EYLÜL 2013 - Turkish Technic

Transkript

EYLÜL 2013 - Turkish Technic
GÜNDEM
Merhaba Arkadaşlar,
Bir yaz mevsiminin daha sonuna yaklaşıyoruz. Bu, bizim için hareketli
bir sezona doğru yaklaşmak anlamına geliyor. Yoğun bir izin döneminin
sonunda kendimizi yenileme fırsatı bulduğumuzu, izin kullanma imkânı
bulamayan arkadaşlarımızın da bir an önce bu haklarını değerlendirerek
kendilerine ve ailelerine yeterince vakit ayırabileceklerini umuyorum.
Birkaç ayı sınav heyecanı içinde geçiren çocuklarımıza yeni eğitim-öğretim döneminde başarılar diliyorum. Sınav döneminde belki onlardan
daha fazla heyecanlanan anne ve babaların da kendilerine her türlü desteği vereceklerine inanıyor ve sınav sonuçlarından bağımsız olarak her
çocuğumuzda iftihar edebileceğimiz özellikler bulunduğunu fark etmelerini diliyorum. Bu sayede kendine güvenen, geleceğe ümitle bakan nesillerin sayısı daha da artacaktır. Sektörümüzde insan kaynağı ve insan
faktörünün kalitesi hepimizin malumudur. Her zaman olduğu gibi önce
insan diyoruz, çalışanımızı da bu anlamda sadece kendisi değil ailesi ile
beraber bir bütün olarak görüyor ve büyük ailemizin bir parçası olduğunu
düşünüyoruz. ‘Önce insan’ şiarımız doğrultusunda çalışanlarımızı geliştirecek, onlara katkı sağlayacak her türlü olumlu çabayı destekleyeceğimizi ve bu konuda sizlerden de sürekli geri bildirim beklediğimizi bir kez
daha hatırlatmak istiyorum.
Bilindiği gibi ortaya çıkmakta olan yeni yapılanmalarla ve tesislerle arz
edilebilen bakım onarım kapasitesi büyürken kaliteli büyüme ve genişlemenin de önemli ölçüde insan kaynağına, bilgiye, sürekli gelişim ve değişime, araştırma ve geliştirmeye bağlı olduğunun farkındayız. Ar-Ge ve
yenilikler için hizmet sektöründe de önemli ölçüde fırsat olduğunun bilincindeyiz. Bu bakış açısıyla teknoloji kullanımı ve yenilikleri hizmet kalitemizi destekleyen önemli bir faktör kılmayı hedefliyoruz. Bu konuda yakın
zamanda aldığımız sonuçları dergimizde sizlerle paylaşacağız. Özellikle
yeni tesislerdeki yeni uygulamalarımızın ve ileri teknolojinin getirilerini,
çevre duyarlılığımızın gurur verici sonuçlarını sizler de göreceksiniz.
THY Teknik A.Ş. olarak 5-7 Eylül 2013 tarihleri arasında İstanbul Kongre
Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan 11. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Şurası’na katılacağız. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından düzenlenen bu organizasyonun ülkemize ve milletimize
hayırlı olmasını diliyorum.
Eylül ayı içerisinde biri küresel, diğeri yerel olmak üzere iki özel günü art
arda kutlayacağız. Bunlardan ilki Dünya Barış Günü. 1982’den bu yana
her 21 Eylül günü dünya genelinde gerçekleştirilen etkinliklerle kutlanan, dünya barışına adanmış bu günün dünyamızda yaşanan savaşların
son bulması için bir milat olmasını diliyorum. Her yıl 26 Eylül günü kutladığımız Türk Dil Bayramı ise Adriyatik’ten Çin’e kadar uzanan geniş bir
coğrafyada farklı ağızlarla da olsa konuşulan Türkçe’nin özleşmesi, zenginleşmesi ve yayılması adına son derece önemli bir etkinlik. Bu vesile
ile bu her iki anlamlı gününüzü de kutluyorum.
Hepinize esenlikler diliyorum,
Doç. Dr. İsmail Demir
Genel Müdür
01
02 İÇİNDEKİLER
04
TEKNİK’TEN
HABERLER
09
10
eğitim
ÇEVRE
04
18
20
EMNİYET
KÖŞESİ
RÖPORTAJ
08
22
HABOM’da
son durum
HABER
YAYIN
THY TEKNİK A.Ş.
Medya Reklam
Halkla İlişkiler Şefliği
Ferhat Yenibertiz
(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi)
Pınar Yılmaz
(Yayın Koordinatörü, Uzman)
Cemal Gökgöz
(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir)
24
BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ
12
26
16
12
15
16
HAVACILIK
DÜNYASINDAN
TEKNOLOJİ
ÖZEL RÖPORTAJ
26
20
BİZDEN
28
GEZİ-YORUM
30
Sahibi
THY TEKNİK A.Ş.
Doç. Dr. İsmail DEMİR
(Genel Müdür)
30
SAĞLIK
REHBERİ
28
THY TEKNİK A.Ş.
Katkıda Bulunanlar
Abdullah Enes Bolat
Emre Kara
YAPIM
GODE İSTANBUL
Alev Aktaş
(Yayın Grup Direktörü)
Songül Kurnaz
(Yapım Koordinatörü)
Ulaş Atay
(Editör)
Meltem İşleyen
(Art Direktör, Kapak Tasarım)
Asım Hocagil
(Grafik Uygulama)
Jülide Türkay
(Redaksiyon Editörü)
Fotoğraflar
İstanbul Fotoğraf Atölyesi (İF Atölye)
Baskı ve Cilt
Bizim Matbaa
GODE İSTANBUL
Al Karanfil Sokak
No: 5 Levent / İstanbul
godeistanbul.com
444 02 90
04 TEKNİK’TEN HABERLER
“Siz Güvenle Uçun Diye”
Basketbol
Turnuvası
başlıyor
Türk Hava Yolları Spor Kulübü’nün organize ettiği THY Spor
Basketbol Turnuvası 9 Eylül Pazartesi günü başlıyor. Türk Hava
Yolları ve THY Teknik A.Ş.’nin sponsorluğunda üçüncüsü bu yıl
düzenlenen, Türk Hava Yolları, THY Teknik A.Ş., HABOM A.Ş. ve
tüm Türk Hava Yolları iştirak şirketlerinden çalışanların katılabileceği turnuva için başvuruların 4 Eylül 2013 Çarşamba akşamına kadar yapılması gerekiyor. Skytech ekibi olarak, basketbol
turnuvasına katılacak tüm takımlarımıza başarılar dileriz.
Sektörde bir ilk olacak olan “Siz Güvenle Uçun Diye” konulu
fotoğraf belgeselinin çekimleri 22-26 Temmuz 2013 tarihleri
arasında THY Teknik A.Ş. hangarlarında yapıldı. Beş gün süren
çekimler, dünyanın çeşitli yerlerinde çektiği fotoğraflarla birçok
sosyal sorumluluk projesine imza atan, yurtiçinde ve yurtdışında sergiler açan, dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı Niko Guido
ve ekibi tarafından gerçekleştirildi.
Gerçekleştirdiği fotoğraf projelerinde hep insan odaklı olduğunu ve fotoğraf karelerinde insanın insanca yaşadığı bir dünya ile ilgili mesajlar vermeye çalıştığını hatırlatan Niko Guido,
“THY Teknik A.Ş. Medya Reklam ve Halkla İlişkiler Bölümü’nden bu proje ile ilgili teklif geldiğinde, daha önce Türkiye’de
yapılmamış insan odaklı bir çalışmaya imza atacağımız için
çok mutlu oldum. Beş gün süren çalışmalar sırasında huzur
ve güven içinde çalışan insanlarla; çalışanların mutluluğu için
çabalayan, kafa yoran yöneticilerle tanıştım. Kısacası dünya
standartlarında, insana önem veren bir kurum için bu projeyi
gerçekleştirmek beni çok mutlu etti” dedi. Teknolojinin en üst
seviyesinde hizmet veren, uçuş emniyetinin önemli aşaması
olan uçak bakımının yapıldığı THY Teknik A.Ş.’de gerçekleştirilen belgesel sırasında, uçak bakım ve onarımının ötesinde,
makine insan ilişkisini yansıtan rutin ve geleneksel çalışmalardan farklı olarak, bilgiyi, ruhu, sevgiyi, kendine güveni ve
havayolunu tercih edenlerin güvenilirliğini yansıtan kareler
yakalandı. Yoğun emek harcanarak gerçekleştirilen fotoğraf
belgeseli çekimleri, yakında gerçekleşecek organizasyonlarla
daha büyük bir anlam kazanacak.
Barış Kartalı Projesi imzalandı
Dört adet Barış Kartalı uçağının C ve D bakımlarının HABOM
tesislerinde, küçük tamir bakımlarının ise THY Teknik A.Ş.
tesislerinde yapılmasını içeren Barış Kartalı Projesi karşılıklı
müzakereler sonucunda imzalandı. Yine bu anlaşma kapsamında ilk uçağın teslimatından sonra iki yıl boyunca Türk
Hava Yolları, Hava Kuvvetleri Komutanlığı pilotlarına ve teknisyenlerine eğitim, mühendislik ve lojistik desteği verecek.
İlk uçağın teslimatının bu yılın sonuna doğru, ilk uçağın C bakımının Haziran 2014’te ve D bakımının da Ağustos 2014’te
yapılması planlanıyor.
İmza törenine Türk Hava Yolları Eğitim Başkan Vekili Muhittin Hasan Uncular, Proje Yöneticisi Ahmet Yıldırım, Mali ve
İdari İşler Müdürü Özgür Kaymaz ile Boeing yetkilileri katıldı.
Türk Hava Yolları’nın filosunda bulunan Boeing 737-700
uçaklarının güçlendirilmiş gövdesine ve Boeing 737-800
uçaklarının kuyruk ve iniş takımlarının kullanıldığı daha gelişmiş elektronik cihazlara sahip olan Barış Kartalı uçakları
havada yakıt ikmali yapabiliyor. Uçaklar ayrıca çok yüksek
irtifada on saat uçabilme özelliğine de sahip.
Necmettin Erbakan
Üniversitesi’nden
ziyaret
Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Rektör Yardımcısı, Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın, Havacılık
ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şerafettin Erel ve bir
grup öğretim üyesi, THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail
Demir’i makamında ziyaret etti. Ziyaret sırasında, Necmettin Erbakan Üniversitesi öğrencilerinin THY Teknik A.Ş.’de staj yapma
imkânları başta olmak üzere, gelecekte yapılması planlanan olası projeler hakkında fikir alışverişinde bulunuldu. Görüşmeye THY
Teknik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Fazıl Çiftçi ve Genel Müdür
Danışmanı Halil Tokel de katıldı. Çiftçi, ziyaret sonrasında konuklara THY Teknik A.Ş. hangar ve atölyelerini gezdirerek, şirketin
faaliyetleri ve geleceğe yönelik projeleri hakkında bilgi verdi.
THY Teknik A.Ş.
ile Freebird
komponent
pool anlaşması
imzaladı
Freebird Havayolları ve THY Teknik A.Ş. beş yıllık bir komponent pool hizmetleri anlaşması imzaladı. Freebird Havayolları’nın 2014’ten itibaren tüm A320 filosu için komponent pool
hizmetini kapsayan anlaşması, geniş bir yelpazede komponent tedariği ve onarımını içeriyor. THY Teknik A.Ş., Freebird
Havayolları’na ait A320 filosunun da eklenmesi ile bölgede
500’den fazla uçağa hizmet vermeye başlayacak.
05
06 TEKNİK’TEN HABERLER
THY Teknik A.Ş.
Bayramlaşma
bayrağı Türkiye’nin töreni II. Hangar’da
zirvesinde
yapıldı
Türk Hava Yolları Ailesi’ne yeni katılan 25 kişilik uzman ekip,
Türk Hava Yolları ve iştirak şirketlerini daha yakından tanıma
amacı ile düzenlenen oryantasyon kapsamında 29 Ağustos
2013 tarihinde THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Ekibe, THY Teknik A.Ş.’nin uzman yetkilisi tarafından Zafer Orbay Toplantı
Salonu’nda bir sunum yapıldı. Hangarları gezen ve uçak bakım-onarım faaliyetlerini yakından görme imkânı bulan uzman
ekip, daha sonra Türk Hava Yolları’nın diğer iştirak şirketlerini
yakından tanımak üzere THY Teknik A.Ş.’den ayrıldı.
Uzun yıllar trekking ve dağcılık yapan, çeşitli organizasyonlara
katılan THY Teknik A.Ş. Satınalma ve Lojistik Başkanlığı İç Satınalma Şefi Sadettin Köse, 15-21 Ağustos 2013 tarihleri arasında Ağrı Dağı tırmanışını gerçekleştirdi. Yoğun fırtına ve tipide;
buzul çözeltilerinin sesleri arasında, buzullardan akan şelalelerden geçerek, Ağrı Dağı’nın zirvesine ulaşan Köse ve ekibi, 5.137
metre yüksekliğe THY Teknik A.Ş. bayrağını dikti. Zirveye tırmanışın çok heyecanlı olduğunu söyleyen Köse, bu tırmanışı, evliliklerinin 20. Yılı nedeniyle eşine ithaf ettiğini söyledi. Sadettin
Köse, 16-17 Şubat 2013 tarihinde Kayseri Erciyes Dağı’na tırmanmış ve orada da THY Teknik A.Ş. bayrağını dalgalandırmıştı.
