Yeflil Ufuklar
Transkript
Yeflil Ufuklar
01KapakYU.qxd 11/08/2006 17:46 Page 1 BÖLGESEL ÇEVRE MERKEZ‹ DERG‹S‹ - ÜÇ AYDA B‹R YAYIMLANIR Y›l 2 Say› 2 | N‹SAN 2006 | 5.00 YTL Yok oluş Polonya’daki Bialowieza Orman› ve ‹¤neada Longos Ormanlar› gibi Avrupa’n›n bozulmam›fl ender do¤al alanlar›, koruma ile kalk›nma aras›ndaki mücadeleye tan›k oluyor durdurulabilir mi? ÖZEL KORUMA SAYISI Eski köye yeni âdet Sa¤l›¤a giden anayol Çevre yasas›nda de¤ifliklik Ekoturizm uygulamas›, Küre Millî Park›’ndaki köylere yaflam getiriyor Trafik kaynakl› hava kirlili¤ini azaltmak, hükümetlerin ve sanayinin öncülü¤üne ba¤l› Makyajlanan çevre yasas›, çevreye eski gözle bakmay› sürdürüyor sayfa 29 ▼ sayfa 20 ▼ sayfa 12 ▼ Bu yay›n Avrupa Komisyonu taraf›ndan desteklenmektedir. 02_kapakici.YU.qxd 11/08/2006 17:46 Page 28 REC Türkiye yeni binas›nda sizlere daha yak›n... REC Türkiye iki yafl›nda, yeni yerinde... Geçen iki y›l içinde çevre paydafllar›na bas›l› ve elektronik destek, kurumsal ve tematik e¤itimler, STK ve belediyelere hibe programlar› ile hizmet verdi, bundan sonrada sürdürecek. Yeni yerimizde araflt›rmalar›n›za destek olacak bir çevre kütüphanesi, REC Türkiye e¤itim ve seminerlerine ev sahipli¤i yapabilecek bir toplant› salonu var. REC Türkiye yeni ofisinin kap›lar› rahat ve s›cak ortam›yla tüm çevre paydafllar›na aç›k. Ayr›ca tüm programlara ayr› telefon hatlar›yla ulafl›m› daha kolay. Kapasite Gelifltirme Program› 0312 491 95 02 Hibe Program› 0312 491 95 12 ‹klim De¤iflikli¤i Program› Y›ld›z Polis Karakolu 0312 491 95 53 Çevresel Bilgi Program› 0312 491 95 72 REC Türkiye BÖLGESEL ÇEVRE MERKEZ‹ REC Türkiye ‹lkbahar Mahallesi 15. Cadde, 296. Sokak No: 8 06550 Y›ld›z, Çankaya, Ankara Telefon: 0312 491 95 30 Faks: 0312 491 95 40 TRT GENEL MERKEZ‹ Ofisimize, K›z›lay Güven Park’tan kalkan Oran minibüsleri kullan›larak ve Y›ld›z Polis Karakolu’ndan sonraki ›fl›klarda inilerek ulafl›labilir. 03-5ForumYU.qxd 11/08/2006 17:12 Page 3 ‹Ç‹NDEK‹LER yeflil UFUKLAR Y›l 2 Say› 2 | N‹SAN 2006 | ISSN 1305-5232 Yeflil Ufuklar, Orta ve Do¤u Avrupa için Bölgesel Çevre Merkezi (REC)’nin üç ayda bir yay›mlanan ve özgün ad› Green Horizon olan dergisinin Türkiye uyarlamas›d›r. Yeflil Ufuklar, Green Horizon dergisinde yer alan haber ve makalelerin yan› s›ra Türkiye’den haber ve makalelere de yer vermektedir. Yeflil Ufuklar, REC’in karar alma süreçlerine kat›l›m› destekleme, bölgesel paydafllar aras›nda iflbirli¤ini teflvik etme gibi amaçlar›na hizmet eder. Yeflil Ufuklar, Orta ve Do¤u Avrupa’da çevre ve sürdürülebilir kalk›nma alan›nda önemli konulara ve gerçek öykülere yer vermektedir. Dergi, ifl dünyas›, uluslararas› kurulufllar, hükümet, yerel yönetimler, sivil toplum kurulufllar›, akademik kurumlar ve bas›n için yararl› bir kaynakt›r. Yeflil Ufuklar’da yer alan fikir ve görüfllerin Orta ve Do¤u Avrupa için Bölgesel Cevre Merkezi (REC) ve REC Türkiye’nin görüfllerini yans›tmas› gerekmez. Yeflil Ufuklar, elektronik olarak www.rec.org.tr adresinden incelenebilir. 15 Yeflil Ufuklar Yay›n Sahibi: REC Türkiye ad›na Dr. Sibel Sezer Eralp 10 Yok olufl durdurulabilir mi? 12 Eski köye yeni âdet 15 Korumada yeni yaklafl›m Çeviri: Özge Gezerler Özgün Tasar›m ve Uyarlama: Turgay Ar›k Bask›: Miki Matbaac›l›k San. ve Tic. Ltd. fiti. Matbaac›lar Sitesi 560. Sok., No:27, ‹vedik, Ankara Tel. 0312 395 2128 Bask› Tarihi: 18.08.2006 KATKIDA BULUNANLAR Prof. Dr. Joan Martínez Alier ■ Suade Arançl› ■ Güzin Arar ■ Yunus Ar›kan ■ Z. Bilgi Bulufl ■ fiebnem Feriver ■ Deniz Gümüflel ■ Duygu Güven ■ Dr. ‹smail Mentefl ■ Kerem Okumufl ■ Dr. Begüm Özkaynak ■ Hande Özüt ■ Elif Pekin ■ Nuran Talu ■ Mehmet Ali Üzelgün Ayr›ca... Robert Atkinson ■ Pawel Kazmierczyk ■ Ors Marczin ■ Lars Mortensen ■ Kristina Vilimaite ■ Ruslan Zhechkov GÖRSELLER BTA ■ Z. Bilgi Bulufl ■ cyanidefreerhodopi.org ■ DO⁄ABEL ■ Elif Demir ■ A. Özge Gökçe ■ Nafiz Güder ■ Gül Günefl ■ Aykut ‹nce ■ Gabor Kardos ■ Pal Kezdy ■ Janusz Korbel ■ Mihajlo Maricic ■ Zoran Mateljak ■ Dr. ‹smail Mentefl ■ Dr. Begüm Özkaynak ■ PHOTODISC ■ REC Country Office Romania ■ REC Türkiye Arflivi ■ stock.xchng ■ VIENNA AIRPORT Green Horizon MAGAZINE TEAM Editor-in-Chief: Pavel Antonov Deputy Editor: Greg Spencer Sales Officer: Alex Gregorio Designer: Patricia Barna Proofreaders: David Landry Administrative Officer: Emese Gal Webmasters: Tamas Bodai, Vadim Ostapenko EDITORIAL BOARD Sustainable development: Janos Zlinszky Information and research: Jerome Simpson Funds and investments: Jennifer McGuinn Public participation: Magdolna Toth Nagy Environment and security: Marta Szigeti Bonifert Environmental policy: Oreola Ivanova Business and corporate responsibility: Robert Nemeskeri Environmental law: Stephen Stec New EU member states: Beata Wiszniewska South Eastern Europe: Radoje Lausevic Turkey: Dr. Sibel Sezer Eralp Genç kufla¤›n ümidi keserek terketti¤i yeryüzü cenneti, KED ve GEF/ SGP öncülü¤ündeki ekoturizm uygulamas›yla koruma kullanma dengesine iyi bir örnek oluflturuyor. KAPAK KONUSU Biyolojik Çeflitlilik ve Do¤al Kaynak Yönetimi Projesi, korunan alanlar› kat›l›mc› yönetim planlar›yla gelece¤e tafl›yor. Eflsiz de¤erler Polonya - Beyaz Rusya s›n›r›ndaki Bialowieza Orman› ya da K›rklareli'ndeki ‹¤neada Longos Subasar Ormanlar› gibi ekosistemler, Avrupa'n›n bugüne kadar korunan eski ve eflsiz do¤al de¤erlerinden ikisi. Polonyal› çevre korumac›lar, Bialowieza'da kereste istihsalinin 'sürdürülebilir kalk›nma' kavram›n› çarp›tmak oldu¤unu savunuyor. MERCEK 18 Orada, bir fon var uzakta 19 Temiz ulafl›m yolunda tam gaz 20 Sa¤l›¤a giden anayol Avrupa Birli¤i’ndeki STK’lar do¤udaki efldefllerine üyelik öncesi fonlar› ö¤renme ve yönlendirme konusunda destek oluyor. Temiz Yak›tlar ve Tafl›tlar Ortakl›k Projesi (PCFV), REC Türkiye’nin evsahipli¤inde düzenlenen yuvarlak masa toplant›s› ile Türkiye’de de yayg›nlafl›yor. KAPAK FOTO⁄RAFI Janusz Korbel Trafik kaynakl› hava kirlili¤inin tehlikelerini azaltmak için hükümetlerin ve sanayinin temiz yak›t ve tafl›t kullan›m›n› teflvik etmesi gerekiyor. D‹⁄ER BÖLÜMLER Forum 4 D›fl Haberler 6 Türkiye’den Haberler 8 REC Bülteni 24 EEA Haberleri 28 Yasal Boyut 29 Kitapl›k 30 REC BÜLTEN‹ 22 Bilgiye çevresel boyut Çevre paydafllar›na do¤ru, h›zl› ve güncel bilgi vermeyi hedefleyen REC Türkiye Bilgi Program›’n›n yöneticisi Yeflim Ça¤layan, program›n kapsam›n› Yeflil Ufuklar'a anlatt›. 20 ‹LET‹fi‹M ▼ Yay›n Hizmetleri: Bayt Ltd. fiti., Ziya Gökalp Cad. 30/31, K›z›lay, Ankara. Tel. 0312 431 3062 Hükümetler 2010 y›l› itibariyle AB’deki biyoçeflitlilik kayb›n›n durdurulmas› konusunda anlaflmaya vard›; ancak veriler, çevrede meydana gelen tahribat›n azalmak yerine artt›¤›n› gösteriyor. Editör [email protected] Abone ifllemleri [email protected] ▼ Editör: Nafiz Güder KAPAK KONUSU ▼ Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü: Yeflim A. Ça¤layan MIHAJLO MARICIC DERG‹ EK‹B‹ AYKUT ‹NCE Bölgesel Çevre Merkezi REC Türkiye ‹lkbahar Mahallesi, 15. Cadde, 296. Sokak, No: 8, 06550 Y›ld›z Çankaya, Ankara-Türkiye Tel: (90-312) 491 95 30 Faks: (90-312) 491 95 40 Web: www.rec.org.tr 3 | N‹SAN 2006 | yeflil UFUKLAR 03-5ForumYU.qxd 11/08/2006 17:12 Page 4 FORUM editörlerden Temel hak ve özgürlükler dendi¤inde, ilk olarak akla gelen haklardan biri 'çevre hakk›' olmuyor belki. Ancak, do¤al ortam ve kaynaklar›n tahribat›, azalmas›, tükenmesi ya da kirlenmesi sonucu hem insanlar›n hem de di¤er canl›lar›n yaflam alanlar› darald›kça, sa¤l›kl› ve temiz, bunun yan› s›ra bu nitelikleri sürdürülebilir bir çevrede yaflaman›n ne kadar önemli oldu¤unu daha iyi anl›yoruz. Bu fark›ndal›¤›n sonucunda, dünyan›n farkl› yerlerinde, birbirini hiç tan›mayan insanlar ve toplumlar, yaflad›klar› çevrenin kullan›m› konusunda al›nan kararlarda söz sahibi olmak, yani çevre haklar›n› savunmak için seslerini daha çok duyurmaya çal›fl›yor, bu yönde bilinçli ve örgütlü hareket etmeye bafll›yor. Bu say›m›z›n konuk görüflü köflesinde yaz›l› bir söylefli gerçeklefltirdi¤imiz Prof. Dr. Joan Martínez Alier, 'yoksullar›n çevrecili¤i' ismini verdi¤i çevresel hareketin kuramc›lar›ndan. 'Çevresel adalet' kavram› üstüne kurulu bu yaklafl›m, yerel topluluklar›n, (özellikle de çevreyi koruduklar› takdirde ekonomik kalk›nma sa¤layamayacaklar› düflünülen nispeten yoksul topluluklar›n), yaflad›klar› çevrenin korunmas›n›, böylece geleneksel ve sürdürülebilir üretim/ kullan›m biçimlerini koruyarak ekonomik kalk›nman›n sa¤lanmas›n› talep etmeleri gere¤ini savunuyor. Üstelik, dünyadaki bütün insanlar›n kaliteli bir yaflam sürebilmesi için kalk›nman›n gereklili¤ini yads›madan. Çünkü çevresel adalet, nimetlerin oldu¤u kadar külfetlerin de âdil flekilde paylafl›lmas›n› öngörüyor. Dergimizin bu say›s› bask›ya haz›rland›¤› s›rada, Uflak Eflme'deki alt›n madeniyle ve su kaynaklar›na kar›flan kimyasallarla ilgili haberler gündeme geldi. Bu sürecin nas›l geliflece¤ini flimdiden bilemesek de, hem dünyan›n çeflitli yerlerindeki hem de Akkuyu, Bergama, Sinop gibi ülkemizdeki çevre hakk›n› savunan hareketlerden ç›karmam›z gereken sonuç, herkesin yaflad›¤› çevre üstünde söz sahibi olmas›n›n, al›nacak kararlara kat›lmas›n›n, yani çevre hakk›n›n en temel haklardan biri oldu¤unu teslim etmektir. Her ne kadar, haz›rlan›rken farkl› fikirlere ne ölçüde yer verdi¤i tart›flmaya aç›k olsa da, Çevre Yasas›'nda kapsaml› de¤ifliklikler yapan 5491 say›l› yasa da, üçüncü maddesi alt›nda, 'çevre politikalar›n›n oluflmas›nda kat›l›m hakk› esast›r,' ifadesiyle en az›ndan temenni düzeyinde çevre hakk›n›n alt›n› çiziyor. Öyleyse izlememiz gereken en do¤ru yol, Bergamal›lar'a, Eflmeliler'e, Sinoplular'a, çevrelerini savunan bütün toplumlar›n sesine ve taleplerine de süreçteki di¤er ilgi gruplar›na oldu¤u kadar kulak vermek ve sayg› göstermek olacakt›r. Nafiz Güder yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 4 CYANIDEFREERHODOPI.ORG Çevre hakk› ÖLÜM ÖPÜCÜ⁄Ü: Bulgar protestocular, aralar›nda siyanürle alt›n ç›kar›lacak yat›r›m›nda da oldu¤u madencilik projelerini engellemeyi baflard›. ‹yi yönetiflim için yeflil muhalefet Orta ve Do¤u Avrupa’l› yeflil eylemcilerin son dönemdeki protestolar›na bakan biri, bu sonuca demokratik reformlarla m›; yoksa hem adaylar›n hem de yeni üyelerin çabalar› sayesinde mi ulafl›ld›¤›n› merak ediyor. Polonyal› çevreciler, halk›n tek geçim kayna¤›n›n a¤aç kesimi oldu¤u iddias›na karfl› ç›k›p ülkenin en yafll› orman›ndaki a¤aç kesimini durdurmak için mücadele ediyor. Bulgaristan’da yurttafllar ve STK’lar, siyanürle alt›n ç›karmak isteyen Kanada flirketi Dundee Precious Metals’e rahat vermiyor. Projeye iliflkin karara kat›lamay›nca, dondurucu so¤u¤a ve göz alt›na al›nma riskine karfl›n protestolar›n› sürdürüyor. Slovak STK’lar›, AB’nin yap›sal ve birleflme fonlar›n› programlama ve denetleme sürecine kat›l›m› Aral›k ay›nda ask›ya ald›. Onlar da Bulgar STK'lar› gibi, AB’nin sivil toplumla ortakl›k ilkesini hükümetin kötüye kulland›¤› iddias›nda. 2007-2013 için ayr›lan yaklafl›k 10 milyar avroluk AB fonunun amaca uygun kullan›lmayaca¤›n› öne sürüyorlar. Hükümet ve flirket sözcüleri, sivil protestocular› ve STK’lar›, kalk›nma yanl›lar› ve yat›r›mc›larla uzlaflmaya yanaflmayan 'radikal' taraflar olarak nitelendiriyor; insandan çok do¤aya de¤er vermekle suçluyor. STK’lar› en çok da, yabanc› devletlerden ya da rakip flirketlerden destek almakla suçluyorlar. Güçlü bir demokrasi ve iyi bir yönetiflim için yurttafllar›n seslerini duyurmas› önemli. Hükümetler kararlarda fleffafl›¤›, yarg›ya eriflimi ve karar alma süreçlerine halk›n etkin kat›l›m›n› sa¤lad›klar› sürece zaten eylemcilere gerek kalmaz. Güçlü ve kat›l›mc› yurttafll›k örnekleri, köklü Bat› demokrasilerinde görülüyor. Seçimle ifl bafl›na gelmifl yetkililer tart›flmal› kararlar almak istemiyor; çünkü protestolar› körüklemek istemiyorlar. Ayn› yetkililer, güçlü ç›kar gruplar›na karfl› koymak için, çevreyi ve fleffaf yönetimi savunan güçlü bir sivil deste¤e de muhtaç. Donörler bu nedenle sivil toplumu destekliyor. ‹sveç Uluslararas› Kalk›nma ‹flbirli¤i Ajans›’n›n (SIDA), Balkanlar’daki STK’lara k›sa süre önce verdi¤i 4 milyon avroluk destek buna iyi bir örnek. Dundee’nin Bulgaristan’a yapaca¤› yat›r›mlar› durdurma tehdidine ve siyanür teknolojisini savunan medya kampanyas›na ra¤men desteklenen protestolar sonunda, Çevre Bakan› Cevdet Çakarov maden projesini onaylamad›. Gösteriler, bir AB delegasyonunun, ülkenin üyeli¤e haz›r olup olmad›¤›n› de¤erlendirmek için Sofya’ya yapt›¤› ziyarete denk getirilmiflti. AB üyesi Polonya’da hükümetin, bütçede AB'nin de destekledi¤i bir çevre kalemini iptal etme plan›, Ocak ay›nda STK’lar›n tepkisiyle karfl›laflt›. Çevre ‹ktisad› Enstitüsü/ Orta ve Do¤u Avrupa Banka ‹zleme A¤›'ndan (CEE Bankwatch) Andrzej Gula, “çevreye gerekli malî kaynaklar› sa¤lamad›¤› takdirde, AB yönergelerinin koflullar›n› yerine getirme konusunda Polonya'n›n sorun yaflayaca¤›n›,” söylüyor. Polonya’daki AB Fonlar› Çevre STK’lar› Koalisyonu, ülkeye 2007-2013 dönemi için ayr›lan 60 milyar avroluk AB fonundan, hükümetin do¤a koruma konusuna yeterli pay› ay›rmas›n› sa¤lamas› için Avrupa Komisyonu’na baflvurdu. STK’lar›n, hükümetlerin ve ifl dünyas›n›n her zaman kavga etmesi gerekmiyor. Örne¤in, Skadar Gölü’nün Arnavutluk içindeki k›sm› koruma alt›na al›nd›. Arnavutluk'ta son seçimlerde koltu¤unu koruyan tek bakan, Çevre Bakan› Lufter fiuveli oldu. Bunun sebebi belki de fiuveli’nin, do¤an›n korunmas›n›, sadece çevre için de¤il ülkenin insanlar› ve ekonomisi için de sa¤lam bir yat›r›m olarak görmesiydi. Pavel P. Antonov 03-5ForumYU.qxd 11/08/2006 17:12 Page 5 FORUM konuk görüflü Umudum 'çevresel adalet'te Küresel çevresel harekette üç ana ak›m gözlemliyorum. Birincisi, 'yaban›ll›k kültü'dür, yani el de¤memifl do¤aya duyulan sevgi, do¤al de¤erlere karfl› hayranl›kt›r. Bu ak›m Kuzey’de John Muir’den beri, belki daha da öncesinden mevcut. Yoksul ülkelerde de bu ak›m› görüyoruz. Hindistan’da 'kutsal korular' var, yerli toplumlarda çevreye dinî aç›dan sayg› gösterilmesini gerektiren kadim yaklafl›mlara hâlâ s›kça rastlan›yor. Eko-verimlilik ‹kinci ak›m daha genç; ben bu ak›ma 'eko-verimlili¤in kutsal kitab›' diyorum; iflte bu ikinci ak›ma ait olan 'sürdürülebilir kalk›nma'; teknolojik ilerleme ve eko-vergiler gibi çevre politikalar› sayesinde, ekonomik büyüme ile çevreyi koruman›n birbiriyle uyum içinde yürütülebilece¤ini kabul ettirmeye çal›fl›yor. Böyle bir uyumun gerçekten mümkün olup olmad›¤› sorusunun yan›t› hâlâ verilebilmifl de¤il. Asl›nda hepimiz, fosil yak›tlar nedeniyle dünyadaki karbondioksit oran›n›n artt›¤›n› gözlemliyoruz; tabii bu yüzden iklim de¤iflikli¤i riski de art›yor. Bazen ö¤rencilerimden, '70 yafl›na geldi¤inizde atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonu ne olacak?' sorusu üstüne bir makale yazmalar›n› istiyorum. Nüfus art›fl› sonucunda insanlar›n biyokütleye, di¤er türlerin aleyhine olacak flekilde el koymas› anlam›na gelen HANPP’nin de (Human Appropriation of Net Primary Production Net Birincil Üretimden ‹nsan›n Ald›¤› Pay) dünyada artt›¤›n› görüyoruz. Üstelik önümüzdeki y›llarda petrol üretiminin Hubbert zirvesini (petrol ve di¤er fosil yak›tlar›n üretim/ arz miktar›n›n bir zirveye ulaflt›ktan sonra, giderek azalmas›) geçmesi nedeniyle, gi- derek daha fazla biyo-yak›t tüketilecek, dolay›s›yla HANPP oran› daha da artacak. K›sacas›, iklim düzeni, vahfli do¤adaki biyoçeflitlilik gibi do¤al de¤erler, ekonomik büyüme u¤runa feda edilmektedir. Yoksullar›n çevrecili¤i Bununla birlikte, çevresel harekette üçüncü bir ak›m daha var ki Ramachandra Guha ve ben bu ak›ma 'Yoksullar›n Çevrecili¤i' diyoruz. Bu ak›m, yoksul toplumlar›n, --Nijer Deltas›'nda yafland›¤› gibi-- maden ve petrol ç›kar›lmas› yüzünden, ya da bütün dünyada yo¤un flikâyete konu olan kirlilik sonucunda çevrelerinin tahrip edilmesine karfl› verdikleri mücadeleyi ifade etmektedir. 'Çevre Adaleti'ne dayanan bu tür hareketlerin geliflerek sürmesi en büyük temennim. Ben, Hindistan, Çin, Brezilya gibi ülkelerde yaflayan yoksul insanlar›n ekonomik olarak kalk›nmas›ndan yanay›m kesinlikle. Bana göre, herkesin do¤ru-düzgün, insan gibi bir hayat sürmesi için çevreden, kendine gereken miktarda eflit pay almaya hakk› vard›r; en az›ndan olmas› gerekir. Bu haklara karbondioksit sal›mlar› da dahildir. Tabii bu sal›mlar›n, günümüzde ABD, Avrupa ve Japonya’da kifli bafl›na düflen afl›r› sal›m oranlar›ndan çok daha düflük olmas› gerekir. Bu yüzden Kyoto Protokolü Baflkan Bush’un politikas›ndan daha iyidir. Ama Kyoto Protokolü bile gere¤inden fazla cömert, eski al›flkanl›klara göz yuman bir 'büyükbaba' gibi. Di¤er seçeneklerimiz ise; petrol ve benzeri kaynaklar için yap›lan savafllard›r, yani bir anlamda varl›kl› ülkelerin kendilerine yeni yaflam alanlar› (Lebensraum) yaratma politikas›d›r, (belki de 'Enerji Güvenli¤i' maskesi ard›nda bu yat›yor); ve iklim de¤iflikli¤i konusundaki adaletsizli¤in, topyekün basiretsizli¤in devam etmesidir. Ekolojik borçlar Varl›kl› ülkeler, eflit koflullarda gerçekleflmeyen ticaretten, biyolojik korsanl›ktan, ve 'karbon borcu'ndan kaynaklanan 'Ekolojik Borçlar›'n› kabul etmeli. Yoksul ülkeler, varl›kl› halklar›n yoksul halklara, ve bütün insanlar›n da di¤er bütün türlere olan 'Ekolojik Borcu'nu gündeme getirmeli. Böylece, sürdürülebilir bir dünyada, hem çevresel hem de toplumsal adalet bir arada mümkün olabilir. Yoksul ülkelerde çok farkl› düflüncelere sahip insanlarla karfl›laflabiliyorsunuz, t›pk› varl›kl› ülkelerde oldu¤u gibi. Genel olarak yoksul ülkelerin hükümetleri çevre konusunda konuflmaktan pek hofllanmaz, çünkü bunun ekonomik büyüme yönündeki beklentilerine engel olaca¤›n› düflünür. Ancak yoksul ülkelerde sivil toplum örgütlerinin bünyesinde ya da d›fl›nda, binlerce çevre eylemcisi var. Sizin de bildi¤iniz gibi Kenyal› Wangari Maathai 2004 Nobel Bar›fl Ödülü'ne hak kazand›. Belki de günümüzde dünyan›n en ünlü çevrecisi, Hindistan’da, Narmada Vadisi’ndeki, bir çok yerli ve yoksul insan› yerinden edecek barajlara karfl› mücadele veren hareketin önderi olan Medha Patkar'd›r. Bir süre önce açl›k grevindeydi, Gandhi gibi, fliddet içermeyen, etkili bir yol izleyerek 19 gün boyunca açl›k grevi yapt›. Daha bir çok örnek var: Brezilya’da hayvan sahiplerine karfl› Amazonlar'› savunan yoksul insanlar› örgütleyip büyük bir hareket baflla- BEGÜM ÖZKAYNAK Universitat Autonoma de Barcelona, Ekonomi ve Ekonomi Tarihi Bölümü ö¤retim üyesi; Uluslararas› Ekolojik Ekonomi Derne¤i Baflkan›; 'The Environmentalism of the Poor'un yazar›; kalk›nma ve çevre uzman› Prof. Dr. Joan Martínez Alier, Yeflil Ufuklar'›n sorular›n› yan›tlad›. tan Chico Mendes 1988'de öldürüldü. Bunu, profesyonel bir ekolojist oldu¤u için de¤il, kauçuk toplay›c›l›¤› gibi, ormanlarda sürdürülebilir bir ekonomik faaliyet yürüten insanlar›n›n en yaflamsal ç›karlar›n› savunmak için yapt›. Asl›nda tropikal dünyada, mangrov ormanlar›n› karides endüstrisine karfl› savunan birçok insan var. Dünya çap›nda, okaliptüsün monokültür tar›m›na karfl›, "plantasyonlar (dikim sahalar›) orman de¤ildir,” slogan›yla hareket eden bir ak›m daha var. Son zamanlarda alt›n madencili¤ine karfl› da Arjantin’in Esquel flehrinde ve Peru'daki Tambo Grande’de çok baflar›l› mücadeleler verildi, bu mücadeleler yerel referandumlara dönüfltü. Daha birçok yerde, Uluslararas› Çal›flma Örgütü’nün 169. Konvensiyonu kapsam›nda madencili¤e karfl› flikâyetler de dile getiriliyor. Dönüflümün araçlar› Bunlar gibi ekolojik paylafl›ma dayanan ç›kar çat›flmalar› üstüne birçok film çekilebilir ve kitap yaz›labilir. Yaz›lmal› da, çünkü dünya ekonomisi gitgide daha fazla madde ve enerji kullan›yor ve ekolojik çat›flmalar da gitgide art›yor. Hükümetlerin bir giriflimi olarak, 2003 Haziran'›nda Havana’da gerçeklefltirilen, BM Çölleflmeye Karfl› Mücadele 6. Taraflar Konferans›, kendinden hemen sonra yap›lan Cancun Zirvesi üstünde çok etkili olmufla benziyor. Bunun, kaynaklar›n sürdürülebilir biçimde kullan›lmas› yolunda bir dönüm noktas› oldu¤unu, ve Kuzey ile Güney aras›ndaki güç dengelerini de¤ifltiren örneklerden biri oldu¤unu söyleyebiliriz. Ancak yine de bunun önderli¤ini hükümetlerden çok, Via Campesina gibi toplumsal hareketler üstlenmiflti, ve bir de Dünya Sosyal Forumlar›’nda aç›kça görülebilece¤i gibi, su konusunda çal›flan hareketler. The Environmentalism of the Poor (Yoksullar›n Çevrecili¤i) kitab›mda da belirtti¤im gibi, ekolojik bir ekonomiye ulaflmak için öncelik vermemiz gereken konu, 'çevresel itilâflar›n çözümlenmesi'nden çok, (Gandhi felsefesinin s›n›rlar› içinde kalarak) itilâflar›n fliddetlenmesini önlemek olmal›d›r. Bütün dünyada adalet olmas›n› ve çevreye sayg› gösterilmesini umut ediyorum. 