Arçelik beyaz eşya satışları ikinci

Transkript

Arçelik beyaz eşya satışları ikinci
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/164
26 Ağustos 2013
Bu haftanın konu başlıkları:






Arçelik beyaz eşya satışları ikinci çeyrekte arttı
Indesit ikinci çeyrekte kârını artırdı
Vestel teknoloji akademisi, ilk mezunlarını verdi
GE Appliances, Georgia’daki pişirici cihaz fabrikasını genişletti
Sarıgözoğlu, Bursa fabrikasına 30 milyon euro yatırım yaptı
3M, her sene cirosunun %6’sını Ar-Ge’ye ayırıyor
ARÇELİK BEYAZ EŞYA SATIŞLARI İKİNCİ ÇEYREKTE ARTTI
(Appliance Magazine Dergisi’nden alınmıştır.)
Türk holdingi Koç Grup’un dayanıklı tüketim malları şirketi olan Arçelik, ikinci çeyrekte 2,66 milyar
TL’lik (yaklaşık 1,39 milyar dolar) gelir elde etti. Bu rakam 2012 yılının ikinci çeyreğinde 2,77
milyar TL’ye eşitti.
Şirket, özellikle BEKO markası ile birçok Avrupa piyasasında önemli bir aktör olarak dikkat çekiyor.
2013’ün ikinci çeyreğinde brüt kâr marjı %30 oranında kaydedilerek, bir önceki yılın aynı
çeyreğindeki %28,8’e göre artış gösterdi.
Bu dönemde beyaz eşya ürünleri geliri, 2012’nin ikinci çeyreğindeki 1,74 milyar TL’ye kıyasla 1,80
milyar TL olarak kaydedildi. Beyaz eşya ürünleri için brüt kâr marjı ise %31,4’ten %33’e yükseldi.
Tüketici elektroniği ürünlerinden elde edilen gelir bu dönemde 3013 milyon TL olarak çıkarak, bir
önceki yılın aynı dönemindeki 487 milyon TL’ye kıyasla düşüş sergiledi.
2013’ün ikinci çeyreğinde diğer iş kollarından elde edilen gelir, 2012’nin aynı dönemindeki 547
milyon TL’den 552 milyon TL’ye çıktı.
Arçelik, 2013 yılının ilk yarısında 5,09 milyar TL’lik toplam gelir beyan etti. Bu rakam, 2012’nin ilk
yarısındaki 5,18 milyar TL’ye kıyasla %1,7 oranında geriledi.
2013 yılının ilk yarısında Türkiye piyasasından elde edilen gelir, 2012’nin ilk yarısındaki 2,262
milyar TL’den 2,268 milyar TL’ye çıkarak hemen hemen aynı kaldı.
İlk altı ayda uluslararası piyasalardan elde edilen gelir 2,82 milyar TL olarak kaydedildi. Bu rakam,
2012’nin ilk altı ayına kıyasla %3,3 geriledi, o dönemde bu rakam 2,92 milyar TL’ye eşitti.
Şirket, 2013 yılında kilit bölgelerde pazar payının aynı kalmasını veya artmasını öngörüyor.
Türkiye’deki beyaz eşya hacmi artışının %3-%4 olarak çıkması bekleniyor, bu da GSYİH büyüme
beklentileri ile paralellik gösteriyor. Uluslararası piyasalarda ise beyaz eşya hacminin %5’ten fazla
artması bekleniyor.
Şirket, 2013’te toplam gelir büyümesinin %8’i aşacağını öngörüyor.
INDESIT İKİNCİ ÇEYREKTE KÂRINI ARTIRDI
Indesit Company, 2013 yılının ikinci çeyreğinde 646,5 milyon avro gelir elde ettiğini açıkladı.
Şirketin geliri, bir önceki yılın aynı döneminde 685 milyon avro olarak kaydedilmişti.
2012’nin ikinci çeyreğindeki 11 milyon avro rakamına kıyasla faiz ve vergi öncesi düzeltilmiş kâr
13 milyon avro olarak kaydedildi.
BEYSAD
1
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/164
26 Ağustos 2013
Indesit Company CEO’su Marco Milani, "İkinci çeyrek sonuçları, grubun kârlılığını korumak için
attığı adımların sonucunu yansıtıyor. Faaliyet marjı, maliyeti azaltarak grup kârlılığını sürdürme
çabalarımızı tamamlıyor." dedi.