Atlasjet de
THY Teknik
A.Ş.’yi seçti
THY Teknik A.Ş. ile Atlasjet arasında, on yıla kadar uzatılabilir
beş yıllık bir parça desteği anlaşması imzalandı. A320 ailesi 15 uçaktan oluşan Atlasjet filosunun tamamını kapsayan
anlaşma, ATA Chapter’ı bazında parça tedariki ve tamirinden
oluşuyor. Atlasjet’e parçalar, 103 ülkede 234 destinasyona
uçan Türk Hava Yolları’nın geniş uçuş ağı avantajı ile İstanbul’dan ulaştırılacak. Parçaların tamir ve bakımı ise İstanbul’daki THY Teknik A.Ş. tesislerinde gerçekleştirilecek.
Acil durum tatbikatı yapıldı
Nevşehir’den
konuklar THY Teknik
A.Ş.’yi ziyaret etti
Türk Hava Yolları Nevşehir Satış Müdürlüğü tarafından organize edilen THY Teknik A.Ş. ziyareti 25 Ağustos 2013 Pazar
günü gerçekleştirildi. Nevşehir Valisi Mehmet Ceylan, Kırşehir Valisi Özdemir Çakacak, Türk Hava Yolları Nevşehir Satış
Müdürü Osman Taha Küçük ve acentelerin üst düzey yetkililerinden oluşan 14 kişilik misafir grubu, THY Teknik A.Ş.’nin
uzman ekipleri tarafından B Kapısı’nda karşılandı. Hangarların ve atölyelerin gezilmesinden sonra konuklara, THY
Teknik’in kabiliyetleri, yurtiçindeki ve yurtdışındaki müşteri
portföyü hakkında detaylı bilgi verildi. Gezinin sonunda, başta Nevşehir ve Kırşehir valileri olmak üzere tüm katılımcılar,
kendilerine gösterilen misafirperverlikten dolayı THY Teknik
A.Ş. yöneticilerine teşekkürlerini iletti.
Türk Hava
Yolları’na
ilk adım
Her yıl olduğu gibi bu Ramazan Bayramı’nda da THY Teknik
A.Ş. Ailesi bayramlaşmak için bir araya geldi. Genel Müdür
Doç. Dr. İsmail Demir, genel müdür yardımcıları, yöneticiler
ve çalışanların katıldığı bayramlaşma töreni II. Hangar’da
yapıldı. Törende konuşan İsmail Demir, tüm çalışanların, aileleri ile birlikte huzur dolu bir bayram geçirmesini dilediğini
söyledi.
Bayramın ülkemize ve dünyaya huzur getirmesi ve bayramın bayram coşkusu içinde yaşanmasını temenni ettiğini
dile getiren Demir, tüm personel ile tek tek bayramlaşarak
çikolata ikramında bulundu.
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereği yapılması
zorunlu tatbikatlardan biri olan acil durum boşaltım tatbikatı,
20 Ağustos günü, tüm personelin katılımı ile THY Teknik A.Ş.
VIP Hangarı’nda gerçekleştirildi. Tatbikat esnasında tahliyeden
sorumlu kişiler tüm çalışanları tahliye etti. Tahliye sonrasında
binada bulunan güvenlik personeli gerekli kontrolleri yaparak
binanın tamamen boşaltıldığını yetkililere bildirdi. Binayı tahliye eden tüm çalışanların önceden belirlenen alana toplanması
ve liste kontrolünün yapılması sonucunda tatbikat başarı ile
tamamlandı.
07
08 HABOM
EĞİTİM
At
Vinç Operatörü Eğitimi tamamlandı
öl
y
in
eB
‘Kendi başına ve belirli bir süre içerisinde, paletli, raylı
ve sabit kule vinçleri kullanarak, çeşitli yüklerin naklini emniyetli bir şekilde yapma bilgi ve becerisine sahip
nitelikli kişi’ olarak tanımlanan vinç operatörlüğü, bu
yeterliliğin sağlanabilmesi için düzenlenen kurs sonunda başarılı olan kursiyerler tarafından kazanılan
bir haktır.
ası
Geniş Gövdeli Hangar’da tele platform ve vinç
montajlarına başlanan HABOM’da, Atölye
Binası’nın çatı katında yer alan spor kompleksi
kısa bir süre sonra kullanıma hazır hale gelecek.
Çalışanlarının, vinç, forklift ve makaslı platform gibi
araçları kullanabilmesi amacıyla THY Teknik A.Ş.,
Eğitim Müdürlüğü ile Çetinler Sürücü Kursu ortak bir
çalışmaya imza atarak bir kurs düzenledi. Bu kurs sonunda İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 29 Temmuz
tarihinde gerçekleştirilen sınavda başarılı olan katılımcılar vinç operatörü belgelerini aldı. Belge sahipleri
aldıkları bu sertifika ile mevcut ehliyetlerini ‘G sınıfı’
olarak kaydettirme hakkını da kazandı.
D
a’y
a
ge
Uçuş yoğunluğu nedeniyle yaz aylarında az sayıda
uçağın bakıma gelmesi pratik eğitimler için fırsat
sağlıyor. Bu zamanı en verimli şekilde kullanmayı
amaçlayan THY Teknik A.Ş. Eğitim Müdürlüğü, temmuz ayında başlattığı eğitimler ile şirket çalışanlarının pratik eğitim ihtiyacını karşıladı. Organize edilen
onlarca eğitime 286 kişi katıldı.
Oto
pa
a sı
D ar G öv d
al
r
el i
Sos
y
k
B in
Da
rG
ö vd e
li H a n g ar
Bi n
a
sı
Geniş Gövdeli Hangar Binası
Pratik eğitimlere
286 kişi katıldı
ş
ng
in
d a n S o s ya l B i n
Ha
B
ar
’n
ası
çi
Bi
n
tö
aA
lye Bin a sı ar a s
ı
ar Gövdeli Hangar ve Atölye Binası’nda işletmeye yönelik ekipman yerleşim çalışmalarının yanı sıra geçen ay başlanan mekanik-elektrik ekipman test ve devreye
alma işlemlerine büyük bir hızla devam ediliyor. Mobilya yerleştirme işlemi tamamlanmış durumda. CTI, Geniş Gövdeli Hangar’da tele platform ve vinç montajlarına başladı.
İkinci faz binalarında -Geniş Gövdeli Hangar, Atölye Binası ve Yönetim Binası- ince işlere
halen devam ediliyor; dış cephe kaplamaları tamamlanmak üzere. Otopark Binası kullanıma hazır durumda. Kapalı spor salonunun çatı kaplamaları tamamlandığında Atölye Binası’nın çatı katında yer alan spor kompleksi de kullanıma hazır hale gelecek. Dar Gövdeli
Hangar, Sosyal Merkez, Güvenlik-Giyinme-Eğitim Binası, Kimyasal Depo ve Atık Merkezi
ise geçen ay tamamlanarak kullanıma hazır hale getirildi.
Bu eğitimlerde, Türk Hava Yolları filosundaki başlıca
uçak tiplerinin
• A318/319/320/321
• Airbus 330/340
• Boeing B777-200/300
• Boeing B737-600/700/800/900
ve bu uçaklarda kullanılan
• CFM56
• IAE V2500
• GE CF6
• RR Trent700
motorlarının tip pratik eğitimleri verildi.
Bunların yanı sıra EASA Part 66 Category B1 Differences ve Category B2 eğitimleri de gerçekleştirildi.
09
10 ÇEVRE
Fosil yakıtlar yerine yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak
sera gazı salınımı kolaylıkla azaltılabilir. Ancak enerji üretimi
dendiğinde akıllara sadece sera gazları gelmemeli; enerjinin
nasıl tüketildiği de çok önemli… Enerji tüketimini azaltmak için
uygulanabilecek iki yöntem var. Bunlardan birincisi ‘enerji tasarrufu’, diğeri ise ‘enerji verimliliği’. Birbirlerinin pek farkları
yokmuş gibi dursa da aslında benzer oldukları tek nokta, enerji
tüketimini azaltıyor olmaları. Her ne kadar yakın zamana kadar
sadece tasarrufun önemi üzerinde durulsa da tasarruf, enerjinin verimli ve akılcı kullanımıyla tam bir anlam ifade ediyor.
Yalıtım, ampuller, ev aletleri…
Kısaca tanımlanacak olursa, enerji tasarrufu, kullanıcıların
birtakım önlemler alarak harcadıkları enerji miktarında sağladıkları azalmadır. Enerji verimliliği ise, bir sistemdeki enerji
tüketim miktarının mevcut tasarımlar iyileştirilerek veya yeni
teknolojilerle desteklenerek azaltılmasıdır. Bir benzetme yapılacak olursa; iki lambadan birini söndürmek enerji tasarrufu,
aynı aydınlatmayı daha az enerji tüketerek sağlayan teknolojik
lambaları kullanmak ise enerji verimliliği sağlıyor.
Enerjinin
değerini bilme
çağındayız
Enerji verimliliğinin binalardaki uygulamalarına bakıldığında
bina yapı elemanları, ısıtma ve soğutma sistemleri, aydınlatma
ve elektrikli ev aletlerinin verimliliği gibi alt başlıklar görülmektedir. Mevcut binalarda yapılan yalıtım uygulamaları ile kış aylarında ısınma, yaz aylarında soğutma için harcanan enerjiyi verimli kullanmak mümkün. Benzer şekilde aydınlatmalarda akkor
ampuller yerine enerji tasarruflu ampullere geçilmesi, sensörlü
aydınlatma sistemlerinin kullanımının yaygınlaştırılması küçük
adımlar gibi görünse de enerji tasarrufu ve verimliliği konusunda büyük önem arz ediyor. Elektrikli ev aletleri ve beyaz eşya
üreticilerinin son yıllardaki hamleleri ile son derece az elektrik
kullanan çamaşır makineleri, bulaşık makineleri, buzdolapları,
televizyonlar, klimalar gibi ürünler de gündelik hayatta enerjinin
verimli kullanılması konusunda bir değişim getiriyor.
Tüketimi artıyor, verimliliği daha fazla önem
kazanıyor
Sanayide enerji verimliliği, enerji üretiminden tüketimine
kadar geçen sürecin her bir adımında gerçekleştirilebilir.
Atık ısıdan enerji üretimi, atık gazların enerjilerinden faydalanarak elektrik üretilmesi, elektrik ve ısı dağıtımlarındaki
iletim kayıplarının azaltılması gibi verimliliği artırıcı projeler ile sağlanmaktadır. Bu uygulamalar, üretim ve tüketim
süreçlerinde ortaya çıkabilecek tüm olumsuzlukları en aza
indirmeyi ve verimliliği mümkün olduğunca artırmayı amaçlar. Doğru yönetildiğinde, enerji verimliliği uygulamalarında
üretim, kalite ve performans düşüklüğü yaşanmaz. Aksine,
atık olarak düşünülen kimi yan ürünlerden kullanılabilir yeni
ürünler üretilebilir.
Enerji verimliliği uygulamaları artık neredeyse her sektörün
gündeminde. Özellikle de enerjiyi yoğun olarak kullanan çimento, demir çelik, petrokimya, kimya, ambalaj, kâğıt gibi
sektörlerde konu daha da fazla önem teşkil ediyor. Günümüzde aynı işi daha az enerji tüketerek yapmak, yenilenebilir
enerji kullanmak kadar önemli sayılıyor. Türkiye’de enerjinin
etkin kullanılması, israfın önlenmesi ve çevrenin korunması
amacıyla, Mayıs 2007’de Türkiye Enerji Verimliliği Kanunu
yürürlüğe girdi. Çıkan yasa ile enerjinin üretimi, kullanımı ve
dağıtımında verimliliğin artırılması desteklenmeye başlandı.
Özellikle konut alanları dışındaki, sanayi ve diğer kullanımlarda enerji kimlik belgesinin çıkarılması, enerjinin verimli ve
etkin kullanılması, tasarruf tedbirlerinin alınması vb. olguların gerekliliği gündeme geldi. Dünyadaki toplam enerji tüketiminde yüzde 0,8’lik payıyla şimdilik orta büyüklükte olan,
ancak hızla artan enerji tüketimi ile dikkat çeken Türkiye’de
enerji verimliliği konusunda gerçekleştirilen yatırımlar her
geçen gün artıyor ve kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan
bilincin de desteğiyle artmaya devam ediyor.
Tüketimi her geçen gün artarken, elde
edilme yöntemleri, tasarrufu ve verimliliği
de ayrı bir önem kazanıyor enerjinin.
Devletler ve şirketler, ülkeleri ve kurumları
bekleyen enerji kıtlığı yaşama riskine karşı
çeşitli yöntemler geliştiriyor.
N
üfus artışı, şehirleşme, sanayileşme, teknolojik gelişmeler ve benzer diğer etmenler nedeniyle insanoğlunun enerjiye olan ihtiyacı her geçen
gün artıyor. Bunun beraberinde enerji üretimi de artırılmak zorunda kalıyor. Hali hazırda dünyada enerji üretiminin çoğunluğu fosil yakıtlarla sağlanıyor.