5 | N‹SAN 2006 | yeflil UFUKLAR 06-9CEEHaberlerYU.qxd 11/08/2006 17:13 Page 6 HABERLER K›sa Bölgesel Haberler Alman hükümeti, çöplerin yasa d›fl› yollardan Çek Cumhuriyeti’ne ihraç edilmesine son vermek için do¤u s›n›r›ndaki denetimleri art›rmay› kabul etti. Çek yetkililerden al›nan bilgiye göre bu y›l, yaklafl›k 15,000 ton at›k yasa d›fl› yollarla Almanya’dan ülkeye sokuldu; Almanlar, evsel at›klar için ödedikleri cezalardan kurtulurken Çekler de k›sa yoldan para kazand›. Radyo Praha’n›n bir haberi, soruna iyi bir örnek: Kuzey Bohemya’daki Libceves köyündeki bir yang›na gelen itfaiyeciler, yanan deponun Almanya’dan gelen at›lm›fl ayakkab› ve giysilerle dolu oldu¤unu görüyor. Depo sahibinin ise bu at›klar› ithâl etme belgesi yok. Almanya Çevre Bakan› Sigmar Gabriel, Çek meslektafl›n›n resmi flikâyetine cevaben, hükümetinin fiubat ay›nda, özellikle Saxony-Anhalt eyaletinde, yasa d›fl› ithalat› engellemek için s›n›r denetimlerini art›rd›¤›n› bildirdi. Ancak Gabriel, baz› Çek flirketlerin "yasa d›fl› at›k ticareti için özellikle Alman ortak aray›fl›nda oldu¤unu” da söyledi. ■ Çevre Bakan› talepkâr Letonya Çevre Bakanl›¤›, AB’nin ülkeye sa¤lad›¤› yap›sal ve birleflim fonlar›ndan çevre korumaya ayr›lan pay›n art›r›lmas›n› istedi. Çevre Bakan› Raimonds Vejonis, Maliye Bakanl›¤›na gönderilen mektupta malî yetersizliklerin, Letonya’n›n AB çevre yasalar›na uyum sa¤lamas›n› tehlikeye düflürdü¤ünü belirtti. Vejonis, çevre altyap›s›na ayr›lan malî kaynaklar›n, gerekenin yar›s› kadar oldu¤unu yazarken; su yönetimi, biyoçeflitlili¤in korunmas›, kirli sahalar›n ›slah› ve di¤er çal›flmalara ayr›lan kaynaklar›nsa gerekenin beflte biri oldu¤unu belirtti. Letonya halen, AB yap›sal ve birleflim fonlar›ndan y›lda 380 milyon avro al›yor. ■ Geri dönüflüme dur durak yok Çek Senatosu, ambalajlar›n geri kazan›m› için kat› koflullar getiren yasalar› fiubat ay›nda kabul etti; yasalar 2012’de yürürlü¤e girecek. Senato ayr›ca, küçük iflletmelerin uyumunu kolaylaflt›ran tedbirleri de kabul etti. Bakanl›k sözcüsü, hedeflere ulaflman›n zor olmad›¤›n›, Çek Cumhuriyeti’nin flimdiye dek AB’nin bütün flartlar›n› yerine getirdi¤ini; ‹rlanda, Portekiz ve Yunanistan gibi AB üyelerini geride b›rakt›¤›n› da belirtti. Geri dönüflüm hedefleri, k⤛t, cam ve kartonda %70; plastikte %27; ambalaj at›klar› için toplamda ise %55. ■ Madenciler yasadan flikâyetçi Polonya Madencilik Sanayi ve Ticaret Odas›’n›n aç›klamas›na göre, ülkede Ocak ay›nda meclisten geçen çevre koruma yasas›ndaki son de¤ifliklikler, kömür madencili¤i sektörüne 920 milyon avroya mal olacak. Yeni yasa, at›l maden ocaklar›n›n ›slah›nda dolgu maddesi olarak kullan›lan ve kömürle beraber ç›kar›lan at›k maddelerin yeniden kullan›m›n› yasakl›yor. Oda, yasan›n yürürlü¤e girmesini gelecek y›la erteletmeye çal›fl›yor. ■ Bulgaristan’da de¤iflim rüzgârlar› Bulgaristan, Sofya'daki Murgash Tepesi’nde yap›m› planlanan 80 milyon avroluk bir projeyle ilk büyük rüzgâr enerjisi üretim çiftli¤ine kavuflacak. Bulgar flirketi Ecosource Energy taraf›ndan yürütülen projeye göre toplam 44 yel de¤irmeni, 100 MW’l›k enerji üretilecek. ‹lk 20 rüzgâr jeneratörü 2006 sonunda haz›r olacak, kalan 24 jeneratör ise izleyen iki y›l içinde tamamlanacak. yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 6 CYANIDEFREERHODOPI.ORG ■ Çekler at›k ticaretine karfl› MADENC‹L‹K Siyanür plan› Bulgarlar’› yak›yor ■ Kanadal› Dundee Precious Metals (DPM) madencilik flirketinin, Bulgaristan’daki faaliyetlerinde siyanürle arama yapmas›na olanak sa¤layacak hükümet plan›, yo¤un protestolar sonucunda ertelendi. DPM, Chelopech madeninde planlad›¤› arama çal›flmalar› için Bulgaristan Çevre ve Su Bakanl›¤›’ndan onay alamad›. Orta ve Do¤u Avrupa Banka ‹zleme A¤›'n›n (CEE Bankwatch) bildirdi¤ine göre karar, yerel topluluklar›n›n ve “Siyanürsüz Bulgaristan” koalisyonundaki ulusal bask› gruplar›n›n yo¤un muhalefeti nedeniyle ertelendi. DPM ise, ülkenin güneyindeki Krumovgrad'daki alt›n madeni de dahil, Bulgaristan’daki tüm faaliyetlerine son verme tehdidinde bulundu. DPM yapt›¤› aç›klamada, “erteleme karar›ndan dönülmedi¤i takdirde, projelerimizin durmas› söz konusu olabilir ve bu da ilgili bütün taraflar›n zarar›na olur,” dedi. CEE Bankwatch’un Bulgaristan temsilcili¤inden Za Zemiata, DPM'nin, çevre konusunda önemli eksiklikleri oldu¤unu, hem Chelopech hem de Krumovgrad madenlerinde kurmay› planlad›¤› siyanürlü çökelti havuzlar›n›n su kaynaklar›na ve yerleflim yerlerine üç kilometreden yak›n olaca¤›n›, bütün bunlar›n da ülkedeki yasalara ayk›r› oldu¤unu belirtti. Ermenistan suyu alt›na tercih ediyor ■ Sovyet döneminden kalma bir alt›n madenine 100 milyon dolarl›k yat›r›m yaparak 3,000 kifliye istihdam olana¤› yaratma vaadi veren bir Hint flirketinin teklifini Ermenistan Çevre Bakanl›¤› dikkate almad›. Sterlite Alt›n fiirketi, 2002 y›l›nda Gegharkunik flehrinin Sotk bölgesinde sat›n ald›¤› madendeki faaliyetlerini geniflletmek istiyordu. fiirketin teklifinde, maden filizini iflleme faaliyetlerinin madenden 200 kilometre uzakl›kta bulunan bir alandan bizzat kaz›n›n yap›ld›¤› alana tafl›mak da bulunuyordu. Vaat edilen yat›r›mlara ra¤men Çevre Bakan› Vartan Ayvazyan, söz konusu projenin bölgedeki çevreyi tahrip edece¤ini, özellikle de sadece 30 kilometre mesafede bulunan ve Ermenistan’›n en büyük içme suyu kayna¤› olan Sevan Gölü’ne zarar verece¤ini öne süren çevre STK’lar›n›n yan›nda yer ald›. Armenpress haber ajans›ndan al›nan bilgiye göre Ayvazyan, bir aç›k oturumda, maden iflleme tesisinin zararl› kimyevî maddeler kullanabilece¤ini, bunlar›n akarsu ve göllere tafl›nabilece¤ini, çevreyi ve insan sa¤l›¤›n› tehlikeye sokaca¤›n› belirtti. Ayvazyan ayr›ca, Sevan Gölü çevresinde maden iflleme tesisleri kurulmas›n› yasaklayacak yeni bir yasan›n da haberini verdi. 06-9CEEHaberlerYU.qxd 11/08/2006 17:13 Page 7 HABERLER AB’den güncel haberler S‹V‹L TOPLUM STK’lardan müzakere boykotu ■ Slovak sivil örgütlerinden bir bölümü, yapt›klar› katk›lar› devletin sürekli olarak görmezden geldi¤ini söyleyerek, AB yap›sal ve uyum fonlar›n›n programlanmas› konusunda hükümete dan›flmanl›k yapmaktan vazgeçti. STK’lar, AB’nin 2007-2013 y›llar› için ay›rd›¤› 10 milyar avroluk fonun harcanmas›na iliflkin tavsiyelerde bulunuyordu. Ancak STK’lar devleti, AB yasas›n›n vazgeçilmez bir koflulu olan ortakl›k ilkesi uyar›nca toplumun görüflünü dikkate almamakla elefltirdi. STK’lar, tasar› halindeki 2007-2013 Ulusal Stratejik Referans Çerçevesi'ni yorumlayarak, mahrumiyet bölgelerine ve Çingeneler gibi topluluklara destek talebinde bulundu. Sektörel Çal›flma Program› ‹nsan Kaynaklar› Komitesi’nde bir STK'y› temsil eden Slovakya Sosyal Hizmetler eski bakan› Helena Wolekova flunlar› söyledi: “Bay›nd›rl›k ve Bölgesel Kalk›nma Bakanl›¤›, temel önerilerimizden hiç birini kabul etmedi… Ne yaz›k ki, programlama sürecinin kalitesini art›rma çabalar›m›za hiç kulak asmad›lar.” Yeryüzü Dostlar› Slovakya/ EEA Bankwatch’dan Juraj Zamkovsky de, “bu kukla tiyatrosundaki rolümüze art›k devam etmek istemiyoruz,” dedi. Programlama sürecini koordine eden bakanl›¤a aç›klama talebiyle gönderilen e- postalar ve telefonlar ise yan›ts›z kald›. ■ Makedonya adayl›kla ödüllendirildi Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya, Aral›k ay›nda, Avrupa Birli¤i’ne adayl›k statüsü kazand›. Avrupa Komisyonu’nun 16 Aral›k’ta yapt›¤› aç›klaman›n ard›ndan Baflbakan Vlado Buckovski, devlet haber ajans› Mio’ya verdi¤i demeçte “bugün büyük bir gün, böylece politikam›z›n onay›n› da ald›k,” dedi. Komisyon, ülkenin ekonomide kaydetti¤i geliflmeleri ve siyasî istikrar› sa¤lama yönündeki çabalar›n› takdir etti. Komisyon, 9 Kas›m tarihli resmi aç›klamas›nda, çevre alan›na iliflkin olarak, “bu alanda çok önemli çal›flmalar yap›lmas› gerekiyor; bunlara sa¤lam bir yat›r›m altyap›s›n›n kurulmas› ve mevzuat›n uygulanmas› için idarî kapasitenin güçlendirilmesi de dahil,” ifadesini kullanm›flt›. ■ Bölgesel ›s›tma SALGIN HASTALIK AB Bakanlar Kurulu ile 1 fiubat’ta yap›lan sözleflme kapsam›nda, AB’ye yeni üye olan ülkeler, bölgesel ›s›tmada vergi indirimi uygulayabilecek. Anlaflmaya göre devletler, bölgesel ›s›tmaya uygulanan Katma De¤er Vergisi’ni %5’e kadar düflürebilecek; bu oran elektrik ve do¤al gaz tarifelerinde zaten uygulanan asgari düzey. Yeni üye ülkelerden birkaç› flimdiden bölgesel ›s›tmada indirim uygulam›fl durumda; Fransa gibi baz› ülkeler ise bölgesel ›s›tmadan %19.6 oran›na kadar daha fazla vergi al›yor. ‹lgili çevreler, bu giriflimin yenilenebilir enerji ile, elektrik ve ›s› üretmenin verimli bir yolu olan kojenerasyonu (CHP) teflvik edebilece¤ini de belirtiyor. Virüs geldi, tünedi ■ Romanya’da çevre öncülerine ça¤r› Virüsü Avrupa’ya yayan›n ku¤ular de¤il, bünyesi daha dayan›kl› kufllar oldu¤unu da vurguluyorlar. Asya ve Orta Do¤u’da bu hastal›ktan 91 kifli hayat›n› kaybetmiflti. Yetkililer, Asya ve Orta Do¤u’da evcil kümes hayvanlar›n›n serbestçe dolaflmas›n›n çok daha yayg›n bir uygulama oldu¤unu, Avrupa’da ise hastal›¤›n insanlara bulaflma ihtimalinin çok düflük oldu¤unu belirtiyor. Romanya Baflbakan› Calin Popescu-Taciceanu, Romanya’daki çevre öncülerini, önümüzdeki Ocak ay›nda ülkenin AB’ye üyeli¤ine yaklafl›l›rken, çal›flmalar›n› h›zland›rmaya ça¤›rd›. Popescu-Taciceanu, Ocak ay›nda gerçeklefltirilen ekonomi ve kalk›nma konulu toplant› sonras›nda, ekonomi ve çevre bakanl›klar›n›n, enerji verimlili¤ini ve çevrenin korunmas›n› ‘öne ç›karacak’ projeler haz›rlad›¤›n› belirterek, “AB çevre standartlar›na tam uyum bizim için hayatî önem tafl›maktad›r,” dedi. ■ Kötü kokulara art›k son K›sa süre önce biten bir araflt›rma, Bulgaristan ve Romanya’n›n yan› s›ra birçok yeni üye ülkenin, AB’nin yak›t depolar› ve istasyonlar›ndan yay›lan kokulu gazlara dair kurallar›na uyum sa¤lamas› için tavsiyelerde bulunuyor. Letonya, Litvanya, Estonya, Polonya, Slovakya ve Malta, AB’nin 1994 tarihli yönergesine en geç 2009’da uyum sa¤lamalar› yönünde uyar›ld›. Yönerge, yak›t›n depolanmas› ve da¤›t›m› s›ras›nda yay›lan uçucu organik maddeleri (VOC) hedef al›yor. Araflt›rma, eski üyelerdeki en baflar›l› uygulamalar›n projeler yard›m›yla yeni üyelerdeki iflletmelere ve yetkililere aktar›lmas›n› da öneriyor. ■ Polonya çevreyi ihmâl ediyor BTA ■ Kufl gribi geçti¤imiz k›fl Orta ve Do¤u Avrupa’ya da ulaflt›. Mart ay› içinde Polonya, Slovenya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya'da virüs vakalar› görüldü. Virüs görülen di¤er ülkeler aras›nda Yunanistan, ‹talya, Avusturya, ‹sveç, Almanya ve Türkiye de bulunuyordu. Reuters’›n bildirdi¤ine göre, H5N1 vakas› saptanan son ülkelerden biri Slovenya oldu; vakalar›n hepsi de ölü ku¤ularda görüldü. Virüs, Avrupa’da henüz hiçbir insana geçmezken, Slovenyal› yetkililer, ölü ku¤ulara temas edenlere ancak hastal›k belirtisi görüldü¤ü takdirde test yap›laca¤›n› bildirdi. Almanya Baflbakan› Angela Merkel de hükümetinin aylard›r böyle bir ihtimale karfl› önlem ald›¤›n›, flimdi de mücadeleye haz›r oldu¤unu söyledi. Merkel, ZDF televizyonuna yapt›¤› aç›klamada, “pani¤e kap›lmak için bir neden yok, ancak herkese dikkatli olmas›n› tavsiye ediyorum,” dedi. Virüse Avrupa’da yaln›zca yaban kufllar›nda rastland›. Bilimciler, özellikle ku¤ular›n bu hastal›¤a karfl› duyarl› oldu¤unu, hastal›¤› kapt›ktan k›sa bir süre sonra öldü¤ünü belirtiyor. Polonya hükümetinin, çevreye özgü bir AB bütçe kalemini devre d›fl› b›rakma giriflimi, ülkenin, do¤a koruma sorumluluklar›n› yerine getirmeyece¤i kayg›s› uyand›r›yor. AB’nin sa¤lad›¤› kaynak, biri çevre olmak üzere 11 sektörel programa paylaflt›r›lm›fl durumda. Çevre sektörünü programdan ç›karma giriflimi, yaln›zca büyük ölçekli altyap› projelerinin uygulanaca¤›n› düflündürüyor. STK’lar, do¤a koruma projeleri gibi küçük ölçeklilerin ise ihmâl edilece¤i konusunda endifleli. 7 | N‹SAN 2006 | yeflil UFUKLAR 06-9CEEHaberlerYU.qxd 11/08/2006 17:13 Page 8 HABERLER Türkiye’den K›sa K›sa ■ Küçük destekle büyük ifller YEN‹LENEB‹L‹R ENERJ‹ Küresel Çevre Fonu Küçük Destek Program›'n›n (SGP) deste¤iyle yerel biyolojik çeflitlili¤in korunmas›, sürdürülebilir arazi yönetimi, yenilenebilir enerjilerin yayg›nlaflmas› odakl› do¤a koruma projeleri yürüten sivil örgütler, 10-12 May›s 2006 tarihlerinde Sakarya Karasu’daki Acarlar Projesi E¤itim Merkezi'nde topland›. Bu y›l beflincisi düzenlenen ve ilk kez Ankara d›fl›nda bir proje sahas›nda gerçekleflen SGP Projeler Toplant›s›'na, Türkiye Çevre Koruma ve Yeflillendirme Kurumu (TÜRÇEK) ev sahipli¤i yapt›. Toplant›ya 25 kadar SGP destekli projeden 50 civar›nda temsilci kat›ld›. Rüzgâr santrallerine yat›r›m dönemi bafll›yor ■ Demirer Grubu ve Enercon GmbH ortakl›¤›yla kurulan Mare Manast›r Rüzgâr Enerji Santrali Sanayi ve Ticaret A.fi., ‹zmir Manast›r'da infla etti¤i rüzgâr enerjisi santrali için Garanti Bankas›'ndan 36 milyon avro kredi sa¤lad›. Bankan›n aç›klamas›na göre, tamamland›¤›nda Türkiye'nin en büyük rüzgâr enerjisi santrali olacak tesise verilen 10 y›l vadeli proje finansman› kredisinin geri ödemeleri, santral faaliyete geçtikten sonra bafllayacak. Garanti Bankas› Genel Müdürü Ergun Özen, "Yenilenebilir Enerji Kanunu'nun yürürlü¤e girmesiyle, rüzgâr enerjisi santrallerinin say›s›nda önemli art›fl olaca¤›n› tahmin ediyoruz. Santrale sa¤lad›¤›m›z proje finansman› kredisi, Garanti Bankas›'n›n enerji sektörüne ve özellikle yenilenebilir enerji projelerine deste¤ini ve inanc›n› temsil ediyor. Ülkemizin önemli projelerine deste¤imiz sürecek," dedi. 800 kW'l›k 49 türbinden oluflan santral, 39.2 MW kurulu güce sahip olacak. Santralin türbinleri, en büyük rüzgâr enerjisi pazar›na sahip olan Almanya'da %41 payla lider olan Enercon GmbH taraf›ndan üretiliyor. ■ Çevrenin 11 Eylül'ü Bir süre önce Tuzla'da ortaya ç›kar›lan tehlikeli at›k dolu varillerin bir bölümünün bölgeye boflalt›ld›¤›, bofl varillerin ise hurda olarak sat›ld›¤› ortaya ç›kt›. Çevre ve Orman Bakanl›¤› ‹stanbul ‹l Müdürü Mehmet Emin Birp›nar, Tuzla Orhaneli'nde yaklafl›k 1,000 varilden 640'›n›n ç›kar›ld›¤›n›, varilleri gömen kepçe operatörünün vicdan azab› duyarak olaylar› anlatt›¤›n› ifade etti. "Bu olay, çevrenin 11 Eylül'üdür" diyen Birp›nar, Tuzla'daki olaydan önce %25 kapasiteyle çal›flan ‹ZAYDAfi'ta bu olaydan sonra kapasitenin %60'a ç›kar›ld›¤›n›, at›klar› imha etmek için baflvuran flirketlere de 2007'ye gün verildi¤ini kaydetti. Çevre ve Orman Bakanl›¤›, Tuzla olay›nda sorumlulu¤u olanlar hakk›nda en az 5 y›l olmak üzere hapis istemiyle dava aç›ld›¤›n›, 700800 milyar TL’lik at›k ç›karma maliyetinin de sorumlu flirketten al›naca¤›n› bildirdi. ULUSLARARASI ‹L‹fiK‹LER AB Yeflil Hafta etkinlikleri Çevre ve Orman Bakanl›¤›'n›n evsahipli¤inde 22-24 May›s 2006 aras›nda, Bilkent Otel’de düzenlenen 'Biyolojik Çeflitlilik ve Korunan Alan Yönetimi Ulusal Toplant›s›' konuyla ilgili 300 kadar Türk ve yabanc› uzman›, STK'lar› ve çeflitli paydafllar› bir araya getirdi. Toplant›da, ‹¤neada, Sultansazl›¤›, Camili ve Köprülü Kanyon’da Küresel Çevre Fonu (GEF) deste¤iyle yürütülen projelerinin ve di¤er ülkelerin benzer projelerinin karfl›laflt›¤› zorluklar, deneyimler tart›fl›larak öneriler gelifltirildi. Toplant›da ayr›ca Dünya Bankas›, Europark Federation, IUCN Akdeniz Ofisi uzmanlar› da biyolojik çeflitlili¤in korunmas› ve yönetimine iliflkin örnekleri aktard› ve uygulamalarda yaflanan ortak sorunlara dair bilgi verdi. ■ Sinop nükleer istemiyor Sinop'a nükleer santral kurulmas› plan›n› protesto etmek için 17-23 Temmuz tarihlerinde düzenlenen 'Nükleersiz Yaflam fienli¤i'ne iki bin kifli kat›ld›. Nükleer Karfl›t› Platform'un düzenledi¤i etkinlik kapsam›nda, nükleer teknoloji ve enerjinin zararlar›n› anlatan sergilerin yan› s›ra çok say›da kültürel etkinlik yer ald›. Seçimden önce Sinop’a verilen; e¤itim, kültür ve turizm flehri olma vaadlerinin yerine getirilmedi¤i de etkinlik boyunca vurguland›. yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 8 EL‹F DEM‹R ■ Korunan alanlar masada ■ Avrupa Komisyonu Çevre Genel Müdürlü¤ü, çevreyi gündeme getirmek, çevre sorunlar›n›n çözümünde al›flkanl›k ve davran›fllar›n önemini vurgulamak için her y›l Yeflil Hafta (GreenWeek) isimli bir etkinlik düzenliyor. Bu y›l biyolojik çeflitlilik temas›yla ve 'Biyoçeflitlilik Yaflamd›r!' slogan›yla 30 May›s - 2 Haziran aras›nda gerçekleflen etkinlik, eski Çek Cumhurbaflkan› Vaclav Havel, Dünya Do¤ay› Koruma Birli¤i (IUCN) Genel Müdürü Achim Steiner, Dünya Ticaret Örgütü Genel Müdürü Pascal Lamy’nin yan› s›ra birçok politikac›, yönetici ve bilimciyi a¤›rlad›. Bölgesel Çevre Merkezi (REC) Türkiye'nin de kat›ld›¤› haftada yap›lan 30 kadar panelde, iklim de¤iflikli¤i’nin biyoçeflitlilik üstündeki etkisi, biyoçeflitli- li¤in ekonomik de¤erini hesaplama yollar›, biyoçeflitlilik kayb›n›n maliyetleri, biyoçeflitlilik mesajlar›n›n topluma iletilmesi, biyoçeflitlili¤i koruman›n ulusal ve uluslararas› politikalara kat›lmas› için gerekli araçlar gibi konular tart›fl›ld›. Sergilerde ise biyoçeflitlili¤in farkl› yönlerine odaklanm›fl 78 çevre örgütü çal›flmalar›n› ve yaklafl›mlar›n› paylaflma f›rsat› buldu. Bölgesel Çevre Merkezi’nin (REC) stand›nda biyoçeflitlilik konusunda yürütmekte oldu¤u Yeflil Kutu, Natura 2000 Projeleri gibi birçok önemli proje tan›t›ld›. Sergide, do¤adan iyice kopanlar›n da, biyolojik çeflitlili¤i korumaya katk›da bulunmas›n› sa¤layacak örnekler vard›. Örne¤in AB ölçe¤inde çal›flan Birdlife International, Greenpeace, WWF gibi on örgütün birlikte oluflturduklar› Green 10'un (Yeflil 10) broflürlerinde, g›da veya mobilya seçerken dikkat edilecek 10 basit nokta özetleniyordu. Yeflil Hafta'n›n tüm bas›l› malzemelerinde geri kazan›lm›fl ka¤›t kullan›lm›flt›; plastik veya ka¤›t yerine cam ve metal tabak, bardak, çatal kullan›l›yordu; kat›l›mc›lara ekolojik bezden çantalar ile yaz›c› parçalar›ndan geri kasan›lm›fl kalemler da¤›t›ld›. Yeflil Hafta kapsam›nda düzenlenen ve 30 ülkeden 7,000 eserin kat›ld›¤› 'biyolojik çeflitlilik' konulu yar›flmada resim dal›nda ikincili¤i ‹zmir'den ilkö¤retim okulu dördüncü s›n›f ö¤rencisi Elif Demir kazand›. Sanat ö¤retmeni Özden Örgen'le Brüksel'e davet edilen Demir'e ödülünü, AB Komisyonu yetkilileri verdi. 5-10 yafl grubunda düzenlenen resim yar›flmas›nda birincilik ödülünü yedi yafl›ndaki Letonyal› Anastasija Caplinska, üçüncülük ödülünü ise ayn› yafltaki Bulgar Anna Parvanova kazand›. 