İkinci çeyrekte şirket İtalya, Türkiye ve İngiltere’de elektrikli küçük ev aletleri dağıtımına başladı.
Indesit, 2013 yılının ikinci yarısında beyaz eşya ürünleri sevkiyat hacminde herhangi bir iyileşme
öngörmüyor. Grup, 2012’ye kıyasla 2013 yılının sonunda satışlarının %3-%4 civarında
gerilemesini bekliyor. Şirket, satışlarından %3-%3,3 oranlarında faaliyet marjı elde etmeyi
bekliyor.
CEO Milani sözlerine şunları ekledi: "2013 yılının kalan aylarında talebin zayıf kalmaya devam
edeceğini düşünüyoruz. Maliyetleri kontrol etme önlemlerini uygulayarak ve yeni ürünler lanse
ederek ve fiyatları artırarak grubun kârlılığını muhafaza etmek için elimizden geleni yapmaya
çalışacağız. Bunun bir kez daha altını çizmek istiyorum.”
VESTEL TEKNOLOJİ AKADEMİSİ, İLK MEZUNLARINI VERDİ
Vestel genç yeteneklere yönelik Yönetici Yetiştirme Programı üçüncü ve deneyimli mühendislere
yönelik Teknoloji Akademisi ilk mezunlarını verdi. İzmir'de düzenlenen ve Zorlu Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, Vestel İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan ve Özyeğin Üniversitesi
Rektör Vekili Prof. Dr. Esra Gençtürk'ün katıldığı mezuniyet töreninde 59 Vestel çalışanı diploma
aldı.
Üçüncü dönemini tamamlayan Vestel Yönetici Yetiştirme Programı'ndan 27, ilk dönemini
tamamlayan Vestel Teknoloji Akademisi'nden de 27 çalışan mezun oldu. Her iki programda da
eğitimleri Özyeğin Üniversitesi'nin akademisyenleri verdi. Diploma töreninde konuşan Zorlu
Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, toplumsal ve ekonomik gelişme için çalışanların
gelişimlerine katkıda bulunmanın çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Hep okullar sanayi ile niye
işbirliği yapmıyor diye kendime sorardım. Bizde bu yeni yeni gelişiyor. Biz bunu Türkiye'de
Özyeğin Üniversitesi ile gerçekleştiriyoruz. İnsansız hiçbir şey olmaz. Biz insansız uçak yapıyoruz,
ama onu da insan yapıyor." dedi.
Hiçbir zaman kısa vadeli fabrika ya da işyeri kurmadıklarını dile getiren Zorlu, şöyle devam etti:
"Devamlı geleceğe yönelik işler kurduk. 1980 yılında fabrikaları kurarken 'en az yüzde 50 ihracat
yapacak şekilde bu fabrikaları dizayn edin' dedim. Bu gün tekstilde yüzde 80 ihracat yapıyoruz.
Vestel'i 1994 yılında aldığımda 350 bin televizyon üretiyordu. Bugün 119 milyonuncu televizyonu
üretiyoruz. Senede 10 milyon televizyon üretiyoruz. 1 milyon metre kare kapalı alan ve 30 milyon
cihaz üretebilecek kapasite ile Mega Fabrikalar dizisinde yer aldık. Gençler, ileride hep hayal
kurun ama hayalci olmayın. Kalkınmış ülkelere baktığımızda hep insana verilen değeri görüyoruz."
"60. yılında yeni sloganımız 'daha da ileri gitmek"
Ahmet Zorlu, grup olarak 'ülkem, işim, ailem' bakış açısıyla 60. yılı geride bıraktıklarını belirterek
önümüzdeki süreçte Ar-Ge'ye ve tasarıma verecekleri önemle daha da ileri gideceklerini dile
getirdi. Zorlu, "60 yıl boyunca olduğu gibi saygın, dürüst ve güvenilir bir kurum olarak, sadece
kendi kurumumuz ve çalışanlarımız için değil, ülkemiz için, içinde yaşadığımız toplum için hep
birlikte değer sağlamaya devam edeceğiz. 60. yılda yeni sloganımız 'daha daha ileriye gitmek,
daha yükseğe çıkmak, daha iyisini yapmak.' Eğer biz yapamazsak başkaları gelir onlar satın alma
yaparlar ve bizi ırgat gibi çalıştırırlar." diye konuştu.
