Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Transkript

Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Priþtine ABD Ofisi Kosova Türk Sivil
Toplum Örgütleri Heyetini Kabul Etti
P
riþtine’deki Amerika Birleþik
Devletleri Ofisi’nin daveti üzerine, Kosova Türk Sivil Toplum
Örgütleri (KTSTÖ) Heyeti 16 Mart
2007, Cuma günü ABD Ofisi yetkilileriyle görüþtü. Kosova Türk Sivil
Toplum Örgütleri’ni temsilen heyette
Esnaf Ýþ Adamlarý ve Esnaflar Derneði
Baþkaný Cemil Luma, Kosova Türk
Gazeteciler Derneði Baþkaný Ýbrahim
Arslan ve Yeni Dönem KTM Müdürü
Mehmet Bütüç yer aldý. KTSTÖ
Heyeti’ni ABD Ofisi Resmi Siyasi
Temsilcisi Sayýn Heidi-Hakone L.
Barrachina kabul etti.
Görüþmede, Kosova’da yaþayan
Türk toplumunun sorunlarý, Türkçe’nin
resmi kullanýmý ve Türk dilinde eðitimin
durumu ve sorunlarý ele alýndý. KTSTÖ
heyeti tarafýndan bu konular üzerine
Sayýn Heidi-Hakone L. Barrachina
Hanýmefendi’ye geniþ bilgiler sunuldu.
Özellikle Ahtisaari Paketi ve Kosova
Türk Sivil Toplum Örgütleri’nin Türk
dili ve yazýsýnýn resmiyeti konusunda
tepki mektuplarý dile geldi. Bununla
beraber Kosova Anayasasý hazýrlanma
sürecine, Anayasa’da Kosova’da
Türklerin kurucu unsur olarak yer
almasý, Türkçe’nin de resmi dillerden
biri olarak yazýlmasý gerektiðini,
geleneksel olarak eskisi gibi Türklerin
yaþadýklarý belediyelerde resmileþmesi
ve Anayasa’yla güvence altýna alýnmasý
gereði vurgulandý.
KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
SAYI: 369
U
BM’ye Rusya’dan
‘Kosova tepkisi’
YIL: 9
Perþembe, 22 Mart 2007
Fiyatý: 0.50
Rusya’nýn Birleþmiþ Milletler Büyükelçisi Vitali Çurkin, örgütün Güvenlik Konseyi’nin
Kosova’yla ilgili son toplantýsýný terk etti.
NMÝK Þefi Yoachim Ruecker New
York’ta Birleþmiþ Milletler Güvenlik
Konseyi toplantýsýnda UNMÝK’in 3
aylýk çalýþmalarý, standartlarýn uygulanmasý ve
Kosova’da durum konusunda konuþtu.
Ruecker, üç aylýk dönemde genel durumun
olumlu olduðunu deðerlendirdi. Sýrbistan’ý
temsil eden Kosova Koordinasyon Merkezi
Baþkaný Sandra Raškoviæ-Iviæ, Ruecker’in bu
deðerlendirmesine karþý çýktý.
Basýna kapalý kapýlar ardýna yapýlan toplantýda, BM Kosova Statü Özel Temsilcisi Marti
Ahtisaari’nin çözüm önerisinin görüþüldü.
Ahtisaari önerisi tartýþmalarýn özeti, ABD ve
Rusya devlet temsilcilerinin ilk açýklamalarýndan sonra anlaþýldý.
BM ABD Büyükelçisi Alehandro Volf,
UNMÝK Þefi Yoachim Ruecker’in raporunu
dengeli ve objektif olarak deðerlendirirken
Ruecker’in duruma ve standartlarýn uygulanmasý konusu üzerinde durduðunu statüye
saðlanmadýðý için Ahtisaari kabahatli deðildir”
dedi. Volf, Rus meslektaþý ile ayný raporu dinlediklerini ancak farklý sonuçlar çýkardýklarýnýn
da altýný çizdi. Rusya Büyükelçisi Vitali
Æurkin, Yoachim Ruecker ve Sandra
Raškoviæ-Iviæ konuºtuktan sonra toplantý
salonunu terk etti.
Vitali Çurkin toplantýyý terk etmesi öncesi,
Birleþmiþ Milletler Genel Sekreteri Ban Ki
Moon’un Kosova Özel Temsilcisi Joachim
Rucker’i, Kosova’nýn baðýmsýzlýðý için
telkinde bulunmakla suçladý.
Çurkin, Joachim Rucker’in Güvenlik
Konseyi üyelerine sunduðu brifingin, “tek
taraflý” ve sorunun çözümüne yardýmcý olacak
bir yaklaþýmdan yoksun olduðunu söyledi.
ABD’nin BM Büyükelçiliði görevine
vekalet eden Alejandro Wolff ise Çurkin’in
aksine, Rucker’in brifinginin “son derece dengeli” olduðunu belirtti.
BM Güvenlik Konseyi, Kosovalý
Arnavutlar ve Sýrplar arasýndaki
görüþmelerin baþarýsýzlýkla
sonuçlanmasý sonrasý, son
geliþmeleri deðerlendiriyordu.
Kosovalý Arnavutlar, bölgenin
Sýrbistan’dan tamamen ayrýlarak
baðýmsýz olmasýný istiyor.
Sýrbistan’ýn yaný sýra Rusya
da, bu talebe þiddetle karþý
çýkýyor.
Örgütün Kosova Özel
Temsilcisi Martti Martti
Ahtisaari’nin hafta sonuna dek
Kosova’nýn geleceðiyle ilgili
tavsiyelerini Güvenlik
Konseyi’ne iletmesi bekleniyor.
Ahtisari’nin daha hazýrladýðý
planda; Kosova’nýn kendi
Rusya Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý
bayraðý, ulusal polis gücü olmasý
deðinmediðini söyledi. Büyükelçi Volf,
öneriliyor ve bölgeye uluslararasý anlaþmalar
Washington’un Baþmüzakereci Ahtisaari’ye
yapma hakký tanýnýyordu.
son derece güveni olduðunu belirtti ve
Ancak planda, baðýmsýzlýk kelimesi telaffuz
“Kosova statüsü müzakerelerinde uzlaþma
edilmiyordu.
www.yenidonem.org
Türk Dili ve Yazýsý’nýn resmi kullanýmýnýn Belediye Meclis
Tüzükleri’ne Anayasa güvencesiyle
iþlenmesi gereði savunuldu. Ancak, bu
þekilde Türklerin yaþadýklarý
belediyelerde Türkçenin resmi olarak
kullanýmýnýn yasal temelinin saðlanabileceðine dikkat çekildi.
Görüþmede, Kosova’da yaklaþýk
30 yýldýr yapýlmayan nüfus sayýmýnýn
Kosova’nýn çok yönlü geliþmesinin
planlanmasý açýsýndan son derece
önemli olduðu vurgulanarak, planlanan nüfus sayýmýnýn daha önceki
sayýmlara oranla demokratik bir hava
içinde yapýlmasýnýn önemi vurgulandý.
Çanakkale þehitleri
törenlerle anýldý
de vam ý sayf a 3’ te
Enis TABAK
Çanakkale savaþý þehitleri Kosova’da düzenlenen etkinliklerle
anýldý. Ýlk tören Mamuþa’da Alperenler Gençlik Derneði Liseli
Öðrenciler Topluluðu ile Aþýk Ferki Türk Kültür Sanat
Derneði’nin ortaklaþa düzenledikleri anma töreniyle gerçekleþti. Törene, Kosova Demokratik Türk Partisi-KDTP Genel
Baþkaný ve Milletvekili Mahir Yaðcýlar, KDTP Milletvekili
Rýfat Krasniç, Mamuþa Belediyesi Baþkaný Arif Bütüç,
Zübeyde Haným Kosova Türk Kadýnlarý Derneði Baþkaný
Birsen Gota, Kosova’da KFOR barýþ gücü bünyesinde görevli
Mamuþa 5. Mek. Piy. Böl. Mahmut Paþa Kýþlasý Komutaný
Yüzbaþý Mustafa Yýldýz yaný sýra çok sayýda davetli katýldý.
Çanakkale þehitleri ve Kosova savaþýnda þehit düþenler için
saygý duruþuyla baþlayan törende Ferya Bütüç, Ýstiklal Marþý
þiirini okudu. Ardýndan Özlem Krüezi Çanakkale savaþý ve
þehitleri ile ilgili bir yazý okudu.
Çanakkale savaþýný anlatan slayt gösterisi ardýndan bir
konuþma yapan Mahmut Paþa Kýþlasý Komutaný Yüzbaþý
Mustafa Yýldýz, “Bu önemli günümüzü 1915 yýlýndan beri
ülkemizde çeþitli vesilelerle anmaktayýz. Türkiye Cumhuriyeti
sýnýrlarýnýn dýþýnda da Türk toplumunun yaþadýðý yerlerde
böyle anma günlerinin hazýrlanmasý bizleri gerçekten onurlandýrdý ve gururlandýrdý. Bu vesileyle Kosovalý kardeþlerime
teþekkür ederim” þeklinde konuþtu. Yýldýz’ýn konuþmasý ardýndan sözü alan KDTP Genel Baþkaný ve Milletvekili Mahir
Yaðcýlar, bu anlamlý günde bir arada olmaktan çok mutluyum
þeklinde konuþtu. Yaðcýlar: “Çanakkale savaþý Türkiye
Cumhuriyetinin kurulmasýnda çok büyük anlam taþýmaktadýr.
Çanakkale savaþý bura topraklarýnda da çok büyük etkisi
olmuþtur. Çünkü Çanakkale savaþý baðýmsýzlýk için, özgürlük
için ve vataný korumak için yapýlan bir savaþtý. Olsun ki o
dönemde Osmanlý buradan çekilmiþti ama buradan da çok
sayýda Kosovalý o savaþa katýlarak þehit düþmüþtür. Türk dostu
olan Kosovalý Türkler dýþýnda da burada yaþayan diðer topluluklardan Müslüman kardeþlerimiz de o büyük savaþa
katýlarak Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasýnda omuz omuza
vermiþlerdir” dedi.
d e v a mý sa y fa 1 2 ’d e
2
Kosova
Plan inceleme altýnda
Belçika Senato’sunda
gündem Kosova
Perþembe, 22 Mart 2007
ABD’li diplomat Visner,
Belçika Senatosu’nda yaptýðý
konuþmada Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný destekleyen
bir konuþma yaparken Rus
diplomat Lukov ise tam ters
bir tavýr takýndý ve
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna
karþý olduklarýný yineledi.
ABD Kosova statü
görüþmeleri özel temsilcisi
Frenk Visner, Belçika senatosunda Kosova statüsünün
belirlenmesi konusuna deðindi. Visner, Priþtine ile
Belgrat arasýnda Kosova statüsünün belirlenmesinde
ortak bir tutumun bulunmasýnýn mümkün olmadýðýna
dikkat çekerken BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi
Ahtisari’nin Kosova sorununa çözüm için tüm
olanaklarýyla çalýþtýðýný belirtti. Visner, “1990’lý yýllarda yaþanan olaylar o kadar þok vericiydi ki,
Arnavutlarýn Sýrplarýn yönetimi altýna tekrar geri
dönüþü düþünülemez” dedi.
Rusya Belçika Büyükelçisi Vladimir Lukov sena-
toda yaptýðý konuþmada,
Visner’in açýklamasýna karþý
gelerek, BM Kosova baþ
müzakerecisi Marthi
Ahtisari’nin planýný
eleþtirmekten kendini alamadý. Lavrov, BM Kosova
Baþ müzakerecisi Marthi
Ahtisari’nin Kosova planýn
kabul edilemez olduðunun
altýný çizerken, BM Güvenlik
Konseyi’nin Kosova ile yeni
bir kararý kabul edeceðini
öneri sürdü. Lavrov, “Taraflar arasýnda ortak bir
çözüm bulunacaðýna inanmýyorum. Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýna karþýyýz. Ancak taraflarýn anlaþmasý
halinde sýnýrlarda bir deðiþimi kabul edebiliriz. Bunun
dýþýnda bir anlaþmaya karþýyýz. Biz Sýrplardan daha
büyük Sýrp olmak istemiyoruz. Sadece taraflar arasýnda varýlacak bir çözümden yanayýz. Þu anda diplomatik tüm olanaklar tükenmedi. Çözüm için diðer
yollar aramalýyýz” dedi.
Çeku, Güvenlik Konseyi’nin Kosova’nýn
baðýmsýzlýðý yönünde karar alacaðýna
inandýðýný dile getirirken, Rusya’nýn
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný destekleyen
ülkeleri karþýsýna almaktan kaçýnarak,
kararý veto etmeyeceðini ileri sürdü.
siyasiler de konsey toplantýsýný dikkate alarak özellikle Ýslam ülkeleri üzerinde lobi faaliyetleri yaparak
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn desteklenmesi için
mekik diplomasi trafiðine girmeye hazýrlanýyor. Bu
görev için de Trnava ikna edilmeye çalýþýlýyor.
Kosova Ýslam birliði baþkaný müftü Naim Trnava
belli bir süre Kosova’da sürdürmekte olan din
görevine ara vermesi gerekiyor. Çünkü Viyana’da
yapýlan görüþmeler sýrasýnda Kosova Ýslam Birliði
Baþkaný Naim Trnava Kosova heyeti içinde yer
almadý. Taraflar arasýnda yapýlan görüþmelere Sýrp
Ortodoks Kilisesi yetkililerinin katýlmalarýna raðmen
Kosova Ýslam birliði yetkilileri ise yer almadý.
Kosova Ýslam Birliði Viyana’da taraflar arasýnda
görüþmeler esnasýnda Kosova müzakere ekibine
desteklerini devamlý dile getirdi. BM Güvenlik
Konseyi’nde Marthi Ahtisari’nin paket önerisinin
görüþülmesi süre zarfýnda müftü Týrnava’ya önemli
iþler düþecek gibi görülüyor. Ahtisari’nin paket önerisinin Ýslam ülkeleri tarafýndan da destek görmesi
gerekiyor. Kosova Ýslam Birliði Baþkaný Naim
Trnava’nýn destek arama ziyaretleri çerçevesinde
Ýran, Libya, Tunus, Cezayir ve Fas’a ziyaretler
yaparak bura yöneticilerinden Ahtisari tarafýndan
sunulan rapora destek vermeleri için lobi faaliyetlerinde bulunmasý için çaba harcanýyor. Kosova
müzakere heyeti BM Güvenlik Konseyi’nde yapýlacak oylamayý göz önünde bulundurarak Müftü
Týrnava’yý bu arabulucu görevi üstlenmesi için uðraþ
veriyorlar. Trnava’nýn özellikle Sýrbistan ile iyi iliþkilerde bulunan Ýran ve Libya’dan destek almasý zor
gibi görünüyor. Bunun yanýnda da Batý Sahra sorunundan dolayý Tunus, Cezayir ve Fas’tan da destek
almasý zor gibi görülüyor.
Ýran, Libya, Tunus, Cezayir ve Fas hariç diðer
tüm Ýslam ülkeleri Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný
desteklemektedir. Türkiye bu güne dek Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný en çok destekleyen ülkeler arasýnda
yer almaktadýr. Mýsýr’da son günlerde Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný destekleyeceðine yönelik açýklamalarda bulunuyor. Ayrýca, Malezya, Endonezya ve Katar
da Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný dile getiren ülkeler
arasýnda bulunuyorlar.
ORA Baþkaný Veton Suroi, BM’ye üye olan
Ýslam ülke temsilcileri ile yaptýðý görüþmede
Kosova’nýn baðýmsýzlýðý desteklemeleri isteminde
bulundu. Suroi, batýdan olduðu gibi doðudan da
destek aldýklarýný söyledi. Tunus, Cezayir ve Fas’ýn
tutumu ile ilgili soruya Suroi, Kosova sorununun
çözüme kavuþmasýnýn özel bir sorun olduðu ve
Kosova sorunu Batý Sahra sorunu ile ayný
olmadýðýnýn bu ülkelere anlatýlmasý gerektiðini
söyledi.
Kosova Ýslam Birliði Baþkaný Naim Trnava konu
ile ilgili açýklama yapmaktan kaçýnýrken, bürosu
tarafýndan kamu oyuna açýklama yapacaðý ileri
sürüldü.
Müftü Naim Trnava’nýn bazý Arap ülkelerini ne
zaman ziyaret edeceði önem kazanýrken, birkaç hafta
içinde BM Güvenlik Konseyi’nin Ahtisari’nin paket
önerisini görüþeceði dikkat çekiyor.
Çeku: “Kosova mayýsta baðýmsýz olacak”
Baþbakan Agim Çeku, Zagrep’te yayýnlanan
“Vjesnik” gazetesine verdiði demeçte ABD’nin
Mayýs ayýnda BM Güvenlik Konseyi dönem baþkanlýðý sýrasýnda Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna kavuþacaðýný ileri sürdü. Çeku, BM Genel Sekreteri Ban Ki
Mun’un BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi
Ahtisari’nin hazýrlamýþ olduðu planýný Nisan ayýnda
BM Güvenlik Konseyi’ne sunacaðýna inandýðýný
belirtti.
G 8 ülkeleri zirvesi toplantýsýnýn 4 Haziran’da
düzenleneceðini hatýrlatan Baþbakan Çeku, uluslararasý birliðinin bu toplantýsýndan önce Kosova
statüsünün çözüme kavuþacaðýný ileri sürdü.
Baþbakan Çeku, “Biz Rusya’nýn Sýrbistan’ý desteklemediðini biliyoruz. Onlar Sýrbistan’a desteði basit
bir destekten daha çoktur. Bu desteðin stratejik bir
özelliði vardýr. Ruslar kendilerinin artmakta olan
siyasi ve ekonomi gücüne öne çýkararak uluslararasý
iliþkilerde önemli rol oynamayý amaçlýyorlar. Ruslar
Kosova sorunu yüzünden batýlý ülkeler ile iliþlilerini
bozmayacaktýr. Bu yüzden de Rusya’nýn Ahtisari’nin
Kosova çözüm paketini veto edeceðine inanmýyorum” dedi.
BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile ilgili yeni
bir kararýnýn kabul edilmesi konusunda da açýklamalarda bulunan Baþbakan Çeku, alýnacak kararýn
üç noktadan olacaðýný söylerken, “Birinci nokta ile
BM’nin almýþ olduðu 1244 sayýlý kararý yürürlükten
kaldýrýlacak. Bunun paralelinde de otomatik olarak
Sýrbistan’ýn Kosova üzerindeki tür egemenlik haklarý
sona ermiþ olacaktýr. Ýkinci nokta ise Kosova’nýn
baðýmsýzlýðý ilan edilmeyecek yada daha derin
detaylara girilmeyecek. Yalýnýz BM Kosova Baþ
müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin çözüm için hazýrlamýþ olduðu raporu desteklenecek. Üçüncü noktada
da Kosova’da uluslararasý birliðinin sivil ve askeri
yönetiminin yeni görev çizgisi belirlenecek.
Uluslararasý askeri görevde hiçbir deðiþiklik olmayacak, sivil yönetim ise küçük deðiþmelere tabii tutulacaktýr” dedi.
Baþbakan Çeku süreç sonucuna da deðinirken,
“Ahtisari Kosova’ya baðýmsýzlýk verilmesini önerecektir. BM Güvenlik Konseyi de bunu destekleyecektir. Bundan sonra da dünya devletlerinin
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýmasýna olanaklar
saðlanacaktýr” dedi.
Müftüye büyük görev
Genel Sekreterin Ahtisari tarafýndan hazýrlanmýþ
olan Kosova statü planýný Güvenlik Konseyi’ne göndermesinin beklendiði bu günlerde Kosovalý
www.yenidonem.org
A
htisari’nin yardýmcýsý Rohan ile BM’ye teslim ettiði
Kosova statü çözüm öneri planý Sekreter tarafýndan
incelemeye alýndý. Sekreterin çalýþmayý yeterli gördüðü
taktirde plan görüþülmek üzere Güvenlik Konseyi’nin gündemine alýnacak.
BM Kosova Baþ müzakerecisi yardýmcýsý Albert Rohan, 15
Mart Perþembe günü
Ahtisari’nin tarafýndan
Kosova statü öneri
paketini BM Genel
Sekreteri Ban Ki Mun’a
teslim etti.
BM Genel sekreteri
basýn sözcüsü Brandon
Varne konu ile ilgili
yaptýðý açýklamada BM
Genel sekreteri Albert
Rohan tarafýndan
sunulan Kosova statüsü
paket önerisini etüt etmeye baþladýðýný söyledi.
Varne, BBC kanalýna verdiði demeçte
Rohan tarafýndan
sunulan çözüm paketinde Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna vurgu
yapan bir madde olup olmadýðýný açýklama yapmaktan
kaçýnýrken BM Güvenlik Konseyi üyelerinin Ahtisari’nin
örgüte sunmuþ olduðu planý ne zaman görüþeceklerini karara
baðlayacaklarýný görüþeceklerini ifade etti
Resmi olmayan diplomatik kaynaklardan aldýðýmýz bilgilere göre görüþmelerin 26 Mart’ta baþlayacaðý ve gözlemcilerin bu plan üzere yapacaklarý görüþmelerin uzun süreceði
ileri sürüldü. Ayrýca ayný kaynak Ahtisari’nin, bu güne kadar
Kosova çözüm statüsü için hazýrlamýþ olduðu iki planda da
baðýmsýzlýk ibaresine yer vermediðinin altý çizilirken
Ahtisari’nin BM Genel sekreterine sunduðu önerisinin son
þekilde uluslararasý birliði denetiminde Kosova’ya baðýmsýzlýk
önerdiði ileri sürülüyor.
Statü bir an önce
belirlemeli
Ahtisari’nin Kosova statüsü ile çözüm planýný sunmasý ile
bütün gözlerin üstünde toplandýðý BM Genel Sekreteri
Mun sürecin bir an önce çözümünden yana olduðunu
ifade etti.
BM
Genel Sekreteri Ban Ki Mun “Voice of
America” ya verdiði demeçte Kosova
statüsünün bir an önce belirlenmesi
gerektiðini söyledi. BM Güvenlik Konseyi toplantýsýna
UNMIK’in Kosova’da kasým ve þubat ayý çalýþmalarýný
içine alan bir rapor hazýrlayacaðýný ve Kosova sorununun
bir an önce noktalanmasý gerektiðini belirten Mun,
Kosova’da istikrarý saðlayacak ve orada bulunan tüm
topluluklarýn barýþ ve huzur içinde yaþamalarýnýn saðlanmasý gerektiðini ifade etti. Genel Sekreter, “BM tarafýndan
sekiz yýl yönetimi ardýndan bulunan ora halkýnýn kendi
kaderlerinin ne olacaðýný bilmesinin zamaný gelmiþtir”
dedi.
Taraflara þiddetten kaçýnmalarý çaðrýsýnda bulunan
Genel Sekreter Mun, siyasi amaçlarý içine alan her tür þiddet olayýnýn kabul edilemez olduðuna dikkat çekti. BM
görevlilerinin Kosova kurumlarýna yetkilerin devredilmesi
sürecinde yardýmda bulunmaya devam edeceðini belirten
Mun, Kosova’da huzur ve ortak bir yaþam atmosferinin
saðlanmasýnda çalýþmalar sürdüreceklerini belirtti.
Kosovalý Sýrplarýn Kosova kurumlarýnýn çalýþmalarýný
protesto ettiklerinin altýný çizen Genel Sekreter, Kosova
kurumlarýnýn standartlarýn gerçekleþmesinde olumlu
baþarýlar kaydettiklerini söyledi.
3
Kosova
Çeku, Rusya’dan
umutlu
Perþembe, 22 Mart 2007
Her zaman Kosova’nýn geleceði ile iyimser mesajlar veren Baþbakan
Çeku, Rüker ile yaptýðý görüþmeden sonrasý halka yine umut daðýttý.
Kosova statü sürecinde sona emin adýmlarla ilerlendiðine vurgu yapan
Çeku, BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile alýnacak kararýn Rusya
tarafýndan veto edilmeyeceðini ileri sürdü.
K
osova UNMIK Yöneticisi
Yoakim Rüker ve Baþbakan
Çeku geleneksel haftalýk
görüþmelerinde Marthi Ahtisari’nin
Kosova çözüm önerisini ele aldýlar.
Baþbakan Çeku görüþme ardýndan
gazetecilere yaptýðý açýklamada BM
Kosova Baþ müzakerecisi Marthi
Ahtisari’nin yardýmcýsý Albert
Rohan’ýn BM Genel Sekreterine sunduðu çözüm önerisinin Kosova
kurum ve kuruluþlarý, Kosova
Müzakere heyeti ile vatandaþlarýnýn
bekleyiþi çerçevesinde olduðunu ileri
sürdü. Athisari tarafýndan BM’ye
sunulan çözüm önerisinin çok önelmiþ
olduðunu ifade eden Çeku,
“Rusya’nýn BM Güvenlik
Konseyi’nde Marthi Ahtisari’nin
çözüm önerisini veto vermeyeceðine
inanýyoruz” dedi.
Kosova statüsü sürecinin
öngörüldüðü ve planlandýðý gibi gittiðine dikkat çeken Baþbakan Çeku,
“Kosova statüsünün sonuna doðru yol
almaktayýz ve þu anda olmamýz
gereken yerdeyiz. Ahtisari, Kosova
statüsünün belirlenmesi ile çok belirleyici çalýþmalarda bulundu. Sürecinin
þimdiye dek ayný dinamikle devam
etmesini bekliyoruz. BM Kosova Baþ
müzakerecisi Marthi Ahtisari’den 3
Nisan’da Temas Artý gurubu ile
yapacaðý toplantýda Kosova statüsü ve
Kosova’ya neden tam baðýmsýzlýk
öngörmediðine yönelik açýklama yapmasýný bekliyoruz” dedi.
Rusya’nýn Ahtisari’nin rolü ve
çalýþmalarýna da deðinen Baþbakan
Çeku, Rusya’nýn Kosova sürecine
aksaklýk getirmeyeceðine ve BM
Güvenlik Konseyi’nde veto hakkýný
kullanmayacaðýna inandýðýný söyledi.
Çeku “Rusya öneriye karþý gelmeyecek ama öneriye rezerve koyabilir.
Rusya, Kosova statüsünün belirlenmesi süreci boyunca Temas Artý
gurubundan farký bir tutum sergiledi.
Temas Artý gurubunun Kosova’yla
ilgili çok sayýda kararý oy birliði ile
aldýðýný biliyoruz bu yüzden de Rusya
Kosova ile ilgili çözüm önerisine
karþý gelmeyecektir. Kendileri oylamaya katýlmayacaktýr. Baþka bir deyiþle kararý veto etmelerini beklemiyoruz” dedi.
Kosova statü önerisinin yalýnýz
Kosova’nýn projesi olmadýðýný
belirten Baþbakan Çeku, bu planýn
Temas Artý gurubu, AB, ve ABD
hazýrladýklarý ortaklaþa bir proje
olduðunu söyledi. Kosova’da
kaydedilen ilerlemeler hakkýnda da
açýklama yapan Çeku, BM Genel
Sekreterinin Kosova standartlarýnýn
gerçekleþmesinde olumlu baþarýlardan
dolayý kendilerine teþekkürlerini ilettiðini söyledi.
Kosova UNMIK Yöneticisi
Yoakim Rüker görüþme sonrasý yaptýðý açýklamada Kosova statü
sürecinin iyi yolda olduðunu belirtirken “BM Genel sekreteri Ban Ki
Mun Çarþamba günü Ahtisari’nin
önerisini aldý. Þu anda öneriyi analiz
ediyor. Ýncelemeden sonra dosyayý
BM Güvenlik Konseyi’ne görüþülmesi için gönderecek” dedi.
Kosova UNMIK Yöneticisi Rüker
ve Baþbakan Çeku ayrýca Avrupa
Birliði ile 19 Marta yapýlacak Ýstikrar
ve Birleþme sürecini de ele aldýlar.
DK’da ki iç çekiþmelerden
sonra yaþanan ayrýlýðýn ardýndan Kosova’daki en büyük
parti konumuna gelen ve herkesin
tarafýndan dikkatle izlenen PDK
Baþkaný Thaçi, temaslarý
çerçevesinde Solana ile bir araya
geldi. Bir parti lideri olarak
görüþmelerde bulunduðuna ýsrarla
vurgu yapan Thaçi, Kosova sürecinin
istedikleri gibi sonuçlanacaðýný
söyledi.
Kosova’nýn ana muhalefet partisi
baþkaný Haþim Thaçi temaslarý
çerçevesinde Brüksel’de AB Dýþ ve
Güvenlik Politika Yüksek temsilcisi
Haviyer Solana ile bir araya geldi.
Görüþme ile yapýlan yazýlý açýklamada görüþmede Marthi Ahtisaari’nin
BM Genel Sekreterine Kosova statü
önerisini sunulmasýnýn ardýndan
ortaya çýkan durumun elle alýndýðý
bildirildi.
Solana, Thaqi’den Kosova müzakere heyeti içinde Kosova süreciyle
ilgili birlik ve beraberliðin saðlanmasýna katkýda bulunmasý isteminde
bulunduðunu belirtirken,
“Kosovalýlardan yapýcý bir tutum
içinde olmalarý isteminde bulundum.
Kosova sorununun sonunun ne þekilde olursa olsun, Kosovalýlar uluslararasý birliði ile iþbirliði yapýlmasý
gereklidir” dedi.
Solana ile parti baþkaný ve
Müzakere ekibi üyesi olarak bir
araya geldiðini belirten Thaqi,
Uluslararasý birliðinin Kosova ile
tutumu açýk ve net olduðunu belirtirken Moskova’nýn da bu süreçte
yapýcý bir rol oynayacaðýný beklediklerini söyledi.
Thaçi, Solana ile yaptýðý görüþme
ardýndan, Kosova statüsünün belirlenmesi ardýndan Kosova’da büyük
bir olasýlýkla Avrupa Birliði yöneticisi görevini üstelenmesi beklenen
Hollanda diplomatý Piter Feith ile bir
araya geldi.
