aynalı kahve sohbetleri-61
Transkript
aynalı kahve sohbetleri-61
AYNALI KAHVE SOHBETLERİ-61 DOKTOR CAHİT: Beyler bugünlerde Divriği’de siyaset epeyce konuşulur oldu. Konu daha çok CHP ve onun yeni kongresiydi. Beklenen gün geldi.50’ye yakın partili misafir de vardı. Delege bir arkadaşımdan dinledim. Divan Başkanlığını CHP Kocaeli Milletvekili yürütmüş. Hiç erinmeden üşenmeden her zaman Divriği’ye gelip giden Milletvekili Malik Ecder Özdemir’de varmış. Sivas’tan eski ve yeni il başkanları da gelmişler. Çok güzel bir Genel Kurul olmuş. Konuşmalar yapılmış, temennilerde bulunulmuş, Belediye Başkanı yaptıklarından Yapacaklarından bahsetmiş... Seçimde başka aday olmadığı için Hüsamettin Kırkayak Bey yeniden İlçe başkanı seçilmiş. Güven tazelemiş..Hayırlı uğurlu olsun diyelim ...Belediye seçimlerine partiyi bu heyet götürecek,işleri kolay değil, her şey aslanın ağzında... TERZİ METİN: Sağ ol Doktor, CHP halkında verdiğin bu taze bilgiler için çok teşekkür ederim. Önce AKP, ondan sonra MHP derken şimdi de CHP, üç parti de yeni yönetimlerini böylece belirlemiş oldular.Şimdi çalışma zamanı.( nerden aklıma geldi bu söz roman kapağı gibi”şimdi çalışma zamanı”) NACİ HOCA: Geçen internette köşe yazılarını okurken Sabah Yazarı Engin Ardıç’ın yazı başlığı dikkatimi çekti. “Başbakan Ölse Bile AKP yine kazanır” Ne kadar kaba, ne kadar duygusuz, ne kadar insanlık dışı, ne kadar çirkin bir başlık!.. Ne var içinde diye dikkatlice okudum. Dişe dokunur bir şey yok! Yok efendim farz edelim: -MHP iktidara geldi, programı yok. PKK ile mücadeleyi daha da sertleştirecek. -BDP, azınlık partisi, Türk’ten oy alamaz, Türkiye’nin bütününe söyleyecek sözü yok. -CHP’ye gelince Onunda programı yok. Zaten Kemalizm’in hiçbir zaman kalkınma programı olmamıştır. Yaptıkları 2-3 şeker fabrikasıyla, çimento fabrikası, Köy Enstitüleri de bir şeye yaramadı vs. sözler... Sonlara yakın da Sayın Başbakan’ın hastalığına getiriyor lafı ve O olmasa bile AKP ‘nin yine iktidar olacağını söylüyor. Ne kadar ayıp, ne kadar uygunsuz sözler. Yeri zamanı mı? Bunları yazmakla ne kazanacaksın Engin Ardıç? Güya AKP yi destekliyor ama verdiği örnek çok yanlış. KOMUTAN AHMET: 12 Eylül’ün yaşayan en önemli iki ismi Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya,4 Nisan’dan itibaren yargı önüne çıkacaklarmış. Evren’in avukatı mahkeme için 120 sayfalık bir broşür hazırlamış. Sayın Evren şunları demek istiyormuş: Siz benim evimde oturuyorsunuz, dönüp bende kira istiyorsunuz !Size bu düzeni ben sağladım. Benim Anayasama göre 30 yıldır bu ülke idare ediliyor. Diğer yasalar ona göre dizayn edildi. Sizin varlık nedeniniz de benim koyduğum hukuk düzeni içinde var. Başarısı olsaydım, darbeye teşebbüs halinde kalsaydım zaten yargılanır belki de asılırdım. Ama buna bugün hakkınız yok, diyecekmiş. Ne dersiniz, biraz mantıklı değil mi? AVRUPA GÖRMÜŞ İSMAİL: Komutan, Sen 12 Eylül’den bahsederken benim aklıma da “Balyoz” geldi. Balyozcular da şunu derse ne olur? Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı sizi hatalı gördü. Laikliğe aykırı hareketleri n olduğunu değerlendirdi. Bilgi ve belge toplayıp hakkınızda Anayasa Mahkemesinde dava açtı. Anayasa Mahkemesi sizi yargıladı. Partinizi kapatmadı. Ama partinizin bir yıllık devlet yardımına el koydu. Diyelim o yasalardan aldığı bir görevini kullandı. Aynı şüpheyi Ordu’ da duydu diyelim. O da İç Hizmet Kanunu 35. Maddedeki Cumhuriyeti Koruma kollama görevinden dolayı kuşkuluydu, bir seminer düzenledi. Herkes bir şeyler söyledi. Ama hiçbir şey yapılmadı. Yasal dayanağı olan işlerin yargılaması da manidar. Kaldırsınlar bari şu 35. Maddeyi de millet de rahatlasın... ALİ KEMAL: Hayal kırıklığına uğramadım dersem yalan olur. Amerika ile yine kuzu sarmasıyız. Güney Kore’de Sayın Başbakan Obama ile görüştü. Ben zannediyordum ki Sayın Başbakan Suriye’de Irak’taki durumu yeniden yaratmamamız lazım. Siz lütfen Dünya Jandarmalığını bir kenara bırakın. Bir şeyler yapılacaksa Birleşmiş Milletler toplanır bir karar alır ona göre hareket ederiz. Suriye’de olup bitenler onların iç meselesi. Biz tavsiyeden başka bir şey yapmamalıyız. Suriye’nin arkasında duran Rusya, Çin hele hele İran ile görüşmeden bir karar alınmamalı. Suriye bizim kadar onların da ilgi sahası. İran’ın üzerine fazla gitmeniz de doğru değil. İsrail’i iyice şımarttınız.5 milyonluk” montaj imali ülke” herkese kafa tutuyor. Onların nükleer silah üretmesine ses çıkarmadınız, İran işin içine girince hop oturup hop kalkılıyor. Ben sınırdaş ülke olarak İran’dan endişe duymuyorum Sizin bu telaşınız nedendir? Demeliydi... Yine hayal kırıklığına uğradım... Haftaya Görüşmek Üzere...