"Fatih'e Çin'in yarı fiyatına 85 bin akıllı tahta verdik"
Vestel'in Türk mühendis ve işçilerinin eseri olacak ilk Smart telefonu bu sene sonunda piyasaya
çıkaracakları bilgisini de veren Zorlu, "Türk mühendisi ve aklı ile akıllı Fatih Projesi’ne Çin'deki
BEYSAD
2
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/164
26 Ağustos 2013
rakiplerimizin yarı fiyatını verdik ve 85 bin akıllı tahtayı okullarımıza kurduk. 50 bin tabletimiz
okullarımızda kullanılıyor. Önümüzdeki günlerde ihale var inşallah onu da alacağız. Çünkü
dersimizi iyi çalışıyoruz. İnanmak işin yüzde 60'ıdır." diye konuştu. Vestel İcra Kurulu Başkanı
Turan Erdoğan da Vestel'in insan kaynağının kalitesini yükseltmeye yönelik çok ciddi uygulamalar
başlattığını, Özyeğin Üniversitesi ile ortaklaşa, hep konuşulan ancak zorlanılan sanayi-üniversite
işbirliği anlamında en güzel örneği hayata geçirdiklerini vurguladı.
Özyeğin Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Esra Gençtürk ise üçüncü kuşak üniversite olmayı
hedeflediklerini ve bu hedefin önemli bir unsuru olan sanayi ile işbirliği anlamında Vestel'le çok
önemli bir proje gerçekleştirdiklerini söyledi.
GE APPLIANCES, GEORGIA’DAKİ PİŞİRİCİ CİHAZ FABRİKASINI GENİŞLETTİ
GE Appliances’ın LaFayette, GA’daki pişirici cihaz fabrikasına yapılan yeni ilaveyi kutlamak üzere 9
Ağustos tarihinde kurdele kesildi.
Bu genişletme ile 1,1 tonluk güce sahip pres makinesi kullanıma açılıyor, böylece tesisin dahili
metal parça üretme kapasitesi yeni bir duvar tipi fırın gamı hattını destekleyecek şekilde
genişleyecek. LaFayette tesisindeki genişletme çalışmaları ile 90 yeni istihdam yaratıldı.
GE Appliances, yeni duvar tipi fırın gamını desteklemek ve tesiste üretilen solo fırınları yükseltmek
için 88 milyon dolarlık yatırım yaptı. Böylece tüm cihazlar yeni stil ve görünümde üretilmeye
başlanacak. Bu yatırım, şirketin ABD’deki fabrikaları, ürünleri ve hizmetleri yeniden canlandırmak
için başlattığı 1 milyar dolarlık yatırım programının bir parçası olarak yapıldı. 1 milyar dolarlık
yatırım ile 3000’i aşkın istihdam yaratıldı.
Kurdele kesme törenine GE Appliances Başkanı ve CEO’su Chip Blankenship’in yanı sıra Georgia
valisi Nathan Deal ve Senatör Johnny Isakson katıldı.
GE'nin yeni Profile model duvar tipi fırınları “Direkt Air” teknolojisi ile Gerçek Avrupalı Konveksiyon
sunuyor. Tasarım, hava deliklerini fırın boşluğunun üstüne koyarak, tam boyutlu fırınlar için
sektörde bir ilki gerçekleştirdi. Böylece, hava doğrudan yiyeceğe yönlendirilecek ve daha iyi
pişirme performansı için hava akışı önemli ölçüde iyileştirilecek.
Cihazlarda GE’nin Brillion ev otomasyon teknolojisi kullanılıyor, bu da cihazların Wi-Fi, iPhone ya
da bir Android akıllı telefon ile uzaktan kontrol edilebilmesini sağlıyor.
GE, yeni duvar tipi fırınların tüketicilerin evlerinde halihazırda bulunan fırın boşluklarının %75’ine
sağabileceğini düşünüyor. Yeni duvar tipi fırınların perakende satış fiyatları 999 dolar ile 3599
dolar arasında değişecek.
LaFayette, GA fabrikası, Roper Corp. tüzel kişilik unvanı altında faaliyet gösteriyor ve tamamen
GE’nin bir bağlı şirketi konumunda. Roper beyaz eşya markasını ise Whirlpool Corp. temel olarak
Lowe mağazalarında satılan ekonomik fırın ve çamaşır cihazları için kullanıyor.
