SAYI29 - içmimari, tasarım ve yaşam kültürü dergisi

Transkript

SAYI29 - içmimari, tasarım ve yaşam kültürü dergisi
Sektörel Haberler
Giriş
İçmimarlar Odası’ndan Haberler
TMMOB İçmimarlar Odası Genel Başkanı Levent Tümer
6
37
Nurten Unansal Söyleşisi
Resim ve Çizimler - Ferhat Dorkip
İçmimar Konuşmaları
TMMOB İçmimarlar Odası Haberler
Yüksek İçmimar Gözen Küçükerman Söyleşisi
Sarı Dekorasyon-Sait Güleyin
Türkiye’de Mobilya Tarihi Notları - 1940’lı Yıllarda Mobilya Meselesi ve Öncü Bir Girişim
‘MODERNO’ - Y. Mimar Fazıl Aysu - Y. İçmimar Baki Aktar
Hazırlayan: Önder Küçükerman
38
42
54
66
74
82
Söyleşi
Mimarlık Proje - iki Nesil Birarada
98
Üniversite Tanıtım
Yaşar Üniversitesi - İçmimarlık ve Çevre Tasarım Bölümü Başkanı
Yard. Doç. Dr. Gülnur Ballice Söyleşisi
Portre
Ustalarla Buluşmalar
Proje
Dünyadan Mekan Tasarım
Makale
Dünyadan Ürün Tasarım
Sergi İzlenim
Organik
Bir Mekan
Gezi
Mesleki Yayınlar
Fuar Takvimi
Kültür Sanat
86
102
106
Yrd. Doç. Dr. Rabia K. Doğan, Selçuk Üniversitesi, İçmimarlık ve Çevre Tasarım Bl. Bş.
Mekan Tasarımına Gelenek Yenilik ve Dönüşümle Gelen Üçüncü Boyut
109
Özlem Güven Post Modernizm ve Post Modern Mekanlar
113
B. Burak Kaptan, İç mimarlık ya da İçmimarlık Ne Fark Eder!
118
Yrd. Doç. Dr. Deniz Hasırcı, İzmir Ekonomi Üniversitesi, İçmimarlık ve Çevre Tasarımı
Bölümü Başkanı, Liman Kentlerinde Kentsel Kalite ve Mimari Kimlik Arayışları
124
Yrd. Doç. Dr. Emre Ergül, İzmir Ekonomi Üniversitesi, İçmimar Mert Can Uzyıldırım,
Doç. Dr. Nurten Unansal, Türkiye’de İçmimarlık Tarihine Bir Bakış
128
140
Sema İşbilir, İstanbul Modern Sanatlar Müzesi, Erol Akyavaş Retrospektif Sergisi
Göğe Bakma Durağı,
Fulya Nanba, Gezi Bostanı
Limonata Downtown
146
150
152
Gökçeada, Bozcaada, Asos
154
162
164
166
Reklam İndeksi
Furnishome
Ön Kapak İçi
Massive
Ön Kapak İçi Yanı
Emin Kaya Collection
02
Mod Tasarım
03
Royal Halı
07
Turanlar
09
Lineadecor
11
Hüppe
13
Çanakçılar Creavit
15
Hannover Messe
17
Zivella
19
Turkuaz Seramik
21
Agt
23
Tenda Perde
25
Fiberli
27
Blanco Öztiryakiler
29
Pierre Cardin
31
Laodikya
33
Arıtay Mobilya
35
Lighttech Aydınlatma Fuarı
36
Adalılar Mobilya
73
Açs
107
Yıldız Sunta
133
Başaranlar Mermer
135
Klasik Dekor
137
Tavcam
139
Zeyhan
141
Başaran
143
Nevra Yapı
145
Er-Duş Küvet
151
Om İnşaat
153
Gpd
159
Çerçioğlu Sistem Perde
161
Makel
163
Furtex
165
Yüce Marble
167
Durşen
169
Özkul Halı
171
Elifnur Halı
173
Kastamonu Entegre
174
Samur Halı
Arka Kapak İçi
Özcan Aydınlatma
Arka Kapak
Türkiye / Sektörel Haber
Tasarım Vakfı İstanbul
Faruk Malhan önderliğinde kuruldu
D
ünyada ilk örnekler arasında yer
kamuyla paylaşarak uluslararası
alacak bir ‘Tasarım Vakfı’
platformlara taşımayı amaçlıyor.
İstanbul’da kuruldu. Moda tasarımı,
tekstil tasarımı, seramik tasarımı, cam
Temel amacı, katma değeri
yüksek iş yapma geleneğini
tasarımı, grafik tasarım, mimarlık, endüstri
yerleştirmek olan Tasarım Vakfı İstanbul, bu
ürünleri tasarımı, yeni medya tasarımı gibi
bağlamda, konferanslar, atölye çalışmaları,
disiplinlerin yanında, ilgili tüm yaratıcı
seminerler, eğitsel etkinlikler, hizmet ve eğitim
endüstrileri kapsayan Tasarım Vakfı İstanbul
sektörlerine ‘yüksek katma değerli’ boyutlar
etkinliklerine Eylül 2013’te başlayacak.
Tasarım Vakıfı istanbul, tasarım kültürünün
Akdeniz üzerinden dünyaya yayıldığı Eski
getirmek adına tasarım kültürünü tanıtmayı;
yeni birliktelikler için yeni düsu̧ n
̈ ce ve
modeller kurgulamayı hedefliyor.
55. Venedik Bienali
Uluslararası Sanat
Sergisi’nin Türkiye
Pavyonu açıldı
çağrışımlarını devralıp; geleceğe taşımayı
28.5.2013 tarihinde Koleksiyon’un desteğiyle
V
Dünya’yı; sanatını, kültürünü, arka plandaki
Tasarım Vakfı İstanbul, ‘İlk Paydaş Toplantısı’nı
enedik Bienali 55. Uluslararası Sanat
Sergisi’nin Türkiye Pavyonu’nda, Ali
hedefliyor. Vakıf, tasarım kültürüne adanmış kar
gerçekleştirdi. Toplantıda, akademisyenlerden,
Kazma’nın ‘Rezistans’ başlıklı yeni video serisi
amacı gütmeye, yaratıcı ekonomileri tasarım
STK temsilcilerinden, tasarımcılardan ve
yer alıyor. Emre Baykal’ın küratörlüğünde
kültürüne, tasarım kültürünü yaratıcı
davetlilerden oluşan 35 kişilik bir grup, vakıf
gerçekleştirilen Türkiye Pavyonu, 24 Kasım
ekonomilere eklemlendirmek üzere küresel
kurulma aşamasındayken, vakfın kapsamı
2013 tarihine kadar sürecek olan Bienali’in
ölçekte etkin, çok yüzlü bir merkez olarak
alanının ve öncelikli etkinliklerinin neler olması
ana mekânlarından biri olan Arsenale'nin
kuruldu. Vakıf, yaşadığımız coğrafyaya ve
gerektiği ile ilgili konuları tartıştı. Misyonunu
Artigliere binasında bulunuyor. Küratör Emre
topluma ait tasarım kültürüne ve tarihine sahip
paydaş toplantılarından gelecek geribildirimlerle
Baykal ve sanatçı Ali Kazma’nın katılımıyla 30
çıkılması adına uygun
şekillendirmeyi öngören
Mayıs Perşembe günü gerçekleşen açılışta
koşulları sağlayacak
vakıf, sözkonusu paydaş
‘Rezistans’ uluslararası sanat dünyasına
ortamı hazırlamak;
toplantılarının yeni
tanıtıldı. Ali Kazma, beş kanallı bir video
tasarımı, tasarımcıyı,
katılımcılarla devamlılığını
yerleştirmesi olarak kurguladığı ‘Rezistans’ta,
üreteni ve tüketeni
ve bu toplantıların
bedeni hem kendi kısıtlarından kurtarıp
yüceltmek, projeler
çıktılarını sosyla medyada
özgürleştiren, hem de sınırlayıp kontrol altına
geliştirmek ve sonuçlarını
paylaşmayı hedefliyor.
alan müdahale ve stratejileri inceliyor.
5
Türkiye / Firma Haber
Filli Boya’dan, bilimin
merkezi Cern’e yolculuk
Avrupa’nın ‘en yenilikçi kulubüne’
yeni bir üye daha
Ü
kemizde renk trendlerinin öncüsü Filli Boya,
rengin gerçekte ne olduğunu anlamak ve
Y
Tarkett’in yenilik geliştirme süreci:
çıktı. Tüm dünyada bilimin merkezi olarak kabul
gören Avrupa Parçacık Fiziği Laboratuvarı / CERN’de
23 Nisan’da Paris'te A.T. Kearney tarafından
edilen yaratıcılık oturumları sayesinde yılda
düzenlenen bu çalışmada, rengin oluşumuna dair
düzenlenen ‘7. En Yenilikçi Jüri Özel Ödülü’ne
60 yeni konsept oluşturulur).
ne varsa masaya yatırıldı. Filli Boya, bu kez bilimin
layık görüldü. A.T. Kearney 2004’den beri
merkezine yani, İsviçre’nin Cenevre şehrinde
inovasyon yönetimindeki en iyi örnekleri
danışmanlardan oluşturulan ağ ile teknolojik
bulunan, ‘dünyanın oluşumu, maddenin yapısı’ gibi
‘Avrupa’nın En Yenilikçi’ ödülüyle teşvik
uzmanlık yönetimi.
birçok bilimsel konuya ilişkin araştırmalara imza
etmektedir. Almanya, Fransa, İtalya ve
atan CERN’ e yaptığı ziyaretle bu yolculuğa devam
İngiltere'de verilen ödülün kazananları
göre geniş pazar bilgisi (mimarlar,
ediyor. ‘Renk ve görme arasında nasıl bir ilişki var?
otomatik olarak Avrupa’nın En Yenilikçi
tasarımcılar, distribütörler).
Gerçekte renkler var mı, yoksa onlar yalnızca
Kulübü’ne dâhil olur ve Avrupa tartışma
gözümüze yansıyan farklı ışık dalgaları mı?” gibi
forumunun üyesi olurlar. Yenilikçilik,
sorulara yanıt arandığı bu seyahatte, CERN’de görev
Tarkett’in organik büyümesinin temel
alan, aynı zamanda İstanbul Teknik Üniversitesi
taşlarından biridir ve eko-inovasyon,
24 uygulama laboratuvarında 120 AR-GE
(İTÜ) Fizik bölüm başkanı da olan Türk bilim insanı
modüler çözüm ile endüstriyel süreç
çalışanı her gün araştırmalarını
Kerem Cankoçak, moderatör kimliğiyle Filli Boya’ya
liderliğiyle bağlantılıdır. Tarkett’in yenilikçilik
sürdürmektedir. Tarkett’in portfolyosunda
eşlik etti. Bu yolculukta, laboratuar ortamında renk
stratejisi, Cradle to Cradle ve döngüsel
145 adet patent bulundurmaktadır ve
ve görme kabiliyeti incelenirken, insana ve evrene
ekonomi ilkelerine dayalı olarak, çevresel
bunlara her yıl 10-15 adet yeni patent ilave
dair birçok bilgi de edinilmeye çalışıldı.
stratejinin uygulanmasına katkıda bulunur.
edilir. www.tarkett.com.tr
nasıl oluştuğunu izlemek için bilimsel bir yolculuğa
6
enilikçi zemin kaplamaları ve spor yüzey
çözümlerinde dünya lideri olan Tarkett,
- Fikir üretimi ve yönetimi (organize
- Tarkett bünyesinden veya
- Farklı müşteri kategorisi ihtiyaçlarına
- Dış ortaklar ile iletişim (tedarikçiler,
üniversiteler, araştırma merkezleri vb).
Tarkett’de dünya çapında 11 ülkede ve
Türkiye / Firma Haber
Samet, Interzum 2013’te
Türkiye’yi onurlandırdı
D
ünyanın en büyük mobilya aksesuar
fuarı olan Interzum Fuarı’nda
‘Uluslararası Basın Konseyi’ tarafından ziyaret
edilen 15 marka arasında yer alan Türkiye’nin
lider mobilya aksesuar markası Samet,
inovatif yaklaşımı, yeni ürünleri ve tasarımcı
işbirliği ile ön plandaydı. 4 gün süren ve 4.000
ziyaretçiyi ağırlayan Interzum 2013’te Samet,
Alman basını için düzenlenen ve Interzum’un
trendlerinin anlatıldığı basın gezisi
kapsamına alınan 15 uluslararası firma
FOTOĞRAFLAR: Cemal Emden
Koleksiyon, Alce Elektrik projesiyle güncel
iş kültürüne yenilikler sunmayı sürdürüyor
Dünyada mobilya aksesuar sektörünün en
büyük 5 oyuncusundan biri olan ve 6 ayrı
kategoride 45 farklı ürününü sergileyen
Y
Samet, fuarın en büyük standlarından olan
mimari tasarımı Cedetaş Mimarlık tarafından yapılan Alce Elektrik projesini ürünleriyle
510 m2’lik standı ve 3 yeni konsept ürünü ile
zenginleştirdi. Pendik’te kurulu fabrika, yönetim ve genel müdürlük yapılarının tamamını içeren
dikkat çekti. Tasarımcı Defne Koz’un Samet‘e
Alce Elektrik projesi ile Koleksiyon 40 ülkeye ihracat yapan önemli bir kurumun yeni görsel
özel tasarladığı 3 ürünüyle katıldığı fuarda,
yapısının oluşturulmasına katkı sağlamış oldu. Projenin ofis ve ziyaretçi bölümlerinde kullanılan
üst düzey 35 uluslararası basın mensubuna
eni felsefe ve modern yaklaşımıyla iş dünyasına artı değerler katan Koleksiyon Mobilya,
Dilim oturma grupları, Barbari masa sistemleri,
Tristan ofis koltukları gibi Koleksiyon Mobilya
öğeleriyle öncelikli olarak çalışanların iletişim
ve verimliliğinin arttırılması amaçlanıyor. Alce
Elektrik projesi aynı zamanda üretim ile
yönetim arasındaki bütünselliği sağlayacak ve
şirketin ziyaretçilere tüm şeffaflığıyla kendini
sunacağı özgüvenli bir kurguyu içeriyor.
8
arasında tek Türk markası olarak yer aldı.
yönelik bir sunum gerçekleştirildi.
Türkiye / Firma Haber
Furnishome’dan mekanlara
derinlik katan aynalar
ekorasyonda ayna kullanımı
D
veya banyolarda kullanılabilecek kare ve
mekanların olduğundan daha ferah
daire şeklindeki modellerimizi açılış
ve geniş görünmesini sağlayan en etkili
günlerine özel fırsatlarla Avcılar, Libadiye
yöntemlerden biridir. Furnishome,
ve Küçükköy mağazalarımızda
modern ve klasik birbirinden farklı 100
inceleyebilirsiniz.
çeşit yepyeni ithal ayna modelleriyle,
Ev, mağaza, ofis, ya da benzeri birçok
figürleri, ve daha birçok temayı parçalı ya da
tüm mekanların kimliğine yeni bir tarz
alana renk katan diğer bir dekorasyon
parçasız, 30’luk, 60’lık, 80’lik veya 100’lük,
katmayı hedeflemiştir. Konsol üzerine
aksesuarı ise yağlı boya tablolardır.
onlarca ölçü tipini ithal ederek, tüm
kullanabileceğiniz oval veya dikdörtgen
Furnishome, kalın kanvas üzerine %100 el
dekorasyon severlerin ilgisine sunmaktadır.
aynalar, dresuar üzerine koridor, salon
yapımı olan manzara, soyut, çeşitli hayvan
Avize seçimi mekanların mobilyasını,
perdesini, duvar rengini, ve odanın havasını
simgeleyen ve bu unsurları öne çıkaran en
önemli aksesuarlardan biridir. Furnishome
olarak, Led’li aydınlatmalardan, sarkıt ve
klasik avizelere, krsital taşlı avizelerden tekli ve
cam kollu her renk seçeneği ile (gümüş , altın
sarısı, bal ve şeffaf renkleriyle üzeri çiçekli
yapraklı desenler ve modern unsurların yer
aldığı tasarımlar) yeni ürün yelpazesini
genişletmiştir.
Kristal camlı avizelerde dikkat etmeniz
gereken ise görsellikten daha çok
camların kalitesidir. Furnishome olarak
taşların kristalize cam olmasına hem
görsel olarak hem de daha uzun ömürlü
olması açısından özellikle dikkat ettik.
10
Firma Haber / Royal Halı
Royal Halı’dan sınırları zorlayan bir koleksiyon
Y
eniliklerin öncüsü olmaya devam eden
Royal Halı fabrikasında gerçekleşen
Dağcı, ortak noktanın parmak izi gibi sadece
Royal Halı içmimarlara özel projesi
lansmanda içmimarlar hem koleksiyonu
kişiye özel olması olduğunu söyledi.
Custom Design tanıtımlarına başladı. İlk
incelediler hem de üretim süreci hakkında
olarak İçmimarlar Odası İzmir Şubesi’nden
bilgi almak üzere fabrikayı gezdiler. Dünya’da
İçmimarlardan tam not
gelen bir gruba proje hakkında bilgi verildi.
ilk defa Royal Halı tarafından yapılan Ebru
Alanlarında birçok projeye imza atmış
İçmimarların beğenisini kazanan Custom
halınında aralarında bulunduğu Custom
içmimarların da bulunduğu grup koleksiyona
Design için ‘sınırları zorlayan bir koleksiyon
Design koleksiyonu hakkında bilgi veren
ilgi göstermekle kalmadı kendi Ebru halılarını
olmuş’ yorumu yapıldı.
Royal Halı Genel Müdürü Cihan Dağcı,
kendileri yaptı.
Normal halıların aksine sınırsız renk ve
“Custom Design koleksiyonumuz 4 farklı
İçmimarlara kendi halılarını kendi
desen seçeneği olan ve sadece kişiye özel
gruptan oluşuyor. Ebru halının yanı sıra Vale,
tasarlamalarına izin verdiği için Custom
ürünlerin olduğu Custom Design koleksiyonu
Latte ve Benim Royalim halıları da
Design koleksiyonunun önemli olduğunu
ilk olarak İçmimarlar Odası İzmir Şubesi’nden
bulunmakta” dedi. Herbirinin kendine özel
söyleyen İçmimarlar Odası Başkanı Dilara Gür
gelen bir grup içmimara tanıtıldı. Gaziantep
üretim tekniğine sahip olduğunun altını çizen
Narinç, “Buraya gelmeden önce Royal Halı’nın
standart ürünler sunacağını zannediyordum.
Custom Design koleksiyonunu görünce
düşüncelerimde yanıldığımı fark ettim.
Koleksiyonda her bölgeye hitap eden,
projelerimizde çok rahat kullanabileceğimiz
modellerin olmasının yanı sıra renk
alternatiflerinin ve ebat sınırının olmaması
çok iyi ” dedi.
İçmimar Filiz Karvas ise en çok Latte ve
Benim Royalim kalitelerini beğendiğini söyledi.
Karvas, “Daha grafik ve mimari olduğunu
düşündüğüm için Latte’yi beğendim. Ama
hepsini farklı projelerde kullanabileceğimizi
düşünüyorum. Mesela Benim Royalim
önümüzü açabilecek, sınırları zorlayacak bir
koleksiyon olmuş” diye konuştu.
12
Türkiye / Yeni Ürün
Movo ile mutfaklarda çıt çıkmıyor
Ş
ık ve kullanım kolaylığı sunan fikirleri tek üründe buluşturan
Silverline Ankastre, Movo Hareketli Davlumbaz ile herkesi
yeni nesil mutfak keyfini yaşamaya davet ediyor. Özel
tasarlanmış hareketli ön paneli sayesinde, emiş
performansını maksimum düzeye taşıyan Movo Hareketli
Davlumbaz, paslanmaz çelik gövdesi ve siyah temperli
cam yüzeyi ile dikkat çekiyor. Hem uzaktan kumanda, hem
de dokunmatik kontrol paneli sayesinde kolay kullanım
imkanı sağlayan Movo, dört kademeli çalışma özelliği ile
performansını maksimum seviyeye taşıyor. ww.silverline.com.tr
Mutfağınız artık
hiç eskimeyecek
D
inamik tasarımları ve tüketiciye
Bosch’tan süper buhar
gücünde bir ütü
teknolojisiyle, mutfak mobilyalarını ilk
osch Ev Aletleri, yeni nesil ütü
B
günkü renk ve görüntüsüyle koruma
modellerinden ilki olan Bosch Sensixx’x
altına alıyor. Mutfak mobilyaları
TDA5028110’u görücüye çıkardı. Ütü
tasarımında kullandığı akıllı detaylar,
gövdesi olarak daha ergonomik bir dizayna
Zamansız şıklık Brecha
estetik çizgiler ve canlı renklerle
eramiksan, klasik severlere sunduğu yeni serisi
bir tasarımın eseri olan CeraniumGlissée
S
Kale; uyguladığı Ultra Lake
Brecha ile zamansız şıklığı yaşam alanlarına
teknolojisiyle, hiçbir yerde görülmeyen
tabanı ile fark yaratıyor. Tabanında tam 100
yansıtıyor. Brecha mermer, rölyef ve dekor
pürüzsüz lake yüzeylerini mutfaklara
adet buhar deliği bulunan ütü, geliştirilmiş
kombinasyonu ile klasik görünümü ve zamansız
taşıyor. Çoğu zaman kullanıcılarda, renk
buhar kanalları ve arttırılmış buhar delikleri
sahip olan Bosch Sensixx’x TDA5028110,
sayısı arttırılmış buhar delikleri ve yepyeni
kullanıcıların hayallerini gerçekleştiren
şıklığı yaşam alanlarına taşımak mümkün. Digiart
sararması, çizilme ve darbelere karşı
sayesinde optimum buhar çıkışı sağlıyor.
tekniğiyle üretilen duvar karolarında, 3 boyutlu
dayanıksızlık gibi endişeler uyandıran
Ceranium Glissée 2800 Watt gücü ve 180gr.
rölyef karo üzerine mermer efekti uygulanarak
mutfak mobilyası kapakları, Kale’nin
şok buhar
oluşturulan görsellik, klasik dekoruyla zamansız
lake kapak üretim teknolojisi sayesinde
çıkışıyla çok
şıklığı yakalıyor. Yer karolarında Full Lappato
rahat ve uzun ömürlü bir kullanım
(parlak) ve Natural (mat) olarak üretilen Brecha,
güvencesiyle sunuluyor.
eşsiz dokusuyla mekânlara hayat veriyor.
www.kale.com.tr
ayrıcalıklı.
14
özel çözümleriyle mutfaklara
değer katan Kale, uyguladığı Ultra Lake
Türkiye / Yeni Ürün
Evinizde kat kat rahatlık için
ev asansör sistemi: Maisonlift
Sıcak yemeklerin sırrı
Wolf ısıtma
çekmecesinde saklı
Ç
ok katlı bir eve sahipseniz ve merdiven inip çıkmakta zorluk
çekiyorsanız, katlar arasındaki mesafe gözünüzde
asansörleri ile çok katlı evi olanlar, şimdi bir kattan diğer kata
İ
çıkıp inerken güvenli ve rahat bir yolculuk yapabiliyor. Evlerinde
mutfakların vazgeçilmezi haline geldi.
asansör kurulacak alan olmadığını düşünenlere ise MaisonLift ile bu konudaki en ideal
Dünya çapında profesyonel ve amatör
çözümü Kleemann sunuyor. MaisonLift, her bina için özel çözümler üretiyor. Binanızda
şeflerin tercihi olan Wolf ankastre
önceden asansör planlaması yapmış olmanız ya da hidrolik asansör kuyusu bulunması
ekipmanlarının en kullanışlı üyesi ısıtma
gerekmiyor. Çünkü MaisonLift, asansör için yer ayrılan binalarda olduğu gibi, asansör kuyusu
çekmeceleri, şıklığı ile mutfak
olmayan binalarda da merdiven boşluğunda ya da bina dışında alüminyum kuyu
dekorasyonunu tamamlarken pratikliği ile
seçenekleri ile çözüm sağlıyor. Ayrıca kuyu dibi ölçüsünde ve son kat yüksekliğinde sorun
de hayatı kolaylaştırıyor. Dokunmatik
olan villalarda, iş yerlerinde, çatı dublekslerinde ve diğer tüm binalarda da kullanılabiliyor.
kumanda paneli sayesinde hassas ısı
şlevselliği sayesinde tüketiciye maksimum
büyüyorsa artık çözümü mümkün. Yaşamı kolaylaştıran ev
verim sağlayan ankastre ürünler artık
kontrolü sağlayabilen ısıtma çekmeceleri,
Thea Ultima ile modüler
seride üst sınırlara yolculuk
E
lektrik anahtar ve priz sektörünün lideri VİKO’dan modüler kategorinin üst segmentinde
sınırları zarafet ve incelikle çizen yeni bir seri: Thea Ultima… Yenilikçi ürünleriyle sektörde
fark yaratan Viko’nun Thea ailesine dahil ettiği en yeni modüler seri Ultima, yaşam alanlarına ve
dekorasyon dünyasına
kattığı üst seviyede şıklık,
konfor ve ayrıcalıkla öne
çıkıyor. Cam, Metalik, Ahşap
ve Eloxal serilerine sahip
olan Thea ULTIMA’da 4 farklı
malzeme ile 14 farklı çerçeve
rengi alternatifi bulunuyor.
16
hazırlanan yemekleri servis edilecek
dakikaya kadar ihtiyaç duyulan koşullarda
saklıyor ve üstün hava kontrolü sayesinde
yemeklerin tazeliğini koruyarak sıcak tutuyor.
Türkiye / Yeni Ürün
Modern ve geleneksel
stil bir arada
V
www.idaseramik.com
illeroy & Boch’un yeni serisi True Oak, özel
seçilmiş meşe ağaçlarından can bularak;
benzersiz ve otantik bir gerçek ahşap mobilya
tasarımına dönüşüyor. Sade ve yalın
tasarımıyla True Oak, geçmişten ilham alarak
yeni ve eskiyi, modern ve gelenekseli bir araya
getiriyor. Seride kullanılan el işçiliği her
İDA Seramik, İstanbul’un
güzelliğini mekânlara yansıtıyor
detayda ortaya çıkıyor. Özel olgun meşe
rengine sahip seri, gelenekselliğin yanı sıra
modern teknoloji ile çağdaş bir uyum sağlıyor.
sahip, böylece çekmece ses yapmadan
İ
kapanabiliyor. Havlu askısı gerçek ağaçtan
yönelik tasarımlarıyla estetik çözümler üreten İDA Seramik, tarihi kentin yansımalarından ilham
yapılıyor ve ince kesilmiş beyaz alüminyum ile
alarak yorumladığı İstanbul serisi ile banyolarda benzersiz bir atmosfer yaratıyor. Altın ve platin
kaplanıyor, aynalar modern LED‘lerle
dekorları, gri ve bej tonlarında mermer dokusunu bire bir yansıtan fonlarıyla sunulan İstanbul
aydınlanıyor, yüksek kalite lavabo altı dolapları
Yıldızı isimli zemin karolarıyla şehrin güzelliğini banyolara yansıtıyor. Sıcak dokuları sevenler
geniş bir saklama alanı sunuyor.
için ise İstanbul serisinin duvar karoları, zeminde ahşap desenli Albero ile kombinlenebiliyor.
Metal çekmece rayı Soft Closing özelliğine
www.villeroy-boch.com
DA Seramik, dünyanın en büyüleyici şehrinden ilham alarak tasarladığı İstanbul serisiyle,
tüketicilerin özenilesi mekânlar yaratmalarına olanak sağlıyor. Kullanıcıların ihtiyaçlarına
Enerji tasarruflu akıllı tasarım
İ
sviçreli tesisat ve rezervuar markası Geberit, banyolarınıza pratik ve
yenilikçi çözümler sunmaya devam ediyor. Yenilikçi koku giderme
sistemine sahip Geberit DuoFresh gömme rezervuar sistemi,
istenmeyen kötü kokuları klozet içinden emerek, kokudan arındırıyor ve
ortama temiz hava salınımı sağlanıyor. Geberit DuoFresh’in enerji
tasarruflu koku alma ünitesi, kumanda kapağındaki düğme ile kolayca
çalıştırılabiliyor. Klozetin içindeki kötü hava, aktif karbon filtresinde
temizleniyor ve ortama yeniden temiz hava veriyor. İster otomatik olarak
10 dakika içinde kapanan, isterseniz de manuel olarak kapatabileceğiniz
sistem, temiz hava akışının kontrollü şekilde dağılmasını sağlıyor.
18
Türkiye / Yeni Ürün
Evinizdeki en yaratıcı
köşe Enza'dan
H
er büyüklükteki eve, her zevke ve her
yaş grubuna hitap eden ürünler sunan
Enza, City Plus Köşe Takımı ile konfor ve şıklığı
evinize taşımaya devam ediyor. Farklı
Sihirli sehpalar
koleksiyonu!
modülleriyle her büyüklükteki eve kolayca
uyum sağlayan City Plus Köşe Takımı, yaklaşık
10 farklı köşe oluşturma imkânı sunuyor.
kullanabileceğiniz gibi, ek olarak
K
alabileceğiniz büyük puf ve sehpalı pufla
kreasyonu, taşıdığı yenilikçi izler kadar
köşe koltuk keyfinizi genişletebilir, dilerseniz
bünyesindeki sihirli sehpaları ile de dikkat
tüm modülleri kullanarak koltuğunuzu
çekiyor. Geometrinin en dengeli hali olan
büyük bir yatak haline de getirebilirsiniz.
kareden esinlenilerek tasarlanan ‘Sihirlikare’
Modern ve sade çizgisiyle evinizde fark
sehpa serisi, insanoğlunun 8 bin yıllık
yaratan köşe takımı, yüksek ayakları ile kolay
geçmişinde önce barınaklarda başlayan, daha
oleksiyon Mobilya’nın ‘Bizim Evimiz’ teması
City Plus Köşe Takımını, ikili ve tekli modülle
temizlik imkânı da sunuyor. Modül, kumaş ve
renk zenginliğiyle öne çıkan ürünü, farklı
form, desenlerdeki kırlentlerle farklılaştırarak
kendi tarzınızı da yansıtabilirsiniz.
20
altında kısa bir süre önce sunduğu yeni ev
TAÇ Perde evinizin
atmosferini değiştecek
sonra tapınak ve kentlerde kendini geliştiren kült
bir ögeye göndermeler yapmasıyla öne çıkıyor.
Koleksiyon Mobilya’nın kurucusu mimar Faruk
v tekstili modasına yön veren TAÇ’ın,
E
Malhan’ın imzasını taşıyan ‘Sihirlikare’ sehpa serisi
elegan, romantik, doğa, klasik ve
2 farklı modelden oluşuyor. Seride Sihirlikare I,
modern stillere sahip perdeleriyle,
üst yüzeyde oluşan karelerin alt düzlemde
evinizde tarzınıza uygun bir atmosfer
parçalanıp, çapraz olarak bir başka forma
yaratabilirsiniz. TAÇ, yaşam alanlarında
bağlanmasıyla ön plana çıkıyor. Sihirlikare II ise
büyük dokunuşlara imza atmayı
üst tabla kaplamasındaki desenlerin bir araya
sürdürüyor. TAÇ’ın farklı renk ve desenlere
gelmesiyle yeni karelerin oluşmasına ve yeni
sahip perde çeşitleri arasından tarzınıza
geometrik şekillerin vucüt
uygun seçeneklerle, yaz aylarında evinize
bulmasına imkan
yenilik getirebilirsiniz.
sunuyor.
Türkiye / Yeni Ürün
www.agt.com.tr
Hazır mobilya değil, aklınızdaki mobilya!
G
iyinme odalarından duvar ünitelerine, banyo mobilyasından
yatak odası mobilyasına kadar mobilya sektörünü şekillendiren
AGT ürünleri ile aklınızdaki mobilyayı mekanlara taşıyın. AGT’nin arge
ekibinin geliştirdiği profillerle ile iç mekanlarda çözülemeyecek detay,
beğenilmeyecek çözüm kalmayacak. Mekan tasarımcısının kendi
özgünlüğünü kaybetmeden rahatlıkla kullanabileceği Design
Collection ürünleri ile otel, ofis, ev gibi tüm iç mekanlarda uygulama
yapmak mümkün. 300’den fazla renk-ölçü kombinasyonu arasından
seçim yapın, 3 katmanlı yüzey çizilme direncinin ayrıcalığını yaşayın ve
yüksek kapasiteli seri üretimle işinize hız katın. AGT kapı koleksiyonu,
kompozit kasaları ile ıslak hacimlerde, laminat kapı alternatifleriyle
toplu mekanlarda kolay kullanıma imkan sağlarken, özenle tasarlanmış
modelleri ile kullanıcıların mekanla olan bağını vazgeçilmez kılıyor.
22
Türkiye / Yeni Ürün
Çanakkale Seramik’ten banyolara asil bir dokunuş
Ç
anakkale Seramik, geçmiş dönem porselenlerinden esinlenerek,
günümüzün estetik yorumuyla hayata geçirdiği Lady serisi ile,
banyolara klasik, lüks ve ışıltılı bir görünüm kazandırıyor. Geleneksel
çizgilerden yola çıkarak tasarlanan Lady serisi, çağımızın estetik yorumu
ve dinamizmi ile hayat buluyor. Renklerin, sanatsal dekorların, üç boyutlu
madalyon parçaların özenle bütünleştiği Lady serisi, feminen bir
dokunuş ile yaşam alanlarında yerini alıyor. Kullanılan özel kaplama
sırlarla, seramik yüzeyin ekstra parlak olmasının sağlandığı seri; ışığın
yansımasıyla pırıl-pırıl, ışıl-ışıl banyolar yaratarak, tüketicinin beğenisini
kazanıyor. Aquamarin, kahve, krema ve bej renklerinden oluşan Lady
serisi; ayrıca kenar, köşe ve dekorlu duvar karoları ile yer karolarını,
25x25, 25x75 ve 45x45 cm ebatlarıyla yaşam alanlarına taşıyor.
Temizliğin imzası, Creavit Beyazı
V
itrifiyelerin beyazlığı,
Creavit’te yeniden
yorumlanıyor. Lavabo, klozet
ve bidelerde hayat bulan
‘Creavit Beyazı’ ile yıllardır banyolar
beyazın en sıcak haliyle parıldıyor.
İlhamını kadının incelikli ruhundan alan beyazla banyolarınızın
temizliği bütünleşiyor. Diğer beyazlarla karşılaştırıldığında farkını
ortaya koyan Creavit ürünlerindeki beyaz tonu, kaliteyle birleşerek
ayrışan ve sıcak beyaz olarak adlandırılan bu ton, ıslak
M
mekanlardaki en önemli konu olan hijyeni ve sağlığı beraberinde
karşısına çıktı. ‘Her ev güzeldir’ sloganı ile yeni logosunu
getiriyor. Lavabo, klozet ve bidelerde karşımıza çıkan Creavit Beyazı,
lanse eden İstikbal, hem marka özelliklerinin hem de gelecek
daha fazla hijyen ve daha fazla estetik vaad ediyor.
hedeflerinin altını yeni logosu ile çiziyor.
yıllardır tercih sebebi olmaya devam ediyor. Kir tutmayan yapısı ile
24
İstikbal’de yeni dönem yeni logo
obilya sektörünün lider markası İstikbal, kuruluşunun
57. yılına özel yepyeni bir yüz ile tüketicilerinin
Türkiye / Yeni Ürün
Mobilyalarınız Caparol’ün ahşap
serisi ürünleriyle güzelleşiyor...
Bu yaz sarının en moda
tonu Marshall Bal Peteği
C
A
korunması ve bakımı için özel olarak geliştirilmiş, diğer ahşap türlerine de uygulanabilen
etkisini evinize getirerek, en küçük odanızı bile
üstün nitelikli ahşap koruyucudur. Caparol Garten Teaköl, Wax’lı yapısı sayesinde ahşabın
genişletiyor. Bu yaz sarının en moda tonu olan
suya karşı korunmasını sağlayarak, ömrünü uzatır. Dış hava koşulları sonucu zamanla
Marshall Bal Peteği, elit ve minimal dekorasyon
eksilen yüzeysel doğal yağların yerine geçerek ahşabı korur ve canlandırır. Kolay
tarzıyla döşenmiş evlerle mükemmel uyum
uygulanabilme özelliğine sahip olup ahşaba
sağlıyor. Marshall 2013 Sarısı olan Keskin Elektrikli
penetrasyonu kolaydır. Yüzey üzerinde film
Hardal ise dost canlısı, özel ve yatıştırıcı etkiye
tabakası oluşturmaz. Ahşabın doğal
sahip mekanlar yaratılmasına katkıda bulunuyor.
görünümünü bozmadan koruma sağlar. Her
‘Renklendir Hayatı’ sloganı ile insanların hayatına
türlü dış cephe ahşap yüzeyler, ahşap bahçe
renk katmaya devam eden AkzoNobel Marshall,
mobilyaları, bahçe parkeleri, yüzme havuzu
uluslararası çapta yürüttüğü araştırmaları
kenarları, yer kaplamaları, deniz araçları,
sonucunda belirlediği 2013 Teması, Renk Paleti
güverteleri ve iskeleler gibi sert ahşaptan
ve Renkleri ile hayatı renklendirmeye devam
üretilen malzemelerde güvenle kullanılabilir.
ediyor. www.marshallboya.com
aparol Garten Teaköl (Teak Yağı), özel olarak seçilen doğal
yağların karışımı ile üretilen, tik (teak) ve benzeri sert ahşapların
Isı yalıtımı yapmanın tam zamanı
H
avalar ısınıp doğalgaz faturaları düşünce derin bir ‘oh’ çektiyseniz
büyük ihtimalle ülkemizdeki yaklaşık 16 milyon yalıtımsız evden
birinde oturuyorsunuz. Yazın soğutma amaçlı kullandığınız elektrik, kışın
ise doğalgaz faturasını yarı yarıya azaltmak istiyorsanız şimdiden harekete
geçmenizi ve binanıza yalıtım yaptırmanızı öneriyoruz. Isı yalıtımı ile
binalarda yüzde 50’ye yakın enerji tasarrufu sağlamak mümkün. Isı yalıtımı
pazarında 2006 yılından bu yana ‘Klimatherm’ markası ile faaliyet gösteren
Dyo, ısı yalıtımı yaptırmayı düşünenlere rehberlik edecek 10 altın öneri
hazırladı. Yalıtım yaptırmaya karar verdiğinizde doğru ve uzun ömürlü bir
yalıtım uygulaması için bazı kriterlere dikkat etmeniz hem bütçenizi hem
binanızı korur. www.klimatherm.com.tr
26
kzoNobel Marshall 2013 Renk Ailesi’nde yer
alan sarılar, güneş ışığının en göz alıcı
Türkiye / Yeni Ürün
Güçlü desenler
Banyo ve mutfaklara yeni bir boyut
L
ot Duvar Kağıdı ve Kumaş,
K
ithal yeni Monterey koleksiyonu ile
Stüdyo 24, günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan mutfak ve banyo tasarımlarıyla solo
kutluyor. Mercan renginden turkuaza
yaşam kavramına yeni bir soluk kazandırıyor. Banyo ve mutfakları sadece duş alınan veya
kadar çok farklı renk seçenekleri bu
yemek yapılan yer olmaktan çıkaran Stüdyo 24; dinlendiğiniz ve keyif alacağınız yerler olarak
koleksiyonda güçlü desenlerle buluşuyor.
tanımlıyor. Pop, Cozy ve Modern olarak 3 farklı stilde yaşam alanları sunan Stüdyo 24, kendi
Egzotik yapraklar, çizgiler, hayvan
yaşam alanlarını daha dikkat çekici kılmak isteyenler için ideal bir tercih oluyor.
Ağustos’un enerjisini Amerika’dan
onut kavramına yepyeni bir boyut kazandıran Stüdyo 24, Türk-İtalyan mimarların
çizgileriyle tasarlanan banyo ve mutfaklarıyla dikkat çekiyor. Türkiye’nin ilk stüdyo markası
figürleri, şal ve geometrik desenler
koleksiyonda hem duvar kağıdı hem de
aynı desenlere sahip perdelik ve
döşemelik kumaşları ile birlikte sunuluyor.
5 m2’lik rulolar halinde satışa sunulan
duvar kağıtları silinebilir özellikte olmaları
nedeniyle banyo ve mutfak gibi ıslak
hacimlerde kullanıma uygun.
Garde ile uzun ömürlü ve pürüzsüz yüzeyler
www.lot.com.tr
28
P
olin Kimya
ayrıca kaplama yüzey
tarafından
renginin solmaması,
üretilen Garde, her
matlaşmaması ve
türlü zeminin üstüne
çizilmemesini
son kat koruyucu
sağlıyor. Mağaza,
olarak kullanılan,
otel, sinema, hastane
çizilmeyi engelleyen,
ve otopark
pürüzsüz, leke
uygulamalarında;
tutmayan şeffaf epoksi-üretan esaslı kaplama
hızlı, düzgün, dekoratif, kaymaz zemin
malzemesi. Epoksi-poliüretan
sağlamak için kullanılıyor. Lastik izi tutmama
uygulamalarında, son kat olarak Garde
özelliği ile açık kapalı otopark ve garajlar,
kullanılması kaplamanın ömrünü uzatıyor
galeriler ve servis alanlarında tercih ediliyor.
Türkiye / Yeni Ürün
Ahşabın sıcaklığı
Worn Wood ile yayılıyor
Yepyeni batarya
koleksiyonu: Grandera
Ş
G
hayat arayışıyla ortaya çıkan yeni karoları
Batarya koleksiyonunun yeni yıldızı
beton ve ahşap gibi doğal malzemelerin
Grandera, modern tasarımı zamanın ötesine
verdiği huzur duygusunu evlere yansıtıyor.
geçen bir estetik ile bir araya getiriyor ve
Ahşabın rahatlatan doğal dokusunu evlere
ihtişamlı bir nostalji hissi uyandırıyor.
taşıyan yeni seri Wooden’ın en dikkat
Grandera ne köşeli, ne de yuvarlak olan akıcı
çekici karosu ise eskitme görünümlü Worn
feminen hatlarını keskin yüzeyler ile
Wood. Patine edilmiş ahşap görüntüsüne
belirginleşen maskülen kenarlarla
sahip yeni porselen karo Worn Wood
birleştiriyor. Zarif hatları suyun akışını
doğallık, sıcaklık ve samimiyet etkisi veren
anımsatıyor. Kumanda kolunun yedi
pastel renkleriyle dikkat çekiyor. Eskitme
derecelik açısı kişiyi adeta batarya ile
görünümüyle son dönemin dikkat çekici
etkileşime girmeye teşvik ediyor.
ık tasarımlarıyla göz dolduran
Seranit’in rahat, yalın ve şeffaf bir
rohe özel tasarımlı batarya
koleksiyonlarına yepyeni bir seri ekledi.
dekorasyon anlayışı olan provence akımını
Worn Wood klasik ‘kır evi’ tarzını kusursuz
R
bir biçimde yansıtıyor.
aileler için tasarlanmış olan yenilikçi, yaratıcı ve
oyal Philips aydınlatma aracılığıyla Disney'in
da çarpıcı bir biçimde gözler önüne seren
büyüsüne hayat vermek üzere çocuklar ve
eğlenceli bir aydınlatma ürünleri portföyünün
hayata geçirildiğini duyurdu. Philips'in
aydınlatma alanındaki uzmanlığını Disney'in
sevilen karakterleriyle bir araya getiren bu
portföy, ışığın gücünden yararlanarak çocuk
Disney
karakterlerine
Philips hayat
verecek
30
odalarını çocukların kitap okuyabileceği, oyun
oynayabileceği ve uyuyabileceği daha yaratıcı
bir yer haline getirecek. Bu gelişme, Philips'in ev
aydınlatma deneyimini değiştirme ve
dijitalleştirme yolculuğundaki en yeni başarısı
olma niteliği taşıyor.
Türkiye / Üniversite Haber
İEÜ İçmimar adayları ‘Dünya İç Mekanlar Günü’nü Kale ile Kutladı
İ
zmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar
firması Mimar İlişkileri Sorumlusu Ayşe
çok keyifli bulduklarını söylediler. Bölüm,
ve Tasarım Fakültesi İçmimarlık ve Çevre
Çamcı’nın özverili hazırlıkları sayesinde
Dünya İç Mekanlar Günü’nün (World
Tasarımı Bölümü öğrencileri, Çanakkale’de
gerçekleşen gezide öğrenciler standart iç
Interiors Day) de geziye denk gelmesiyle,
teknik geziye katıldı.
mekan malzemeleri olarak gördükleri
bu özel günü gezinin ilk akşamında
ürünlerin nasıl kapsamlı bir çalışma ve efor
kutlamışlardır.
İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü
ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıf
sonucunda hazırlandıklarını
öğrencilerinden oluşan yaklaşık 40 öğrenci,
deneyimleyerek, kendi mesleki
mesleğine ve genç meslektaşlarımıza
Çanakkale’de bulunan Kale Şirketler Grubu
hayatlarında sıkça kullanacakları bu
verdiği değerin öneminden bahsederek,
gezisine katılarak mesleklerini uygulama
ürünler konusunda bilgilenmişlerdir. 1957
her sınıftan öğrencilerin katıldığı bu
alanında öğrenme fırsatı bulmuştur.
yılında kurulan köklü firma Kale, eğitime
gezinin, sınıfların kaynaşması için de iyi bir
verdiği önemle tanınmaktadır.
fırsat olduğunu, ve meslek eğitimine yeni
İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü
32
Hasırcı, Kale firmasının tasarım
Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Deniz Hasırcı
Fabrikalarda üretimin her aşamasına
ve Yarı zamanlı Öğretim Görevlisi Işık Örsel
tanık olarak detaylı inceleme fırsatı bulan
olanlar arasında güzel paylaşımlar
İmir önderliğinde inceleme gezisine
öğrenciler, gezinin son günü Truva antik
gerçekleştiğini belirtmiştir. İçmimarlık ve
katılan öğrenciler, Ar-Ge Birimi,
kentini de ziyaret etti. Gezi boyunca görsel
Çevre Tasarımı Bölümü ile Kale firması,
Kalesinterflex Showroom’u, ve Vitrifiye,
ve yazılı olarak bilgileri kaydeden bölüm
ileriye yönelik farklı ortaklıklar planlamaya
Akrilik-Seramik Fabrikalarını gezmiştir. Kale
öğrencileri, geziyi hem çok etkili, hem de
devam etmektedir.
başlayan öğrenciyle mezun olmak üzere
Türkiye / Üniversite Haber
İzmir Ekonomi Üniversitesi İçmimarlık ve
Çevre Tasarımı Bölümü dönemi kapattı
Selin Gülden (İzmir Ekonomi Üniversitesi,
İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Araştırma Görevlisi)
İ
zmir Ekonomi Üniversitesi, İçmimarlık ve
Çevre Tasarımı Bölümü bu yıl da etkinlikler
ve sergilerle geçen yoğun bir yılı başarı ile
tamamladı. 2012-2013 Akademik Yılı sonunda
Dekan Prof. Dr. Ender Yazgan Bulgun
koordinatörlüğünde Güzel Sanatlar ve
Tasarım Fakültesi tarafından düzenlenen;
İçmimarlık ve Çevre Tasarımı, Endüstriyel
Tasarım, Tekstil ve Moda Tasarımı, Görsel
İletişim Tasarımı ve Mimarlık bölümlerinden
mezun olan öğrencilerin bitirme projeleri 17
Haziran 2013 günü dönem sonu ‘Graduation
İzmirli mimar Şeref Aldemir ile içmimar Ömür
projeler ve standlar öğretim üyeleri tarafından
Show’ sergisinde buluştu. İçmimarlık ve Çevre
Gürleyen ve içmimar Esat Fişek konuk jüri
değerlendirildi ve büyük beğeni topladı.
Tasarımı Bölümü’nden 48 öğrenci kendilerine
üyeleri olarak katıldı. Mezuniyet jürisinde
Öğrencilerin mezuniyet sergisini gezen İzmir
verilen 2 m2’lik alanda tasarladıkları, ekolojik
öğrencilerin büyük bir özenle hazırladıkları
Ekonomi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
ve sürdürebilir malzemelerden inşa ettikleri
Tunçdan Baltacıoğlu, tüm projeleri tek tek
ve mezuniyet projelerini sergiledikleri
inceleyerek bilgi aldı ve Bölüm Başkanı Yrd.
standlarda, ayrıca bireysel kimlikleri ve
Doç. Dr. Deniz Hasırcı ve tüm emeği geçenleri
tasarım felsefelerini de yansıttılar.
tebrik etti. Öğrencilerin, ailelerin ve öğretim
Yrd. Doç. Dr. Markus Wilsing, Öğr. Gör.
üyelerinin katıldığı kokteyl ve defileyle
Thomas Keogh, Öğr. Gör. Didem Kan Kılıç, yarı
sonlanan “Graduation Show” ile başarılı bir yıl
zamanlı öğretim elemanları Özge Başağaç,
daha geri kalmış oldu.
Can Külahçıoğlu, ve araştırma görevlisi Selin
Gülden tarafından koordine edilen sürece
34
Bilgi için: Böl. Bşk. Yrd. Doç. Dr. Deniz Hasırcı,
Okul yöneticileri Bedri Meriç Günay projesi hakkında bilgi aldı.
0-232-4117106, [email protected]
meslek odalarının denetim görevlerini ellerinden alan bu
yasaya karşı oda olarak TMMOB ve bağlı meslek odalarına
destek olmanın yanı sıra iş güvenliği ve şantiye şefliği
konularında içmimarların yok sayılmasına karşı da
mücadelemizi sürdüreceğiz. Görünen o ki idareler
seviyesinde mesleğimiz halen bir lüks tüketim olarak
algılanmakta. Teknik ve hayati boyutu konusunda bilgisizlik
hakim. İçmimari proje ve raporlar ile içmimarlar yapı
Değerli meslektaşlarım,
Y
planlama, üretim ve denetim sürecinin ayrılmaz parçalarıdır.
Yaptığımız işlerin, ürettiklerimizin, emeklerimizin kalite ve
azın sıcağı bir yana, çok daha sıcak gelişmeler birbiri ardına
kıymetlerinin yanı sıra gerek kamuoyunu gerekse idarecileri
gündeme otururken, aslında uzayan günler olmadık bir
eğitmek, bilgilendirmek her meslektaşımızın asli görevidir.
hızla geçti. 2013 yazı uzun yıllar çok, konuşulacak çok tartışılacak.
Tartışmaya açık olmayan, taraf olunamayan, akılların
…
Ülkemizdeki durum dünyada da kaygıyla karşılandı. The
almayacağı, vicdanların kabul etmeyeceği, kimsenin hesabını
International Design Alliance (IDA), 15 Temmuz'da yaptığı
veremeyeceği, geri dönülemeyecek tek gerçek, en acı gerçekse;
basın açıklamasıyla, 16-17 Kasım'da yapılması planlanan 2013
insanların şiddete maruz kalması, yaralanması, sakatlanması,
IDA Congress'in ülkemizde yaşanmakta olan olağanüstü
gencecik canların hayatını kaybetmesidir. Askeri, polisi, genci,
koşullardan kaynaklı olarak iptal edildiğini bildirdi. 2011
yaşlısı, bu ülkenin yıllardır kaybettiği binlerce can… yeter!
yılından beri tam yetkili üye olduğumuz ve 2011-2013 dönemi
Biz inanıyoruz ki; dili, dini, mezhebi, milliyeti, ırkı, rengi,
yönetim kurulunda da ülkemizi temsil ettiğimiz IFI’nin
cinsiyeti, kılığı, kıyafeti, siyasi görüşü fark etmeksizin
kuruluşunun 50. yılını da kutlayacağımız organizasyonun iptal
insan hayatı kutsaldır.
edilmesi ülkemiz tasarım camiası ile birlikte en çok da bizler
Yitirdiğimiz canlar için Allahtan rahmet, yakınlarına
sabır ve başsağlığı diliyoruz.
Çin’de, Mısır’da… dünyanın nefes alınan her avuç
toprağında insan hayatına kastedenleri, şiddeti uzlaşmaya
tercih edenleri en ağır biçimde kınıyoruz.
tarafından da üzüntüyle karşılanmıştır.
Ancak IFI Genel Kurulu’nun ertelenmesi 50. Yıl
kutlamalarında hız kesilmesine neden olmadı. Ülkemizden
kareleri de ifiworld.org adresinden takip edebilirsiniz.
Tüm bu baskılara ve olumsuzluklara karşın kurumsal ve
…
kamusal kimliğimizi ve tanınırlığımızı güçlendirmeye devam
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 478 Sayılı Torba Yasa
ediyoruz. Yapılacak çok fazla iş, alınacak çok fazla mesafe var.
kapsamında yasalaşan İmar ve İş Güvenliği yasalarında
Her zaman dile getirdiğimiz çağrımızı yineliyoruz:
yapılan değişikliği görüşmek için randevu talebinde
MESLEĞİNE SAHİP ÇIK!
bulunan TMMOB Yönetim Kurulu’nu 26 Temmuz tarihinde
İstanbul Tarabya Köşkü’nde kabul etti. Ancak bu
görüşmeye rağmen onaylanan yasaya, gerek sivil toplum
kuruluşları ve meslek örgütleri, gerekse halkımız tepkisini
TMMOB’nin yanında durduğunu göstererek verdi.
Kamu alanlarının ve varlıklarının talanına imkan tanıyan,
Saygılarımla.
Levent Tümer
TMMOB İçmimarlar Odası
21. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı
İçmimari, tasarım ve yaşam kültürü dergisi
ISSN 1305-9580
TMMOB İçmimarlar Odası Adına
İmtiyaz Sahibi
Levent Tümer
Yayın Kurulu
İçmimar Metin Kaşo, İçmimar Sema İşbilir,
Dr. Umut Şumnu
Oya Şenyurt, Esra Karataş
Editör
Esra Karataş
Portre Röportaj
Dr. Umut Şumnu
Esra Karataş
Grafik Tasarım
Meral Kal Avseren
Kapak Fotoğrafı
Ferhat Dorkip
Reklam
Özge Gönültaş
Çeviri
Bilal Çölgeçen
Web
www.icmimar.org.tr
Yapım ve Yönetim
Ajans Paralel
Hürriyet Mah. Dr. Cemil Bengü Cd.
No: 73/3 Kağıthane 34403 Şişli
Tel: 0212 291 39 00
Faks: 0212 296 07 50
Baskı
Ada Ofset Matbaacılık Teks. Gıda San. Tic. Ltd. Şti
Litros Yolu 2.Matbaacılar Sitesi E Blok No: (ZE2) 1.Kat
Topkapı - İST.
Telefon: (0212) 567 12 42 - (0212) 567 87 77
E-mail: [email protected]
TMMOB İçmimarlar Odası Genel Merkezi
Turan Güneş Bulvarı 701. Sk.
18/3 Çankaya Ankara
Tel: +90 312 441 05 96 – 97
Faks: 0212 441 05 98
Yayın Türü
Yerel Süreli Yayın
Uyarı: Derginin her hakkı saklıdır. TMMOB İçmimarlar Odası’nın ücretsiz
yayınıdır. Ücret karşılığı satılamaz. Bu dergide yayımlanan her türlü yazı,
makale, fotoğraf ve illüstrasyonun, elektronik ortamlarda dahil; alıntı,
yayın v e çoğaltma hakkı sadece TMMOB İçmimarlar Odası’na aittir.
Dergide yer alan hiçbir yazı-fotoğraf-materyal izinli veya izinsiz
çoğaltılamaz, kullanılamaz. Yayımlanan yazıların sorumluluğu
yazarlarına, fotoğrafların sorumluluğu fotoğraflayanlara, ürün
tanıtımları ve reklamların sorumluluğu ise reklam verenlere aittir.
37
Söyleşi / Prof. Dr. Nurten Unansal
Eğitime gönül vermiş bir akademisyen
Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokulu 19611962 mezunlarından Prof. Dr. Nurten Unansal, yeni
kurulan üniversitelerin içmimarlık bölümlerinde,
yetişmiş öğretim elemanı ve akademisyen sıkıntısı
yaşandığını dile getirdi. Unansal, okullarda yaşanan
bu sıkıntıya rağmen, talebinin çok üstünde öğrenci
alınması, gereğinden fazla içmimar mezun edilmesi
ve alınan eksik eğitimin içmimar kalitesine gölge
düşürdüğünü sözlerine ekledi
H
alen görev yaptığı Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi
İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nde eğitim vermeye
devam eden Prof. Dr. Nurten Unansal İçmimarlar Odası’na üç dönem
başkanlık yapmış bir isim. İçmimarlık mesleğine ciddi emekleri olan
Unansal eğitmenliğin kendisi için her zaman çok önemli olduğunu
dile getirirken, eğitirken kendimi de eğittim, diyor.
İçmimarlık serüveniniz nasıl başladı?
Liseden mezun olduğum zaman aklımda mimarlık ve doktorluk vardı. İnsanla
doğrudan ilişkisi olan meslekler dikkatimi çekiyordu. İstanbul Üniversitesi Tıp
Fakültesi’ne kayıt yaptırmak için gittiğimde karşılaştığım, ablamın hukukçu bir
arkadaşının etkisiyle fikrimi değiştirdim. Çok uzun bir öğrenim gerektirdiği
gerekçesiyle tıp fakültesine kaydımı yaptırmaktan vazgeçtim. İstemeyerek,
hukuk fakültesi, fizik gibi bölümlere kaydoldum. Sınavlarda kazandığım halde
tercihimi, mimarlık ve güzel sanatlar alanından yana yaptım. Güzel Sanatlar
Akademisi’nin mimarlık sınavlarını çok küçük bir farkla kaybettim fakat
içmimarlık sınavını kazanmıştım. Ben tercihimi Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek
38
beni yanlarında asistan gibi dolaştırırlardı.
eğitime başladım. Okul, Tatbiki Güzel Sanatlar
