İlkay Kayku

Transkript

İlkay Kayku
n
e
d
’
r
ö
Edit
Gülcan Şahin
[email protected]
1
İÇİNDEKİLER
4
12
Mekanlarınızda
modern country
stili
Haminelik öncesi
danışmanlık
9
Sezonun trendi
MARSALA
2
18
Erkeklere n
hediye alın
20
32
Çekici olmak
adına itici
olmayın
26
Makyaj fırça ve
süngerleri nasıl
temizlenmeli
38
Parlak ve ipeksi
saçlar için önemli
ipuçları
İlkay Kayku
ile
“Tiramisu”
ne
nır
KÜNYE
Sahibi
Memet ŞAHİN
Yazı İşleri Müdürü
Gülcan ŞAHİN
Editör
Gülcan ŞAHİN
Fotoğraf
Hanife IŞIK DEVECİ
Bilişim Danışmanı:
Dr. E.Cihangir GÜLEGEN
Hukuk Danışmanı
Av.Mehmet Karabıyık
Basım Yeri
Vatan Matbaacılık
Zübeyde Hanım Mah. Sebze Bahçeleri Cad.
Çavuşoğlu İşhanı No:107/42 Altındağ / ANKARA
Tel / Faks : 0 312 341 9080
Yönetim Yeri
Kıbrıs Cad.No:70/D
Çankaya/ANKARA
ISSN : 2149-9128.
facebook.com/NLife
e-posta : [email protected]
İnternet Sitesi : www.nlifeankara.com
Basım Tarihi: 12.12.2015
Nlife Dergisi ücretsizdir.
Vatan Matbaacılık Sponsorluğunda Basılmaktadır
3
MEKANLARINIZDA
MODERN COUNTRY
STİLİ
Bu yıl modern country stili herkes tarafından daha çok sevilecek ve dekorasyonda kullanılacak. Özellikle eskitme ahşap mobilyalar modern parçalarla kombine edilerek şıklık ve farklılık yakalanacak. Birçok mobilya mağazalarında da bu tarz
mobilyalardan çeşitler gözünüze çarpacaktır.
Modern dekorasyon seviyorsanız altın
rengini rahatlıkla kullanabilirsiniz.
4
Country tarzı ile yapılan
dekorasyon için pastoral
ve toprak tonlarının hüküm sürdüğünü söyleyebiliriz. Bu renkler sayesinde
estetik, basit ve modern
bir tarz oluşturabilirsiniz.
Mobilya
için
kullanılan
kumaşlar genellikle pamuk, keten veya
yünden yapılmış olmalıdır.
El işlemeciliğinin önemli bir
yer tuttuğu Country tarzı dekor söz konusu olduğunda, sadeliğin ön planda
tutulduğu ve ferah hissettirecek olan dekoratif aksesuarlardan söz edebiliriz.
Bu yıl ekose ve origami desenli koltuklar ve
kırlentler de çok moda olacak
5
Dekorasyonda “Country”
Modası!
Pastel dokunuşların değdiği country
tarzı; evinize sade, şık, konforlu ve
samimi bir esinti getiriyor. Son yılların
gözde dekorasyon stili olan “country”
açık renkleri ve onlara eşlik eden çiçek desenleriyle ön plana çıkıyor.
“Country”, bilinenin aksine koyu
renklerin oluşturduğu bir tarz değildir.
Daha çok pastel ve toprak renklerinin
hâkim olduğu ve ayrıca içinde doğada bulunan renkleri de barındıran bir
dekorasyon stilidir. Oluşturduğu renk
kombinasyonu ile oldukça ferah bir
yaşam alanı yaratan “country” tarzı
dekorasyon ile evinize bambaşka bir
hava katmak istiyorsanız stile dair
vereceğimiz ipuçlarını takip ediniz.
6
Renkler
Country Tarzı Nereden Geliyor?
Country tarzı doğadaki renklerle harmanlanıyor.
Ağaçlar, çiçekler, gökyüzü renk seçiminde ilham
alabileceğiniz öğelerden. Bu renklerin gün ışığında eskitildiğini ve beyaz, krem, toprak tonlarıyla kombine edildiğini düşünün! Zemin beyaz,
mobilyalar ahşap tonlarda olabilir. Pastel tonlarda tek renk paleti üzerinden gitmeniz harika
sonuçlar verecektir. Oldukça geniş ve rahat koltukların tercih edildiği “country” tarzında, rengârenk yastıklarla ortama canlılık katabilirsiniz.
Country tarzının Fransa’da ortaya çıktığı biliniyor. 17. ve 18. Yüzyılda Fransa dışında üretilen mobilyaları yapan marangozlar, saray ya
da asiller için üretim yapmamaktaydılar. Bu
nedenle onların ürettiği mobilyalarda daha
basit malzemeler kullanılıp, işçilik daha basit
tutulmaktaydı. Ahşap malzeme cilalanmak ya
da yaldız kaplanmak yerine sadece boyanıp,
kimi zaman kendi renginde bırakılmaktaydı. Kullanılan malzeme daha çok meşe, meyve
ağaçları, ceviz ve bazen de maundu. Yüzeyler
süslenmemekte, cilalanmamaktaydı ama biçim
olarak mobilyalar asillerin evlerinden ilham
alınmaktaydı. Paris hariç, Fransa’nın “Provence” olarak adlandırılan bölgesinde üretilen
mobilyaları ve mimariyi referans alan country
stiline bugün beyaz mobilyalar, patine zeminler ve ahşap dokular eşlik ediyor. Özellikle kır
evi stili olarak bilinen stil günümüzde modern
country olarak yeniden şekillendirilmektedir.
Mobilyalar
Daha çok açık renkli ahşap malzemeler tercih edilir. Doğal ahşaplar, ceviz, maun en
fazla kullanılanlardandır. Ayrıca hasır ve
bambu mobilyalar da özellikle kış bahçelerinizde, teraslarınızda veya evin herhangi bir
köşesinde de olabilir, bu mobilyalar evinize oldukça şık bir hava verecektir. Abartıya kaçmayacak şekilde oymalı mobilyalar da tercih edilebilir. Koltukların geniş olması ise “country”
tarzının bir diğer ayırt edici özelliğidir.
Kumaşlar ve Desenler
Koltuk ve sandalye döşemelerinde, yastıklarda daha çok pamuk, keten ve yünlü kumaşlar tercih edilir. “Country” tarzı denildiğinde akla gelen kareli, çizgili ve
çiçekli desenleri birbirleriyle harmanlayarak
da kullanabilirsiniz. Desenlerin göz yormayacak nitelikte olması ise oldukça önemlidir.
Aksesuarlar
Seramik ve topraktan yapılmış aksesuarlar,
ferforje serpiştirmeler ev dekorasyonunuzu tamamlamanıza yardımcı olacaktır. Hasır sepetler de “country” tarzının vazgeçilmez
aksesuarlarındandır. Aydınlatmada ise yatak
odasının yanı sıra salon için de abajur tercih
edilmesi stili tamamlayan bir dokunuş olacaktır.
Evinizi
“country”
tarzında
dekore ederken unutmamanız gereken 3 kritik nokta var: sadelik, ferahlık, samimiyet!
7
Bil-Est
Uzm. Dr. Zilha ELMA
2016'YA YENİLENEREK GİRİN
Uzm. Dr. Zilha Elma Bil-Est
Kliniğin sahibi; aynı zamanda Ankara cemiyet hayatının yakından tanıdığı bir
isim. Medikal estetik alanında dünyadaki gelişmeleri
yakından takip eden Uzm.
Dr. Zilha Elma, estetik yenilikleri Bil-Est Klinik’te uyguluyor. NLife okuyucuları için
kendisi ile estetik alanda
merak edilenleri ve Bil-Est’te
uygulanan son yöntemleri
konuştuk.
NL Gençlik Aşısı ya da gençlik iksiri diye bildiğimiz uygulama nedir?
ZE : Gençlik bir cilt için parlak, gergin, pürüzsüz canlı
görünmesidir. Cildimizin yaşam kaynağı, olmazsa olmazı
tüm cildimizde bulunan yapı
taşı hyaluronik asittir ve 2530 yaşından itibaren yapımı
azalmaya başlar. Bu kayıp
zamanla artar, işte tam burada gençlik aşısı dediğimiz
cilt altında yayılabilme aynı
zamanda volüm verebilme
özelliği olan Hyaluronik asit
içerikli Bioexpanderı kullanabiliriz. Özellikle 35 yaş üzeri
cilt kuruluğu ve ince kırışıklıkları olan, cildi mat cansız
görünen herkese rahatlıkla
önerebileceğim bir uygulama. Kısaca; anında hidrasyon
(nemlendirme) ve volüm etkisi yaratan ama yüzü şişirmeyen konforlu bir uygulama
Mikrokanül yöntemiyle, tek
noktadan girerek cilt altına
yayılacak şekilde 2 veya 3 seansda yapılıyor.
NL Son dönemde adını sıkça duyduğumuz örümcek ağı
tabiri ile adlandırılan yüz germe yöntemi nedir ve kliniğinizde nasıl uygulanmakta?
ZE : Evet bu yöntem de gittikçe gelişen ameliyatsız yüz
gençleştirme uygulamalarından biri. Yüzümüzde yaşımız ilerledikçe cilt sıkılığımız
azalıyor, cilt aşağıya doğru
inmeye başlıyor ve yüz ovalimiz bozuluyor. Bunu geriye
çekmenin bir yolu da bu vücut tarafından eritilen PDO
(polydioxanone) iplerle yüzü
germektir. İpler bir ağ şeklinde cilt altına yerleştiriyoruz
bu da kollagen sentezini arttırıyor ve sıkılaşma sağlıyor.
6-8 ay içinde ipler erirken artan kollagenler sayesinde yüz
yukarıya doğru çekilir. Daha
belirgin sarkmaları olanlarda
Cog dediğimiz asıcı yine eriyebilen kalın ve özellikli ipler
koyarak istediğimiz bölgeyi
yukarıya doğru kaldırabiliyoruz. Bu her iki uygulamayı
birlikte planladığımızda sonuçlar çok başarılı oluyor.
