Gazetemizin en genç gönüllüsü: Gökçe Ekin Baran

Transkript

Gazetemizin en genç gönüllüsü: Gökçe Ekin Baran
Kar Sürülmesi
o
En Yüksek C 4
o
En Düþük C -13
35 YKR
YIL:3 SAYI:570
29 OCAK 2008 SALI
Gazetemizin en genç gönüllüsü:
Gökçe Ekin Baran
Hacýbektaþlýlar
projesi
Radyo
internet üzerinden tüm
dünyaya sesleniyor
AÇIK BÝR DEMOKRASÝ VE
HOÞGÖRÜ PLATFORMU
SULUCAKARAHÖYÜK
GAZETESÝ’NE ULAÞMAK
ÝÇÝN:
Gazetemizin en genç gönüllüsü aramýza katýldý.
Gökçe Ekin Baran gönüllü olarak gazetemizde mesaiye baþladý.
Baran lise 2. sýnýfta ve 16 yaþýnda . 15 tatil boyunca gazetemizde
gönüllü çalýþaçaðýný belirten Baran bu kararý babasý ve annesi ile
birlikte aldýklarýný belirtti.
>3’DE
Þakir Þenol
[email protected]
Sigara
Sigara kullanmama karþýn yasaðýný
destekliyorum. Zaten mevcut uygulanan
yasaya göre, örneðin otobüslerde sigara
kullanýlmýyor. Bu iþ çok güzel tuttu.
Eskiden sanki bir yere seyahat etmek
için deðil de sigara içmek için otobüse
binmiþ gibi oturur oturmaz yakýyordu
sigarayý, tiryakiler.
2’DE
Hasan Bayram
[email protected]
UÐUR’suzlar
Bu cinayeti iþleyenlerin kiþisel kimliði yok
edilebilir fakat düþünsel kimlikleri halkýn
bilincine iþlenmiþ,kaydedilmiþtir. 7’DE
Mustafa Suphi
Mustafa Suphi (1883-1921),
Türkiye Komünist Partisi’nin ilk
merkez komitesi baþkanýdýr.
Suphi 1883 yýlýnda o zamanýn
Trabzon vilayetine baðlý olan
Giresun kazasýnda doðdu. Ýlk
öðrenimini Kudüs ve Þam’da,
idadi(lise) öðrenimini Erzurum’da
yaptý. 1905 yýlýnda Ýstanbul Hukuk
Mektebi’nden mezun olduktan sonra
Paris’te Siyasal Bilgiler Okulu’nu
5’DE
bitirdi.
[email protected]
GAZETEMÝZE ABONE
OLMAK ÝÇÝN
TEL: 0 384. 441 39 47
Abone bedelleri:
Þehir dýþý için:
3 aylýk 35 YTL
6 aylýk 70 YTL
Yýllýk 140 YTL
Þehir dýþý abone
ödemeleri
Posta Çek
Hacibektaþlýlar A.Þ
adýna
5156763
Hastalýksýz bir kýþ Ýçin 6 kural
Herkes Sigarayý Býrakýr,
Kapitalizm Býrakmaz
20 yýldýr sigaraya karþý
giriþilen mücadele devam
Nafiz Ünlüyurt
www.hacibektaslilar.com
www.insan.eu
www.alevihaber.de
www.aleviyol.eu
www.dogruhaber.eu
www.hacibektas.eu
www.haberciler.de
www.hacibektasgazetesi.com
www. hacibektaslilar.com
www. hacibektasgazetesi.de
ediyor. Ancak bu
mücadele sigara
7’DE
Havalarýn soðuduðu þu günleri saðlýklý geçirmek
için yapýlmasý gerekenlerin bir listesini hazýrladýk.
tekellerini göz ardý ederek
yasak koyma ötesine
MUHARREM SOHBETLERÝ
geçemiyor. Oysa sigaranýn
BEKTAÞ ECZANESÝ
Bu yýl, matem orucu ve de aþure
günlerinde ilkleri yaþadýk.
Geliþmeler sürpriz ve þaþýrtýcý.
varlýðý sadece bireysel
Ecz. Tel: 441 29 45
6’DA
tercihlere deðil, toplumsal
iliþkilere de baðlý. 4’DE
Ev Tel: 441 25 02
2
29 Ocak 2008 Salý
Þakir Þenol
Nevþehir Kadýn Derneði’nden Vali
Hacýmustafaoðlu’na Ziyaret
[email protected]
yürüttükleri faaliyetler hakkýnda
bilgi verdi.
Sigara
Sigara kullanmama karþýn yasaðýný destekliyorum. Zaten
mevcut uygulanan yasaya göre, örneðin otobüslerde sigara
kullanýlmýyor. Bu iþ çok güzel tuttu. Eskiden sanki bir yere
seyahat etmek için deðil de sigara içmek için otobüse binmiþ
gibi oturur oturmaz yakýyordu sigarayý, tiryakiler. Þimdi iki üç
saat sabredebiliyor insanlar. Pasif içiciler de kendilerini
koruyabiliyor. Daha direngen davranýyor. Eskiden bir paket
sigarayý üç beþ saatlik yolculukta bitirenleri biliyorum. Yaklaþýk
üç saate bir verilen dinlenme molalarý tiryakiler için yeterli
oluyor artýk.
Marmara Üniversitesi Týp Fakültesi Öðretim Üyesi Prof.
Dr. Elif Daðlý barlarda sigara yasaðýnýn uygulanamayacaðýnýn
inandýrýcý olmadýðýný söylüyor. “Ýrlanda’nýn barlarýyla ünlü.
Ýrlandalýlar içkiyi barlarda tüketirler. Kapalý mekanda sigara
içilmesini yasaklayan ilk ülkelerden biri Ýrlanda. Hala Ýrlandalýlar
barlara gidip içkisini içiyor, sigarasýný içmek için barýn dýþýna
çýkýyor. Yasak uygulamasý barlarýn müþterileri ya da içki satýþlarýný
azaltmadý.” diyor Daðlý.
Yeni yasaya göre bizde de hemen hemen her yerde yasak
geliyor. Denetleme iþi ise kurum amirleri ve yerel kolluk güçlerine
veriliyor. Ýçene 50 TL, içilmesine göz yuman yönetici, müstecir
ya da mekan sahibine 5.000 TL ceza öngörülüyor. Yerel
yönetimlerde çalýþan zabýtalar o yörenin insanlarý olduðu için
çoðunlukta, ve de düþman sahibi olma çekincesinden dolayý ne
mekan sahibine ne de içiciye ceza kesmeye dahi
yeltenemeyecektir.
Çifte standart uygulanarak belki birkaç sahipsiz garibanýn
caný yanacak ama genelinde caydýrýcý olamayacaktýr. Hal bu ki,
yerel yönetimlerin zabýtalarýnýn yanýnda, polisler ve saðlýk
bakanlýðý ve defterdarlýk memurlarý olursa birlikte ayný anda
cezai müeyyide uygulanacaktýr. Ýçilmesini býrakýn kül tablalarý
var mý? Veya çöp kutularýnda izmarit bulunduðu zaman anýnda
uygulama yapýlabilmelidir. Ýçerde duman avcýlýðý yapmak ya
da tam içerken bizzat görmek gibi olaylar beklenilmemelidir.
Kim kazanacak bu gerçek uygulamadan? Tabii ki ülkemiz ve
geleceðimiz.
Prof. Daðlý sigaranýn ülkelerin kalkýnmýþlýðýna ciddi
etkide bulunan önemli bir silaha dönüþtüðünü belirtiyor.
Çokuluslu firmalarýn sigara ticaretinden korkunç denilebilecek
ticari kazançlar elde ettiklerini de vurguluyor, Daðlý. Onlar
satýyorlar siz rýzanýzla alýyorsunuz ve baðýmlý oluyorsunuz,
kansere yakalanýyorsunuz. Bu kez tedavi için o sigara firmalarýnýn
ülkelerinden ilaç satýn alýyorsunuz. Çok uluslu þirketler ve
onlarýn geliþmiþ ülkeleri hep ‘kazan, kazan’ ilkesiyle hareket
ederken bizim gibi geri býraktýrýlmýþ ülkelerin hep ‘kaybet,
kaybet’ konumunda olduðumuzu belirtiyor.
Sözün özü, evlerde dahi içmenin yasaklandýðý, evlerde,
hane halkýnýn þikayetiyle iþlem yapýlmasýný öngören bu yasayý
þiddetle desteklemeliyiz; ancak, çifte standartsýz uygulanmasý
içinde korkmadan, usanmadan çalýþmalýyýz. Sigarasýz ve
dumansýz günler dileklerimle.
Sulucakarahöyük
HACIBEKTAÞ
Nevþehir Kadýn Derneði
(NEVKAD) Yönetim Kurulu
üyeleri Nevþehir Valisi M. Asým
Hacýmustafaoðlu’nu ziyaret etti.