06-9CEEHaberlerYU.qxd 11/08/2006 17:13 Page 9 HABERLER türkiye YASAMA Çevre Yasas›’nda kapsaml› de¤ifliklik DO⁄ABEL ■ Tuzla'da ortaya ç›kar›lan zehirli varillerin ard›ndan gündeme gelen yeni Çevre Yasas› 26 Nisan'da TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Tasar›da en önemli de¤ifliklik, yo¤un tepki çeken bal›k çiftlikleri konusundaki düzenleme oldu. Tasar›ya 'hassas alanlar' bafll›¤›yla yeni bir bölüm eklenerek Çevre Bakanl›¤›'na hassas k›y› ve iç sular› belirleme yetkisi verildi. Böylece denizlerde yap›lacak bal›k çiftlikleri hassas alan niteli¤indeki kapal› koy ve körfezlerle do¤al ve arkeolojik sit alanlar›na kurulamayacak. Yeni yasa, at›k al›m, ön ar›tma ve bertaraf tesislerini kurmamak ya da çal›flt›rmamak; yasak at›klar› topra¤a vermek; içme suyu ve kullanma suyu kaynaklar›na veya koruma alanlar›na at›k boflaltmak; yurtd›fl›ndan tehlikeli at›k getirmek gibi çevre kirletici uygulamalara ve çevre suçlar›na da a¤›r para cezalar› getiriyor. Tasar›ya göre Bakanlar Kurulu cezalar› 10 kat›na kadar art›rabilecek. Çiftlik'in kaderi BELGESEL Bir çift kanad›n peflinde ■ Kufl gözlemcili¤ini ve kufllar› anlatan bir kitap ve belgesel filmden oluflan Bir Çift Kanad›n Peflinde, içeri¤i ve oluflma süreciyle birçok ilki bar›nd›r›yor. Foto¤raf albümü anlay›fl›yla haz›rlanan kitap, kufllar, kufl gözlemcili¤i ve Türkiye’deki geçmifli, kufl göçleri ve önemli kufl alan› kavram› hakk›nda bilgi veriyor. ‹ki y›ldan uzun bir sürede haz›rlanan ve Türkiye’nin farkl› do¤al alanlar›ndaki çekimlerden oluflan film ise, 2. Akbank K›sa Film Festivali ve 27. ‹FSAK Ulusal K›sa Film ve Belgesel Yar›flmas›'nda 'En ‹yi Belgesel Film' seçildi. Kufllar›n ve kufl gözlemcili¤inin renkli dünyas›na götüren yay›nla ilgili detayl› bilgi için; <http://www.dogabel.org.tr> ■ Atatürk Orman Çiftli¤i (AOÇ) Müdürlü¤ü Kurulufl Kanunu’nda de¤ifliklik yap›lmas›n› öngören ve 9 May›s 2006'da TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüflülen kanun teklifi, baflta Mimarlar Odas›, fiehir Planc›lar› Odas› ve Ziraat Mühendisleri Odas› olmak üzere yerel STK'larla Ankara Büyükflehir Belediyesi'ni karfl› karfl›ya getirdi. AOÇ arazisinin, metro ve yol çal›flmalar›, hukukî ihtilaflar›n giderilmesi ve kamu yarar› için Büyükflehir Belediyesi’ne 10 y›ll›¤›na devredilmesi ve yaklafl›k 2.5 milyon m2'lik k›sm›n›n imara aç›lmas›na yönelik tasar›, ranta aç›k zihniyeti ve planc› yaklafl›mlar›n eksikli¤i nedeniyle elefltiriliyor. Haziran ay›nda kurulan Atatürk Orman Çiftli¤i Giriflimi, çiftlik arazisinde bir bas›n aç›klamas›, bir piknik ve konser düzenleyerek etkinliklerine bafllad›. Cumhuriyet’in ilk döneminde 52 milyon m2 olan, 1950'de ç›kan 5659 say›l› kanunla aflamalar halinde 33 milyon m2’ye küçülen, öte yandan da 1. derece tarihi ve do¤al S‹T alan› statüsü alan AOÇ, Ankara’n›n merkezine kadar uzanan bir kent orman› özelli¤i gösteriyor. REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹ MADENC‹L‹K Alt›n madeni iç ve d›fl yarg›da ■ ‹zmir Dördüncü ‹dare Mahkemesi, Bergama Ovac›k'taki alt›n madeninin imar planlar›n› iptal etti. ‹ptal davas›n› açan ‹zmir Barosu avukatlar›ndan Senih Özay, ‹zmir Valili¤i'nin Koza Alt›n ‹flletmeleri A.fi.'nin iflletti¤i alt›n madenini bir an önce kapatmas› gerekti¤ini söyledi. Özay, bunun Koza'ya karfl› do¤rudan verilmifl ilk karar oldu¤unu da belirterek, "Madencilik flirketi, flimdiye kadar verilen bütün yarg› kararlar›n› 'Bizimle ilgisi yok, daha önceki Newmont, Normandy, Eurogold flirketlerinin dönemini kapsayan kararlar, bizi ba¤lamaz,' diye karfl›l›yordu. Ama bu karar do¤rudan Koza ile ilgili," dedi. Öte yandan siyanürlü yöntemle alt›n ç›kar›lmas›na karfl› uzun y›llar mücadele eden Bergamal› köylülerden 1,670 kifli daha, kifli bafl› 3,000 avro tazminat istemiyle Avrupa ‹n- san Haklar› Mahkemesi'nde (A‹HM) Türkiye'ye karfl› dava açt›. Böylece, bugüne dek tazminat istemiyle A‹HM'de dava açanlar›n say›s› 3,475'e ulaflt›. Bugüne dek sonuçlanan 325 davada ise kifli bafl›na 3,000 avro tazminat ödenmesine karar verildi. Normandy Madencilik'in Bergama'da iflletti¤i alt›n madeni için daha önce al›nan ÇED raporunun ‹zmir ‹dare Mahkemesi'nce iptal edilmesi, Dan›fltay 6. Dairesi'nce de onanmas›n›n ard›ndan Bakanlar Kurulu 29 Mart 2002 tarihinde ald›¤› kararla madenin çal›flt›r›lmas›na izin vermiflti. Bunun üzerine Bergamal› köylüler ve ‹zmir Barosu avukatlar›, Bakanlar Kurulu karar›n›n yarg› kararlar›n›n uygulanmas›n› engelledi¤ini ve kuvvetler ayr›l›¤› ilkesini zedeledi¤ini iddia ederek dava açm›flt›. 9 | N‹SAN 2006 | yeflil UFUKLAR 10-16KapakKonusuYU4.qxd 11/08/2006 17:14 Page 10 KAPAK KONUSU | do¤a koruma yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 10 ütün bu örneklerde biyoçeflitlili¤i ve do¤ay› koruma ile, yerel halk›n kapasitesinin art›r›lmas›, do¤a koruma çal›flmalar›na kat›lmas› ve yerel demokrasinin güçlendirilmesi el ele yürütülüyor. REC biyoçeflitlilik uzman› ve yukar›da sözü edilen s›n›raflan iflbirli¤i projesini yönetmifl olan Mira Mileva’ya göre, d›fl dünyaya uzun süre kapal› olan Arnavutluk ve S›rbistan-Karada¤ gibi ülkelerin, paylaflt›klar› Skadar/ ‹flkodra Gölü’nün yönetimini görüflmek için bir araya gelmesi bölgedeki en büyük baflar›lardan biri. Bütün bu çabalara karfl›n do¤an›n omzundaki yük Avrupa da dahil tüm dünyada giderek art›yor. Dünya Kaynaklar› Enstitüsü’nün 2005 y›l› Biny›l Ekosistem De¤erlendirme raporuna göre fosil kay›tlar›, günümüzde türlerin yok olma h›z›n›n, tarih öncesi dönemde yaflanandan 1,000 kat fazla oldu¤unu gösteriyor. Daha da kötüsü rapor, türler ve habitatlar üstündeki bask›n›n aynen sürmesi durumunda bu yok olma oran›n›n 10 kat artaca¤›na dikkat çekiyor. Raporda, biyoçeflitlilik kayb›n›n befl temel nedeni oldu¤u belirtiliyor: habitat de¤iflikli¤i, iklim de¤iflikli¤i, iflgalci türler, afl›r› tüketim ve kirlilik. Raporu kaleme alanlar, do¤an›n üstüne binen bütün bu yüklerin hafiflememesi, tam tersine giderek artmas› sonucunda, do¤an›n insanlar için sa¤l›kl› ve yaflamaya elveriflli bir ortam olma niteli¤ini B Devam› sayfa 14’te ZORAN MATELJAK, REC OFFICE MOSTAR melerine olanak verecek ölçüde tüketiyor. Avrupa Do¤a Koruma Merkezi (ECNC) müdürü Rob Wolters, istenirse bölgede sürdürülebilirli¤in sa¤lanabilece¤ini, ancak do¤a koruma ile kalk›nma aras›nda sa¤l›kl› bir orta yol bulmak için yaln›zca bölge ülkelerinin de¤il, Avrupa’n›n geliflmifl ülkelerinin de çaba sarf etmesi gerekti¤ini belirtiyor. Bölgedeki baz› giriflimler, yerel ölçekteki do¤al ve beflerî kaynaklara dayal› kalk›nma alternatiflerini denedi ve baflar›l› oldu. Karpat Eko-Bölge Giriflimi bunlardan biri. Sivil toplum kurulufllar›n›n (STK) bafllatt›¤› bu giriflim, hükümetlerin de deste¤iyle, koruma ve sürdürülebilir kalk›nma konular›nda uluslararas› bir anlaflma olan ve 4 Ocak’ta yürürlü¤e giren Karpat Sözleflmesi’nin yolunu açt›. Bu giriflimlere baflka bir örnek de, eski Demir Perde bölgesini kapsayan ve Dünya Do¤ay› Koruma Birli¤i'nin (IUCN) eflgüdümünde 22 ülkenin kat›ld›¤› bir koruma giriflimi olan Yeflil Kuflak (Green Belt). Bir di¤er giriflim, Bat› Stara Da¤lar›’nda, Neretva Nehri’nin a¤z›nda ve Skadar/ ‹flkodra Gölü’nde uygulanan Ortak Do¤al Kaynaklar›n Yönetimiyle S›n›raflan ‹flbirli¤i adl› befl y›ll›k proje. PAL KEZDY, DUNA-IPOLY NATIONAL PARK A DO⁄AL B‹R DEMET: (Ormanda çal›flanlardan bafllayarak saat yönünde) Macaristan’da, Avrupa Koruma Alan› Sertifikal› Szenas Tepeleri'ndeki gönüllüler; Hutovo Blato Ulusal Park›’ndaki Neretva Deltas›’nda bir tekne; Bosna-Hersek’teki Neretva Nehri’nden bir görüntü; Macaristan’da, Buda Tepeleri’nde bir e¤itim gezisindeki çocuklar; Hutovo Blato Ulusal Park›’nda su kufllar›. ▼ vrupal›lar'›n bitki ve hayvanlar›n yok oluflunu dört y›l içinde durdurmas› gerekiyor. Üç y›l önce Kiev’de yap›lan anlaflmada Avrupal› çevre bakanlar›n›n hedefi böyleydi. Ancak, 2010 y›l› itibariyle biyoçeflitlilik kayb›n› durdurma yönündeki bu taahhüt, toplumlar›n ekonomik büyüme önceli¤i ile taban tabana z›t. Birçok hükümet, vatandafllar›n›n refah talebini karfl›lamak için biyoçeflitlilik kayb›n› asl›nda h›zland›r›yor. Do¤a koruma ile kalk›nma aras›nda denge kurmak, insanlar›n hâlâ daha tüketim odakl› bir yaflam tarz›na özendi¤i Orta ve Do¤u Avrupa ülkelerinde epey zor. Uzmanlar, ülkelerindeki do¤al hazinelerin en az›ndan bir k›sm›n› korumak için hükümetlerin bir an önce harekete geçmeleri gerekti¤ini belirtiyor. “Otoyollar›n uzunlu¤unu iki kat›na ç›karaca¤›z!” Bu tümce kula¤a, eski Komünist dönemin kalk›nma planlar›na ait bir sloganm›fl gibi gelse de, asl›nda Macaristan’daki son seçim kampanyas›nda verilen vaatlerden biri. Sosyalist partinin bir y›lda 266 kilometre yeni otoyol yapma vaadi, bölge ülkelerindeki pek çok politikac›n›n e¤ilimini yans›t›yor asl›nda. Bu politikac›lar›n birço¤u, yüksek maliyetli ulafl›m a¤lar› inflas›n› hâlâ en temel önceliklerden biri, ekonomik büyümenin alt›n anahtar› olarak görüyor. Oysa ço¤u zaman dikkate almad›klar› çevre sa¤l›¤› da, seçmenlerinin refah› aç›s›ndan ayn› derecede önemli. Bölgesel Çevre Merkezi’nin (REC) k›demli sürdürülebilirlik uzman› Janos Zlinszky, Orta ve Do¤u Avrupa'n›n kendine has do¤al ve kültürel zenginli¤inin, sürdürülebilir bir gelecek aç›s›ndan Bat› Avrupa’dan daha fazla seçenek sundu¤u görüflünde. Yak›n geçmiflteki ekonomik kalk›nman›n sonucu olan çevresel kay›plara karfl›n, bölgedeki ülkelerin ço¤unun sahip oldu¤u do¤al zenginlik, Bat› Avrupa’ya oranla hâlâ çok fazla. Bölgede do¤all›¤›n› hâlâ koruyan ekosistemler, hem Avrupa’daki biyoçeflitlili¤in büyük bölümünü bar›nd›r›yor hem de, yüzlerce toplulu¤a geçim kayna¤› sunuyor. Bölgenin en önemli do¤al zenginliklerinden biri Karpat Da¤lar›. 200,000 kilometre karelik da¤ ekosistemi ve 85,000 hektarl›k balta girmemifl ormanlar›yla, Avrupa’daki boz ay›, kurt ve vaflak gibi memelilerin bar›nd›¤› son yaflam alan› olan Karpatlar, 16 ilâ 18 milyon kiflinin de geçim kayna¤›. K›tan›n en genifl sulak alanlar›ndan biri olan ve 300’den fazla kufl türüne ev sahipli¤i yapan 2,681 kilometre karelik Tuna Deltas› da kuflbilim aç›s›ndan en önemli rezervlerden biri. Balkanlar’daki Skadar, Ohrid ve Prespa gibi büyük tatl› su gölleri, Ohrid alabal›¤› gibi ender türleri bar›nd›r›yor ve Tepeli Pelikan, Cüce Karabatak, Kafl›kç› gibi bir çok kufl türüne üreme ya da k›fllama ortam› sunuyor. Orta ve Do¤u Avrupa'n›n Bat›’dan daha zengin oldu¤u bir nokta varsa o da do¤al varl›klar. Dünya Do¤ay› Koruma Vakf›'n›n (WWF) 2004 y›l› Yaflayan Gezegen Raporu’nda da belirtildi¤i gibi bölge hâlâ, do¤as›n›n meyvelerini, yeniden üre- Hükümetler 2010 y›l› itibariyle A durdurulmas› konusunda anlaflm meydana gelen tahribat›n azalm Yok durdurul Ors Marczin 10-16KapakKonusuYU4.qxd 11/08/2006 17:14 Page 11 ZORAN MATELJAK, REC OFFICE MOSTAR do¤a koruma | KAPAK KONUSU k oluş PAL KEZDY, DUNA-IPOLY NATIONAL PARK yle AB’daki biyoçeflitlilik kayb›n›n aflmaya vard›; ancak veriler, çevrede zalmak yerine artt›¤›n› gösteriyor ZORAN MATELJAK, REC OFFICE MOSTAR ulabilir mi? 10-16KapakKonusuYU4.qxd 11/08/2006 17:14 Page 12 KAPAK KONUSU | do¤a koruma A. ÖZGE GÖKÇE B‹LG‹ BULUfi Genç kufla¤›n ümidi keserek terketti¤i yeryüzü cenneti, KED ve GEF/ SGP öncülü¤ündeki ekoturizm uygulamas›yla koruma kullanma dengesine iyi bir örnek oluflturuyor Z. Bilgi Bulufl NAF‹Z GÜDER illî parklar ve benzeri korunan alanlardaki temel sorunlardan biri yöre halk› ile korumac›lar aras›ndaki yaklafl›m ve beklenti farkl›l›¤›d›r. Yöre halk› koruma statüsü nedeniyle yaflamlar›na giren baz› toplumsal ve ekonomik k›s›tlardan dolay› kendilerini ma¤dur hissederek tepki duyarken, korumac›lar da, son kalan do¤a parçac›klar›n› koruyor olman›n verdi¤i hazla küresel düflünürken yereli gözden kaç›ran Don Kiflot’lar gibidir. Korunan alanlardaki turizm ço¤u zaman yöre insan›n›n sorunlar›na çözüm getirmeden geliflir. Önce büyük flehirlerdeki tur düzenleyicileri bu sektörden yararlan›r, daha sonra da k›r ve köy yaflam›na özlem duyan flehirliler usulca istilâ eder yöreyi. fiehirliler, korunan alanlar›n yamac›na yerleflirken, köylüler de flehirlerin etraf›na kondurur yeni yaflamlar›n›. fiimdiye dek özellikle k›y› bölgelerinin 'geliflimi' bu flekilde olmuflken, flimdi benzer süreçler do¤a turizmi yoluyla da¤larda, göllerde ve ormanl›k alanlarda da yaflan›yor. Yöre halk›n›n elinden adeta 'kurtar›lan' alanlar, flehirlinin 'tüketimine' sunuluyor, böylece tahrip el de¤ifltirerek ve istemeden de olsa büyüyerek sürüyor. Küre Da¤lar› Ekoturizm Derne¤i (KED), Küre Da¤lar›’nda geliflen do¤a turizmini 'ekolojiklefltirmeyi' ve yerele faydas›n› art›rmay›, bu iki ucu dengelemeyi amaçl›yor. KED’e göre ekoturizm, do¤aya ve yöre halk›na duyarl›, alan›n ekolojik hassasiyetini korurken yöre insan›na fayda sa¤lamay› ilke edinen bir turizm modeli. “Ekoturizm korumakt›r,” diyor Dr. ‹smail Mentefl, KED Baflkan Yard›mc›s› ve Küre Da¤lar›'ndaki Ekoturizm Uygulama Projesi'nin yöneticisi. “Koruyarak faydalan- M yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 12 mak, faydaland›kça da korumakt›r. E¤er bir bölgede do¤al ve kültürel bir de¤er korunuyorsa, bu koruma orada yaflayanlara da bir fayda sa¤l›yorsa bu ekoturizmdir.” Mentefl’e göre ekoturizm bir amaç de¤il, do¤ay› koruman›n ve yöre insan›n›n refah›n› art›rman›n bir arac›. Kastamonu-Bart›n Küre Da¤lar› Millî Park›, KED'in de çabalar›yla do¤a severler taraf›ndan son y›llarda keflfedilen benzersiz bir do¤a parças›. Millî park alan›, dünyada ender görülen, el de¤memifl nemli, karstik do¤al yafll› ormanlara, kanyonlara, zengin otsu ve odunsu bitki örtüsüne sahip. Küre Da¤lar›, di¤er korunan alanlara örnek olacak kat›l›mc› bir sürecin sonunda, yöre halk›n›n da deste¤ini alarak 2000 y›l›nda millî park ilan edildi. Bu yüzden yöre halk› ile yaflanan anlaflmazl›klar yok denecek düzeyde. Türkiye’deki 132 memeli türünden 40’› bölgede yafl›yor. Alanda görülen 147 kufl türünden 46’s›n›n nesli tehlikede. Millî park, Do¤al Hayat› Koruma Derne¤i’nin çal›flmalar› sayesinde Önemli Bitki Alan› (ÖBA) olarak da belgelenmifl. Ziyaretçiler için çekim merkezleri genelde kanyonlar ve ma¤aralar gibi do¤al oluflumlar iken, henüz millî park çevresindeki pek az köy turizmden nasibini al›yor. KED'in amac›, millî park çevresindeki köyleri de cazibe merkezi haline getirmek, böylece flehirlilerle yöre insan›n› buluflturmak, iletiflimi art›rmak, yöreye toplumsal ve ekonomik fayda sa¤larken korumaya da yard›mc› olmak. Millî park›n do¤usunda, Kastamonu'nun Azdavay ilçesine ba¤l› Zümrüt Köyü projede uygulama alan› olarak seçilmifl. Köy, millî park s›n›r›na en yak›n, ancak cazibe merkezlerine uzak köylerden biri. K›rk sekiz haneli köyün ana geçim kayna¤› ormanc›l›k iken, millî park ilan edilmesiyle birlikte bu faaliyet alan› daralm›fl. Köyde belirli bir sosyo-ekonomik düzeyin sürdürülebilmesi için ek geçim kaynaklar› gelifltirilmesine ihtiyaç duyulmufl. Mentefl, Zümrüt Köyü sakinlerinin bölgedeki ekoturizm faaliyetlerden birinci derecede fayda sa¤lad›¤› görüflünde. Ard›ndan Azdavayl›lar'›n ve yöreye gelen ziyaretçilerin de ekoturizmden faydaland›¤›n› düflünüyor. “Çevre ve Orman Bakanl›¤› da bir anlamda faydalan›c›lar aras›nda,” diyor Mentefl, “çünkü korunan alanlar›n yak›n çevresinde yaflayan halk›n refah›n› art›rmak bakanl›¤›n da amaçlar› aras›nda, dolay›s›yla KED benzeri giriflimler bakanl›¤›n da iflini kolaylaflt›r›yor”. Mentefl, “yöre halk›, çok a¤›r flartlardaki orman iflçili¤i ile geçimini sa¤larken, nispeten daha rahat olan hizmet sektörü sayesinde ikinci bir geçim kayna¤›na kavuflacak. Ayr›ca ekoturizm köylü ile ziyaretçiler aras›nda kültürel bir etkileflim sa¤layacak. Do¤an›n bozulmas›ndan en çok ve h›zl› biçimde o yörenin halk› etkilenir. Bölgedeki orman üstünde bask› azalaca¤›ndan içinde yaflad›klar› co¤rafya uzun dönemde korunmufl olacak. Hizmet verirken ayn› zamanda köy ürünleri de¤erlenecek. Reçel, pekmez gibi köyün g›da ürünlerini ve ürettikleri el sanatlar›n› pazara bile götürme gere¤i olmadan do¤rudan köyde satma imkân› bulacaklar,” diyor. “‹nsanlar bir y›lda ekoturizmci olamaz asl›nda,” diye sürdürüyor Mentefl. "Zümrüt’te köy kültürü ekoturizme yatk›nd›. Yöresel k›yafetler, mimarî, do¤al güzellikler ekoturizm için idealdi ve toplumsal altyap› vard›.” Kad›nlar, k›yafetleri ve iletiflim becerileriyle daha çok ilgi görüyor. Kad›n- ‹SMA‹L MENTEfi Eski köye yeni âdet 10-16KapakKonusuYU4.qxd 11/08/2006 17:14 Page 13 ‹nsan faktörü ‹SMA‹L MENTEfi Dr. ‹smail Mentefl; yaklafl›k 11 y›l önce gelmifl Kastamonu’ya. Önce milli parklar mühendisi olarak çal›flm›fl; halen ‹l Çevre ve Orman Müdürlü¤ü’nde flube müdürü olarak görevini sürdürüyor. Doktoras›n› 2002'de Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde tamamlam›fl. Küre Da¤lar›’n› ilk keflfeden ve buran›n korunmas› için en çok emek verenlerden biri. Milli park›n do¤al ve kültürel miras›n›n gelecek kuflaklara aktar›lmas› gerekti¤ine inan›yor. Küre Da¤lar› ve çevresinde yerel örgütlenmeyi, yöre insan› için sürdürülebilir turizme dayal› bir geçim kayna¤› oluflturmay› amaçl›yor. Bu vizyon do¤rultusunda 2003 y›l›nda, yaklafl›k 20 yöre sakini ile birlikte, Küre Da¤lar› Milli Park› çevresindeki sekiz ilçede faaliyet gösteren Küre Da¤lar› Ekoturizm Derne¤i’ni (KED) kurmufl. Do¤a ve insan, Küre Da¤lar› Milli Park›'nda (karfl› sayfa), sürdürülebilir birlikteli¤in örne¤ini sergiliyor. KED'in kurulmas›na öncülük eden Dr. ‹smail Mentefl (üst solda), Küre Da¤lar›'n›n kaderini de¤ifltiren isimlerden biri. Zümrüt köylü fiaziye Karaca (üst sa¤da), ekoturizmden umutlu. Zümrüt Köyü Ekoturizm Merkezi'nin hizmete girmesi (ortada) bölge için bir dönüm noktas› oldu. Kat›l›mc› yaklafl›mla haz›rlanan yönetim planlar›, bütün paydafllar›n bir araya gelmesini gerektiriyor (altta). Bölgede yaflayan kad›nlar, köylerinin ve yemeklerinin ilgi görmesinden hoflnut (en altta) Küre Da¤lar›'nda yürütülen üç projeden biri olan ekoturizm projesi kapsam›nda, Frans›z uzman Guy Delaunay ve çevre planlamac› Alper Acar geçim kaynaklar›n›n azalmas› sonucu yo¤un göç veren Zümrüt Köyü ve yak›n çevresinde arazi etüdleri yapt›, yöre sakinleri ile iflbirli¤i içinde ekoturizm olanaklar›n› ve kapasitesini belirledi. BM Kalk›nma Program› (UNDP) Küresel Çevre Fonu’nun Küçük Destek Program› (GEF/ SGP) taraf›ndan desteklenen projede, Zümrüt Köyü'nde, gecede 25 kiflinin konaklayabilece¤i bir köy evi ve köy kona¤›, geleneksel mimariye uygun olarak düzenlendi ve köy sakinleri taraf›ndan pansiyon olarak iflletilmeye baflland›. Köyün kullan›lmayan okulu, Zümrüt Köyü Ziyaretçi ve E¤itim Merkezi olarak düzenlendi. Ziyaretçiler bu merkezde bölgenin do¤al ve kültürel de¤erleriyle ilgili bilgiler alabiliyor, bölgeyi yerel rehber k›lavuzlu¤unda gezme imkân› buluyor. Köyde, ata ve bisiklete binmeye, yürüyüfl yapmaya uygun bir altyap› da gelifltirildi. Köyde ve yak›n çevresinde belirlenen çeflitli yürüyüfl ve gezi güzergâhlar› için yönlendirme levhalar› ve krokili Z. Bilgi Bulufl UNDP GEF Küçük Destek Program› (SGP) Ulusal Koordinatörü. yay›nlar ise haz›rlan›yor. Projenin önemli yararlar›ndan biri, köyde kalan ve ifl imkân› olmayan gençlere do¤a k›lavuzlu¤u yaparak gelir elde etme olana¤› sa¤lanmas›. Kad›nlar da, köy ürünlerinin hijyenik olarak haz›rlanmas›, paketlenmesi ve sat›fl›na yönelik paketleme ve pazarlama e¤itimleri ald›. Proje ekibine göre en büyük zorluk, köylünün ormandan geleneksel faydalanma fleklini ve al›flkanl›klar›n› de¤ifltirmesinde yaflanm›fl. “De¤iflim köylünün kabul edebilece¤i bir de¤iflim olmal›yd›,” diyor ‹smail Mentefl. “Baflka türlü de olmazd›. Önemli olan köylünün kendi kültürel yap›s›n› bozmadan onun lehine olan bir de¤iflim yarat›lmas›yd›.” Projenin as›l sahipleri ne diyor? Kastamonu'nun Azdavay ilçesine yaklafl›k 35 km uzakl›ktaki Zümrüt Köyü'nün nüfusu asl›nda 350'nin üstünde ancak köyde sürekli yaflayan insan say›s› 35 civar›nda. ‹fl bulmak ve daha iyi flartlarda yaflamak amac›yla ‹stanbul’a bafllayan göç köy nüfusunun azalmas›na neden olmufl. Ama ‹stanbul’a gidenler köyle ba¤lar›n› koparmam›fl; yazlar› köyde geçirmek bir gelenek haline gelmifl. Emekli olanlar da y›l›n ço¤unu köyde geçiriyor. Zümrüt Köyü muhtar› Osman Sar› iki y›l önce her fleyin hayâl oldu¤unu, inanmad›klar›n›, ancak kendilerinin Kastamonu ve Safranbolu gibi yak›n çevredeki turizm uygulamalar›n› görmeleri ve köydeki altyap› çal›flmalar›n›n tamamlanmas› ile düflüncesinin tamamen de¤iflti¤ini söylüyor. fiaziye Karaca ve di¤er kad›nlar da, köylerine insanlar›n gelece¤ini, yemeklerini be¤eneceklerini hiç tahmin etmemifl. fiimdi yemeklerinin, k›yafetlerinin, evlerinin ve genel olarak köylerinin ilgi görmesi umutsuzluklar›n› umuda dönüfltürmüfl. Köyün afla¤› mahallesinden, Zühtü Mustafa Çelik ise, “ziyaretçi gruplar›n köye gelmeye bafllamas›ndan sonra art›k bizim Zümrüt’te kesinlikle ekoturizm yapaca¤›m›za inand›m,” diyor. GÜL GÜNEfi lar›n ekoturizme s›cak bakmalar› umut verici çünkü ziyaretçiler ço¤unlukla kad›nlarla iletiflim içinde. Mentefl, “Zümrüt’te kad›nlar daha belirleyici konumda. Toplant›lara kad›nlar ve gençler de kat›l›yor. Kad›n hay›r derse o iflin olma flans› s›f›rd›r,” diyor. Ziyaretçilerin ödemelerini evin kad›n›na yapmalar› teflvik ediliyor. Son on befl ayda köyün ekoturizmden kazanc› 4,000 YTL’ye yaklaflm›fl. Mentefl, projenin millî parktaki ilk ekoturizm denemesi olmas›ndan dolay› çok hassas davrand›klar›n›, hata riskini en aza indirmeye çal›flt›klar›n› belirtiyor: “Yörede yaflayan insanlar›n ekoturizm gibi bilgiye dayal› bir faaliyet konusunda ümitsizli¤e kap›lmas› baflar›s›zl›¤a yol açabilirdi. ‹lk olman›n en büyük riski budur. ‹lk olan örnek olaca¤› için hedefe ulaflmak zorundad›r, ama bunu da her ne pahas›na olursa olsun de¤il, do¤ru flekilde yapmal›d›r. Proje faaliyetleri alt› ayda da tamamlanabilirdi, alt› y›lda da." Ekoturizm, para kazanman›n cazibesiyle, sahip olunan do¤al de¤erleri çabucak paraya dönüfltürme ve do¤ay› tahrip etme riskini de tafl›yor. Mentefl'e göre, ekoturizm projesi yöneticisinin, yöre insan›n›n alg› ve bak›fl›n› çok iyi anlamas›, faaliyetleri ona göre planlamas› ve tüm taraflar›n beklentilerini iyi idare etmesi ge- Mutfaktakiler lu Mahallesi, Cide Loç Bölgesi, Ulus Kerpiçli (Bart›n) var. Bu alanlar, sahip olduklar› ekoturizm potansiyeli, sosyal yap›s› ve millî park üstündeki etkisine göre belirlenmifl. KED, 2007-2009 dönemi için bir ziyaretçi program› haz›rlamay› ve yönetimi yavafl yavafl köylülere b›rakmay› planl›yor. Ancak daha en az üç y›l derne¤in yak›n izleme yapmas›, ziyaretçiler ile yöre halk› aras›nda köprü olmaya devam etmesi öngörülüyor. ◗ rekiyor. "Ekoturizm asl›nda ekonomik olarak, ormandan a¤aç keserek yap›lan üretimi, hizmet sektörü ile takas etmektir. Ekonomik olarak büyük vaadlerde bulunmak do¤ru de¤il. Bu, köylünün k›sa vadeli ç›kar için arazilerini elden ç›karmas›, do¤al kayna¤› afl›r› kullanmas› riskini besleyebilir,” diyor Mentefl. KED, Zümrüt Köyü baflar›s›ndan sonra Küre Da¤lar›'nda benzer çal›flmalar› yayg›nlaflt›r›p bölgesel bir a¤ oluflturmay› hedefliyor. “A¤ içinde, Küre Da¤lar›’n›n korunmas›n› sa¤layacak bu tür örnekleri yerlefltirmek istiyoruz,” diyor Mentefl. Bu a¤ içinde, Zümrüt’ten sonra Azdavay Baflören Köyü, Azdavay Kayabafl› Köyü Nalbanto¤- A. ÖZGE GÖKÇE B‹LG‹ BULUfi ‹SMA‹L MENTEfi do¤a koruma | KAPAK KONUSU 13 | N‹SAN 2006 | yeflil UFUKLAR 10-16KapakKonusuYU4.qxd 11/08/2006 17:14 Page 14 KAPAK KONUSU | do¤a koruma Etiketle gelen canlanma vrupa Birli¤i ülkelerinin, biyoçeflitlilik kayb›n› 2010 y›l› itibariyle durdurma taahhüdünün nedeni de iflte bu. Bu hedef, ancak çok büyük bir çaba ve s›k› bir programla gerçeklefltirilebilir. 