim anne.
TÜRKAN
Ne için tatlım?
ÖZGÜR
Öncelikle beni doğurduğun için.
Elindeki telefon kendini on saniye
içinde imha edecek, herşey için
yeniden teşekkürler.
Özgür telefonu kapatır. Anne telefonuna bakar bir süre.
Yakın plandan gösterilen telefon içten patlar ve duman
çıkarır. Sonra Görevimiz Tehlike’nin jenerik müziği hızlı
bir şekilde akar ve Özgür yeni bir güne uyanır.
IÇ.ÖZGÜR’ÜN YENI EVI.GÜNDÜZ
6 AY SONRA...
Özgür neşe ile yatağından kalkar. Esner. Gerinir. Sonra
yataktan kalkıp yatağını düzgünce toplar. Ardından tuvalete
gider lavaboda yüzüne su çarpar ve yüzünü sabunlar.
Kurulandıktan sonra üzerini giyinir ve dışarı çıkar. Evinin
54.
yanına bağlı bisikletinin kilidini açar ve ona binerek
evinden uzaklaşır.
DIŞ.KAYALIK ARAZI.GÜNDÜZ
Özgür bisikleti ile kayalık arazinin orada durur. Sırt
çantasını yere atar ve ön cebinden günlerdir beklediği
mektubu açar. Mektup Gökçe’dendir.
GÖKÇE
Bunu düşünüyor olduğuma hala
inanamıyorum ama yanına gelmek
istiyorum. Bu sefer eminim. Bana
tam olarak nereye geleceğimi
söylemen gerekiyor. Aslında bir iki
tahminim var ama oraya gelip
kaybolmak istemiyorum.
Özgür’ün adeta bütün hücreleri gülmektedir. Bir anda
karakteri "Singing the Rain" filmindeki gibi giyinmiş
şekilde ağacın orada buluruz. Beklenmedik bir yağmur
başlamış ve karakteri Singing the Rain’in o kült sahnesini
canlandırırken görürüz. Mutluluğunu dağa taşa haykırmak
istemektedir.
DIŞ.KAYALIK ARAZI.GÜNDÜZ
Özgür kayalıkların üstüne çıkmış ufku izlemektedir.
Heyecanla birilerini beklemektedir. Saatine bakar. Güneş dev
gibi belirmiş bekleyiş sona ermek üzeredir. Ufukta kara
siluet gözükür. Gerçekten o’dur. Gelmiştir. Çizgi üzerinde
durmuş Özgür’e gülümsemektedir. Onun için bugün iki güneş
açmıştır. O gülerken Özgür’de gülmeye başlar. İki karakterde
aralarındaki mesafeye rağmen kahkahalarla gülmektedir. Sonra
sahne slow-motiona geçer. Özgür’ün kahkahası söner. Gözleri
dehşetle açılır. Gökçe’ye geçtiğimizde onunda artık
gülmediğini hatta delicesine ağladığını görürüz. Gerçekler
acıdır. Gökçe’nin parmağı Özgür’ü işaret eder. Arkasından
bir polis grubu çıkar ve Özgür’ü tutuklamak için koşmaya
başlarlar. Özgür kafasını reddedercesine sallar. Arkasını
döndüğünde ona yaklaşan başka bir polis ekibi görür.
Köylüler çevreye doluşmuştur. Hayat yavaşça akmaktadır.
Polisler silahlarını doğrultur. Özgür kaşlarını çatar.
Yumruklarını sıkar. Doğrudan kameraya bakmaktadır.
Seyircinin gözlerinin içine bakar ve bütün gücü ile bağırır.
ÖZGÜR
Hayııııııııııııır!
Zaman donar. Özgür kameraya bakmaya devam eder. Hala
öfkelidir.
(CONTINUED)
CONTINUED:
55.
ÖZGÜR
Buna izin vermeyeceğim. Bu film iyi
sonla bitmeyecek. Bu benim filmim
ve nasıl biteceğine ben karar
veririm. Durumdan rahatsız
olduysanız filmi izlemeyi
bırakabilirsiniz ama bunun bu
şekilde bitmesine izin
vermeyeceğim!
Özgür eli ile kumanda tutar gibi yapar ve yukarıda geri
sarma simgesi belirir. Film bu ana kadar izlediğimiz her anı
hızlı bir şekilde geri sarar. Yaşananların özetini
izlediğimiz bu an, Özgür’ün Robert De Niro taklidi yaptığı
ana kadar geriler. Tam o anda durur.
IÇ.ÖZGÜR’ÜN EVI.GÜNDÜZ
ÖZGÜR
R u Talkin’ to me?
Zil çalar. Özgür kendinden emin bir şekilde kapıyı açmaya
gider. Delikten bakmaz doğrudan kapıyı açar.
GÖKÇE
Merhaba komşu benim ismim Gökçe.
Biz iki gün evvel taşındık... ya
televizyonun sesi biraz yüksek
geliyordu, biraz kısabilir misiniz
diyecektim.
ÖZGÜR
Tabii elbette. Rahatsızlık için
kusura bakmayın lütfen, tekrar
olmayacak.
GÖKÇE
Çok teşekkür ederim.
ÖZGÜR
Uyardığınız için ben teşekkür
ederim. İyi günler.
GÖKÇE
İyi günler.
İkili sırıtarak vedalaştıktan sonra Özgür hemen televizyonun
sesini kısar. Yerdeki yüzüğü görür. Bir an ona bakakalır ama
kendini kolayca kurtarır. Sonra telefonu çalar. Arayan
annesidir.
(CONTINUED)
CONTINUED:
56.
ÖZGÜR
Alo? Anneciğim nasılsın?
ANNE
İyiyim Özgürüm, sesin çok güzel
geliyor oğlum.
ÖZGÜR
Ben.. sanırım hayatımın kadını ile
tanıştım.
ANNE
Ay bir dur evladım nasıl bu kadar
emin olabiliyorsun?
ÖZGÜR
Bilmiyorum bir his işte. Sanki onu
aylardır tanıyorum gibi
hissediyorum.
ANNE
Allah allah. Derslerin falan nasıl,
iyi misin?
ÖZGÜR
Derslerim idare eder be anne. Daha
sıkı asılmaya çalışıyorum. Bu arada
sana birşey söylemek istiyorum.
ANNE
Söyle oğlum.
ÖZGÜR
Gün içinde yanına geleceğim, evde
kalmanda bir sakınca olmaz değil
mi?
ANNE
Tabii ki oğlum. Aslında başka...
ÖZGÜR
Özledim be anne. Akşama gelmiş
olurum, bekle beni olur mu?
ANNE
Tamam hayatım. Bir iki arama
yapacağım kapatıyorum.
ÖZGÜR
Tamam görüşürüz anne.
İkisi de telefonu kapatır. Özgür hemen babasının numarasını
bulur. Alalacele onu arar.
(CONTINUED)
CONTINUED:
57.
ÖZGÜR
Alo? Baba? Nasılsın?
BABA
Özgür sen bizi arar mıydın?
ÖZGÜR
Ya baba ayıp ediyorsun. Şey
diyeceğim, annem bu aralar
sıkıntılı, yine seni taciz edebilir
uyarmak istedim.
BABA
Sen ciddi misin? İyileşmiş gibiydi.
Bir tonda iş var.
ÖZGÜR
Ben uyarayim da baba, bugün zaten
yanına gideceğim, gün için idare
ederim ama yarın sabah çıkagelir
falan izin alabiliyorsan al.