SARIGÖZOĞLU, BURSA FABRİKASINA 30 MİLYON EURO YATIRIM YAPTI
Sarıgözoğlu bir BEYSAD üyesidir.
SubconTurkey dergisinden alınmıştır.
Türk kalıp sektörünün önde gelen firmalarından Sarıgözoğlu A.Ş., uzun yılların getirdiği deneyim
ve 3 ayrı şehirdeki yatırımlarıyla hizmet vermeye devam ediyor. Sarıgözoğlu’nun dünden bugüne
yaşanan gelişimini anlatan Sarıgözoğlu A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Sarıgözoğlu ile
BEYSAD
3
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/164
26 Ağustos 2013
Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde yaptığımız görüşmede Bursa yatırımları, Manisa sanayisi ve
Sarıgözoğlu’nun hedefleri konusunda bilgiler aldık.
Firmanızı ve sizi tanıyabilir miyiz?
1957 yılında İsmail Sarıgözoğlu tarafından İzmir’de Nurçelik adı ile kurulan günümüzün dünya
devleriyle çalışacak tecrübe, bilgi ve teknolojik güce ulaşan Sarıgözoğlu, başta otomotiv sektörü
olmakla beraber beyaz eşya alanında da presli şekillendirme ve firmamızın kökeni olan sac
kalıpları konusunda sektörün önde gelen OEM’lerine hizmet vermektedir. Babamız tarafından
kurulup, bir aile şirketi olarak bugünlere gelen Sarıgözoğlu, ben ve kardeşim Levent Sarıgözoğlu
tarafından yönetiliyor. Üçüncü nesil olarak yeni kuşağın yönetimi devralmasıyla ilgili ciddi
çalışmalar başlattık, bu kapsamda TAIDER (Türkiye Aile İşletmeleri Derneği) ile işbirliği
içerisindeyiz.
Sarıgözoğlu bünyesinde müşterilerinize hangi ürünleri ve hizmetleri sunuyorsunuz?
Otomotiv sektörünün gelişmiş yan sanayilerinden biri olarak araçların kozmetik olarak adlandırılan
büyük dış panel parçalarından, robotlu kaynak sistemleriyle bu parçaların montajından, kalın şasi
parçalarına kadar geniş bir yelpazede üretim gerçekleştiriyoruz. Uluslararası alandaki
hizmetlerimizin en büyük sebeplerinden biri olan büyük kozmetik ve alüminyum gibi yetkinlik
gerektiren kapsamlı sac kalıpları üretimimizin başında geliyor. Bu çerçeve dahilinde, şu anda Ford
Otosan’ın sekiz yan sanayisinden biri olarak Ford ile birlikte dört proje (Global Kargo Kamyon,
V362, V363, B460) yürütmekteyiz. Bu projeler kapsamında Ford Amerika’ya kalıp ve prototip
parça sevkiyatı gerçekleştiriyoruz. Projelerin devreye alınması ile birlikte seri parça gönderimine
de başlayacağız.
Sarıgözoğlu 4 Fabrikasında 700 Kişi İstihdam Ediyor
Ağırlıklı olarak hizmet verdiğiniz sektörler, yatırım yaptığınız şehirler ve çalışan sayısı
hakkında bilgi verir misiniz?
Otomotiv sektörü asli sektörümüz olsa da, beyaz eşya sektöründe de; Türkiye, Fransa, Almanya
ve İngiltere’de bulunan Bosch firmalarına kombi üretiminde kullanılan iç ve dış sac aksamları için
yıllardır kalıp ve seri üretim konularında hizmet veriyoruz.
Bursa OSB, Aksaray OSB ve Manisa OSB’de 2 fabrika, olmak üzere toplamda 4 fabrikada 700 kişi
çalışıyor. Bursa fabrikamızın gelecek bir sene içerisinde ciro, istihdam ve kapasite kullanım
açısından bugün ki ile kıyaslandığında %100 artış göstereceğini söyleyebilirim. Bursa’yı
gerçekleştirmek için kendi öz kaynaklarımızı aşan ciddi manada dış kaynak kullandık. Hem onun
geri ödemesini hızlandırmak, hem de o kapasiteyi kullanmak için 2014 yılından itibaren
müşterilerden gelen talepler doğrultusunda Bursa fabrikamızın ciro ve kapasite kullanım oranının
%100 artacağını umuyoruz. 2012 yılında 25 bin ton kullandık, 2013 yılı sonunda 30 bin tona
çıkmış olacağız, 2014 yılında ise 50 bin ton hammadde kullanmış olacağız.
