PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked

Transkript

PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
iç
Sevgili ODTÜ'lüler,
Üniversitemiz
1 8.
düzeylerinde
toplam yaklasik
3000 mezun verdigi
bir akademik yili daha geride birakti. Ülkemizin
kalkinma ve sanayilesme çabasinda en büyük itici
8.
9.
(~
24.
11 . ODTÜ
Reklam
Tasarim:
Fiyatlari:
Ugurlandi
26.
Denizler Beni çagiriyor
27.
ODTÜ 'I üye Yüksek Kraliyet
Nisani
1 4.
ODTÜ interaktif Kariyer
Hizmetleri Basladi...
28.
Derneklerden
30.
ODTÜ-Teknokent ilk Ar-Ge
15. Personel Seçme, Kisilik ve
Performans
16.
Günes Isinlarinin Deri
Üzerindeki Etkileri ve Korunma
17. ODTÜ
ODTÜ Rektörlük
Sahibi:
Müdürü:
32.
Kampusu
ODTÜ'de Spor
Prof. Dr. Suha SEVÜK
Prof. Dr. Yildirim
Prof. Dr. Fikret GÖRÜN,
Müdürü
Fotografi:
Baski
Dergisi'ne
ÜÇTUG
Prof. Dr. Sabri KOÇ, Doç. Dr. Fevzi GÜMRAH.
ve Reklam
6. Kat 06531-,Ankara
- Kapak
ODTÜ'LÜ
Binasi Açildi
Kir Çiçekleri Rehberi
iletisim
A. Naki GÖKÇE (0312) 4193029
Üç ayda bir yayinlanan
Costu
Burs Formu
2000 Yilinin Mezunlari
Prof. Dr. Aysen ERGiN,
iletisim Müdürlügü
ODTÜ Bahar Senligi ile
12. Onbesbin Kisinin Alkislariyla
Mezunlarla
Mezunlarla
ODTÜ'de Ikinci Kez Bulustu.
ODTÜ, 44. Kurulus Yildönümünde
ODTÜ Adina
Grafik·
Rektör Adaylarini Belirleme
Seçim Sonuçlari
Mezunlariyla Bulustu
Yazi'isleri
Adresi:
ODTÜ-Sürekli Egitim Merkezi
21 . Sanatseverler ile Sanaçilar
Yildirim Üçtug
Yazisma
20.
Almanya Federal Cumhuriyeti
Verimlilik Toplulugu'nun
Basarisi
etkileniyor olmasina karsm Üniversitemizin yine
de ayricalikli konumunu ve bugüne kadar ki
basarili çizgisini sürdüreceginden hiç kimsenin
kuskusu olmamalidir.
Tüm ODTÜ'lülerin katki ve destegiyle ODTÜ
basarili olmaya devam edecektir.
Hepinize sevgi ve saygilarimi sunuyorum.
Prof. Dr. Okan TARHAN,
Sorunlar: Allerji
Cumhurbaskani Johannes Rau'ya
Doktora Unvani
Haziran ayi içerisinde gerçeklestirdigimiz rektör
adayi belirleme süreci bu konularm genis bir
katilimla tartisilmasina ve çok yapici önerilerin
ortaya çikmasina olanak saglamistir.
Üniversitemizin bir kez daha kendisine yakisir bir
biçimde sonuçlandirdigi bu düzeyli yarisin
ardindan, ODTÜ yeni yönetimiyle, 2000'li
yillardaki hedeflerine dogru ilerlemesini
sürdürecektir. Ülkemizin mevcut sorunlarmdan
Kurulu:
Senin Benim Gibi
19. Baharda En Sik Karsilasilan
Prof. Or.
Suha Seviik
güçlerden biri olan ODTÜ, yetistirdigi mezunlarla
önümüzdeki yillarda bilgi toplumuna ulasma
savasiminda da ayni öncü ve lider üniversite
konumunu sürdürme kararliliginda.
Bu akademik yil aynz zamanda sekiz senedir
Üniversitemiz rektörlügü görevini sürdüren
ProfDr. Suha Sevük'ün bu görevdeki son yili oldu.
Öncelikle Üniversitemizin ve dolayisiyla da
ülkemizin gelisimine yaptigi büyük katkila,:dan
ötürü rektörümüze ve çalisma arkadaslarina
Üniversitemiz adina sükranlarimi sunmak
istiyorum. Kitlesel egitimin giderek ön plana
çiktigi ve hizla gelisen teknolojinin her düzeydeki
egitimi büyük ölçüde etkilemeye basladigi bir
dönemde Sayin Sevük Üniversitemizin akademik
ve fiziksel standartlarinz yükseltmek yönünde
büyük bir çaba gösterdi. Yeni yüzyilin esiginde
ise, Türkiye'nin hedefleri ve gereksinimleri
dogrultusunda bizlere önemli görevler düsmekte.
ODTÜ bir yandan ülkemizde bilgi toplumuna
dönüsüm sürecinde etkin roloynamak
durumunda, bir yandan da Türkiye'nin bölgesi
ve Avrupa 'yla bütünlesmesi kapsammda
bugünkünün ötesinde uluslararasi bir kimlige
bürünmek zorunda.
Yayin
17. GSM Hücresel Telefon Sistemi
1. Sevgili ODTÜ'lüler.
lisans, yüksek
lisans ve doktora
er
dek
i ri
Sorumlusu:
- Tel:(0312)
210 34 40 - 210 34 90,
Gülhasan YILMAZ - Baski:
Adedi: 20.000
reklam vermek
Serpil SAVAS. Dr. Güzin Binatii BULAK
Lale KOCAMAN
Fax:(0312)
2101358,
ELMA Teknik Basim Matbaacilik
isteyen kisi ve kurumlar
için 2000 yili fiyatlari
asagidadir
E-mail:[email protected]
(0312) 229 92 65
(KDV Hariç).
Arka Kapak: 300 milyon TL., Kapak içi: 250 ml iyon TL., Tam sayfa: 220 milyon TL., 1/2 Sayfa: 130 milyon TL., 1/4 Sayfa: 65 Milyon TL., Yillik reklam için indirim uygulanir.
Reklamlar renk ayrimi yapilmis, film halinde ve verilen ölçülerde olmalidir: Tam sayfa silme zemin 21x29,7cm.,
OOTÜ'lÜ
Dergisi,
ODTÜ Kariyer
Planlama
Merkezi'nin
Tam sayfa yazi alani 18x26cm.,
mali destegiyle
y2
Sayfa 18x13cm.,
% Sayfa 9x13 cm
çikarilmaktadir.
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
Prof. Dr. Suha SEVÜK
Sevgili ODTÜ'lüler,
1992 Agustos ayindan bugüne kadar büyük bir onur ve mutlulukla yürütmüs
oldugum ODTÜ Rektörlügü görevimin sona ermesi nedeniyle sizlere hem
veda etmek, hem de son sekiz senenin hesabini, bilonçosunu sunmak
istiyorum.
Bu bilançoyu sunarken Üniversitemizde son sekiz senede
gerçeklestirilenleri özetlemem gerekiyor ve dogalolarak
böyle bir özetin
kisisel bir övünç yazisina dönüsme riski bulunuyor. Böyle
algilanmayacagini ümid ederim, zira Üniversitemiz basarili bir dönem
yasamissa, bu basari benim degil tüm ODTÜ camiasinindir.
(liOTÜ'lÜ
i
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
Hepinizin bildigi gibi, son sekiz yilda
ülkemizin bir bölÜmÜnde adeta bir iç
savas yasanmis, seriat özlemleri kabarip,
devlet ve hÜkümet içinde güçlenmis,
hirsizlik ve yolsuzluk iddialari devletin
tepelerine erismis, siyasal ihtiraslari
nedeniyle hemen hemen her yil bir
hÜkümet degismis, kisacasi bu dönem,
istikrarsiz,
sorunlu,
Ülkemiz için
kaybedilen yillar olmustur. Bu dönemde
ODTÜ'ye düsen en zor görev bir taraftan
bölÜcülük, köktendincilik, hirsizlik ve
yolsuzluga karsi sesini yÜkseltirken, bir
taraftan da totaliter rejim heveslilerine
karsi çikmak, baris, demokrasi ve insan
haklarini savunmak olmustur.
Kanimca, bu toplumsal görevini yerine
getirebilmek için ODTÜ, mensubuyla,
mezunuyla, ögrencisi ve yöneticileriyle
birlikte
elinden
gelen
çabayi
göstermistir. Bu dönem içinde tüm
olumsuz
dis etkenlere
ragmen
Üniversitemiz, kampÜsünde bir sosyal
baris ve dayanisma ortami yaratabilmis,
verimli çalismalar yapmis ve stratejik
plan hedeflerine erisebilmek için de
büyük bir çaba sarfetmistir.
i
dilimden giren ögrenci orani
%30'dan %60'a yükseltilmistir.
Egitim alaninda; Stratejik Plan
Hedefleri dogrultusunda:
- Lisans ögrenci kontenjanlari %25
azalti Imis, lisansüstü ögrenci
kontenjanlari %80 artirilmis ve
hedeflenen 2/3 lisans, 1/3 lisansüstü
- Egitimde kalite kontrolü
uluslararasi akreditasyon
anketleri gibi iç denetim
gelistirilerek uygulamaya
ögrencisi kompozisyonuna
erisilmistir.
TÜm egitim programlari Ögrenci
Merkezli esnek bir yapiya
kavushirulmus, 24 adet yandal ve 13
adet çift anadal programi
gelistirilerek ögrencilerimize çok
genis ve çesitli egitim olanaklari
- Daha nitelikli ögrencileri
Üniversitemize çekmek için tanitim
ve burs programlari gelistirilmis,
Üniversitemize ÖYS'de ilk %1 'lik
Sekiz yillik çabalarin sonuçlarini
sizlere özet olarak sunmak istiyorum.
için
ve ögrenci
sistemleri
konmustur.
sunulmustur.
LisalH Kontenjanlari
/11(0,,\
Lis<'lllslistli
Yaz okullari
Kontenjanlari
uygulamasi
baslatilarak egitimin
sÜresi uzatilmis,
verimlilik artirilmis,
Üniversitemizden
500
i
200
'''''
1993
199t
1Q~
19f1i
1001
1~
1992
1900
atilan ve ayrilan
ögrenci sayisi %70
azalmis, lisans
mezunlari % O,
lisansüstü mezunlari
1993
1994
·199:5
1991
1003
i
% 00 artmistir.
3500
Ilazirlik
Ögrencileri
16000",
1iooi
2500
>l00
1500
1000
500
iooi
Lisans Ögrencileri
- Ögrencilerimiz için
Üniversitemize ilk
girislerinde
oryantasyon,
egitimleri süresince
psikolojik rehberlik
ve mezuniyetlerinde
de kariyer planlama
için merkezler
kurulmustur.
Ülkemizde ilk kez,
2 ClJDTÜ'lÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
iooJ
DTÜ
Türk
nim
r.öncülük
asi
16
mda
ek
n,ve yaz
-
-i -i,-iiqiqii i ]
1900
-
T
iLiiI
Ri!
~, "io,15001
o~
Dekiora
,..,
Lisans
''''
19~
LisansÖe,IPIlCilpl
:\\ezlInlari
i_i
III
EI'
•••i
"ll
iii Atilan
'-'=i"'
i'i!iIV:ezunlari
•.""
i"f""
1
•"'"i"'"
.....
ri
•i,'gi•i"i\rlezunlari
"'oiruii""
~o
Ayrililll
RI
i.,.•''''
It"T1
10001
• Y.
llS!
iI'PcIIii VP..c:a
Ögrencileri
iii"ii•ii •U
kampus
qii i ei
iiiij içi ve disina lJo~1ora~ool
Üniversitemiz
üzerinden
uzaktan
getirmistir.
ile
gibi
stratejik
kavramlar
planlama
diger ve
psikolojik
rehberlik
1991
199' 10
'99'
lo:icl7
1995
1993
LO"
"95
'990
'''7
109;
199'
19AA
'017
19W
1908
1997
1000
1900
1998
19"
199'
19"
1999
1993
1997
1995
199'
19S15
19l15
1999
30
20
0000
IL!!IIII 40
0-
000
700
000
70
'992
19"
BO,
"n
" ,(
:bOl,
2>00 000
2000
700
OOOi
2500,
000
.
1002
0000
2500
1992
1000
1000
0000
000
000,
100
'00
Y. I.i'iilll'i otrp.llcilp.ri
000111
~I~l~~tttt'
1
~
M
Akademik personele yönelik stratejik
yönlendiri Imistir.
saglanmis ve genç ögretim üyelerine
.
planimizda öngörülen hedeflerden;
arastirma fonlarinda öncelik taninmistir.
- Nitelikli ögretim üyelerini
- Iç beslenme "In-Breeding" önlenmis,
Üniversitemizden doktorasini alan
yakin lojman insa edilmis çocuklarinin-
mezunlarimiz diger üniversitelere
egitimi için vakfimizca destek
Gittikçe zorlasan mali kosullara "in-
Üniversitemize çekebilmek için 400'e
breeding"e karsi alinan önlemlere ve
vakif üniversitelerinin haksiz rekabetine
karsin son sekiz senede
Arastlllll3 Cörevlisi
1200
."
arastirma görevlisi
sayimiz %65, ögretim
Okulman + Ögretim Görevlisi
görevlisi ve okutman
sayimiz %22, ögretim
üyesi sayimiz da %23
artmistir.
250
200
,"
- Artan ögretim üyesi
100
ve azalan ögrenci
"
1992
1998
'994
'995
--------------------------------
19!17
1995
1999
2000
1992
1993
1!1M
1996
1900
1997
199'
''''
""o
sayilari ile
ögrenci/ögretmen
CliDlÜ'lÜ
3
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
·:;0" ..-.
ii
-
'"
"ii..olmustur.1994'te
,,,,
",.
,,.,
''''
,,.,
""o
devalüasyonun
üstüne
iiiekonomik
açidan
da Uluslararasi
iiiiiiii
ft
ili
...•
II
iliiiiIi
i''''
ii'Ol'
•••••
i~
G"en
iII
..,~
"o.
imii
iU!I
isiyasal
llergilerde
ii•••••
-''''""üniversiteleri
Makale
Sayisi
i i.i•,,SUe
1-;1
nail
1c8
8i1diri
lIiiiiI
için
en
zoraçidan
dönem
birimleri
..,
faaliyete
imi
~zor iaii
devlet
degil
i i bu yillar özellikle
LI
iiIiÖ:LI
19!17
19!11l
'9!l7
'098
19!11l
19,.
'993
1900
19"
,,91
1997
"00
L
<!""'LI
11 <oH
2OIL~
ii
rii
Ni R
ii
5001
OOO~
-::<:~
" Imistir.
%300'e
varan
riolmustur.
tl
11
devlet
bütçesinden
yillar~
Ancak
sonuçlandiri
000,
o·"
ii
Öerr:lim
Oyp.si
Teknokent'in ilk
Ülkemiz
içinODTÜ1990'li
i i tanesinin
ihalesi
hedeflenen
700,
edilmis
ve 154 adetm
için 1laboratuvar
kaynak
temin
cihazindan
dolarlik
yeni
bir
yatirim
yillar sadece
sosyal
ve
geçmis, 38 milyon
~
orani, hazirlik okulunda 18'den 10'a,
lisans programlarinda
18' den 14' e
düsmüs ve ABD standartlarina
erisilmistir.
- Akademik personelimiz için
performans ölçütleri gelistirilmis,
"Üstün Basari"nin ödüllendirilmesine
baslanmis, atama ve terfi normlari ciddi
oranda yükseltilmistir.
- Ana bilim dallari kaldirilmis "torba
- Üniversitemiz ulusal ve uluslararasi
yüksekögrenime
arastirma fonlarindan en yüksek payi
ve bu azalan pay da yeni açilan 23
almis, uygulamali arastirma proje
gelirleri 993 'te 4 milyon dolardan
üniversite ile birlikte 53 üniversiteye
1999'da yaklasik 8 milyon dolara
Üniversitemiz bu zoryillari özellikle
1994, 1995 ve 1996 yillarini stratejik
i
yükselmis, toplam yillik arastirma
bütçesi 20 milyon ABD dolarina
erismistir.
ayrilan payazaltilmis
paylastirilmaya baslanmistir.
planda hedeflendigi üzere
özkaynaklarini gelistirerek asmayi
basarmistir.
- Üniversite - endüstri isbirliginin
gelistirilmesi için kurulmasi
- Özkaynaklarimizin
yaratilmasinda
kadro" sistemine geçilmis ve böylece
YÖK öncesi yapi tekrar kurulmustur.
Üniversitemiz, egitim politikalarinda
oldugu gibi, personel politikalarinin
olusturulmasinda da diger
üniversitelerimiz ce örnek alinmaya
baslanmis ve bu baglamda da öncülük
görevini yerine getirmistir.