2006 sonuna kadar, üstünde uzlafl›lan k›staslara dayanarak, Avrupa’da önemli türleri bar›nd›ran bütün tar›m alanlar›n›n haritas›n›n ç›kar›lmas› gerekiyor. Koruma alt›ndaki alan ve ekosistemler konusunda Avrupa’n›n en genifl ve en iddial› a¤› olan Pan-Avrupa Ekolojik A¤›'n›n (PEEN) da bu y›l içinde haritaya aktar›lmas› ve izleyen üç y›l içinde uygulamaya geçirilmesi gerekiyor. ECNC, Orta ve Do¤u Avrupa ile Balkanlar› da kapsayacak biçimde Avrupa’n›n büyük k›sm›n›n haritalar›n› haz›rlad›. 2010 hedefi do¤rultusunda kaydedilen ilerlemeyi ölçmeyi amaçlayan biyoçeflitlilik göstergeleri de gelifltirilme aflamas›nda. Uzmanlar ve üst düzey karar mercileri, Dördüncü Avrupa Hükümetleraras› Biyoçeflitlilik Konferans› için 22-24 fiubat tarihlerinde H›rvatistan'›n Plitvice Gölü'nde bir araya geldi. Konferansta, 2010 hedefini tutturmak için Avrupa’n›n önünde he- A nüz uzun bir yol oldu¤u sonucuna var›ld›. Do¤a konusunda Avrupa ölçe¤inde yap›lacak iflbirli¤inin birincil arac› olan PanAvrupa Biyoloji ve Peyzaj Çeflitlili¤i Stratejisi'nin (PEBLDS) hayata geçirilmesinde arazi kullan›m›n›n, malî ihtiyaçlar›n ve ekonomik konular›n hesaba kat›lmas› gerekiyor. Baz› ülkeler Pan-Avrupa Ekolojik A¤›’na katk› konusunda henüz harekete bile geçmedi ve Kiev hedefleri yolunda istenen ilerleme sa¤lanamad›. Mart'›n son haftas›nda, dünyan›n dört bir yan›ndan gelen hükümet yetkilileri ve sivil örgütler, Brezilya’n›n Crubitia flehrinde düzenlenen Biyolojik Çeflitlilik Sözleflmesi Taraflar Konferans›’na (COP 8) kat›ld›. Wolters, Avrupa’da biyoçeflitlilik konusunda hükümetleraras› iflbirli¤inin fazla bürokratik oldu¤unu, hükümetlerin bu konuya ilgi göstermedi¤ini, paydafl kat›l›m› üzerinde de çok az duruldu¤unu belirtiyor. Hükümetlerin, gidiflat› de¤ifltirmek için hâlâ f›rsatlar› var. Wolters, k›sa süre içinde harekete geçilmedi¤i takdirde Avrupa ölçe¤indeki bu iflbirli¤inin çökece¤ini ve 2010 hedeflerine dair ciddi endifleler do¤uraca¤›n› da sözlerine ekliyor. ◗ ▼ Bafl taraf› sayfa 10’da önemli ölçüde yitirece¤ini, ve bunun bizim kufla¤›m›z›n yaflam süresi içinde olabilece¤ini belirtiyor. Ors Marczin, REC Çevresel Politika ve Yerel Giriflimler Program›’nda proje müdürü olarak çal›flmaktad›r. Orta ve Do¤u Avrupa’daki do¤a koruma giriflimleri Pan-Avrupa Biyoloji ve Peyzaj Çeflitlili¤i Stratejisi (PEBLDS); Avrupa Konseyi, Birleflmifl Milletler Çevre Program› (UNEP), Dünya Do¤ay› Koruma Birli¤i (IUCN); Birleflmifl Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu’na (UN/ ECE) üye 55 ülke taraf›ndan Evironment for Europe süreci kapsam›nda onayland›. <www.strategyguide.org> Orta ve Do¤u Avrupa ile Ba¤›ms›z Devletler Toplulu¤u (BDT) Biyoçeflitlilik Deste¤i; UNEP, IUCN, Avrupa Do¤a Koruma Merkezi (ECNC), REC; Biyolojik Çeflitlilik Sözleflmesi’nin Orta ve Do¤u Avrupa ile BDT’de uygulanmas›na destek oluyor. <www.strategyguide.org/bioserve> Karpat Eko-Bölge Giriflimi (CERI); WWF’nin Küresel 200 Eko-Bölge Program›’na dayanarak 1999 y›l›nda oluflturulan bir STK a¤›. <www.carpathians.org> Karpat Sözleflmesi; Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Romanya, S›rbistan- Karada¤, Slovakya ve Ukrayna’n›n 2003 y›l›nda imzalad›¤› bir çerçeve sözleflme. <www.carpathianconvention.org> Countdown 2010 (2010’a Do¤ru Geri Say›m); Hükümetlerin, STK’lar›n, uluslararas› kurulufllar›n iflbirli¤iyle hayata geçirilen bir IUCN giriflimi. <www.countdown2010.net> The European Green Belt; (Avrupa Yeflil Kufla¤›); IUCN’nin önderli¤inde, ekolojik bir koridorun belkemi¤ini oluflturma vizyonuyla Avrupa çap›nda bafllat›lan bir giriflim. <www.greenbelteurope.org> Dinaric Arc Giriflimi; WWF, Birleflmifl Milletler E¤itim, Bilim ve Kültür Örgütü Avrupa Bilim ve Teknoloji Bölge Ofisi (UNESCO-ROSTE), Birleflmifl Milletler Kalk›nma Program› (UNDP), IUCN ve Avrupa Konseyi aras›nda bir iflbirli¤i çerçevesi. Avrupa’n›n 2008 ve 2010 y›llar› için bio-çeflitlilik hedefleri 2008 itibariyle: • Sürdürülebilir orman yönetimi ilkeleri do¤rultusunda ulusal ormanc›l›k programlar›n›n gelifltirilmesi ve hayata geçirilmesi • Avrupa ormanlar›nda ekosistem yönetimi yaklafl›m›n›n uygulanmas› • Do¤al de¤eri yüksek tar›m alanlar›n›n büyük bölümünde uygulanmak üzere biyoçeflitlili¤e duyarl› kullan›m modelinin gelifltirilmesi • Biyoçeflitlili¤in korunmas›n› ve sürdürülebilir kullan›m›n› teflvik etmek için mali sübvansiyon sistemlerinin oluflturulmas› • Pan-Avrupa Ekolojik A¤›’n›n en önemli alanlar›n›n gere¤i gibi korumufl olmas› • Pan-Avrupa Ekolojik A¤›’n›n, arazi kullan›m›n› ve mekan planlamas›n› yönlendirecek biçimde gelifltirilmifl olmas› yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 14 • ‹stilac› Yabanc› Türlere Yönelik Pan-Avrupa Stratejisi'nin ülkelerin yar›s›nda uygulanm›fl olmas› • Biyoçeflitlili¤i teflvik edici faaliyetlere yap›lan mali yat›r›mlarda kayda de¤er bir art›fl görülmesi • Koruma politikalar›n›n, biyoçeflitlili¤in izlenmesi ve raporlanmas›na yönelik, uyumlu bir programla desteklenmesi • Ülkelerin yar›s›nda, ulusal iletiflim, e¤itim ve toplumun fark›ndal›¤›na yönelik planlar›n hayata geçirilmifl olmas› 2010 itibariyle: • Biyoçeflitlilikte meydana gelen kayb›n durdurulmas› Çek Cumhuriyeti’nde yerel ürünleri teflvik eden bir projenin yöneticilerine göre, ticaret ile koruma pekalâ uyum içinde yürütülebilir. Söz konusu giriflimin geçen sonbaharda bafllamas›ndan bu yana 15’ten fazla ürün, projeye kat›lan Krkonose, Sumava ve Beskydy bölgelerine ait olduklar›n› tescilleyen özel etiketlere kavufltu. Bu bölgeler, AB’nin koruma alt›ndaki alanlar a¤› Natura 2000 kapsam›nda bulunuyor. Etiketleme projesi Natura 2000’in de¤erlerini vurgularken, yerel olarak üretilen mallar› teflvik etmeyi amaçl›yor. Tescillenecek ürünlerden ilk gruba süt, peynir, et, ekmek, meyve, sebze, bal gibi tar›m ürünleri ile, flarap, bira ve di¤er içecekler giriyor. Maden suyu, yabanî yemifller, çay, flifal› bitkiler, kereste ve gübre gibi do¤al ürünler de etiket alabiliyor. Ahflap, saz, cam, ka¤›t, metal ya da seramikten yap›lm›fl el eme¤i ürünler, tak›lar ve zenaat eserleri de bu etikete sahip olabiliyor. Etiketlerde, ürünlerin kaliteli, çevre dostu, gerçekten üstünde belirtilen yerde üretilmifl oldu¤unu garanti eden ve her bölge için özel olarak yaz›lm›fl kriterler yer al›yor. Etiketlenen ürünlerin, üretildikleri bölgeyle özdefllefltirilmifl müstesna bir niteli¤e sahip olmalar› da gerekiyor. fiimdilik etiketin en büyük yarar›, üreticilerin, ürünlerini pazar, fuar ve sergi gibi özel etkinliklerde satabilmesi. Bu etkinliklerden biri de Prag’da Eski fiehir Meydan›’ndaki büyük Noel Fuar› idi. Fuara kat›lanlar, etiketin rakipleri karfl›s›nda avantaj sa¤lad›¤›n›, sat›fllar›n›n artt›¤›n› belirtti. Bu yeni etiketi ilk kullananlardan biri olan bal üreticisi Apicor’dan Pavel Cerman, “sat›fllar›n bu kadar artmas›n› beklemiyorduk,” diyor. Cerman, etiket sayesinde, bal ve suyla kar›flt›r›larak yap›lan bir içecek olan mead sat›fllar›n›n 2005 y›l› sonunda, bütün y›l içinde yap›lan sat›fllar›n üçte birine ulaflt›¤›n› belirterek ekliyor; “yeni pazarlara aç›lma f›rsat› bulduk, özellikle Prag’da.” Söz konusu etiket, yerel üreticilerden, yerel ve bölgesel yönetimin temsilcilerinden, do¤a koruma yetkililerinden, ticaret odalar› ve çiftçi örgütlerinden oluflan bir sertifikaland›rma komisyonunca veriliyor. Bu giriflim, Avrupa Komisyonu Çevre Genel Direktörlü¤ü’nün finanse etti¤i proje kapsam›nda gelifltirildi. Bu projeden edinilen deneyimin di¤er Avrupa ülkeleriyle de paylafl›lmas› umuluyor. Projeyi REC'in Çek Cumhuriyeti Ülke Ofisi yönetiyordu; ancak bundan sonra, yerel ürünlerin tescillenmesinde uzmanlaflacak birlikler taraf›ndan yürütülecek. Birlikler, üreticiler, yerel yönetim temsilcileri, do¤a koruma yetkilileri ve STK’lar gibi yerel paydafllardan oluflacak. AB, söz konusu projenin Çek Cumhuriyeti’nde Natura 2000 A¤› kapsam›na al›nm›fl olan alanlara dikkat çekmesini umuyor. Sa¤l›kl› ve kaliteli yerel ürünler, bu a¤›n temel de¤erlerinden. 10-16KapakKonusuYU4.qxd 11/08/2006 17:14 Page 15 do¤a koruma | KAPAK KONUSU Biyolojik Çeflitlilik ve Do¤al Kaynak Yönetimi Projesi, korunan alanlar› kat›l›mc› yönetim planlar›yla gelece¤e tafl›yor Korumada yeni yaklaşım Suade Arançl› o¤a koruma, çevre yönetimi, at›k kontrolü gibi konular tüm dünyada oldu¤u gibi Türkiye'de de giderek önem kazan›yor. Özellikle, altyap› sorunlar›na, yönetsel görüfl de¤iflikliklerine, toplumun alg›lamas›na odaklanan çal›flmalar, çevrekalk›nma iliflkisine yeni boyutlar kazand›r›yor. Bu tür program ve projelerin hayata geçirilmesi için gerekli parasal kaynaklar da, baflta uluslararas› kurulufllar›n destek programlar› olmak üzere çeflitleniyor ve art›yor. ‹flte, Biyolojik Çeflitlilik ve Do¤al Kaynak Yönetimi Projesi (BÇDKYP), hem amaçlar›, hem yürüttü¤ü faaliyetler, hem de elde etti¤i ç›kt› ve sonuçlar bak›m›ndan Biyolojik Çeflitlilik Sözleflmesi ve biyolojik çeflitlili¤in sürdürülebilir kalk›nma temelinde korunmas› ve do¤al kaynak yönetiminde ülkemizdeki do¤a koruma çal›flmalar› için önemli bir f›rsat yaratm›flt›r. Orman Bakanl›¤›, Çevre Bakanl›¤›, Tar›m Bakanl›¤›, Kültür Bakanl›¤›, Özel Çevre Koruma Kurumu (ÖÇKK), Do¤al Hayat› Koruma Derne¤i (DHKD) ve Türkiye Tabiatini Koruma Derne¤i (TTKD) taraf›ndan 1996'da kurulan Biyolojik Çeflitlilik Komitesi'nin önerdi¤i 25 saha içinden, küresel ve ulusal önemde biyolojik çeflitlili¤e ve do¤al kayna¤a sahip, ülkemizin önemli biyoco¤rafik bölgelerini temsil eden dört alan, D BÇDKYP alan› olarak seçilmifltir. Proje, a) bu dört koruma alan›nda, do¤al kaynaklar›n etkili, sektörler aras› ve kat›l›mc› planlanmas›n› ve sürdürülebilir yönetimini tesis ederek biyolojik çeflitlili¤i korumay›; b) bu alanlardaki baflar›l› uygulama ve deneyimlerin Türkiye’deki öncelikli koruma alanlar›nda yayg›nlaflmas› için ulusal kapasiteyi art›rmay›, bu süreçte ulusal ve uluslararas› 'en iyi örnekler'den yararlanmay› amaçl›yor. Yerel ölçekte yürütülen proje çal›flmalar›, alanlardaki Koruma Alanlar› Yönetim Birimleri (Protected Area Management Autorities, PAMA) taraf›ndan yürütülüyor. Proje kapsam›ndaki Camili, Sultan Sazl›¤›, Köprülü Kanyon ve ‹¤neada, Türkiye’deki birçok alan›n karfl› karfl›ya bulundu¤u bir dizi kritik koruma ve yönetim güçlü¤ü içinde. Dört alanda da farkl› yaklafl›mlar ve ilgi gruplar›yla çal›fl›l›yor. Özellikle vurgulanan ‘kat›l›m’, gruplar›n önceli¤ine, kapasitesine, deneyimine, kültürel yap›s›na, geleneklerine, liderlik özelliklerine, e¤itimine ba¤l› olarak farkl› düzeylerde olabiliyor. Yerel düzeyde etkin, sürdürülebilir ve yerinden yönetime olanak sa¤layan kat›l›mc› yaklafl›mla, alan›n biyoco¤rafik ve biyolojik çeflitlilik özelliklerine uygun rol ve sorumluluklar› da saptayan PAMA'lar, asl›nda di¤er korunan alanlar için de önemli bir model oluflturan, Türkiye koflullar›na uygun örnek bir yönetim biçimi olarak de¤erlendirilebilir. Öncelikli çal›flmalar, PAMA ekiplerinin planlama ve yönetim becerilerinin art›r›lmas›, bölgelerde gelir getirici mekanizmalar›n oluflturulmas›, donan›m ve malzeme sa¤lanmas›, ziyaretçi merkezleri gibi birimlerin kurulmas›na yönelik. Ayr›ca, yönetim planlar›n›n kat›l›mc› yaklafl›mla haz›rlanmas›; ekolojik ve sosyo-ekonomik saha çal›flmalar›na rehberlik; turizmin biyolojik çeflitlili¤e etkisinin izlenmesi; otlatma, orman ve sulakalan kaynaklar›n›n tüketilmesi gibi öncelikli sorunlar konusunda düzenli veri toplamak için biyolojik çeflitlilik izleme sistemlerinin kurulmas› desteklenmekte. Koruma çal›flmalar›na yerel destek oluflturmak için hedef gruplara yönelik e¤itim, bilgilendirme ve bilinçlendirme çal›flmalar› yapmak, projelerin bir di¤er önemli unsuru. Orman, sulak alan, otlak, tarla gibi üretim alanlar›ndaki yükü hafifletmek için alternatif yerel geçim kaynaklar› gelifltirmek; döner sermaye fonlar› ile topluluk temelli mekanizmalar› kullanmak; yöre insan› taraf›ndan haz›rlanan ve biyolojik çeflitlili¤i korumaya yönelik projelere malî destek sa¤lamak; ayr›ca yasal, kurumsal ve idarî modeller oluflturmak da BÇDKYP'nin ifllevleri aras›nda. Bu çerçevede Köprülü Kanyon d›fl›ndaki üç alanda, mutlak koruma bölgeleri ve tampon bölgelerde müzakereler tamamland› ve ilgi gruplar› ile anlaflma sa¤land›. at›l›mc›l›k, projenin ana eksenlerinden biri. PAMA’lar, alan›n özelliklerine göre oluflturduklar› Planlama Ekipleri ile birlikte yönetim planlar›n›n ilk taslaklar›n› tamamlarken baz› alanlarda uygulamalara da bafllad›. Uygulamalar yönetim planlar›n›n eksikliklerini belirlemeye ve yeniden düzenlemeye yard›mc› oluyor. Yönetim planlar›n› ve biyolojik çeflitlili¤i izleme sistemleri kurulurken, yönetim planlar› ile ilgili müzakere ve topluma eriflim çal›flmalar› da bafllat›ld›. Özellikle otlatma planlar›, saz kesim plan›, kekik sürdürülebilir kullan›m plan› gibi mikro planlarda, vizyon oluflturma müzakere çal›flmalar›nda ve paydafllarla birlikte kat›l›m süreçlerinde, Dan›flma Komiteleri'nin destek ve katk›lar›yla ilerleme sa¤land›. Dan›flma Komiteleri, Köy Birlikleri, Sulama Birlikleri gibi topluluk temelli oluflumlar›n, alan planlamas› ve yönetiminde kat›l›m› kolaylaflt›rma ve sürdürülebilirlik aç›s›ndan özellikle Camili ve Sultan Sazl›¤›'nda baflar›l› olmas› sevindirici bir deneyim oldu. ‹¤neada’da ise bu süreç 2007 bafl›nda tamamlanacak. Yine 2007 bafllar›nda dört alan›n yönetim plan›n›n onaylanmas› öngörülüyor. Müzakere edilmifl bir bölgeleme ile dört proje alan›nda haz›rlanmakta olan Koruma Alanlar› Yönetim Planlar› da (KAYP), yenilikçi niteliklere sahip. Uluslararas› anlaflma ve yaklafl›mlara uygun, yerel koflullar› gözeten, her aflamas›na K ▼ AYKUT ‹NCE OTOBAN PROJES‹NDEN KORUMAYA: Tatl›su ve k›y› ekosistemleri ile ba¤lant›l› aluvyal ormanlar› kapsayan ‹¤neada Longos Subasar Ormanlar›, uzun süre otoban güzergâh› olma tehlikesi alt›ndayd›. Devam› sayfa 16’da 15 | N‹SAN 2006 | yeflil UFUKLAR 10-16KapakKonusuYU4.qxd 11/08/2006 17:14 Page 16 KAPAK KONUSU | do¤a koruma 1 onuç olarak yaflad›¤›m›z co¤rafyaya ve dünyaya sürdürülebilir ölçüde katk›da bulunman›n en do¤ru yolunun koruma alanlar›na yap›lan yat›r›mlar oldu¤unu düflünerek, yönetim planlar› ve yaklafl›mlar› ile sürdürülebilir kalk›nman›n en üst politika hedefine, stratejilere, ekolojik perspektife, sosyoekonomik bütünlü¤e katk›da bulunulmas› bir zorunluluk olarak ortaya ç›k›yor. Planlama süreci olabildi¤ince kat›l›mc› olmal›, do¤al kaynaklar› kullanan, onlara ba¤›ml› ve koruyan tüm taraflar planlamaya kat›lmal›d›r. Çünkü strateji ve eylem plan› için sorumlulu¤u hep beraber üstlenmek ve plan› ortaklafla ele almak, birlikte hareket etmek gerekmektedir. Planlar›n uygulanmas› da ortak de¤erleri, bilgi ve beceriyi gerektirir. Bu da özenle haz›rlanan ve S sürdürülen müzakere aflamalar› ile sa¤lanabilir. Bu süreç içinde taraflar ekosistem, kaynaklar, ekonomi, gelenekler, toplum yap›s› gibi konularda birbirlerini tan›ma, tartma, tart›flma flans›n› bulur ve kayg›lar›n›, düflüncelerini de¤erlerini ve ilgilerini ortaya koyar. Böylece hedef ve amaçlar gelifltirilip güçlendirilir. Bu sürecin baflar›s›, planlaman›n temel unsuru olan karar vermeye ve eyleme s›k› s›k›ya ba¤l›d›r. Biyolojik çeflitlili¤i korumak ve sürdürülebilir do¤al kaynak yönetiminde ulusal politikalar ile yerel ölçekteki uygulamalar› uzlaflt›r›p bütünlefltirmek, ba¤lant›land›rmak projenin nihaî hedeflerindendir. Yukar›dan stratejik bir rehberlik ile taban› desteklemek ve entegrasyonu sa¤lamak gerekir. Bu nedenle deneyimlerden ve hatalardan ders ç›kararak, bunlar› de¤erlendirerek ilerlemek kapasitemizi güçlendirirken vizyonumuza ulaflmay› da kolaylaflt›racak. Bu projenin Türkiye’deki do¤a koruma çal›flmalar›na yapaca¤› en önemli katk›, proje çerçevesinde kurulan yap›n›n, üst düzey karar vericiler taraf›ndan ülke ölçe¤inde sürdürülebilir bir model, yeni bir yaklafl›m olarak kabul edilmesi, yap›lacak yeni çal›flma ve programlarla etkinli¤inin gözlenmesi ve daha da güçlendirilmesi olacakt›r. ◗ ilgili taraflar›n kat›l›m›n› öngören, do¤al kaynaklar üstündeki f›rsat ve tehditleri göz önünde bulundurarak koruma hedeflerini ve bunlar› gerçeklefltirmek için stratejik bir planlama ile belirlenen eylemleri uygulamaya aktarmay› sa¤layan bir planlama yaklafl›m› sunuyor KAYP'lar. BÇDKYP, bilgi birikimini kal›c› hale getirme ve yayg›nlaflt›rma konusunda da yeni bir anlay›fl benimsiyor. Ülkemizde korunan alanlar konusunda yetki ve sorumlulu¤a sahip kurulufllar›n temsilcilerinden oluflan 'Korunan Alanlar Yönetim ve Planlamas› Ulusal Çal›flma Grubu'nun katk›lar› ve dört proje alan›ndaki deneyimlere dayanarak haz›rlanan 'Türkiye Korunan Alanlar Yönetim Planlamas› Rehberi', teknik bir rehber olmaktan öte bir ö¤renme arac› olarak yaflayan bir belge niteli¤inde. Rehber, yeni katk›larla zaman içinde gözden geçirilerek gelifltirilecek. Bütün bu çal›flmalar sonunda befl ilâ yedi y›ll›k sürelerle koruma alanlar›n›n politika, strateji ve yönetim programlar› tan›mlanarak, alanlardaki biyolojik çeflitlili¤in korunmas›, iyilefltirilmesi ve do¤al kaynaklar›n sürdürülebilir kullan›m› amac›yla çat›flma ve problemlerin azalt›lmas›na, yönetimine olanak sa¤layacak kat›l›mc› bir planlama yönetimi için zemin haz›rlanm›fl oluyor. AYKUT ‹NCE ▼ Bafl taraf› sayfa 15’te Suade Arançl›, BÇDKYP Proje Koordinatörü Küresel Çevre Fonu'nun (GEF) hibe katk›s› ile Çevre ve Orman Bakanl›klar› ile Dünya Bankas› iflbirli¤iyle haz›rlanan Proje, hibe anlaflmas›n›n; Baflbakanl›k Hazine Müsteflarl›¤› ile GEF ve Dünya Bankas› taraf›ndan imzalanmas›yla A¤ustos 2000 tarihinde yürürlü¤e girmifltir. Proje alanlar›; Camili Ormanlar›: Kafkas kar›fl›k ›l›man ya¤mur ormanlar› ve Alpin çay›rl›klar› bünyesinde bar›nd›ran, Artvin Borçka'daki Camili Ormanlar›, 400 ilâ 3,500 m rak›mda ve 25,500 ha büyüklü¤ünde bir sahay› kapsamaktad›r. Sultansazl›¤› Milli Park›: Orta Anadolu platosunun sulakalan ve step ekosistemlerini içeren saha Kayseri'de 17,200 ha’l›k bir alan› kapsamaktad›r. Köprülü Kanyon Milli Park›: Toros Da¤lar›'n›n Alpin ekosistemlerini ve Akdeniz orman vegetasyonunu bünyesinde bar›nd›ran saha, Antalya Manavgat'ta bulunan Köprülü Kanyon Milli Park›’n›n tamam›n› kapsamaktad›r, 400 ilâ 2,500 m yükseklik aras›nda yaklafl›k 40,000 ha geniflli¤indedir. ‹¤neada Longos Subasar Ormanlar›: Tatl›su ve k›y› ekosistemleri ile ba¤lant›l› aluvyal ormanlar› içine alan ve K›rklareli Demirköy ilçesindeki ‹¤neada Subasar Ormanlar›'n›n 2,500 ha’l›k bir bölümünü kapsamaktad›r. Camili ve ‹¤neada'da Orman Amenajman Planlar›, mutlak koruma bölgeleri ve tampon bölgelerdeki çal›flma ve müzakereler tamamland›. Camili, proje çal›flmalar› çerçevesinde Türkiye'nin ilk Biyosfer Rezervi ilân edildi. Camili’deki çal›flmalar, alan›n bu özelli¤i göz önöne al›narak yürütülüyor. Alanlar›n koruma statüsü, kimler taraf›ndan yönetilecekleri, ya da ortak yönetim yap›s›, Sultan Sazl›¤›'nda tamamland›; Köprülü Kanyon ve Camili’de ise sürüyor. yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 16 2 3 4 HAKAN BAYKAL AYKUT ‹NCE Bir yönetim arac› olarak planlama, koruma alan› yöneticilerine yard›mc› olur; dolay›s›yla yönetim plan› BÇDKYP aç›s›ndan bir durum de¤il bir süreçtir. Yönetim plan›, plan›n üretimi ile sonlanmaz. Plan›n etkinli¤ini ölçmek için, uygulaman›n düzenli olarak izlenmesi gerekir. ‹zlemeden elde edilen veriler, yönetim amaç ve politikalar›n›n uygunlu¤unu gözden geçirmek için kullan›l›r. Koruma Alanlar› Yönetim Planlar› (KAYP) haz›rl›k sürecinde ilgi gruplar›n›n kat›l›m› sa¤lan›r. Bunun aflamalar›, planlama ekibine kat›lma; veri toplama/ veri analizi; tehdit, f›rsat ve koruma hedefleri analizi; vizyon gelifltirme; bölgeleme çal›flmalar›; plan hedeflerini gerçeklefltirmek için programlar›, ölçülebilir amaçlar›, ve faaliyetleri tasarlamakt›r. KAYP'lar üç temel bölümden oluflur: 1. Koruma alan› ile ilgili temel veriler, bilgiler, alan›n tan›m›; 2. Koruma hedeflerinin belirlenmesini sa¤layacak tehdit ve f›rsatlar›n de¤erlendirilmesi; 3. Vizyon, genel hedefler, bölgeleme, yönetim stratejileri ve hedefleri gerçeklefltirmek için eylemlerin yer ald›¤› bir Stratejik Plan. Proje kapsam›nda KAYP'lar, “alanlar›n sosyal, ekonomik, kültürel, geleneksel, estetik, ekolojik özellikleri yan›nda biyolojik çeflitlilik durumunu gösteren, belirli bir zaman dilimi için disiplinleraras› bir çal›flma ile politika, strateji ve yönetim ve ifl programlar›n› tan›mlayarak biyolojik çeflitlili¤in korunmas› ve gelifltirilmesi yan›nda do¤al kaynaklar›n sürdürülebilir kullan›m›na olanak sa¤layan farkl› düzeylerde kat›l›m› ve uygulamay› gerektiren bir yaklafl›mla haz›rlanan ve koruma alan› yönetimi için bir rehber, kaynak ve bir iletiflim arac› olma özelliklerine sahip birer belge,” olarak tan›mlanmaktad›r. AYKUT ‹NCE Proje alanlar› ve geliflmeler HAKAN BAYKAL Koruma Alanlar› Yönetim Planlar› KÜRESEL ÖLÇEKTE ÖNEML‹ ALANLAR: Proje kapsam›ndaki Camili Ormanlar› (1), ‹¤neada Longos Subasar Ormanlar› (2,3), Sultan Sazl›¤› (4) ve 4. Köprülü Kanyon (5) 1996’da kurulan Biyolojik Çeflitlilik Komitesi’nin belirledi¤i 25 alan aras›ndan seçildi. 