DENiZLi`DE CAM SANAYii SÜLEYMAN iLGERi iLE RÖPORTAJ

Transkript

DENiZLi`DE CAM SANAYii SÜLEYMAN iLGERi iLE RÖPORTAJ
DENIZLI TICARET ODASI IKI AYLIK HABER » FINANS » ARASTIRMA VE INCELEME DERGISI
65
65
DENIZLI TICARET ODASI • YIL 07 • SAYI 65 • OCAK 2011
DENIZLI TICARET ODASI • YIL 07 • SAYI 65 • OCAK 2011
DENiZLi’DE CAM SANAYii
TORBA YASA NELER GETiRiYOR?
SÜLEYMAN iLGERi iLE RÖPORTAJ
DTO II. MESLEK KOMiTESi
A’DAN Z’YE YENi TiCARET KANUNU
BEKiLLi EKONOMiSi
OCAK 2011
MERHABA
Genel
Yayın
Yönetmeni
Denizli Ticaret Odası Adına
Yönetim Kurulu Başkanı
Necdet Özer
Yazı İşleri Müdürü
Ali Rıza Tekin
Genel Yayın Yönetmeni
Mehmet Çağrı Sebzeci
Yayın Kurulu
Hikmet Alpaslan
Ozan Özkan
Argun Hadimlioğlu
Mehmet Eyüpoğlu
Fahri Doğramacı
Gökhan Aydın
Mehmet Kalkan
Konsept Danışmanı
İmran Eraslan
Editörler
Mehmet Yatkın
Ozan Öner Özmen
Yayın Koordinatörleri
Mehtap Koç
Mutlu Bayram
Yasin Efesoy
Betül Duman Güllüoğlu
Kreatif Direktör
Mustafa Odabaşı
Yapım
MÇS Fikir Sanat
www.mcsfikirsanat.com
Baskı
Ege Reklam Basım Sanatları
San. Tic. Ltd. Şti
www.egebasim.com.tr
İletişim Adresi
Denizli Ticaret Odası
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler
Müdürlüğü
Oğuzhan Caddesi No:1
Denizli Merkez
T. 0 258 261 19 39
F. 0 258 265 17 05
www.dto.org.tr
Dergimiz iki ayda bir yayımlanır.
Dergide bulunan yazılar aksi
belirtilmedikçe Denizli Ticaret
Odası’nın resmi görüşünü
yansıtmaz. İmzalı makalelerdeki
yazılar yazarına aittir.
Y
Umut Dolu Bir Yıl
eni bir yıla 'merhaba'
dediğimiz bu günlerde, DTO Dergisi'nin
yeni sayısı ile yine sizlerle birlikteyiz. Denizli
Ekonomisi'ne farklı bir
bakış açısı ile baktığımız bu sayımız yine
dopdolu bir içeriğe sahip.
2009 yılındaki ekonomik krizin
ardından ciddi sıkıntılar yaşayan
Denizli Ekonomisi, 2010 yılının son
aylarına gelindiğinde bu olumsuz etkilerden kurtulmayı başardı. Denizlili
işadamlarının 2011 yılına umutla
bakmasını sağlayan bu pozitif hava,
Almanya'nın Frankfurt kentinde düzenlenen Heimtextil Fuarı ile doruk noktaya
ulaştı.
Dünyanın en büyük tekstil firmalarının
katıldığı bu fuara damgasını vuran
Denizlili tekstilciler, Denizli'nin tekstilde
bir dünya markası olduğunu bir kez
daha tüm dünyaya gösterdi. İşte biz de
bu sayımızda Heimtextil Fuarı'nı ve fuar
izlenimlerini sizlerle paylaşmak istedik.
Ekonomisi'ne ciddi katkılar sağlıyor. Biz
de bu sayımızda Denizli cam sanayiine
daha yakın bir plandan bakarak dünden
bugüne cam sektörünü sizler için masaya yatırdık.
Başta esnaf ve tüccarlar olmak üzere
ülkemizdeki milyonlarca insanın
merakla beklediği Mali Yapılandırma
Kanun Tasarısı, Plan ve Bütçe
Komisyonu'ndan geçerek TBMM Genel
Kurulu'na sunulmuş durumda. Tasarıda
yer alan yeni düzenlemeler ilerleyen
sayfalarımızda sizlerle birlikte olacak.
Her sayımızda olduğu gibi bu sayımızda
da ilçe ziyaretlerimiz devam ediyor. Bu
sayımızda konuk olduğumuz ilçe, Çal ile
birlikte üzümün ana vatanı olan Bekilli.
Bu sayımızın röportaj konukları ise
Denizli iş dünyasının duayen isimlerinden Süleyman İlgeri ile A Bank
Hazineden Sorumlu Genel Müdür
Yardımcısı Murat Özer.
Gelecek sayımızda buluşmak dileği ile..
Tekstil, mermer, turizm, bakır kablo
ve organize seracılık gibi pek çok sektörde ciddi başarılara imza atan Denizli
Ekonomisi'nin bir diğer önemli sektörü
ise cam sanayii... Ürettiği cam ve yan
ürünlerini dünyanın dört bir yanına
ihraç eden Denizlili işadamları Denizli
GENEL YAYIN YÖNETMENI
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
1
basyazı
B A Ş YA Z I
NECDET ÖZER
Baskan’ın
Kösesi
DTO BASKANI
Necdet Özer’in
Kaleminden
S
iz değerli Denizli Ticaret
Odası üyeleri için hazırlamış
olduğumuz DTO Dergisi'nin
yeni sayısı ile yine sizlerle
birlikteyiz. 2 ayda bir sizlerle
buluşan dergimizin bu sayısı
da yine dopdolu bir içeriğe sahip.
2010 yılını geride bırakıp 2011 yılına
'merhaba' dediğimiz bu günlerde açıklanan
rakamlar Denizli iş dünyasının gücünü bir
kez daha gözler önüne serdi. 2009 yılında
yaşanan global krizin yaralarını hızlı bir
şekilde sarmayı başaran kentimiz 2010
yılında 2,5 milyar Dolarlık ihracat rakamı ile
tüm Türkiye'ye örnek oldu.
Yine ihracat rakamları ile birlikte artan
istihdam oranı da Denizli Ekonomisi'ndeki
gelişimin en somut örneklerinden biri oldu.
2
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
60 ülkeden 2 bin
601 firmanın
stant açtığı
Heimtextil Fuarı'na
Türkiye'den 153,
Denizli'den ise
38 firma katıldı.