L
Thaçi temaslarda
Güzel sözler
Barýþta oðullar babalarýný, savaþta babalar oðullarýný gömer.
(KREZUS)
Priþtine ABD Ofisi Kosova Türk Sivil
Toplum Örgütleri Heyetini Kabul Etti
Kosova’daki Türkçe medyanýn durumu
hakkýnda bilgi veren Heyet, uluslararasý kurum ve kuruluþlarýn azýnlýk
topluklarýna verilen destek kapsamýnda
Türkçe medyaya gereken desteðin verilmesi, ilgili kamu medya kurumu
Kosova Radyo Televizyonu’nda (RTK)
Türkçe yayýnlardaki süreninin arttýrýlmasý gereðini savundu.
Heyet üyeleri Türklerin asýrlarca bu
topraklarda yaþadýklarýný, bu topraklarýn kaderini paylaþtýklarýný belirterek,
demokratik ve çok etnikli Kosova’nýn
sadece Arnavutlarla ve Sýrplarla deðil,
Kosova’da yaþayan bütün etnik topluluklarla saðlanabileceðini ileri sürdüler.
Türklerin artýk topraðýndan göç
etmekten yorulduðunu, diðer haklarla
birlikte Kosova’nýn yarýnýný inþa etmek
istediðini vurguladýlar.
KTSTO MEDYA HÝZMETLERÝ
Kosova’ya ek askeri takviye
Schefer, Kosova’ya yapýlan ek askeri takviyenin rutin bir operasyon
çerçevesinde yapýldýðýný dile getirirken, Kosova’da þiddet olaylarýnýn olacaðýna inanmadýðýný ve olasý olaylarýn engelleneceðini söyledi.
N
ATO Genel sekreteri Jaap De
da eðitim yapmasýný ve onlarýn bölgeye
Hoop Schefer Saraybosna’da
alýþmasýný saðlamaktan baþka bir
yayýnlanan “Dnevni Avaz”
amacýmýz bulunmamaktadýr” dedi.
gazetesine verdiði demeçte Kosova’da
KFOR tarafýndan yapýlan açýklamaþiddet olaylarýnýn olmayacaðýný,
da yapýlmasý planlanan bu operasyonun
Kosova’da olasý þiddet olaylarýnýn diðer
yapýlýþ amacýnýn Kosova statüsü sonuBalkan ülkelerine de sýçrayabileceði
cuyla herhangi bir baðlantýsý olmadýðý
açýklamalarý asýlsýz olarak deðerlendirdi. bildirildi.
Schefer, “Bunun olmasýný kimse
Sýrbistan basýný ise NATO’nun yapbekleyemez. Bosna ve Hersek istikrarý
mýþ olduðu bu takviyeyi Kosova’da olasý
yakalama yolundadýr. Orada barýþ gücü
etnik gruplar arasýndaki çatýþmalarý önleaskerleri sayýsýnda bir azaltma düþüncesi mek için yaptýðýný öne sürdü.
içindeyiz. Kosova’ya
gelince orada bulunan NATO daha
doðrusu KFOR güçKosova’nýn geleceði açýsýndan en önemli yapý
leri istikrarýn
taþlarýnýn
baþýnda bulunan Kosova statü çözüm
savunucularýdýr.
önerisi mimarý Ahtisari, BM’ye sunmuþ olduðu
KFOR güçleri
önerisinde Kosova’ya uluslar arasý denetim altýnda
Kosova statüsünün
bir baðýmsýzlýk önerdiðini itiraf etti.
belirlenmesi
sürecinde tüm vatanosova sorununun çözümünde sona doðru yaklaþýyoruz.
daþlara barýþ ve
Uzun zamandan beri çözümünü bekleyen bu sorunun son
huzurlu bir þekilde
demlerini yaþýyoruz. Bu sürecin sonuçlanmasý için yaklaþýk bir buçuk yýl uðraþan BM Kosova baþ müzakerecisi sonunda
hayatlarýna devam
etmelerini saðlamak- Kosova statüsü ile ilgili hazýrladýðý çözüm paket önerisini geçen
hafta tamamladý ve yardýmcýsý Avusturyalý diplomat Albert Rohan
tadýrlar” dedi.
vasýtasýyla
15 Mart’ta BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’a Kosova
NATO’nun
statüsü ile ilgili hazýrladýðý son öneri planýný teslim etmiþ oldu.
Kosova’ya ek takviye
Albert Rohan’ýn, BM Genel Sekreteri Mun’a çözüm önerisinin
birlikler göndereceði- yanýnda durumla ilgili detaylý bir ek açýklama da ilettiði ileri
ni belirten Schefer,
sürüldü. Genel Sekretere Ahtisari’nin paket önerisini sunan Rohan,
“NATO önceden yap- çözüm paket önerisinin içeriliði ile ilgili gazetecilere açýklamada
týðý bir plan gereði
bulunmaktan kaçýndý.
Kosova’ya 600 askerBM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari BBC kanalýna
verdiði bir demeçte Planý ile Kosova’ya uluslararasý birliðinin
den oluþacak bir
gözetimi altýnda bir baðýmsýzlýk önerisinde bulunduðunu itiraf etti.
askeri tugay
Kosova’nýn mevcut sorunlarýný çözecek pratik bir bütünlük içinde
takviyede bulunacaðýný açýklamýþtý. olmasý gerektiðine vurgu yapan Ahtisari, Arnavutlar çoðunluk
olarak Kosova’da yaþayan topluluklarýn çýkarlarýný korumasý gerekAlmanya’dan
tiðini söyledi.
Kosova’ya 19 Mart’ta
Ahtisari BBC kanalýna yaptýðý konuþmasýnýn devamýnda BM
kadar 600 kadar
Güvenlik Konseyi’ne sunduðu planýn Kosova sürecinin sonu olaYedek Operasyon
caðýný ifade etti. Ahtisari, BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova
Güçleri (ORF)’nin
statüsünün belirlenmesi ile ilgili gecikmenin kimsenin lehine
geleceði duyurulmuþ- olmayacaðýna dikkat çekerken, “Her tür gecikme Kosova’nýn
tu. Bu rutin bir askeri geliþmesine olumsuz etki edecektir” dedi.
Albert Rohan, 15 Mart’ta BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’a
operasyondan baþka
Kosova
statüsü ile ilgili 70 sayfadan oluþan bir evrak sundu. Bu
bir þey olmayacaktýr.
evrakýn
60
sayfasý Kosova statüsü ile ilgili öneri, harita gibi teknik
Bu takviyedeki
evraklar yer alýyor. Diðer 10 sayfada ise Kosova statüsü belirlenamacýmýz askerlerimmesi ile ilgili açýklamalar yer alýyor.
izin Kosova ortamýn-
www.yenidonem.org
Ahtisari, baðýmsýzlýk dedi
K
4
Kosova
Koþtuniça’dan aðýr ithamlar Kosova, Rusya ve veto
Perþembe, 22 Mart 2007
Koþtuniça, Kosovalý Arnavutlarý þiddet ve terörizm yapmakla suçlarken,
Sýrplarýn Ahtisari planýný kabul etmemeleri halinde Arnavutlarýn tekrar
Kosova’da terör ve þiddet eylemlerine devam edeceklerini ileri sürdü.
S
ýrbistan Baþbakaný Voyislav
Koþtuniça, Kosova sürecinin sonlarýna gelinirken sert açýklamalarýný
sürdürmeye devam ediyor. Koþtuniça,
Belgrat medyasýna verdiði demeçte
Kosovalý Arnavutlarý þiddet ve terörizm
yapmakla suçladý. Sýrbistan’da bir topluluðu oluþturan Arnavutlarýn ayrý bir devlet
kurma hakký olmadýðýný ileri süren
Koþtuniça, Arnavutlarýn peþinde koþtuklarý
hayalin uluslararasý birliði düzenlemeleri
ile BM Beyannamesine aykýrý olduðunu
ifade etti.
Koþtuniça, “Kosova’nýn
baðýmsýzlýðý genelde þiddet, tehdit, Sýrp ve
diðer topluluklarýn etnik temizlenmesine
dayanmaktadýr” dedi. Kosova’da üç yýl
önce yaþanan þiddet olaylarýna deðinen
Koþtuniça, Sýrbistan’ýn Ahtisari’nin
planýný kabul etmemesi halinde Kosovalý
Arnavutlar yeniden þiddet olaylarýna baþ
vuracaklarýný ileri sürdü. Koþtuniça,
“Þimdi bile Sýrbistan’ýn Ahtisari’nin planýna karþý çýkmasý demek, þiddet olaylarýnýn
yeniden baþlamasý anlamýna gelmektedir.
Sesleri buradan dahi duyulabiliyor. Onlar
yalýnýz þiddet olaylarýna deðil, terörist
eylemlere de hazýrlanýyorlar” dedi.
BM Güvenlik Konseyi’nin 19
Mart’ta Kosova ile ilgili yapacaðý toplantýsýna da deðinen Baþbakan Koþtuniça,
Sýrbistan’ýn BM’nin 1244 sayýlý karara
göre Kosova’da Sýrplar ile diðer topluluklarýn güvenliðinin saðlanmasý isteminde
bulunacaðýný ifade etti. Koþtuniça, “Özellikle Arnavut teröristlerin her tür þiddet
olayýnýn önlenmesi ve kýnanmasýný isteyeceðiz” dedi.
Diðer taraftan Sýrbistan
Cumhurbaþkaný Boris Tadiç de yayýnladýðý
bildiri ile uluslararasý birliðinden
Kosova’da barýþ ve huzurun saðlanmasý ve
bunu çiðneyecek olan faillere karþý önlemlerin alýnmasý isteminde bulundu.
Kosova’ya 125 milyon
avro gerekiyor
Güvenlik Konseyi’nin Kosova ile ilgili kararý dört gözle beklenirken diðer
taraftan da Kosova’yý ayrý bir heyecan sarmýþ bulunuyor. Kosovalý liderler süreç sonucunda Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna kavuþacaðýna inanýrken,
baðýmsýzlýðýn kazanýlmasý sonrasý Kosova’nýn yeni bir devlet olarak
dünya arenasýna dahil olmasý için 125 milyon auro gibi bir tutara ihtiyaç
duyuluyor.
K
osova’ya NATO müdahalesi sonrasýnda baþta Batýlý ülkeler olmak
üzere Avrupa’da ve Balkanlarda
yeni bir devletin kurulmasý için yeþil ýþýðýn
yakýldýðý bir gerçek. Ama yeni kurulacak
olan devlet çalýþmalarý için var olan kurumsal alt yapý bunu yerine getirip getirilmeyeceði tartýþýlýyor. Büyük bir ihtimalle yeni
bir mekanizmanýn hazýrlanmasý gerekiyor.
Kosova toplumunun karþýlaþtýðý ekonomi
güçlüklere raðmen bunun saðlanmasý
kaçýnýlmaz olarak görülüyor.
Kosova Çevre ve Alan Planlama
bakaný ve Kosova baþ müzakere ekibi üyesi
Ardian Cini Yakova’da cuma günü yaptýðý
konuþmada yeniden bir yapýlanma
konusuna deðindi. Cini, Kosova’da Marthi
Ahtisari’nin önerisini hayata geçirmek için
125 milyon avroya ihtiyaç duyulacaðýný
söyledi. Bakan Cini, bu tutarýn yeni Kosova
devletinin yönetimine, büyükelçiliklerin
kurulmasý ile yeni devletin fonksiyonlarýnýn
oluþturulmasýnda harcanacaðýna dikkat
çekti.
Ahtisari’nin paketine deðinen Bakan
Cini, “Kosova bu evrak sayesinde egemen
: 3 69
ý
y
a
S
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Balkan ve Ankara Muhabiri:
ve baðýmsýz bir devlet olmasý yolundadýr.
Kosova, AB’ne ve NATO’ya üye olmayý
amaçlamaktadýr. Bundan dolayý yeni görevimizde de uluslararasý birliðinin yanýmýzda
bulunmasý gerekiyor” dedi.
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna kavuþmasý
ardýndan yeni siyasi ve diplomatik
altyapýnýn kurulmasýnda uluslararasý birliðinin yardýmý bekleniyor. Ýsveç Dýþiþleri
Bakaný Karl Bild bu konu ile ilgili yaptýðý
açýklamada Kosova statüsünün belirlenmesi
ardýndan uluslararasý birliðinin Kosova ile
alýnacak yeni kararýn hayata geçirilmesi için
Kosova’da yeni siyasi ve diplomatik
altyapýnýn kurulmasýnda katkýda bulunmasýný gerektiðini söyledi. Kosova’da
Bosna örneðinin tekrarlanmamasý gerektiðine iþaret eden Bild, uluslararasý birliðin
Bosna’da paralarý bilmeyerek harcadýðýna
dikkat çekti.
Kosova Teknik ve Deðiþim Grubu
tarafýndan hazýrlanan raporda yeni Kosova
devleti için ilk dönemde 10 ila 14
büyükelçiliðin açýlmasý öngörülürken, bunlarýn Kosovalýlarýn yoðun olarak yaþadýðý
yerlerde açýlmasýný planlanmaktadýr.
Herkes tarafýndan dört gözle beklenen Güvenlik Konseyi kararýna
Rusya’nýn takýnacaðý tutum büyük önem taþýyor. Rusya, kararý veto
ederse Kosova ile yeni bir karar alýnamayacak ve sorun baþladýðý yere
yani baþa dönecek. Rusya karar ile ara sýra çeliþkili açýklamalarda
bulunurken Lavrov, kendilerinin Kosova ile ilgili kararý veto edeceklerini söylemediklerini dile getirdi.
K
osova’nýn baðýmsýzlýðý önünde en
büyük engel olarak gözüken Rusya,
Marthi Ahtisari’nin BM Genel
Sekreteri Ban Ki Mun’a sunmuþ olduðu
raporu tepki ile karþýladý. Sýrbistan’ýn en
büyük destekçilerinden biri olan Rusya, BM
Güvenlik Konseyi’nde Marthi Ahtisari’nin
paket önerisinin görüþülmemesi için giriþimlerde bulunduðu ileri sürüldü.
Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov,
önceden yaptýðý konuþmalarýnda Rusya’nýn
BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi
Ahtisari’nin çözüm paket önerisini konseyde
veto edebileceðini dile getirmiþti. Ama özellikle de Viyana görüþmelerinin sonuçlanmasýndan sonra Lavrov, kararý veto etmeyecekleri yönünde açýklamalarda bulunmaya
baþladý.
Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov,
cumartesi günü gazetecilere yaptýðý bir açýklamada Rusya’nýn Ahtisari’nin çözüm önerisini veto edecekleri yönünde bir açýklamanýn kendisi tarafýndan yapýlmadýðýný
söyledi. Lavrov, Rusya olarak kendilerinin
taraflar arasýnda Kosova statüsünün belirlenmesi ile ilgili görüþmelerin devamýndan
yana bir tavýr takýndýklarýný ifade etti.
Lavrov, “Biz Sýrplarda daha büyük Sýrp
olma peþinde deðiliz. BM Güvenlik
Konseyi’nde her iki tarafý da tatmin edemeyecek bir kararý veto edeceðimizi
söylemedik. Her þey taraflarýn tutumlarýna
baðlýdýr” dedi.
Belgrat Lavrov’un bu önerisini sýcak
karþýlarken Priþtine öneriyi ret etti. Sýrbistan
Baþbakaný Voyislav Koþtuniça, Rusya
Dýþiþleri Bakaný Lavrov’un önerisini destekler bir açýklamada bulunurken, Sýrbistan
Müzakere ekibi koordinatörü Slobodan
Samarciç ise Lavrov’un önerisini “gerçek
bir açýklamanýn sesi” olarak deðerlendirdi.
Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Draþkoviç,
Lavrov’un önerisini “mantýklý bir çözüm”
olarak deðerlendirirken, Viyana’da esas
görüþmelerin yapýlmadýðýný, Ahtisari’nin
BM’ye sunmuþ olduðu önerisinin uzlaþmaz
olduðunu belirtti.
ABD Dýþiþleri Bakanlýðý basýn sözcüsü
Þon Mek Kormak, Lavrov’un konuþmasýný
normal olarak deðerlendirirken, Kosova için
son hafta ve son aylara girilirken herkesin
devamlý bir þeyler söyleyerek ortamý
kýzýþtýracaðýna vurgu yaptý. Sözcü Mek
Kormak, “Rusya’nýn Kosova sorununu
dikkatle takip ettiklerini ve dýþ siyasetleri
açýsýndan bir konu olduðunu söyleyebilirim”
dedi. ABD ve Rusya arasýnda danýþma
olanaklarý olduðunu belirten Mek Kormak,
ayrýca bu sorunun çözümü için diðer BM
Güvenlik Konseyi ile bölge üyeleri arasýnda
bir iþbirliði yapýlmasý gerektiðine dikkat
çekti. Mek Kormak, “Marthi Ahtisari’nin
Erhan TÜRBEDAR
Yazýlarda ortaya atýlan
Muhabirler:
fikirler, yazarlara
Taner GÜÇLÜTÜRK
aittir. Gazetemizin resmi
Enis TABAK
görüþü deðildir.
Yüksel POMAK
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Yazýlarýn sorumluluðu
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
yazarlara aittir.
Kadýn: Sezen HASKUKA
Gençlik: Sinem ÞÝÞKO
Web: www.yenidonem.org
Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ
Web tasarýmý ve günceleme:
Spor:Ýsmail MAKASÇÝ,Luan MORÝNA Erhan JABLE
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
e-mail:
[email protected]
[email protected]
www.yenidonem.org
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
BM Güvenlik Konseyi’nde sunmuþ olduðu
önerisi ile ilgili açýklama yapmasýnýn zamaný
geldi. Ýleride atýlacak adýmlar için açýk
görüþmelerin baþlamasýnýn tam zamanýdýr”
dedi.
Rusya Güvenlik Konseyi Baþkaný Ýgor
Ývanov, BM Kosova Baþ Müzakerecisi
Marthi Ahtisari’nin yerine yeni bir arabuluculuðun seçilmesi talebinde bulundu.
Ývanov, “Çýkmaz bir yola giren Kosova statü
görüþmelerini rayýna koyacak yeni bir kiþiye
ihtiyaç duyulduðu aþikardýr. Eðer taraflar
arasýnda sorunla ilgili anlaþma saðlanamasa,
o zaman görüþmelerin tekrar baþlayabilmesi
için yeni bir arabulucunun seçilmesine gerek
vardýr” dedi.
Rusya Dýþiþleri Bakanlýðý tarafýndan
yayýnlanan “Rusya Global Siyaset” dergisi
baþ ve sorumlu yazarý Fyodor Lukyanov,
“Özgür Avrupa’ya” verdiði bir demeçte
Rusya’nýn BM Güvenlik Konseyi’nde
Kosova ile ilgili alýnacak yeni kararý veto
etmeyeceðini ileri sürdü. Lukyanov,
“Rusya’nýn BM Güvenlik Konseyi’nde veto
hakkýný kullanacaðýna inanmýyorum. Rusya,
Ahtisari’nin paket önerisine karþý olabilir.
Ama kararý veto edeceklerini inanmýyorum
Ya oylamaya katýlmayacaklar yada diðer
þekilde kararýn kabul edilmesine göz
yumacaklardýr. Rusya, ne Balkanlar, ne
Sýrbistan ne de Kosova için pek fazla ilgi
göstermiyor. Rusya pratik ve pragmatik
sorunlarý ile ilgilendiriyor” dedi.
ABD BM Büyükelçisi ve Deyton anlaþmasýnýn mimarý Richard Holbrook
Rusya’nýn Kosova tutumu ile ilgili yaptýðý
açýklamada BM Kosova Baþ Müzakerecisi
Marthi Ahtisari’nin paket önerisinin BM
Güvenlik Konseyi’nde kabul edilmesi
halinde Kosova’da ortaya çýkacak yeni þiddet olaylarýnýn sorumlunun Rusya olacaðýný
belirti.
ORA Baþkaný ve Kosova Müzakere
ekibi üyesi Veton Suroi, “Inner City Press”
gazetesine verdiði demeçte Rusya’nýn BM
Güvenlik Konseyi’nde veto hakkýný kullanýp
kullanmayacaðý sorusuna “Bilmem, bunu bir
kiþi bilir, o da Vladimir Putin’dir” þeklinde
yanýtladý.
Rusya Dýþiþleri Bakaný Segey Lavrov’un
Kosova statü görüþmelerin sürdürülmesi
önerisi UNOSEK tarafýndan olumsuz karþýlandý. UNOSEK Basýn sözcüsü Remi Durlo
konu ile ilgili yaptýðý açýklamada “Ýki taraf
arasýnda herhangi ortaklaþa bir tutum yok.
Bundan dolayý da görüþmelerin baþlamasý
da bir þeyleri deðiþtirmeyecektir” dedi.
Sýrbistan’ýn Ahtisari tarafýndan hazýrlanan
çözüm öneri paketinin Arnavutlarý kayýrdýðý
açýklamalarýný asýlsýz olarak deðerlendiren
Durlo, “Ahtisari’nin önerisi, Arnavutlarýn
önerisi deðil bir uzlaþmadýr” dedi.
Banka: Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Baský: “SIPRINT” basýmevi
Prizren
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý
yayýnýdýr.
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk
Uzmaný)
Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði
Baþkaný)
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi
Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu
Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
5
Perþembe, 22 Mart 2007
Baðýmsýzlýk kapýda
Kosova
Viyana görüþmeleri sonrasý Kosova’ya umutlu bir þekilde dönen
Kosova Müzakere Heyeti üyeleri görüþmelerle ilgi meclisi bilgilendirmek amacýyla son meclis toplantýsýnda milletvekillerine
süreç hakkýnda bilgi verdiler. Baþkan Seydiu, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna herkesin tanýk olacaðýný söylerken, Baþbakan Çeku ise
sürecin baðýmsýzlýkla sonuçlanacaðýný belirtirken, PDK Baþkaný
Thaqi ise Güvenlik Konseyi’nde Rusya’nýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný engellemeyeceðini ifade etti.
Kosova meclisi düzenlediði son
toplantýsýnda Viyana’da yapýlan
son görüþmeleri ele aldý.
Viyana görüþmelerine katýlan
Kosova müzakere ekibi beþ
üyesinden Baþkan Fatmir
Seydiu, Baþbakan Agim Çeku
ve PDK Baþkaný Haþim Thaqi
toplantýda hazýr bulunurken,
Viyana görüþmeleri ile Kosova
statüsünün belirlenmesi hakkýnda milletvekillerine bilgi verdiler.
Seydiu: “Bizler tanýk olacaðýz”
Baþkan Fatmir Seydiu, Meclis
kürsüsünden yaptýðý açýklamada
Viyana görüþmelerine katýlan
Kosova ekibinin tutumunun
egemen ve baðýmsýz bir Kosova
olduðunu belirtirken, bu tutumun alfa ve omega olduðunu
dile getirdi. Seydiu, Kosova
heyeti olarak Sýrbistan kurumlarý ile hiçbir strüktürel iliþki
kabul etmediklerini ve etmeyeceklerini söyledi. Kosova’da
uluslararasý yönetimin sürmesi
ile NATO güçlerinin görevini
sürdürmesini ilgili tutumu
desteklediklerini belirten
Baþkan Seydiu, Kosova’da
uluslararasý yönetimin bulunmasý Kosova’nýn uluslararasý
örgütlere entegre olmakta
olumlu etki edeceðini belirtti.
Baþkan Seydiu, “Kosova
sorununun sonucu belidir.
Komþu devletlerle dostluk ve
iþbirliði içinde bir Kosova
herkesin istediði tek çözümdür.
Biz buna tanýk olacaðýz” dedi.
Çeku: “Süreç baðýmsýzlýkla sonuçlanacak”
Baþbakan Çeku
mecliste milletvekillerine
hitaben yaptýðý konuþmasýnda
Kosova statüsünün belirlenme
sürecine yönelik açýklamalarda
bulundu. Ahtisari’nin
Kosova’ya sunacaðý çözüm formülünün baðýmsýzlýk olacaðýný
inandýðýna vurgu yapan Çeku,
baðýmsýzlýðýn ilk evresinde
uluslararasý birliði tarafýndan
denetleneceðini söyledi.
BM Güvenlik Konseyi
kararý ile Kosova resmi olarak
ilk defa baðýmsýzlýðýna kavuþacaðýný belirten Çeku, bu kararýn
ardýndan dünya ülkelerden
desteðin verilmesi gerektiðini
ifade etti. Baþbakan Çeku’ya
göre, BM Güvenlik Konseyi
Kosova’yla ilgili yeni kararýný
mayýs ayýnýn sonunda yada 4
Haziran’da Geliþmiþ ülkelerin
bir araya gelecekleri toplantýdan önce kabul etmesinin beklendiðini söyledi. Viyana’da
yapýlan görüþmeler esnasýnda
Kosova’nýn baðýmsýz bir devlet
olarak kabul görmesi için bazý
uzlaþmalar yaptýklarý bilgisini
veren Baþbakan Çeku,
“Viyana’da yaptýðýmýz bazý
uzlaþmalarýn temel amacýnýn
Kosova’nýn toprak bütünlüðünü
korumak amacýyla yapmýþ
bulunuyoruz” dedi.
Thaqi: “Rusya yapýcý
olacak”
Viyana görüþmelerine
katýlan PDK Baþkaný Haþim
Thaqi bugün gelinen noktaya
vurgu yapan bir konuþmada
bulundu. Thaqi, “1999 yýlýnýn
baþlangýcýnda elde ettiðimiz
baþarýnýn ürünü olarak, uluslararasý birliði tarafýndan
baðýmsýz ve egemen bir
Kosova’nýn tanýmasýnýn son
günlerini yaþýyoruz. Son yýllarda Kosova’nýn yürütmüþ
olduðu gerek özgürleþme,
demokratikleþme ve Batýlý
örgütlerle sýký iþbirliði ile güçlü
bir ekonominin Kosova’nýn
gerçek siyaseti olduðunu görüyoruz” dedi.
Kosova’da ki topluluklara
da deðinen ve Kosova’nýn
topluluklarla ilgili hoþgörü
içinde olduðunu söyleyen
Thaqi, topluluklarýn Kosova
kurum ve kuruluþlarýnýn çalýþmalarýna katýlmalarý, haklarýnýn
korunmasý gibi temel noktalara
büyük özen gösterdiklerini
ifade etti. Thaqi, BM Güvenlik
Konseyi’nde Kosova ile
görüþülüp karar baðlanacak
olan kararýnýn Rusya tarafýndan
veto edilmeyeceðine inancýnýn
tam olduðunu vurguladý.
Parti gruplarýndan destek
Viyana görüþmelerine
katýlan üç müzakere heyeti
üyesinin ardýndan Kosova
Meclisi Parti Grup Baþkanlarý
da milletvekillerine hitap ettiler.
LDK Meclis Grubu
Baþkaný Aluþ Gaþi, Kosova
müzakere heyeti çalýþmalarýný
baþlangýçtan beri desteklediklerini belirtirken, müzakere
heyeti içindeki olumlu iþbirliðinin Kosova kurumlarýnýn
çalýþmalarýna da yansýmasýný
istediklerini dile getirdi.
PDK Meclis Grubu
Baþkaný Yakup Krasniçi,
Viyana’da acý bir uzlaþmanýn
yapýldýðýna dikkat çekerken,
bunun Kosova’nýn geçmiþi için
deðil geleceði için yapýldýðýný
söyledi.
AAK Meclis Grubu Baþkaný
Cülnaze Süla, Ahtisari tarafýndan hazýrlanan dokümanýn eski
düzen olan statükoyu ortadan
kaldýrdýðýný ve bunun da
baðýmsýz Kosova devletinin
kurulmasýna yol açacaðýný
belirtti.
ORA Meclis Gurubu
Baþkaný Teuta Sahatçiu, her bir
baþlangýcýn sonu olduðuna
dikkat çekerken, Kosova nihai
statü görüþmelerinin de baðýmsýzlýkla sonuçlanacaðýný söyledi.
6+ Grup Baþkaný Cezair
Murati ile Entegrasyon Çalýþma
Gurubu Baþkaný Cerc Deday
Kosova müzakere ekibi
üyelerinin açýklamalarýný
destekler birer açýklamada
bulundular..
Plana itirazý olanlar var
Kosova Meclisi’nde çoðunluðu
oluþturan parti gurup baþkanlarý
ardýndan mecliste temsil edilen
diðer parti milletvekilleri de
Kosova statüsü ile ilgili konuþma þansý bulurken bunlar gün
boyu mecliste yapýlan konuþmalarý eleþtirel birer konuþmada bulundular.
Kosova Halk Devinim
Partisi Baþkaný Emruþ Cemayli
yaptýðý konuþmasýnda müzakere
ekibi çalýþmalarýný eleþtirirken,
bu çalýþmalarýn Kosova
halkýnýn çýkarlarýný korumaktan
aciz olduðunu söyledi.
Dardanya Demokrat Partisi
Milletvekili Ramadan
Kelmendi, bugüne kadar
Kosova müzakere heyeti
tarafýndan yapýlan açýklamalarýn açýk ve net olmadýðýna
vurgu yaparken, bugün gelinen
noktayý eleþtirdi.
PDK partisi milletvekili
Cevat Bislimi de yaptýðý konuþmasýnda Müzakere Heyeti
çalýþmalarýndan duyduðu memnuniyetsizliði dile getirdi.
www.yenidonem.org
Rönesans
ve
Kosovalý
Türkler
R
Rönesans nedir?
önesans kelime
anlamýna bakýldýðý
zaman, Yeniden
Doðuþ demektir. Peki bu
yeniden doðuþ nasýl ve
hangi zamanlarda baþladý?