Fosil yakıtların, başta karbondioksit olmak üzere atmosferdeki sera gazları oranını artırması acı bir gerçek. Fosil yakıt bağımlığının tüm dünyada üst düzeyde
olması ve buna bağlı olarak enerji üretiminde hâlâ ilk sırada yer alıyor olması
ise büyük bir sorun. Buna ek olarak fosil kaynakların çevresel etkileri gibi coğrafi dağılımı da endişelere neden olan bir diğer konu. Petrol rezervlerinin yüzde
65’inin, doğalgaz rezervlerinin yüzde 75’inin Ortadoğu ve Kafkasya bölgelerinde yer alması, dünyanın büyük bölümü açısından enerjide dışa bağımlılığı ve
kısıtlı kaynaklara erişim için rekabeti beraberinde getiriyor.
11
12 HAVACILIK DÜNYASINDAN
Louisiana’da geniş gövde
bakım tesisi kuruyor
Rockwell Collins
ile Mubadala
Aerospace’ten
A
işbirliği
M
ubadala Aerospace MRO ağı’nın iki üyesi SR Technics ve ADAT, Boeing 787 Dreamliner operasyonunu
desteklemek amacıyla Rockwell Collins OEM firması ile
birer anlaşma imzaladı. Bu anlaşmaya göre MRO ağına
yedekleri, hizmetleri ve DNY çağında desteğine erişim
sağlayan Rockwell Collins, Boeing 787 tipi uçakların uçuş
ekranlarını, uçuş ekibi uyarı sistemini, pilot kontrollerini,
iletişim ve izleme sistemlerini ve genel veri ağını sağlıyor.
Bu nedenle anlaşma, SR Technics ve ADAT firmaları için
yedeklere dünya çapında erişim anlamına geliyor.
merikan AAR şirketi, ABD’nin Louisiana eyaletinde 48 bin
309 metrekarelik bir bakım tesisi kurma kararı aldı. Chennault Uluslararası Havalimanı’nda inşa edilmesi planlanan tesisin geniş gövdeli yedi ya da dar gövdeli 10 uçağı alabilecek
kapasitede olması planlanıyor. Firma ayrıca projeye 10 bin 963
metrekarelik genişleme alanı eklemeyi de düşünüyor. Hizmet
vermeye başlama tarihi henüz netleşmeyen tesiste 250 kişinin çalışması ve bu sayının 2017 yılına kadar 750’ye çıkması
bekleniyor. Tesis, Singapur’da bir mühendislik birimi bulunan
ve Rusya’da bir ticari uçak bakım merkezi kurmak üzere niyet
mektubu imzalayan AAR’ın ABD’deki altıncı MRO tesisi olacak.
’in
Boeing 737 problemleri
A
merikan Federal Havacılık Kurulu’nun (Federal Aviation
Administration, FAA) yayımladığı bir uçuşa elverişlilik
talimatına göre Boeing 737 ailesi uçaklarının kabin elektrik
kablo sistemlerinde yenileme çalışması yapılması gerekiyor.
Talimat, kabin irtifa uyarısı kaybını ve buna bağlı olarak uçucu ekibin oksijensizlikten bilinç kaybını önlemek amacıyla yayımlandı. 2016 yılına kadar tüm Boeing 737 operatörlerinin
gerçekleştirmesi gereken modifikasyonlar, filolarında sadece
Boeing 737 uçuran havayollarından biri olan Southwest Havayolları’nın iyi bir filo planlaması yapması gereğini de beraberinde getirdi.
Southwest Havayolları bu modifikasyon için Eirtech Aviation
firmasını seçti. Eirtech Aviation, uçağın kompleks sistemlerini
bozmadan bu modifikasyonu yapmak için bir çözüm kullanıyor. Bu uygulama, modifikasyon süresinde ciddi bir azalma;
kitin ve takımların maliyetinde de önemli oranda tasarruf
sağlıyor.
Geçtiğimiz haftalarda Southwest Havayolları’na ait bir Boeing 737 uçağının, iniş sırasında burun iniş takımının gövdeyi
delerek kokpit altındaki aviyonik bay’e girmesi ile firmanın
sorunları daha da arttı. Kimsenin ölmediği kazada yedi kişi
yaralandı ve uçakta hasar meydana geldi.
Kaynak: MRO News Focus ve Flight Global
Sri Lanka Havayolları ve Lufthansa Technik’ten
önemli bir MRO ortaklığı
Kaynak: Flight Global
Kaynak: Avitrader
G
AAR’ı seçti
E Aviation, Airbus A318, A319, A320 ve A321 uçaklarının
ana iniş takımlarının kapak aktüatörlerinin daha iyi hidrolik aktüatörlerle retrofit edilmesinde AAR firmasını seçti. GE
Aviation’ın kendisinden beklentilerini karşılamak amacıyla işgücü ve teçhizat kabiliyetlerine Miami tesisini de ekleyen AAR,
retrofit işlemlerini bu tesiste gerçekleştirecek. Bu yeni tesislerinde ağırlıklı olarak Kuzey, Orta ve Güney Amerika firmalarına
hizmet vermeyi hedefleyen AAR, Afrika ve Asya kıtalarından
müşterileri de portföyüne ekleyeceğini öngörüyor.
Kaynak: MRO News Focus
S
ri Lanka Havayolları ve Lufthansa Technik, Sri Lanka’nın
Hambantota şehrindeki Mattala Havalimanı’nda yeni bir
bakım tesisi kurmaya karar verdi. 2014 yılının temmuz ayında
faaliyete geçmesi beklenen tesisin Lufthansa Ağır Bakım İşletme Modeli’ne göre kurulması planlanıyor.
Dar gövdeli dört uçağı yan yana alabilecek boyutta tasarlanan
tesisin, modifikasyon ve boya dahil olmak üzere, ağır bakımla-
rı yapabilecek kabiliyette olması planlanıyor. Yılda 100 milyon
dolar ciro yapması beklenen tesisin yaklaşık 400 kişiye iş imkânı sunması bekleniyor. Yaklaşık 14 milyon dolar tutarında
teçhizat ve araç yatırımı yapılacak olan tesiste, yılda 110 ağır
bakım kontrolünün yapılması ve bunun da 436 bin adam/saat
arzı yaratması bekleniyor.
Kaynak: Flight Global
13
14 HAVACILIK DÜNYASINDAN
TEKNOLOJİ
Kiraz çiçeği rengindeki
yeni gezegenin adı
GJ 504b
Alaska Havayolları
biyoyakıt anlaşması imzaladı
A
laska Havayolları, Hawai’i BioEnergy firması ile bioyakıt satınalma anlaşması imzaladı. Böylece Alaska
Havayolları, biyoyakıtların havacılıkta kullanımına otoriterlerin onay vermesinden beş yıl sonra bu yakıt türünü
tedarik etmeye başlamış olacak. Alaska Havayolları’nın
kullanacağı biyoyakıtın ağırlıklı olarak bitkisel hammaddelerden oluşması hedefleniyor. 2011 yılında Horizon Air
ile birlikte, biyoyakıt karışımlı yakıt kullanarak çok sayıda
uçuş gerçekleştiren Alaska Havayolları, biyoyakıt kullanımında deneyim sahibi bir firma.
Kaynak: MRO News Focus
X-ray cihazları
tarih oluyor
TÜBİTAK öncülüğündeki Türk mühendisler, başta havaalanları olmak üzere binaların girişlerinde güvenliği sağlamak amacıyla kullanılan X-ray cihazlarını tarihe gömecek bir sistem
geliştirdi. 2015’te kullanılmaya başlanacak yerli güvenlik tarama cihazı, X-ray cihazlarından daha üstün özelliklere sahip.
Uzaktan algılama yöntemiyle çalışan Terahertz Görüntüleme
Sistemi’nde 10 metre uzaklıktan, üç santimetre çözünürlükte görüntü elde edilebiliyor. Silah, bıçak ve bomba tespitinin
anında yapılabildiği sistemin en önemli özelliklerinden biri,
X-ray cihazlarının tespit edemediği uyuşturucuları ve yasadışı kimyasal maddeleri tanıması. Gıda ve tarımsal ürünlerin
kalite kontrolünde de yararlanılacak olan sistem, radyasyon
üretmediği için insan sağlığına zarar vermiyor. Terahertz Görüntüleme Sistemi, sinyal göndermeden görüntü alabilme
özelliği sayesinde hamile kadınlarda da kullanılabilecek.
ABD’nin Hawaii eyaletinde bulunan, Japonya Uzay Ajansı’na
(JAXA) ait Subaru teleskobu, en ilginç gezegen keşiflerinden birine imza attı. Teleskop, Güneş’e benzeyen bir yıldızın yörüngesinde hareket eden pembe ve gizemli bir gezegeni görüntülemeyi başardı. ‘GJ 504b’ adı verilen pembe gezegenin, buz, toz
ve gazların çarpışmasından oluştuğu düşünülüyor. Ancak gezegenin oluşumu hakkındaki sırlar şu an kesin olmaktan çok
uzak. Jüpiter büyüklüğündeki gaz devi gezegenin yüzeyindeki
sıcaklık yaklaşık 237 santigrat derece. NASA’nın Goddard Uzay
Uçuş Merkezi’nde görevli astrofizikçi Michael McElwain, “Eğer
bu gezegene seyahat etme şansımız olsaydı, sahip olduğu ısı
ile parlayan, koyu bir kiraz çiçeği rengini andıran bir dünya görecektik” dedi. Pembe gezegenin, yıldızı etrafındaki dönüşünü
100 yıldan uzun sürede tamamladığını tahmin ettiklerini de
dile getiren McElwain, bu sürenin daha uzun olabileceğini de
sözlerine ekledi.
Altıncı geniş bant
uydusu fırlatıldı
FAA’den Boeing’e ceza
A
merikan Federal Havacılık Kurulu (Federal Aviation Administration, FAA), prosedürlere uygun bir kalite kontrol
sistemi uygulamadığı için Boeing firmasına 2,75 milyon dolar
tutarında ceza kesti. FAA, 777 tipi uçaklarda kalite standartlarına uygun olmayan ‘fastener’ kullandığını fark eden Boeing’e
2008 yılında bir araştırma mektubu göndererek yanıt istemişti.
FAA, Boeing’in düzeltici işlemler için bir tarih belirlediğini, ancak süreklilik göstermesi gereken düzeltici işlemleri gerçekleş-
tirmediğini ifade ediyor. Uygun olmayan fastener’lar keşfedildikten sonra kullanılmasa da, altında yatan üretim sorunları,
düzeltici işlemler uygulandıktan sonra da oluşmaya devam
ediyor. FAA’den cezayı gösteren belgenin gelmesinden sonraki
30 gün içinde itiraz hakkı bulunan karara Boeing’in itiraz edip
etmeyeceği merak konusu.
Kaynak: MRO News Focus
Altıncı geniş bant küresel SATCOM uydusunun 7 Ağustos’ta
fırlatılmasıyla, Boeing ve ABD Hava Kuvvetleri Komutanlığı,
ABD Savunma Bakanlığı’nın ve Avustralya Savunma Komutanlığı’nın da aralarında olduğu ortaklarına hizmet veren gelişmiş
WGS iletişimleri ağını genişletmeye devam etti.
Denetçiler, Florida’nın Cape Canaveral Hava Kuvvetleri Üssü’nden bir Birleşik Fırlatma İttifakı olan ‘Delta VI’ roketiyle fırlatılan uydunun, yaklaşık 57 dakika sonra beklendiği gibi çalıştığını onayladı.
Boeing Uzay & İstihbarat Sistemleri Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Craig Cooning yaptığı açıklamada, “Geniş bant
uydu iletişimlerine talep artmaya devam ediyor. WGS-6 ve henüz fırlatılmamış olan ek WGS uzay aracı bu ihtiyacı karşılamaya yardımcı olacak” dedi.
15
16 ÖZEL RÖPORTAJ
THY Teknik A.Ş.-Atlasjet
Müşteri odaklı yaklaşımla
gelen işbirliği
T
HY Teknik A.Ş. ile Atlasjet arasında ‘komponent pool
hizmetleri anlaşması’ imzalandığı için çok mutlu olduklarını ifade eden Atlasjet Teknik Başkanı Övünç Horasan,
THY Teknik A.Ş.’nin Atlasjet’e verdiği en büyük desteğin, yoğun
operasyonlar sırasında karşılaşılan beklenmedik hasarlar ve
aksaklıklar konusunda olduğunun altını çiziyor.
Bize kendinizden ve havacılık sektöründeki
geçmişinizden bahsedebilir misiniz?
Çankaya Atatürk Anadolu Lisesi’nden ve İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. Havacılık sektöründe çalışmaya 2005 yılında Atlasjet’te Sistem
Mühendisi olarak başladım. 2008 yılında Mühendislik Müdürü, 2010’da da Teknik Başkan oldum.
Filosu, havacılık sektöründeki yeri ve teknik altyapısı
bakımından Atlasjet’i değerlendirebilir misiniz?