NL
Ameliyatsız cilt germe
olarak da bilinen Titan yönteminden biraz bahseder misiniz? Sadece yüz bölgesi için
uygulanan bir yöntem midir?
ZE : Cildin kollagen içeriğini
arttırarak sıkılaşma sağlayan, etkinliği ve memnuniyet
oranı yüksek bir uygulamadır. Ameliyatsız bir şekilde
derinin sıkılaşmasının yanısıra yeni oluşturulan kollagen
8
sayesinde cilt yaşlanmasının
geciktirilmesine de olumlu
katkı sağlar. Cerrahi işlem
veya enjeksiyon yaptırmadan
geçmişin izlerini azaltmak
için idealdir. 40 lı yaşlarında
olan ameliyat olmak istemeyen ya da ameliyat ihtiyacını
mümkün olduğu kadar geciktirmek aynı zamanda da
genç görünmek isteyenlere
özellikle tavsiye ediyorum. Titan teknolojisi kızıl ötesi ışın
kullanır, verilen enerji sadece
derinin derin dermis bölgesinde emildiği ve uygulama
başlığı cildi çok iyi soğuttuğu
için cildin hem alt hem üst
tabakasını korur, bu nedenle
hiçbir yan etkiyle karşılaşmıyorum. Etkisini 4 - 6 ayda yavaş yavaş gösterir cilt sıkılığını 5 - 7 yıl geriye çeker.
NL Kliniğinizde göz kapağı
kaldırma işlemi de uygulanıyor mu?
ZE : Evet bu uygulamayı kliniğimde yapıyorum, hatta
yakın zamanda kendime de
uygulattım, sonuçlarını hastalarımla birlikte takip ediyoruz, cerrahiyi yakın zamanda
düşünmeyen benim için ideal
bir seçim oldu. Göz kapağı
düşüklüğü veya kırışıklığı gevşekliği durumlarında cerrahi
dışında bir alternatif yoktu,
ama artık yeni teknolojilerle
neşter değmeden de bu sorunlar rahatlıkla giderilebiliyor. Özellikle ameliyat olmak
istemeyen, anesteziden korkan göz kapağındaki sorunları yeni başlamış olan kişiler
için estetik ve sağlık açısından başarılı sonuçlar veren
yeni trend uygulama olarak
nitelendirebiliriz. Uygulama
sonrası birkaç gün ödem oluyor, bir hafta içinde normale
dönen hiçbir iz bırakmayan
sadece krem anestezikle yapılabilen, cildiplazma enerjisi
il süblime ederken fazlalığını
yok eden bir uygulama diye
kısaca özetleyebilirim.
Sports International Kompleksi
1. Cadde No: 3 Bilkent / ANKARA
Tel: +90 312 266 2 111
www.bilkentestetik.com
.
Sezonun trendi:
MARSALA
Nedir MARSALA?
Kızıl ile toprak rengi karışımından oluşan rengin adı
marsaladır. İtalyanın Sicilya Bölgesi’ndeki bir kasabanın adı
da Marsala’dır. Marsala şehri kendine özel olarak ürettiği ve
birçok ülkeye sattığı “Marsala Şarabı” ile meşhurdur.
Kış yaklaşırken en trend renklerden birisi de şarap tonları. bu skalada yer
alan marsala rengi ise en çok tercih edilen ton. Sezonun en trend rengi
olan marsalayı nasıl kombinleyeceğinize yönelik birkaç sır da bizden...
9
KONYA
Sizler için bu sayıda Konya’ya gittiğinizde nereleri ziyaret edebileceğinizi
araştırdık.İşte birkaçı:
1. Mevlana Müzesi
Eskiden Mevlâna’nın dergâhı olan yapı şimdi müze olarak yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine açıktır. Yeşil Türbe de denilen Mevlana’nın türbesi dört fil ayağı (kalın sütunlar) üzerine
yapılmıştır.
2. Sultan Kılıçaslan Sarayı (Alâeddin Keykubat Köşkü)
Sultan II. Kılıçaslan (1156-1192) tarafından, İç Kale sur kulelerinden biri genişletilerek 10m
yüksekliğinde bir köşk inşa edilmiştir. Sarayın sadece doğu duvarı bugüne kadar kalmıştır. Daha
sonradan Evliya Çelebi’den öğrenildiğine göre depremden yıkılan bu köşkü Alâeddin Keykubat
onarmış ve genişletmiştir. Bu sebeple de Alâeddin Keykubat adı ile tanınmıştır. Alâeddin Köşkü,
Konya Selçuklu Sarayı’nın bir parçası olarak düşünülmektedir.
3. İnce Minareli Medrese
Selçuklu veziri Sahib Ata Fahreddin Ali tarafından hadis ilmi okutulmak üzere 1254’de kurulan İnce Minare Medresesi Alaaddin Camii’nin batısında bulunur. Mimarı Kelük bin Abdullah olan medresenin Selçuklu taş işçiliği Şaheserlerinden olan taç kapısı üzerinde kabartmalı geometrik ve bitkisel bezemelerle birlikte Selçuklu sülüsüyle yazılmış “Yasin ve Fetih”
sureleri vardır. Medresenin iç mekanları avlu, eyvan, dershane, ve öğrenci hücrelerinden oluşur. Minare, kesme taşla kaplı tuğla malzeme ile inşa edilmiştir. Yarı piramit formlu üçgenle
ve on iki köşeli, gövde köşeleri turkuaz mavi sırlı tuğladan yapılmış çift şerefelidir. 1901 ‘de
yıldırım düşmesiyle birinci şerefeye kadar yıkılmıştır. 1956 yılında müze olarak açılan medresede Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemine ait taş ve ahşap eserler sergilenmektedir.
4. Meke Gölü
Meke Krater Gölü, Konya’nın Karapınar
ilçesinde, sönmüş bir volkan kraterinin
suyla dolmasıyla oluşan ve ortasında adacıklar bulunan göldür. Adacıklı gölün ilginç manzarası sizi hayran bırakacaktır.
10
Fotoğraf:Kazım Kuyucu
5. Karatay Medresesi
Emir Celaleddin Karatay’ın 1251 yılında inşa ettirdiği Karatay Medresesi, İnce Minare Medresesinin yakınlarında bulunur. Mimarı bilinmeyen
ve Osmanlı zamanında da kullanılan
medrese, 19. yüzyılın sonlarında
terk edilmiştir. Anadolu Selçuklu
devri çini işçiliğinde önemli yer tutan Karatay Medresesi, 1955 yılında
“Çini Eserler Müzesi” olarak ziyarete açılmıştır. Karatay Müzesinde,
kazı çalışmaları sırasında bulunan
duvar çinileri, çini ve cam tabaklar
ile Konya ve yöresinde bulunan Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerine ait
çini ve seramik tabaklar, kandiller
ve alçı buluntuları sergilenmektedir.
11
HAMİLELİK
ÖNCESİ
DANIŞMANLIK
9
hamilelik sürecinde
asit takviyesinin başlanmasından
anne adayının sağlık duru-
sigara-alkol gibi zararlı alışkanlık-
mu büyük önem taşır. Hem
ların azaltılmasına, kilonun optimi-
bebeğin dünyaya sağlıklı gelme-
ze edilmesinden varsa kronik has-
si hem de anne adayının bu zor-
talıkların uygun ilaç ve tedavilerle
lu süreci kolayca atlatabilmesi için
kontrol altına alınmasına kadar ge-
hamilelik öncesi gerekli önlemleri
belik
almak şarttır. Bebek sahibi olmayı
tedbirlerin alınmasına fırsat sağlar.
aylık
planlayan çiftlerin, gebelikte onları bekleyen riskleri öğrenmeleri
gerekir. Bu sayede önceden önlem alınabildiği için rahat bir gebelik geçirmek ve dünyaya sağlıklı
bir bebek getirmek şansa kalmaz.
Hamilelik öncesi danışmanlık; folik
sunuçlarını
Doktorunuza
iyileştirebilecek
başvurduğunuz-
da yapacağınız görüşmede yaşınız, mesleğiniz, çalışma hayatınız,
uyku ve dinlenme alışkanlıklarınız,
egzersiz alışkanlıklarınız gibi size
önemsiz görünebilecek bazı sorular doktorunuza ipuçları verecektir.
12
Ayrıca beslenme alışkanlıkları, alkol ,sigara ve diğer madde kullanımı, gebeliğinizi olumsuz etkileyebilecek kronik hastalıkların (yüksek tansiyon, kalp,
böbrek, şeker hastalığı, sara nöbetleri gibi) belirlenmesi, daha önce geçirmiş
olduğunuz ameliyatların ve hastalıkların
(myom, yumurtalık kisti, iltihaplanmalar gibi) sorgulanması ve varsa önceki
gebeliklere ait olumsuz durumların anlatılması (düşük, ölü doğum, anomalili
doğum gibi), sizin ve doğacak bebeğinizin sağlığı hakkında fikir verecektir. Bazı
jinekolojik hastalıklar ve enfeksiyonlar
hamile kalmada güçlüğe veya hamile kalındığında düşüklere sebep olabileceğinden hastanın öyküsü son derece önemlidir.
Görüşmede anne ve baba adayının aile
geçmişleri sorgulanır, yaş ve genetik faktörlere bağlı riskler belirlenir, gerekiyorsa
genetik danışmanlık istenir. Ayrıca anne ve
baba adayının yaşam ve beslenme alışkanlıklarının sorgulanması hamilelik ve bebeğe gelebilecek zarar açısından önemlidir.
Kişininhikayesi ve genel sağlık durumu ile
ilgili bilgi alındıktan sonra sıra muayeneye
gelir.
Genel muayenede boy, kilo, tansiyon ve
vücut tipi özellikleri, organlarda fonsiyon bozuklukları olup olmadığı araştırılır.
lazma paraziti veya rubella (kızamıkçık)
virüsü ile ilgili testler, tiroid bezinin değerlendirilmesi amacıyla TSH ölçümü istenir.
Muayene ve yapılan tetkikler sonucu saptanan rahatsızlıklar için doktorunuz ilgili
branştaki bir doktora sizi yönlendirebilir veya tedaviniz düzenlenebilir. Örneğin kansızlık, idrar yolu enfeksiyonları,
şeker hastalığı ve yüksek tansiyon gibi.