Arastirma ve bilimsel yayinlar
konusunda plan hedeflerimiz
dogrultusunda;
- Son sekiz senede bilimsel makale
sayimiz %80, bildiri sayimiz %70
artarken, yurtdisi konferansiara katilan
ögretim üye ve elemanlarimizin sayisi
5 kat artmistir.
4 (J)DTÜ'LÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
i
L
önemli katkilari
Devlet Bütçesi
GELiRLER IMilyon USD)
60
GELiRLER (Milyon USD)
12
Döner Sermaye Toplami
saglayan ODTÜ
Gelistirme Vakfi ve
sirketlerinin menkul ve
gayrimenkul mal varligi
1993 yilinda 2.4 milyon
dolardan 1999 yilinda
33 milyon dolara
yükselmistir.
10
-,
- Üniversitemiz yatirim
19lJ
'''''
li,,,
".,
1997
1998
19lJ
1999
'''''
1995
1996
1997
1995
1997
••
1998
1999
1998
1999
bütçesi 1988 öncesi
yilda yaklasik 2 milyon
dolardan, 1988-1993
GELiRLER (Milyon USDI
12
TÜBiTAK ve Uluslararasi Projeler
14"
'"-
Ögrenci Harçlar fonu
arasinda yilda 8 miyon
dolara ve 1993-2000
arasinda ise yilda 20
milyon dolara
yükselmistir.
- Üniversitemizin
p~c
kurulusundan bu yana,
yatirim bütçelerimizin
19lJ
en büyük kismi alt ve
'''''
1995
199'
1997
1998
19lJ
1999
'''''
1995
üst yapi insaatlarina
ayrilmistir. 1970'e
GtLiRLH( I:Milyon USU)
Burs ve Kredi
I-onu
GELiRLER (Milyon USD)
Vakif ve Sirketler
kadar süren kurulus
yillarinda 154. OOOID',
1970-1993 arasinda
l70.000ID' ve son sekiz
yilda da 233.000 ID'
insaat gerçeklestirilerek,
Üniversitemizin
yapilasmasi büyük
oranda tamamlanmistir.
1993
19"
,..
,..
1997
1998
1999
1993
.1!l94
1995
199'
1997
19'"
1999
- Yatirim giderlerinde
ikinci büyük payi alan
makina techizat
yatirimlari 1983-1988
arasi toplam 2 milyon
dolardan 1988-1993
GEliRLER iMiiyon USD)
100
Toplam
Özkaynaklarin Toplam Gelir Içindeki YÜzdesi
"
arasi 20 milyon dolara,
1993-2000 arasi ise 62
milyon dolara
yükselmistir.
- Makina- Techizat
yatirimlarinda en büyük
1993
'''''
1995
1996
1997
'''.
1999
oran bilgisayarlasma ve
enformatik alt yapimizin kurulmasina
network üzerinde yeralan 7000'e yakin
en gelismis üniversite-enformatik
ayrilmis ve Üniversitemizde tüm
PC ve 12 MB/see Internet baglantisi ile
sistemlerinden biri kurulmustur.
birimlere erisen ATM-network, bu
sadece ülkemizin degil Avrupa'nin da
- Kütüphane harcamalarimiz
1992'de
(JIDTÜ'lÜ 5
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
o-,
C:
,..:
ci
...,
C:
~
8o
'"
4,4
4,3
5,3
4,6
5,6
5,3
III
'"
2,4
4,4
lilo,3
0,3
~
~
<ô
l§l
<ô
ii:
il!
III
'"
'"
III
<ô
~
~
<ô
ffi
<ô
III
<ô
l2l
--J
o)
l2l
l2l
'"
j
gi
<ô
ol
i
7,6
O
i
..•...•..
ol
i
oi
tv
N
ol
i
3
~
a
N'
g
<.il
C
-<
O
;,
~
~
26,9
22513
19512
20773
27285
28520
28646
~
8o
36283
o8
i!'>
47788
8o
g:
o8
gi
60980
""
iS"
1f
ci
...,
C:
o
8o
cl
2000
1999
1998
1997
22900
22995
62300
==
;-
»
:;"
III
""
;,
";,
iS"
.,..
m
:j"
"
.,..
13272
10384
~
~
8o
!li
7245
o
o8
g.
1996
1975
1973 ~Jl 1080
1972]Jl
1200
1974
1971
1970
1969
1968
1967
-::LL
~.Jl2675
19661
1965
1963
1964
o
;;;i
:j"
III
.,..
~
III
...,
c:
ci
o
oW
J
~
8
III
'"
00
III
--J
III
l§l
<ô
3l
<ô
'i'1
<ô
III
'"
'"
III
~
<ô
~
<ô
ffi
<ô
l2l
00
--J
l2l
III
<ô
*
~
<ô
'"
l2l
o
13,1
~
26,2
~
i!'>
45
g
<.il
C
-<
O
;,
3
~
C:
...,
oci
~
~
g:
ODTÜ
1400
Kültür - Sanat-
Bilim Etldnlikleri
1200
1000
800
600-t
~
400
200
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1999
1999
1 milyon dolardan sürekli artarak
i999' da 2 milyon dolara çikmistir.
ODTÜ Kütüphanesi otomasyon sistemi,
elektronik dergi ve veritabanIari ile
CD-ROM sistemlerinin kurulup
isletilmesiyle ülkemizde öncülük
görevini yerine getirmis ve 2000'e
yakin periyodik ve 300.000'i asan
yabanci kitap kolleksiyonuna
erismistir.
Sevgili ODTÜ'lüler:
sadece alt yapisi, üst yapisi, çevresi ve
donanimi kisacasi fiziksel özellikleri ile
Üniversitemiz 2000 'li yillara, sadece
ülkemizin degil Dünyanin da en
mükemmel kampüslerinden birine
sahip olarak girmektedii: Bu kampüs
degil, sosyal dokusu, yasam biçimi,
üretkenligi ve dinamizmi ile de
hepimizin gurur duymasi gereken bir
egitim ve bilim mabedidh: ABD
akreditasyon kurumu ABET'in belirttigi
gibi ODTÜ "quality and loyalty of
stajJ" ve "pride and solidarity of the
alumni and students" sayesinde
yaratilmis bir "World Class
University" dir.
Bu güzide üniversiteyi yasatmak ve
yüceltmek mensubu ve ögrencisi kadar,
mezunlarinin da önde gelen
sorumluluklarmdan biridir. Siz degerli
mezunlarimiZin bu sorumluluk
bilinciyle, 8 yillik rektörlük süremde
Üniversitemiie
ve bana verdiginiz
;
destege sükranlarimi sunuyOl~ bu
destegin artarak devam edecegine olan
inancimla, hepinize saygi ve sevgilerimi
sunuyorum.
Prof Di: Suha SEVÜK
Rektör
(JJDTÜ'lÜ 7
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
•
•
ALMANYA FEDERAL CUMA-ORIY1TI-CUMR-ORBASKANI
JOHANNES RAU'YA ODrrÜ'DENONURSAL
DOKTORU
FELSEFE
UNVANi
Almanya Federal
Cumhuriyeti
Cumhurbaskani Johannes
Rau ya Nisan ayinda
Üniversitemiz Kültür ve
Kongre Merkezi'nde
/'
/
düzenlenen ve
Cumhurbaskani Süleyman
Demirel 'in de katildigi bir
törenle "Onursal Felesefe
Doktoru" unvani verildi.
Rektör Prof.Dr. Suha Sevük törende yaptigi
konusmada, Almanya Federal Cumhuriyeti
Cumhurbaskani
Johannes
Rau 'ya,
Üniversite Senatosu'nun karariyla Kuzey
Ren-Westphalia Bilim ve Arastirma Bakani
olarak birçok üniversitenin kurulusuna
öncülük etmesi, ülkesindeki ilk "açik
üniversiteyi"
kurmasi, Kuzey RenWestphalia Hükümet Baskani olarak Ren
ve Ruhr Bölgeleri endüstrilerinin teknolojik
atilimina öncülük etmesi, irkçiliga karsi
kararli bir tutum benimsemis olmasi ve
ülkesindeki soydaslarimiza
yardimci
olmasi, dinlerarasi diyalog ve hosgörüye
verdigi önem ve bu baglamda ülkesindeki
Türk ve Müslüman toplumunun Alman
toplumuyla bütünlesmesi yolunda yogun
çaba sarfetmesi gerekçeleriyle "Onursal
Felsefe
Doktorasi"
verilmesi
kararlastirildigini belirtti.
Konuk Cumhurbaskani Johannes Rau da,
Üniversitemizden onursal doktora unvanini
almanin
kendisini
son
derece
duygulandirdigini ve tüm Dünyada takdir
edilen bir egitim ve arastirma kurumunun
üyesi olmaktan mutluluk duydugunu
belirterek basladigi konusmasinda, Türkiye
ile Almanya arasinda bilim. alanindaki
geleneksel alisverisin gelistirilmesine büyük
önem atfettigini vurguladi. Cumhurbaskani
Rau, 1933 yilindan sonra tarihlerinin en
karanlik döneminde nasyonal sosyalist
rejim tarafindan vataniarini terke zorlanan
8
CIlDTÜ'LÜ
Almanlar ile birçok üniversite ögretmenine,
Türkiye tarafindan
siginma imkani
verildigini sükranla animsadiklanni söyledi.
Konusmasinda,
Türkiye'nin
Avrupa
Birligi'ne üyeligi konusuna da deginen
Cumhurbaskani Johannes Rau sözlerini
söyle sürdürdü:
"Simdi ülkelerimizde
siyasi çaba ve
gayretlerin oiiak hedefi ve vizyonu ile ayni
zamanda odak noktasi "Avrupa" dir. Tüm
endise ve yanlis anlamalara ragmen burada
ve Almanya'da da ayni seyi söylüyorum:
Hedeftüm bu çabalarimiza deger...Anca1f
her iki tarafbirbirine dürüst"qlma cesaretini
göstermelidir. Avrupa Birligi'ne üyelik
gerçeklesinceye. kadar daha iki tarafin da
önünde katedilmesi gerekenluzun bir yo~
var. Her iki tarafin kendisini öbür taraf için
hazirlamasi ve bu yönde çaba sarfetmesi
gerekmektedir.
Iki taraf da bunu
basardiginda"gelecege güvenle bakabiliriz.
Hedefimiz6lagimüstü: Avmpa Birligi bir
"ortak pazarin" ötesindedir. Ortak güvenlik
ve ortak ekonomiden
daha fazlasi
sözkonusudur. "
Cumhurbaskani- Rau, sözlerine devamla
"Ülkeniz geçtigimiz yi!l yaz ve'sonbahar
aylarinda önemli reformlara giristi,
gerçeklestirdi ve bu yolda il~rlemesi
gerekmektedir. Sadece kanunlar degil,
onlarin uygulanmalari daha da önemlidir.
Bazi seyleri bir günde degistirmek mümkün
degildir. Ancak degisimin süratini Türkiye
kendisi tayin etmektedir. Böylece üyelik
müzakerelerinin
de
ne
zaman
baslatilacagini Türkiye öncelikli olarak
kendisi belirlemektedir. Bu Türkiye için
oldugu gibi tüm diger aday ülkeler için de
geçerlidir. Iyi komsuluk iliskilerini
sürdürme niyeti tüm aday ülkeler için
önemli bir kosuldUr. Bu yaklasim
olmaksizin Avrupa entegrasyonu 50'li
yillardan beri gösterdigi basari çizgisini
tutt);1rama~di."
~onuk
Cumhurbaskani Rau, Atatürk'ün
-"Ben bir iste nasil muvaffak olacagimi
düsünmem; o, ise neler mani olur diye
düsünürüll1.Engelleri kaldirdim mi, is kendi
kendine yürür.'r,' Sözlerine uyulmasini
önererek konusmasini ögrencilere hitap la
söyle tamamladi:
"Sevgili ögrenciler, konusmamin sonuna
gelirken sizlere özellikle hitap etmek
istiyorum. Sizin yasaminiz insallah yenj
yüzyilin ileri tarihlerine kadar sürecektir.
Siz Türkiye'yi yeni yüzyila tasiyacak olan
yetenekleri ve bilgiyi-simgeliyorsunuz. Siz
ülkenizin umudusunuz ve ayni zamanda
Avrupali akranlarinizla,
bütünlesen
Avrupa'nin
umudusunuz.
Barisin,
demokrasinin ve hukukun hükmettigi bir
Avrupa. Ümitlerin ve özlemlerin günün
birinde gerçeklesmesi için siz de katkida
bulununuz. Baslangiç yapildi. Açik bir yol
sizi beklemektedir."
"-
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
ODTÜ, 44. Kurulus Yildönümünde Mezunlariyla
Bulustu
Üniversitemiz
kurulusunun 44. yilini
geçen yiloldugu
gibi bu
yil da mezunlariyla
kutladi. 4 Haziran 2000
Pazar günü, tüm gün
süren ve üç bölümden
olusan programda,
ODTÜ
ödülleri sahiplerine
sunulurken, 20-25 hizmet
yilini tamamlayan
akademik ve idari
personel ile ODTÜ'den
emekli olanlara da
TSM Mezunlar Korosu
Geçen
yila
haftasinda
kadar
Mayis
ayinin
son
kutlanan
ODTÜ
Günü,
1999
yil inda Üniversite
kararla
Mezunlar
kutlanmaya
belgeleri verildi.
Merkezi
Senatosu 'nun aldigi
Günü ile birlikte
baslandi.
'nde
Kültür
mezuniyetlerinin
30.yllinl
mezunlarimiza
madalya
mezuniyetlerinin
layan
berat ve madalya
Bu yilODTÜ
Üniversite
çesitli
ODTÜ
Ilkögretim
maddi
ve
okuyan
etmesi
Babaoglu
ile meslek
sagladigi
görÜldüler.
ise Marmara
ODTÜ
Gül
ile Is
bulundugu
ve
Özince
layik
Takdir Ödülleri
Depremi
için
sonrasinda
büyük
arazi
ve
kaynaginin
temininde
için
bir
Akkoyunlu'ya;
katkilarda
Mezunlar
Sila Azra
önceki
Kocaeli
çaba
finansman
Kayseri
Baskani
Dernegin
Sekoy
Baskani
Yüksek
ile
Sefik
Ögrenim
Dernegi ve Vakfinin Baskani olarak çagdas
çizgideki
çok genis bir grubu örgütledigi,
kurulu ODTÜ Gelistirme Vakfi
arazisinin temininde
saglanmasinda
bulundugu
büyük
için Serif Ünan'a
sunuldu.
Düzenlenen
törenin
üniversitemizden
destekler
Okulu'nun
bulunduklari
katkilarda
egitime
isbirliginin
için Ersin
Vakfi
gerçeklesmesi
Kocaeli'de
yasaminda
projelerine
Gelistirme
finansman
Üniversitemiz
katkida
ODTÜ
Ilkögretim
Dernegi
Istanbul
Arif
Aygündüz'e;
Erkilet
ile
Baskani
Ilkögretim Okulu'nun
önem vererek
basariyla
Dernegi
katkilarda
gösterdigi,
arasindaki
Rasim
Serife
üstÜn basarilar
Üniversitenin
ve
Kayseri'
kurulusuna
manevi
nedeniyle
çesitli
bulunmasi,
Vakfi
bulunmasi
gelismesine
Ersin Özince ProfDi: Suha SevÜk [en ödülünü aldi.
Vakfi'nin
okulu'nun
Bankasi
da
karariyla,
burs temin
O
kutlayan
tamam-
üniversitelerde
i
ve 4
Türkay
verildi.
Gelistirme
yapimini
gösterdikleri,
Senatosu'nun
ögrencilere
konutun
yardim
ettikleri
Mezunlar
verilirken
katkilarda
organize
Baskani
Üsti.in Hizmet Ödülü'ne
aktivitelerine
insaasinda
kampanyasini
törende,
mezunlarina
Egitim Gönüllüleri
konutlarin
prefabrik
için Eymir Kültür Vakfi
40.yllinl
ilk ODTÜ
ve Izmit'te
gerçeklestirdikleri
ve Kongre
düzenlenen
Degirmendere
Mezunlar Gününde ...
ilk
emekli olanlarla,
25. hizmet yilini tamamlayan
idari
personele
Üniversitemize
Turan
verilmek
Baskan
üzere
kisminda
belgeleri
20. ve
akademik ve
verilirken
uzun yillar hizmet
adina
konulan
Idari
veren
Personele
Üstün
Hizmet,
Hizmet ve Tesvik Ödülleri de sahiplerine
ClJDTÜ'lÜ
9
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
MEZUNLAR
GÜNÜ
Geleneksel Mezunlar Günü etkinlikleri, ise
Kültür ve Kongre Merkezi'ndeki töreriin
ilk kisminin sona ennesinden sonra Kültür
Isleri Müdürlügü önünde basladi. Halk
oyunlari, konser, sembolik diploma töreni
gibi etkinliklerin ardindan mezunlarimiz
bölümlerinde
bulustu.