5 17-21InsightYU.qxd 11/08/2006 17:17 Page 17 17-21InsightYU.qxd 11/08/2006 17:17 Page 18 MERCEK | sivil toplum Avrupa Birli¤i'ndeki STK'lar, do¤udaki muadillerine üyelik öncesi fonlar› tan›ma ve kullanma konusunda destek oluyor Orada, bir fon var uzakta Robert Atkinson R Romanya’n›n Muresh bölgesindeki Çevre Koruma Ajans›’ndan Danut Stefanescu projeyi yararl› buldu¤unu belirtiyor. “STK’lar›n bak›fl aç›lar›n› ve karfl›laflt›klar› sorunlar› ö¤renmek, sürdürülebilirlik anlay›fl›m›z› gelifltirmek bizim için çok yararl›yd›.” "Bir ülkenin AB yasalar›n› uyarlamas› bir ad›m. Ancak su yönetimi gibi alanlarda AB Su Çerçeve Direktifi’nin veya Natura 2000’in uygulanmas› bölgesel düzeydeki bilgi eksikli¤i nedeniyle zor," diyor Toplant› süresince proje yöneticileri, program›n olumlu yanlar›n› vurgulad›, STK’lar ve di¤er paydafllar aras›ndaki iflbirli¤ini art›rd›¤›n›; sivil toplumun AB müzakerelerini daha etkin izlemesini sa¤lad›¤›n›; yerel ve merkezi yöneticiler nezdinde STK’lar›n sayg›nl›¤›n› art›rd›¤›n› ve yararl› beceriler kazand›rd›¤›n› belirtti. Proje yöneticileri, program›n sürmesi ve kapsam›n›n geniflletilmesini talep ederek, sektörün baflka desteklere de gereksinme duydu¤unu vurgulad›lar. Ayr›ca, STK'la- iSTOCK omanya, Avrupa Birli¤i üyeli¤ine giden yolda birçok yasal düzenleme yap›yor. Ancak bölgesel ölçekteki bilgi noksanl›¤› nedeniyle uygulamalar buna ayak uyduram›yor. Ülkeye büyük miktarda AB üyelik öncesi fonlar›n›n girdi¤i bir süreçte, sivil örgütlerin ve ilgili bireylerin, f›rsatlar›n neler oldu¤unu ve bunlardan nas›l yararlanacaklar›n› ö¤renmeleri gerekiyor. Merkezi Targu Mures’te bulunan bir STK olan Focus EcoCentre, sürdürülebilirli¤in planlanmas› amac›yla yetkililerle halk›n bir araya gelmesine öncülük ediyor. Focus EcoCentre, bölgesel kalk›nma için tahsis edilen AB fonlar›n› izlemesine ve yönlendirmesine olanak sa¤layan bir proje yürüttü. Projeden elde edilen sonuçlar, benzer giriflimlerin daha iyi uygulanmas› amac›yla Brüksel'e bildirildi. Focus EcoCentre, Orta Transilvanya'n›n Avrupa Bölgesi için bir Bölgesel Kalk›nma Plan› haz›rlanmas›na di¤er STK’lar›n da kat›l›m›n› sa¤lamak amac›yla Bölgesel Kalk›nma Ajans› ile çal›flt›. Focus EcoCentre’dan Zoltan Hajdu, bir kalk›nma stratejisi ve bir uygulama program›ndan oluflacak bu plan›n Romanya’n›n ulusal kalk›nma program›n›n bir unsuru olarak AB yap›sal fonlar›n›n da¤›t›m›n› belirleyece¤ini belirtti. STK’lar›n ifllevi yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 18 ‹LER‹Y‹ DÜfiÜNMEK: AB üyeli¤i yolunda ilerleyen toplumlar, mütevaz› bir noktadan bafllad› ve flimdi ekonomilerini sürdürülebilir biçimde büyütme olana¤›na sahip. Milieukontakt’tan Paul Kosterink. "STK’lar üyelik sürecindeki ifllevlerini tam anlam›yla gerçeklefltirmek için gereken iflgücü ve malî kayna¤a sahip de¤il." Twinning AB Çevre Genel Müdürlü¤ü son birkaç y›ld›r, hem birli¤e aday üye olan, hem iflbirli¤i yapt›¤› hem de komflu ülkelerin STK’lar›na üyelik müzakereleri konusunda destek olmaya çal›fl›yor. Genel Müdürlük, bu ülkelerdeki STK’lar› AB ülkelerindeki muadilleriyle efllefltiren bir hibe program› sunarak söz konusu ülkelerin kurumsal kapasitelerini art›r›yor. 2004'te bafllayan 14 twinning projesini de¤erlendirmek ve Avrupa Komisyonu hibe program›na öneriler sunmak için Ocak ay›nda Bükrefl’te düzenlenen ve proje yöneticilerinin bir araya geldi¤i iki günlük konferansa Hajdu da kat›ld›. r›n yönetsel yükünü hafifletmek için malî destek koflullar›n›n biraz gevfletilmesini de önerdiler. Komison ad›na toplant›y› gerçeklefltiren REC’ten Adriana Craciun, “STK’lar›n bu hibe program› çerçevesinde ald›klar› destekten genel olarak memnun olduklar›n›,” söylüyor. “Gruplara, daha önce üyelik sürecini yaflam›fl olan veya kurumsal geliflim konusunda tecrübeli olan üye ülke STK’lar›n›n deneyimlerini ö¤renme f›rsat› sunulmas› bu mekanizmay› benzersiz k›l›yor. Önceden destek alm›fl kurulufllar›n ço¤unun, bafllam›fl olduklar› çal›flmalar› sürdürmek için yeniden baflvurmas› program›n baflar›s›n› gösteriyor.” ◗ Hajdu, “programlar›n ne kadar sürdürülebilir oldu¤unu denetleme sürecine STK’lar›n daha fazla kat›lmas› çok önemli,” diyor. Sürdürülebilir turizm stratejileri ya da AB’nin ekolojik aç›dan korunan alanlar a¤› olan Natura 2000 baflta olmak üzere plan›n belli bölümlerine STK’lar›n kat›l›m› özellikle gerekiyor. Hajdu, insan kaynaklar› ve e¤itim programlar› gibi alanlarda STK’lar›n yerel yönetimlerle halk aras›nda bir köprü ifllevi görebilece¤ini de sözlerine ekliyor. Focus EcoCentre ve di¤er sivil toplum temsilcileri, planla ilgili görüfllerini Bölgesel Kalk›nma Ajans›’na aktard›. Hajdu'nun edindi¤i izlenime göre, yetkililer STK’lar›n programa yapaca¤› katk›lara sonuna kadar aç›k. Etkinlik, Focus EcoCentre’›n, Macaristan Çevre Korumac›lar› Derne¤i ve Hollanda’dan Milieukontakt Oost Europa ile birlikte yürüttü¤ü AB 'twinning projesi'nin bir parças›yd›. Proje, Focus EcoCentre’›n kapasitesini gelifltirmeyi, eski ve yeni AB üyelerinin deneyimlerini Romanya’ya aktarmay› amaçl›yordu. Robert Atkinson REC’in Sivil Giriflimler Direktörü. Yeni STK twinning teklifleri Mart 2006’da http://europa.eu.int/comm/environment/funding/i ntro_en.htm adresinde duyuruldu. 17-21InsightYU.qxd 11/08/2006 17:17 Page 19 hava kirlili¤i | MERCEK Temiz Yak›tlar ve Tafl›tlar Ortakl›k Projesi (PCFV), REC Türkiye’nin evsahipli¤inde düzenlenen yuvarlak masa toplant›s› ile Türkiye’de de yayg›nlafl›yor Temiz ulafl›m için tam gaz Yunus Ar›kan MEHMET AL‹ ÜZELGÜN M da, kurflunlu benzinin kullan›m›na son verilmesi, düflük kükürtlü yak›tlar›n piyasaya sunulmas›, piyasadaki motorin türlerinin tan›mlanmas›, temiz tafl›tlar›n üretimi ve ithâli alanlar›nda genel anlamda mevzuat çal›flmalar› tamamlanm›flt›r. Yürürlükteki yönetmelikler aras›ndaki uyumsuzluklar ise eflgüdüm içerisinde yürütülecek bir çal›flmayla giderilebilecektir. 2. 1 Ocak 2006 itibar›yla tüm Türkiye’de kurflunlu benzin kullan›m›na son verilmifltir; katk›l› süper benzin kullan›m› ise giderek azalmaktad›r. 3. AB standard›ndaki düflük (50 ppm ya da daha az) kükürtlü motorin kullan›m› h›zla artmakta, ancak iç tüketimin k›s›tl› olmas› nedeniyle rafinerilerdeki üretimin bir k›sm› ihraç edilmektedir. 4. Mevzuat, yat›r›mlar ve üretim kapasitesi konusunda kaydedilen ilerlemeler, gerek kamuoyuna gerek sektörün ilgili kurumlar›na yeterince tan›t›lamam›fl ve yayg›nlaflt›r›lamam›flt›r. 5. Bu olumlu geliflmelerin yan›nda, ulusal düzeyde tafl›t park› ve yap›s›na yönelik ayr›nt›l› veri eksikli¤i, piyasadaki yak›tlar›n niteli¤i ve standardlara uygunlu¤unu ölçmenin güçlü¤ü, temiz tafl›tlar ve yak›tlar›n piyasaya daha h›zl› sunulmas› konusunda teflviklerin yetersizli¤i, yenilefltirme çal›flmalar› için örnek uygulama eksikli¤i konuyla ilgili en önemli darbo¤azlar› oluflturmaktad›r. 6. Sürecin daha etkin ilerlemesi ve uygulaman›n güçlenmesi için, tüm kesimlerin bilgiye erifliminin kolaylaflt›r›lmas›, sivil toplumun sürece kat›l›m›n›n desteklenmesi, yak›t kalitesinin ulusal ölçekte yükseltilmesi için izleme altyap›s›n›n oluflturulmas›, bu- nun idarî ve teknik kapasitesinin gelifltirilmesi, sektördeki en üst düzey yöneticiden en alt kademedeki teknik elemana kadar e¤itim, bilinçlendirme ve pilot uygulama çal›flmalar›n›n yürütülmesi, tüketicilerin temiz tafl›tlar konusunda daha bilinçli davranmas› için piyasaya sunulan ürünlerin kükürt içeri¤inin net ve kolay anlafl›labilir bir flekilde tan›t›lmas›, yaz›l› ve görsel bas›nda bilinçli tüketimi özendirecek yay›nlar›n yer almas› önerilmifltir. 7. Mevcut çal›flmalar›n uluslararas› geliflmelerle bütünleflmesi, iflbirli¤inin gelifltirilmesi ve hedeflenen çal›flmalar›n h›zla hayata geçirilebilmesi için kamu, özel sektör, araflt›rma dünyas› ve STK’lar›n, Temiz Yak›t ve Tafl›tlar Ortakl›k Projesi’ne (Partnership for Clean Fuels and Vehicles, PCFV) kat›l›m› ve ortakl›k bünyesindeki çal›flmalarda etkin rol almalar› h›zland›r›lmal›d›r. REC Türkiye, 4 May›s 2006 toplant›s›n›n ard›ndan gerek Türkiye’de konuyla ilgili kurumlar›n PCFV ortakl›¤›na kat›lmalar›n› kolaylaflt›rma, gerek kamuoyu bilinçlendirme çal›flmalar›n› sürdürecektir. Ayr›nt›l› bilgi için <www.rec.org/REC/Programs> ◗ otorlu tafl›tlardan kaynaklanan hava kirlili¤i, özellikle nüfusun yar›dan fazlas›n›n kentlerde yaflamaya bafllad›¤› günümüz Türkiyesi’nde acilen sürdürülebilir çözümler bulunmas›n› gerektiren çevre sorunlar›ndan biri. Plans›z kentleflme, yetersiz toplu tafl›ma sistemleri, eski teknolojili tafl›tlar, düflük yak›t kalitesi, denetim eksikli¤i gibi etkenler de sorunun giderek büyümesine neden oluyor.. Avrupa Birli¤i (AB) uyum sürecinin ve küresel rekabet ortam›n›n bir sonucu olarak, konuyla ilgili ad›mlar 1990’lardan itibaren h›zland›. TÜPRAfi rafinerilerinin benzin ve motorinde kükürt giderme ünitelerini devreye sokmas›, büyük kentlerde kurulan metro ve hafif rayl› sistemler, yak›t seçeneklerinin genifllemesi, yafll› araçlar›n yerini yeni nesil araçlar›n almas›, kurflunlu benzin tüketimine son verilmesi bu alandaki önemli giriflimlerdir. Buna karfl›n, kaçak ve standard d›fl› yak›tlar›n piyasadaki varl›¤›, tüketici duyarl›l›¤›n›n, talebinin ve tercihlerinin etkinlefltirilememesi, daha temiz yak›tlar ve tafl›tlar›n kullan›lmas›n› destekleyecek teflviklerin bulunmamas› ya da yetersizli¤i, sürecin daha etkin bir flekilde ilerlemesinin önündeki en büyük engellerdir. Johannesburg’da 2002 y›l›nda düzenlenen Dünya Sürdürülebilir Kalk›nma Zirvesi’nin ç›kt›lar› aras›nda yer alan ve Birleflmifl Milletler Çevre Program› (UNEP) öncülü¤ünde pek çok ulusal ve uluslararas› kuruluflun katk›lar›yla gelifltirilen Temiz Yak›tlar ve Tafl›tlar Ortakl›k Projesi’nin (PCFV), REC Türkiye arac›l›¤›yla Türkiye’ye de aç›lmas›, ülkemizdeki çabalar›n güçlenmesi aç›s›ndan önemli bir ad›md›r. ‹lk çal›flmalar, REC Merkez Ofisi taraf›ndan 25-28 Ekim 2005 tarihlerinde Macaristan’da gerçeklefltirilen bölgesel konferansla bafllad›. 4 May›s 2006’da, REC Türkiye’nin evsahipli¤inde Ankara’da gerçeklefltirilen ‘Türkiye’de Temiz Yak›tlar ve Tafl›tlar Yuvarlak Masa Toplant›s›’ ise konuyla ilgili kamu, özel sektör, araflt›rma dünyas› ve sivil toplum kurulufllar›n› en genifl ve en üst düzeyde buluflturdu. Toplant›daki 4 oturumda, REC Türkiye, Birleflmifl Milletler Çevre Program› (UNEP), ABD Çevre Koruma Ajans› (US EPA), Enerji Piyasas› Düzenleme Kurulu, Çevre ve Orman Bakanl›¤›, ODTÜ Petrol Araflt›rma Merkezi, TÜB‹TAK Marmara Araflt›rma Merkezi, Petrol Sanayi Derne¤i, Otomotiv Sanayicileri Derne¤i ve EMBARQ Giriflimi yetkilileri taraf›ndan toplam 9 sunum gerçeklefltirildi. Toplant›da özellikle afla¤›daki saptamalar yap›ld›: 1. AB uyum süreci kapsam›nda çeflitli kamu kurumlar› taraf›ndan haz›rlanan ve yürürlü¤e giren yönetmelikler do¤rultusun- Yunus Ar›kan, REC Türkiye ‹klim De¤iflikli¤i Proje Yöneticisi Temel mevzuat ■ Çevre ve Orman Bakanl›¤› taraf›ndan 11 Haziran 2004 tarih ve 254890 say›l› Resmi Gazete’de yay›mlanan ‘Benzin ve Motorin Kalitesi Yönetmeli¤i’ ile belirlenen geçifl takvimi çerçevesinde AB’nin 2003/17/EC (esas 98/70/EC) Direktifi ile tam uyum sa¤lanm›flt›r. Bu kapsamda 1 Ocak 2006 itibar›yla kurflunlu benzin kullan›m›na son verilmifl, gereksinim duyan tafl›tlar için potasyum ya da mangan katk›l› süper benzin sat›fla ç›kar›lm›flt›r. * Enerji Piyasas› Düzenleme Kurulu taraf›ndan 30 Aral›k 2005 tarih ve 26039 tarihli Resmi Gazete’de yay›mlanan ‘Motorin Türlerinin Üretimi, Yurtd›fl› ve Yurtiçi Kaynaklardan Temini ve Piyasaya Arz›na ‹liflkin Teknik Düzenleme Tebli¤i’ ile piyasada motorin ve k›rsal motorin olarak iki temel dizel yak›t› tan›mlanm›flt›r. * Sanayi ve Ticaret Bakanl›¤› taraf›ndan 24 Haziran 2003 tarih ve 25148 say›l› Resmi gazete yay›mlanan yönetmelik ise, 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren yeni üretilen tafl›tlar›n EUROIV standard›n› sa¤lamas› koflulunu getirmifltir. Yine ayn› bakanl›¤›n 28 Aral›k 2003 tarih ve 25330 say›l› Resmi Gazete’de yay›mlanan yönetmeli¤inde, 1 Ocak 2008’den itibaren yeni binek araçlar›n CO2 sal›mlar› konusunda tüketiciye bilgi verilmesi zorunlu k›l›nm›flt›r. 19 | N‹SAN 2006 | yeflil UFUKLAR 17-21InsightYU.qxd 11/08/2006 17:17 Page 20 MERCEK | hava kirlili¤i STOCK.XCHNG Trafik kaynakl› hava kirlili¤inin tehlikelerini azaltmak için hükümetlerin ve sanayinin temiz yak›t ve tafl›t kullan›m›n› teflvik etmesi gerekiyor Sa¤l›¤a giden anayol Ruslan Zhechkov otorlu tafl›tlar, trafik keflmekeflinin ortas›nda motor boflta çal›fl›rken bile insan hayat› için tehlike oluflturuyor. Egzost gazlar›, hem sürücüleri hem de yoldakileri zehirliyor, üstelik trafi¤in yo¤un oldu¤u yerlerde yaflayan ve çal›flanlar için bu tehlike daha da büyük. Birçok Orta ve Do¤u Avrupa ülkesinde, ortalama tafl›t yafl›n›n yüksekli¤i, yak›tlar ve tafl›t sal›mlar› için belirlenen standardlara uyulamamas› yüzünden trafik kaynakl› kirlili¤in sa¤l›k aç›s›ndan oluflturdu¤u sak›ncalar daha da art›yor. Dünya Sa¤l›k Örgütü’nün (WHO) tahminlerine göre dünyada bir milyardan fazla insan, d›fl ortam için tavsiye edilen azamî seviyeden daha kirli bir hava solumakta. Araflt›rmalar, kentsel hava kirlili¤inden ötürü bir milyona yak›n insan›n vaktinden önce hayat›n› kaybetti¤ini gösteriyor. Trafik kaynakl› kirlili¤e ba¤l› di¤er sa¤l›k sorunlar› aras›nda kanser, geli- M yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 20 flim bozuklu¤u, hastanelik rahats›zl›klar, ast›m nöbetleri ve bronflit de yer al›yor. Yak›tlar ve araçlar konusunda uzman olan Michael Walsh’a göre, son on y›l içinde dünya genelinde yap›lan birçok araflt›rma, yo¤un trafi¤i olan, özellikle Diesel motorlu a¤›r araçlar›n güzergâh›na çok yak›n yerlerde uzun süre bulunman›n, hem erken ölümlere hem de bir dizi sa¤l›k sorununa yol açt›¤›n› gösteriyor. Sa¤l›k sorunlar›na, yanma sonucu a盤a ç›kan kurflun, hidrokarbonlar, karbonmonoksit, hidrojen oksitler, karbondioksit ve partikülleri gibi maddeler yol aç›yor. Hollanda Utrecht Üniversitesi’ndeki Risk De¤erlendirme Bilimleri Enstitüsü’nün yürüttü¤ü bir araflt›rma, bir karayolundaki kamyon trafi¤i ile bu karayolu yak›n›nda yaflayan çocuklar›n akci¤er ifllevleri aras›nda ba¤lant› oldu¤unu gösteriyor: kamyon trafi¤i ne kadar yo¤unsa akci¤er kapasitesi de o kadar düflük oluyor. Bir baflka araflt›rma da, bir otoyola yak›nl›k ile havadaki ba¤›l kirletici madde yo¤unlu¤u aras›ndaki iliflkiyi gösteriyor. Partikül kirlili¤i, otoyollar›n 300 metre kadar uza¤›na dek yüksek yo¤unlu¤unu korurken, siyah karbon ve karbon oksitlerin ba¤›l yo¤unlu¤u 100 metre uzakl›¤a dek görece daha yüksek. Sa¤l›k sorunlar› ekonomiyi de ilgilendiriyor: Orta ve Do¤u Avrupa’daki 18 flehir için yap›lan tahminlere göre, bu flehirlerin belediyeleri AB'nin toz ve is için kirlilik standardlar›n› tutturdu¤u takdirde, hem y›lda 18,000 erken ölümün önüne geçecek hem de hastal›klar sonucu ifl kayb›n›n yol açt›¤› 1.2 milyar Amerikan dolarl›k zarar› kapatacak. Çok yönlü yaklafl›m Walsh'e göre, kapsaml› bir tafl›t denetim stratejisi; temiz tafl›t teknolojisini, ulafl›m ve arazi kullan›m planlamas›n›, temiz yak›t kullan›m›n› ve tafl›t ömrünün uzat›l- 17:17 Page 21 hava kirlili¤i 80 70 60 50 40 30 Ruslan Zhechkov REC’in Uluslararas› Sekreteryalar bölümünde proje müdürüdür. Temiz yak›tlar ve tafl›tlarla ilgili bilgilere, <www.rec.org/REC/Programs/pcfv/index.html> adresinden ulaflabilirsiniz. Balkanlar’da çevre konusunda daha fazla bilgi için <rerep.rec.org> adresindeki REReP Record’a bak›n›z.. 20 Paris katowice 0 Prag 10 Kentsel arka plan Cadde ölçe¤inde ek kirlilik Yo¤un trafik olan caddelerde, kentsel arka plan seviyesine eklenmifl yo¤unluk sonucunda partikül kirlili¤i (PM10s) kirlili¤i, (mikrogram/metreküp türünden) 80 70 60 50 40 30 20 10 Paris katowice 0 Prag ‹ktisadî gereçler, müflteri davran›fl›n› yönlendirme aç›s›ndan etkili bir yol olduklar›n› kan›tl›yor. Örne¤in, kurflunsuz benzinin yayg›nlaflt›r›lmas›, motorin ve benzindeki sülfürün düflürülmesi ya da kirli teknolojiler yerine daha temiz tafl›tlar›n ekonomik hale getirilmesi için vergi teflvikleri uygulanabilir. Bir baflka yol da, tafl›t sal›mlar›na göre belirlenen y›ll›k vergilendirme olabilir. Vergi teflvikleri, alternatif yak›tlar›, elektrikle, do¤al gazla veya hem elektrik hem de benzinle çal›flan hibrid tafl›tlar› teflvik etmek için de kullan›labilir. REC, bölgede temiz yak›t kullan›m›n› özendirmek amac›yla, Temiz Yak›tlar ve Tafl›tlar Ortakl›¤› (PCFV), ABD Çevre Koruma Ajans› (USEPA), ve Hollanda Konut, Planlama ve Çevre Bakanl›¤› (VROM) ile ortak bir giriflim bafllatt›. Giriflim kapsam›nda, bölgedeki 16 ülkede ve Türkiye’de temiz yak›t ve tafl›tlar konusunda yap›lacak kapsaml› bir araflt›rma, bir konferans ve bir atölye çal›flmas› yer al›yor. Ard›ndan, Bulgaristan’da temiz tafl›tlar konulu bir e¤itim semineri, Türkiye ile S›rbistan-Karada¤’da ise temiz yak›t ve tafl›tlar konulu yuvarlak masa toplant›lar› düzenlenecek. PCFV baflkan› Rob Jong, grubunun 2008 sonu itibariyle kurflunlu benzinin dünyada kullan›mdan kalkmas› için bir çal›flma yürüttü¤ünü söyledi. PCFV özellikle motorinde sülfür oran›n› düflürecek stratejiler gelifltirmek amac›yla bölge ülkeleriyle iflbirli¤i aray›fl›nda. Bu çerçevede hükümetler, sanayiciler ve STK’larla ortak çal›flmalar yap›lacak. Bu çal›flmalar, a¤›r tafl›tlar›n ›slah edilmesi ve geleneksel ya da alternatif tafl›tlar›n daha temiz hale getirilmesiyle temiz teknolojilerin yayg›nlaflmas›n› hedefliyor. Gdansk Teflvikler Gdansk Birkaç y›l önce, Bulgaristan’›n devlete ait petrol flirketini Rusya’n›n devi Lukoil’e devreden özellefltirme sözleflmesinin