Tüm incelemeler yapılıp, var olan rahatsızlıklar tedavi edilip hamile kalmaya engel bir durum olmadığı saptandıktan sonra sıra önerilere gelir.
Rubella (kızamıkçık)'a karşı bağışık olmadığınız saptanırsa aşı olmanız gerekir, ancak bu aşı canlı virüslerden yapılmış olduğu için yaptırdıktan sonra 3
ay süreyle hamile kalmamanız gerekir.
Şeker hastalığı saptanmış ise kan şeker seviyesinin düzenlenmesi ve normal seviyeye çekilmesi bu hastaların
bebeklerinde
anomali
ortaya
çıkmasını
önemli
ölçüde
engeller.
Sigara
kadında
yumurta
sayısını, erkekte de sperm sayı ve kalitesini azalttığı için gebe kalmada güçlüğe, kadınlarda düşük, erken doğum
veya düşük ağırlıklı bebeğe yol açabilir.
Jinekolojik muayene ile vaginal ve pelvik
enfeksiyonlar araştırılır. Transvaginal ultrasonografi ile gebeliği olumsuz etkileyebilecek olan yumurtalık kisti, rahimde miyom, polip gibi durumlar ortaya çıkarılır.
Son bir yıl içinde alınmadıysa Pap Smear
alınır.
Tansiyon ve kilo ölçümü, laboratuar incelemeleri (tam kan, tam idrar, idrar kültürü,
anne ve babanın kan grubu, açlık kan şekeri
ölçümü, böbrek işlevlerini değerlendirmek
için kanda BUN ve kreatinin seviyelerinin
ölçümü, Hepatit ile ilgili testler, toksop-
13
Kış
mevsimini
hissetmeye
başladığımız şu günlerde yeterli ve
dengeli beslenmenin sağlanması
sağlığımızın korunması açısından
önem taşımaktadır.
Kış mevsiminde havaların soğuması ile
birlikte beslenme şeklinde değişikliler
olmakta, genellikle yağlı ve şekerli
besinlere eğilim artmaktadır. Kış
aylarında kapalı ortamlarda daha
fazla vakit geçirilmekte, fiziksel
aktivite
yoğunluğunda
azalma
olmaktadır. Kış mevsiminde fiziksel
aktivitenin az olması, gecelerin
uzaması nedeni ile televizyon başında
fazla zaman geçirilmesi ve besinlerin
atıştırılması gibi nedenlerden dolayı
vücut ağırlığında istenmeyen yönde
değişiklikler olabilmektedir. Genellikle
yaz aylarında dikkat edilmeye başlanan
14
kilo kontrolü, kış aylarında yerini
ihmalkârlığa bırakır. Birçok insan,
kalın giysiler içerisinde kilolarını daha
rahat saklayabileceklerini düşünerek,
sağlıklı beslenme alışkanlıklarından
uzaklaşırlar.
Yaşamın her döneminde yeterli ve dengeli beslenme sağlığın korunması için esastır. Bu nedenle, dört besin grubunda bulunan çeşitli besinler en az 3 ana ve 3 ara
öğünde yeterli miktarlarda alınmalıdır.
İmkânlar dâhilinde her gün mevsiminde bol
meyve ve sebze tüketilmesi önerilmektedir.
Kış aylarında vücut direncini artırmak ve
vücuda yeterli miktarda vitamin ve mineral alınmasını sağlamak için sebze ve meyve
çeşitlerinden yararlanılması gerekmektedir.
Savunma sistemini güçlendirici özelliği
olan A ve C vitamini gibi antioksidan vitaminlerden zengin, havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, maydanoz gibi
sebzelerin yanı sıra kış aylarında bolca
bulunan portakal, mandalina, elma, greyfurt gibi meyvelerin tüketimi önemlidir.
Gerek C vitamini ihtiyacının karşılanmasında gerekse de sıvı alımına katkı sağlaması açısından taze sıkılmış meyve sularının tüketilmesi de önemlidir. Meyve
sularının tüketiminde önemli olan sıkıldıktan hemen sonra tüketilmesidir. Çünkü meyve suyunun bekletilmesi C vitamininin azalmasına neden olmaktadır.
E vitamini de bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkilidir. Soğuk algınlığı ve
diğer enfeksiyonlara karşı vücut direncini
arttırmakta, A vitamininin okside olmasını
da engellemektedir. E vitaminin iyi kaynakları olan; yeşil yapraklı sebzeler, fındık ceviz gibi yağlı tohumlar ve kuru baklagillerin
yeterli miktarlarda tüketilmesi önemlidir.
Kış aylarında mahrum kalınan güneş ışınları, vücudun D vitamini gereksiniminin karşılanamamasını neden olmaktadır. Kemik
ve diş sağlığı açısından önemli olan D vitamini, güneş ışınlarıyla deri tarafından üretilen bir vitamindir ve besinlerde pek fazla bulunmaz. D vitamininin yanı sıra balık,
beyin fonksiyonlarının gelişimi için gerekli çoklu doymamış yağ asitleri (omega 3),
kalsiyum, fosfor, selenyum ve iyot mineralleri ile E vitamini için de iyi bir kaynaktır.
Bu nedenle kış aylarında imkanlar dahilinde
haftada 2-3 kez yenilmesi önerilmektedir.
Kış aylarında genellikle meydana gelen
beslenme alışkanlıklarının başında, daha
yağlı yiyecekleri tüketmeye olan eğilimdir.
Yağ tüketimine özellikle dikkat edilmeli,
katı margarin ve tereyağından kaçınılmalı, yoğun yağlı etlerden uzaklaşılmalıdır.
Kış aylarında vücut ağırlığı kontrolünün sağlamasında; basit karbonhidrat olan saf şeker ve şekerli besinler yerine kepekli ekmek,
makarna, bulgur gibi tam tahıl ürünlerinin
tüketilmesine özen gösterilmesi, enerjisi
yüksek hamur tatlıları yerine sütlü tatlılar,
meyve tatlılarının tercih edilmesi, hareketsizlik nedeniyle artan sindirim problemlerinin önlenmesinde posa içeriği yüksek kuru
baklagillerin tüketilmesi (haftada 2-3 kez) ve
düzenli fiziksel aktivite yapılması önemlidir.
Genellikle kış aylarında özellikle çocukların sevdiği sebzeler azdır. Çocuklara pırasa,
kereviz, ıspanak gibi kış sebzelerini zorlayıcı tavırlar ile yemek yemelerini sağlamak
birçok anne için problemdir. Bu nedenle
ısrar etmek yerine bu sebzeleri değişik şekillerde sunmak belki de daha faydalı olacaktır. Örneğin; kereviz yemeğini sevmeyen çocuğunuza, bu sebzeyi rendeleyerek,
yoğurda karıştırmak, içine bir miktarda
ceviz ekleyerek çocuğa sunmak, aynı şekilde ıspanak yemeğini sevmeyen çocuklara, ıspanağı bir iç olarak kullanarak; börek,
poğaça ya da krep yapılması ve çocukların bu besinleri tüketmeleri sağlanmalıdır.
Vücut ısısını dengede tutabilmek için bol
sıvı alımı gerekmektedir. Yeterli sıvı alımı
vücutta oluşan toksinlerin (zararlı öğeler)
atılması, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasında, metabolizma dengesinin sağlanmasında ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde son
derece önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle, her gün en az 2-2.5 litre (12-14 su
bardağı) su içilmeli, sıvı alımının karşılanmasında ıhlamur, adaçayı, kuşburnu çayı,
açık çay gibi içecekler tercih edilmelidir.
15
SEVGİLİLER GÜNÜ
14 S, UBAT
Birçok ülkede 14 Şubat Sevgililer Günü
olarak kutlanıyor. Peki 'Sevgililer
Günü'nün hikâyesi nedir?'
SAINT VALENTINE VE SEVGİLİLER GÜNÜ
Milattan sonra ilk yüzyıllardan beri
her yıl şubat ayının14′ünde kutlanan Sevgililer Günü’nün başlangıcı
ile ilgili o günden günümüze kadar
gelmiş çeşitli efsane ve hikâyeler
var. Bazı kaynaklara göre bu özel
günün kutlanma sebebi Hıristiyanlığı seçtiği ve bu inancından vazgeçmediği için öldürülen Romalı
Aziz Valentine. 14 Şubat 270 yılında ölen Valentine’nin ölüm günü
o günden sonra Sevgililer Günü
olarak kutlanmaya başlanmış.
Efsanenin başka bir yönü ise Aziz
Valentine’nin İmparator Claudius hükümdarlığı ile aynı dönemde bir tapınakta papaz olarak
hizmet vermesi ile ilgili. Claudius
Valentine’i emirlerine uymadığı ve kendisine başkaldırdığı için
tutuklatıp öldürdü. Bu olaydan
226 yıl sonra 496′da Papa Gelasius Aziz Valentine’i onurlandırmak için Şubat 14′ü Aziz Valentine Günü olarak belirlemiştir.
16
Yıllar geçtikçe yavaş yavaş
Şubat 14 sevgililerin,
âşıkların birbirlerine aşk
mesajları yolladığı bir gün
haline geldi. Bununla pararel
olarak Aziz Valentine de
bütün sevenlerin koruyucu
azizi haline gelip böyle
anılmaya başlandı. Sevgililer
Günü, 1800 yıllardan
sonra Amerika’da Esther
Howland’ın ilk Sevgililer
Günü kartını yollamasından
bu yana günümüzde daha
çok sayıda insanın kutladığı
toplumsal bir olay haline
geldi. Bunun doğal sonucu
olarak olayın ticari yönü çok
gelişti.
1800 ile 1900 yılları arasında Almanya
menşeili bir sevgililer günü kartı
17
Erkeklere Hediye
Ne ALINIR ?
Çoğu zaman sevgiililer günü hediyesi bir demet gül olsa da, insanların sevgilerini anlatmalarının binbir çeşit hali var. NLife olarak duygularınızın tercümanı olacak birkaç
hediye seçeneğini sizler için düşündük.