Asistanlığımın ikinci yılında Cevdet Koçak, ders
Yüksek Okulu’daki öğrenciler tarafından çok cazip
anlatmamı istemişti, dersimi verdikten sonra ‘nasıl
anlatılmıştı. Sınıfın tek kız öğrencisi bendim.
buldunuz’ diye sormuştum kendisine, ‘sen iyi bir
hoca olacaksın’ demişti. Bu açıklama benim için
İçmimarlık mesleği nasıl algılanıyordu o
hep çok önemli, ilke gibi bir söz olmuştur.
zamanlar? Siz neden tercih ettiniz?
Ailemizde güzel sanatlara ve resme karşı
İki dönem eğitimi karşılaştırdığınızda ne
ilgimiz vardı. Babam (subay olmasına rağmen)
görüyorsunuz?
müzikle ilgiliydi. Keman ve gitar çalar, resim
60’lar için aldığımız eğitim yeterliydi ama o günkü
yapardı. Annem de banço çalardı. Ablam ile
eğitim bugüne yetmez. Ben eğitim verirken aynı
kardeşim resim ve müzikle ilgiliydi. Ben de
zamanda kendini eğiten bir hoca oldum. Eğitirken
resme çok yatkındım. İçmimarlık mesleği
eğittim kendimi, çok çalışarak, araştırarak, ülke
bilinen bir meslek değildi. Güzel Sanatlar
dışına çıkarak, kitaplar, dergilerle yaşayarak
Akademisi’nde içmimarlık eğitimi de zaten
kendimi geliştirdim. Hoca olmanın şöyle güzel
dekoratif sanatlar olarak geçiyordu. İçmimarlık
bugünkü tanımında değildi. Ancak, eğitime
Unansal üniversite yıllarındaki bir atölye çalışmasında görülüyor.
yanları vardır; ders verirken ve proje yönetirken,
hem çok araştırma yapmak, bir nevi çalışmak
başladıktan sonra mesleğin çok insani, keyifli,
Kadın olmanın zorluğu oldu mu?
gerekiyorken, öğrenciden gelen saf fikirleri alıp,
zevkli, mimariye çok yakın ve özel bir alan
Hayır, olmadı, çok gençtim ama cesaretim vardı. İş
işleyip karşınızdakine geri verirsiniz. Bu karşılıklı bir
olduğunu anlamış, mutlu olmuştum.
sahipleri çok güvenmişlerdi, bilinçli müşterilerdi,
alışveriştir eğer iyi kullanırsanız, hem öğrenciyi,
meslek alanını biliyorlardı. Ustalarda bana saygı
hem de kendinizi yetiştirebilirsiniz.
Mezun olunca ne tür işler yaptınız?
duyuyorlardı, sözümü dinliyorlardı. Üniversitede
Şöyle ki, bizim ilk mezunlarımız, içmimarlık
asistanlık yaptığım yıllarda İspanya’da burs
İçmimar mezun sayısını nasıl buluyorsunuz?
mesleği tanıtımına önemli katkı sağlayan kişiler
kazandım ve bir senemi orada geçirdim.
Eskiden olsa daha çok içmimar yetiştirilmeli
oldular. Ben de mezun olunca büyük işler
Söyleşi / Prof. Dr. Nurten Unansal
Okulu’ndan yana yaptım ve içmimarlık bölümünde
derdim. Ama artık bunu hoş karşılamıyorum. Bir
yapmaya başladım, bu benim için bir şanstı. Kısa
Hangi hocalardan ders aldınız?
sempozyumda daha çok içmimar yetiştirilmesi
sürede, küçük büyük mağaza tasarımları, yönetim
Bizler, çok önemli Türk ve Alman hocalardan ders
için bir önerim olmuştu. Şimdi bu durum geçerli
ofis bölümleri, katları uyguladım. Örnek olarak
aldık. Onlardan disiplinli çalışmayı öğrendik.
değil. İçmimarlık mesleğinin ve eğitiminin kabul
Dilberler A.Ş, Çebi A.Ş. mağazaları, Thssen, Maktes,
Friedrick Rommel’den içmimarlığı, diğer
edilmesiyle çok ilgilendim, benim kadar ilgilenen
Üniterm, Gümüşsuyu A.Ş’yi verebilirim. 3 katlı
hocalarımdan da hem mesleği, hem de hoca
olmamıştır. İçmimarlık eğitimiyle ilgili bir takım
inşaat ve mekan tasarımları ilk büyük işlerimdir.
olmayı öğrendim. Daha öğrenciliğimde hocalar
sorunlar olmuştu. Bu sorunu giderebilmek için,
39
Söyleşi / Prof. Dr. Nurten Unansal
Unansal’ın çizimlerinden elimize geçenleri okurlarımızla paylaşmak istedik.
yazılar yazdım, raporlar hazırladım, Yüksek
Öğretim Kurumu’na gittim, radyolarda
konuştum, dergilerde yazılar yazdım. Galiba bu
konuda çok görev yaptım, fikir açıklamasının
yasak olduğu dönemlerdi... Sonradan fakülteler
açılıp bölüm sayısı çoğaldıkça mezun sayısı arttı
40
Modern ve klasik tarzda proje-tasarımlar yapan Unansal’ın çizimlerine klasik bir örnek (üstte).
“Ailemizde güzel sanatlara ve resme
karşı ilgi vardı. Annem, ablam
resimle ilgilenirlerdi. Ben de resme
çok yatkındım” diyen Unansal’ın
üç kişisel sergisi bulunuyor
üniversitelerimiz çok fazla mezun verirken, bu
durum bir çıkmaz yaratıyor.
İçmimarlar akademisyen olmaktan çok
sahaya çıkmayı tercih ediyorlar. Bu da
içmimar akademisyen sayısı konusunda
ama iyi bir eğitim alındığını söyleyemem. Çünkü
sıkıntı yaratıyor. Siz ne dersiniz bu konuda?
(hızlı) yetişen hoca yok, daha evvel daha çok
Evet, yeni öğretim elemanları yetişiyor ancak bizim
hoca yetiştirilseydi belki... Ancak, fazla kado
içmimar akademisyen sayımız az ve bundan
verilmiyordu. Planlama yetersizdi. Talep olsa da
mimarlar yararlanıyor. Akamedisyen olmadığı
maliyet büyüklüğü ve ücretlerin artışları arz-
halde piyasada çalışan mimarları alıp içmimarlık
talebi dengelemiyor. Çok fazla içmimara gerek
eğitimi verdiriyorlar.Yetişen elemanlar gerçek
yok ki, iş yapamazlar, o kadar iş yok aslında
içmimarlık eğitimini yeterince almıyorlar. Zaten
piyasada. Bu arada herkes içmimarlık yapmak
bizim mimarlar ve içmimarlarla aramızda çok
istiyor. Mimarlar, endüstri tasarımcıları, boyacılar,
çekişme oluyordu. Mimarlar, içmimarlığa ne gerek
dekoratörler, vb. Biraz zevk ve görüş sahibi
var, diyorlardı. İçmimarlık için 4 yıllık bir eğitim bile
insanlar eğitimli-eğitimsiz bazı insanlar, inşaat
yetmezken, kendilerinin aldığı mimarlık eğitiminde
ustaları mimarlık yapınca mimarlar, boyacılar,
nasıl içmimarlık eğitimi de alıp yapacaklar. Nitekim
dekoratörler içmimarlık yapmaya başlıyor. Çünkü
alamıyorlar. Ama birtakım tasarım bilgilerine sahip
içmimarlık revaçta bir meslek. Zaten
oldukları için yapabileceklerini düşünüyorlar.
“Ben eğitim verirken aynı zamanda kendini eğiten bir hoca oldum”
Kendini bu alanda da yetiştirenler var,
Şubesi kurulunca 3. başkanlığını 5-6 yıl kadar
ilgili çalışmaları. Bunu söylemek biraz ağır geliyor
yapabiliyorlar ama hepsinin doğru yaptığını
yaptım. En sorunlu zamanlarda yaptım,
ama işler kişisel görüşler etrafında yürüyor, ilkesel
söyleyemem çünkü giderek yanlış sonuçlar
çünkü Mimarlar Odası, İçmimarlar Odası’nın
çerçevede yürümüyor, çünkü mezunlar maddi-
alınıyor. Ayrıca, devlet üniversitelerinde yetişen
çalışmasını, gelişmesini istemiyorlardı.
manevi desteklemiyorlar, diye düşünüyorum.
birçok öğretim elemanı başka üniversitelerde
Ancak, başkan ve yönetici grupların özverilerle
eğitim veriyor. Bu kez çalışma-araştırma zamanı
Oda için ne tür çalışmalar yapıyordunuz?
çalıştıkları bir gerçek; tüm zorluklara rağmen
azalınca devlet üniversitelerindeki eğitimin
Bir hayli çalışma yapardık o zamanlar. Her hafta
İçmimar Odası’nın deamlılığını sağlamak bir
kalitesinde de düşüş yaşanıyor. Kurumlar, eğitim ve
toplanır, hukuk danışmanlarımızla raporlar
başarıdır. Bu açıklamaları bazı meslektaşlarım
öğretim elemanı sayısı ve yeterliliği açısından zorlu
hazırlar, savunular, sempozyumlar, tanıtım
görüp üzülebilir. Ancak; gerçekleri görüp
bir durumla karşı karşıyadırlar.
toplantıları yapardık. Üye toplamak için yemekli
tartışma fırsatı yaratılmalıdır. Bir kere dergi
mezuniyet toplantıları düzenler, etkinlikler
çıkardılar, bu çok önemli. Yakın zamanda imza
yapardık. Doğrusu biraz şöyle görüyorum Oda ile
yetkisinin alınabileceğini düşünüyorum. Bu
Oda’nın kuruluşunda görev aldınız mı?
Kuruluşunda bulunmakla beraber eğitim
meslekten olmayan birçok kişi bu işi yapıyor.
görevim çok ağır olduğu için doğrudan
Televizyonda ev dekorasyonu gibi ilgili şeyler
görev alamadım. Dolaylı olarak devamlı
yapılıyor, öyle yanlış şeyler yapılıyor ki, insanlar da
temas halindeydim. Ankara’ya kurucularla
beğeniyorlar. O insanlar bu işlerden para
görüşmek ve fikir alışverişi için çok gittim.
kazanıyorlar. Bu kötü örneklerin sergilenmesini
Turgut Kaçar, Gürkan Kasımhocaoğlu öncü
doğru bulmuyorum. Bir atasözü vardır: Keçinin
olmuşlardır. Ankara’da daki arkadaşlar Oda
olmadığı yerde koyun kendini Abdurrahman
kurulurken çok emek vermişlerdi. İstanbul
Söyleşi / Prof. Dr. Nurten Unansal
1991, Unansal Akademi’deki öğrencileriyle birlikte, o öğrencilerin pek çoğu şimdi akademisyen.
Unansal kendi tasarladığı koltukla objektiflere poz vermiş.
Çelebi sanırmış. Durumumuz böyle
41
Çizimler ve Resimler / Ferhat Dorkip
Ferhat DORKİP
Resim ve Çizimler
İçmimar
H
eyecanını özellikle denizden almış temsiller olmalarının
ötesinde, Ferhat Dorkip’in eskizlerini öğretici hayat
deneyimleri olarak da okumak mümkündür. DTGSYO’da aldığı
İçmimari ve Endüstri Tasarımı eğitimleri arasında kurduğu ilişki,
suluboya mimarisinde oluşturduğu nüfus etme hali gibi,
etkileşim içerisindedir. Üstüste binen katmanların yeni bir
anlam kurarken oluşturduğu ifadenin yansımaları,
tasarımlarında da görülebilir. Farklı ölçekler arasında eş zamanlı
Resim ve Çizimler: Ferhat Dorkip arşivi
hareket ederek düşünmesi, tasarımlarında kurguladığı
Metin: Selim Sertel Öztürk
detaylarda okunabilmektedir. Suluboya ve çizgi-leke temsilleri
görünenin ötesinde görünmeyene de atıfta bulunurken,
eskizlerinde barındığı felsefeyle geleceğe dair bir yöntem
oluşturduğu anlaşılabilir. Bir müddet sonra temsillerin yerine
geçilen olma durumundan ayrılıp, kendi gerçekliklerini
kurdukları görülebilmektedir.
42
43
Çizimler ve Resimler / Ferhat Dorkip
44
Çizimler ve Resimler / Ferhat Dorkip
45
Çizimler ve Resimler / Ferhat Dorkip
46
Çizimler ve Resimler / Ferhat Dorkip
47
Çizimler ve Resimler / Ferhat Dorkip
48
Çizimler ve Resimler / Ferhat Dorkip
49
Çizimler ve Resimler / Ferhat Dorkip
50
Çizimler ve Resimler / Ferhat Dorkip
51
Çizimler ve Resimler / Ferhat Dorkip
52
Çizimler ve Resimler / Ferhat Dorkip
53
Çizimler ve Resimler / Ferhat Dorkip
Detay Haber / İçmimarlık Üzerrine Konuşmalar
İçmimarlık üzerine konuşmalar
Katılımcılar: Nilgün Çarkacı, Dilara Gür
Söyleşiyi Gerçekleştiren: Zeynep Tuna Ultav
Deşifre: Beste Arta, Nevzat Ruhi Eryılmaz, Yeliz Gümüş,
İlknur Küçükoğlu, Seray Özbiçer, Ceylan Ülker (Alfabetik)
Deşifre Metni Editörleri: Selin Gülden, Hande Atmaca,
Zeynep Tuna Ultav
Zeynep Tuna Ultav: İçmimarlar Odası
konuklarımız, İçmimarlar Odası Genel Merkez 2.
Başkanı Sayın Nilgün Çarkacı ve İzmir Şube
Başkanı Sayın Dilara Gür. Kendilerine çok teşekkür
ediyorum. Kendilerine destek olmak ve
cevaplarıyla arzu ettikleri noktada katkıda
bulunmak üzere İçmimarlar Odası’nın diğer
değerli üyeleri de bizimle burada birlikte. Odanın
en eski ve kurucu üyelerinden Sayın Kadir Şengül,
varlık nedenleri nedir? Bu anlamda ek olarak
size bir iki başlık halinde belirteyim. Tahmin
İzmir Şube İkinci Başkanı Sayın Zeynep Edes, İzmir
İçmimarlar Odası’nın özellikli amacını nasıl
edeceğiniz gibi zaten, odanın amacı, mesleği
Şube Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Fatih Zor ve
açıklayabiliriz? Merkezin ve şubelerin amaçları
yapan kişileri, üyelerini en iyi şekilde
Şube Sekreter Üyesi Sayın Burcu Yazgan da
nasıl değişir? Amaçlardan söz etmişken, bunu
koruyabilmektir. Her odanın amacı da budur. Bir
bizlerle birlikteler. Şube Yönetim Kurulu Üyesi
belki odanın tarihiyle de ilişkilendirmek istersiniz.
üst kuruluşumuz TMMOB, Türkiye Mimar
Kendilerine de teşekkür ediyoruz.
Evet, siz mi başlamak istersiniz, Nilgün Hoca’m?
Mühendis Odaları Birliği’dir. Şimdi ben
İçmimarlar Odası’yla olan bu buluşmalar dizisi
TMMOB’dan bahsediyordum. Üst kuruluş olarak,
bizim için artık gelenekselleşti. Öğrencilerimizin
web sitesi var biliyorsunuz. Çok istediğimiz
Mühendis Mimar Odalar Birliği’nin 24 odası
oda çalışmalarıyla ilgili soruları hiç bitmiyor, o
düzende çalıştığını söyleyemeyiz ama orada oda
bulunmaktadır. Bir sivil toplum kuruluşudur.
yüzden tekrar tekrar buluşuyoruz.
amaçları açık seçik anlatılmaktadır. Çeşitli
Odamız da bu 24 odadan bir tanesidir. Bir
Sorularımızı bazı temel başlıklar altında
54
Nilgün Çarkacı: Şimdi aslında odamızın bir
konularla ilgili yönetmeliklerimiz var. Orada da
temsilciyle de temsil edilmektedir. Yani yönetim
grupladık. Arka arkaya bir grup soru
belirtildiği gibi anafikir; mesleğin çıkarlarını
kurulu toplantılarında her odadan bir temsilci,
yönelteceğim. Öncelikle şunu sormak istiyorum,
korumak, üyelerin menfaatlerini korumak gibi
odasını temsil eder orada. Şimdi o örgütlerin
meslek örgütlerinin amacı nedir, yani ilk başta
kabaca çerçevelendirilebilir ama ben şöyle hemen
amacı tabii ki genel bir amaç çerçevesinde
normları, bilimsel şartlar, aktif sözleşmeler ve
DG: Kadir Bey, siz kaç yılında girdiniz okula?
tanımlanmıştır; biz de ona bağlı olarak bu tanımı
bunlar gibi bütün bilimsel evrakı incelemek ve
KŞ: Efendim, ben 1961’de mezun oldum.
tabii ki kabul ettik. Şurayı da hızlıca ben okuyayım,
bunları geliştirilmesi, değiştirilmesi ya da yeniden
NÇ: Hangi okula girdiniz?
ama dediğim gibi hem yönetmeliklerimizde hem
konulması yönünde önerilerde bulunmak kaba
KŞ: ‘58de girdim. Şimdiki Mimar Sinan
de web sitesinde bunları bulmamız olası.
çerçevesiyle odanın amaçları arasında diyebiliriz.
Üniversitesi, o zamanki Devlet Güzel Sanatlar
Mühendislik ve mimarlık mesleği genel başlık
Ama söylenebilecek en mantıklı şey, üyelerinin
Fakültesi. Bitirdikten sonra hocalarımızla böyle bir
olarak tanımlanmış ve değişik mühendislik ve
mesleki çıkarlarını korumaktır, artık o mesleki
odanın lafı bile edilmiyordu, bir dernek vardı.
mimarlık disiplinlerini barındırmaktadır.
çıkarların içine her türlü şeyi koyabiliriz; ahlaki
Tarihçesi böyle başladı. Bir içmimar, bizden daha
İçmimarlar Odası, Peyzaj Mimarları Odası,
değerleri koyabiliriz, rekabet unsurlarını koyabiliriz.
yaşlı, Sacit Bey, Baki Aktar Bey. Bu isimler hiçbir şey
Mimarlar Odası, Gemi Mühendisleri Odası gibi
Bu anlamda diğer odalardan farkımız yoktur. Diğer
ifade etmez sizin için; ancak bizim için çok
çeşitlendirebiliriz. Yani mühendislikler ve
odaların da amaçları böyledir. Bu, odamızda 14
önemliydi o zaman. Baki Bey’in bir ofisi vardı veya
mimarlıklar dediğim genel bir şey, onun için
ayrı maddeyle anlatılmıştır.
showroom gibiydi çalıştığı yer. Orada toplanmaya
mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının
ortak gereksinimlerini karşılamak, mesleki
etkinliklerini kolaylaştırmak, mesleğin genel
Dilara Gür: Yönetmelikleri içeren bir kitapçık
hazırladık. Bunu odadan temin edebilirsiniz.
NÇ: Evet, yani şöyle söyleyeyim size. Hakikaten
çalışırdık. Yer yetmezdi, toplanamazdık. Sonunda,
Ankara’ya geçtikten sonra her birimiz bir devlet
kurumunda çalışmaya başladık. Toplam 7 kişiyle
yararlara uygun olarak gelişmesini sağlamak,
her birini okumanızda yarar var. Mesela
bu derneğin yürütülmesi için uğraştık. Merkezin
meslek mensuplarının birbiriyle ve halkla olan
hizmetlerle ilgili asgari ücret belirlenmesi gibi
Ankara’da olması belki bakanlıklarla ilişkimizi
ilişkilerinin dürüstlüğünü ve güvenini hâkim
maddeler var. Bu ve bunun benzeri sözleşme
arttırır diye düşünüyorduk ve dolayısıyla Nilgün
kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını
esaslarını hazırlamak da görevlerimiz arasında.
Hoca’yla oralarda tanıştık.
korumak odanın amaçlarındandır. Bunun yanı sıra
Meslek onurunu ve üye haklarını korumak, --şimdi
NÇ: Sene kaçtı hocam?
kamunun ve ülkenin çıkarlarının korunmasında,
tabii çağımız gereği-- iletişim araçlarıyla
KŞ: 70’li yıllardı.
yurdun doğal kaynaklarının bulunmasında,
kamuoyunun bilgilendirilmesini sağlamak da
NÇ: 70’li yıllar. Evet, zaten 76’da oda oluyoruz;
korunmasında ve işletilmesinde, çevre ve tarihi
gerekiyor. Çağ değiştikçe buraya da eklenen
dernek daha önce, sonra 76’da oda kimliğini
değerlerin ve kültürel mirasın korunmasında,
maddeler oluyor. Temsilcilikler zaten aynı amaçlar
alıyoruz.
tarımsal ve sanayi üretimin arttırılmasında
çerçevesinde hizmet verir. Merkeze bağlıdırlar.
yardımcı görev almak, ülkenin sanatsal ve teknik
Kendi etkinliklerini, kendi çalışmalarını sürdürürler.
cemiyet idi. O cemiyetle biraz zorlandık. Ankara’yı
kalkınmasında gerekli gördüğü tüm girişim ve
Yine tabii ki bütün bu çalışmalar, mesleği
bilenleriniz vardır içinizde. Siteler’de artık her taraf
etkinliklerde bulunmak, meslek ve çıkarları ile ilgili
yüceltmek, onurlandırmak, geliştirmek, tanıtmak
dekorasyon kelimesi… Valla terlikçide bile o
işlerde resmi makamlar ve öteki kuruluşlar ile
adınadır. Dolayısıyla şubelerin amaçlarında da bir
isimleri gördükten sonra biz dedik ki bunu
işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve önerilerde
farklılık yoktur. Özde mesleği yüceltmek ve
değiştirelim. İçmimarlık kelimesine geçelim dedik.
bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı,
korumaktır.
İçimizde Paris’te okumuş bir içmimar arkadaşımız
Detay Haber / İçmimarlık Üzerrine Konuşmalar
TMMOB kanunlarında, TMMOB yönetmeliklerinde
KŞ: Şimdi önce, dernekten de önce, adı
55
Detay Haber / İçmimarlık Üzerrine Konuşmalar
56
vardı, Mustafa Sökmen. Belki hatırlarsınız, 9
çoğunluk oluştu. O çoğunluk yavaş yavaş gelişti ve
olması için bir lisans eğitimi mutlaka gerekiyor.
kardeşler, hepsi güzel sanatlarla ilgiliydi tiyatrocu,
sonunda bizi aşarak çok güzel seviyeye geldi şu
Daha sonra belki kurslarla ilgili bir daha sorularınız
balerin, soprano, ondan sonra tenor oldular. O
anda bence. Yani gerçekten İzmir Şube de çok
olacaktır, onları cevaplarız ayrıca. Eğitim 1925
ailenin bir ferdi de içmimar oldu.
güzel çalışıyor.
yılında başlıyor. Akademi isimli, şimdiki Mimar
NÇ: Sait Sökmen’i bilenler vardır. Onun abisidir
Mustafa Sökmen.
KŞ:Ve o bize Fransa İçmimarlar Odası’nın
yönetmeliği mi diyeyim ona, kuruluşundan
itibaren elinde bir broşürle geldi. Bizim
Yeni gelişim, kuruluş böyleydi. Çok zor şartlarda
Sinan’da. Orada tabii Süsleme Sanatları dalı altında
kurduk gerçekten, ancak üye sayısını azaltmak
başlıyor, Tezyinat Sanatı gibi bir ismi var. Ondan
yerine çoğaltmayı nasıl yaparsınız bilmiyorum.
sonra 54’te Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokulu
Mezun olurken kaynaktan üye yapabilmek önemli.
kuruluyor, bugünkü adıyla Marmara. Şu anda,
NÇ: Bilkentli öğrencilerim bilir. Masa
Türkiye’de 47 bölüm; Kıbrıs’ta da 5 üniversitede
çalışmalarımız da bu yönde, ama çok zor şartlarda
kurduruyordum. İşte katalog, ajanda, neyimiz
İçmimarlık Bölümü var. Yani toplamda 52 gibi bir
devam etti. Yani neredeyse bir pastanede
varsa, oraya odadaki arkadaşımız, yardımcı
sayıya ulaşıyoruz.
buluşuyorduk. Pastane parasını ödemek için
arkadaşımız getirip koyuyordu. O zaman şube ve
herkes üçer beşer kuruş vererek ancak çıkıyorduk
temsilciliklerimiz yoktu. Ve mezun olacak
böyle yeni bir meslek gibi etrafta konuşuluyor veya
oradan. Daha sonra bir arkadaşımızın dükkânı
öğrencileri, --diploma günü, aileleriyle falan da
söyleniyor. Özellikle de son günlerde çok gözde bir
diyeyim artık ona; evet, Azmi Koz, orada çalışmaya
gelirler, Bilkent’te öyle bir gelenek vardır, sergi
meslek gibi anılmakta. Oysa gördüğünüz gibi 1925
başladık, fakat iki üç günden sonra oradan
yapılır, diplomalar alınır-- o masada ben
yılından beri eğitimi verilmekte.
ayrılmak zorunda kaldık. Bakanlıkta bir yer kurduk.
yakalıyordum. Açıkçası ben yaptığım şeyi
Bir arkadaşımızın, Feridun Helvacıoğlu’nun eşi,
söyleyeyim. Hemen bir kayıt, bir katalog hediyesi
müsteşarla onun babası iyi ahbapmışlar. Bize
ile ilk ön üyelik gibi bir şey yapıyordum. Ondan
KŞ: Arkitekt değil mi?
yardımcı olsunlar istedik. Bizim oradaki bütün
önce de şöyle bir şey yapıyordum; final notlarınızı
NÇ: Evet, Arkitekt. Sonradan Arkitekt oldu. 32
derdimiz, özel sektör dışında çalışan
okumayacağım, kaydınızı yapın diyordum. Benim
DG: Bir şey eklemek istiyorum. İçmimarlık hep
NÇ: Şimdi elimde bir belge var benim. 1932
tarihli, Mimar dergisinde şöyle bir haber var.
tarihli, dergiden bir sayfada şöyle bir haber var:
arkadaşlarımızın herhangi bir kadroya oturabilmesi elimde çok dekont kaldı onu söyleyeyim. Yani
Niyazi Bey, Fransa’ya giderek dâhili mimarlık eğitimi
için bir yasa çıkması gerekiyordu. Yani bir teknik
bankaya gittiler ödediler, daha sonradan o
aldı. Akademi’den gitmiş. 1932’de dâhili , evet,
ressam olarak çalışmasın da, mesleklerini yapsınlar
elimdeki ödendiğine dair dekontlarla hiçbir şekilde
dâhili mimarlık eğitimi aldı diye, 1932 kaynaklı bir
diye. Yani bu şartlarda kalktık gittik, ricalarda
odayla üyelik karşılaştırmasında bulunmadım, yani
bilgi bu. Yani, hani adı içmimar değil dâhili mimar
bulunmak üzere ama arkadaşımızın o zamanki
yerini bulmayan şeyler de oldu. Yani çaba tabii, bu
gibi bir bilgi. Neyse, sonra 1975’den sonra 76’da
tavrı pek hoş olmadı galiba, kendi babasının
benim çabam. Başka okullarda başka arkadaşlarım
oda statüsüne geçiyoruz. Oda statüsüne geçen ilk
arkadaşı olmasına rağmen. İşte biz hakkımız falan
da benzer çabalar sürdürdüler. Dolayısıyla, hani
ülkelerden biriyiz. Yani ilginç yanı bu. Birçok
diye sol elimiz kalktı herhâlde. Bize buyurun dedi,
kaynaktan yakalama fikrini yapmaya çalıştık. Ben
ülkeden öndeyiz. Yani ilklerinden biriyiz demek
kapıyı gösterdi. Yani bu şartlarla, ama güzel
işin tarihçesine devam edeyim; birazcık okullardan
daha doğru olacak. Dolayısıyla tüzel kişiliğe sahip
sanatlardan arkadaşlarımızın katılmasıyla bir
da bahsedeyim. Şimdi tabii ki mesleğin geçerli
kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu
bir görüşümüz olduğunu söylemek zor. Ama üst
kez toplanılırdı. Ve ortalama 17 madde gündem
içmimarlık odaları kuruluş örnekleri, Brezilya 80’de
kuruluşumuz olan TMMOB’nin meslek ve
maddesi olurdu. Sabah 10’dan akşam 5 buçuk, 6’ya
kurulmuş, Finlandiya 49’da, Fransa 78’de, Almanya
memleket çıkarları doğrultusunda beyan ettiği ya
kadar süren toplantılardı. Mimar Selçuk Milar diye
52’de, İtalya 69’da, Hong Kong 92’de, bunu
da taraf olduğu noktalarda otomatik olarak odaları
birinden bahsediyor, Kadir Bey…
eklemek isterim.
da taraf gibi davranır. Ama bu konuda odamız biraz
ZTU: Nilgün Hoca’m, bu noktada logonun
tarihçesinden de bahsedebilir misiniz?
NÇ: Önceden tabii birtakım çalışmalar yapıldı,
KŞ: Selçuk Milar bizden de yaşlı, rahmetli oldu
pasif davranmaktadır. Yani herhangi bir yerde
sanırım. Odanın kuruluşunu ona borçluyuz gibi
yapılan gösterilere katılım pek sağlanmıyor. Onu
geliyor, çünkü Mimarlar Odası bizi başlangıçta
söyleyebilirim.
kendi bünyesine almak istemiyordu, bunda da
değişik görüşler alındı, ama şu anda kullandığımız
KŞ: Ama en azından destektir.
tabii mesleki çalışmalar var. ‘Biz hepsini yaparız’
logomuzu 2004’te kullanmaya başladık. Levent
NÇ:Tabii, tabii, yani öyle bir durum söz konusu
anlamında, ‘içmimarlık da bizim işimiz’ diye
Tümer’in tasarımıdır. Yani iç mekâna dair uygun bir
şey olduğunu düşünüyoruz. Önceden başka
çalışmalar da yapıldı ama bir sonuç alamadık,
olduğunda taraftır. Yani TMMOB’un çizgisinde.
düşünerek hareket ediyorlardı. Selçuk Milar, kendisi
KŞ: Bunun içerisinde çevrecilikle de ilgili duruşu içmimarlığı da seven bir mimar. İzmir’deki mimarlar
vardır.
odası kongresinde ilk gündem maddesi olarak
yönetim kurulları anlaşamadı. İstanbul şube ve
NÇ: Her şey.
‘içmimarlık da mimarların odasının bir kolu olabilir’
değişik yerlerden gelenler oldu. Sonunda buna
KŞ: Esası da odur.
diye o maddeyi koydurmuş. O gün konuşulmamış,
NÇ:Yani, çünkü TMMOB’da dediğim gibi 24
ama ondan sonraki bütün toplantılarında bu
karar verildi.
ZTU: Oda Türkiye’nin sosyo-politik gündemiyle
oda bulunmaktadır. Ben 4 sene kadar TMMOB
madde hep öne çıkmış. İlkinde reddedilmiş,
ilgili çalışmalar yapmakta mıdır? Odanın amaçları
yönetim kurulu üyeliği de yaptım. Orada
ikincisinde reddedilmiş, ama sonunda bu kabul
kapsamında geçen bir konu olarak bunu da sizlere
gündemin tamamen memleket çıkarları
edildi.
yöneltmek istedik.
doğrultusunda tartışıldığını rahatlıkla
NÇ: Şimdi tabii ki yönetim kurulu üyelerinin her
birinin kendilerine göre bir politik görüşü vardır
Detay Haber / İçmimarlık Üzerrine Konuşmalar
olarak 76’da böyle bir statüye geldik. Diğer
İkincisi de Süheyl Kırşak diye bir arkadaşımız
söyleyebilirim. Vizyonuma da birçok şey kattığını
vardı, geçenlerde onun haberini okudum, rahmetli
söyleyebilirim. Çünkü gündem, Türkiye
olmuş. O da bize, içmimarlara, mimarlar odası
mutlaka. Ama genelde biz tam anlamıyla bir politik gündemiydi. Ve o Türkiye gündeminde yer alan
olarak son derece yardımcı olan bir arkadaşımızdı.
duruş sergileyen bir oda değiliz. Sebebi de aslında
mesleklerdi zaten, meslek menfaatleriydi otomatik
Huzurlarınızda rahmetle anıyorum.
açık, 60 ihtilaliyle 80 ihtilali arasında bir yerlerde
olarak. Yani mühendisliği de katabilirsiniz,
kurulmuş bir odayız biz. Dolayısıyla o politik
mimarlığı da katabilirsiniz. Her tür, maden
istiyorum izninizle. Şu anda Türkiye’de toplam kaç
çalkantılar sürecinde hani çok da böyle şöyle
mühendisliğinden tutun işte dediğimiz gibi gemi
içmimar bulunmaktadır? Belki sayılarla biraz
dururuz demedik, işte Kadir Bey’in biraz önce söz
mühendisleri odası olsun, her türlü gündemde
konuşabiliriz, her yıl ne kadar içmimar mezun
ettiği gibi, yumruğu gösterince kapıyı göstermişler
olan kanun, yasa, benzeri aklınıza ne gelirse,
olmaktadır? İstatistiği sizde mevcutsa bu sayının ne
size. Böyle bir süreçte kurulan bir oda ve
çalışma koşulları, yabancıların dolaşımı… Bütün
kadarı odaya üye olmaktadır? Bu sayıyı az
gelişmekte olan bir oda olduğu için belirgin politik
bunlar konuşuluyordu. TMMOB da ayda bir veya 2
buluyorsanız nedeni ne olarak tanımlarsınız ve bu
ZTU: Üyelikle ilgili sorularımıza geçmek
57
Detay Haber / İçmimarlık Üzerrine Konuşmalar
Ç
durumu iyileştirmek adına ve oda örgütlenmesini
şöyle bir şey var mesela, “Oda ne yapıyor?”, yani biz
oluyor, ancak o zaman gelip ‘Ben üye olayım’ diye,
geliştirmek adına oda ne gibi çalışmalar
bir araya gelemezsek tabii ki ne yaptığını
ama sadece bunu beklemeyin. Bunu mesleğinize
yapmaktadır? Bir de öğrencilerimizden öğrenci
öğrenemezsiniz. Oda çok fazla şey yapıyor, bir kere
katkı anlamında da bilin.
üyeliği ile ilgili bir soru geldi; çoğu öğrenci odayla
her şeyden önce haklarınızı korumak için kayıt
ilgili yeterli bilgiyi alamadığı için üye olmuyor ya da
olmak zorundasınız. Mesela 2008’de SMM
çok geç üye oluyor. Böyle bir saptama yapmışlar.
yönetmeliği kabul edildi. Bu ne işe yarıyor? Yani
Bu konuyla ilgili öğrencileri daha fazla
bizim meslek haklarımızla ilgili çok önemli bir şey.
bir iş alıp yapıyor, müşterisiyle bir anlaşmazlığa
bilgilendirmek ve teşvik etmek için düşünceleriniz
Projelerin altına ‘5435 sayılı haklarıyla
düşüyor, ancak o zaman oda aklına geliyor. Yani,
nelerdir? Üye olmanın avantajları ve dezavantajları
korunmaktadır’ diye notlar düşürüyoruz, ama
“Benim hakkımı kim korur, oda korur” diye geliyor.
nelerdir? Bu öğrencilerimizin cevabını en çok
bunu genelde odaya bağlı olmadığınız zaman
NÇ: İletişim bilgileri alamazsınız, başkalarını
merak ettikleri soru sanırım. Dilerseniz sizden
öğrenemiyorsunuz, belki de isminizi bile
bulamazsınız, yani üyeyseniz odanın arkanızda
başlayalım Dilara Hanım.
yazmıyorsunuz. Şimdi tabii sizler öğrencisiniz,
desteği budur. Ama bugünden yarına olmuyor ki
DG: Şimdi öncelikle 52 üniversitede
geliyorlar size?
DG:Yani mesela bir içmimar serbest piyasada
bunu 1-2 sene sonra göreceksiniz, yaşayacaksınız.
bu iş, yani müşteri ilişkilerinizde hakikaten başınıza
içmimarlık eğitimi verilmekte ve bunun 28
Ne zaman biz eski üyelere ulaşmaya çalışıyoruz,
bir şey geliyor belki, ya da gelmiyor. Sabah Burcu
tanesi mezun vermekte, yani sekiz bin civarında
İzmir olarak tabii şimdi söylüyorum ben bunu,
Hanım’la, müşteri ilişkilerinde odanın üyesi olduğu
içmimar olduğunu düşünüyoruz. Üç bin kadarı
İzmir’de çok az, şu anda asil üye olarak 251 kişiyiz.
gerçeği karşısında müşterinin meslektaşı biraz
şu anda odaya kayıtlı. Biz tabii çalışmalara
Çünkü eskiden üniversite yoktu. Yani hepimiz
daha ciddiye aldığı noktasında bir muhabbetimiz
devam ediyoruz şu anda.
Bilkent, Hacettepe, Mimar Sinan, oralardan
oldu. Aslında bütün üyelerimiz keşke bütün
mezunuz, dönenler döndü. Ancak şu anda 198
müşterilerine, kullanıcılara bunu yaygınlaştırsa, o
yani. 7 kişi tamamlayamayıp genel kurulumuzu
tane öğrenci üyemiz var. Daha da oluyor, şu anda
zaman toplumsal bilinci yükseltme görevi de söz
yapamıyorduk çoğu kez. Şimdi düşünüyorum da üç
mezun vermeyenler var, İzmir Üniversitesi başladı,
konusu. Yani meslektaş ahlakı, meslek etiği, bunları
bin kişi müthiş bir şey. Çok iyi.
4 üniversite oldu. Gediz var, 5 oldu. Yani biz hepsine gerektiren şeyler, yani mesleğini tanıtmak,
KŞ: Çocuklar, 7 kişi toplanamıyorduk, düşünün
DG: Şimdi ben de aslında üye sayısının az
58
ZTU: Hukuki konular dediniz, ne gibi örneklerle
gidiyoruz, gitmek zorundayız. Hepsine anlatmak
yüceltmek, yürütmek, onurunu korumak, bunlar
olmasını çok anlayamıyorum, çünkü İzmir’de ve
zorundayız, ama hiçbir şey bulamadıysanız,
mesleki etiğinin içinde bulunan şeyler, dolayısıyla
Ankara’da, İstanbul’da bu odayla ilgili seminerler
internetten herhangi bir konuda bilgi alabilirsiniz,
üye olan bir kişi, yani böyle bir şeyi yaygınlaştırdığı
verilmekte, avantajı nedir, dezavantajı nedir, neden
ya da bizi arayabilirsiniz, biz her arayana cevap
noktada, “Ya arkadaşım bak, bu işin ehli olan kişiyle
kayıt olmanız gerekiyor, bunların hepsi sürekli
vermek zorundayız. Özellikle şu gösterdiğim
çalışmanın sana şöyle böyle faydaları, hani başına
anlatılıyor, ama bence pek okunmuyor ya da bir
kitapçıkta, burada her şey detaylı bir şekilde
bir şey gelirse odaya git beni şikâyet et”
sosyal ağa ihtiyaç var herhalde; web sitesi yakın
yazıyor, bunlar web sitesinde de var ayrıca. Bu
diyebileceğiniz bir durum oluşuyor. Bu önemli.
zamanda daha güzel şekilde girecek hizmete. Yani
tamamen mesleğinizle ilgili. Bize eski üyeler ne
Hukuki konularda kesinlikle çok önemli. Ben bunu
öğrenciler aramıyor diye düşünüyorum. Bir de
zaman geliyor? Ne zaman ki hukuki bir problemi
yaşamış bir kişiyim, yani müşterimle mahkemelik
edenleri örnek gösterebiliyorsunuz. O zaman işiniz
merkezde de aynı şey yapılıyor, üniversitelere
sorduğu şey fiyat çizelgesi oldu, dolayısıyla çatır
çok kolaylaşıyor. Karşı taraf işte, vergisiyse işte karşı
gidiyoruz, tanıtıyoruz, web sitesinden olayları
çatır da parayı aldık faiziyle. Dolayısıyla, yani ille bir
taraf versin, ya da karşılıklı anlaşıyorsanız ödemeyi
anlatmaya çalışıyoruz, onun haricinde de
şey olması gerekmiyor. Şimdi tabii burada önemli
siz yaparsınız diye bir mukavele yaparsınız. Bunu
yaptığımızı sırası geldiğinde söyleyeceğim. Yani
olan aslında, bir takım kurum ve kuruluşlara,
yapamadığınız takdirde başınıza ileride sigorta da
%10, olabilirse ne mutlu bize, üye kayıt edip
içmimarlık mesleğini tanıtmaya sorumluluğumuz
dâhil, bazen çalıştığınız işverenle ilgili problemler
etmemenin ötesinde, o kayıt olan kişilerin aidatı
var, gereği var. Böyle olduğu zaman o kurum ve
çıkabiliyor. Bana göre bu sistemde ilk kayıtla
ödememe gibi bir durumu da var, yani odayı zora
kuruluşlardan oda üyesi olduğunuza dair belge
beraber bunların hepsini teker teker ayıklamak ve
sokan, böyle de bir sıkıntımız var onu da dile
istiyorlar. Bu çok önemli. Yani faaliyet belgesi
bir dayanışma içerisine girmeniz şart. O dayanışma
getirmiş olalım. Üye olmanın avantajlarından söz
olabilir, başka şey olabilir, Dilara Hanım mesela vize
olmayınca zorlaşıyor. Sakın ha, sakın birbirinizi
ettik, üye olmamanın dezavantajı da herhangi bir
işini kendisi söylesin, basit, sosyal bir durum...
kötülemeyin. “Ben ondan daha iyiyim” demeyin. Bu ihtiyacınız oluştuğunda üye değilseniz arkanızda
DG: Tabii, tabii evet. Yani vize alırken mesela
çok önemli.
odanız yok demektir, yani bu kadar basit.
yurtdışına gidecekseniz, odadan aldığınız faaliyet
NÇ: Meslek ahlakı...
belgesi öncelik sağlıyor. Onun dışında artık
DG: Meslek ahlakı, evet. Yani o zaman biri
üyesi olmamanın, içmimarların ofis açmalarında bir
belediyelerde çalışmak isteyenler veya ihalelere
diğerine hemen iletiyor ve sizin güvenilir kimse
engel olup olmadığını merak ediyorlar. Bu konuyu
girmek isteyenler kesinlikle oda faaliyet belgesini
olmadığınızı söyleyebiliyor, bu başımıza gelen
aydınlatabilir misiniz?
koymak zorunda. Onun dışında mesela odamızın
bir durum. Bir de üyeliklerin yenilenmesi
oluşturduğu --biz İzmir olarak başladık şimdi-- bir
konusu. İlk kez üye olduğunuz zaman ödeme
da yok. Yani tamamen ahlaka dayalı bir durumdur.
kaşemiz var, oda sicil numaranız yazıyor orada,
yapmanız gerekmiyor. Sadece güncel
Ama maliye bakanlığından falan hatırlıyorum, bazı
kayıt numaranız yani. Bununla birlikte tescil etmiş
bilgilerinizi ulaştırmanız yeterli, o da bizim size
yazılar gelirdi, üyelerimizin kaçta kaçının ofisinin
oluyorsunuz bazı şeyleri. Diğer müşteriler veya
ulaşabilmemiz için.
olduğu sorulurdu, bu belli ki vergi takibi gerektiren
kamu kurumlarında “Odaya kayıtlı mısın?” diye
ZTU: Peki, Nilgün Hoca’m, öğrencilerimiz oda
NÇ:Türkiye’de neye engel var arkadaşlar? Buna
Detay Haber / İçmimarlık Üzerrine Konuşmalar
Ç
olmuş bir kişiyim ve mahkemenin istediği, ilk
NÇ: Şimdi üyelik aidatımızı söyleyelim bu arada. bir şeydi, oralardan yardım isteme durumuydu.
sorular gelmeye başladı artık. “Evet, ben iş
Mezunların odaya kayıt olma oranı, mezuniyet
vereceğim ama kayıtlı mısın?”“Nerede, sicil
sayısının %10’u kadar. Mesela bu az. Şimdi, niye
tescil bürosu. Yönetmelikte, büro tescil belgesi
numaran...” Çünkü bizler, kayıtlı olan herkes, artık
mezunlardan az kişi üye oluyor? Bu bizim
olmadan ‘içmimarlık yapılamayacak, faaliyet
projelerimize sicil numaralarımızı basıyoruz.
mesleğin, meslek mensuplarının rehavetinden
yapılamayacak’ diye bir şey var. Bunun avantajı,
NÇ: Dolayısıyla zihinsel bir olgu oluşuyor.
kaynaklanıyor. Yani biraz öyle bir rehavet var, belki
özelliği, projeleri tescil edilmiş sayıyor, dolayısıyla
DG: Şimdi belki de bir kurnazlık, hırs var
DG: Ama bir avantajını söyleyebilirim mesela,
mimarlarda yaptırım olmasaydı, yani mesleğin
tamamen koruma altına alınmış oluyor
üzerlerinde, işverenler için söylüyorum. Oda
hani naturasından, tabiatından kaynaklı,
projelerinizi. Projenin tescili durumunda,
olduğunuzda arkanızda bir destek oluyor.
dünyalarımız biraz farklı. Ama oda olarak biz ne
biliyorsunuz çalınmalar çok fazla yaşanıyor zaten,
Avukatınız var odanızda en azından, sizi temsil
yapıyoruz? Dilara Hanım’ın söylediği gibi,
ya da sen şimdi yap da ben sonra bir düşüneyim
59
Detay Haber / İçmimarlık Üzerrine Konuşmalar
falan, böyle bir şey olamıyor. Yasal yollardan
Ankara’nın yönetim kurulu oluşuyor. Buna hepimiz
vermiyoruz. Ayda 10 lira civarı bir şey oluyor yani,
katılıyoruz. Tüm şubeler ve temsilciler orada oluyor.
tescil belgesi.
nereye vermiyoruz 10 lirayı ayda, değil mi? Ama
Ayrıca tüm üyelerimizin bu genel kurulda söz hakkı
öyle üyelerimiz var ki, yüzüne de söyleyeceğim
var. İzmir için de aynısı geçerli. Tüm şubeler
öğrencilerimizin sorusu var. Burada Nilgün Hoca’m,
böyle, “Hadi arkadaşım öde aidatı” dediğimiz
seçimlerini yaptıktan sonra en son Ankara’nınki
bana çok iyi bir tüyo vermiş oldunuz, “Mezuniyet
zaman “İstifa ediyorum” diyor. Bu işi yapmadığımı
yapılıyor zaten. Dolayısıyla bizler sizleri ve
projesi notlarını anons etmeyeceğim” diyerek, bu
ispat etmek zorundasın. Yani 10 lira için beni niye
meslektaşlarımızın tamamını temsil ediyoruz. Sizin
dersin final yükümlülüğü olarak bunu
üzüyorsun, değil mi? Bunlar, şahsımı çok yaralıyor.
de yine dediğim gibi İzmir’ de ya da Ankara’da söz
düşünebilirim.
Bu işe senelerini vermiş bir kişi olarak çok yaralıyor.
hakkınız var her zaman için. Bu toplantılara katılma
hakkınız var.
ZTU: Odanın yapılanmasıyla ilgili
NÇ:Yani şimdi bir şey diyeyim mi, ben ilk
Bu nedir? Üşengeçlikse buyurun web sitesinde işte
zamanlar biraz daha gençtim falan da, çok değil
kaydınız, buyurun gayet kolay. Yeterince resim, bir
biraz daha gençtim, tabii mesleğe olan
tane başvuru formu, hazır dilekçe, nüfus kâğıdı vs.
kurulunda aday olunabiliyor. Yani birisi çıkıyor diyor
düşkünlüğüm, sevgim, aşkım sebebiyle ‘ne
Bu kadar yani.
ki, “Ben yönetim kuruluna aday adayıyım”. Onlar
yapabilirim’ hırsı oluyor. Ama ben artık hakikaten
ZTU: Odanın yapılanmasıyla ilgili
NÇ: Araya girebilir miyim? Merkez genel
listeleniyor, daha önceden tabii listeler
böyle olsun da istemiyorum, açık konuşayım, yani
öğrencilerimizin merak ettiği konular bulunmakta.
oluşturuluyor, bazı odalarda kulisler dönüyor filan.
örgütlülük her zaman için bir güçtür. İlla el kol
Yine peş bu konuyla ilgili sorularımızı peş peşe
Bizim odamızda pek böyle şeyler yok. Biz uzun
havaya kaldırma gereği yok, ama örgütlülük her
sıralamak istiyorum. Öncelikle odanın
seneler, Kadir Bey de bilir, yönetim kurulunda 7
zaman için bir güçtür ve aksi kısır döngüye neden
yapılanmasıyla ilgili bilgi verebilir misiniz? Yönetim
kişiyi falan değil, 3 kişiyi bir araya getiremediğimiz
olmaktadır.
kurulu üyesi, onur kurulu üyesi gibi terimler
günler oldu. Yani Allah aşkına gel odada yönet
ZTU: Dilara Hanım’a geri dönmek istiyorum.
geçiyor. Bunlar kimlerdir, neler yaparlar? Oda organ dediğimiz zaman…
Şimdi dediniz ki, “Meslektaşlarımızın bir sorunları
seçimleri nasıl gerçekleşir? Oda başkanı ve diğer
olduğunda genelde bize geliyorlar”. Şöyle yanlış bir
temsilciler ne kadar sürede ve neye nasıl göre
şeyi. Yönetim kurulundaydık, yani odadayız,
fikir oluşmasın: “Şimdi ihtiyacım olmadığı sürece
seçilirler? Toplantılar ne şekilde ve ne sıklıkta
çalışıyoruz. Genel kurul yapacağız. Elektrik
niye kayıt olayım, sonra olursa düşünürüm”. Bunun
olmaktadır? Türkiye’de kaç şube ve temsilcilik
Mühendisleri Odası’nın kafeteryasında yapacağız.
ahlaki olarak yanlış bir düşünce olmasının yanı sıra
bulunmaktadır? 2011’deki yönetmelik değişikliği
O dönemde Bergama’da altın çıkarmayla ilgili
maddi bir boyutu da var. Geçmişe yönelik aidatları
neyi içerir ve neden yapılmıştır? Odanın bir çalışma
protestolar var. Bir hanım başta. O aralar, pijamalı
ödeme söz konusu oluyor, değil mi?
programı var mıdır? Varsa nasıl oluşturulur? Odada
bir adamcağız vardı, hatırlanır belki. Köylü,
gelirler nelerden oluşur?
Bergama’da siyanürle altın çıkarılmasına karşı ve bu
DG: Evet aynen öyle, geriye dönük mesleğe
ödeme. Bu arada aidat dediğimiz bir yıllık üye
60
NÇ:Yani hiçbir şey değil, günde 10 lirayı nereye
hakkınızı kolayca alabilmenizin bir belgesidir büro
DG:Tabii ki şubelerimiz ve temsilci kitlemiz var.
Ben komik bir hikâye anlatayım, yaşadığım bir
kişiler Türkiye’nin çeşitli noktalarında gösteri
mezunlar için 132 liradır. Yani aya böldüğünüz
Bunlara yine web sitemizden bakabilirsiniz.
yapıyorlar. Ama bir hanım var en başta, elinde Türk
zaman aslında bilmiyorum sigara içen varsa...
Ankara’da 2 yılda bir yapılan genel kurulla birlikte
bayrağıyla. Biz de Elektrik Mühendisleri Odası’nda
yani başka üyelerimiz de gelir mi diye bekliyoruz
temsilciliğimiz var. Çalışmalarını sürdürüyorlar.
DG: Bir şey daha eklemek istiyorum. Şimdi
önemli kurullarımızdan bir tanesidir.
ZTU: Peki, toplantılar ne şekilde ve ne sıklıkta
orada. Birdenbire bu hanım ve 5 kişi, 6-7 kişi 10 kişi
hepiniz görüyorsunuz yönetim kurulundan
derken 15 kişi 20 kişi oldular. Bu mekâna geldiler.
arkadaşlarımız da burada. Biz bazı odalar gibi
Şimdi çok eminim ben, onun gerisinde şöyle bir
değiliz. Zaten sayımız da az olduğu için, tamamen
esası hep bizi zorluyor; çünkü meslektaşlarımızın
düşünce vardı; “ Aaa, içmimarlar odasının genel
gönüllülük esasıyla çalışıyoruz. Yani diğerlerinde
birçoğu serbest çalışıyor, onların katılımında bazen
kurulu var, sesimizi orada duyurabiliriz çünkü bu
olduğu gibi, işte 20 senedir bir başkan devam
bir hayli zorluk çekiyoruz ne yazık ki. Onun için
GENEL KURUL.” İyi de biz 7 kişiyi toplayamadık,
ettiriyor. Bizde öyle değil. Biz sırayla, dönüşümlü
istediğimiz kadar faaliyete hız veremiyoruz bazen.
onlar oldu 25 kişi. Dağıldık, yapamadık. Olağanüstü olarak, ama evet, ekip aynı ekip, sürekli yeni
olmakta?
NÇ: Merkez her hafta toplanıyor. Gönüllülük
ZTU:Yeni mezun olan kişi odada ne tür
Genel Kurul’a falan gittik sonra. Yani şunu
arkadaşlar aramıza alıyoruz ki hepsi yeni
söylemeye çalışıyorum, biz yönetim kurulunu
gelişmelere katılsın, önerilerde bulunsun, hep
NÇ: Her türlü görevi alabilir. Yani bir üyedir,
oluşturan 7 kişilik arkadaş grubumuzu bir araya
beraber bir noktaya getirelim. Ama tamamen
meslektaştır, dolayısıyla komisyonlarda yer alabilir.
getirip de genel kurul yapamadık. Yani başka da
işimiz gücümüz yok da değil bu arada. Bunu da
Her şey olabilir, seçim dönemi ise yönetim
zaten kimse gelmedi. Bu gösteri yapmak isteyenler
söyleyeyim. Sadece unvanımızı korumak adına,
kurulunda da görev alabilir. Yani hiç engel yok.
bizden kalabalıktı ve şaşırdılar. Çaylarını içip gittiler.
diğer mesleklere karşı veya her şeyden önce
görevler alabilir?
DG: İzmir’deki komisyonları ben söyleyeyim.
Bu kadar basit. Dolayısıyla, oda hikâyesinde çok şey TMMOB’a kabul edilmişiz. Kimseye laf düşmez. 76
Öğrenci komisyonumuz var, basın komisyonu,
var, biraz acıklı, dramatik aynı zamanda komik
yılından beri, hepiniz, en az dört yıl, hatta beş yıl
kültür ve etkinlik komisyonumuz var, bununla
meseleler var. Genel kurul iki senede bir yapılıyor.
okuyorsunuz. Dolayısıyla bunu özellikle belirtmek
bağlantılı çalışan sponsorluk komisyonumuz var.
Şubelerinki de yapılıyor, merkezin de. Bu genel
istedim, unvanımızı korumak adına her şeyden
Bir de odalarla ilişkiler komisyonu var, genelde
kurulda belli kararlar alındı. Bir tanesinde şube
önce.
odalarla ilişkileri zaten yönetim kurulundan
kurulma yetkisi istenildi mesela. Onu keyfî
kuramayız; ama temsilciliği açmak ve kapamak,
merkez yönetim kurulunun kararına bağlıdır.
ZTU:Yönetim kurulu dışındaki kurullardan da
söz etmeniz mümkün mü?
NÇ: Mesela onur kurulu beş kişiden oluşuyor.
Detay Haber / İçmimarlık Üzerrine Konuşmalar
toplandık, yönetim kurulu olarak toplanacağız,
arkadaşlarımızla sağlıyoruz. Ama diğerlerine, her
komisyonun başında yönetim kurulundan bir
arkadaşımız olmakla birlikte öğrenci üyeler dâhil
Merkez yönetim kurulu esas 7 kişiden oluşur. 7
Kurul üyesi olabilmesi için meslekte en az on yılını
katılabilir, katkıda bulunabilirler. Bunların
kişilik de yedeği vardır. Yani 14 kişiliktir. Şubelerde
doldurmuş olması gerekiyor. Beş asil, beş yedeği
toplantıları çok sık olmuyor açıkçası. Çünkü artık bir
de öyle. Şimdi birkaç tane şubemiz var İzmir,
var. Denetleme kurulumuz var, denetleme
e-posta ortamı ve sosyal ağlar var. Öneriler veya
Antalya, Trabzon, İstanbul, şu anda Ankara’da şube
kurulunda yine iki asil, iki yedek. Denetleme kurulu toplantı günleri birlikte konuşulup bir şekilde tabii
açılma hazırlıkları yapılıyor. 22 Aralık’ta genel kurulu da belli aralıklarla şubelerimizi ve merkezimizi
ki yönetime iletilmesi gerekiyor. Yönetimde
var Ankara Şubesi’nin, yani bir 5. Şube olacak.
denetler. Yani oradaki hesapları --sayman üyenin
değerlendirilip tekrar e-posta yöntemiyle
Temsilciliğe gelince, Mardin, Eskişehir şahıs
sorumluluğunda olmak üzere-- hesapları, girdileri,
aktarılıyor. Aslında çok da fiziki olarak zaman
temsilciliği, Bodrum, Kocaeli. Yani bu kadar da
çıktıları denetler. Denetleme kurulu da hakikaten
harcayacağınız bir uğraş değil. Belki bir katkıda
61
Detay Haber / İçmimarlık Üzerrine Konuşmalar
bulunabilirsiniz bununla ilgili.
ZTU: İsterseniz yeri gelmişken odanın
ZTU: Bu eğitime katılmak yeterli oluyor mu?
üzerinden belli bir payı odaya bağışlıyor. Çünkü
Gelecek sene mezun olacak arkadaşlarımız bu
yayınlamakta olduğu İçmimar dergisiyle ilgili bilgi
hem ismimiz kullanılıyor hem içeride içmimarlığa
eğitime katıldıklarında sertifika alabiliyorlar mı?
verebilirsiniz.
dair bilgiler aktarılıyor. Olabiliyorsa böyle bir
DG: Dergimiz tekrar çıkmaya başladı. 3. Sayıdır.
gelirimiz oluyor. Bir de bilirkişilikten çok cüzi bir