Bursa yatırımınızdan bahseder misiniz?
Otomotiv yan sanayi sektörü açısından en önemli eksikliğimiz Bursa ve kuzeyi için olan
uzaklığımızdı. Bu bakımdan Bursa tesisimizi tam kriz zamanında, 2008 yılında inşa etmeye ve
makinelerimizi sipariş vermeye başladık. Tabii Bursa’nın faaliyete geçişi zamanında krizin en derin
hissedildiği bir dönem idi buna rağmen Bursa fabrikamızda kısa zamanda kendi ayakları üzerinde
durur hale geldi. Sadece müşteriye yakınlık anlamında değil, rekabet platformunu farklı boyuta
taşımayı amaçlayan bir yatırımdı. O bina kendi içinde çok modern bir fabrika olup kapalı alanı
30.000 metrekaredir. Bu kapalı alana ilaveten yapılan makine yatırımları da yine Türkiye’de ilk
defa bir yan sanayide robot otomasyonun G1 pres caddesinin kurulduğu bir tesistir. Bu pres
caddesi ile otomotivin ihtiyacı olan en büyük ebatlı dış yüzey parçalarının baskısını yapıyoruz.
Kaporta gibi parçaları el değmeden robot otomasyonu ile üretiyoruz. Bunlar 2000 tonluk baş
presle başlayan 1000 tonluk hat presleri ile devam eden 1+4 toplam 5 presden oluşan bir pres
BEYSAD
4
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/164
26 Ağustos 2013
caddesidir. Bunların örnekleri ancak OEM’ler dediğimiz ana sanayilerde mevcut iken Türkiye’de ilk
defa bir yans anayi olarak biz bu yatırımı gerçekleştirdik. Şu anda bu makinalarımız ile Ford’un,
Fiat’ın ve Renault’un dış panel parçalarının imalatını yapıyoruz. Bursa için yaptığımız toplam
yatırım 30 milyon Euro oldu. G1 robot otomasyonu pres caddesinden sonra G2 robot otomasyonu
yatırımımızı da yaptık. Ağustos ayında ise G3 dediğimiz robot otomasyonunun montajı
tamamlanacak. Siparişi verilmiş olan bir transfer yatırımı daha yapmış olacağız. Kaynak
robotlarının sayısının 1 yıl içerisinde 4 katı artacağı bir dönem yaşayacağız. Hatta bunların bir
kısmı merkez Manisa fabrikasında montaja başlamış durumdadır.
Ford’un açıkladığı 4 yeni projede yer alıyoruz. Bu projelerin bir tanesi üretimde ve reklamlarını
TV’lerden izliyoruz. Diğer bir projesi, daha büyük bir minibüs olan V363 ise yılbaşından itibaren
seri üretime girecek. Türkiye’de 160 bin adet üretimi planlandı, eş zamanlı olarak ise Amerika’da
155 bin adet üretilecek. Biz Sarıgözoğlu olarak hem Ford Otosan’a hem de Amerika’ya parça
vereceğiz. Amerika’da üretilecek olan araçların kalıplarını da üretiyoruz. Yani kalıp ihracatından
sonra seri parça ihracatına da başlayacağız. Diğer bir projesi de yine 2014 yılında yollarımıza
çıkacak. Dördüncü proje ise geçtiğimiz günlerde lansmanı yapılan Ford Cargo kamyondur. İhraç
edilmek üzere tasarlanan bu araç ile birlikte Ford’un yeni projelerinde de yer aldık.
Sektörde ürünlerin hızlı, kaliteli ve ekonomik üretilmesi önemli. Bu konuda firmanız
için neler söyleyebilirsiniz?
Sarıgözoğlu’nun uzun yıllardır edindiği tecrübe, gelişime açık yapısı, deneyimli ve işine hakim
ekiplerimiz sayesinde müşteri talebinin karşılanmasına karşı hassasiyetimiz ve yüksek teknolojiye
sahip makina parklarımız, üretim esnasında bu üç parametrenin karşılanmasında ki en büyük
etkenlerdir. Bunların yanı sıra firmamız “Yalın Üretim” felsefesini benimseyerek, Manisa, Aksaray
ve Bursa fabrikalarımız eş zamanlı olarak yalın dönüşüm sürecine girdi. Geçen yıl başlayan bu
sürecin meyvelerini toplamaya başladık.