Film Şeridi Yastık
Seni Seviyorum
ayıcığı
Alışılmışın dışında kol
düğmeleri
18
Aşk dolu kavanoz
Bun Design
İyi okumalar
Bir 14 Şubat daha geldi. Nasıl bir hediye almalıyım? Geçen yıl aldığıma benzer olmasın.Her yıl
da gömlek alınır mı ki? Acaba çok basit bir hediye
mi olur? Şu aralar kafanızda dolaşıp duran bu
soruları bir nebze de olsun yanıtlamaya çalıştık.
Birkaç hediye örneği...
Giyilebilen dövme
Bir klasik
En çok babalara özel
Kalpli mum
19
Çekici olmak adına itici olmayın
Kimi zaman çekici görünmek için attığınız bazı adımlar sizi tam tersi itici bile yapabilir.
Çekici görünmek için yapılan kimi şeyler bir bakmışsınız
ki sizi daha da itici hale getirmiş. Böyle bir durumla
karşılaşmamak için yapmamanız gereken 4 şey:
Dekolteyi abartmak
New Yorklu İlişki Terapisti Doktor Jane Greer,
"Biraz dekolte giyinmenin kimseye zararı yok;
üstelik de sizin kendinize olan güveninizi yerine getirir. Tabii ki abartmadığınız sürece” diyor.
Kıyafetinizden taşan teniniz karşı cinste dikkat
çekmeye çalıştığınız izlenimini uyandırır.
20
Düğüne gider gibi saç
Kuaföre bir ton para bayılıp yaptırdığınız
görkemli topuz gerçekten hoş duruyor
olabilir ama erkekler biyolojik olarak
omuzlara doğru dökülen bukleleri daha
çekici bulmaya programlıdır. Bu yüzden
saçınızı o kabarık modeli uygulatmadan
önce Goldsmith'in sözlerine kulak verin:
"Uzun, parlak, dolgun saçlar ilkel beynimiz için kadının sağlıklı olduğunun bir
ifadesidir. Erkekler de içgüdüsel olarak
onlara yönelir.”
Takıları abartmayın
Aksesuar takmanızı kimse eleştirmiyor ama onun da mutlaka ki bir dozu var. Üzerinizde çok fazla mücevher gören bir erkek, bunların ne kadarının eski sevgilinizden geldiğini ve şimdiye kadar bu sayıda takı sahibi olduysanız nasıl bir hayatınız
olduğunu merak edecektir. Emotional Fitness for Intimacy kitabının yazarı Doktor
Barton Goldsmith bunu şöyle özetliyor: "Erkekler, sizi şımartabileceği fikri-
ni hala seviyor ve bunu yapabilmek istiyor.”
Ayak bakımı şart
Yüksek topuklu ayakkabılar ve sımsıkı
eteğinizle çok çekici görünüyor olabilirsiniz ancak eğer o stilettolarla yürümekte, o eteğin içindeyken de nefes almakta
zorlanıyorsanız, karşınızdaki bunları sadece onu etkilemek için giydiğinizi anlayacaktır. Karşınızdakini sizi çekici bulmasını istiyorsanız unutmamanız gereken
seksapelite, giydiğiniz kıyafetlerin içinde rahat görünmenizle de ilişkilidir.
www.aydın24haber.com
21
DondurulmUS,
Gıdalar
Diyetisyen
Gülsen GENÇ
Son dönemlerde medyada oldukça sık yer alan ve mevsimsel özelliği itibari ile de ilgi
çeken bir konu olan dondurulmuş gıda tüketimi ile ilgili sizleri bilgilendirmek istedik.
Diyetisyen Gülsen Genç ile dondurulmuş gıdaların nasıl tüketilmesi ve bu gıdaları alırken nelere dikkat edilmesi gerektiği ile ilgili bir söyleşi gerçekleştirdik.
• Gıda tüketiminde dondurarak
tüketme alışkanlığı neden var? Bu
yöntemin avantajları nelerdir?
Dondurma işleminde gıdaların koku
tat ve besin değerinde herhangi bir
değişme olmadığından en iyi saklama yöntemidir. Gıdayı uzun süre
saklamak ve pratik kullanımını sağlamak için iyi bir yöntemdir. Avantajlarını şöyle sıralayabiliriz:
Doğal
halde
korunduklarından katkı maddesi içermezler.
Gerekli koşullar sağlandığında uzun
süre saklanabilir. Yıkanmış, ayıklanmış ve pişirmeye hazır olduğundan hızlı olan yaşam koşullarında pratik kullanım sağlamaktadır.
• En çok hangi ürünler dondurularak
saklanmakta?
En çok dondurulan ürünler sebzeler
olmaktadır. Sebzelerden de patates
ilk sırayı almaktadır.
En büyük ürün grubunu sebze ve
meyveler oluşturmaktadır. En kolay
ve en hızlı bozulan ürün grubu da
zaten sebze ve meyvelerdir. Bunun
nedeni ise, bünyelerinde %98 oranında su barındırmalarından kaynaklanmaktadır. Su oranının çok
olması da saklama koşullarının uygun olmadığı durumlarda mikroorganizmaların barınması için uygun
bir ortam oluşturur. Bu da gıdaların
daha hızlı bozulmasına neden olur.
• Dondurulmuş gıdalar hangi ısıda
korunmalıdır?
Dondurulmuş gıda maddelerinin
karakteristik özelliklerinde dondurulmalarından tüketim aşamalarına
kadar herhangi bir değişim olmasını
önleyecek şekilde soğuk ortamlarda
22
korunması işlemi soğuk zincir olarak
tabir edilir. Dondurulmuş gıda ürünlerinde hayati önem taşıyan soğuk zincir,
gıdaların -40 derecede dondurulup tüketime kadar olan süreçte -18 derece (
Bu derece ürün çeşidine göre değişebilmektedir.) korunması sağlanmaktadır.
Dondurulmuş gıdalar, kalitenin korunması amacıyla dondurulma işleminin ardından paketlenerek fabrika
deposunda muhafaza edilmektedir.
Fabrika depo sıcaklığı Uluslar arası Soğuk Tekniği Enstitüsü’nün önerisine göre -30 derecedir. Depolama süresi ise, 150 gün olmalıdır.
1970’li yıllarda dondurulmuş gıda üretimi başlamış olsa da asıl gelişme 1985
yılından sonra olmuştur. Bu sektörde
çalışan firmalar, son teknolojiyi kullandığı uluslar arası kalite güvence
standardı olan ISO 9000 belgesine sahiptirler. Bu firmalar hammaddelerin
kolaylıkla temin edilebildiği Marmara
ve Ege Bölgesinde bulunmaktadır. Dondurma işleminin hızlı olması açısından
meyve sebzenin tarladan toplanıp 8-10
saat içinde dondurulmak üzere fabrikaya getirilip temizlenmesi ve gerekli diğer işlemlerin yapılması gerektiğinden
fabrikalar hammaddeye yakın yerlerde
kurulur. En çok tercih edilen İndividual Quick Freezing (IQF) Bireysel HızDondurulmuş Gıdaları Alırken Nelelı Dondurma Tekniği kullanılmaktadır.
re Dikkat Etmeliyiz?
• Alışveriş esnasında en son olarak
dondurulmuş gıdalar alınmalıdır.
• Dondurulmuş gıda fazla buzlu
veya karlı olmamalıdır.
• Satın alınan ürün hemen kullanılmayacaksa en kısa sürede dondurucuya konulmalıdır.
• Buzu çözülen ürünler tekrar dondurulmamalıdır.
Ayrıca şunu da belirtmek isterim :
Her yiyecek mevsiminde güzeldir.
23
EDİTÖRÜN
SEÇİMİ
Adidas duş jeli,
içindeki nane
ferahlığı tüm
vücudunuzu kısa
sürede etkisi altına
alıyor.
NYC expert lipstick.
Bir gün boyu
neredeyse dayandı.
Bee Beauty
Cheesecake ve Ballı
Vücut Peelingi
Penti yok gibi !
Bacaklarınızdaki tüm
pürüzleri yok ediyor
adeta...
24
Golden Rose matte
serisi sürdüğünüz ilk
andan itibaren mat bir
görünüme kavuşuyor.
Bu arada iki kat
sürmenizde ve günlük
olarak değiştirmenizde
fayda var.:)
AŞK NE DEĞİL Kİ?
Aşığım diyor
Anlat diyorsun
Kaşlar gözler diyor
E diyorsun
Kırlar çiçekler diyor
Eee diyorsun
Şiirler besteler diyor
Eee diyorsun
Kınalar yüzükler diyor,
Eeee diyorsun
Huriler melekler diyor
Eeeeee diyorsun
eeee e si filan yok ben aşığım diyor,
Yani ne bu aşk diyorum
İşte böyle ben gibi diyor....
Ne bu aşk
Anlatır mısınız
Rahmi ACAR
AŞKURE TARİFİ
Biraz fizik, biraz müzik, biraz arzu, biraz tutku.
Başında hafif duman, dürttüler, sözler, roller.
Çıkmalar, kaçamaklar, tadımlık dudaklar.
Nikahlar, teller duvaklar, bal ayları, tek taşlar.
Bebekler, göbekler, gece geç gelmeler.
Bir tutam kaynana dili, arasına görümceler.
Az acı, bolca keşke, melekler, cadılar.
Kılıbıklar, çıtırlar, başlayınca fokurdama,
laflar, sözler, ekler, ateşi körükleyenler....
Üzerine bolca KADER,
Hakim sonunda,
Afiyet olsun der....
Rahmi Acar
25
Parlak ve ipeksi
saçlar için önemli
ipuçları
Saçınızı günde 2 kez tarayın
Kulağa çok basit gelse de, saçınızı günde 2 kez taramanız, kafa derisindeki dolaşımı tetikleyecektir. Bu
da saç uzamasını tetikler ve saçınızın genel beslenmesine iyi gelir. Hiçbir maliyeti olmayan canlandırıcı bir masaj için saçınızı günde 2 - 3 kez tarayın.