THY Teknik A.Ş.’nin sektörün
geneline hizmet verme anlayışını
benimsemesi ile son üç-dört yıldır
daha yakın bir ilişki kurduklarını
belirten Atlasjet Teknik Başkanı
Övünç Horasan, THY Teknik A.Ş.
ile aralarında güzel bir uyum
bulunduğunu, iki firmanın şu anda
aynı yöne baktığını ve birlikte yol
aldığını dile getiriyor.
Şu anda filomuzda tamamı Airbus 320 ailesinden olan 15 uçağımız var. Bunların 11 adedi A321, üç adedi A320 ve biri de
A319. Bu uçaklarımızdan dokuzu İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan, üçer tanesi de İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan ve Antalya Havalimanı’ndan operasyonlarını sürdürüyor.
Özellikle Antalya’dan charter seferler de gerçekleştiriyoruz. Şu
anda Atlasjet Teknik Başkanlık çatısı altında toplam 25 kişi
çalışıyor. Tamamı İstanbul’da görev yapan bu arkadaşlarım gerektiği takdirde diğer istasyonları ziyaret ediyor. Ayrıca Havacılık
Teknik A.Ş. adı altında -biz kısaca ‘ATS Team’ diyoruz- bir şirket
kurduk. Hem hat bakım hem de parça tedariki işlemlerimizi bu
şirkete devrettik. Şu anda Atlasjet bünyesindeki mühendislik
planlama ve uçuşa elverişlilik konuları bana bağlı olarak devam ediyor. Biz uçuşa elverişliliği takip ve kontrol eden; bakım,
birebir part 145 ve uygulama işlemlerini dışarıdaki firmalara
yaptırmayı tercih eden bir anlayış ile hareket ediyoruz. Ana konsantrasyon noktamız her ne kadar maliyetleri minimize etmek
olsa da en ucuz bileti satmaktan ziyade birinci sınıf kaliteyi en
uygun fiyata sunmayı hedefliyoruz.
Türkiye genelinde havayolu yolcusu profilinin kalitesi
artmaya başladı diyebilir miyiz?
Kesinlikle. Kalitenin yanı sıra yolcu sayısı ve dolayısıyla havayolu şirketlerine ihtiyaç da artıyor. Buna bağlı olarak arzı artırmak
gerekiyor. İşte bu nedenle Türkiye’nin doğusunda bu anlamda bir boşluk olduğunu düşündük ve orada arzımızı artırmaya
karar verdik. Bu noktada Atlasjet’in farklı bir konsepte, farklı
bir bakış açısına sahip olduğunu belirtmek istiyorum. Atlasjet’i
yatay olarak büyütme stratejisini tercih ettik. Yani Atlasjet yeni
havayolu firmaları kurarak büyüme stratejisini izliyor. Örneğin
Kuzey Irak, Kırgızistan ve Kazakistan’da havayolu şirketleri
kurduk. 2014 yılında Afrika, Avrupa ve Asya’da know-how’ımızı
ortaya koyarak yeni ülkelerde yatırımda bulunmayı planlıyoruz.
Atlasjet ile THY Teknik A.Ş. arasında nasıl bir ilişki,
işbirliği var?
Atlasjet’te çalışmaya başladığım yıllarda iki firma arasında yoğun bir işbirliği yoktu. Bunda, o dönemde THY Teknik A.Ş.’nin
neredeyse sadece Türk Hava Yolları’nın teknik konuları ile ilgilenen bir şirket gibi davranmasının büyük payı var. Ancak
THY Teknik A.Ş. son üç-dört yılda inanılmaz bir atılım gerçekleştirdi ve müşteri odaklı, filo büyüklüğüne bakmadan her
müşteriyi sahiplenen bir anlayışla hareket etti. THY Teknik
A.Ş.’nin doğru bir strateji izlediğini ve bugün gelinen noktada
son derece başarılı olduğunu düşünüyorum. THY Teknik A.Ş.
ile ilk işbirliğimiz dört yıl önce yaptığımız yedi uçaklık bir üs
bakım anlaşması ile başladı. Bir kış dönemi boyunca uçaklarımızdan yedisinin bakımı THY Teknik A.Ş.’nin tesislerinde
yapıldı. Uzun süreli ve bağlayıcılığı yüksek anlaşmaları pek
tercih etmeyen bir firma olduğumuz için daha sonraki dönemde ihtiyaç oldukça anlaşmalar yaparak birlikte çalışmaya
devam ettik ve ediyoruz. Ancak yakında üs bakımları kendi
bünyemizde gerçekleştirmeye başlayacağız. Ülke içerisinde
kabiliyet olduğu sürece bütün işlemleri ülke içerisinde gerçekleştirmeyi tercih eden bir bakış açısına sahibiz. Mecbur
kalmadıkça bakım için yurtdışına uçak göndermeyi sevmiyoruz. Aslında bu vesile ile THY Teknik A.Ş.’nin kabiliyetlerini
artırmasını istiyor ve bu beklentimizi onlarla paylaşarak hep
birlikte yol almaya gayret ediyoruz.
Sizin bakış açınızla THY Teknik A.Ş.’nin müşteri
odaklılığı bir noktada kesişiyor…
rasyonlarımızda yaşanacak gecikmelerin, aksaklıkların telafisi yok. Hatta belki rakamsal karşılığı da yok.
Kesinlikle. Şu anda aynı yöne bakıyor ve birlikte yol alıyoruz.
Biz THY Teknik A.Ş.’den çeşitli taleplerde bulunuyoruz, onlar
da müşteri odaklı anlayışlarını ortaya koyarak bizim isteklerimizi karşılamak için gayret gösteriyorlar. Şu anda güzel bir
uyum yakaladık.
Kısa bir süre önce iki şirket arasında komponent
pool hizmetleri anlaşması imzalandı. Bu anlaşma
hakkında neler söylemek istersiniz?
Şu anda THY Teknik A.Ş.’nin Atlasjet filosu için en büyük ve
belki değeri kolay kolay ölçülemeyecek desteği; yoğun operasyonlar sırasında karşılaştığımız beklenmedik hasarlar ve
aksaklıklar konusunda gerçekleşiyor. Çünkü THY Teknik A.Ş.
bu tür durumlarda bize hangarları, teknisyenleri ve diğer
olanakları ile maksimum eforu harcayarak yardımcı oluyor.
Bu desteği THY Teknik A.Ş. sağlamazsa başka hiçbir yerden
alamıyoruz.
THY Teknik A.Ş. en geç birkaç saat içinde tüm imkânları ile
bize destek oluyor ve sorunumuzu çözüyor. Bu bizim için çok
önemli. Çünkü bu teknik desteği almadığımız takdirde ope-
Ağustos ayının başında imzaladığımız bu anlaşma beş yıllık.
Tabii bu anlaşmanın 10-15 yıla uzatılması ileride söz konusu
olacaktır diye tahmin ediyorum. Türk Hava Yolları’nın uçtuğu
her yerde bize komponent desteği sağlanmasına olanak tanıyan bu anlaşmayı imzaladığımız için çok mutluyuz. Bu konuda son derece doğru bir karar verdiğimizi düşünüyorum.
Çünkü THY Teknik A.Ş.’nin operasyonlarımızdaki desteği,
yardımı azımsanamayacak kadar önemli. Örneğin bir süre
önce yurtdışı seferi sırasında bir uçağımız ground oldu. THY
Teknik A.Ş. yetkileri, onları ilgilendirmemesine rağmen, ihtiyaç duyduğumuz parçanın o ülkedeki X firmasından alınıp
uçağımıza takılmasını ve sorunun giderilmesini sağladı. İki
firma arasında son derece centilmence ve samimi bir ilişki
var. Umarım böyle devam eder.
17
18 EMNİYET KÖŞESİ
Pit Hava Ekipmanlarının
B738 Uçağının Hasarlaması
MEDA Araştırması
MEDA Konusu
MEDA Rapor No
Olay Tarihi
Olay Referansı
Bildirim Tarihi : B737 APU Auto Shutdown Arızası
: 13001
: 07.01.2013
: URM490036
: 15.01.2013
Pit İçi Önceki Durum
Ön
basınçlandırma
vanası
bulunmuyor.
Pit üzerine
yönlendirici
levhalar
bulunmuyor.
Eski_Pitlerin_Kapakları_Kapalı
Pit Üstü Sonraki Durum
Contributing Factors
System Failure
Event
Pit Üstü Önceki Durum
Pit üzerine
yönlendirici levhalar
konumlandırılmıştır.
Eski_pit_etiketleme
Pit İçi Sonraki Durum
Hava alınacak pitteki vanalar (hava vanası ve mantar tip vana) kapalı
pozisyonda olması gerekirken açık pozisyonda bırakılmıştır.
Aynı hattan beslenen diğer pitteki emniyet vanasının daima açık olması
gerekiyordu. Bu nedenle bu vana açıktı. Çünkü bu vana sadece acil
durumda kapatılmak için kullanılır.
Bağlantının emniyetsiz yapıldığını gösteren ‘inspection hole’deki “kırmızı”
işaret görülememiştir.
Uçak Gövdesi Hasarı
Pitten hava alınmak
istenirken yerinden
fırlayan coupling
uçağın gövdesine
çarpmış ve personele
zarar vermeye ramak
kalmıştır.
Yüksek basınç
etkisinde
olası kazaları
önlemek için
ön
basınçlandırma
vanası
takılmıştır.
GSE’deki çok ani hava
akışı sebebiyle ve
emniyet kayışı yerine
tam takılmadığından
hava hortumu bağlantı
yerinden kurtulmuştur.
Personele ilgili konuda eğitim verilmemiştir ve pitlerin nasıl kullanılacağı ile
ilgili talimat yoktur.
* Pitlerin aylık bakım kartlarının olduğu ve bu karttaki bilgilerde bakımı
yapacak kişinin vanaların altındaki okları kontrol etmesi gerektiği yazmasına
rağmen, pitleri kullanan teknisyenlerin hangi vananın ne yönde çalıştığını
tam manasıyla anlamadığı tespit edilmiştir.
Maliyet: 4.000 Dolar
Düzeltici İşlemler
Aksiyon
Açıklama
İlgili Birim
Aksiyon 1
Pitlerdeki vanalara konulan açıklama etiketleri kâğıt üzerine yazılmak
kaydıyla kullanıldığından yağ, su gibi nedenlerden dolayı kaybolmaktadır.
Bunun önüne geçmek için her bir pitteki (start-air/air-water) tüm vanaların
isimlerini ve açma-kapama yönlerini belirtecek şekilde pitlerdeki kapakların
çevresine perçinle çakılmak suretiyle ‘pantograf placard’ yapılması
kararlaştırıldı.
(Placard’lar Mekanik Tesisat Şefliği tarafından imal ettirilip pit kapaklarının
çevrelerine sabitlenmiştir. )
TBDM
Aksiyon 2
Tesis bakım tarafından pitlerin nasıl kullanılacağına dair personele
uygulamalı olarak eğitim verilmesi gerektiği kararlaştırıldı. Eğitim
dokümanları aynı zamanda pitlerin kullanma kılavuzu görevini de
gördüğünden bastırılarak her bir board odasına
asılacaktır.
(Eğitimler Tesis Bakım Müdürlüğü tarafından 30 Mart 2013 tarihinden
itibaren uygulamalı olarak verilmeye başlandı. )
TBDM
Aksiyon 3
Pitte ve uçak üzerinde hava hortumları bağlandıktan sonra, ön
basınçlandırma yapılıp bağlantı soketlerini test etmek için ön
basınçlandırma valfi konulması kararlaştırıldı.
(Atölye tarafından gerekli işlemler yapıldı.)
Termin
Yeni_pit_görünüm
Yeni_Ön Basınçlandırma Vanası
Pit’lerde Bulunan Basınçlı Havanın Kullanımı Sırasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:
Pit’lerde bağlantı yapılırken aşağıdaki maddeler dikkate alınarak yapılmalı ve mutlaka kontrol edilmelidir;
• Start air hortumlarının uç kısımları ‘soket’ tiptir. Dolayısıyla takılırken yerine iyice oturduğuna emin olmak gerekir. Aksi takdirde yerinden
çıkabilir, yüksek tazyik yüzünden personele ve/veya uçağa zarar verebilir.
• Yerine tam oturduğuna emin olabilmek için kaliper üzerindeki kırmızı noktanın gözükmemesi gerekmektedir.
• Soketin yerleşmemesi durumunda, hortum çıkartılıp yeniden takılmalıdır.
• Emniyet kayışının düzgün takılı olduğundan emin olunmalıdır.
• Pit’te herhangi bir hasar gözlenmesi veya bağlantının düzgün bir şekilde yapılamadığından şüphe edilmesi durumunda Mekanik Tesisat
Atölye Şefliği (Dah. 27772 ) ile irtibata geçilip konu aktarılmalıdır.