Ürünlerinizin şekillenme sürecinden ve imalat periyodundan bahseder misiniz?
Öncelikle müşteri talebinin doğru algılanmasıyla tüm süreçlerde yüksek teknoloji kullanılarak,
fizibilite çalışmaları, simülasyonlar doğrultusunda müşteriyle iletişim halinde kalarak kalıp
tasarımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Deneyimli ekiplerimiz sayesinde üretimi planlayıp, esnekliğimizi
yitirmeden planlarımıza sadık kalarak üretimimizi model de dahil olmak üzere pres altı
çalışmalarımızla sonuçlandıracak biçimde tesisimizde gerçekleştiriyoruz. Seri üretim için kalıpları
devreye alma sürecini de ayrıntılı bir şekilde planlayıp kalite kapsamları dahilinde gerek
firmamızda gerekse müşterilerimizin pres hatlarında tamamlıyoruz.
Seri üretim ve sanayileşmenin temel taşlarından biri olan kalıp sanayinin ekonomiye
olan katkısı hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Dünyada kapasite fazlası üretim düşüşü olduğu dönemlerde bile Türkiye, artan ihracat ve üretim
sayılarıyla ön plana çıktı. Artık üretimin doğuya kayması düşüncesi, konsept olarak yerini
tasarımın da doğuya kayması sonucunu getiriyor. Hedeflenen 2023 yılı için strateji belgesinde
vurgulandığı gibi 4 milyon adetlik bir üretimin ülkemizde gerçekleşmesidir. Ayrıca, bunun yüzde
75’i hedefleniyor. Otomotiv yan sanayi burada çok önemli bir yer işgal ediyor.
Türkiye’de bu sektörde 5 bin civarında firmanın faaliyet gösterdiği tahmin edilmekte.
Sizi diğer firmalardan farklı kılan nedir?
Öncelikle sürdürülebilir, uzun vadeli bir başarı hedeflenmiştir. Sarıgözoğlu bir okul niteliğinde
verdiği eğitim ile yetiştirdiği ve sahip olduğu ekiplere verilen önemle de bu hedefe gidişi
perçinlemiştir. Müşteri odaklı ve esnek yapımız sayesinde müşteri talepleri doğrultusunda
yetkinliklerimizi sürekli geliştiriyoruz.
www.beysad.org.tr
BEYSAD
5
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/164
26 Ağustos 2013
Teknik personel istihdamında, Türkiye genelinde yaşanan bir sorun var. Siz bu konuyu
nasıl değerlendirirsiniz?
Teknik liselere ve yüksekokullara gereken önemin verilmemesi ciddi bir etken. Bu konuda Koç
Grubunun başlattığı programa gönülden desteğimizin yanı sıra MOSB (Manisa Organize Sanayi
Bölgesi) olarak, yönetimini ve idaresini üstlendiğimiz bir okul açtık. Başkanlık görevini kardeşim
Levent Sarıgözoğlu’nun üstlendiği kurulda nitelikli hocalarımızla sanayinin ihtiyacı paylaşılarak ve
öğrencilere istihdam garantisi verilerek ortak bir işbirliği içine girildi.
Sektörün büyümesine ve gelişmesine katkıda bulunacağını düşündüğünüz tavsiye ve
önerileriniz nelerdir?
Sektörümüzün kendi iç dinamikleri diğer sektörlere göre farklıdır. Bu dinamiklere hakim olup ileri
görüşlülükle kısa ve uzun vadeli değişkenliklere hazırlıklı olunmalı ve sürdürülebilir olmak için
eğitimi ve gelişimi ilke edinmek sürekli ve hızla değişen sadece sektörün değil, içinde
bulunduğumuz çağın da en büyük gerekliliği.
Manisa Organize Sanayi Bölgesi yönetiminde de Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak
hizmet veriyorsunuz. MOSB hakkında da kısa bilgi verir misiniz?
Manisa organize sanayi bölgesi, kendi ayakları üzerinde duran sayılı organize sanayilerden
birisidir. Bölgemizde bir parça hariç hiç yer kalmadı. Büyük tek parça olarak bir arsamız kaldı.