Soğuk su ile durulayın
Soğuk suyla yıkanmaktan korkuyor musunuz? Soğuk su canlandırıcıdır, dolaşımı tetikler ve ayrıca mat
saçlara iyi gelir. Sıcak su kafa derisine hasar verip saçınızın kuru ve mat olmasına neden olabilir. Saçınızı
yıkadıktan ve kremledikten sonra soğuk su ile durularsanız, tüm saç foliküllerini sıkılaştırıp saçınızın daha
parlak, yumuşak ve canlı olmasını sağlarsınız. Ayrıca
bu yöntem saçınızın daha hızlı uzamasını da sağlar!
Saçınızı soğuk su ile durulamak
hem dolaşım sisteminize yardımcı
olacaktır hem de saç foliküllerini
sıkılaştırarak saçınızın daha parlak
ve yumuşak olmasını sağlayacaktır.
Güzel saçlar feminenliğin ve sağlığın sembolüdür. Herkes kendilerini daha çekici hissetmek
için mükemmel görünen saçlara sahip olmak ister. Ancak bu
kadınlara çoğu zaman pahalıya
patlar: Kozmetik bakımlar, pahalı maskeler ve daha birçoğu…
Önce krem uygulayın ardından şampuan yapın
Bu ufak hileyi biliyor muydunuz? Bu yöntem saçınızı korumak için çok etkilidir. Saçınızı şampuandan önce kremleyerek hem daha fazla nemlenmesini hem de daha parlak olmasını sağlarsınız. Ayrıca saçınızı şampuanlayıp kremledikten sonra, son defa durulamadan önce saçınıza birkaç damla limon suyu ya da 1 yemek kaşığı Hindistan cevizi
yağı sürebilirsiniz. Kafa derinize masaj yaptıktan sonra ılık ya da soğuk su ile durulayın. Farkı anında göreceksiniz!
Avokado ve bal maskesi: Bu maske en iyi saç maskelerinden birisidir. Saçınızın yumuşak ve ipeksi olmasını sağlayıp
onu besleyerek parlaklaştırır. Bu maske özellikle boya yüzünden yıpranmış saçlar için çok faydalıdır. Peki nasıl mı
hazırlayacaksınız? Yarım avokado ve 2 yemek kaşığı bala ihtiyacınız var. Bir kaşık yardımıyla malzemeleri iyice karıştırıp nemli saça uygulayın. 15-20 dakika beklettikten sonra durulayın. Bu maskeyi de her hafta uygulayabilirsiniz.
26
Kimyasal maddelere
ve yüksek sıcaklıklara
dikkat
Saç boyalarının saç sağlığına zarar verdiği zaten biliniyor. Ancak
bazen beyaz saçları saklamak
için boyadan başka bir çaremiz
olmayabiliyor. Eğer sizin durumunuz da böyleyse, istikrarlı
olun ve saçınızın kaybettiği besinleri ve gördüğü hasarı onarabilmek için yukarıdaki maskeleri düzenli olarak kullanın.
Ayrıca kurutma makinesi, saç
maşası veya saç düzleştirici gibi
cihazları da aşırı kullanmamaya
çalışın. Sıcaklık saçınıza zararlıdır, saçınızdaki stresi artırır, içindeki oksijeni yok eder, parlak ve
yumuşak olmasını engeller. Saçınızda ısı bazlı cihazları fazla kullanmamaya çalışın çünkü eninde
sonunda saçınıza zarar verirler.
İyi beslenmenin sırrı
İyi beslendiğinizde bu görünüşünüze de yansır. Söz konusu saçımız olduğunda, yediklerimiz anında mineral, demir, çinko ve magnezyum eksikliği olarak güçsüz saç foliküllerine
yansır ve saçımızın mat, kuru ve çatlak çatlak olmasına neden olur. Bu yüzden dengeli
ve çeşitli bir beslenme düzeni çok önemlidir.
Peki demir, sülfür, omega-3, folik asit
ve potasyum hangi besinlerde bulunur?
Sülfür: Brokoli, pırasa, kuşkonmaz, ananas
ve Hindistan cevizi. Bu yiyecekler bedenin
kolajen ve keratin üretimini artırıp bedendeki toksinlerin atılmasına yardımcı olur.
Demir: Unutmayın, her zaman yeşil yapraklı sebzelerden yemelisiniz. Ayrıca mercimek, hindi ve tavuk da iyi birer seçenek
olabilir. B vitaminlerini metabolize edip sa-
çımıza demir taşınmasına yardımcı olurlar.
Omega 3 yağ asidi: Kuru yemiş ya da yağlı
balıkları sever misiniz? Bu besinleri tüketmeyi unutmayın çünkü yağ asitlerinin eksikliği saçın mat ve kuru olmasına neden olur.
Potasyum: Kabak, mantar, su kabağı, kavun
ve kivi tüketebilirsiniz. Ayrıca somon ve yoğurtta da potasyum vardır. Eğer beslenme
düzeninizde potasyum eksikliği varsa, tırnaklarınız güçsüzleşir ve saç dökülmeniz artar.
Folik asit: Beslenme düzeninize nohut,
mercimek, pirinç veya buğday gibi tahıllar ve portakal veya diğer narenciye
meyveleri eklemek için daha fazla beklemeyin! Folik asit eksikliği, demir eksikliğinin yanı sıra anemiye de neden olabilir ve bu da saç dökülmesine neden olur.
Sağlıklı miktarda folik asit tüketimi ise
saç foliküllerinin güçlenmesini sağlar.
27
Erkeklerin kadınları
anlamadığı bilimsel olarak
kanıtlandı
'Erkekler kadınların duygularından anlamıyor' klişesi bilimsel olarak
kanıtlandı.
Almanya'da yapılan bir araştırma kadın-erkek ilişkilerinin en büyük problemini bilimsel olarak izini sürmeye çalıştı.
Araştırmacı Boris Schiffer, "erkekler kadınların duygularını anlamakta gerçekten sıkıntı çekiyor mu?" sorusuna yanıt bulabilmek için araştırma başlattı.
Bochum
şehrindeki
LWL-University
Hospital'da gerçekleştirilen araştırma
21-52 yaşları arasında 22 erkek üzerinde denendi. Yaş ortalamaları 36 olan
erkeklerin ilk olarak fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme tarayıcısında (fMRI) beyin haretketleri incelendi.
İkinci aşamada ise erkeklerden, yarısı kadınlara yarısı erkeklere ait olan
36 çift göze bakıp duygularını tahmin etmesi istendi. Pozitif, nötr ve
negatif duyguları betimleyen göz fotoğraflarını,
erkeklerden
'şaşırmış',
'korkmuş' gibi sıfatlarla en iyi şekilde
yansıttıkları duyguları anlatması istendi.
Araştırma sonucunda erkeklerin kadınların gözlerindeki duyguları tahmin etmekte zorlandıkları ve daha
fazla zaman harcadıkları ortaya çıktı.
Bu sonucun yanı sıra erkeklerin beyninde kadın ve erkek gözlerine bakarken farklı hareketler gözlendi. Erkeklerin, beynindeki duygu, empati ve korku
gibi duyguların üretildiği amygdala bölgesinin erkeklere ait gözlere baktığında daha güçlü bir tepki verdiği gözlemlendi. Bu bölgelerde erkeklerin kadın
gözlerine baktığı takdirde dikkat çekici bir hareketlenme kayda geçmedi.
Araştırmanın
sonucunda
'erkeklerin
kadınların
duygularını
anlamakta zorluk çektiği' öne sürüldü.
28
Çikolata yemek
matematiği
geliştiriyor
Yapılan bir araştırmaya göre,
çikolata yemek matematiği
geliştiriyor.
Northumbria Üniversitesi'nde yapılan
araştırmanın çıkış noktası: Çikolata zihinsel
anlamda karşılaşılan bütün zorluklara karşı
destekçi mi? Evet.
Araştırmaya katılan 30 gönüllüden, bilgisayarın belirlediği 800 – 999 arası sayılardan, 3'er 3'er geri sayılması istenmiş.
Çikolata yiyen veya sıcak çikolata içenlerin
çok daha hızlı ve doğru bir şekilde geri sayabildiğini göstermiş.
Beyne giden kan akışını hızlandırıyor
Çikolatanın bunları yaptırmasındaki etkisi ise, pek faydalı polifenollardan biri olan
flavanoid. Beyne giden kanın akışını hızlandırıyor ve bu sebepten çikolata, afrodizyak
etkili yiyecekler arasında da yer alıyor.
29
Malzemeler
1/2 su bardağı ayçiçek yağı
1/2 su bardağı yoğurt
1 adet yumurta
1/2 demet dereotu
1/2 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı kabartma tozu
2,5 su bardağı un
Üzeri için:
1 adet yumurta sarısı
2 yemek kaşığı ayçiçek yağı
Nasıl yapılır?
Pişirme önerisi:
Ayçiçek yağı, yoğurt ve yumurtayı derin bir karıştırma kabına alın. Tahta bir kaşık yardımıyla
hafifçe karıştırın.
Arzuya göre hamur bezelerinin içine rendelenmiş beyaz peynir ekleyebilir, yumurta sarısı
sürülmüş üst kısımlarını mısır ununa buladıktan sonra da pişirebilirsiniz.
Ayıklayıp ince ince kıydığınız dereotu yapraklarını yağlı karışıma ekleyin. Unu azar azar ekleyip kabartma tozu ve tuz katın. Tüm malzeme
özleşip yumuşak kıvamlı bir hamur elde edene
kadar yoğurun.
Geniş bir fırın tepsisine yağlı kağıt serin.
Hamurdan yumurta büyüklüğünde parçalar
kopartıp avuç içinizde yuvarladıktan sonra
midye kabuğu formunda şekil verin. Hazırladığınız poğaçaları aralıklı olarak fırın tepsisine
yerleştirin.
Püf noktası:
Kullandığınız un miktarını azaltıp arttırabilirsiniz. Unu azar azar ekleyip yumuşak bir kıvam
elde edene kadar yoğurmaya özen gösterin.
Küçük bezeler haline getirdiğiniz hamurları;
oda ısısında, 30-40 dakika kadar dinlendirdikten sonra fırınlayın.
Üzerlerine ayçiçek yağıyla çırpılmış yumurta
sarısı sürüp oda sıcaklığında dinlendirin.
Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerleri
kızarıp kabarana kadar yaklaşık 25-30 dakika
pişirin. Ilık olarak sevdiklerinizle paylaşın.
30
Wisconsin,
Joseph
Halford
ve
Hung-Chia Hsu üniversitelerinden
bir grup ekonomiste göre güzel üst
düzey yöneticiler hem daha fazla
kazanıyor hem de şirketin hisseleri özellikle televizyona çıktıklarında
yükseliyor. S&P 500 borsa endeksi dikkate alınarak yapılan araştırmada 677
CEO'nun çekicilik endeksi incelendi.
Çekici yöneticilerin daha ilk gün
daha iyi izlenim bıraktığı ve hisselerin yükselmesini sağladığı kaydedildi. Bu yöneticiler pazarlık konularında da daha kârlı işler yapıyor.
Televizyona çıkan yöneticiler güzel
ve çekiciyse şirketin hisselerinde
yükselme gözlemleniyor. Araştırmacılar "CEO çekiciliği hisseleri ve yatırımcıları etkiliyor," sonucuna vardı.
31
Makyaj fırça ve
süngerleri nasıl
temizlenmeli
Sağlıklı bir cilt için fırça ve süngerlerinizi temiz tutun.
Ilık su hazırlayın
Ellerinizin içinde rahat hareket edebileceği
boyutta bir kabın içini ılık suyla doldurun.
Daha sonra kabın içine birkaç damla şampuan damlatın. Fırçalarınızı ve süngerlerinizi
önce makyajdan arındırın. Sonra suyun içine
koyun ve tamamen renklerini verene kadar
hafif hafif sıkın.
Durulayın
Malzemelerinizi kabın içinden çıkartın ve ılık suda iyice durulayın. Aksi takdirde fırçalarınız ve süngerleriniz şampuan kalıntılarıyla kurur ve bu da cildinize zarar verebilir.
Kurulayın
Kuru bir havluda, yumuşak hareketler fırçalarınızın ve süngerlerinizin nemini alın. Daha sonra malzemelerinizi kurumaya bırakın.
Bir sonraki kullanımınızda iyi bir sonuç almak istiyorsanız, malzemelerinizin tamamen kuruduğundan emin olun
32
Asmayı deneyin
Fırçalarınızı kurumaya bıraktığınızda
mümkünse, fırça kısmı aşağı gelecek
şekilde bir yere asın. Böylece fırçanızın
şekli bozulmayacaktır.
Süngerlerin temizliği
Eğer isterseniz, makyaj süngerlerinizi
her kullanımdan sonra yıkayabilirsiniz.
Ancak bir sonraki sefere kurumama ihtimaline karşı mutlaka yedek bir süngeriniz olsun.
Aceleniz varsa
Yıkamak kadar iyi sonuç vermese de,
eğer aceleniz varsa fırçalarınızı makyaj
temizleme mendilleriyle silmeyi de deneyebilirsiniz.
33
Cildinize
uygun ruju
6 ipucuyla
seçin
Ruj alırken dikkat etmeniz gereken en önemli şey
cildinizin rengidir. İşte size cilt renginize en uygun
ruju bulmanıza yardımcı olacak 6 ipucu...
uj almaya karar
verdiğinizde genellikle
raflarda hepsi muhteşem
görünürler. Seçtiğiniz ruj rengi
ne kadar moda, ne kadar güzel
olursa olsun ten renginize uyum
sağlamıyorsa kötü görünmeye
mahkum demektir.
R
Koyu tenliler için; çikolata, altın, kahverengi, kiraz tonları mükemmel dudaklara sahip olmanızı sağlayacak.
Pembe, kırmızı, kahverengi en popüler
ruj renkleri arasında yer alıyor. Rujunuzu en iyi şekilde ortaya çıkarmak, pul
pul oluşan görünümü ortadan kaldırmak için şeker ve zeytinyağını karıştırarak dudaklarınıza uygulayabilirsiniz.
Her kadın dudaklarının olduğundan biraz daha dolgun görünüme sahip olmasını ister. Koyu ve mat renkler kullanarak
bu görünümü kolayca sağlayabilirsiniz.
İşte ruj seçimi yaparken size
yardımcı olacak 6 ipucu:
34
Esmer bir tene sahipseniz kan kırmızı rengi teninize çok yakışacak.
Burada ruj uygulama yönteminiz
önemli rol oynuyor. Özellikle dudak köşeleri etrafında oluşan fazla
ruju kâğıt mendille silin. Sonrasında mendili dudaklarınıza basın ve
kurulayın.
Altın bronz bir teniniz varsa, kahverengi tonlarını ya da pembe renk
rujları tercih edin.
Açık pembe ve kırmızı ruj, açık
tenli kadınlar için harika bir
seçim olacak. Eğer biraz daha
cesurluktan yanaysanız, turuncuyla hafif gölgelendirmeler yapabilirsiniz.
35
Sabahları yüzümüz
neden şişer?
Sabahları yüzün şişmesi sık karşılaştığınız bir
durum olabilir veya ara sıra görülebilir.
Şişlik, göz altlarında ve ağız çevresinde daha belirgindir. Genellikle
ciddi bir sağlık sorununa işaret etmez. Ancak eğer beslenmenizde
yaptığınız değişikliklere rağmen bir gelişme görülmüyorsa veya
ağrı gibi diğer belirtilerle birlikte ortaya çıktıysa altında yatan
sağlık sorununun belirlenmesi için doktora gitmeniz gerekebilir.
Yüzün şişmesinin ana nedenleri, vücudun fazla sodyum nedeniyle
su tutması, hormonal dalgalanmalar, alerjik reaksiyonlar ve göz
enfeksiyonlarıdır.
Vücudun Su Tutması
Alerjik Reaksiyonlar
Özellikle göz altında sabahları görülen
şişliğin ana nedeni vücudun su tutmasıdır. Suyun fazla miktarda depolanmasının
nedeni aşırı tuzlu beslenme ile kandaki
sodyum oranının yükselmesi, çok sıcak ve
nemli hava ve güneş yanıkları olabilir. Ayrıca birçok farklı hastalık nedeniyle alınan
bazı ilaçların vücudun su tutmasına neden
olduğu bilinmektedir. Gebelik, menopoz
ve regl dönemlerinde yaşanan hormonal
dalgalanmalar fazla suyun atılamamasına
neden olabilir. B vitamini eksikliği sıvıların
depolanmasına yol açarak ödemler oluşturabilir.
Sabah şişik bir yüzle uyanmanın nedeni gece yatmadan önce yediğiniz bir şeye
vücudun verdiği alerjik tepki ya da böcek
sokması olabilir. Tüy, toz, polen gibi solunan alerjenler ve saman nezlesi yüzde
şişlik meydana getirebilir.
Vücudun kronik olarak aşırı su tutması
bazı hastalıkların belirtisi olarak da ortaya çıkabilir. Bu hastalıklar arasında tiroid,
karaciğer, böbrek veya kalp ile ilgili sağlık
sorunları gösterilmektedir.
36
Diğer Olası Nedenler
Cerrahi operasyon sonrası, vücudun iyileşme sürecinde sabahları şiş yüzle uyanmak normaldir. Bazı ilaçların yan etkileri
arasında yüzün şişmesi bulunmaktadır.
Ağız bölgesinde yaşanan şişlikler diş apsesi nedeniyle oluşabilir. Göz zarında veya
göz çevresinde meydana gelen enfeksiyonlar gözaltları ve göz kapağında şişliğe
neden olabilir.
At yarışını ilk kez bir
kadın jokey kazandı
Avustralya’nın Melbourne kentinde 155 yıldır düzenlenen at yarışını ilk kez kadın jokey
Michelle Payne kazandı.
Avustralya'nın en büyük ve eski
yarışları arasında yer alan Emirates Melbourne Kupası'nın 155'incisi, Flemington Hipodromu'nda
koşuldu. Yarış tarihinde ilk kez
birincilik kürsüsüne "Prince Of
Penzance" adlı atıyla yarışan kadın jokey Michelle Payne (30)
çıktı.
Zaferinin ardından duygularını dile getiren Payne,
5 yaşından itibaren yarışlarda derece alma hayali
kurduğunu belirterek, "Bu,
bir rüyanın gerçekleşmesi.
Kadınların da her alanda
başarılı olabileceğini gösterdim. Onların yeterince
güçlü olmadığını düşünenlere 'Hadi oradan' demek
isterim." ifadelerini kullandı.
Yarış günü resmi tatil ilan ediliyor
Ülke ve dünya genelinde at yarışları müdavimleri tarafından ilgiyle takip edilen 155
yıllık yarış için Melbourne kentinin bağlı olduğu eyalette resmi tatil ilan ediliyor. 23
atın katıldığı ve toplam 6,2 milyon dolar ödülün dağıtıldığı yarışta bitiş çizgisini geçen
"Prince Of Penzance" adlı at, sahibi Michelle Payne'e 600 bin dolar kazandırdı.
37
İ
u
k
y
a
kl ay K
İlkay Kayku, televizyon ve tiyatro izleyicilerinin yakından tanıdığı ve sevdiği bir
isim. Uzun soluklu bir dizi olan Beni Affet’in, fedakâr annesi olan Sevgi’yi canlandırıyor. Ayrıca, bu sezon da Tiramisu adlı tiyatro oyunu ile karşımızda.
Ankara Sanat Tiyatrosu’nda tiyatroculuk eğitimi alan İlkay Kayku, Bahçeşehir Üniversitesi’nde ileri oyunculuk eğitimi aldı. Canlar Tiyatrosu ve Ekin Tiyatrosu’nda
birçok oyunda görev aldı.
Kulis arkası, kulis ve sahnede İlkay Kayku muhteşemdi. İlkay Kayku’yu daha yakından tanımak için sıcak bir sohbet gerçekleştirdik.
Murat Danacı’nın yönetmenliğinde oynanan Tiramisu adlı tiyatro oyununda İlkay
Kayku ve Mert Altınışık rol alıyor. Bir gazetenin üçüncü sayfa haberinden yola
çıkılarak yazılan oyunun, özellikle son sahnesi çok etkileyici. Sezon boyunca Farabi
Sahnesi’nde yer alacak Tiramisu’yu tüm okuyucularımıza tavsiye ediyorum.