Vali Hacýmustafaoðlu’nu
makamýnda ziyaret eden Nevþehir
Kadýn Derneði Yönetim Kurulu
Baþkaný Hülya Baþdoðan ve
Yönetim Kurulu üyeleri,
Vali Hacýmustafaoðlu
ziyarette, Nevþehir’de son yýllarda
özellikle kadýnlara yönelik üretilen
projelerin artmakta olduðunu ifade
etti. Yapýlan çalýþmalar sonucu
Nevþehir’in, kadýn dostu il olmaya
aday az sayýdaki illerden biri
haline geldiðini belirten Vali
Hacýmustafaoðlu, kadýnlara
yönelik çok baþarýlý çalýþmalarýn
yürütülmekte olduðunu dile
getirdi.
Nevþehir Kadýn Derneði
Yönetim Kurulu Baþkaný Hülya
Baþdoðan da, Nevþehir’in kadýnýn
dostu kent olabilmesi için Vali
Hacýmstafaoðlu’nun her türlü
desteði vermekte olduðunu, bunun
için teþekkürü bir borç bildiklerini
dile getirdi.
Baþdoðan, “ Bizler de kendi
sorumluluklarýmýzýn bilincinde
Valiliðimiz tarafýndan yürütülen
ve kadýnlarý da ilgilendiren her
türlü kampanyaya destek
olacaðýmýza söz veriyoruz.
Bildiðiniz gibi Nevþehir
Valiliðince “Nevþehir Okuyor”
kampanyasý ve “Aðaçlandýrma
Kampanyasý” baþlatýldý. Okuma
ve yeþil alanlar kadýnlarýn
yaþamlarý içinde hayati önemdedir.
Bu nedenle Nevþehirli kadýnlar
olarak bizlerde bu kampanyalarýn
sahipleri ve takipçileriyiz” diye
konuþtu.
Türban önce TRT' ye girdi
AKP ve MHP’nin türbana
özgürlük çalýþmalarý adým adým
ilerlerken, AKP’li Tuna’nýn “türban
yasaðýnýn kamuda da kaldýrýlmasý”
talebi yeni bir tartýþma baþlattý. Her
ne kadar Tuna, bu sözlerin kendisini
baðladýðýna yönelik bir açýklama
yapsa da, önceki gün TRT’de
yayýnlanan bir programa türbanlý bir
sosyoloðun davet edilmesi, türbanýn
çoktan kamusal alana da girdiðini
gözler önüne serdi.
Türban tartýþmalarý devam
ederken, TRT elini çabuk tuttu ve
tartýþmalý bir ilke imza attý. TRT 1’de
önceki gece yayýnlanan “Enine
Boyuna” adlý tartýþma programýnýn
konuklarý arasýnda bir de türbanlý
sosyolog-yazar yer aldý. TRT’nin canlý
yayýnlanan programý boyunca
telefonlarý, tepki nedeniyle kilitlendi.
Türban konusunun ele alýndýðý
tartýþma programýnýn konuðu olan
sosyolog-yazar Fatma Karabýyýk
Barbarosoðlu, türbanýyla TRT
ekranlarýnda görünen ilk isim oldu.
Programýn diðer konuklarý ise, yazar
Nazlý Ilýcak, sosyolog Tülin Bumin,
Cumhuriyet Kadýnlarý Derneði
Üsküdar Þube Baþkaný Fatma
Çoban’dý. Cumhuriyet Kadýnlarý
Derneði Genel Baþkaný Þenal
Saruhan’ýn da telefonla baðlandýðý
programda karþýlýklý atýþmalar
hakimdi.
ELEÞTÝRÝLERE TEPKÝLÝ
TRT ekranlarýna türbanýyla çýkan
sosyolog Barbarosoðlu, zaman zaman
Fatma Çoban’la da “türban”
polemiðine girdi. Ilýcak, Bumin ve
Barbarosoðlu türbanýn “bir özgürlük
sorunu” olduðunu ifade etti.
Cumhuriyet Kadýnlarý Derneði
temsilcilerinin, türban giriþimini
“Anayasa’nýn laiklik ilkesine” aykýrý
bir giriþim olarak deðerlendirip
AKP’yi yerel seçimler öncesi bu
konuyu “siyasi araç” olarak
kullanmakla suçlayan ifadelerine ve
kadýnlarýn türban üzerinden siyasete
alet edildiklerini ileri sürmelerine
türbanlý konuk Barbarosoðlu’ndan
tepki geldi.
KAMUSAL ALAN ÝTÝRAFI
“Kendisi olmadan antisi olan bir
akýmla karþý karþýyayýz” diyen
Barbarosoðlu, “Türbanizm yok ama
anti-türbanizm var. Siz bizi karanlýkta
mý zannediyorsunuz? Bizleri
aydýnlatma görevi olduðunuzu mu
düþünüyorsunuz? Bize yukarýdan
bakýyorsunuz, hakaret ediyorsunuz”
þeklinde konuþtu. Bu sözler üzerine
Fatma Çoban, “Ben size hakaret
etmiyorum, Cumhuriyet devrimlerine
uymaya davet ediyorum” deyince
türbanlý Barbarosoðlu, “Burasý
kamusal alan, bu sözlerle bize hakaret
ediyorsunuz” diyerek ilginç bir yanýt
verdi. Barbarosoðlu’nun bu sözlerini
düzeltmek ise Nazlý Ilýcak’a düþtü.
Ilýcak, “Yok caným, burasý kamusal
alan deðil” diye konuþtu.
YENÝ KONUKLAR YOLDA
TRT’nin önümüzdeki günlerde
yeni anayasa tartýþmalarýnýn ele
alýnacaðý bir program hazýrlýðý içinde
olduðu öðrenildi. Türban serbestinin
de ele alýnacaðý programlara türbanlý
konuklarýn davet edileceði de
belirtildi.
Kameralardan rahatsýz olmuþtu
FATMA Barbarosoðlu, kýsa bir
süre önce NTV’de katýldýðý tartýþma
programýnda da stüdyoyu terk etmek
istemesiyle gündeme gelmiþti.
Kameralarýn sürekli kendisini
çekmesinden rahatsýz olduðunu,
kendisinin rating malzemesi olarak
görüldüðünü belirten Barbarosoðlu,
“Teknik olarak neden ben sonuncu
konuþuyorum. Sýk sýk kamera beni
‘zoom’luyor. Neden? Çünkü
baþörtüsü tartýþmalarýnda baþörtülü
bir konuk reytingi artýrýcý bir unsur
mu?” diye sormuþ, Sunucu da,
“programýn gidiþatý böyle” demiþti.
29 Ocak 2008 Salý
PÝr Sultan Mitinge çaðýrýyor!
Bir yandan uluslararasý sermayenin içine
düþtüðü ekonomik buhran sonucu yaþanan
dalgalanmalar ile toplumumuz her geçen gün
daha da yoksullaþmakta ve iþsiz kalmaktadýr.
Gazetemizin en genç gönüllüsü:
Gökçe Ekin Baran
Diðer yandan Türbana indirgenmiþ bir
Anayasa tartýþmalarý ile toplumumuzun en
temel demokratik talepleri görmemezlikten
gelinmekte ve toplumumuzla alay edilmektedir.
Siyasi iktidar tarafýndan;
Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ
Pir Sultan Abdal Derneði Genel Baþkaný
Kazým Genç yapmýþ olduðu açýklma ile
Derneklerinin, 3 Þubat 2008 –Pazar günü, Saat:
13.00, Kadýköy Ýskele Meydaný’nda
düzenlemekte olduðu “Öðretimize,
Özgürlüðümüze, Onurumuza ve Geleceðimize
Sahip Çýkýyoruz” Mitingine katýlým yönünde
kurum baþkanlarýna çaðrýda bulundu.
Pir Sultan Abdal Derneði Genel Baþkaný
Kazým Genç’in gazetemize gönderilmiþ olan
açýklamasýný olduðu gibi yayýnlýyoruz:
“Büyük Ortadoðu Projesi’ni
gerçekleþtirmek üzere Irak’ý iþgal eden ve girdiði
bataklýktan çözüm üretemeyen ABD
Emperyalizmi, Irak iþgali döneminde kendisine
yeterince destek sunmayan AKP iktidarý ile 2.
iktidar döneminde olaðanüstü dostluk ve
iþbirliði çabalarýný hýzlandýrmaktadýr. Devletin
ve siyasal iktidarýn “ýlýmlý Ýslam” adýna büyük
bir uyum içinde yeniden þekillendirildiði bu
dönemde, toplumunda buna göre yeniden
yapýlandýrýlmasý düþünülmektedir. Bunun için
her türlü yöntem ve çaba denenmektedir,
önümüzdeki süreçte de deneneceði görülecektir.