Denizlimiz,
İstanbul ve
Bursa’nın
ardından fuara
en çok firmayla
katılan üçüncü
il oldu. Nüfusu
ve ekonomik
ölçek göz önüne
alındığında
Denizli'nin
fuarda ülke
lideri olduğunu
söyleyebiliriz.
Kentimize bu
gururu yaşatan
işadamlarımıza
teşekkür ediyoruz.
Açıklanan bu sevindirici rakamların ardından
umutlarımıza yeni umutlar ekleyen ise
Almanya’nın Frankfurt Kenti’nde düzenlenen
Heimtextil Fuarı'ydı. Tekstil sektörünün
kalbinin attığı ve yılın ilk sektör fuarı olma
özelliğine sahip bu fuarda 60 ülkeden 2 bin
601 firma stant açtı. Fuara Türkiye'den 153,
Denizli'den ise 38 firma katıldı.
Tekstilde bir dünya markası olan kentimiz
İstanbul ve Bursa’nın ardından fuara en
çok firmayla katılan üçüncü il oldu. Bu
sıralamayı nüfus ve ekonomik ölçeğe göre
değerlendirecek olursak, ülke boyutunda
Heimtextil Fuarı'nda ülke liderinin Denizli
olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Biz de tüm fuarlarda olduğu gibi bu önemli
fuarda da üyelerimizi yalnız bırakmadık
ve Heimtextil Fuarı'ndaki yerimizi
www.dto.org.tr
OCAK 2011
aldık. Burada yaptığımız görüşmelerde
firmalarımızın müşterileri ile yaptıkları ikili
görüşmelerin son derece verimli geçtini
ve alınan siparişlerin sevindirici oranlarda
gerçekleştiğini gördük.
Fuarın bizim açımızdan ilgi çeken bir başka
yönü ise Denizli ürünlerine gösterilen büyük
ilgiydi. Denizlili firmaların açtığı stantlara
gelerek görüşmeler yapan ziyaretçiler Denizli
ürünlerine büyük ilgi gösterdi. Bu kişilerin
gezici değil, potansiyel alıcılardan oluşması
da teksticilerimizin yüzünü güldüren bir
başka sevindirici gelişmeydi.
Uzun sözün kısası, 2011 yılının hemen
başında gerçekleşen Heimtextil Fuarı bu yıla
daha da umutlu bakmamızı sağladı. Denizli iş
dünyası olarak 201l yılından daha da güzel
haberler alacağımızı ümit ediyoruz.
2011 yılının
hemen başında
gerçekleşen
Heimtextil Fuarı,
bu yıla daha da
umutla bakmamızı
sağladı. Fuarın
dikkat çeken
yönlerinden biri de
Denizli ürünlerine
gösterilen büyük
ilgiydi. Denizlili
firmaların açtığı
stantlara gelerek
görüşmeler yapan
ziyaretçiler, Denizli
ürünlerine büyük
ilgi gösterdi. Bu
kişilerin gezici
değil, potansiyel
alıcılardan
oluşması da bir
başka sevindirici
gelişmeydi.
B A Ş YA Z I
Değerli üyelerimiz, Denizli Ticaret Odası
olarak her zaman olduğu gibi bu yıl da
yanınızda olmaya devam edecek, hayata
geçireceğimiz projelerle Denizli Ekonomisi'ne
katkı sağlamayı sürdüreceğiz. Geleceğe
güvenle bakan bir Denizli için çalışmalarımızın
hız kesmeden devam edeceğini bilmenizi
isterim. En derin saygı ve sevgilerimle...
Necdet Özer
DTO BASKANI
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
3
İ Çİ
DEERKLİ E
LR
ER
HN
AB
ORCÖAPKO 2
11
R0
TA
J
ARAŞTIRMA
D O S YA
GEZİ
D Ü N YA
22
EKONOMİ
SPOR
24
haberler
06
MAKALE
06
16
08
09
12
22
24
27
28
30
32
34
DTO II. MESLEK
KOMİTESİ TOPLANTISI
ÜZÜMDE KALİTENİN
ADRESİ: BEKİLLİ
BEKİLLİ
EKONOMİSİ
ÖZER: ''TL BU YIL
DEĞER KAZANACAK''
MURAT ÖZER İLE
FİNANSAL SÖYLEŞİ
YASA KİME, NE
GETİRİYOR?
18
KOMİSYONDAN
GEÇEN TORBA YASA
16
DTO BAŞKANI NECDET
ÖZER İRAN'DA
İSÜLEYMAN İLGERİ
İLE SÖYLEŞİ
12
DENİZLİ'DEN DÜNYAYA
AÇILAN CAM ÜRÜNLER
10
DENİZLİ'DE CAM
SANAYİ SEKTÖRÜ
06
DTO HEYETİ'NİN
FUAR İZLENİMLERİ
DTO HEİMTEXTİL
FUARI'NDA
Ocak-Subat 2011
36
Denizli tekstil sektörünün
uluslararası pazardaki
önemini bir kez daha
gözler önüne seren
Heimtextil 2011 Fuarı
ve DTO Heyeti'nin fuar
izlenimleri
İran'ın Başkenti Tahran'da
düzenlenen EİT TSO komite
toplantılarının ilk ayağını
oluşturan ve DTO Başkanı
Necdet Özer başkanlığında
yapılan Taşımacılık
Komitesi Toplantısı.
4
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
Yemyeşil tabiatı, topraklarında
yetiştirip dünyanın dört bir
yanına ihraç ettiği üzümü
ve doğal güzellikleri ile
Denizli'nin önemli ilçelerinden
biri olan Bekilli ve bu ilçenin
bilinmeyen özellikleri.
www.dto.org.tr
İ Çİ
ON
C ADKE K
2 İ0L1E1R
28
36
01
AORCAAŞKT2I R
M1A
62
40
40
42
44
46
47
Sahip olduğu yeraltı zenginlikleri
ve doğal güzellikleri ile Afrika'nın
en zengin ülkelerinden biri
olan Libya'nın ekonomik yapısı
ve bu ülke ile Denizli arasında
kurulabilecek ticari ilişkiler.
48
50
54
58
62
64
68
ŞUBAT AYI
VERGİ TAKVİMİ
FUAR LİSTESİ
EBİC-EGE'DEN
DUYURULAR
EBİC-EGE BAŞARI
ÖYKÜLERİ
İŞ DÜNYASINDAN KISA
KISA HABERLER
A'DAN Z'YE YENİ
TİCARET KANUNU
TOBB-HABER
LİBYA'NIN MALİ
POLİTİKALARI
LİBYA İHRACATININ
TEMELİ: PETROL
KUZEY AFRİKA'NIN
PARLAYAN YILDIZI
LİBYA
EKONOMİSİ
TÜRKİYE'Yİ DENİZLİ
ISITIYOR
ESKİ MESLEKLER:
SOBACILIK
64
70
Geçtiğimiz günlerde Türkiye Büyük
Millet Meclisi tarafından kabul edilen
Yeni Türk Ticaret Kanunu ve bu
kanunun iş dünyasına getirdiği önemli
yenilikler.