FZ:Yeterli oluyor. Tabii, alabilirler. Meslekte üç
sene odaya kayıtlı olmaları gerekiyor.
Bu dergiye özellikle katkıda bulunmanızı istiyoruz.
miktar katkı geliyor, bilirkişilik yapan içmimar
Sizin derginiz zaten bu. Bu dergi tüm öğrenci
arkadaşımız cüzi miktarda odaya katkıda
Oradaki problemi tespit etmek için bir deneyimi
üyelerin ve asil üyelerin adreslerine ücretsiz olarak
bulunuyor. Böyle bir şey yani. Bir şey satamıyoruz,
olması gerekmektedir.
gitmektedir. Bu derginin kapağını
ticari bir kuruluş olmadığımız için ağırlıklı üye
tasarlayabilirsiniz, komisyonda görev alabilirsiniz,
aidatları diyeyim ve bitireyim.
yazılarını yazabilirsiniz. İzmir olarak veya görmek
ZTU: Yeri gelmişken kimler bilirkişi olabiliyor, ve
NÇ: İyi kötü bir deneyim gerektirmektedir.
DG: Bir de sadece anlaşmazlıklar değil, telif
hakları ile ilgili her konu ve marka patent. Yani
bazılarınız belki tam İçmimarlık değil de daha farklı
istediğiniz bir şeyi öneri olarak getirebilirsiniz. Biz
oda bununla ilgili eğitim veriyor mu? Arkadaşlar
alanlara, obje, mobilya tasarım çalışmaları gibi
özellikle her sayıya bir şeyler göndermeye
mezun olduğunda olabilirler mi? Ne kadar süre
yönlere kayabilir. Dolayısıyla marka patent de içine
çalışıyoruz.
geçmesi gerekir? Zeynep Hanım, bu seminer ve
giriyor.
ZTU: Odanın çalışma programından söz
edebilir misiniz?
NÇ: Yıllık takvimleri belli olan bir çalışma
çalışmalara katılmış bir oda üyesi olarak size
yöneltelim bu soruları.
Zeynep Edes: Geçen sene odamız iki senede
ZTU: Farklı bir konuya geçmek istiyorum.
İçmimarlar Odası’nın insan kaynakları birimi
bulunmakta mı? Öğrencilerimiz mezun olduğunda
programı hazırlamaya çalışıyoruz.
bir bilirkişi eğitimi vermeye başladı. İzmir’den ben
onlara iş imkânı sunmak anlamında ya da iş
Temsilciliklerimizden ve şubelerimizden istiyoruz.
ve daha önceki başkanımız katıldık. Bilirkişilik
anlamında ücretli çalışan içmimar bulma
Onlar mümkünse tarihleriyle bize bir çalışma
yapmak için sertifikasını almak gerekiyor.
konusunda yardımı bulunmakta mı? Ya da staj için
programı gönderiyorlar. Bu etkinliklere de merkez
olarak katılmaya çalışıyoruz.
ZTU: Oda gelirleri nelerden oluşmakta? Bu
konuda bilgi verebilir misiniz?
ZTU: Peki kimdir? Ne yapar bilirkişi? Ne zaman
ihtiyaç duyulur bilirkişiye?
ZE: Bilirkişi, içmimarların müşterilerle olan
yardımları oluyor mu?
NÇ: Ben ilgili bir şey söyleyeyim, Dilara
Hanım konu ile ilgili daha kapsamlı bir şeyler
sorunlarında, mahkemelik sorunlarda görev alır.
söyleyecek diye düşünüyorum. İnsan kaynakları
NÇ: Oda gelirleri ağırlıklı üye aidatlarından
Siz orada konuyu bildiğiniz, adı üstünde bilirkişi
ile ilgili böyle bir şeyleri yok, ama her sene okul
oluşuyor, işte sıkıntı da zaten bu noktada başlıyor.
olduğunuz için görüş bildirdiğinizde bir bilirkişi
süresi bittiğinde bazı firmalar ile stajyer öğrenci
Ben şu kadar bir şey söyleyeyim, beş yüz bin lira
raporu hazırlamak durumundasınız.
isteyip istemedikleri ile ilgili konuşuyoruz. Gelen
Fatih Zor: Müşteriyle olan muhtemel
öğrencilere de adres bırakmalarını söylüyoruz ki
lira alacağımız var üyelerden. Bu kadarını
sorunlarda siz orada konuyu bilen bir kişi
o firmalarla ilişkilendirebilelim. Böyle bir yardım
söylüyorum. Sonrada kavga çıkıyor, icra yolladın
olduğunuz için, görüş bildirdiğinizde tarafsız olarak
yapabiliyoruz, fakat web sitesinde iş ve işçi
diye. Evet, aidat ağırlıklı. Dergi çıkarılırken reklam
bilirkişi raporu hazırlamak durumundasınız.
bulma kurumu gibi davranma şansımız yok.
dediler ama hadi ben keseyim, dört yüz küsur bin
62
alınıyor bu dergiye. Bunu çıkaran firma reklam
Bölümü olarak katılıyor. Umarım devam edecek bu, henüz daha, ama diyelim ki piyasaya girdiğinizde
mühendislik odalarından biri web sayfasına
geleneksel hale geldi ama bu yılki Mayıs ayı
tadilat projeleri hazırlanıyor. İşletme ruhsatı almak
üyelerine iş imkânı sağlayacak nitelikte bir link
etkinliğimiz olarak “Kapılar” projemiz var. Katılmak
için hem oda faaliyet belgesine hem projeye
koyuyor fakat hükümet buna karşı geldi.
isteyen herkes katılabilir. Amaç tamamen şöyle, bir
ihtiyaç var. Bu projeyi siz hazırlıyorsanız eğer, bu
Hükümet odaların böyle bir imkân
soru geliyor ya; İçmimar mı, dış mimar mı, diye ve
sizin imzanız ile girecek. Altına da yazacaksınız
sağlayamayacağı konusunda odalara engel
hâlâ bunu kıramadık. Bu nedenle, içeride kim var
firmanızı, adınızı ve imzanızı da atacaksınız.
oldu. Haklı olarak sosyal sigortalar kurumu gibi
ile başladık biz. Gerisini sizden bekliyoruz. Bununla
kurumlara rakip olarak görüldü. Gerisindeki
birlikte de Sanatçı İçmimarlar sergisini birleştirmek
mantığı bilemiyorum, ama dolayısıyla böyle bir
istiyoruz. Onun dışında üniversiteler ile yapı
şey yapamıyoruz. Bu hukuken engel bir durum.
fuarlarına katılıyoruz. Firmalar ile ilgili fabrika
de var. Özellikle son sınıflar için söylüyorum, şu
Sayfama böyle bir şey koyayım da öğrencime
seyahatlerimiz oluyor. Bunları da biz tüm öğrenci
gördüğünüz kitapçık SMM yönetmeliğini de
böyle bir iş imkânı sağlayayım diye bir durum
ve asil üyelere yolluyoruz ama çok az katılım oluyor. içeriyor.
sağlayamıyoruz. Gazeteye de çıktı bu.
Aslında çok faydası oluyor, ama herkes çok meşgul
DG: İnsan kaynakları birimimiz yok, ama bunu
şöyle sağlıyoruz İzmir şube olarak; staj konusunda
yardım sağlıyoruz, iş arayanlardan ya da
mezunlardan CV’lerini istiyoruz. Bize de firmalar,
içmimar arıyoruz, diye taleplerle geliyorlar.
herhalde. Tavsiye ediyorum katılmanızı.
ZTU: Şimdi dilerseniz, öğrenci arkadaşlarımızın
diğer sorularını alalım.
Öğrenci: İçmimarların imza yetkisi ile ilgili ne
düşünüyorsunuz?
ZTU: SMM yönetmeliği ile ilgili açılımdan söz
edebilir misiniz?
DG: Ayrıca hazırladığımız kitapta o yönetmelik
Öğrenci: İçmimarlık sertifika kursları alanlar,
onların yetkileri nereye kadar, ne yapabiliyorlar?
Bizden farklı olarak.
DG: Hiçbir yetkileri yok, Ankara’da odada
avukatımız var, bazıları ile davalar sürüyor
anladığım kadarıyla. Bazılarının isim değiştirmesi
Firmaların insan kaynakları birimi kendileri
NÇ: Siz imza yetkisinden ne anlıyorsunuz?
istendi ama hiçbiri hiçbir şekilde İçmimar yazamaz
görüşmeleri sağlıyorlar. Yakın zamana kadar da
FZ: Hep, özellikle mimarların, içmimarların
kartına.
yerleşmeyen kimse kalmamıştı. Geçen hafta iki kişi
üzerinde baskı kurmaya çalıştığı gibi bir söylem var.
daha başvurdu ve kabulleri oldu. Bunu düzenli
Mesela proje koruma, dendi, mesela bizim böyle
insanlar var, dergilerde gazetelerde çıkan yazılarda,
yapıyoruz ve takip de ediyoruz.
bir hakkımız var ise bu hak gerçekten ne reye
bunu odaya bildirdiğinizde, bu insan içmimar
kadardır?
değildir diye bunu ihbar ettiğinizde bunun
ZTU: Odanın etkinlikleri konusu da önemli. Yer
yer bahsettik, Dilara Hanım, siz İzmir Şube’nin
DG: Şimdi imza yetkisinden ne anlıyoruz
FZ: Mesela İçmimar diye bildiğimiz iş yapan
araştırması için dava açılıyor. Gazete dava ile ilgili
komisyonlarından bahsettiniz. Bu çalışmalarla ilgili
gerçekten? Yani mimari anlamda bir imza yetkisi
mutlaka özür yazısı yazıyor. İnsanlar bizim
biraz bilgi verebilir misiniz?
değil bu. Biraz önce de söylediğim telif hakları
emeğimizi sömürebiliyor. Bir fikriniz var, çizim
DG: Etkinliklerle ilgili şunu söylemek istiyorum.
Detay Haber / İçmimarlık Üzerrine Konuşmalar
Adını şimdi tam hatırlayamayacağım ama
kanununa göre, projenin altına kendi imzanızı
yapıyorsunuz, buna vakit ayırıyorsunuz. Bunu
Biliyorsunuz, Sektörel Buluşma’mız var,
atıyorsunuz. 2008’de kabul edildi, resmi gazetede
insanlara sunduğunuz zaman bu fikir çalınabiliyor.
dördüncüsünü yaptık bu sene, İzmir Ekonomi
de yayımlandı. Hiç kimse diyemez ki, bu projeyi git
Çalınmaması için bir büronuzun olması lazım, bir
Üniversitesi de İçmimarlık ve Çevre Tasarımı
bir mimara imzalat, gel. Yani bunu siz yaşamadınız
müşterinizin olması lazım. İçmimarlık mesleğine bir
63
Detay Haber / İçmimarlık Üzerrine Konuşmalar
saygınızın olması lazım en başta. İmza yetkisi ile
içmimarlık, peyzaj mimarlığı ofislerinde
arttırabiliriz, onun peşindeyiz. Tabii ki şu anda
alakalı da ne kadar çok birlik olursak mimarlar gibi,
çalışabilirler. Öyle bir kurs programı görmeniz
beyin fırtınası ile bunu düşünüyoruz. Bazı kişiler
bir bakanın karşısına çıktığımızda bakan siz kaç
lazım ki yani müşteriyle görüşmek dâhil.
tarafından bazı gayri kanuni şeyler öneriliyor, hani
kişisiniz diyebiliyor. Onu söyleyen bakan da
Dolayısıyla bu konudaki yazışmalarımız hala
oluyor ya bir yerlerden üyelik alınıp bir tarafa
karşısında bir çoğunluk görmek istiyor. Durum bu,
devam ediyor, fakat şimdi bürokratik hikâyeleri
yapıştırılıyor öyle öneriler geliyor, böyle bir şey
bu yüzden lütfen odaya kayıt olun.
biliyorsunuz, efendim teknikten ne anladığınızı
tabii ki mümkün olamayacak yani ben filancayım
açın diye en son gelen bir mektup, üç dört tane
derken haberin olmadan kendini birden falanca
de görülmüş durumda biliyorsunuz. Ankara’daki
kanala yazı yazmış biri, oradan ona yazmış
grubunun içinde buluyorsun, gazeteleri takip
bakanlık ziyaretinden sonra da gündeme alınmış
oradan ona yazmış en son bizim odaya geldi ve
edenler ne dediğimi anlıyordur. Dolayısıyla
durumda. Şimdi peyzaj mimarları eklendi, biz de
belli şeyleri sorguluyorlar, teknikten neyi
vatandaşlık numarasıyla bile bu üyelik kaydı
ekleneceğiz.
kastediyorsunuz; ee, peki sen teknik resim dersi
yapılabilir aslında, hani, sanal, içi boş, ama biz o
veriyorsun, yani vermeyi öngörüyorsun da
yönde çalışmak istemiyoruz, hakikaten üye
bu, yani konut projesinde, bir hastane projesinde,
tekniği nasıl sorgularsın? Tabii biz bu mantık
sayımızı arttırmak istiyoruz, bunu da böyle son bir
hepsi için geçerli, değil mi?
arayışıyla bir yere varamayız, istedikleri
bilgi olarak söylemiş olayım.
DG: İmza yetkisi şu anda Peyzaj Mimarları ile
ZTU: Peki bütün ölçekler için geçerli olacak mı
NÇ: Kurslarla ilgili meseleyi söyleyeyim önce,
Özel şeyler de geliyor, bakın o kurslardan
yeniden gözden geçirerek bakanlığa yeniden
mezun arkadaşlar aksi gibi de yönetim kurulunda
Bakanlığı sertifikalı gibi isimler oluyor, yani
yollayacağız. Bütün derdimiz oradaki içmimar
yer alan bazı arkadaşların ofislerinde çalışmak
kanuni hukukidir diye vurgulamak üzere
kelimesinin kaldırılıp, dekorasyon ve teknik bilgi
üzere başvuruyorlar. İşin garip yanı bu kursların
mutlaka bu özel kursların bir tarafında bunlar
gibi bir isim konulması, yani çok düşünmedik
mezunları geliyor, içmimarlık ofisine başvuruyor
yazıyor, biz de bazı özel kurslara dava açtık,
bunun üzerinde de, içmimarlık olmasın fakat
ve sadece elinde bir sertifika var. Oldukça engel
mesela belli bir süre için internet sitelerini
onların da bütün derdi “Meslek sahibi
olmaya çalışıyoruz, el verdiğince boş bırakmıyoruz
kapattırdık. Baktık ki olmuyor bakanlığa yazı
edindiriyoruz” diye vurgulamak, dolayısıyla artık
alanı, bilmenizi isterim.
yazdık, dedik ki; en azından özel kurslar da var,
hukuki bir boyutta mı bitecek bilemiyorum.
bakanlığın kursları da var, burada içmimar
64
düzeltmeleri, açılımları ve teknik bilgileri
şimdi bu özel kurslarda biliyorsunuz Milli Eğitim
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı ile
Bizim ilk çıkardığımız leaflet gibi bir şeydi, yani
odanın sağa sola, kuaföre, oraya buraya
kelimesini çıkarmanız gerekiyor, çünkü
konuşma yapıldı seneler önce, yine o seviyede
dağıtılacak şekliyle düşünmüştük, içmimarlık ile
içmimarlık dört yıllık bir eğitim sonucu elde
birileriyle görüşüldüğünde şöyle bir laf oldu, ben
ilgili kulağa biraz su kaçırmak gibi ilk yaptığımız
edilen bir meslektir; yani iki yüz bilmem kaç
onu unutmuyorum, “çoğalın da gelin”, dendi.
şey buydu. Katalog hazırladık, ajanda hazırladık,
saatlik kurslarla meslek sahibi değil, olsa olsa bir
Şöyle de bir durum var haklı olarak, oy potansiyeli
ondan sonra bir dizi dergi yapmaya başladık,
ara eleman yetişir. Teknik bir eleman yetişir ve
olarak görüldüğü için, yani hiç değilse bir on bin
fakat bazı yayın firmalarıyla sıkıntılarımız oldu.
bu kişiler de --yazıyı da aynen böyle yazdık-- bu
olun da öyle gelin, kısaca söyleyeyim bunu, böyle
Onlar bizden habersiz ya da odaya yapması
kişiler de ancak mimarlık ofislerinde; mimarlık,
bir cevap alındı. Şimdi biz üye sayımızı daha nasıl
gereken aktarımı yapmadan yayını o şekilde
içindeydim. Ulusalda da içindeyim, çizim
görebilirsiniz. Bina türleri, metrekare fiyatları, bir de
gelmedi, mahkemelik olduk bir kısmıyla, halen
standartlarını uzunca bir çalışma süreciyle
formül var oraya oturtunca asgari proje ücreti
hukuki süreç devam ediyor. En son dergimizden
oluşturduk. Fakat daha sonra dedik ki biz bu
bedeli çıkıyor. Kadir Bey de söyledi, çok, hakikaten
örnekler az önce Dilara Hanım bahsetti, “Senin
sadece yazılı şekliyle kalmasın, şekille
çok emek verdik, çok çok iyi yerlere henüz
Odan, Senin Dergin, Sen Tasarla”. Bu yeni bir
örnekleyelim yani şu maddede söylenen
gelemedik, ama çok emek verildi, çok çalışmalar
konsept, kullanmaya başladık. Dergilerin başında
filanca şekilde görüldüğü gibi çizilir ya da
yapıldı, mücadele ettik yani TMMOB’da, mimarlar
eskizler koyalım dedik, zaman içinde başka yöne
tanımlanır gibi bir kitapçık hazırlayalım diye
odasının çıkardığı çıkarmak istediği bir
gider mi bilemiyorum. Birçok firma bilgileri içinde
düşünüyoruz. Bu kitapçığı ilgili bakanlıklara
yönetmeliğe karşı durduk, o da mimarlar odasının,
yer almakta. Bir öğrenci kurultayı yaptık, onun
dağıtalım diyoruz, dolayısıyla hani birazcık
SMM yönetmeliğinin beşinci maddesinde, peyzaj
ardından öğrenci buluşmaları geldi, ama bir ikinci
kulağa su kaçırmak gibi, sonuçta bir standardı
mimarları, içmimarlar ve çevre şehircilik
kurultayı henüz gerçekleştiremedik. Öğrenci
var bu işin. Bu arada Eskişehir Belediyesi ile
bölümlerini ilgilendiren bazı konuların hizmet
toplantıları, öğrenci buluşmaları adı altında bir
eski bir protokolümüz var, orada yapılacak
alanının mimarlara ait olduğu noktasında bir
şeyler oluyor, burada da olmuştu zaten bilirsiniz o
tadilatlarda içmimar aranması konusunda bir
düşüncesi vardı, bunun öyle olmaması gerektiği
çok verimli oluyor. Orada işte devlet okulu ve
protokolümüz var, o protokolü çoğaltmayı
noktasında 2003 itibariyle ciddi bir savaş verdik.
vakıf üniversiteleri eğitimi karşılaştırıldı, onlar
çok istedik, henüz yapamadık. Birçok belediye
kolay geliyor, biz zor çıkıyoruz filan gibi. Mühim
ile bu gelişmeyi oluşturalım yani içmimarlık
içerisindeyiz ama kısır döngü, çoğal da gel,
olan o değil tabi, yani tabii ki eğitim çok önemli
projelerinde içmimar imzası veyahut da yetkili
üye olmuyor, üye oluyor, parasını ödemiyor,
ama ondan sonra sizin kendinizin bir işe ne kadar
olduğuna dair bir belge istensin dedik, çünkü
oda benim için ne yapıyor filan diye böyle
gönül verdiğinizle ilgili bir durum görüyorum
biliyorsunuz depremlerde, orada burada,
dönüp duruyoruz işte. Siz gençlerin de biraz
ben açıkçası.
birçok nedende yetkin kişilerin orada yer
gayretiyle devam edip daha iyi bir noktaya
almamasından kaynaklanıyor. En son lavabo
gelecek diye umuyorum.
Bu noktada, komisyonlarla ve etkinliklerle
Devlet kurumlarıyla dediğimiz gibi gayret
Logomuzun marka tescilini yaptırdık çünkü
ilgili sorunuza geri dönecek olursak,
meselesi vardı, mesela bir çocuk öldü Kula’da,
merkezdeki bu komisyonlara, öğrenci ilişkileri,
Eskişehir’de altını araba galerisi yapacak bir
internette baktık ki bazı müteahhit arkadaşlar
bilirkişi, uluslararası ilişkiler, ulusal içmimarlık
kişinin kolonları kesmesi durumu var,
kullanıyor bu logoyu. TV programları, vs., bireysel
projeleri ve yarışmalarını da ekleyebiliriz.
dolayısıyla belediyelerde bu bilinci
çaba çok arkadaşlar. Mesela meclis tartışması
Antalya şubemizde bir sergi gerçekleştirdik
oluşturmak da görevlerimiz arasında.
olurken ben telefon ettiğimi biliyorum, yani orada
geçen senelerde, çeşitli vesilelerle fuarlara
Asgari proje ücretleri ve fiyatlandırma
Detay Haber / İçmimarlık Üzerrine Konuşmalar
sürdürme yoluna gittiler. O bizim işimize
içmimar olmadığı için bunlar oluyor gibi şeyler,
katılım ve sergiler devam ediyor. Merkezde bir
komisyonu var, yenisini henüz çıkaramadık. Asgari
yani içmimar yollamış oluyorum oraya, dolayısıyla
sergi yapıldı, yeterli değil daha çok olmasını
proje ücretlerini Bayındırlık bakanlığındaki bazı
bireysel çabaların çok kıymeti, çok önemi var.
gönül istiyor tabii ki çizim standartlarıyla ilgili
tespitler doğrultusunda oluşturuyoruz, bir
bir komisyonumuz vardı, ben de bunun
formülü var yine web sitemizde bunu
ZTU:Tüm katılımcılara çok teşekkür ediyoruz.
65
TMMOB İçmimarlar Odası / Haber
İzmir Dünya İçmimarlar Günü’nü kutladı
D
ünya İçmimarlar Günü, (WID/World Interiors Day), 50. yıldönümünü 25 Mayıs 2013
tarihinde tüm dünyada düzenlenen bir dizi etkinlikle kutladı. Uluslararası
İçmimarlar/Tasarımcılar Federasyonu, IFI (International Federation of Interior
Architects/Designers) tarafından düzenlenen ve global meslek örgütleri tarafından çeşitli
etkinliklerle kutlanan Dünya İçmimarlar Günü, ülkemizde de bir dizi etkinlikle kutlandı.
TMMOB İçmimarlar Odası İzmir Şube olarak bizler de, bu önemli günü, Samet A.Ş. ana
sponsorluğunda kutladık. Lamp83 A.Ş. ve Mutlusan A.Ş. bu günde bizlere destek
vermişlerdir. İzmir Gürel Tower Roof Garden’da 200 kişinin katılımıyla gerçekleşen bu
toplantı, meslekteki profesyonelleri ve sektörün ileri gelen yetkililerini bir araya getirdi.
Dünya çapındaki disiplinlerin içmimari ile ilgili bakış açılarını keşfetmek, bu alanda
daha geniş ve derin bir anlayış yaratmak üzere tasarlanan bugünde, IFI Yönetim Kurulu
Üyesi Doç. Dr. Osman Demirbaş bizlerle ve değerli misafirlerimizle bu konu hakkındaki
bilgi ve düşüncelerini paylaştı.
66
TMMOB İçmimarlar Odası İzmir Şube
TMMOB İçmimarlar Odası / Haber
İzmir Şube kabotaj bayramını
jüri özel ödülüyle tamamladı
T
MMOB, ‘Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’ etkinlikleri kapsamında, Gemi
Mühendisleri Odası’nın organizasyonuyla, ‘Karton Tekneler’ yarışı
düzenledi. Konak Pier'de düzenlenen yarışa, TMMOB 'a bağlı İçmimarlar
Odası İzmir Şube üyeleri kartondan yaptığı teknelerle katıldı. Renkli
görüntülerin yaşandığı yarışta; birinciliği Gemi Mühendisleri
Odası, ikinciliği Şehir Plancıları Odası,
üçüncülüğü ise Ziraat Mühendisleri Odası'nın
yaptığı karton tekneler aldı. Orman
Mühendisleri Odası'nın teknesinin dördüncü,
Jeofizik Mühendisleri Odası'nın teknesinin
beşinci olduğu yarışmada, İçmimarlar Odası İzmir
Şubesi, yarışmaya, tek kadın yarışmacıyla katılım
İçmimarlardan
Royal Halı’ya tam not
göstermesi sebebiyle Jüri Özel Ödülünü aldı.
Y
eniliklerin öncüsü Royal Halı’nın
Gaziantep’teki merkezinde düzenlenen özel
lansman programına ilk olarak İçmimarlar Odası
İzmir Şubesi katıldı. Dünya’da ilk defa Royal Halı
tarafından üretilen ‘Ebru Halı’ ve ‘Custom Design’
koleksiyonunun özel üretim teknikleri, fabrikada
yerinde izlendi. Katılımcılar, kendi Ebru halılarını
bire bir tasarlama şansı buldular. ‘Parmak izi’ gibi
kişiye özel tasarım mottosundan hareketle, halıda
ebat ve renk sınırlarının minimize edilmesi,
kuşkusuz, projelerde esneklik ve özgür kullanımı
da beraberinde getirecektir. Gezi sonrasında 4
farklı konseptten oluşan ‘Custom Design’
koleksiyonu içmimarlardan tam not aldı.
67
TMMOB İçmimarlar Odası İstanbul çSube / Firma Ziyareti
İçmimarların Samet buluşması
İçmimarlar Odası İzmir Şube İçmimar Filiz Ultav
teşekkürü bir borç biliriz.
Kendi bünyesinde kurduğu Ar-ge
olan bu menteşeye, kapak açılınca
ve tasarım ekibiyle, içmimarların daha
devreye giren led aydınlatma da
S
amet Kalıp ve Madeni Eşya San. Tic.
nitelikli, estetik ve fonksiyonel ürünler
eklenerek foksiyonellik arttırılmış. Çok
A.Ş. Artık biz içmimarların yakından
tasarlayabilmesi için çalışıyor Samet
yenilikçi bir yaklaşımla, Samet yine bu
tanıdığı bir firma olmanın yanı sıra
markası. Ar-ge bünyesinde içmimarlar,
ürün ile sektörde öncülük yapıyor.
bildiği ve güvendiği bir marka.
tasarımcılar ve mühendisler çalışıyor.
Ayrıca, tasarımları bitmek üzere olan
Yaptığımız fabrika gezilerinin en
düşey katlanır kapak sistemlerini de
heyecanlı bölümlerinden biri de ar-ge
yakında sektörde göreceğiz sanırım.
Samet markası, ürettiği ürünlerin
işlerimizin niteliklerini arttırması, gerek
estetik ve fonksiyonu birarada sunması, departmanı ziyaretleri oldu.
gerek ürün gamını sürekli geliştirmesi
İçmimarlar Odası İzmir Şubesi
olarak Samet firması ile benim
ve yenilemesi açısından içmimarların
Defne Koz tarasımları Samet’te
başkanlık yaptığım 2010 yılında,
güvenilir bir çözüm ortağı.
Ar-ge departmanında ziyaretimiz
yönetim kurulu başkanı, firma sahibi
Mobilya sektörüne, mesleki anlamda
68
derece estetik ve fonksiyonel çözülmüş
sırasında, Defne Koz’un Samet markası
ve kurucusu Salduray Kızıltan ‘ın
sektörümüze yaptığı katkılar, ek olarak
için özel olarak tasarladığı neolift
şubemizi ziyaret etmesiyle başladı
meslek örgütümüz İçmimarlar Odası’na
düşey kapak menteşesini görme
tanışıklığımız. Böylece yüzde yüz yerli
ve biz içmimarlara verdiği destek için
şansımız oldu. Alışılmışın tersine, son
sermaye ile kurulmuş ve büyümüş bir
markanın nasıl bir dünya oyuncusu
meslektaş ekibi ile tekrarladık. Gebze ve
Bu yıl yaptığımız fabrika ziyaretinde
olduğunu öğrenmeye başladık.
Hadımköy fabrikalarını gezmek, üretimi
yepyeni yeni bir fabrika binasının daha
Kuruluşu, ilk işe başlama yılları ve
izlemek tüm günümüzü doldurdu.
üretime başladığını gördük. Üstelik yeni
Samet‘in hikayesi, uzun, çok emekli,
fabrikada, yenilikçi ürünler üretiliyor.
mücadeleler ve azimle dolu bir hikaye.
Hayat dersi niteliğinde bir gezi
Yukarıda bahsettiğim Defne Koz’un
Samet firmasını kurucusu Saldıray
Saldıray Kızıltan üretimi her makinenin
‘Neolift’ menteşesi, yine çok yenilikçi bir
Kızıltan’dan ayrı düşünmek mümkün
başında durarak tek tek anlattı. Onun
ürün olan ‘İmpro Frenli Menteşe’
değil, çünki Saldıray Bey’in çok özel
heycanı, enerjisi hepimizi etkiledi.
sistemleri, ‘Smart’ ray sistemleri bu yeni
emeği, bilgisi, direnci ve çalışma azmi ile
Makinelerin başlarındaki ustalara adları
fabrikada üretiliyor.
1973 yılında yola başlamış bir firma.
ile hitap etmesi, gördüğü ufak tefek
İstanbul Sanayii Mahallesi’nde, 70m2 bir
hataları dayanamayıp düzeltmesi, işine
tamamen yerli imalat olması dolayısıyla
atölyede başlayan hikaye, geçen 40 yılın
duyduğu heyecan biz içmimarlar için
göğsümüzü kabartan bu fabrika gezisi,
ardından, kendi sektöründe bir dünya
hayat dersi niteliğindeydi. Yoğun fabrika
Samet firmasının ve Saldıray Kızıltan’ın
oyuncusu olmayı başarmış. Günümüzde
gezisi süresince bizlere fabrika müdürü
sıcak, içten misafirperverliği bizleri
Samet artık dünya pazar lideri beş
Kazım Balcı, pazarlama müdürü Pınar
evimizde hissettirdi.
markadan biri.
Utkan, içmimar meslektaşımız proje satış
Sektörümüze yaptığı katkılar
şefi Şule Altınören, pazarlama sorumlusu
Oda’mıza verdiği destekten dolayı
Füsun Çeken eşlik ettiler.
Samet firmasına teşekkür ederiz.
2010 yılında yaptığımız İstanbul
gezisini 2013 Mart ayında farklı bir
TMMOB İçmimarlar Odası İstanbul çSube / Firma Ziyareti
Samet’in yönetim kurulu başkanı,
firma sahibi ve kurucusu Salduray
Kızıltan‘ın 2010’yılında İçmimarlar
Odası İzmir Şube’yi ziyaretiyle
tanıştıklarını söyleyen Filiz Ultav:
“Yüzde yüz yerli sermaye ile
kurulmuş ve büyümüş bir markanın
nasıl bir dünya oyuncusu olduğunu
öğrenmeye başladık” dedi
Bilgi veren, öğretici, ufuk açıcı ve
69
TMMOB İçmimarlar Odası / Haber
‘Japonya İç Mekanlar Forum’ başlıklı
etkinlik Japonya’nın üç kentinde yapıldı
“İçmimarlık
Eğitimi” konulu
sunumlar, Tokyo
Doç. Dr. Ö. Osman Demirbaş / IFI Yönetim Kurulu Üyesi
I
FI Yönetim Kurulu ve Özel Planlama Komitesi 50. Yıl
kutlamaları kapsamında, 11-17 Temmuz 2013
tarihleri arasında JID/Japan Interior Designers’
Association-Japonya İçmimarlar Birliği ve JDP/Japan
Institude of Design Promotion-Japonya Tasarım
Promosyon Enstitüs tarafından düzenlenen ‘Interiors
Forum Japan-Japonya İç Mekanlar Forum’ başlıklı bir
dizi etkinliğe davetli olarak Japonya’da buluştular. Üç
ayrı kentte üç farklı tema üzerinden düzenlenen
oturumlarda, IFI Yönetim Kurulu üyeleri konuşmacı
ve panelist olarak bulundu. 12 Temmuz tam gün ve
13 Temmuz sabah bölümünde yapılan IFI Yönetim
Kurulu toplantısı sonrası 13 Temmuz öğleden sonra
ilk forum ‘Forum Tokyo: Design Talk, Interior Design
Education-Forum Tokyo: Tasarım Konuşmaları,
İçmimarlık Eğitimi’ başlığı altında Tokyo Midtown
Liaison Kongre Merkezi’nde yapıldı. Ünlü Japon
tasarımcı Kengo Kuma’nın ‘Power of Space-Mekanın
Gücü’ başlıklı açılış konuşması ile başlayan oturumda
70
IFI Yönetim Kurulu üyeleri Doç. Dr. Ö. Osman
Demirbaş (İzmir Ekonomi Üniversitesi), Doç. Dr.
Joanne Cys (University of South Australia) ve Yrd.
Doç. Dr. Horace Pan (The Hong Kong Polytechnic
University) panelist olarak birer sunum yaptılar.
14 Temmuz 2013’de programın ikinci ayağı olan
Forum Kobe, Kobe Kiito Tasarım ve Yaratıcılık
Merkezi’nde gerçekleşti. ‘Forum Kobe: Design Talk,
Design for an Aging Society-Forum Kobe: Tasarım
Konuşmaları, Yaşlı Nüfus için Tasarım’ başlıklı bu
oturumunda IFI Yönetim Kurulu üyeleri Iris Dunbar
ve Hyunie Cho konuya ilişkin birer sunum yaptılar.
Daha sonra konuya ilişkin tüm Yönetim Kurulu
Üyeleri’nin katkı ve yorumları ile devam eden
oturum, konuk konuşmacı ünlü Japon tasarımcı
Yasumichi’nin ‘Design Experience-Tasarım Deneyimi’
başlıklı ‘sunumu ile sona erdi. Bu oturumun
arkasından Kobe Belediye Başkanı Tatsou Yada ve IFI
Başkanı Shashi Caan’ın katılımı ile gerçekleştirilen
imza töreni ile Kobe Kenti tarafından IFI İç Mekanlar
Deklarasyonu tanınmış ve kabul edilmiş oldu. 16
Temmuz 2013 günü programın son ayağı olan
Forum Nagoya, IdcN/International Design Center
Nagoya-Nagoya Uluslararası Tasarım Merkezi
binasında ‘Design Talk, Design for Business-Tasarım
Konuşmaları, İş Dünyasında Tasarım’ a başlığı altında
yapıldı. Konuk konuşmacılar Hiroyuki Niwa ve Shinji
Eto’nun ‘Showroom Literacy-Mağaza Bilgisi’ konulu
sunumlarının ardında IFI Yönetim Kurulu üyeleri
David Hanson ve Titi Ogufere tarafından birer
sunum yapıldı. Bu sunumların ardından tüm IFI
Yönetim Kurulu’nun katılımı ve yorumlarıyla
sürdürülen panelin ardından Nagoya Belediye
Başkanı Takashi Kawamura ve IFI Başkanı Shashi
Caan’ın katılımı ile gerçekleşen imza töreni ile IFI İç
Mekanlar Deklerasyonu Nagoya kenti tarafından da
imza ile tanınır hale getirildi. Böylece Dünya’nın dört
bir köşesinden bu metni imza altına alan kentler
arasına Kobe ve Nagoya’da katılmış oldu. Japon
meslektaşlarımızın olağanüstü konukseverliği ve çok
başarılı organizasyonlarının ardından tüm IFI
Yönetim Kurulu Üyeleri memnuniyetlerini dile
getirdiler. Bir hafta süren bu toplantı ve etkinliklere
ülkemizden IFI’nin en yeni üyelerinden biri olan
Çankaya Üniversitesi İçmimarlık Bölümü öğretim
üyelerinden Yrd. Doç. Dr. G. Ufuk Demirbaş ile IFI eski
başkanlarından Güney Afrika’dan Desmond
Laubscher ve Güney Kore’den Young Baek Min’de
özel davetli olarak katıldılar.
IFI Yönetim Kurulu Üyeleri,
Kiito Tasarım ve Yaratıcılık Merkezi, Kobe.
arim Rashid ve Neil Cohenin de
K
www.evdebir.com, Karim Rashid’ den Neil
aralarında olduğu dünyaca ünlü
Cohen kadar dünyaca ünlü tasarımcıların
tasarımcılara ait Evdebir.com’un yeni
imzasını taşıyan, sınırlı sayılarda üretilen ve
koleksiyonları görücüye çıktı!
hiçbir yerde rastlanmamış yeni
Ev tekstilinden aksesuara ve mobilyaya
kadar uzanan birçok ürün çeşidiyle Türkiye’nin
önde gelen online alışveriş sitesi olan
koleksiyonlarını düzenlediği davet ile
görücüye çıkardı.
Online alışverişi bir zevke ve keyife
dönüştürmeyi amaçlayan Evdebir.com, Karim
Rashid, Neil Cohen, Sean O'Hara gibi dünyaca
ünlü tasarımcılara ait sanat ve zevkin bir arada
dünya genelinde sınırlı sayılarda üretilen,
buluştuğu yeni ürün koleksiyonlarını tanıttığı
temin edilmesi zor olan markalı tasarım
davete içmimarlar, dekorasyon uzmanları ve
ürünlerden oluşan koleksiyonuyla
tasarımcılar yoğun ilgi gösterirken, ilk kez
farklılaşarak dikkat çekiyor.
tanıtılan ürünler konuklar tarafından büyük
beğeni topladı.
Evdebir.com Yönetim Kurulu Başkanı
Evdebir.com Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Karaçanta
(ortada) İçmimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Taner
Gültekin ve eşi (solda) Reyhan Gültekin’le.
Online Alışveriş Sadece
‘Sepete ekle’den ibaret değildir
Süreyya Karaçanta’nın ev sahipliğinde
2012’nin son çeyreğinde kurulan
gerçekleştirilen davette, TMMOB İçmimarlar
Evdebir.com, online alışverişin sadece
Odası İstanbul Şube Başkanı İçmimar Taner
‘sepete ekle’den ibaret olmadığı fikrinden
Gültekin ve İçmimar eşi Reyhan Gültekin de
yola çıkarak; Türkiye'nin ve dünyanın en
hazır bulundu.
başarılı ve prestijli markalarını bir araya
Yaşam alanı olan evlerin, yeni bir tarz ve
getirerek tekstilden, aksesuara, mobilyaya
stille estetik bir görüntüye kavuşturulması
kadar her zevke hitap eden ürünleri, kendi
ve kişinin zevkinin gerçek anlamda
bünyesinde bulunan tasarım ve dekorasyon
yansıtabilmesi için iş kadını Süreyya
uzmanlarının yarattığı konseptlerle
Karaçanta tarafından kurulan Evdebir.com,
tüketicilerin beğenisine sunuyor.
TMMOB İçmimarlar Odası İstanbul çSube / Firma Ziyareti
Dünyaca ünlü tasarımcıların en yeni koleksiyonları
Evdebir.com ile görüceye çıktı!
71
TMMOB İçmimarlar Odası / Haber
“2013 IDA Congress
İstanbul” İptal Edildi
T
he International Design Alliance
olduğumuz ve 2011-2013 dönemi
(IDA), 15 Temmuz'da yaptığı basın
yönetim kurulunda da ülkemizi temsil
açıklamasıyla, 16-17 Kasım'da
ettiğimiz IFI’nin kuruluşunun 50. yılını
yapılması planlanan 2013 IDA
da kutlayacağımız organizasyonun
Congress'in Ülkemizde yaşanmakta
iptal edilmesi ülkemiz tasarım camiası
olan olağanüstü koşullardan kaynaklı
ile birlikte en çok da bizler tarafından
olarak iptal edildiğini bildirdi. Bunun
da üzüntüyle karşılanmıştır.
yanı sıra 15 Kasım'daki Education &
yaptığı açıklamayla üzüntülerini dile
gerçekleştirilmesi planlanan fuar ve
getirirken aynı zamanda ülkemiz
sergi etkinlikleri ile IDA paydaşları olan
içmimarlarının ve halkının yanında
International Council of Societies of
olduğu mesajını verdi. En kısa
Industrial Design (Icsid), International
zamanda huzurun sağlanmasını
Council of Communication Design
dileyen IFI genel kurulun
(Icograda) ve International Federation
ertelenmesinin çalışmaları
of Interior Architects/Designers (IFI)
aksatmayacağını vurguladı.
İki yılda bir gerçekleşen ve dünyada
IFI Genel Kurulunun yeniden
organize edilmesi çalışmaları devam
sayılı tasarım organizasyonlarından
etmektedir. Güncel bilgiler tarafımıza
sayılan IDA Kongresi 2013 için adaylık
ulaştığında üyelerimiz ile
sürecinden başlayan çalışmaların,
paylaşacağız.
odamızın da paydaş olduğu
organizasyon komitesinin emeklerinin
Saygılarımızla.
boşa çıkması doğal olarak büyük hayal
kırıklığına sebep oldu.
2011 yılından beri tam yetkili üye
72
Dönemimiz boyunca mesleklerini
icra etmediklerine dair belgeleri
tarafımıza ulaştıran aşağıda isimleri ve
sicil numaraları yer alan üyelerimizin
istifaları yönetim kurulumuz tarafından
alınan kararlar ile kabul edilerek
üye kayıtları silinmiştir.
ADI SOYADI
SİCİL NO
IFI Sekreteryası 18 Temmuz’da
Research Conference,
genel Kurulları da iptal edildi.
TMMOB İçmimarlar
Odası’ndan ayrılanlar
TMMOB İçmimarlar Odası
21. Dönem Yönetim Kurulu
Alper İrfan BAY,
308
Aysu HELVACIOĞLU SİNMAN
333
Sabiha Yelda SARIÇETİN
361
Canan GÜNGÖR
419
Murat Oğuz PİZAN
545
Nalân KAYA
600
Ercan SAPMAZ
624
Özlem ÇÖREKÇİ
680
Zeynep BAŞOĞLU
705
Barış YANIK
763
Gülin GÜLDERBAKİ DAVUTOĞLU
1073
Canhat DANIŞOĞLU
1150
Noyan ULUSOY
1158
Ayşegül BİNGÜL
1197
Haluk TOZKOPARAN
1508
Melike ERTAN
1526
Samih Burak SAVCIN
1700
Kadir SEFİL
1918
Portre / Yüksek İçmimar Gözen Küçükerman
Söyleyecek sözü hiç bitmeyen bir içmimar
Meslek yaşamında 50. yılını geride
bırakan Yüksek İçmimar
Gözen Küçükerman çalışmaya,
çalışırken eğitmeye ve bildiklerini
aktarmaya devam ediyor. İsminin
yanına ‘içmimar’ unvanını yazdıran
ilk kişi olduğunu söyleyen
Küçükerman, Ankara’da
içmimarlar derneği kurma
çalışmalarının bu olaydan
sonra başladığını dile getirdi
Y
üksek İçmimar Gözen Küçükerman
meslek yaşamına 1963’te Sümerbank’ta
başladı. İsmi her ne kadar ‘fukaralık ve
eskimişliği’ çağrıştırsa da, Sümerbank’ın
Ulus’taki genel müdürlük binasını görünceye
Gözen Küçükerman, 2001 yılından bu yana CNR Expo’da, özel ‘Projeler Servisi’ kurulması, fuar
standları, VIP mekanları, konferans salonları ve benzeri alanlarda mesleki çalışmalarını sürdürüyor.
kadar sürdü bu fikrin yanılgısı. Sümerbank’ta
İçmimarlığa yöneliminiz nasıl oldu?
Akademisi’nin, ortaokul çıkışlı öğrencilerin
kimliğinden, dekorasyon uygulamalarına, sears
O yılların Akademisi nasıldı?
alındığı son yıl idi. Biz liseden sonra 3 yıllık
mağazaları uzmanlarıyla yapılan çok katlı mağaza
Kandilli kız Lisesi’nden mezun oldum. Önce
eğitim almak üzere okula girdik. İkinci yıla
dekorasyon proje ve uygulamalarından, tarihi
yakın akrabam ve rol modelim hala kızımın
kadar aldığımız eğitim, biraz fazla sanatsal,
Sümerbank binalarının restorasyonununa kadar
etkisiyle eczacılık fakültesine girdim. Hiç
teknik bir alt yapı oluşturmayan, daha çok
pek çok mesleki deneyim sağladı Küçükerman’a.
hoşlanmadım. Profesör Halet Çambel arkeolog
çizim ve boyamaya dayalı bir eğitimdi. Bir
Türkiye’nin ilk lisanslı Kadın Basket Takımı olan
olarak aile dostumuzdu. Beni hep
mağaza dekorasyonunun, bir banka
Modaspor’da oynayan Küçükerman’ın, ‘Sek Sek
yönlendiriyordu. Ve İstanbul Devlet Güzel
çalışmasının sadece bir çizim ve boyama
Arkadaşım Hadriyanus, ‘Bir İç Pilavın 40 Yılı’, ‘Adı
Sanatlar Akademisi Dekoratif Sanatlar
olamayacağını, ince detayların, genel işletme
Unutulmuş Kadınlar’ isimli kitapları bulunuyor.
Bölümü’ne başladım. O yıl Güzel Sanatlar
ve çalışma şemalarının, mobilya, yer ve duvar
geçirdiği 25 yıl, 465 mağazanın yeni kurum
74
görmeden karar vermemek gerektiğini
mali yapısının ciddiyetle hesaplanması
hatırlatınca doğru Ulus’a yollandım.
Bütün alanı kucaklıyor gibi duran grenli
gerektiğini sonradan öğrendik.
granit kaplı merdivenler yukarıya doğru
Okulun üçüncü yılını bitirdiğimizde bize
bir sürpriz yapıldı. Yeni organizasyona göre
yükseliyor, sonra geniş bir sahanlık yapıp,
ya 4 yıl, ya da 5 yıl okuyacaktık. Ve mesleki
giriş kapısının önünde bitiyordu. Pırıl pırıl
unvanımız ‘Yüksek İçmimar’ olacaktı.
pirinç kapılar, Ulus’un tozu, kiri, kargaşası
Sevindiğimi hatırlıyorum. Böyle bir okulda iki
yıl daha okumak çok güzel bir şeydi.
Yeni yılda bizi Mimarlık Fakültesi’nin
hocaları eğitecekti. İnce yapı, perspektif,
malzeme bilgisi, çizim ve boyama yerine
defalarca çizilen proje eskizleri ve her mekan
için yapılan teknik analiz dosyaları. Her şey
başka, farklı ve inanılmaz zevkliydi,
doyurucuydu. Prof. Utarit İzgi, Hamdi Şensoy,
1900 Sultanhamam Oroz Di Back Mağazası
“...çalışmanın sadece bir çizim ve
boyama olamayacağını,
ince detayların, genel işletme ve
çalışma şemalarının, mobilya, yer ve
duvar malzemelerinin de ayrı ayrı
düşünülmesi, işin mali yapısının
ciddiyetle hesaplanması gerektiğini
sonradan öğrendik”
içinde öyle tepeden bakıyordu ki şaşırtıcıydı.
Hele önünde uzayan koyu kırmızı yol halısı...
Sessiz ve çok kibar görevliler, bazı telefonlar
ve ben birden bire 1934-35 yıllarının
görkemli insanı dehşet etkileyen Bauhaus
mimari yapının ortasında buldum kendimi.
Döneminin mimarisinin en öne önemli
örneklerinden olan bu bina beni işe almıştı!
Mimari ofiste çalışan, hepsi Teknik
Mehmet Ali Handan, Muhlis Türkmen, gibi
Üniversite’li mimar mühendis arkadaşlarımla
hocaları tanıdıkça dünyamız çok değişiyor,
hemen kaynaştım. Ancak yaptığımız iş
zenginleşiyordu.
onlardan çok benim işimdi. Mağazalar, ofisler,
Portre / Yüksek İçmimar Gözen Küçükerman
malzemelerinin de ayrı ayrı düşünülmesi, işin
lojmanlar, lokantalar, deniz kenarı yazlık
Okulu bitince içmimarlık yapabildiniz mi?
kampları, misafirheneler, fuarlar.
Akademiyi 1963 yılında bitirdim. Hocam Utarit
Devamlı seyahatler ve buna bağlı olarak
İzgi’nin, ince yapı asistanı olma teklifini hiç
eksilen harcırah gelirleri, arkadaşlarımla
düşünmeden, bir an önce çalışmaya başlamak
tatsızlık nedeni olmaya başlamıştı. En
üzere Ankara’ya gittim. Sümerbank genel
önemlisi, personel şubesi benim mesleğimi
müdürlüğünde çalışabileceğimi öğrendiğimde
sorup duruyor, benim verdiğim içmimar
şaşırdığımı, sümerbank’ın fukaralık, eskimişlik
tanımının devlette karşılığının olmadığını
çağrıştırdığını, benim orada ne işimin olacağını
bildiriyordu. Yazışmalar tam bir buçuk yıl
söylediğimi hatırlıyorum.
sürdü. Akademi belgeler verip ısrar ediyor,
Arkadaşım sümerbank’ın Ulus’taki 1935
yıllarında yapılmış genel müdürlük binasını
devlet ağırdan alıyordu.
1962, Gözen Coşkun Güzel Sanatlar Akademisi İçmimarlık öğrencisi.
Arkadaşım her ay olduğu gibi aylığını
75
Portre / Yüksek İçmimar Gözen Küçükerman
bölüp bölüp masanın üstüne koyuyor:
...Bu Uçkun’un, bu kira, bu borçlar, derken
birden bire bana döndü, kardeşim sen iç pilav
mısın, iç mimar mısın, nesin. Bütün harcırahı
sen alıyorsun. Yeter artık be diye gürledi...
Gerçekten onlardan iç pilav değil içmimar
olmayı, rasyonel düşünceyi, birim fiyat analizi,
keşif, metraj, kesin hesap, geçici kabul yapmayı
öğrendim. Ama anneannem mesleğimden
kazandığım paradan hiç memnun değildi.
“Bu devletin hiç aklı yok, koltuğun kanepenin
yerini değiştiriyosun diye bu para ödenir mi.
Vay, vay...” diye döğünüyordu.
Sümerbank’ta içmimarlık yapmak nasıl
bir deneyim oldu sizin için?
Sümerbank Genel Müdürlüğü’ndeki
çalışmalarım 1930-35 yıllarında yapılmış en
mükemmel binalarda geçti. Bu kadar zengin
1963 Sümerbank Ankara
“Turgut Özal ile birlikte ülkede
gerçek bir değişim oldu. İçmimarlık
malzemelerinin bu derece
bollaşması, beraberinde yepyeni
uygulamalar ve detayları getirdi”
malzemelerinin bu derece bollaşması,
beraberinde yepyeni uygulamalar ve
detayları getirdi. Dergiler, dış dünyanın her
imkanıyla yaşamımıza girmesi, mimarideki
yeni konsptler, bizleri de bu değişime
detayın, malzemenin, mimarlık ve
dekorasyonun en elit yapılarında bulunmak
projesi, 466 mağazanın yenilenme, taşınma,
uymaya ve kendimizi geliştirmeye zorladı.
çok uyarıcı bir şeydi. İstanbul Eminönü’nde
lojman ve arşiv planlanması, yenii lokantalar,
Bu dönemde çocuk kreasyonu için
‘Oroz Di Back’, Beyoğlu’nda ‘Sümerhan 2’,
lojmanlar, ofisler, banka şubelerinin yapılması
senede iki kez Paris’e fuara gitmek, kuru çiçek
Karaköy’de ‘Deutsce Bank’ binalarının
ve ilk defa Amerikan “Sears Mağazaları”
arajmanını keşfetmek, hediyelik ve ithal
güçlendirilmesi, mağazaya dönüştürülmesi ve
teknik heyetiyle yapılan çok katlı mağaza
kumaş ile dekorasyon yapan bir mağazada
renovasyonlarının yaptırılması büyük şansım
çalışmaları dahil edilebilir.
çalışmak gibi yeni yaşam anlayışının
oldu. Bu çalışmalardaki gerçeklik nedeniyle,
76
gerçek bir değişim oldu. İçmimarlık
imkânlarını denedim.
Turing Otomobil Kurumu Genel Müdürü
Özal dönemiyle birlikte Türkiye’de
Çelik Gülersoy’un yazdığı teşekkür yazısı hala
ithalat bolluğu yaşandı. Bu dönem sizi
meslek değildi. Bu dönemde Eminönü’nde
çok önemlidir benim için. Buna Türkiye’de ilk
ve içmimarları nasıl etkiledi?
Şişli’ye taşınmaya başlayan tekstilcileri,
kez yapılan bir mağaza standardizayon
1980’li yıllarda Turgut Özal ile birlikte ülkede
%25’inin mağaza içmimarlık projelerini
Ancak içmimarlık işi, hala kabul gören bir
1965 Gözen Coşkun İzmir Fuarı Sümerbank pavyonunda.
çizdiğim halde, çok azı bu parayı hak ettiğimi
“anneannem mesleğimden
kazandığım paradan hiç memnun
değildi. ‘Bu devletin hiç aklı yok,
koltuğun kanepenin yerini
değiştiriyosun diye bu para ödenir mi.
Vay, vay...’ diye döğünüyordu...”
düşünerek ödedi diyebilirim. Bu mesleği, ev
hanımı da, mağaza sahibi de, hatta
Anadolu’daki bir otel sahibi bile bizden iyi
biliyordu çünkü! Bu anlayışın hala kısmen
sürdüğünü kim inkar edebilir ki!
En sonunda Sümerbank İnşaat ve Emlak
Müdürü iken emekli olduktan sonra aynı
hızla çalışmaya devam ediyorum.
Sümerbank o yılların ekol mağazalarındandı.
İstanbul Levent’te üç katlı, Antalya’da orman
içinde denizden 100 metre yukarıda olmak
üzere ithalatın bütün imkânlarını kullanarak
Portre / Yüksek İçmimar Gözen Küçükerman
1966 Sultanhamam Sümerbank Pazarlama Müessesesi dış görünüş.
rezidanslar yapmak işin en güzel yanıydı.
Aynı turizm projesi için İstanbul Pendik
Tersanesi’nde yaptırılan ‘Naturline’ yatının
çizdirilmesi, uygulanması, iç düzen
keyifle yaptığım bir ekip çalışmasıydı.
Antalya Çamyuva’da o yıllar için gerçekten
yepyeni bir konseptte, ekolojik yaşam
malzemelerinin seçimi, en ince detayına
kadar yapının takibi, işimin gereği oldu.
Ev dekorasyonu, mutfak, banyo, çok severek
Sümerbank’tan emekli olduktan sonra
şartlarında işletilecek ‘Naturland’ projesinin
yaptığım işler değildi. Ama çok yaptığımı
ne tür işler yaptınız?
‘Aqua, Country, Forest Otellerinin’, Ağaç
söylemeliyim. Kadınlarla çalışmak zordur, hele
Önceleri dört beş yıl müteahhitlik, sonra
Evleri’nin, tüm mobilyaların, aydınlatma
kocasının imkanı büyümüş kadınlarla çalışmak
mağazacılık, sonra büyük bir hastanede
elemanlarının, çizimleri, ihaleleri ve
çok daha zordur. Sanıyorum kadınlar kendilerini
tasarım danışmanlığı ve 1994 yılında
uygulamalarında birinci derecede yetklili
fazlaca geliştirmiyor. İçmimarlık ise, herkesin
başlayan otel mimari ve içmimarisi işi en
olarak çalıştım. Otelin sahibi için Ankara’da,
yakından bildiği bir iş zaten!
77
Portre / Yüksek İçmimar Gözen Küçükerman
1990, Sümerbank Beyoğlu Sümerhan iç ve dış görünüş.
CNR nasıl bir deneyim oluyor sizin için?
organizma olan fuar şirketinde özel Tasarım
öğretti. Bir de bizdeki Köy Enstitüleri’nden
Sonra 2000 yılında çok kısa zamanda bitirilmesi
Bürosu olan ‘Design Studio’ oluşturulması için
gelen teknikerler...
istenen bir lokanta-kokteyl salonu için CNR
bir çok mimar, içmimar ve endüstri
Fuarcılık A.Ş.’ye davet edildim. Ben işkolik ve
tasarımcının, fuar standı tasarımı alanında
Ortaköylü. Mimar Sinan’ın bir hamamının
konservatif birisiyim galiba. Başladığım yerden
eğitilmesi, ortak projeler... Çok özel yerli ve
arkası boydan boya Oktay Usta’nın
ayrılamıyorum kolay kolay. O gün bu gündür
ulsulararası tasarımcıların çizdiği trend
atölyesiydi. Biraz genişletmesini önerdiğimde,
önce 85.000 metrekare fuar alanı içinde ofisler,
alanlarının uygulanma, detaylandırma ve
“... Gözen hanım, bunu bari siz söylemeyin.
lokantalar, simultane seminer-konferans
yorumları. Genç, yaratıcı ve kısa sürede sonuç
Buraya elimi dokunduramam, burası Sinan’ın
salonları, VIP odaları, yönetim, personel ve
alınan bir çalışma CNR’daki. Çok tatmin edici.
yaptığı hamam...” derdi.
giriş takları, otopark düzenlemeleri, billboardlar,
Hangi ustalarla çalıştınız?
diğer uçtan mobilyanın çıktığı ilk atölyeyi
raketler ve 85 adet WC’nin renovasyonu, kubikıl
Özellikle 1970’li yıllarda Ermeni, Rum,
kuran kişidir. O dönemin içmimarlğına çok
bölmeli hale getirilmesi... Canlı, yaşayan bir
Balkan göçmeni ustalar beni çok etkiledi,
hâkim birisiydi.
Orhan Cahit Uygur, bir uçtan kalasın girip,
misafir girişleri, fast-food’lar, 36 metre açıklıklı
78
Marangoz Oktay Yaman vardı mesela,
Naturland’da Çiçek Evleri, Sera Evleri, Başaklı
Fırınların ferforjelerini başından sonuna kadar
heykeltıraş Sevgi ve Hayri Karay’lar yaptı.
O günlerdeki pirinç döküm yazılar,
kromajlı tekstil askılıkları, kuyumcu vitrini