BABA
O işler kolay değil işte, neyse
bakacağız çaremize, e sen nasılsın,
nasıl gidiyor?
ÖZGÜR
İyiyim be baba, şimdi kapatmam
lazım, bugün çok güzel bir şey
oldu.
BABA
Ne oldu?
ÖZGÜR
Aşık oldum baba.
BABA
Oğlan büyümüş ettiği laflara bak.
ÖZGÜR
Büyümek zorundayız değil mi?
Kapatıyorum şimdi kendine iyi bak.
BABA
Görüşürüz evlat.
Özgür telefonu kapatır. Anlık ekrana bakar sonra gözlerini
kaçırıp pijamaları ile ayna karşısına geçer.
(CONTINUED)
CONTINUED:
58.
ÖZGÜR
Bu sefer herşey iyi olacak!
IÇ.APARTMAN KORIDORU.GÜNDÜZ
Özgür komşunun kapısını çalmaktadır. Kapıyı baba açar.
BABA
Buyrun?
ÖZGÜR
Merhaba ben karşı komşunuz Özgür.
Özgür Bıkkın. Sabah sesim sizi
rahatsız etmiş galiba, durum için
özür dilemek istedim.
Baba gülümser.
BABA
Tamam gençsin sen olur arada
öyle. Yalnız mı yaşıyorsun?
ÖZGÜR
Aynen. Dedemler aldı bu daireyi.
Apartmanımız iyidir ya, umarım
memnun kalırsınız. Bu arada Gökçe
kızınız galiba?
BABA
Aynen kızım olur.
ÖZGÜR
Onunla da konuşabilmem mümkün mü?
Sabah iyi bir başlangıç yapamadık,
ondan da özür dilemek istiyorum.
BABA
Tabii, tabii, dur çağırayim.
Baba kızına seslenir, kız gelir ve görüşmeyi devralır.
ÖZGÜR
Sabah ki durum için gerçekten
üzgünüm, ya açıkçası yarın
kahvaltıya gelmek ister misin?
Telafi etmek isterim. Çok güzel
omlet yaparım ayrıca.
Gökçe gülümser, bir düşünür.
(CONTINUED)
CONTINUED:
59.
GÖKÇE
Bilmem ki. Kaç gibi?
ÖZGÜR
9-10 suları işte. Zaten akşam evde
olmayacağım.
GÖKÇE
Olur ya. Ama omlet güzel olmazsa
anında kaçarım bilmiş ol.
Özgür gülümser.
ÖZGÜR
Erkek sözü. Neyse görüşürüz o
zaman.
GÖKÇE
Görüşürüz.
Özgür veda edip uzaklaşırken, Gökçe kapıyı yavaşça kapatır
ve babasının gazetesinin arkasından onu süzdüğünü görür.
GÖKÇE
Ne sırıtıyorsun?
BABA
Yakışıklı komşuymuş...
Gökçe kızararak kıkırdar. Sonra babasına doğru saldırıya
geçer. Bu bir gıdıklama saldırısıdır.
IÇ.ÖZGÜR’ÜN EVI.GECE
Güzelce giyinmiş Özgür ayna karşısında üstünü
düzeltmektedir. Bir anda ekrana döner.
ÖZGÜR
Çok sıkıcı değil mi? Merak etmeyin
eğlence daha yeni başlıyor.
IÇ.ÖZGÜR’ÜN ANNESININ EVI.GECE
Başka bir aynanın yansımasından kendimizi Özgür’ün annesinin
salonunda buluruz. Duvarlarda asılı Marlon Brando, James
Dean, Al Pacino, Robert De Niro, Peter Fonda, Tarık Akan,
Ediz Hun gibi posterler dikkat çekmektedir. Özgür Marlon
Brando’nun önünde durmuş annesinin gelmesini beklemektedir.
Postere dikkatle bakarken annesi kahveleri ile gelir.
Özgür’e bakar.
(CONTINUED)
CONTINUED:
60.
TÜRKAN
Beğendiysen alabilirsin.
Özgür istifini bozmaz.
ÖZGÜR
Klasik takıntına anlam vermekte
zorlanıyorum.
Türkan şaşırır.
TÜRKAN
Eski her zaman yeni olandan iyidir.
ÖZGÜR
Bu duyduğum en sığ sözdü.
TÜRKAN
Sığ olabilirler ama bana klas
olmadıklarını söyleyemezsin.
ÖZGÜR
En azından John Wayne falan
asmamışsın.
TÜRKAN
Deden de bu yüzden az şikayet
etmedi.
Özgür kahkaha atar.
ÖZGÜR
Sahi ya dedem ne yapıyor?
TÜRKAN
Kafasından hiç çıkarmadığı kovboy
şapkası ile anneme zorla western
filmleri izletmeye devam ediyor.
ÖZGÜR
Western’in sinema tarihinde ilk tür
olduğunu biliyor muydun?
TÜRKAN
Romantik komedileri daha eski
sanıyordum.
Özgür postere bakmayı kesip masadaki kahvesine doğru
ilerler, yudum alır.
ÖZGÜR
Douglas Fairbanks romantik olabilir
ama asla komik bir adam değildi.
(CONTINUED)
CONTINUED:
61.
Türkan kahvesi ile koltuğuna oturur.
TÜRKAN
Peki Slapstick komediler?
ÖZGÜR
Tiyatro bunu daha önce yaptı.
Westerni ilk yapan orijinal oluşu.
TÜRKAN
Daha önce kitaplarda bahsedilmiş
olmalı.
ÖZGÜR
Belki tarih kitaplarında. Bu alanda
ilk film Büyük Tren Soygunuydu.
TÜRKAN
İzlemedim. Büyük ihtimalle deden
izlemiştir.
ÖZGÜR
Hiç sanmıyorum. 1903’te ülkede
sinema olduğunu düşünmüyorum.
TÜRKAN
Ama futbol oynanıyordu.
Özgür’de annesinin karşısına geçer. Kahvesini hızlı
içmektedir.
ÖZGÜR
Peki sana Western türünün hala
sinemanın en çok kazandıran en
revaçta türü olduğunu söylesem ne
düşünürdün?
TÜRKAN
Will Smith’in Wild Wild West’inden
beri western çekiliyor mu?
Özgür bir kahkaha daha atar. Annesi de eğlenmektedir.
ÖZGÜR
Biliyor musun? Ben o filmi
sevmiştim. Steampunk havasını güzel
yansıtıyordu ama westernin her tür
gibi evrim geçirerek hayatta
kaldığına seni inandırmak
istiyorum.
(CONTINUED)
CONTINUED:
62.
TÜRKAN
Haberim yokken Uzay Westerni moda
olmadı değil mi?
ÖZGÜR
Aslında evet tam olarak olan bu.
Bak Western’in ilk olmasının sebebi
Amerikan tarihinin beyaz perdedeki
yansıması oluşuydu. Westernler
üzerinden Amerika hem kendi tarihi
ile yüzleşiyor hem de kendi
tarihini yazıyordu.
TÜRKAN
Hangi tarihten bahsediyorsun?
ÖZGÜR
Yine doğru bir noktaya parmak
bastın. Amerika canına kıydığı
kızılderililerle de övünemeyeceği
için bir tarihi yoktu. Bu yüzden
avrupalı akrabalarının tarihlerine
sığınarak kendilerini avutmak
zorundaydılar. Ancak bir yerden
sonra bu iş değişti. Amerika kendi
sanal tarihini yazmaya başladı.