Rönesans aslýnda ilk defa
M.Ö. 5 Yüzyýlda Grek
döneminde, baskýcý yönetime karþý bir protesto
olarak ortaya çýkýyor. O
dönemde yöneticilerden
memnun olmayan aydýnlar,
dini ve diðer baskýlara karþý
“Sofistler”(O dönemin
aydýn kiþileri) hareketlenip
yönetime karþý tavýr alýyorlar. Eleþtiri, uygar dünyada
güvenilmezlik alameti
deðil, demokratik bir haktýr. Bu dönemde baþlayan
hareketlenmeye tarihte
aslýnda erken Rönesans
denir.
Asýl Rönesans ise Batýda,
Kilisenin baskýcý rejimine
karþý bir baþkaldýrýþ olarak
baþlamýþtýr. O dönem
Avrupa’sýnda 2-15. yüzyýllar arasýnda “Orta Çað”
sürmüþtür. Bu dönemin bir
diðer ismi de “Karanlýk
Çað” idi. Bu adý almasý ise
dönemin kilise yönetimine
borçludur. Çünkü o dönemlerde Kilise her þeyi yönetir
ve onun dedikleri dýþýna
çýkýlmýyordu! Bilimsel
çalýþmalarýn yapýlmadýðý,
Bilim adamlarýnýn
öldürüldüðü bir dönem idi
“Orta Çað”. Oysa Ýslam 812 yüzyýllar arasýnda
Avrupa’da “Karanlýk Çað”
sürerken, Ýslam Dünyasýnda
bilimsel çalýþmalarýn en
yoðun olarak yapýldýðý bir
dönem idi. Hýristiyan
Dünyasý hurafelerle
uðraþýrken, Ýslam
Dünyasýnda bilimsel çalýþmalarla olaylar ispatlanýyordu! Avrupa’da bu
dönemde bilim dili Latince
iken, Ýslam Dünyasýnda
Eski Yunan Filozoflarýnýn
(Özelikle; Platon ve
Aristoteles’in) yapýtlarý
Arapça’ya çevirtiliyordu ve
geniþ kitlelere ulaþmasý
saðlanýyordu. Avrupa’da
12-14. yüzyýllar arsýnda
Rönesans’ýn ilk iþaretleri
baþlamýþtý, bu da Ýslam
Dünyasýnýn sayesinde
olmuþtur! Avrupa’da tam
olarak Rönesans, 15-16
yüzyýlda büyük bir patlama
yaþanmýþtýr. Kilise yöneti-
ORHAN
LOPAR
Bir
Düþünce
mi karþý gelen bilim
adamlarý özgürlüklerine
kavuþuyorlar ve baskýcý
dönem sona erdiriliyor.
Tabi bu Rönesans’a geçiþ
mutlaka kolay olmadý!
Çünkü bu baskýcý rejim ve
dönemi ortadan kaldýrmak
için çok kan dökülüdü.
Rönesans döneminden
sonra, Avrupa’da çoðu ülke
laik (Din ve Siyasetin birbirinden ayrýlmasý) düzene
geçiyor. Bu yüzden
Rönesans’a, Yeniden
Doðuþ deniliyor. Baský ve
düzensiz rejimine karþý
gelinmiþtir, bu olaylardan
sonra Avrupa yeniden doðmuþtur! Rönesans bu yüzden çok önemli ve deðerlidir. Belki bu anlattýklarýmý
çoðunuz biliyorsunuzdur.
Ama benim anlatmak istediðim bir þey daha var.
Kosova Türklerinin
Rönesans’ý! Peki bu
Kosova Türklerinin
Rönesans’ý ne idi?
Kosova Türklerine
bakýldýðý zaman, erken
Rönesans’ý 50’li yýllarda
yaþamýþlar. Bu dönemde
Türkler Kosova arenasýnda
yeniden varolmuþ ve bir
Rönesans yaþamýþlardýr.
Çünkü o dönemde
Türklerin bu topraklarada
varlýðý kabul edildi!
Türkler ikinci bir
Rönesans’ý þimdilerde
yaþamaktadýr. Türkler
yeniden uyandý, ya da buna
geç kalmýþ bir Rönesans da
diyebiliriz. Ve bu
Rönesans’ý da bir “reaksiyon” (Reaksiyon diyorum;
çünkü bu her þeyi kaybetmeye karþý-karþýya kalan
Türklerin bir tepkisidir)
olarak Sivil Toplum
Kuruluþlarý baþlatmýþtýr.
Peki neden Sivil Toplum
Kuruluþlar diyoruz?
Yukarda anlattýklarým gibi,
Türkler tüm STK (Sivil
Toplum Kuruluþlarý) de bir
araya gelmiþ ve demokratik
tepkisini ortaya koymuþtur?
Peki geç kalýndý mý? Evet
çok geç kalýndý! Ama bir
deyim vardýr; Zararýn
neresinden dönersen
kyardýr!
Bu hareket ile birlikte
Kosovalý Türkler varlýklarýný ispat ettirdiler!
Kosovalý Türklerin yeniden
bir Rönesans yaþanmýþ
oldu...
Güncel
“Goralýlar Çanakkale’ye sadece þehit deðil, ayrý bir tad verdiler”
Perþembe, 22 Mart 2007
6
Çanakkale´deki Goralýlar...
Çanakkale’de yayýnlanan “Çaðdaþ
Çizgi” Dergisi 350. sayýsýnda Mr.
Taner Güçlütürk’ün “Gora’da
Çanakkale Türküsü Efsanesi”
baþlýklý araþtýrmasý geniþ yanký
uyandýrdý. Dergimizde çýkan bu
çalýþma üzerine vakt-i zamanýnda
taa Gora’dan kalkýp Çanakkale’ye
göçmüþ olan Goralýlar bize
ulaþtýlar ve; “Biz buradayýz. Bu
kentte yaþýyoruz ve aslýnda
Goralýyýz.” dediler. Yaþanan bu
geliþme üzerine “Çaðdaþ Çizgi”
dergisinin 351. sayýsýna konuk
ettiðimiz Çanakkale’de yaþayan
Goralýlarla gerçekleþtirdiðimiz
söyleþiyi Yeni Dönem gazetesi
okurlarýyla paylaþýyoruz.
Ýlhan KAYA
Çanakkaleli Gora kökenlilerin anlatmýþ
olduðuna göre; 1900’lü yýllarýn baþýnda
Çanakkale’ye gelmeye baþlayan
Gora’lýlarýn göçü 1970’li yýllara kadar sürmüþ. 1970’li yýllarda kentimizde 150
civarýnda Goralý yaþarken, bugün nüfus
artýþý nedeni ile Goralý Çanakkalelilerin
sayýlarý 500’e ulaþmýþ durumda. Üçüncü
kuþak Goralýlar, Çanakkale’ye neden
geldiklerini ve kentte neler yaþadýklarýný
bizimle paylaþtýlar. Çanakkale’ye gelen ilk
Goralýnýn þimdiki Babalýk Tatlýcýsý’nýn
kurucusu Reyhan Hüsmenoðlu olduðunu
öðrendik. Reyhan Hüsmenoðlu’nun torunu
Gültekin Hüsmenoðlu anlatýyor.
Reyhan Hüsmenoðlu, Gültekin
Hüsmenoðlu’nun Gora’dan göç eden dedesi
“Dedem 1912 yýlýnda Çanakkale’ye
gelmiþ. Reyhan Hüsmenoðlu Çanakkale’ye
gelmeden önce Balkanlarýn deðiþik yerlerinde çalýþmýþ. Çanakkale’ye gelmeden
önce son olarak Sofya’da bir açmýþ ancak
Balkan Savaþý’nýn baþlamasýyla birlikte
Sofya’da ki dükkanýný kapatmak zorunda
kalmýþ. Sonra ver elini; Çanakkale. Burada
yaþayan Goralýlarýn büyük bir çoðunluðu
Reyhan Hüsmenoðlu’nun torunlarýyla
birlikte çektirdiði aile fotoðrafý
Gora’nýn Rapçe köyünden gelmiþtir.
Bilindiði gibi; o zamanki coðrafyada
(Osmanlý coðrafyasýnda) Kosova, bir
Osmanlý eyaletidir. Bilindiði gibi o
dönemde Çanakkale de Osmanlý’nýn bir
topraðýdýr. Dedem Reyhan Hüsmenoðlu
buraya tek baþýna gelmiþ. Ailemizin diðer
fertleri Gora’da kalmýþlar. Rapçe, bir dað
köyü olduðu için, topraðý verimsizdir.
Büyüklerimiz (köyün erkekleri) çalýþmak
amacý ile köylerinden þehirlere inmiþler.
Ancak ailelerini þehirlere taþýmamýþlar.”
“Þehirlere yerleþmemelerinin tek nedeni
ise asimilasyondan korkmuþ olmalarýdýr.”
O dönemde büyüklerimizin gelecek
nesillere dair korkularý vardýr. Çünkü
þehirlerde nüfusun büyük bölümü gayr-i
Müslimlerden (Hrýstiyan) oluþmaktadýr.
Dedelerimiz asimilasyona uðrayabileceklerinden endiþe ettikleri için çalýþmak için
gittikleri yerlere ailelerini taþýmamýþlar ve
böylelikle de kendi Türk-Müslüman kimliklerini korumayý baþarmýþlardýr…
Gora’da yaþayanlarýn ön önemli özelliði ise
tahtacý (aðaç oymacýsý) olmalarýdýr. Bu
insanlar gittikleri yerlerde kýsmen tüfek
yapýmý, halý dokumasý ve deðirmen iþletmeciliði gibi mesleklerde yoðun bid
biçimde çalýþmýþlar. Modernleþmeyle birlikte ise insanlarýmýz yaþamlarýný daha
rahat idame ettirebilmek için þehirlere göç
etmeye baþlamýþlar.”
“Goralýlar aslýnda Konya’dan Göç
etmiþler”
Gültekin Hüsmenoðlu Goralýlarý anlatmaya devam ederken, bu bölgede yaþayan
insanlarýn aslýnda en fazla 300 yýllýk bir
geçmiþi olduðunun altýný çiziyor. Ve
Goralýlarýn bölgeye Konya’nýn Çumru
ilçesinden göç ettirildiklerini ifade ediyor.
Çanakkale’de ilk Gora’lý Hüsmenoðlu
Çanakkale’ye göç eden ilk Goralýnýn
dedesi olduðunu söyleyen Gültekin
Hüsmenoðlu, Reyhan Hüsmenoðlu’nun
1912 yýlý sonunda Çanakkale’ye geldiðini
söylüyor. Çanakkale’ye gelen dedesinin
Necippaþa Camii’nin olduðu bölgede
(þimdi ki kafeteryalarýn olduðu yerde)
dükkan açtýðýný söylüyor. Reyhan
Hüsmenoðlu, bu dükkanda çorba, pilav,
köfte ve tatlý yapmýþ önceleri; daha sonra
ise 1946 yýlýnda þimdiki yerine, Yalý
Caddesi’ne taþýmýþ iþ yerini. BABALIK
ismi halk arasýndaki lakabý
Reyhan Hüsmenoðlu’nun halk arasýnda
BABALIK lakabýyla tanýndýðýný
söyleyen Gültekin Hüsmenoðlu, bu
ismin dedesine takýlmasýnýn nedenini
ise þöyle açýklýyor.
“Dedem yoksullara, öðrencilere ve
askerlere çok ucuza, para almadan
yemek verirmiþ. O yüzden halk kendisine BABALIK ismini takmýþ”.
“Babamlar 1955’de Çanakkale’ye
gelmiþler”
Nusret Hüsmenoðlu ise Gültekin
Hüsmenoðlu’nun babasý; 1955 yýlýnda
geliyor ilk kez Çanakkale’ye. Turist olarak
ancak. Bir süre kentte kalan Nusret
Hüsmenoðlu daha sonra ailesini de yanýna
alýyor. Ailenin diðer üyeleri 1957 yýlýnda
Çanakkale’ye gelmiþler. Gültekin
Hüsmenoðlu babasýnýn Kosova’dan göç
etme nedeninin ise ‘siyasi koþullar’
olduðunu kaydediyor. Dede Hüsmenoðlu
ekonomik, baba Hüsmenoðlu ise siyasi
nedenlerden dolayý doðduðu topraklarý terk
Gültekin Hüsmenoðlu, “Babalýk
Tatlýcýsý”nýn kurucusu
etmek zorunda kalýyorlar. “Yeni kurulan
Yugoslavya’nýn ilk dönemi çok sert ve aðýr
koþullara sahipmiþ.” diyen Gültekin
Hüsmenoðlu anlatmaya devam ediyor.
“Benim annemin babasý Sinan Yýlmaz
yeni kurulan rejim tarafýndan tehdit olarak
algýlanmýþtýr. Kendisi yeni kurulan rejime
muhaliftir. Bu yüzden de yeni kurulan rejim
www.yenidonem.org
tarafýndan -faili meçhul olaraköldürülmüþtür. Hala bir mezarý yoktur.
Cesedi de bulunamamýþtýr. Öldürülme
nedeni ise bu bölgede yaþayan insanlarýn
Müslüman kimliðine sahip çýkmýþ
olmasýdýr.”
“Bizi sevenler Arnavut der; kýzanlar ise
Sýrp; Oysa biz Gora’lýyýz ve Türk’üz”
Çanakkale’ye gerçekleþen göçün ardýndan
zaman zaman uyum sorunu yaþadýklarýný
belirten Hüsmenoðlu, “Evde konuþtuðumuz
dil ile sokakta konuþulan dil arasýnda
bocalýyorduk. Evde Goraca konuþuluyordu.
Sokakta ise Türkçe. Bu bizim için ciddi bir
ikilik oluþturuyordu. Bize kýzanlar bize
‘Sýrp ya da Bulgar’ diyordu. Bizi sevenler
ise ‘Arnavut’ diyordu. Bu tanýmlamalar
tamamen yanlýþtýr. Biz Goralýyýz ve
Türk’üz. Biz Osmanlý’nýn Balkanlar’daki
ve Anadolu’daki asli kurucu unsurlarýyýz.
Goralýlar Osmanlýyý çok severler. Osmanlý
için aðladýklarýna gözlerimle þahit oldum.
Bizim bölgede asimilasyonu engellemek
için kýz alýp, verilirken çok dikkat
edilmiþtir. Sadece kendi içimizden kýz alýnýp
verilmiþtir.”
“Tatlý Sektörünü Çanakkale’ye Balkan
Türkleri Getirmiþtir”
Ailesinin Çanakkale’ye gelmesinden
sonra doðan Gültekin Hüsmenoðlu,
babasýnýn iþ olarak dede mesleðini
sürdürdüðünü söyleyerek, “Babam, baba
mesleðine devam eder. Ayrýca da helvacýlýk
ve yoðurtçuluk iþini geliþtirir. Bizler buraya
geldikten sonra çok yokluk ve yoksulluk
çektik. Evimizde soba dahi yoktu.” diyor ve
göç sonrasýnda yaþadýklarý sýkýntýlý dönemleri anlatýyor. Çanakkale’de tatlý sektörünün Balkan Türkleri tarafýndan getirildiði belirten Hüsmenoðlu, dedesinin
ardýndan sadece bir Arnavut’un tatlýcýlýk
iþini sürdürmediðini bunun dýþýnda kendi
köyünden gelen insanlarýn tümünün dededen ve babadan kalan bu mesleði yaptýklarýný söylüyor ve bu mesleðin kentimizde
Goralýlar tarafýndan yaygýn olarak
yapýldýðýnýn altýný çiziyor.
“Gora’ya 4 kez gittim”
Çanakkale’ye göçün ardýndan Gora’ya
anne ve babasýyla iki kez gittiðini (19691971 yýllarýnda) ve orada birer ay kaldýklarýný söyleyen Hüsmenoðlu, kendisinin
7
Perþembe, 22 Mart 2007
Gora’ya 1986 ve 1988 yýllarýnda iki kez
daha tek baþýna ziyarette bulunduðunu
söylüyor ve ekliyor;
“Gora, benim annemin ve babamýn
vatanýdýr. Ama benim doðum yerim
Çanakkale’dir. Benim gittiðim yýlarda dinsel ve etnik kimliði ile çok özgür bir yerdi.
Bu kimliklere hiçbir baský yoktu. Bizim
Türkiye’de —o dönem için- tahayyül edemeyeceðimiz hak ve özgürlüklere sahiptiler.
Örneðin orada yaþadýðým bir olay beni
oldukça þaþýrtmýþtýr, paylaþmak isterim.
Gora’da bir köy düðününe gittim. Düðün
alayýnda üzerinde Arapça yazýlý yeþil bir
bayrak, ay yýldýzlý bir Türk bayraðý ve 3
hilalli bir bayrak var idi. Bu bayraklarý
görünce ister istemez sordum: “Korkmuyor
musunuz? Bu bayraklarý düðünlerde
açmaya? Devlet bir þey demez mi?” Bu
Yasin Demirtaþ
sorum karþýsýnda insanlar þaþýrdýlar. Bu
gerçekliði o kadar kanýksamýþlardý
ki…Yanýt olarak; “Biz Türk ve Müslüman
olduðumuz için bu bayraklarý açarýz. Bizim
rejimimizde sadece 3 bayrak yasaktýr.
Onlar da ABD, RUS ve Arnavut bayraklarýdýr” dediler. Son olarak bu bölgeye gittiðim yýllarda ise artýk bölgede çoðunlukla
Arnavut bayraklarýnýn asýlý olduðunu
gördüm. Bu durum yaklaþan etnik kargaþanýn da bir iþaretiydi aslýnda ve bu
öngörüm sonraki yýllarda maalesef gerçekleþti.”
“Türk Barýþ Gücü Kosova’daki Türkler
Yasin Demirtaþ’ýn aile albümünden
bir aný... Yasin’in sünnet düðünü
Ýçin Bir Þanstýr”
Kosova’da yaþanan çatýþmalarýn ardýndan bölgeye yerleþmiþ olan Birleþmiþ
Milletler (BM) Barýþ Gücü’nün (UNMÝK)
öneminin de altýný çizen Hüsmenoðlu,
“Malum olduðu üzere; Kosova’da BM
Barýþ Gücü içerisinde Türk Barýþ Gücü’nün
Güncel
bulunmasý orada yaþayan Türkler için bir
þanstýr. Eðer orada Türk askerinin aðýrlýðý
olmasýydý. Kosova’da yaþayan Türk azýnlýðýný göçe zorlarlardý ve hiç Türk
kalmazdý. Bu göç zaman içinde zaten önemli ölçüde gerçekleþmiþ.”
civarýnda Goralý vardýr. %90 ý Rapça’lýdýr,
%10 u ise diðer köylerdendir.
Goralýlar yiyecek sektöründe
Çanakkale ve Ýstanbul’a göçen Goralýlar
genellikle yiyecek-içecek sektöründe
çalýþtýlar. Yoðurtçuluk-tatlýcýlýk yaptýlar.
Bunun nedeni ataerkil iliþkileridir. Örneðin;
benim babam Çanakkale’de seyyar satýcýlýk
yapmýþtýr. Dondurma-kurabiye yani yiyecek
üstüne çalýþmýþtýr. 1960’larda dedem ve
onun babasý Yusuf dede Çanakkale’de ilk
seyyar tatlý satýcýlýðýný gerçekleþtiren insanlardýr. Çanakkale’de ilk tatlýcý dükkanýný
açan da yine Gora’lýdýr. Böylelikle
Gora’lýlar, Çanakkalelilere farklý bir tatlarý
da getirmiþlerdir.
“Gora benim annemden ve babamdan bir
parça”
“Gora, benim annemden ve babamdan bir
parça. Gittiðimde gördüm ki; orada
Osmanlý-Türk’e duyulan bir hayranlýk var.
Buradan Türk Hükümetlerine sesleniyorum:
o bölgede yaþayan Türk azýnlýðýn yaþam
haklarýný ve sosyal haklarýný savunmalýsýnýz.”
“Çaðdaþ Çizgi bir Ýlke Ýmza Attý”
Gültekin Hüsmenoðlu sözlerini bitirmeden önce geçtiðimiz ay yayýnlanan Çaðdaþ
Çizgi Dergisi’ni yorumladý ve “Derginizin
geçen ayki sayýsýnda - benim fevkalade
önemsediðim bu kentte- Çanakkale’de
yaþayan Goralýlar, Gora, ve Goralý
Çanakkale Savaþlarý þehitleri hakkýnda
yayýnlanmýþ ciddi ve kapsamlý yazýnýzý
okudum. Sizi ve emeðe geçenleri tebrik
ediyorum.” dedi.
Yasin Demirtaþ’ýn amcasý Salih
Balaban, Yugoslav ordusunda
askerken. Þu an Çanakkale’de
yaþýyor, Balaban Pastaneleri’nin
sahibi ve ilk göçen Balaban.
yine Gora’da yaþýyor dede Demirtaþ’ýn.
Yýlda 2-3 kez Gora’ya gidip geliyor. Yasin
Demirtaþ; “Gora’lýlar Çanakkale de
yoðurtçuluk-tatlýcýlýk yaparlarmýþ.
Dedem,dedemin babasý da ozamanlar
Çanakkale de ticaret yapýyorlarmýþ. Ama
ailesi köyde yaþýyormuþ (Rapça’da ). Ayný
dönemde, Yunan-Sýrp isyanlarý Goralýlarý
rahatsýz ediyor ve bu da; daha kitlesel bir
göç yaþanmasýna teþkil oluþturuyor. Babam
1928’de Rapça doðmuþ. Dedem, 50’li yýllarda Çanakkale’ye yerleþtikten sonra
babam Belgrat’ta devlete ait tekstil fabrikasýnda
çalýþýyordu, biz
de oradaydýk
doðal olarak.
Son derece
rahat idik.
Çanakkale’ye Tatlýcýlýðý Gora’lýlar Getirip,
Tanýþtýrmýþtýr
Þu an kentte yaþayan yeni jenerasyon
Goralýlarýn aþaðý yukarý hepsi üniversite
mezunudur ancak baba mesleklerini, ata
mesleklerini sürdürmektedirler. Hatta bilinç
altýnda yatan ‘Goralýlýða da sahip çýkarak’
tatlýcýlýk sektörüne devam etmektedirler
bile diyebiliriz.
GORA Doðumlu bir Türk Yasin Demirtaþ
Gora’ya dönüþ-ziyaret
Goralý Büfe’nin sahibi Yasin Demirtaþ,
1984 yýlýnda annem-babam, eþim (
oldukça heyecanlýydý telefonda. “Ben iþte o
Gora’lý deðil ) ve çocuklarýmla beraber gitGoralýlardaným” dedi. Ýrtibat Büromuza
tik köyümüze.. 24 yýl sonra doðum yerime
çaðýrdýk; geldi. Sonra biz de kendisine bir
anne ve babamýn vatanýna anavatandan
iade-i ziyarette bulunduk pek tabii ki… ve
ziyarete gittim anlayacaðýnýz. Çanakkalebakýn neler oldu.
Rapça arasý 1000 km’dir. Babama göre;
Yasin Bey’in tarifi üzerine Ýskele
‘vatana gittik’. O jenerasyona göre öyle
Meydaný’nda bulunan Goralý Büfeyi arýyama bana göre ‘doðum yerime gittik’.
oruz. Meydandaki görüntü kirliliði nedeni
Çünkü sadece 7 yýl yaþadým orada 24 yýl
ile olsa gerek Goralý Büfe tabelasý hemen
sonra Priþtina’ya gittik. Önce oradaki
çarpmýyor
arkadaþlarýmýzý ziyaret ettik. Oradan da
gözümüze. Týpký
Prizren- Gora istikametine doðru yola çýkkentimizin hiç biltýk. Rapça’daki hýsým-akrabayý ziyaret ettik.
inmeyen solmaya
Annem babam için çok duygusal bir
yüz tutan renkziyaretti bu. Orada 1 ay kaldýk. Tabii, Tito
lerinden olan
sonrasý Yugoslavya çok deðiþmiþti.
Goralýlarý bugüne
Ayrýmcýlýk hortlamýþtý. Türkçe konuþanlara
bilmediðimizyanýt dahi vermiyorlardý. Arnavut- Sýrp
Yugoslavya’da
görmediðiniz gibi,
gerginliðinin ilk adýmlarý atýlýyordu.
Yugoslav
Goralý Büfeyi’de
Bölgedeki mozaik, parçalanmaya baþlýyorhükümeti
fark etmeden,
du.
Milliyetçilik tohumlarý atýlmýþtý.
zamanýnda
adýnýn neden Goralý
bizim etnik-dini
olduðunu düþünBiz ne Sýrp’ýz, ne Arnavut’uz ne
topluluðumuza
meden önünde
Boþnak’ýz.
Goralý’yýz ve Türk’üz
yönelik hiçbir
geçip gitmiþiz
Biz
Türk’üz.
Kendimizi
böyle hissediybaský yoktu.
yüzlerce kez.
oruz.
Gora’lýlar
için
sosyoloji
aðýrlýklý bilTam tersi çok
Ýþte o büfede: bir
imsel
bir
çalýþma
yapýlmamýþtýr.
Gora bölözgürdük. Bu
Goralý var. Gora
gesi
bence
çok
önemlidir.
Bu
bölge
hakkýndöneme: ‘Tito
doðumlu Yasin
da
ciddi
çalýþmalar
yapýlmamýþtýr
bence
Sosyalizmi
Demirtaþ.
yapýlmasý gereken budur.”
Dönemi’ diyeNeredeyse 1000
“ÇAÐDAÞ ÇÝZGÝ”
biliriz. Bu
km. uzaktan gelanlattýkerek kentimize
larým, o
yerleþen ve sayýlarý
dönemimize
500’ü bulan
Balaban Ailesi, Çanakkale’ye göçmeden dair. Ancak
Gora’lýlardan bir
bu rahatlýk,
önce son çektirdikleri fotoðrafta
diðeri: Demirtaþ…
özgürlük
geçmiþte kaldý. Þimdi ayný bölgede
1960 Yýlýnda Çanakkale’ye Gelmiþler
durum çok farklý. Çanakkale’ye geliþ
Goralý Yasin Demirtaþ ile Gorasebebimizi ise ünlü bir atasözüyle açýkÇanakkale hattý üzerine sohbete baþlýyoruz. lamak mümkün: ‘Bülbülü altýn kafese
1953 yýlýnda Gora’nýn Rapça köyünde doð- koymuþlar; vataným demiþ’ Evet, orada
muþ Demirtaþ. Gora’da 7 yýl yaþamýþ.
çok rahattýk ama vatan burasý idi o yüz1960’ta ailesiyle birlikte Çanakkale’ye
den de göç ettik. Buraya geldikten sonra
göçmüþler. “Neden Çanakkale?” sorusunun
maalesef pek çok farklý tepki ile
yanýtýný ise þöyle veriyor: “Bizim akrakarþýlaþtýk. Buranýn nüfusu o zaman 10
balarýmýzýn büyük bölümü Çanakkale’de
bin idi. Bize; ‘Arnavut çocuðu’ diyorticaret yaparlardý. Biz de buraya geldik. O
lardý. Tabiidir ki bu tür tanýmlamalar
zamanlar bizim sýnýrlarýmýz içinde Kosova.
beni o yaþýmda fazlasýyla üzüyordu.
Yani bugün insanlara; “Ýstanbul’dan
Kim olsa üzülürdü zaten.Yaþý henüz 7
Çanakkale’ye neden geldiniz?” diye sorolan bir çocuðu düþünebiliyor musunuz?
mak gibi bir sorudur aslýnda”. diye devam
Çocuk etkilenmez mi? Etkilenir doðal
ediyor.
olarak. Bunlara üzülüyorduk, evet ama
vatan da burasýydý! Sanýyorum bizden
“Dedem Çanakkale’de ticaret yapýyor”
6-7 yýl sonra Cemal Þar ve ailesi
Yasin Demirtaþ’ýn dedesi de
göçtüler. Çanakkale de 1965 yýlýnda
Salih Balaban’ýn aðabeyi... Rapça köyü
Çanakkale’ye geliyor böylelikle. Aslýnda bu 100-150 arasýnda Goralý vardý. Þu
milli kýyafeti ile Çanakkale yöresel
geliþ yalnýzca para kazanmak için. Ailesi
anda Çanakkale de yaþayan 500
www.yenidonem.org
kýyafeti arasýndaki ortak benzerlikler.
Ekonomi
Kosova Enerji Stratejisi 2007-2013 (4)
K
Cemil LUMA
Gayri menkul satýþý
osova Ekonomi Geliþmesi söz konusu
olunca, mutlaka enerji sorunu ortaya
çýkar ve enerji sektöründeki sorunlarýn
bir an önce ortadan kalkmasý için bir sürü fikirler ve çözümler önerilir.
Kosova’da bilindiði gibi özelleþtirme artýk bitmek üzeredir. Özelleþtirilen fabrikalardan,
dükkânlardan, maðazalardan ve diðer devlete
ait olan gayri menkul satýþlarýndan, yaklaþýk
270 milyon avro deðerinde bir gelir Kosova
elde etmiþtir. Özelleþtirilmeyen Trepça Maden
Ocaðý ve kömür yataklarý var. Trepça’nýn eski
dönemden çözülmemiþ sorunlarý, bugün de
büyük engeller yaratmaktadýr. Engellerden en
önemlisi, eski rejim diktatörü Slobodan
Miloþeviç gücünü kullanarak, Trepça’ya baðlý
olan fabrikalarýn bir çoðunu Güney Kýbrýs’ta
Yunanlara satmaktan kaynaklanmaktadýr. Her
ne kadar bu satýþ kontratlarýn hukuki dayanaðý
olmasa bile, uluslararasý mahkemelerde geçerli
olarak kabul edilmektedir ve Trepça’nýn
özelleþtirilmesinde büyük sorunlar yaratmaktadýr. Bugüne kadar Kosova’ya dolayýsýyla
Prizren’e hiç gelmeyen Güney Kýbrýs
Yunanlýlar, Trepça Konsorsiyumu’na baðlý olan
Prizren’deki Famipa fabrikasýna kolayca sahip
oluyor. Ancak Kosova kömür yataklarý ve termik santrallerin bu sorunlarý yoktur,
özelleþtirmede ciddi adýmlar atýlmýþ, hazýrlýklar
yapýlmýþ ve her konuda bu devam etmektedir.