malzemeleri, dondurma kaşıkları, ilk ve tek
yapan Sarıcı Hazreos Reisyan. Neden
ustabaşını Türklerden almıyorsun diye
sorduğumda, “... Ben 60 yaşındayım, hala
öğrenmeye çalışıyorum Ahmet, Mehmet iki
senede öğrenip dükkan açıyor Gözen
Hanım...” diye sitem etmişti.
Portre / Yüksek İçmimar Gözen Küçükerman
“En genci 140 yıllık binalarımızın sıhhi
tesisatını eksiksiz malzeme bularak yapan
Andonaki Daniska’yı, ülkeyi terk ederden
soyan kişileri nasıl lanetlemeyim ki!
Onlar bambaşka ustalardı”
En genci 140 yıllık binalarımızın sıhhi tesisatını
eksiksiz malzeme bularak yapan Andonaki
Daniska’yı, ülkeyi terk ederden soyan kişileri nasıl
lanetlemeyim ki! Onlar bambaşka ustalardı.
Türkiye’de teknik eleman
eksikliği kendini
hala gösteriyor...
Ülkede teknik eleman pek
az maalesef. Eğitim
eksikliği, sadece işi yapacak
ustadan değil, kendini ifade
edecek bir el yazısı
79
Portre / Yüksek İçmimar Gözen Küçükerman
1995 Naturline, yat tasarımı iç mekan.
yazamayan meslek adamlarından başlıyor.
Özel bir eğitim söz konusu olmayınca,
ustasından el alıyor, o da yetmiyor. En çok
gözlemekten hoşlandığım çalışanlar,
Almanya’da, Fransa’da çatı tamiri, elektrik
onarımı, parke taşı döşeyenlerdir. Çünkü o
işi yapanlar hiç tretuvarda yürümeden,
1995 Naturland.
1995 Naturland.
“Şimdiki minimalist yaklaşımı
beğeniyorum. Aslında az, çoktur
diyen birisiyim ama, hala
100 metrekare sosyal konuta
sığamayan ülke insanlarıyız. Benim
için fonksiyon, süslemeden önce
gelir. Biraz kuru ve sade de olsa”
Türkiye’de kadın olduğum için mesleğimi
yapmakta hiç zorlanmadım. Buna Anadolu da
dahildir. Ancak zaman zaman bir otelde tek
başına kalma konusu sorun olurdu.
Önder Bey’le mesleki alışverişiniz oldu mu?
Önder, meslek olarak her zaman arkamda
oraya parke taşı yerleştirenden farklı. Kendi
kullandığı alt yapıyı yapıyor çünkü.
Kadın olmanın zorluğu oldu mu?
Hangi hocalardan eğitim aldınız?
durdu. Ben ona uygulayacağı işler için
Akademinin ilk yıllarında Hayati Görkey,
eleman verdim, o bana bilgi verdi. Piyasada
Dekorasyon anlayışı da değişti artık...
Sadun Ersin, Sabri Berkel, Sadi Öziş, Ünal
devamlı çalıştığım için ekibimin olması
1980’ler evlerimizdeki eski klasik
Demirarslan’dan dersler aldık, projeler yaptık.
Önder’e yardımcı oldu. O ise yazma ve
mobilyaları, koltukları, kanepeleri atıp,
Bu dönem daha çok sanat ağırlıklıydı.
yayın konusunda beni hep yüreklendirmiş,
Domus dergisindeki benzerlerini aldık.
desteklemiştir.
Farklıydı, sadeydi, ama rahat değildi.
Şimdiki minimalist yaklaşımı
Son yıllarda beğendiğiniz içmimarlar
beğeniyorum. Aslında az, çoktur diyen
kimler?
birisiyim ama, hala 100 metrekare sosyal
Türkiye’de içmimarlık yapan ve beğendiğim,
konuta sığamayan ülke insanlarıyız.
takibe çalıştığım birçok meslektaşım var.
Benim için fonksiyon, süslemeden önce
gelir. Biraz kuru ve sade de olsa.
80
Gözen Küçükerman, geçtiğimiz günlerde Mimar Sinan
Güzel Sanatlar Akademisi’nden 50. yıl plaketini aldı.
Özellikle büyük şirketler ve çok sık değişen
lokantalar konusunda şık mekânlar yapıyorlar.
Portre / Yüksek İçmimar Gözen Küçükerman
“Akademinin ilk yıllarında
Hayati Görkey, Sadun Ersin,
Sabri Berkel, Sadi Öziş, Ünal
Demirarslan’dan dersler aldık,
projeler yaptık. Bu dönem
daha çok sanat ağırlıklıydı”
Mimarlar içmimarlık yapabilir mi sizce?
Mimarlar içmimarlık yapabilir. Tersi çok
zor, çünkü kapsamlı bir eğitim alıyorlar,
meslek örgütleri çok daha geniş. Buna ek
olarak kişisel yeteneği de varsa bu mesleği
yapabilir. Bu geniş bir iş alanı, birlikte
yapılması çok daha iyi sonuçlar veriyor
bence.
İçmimarlar Odası’yla ilişkileriniz
oldu mu?
Benim 50 yıllık meslek hayatıma göre
İçmimarlar Odası epey yeni. Bu ünvanın
Ankara’da kabulünden sonra, bir dernek
CNR çizim 1.
kurulması için çalışmalar yapıldığını
hatırlıyorum. CNR’de kurdukları
İçmimarlar Odası standlarına uğrayıp, bu
ünvanın, nasıl devlet bürokrasisinde yer
aldığının öyküsünü anlatmak istedim,
ancak çok ilgilenen olmadı. Ne de olsa
herkes bu unvanı kolayca kullanıyordu.
Benim bir buçuk yıllık emeğimi nereden
hatırlasınlar?!!
81
Ustalarla Buluşmalar / Sarı Dekorasyon - Sait Güleyin
Sait Güleyin: Teminatımız yaptığımız iştir
Sarı Dekorasyon’un sahibi Sait Güleyin projeli işlerde çalışıyor. Kendi deyimiyle pek çok sanayici,
işadamı ve sanatçının işlerini yapan Güleyin, sarının polülerliğini her daim koruyacağı görüşünde
İ
çmimarlık mesleğini besleyen ana
kanallardan biri olarak gördüğümüz, farklı
alanlarda iş yapan ustalarla görüşmelerimiz
devam ediyor. Tükenmekte olmayan fakat
adına sıkça rastladığımız bu meslek
gruplarıyla görüşmesek bir şeyler eksik
kalacaktı sanki... İç mekan tasarımında sıklıkla
rastladığımız, modası hiç geçmeyen pirinç
malzemeden yapılan sarı işlerinin usta ismi
Sait Güleyin, Sarı Dekorasyon’un sahibi.
40 yıldır sarıcılık yapan Güleyin, sarıya ilgili
aklınıza gelebilecek her şeyi çalışıyoruz diyor
ve ekliyor: Sarıya ilgi hiç bitmez.
Mesleğe ne zaman ve nasıl başladınız?
1958 yılı Ocak ayının 18’inde Ustam
Hayrettin Eloğlu’nun yanında işe
başladım. Daha önce ağabeyimle birlikte
yanıdır. Kirli bir iştir; tozu, toprağı bol bir
Hatta 18 yaşımda, işlerin sürekli bana
polisarcılık yapardık. Ustam da bizim
iştir, ben sevmemiştim.
kalması beni öyle bunaltmıştı ki, askere
müşterimizdi. Sonra ben ağabeyimden
ayrılıp sarıcılık yapmaya karar verdim.
82
gitmek istedim. Yaşım küçük olduğu için
Kaç yıl çalıştınız Hayrettin Eloğlu’yla?
başvurum kabul edilmedi, hatta sırf bu
15 yıl kadar, 1970’e kadar çalıştım. 1973’te
yüzden, yaşımı büyütebilmek için,
Neden polisarcılığı bırakıp sarıcılığa
kendi atölyemi açtım. Ustamın yanına
mahkemeye bile başvurdum. Düşünün
yöneldiniz?
çırak olarak girdim ama kısa sürede usta
o kadar yoğun çalışıyordum ki, askere
Polisarcılık, sarıcılığın bir üst kademesi,
oldum. Emin olun, ustam belli bir süre
gitmeyi kurtuluş olarak görüyordum,
parlatılan kısmıdır. Polisarcılık, işin en pis
sonra çalışmaz oldu, hep ben çalışırdım.
o kadar bunalmıştım anlayacağınız.
Hayır, daha önce Osmanbey’deydim,
sonra buraya geldim. Bir ara eski
dükkanımı mağaza olarak kullandım ama
yürütemedik. Mimarın sorduğu teknik
sorulara cevap verebilen bir tezgahtar
koymam gerekiyordu işin başına fakat işi
bilen adama da atölyede ihtiyaç
duyuyordum. Mecburen kapattım orayı.
Sarıyı ne tür metaryalle, ne tür işlerde
kullanıyorsunuz?
Metal üzerine her şeyi çalışabiliriz.
Koltuk, sandalye, sehpa, karyola işleri
yapıyoruz. Sarı olan her şeyi yapıyoruz.
Demir makinelerimizi bozduğu için
demir çalışmıyoruz. En son
yaptığımız otelde sırf bakır
çalıştık. Sarı ile ilgili aklınıza ne
gelirse çalışıyoruz. Harf, logo,
“Sarı bir dönem moda olup geçiyor ama farklı tonlarda tekrar geliyor. Antik sarı oluyor, okside oluyor, farklı bir sarı elde ediyoruz.”
Ustalarla Buluşmalar / Sarı Dekorasyon - Sait Güleyin
Hep bu dükkanda mı çalıştınız?
amblem, aksesuar...
olarak sarıdandı. Biz de kapı kolu
döverek yapardı. Sarı ise dövmeye
Pirinç pahallı bir ürün
vs. işler yapardık. Özal dönemiyle
gelmez, hasas malzemedir. Demire hiçbir
olmasına rağmen yine de
birlikte ithalat serbest bırakılınca
şey olmaz. Demir ustası demiri istediği
yoğun olarak kullanılıyor mu?
malzeme bolluğu yaşandı. Biz de
kadar döverek şekil verebilir.
Evet, pirinç pahallı olmasına rağmen çok
böylece butik çalışmaya yöneldik.
kullanılan bir malzeme.
Mimarlarla iş yapıyoruz. Tüm işlerimiz
Hangi mimarlarla çalıştınız?
proje ağırlıklıdır. Kullandığımız kalıpları
Çok değerli mimarlarla çalıştım.
Sarı Dekorasyon olarak ağırlıklı olarak
kendimiz yaparız. Önce demirden kalıbı
Abdurrahman Hancı, Mehmet Tataroğlu,
ne tür projeler yapıyorsunuz?
çıkarır, sonra kalıbın üzerine sıcak
pek çok isim vardı. Şu an çalıştığım
Bilirsiniz, eskiden kapı kolları ağırlıklı
vururuz. Eskiden demir ustası demiri
mimarların yüzde 80’i Abdurrahman
83
Ustalarla Buluşmalar / Sarı Dekorasyon - Sait Güleyin
Hancı’nın yanında yetişmiş insanlar.
Canan Çakmak, İpek Koray...
Eski mimarlarla yeni mimarlar
arasında ne tür farklılıklar
görüyorsunuz?
O dönemki mimarlar ustalarına daha çok
sahip çıkıyordu sanki. O zaman müşteri,
benim tanıdığım var bu işleri oraya
yaptırabilirim, dediğinde mimarlar karşı
çıkarlardı. Bir mimar, işi kendi ustasına
yaptıramazsa işi almazdı. Abdurrahman
Hancı benim için bunu yapmıştır. Çok
tanınmış bir ismi ‘olursa Sait usta’yla
yaparım olmazsa işi almam’
demiştir. Benden
teminat mektubu bile
almazlardı. Bir otel işi
aldık, yakın zamanda
onu yapacağız. Benden
Nihat Çelik bir logo uygulaması üzerinde çalışıyor. Yukarıdaki resimde Sarı Dekorasyonun yaptığı işlerden örnekler görülüyor.
teminat mektubu
istediler. Bir esnafın
Doğrudur... Benim dükkancılığım
güzel, temiz iş yapmasını
40 sene oldu. Tam 40 senedir
Recep Külcü: Benim 10 senem doldu.
istiyorsanız teminat
hiçbir işimi geciktirmedim, yalan
Kadir Demirdaş: Ben 6 yıldır
mektubu istemezsiniz.
söylemedim. Bu da karşı taraf için
Bizim teminatımız yaptığımız iştir.
yeterli güvence anlamına geldi.
işleri yapıyordum, 5 yıldır buradayım.
çalışıyorum.
Nihat Çelik: En yenisi benim, iki sene
oldu burada çalışmaya başlayalı.
Türkiye’de teknik insan yetişmediğine
Atölyede kaç kişi çalışıyor, sizleri de
dair çok şikayet dile getiriliyor.
tanıyabilir miyiz?
En genci sensin, kaç yaşındasın, ‘niye
Teminat mektubu belki bu durumun
Ben de dahil 4-5 kişi çalışıyoruz.
bulaştım bu işlere’ diyor musun?
bir sonucudur...
84
Ayhan Karaçor: Daha önce de bu
N. Çelik: 23 yaşındayım ben, daha önce
Ustalarla Buluşmalar / Sarı Dekorasyon - Sait Güleyin
ağabeyim burada çalışıyordu, yerini bana
bıraktı. Seviyorum işimi.
Sait Usta: Geleceğin ustası olacak
Nihat. Söz veriyorum, bakın görün. Bize
yardımcı olsun diye kendi çabasıyla gitti
AutoCad öğrendi. Çünkü bizim işimiz
AutoCad’le, her türlü plan proje geliyor.
Nihat bu işleri kolaylaştırmak için
AutoCad öğrendi.
Çocuklarınız mesleğinizle ilgisi oldu
mu? Onlar ne iş yapıyorlar?
İki oğlum var ikisini de buraya
sokmadım. Biz okumadık, onlar
okusunlar istedim. İkisi de ekonometri
okudu. Kendi işleri ile ilgileniyorlar.
Teknoloji eskiye göre işlerinizi
rahatlatmıştır biraz değil mi?
Yaptığımız işleri lazerle kesiyoruz artık.
Eskiden biz bunları elde, kıl testeresinde
keserdik. Şimdi makinede bir dakikada
kesebiliyoruz. Çok kolaylaştı işlerimiz.
Sarı Dekorasyon çalışanları hep birlikte (en üstte). Ekibin yaptığı işlerden örnekler (üstte).
çok mağaza yaptık. Zorlu’nun
sarıya ilgi hiç bitmiyor. Sarıyı doğulular
Gerçekleştirdiğiniz projelerden örnek
Zinrirlikuyu’daki binalarının bir tanesi
seviyor. Biz Türkmenistan’a iş yaptık her
verebilir misiniz?
otel olacak, oranın sarı işlerini aldık.
yer sarıydı. Asansör içi, kapıları, kolları
Benim müşterilerimin hepsi kalbur üstü
Sarının modası Türkiye’de bitmiyor.
her yeri sarı istediler. Şimdi antik sarı
insanlar, isimlerini vermem doğru olmaz.
çalışıyoruz mesela. “Sarı bir dönem moda
Fakat şöyle söyleyebilirim. İstinyepark’ta,
Niye bitmiyor?
olup geçiyor ama farklı tonlarda tekrar
Kanyon’da, Akmerkez’de, Bakırköy’de, ilk
Lahmacun zenginleri geliyor, sarı
geliyor. Antik sarı oluyor, okside oluyor,
açılan AVM’lerden biri vardı, orada pek
karyola, sarı masa istiyor, bu yüzden
farklı bir sarı elde ediyoruz.”
85
Proje / 1940’lı Yıllarda Mobilya Meselesi ve Öncü Bir Girişim Moderno
TÜRKİYE’DE MOBİLYA TARİHİ NOTLARI
1940’lı yıllarda mobilya meselesi
ve öncü bir girişim ‘MODERNO’
Y. Mimar FAZIL AYSU – Y. İçmimar BAKİ AKTAR
Prof. Önder KÜÇÜKERMAN
Haliç Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi
Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Başkanı
The International Committee for The Conservation
of Industrial Heritage - TICCIH Türkiye Muhabiri
1
insanlar kullanacakları mekânların mobilyalarını zorlukla sağlıyordu.
Aslına bakılırsa 1939 yılında II. Dünya Savaşı’nın başlaması ile bitişi
başında da İstanbul’daki Moderno şirketi geliyordu.
940’lı yıllarda Türkiye’deki mobilya sanayii ve dönemin içmimarlık
tasarımları hakkında pek fazla bilgi yoktur.
arasındaki 1945 yıllarında Türkiye’de büyük sıkışıklıklar yaşanmıştı. Bu
‘Moderno’ Şirketi’nin kurucusu olan Yüksek Mimar Fazıl Aksu ile
durum 1945 yılından sonra biraz rahatlamaya başlamıştı. Türkiye
1999 yılında yaptığım bir söyleşi, hem o günlerdeki içmimarlık ve
açısından gelişimin habercisi olan bu yıllarda, ülkede hala kaynaklar
mobilya üretimi çalışmalarını bir ölçüde aydınlatıyor, hem de bu yazının
sınırlıydı, malzeme sınırlıydı ve sonuçta tabii ortada bir mobilya sanayii
temelini oluşturuyor. Kendisi şu anda 101 yaşındadır.
de yoktu. Hatta bir bakıma ev bile yoktu. Bu yokluklar içinde de,
86
Ama yine de mobilya konusunda girişimler yapılmıştı. Bunların
İşte bu yazıda, bugünkü genç kuşakların pek tanımadığı, ama 1948-
konusunda çok ciddi üretimleriyle bir tür simge olan
‘Moderno’ şirketi çok kalın çizgilerle anlatılmaktadır.
Fazıl Aysu, Baki Aktar ve yardımcıları, 1940’lı yılların
deyişiyle, ‘Çarşı işi’ mobilya yapmıyordu. Hatta aslına
bakılırsa ülkedeki yokluklar göz önüne alınırsa, böylesine
öncü nitelikte bir üretim yaparken, bir tür ‘kahraman’
tasarımcı ve üretici gibiydiler.
Şimdi de bu ilginç ekibin yaptıklarını kalın çizgilerle de
olsa görebilmek için, Türkiye’deki mobilya tasarımı tarihinin
bu ilginç değişim dönemine, yani 80 yıl öncesine dönelim.
1931: Fazıl Aysu’nun Güzel Sanatlar Akademisi’nde
öğrencilik yılları
‘Moderno’ şirketinin kurucusu Yüksek Mimar Fazıl Aysu ile
1999 yılında yaptığım konuşmada, öğrencilik yıllarındaki
Güzel Sanatlar Akademisi ve mobilya çalışmaları
konusundaki yaşadıklarını şöyle özetlemişti:
… 1931 yılında Akademi’nin Mimarlık Bölümü'ne
girmek üzere 30 kişi başvurmuş, sınavı 8 kişi kazanmıştı.
Giriş sınavında önce antik bir eserin resmini yaptırırlardı.
Daha sonra da değişik sorular soruyorlardı. Mesela benden
Süleymaniye Camisi planını çizmemi istediler. Onu
çizemeyeceğimi, ama istenirse Beyoğlu’ndaki bir
sinemanın planını çizebileceğimi söyledim. Güldüler ve
kabul ettiler. Ben de Saray Sineması’nın planını çizmiştim.
Aslında bu sınavda öğrenci adaylarının mimari açıdan bir
Proje / 1940’lı Yıllarda Mobilya Meselesi ve Öncü Bir Girişim Moderno
1966 yılları arasında Türkiye’de mobilya tasarımı ve üretimi
birikimi olup olmadığını ölçen bir eleme yapıyorlardı.
Ya da içinde bulunulan mekânın,
ölçüleri, yüksekliği sorulurdu. Kısacası
adayların bu işe yeteneğinin,
87
Proje / 1940’lı Yıllarda Mobilya Meselesi ve Öncü Bir Girişim Moderno
birikiminin olup olmadığını inceliyorlardı.
Hatta bazen adayları tek tek içeri alıp, bazen 1
saat süren sınav yapıyorlardı…
… Sonuçta Mimarlık Bölümü sınavını
kazanıp Akademi’ye girdiğim zaman, hocamız
Ernst Egli, asistanımız ise Sedat Hakkı Eldem
idi. Türkiye’de o sırada ‘mimari büro’ diye bir
şey yoktu. Akademi’deki hocaların kendi
atölyelerinde büroları vardı. Öğrenci
olduğumuz için bizim de işe ihtiyacımız vardı.
Nitekim ben de Sedad Hakkı Eldem’in
bürosunda çalışmıştım. Elim çok iyi değildi,
fakat plan düzenlemelerim iyi olduğu için,
yapılacak işi iyi sistemleştirebiliyordum. O
yüzden mimarlığın yanı sıra, içmimarlık da
bana çok yakın geliyordu…
… Bu nedenle, öğrencilik hayatımda
mobilya tasarımı ile ilgim başlamıştı. Çünkü
Akademi’deki büroda çalışan mimar Tarık Bey
1930: Akademi’deki Avusturyalı Mimar
bilgilerde çok yararlanırdık. Kendisi Fransızca
bana o zaman ‘pianta’ dedikleri, mobilyaların
Philip Ginther’den mobilya dersleri
da bildiği için kolay anlaşabiliyorduk.
ve ustaya verilen 1/1 ölçekli çizimlerini
1930’lu yıllarda, Akademi’deki ‘Dâhili Mimari
Yaklaşık üç yıl derslerini takip ettik…
yaptırırdı. Bir mobilyanın 1/1 ölçekli olarak
Şubesi Şefi’ olan Avusturyalı mimar Philip
ahşap geçmeleri ve teknik bağlantıları çizilirdi.
Ginther aynı zamanda Mimarlık Şubesi’ne de
1933: Yıldız Sarayı’ndaki Şale Köşkü için
Bir süre bu ‘pianta’ işiyle meşgul oldum…
ders veriyordu. Fazıl Aysu, o yıllarda mimarlık
‘Tefriş Projesi Müsabakası’
eğitimi içinde etkili olan ‘dâhili mimari’
1933 yılında, Türkiye’de mobilya tasarımı
çalışmalarını şöyle özetliyor:
açısından önemli sayılabilecek bir olay
… 1936 yılında Akademi’den mezun
oldum. Diploma projem, Beyazıt’ta bir
‘İnkılap Müzesi’ olarak belirlenmişti.
Projemin perspektifini ben çizmiştim, ama
… Öğrencilik yıllarında, Mösyö
Ginther’den mobilya dersleri alırdık. Ginther
ressam Mahmut Cuda boyamıştı. Onun için, mimarlık yanı sıra içmimarlık da yapıyordu.
88
yaşanmıştı. Ünlü ‘Balkan Konferansı’
İstanbul’da düzenlenecekti, ama buna uygun
bir salon bulunamamıştı. Bunun üzerine
perspektifin altında ‘Boyayan Mahmut
Hem ince yapı ve doğrama, hem de ‘dâhili
Türkiye’de ilk kez bir ‘Dâhili Mimari Ve Mobilya
Cuda’ yazmıştık…
mimari’ hocamızdı. Oradan aldığımız
Yarışması’ düzenlenmişti. Bu yarışmanın
bulundu. Fakat Ginther yabancı olduğu için ona
ödül verilmedi. Birincilik ödülü, hocamız Nazımi
Yaver’e, buna karşılık projenin uygulanması ise
bize verildi. Binanın bütün salonlarını teker
teker etüt ettik ve her odaya uygun mobilyalar
çizdik ve yapılmasını sağladık. Bütün bu
mobilyalar Perşembe Pazarı’ndaki atölyelerde
dönemin usta mobilyacısı ‘Kalinikos’ ile bir
başka Rum usta tarafından yapılmıştı.
Türkiye’de bir yarışma ile mobilya resminin
çizilmesi ilk kez böyle başlamıştı…
1934: Yalova Termal Oteli mobilyaları
Fazıl Aysu’nun mobilya tasarımı ile ilgisi,
kendisini bu alandaki önemli projelerin içine
itiyordu. Örneğin, 1934 yılında Sedat Hakkı
Eldem ve Mehmet Ali Handan tarafından
sonucunu Arkitekt Dergisi 1934 yılında
tutularak” birinci seçilmiştir. 2. ‘mükâfat’ da yine tasarlanan Yalova Termal Oteli bunların
dönemin diliyle aynen şöyle duyurmuştu:
Akademi'nin “Tezyini San'atlar Muallimi”
arasındaydı. Fazıl Aysu, içinde yer aldığı bu
Ginther'e verilmiştir…
önemli projeyi kısaca şöyle özetliyor:
… 1933 yılında İstanbul'da yapılan Balkan
Konferansı için Milli Saraylar Müdüriyeti
Bu projeler o yılların proje tekniği olan
… Sedad Hakkı Eldem Bey ile Yalova
tarafından Yıldız Sarayı “Merasim Dairesi’nin
kurşun kalemle çizilmiş ve ‘ozalit’ kopya
Termal Oteli proje yarışmasında çalıştım. Sedat
Bu Amaçla Düzenlenmesi İçin Tefriş Projesi İşi’
olduklarından, Arkitekt dergisi “…
Hakkı Bey’in kazandığı bu yarışmada otelin
proje müsabakasına konmuştur. Bu yarışmaya Neşrettiğimiz resimleri bizi ve okuyucularımızı
‘mobilyeleme’ işini birlikte yaptık. Sonra da
6 eser katılmıştır. (Ernst) Egli, Halil, Sezai, Samih
tatmin edecek nefasette yaptırılamadığı için”
inşaatında, özellikle iç düzenlemesinde,
ve S. Refik Beylerden oluşan jüri heyeti de
üzüntü belirtilerek yayımlanmıştı.
mobilyaların tasarlanmasında ve ayrıntıların
“san'at ve teknik kıymeti haiz iki eser intihap
Bu önemli olayın tam ortasında
etmiştir”. Bunlardan Mimarlık Şubesi’nin
bulunmuş olan Fazıl Aysu da o günlerdeki
İçmimari Muallimi Mimar Nazımi Yaver’in
çalışmaları şöyle anlatıyor:
projesi “san'at kıymeti itibarile çok üstün
… Ginther ve bir başka arkadaşla birlikte biz
Proje / 1940’lı Yıllarda Mobilya Meselesi ve Öncü Bir Girişim Moderno
de bu konkura katıldık. Projemiz en iyisi
çizilmesinde çalıştım…
Aslında dönemin önemli bir tasarımı olan
bu proje, o yılların değişimini gösteren bir
kimlik taşıyordu.
89
Proje / 1940’lı Yıllarda Mobilya Meselesi ve Öncü Bir Girişim Moderno
90
Fazıl Aysu: ‘Florya Köşkü’nde
çalışırken, Atatürk geldiği zaman
çekinir ve ortalıktan kaçardık.
Oradaki bütün ahşap işlerini ve
mobilyalarını ben yaptırmıştım.
Türkiye’de bir bina için, ilk kez özel
mobilya çizimi böyle başladı…’
zaman çekinir ve ortalıktan kaçardık. Oradaki
bütün ahşap işlerini ve mobilyalarını ben
yaptırmıştım. Türkiye’de bir bina için, ilk kez
özel mobilya çizimi böyle başladı…
Bugün T.B.M.M. Milli Saraylar Daire
Başkanlığı’na ait olan Florya Deniz
1935: Florya Atatürk Deniz
Köşkü’ndeki mobilyalara bu gözle bakılırsa,
gelişiyor ve hemen sonra da ‘resmi birer yasa
Köşkü’ndeki mobilyalar
bunların gerçekten döneminin çağdaş
ve yönetmelik’ biçimini alıyordu.
Fazıl Aysu, hem mimar olması ve hem de
ürünleri olduğu görülür. Ayrıca hem tasarım,
mobilya konusuna yakınlığı nedeniyle, değişik
hem de teknik uygulama yönünden çok
durumdu. Aynı konu Türkiye’de de gündeme
projelerin içinde yer alıyordu. Nitekim 1935
özenli oldukları görülür.
gelmiştir. Nitekim Zeki Sayar, 1938 yılında
yılında İstanbul’da yapılan Florya Köşkü de bu
Bu konu, mimarlık için de yeni bir
Avrupa’daki uygulamaları açıklayan ve bu
projelerin arasındaydı. Fazıl Aysu o günlerdeki
1938: ‘Harp Mimarisi’
açıdan önem taşıyan bir yazısında dönemin
mobilya yapımı çalışmalarını şöyle özetliyor:
Avrupa’daki mimarların birkaç yıldan beri
diliyle şu bilgileri ortaya koymuştu.
…1935 yılında, Florya’daki köşkün
üzerinde çalıştığı bir konu, Birinci Dünya
... Halen Fransa’nın büyük şehirlerinde,
inşaatını mimar Seyfi Arkan’a verdiler. Seyfi
Savaşı’nın ufukta belirmeye başladığı
yüzlerce mimar pasif korunma inşaatıyla
Bey, konuya ilgim nedeniyle mobilya işini
1938 yılında birdenbire önem kazanmıştı:
meşguldür. Yalnız Paris Belediyesi’nin bu
bana bıraktı. O zaman 23 yaşındaydım. O
‘Harp Mimarisi’...
işlerinde 120 mimarın çalıştırılmakta
Çünkü savaş olasılığı her gün artıyordu.
olduğunu biliyoruz. Almanya’da ise Polonya
mobilyacıların merkeziydi. Köşkteki
Savaş teknolojisindeki yenilikler, uçakların
Harbi başlamadan evvel sivil halk için bütün
mobilyaları atölyesi Karaköy’de bulunan
gelişimi, çeşitli bombalar, cephede olduğu
sığınaklar inşa edilmiş vaziyette idi. İngiltere
‘Kifiyodis’ isimli mobilya ustası yapmıştı…
kadar sivil halkın oturduğu şehirlerde de ‘pasif
portatif ve çelik sığınak usullerini kabul ettiği
Florya Köşkü’nde çalışırken, Atatürk geldiği
koruma’ kuralları, önceleri birer kavram olarak
için bu işi ihmal etmiştir. Türkiye, harp harici
tarihlerde Karaköy’deki Perşembe Pazarı
karşı dünyaca alınan pasif korunma tedbirleri
ve usullerinden kendini müstağni
addedemez. Devletçe alınan tedbirler de
bunu göstermektedir...
Yazı bu konuda ayrıntılara girerek devam
etmekte ve Almanya’da geliştirilmiş bulunan
sığınak inşaatı hakkında kurallar ve öneriler
“1940’lı yıllarda, Türkiye’de eski
deyişiyle ‘dâhili mimari’ alanında
‘mobilyelendirmek’ diye bir
tanımlama biçimi ortaya çıkmaya
başlamıştı. Bu yeni tanım,
o tarihlerde küçük atölyelerdeki
ustalar arasında da yaygınlaşmıştı”
açıklamaktadır. Böylece hava hücumlarına
1948: Yeni bir konu önem kazanıyor:
‘Mobilya meselesi’
1940’lı yıllarda Türkiye’de mobilya konusunun
gündeme geldiği günlerde mimarlar ve
‘dekoratörler’ ile küçük mobilya üreticilerinin
arasında bir gerilim ortaya başlamıştı. Küçük
üreticilerin büyük bir kısmı ‘marangoz’
atölyeleri biçimindeydi. Bir kısmı Osmanlı
döneminin mobilya ustalarının çıraklığından
karşı alınacak mimari önlemler, Türkiye’nin
mimari” alanında “mobilyelendirmek” diye bir
yetişmiş kişilerdi. Türkiye’de bu konuda
gündeminde yerini bulmuştur. Artık gaz
tanımlama biçimi ortaya çıkmaya başlamıştı.
öğretimin yeni başlaması nedeniyle bu
engelleri, sığınak, imdat çıkışları, gaz geçirmez
Bu yeni tanım, o tarihlerde küçük
üretim alanı bir bakıma sahipsizdi.
kapı ve pencere, mermi geçirmez kapı,
atölyelerdeki ustalar arasında da
dehlizler, yeni apartman inşaatlarında, ev ve
yaygınlaşmıştı. Fazıl Aysu, 1940’lı yıllarda
yayımlanan bir yazı, dönemin anlatımıyla bu
işyerlerinde, sanayi binalarında sığınacak
mobilya ihtiyacının nasıl karşılandığını aynen
durumu çok güzel özetliyor.
kimselerin adedi, özel sığınaklar,
şöyle anlatıyor:
havalandırma, “... Kunduraların zehrini
… 1940’lı yıllarda ‘mobilye almak’, bir
1948 yılında ‘Mobilya Meselesi’ başlığıyla
… Evlerimizde mobilya meselesini
mühimsememiz lazımdır. Son yıllarda bizde
gidermeye mahsus sandık (mutlaka lazımdır),
mobilyecinin dükkânına gidip hazır mobilye
mobilya, hiç meşgul olunmamış bir konu
susuz ve kovalı ‘aptes hane mahalli’, ‘sıhhiye
seçmek demekti. O tarihte en iyi mobilyeler
halinde durmaktadır. Son yirmi yıldan beri
mahalli’, zehir gideren maddelere mahsus
Meşrutiyet Caddesi’nde satılırdı. ‘Pera Palas’ın
mobilyacılığımız, kayda değer bir inkişaf
kaplar, lavabo, içme suyu fıçısı ve maşrapa, zil
yanında birkaç iyi mobilyacı vardı. ‘Çirikotis’ ve
gösterememiştir. İstanbul’da mobilya imal
veya telefon, el lambası, gaz maskesi gibi
‘Psalty’ bunların en iyileriydi. Daha ucuz
eden bir kaç mütevazi atölyeden ve küçük
kavramlar mimarlıkta ve günlük hayatta
mobilya ise, ‘Çarşı’da, yani Kapalıçarşı’da’
şahsi teşebbüslerden başka bir faaliyet yoktur.
kullanılmaya başlamış olan yeni gerçeklerdir.”
yapılırdı. Kısacası 1940’lı yılların Türkiye’sine
Başka memleketlerde bir sanat değeri ve
Kısacası, Türkiye’de artık mimarlar,
gelinceye kadar, henüz bir evi, ya da herhangi
hususiyeti taşıyan mobilyaları imal eden
ileride gelebilecek bir savaşın gerçekleriyle
bir mahalli özel olarak ‘donatmak ve
atölyeler bulunduğu gibi, halk için seri
de karşı karşıyaydı.
mobilyelemek’ diye bir kavram pek yaygın
mobilyalar yapan bir endüstri yaratılmıştır.
değildi. Hâlbuki bu konuda öğrenim görmüş
Proje / 1940’lı Yıllarda Mobilya Meselesi ve Öncü Bir Girişim Moderno
bir memleket olmakla beraber, her ihtimale
Son senelerde ‘furunlanmış’ kerestenin ve
1940’lı yıllarda yeni bir kavram:
olan bizler ise, daha yeni bir çalışma
kalıplanmış ‘kontr-plak’ın, mobilyanın geniş
‘Mobilyelemek’
yapıyorduk. Bir ‘mahalli bütünüyle
bir sanayi haline getirilmesine çok yardımı
1940’lı yıllarda, Türkiye’de eski deyişiyle “dâhili
mobilyeliyorduk’…
olmuştur. Mobilya endüstrisi artık ağacı,
91
Proje / 1940’lı Yıllarda Mobilya Meselesi ve Öncü Bir Girişim Moderno
estetiğin ve tekniğin bütün icaplarına ‘ram
1948: Güzel Sanatlar Akademisi yangını ve
Aktar’ın bu işte çok büyük katkısı ve yardımı
ederek’ kullanmakta ve zamanımızın
Fazıl Aysu tarafından onarımı
olmuştur. Böylece bu mobilya tasarımı ve
yaşayışına uygun mobilyalar vücuda
1948 yılında Güzel Sanatlar Akademisi
üretimi işine başlamış olduk…
getirilmesine imkân vermektedir…
bütünüyle yanmış ve geriye bir tek taş
duvarlar kalmıştı. Binanın onarımı da Fazıl
1950: Yine ‘mobilya meselesi’
Aalto’nun yeni tasarımları belirtilerek,
Yazıda Marcel Breuer, Charles Eames, Alvar
Aysu tarafından yapılmıştı. Kendisi o günleri
1950’li yılların Türkiye’sinde ‘mobilya’
‘demonte’ edilebilen ve taşımada kolaylık
şöyle özetliyor:
üretiminin sanayileşmemesinden ötürü
sağlayan yeni mobilyalar tanıtılıyor ve şöyle
devam ediliyordu:
“… Seri halde imal edilmiş ve bir kaç
sorunlar yaşanıyordu. Aslında o tarihlerde
ucuz konut ve mobilya üretimi, birçok ülkenin
olmamıştı. Mimarlar Birliği olarak
bir sorunu olarak ortaya çıkıyordu. Nitekim
dakikada kurulabilen masanın işçiliği çok
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye gittik. Kendisi
1950’lerin Türkiye’sinde yayımlanan bir yazı şu
basitleştirilmiştir…” gibi yorumlarla, bu
hükümete ileteceğini söyledi ve ihaleye
görüşleri öne sürüyordu:
yeni konu tartışılmaya başlanmıştı. Buna
çıkarıldı. Sonuçta Akademi’nin yeniden
ek olarak, mimarlığın o gün için yeni
yapımı işini, %33 kırarak 500 bin liraya almış,
de tamamen bakir bir haldedir.
karşılaşılan gerçekleri de şöyle
önce yıkıp sonra kısa sürede ve büyük bir
Memleketimizde rahat, sağlam ve zevkli
tanımlanıyordu:
özenle kaba inşaatını tamamlamıştım…
mobilya yapılamıyor… Senelerce evvel
… Bilhassa küçük evler için fazla yer
… Mesken davası gibi, mobilya meselesi
getirilmiş olan, bugün kıymettar bir eşya gibi
işgal etmeyen, aynı zamanda bir kaç işi
1948: İçmimar Baki Aktar ie birlikte
elden ele geçen, eski İngiliz, Fransız
gören mobilya parçaları üzerinde
‘Moderno’nun başlangıcı
mobilyaları, hem mahdut, hem pahalı
kreasyonlara ve denemelere tesadüf
O yıllarda Güzel Sanatlar Akademisi’nin ‘Dâhili
satılıyor. Büyük halk tabakasının mobilya
edilmektedir. Katlanan ve toplanan şekilde
Mimari Şubesi’ mezunu genç bir ‘Dâhili
ihtiyacını karşılamak için ne yapılması
yapılan masalar ve kitaplıklar, karyolalar bu
Mimar’ olan Baki Aktar’ın Fazıl Aysu ile bir
gerektiğini düşünmek ve ona göre tedbir
meyandadır. Bu ‘demontabl’
araya gelmesi, ‘Moderno’nun kurulmasını
almak gerekmektedir. Hâlbuki bu konu ile
mobilyalardaki hususiyetler, nakilde
sağlamıştı. Fazıl Aysu o günlerde yaşananları
bugüne kadar hiç kimse uğraşmamıştır…
kolaylık, evin içinde fazla yer işgal
şöyle anlatıyor:
Mobilyacılar ekseriya başka memleketlerden
etmemek, montajın herkes tarafından
… 1948 yılında Baki Aktar ve kardeşim
getirdikleri kataloglardakilerin taklitlerini
yapılabilmesi, güzellik, ucuzluk
Fahir Aysu ile bir mobilya atölyesi kurmak
yapmakla meşguldürler. Mobilya ile uğraşan
prensiplerine dayanmaktadır…
üzere Cihangir’de küçük bir atölye satın aldık
dekoratörlerimiz ise henüz hiç denecek kadar
ve birlikte mobilya yapmaya başladık. 1949
azdır. Büyük mobilya fabrikalarımız yoktur.
karşılaşılmaya başlanan bu yeni mobilya
yılında Cumhuriyet Caddesi’ndeki binada bu
Mobilyacılarımız ekseriya küçük atölyelerde
düşüncesinin önemi ortaya çıkıyordu.
işi büyütmek için teşebbüse geçtim. Baki
çalışan küçük sermaye sahipleridir. Mevcut bir
Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de
92
… Kendi okuduğum mektebi yapmak
benim için çok önemliydi. Pek fazla ilgilenen
kaç mobilya fabrikası ise, ancak zengin
tabakaya iş yapmakla meşguldür…
Yukarıdaki yazıda, 1950’li yılların
Türkiye’sinin mobilya konusundaki sıkıntılı
durumu tam olarak özetlendikten sonra, dış
ülkelerde uygulanmış bulunan örnekler
hakkında bilgiler de veriliyordu. Örneğin
İsviçre’de halk için ekonomik konut ve mobilya
üretimi, 1948 yılında Fransa hükümetinin
halkın mobilya ihtiyacının çözümlenmesi
amacına yönelik olarak yeni ‘Fransız mobilyası’
yaratılması için kanun ve kararnameler
yayımlaması gibi örnek uygulamalar
açıklanıyor ve şöyle bir öneri yapılıyordu:
atölyelerine kredi teminidir. Mali bir
İstanbul, İzmir Fuarlarında mobilya bölümleri
… Mobilya imalatını rasyonel bir şekle
müessesenin İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük
açmak, ödüller vermek gibi öneriler vardır.
sokmak için devlete düşen vazifeler olmalıdır.
şehirlerdeki mobilya atölyelerine kredi vermesi,
Aslında yazıda üzerinde durulan bütün bu
Akla ilk gelen, mobilya malzemesi ithalinde
hem imalatı genişletir, hem fiyatları ucuzlatır.
konular, aslında günlük olarak karşılaşılan
kolaylık sağlanmasıdır. ‘Bina Teşvik Kanunu”nda,
Üçüncü tedbir, kötü katalogları kopya eden
sorunların bir parçasıydı. Çünkü o tarihlerde
inşaat kerestesine yapıldığı gibi, mesela
mobilya sanatkârlarına rehberlik edecek
Türkiye’de ‘ucuz ev’ yapımı için yarışmalar
mobilya imaline yarayan, bilhassa fırınlanmış
dekoratörlerini, mobilya yaratıcılarını iş başına
açılmakta, projeler hazırlanmaktaydı.
keresteyi, kaplamaları, mobilya ‘furnitürlerini’,
getirmektir…
madeni hırdavat malzemesini gümrükten muaf
Ayrıca bunlara ek olarak, sanayi
tutmaktır. İkinci tedbir, küçük sermayeli mobilya sergilerinde yeni ürünlere önem vermek,
Proje / 1940’lı Yıllarda Mobilya Meselesi ve Öncü Bir Girişim Moderno
“...O yıllarda Güzel Sanatlar
Akademisi’nin ‘Dâhili Mimari
Şubesi’ mezunu genç bir
‘Dâhili Mimar’ olan
Baki Aktar’ın Fazıl Aysu ile bir
araya gelmesi, ‘Moderno’nun
kurulmasını sağlamıştı”
1952: ‘Moderno’ şirketinin kuruluşu
İşte yukarıdaki yazıda ortaya konulan sıkışık
93
Proje / 1940’lı Yıllarda Mobilya Meselesi ve Öncü Bir Girişim Moderno
ortamda, ‘Moderno’ 1952 yılında
güzel mükâfatlardan birisini verdi: Çünkü
İstanbul’da Cumhuriyet Caddesi’nde
“Bu imkânlarla bu sonuçları alabildiğiniz
kurulmuştu. Fazıl Aysu o günlerdeki
için sizi tebrik etmek gerekir” demişti…
amaçlarını şöyle anlatıyor:
… Amacımız mobilya yapıp satmaktı.
arasındaki kontrplağı Eyüp’teki ‘Kelebek
Fakat o sırada mobilyalarını yaptığımız
Fabrikası’ üretiyordu. Biz en iyi kalitede
Sandoz şirketinin sahibi Fuat Bey, bir gün
kontrplak istediğimizde, onlar zaten çok
birkaç saatliğine bazı konuları danışmak
büyük olan talebi bile karşılayamadıklarını
için Baki Aktar Beyi istedi. Ne yapacağını
söylüyorlardı. Kontrplaktan sonra
sorduğum zaman, evine kâğıt kaplatmak
‘Kontrtabla’ çıktı. Bu yeni malzeme bir
istediğini ve bu konuda fikir almak
bakıma bizi kurtarmıştı.
istediğini söyledi. Bu hizmet karşılığında
bize 100 lira ödediler. Ve Baki ile “… Demek
‘Moderno’ vitrininde her hafta
ki fikir verilerek para kazanılıyormuş…”
yeni bir ürün
diye düşündük ve ondan sonra bu yönde
çalışmaya başladık. İlk kez, “bir fikir
vererek” bina dekorasyonu yapmıştık.
Ondan sonraki yıllarda, birçok önemli
binanın dekorasyonunu ve mobilyelemesi
işini yaptık…
Fazıl Aysu “...Ürettiğimiz mobilyalar,
kendi büromuzda çizilirdi. İçmimar
Erkan Yolaç, Nuri Doğan gibi birçok
Akademili bizimle çalışmıştı. Biz
Türkiye’de mobilyanın nasıl
yapıldığını kısa zamanda öğrendik”
1950’li yıllarda Türkiye’de mimari
Sonuçta, ‘Moderno’ şirketinde mobilya
tasarımı çalışmaları başlamıştı. Hatta
dönemin bu yeni mağazasının bir vitrini, o
yıllarda, mobilya tasarımıyla ilgilenen çok
az sayıdaki kişiler için bir tür çağdaşlığın
sergisi gibi olmuştu. Bu yenilikleri izlemek
isteyenlerin buluşma yeriydi. Fazıl Aysu bu
alandaki gelişmeler, büyük bir mobilya
yapıldığını kısa zamanda öğrendik. Ancak
açığı ortaya çıkarmaya başlamıştı. Mobilya
yurt dışına gidip gelişmiş örnekleri görmek
üretiminin endüstrileşmesi gerektiği
gerekiyordu. Avrupa’ya gidip çok mobilya
Her hafta yeni bir mobilye yapar ve o
ortaya çıkmıştı. Ancak bu iş nasıl
fabrikası gezdikten sonra Baki Aktar’a,
vitrinde sergilerdik. Bir hafta çok işimiz
yapılacaktı. Bu konuda ‘Moderno’nun
bizim mobilya üretiminin taş devrinde
vardı, vitrini değiştiremedik. Hatta bir hafta
rolünü Fazıl Aysu şöyle tanımlıyor:
olduğumuzu söylemiştim... Avrupa’daki
bir hanımefendi gelip “… Vitrininiz bu
… Ürettiğimiz mobilyalar, kendi
94
… Kullandığımız malzemeler
konuyu kısaca şöyle özetliyor:
… Moderno’da özel bir vitrinimiz vardı.
fabrikaların imkânları çok ilerdeydi. Hatta o
hafta değişmedi. Bütün zevkimiz bu. Niçin
büromuzda çizilirdi. İçmimar Erkan Yolaç,
sırada Fenster ve Türen isimli iki kitabı olan
değiştirmediniz?..” diye sormuştu. Ondan
Nuri Doğan gibi birçok Akademili bizimle
bir yazar Türkiye’ye gelmişti. Bizim atölyeyi
sonra biz vitrinimizi her hafta değiştirmeye
çalışmıştı. Biz Türkiye’de mobilyanın nasıl
de gezdi. Ve bana hayatımda aldığım en
büyük özen gösterdik…
mobilyaları ve bir sanat galerisi olarak
‘Moderno’
‘Moderno’nun bir başka önemli işlevi de o
tarihlerdeki tasarıma ve üretime ilgi duyan
sanatçılara sağlamış olduğu çeşitli desteklerdi.
Örneğin Akademi’nin genç hocaları
Fazıl Aysu “… birkaç gayrimüslim
ustamız vardı, ama biz de
Türk ustaları da yetiştiriyorduk.
Çünkü bizim atölyede ‘götürü
usulü’ çalışma yoktu. O nedenle
ustalarımızı, ‘Moderno’da yetişmiş’
diye hemen alıyorlardı.
heykeltıraşlar İlhan Koman, Şadi Çalık ve Sadi
değildi. O nedenle “hem spor, hem de sergi
için tek bir bina yapılabilir mi ?” diye sordu.
Önceden yaptırılmış olan projenin çok pahalı
olduğunu ve bu iş için 1,5 milyon liraları
bulunduğunu söyledi. 2.5 milyon lira
sağlanırsa, bu binayı yapabileceğimi ve İtalyan
mimarlarla birlikte çalışabileceğimizi söyledim.
4-5 bin kişi alabilecek bir proje için İtalya’da
Öziş, madeni mobilya tasarımı yapmak
seramik sergisini düzenlemiştik. Celal Esat
‘Vietti Violi’ye telgraf çekildi. Bir ay sonra büyük
istiyorlardı. Moderno olarak kendileriyle bir
Arseven’in ve Mahmut Cuda’nın da
bir projeyle geldi. Ben de burada bir proje
anlaşma yaparak, onlara demir işleme aletleri,
sergilerini yapmıştık…
hazırlamıştım. Sonuçta bizimki daha uygun
malzeme ve çalışma yeri sağlanmıştı.
bulundu. Böylece ‘Spor ve Sergi Sarayı’ ortaya
1949: Stadyumlar ve sergi binaları
çıkmıştı… Ben bu binanın yapımını 2,5 milyon
madeni mobilyalar biçimlendirilmeye
1940’lı yıllarda Türkiye’de büyük stadyumlar ve
liraya tamamlamıştım… Geçen gün
başlamıştır. Fazıl Aysu Bey bu dönemdeki
sergi binalarına ihtiyaç duyulmaya başlamıştı.
Nişantaşı’ndan Kadıköy’e gidip geldim. Yol
Böylece sanatçılar eliyle ilk olarak
çalışmayı şöyle aktarıyor:
… Birkaç gayrimüslim ustamız vardı, ama
İstanbul’da İnönü Stadyumu’nu İtalyan
mimar Vietti Violi ve mimar Şinasi Şahingiray
parası olarak 2,5 milyon lira verdim…
… Daha sonra ‘velodron’ olarak Ali Sami
biz de Türk ustaları da yetiştiriyorduk. Çünkü
ile birlikte yapmış olan Fazıl Aysu, bu büyük
Yen Stadyumunu ve bir kısım tribünleri de
bizim atölyede ‘götürü usulü’ çalışma yoktu. O
projelerin yapımını şöyle anlatıyor:
yaptık… Fakat çok yoğunlaşan işlerim
nedenle ustalarımızı, ‘Moderno’da yetişmiş’
… O yıllarda Türkiye’de iş yapmak genel
dolayısıyla bu projeyle pek fazla
diye hemen alıyorlardı. O yıllarda, Türkiye’de iyi
olarak çok zordu. Önce işi her yönüyle ‘ortaya
ilgilenemedim. Sonuçta proje değişerek son
ve doğru mobilya üretimini uygulayarak biz
koymak’ gerekiyordu. Bir gün İstanbul Valisi
bilinen duruma geldi…
öğrettik denilebilir. Ama bütün bunlara
Lütfi Kırdar bana telefon etti. İstanbul için
… Moderno’da 40 kişilik doğrama
rağmen, bence biz mobilyacılığın hala taş
‘Prost’ tarafından hazırlanmış ‘Spor ve Sergi
atölyemiz vardı. Örneğin, Spor ve Sergi
devrinde gibiydik…
Sarayı’ projesinin kaça mal olabileceğini sordu.
Sarayı’nı yaparken, oturma yerleri
… Moderno’nun bir diğer özelliği de
7-8 milyon lira olabileceğini tahmin ettim.
yapılacaktı. İstanbul’da hiç kimse, kısa süre
sanatçıların eserlerini sergileyebilecekleri
Kendi heyetinin de aynı tahmini yaptığını
içinde bu oturma yerlerini yapmayı göze
bir sanat galerisi olarak da kullanılmasıydı.
söyledi. İki gün sonra ‘Beden Terbiyesi İdaresi’
alamadı. Dolmabahçe Stadını yapıyorduk.
O tarihte Türkiye’de yalnız İstanbul’daki
maddi kaynağının bulunmadığı için spor
Vali ile görüştük, Dolmabahçe Stadı’nın
Maya Galerisi vardı. Fakat biz de galeri
binası yapamadığını söyledi. Belediye de
içinde bir atölye kurduk ve burada bütün
olarak çalışıyorduk. Mesela Sadi Diren'in bir
yapamıyordu. Çünkü mevzuat buna uygun
mobilya üretimi işini tamamladık.
Proje / 1940’lı Yıllarda Mobilya Meselesi ve Öncü Bir Girişim Moderno
Akademili heykeltıraşların madeni
95
Proje / 1940’lı Yıllarda Mobilya Meselesi ve Öncü Bir Girişim Moderno
… Daha sonra, ‘Spor ve Sergi Sarayı’
karşısında ‘İstanbul Sergisi’ açılmıştı. Şimdi
tiyatro olan bina, bu sergi için yapılmış
Sümerbank pavyonuydu. Yanındaki
Etibank pavyonunu da yapmıştım…
Bu arada Dağcılık, Tenis ve Eskrim
Binasını da yapmıştım…
Harbiye’deki Başak Sigorta binasında Utarit
İzgi’yle çalışmıştık. Ben binanın
müteahhidiydim…
… 1940’lı yıllarda Türkiye’de otel motel
gibi binalar yapılacağı zaman, hazır
mobilyalar alınır ve sadece yerine
konulurdu…
en az 50 takım mobilya kesiyordu. Daha az
… Ankara’da İş Bankası’nın merasim
‘Moderno’daki tasarım ve 91 günde sipariş
sayıdaki sipariş uygun olmuyordu. Normal
salonlarını yapmıştık. Bu mekânlar, bütünüyle
teslimi düzeni
olarak ise 100-200 takım kesiliyordu. Biz ise
özel ölçülerine göre yapılmıştı, mobilyaları da,
‘Moderno’nun çalışma düzeni hakkındaki
Moderno’da ise aşağı yukarı 8-10 takım
yine yerine göre özel olarak çizilip yapılmıştı.
bilgileri yine Fazıl Aysu’dan şöyle alabiliyoruz:
uygulayabiliyorduk.
Örneğin İş Bankası’nın bir resim koleksiyonu
… Moderno’nun son yıllarında sigortasını
… Baki Aktar’ın bu konuda çok iyi
ödediğimiz 84 kişilik kadromuz vardı. Ayrıca
çalışmaları vardı. Bizim ‘küçük koltuk’
tabloları değerlendirmemi istedi. Ben de
işi büyüttüğümüz sıralarda, Şişli, Bomonti’de
dediğimiz bir fabrikasyon koltuğumuzu, Baki
yaptığım ahşap duvar lambrilerini, hepsini
bir atölye açmıştık. O sıralarda taşeron olarak
Bey’le tam 11 kez yeniden yaparak elde
ayrı ayrı değerlendirecek biçimde
bizimle çalışan 40 kadar atölye vardı. Günde 6
etmiştik. Ölçülerini, eğimlerini değiştirdik. En
projelendirmiştim…
sipariş alıyorduk. 91 günlük bir sipariş teslimi
sonunda yaptığımız koltuk peynir ekmek gibi
… Bir evin ‘dekore edilmesi’ de hemen
süresi veriyor ve tam gününde de teslim
satılmaya başladı… Döşemeli mobilyalarda,
hemen bizim dönemlerimizde başlamıştı. Biz
ediyorduk. Eğer 7. bir sipariş gelirse, onu 92.
‘Dunlopillo’ da ilk kez bizde kullanılmıştı.
de bütünüyle böyle çalışıyorduk. “ -Falanca
günde teslim edebiliyorduk…
Bizden sonra Güngör Mobilya da kullanmaya
ailenin evini siz yapmışsınız, bizim evi de
başladı… İlk kez ‘yatağa dönüşebilen karyola’
yapar mısınız ?” gibi sorularla sık sık
Fakat para kazanmıyorduk. Çünkü maliyet
yaptığımızda, birkaç bina ötedeki bir
karşılaşıyorduk. Bu gibi durumlarda evin
muhasebemiz yoktu. Ancak geçiniyorduk.
dükkândan gelip bir tane satın aldılar ve
tamamını projelendirip mobilyalarına kadar
Düşünün, günde 6 takım satan bir müessese
aynen kopya ederek üretmeye başladılar. Bu
her şeyi bir bütün olarak yapıyorduk.
ancak kendini geçindirebiliyordu…
kopya işi büyük bir sorundu. Yapılan her iyi
… Çok büyük miktarlarda iş yapıyorduk.
… Bir ara piyasaya çıkan ‘Formika’nın
Türkiye’deki temsilcisi, beni Avrupa’daki
96
Aysu “... İlk kez ‘yatağa dönüşebilen
karyola’ yaptığımızda, birkaç bina
ötedeki bir dükkândan gelip bir
tane satın aldılar ve aynen kopya
ederek üretmeye başladılar. Bu
kopya işi büyük bir sorundu”
şey, kötü biçimde kopya ediliyordu…
… Birçok önemli müessesenin iç
vardı. Dönemin Umum Müdürü, benden bu
… Biz ülkenin en sıkışık ve fakir olduğu
yıllarında çalışmıştık. Şimdiki imkânların
hiçbiri yoktu. Ama buna rağmen, mobilye
fabrikasına tanıştırdı. Böylece birkaç fabrikayı
dekorasyonlarını yaptık. Ayazpaşa’daki Philips
yapmaktan ziyade, ‘mekânların
gezdik ve fabrikasyon mobilyayı tanıdım.
Merkez Binası mobilyaları, Tünel’de Transtürk
mobilyelendirilmesi’ konusunda
Örneğin, Milano’daki bir fabrika her üründen
şirketinin binasını ve mobilyalarını yapmıştık.
çalışıyorduk. Tek tek ölçü alarak,
satabiliyorsunuz? Diye sorduk. Adam, “- Ben
ve üretimini yapıp işi tamamladık.
bütün olarak iş tamamlanıyordu. Büyük bir
sizi tanıyorum. Sizin yaptığınız iş başka”
Dönemine göre çok ileri bir projeydi…
montaj çalışması gerekiyordu. Halıdan,
demişti… Gerçekten, bizim yaptığımız
döşemeden başlıyorduk. Çeşitli lamba
mobilyalar, teknik yönden tamdı. Üretimde
1966: ‘Moderno’nun son günleri
tasarımlarımız da vardı…
hiçbir şeyden kaçınmıyorduk. O yıllarda bu
… Moderno’yu 1948 yılında kurup işe
özelliğimizi herkes biliyordu. Bu açıdan,
başlamıştık ve 1966 yılına kadar kesintisiz
… Adana’da Sakıp Sabancı’nın babası
Ömer Ağa’nın evini düzenlemiştik. O
Moderno Şirketi sonrakilere bir örnek olmuştu. çalıştık. Baki Aktar bu işi büyütmek istiyordu.
yıllarda Adana’da böyle bir adet pek yoktu.
Ama aradan geçen süre içinde, bu yapılan
Ve büyüttük de. Ancak işi büyütünce bir takım
Ama Ömer Ağa bu konulara karşı çok çok
önemli işler unutulmaya başladı…
aksaklıklar çıkmaya başladı. Ben de mimar
olduğum için, daha çok mimari çalışmalara
ilgiliydi. Onun binasının tamamının
mobilyelerini bütünüyle yapmıştık.
… Ben aslında maketçi olarak tanınırdım. İlk
1955: Cumhurbaşkanlığı yatı Umur’un
ağırlık vermiştim. Çünkü o yıllarda büyük
mobilyaları
binalar yapıyordum.
profesyonel maketleri ben yapmıştım… Bizim
1950’li yıllarda, Türkiye’de özel bir mekânı
Sonunda ayrıldık ve ‘Moderno’ kapandı…
dönemimizde, en tanınmış mobilyacı Psalti idi.
döşemek zor bir işti. Hele bir Cumhurbaşkanlığı
Böylece, 1948 yılında başlayan ve 1966
Çirikotis de o dönemin mühim bir