koflullar›ndan biri kurflunsuz benzin üretimiydi. Bölgedeki bir di¤er petrol flirketi MOL hâlen Macaristan ve Slovakya’daki rafinerilerinde, 2009'dan sonra AB’de yasal zorunluluk haline gelecek olan, sülfür içeri¤i 10 ppm'lik benzin ve motorin üretiyor. Rafinerilere yap›lan 350 milyon dolarl›k yat›r›m, k›smen yasal zorunluluklar yüzünden, k›smen de malî kaynak varl›¤› sayesinde gerçeklefliyor. Biyoyak›tlar›n Orta ve Do¤u Avrupa’da yayg›nlaflmas› da trafik kaynakl› kirlili¤in azalmas›nda rol oynayacak. Birleflmifl Milletler S›naî Kalk›nma Teflkilat›'ndan (UNIDO) Fatin Alimohamed’e göre, 2004'te 100,000 ton biyodizel üreten Çek Cumhuriyeti bölgenin en büyük biyoyak›t üreticisi haline geldi. Çek Cumhuriyeti’ni 1,200 ton biyodizel ve 36,800 ton biyoetanol üreten Polonya ile, 2,000 ton biyodizel üreten Macaristan izliyor. Birçok ülkede biyoyak›t üretimine devlet taraf›ndan malî destek sa¤lan›yor. Tafl›tlar›n niteli¤i ve yafllar› da trafik kaynakl› sal›mlar› belirleyen di¤er önem- Yo¤un trafik olan caddelerde, kentsel arka plan seviyesine eklenmifl yo¤unluk sonucunda NO2 kirlili¤i, (mikrogram/metreküp türünden) Budapeflte Bölgedeki kentler AB kirlilik standardlar›n› tutturdu¤unda y›lda 18,000 erken ölüm önlenecek ve hastal›klar sonucu yaflanan 1.2 milyar dolarl›k iflgücü kayb› olmayacak. MERCEK Cadde kenar›ndaki hava kalitesi Budapeflte mas›n› içermeli. Kurflunlu benzini terkeden yeni üye ülkelerde bu yönde bir ilerleme var. Yeni üyeler motorindeki sülfür miktar›n› milyonda 350 (ppm) birimin alt›na, benzindeki miktar› da 150 ppm'nin alt›na düflürdü. Bununla birlikte kurflunlu benzin, S›rbistan-Karada¤, Bosna-Hersek ve Makedonya gibi baz› ülkelerde hâlâ sat›l›yor. H›rvatistan ve Türkiye, 2006 bafl›nda kurflunlu benzini terkederken, Makedonya da bu y›l içinde kurflunlu benzini kullan›mdan kald›racak. Bosna-Hersek ise kurflunlu benzin kullan›m›na 2010 y›l›nda son vermeyi planl›yor, böylece bölgede kurflunlu benzin kullan›m›n› yasaklama tarihini belirlemeyen tek ülke olarak S›rbistan-Karada¤ kal›yor. Ancak, resmi bir tarih belirlenmifl olmasa da, ülkede devlete ait iki rafinerinin bu y›l›n sonunda özellefltirilmesiyle birlikte kurflunlu benzinin piyasadan çekilece¤ine dair beklentiler çok güçlü. li etkenler. Bölgedeki ülkelerin ço¤unda tafl›tlar oldukça yafll›; ortalama tafl›t yafl› 11 ilâ 20 aras›nda. Otomotiv bak›m sektörü genellikle yetersiz ve tafl›tlar›n büyük bölümünde katalizör bulunmuyor. Bu da yeni politikalar gerektiriyor. Ülkelerin, katalizörsüz ve belli bir yafl›n üstündeki tafl›tlar›n ithalat›n› yasaklamas› gerekiyor. Bölgedeki birçok ülke flimdiden böyle yasaklar koymufl durumda ve egzoz sal›mlar›nda AB standartlar›na uyan EURO III motorlar›n›n kullan›m›n› asgarî flart olarak kofluyor. Eski otomobillerin trafikten kald›r›lmas›na yönelik politikalar›n benimsenmesi, eski otobüs ve kamyonlara filtre ve katalizörler tak›larak bu tafl›tlar›n yeniden kullan›lmas›na yönelik projelerin hayata geçirilmesi gerekiyor. Bir filtre takmak, parçac›k sal›mlar›n› %85 oran›nda azalt›rken, nitrojen oksit emisyonlar›nda da (NOX) %25’e yak›n bir düflüfl sa¤l›yor. ◗ OTOMOB‹LLERE KARfiI TRAMVAY: 20. yüzy›l›n bafllar›nda tasarlanan ve ‹stanbul’un en bilinen yaya caddesinde iflleyen tarihi tramvay, toplu tafl›ma arac› olarak kullan›lman›n yan› s›ra turistlerin büyük ilgisini çekiyor. | Roma 11/08/2006 Roma 17-21InsightYU.qxd Kentsel arka plan Cadde ölçe¤inde ek kirlilik Kaynak: Tablolar, Avrupa Çevre Ajans›’n›n “Avrupa flehirlerinin caddelerindeki hava kirlili¤i” bafll›kl› 2006 y›l›na ait raporundaki verilere dayanmaktad›r. 21 | N‹SAN 2006 | yeflil UFUKLAR 22-27RECBulletinYU.qxd 11/08/2006 17:22 Page 22 REC BÜLTEN‹ | söylefli Çevre paydafllar›na do¤ru, h›zl› ve güncel bilgi vermeyi hedefleyen REC Türkiye Bilgi Program›’n›n yöneticisi Yeflim Ça¤layan, program›n kapsam›n› Yeflil Ufuklar'a anlatt› Bilgiye çevresel boyut REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹ Bilgi Program› REC Türkiye’nin dört ana program›ndan biri. Bu program›n kurgulanmas›nda Türkiye’deki çevresel bilgi kapitalinin ve çevresel bilgiye eriflimin yetersizli¤i nas›l bir rol oynad›? Türkiye’de çevre konusundaki bilgi bankalar›n›n durumu nedir? Sizce çevresel bilgi ne kadar sa¤l›kl› toplan›yor, derleniyor ve kullan›l›yor? Türkiye bilgi bankalar›n›n eksikli¤ini sadece çevre alan›nda duymuyor, genel anlamda online olarak hizmet veren bilgi merkezlerinin yetersizli¤i söz konusu. Türkiye’de ne yaz›k ki sözlü kültür daha a¤›r bas›yor. Belgeleme ve arflivleme alan›nda yeterli oldu¤umuz söylenemez. Bu konuda pek çok çal›flma yap›l›yor fakat flu an için bu çal›flmalar k›s›tl›. Yine de son dönemde bilgisayar ve ‹nternet olanaklar›n›n daha yayg›n ve h›zl› olmas› sayesinde bu tür giriflimlerin say›s› giderek art›yor. Çevre alan›nda gerek Çevre ve Orman Bakanl›¤› gerek di¤er resmi kurumlar›n giriflimleri ve sivil toplum kurulufllar›n›n çabalar›yla farkl› alanlarda bilgi bankalar›n›n oluflturulmas›na yönelik çal›flmalar bafllat›ld›. Bence bilginin toplanmas›ndan kullan›lmas›na kadar her aflamada de¤iflik faktörlerin kontrol edilmesi ve dikkate al›nmas› gerekiyor. Bilgi toplan›rken mutlaka uzmanlar taraf›nda toplanmal›. Bu aflamada toplan›lan bilgi 'veri' olarak adland›r›labilir. Daha sonra bu veri do¤ru ellerde derlenerek de¤erlendirilmeli ve anlafl›labilir ve kullan›labilir bilgiye dönüfltürülmelidir. San›yorum Türkiye’de t›kanma noktas› buras›. Bu nedenle de kullanma aflamas›na da gelinemiyor ya da çok k›s›tl› kal›n›yor. Yani ancak uzmanlar eldeki veriyi kullanabiliyor. Bu yüzden bence Türkiye’de daha çok eldeki verileri yorumlayacak uzman eksikli¤i var. yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 22 Bu durum sadece Türkiye’de böyle de¤il. Avrupa Birli¤i’ne girifl sürecindeki ülkeler, mevcut yap›lar›n› ve ellerindeki kaynaklar› tekrar gözden geçirmek zorunda. Bu yüzden REC bünyesinde bilgi program›n›n önemi büyük. Özellikle Demir Perde ülkelerinin demokrasiye geçifl sürecinde, bilgiye eriflim, bilginin serbest paylafl›m›, halk›n karar mekanizmalar›na kat›l›m› çok önemli konular olarak görülmekteydi. REC, çal›flmalar›n› ve programlar›n› bütünüyle bu do¤rultuda flekillendirmese de bu konular›n göz önünde bulundurulmas› kaç›n›lmazd›. Bu nedenle REC’in temel programlar›ndan biri olan bilgi program›, REC Türkiye yap›land›r›l›rken de önceliklerden biri olarak al›nd›. Bunlar›n yan› s›ra elbette REC Türkiye’nin kurulmas›ndan önce gerçeklefltirilen ihtiyaç analizi çal›flmalar› ve görüflmeler de bu planlamalarda önemli bir rol oynad›. Di¤er REC ülkelerinde bilgi program›n›n durumu ve a¤›rl›¤› nedir? Di¤er REC ülke ofislerinde bizdeki gibi bir yap› yok. REC Türkiye, Avrupa Birli¤i kapsam›nda do¤rudan bir hibe deste¤i ile çal›flmalar›na bafllad›¤› için ve REC’in de tecrübelerinin getirdi¤i avantaj sayesinde farkl› program alanlar› alt›nda çal›flma flans›na sahip olduk. Bildi¤iniz gibi Bilgi Program›’n›n yan› s›ra Kapasite Gelifltirme Program›, Hibe Program› ve Özel Programlar›m›z da mevcut. Di¤er ülke ofisleri daha çok proje bazl› çal›fl›yor ve ülkenin önceliklerine göre yatay konular belirliyor. REC çal›flma alanlar›n› yatay ve dikey alanlar olmak üzere ikiye ay›rm›flt›r. Yatay konular daha çok tematik, konu bazl› alanlard›r. Örne¤in biyolojik çeflitlilik, çevre mevzuat›, at›k yönetimi vb. Dikey konular ise bu yatay konular›n nas›l çal›fl›lmas› gerekti¤ini ortaya koyar. Örne¤in kapasite gelifltirme, hibe da¤›t›m› vb. Dikey alanlar tüm yatay alanlarda araç ve yöntem olarak kullan›labilir. ‹flte, REC Türkiye olarak biz de bu yatay konulara çal›flmakta oldu¤umuz dikey alanlar arac›l›¤› ile cevap vermeyi hedefliyoruz. Bu flu demek; REC Türkiye Bilgi Program› öncelikli yatay konular›n hepsinde ya da bir ço¤unda online ve bas›l› materyellerle Türkiye’nin çevre paydafllar›na en do¤ru, en güncel ve kapsaml› bilgiyi vermek üzere çal›fl›yor. Ayn› durum di¤er alanlarda da geçerli. REC’in di¤er ülke ofisleri de neticede benzer flekilde çal›fl›yor. Onlar da REC yay›nlar›n› kendi dillerine çeviriyor, ayr›ca ülkelerinin çevre paydafllar›n›n ihtiyaçlar› do¤rultusunda orjinal yay›nlar haz›rl›yor. Fakat onlar›n ço¤unlukla farkl› program alanlar› yok. REC Türkiye’de bilgi program›na gelen ilgi ve talep di¤er program alanlar›m›zla k›yasland›¤›nda daha düflük. Paydafllar›m›z do¤al olarak e¤itimlerimize ve hibe programlar›m›za daha fazla ilgi gösteriyor. Paydafllar›n ihtiyaçlar›n› belirlerken gerçeklefltirdi¤imiz çal›flmalarda malî destek ve kapasite gelifltirme ihtiyac›ndan da yo¤un olarak bahsediliyordu. Ama süreç içerisinde bilgi program›n›n da hak etti¤i ilgiyi almaya bafllad›¤›n› gözlemledik. Her ne kadar REC Türkiye programlar› ayr› ayr› flekillendirilmifl olsa da kan›mca verdi¤imiz hizmetleri birbirinden keskin çizgilerle ay›rmak çok da kolay de¤il, do¤ru da de¤il. Bilgi program› hem di¤er programlar› besleyen hem de onlardan beslenen bir program. Her program›n katk›s› çok önemli ve gerekli. Asl›na bakarsan›z REC Türkiye çal›flanlar›n›n hepsi, Bilgi Program›’n›n bir eleman› denebilir. Herkes bu konuda elinden geleni yap›yor. Di¤er REC ülke ofislerinde ayr› bilgi programlar›n›n olmay›fl›n› da bu yap› ve iflleyifle ba¤layabiliriz. Bilgi kaynaklar›n›z neler? Toplad›¤›n›z bilgileri nas›l iflliyorsunuz ve kullan›ma sunuyorsunuz? Bilginin kayna¤› ve ifllenifl flekli ne çeflit bir bilgilendirme arac› haz›rlanaca¤› ile do¤rudan ilgili. REC ve REC Türkiye olarak yay›nlar›m›z›n hemen hemen hepsinin kendi çal›flma ve araflt›rmalar›m›z›n ç›kt›lar›ndan yararlanarak haz›rl›yoruz . E¤itimler, toplant›lar, REC Türkiye’nin destekledi¤i ve yürüttü¤ü projelerin sonunda elde edilen bilgi ve veriler derlenerek yay›n haline getiriliyor. Bunun yan›nda çevre sektörü ve paydafllar› ile ilgili yapt›¤›m›z incelemelerin sonuçlar› da yol gösterici oluyor. Bu sonuçlar bizim çal›flmalar›m›za oldu¤u kadar, di¤er çevre paydafllar›n›n uzun dönemli planlar›na da yön veriyor. REC Türkiye olarak bu sonuçlar› bas›l› ve/veya online olarak paydafllara ulaflmas› sa¤lan›yor. Kendi çal›flmalar›m›z d›fl›nda ulusal ve ululararas› çevre kurulufllar›n›n kaynak ve yay›nlar›nda da yararlan›yoruz. Bu bilgiyi özelikle bin kiflinin üzerinde bir abone kitlesine ulaflt›rd›¤›m›z e-haber bültenimizde kullan›yoruz. e-haber bültenimizin içeri¤i çok kapsaml› oldu¤u için mümkün oldu¤unca çok kaynaktan faydalan›yoruz. Ayr›ca çevre paydafllar› özellikle de 22-27RECBulletinYU.qxd 11/08/2006 17:22 Page 23 söylefli | REC BÜLTEN‹ Bir kifli ya da kurulufl REC Türkiye Bilgi Program›’ndan nas›l yararlanabilir? fiu anda programdan en çok kimler yararlan›yor? REC Türkiye Bilgi Program› herkese aç›kt›r ve büyük bölümü ücretsizdir. Fakat do¤ald›r ki hizmetlerimizde önceli¤i hedef kitlemiz olan çevre paydafllar›na veriyoruz. Bu grup içinde de özellikle çevre STK’lar› ve merkezî ve yerel resmi çevre kurulufllar› geliyor. Yerel yönetimler ve çevre alan›nda çal›flmalar yapan akademik kurulufllar da bu listede yer al›yor. Özellikle bas›l› yay›nlar›m›z› öncelikli gruplar›m›z›n hizmetine sunuyoruz. Online yay›nlar›m›zdan ise bu gruplar›n yan› s›ra tüm medya kurulufllar›, özel sektör ücretsiz olarak yararlanabiliyor. Yay›nlar›m›zdan a¤›rl›kl› olarak STK’lar faydalan›yor. Yerel yönetimler de yay›n ve servislerimizden yararlanan bir baflka büyük grup. Program›n hedefine ulaflt›¤›n› ölçmek için ne tür k›stas ve gereçleriniz var? Program›n hizmet potansiyelinin tümü kullan›l›yor mu? Bildi¤iniz gibi e¤itim ve bilgilendirme faaliyetlerinin sonuçlar›n› say›sal olarak ölçmek ve de¤erlendirmek oldukça güç. Biz mümkün oldu¤u ölçüde tüm bas›l› ve online yay›nlar›m›zla ilgili sözlü ve yaz›l› geri bildirim almaya gayret gösteriyoruz. E-haber bültenimiz için bir de¤erlendirme anketimiz var. Benzer bir anket web sitemiz ve online hizmetlerimizin kalite ve içeri¤i ile ilgili olarak uygulan›yor. Bunlara ek olarak web sitemizin her sayfas›nda o sayfa ile igili görüfl ve önerileri bizlere iletme imkân› var. Ayr›ca tüm bas›l› kaynaklar›m›z ve Yeflil Ufuklar dergimizle ilgili ço¤unlu¤u sözlü olmak üzere olumlu elefltiriler al›yoruz. REC TÜRK‹YE B‹LG‹ PROGRAMI’NDA NELER VAR? Web sitesi - May›s 2004’te yay›na bafllayan web sitesi, Haziran 2005’te portal nitele¤ine kavufltu. Bu tarihten beri de toplam 23,683 kifli taraf›ndan ziyaret edildi. Sitede, REC Türkiye ve çal›flmalar› ile igili bilgilerin yan› s›ra, terimler sözlü¤ü, ilginç bilgiler, s›kça sorulan sorular, çevre ile ilgili sitelere ba¤lant›lar bulunuyor. Bilgi Merkezi - Çal›flmaya bafllad›¤› günden bu yana REC Türkiye Bilgi Program› telefon ve eposta arac›l›¤›yla 100’ü aflk›n bilgi talebi ald›. Programa gelen bütün talepler mutlaka cevapland›r›lmakta, ya da ilgili kaynaklara yönlendirilmektedir. - Bilgi Program› çerçevesinde Ekim 2004’ten bu yana haz›rlanan e-haber bültenleri iki haftada bir 1,500’ün üzerinde aboneye ulaflt›r›l›yor. - Sürekli büyüyen REC Türkiye Kütüphanesi’nde Türkçe ve yabanc› 434 kaynak kitap, 28 süreli yay›n, 58 rapor, 108 makale ve bildiri ile 38 CD bulunuyor. Bu kay›tlar ‹nternet üzerinden de görüntülenebiliyor. Kullan›c›lar REC Türkiye ofisi ile temasa geçerek ya da kütüphaneye gelerek kaynaklardan yararlanabiliyor. Veri Tabanlar› - REC Türkiye Kurumlar Veri Taban›’n›n temelleri, REC Türkiye ‹htiyaç Analizi aflamas›nda at›ld›. Sivil Toplum Kurulufllar›, belediyeler, merkezî ve yerel kamu kurulufllar› ve akademik kurulufllardan oluflan veri taban›nda 1,060’tan fazla kay›t bulunuyor. Veri taban›, kullan›c›lar›n flifreleriyle girerek devaml› güncelleyebilece¤i bir yap›ya sahip. - 2006 içinde hizmete girecek olan Mevzuat Veri Taban› sayesinde, çevre ile ilgili ulusal tüm yasa ve yönetmelikler baflta olmak üzere tüm mevzuata kolayca ulafl›labilecek. - Kurumsal Sosyal Sorumluluk Veri Taban› sayesinde Sivil Toplum Kurulufllar› ve özel sektör buluflabiliyor. - Medya Veri Taban› sayesinde ise çevre alan›nda çal›flan bas›n mensuplar›na ve yaz›lar›na ulafl›labiliyor. Bunlara ilâve olarak web sitemizin elektronik sayac› sayesinde sitemize giren ziyaretçi say›s›n›n yan› s›ra, sitede en çok hangi sayfan›n ziyaret ald›¤›, hangi günlerde sitenin yo¤un olarak ziyaret edildi¤i gibi bilgileri tespit edebilyoruz. Sitemizin teknik ve içerik aç›s›ndan iyilefltirilmesini bu verilere dayanarak gerçeklefltiriyoruz. Daha az ziyaret edilen sayfalar› daha çekici hale getirmeye çal›fl›yoruz. Çok ziyaretçi alan sayfalar›m›z da bize yo¤un olarak hangi alanda çal›flmam›z gerekti¤ini gösteriyor. Dolay›s›yla bu veriler sadece rakam olmaktan ç›k›p bizim çal›flmalar›m›za yön veren faktörler haline geliyor. Gelece¤i dönük tasar›mlar›n›z nelerdir? Mevcut hizmetlerimizin kullan›c›lar›m›z›n öneri ve de¤erlendirmeleri do¤rultusunda sürekli ve periodik olarak de¤ifltirilmesi ve iyilefltirilmesi elbette en öncelikli hedefimiz. Bu yorum ve katk›larla en do¤ru, en faydal› sistem ve hizmetlere ulaflmay› amaçl›yoruz. Bilgi ihtiyaçlar› ve bilgilendirme araçlar› her geçen gün art›yor ve de¤ifliyor. Bu geliflmeleri takip etmek REC Türkiye için çok önemli. Türkiye’deki çevre paydafllar›na en do¤ru, en h›zl› ve güncel bilgiyi ulaflt›rabilmek için gerek kendi yay›nlar›m›z› gelifltirmek gerek paydafllar›n bilgiye eriflme kapasitelerini art›rmak öncelikli çal›flmalar›m›z aras›nda. REC’in Türkiye’de Kurulmas› projesi kapsam›nda oluflturdu¤umuz altyap› sayesinde paydafllar›n kapasitelerini art›rmak için ad›mlar›n at›lmas› art›k daha da kolaylaflacak. REC Türkiye kütüphanesi, veri tabanlar›, yay›nlar›, rehberleri ile bilgiye daha genifl daha çevresel bir boyut katmaya devam edecek. Bu çabada REC Türkiye ekibinin oldu¤u kadar Türkiye’nin çevre paydafllar›n›n da pay› var. Hepsine teflekkür ediyoruz. ◗ STK’lar bizim için önemli bir bilgi kayna¤› oluflturuyor. Web sitemizdeki ’haber öner’ seçene¤i ile hemen hemen her hafta en az 2 ya da 3 haber/ bilgi önerisi al›yoruz. Bu bilgiler sadece yay›nlar›m›zda kullan›lmakla kalm›yor, gerekirse yetkililere iletilerek gerekli önlemlerin al›nmas› ve çal›flmalar›n yap›lmas› için çaba gösteriliyor. Merkezî ve yerel kamu kurulufllar›ndan da yararlan›yoruz elbette. Resmi kaynaklardan edindi¤imiz bilgi bizim için çok de¤erli. Resmi bilginin halka ulaflt›r›lmas›n› sa¤layarak bu alanda bir bofllu¤u doldurmaya çal›fl›yoruz. Bunun için de yine bu kurumlar›n yay›n ve kaynaklar›ndan faydalan›yoruz. Derledi¤imiz bilgilerin do¤rulu¤unu farkl› kaynaklar› araflt›rarak kontrol ediyoruz. Gerekirse haber ya da veriye konu olan, bilgiyi üreten as›l kurum ve/ veya kiflilerle temsa geçerek konuyu birinci elden ö¤reniyoruz. Ancak ondan sonra yay›na haz›rlamaya bafll›yoruz. Mümkün oldu¤unca bilimsel, belli müsbet bir dayana¤› olan verileri kullanmaya gayet ediyoruz. Ama anlat›m biçimini kolay ve rahat anlafl›l›r bir biçime getiriyoruz. ‹çeri¤ini de¤ifltirmeden sade ve öz bir dil kazand›r›yoruz. Yay›nlar›m›z› imkanlar dahilinde hem bas›l› hem de elektronik olarak haz›rl›yor ve kullan›c›lar›m›za sunuyoruz. Böylece ulaflabildi¤imiz kifli say›s› da art›yor. Kaynaklar›m›z› daha efektif kullanabilmek aç›s›ndan online bilgiye daha fazla a¤›rl›k veriyoruz. Çünkü online yöntemler hem daha h›zl› hem de maliyetleri daha düflük. Bir yay›n›n elektronik format›n› bas›l› formattan çok daha ucuza ve daha h›zl› olarak üretebiliyor ve çok daha fazla paydafla ulaflt›rabiliyoruz. Ama elbette bas›l› yay›nlar›n de¤eri de çok büyük. Daha kal›c› ve uzun ömürlü olmas› dolay›s›yla bas›l› yay›nlar›n üretimine de bir o kadar önem veriyoruz. Yay›nlar - Sivil Toplum Kurulufllar› için Kapasite Gelifltirme Rehberleri bafll›¤› alt›nda ‹ngilizce’den çevirilerek haz›rlanan yedi kitapl›k serinin ilk bask›s› tükenmek üzere. Sadece STK’lardan de¤il kamu kurum ve kurulufllar›ndan, yerel yönetimlerden hatta özel sektörden bile büyük ilgi gören sette; ● ● ● ● ● ● ● Proje Önerisi Haz›rlama Proje Yönetimi ‹zleme ve De¤erlendirme Sunum ve ‹letiflim Çevre Bilincinin Gelifltirilmesi için Halk›n E¤itimi Ö¤renme Hakk› Yerel Çevre Eylem Programlar› olmak üzere 7 yay›n yer al›yor. - Yerel Çevre Eylem Programlar› Uygulama Rehberi de yine ‹ngilizce’den Türkçe’ye uyarland› ve Kapasite Gelifltirme Program› taraf›ndan gerçeklefltirilen Yerel Çevre Eylem Planlar› e¤itimleri kapsam›nda yerel yönetimlere da¤›t›ld›. - Yerel Çevre Eylem Planlar› – Türkiye Strateji Raporu, yukar›da bahsi geçen rehberi tamamlay›c› bir yay›n olarak REC Türkiye taraf›ndan haz›rland› ve yine yerel yönetimlere da¤›t›ld›. - Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi ve Kyoto Protokolü – Metinler ve Temel Bilgiler kitab› gerek Sözleflme gerek Protokol sürecinde de ‘fikir sahibi olmak isteyenlerin, öncelikle bilgi sahibi olmalar›’ yönündeki gereksinimleri karfl›lamak ve tüm paydafllar›n kolayl›kla eriflimini sa¤lamak üzere kurguland›. - Üç ayda bir yay›mlanan ve REC’in Green Horizon dergisinin Türkiye uyarlamas› olan Yeflil Ufuklar dergisi bugüne kadar alt› say› bas›ld›. dergi, aboneler, ilgili kifli ve kurumlardan oluflan 1,000’in üzerinde kay›d›n bulundu¤u bir da¤›t›m listesine gönderiliyor. - Türkiye’nin ilk iklim de¤iflikli¤i bülteni Cemre ise bugüne kadar iki say› bas›ld› ve Yeflil Ufuklar ile birlikte da¤›t›ld›. 