NL İlkay Kayku neden oyuncu oldu?
İK : Büyük cümlelerim yok. 29 yaşındayken tercümanlık ve dış ticaret isleri
yapıyordum ve Ankara Sanat Tiyatrosu’nun açtığı sınavlara girdim. Neden
mi girdim; meraktan. Oyunculuk sınavlarıyla ilgili çok tatlı hikayeler anlatılır hep.,ilginç bir deneyimdi benimki
de gerçekten. Kabul ettiler sağolsunlar.
Hobi olarak planladığım şey mesleğim
haline geldi. Çünkü oyunculuk,
“bu
aralar asıl işim çok yoğun, biraz ara ve-
reyim” diyebileceğiniz bir şey değil. İçine girdiğinizde yeryüzündeki en büyük
aşkın bu olduğuna inanıyorsunuz. Ayrı
kalmak çok acıtıyor sizi...
NL Tiramisu gerçek bir hayat hikâyesinden alınmış olması oyunu sahneye
koyarken sizi nasıl etkiliyor?
İK : İnanmak, bizim işimizde “olmazsa olmaz’’ bir şey. Karaktere, hikâyeye,
yönetmeninize, oyuncu arkadaşınıza
38
ve kendinize ne kadar inanırsanız o kadar
gerçek bir şey çıkarırsınız. Özel tiyatrolar
bu anlamda daha şanslı çünkü kişinin birlikte çalışacağı insanları seçme şansı var.
Öykünün gerçek olduğu bilgisi de provaları rahatlatan, kısaltan bir durum oluyor.
Çünkü, inanmanız gereken ilk iki kalemi
zaten halletmiş oluyorsunuz.
ladığı alanın içini dolduramıyoruz. Toplu
halde talep etmeyi bilmiyoruz. Gerçek anlamda örgütlenmek zorundayız. Varolan
örgütlerin sadece adı var zira.
NL Tiramisu aslında bir kadın hikayesi.
Ülkemizdeki kadın sorunsalının çözümü
için nasıl bir yol izlenmeli? Daha doğrusu bir sanatçı olarak sanat camiası bu
duruma nasıl yaklaşmalı sizce?
İK : Elbette ayırabiliyorum. Zaman dediğimiz şey dikkatli kullanılırsa çok bereketli.
İK : Kişisel olarak, sanatta didaktik söylemleri hiç sevmedim. Sanat, kuşbakışı
bakmayı ve gördüğünü sağlıklı bir şekilde yansıtmayı hedeflemeli. Maalesef kültürümüz, kadını her anlamda görünmez
kılmayı hedeflediğinden, hangi sınıftan
olursa olsun, insan olmanın gereği olan
koşullara ne kadar sahip olduğumuz ya da
olmadığımızla ilgili pek de kafa yorulmuyor. Görünür olmak görünür kılmak birinci
hedef olmalı. Kadına dair eserler o kadar
az ki. Kadın oyunu bulmakta çok zorlanırız
mesela.
NL Hem tiyatro hem dizi? Kendinize
vakit ayırabiliyor musunuz? Bu zamanlarınızda en çok zevk aldığınız şeyler
nelerdir?
Dizi ve iki tiyatro oyunu devam ederken
bir de sinema filminde oynadım bu sezon.
Çok seveceğim bir proje gelirse uykumdan
feragat eder onu da yaparım.
Ne yapar yapar spora giderim mesela. Ata
binmek ya da yamaç paraşütü fırsatı çıktığında kaçırmam.
Sağda solda oturup bana yada karşımdakine hiç bir katkısı olmayan sohbetlerle
vakti ziyan etmek bana hiç bir zaman zevk
vermedi.
Sevgiyle...
NL Beni Affet’in ‘Sevgi’si nasıl gidiyor?
İK : “Sevgi’’ yi çok seviyorum çünkü çok
gerçek buluyorum. Birçok konuda İlkay
olarak kesinlikle onaylamıyorum; mesela
sahne çekilir biter, ben ‘’Sevgi’ye basarım
küfürü ama bir kere bile ‘’0 bu kadın bunu
böyle yapmaz ya da yapmaz’’ demedim.
Bu konuda çok şanslıyım ve yazarlarımıza
her zaman müteşekkirim. Senaryoyla ilgili
tüyo anlamında geldiyse bu soru, “Sevgi
işte ya” derim, “ne uzar ne kısalır.’’
NL : “Kadının adı yok” mu?
İK : Kadının adı var bilakis sadece. Sanatta, siyasette, sosyal hayatta sadece adı
olan bir figür bence. Kelime olarak kap-
39
İÇ ÇAMAŞIRI NASIL
SEÇİLMELİ?
Sütyen Seçimi
Bayanlar çamaşır seçerken; öncelikle vücut ölçülerini doğru almalıdır. Özellikle
sütyen alışverişlerinde beden ve cup ölçüsünü bilerek alışveriş yapmak en doğrusu.
Göğüsleri küçük olan bayanlar, destekli ve balenli sütyen modellerini rahatlıkla tercih edebilirler. Büyük göğüslü
bayanlar ise; balenlerden mümkün oldukça uzak durmalıdır. Balen, büyük
göğüslü ve kilolu bayanlar için rahatsız
edici olabilir ama destekli sütyen konusunda kişisel tercihlerine göre karar
verebilirler. Büyük göğüslü kadınlar da,
göğüslerinin dik durması için destekli modelleri kullanabilir. Ayrıca büyük
göğüslerde dikkat edilecek diğer hususlar kalın askılar ve kalın sırt kısmıdır.
Göğüsleri henüz büyümeye başlamış
olan genç hanımların, balenlerden ve sıkı
sütyenlerden uzak durmaları gerekir. İlk
etapta tercihiniz penye sütyenlerden yana
olmalı. Ardından göğüsün gelişme süresinde yapısını bozmayacak modellerden
kullanmalısınız. Bu aşamada balensiz,
desteksiz modeller tercih edebilirsiniz.
Bunların dışında sütyen seçiminde öncelikle sağlığınızı düşünmeli ve pamuklu
kumaşları tercih etmelisiniz. Ayrıca doğal
olarak renk sahibi olmayan, çeşitli kimyasallarla renklendirilmiş bayan iç çamaşır modellerinden de uzak durmalısınız.
40
Külot Seçimi:
Atlet Seçimi:
Zayıf bayanlar külot seçimi yaparken kendi bedenlerine uygun seçim yapmaya özen
göstermeliler. Aksi halde çamaşırın vücutta tutunamaması rahatsızlık verebilir.
Kilolu bayanlar ise; özellikle lastikli çamaşırlardan uzak durmalılar. Lastik cildin
sıkışarak rahatsız olmanıza neden olabilir.
Çok sıkan ve elastik kumaş külotlar her bayan için sakıncalıdır. Külotların, kesinlikle
pamuklu ve teri emer özellikte olması gerekir. Çünkü terleme, bakteri oluşumu için
müsait bir ortam hazırlar. Külot alışverişinde de mümkün oldukça renklerden uzak
durmalısınız. En güzeli beyazdır ve temizlenmesi de kolaydır. Yüksek ısıda yıkanabilir ve mikropların ölmesi sağlanabilir
41
Bayanlar sütyen kullandıkları için genellikle
atlet kullanmazlar ama aslında göğüs dışında kalan bölgelerin korunması için atlet kullanımı gereklidir. Ayrıca dantelli sütyenler
giyip atlet kullandığınızda kıyafet üzerinden
daha düzgün bir görünüm elde edebilirsiniz.
Atletlerin pamuklu olması ve vücuda oturmayan hafif bol kesimli olması yeterlidir.
Büstiyer ve Jartiyer Seçimi:
Jartiyer ve büstiyeri bir takım halinde seçebilirsiniz. Seçiminizi yaparken özellikle kilolu olan bayanlarda jartiyer alırken lastikli
olmamasına dikkat etmelisiniz. Aksi halde
vücudun lastikten taşmış hali olumsuz bir
görünüme neden olabilir. Büstiyerlerde
ise; toparlayıcı etkisi olan modelleri tercih
edebilirsiniz. Jartiyer ve büstiyer takımlarını gelinlik altına da kullanabilirsiniz.
Sinema
Tröste Karşı
Emeğin Üstünlüğü
Başrol oyuncusundan başka, mesleği
oyunculuk olan başka birisinin yer almadığı bir film olan Dondurmam Gaymak, Türk sinemasının gelmiş geçmiş
en önemli yapıtlarından biri. Emek, sömürge, paylaşım, haklı kazanç, haksız
kazanç, iman ve sabır gibi birçok evrensel değerin yer aldığı film, Ege'nin
küçük
bir
kasabasında
geçmekte.
Küreselleşmenin karşısında küçük bir
esnafın mücadelesini ince detaylarla inceleyen film, insanlık adına büyük
bir ders niteliğinde. Gerçek dondurmayı, küçük arabasında köy köy gezerek
pazarlayan küçük esnaf, büyük dondurma şirketlerinin karşısında ezildiğini her geçen gün hissetmesine rağmen,
doğruluktan ve kaliteli mal üretmekten bir an olsun vazgeçmeden dondurmasını üretmeye devam ediyor.Ta
ki dondurma arabası kasabanın küçük çocukları tarafından çalınana dek...
Filmin her haresinin ayrı ayrı incelenmesi gerekirken, iki sekans benim için ayrı
bir önem arz etmekte: İlki emperyalizme
karşı kendini gerçekten yetersiz sayan bir
sosyalistin söylemlerinin yer aldığı mahalle kahvesindeki vatandaşın haykırışı
ve aynı zamanda inandığı bu gerçekliği
bir türlü ifade edemeyişinden kaynaklanan küskünlük ve saldırgan tutumu.
İkincisi ise, filmin kahramanının intihar
girişimi sonrası köyün yaşlı dedesi ile,
sabaha karşı köyün sokaklarında turlayışı. Bu turlayış esnasında ise, onun neden intihar etmemesi gerektiği nazarına
vurgu yapacak olan iman, kader, hak ve
inanç dolu sözlerin yaşlı amca tarafından
hikayeleştirilmiş bir biçimde anlatılışı.