Düzenlenen
programin üçüncü asamasinda da Kültür
ve Kongre Merkezi 'nde mezuniyetlerinin
40. ve 30. yilini kutlayan mezunlara berat
ve madalyalari verildi.
KEMAL KURDAS SALONU
Üniversitemiz Kültür ve Kongre Merkezi,
Büyük Konser Salonunun adi Üniversite
Seri{e Gül Babaoglu ödülünü altrken.
sunuldu.
Bu yil Turan Baskan Üstün
Ödülü'ne; Mahmut Erevik (iç Hizmetler
Hizmet Ödülü Bahadir Kantaroglu'na
Md. V.),Isa Güler (Isi-Su Isletme Md.lügü),
(Genel Atölyeler Müdürü) verilirken, Sevil
Gülsen Özdemir Parlak (Fizik Bölümü) ve
Güçlü (Kimya Bölümü), Nurettin Polat
Emel Yokus da (Halkla Iliskiler Müdürlügü)
(Elektrik-Elektronik Müh. BöL.)ve Fazilet
Tesvik Ödülü'ne layik görüldüler.
Senatosu 'nun karariyla "Kemal Kurdas
Salonu" olarak degistirildi. ODTÜ Günü
töreninde,
degisiklige
iliskin
senato
kararinin yazili oldugu belge, Rektör
Prof.Dr. Suha Sevük tarafindan Kemal
Kurdas'a takdim edildi.
Billur Yücel (Kimya Müh. BÖI.), Hizmet
fiipari~/eriniz için:
Mezun/arla i/eti~im Müd.
312.210 34 40-210
41 36
10 (lJDTÜ'LÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
••
ODlU
BURS FORMU
Katkida bulunmak için lütfen sayfayi doldurup "ODTÜ Mezunlarla Iletisim Müdürlügü 06531 ANKARA" adresine
postalayiniz ya da fakslayiniz.
Tel: 03122104136
Fax: 0312210
13 58
D
Burs Komitesinin uygun gördügü ögrencilere,
D
ODTU ........................................................................................
D (
)Yil süreyle her ay
b"l"
~
.... için,
o umu....ogrencisi
:
TL
Yil süreyle her üç ayda bir
:
TL
Yil süreyle her alti ayda bir
:
TL
:
TL
D (
D (
)
)
D (
)Birkereyemahsus
olmaküzere
* Kaç yil sÜreyle burs vermek istediginizi lütfen belirtiniz.
KREDI KARTI BILGILERIM:
Yukarida belirtigim tutarlarin aksi tarafimdan yazili olarak bildirilinceye kadar,
Son kullanma tarihi:
olan
D Visa D Master
Card
Kredi karti hesabima borç kaydedilerek RektörlÜgünüzün T.Is BANKASI A.s. ODTÜ Subesi nezdindeki ilgili
hesaplarina, RektörlÜgünüz ile T. Is Bankasi A.S. arasinda belirlenen kosullar çerçevesinde alacak kaydedilmesini
kabul ediyor ve bu konuda T.Is Bankasi A.S. 'yi yetkili kiliyorum.
Tarih
Adi Soyadi
Adresi
Is Tel
Ev Tel
Fax
e-mail
Ödemelerinizi hav.,.le yoluyla yapmayi tercih etmeniz durumunda T.Is BANKASI A.S. ODTÜ Subesindeki 4229
431827 numarali hesabi "ODTÜ BURS FONU" ibaresiyle kullanabilirsiniz.
Havale makbuzunun bir kopyasini da bize ulastirmaniz gerekmektedir. Bu hesaplara yapilacak havalelerden
c
masraf alinmayacaktir.
ClJDTÜ'lÜ
11
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
• •
•
•
ONBESBIN KISININ ALKISLARIYLA
\J
2000 YiLiNiN MEZUNLARi UGURLANDI
Üniversitemizde tüm
diplomalari
verildi. Törende
dereceye giren ögrencilere
programlarda egitimlerini
basariyla tamamlayan
diplomalari Rektör Prof.Dr.
Suha Sevük tarafindan
verildi. Bu yil da geçen yil
toplam 2740 mezunumuz,
oldugu gibi üniversite
birinciligini
25 Haziran 2000 günü
üç mezun
paylasti. Iktisat Bölümü'nden
Deran Özmen ile Elektrik-
ODTÜ Stadyumunda
Elektronik
düzenlenen görkemli törenle
Mühendisligi
Bölümü'nden
Mustafa
Ergen
diplOlnalarma kavustu.
ve Ümit YusufOgras
2000 yilinin mezunlarini
birincisi olarak mezun
aileleri,
oldular. Psikoloji
ODTÜ mensuplari ve
Saribay Üniversite ikincisi
Selahattiii
Adil
olurken Seniha Dolasir
Üniversite
üçüncüsü
olarak
mezun oldu.
15.000 kisi ugurladi.
lisans programindan
4.00
ile Üniversite
Bölümü'nden
davetlilerden olusan yaklasik
Törende
ortalama
dereceye
Diploma
Töreni, basinda
Rektörün
bulundugu
girenlere diploma ve ödülleri takdim
üyeleri kortejinin ve
edilirken çift anadal lisans programini
bölümlere
tamamlayan
mezunlarin
28 kisi, doktora programini
ögretim
göre siralanmis
stadyumda
bitiren 39 kisi ile yüksek lisans
yerlerini almalarindan
programindan
mezun olan 338 ve lisans
basladi. Saygi durusu ve
sonra
programindan
mezun olan 2282 kisiye
Istiklal Marsi 'nin
okunmasinin
ardindan
Rektör Prof.Dr.
Suha Sevük ögrencilere
ve davetlilere
hitaben bir konusma yapti. Mezunlara
toplumda
öncü ve lider roller
üstleneceklerini
hatirlatan
Sevük,
sözlerini söyle sürdürdü:
"Laik Cumhuriyetimizin
savunacak
erdemlerini
ve koruyacak,
demokratiklesme
hizlandiracak
sürecimizi
ve ülkemizi Avrupa
Birliginin saygin bir üyesi yapacaksiniz."
12 O)DTÜ'lÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
insanlarin yaraticisi, gelisimin ifadesidir.
Ben ve arkadaslarim
bu ayricaligi
ögrenim hayatimiziii
ilerisine tasiyabilme
sansina sahip oldugumuz
ve gurur
duyuyoruz."
Elektronik
için mutluluk
dedi. Elektrik-
Mühendisligi
Bölümü mezunu
Ümit Yasar Ogras da yaptigi konusmada
"Yeni bin yilda Türkiye'nin
seyler beklediginin
bizlerden
farkindayiz.
çok
Bugüii
tüm bunlarin yanina ODTÜ mezunu
olmaniii getirdigi sorumluluk
ekleniyor."
derken yine Elektrik-
Elektronik
MÜhendisligi
Bölüinü meZLlnu
Mustafa Ergen "ODTÜ'lü
çikariyoruz,
gururunu
ayricaligini
ODTÜ'lü
Mezunlara
ülkemizin
kosullarina
bakip karamsarliga
kapilmamalarim
bugünkü
ögütleyen
"Büyük önder Atatürk'ün
ülkemizde
sizler
böyle bir ortama adim atiyorsunuz.
Bundan sonra yasayacaginiz
Rektör:
yarisiarda
dedigi gibi,
de gaf1et, delalet ve hatta
oldugunu
yasiyoruz.
etrafinizda
gururla
dedi.
Yabanci uyruklu ögrenciler
Soltanov da ODTÜ'nün
Törende bu yil Üniversite
paylasan üç mezun da birer konusma
yabanciliklariiii
yapti. Iktisat Bölümü mezunu Deran
yerlerden
Özmen konusmasinda
"Buradaki
baslamislardir.
bitireceksiniz."
Inaniyorum ki sizler onlari
dedi. Rektör sözlerini
ayricaliktir.
söyle tamamladi:
"Sevgili ögrencilerim,
bugün sizlerle
birlikte ben de mezun oluyorum.
8 yillik
birinciligini
"ODTÜ bir
Çünkü ODTÜ bir gelenektir,
geçmisimizle
gelecegimiz
arasindaki
standartlarina
Elnour
dogasi ve Dünya
yatkmligiyla
kendilerine
en az hissettiren
biri oldugunu
belirterek
yillarimm mÜkemmel ve
sorunsuz geçtigini söyleyemem.
herkes için ve hayatimiziii
için geçerlidir bu. Mesele su ki
sentezlere
açilan kucaktir;
Türkiye'ye
bahar
kokusudur;
yesillikler
dostluklarin
ve büyüyen sevginin
yuvasidir;
birbirinden
içinde dogan
bir daha gelip Üniversite
seçme durumunda
kesinlikle
Aslinda
tüm dönemleri
bilime açilan kapi, kültürel
sürenin büyük bir kismini birlikte
yarattigimiz
Iliskiler
köprüdür;
Rektörlük görevim sona eriyor. Bu
geçirdik. Bu güzel yerleskede
adiiia bir
konusma yapan, Uluslararasi
yolsuzluklari
çözülmeye
Bundan sonra
olmaniii hakkiiii da verecegiz."
çeteleri ile seriat örgütleri ile hirsizlik ve
artik dagilmaya,
tasiyoruz,
BölümÜ mezunu Azerbaycanli
göreceksiniz. "
hiyanet içinde olanlar vardir. Ama onlar
ile birer birer açiga çikip
olmanin tadini
yeni
yalmz olmadiginizi,
pek çok ODTÜ'lü
da
kalsaydim
bu okul
ODTÜ olurdu." dedi.
hiç kopmayacak
huzurlu, basarili ve verimli ortam ve bana
verdiginiz
destek için sizlere tesekkür
ediyorum."
Rektörün
1--
konusmasinin
Mezunlari
ardindan ODTÜ
Dernegi Yönetim Kurulu üyesi
Levent Tosun bir konusma yaparak,
mezunlara
bundan sonra yeni yarislar
yasayacaklarini
ve ODTÜ'lü
farkini göreceklerini
olmanin
söyledi. Tosun
sözlerine söyle devam etti:
"Sizden
önce mezun olanlar Türkiye'nin
çagdas, laik, demokratik
mücadelesinin
içinde yer aldilar. Bu
okulun kimliginin
bir parçasi olan
Atatürk devrimlerinin
görevlerini
bir ülke olma
bekçisi olma
basari ile sürdürüyorlar.
Iste
ctJOTÜ'lÜ
13
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
ODTÜ interaktif Kariyer Hizmeti Basladi...
ODTÜ Kariyer Planlama Merkezi,
üniversite olarak bir ILK'e daha imza
atiyor. Bundan böyle ODTÜ mezunlari
interaktif olarak "Is Basvuru Formu'nu"
doldurabilecek, güncellestirebilecek veya
beklerneye alabilecektir. Fim1alar da bu
hizmete üye olduktan sonra interaktif
olarak mezunlarimizin bilgilerine
ulasabilecekler. Bir sene evvel baslatilan
projenin yazilimi Uzman Kadir Koç ve
Arastirma Görevlisi Harun Binis
tarafindan hazirlanmis, deneme taramalari yapilmis ve bilgi bankamizda bulunan
2000'e yakin mezunumuzun bilgileri
elektronik ortama aktarilmistir. bu yil
mezun olan ögrencilerimizle birlikte CVveri tabanimiz 5000'i asacaktlr.
ODTÜ-InteraktifKariyer Hizmeti
(ODTÜ-ikh) CV-Veri Tabanina
kaydalmak isteyen mezunlarimiz, http://
www.kmp.metu.edu.tr
önce "Interaktif
basvuru-Mezunlari"i ve sonra "Yeni
Özgeçmis Doldum1a"yl tikladiktan sonra
EGE
BÖLGESINDEKI
ad-soyad ve okul numaralarini yazarak
sisteme girebilecekler ve "Is Basvuru
Formu'nu" doldurabileceklerdir. Eleman
arayan - veri tabanina girdiklerinde ilk
asamada mezunumuzun özlük bilgilerini
(ad-soyad, iletisim adresleri vs.) ve
i
Sirkeder Site'si
çalismakta oldugu (veya son çalistigi)
firma adini göremiyeceklerdir. KPM
mezunumuzia temas kurup onayini
aldiktan sonra tüm bilgileri firmaya
açacaktir.
ODTÜ-ikh'den
DANiSMANlNIZ
./ Arazim nasil imara açilir?
• KONUT
./ Sanayi imarli [abrikamin yerine isyeri yapabilir
miyim?
• SANAYI
Mezunumuzun CV bilgilerinin verilecegi
sirketi tanimak istemesi dogaldir. Bu
amaçla web sitemizde bir "Sirketler Bilgi
Dosyasi" açilacak, üye sirketin bir site'si
varsa ona link verilecek, yoksa sirket
tarafindan gönderilecek bilgiler bu
dosyaya girilecektir.
yararlanmak isteyen
• ARSA
• TARLA
firmalar yukaridaki adrese girdikten sonra
"Interaktif Basvuru-Firmalar"i tiklayacak
ve daha sonra da "Sirket Basvuru
Formu"nu dolduracaktir. Bu bilgiler en
kisa zamanda degerlendirilecek ve uygun
bulunan firmaya iki sifre verilecektir. Bu
sifreler ile kullanici CV-Veri tabanina
girebilecek ve sunulan 7 ana seçenek ve
19 i alt seçenege göre uygun nitelikteki
CV'leri çagirabilecektir. Bu CV'lerde
isim, adres, telefon vs. gibi özlük bilgileri
ve son çalistigi isyeri görülmeyecektir. Bu
bilgilere ulasabilmesi için firmanin
ODTÜ-ikh 'ye üye olmasi gerekmektedir.
./ Kentin gelismesiyle arazimin kullanimi nasil
etkilenir?
"
• TICARET
./ Bölge içinde amaca uygun arazi nasil bulunur?
• TURIZM
./ Satin alacagim arazinin imar problemi var mi?
• ALISVERIs MERKEZI
• KOOPERATIF, SITELER
./ Ne tür imar ile nasil/ne
yapabilirim?
kadar insaat
14 (JiOTÜ'lÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
•
•
•
ÇME, KISILIK VE PERFORMANS
.
Uzerinde en çok çalisilmis olan ve Ingilizce
"Conscientiousness"
karsiligi kullanilan
Özdisiplin, kisinin çalisma ahlaki, isine
verdigi önem ve öncelik, çalisma disiplini,
performans standartlarinm yÜksekligi gibi
ayiristiran özelljklerinjn bir bütününe karsilik
gelmektedir. Özdisiplin faktörü farkli birçok
meslekteki is basarisini kestinnede önemli bir
degisken olarak ortaya çikmaktadir.
Yrd. Doç. Dr. Canan SÜMER
ODTÜ, Psikoloji Bölümü
i
Insan kaynagi yönetimi alanindaki önem I
degisimlerden bir tanesi yillardir neredeyse
unutulmus olan kisilik faktörünün tekrar
hatirlanmaya
baslamasidir.
Seçme,
yerlestirme ve degerlendirme
gibi temel
faaliyetlerde
kararlar, gelenekselolarak,
genel yetenek, bilgi ve beceriler temelinde
verilmektedir. Bu özellikler dismda kalan
özellikler, özellikle de kisilik özellikleri, yakin
bir zamana kadar hep gözardi edilmis ve etkilj
insan kaynagi yönetimi için kayda deger
bulunmamistir. Ancak, batida özellikle son
15-20 yil içerisinde, Ülkemizde ise son birkaç
yil içerisinde,
örgÜtsel performansi
ve
davranislari anlama ve yordamada, kjsilik
özellikleri, tutum ve ilgilere daha çok önem
verilmeye baslanmistir.
Bu degisimin önemli bir nedeni ise, kurum
ve ise özgü kjsilik özelliklerjnin is basarisini
yordamada özellikle etkili oldugunu gösteren
arastirmalardir. Yetenek ve beceriler dismda,
kurumsal performansi
belirlemede
etkili
olabilecek üç grup bireysel farklilik alanmdan
bahsedilmektedir. Bunlar, kisiljk, duygusal
yatkmlik (duygulanim, duygu ve mjzaç) ve
yönelimlerdir. Bu Üç alan arasmdaki smirlar
genellikle belirsiz olmakla birlikte, kjsilik
bunlarin arasmda en belirleyjci ve birlestiricj
özellik olarak ortaya çikmaktadir.