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
5
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
hazırlayan » ali rıza tekin-mehtap koç
dosya
HABERLER
DTO Heimtextil Fuarı'nda
D
ünya ekonomisinde
önemli bir yere sahip
olan Türkiye, ekonomik
krizin olumsuz etkilerini
üzerinden atarken ülke
ekonomisinin lokomotif
sektörlerinden biri olan tekstil sektörü de
eski güzel günlerine yeniden dönmenin
mutluluğunu yaşıyor.
Özellikle 2009 yılındaki global ekonomik
krizden ciddi şekilde etkilenen Denizlili
tekstilciler, 2010 yılında yaptıkları yatırımlarla daha önceki yılların rakamlarına
ulaşırken, uluslararası pazarlarda yapılan
görüşmeler de gelecek adına Denizli iş
dünyasını ümitlendiriyor.
Denizlili Tekstilciler Heimtextil
Fuarı'nda
Tekstilde 'Denizli' İmzası
Türkiye'nin çeşitli kentlerinde üretilen
tekstil ürünleri 'made in Türkiye' imzası
ile dünyanın dört bir yanına ihraç edilirken, bu ürünlerin gönderildiği merkezlerin başında Denizli geliyor.
6
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
Tekstil sektöründe böylesine önemli bir
yere sahip olan Denizli'nin bir başka
özelliği de uluslararası pazardaki yeri.
Denizlili işadamlarının yurtdışında düzenlenen fuarları yakından takip edip,
buraya gelen katılımcılarla kurdukları iş
Uzun yıllardan
bu yana
dünya tekstil
sektörünün
buluşma
noktası olan
Heimtextil
Fuarı, aradan
geçen 41
yıla rağmen
önemini
korumaya
devam ediyor.
bağlantıları kent ekonomisine ciddi
katkılar sağlıyor. Denizlili işadamlarının
ilgi gösterdiği fuarların başında ise
Almanya'nın Frankfurt kentinde düzenlenen Heimtextil Fuarı geliyor.
Dünya Tekstil Sektörünün
Buluşma Noktası
Uzun yıllardan bu yana dünya tekstil
sektörünün buluşma noktası olan
Heimtextil Fuarı, tam 41 yıldır sektörün dünya temsilcileri ile büyük müşterilerin buluşmasına tanıklık ediyor.
Burada yapılan görüşmelerin ardından
imzalanan anlaşmalar ise milyarlarca
Dolar'la ifade ediliyor.
www.dto.org.tr
D O S YA
OCAK 2011
'Tekstil Baskenti' Denizli
Dünya ile El Ele
41 Yıldır Ziyaretçilerini Ağırlayan
Heimtextil Fuarı
Dünya tekstil sektörünün buluşma noktası olarak kabul edilen Heimtextil, sektör
temsilcilerine kapılarını ilk kez 1970
yılında açtı. Tekstil sektöründe dünyanın
en büyük fuarı olma özelliğini taşıyan
Heimtextil, açıldığı günden bugüne yılın
ilk sektör fuarı olma ünvanını da elinde
bulunduruyor.
Heimtextil’de; mobilya kumaşlarından
perdeye, nakış tasarımlarından termal
baskıya, yastıklardan yatak takımına, duvar kağıtlarından halıya, mutfaktan banyo
tekstili ürünlerine kadar ev tekstilinin her
ürünü yer alıyor.
Fuara Katılan Firma Sayısı Her
Geçen Yıl Artıyor
Tekstil sektöründe öncü ülkeler arasında
yerini alan Türkiye de Frankfurt’ta düzenlenen Heimtextil Fuarı’na en çok katılan
ülkelerin başında geliyor.
Dünyanın önemli tekstil ülkelerinden biri
olarak kabul edilen Türkiye, bu fuara ilk
kez1987 yılında 3 firma ile katılırken,
o günden bugüne yüzlerce Türk firması
fuardaki yerini alıyor.
Bu Yılki Fuara 153 Türk Firması
Katıldı
Her yıl olduğu gibi bu yıl da adından söz
ettirecek tasarım ve trendlerin buluşma
noktası olan Heimtextil Fuarı 12-15
Ocak 2011 tarihleri arasında ziyaretçilerine kapılarını açtı. Geçtiğimiz yıl
Türkiye’den 147 firmanın katıldığı fuara
bu yıl 153 Türk firması katıldı.
'Ev tekstili' denildiği zaman akla ilk gelen kentlerden biri olan Denizli de fuara
katılan şehirler arasında yerini aldı.
2010 yılında toplam 35 firma ile fuardaki yerini alan Denizli, bu yıl 38 sektör
temsilcisi ile Frankfurt’a adeta çıkartma
yaptı. 38 tekstil üreticisi ile Denizli, 49
firma ile katılan İstanbul’un ve 48 firma
ile katılan Bursa’nın ardından Türkiye’den
Heimtextil Fuarı'na
38 Denizlili Firma Katıldı
Almanya’nın Frankfurt kentinde 12-15 Ocak 2011 tarihleri arasında
düzenlenen ve 60 ülkeden 2 bin 601 firmanın stant açtığı Heimtextil
Fuarı’na Denizli’den 38 tekstil firması stant açarak katıldı.
Yılın ilk
sektör
fuarı olan
Heimtextil
Fuarı'nda
mobilya
kumaşından
perdeye,
nakış
tasarımlarından termal
baskıya,
yastıktan
yatak
takımlarına,
duvar
kağıdından
halıya,
mutfaktan
banyo
tekstili
ürünlerine
kadar ev
tekstilinin
hemen
hemen tüm
ürünleri
yer alıyor.
İlk kez
1970 yılında
sektör
temsilcilerine
kapılarını
açan
Heimtextil
Fuarı,
sektöründeki
dünyanın en
büyük
fuarı olma
özelliğini
taşıyor.
Sektörel
randevu
konumuna
ulaşan fuar
onbinleri
ağırlıyor.
Almanya’nın
Frankfurt şehrinde
12-15 Ocak 2011
tarihleri arasında
düzenlenen ve
dünyanın en büyük
ev tekstil fuarı
olma özelliğine
sahip Heimtextil
Fuarı, her yıl
olduğu gibi bu
yıl da onbinlerce
insanı ağırladı.