Küresel köy haline gelen dünyada, tek başına bir kişinin nasıl mücadele ettiğine ilişkin
yaşadıklarını anlatan Dondurmam Gaymak
mutlaka izlenmesi gereken bir yapıt..
42
Cem Yılmaz 'Ali Baba ve 7 Cüceler'in
Ankara'daki gösterimine katıldı
Cem Yılmaz, senaryosunu yazdığı, yönetmenliğini yaptığı ve rol aldığı "Ali Baba ve 7 Cüceler"
filminin Ankara'daki gösterimine katıldı.
Ankamall Alışveriş Merkezindeki gösterime, filmde rol alan Yosi Mizrahi ve Çetin Altay'ın da aralarında olduğu oyuncularla katılan Yılmaz, gösterim öncesi seyircilere hitap etti.
Yılmaz, sinemada kalıcı eserler bırakmaya çalıştığını ifade ederek, "Bu filmin hafif bir komedi olması, iyi bir komedi olmasını engellemiyor" dedi.
Cem Yılmaz’ın dördüncü filmi olma özelliğini taşıyan Ali Baba ve Yedi Cüceler, ilginç hikâyesiyle
gişede yüzleri güldürmeyi vaad ediyor. Filmin
oyuncu kadrosunda CemYılmaz’a Zafer Algöz,
Yosi Mizrahi, Bahtiyar Engin, Çetin Altay, Irina
Ivkina eşlik ediyor.
Filmin hikâyesi ise şöyle: Ali Şenay ve kayınbiraderi İlber, bahçe süsü olarak cüceler tasarlayıp
satan iki “iş adamıdır.” İç pazardaki girişimlerinde başarısız olup, Şenay Cüccaciye markası
atında kurumsallaşıp yurt dışına açılmak isteyen
ikili, soluğu Sofya’da düzenlenen bir bahçe fuarında alırlar. Tamamen tesadüf bir yanlış anlaşılma sonucu büyük mafya lideri Boris Mancov’un
adamlarına bulaşan Şenay ve İlber, kendilerini kedi-fare oyununu andıran bir insan avının
göbeğinde bulurlar! Karşılarına çıkan Tayanç
Pakça, Veronika ve Kenan Memedov gibi nev-i
şahsına münhasır karakterlerle maceraları da
renklenecektir...
İyi seyirler.
43
2016 SONBAHAR/KIŞ
TAKI VE AKSESUAR
TRENDLERİ
Bu sezon takı trendlerine göz atmışken, aksesuar trendlerine de biraz göz
atalım istedim, zira aksesuarların biraz daha önemli olduğu bir 2015-2016
Sonbahar/Kış sezonu bizleri beklemekte... Geçmiş sezonlardan tasma
kolyelere yatırım yapanlar, bu sezon
"Choker" kolye patlaması yaşanacağını bilmelisiniz. Altın veya gümüş ton-
larında tasmayı andıran ya da büyük
zincirlerden oluşmuş Choker kolyeler
sezonun öne çıkan takı trendlerinden
biri. Bu tarz kolyelerde Afrika esintili
etnik modellerin çoğunluğu dikkat çekiyor. Takılarda altın renginin bu sezon
da yükselişine devam ettiğini görüyoruz. Altın rengi takı ve aksesuarlar sezonun en fazla görülen detaylarından...
44
Deriden yapılmış takılar, çiçek motifli kolye ve broşlar, kürk (tabii ki
sahte) kaşkollar, ince fularlar, dirseklere kadar çıkan eldivenler, yün
kaşkollar ve kalın kemerler sezonun dikkat çekici aksesuar trendleri
arasında yerini alıyor. Bu sezon takılarda bir "Oversized" eğilimi görülmekte. Dikkat çekici büyüklükte
45
madalyonlar, Cuff bilezikler, küpeler
ve broşlar dikkat çekmekte... Her ne
kadar Choker yani tasma kolyeler
popüler olsa da, boyu uzun kolyelerin de sezonda hatırı sayılır yer işgal
ettiğini görüyoruz. Lafı fazla uzatmadan sezonun takı ve aksesuar trendleriyle sizleri baş başa bırakıyoruz.
“SELFİE” ÇEKİMİNDE
GÜZEL ÇIKMA
YÖNTEMLERİ
Selfie çekerken 40’lı ve daha üstü yaşlarında bulunanlar feci sonuçlarla karşılaşabiliyor. Selfie çekimi için önceden hazırlanma imkanı genellikle bulunmuyor.
Spontane gelişen çekimler için bazı önlemler almak ve çok güzel selfie çekmek mümkün. Üstelik hangi yaşta olursanız olun!
Öncelikle rahat olun. Yakın plan çekim
yapıyorum diye kendinizi çok fazla kasmayın. Doğal ruh hali selfie’de daha güzel
görünmenizi sağlayacaktır. Arka planın
karışık olmamasına dikkat edin. Dikkatin fona kayması sizi gölgeleyecektir.
Gün ışığını iyi ayarlayın. Öğle sıcağında güneş tepede iken çekeceğiniz
selfie’lerde burun, kulak, dudak, kir-
piklerinizin gölgesi yüzünüzde kalacağından yüzünüz dalgalı bir görünüm
alır. Bundan kurtulmak için mümkünse
selfie zamanını sabah veya akşamüstü
saatlerine yani güneş ışıklarının daha
yatay olduğu zamanlara denk getirin.
Kuzey yönü arkanızda kalacak şekilde pozisyon alın. Kuzey yönünde ışık
kırılmaları nedeniyle gökyüzü daha
koyu ve lacivert tonlarda çıkar. Bu nedenle yüzünüz ve fon birbirinden ayrılır, alan derinliği, keskinlik oluşur.
Eğer imkanınız varsa parlak jelatin
bulup yüzünüze ışığı yansıtarak dolgu yapabilirsiniz. Tıpkı botoks vb. dolgular gibi ışık dolgusu da yüzün daha
genç ve pürüzsüz görünmesini sağlar.
46
Açınızı doğru ayarlayın. Hangi açıdan
daha iyi göründüğünüzü belirleyin ve
hep o açıdan çekim yapın. Genellikle cephe yerine küçük açılı yan duruşlar daha
iyi sonuç verir. Özel olarak beğendiğiniz
bir bölüm varsa onu ön plana çıkarın. Burnunuz küçükse daha yandan, gözleriniz
güzelse daha yakından, saçlarınız hoşsa
daha uzaktan selfie çekmenizi öneriyoruz.
Selfie çekerken kolunuzu fazla uzatmayın.
Fazla uzattığınız kolunuz vücudunuzun ölçülerinde orantısızlık hissi uyandırır. Eğer
kolunuz kısa kalıyorsa selfie çubuğu kullanarak çekim yapın. Parmağınızın objektifin görüş açısına girmemesine dikkat edin.
Selfie’nin yarısını parmağınız doldurmasın.
Selfie’de güzel çıkmanın ana kuralını sona
bıraktık: Mutlaka güzel bakın. Şaşı bakmayın, boş bakmayın, dalgın bakmayın,
baygın bakmayın. Bakışlarınız gözlerinizin içi gülüyor dedirtecek türden olsun.
Selfie çekimlerinde saç çok önemlidir. Eğer
yüzünüz genişse veya kulağınız büyükse saçınızı toplamayın, salın. Bu yüzünüzün daha
küçük görünmesini sağlayacaktır. Küçük görünen yüz sizi zayıf gösterir. Selfie çekimlerinde bazı objektifler balık gözü tabir edilen
çok geniş açı deformasyonu yaptığından geniş
yüzlü olanların görünümü dev aynalarındaki
gibi korkunç bir hal alabilmektedir. Bu hataya düşmeyin. Yüzünüz küçük, tipiniz minyon
ise saçınızı toplayın hatta topuz yapabilirsiniz. Özellikle boynunuz güzel ve boyun gamzeleriniz çekici ise saçlarınız toplu olmalı.
NewYork’un ünlü bir ayakkabı markası kadınlar için
selfie ayakkabısı tasarladı.
SELFIE MAKYAJI
Hafif bir makyaj daha iyidir. Öncelikle cildinizi temizleyin. Daha sonra nemlendirici ile cildinizi gençleştirin. Selfie’de gözler
çok önemlidir. Bu nedenle kaliteli bir göz
kalemi ve rimel kullanın. Yakın plan çekim-
47
lerinde tüm makyaj malzemelerinde canlı
renkler yerine semi soft renkler tercih edilmeli, Çok canlı renkler gereksiz parlamalara
ve ciltte ölü noktaların (piksellerin) oluşmasına yol açabilir. Göz altı sorunu olanlar
için mutlaka gözaltı kremi kullanılmasını
öneriyoruz. Ruj tercihiniz açık renk olmalı.
MENEKŞE SOKAK’TA
BİR ANTİKACI
Suat Karaman. Önceleri memleketi Kars’tan getirdiği yöresel ürünleri pazarlayan küçük
bir dükkanı varken, ilerleyen
zamanlarda tarihe olan ilgisi
sayesinde antikacılığa merak salmış bir kişilik. Kızılay
Menekşe Sokak’ta bulunan
antika dükkânında neler yok
ki. Antikacıya yaklaşırken bile
nereye bakacağınıza karar veremiyorsunuz. Halen ilk günkü
gibi çalışmakta olan radyolar,
1800’lerden kalma üzerinde
kaynayan kazanlarıyla birlikte
Rus sobaları, lambalar, saatler
48
kapıda karşılıyor sizi. Kurtuluş
Savaşı’ndan kalma fotoğraflar,
İtalyan bardaklar, Rus semaverleri, guguklu saatler, maşrapalar, dürbünler ve tabaklar
dükkânın raflarında yer alan
antikalar arasında bulunuyor.
Bire bir temas sağladığı ve antikaları temin ettiği yerler bulunmakla beraber, Suat Karaman
her ayın ilk Pazar günü Ayrancı
Pazar Yeri’nde kurulan antika
Pazarı’nın müdavimlerinden.