Literatür, özel bazi kisilik özelliklerinin, farkli
is performansi
ölçütlerini
yordamadaki
gücüne isaret etmektedir. GörgÜl J;alismalar
sonunda belirlenmis
bes temel kisilik
boyutunun (Gelisime Açiklik, Özdisiplin,
Disadönüklük,
Duygusal Dengelilik
ve
Uyumluluk) is performansini
yordamada
önemli rol oynadigma isaret eden çalismalar
bulunmaktadir.
Bu boyutlar arasinda,
Özdisiplinin yanisira çalismalar, Uyumluluk
ve Duygusal Dengeli/ik boyutlarinin farkli
birçok meslek için is basarismi yordamada
etkili
oldugunu
göstermektedjr.
D/.sadöniikiügün ise, satis ve yöneticilik gibi
pozisyonlarda
performansi belirleyici bir
boyut oldugu belirtilmektedir.
Ayrica.
Uyumluluk
ve Duygusal
Dengelilik
faktörlerinin,
takim çalismasi gerektiren
islerde, ikili (dyadic) etkjlesjm gerektiren
islere oranla daha fazla performansla iliskjli
olduklari saptanmistir.
Kapsamli literatÜr
incelemelerinden sonra bazi arastirmacilar,
Özdisiplin
disindaki
özelliklerin
is
performansi
üzerine etkisinjn ortamsal
faktörlere yada jse özgü faktörlere bagli
oldugunu, Özdisiplinin yordayici gÜcÜnÜnise
daha
genellenmis
oldugunu
jleri
sürmekted irler.
Kisilik özelliklerinjn artan popülaritesjnde, "is
performansi"
kavraminin
tanimi
ve
boyutlarina yönelik yaklasimlarda gözlenen
radikal degisikliklerin önemli bir katkisi
olmustur. Birçok arastirmaci, performans
taniminm geleneksel görev perfonnansinm
ötesinde çok daha kapsamli bir sekilde
yapilmasi gerektigini ileri sÜnnüs ve görev
peiformansi (task performance) ve ortamsal
performans
(contextual
performance)
arasinda
bir
ayirimin
gerekliligini
vurgulamistir. Bu arastirinacilara göre, görev
performansi, bir isin resmi taniminda yer alan,
beklenen azami görev ve sorumluluklarin ne
denli yetkin bir sekilde yapildigina karsilik
gelirken, ortamsal performans, kisilerarasi
iletisim ve etkilesime yönelik olan ve/ya
zorunluluktan
çok gönüllülük temelinde
yapilan davranislarin ne ölçüde yapildigmi
kapsamaktadir. Diger bir deyisle, ortamsal
performans,
isin
yapildigi
ortamin
motivasyonel
ve sosyal
boyutlarda
iyjlestirilmesi amaqi;ia hizmet etmektedir. Is
ortammda gösterilen ve görev taniminda yer
almayan gönüllü faaliyetler, is birligine yatkm
tutum ve davranislar, ortamsal performansi
olusturan ve belirleyen ögelerdir. Çalismalar,
bir çalisanin görev performansini belirleyen
faktörlerin, onun ortamsal performansini
belirleyen faktörlerden bagimsiz ve farkli
oldugunu göstermekte ve bazi kritik kisilik
özelliklerinin isin yetenek/görev boyutundan
çok motivasyonel/ortamsal
boyutunu
kestirmede
daha
etkili
olduklari
belirtilmektedir.
Çogunlugu Bati kaynakli olan literatÜre
bakildiginda,
"özdisiplin"
ve "haysiyet"
("integrity"njn gevsek bir karsiligi olarak)
sahibi olma gibi temel ve genis kapsamli
kisjlik özelliklerinin hemen hemen her jste
performans i (özellikle
de ortamsal
performansi) belirledjgi; "strese dayaniklilik",
"risk alma", "kararlilik" ve "ikna yetenegi"
gibi daha dar kapsainli özelliklerin ise kuruma
ve ise özgÜ olarak perforinans üzerinde etkjli
oldugu
görüsünün
yayginlastigi
görÜlmektedir.
Batidaki bu gelismelere
paralelolarak
ülkemizde, personel seçme ve yerlestirme
uygulamalarinda kisilik testlerjne ai1an bir ilgj
gözlenmektedir.
Özel sektörde bir çok
kurum, "en uygun" adayarayisinda
kisilik
degerlendirmesinin
dikkate
alinmasi
konusunda bir "ihtiyaç" hissetmektedir. Bu
ihtiyaca karsilik olarak da personel seçme
konusunda danismanlik hizmeti veren birçok
sirket, büyük bir çogunlugu Bati kökenli olan
kisilik testlerini önemli satis araçlari arasinda
kullanmaktadir. Bu noktada, hem kurumlarin
hem de bu testlerj kullanarak kurumlara
hizmetlerini
sunan danisman sirketlerin
dikkate almasi gereken önemli ba;;:inoktalara
deginmek yararli olacaktir.
Personel seçmede kullanilan ve genellikle
daha dar kapsamli kisilik özelliklerini ölçmeyi
hedefleyen kisilik testlerjnjn söz konusu
islerle jlgjli olmasi gerekmektedir. Djger bir
degisle test araciligiyla
degerlendirilen
özelligin, söz konusu isteki görev ve/ya
ortamsal
performansla
iliskili
olmasi
gerekmektedir. Uygulamaya baktigimizda,
kjsilik degerlendirjlmesinde
kullanilan
testlerin genellikle
hazirda olan testler
olduklari ve isle ilgililik derecesinden çok
popülarjteleri
temelinde
kullanildiklari
görülmektedjr. Ayrica, kullanilan testlerin
içinde yasadigimiz kültüre, söz konusu kurum
ve islere uygunluklari ve istatistiksel anlamda
yordayici
gÜce sahip olup olmadiklari
Üzerinde genellikle durulmamaktadir.
- Personel seçme ve yerlestirmede
kisilik
testlerini kullanan veya kullanmayi düsÜnen
kurumlara yapilacak önemli bazi öneriler
bulunmaktadir. Ilk olarak, söz konusu isin
hem görev hem de ol1amsal gereklerini ortaya
çikartacak
bir is analizinin
yapilmasi
gerekmektedjr. Bunun ardmdan jse, seçme
sÜrecinde, belirlenmis olan kisilik özelliklerini
ölçmeye yönelik, yasadigimiz
kültÜrle
uyumlu var olan testler kullanilmali ya da
yeterli kaynaklar varsa bu özelliklere sahip
yeni testler gelistirilmelidir. Son olarak da,
personel seçmede kullanilan diger bÜtün
teknik ve testler için de gerekli olan bir jzleme
çalismasi yapilmali ve kullanilan testlerin is
performansini
yordamadaki
etkinligi
ölçülmelidir.
ClJDTÜ'lÜ
15
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
\
i
•••••
\
ISiNLARiNiN •• DERI UZERINDEKI
ETKILERI VE KORUNMA
deniz ve kar UV-isinlarini yansitinaktadir.
Givsi/er bizi ,?ünes isinlar/ndan korur mu?
Giysiler yaklasik %20-25 oraninda sizi
koruyabilir; ipeksi gibi ince kumaslarin ve
koyu renkli giysilerin koruyucu özellikleri
yoktur.
Bulutlardan '?Ünes isiniari gecer mi?
GÜnes isinlari yaklasik
%85 oraninda
bulutlardan geçer. Yaz aylarinda hava bulutlu
diye günesten korunmayi bos vermemek
gerekir.
Günes
isinlarindan
korunulur:
Dr. Cemile Ertan
Deri ve ZÜhrevi Hastaliklar
Uzmani
ODTÜ Saglik ve Rehberlik
Merkezi
Egitim
VV-A ve VV-B isinlarinin
deride etkileri:
KoordinatÖrÜ
dalga boylari ve
• Günes isinlari uzun (infrared) ve kisa
dalgalardan
(UV-A, UV-B ve VV-C)
olusmaktadir.
• UV-A isininin dalga boyu 320-380 nm'dir
ve derinin derin tabakalarina (dermis) ulasir
ve yayilir.
• UV-A isiiii yil boyunca ve gÜniçinde degisik
saatlerde,
mevsimlerde
veya hava
kosullarinda degismeksizin etkili olmaktadir.
• UV-B ismin dalga boyu 290-320 nm'dir ve
derinin Üst tabakasini (epiderniis) etkiler.
• VV -B isini yaz aylarinda ve yüksek rakimli
yerlerde daha yogundur.
Günes
isinlarinin
deri
üzerindeki
olumsuz etkileri:
Deride zaman içerisinde incelme, elastikiyetin
bozulmasi (kirisiklik), kuruluk, pigmentasyon
degisikligi, kilcal damarlarin belirginlesmesi,
fotoyaslanma
ve deri kanserinin olusma
riskinin artmasi en önemli olumsuz etkilerdir.
Derinin günes isinlarina karsi korunma
özelligi:
Derinin Üst tabakasi (epidermis) yansitma,
dagitma ve absorblama yoluyla VV -A ve UVB isinlarinin etkisinden kismen korunmaktadir.
Ancak bu gÜnÜmÜzde yeterli olmayabilir. Bu
nedenle, gÜnesten korunma yöntemleri
ögrenilmeli ve gÜnesten koruyan ÜrÜnler
uygulanmalidir.
Günes isinlarindan
korunma yöntemleri
ile ilgili sorular ve yanitlar:
Semsive veva saoka kullwUlrak
,?ünes
isinlar/ndan korunulabilir mi?
Bu yöntem her zaman yeterli olmayabilir.
Günes isinlarinin bir kismi size yerden
yansiyarak ulasmaktadir. Özellikle kum, beton,
en
etkin
nasil
• GÜnes isinlarinin en siddetli oldugu öglen
saatlerinde (1 1.00 ile 15.00 arasinda) gÜnese
Çikmamaya özen gösterilmelidir.
• Gölgede oturulmalidir.
• Semsiye, sapka kullanilmali; açik renk
giysiler giyilmelidir.
• GÜnesten
koruyan
Ürünler
bilinçli
kullanilmalidir.
• Eriskinler deri tiplerine göre farkli koruyan
faktör içeren ürünler kullanirlar, ancak
çocuklarda deri tipine baki lmaksizin yÜksek
faktörlÜ ÜrÜnlerkullanilmalidir.
• GÜnesten
koruyan
ÜrÜnler, gÜnese
çikmadan
yarim
saat önce deriye
uygulanmalidir.
• Deriye yeterli miktarda ve kalinlikta
sürülmelidir. Günesten koruyan ürünler
deriye esit miktarda yedirilerek ve gerekirse;
sik havuza veya denize girmek, havlu ile
kurulanmak ve terlemek gibi durumlarda
gün boyunca uygulanmalidir.
• YÜz, omuz, ense ve boyun gibi daha yogun
olarak günes isinlarindan etkilenen bölgeler
sürekli
günesten
koruyan
Ürünler
kullanilarak korunmalidir.
• Tedavi amaci ile doktor tarafindan verilen
kimi ilaçlar (antibiyotikler, dogum kontrol
ilaçlari vb.) derinin günes isinlarina karsi
duyarli ligini artinnaktadir. Bu durumda kisi
doktorun önerileri dogrultusunda günesten'
korunmalidir.
• Günesten koruyan ürünler deriye esit
miktarda yedirilerek ve gerekirse; sik havuza
veya denize girmek, havlu ile kurulanmak
ve terlemek gibi durumlarda gün boyunca
uygulanmalidir.
• ,Deriye yeterli miktarda ve kalinlikta
sürülmelidir.
• Ailede okul çagina gelen çocuklara günesten
korunma yöntemleri anlatilmali; günesten
koruyan ÜrÜnleri kullanmalari ve uygun
giysileri giymeleri saglanmalidir.
• Çocuklarin su kayibini önlemek amaciyla
yeterli miktarda su içmeleri saglanmalidir.
Koruyucularin
özellikleri neler olmali:
• GÜnesten koruyan ürünler yüksek miktarda
günes isinlarini süzen UV-A ve UV-B
filtreleri içermeli; serbest radikalolusumu
engellemeli, deriye yÜksek oranda emilimi
saglamali, nemlendirmeli, suya, denize,
terlemeye,
buharlasmaya,
sÜrtünmeye
dayanikli, kokusuz ve renksiz, etki süresi
uzun, kullanimi kolayolmalidir.
• Derinin
ph-'i
ve vÜcut isismdan
etkilenmemeli;
toksik, tahris edici ve
duyarlandiriciolmamalidir.
Derinin
erken
yaslanmasindan
(fotoyaslanma)
nasil korunulur?
Erken yaslarda gÜnes isinlarindan korunma
yöntemleri ve günesten koruyan ürünler bilinçli
uygulanmalidir. Özellikle yasamin ilk 8 yili
içinde günesten koruyan yüksek faktörlÜ
Ürünlerin
düzenli
kullanimi
derinin
i
fotoyaslanmasini önemli oranda azaltmaktadir.
VV-isinlarinin
deri
kanserinin
olusumundaki
önemi :
UV-A isini derinin derin tabakalarina kadar
ulasip yayilarak deri kanserine neden olabilir.
Günes yanigini olusturan VV-B isini ise daha
az etkilidir. Bu nedenle gÜnes isinlarindan
koruyan ürünler VV -A ve VV -B filtreleri
\çemielidir.
Çocuklarin
etkin
sekilde
günes
isinlarindan
korunmasi:
• ÇocSklarda
deri tipine bakilmaksizin
yüksek faktörlü ürÜnler kullanilmalidir.
• Çocuklar açik havada oynadiklari için daha
uzun sÜre gÜnes isin larinin etkisi altinda
kalirlar. Bu nedenle deri tipine bakilmaksizin
günesten koruyan yÜksek faktör içeren
ürünlerin uygulanmasi gerekir.
• Korunma yönteminin giysilerle (açik renk
sapka ve tisört vb.) desteklenmesi gerekir.
• 3 yasin altindaki çocuklar gÜnesin altinda
kesinlikle koninmasiz birakilmamalidir.
16 (l)DTÜ'LÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
• ••••
ODTU KAMPUSU KIR ÇiÇEKLERI REHBERI
•••••••
KITABiNiN OYKUSU
Prof. Dr. Zeki Kaya
ODTÜ, Biyolojik Bilimler Bölümü
ODTÜ- Biyolojik Bilimler Bölümü'ne
ögretim üyesi olarak 1988 yilinda katildim.
1990 yilindan bu yana lisans ögrencilerine
her akademik yilin ikinci döneminde Bitki
Biyolojisi dersini vermekteyim. Bitki
Biyolojisi dersinin uygulamalarinin bir
bölümü
ise
ODTÜ
arazisinde
istemiyordu. Tanismaimza firsat olmadan,
biraz sonra yanimizdan
yürÜyüsüne devam etti.
ayrilarak
Daha sonra bu beyefendi bizim kimler
oldugumuzu arastinms ve daha detayli
konusmak için de beni Biyolojik Bilimler
Bölümü'ndeki
ofisimde ziyaret etti.
Tanistik ve arazi gezisinde merakli
bakisimizin ne anlama geldigini ögrenmek
yaptirilmaktadir.
Havalar isindiginda,
geneiiikle
Mayis ayinda tüm günü
kapsayan bir arazi gezisi düzenlenmekte
ve dersi alan ögrencilerden verilen dönem
Kemal Kurdas, simdiki rektörümüz Prof.
Dr. Suha Sevük ve Efes Pilsen firmasina
tesekkür
ediyoruz.
Bu destekler
olmasaydi, kitabin basilnlasi olanaksizdi.
Böyle bir çalismanin tamamlanmasinda
bize verdigi sonsuz destek ve gösterdigi
güvenden dolayi, bu kitabi Prof. Dr. Cevat
Erder'e ithaf ediyoruz. Ayrica, ODTÜ'nün
Havuzu ile eski Yalincakköyü arasinda bir
vadiye götürdüm. Ögrencileri küçük
gruplara ayirdim ve her gruba dönem
ödevlerini verdim. Gün ilerledikçe sicaklik
için de birbirimize bol bol sorular sorduk.
Çok güzel bir sohbet olmustu. Bu
beyefendi Üniversitemizin
Mimarlik
Bölümü ögretim üyelerinden
Prof. Dr.
dogru ögrenciler ödevleri teslim etmeye
basladilar. Ben de bir taraftan ödevleri
Cevat Erder idi. Gölgesinde oturup
ögrencilerin ödevlerini degerlendirdigim
Karaçam Agaci da Cevat Bey'in 30 yil
önce kendi eliyle diktigi küçük fidancikti.
1992 yilinda yaptigimiz arazi gezisinde
karsilastigimizda Cevat Bey' in yüzünde
gördügüm mutluluk ifadesinin anlamini
degerlendiriyordum. Ögrencileiin ödevleri
ile ugrasirken bir ara" tombul, kirmizi
simdi daha iyi kavriyorum. Bu özel
Karaçam Agaci her ilkbaharda bana ve
yanakli" bir beyefendi'nin bize dogru
yaklastigini gördüm. Bu beyefendi bize
yaklasinca durdu ... Hiçbir sey söylemeden
bizi uzun uzun inceledi. Yüzünde mutlu
dersi alan ögrencilere hizmet vermeye
devam ediyor ve bize hep Cevat Bey'i
hatirlatiyor.