2010 yılında
toplam 2 bin 521
firmanın katıldığı
fuara Türkiye’den
147 firma katılmış,
bunun 35’ini
Denizli firması
oluşturmuştu.
2011 yılında
ise fuara
Türkiye’den 153
firma katılırken,
Denizli’den 38
firma stant açtı.
Birbirinden güzel
ve kaliteli tekstil
ürünlerini fuara
gelen katılımcılara
sergileyen
Denizlili firmalar,
diğer yıllara
nazaran bu yılki
fuardan mutlu
bir şekilde
ayrıldılar.
Heimtextil Fuarı’na en fazla katılan iller
sıralamasında üçüncü sırada yer aldı.
Fuara Katılan Denizlili Firmalar
Almanya'nın Frankfurt kentinde düzenlenen 2011 Heimtextil Fuarı'na
Denizli'den katılan firmalar ise şu şekilde:
Asil Nakış San. ve Tic. A.Ş, Başarı Tekstil
San. ve Tic. A.Ş, İpekyolu Tekstil San.
Tic. A.Ş, Kayalar Tekstil Brode San. ve
Tic. A.Ş, Kerem Tekstil ve Örme San. Tic.
Ltd. Şti., Koza Kumaşcılık İplik Tekstil San
Tic. ve Ltd. Şti., Larma Tekstil San. ve Tic.
A.Ş, Menderes Tekstil San. ve Tic. A.Ş,
Motif Tekstil Nakış Ltd. Şti., OCZ Tekstil
İth. İhr. Paz. San. ve Tic. A.Ş, ABC Tekstil
Giyim San. Tic. Ltd. Şti., ABN Pazarlama
Tekstil Konfeksiyon San. ve Tic. Ltd. Şti.,
Altınbaşak Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Çiçek Buriş Havlu Dokuma San. ve Tic.
A.Ş, Demsan Denizli Mensucat San. Tic.
A.Ş, Doksan Denizli Dokuma San.Tic. A.Ş,
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
7
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
hazırlayan » ali rıza tekin-mehtap koç
dosya
HABERLER
''FUARIN FAYDALARINI ÖNÜMÜZDEKi GÜNLERDE GÖRECEGiZ''
Her yıl olduğu gibi bu yıl da fuara katılan üyelerini yalnız bırakmayan
Denizli Ticaret Odası, tüm stantları tek tek ziyaret ederek firma
sahipleri ile görüştü. DTO Heyeti'nin fuarla ilgili ortak kanaati ise
fuarın faydalarının önümüzdeki günlerde görüleceği oldu.
Her yıl olduğu gibi bu
yıl da dünyanın önde
gelen tekstil firmalarını
ağırlayan Heimtextil
Fuarı, tekstil sektöründe
alıcı ile üreticinin
buluşma noktası olma
özelliğini devam ettirdi.
Denizli Ticaret Odası
olarak her yıl olduğu
gibi bu yıl da fuara
katılan firmaları yalnız
bırakmadıklarını belirten
DTO Başkanı Necdet
Dost Tekstil Konfeksiyon San. ve Tic. A.Ş,
Egem Tekstil Konf. San. ve Tic. Ltd. Şti.,
Eke Tekstil Konfeksiyon Turizm San. ve
Tic. A.Ş, Ender Tekstil San.Tic. Ltd. Şti
Erteks Kadife Tekstil San. ve Tic. Ltd.
Şti., Evliyaoğlu Tekstil San. ve Tic. A.Ş,
Gamateks Tekstil San. ve Tic. A.Ş, Gökhan
Tekstil San. ve Tic. AŞ, Hürsan Havlu
Üretim San. ve Tic. A.Ş, Kaynak Havlu
San. ve Tic. A.Ş, Kocaer Tekstil San.
Tic. A.Ş, Küçüker Tekstil San. ve Tic.
A.Ş, Makroteks Tekstil San. ve Tic. Ltd.
Şti., Menekşe Tekstil San. ve Tic. Ltd.
Şti., Mesa Etiket San. Tic. Ltd. Şti., Nesa
Tekstil San. ve Tic. A.Ş, Oğuzlar Tekstil
San. ve Tic. Ltd. Şti., Ozanteks Tekstil
San.ve Tic. A.Ş, Özer Tekstil San ve
Tic Ltd. Şti., Tosunoğlu Tekstil San. Tic.
A.Ş.(INTEGRO), Turkuaz Tekstil San. ve
Tic. A.Ş, Zorel Tekstil İmalat Pazarlama
San. ve Tic.Ltd. Şti.
Özer fuarın son derece
güzel geçtiğini
ve faydalarını
önümüzdeki aylar
içerisinde daha net bir
şekilde göreceklerini
söyledi.
Heimtextil Fuarı'na Denizli Damgası
Heimtextil Fuarı'na katılan Denizlili firmalar ürettikleri tekstil ürünlerini dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere
sunma şansı yakalarken, katılımcılar da
Denizli'de üretilen ürünlerin kalitesine
hayran kaldı.
2 Bin 601 Firmanın Standını
71 Bin Kişi Ziyaret Etti
120 ülkeden 71 bin ziyaretçinin geldiği
fuarda en büyük ilgiyi ev sahibi Almanlar
çekerken, Almanya'nın ardından İtalya
ve Çin geldi. Fuarda en çok ilgiyi çeken
dördüncü ülke ise Türkiye oldu.
2 bin 601 firmanın 71 bin ziyaretçi ile
buluştuğu fuarda Denizlili firmaları yalnız bırakmayan Denizli Ticaret Odası da
EKONOMİ
Denizli'nin
fuara katılan
firma sayısı
açısından
İstanbul ve
Bursa'nın
ardından
üçüncü
sırada yer
aldığını
belirten DTO
Başkanı
Necdet Özer,
ekonomi
ve nüfus
ölçeğine göre
baktıklarında
fuar liderinin
Denizli
olduğunu
söyledi.
Almanya'nın
Frankfurt
kentinde
düzenlenen
Heimtextil
Fuarı'na
katılan
Denizlili
firmalar
ürettikleri
tekstil
ürünlerini
dünyanın dört
bir yanından
gelen
ziyaretçilere
sunarken,
katılımcılar
da Denizli
ürünlerine
hayran
kaldılar.
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
Sıralama
Ülke
Ziyaretçi
01
Almanya
25.442
02
İtalya
3.461
03
2.755
04
Çin
Türkiye
2.328
05
İngiltere
2.110
06
ABD
2.105
07
İspanya
2.006
08
Fransa
1.976
09
Yunanistan
Hollanda
1.856
10
1.622
fuardaki yerini aldı. DTO Başkanı Necdet
Özer ve beraberindeki heyet, 38 firmanın tamamını ziyaret ederek üyelerinin
yanlarında bulundu.