Kosova’da bu iki en büyük þirketlerin
özelleþtirilmesi hangi saflardadýr?
Kömür yataklarý ve termik santraller, Trepça
Maden Ocaðý’nýn, bilhassa enerji sektörünün
özelleþtirilmesi için hükümet elinden geleni
yapmaktadýr. Diðer yandan bunlarýn özelleþtirilmemesi için muhalefet ise elinden geleni yapmaktadýr ve özelleþtirme statü sonrasýna, daha
doðrusu önümüzdeki seçimlerde kurulacak
olan yeni hükümeti, ihalelerin açýlmasýnda
iþlemlerin daha adil ve daha hazýrlýklý,
Kosova’ya daha büyük kazanç getirmekle sunduklarý erteleme tezini savunmaktadýr.
Þimdiki hükümet ve muhalefet arasýndaki
Kosova, karanlýk ve fakirlik sandviç arasýnda
sýkýþýk kalmýþtýr. Bugün yönetimde olanlar
gayet iyi biliyor ki 3,5 milyarlýk avro
deðerindeki özelleþtirme, mutlaka bu dönemde
tamamlanmalýdýr. Muhalefet ise bu konuda her
tür engel yaratýrken, hükümet kuracaklarýný
umuduyla, bu ihaleleri statü sonrasýna býrakýlmasýný her fýrsatta dile getirmektedir.
Vatandaþlar bu tür siyasi oyunlardan býkmýþ,
iþsizlikten ve fakirlikten yorgun, aynýca bu
konularda sadece seyirci olarak beklemek
zorunda kalmýþ durumdadýr. Kosova Hükümeti
her ne kadar acil ekonomi sorunlara çözüm
bulmakla toplantýlar düzenlese bile, geride
býrakýlan dönemin soru iþaretleri herkesin
kafasýný yormaktadýr.
Özelleþtirilen kapasiteler sýrasýnda meydana
gelen eksiklikler ve yolsuzluklar, Kosova
Ekonomisi’ni mutlaka kötü anlamda etkileyecektir. Kosova Avrupa’da en zengin enerji kaynaklarýna sahipse, o zaman Kosovalýlarýn en
azýndan zindanlýktan kurtulma hakký vardýr.
Mevcut olan termik santralleri ve onlarýn üretim kapasitelerini, son dönemde termik santrallerin onarýmlarýna ve çalýþabilmeleri için harcanan paralar göz önüne alýnýrsa, o zaman
Kosova’da bir saniye bile elektrik kesintisinin
olmamasý gerekmektedir. Bu tür geliþmelerden
dolayý, Trepça þirketi sadece örnek olarak, yani
özelleþtirilmemiþ deðeri çok yüksek olan ve
Kosova’nýn gelir getirecek en büyük bir þirketten söz edilmektedir. Ancak kömür yataklarý
ayrý bir konudur ve kýsa dönemde gelir
saðlayabilecek, yüksek enerji üretimine baðlý
ABD enerji sorununa
el atýyor
Avrupa’nýn en büyük linyit kömürü rezervlerinin bulunduðu Kosova’yý
önemli enerji kaynaðý olarak gören Amerika, Kosova’da enerji sektörüne
el attý. Kömürden elektrik üretiminin desteklenmesi amacýyla ABD’nin
Uluslararasý Kalkýnma Ajansý’nýn katkýlarýyla Kosova Enerji Merkezi
kuruldu.
S
özkonusu merkez,
Priþtine’deki Kosova
Amerikan Üniversitesi
bünyesinde çalýþacak. USAÝD’in
400 bin dolar mali kaynak saðladýðý
merkezin amacý, enerji sektörüne
araþtýrmacý ve idareci yetiþtirmek.
Kosova Enerji Merkezi’nin kurulmasýna iliþkin ABD’nin Rochester
Teknoloji Enstitüsü, Kosova Enerji
Bakanlýðý, Kosova Amerikan
Haber
Yorum
Analiz
Üniversitesi ve Yeraltý Kaynaklarý
Baðýmsýz Komisyonu arasýnda protokolün imzalandýðý törende
Kosova Enerji ve Çevre Bakaný
Ethem Çeku bir konuþma yaptý.
Kosova’yý ekonomik açýdan güçlü
kýlacak en önemli etmenlerden
birinin enerji üretimi olduðunu
hatýrlatan Bakan Çeku, enerji üretiminin desteklenmesi gerektiðini
savundu. ABD’nin, Kosova’nýn
Perþembe, 22 Mart 2007
olan ve ayný zamanda büyük imkanlarý olan bir
olaydýr.
Enerji ve Madencilik Bakanlýðý’nýn hazýrladýðý
yeni termik santralýn gerçekleþmesi, Kosova
ekonomisine yeni imkanlar yaratacaðýný,
yapýlan araþtýrmalarla ve avantaj projelerle göre
ekonomi kalkýnmada lokomotif olacaðý belirtilmektedir.
Kosova’da yeni “C” termik santralinin inþa
edilmesi planlaþmýþ olsa bile, 2007-2013
geliþme planý öngördüðü alt yapý hazýrlýklarýn
da tamamlanmasý gerekmektedir.
Taþýyýcý ve daðýtým sistemin güçlenmesi bu sistemin alt yapý geliþtirmesi ve saðlam enerji sisteminde dayanýklý olarak tüketicilere elektrik
verilmesi ile bölgede ve daha geniþ pazara
enerji takasý yapabilmesi için hazýr olmasý için:
Kosova — Arnavutluk arasý 400 KV’lýk
hattýn inþa edilmesi;
- Ýpek — Peya III alt istasyonlarýn 400/110
KV inþa edilmesi;
- 110 KV’lýk vericilerin geliþtirilmesi ve
güçlendirilmesi;
- Daðýtým sistemin geniþletilmesi ve onarýmý;
- Denetim, ölçü sistemlerin tamamlanmasý
elektrik sektörün daha iyi hizmet verebilmesi
için ve tüketicilerin ihtiyaçlarýný karþýlayabilmek için, var olan borçlarý bir an önce ödettirmek ve bir havuza toplamak; ayný zamanda
her tüketiciye sayaç koymak ve kontrol etmekle KEK’teki sorunlarýn ortadan kalkmasýna
neden olur.
Elektrik enerjisini daha rasyonel harcama
gerekmektedir.
Bunlardan biri, herkesi ýsýtma sistemleri mutlaka yenilenen enerji kullanmalarý ya da doðal
gaz sistemine bir an önce baðlanma gereði vurgulanmaktadýr. Kosova geliþme strateji projesi
doðal gaz sistemine öncülük vermektedir.
Bu geliþmelerle birlikte çevre korumasý da göz
önüne alýnmalýdýr. Ýmzalanan Kyoto protokolüne saygý göstererek, eskiden çevreye verilmiþ olan zararlarýn da onarýmý gerekmektedir.
ekonomik kalkýnmasýný ve ekonomide saðlýklý geliþmenin saðlanmasýný desteklediðine vurgu yapan
USAÝD Müdürü Michael
Farbman da, “Enerji üretimi,
Kosova’nýn kalkýnmasýnda
lokomotif bir öneme sahiptir.
Kömür rezervleri ile Avrupa’nýn
en zengini olan Kosova,
Güneydoðu Avrupa’yý enerji ile
tedarik etmekte önemli bir
merkez haline gelecek” ifadesini kullandý.
Kosova, uzmanlarýn tahminlerine göre deðeri 150 milyar
dolar olan yüksek kaliteli linyit
kömür rezervinin bulunduðu
yaþlý kýtanýn en zengin ülkesi.
2008 yýlýnda Kosova’da yaklaþýk 2 milyar euroya mal olacak olan 2 bin megavat
gücünde termik santral kurul-
www.yenidonem.org
8
masý planlanýyor. Þu anda
Kosova’da teknolojisi eskimiþ 2
termik santral bulunuyor.
9
Balkan
Perþembe, 22 Mart 2007
Yeni boru hattý Rus
petrolünü Akdeniz’e
getirecek
Y
unanistan ve Bulgaristan geçtiðimiz hafta,
Burgaz ile Dedeaðaç’ý birbirine baðlayan ve
uzun zamandýr tartýþýlan bir boru hatý
üzerinde geçtiðimiz hafta Moskova ile tarihi bir
anlaþma imzaladýlar. Boru hattý Avrupa’ya gelen
petrol arzýný artýracak olmasýna raðmen, bazýlarý
projenin Rusya’nýn kýtanýn enerji altyapýsý üzerindeki kontrolünün artmasýný saðlayacaðýný da söylüyorlar. Ýki Güneydoðu Avrupa ülkesi, resmi olarak
Moskova’nýn Avrupa petrol nakil pazarýndaki ayrýcalýklý
aracýlarý
oldular.
Bulgaristan
ve
Yunanistan,
Rusya ile,
Rus petrollerini
Akdeniz’e
taþýyacak
yeni bir
boru hattý
inþa
edilmesini
saðlayan bir anlaþma imzaladýlar. Boru hattý
Bulgaristan’ýn Karadeniz kýyýsýndaki Burgaz
limanýný Yunanistan’ýn Akdeniz kýyýsýndaki
Dedeaðaç limanýna baðlayarak, Batýya giden Rus
petrol sevkiyatýnýn Türkiye’nin kalabalýk Ýstanbul
Boðazý’ndan geçmek zorunda kalmamasýný saðlayacak. Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin,
Bulgaristan Baþbakaný Sergey Staniþev ve
Yunanistan Baþbakaný Kostas Karamanlis Atina’da
düzenlenen imza törenine katýlarak 279 kilometre
uzunluðundaki boru hattýyla ilgili neredeyse 15
yýldýr süren görüþmeleri noktaladýlar. Bölgesel
medya ve uzmanlara göre, anlaþma ülkelerin
ekonomilerini canlandýracak.
VMRO-DPMNE
Gruevski dedi
B
aþbakan Nikola Gruevski, Pazar günü düzenlenen parti kongresinde iktidardaki VMRODPMNE partisinin genel baþkanlýðýna tekrar
seçildi. Gruevski görev için tek adaydý.
Konuþmasýnda lider, NATO ve AB üyelik süreçlerinde beklenen ilerleme göz önüne alýndýðýnda,
önümüzdeki dört yýlýn hükümet için zorlu geçeceðini söyledi. Baþbakan, yolsuzluk ve organize suçla
mücadeleyi hýzlandýrma sözü de verdi. Gruevski
Cumartesi günü, önemli dýþ politika konularýndaki
tutumlarý uyumlu hale getirmek amacýyla
Cumhurbaþkaný Branko Zrvenkovski ve Dýþiþleri
Bakaný Antonio Milososki ile bir araya geldi.
Liderler, Makedonya’nýn Yunanistan ile arasýndaki
isim anlaþmazlýðý konusunda genel uzlaþma
saðladýklarýný söylediler.
Makedonya polislerinde
yolsuzluk
Ý
çiþleri Bakanlýðý’ndan yapýlan duyuruda, bakanlýðýn
Delçevo sýnýr kapýsýnda görevli 19 polis memuru
hakkýnda yolsuzluk soruþturmasý baþlattýðý bildirildi.
Bakanlýk, memurlarýn aþýrý yüklü kamyonlarýn ülkeye
girmesine izin verme karþýlýðýnda rüþvet aldýklarýnýn iddia
edildiði 25’ten fazla olay ortaya çýkardý. Focus haber ajansýnýn bildirdiðine göre, kamu kurumlarýnda yolsuzluðu
hedef alan ayrý bir operasyonda hafta sonu 15 polis ve gümrük memuru daha tutuklandý.
T
Balkan
Türklüðü
ürklerin Balkanlar’daki varlýðý, Slavlarýnki
kadar eskidir. Eski çaðlardan kalma anýtlar ve
kalýntýlar, Osmanlý’dan önce Balkanlar’a
gelmiþ olan deðiþik Türk asli boylarýna iþaret ediyor.
Nitekim, Avar, Peçenek, Oðuz, Kuman ve diðer Türk
boylarýnýn Balkanlar’da deðiþik izlerine rastlamak
mümkün. Örneðin, Gyeza Feher ve diðer Macar
arkeolog-Türkologlarýn araþtýrmalarý, Bulgaristan ve
öteki Balkan ülkelerinde eski, Osmanlý öncesi kitabeler ve heykellerin varlýðýný gösteriyor.
Makedonya’nýn “Kumanova” kentinin adýndan
anlaþýldýðý gibi, eski Türk boylarýnýn kentlere,
nehirlere, daðlara, köylere tepe ve yaylalara verdikleri adlarýn bazýlarý günümüzde de kullanýlýyor. Diðer
taraftan, yapýlan bazý araþtýrmalar, Bosna ve
Karadað’ýn bazý bölgelerinde Avarlara ait uzun süreli
yerleþim alanlarýnýn mevcut olduðunu gösterdi. Bazý
tarihçiler, Slavlarýn ilk politik örgütlenmelerinde,
önemli Avar unsurlarýnýn yer aldýðýna iþaret ediyor.
Ýlk Slav yöneticilerine ait “Ban” ve “Jupan” gibi
unvanlarýn, kelime olarak Avarlara ait olduðu ve
“zengin”/ “mülk sahibi” anlamlarýna geldiði de ileri
sürülüyor. Bunlar, Balkanlar’daki Türklerin, Slavlar
kadar eski olduklarýný gösteren kanýtlardan yalnýz
birkaçýdýr.
Osmanlý Devleti, Türklerin Balkanlar’la hem en
uzun süreli ve en kalýcý iliþkilerini geliþtirmiþ, hem
de Balkanlar’da etkileyici sonuçlar oluþturmuþtur.
Osmanlýlar Balkanlar’a ilk adýmýný 1352’de attý.
Yaklaþýk 350 yýllýk ilerleme süreci içinde, Türkler,
Balkan coðrafyasýnýn her yerine daðýldý, Orta
Avrupa’nýn içlerine doðru ilerledi. Balkan halklarýnýn
kaderini beþ yüzyýldan fazla Osmanlýlar belirledi.
Osmanlýlar Ýslam kültürüne dayalý yeni bir
medeniyeti de beraberinde getirdi. Böylece
Müslüman kimliði Balkanlar’da kalýcý bir þekilde
þekillendi. Bir taraftan Osmanlýlar önemli bir
Müslüman kitlesi olarak Balkanlarý yurt edinmiþ,
diðer taraftan bölgede Ýslam’ýn benimsenmesi sonucunda, Balkan nüfusunun önemli bir kýsmý
Müslümanlardan oluþmuþtur.
Osmanlýlar Balkanlar’ý fethederken, istisnai olaylar hariç, gayrimüslimlere planlý ve sistematik
zulümler uygulamadý. Osmanlý Devleti’ni
ilgilendiren iki temel husus, savaþta kullanýlabilecek
insan gücü ve bunlara ödenecek olan para olduðu
için, fethettiði Hristiyan devletlerdeki yönetime,
toplum yapýsýna ve ayinlere genellikle müdahale
etmedi. Sultanlarýn Balkanlar’ýn gayrimüslimlerini
Ýslamlaþtýrma veya Türk olmayanlarý Türkleþtirme
gibi politikalarý da olmadý. Sultanlar ayrýca, yetkilerini kullanýrken sadece þeriatý deðil, tebasý olan
halklarýn örf ve adetlerini de dikkate aldý.
Osmanlý’nýn Balkanlar’daki toplumsal düzenlemede
iyileþmeler getirdiðini doðrulayan önemli olgulardan
biri, 15. ve 16. yüzyýlda, fethedilmemiþ bölgelerden
birçok köylünün Osmanlý hakimiyetindeki topraklara
göç etmiþ olmasýdýr.
Osmanlý Avrupa’ya zulüm yapmak için gitmemiþ
olmasýna raðmen, çekilme sürecinde, buralarda yerleþik Müslüman halk sistematik mezalime maruz
kaldý. Her þeyden evvel, Osmanlý hakimiyetin kaybedildiði ve Osmanlý ordusunun geri çekildiði bölgelerden, Müslüman ahali de göç etmek zorunda kalýyordu. Zira Hristiyan güçleri, gönüllü göç etmeye
yanaþmayanlarý ya zorla göç ettiriyor, ya öldürüyor,
ya da zorla Katolikleþtiriyordu. Justin McCarthy bir
çalýþmasýnda, Balkanlar’da 19. yüzyýl boyunca ve
20. yüzyýlýn baþlarýnda 1 milyon 700 bin üzerinde
www.yenidonem.org
ER HA N
TÜ R BE D AR
Ankara
Mektubu
E-posta:[email protected]
Müslümanýn öldürüldüðünü tahmin etti. Can ve mal
güvenliði kalmayan Balkanlar’daki Türkler ve diðer
Müslümanlar, Anadolu’ya yönelik göçte kurtuluþunu
görüyordu. 1877-78 Osmanlý-Rus Harbi’nin ardýndan
zirveye ulaþan Rumeli’den Anadolu’ya doðru
Müslümanlarýn göçleri, Balkan Savaþlarý’nýn ardýndan da geri dönüþü olmayan bir þekilde devam etti.
Bütün bunlar gerçekleþirken, Batýlý ülkeler hep seyirci kaldý. Balkanlar’ý gezen Avusturyalý jeolog Ami
Boue’ýn 1854’te yazdýðý gibi, Batýlý insanlar,
Balkanlar’daki bütün Müslümanlarýn Asya’ya
sürülmesi gerektiði fikrini destekliyordu. Bazý
Avrupalý tarihçiler, Birinci Dünya Savaþý’na son
veren Paris Konferansý’na kadar amacýn, Türkleri
Avrupa’dan atmak olduðunu itiraf ediyor. Birkaç tarihçi hariç, Balkanlar’daki Türk ve diðer
Müslümanlara uygulanan mezalime karþý Batý
dünyasýnýn kayýtsýzlýðý, “Batýlý insani deðerler”
kavramý açýsýndan her halde bir insanlýk ayýbý olarak
nitelendirilebilir.
Resmi rakamlara göre günümüzde
Balkanlar’daki Müslümanlarýn toplam sayýsý yaklaþýk 8 milyon 250 bin civarýndadýr. Bu rakam, bölgenin toplam nüfusunun yüzde 12’sine karþýlýk geliyor. Oysa, Osmanlý nüfusu ile ilgili kapsamlý bir çalýþma yapan Kemal Karpat’a göre, 19. yüzyýlýn ikinci
yarýsýnda Müslümanlarýn Balkanlar’daki nüfusa
oraný yüzde 43’lere varmýþtý. Bu fark, baþlý baþýna,
Balkanlar’daki Müslüman varlýðýnýn yok ediliþinin
incelenmesini gerektiriyor. Balkanlar’daki Türk ve
diðer Müslümanlara yönelik mezalimin göreceli
olarak azaldýðý dönemlerde de, bu insanlara hep
þüpheci bir gözle bakýldý, kendilerine yabancý
muamelesi yapýldý. Bu kadarla kalmayýp, uygulanan
bilinçli politikalarla Balkan Müslümanlarý hep
göçlere zorlandý. Diðer taraftan, eðitim, kamu
hizmetleri, medya araçlarý ve buna benzer unsurlar
azýnlýk durumuna düþen Türklerin ve diðer
Müslümanlarýn kültürünün aleyhine kullanýldý, ayrýca
dolaylý asimilasyon yöntemleri uygulandý. 19921995 yýllarý arasýnda yaþanan Bosna savaþýnda
Boþnaklar üzerinde iþlenen katliamlar ve soykýrým
ise, 20. yüzyýlýn baþlarýnda olduðu gibi, 20. yüzyýlýn
sonlarýnda da Balkanlar’daki Müslümanlarýn
öldürülmesinden vazgeçilmediðini gösterdi. Batýlýlar
Bosna savaþý örneðinde de, Müslümanlarýn
katlediliyor olmasýna uzun süre seyirci kaldý. Özellikle ABD, Rusya, Ýngiltere, Fransa ve Almanya gibi
ülkeler, Bosna savaþýnýn önlenmesi ve bir an önce
sona erdirilmesi konusunda yeterince çaba göstermemiþtir.
Balkanlar, günümüzde daha istikrarlý bir yapýya
kavuþmuþ bulunuyor. Bütün Balkan ülkelerinde
Avrupa ve Atlantik kurumlar ile bütünleþmeyi hedefleyen ve demokratik yollardan seçilen yönetimler
var. Bulgaristan ve Romanya NATO ve Avrupa
Birliði üyeliðini gerçekleþtiren iki Balkan ülkesi. Bu
yöndeki geliþmelerin, Balkanlar’daki soydaþlarýmýzýn
günlük yaþantýsýna olumlu yansýmalarý oluyor.
Ancak, yine de, ülkeden ülkeye deðiþen uygulamalar
ve bazý sorunlar hâlâ mevcuttur.
Toplum psikolojisi açýsýndan, sonuç olarak yazýlmayan gerçeklikler, hiç olmamýþ gibi kabul edilir.
Buna karþýlýk, Ermeni soykýrýmýna iliþkin iddialar
gibi, defalarca zihinlere iþlenen konular ise, toplum
tarafýndan gerçeklermiþ gibi algýlanabilir. Yapýlmasý
gereken, ulusal acýlarýn unutulmamasý, tarihi
incelemelere daha fazla önem verilmesinin ulusal
bilincimize iþlenmesidir.
Dünya
Iraklýlar Gelecek Konusunda Kaygýlý
Irak’ta halkýn gelecek konusundaki karamsarlýðý artýyor.
Uluslararasý medya kuruluþlarýnca yürütülen
bir araþtýrmaya göre, can güvenliði bulunmayan Iraklýlar, ülkedeki yabancý güçlere de
güvenmiyor. Ýngiliz BBC, Amerikan ABC,
USA Today ve Alman ARD yayýn kuruluþlarý
tarafýndan ortak yürütülen kapsamlý araþtýrmaya göre, Iraklýlarýn sadece yüzde 39’u
yaþamlarýnýn iyileþme yolunda olduðunu
düþünüyor. Araþtýrma, Iraklýlarýn yüzde
53’ünün Irak hükümetinin idaresinden hoþnut
olmadýðýný, yüzde 82’sinin de yabancý güçlere
güvenini yitirmiþ olduðunu gösterdi.
Araþtýrmada Iraklýlarýn yüzde 78’i yabancý
güçlerin varlýðýna karþý çýktýðýný söylerken,
yüzde 69’u da yabancý birliklerin durumu daha
da kötüleþtirmekten baþka bir iþe yaramadýðý
görüþünü savunuyor. Araþtýrmada öne çýkan
tek iyimser nokta ise Iraklýlarýn yüzde 56’sýnýn
ülkenin bir iç savaþta olduðunu düþünmemesi
oldu. Ayrýca yüzde 58’lik bir oran da ülkenin
birliðinin bozulmamasýný istiyor. 25 Þubat ile 5
Mart 2007 arasýnda 18 kentte yapýlan araþtýrmaya göre, Iraklýlarýn yüzde 63’üne yakýný,
güvenlik durumunun iyileþmesi ve ülkenin
kendi kurumlarýnýn güçlenmesinin ardýndan
yabancý güçlerin Irak’tan ayrýlmasýný istiyor.
Çevreci olarak tanýnan ve küresel ýsýnmaya
karþý yaptýðý belgesel film Oscar ödülüne
layýk görülen eski ABD Baþkan Yardýmcýsý
Al Gore’un zehirli çinko madenlerinden
para kazandýðý ortaya çýktý. Buna göre, Al
Gore, Tennessee Eyaleti’nde bulunan
çiftliðindeki faaliyet için maden iþleten bir
þirket ile kira sözleþmesi yaptý ve karþýlýðýnda yarým milyon dolar para aldý. Bu madenlerin dört yýl önce kapatýldýðý, ancak çevreye “çok miktarda” toksik (zehirli) madde
yaydýðý ifade edildi. Bu madenlerden
býrakýlan sularýn da yakýnlardaki nehirlere
karýþtýðý ve bu sulardaki toksin düzeyinin
normalin üzerinde olduðu belirtildi.
Madenlerin tekrar ve yeni bir þirket tarafýndan açýlacaðý kaydedildi. Eyalet yetkilileri,
madenlerin çevre sicilinin iyi olduðunu ve
bölgede normal dýþý saðlýk sorunlarýna rastlanmadýðýný ifade ettiler. Kasým 2000
seçimlerinde daha fazla oy almasýna raðmen, Al Gore, Florida Eyaleti’ndeki oy
sayýmý nedeniyle ve Yüksek Mahkeme
kararýyla ABD Baþkaný olamamýþtý. Al
Gore, son sekiz yýldýr küresel ýsýnmaya
karþý çok büyük ve uluslararasý çapta bir
kampanya baþlattý. Al Gore, sadece ABD’de
deðil tüm dünyada bu faaliyetlerinden
dolayý bir lider haline geldi. Halktan enerji
tüketiminde tasarruflu olmasýný isteyen
Gore’un, kendi evinde, yýlda 30 bin dolarlýk
elektrik faturasý ödediði de ortaya çýkmýþtý.
Çevreci Gore çevreyi
zehirlerken para kazanmýþ
‘Ulusal Birlik’le
Gelen Umut
Filistin’de yeni kurulan ulusal birlik
hükümetiyle birlikte diplomatik
boykot ve ekonomik yaptýrýmlarýn
kaldýrýlmasý umudu da artýyor.
Hamas’ýn geçen yýl tek baþýna
hükümeti kurmasýndan sonra
baþlayan diplomatik ve ekonomik
boykot, Hamas ve El Fetih
üyelerinden oluþan, Ýsmail Haniye
baþbakanlýðýndaki yeni ulusal birlik
hükümetiyle gevþiyor. Norveç, ulusal
birlik hükümetiyle iliþkileri yeniden
kurma kararý alan ilk ülke oldu.
Japonya ise Filistinli mültecilere 4
milyon dolarý aþan gýda yardýmýnda
bulunmak üzere Birleþmiþ Milletler
Filistinli Mültecilere Yardým kuruluþu
ile anlaþma imzaladý.
Ýsrailli Araplarýn
Soykýrýma Bakýþý
Ýsrail’de yapýlan bir araþtýrma, Ýsrail
vatandaþý Araplarýn yüzde 28’inin,
Yahudi soykýrýmý yapýldýðýna inanmadýðýný ortaya çýkardý. Ýsrail’de
Ýngilizce yayýnlanan Haaretz
gazetesinin haberine göre, Yahudi
soykýrýmýna inanmayanlarýn oraný,
lise ve üniversite mezunlarý arasýnda
yüzde 33’e kadar yükseliyor.
Perþembe, 22 Mart 2007
Savaþ Karþýtlarý
Sokaklarda
A
merika Birleºik Devletleri’nin baþýný çektiði koalisyon
güçlerinin Irak’ý iþgalinin 4. yýldönümü nedeniyle
dünyanýn dört bir yanýnda protesto gösterileri düzenleniyor. Tüm dünyada sokaklara inen onbinlerce kiþi iþgalin
derhal son bulmasýný istedi. ABD’de baþta baþkent
Washington olmak üzere bir çok ºehir protesto eylemlerine
sahne oldu.
Los Angeles’te ünlü sanatçýlarýn da destek verdiði yürüyüþte
Bush’u en kötü baþkan olarak niteleyen pankartlar taþýndý,
savaþ aleyhtarý sloganlar atýldý. New York’ta da binlerce kiþi
ülkelerinin Irak savaþýndaki rolünü ve Baþkan Bush’un savaþ
bütçesini protesto etti. Saðlýk, eðitim ve istihdam gibi toplumsal hizmetlere ayrýlan bütçelerde ciddi kesintiler yapýlýrken,
yýlda yaklaþýk 400 milyar dolarýn savaþa gitmesini eleþtiren
göstericiler, dünyanýn en zengin ülkesinde milyonlarca insanýn
saðlýk hizmetinden mahrum kalmasýna dikkat çekti.
Arjantin’de de savaþ kurbanlarý mumlarla anýldý.
Ýspanya’nýn baþkenti Madrid’de ise ünlü yönetmen Perdo
Almadovar’ýn baþýný çektiði onbinlerce kiþi sokaktaydý. Savaþ
karþýtlarý, þiddetin sona ermesini ve Guantanamo’nun kapatýlmasýný istedi. Belçika’daki protesto yürüyüþünde de Irak’ta ve
dünya genelinde durumun giderek kötüleþmesine dikkat çekildi. Bir grup protestocu savaþ kurbanlarýný canlandýrarak
Amerikan Büyükelçiliði önünde yere yattý.
G-8 Ülkeleri Görüþ
Ayrýlýðýna Düþtü
S
anayileþmiþ G-8 ülkeleri ile kalkýnmakta olan ülkelerin
Çevre Bakanlarýnýn Almanya’nýn Postdam kentinde
düzenledikleri konferansta, iklim deðiþiklikleriyle
mücadele konusunda görüþ ayrýlýðý ortaya çýktý. Konferansa
katýlan ülkelerin çoðunluðu karbon gazý ve benzeri gazlarýn atmosfere
salýnýmýnýn azaltýlmasý
çabalarý ile sürdürülebilir
ekonomik kalkýnmanýn
birlikte yürütülmesi gerektiðini düþünüyorlar.
Ancak Amerika Birleþik
Devletleri’nin karbon alýþveriþi ve kalkýnmakta olan ülkelerde
yaðmur ormanlarýnýn korunmasý için yapýlacak mali yardýmlara iliþkin bir öneriye muhalefet ettiði bildirildi. Postdam
Konferansý’nda, iklim deðiþikliðiyle mücadele kapsamýnda
Kyoto Protokolü’nün yerini alacak yeni bir anlaþma üzerinde
çalýþýlýyor. Yardýmýn, Filistin hükümetine bir yýldan uzun
süredir uygulanan mali ambargodan derin þekilde etkilenen
Batý Þeria ve Gazze Þeridi’ndeki mültecilere yönelik olduðu
belirtildi.
Araþtýrmayý yapan Hayfa Üniversitesi
sosyologlarýndan Sammy Smooha’ya
göre, bu sonuçlar, Ýsrailli Araplarýn
Ýsrail devletine siyasi direniþini gösteriyor. Ýkinci Dünya Savaþý sýrasýnda
yaklaþýk altý milyon Yahudi, Naziler
tarafýndan öldürülmüþtü.