700 dönümlük bir arsamız var, burayı ısrarla satmıyoruz. Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen bir
otomotiv ana sanayi firması için ayırdık. O arsayı saymazsak şu an organize sanayi bölgemizde
başka bir arsa kalmadı. Otomotiv ana sanayinin ihtiyacı olan her şeyin Manisa’da olmasından
dolayı böyle bir yatırımın da olmasını istiyoruz. Gelecek sene kamuya ait bir yerin tahsis edilmesi
için de çalışmalar yapacağız, yani 6. bölge için de hazırlıklarımız var. 700 dönüm yer daha var
iken yeni yer arayışını içine girip garip bir duruma düşmemek için çok fazla acele etmiyoruz.
Bürokrasinin uzun sürüyor düşüncesiyle bir taraftan bunların resmi girişimlerine de başlayacağız.
Bu da artık son genişlememiz olacak. Bundan sonra kentimizin sosyo-kültürel yapısına yönelik,
toplu konuttan, sağlık, eğitim tesisleri gibi tesisleşmemizi sürdüreceğiz. Bugüne kadar
yaptıklarımızın daha büyük boyutlarda olanlarını gerçekleştireceğiz.
Sarıgözoğlu, Manisa organize sanayi bölgesinin ilk tesislerinden birisidir. O zaman İzmir’deki
tesisimizi taşıyıp buraya geldiğimiz de 13 yoğun parselde faaliyet gösteriyordu ve o zaman
faaliyette olan bir elin parmakları kadar fabrika vardı. Onların dışındaki çok büyük kuruluşlar bile
daha sonra Manisa’yı tercih etti. Şuan geldiği konum itibari ile gurur duyduğumuz bir organize
sanayi bölgesidir. Sarıgözoğlu olarak tüm tesislerimiz organize sanayi bölgelerinde kurulu olduğu
için diğer organize sanayi bölgelerinin hizmetleri, niteliğini ve fiyatlarını kıyaslama imkanına
sahibiz. Öyle bir kıyaslama içine girdiğimizde de en nitelikli ve ucuz hizmetin Manisa OSB’de
olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Ülke olarak 2023 vizyonumuz var. Sarıgözoğlu olarak sizin 2023 vizyonunuz nedir?
2023 yılı hedefleri aslında ütopik hedeflenmiş gibi görünse de aslında ulaşılamayacak hedefler
değil. Bu hedeflerimizi diyelim ki gerçekleştiremedik ama bu başarısızlık anlamına gelmez. Güzel
bir söz var,” Güneşi hedefledik, ıskalasak bile yanımız yıldızların yanıdır.” O rakamı
yakalayamamak bile kendi içerisinde büyük bir başarıyı getiriyor. Burada topyekün bu hedefe
inanmışlık gerekiyor. Ar-Ge faaliyetlerinden, lojistik açısından imkanların geliştirilmesi konularına
varıncaya kadar bir bütün halinde değerlendirilmesi lazım. Kendi milli markamız konusunda da
adımlar atılmalı ki bunlar gerçekleşsin. Biz bu sektörün bir temsilcisi olarak bu hedefi benimsedik,
şu an ki yatırımlarımız, hep bu hedefe olan inancımızla birlikte hedefin gerçekleşmesine olan
katkılarımızdır.
Toplam 4 fabrikada 700 kişi çalışıyor. Bursa fabrikamızın gelecek bir sene içerisinde ciro, istihdam
ve kapasite kullanım açısından bugün ki ile kıyaslandığında %100 artış göstereceğini
söyleyebilirim. Bursa’yı gerçekleştirmek için kendi öz kaynaklarımızı aşan ciddi manada dış kaynak
BEYSAD
6
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
HABER BÜLTENİ/164
26 Ağustos 2013
kullandık. Hem onun geri ödemesini hızlandırmak, hem de o kapasiteyi kullanmak için 2014
yılından itibaren müşterilerden gelen talepler doğrultusunda Bursa fabrikamızın ciro ve kapasite
kullanım oranının %100 artacağını umuyoruz. 2012 yılında 25 bin ton kullandık, 2013 yılı sonunda
30 bin tona çıkmış olacağız, 2014 yılında ise 50 bin ton hammadde kullanmış olacağız.
3M, HER SENE CİROSUNUN %6’SINI AR-GE’YE AYIRIYOR
3M bir BEYSAD üyesidir.