yatının döşenmesi ise çok zor bir işti. 1955
yılına kadar çok ciddi bir tasarım ve üretim
mobilyacısıydı. ‘Haraççılar’ ise Beyoğlu’ndaki
yılında Cumhurbaşkanlığı yatı ‘Umur’
düzeni kurmuş olan ‘Moderno’ artık Türk
mağazalarında işin ticaretini yaparlardı. ‘Baker’
mekânlarını tasarlamak ve donatmak görevi,
mobilya ve içmimarlık tarihinin geçmişte
ise Türkiye’deki ilk büyük mağazalardandı ve
Akademi hocası Hayati Görkey’e verilmişti.
kalmış parlak bir sayfası olmuştu.
ayrıca mobilya bölümü de vardı…
Kendisi de bu önemli iş için asistanı Sadun Ersin
… O yıllarda bir ürün kataloğu gibi şeyleri
ve Nuri Doğan ile birlikte bir ekip oluşturmuştu.
yaptırmak çok zordu. Sadece gazete ilanları
Tabii ki, böyle özel bir mobilya da öncelikle
veriyorduk. Özellikle Hürriyet Gazetesi’ne ilan
‘Moderno’ atölyelerinde yapılabiliyordu. Fazıl
verirdik… O tarihlerde gazetelere
Aysu bu olayı şöyle özetliyor:
‘mobilyelenmiş evler’ yapıyorduk. Gazeteler de
bu evleri okuyucuya hediye olarak veriyordu…
… Yaptığımız yatak odalarından bir
… Hayati Görkey’in yaptığı,
Cumhurbaşkanlığı ‘Umur’ yatı işine bizim de
katkımız olmuştu. Bizden yat için
tanesini 7 bin liraya satıyorduk. Hâlbuki
tasarımlanan mobilyalarının teknik
İstanbul’da Rıza Paşa yokuşundaki bir
çizimlerinin yapılması ve bunların üretilmesi
mobilyacı 2 bin liraya yatak odası satıyordu. Bir
istenmişti. Ölçüler alındı ve yerine göre
gün Baki Aktar ile birlikte gidip kendimizi
birçok çizimler yapıldı. Hayati Görkey Bey ile
tanıttık. Siz bunu 2 bin liraya nasıl
beraber o mobilyaların projelerini çizdirdik
KAYNAKLAR
Fazıl Aysu ile söyleşi, 1999, Nişantaşı, İstanbul
Yıldız Sarayı Tefriş Projesi, ARKİTEKT, s. 8-11, 1934, İstanbul
Fazıl Aysu ile söyleşi, 1999, Nişantaşı, İstanbul
Fazıl Aysu ile söyleşi, 1999, Nişantaşı, İstanbul
SAYAR, Zeki, Harp Mimarisi, ARKİTEKT, s. 275- 288, 1938, İstanbul
Fazıl Aysu ile söyleşi, 1999, Nişantaşı, İstanbul
Mobilya Meselesi, ARKİTEKT, s. 173-177, 1948, İstanbul
Evde Dikiş ve Ütü Köşesi, ARKİTEKT, s. 244, 1948
SAYAR, Zeki, Mobilya Meselesi, ARKİTEKT, s. 61-64, 1950, İstanbul
Fazıl Aysu ile söyleşi, 1999, Nişantaşı, İstanbul
Fazıl Aysu ile söyleşi, 1999, Nişantaşı, İstanbul
Fazıl Aysu ile söyleşi, 1999, Nişantaşı, İstanbul
Proje / 1940’lı Yıllarda Mobilya Meselesi ve Öncü Bir Girişim Moderno
doğramasıyla, duvar kaplamasıyla bir
97
Söyleşi / Mimarlık Proje
İki nesil
bir arada
1974 yılından beri içmimarlık
alanında faaliyet gösteren
‘Mimarlık Proje’ aldığı taze
kanla yoluna devam ediyor
M
ehmet Tataroğlu, Ömer Bortaçina ve
Mesut İşcan tarafından 1974 yılında
‘Mimarlık Proje’ adıyla kurulan şirket, geleneğin
farkındalığıyla çağdaşı aramak mottosuyla yola
çıkmış. Genel tasarım anlayışlarını, doğru
tekniklerle, genel beğenilerin bir adım ötesinde
özgün fikirler yaratabilmek ve bunları hayata bir
uyum içinde geçirebilmek, olarak açıklayan firma,
Mimari Proje’yle son beş yıldır yollarını ayıran Mehmet Tataroğlu (solda), şirketin kurucu isimlerinden Ömer Bortaçina (sağda)
ve 2005 yılında şirkete dahil olan Bortaçina’nın kızı Gönül Bortaçina’yla yaptığımız sohbet döneme ilişkin önemli bilgiler verdi.
geniş bir proje arşivine sahip. Mimarlık Proje,
Tataroğlu, kitaplarını Ali Teoman mahlasıyla
Bölümü’nden 2013 yılında mezun oldum.
kurulduğu günden itibaren özel konutlardan,
yazan, mimar Ali Tataroğlu’nun babası. Hiç
Babam mimar, ablam endüstri ürünleri
çiftlik evlerine, restorasyon projelerinden, ofis
mimarlık yapmayan, geçtiğimiz yıllarda
tasarımcısı olduğu için evde sürekli tasarım ve
binalarına kadar çeşitli dallarda hizmet vermiş.
kaybettiğimiz, bilinç akışı tekniğiyle kaleme aldığı
içmimarlıkla ilgili konuşmalar oluyordu, refleks
Babalarının izinden giden Gönül Bortaçina ve
kitaplarıyla tanınan “mimarlık ve edebiyat ciddi
olarak güzel sanatlara yöneldim. Marmara
Can İşcan, şirkette içmimar olarak yeni bir soluk
meslekler ve ben ikisini birden yapamayacağım
Üniversitesi’ni birincilikle kazanmıştım ancak
katıyorlar. İçmimar dergi çalışmalarına
için romancılığı seçtim” diyen Ali Teoman’ı da
tercihimi Mimar Sinan Güzel Sanatlar
başladığımız ilk günlerden itibaren adına sık sık
anmadan geçmeyelim istedik...
Fakültesi’nden yana yaptım.
rastlıyoruz. Son beş yıldır mesleği bırakan
İçmimarlığa yöneliminiz nasıl oldu?
Babanızın mimar olması sizin mesleğe
Tataroğlu’nun bizi şaşırtan ve mutlu eden diğer
Gönül Bortaçina: Mimar Sinan Güzel Sanatlar
yaklaşımınızı nasıl etkiledi?
özelliğini ise daha sonra öğreniyoruz. Mehmet
Fakültesi İçmimarlık ve Çevre Tasarım
G. Bortaçina: Deneyimi konusunda bana çok
rastladığımız Mehmet Tataroğlu’na burada
98
Mehmet Tataroğlu: Bütün mesleklerde,
Odalarda kendine statü vermeye çalışan
projelendirme alanında onun deneyimlerinden
bütün sanat dallarında yeni ve ayrıkı olan
insanlar oturdukları yerleri beğenmediler,
faydalandım. Aramızda kaçınılmaz olarak
kendini kabul ettiremiyor, kıymeti daha
onlara dert anlatmaya çalıştık. Yöneticiler
çatışmalar olsa da ortak bir dil tutturabildik.
sonra anlaşılıyor.
bize, “her şey sizin üstünüze kalacak.
Dünyadaki yenilikleri nasıl takip ediyorsunuz?
Her iki dönemi karşılaştırdığınızda ne tür
de, mimarların böyle istediğini söyleyeceğiz”
G. Bortaçina: Çok düzenli olmasa da yurt dışı
farklılıklar görüyorsunuz?
dediler. Çok sıkıntı çektik, ofise uygun
fuarları takip etmeye çalışıyorum. İnternetten
Ö. Bortaçina: Bizim mezun olduğumuz
mobilya yok, üretim yapılmamış. Bir takım
yenilikleri takip etmek çok mümkün. Tasarım
yıllarda ne kapı kolu, ne fayans hiçbir şey
askı aletleri yaptık, masa tiplerini değiştirdik.
blogları var bu anlamda oldukça zenginler.
yoktu. Yurt dışına giden arkadaşlarımızdan
Herkesin ismini masasına yazacaksınız, biz
sipariş eder, onların bavulunda getirdiği
Mehmet Bey sizin döneminizde ne tür
Sizin için tasarım süreci nasıl işliyor?
malzemeler kullanırdık. Ofis mobilyası
sıkıntılar yaşanıyordu?
G. Bortaçina: Biz de babalarımızdan aldığımız
yoktu mesela. Koç Grubu, ‘Bürokur’ adı
M. Tataroğlu: Mesleğimize yardımcı hiçbir şey
bu ayağı devam ettiriyoruz. Konut ve ofis ağırlıklı
altında bir firma kurmuştu. İlk ofis
yoktu. Malzemeyi kendimiz yaratırdık. Yıkıcıları
çalışıyoruz. Biz yeni nesil olarak farklı alanlara
mobilyası onlar getirmişti. ‘Knoll’ markasını
dolaşır, kapılarda kullanılan renkli camları toplar
yönelmedik. Olabildiğince yeni tasarımları
ithal ederlerdi. Onlara da masa, sandalye
vitraylarda kulanırdık. Yıkıcılardan bulduğumuz
müşteriye sunmaya çalışıyoruz.
çizimleri yaptığımız oldu.
eski kapı kolları, topuzlar, aksesuarların kopyasını
Ömer Bortaçina: Öncelikle müşteriye ‘nasıl
bir evde oturmak istiyorsunuz?’ diye soruyoruz.
G. Bortaçina: Ofis mobilyası bulmak çok
zormuş, prototipler yaptırılırmış önce.
Beğendikleri mekan tasarımlarını, objeleri
yaptırırdık sarıcılara. Döküm yapılan ürünler
sağlıksız oluyordu, fenni dökümler değildi, basit
kum kalıplara dökülen malzemelerdi.
dergilerden kesip bize getirmelerini istiyoruz.
Mimarların içmimarlık yapmasını nasıl
Aldığımız bu verilerle, onlara yaşamak
karşılıyorsunuz?
istedikleri alanın bir sentezini sunuyoruz.
G. Bortaçina: Kesin ayrımlar olmamalı, mimarlık ve M. Tataroğlu: Ermeni Usta’mız vardı Gülbenk
G. Bortaçina: Sentezini sunalım derken,
alıp ürünü değiştirip yeniden yapmak gibi
Hangi ustalarla çalışıyordunuz?
içmimarlık içiçe meslekler, hatta birbirlerinden
Usta, sıradan pencere kolları yapardı. Tek model
besleniyorlar. Dolayısıyla ben negatif bakmıyorum.
kapı kolu, tek tür fayans, tek tip lavabonun ancak
küçüğü, ortası, büyüğü vardı. Renkli fayans
düşünmeyin. Tarzlarını anlamaya çalışıyoruz.
Ev ve ofis ağırlıklı çalıştığınızı söylediniz.
kullanmak istersek, müşterilerimiz yurt dışından
yeni bir şeyler tasarlamasını istedim. Yaptığı
Ofislerdeki değişim süreci nasıl gerçekleşti?
gelirken bavulunda renkli fayans taşırlardı.
çalışma sonucunda jön ve yeni bir tasarım
Ö. Bortaçina: 1990’lardan sonra açık ofislere
elde etmesine rağmen, müşterinin beğenileri
dönmeye başladı. ‘Halk Sigorta’nın ofis
aksesuarları, kulp ve mimari hırdavat işlerini
doğrultusunda olmadığı için kabul görmedi.
işlerini almıştık. Başlarda sıkıntılar oldu.
yapan çok az yer vardı. Karaköy Necati Bey
Ö. Bortaçina: Bir müşterim için Gönül’den
Söyleşi / Mimarlık Proje
büyük katkıları oldu. Hem saha, hem
Ö. Bortaçina: İlk kapı kolları, giyotin pencere
99
Söyleşi / Mimarlık Proje
Caddesi’nde bulunan Özenliler, merhum Cahit
merhum Simin Hanımı ve Bezek Seramik’ten Oya
Boğazkesen Yolu’nda birkaç tane İtalyan,
ve Kaya Bey’in mirasını 3. nesil devam ettiriyor.
Koçanı sevgi ile anmamız lazım.
Ceneveziler vardı. 19. asırda Topkapı Sarayı,
Ayrıca Rumeli Caddesi’ndeki bir sokakta
100
M. Tataroğlu: Kemal Cınbız vardır
Çırağan Sarayı’nın yapımı için gelmiş ve bir
bulunan, merhum Hayrettin Usta, Bronz
Tophane’de, onun ustasıyla çalıştık biz,
daha gitmemişlerdi. Bunların çocukları da
Dekorasyon bunlardan birkaçıydı. Şu anda
Garabet Usta. Daha sonraları, ‘ben de iş
kaynadı gitti buralarda, başka işler yaptılar.
Bronz Dekorasyon yok ama Hayrettin Usta’nın
kalmadı, bıraktım bu işleri deyip’ beni
Benim zamanımda Tophane’de bir kaç
yanında yetişmiş, Sait Guleyin Sarı Dekorasyon
Kemal Cınbız’ın yerine götürdü. O zamanlar
Cenevizi atölye vardı. Rum usta vardı,
olarak işlerini devam ettiriyor. Hayrettin Usta’yı
Mumhane Sokağı’nda küçük bir atölyesi
Yordan Usta, şimdi çalışmıyor o da,
yazmasanız ayıp olur. Bunların dışında 4 nesildir
vardı. Garabet Usta bütün kalıplarını, alet
Kuledibi’ne gitti. Tophane, Boğazkesen’den
soğuk ve sıcak demir ustası olarak çalışan,
edavatını, hepsini Kemal Cınbız’a bıraktı.
Tünel başına kadar marangoz ve iskeletçi
soyadı kanunda Özdemir soyadını alan Özcan
Cınbız, Boğazkesen Yolu’ndaki tütün
dükkanlarıyla doluydu. 1960’lara kadar
ve Gürcan ustalar var. Hala nitelikli işler
depolarını kiraladı. Uzun yıllar çalıştık
Pisalti vardı. Mehmet Yaşar Aksoy’la çok
yaptırmak isteyenler bu ustalarlan çalışırlarsa,
onunla. Kemal Usta bu işin son kalan
çalıştım. Mehmet Yaşar’ın Abdurrahman
ustalık ve beyefendilik nedir görebilirler. Bizi
ustasıdır. Klasik çalışırdı ama daha modern
Hancı’yla ben tanıştırmıştıım, daha sonra
fayanskapusundan kurtaran Karga Çömlek’ten
işler geldiğinde onları da yapardı.
çok yoğun çalıştılar.
istedim. Çıkardığı fiyatlar o kadar ucuzdu ki,
mimar, içmimar gibi çalışıyorlarmış değil mi?
“niye böyle yaptın? bu kadar ucuz olmaz”
M. Tataroğlu: Mimar, dekoratör diye birşey
dedim. “E olur, biz bu kadara yapıyoruz”
yoktu, vardı da pek geçer akçe değildi.
dedi. Ben onun verdiği fiyatı 3’e, 4’e
Okullarda da içmimari ve dekoratör bölümü
katladım. İstanbul Rum Patriği’nin
yoktu. Bizim gibi mimarlar içmimarlık da
kayınbiraderiydi. Arnavutköy sırtlarında
yapıyorlardı. İş yaptıracak kişi Avrupa’dan bir
ahşap bir konak vardı, patriğin kışlık sarayı.
dergi bulur, alçıcıya gider ‘kartonpiyerler
İhtiyacı yoktu, alışkanlıktan gidiyordu, kağıt
böyle olsun, kapılar şöyle olsun’ derlerdi.
kokusu, talaşın kokusu olmazsa yaşayamam
Panayot Usta gibi birtakım adamlar vardı,
dedi. Son büyük işimiz Kumkapı’daki Ermeni
İtalyanca ‘piyanta’ denir, ‘piyanta’ çizerlerdi.
Patrikhanesi oldu. Orada da Metin Kaşo’yla
Bu masanın kesitini, detaylarını çizerlerdi,
çok güzel işler yaptık. Hareketli mobilyaların
bizim işimizi yapıyorlardı ancak bizim
bir kısmını Kaşo yaptı.
yöntemlerimizle değil de daha basit
Ö. Bortaçina: Soruları hep siz sordunuz
yöntemlerle yapıyorlardı. Patron kağıtlarına
bende size bir soru sorayım. Mimarlara ‘niye
masanın kesitlerini çıkarıyordu. Marangozun
içmimarlık yapıyorsunuz?’ diye soru
bunu imal etmesi için kesip profillerini
yöneltiliyor da, popüler ev hanımlarına ‘niye
gösteriyordu. Hayri Usta atölyesinin üstünde
içmimarcılık oynuyorsunuz?’ diye bir soru
bir oda vermişti Panayot Usta’ya, Kumbaracı
neden sormuyorsunuz? Cevabı içmimarlar
Yokuşu’ndaki bütün atölyeler, modellerini
adına yada kızım adına ben vereyim. Evet
ona çizdirirlerdi. Hayri Usta ile Panayot yan
maalesef içmimarlık yapıyorlar ‘bir perde’ ve
yana tezgahlarda rende atmışlar. Sonradan
‘duvar boyası’ rengi belirlemekle içmimar
bu Panayot Usta’ya biz de iş yaptırdık.
olunur zannediyorlar. Bir müddet evvel bir
Intercontinantal Otel’in mobilyalarının
çiftlik yapmıştık içinin perdesini yapan
ihalesini alan firmaya danışmanlık
hanım iç dekorasyonu yaptığını
yapıyorduk. Otelde kullanılmak üzere
anlatıyormuş. İşin vahimi yakın zamanda
seçilen mobilyaları imalata hazır hale
yapımını bitirdiğimiz Beykoz’daki bir yalıyı,
getiriyorduk. Panayot Usta’cığım bunları
şu popüler dergilerin birinde 4 sayfa olarak
yapar mısın? dedim, 30-40 tane kalem vardı,
yayınlatan ve ben yaptım diyebilen, eski ev
yaparım dedi. Ben kurşun kalemimle kese
eşyası satan dükkan sahipleri var. Bence
kağıtlarına yaparım dedi. Fiyat çıkarmasını
onlarlada bir röportaj lazım.
Söyleşi / Mimarlık Proje
Anladığım kadarıyla o zamanki ustalar
Mehmet Tataroğlu firmanın 2. kuşak çalışanlarından
Gönül Bortaçina ve Can İşcan’la birlikte.
‘Abdurrahman Hancı
mesleğe itibar getirmiştir’
ABDURRAHMAN HANCI içmimarlığa bir itibar
getirmiştir, tıpkı Sedat Hakkı Eldem’in mimarlığa
getirdiği saygınlık gibi. Abdurrahman Bey modernden
gayrı çalışmazdı. Tek bir kapı modeli vardı, ömrü
boyunca hep o kapıyı yaptı. Hiçbir zaman
müşterilerinin önünde el pence divan durmadı.
Bugün artık fazlalıkların hepsi atılır, bir şey ne kadar
sadeyse o kadar güzeldir, o zaman çağdaş olabiliriz.
Bugün geçer akçesi de budur. Abdurrahman Bey bunu
yapmıştır. Ben yapamadım. Neden? Para kazanmam
gerekiyordu. Şunu şöyle istiyorum diyen birine cevap
vermeye, uyum sağlamaya çalışıyordum, çünkü kiramı
verecek kimsem yoktu. Ben müşteriyi kaçırmamaya
gayret ettim, o da mesleğim açısından hatalı oldu.
Vasatın üstünde kaldık ama zirveye çıkamadık... Belki
de o yüzden. Marifetli olduk, takdir de, para da
kazandık ama daha yukarılarda durabilmek vardı, öyle
olmadı. Bir müşteriyi yenmek lazım, bir de o işi
yenmek lazım. Onu kabul ettirenlerin hepsinin böyle
bir kabadayılık lüksü var, ben hiç bulamadım...
101
Üniversite Tanıtım / Yaşar Üniversitesi
Yaşar Üniversitesi
‘Hayatı sorgulayan, öğrendiklerini hayata
geçirebilen öğrenciler yetiştirmek istiyoruz’
Yaşar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi
İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Başkanı
Yrd. Doç. Dr. Gülnur Ballice çevresine duyarlı,
öğrendikleri bilgileri hayatına uygulayabilen,
öğrenciler yetiştirmeyi istediklerini söyledi.
Ballice, öğrencilerin tasarım alanında
yenilikçi, çağdaş ve özgün bir yaklaşıma
sahip olmaları gerektiğini dile getirdi
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Lisans eğitimimi 1991 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Mimarlık
Fakültesi Mimarlık Bölümü’nde tamamladım. Fakülte 1992 yılında Mimarlık
Fakültesi olarak yeniden yapılandırıldı. Yüksek lisans eğitimimi ise Ortadoğu
Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde Mimarlık Anabilim Dalında 1995
yılında tamamladım. Eğitimim sırasında mimari proje, peyzaj, içmimari proje
alanlarında hizmet veren firmalarda çalışarak uygulama alanında da yer aldım.
İzmir’e döndükten sonra yaklaşık 10 yıl farklı firmalarda proje ve uygulama
elemanı olarak çalışıp, 2006 yılında D.E.Ü. Mimarlık Fakültesi Bina Bilgisi
programında doktoramı tamamladım. 2005 yılından bu güne gelen süreçte
102
CAD/CAM ve Üretim Teknolojileri dersi ile
ve estetik olarak tasarlanmasıyla ilgilidir.
entegre edilerek öğrencilerin tasarladıkları
Dolayısıyla, estetik ve ev dekorasyonundan
ürünlerin prototiplerini bilgisayar teknolojisi
çok daha fazlasını içermektedir.
ile üretmeleri hedeflenmektedir. İçmimarlık
Bir içmimar tasarımın temelinde rengi,
Yüksek Lisans programında ise “Adaptive
deseni, dokuyu, ışığı, enerjiyi ve boşluğu
Reuse and Technology ” (Yapılarda İşlevsel
yaratıcı ve etkin bir biçimde kullanır. Mutluluk
Dönüşüm ve Teknoloji) ve “Design and
veren renklerin kullanımı, iyi tasarlanmış
Culture” (Tasarım ve Kültür) olarak iki alt başlık
mobilyalar ve ışık ile boşluğun akıllıca
oluşturulmuştur. Öğrenciler ilgi duydukları
kullanımı gibi kriterlerin tümü yaşadığımız
alana göre seçmeli dersleri alarak proje ve tez
çevre hakkındaki düşüncelerimiz ve o
çalışmalarını tamamlayacaklardır.
çevrede hissettiğimiz duygularımız üzerinde
gerçekten farklılık yaratabilir.
İyi bir iç mekân tasarımı, sadece daha iyi
Üniversite olarak nasıl bir öğrenci
profili oluşturmak istiyorsunuz?
görünen ve fonksiyonel olan mekânlar
Öğrencilerin öncelikle hayatı sorgulayan,
Yaşar Üniversitesi İçmimarlık ve Çevre
yaratmakla kalmaz aynı zamanda insanın ruh
öğrendikleri bilgileri hayatına uygulayabilen,
Tasarımı Bölümü’nde öğretim üyesi ve 2006
hali ve morali üzerinde de önemli bir etkiye
gündemi takip eden, çevresine duyarlı ve
yılından itibaren de bölüm başkanlığı
sahip olabilir. Okullar ve hastaneler gibi daha
gelecekte ülkenin gelişiminde birer birey
görevimi sürdürmekteyim.
hijyenik olması gereken ve her gün
olarak rol alacaklarının bilincinde olan
kullanımda olan kamu alanları yaratıcı iç
bireyler olarak yetişmelerini hedefliyoruz.
Yaşar Üniversitesi’nin içmimarlığa
mekan tasarımından daha fazla içmimarlık
Bunun yanı sıra tasarım alanında yenilikçi,
yaklaşımını, bakış açısını nasıl tanımlarsınız?
hizmetinden yararlanabilir.
çağdaş ve özgün yaklaşımlarda bulunmaları,
Üniversitemizde içmimarlığın, iç mekânlar için
Üniversite Tanıtım / Yaşar Üniversitesi
ur Ballice
Yrd. Doç. Dr. Güln
her türlü binanın iç mekânlarının fonksiyonel
dünyadaki gelişmeleri yakından takip
yaratıcı tasarım çözümleri bulurken aynı
Bölüm olarak önünüze koyduğunuz
ederek ulusal ve uluslararası platformlarda
zamanda kullanıcıların sağlığını, güvenliğini,
hedefler nelerdir?
söz sahibi olmaları da mesleki anlamda
rahatını ve kendini iyi hissetmesini sağlayan
2013-2014 eğitim yılından itibaren lisans ve
başarı elde etmelerini sağlayacaktır.
ve sürdürülebilir bir tutumla yaşam kalitelerini
yüksek lisans programlarımız yenilenecektir.
arttıran bir sorumluluğu olduğunu
Bu kapsamda stüdyo derslerinin yapı,
Kaç öğrenciniz ve öğretim üyeniz var?
düşünmekteyiz. İçmimarlık, konutlar, kamu
mobilya tasarımı, bilgisayar ve diğer teorik
İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nde
binaları ve mağazalar, restoranlar, sosyal
derslerle bütünleşik olarak yapılması
lisansta 280, yüksek lisansta 17 olmak üzere
mekânlar, ofisler gibi ticari binaları da içeren
planlanmaktadır. Mobilya tasarımı dersi
toplam 297 öğrencimiz bulunmaktadır.
103
Üniversite Tanıtım / Yaşar Üniversitesi
Öğretim üyesi sayımız ise kadrolu 28, yarı
zamanlı 25 olmak üzere toplam 53’tür.
Diğer içmimarlık bölümleriyle
ilişkileriniz ne düzeyde, ortak projeler
üretebiliyor musunuz?
2012 yılı Mayıs ayında İçmimarlık Bölüm
Başkanları toplantısının dördüncüsünü Yaşar
Üniversitesi’nde gerçekleştirdik. Bu toplantıda
birçok içmimarlık bölüm başkanı ile tanışma ve
karşılıklı görüş alışverişinde bulunma imkânımız
oldu. Eğitim, akreditasyon, akademik yükselme,
içmimarlık mesleğinin sorunları gibi farklı
konularda çalışmak üzere komisyonlar
oluşturuldu. Yaşar Üniversitesi, İzmir Ekonomi
‘Öğrencilerimize staj, mezunlarımıza en uygun iş imkânlarını sağlamada da İçmimarlar Odası ile iletişim içindeyiz.’
Üniversitesi, Gediz Üniversitesi ve Kadir Has
tüm öğrencilerimizle, pek çok ortak
çalışmanın önemine mutlaka değinilmesine
çalışmaları, ortak araştırma projesi oluşturma,
çalışmalarda bulunduğumuz gibi ayrı
olanak sağlıyoruz.
ortak sergi ve sempozyum düzenleme
sürdürdüğümüz çalışmalarda da birbirimize her
konusunda çalışmak üzere görev aldı. Bu
zaman destek olmaktan mutluluk duyuyoruz.
kapsamda yıl içerisinde ‘Talking Interiors’
İçmimarlar Odası tarafından düzenlenen
Üniversitesi’nden oluşan komisyon, yayın
uygun iş imkânlarını sağlamada da İçmimarlar
Odası ile iletişim içindeyiz.
etkinliği kapsamında farklı konuşmacılar davet
3. ve 4. Sektörel Buluşma’da biz de Yaşar
edildi. Bu kapsamda devam edecek etkinliklerin
Üniversitesi olarak standımızda öğrencilerimizin
bizim de Öğretim Görevlimiz Ceren Polat ve
sonunda konuşmaların bir araya getirilerek bir
çalışmalarıyla yer aldık.
Basın komisyonundan Araştırma Görevlimiz
yayın oluşturulması planlanmaktadır.
104
Öğrencilerimize staj, mezunlarımıza en
Her yıl bölümümüze yeni başlayan
İzmir Şube Yönetim kurul üyelerinden ve
Didem Dönmez ’in de içinde bulunduğu
öğrencilerin Oda’ya kayıtlarını danışman
gelecek yıl gerçekleştirilmesi planlanan “Kapılar”
Üniversitenizin İçmimarlar Odası’na
Hocaları tarafından gerçekleştirilmesine özen
projesi ile de öğrencilerimizin çalışmaların
bakışı nasıl, birlikte yürüttüğünüz
gösteriyor ve Yeni Öğretim Yılı açılış törenimizde
sergilenecek olmasının heyecanı içindeyiz.
çalışmalar var mı?
kimlik kartlarını İzmir Şube Başkanı tarafından
İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü olarak,
öğrencilerimize sunarken, kısa bir konuşma ile
panel ve fuar/firma gezilerinde de ortak
gerek İçmimar Öğretim Görevlilerimizle gerekse
de İçmimarların Oda’ya katkıları ve ortak
çalışmalarımız olmuştur ve devam edecektir.
Tek tek İsmini sayamadığımız pek çok sergi,
bilgi verebilir misiniz?
Öğrenci projelerini vermeye 2. sınıftan başlıyoruz. 3-4
sınıf projelerinin de yoğun bir şekilde uygulandığını
söylemek mümkün. Örneklerini şöyle sıralayabiliriz;
3. sınıf proje konuları:
2012-2013 Güz Dönemi: İzmir Fuar Alanı’nda
Yaşar Üniversitesiİçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü
öğrenci projelerinden örnekler.
bulunan‘İzmir Sanat’merkezinin yerine‘Youth Center’
INAR 320 İç Mekan Tasarımı: İzmir Fuar Alanı
içerisinde bulunan‘İzmir Sanat’merkezinin yerine
‘Food and Nutrition Center’’
2012-2013 Bahar Dönemi: INAR 310 İç Mekan
Tasarımı III: Yeni yapılan İzmir Adnan Menderes
Havaalanı içerisinde belirlenen bir alana‘Banka ve
Kredi Kartı Firmaları için Lounge’
Üniversite Tanıtım / Yaşar Üniversitesi
Öğrencileriniz ile yaptığınız projeler hakkında
2011-2012 Güz Dönemi: INAR 310 İç Mekan
Tasarımı III: Konak Pierde‘Kültür Sanat Merkezi’
2011-2012 Bahar Dönemi: INAR 310 İç Mekan
durulmaktadır. Kurumsal kimlik gibi bütüncül bir
çerçevesinde öğrencilerden, yerel özellikleri göz
başlık altında farklı tasarım disiplinlerin bir arada
önünde tutarak, günümüz ihtiyaçlarına yanıt veren
Tasarımı III: Dalyan Otelin beach bölümü,‘Beach Club’ çalışması ya da farklı disiplinlere ait görülen
INAR 320 İç Mekan Tasarımı IV: İzmir Arena
düzenlemeler yapmaları beklenmektedir. Halihazırda
yöntemlerin bir arada kullanılması gerektiği fikrinden da butik olarak kullanılan yapının, kullanıcı profilinin
eğlence merkezi binasına‘Sinema Kulübü’
hareketle, öğrencilerden belirledikleri firmalar için
incelenmesi, çevre koşullarının analizi ve tüm bunlar
4. sınıf proje konuları:
oluşturdukları çerçeve içinde yalnızca mekânı ve
göz önünde tutularak daha nitelikli yaşama
INAR 420 İç Mekan Tasarımı V
yaşantıyı değil, logosu, renkleri gibi firmayı temsil
alanlarının oluşturulması öncelikli istenendir.
(2012-2013 Bahar Yarıyılı)
eden görsel unsurları da düzenlemeleri
INAR 420 - İç Mekan Tasarımı VI dersi kapsamında beklenmektedir. Seçilen firmaların İzmir Yönetim
2012-2013 bahar yarıyılında ‘Design of Corporate
Identity” başlığı altında yapılacak çalışma ile’ kurumsal
kimlik’ olgusu ve mekân tasarımı ilişkisi
Ofisleri bu belirlenen çerçevede tasarlanacaktır.
INAR 410 İç Mekan Tasarımı V (2012-2013 Güz
Yarıyılı) INAR 410 - İç Mekân Tasarımı V dersi
sorgulanmaktadır. Ticari faaliyet gösteren firmalar için kapsamında 2012-2013 güz yarıyılında Muğla-
İçmimarlık Yüksek Lisans programında ise
ders aşamasında öğrencilerimiz seçmeli
derslerin yanı sıra iki dönem boyunca zorunlu iç
mekân proje dersi almaktadır. Geçtiğimiz
yıllarda seçilen proje konularından ve/veya
proje dersi kapsamında öğrencilerimizin pek
kurgulanan ya da yaratılan kimlikler ve bunun bir
Dalyan’da Butik Otel projesi hazırlanmıştır. Bağlam ve çok yarışma projesine katılmış ve projelerini
parçası olarak şekillenen iç mekân üzerinde
turizm olguları üzerinden şekillenen proje
hayata geçirme şansı yakalamıştır.
105
Dünyadan / Mekan Tasarım
Tasarımını David Ho’nun yaptığı Qihoo 360 şirketinin merkez ofisi.
kat yüksekliğindeki açık alanda radyal kapsül
biçimindeki ‘Geleceğin Çarpıştıcısı’nın
tasarımını yaptı. Burası çalışanlara bir beyin
fırtınası mekanı temin ederek daha yaratıcı
Evrenin gizemi bu mekanda çözülecek
fikirler ortaya koymalarına yardımcı olacaktır.
E
dg Corporation şirketinden David Ho,
2012 yılında tasarıma başlamaya hazır
oturan bu
Beijing’de (Pekin) Qihoo 360 şirketinin
olduğunda Cenevre’de dünyanın en büyük
‘Geleceğin
merkez ofisinin tasarımını yaptı.
yeraltı parçacık hızlandırıcısı Large Hadron
Çarpıştırıcısı’
Collider-LHC (Büyük Hadron Çarpıştırıcısı)
kamış levha
Hadron Çarpıştırıcısı’ ile 360’ın ‘yıkıcı yenilikçi’
Higgs bosonu’nu (Higgs) keşfetmişti. Adını bir
kullanılarak
şirket kültürünü birleştirerek tasarımını
fizikçiden alan Higgs Bozonu standart
inşa
gerçekleştirdiği Oihoo 360 Teknoloji Limited
modelde henüz keşfedilmeyen son
edilmiştir.
Şirketi’nin yeni merkezi. Çin’de bulut temelli
elementer parçacıktır. Büyük patlamayla (Big
Kamış levha, iç
İnternet ve mobil güvenlik ürünleri
Bang) meydana gelen evrenin gizemini
dekorasyonla
servislerinde kişi bazı hesapla bir numaralı
çözmenin temel anahtarı, Higgs bozonunu
sağlıklı bir ofis ortamı ve
şirket olan 360 için geleceğin ofisini
bulmaktır. Bu yöndeki haberlerden ilham alan
sürdürülebilir bir yapı
keşfetmeye çalışın. iResearch’a göre 2012
David Ho, yıkıcı yenilikçi şirket kültürünü
meydana getirmek için
Mart sonu itibariyle 411 milyon aylık aktif
çarpıştırıcı kavramıyla birleştirerek tasarımını
yenilikçi bir çözüm
internet kullanıcısı vardır.
yaptı. Bu konsepte uygun olarak 6. katta iki
yaratmaya aracılık
İşte, Tasarım Müdürü David Ho’nun, ‘Büyük
106
Bambu döşeme üzerine
Dünyadan / Mekan Tasarım
eden yenilenebilir bir tarımsal yan üründür.
ayrılmıştır. Çalışanların çok iyi
2010 Şangay Dünya Fuarı Pavyonu’nda
bakımlı olmaları şirket kültürünü
kullanılan ana malzeme de aynıdır.
yansıtmaktadır.
Düşük karbon içeren, sağlıklı ve çevre
Tasarımcılar, toplantı alanının
dostu yapısal özellik taşıyan bu kamış levha,
ortasında üç yuvarlak açık toplantı
sıcak presleme işlemi yardımıyla
odası yerleştirmişlerdir. Onları
formaldehitsiz yapıştırıcı kullanılarak %100
oluşturduğu şekil, Qihoo 360’ın
süper buğday samanı üzerine
logosusunun bir metafordur.
oturtulmuştur. ‘Sıfır ahşap’ içeriği
doğal ışıktan en çok yararlanmaları
azaltmaya yardım ettiği gibi, soluduğumuz
için çalışma alanları pencere
havanın kalitesi üzerinde daha pozitif etkide
boyunca yerleştirilmiştir. Her katta
bulunurlar.
personel arasındaki karşılıklı etkilişime ilham
‘Yeşil Mekan’ ile çalışma mekanını bir araya
Bir tırmanma duvarı ve dev bir şişirilebilir
vermek ve etkilişimi artırmak amacıyla ana
getirmiyor, aynı zamanda Qihoo 360
kale, diğer tabanı yüksek açık alana monte
dolaşım hattının ve çekirdek alanının
şirketlerinin kullanıcı deneyimlerini kültürel
edilmiştir. Burası özellikle ofisi ziyaret eden
yakınına herkese açık bir büfe konmuştur.
olarak 360’ın yeni merkez ofisi ‘personelinin
personelin ailelerinin dinlenmeleri için
108
Çalışanların manzaradan ve
olduğundan bu ürünler, ormansızlaşmayı
David Ho’nun konsept tasarımı, sadece
deneyimine’ aktarıyor.
G
donatı tasarlanmıştır (2).
Endüstriyel tasarım, bir ürünün tamamının veya bir
makinalaşma ve seri üretime karşı çıkılsa da, Kırmızı
parçasının çizgi, şekil, renk, biçim, doku,
Ev ile endüstriyel tasarımın ilk örnekleri verilmiş
malzemenin esnekliği veya süslemesi gibi insan
oldu. Tüketimin hızla olduğu günümüzde, yenilik
duyuları ile algılanabilen çeşitli unsur veya
kavramı içerisinde mekansal arayışlarda bulunmak
özelliklerin oluşturduğu görünüm olarak
ve iç mekanlara endüstriyel tasarım ürünleri ile
tanımlanmaktadır (1).
farklı kimlikler kazandırmak kaçınılmazdır.
ünümüzde endüstriyel tasarım hayatın
Rabia KÖSE DOĞAN
ayrılmaz bir parçası haline gelmektedir.
Geçmişten günümüze bakıldığı
zaman,19.yüzyılın sonlarına doğru İngiltere’de ortaya
çıkan Arts and Crafts akımı ile Philip Webb, Kırmızı Ev
(Red House)’i tasarlamıştır. Evin kullanıcısı akımın
Arts and Crafts akımı ile sanayileşme,
İç mekana yansıyan endüstriyel tasarım
örnekleri 3 grup altında incelenebilir:
1. Geleneksel öğelerin yeniden yorumlanması
ile yapılan tasarımlar
öncülerinden olan William Morris’dir. 1860 yılında
2. Özgün ve yeni tasarımlar
inşa edilen ev, sivri çatısı, gotik kemerli pencereleri ve
3. Dönüşümsel tasarımlar
kapıları, çitle çevrili bahçesiyle ortaçağ yapılarını
anımsatmaktadır. Mobilyalar, 1861'de Morris'in
1. Geleneksel öğelerin yeniden yorumlanması
atölyesinde üretilmiştir. Günlük kullanımlı
ile yapılan tasarımlar:
mobilyaların üretiminde estetik kaygılar ve bu
İspanya’daki Endülüs uygarlığı ve onu temsil eden
konuda bilinçlenme Morris sayesinde olmuştur.
efsanevi Elhamra Sarayı’ndan esinlenerek dijital
Atölyede günlük yaşamda kullanılabilecek her türlü
teknolojiyle tasarlanan üç boyutlu ve dokulu
seramikler ve bu seramiklerle döşenmiş banyolar,
geleneksel öğelerin, günümüz mekanlarına
taşınmasına örnektir (3).
Kültürel mirasın birikimleri ile oluşan donatı
ölçeğinde verilebilecek en iyi örneklerden biri, eski
Şekil 1. 2. Red House cephe görünüşü ve kat plan şeması.
sedirlere özlem duyularak tasarlanan oturma
Makale / Mekan Tasarımına Gelenek Yenilik ve Dönüşümle Gelen Üçüncü Boyut
Mekan tasarımına gelenek yenilik ve
dönüşümle gelen üçüncü boyut
109
Makale / Mekan Tasarımına Gelenek Yenilik ve Dönüşümle Gelen Üçüncü Boyut
110
sahip olan mağaza, 2009 yılının en iyi mekan
tasarımı ödülünü almıştır. Siyah-beyaz renklerin
kullanıldığı tasarımda, İznik motiflerine,
Kütahya çinilerine ve süslemelerine mekan
Şekil 3. 4. Elhamra Sarayı motifleriyle tasarlanan banyolar.
Şekil 9. 10. Marcel Wanders tasarımlı oturma birimi ve vazo.
ölçeğinde yer verilmiştir (6).
Z&F Design tarafından Londra’da tasarlanan
birimleridir. Farklı renklerde seri olarak üretilen
oturma birimleri, bir çok mekan için uygun bir
Şekil 11. Villa
Moda AVM
plan şeması.
çözümdür (4).
Ünlü tasarımcı Marcel Wanders‘ın, sedirleri
Marcel
Chintamani Restorant 2007 yılının en iyi iç
Wanders
mekan tasarım ödülünü almıştır. Geleneksel
tarafından
Osmanlı motiflerinden yola çıkılan tasarımda
Bahreyn’de
kadife koltuklar, uzun perdeler, varaklı ayna ve
anımsatan oturma birimleri mevcuttur. Mekan
tasarlanan Villa Moda AVM, 2008 yılının Haziran
aydınlatma elemanları, kurnadan oluşan
ve donatı tasarımında sınırları zorlayan
ayında tamamlanmıştır. 1050 m²’lik bir alana
lavabolar, duvar panoları ve Chintamani motifi
tasarımcı geleneksel öğeleri yeni bir yorumla iç
önemli yer turmaktadır (7).
mekan tasarımlarında kullanmaktadır. Dantel
kumaşları polimer esaslı bir sprey ile
2. Özgün ve yeni tasarımlar:
sertleştirip, koltuk ya da abajur gibi günlük
Madrid’de bulunan
kullanılan nesnelere dönüştürmektedir (5).
Puerta América Hotel'in
her katı farklı mimar
Şekil 5. Aziz Sarıyer
tasarımlı oturma
birimi.
tarafından tasarlanmıştır.
Alışılagelmiş konaklama
Şekil 12. 13. 14. Villa Moda
AVM iç mekan görünüşleri.
anlayışından uzak
Şekil 18. Puerta América
Hotel'in cephe görünüşü.
hizmet veren otele gelen konuklar, mevcut
oda tasarımlarına ait fotoğraflar arasından
kalacakları odayı seçmektedir. Avangard
mimarinin en iyi örneği olarak kabul edilen
11 katlı otelin 16 farklı tasarımcısı arasında
Şekil 7. 8. Marcel
Wanders tasarımlı
oturma birimi.
Şekil 15. 16. 17.
Chintamani Restorant
iç mekan görünüşleri.
Şekil 19. 20. Zaha Hadid’in oda tasarımları.
Şekil 28. Animi Causa tasarımı ergonomik donatı.
Metal konstrüksiyon üzerine sarılan iplerle
oluşturulan sehpa tasarımının aralarına
yerleştirilen objelerle alışılageldik anlayıştan
farklı olarak kullanılmaktadır. Başka bir
tasarımda ise 120 elastik toptan oluşan çok
amaçlı donatı, kullanıcının oturma, dinlenme,
uyuma gibi farklı isteklerine yanıt vermektedir.
Şekil 21. 22. World Lounge plan ve kesit şeması.
Farklı renk alternatifleriyle üretilen ürün, farklı
Zaha Hadid, Ron Arad, Mark Newson, David
yaş gruplarının kullanımına da olanak
Chipperfield da bulunmaktadır (8).
sağlamaktadır (10).
Renkli tasarımcı Karim Rashid’in İstanbul
3. Dönüşümsel tasarımlar:
Atatürk Havalimanı’nda Dış Hatlar Terminali
için tasarlamış olduğu World Lounge Bekleme
Salonu, mekan tasarımı ve endüstriyel tasarım
ve davet edici bir mekan tasarlanmıştır (9).
Endüstriyel tasarımın donatı ölçeğinde
Günümüzde hızla gelişen ve değişen dünyada,
insan ve toplum ihtiyaçlarının karşılanması,
açısından önemli yer tutmaktadır. Bekleme
verilebilecek en iyi örneklerinden biri olan
kaynak kullanımlarının azalması, yaşanabilir bir
salonu; kendi içinde giriş, bilgisayar alanları,
Animi Causa tasarım ekibinin obje ve beden
dünya çabası ile karşımıza dönüşüm kavramı
dinlenme ve oturma birimleri, yemek alanları,
ergonomisine uyumlu donatı tasarımlarıdır.
çıkmaktadır. Doğal kaynakların hızla
tüketilmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının
buluşma alanları ve bireysel kullanıma ait
alanlara ayrılmaktadır.
Dinamik tasarımı ile alışılmış dinlenme
salonu görüntüsünün dışında olan tasarımda,
tek bir mekan kavramı yerine, geniş bir alanın
Şekil 27.
Animi
Causa
tasarımı
ergonomik
sehpa.
azalması bize atık kullanımının önemini
vurgulamaktadır.
Japon mimar Shigeru Ban’ın Kobe depremi
sonrasında güçlendirilmiş kağıt, karton ve
etrafında farklı renk, doku, form ve işlevlerde
mukavva kullanarak yapmış olduğu konutlar
farklı mekanlar oluşturularak sıradanlıktan uzak
atık kullanımı, çevre kirliliği ve geri dönüşüm
Makale / Mekan Tasarımına Gelenek Yenilik ve Dönüşümle Gelen Üçüncü Boyut
Şekil 23. 24. 25. 26. World Lounge iç mekan görünüşleri.
111
Makale / Mekan Tasarımına Gelenek Yenilik ve Dönüşümle Gelen Üçüncü Boyut
112
Paper Chair (Kağıt Sandalye) adı verilen
Şekil 29. 30. Karton yapıların görünüşü.
açısından önemli yer
ve farklı mekanlar sunmaktadır.
çevre dostu sandalye %100 geri dönüşümlü
KAYNAKLAR:
malzemeler ile üretilmiştir. Geri dönüşümlü
(1) http://www.avrupapatent.com/marka.php?tescili=
malzemeler olarak bilinen un bazlı yapıştırıcılar
endustriyeltasarimnedir
kalıba yerleştirilerek şekil verilmiş, daha sonra
(2) http://www.hayaltasarimcisi.com/htf/index.php?topic=71.0
ince ince kesilen eski gazeteler sandalye
(3)http://www.konuthaberleri.com/bien-seramik-elhamra-
üzerine preslenerek oturma birimine
sarayinin-ihtisamini-evlerinize-getiriyor-8725.htm
dönüştürülmüştür (13).
(4) http://www.biaile.com/detail.asp?id=1950
Atık materyal tasarımına ilgi duyanların
(5)http://www.burkinafasafiso.com/2007/07/03/milano-
tutmaktadır. Kolayca
çalışmaları sonucu atık kağıt, cam şişe ve
tasarim-ve-birkac-dusunce/
taşınabilen,
plastik şişelerden farklı alternatiflere sahip
(6) http://desmena.com/?p=1359
saklanabilen ve
aydınlatma elemanları üretilmektedir (14).
(7) http://courture.webactiv.co.uk/pages/level2/Chintamani.asp
yerinde üretilebilen
Endüstriyel tasarımın sadece yeni ürün
(8) http://www.booked.net/tr/hotel/silken-puerta-america-
bir malzeme olan
üretiminde değil atık malzeme kullanımında
madrid-39078
kağıt tüpler, hızla inşaa edilen ekonomik bir
(9) http://mimarca-lemardogan.blogspot.com/
malzemedir. Masa, sandalye gibi donatı
(10) http://www.bornrich.com/entry/feel-seating-system/
üretiminde de kullanılmaktadır (11).
(11) http://www.dezeen.com/2008/04/02/paper-tea-house-by-
Genç tasarımcılar Anders Johnsson ve
shigeru-ban/
Petter Thorne’nin mezuniyet projesinin bir
(12)http://www.evime.com/2011/06/anders-johnsson-ve-
parçası olarak atık ahşap parçalarından oturma
birimi tasarladılar. Tasarım son derece özgün ve
dikkat çekicidir. Kullanılan atık materyallerden
petter-thorne-ile-ilgi-ceken-sandalyeler/
Şekil 33. 34. 35. Atık
materyalle aydınlatma
elemanı tasarımları.
(13)http://yapihaberleri.blogspot.com/2012/03/geridonusumlu-kagttan-yaplma-sandalye.html
dolayı üretilen hiç bir oturma birimi bir
(14) http://v3.arkitera.com/h37843-dogal-malzemelerle-
diğerine benzememektedir (12).
yaratici-fikirler-.html
da etkili bir yol olacağı görülmektedir.
Sonuç olarak, hızla değişen ve gelişen
tasarım dünyasında endüstriyel tasarım ve
üretim gelenek, yenilik ve yeniliğe bağlı olarak
Şekil 29. 30. Karton
yapıların görünüşü.
dönüşümsel tasarımlar donatı ve iç mekanları
şekillendirmekte, kullanıcıya estetik, ilgi çekici
ğer geçmişten gelen stilleri çağdaş
olan ve resmileştirilen şekilleri ve alanları
güncelleştirmeler ile birleştirmeyi
tam aksi yöndeki bir estetikle yer
seviyorsanız, post-modern akım tam size göre...
değiştirmiştir: üsluplar çarpışır, kendi için
Post-Modernizm; minimalizmden uzak durmak,
biçim anlayışı ortaya çıkar ve tanıdık
bile isteye dekoratif yüzeyler ve tasarımlar
üslup ve alanlara bakmanın yeni
yapmak, geçmişe atıfta bulunmak gibi kendi
biçimleri fazlalaşır.
Özlem GÜVEN
kurallarına uyan alternatif bir akım olarak
günümüzün en çok rağbet gören akımıdır.
Post-modern dönem olarak da
nitelendirilen Modern sonrası dönemin
bilim anlayışında, bilim adamlarına göre
bugünün bilimsel gerçekliklerinin bir
zamanlar geçerli olan ve Newton
fiziğinin de temel aldığı tekilci görüşe
İtalyan Mimar Pietro Ferruccio Laviani tarafından
tasarlanmış bir mobilya grubu.
dayalı bilim anlayışı kapsamında
açıklanması olanaksızdır. Bugün söz
konusu gerçekliklerin tekilci görüşün
Nedir bu Post Modern?
aksine, sonradan Einstein’ın ‘İzafiyet
Post-modern (Modern sonrası) mimari ilk
Teorisi’ kapsamında ortaya attığı dünya
örneklerinin 1960'lerde başladığı
olaylarının çok yönlü (çok bilinmeyenli)
varsayıldığı ve günümüz mimarisinde de
görüş perspektifinden değerlendirilmesi
etkisini sürdüren uluslararası bir üsluptur.
bir gereklilik halini almıştır.
Mimarlıkla post-modernitenin habercisi,
Modernizm “uluslararası stil” ya da
genellikle modernizmin sahip olduğu
“fonksiyonalizm” gibi alternatif isimlerle de
uluslararası üslubun biçimciliğine bir
ifade edilmiş bir ekoldür. Bu ekol genel
yanıt olarak "nüktenin, süslemenin ve
olarak dünya mimarlığında tek tipleşmeyi
göndermenin" geri dönüşüdür.
ya da tek bir mimari kimliği dünyanın her
Pek çok kültürel hareket gibi, post-
Makale / Post Modernizm ve Post Modern Mekanlar
Post Modernizm ve Post Modern mekanlar
E
coğrafyasında mevcut olan her kültür ve
modernizmin en fazla dillendirilen ve
çevre koşulu için egemen kılmayı
görünür olan fikirleri mimaride
hedeflemiştir. Ne var ki söz konusu ekolün
gözlemlenebilir. Modernizmin işlevsel
hedeflediği bu amaçların 1970’lerden bu
113
Makale / Post Modernizm ve Post Modern Mekanlar
yana dünya mimarlık dizininde geçerliliğini
Tarihi
modernistler tarafından konulan kesin
tamamen yitirdiği görülmüştür. Mevcut
• II.Dünya savaşından sonra modernite
kuralların bir reddidir ve inşa
makale Modernizm’in dünyada yaygın
kavramı her alanda sorgulanmaya
tekniklerinin, açılarının ve üslupsal
olarak kabul gördüğü dönemlerdeki
başladı. • Batı merkezli olan, bilim,
göndermelerin bolluğunu tercih eder.
etkinliği ile bu etkinliğini 1970’ler
düşünce ve yaşam tarzını mutlak
sonrasında yitirme nedenlerini ve bugün
rasyonel ve evrensel olarak kabul eden
Özellikleri
dünyada büyük kabul gören modern
modernitenin temel direkleri İkinci
• Yapılar karmaşık, çatışan biçim ve
sonrası dönemin farklı mimarlık ekollerinin
Dünya Savaşı’nda yaşanan hüsranlarla
anlamlar yansıtır. • Modernitenin ihmal
modernist ideolojiye göre farklılıklarını ve
sallanmaya başladı. • Diğer alanlarda
ettiği estetik çeşitlilik yapılarda
mimarideki yeni yaklaşım perspektiflerini
olduğu gibi mimaride de modernitenin
görülmeye başlar.
açıklamayı amaçlar.
tarih dışı, sosyal bağlamları hiçe sayan,
• Moderniteye has tekdüze, renksiz ve
işlevselliği temel alan pragmatik tutumu
ruhsuz yapıların yerini çoğullu, çok
1950’lerde post-modern bir hassasiyetin
anlamlı, çeşitli dekoratif ve süsleme
doğmasına yol açtı. • Post-modern
anlayışı olan, ironik anlamlar taşıyan ve
mimari kuramsal olarak 1950’lere
sosyal bağlama uyumlu binalar almıştır.
dayansa da asıl yaklaşım 1970’lerde
Robert Venturi, Vanna Evi, Philadelphia, 1964.
şekillenmeye başladı.• Modern mimari
tarihten(zamandan) ve bağlamdan
kopardığı mekan anlayışını çoklu tarih ve
sosyal bağlamda çoklu anlamlar katarak
yeniden tanımlamaya başladı.
Modernist mimarlar post-modern
Mimar Charles Moore’un en önemli eserlerinden biri olan
Piazza d’Italia.
Postmodernizmin önde gelen mimarlarından olan Moore,
eklektik, renkli ve şaşırtıcı bir üslupla özelikle büyük ölçekli
yapılar ve kentsel kompleksler üzerinde çalışmıştır. New
Orleans’ta Antik Çağ biçimlerini kullanarak ilginç bir kurgu
yarattığı İtalya Meydanı’dır (Piazza d’Italia; 1975-78).
Postmodernizmin en iyi örneklerinden sayılan bu meydan,
kentin İtalyan kesiminin merkezi haline gelmiştir. Moore
İtalya’yı New Orleans’ta kurarken, yarattığı mimari
çağrışımlarla da asıl İtalya’nın orada olmadığını hicvetmiştir.
114
Mimar Eren Yorulmazer tarafından tasarlanan, RitzCarlton
Evi Mekan örgütlenmesinde ‘heterojenlik’ esas alınmıştır.
Eski objelerle, yeni mekanlar yaratılmıştır.
binaları kaba ve cici biciyle süslü binalar
Önceki üsluplarla kurulan ilişki
olarak görürler. Post-modern mimarlar
Halkın bunları pek dost canlısı
da modern alanları ruhsuz ve kişiliksiz
görmediğini iddia eden ve modern
olarak nitelendirir. Bu fikir ayrılığı amaçlar
işlevselciliği sıkıcı bulan bazı mimarların
söz konusu olduğunda da kendini
modern işlevselcilikten yüz çevirmeye
gösterir: Modernizm süslemenin
başlamasıyla birlikte, 20. yüzyılın son
yoksunluğu kadar malzemenin
çeyreğinde yeni trendler ortaya çıkmaya
minimalist ve yerinde kullanımıyla
başladı. Bu mimarlar geriye baktılar,
dikkati çekerken, post-modernizm erken
çeşitli binaların geçmişte kalan
bulunması hoş karşılanmıyordu, öyle ki
"çeşitliliğe ve iletişime ilişkin varolan
tasarımları yaratmak üzere bir araya
kimi durumlarda sanki tüm bina tek
ihtiyaçları karşılamasına" yönelik
getirdiler, hatta bazen bunu uyumsuz
parçaymış gibiydi. Buna en doğrudan
amaçlara ışık tutmaktadır. Burada Venturi
bütünler oluşturarak yaptılar. Bu yeni
örnek Minoru Yamasaki'nin Dünya Ticaret
kamuya bir anlam iletmenin önemini
yaklaşımın canlı bir örneği modern
Merkezi binalarıydı.
vurgular. Post-modernistler genelde bu
öncesi tasarımlardaki sütunların ve diğer
iletişimi binalar aracılığıyla kurmaya
bileşenlerin (ancak neoklasikçi mimaride
Post-Modernizmin iç mekana
çalışır ve bu iletişim anlamın doğrudan
yapıldığı gibi aynen alınarak değil) post-
yansıması
aktarılması amacını gütmez.
modern mimariye uygulanmasıydı.
Mimar Robert Venturi bu hareketin
Modernizm’de bir tasarım özelliği olarak
başını çekenlerdendir. Modernizm’in
modernizm, binanın bağlamına, tarihine
sütunlar dirsekler gibi teknolojik araçlarla
işlevselciliğinden kopuşu, Robert
ve müşterinin gerekliliklerine bir
yer değiştiriyordu veya tamamen duvar
Venturi'nin Mies van der Rohe'nin ünlü
duyarlılık geliştirmiştir. Post-modernist
perdelerinin arkasına gizleniyordu.
düsturu "Az, çoktur" (less is more) sözünü
mimarlar kentteki binaların ve
Sütunun geri dönüşü teknolojik bir
nükteli bir şekilde uyarlamasında da