DTO Başkanı Necdet Özer:
''Denizli, Ülke Lideri Oldu''
Fuarla ilgili bir değerlendirme yapan DTO
Başkanı Necdet Özer, Denizli’nin fuara
katılan firma sayısı açısından İstanbul
ve Bursa'nın ardından üçüncü sırada yer
aldığını belirterek, ''Bu durumu nüfus ve
ekonomik ölçeğe göre değerlendirecek
olursak, Heimtextil Fuarı’nda ülke liderinin Denizli olduğunu söyleyebiliriz. Bu
bakımdan Denizlili firmalarımızla gurur
duyuyoruz'' dedi.
Daha önceki yıllarla bu yılki fuarı kıyaslayan Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet
Özer, Denizlili firmaların daha çok 8 ve
9 numaralı hollerde stant açtığını ve bu
yılki fuarın oldukça hareketli geçtiğini
söyledi.
Fuara katılan Denizli firmalarının geleceğe umutla baktıklarını gördüklerini
söyleyen Başkan Necdet Özer, ''Fuara
yoğun bir ziyaretçi akını vardı. Firmaların
stantlarına yaptığımız ziyaretlerde, herkesin bir umutla, mevcut ya da potansiyel alıcılarla görüşmeler yaptıklarını ve
özellikle Denizli ürünlerine ilginin büyük
olduğunu gördük. Bu ziyaretçilerin gezici
değil, potansiyel alıcılardan oluştuğunu
söyleyebiliriz'' dedi.
DTO Başkanı Necdet Özer, bu yıl gerçekleşen fuarın hem ikili görüşmeler hem de siparişler noktasında geçen yıla
göre daha verimli geçtiğini vurgulayarak, "Firmaların stantlarına yaptığımız ziyaretlerde herkesin mevcut ya da
potansiyel bir alıcıyla görüşme yaptığını gördük. Gelen ziyaretçiler gezici değil, potansiyel alıcıydı'' dedi.
8
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
www.dto.org.tr
OCAK 2011
''Tekstildeki İhracat Payımızı
Yüzde 35 Arttırabiliriz''
son zamanlarda 4.00 - 5.00 Dolar arasında bir seviyeye ulaştığını söyledi.
Fuara katılan Denizli firmalarına gösterilen ilginin kendilerini çok mutlu ettiğini
belirten Başkan Necdet Özer, bu ilginin
Denizli ihracatı içinde 1.5 milyar Dolar
civarında olan tekstil payının yüzde 3035 daha arttırılabileceği beklentisine
neden olduğunu söyledi.
Bu rakamların tekstil üretiminde yüzde
35-40 daha fazla maliyet anlamına geldiğini belirten Başkan Necdet Özer, Uzak
Doğu ülkeleri başta olmak üzere diğer
rakipler karşısında geride kalınmasına
neden olan bu durumun artık aşılmış gibi
göründüğünü de sözlerine ekledi.
Yapmış oldukları ziyaretlerde tekstil
sektörünün önemli sorunlarından biri
olan hammadde sorununu da yerinde incelediklerini belirten DTO Başkanı Özer,
2010 yılı başında 1.00 -1.50 Dolar
aralığında seyreden pamuk ipliği fiyatının
Denizli tekstilcisinin ürettiği ürünün
kalitesi, güvenilirliği ve istikrarlı hizmet
sunumuyla Uzak Doğu firmalarından
ayrıldığını ifade eden Başkan Necdet
Özer; ''Denizlili tekstilciler ürünlerinin
kalitesiyle, iplik fiyatından kaynaklanan
Denizli
Ticaret Odası
Yönetim
Kurulu
Başkanı
Necdet Özer,
bu yıl 41. kez
düzenlenen
Heimtextil
Fuarı'nda
yapılan ikili
görüşmeler ve
sipariş
alımlarındaki
artışın
Denizli'yi
2011 yılı için
umutlandırdığını söyleyerek;
''Firma
yetkililerimizle
birlikte
fuardan
oldukça
umutlu
ayrıldık'' dedi.
D O S YA
maliyet artışını ve buna bağlı olarak meydana gelen yüksek satış fiyatını Avrupalı
müşterilerine kabul ettirmeyi başardı.
Bu da Denizli'yi Avrupa’nın yegane
havlu-bornoz ve ev tekstili tedarikçisi
konumuna getirdi. Bugüne kadarki sürece bakıldığında da bunun böyle olduğu
görülüyor. Fuara katılan firmalarımızdaki
bu güven ve cesareti, fuara katılmayan
firmalarımızda da görmek istiyoruz''
şeklinde konuştu.
''Birbirimizle Değil Rakiplerimizle
Rekabet Edelim''
''Oluşan yüksek fiyatla biz Avrupalıya
nasıl mal satarız?'' endişesine girilip de
fiyat düşürme yoluna gidilmemesi gerektiğini vurgulayan Başkan Necdet Özer,
sözlerini şöyle tamamladı: ''Fuardaki en
önemli tespitlerimizden biri de bu oldu.
İplik fiyatlarındaki artıştan kaynaklanan
maliyet yükü, müşteriler tarafından kabullenilmiş görünüyor. Yeter ki geçen yıllarda dile getirilen ve Denizli’nin önündeki en büyük engel olan birbirimizle fiyat
rekabetine girişip fiyat kırımı yani fiyat
çatışması yaşamayalım. Bu düşüncelerle
fuarın ilimiz ve ülkemiz ekonomisi adına
verimli geçtiğini rahatlıkla söyleyebiliriz”
DTO Heyeti'nin 2011 Heimtextil
Fuarı İzlenimleri
İplik
fiyatlarındaki
artıştan
kaynaklanan
maliyet
yükünün
Avrupalı
müşteriler
tarafından
kabullenildiğini
ifade eden
DTO Başkanı
Necdet Özer,
Denizli'nin
önündeki
en önemli
engelin
firmalar
arasındaki
rekabet
olduğunu
söyledi.
Denizli Ticaret Odası Heyeti'nin Denizlili
firmalarla yaptığı görüşmelerin ardından
açıkladığı raporda, Denizli’nin diğer illerden bir adım öne çıktığı belirtildi. Heyet,
yaptığı araştırmalar ve gözlemlerin ardından 2011 Heimtextil Fuarı ile ilgili şu
görüşlere yer verdi:
■ Fuara stant açarak katılan 38 Denizlili
firmanın 1'i 11.1 no.lu Hall’de, 1'i 4.0
no.lu Hall’de, 24’ü 8.00 no.lu Hall’de
12’si de 9.0 no.lu Hall’de stant açtı.