Alevilerin talepleri ve sorunlarýnýn çözümü,
Asimile etmek olarak görülmekte,
Kürt sorunu terör ve güvenlik sorunu olarak
görülmekte,
Özgürlükler ve hak talepleri yasaklar ve
yargýlanma sebebi olarak görülmekte,
Eðitim, saðlýk ve sosyal güvenlik haklarý
yok edilip ticarileþtirilmekte,
Farklý inanç, etnik kimlik ve kültürlerin
varlýðýný ve kendilerin ifade etmelerini
“bölünme” nedeni olarak görülmekte,
ÝMF politikalarý doðrultusunda, halkýmýz
her geçen gün daha da Yoksulluklaþtýrýlmakta
ve iþsiz býrakýlmaktadýr.
Tüm bu sorunlara karþý, özgür ve
demokratik bir ülke yaratmak için güçlerimizi
birleþtirmek, birlikte mücadele etmek
zorundayýz.
Derneðimizin, 3 Þubat 2008 –Pazar günü,
Saat: 13.00, Kadýköy Ýskele Meydaný’nda
düzenlemekte olduðu “Öðretimize,
Özgürlüðümüze, Onurumuza ve Geleceðimize
Sahip Çýkýyoruz” Mitingine katýlýmýnýzý bekler,
çalýþmalarýnýzda baþarýlar dileriz.
GELÝN CANLAR BÝR OLALIM!
DÖNEN DÖNSÜN BEN DÖNMEZEM
YOLUMDAN!
BOZUK DÜZENDE SAÐLAM ÇARK
OLMAZ!”
Av. Kazým GENÇ
Genel Baþkan
Vali Hacýmustafaoðlu, Üniversite
yerleþkesinde incelemelerde bulundu
gazetecilere yaptýðý açýklamada,
fakültelerdeki öðretim elemanlarý odalarýnýn
halýyla döþendiðini, masa, sandalye,
bilgisayar gibi eksiklerin giderildiðini
söyledi.
Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR
Nevþehir Valisi M. Asým
Hacýmustafaoðlu, ''Yeni kurulan 32
üniversite içinde teþkilatlanmasýný ilk
tamamlayan üniversite olma iddiasýndayýz''
dedi.
Vali Hacýmustafaoðlu, Bayýndýrlýk ve
Ýskan Müdürü Abdülkadir Tatar ile
Nevþehir Üniversitesi Yerleþkesinde
incelemede bulunarak, fakülte binalarýndaki
oda tefriþatýna iliþkin bilgi aldý.
Vali Hacýmustafaoðlu, burada
Valilik ve Üniversite Vakfý olarak her
türlü katkýyý saðlamaya gayret
gösterdiklerini ifade eden Hacýmustafaoðlu,
þöyle konuþtu:
''Üniversitemizin ihtiyaçlarý çok.
Ýhtiyaçlarý kýsa sürede gidermek kolay
olmuyor. Nevþehir Üniversitesi'ne baðýþ
amacýyla açtýðýmýz kampanya devam
ediyor. Nevþehirli hayýrsever kiþi ve
kuruluþlardan daha çok katký bekliyoruz.
Yeni kurulan 32 üniversite içinde
teþkilatlanmasýný ilk tamamlayan üniversite
olma iddiasýndayýz. Þimdi bunu
gerçekleþtirmeye çalýþýyoruz. Belediyemiz,
çevre tanzimini yapýyor. Hava koþullarýndan
etkilenmeseydik çevre tanzimi bitmiþ
olacaktý. Þu anda hummalý bir çalýþma var.”
Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ
Gazetemizin en genç gönüllüsü
aramýza katýldý.
Gökçe Ekin Baran gönüllü olarak
gazetemizde mesaiye baþladý. Baran lise
2. sýnýfta ve 16 yaþýnda . 15 tatil boyunca
gazetemizde gönüllü çalýþaçaðýný belirten
Baran bu kararý babasý ve annesi ile
birlikte aldýklarýný belirtti.
Baran her gün sabah saat 8 de
gazetede iþe baþlýyor.. Özveri ile sabahýn
6:00’ sýnda kalkýyor. Nevþehir de ilk
arabaya biniyor ve saat 8 de gazetede
oluyor. Baran Nevþehir-Hacýbektaþ arasý
bu günlerde mekik dokuyor.
Gazatemizi babasý aracý ile tanýdýðýný
ve bildiðini ifade eden Gökçe 15 tatilde
gazeteye yardým etme kararýný babasýve
annesi ile birlikte aldýklarýný ve 15 tatil
süresince gazete için elinden gelen
desteði vereceðini belirtiyor.
Gazetede çalýþanlarýn hepsinin
gönüllü çalýþtýklarýný ve gazetenin kuruluþ
hikayesini babasýndan öðrendiðini
söyleyen Sulucakarahöyük Gazetesinin
en geç gönüllüsü Baran “ Ben gazeteyi
babam aracýlýðý ile öðrendim. Gazete
evimize geliyor. Gazetede çalýþanlarýn
özverili çalýþmasýný biliyorum. Babam
anlattý. Hepsi gönüllü çalýþýyor. Bildiðim
kadarý ile gazete ortak çalýþma ile kuruldu.
Ben gazetenin aþure etkinliðine de
babam ve annem ile geldim. Aþurede
güzel anlar yaþadým.
Ben bu 15 tatilde gazete için
çalýþacaðým. Buna babam,annem ile
birlikte karar verdik. Bende desteðimi
bu þekilde vereceðim.”dedi.
29 Ocak 2008 Salý
20 yýldýr sigaraya karþý giriþilen
mücadele devam ediyor. Ancak bu
mücadele sigara tekellerini göz ardý ederek
yasak koyma ötesine geçemiyor. Oysa
sigaranýn varlýðý sadece bireysel tercihlere
deðil, toplumsal iliþkilere de baðlý.
Herkes Sigarayý Býrakýr,
Kapitalizm Býrakmaz
Yasaklara alýþmýþ Türkiye, yeni yýla,
bu defa saðlýðý korumak amaçlý bir yasaklar
haklarda yaratacaðý tahribatý ele aldýðýmýz
silsilesinin Meclis'ten geçmesiyle baþladý.
bu günlerde, "bayram deðil seyran deðil"
Artýk sigara lokanta, bar, kafe, hastane,
diyerek, kapitalizmin saðlýðýmýza bu kadar
cami okul bahçesi, vapur, statta
dikkat etmesinin nedenini sorgulamalý.
içilemeyecek.
Herhangi bir nedenle hasta olup, iþe
Sigara Yasaðýndaki
Eksik Sorgulanma
gelmeyen bir kiþi kapitalizm için iþ gücü
kaybýndan baþka bir anlam taþýmaz. Bu
nedenle iþe gitmeyen bir insanýn grip ya
1) Sigara Tekelleri:
da kanser olmasýnýn kapitalizm için anlamý
Sigara, Kýzýlderililer’in dünyadan aldýðý
ayný: iþgücü kaybý.
en iyi intikam olarak tanýmlanýr. Sigaranýn
yasal sakinleþtirici oluþu da göz önüne
Ayrýca þunu da belirtelim ki saðlýk gideri
alýndýðýnda, sýkýntýlar dünyasýnda sigara,
sermaye tarafýndan deðil, çalýþanlardan
tehlikelerine raðmen, bile bile kullanýlan
kesilerek oluþan havuzdan karþýlanýyor,
bir baðýmlýlýk.
Son 20 yýldýr sigaraya karþý giriþilen
mücadele birçok koldan devam ediyor.
Ancak bu mücadelenin ilginç yaný sigara
tekellerini göz ardý ederek kiþisel
býrakmaya yönelip yasak koyma ötesine
geçemesi. Sigara tekelleriyle mücadele
etmeme nedenlerinin baþýnda bu tekellerin
ayný enerji tekelleri gibi, güçlü bir lobiye
ve doðal olarak güçlü bir sermayeye sahip
olmalarý var.
bizzat emekçiler ödüyor.
vergi oranlarýndan yapýlýyor.
Eðer devlet vergilerle sigara fiyatlarýnýn
artacaðýný ve böylece sigaranýn
içilmeyeceðini düþünecek kadar safsa,
rakýdaki tüketim azalmasýnýn sebebinin
þarap ve bira tüketimindeki artýþ oluþunu
nasýl Bu noktada sigara maliyetleri
çoðunlukla sigaradan kaynaklý hastalýklarýn
tedavisi için harcanan para olarak ele
alýnýyor. Türkiye’de sigara için harcanan
saðlýk giderleriyse yaklaþýk
Kapitalizm için saðlýk
Genel Saðlýk Sigortasýnýn, sosyal
Ancak kapitalizm için saðlýk
giderlerinin her kuruþu kendisi için
kullanacaðý sermaye demek. Örneðin sigara
için harcanan üç milyon dolar emekçilere
akýtýlmasý gereken ama emekçilerin sigara
yüzünden harcayamadýðý deðer.