Hortum bağlantısında kontrol edilmesi gereken kırmızı işaret:
01.07.2013
Hortumun_Kilitli_Olma_Durumu
Hortumun_Tam_Oturmama_Durumu
01.02.2014
Siyah Çemberler
TBDM
*Referans
dokümanlar:
• Uçak Bakım
Müdürlüğü / 2013006 numaralı duyuru
dokümanı
• Tesis Bakım Destek
Müdürlüğü / Mekanik
Pit’lerin Kullanım
Eğitimi TEK9346
01.07.2013
19
20 RÖPORTAJ
“Sadece havalimanı değil
bir hayat limanı”
1980’lerin ikinci yarısında
havalimanı muhabirliği
yaparak sektöre adım atan
Türkiye Gazetesi Havalimanı
Muhabiri Cemil Yıldız, Atatürk
Havalimanı’nı, ‘Enteresan ve
insana farklı dersler veren bir yer.
Sadece bir havalimanı değil bir
hayat limanı” olarak tanımlıyor.
valimanı Muhabirleri Derneği’nin başkanlığını da yapıyorum.
Medya olarak havalimanında kurumsal bir kimliğimiz olması
ve diğer kurumlara karşı hep birlikte hareket edebilmek, ortak
bir tutum sergileyebilmek amacıyla tüzüğümüzü hazırladık ve
derneğimizi kurduk. Şu anda 40’ın üzerinde üyemiz var ve bu
üyelerimizin yarıdan fazlası ulusal basından.
Bir havalimanı muhabirinin standart bir günü nasıl
geçiyor?
T
ürkiye Gazetesi Havalimanı Muhabiri ve İstanbul Havalimanları Muhabirleri Derneği (İHMD) Başkanı Cemil Yıldız, havalimanı muhabirleri olarak işlerine gösterdikleri
hassasiyet nedeniyle THY Teknik A.Ş.’de görev yapan mühendislerden ve ders veren hocalardan seminer aldıklarını, böylece haber yaparken teknik konuları okurlarına daha doğru bir
şekilde aktardıklarını dile getiriyor.
Sizi tanıyabilir miyiz?
1966 Erzurum doğumluyum. 1987 yılında İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nda okurken, Türkiye Gazetesi’nin
verdiği ‘Stajyer eleman alınacak’ ilanını gördüm ve başvuruda
bulundum. Kabul edilince de havalimanında stajyer muhabir
olarak çalışmaya başladım. 1991’de üniversiteden mezun
oldum. İlk işyerim Türkiye Gazetesi oldu. 1993 yılında TGRT
kuruldu. Kanalın kurucu kadrosunda yer aldım ve 11 yıl boyunca televizyonculuk yaptım. 2004 yılında yeniden gazeteye
döndüm. 2007 yılından bu yana da havalimanında Türkiye
Gazetesi temsilciliğini ve muhabirliği görevini yürütüyorum.
Aynı zamanda 1992 yılından bu yana faaliyet gösteren Ha-
Sabah ilk iş olarak bize gönderilen VIP listesine bakıyoruz.
Daha sonra merkezlerimizden gelen notlara, duyumlara göz
atıyoruz. Gün içerisinde televizyonları ve diğer medya iletişim
kanallarını sürekli takip ediyoruz. Burası Türkiye’nin dünyaya
açılan en büyük kapısı. Bu nedenle de çok hareketli. Biz bu
hareketin içinde haber değeri taşıyan her konu ile yakından
ilgileniyoruz.
limanı’nda dünyadaki her milletten insanı görüyor olmamız.
Bugün havalimanını kullanan kişilerin yaklaşık yüzde 70’ini
transit yolcular oluşturuyor. Burada, her dilden, dinden ve ırktan insanı görüyoruz. Bu yolcuların havalimanında yaptığı bazı
enteresan şeyler bizim için haber değeri taşıyor. Mesela geçenlerde bir Ganalı pasaportunu yırtmış ve “Ben Türkiye’yi çok
seviyorum ve burada yaşamak istiyorum. Kendi konsolosluğum bana sahip çıkmıyor, siz bana sahip çıkın” diye bağırmaya
başlamış. Geçen yıl da bir kolu 17 yıldır havada duran bir Hintli
gelmişti İstanbul’a. Oldukça ilginç bir görüntüydü. Bazen de sıradan vatandaş gibi seyahat eden bir Afrikalı, bir ülkenin kralı
ya da kraliçesi çıkabiliyor. Burası çok renkli insanların, olayların
yaşandığı bir hayat limanı.
Havayolu şirketleri ve medya arasındaki ilişkinin nasıl
olması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Özellikle kaza kırım olaylarında havayolu şirketlerinin krizi
çok iyi yönetmesi gerekiyor. İngiltere’de British Airways’i ziyaret ettiğimizde, şirketin, kaza anında ilk bilgi verilecek gazete
editörlerini belirlediğini öğrendik. Çünkü firma, haberin kaynağından doğru şekilde çıkmasını ve doğru şekilde yayılmasını
istiyor. Haber yanlış yayıldığı zaman tam anlamıyla “Delinin biri
kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış” misali oluyor. Biz
de bu konuya çok önem veriyoruz. Hatta bu konuda kendimizi
geliştirmek için THY Teknik A.Ş.’de çalışan mühendislerden,
orada ders veren hocalardan bir yaz boyunca seminerler aldık
ve kendimizi geliştirdik. Havacılık sektöründeki teknik terimleri
bilmek bir havalimanı muhabiri için son derece önemli. Örneğin dışarıdan bir muhabir, uçağın motorundan uzayan bir alev
gördüğünde “Uçağın motoru yandı” diye yazabilir, hâlbuki o
farklı bir şey. Bu teknik bilgiye sahip olmazsanız yanlış haber
yaparsınız.
Haber yazarken oldukça işinize yaramıştır bu bilgiler…
Kesinlikle. Bu eğitimin yanı sıra kriz yönetimi konusunda havacılık kurumları ile medyanın birlikte hareket etmesi amacıyla
Onur Air’in desteği ile “Havacılık Kurumları ve Medya” isimli
bir panel düzenledik. Okuldan hocam olan Betül Mardin bizi
kırmadı ve bu panele konuşmacı olarak katıldı. Mardin panelde şu noktanın altını çizdi: “Bütün büyük havayolu şirketlerinin
medya ile ilişkiler konusunda bir kriz yönetmeliği vardır ve ilk
haber verilecek basın mensuplarının listesi cebinde hazırdır.”
Yanlış ya da eksik bilgi ile haber yaptığınız zaman hem insanların sevinçlerine, üzüntülerine, kısacası hayatlarına yanlış yön
vermiş oluyorsunuz hem de meslek etiğine uygun hareket etmemiş oluyorsunuz.
Atatürk Havalimanı’nın 80’li yıllardaki halini bilen
biri olarak Türk Hava Yolları’nın ve Türk havacılığının
nasıl bir değişim gösterdiğini düşünüyorsunuz?
Başta Türk Hava Yolları olmak üzere Türk havacılığı inanılmaz bir hızla büyüyor, gelişiyor. Ben Türk Hava Yolları filosunda 30 küsur uçak olan günleri hatırlıyorum. Şimdi ise
uçak sayısı 220’nin üzerinde, destinasyon sayısı da 230’u
geçti. Bu inanılmaz bir büyüme ve biz bu hıza yetişemiyoruz.
Bu büyüme ile birlikte bir dünya markası olmak için de yatırım yapılması gerekiyordu. Türk Hava Yolları bunu da yaptı. Örneğin ünlü birinin New York’tan İstanbul’a Türk Hava
Yolları ile geldiğinin yazılması, haberinin yapılması, şirketin
imaj ve reklam hanesine artı olarak yazılıyor. Basın mensupları olarak bu anlamda da önemli bir konumda olduğumuzu
düşünüyorum. Bunların yanı sıra dünyaca ünlü takımlarla,
yıldızlarla yaptığı sponsorluk anlaşmaları da Türk Hava Yolları’nın imajını daha da yukarıya çekti.
Havalimanı muhabirliği yaparken magazinden spora,
finanstan ekonomiye her şey hakkında bilgi sahibi
olmanız, gündemi her an takip etmeniz gerekiyor.
Burası farklı bir dünya. Bu dünyayı sizin gözünüzden
tanıyabilir miyiz?
Havalimanı enteresan ve insana farklı dersler veren bir yer. Burası sadece bir havalimanı değil bir hayat limanı. Gözyaşları,
kavuşmalar, sevinçler, büyük nümayişler… Her şey burada başlayıp burada noktalanıyor. Örneğin başbakan Davos’ta “One
minute” dediği seyahatine buradan, Atatürk Havalimanı’ndan
başlamıştı. Döndü, olay yine burada noktalandı. O gün VIP salonunun önünde inanılmaz bir kalabalık vardı. Başbakan o gün
o kalabalığa ‘balkon konuşması’ tarzında bir konuşma yaptı,
orada yaşadıklarını anlattı.
Havayolu ile seyahat etme kültürü ülkemizde yeni yeni gelişiyor. Tabii bunda havayolu sektöründe yaşanan hızlı gelişmenin
büyük etkisi var. Bunun bir diğer yansıması da Atatürk Hava-
21
22 HABER
Tasarım geliştirmede
bir başarı hikâyesi
Tasarım Geliştirme ve Projeler Müdürlüğü ve 328 Design firmasının
birlikte gerçekleştirdiği Gulfstream IV (G-IV) tipi TC-GAP uçağının
kabin içi yenileme modifikasyonu, Aviyonik Tasarım Ekibi’nin bilgi,
tecrübe ve güveninin artmasını sağladı. 106. sayımızda ana hatları
ile aktardığımız bu başarı hikâyesinin detayları…
G
ulfstream IV (G-IV) tipi TC-GAP
uçağının kabin içi yenileme modifikasyonu Tasarım Geliştirme
ve Projeler Müdürlüğü (TGPM) ile 328
Design firmasının ortak çalışması sonucu başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.
Kapsamı oldukça geniş olan proje EASA
onaylı (21J.418) bir dizayn organizasyonu olan TGPM bünyesinde aviyonik,
yapısal ve kabin içi şefliklerinde görev
yapan mühendis ve teknik ressamlar
tarafından yoğun bir çalışma temposu
sonucu tamamlandı.
Projenin aviyonik tarafında gerçekleşen
süreç ve safhalar şu şekilde özetlenebilir;
Basılı kopya halinde bulunan tüm
uçak ‘wiring’ ve şematik orijinal
•
Elektriksel wiring diyagramlarının kontrolü
çizimleri incelenerek kurulacak olan
sistemle ilgili olabilecek dokümanlar
seçildi.
Seçilen bütün dokümanlar yeniden
çizilerek bilgisayar ortamına aktarıldı.
Kurulacak kabin içi sistem için
alternatifler değerlendirildi, System
Integration Laboratory (SIL) kuruldu
ve testler yapıldı.
Yapılan testler ve ürün incelemeleri
sonucunda kurulacak sisteme karar
verildi ve sistem tasarımına başlandı.
Dizayn aşamasında toplam 500 sayfaya yakın elektriksel çizim üretildi.
Uçakta yapılan yoğun çalışmalar
sonucu harness dizaynı ve çizimi
yapılarak 328 Design’a yollandı.
(Harness’ler Almanya’da ürettirildi.)
•
•
•
•
•
Üretilen harness’lerin boyutlarının kontrolü
Fonksiyonel sistem testleri sonrası
Harness enstalasyonu sonrası elektriksel iletim
ve güç testleri
Harness enstalasyonu sonrası arıza durum kontrolleri
Dokunmatik kumanda panelinden bir görünüm
•Harness’ler geldikten sonra tek tek
kablo kontrolleri yapıldı ve hatalar
düzeltilerek VIP hangarında, THY
Teknik A.Ş. teknisyenleri ile birlikte,
uçağa enstalasyonu tamamlandı.
Kurulan sisteme ait kabin içi tüm
elektronik elemanların bağlantıları
yapıldı ve ilk fonksiyonel testlere
başlandı.
Sistem arızaları giderildikten sonra
‘ground testler’ yapılmaya başlandı.
Yer testleri tamamlanarak sistem
hazır hale getirildi.
Tüm bu işlemler devam ederken STC
başvurusu için gerekli olan sertifikasyon dizayn paketi (Uyumluluk
dokümanları, ‘instructions for continued airworthiness’ dokümanları,
test programları, elektrik yük analizi,
ekipman kalifikasyon dokümanları
ve daha bir çok dizayn dokümanı)
hazırlanarak 328 Design’a gönderildi. (Bu proje yürütülürken THY Teknik
A.Ş.’nin henüz STC başvuru yetkisi
olmadığı için dizayn dokümanları
TGPM tarafından hazırlanmasına
rağmen STC holder olarak 328 Design tarafından onaylandı.)
•
•
•
•
Entegrasyonu yapılan ekipmanlar ise şu
şekilde sıralanabilir:
Uçaktaki görüntü ve ses sistemleri
bütünü ile değiştirildi ve Rockwell
Collins’in ürünü olan Venue Sistemi’nin entegrasyonu gerçekleştirildi.
(Bahsi geçen Venue Sistemi; bir dual
Blu-ray & DVD okuyucu, bir Media
Center Device (MCD), beş adet 15,3”
HD monitör, üç subwoofer ve altı
speaker ile HD görüntü ve yüksek
kalitede ses özelliklerine sahip.)