■ 4 no.lu Hall’de döşemelik kumaş satan
firmalar, 8 ve 9 no.lu Hall’lerde havlu,
bornoz, çarşaf, nevresim ve benzeri ev
tekstili ürünü satan firmalar, 11 no.lu
Hall’de de trend ve markalı ürünleri teşhir
eden firmalar yer aldı.
■ Denizlili firmaların da yoğunlukla yer
aldığı, 8 ve 9 no.lu Hallerde ise Türk ve
Alman firmaları ile bazı Mısırlı firmaların
yer aldığı görüldü.
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
9
HABERLER
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
hazırlayan » ali rıza tekin-mehtap koç
dosya
Denizli Ticaret Odası Heyeti'nin Frankfurt
kenti ile ilgili gözlem ve araştırmaları ise
şu şekilde:
■ Stantlara yapılan ziyarette herkesin
bir umutla, mevcut ya da potansiyel bir
alıcıyla görüşme yaptığı, ziyaretçilerin de
Denizli ürünlerine büyük ilgi gösterdiği
görüldü.
■ Denizlili firmalara yapılan ziyaretçi
akını içinde gelen ziyaretçilerin gezici
değil, potansiyel alıcılardan oluştuğu
gözlemlendi.
■ Fuarda stant açan firmaların her birinin 35 000-150 000 Euro arasında
değişen bedeller harcayarak geldikleri
görüldü. Bu da ortalama 60 00070. 000 Euro arasında bir maliyet demek. Bu durum, mevcut ve potansiyel
müşteriler ile rakiplerine ''bu piyasada
biz de varız'' anlamına geliyor. Artık günümüz dünyasında ticari anlamda bunun
zorunlu olduğu da bir gerçek.
■ Uzak Doğu ülkeleri başta olmak üzere
diğer rakipler karşısında negatif rekabet
avantajı yansıtan sorun artık aşılmış
görünüyor.
■ Denizli, iplik fiyatı artışından kaynaklanan maliyet artışı ve buna bağlı olarak
meydana gelen yüksek satış fiyatını
Avrupalı müşterilerine kabul ettirmiş
durumda. Bunun en büyük nedeni de
Denizli tekstilcisinin ürettiği ürünün kalitesi, güvenilirliği ve istikrarlı hizmet sunumuyla Uzakdoğu ülkeleri firmalarından
ayrılması.
Bu nedenle geçen yıllarda da dile getirilen ve Denizli’nin önündeki en büyük
engel olan firmaların birbirleriyle fiyat
rekabetine girişmesinin önüne geçilmeli,
fiyat kırımı yani fiyat çatışması yaşanmamalı. Yer etmiş bulunan bu fiyatlar böylece korunmalı.
DTO Heyeti'nin Frankfurt'taki
Gözlemleri
Denizli Ticaret Odası heyeti, dünyanın
en büyük ev tekstil fuarı olarak nitelenen
Heimtextil Fuarı’na ev sahipliği yapan
Frankfurt kentinde de çeşitli incelemelerde bulundu.
Bu yılki
fuarın son
derece
verimli
geçtiğini
belirten
Denizlili
firmalar,
stantlarını
ziyaret eden
firmaların
gezici değil,
potansiyel
alıcı
olduğunu
söyledi. DTO
Heyeti de
stantlarda
yaptığı
görüşmelerin
ardından
fuarın
gelecek
açısından
ümit verici
olduğunu
belirtti.
DTO Heyeti,
Frankfurt,
Hannover,
Köln ve
Berlin gibi
şehirlerde
düzenlenen
fuarlar
sayesinde
Almanya’nın
her yıl 25
milyar Euro
dolayında
bir gelir
elde
ettiğini
ifade etti.
■ Frankfurt’ta kalınan süre içinde
gözlemlenen en önemli husus kent
ekonomisinin içerdiği ürün konsepti ve
kompozisyonu oldu. Şehir, yer etmiş
ünü ile Avrupa’nın hatta dünyanın en
önemli borsalarından birine; Frankfurt
Borsası'na ev sahipliği yapıyor. Bu özelliği ile Frankfurt, 'Fuarlar, Bankalar ve
Oteller Şehri' olarak tasvir ediliyor.
■ Yılda neredeyse 15 günde bir uluslararası bir fuarın yapıldığı şehirde;
Ocak ayı içerisinde Heimtextil Fuarı, 29
Ocak-01 Şubat 2011 tarihleri arasında
Paperworld 2011 Uluslararası Kağıt
ve Kitap Fuarı, 15-19 Nisan 2011 ve
23-27 Nisan 2011 tarihlerinde iki etap
halinde Uluslararası Automechanika
Otomotiv ve Yan Sanayi Fuarı ile daha
birçok fuar organizasyonu düzenleniyor.
Frankfurt'taki bu fuarlara Hannover, Köln
ve Berlin gibi şehirlerdeki fuarlar da
eklendiğinde Almanya’nın yıllık fuar gelirinin 25 milyar Euro dolayında seyrettiği
sonucuna varılıyor.
■ Dünyanın ve özellikle Almanya'nın her
yöresinde olduğu gibi Frankfurt’ta da
yoğun bir Türk nüfusu var. Kentin dört bir
yanında Türk restoranları faaliyet gösteriyor. Şehirde taksilerde işletmecilik
ve şoförlük yapanların çoğu Türklerden
oluşuyor. Avrupa’nın diğer şehirlerinde
olduğu gibi insanımız burada da her
branşta üretiyor, ticaret yapıyor ve hizmet sunumunda bulunuyor.
Almanya’nın Frankfurt kentinde oldukça dinamik bir ekonomik yapının olduğunu dile
getiren DTO Heyeti, ortalama 15 günde bir düzenlenen fuarların kente büyük bir
ekonomik değer sağladığına dikkat çekti.
10
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
www.dto.org.tr
OCAK 2011
Ocak 2011
D O S YA
Denizli Ticaret Odası
11
HABERLER
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
röportaj
Süleyman Ilgeri
SiViL TOPLUM KURULUSLARINDA GECEN TAM 18 YIL
hazırlayan » mehtap koç
Denizli Is Dünyasının Örnek Ismi
D
TO Dergisi'nin bu sayısındaki söyleşi konuklarından biri de başarılı ticaret hayatının yanı sıra siyasette ve sivil toplum örgütlerindeki örnek çalışmaları ile Denizli'ye ciddi katkılarda bulunan işadamı Süleyman İlgeri oldu.