Yatay ve dikey uygulamalar için geniş bir fiber optik dağıtım ürün gamına sahip olan ve her sene
yeni ürün geliştirmek amacıyla sürekli Ar-Ge çalışması yapan 3M, bu çerçevede her yılda toplam
cirosunun yüzde 6’sına denk gelen 1.6 milyar dolar araştırma geliştirme çalışmalarına ayırıyor.
Sektörde uzun bir deneyime ve geçmişe sahip olduklarını belirten 3M Telekomünikasyon Ürünleri
Satış Yöneticisi Tunç Bayrak, her sene yeni ürün oluşturmak ve mevcut ürünleri geliştirmek için
Ar-Ge çalışmaları yaptıklarını aktardı. 3M olarak her yıl toplam cirolarının yüzde 6’sını Ar-Ge
çalışmalarına ayırdıklarının bilgisini veren Bayrak, “Avrupa Birliği standartlarında bir firma ise,
cirosunun ortalama yüzde 2’sini Ar-Ge’ye ayırıyor. Bugün dünya genelinde yaklaşık 10 bin
araştırmacımızla 43 binden fazla patentimiz bulunuyor. Globalde 73 laboratuvarı bulunan
firmamız, yılda 1.6 milyar dolar Ar-Ge çalışmaları için ayırıyor. 3M bünyesinde her çalışan,
mesaisinin yüzde 15’inde inandığı projeler üzerinde çalışması için desteklenir. Her yıl saygın
danışmanlık firmaları tarafından dünyanın sayılı yenilikçi firmaları arasında seçilen 3M, Apple ve
Google’dan sonra inovasyon liderlerinden biri” diye konuştu.
Çerkezköy’deki üretim tesislerine Ar-Ge konusunda sürekli yatırım yaparak müşterileri için yerel
çözümler ürettiklerine dikkat çeken Bayrak, 2012 yılının sonunda yatırım haberini kamu oyuyla
paylaştıkları Çorlu’da kurulacak olan ve Super Hub adı verilen üretim tesisleriyle ilgili önümüzdeki
yıllarda Ar-Ge çalışmalarını hızlandıracaklarını açıkladı. 3M olarak fiber optik ağ bağlantı çözümleri
ve yönetim teknolojisindeki yeniliklerde FTTH ve FTTC uygulamalarını erişim ağı çözümleri
yaptıklarını söyleyen Tunç Bayrak, sundukları çözümleri araştırma ve geliştirme kaynakları,
büyüyen ürün portföyleri ve onlarca yıla dayanan deneyimleri ışığında gerçekleştirdiklerini
kaydetti. Ağ bağlantı hızlarının artmasına bağlı olarak kullanıcıların geleceğe yönelik kurulum ve
bakımı kolay olan pasif ağları talep ettiğine dikkat çeken Bayrak, “Bu bağlamda 3M olarak genel
ağ mimarisinin tasarımı ve optimizasyonu alanlarında seçim şansı sunan bakır ve fiber optik
kablolama çözümlerine sahibiz. 3M fiber optik ve bakır çözümlerimizi temelde merkez şebeke, dış
şebeke (santral) ve ev (son kullanıcı) ortamı olarak üç ana grupta toplayabiliriz. Yatay ve dikey
uygulamalar için geniş bir fiber optik dağıtım ürün gamına sahibiz. Bunları ileri teknoloji ürünü
bakır ve fiber optik iletken ekleme çözümleri, fiber optik ek kutuları, santral bloklar, splitter
çözümleri, fiber optik, dağıtım çatıları ve fiberlok fiber optik mekanik ek çözümleri olarak
sıralayabiliriz” dedi.
www.beysad.org.tr
BEYSAD
7

Benzer belgeler

BEYSAD 1 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ

BEYSAD 1 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ için 88 milyon dolarlık yatırım yaptı. Böylece tüm cihazlar yeni stil ve görünümde üretilmeye başlanacak. Bu yatırım, şirketin ABD’deki fabrikaları, ürünleri ve hizmetleri yeniden canlandırmak için...

Detaylı

BEYSAD 1 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ Türkiye`nin

BEYSAD 1 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ Türkiye`nin Tüketici elektroniği ürünlerinden elde edilen gelir bu dönemde 3013 milyon TL olarak çıkarak, bir önceki yılın aynı dönemindeki 487 milyon TL’ye kıyasla düşüş sergiledi. 2013’ün ikinci çeyreğinde d...

Detaylı