Cevat
Bey ile olan
yakinlasmamiz sadece tanismakla kalmadi.
ve gurur duydugunu gösteren bir ifade
vardi. Ama ne biz sorduk, ne de o söyledi'
Sanirim bizim çalismamiz onu çok mutlu
etmisti ve çalisma ortamimizi bozmak
Onunla yaptigimiz kahveli sohbetlerde,
bizim ODTÜ'de
bulunan bitki gen
kaynaklarinin gelecek nesillere en iyi
sekilde birakilabilmesi için ODTÜ' li.ilere
da ögrencilerin dönem ödevi ile ilgili
sorularini yanitliyordum ve ögrenci lerin
bir an evvel ödevlerini bana teslim
etmelerini bekliyordum. Günün sonuna
arastirma projesi teklifi hazirladik. Proje,
1993 yili yazinda basladi ve 1994 yilinda
tamamlandi. 1994 yilindan i 999 yilina
kadar, proje sonuçlarini ODTÜ' lülerle
sürdürdük. Gerek proje asamasinda,
gerekse kitabin basilinasi için gerekli
kaynak bulma çalismalarinda büyük destek
gördügümüz Prof. Dr. Cevat Erder olmak
üzere, üniversitemizin eski rektörlerinden
degerlendirilmesi
ayni gün arazide
yapilmaktadir. 1992 Mayis ayinda, Bitki
Biyolojisi dersini alan ögrencileri dönem
ödevlerini vermek için ODTÜ Yüzme
ögrenciler çalisirken
ben de gölgede
günün tadini çikariyordum. Zaman zaman
rehberi oldugunu düsündük. Bu nedenle,
konuyla ilgili olarak bir ODTÜ-AFP
paylasmak amaciyla, yabani çiçekler için
bir rehber kitap gelistirme çalismalarimiz1
ödevlerini
bu gezide
yapmalari
beklenmektedir. Gezinin basinda, küçük
gruplara ayri lan ögrenci lere ödevleri
verilmekte ve günün sonunda bu ödevleri
tamamlayarak dersin hocasina teslim
etmeleri beklenmektedir.
Ödevlerin
artiyordu ve dayanilmaz
oluyordu.
Tepedeki günesin gazabindan kurtulmak
için gölgesi iyi olan Karaçam Agaci seçtim;
bu kaynaklarin
neler
oldugunu
açiklamamiz gerektigi sonucuna vardik.
ODTÜ' lülere kampüste bulunan yabani
çiçekleri tanitmanin en iyi yolunun,
çiçekler için hazirlanacak bir arazi tanitim
agaçlandiri lmasi çalismalarinda emegi
geçen herkese tesekkür ediyorum ve
kitabin doga, özellikle de ODTÜ doga
severlere yararli olmasini diliyorum.
KjTAP HAKKINDA KISA BiLei
ODTÜ Çiçekleri kitabi, ODTÜ Kampüsü
içinde bulunan
Orta Anadolu
kir
çiçeklerinin renkli resimlerini
içeren ve
herkesin kolaylikla anlayabi [ecegi sekilde
hazirlanan Ingilizce ve Türkçe olarak
toplam 622 sayfa gerçek bir doga
rehberidir! .. Kitap Ingilizce ve TÜrkçe
olarak hazirlanmis olup, kitapta 251 çiçek
resmi renklerine gö,e gruplandirilmis
olarak verilmistir. Ayrica, Türkçe ve
Ingilizce, yoksa latince adlari, bitkiye
ait bilgiler, bitki aile ve türleriyle ilgili
açiklamalar, botanik terimler sözlÜgü,
Latince ve Yunanca ömekler ve kelimeler,
Türkçe, Latince ve Ingilizce
bilgilerini bulacaksiniz.
endeks
(lIDTÜ'LÜ
17
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
GSM Hücresel Telefon Sistemi
Prof. Dr. Yalçin Tanik
Elektrik-Elektronik
Mühendisligi
Bölümü
Tarihçe
Gezgin telefon servisleri verilmesi fikri 40' li
yillarin sonlarina dogru gelistiriidi ise de,
bugün kullandigimiz biçimiyle hücresel
iletisim sistemleri (cellular communication
networks)
ancak
80'lerde
gerçeklestirilebilmistir. Çok sayida gezgin
kullanicinin
genis bir alanda telefon
hizmeti alabilmesi için söz konusu alaninin
küçük alanlara (cell) ayrismasi yaklasimi,
70'lerde Bell Laboratories tarafindan
gelistirilmistir. Bu yaklasimin ürünü olan
ilk sistem 1979 yilinda Chicago' da "Advanced Mobile Phone Service (AMPS)"
adiyla devreye girdi. Bu sistemi 1981
yilinda Iskandinav Ülkeleri tarafindan
gelistirilmis "Nordic Mobile Telephone
(NMT)" sistemi ve TACS gibi digerleri
izledi. NMT sistemi halen pek çok Avrupa
ülkesinde ve Türkiye'de "Araç Telefonu"
adi altinda servis vermektedir.
80'lerin sonlarinda Bati Avrupa ülkelerinin
çogunda bir veya daha fazla gezgin hücresel
iletisim sistemi hizmet verir durumdaydi.
Ancak, birbirleriyle uyumlu olmayan bir
çok degisik sistem kullanildigindan, bir
gezgin telefon cihazi ancak yalnizca bir
veya birkaç ülkede çalisma olanagi
saglayabiliyordu.
Bu nedenle, tüm
Avrupa' da kullanilabilecek
ortak bir
sistemin tasarlanmasi amaciyla, Avrupa
telekomünikasyon
örgütü
CEPT
bünyesinde Group Special Mobile (GSM)
adinda bir çalisma grubu kuruldu. Bu
grubun ve katki saglayan diger gruplarin
gerçekten çok özenli ve yogun çalismalari
sonucunda, bugün European Telecommunication Standarts
Institute (ETSI)
bünyesinde bulunan GSM standartlari
olusturulmustur. Bu standartlara uygun
olarak üretilen 100 milyarlarca GSM cep
telefonu, yalniz Avrupa'da oegil tüm
dünyada kullanilmakta
ve giderek
yayginlasmaktadir.
Cep Telefonunun Yapisi
Yaygin olarak cep telefonu olarak anilan
gezgin terminaller, temelolarak alici/verici,
ses kodlama/çözme, kullanici arayüzü,
kontrol ve SIM karti birimlerinden olusur.
Ses bilgisi bir LPC (Linear Predictive Coding) türevi olan RPE-LTP (Regular Pulse
Excitation-Long
Term Prediction)
yöntemiyle 13 kbps hizinda kodlanir. Bu
yöntemle sayisallastinlmis ses isareti, diger
kontrol ve sinyal1esme bilgileri ile
birlestirildikten
sonra, verici modül
tarafindan GMSK (Gaussian Minimum
Shift Keying) yöntemiyle modüle edilmis
bir tasiyici vasitasiyla gönderilir. Benzer
sekilde, sebeke tarafindan gönderilen
isaretler alici modül tarafindan yükseltilip,
islendikten sonra ele edilen sayisal isaretten
kontrol ve ses bölümleri ayrilir. Daha sonra
elde edilen sayisal ses bilgisi çözülerek
duyabilecegimiz
ses
isaretlerine
dönüstürülür.
Terininalde yer alan en önemli modüllerden
birisi de SIM karti (SIM: Subscriber Identity Module) olarak da bilinen Abone
Kimlik Karti' dir. Bu kart üzerinde her
abone için özelolarak
üretilmis bir
tümlesik devre bulunmaktadir. SIM kaiii,
abonenin telefon numarasi, sebekeye
erisim için kullanilan kayit algoritmasi, ses
gizliligini saglayan kripto algoritmasi gibi
önemli bilgileri barindirmaktadir. Ayrica,
kullanim kolayligi getiren özel telefon
rehberi, yapilan konusma süreleri, kisa
mesajlar v.b. türünde bilgiler de bu kaiiin
içinde
saklanmaktadir.
GSM
standartlarinda
belirtilen
en önemli
kavramlardan birisi de SIM kartinin
herhangi
bir
çalisabilmesidir.
cep
telefonu
ile
GSM Sebekesi
GSM Sebekesini olusturan temel birimler
sekilde gösterilmistir. Sekilde bulunan
altigen biçimindeki sekiller bir bölgenin,
örnegin bir sehrin içinde yer alan alanlari
yani hücreleri
göstermektedir.
Bu
hücrelerin
çaplari,
telefon
trafigi
yogunluguna ve arazi kosullarina göre
birkaç km'den
5-10 km'ye kadar
degisebilmektedir. Her hücrenin içinde bir
Base transceiver station (BTS) adi verilen
istasyon (baz istasyonu) yer almaktadir.
Baz Istasyonlarinda çok sayida alici/verici
cihaz ve genellikle kapsama alanini
genisletmek amaciyla yüksek bir yere
monte edilmis olan antenler bulunmaktadir.
Hücre içinde bulunan abone terminalleriyle
(cep telefonlari) baz istasyonlari vasitasiyla
çift yönlü iletisim yapilabilmektedir.
PSTN
ISON
18 CIlDTÜ'lÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
i
Abonelerden BTS 'ye olan iletisim için 890915 MHz bandi, aksi yönde ise 935-960
MHz bandi ayrilmistir.
Bu bantlar
içerisinde 200 kHz araliklarla yerlestirilmis
124 tasiyici bulunabilmektedir. Her bir
tasiyici üzerinde ise zaman bölmeli çoklama
(time division multiplexing) yöntemiyle
toplam 8 adet kanal açilabilmektedir.
Örnegin, bir baz istasyonu 20 tasiyici
içeriyorsa, bu baz istasyonu ayni anda
toplam
olarak
160
konusma
saglayabilmektedir. GSM'nin bir türevi
olan DCS 1800 sisteminde temelde ayni
iletisim yöntemleri kullanilmakta asil fark
tasiyici frekans bandinin 900 MHz yerine
1800 MHz olmasidir. Ayrica, DCS için
ayrilan bant genisligi GSM'ninkinin üç
katidir yani GSM'nin 3 kati abone
kapasitesine sahiptir.
Birbirine komsu olan iki hücrede ayni
tasiyicinin kullanilmasi girisim nedeniyle
olanaksizdir.
Bu nedenle tasiyicilarin
hücrede bu kosulu saglayacak sekilde
dagitilmalari gerekir (Harita Boyama
Problemi). GSM sisteminde bu amaçla
genellikle 7 degisik frekans kümesi
kullanilmaktadir. Böylece ayni frekans
kümesini kullanan hücreler birbirlerinden
yeterince uzak bulunduklari
ve sistem
sayisal modülasyoni,in getirdigi girisime
dayaniklilik özelligini tasidigi için istenilen
servis kalitesine ulasilabilmektedir. Ayrica,
hem BTS alicilari, hem de terminaller
aldiklari sinyal seviyelerini ölçerek, karsi
tarafin verici gücünü ayarlamasini saglarlar.
Bu sayede kullanilan gücün en az seviyede
olmasi saglanarak, girisim problemi azaltilir.
Ayrica, örnegin baz istasyonuna yakin
bulunan terininallerin gereksiz yere yüksek
güçlü yayin yapmalari engellenerek,
bataryalarin uzun bir süre dayanmalari
saglanmaktadir.
Sekilde görülen Base station controller
(BSC) birimleri trafik yogunluguna bagli
olarak 20-30 veya daha fazla baz istasyonu
ile baglantilidir.
BSC'ler
baz
istasyonlarindan
gelen
konusma
sinyallerinin sabit sebekede (PSTN)
kullanilan formata dönüstürülmesi
ve
istenilen noktaya (herhangi bir sabit veya
gezgin abone) anahtarlanmasi islevini
üstlenmislerdir. Ayrica BTS 'lerin denetimi
görevini yerine getirirler. Örnegin bir abone
konusma sirasinda bir hücreden digerine
geçtigi zaman ilgili BSC abonenin bagli
oldugu BTS ile iliskisini keserek, yeni
girdigi hücrenin baz istasyonundan bos bir
kanalin o aboneye atanmasini saglar.
Handover adi verilen bu aktaima isleminde
kullanici
herhangi
bir
kesiklik
hissetmemektedir.
Sistemin en üst seviyesinde bulunan Mobile switching center (MSC) birimleri
birkaç BSC birimini denetler ve GSM içi
ya da
sistemlerarasi
görüsmelerin
kurulmasi
ve sonlandirilrnasindan
sorumludur. Ayrica MSC birimleri diger
iletisim sebekeleriyle (PSTN, ISDN, vs.)
baglanti kurmak için gerekli islevleri
gerçeklestirirler. Sistem operatörleri de alt
yapiyi
MSC seviyesinden
kontrol
etmektedirler.
Sistemin MSC seviyesinde bir ya da daha
çok MSC'yi destekleyen iki veri tabani
bulunmaktadir. Bunlar asil veri tabani
(HLR:Home
location
register)
ve
ziyaretçi veri tabani (VLR: Visitors 10cation
register)
birimleri
olarak
isimlendirilmislerdir. HLR biriminde o
GSM
operatörüne
abone
olan
terminallerle ilgili kimlik ve isletme bilgileri
yer alir. Ayrica, terininallerin o sirada bagli
olduklari MSC ve BTS bilgileri isimleri
de MSC veri tabanlarinda tutulur. VLR
biriminde ise, o sebekenin abonesi olmayan
ancak sebekenin kapsama alaninda bulunan
diger sebekelerin aboneleri ile ilgili bilgiler
saklanmaktadir.
Örnegin Türkiye'deki
isletmecilerden birisine kayitli bulunan bir
cep telefonu, yabanci bir ülkede açildigi
zaman, o ülkedeki sebeke TÜrkiye'deki veri
tabanini sorgulayarak
gerekli onayi
aldiktan sonra, söz konusu telefonu kendi
VLR birimine kaydeder.
Böylece,
aralarinda
anlasma
bul unan GSM
operatörlerinin
aboneleri, söz konusu
sebekelerin
tümÜnden
servis
araciligi ile sebekenin HLR birimine iletilir.
Ayni zamanda basta üretilmis olan rastgele
sayi HLR 'ye de gönderilir ve orada
saklanan o aboneye ait Ki numarasi ve
algoritma kullanilarak bir diger sonuç elde
edilir. Eger abone SIM karti ve HLR
tarafindan üretilen iki sayi ayni olursa,
abonenin, sebekeye erismesine izin verilir.
Bu yöntemle çok yüksek kullanim güvenIigi
saglanmaktadir. Örnegin, baska bir alici
cihaz tarafindan bu protokol bilgilerinin
havadan alinip islenerek kullanicilara ait
kimlik sayilarinin elde edilmesi pratik
olarak imkansizdir.
GSM
standartlari,
konusmalarin
ücretlendirilmesi konusunda da önemli
yenilikler
getirmistir.
Bu baglamda
benimsenen temel ilkeler, GSM abonesinin
bulundugu yere iliskin bilgilerin arayan
tarafa verilmemesi ve arayan taraf ile gezgin
abonenin konusma ücretini adaletli bir
biçimde paylasmalari olarak özetlenebilir.
Örnek olarak su durumu ele alalim. Sabit
sebekeden,
Türkiye' de
yasadigini
bildigimiz birisini aradigimiz zaman, eger
bu kisi o sirada Avusturalya'da
bulunuyorsa, toplam ücretin Türkiye'den
yapilan yurt içi bir konusma için öngörülen
ücret kadar olan bölümünü arayan taraf,
Türkiye'den Avusturalya'ya kadar olan
bölümünü ise aranan gezgin abone
ödemektedir. Böylece arayan kisi karsi
tarafin nerede olabilecegine iliskin bir bilgi
elde edememekte, aranan kisi de cep
telefonunun sagladigi dolasim serbestisinin
bedelini ödemektedir.
Tesekkür
GSM sistemi konusunda çesitli kaynaklar
saglayarak bu makalenin hazirlanmasinda
alabilmektedir. Bu uygulama Roaming
olarak anilmaktadir.
'katkisi olan ASELSAN HC grubundan
sayin YMüh. Fikret Ottekin ve Dr.Faik
Eken' e tesekkürlerimi sunarim.
GSM sistemin
Kaynakça
tasariminda
kullanim
güvenligine büyük önem verilmistir.