Yani sigara ayný zamanda hastalýk
yaratmasaydý, sigaraya harcanan para 10
Öyle ki sigara tekellerine bulaþmanýn
milyon dolar deðil 13 milyon dolar olacaktý.
yaratacaðý durumu Hollywood, The Insider
Kapitalizm ve saðlýk iliþkisinde suçu direk
(Köstebek) filminde çekinmeden ama
kapitalizme atarak aslýnda kolaycýlýða
çözmeden gösteriyor. Bu filmde Russell
kaçmýyorum.
Crowe’nin oynadýðý kimyacý karakteri,
çalýþtýðý sigara tekelinin kullandýðý
Habere göre Almanya’da IT bilgisayar
maddeleri açýklamaya çalýþtýðý anda tüm
firmasýnda sigara içmeyen üç kiþi,
devlet kurumlarýnca silindir gibi eziliyor.
patrondan "sigara içilmeyen ortam" talep
Sigara tekelleriyle mücadele etmeden
ettikleri için iþlerinden Alman patronun
yapýlacak herhangi bir sigara karþýtý
sigara içmeyen çalýþanlarýnýn talebini, "iþ
mücadele, sorunlarýn kökenine
barýþýna saldýrý" olarak tanýmlamasý
inmediðinden hiçbir zaman tam çözüme
kapitalizm ve saðlýk iliþkisini gösteren en
ulaþamaz.
iyi örneklerden biri.
2) Maliyetler:
Sigaranýn kapitalizm için yarattýðý deðer
Bu yazý sigaranýn saðlýða zararlý
özelliklerini masumlaþtýrma amacýný asla
sigaraya yapýlan harcamayla da doðru
taþýmýyor. Kýsaca sigaranýn varlýðý sadece
orantýlý. Sigaraya harcanan para sadece
bireysel tercihlere deðil, toplumsal iliþkilere
Türkiye’de ortalama
de derinden baðlý. Sigaranýn içimini
Ekonomiyle az çok ilgilenen herkes
bilir ki maliyet hesabýnýn özü masrafýn en
aza indirilmesidir. Ve kapital anlamýnda
maliyet hesabý malýn üretiminden
baþlayarak alýcýya ulaþýna kadar geçen
süreci de içine alýr.
engellemenin biricik koþulu, sigara
üretiminin yasaklanmasýndan geçiyor.
Bu nedenle sigaranýn býrakýlmasý
noktasýnda bireysel çabaya ya da yasaklara
bel baðlamak sigaranýn içilmemesine deðil
tam tersine artýþýna katký saðlar. Çünkü
Türkiye açýsýndan ele alýrsak, son
kapitalizmin büyük kâr elde ettiði bir alaný
yýllarda sigara zamlarý sigaranýn maliyetinin
sýrf insan saðlýný düþünerek býrakacaðýna
artmasý nedeniyle deðil, devletin sigarayý
öncelikli gelir kalemi olarak görüp artýrdýðý
inanmak saflýk. bia
29 Ocak 2008 Salý
Mustafa Suphi
dönemde daha çok Kýrým ve Odessa’daki,
Rusya kökenli ya da savaþ esiri Türkler
arasýnda çalýþma yürütür. Kýzýlordu içinde
örgütlenen Türk savaþ esirlerinden bir birlik
ile Rus Ýç Savaþýna katýlýr.
Gerçek anlamda Anadolu’ya yönelik
çalýþmaya baþlamasý Mayýs 1920’de
Bakü’ye gelmesi ile olmuþtur. Bu dönemin
zirvesi 10 Eylül 1920’de üç farklý grubun
bir araya gelerek Türkiye Komünist
Partisi’ni kurmasýdýr.
Mustafa Suphi ayný dönemde hem
Komintern’in ikinci kongresinde iki Türk
delegeden biri olmuþ, hem de Bakü Doðu
Halklarý Kurultayý’nýn baþkanlýk divanýnda
yer almýþtýr. Sovyet hükümeti tarafýndan
da güvenilen ve Anadolu’daki komünist
hareketin gelecekteki lideri olarak görülen
Suphi, partinin aldýðý karar doðrultusunda
Anadolu’ya geçme ve savaþý Anadolu'da
sürdürme kararýný alýr. 1921 Ocak’ýnda
Mustafa Kemal’in çaðrýlýsý olarak
Ankara’ya doðru yola çýkan Suphi ve
arkadaþlarý, Kars ve Erzurum’da linç
giriþimlerine uðrar. 1921 yýlýnýn 28 Ocaðý'ný
29'a baðlayan gecesi 15 yoldaþý ile birlikte
Trabzon'dan Sovyetler'e geri gönderilmek
için bindirildikleri teknede Kayýkçýlar
Kahyasý Yahya'nýn adamlarý tarafýndan
öldürülürler (Öldürme emrinin kim
tarafýndan verildiði hala çeþitli tartýþmalara
konu olmaktadýr. Mustafa Kemal, Kazým
Karabekir, Enver Paþa, Stalin gibi çeþitli
isimler öne sürülmüþse de emrin kimin
tarafindan verildiði hala tartýþýlmaktadýr.)
Yollarda
Ey Dicle ey, bulanýk yüzlü asi kýz beþ
ayrý damardan býraktým soðuk tenine
týrývýrýlarý ak diye kollarýmda kývrýlarak
Fiskaya köprüsünde býraktým yansýyan
yüzümü haber almýþam Erina dan gittiðim
yollar hüznü olmuþ kim vurduya gitmesin
diye Siverek de aþk hýzla gidiyorum sýfýr
asfalt urhai'ye 3/ 9 / 2006 aned 4 / 9 / 2006
urfa
Mustafa SUPHÝ
Kim korkar karanlýktan
Elleri yok güvercin tutmaya
Mustafa Suphi (1883-1921), Türkiye
Komünist Partisi’nin ilk merkez komitesi
baþkanýdýr.
Suphi 1883 yýlýnda o zamanýn Trabzon
vilayetine baðlý olan Giresun kazasýnda
doðdu. Ýlk öðrenimini Kudüs ve Þam’da,
idadi(lise) öðrenimini Erzurum’da yaptý.
1905 yýlýnda Ýstanbul Hukuk Mektebi’nden
mezun olduktan sonra Paris’te Siyasal
Bilgiler Okulu’nu bitirdi.
Fransa’da bulunduðu dönem, Mustafa
Suphi’nin Jean Jaures, Celestin Bougle gibi
isimler baþta olmak üzere burjuva sosyoloðu
olarak nitelendirilebilecek düþünürlerin
etkisinde kaldýðý yýllardýr. Bu yýllarda
Suphi’nin Ýttihatçýlar’la yakýn iliþki
içerisinde olduðu biliniyor. O dönemki
hükümetin gazetesi olan Tanin gazetesinin
muhabirliðini yapar.
Paris’ten Ýstanbul’a dönüþü 1908 yýlýna,
Ýkinci Meþrutiyet’in ilan edildiði günlere
rastlar. Tanin, Servet-i Fünun ve Hak
gazetelerine yazýlar yazar; Ticaret Mektebi Alisi’nde, Darülmuallimin-i Aliye ve
Mekteb-i Sultani'de hukuk ve iktisat dersleri
verir.
Ýttihat ve Terakki Fýrkasý’nýn 1911
yýlýndaki genel kongresine Anadolu delegesi
olarak katýlýr. Ýttihatçýlýktan kopuþu bu
kongreden sonra baþlar ve 1912
Aðustosu’nda partiden tamamen ayrýlýr ve
Fýrkaya muhalefet etmeye baþlar. Suphi,
muhaliflere karþý 1913 yýlýnýn sonlarýnda
baþlayan sürgün furyasýndan nasibini alýr
ve Sinop’a sürülür.
1914 yýlýnýn baþlarýnda kendisini
komünist düþünceyle tanýþtýracak olan
süreç, bir grup arkadaþý ile birlikte bir tekne
ile Rusya’ya kaçmalarýyla baþlar. Önce
siyasi mülteci olan Mustafa Suphi, Birinci
Dünya Savaþý’nýn baþlamasý ile birlikte
Osmanlý tebasýndan olduðu için sürgüne
gönderildi. Sürgün yýllarýnda Türk kökenli
çeþitli devrimcilerle ve Bolþevikler’le
tanýþtý. Doðu cephesinde esir düþerek Rusya
içlerine sürgüne gönderilen Anadolulu
askerler arasýnda çalýþma yürüttü. Suphi’nin
Bolþevik düþüncelerle tanýþýp devrimci bir
çalýþma yürütmeye baþlamasý 1914-15
yýllarýna denk düþer. Ekim Devrimi’nden
sonra Moskova’ya gider. Halk Komiseri
Josef Stalin'in yardýmcýlarýndan Mir Seyit
Sultan Galiyev'in sekreterliðini üstlenir. Bu
Gözlerim Þehremini'nde gezinirken
Kirpiklerim Ankara'dadýr bu soðuk
akþamlar da
Bir tanýdýk yüz arýyorum, sessiz ve
aðlamaklý
Hýrsla telefon defterlerimi karýþtýrýyorum
Kendiliðinden basýyor parmaklarým
tuþlara
Ses vermiyor kimse
Ya da yanlýþ numara düþüyor her
defasýnda
Çýldýrýyorum
Yalnýzlýðýn ortaya yerinde
Çöküp bir duvar dibine
Ellerimle kapatmýyorum yüzümü
Aðlýyorum, aðlýyorum ilk kez
utanmadan.