Son derece keyifli bir ortamda gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde tüm sorularımızı içtenlikle yanıtlayan İlgeri, ticaret hayatından sivil toplum örgütlerindeki çalışmalarına
kadar pek çok konuda ilginç açıklamalarda bulundu. İşte
bu keyifli söyleşiden öne çıkan detaylar...
de öyle böyle değil, hepsi de sanayiyi ve sanayicinin belini bükecek türden… Ancak ne olursa olsun her zaman
kendi ayaklarımızın üstünde durmasını bildik. Düşünün ki,
devletten tek bir kuruş yardım dahi almadan Denizli Organize Sanayi Bölgesi’ni kurduk. Örneğin, 1998 krizinde bir gecede bölgenin 62 parselini sattık. Krizden sonra
sanayicilerimiz yeniden arsalarını aldı ancak 2004 yılında açıklanan Teşvik Yasası ile yatırımcılarımız Dazkırı’ya
gitti. Oysa bizim bölgede her şeyimiz tamdı ama teşvik
daha cazip geldi. Krizdi, teşvikti, yatırımdı derken bugünlere kadar geldi bölgemiz. Şu anda Türkiye’nin sayılı organize sanayi bölgelerinden biriyiz.
B
1
ize kısaca Süleyman İlgeri'yi tanıtır mısınız? Nerede doğdunuz, iş hayatına ne zaman atıldınız?
948 doğumluyum. Tavas’ın Garip Köyü’ndeniz. Akrabalarımız halen orada yaşıyor. Dolayısıyla bir ayağım Tavas'ın Garip Köyü’nde.1970 yılında bir kuru temizlemecide işçi olarak çalışmaya başladım. Daha sonra bir
otel kiralayıp işletmeciliğe giriştim. Bir ara bir meşrubat
firmasının bölge bayiliğini yaptıktan sonra, çizgili çarşaf
imalatına başladım. 1973 yılında da sanayiciliğe adım attım. 1986 yılında Denizli Organize Sanayi Bölgesi’ne geldim. Bölgede ilk fabrikayı yapanlardan biriyim. Organize Sanayi Bölgesi’nin altyapısının kurulması ile birlikte biz
de kendi fabrikamızı kurduk.
O
rganize Sanayi Bölgesi’nin ilk kuruluş yıllarında
bölgeye geldiğinizi söylediniz. O yıllarla bugün
arasında ne gibi farklar var?
B
ölgemiz, o günden bugüne büyük bir değişim gösterdi. İlk kurulduğu yıllarda bomboş bir arazi görünümündeydi. Boş ve büyük… Ancak aradan geçen yıllar Denizli sanayisinde çok şeyleri değiştirdiği gibi Organize Sanayi Bölgesi’ni de değiştirdi. Uzun yıllardan bu yana tekstil sektörünün içindeyim ve harp, ihtilal, Körfez Savaşı,
Kıbrıs Savaşı gibi pek çok olayı bu süre içerisinde yaşadım. Ama çok şükür halen ayaktayız. Bölgemiz ilk kurulduğu yıllardan bu güne ne krizler atlattı bir bilseniz. Hem
12
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
P
D
eki o yıllarda Denizli sanayisi ne durumdaydı,
üretimi, teknolojisi, şirketlerin yönetimi nasıldı?
Denizli Organize
Sanayi Bölgesi'ne
ilk gelenlerden
biriyim. O
günden bugüne
pek çok krizle
karşı karşıya
kaldık ancak her
zaman kendi
ayaklarımızın
üstünde
durmasını bildik,
bilmeye de devam
ediyoruz.
enizli sanayisinin ilk temeli fabrikaların kurulması ile
atıldı. Denizlili işadamları olarak önce fabrikalarımızın temellerini attık ve daha sonra üretmeye başladık. Bacamız tüttü ama nasıl… Tabi şimdiki teknolojiden eser
yok. Avrupa makinelerini yeniler, biz onun eskilerini alırdık. Ee adamların yıllarca kullandığı makineler de hali ile
kullanım ömürlerini doldurmuş oluyordu. Ne sorunlar yaşardık… Ama el dokuma tezgahları ile kıyaslanamazdı bile… Bize göre muhteşem, Avrupa’ya göre geri kalmış bir
teknolojiyi kullanıyorduk. Daha sonra ihracat yaptığımız
kentlere ziyaretler düzenlemeye başladık. Avrupa’da sektörümüzün ne durumda olduğunu gördük. Teknolojiye yatırımlar yaptık ve üretim kapasitemizi arttırdık. Ama yine
de öyle zamanlar oluyordu ki siparişlerle başa çıkamıyorduk. Biz de kendi aramızda paylaşıyorduk. Siparişe göre
yapabilecek kim varsa, herkes birbirine telefon açar, ''Benim şu kadar siparişim var, şu kadarını sen yapabilir misin?'' diye sorardı. Bu seyahatler çerçevesinde de dünyadaki işletmelerin yönetim şekillerini yerinde inceledik, kısmen de olsa kendimize entegre ettik. Yani Denizli sanayisinin dışa açılımıyla birlikte kentin sanayisi de sanayicisi de değişti ve gelişti. Bu değişim bugün de aynı şekilde
devam ediyor.
www.dto.org.tr
OCAK 2011
R Ö P O R TA J
"1980'li yıllarda Avrupa'nın eskiyen makinelerini satın alırdık, ama şimdi en son dünya teknolojileri ile üretim yapıyoruz."
Y
önetim şekillerinizi de yurtdışındaki şirketleri görerek değiştirip geliştirdiğinizi söylediniz. O yıllarda Avrupa’da olan ancak bizde olmayan yönetim
anlayışı neydi?
Denizli Sanayisi Üzerine
Süleyman İlgeri... Hayata bakış açısı, renkli
kişiliği, babacan tavırları ve on yıllara imza
atan başarılı iş yaşantısı ile Denizli'nin
duayenlerinden biri...