•
Genel kabin içi ekipmanlarından bir görünüm
Üretilen harness’ler üzerindeki kabloların
doğruluk kontrolü
Airshow ünitesi ve kokpite yerleştirilen bir Flight Deck Controller
entegrasyonu ile yolculara ‘üç boyutlu airshow moving map’ ve uçuş
bilgileri hizmeti sunuldu.
Kokpit, tüm kabin, galley ve lavabolardaki ışıklar yenilenerek LED aydınlatmalara dönüştürüldü ve IFE Venue
Sistemi’ne entegre edildi. Işıklar ön
ve arka kabinde VIP dokunmatik
ekranlardan, ön kabin ve galley’de
bulunan iki adet kabin kontrol panelinden kontrol edilebiliyor. (On/off ve
parlaklık seviye ayarı)
Kabine yerleştirilen 14 adet dokunmatik kumanda ünitesi sayesinde yolcular dilediği videoyu veya
müziği seçebiliyor; tanımlanan yetki
seviyesine göre kendi ekran ve ses
sistemine veya tüm kabine yayın
yapabiliyor. Ayrıca kabin içi ışıklandırma sistemine ait tüm elemanlar yine
aynı ünitelerden kontrol edilebiliyor.
Venue Sistemi, iPhone ve iPad’lerle
uyumlu çalışacak şekilde tasarlandı.
Kullanıcılar kendi cihazlarındaki media’yı kabin içinde dilediği bölümde
yayınlayabiliyor ve HD ekranlardan
izleyebiliyor.
Galley bölümüne yeni bir mikrodalga fırın ve ‘hot cup’ yerleştirilmiş
ve Venue Sistemi’ne entegrasyonu
yapılmış.
Kabin ekibi, vestibule ve galley
•
•
•
•
•
bölümlerine yerleştirilen iki adet
10.3” HD dokunmatik kontrol paneli
yardımı ile tüm Venue Sistemi’ni ve
aydınlatmayı kontrol edebiliyor.
Kokpit, kabin ve galley bölümlerine,
Venue Sistemi üzerinden hata kontrolü, reset ve kullanım durumu görüntüleme fonksiyonlarının kullanılabildiği
yedi adet akıllı universal elektrik prizi
takıldı. Bu prizler sayesinde yolcular
telefon, dizüstü bilgisayar ve PED
cihazlarını şarj edebiliyor.
Bunlara ek olarak, bir adet High
Definition Audio Video Distributor
(HDAV), üç adet Mini Switch, beş
adet Programlanabilir Çevresel Kontrol Elemanı (Environmental Controller), iPod entegrasyonu için iki adet
Elektronik Kontrol Modülü (ECM) ve
bir adet PA amplifier enstalasyonu
gerçekleştirildi.
•
•
Yukarıda anlatılanları ve daha birçok
detaylı fonksiyonu başarı ile yerine
getiren sistemin aşağıda verilen tasarım
dokümanları Aviyonik Tasarım Ofisi
tarafından hazırlandı.
• Sistem mimarisinin oluşturulması,
• Sistem ekipmanlarının seçimleri,
• Elektriksel şematik ve wiring tasarımlarının oluşturulması,
• Sistem entegrasyon laboratuvarı
oluşturularak prototip tasarımın
gerçeklenmesi,
Elektriksel wiring ve harness diyagramlarının
uyumluluk kontrolü
• İki boyutlu harness üretim çizimlerinin oluşturulması,
• Elektrik yük analizlerinin yapılması,
• Sistem güvenlik analizleri (Fonksiyonel tehlike değerlendirmesi),
• Ekipman kalifikasyon raporları,
• Sertifikasyon programının oluşturulması,
• Uyumluluk dokümanlarının oluşturulması,
• Fonksiyonel test programlarının/
raporlarının oluşturulması,
• Elektromanyetik test programlarının/
raporlarının oluşturulması,
• Kabin el kitabı hazırlanması,
• ‘Instructions for continued airworthiness’ dokümanlarının oluşturulması,
• ‘Accomplishment instructions’ dokümanının hazırlanması.
Kritik durumlarda 328 Design firmasının destek ve tecrübelerine de başvurulan, tasarım kabiliyeti kazanma
açısından büyük bir öneme sahip bu
projenin dizayn, üretim, sertifikasyon ve
kurulum aşamalarının tamamına faal
olarak katılım sağlandı.
Aviyonik Tasarım Ekibi, kısa bir süre
önce alınan STC Başvuru Yetkisinin de
ardından, benzer projeler için kendi
bilgi ve tecrübesine artık daha fazla
güveniyor ve tamamen yerli modifikasyonlara hazır durumda bulunuyor.
23
24 BİLGİ TEKNOLOJİLERİ
Pool Web Suite
malzemeye mühendislik ve atölye hizmetlerinin uygulanması ve bilgilerinin
Pool Web Suite’e girişi ile devam eder.
Pool anlaşmalarında genel olarak müşterinin ve THY Teknik A.Ş.’nin zamanında yapmakla mükellef olduğu işlemler
bulunuyor. Zamanında yapılan her iş,
gönderilen her komponent ya da giriş
yapılan her bilgi için bir başarı yüzdesi
hesaplanıyor.
N
isan 2010’da geliştirilmeye başlanan Pool Web Suite Projesi, 1
Ocak 2011 tarihinde kullanıma
açıldı. Proje daha sonra müşterilerin
ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilmeye devam edildi. İlk olarak sadece
SunExpress’e hizmet veren Pool Web
Suite, bugün SunExpress’in yanı sıra
Pegasus, Atlasjet, Onur Air, Mng Airlines
gibi yerli ve SpiceJet, Somon Air, Ariana
Afghan Airlines gibi yabancı havayolları
tarafından kullanılıyor.
Projenin canlıya geçişinden bugüne
kadar geçen yaklaşık iki buçuk yılın istatistikleri incelendiğinde, ‘pool hizmetleri’ kapsamında 12 bin üzerinde talep
ile bu taleplere ait 20 binin üzerinde
komponentin takibinin Pool Web Suite
üzerinden yapıldığı görülüyor.
Bu çapta bir işlem hacmine sahip bir
operasyonun e-mail, Excel dokümanı
gibi geleneksel yöntemler ile yürütülmesinin pek de mümkün olmadığı
görünüyor. Bu nedenle THY Teknik
A.Ş. müşterilerinin ve şirketin son
kullanıcılarının operasyonal işlemlerini
yapabileceği, gereken anlık ve periyodik
raporları alabileceği, kullanımı basit,
web tabanlı bir uygulama geliştirildi.
‘Pool hizmeti’ genel olarak THY Teknik
A.Ş. ile müşteriler arasında tanımlanan belli bir komponent havuzuna ait
komponentlerin takas işlemlerinin
yürütüldüğü bir sistem olarak düşünülebilir. Müşterinin faal komponent talep
etmesi ile başlayan süreç, gayri faal
malzemenin gönderilmesi, bu gayri faal
Belirlenen başarı yüzdeleri belli periyotlar içinde sağlanamaz ise sorumlu
olan taraf, her iki taraf için daha önce
belirlenen tutarda kendine düşen
cezayı ödüyor. Cezalı duruma düşmenin
önüne geçmek için günlük ve haftalık
olarak uyarılar otomatik olarak sistemden gönderilerek, anlaşma taraflarının
proaktif olmaları ve durumlarını gözden
geçirmeleri sağlanıyor.
THY Teknik A.Ş. ile müşteriler arasında tanımlanan belli bir havuza
ait komponentlerin takas işlemlerinin yürütüldüğü Pool Web Suite,
kullanılmaya başlandığı 2011 yılından bu yana müşteri memnuniyetini
maksimize eden başarılı bir proje olmaya devam ediyor.
Ayrıca başarı yüzdelerinin raporu kullanıcılara anlık olarak da sunulabiliyor.
THY Teknik A.Ş. bazı müşterileriyle
-özellikle filosu büyük olanlarla- ‘pool
komponent anlaşması’na ek olarak,
‘homebase komponent anlaşması’ da
yapıyor. THY Teknik A.Ş. müşterileri bu
anlaşma tipinde belli komponentleri
belli istasyonlarda stok olarak tutabiliyor. Bunun takibi de seri numarası
bazında Pool Web Suite üzerinden
sağlanıyor. Sonuç olarak Pool Web
Suite, THY Teknik A.Ş. müşterilerinin ve
şirketin operasyon birimlerinin iş yükünü
Kullanıcılar ne diyor?
“Pool Web Suite’in yılda binlerce
müşteri talebini efektif bir şekilde
yönetmek ve raporlayabilmek için
çok başarılı bir uygulama olduğunu
düşünüyorum. Bu kapsamda bu tip
hizmetleri veren tedarikçileri incelediğimizde benzer programlarının
bulunduğunu gördük. Ancak Pool
Web Suite’in yeniliğe açık olması ve
müşteri taleplerine göre şekillendirilebilmesi, diğer uygulamalara göre
üstünlüğünü açık bir şekilde ortaya
koydu. Bu uygulamada müşteriler
taleplerini anında girebiliyor, biz
de tedarikçiler olarak bu talebi
online görebiliyor, yönetebiliyor ve
sonuçlandırabiliyoruz. Böylece hem
müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarıyor hem de bunu minimum
enerji ve adam/saat ile yapabiliyoruz. Bunların yanı sıra benzer servis
veren firmaların bu tür bir operasyonu e-mail/telefon gibi yöntemlerle,
çok daha büyük ekiplerle yönetmeye
çalıştığını görünce, uygulamanın
bize sağladığı faydanın önemi daha
açık bir şekilde ortaya çıkıyor.”
Salih İnce / Komponent Malzeme
Yönetimi ve Lojistik Müdürü, THY
Teknik A.Ş.
“The Pool Web Suite is very user
friendly and totally a good system.
That really makes it easy to work
with Pool Web Suite and trace the
serviceable and unserviceable
parts. The best thing about the system is all the reports are available in
one click anytime we want.”
Mr. Gopinath / Komponent Kontrol
Müdürü, SpiceJet
minimize etmiş, operasyonun ölçülebilir
ve yönetilebilir bir sürece dönüşmesinde
yadsınamaz bir katkı sağlamıştır. Bu da
THY Teknik A.Ş.’ye, ‘pool hizmeti’ veren
firmalar arasında önemli bir rekabet
avantajı sağlamıştır.
“THY Teknik A.Ş. ile pool anlaşmasını kısa bir süre önce yapmış olmamıza rağmen, Pool Web Suite uygulamasının, işimizi kolaylaştıran ve
ihtiyaçlarımıza cevap veren başarılı
bir uygulama olduğunu gözlemlemiş
bulunuyoruz.”
Nermin Güzey / Teknik Tedarik Şefi,
Atlasjet
“Pool Web Suite özellikle sipariş
takibi konusunda çok faydalı bir
uygulama. Gelen ve giden malzemelerin ortak bir sistemde görünmesi,
bu kadar yoğun komponent akışında
karışıklığın olmasını büyük oranda
engelliyor ve aynı referansları kullandığımız için geriye dönük takibin
kolay yapılmasını sağlıyor. Pool
hizmeti aldığımız diğer şirketlerin
de böyle bir sistem kullanmasını
tercih ederdik. Özellikle gelen/giden
komponentlerin parça seri numaralarının takibi ve sertifikalarının
erişilebilirliği, açık/kapalı siparişlerin
kolayca listelenebilmesi gün içinde
iş akışımızı oldukça hızlandırıyor.”
“THY Teknik A.Ş. ile pool anlaşmamızın başladığı günden bu yana Pool
Web Suite’i kullanıyoruz. Bütün siparişlerin girişlerini yapabildiğimiz, faal
parçaların sevk durumlarını, gönderim detaylarını (AWB, uçuş bilgisi),
gönderilen parçanın parça ve seri
numarasını ve dokümanlarını görüntüleyebildiğimiz yalın ve kullanışlı bir
web sitesi. Web sitesinin ihtiyaçlar
doğrultusunda geliştirilmesi konusunda THY Teknik A.Ş. ile uyumlu
bir çalışma platformu yakaladık. Bu
süreçte bütün taleplerimiz dikkate
alındı ve geliştirmeler gerçekleştirildi. Bilgi Teknolojileri Müdürlüğü ve
Pool Koordinatörlüğü’nün çabaları
ile Pool Web Suite bugün müşteri
ihtiyaçlarına tümüyle cevap verecek
niteliğe sahip bir konumda.”
Sevgi Şişman / Teknik Tedarik Şefi,
Onur Air
Emre Yoldan / Teknik Sevk Uzmanı,
SunExpress
26 BİZDEN
Çocukların yüzündeki tebessüm
Cihan Turan
“Her insan farklı şeylerden
mutlu olur. Beni mutlu eden
şey de insanları mutlu etmek”
diyen Yardımcı Teknisyen Cihan
Turan, yaklaşık iki hafta önce
İstanbul’un çeşitli semtlerinden
kapı kapı gezerek topladığı
oyuncakları, yoksul çocuklara
ulaştırarak onların yüzünde
tebessümün adı olmuş.
B
ir model araç tutkunu olarak, oyuncakların çocuklar için
ne kadar değerli ve mutluluk verici olduğunu iyi bilen Cihan Turan, iki günde topladığı yüzlerce oyuncağı birkaç
saatte onlara ulaştırarak bireysel bir sosyal sorumluluk projesine imza atmış.