Mustafa SUPHÝ
Yýkýk Keder
Yirmidört ayar bir yalnýzlýk benimkisi
Harran Ovasýndan Elbistan'a dek
ve Diyarbekir surlarý dibin de tanýdýðým
ardýnda ve önün de yýkýntýlar ve
yýkýlmýþlýklarla kalan sen hangi
kimsesizlikte býraktýn en mahrem yanýný
ve hangi keder dayatýyor düþlerini yýkýk
surlarýn dibinde
Mustafa SUPHÝ
Ne Ýstiyorsan o
kim satýn alýr ki ikinci el hüzünlerimi
ben þimdi ne yapayým kendimi
kim çizdi altýný þaþkýnlýðýmýn
bu yeryüzü denen cehennemde
ama kim
hangi yaþam taþýr sarhoþ kederlerimi
sabaha varmaz öksüzlüðümü
hangi merhem iyi gelir yitik aþklarýma
denize býraktým
ellerimle yaktýðým aþkýn küllerini
ve yok saydým ne varsa
bu çaðlayan beni de boðar nasýlsa
fahiþeleri ve minareleri bol olan bu
þehirde çengeliyle,çengisiyle,çingenesiyle
Vedadýr
Bir sürgündü yaþanan kapanýrken bir
tarih Bu yüzden, mitolojilerden esin
beklemek gerekmez tanrýlarýn seviþtiðini
görmek için.
Çünkü aþk tanrýçasý Eros böyle buyurdu.
Ve fahiþe melekler pazarlýyorlardý
kendilerini bit pazarýnda
Uçurumlardayým sevdalým.
Kim bilir kaçýncý mevsimdeydi çýðlýklar
ve ayrýlýk..
Oysa þimdi yaralý bir yürek sevda...
Akýp giden zamanla yaþýttý hüzün
ve gök yüzünden damla damla yaðmur
inmekteydi topraðýn rahmine Göklerin
tanrýsý Zeus neden bütün gücüyle
göndermiyordu þu yaðmuru.
Neden böyle düþündüm ve neden
erimlerime ulaþamýyorum yine de
býrakabildim her þeyi.
Mustafa SUPHÝ
Aradýklarým
Akþam olunca kuþlar
Sesimin bir yerlerine sýðýnýr
Ýsteksiz yaðmur damlacýklarý
Ýner, iner kaldýrýmlardaki cam kýrýklarýna
Mustafa SUPHÝ
Sulardaki Yüreðim 1
Vekiliyim bütün acýlarýn. Geri
vermiyorum arta kalan ne varsa geri
vermiyorum Dicle Fýrat a kavuþana kadar
ey koynunda beslendiðim türküler
Kömürhan da küsmüþ Bakmýyor Harputa
Ey Amed! surlarýn kenti.
Yalnýzlýklarýn Dar zamanlara mý sýkýþtý
dar sokaklarýn Bilmez misin ki Fýratý Baþým
gözüm üstüne akar kaçýncý mevsimden
düþüyor ayrýlýk kaçýncý vurgunlarda
kimsesizliðim ve neden aynalardan geri
dönüyor sesim Bingölün bin
bölünmüþlüðün de kimler çalar
sözcüklerimi bilirim. ben bilirim sabrýmýn
sýnandýðý isyanda çýkmaz oluyor çýkmaz
sokaklar kendi çýkmazlarýndan neyleyim
ay þavkýný býrakmýþ Fýrat a bense yüreðimi
Hazala
Mustafa SUPHÝ
Hazýrlayan: Sertaç Danacý
29 Ocak 2008 Salý
Ülkenin geleceði ile yakýndan ilgili
Nafiz Ünlüyurt
Güdülen amaç, Alevileri de din
eksenli bir çalýþmanýn içinde eritme.
[email protected]
Laik Cumhuriyetin içini boþaltma
MUHARREM
SOHBETLERÝ
çalýþmalarýna onlarý da ortak edebilme..
*
Hacýbektaþ ve Yükseköðretim
Kurumlarýna Yardým Derneði’nin,
Zor günlerde sorumluluk alan, o
yýllarýn sýkýntýlarýný acýlarýný yaþayan biri
olarak, olanlarý anlamakta zorlandýðýmý
söylemeliyim..
Olanlarý gördükçe
Beyniniz duruyor…
Þaþýrýyorsunuz…
Derneði, Alevi kuruluþu deðil ki, verilen
Muharrem orucu günleri içinde
Ankara’da düzenlediði yemekli gece,
bazý eleþtirileri de beraberinde getirdi.
Eleþtirilere katýlma olasý deðil
Niye yapýlmasýn ki …
Ramazan ayý süresince konulan
yasaklara, bu yasaklar niye diye, tepki
koyan biz deðilmiyiz…
Laik Cumhuriyet diye, meydanlarda
niye yýrtýnýyoruz….
Baþkalarý yaparsa kötü, biz yaparsak
iyi mi?
Hani farklýydýk?
Üstelik, Hacýbektaþ ve
Yükseköðretim Kurumlarýna Yardým
yemek eleþtiri konusu edilebilsin.
Ýlçedeki yüksek okul sorunlarý ile
ilgilenen, çaðdaþ eðitim amaçlý bir
kuruluþun yetkilileri, biz hem yüksek
öðrenim, hem de Alevi kuruluþuyuz
diyorlarsa, tartýþýlacak çok þey var
demektir.
*
Nevruz kutlamalarý unutulmuþtu.
Güneydoðuda yaþanan talihsiz
geliþmeler bize nevruzu yeniden
anýmsattý.
Resmi törenlerle kutlanýr oldu
Yani, amaç oy…
Genel merkez binasýnda aþure
daðýtýmý, doðru bir davranýþ mý?
Elbette hayýr.
Laik Cumhuriyeti savunan bir parti
için, talihsizlik…
Toplumu kazanmanýn baþka yollarý
da olmalý.
Kötü örnek olmak yakýþmýyor
C.H.P.ye…
..
Nevruz ateþi, kutlamalarýn en ilginç
yaný..
Etkinliðe katýlan devlet büyükleri,
sýra ile Nevruz ateþinin üzerinden atlarlar.
Televizyonda yayýnlanan o
görüntüler, o kadar yapmacýk ki…
Gülersiniz…
Resmi makamlarca düzenlene aþure
günleri de öyle…
Gereksiz, hoþ da deðil.
*
Ýktidar partisinin amacý ise gizemli.
A.K.P nin, Alevi oylarýna gereksinimi
yok
Son seçimler bunun. kanýtý.
Alevi açýlýmýnýn, oylarý azaltacaðý
olasýlýðý bile var.
Yani, amaç Alevi oyu deðil.
Öyleyse ne?
Bu yakýnlaþma niye?
Bizce, nedenler derin.
Bu tür iþlere niye girilir ki….
Kutlu doðum haftasý, kandil günleri,
iftar sofralarý, hacý uðurlama ve
karþýlama, nevruz kutlamalarý, ve de
evlere kömür daðýtýmý görevi’ne ek, bir
de aþure günü…
Vali ve kaymakamlarýn iþi gerçekten
de zor!....
Ha...unutmadan sorayým,
Yazýcýoðlu’da o aþureden aldý mý ki?...
Merak ettim de!…
Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ
Alevi Bektaþi Federasyonu Gazetemize
gönderdiði yazýlý açýklama ile CHP tarafýndan
düzenlenen Aþure gününe temsilci göndermedik
lerini ve katýlmadýklarýný belirtti.
Yapýlan açýklamada þu görüþlere yer verildi:
Bu yýl, matem orucu ve de aþure
günlerinde ilkleri yaþadýk.
Geliþmeler sürpriz ve þaþýrtýcý.
Baþbakan, Diyanet iþleri baþkaný ile
birlikte, Matem orucu iftarýndaydý.
C:H:P: lideri Baykal, genel merkez
binasýnda aþure daðýttý.
Vali ve kaymakamlar, aþure günleri
düzenledi…
Ulusal kanallarda ‘Muharrem
sohbetleri’ adý altýnda, söyleþiler yapýldý.
Ülkücü hareketin en sivri kiþisi
Hacýbektaþ’ta düzenlenen aþure günü
etkinliklerindeydi.
Sihirli bir el, kýymete bindirdi…
El üstünde tutuluyoruz.
Ýnanýlýr gibi deðil.