Örnegin sisteme kayit olma süreci su sekilde
özetlenebilir: Yeni açilan bir terminal, önce
en yakindaki baz istasyonuna kayit olma
istegini bildirir. Bunun üzerine ilgili baz
istasyonu tarafindan rastgele üretilmis bir
sayi telefona gönderilir. SIM karti üzerinde
bulunan bir algoritma bu sayiyi kullanicinin
Ki olarak bilinen özel kimlik numarasiyla
karmasik bir yöntemle birlestirerek, bir
sonuç elde eder ve bu sayi baz istasyonu
i. Michel MOULY, Marie-Bernadette
PAUTET, The GSM System for Mobile
Communications, CELL & SYS, 1992,
Fransa.
2. COST 207 Final report, Digital Land
Mobile Corrununications, Commission
of the European Communities, 1989,
Lüksemburg.
ClJDTÜ'lÜ
19
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
•
•
•
•
SENIN BENIM GIBI ...
Sargun A. Tont
ODTÜ Biyoloji BölümÜ
Geçen yazimizda sizlerle Monako deniz
müzesinden kaçan "terörist" yosun ve Sile
çöplüklerine dadanan "arsiz" martilardan
bahsetmistik.
Sanirim
artik sizler de
bizimkiler dizisinde Katil'in horoza "Prens
yavrum, heyecanlanma, yok bir sey" veya
Cafer'in
papagana
"Sen sus bakayim,
büyükler
konusuyor"
demesini
artik
yadirgamiyorsunuzdur.
Bizler genellikle
hayvan ve bitki özelliklerini insanlara mal
ederiz; 'geyik muhabbeti',
'hiyar' gibi.
Burada bunun tersi, yani insan özellikleri
diger canlilara mal ediliyor. Bilim dilinde
antropomorfizm veya insan biçimcilik diye
bilinen bu keyif1i olaya hemen hemen her
kültürde rastlariz. Anadolu bilmecelerinde
oldugu gibi:
Bir hoca geldi Sam 'dan, Minaresi çamdan;
Kirk gün va 'zetti, Bilmedi kiblesi ne yandan.
Eger Agustosböcegi
demisseniz turnayi
gözünden vurdunuz. Bir de sunu deneyin:
Alçacik boylu
Kadife donlu
Patlican, tabii ... Hanim içerde/Saçi disarda
(misir), iki çubuk bir makas/hokkabaz
mi
hokkabaz (leylek), arsin ayakli/burma biyikli
(tavsan) ve dilsiz imam (horoz).
Insan biçimcilik yalniz halk kitlelerinin ilgisini
çekmekle kalmayip bazi ünlü bilimadamlarinin da sik sik basvurdugu bir yöntemdir ve
bunun en çarpici örneklerini modern bitki
bilimi ve ekolojinin mimarlarindan Isveçli
bilgin Linneaus'in
eserlerinde
buluruz.
Linneaus'un "Bir ev, iki koca" ve "yirmi
erkegin bir bayanla yataga girmesi" cümleleri
Hollywood vari bir yasami degil bitkilerin
tozlasmasi
ve üremesini
tasvir eder.
Linneaus'un
hayranlarindan
biri olan
Erasmus Darwin, ki evrim teorisinin mimari
Charles Darwin'in
dedesidir; Bitkilerin
Asklari
adli manzum
kitabinda
insan
biçimciligini inanilmaz boyutlara tasir:
Magaralann derinliklerinde ve gölge
düsmüs adalarda
Dünyanin kizi, hakire Trulfelia amyantla
dokunmus yataginda
Yeralti cücesi kocasini karsilar ve askini
ilan edei:
Truffelia'iiin bir bitki (mantar) türü oldugunu
bilmem söylemeye gerek var mi? En kati
gözlemcilerden biri olan Charles Darwin bile
bir kitabinda kuyrugun).! tuttugu kertenkelenin
'benim kuyrugumu neden çektin?' der gibi
kensine azarlayarak baktigini yazar.
1 8yy' da Ingiltere'de
bizim Lale devrine
benzer bir çag yasandi. Ama burada ilgi odagi
tek bir bitki degil
yosunlardan
tutun,
böceklere, timsahiara kadar dogada karsiniza
çikabilecek her canliyi toplamak, incelemek
makbul sayilirdi.
Bilim tarihcilerinden
ögrendigimize göre, Victoria çagi diye bilinen
o zamanlarda meslegi veya sosyal statüsü ne
olursa olsun, yedisinden yetmisine kadar
Ingilizler ellerinde kelebek aglari ve kovalarla
yosun, yengeç gibi canlilari toplamak için
(akvaryum o zamanlarda icat edilmisti) her
firsatta solugu dogada alirlarmis. Tabi bu
konuda yazilan kitaplar da satis rekoru
kirarlaiinis. Insan biçimciligi bu yazarlarin sik
sik kullandiklari bir araç. Örnegin, Charlotte
M.Yonge bir kitabinda kayalarin üzerinde
büyüyen
yosunlari
"çürürken
bile
neselerinden
ödün vermeyen
mütevazi
yaratiklar" diye tarif etmesi. Benzetmeler her
zaman iltifatvari olmuyor tabi. Bir baska
yazar hamam böcegini "açgözlü, alçak,
korkak, su bagimlisi, hirsiz, gerekirse kendi
kesilmis ayagini bile yiyen yaratik" diye tarif
etmis. Sadece gözle göriilen elle tutulan yaratiklar degil ancak mikroskopla görülebilen
yaratiklar da nasiplerini almislar. J.G.Wood'in
kan hücrelerini 'sergide en iyi yeri kapmak
için birbirlerine destek atarak içeri giren'
Ingilizlere benzetmesi gibi. (Acaba bu tipler
bugünkü holiganlarin atalari olabilir mi?)
Bizim bilimadamlarimiz
arasinda insan
biçimciliginin
en nefis örnegini merhum
Prof.Hikmet
Birand
"Aliç Agaci ile
Sohbetler" (Tübitak Yayinlari) adli kitabinda
verir. Bitki sosyolojisi (simdi bitki ekolojisi)
sinin ülkemizde kurucularindan olan Birand
hocamiz bitkilerin
dünya üzerinde
ilk
görünmelerinden
baslayarak
Karadeniz
ormaniarinin
özelliklerine
kadar çesitli
konulari nefis bir üslupla çok sevdigi aliç
agaciyla
sanki sohbet ediyoi'mus
gibi
okuyucuya aktarir.
"Hos geldin. Niye geciktin bu kadar, nerede
ise yil oluyor buraya gelmeyeli. Eskiden daha
sik gelirdin."
diyerek hocaya önce sitem
eden agaç biraz sonra likenleri söyle takdim
eder: "En cefakes, zorluklara direnci en
yüksek olan bitkilerdir onlaL ... Aylarca
kurur, kavrulurlar, canliliklarindan hiç eser
kalmamis gözükürler, ama havadan bile nem
kaparak dirilir, yeserirler."
Eski zamanlardan günümüze kadar gelen ve
ögretici bir mesaj içeren hayvan hikayeleri
insan biçimliliginin
bir baska versiyonunu
olusturur. Bu türün en usta anlaticisi Eski
Yunanistan'da
Aesop'tu. Hepimizin daha
ilkokul çaglarinda ögrendigi alçak gönüllü
kaplumbaganin
kendini begenmis tavsani
yarista nasil yendigi hikayesini
Aesop'a
borçluyuz. Bu hikayelerin eski zamanlarda
ne kadar moda oldugunu ayni hikayenin
degisik toplumlarda kaynak gösterilmeden
sik sik ortaya çikmasindan
anliyoruz.
Örnegin, su hikaye önce Hindistan, sonra
Arap ve Iran edebiyatiarinda ve daha sonra
7 yy Fransa'sinda La Fontaine'in kitabinda
geçer. Yalniz yasamaktan sikilan bir adam
bir gün ormanda dolasirken
kendi gibi
arkadas arayan bir ayiyla karsilasir. Biraz
hosbesten sonra ayi ve adam arkadas olup
beraber yasamaya karar verirler. Adam
uykuya yattigi zaman ayi uyumaz ve
arkadasinin
yüzüne
konan
sinekleri
kovalarmis. Bir gün inatçi bir sinek ayinin
korkutmalarina hiç aldirmayinca ayi yerden
kaptigi kocaman bir tasla sinegi parçalamis;
parçalamis ama, arkadasinin da kafasi ikiye
bölünmüs. Ögüt: Aptal arkadastan akilli
düsman daha faydalidir.
Bu hikayelerin romana döndürülmüs örnegi
George Orwell'in
Hayvan Çiftligi'dir.
Hayvanlarin bas rolü oynadigi bu öykÜde Stalin Rusyasinin bütün rezaletleri göz önÜne
serilir. Peki ama diyeceksiniz diger canlilara
karsi bu tÜr bir ilgi nereden ve ne için
kaynaklaniyor?
Bize kalirsa bunun bazen
kisiye bazen topluma özgü çesitli nedenleri
var. Linneaus'un yasam öykÜsÜnü okuduktan
sonra bu kadar sevgiyi bitkilerde bulmasina
dogrusu pek sasirmadik. Karisi çok sert bir
insanmis ve oglunu her firsatta pataklarmis.
Ogul profesör olmus fakat hala samar devam
etmis; yaptigin ayip degil mi diye soranlara
bayanin yaniti 'rektör bile olsa yine döverim
olmus.' Olaya toplumsal açidan bakarsak
sanirim diger canlilara karsi gösterdigimiz
yakinligi böyle ifade etmemiz yüzbinlerce,
milyonlarca
yil öncesine dayanan ortak
geçmisimizden
kaynaklaniyor.
Öyle ya,
evlerde satolarda yasamimiz sadece birkaç
bin yillik bir olay, ondan öncesi ormaniarda
savanalarda
onlarla bas basa iç içe
yasiyorduk. Ben bu hikayeleri okurken sanki
böyle bir bagin beni geçmise dogru çektigini
hisseder gibi olurum. Bir diger neden onlara
karsi duydugumuz hayranligi bu sekilde ifade
ediyoruz. Gerçi bazi böceklerin arada sirada
agaçlari yok etmeleri bir soykirim olarak
Initelendirebilinirse de insanlarin hem kendi
kendilerine
hem diger canlilara yaptigi
hainlikleri hangi bitki hangi veya hayvan
yapmistir? Hamam böcegine yapilan bir
hakaret bile sonunda onu insanla es deger
tutmak degil midir? Keske bu benzetmeler
sadece edebi bir araç olarak kalmasa ve
onlarla olan iliskilerimizi
daha insancil
davranislara dönüstürsek.
Yerimiz kisitli oldugu için cansiz nesnelere
insan
özellikleri
atfetme
konusuna
dokunamadik. Özellikle bazi denizcilerin
i
tekneleriyle sohbet etmeleri, firtinayi sag
salim atlattigi takdirde yeni yelken veya boya
vaad edilmesi bir· çok toplumda rastlanir.
Hatta ODTÜ'de bir ögretim görevlisinin
Düldül adinda bir dag bisikletiyle hosbes ettigi
üzerine
bir dedikodu
duyduysam
da
dogrulugunu kanitlayamadim.
Gelecek sayida bulusmak Ümidiyle.
20 (J)DTÜ'LÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
BAHARDA
•
EN siK KARSilASilAN
SORUNLAR:
AllERJI
Dr. Özgün Örmeci
Çocuk Hastaliklarz Uzmani
ODTÜ Saglik ve Rehberlik Merkezi
Allerjik hastaliklar, her yas
grubunda ve dünyanin her
yerinde en sik karisilasilan
hastalik gruplarindan
olup
günümüzde yüz
milyonlarca insan allerjik
hastaliklarla mücadele
etmeye çalismaktadir.
Genelolarak bakildiginda
insanlarin %30-40'inin brr
allerji sorunu oldugu
nefes alamama gibi beliIiiler ortaya çikar.
Atopi alir.
Allerjenler
Atopi; insanin dogustan
maddeler
olup, kaynaklari
agaç, çayir ve ot polenleri; kus,
olusturdugu
bir madde ile yeniden
karsilasmasi
durumunda
gösterdigi
olusturulan
alleijenlerdir.
bu olaya
tepkidir. insan vücuduna
yabanci maddeye
karsi maddeye
Aileijik
nedenlerle
sik rastlanilanlari
olusan hastaliklarin
sunlardir;
- Allerjik Rinit (Allerjik nezle)
giren
ve kanda kendine özgü bir karsit madde
olusturan
tüyleri en sik
"Antijen",
"Antikor"
adi
allerjenle
karsilastigi
göz yasarmasi,
adini alir. Vücut
zaman, hapsirma,
burun akintisi, kasinti ve
olmasidir ve
ailevi bir özellik gösterir.
Allerjik hastaliklarin
tanisi için kullanilan
bazi tani yöntemleri
vardir. Bunun için
kanda total ve allerjen spesifik lG E
düzeyleri,
total eozinofil sayisi, deri
testleri, histamin salinim testi, nazal
smear, solunum fonksiyon
testleri,
- Allerjik Bronsit (Brons astimi)
egzersiz testi, ilgili alleijenle
testleri kullanilmaktadir.
- Kontakt Dermatit (Egzema)
Tedavide uygulanan
- AIlerjik Konjonktivit
hatlariyla
(Göz nezlesi)
verilir. Bu antijen bir alleijiye yol açarsa
o zaman "Allerjen"
çevresinde
karsi kolay tepki
genellikle
ve arilar gibi
daha önceden
ve zararli kabul ederek antikor
bulunan allerjenlere
akarlari, hamamböcekleri
kedi ve köpeklerin
Allerji; vücudumuzun
çesitlidir. inek
gösterme yeteneginin
karsilasilan
karsilastigi
protein yapisindaki
sütü, yumurta, çilek gibi besinler; ev tozu
böcekler;
görülür.
genellikle
söylenecek
karsilastirma
yöntemler
ana
olursa 3 grupta
toplanabilir.
- Anafilaksi
1- Allerjen maddelerden
Allerjik hastaliklarin
sebepleri kesin
olarak bilinmemekle
birlikte ilk sirayi
uzak durulmasi.
2- Lokal veya sistemik olarak uygulanan
ilaç tedavisi. Bunun için en çok tercih
edilenler antihistaminikler
ve bazen
hastaligin
agirligina göre steroid içeren
preparatlardir.
3- immunoterapi:
maddenin
Alleijiden
küçük miktarda
sorumlu
hastaya
verilmesi ve bunun giderek artirilmasi
hastanin ilgili allerjenlere
azaltilmasi
ile
duyarliliginin
esasina dayanir. Halk arasinda
"Asi Tedavisi" olarak bilinir.
immunoterapinin
hastanin
uygulanabilmesi
için
mutlaka aileijik oldugunun
gösterilmesi
ve ilaç tedavisine ragmen
düzelmemis
olmasi gereklidir ve mutlaka
bir uzman tarafindan
uygulanmalidir.
G)DTÜ'lÜ 21
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
ODTÜ-SÜREKLI EGITIM MERKEZI
[email protected]
"Sürekli Degisim-Sürekli Egitim-Sürekli Gelisim"
Sevgili ODTÜ Mezunlari,
Kuskusuz 4 yillik üniversite egitimi
günümüz Türkiye'sinde artik sart. Ancak
rekabetin bir hayli arttigi su günlerde iyi
bir is bulmak için kisinin kendini
gelistirmesi çok önemli. Biliyoruz ki
üniversite egitimini tamamlamis bir kisi,
her yil teorik
bilgisinin
%5' ini
yitirmektedir. Teorik bilgisini çaga ve is
hayatina uydurmak için çalisanlarin ve
yeni is hayatina atilacaklarin, zamanlarinin
%15'ini bilgi yenilerneye
ayirmasi
gerekmektedir. Üniversitenin verdigi temel
egitimi; gelisen teknolojiye ve is hayatina
uyarlamak sizi birçok kisinin önüne
geçirecektir. Iste sürekli Egitim Merkezi
(SEM)
bunu
ODTÜ
farkiyla
gerçeklestirebileceginiz yer.. ..
15.676 katilimciya ulasan SEM'in bir
parçasi olun! Iste gerek kisilere, gerekse
kurumlara
özelolarak
düzenlenen
SEM'in her meslek ve her konuyla ilgili
250'yi bulan egitimleriyle kendinizi
gelistirebilir ya da baska bir alan hakkinda
bilgi sahibi olabilir; hatta SERTIFIKA
egitimlerine
katilarak
CV'nize
koyabileceginiz
bir sertifika
sahibi
olabilirsiniz. Gelin siz de simdiye kadar
4. ETKILI ILETIsIM IçIN KONUSMA
EGITIMI
egitimlerde
seminer!
en çok ilgi gören
1. MÜHENDISLIK YÖNETIMI
(ENGINEERING MANAGEMENT)
LISANSÜSTÜ UZMANLiK
SERTIFIKA PROGRAMI
2. AVRUPAKAYNAK
MÜHENDIsLIGI EGITIMI
SERTIFIKA PROGRAMI
3. SERMAYEPIYASALARI,
MENKUL KIYMET VE PORTFÖY
ANALIZI
5. ISO 9000'DE
LO
ADIM
6. HIZMETTETOPLAMKALITE
7. KAYNAK DIKIsLERININ
DEGERLENDIRILMESI
..