23 | N‹SAN 2006 | yeflil UFUKLAR 22-27RECBulletinYU.qxd 11/08/2006 17:22 Page 24 REC BÜLTEN‹ | türkiye H‹BE PROGRAMI Son iki y›l›n meyveleri REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹ ■ REC Türkiye Hibe Program›’n›n iki senelik dönemde, üç ça¤r› sonucunda hibe verdi¤i projeler tamamland›. Yirmi iki ilde uygulanan 33 projenin yan› s›ra, üç kurulufla da ekipman al›m deste¤i sa¤land›. Hibeler, befl yerel yönetim ile çevre alan›nda çal›flan 31 STK'n›n, çevre sorunlar›n›n çözümüne yönelik idarî ve teknik kapasitelerinin geliflmesini, toplumu çevre konusunda bilinçlendirme çal›flmalar›n›n desteklenmesini amaçl›yordu. Toplam 458,786 avroluk destekle, yaklafl›k 210 bilgilendirme ve e¤itim toplant›s›; ulusal ölçekte dört sempozyum; 10 demonstrasyon ve arazi çal›flmas› yap›ld›; iki festival, befl yar›flma, 10 kampanya düzenlendi; iki belgesel ile say›s›z bilgilendirme doküman› haz›rland›. Proje lideri olan 33 kurulufl, 50’den fazla STK, kamu kurumu ve yerel yönetim ile ortakl›k kurdu. Destek alan kurulufllar, organik tar›mdan biyolojik çeflitlili¤in korunmas›na; do¤al kaynaklar›n sürdürülebilir kullan›m›ndan enerji verimlili¤ine kadar farkl› konular›n ele al›nd›¤› bilinçlendirme çal›flmas›n› gerçeklefltirmenin yan› s›ra, projelerin tamamlanmas›ndan sonra da kullanabilecekleri bilgisayar, foto¤raf makinesi, yaz›c› gibi donan›ma kavufltu. Yaklafl›k iki sene süren proje seçme ve uygulama sürecinden sonra flimdi s›ra hibe program›n›n ve desteklenen projelerin de¤erlendirilmesi, baflar›lar›n paylafl›lmas› ve baflar›s›zl›klardan ders ç›kar›lmas›na geldi. Program› ve projeleri de¤erlendirme süreci, 1-2 Temmuz'da Ankara’da gerçekleflen, 'Hibe De¤erlendirme Toplant›s› ve Semineri' ile bafllad›. STK ve yerel yönetim temsilcileri, projeleri süresince neler baflard›klar›n›, hem projelerin hem de program›n daha baflar›l› olmas› için neler yap›lmas› gerekti¤ini ortaya koydu. De¤erlendirme toplant›s›na, desteklenen kurulufllar›n iletiflim planlamas› ve iletiflim araçlar›n› etkin kullanma kapasitelerini art›rmay› amaçlayan bir e¤itim çal›flmas› efllik etti. E¤itimde, çevre bilinci oluflturmak üzere topluma yönelik bir mesaj iletmek için iletiflimin ve iletiflim planlamas›n›n önemi vurgulanarak, yaz›l› malzeme, video vb. araçlar›n daha etkin kullan›m› için ipuçlar› aktar›ld›. REC Türkiye Hibe Program›, bundan sonra yürütülecek hibe programlar›na ›fl›k tutmak ve daha etkin k›lmak için, tamamlanan program›n ç›kt›lar›n›n de¤erlendirilmesi ve yayg›nlaflt›r›lmas› çal›flmalar›n› sürdürecek. ‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹ ■ ‹klim De¤iflikli¤i için Paydafllar Buluflmas› bafll›kl› etkinlik, ‹ngiltere Çevre, G›da ve K›rsal ‹fller Bakanl›¤›’n›n (DEFRA) deste¤iyle REC Türkiye’nin yürüttü¤ü '‹klim De¤iflikli¤i Alan›nda Hükümet ve STK'lar›n Kapasitesinin Gelifltirilmesi Projesi' kapsam›nda 27-28 Nisan 2006'da ‹stanbul’da gerçekleflti. BM ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi (BM‹DÇS) ve Kyoto Protokolü kapsam›nda baflta AB olmak üzere uluslararas› alanda yaflanan geliflmelerin ele al›nd›¤› aç›l›fl oturumunda Çevre ve Orman Bakanl›¤›'ndan Hava Yönetimi Dairesi Baflkan› Mustafa fiahin, Avrupa Komisyonu'ndan Çevre Genel Müdürlü¤ü Daire Baflkan› Artur RungeMetzger, Macaristan Su ve Çevre Bakanl›¤›'ndan Agnes Kelemen ve EcoFYS flirketinden Gemma Reece yer ald›. ‹fl dünyas›, araflt›rma kurulufllar› ve çevre gruplar›n›n ulusal ve uluslararas› süreçlere kat›l›m›n› art›rmay› hedefleyen çal›fltaylara ise yurtd›fl›ndan EcoFYS, Exergia ve Climate Action Network (CAN-Europe) kurulufllar›n›n temsilcileri ile, ‹ZOCAM, Arçelik, Demirer Holding, Marmara Üniversitesi, TÜB‹TAK, TÜB‹TAK-MAM, ‹TÜ, TÜRÇEP ve Greenpeace temsilcileri kat›ld›. Yüze yak›n Türk ve yabanc› kat›l›mc› taraf›ndan izlenen etkinlikte, BM‹DÇS ve Kyoto Protokolü’nün metinleri ve konuyla ilgili temel bilgilerin yer ald›¤› kitapç›k da ilk defa kamuoyuna sunuldu. REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹ Paydafllar buluflmas› AB E⁄‹T‹MLER‹ Sürdürülebilir kalk›nma yaklafl›mlar› ■ REC Türkiye, 30 Haziran günü Ankara’da AB Kat›l›m Sürecinde Türkiye için Sürdürülebilir Kalk›nma Yaklafl›mlar› bafll›kl› bir panel düzenledi. Konuyla ilgili tüm taraflar› bir araya getirerek, görüfl al›flverifli ve deneyim paylafl›m› için etkin bir platformu oluflturmay› hedefleyen panel üç ana oturumda gerçekleflti. Çevre ve Orman Bakanl›¤›, BM Kalk›nma Program›, Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu ve REC yetkililerinin yer ald›¤› ilk oturumda, sürdürülebilir kalk›nyeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 24 ma ile ilgili küresel ve AB ölçe¤indeki süreçler ele al›nd› ve Türkiye’nin özellikle AB kat›l›m› çerçevesinde, ulusal ölçekte hayata geçirdi¤i politika oluflturma, strateji gelifltirme ve uygulama çabalar› de¤erlendirildi. Türkiye’deki farkl› paydafllar›n sürdürülebilir kalk›nmaya yaklafl›mlar›n›n tart›fl›ld›¤› ve Mustafa Yard›mc› (‹çiflleri Bakanl›¤› Mahalli ‹dareler Dairesi), Musa Galip Ero¤lu (TÜS‹AD), Engin Güvenç (‹fl Dünyas› ve Sürdürülebilir Kalk›nma Derne¤i), Nuran Talu (Küresel Denge Derne¤i), Tanay S›dk› Uyar (Türkiye Çevre Platformu) ve Doç. Dr. Semra Cerit Mazlum’un (Marmara Üniversitesi) konuflmac› olarak kat›ld›¤› iki oturumda, Türkiye’deki sürdürülebilir kalk›nma' giriflimleri, bugüne kadar neler yap›ld›¤›, nelerin eksik kald›¤› ve çabalar›n nas›l daha etkinlefltirilebilece¤i tart›fl›ld›. Paneli, kamu kurumlar›, STK'lar, özel sektör kurulufllar›, yerel yönetimler ve üniversitelerden gelen yaklafl›k 250 kifli izledi. 22-27RECBulletinYU.qxd 11/08/2006 17:22 Page 25 türkiye | REC BÜLTEN‹ AB E⁄‹T‹MLER‹ KISA KISA Çevresel Yat›r›mlar›n Finansman› Semineri ■ Bilim toplumla bulufltu ZeroCarbonCity kampanyas› kapsam›nda, REC Türkiye ve British Council iflbirli¤iyle, 'Bilimi Halkla Buluflturmak – Örnek Çal›flma olarak ‹klim De¤iflikli¤i' bafll›kl› panel 26 May›s 2006'da Ankara’da yap›ld›. REC Türkiye ‹klim De¤iflikli¤i Proje Yöneticisi Yunus Ar›kan'›n kolaylaflt›r›c›l›¤›nda yap›lan panelde, The Guardian'›n çevre muhabiri ve KuzeyGüneyDo¤uBat› foto¤raf sergisi editörü Paul Brown, REC'in uluslararas› yay›n› Green Horizon'›n bafl editörü Pavel Antonov ile, Bilim ve Teknoloji Politikalar› Araflt›rma Derne¤i Yönetim Kurulu üyesi Dr. Baha Kuban konuflmac› olarak yer ald›. Panelde, iklim de¤iflikli¤indeki geliflmelerin halka aktar›lmas›nda bas›na ve bilim kurulufllar›na düflen sorumluluklara, bilimin teknoloji, siyaset ve finans dünyas›n›n etkisinde kalmas› konular›na de¤inildi; bilim üretmek, bilimsel bilgiyi paylaflmak ve uygulamaya koymak için toplumun sürece daha etkin kat›l›m›n›n sa¤lanmas› gereklili¤i de dile getirildi. ■ REC Türkiye Ofisi’nin, ‹stanbul Sanayi Odas› iflbirli¤iyle 23 Mart 2006 tarihinde ‹stanbul’da düzenledi¤i ‘AB Uyum Sürecinde Çevresel Yat›r›mlar›n Finansman›’ bafll›kl› seminer, AB müktesebat›yla tam uyum için gereken orta ve uzun vadeli yat›r›mlar konusunda Türk ifl dünyas›n› bilgilendirdi. Seminerde, gerekli teknolojiyi ve çevresel yat›r›mlar› finanse edecek ulusal ve uluslararas› fon kaynaklar›na da yer verildi. Otomotiv, kimya, g›da, tekstil, demir çelik ve çevre teknolojileri gibi çeflitli sektörlerden 130 kat›l›mc›n›n yan› s›ra, mühendislik ve müteahhitlik flirketleri de etkinli¤e ilgi gösterdi. Seminerde Türkiye çevre sektörünün durumu, çevresel yat›r›mlar ve Türk özel sektörünün yat›r›m potansiyeli masaya yat›r›ld›. Uyum sürecinde çeflitli sanayi kollar› taraf›ndan de¤ifltirilmesi ve gerçeklefltirilmesi gereken hususlara dair maliyet yo¤un AB direktiflerinin alt› çizildi. Çevresel yat›r›mlarda kalite güvenli¤i ve risk yönetiminin önemi de seminerde tart›fl›ld›. Özellikle yerel ve ulusal otoritelere mühendislik, servis ve ekipman hizmeti sunmay› planlayan mühendislik ve müteahhitilik flirketlerine yönelik kamu çevresel yat›r›mlar›nda özel sektörün rolü farkl› perspektiflerden ele al›nd› ve özel sektöre yeni ufuklar açma olas›l›klar› ortaya kondu. ‹yi bir çevresel yönetim için firmalara önemli bir araç ifllevi gören ‘Geniflletilmifl Üretici Sorumlulu¤u’ kavram›, ifl dünyas›na sunuldu ve bir ürününün tüm yaflam döngüsü boyunca üretici firman›n fizikî, malî, bilgilendirici ve idarî sorumluluklar› aç›kland›. Seminer ulusal ve uluslararas› fon kurulufllar› ve ajanslar›n›n kat›ld›¤› bir panel tart›flmas›yla sona erdi ve bu çerçevede çevresel yat›r›mlar› desteklemek için deneyim ve f›rsatlar, finansal destekler için plan ve programlar paylafl›ld›. ■ Mogan'da çevre gazetecili¤i ÇEVRE E⁄‹T‹M‹ ■ Türkiye’de sürdürülebilir kalk›nma ve çevre e¤itiminin gelifltirilmesini amaçlayan Yeflil Kutu projesinin pilot okul aflamas› baflar›yla tamamland›. ‹lkokul ö¤rencilerinin çevre koruma ve sürdürülebilir kalk›nma konular›nda bilgilerini ve fark›ndal›klar›n› art›rmak amac›yla Bölgesel Çevre Merkezi (REC) taraf›ndan gelifltirilen Yeflil Kutu e¤itim seti, bir yandan h›zla Türkiye’ye uyarlan›rken, bir yandan da seçilmifl ders planlar› ö¤retmenler taraf›ndan ö¤rencilerle birlikte denendi. Pilot okul uygulamas› 12 Nisan 2006'da Milli E¤itim Bakanl›¤› Müsteflar Yard›mc›s› Salih Çelik’in de kat›l›d›¤› bilgilendirme toplant›s›yla bafllad›. Pilot okul uygulamas›na Ankara’dan Karaali Yat›l› ‹lkö¤retim Bölge Okulu, Türkan Yamantürk ‹lkö¤retim Okulu, Sedat Celasun ‹lkö¤retim Okulu, Süleyman Uyar ‹lkö¤retim Okulu, Yenilik ‹lkö¤retim Okulu olmak üzere 5 ilkö¤retim okulu kat›ld›. Bu okullardaki gönüllü ö¤retmenler, Türkiye koflullar›na uyarlanan, müfredatla uyumlu 5 ders plan›n› ö¤rencilerle deneyerek projeye katk›da bulundu. Pilot okul uygulamas›nda yer alan ö¤retmenler, proje ekibi taraf›ndan haz›rlanan anketleri yan›tlayarak yorumlar›n› iletti. 2005-2006 ö¤retim y›l› sonras›nda yap›lan 'Yeflil Kutu Projesi Pilot Okul Uygulamas› Kapan›fl Toplant›s›'nda, projede yer alan okullar›n müdürleriyle ö¤retmenlerinin de kat›ld›¤›, uygulamay› de¤erlendirmeye yönelik bir toplant› yap›ld›. De¤erlendirme sonucunda, ö¤retmenlerin Yeflil Kutu materyallerini büyük bir istekle kulland›klar› anlafl›ld›. REC Türkiye bundan sonraki aflamada, yorumlar do¤rultusunda uyarlama çal›flmalar›n› tamamlayacak, Yeflil Kutu setleri üretecek, ö¤retmen e¤itimleri gerçeklefltirecek ve ö¤retmenlere destek olmak için bir web sitesi haz›rlayacak. Avrupa Komisyonu LIFE Üçüncü Ülkeler Program› ve ‹talyan Çevre Bakanl›¤›’n›n finansman›yla yürütülen ve Türkiye’de flimdiye dek çevre e¤itimi alan›ndaki en önemli projelerden biri olan Yeflil Kutu Türkiye projesi; REC Türkiye’nin liderli¤inde; Do¤a Derne¤i ile Kufl Araflt›rmalar› Derne¤i’nin ortakl›¤›nda; Milli E¤itim Bakanl›¤› ile Çevre ve Orman Bakanl›¤›'n›n iflbirli¤iyle gerçeklefliyor. 2007 sonunda tamamlanacak proje kapsam›nda 100 e¤itici e¤itmen yetifltirilecek, 1,600 ö¤retmen Yeflil Kutu materyallerini kullanma konusunda bilgilendirilecek, 2,000 adet Yeflil Kutu üretilecek ve 200,000 ö¤renci proje ile tan›flacak. 0312 491 9530 numaral› telefon ya da <[email protected]> adresinden fiebnem Feriver ile ba¤lant› kurularak ayr›nt›l› bilgi al›nabilir. REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹ Yeflil Kutu okullarda REC Türkiye’nin ‹kinci Çevre Gazetecili¤i Atölyesi Gölbafl›’nda 25-27 May›s 2006'da gerçekleflti. The Guardian'dan Paul Brown ile, Green Horizon'dan Pavel Antonov taraf›ndan yürütülen atölyeye, ulusal gazete ve ajanslar›n çevre muhabirleri, yerel muhabirler ve alternatif haberciler kat›ld›. Örnek vaka olarak Mogan Gölü’nün yönetiminin ele al›nd›¤› atölyede haberciler, bir çevre haberini haz›rlarken görüflülmesi gereken taraflar›n nas›l belirlenece¤i; kamu, sivil toplum, akademi ve yerel halkla yap›lan görüflmelerde nelere dikkat edilmesi gerekti¤i; haberi kurgularken göz önünde tutulmas› gereken noktalar› usta gazetecilerle irdeleme f›rsat› buldu. REC Türkiye, çevre gazetecili¤i e¤itimleri ile, çevrenin medyan›n gündeminde daha fazla yer almas› ve çevre gazetecili¤inin bir uzmanl›k olarak görülmesini hedeflerken; toplumun çevresel bilgi edinme ve karar verme sürecine kat›lma hakk›n› da destekliyor. ■ Yerel yönetimlere at›k yönetimi REC Türkiye, at›k yönetimi alan›nda AB ve yenilenen Türk mevzuat›n›n anlafl›lmas›, politika oluflturulmas› ve uygulanmas› ve altyap›ya dönük kapasitenin art›r›lmas› için, 15-16 Haziran 2006'da Ankara’da, AB Kat›l›m Sürecinde Yerel Yönetimler için At›k Yönetimi Yaklafl›mlar› konulu bir seminer düzenledi. Seminerde Türk mevzuat›na aktar›lan at›k yönetimi yönetmelikleri ve belediyelere getirece¤i sorumluluklar de¤erlendirildi. Ayr›ca REC’in at›k yönetimi uzmanlar› ve akademisyenler, kentsel kat› at›k bertaraf› teknoloji ve yöntemlerinin seçiminde dikkate al›nmas› gereken teknik, çevresel ve finansal kriterleri irdeledi. Seminere, belediyeler, belediye birlikleri ve ilgili kamu kurumlar›ndan 50’ye yak›n temsilci kat›ld›. 25 | N‹SAN 2006 | yeflil UFUKLAR 22-27RECBulletinYU.qxd 11/08/2006 17:22 Page 26 REC BÜLTEN‹ | haber KISA KISA ■ Sivil topluma destek ‹sveç Uluslararas› Kalk›nma ve ‹flbirli¤i Ajans› (SIDA) Bat› Balkanlar’daki sivil toplum kurulufllar›na (STK) destek vermek için REC ile iflbirli¤i içinde dört y›ll›k bir program bafllat›yor. Geçici bafll›¤› SECTOR olan program, sürdürülebilir kalk›nma ve kentsel çevre STK’lar›na yard›m edecek. ‹lgili ülkelerdeki çevre STK’lar›na yönelik anket ve de¤erlendirme çal›flmas›n› kapsayan ilk aflamada elde edilen sonuçlar program›n sonraki ad›mlar›n› flekillendirecek. Balkanlar’da çevre konusunda daha fazla bilgi için <rerep.rec.org> adresindeki REReP Record’a bak›n›z. Birleflmifl Milletler E¤itim ve Araflt›rma Enstitüsü (UNITAR), Budapeflte’deki Pazmany Peter Katolik Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve REC ile birlikte, uluslararas› ve karfl›laflt›rmal› çevre yasas› konulu bir yaz okulu düzenliyor. Kuramsal ve uygulamal› konular› kapsayacak olan kurs, 17 Temmuz - 4 A¤ustos aras›nda Budapeflte’de gerçeklefliyor. Programa 25-40 yafl aras›nda, hukuk derecesi bulunan veya çevre konusunda deneyime sahip olan adaylar kat›l›yor. Ayr›nt›l› bilgi için <www.unitar.org/elp/fellowship.htm> adresine bakabilir ya da <elp.fellowship@ unitar.org> adresine e-posta gönderebilirsiniz. ■ Bar›fl park› güçleniyor Arnavutluk’un ‹flkodra flehrinde Dan›flma Merkezi aç›lan Balkanlar Bar›fl Park› Projesi (BPPP), bir S›rp STK's› olan Fractal ile ortakl›k kurdu. Green Home (Karada¤), Plav Forum (Karada¤), ve Kufllar› Koruma Merkezi (Karada¤) gibi, proje orta¤› olabilecek birçok kuruluflla da yeni ba¤lant›lar›n temelleri at›ld›. BPPP, Birleflmifl Milletler Çevre Program› (UNEP) ile birlikte gerçeklefltirdi¤i çal›flma kapsam›nda, Bar›fl Park›'n›n gelifltirilmesi ve s›n›r aflan di¤er koruma bölgelerini ve korumayla ilgili daha genel konular› irdelemek amac›yla, atölye çal›flmalar›n›n, masa ve saha de¤erlendirmelerinin ve konferanslar›n yer ald›¤› bölgesel bir program bafllatt›. BPPP ayr›ca Dünya Do¤ay› Koruma Birli¤i’nin (IUCN) S›n›r Aflan Koruma Alanlar› eforumuna da üye oldu. ■ S›n›r flehirleri birlefliyor S›n›r ötesi iflbirli¤i ve çevre kalitesi, REC’in yat›r›m ve planlamaya iliflkin projesinin hayata geçirilmesiyle birlikte daha da geliflecek. Bir dizi atölye çal›flmas›n›n gerçekleflti¤i proje, Bat› Balkanlar’daki s›n›r ötesi toplumlardan üç çifti kaps›yor. Proje, bölgede çevresel yat›r›ma duyulan ihtiyac› vurgularken iliflkileri ve iflbirliklerini gelifltirmeyi amaçl›yor. Proje, yerel karar mercilerine ve ilgili uzmanlara çevresel yat›r›m projelerinin belirlenmesi ve haz›rlanmas›, ayr›ca profesyonel finans uygulamalar› konular›nda e¤itim veriyor. Öncelikli sorunlar aras›nda su kaynaklar› ve at›k sular›n toplan›p uzaklaflt›r›lmas› bulunuyor. yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 26 GABOR KARDOS ■ Hukuk yaz okulu ÇAMLARIN ALTINDA: Macaristan Cumhurbaflkan› Laszlo Solyom, sa¤da, REC’i ziyareti s›ras›nda REC’ten Marta Szigeti Bonifert ve Janos Slinzsky ile. HÜKÜMETLE ‹L‹fiK‹LER Yeflil baflkan rengini belli ediyor ■ Macaristan Cumhurbaflkan› Laszlo Solyom, REC merkezini ziyaretinde, ulusal sürdürülebilirlik plan› konusunda kamuoyu tart›flmas›n› canland›rma sözü verdi. Çevrenin, yeni üye ülkelerde Balkanlar'a k›yasla çok daha zarar görmüfl oldu¤unu söyleyen Solyom, 17 Mart’taki ziyaretinde, “[Macaristan olarak] bir sürdürülebilir kalk›nma stratejimiz yok, ancak konuyla ilgilenece¤ime söz veriyorum," dedi. Macaristan’›n ilk yeflil baflkan› olarak nitelendirilen Solyom, STK'lar tara- f›ndan aday gösterilmifl ve geçen Temmuz'da cumhurbaflkan› seçilmiflti. Bir anayasa hukukçusu olan Solyom, Tuna Nehri üstünde planlanan GabcikovoNagymaros Baraj›’na karfl› yürütülen kampanya da dahil birçok çevre davas›n› desteklemiflti. Solyom Macaristan’›n güneyindeki Zengo Da¤›’nda bulunan NATO radar istasyonuna karfl› yap›lan protestoya da kat›lm›flt›. Solyom REC çal›flanlar›na, Avrupa’da bir yeflil baflkanlar a¤› oluflturmak istedi¤ini de ifade etti. ENERJ‹ VER‹ML‹L‹⁄‹ Enerji tasarrufu hayat kurtar›yor ■ Polonya’da 800’den fazla hastane bulunuyor, bunlar›n hepsi de %20 ilâ %40 oran›nda enerji tasarrufu yapma potansiyeline sahip. Ancak, hem Polonya’da hem de ço¤u Orta ve Do¤u Avrupa ülkesinde hastanelerin malî k›s›tlar›, çözümü güçlefltiriyor. Enerji tasarruf flirketleri (ESCO) ve bankalar, sa¤l›k sektöründe enerji verimlili¤ine yönelik projelere malî kaynak sa¤lamaya ve bunlar› hayata geçirmeye pek de istekli de¤il. Yenilenebilir Enerji ve Enerji Etkinli¤i Ortakl›¤›’n›n (REEEP) kaynak sa¤lad›¤› bir proje, bu sorunlara çözüm bulabilecek finansal bir model oluflturmay› amaçl›yor. Projeyi yürüten Polonya Ulusal Enerji Tasarrufu Ajans›, belediyeye ait olan ve Polonya ‹dare ve ‹çiflleri Bakanl›¤›’n›n iflletti¤i Piaseczno fiehir Hastanesi’yle birlikte çal›flacak. Proje, bir ESCO enerji performans› sözleflmesinin hastane bünyesinde uygulanmas› için model gelifltirecek. Model baflar›l› olursa Polonya’da ve bölgedeki di¤er ülkelerde uygulanacak. Polonya’daki proje, REEEP'in yeni destek dönemi kapsam›nda bafllayan 32 projeden biri. REEEP temiz enerji projelerine toplam 2.2 milyon avro destek veriyor. Bu projelerin somut sonuçlar› Mart 2007'de belli olacak. 