Finlandiya
‘Koalisyonu’ Seçti
Finlandiya’da genel seçimden koalisyon çýktý. Finlandiya’daki genel
seçimlerden, Baþbakan Matti
Vanhanen’in Merkez Partisi, bir sandalye farkla birinci
çýktý.Muhalefetteki Muhafazakarlar
www.yenidonem.org
10
Düny a Turu
da güçlenerek, kurulacak koalisyonda
ikinci parti olmayý garantiledi.
Merkez Partisi 200 sandalyeli parlamentoda 51, Muhafazakarlar ise 50
sandalye kazandý. Þu anki koalisyon
ortaðý Sosyal Demokratlar ise oy kaybýna uðrayarak 45 milletvekili
çýkardý. Yaklaþýk 4 milyon 290 bin
kayýtlý seçmenin bulunduðu
Finlandiya’daki seçimlere katýlým
oranýnýn yüzde 30 gibi düþük bir
seviyede kaldý. Avrupa’nýn en güçlü
ekonomilerinden birine sahip bulunan
Finlandiya’da halk, saðlýk sistemi ve
sosyal refah programlarýnýn giderek
yaþlanan nüfusun ihtiyacýný karþýlamaya yetmeyeceðinden kaygý
duyuyor.
Türkiye
Barbar Türklere karþý zehirli ABD, yakýnda Irak’tan
gaz kullanalým
çekilecek
11
Perþembe, 22 Mart 2007
E
ski Ýngiltere Baþbakaný Sir
Winston Churchill’in Birinci
Dünya Savaþý sýrasýndaki aldýðý
notlar ortaya çýktý. Ýþte Churchill’in
utanç verici sözleri ve çirkin gerçekler.
Irak iþgalinin ardýndan ABD ve Ýngiliz
kuvvetlerince yakalanarak duruþmaya
çýkartýlan Saddam Hüseyin, Felluce’de
zehirli hardal gazý ile katliam yapmaktan
dolayý idam edildi... Ancak, hardal
gazýný Saddam’dan çok daha önce,
Ýngiltere 1’inci Dünya Savaþý’nda
sýrasýnda Çanakkale’de kullanmýþtý...
Üstelik de Türklere karþý! Savaþýn
üzerinden geçen bunca yýldan sonra
ortaya çýkan belgelerde yer alan bu
çirkin gerçeðin perde arkasý ise daha da
utanç verici. Ýngiltere’de eski Baþbakan
Sir Winston Churchill’in notlarýnýn yer
aldýðý “Churchill Archives Centre”dan
edinilen belgelere göre, dönemin Savaþ
Bakaný Churchill, Türkler’in ‘insan
deðil, barbar olduklarýný ve bu nedenle
de üzerlerinde zehirli gaz kullanýlabileceðini’ savunuyor... Kendisine muhalefet eden Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne
yazdýðý ikna mektubunda da “Medeni
olamayan barbar kabilelere karþý zehirli
gaz kullanabiliriz. Üstellik, düþmanýn
bunu üretme ve kullanma kapasitesi
yokken zehirli gaz kullanýlmasýndan
yanayým” diyordu. Winston Churchill’in
kendisine, bunun bir insanlýk suçu olacaðýný söyleyerek itiraz edenlere cevabý
ise Türkler’in insan olmadýðý, barbar ve
geliþmemiþ bir kavim olduðu yönündeydi. Churchill’e göre zehirli gaz,
Ýngiltere’nin elinde olan geliþmiþ bir
silahtý. Ve “Barbar bir kabileye karþý
silahlarýmýzýn bütün avantajlarýndan
niçin yararlanmayalým ki?” diyordu...
Bu dönemde, Osmanlý’nýn müttefiki
Almanya’dan gaz alarak kendileri
üzerinden kullanýlmasýndan korkan
Churchill, bölgeye gaz maskesi
istemiþtir. Yine arþivlerde yer alan bir
baþka belgede, Churchill’in kaleme
aldýðý savaþ komitesi belgesinde,
Çanakkale’deki Ýngiliz askerleri için
“gaz maskesi istediði” yer almaktadýr.
Churchill Archives Centre, bu belgeyle
ilgili açýklamasýnda þöyle demektedir:
“Çanakkale’deki askerleri için ilave gaz
maskeleri istenmektedir. Bu, Türklere
karþý gaz kullanýldýðýnýn kanýtýdýr...”
Ayrýca, Churchill’in bu tavrýyla Kraliyet
Bakanlarýndan Lord Gladstone’un
“Türkler’in maymunla insan arasý
medeniyet yýkýcý barbarlar” olduðu
görüþüne de destek verdiði söylenmektedir. Dönemin Osmanlý belgelerinde de
Ýngilizlerin Çanakkale Savaþý’nda gaz
kullandýðý detaylý olarak açýklanmaktadýr. Osmanlý Hariciye Nezareti
(Bugünkü Dýþiþleri Bakanlýðý) ise
“Müttefik ordusunun Çanakkale’de
boðucu zehirli gazlar kullandýðýný”
belirtmiþ ve Ýngiltere’den açýklama
istemiþtir. Ancak, Almanlardan bu gazý
temin etme þansý olan Osmanlý, düþmana karþý zehirli gaz kullanmamýþtýr.
Ünlü yazar Noam Chomsky de
Churchill’in “kimyasal silahlar ve zehirli
gazlarý modern batý biliminin bir
parçasý” olarak gördüðünü, Araplar ve
Afganlar üzerinde de deneysel amaçlarla
bunlarýn kullanýlmasýný onayladýðýný
ifade etmektedir.
Economist Uyardý
T
he
Economist
Dergisi,
Türkiye-Avrupa
Birliði iliþkilerinin
2005 yýlýnda müzakerelerin açýlmasý
kararýndan bu yana
yokuþ aþaðý gitmekte olduðunu öne
sürdü. Dergi, bu
hafta 50’inci yaþýný
kutlayan Avrupa Birliði’ne iliþkin geniþ
bir dosya yayýnladý. Economist dergisi,
Hýrvatistan’ýn 2010 yýlýna kadar Birliðe
katýlmasýnýn ardýndan, Türkiye’nin
önünde ya reformlara kaldýðý yerden
devam ederek, müzakereleri tam üyelik
rotasýna yerleþtireceði ya da yolunu
Avrupa’dan tamamen baþka bir yöne
çevireceði þeklinde iki seçenek olduðunu
belirtti. Economist, Türkiye ile Avrupa
Birliði arasýndaki üyelik sürecinin kopmasýnýn yan etkilerinin ise bir felaket ola-
caðýný vurguladý ve
þöyle devam
etti:”Kopma, Kýbrýs
sorununun çözüm
umutlarýný mutlaka
sona erdirecektir.
Daha da kötüsü çoðu
Müslüman,
Türkiye’nin umutlarýnýn sona ermesini,
bir Hristiyan
Kulübünün terslemesi
olarak görecektir. Bu ise Batý’nýn Ýslam
dünyasýyla iliþkilerini zedelemekle
kalmayacak, Avrupa’da yaþamakta olan
yaklaþýk 15 milyon müslüman nüfusu da
yabancýlaþtýracaktýr.” Dergi, Almanya ve
Fransa’da Türkiye aleyhindeki seslerin bir
kýrýlma noktasý oluþturabileceðine dikkat
çekerek, “Acaba AB’nin sýnýrlarýný tanýmlama vakti geldi mi ?” diye sordu. Dergi,
buna raðmen geniþleme stratejisinin
Avrupa Birliði’nin en baþarýlý politikasý
olduðunu belirtti.
www.yenidonem.org
K
ANIMCA, 2007’de seçimlere endekslenen
Türkiye’nin bu yýl önündeki en önemli mesele seçim
deðil, ABD’nin Irak’tan çekilmesi durumunda
karþýlaþacaðý sorunlarla ilgili yapacaðý planlar, alacaðý tedbirlerdir. Ortadoðu’yu yakinen takip eden uluslararasý
uzmanlar, çekilme tarihi olarak 2008’i öngörüyorlar. Benim
kanaatime göre de; ABD’de yapýlacak 2008 baþkanlýk seçimleri, týpký Kasým 2006’da yapýlan kýsmi seçimler gibi, “Irak
iþgali” üzerine kurulacak ve seçimleri kazanacak Demokrat
aday halka Irak’tan çýkma sözü vermiþ olacak. Sanýrým,
herkes planlarýný ABD’nin en geç 2009 baþlarýnda Irak’tan
çekilmesi üzerine yapmak zorunda. Siz pekálá “Biz Türk’üz,
20 ay sonra olacaklar bizi ýrgalamaz” derseniz, çok haksýz
çýkmazsýnýz.
Ama yine de hatýrlatmakta fayda var! Þu an itibarýyla hemen
dibimizde geliþebilecek, hatta halen geliþmekte olan olaylarý
aklýmýza getirelim:
1) Irak’ýn bölünmesi. 2) ABD’nin Irak’tan çekilmeden önce
Ýran’daki nükleer santrallarý vurmasý, bu amaçla Ýncirlik’i
kullanmak istemesi. 3) Irak’ta Þii-Sünni savaþý. 4) Sünni-Þii
savaþýnýn Suudi Arabistan, Ürdün, Mýsýr’a sýçramasý. 5)
Ýran’ýn Ortadoðu’ya aktif müdahalesi. 6) Ýsrail’in Ýran’a
saldýrmasý. 7) Filistin’de iç savaþ, Ýsrail’in bu savaþa da
müdahale etmesi. 7) Kerkük’te referandum yapýlmasý ve açýk
farkla Kürtlerin istediði sonucun çýkmasý. 8) Irak’ta ArapKürt savaþý.
Biliyorum, çok karamsar bir resim çizdim. Ama elinizi vicdanýnýza koyun ve söyleyin. “Bunlarýn hiçbiri olmaz, yazar
hayal görüyor, komplo teorilerine soyunuyor” diyebiliyor
musunuz? Bence, olsa olsa “Bunlarýn hepsi birden olmaz”
diyorsunuz. Ben ise þahsým adýna, Türkiye’nin baþýna
gelebilecekleri hesap ediyor ve çok ürküyorum. “ABD’nin
Irak’tan çekilme hazýrlýklarý paralelinde Türkiye ne gibi
hazýrlýklar yapsýn?” Bu soruya hiç akýl yordunuz mu?
Hükümetten 17 yeni
üniversiteye onay
(Cüneyt Ülsever’in bu yazýsý Hürriyet’ten alýnmýþtýr)
H
ükümet 17 ile daha
üniversite kurulmasýný kararlaþtýrdý.
Bakanlar Kurulu’nun kararý
gereði bu yýl Karaman,
Sinop, Aðrý, Nevþehir, Siirt,
Kilis, Karabük, Artvin,
Çankýrý, Bitlis, Bilecik
Osmaniye Kýrklareli, Muþ,
Bingöl, Mardin ve
Batman’da da üniversite
kurulacak. Toplantýsýnýn
ardýndan kararýn “seçim
yatýrýmý” olduðu eleþtirilerine yanýt veren Adalet
Bakaný ve Hükümet Sözcüsü
Cemil Çiçek, þunlarý söyledi: “O zaman 2007’de ne
yapýyorsak bunun seçimle iliþkilendirilmesi gerekecek. Bu
doðru bir þey deðil. Her ilden büyük ölçüde üniversite talepleri var. Üniversiteye giden öðrenci sayýsý baþka ülkelerle
mukayese edildiðinde son derece düþüktür. Bunun artýrýlmasý
plan hedefleri içinde, hükümet programýnda var.Bunun
seçimle alakasý yok. Biz baþtan beri, popülist yaklaþým
içinde olmadýk.”
Güncel
Perþembe, 22 Mart 2007
Çanakkale þehitleri törenlerle anýldý
Y
aðcýlar’dan sonra kürsüye çýkan
Mamuþa Belediyesi Baþkaný Arif
Bütüç, Atatürk’ün “Muhtaç olduðun
kuvvet damarlarýndaki asil kanda mevcuttur”
sözleriyle konuþmasýna baþladý. Bütüç, “Bizler
bu topraklarda Arnavut, Boþnak kardeþlerimizle beraberce yüzyýllar boyunca yaþadýk ve
bundan sonra da yaþamaya devam edeceðiz.
Tam doksan iki yýl önce Çanakkale’de 250 bin
kardeþimiz þehit oldu. O savaþta 400
Kosovalý’da þehit olmuþtur. Bunun tarihi kitaplarda var olan kaynaklar en güzel örneðidir.
Ýþte doksan iki yýl önce bugünkü Türkiye
Cumhuriyeti modern bir ülkesinin kurucusu
olan Mustafa Kemal Atatürk’e saygý ve
þükranlarýmýzý borçluyuz” dedi.
Ardýndan Kübra Mazrek’in “Dedem þehit
oldu” ve Aylin Mazrek’in “Ben bir Kovsalý
Müslüman’ým” þiirlerini okudu. Davetliler
tarafýndan büyük alkýþ alan tören sonunda davetlilere kokteyl verildi.
Prizren’de Çanakkale þehitleri anýldý
Mamuþa’daki törenin ardýndan bir diðer tören
Kosova’da NATO’ya baðlý KFOR barýþ
gücünde görev yapan Türk askeri tarafýndan
kutlandý.
Ýlk tören Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet
Komutaný Kurmay Yarbay Mehmet
Partigöç’ün Sultan Murat Kýþlasýnda
Atatürk’ün büstüne çelenk koymasýyla baþladý.
Tören daha sonra Prizren Cemali Beriþa Kültür
Evinde düzenlenen programla devam etti.
Saygý duruþu ve Ýstiklal Marþý’nýn okunmasýyla baþlayan törende bir konuþma yapan Kosova
Türk Temsili Heyeti Baþkaný Albay Cem
Hatunoðlu, Genelkurmay Baþkaný Orgeneral
Yaþar Büyükanýt’ýn þehitleri anma günü
münasebetiyle yayýnladýðý mesajýný okudu.
Mesajda; “Türk vatanýnýn ve milletinin ebedî
varlýðý ile devletimizin bölünmez bütünlüðü
uðruna gözlerini kýrpmadan canlarýný feda
eden aziz þehitlerimizi, 18 Mart Þehitler Günü
münasebetiyle þükran ve rahmetle anýyoruz.
Ulusumuzun tarihi, her sayfasý altýn harflerle
yazýlmýþ destanlarla doludur. Bu destanlarýn
yazarý, Niðbolu’da, Varna’da, Kosova’da,
Çaldýran’da, Mohaç’ta, Çanakkale’de,
Gaziantep’de, Kahramanmaraþ’ta,
Þanlýurfa’da, Ýnönü’de, Sakarya’da, Afyon’da,
“bir gül bahçesine girercesine kara topraða girmiþ” kahraman þehitlerimiz ile gazilerimizdir.
Tarihimizin þeref sayfalarýndan biri de bundan
92 sene önce 18 Mart’ta Çanakkale’de
yazýlmýþtýr. Çanakkale’de; teknik üstünlük yurt
ve ulus sevdasý karþýsýnda bütün anlamýný yitirmiþ, zafer mertlikle kucaklaþmýþ, ölüm þehit
olmakla yüceltilmiþtir. Türk ulusunun
Atatürk’e kavuþtuðu muhteþem bir zaferin adý
olan Çanakkale, ayný zamanda Türkiye
Cumhuriyeti’nin “ön sözü”dür” denildi.
Türkiye Cumhuriyeti Kosova Türk Eþgüdüm
Bürosu Müsteþarý Volkan Türk Vural yaptýðý
konuþmasýnda, bugün Çanakkale þehitleri özel
günü ancak bütün þehitlerimizin günüdür dedi.
Vural: “Sadece Çanakkale Kurtuluþ savaþýnda
olsun ondan sonra da ülkemizin geçtiði
badirelerde þehit olan askerlerimiz, vatandaþlarýmýz için ayný gün. Genelkurmay
Baþkanýmýz Kosova kelimesini zikretti bu çok
güzel bir þey. Kosova’nýn da Osmanlý Ýmparatorluðunda olsun veya daha sonra Türkiye
Cumhuriyeti kuruluþunda katkýsýnýn olmasý
tabiî ki çok güzel bir þey. Bunlarý unutmamamýz lazým. Herkesin tarihten çok iyi dersler
almasý lazým. Türkiye bu günlere geldiyse tarihten aldýðý dersler sayesindedir. Onun için
bütün soydaþlarýmýzý saygýyla anýyorum” dedi.
Ardýndan Doðru Yol Türk Kültür Sanat
Derneði Ata Çocuklarý kolu Çanakkale þehitlerine hitaben yazýlmýþ þiirleri okudular.
Törende Ethem Kazaz da Çanakkale’ye
yazýlmýþ bir þiir okudu. Daha sonra Filizler
Türk Kültür Sanat Derneði’nin gerçekleþtirdiði
gösteri büyük alkýþ aldý.
Törene; Türkiye Cumhuriyeti Kosova Türk
Eþgüdüm Bürosu Müsteþarý Volkan Türk
Vural, Kosova Türk Temsili Heyeti Baþkaný
Albay Cem Hatunoðlu, Kosova Türk Tabur
Komutaný Kurmay Yarbay Mehmet Partigöç,
KDTP Genel Baþkaný Mahir Yaðcýlar, TÝKA
Kosova Temsilcisi Metin Arslanbaþ, Kosova
Ýslam birliði yetkilileri, milletvekilleri, TMK
subaylarý, Türk polisi yetkilileri, Çanakkale
Savaþýna katýlýp þehit düþen Kosovalý þehitlerin
yakýnlarý yaný sýra çok sayýda davetli katýldý.
Jinemed
Kosova’da…
12
Türkiye’nin Kadýn saðlýðý konusunda önde gelen saðlýk
kuruluþlarýndan Jinemed Hospital Kosova’daki
çalýþmalarýna hýz veriyor.
P
rizren’de kadýn saðlýðý konusunda eksikliðin giderilmesi amacýyla Kosova Prizrenliler Kültür ve
Yardýmlaþma Derneðinin bir sosyal hizmet projesi
daha Jinemed Hospital’in desteði ile hayata geçiriliyor. 24
Mart 2007 tarihinde Prizren’de düzenlenecek olan “Kadýn
Saðlýðý ve Kýsýrlýk” konulu konferans ile Kosova’da bir ilk
daha gerçekleþtirilecek.
Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardýmlaþma Derneði ve
Zübeyde Haným Kosova Türk Kadýnlar Derneði’nin organizasyonunda düzenlenecek olan konferansa Kosova’da kadýn
saðlýðý branþýnda hizmet veren birçok doktorda davet edilecek.
17 yýldýr Ýstanbul’da iki ayrý merkezde ve Bursa’da faaliyetlerini sürdüren Jinemed Hospital, Türkiye’nin yaný sýra
Amerika, Ýngiltere ve Almanya’da da ofisleri bulunmakta.
Son iki yýldýr Priþtine’deki birimlerinde Kosovalýlara
hizmet vermekte olan Jinemed Hospital, Kadýn Hastalýklarý
branþýnýn dýþýnda, çocuk hastalýklarý, dahiliye, üroloji, genel
cerrahi, diþ hastalýklarý, plastik cerrahi, gastroenteroloji,
KBB ve ortopedi branþlarýnda da baþarýsýný ve bilimselliðini
kanýtlamýþ uzaman hekimleriyle “Kanýta dayalý týp” felsefesinde hizmet vermektedir.
Zübeyde Haným Kosova Türk Kadýnlarý Derneði ile
Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardýmlaþma
Derneði’nden kadýnlara yönelik büyük konferans
Z
Enis TABAK
übeyde Haným Kosova Türk
Kadýnlarý Derneði ile Kosova
Prizrenliler Kültür ve
Yardýmlaþma Derneði’nin ortak organizasyonuyla Ýstanbul Jinemed Saðlýk
Merkezi önümüzdeki cumartesi günü
Nafron Otelde Kadýn Saðlýk ve
Kýsýrlýk konferansý verecek.
Kadýn Hastalýklarý ve Doðum Uzmaný
Prof. Dr. Teksen Çamlýbel ile Kadýn
Hastalýklarý ve Doðum Uzmaný Uzm.
Dr. Meriç Karacan’ýn düzenleyeceði
konferansa 250’nin üzerinde bayanýn
katýlmasý bekleniyor.
Konferans sonrasý katýlýmcý hanýmlar
sorularýný uzman doktorlara sorma
imkaný bulacak.
Zübeyde Haným Kosova Türk
Kadýnlarý Derneði Genel Baþkaný
Birsen Gota, Ýstanbul’da bulunan
Kosova Prizrenliler Kültür ve
Yardýmlaþma Derneði’yle ortaklaþa
gerçekleþtirecekleri bu büyük proje
için Kosova Prizrenliler Kültür ve
Yardýmlaþma Derneði’ne teþekkür etti.
Gota, bugüne kadar gerçekleþtirdikleri
faaliyetlerle; din, dil, ýrk ayrýmý
gözetmeksizin her zaman Kosovalý
kadýnlarýn yanýnda olduklarýný söyledi.
Ve katýldýklarý uluslar arasý seminerlerde de Kosova kadýnýnýn sorunlarýný
dile getirdiklerinin altýný çizdi.
Zübeyde Haným Derneði
faaliyetlerini aralýksýz sürdürüyor
Zübeyde Haným Kosova Türk
Kadýnlarý Derneði faaliyetlerini aralýksýz sürdürmeye devam ediyor. Faaliyetleri çerçevesinde
geçtiðimiz 8 Mart
Uluslararasý Dünya
Kadýnlar Günü nedeniyle
düzenlediði matine ardýndan, Kosova Türk Taburu
ile ortaklaþa gerçekleþtirdikleri yardým faaliyetleri çerçevesinde ihtiyaç
sahibi olan ailelere yardýmda bulundular. Zübeyde
Haným Kosova Türk
Kadýnlarý Derneði Genel
www.yenidonem.org
Baþkaný Birsen Gota ve yönetim kurulu üyeleri geçtiðimiz cumartesi günüde
Mamuþa’da ihtiyaç sahibi ailelere
giyim yardýmýnda bulundu.
13
Perþembe, 22 Mart 2007
Kültür
ÝZLENÝMLER
Konuðumuz Elçin Ýsgenderzade
Burada Azerbaycan þairi Elçin
Ýsgenderzade’den þiir örnekleri vereceðiz.
Þiir insanlarý birbirine yakýnlaþtýran kuvvetli bir sanat aracýdýr. Bir
yoldur þiir, bitmeyen, bir kavþaktýr ayný
zamanda.
Þiirin ve mýsralarýn gizemini
þöyle tanýmlamak mümkündür: Þiirin ve
mýsralarýn gizemi insaný tedirgin anlarda
rahatlatan, gafletli anlarda uyandýran,
üzüntülü anlarda da gönendiren, aklýn
eriþemediði ve açýklanamayan veya
çözülemeyen bir þeydir.
Þiir yollarýnýn birçok kavþaðý
vardýr. Coðrafyalara göre deðiþir bu
kavþaklar. Kosova’da yazýlan bir þiir,
doðal ki Ýsveç’te veya Afrika’da yazýlan
bir þiir gibi deðildir. Bunlarýn arasýndaki
ortak özelliklere raðmen, bu iki þiir birbirinden ayrý ve çok mu çok farklýdýr.
... Öte yandan, Kosova Türk
þiiri ile Türk dünyasýnýn herhangi bir
coðrafyasýnda yaratýlan þiir arasýnda
farklardan çok benzerliklerin sözü
edilebilir. Irak Türkmen þairi Salah
Nevres’in, Azerbaycan þairi Elçin Ýsgenderzade’nin veya Kýbrýs þairi M.
Kansu’nun þiirlerinde ayný hüznü, ayný
gamý; ayný hoþgörüyü veya ayný sevgiyi
yaþayabiliriz. Çünkü bu þairler ayný dil
gök kubbesinde ayný esinle okþanan,
dertleri bir erekleri bir sanatçýlardýr.
Kosovalý bir þair Yarýnlarý
burada ezmiþtir dünler / Benliðimi
zaman zaman ýslatýr / Yaðmur yaðmur,
bulut bulut hüzünler/(...) / Burada Tuna
Seyhun’dur akar / Adriya dalgalanan
bir baþka Hazar(...) Köþelerden bir köþe
— Balkan köþesi / Hüzünler arasýndan
sýzar neþesi derken, Azerbaycanlý þair
Elçin Ýsgenderzade þöyle demektedir:
Daha umut yok hasrete, / Azap verdiler
millete / Kanýn öcü kýyamete / Kalýr mý,
anam, kalýr mý? (“Kalýr mý” baþlýklý
þiirden); Kalbimizde hala dertli gül
açan, / Kardelenin benim gibi baðrý kan.
(“Karabað’a Bizsiz Geliyor Bu Yaz”
baþlýklý þiirden).
Anlaþýlacaðý üzere, bu þiirlerden
yansýyan hüzün aynýdýr, bu þiirler arasýnda toplumsal ve yapýsal baðlar çok
güçlüdür, hatta bu þiirler ortak özellikleri öyle paylaþýrlar ki, okuyucuda iki
þiir deðil de bir þiirmiþ gibi bir izlenim
uyanýr.
2005 yýlýnýn Ekim ayýnda
Türkçem dergisinin 2005 yýlý Ekim
sayýsýnýn konuðuydu Elçin Ýsgenderzade. Yedi þiiriyle konmuþtu
Türkçem’in gizemli kanatlarýna. Gök
kubbelerimizden birinden - Þuþa denen
bir gök kubbeden havalanmýþ, gök
kubbelerimizden birine - Prizren denen
bir gök kubbeye konmuþtu:
Bu kavram üzerinde duranlardan
biri de Ziya Gökalp’tir. Gökalp,
“Türkçülüðün Esaslarý” ve
“Türkleþmek, Ýslamlaþmak,
Muasýrlaþmak” isimli eserlerinde
medeniyet ile ilgili görüþlerine yer
verir. Gökalp, Türkçülüðün
Esaslarý’nda kültür ve medeniyet
arasýndaki iliþkiyi ortaya koyarken
medeniyetin tanýmýný da yapar. Buna
göre medeniyet, “Ayný geliþmiþlik
düzeyinde bulunan birçok milletlerin
toplumsal yaþayýþlarýnýn ortak bir
toplamýdýr.” (Gökalp, 1994, s. 25)
Örneðin, Avrupa ve Amerika geliþmiþlik düzeyinde, bütün Avrupalý milletler
arasýnda ortak bir Batý medeniyeti
vardýr.
Ayrýca medeniyet, yöntem
aracýlýðýyla ve bireysel isteklerle oluþan
toplumsal olaylarýn toplamýdýr. Örneðin
dinle ilgili bilgiler ve bilimler yöntem
ve istençle oluþturduðu gibi, ahlakla,
hukukla, güzel sanatlarla, iktisatla, usla,
dille ve fenlerle ilgili bilimler ve
kuramlar da hep bireylerce yöntem ve
istençle oluþturulmuþlardýr. Bu yüzden
ayný geliþmiþ düzeyinde bulunan bütün
bu kavramlarýn, bilgilerin ve bilimlerin
toplamý medeniyet dediðimiz þeyi
ortaya koyar. (1994, s. 25) Gökalp,
“Türkleþmek, Ýslamlaþmak,
Muâsýrlaþmak” adlý eserinde sosyal
olaylarý nefsî (kiþisel, sübjektif) ve
þey’i (objektif, nesnel) olmak üzere
ikiye ayýrýr. Sübjektif bir nitelik taþýyan
inançlar, ahlâka ait görevler güzellikle
ilgili þekiller ve bütün mefkûreler bir
kültür (hars) topluluðunun inançlarýdýr.
Objektif nitelik taþýyan ilmî gerçekler
saðlýða, ekonomiye ve bayýndýrlýða ait
kurallar, tarým ve ticaret aletleri ile
bütün matematik ve mantýk kavramlarý
bir medeniyet toplumunun görüþleridir.
Gökalp’e göre bir medeniyetin bilimsel
kavramlarý, teknik âletleri, ekonomik
ürünleri taklit ve deðiþtirme yolu ile bir
halktan diðer halka geçer ve böylece,
bir medeniyet toplumu önce bölgesel
bir biçimde görünüp zamanla yavaþ
Ay bakýyor gök yüzünden
Geçiyorum Cýdýr Düzü’nden
Cýdýr Düzü’nde ilkbahar, taþlý yollarda
kan izi.
Aðlama, aðlama beyaz atým
Gökte ay, benim muradým.
(“Ay Bakýyor
Gökyüzünden” baþlýklý þiirden)
2006 yýlýnýn Nisan ayýnda
Prizren’in konuðu yine Elçin Ýsgenderzade. Bir kitapla gelmiþtir
Karabað’ýn ötelerden Þar daðlarýnýn
eteklerine. Geç gelen baharlarý acýsýyla
sevinciyle koklamak için gelmiþtir.
Kimdir Elçin Ýsgenderzade?
Prof. Dr. Elçin Ýsgenderzade
1964 yýlýnda Karabað’ýn Þuþa þehrinde
Mehmet Âkif’te “Medeniyet” 2
Büyüklerimiz
ÝS KE N DE R MU Z BE G
doðdu. Azerbaycan Teknik Üniversitesi’nin Mekanik Fakültesi’ni bitirdi.
Daha öðrenci iken uluslararasý yarýþmalarda birincilikler elde etti. Þu anda
Uluslararasý Ekoenerji Akademisi’nde
profesör olarak görev yapmaktadýr. 2002
yýlýnda New York Bilimler
Akademisi’nin Akademik Üyesi
seçilmiþtir. Azerbaycan Yazarlar Birliði
ve Azerbaycan Gazeteciler Birliði üyesidir. Ýlmi ve yazarlýk hizmetleri
nedeniyle çok sayýda uluslararasý ödül
sahibidir, 100’e yakýn ilmi eserin ve 30
buluþun müellifidir. 30’dan çok kitap
yayýnlamýþtýr. Eserleri 10’dan fazla
ülkede yabancý dile çevrilip yayýnlanmýþtýr. Elçin Ýsgenderzade “Vektor”
Uluslararasý Ýlim merkezi’nin kurucusu
ve baþkanýdýr; “Vektor” bilim dergisinin
ve “Bayatý” sanat dergisinin kurucusu ve
baþ editörüdür.