Sinema üzerinden bunu
gerçekleştiren Westernlerken, edebi
alanda çizgi romanlar bu işi
görüyordu.
TÜRKAN
Az önce çizgi romanlar ve edebiyatı
aynı cümle içinde kullandın!
ÖZGÜR
Çünkü öyle. Tarihin ve edebiyatın
üvey evlat muamelesi gösterdiği
çizgi romanlar, paralel bir
amerikan tarihi yarattı. Western’in
sinemadaki modası geçtiğinde dahi
Amerika için güçlü bir propoganda
aracı olmaya devam etti. Onların
asla bir Atilla’sı, bir Fatih’i bir
Atatürk’ü olmadı, onların
kahramanları Captain America ve
Superman’di.
TÜRKAN
Sanki kafamda birşeyler canlanmaya
başlıyor.
Özgür, kahvesini bitirdi ve yeniden ayağa kalkıp sözlerini
jestlerini kullanarak aktarmaya başladı.
(CONTINUED)
CONTINUED:
63.
ÖZGÜR
Çizgi romanlar güçlü bir araçtı.
Bunun farkına varan sistem onlar
için de sağlam sansür politikaları
uyguladı. Bu yüzden kitsch
Batman’ler okumak zorunda
bırakıldık. Ama Stan Lee, sansürün
içinden uçsuz bucaksız bir evren
yarattı. Marvel evreni Amerikan
Tarihine ışık tutmaya devam etti.
Soğuk Savaş yaşandığın da düşman
Sovyetlerdi, kendi evrenlerinde ABD
- Sovyet çekişmesine bir karar bile
verdiler biliyor musun?
TÜRKAN
Peki sonuç?
ÖZGÜR
İki büyük güç yenişemedi ve savaşı
ilahi bir güç sona erdirdi. Bu
ilahi güç Amerikan’ın efendi
çocuklarından biriydi. Bir çeşit
genç Abraham Lincoln! DC ise
Watchmen’i yayınladığında çizgi
romanların yükselişini insanlara
müjdeledi. Amerikan tarihi bu
resimli romanlarda yaşamaya devam
ediyordu. Watchmen insanların
gözünü açtı. Çizgi romanların,
westernin yarattığı değerleri devam
ettirdiğinin bilincine varıldı.
TÜRKAN
Sonra çizgi roman uyarlamaları
patladı!
ÖZGÜR
Tam üstüne bastın! 2000’ler ile
beraber bu janr yeniden keşfedildi.
Western’in geçmişte yaptığı gibi
çağımızın gençleri üzerinde eşsiz
bir etkisi oldu. Amerikan
emperyalizmi yeni silahını bulmuştu
ve bunu gerek edebiyat gerek sinema
bağlamında pompolamaya devam
ediyordu.
TÜRKAN
Peki uzay westernleri?
(CONTINUED)
CONTINUED:
64.
ÖZGÜR
Star Wars’lar ve Star Trek’ler
tabii ki.
TÜRKAN
Nasıl?
ÖZGÜR
Han Solo ile herhangi bir Clint
Eastwood kovboyu arasındaki
farkları bana sayabilir misin?
Veyahut Boba Fett’in "Çirkin"i
temsil etmediğini iddia edebilir
misin?
TÜRKAN
Elbette. Prenses Leia’nın
kurtarılan soylu beyaz kadın
olması. Han Solo’nun bir James Dean
ve Clint Eastwood kırması oluşu!
ÖZGÜR
Atların yerine uzay gemileri,
silahların yerine ışın kılıçları!
TÜRKAN
Peki prequel seri?
ÖZGÜR
İşte prequel serinin sevilmiyor
oluşunda yatan sebep burada!
Amerika çıkışlı izleyicilere empoze
edilen Western kültürü dışında
seyirci bir hikaye arketipini kabul
edemiyor. Star Wars 7’nin neden öze
döndüğün ve yeniden Western
kimliğine büründüğünü anlayabiliyor
musun?
TÜRKAN
Peki Western’in evrimi bu kadar
keskin miydi? Ortada olmadığı onca
sene için ne diyorsun?
ÖZGÜR
Bu bir geçiş dönemiydi. Geçiş
dönemleri her zaman sancılı olurdu.
Ama gangster filmleri bu dönemin
daha yumuşak geçmesine ön ayak
oldular. John Wayne’ler yerini Al
Pacino’lara bıraktı. Amerikanlar
İtalyanlaştı. Bu sadece bir
kamuflajdı. Muhazakar değerler
(MORE)
(CONTINUED)
CONTINUED:
65.
ÖZGÜR (cont’d)
demode olduğunda Han Solo’lar, Don
Carloeno’lar yaratıldı, onlarda
demode olduğunda Stark’lar, Bruce
Wayne’ler yaratıldı.
Türkan gerçekten şaşkındı. Kahvesini bitirip masaya
koyduğunda Özgür’e hayran hayran baktı.
TÜRKAN
Sanırım açıp bir Avengers filmi
izleyeceğim.
Özgür annesinin ellerini tuttu ve gözlerinin içine baktı.
ÖZGÜR
Biz insanlar sorunlu varlıklarız.
Bir insan olmak bir katil olmaktır.
Katil olmak için birini öldürmek
gerekli değildir, bir sineği
öldürdüğünde de katil olursun. Sen
bir insanı aldattığında onun ruhunu
öldürürsün bu da seni bir katil
yapar. Ama bunun ötesine
geçebilirsin, ilahi bir varlık, bir
tanrı olabilirsin.
TÜRKAN
Bu konuşmayı kızlara da yapıyor
musun hayatım?
ÖZGÜR
Kızlarda işe yarayacağını
sanmıyorum. Onlar için Atilla İlhan
şiirleri koleksiyonum var.
Anne ve oğul gülmeye başlarlar.
TÜRKAN
Peki bunu niye söyledin? Bütün
bunları niye anlattın?
ÖZGÜR
Çünkü Westernler bana çok önemli
bir şey öğretti. Kovboylar insan
değildi. Onlar erdemli varlıklardı.
Onlar tanrı olabilmeyi başaran
kimselerdi. Biz filmlerde bu süreci
izledik. Kahraman olabilmek tanrı
olabilmekti. İnsanları yöneten güç
olarak tanrıyı kullanmak sistemin
en sık başvurduğu silahtı. İşte bu
yüzden Westernlerin, kahramanların
(MORE)
(CONTINUED)
CONTINUED:
66.
ÖZGÜR (cont’d)
ölmesine izin veremezlerdi. Ama bir
şeyin farkına varamadılar, bu
filmler gerçek tanrıları yaratmayı
başardı. Bunca senelik birikimimiz,
özendiğimiz bu insanlar... Bunun
bir karşılığı olmalı, bizler
erdemli kimseler, kovboylar,
kahramanlar olabilmeliyiz. Ve bir
kahraman kimseyi öldürmez!
Özgür yine annesinin gözlerinin içine bakar ve ellerini
tutar.
ÖZGÜR
Seninle Iron Man izleyeceğim ama
senden bu filmi dikkatli izlemeni
ve bu gerçeklerin farkına varmanı
istiyorum. Ne anlatmak istediğimi
anlıyor musun anne?
Türkan, yutkunur. Hiç konuşmadan oğluna kafasını sallar.