22-27RECBulletinYU.qxd 11/08/2006 17:22 Page 27 haber | REC BÜLTEN‹ KURUMSAL SORUMLULUK ■ Geçti¤imiz y›l 5 Aral›k’ta Rumen Bakanlar Sulfina Barbu ve Gheorghe Flutur, REC’in Natura Romaniei program›n›n aç›l›fl›n› yapmak üzere, ellerinde bir tomar kullan›lm›fl ka¤›t ve PET flifleler oldu¤u halde Sfantul Gheorghe Meydan›’ndaki geri dönüflüm merkezine geldi. ‹ki bakan›, REC Romanya Ofisi’nden ve Catavencu Akademisi Tuna ve Deltas›n› Kurtarma Derne¤i’nden (ASSD-AC) yetkililer karfl›lad›. Bir kurumsal sosyal sorumluluk program› olan Natura Romaniei’nin resmi aç›l›fl törenini düzenleyen REC Romanya ve ASDD-AC, komünist dönemden beri neredeyse hiç de¤iflmemifl olan, hem yönetim hem görünüm olarak kötü durumdaki bu tesisi özellikle seçmiflti. Etkinlik, çevre alan›nda faaliyet gösteren kamu kurulufllar›ndan ve özel sektörden birçok tan›nm›fl siman›n da dikkatini çekti. Konuklar, komünist döneme gönderme yapan nükteli bir üslupla yaz›lm›fl mektuplarla etkinli¤e davet edilmiflti. Davetiye flöyleydi: “De¤erli Yoldafl, çevreci ideolojinin iflçi s›n›f› taraf›ndan benimsenmesi, çok yönlü sosyalist ülkemizin ilerlemesi aç›s›ndan hayatî önem tafl›maktad›r.” Ülkenin, yeflil STK’lar için alternatif malî kaynak mekanizmalar› gelifltirmeyi hedefleyen ilk program› olan Natura Romaniei, ilk y›ldaki faaliyetleri için ECOROM Ambalaje SA’dan 50,000 avro ald›. Bu para; Timisoara, Piatra Neamt, Tusnad, Braila ve Sighetul Marmatiei flehirlerindeki befl ‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹ Protokol öncüleri ■ ‹klim de¤iflikli¤i alan›ndaki kilit rol oynayan aktörler, 6-7 fiubat’taki atölye çal›flmas›nda, Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya’n›n Kyoto Protokolü’nü hayata geçirme planlar›n› güncelledi. Üsküp’teki etkinlik, REC Makedonya Ülke Ofisi, Birleflmifl Milletler Kalk›nma Program› (UNDP), Makedonya Çevre ve Fiziki Planlama Bakanl›¤› (MoE) taraf›ndan ortaklafla düzenlendi. Atölye, Kyoto Protokolü’nün Makedonya’da hayata geçirilmesi için ulusal bir strateji gelifltirilmesini amaçlayan UNDP ve REC ortak projesinin parças›. Söz konusu proje, ülkenin Temiz Kalk›nma Düzene¤i’ne (TKD) kat›lmas›na destek olmay› hedefliyor. Temiz Kalk›nma Düzene¤i, sanayileflmifl ülkelerin geliflmekte olan ülkelerde sal›m azaltma do¤rultusunda çal›flma ve yat›r›mlar yapmas›n› ve böylece kendilerine tan›nan toplam karbon sal›m hakk›n› tutturmalar›n› sa¤l›yor. REC-UNDP projesi, Makedonya ulusal stratejisi taslak metnini haz›rlama sürecine halk›n kat›l›m›n› sa¤lamay› da amaçl›yor. Etkinlikteki 60 kat›l›mc› aras›nda, Makedonya Çevre ve Fizikî Planlama Bakanl›¤› Bakan Vekili Dragoljub Matovski, UNDP ve REC yetkilileri de bulunuyordu. Atölye s›ras›nda, Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi (BM‹DÇS) ve Kyoto Protokolü anlat›ld›, Temiz Kalk›nma Düzene¤i ve bu düzene¤in uygulamas›n›n hangi aflamada oldu¤unu anlatan sunufllar yap›ld›. REC’in ‹klim De¤iflikli¤i Program› yöneticisi Zsuzsanna Ivanyi’ye göre, Makedonya Çevre Bakanl›¤›, REC, UNDP ve ‹talya Çevre ve Toprak Koruma Bakanl›¤›, bölgede Protokol’ün uygulanmas›n› teflvik etmeye yönelik baflka ortakl›klar› bafllatmak için harekete geçmeli. Tüm dünyada sera gaz› sal›mlar›n› azaltma amac› tafl›yan, uluslararas› nitelikteki ve yasal boyutta ba¤lay›c› olan Kyoto Protokolü, 16 fiubat 2005 tarihinde yürürlü¤e girmiflti. REC COUNTRY OFFICE ROMANIA Geri dönüflüm yefleriyor ÇUVALLA GER‹ DÖNÜfiÜM: Solda görülen Romanya Tar›m Bakan› Gheorghe Flutur, kurumsal sosyal sorumluluk program› Natura Romaniei’nin aç›l›fl törenine kat›lan yetkililerden yaln›zca biriydi. STK’ya, proje yönetimi ve çevresel iletiflim alanlar›nda hibe ve teknik destek olarak da¤›t›ld›. ECOROM’un amac›, ambalaj at›klar› geri dönüflüm hedeflerini EEC/12/2004 say›l› AB Yönergesi’ne uygun hale getirmek. ECOROM, Coca Cola, Pepsi Cola, Tetra Pak ve ülke pazar›nda en büyük ambalajl› ürün pay›na sahip olan flirketlerin kurdu¤u, kâr amac› gütmeyen bir kurulufl. REC Türkiye, Orta ve Do¤u Avrupa Bölgesindeki çevre sorunlar›n›n çözümüne yard›mc› olmak amac›yla çal›flan, siyasî görüfllerden ve ç›kar guruplar›ndan ba¤›ms›z, kâr amac› gütmeyen, uluslararas› bir kurulufl olan Orta ve Do¤u Avrupa için Bölgesel Çevre Merkezi’nin (REC) Türkiye’deki temsilcisidir. REC bu hedefe ulaflabilmek için sivil örgütler, resmi kurumlar, özel sektör ve di¤er çevre paydafllar› aras›ndaki iflbirli¤ini teflvik etmekte, serbest bilgi paylafl›m›n› ve çevre yönetimine toplumsal kat›l›m› desteklemektedir. REC 1990 y›l›nda ABD, Avrupa Komisyonu ve Macaristan taraf›ndan kurulmufltur. Bugünkü yasal zemini, 28 ülke hükümeti ve Avrupa Komisyonu taraf›ndan imzalanan bir sözleflmeye ve Macaristan Hükümeti ile yap›lan uluslararas› bir anlaflmaya dayanmaktad›r. REC’in merkezi Macaristan’da Szentendre’dedir. Hizmet verdi¤i 16 ülkede, Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, H›rvatistan, Letonya, Litvanya, Macaristan, FYR Makedonya, Polonya, Romanya, S›rbistan Karada¤, Slovakya, Slovenya ve Türkiye’de ülke ofisleri bulunmaktad›r. REC’in mevcut ba¤›flç›lar›, hükümetleraras› ve özel pek çok kurumun yan› s›ra Avrupa Komisyonu ile ABD, Almanya, Avusturya, Belçika, Birleflik Krall›k, Bosna Hersek, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Hollanda, ‹talya, ‹sveç, ‹sviçre, Japonya, Kanada, Letonya, Macaristan, Norveç, Polonya, S›rbistan ve Karada¤ ile Slovenya hükümetleridir. ARNAVUTLUK Rr. Durresit P. 11 Shk. 2, Ap. 12 Tirana Tel/Faks: (355-4) 239-444 E-posta: [email protected] BOSNA HERSEK Kalemova 34 71000 Sarajevo Tel/Faks: (387-33) 263-050, 209130 E-posta: [email protected] Banya Luka Saha Ofisi Slavka Rodica 1 78000 Banja Luka, RS Bosnia and Herzegovina Tel/Faks: (387-51) 317-022 E-posta: [email protected] BULGAR‹STAN Tzar Simeon 42, Ap. 2 1000 Sofia Tel: (359-2) 983-4817 Fax: (359-2) 983-5217 E-posta: [email protected] ÇEK CUMHUR‹YET‹ Senovazna 2 11000 Prague Tel/Faks: (420-2) 2422-2843 E-posta: [email protected] ESTONYA Ravala str 8 10143 Tallinn Tel/Faks: (372-6) 461-423 E-posta: [email protected] HIRVAT‹STAN Djordjiceva 8a Br. 10000 Zagreb Tel: (385-1) 481-0774 Tel/Faks: (385-1) 481-0844 E-posta: [email protected] SIRB‹STAN VE KARADA⁄ Primorska 31 11000 Belgrade Tel: (381-11) 329-2899 Faks: (381-11) 329-3020 E-posta: [email protected] LETONYA Peldu 26/28, 3 LV-1050 Riga Tel/Faks: (371-7) 228-055 E-posta: [email protected] Kosova Saha Ofisi Kodra e Diellit Rruga 3 Lamela 26, PO Box 160 10000 Pristina Tel/Faks: (381-38) 552-123 E-posta: [email protected] L‹TVANYA Svitrigailos g. 7/16 03110 Vilnius Tel: (370-5) 231-0067 Tel/Faks: (370-5) 233-5451 E-posta: [email protected] Karada¤ Saha Ofisi Ivana Crnojevica 16/2 81000 Podgorica, Montenegro Serbia and Montenegro Tel/Faks: (381-81) 210-235, 210-236 MACAR‹STAN Ady Endre ut 9-11 2000 Szentendre Tel: (36-26) 504-000 Faks: (36-26) 311-294 E-posta: [email protected] MAKEDONYA Ilindenska 118 1000 Skopje Tel/Faks: (389-2) 309-0135, 3090135 or 306-0146 E-posta: [email protected] POLONYA ul. Grojecka 22/24 02-301 Warsawa, Poland Tel: (48-22) 823-8459, 823-9629 Faks: (48-22) 822-9401 E-posta: [email protected] Web: www.rec.org.pl ROMANYA Str Episcop Timus nr.4, Sector 1 Bucharest Tel: (40-21) 316-7344, 316-7345 Faks: (40-21) 316-7264 E-posta: [email protected] SLOVAKYA Vysoka 18 81106 Bratislava Tel: (421-2) 5263-2942 Faks: (421-2) 5296-4208 E-posta: [email protected] SLOVENYA Slovenska cesta 5 1000 Ljubljana Tel: (386-1) 425-6860 Faks: (386-1) 421-0939 E-posta: [email protected] TÜRK‹YE ‹lkbahar Mahallesi, 15.Cadde, 296.Sokak, No:8, 06550 Y›ld›z-Çankaya, Ankara Tel: (90 312) 491 95 30 Faks: (90 312) 491 95 40 E-mail: [email protected] 27 | N‹SAN 2006 | yeflil UFUKLAR 28-30Columns.YU2.qxd 11/08/2006 17:23 Page 28 YEfi‹L BAKIfi Avrupa Çevre Ajans› EEA Haberleri Tasarruftan kaç›fl yok Kaynak verimlili¤inde kaydedilen ilerlemelere ra¤men Avrupa’da tüketim art›yor Pawel Kazmierczyk Son yirmi y›lda, baz› Avrupa ülkelerinde ekonomik büyüme ile madde ve enerji tüketimi aras›ndaki do¤rudan iliflki azald›. Ancak genel olarak bak›ld›¤›nda Avrupa Birli¤i’ndeki üretim verimlilikten daha h›zl› geliflti, yani kaynak tüketimi mutlak de¤erlerde azalmad›. Avrupa Çevre Ajans›’n›n (EEA) ‘Do¤al kaynaklar›n sürdürülebilir kullan›m› ve yönetimi’ raporu bu sonuca var›yor. Rapora göre, bugün yirmi befl üyeli AB’nin birim üretim için kulland›¤› do¤al kaynak, ABD’ninkinden biraz düflük; ancak Japonya’dakinin iki kat›. Ayr›ca AB ülkeleri aras›nda da büyük farklar var. Bat› Avrupa’daki ortalama kaynak ve enerji verimlili¤i yeni üye ülkelerinkinden kat kat fazla. Do¤al kaynaklar› korumak ve üretimin süreklili¤ini sa¤lamak gitgide zorlafl›yor. Kaynak tüketiminin çevre üstündeki etkileriyle bafl etmek de, ekosistemlerin kirlili¤i so¤urma kapasitesini hesaplamak da zorlafl›yor. Pek çok uzman, do¤al kaynaklar›n ve ekosistemlerin kapasitelerindeki s›n›rlar›n ekonomik büyümeyi sekteye u¤rataca¤› düflüncesinde. AB’nin 1970’lerden sonraki çevre politikalar›; baflta su, hava kalitesi ve at›k yönetimi (geri kazan›m ve ›slah) olmak üzere, kaynak kullan›m›n›n çevre üstündeki etkilerinin azalt›lmas›n› sa¤lad›. Bununla birlikte, her sektör kaynak kullan›m› ve yönetimi konusunda kendi yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 28 yaklafl›m›n› gelifltirme e¤iliminde oldu. Çevre ve kaynaklarla ilgili beklentilerin, ekonomi politikalar›na daha iyi entegre edilmesi gerekiyor. Son zamanlarda AB ve baz› ülkeler, kaynak tüketimi ile çevresel etkileri, ekonomik büyümeden ay›rmaya bafllad›. Verimlilikle sa¤lanan tasarrufun, artan tüketim nedeniyle s›f›rlan›p eski haline döndü¤ü ‘karfl›t etki’ sonucunda, kaynak tüketimini salt teknolojik ilerleme sayesinde azaltma olas›l›¤› çok düflük. Bunun yerine bir dizi politikan›n bir arada uygulanmas› gerekiyor. Temiz teknolojilere yönelik teflviklerle, üretici ve tüketicileri, kaynaklar› daha sorumlu kullanmaya yönlendiren ekonomik gereçleri birlefltirmeliyiz. Buna karfl› ç›kanlar, çevre koruman›n ve kaynaklar›n sürdürülebilir kullan›m›n›n hem maliyetli oldu¤unu hem de rekabeti azaltt›¤›n› söylüyor. Ancak deneyimler, iyi uygulanan politikalar›n ekonomiye de yarayabilece¤ini gösteriyor. Çevre koruma alan›na yap›lan büyük yat›r›mlar, Avrupa’n›n eko-endüstrisinde daha flimdiden yaklafl›k iki milyon ifl imkân› yaratt›. Malzeme ve enerji verimlili¤ine odaklanmak, iflsizli¤i daha da azaltabilir. EEA’n›n raporu, <http://reports.eea. eu.int/eea_report_2005_9/en> adresinden indirilebilir. Ayr›nt›l› bilgi için <[email protected]> adresinden Pawel Kazmierczyk ile ba¤lant› kurabilirsiniz. ◗ Verimlilik tek bafl›na tüketimi yavafllatmaya yetmiyor Sürdürülebilir evler iflbirli¤i gerektiriyor Lars Mortensen EEA’n›n yeni yay›mlad›¤› 'Evsel tüketim ve çevre' bafll›kl› rapora göre, tüketim al›flkanl›klar›m›z›n do¤al çevre üstünde yaratt›¤› a¤›r bask› ciddiyetini sürdürüyor. Tüketimdeki art›fl, tüketim ve üretim süreçlerinde artan verimlili¤in getirdi¤i kazan›mlara k›yasla hâlâ fazla. Rapor, yeme-içme, bar›nma, kiflisel geziler ve ulafl›m ile, turizm alanlar›ndaki tüketim al›flkanl›klar›n› irdeliyor. Raporda bunlar›n çevre üstünde büyük bir bask› yaratt›¤› veya mevcut etkilerinin gitgide artt›¤› belirtiliyor. Bu gidiflatla mücadele yöntemlerini ele alan rapor, yetkililere, ifl dünyas›na ve tüketicilere önemli bir tavsiyede bulunuyor: Daha sürdürülebilir tüketim ve üretim al›flkanl›klar› için el ele verip birlikte çal›fl›n. Rapora, <reports.eea.eu.int/eea_report_2005_11/en> adresinden ulaflabilir. Ayr›nt›l› bilgi için <[email protected]> adresine e-posta gönderebilirsiniz. 28-30Columns.YU2.qxd 11/08/2006 17:23 Page 29 Dana Carmen Romanescu YEfi‹L BAKIfi Yasal Boyut Orta Avrupa’da arabuluculuk KALKIfi ANI: Viyana havaliman›n›n geniflletilmesiyle ilgili kördü¤üm, müzakerelerle çözdü. en uç anlaflmazl›klar›n bile arabuluculuk yoluyla çözülebilece¤ine kan›t. Tingas, çevresel arabuluculu¤u, bütün taraflar›n kabul edece¤i çözümler bulmay› hedefleyen oydafl›m odakl› bir yaklafl›m olarak tan›ml›yor. Macaristan’daki Çevresel Yönetim ve Hukuk Derne¤i (EMLA), Szentgal’deki anlaflmazl›¤› çözmek için 2004’te çevresel arabuluculuk girifliminde bulundu. Taraflar buna s›cak bakmad›ysa da EMLA, karfl›t taraflar›n bir araya gelip birbirinin görüflünü dinleyece¤i ve bütün taraflara uygun bir çözüm bulma olana¤› sunan bir müzakere toplant›s› gerçeklefltirmeyi baflard›. Proje sahibinin toplant›ya kat›lmamas› bu giriflimin gücünü azaltsa da, çok önemli bir sonuç elde edildi: Macaristan Çevre Bakanl›¤›, projeye karfl› ç›kan taraflar›n sa¤lad›¤› bilgilere dayanarak çöp depolama alan›nda yeni bir jeolojik etüd yapmay› kabul etti. REC ile Avusturya Çevre ve Teknoloji Derne¤i, çevresel anlaflmazl›k vakalar›n› analiz ederek, Avusturya ve Almanya’da çevresel arabuluculuk yönteminin kullan›m›yla, bu yöntemin Orta ve Do¤u Avrupa’daki uygulan›fl›n› karfl›laflt›rd›. 2006’da yay›mlanan araflt›rman›n sonuçlar›na göre, karmafl›k çevresel anlaflmazl›klarda, geleneksel çözüm yöntemlerinin etkisiz oldu¤u görülürken, oydafl›m odakl› olanlar›n çok daha verimli oldu¤u ortaya ç›kt›. Szentgal örne¤i, çevresel anlaflmazl›klar›n çözümünde arabuluculuk ya da di¤er yöntemler konusunda güvensizlik oldu¤unu gösteriyor. Ancak ayn› araflt›rmaya göre, bölge ülkeleri bundan ders de al›yor. Slovenya’da k›sa süre önce bafllayan ve hâlâ devam eden bir arabuluculuk süreci, arabuluculu¤un bölgedeki gelece¤i aç›s›ndan umut verici. Söz konusu örnekteki temel hedef, radyoaktif at›k depolama alan›na ev sahipli¤i yapacak bir bölge bulabilmek. Slovenya’da Radyoaktif At›k Yönetimi Ajans›’nda arabuluculuk yapan Metka Kralj, aday kasabalar›n sakinlerine projenin olas› etkileri konusunda bilgi verdi, ilgilenen taraflardan geri bildirim ald› ve at›k depolama alan›na ev sahipli¤i konusunda karar vermesinde yerel halka yard›mc› oldu. Aday alanlar, bir ön fizibilite çal›flmas›na tabi tutuldu, depolama alan›n›n kesin yerini belirlemek için baflka ad›mlar da at›lacak. ◗ Macaristan’daki Balaton Gölü’nün kuzeyindeki Szentgal sakinleri, kasaba yak›n›nda bir çöp depolama alan› kurulmas›yla ilgili uzun yasal mücadelenin sonucunda ç›kacak karar› bekliyor. Proje ilk kez su yüzüne ç›kt›¤›nda, civardaki di¤er yerleflimlerin sakinleri de, Szentgalliler gibi plana karfl› ç›kt›; ancak plan› tasarlayanlar, gerekli izinlerin baz›lar›n› almay› baflard›. Bu, çevre aç›s›ndan büyük önem tafl›yan bir projenin kaderinin bir yarg›ç taraf›ndan belirlendi¤i Orta ve Do¤u Avrupa’daki bir çok örnekten biri. Bir araflt›rmaya göre, bölgedeki çevresel anlaflmazl›klar ço¤unlukla klasik yarg› ya da idarî yöntemle çözümlenirken, benzer sorunlar Bat› Avrupa’da daha çok çevresel uzlaflma yoluyla çözülüyor. Viyana havaliman›n›n geniflletilmesi buna bir örnek. 1998’de aç›klanan master plan, halk›n protestolar›n› atefllerken medyan›n elefltiri oklar› da harekete geçti. Müzakerelere; çevre sakinleri, proje sahipleri, STK’lar, yerel yöneticiler, siyasî partiler, ticaret odalar› ve ilgili di¤er paydafllar kat›ld›. Proje karfl›tlar›n› memnun etmenin hiç de kolay olmad›¤›n› gören yetkililer profesyonel bir arabulucudan destek istedi. Bundan befl y›l sonra yaklafl›k 50 taraf, yasal ba¤lay›c›l›¤› olan anlaflmalardan oluflan bir belgeye imza att›. Belgede, havaliman›n›n geniflletilmesinde izlenecek kural ve yöntemler belirtiliyordu; bunlar aras›nda gece uçuflu kurallar›, gürültüyü azaltmak için teknik önlemler, çevresel etkinin de¤erlendirilmesi ve çevresel bir fonun oluflturulmas› da yer al›yordu. REC’te çevresel arabulucu uzman olarak çal›flan Kaidi Tingas’a göre bu örnek, VIENNA AIRPORT Çevresel anlaflmazl›klar› çözmenin en iyi yolu, her zaman mahkemeler de¤il Dana Carmen Romanescu , REC Çevre Hukuku Program› proje yöneticisi. Ayr›nt›l› bilgi için <www.rec.org/REC/Programs/PublicParticipation/ Mediation/Default.html> ‹klim de¤iflikli¤i ile ilgili fikir sahibi olmak isteyenlere... “Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi ve Kyoto Protokolü; Metinler ve Temel Bilgiler”, REC Türkiye’nin ‹ngiltere Çevre, G›da ve K›rsal ‹fller Bakanl›¤› (DEFRA) taraf›ndan yönetilen Avrupa için Çevre Fonu kapsam›nda desteklenen “‹klim De¤iflikli¤i Alan›nda Hükümet ve Sivil Toplum Kurulufllar›n›n Kapasitelerinin Gelifltirilmesi (‹KL‹M-KAPGEP)” projesi kapsam›nda yay›mlanm›flt›r. Söz konusu yay›n, BM‹DÇS’nin ve Kyoto Protokolü’nün gelece¤ine yönelik tart›flmalar›n önümüzdeki dönemde hem ülkemizde hem de uluslararas› alanda daha da yo¤unlaflaca¤› gerçe¤inden hareketle, her alanda oldu¤u gibi, gerek Sözleflme gerek Protokol sürecinde de “fikir sahibi olmak isteyenlerin, öncelikle bilgi sahibi olmalar›” yönündeki gereksinimleri karfl›lamak ve tüm paydafllar›n kolayl›kla eriflimini sa¤lamak üzere kurgulanm›flt›r. Yay›nla ilgili detayl› bilgi için: Yunus Ar›kan • ‹klim De¤iflikli¤i Proje Yöneticisi • Tel: +90 312 491 95 53 E-posta: [email protected] Yay›n›n elektronik versiyonu için: http://www.rec.org.tr/files/iklim/RECTR_BMIDCS_KyotoProtokolu_metinler_temel_bilgiler.pdf 29 | N‹SAN 2006 | yeflil UFUKLAR 28-30Columns.YU2.qxd 11/08/2006 17:23 Page 30 YEfi‹L BAKIfi Kristina Vilimaite Kitapl›k Kiflisel tercihlerin yaratt›¤› fark Bize yaflam ortam› sunan dünyay›, günlük yaflamdaki tercihlerimizle koruyabiliriz Yerkürenin en güzel tarihi André Brahic, Paul Tapponnier, Lester R. Brown, Jacques Girardon, çeviren Saadet Özen. ‹fl Kültür Yay›nlar› 2001, 160 sayfa. Çevresel sorunlar›n çözümüyle u¤rafl›rken ya da insan›n dünya ve do¤a ile iliflkilerini de¤erlendirirken, zaman zaman süreçlere dar bir perspektiften ya da k›sa bir zaman diliminden bakt›¤›n›z duygusuna kap›l›yorsan›z, bu küçük görünen ancak bilgi dolu kitap, zaman ve mekân boyutunda yeni bir bak›fl aç›s› sunacakt›r. Kitap üç 'perde'den, gazeteci Jacques Girardon’nun, yerküremize en genifl perspektiften bakabilecek üç isimle yapt›¤› söyleflilerden olufluyor. Toplumun kullan›m›na sunulmayan bilimin iktidar› sürdürmeye yarayan bir araç oldu¤una inanan, Neptün’ün halkalar›n› ve Satürn’ün baz› uydular›n› keflfetmifl astrofizikçi André Brahic’den yerkürenin oluflumunu dinliyoruz. Okyanuslar›n ortaya ç›kmas›, k›talar›n günümüzde de süren devinimleri, depremler ve yanarda¤lar gibi, bugün gördü¤ümüz dünyay› biçimlendiren devasa ölçekteki süreçleri; k›tasal devinimler konusunda dünyan›n en önemli uzmanlar›ndan olan jeofizikçi Paul Tapponnier anlat›yor. Girardon’nun üçüncü konu¤u ise, çevre konusunda çal›flanlar›n gayet yak›ndan tan›d›¤›, Worldwatch Institute’un kurucusu tar›mbilimci ve çevrebilimci Lester R. Brown. Dogmalardan uzak durmaya özen gösteren, gezegenimiz aç›s›ndan Çekirdekten fincana: tüketicinin tercihi, kahve üreticilerini ve çevreyi nas›l etkiliyor? Consumers International & IIED, Aral›k 2005. 61 sayfa. Sabah kahvenizi yudumlarken okuyabilece¤iniz iyi bir fley ar›yorsan›z, do¤ru kahveyi seçerek dünyan›n en yoksullar›n›n refah›na nas›l katk›da bulunaca¤›n›z› anlatan bu rehberi seçebilirsiniz. Rehbere göre dünyada yaklafl›k 100 milyon insan; kahve yetifltirilmesi, sat›fl› ve kahve üretiminin di¤er aflamalar›nda çal›fl›yor. Kahve sektörü, geliflmekte olan ülke insanlar› için bir geçim kayna¤›. Dünyan›n en yayg›n maddelerinden biri olan kahve, maliyetine göre çok düflük bir fiyata sat›l›yor. Bir fincan kahvenin fiyat›, kahve yetifltirmenin a¤›r çevresel bedellerini karfl›lam›yor, üstelik sektörün çal›flanlar›na yeterli bir gelir de sa¤lam›yor. Kahve üretimi ve ticaretinin ekonomik, sosyal ve çevresel standartlar›n› art›rmak için ortaya ç›kan bir yaklafl›m da sertifika verme. Rehberde, sertifikal› ve geleneksel kahve üreticileri, sertifikal› kahvenin statüsü ve pazar büyümesinin önündeki engeller konular›nda, ikisi geliflmekte, dördü de geliflmifl olan ülkelerde yürütülen anketin sonuçlar› yer al›yor. Uygulamadaki befl kahve sertifikaland›rma program›, Fairtrade, Organic, Rainforest Alliance, Utz Kapeh ve Bird Friendly karfl›laflt›r›l›yor. En fazla kahveyi geliflmifl ülkeler tüketti¤inden rehber de bu ülkelerdeki tüketicileri etkileyebilecek paydafllar› hedefliyor. Kitap, sertifikaland›r›lm›fl kahvenin tüketici örgütlerine, perakendecilere, kahve ithalatç›lar›na ve kurumsal al›c›lara tan›t›lmas›n› sa¤layacak tavsiyelerle son buluyor. fiafl›rt›c› olan gerçek, asl›nda her birimizin, sadece do¤ru kahveyi seçerek Vietnam ve Brezilya gibi ülkelerde yaflam standartlar›n›n ve çevre kalitesinin art›r›lmas›na katk›da bulunabilecek olmam›z. Kitaba, <www.consumersinternational.org> adresinden de ulafl›labilir. herhangi bir olgunun iyi ya da kötü diye yarg›lanmamas› gerekti¤ini düflünen Brown ise, dünyay› kendinden önceki hiç bir türün yapamad›¤› kadar etkileyen insan›n ortaya ç›k›fl›yla yerkürenin yaflad›klar›n› irdeliyor. 'Uçsuz bucaks›z evrende kaybolmufl bir gemideyiz. Muhteflem bir cennet bizimkisi; ama bir o kadar da narin. Üçüncü Perde'nin son perde olmas›n› istemiyorsak, Yerküre'ye elimizden geldi¤i kadar özen göstermek de bize düflüyor.' ‹stanbul Bilgi Üniversitesi STK E¤itim ve Araflt›rma Birimi taraf›ndan 2006-2007 döneminde birisi uzaktan ö¤renim a¤›rl›kl› olmak üzere iki ayr› e¤itim program› düzenlenecektir. Programlar›n içeri¤i benzerdir. Program kapsam›ndaki derslerin bafll›klar› flöyledir: Sivil Toplum, STK'lar ve Demokrasi; ‹letiflim Becerileri; Örgüt Yönetimine Girifl; Gönüllülük ve ‹nsan Kaynaklar› Yönetimi; Kaynak Gelifltirme; Avrupa, Sivil Toplum ve STK'lar; Savunuculuk ve Politikalar› Etkileme; STK'lar için Hukuksal Çerçeve; Proje Döngüsü Yönetimi, Teklif Yazma ve Bütçeleme; Avrupa Birli¤i Proje Finansman ve Fon Prosedürleri; STK'lar için ‹nsan Haklar› yeflil UFUKLAR | N‹SAN 2006 | 30 Eylül 2006 – Haziran 2007 tarihleri aras›nda sürdürülecek olan "STK'lar için Uzaktan Ö¤renim A¤›rl›kl› Program" için baflvurular aç›lm›flt›r ve baflvuru dönemi 4 Eylül tarihine kadar sürecektir. Kufltepe kampüsünde Kas›m 2006 – Haziran 2007 aras›nda yürütülecek "STK E¤itim ve Sertifika Program›" için baflvurular ise 5 Eylül günü aç›lacakt›r. Baflvuru dönemleri: STK'lar için Uzaktan Ö¤renim A¤›rl›kl› Program: 17 Temmuz - 4 Eylül 2006 STK E¤itim ve Sertifika Program›: 5 Eylül - 13 Ekim 2006 Kat›l›m koflullar›, programlar hakk›nda daha fazla bilgi ve online baflvuru için: http://stk.bilgi.edu.tr <http://stk.bilgi.edu.tr/> 31-REEP AD_YU.qxd 11/08/2006 17:47 Page 1 reeep renewable energy & energy efficiency partnership Amac›m›z: Yenilenebilir enerji ve enerji verimlili¤i teknolojilerine olan küresel talebin art›r›lmas› ve yayg›nlaflt›r›lmas›. Yenilenebilir Enerji & Enerji Verimlili¤i Ortakl›¤› (REEEP), temiz enerji piyasalar› oluflturmak için politikalar tasarlayan ve sürdürülebilir enerji projeleri için finans kaynaklar›na eriflimi kolaylaflt›rmak için çal›flan küresel bir ortakl›kt›r. Bölgesel Çevre Merkezi (REC), Orta ve Do¤u Avrupa ile Türkiye için REEEP’in bölgesel sekreteryas› olarak görev yapmaktad›r. Sürdürülebilir enerjinin kazançlar› aç›kt›r: Enerjiyi garanti alt›na almak, ekonomik kalk›nma, sosyal eflitlik ve çevrenin korunmas›. Sürdürülebilir enerji için bu giriflime kat›l›n! www.rec.org/reeep REEEP gelecek için sürdürülebilir enerji 32-arkakapak_YU.qxd 11/08/2006 17:48 Page 32