Kendinizden ve THY Teknik A.Ş.’deki çalışma
hayatınızdan bahseder misiniz?
21 yaşındayım. 2010 yılında Bağcılar Anadolu Teknik Lisesi
Uçak Bakım Gövde Motor Bölümü’nden mezun oldum. Okulumun son senesinde stajımı THY Teknik A.Ş.’de yaptım. 2011
yılının ağustos ayından bu yana da HABOM A.Ş. adına Yardımcı
Teknisyen olarak çalışıyorum. Türk Hava Yolları’nın MNG Teknik’i satın alması ile bu yeni birime takviye bir ekip oluşturuldu. Ben o ekipte yer alıyorum. Hizmet vermeye başlayınca da
HABOM’a geçeceğim. Aslında küçüklükten beri pek çok çocuk
gibi ben de pilot olmak istiyordum. Önce teknisyen olup daha
sonra geçiş yapabilirim diye düşündüm, ancak bunu başarabilmeniz için önce mühendislik eğitimi almak ya da özel bir
kursa büyük meblağlar ödemeniz gerekiyor. Halen Anadolu
Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde okuyorum. Şu
anda ikinci sınıftayım. Dördü erkek, biri kız olmak üzere beş
kardeşiz. Halkalı’da küçük bir marketimiz var. Aileme destek
olmak için boş vakitlerimde orada çalışıyorum. Bilgisayar ve
internet konusunda bir hayli deneyimliyim. Küçüklüğümden
bu yana web siteleri kuruyor, kodlama, tasarım ve SEO gibi
konularla ilgileniyorum. Girişimci ve üretken bir yapım var. İyi
bir sinema izleyicisiyim. Futbol ve bilardo da vazgeçilmezlerim
arasında yer alıyor. Bilardonun her türünde iyi olduğumu söyleyebilirim. Hatta daha 13-14 yaşındayken dünyaca ünlü WCG
adlı bir organizasyonun finaline katılabilmek için haftalarca
birinci sırada yer aldım. Birinci olarak tamamlasam İtalya’da
yapılacak uluslararası turnuvaya katılacaktım, ancak bu şansı
bitime iki gün kala kaybettim.
Ağustos ayı içinde kendi başlattığınız bir sosyal
sorumluluk projesine imza attığınızı biliyoruz. Bunun
detaylarını bizimle paylaşır mısınız?
Elbette. “Para kullanmadan insanlara nasıl iyilik yapabilirim?”
diye düşündüm ve evleri tek tek gezerek, kullanılmayan oyuncakları toplamaya ve oyuncak alacak parası olmayan ailelerin
çocuklarına dağıtmaya karar verdim. Halkalı, Sefaköy, Avcılar,
Şişli ve Osmanbey semtlerini iki gün boyunca gezdim ve yaklaşık 150-200 yoksul çocuğa yetecek kadar oyuncak topladım.
Oyuncakları toplarken bir aracım yoktu. Topladığım oyuncakların sayısı arttıkça eve gelip bırakıyor, yeniden toplamaya çıkıyordum.
Oyuncakları çocuklara nasıl ulaştırdınız? Çocukların ve
ebeveynlerin tepkileri nasıl oldu?
Çalışma arkadaşlarım Uğur Görkem ve Eser Apaydın ile çocukluk arkadaşım Mehmet Aksu oyuncakları dağıtırken bana
yardımcı oldu. İkitelli, Sultangazi gibi evime yakın semtleri
tercih ettim. İmkânlarım el verse Güneydoğu Anadolu’ya da
giderdim. Ancak sadece sizin oraya gitmeniz yetmiyor, oyuncakları da götürmek, araç temin edip onları dağıtmak gerekiyor. Aslında ben oyuncakları ramazan bayramında dağıtmayı
düşünüyordum. Ancak araç bulamadım. Hatta araç kiralamak
istedim ama bayram nedeniyle onu da bulamadım. En sonunda babamdan izin alarak, onun hafif ticari aracı ile oyuncakları dağıttım. Oyuncakları dağıtırken şüpheci yaklaşanlar
oldu. Bazı insanlar, “Çocuğunuza oyuncak ister misiniz?” diye
sorduğumda “Neden?” diye sordu. İnsanlar kendilerine iyilik
yapılması karşılığında bir şey yapmaları gerektiğini düşünüyor.
Ben bu kampanya ile bu algıyı yıkmak, değiştirmek istedim.
Şüpheci yaklaşanlar kadar destekleyen, moral verici yorumlarda bulunan çok sayıda insanla da karşılaştık. “Bu şekilde devam edin”, “Ne güzel bir şey yapıyorsunuz” diyenler de oldu.
Öğretmenler, öğrenciler, küçücük çocuklar her kesimden birçok kişi internetten bana ulaştı, tebrik etti, başarılar diledi.
Benzeri başka etkinlikler yapmamı beklediklerini söylediler.
Her insan farklı şeylerden mutlu olur. Beni mutlu eden şey de
insanları mutlu etmek.
Böyle bir şey yapmak nereden aklınıza geldi?
Son iki yıldır izinlerimde yurtdışına çıkıyorum. Şimdiye kadar
tamamı Avrupa’da olmak üzere 10-11 ülkeyi görme şansım
oldu. Gördüğüm her ülkeden sonra her şeye bakış açım değişiyor, yeni farkındalıklar kazanıyor, bu ülkede insanların karşılık
beklemeden iyilik adına bir şeyler yapması, üretmesi gerektiğini düşünüyorum. Aslında bu gibi şeyler hayatımızda zaman
zaman değil sürekli bir alışkanlık olarak yer almalı. Bunları düşünürken internette benzeri bir çalışma gördüm. Uygulaması
biraz farklıydı ama bana ilham verdi. Bu kampanyada bana
yardımcı olan arkadaşlarımla birlikte oyuncak dağıttığımız
günü kameraya aldık ve “Bir Avuç Oyuncak” adı ile YouTube’a
koyduk. Videoyu siteye koyalı henüz beş gün olmasına rağmen,
yaklaşık 2 bin kişi izledi. İzlerken ağladığını söyleyenler bile
oldu. Bu görüntüler ayrıca Facebook ve başka sosyal paylaşım
platformlarında da yer alıyor. Bu videoyu paylaşırken, iyilik yapmanın zor olmadığını göstermeyi ve bu tür sosyal sorumluluk
projelerinin sayısını artırmayı amaçladım.
Videoyu izleyenlerden size ulaşanlar oldu mu? Tepkileri
nasıldı?
Bana ulaşan ve benzeri çalışmalarda birlikte hareket etmek isteyen çok sayıda kişi var. Ben de onlara aklımda başka projeler
olduğunu ve hayata geçireceğim zaman kendileri ile iletişime
geçebileceğimi söylüyorum. Mesela yakında kurban bayramı
var. Bayramdan önce bazı hazırgiyim firmaları ile anlaşıp onlardan alacağım giyecekleri ihtiyacı olanlara dağıtmayı düşünüyorum. Bu sadece bir örnek. Farklı başka fikirlerim de var.
Bu şekilde attığınız küçük bir adım daha sonra daha büyük
adımların atılmasını sağlıyor. Bu da sizi daha çok mutlu ediyor.
Belki de ‘büyükler için oyuncak’ olarak
tanımlayabileceğimiz model araçlarla aranız iyi olduğu
için çocuklarla buluşturmaya çalıştınız. Bu keyifli
hobinizden de bahsedebilir misiniz?
Tabii ki. Benzinli ve elektrikli otomobiller, uçaklar, helikopterler…
Kısacası model araçların tamamına büyük bir ilgim var. Küçük
yaşlarda oyuncaklarına tutkun olduğum bu araçların daha büyükleri ile dört-beş yıldır profesyonelce ilgileniyorum. Şu anda
8-10 tane model aracım var. Bahsettiğim gibi bilgisayar ve internet konusunda deneyimliyim. Birkaç yıl önce yeteneklerimi ve
model araçlara olan bu ilgimi birleştirmeye karar verdim. Model
araçları seven biri olarak, bu araçlara ait parçaları bulmanın ne
kadar zor olduğunu çok iyi biliyorum. Türkiye’de henüz tam gelişmemiş bir sektör. Birkaç ay önce bir bu alanda bir web sitesi
kurdum. Site hem Türkiye’nin her yerinden model araç tutkunlarından hem de medyadan büyük ilgi gördü. İnsanların model
araçlara duyduğu ilgiyi ölçme, tanıma imkânı buldum. Televizyon
kanallarından, “Sektörünüzü tanıtmak ister misiniz?” şeklinde
telefonlar aldım. Yabancı şirketler benimle bağlantıya geçti. Hatta Türkiye’nin dört bir köşesinden ‘franchising’ isteyenler oldu.
İleride siteyi daha da geliştirmeyi düşünüyorum.
“Bu kampanyada bana yardımcı olan arkadaşlarımla birlikte oyuncak
dağıttığımız günü kameraya aldık ve “Bir Avuç Oyuncak” adı ile YouTube’a
koyduk. Videoyu siteye koyalı henüz beş gün olmasına rağmen, yaklaşık
2 bin kişi izledi. İzleyenlerin ağladığını söyleyen tanıdıklarım var.”
27
28 GEZİ-YORUM
Dalmaçya’nın iki yıldızı:
Kasalisni Parkı ve Tiyatro Binası / Rijeka
Rijeka ve Split
Hırvatistan’ın Dalmaçya kıyıları hem tarihi hem de coğrafi yönden
Avrupa’nın kendine has bölgelerinden biri. Bu bölgenin iki tarihi şehri
Rijeka ve Split’in insanlarını ve kültürel yapısını, Nitrojen Atölyesi’nde
görev yapan HABOM Teknisyeni Erman Dinçkol bize anlatıyor.
D
enizcilik yaptığım 2008 yılında Tunus’tan aldığımız yükü
Hırvatistan’ın Rijeka Limanı’na götürmek üzere yola
çıktık. Hırvatistan’a ilk gidişimdi. Akdeniz’den Adriyatik
Denizi’ne geçtiğimizde bizi Dalmaçya kıyıları karşıladı. Daha
sonra yüzlerce adanın yanından geçerek Hırvatistan’ın en büyük limanı olan Rijeka’ya ulaştık. Gemimizi demirleyip gerekli
izinleri aldıktan sonra Rijeka’yı daha yakından tanımak üzere
şehri gezmeye başladık.
Büyük bir liman kenti olmasının yanı sıra Hırvatistan’ın en büyük üçüncü şehri olan Rijeka’yı görünce ilk aklıma gelen soru,
o dönem Avrupa Birliği üyesi olmayan Hırvatistan’ın Birlik’e neden dahil olmadığıydı. Çünkü şehrin çevre düzenlemesi, tarihi
dokusunu koruması ve Rijeka halkının kültüre önem veren,
modern görünümü gerçekten etkileyiciydi. Şehrin ruhuna sinmiş bu görüntü, eğlence anlayışına da yansımıştı.
Şehirdeki restoranlar ve eğlence mekânları müşterilerine son
derece cazip alternatifler sunuyordu. Neredeyse inşa edildiği
günkü gibi duran sarayların, şatoların, kiliselerin arasında, bu
tarihin değerini bilerek konuklarını ağırlayan bir şehir vardı karşımızda. Rijeka’daki caddelerden biri aynı İstiklal Caddesi gibi
her an kalabalık ve hareketli olması ile dikkatimizi çekti. Cad-
denin her iki tarafında dışarı çıkarılmış masalar, sandalyeler
orayı daha da canlandırmıştı. Burada, birbirinden keyifli müzikleri duymak ve değişik yemek kokularını almak, gerçekten
gezilmeye değer bir yere geldiğimiz hissine kapılmamızı sağladı. Kafeler ve kulüpler, cuma ve cumartesi geceleri hıncahınç
dolu; oturacak yer dahi bulmak gerçekten zor.
Turistler için danışma büroları ve meydanlarda bu işi seyyar
olarak yapan kişiler var Rijeka’da. Ancak biz günün ilerleyen
saatlerinde Rijekalı birkaç kişi ile tanıştık ve nereleri gezebileceğimize dair onlardan fikir almayı tercih ettik. Torpido Fabrikası ve Eski Kapı’nın şehrin mutlaka ziyaret edilmesi gereken
yerleri olduğunu öğrendik.
Paranızı gündüz bozdurmayı unutmayın!
Rijeka güzel olduğu kadar pahalı da bir şehir. En küçük boy
su bile yaklaşık 2 dolar. Ülkenin para birimi kuna. 4,2 kuna
yaklaşık 1 dolar yapıyor. Halkın genelde pizza yemeyi tercih ettiğini ve çok sayıda pizzacı olduğunu gözlemledim. Standart
bir pizza 35 kunaya satılıyordu. Şehirde saat 18.00’den sonra
açık market ya da büfe bulmak neredeyse imkânsız olduğu ve
pek çok yerde Euro ya da dolar geçmediği için paranızı gündüz
saatlerinde bozdurmayı unutmayın.