Yavuz Bülent Bakiler’e göre
Elçin Ýsgenderzade “ayaðý yere saðlam
basan, Azerbaycan Türkçesi’ni güzel
kullanan ve þiirin anlatýlmaz sihrinden,
gücünden istifade ederek Azerbaycan
bayraðýný hep yükseklerde dalgalandýrmak isteyen bir idealist”tir.
Þiir adýna gelmiþtir buralara
Elçin Ýsgenderzade. Þairimiz Zeynel
Beksaç’ýn þiirlerine Azeri kardeþlerimizin Türkçesi’nin güzellikler diyarýndan
bir bakýþ atýp gelmiþtir: Zeynel
Beksaç’ýn þiirlerinden bir seçki hazýrlayýp þiirleri Azeri Türkçesi’yle bir
kitapta toplamýþtýr.
Dostluklar böyle pekiþtirilir
iþte.
Burada Elçin Ýsgenderzade’nin
bu giriþimini ve bu baþarýsýný kutlamak,
Zeynel Beksaç’a da bu yeni kitap hayýrlý
olsun demek ve Elçin Ýsgenderzade’nin
iki þiirini sizinle paylaþmak istiyorum:
yavaþ ülkeleri, kýtalarý ve sonunda da
bütün insanlýðý kucaklar. (Gökalp,
1992, s.28, 29)
Medeniyet kelimesi, M. Akif’in þiirlerinde sýkça geçen bir kelimedir. Onun
þiirlerinde medeniyet kavramý bazen
sözlük anlamý ile (terakkî, ilerleme,
yükselme, medenilik vb.), bazen de
terim anlamý ile kullanýlmýþtýr. Ayrýca
Safahat’ta M. Akif’in bu kavrama yeni
nüanslar kazandýrdýðý da görülmektedir.
Safahat’ta medeniyet kavramý ile,
medenî insanlarýn gözünde matbûatýn
önemi, medeniyet ile fennin yakýnlýðý
ve birlikteliði, medeniyet ile ilerleme,
(terakkî) yükselme arasýndaki iliþki ve
medeniyetin faziletle ilgisi, Ýslam
toplumlarýnýn sanýldýðý gibi medeniyetten uzak olmadýklarý, Ýslâm’ýn da ilerlemeye engel olmadýðý gözler önüne
serilir. Aslýnda Mehmet Akif’in
medeniyet hususunda yanlýþ anlaþýlmasýný saðlayan, Avrupa medeniyeti ile
ilgili söyledikleridir. Safahat’ta Avrupa
medeniyetini de ayrýca zikreden M.
Akif, Batý medeniyetinin vahþetle
ilgisini, Batý medeniyetin dayanak noktalarýný ve temel esaslarýný ortaya
koyar.
www.yenidonem.org
Elçin Ýsgenderzade
BAYRAM GÜNÜ
Bayram günü bugün
sofrada kýrmýzý elma
yeþil semeni*,
þekerparenin desenleri.
Deli divane ediyor beni
yüreðimin göz yaþlarý...
Ýçimde
çarþamba ateþi gibi
alevlenmiþ yanýyor
Cýdýr Düzü’nün kayalarý,
taþlarý...
Bayram günü bugün
daðlarýn yüreði kan...
18 Mart 2000
__________________________
*Yeþertilmiþ buðday.
AY BAKIYOR GÖKYÜZÜNDEN
Uyanýyor Türk’üm uyanýyor...
Her þehit mezarýndan
Bakýyor bir Bozkurt’um.
Tebriz’den Erivan’a
Uzanýyor ana yurdum.
Atlarýmýn nallarý
Çapýyor taþlý yollarý.
Semaya açýlmýþ elim,
Yolun sonundaysa ölüm.
Ay bakýyor gök yüzünden
Geçiyorum Cýdýr Düzü’nden
Cýdýr Düzü’nde ilkbahar,
taþlý yollarda kan izi.
Aðlama, aðlama beyaz atým
Gökte ay, benim muradým.
Safahat’ta medeniyet kelimesi ile
bir çok defa kastedilen Batý medeniyetidir ve dolayýsýyla Avrupa’dýr. Bu
sebeple Mehmet Akif’in Avrupa’ya
nasýl baktýðýný, Avrupa’yý hangi esaslar
üzerine bina ettiðini bilmekte de fayda
vardýr. Bu sebeple Safahat’ta Avrupa
nasýl ele alýnmýþtýr? Öncelikle bu sorunun cevabý verilirse Akif’in medeniyet
anlayýþý daha kolay açýklýða kavuþacaktýr.
Mehmet Akif, Avrupa ve Batý
Medeniyeti
Bir çok aydýnýn gözünde medeniyeti
temsil eden Batý dünyasýnýn ilim ve
teknik alanýndaki üstünlüðünü kabul ve
takdir eden M. Akif, buna karþýlýk
Batý’nýn kendisi dýþýnda kalan milletlere (Müslüman Doðu’ya) karþý giriþtiði saldýrýlara, onlara uyguladýðý
zulümlere, insanlýk dýþý taarruzlara
hayret etmekte ve bunlarý tenkit etmektedir. Medeniyeti temsil etme iddiasýndaki Batý dünyasý, Ýslam dünyasýna
karþý acýmasýzdýr ve Müslüman milletlere her türlü saldýrýyý yapmaktan
çekinmez.
Kültür
Perþembe, 22 Mart 2007
Kosova Türk Toplumunun Mihenk Taþlarýndan “Doðru Yol” Derneði ve Kosova’da Türkçe Eðitim
Doðru Yol Türk Kültür Sanat Derneðinin
55. KuruluþYýldönümü
TEFRÝKA 24
Gerçekler Iþýðýnda Kosova’da Türkçe Eðitimin
55. Yýldönümü
TEFRÝKA 24
Emektar Öðretmenlerimizin Türk Eðitimine Katkýlarý
ÞABAN TOPKO
E
ðitim, hem bireyler olarak yüksek bir yaþam düzeyin elde etmenin, hem de toplum
olarak geliþmenin ve ilerlemenin düzeyine ulaþmanýn baþlýca yoludur. Eðitim, ailede
baþlar, okulda iþ yerinde ve sokakta sürer. Ancak günümüzde eðitim denilince okulda eðitimciler yani öðretmenler tarafýndan verilen eðitim akla gelmektedir. Çünkü eðitim
kurumlarýndan ve eðitimin sistemleþtirildiði en önemli kurumlardan biri mutlaka ki okuldur.
Kapsamlý bir olay olarak eðitim okul dýþýnda, okul öncesinde ve okul sonrasýnda insan hayatýnýn sürdüðü tüm zamanlarda ve alanlarda sürüp gider, çünkü eðitim süreklidir ve öðrenmenin yeri ve zamaný yoktur. Eðitim sorunlarý, bilimsel yol ve yöntemlerle çözmeye
çalýþýlýr. Ulusal kalkýnmanýn en önemli öðesi olan insan gücü, eðitim yoluyla saðlanabilir,
eðitim bireyleri ise ulusal amaçlar doðrultusunda yetiþtirilir derken sözümüzü belgeselimizin konuðu olan emektar eðitimcilerimizden Sayýn Þaban Topko öðretmenimize baðlamak
istiyoruz.
Uzun yýllar Ortakol semtinde yaþayan Sayýn Þaban Topko yaþlarýnýn ilerlemesine raðmen bizi kýrmayýp evine konuk etti. Gazetemize demeç verdiðinden dolayý kendilerine
bütün Türk öðretmenleri ve öðrencileri adýna teþekkür ettik. Bir saat kadar süren röportajýmýzda kendilerine Prizren’de Türkçe eðitime geçiþ yýllarýný, katkýlarýný ve o dönemde
Türkçe eðitimdeki
mevcut olan sorun ve
diðer güçlükleri hakkýnda uzun uzadýya konuþtuk.
Þaban Topko 1933
yýlýnda Prizren’de doðmuþtur. Ýlköðrenimini
doðum yeri Prizren’de
tamamlamýþtýr. Orta
öðrenimini Üsküp’te
Öðretmen kursuyla
tamamlamýþtýr. Daha
sonra Yüksek Pedagoji
Okulundan mezun olan
Þaban Topko 19511955 ve 1957-1960
tedrisat yýllarýnda Kýz
Mesleki okulunda
öðretmenlik yapmýþtýr. Ayný zamanda 1953-1954 yýllarýnda Prizren Öðretmen Okulunda
Coðrafya, matematik ve tekstil teknolojisi derslerini okutmuþtur. 1960 -63 tedrisat yýllarýnda ayný okulda Türk Dili ve Edebiyatý dersleri öðretmeni olarak da çalýþtý. Yeni açýlan
Ekonomi okulunda da Türk Dili ve Edebiyatý öðretmenliðini büyük bir hevesle ve baþarýyla
yaptý. 1965-1993 yýllarýna yani emekli oluncaya kadar Þaban Topko Prizren’in Slobodan
Peneziç Kýrçun ve Mustafa Baki ilk okullarýnda müdür yardýmcýsý görevinde bulunmuþtur
ve bu görevde iken emekliye ayrýlmýþtýr.
Eðitimdeki etkinlikleri yaný sýra Þaban Topko 1951 yýlýnda Prizren’de kurulan Doðru Yol
TKSD derneðinin kurucularýndan biri olmakla bu dernekte de çak sayýda hizmetlerde bulunarak derneðin sýralý çalýþmalarýna katýlmýþ ve bu dernekte Yönetim Kurulu üyesi olmakla
birlikte, çoðu kez sunuculuk ve Koro’da þarkýcýlýk yapmýþtýr, Özellikle Doðru Yol
derneðinin Dram kolunda baþarý göstererek çoðu dram ve piyeslerde rol almýþtýr. Bu esnada
birlikte çoðu
piyeslerde rol
alan kýz
arkadaþý Sayýn
Nüsret Morina
ile evlenerek
her ikisinin
hem eðitim
hem de kültür
ve sanat hayatlarýnda yeni
bir sayfa
açýlmýþtýr.
Nüsret Topko
da eþi gibi
eðitimci ve bir
müzik
sanatçýsýydý.
Müzik öðretmeni olduðundan dolayý Nüsret Morina Doðru Yol derneðinde Koroyu yöneten
ve þefliðini yapan ilk sanatçýlarýndan biri olmakla birlikte çeþitli dramlarda rol almýþ ve
derneðin ilk nesil folklor kolunda kadýn oyuncusu gibi etkinlik göstermiþtir.
Þaban Topko baþta bir eðitimci, öðretmen ve uzun bir dönem müdür yardýmcýsý olarak,
Prizren’de Türkçe eðitime emekli olmayýncaya kadar yapmýþ olduðu etkinlik ve çalýþmalarýyla ön kazanmýþ ve iyi bir insan ve eðitimci olarak kendini öðrenci ve meslektaþlarýna tanýtmýþtýr. Emekli oluncaya kadar yapmýþ olduðu etkinlikler çerçevesinde hem kendini
geliþtirmiþ hem de öðrencilerinin çaðdaþ bir eðitimden geçmeleri için elinden geleni yapmýþtýr. Þaban Topko eðitim hayatýnda Türk öðrencisinin ve genelde Türk bireyinin çaðdaþ
yaþamla ilgisi olan her önemli konusunu veya olayýný ele alan ve öðrencilerine aktaran
nadir öðretmenlerimizden biridir. Þaban Topko kiþiliðinin özel sýrlarýný bile açýklayabilmek
için kendinde güç bulmuþ ve her zaman çeþitli yanýtlar ve yenilikler peþinden koþtuðu bilinen bir gerçektir. O bütün yaþamý boyunca eðitimi, ilimi ve bilgiyi ön plana atýp, insan
kiþiliðinin ancak bu unsurlar içinde geliþmesini saðlamak amacýyla yenilikler peþinden
koþarak, Türk bireyini topluma yararlý olarak yetiþtirmek gereðini duymuþtur. Müdür
yardýmcý görevinde her zaman öðrenci — öðretmen arasýnda her anlaþmazlýðý hoþgörü bir
hava içinde halledilmesi konusunda kendi savlarýný ortaya koyarak mevcut olan problemlerin üstesinden gelmiþtir. Kosova’da Türkçe eðitimi yaþatmak her Türkün bir Milli görevidir sloganýný vurgulayan Topko, her zaman bu görev ardýnda kalmýþ ve emekli olmasýna
raðmen bu unsurunun bura Türklük için büyük önem taþýdýðýný ifade etmiþtir.
14
“Doðru Yol” derneðinin ve kollarýnýn yýldönümü kutlamalarý
Raif
VIRMÝÇA
Kuruluþundan günümüze kadar
“Doðru Yol” derneðinin þu
yýldönümü kutlamalarý görkemli
bir biçimde gerçekleþmiþtir:
- 20. yýldönümü kutlamalarý - 1971
- 30. yýldönümü kutlamalarý - 1981
- 35. yýldönümü kutlamalarý - 1986
- 40. yýldönümü kutlamalarý - 1991
- 45. yýldönümü kutlamalarý - 1996
- 50. yýldönümü kutlamalarý - 2001
Bütün yýldönümü kutlamalarýnda derneðin en etkin
üyelerine hediye, onurluk ve takdirnameler, katkýsý
geçenlere de teþekkür belgeleri daðýtýlmýþtýr. 2006
yýlýnýn girmesiyle Doðru Yol” derneði 55.
yýldönümü kutlamalarýna baþlamýþ durumdadýr. 55.
yýldönümü Merkezi oturumu kutlamalarý Kasým
ayýnda gerçekleþecektir.
Sadece “Doðru Yol” derneðinin deðil bu dernekte
etkilik gösteren bazý kollarýn da yýldönümleri
görkemli bir biçimde kutlanmýþtýr. Bu kutlamalarda
da etkin üyelere onurluk ve takdirnameler, katkýlarý
geçenlere de Teþekkür belgeleri daðýtýlmýþtýr:
“YEÞÝL TURNALAR” Türk Halk Müziði Kolu
kuruluþ yýldönümü kutlamalarý:
- 25. yýldönümü kutlamalarý - 1996
- 30. yýldönümü kutlamalarý - 2001
- 35. yýldönümü kutlamalarý - 2006
“AY YILDIZLAR” Türk Hafif Müziði Kolu kuruluþ yýldönümü kutlamalarý:
- 30. yýldönümü kutlamalarý — 1991
“ATA ÇOCUKLARI” Çocuk Gurubu kuruluþ
yýldönümü kutlamalarý
- 20. yýldönümü kutlamalarý -1999
“NAZIM HÝKMET” Yazýn Kolu kuruluþ
yýldönümü kutlamalarý:
- 20. yýldönümü kutlamalarý — 1988
- 30. yýldönümü kutlamalarý - 1999
Devamýnda bu kutlamalardan elimizde kalan
görüntüleri de yansýtmaya çalýþacaðýz.
“Doðru Yol” derneði sanatçýlarýn sanat
yýldönümü kutlamalarý
Kuruluþundan günümüze kadar “Doðru Yol”
derneðinde emek veren çoðu sanatçýlarýmýzýn da
bu dernek himayesinde sanat yýldönümü kutlamalarý gerçekleþmiþtir:
- BAÞKÝM ÇABRAT: 35. sanat yýldönümü kutlamasý -28. Aralýk 1997
- FADIL ÞALYAN: 40. sanat yýldönümü kutlamasý
-30. Mayýs 2000
- REÞÝT ÝSMET: 40. sanat yýldönümü kutlamasý 1 Nisan 2005
- AGÝM FÝÞAR: 30. sanat yýldönümü kutlamasý 1998
- ZEYNEL BEKSAÇ: 30. sanat yýldönümü kutlamasý -1998
- NAÞÝT KORO: 30. sanat yýldönümü kutlamasý —
1998
- FÝKRÝ ÞÝÞKO: 35. sanat yýldönümü kutlamasý —
1998
- FAÝK EMRUÞ. 45. sanat yýldönümü kutlamasý —
- REÞAT ÞÝNÝK 45 sanat yýldönümü Bu kutlamalar çeþitli etkinliklerle gerçekleþmiþtir.
Ancak görkemli kutlama töreni bütün dernek
üyelerinin katýlýmýyla gerçekleþen konserle son
bulmuþtur. Bu kutlamalarda dernek ve diðer kuruluþlar tarafýndan bu sanatçýlara ergilik, takdirname
ve Teþekkür belgeleri daðýtýlmýþtýr.
Devamýnda bu kutlamalarýn fotoðraflar diliyle
görüntülerine yer verilmiþtir.
“Doðru Yol” derneðinin hedefleri ve projeleri
Bugün Kosova’nýn en önemli kültür merkezlerinden birini oluþturan Prizren’de Türklerin en
kabarýk sayýda yaþamasý yaný sýra bu kentte
“Doðru Yol” Türk Kültür Sanat derneðinin ve
diðer Türk kuruluþlarýn ve kurumlarýn bulunmasý
bu þehrin bir Türk merkezi olduðu da kamuoyunda
kabul edilen bir gerçektir.
www.yenidonem.org
“Doðru Yol” derneðinin en büyük hedeflerinden
biri, bu þehirde bir Türk Merkezinin kurulmasý ve
bu merkezin kültürel ve sanatsal çalýþmalarýyla
ilgili bu derneðin dolaysýz ve profesyonelce bir
biçimde üstlenmesidir. Dolayýsýyla derneðin bütün
sanat ve kültür etkiliklerinin devamlý olarak bu
merkez çerçevesinde gerçekleþmesi, sanat ve
kültürümüzü, gelenek, görenek ve diðer özelliklerimizi bu merkez aracýlýðýyla yaþatmak ve korumaktýr. Derneðin çalýþma imkânlarýný geniþletilmek
ve derneði daha yüksek bir seviyeye getirerek, profesyonel ses ve saz kadrosu yetiþtirmekle buralarda
benliðimizi, sanat ve kültürümüzü daha uzun yýlar
yaþatmaktýr amacý. Bu imkânlarýn yokluðunda
“Doðru Yol” derneðinin bugünkü imkânlarýyla
böyle bir baþarýya ulaþmasý imkânsýzdýr. Çünkü þu
anda toplumumuzda mevcut olan siyasi ve ekonomi durum ve koþullar böyle bir baþarýnýn elde
edilmesinde hiçbir katkýda bulunmamaktadýr.
Bu hedef yaný sýra “Doðru Yol” derneðinin ileriki
dönemde çalýþmalarýnýn sýralý ve etkin bir biçimde
gerçekleþmesi yönünde bu derneðe ek bir maddi
desteðin saðlanmasý þart olarak ortaya çýkmaktadýr.
Kosova’da böyle bir imkân olmadýðýndan dolayý
görev ister istemez anavatanýmýz Türkiye
Cumhuriyetine düþmektedir.
T.C. Kültür Bakanlýðý en kýsa zamanda Kosova’da
en etkin bir Türk Derneði olarak bilinen “Doðru
Yol’un yaþatýlmasý ve sýralý olarak faal yapabilmesi
için, maddi destekte bulunmasý kaçýnýlmaz bir
gereksinimdir. Bu ayný zamanda derneðin hem
hedeflerinden hem de beþ yýllýk plan ve programýnda öngörmüþ olduðu en önemli projelerinden birini
oluþturtmaktadýr. Aksi halde bugünkü imkânlarýyla
derneðin ne zamana kadar böyle bir etkilikte bulunacaðý durumu hem yöneticilerin ve hem de her
üyenin kafasýnda dolaþan endiþelerden biridir.
Çünkü “Doðru Yol” dendiði zaman, buralarda
yaþayan diðer halklarýn aklýna, Prizren Türklüðü,
Türk geleneði ve Türk müziði gelir. Dolayýsýyla
böyle bir durum karþýsýnda ve Doðru Yol” derneðini yaþatmak bugün sadece Kosova’da yaþayan her
türkün bir milli görevidir derken, anavatan
Türkiye’nin de böyle bir durum karþýsýnda maddi
olarak aktif olmasýnda fayda görüyoruz. Çünkü
amacýmýz ileriki dönemde yapýlacak olan
faaliyetlerle bu seviyeyi korumak ve derneði daha
da yüksek bir kerteye ulaþtýrmaktýr.
Bu yýl ki kutlamalar muhtevasýnda dernekte çalýþmakta olan bütün kollarýn planlaþtýrýlmýþ olduðu
sýralý ve gönüllü etkinliklerin gerçekleþmesi dýþýnda, maddi yardým anlamýný taþýyan bu projenin de
gerçekleþmesi büyük ehemmiyet taþýyacaktýr. Bu
projenin gerçekleþmesi sadece kutlamalarýn
seviyeli olmasýna deðil, ayný zamanda dernekte
uzun yýllar sorun olarak ortaya çýkan ve dernek
faaliyetlerinin daha kaliteli ve yüksek bir seviyeye
ulaþmasýnda engel yaratan diðer sorunlarýn da
giderileceðine inanýlmaktadýr.
Böyle bir projelerin gerçekleþmesi derneðimizin
yetkisini ve maddi durumunu aþmýþ bir seviyede
olduðunu bir daha hatýrlatmakta yarar vardýr.
Aynýca Kosova’da eski ve yeni dönem Türk varlýðýnýn bir simgesini oluþturan “Doðru Yol”
derneðinin devamlý etkinlik göstermesi bu topraklarda gölgede kalmamasý gereken Türk musikisinin, folklorunun, sanatýnýn, kültürünün tek sözle
medeniyetin yaþatýlmasý ve yenilenme anlamýný da
taþýmaktadýr. Bugüne kadar faaliyetler aþamasýnda
benzeri olmayan bir dernek olarak “Doðru Yol”
ayný zamanda bura Türk halkýna güvenç kaynaðýný
oluþturmakla, Türk sanat dehasýný sergileyip, burada Türk varlýðýnýn bulunduðuna dair en önemli
kanýtlardan biri olmaktan büyük yararýn olacaðý bir
gerçektir.
Doðru Yol derneðinin ileriki dönemde ayakta
kalmasý ve yaþatýlmasý yönünde en büyük hedeflerinden ve en kýsa zamanda gerçekleþmesi
gereken projelerinden biri de dernekte nota bilecek
yeni ve genç ses ve saz sanatçýlarýn yetiþtirilmesidir. Bu aþamada yine görev anavatanýmýz TC
Kültür Bakanlýðýna düþmektedir. 1—3 yýllýk bir
dönem için notayý öðretecek bir veya iki müzik
hocanýn buralara gelmesi ve bu iþle üstlenmesidir
2006 yýlýnda yapýlacak olan 55. kuruluþ yýldönümü
kutlamalarý muhtevasýnda “Yeþil Turnalar” baðlama kolunun 35 yýldönümü, “Prizren Türküleri 2”
kasetin çizilmesi ve bu kutlamalar arifesinde
“Doðru Yol”a layýk görülen derneðin
Monografisinin yayýnlanmasýdýr.
15
Perþembe, 22 Mart 2007
Türkçenin Kosova’sý
Güncel
KIRIM’IN ADLARI
Statü ne olacak? Kosova için yolun
sonuna geldik mi? Türkçenin
resmiyeti ne oldu? Mecliste kaç sandalyemiz olacak? Daha bir sürü soru
eklenip gider bu silsile. Ýþte tam bu
anda ben bir ara verip bu haftaki
yazýmda sizi Kýrým’a farklý bir sebeple götüreceðim.
Bölgelerin sahipliði, o yerlerin
adlarýnýn dilindedir. Toponimler
birçok açýdan önemli bilgiler verir.
Hani geçen hafta size Kalkandelen
(Tetova), Ýþtip, Köprülü (Veles), Eðri
Palanka (Kriva Palanka), Seniçe
(Sjenica) gibi yerlerden ve onlarýn
adlarýndan söz etmiþtim. Bu sefer
benzer bir bakýþ açýsýyla sizi Kýrým’a
çekiyorum. Kýrým, bilindiði gibi,
Ukrayna’ya baðlý özerk bir bölgedir.
Burada, 1783’teki Rus iþgalinden
sonra öncelikle büyük þehirlerin
adlarý deðiþtirildi. Ýlk aþamada
Akmescit (Simferopol), Kefe
(Feodosiya), Akyar (Sevastopol),
Gözleve (Yevpatoriya) yerleþkelerinin isimleri deðiþtirilmiþti.
18 Mayýs 1944’te bütün Kýrým
Türkleri sürgüne gönderildikten sonra
binin üzerinde yerleþim yerinin adý
sistematik bir þekilde deðiþtirildi,
coðrafya isimleri de Ruslaþtýrýldý.
19 Nisan 1783’te Çariçe 2.
Yekaterina’nýn Kýrým’ý Rusya’ya
ilhak ettiðini ilan etmesinden kýsa bir
süre sonra Rus idarî sistemi Kýrým’da
kuruldu. 13 Þubat 1784’te Kýrým,
Taman ve yarýmadanýn dýþýnda kalan
geniþ arazileri içine alan Tavrida
Oblastý (vilayeti) oluþturuldu.
Vilayetin adý ta Herodot döneminde
yaþamýþ olan Tavr halkýna
dayanýlarak verilmiþ, Kýrým’daki yer
adlarý da anlamlý ya da sonradan
uydurulan bazý Yunan kökenli isimlerle deðiþtirilmiþti. Burada açýk bir
hedef ve yaklaþým vardý. Binyýllarýn
Türk bölgesi, Türklükten çýkarýlacaktý. Örneðin Gözleve (Kezlev)
Mithridates Eupator’a izafeten
Yevpatoriya’ya çevrilmiþti. Kefe de
benzer bir mantýkla, Theodos þehri
Alpay ÝÐCÝ
manasýna gelen Feodosiya adýný aldý.
16. yüzyýlda Kýrým Türkleri tarafýndan kurulmuþ ve Kýrým’daki Türk
izleri öncesi hiç bir geçmiþe sahip
olmayan Akmescit’e ise Yunancadan
bozma bir isim olan Simferopol adý
verildi. Akyar’da yeni kurulan liman
þehrine ise muhteþem þehir manasýna
gelen Sevastopol ismi verildi.
Ýsimlerle oynayarak o yerin kimliðini
deðiþtirme, Kýrým’ý Ruslaþtýrma
faaliyeti Çarlýk döneminde kesintisiz
olarak sürdürüldü. 1783’te bir tek
yerleþik Rus bulunmayan Kýrým’ýn
nüfus dengesi göçlerle deðiþti.
1783—1922 yýllarý arasýnda en az
1.800.000 Kýrým Türkü Osmanlý
Ýmparatorluðu’na göç etmek
mecburiyetinde kaldý. 1903 yýlýna ait
bir Rus istatistiðinde Müslüman
nüfusunun % 44,6’ya gerilediði
bunun da yaklaþýk 200.000 kiþi
olduðu bildiriliyor.
Sovyetler Birliði devri ise yer
adlarýndaki dramatik deðiþikliðe
sahne oldu. Bütün Sovyetler’de pek
çok yerleþim yerinin adý “sovyetik”
isimlerle deðiþtirildi. Örneðin: 1.
Petro tarafýndan kurulan St.
Petersburg kentinin adý 1914 yýlýnda
“burg” eki Almanlýðý anýmsattýðý
gerekçesiyle Ruslaþtýrýlarak
“Petrograd” olarak deðiþtirilmiþti.
Bolþevik ihtilali sonrasý eski
baþkentin adý 1924 yýlýnda
“Leningrad” olarak tekrar deðiþtirilmiþtir. Ayrýca, þehirdeki yüzlerce
sokak, cadde, meydan ve köprü de
elden geçirilerek asýlsýz isimlerle
deðiþtirilmiþti. SSCB’nin çözülmesi
sonrasý Rusya Federasyonu’nda Rus
milliyetçiliðinin yavaþ yavaþ
Bolþevik mirasýn yerini tamamen
almasýyla kentin adý 1991 yýlýnda
tekrar deðiþtirilerek tarihî adý olan
“Sankt Petersburg” adýna
dönülmüþtür.
Bolþevikler devrinde Çarlýk dönemi
ve hanedaný hatýrlatan isimler ortadan
kaldýrýlarak Ekim Devrimini hatýrlatacak isimler bulunmuþ, Sovyet devlet
büyüklerinin ve devrimin izlerini
taþýyan pek çok yerleþim yeri haritaya iþaretlenmiþti. Özellikle Lenin
ve Stalin adlarýndan türemiþ yüzlerce
yer adý kabul edilmiþti. Bolþevik Ýhtilali, Komünist Partisi’ni hatýrlatan
tarihî bir gün veya o yeri iþgal eden
Rus komutanýn, alayýn, çarýn bir
akrabasýnýn adý olmuþtu.
1941 yýlýna kadar SSCB’nin 24
büyük kentinin adý deðiþtirilmiþtir.
Bu kentlerden 20’sine 1924—1940 yýllarý arasýnda Lenin, Stalin, Voroþilov,
Kalinin, Ordjonikidze, Frunze, Kirov,
Molotov, Kuybiþev, Petrovski,
Sverdlov gibi Bolþevik liderlerin ve
Gorki gibi Bolþeviklere yakýn aydýnlarýn adlarý verilmiþtir.