Özgür sırıtır ve eğlenceli ruh haline dönüp, süratle
annesinin DVD arşivine doğru ilerler. Iron Man’i eline alır
ve arkada Avengers’ın yükseliş müziği çalar. Ardından Iron
Man filminde, Stark için kendini feda eden adamın sahnesi
izlenir. Adamın sözleri söylenirken, Türkan’ın dolmuş
gözlerine yakın alınır. Görüntü yeniden oraya döndüğünde ve
Iron Man hantal zırhı ile saldırıya geçtikten sonra yeniden
Özgür Bıkkın’dayızdır ama bu sefer filmi kendi evinde Gökçe
ile izlemektedir.
IÇ.ÖZGÜR’ÜN SALONU.GÜNDÜZ
Kanepede yan yana oturan ve patlamış mısırlarını yiyen ikili
bir hayli eğlenmektedir.
ÖZGÜR
Çok güzel güldüğünü söylemiş
miydim?
Gökçe utanır. Özgür’e bakar.
GÖKÇE
Filmi mi beni mi izliyorsun?
ÖZGÜR
Kim daha ilgi çekiciyse onu tercih
ediyorum.
(CONTINUED)
CONTINUED:
67.
Gökçe iyce kızarır ve yüzünü filme döner. Özgür’de halinden
mutlu gibidir bir anda bakışları kamera ile kesişir. Gözleri
parlamakta, bakışlarında bir psikopatlık gözükmektedir.
Yeniden Gökçe’ye döner.
ÖZGÜR
Cola ister misin?
GÖKÇE
Sabah sabah fazla olur ya, çay
varsa fena olmaz ama.
Özgür, ayağa kalkar, çayı hazırlamaya uğraşmaktadır.
ÖZGÜR
Stark gibi bir erkeği mi yoksa Cap
gibi birini mi tercih ederdin?
GÖKÇE
Daha çok Thor benim tipim sanırsam.
Özgür güler. Çayı ısıtmaya koyulur. Sonra buzdolabını
karıştırır.
ÖZGÜR
Sarışınlardan hoşlanıyorsun galiba.
GÖKÇE
Aslında iri yapılı erkekleri tercih
ettiğimi söyleyebilirim.
Özgür bir duraksar.
ÖZGÜR
İri mi? Niye?
GÖKÇE
Sevgilim Onat’ı ele alalım. Gayet
iri bir çocuk. Ondan önceki
sevgilimde iriydi ve...
Özgür buzdolabının kapısını sertçe çarpar. Gürültü yüzünden
Gökçe irkilir. Özgür’e bakar.
GÖKÇE
Biraz sert olmadı mı?
Özgür, Gökçe’ye öldürecekmiş gibi bakar, bakmaya devam eder
sonra bir anda gevşer ve sırıtır.
ÖZGÜR
Ah kapak zor kapanıyor. Demek
sevgilinin ismi Onat! Ne zamandır
berabersiniz?
(CONTINUED)
CONTINUED:
68.
GÖKÇE
Yeni tanıştık sayılır. Ben sık
sevgili eskiten tiplerdenim.
Özgür, Gökçe’nin yanına oturur. Saçlarını süzer.
ÖZGÜR
Kıskanç biri midir?
GÖKÇE
Sayılır. Niye sordun?
ÖZGÜR
Bizi tanıştırsan kıskanır mı?
GÖKÇE
İşte bu cevabını merak ettiğim bir
soru.
Ne iş
ÖZGÜR
yapıyor demiştin?
GÖKÇE
Benim gibi öğrenci ama uğraştığı
bazı işler olduğunu söylüyor.
ÖZGÜR
Ne kadar serbest?
Gökçe, Özgür’e döner. İmalı bir şekilde bakar.
GÖKÇE
Babamdan rol çalmaya falan mı
uğraşıyorsun?
Özgür inceden titremektedir. Kızarmıştır.
ÖZGÜR
Olabilir. Niye?
GÖKÇE
Filmi izlemek istiyorum. Nereden
çıktı bu soru yağmuru?
Özgür cevap vermez. Gökçe filme döner. Özgür öfkeli bir
şekilde ekrana bakar, yeniden Gökçe’ye döner.
ÖZGÜR
İnsanlar güvenilmeyi hak eder mi?
GÖKÇE
İşte bu tam bir akademisyen
sorusuydu.
(CONTINUED)
CONTINUED:
69.
ÖZGÜR
Ben sana soruyorum. Mutlak güven
mümkün müdür?
GÖKÇE
Sanırım filmden sıkıldın.
ÖZGÜR
Hayır...hayır haklısın. Film
bittikten sonra konuşuruz.
GÖKÇE
Yine de soruna cevap vereceğim.
Güven, güvenle sağlanan bir şeydir.
Güvenilir bir aile ile büyüdüğünde,
insanlara da güvenebileceğini
düşünürsün. Seni hayal kırıklığına
uğrattıklarındaysa o güveni geri
kazanmak çok zordur. Ama biri çıkar
ve o güveni öyle bir kazanır ki,
onunla geçirilecek bir dakikayı
cennette sonsuzluğa tercih edersin.
ÖZGÜR
Bu...bu çok iyi bir sözdü. Birine
mi ait?
GÖKÇE
Büyük ihtimalle evet. Senaristimiz
kalemi güçlü biri olsa gerek.
Özgür güler.
ÖZGÜR
Ben hiç öyle düşünmüyorum.
Özgür, ekrana bakar ve göz kırpar.
GÖKÇE
Çok muhalefet birsiniz sayın Özgür
Bıkkın!
ÖZGÜR
Aileni dışarıda bırakırsak, o
insanla karşılaştığını düşünüyor
musun?
GÖKÇE
Karşılaşmış olsam sanırım burada
olmaz, ona sarılarak uyuyor
olurdum. Ama hala babama
sarılıyorum.
Özgür fısıldar bir tonda sözlerini dile getirir.
(CONTINUED)
CONTINUED:
70.
ÖZGÜR
You will...you will...
Gökçe’ye hayran hayran bakmaya devam eder. Yeniden ekrana
döndüğümüzde Pepper ve Stark arasında romantik bir an
yaşanmaktadır. Ekran buğulanır ve yeniden netleştiğinde okul
bahçesinde buluruz kendimizi.
DIŞ.ÜNIVERSITE KORULUĞU.GÜNDÜZ
Gökçe ve sevgilisi yan yana bir banka oturmuş,
karşılarındaysa Özgür ve başka bir erkek arkadaşı vardır.
Sohbetleri ortasında Özgür’ün yanına sarışın bir kız
yanaşır, Onat’ın yanına ise esmer bir kız oturur.
ONAT
Naptınız sınavı?
ESMER KIZ
Sınav sonrası en nefret ettiğim
sorudur.
SARIŞIN KIZ
Benimkini soracak olursan çan bir
hayli yükselecek cevabı veririm.
Sarışın kız gülerken, esmer surat asar, yan gözle Onat’a bir
bakış atar. Özgür bu bakışı yakalar. Sarışın kız da Özgür’e
aynı şekilde bakar. Yanındaki arkadaşı kendi çapında
gülerken, Gökçe enteresan şekilde Özgür’den bakışlarını
kaçırmaktadır. Ama masanın en tuhaf anı Onat’ın esmer kıza
kaçamak bakışıdır. Tamamen sessiz bir sahnede bütün bu
bakışmaları ekstrem yakın planlarda görürüz. Kamera
Onat,Gökçe ve esmer kızın arkasına geçtiğinde Onat’ın
boştaki elini esmer kızın kalçalarına doğru arkadan
yaklaştırdığını görürüz. Esmer kızda o sırada ona elini
uzatmaktadır. Ellerin birleştiği anda görüntü donar. Özgür
dışında herşey donmuştur. Özgür masadan kalkar. Ekrana
bakarak ilerlemeye başlar.