*
C.H.P’yi anlama kolay.
Amacý da belli.
Ýliþkileri yumuþatma.
Alevi desteði ile, C.H.P ye yeni bir
ivme kazandýrabilme.
ABF: “CHP’nin aþure
daðýtýmýna katýlmadýk”
“Basýnda yer alan kimi haberlere göre, Alevi
Bektaþi Federasyonu'nun, CHP Genel merkezin
de düzenlenen Aþure
gününe katýldýðý, ya
da temsil edildiðine
dair bilgiler yer
almýþtýr. Alevi
Bektaþi Federasyonu
CHP tarafýndan
düzenlenen Aþure
gününe temsilci
göndermemiþ ve
Turan Eser,
Genel Baþkan
katýlmamýþtýr. Bu
haber gerçekle
alakasý olmayan bilgilerden üretilmiþtir. ABF'ye
baðlý kurumlarýmýz Aþure daðýtýmýný ve
paylaþýmýný kendi derneklerinde ve
cemevlerinde yerine getirmiþ-getirmektedir.
Matem günlerimiz olan muharrem orucunun
sonuncu gününden itibaren hazýrladýðýmýz
aþuremizi yetmiþ iki milletle paylaþtýk. Abdal
Musa Dergahý ve Mersin Cemevi gibi
mekanlarýmýzda, Hacý Bektaþ Veli Anadolu
Kültür Vakfý (HBVAKV) Genel Merkezi
tarafýndan Ankara'da Yüksel caddesinde ve
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu tarafýndan
Almanya'nýn Köln þehrinin meydanla rýnda
öðretimiz gereði bir araya geldik, on binlerce
canýmýzla bir, iri ve diri olarak olduk. Bütün
cemevi ve derneklerimizde benzer tören ve
anma günleri gerçekleþti. ABF olarak bugüne
kadar kutsal günlerimizin, inançsal deðerlerimi
zin siyasi malzeme yapýlmasýna izin vermediði
miz gibi, taraf da olmadýk.
Aleviler inançsal olanýn özel ve vicdana ait
olduðunu bilir. Bu nedenle bütün Aleviler gibi
ABF’ye baðlý, kurumsal çevreler de bu
sorumluluklarýný, siyasi çevrelerle, iftar
yemekleriyle, parti merkezlerinin hoyratça
kullanmaya yeltendiði çirkinliklerle deðil,
mütevazý cemevlerimizde ve derneklerimizde
yerine getirmiþtir. Yasýmýzý ve Aþuremizi
paylaþmak isteyen tüm bireyleri kiþilikleri insani
kimlikleriyle ile kabul edip aðýrlamaktan onur
duyduk. Siyasi kimliðin siyasi alana, inançsal
olanýnda vicdana ve kiþiye ait olduðunun
bilincindeyiz.
Bu nedenle, Alevi toplumunun gönlünü
okþamak, onlara þirin görünmek siyasi partilerin,
kendilerinin siyasi ve toplumsal “prestij
kayýplarýnýn” inançsal deðerlerimiz üzerinden
kapatýlmasý giriþimlerine asla destek vermedik,
taraf olmadýk ve taraf olanlarý da uyardýk. Dini
ve inancý siyasete alet eden siyasal Ýslamcý
kurumlara karþý net ve laiklik eksenindeki
duruþumuz, ayný ölçü ve kararlýkla diðer siyasi
kesimler için de geçerlidir.
Ýnançsal deðerlerimizin siyasete alet edilmesi
ve kullanýlmasý söz konusu olduðunda ölçüleri
miz aynýdýr. Ve bizim için siyasetin saðý neyse,
solu da ayný þeydir. Bu anlamda gerek AKP'nin
"Ýftar yemeði", gerekse CHP'nin "Aþure gününe"
katýlmama gerekçemiz, siyaseti "boykot etmek"
ya da “diyalogdan kaçmak” deðildir. Aksine
siyasi yapýlara, laiklik ilkesini hatýrlatmak ve
demokrasi kültürü ile tanýþmalarýný saðlamaktýr.
Çünkü siyasi partilerin Aþure, Ramazan iftarý,
Oruç acýmý, toplu namaz ve cem ibadeti gibi
dinsel törenler düzenlemesi hem laikliðin
evrensel ilkeleri hem de siyasi partilerin
kurulma-var olma ilkeleriyle asla baðdaþmaz.
Kýsacasý siyasetin ruhani alandan elini çekip,
dünyevi alana dönmesi gerektiðini ifade
ediyoruz. Laikliði Sünnilik inancýnýn özgürlüðü,
finansmaný ve hukuksal resmiyeti olarak görüp,
Aleviliðin ve diðer inançlarýn inanç ve vicdan
özgürlüklerinin kýsýtlanmasý olarak gören
uygulamalarla yüzleþmeden, gönül alma þovlarý
inandýrýcý olmamaktadýr. Siyaset kurumunu
ucuzluktan vazgeçip ciddiyete davet ediyoruz.
Bu nedenle, CHP`nin göstermelik Aþure
törenine ABF olarak resmi bir katýlým kesinlikle
söz konusu olmadýðý gibi, bu katýlýmý
ilkeli,doðru bir yaklaþým olarak
deðerlendirebilmek federasyonumuz açýsýndan
mümkün deðildir. Bir siyasi partinin “Aþura
Günü” davetine katýlan arkadaþlarýn gerekçeleri
ne olursa olsun Alevi Hareketi içindeki
konumlarý,temsiliyet pozisyon larý ve bireysel
tanýnmýþlýklarý bu katýlýmýn kamuoyunca
örgütsel bir katýlým olduðu izleni mine yol
açmýþtýr. Bu nedenle ABF olarak bu açýklama
bir zorunluluk olmuþtur.
Bu vesileyle tüm siyasi yapýlara çaðrýmýz
kýsa ve nettir; bizimle inançsal deðerlerimizi
kullanarak deðil, çözüm bekleyen somut sorun
larýmýzýn önündeki engellerin aþýlmasý mücade
lesinde siyasi ve hukuksal zeminde buluþalým...
Kamuoyumuza saygýlarýmýzla arz ederiz...
Turan Eser, Genel Baþkan”
GEREKLÝ TELEFONLAR
Kaymakam
441 30 09
Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10
Sos. Yar. ve Day.
441 39 77
Özel Ýdare
441 31 01
Nüfus
441 31 02
Belediye Baþkanlýðý
441 37 44
Milli Eðitim Müd.
441 30 16
Halk Eðitim Müd.
441 30 48
Askerlik Þubesi
441 30 10
Kapalý Spor Salonu
441 35 20
Devlet Hastanesi
441 30 15
Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32
Tapu Sicil
441 32 49
C.Savcýlýðý
441 35 38
Adliye
441 35 38
Adliye
441 30 18
Kütüphane
441 30 19
H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94
Müze
441 30 22
Turizm Danýþma
441 36 87
Emniyet Amirliði
441 26 97
Karakol Amirliði
441 36 66
Jandarma
441 30 52
Ýlçe Tarým
441 30 20
Lise
441 37 74
Kýz Meslek Lisesi
441 31 08
Mal Müdürlüðü
441 30 56
Kadastro
441 35 37
Karaburna Belediye
453 51 30
Kýzýlaðýl Belediye
455 61 29
PTT.
441 35 55
T.M.O.
441 30 11
Türkiye Ýþ Bankasý
441 35 07
Ziraat Bankasý
441 33 26
Þoförler Cemiyeti
441 30 74
Esnaf Odasý
441 37 42
Tarým Kredi Koop.
441 32 76
TEDAÞ
441 31 42
Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80
Rýfat Kartal Huzurevi 4413338
Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47
Taþýyýcýlar koop
441 2006
Nevþehir Seyahat
441 30 43
Þanal
Seyahat
441 33 59
Mermerler Seyehat
441 21 73
Dergah Taksi Duraðý 441 25 25
7
29 Ocak 2008 Salý
Hasan Bayram
[email protected]
Muhtarlar
bilgisayarlarýna
kavuþtu
Sulucakarahöyük/KIRÞEHÝR
UÐUR’suzlar
Onlar hem UÐUR'suz,hem de þuursuzdular, onlar kimin
maþasý olduklarýný bile bilemediler,bomba kime, neden
konulacaktý tam da kestirmiþ deðillerdi,birileri emretti, onlar
bombayý yerleþtirdi,patlayan ulusal bir zarar mýydý, yoksa
ulusa bir zarar mýydý bunun bilincinde deðillerdi, DÝNK
cinayetini iþleyen çocuk kadar bilinçsiz,onun kadar maþaydýlar,
sadece emire itaat ve slogana saygý vardý onlarýn daracýk beyin
kývrýmlarýnda,sebepleri ve sonuçlarý onlar tarafýndan sonradan
þaþkýnlýkla karþýlanacak kadar önemliydi ama onlar
ÖNGÖRÜSÜZLER ordusunun,düþünmeden yapanlarýn
tarafýndaydýlar sadece.