REKTOR ADAYLARINI
DESTEKLI çIZIM
9. MALIYETVEYÖNETIM
MUHASEBESI
10. UYGULAMALiWEB
TASARIMI
SAYFA
1999 yilinda seminerlere katilanlara
uygulanan anketlerden alinan sonuçlara
göre;
y Kursiyerlerin
%15.5'i
kamu
sektöründen gelirken %84.5' i özel
sektörden gelmistir.
Y Seminer içerigi ile ilgili begeni
degerlendirmesi, ortalama olarak 100
üzerinden 84.72 olarak, 1998 yilina
oranla
%16.72'lik
bir
artis
gösterinistir.
* Ayrintili bilgi ve diger seminerler için
21035 46'nolu telefonu arayabilirsiniz.
Faks: 210 II 26
•
•
BELIRLEME SEÇiM SONUÇLARI
Yüksekögretim Kurulu Baskanligi 'ndan alman yazi ve ekli
uygulama esaslari çerçevesinde 20 Haziran 2000 Sali
günü ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi, Kemal Kurdas
Salonu 'nda yapilan seçime 578 ögretim üyesi katilmis ve
asagidaki sonuçlar alinmistir.
ilk 10
8. AUTOCADILEBILGISAYAR
Prof. Dr. Ural AKBULUT
208 oy
Prof. Dr. Yildirim ÜÇTUG
159 oy
Prof. Dr. Tuncay BIRAND
109 oy
Prof. Dr. Ekrem SELÇUK
68 oy
Prof. Dr. Ahmet Sevket ÜÇER
Prof. Dr. Fuat ERBATUR
22 oy
Geçersiz
90Y
3 oy
VERIMLILIK TOPLULUGU'NUN BASARISI
Avrupa Endüstri Mühendisligi ve
Isletme Ögrencileri Birligi
ESTIEM'in Türkiye temsiIcisi olan
ODTÜ Verimlilik Toplulugu 1999
yili Aralik ayi içerisinde ESTIEM'in
Avrupa'nin 21 ülkesinde es zamanli
olarak her yil düzenledigi bir Endüstri
Mühendisligi ve Isletme bilgileri
yarismasi olan TIMES' in Türkiye
finalini Ankara' da gerçeklestirdi.
Yarismanin sonunda ODTÜ' den;
Özgür Aksoy, Alper Özbilen, Umut
.
Tüysüzoglu, Yunus Emre Özler' den
olusan grup birinci olmus ve 3-9 Mart
2000 tarihleri arasinda Polonya'nin
Varsova kentinde yapilan yari finale
kahilma hakkini kazanmislardir.
22 (])OlÜ'lÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
Sanatseverler ile Sanatçilar ODTÜ'de ikinci kez bulustu
••••
DDlU
SANAT FESTIVALI - 2
Üniversitemiz'ce bu yil ikincisi
düzenlenen "ODTÜ Sanat Festivali",
3 - 16 Nisan tarihleri arasinda
gerçeklestirildi. Ülkemizde plastik
sanatlarin gelismesine ve kitlelere
yayilmasina önemli katkisi olan festival
kapsaminda yer alan ve o tarihdeki
Cumhurbaskani Süleyman Demirel 'in
himayelerinde gerçeklestirilen "ODTÜ
Plastik Sanatlar Sergisi'nin açilisi,
Kültür Bakani Istemihan Talay
tarafindan yapildi. Bakan 60 sanatçinin
heykel, yagliboya, suluboya, baski ve
plastik sanat çalismalarindan olusan
300'ü askin özel yapitiyla katildigi
sergiyi açis konusmasinda, ODTÜ'nün
sanati ve her türlü kültürel etkinlikleri
destekleyen ve sanatçilari bir araya
11
Seramik Kültürünün En Essiz
Seramikleri-Osmanli Çinileri" konulu
·f
bir dia gösterisi yapti.
"Bedri Baykam Belgeseli", "Medya ve
Sanat" konulu panel, Hayati Misman'in
"Özgün Baski" (Gravür) gösterisi,
Mehmet Güleryüz'le "Sanat Adami
Olma Yolunda" söylesi ve Süleyman
Saim Tekcan'in atölye çalismasi
Festivalin diger etkinliklerinden. Mersin
Oda Orkestrasi da Festival kapsaminda
14 Nisan da bir konser verdi.
f
getiren bir kurum oldugunu, sanat
aktarildi. Düzenlenen bu sergi ile hem
alaninda önemli çalismalar yaptigini
ögrencilerin Türk sanatçilarini ve
vurgulayarak serginin ayni zamanda
egitimlerini sürdürmekte olan
yapitlarini taniyarak çagdas bireyler
olarak yetismelerine katkida
ögrencilere de destek verecegini belirtti
ve sanatçilara yaptiklari fedakarliktan
bulunulmasi, hem de Baskentte
dolayi tesekkür etti. Üniversit~miz
Kültür ve Kongre Merkezi 'nde
düzenlenen sergideki yapitlarin
satisindan saglanan gelir "ODTÜ
Ögrenci Destekleme Demegi"ne
sanatseverler ile sanatçilarin bulusacagi
bir etkinlik ortami kazandirilmasi
hedefleniyor.
Çesitli etkinliklerin düzenlendigi
Festivalde, Erdinç Bakla "Dünya
(})DlÜ'lÜ
23
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
•••
ODlU'DE
\J •
BAHAR
SENLIGI
COSKUSU
Panayir Konseri
ODTÜ 14. Bahar Senligi, 11-13 Mayis 2000 tarihleri arasinda
Uluslararasi Gençlik Toplulugu (UGT) tarafindan basari ile
düzenlendi.
Senlik kapsaminda; uluslararasi ögrenci etkinlikleri, kapali
alan etkinlikleri, panayir, stadyum ve tenis kartlari yakininda
açikhava kanserleri ve kapanis gecesinde geleneksel hale
gelen dorm parti gerçeklestirildi.
Üniversitemizde ögrenim görmekte olan yabanci
ögrenciler de kendi kültürlerini ve ülkelerini tanitmak
amaciyla stadyum girisinde stand açarak yöresel
yiyeceklerinden, içeceklerinden, kiyafetlerinden,
oyunlarindan, danslarindan, el sanatlarindan örnekler
sundular.
24 (J)DTÜ'LÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
~-.--_._._--------
Senlik boyunca Mimarlik Amfisi'nde
Istanbul Blues Kumpanyasi
Düs Sokagi Sakinleri,
Kültür Kongre Merkezi Büyük
Salonda Dogan Canku konseri, B Salonunda Bogaziçi Mavi
Topluluk konseri çok büyük ögrenci katilimyla gerçeklestirildi.
Panayir alaninda çarsi esnafinin açtigi standlarda yiyecek ve
içecek hizmetleri verilirken ögrenciler de açtiklari standlarda
kendi hazirladiklari
yiyecek ve içecek ile kendi tasarladiklari
T -shirt, taki ve giyecekleri sattilar. Isteyen ögrenciler fotograf
standinda siyah-beyaz
hatira fotografi çektirdiler.
Panayir yerinin yakininda ODTÜ Müzik Toplulugu
gruplari konserler verdiler. Burada dört gün
boyunca yapilan yaklasik 20 konseri çok sayida
ODTÜ'lüizledi.
Mogollar
Stadyumda Festivalin basladigi gün önce
Ankara Büyüksehir Belediyesi Caz Orkestrasi
ardindan Grup Gündogarken konseri zevkle
izlendi. Festivalde, Ankara' da ilk konserini
veren Laço Tayfa, daha sonra Yeni Türkü
konserlerine tüm ögrenciler büyük bir
coskuyla eslik etti.
Stadyumda Mogollar da unutulmaz bir konser
verdi. Festivalin son gününde yapilan
Dorm disco partisine Boney M grubu
da katildi.
Grup Gündogarken
(J)DTÜ'LÜ 25
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
Denizler
Beni
Haydaa ...
Bu kis gütiü
bu deiiiz lafi da
neredeti çikti
demeyin hemen.
Yaiii simdi beli size
burada oturup da aiiten
direklerinden mi söz
etseydim.
Önce bu bülteni çikaran arkadaslarin bu
çok olumlu girisimlerini kutlamak
istiyoium.
Bültenin kalitesinin ve sürekliliginin
bizlerin elinde oldugu bilinciyle ve
yaklasik yedi yildir bu sirkette çalisan
birisi olarak bu bültene katkida bulunma
sorumlulugumun oldugu düsüncesiyle bir
yazi yazmaya ve bu yazida sizlere denize
ve denizcilige karsi duydugum özlemden
söz etmege karar verdim.
Bir sahil sehrinde dogmus olmamdan mi,
Ankara'nin denize uzak olmasindan mi
Deniz zordur, onu yenemezsiniz, sadece
onunla beraber yasamayi ögrenebilirsiniz,
deniz cömert degildir, zenginlikleri size
hemencecik vermez, bu sinirsiz
zenginliklere ancak özenle, mücadele ile
akil ve bilgi ile ulasabilirsiniz ama önce
ona karsi içinizde bir tutku olmalidir.
Önümde sadece bir ufuk çizgisi ile
sinirlandirilmis uçsuz bucaksiz bir
mavilik bende büyük bir bagimsizlik ve
özgürlük duygusu uyandirir. Deniz
kenarinda dalgalarin sesini dinleyerek ilik
bir meltem rüzgarinin esintisini yüzünde
hissetmenin keyfini, bir tekne içinde (hele
bir de yelkenliyse) enginlere yol alinanin
keyfini maskenizi takmis dalmissaniz
denizlerin altindaki o ayri düii.yayi
seyretmenin keyfini, yakamozlar ve
denize vuran ay isigi altinda raki (sarap
da olabilir) içip, balik yemenin keyfini
kim inkar edebilir.
26 OJDTÜ'LÜ
Ben burada denizle ilgilenmenin sadece
parasi olanlarin ugrastigi pahali bir hobi
olmadigini aksine hem spor olarak hem
de hobi olarak ne kadar keyifli ve hos bir
ugras oldugunu vurgulamak istedim.
Deniz insanlarin karakterini de
etkilemistir. Denizci çok mücadeleci,
Yazima baslik ve son söz olarak on
inatçidir ama neselidir, hosgörülüdür,
yardimseverdir. Denizde kimin basina ne
gelecegi belli olmaz ve her denizci bilir
ki zor durumda yine kendisine bir
denizci yardim edecektir.
metrelik yelkenli teknesi ile yaninda
bugünkü elektronik navigasyon
cihazlarindan hiçbirisi olmadan iki buçuk
senede dünyayi dolasan usta denizci
Sadun Boro'nun kitabindan aldigim bir
sözü koydum:
Ne yazik ki çok klasik bir deyim ile üç
tarafi denizlerle çevrili yurdumuzda
denize ve denizcilige ilgi çok azdir.
Denizler beni çagiriyor.
bilmiYOLUmama hep denizlerin beni
çagirdigini düsünmüsümdür.
görünce hem sasl11TIlshem de hayran
kalmisimdir.
Derler ki yüzyillardir bizim oldugu halde
bugün elimizden çikmis olan Ege
adalai'ina sahip olamayisimizin nedeni o
adalarda bizim insanlarimizin bir türlü
yasamayi benimseyememis olmalaridir.
Derler ki Osmanli Imparatorlugunun
çöküs nedenlerinden birisi son
zamanlarda padisahlarin donanmayi hiç
önemsememis olmalaridir. Herhangi bir
sahil kasabasina gittigimde limandaki
tekneleri tek tek incelerken Avusturya,
Isviçre gibi denizde hiç kiyisi olmayan
kara ülkelerinden de gelen tekneleri
Berkhan UYKUR
ODTÜ Insaat MÜhendisligi BölÜmÜ
1982 mezunu Ali Berkhan UYKUR 'un
SpOl~yabanci dil, edebiyat, resim,
dans, fotografçilik gibi bir çok
mera/ana son dönemlerde kaptanlik ve
dalgiçlik da eklenmisti. Ne yazik ki
19 Mayis 2000 tarihinde Ayvalik'ta
gerçeklestirdigi dalis, baskalarinin
ihmal ve sOl'lmisuzlugu nedeniyle onun
son dalisi oldu.
*Bu yazi, MITAS A.S. 'nin, 14.01.1997
tarihli BÜlteninde yayimlal1mistli~
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
ODTÜ'lüye yüksek kraliyet nisam
Hollanda 'da yasayan
mezunlarimizdan
Özden
Yalin Kutluer,
çalismalari ve topluma
yaptigi katkilardan
dolayi "Yüksek Kraliyet
Nisani ''yla ödüllendirildi. Kutluer, Istanbul
Mezunlar Dernegine
gönderdigi
e-mail' de öyküsünü
söyle anlatiyor:
"1973 sonbaharinda master yapmak için
ayricalik da yakaladim su siralar.
Vell11eyekalkisiyor. Ya da yabancilarin
gelmistim Hollanda'ya. Bir daha
Hollanda Hükümetinin Birlesmis
temel insan haklaiini sa\undugunuz bir
dönemedim. Yasaminiza ne kadar
Milletler delegasyonunda görevliyim.
Avrupa top]antismda irkçi egilimli
kendiniz biçim verdiginizi düsünseniz de
Ugrasiniz, toplumun degismernek ve
rastlantilarin rolü en az o denli önemli.
degistirmernekte direndigi konulari
Master bitip doktoraya basladigimda,
Hollanda'da yasamakta olan esimle
tanisip bu ülkeye demir atacagimi
söyleseler belki güler geçerdim. Ama bir
içeriyorsa, basinizdan her an tuhaf
olaylar geçebilir. Buraya yerlestigim ilk
yillarda, anne olduktan sonra çalismayi
sürdüren ender kadin türÜne dahil
baktim Hollanda baba vatanim
oldugumdan Hollandalilarin pek çok
oluvermis. Genelde kadinlarin ve özelde
göçmen ailelerin toplumsal konumlarini,
ya da baska bir deyisle toplumun onlara
bakma biçimini çok yadirgadim ilk
zamanlar. Serde 60'li yillarin
ODTÜ'sünden geçmis olmak var ya,
kendimi toplumsal hareketlerin ortasinda
buluverdim. Örnegin, 70'li yillardan bu
yana kadin hareketinin öncüleri.
arasindayim hep. Sansim da vardi hani;
zaten gönüllü yapmaya hazir oldugum
elestirisine hedef olmustum. Bu ülkede
50 yil öncesine kadar evlenen kadinin
politikacilarin saldirisina ugniyorsunuz.
Sonra bir de bakiyorsunuz tüm çalisma
ve topluma katkilariniza "Yüksek
Kraliyet Nisani" deger görÜlüyor. Peki
bütün bu çabalar için ne dersiniz: Zor
anlarinda yanlarinda olabildigim basarili
gençler; yasamlarinin benim de bir
(
biçimde etki ve katkimla degistigini
, açiklayan yürekli dostlar ve kendilerine
otomatik olarak isten çikarildigini
daha yasanabilir bir dünya birakmak
bilmiyorsaniz bu tepkiler sok etkisi
istedigim çocuklarim ve sabirla
yaratir Üzerinizde. Buna tam alisacaldeen,
bekledigim tonmlarim için. Yani kisacasi
bu kez ürpertici tehditlerle
ben de elimden geleni yaptim
karsilasiyorsunuz; yazdiginiz bir yazi ya
diyebilmenin keyfi için."
da verdiginiz bir demeç yÜzünden. Bir
konferansta karsiniza çikan bir Islam
örgütü ileri geleni size "KomÜnist bile
olunuz da feminist olmayiniz" diye vaaz
isleri profesyonelolarak yapmak gibi bir
(lJDTÜ'lÜ
27
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
r
Derneklerden
ODTÜ Mezunlan
Konseyi 2000
YilInin Ilk
ToplantIsini
Antalya/da
ikincisini Ankara/da
Gerçeklestirdi.
6 Mayis 2000 tarihinde günü
Antalya'da yapilan toplantida bir
önceki Konsey kararlarinin gözden
geçirilmesinden soma dernek ve
subelerin üye sayilari, aidat
tanitilmasindan soma ülkemizin
toplama oranlari, burs bütçeleri ve
Avrupa Birligine geçis sürecinde
bursiyer adetleri ile ilgili raporlar
ODTÜ Mezunlari Dernegi ve
degerlendirildi.
kurulan iliskiler ile yapilan
Ankara Mezunlar Derneginin yeni
bilgilendirme çalismalari aktarildi.
tüzügünün ana hatalariyla katilimcilara
Üniversitemiz adina toplantiya
katilan Rektör
Prof.Dr. Suha
SEVÜK ise
bugün ve gelecege
dair üniversite ve
ettigini belirtti. SEVÜK, ODTÜ
açisindan bir
altyapisinin Avrupa üniversitelerinden
degerlendirme yapti.