ÖZGÜR
İnsanlar abartıldığı kadar karmaşık
varlıklar değildir. Koşullar
onların evrimleşmesine yardımcı
olmuştur. Ama insanlığın çoğu
evrimleşmek yerine sadece
irileşmektedir. Mesela Onat
şerefsizini ele alalım. Basit bir
erkektir. İçgüdüleri hayatına yön
verir. Hayatta kalmak için herşeyi
feda edebilir. Hani anasını bile
satar dediğimiz tiplerdendir. Onun
(MORE)
(CONTINUED)
CONTINUED:
71.
ÖZGÜR (cont’d)
gibi erkekler ona cilve yapan güzel
çirkin huylu huysuz her kıza
karşılık vereceklerdir. Çünkü
arzulanmak hoşlarına gider, bu
onları güçlü gösterir. Fiziksel
görüntüsü ise önemli bir
avantajdır. Türkiye ortalamasından
uzun olması bile yeterli. Vücut
salonunda harcadığı gereksiz vakit
ve kullandığı bir ton stereoid ile
bu fiziğe kavuşur. Bir erkek için
güce kavuşmak ise tamamen
yeterlidir. O artık doğanın
efendisidir.
Özgür, onların arkasına geçer. Ellerin buluşmasını
tiksinerek inceler.
ÖZGÜR
İsmini vermeye değer bulmadığım şu
esmer kıza gelirsek. O da en az
Onat kadar sığdır. Doğanın ona
biçtiği toplayıcı doğurgan rolünü
büyük bir içtenlikle
kabullenmiştir. Yine içgüdüleri ile
yaşar ve onu koruyup kollayacak
güçlü erkeği arar. Güç burada fizik
ve paradır. Bu yüzden Onat onun
için ideal bir erkektir. Bir
sevgilisi olması onu daha güçlü
daha arzunalınır kılmaktadır. İşte
dostlar buna rağmen bu filmin kötü
adamı ben olmak zorundayımdır. Ama
kabul edin, bana biraz olsun
sempati duymaya başladınız! Pekala
devam edebilirsiniz?
Özgür yeniden yerine oturur ve film akmaya devam eder.
Özgür, Gökçe’ye sırıtır ve ekran dönerek Star Wars vari bir
geçiş yapar. Bu sefer Gökçe’nin doğum günü partisindeyizdir.
IÇ.GÖKÇE’LERIN SALONU.GECE
Gökçe’lerin evinde verilen doğum günü partisi için
hazırlıklar devam etmektedir. Origamilerin sonuncusunu takan
baba, aynada One Punch Man Saitama kıyafetlerini deneyen
Özgür’e bakar.
BABA
Bence saçlarını sıfıra vurmalıydın?
(CONTINUED)
CONTINUED:
72.
ÖZGÜR
Kıyamadım keretalara, bu da fena
durmuyor ya?
Aynada kendine bakan Özgür, tıpkı One Punch Man’deki Saitama
gibi olduğunu görür. Birazdan pasta ile mutfaktan Özgür’ün
annesi çıkagelir. Özgür’e bakar ve güler. Gökçe’nin
arkadaşları kanepede telefona bakıp gülerken, sarışın
arkadaşı Özgür’ün yanına gelir.
SARIŞIN KIZ
Anime sevdiğini bilmiyordum.
ÖZGÜR
Beyni tek taraflı kirletmek
zararlıdır. Dozajında Japon
emperyalizmi de almak lazım.
Kız güler.
SARIŞIN KIZ
Kellik sana yakıştı bence.
Özgür duraksar. Yine ekrana bakar ve kafasını üzülerek
sallar. Sonra kıza döner. Gözlerinin içine bakıp onu
omuzlarından tutar.
ÖZGÜR
Bütün bu organizasyonu benim
düşündüğümü ve Gökçe’yi bir kaç
aydır tanıdığımı söylemiş miydim?
SARIŞIN KIZ
Hayır da...
ÖZGÜR
Bütün bu origamileri ben yaptım.
Konuşurken gözlerimi kaçırdığım
biri için yaptım. Gecelerimi
öldürmekten çekinmeyeceğim biri
için yaptım. Sence bunu niye
yaptım?
SARIŞIN KIZ
Ben... anladım galiba...şey...
Kızın yüzü asılır ve Özgür’den uzaklaşıp, lavaboya doğru
ilerler. Özgür, yüzünü anlık kameraya döner.
ÖZGÜR
Yapmak zorundaydım...
(CONTINUED)
CONTINUED:
73.
Ardından zil çalar, ışıklar kapanır ve herkes yerini alır.
Kapı açılır, karanlık içerisinde Gökçe ilerler. Işıklar
açılır ve sürpriz diye bağırıldığı anda Gökçe’nin ağladığı
görülür. İşte o anda görüntü yavaş akmaya başlar. Gökçe’yi
bu halde gören Özgür kahrolur. Görüntü yeniden akmaya
başladığında ilk olarak baba durumu fark eder ve Gökçe’nin
yanına gider. Herkes şaşkındır. Gökçe ile konuşmaya çalışır.
Gökçe konuklara bakar.
GÖKÇE
Beni böyle görmenizi hiç
istemezdim, bugün sizlere eşlik
ede....
Ağlayarak babasına sarılır. Baba, Özgür’e bakar. Özgür,
babaya bakar. Sonra evi gözleyince esmer kızın olmadığını
fark eder. Baba ve kızın üzerine doğru yürür. Elini
Gökçe’nin omzuna atar. Gökçe ona döndüğünde yüzünü avcuna
alır.
ÖZGÜR
Ne olduğunu biliyorum. Seni kimin
üzdüğünü de biliyorum. Herşey için
üzgünüm.
GÖKÇE
Hiçbir şey bilmiyorsun Özgür
Bıkkın!
Özgür buruk bir şekilde sırıtır.
ÖZGÜR
Doğum günün kutlu olsun. Annemle
acele çıkmak zorundayız. Bu zor
gününde hediyemi kabul edersen beni
çok mutlu edersin.
Gökçe’nin avucuna bir hediye kutusu kondurur. Ardından
annesine gözü ile işaret eder ve oradan ayrılırlar. Özgür
ekrana yeniden bakar.
ÖZGÜR
İşte bu işte tam One Punch Man’e
göre.
DIŞ.LOKANTA ÖNÜ.GECE
Özgür, anime efektleri ile süslü bir hızda annesi ile
koşarak bir geçiş ile Onat ve esmer kızın yemek yediği
lokantanın camında belirir. Cama vurur. Öfkeli bir şekilde
Onat’a bakar. Esmer kız ve o bozulurlar. Cama ısrarla
vurmaya devam eder. Onat öfkelenir ve dışarı çıkar. Özgür,
başı ile annesine işaret eder.
(CONTINUED)
CONTINUED:
74.
ÖZGÜR
O kız intikamı hak ediyor anne!
Anne başı ile onaylar ve bir ara sokağa girer. Özgür ile
Onat baş başa kalır. Esmer kız Onat’ı sakinleştirmeye
uğraşıyordur.
ONAT
Ne var lan gece gece adamın asabını
bozuyorsun?
Özgür gayet sakindir.
ÖZGÜR
Neden Gökçe ile değilsin?
ONAT
Gökçe mi yolladı lan seni...
ÖZGÜR
Hayır ben bir kahramanım ve işim
gereği buradayım.
