ENGİN ARDIÇ Torosyan`ı hatırladınız mı?

Transkript

ENGİN ARDIÇ Torosyan`ı hatırladınız mı?
11/10/13 7:01 AM
YAZARLAR
ENG"N ARDIÇ Torosyan'ı hatırladınız mı?
Ne gamsız bir kamuoyudur yahu, basın gündemini üç gün geçince
unutuyor...
Televizyon için bu süre üç aydır, dizi bugün yayından kalksın, üç ay sonra ne
Hürrem kalır ne Süleyman. Bakın Pargalı unutuldu bile.
"Gaffur" diye bir kapıcıyı hatırlayan var mı içinizde?
Peki Burhan Altıntop'u?
Hani bir de Yüzba!ı Sarkis Torosyan vardı...
Çanakkale'de sava!mı!, sonra bize kar!ı Arap isyanına karı!mı!, Amerika'ya yerle!ip
anılarını yazmı! da Profesör Ayhan Aktar dilimize çevirtip yayınlamı!.
Torosyan'ın yalan söyledi#i ileri sürüldü. Halil Berktay'ın iddia etti#ine göre subay
bile de#ildi. Hakan Erdem onun Amerika'ya ilk kez 1916 yılında gitti#ini, dolayısıyla
! leti"im
SMS: EAR yaz bo!luk bırak mesajını
yaz 4122'ye gönder.
(1,60TL) MH:02165317373
anılarında yazdı#ı gibi Çanakkale'den sonra Romanya cephesinde de dövü!mü!
olamayaca#ını söylüyordu.
Torosyan mesle#ini de Amerikan makamlarına "boyacı" olarak bildirmemi! miydi?
Tarihçi Taner Akçam, Torosyan'ın torunu Louise'i buldu ve konu!tu. Kız (bugün
orta ya!lı bir kadındır) dedesini do#ruladı.
Akçam bir !ey daha yaptı: 1916 yılının Amerikan "muhaceret bürosu" kayıtlarını
inceledi. Buna göre, 1916 yılında Torosyan soyadını ta!ıyan bir ki!i Amerika'ya
girmemi!ti.
Peki Torosyan, Amerika'ya asıl gitti#i 1920 yılında niçin "dört sene evvel de geldim" demi!ti?
Amerikan makamlarına !irin görünmek ve ülkeye giri!ini kolayla!tırmak için! ("Ben yabancı de#ilim" numarası.) Daha
önce isteseydi de gidemezdi. Çünkü 1916 yılında Ermeni tebanın Türkiye'ye girip çıkması kesinlikle yasaklanmı!tı! Ba!ka
ülkelerin vatanda!ı olan Ermeniler'e bile izin verilmiyordu.
Peki Torosyan, 1940 yılında Amerika'da yapılan nüfus sayımında i!i ve mesle#ini niçin "boyacılık", tahsilini de "orta
birden terk" olarak göstermi!ti?
Topçu subayı oldu#unu açık edip de Amerika'nın yakın zamanda girece#i pek belli olan yeni dünya sava!ında askere alınıp
bir de Pasifik cephesinde dövü!memek için!
Gerçek !u ki, anılarında birçok ayrıntıda ne kadar "uçmu"" olursa olsun, Osmanlı ordusunda böyle bir subay vardı.
Çanakkale üzerine yazdı#ı satırlarla ilgili olarak yok efendim taarruz saatini, yok efendim tepenin rakımını, yok efendim
topunun kalibresini tartı!anlar, meselenin özünü gözden kaçırıyorlardı.
Meselenin özü de !uydu: Osmanlı ordusunda, elbette imparatorlu#un son döneminde, "Türk olmayan" subaylar var
mıydı, yok muydu?
Vardı. Asker de vardı, subay da.
Müslüman da vardı, Arap ve Kürt, gayrımüslim de vardı, Rum, Ermeni ve Yahudi.
Tıpkı Osmanlı meclisinde mebus olarak da varoldukları gibi...
Osmanlı ordusu, Türk a#ırlıklı olmakla birlikte, bir "imparatorluk" ordusuydu.
Bunu özellikle unutturmaya çalı!ıyorlar, o zamanki ordumuzu "katıksız Türk" olarak yutturmaya çalı!tıkları için.
Unutturmaya çalı!ıyorlar, çünkü akıllı ve bilinçli okur, bunun hemen arkasından "peki cumhuriyet ordusunda niçin
yoktur" sorusunu soracak!
Gerçek !udur: Ermeni subay Çanakkale'de imparatorlu#u korumak için çarpı!ırken, cephe gerisinde ailesi, anası babası,
karde!i katlediliyordu!
Bu kadar. Bu tartı!ma da burada biter.
Page 1 of 2
11/10/13 7:01 AM
Engin Ardıç
Beğen 40.497
Yazarın tüm yazılarını Facebook ve Google +
sayfalarından takip etmek için tıklayın.
Page 2 of 2