çevrelerindeki alanların gerekliliklerini
gereklilik olmaktan ziyade estetik bir
görülüyordu: "Az, sıkıcıdır" (less is bore).
tasarım süreci boyunca gözönünde
tercihti. Modernist dönemdeki yüksek
Post-modernler’in geri kalanıyla birlikte
bulundurur. Örneğin Frank Gehry'nin
binalar monolitiktiler, baştan aşağıya
süslemeyi geri getirmeye çalıştı çünkü
Venedik Plaj Evi'nde çevredeki evlerin
kadar çeşitli tasarımların aynı bina içinde
onu gerekli görüyordu. Bunu ‘Mimarlıkta
renkleri de parlak bir tonu vardır. Yerel
Karmaşıklık ve Çelişki’ adlı kitabında ve
duyarlılıklar kimi Post-modern binalarda
Modernizm eleştirisini şöyle diyerek
açık seçiktir.
Sahip olduğu çeşitlilikle birlikte post-
Makale / Post Modernizm ve Post Modern Mekanlar
bölümlerine baktılar ve onları yeni bina
açıklıyordu: Mimarlar (binalardaki
dekoratif bileşenlerden) şikâyet edebilir
veya onları görmezden gelmeye
çalışabilirler hatta onları ortadan
kaldırmaya çalışabilirler ama onlar
İkiz Kuleler olarak adlandırılan merkezin yapımına 1960
yılında başlanmış ve ilk kiracısı 1970 yılında Kuzey kuleye
taşınmış, bundan iki yıl sonra ikinci kiracı Güney kuleye
taşınmıştır. New York'taki Dünya Ticaret Merkezi 1973'te
inşa edildikten sonra Manhattan'ın çehresini değiştiren
dünya'nın en yüksek ikiz kuleleri oldu. ABD'nin New York
kentinde Manhattan semtinde bulunan ve 11 Eylül 2001
terör saldırılarında yıkılan ticaret merkezi.
kaybolmayacaktır. Uzun bir süre için bile
kaybolmayacaklar çünkü mimarların ne
onları yok etme gücü vardır (ne de yerine
ne koyacaklarını bilirler).
‘Mimarlıkta Karmaşıklık ve Çelişki’ adlı
kitap, süsün ve dekoratif bileşenlerin
Frank O Gehry’nin Venedik Plaj Evi, California, 1984.
115
Makale / Post Modernizm ve Post Modern Mekanlar
“(Ben) gençken büyük mimarları
diğerlerinden ayırmanın en güvenilir
yolu çalışmalarının tutarlılığı ve
orijinalliğiydi… Artık iş böyle değildir.
Modern ustaların gücü tutarlılıkta iken,
bizimki farklılıktadır.” Robert Venturi
Post-Modern iç mekanlarda renkli ve
karmaşık bir yerleşim hakimdir. İç
mekanlarda kullanılan donatılar
sadelikten oldukça uzaktır. Postmodernizm mimaride içmimariden daha
etkili bir biçimde kullanılmaktadır. Dışta
kullanılan tarihi çağrıştıran kolonlar iç
Post-Modern tasarımlar yapan, mimar Robert A.M Stern
tasarımı merdiven holü.
mekanlarda da kendini hissettirmektedir.
alıntıların kullanıldığı geçmişe yolculuk
Bunun yanın sıra içte kullanılan
yapabilen mekan kimliğini taşımaktadır.
mobilyalar ve eşyalar yeniyi ve eskiyi bir
İç mekanlarda abartılı bir yerleşim söz
arada bize sunmaktadır. Kolonlarla iç
konusu olduğundan masraflı bir akım
mekanlarda da tarihe göndermeler
olarak kendini göstermektedir. İç
devam etmektedir. Post-Modernizm iç
mekanlara girildiğinde oldukça gösterişli
mekanlarda bir karmaşa ve bir şeylerin
ve iddialı olduğu hissini uyandırmaktadır.
fazlalık olduğu hissini uyandırmaktadır.
Bunun nedeni Post Modern’in tüm farklı
İç mekanlar kendini düzensiz,
karmaşık ve parçalı biçimde
göstermektedir. İç mekanlarda kullanılan
grup ve kültürlerin tek bir yaratıda
birleşebileceğini savunmasıdır.
Post-modern tasarlanan mekanlarda
her öğe kendini ispatlama çabasındadır.
Post-modern iç mekanlar, geçmişe kucak
açmış, onu almış ve şimdiye yani bugüne
uyarlamış bir biçimi yansıtmaktadır.
Kısacası; geçmişle bugünün kesiştiği iç
mekanlar post-modern tarzla karşımıza
çıkmaktadır. Tarihin farklı dönemlerinden
116
(Sol) Charles Moore kütüphane tasarımı, bu tanıdık süsleme
detayının ebadı büyütülerek hem raflardaki farklı yüksekliklere
ulaşmak ve klasik bir mimari öğenin yeniden takdimi olarak
post modern tarzı geçmiş ile kucaklıyor.
(Sağ) Charles Moore kolon tasarımı. Mekan içindeki kolonları,
Yunan mimarisindeki kolon başlığına göndermede bulunarak,
farklı oran ve malzeme ile yeniden tasarlamış, hem görsel hem
de fonksiyona çevirdiği bir öğe haline getirmiştir.
İtalyan Mimar Pietro Ferruccio Laviani tarafından
tasarlanmış bir mobilya grubu.
Mimar Robert A.M Stern tasarımı hotel lobisi.
Post-modern ya da Modern sonrası
dönem olarak tanımladığımız döneme
damgasını vuran ve mimariye ilişkin pek
çok alanda gerçekleştirilen gelişmeleri
dikkate alan ekollerin, gelişmiş pek çok
Fransız içmimar Jacques Grange’ın tasarladığı post-modern ev.
dünya ülkesinde günümüz mimarisi için
vazgeçilmezliği açıkça görülmektedir.
Kaynak :
-Tasarım dergisi, "Modernizmin Mimaride Etkinliğini
Yitirme Süreci Ve Post-Modern Görüş Perspektifi",
1980’lerde mimar Jan Van Den Berghe, Mechelen-Brussels
yakınlarında müthiş bir noktada kendi evini inşa etmişti.
Post-modern piramit ev, 70’ler ve 80’ler için bir ifade
biçimidir. Mekân, strüktür ve programdan oluşan mimari
sistemin imgesel anlam taşıyan 3 boyutlu heykelsi dekor
içerikli biçime dönüşümü rahatlıkla izlenebilir.
kullanılan sınır öğeleri mekan içinde
varlığını net olarak ortaya koymaktadır.
Post-modern iç mekanlar abartılı ve
Dr.Saim Nalkaya, 2012
- www.wikipedia.org, - www.belgeler.com
- Lyotard, Postmodern Durum, Çev. Ahmet Çiğdem,
Ankara, 1989.
Makale / Post Modernizm ve Post Modern Mekanlar
görülmektedir. Bu çerçevede bugün
eklektik bir tarz da döşendiğinden
sınırlayıcıların da abartılı olması
kaçınılmazdır.
Sonuç:
1970’ler sonrasında dünyanın gelişmiş
ülkelerinde önemini tamamen yitirdiği
gözlenen Modernizm yerine, PostModerniz’in hem dünyada hem de
ülkemizde mimari etkinliğini halen
sürdürmekte olduğu açıkça
117
1
Burak KAPTAN
Makale / İç mimarlık ya da İçmimarlık Ne Fark Eder!
İç mimarlık ya da İçmimarlık
ne fark eder!
Sorunsal kabul edilen içmimarlık terimi
tartışılmaktadır. Bu kavramlarının
esleğin kuramsal ve sektörel
M
tartışıldığı konuşmalarda içmimarlık, iç
gelişimi, geleceği ve
tasarım, iç mekan tasarımı gibi birçok
yapılandırılmasıyla ilgili her konu,
kavramın yanında içmimarlık teriminin
TMMOB İçmimarlar Odası’nın (İÇMO) ilgi
ayrı ya da birleşik yazılması da bu
alanı ve yükümlülükleri içindedir. İÇMO,
tartışmaların konusu olmaktadır.
meslektaşlarının onurlu bir biçimde
Mesleğimizin adı olan “İçmimarlık” ya
mesleklerini yapmasını sağlayacak
da “İç mimarlık” teriminin yazım farklılığı,
çalışma ortamlarını düzenlemeye
belki üzerinde durulması gerekmeyen
çalışırken, çoğu zaman farklı sorunları da
bir konu olarak düşünülebilir. Hatta bu
ele almaktadır. Bu sorunlar içinde
tür bir tartışma komik! olarak bile
İÇMİMARLIK terimi de bulunmaktadır.
değerlendirilebilir. Belki de bu konu
Temel olarak, içmimarlıkla ilgili her
üzerine kitaplar dahi yazılabilir. Bu
konu, mesleğini iyi yapan, mesleği için
tartışmadaki temel sorun bir zihniyet
endişe duyan ve en önemlisi bunu bir
yaklaşımıdır. Yani, içmimarlığı nerede ve
yaşam biçimi olarak kabul eden
nasıl gördüğünüzle ilgilidir. Bu yaklaşım,
meslektaşlarımız için, duyarlılıkla
neyi, nasıl yaptığınızla ilgili olan bir bakış
yaklaşılması ve meslek adına doğruların
açısıdır. Bir entelektüel kimliğin ve en
aynı duyarlılıkla korunması gereken bir
önemlisi bir farkındalığın ortaya
yaklaşımı hak etmektedir. Bu nedenle
konması nedeniyle, küçük bir detay olsa
içmimarlık terim olarak da olsa
arkasında büyük anlamlar taşımaktadır.
duyarlılıkla bakılması gereken bir sorun
olarak karşımıza çıkmaktadır.
Dünya’da olduğu kadar ülkemizde de
118
Terim olarak İçmimarlık/İç mimarlık
İçmimarlık ya da iç mimarlık terimi
içmimarlığın kurumsallaşma sürecinde
arasındaki ince ve çoğu zaman dikkate
yaşanan interior design ile interior
alınmayan sınır için, öncelikle, Türk Dil
architecture terimleri arasındaki ikilem
Kurumu’nun (TDK) yazım kılavuzundaki
yolundaki söylentilerdir. Kulaktan kulağa
terimler ayrı yazılır: alt kurul, alt yazı; üst
tanımları hatırlamakta yarar
yayılmasına karşın, böyle bir değişiklik
kat, üst küme; ana bilim dalı, ana dili; ön
bulunmaktadır.
yapılmamıştır. TDK’ndeki görüşme
söz, ön yargı; art damak, art niyet; arka
yapılan yetkili, konuyla ilgili olarak
plan, arka teker; yan cümle, yan etki; karşı
kavramı karşılamak için iki veya daha çok
“birleşik sözcükler için yapılan tanımın ve
görüş, karşı oy; iç sa¬vaş, iç tüzük; dış borç,
sözcüğün Türkçenin söz kalıplarına uygun
kuralların hem internet sayfasında hem
dış hat; orta kulak, orta oyunu; büyük
belirli yollarla bir araya getirilmesi ile
de yazım kılavuzunda bulunabileceğini
dalga, büyük defter; küçük harf, küçük
kurulmuş söz birliği. Bunların benzetme
belirtmektedir. Dolayısıyla birleşik
parmak; sağ açık, sağ bek; sol açık, sol bek;
yolu ile ilk anlamlarını kaybetmiş olanları
sözcüklerle ilgili geçmişteki kural bugün
peşin fikir, peşin hüküm; bir gözeli, bir
ile birleştirme sırasında ses düşmesine
için hala geçerlidir (TDK özel görüşme,
hücreli; iki anlamlı, iki eşeyli; tek eşli, tek
uğrayanları ve iki fiil birleşimine
23 Kasım 2012).
hücreli; çok düzlemli, çok hücreli; çift
TDK birleşik sözcük için; yeni bir
dayananları bitişik, diğerleri genellikle ayrı
Buna karşın, içmimarlık/içmimar
ayaklılar, çift kanatlılar vb
yazılır (BTS, 2013). Örneğin renk adları
sözcükleri TDK’nun son yazım
olarak: balköpüğü, camgöbeği, devetüyü,
rehberinde ayrı olarak yazılmaktadır.
mesleğimizin adı “iç mimarlık” olarak
fildişi, gülkurusu, kavuniçi, narçiçeği,
Sözlüklerde de aynı durum geçerlidir.
yazılmalıdır! Tabii eğer içmimarlık
ördekbaşı, tavşankanı, turnagözü, vb. gibi
İÇMO’nın TDK ile yaptığı yazışma ve
sözcüklerini oluşturan her sözcüğü ayrı
birçok sözcük birleşik yazılmaktadır.
görüş istemi sonucunda, bu kurum
ayrı ve olduğu gibi içerikleriyle
Buna ek olarak başsavcı, başyazar,
tarafından, 11 Mayıs 2007 tarih ve
değerlendiriyorsak. Yani içi iç, mimarlığı
aşçıbaşı, dalgakıran, demirkapan,
B.02.1.KDT.5.02.10.00.343/1649 sayılı
mimarlık olarak kabul edip içmimarlığın
gökdelen gibi birleşik sözcüklerde de
yazısında “Yazım Kılavuzunun Birleşik
mimarlığın bir alt uygulama alanı olarak
gerçek anlam ile birleşik anlamlar
sözcüklerin yazılışı başlıklı bölümün “Ayrı
kabul ediyorsak.
birbirinden farklı olarak yeralmaktadır.
Yazılan Birleşik Sözcükler” başlığının 20.
Bu tanımda birleşik sözcüğü oluşturan
TDK’nun ilgili maddesine göre
Bu tür bir yaklaşım çoğunlukla
Maddesi”ne atıfta bulunularak
içmimarlık hakkında yaratılan ve meslek
her iki sözcüğün biraraya gelmesiyle
içmimarlığın ayrı yazılması gerektiği
alanlarında olduğu gibi toplumun
birlikte varolan anlamlarından farklı tek
belirtilmiştir. (Bu madde kurumun
geneline de yayılmış olan mimarlıkla
bir anlamın üretilmiş olması
internet sayfasında 10. Madde olarak
ilişkilendirilen yanlış bir düşüncenin
gerekmektedir. Bu konuya vurgu
bulunmaktadır.)
sonucudur. Eğer içmimarlık ayrı yazılırsa,
yaparken bir yanlış anlamayı da burada
10. Alt, üst, ana, ön, art, arka, yan, karşı,
Makale / İç mimarlık ya da İçmimarlık Ne Fark Eder!
birleşik sözcükler için hazırladığı
yani iç mimarlık terimi kabul edilecek
değerlendirmekte yarar bulunmaktadır.
iç, dış, orta, büyük, küçük, sağ, sol, peşin,
olursa; o zaman mimarlığın dışı, ortası,
O da son yıllarda, bütün birleşik
bir, iki, tek, çok, çift sözlerinin başa
üstü, altı, sağı ve solu olması gerekir. (Bu
sözcüklerin ayrı yazılmaya başlandığı
getirilmesiyle oluşturulan birleşik kelime ve
yaklaşım biraz zorlamadır. Ama neden
119
Makale / İç mimarlık ya da İçmimarlık Ne Fark Eder!
olmasın?) Oysa, terim üzerinde analitik
İçmimarlığı ayrı yazıldığı biçimde kabul
ad olarak “mimar yapıların planını yapıp
edilip ve bir çıkarımda bulunulacak
değerlendirilmesindeki yaklaşımı daha
bunların gerçekleşmesini sağlayan kimse”,
olunursa; Belirli ölçü ve kurallara göre
doğru bir biçimde ortaya koyabilecektir.
mimarlık ise “mimar olma durumu,
yapının içinin planını yapıp bunların
Öncelikle iç, TDK sözlüğünde: ad
mimarın işi ve mesleği ve yapı sanatı”
gerçekleştirilmesi, yapı içi sanatı olarak
olarak ele alındığında, “Herhangi bir
olarak aktarılmaktadır (TDK, 2013).
birleştirilebilir.
durumun, cismin veya alanın sınırları
Yorum yapmadan mimarlık, yapıların
arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı”,
planını yapıp bunların gerçekleşmesi,
yeraldığı biçimiyle tanımlamak
“Oyuk şeylerin boşluğu”, “Cisimlerin
yapı sanatı olarak tanımlanmıştır. Ancak
gerekmektedir. Buna göre iç mimarlık;
yüzeyleri arasında kalan her nokta”,
bu tanımı yetersiz olarak kabul edecek ve
“Nesnelerin veya kimselerin arasında
meslekten bir kişinin görüşüne
bakımından ele alıp insanın fiziksel ve
bulunan nesne veya kimse, ara”, “Ten ile dış
başvuracak olursak Doğan Hasol’un
ruhsal özelliklerine uygun olarak
giysiler arası”, “Kabuğu olan veya dışı
mimarlık terimleri sözlüğüne bakmakta
tasarlama, dekoratörlük” (TDK 2013).
kabuk durumunda bulunan yiyeceklerde
yarar olacaktır. Mimarlık, “insanların
kabuğun sardığı bölüm”, “Akıl, gönül, irade
yaşamasını kolaylaştırmak ve barınma,
4
İçmimarlığı da her üç sözlükte
1. “Bir yapıyı, kullanım ve estetik
2. “Bir binanın iç bitirme ve donatım
işlerini yapma sanatı” (Hasol, 1995).
gibi insanın manevi varlığını oluşturan
dinlenme, çalışma, eğlenme gibi
şeylerden herhangi biri”, “Bir ülke, şehir,
eylemlerini sürdürebilmelerini sağlamak
doğrultusunda tasarlanıp uygulamalar
topluluk vb.nde olan veya yapılan” ve
üzere gerekli mekanları, işlevsel
yapılması ile işlevsel ve düzeyli hale
“Değişik yemeklerde kullanılmak üzere et
gereksinimleri ekonomik ve teknik
getirilmesi, insanların mobilya ve mekan
ile sebzelerin ince kıyımının karıştırılması
olanakları bağdaştırarak estetik
ilişkileri kurulması işlevi ve bu işleri
ve yoğrulmasıyla meydana getirilen
yaratıcılıkla inşa etme sanatı; … yapıları
başarabilecek olan içmimarın uğraşı alanı
karışım” olarak tanımlanmaktadır (TDK
ve fiziksel çevreyi tasarlama ve inşa etme
ve yapısal iç mekanın örgütlenip düzenli
2013). Eğer iç sıfat olarak kullanılacak ise;
sanat ve bilimi; yapı sanatı…” (Hasol
hale getirilmesi eylemi” (Gör, 1997) olarak
“Somut kavramlarda iki veya ikiden çok
1995) olarak tanımlanmaktadır.
tanımlanmaktadır.
şeyde merkeze daha yakın olan”, “İnsanın
120
İkinci sözcük olan mimarlık için TDK,
bir çözümleme, bu iki sözcüğün birarada
Işık Gör, mimarlık için “belirli ölçü ve
3. “Yapıların iç mekanlarının proje
Bu sözlüksel yaklaşımlar sonucunda
manevi varlığıyla ilgili olan” ve mecazi
kurallara göre yapı yapma sanatı” olarak
şu değerlendirme yapılabilir. “Mimarlık
anlamda “Muhteva” olarak
tanımlarken mimarı, “tasarlayarak her
ile iç mimarlık” benzer mesleklerdir.
değerlendirilmektedir. İç sözcüğü çok
çeşit yapıların planlarını çizip bunların
Hatta birbirini tamamlayan, hatta
geniş bir anlam yelpazesine sahiptir,
kurulmasını kontrol eden, mimarlık eğitimi
birbirini izleyen birçok özelliği
ancak sözcüğü ilk anlamıyla kullanmakta
görmüş kimse” olarak tanımlamaktadır
bulunmaktadır. Buna ek olarak,
anlam olarak yarar bulunmaktadır.
(Gör 1997:126).
sözlüklerdeki tanımlar sonucunda
organizasyonu, benzeri süreli tasarım
mekanı biçimlendirmektedir. Yani, bir iç
uygulama alanlarının içiçe geçtiği bir
uygulamaları, süreli kurulumlarla gerekli
mekanın içmimar tarafından
anlayışın varolduğu düşünülebilecektir.
aksesuar ve ortam gereksinimlerinin
tasarlanabilmesi için kaynak olarak
tasarlanması ve uygulanmasını; 11.
kullanacağı en önemli veri kullanıcının
İçmimarlık
başlığında kara, deniz ve hava taşıt
kimliği, kültürü, niteliği, istek ve
Oysa durum tamamen farklıdır.
araçlarının iç mekan düzenlemelerini; 12.
beğenileridir.
İçmimarlık ne dekorasyonla
başlığında set ve sahne dekorlarını,
özdeşleştirilebilir, ne donatım işleriyle, ne
tasarım ve hizmet alanı olarak
bina 70-100 yıla yakın (özel durumlar
de sadece mimari binaların iç
belirlenmiştir. Bu yönetmelik ve
dışında) bir süre ayakta kalırken,
boşluklarının bitim işleriyle ilgilidir. Daha
yönetmelikte yeralan maddeler,
içmimarlıkta özel mülkiyete ait daire ya
geniş bir anlama ve kapsama sahiptir.
içmimarlığın yasal olarak proje çizerek
da iç mekanlar daha kısa süre varlıklarını
Dolayısıyla “mimarlık ile içmimarlık”
imza atabilecekleri uygulama
sürdürmektedir. Örneğin işletmenin
meslekleri arasında temel kavramlardan,
alanlarını yasal olarak
çalışma süresi, malzemenin ömrü,
tasarım anlayışına, müşteri/kullanıcı
tanımlamaktadır. Dolayısıyla içmimarlık
teknolojik değişimler, değişen toplumsal
profilinden hizmet sunumuna kadar
mesleğinin uygulama alanları, sadece
değerlerle birlikte atmosfer ve beğeni
derin farklılıklar bulunmaktadır.
mimari bina içinde taşıyıcı sistemin
özellikleri, her mekanın 70-100 yıllık
olanaklı kıldığı boşlukları oluşturan sınırlı
süreler içinde defalarca tasarlanmasını ve
ve tanımlı mekanlar değildir.
işlev değiştirmesini gerektirmektedir.
Uygulama alanları yasalarla
tanımlanmış olan içmimarlık, bu
alanların bulunduğu ve tanımlandığı
İkinci önemli fark, mimarlık mesleği,
Önemli bir diğer fark ise; mimaride
Dolayısıyla iç mekanlar, her kullanıcı
TMMOB İçmimarlar Odası’nın “Serbest
binanın kullanıcılarının niteliğini
(bazen de aynı kullanıcı) için farklı görsel
İçmimarlık Hizmetlerini Uygulama, Tescil
ortalama bir sosyo ekonomik ve kültürel
ve estetik değerlerle tasarlanmaktadır.
ve Mesleki Denetim Yönetmeliği” resmi
düzey belirleyerek yapılandırırken,
Burada yaşanılan dönemin kültürel ve
gazetede yayınlayarak uygulamaya
içmimarlıkta bina içinde bulunan her
estetik değerleriyle zaman, yine
almıştır. Mimari bina içinde yeralan
mülkiyete ait mekan, kullanıcısı için
içmimarın kaynak olarak kullanacağı
mekanların tasarlanması ve bunun gibi
birçok kez tasarlanabilmektedir. Bu
verileri sağlayacaktır.
daha birçok bilinen uygulama alanlarının
önemli fark içinde mülkiyet sahibi kişi,
dışında, bazı uygulama alanlarının da
aile, kullanıcı ya da ticari işletme yaş,
ayırımların belki de en belirginleri,
içmimarların uğraş konuları olduğu
cinsiyet, kültür, meslek, toplum içindeki
mimaride kullanılan malzemelerde, bu
görülecektir. İlgili olarak yönetmeliği 6.
statüsü, iş alanı, ticari kimliğiyle değer
malzemelerle ilgili detaylarda, bu
maddesinin 10. başlığında fuar stantları
oluştururken algısı, beğenisi, kurum
detayların niteliği ve çeşitliliğinde
ve sergi düzenleme ile sergi alanlarının
kimliği ve en önemlisi istekleriyle iç
gözlemlenebilmektedir. Ayrıca eğitimde,
Makale / İç mimarlık ya da İçmimarlık Ne Fark Eder!
mesleklerin birbirine çok yakın,
Mimari ve içmimarlık arasındaki
121
Makale / İç mimarlık ya da İçmimarlık Ne Fark Eder!
122
uygulamada, tarihi gelişimde ve
gerçekleştirilmiştir. Mesleğin ortaya
2003). İnsan istek, beğeni ve
mesleklerin kurumsallaşmasında,
çıktığı ilk yıllarda iç dekorasyon olarak
gereksinimlerini, tasarımı için kaynak
müşteri portföyünde ve özellikle müşteri
anılan mesleğimiz, zaman içinde interior
olarak kullanan içmimar, hizmet
gelir düzeyinde farklılıklar önemli
design ve interior architecture adını
sunacağı kişi ya da kullanıcıları; mekanda
değişimler göstermektedir. Buna ek
almış ülkemizde ise bu ayırım olmaksızın
huzurlu ve konforlu bir biçimde
olarak, her iki mesleğin moda
önce “dahili tezyinat” ve “iç dekorasyon”
yaşamalarına olanak sağlamak
kavramlarıyla olan ilişkileri, tasarımcı-
kavramları kullanılmış son olarak da
amacındadır. Tasarlanan iç mekan hem
müşteri ilişkileri, tasarımcı ve uygulama
“içmimarlık” terimine geçilmiştir. Bu
özdeksel hem de tinsel değerlerle birlikte
yapan firma ve kişilerle olan iletişim ve
süreç içinde dekorasyon, mesleğin özel
bir bütün oluştururken kişiye özel, özgün
ilişkilerde farklılıklar hemen göze
bir uygulama alanı olarak zaman zaman
bir iç mekan sunmaktadır. Kısaca,
çarpmaktadır.
tasarımı destekleyen bir yöntem olarak
insanlar için, insanlar tarafından üretilecek
kullanılmıştır. Ancak “dekorasyon eşittir
değerlerin, bu kişilerin yaşamlarına
gerektiren kısaca eğitim ile
içmimarlık” yakıştırması, bilgisizce
yönelik, onların daha iyi, daha doğru ve
kazanılabilecek olgulardır. 21. yüzyılın
yapılan bir değerlendirme olarak
daha güzel yaşamalarını sağlayacak
sürdürülebilir eğitim modeline uygun
kabul edilmelidir.
ortamların oluşturulması amacıyla
Bunların hepsi farklı bilgi ve nitelik
olarak deneyimlerle ve bu bilginin
Her meslekte olduğu gibi içmimarlık
üretilmesi gerekliliği vurgulanmaktadır.
gelişimi sürekli canlı tutulmaktadır.
mesleğinin de kendine özgü bilgi
Yapılan her çalışma ister pratik ister
Dolayısıyla, “Mesleğin Gerektirdiği Eğitim
birikimi bulunmaktadır. Eğitim
düşünsel olsun tanımlanmış bir kişi için ve
ile Donanmış Olma” özelliği içinde
zorunludur. Ama yeterli değildir. Eğitimi
o kişinin yaşamına yönelik yapılmaktadır.
mimarlık ve içmimarlık
mutlaka iş deneyimleriyle güçlendirmek
(başkalaştırılmamış içmimarlık eğitim
ve her zaman yeni bilgiyi, yeni
yazılan bir terimdir. Çünkü bu terimin
modelleri hariç) eğitimlerinin farklılığı da
yöntemleri ve yeni teknikleri izlemek
arkasında bir mesleği oluşturan ve
göz ardı edilmemelidir.
gerekmektedir. Bu bilgiler mesleği diğer
önemli kavramları biraraya getiren bir
mesleklerden farklı kılan özel değerlerdir.
anlayış vardır. Bu anlayış, aşağıdaki
Sonuç
İçmimarlık terim olarak birleşik
Özellikle 20. yüzyılın ikinci çeyreğinden
yazıldığında işte bu değerler bütünüyle
biçimde somutlaştırılabilir:
İçmimarlık, insanların gereksinimlerini
başlayarak tasarım kavramının ortaya
kavramlaşmaktadır. Bu değerler içinde
karşılamak amacıyla belirlenmiş mekanların
çıkması, onun bir buluş yöntemi olarak
içmimarlık, tanımlı alanlar, tanımlı işlevler
pratik, estetik ve sembolik işlev açılarından ele
kullanılmaya başlanmasıyla, hem
ve en önemlisi, birey temeline indirgenecek
alan, insanların fiziksel ve ruhsal özellikleri ve
mesleğin adı değişmiş hem de uygulama
nitelikte tanımlı kullanıcı gereksinim ve
eylemlerine uygun olarak iç mekanları
açısından daha özgün ve özel üretimler
isteklerine karşılık aramaktadır (Kaptan,
tasarlayan bir meslek alanıdır (Kaçar, 1998).
Sonuç olarak, içmimarlık birleşik
aynı başlıklı bölümü temel alınarak derlenmiştir.
2) Öğretim Üyesi, Anadolu Üniversitesi, Güzel Sanatlar
Fakültesi İçmimarlık Bölümü, Eskişehir.
3) Birleşik sözcükler: Açıkgöz, başıbozuk, dedikodu,
gecekondu, kaptıkaçtı, Akdeniz, Kızılırmak, Uludağ,
birçok, birkaç, birtakım, herhangi, hiçbir, cumartesi,
kaynana (<kayın ana), sütlaç (sütlü aş), sapasağlam,
derin derin (düşünmek) diri diri (yakmak); yarım yamalak
(iş); alay etmek, kabul etmek, yok olmak, emretmek,
seyretmek, eyvah, hayhay vb. Yukarıdaki örneklerde
görüldüğü üzere, birleşik sözcüğün birleşik ad, birleşik fiil,
birleşik sıfat, birleşik zarf, birleşik ünlem gibi türleri vardır
(BTS, 2013).
4) http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_
content&view=article&id=221:Ayri-Yazilan-BirlesikKelimeler&catid=50:yazm-kurallar&Itemid=132
5) 16 Eylül 2008 Salı gün ve 26999 sayılı Resmi Gazete’de
yayınlanmış TMMOB İçmimarlar Odası yönetmeliğidir.
Kaynakça
- BTS. (2013). Temmuz 2012-2013 tarihleri arasında
Türk Dil Kurumu-Büyük Türkçe Sözlük:
http://tdkterim.gov.tr/bts/ adresinden alındı
- Gör, I. (1997). İçmimarlık Kavram ve Terimleri
Sözlüğü. İstanbul: M.Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi
İçmimarlık Yayınları 1.
- Hasol, D. (1995). Ansiklopedik Mimarlık
Sözlüğü (6 b.). İstanbul: Yapı Endüstri Merkezi
Yayınları.
- IFI. (1997). Looking Toward The Millenium. USA:
Atalink Projects Ltd.
- Kaçar, H. T. (1998). İçmimarlık ve Ülkemizdeki
Yeri. Anadolu Sanat Dergisi(8), 55-63.
- Kaptan, B. B. (2003). 20. Yüzyıldaki Toplumsal
Değişimler Paralelinde İç Mekan Tasarımı Eğitiminin
Gelişimi. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları:
1516.
- Veitch, R.M. (1992). “Education.” ASIDProfessional Practice Manual. New York: Whitney
Library of Design ed. J.A.A. Thompson, s:27-29.
Makale / İç mimarlık ya da İçmimarlık Ne Fark Eder!
1) Bu çalışma yazarın Kültür ve İçmimarlık adlı kitabının
123
Makale / Liman Kentlerinde Kentsel Kalite ve Mimari Kimlik Arayışları
124
Liman kentlerinde kentsel kalite ve
mimari kimlik arayışları
Gazi Üniversitesi - Mimarlık Bölümü Koordinasyonu,
İzmir Ekonomi Üniversitesi İçmimarlık ve
Çevre Tasarımı Bölümü Evsahipliğinde
Dr. Fulya Özmen (Gazi Üniversitesi, Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi),
Bengi Su Ertürkmen (Gazi Üniversitesi, Mimarlık Bölümü Araş. Gör.), Yrd. Doç. Dr. Deniz
Hasırcı (İzmir Ekonomi Üniversitesi, İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölüm Başkanı), Şebnem
Aslan (İzmir Ekonomi Üniversitesi, İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Öğrencisi)
WUQ-PORT (European Workshops on
E
Hayat Boyu Öğrenme Programı dâhilinde
Urban Quality/Architectural Identity
15 günlük bir atölye çalışmasıdır. Söz
koordinatörlüğünde ve İzmir Ekonomi
in Port Cities) Avrupa Birliği Eğitim ve
konusu çalışma üç yıl süre ile farklı alan
Üniversitesi İçmimarlık ve Çevre Tasarımı
Gençlik Programları Başkanlığı Erasmus
çalışmalarıyla İzmir’de
Bölümü ev sahipliğinde 24 Haziran 2013
Yoğun Programları (IP) ile desteklenen,
gerçekleştirilmektedir.
- 5 Temmuz 2013 tarihleri arasında
Gazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü
etkinlikte, farklı ülkelerden
University of L’Aquila (İtalya) 9 öğretim
akademisyenler ve öğrenciler de yer
üyesi ve 17 öğrenci ile atölye
Kamusal Alanı Tekrar Düşünmek”
almaktadır. Çalışmada yer alan ortak
çalışmalarına katılmışlardır. Açılan 6
temalarını içeren çalışmaya Avrupa’nın
kurumlar, Gdansk University of
atölyede Gazi Üniversitesi ve İzmir
çeşitli şehirlerinden yedi farklı
Technology (Polonya), West Pomerian
Ekonomi Üniversitesi öğrencileri ve
üniversiteden 90 öğrenci ve
University of Technology Szczecin
öğretim üyeleri de stüdyo yürütücüsü ve
akademisyen katılmıştır. On gün süren
(Polonya), Bochum University of Applied
eleştirmen olarak yer almışlardır.
çalışma; seminerler, sunumlar, teknik
Science (Almanya), Lusofona University
Toplamda yaklaşık 60 öğrenci ve 30
geziler, mimari tasarım atölyeleri ve
of Humanity and Technology (Portekiz),
kadar öğretim üyesi ile 90 kişi katkıda
“Sağlıklı Şehirler, Sağlıklı Çevreler,
sosyal - kültürel aktiviteler olmak
üzere iki temel aktivite planından
oluşmaktadır.
Proje koordinatörlüğü, Gazi
bulunmuştur.
Eğitimin ilk günü İEÜ Güzel
Sanatlar ve Tasarım Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Ender Yazgan
Üniversitesi Mimarlık Bölümü
Bulgun, Gazi Üniversitesi Mimarlık
Öğretim Görevlisi Dr. Fulya Özmen
Bölümü öğretim görevlisi ve
ve ev sahibi kurum koordinatörlüğü
EWUQ proje koordinatörü Dr.
İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölüm
Fulya Özmen ve İEÜ İçmimarlık ve
Başkanı Yrd. Doç. Dr. Deniz Hasırcı
Çevre Tasarımı bölüm başkanı Yrd.
tarafından yürütülmekte olan
Doç. Dr. Deniz Hasırcı tarafından
Makale / Liman Kentlerinde Kentsel Kalite ve Mimari Kimlik Arayışları
İzmir’de gerçekleştirilmiştir.
125
Makale / Liman Kentlerinde Kentsel Kalite ve Mimari Kimlik Arayışları
126
yapılan açılış konuşmalarıyla başlamıştır.
İEÜ yarı-zamanlı öğretim görevlisi Özge
Başağaç’ın “The 8000 Year History of
İzmir” başlıklı sunumunun ardından Prof.
Dr. Ayşen Savaş “The Global Exhibitions Local Dispositions” başlıklı sunumuyla
ana konuşmacı olarak yer almıştır.
Sunumların bitiminde vakit
kaybetmeden arazi analizi için teknik
geziye gidilmiştir. Öğrenciler ve
akademisyenler İnciraltı EXPO alanına
düzenlenen teknik gezide, proje
tasarlamak üzere kendilerine ayrılan
alanları gezmiş, fotoğraflamış ve
tasarımları için gerekli bilgileri edinmiştir.
Dördüncü gün, Pedro Ressano Garcia,
Haftasonu gezisinde dinlendikten
Gezinin hemen ertesi günü, altı ayrı grup
“Transformation of Lisbon Waterfront”
sonra ikinci haftaya hızlı bir başlangıç
halinde çalışan öğrenciler birlikte
başlıklı bir sunum gerçekleştirmiştir.
yapılmıştır. İkinci haftanın ilk günü
çalıştıkları akademisyenin öncülüğünde
Beşinci gün, stüdyo çalışmaları Polonya
stüdyo çalışmalarıyla geçmiştir. Ertesi
topladıkları bilgileri belirlenen
Gdansk Üniversitesi’nden Zbigniew
günü İEÜ yarı-zamanlı öğretim görevlisi
platformlara aktarmışlardır. Bu
Paszkowski’nin “Waterfront Possibilities”
Can Külahçıoğlu “Transition from
bağlamda, kimi gruplar araziyle ilgili
adlı sunumuyla desteklenmiştir. Eğitimin
Vernacular Architectura to Modern
hislerini üç boyutlu maketler halinde
ilk haftası böylece tamamlanmış olmuş
Architecture in Port-Cities” başlıklı
ifade ederken kimi gruplar bölgeye dair
ve katılımcılar 29 Haziran Cumartesi
sunumunu gerçekleştirmiştir. Bunu
araştırmalarını sürdürerek tasarımlarına
sabahı Selçuk’a doğru yola çıkmış,
takiben stüdyo çalışmaları hızla devam
zemin hazırlamışlardır.
Meryem Ana ve Efes Harabelerini
ederken, sekizinci gün Italya L’Aquila
Araştırmalar, tespitler ve
gezdikten sonra, dinlenmek ve
Üniversitesi’nden Romolo Continenza
yorumlamalarla birkaç gün süren arazi
konaklamak üzere akşamüstü Didim’e
tarafından, eğitimin son sunumu olan
analizinin ardından, her grup muhtemel
doğru yol almışlardır. Ertesi gün
“Bugnara, From Reconstruction Plan to
projelerine dair beyin fırtınalarına
Didim’den ayrılarak, Apollon ve Milet
the Projects for Improving the Quality of
başlamış, eskizler yapmış ve alt
Harabelerini gezmiş ve İzmir’e doğru
the Urban Spaces” adlı sunum
konseptlerini oluşturmuşlardır.
tekrar yola çıkmışlardır.
gerçekleştirilmiştir. İkinci haftayı da bu
tamamlayan gruplar ertesi günü
yapılacak final sunumu için son
hazırlıkları tamamlamışlardır.
Çalışmanın 2013 yılı uygulamasında
İnciraltı EXPO alanı ele alınarak ‘Sağlıklı
Kentler, Sağlıklı Çevreler, Kamusal Alanın
Yeniden Düzenlenmesi’ bağlamlarında
yeni önerilerin geliştirilmesi
amaçlanmıştır. İçmimarlık ve Çevre
Tasarımı Bölüm Başkanı Hasırcı,
öğrencilerin projelerinde çevreye duyarlı,
insan-odaklı, sürdürülebilir ve yaratıcı
sonuçlar ortaya çıkardıklarını ve
uluslararası bu tür projelerin hem öğrenci,
Hasırcı ayrıca, bölüm öğretim elemanları
gerçekleşen sergi açılışında, projenin çok
hem de öğretim elemanlarının
ve öğrencilerinin evsahibi görevlerini
başarılı sonuçlar ortaya çıkarttığını
vizyonlarını çok geliştirdiklerini
sorumlulukla yerine getirdiklerini
söylemiştir. İzmir Ekonomi
belirtmiştir. “İçmimarlık ve Çevre Tasarımı”
belirtmiş, proje koordinatörü Özmen ve
Üniversitesi’nin evsahipliği ve sağladığı
ve “Mimarlık” öğrencilerinin birlikte
Gazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü
imkânlar için teşekkürlerini belirtmiştir.
çalışarak farklı ölçeklerde çalışmanın da
Öğretim Görevlisi Dr. Mediha Gültek’e bu
Sergi açılışında tüm katılımcılara
zenginliklerini keşfettiklerini söylemiştir.
ortaklığın ilk adımlarını attıkları için
sertifikaları dağıtılmıştır, coşkulu bir
teşekkürlerini sunmuştur. Güzel Sanatlar
kutlama yaşanmıştır. Üniversite üst
ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Ender
yönetimi projeyi her anlamda
Yazgan Bulgun ile birlikte tüm katılımcı
desteklemiştir, gerçekleşmesi yönünde
öğretim elemanları Erasmus ve diğer
büyük katkı koymuşlardır. Çalışma farklı
işbirliklerine yönelik bir toplantı
açılardan da değişik işbirliklerinin
gerçekleştirerek, yeni anlaşmalar
geliştirilmesine olanak sağlamaktadır.
imzalama olasılığını değerlendirmişlerdir.
Çalışma hakkında ayrıntılı bilgi
Toplantı çok olumlu sonuçlar doğurmuş,
http://www.ewuq-port.web.tr/ ve
yeni anlaşmalar imzalanmıştır.
http://ic.fadf.ieu.edu.tr/tr adreslerinden
Özmen, iki haftanın sonucunda
Makale / Liman Kentlerinde Kentsel Kalite ve Mimari Kimlik Arayışları
sunumlar ve stüdyo çalışmalarıyla
edinilebilinir.
127
Nurten UNANSAL
Makale / Türkiye’de İçmimarlık Tarihine Bir Bakış
Türkiye’de içmimarlık
tarihine bir bakış - I
1
(resim) çalışmalarım da yer alır.
yılı) yüksek öğrenim yaşamımla
gelişimi, içmimarlık haklarının
başlayan içmimarlık serüvenim;
sağlanması, savunulması konularında
(öğrenci, asistan, yeterlik, doktora
yapılan çalışmalarda önderlik yaparak,
çalışmaları, Doç., Prof.’lük, akademisyen
bu süreçte, kuruluşunda da yer aldığım
görevlerim, toplam 16 yılı aşkın bölüm
İçmimarlar Odası Marmara Şubesi
başkanlığı ve yöneticilik
Başkanlığı görevlerimle (1986-1992
deneyimlerimle de) geniş bir
yılları arasında 6 yıl gibi, zorlu bir zaman
perspektifte değerlendirilebilir.
diliminde) İstanbul - Ankara
958 yılında (Devlet Tatbiki Güzel
Sanatlar Yüksek Okulu’nun 2. eğitim
Bu serüvende; kurum içi, kurum dışı
etkinliklerle gelişen deneyimlerim
öğretim programlarında ve eğitim
çalışmalarıyla meslektaşlarıma destek
ve güç verdim.
Bu kazanımlarımla; DTGSY
kapsamında araştırmaya dayalı ve çağın
Okulu’ndan ve MÜGS Fakültesi’ne
gereklerine uygun sağladığım yenilikler,
uzanan süreçten itibaren
içmimarlık eğitimi, mesleğin varlığı ve
(kuruluşundan-günümüze) gelişim ve
gelişimine ilişkin savunma ve
oluşumları bir içmimar ve akademisyen
mücadalem, yetiştirdiğim, başarılarıyla
olarak anlatmaya çalışacağım.
övünç duyduğum öğrencilerim, halen
128
Bu arada; mesleğin toplumsal
Bu açıklamalarımla; (yıl-yıl, gün-gün)
bölümde görevli ve diğer üniversitelerde
gelişme ve değişimlerin tanığı olmam
de görev alan, (öğrenciliklerinden,
sebebiyle (bir nevi içmimarlık tarihini
akademisyenliklerine kadar yetiştirdiğim
yaşayan ve oluşumunda oldukça büyük
ve gelişmelerinde önderlik yaptığım
bir rolü olan kimliğimle) açıklanmayan
içmimar, öğretim elemanları)
ayrıntıları, dönemler ve bölümler olarak,
eğitimciliğim yanı sıra kişisel araştırma,
gerçeklere dayalı dile getirmek
proje tasarım uygulama ve sanatsal
gereğine inanmaktayım.
(topluma, sosyal-sanatsal-yaşamsal
yararlılığı nedeniyle) içmimarlığa olan
mesleki sevgi, öğrenci sevgisi, eğitime
olan inanç ve idealist düşüncelerle
sergilediğim ilkeli duruş gücü ile yaşamış
olmanın getirdiği değerli bir yaşam
feslefesi göstergesi olduğu gerçeği
vardır. (1963-2013’e 50 yıl.)
Giriş
Ülkemizde genel ve sanat eğitiminde
batı ile işbirliği
Ülkemizde, batı eğitim sistemleri, yüksek
öğretim kurumlarına nasıl, ne zaman
girmişti? İncelediğimizde görüyoruz ki;
Nurten Unansal, hocası Friedrick Rommel ve resim bölümünden ressam Mustafa Pilevneli.
Cumhuriyetin kuruluş yıllarında,
ülkelerarası iletişimde; pek çok alanda
ülkemizde çalışmayı seçtikleri
Mektebi olan) Güzel Sanatlar
olduğu gibi, eğitim alanında da batıya
gerçeği de vardır.)
Akademisi’nde (Fransa ve İtalya ile de
açılımda (Fransa, Almanya, Avusturya,
Bu bağlamda; örneğin, İstanbul
sanatçı-ressam transferlerinde
İtalya gibi Avrupa ülkelerinde) karşılıklı
Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi
izlediğimiz gibi, DTGS Okulu için sanat -
anlaşmalar doğrultusunda, araştırma-
gibi eğitim kurumlarında, Türk
tasarım bağlamında (Almanya ile de
program geliştirme amacıyla, yabancı
eğitimcilerle sorumlulukları paylaşan
öğretim elemanları transferlerini bir olgu
öğretim elemanlarının kendi istekleri ile
yabancı öğretim elemanları, kurumların
olarak görüyoruz.
transferi ve eğitime katılımlarıyla
gelişme aşamalarında görevlerini
(örneğin: Hukuk, iktisat, tıp, mühendislik,
tamamlayarak birer birer ayrılmışlar,
teknikde de) ülkemize gelen yabancı
mimarlık ve güzel sanatlar alanlarında)
yerlerini görev paylaştıkları ve yetişen
öğretim elemanları gibi (gerek eğitim
işbirliği sağlandığı bilinmektedir. (Bu
Türk öğretim elemanlarına bırakmışlardır.
almak gerekse öğretimde yer almak
noktada; bazı yabancı akademisyen ve
Ülkelerarası iletişimde aynı yöntem
Makale / Türkiye’de İçmimarlık Tarihine Bir Bakış
Bu sürecin içinde; insan sevgisi,
Bu arada, pekçok alanda, (sanat ve
üzere) Türk öğretim görevlisi ve
uzmanların, savaş ve sonrası yaşam
güzel sanatlar alanında da gelişmiştir. İlk
uzmanların yabancı uzmanlarla karşılıklı
sorunları nedeniyle, bir nevi kaçarak,
örneğini, (kuruluş adı: Sanayi-i Nefise
transferlerine de tanık olunmuştu.
129
Makale / Türkiye’de İçmimarlık Tarihine Bir Bakış
Tatbiki Güzel Sanatlar eğitimi ilk
kuruluş çalışmaları ve içmimarlık
Bu çalışmalarda; Tatbiki Güzel Sanatlar
yaşama kazandırdıkları irdelenmiştir.
Bu bağlamda; sanatta, yalınlık,
Güzel Sanat ve Tasarım alanlarında,
Okulu için ilk çalışmalar; Avrupa’ya
işlevsellik ile endüstriyel değerlerin
tasarım çalışmaları ve uygulamaları ile
eğitimlerini geliştirmek üzere
önem kazandığı bir dönem olan
yaşam ve ülke endüstrisine katılacak,
gönderilen, Gazi Eğitim Enstitüsü
Bauhaus’a yön verenlerden Mimar Walter
yaratıcı, araştırmacı bireyler yetiştirmeyi
Öğretim Elemanları, Hakkı İzet, Hayrullah
Gropius, Mimar Ludwig Mies van der
amaçlayan, TGSY Okulu’nun
Örs, Sait Yada, Ferit Apa, Hakkı Uludağ ile
Rohe gibi çok sayıda sanatçı-tasarımcı
kuruluşunda; TC Milli Eğitim Bakanlığı
o yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki
mimarları önemle anmak gerekir ki; bu
Mesleki Teknik Yüksek Öğretim
Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü (sonra
mimarların yapı tasarımları, iç mekan
Müsteşarlığı’nın inceleme ve girişimleri
müsteşar) göreviyle Ferit Saner’in
tasarımlarında (içmimarlıkta) yeni
başlangıçta yer almış, ülkemizde salt
araştırmaları da yol gösterici olmuştur.
yaşamsal anlaşıya getirdikleri yenilikler
güzel sanat eğitimi yanında (Türk-Alman
Bu araştırma çalışmaları sürerken,
izlenmeye değer tasarım örnekleridir.
ortak görüşü ile) sanatta teknik bilgi ve
İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Mimar
beceri birikiminin de sağlanacağı bir
Doç. Dr. Sabri Oran, Bauhaus Okulu
Almanya’da sanatçı ve dizanyer
eğitim kurumu örneğinin olması fikri
ilkelerini inceleme çalışmaları ile sürece
(tasarımcı) eğitiminde çağdaş yöntemler
benimsenmiştir.
katılmıştır. Bu incelemelerde; 1920’lerde
uygulanmış olan Bauhaus Okulu’nu iyi
kurulmuş olan Bauhaus Okulu eğitimini
tanıyan ve eğitimde yer almış olup,
tasarım eğitimine temel oluşturan
de (Mimarlık-içmimarlık-Mobilya
başka ülkelerde benzeri okulların
‘Bauhaus’ Okulu ilkeleri ile eğitim
Tasarımı gibi) çağdaş uygulamalarda
kurulmalarında görev alan uzman
Bu araştırmalarda, Almanya’da sanat-
130
sistemleri incelemeleri esas alınmıştır.
Bu noktada; 1920-1930 yılları arasında
donatıyı da içeren) güzel sanat öğretimi
Schneck’le iletişime geçilmiştir.
temel ilkesi benimsenerek özde bir,
İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Doç.
ancak uygulamada farklı iki sistem sunan
Dr. Sabri Oran, Prof. Schneck’e (Prof.
güzel sanatlar eğitimleri veren iki kurum
Schneck’in hocası olan Prof. Paul Bonatz
olarak, sanatçı-tasarımcı yetiştirmeyi
aracılığı ile 1954 yılında iletişim sağlamış)
amaçlayarak ülkemiz yaşamına önemli
bu tür bir okulun ülkemizde açılması
hizmet sunmuşlardır.
konusunda fikrini almak ve kuruluşuna
katılması ve danışmanlık yapması
TGSY Okulu’nda içmimarlık eğitimi
talebinde bulunmuştur. Böylece,
Kuruluşunda 5 bölüm olarak (Mobilya ve
‘Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu’ adıyla
İçmimarlık, tekstil, grafik, seramik,
kurulacak olan yeni sanat kurumunun
dekoratif resim adlarıyla) programlanan
ilk adımı atılmıştır.
kurumda, içmimarlık-tasarım eğitimi
(Not: Bu iletişimde; Bonatz, Schneck ve
Oran’ın Stuttgart Teknik Üniversitesi’nde
öğretim görmeleri ve öğretimde görev
almaları da büyük etken olmuştur.)
Prof. Paul Bonatz Cumhuriyet
serüveni de başlamıştı.
Prof. Dr. İng. Adolf Gustav Schneck.
Okulun kurucu önderi olan Prof. Dr.
Adolf Schneck’in ve kuruluşunda rolü
öncü çalışmaları, Türk eğitimci ve
olan ilk okul müdürünün İstanbul Teknik
bürokratlarının da 1954’lerde başlayan
Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Prof.
Türkiyesi’nde 1943 yılında Milli Eğitim
girişimleri ve çalışmalarıyla 1957 yılında
Dr. Sabri Oran’ın da mimar olmaları;
Bakanlığı Teknik Öğretim
tamamlanarak. Milli Eğitim Bakanlığı’nın
okulun bünyesinde 5 bölümden biri olan
Müsteşarlığı’nda yapı bürosu
kararı ile ‘Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu’
İçmimarlık Bölümü’nün kurumda özelliği
danışmanlığı, 1946 yılında, İstanbul
olarak açılmış, eğitime başlamıştır.
ve kapsamı ile öncelikli eğitim alanı
Teknik Üniversitesi’nde öğretim üyesi
olarak görev yapmıştır.
Alman eğitimci, Stuttgart Akademisi
Böylece 1883 yılında kurulan Güzel
Sanatlar Akademisi (Sanai-i Nefise
Makale / Türkiye’de İçmimarlık Tarihine Bir Bakış
eğitimci Prof. Dr. İng. Adoif Güstav
olduğunun önemli bir göstergesidir.
Esasen, Bauhaus, mimarlık paralelinde
Mektebi)’nde 1930-1936’larda yeni
(genç bir tasarım alanı olan) içmimarlık
öğretim üyesi Prof. Dr. İng. Adolf Gustav
atılımlarla, Fransız ekolü yönünde
alanında da başlamış yeni bir sanat-
Schneck’in (mimar-mühendis-mobilya
yürütülen güzel sanatlar eğitiminden
tasarım akımıdır.
tasarımcısı-teorisyen) Türkiye’ye yaptığı
sonra, 1957’den itibaren yeni bir bakış
gezilerinde olumlu izlenimleri
açısıyla (güzel sanatlar, tasarım ve
çok sayıda yabancı uzman (Alman,
doğrultusunda bu tür bir eğitim kurumu
endüstri bağlantısında, Alman ekolü
Avusturyalı vb) öğretim elemanları ile
açılmasının yararlı olacağı konusundaki
yönüde, öğretim-eğitimde, teknik
sürdürülen içmimarlık eğitiminde önemli
İlk yıllarda, Türk eğitimcilerle birlikte
131
Makale / Türkiye’de İçmimarlık Tarihine Bir Bakış
çalışma süreleri ile ilgili olguları, değişen
ülke koşullarının eğitim politikasına
etkilerini, sistem değişikliklerinin
yansımalarını, sorunlu yıllar olarak
izlenecek müdcadeleci (ve fakat başarılı)
dönemleri, kurumun ortak eğitim
politikalarındaki arayış-duraksama ve
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi
İçmimarlık Bölümü yıl sonu sergi
kataloglarından ve öğrenci çalışmalarından
örnekler. 1960’lı yılların sonu.
yenilikleri, (yakın yıllarda, ülkülerarası
ortak eğitim politikaları uygulaması
gereği oluşan değişiklikleri, açılan çok
sayıdaki üniversitelerdeki yeni içmimarlık
bir ilke de (tüm diğer bölümlerde de
yaparak, yurt içi ve yurt dışı araştırma
bölümlerinin eğitim sistemlerindeki
olduğu gibi) mezunlardan seçilen
çalışmaları ile bilgisini pekiştiren,
farklılık ile yansımalarını da) bir
asistan-eğitmen kadronun
lisansüstü, yeterlilik-doktora çalışmaları
içmimarlık tarihçesi olarak anlatacağım.
yetiştirilmesinde atılan adım olmuştur.
yaparak eğitime katılan kadrodan
Yazımın diğer bölümlerinde yapacağım
oluşmaktadır.
açıklamalarda; doğrudan, birebir,
Bu yolda başlayan girişimle bugün
eğitimi gelişerek sürdürülen bölümlerde
132
Bir sonraki yazılarımda; kuruluşundan
‘gerçekler’ olduğu gibi, idealist
olduğu gibi; içmimarlık bölümünde de
bugüne İçmimarlık Bölümü öğretim-
görüşlerime dayalı (bireysel çabalarım ve
kendi kurumundan mezun olup,
eğitimini, programları ile değişim ve
deneylerimle gözlemlerimi içeren)
alanında sanat-tasarım-proje çalışmaları
gelişim aşamalarını, eğitim kadrolarını,
‘yorumlarım’ da yer alacaktır.
Dünyadan / Mekan Tasarım
Easton, Maryland’da Tred Avon River Evi’nin tasarımı
Mimar Robert M. Gurney, tarafından yapıldı.
Duyumsal bir deneyim sunan ev tasarımı
M
aryland’ın doğu sahilinde Talbot ilinde
Evi kuşatan çelik sütunlar kafesi, mekanı module
pitoresk özellikler taşıyan bölgenin manzarasını
bulunan Easton, 1710 yılında kuruldu.
edip değiştirmektedir. Üstü kapalı balkonlar iç
görmeye izin verecek şekilde detaylandırılmış
Çakıllı araba yolu ve etrafı çitle çevrili park etme
mekanları dışa doğru uzatarak değişen ışıklama
ve minimal tarzda döşenmiştir. Ev, Elmas Nokta
alanından yükselen bu yeni ev, manzara
ve manzaralara sahip geniş bir dış yaşam alanı
olarak bilinen, nehrin görüntüsünü kesintisiz
üzerinde asılı gibi duran üç cam köprüyle
yaratıyor. Ana oturma grubu eksenine paralel bir
bir şekilde birleştiren yerde inanılmaz güzel bu
birbirine bağlanan üç yekpare blok olarak ortaya