Onat’ın sinirleri bozulur ve güler.
ONAT
Bak tatsızlık çıksın istemiyorum.
Onat, Özgür’ü sertçe iter. Özgür ayakta kalır. Sakince
yandaki ara sokağa yürür ve eli ile Onat’a sokağı işaret
eder. Ardından sokağa ilerler. Esmer kız ve Onat şaşkındır.
ESMER KIZ
Ne yapmaya çalışıyor bu salak ya?
ONAT
Dayak yemeye çalışıyor. Ben bir
temiz döveyim şunu bekle.
ESMER KIZ
Ya dur polis falan çağırır şimdi
bu...
Onat, kızı dinlemez ve onu da peşine takıp sokağa girer.
Karşısında sarı kıyafeti ve peruğu ile adeta Kill Bill’in
Uma Thurman’ını bulur.
ONAT
Bu ne lan?
TÜRKAN
Seninle Özgür ilgilenecek.
(CONTINUED)
CONTINUED:
75.
ONAT
Ne?
Kadın, katanasını kaldırır ve kızı işaret eder. Arkadan
Özgür’ün sesi duyulur. Umarsızca elmasını yemektedir.
ÖZGÜR
Hey Abomination dövüşmüyor muyuz?
Onat ne olduğunu anlayamaz ama kadına omuz atıp, Özgür’e
doğru ilerler. Adımlarını hızlandırır. Bu sırada kadın esmer
kızla kalmıştır.
TÜRKAN
Anneler yaramaz kızlara ne yapar
biliyor musun?
ESMER KIZ
Ne...ne oluyor burada ya?
Kadın sırıtır ve katanası ile esmer kıza saldırır.
Savunmasız kızın alnının ucunda katana durur. Kadın onu
kaldrır dizinin üstüne koyar ve kıçına katananın sapı ile
vurmaya başlar.
TÜRKAN
Sana annen ahlak nedir öğretmedi mi
ha kızım? Niye başka kızların
oğlanlarına sulanıyorsun? Haaa...
Söyle niyeeeee?
Öte taraftaysa Onat hızını kesmeden Özgür’e doğru ilerler,
bir sustalı çıkarmıştır. Özgür’e saldırır, Özgür ustalıkla
sustalı saldırılarından sıyrılır ve ardından avucu ile
Onat’ı iter. Savrulan Onat şaşırır.
ONAT
Nasıl?
ÖZGÜR
Çünkü bu benim filmim ve sende kötü
adamsın!
ONAT
Ne?
Özgür’ün yumruğu adeta alev alır ve bütün gücü ile Onat’a
vurduğunda Onat gerçek anlamda parçalarına ayrılır. Etrafa
sıçrayan kan ve et parçaları Özgürü, Türkan’ı ve terbiye
verdiği kıza ulaşır. Kız kadından kurtulur ve deri
parçalarını ve kanı gördükten sonra bütün gücü ile çığlık
atar ve polis diye bağırarak uzaklaşır. Anne Özgür’e döner.
(CONTINUED)
CONTINUED:
76.
TÜRKAN
Kaçman gerekiyor.
ÖZGÜR
Merak etme anne, filmin sonuna
geldik zaten.
Özgür yine ekrana göz kırpar ve bütün gücü ile bir yumruk
çakıp camı çatlatıp sarsar.
DIŞ.CAFE.GECE
Özgür ile annesi savaş kostümleri ile Taksim’de açık bir
cafe bulup karşılıklı kahve içmektedirler. Türkan neşeli
gözükmektedir. Özgür ise düşüncelidir.
TÜRKAN
Düşüncelisin.
ÖZGÜR
Bitsin istemiyorum.
TÜRKAN
Neyin bitmesinden bahsediyorsun?
ÖZGÜR
Hayatımın. Sona yaklaştığımızı
hissediyorum.
TÜRKAN
Daha çok gençsin oğlum. Nereden
kapıldın bu fikire?
Türkan uzanıp Özgür’ün yüzünü okşar.
ÖZGÜR
O sınırı aştım. Birini öldürdüm. O
an noktayı koymuştum zaten. Şu an
parantezi kapatmaya çalışıyorum.
TÜRKAN
O zaman sana bir itirafta
bulunacağım. Babanı öldürmeyi
düşünüyorum.
Özgür kahvesine bakar. Annesi ile göz göze gelmekten kaçınır
ve yüzünü ekşitir.
ÖZGÜR
Ne yaparsam yapayim o şekilde
sonlanmak zorunda değil mi?
(CONTINUED)
CONTINUED:
77.
TÜRKAN
Doğduğun günden beri sana
yaratıkmışsın gibi bakan bir adamı
niye umursuyorsun ki?
Özgür buruk bir şekilde sırıtır. Kahvesinden bir yudum daha
alır. Yüzünü annesine döner.
ÖZGÜR
Filmi ne kadar başa sararsam
sarayim o ilk tercihin sonucunu
değiştiremiyorum. Sona ermekten
korktuğum için yaptığım şey sadece
sonu erteliyor. Birileri harekete
geçmeden kalksam iyi olacak.
Özgür ile birlikte Türkan’da kalkar. Oğluna sarılır. Göz
yaşları içerisinde ikili birbirlerine sıkı sıkı sarılırlar.
Kamera zoom out yapmaya başlar ve çöken bir karanlık ile
sahne sona erer.
IÇ.ÖZGÜR’ÜN EVI.GECE
Bulanık görüntü netleştikçe yerini buğulu bir pencereye
bırakır. Buğulu yeri ile silen Özgür açılan boşluktan
dışarıyı izler. Ciddi gözükmektedir. Arkasını döner.
ÖZGÜR
Bu gece beni yalnız bırakmadığınız
için size teşekkür ederim!
Özgür’ün hitap ettiği kalabalık tamamen kendisidir. Bugüne
kadar dönüştüğü veya dönüşmek istediği sinema
kahramanlarının çoğu o salonun içindedir. Hepsi karakteri
ile özdeşleşmiş kıyafetleri giymiş, tavırları takınmış,
Özgür’ün yüzü ile Özgür’ün kendisine bakmaktadır.
ÖZGÜR
Hayatımda bir kez daha önemli bir
sınırı aştım. Birini öldürdüm.
Aslında öldürdüğüm söylenemez onu
bu evrenden yok ettim. Bu konu da
bana yardım ettiği için Saitama’ya
teşekkür etmek istiyorum.
Saitama kılığındaki Özgür bir şaşırma ifadesi ile karşılık
verir.
ÖZGÜR
Hayatıma dair önemli bir karar
vermeliyim. Ortada bir ceset
olmadığı için suçlanabileceğimi
(MORE)
(CONTINUED)
CONTINUED:
78.
ÖZGÜR (cont’d)
düşünmüyorum. Onat’ın gidişi,
Gökçe’nin duygusal olarak çökmüş
olması falan derken aslında her şey
istediğim gibi bir konuma geldi.
Yine de istediğim bu mu diye
düşünüyorum? Aşk içimdeki boşluğu
doldurduğunda, sevgi tesirini
gösterdiğinde Özgür Bıkkın’a
ulaşacak mıyım?