Rektör ProfDr. Suha SEVÜK ve ODTÜ Mezunlarz Dernegi
Baskani Ugur Tola veda töreninde.
pazarinda çok önemli bir hedef teskil
mezunlar toplulugu
i.daha güçlü
oldugunu da gelecege
Prof.Dr. Suha SEVÜK
güvenerek bakmak adina sözlerine ekledi.
mezun sayisi 65.000'i
bulan ODTÜ'nün
Toplantinin sonunda ODTÜ Mezunlari
ülkemiz çikarlari
gündeme sunmasiyla, üniversite ve
açisindan çok önemli bir
mezunlarin iliskilerinin bir adim daha
kaynak olusturdugunu
ifade etti. ODTÜ'nün bir
ileri birnoktada; kurumsallasmis bir
egitim kurumu olarak
girisimlerin karsilikli ele alinmasi
uluslararasi gücünün çok
yönünde sözbirligine varildi.
arttigini ve yaslanan bati
Ayni gece Antalya Subemiz, Rektör
Dernegi Baskani Ugur Tola'nin konuyu
tabanda sürdürülebilmesi için gerekli
toplumlarina oranla
Prof.Dr. Suha SEVÜK'e bir plaket
ülkemizdeki genç
sunarak, Antalyali ODTÜ Mezunlari"
nüfusun dünya egitim
udina sevgi, $aygi ve tesekkürlerini
iletti.
28 (lJDTÜ'LÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
ODTÜ Mezunlari Konseyi 2000
2- Bu çerçevede 2000-2001 çalisma
yilinin 2. toplantisini Ankara'da
4- Tüm derneklerin, e-posta olanaklarini
döneminde ilk toplantisinin Eylül'ün
gerçeklestirerek haberlesme hiz ve
ilk yarisinda Mersin'de, Mersin ODTÜ
potansiyellerini artirmaya çalismalari
yapti.
Mezunlari Dernegi tarafindan
ve ODTÜ Mezunlari Konseyine dahil
Konsey gelenegine göre Mezunlar
düzenlenecek egitim konulu bir
tüm derneklerin ve subelerin ortak bir
Günü'ne yakin bir tarihte yapilan bu
sempozyum paralelinde gerçeklestirilmesi,
WEB ortaminda ayri ayri sayfalar
toplanti, ayni zamanda 1999/2000
çalisma döneminin ve bu dönemde ele
alinan konularin gözden geçirilmesi
3- Marmara Depreminin yasandigi
amacini tasiyordu.
bölgelerden Kocaeli'nin ikinci toplanti
açarak tanitimiarini yayginlastirmaya
çalismalari,
5- Bu konulardaki hazirliklarin yeni
için seçilmesi ve "Deprem konulu bir
çalisma dönemi baslangicina kadar
Konsey üyeleri önceki toplantilarda
sempozyum ya da toplantiyla paralel
tamamlanarak uygulama için gerekli
gündeme gelen konulari gözden
olarak gerçeklestirilmesi,
altyapinin tamamlaninis olmasi.
geçirdikten sonra geleek dönemde
üzerinde durulacak çalismalarla ilgili
görüsmelere geçildi.
ODTÜ Mezunlari Konseyi'nin, Konseyi
olusturan derneklerin bazi ortak
etkinlikler yürütmesi ve e-posta ile
iletisimin artirilmasi sayesinde
koordinasyon ve örgütlülük açisindan
bütünlügünün daha fazla saglanmasinin
mümkün olacagi konusunda görüs
birligine vardi.
Konseyin toplantida aldigi kararlar
söyle:
i. Konsey toplantilarinin bundan böyle
tüm ODTÜ'IÜieri ilgilendirecek
konularda konferans, panel
Rektör ProfDi:
Suha SEVÜK, Eskisehir Mezun/ar Dernegi 'nde
sempozyum gibi etkinlik paralelinde
yapilmasi,
ODTÜ Mezunlari Dernegi'nin Yeni Yönetimi
ODTÜ Mezunlar Dernegi, Haziran ayinda Ankara' da yapi lan seçimle yeni yönetIIpini belirledi.
Yeni yöneticiler ve görev dagilimlari söyle:
Baskan
Sekretir
skan
an
LeventSAKIROGULLARI
BERKMAN
SÜSOY
Levent
TOSUN
BernaGÜCÜM
Nermin
FERMAN
Gülay
Setdar
BOZKURT
Matematik Bölümü /83
Makina Mühendisligi Bölümü /70
Bilgisayar Mühendisligi Bölümü /84
Fizik Bölümü /80
Elektrik-Elektronik Mühendisligi Bölümü /79
Kimya Bölümü /80
Kimya Egitimi Bölümü /82
{JJDTÜ'LÜ 29
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
..
•
••
ODTU-TEKNOKENT
•
ILK AR-GE BINASi
AÇiLDi ...
t:
Ülkemizin
hizmete açilan
ilk teknokenti
•
I" .•
,'ii/
i lf'
olan ODTÜTeknokent3
Temmuz 2000
tarihinde
yapilan bir
törenle açildi.
ODTÜ
yerleskesi
içinde yeralan
ODTÜTeknokent,
yaklasik 70
hektarlik alanda
kurulmakta
olup,
tamamlandiginda
toplam 200.000
mL
kapali alani olacak
olacaktir.
Tasarim Projesi ile saglanmistir. Bu
çalismada ODTÜ- Teknokent'in fiziksel
ve bu mekanlarda çogu arastirmaci olan
Üniversitedeki mevcut teknolojik
yapisi ve altyapi sistemi belirlenirken,
bilginin sanayiye aktarilmasi, bilgi
projenin "dogayla barisik nitelikli
yogun ileri teknoloji alaninda faaliyet
mekanlar" özelligi önemle öne
gösterebilecek firinalarin ekonomiye
kazandirilmasi ve teknik olarak üst
çikmistir.
ODTÜ Ikizlerinin diger birimi de 2000
düzeyde bilgiye sahip nitelikli genç
Teknokent'in Temel Amaçlari
yili Ekim' de tamamlanmis olacaktir.
girisimcilerin desteklemnesi ve tesvik
ODTÜ-Halici Yazilimevi binasi insaati
edilmesi amaciyla KOSGEB ve ODTÜ
Ileri teknoloj i kullanan/üreten
da 2000 yili Aralik ayi sonunda
arasinda imzalanan isbirligi protokolü
sirketlerin olusumunu ve
kullanima hazir olacak sekilde
sürdürülmektedir.
ile kurulan inkübatör (ODTÜ-
büyümesini desteklemek
TEKMER), Sürekli Egitim Merkezi,
Teknoloji gelisimini saglamak
Modelleme ve Simülasyon
Bu yönde çalisma yapan sirketlere
Laboratuvari ile birlikte sinerjiye
Ar-Ge çalismalarini
dayali ortam, yeni katilimlarla birlikte
yürütebilecekleri ortam ve destek
4.000 kisiye is olanagi saglanacaktir.
Yazilimevi olarak planlanan ODTÜ
Ikizleri binasinin ilk birimi
tamamlanmis ve kullanima açilmistir.
Hizmete açilan ilk birim 2.875
m2
olup,
bunun 2.175 mL si tutulmus, toplam 700
m2lik Ar-Ge ofis alanlari ise
büyümeye devam edecektir.
saglamak
Üniversite-Sanayi isbirligini en üst
kiracilarini beklemektedir.
Teknokent'in, ODTÜ yerleskesinin
düzeye çikarmak
Ekim ayinda açilacak ikinci birim ve
tasarim ilkeleri ve yarattigi fiziksel
Üniversitedeki arastirmalarin
Aralik ayinda açilacak ODTÜ-Halici
çevre ile uyumunun planlaninasi,
ekonomik degere dönüstürülmesini
Yazilimevi ile birlikte bu yilin sonunda
ODTÜ Sehir ve Bölge Planlama
saglamak
12.000
Bölümü 'nün hazirladigi Kentsel
Ülkenin ekonomik ve teknolojik
m2
kapali alan kullanima açilmis
30 (JJDTÜ'lÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
düzeyini yükseltmeye ve böylece
ülkenin uluslararasi rekabet gücünü
aiiirmaya katkida bulunmak
Teknokent'e Kabul Esaslari
TeknokenCe; ileri teknoloji, yenilik,
yaraticilik ve bilgiye dayanan faaliyetler
esas olmak üzere, Ar-Ge agirlikli çalisma
yürüten firmalarin, ya da sirketlerin bu
yönde faaliyet gösteren birimlerinin
kabul edilmesi genel prensibi
benimsenmektedir. Bu tür fim1alara
önemli prestij saglayacak olan, ODTÜTEKNOKENT içerisinde yer almak ya
da sirketlerin Ar-Ge biriminin yer
almasi; herseyden önce bu birimin
üniversite tarafindan belirlenen ODTÜTeknokenCe kabul edilme kosullari
saglanmasiyla mümkündür.
Basvumda bulunan sirketler, üniversite
tarafindan istenen tüm bilgileri içeren
basvum fonnlarini ODTÜ Rektörlügü
Arastirmalar Koordinatörlügünden (veya
web sayfasindan)
. Uygulamali Arastirma Projeleri
saglayabilirler.
. Danismanlik Hizmetleri
Gerekli bilgi ve
Teknokent'te yer alan Ar-Ge
belgeleri
kumluslarina indirimli olarak
verilecektir.
, tamamlayarak
basvumlarini
yapan firmalarin,
basvumlari
üniversitenin
Iletisim Bilgisi
ilgili birimlerince
Arastirinalar Koordinatör!ügü
Rektörlük 6. Kat
degerlendirilir ve
ODTÜ 06531 ANKARA
basvurulari kabul
edilen finnalar
Tel: (312)2104134
Teknokent'te yer
alabilirler.
Faks: (312) 21013 48
e-posta: [email protected]
ODTÜ tarafindan
http://www.metutech.metu.edu.tr
üniversite disina
http://research.po. metu.edu.tr
saglanan;
Bazi Test ve
Deneyler
Sürekli Egitim
Programlari
(IlDTÜ'LÜ
31
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
••
DOlU'DESPOR
Kampusta spor hayati egitim
dönemlerinde oldugu kadar yariyil
tatilinde de hareketliydi. Bu dönemde
ögrenciler kendilerini spora daha fazla
vermeye basliyorlar, ögretim yili basInda
planlanan kamplar bir bir
gerçeklestiriliyor. Üniversitemiz Sualti
Toplulugu, 23-26 Ocak 2000 tarihleri
arasinda daha önce temel dalis egitimini
almis 14 kisilik bir ekiple Maimaris'te
'Ileri Dalis Egitimi'ni gerçeklestirdi. Batik
Arastirmalari Grubu, 27-30 Ocak 2000
tarihleri arasinda yine Marmaris 'te 17 kisi
ile 'Kahve
Batigi Çizim
ve Ölçüm
çalismasi'
amaciyla bir
arastirma
dalisi
gerçeklestirdi.
Ekoloji
Grubu ise
Ege
kiyilarinda yayilmaya baslayan bir yosun
türü hakkinda bilgi edininek, örnek
toplamak ve yosun yayilimini incelemek
amaciyla 6 kisi ile 2-9 Subat
2000 tarihleri arasinda
Kusadasi'nda 'Culerpa
Rosemose Dagilimi Arastirmasi
(CCR)' gerçeklestirdi. 6-7
Subat 2000 tarihlerinde ise iki
kisilik bir ekip Kusadasi 'ndaki
Zeus Magarasina bir kesif dalisi
gerçeklesterdi.
Geçen yillarda da oldugu gibi~
Spor Müdürlügümüz tarafindan
organize edilen ve 24 Ocak-ll
Subat 2000 tarihleri arasinda
3'er ve 4'er günlük devrelerden
olusan kayak kurslarina toplam
30 ögrencimiz katildi. Kayak sporuna
yeni baslayan, kayak yapmayi bilen ve
teknigini düzeltmek isteyen kursiyerler
Uludag Egitim ve Dinlenme
Tesislerimizde hem kis tatili hem de
antrenör gözetiminde kayak yaptilar.
Kursiyerler aldiklari egitim sonrasinda da
katilim sertifikalarini aldilar. Bununla
birlikte Spor Müdürlügü'ne bagli olarak
faaliyet gösteren Dagcilik ve Kis Sporlari
kolu tarafindan 25-29 Ocak 2000 ve 3
i
Ocak-4 Subat 2000 tarihleri arasinda
olmak üzere iki 'Temel Kayak Egitimi
Kampi' gerçeklestirildi.
Toplam 40 üyenin
katildigi kamplarda
slalom kayagi ile
mukavemetkayagi
egitimi verildi. Teknik
olarak yeterli görülen
kisiler 'ileri kayak
egitimi kamplari'na
katilmaya hak
kazandilar.
Dagcilik
Grubu,
Aladaglar' da
iki egitim kampi
gerçeklestirdi. 24-26 Ocak 2000
tarihleri arasinda yapilan kampta
kaya ve buz tinnanisi çalismalari
gerçeklestirilirken, 26-29 Ocak
2000 tarihleri arasindaki kampta
ise krampon kullanimi, palanga
sistemi, ipe girme, bivaklama, çig
testi ve kar magarasi yapimi
konularina yer verildi. Bunlarin
ardindan kazmali düsüs
tekniklerinin çalisildigi ve 6-9
Subat ile 9-12 Subat 2000
tarihlerinde gerçeklestirilen ve
50 kisinin katildigi iki Elmadag
Kampi yer aldi.
2.Ligde mücadele eden Üniversitemiz
Bayan Basketbol Takimi, 4- 3 Subat
2000 tarihleri arasinda yurtlarimizda
kalarak kamp yapti. 12 kisinin katildigi ve
yogun bir antreiunan programinin yer
aldigi kamp oldukça basarili geçti.
Çogunlugunu Üniversitemiz
ögrencilerinin olusturdugu Kürek
Takimimiz, 3 Ocak - O Subat 2000
tarihleri arasinda Adana Çukurova
Üniversitesi Tesisleri'nde kamp yapti.
Yeni Bulgar antrenörleriyle birlikte
toplam 5 antrenör, 27 erkek ve 6 bayan
sporcunun katildiklari kamp yeni sezon
için oldukça anlamli bir çalisma oldu.
Takimimiz, yeni kurulan Çukurova
Üniversitesi Kürek Takimi'na tecrübeli
kürekçileri ve antrenörleriyle destek
verdi. Bu kampla birlikte kürekçilerimiz
Milli Takim seçmesi niteligi tasiyan
'Türkiye Salon Kürek Yarismalari' için
hazirliklarini tamamlamis oldu.
i
i
i
i
Üniversitemiz Izci Toplulugu,
Izeilik Töresi ve Andi geregi
dönem boyunca yaptigi yararli
islerin ardindan 23 Ocak -1 Subat
2000 tarihleri arasinda Antalya/
Kemer Beydaglari mevkiinde 44
kisi ile 'izeilik egitim kampi'
gerçeklestirdi.
Dönem sonrasi kampus, yine
sportif etkinlikleriyle birlikte
olagan bireketliligine döndü.
32 (lJDTÜ'LÜ
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
••
Sevgili
ODTU Mezunlari!
•
i§
arl)'or ya da
•
i§ degi§tirmek
mi istiyorsunuz?
•
Hemen Interaktif CV-Veri Tabanina
Kaydolunuz .
••
OOTU
••
INTERAKTIF
•
•
i
HiZ
i
•
Sayin Yöneticiler!
ODTÜ KARiYER PLANLAMA MERKEzi
Ayrintili bilgi için
http://www.kprn.metu.edu.tr
adresinden "interaktif BasVuru"ya
giriniz
!
Günün dilediginiz
ILI·
saatinde firmaniza
Telefon: 3122104137
e-mail: [email protected]
uygun nitelikte elemani
•••
"OOTU Interaktif Kariyer
Hizmetl'ine abone olarak
bula bileceksiniiz ...
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor
R
e n
1<
t r
e
n
ct
i
•
•
Marshaii Boya, yaklasik yarim yüzyildir
yasamin her alani için renk üretiyor.
Dayanikli ve özeiiiklerini yiiiarca yitirmeyen
Marshaii Boya renkleri,
yeni özellikler kazanarak; siklastiran, farkli yasam tarzlarina uyumlu,
yasama güzellikler
katan dekoratif renklere dönüsüyor.
Marshaii Boya renkleri, yasam beklentilerinin
degisimiyle
birlikte yeni boyutlara ulasiyor.
PDF compression, OCR, web optimization using a watermarked evaluation copy of CVISION PDFCompressor

Benzer belgeler