hatta bulunan yüzme havuzuna nazır olan
manzarayı yaşamak ve keyfini sürmek için
çıkmıştır. 36 feet yüksekliğindeki orta kısım,
camkafesli veranda, nehir manzarasının keyfini
bir araç olarak tasarlandı.
geneli itibariyle pencere düzeninden yoksundur,
çıkarmak için ek bir mekan sağlıyor. Isıl kütle
sadece girinti yapan 10 feet yüksekliğindeki giriş
temin etmek için jeotermal bir mekanik sistem,
kapısı ve dar yan lambalarla kesintiye uğruyor.
güneş tüpleri, hidronik zemin ısıtma ve beton
Zıtlık oluşturan batı blokunda bir garaj ve ek bir
zemin tabakayla birlikte balkonların üzerindeki
servis alanı mevcuttur ve yer seviyesinden
büyük saçaklar, ısı kaybını önlüyor ve fosil yakıta
yüksekte duran doğu blokunda temel yaşam
bağlılığı asgariye indiriyor. Gelecekte beklenen
alanları bulunmaktadır.
sele karşı korunmak için bütün
Baştan yekpare ve sade bir yapı olarak
sunulan ev, panaromik nehir manzarasına sahip,
ışık dolu ve etrafı camla çevrili 124 feet
uzunluğunda bir yaşam alanını ortaya koyuyor.
134
ev, yer seviyesinden yukarı
yükseltilmiştir.
Ev, esas olarak duyumsal bir
deneyim sağlamak amacıyla
Dünyadan / Mekan Tasarım
yaratmak için, açık çelik yapıdan,
beton zeminden ve doğal ışığı bol
alan 5,475 foot karelik açık
çerçeveli mekandan yararlandı.
Sonuç, insanda rahatlama hissi
Tasarımı Boora Arcihtects
firması tarafından yapılan
Fine Design Group Ofisi.
yaratan, çatı katına benzeyen açık
ofis ortamıdır.
Açık mekan içindeki temel
unsurlar, farklı program bölgelerini
tanımlamaktadır.
‘Ambar’, mekanın batı ucuna
doğru uzanan 3 çatallı bir odadır ve
iki ofis ve ajansın konferans
salonunu barındırmaktadır.
Ambarın karmaşık şekli, yapının dış
tarafında yer alan farklı program
İşyerinde ortak çalışmaya yatkın
mekanlar yaratmak
B
oora Architects firması,
Portland’da (Oregon) Fine
Design Group’u için ofis yenileme
çalışmasını tamamladı.
Fine Design Group için
hazırlanan bu yeni çalışma ortamı,
yaratıcı ajans enerjisini ve ortak
çalışmaya yatkın doğasını somut
olarak gözler önüne seriyor.
Boora Arctitects, yeni bir mekan
136
alanları için olanak yaratmaktadır.
Takım çalıma alanları, mutfağa ve
açık çalışma odalarına bakarken
bilardo alanının bir tarafı kapalı
yapılmıştır.
Dünyadan / Mekan Tasarım
Üzerine yazı yazılabilir manyetik bir
atıştırmalık yiyecekleri tutuyor ve
yüzeyle kaplanan duvarlar, beyin fırtınası
geleneksel kasap tezgahına benzeyen
ve not yapıştırma alanı olarak
blok, mekanı tamamlıyor.
kullanılmaktadır.
İnsanların içinde rahatça
kaplama bir kitaplık tasarladı. Kitaplıkta
oturmalarına izin verecek büyüklükte
eklektik olarak seçilmiş muhtelif kitaplar
olan mutfak, personelin toplanma
ve nesneler bulunuyor. Kitaplık, işlevsel
noktası ve grubun ev sahipliği yaptığı
olarak printer/kopyalama bölümünü
çeşitli etkinlikler için kullanılan bir
gözlerden saklıyor, laptop kullanıcıları
merkezdir. Bir açık, bir koyu renk olarak
için ilk temas noktası temin ediyor ve
dizilen geleneksel örüntüye sahip, sırlı
dinlenme salonunu çevreliyor.
Heath Ceramics ürünü fayanslar,
138
Ofisin doğu ucunda Boora, ceviz
Mekanı bölmek ve görsel mahremiyet
duvardan tabana sürekli renk alanıyla
sağlamak için çalışma yerleriyle
mekanı tanımlamaktadır. Havada yüzer
dinlenme salonu arasına perde
gibi duran raflar, tabakları ve sağlıklı
çekilebilir.
Dünyadan / Ürün Tasarım
Erik Remmers imzalı Level Kahve Sephaları
İ
şte, oyuncu ve dost karakterli bir kahve sephası... Yuvarlak olarak biçimlendirilen sehpa
ayakları, sehpanın üst kısmının kenarlarında düzleşiyor ve üst tarafta tamamen dümdüz
oluyor. Sehpa ayaklarında ahşabın ve parlak renklerin oluşturduğu kombinasyon, şaşırtıcı
bir görünüm yaratıyor ve iç mekanlarda iyi bir etki bırakıyor. Level sephaların farklı
büyüklükleri olduğundan dolayı dileğidiniz her boyda montajını yapabilirsiniz ve bakışları
kendinde toplayan hoş bir eşyadır. 40 - 70 cm çap ve 25 – 45 cm boy çeşitleri olan Level
sephalar, yekpare meşeden ve toz boya ile kaplanıp cilalanan çelik ayaklardan yapılmıştır.
Düşünmek ve dinlenmek için
bire bir bir koltuk tasarımı
M
ike&Maaike, Haworth Kolleksiyonu için pencere kasalı koltuk
tasarladı. Hem özel, hem de kamusal mekanlar için uygun olan
pencere kasalı koltuk, bekleme salonlarının, havaalanları veya yoğun ve
kalabalık ev ortamlarının kargaşasından uzaklaşmak için rahat bir sığınak
olarak tasarlanmıştır. Mimari unsurları (duvar ve tavan) alıp bir koltuğa
uygulamak suretiyle kendi benzersiz görünümüyle bütünleşen oda
içinde bir oda yaratarak alt mimari mekan fikrini keşfetmemizi sağlıyor.
Ofis mekanları, açık planlara dönüştüğü için kaçmak, düşünmek,
Beton ağırlığında benzersiz bir sehpa
dinlenmek için bir yer olması önemlidir. Pencere kasalı koltukta otururken
S
oluşturularak oturma eylemi çok algılı bir deneyim haline getiriliyor.
ouda grubu olarak da tanınan tasarımcı Isaac Friedman-Heiman,
Shaun Kasperbauer ve Luft Tanaka, Kreten sephaları hazırladı.
Kreten sephalar, düzgün, sınai organik sephalar hazırlamak için, en sık
kullanılan gündelik malzemelere hayat veren beton kalıplama
işleminin bir sonucudur. Her sehpa, cam elyafla takviye edilmiş betonla
doldurulan kauçuklaştırılmış bir dokuda yapılmaktadır. Malzemenin
dokusununun gücüyle bağlantılı olarak betonun ağırlığı, her sephanın
benzersiz bir form almasını sağlıyor.
140
ortamın gürültüsü, gerçekten izole edilerek ve yeni bir görsel perspektif
Dünyadan / Ürün Tasarım
Kolektif bir masa çalışması
Sehpaya camın
aydınlık ve saydam
yorumu
M
erkezi Londra’da bulunan TILT tasarım stüdyosu,
Yaprak Masayı hazırladı. Yaprak Masa, kollektif
çalışma amacıyla tasarlanmıştır. Esnek çalışmaya uyum
asarımcı Dan Yeffet, bir zemin ve
T
sağlayabilecek, yüksek yoğunluklu çalışmayı
masa lambası olan Deniz Feneri’ni
kolaylaştırabilecek bir masaya ihtiyaç vardı. Bu masa, tek
yarattı. Ünlü ‘pile up’ (üst üste nesneleri
bir masa gibi tek başına ayakta duramaz, kendi kendini
yığma) oyunu, bu zemin ve masa
destekleyip ayakta durması için birbirlerine bağlanması
lambasına esin kaynağı olmuş mudur,
gerekir. Yapraklar küçük, orta, büyük olmak üzere üç
acaba? Deniz Feneri lambası, nesnenin
farklı boyutta bulunabiliyor. Her yaprak, temel taşıyıcı bir
büyüklük ve renk bileşimini belirlemek ve
birim tarafından desteklenmiştir ve bir mil mekanizması
camdan bir yapı meydana getirmek üzere
aracılığıyla birbirine bağlanmaktadır. Bu eksen etrafında
birbiri üstüne geçen tek tek cam birimlerle
yaprakların 270 derece dönebilmesi, onlara, kolay
inşa edilmiştir. Lamba, malzemenin
hareket etme ve yüksek uyum kabiliyeti sağlamıştır.
yapısal bütünlüğüne meydan okuyup ona
teste tabi tutan elle cam üfleme tekniğiyle
yapıldığı için cam yapının harika
saydamlığı ve aydınlığı korunmuştur.
Colin Selig tarafından
hazırlanan Koltuk Heykeller
S
an Fransisko’nun Körfez Bölgesinde yaşayan sanatçı
Colin Selig, kullanılmış propan tanklarından
yararlanarak koltuk ve heykeler yapmaktadır.
Hurdaya atılan propan tanklarının yeniden
değerlendirilmesi suretiyle yapılan bu bank ve koltuklar,
rahat ve dayanıklı olmalarının yanı sıra malzeme içeriği
itibariyle %99.9 yeniden dönüştürülebilir niteliktedir. Çevreci sanatçı Colin Selig
tarafından yaratılan bu patentli tasarımlar, estetik, teknik ve yenilikçi niteliklerinden
dolayı pek çok ödül kazanmıştır. Çeşitli boy ve büyüklükte
olanları mevcut olan, ama her biri benzersiz olan
bu ürünler, sanatçı tarafından el zanaatkarlığı
kullanılarak yapılmışlardır.
142
Dünyadan / Ürün Tasarım
Masaya kelebek
dokunuşu
Dinlenmenin iki sembolü bu
üründe buluştu: hamak ve küvet
T
asarım stüdyosu Splinter Works, karbon
daha da artırılmıştır. Kelimenin tam anlamıyla
elyaftan yapılan ve hamak gibi asılan bir
banyo yapma deneyimini asma yontu düzeyine
banyo küveti olan Vessel’i yarattı. Splinter
yükseltmek suretiyle banyo konsepti,
Works’un kurucu ortaklarından Miles Hartwell,
sanatkarane bir dinlenme için derin düşüncelere
Haziran 2013 tarihinde tasarladıkları banyo
dalınan bir mabet olarak yeniden icat edildi.
küvetiyle ilgili şunları söyledi: “Bir hamak ile bir
ngelo Tomaiuolo, üretici Tonin Casa
firması için Kelebek Masa’yı
tasarladı. Mermer, ahşap ve cam
banyo küvetinden, yani dinlenmenin iki ilginç
Vessel, duvardan duvara asılmakta ve yerle
seçenekleri mevcut olan masanın üst
sembolünün şekilleri arasındaki sinerjinin
temas etmemektedir. Üzeri kapatılabilen veya
kısmı, ısıl işlemle bükülen kontraplaktan
çarpıcılığından ilham alarak insanlara
açık bırakılan paslanmaz çelikten bağlantı
yapılmış ve karaceviz, kara meşe veya
gerçek dünyadan hayal
kelepçeleriyle sabit hale getirilmiştir.
lakeli beyaz renkle cilalanmış bir tabanla
dünyasına kaçmaları için
Banyo, yerde dik duran bir musluk
desteklenmektedir.
kesin bir araç sağladık.”
kullanılarak doldurulmakta ve kullanılan
Bir hamakta her şeyi bir
su, küvetin altındaki tapayla döşeme
Masa tabanının cüretkar tasarımı,
camın ve mermerin klasikliğiyle
yana bırakmanın huzur verici
süzgecine bırakılmaktadır.
harmanlanıyor ve
deneyimi, sıcak bir banyoda suya
Banyonun planı elverişli değilse
ebedi bir tasarımla
gömülmenin mutluluğuyla
birleştirilerek keyif duygusu
144
Duş kabini olmayan banyolar için tasarlanan
A
küvete bir boşaltma borusu da
monte edilebilmektedir.
masayı ortaya
çıkarıyor.
Sergi İzlenim / Erol Akyavaş Retrospektif Sergisi
Sema İŞBİLİR
Erol Akyavaş’ın yarım yüzyıllık
sanatsal birikiminden bir seçki
146
İstanbul Modern, “Erol Akyavaş- Retrospektif” sergisiyle sanatçının
1950’li yıllarda başlayan ve 1990’lı yılların sonuna uzanan yarım
yüzyıllık sanatsal birikiminden kapsamlı bir seçki sunuyor
Finansbank’ın katkılarıyla 29 Mayıs - 25
Ağustos 2013 tarihleri arasında İstanbul
Modern Süreli Sergiler Salonu’nda yer alan
sergi, 290 yapıttan oluşan bir seçkiyi içeriyor.
Sergi, Erol Akyavaş’ın Doğu-Batı sanat ve
kültür dünyası arasında kurduğu kendine
özgü sentezi, tuval üzerindeki zaman içinde
dönüşüm geçiren perspektif ve mimari
düzenlemelerini, insan figürünü merkez
aldığı bilinçaltı arayışlarını ve son döneminde
dünyanın farklı kültürleri ile giriştiği
hesaplaşmaları geniş bir çeşitlilik içinde bir
araya getiriyor.
Sergi, hem Doğulu hem Batılı olmanın
yarattığı ikilemle, kendi geleneği, İslam sanatı
ve kültürü ile Batı sanatı, kültürü ve düşüncesi
arasında özgün bir sentez yaratan Erol
Akyavaş’ın, 40 yılı aşkın süredir ürettiği
yapıtlardan oluşan heyecan verici serüvenini
Sergiyle ilgili basın toplantısı, İstanbul Modern Şef Küratörü ve sergi küratörü Levent Çalıkoğlu, Erol Akyavaş’ın eşi Ilona
Akyavaş, İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı ve sponsor firmaların temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti.
aşklarını, heyecanlarını, mutluluklarını,
varoluşsal bir aşk, bilinmeyene karşı duyulan
korkularını, zaaflarını, sevgi ve dostluklarını
sonsuz bir merak ve ait hissettiği kutsalı
cinselliği, inancı ile yaşayan bir varlık
temsil ediyor. İnsan olmak için katedilen
sanata dönüştürme arzusu olduğunu ifade
olduğunu, sanatın merkezinde aslında
yolculuğu, öncesi ve sonrasındaki dünyanın
etti. Çalıkoğlu, yepyeni bir yaklaşımla kendine
kendisi olduğunu gösterdiğini dile getiren
gizemlerini ve nefes almak için verdiğimiz
özgü bir sentez oluşturan Erol Akyavaş’ın
İstanbul Modern Şef Küratörü ve sergi
emeği görselleştiriyor .”
büyük bir iştah ve heyecanla kendinden önce
izleme olanağı sağlıyor.
Erol Akyavaş’ın hayalleri, korkuları,
küratörü Levent Çalıkoğlu sergi için şunları
Levent Çalıkoğlu, Erol Akyavaş’ın zengin
Sergi İzlenim / Erol Akyavaş Retrospektif Sergisi
I
lona Akyavaş himayesinde ve
resim sanatının dışarıda tuttuğuna inandığı
söyledi: “Tüm görsel, sembolik, kutsal,
bir anlatı ve inanç geleneği içinden geçen
‘yeni bir dünyayı’ kişisel çalışma alanı olarak
dışavurumcu referanslarına karşılık
derin ve farklı bir görsel dünya kurguladığını
kabul ettiğini söyledi: “Onun sentezinin ana
Akyavaş’ın sanatı, üreticisinin nefes aldığı
vurgulayarak, sanatçıyı çağdaşlarından ayıran
aksı Batılı anlamda bir resmin sınırlarıyla
zaman dilimi içersinde tecrübe ettiği
bu ‘öte dünya arayışı’nın merkezinde
düşünmek değil, Doğu’nun gizemli ve daha
147
Sergi İzlenim / Erol Akyavaş Retrospektif Sergisi
önce görselleştirilmemiş bilgi ve kültürüyle
hesaplaşmaktır. Doğu coğrafyasının kendisini
minyatür yüzeylerinde dışavuran dünya ve
perspektif algısını, insan ve tanrı arasındaki
karmaşık bağı, menkıbelerin kimi zaman şiirsel
ve hüzünlü kimi zaman da hayal gücünü
kışkırtan zengin anlatılarını, kutsal Kabe’nin
karanlık dikdörtgenini benzersiz bir görsel
yaratıcılıkla sanatına davet eder.”
Akyavaş gölgelerle ve ışığın resim
yüzeyindeki etkisiyle şaşırtıcı algı oyunları
yaratır, kuş bakışı yeni perspektifler sunar.
Yoğun bir desen uygulamasının görüldüğü
“Kafalar” serisinde çizginin tekrarıyla meydana
gelen figürler, yaratık ve demon başlarını
çağrıştıran yalnız, kesik kafalar görülür.
Suratlarına geçirilmiş kancalar ve iplerle
yönetilen, anlaşılması güç hikayelerin
anlatıcılarını oluştururlar.
“Erol Akyavaş-Retrospektif” sergisi boyunca
İstanbul Modern’de sergiye paralel eğitim
programları düzenleniyor. İstanbul Modern
Eğitim Bölümü, Eğitim Sponsoru Garanti
Bankası’nın katkılarıyla çocuklar, gençler ve
aileler için “Sanat Labirenti” başlıklı özel bir
program tasarladı.
İstanbul Modern Kütüphane’de, Erol
Akyavaş’a ve sanatına yönelik yayınlar yer alıyor.
İstanbul Modern Mağaza’da, sergi kataloğunun
yanı sıra sanatçının çalışmalarından esinlenen
hediyelik eşyalar bulunuyor.
148
Sergi İzlenim / Göğe Bakma Durağı
‘Bu evleri atla bu evleri de bunları da... GÖĞE BAKALIM’
İ
stanbul Modern’in, The Museum of Modern
Art (MoMA) ve MoMA PS1 işbirliğiyle,
Garanti Bankası, Polimeks ve VitrA eş
sponsorluğunda gerçekleştirdiği YAP İstanbul
Modern: Yeni Mimarlık Programı’nın ilk geçici
yapısı ‘Göğe Bakma Durağı’ müzenin
bahçesinde ziyarete açıldı.
SO? Mimarlık ve Fikriyat’ın tasarlayıp
MoMA/MoMA PS1 işbirliğiyle
gerçekleşen YAP İstanbul
Modern: Yeni Mimarlık
Programı’nın ilk projesi
müzenin bahçesinde
ziyaretçilerini bekliyor
alanında ise YAP: Yeni Mimarlık Programı’nın
15 yıllık tarihçesi ile 2013 yılında MoMA PS1,
CONSTRUCTO, MAXXI ve İstanbul Modern
tarafından programa davet edilen toplam 20
finalistin projeleri, uluslararası bir sergiyle
izleyiciyle buluşuyor. Küratörlüğünü Çelenk
Bafra ve Pelin Derviş’in üstlendiği sergide
projelerle ilgili video, fotoğraf ve maketlerin
uyguladığı ‘Göğe Bakma Durağı’, 20 Ekim
yanı sıra “Göğe Bakma Durağı”nın yapım
2013 tarihleri arasında her yaştan ziyaretçiyi
süreciyle ilgili hazırlanan video görülebilir.
ücretsiz olarak müze bahçesine bekliyor. Bu
Sevince Bayrak ve Oral Göktaş’tan oluşan
alan ayrıca Temmuz ayında itibaren İstanbul
SO? Mimarlık ve Fikriyat’ın tasarladığı YAP
Modern’in düzenleyeceği etkinlikler için
İstanbul Modern’in ilk projesi ‘Göğe Bakma
kullanılacak.
Durağı’, adını Turgut Uyar’ın aynı adlı şiirinden
İstanbul Modern’in kısa süreli sergi
alıyor. (Dünyanın En Güzel Arabistanı)
149
Sağlık / Gezi Bostanı
Biz Büyüdük ve
Kirlendi Dünya
Hazırlayan: Fulya NANBA
[email protected]
GEZİ BOSTANI
“Ben doğayı korumak istemiyorum.
Ben doğanın korunmaya ihtiyacı olmadığı bir
dünya yaratmak istiyorum.”
kurdular. Mizahı elden bırakmayıp en çok biber
fidesi ektiler.
Gezi Parkı Bostanı’na ekilenler boy
veremedi ama direniş bitmedi. Gezi
Bostanı’nın amacı bütün parklara yayılması ve
Yedikule Bostanları Koruma Girişimi:
şehir içinde gıda ormanları kurulmasıdır.
Kaynaklara göre 1500 yıldır kentsel tarım alanı
Sabır işidir bostan yapmak. Tohumun
C
Bostanlardan Haberler
olan, 20 milyon insanın yaşadığı İstanbul’da
fideye, fidana dönüşmesini beklemek.
gıda sağlamanın belki de en büyük kaynağı
Azimle bekleyip, bakıp büyüttükten sonra
olan bostanların park ve rekreasyon inşaatı
oşku dolu bir merhaba.
meyvesini yemekse tarifi imkansız mutluluk
altında kalmaması için konuya dikkat çekmek
Gezi Parkı’nda neler oldu gördünüz mü?
yaşatır insana.
isteyen girişimi web sitelerinden takib edebilir,
Yaşayıp hissedebilen şanslılardan oldunuz mu?
Bir ağacı sevmekle başladı her şey. Ağaçları
koruyalım derken, mimarinin, tarihin, saygının,
Şimdi başka bostanları yaşatabiliriz.
Yenilerini oluşturabiliriz çabalarımızla.
destek olabilirsiniz.
http://yedikulebostanlari.tumblr.com/
Haydi hayatımıza, özgürlüklerimize,
adaletin, özgürlüğün koruyucuları oluverdik
yiyeceğimize sahip çıkmak için hep uyanık,
Kuzguncuk Bostanı: bildiğiniz üzre üzerine
hep birlikte. Birleşerek, omuz omuza.
hep tetikte olalım. Ne yiyorsak oyuz, kendimizi
yapılmak istenen inşaat projesine direniyor.
çocuklarımızı kendimiz olabilmekten yoksun
Kuzguncuk halkına ve bostan direnişçilerine
bırakmayalım.
katılmak, haber almak, destek olmak isterseniz
Gezi ruhu bize başka bir dünyanın mümkün
olduğunu çok güçlü bir coşkuyla gösterdi.
Ve eylemciler Gezi’de, tam da ağaçların
Saygıyla, ekolojiyle kalın.
web siteleri: http://www.kahramanbostan.org/
kesildiği noktada, Taksim’de betona inat imece
usulü bir bostan kurdular. Gerçek olmayan bir
Roma Bostanı: Cihangir Parkında kuruldu.
düzene karşı çıkarken gerçek yiyeceğe ulaşma
Pek çok sebze, meyve ektiler fakat bazen iş
yolunun kendi yiyeceğimizi üretmek olduğunu
aletlerine ve iş gücüne ihtiyaç duyuyorlar.
unutmadılar.
Onlara katılmak isterseniz facebooktan
Kısıtlı sulama imkanları nedeniyle serum
şişeleri içinde damlama sulama sistemleri
150
Cihangir Parkı profilinden takip edebilirsiniz.
https://www.facebook.com/cihangirparki
Bir Mekan / Limonata Downtown
Limonata Downtown’ın yeni mağazası
Akaretler’de açıldı
L
imonata yeni şubesini Akaretlerde
ekose kumaşlar, çini yer karoları...
Sıraevler’de açtı. Akaretler Sıraevler’de
Gazi-Bilal Ateş kardeşler, Limonata
hizmete giren Limonata Downtown, akşam
Downtown menüsüne yeni lezzetler
yemekleri, lounge ve bar olarak da hizmet
eklemişler. Menüde bir Limonata klasiği olan
verecek. Gazi-Bilal kardeşlerin klasik Limonata
çıtır karides ön planda. Bunun yanı sıra;
menüsüne ekledikleri yeni tadları içeren akşam
Ayşekadın tempura, sarmısaklı çıtır puf pide ile
servisi saat 18.00‘den itibaren
sunulan burrata, fırında çıtır somon, kaymaklı
başlıyor. Mykonos, İbiza, Londra,
Lübnan kadayıfı mekanın
Newyork gibi dünyanın ünlü
eğlence merkezlerini coşturan
ünlü DJ’ler, mekanı
şenlendirmeye adaylar.
Limonata Downtown’ın
152
gözde speciallerinden.
Limonata Downtown’ın dekorasyonu
Ali Türker imzasını taşıyor.
Mekanın önemli
özeliklerinden biri de
Birliği’ konsepti uygulamış. Neşeli
istediğiniz taze meyveden
bir müzik eşliğinde etrafınızdaki
limonata hazırlatabilmeniz.
dekoru Çapamarka ile sayısız
objeleri izlemeden edemiyorsunuz.
Salatalıklı, karpuzlu, yeşil
projeye imza atan Ali Türker imzasını taşıyor.
Sandalyeler, koltuklar, lambalar her
elmalı, çilekli, ananaslı,
Uluslararası İç Dizayn Birliği'nin (IIDA)
biri ayrı bir telden çalsa da mekanı
naneli ve hatta limonatalı
tarafından düzenlen ‘Interior Design
şenlendiren müziğe eşlik ediyorlar. Beyaz
votka... Afiyet olsun.
Competition 2014'te yer alacak tasarımı için
şemsiyeler, öbür yanda keten perdeler...
Türker ‘Harmony within Contrast / Zıtların
Bavullar, kitaplar, sepetler, tahta paneller,
Adres: Akaretler Sıraevler No:40-42-46 Beşiktaş/İstanbul
Tel: 0212 219 65 30-31
Gezi / Gökçeada
e
y
e
r
Ne im?
el
d
i
G
‘Imroz’a bir kez geldin, sevgili olacaksın!’
K
abatepe’den bindiğiniz feribot sizi Gökçeada (Imroz)’ya
selamlaşıyoruz. Ertesi gün, adalı olma haline büründüğümüz o ilk
ulaştırırken, kabara kabara limana vuran hırçın dalgaları görecek, sabah; yolumuza çıkan siyah giyimli, siyah başörtülü teyzeyi küçük
bu ıssız adaya neden geldiğinizi soracaksınız kendinize. Hele adanın bir selamla geçmeye yelteniyoruz, şehirli refleksiyle... O ise yakalayıp
meydanına geldiğinizde, özelliği olmayan bir balıkçı kasabasında
yanaklarımızdan öpüyor bizi,‘adaya ilk geldin, buraya sevgili
olduğunuzu düşüneceksiniz. Karar vermekte acele etmeyin deriz.
olacaksın’diyor. Evet, Gökçeada’ya ilk gelişimizdi ve oradan ayrılırken;
Adaya gelmeden önce bize önerildiği gibi, Tepeköy’de konaklamak
Tepeköy’ü, Yorgo Barba’nın‘Müslüman mahallesinde salyangoz
istiyoruz. Hava yavaş yavaş kararırken, adanın merkezinden tepelere
satılmaz’diyerek ikram ettiği salyangozu, kilisenin papazıyla
doğru kıvrıla kıvrıla ilerliyoruz, hanidiyse hiç ışık yok, karşılaşacağımız
yaptığımız sirtakiyi, Yunanistanlı konuklara okudumuz Can Yücel şiiri
manzaradan tamamen habersiziz. Uzaktan köyün silik ışıklarını
üzerine Barba Yorgo’nun eşi Eleni’nin yanımıza gelip,‘Can Yücel siz
görmeye başlıyoruz. Köy meydanına ulaştığımızda, sokaklara tahta
misiniz, memnun oldum’deyişini ve fakat bizim maalesf Can Yücel
masa ve sandalyelerini atmış Barba Yorgo’nun olamadığımızı... Kaleköy’de içtiğimiz ayranı, Ada’nın en güzel kızı olan
tavernasında buluyoruz kendimizi. Köyün Madam’ın Dibek Kahvesi’ni,‘Rum bakkal amcanın’dükkanın bir
orta yerinde, sıcak bir hoşgeldinle bize
köşesinde rakısını yudumladığını, Dereköy’deki bin yıllık
gösterilen masadaki yerimizi alıyoruz.
çamaşırhaneyi, kahvede tavla oynayan kadınlı-erkekli köyün
Sanki her gün oraya gelirmiş gibi... Köy
n tavernası sakinleri ve bizim gibi birkaç konukla
u
’n
o
rg
o
Y
Barba
154
yaşlılarını, Kürt ve Laz köylerini unutmuyoruz.
Evet, Imroz’a bir kez gidin sevgili olacaksınız... Esra Karataş
ıllık
in y
b
i
k
e
de
köy’ rhan
Dere çamaşı
Gezi / Bozcaada
Şarabı tatlı, rüzgarı bol Bozcaada...
A
nadolu’nun bir köyüyle, Yunan adalarının
üzümüyle bu üzümden üretilen şarapın tadına
karışımından oluşmuş bir adadayız; batıda
bakmadan giderseniz pişman olursunuz.
hala Tenedos olarak bilinen Bozcaada burası...
Mavi, pembe, yeşil boyalı sandalyelerle bezeli
Her sokaktan, her duvardan fışkıran zakkumları,
kafeleri, masaları pütükare örtülerle
çiçekleri, erguvanları görünce sıkı sıkıya
renklendirilmiş lokantalarında, kahvelerin en
bağlanacaksınız adaya. Adanın, badana boyalı
güzelini içebilir, deniz ürünlerinin en lezzetlisini
taştan yapılmış Rum evleriyle, ahşap cumbalı
burada tadabilirsiniz. Güneşin batışını seyretmek
Türk evlerinin iç içe
isterseniz, Batı Burnu ve Polente Feneri’ne
olması, onu daha da
gitmenizi önereceğiz. Rüzgarı bol bu adada
cazip kılıyor. Türkiye’nin 3.
aksine koylar çok sakin olur. Hava lodosa dönerse
büyük adası ünvanına
Tuzburnu, Habbeli’nin, poyraza dönerse
sahip olan Bozcaada
Ayazma’nın suları sakindir. Denize
bildiğiniz gibi şaraplarıyla
girmek isterseniz bu sakin
ünlü. Özel çavuş
koylarda kulaç atabilirsiniz.
155
Gezi / Asos
Nereyi
Gezelim?
Antik Asos şehri uğrak yeriniz olacak
A
yvacık ilçesine bağılı Behramkale köyü,
Midilli Adası'na bakan Asos Antik
Kenti'nin bulunduğu tepenin arka yakasında
yer alıyor. Asos Antik kentinin tarihçesi M.Ö.
6.yy'a kadar gidiyor. Zamanında kent,
yüzünü denize dönmüş ve denize teraslarla
iniliyormuş. Osmanlıların yerleşmesinden
sonra yerleşim ters istikamette gelişme
göstermiş ve Behramkale köyü ortaya
çıkmış. Köy antik kent surları içinde
156
yer alması ile dikkat çekiyor. Köy içinde Asos
mimarisinin taş işçiliğinin güzel örneklerini
görmek mümkündür. Tarihi dokusunu
koruyan sokaklarda dolaşması keyifli.
Dilerseniz köy içindeki ponsiyon, otellerde
konaklayabilirsiniz. Asos Antik Kenti ören
yeri girişi en tepede bulunuyor. Buraya taşla
kaplı bir yokuşu yürüyerek varılıyor. Bu
kapıdan girince Athena Tapınağı'na
ulaşıyorsunuz. Merkezinin yanı sıra, köyün
alt kısmında bulunan liman bölgesinde de
otel, motel ve restoranlar, tarihi binalarda
köye gelenlere hizmet veriyor. Agora, Amfi
Tiyatro, Ören Yeri Girişi, Surlar, Athena
Tapınağı, Nekrapol hepsi görülmeye değer
ender yerler. Ayrıca 14. yy’da 1. Murat
Hüdavendigar tarafından inşa edilen, Tuzla
Çayı üzerine kurulmuş Hüdavendigar
Köprüsü’nun üzerinden yürüme keyfini
kaçırmayın deriz.
Gökçeada, Bozcaada ve Asos
üçgeni tarihi dokusu ve doğal
güzellikleriyle tam bir cennet.
Tatilini hamakta uyuyarak
geçirmeyi sevmeyenler için
sınırsız etkinlik seçeneklerine
birkaç örnek...
Gökçeada, Türkiye'nin ilk ve tek sualtı milli
parkına sahip. Gökçeada Dalış Merkezi, doğa
severleri ve su sporları tutkunlarını bir araya
getiriyor. Kaleköy Liman'dan kalkan
teknelerle gelen yolculara, adanın önemli
bölgelerinde dalış yaptırılıyor.
ı, şelale,
la tepeköyalt
Tekne turlarıy
illiparkı,
aros, sualtı m
m
ar
m
,
u
rn
u
kaşkaval
pirinçb
, yelkenkaya,
ar
al
ar
ağ
m
y,
maviko
oy, batıklar,
ları), güzelcek
ebilirsiniz.
(peynir kayalık
ını ziyaret ed
ar
yl
ko
u
rn
u
kafakos b
Ne
Yapalım?
Gezi / Gökçeada - Bozcaada
Adalı olmanın keyfini bunları yaparak
çıkarabilirsiniz
Bozcaada’da bulunan Ayazma Plajı’nda; Jet
ski, su kayağı, sürat teknesiyle çekilen banana
muz, kano, deniz bisikleti, sörf bisikleti
kiralayabilir ayrıca başlangıç ve ileri
seviyelerde sörf dersleri alabilirsiniz.
Bozcaada bisiklet kullanmak için ideal bir yer.
Anayollardan sapılan toprak yollar, sizi keşfe
çıkaracak rotalar… Adayı bilen profesyonel bir
bisikletçi eşliğinde, grup halinde ilerleyerek
günbatımını seyretmek üzere Batı Burnu'na varılıyor.
Bozcaadaya yakış
an en güzel
aktivitelerden biri
de şarap dersleri
almak olacaktır. 2
saat süren dersler
de
şarapla ilgili bilinm
esi gereken temel
bilgiler aktarılıyor.
Şarap eğitimi daha
bilinçli şarap tüke
tmek isteyenlerin
ilgisine açık...
157
Gezi / Bozcaada - Sandal
Sandal Restoran
Nerede
Yiyelim?
S
Sandal Restoran Rum
birebir bir mekan Sandal
Mahallesi'nin araç
trafiğine kapalı restoranlar bölgesinde.
restoranlarında en çok tercih edilen
Eski bir Rum Kahvehanesi'nden aslına
yemek balık ve tabi hemen öncesinde servis edilen
sadık kalınarak restore eden Sandal
Ege mezeleri. Balık yemeyi tercih etmiyorsanız
Restoran, on yılı aşkın bir süredir Ege
şayet, adaya özgü geleneksel yemekleri
mutfağına özgü meze ve yemekleriyle
denemenizi tavsiye ederiz.
misafirlerine hizmet veriyor.
2011 yılında hizmete sokulan Sandal
158
Restoran. Bozcaada
Eğer adada geçirebileceğiniz iki akşamınız varsa
birisini Bozcaada balık restoranlarına, diğerini ise
Evleri'yle dileyen misafirler burada
ara sokaklarda bulunan yöresel lezzet
konaklayabiliyorlar. Bozcaada Rum
restoranlarına ayırmanız en doğru
mahallesinin sıcaklığını yaşamak için
seçenek olacaktır.
Gezi / Bozcaada
Bozcaada’da tarihi bir mekan: Kuşlu Konak
1
853 yılında inşa
edilen Kuşlu
Konak adını üst
köşesinde yer alan
heykelcikten alıyor.
Tarihi konak adanın
en iyi korunmuş
Kış aylarında da açık olan otelin alt kat
yapılarından.
Adanın ilk oteli bu bina Panayot Sarı
oturma ve yemek salonunda soğuk
tarafından 50'li yıllarda açılmış. Odalara
günlerde keyifli olabilecek şömine,
verilen isimler, farklı zamanlarda binada
meraklıları için sanat ve uygarlıklarla ilgili
kitaplar bulunan bir kütüphane ve bina
yaşamış veya sahibi olmuş kişilerden
olması ada için bulunmaz fırsat. Üstelik iskeleli
sahiplerinin özel koleksiyonuna ait bazı eski
plaj hemen otelin önünde, yürüme
Beykoz cam ve Osmanlı porselen örnekleri
konumda bulunuyor. Dışarıya da hizmet
mesafesinde. Kuşlu Konak özel teknesi ise
sergilenen bir bölüm mevcut.
veren kafe-restoran kısmı yaz günleri gün
talebe göre denize açılmaya hazır. Ayrıca
boyunca keyifle vakit geçirebileceğiniz bir
otelin ince düşüncesinin göstergelerinden biri
www.kuslukonak.com
ortama sahip. Otelin kendine ait bir plajının
de otelin önüne konan bisikletler.
Tel: 0532 789 66 51
alınmış.
Kuşlu Konak deniz ve kale manzaralı bir
160
Ner
kala ede
lım
Mesleki Yayın / Kitap
Mesleki Yayınlar
ÇAĞDAŞ BAR VE RESTORAN
TASARIMINDA DETAYLAR
İÇ MEKAN TASARIMINDA
Sanat Tasarımı ve Sergileme
Detail in Contemporary Bar and
Restaurant Design
İÇ MEKAN TASARIM TEMELLERİ DİZİSİ’nin
ikinci kitabı olan Sanat Tasarımı ve Sergileme,
Çağdaş Bar ve Restoran
sergi tasarımcısının yaratıcı bir uygulamacı
Tasarımında Detaylar isimli kitapta
olarak, sergi tasarımı disiplini kanalıyla nasıl
çok sayıda uluslararası proje yer alıyor
daha iyi bir iletişim kurabileceği konusuna
ve her proje için betimsel bir metin,
renkli fotoğraflar, zemin planları,
altbölümler ve yapı ile dekoratif
detaylar bulunuyor. Kitapla birlikte
Konu: İçmimarlık
Yazar: Drew Plunkett, Olga Reid
Yayınevi: Laurence King
Publishing, 192 sf.
Konu : Mimarlık ve Peyzaj
Yazar: Pam Locker
temalı eğlence programlarını, dünya sergilerini, Çeviren: Sezen Haskatar
Yayınevi: Literatür Yayıncılık
müze galerilerini, ziyaretçi merkezlerini, tarihi
184 sf.
fuarların gelişimini, marka deneyimlerini,
bonus olarak verilen CD’de, kitapta
evleri ve peyzajda yapılan sanatsal
basılı olan tüm çizimler yer almaktadır.
yerleştirmeleri ele almaktadır.
İÇ MEKAN TASARIMINDA
Mağaza Tasarımı
İÇ MEKAN TASARIM TEMELLERİ DİZİSİ, farklı
Konu: Genel İçmimari ve
Dekorasyon
Yazar: Lynne Mesher
Çevirmen : Feyza Akder
Yayınevi: Literatür Yayıncılık
184 sf.
162
odaklanmıştır. Bu geniş kapsamlı terim ticari
BİNA KORUMASINDA YAPISAL TASARIM
Structural Design in Building Conservation
BİR BİNA yapısal olarak sağlam değilse layıkıyla
tip mekânların, iç mekân tasarım ilkelerini inceleyen
korunamaz. Bu nedenle mimarlar, mühendisler ve
başlıklar sunar. Serinin ilk kitabı olan Mağaza
koruma uzmanları, bir koruma projesini başarıyla
Tasarımı, okuyucuyu perakende mekânında bir
tamamlamak için yapının tarihi kökleri, malzemeleri ve
gezintiye çıkarır. Bu yolculuk, tasarım konseptinin
teknolojisi konusunda uygun bir bilgilenmeye ihtiyaç
başlangıç noktasını, marka ve kimlik konuları olarak
duyarlar. Kitap, tasarım sorunlarını ve teknik seçimleri
düzenlenmesi arasındaki ilişkinin incelendiği
Yazar: Dimitris
Theodossopoulos
Dili: İngilizce
ele alıyor ve bunların, bir koruma projesinde planlama
Yayınevi: Routledge
ve mimari çıktılarla nasıl bütünleştirildiklerini
280 sf.
kitapta, belli bir kullanıcı çevresinin mekânı nasıl
gösteriyor. Bugünkü koruma teknolojisiyle teoriyi bir
algıladığını ortaya çıkararak iç mekân tasarımına
araya getirerek mimari anlatımda yapısal detaylar ve
derinlikli bir yaklaşım sunar.
strateji olanaklarını tartışıyor.
ele alır. İç mekân ve onun bağlam, konum ve
Fuar Takvimi
Fuar Takvimi
Yurt içi fuarlar
Yatak, Banyo, Mutfak Tekstilleri
İstanbul Yatak, Banyo, Mutfak Tekstilleri Fuarı
Ülke - Şehir : Türkiye - Tüyap
Fuar Tarihleri : 26.9.2013 - 29.9.2013
Organizatör : Tüyap
Web : www.tuyap.com.tr
Döşemelik Kumaş
İstanbul Döşemelik Kumaş Fuarı
Ülke - Şehir : Türkiye - Tüyap
Fuar Tarihleri : 26.9.2013 - 29.9.2013
Organizatör : Tüyap
Web : www.tuyap.com.tr
İstanbul Tasarım Haftası
Yerli Yabancı Firma ve şahısların Tasarım Ürünlerinin Sergilenmesi
Ülke - Şehir : Türkiye - Küçük Çiftlik Park Maçka
Fuar Tarihleri : 26.09.2013 - 30.09.2013
Organizatör : IDF Fuarcılık
Web : www.istanbuldesignweek.com
Email : [email protected]
164
Yurt dışı fuarlar
FURNITURE Guangzhou & Sangay
Guangzhou ve Sangay Uluslararası Mobilya Fuarları
Ülke - Şehir : Çin Guangzhou & Sangay
Fuar Tarihleri : 7.9.2013 - 15.9.2013
Organizatör : CIFF & CMP
Web : www.ciff-gz.com
www.furniture-china.cn
IFEX
Iran Ev ve Ofis Mobilyaları İç Tasarım & Dekorasyon Fuarı
Ülke - Şehir : İran - Tebriz
Fuar Tarihleri : 1.07.2013 - 5.7.2013
Organizatör : Tebriz Fair
Web : www.tabrizfair.ir
Comfortex
Mobilya dekorasyon, Halı, Zemin ve Kaplama Fuarı
Ülke - Şehir : Almanya - Leipzig
Fuar Tarihleri : 14.9.2013 - 16.9.2013
Organizatör : Leipziger Messe
Web : www.comfortex.de
INTERMOB 2013
16. Uluslararası Mobilya Yan Sanayii, Aksesuarları Orman Ürünleri ve Ahşap Teknolojisi
Ülke - Şehir : Türkiye - İstanbul
Fuar Tarihleri : 5.10.2013 - 9.10.2013
Organizatör : Tüyap İST
Web : www.tuyap.com.tr
Domotex Russia
Halı ve Zemin kaplama Fuarı
Ülke - Şehir : Rusya- Moskova
Fuar Tarihleri : 25.9.2013 - 27.9.2013
Organizatör : Deutsche Messe
Web : www.domotex-russia.com
Domotex Middle East 2013
Yer Döşemeleri, Halı ve Dokuma Makineleri, Teknolojileri Fuari
Ülke - Şehir : Türkiye- IFM Yeşilköy
Fuar Tarihleri : 7.11.2013 - 10.11.2013
Organizatör : Hannover Messe
Web : www.domotex-middle-east.com
The Furniture & Home Accessories
Mobilya ve Ev Aksesuarları Fuari
Ülke - Şehir : İrlanda - Dublin
Fuar Tarihleri : 6.10.2013 - 8.10.2013
Organizatör : Irish Services
Web : http://www.irishfurniturefair.com/
Ortadoğu Mobilya 2013
5. Mobilya ve Dekorasyon Fuarı
Ülke - Şehir : Türkiye - Diyarbakır
Fuar Tarihleri : 14.11.2013 - 17.11.2013
Organizatör : Tüyap Diyarbakır
Web : www.tuyap.com.tr
Intercasa
Mobilya ve Aydınlatma Fuarı
Ülke - Şehir : Portekiz - Lizbon
Fuar Tarihleri : 5.10.2013 - 13.10.2013
Organizatör : Grupo AIP
Web : www.intercasa.fil.pt
Kültür Sanat / Tiyatro
Başka bir tarihin çocukları
metinlere, Reha Özcan, Sermet Yeşil,
Şebnem Sönmez ve Serkan Altıntaş can
veriyor. Gezerken’in dört kısa oyunu
yaklaşık 15’er dakikadan oluşuyor.
İlk oyun ‘Tesadüf ya da değil’, 32
yaşında daha önce hiç eyleme katılmamış
Mehmet Abdullah’ın gözlemlerini
anlatıyor. İkinci oyun ‘Kağıtçının Köpeği
Kıtmir’ bir köpeğin gözünden yaşananları
aktarıyor seyircisine. Üçüncü oyun
‘Boşluğu Doldurmak’ 1 Mayıs 1977 deki
İşçi Bayramı sırasında yaşananlar
üzerinden günümüze taşıyor, ‘başka bir
tarihin gençleri’ne umutla bakıyor. Son
oyun ise ‘TOMA’nın Uyanışı’; pet şişeden
su fışkırtan TOMA düşünüyor, sorguluyor
ve aktarıyor gözlemlerini.
Oyunun dekoru da ışığı da ‘doğa’dan.
Tesadüf ya da Değil
Yazan: Cem Uslu
Oynayan: Serkan Altıntaş
Kağıtçı’nın Köpeği Kıtmir
Yazan: Mirza Metin
Oynayan: Sermet Yeşil
Boşluğu Doldurmak
Yazan: Özen Yula
Oynayan: Reha Özcan
TOMA’nın Uyanışı
Yazan:Yiğit Sertdemir
Oynayan: Şebnem Sönmez
166
Sevda ŞANLI
Gezi Parkı’nın orta yerinde, seyircinin
yorumlarıyla oyuna katıldığı, bol bol
ayıs ayının son günleri, Taksim Gezi Parkı’na iş
M
alkışladığı, güldüğü bir ortamda
makineleri geliyor, ‘yayalaştırma projesi’ nedeniyle
sahneleniyor. Işığı güneşten, kostümünü
ağaçları yerinden sökmek üzere. Gezi Parkı’ndan sesler
günlük kıyafetlerden, dekoru parkın bir
yükseliyor, bedenler iş makinelerine siper ediliyor, Türkiye
köşesine kurulmuş sahneden, ayaklı
tarihinin en barışçıl direnişinin hikayesi böyle başlıyor.
mikrofondan oluşuyor.
Gezi’de nöbet için çadırlar kurulduğu sırada ‘orantısız
Gezerken, farklı parklarda belki de
güce’ karşı ‘orantısız zeka’ yeşeriyor ağaçların arasından.
meydanlarda hepimizin bildiği, şahit
Usta kalemler; Özen Yula, Yiğit Sertdemir, Mirza Metin ve
olduğu yaşanmışlıkları anlatmaya devam
Cem Uslu ‘twitter’dan sözleşip, Kumbaracı50’de bir masa
edecek. Hikayelerine yeni (umarız güzel)
etrafında buluşup, direnişin dört farklı yaşanmışlığını
hikayeler ekleyerek. Parklara iyi bakın
yazıyor, adını da ‘Gezerken’ koyuyorlar. Yazdıkları
orada ‘Gezerken’i görebilirsiniz, kimbilir…
Direniş’in Top 5’i
Kültür Sanat / Müzik
da ‘Entarisi Ala Benziyor’ türküsünün sözleri,
‘Gaz maskesi ala benziyor, biber gazı bala
benziyor’a dönüşüyor.
Çapulcular oldu mu? ise Edirne Keşan
yöresine ait olan ‘Kızılcıklar Oldu Mu?’
türküsünün çapulcu versiyonu.
İkinci sırada direnişin çıkardığı en
yaratıcı şarkılardan biri var. Sting’in meşhur
şarkılarından biri olan ‘Every Breath You
Take’in adeta yeniden yazıldığı hali, şarkının
ismiyse; ‘We’ll be Watching You’ (seni izliyor
olacağız). Şarkıda özellikle ‘polisin
tutumuna’ atıf var.
Ve listemizin bir numarasında ünlü
müzikal ‘Sefiller’in şarkılarından biri var.
Seslendirenler; Çapulcular Korosu. ‘Do
Sevda ŞANLI
D
irenişler müziksiz olmazdı elbet.
İngilizce olarak seslendirilmiş, Türkçe
Müzik kanallarından alışageldiğimiz
çevirisi yapılırken özüne de sadık
tabirle biz de direnişin ‘Top 5’ini yapalım
kalınmış, ama aynı zamanda direnişi de
dedik. İşte hepsi birbirinden yaratıcı,
yansıtan sözlerle harmanlanmış. ‘İşte
‘orantısız zeka’ ürünü Top 5’imiz:
Beşinci sırada direnişin ilk günlerinde
168
You Hear the People Sing’, Türkçe ve
tekmelerin hasına; Eyvallah!”
Dördüncü sırayı, Başbakan’ın ‘3-5
Çapulcu’nun Sesi’şarkısının, Sefiller’in
son çevrimi filmde yer alan Russell
Duman grubunun ortaya çıkan şarkısı
çapulcu’ sözünden ilham alan, LMFO
Crowe’ın bile ilgisini çektiğini ve
‘Eyvallah’ var. Herkes ‘iki günde nasıl da
grubunun müziği eşliğinde dillere
uluslararası basında da kendisine yer
yaptılar şarkıyı’ diye düşünürken grup
pelesenk olan ‘Everday I’m Chappuling’
bulduğunu ekleyelim.
üyeleri şarkıyı çok önceden
alıyor. Hareketli, kıpır kıpır olan şarkı, yaz
kaydettiklerini açıkladı. Ne de olsa bir
mevsiminin hitlerinden olmaya aday.
sığamayacak birçok güzel şarkı var,
senedir ‘biberinden, gazından’ nasibini
Üçüncü sırayı iki türkü paylaşıyor.
hepsini sosyal medya mecralarında
alan bir ülke tablosu vardı. Ne diyordu
Boğaziçi Caz Korosu’nun düzenlemesini
şarkı? “Biberine gazına, copuna sopasına,
yapıp seslendirdiği; ‘Çapulcu musun Vay Vay’
Aslında listeye ve sayfamıza
bulabilir, kendi listenizi oluşturabilirsiniz.
Keyifli dinlemeler.
Kültür Sanat / Kitap
Esra KARATAŞ
“Sen şehir insanısın, bu sebeple dişlerin
zamanla körelir burada. Çünkü insanoğlu
dişlerini kendi benzerinde biler”
Hulki Dede
Yeni çıkan kitaplar
varoluşsal sorgulamasının bir tezahürüdür. Hulki
Heba
Dede’nin, “İnsan içindeki canavarı öldürürse çöle
dönüşür” sözleri aynı zamanda kitabın yola çıkış
H
asan Ali Toptaş, yedi yıl aradan sonra yazdığı dünyanın acısını içinde
noktası olarak kabul edilebilir. İnsan kendini
romanına seçtiği ‘Heba’ ismiyle canımızı ne
hisseden biridir. Ziya,
yenilemek için, savaşmak küsmek, barışmak
vicdanın sesidir bir bakıma.
zorundadır. Cevval Dayı’nın küslüğü abartışını,
kadar acıtacağının haberini muştuluyor. Kitap
bittiğinde siz de Ziya gibi, şaşkın bir şekilde kitabın Askerlik eleştirisinin
“Zannederim o, dünyaya kız kardeşinde küstü”
arkasından bakakalıyorsunuz. Her ne kadar kitabı
yapıldığı ‘Sınır’ bölümünde,
sözleriyle açıklayan Hulki Dede’nin bu sözleri, bir
okuduğunuzda kurgu kendini ele verse de,
17 ay boyunca Suriye sınır
şiir gibi asılı kalır zihnimizde.
yazarın kullandığı dil ve karakterlerinin albenisi,
boylarına bakarak, hiç
okurun kitaba ilgisini canlı kılıyor.
tanımadığı insanlara
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Yaşar Kemal,
ağlayacak kadar hassastır.
Heba
Yazar: Hasan Ali Toptaş
İletişim Yay., 308 s.
Yedi bölümden oluşan ‘Heba’nın bölüm
geçişleri, bir rüyadan başka bir rüyaya uyanır gibi
bağlanıyor birbirine. (Kitap, bir yönetmen için çok
Fakir Baykurt kitaplarından aşina olduğumuz ‘köy’
Fakat vicdan sahibi olmanın yaşamda bir karşılığı
ve ‘köylü’ halleri Hasan Ali Toptaş’ta daha
olmadığını, Ziya gibi şaşarak görürüz biz de.
varoluşsal bir düzlemde yer buluyor kendine.
Resul’ün dediği gibi “Gerçek fazlasıyla
yaşamın getirdiği bir tesadüfler zinciri gibi
hissedildiğinde insana her vakit gerçek değilmiş
görünse de; barıştan, iyilikten ve güzellikten yana
gibi gelir” bunda şaşıracak bir şey yoktur.
ne varsa, hastalıklı’ ve ‘vicdansız’ zihniyetlere, ‘heba’
Adının anlamı gibi aydınlık bir hayatı olmayan,
kahramanımız Ziya, çocukluğunda öldürdüğü
serçenin acısını omuzlarında yıllarca taşıyan,
Y
Yazar: Mahir Ünsal Eriş
İletişim Yay.,128s.
ine yaz akşamları. Yaralı tekneler, küflü sesler.
Erdek’te çay bahçeleri, bıkkın orkestra, tatsız
garsonlar… Uykusunda ağlayan adamlar, pişmanlar,
yorgunlar. Para için mırın kırın, laf dokunduran
konuşmalar. Nerede bu Türkan Şoray? Mahir Ünsal Eriş,
sokaktan gelen gürültüyü, bangır bangır Yıldız Tilbe
dinleyen evleri resmediyor. Bi gevezeleşip bi susanları,
“iyi olalım be ne olur” diyenleri, helallik isteyenleri
anlatıyor. Kitap, gazoza doğru çocuklaşan hikâyelerle
çağlıyor, zamana dokunuyor. Eriş, hüzünlü mağlupların
iyimser yazarı olmaya devam ediyor. (Tanıtım Yazısı)
heyecan verici bir seçenek olabilir.)
Bir kaybediş kitabı olan katipta bu, kaybediş
Köyün bilge yaşlılarından Hulki Dede ve
Olduğu Kadar Güzeldik
170
Cevval Dayı, dünyayı tanımlamalarıyla yazarın
edildiğini görürüz, ‘Heba’da...
Bilge Karasu’dan Jean ve
Gino’ya Mektuplar (1964-1994)
B
ilge Karasu’nun 1964 -1994 yılları arasında
dostları Jean Nicolas ve Gino Harsh’a gönderdiği,
bazen elle bazen de daktiloyla yazdığı Fransızca
mektuplarından oluşan kitap Fransızca ve Türkçe
hazırlanmış. Karasu, binlerce mektup yazdı. Yazın,
sanat, kültür alanındaki dostlarına gönlünü, zihnini
Yazar: Bilge Karasu
açtı. Kültür-sanatın her dalına coşkuyla, tutkuyla
Hazırlayan: Alain Mascarou
sarılmıştı. İşte o nedenle, anlatılarıyla, denemeleriyle
Çeviri: Simlâ Ongan
yetinmeden, mektuplarını da bu gözle okumalı.
Yapı Kredi Yay., 399 s.
Kültür Sanat / Sinema
SİNEMA TARİHİNE ADINI YAZDIRAN FİLMLER
Büyük Diktatör / The Great Dictator
‘Nefret geçer,
diktatörler ölür...’
Esra KARATAŞ
“Üzgünüm ama ben bir imparator olmak
istemiyorum. Bu benim işim değil. Kimseyi
yönetmek ya da fethetmek de istemiyorum. “
C
It Happened in
Saint Tropez
haplin’, 20. yy’la damgasını vuran faşist
diktatörlere verdiği bir yanıttır ‘Büyük
Diktatör’. Sessizliğini bozmak için tercih ettiği
1940 yapımı film, ‘Büyük Yönetmen’in ilk sesli
Napoloni'nin (Mussolini) Avusturya'yı kendisinden önce
filmidir. Yukarıdaki alıntı Chaplin filmin sonunda yaptığı dört
işgal ettiğini duyunca deliye döner. Fakat onu çileden
dakikalık konuşmadan alınmıştır. Esasen bu konuşma insan
çıkaraca başka bir gelişme olacaktır. Sınırdaki bir karşıklık
olma yolunda adım atmak isteyen herkese okutulmalı,
sonucu, Hynkel’le çok benzeyen Berber askerler tarafından
üzerinde konuşulmalıdır. Chaplin bu konşumasıyla ‘insanın
ordunun başına geçirilir. Ölüm korkusuyla bir süre için
insan olma’ koşullarının altına kalın kırmızı bir çizgi çeker.
diktatör rolünü oynamak zorunda kalan berberden,
Chaplin’i bu filmde iki karaktere can verirken görürüz.
Avusturya işgaline dair bir konuşma yapması beklenir.
Biri dönemin büyük diktatörü Adolf Hitler'in parodisi olan
Büyük bir cesaret örneği gösteren Berber’in o meşhur
Adenoid Hynkel, diğeri ise Yahudi bir berberdir. I. Dünya
konuşması diktatörlerin güdümündeki halkların nasıl bir
Savaşı'nda geçirdiği uçak kazasında hafızasını kaybeden
koyuna dönüştüğünü gösterir. İyilik, güzellik ve kardeşlikten
berber, yıllarca hastanede yatmış ve değişen dünya
bahseden diktatörü sorgusuz sualsiz alkışlayan bu kitle,
şartlarından habersiz bir şekilde çıkmıştır. Yahudilere karşı
aslında büyük diktatörleri Hynkel’i alkışladıklarını
savaş başlatan Faşist Adenoid Hynkel yönetimi, Yahudi
zannediyolardı:”Askerler! Zorbalara itaat etmeyin. Onlar sizi
mallarına el koyma ve Avusturya'yı, Hynkel’e kalırsa tüm
dünyayı, işgal etmenin planlarını yapar. Etkileyici
konuşmalarıyla kalabalıkları etkilemeye devam eden
Hynkel, Bacteria (İtalya) ülkesinin diktatörü Benzino
172
Tüm filmlerinin yazanı, yöneteni ve başrol oyuncusu olan Chaplin’e
filmde Paulette Goddard, Jack Oakie, Hermann Goering eşlik ediyor.
Yönetmen: Danièle Thompson
Senaryo: Danièle-Christopher Thompson
Oyuncular:Kad Merad, Monica Belluci,
Eric Elmosnino, Valerie Bonneton
Gösterim Tarihi:30 Ağustos 2013
R. I. P. D.
Ölümsüz Polisler
Yönetmen: Robert Schwentke
eziyor; düşüncelerinizi, hislerinizi ve hareketlerinizi planlıyor, sizi Senaryo: Matt Manfredi, Phil Hay,
Peter M. Lenkov
koyun yerine koyuyorlar. Sizi aç bırakıp, hayvan terbiye eder
Oyuncular:Jeff Bridges, Ryan
Reynolds, Mary L.Parker, Kevin Bacon
gibi şartlandırıp topun ağzına sürüyorlar. İnsanlıktan çıkmış,
Gösterim Tarihi: 6 Eylül 2013
beyni ve kalbi makineleşmiş kişilere teslim olmayın...“