Kalabalıktan hayır sesleri yükselmeye başlar. Hepsi kendi
çapında itiraz etmektedir. Forrest Gump halindeki Özgür
panik içinde etrafta koşturmaktadır. Jack Sparrow halindeki
Özgür Trans Danish Girl’e yazmaktadır. Godfather Özgür
oturduğu koltuğunda Özgür’e öfke ile bakmakta,
Inception’daki Özgür totemini çevirmektedir. 12 Kızgın Özgür
ise salondaki tartışmayı alevlemektedir. Neo Özgür ile Tyler
Durden Özgür hararetli bir tartışmaya dalmışlardır.
Terminator Özgür ise Özgür’ün üzerine yürümeye çalışan
kişileri savurmakla uğraşmaktadır. Bir an kalabalık içinden
Whiplash’taki müzik öğretmeni olan Özgür çıkagelir.
MÜZIK ÖĞRETMENI
Sen yetersizsin! O bedeni taşımayı
hak etmiyorsun. Bence git Gökçe’nin
babasına kendini siktir ve
erkekliğinden kurtul!
Milk’teki eşcinsel Sean Penn, öğretmenin karşısına
çıkagelir.
SEAN PENN
Erkeklik konusunda diplomanızı
görebilir miyim?
MÜZIK ÖĞRETMENI
Bana bulaşma pis homo yükse senin o
sikilmiş yüzünü parçalarına
ayırırım.
SEAN PENN
Bunu nasıl yaptığını görmek
isterim.
Tam o anda ikisinin arasına giren Terminator ikisini de
farklı yerlere savurur. Özgür olan biteni takip etmekte
zorlanmaktadır. Gözleri bir oraya bir öbür tarafa
kayıyordur. Aragorn Özgür ve Braveheart Özgür’ün savaştığını
ve söz dalaşlarının çoğunun fiziksel dövüşe evrildiğini fark
eder. Terminator bile tarafları ayırmakta zorlanmaktadır ki
Alien, Dracula tarzı Özgür karakterleri işleri iyice zor bir
hale sokmaktadır. Bütün tartışmaya karşı kafasını tutan
(CONTINUED)
CONTINUED:
79.
Özgür ve görüntü titremeye başlar. Kıpkırmızı kesilen Özgür
zor anlar yaşamaktadır. Close-up yapan kamera karşısında
Özgür öfkeden titremeye başlar. Ekran da titremeye devam
etmektedir ve bir anda Özgür’ün sesi duyulur!
ÖZGÜR
Yeteeeeeeeeer!
Sessizlik. Gözlerini açan Özgür salonda kimsenin olmadığını
görür. Tam rahatlayacakken bir köşede sırt çantası ile ona
sırıtan Into the Wild karakteri Özgür’ü görür. Kapıyı açar
ve ona seslenir.
INTO THE WILD ÖZGÜR
Geri dönüşü olmayan her yolculuk
kendiliğinden fantastiktir!
Kapıyı kapatan karakter salonu terk eder. Özgür yine
yalnızdır.
IÇ.TARIK’IN OFISI.GÜNDÜZ
Ertesi sabah Özgür’ün annesi Türkan ve babası Tarık
ofislerinde sevişmektedirler. Tamamen slow-motion gösterilen
bu anda Türkan’ın sarılmış olduğu bedene bıçağını batırmak
üzere olduğunu görürüz. Bir an için tereddüt eder, durur,
elini uzaklaştırmaya doğru giderken Türkan’ın bedenine bir
çakı girer. Tamamen slow motion yaşanan bu an da Türkan’ın
hayal kırıklığını görürüz ve yeniden bıçak tutan elini
harekete geçiren Türkan Tarık’ı seri bir şekilde bıçaklamaya
başlar. Kan revan içinde kalan ikili arasındaki savaşı
Türkan kazanmıştır. Adeta bir kan banyosu içinde yan yana
yattıklarında Türkan tavana bakarak ağlamaya başlar ve bütün
gücü ile bir çığlık atar.
DIŞ.TRAFIK.GÜNDÜZ
Özgür’ün onu reddetmesi üzerine duygusal olarak çöken
sarışın kız telefonla konuşurak karşıdan karşıya geçmeye
çalışmaktadır. Bu sahneler de bütünü ile slow-motion ve
hızlı bir kurgu da gösterilir. Zaten dünden kalma olan kızın
telefonla da dikkati dağılmış ve ona doğru hızla gelen
pikapın ona çarpması ile oracıkta can vermiştir.
IÇ.APARTMAN KORIDORU.GÜNDÜZ
Özgür kareli yeşil gömleği, kahverengi kargo pantolonu ve
iri sırt çantası ile Gökçe’nin kapısında belirmiştir. Kapıyı
açan Gökçe’nin babasıdır.
(CONTINUED)
CONTINUED:
80.
BABA
Aa, merhaba Özgür, hayırdır bu
saatte?
ÖZGÜR
Biliyorum rahatsız ediyorum ama
evden çıkıyorum ve haberiniz olsun
istedim.
Baba şaşırır. Kaşlarını çatar.
BABA
Oğlum hayırdır nereden çıktı bu
ayrılma işi?
ÖZGÜR
Açıkçası şehir hayatının o kadar da
benlik bir şey olmadığını fark
ettim. Köyüme dönüyorum.
BABA
Köy mü? Nereden çıktı oğlum bu...
Gökçe çıkagelir, yeni uyanmış bir hali vardır. Babasının
yanında belirir.
GÖKÇE
Özgür? Nereye bu saatte?
ÖZGÜR
Gidiyorum. Köyüme dönüyorum.
GÖKÇE
Köy mü?
BABA
Ben de aynı tepkiyi vermiştim.
ÖZGÜR
Biliyorum çok rastgele ve toy bir
kararmış gibi duruyor ama gerçekten
bu uzun süredir aklımda olan bir
fikirdi. Karar vermekte
zorlanıyordum ve karar vermenin
birdenbire olması gerektiğine karar
verdim.
Gökçe ileri çıkar. Babasına döner.
GÖKÇE
Baba bize bir dakika izin verir
misin?
(CONTINUED)
CONTINUED:
81.
Baba kafasını sallar ve oradan uzaklaşır. Gökçe, Özgür’ün
karşısına geçer. Doğrudan gözlerine bakmaktadır.
GÖKÇE
Ne yapmaya çalışıyorsun? Nereden
çıktı bu salakça fikir?
ÖZGÜR
Bak Gökçe ben...
GÖKÇE
Benim yüzümden mi gidiyorsun?
Özgür affallar. Böyle bir tepki beklememektedir.
ÖZGÜR
S-s-senle alakalı bir durum değil.
Öyle olması gerekti ve...
GÖKÇE
Yalan söylüyorsun Özgür. Benden
hoşlandığını biliyorum.
Özgür’ün yüze düşer ve hafif kızarır.
ÖZGÜR
Kim-kim söyledi bunu?
GÖKÇE
Birinin söylemesi gerekmiyor.
Psikoloji okuyorum ve uzun süredir
seni gözlemliyorum.
ÖZGÜR
Bu durumun gözlemle
anlaşılabileceğini düşünmüyorum.
GÖKÇE
O zaman bana beni sevmediğini
söyle.
ÖZGÜR
Niye bu klişe anı yaşıyoruz?
Gökçe gülümser. Sinirleri bozulmuştur.
GÖKÇE
Hayatın klişe olması gerekmiyor mu
zaten?
ÖZGÜR
Güzel yaklaşım ama bu sadece bir
tercih meselesi. Aslında gidişimin
(MORE)
(CONTINUED)
CONTINUED:
82.
ÖZGÜR (cont’d)
sebebi biraz da burada yatıyor,
klişelerden soyutlanmak istiyorum
artık.