On beþ yýl önce, yine böyle soðuk bir kýþ günü,evinin
önünde yok edilmek istendi Uður Mumcu,fiziken baþarýlý
olundu denilebilir,ancak düþünsel açýdan ne Uður Mumcu
öldü,ne de "Halký O'nu unuttu", O bunun böyle olacaðýný
biliyordu,elli bir yýllýk ömrünün hiç bir döneminde halkýna
olan inancýný yitirmedi.Ferhan Özmen dýþýnda davasýnýn
tutuklu bir sanýðý dahi kalmamýþtýr,sonuç alýnacaðýna dair
saðlam bir inanç da yoktur.Bu cinayeti iþleyenlerin kiþisel
kimliði yok edilebilir fakat düþünsel kimlikleri halkýn bilincine
iþlenmiþ,kaydedilmiþtir.
Uður Mumcu,yurdumuzda araþtýrmacý gazeteciliðin fiili
adýydý, yaptýðý çalýþmalarý acý sonu için gerekçe oluþturacak
kadar ciddiydi, böyle olduðunu da elbette biliyordu ama
yolunu deðiþtiremeyecek kadar,
Cumhuriyetine,ülkesine,geleceðe baðlýydý, gelecek son onu
yolundan döndürmedi. Ne acýdýr ki,Uður Mumcu’dan sonra
O'nun açtýðý yolda yürüyecek, açtýðý dosyalarý takip edecek
cesur gazeteciler çýkmadý,dosyalar ortada kaldý,dikkat çekilen
tehlikeler ise birer birer ülkemizin üstüne kara bir bulut gibi
çöreklendi. O'nun adýna açýlan gazetecilik okulunun
yetiþtireceði yeni nesil,umulur ki davanýn sahibi olabilsin,
gösterilen tehlikelere karþý toplumsal bilinci yeniden
canlandýrýp,ülkeye, demokrasiye sahip çýkýlsýn.
Tam da Uður Mumcu'yu andýðýmýz bu günde, TBMM'de
türban yasasý tartýþýlýyor olmasý, iþaret edilen tehlikelerin bu
gün güncelin neresine oturduðu, öngörü sahibi kiþinin yýllar
önceden bu durumu nasýl öngördüðü konusuna hepimizin
dikkatini çekmeli. Anayasanýn bazý maddeleri türban için
deðiþtiriliyor gibi gösterilerek, aslýnda rejim ile giriþilen
savaþta kale surlarýndan birinin daha yýkýlmasýnýn keyfini
yaþayanlarýn, halkýn bunun bilincinde olmadýðýný düþünmeleri
ise onlarýn aklý-evvelliðinden olduðu, halký aptal, kendilerini
uyanýk görme hezeyanýndan baþka bir þey olmadýðý gerçeði
ise ortadadýr. Merkez Bankasý’nýn Ýstanbul’a taþýnmasý
çalýþmalarýnýn da,ATA’yý Ankara’da yalnýz býrakma, Baþkenti
buradan taþýma gayretleri olduðu dikkatimizden kaçmamalýdýr.
Ýstanbul yeniden, þeraitin, hilafetin, padiþahlýðýn baþkenti
olacaktýr, hayal bu ya.
Uður Mumcu’yu tam olarak anlamadan anmanýn hiçbir
manasý olmayacaktýr, O bize;laik demokratik,sosyal bir hukuk
devleti olan ülkemizin,kuruluþtan bu yana düþmanlarýný,rejimi
tehlikeye sokacak olan örgütlenmeleri açýkça göstermiþtir,
bize düþen ödev,Cumhuriyet düþmanlarýný,her kýlýk altýnda
tanýmak, onlarýn düþmanlýklarýna karþý,Cumhuriyeti koruma
görevine daha sýký sarýlmaktýr.
Cumhuriyet, kolaylýkla kazanýlmamýþtýr,kolay da
korunmayacak,beklendiði kadar kolay da elimizden
alýnamayacaktýr. Bu gün bizi tehlikelere karþý uyaracak bir
UÐUR’umuz yoktur,ya da her birimiz bir UÐUR
Mumcu’yuz.”Halkýn unutmadý seni”
Bilimin ýþýðý yolumuzu aydýnlatsýn.
Saygýlarýmla.
Kýrþehir Belediye Baþkaný Halim Çakýr tarafýndan, 14
mahalle muhtarýna bilgisayar hediye edildi.
Belediye Baþkaný Halim Çakýr, Kýrþehir Belediyesi
Sosyal Tesislerinde düzenlenen törenle, muhtarlara tam
donanýmlý bilgisayar ve yazýcý hediye etti. 14 mahalle
muhtarýnýn katýlýmý ile gerçekleþen törende muhtarlar adýna
konuþan Muhtarlar Derneði Baþkaný Ýsmet Kurutluoðlu,
Baþkan Çakýr'a teþekkür ederek, "Belediye Baþkanýmýzla
Aralýk 2007 tarihinde bir toplantý yapmýþ ve kendisinden
bilgisayar istemiþtik. Kendisi de bize söz verdi ve sözünü
yerine getirerek çok ihtiyacýmýz olan bilgisayarlarý bize
teslim etti.
14 mahalle muhtarýmýza tam donanýmlý ve yazýcýlý
bilgisayar hediye edildi. Daha önceki belediye
baþkanlarýmýza da bu talebimizi iletmiþtik ama hiç kimse
bizi muhatap dahi alýp bu sýkýntýmýzý çözmedi. Ýstek ve
taleplerimizi her zaman dinleyerek gündemine alan
Belediye Baþkanýmýza teþekkür ediyor, baþarýlarýnýn
devamýný diliyoruz" dedi.
Muhtarlara bilgisayarlarýný teslim eden Belediye
Baþkaný Halim Çakýr, teknoloji çaðýnda mahalle halkýnýn
temsilcileri olan muhtarlarýn bilgisayarsýz çalýþmasýna izin
veremeyeceklerini ve bu nedenle kendilerine tam donanýmlý
bilgisayar aldýklarýný belirterek, "Muhtarlarýmýzýn talepleri
bizim için her zaman önemli. Çünkü, onlar kendilerine
istemiyorlar. Sorumlu olduklarý mahallelerinin halký için
bizlerden talepte bulunuyorlar. Muhtarlarýmýzýn sýkýntýlarýný
çok iyi biliyor ve çözüme kavuþturulmasý için elimizden
gelen gayreti gösteriyoruz" dedi.
Mahallelerde yaþanan sýkýntýlarýn büyük ölçüde
çözüldüðünü de kaydeden Baþkan Çakýr, "Mahallelerimizin
birçoðunda muhtarlarýmýzýn talebi doðrultusunda asfalt
sorununu çözdük. Birkaç mahallemizde sýkýntý var ve
onlarý da 2008 yazýnda çözeceðiz. Hedefimiz çamursuz,
çukursuz ve çöpsüz bir Kýrþehir'dir. Bunu da Allah'ýn
izniyle baþaracaðýz" dedi.
Ýhtiyar ve engelli vatandaþlarýn belediye otobüslerinden
ücretsiz faydalanmasý için çalýþma baþlattýklarýný kaydeden
Baþkan Çakýr, muhtarlarýn mahallelerinde yaþayan fakir
ve muhtaç aileleri tespit etmeleri ile onlara da farklý
konularda destek çýkacaklarýný söyledi. Muhtarlara
bilgisayarýn dýþýnda ayrýca, belediye saati, takvimi ve
Kýrþehir resimleri hediye edildi. knthbr
Hastalýksýz bir kýþ Ýçin 6 kural
düzeninde sýklýkla yer almalýdýr. Her gün en az 5-6 porsiyon
sebze ve meyve tüketilmelidir.
4- Kahve yerine kuþburnu: Soðuk kýþ günlerinde
çay, kahve, kola, kakao gibi kafein içeren içecekler yerine
C vitamini yönünden zengin olan kuþburnu çayý gibi bitki
çaylarý, yeþil çay, rezene, melisa, papatya ve ýsýrgan otu
çayý gibi rahatlatýcý ve baðýþýklýk sistemini güçlendirici
bitki çaylarý tercih edilmelidir. Su tüketimine de yaz
dönemindeki kadar önem verin, 2.5-3 litre suvý tüketin.
5- Sývýyað kullanýn: Kýþ aylarýnda fazla miktarda yað
tüketimi, kilo artýþlarýna neden olur, vücudun baðýþýklýk
sistemini olumsuz etkileyerek hastalýklara yakalanma
riskini artýrýr ve hastalýk süresini uzatýr. Bu nedenle tereyaðý
ve margarinlerden kaçýnýlmalý, sývý yaðlar kullanýlmalý.
SulucakarahöyükHACIBEKTAÞ
Havalarýn soðuduðu þu günleri saðlýklý geçirmek için
yapýlmasý gerekenlerin bir listesini hazýrladýk.