Benzer belgeler

SAYI32 - içmimari, tasarım ve yaşam kültürü dergisi

SAYI32 - içmimari, tasarım ve yaşam kültürü dergisi Nurten Unansal Söyleşisi Resim ve Çizimler - Ferhat Dorkip İçmimar Konuşmaları TMMOB İçmimarlar Odası Haberler Yüksek İçmimar Gözen Küçükerman Söyleşisi Sarı Dekorasyon-Sait Güleyin Türkiye’de Mobi...

Detaylı

SAYI38 - içmimari, tasarım ve yaşam kültürü dergisi

SAYI38 - içmimari, tasarım ve yaşam kültürü dergisi eni felsefe ve modern yaklaşımıyla iş dünyasına artı değerler katan Koleksiyon Mobilya,

Detaylı

SAYI34 - içmimari, tasarım ve yaşam kültürü dergisi

SAYI34 - içmimari, tasarım ve yaşam kültürü dergisi Prof. Dr. Nurten Unansal, Türkiye’de İçmimarlık Tarihine Bir Bakış-VI

Detaylı

SAYI41 - içmimari, tasarım ve yaşam kültürü dergisi

SAYI41 - içmimari, tasarım ve yaşam kültürü dergisi tasarımı ve projesi firma bünyesindeki mimarlar tarafından dizayn edilen Ayakkabı Dünyası genel merkez ofisi, özel tasarım ürünler ile aydınlatıldı. Firma, genel merkezinin aydınlatmasını, aydınlat...

Detaylı

SAYI36 - içmimari, tasarım ve yaşam kültürü dergisi

SAYI36 - içmimari, tasarım ve yaşam kültürü dergisi TMMOB İçmimarlar Odası Haberler Yüksek İçmimar Gözen Küçükerman Söyleşisi Sarı Dekorasyon-Sait Güleyin Türkiye’de Mobilya Tarihi Notları - 1940’lı Yıllarda Mobilya Meselesi ve Öncü Bir Girişim ‘MOD...

Detaylı

SAYI30 - içmimari, tasarım ve yaşam kültürü dergisi

SAYI30 - içmimari, tasarım ve yaşam kültürü dergisi Araş. Gör. Oylum Dikmen Bir Konferans Deneyimi: EDRA44 PROVIDENCE, USA

Detaylı

SAYI39 - içmimari, tasarım ve yaşam kültürü dergisi

SAYI39 - içmimari, tasarım ve yaşam kültürü dergisi Yüksek İçmimar Gözen Küçükerman Söyleşisi

Detaylı