GÖKÇE
Şu an klişeleri yıkmıyor, kalbimi
kırıyorsun.
ÖZGÜR
Gökçe niye böyle konuşuyorsun?
GÖKÇE
İyi o zaman siktir git!
Gökçe aniden eve girer ve kapıyı Özgür’ün yüzüne kapatır.
Özgür’ün hiç beklemediği bir vedadır bu. Kapıyı yeniden
çalmak için yeltenir ama bu fikrinden vazgeçer. Hafifçe
sırıtarak başını eğer ve aşağıya bakar.
ÖZGÜR
O zaman bir daha görüşemezsek diye
günaydın, iyi öğlenler, iyi
akşamlar ve iyi geceler Gökçe!
Merdivenlere yönelen Özgür sırıtarak kapı yerine geçen
kameraya el sallar ve merdivenlerden aşağı inerek yok olur.
DIŞ.APARTMAN BAHÇESI.GÜNDÜZ
Özgür çantasının kopçalarından tutarak apartman çıkışına
gelmiştir. Gökçe’lerin penceresine doğru bakar. Pencereden
içerisi gözükmektedir. Baba kahvaltısını yaparken televizyon
izlerken, Gökçe görünürde yoktur. Baba, koridora doğru
bakınmaktadır. Özgür bir süre durur ve izler. Baba koridora
doğru ilerler. Bir süre sadece koridoru izleriz Özgür ile
birlikte. Şehir gürültüsünün eşliğinde 2 dakika boyunca
gözlemlediğimiz koridordan sonunda yine baba figürü
çıkagelir. Pencereye doğru ilerler. Özgür’e doğru bakar.
Özgür’de ona bakar. Sonunda adam kafasını sallar ve Özgür
mahçup bir şekilde sırıtarak adama el sallar. Adam da ona el
sallar ve sahne sona erer.
IÇ.GÖKÇE’LERIN SALONU.GÜNDÜZ
Bir kez daha slow-motion bir sahne ile Gökçe’nin babasını
televizyon izlerken görürüz. Gökçe koridorda dışarı çıkmak
için son hazırlıklarını yaparken, baba ona veda etmek için
ayağa kalkar ancak kalbi sıkışmaya başlar ve yaşadığı kalp
krizi sonucu Gökçe’nin kollarında hayata veda eder.
83.
DIŞ.BIR TEPE ZIRVESI.GÜN BATIMI
Özgür bir tepenin zirvesinde gün batımını izlemektedir.
Bağdaş kurarak oturmuştur. Üzeri, elleri ve ayakları çıplak
altında rahat bir pijama vardır. Saçları ve sakalı
uzamıştır. Ne kadar zaman geçtiği belirsizdir. Kamera
Özgür’ün tam karşısına geçer. Gözleri kamera ile buluşan
Özgür ifadesiz bir şekilde ona bakar.
ÖZGÜR
Garip hissediyorum. Sanki bir
şeyden çok rahatsız olmuş gibi. Ne
kadar uzun süredir yalnız kaldığımı
bilmiyorum. Ama kendi kendime
konuşacak kadar kalmış olmalıyım.
Bütün her şey Özgür Bıkkın’ın
rüyasıymış diye bitsin isterdim
maceram. Hadi ama çok ucuz değil
mi? Aklıma Blade Runner geldi.
Rutger Hauer’in cyborg karakterinin
kendini kapattığı o an ve son
tiradı...
Özgür bir anda o karakter gibi bir ifadeye bürünür, yağmur
yağmaya başlar ve karanlık bir atmosfer görsele hakim olur.
ÖZGÜR
Tüm o müthiş anlar kaybolacaklar,
tıpkı yağmurdaki gözyaşları gibi...
Özgür gözlerini kapatır ve nefesi kesilir. Slow-motion bir
çerçevede Özgür’ü izleriz. Bir süre o şekilde devam eder ve
ekran kararır. Bir otuz saniye siyah ekran öylece kalır ve
Özgür’ün gözlerini açması ile tekrar filmdeyizdir. Yağmur
bitmiş, güneş batmaya devam etmektedir. Özgür deli gibi
gülmeye başlar. Gülüşü rahatsız edici bir hal almaya başlar.
ÖZGÜR
Sizce de komik değil mi ha? Bir
adam geliyor ve bu topraklar benim
diyor. Ailem ve halkım burada
yaşayacaklar diyor. Sonra bir başka
adam çıkıyor ve diyor ki hayır bu
topraklar benimdi sen onu benden
aldın. Sonra öbür adam da diyor ki
hayır hayır hiçbir şey demiyor
silahını çıkarıyor ve o adamı
vuruyor. Sonra o adamın çocukları
da geliyor öbür adamı vuruyor. Onun
çocukları da onu vuruyor. O
topraklar kan döküldükçe insanına
meyve veriyor, petrol veriyor, para
veriyor, su veriyor ve ölüm o
(MORE)
(CONTINUED)
CONTINUED:
84.
ÖZGÜR (cont’d)
toprakların yegane hükümdarı
oluyor. Hadi ama dünyada sadece bu
olmuyor mu? Güçlü olan güçsüzü daha
güçlü olabilmek için ezmiyor mu?
Bir hayatı sanata, spora,
keşfetmeye adamak verken bu savaşa
adayan insanoğlunun hikayelerini
kendi gözlerinle veya kameranın
gösterdikleri ile izlemek, ismini
değiştirmek aşk koymak neyi
değiştiriyor sanki? Bu komik değil
mi? 1.Dünya Savaşının sırplı bir
asker yüzünden çıkması komik değil
mi? İnsanoğlu komik değil mi?
Kamera Özgür’e yaklaşmaya ve onu dutch frame’de göstermeye
başlar. Özgür kahkahalarla güldükten sonra kendini toparlar
ve ciddi bir ifade ile kameraya haykırmaya devam eder.
ÖZGÜR
Bunu izlemeyi sevmiyor musun?
İstediğin bu değil mi? Sen bir
röntgencisin. Tanıdığım en adi
röntgencisin. İlk dakikalardan beri
hayatımı dikizliyorsun, kendi
inandıklarınla beni yargılıyorsun,
beni değiştirmek istiyorsun, bu
filmin mutlu bitmesini istiyorsun
ama en önemlisi bu filmin bitmesini
istiyorsun. Bittiğinde hayatını
istediğin gibi yaşamaya devam
edeceksin o zaman neden beni
yönlendiriyorsun, neden senin gibi
olmamı istiyorsun, neden bu filmi
bitirmek istiyorsun!
Extreme close-up ile Özgür’ün gözlerinin içine giren kamera
ile birlikte Özgür’de durur. Bir süre öylece kalırlar.
Ardından bir kadın sesi duyulur.
KADIN SESI
Özgür! Özgür!
Görüntü yeniden eski halini alır. Özgür sesi duyunca
dikkatini oraya verir. Ayaklanır ve batmakta olan güneşi
arkasına alıp tepenin eşiğinden aşağıya bakar. Gülümser.
Arkasındaki devasa güneş batarken sadece gülümser. İçten bir
gülümsemedir. Bir elini kaldırır ve gözlerini baktığı yerden
ayırmadan parmağının ucundan ekrana mavi bir ışık patlar.
İfadesiz bir şekilde aşağıdaki şeye bakarken ekran ve
görüntü donar. Bu freeze frame anında ekrandaki buzlaşma
iyice siyaha doğru bir dönüşüm yaşar ve film sona erer.
(CONTINUED)
CONTINUED:
85.
SON