1- Baklagilleri ihmal etmeyin: Kuru fasulye, nohut,
mercimek, barbunya gibi türleriyle iyi birer protein kaynaðý
olan baklagiller, et veya kýyma eklenmeden de
tüketilebilecek bir besin grubudur. Haþlama olarak sebze
yemeklerinize ve salatalarýnýza da ilave edebilirsiniz.
Haftada 2-3 kez tüketilmelidir.
2- Gribe karþý C vitamini: Vücut direncinin
azalmasýyla baþ gösteren gripten korunmak için kuþburnu,
maydanoz, kýrmýzý ve yeþil sivri biber, roka, kivi, portakal,
mandalina ve limon gibi C vitamini yönünden zengin
meyve ve sebzeler daha fazla tüketilmelidir.
3- Baðýþýklýk için sebze tüketin: Sebze ve meyveler,
önemli vitamin ve mineral kaynaðý olmalarýnýn yaný sýra
antioksidan özellik gösterirler. Toksinlerin
uzaklaþtýrýlmasýnda önemli rol üstlenen A, C, E
vitaminlerinin kaynaklarýdýr. Özellikle koyu yeþil, sarý,
turuncu, kýrmýzý ve mor sebze ve meyveler beslenme
6- Güneþ ve süt ürünleri þart: Kýþ mevsiminde güneþ,
yüzünü daha az gösterdiðinden, güneþten alýnan UV ýþýnlarý
ile deride sentezlenen D vitamininden bu mevsimde yoksun
kalýnýr. Özellikle kemik ve diþ geliþimi için önemli olan
kalsiyumun vücutta kullanýlmasýný, depolanmasýný saðlayan
D vitamini gereksinimini karþýlamak için güneþ ýþýnlarýndan
yararlanýlabildiði ölçüde yararlanýlmalý, süt ve süt ürünleri,
balýk gibi diðer D vitamini kaynaklarý da tüketilmelidir.
Sebze çorbasý
Malzemeler: Bir orta boy lahananýn 4'te biri, 2 adet
kabak, 1 adet kereviz (sapýyla), 1 pýrasa, 1 paket brokoli,
4 adet domates, 1 yemek kaþýðý sývýyað ve baharat.
Hazýrlanýþý: Malzemeleri bir tencerenin içine doðrayýn.
Yaðý, dilediðiniz baharatlarý, 5-6 bardak suyu ekleyerek
piþirin. Piþtikten sonra limon ve pul biber de eklenebilir.
knthbr
SATILIK EV
103 Evler de 470 m2 arsa içerisinde 100 m2 ev (havuzlu)
ve Tandýr Evi sahibinden uygun fiyata satýlýktýr.
MÜRACAAT
Tel: 0384. 441 29 16
Çep: 0. 535. 392 64 91
Adalet Bakanlýðý, Ýki Çizer için
5,5 Yýl Hapis Ýstedi
KIRÞEHÝR<------------>HACIBEKTAÞ
Otel Ýnþaatý
Dedebað
Petrol
Yargý kararlarý iyice,
hükümetin þikayeti bitmiyor!
Baþbakan Erdoðan'ýn, çizdiði
karikatürde kendisini keneye benzeten
çizer Mehmet Çaðçað ve karikatürü
yayýmlayan Leman dergisi aleyhinde açtýðý
25 bin YTL'lik manevi tazminat davasý 18
Nisan’da reddedilmiþti. "Reco Kongo
kenesi Türkiye'nin anasýný aðlatýyor"
baþlýklý karikatürle ilgili yargýlama Ankara
14. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde
görülüyordu.
20 Eylül 2006’da Ankara 2. Asliye
Hukuk Mahkemesi, Kültür ve Turizm
Bakaný Atilla Koç'un, "kiþilik haklarýna
hakaret" edildiði gerekçesiyle açtýðý
davada, haftalýk Penguen dergisinin 5 bin
YTL manevi tazminat ödemesine karar
Fýrýn
------>MERKEZ
Kýz Öðrenci
Yurdu
Erkek
Öðr.Yurdu
vermiþti.
"Tayyipler Alemi" baþlýklý kapak
nedeniyle Baþbakan Erdoðan'ýn Penguen'e
karþý Ankara 1. Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde açtýðý 40 bin YTL'lik
tazminat davasý ise 14 Þubat'ta reddetti.
Günlük Evrensel gazetesi çizeri Sefer
Selvi'nin 5 Nisan 2004'te yayýmlanan
karikatürüne Baþbakan Erdoðan'ýn açtýðý
ve Yargýtay'dan dönen 10 bin YTL'lik
manevi tazminat davasý Ankara 20. Asliye
Hukuk Mahkemesi'nce yeniden yargýlama
yapýldýktan sonra 27 Haziran'da reddedildi.
5 Mayýs 2005'te ise Ýstanbul 1. Asliye
Hukuk Mahkemesi, Baþbakan'ýn danýþmaný
Cüneyt Zapsu'nun ayný karikatüre açtýðý
davayý reddetmiþti.
24 Mayýs'ta Yargýtay 4. Hukuk Dairesi,
Baþbakaný "kedi" þeklinde betimleyen
karikatürü nedeniyle Cumhuriyet
gazetesinde karikatürist Musa Kart'a
Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin
verdiði 5 bin YTL'lik tazminat cezasýný
bozdu.
BÝA
SATILIK TARLA
250 dekar
8 parça tarla
razisi
Þ
ÞTA
-BE
-------<---
587m2
Hüseyin Sümen’in evi
m2
634
Müracat:
m2
610
m2
Hasan Danacý
609
2
Ün
satýlýktýr.
A
ampus
ite
ersite K
rs
iv
n
e
Ü
iv
617m
Cumhurbaþkanlýðý Genel Sekreterliði,
savcýlýða herhangi bir baþvuru
299. maddede basýn için 5 yýl
4 ay hapis isteniyor
638m2
Çankaya: Biz istemedik,
Adalet Bakanlýðý baþlattý
Daha önce Baþbakan Tayyip Erdoðan'ý
“imam-hatip ipliðine dolanmýþ kedi” olarak
çizdiði için hakkýnda dava açýlan Musa
Kart beraat etmiþti.
2
Cumhurbaþkanlýðýysa, açýklamasýnda,
bu iddianýn takibinin “þikayete baðlý bir
suç olmadýðýný, Adalet Bakanlýðý’nýn iznini
gerektirdiði ifade etti: “Adli iþlemler Adalet
Bakanlýðý’nýn evraký Þiþli Cumhuriyet
Baþsavcýlýðý’na intikal ettirilmesiyle
baþladý.”
Þiþli Savcýlýðý, bunun üzerine, Kart ve
Zafer Temoçin hakkýnda resen
(kendiliðinden) harekete geçti. Kart
hakkýnda, Cumhurbaþkaný’nýn 16 yaþýndaki
oðlunun bardakta taze mýsýr ticareti
yapmasý nedeniyle Gül’ü mýsýr tarlasýnda
korkuluk biçiminde tasvir ettiði
gerekçesiyle; Timoçin hakkýndaysa,
Bodrum’da tatil yaparken güvenliðine
saðlayan jandarmalara bahþiþ býrakan Arap
Prensi’ne paranýn iade edilmesini hicvettiði
için iþlem yapýlýyor.
626m
Þiþli Cumhuriyet Savcýlýðý, çizdikleri
karikatürler nedeniyle Cumhuriyet gazetesi
çizerleri Musa Kart ve Zafer Timoçin
hakkýnda Ceza Yasasý’nýn (TCK) 299.
maddesi uyarýnca ve “Cumhurbaþkaný’na
hakaret” iddiasýyla soruþturma açtý.
yapýlmadýðýný açýkladý. Ýþlemin Adalet
Bakanlýðý’nca baþlatýlmasý üzerine
Bakanlýk iznine gerek olmayacak.
643m2
Adalet Bakanlýðý, Cumhurbaþkaný
Abdullah Gül'le ilgili iki karikatürden
Cumhuriyet gazetesi çizerleri Musa Kart
ve Zafer Timoçin hakkýnda Þiþli
Savcýlýðý’na þikayette bulundu.
299. maddeye göre, “(1)
Cumhurbaþkanýna hakaret eden kiþi, bir
yýldan dört yýla kadar hapis cezasý ile
cezalandýrýlýr. (2) Verilecek ceza, suçun
alenen iþlenmesi hâlinde, altýda biri; basýn
ve yayýn yolu ile iþlenmesi hâlinde, üçte
biri oranýnda artýrýlýr. (3) Bu suçtan dolayý
kovuþturma yapýlmasý, Adalet Bakanýnýn
iznine baðlýdýr.”
SATILIK ARSALAR
Çep: 0535 764 26 72
Tel: 0384 441 32 65
Tel: 0384 441 31 62
HACIBEKTAÞ