Kýrým’daki isim deðiþikliklerinden bazýlarýysa þunlardýr: Lenino
(Yedikuyu), Leninskoye (Bahçe Eli),
Kuybiþevo (Albat, Karaç/Ýslâmterek),
Petrovo (Akmanay), Petrovka
(Yukarý Cabaga), Kalinovka (TüpKenegez), Kirovskoye (Ýslam Terek),
Pervomayskoye [Bir Mayýs] (Çurçý),
Sovetski (Ýçki), Sovetskoye
(Nayman), Komsomolskoye
[Komunist gençlik teþkilatý]
(Efendiköy / Bahçesaray, Celçak /
Kezlev), Pobednoye [Zafer]
(Tarhanlar/Canköy), Pobeda (Taganaþ
/ Canköy, Þiban / Kezlev), Pobedino
(Algazý-Konrat) Oktyabrskoye
[Ekim] (Büyükonlar), Oktyabr
(Baygonçýk), Gvardeyskoye
[Muhafýz] (Sarabuz), Partizanskoye
(Sablý), Krasnogvardeysk [Kýzýl
muhafýz] (Kurman), Krasnoperekop
(Orkapý), Krasnodolnoye (Borlak),
Krasnaya Sloboda (Sollar),
Krasnoarmeyskoye [Kýzýl Ordu]
(Alma-Tarhan), Krasnaselovka (Yaný
Sala), Krasnoyarskoye (Donuzlav).
Krasnokamenka (Kýzýltaþ) ise bir
istisnadýr. Cengiz Daðcý’nýn Kýzýltaþ’ý
eskiden de Kýzýl adýný taþýmaktaydý.
1992 yýlýnda Rusya Federasyonu
Meclisi’nde Meclis Baþkaný Ruslan
Hasbulatov’un desteði ile Tarihî
Miras Komisyonu oluþturulmuþtur.
Yaðcýlar Ahtisari Paketini Priþtineli
gençlere anlattý
Hafta sonu KDTP Priþtine ofisinde, Baþkan Mahir Yaðcýlarýn konuk
olduðu, Gençlik Kolunun toplantýsýnýn gündeminde
“Ahtisari paketi” yer aldý.
H
afta sonu KDTP Priþtine
ofisinde, Baþkan Mahir
Yaðcýlarýn konuk olduðu,
Gençlik Kolunun toplantýsýnýn gündeminde “Ahtisari paketi” yer aldý.
Gençlik Kolu Baþkaný Engin
Kursan ve KDTP Priþtine Þubesi
Baþkaný Nevzat Hüdaverdi’nin
konuþmalarý ardýndan KDTP Genel
Baþkaný Mahir Yaðcýlar da Ahtisari
paketinin içeriði hakkýnda daha
ayrýntýlý bilgi verdi.
Kosova Müzakere Ekibinin
oluþumu ve bu güne kadar gerçekleþtirdikleri görüþmeler sürecinde
Türk toplumu platformunun da
belirlendiðini ileri süren Genel
Baþkan Mahir Yaðcýlar, Türk dilinin
resmiyet kazanmasý, eðitim, ve tarihi ile kültürel miraslarýn korunumu
www.yenidonem.org
Bu komisyonda özellikle kent, cadde
ve sokak adlarýnýn deðiþtirilmesi için
çaba gösterilmiþtir. Türk
Cumhuriyetlerindeki pek çok yer orijinal adlarýna geri döndü.
Ukrayna’nýn da sovyet döneminden
kalan isimlerin deðiþtirilmesi fikrine
sýcak baktýðýný öðrenmiþtim. Dilerim
bu hatadan dönülür ve böyle takýntýlý
hareketler son bulur.
Kýrým Türkleri topraklarýnýn
adlarýnýn geri verilmesi için mücadele
ediyorlar. Kýrým Türklerinin efsanevî
lideri Mustafa Abdülcemil
Kýrýmoðlu, Yuþçenko ile
Bahçesaray’daki görüþmelerinde en
önemli taleplerinden birisinin
Kýrým’ýn eski yerleþim yerlerinin
isimlerinin geri verilmesi olduðunu
bildirmiþti. Cumhurbaþkanýnýn gerekli makamlara talimatý olmasýný ve bir
komisyon kurulmasýný istemiþti.
2. Dünya Savaþý’ndan sonra
1000’den fazla Kýrým Tatar köy ve
kasabalarýnýn isimleri deðiþtirildi.
Mekanik olarak eski isimler aynen
verilsin demek mümkün deðil. Çünkü
bazý köyler yok edildi bazý köyle birleþtirildi ve bazý yeni köyler kuruldu.
Savaþtan önce de pek çok akýlsýzca
hareket oldu. Krasnogvardeysk (Kýzýl
Muhafýz), Marks, Lenin,
Pervomayskoye (Bir Mayýs) vs.
sovyetik isimler verildi.
Ýþin bir baþka cephesi ise ekonomik.
Haritalardan tutun tabelalara kadar
pek çok þey böyle bir çalýþma
esnasýnda deðiþecek. Kuçma döneminde deðiþiklikler konusunda bütçeye 1 milyon grivna ayrýlmasý önerilmiþ ve bu teklif kabul görmüþtü.
En büyük cinayet 1118 köy ve kasabanýn adlarýnýn 1948’de Rusya
Sovyeti kararý ile deðiþtirilmesi oldu.
Önce rayon adlarý, bölge merkezleri,
sonra kasaba ve köylerin adlarý
deðiþtirildi. Türk adýndan Rus adýna,
sonra sovyetik bir isme deðiþtirilen
yerleþim yerleri bile oldu.
Bu yönde ortaya koyulmuþ
çabalarýn insanlarý doðruya
götürmesini temenni ederim. Türkçe
çok büyük ve yaygýn bir coðrafyada
kullanýlan bir dil. Bahsettiðim yer
adlarý konusu da Türkçenin durumlarýndan sadece biri, önemli biri. Bu
konu sadece Kýrým’da deðil
Balkanlar’ýn dört yanýnda ve daha
birçok yerde de söz konusudur.
üzerinde istemlerde bulunduklarýný
ileri sürdü. Bu itirazlar neticesinde
Ahtisari paketinde ek maddelerin
getirildiðini iddia eden Yaðcýlar,
“Bu ek maddelerde, Türk
toplumunun yaþadýðý tüm
belediyelerde Türk dilinin
resmiyet kazanmasý belirtilmiþtir”, dedi.
Toplantýda gündem konusunu
Ahtisari Paketi oluþturmasýna raðmen, gençler tarafýndan yöneltilen
sorular, KDTP’nin iþlevliði üzerine odaklandý. Toplantýya, Mahir
Yaðcýlarýn baþkanlýk dönemindeki
KDTP çalýþmalarýnýn baþarýlý olup
olmadýðý konusu damgasýný
vurdu.
To p l u m
Din ve Toplum
M.Tevfik Yücesoy
H
Evet, yazýmýza baþlýk olarak
aldýðýmýz soruyu bir daha tekrar
edelim isterseniz:
— Þeytan kimin gözlerinden öper?
Biliyorum diyeceksiniz ki:
— Þeytan birinin gözlerinden
öperse o kimsenin iþi kötü demektir. Çünkü þeytanýn gözlerinden
öptüðü kimse þeytaný memnun
edecek hayat yaþýyor, iþler yapýyor
da ondan dolayý þeytan gözlerinden öpüyordur.
Yoksa þeytan hangi hayýrlý iþten
memnun olur ki, tutsun da iyi hal
ve hayat üzere olan birinin gözlerinden öpsün, takdir ve tebrikte
bulunsun.
Evet, bu deðerlendirme doðrudur.
Þeytan gerçekten de birinin gözlerinden öpüyorsa o kimse hayatýný
ve kendini iyi düþünmeli, yaþayýþýna þöyle bir çeki düzen vermelidir.
Zira þeytanýn gözlerinden öptüðü
insana melek yaklaþmýyor, melek
tebrik etmiyor, meleðin yaklaþacaðý bir hayat yaþamýyor demektir.
Sözü daha fazla uzatmadan þeytanýn gözlerinden öptüðü kimseye
bakalým isterseniz.
Ama bunu ben söylemeyeyim.
Zira benim söylediðimin fazla
inandýrýcý ve baðlayýcý yaný
olmayabilir.
Buyurun, Efendimiz (sas)in
hadisinden inceleyelim konuyu.
Ne buyuruyor Efendimiz
Hazretleri bakýn:
— Kimin yaþý ilerlediði halde ameli
gerilerse þeytan o kimsenin göz-
16
ÇANAKKALE GEÇÝLMEZ
Eðer bir gün yolunuz düþerse
Çanakkale’ye,
Düþmana karþý savaþýrken,
Binlerce Mehmetçiðin kanýný akýttýðý,
[email protected]
Þehitliði gezip görmeseniz,
[email protected]
Vicdanýnýz rahat durur mu ki,
Ey insan oðlu, ey Türk milleti!
Yüreðiniz sýzlar kahrolursunuz.
lerinden öper!
Dur...
Geçilmez der her bastýðýnýz adým,
Evet, þeytanýn gözlerinden öptüðü
Topraktaki þehit kaný.
insan iþte bu insandýr.
Daha küçük yaþta çocukken,
— Yaþý ilerlediði halde ameli,
“Çanakkale
içinde vurdular beni,
ibadeti, iyi hali ilerlemeyen insan!
Ölmeden mezara koydular beni ”
Þeytan bu kimseden öylesine
türküsüyle,
memnun ve mutlu oluyor ki, eðilip
Görmemezliðin acýsýyla,
gözlerinden öpme derecesinde
Taaa, Balkanlarda, Kosova’da,
yakýnlýk duyuyor, sen benimle
Gora’da, Mamuþa’da...
arkadaþsýn, yaþýn ilerlediði halde
Ýçim yanarak büyük heyecanla,
amelin ilerlemiyor, gittikçe ibadetYüreðimde yaþatýyordum
siz, amelsiz hale geliyor, sanki
Çanakkale’yi
Nihayet hasretlik bitti.
benim gibi oluyorsun diye övgüde
Gittim, gördüm, gururlandým
bulunuyor.
Þehitlerimizin ruhlarýna
fatiha okumakla.
Hadisin devamýnda þu ilave de
Nice analarýmýz evlatsýz,
vardýr:
Nice, bacýlarýmýz kocasýz,
— Yaþý kýrký geçtiði halde hayrý þerNice, çocuklarýmýz babasýz kaldýðý,
rini geçmeyen, hâlâ hayrý az, þerri
Þehit kanýyla karýþýk bu topraklarda,
çok olan insanýn da gözlerinden
Þehitlerimize saygýlarýndan olacak ki,
öper þeytan!
Ne bir kuþ sesi ne de bir arýnýn
výzýldayýþýný hissetmedim.
Demek ki insanýn hayrý gittikçe
Büyük bir mucize.
çoðalmalý, þerri de azalmalý ki,
Isýz sedasýz bir ortam.
Bir asrýn batýðý yer.
hayatýndan kâr ediyor, ziyanýndan
Neleri anýmsatmýyor ki.
kurtuluyor sayýlsýn, gidiþ iyiye
Bir anda ürperiyor,
doðru diye düþünülsün.
daha geniþ düþündükçe,
Yaþý kýrký geçen adamýn hâlâ hayrý
Göðsünüz
kabarýyor,
az; ama þerri devam ediyorsa Allah
gururlanýyorsunuz.
(cc) yardým eylesin o ilerleyen yaþ
Gelibolu yarýmadasýnda,
sahibine. Hesabýný vereceði bir
Binlerce dönüm daðlýk arazide,
hayatýn sonuna doðru ilerlediði
Þehit düþen
halde hazýrlýðýnda bir ilerleme
Mehmetçiklerin anýtý çok...
olmuyor.
Hepsinde ayrý bir duygu,
Çünkü her geçen gün hayýrlý iþleri
ayrý bir heyecan.
Yiðit askerin birinde
çoðalacaðýna yerinde sayýyor, þerli
yüce Türk bayraðý,
iþleri çoðalýyor, öbür tarafa kötü
Diðerinin elinde,
hazýrlýklarla gidiyor demektir.
kutsal emanet silah.
Böylesine bir gidiþ hayra alamet
deðildir.
Bundan dolayý Efendimiz
Hazretleri hatýrlatma yapýyor, yaþ
ilerledikçe amel gerilemesin,
hayýrlar azalmasýn, þerler devam
etmesin, buyuruyor.
Yani ilerleyen yaþla eþit þekilde
amel de, iyilikler de ilerleyerek
devam etsin, her geçen gün güzelliklerde çoðalmalar olsun. Böylece
hayat hedefini bulsun, gayesine
ersin.
Enis TABAK
Ne dersiniz, iðneyi baþkasýna
ÝKA Kosova temsilciliði
çuvaldýzý kendimize mi yöneltetarafýndan Kosova’da gerçeklim?
leþen onca faaliyetin resmi
Þöyle bir nefs muhasebesi mi
açýlýþý için önümüzdeki Cuma günü
yapalým? Ne halde, ne durumdayýz Türk Ýþbirliði Ve Kalkýnma Ýdaresi
Baþkanlýðý-TÝKA Baþkaný Hakan Fidan
kendimizi bir gözden mi geçireKosova’ya geliyor. Tekirdað Belediye
lim?
Baþkaný Ahmet Aygün’ün de eþlik edeSakýn þeytan bize de muhabbet
ceði faaliyetler arasýnda Mamuþa’daki
duyuyor, bizim de gözlerimizden
projelerin resmi açýlýþý gerçekleþecek.
öpmeye niyetleniyor olmasýn!
Þeytan Kimin Gözlerinden Öper?
ocam öyle baþlamýþtý dersine.. size bugün soruyu
ben sorcam demiþti.. iþte
onun sorduðu o soruyu ben
kendime ve bu yazýyý okuyan dostlarma tekrar soruyorum... Bakalým
cevabýný rahatça verebilecek miyiz,
yoksa baþýmýzý öne eðip düþünecek
miyiz?
Bence ikisi de güzel sonuçtur.
Baþýnýzý öne eðip düþünseniz de
güzel. Çünkü düþünmek kadar faydalý bir çalýþma olamaz.
Cevabý hemen verseniz de güzel.
O takdirde sorunun cevabýna zihin
yoracak kadar konuyla meþgul
oluyorsunuz demektir ki bu da
gerçekten güzeldir.
Perþembe, 22 Mart 2007
Vatan, iman, sevdasýyla, þehit düþen,
Ýki can arkadaþýn anýtýnda
gözlerim.
Gözyaþlarýmý tutamazcasýna,
Bir kaç dakika,
yerimden kýmýldamaz oldum.
On bine yakýn Türk’ün
þehit düþtüðü Conk Bayýrý’ný
Dünyanýn en yiðit savaþçý,
57’ci kol ordusu anýtýný,
Vatan uðruna cengaverce savaþan,
Þehit, gazi ve erlerimizin,
sýðýnaklarý, siperleri
Gezmemek,
görmemek mümkün mü?
275 kilo top mermisini bir anda
Ya Allah diyerek,
Tek baþýna kaldýran,
Düþmana büyük kayýplar veren,
Yiðidimiz þehit Seyit Onbaþý’ný,
Unutmak, anýmsatmamak,
mümkün mü söyleyin?
Deðerli þairimiz,
Mehmet Akif Ersoy’un
Ýstiklal Marþýna ilham kaynaðý,
Çanakkale savaþýndan,
boþuna gelmemiþ.
Ey insanlar...
Ey Türk Milleti,
Burada çok büyük bir tarih yatýyor.
“Çanakkale geçilmez”
anlamlý bu iki sözcüðü,
Sende ‘ne olacak sanki’
deyip geçme!
Eðer bir gün yolun düþerse buralara,
Gir ve gör.
Vatan, iman, millet,
bayrak için
savaþan þehitlerimize
bildiðin bir dua oku.
Burada sana,
hatýrlatacak çok þey var,
Ulu önder,
Mustafa Kemal Atatürk
ve Paþamýzýn,
þehit düþen, yiðit Mehmetçikleri.
Cennetleri mekân,
ruhlarý þad olsun...
TÝKA Baþkaný Fidan ve
Tekirdað Belediye
Baþkaný Aygün
Kosova’ya geliyor
T
Üç yýla yakýndýr Kosova’da faaliyet-
www.yenidonem.org
Bayram MAZREK
lerini sürdüren TÝKA, bugüne kadar
Kosova’da sayýsýz faaliyet gerçekleþtirdi. TÝKA geçtiðimiz haftalarda
Mehmet Akif Ersoy’un babasýnýn
doðup büyüdüðü köydeki ilkokula 15
bin Euro deðerinde teknik yardýmda
bulunmuþ, ayrýca ilkokulun ihtiyacý
olan ikinci katýn yapýmýna da ilkbaharda baþlayacak. TÝKA’nýn bu jesti
karþýsýnda Ýstok Belediyesi de ilkokulun ismini deðiþtirerek Ýstiklal Marþý
þairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ismini
vermiþlerdi.
17
P
Perþembe, 22 Mart 2007
DALTULUM
Ahmet S. Ýðciler
rizren’in güzelliðine renk katan
Maraþ’ýn koca çýnar aðacý
karþýsýnda yokuþlu yoldan uzanan
bir tepeciðe “Daltulum” denir. Halkta
efsaneleþmiþ Kasým Bey deresinin
hemen üstündeki bu yere Daltulum
adýnýn nereden ve kimin tarafýndan verildiði bilinmez. Burasý, kendimizi bildik
bileli hep Daltulum adýyla anýlýr. Bu yer,
Prizren halký arasýnda kutsallýðýný eskiden beri korumuþ ve efsaneleþmiþtir.
Çünkü çok derin ve zengin geleneðine
sahiptir. Bu güzelim yerde yaþlarý kýrktan yukarý olanlar, bir zamanlar çok
güzel ve mutlu günler yaþadýklarýný çok
iyi bilirler. Acize Baba türbesine bakan
Daltulum tepeciði, Kurila Mahallesi’nin
simgesini oluþturur. Bir zamanlar
Prizren halký, baharýn geliþini
Daltulum’da büyük þenliklerle
karþýlardý. Bu yerin belli günü 14 marttýr. Bu tarih, Prizren halký için ayný
zamanda bir sayýlý gündür. Baharýn
geliþini muþtulayan cemreler düþtükten
bir hafta sonra insanlar Daltulum’a
gidip baharýn geliþini büyük zevk ve
þenliklerle kutlardý.
Buraya Prizren’ in her semtinden insanlar gelerek büyük þenlikler tertiplerdi.
Bunun yaný sýra çocuklar için çeþitli
oyuncaklarýn, yiyeceklerin satýlmasý ayrý
bir zevki verirdi. Herkes baharýn
geliþine sevindiði için daha mutlu
görünür, daha neþeli davranýr ve sevgi
içerikli þarký türküleri söylerdi. Adak
için gelenler de olur ve oðluna kýz
seçmek isteyen anneleri ayrý bir telâþ
alýrdý. Daltulum’da kýz beðenilir, eli
ayaðý düzgün olup olmadýðý burada
görülür ve ona göre karar verilirdi.
Daltulum’a gidenler, tam bir bahar
sevincini hisseder, baþka türlü soluk
Güncel
alýrdý. Aðýr kýþ günlerinden kurtulan
insanlar, Daltulum’a gitmek için önceden hazýrlýklar yapardý. Genç kýz ve
erkekler ise bu hazýrlýklarýný birkaç gün
önce tamamlardý. Onlarý Daltulum’da
görmek ayrý bir zevk olurdu. Ýyice
süslenmiþ kýzlar, Daltulum’da adeta
defile yaparlardý. Hovarda genç erkekler
de uzak kalmaz, kýzlara beyitler atar,
etraflarýnda dolanýrlardý. Çok aþklar
Daltulum’da baðlanmýþtýr.
Daltulum’da geleneksel adaklar da
yapýlýrdý. Adaðý yerine gelmesi için
oraya giden ana babalarýn çoðu, yanlarýna bir keser ve bol miktarda sarýmsak
alýrdý. Adaðý gerçekleþmesini isteyen
kiþi, yere sýrt üstü yatýr, el ve ayaklarýný
açar, onun annesi ya da babasý, vücut
kenarlarýyla keserle çimenleri çapalar,
kesilen yerlere birer diþ sarýmsak eker
ve þu geleneksel maniyi okumayý ihmal
etmezdi:
Sarýmsak sarýmsak sal da git
Varsa kýzýmýn oðlumun
hastalýðýný al da git
Sarýmsak sarýmsak sal da gel
Yoksa kýzýmýn(oðlumun)
saðlýðýný ver da gel
Daltulum’a gidenler, yanlarýna evlerde
kaynatýlmýþ yumurtalarý da alýrlardý.
Yemek zamaný gelince, ilkin yumurtalar
tokuþturulurdu. Bundan baþka çok
insanlar yumurta bahissine girer, kimin
yumurtasý kýrýldýysa o bahissi kaybederdi. Bazý gençler, Daltulum’un tepesine
çýkarak kaynatýlmýþ yumurtalarý
aþaðýlara koyuverirdi. Bu da
Daltulum’un geleneksel özelliklerinden
biridir.
Daltulum’a insanlar çoðunlukla ailece
giderdi. Her aile kendine göre gölgeli
bir yer seçerek orda otururdu. Küme
Alman ‘GTZ’ Örgütü Výçýtýrýnlý
Türkleri yok gösterdi
Výçýtýrýn Belediyesi Türk Toplumu Temsilcisi ve KDTP Výçýtýrýn Þubesi Baþkaný
Arif Kera, bu duruma itirazýný iletirken, Kamu Bakanlýðý Kaynaklý verilerine
dayanarak gösterilen bu istatistikler arasýnda Výçýtýrýn’lý Türk Toplumu varlýðýna ve nüfus sayýsýna yer verilmemesinin þaþýrtýcý olduðunu söyledi.
H
afta içerisinde Výçýtýrýn
Belediyesinin Etnik Topluluklar
Güvenlik Kurulu toplantýsý
yapýldý. Belediye Baþkaný Muharrem
Þabani’nin yönettiði toplantýya Belediye
yetkilileri, Fransýz KFOR’u, Ýnsan
Haklarý Koruma Kurulu, HANDÝKOS,
UNMIK Polisi, Sivil Toplum Kuruluþlarý,
Výçýtýrýn Kosova Polisi Karakolu Amiri
ile Türk Toplumu temsilcileri katýldý.
Düzenli olarak yapýlan toplantýda diðerleri arasýnda Almanya’nýn “GTZ”
örgütünün gerçekleþtirdiði araþtýrma
üzerinde duruldu. Araþtýrmada
Výçýtýrýn’daki nüfus daðýlýmýna
deðinilirken, rapor, Výçýtýrýn’da Arnavut
ve diðer topluluklar arasýnda yaþayan
Türkleri yok gösterdi. Toplantýya
Výçýtýrýn Türk Toplumunu ve KDTP
Výçýtýrýn Þubesini temsilen katýlan Arif
Kera, bu duruma itirazýný iletirken, Kamu
Bakanlýðý Kaynaklý verilerine dayanarak
gösterilen bu istatistikler arasýnda
Výçýtýrýnlý Türk Toplumu varlýðýna ve
nüfus sayýsýna yer verilmemesinin
þaþýrtýcý olduðunu söyledi. Bu tür çalýþmalarý kýnayan Kera, Výçýtýrýnlý Türkleri
yok gösteren çalýþma karþýsýnda
Výçýtýrýnlý Türklerin tedirgin olduðunu
vurguladý. Kera, Výçýtýrn’da 160 aile
olmak üzere yaklaþýk 869 Türk’ün
yaþadýðýný ifade etti.
küme oturmuþ insanlar birbirine
Daltulum Bahar bayramýný kutlar,
dargýnlarý barýþtýrýr ve topluca þarký
türkü söylerlerdi. Aþýklarýn oturduklarý
yerler ise, seyirci ve dinleyiciler tarafýndan halka olurdu. Bu yerlerde söylenilen türküler ilgiyle dinlenirdi. Bir
zamanlar Prizren’de meþhur aþýklar
bulunurdu.
Daltulum’daki bahar þenlikleri akþama
kadar sürer ve güneþ devrilip gölgeler
uzanmaða baþlayýnca ortalýk tenhalaþýrdý. Ancak akþam kara perdesini
koyuverince, ortalýkta kimi köpek seslerinden baþka bir þey duyulmazdý.
Daltulum’da yaþanýlan bahar þenlikleri
bugün unuturlarda kalmýþtýr. Oraya artýk
14 martta insanlar gitmiyor. Eski kalabalýktan, eðlence ve zevklerden hiçbir iz
kalmamýþtýr. Bunu, yaþam tarzlarýnýn
deðiþmesi etkilediði kanýsýndayýz. Öyle
ki Daltulum’daki eski hatýralarýn izlerini, sadece albümlerdeki eskimiþ ve
kenar köþeleri yýrtýlmýþ fotoðraflar
kanýtlayabilir.
Prizren’de Daltulum Bahar Bayramý
kutlanmýyorsa onun etraf köylerinin
çoðunda bu günün geleneði sürüp gitmektedir. Çok köylerde baharýn geliþini
yerliler bu günde kutlamaktadýrlar.
Prizren’in yakýnýnda bulunan Hoça
köyünde 14 Mart günü, Bahar bayramýnýn kutlandýðýna dair bilgileri, ayný
köyden yaþý yetmiþin üstünde olan
Veysel amcadan aldýk:
“Köyümüzde üç büyük bayýr vardýr. Bu
bayýrlarýn tepelerine 13 Mart gününde
bütün köy halký toplu halde doðru yola
koyulur. Her tepeye ikiþer mahalle halký
gider. Tepelerde kaynatýlmýþ yumurta
yeme töreni düzenlenir.Ama yumurtalar
önce tokuþturulur. Yenildikten sonra
geri kalanlarý tepelerden aþaðýlara koyuverilir. Onlarýn tekerlendiklerini seyretmek insana ayrý bir zevk verir. Bundan
sonra, genç kýzlar, kýr çiçeklerini topla-
maða giderler. Onlar hem çiçek toplar,
hem de birbirine beyit atar ve þarký
söylerler. Çiçeklerin bir kýsmý, genç kýz
ve kadýnlarýn baþlarýna takýlýr, geri
kalanlarý evlere götürülür. Ayný günde
hayvanlar için dað suyu ile kepek
karýþtýrma töreni uygulanýr. Bu
tören,þenliklerle olur. Kepekler kazanlarda karýþtýrýlýr. Kazanlarý halka yapan
kýz ve erkekler devamlý olarak þarkýtürkü söylerler. Suyla karýþtýrýlmýþ
kepekler, köyün hayvanlarýna verilir.
Bunun nedeni ise, o hayvanlarýn bütün
yýl boyunca daha verimli olacaklarý,
dolayýsýyla daha bol süt verecekleri
inancýndan kaynaklanmaktadýr. Ertesi
gün, baharýn geliþi þerefine þenlikler
evlerde düzenlenir. Ýlk önce evler iyice
süpürülüp temizlenir. Ýnsanlar sabahtan
yeni elbiselerini giyer, karþý komþulara,
akraba, dostlara ziyarette bulunurlar.
Bundan baþka, niþanlý kýzlarýn evlerine,
erkeðin ev insanlarý tarafýndan birer
sahan dolusu kaynatýlmýþ yumurta gönderilir. Yumurtalara karþýlýk ise, bir gün
önce toplanmýþ kýr çiçekleri erkeðin
evine gönderilir.
Bu günde özel yemekler piþirilir, tatlýlar
yapýlýr. Çok evlerde genç kýzlar bir
araya gelerek def çalar, aþk þarký türkülerini söylerler. Kýsacasý bu iki günde
köyümüzde tam bir bahar bayramý
havasý eser. Bu gelenek köyümüzde
yüzyýllardan beri korunmaktadýr.”
Belirdi mi güzel Daltulum günü
Baþlar açmaða Prizren’in sümbülü
Havanýn ýsýnmasýný muþtular
Göçmen kuþlarýn leyleði bülbülü
(Not: Yazý, Ahmet S.Ýðciler’in henüz
yayýmlanmamýþ PRÝZREN’DE ESKÝ
HALK ÝNANÇLARI kitabýndan alýnmýþtýr.)
Kosova statüsü Kýrbrýs Rum
Kesimini telaþlandýrdý
Kosova’nýn baðýmsýzlýk süreci Rum yönetimini telaþlandýrdý. Birleþmiþ
Milletler özel temsilcisi Martti Ahtisaari, Kosova’nýn nihai statüsüne
iliþkin tavsiyelerini Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi’ne sunduðu
sýrada, Rumlarý Kosova’nýn Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyetine örnek
teþkil edebileceði korkusu sardý.
Z
aman gazetesine konuþan
AB diplomatlarý, þubat
ayýnýn sonundan itibaren
Brüksel’de yapýlan toplantýlarda
Rum kesiminin Kosova’nýn
baðýmsýzlýða gidebilecek nihai
statüsünden rahatsýzlýðýný çeþitli
þekillerde dillendirdiðini belirtti.
AB diplomatlarýnýn
Gürcistan’daki ayrýlýkçý
hareketlere iliþkin yaptýðý bir
toplantýnýn Kýbrýs Rum kesimi
tarafýndan sürekli kesildiðini
ifade eden kaynaklar, Kosova’nýn
muhtemel baðýmsýzlýðýnýn geniþ
etkilerine iþaret ediyor.
Kosova’nýn nihai statüsüne
iliþkin yapýlan tartýþmalarda Rum
kesiminin yalnýz olmadýðý, Ýtalya,
Ýspanya, Yunanistan, Romanya ve
Slovakya gibi üyelerin de
www.yenidonem.org
endiþelerini dile getirdikleri
belirtiliyor.
Karadað’ýn Yugoslavya’dan
ayrýlmasýnýn ardýndan
Kosova’nýn da baðýmsýzlýða
kavuþmasý durumunda,
KKTC’nin milletlerarasý camia
tarafýndan tanýnma ihtimalinin
artacaðý hesaplarý yapan
Rumlarýn bazý toplantýlarý
“endiþeleri ile bir saat süreliðine”
bloke ettikleri kaydediliyor.
Brüksel’de yayýnlanan haftalýk
European Voice dergisine göre
Kosova yüzünden Brüksel’de
“herkes biraz asabi”.
Kosova tartýþmalarý, Rum
kesiminin doðrudan ticaret
tüzüðünü kabul etmesi yönünde
baský gördüðü bir döneme denk
geliyor.
Gençlik
HANI OLUR YA. . .