Erman Dinçkol
Split
Hırvat halkı yaz aylarında dışarıda olmayı, açık alanlarda eğlenmeyi çok
seviyor. Rijeka’da, belki de bir liman kenti olmasından da kaynaklı olarak,
feribotları gece eğlenilecek mekânlar olarak kullandıklarını da gördük. Ancak yine de genel tercih çatısız mekânlar yönündeydi. Halk genel olarak
her yerde son derece modern ve şık giyiniyor. Şehirde ‘paspal’ diye tabir
edebileceğimiz şekilde giyinen kimseyi görmedik diyebilirim.
Şehirlerarası otobüs seyahati yapmak için tren istasyonundaki gişelere
benzeyen yerlerden bilet almanız gerekiyor Rijeka’da. Arkadaşlarımla birlikte bu gişelerden birine uğradık ve Dalmaçya kıyılarının bir başka şehri
Split’e bilet aldık.
Adriyatik’in kalbi burada atıyor: Split
Birkaç gün sonra çıktığımız bu dört saatlik otobüs yolculuğunun sonunda
kendimi Bodrum’a gelmiş gibi hissettim. Kıyı şeridi ve Adriyatik Denizi’nin
kokusu muhteşemdi. Ama şehrin yerleşim planının Bodrum’dan daha
düzenli olduğunu kabul etmem gerekiyor. Şehrin yat limanı, yolcu gemisi limanı ve plajları tek kelime ile kusursuz. Split, halkının çoğu İngilizce
konuşan ve ağırlıklı olarak genç nüfusa sahip bir şehir. Ayrıca herkes son
derece sıcakkanlı ve yardımsever. Hatta oralı iki bayan bize şehrin görülmeye değer yerlerini gezdirdi.
Split’te de Rijeka’da olduğu gibi dükkânlar erken kapanıyor ve geceleri
sokaklar ve mekânlar oldukça kalabalık. Halk akşamları kurulan küçük
pazarlarda hediyelik eşya ve Hırvatistan’a özgü ürünler satıyor. Rijeka’daki yüksek fiyatlar Split için de geçerli. En ucuz üç yıldızlı otelin bir gecelik
fiyatı 90 kuna, hosteller ise 50 kunadan başlıyor. Kravata adını veren ülke
olan Hırvatistan’da en basit, hiçbir özelliği olmayan kravatın fiyatı bile 100
kuna. Aziz Domnius Katedrali ve 60 metre yüksekliğindeki Çan Kulesi
şehrin önemli tarihi yapılarının başında geliyor. Başkent Zagreb’ten sonra
ülkenin en büyük ikinci şehri olan Split, M.Ö. 7. yüzyılda kurulduğu için
şehrin her yerinden tarih fışkırıyor dersem abartmış olmam.
Diocletian Sarayı’ndan Split Limanı
Yemyeşil olan şehrin her metrekaresinde Akdeniz iklimi hissediliyor.
Split’te deniz o kadar berrak ki, denize baktığınız her yerde denizin dibini
görmeniz mümkün. Split günübirlik ada turları ile de Bodrum ve çevresini
andırıyor. Braç Adası bu turlarda en fazla tercih edilen yerlerin başında
geliyor. Ada turlarının fiyatları ise kişi başı 30-50 kuna arasında değişiyor.
Sabahın erken saatlerinde başlayan turlar akşamın geç saatlerine kadar
devam ediyor.
29
30 SAĞLIK REHBERİ
Okul çocuklarında solunum
yolu hastalıklarından
korunma yolları
Hijyen alışkanlığından sporla ilişkilerine kadar neredeyse
hayatlarındaki her şey okul çocuklarının bağışıklık sistemi
üzerinde etkili oluyor. Çocukların bağışıklık sistemindeki
zayıflamanın kendini en çabuk gösterdiği yer olan solunum
yolu hastalıklarından korunma yollarını Prof. Dr. Emin
Ünüvar bizimle paylaştı.
Ç
ocuklarda enfeksiyon hastalıkları arasında en sık görüleni
solunum yolu enfeksiyonlarıdır.
Her yıl yaz mevsiminin sonu, sonbaharın başlangıcı olan eylül ayında okulların
açılmasıyla beraber solunum yolu
hastalıklarında artış yaşanır. Okullarda,
kapalı bir ortamda sayıca fazla olan
çocuklar solunum yolu enfeksiyon
etkenlerini kolayca birbirlerine bulaştırırlar. Hastalık, hasta olan çocuktan
diğerlerine damlacık yolu ile bulaşır.
Etkenler damlacıkla bulaşabileceği
gibi ellerimizle de bulaşır. Sonbahar
mevsiminde kararsız hava sıcaklıkları
ve havaların soğuması bazı tedbirlerin
alınmasını gerektirir. Soğukta solunum
yolumuzda bulunan koruyucu ‘silier
epitel’ olumsuz etkilenir, hasara uğrar.
Soğukta solunum yolu hastalıklarının
artmasının nedeni insanların kapalı ortamlarda bulunmaları ve koruyucu silier
yapının soğukta olumsuz etkilenmesidir.
Bağışıklık sistemi dediğimiz korunma,
savunma sisteminin temel birkaç gereksinimi vardır. Bunların başında temiz
hava ve yeterli oksijen alımı gelir. Temiz
ve oksijeni bol bir hava koruyucudur.
Tarihte sanatoryumlar buna en güzel
örnektir. Dokularımıza yeterince giden
oksijen bağışıklık sistemini ayakta tutar.
Okul çocuklarının da mümkün oldu-
ğunda dış mekânlarda bulunarak temiz
havadan faydalanması sağlanmalıdır.
Okullarda sınıfların havalandırılması
son derece önemlidir. Metropollerde
hava kirliliği, sigara dumanına maruziyet, egzoz gazları, çevresel kirlilik
bağışıklığımızı olumsuz etkiler. Güneş
ve bize sağladığı D vitamini, bu olumsuz
etkilerden korunmada çok önemlidir.
Bol güneş alan çocuklarda solunum
yolu hastalıkları daha az gözlenir. Yaz
döneminde yeterince güneşlenen ve D
vitamini depolarını dolduran çocuklar
kışın daha az hasta olur.
Probiyotik gıdaları unutmayın!
Bağışıklık sisteminin diğer önemli
gereksinimi de makro ve mikro besin
öğeleridir. Bunlar arasında proteinler
ayrı bir öneme sahiptir. Kış döneminde
fazla tüketilmeyen sebze ve meyve
beslenmede eksik olmamalıdır. Okul
çocuğu yeterince ve dengeli besleniyorsa hastalıklar daha az gözlenir. Kış
döneminde kuru bakliyatlar, kırmızı ve
beyaz et, yumurta ve balık önemli besin
kaynaklarıdır.
Birçok aile dondurma yemenin hastalığa
yol açtığını düşünür. Bu tıbben desteklenmemektedir. Dondurma eriyince
yalanarak tüketildiğinde solunum
yolu hastalıklarına bir risk getirmez.
Dondurma, ısırılarak ya da parçalanarak
tüketilmemelidir.
Çocuğun uyku düzeni diğer bir önemli
bir faktördür. Yeterince dinlenen ve uykusunu alan çocuğun hem okul başarısı
yüksek olur hem de hastalıklar daha az
gözlenir. Vücudumuz günışığına endekslidir. Gece saatlerinde yeterince derin ve
kaliteli uykuda bazı hormonlarımız sentezlenir. Çocuklarda gerek okul ve gerek
ise ev ortamlarında stres yaratacak
durumlar olabildiğince en aza indirgenmelidir. Stres bağışıklık sistemimizi
çökerten önemli bir faktördür. Stresin
çok büyük olması gerekmez; küçük ama
süreğen stresler uzun dönemde daha
zararlıdır.
Hareketli bir yaşam bağışıklık
sisteminizi güçlendirir
Çocuğumuza kişisel hijyen davranışlarınızı kazandırmanız diğer önemli bir
faktördür. Sadece el yıkama alışkanlığı
dahi solunum yolu hastalıklarından
ciddi oranda korur. Eller en az üç dakika
boyunca yıkanmalı, parmak araları bol
su ve sabunla temizlenmelidir. Günde
en az iki kez diş fırçalanması ağız ve diş
sağlığı için son derece önemlidir.
Tek kullanımlık mendiller korunmada
önemli bir faktördür. Okul ortamındaki
temizlik ve hijyen kuralları da unutul-
Okul çocuklarını solunum yolu enfeksiyonlarından koruma yolları
• Temiz hava, bol oksijen alımının sağlanması,
• Dengeli ve düzenli beslenme, makro ve mikro besin öğeleri, probiyotik besinler,
• Kişisel hijyene dikkat edilmesi, el temizliği, ağız ve diş sağlığı,
• Güneşten yeterince yararlanılması, D vitamini sentezinin desteklenmesi,
• Aşıların tamamlanması, gerekli ise grip aşısı yapılması,
• Hastalıklarda az antibiyotik kullanılması, akılcı ilaç kullanımı,
• Obezitenin önlenmesi, bu konuda gerekli önlemlerin alınması,
• Yeterince ve kaliteli uykunun sağlanması,
• Egzersizlerin teşvik edilmesi, hareketlerin artırılması,
• Stres yaratacak durumların en az indirgenmeye çalışılması.
mamalıdır. Okul çocuklarında yapılması
gereken koruyucu aşılar tamamlanmalı,
eksikler giderilmelidir. Hekim tarafından
gerekli görülen çocuklarda grip aşısı uygulanmalıdır. Örneğin alerjik astımı olan
bir çocuğa grip aşısı uygulanmalıdır.
Hasta olan okul çocukları ateşli oldukları dönemde okula devam etmemelidir.
Ateşi olmayan durumlarda okula devam
etmelerinde bir sakınca yoktur. Okul
çocuklarında yapılan spor faaliyetleri,
egzersizler solunum yolu hastalıklarından korur; bağışıklık sistemini destekler.
Kapalı ortam yerinde uygun hava koşullarında açık ortamda yapılan egzersizler
daha yararlıdır; hareket eden çocuk az
hastalanır.
Obezite dünyada ve ülkemizde okul
çocuklarının karşılaştığı önemli sorunlardan biridir. Eldeki veriler Türkiye’deki
okul çocuklarının yüzde 20’sinde obezite sorunu olduğunu göstermektedir.
Obezite, vücudumuzdaki yağ kitlesinin
olması gerekenden çok daha fazla
olmasıdır. Obezite bağışıklık sistemini
olumsuz etkiler, hareketi azaltır, nefes
alıp vermeyi güçleştirir, uykuyu bozar,
fazla glikoz hücre düzeyinde hasara
yol açabilir. Obezitesi olan çocuklarda
‘gastroesofageal reflü’ daha sık gözlenir.
Reflü, solunum yolu hastalıklarına zemin
hazırlayan bir faktördür. Sürekli burun
tıkanıklığı olan, gece gürültülü nefes alıp
veren ve sık hastalanan, iştahsız çocuklarda geniz eti diye bilinen genizdeki bademciklerin büyük olup solunum yolunu
tıkayıp tıkamadığı mutlaka araştırılmalıdır. Okul çocuklarında solunum yolu enfeksiyonlarında sık antibiyotik kullanımı
solunum yolundaki yararlı mikropların
ortadan kalkmasına; dirençli ve daha
güçlü mikropların ortaya çıkmasına
neden olur. Bu nedenle olabildiğince az
miktarda ve hekim önerisi ile antibiyotik
kullanılmalıdır. Kullanılan her antibiyotik
dirençli bakterilerin gelişmesine neden
olabilir. Ayrıca sık kullanılan bu ilaçların
uzun dönemde getireceği riskler belirlenmiş değildir.
Günümüzde probiyotikler olarak bilinen
yararlı bazı mikroplar bağırsaklarımızda çoğalarak bağışıklık sistemimizi
destekler. Yoğurt, kefir, ekmek mayası,
boza, tarhana gibi ülkemizdeki bazı
geleneksel besinler bağırsaklarımızdaki
mikroflorayı destekler. Kuruyemişler de
yapılarında bulunan bazı eser elementler nedeniyle kış döneminde yararlıdır.
Çocuğun bol sıvı tüketmesi, bol su
içmesi solunum yolunun temizlenmesini sağlar. C vitamini, ‘askorbik asit’
solunum sisteminin savunmasında
yararlıdır. Turunçgillerin bu mevsimde
tüketilmesi desteklenmelidir.
31
32 BULMACA
2
4
1
6
8
3
GEÇEN SAYININ CEVABI: BİLVASITA
9
7
5
10
11
Geçen sayının talihlileri Sezgin Özgür, Kenan Kereci, Çetin Bayrak, Meltem Bozkurt ve Hüseyin Özcan 100 TL tutarında Teknosa hediye çeki kazandı.
Anahtar kelimeyi 23 Eylül 2013 tarihine kadar [email protected] adresine gönderen beş kişi, yapılacak çekilişle 100’er TL tutarında Teknosa hediye çeki kazanacak.
ANAHTAR KELİME:
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10 11

Benzer belgeler

THY Teknik A.Ş. - Turkish Technic

THY Teknik A.Ş. - Turkish Technic (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi) Pınar Yılmaz (Yayın Koordinatörü, Uzman) Cemal Gökgöz (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir)

Detaylı