Sonbahar yapraklarýna özendi
yüreðim.Sararmýþ solgun bedenim kayboldu çöpçülerin nasýrlý ellerindeki
kirler arasýnda.Yaðmur yaðdý o
gün,aðzýný bozdu haziran.Yasak
deðilmiydi bana o günden beri
söz,aºk,yemin... Uzayan kaºlarým
arasýnda kaybolmamýþmýydý gözlerim.Körelmiº cýmbýzýmla canýmý yakmaktan usanmamýþmýydým
artýk.Babamýn sahte özlem cümleleri
gibi dilimin ucunda sahte sevda sözlerin.Ayrýlýk kusmaktan cýlýzlaºtý artýk
dibimdeki sevda renklerim.Hani bir
pamukprenses vardý çocukluðumdan
tek hatýram.Prensi gelirdi ya öperdi
uyandýrýrdý.Çocukken aðlardým millet
gülerdi bana.Artýk daha çok aðlýyorum
ama gülmüyor kimse.Yazarmý hesaba
katmadý zamaný,zamanmý yaºadýklarýmý bilmiyorum.Parmak aralarýmda
birikti tüm masallar.Göçebe korkularýnýn son duraðý kaldým gittiðin sonbahar gününde.Bin gemi vardý belki
ufukta,hepsinde adýn vardý,hepsinde
acým...
Beº ayrý hikayenin kesiºtiði yerimi bulmuºtun sen.Üstelik hepsinin sonu
kötüydü,hepsi Ýstanbuldu .. Zor dedin..
Belki zordu..
Ama ne kolaydýki hiç bilemedin.Abim
kuºamýþtý ya kýrmýzý kuºaðýmý
belime.Sen gelmiºtin otomobilinle...
Bir küçük bebek vardý önünde kýrmýzýydý elbisesi,gözleri siyahtý.Ve tam
dudaðýnýn kenarýnda bir beni vardý.
Bebeðimi kaçýrdý yabancý dokunuºlarýn
tenime.Gözleri büründü kötü ayrýlýk
sözlerinin rengine.Ve masum güzelliði
kirletildi kim bilir kaç gecede...
Aºk seviºebilmek için oynadýðýmýz bir
oyun deðilmiydi ? Sýrtýma yüklediðin
bu olgunluklar niye..
Hadi küçümse yine sevgimi.. Çocuksun
de,kendine bile hasretsin sen sevmeyi
ne bilirsin de.Kaç zaman aynýmý kaldýk
de...
....bitti....
Ben devrik cümlelerindeki yanlýþ yüklemlerde söylediðin kadýn,sen dokun-
Hamdý, olgunlaþtý sonra da çürüyüp gitti. Korkular,
hayaller, geçmiþ... Hamdýlar, olgunlaþtýlar ve þimdi
çürüdüler. Kendinle baþ baþa kaldýðýn zamanlarda
artýk eskisi gibi hissetmeyeceksin. Ýçsel sesin ton
deðiþtirecek. Kavrayýþlar ve de gerçekler peþindeki yolculuðun bu
hafta noktalanacak. Cesaretin artacak, olaylara yön vermen kolaylaþacak. Fakat duygusal açýdan kýsýtlamalarla, engellerle karþýlaþmak seni sabýrlý olmaya itecektir. Hayallerin ve de iyimserliðin
doruk noktasýna týrmanacak.
Yeni umutlar ve de yeni planlar... Bu hafta
dostluklar ve de paylaþýmlar güzelleþmeye baþlayacak. Ýþ hayatýna, aile büyüklerine ve de sorumluluklarýný yerine getirmeye daha fazla özen gösterebilirsin. Parasal konular veya partnerinle iliþkin
seni güvensizliðe itebilir. Hayallerine ulaþman için mücadele
etmen gerektiðini kavrayabilirsin. Bununla beraber çalýþmak ve
de üretmek sayesinde olanaklarý iyi bir þekilde deðerlendirebilirsin,
O ve sen... Sen ve o... Bu hafta kim aklýna düþerse
sadece onunla ilgilenmeye baþlayacaksýn. Ýþ hayatýn
ve saðlýðýn ise önemli deðiþimlere gebe kalacak.
Ýletiþim kurmak hayatýna heyecan getirebilir, hýzlý
hareket edebilirsin. Tercihlerin aþktan, güzellikten ve de
rahatlýktan yana olmasýna karþýn, sevdiðin insan ve de gerçekleþmesini çok fazla istediðin hayallerin seni zorlayabilir, karamsarlýða sürükleyebilir
Bu hafta, yakýnlarýnla iliþkilerine, ticaret anlayýþýna
ve de insanlarla iletiþim þekline deðiþim tohumlarýný
ekecek. Ev, aile ve de özel hayatýna daha fazla odaklý
kalmaya baþlayabilirsin. Ýnsanlarla iletiþim trafiðin
yoðunlaþabilir. Bu haftanýn sýkýcý yaný para... Maddi
ve de manevi hayallere ulaþmanýn yolu paradan geçmiyor. Eðer
böyle düþünürsen yanýlgýya düþersin, gücünü ve de isteðini
yitirirsin. Ýçsel mutluluk ve de rahatlýk mucizeler yaratýr, bunu bu
hafta çok yakýndan soluyacaksýn.
duðum tüm sayfa yapraklarýnda kalan
iz...
Çok isterdim susmayý
beceremedim.Arkamý döndüm,git.
Günahlarýný bana býrakta
git.Sevmedim farzet demiyorum ama
gözyaºlarýmýzýn rengi bile deðiºti
Sahte sevgili
Gökyüzü yine bol yýldýzlý benim
bu yalnýz gecemde
Ay belki gülümsüyor , ama ben
göremiyorum
Zira panjurlar
kapalý hanemde
Neþeli türküler çalýnýyor kulaðýma
Pencere aralýðýndan
Hafif esen bir rüzgar giriyor
odama
Unutulmuþ teras kapýsýndan
Yeni dostluklar, yeni hedefler, yeni kazançlar... Bu
hafta hayatýn daha renkli ve de bereketli bir hal alacak.
Ýletiþim kurmak seni heyecanlý ve de sabýrsýz tutabilir.
Ýç dünyanda ise gerçekleri ve de olaylarý tartmaya ve
yorumlamaya baþlayabilirsin. Ýþ ve ev, aile arasýnda
kalmak seni biraz zorlayabilir. Fakat iyimserliðin, rahatlýðýn ve
esnekliðin yüksek olmasý yararlý iþlere imza atmana olanak tanýyacak.
Ödemelerin, giderlerin, partnerinle iliþkin açýða
çýkacak gerçeklerle deðiþim sürecine girecek. Bu
hafta giriþkenliðin ve de ataklýðýn artabilir.
Düþünsel açýdan daha aktif olup planlarýna özellikle
zaman ayýrabilirsin. Ýþ hayatýn ve de bulunacaðýn
ortamlar güzelleþmeye baþlayabilir, iyi vakit geçirebilirsin. Bu haftanýn seni sýnýrlayacak kýsmý ise, enerjini çürütecek bir insan veya anlaþma olacak. Sabýrla olaylarýn üzerine gitmen seni sýkabilir.
Aþk, çocuklar ve de eðlence anlayýþýn bu hafta
deðiþime gebe kalacak. Ýnsanlarla iliþkilerin
güzelleþebilir, daha iyi ve de sýcak paylaþýmlar
açýða çýkabilir. Saðlýðýna ve de çalýþma hayatýna
odaklý kalmaya baþlayabilirsin. Ýþ ve ev, aile arasýnda kalmak ise seni biraz verimsiz kýlabilir. Çünkü enerjin
aþaðýlara düþecektir..
Bu hafta, senin elinin altýndaki imkanlarý ve parayý
deðerlendirme þeklini uzun vadeli bir deðiþim
sürecine sokacak. Ýnsanlarla ve de yakýnlarýnla
iliþkilerin ve iletiþim kanallarýn canlýlýk kazanabilir. Ev ve aile içinde kendini mutlu ve de
huzurlu hissedeceksin. Ýnsanlarla iliþkilerin seni
biraz sýkabilir, güçsüzlük ve verimsizlik açýða çýkabilir. Ýþin kolay
yoluna kaçmayý tercih edebilirsin. Sosyal hayatýn ve de
arkadaþlýklarýn ise sana þans ve heyecan, rahatlýk getirecek.
www.yenidonem.org
Perþembe, 22 Mart 2007
18
artýk.Kokundaki masum yan yastýðýmda hala,buna ºükür..
Çok sevdim demiºtin...
Çok sevdin...
Ama hiç seviyorum diyemedin.
aLýntý..
Ve ardýndan bir sessizlik çöküyor
Bir kasvettir, ansýzýn sarýyor
bedenimi
Dalýyor gözlerim boþluða ,sonsuzluða
Ýnsan sesleri iþitiyorum
Kaybolmuþlar kumsalýndan
kopup gelen
Saate takýlýyor gözlerim
Çýkartamýyorum odanýn loþ
ýþýðýnda
Sen geliyorsun aklýma
Ýsmini dahi unuttuðum sahte
sevgili...
Ýþ, kariyer ve de gelecek için deðiþim tohumlarý
ekiliyor... Bu hafta iç dünyaný derin bir sevgi, gizli
bir aþk sarmaya baþlayabilir. Ýletiþim kurarken zorlanabilir, sýnýrlamalar ve de engellerle karþýlaþabilirsin. Duygularýný dile getirmek seni sabýrlý
olmaya itecektir. Diðer açýdan aþkla veya özel bir dileðinle ilgili
önemli geliþmeler oluþabilir, umutlarýn ve de isteklerin yeniden
parlamaya baþlayabilir. Bir hayalini gerçek kýlmak için
mücadele edebilirsin.
Aþkýn kurallarýný yeniden yazmaya hazýr mýsýn?
Dengeler deðiþiyor. Rahat olamayacaksýn. Çaba harcayan taraf sen olacaksýn. Ama bu seni tedirgin
etmesin. Emek vermek olaylarý ve de insanlarý daha
iyi anlamaný, tanýmaný saðlayacak. Bu hafta insanlarla iletiþim kurmak seni heyecanlý ve de sabýrsýz kýlabilir.
Partnerine ve de ödemelerine odaklý kalabilirsin. Ýþ hayatýnda ise
kendini yetersiz bulabilir ve içsel açýdan güçsüzleþebilirsin.
Hedefe gerildin, gerildin her an ok yaydan fýrlayabilir. Ama fýrlamayabilir de... Belki önemli olan
hedeftir. Çünkü seçtiðin hedef sabit, net ve de
büyük. Bu hafta düþünsel açýdan kendini biraz sýnýrlanmýþ hissedebilirsin, özellikle iletiþim kurmak
seni zorlayabilir. Bununla beraber aþka, eðlenmeye ve de sevmeye daha fazla zaman ayýrmaya baþlayacaksýn. Evde ve de özel
hayatýnda pratikliðinin artmasý güzel iþler çýkarmaný saðlayabilir.
Bu hafta özgür hareket edebilirsin, parasal konularla
daha fazla haþýr neþir olabilirsin. Yoðun bir enerji, iç
dünyanda seni huzursuz tutup savaþ vermeye itebilir.
Saðlýðýn ve de çalýþma hayatýn da bundan olumsuz
etkilenebilir. Ýnsanlarla ve de yakýnlarýnla güzel iletiþim kurmaya
baþlayabilirsin. Pratikliðin artabilir. Ýç dünyandaki huzursuzluk,
sosyal hayatýna ve de bulunduðun ortamlara tam tersi bir biçimde
çok olumlu yansýyacak, þanslýsýn.
19
Perþembe, 22 Mart 2007
FARELÝ KÖYÜN KAVALCISI
B
ir varmýþ, bir yokmuþ, evvel zaman
içinde, kalbur zaman içinde develer tellalken, pireler berberken, ben annemin
beþiðini týngýr mýngýr sallarken; ülkenin
birinde bir köy varmýþ. Halký mutluluk içinde
yaþarmýþ. Günlerden bir gün köyün bütün
evlerine fareler dolmuþ. Binlerce fare köyün
sokaklarýnda, evlerde dolaþýyorlarmýþ. Yatak
odasýna gitseler, mutfaða girseler farelerden
geçilmiyormuþ. Ne bulurlarsa yiyorlarmýþ.
Halk ne yapacaðýný þaþýrýp kalmýþ. Köy
muhtarýndan bu iþe bir çare bulmasýný
istemiþler. Muhtarýn da elinden bir þey gelmiyormuþ. Böylece köyün adýna fareli köy denmiþ.
Fareli köyün çocuklarý da, bu pis yaratýklarda
býkmýþlar.
Bir gün fareli köye bir çalgýcý gelmiþ.
Muhtara: “Eðer bana bir kese altýn verirseniz,
köyü farelerden temizlerim.” demiþ. Bütün köy
halký bu habere sevinmiþler. Aralarýnda hemen
çalgýcýnýn istediði bir kese altýný toparlamýþlar
ve muhtara teslim etmiþler. Halkýn tek istediði
bu farelerden kurtulmakmýþ.
Çalgýcý isteðinin kabul edildiðini öðrenince
baþlamýþ kavalýný çalmaya. Kavaldan öyle tatlý,
öyle güzel sesler çýkýyormuþ ki, fareler saklandýklarý yerlerden akýn akýn çýkarak çalgýcýnýn yanýna geliyorlarmýþ. Kýsa bir sürede
çalgýcýnýn etrafý binlerce fare ile dolmuþ.
Köydeki bütün farelerin çalgýcýnýn etrafýnda
toplandýðý sýrada çalgýcý yürümeye baþlamýþ.
Köye gelirken gördüðü dereye doðru
yürümüþler. Çalgýcý önde kavalýný üflüyor,
fareler peþinden geliyormuþ. Çalgýcý dere
kenarýna gelince suyun içine yürümüþ. Derede
o kadar çok su varmýþ ki ama çalgýcý karþý
kýyýya geçmiþ. Farelerde peþinden gelmek
isteyince dereye düþen fare suda boðulup
ölmüþ. Bütün fareler ölünceye kadar çalgýcý
kavalýný öttürmeye devam etmiþ. Çalgýcý bütün
farelerin öldüðünü görünce ödülü olan bir kese
altýný almak için hemen köye geri dönmüþ.
Fareleri yok eden baþarýsýndan sevinç duyduðu için, emin adýmlarla yürüyormuþ.
Sonunda köye varýnca: “Bir kese altýnýmý
alýrým. Bu altýnlarla þehre gider, iþimi kurarým.
Bende zengin insanlar arasýna katýlýr ve rahat
yaþamaya baþlarým” diye düþünmüþ. Bu
düþüncelerle muhtarýn yanýna varan çalgýcý
muhtardan ödülünü istemiþ. Muhtar oyun
bozanlýk yapmýþ. “Nasýl olsa farelerden kurtulduk, bir kese altýný vermesem olur” diye
düþünmüþ. Çalgýcýya çeþitli nedenler göstererek altýnlarýný vermemiþ.
Çalgýcý kandýrýldýðýný anlayýnca: “Ben size
bir oyun oynayayým da görün” demiþ.
Baþlamýþ kavalýný çalmaya. Kavalýn sesini
duyan bütün çocuklar çalgýcýnýn yanýna koþmuþ. Çalgýcýda hem kavalýný üflüyor, hem de
yürümeye baþlamýþ. Köyün bütün çocuklarý da
kavalcýnýn peþinden gitmiþler. Köyde hiç
çocuk kalmamýþ. Analar babalar kara kara
düþünmeye baþlamýþlar.
Köylüler muhtara gidip: “Ne yapacaðýz, ne
edeceðiz. Sen çalgýcýnýn hakký olan bir kese
altýný vermeliydin. Bak þimdi çocuklarýmýzý
aldý götürdü” demiþler.
Kavalcý kýzgýn kýzgýn, peþinde çocuklarla birlikte ormana varmýþlar. Ormanda bir aðacýn
altýnda dinlenirken aklýna tekrar muhtara gitmek altýnlarýný bir daha istemek gelmiþ. O sýrada telaþla yerinden kalkýnca kavalýný almayý
unutmuþ. Sihirli kavalý bulan bir çocuk,
arkadaþlarýnýn yanýna gelmesi için baþlamýþ
çalmaya. Kavalýn sesini duyan çocuklar hemen
ormanda toplanmýþlar. Hemen köye,
annelerinin babalarýnýn yanýna dönmeyi düþünmüþler. Kavalý bulan çocuk köyün yolunu
biliyormuþ. Kavalý çalan çocuk önde diðerleri
arkasýnda köye geri dönmüþler. Anneleri,
babalarý çok sevinmiþler. Þenlikler düzenlemiþler. Kýrk gün kýrk gece bayram etmiþler.
Tabi bu sýrada da köylüler muhtarý
azarlamýþlar. Çalgýcýnýn hakkýný vermesini
söylemiþler. Hakkýný alan çalgýcýda hayallerini
gerçekleþtirmek için köyden ayrýlmýþ.
Bir Yolcuya
El be r 1 ya þý nd a
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastýðýn
Bu toprak, bir devrin battýðý yerdir.
Eðil de kulak ver, bu sessiz yýðýn,
Bir vatan kalbin attýðý yerdir.
A
Ametal Nedir?
metaller, metal özelliði göstermeyen elementlerdir.
Sertlik, mekanik uyarlanabilirlik ya da elektrik iletkenliði
gibi metallere özgü özellikleri göstermeyen maddelerdir.
Genellikle karbon, azot, fosfor, oksijen, kükürt, selenyum, flüor,
klor, brom, iyot ve soy gaz elementlerine ametal denir.
Metaller çözeltilerde katyonlarý (pozitif yüklü iyonlarý) oluþtururken, ametaller anyon (negatif yüklü iyon) oluþturma eðilimindedir.
Metallerin aksine iyi iletken deðillerdir ve elektronegatiflikleri
çok yüksektir. Metaller ve ametaller arasýnda özellikler gösteren
bazý yarýiletken elementler, “metaloidler” olarak da adlandýrýlýr.
Halojenler ve soygazlar da ametal doðadadýr.
Ametallerin kendilerine özgü özellikleri þunlardýr:
• Normal koþullarda katý (karbon, kükürt gibi), sývý (brom gibi)
ve gaz (hidrojen, oksijen, klor gibi) halinde bulunurlar.
• Parlak deðillerdir. Renkli veya renksiz olurlar. Iþýðý kýrar veya
geçirirler.
• Isýyý ve elektriði iyi iletmezler. Çoðu yalýtkandýr.
• Esnek deðillerdir. Tel ve levha haline gelmezler.
• Erime noktalarý düþük, öz kütleleri küçüktür.
• Doðada genel olarak molekül halinde bulunurlar.(H2, O2, N2,
Cl2 gibi).
• Ametaller, metallerle etkileþerek iyon bileþikleri
oluþturur.(NaCl, FeS gibi)
• Ametaller, kimyasal olaylarda genel olarak elektron alarak (-)
yüklü iyon olur. Bazý hallerde elektron da verebilir.
• Ametaller, ametallerle elektron ortaklýðý kurar.
Bu ýssýz, gölgesiz yolun sonunda,
Gördüðün bu tümsek Anadolu’nda,
Ýstiklal uðrunda, namus yolunda,
Can veren Mehmet’in yattýðý yerdir.
Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçasý geçerken ele,
Mehmet’in düþmaný boðduðu sele
Mübarek kanýnýn akýttýðý yerdir.
Düþün ki haþrolan kemiðin, etin
Yaptýðý bu tümsek, amansýz, çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattýðý yerdir.
Necmettin Halil ONAN
www.yenidonem.org
Eli f
Spor
Fener Gitti Gidiyor…
T
urkcell Süper Lig’de,
Bursaspor’u deplasmanda 4-0
yenen Fenerbahçe liderliðini
sürdürdü. Ligin 22. haftasýnda deplasmanda Antalyaspor’a 1-0 yenilen, daha
sonra sahasýnda Sivasspor ile 2-2
berabere kalan lider Fenerbahçe, geçen
haftaki Konyaspor galibiyetinin ardýndan Bursaspor’u 4-0 yenerek bu haftayý da 3 puanla kapattý. Ligde 2.
sýradaki Beþiktaþ ise Kayseri
Erciyesspor’u 1-0 yendi. Puanýný 45’e
yükselten siyah-beyazlýlar,
Fenerbahçe’nin 6 puan gerisinde 2.
sýradaki yerini
korudu. Þampiyonluðun bir diðer adayý
Galatasaray ise Konyaspor deplasmanýnda, son
dakikalarda yediði golle 2 puan
býrakýrken 42 puanla 3. sýrada yer aldý.
Avrupa kupalarýna katýlmak için ligde
üst sýralarý zorlayan Kayserispor, farklý
önde götürdüðü karþýlaþmadan ancak 1
puanla ayrýlabildi ve puanýný 40’a yükseltti. Gençlerbirliði de deplasmanda
Denizlispor’a yenilerek Kayserispor’un
2 puan gerisinde, 25. haftayý 38 puanla
tamamladý. 27 gol atýlan 25. haftada 4
maçý ev sahibi, 2 maçý deplasman
takýmlarý
kazanýrken, 2 maç da berabere sonuçlandý. Vestel Manisaspor-Sakaryaspor
maçý ise
sahada çýkan olaylar nedeniyle maçýn
hakemi tarafýndan tatil edildi. Gol krallýðý yarýþýnda Bursaspor’a attýðý 2
golün ardýndan Fenerbahçeli Alex 15
golle ilk sýrada yer aldý. Bu futbolcuyu
K
vermiþ olduðu puanlara göre
Luan Krasniçi 116-111, 116111, 115-112 yenmeyi
baþardý.
Luan Krasniçi 11 aylýk bir
aradan sonra Amerikan boksörünü Þtudgard’ýn Hanns
Martin Schleyer Halle spor
Y
merkezinde çok sayýda
Kosovalýnýn vermiþ olduðu
destekle rakibini açýk ara
yenmeyi baþardý. Þimdiye
kadarki boks dünyasýnda ismi
fazla duyulmayan Brian
Minto’nun bu güne dek 26
galibiyete karþýlýk 1 maðlubiyeti bulunuyor. Luan
Krasniçi maçýn 7. raundunda
rakip boksörü nakavt’ýn
eþiðine getirdi, bu süreçte
maçýn 12. raundunda
Krasniçi rakibini yere sermeyi baþardý.
Maçtan sonra elde ettiði galibiyetten memnun olduðunu
dile getiren Krasniçi,
Kýtalararasý WBO þampiyonu
unvanýný kazanan Krasniçi,
hedefinin Dünya WBO
þampiyonu olmak olduðunu
söyledi.
Luan Krasniçi bu güne
kadar, bu galibiyetiyle 30.
profesyonel boks maçýný
kazanmasýný bildi. Kosova’da
Luan Krasniçi’nin maçý
kazanmasý büyük coþkuyla
karþýlandý. Kosova’nýn birçok
kentinde gençler bu zaferi
kutladýlar.
Yanal istifa etti
anal, yaptýðý yazýlý açýklamada, Vestel
Manisaspor’da vizyonu ve
hedefleri doðrultusunda göreve
baþladýðýný belirtti. ‘’Amacým
kulübüme ve Manisa halkýna uzun
süre hizmet vermekti. Bu amaçla
sorumluluklarým çerçevesinde,
gerçekçi bir planlama ve bütünlük
içerisinde ilk devreyi lig dördüncüsü olarak tamamladýk. Vestel
Manisaspor teknik direktörlüðü görevinden ayrýlýrken, futbola
katkýsý ve ilgisiyle bizleri onurlandýran baþkanýmýz, yönetim
kuruluna, sevgili futbolcularýma ve Manisa halkýna desteklediklerinden dolayý teþekkür ediyorum’’ dedi.
26. hafta:
Sivasspor-Kayserispor,
Ankaragücü-Galatasaray,
Çaykur Rizespor-Denizlispor,
Sakaryaspor-Gaziahtepspor,
Antalyaspor-Vestel Manisaspor,
Fenerbahçe-Ankaraspor, Kayseri
Erciyesspor-Trabzonspor,
Gençlerbirliði-Beþiktaþ,
Bursaspor-Konyaspor
-PUAN DURUMU-
TAKIMLAR
Konyaspor: 2 - Galatasaray: 2
V.Manisaspor-Sakaryaspor (tatil edildi)
Kayserispor: 4 - Antalyaspor: 4
Denizlispor: 3 - Gençlerbirliði: 2
Trabzonspor: 0 - Ankaragücü: 1
Ankaraspor: 2 - Sivasspor: 1
G.Antepspor: 1 - Ç.Rizespor: 0
Bursaspor: 0 - Fenerbahçe: 4
Beþiktaþ: 1 - Kayseri Erciyesspor: 0
12 golle Galatasaraylý Ümit Karan,
10’ar golle Beþiktaþlý Bobo,
Trabzonsporlu Umut Bulut ve
Gençlerbirliði’nden Okan izledi. 13.
Avrupa Futbol Þampiyonasý elemeleri
(C) Grubu’nda 24 Mart Cumartesi
günü baþkent Atina’da Yunanistan, 28
O P
25 51
1 FENERBAHÇE
2 BEÞÝKTAÞ
25 45
3 GALATASARAY
25 42
25 40
4 KAYSERÝSPOR
5 GENÇLERBÝRLÝÐÝ
25 38
6 KONYASPOR
25 35
7 SÝVASSPOR
25 35
25 34
8 ANKARASPOR
25 33
9 TRABZONSPOR
10 BURSASPOR
25 33
11 ANTALYASPOR
25 32
25 32
12 ANKARAGÜCÜ
13 GAZÝANTEPSPOR
25 31
14 VESTEL MANÝSA
24 29
15 ÇAYKUR RÝZESPOR 25 28
16 DENÝZLÝSPOR
25 26
17 KAYSERÝ ERCÝYES
25 25
18 SAKARYASPOR
24 17
Mart Çarþamba günü de Almanya’nýn
Frankfurt kentinde Norveç ile yapýlacak milli maçlar nedeniyle Turkcell
Süper Ligi’ne bir hafta ara verilecek.
Kosova XVII hafta Futbol
þampiyonasý sonuçlarý
Luan Krasniçi WBO Kýtalararasý
Boks Þampiyonu
osova asýllý Alman
vatandaþý Luan
Krasniçi, Pazar
akþamý Þtudgart’ta Amerikalý
boksör Brian Minto’yu 12
raund sonunda yenmeyi
baþardý.12 raunt süren maçta
Krasniçi Amerikalý boksörü
büyük bir puan farkýyla
maðlup etti. 3 hakemin de
Perþembe, 22 Mart 2007
Kosova (P) - Priþtine
Gilan - Besiana
Liria - Trepça 89
KEK - Dreniça
Hüsi - Besa
Þçiponya - Ferizovik
Trepça - Flamutari
Vlaznimi - Kosova
1. Priþtine
2. Besa
3. Trepça 89
4. Þçiponya
5. Besiana
6. Trepça
7. Kosova (V)
8. Ferizay
9. Gilan
34
31
30
28
27
26
26
26
25
1:2
2:0
3:2
3:1
1:1
4:0
1:0
1:0
(0:0)
(2:0)
(1:0)
(1:1)
(1:1)
(2:0)
maç kesildi
(1:0 )
Lampard kalýyor
S
on dönemde hakkýnda sürekli takýmdan
ayrýlacaðý yönünde haberler çýkan
Chelsea’li Frank Lampard iddialara son
noktayý koydu. West Ham United’ýn da eski futbolcusu olan Lampard, kariyerinin sonuna
kadar Chelsea’de kalmayý istediðini ifade
ederek, “Chelsea’de kalmak istiyorum. Asla
takýmdan ayrýlmak istemedin böyle bir niyetim
yok. Yaþamýmýn son altý yýlý Chelsea’de geçti.
Bazý oyuncular bunu istemeyerek ya da kliþe bir
söz olduðu için söyleyebilirler. Ancak ben
Hoþgeldin Kimi
F
ormula 1’de sezonun ilk yarýþý olan
Avustralya Grand Prix’sini, Ferrari pilotu
Kimi Raikkonen kazandý. Efsane pilot
Michael Schumacher’in Formula 1’e veda
etmesinin ardýndan McLaren Mercedes takýmýndan Ferrari’ye transfer olan 27 yaþýndaki Fin pilot,
kariyerindeki 10. birinciliði elde etti. Formula
1’de son iki yýlýn þampiyonu Ýspanyol Fernando
Alonso, Renault’tan sonra transfer olduðu
McLaren Mercedes ile çýktýðý ilk yarýþýnda,
Raikkonen’in 7 saniye gerisinde ikinci sýrayý aldý.
McLaren Mercedes’in genç yeteneði Ýngiliz Lewis
10. Flamurtari 23
11. KEK
20
12. Liria
20 (-3)
13.Hüsi
20
14. Dreniça
18
15. Vlaznimi 12
16.Kosova (P) 3
24 ila 25 Mart’a yapýlacak XVIII. Hafta maçlarý:
Priþtine
Kosova (V)
Flamurtari
Ferizovik
Besa
Dreniça
Trepça 89
Besiana
-
Vlaznimi
Trepça
Þçiponya
Hüsi
KEK
Liria
Gilan
Kosova (P)
açýkça söyleyebilirim. Chelsea’de oynamak ve
bu takýmýn bir parçasý olmak benim için bir
onur” dedi.
Hamilton da sürpriz biçimde
üçüncülük
kürsüsüne
çýkarak, Formula
1 tarihinde ilk
yarýþýnda puan
almayý baþaran
55. pilot oldu. 80
bin seyircinin
izlediði yarýþý,
BMW
Sauber’den Alman Nick Heidfeld dördüncü,
Renault’dan Giancarlo Fisichella beþinci,
Ferrari’den Felipe Massa da altýncý sýrada bitirdi.

Benzer belgeler

Çarşamba, 19 Aralık 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma

Çarşamba, 19 Aralık 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma kullanmayacaðýna inandýðýný söyledi. Çeku “Rusya öneriye karþý gelmeyecek ama öneriye rezerve koyabilir. Rusya, Kosova statüsünün belirlenmesi süreci boyunca Temas Artý gurubundan farký bir tutum s...

Detaylı