B
iz Türklerde daha çok 'az olsun benim olsun anlayışı' hakim. Bu anlayış Denizlili işadamlarında da vardı. Ancak gittiğimizde gördük ki, sanayisi ve ekonomisi gelişmiş ülkelerde durum böyle değil. Onlar, 'daha çok
ve daha kaliteli üretelim ama bunu daha düşük maliyetlerle yapalım' düşüncesi içindeydiler. Zihniyetleri bu olunca
da birleşme yolunda eğilim göstermişler. Onların bir fabrikasındaki toplam yatırım, bizim 5 fabrikamızdaki toplam
yatırım kapasitesindeydi neredeyse. Ama biz, birleşmeye
alışkın değildik. 'Kendi kendimizin patronu olalım, kendimiz üretelim' diyorduk. Böyle olunca da birbirimizin rakibi
oluyor ve onlara göre çok daha yüksek maliyetlerle üretim yapıyorduk. Bu da bizim bir adım geriden başlamamıza neden oluyordu. İşte o dönemde Denizli’de çok ortaklı
fabrikaların temelleri atılmaya başladı. Kimi sermayelerini
birleştirerek yeni bir fabrika kurdu, kimi de varolan fabrikalarla ortaklıklar kurdu. Bu birleşmelerden bazıları bugün
hala ayaktayken, bazıları da ya değişen yeni yönetim biçimine uyum sağlayamayarak, ya da ekonomik sıkıntılardan
dolayı kapanmak zorunda kaldı. Bu da Denizli’nin markalaşmasına bir anlamda engel oldu.
H
azır markalaşmaktan söz etmişken, size göre
Denizli'nin markalaşma konusunda atması gereken adımlar neler?
D
ünya üretimine ve pazarına baktığımız zaman markalaşma sürecini tamamlayamadığımızı kolaylıkla görebiliyoruz. Peki nasıl oluyor da bu kadar üretip, bu
kadar kaliteye önem verirken markalaşma sürecimizi tamamlayamadık? Çünkü bu kavram hayatımıza yeni yeni girdi de ondan. Evet, biz üretmeyi biliyorduk. Çünkü çoğumuz el tezgahı olan evlerde büyümüştü. Tekstili de biliyorduk, çünkü pek çoğumuzun ailesi bu sektördeydi. An-
Gelişmiş ülkelerle
kıyasladığımızda
markalaşma
konusunda ciddi
sıkıntılar
yaşadığımız
açık bir şekilde
ortada. Bunun da
en büyük sebebi,
markalaşmanın
öneminin
geç farkına
varmamız.
D
enizli iş
dünyasının
bugünkü
noktaya gelmesinde
işadamlarının
yurtdışındaki
pazarlarla kurdukları
bağlantıların
önemli bir yere
sahip olduğunu
belirten Süleyman
İlgeri, özellikle
yurtdışı pazarlarına
yapılan ziyaretlerin
Denizlili işadamları
üzerinde olumlu
etkiler bıraktığını ve
bunun başta üretim
aşaması olmak
üzere pek çok alanda
kendini gösterdiğini
söyledi. Dünya ile
entegre olmuş bir
Denizli pazarından
söz etmenin artık
mümkün olduğunu
belirten Süleyman
İlgeri, Denizli iş
dünyasının en
önemli sıkıntılarından
birinin markalaşma
olduğunu ve bu
sorunun çözülmesi
halinde Denizli'deki
tekstil sektörünün
gelecek günlere daha
da güvenle bakacağını
söyledi.
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
13
HABERLER
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
röportaj
hazırlayan » mehtap koç
eki bu süreci daha da hızlandırmak konusunda
nasıl bir yol haritası izlememiz gerekiyor?
zun süre Denizli Sanayi Odası'nda aktif olarak
görev aldınız. Bildiğimiz kadarıyla Denizli'de ilk
imalat sanayisinin gelişimi ve envanter araştırması da sizin döneminizde yapıldı. Bu önemli çalışmanızdan kısaca bahseder misiniz ?
E -T İ C A R E T
enizli Sanayi Odası Başkanlığı yaptığım yıllarda kent
sanayisini korumak ve daha da ilerilere taşımak adına çok sayıda projeyi hayata geçirdik. Bu çalışmalarımızdan biri de sizin de söylediğiniz gibi sanayi envanteri çalışmamız oldu. Bu projemiz o dönemde Türkiye’de bir
‘ilk’ olma özelliği taşıdı. Dönemin Pamukkale Üniversitesi Rektörü Hasan Kazdağlı’nın destekleriyle, Üniversite ve
Sanayi Odası işbirliğiyle bir envanter hazırladık. Projenin
adına da 'Denizli İmalat Sanayisi'nin Gelişimi ve Envanteri Araştırması' dedik. Bu çalışma kapsamında, 125 kişilik bir ekiple en az 10 işçi çalıştıran 2 bin işletme gezildi.
Toplanan bilgiler doğrultusunda, Denizli sanayisinin olası
bir krizden nasıl çıkacağı, gelişim için uzun dönemde neler yapılması gerektiği bir raporla ortaya konuldu. Yaklaşık 900 sayfalık bir çalışmaydı ve 3 yılda tamamlandı. Bu
çalışmamız sonraki yıllarda yaşanan ekonomik darboğazda ve 2009 yılında gerçekleşen küresel krizde yol gösterici niteliğindeydi.
P
Ö
U
MARKA
D
cak, sanayileşmeyle birlikte ürettiklerimizi pazarlamayı
öğrendik. Pazarlamayı öğrendikten sonra da gündemimize markalaşma konusu girdi. Yani dünya on yıllardır markalaşmanın peşindeyken, biz bu kavramı duyup yalnızca son birkaç yıldır 'Biz markalaştık mı, nasıl marka olabiliriz?' diye sormaya başladık. Dünya ile aramızda onlarca yıl var anlayacağınız. O nedenle henüz bu süreci tamamlayamadık. Ancak bugünkü gelinen noktada Denizli
iş dünyası olarak markalaşmanın ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Bu da sevindirici bir durum.
ncelikle tüm firmalarımızın markalaşmanın önemini
kavraması gerekiyor. Evet, bugün hepimizin bir markası var ancak uluslararası platformlarda ne kadar tanınıyor bunu sorgulamamız gerekiyor. Bu konu ile ilgili olarak Denizli Sanayi Odası'nda aktif görev aldığım dönemde bir dizi araştırmalar yaptık. ''Var olan bir markayı mı
almalıyız, yoksa kendi markamızı sıfırdan kendimiz mi yaratmalıyız?'' sorusunun yanıtlarını aradık. Yapmış olduğumuz çalışmalar sonucunda hali hazırda bir markanın satın
alınmasının bu süreci hızlandırıp, markalaşma yolundaki pek çok aşamayı kendiliğinden ortadan kaldırdığını gördük. Hatta araştırmalarımızın ardından uluslararası alanda tanınan bir markanın satılacağını duyduk. Arkadaşlarımıza ''Gelin bu markayı birlikte satın alalım, bu marka adı
altında üretimlerimizi yapalım'' çağrısında bulunduk. Ancak ne yazık ki sesimizi çok fazla duyan olmadı ve o markayı alamadık. Bugün Denizli'nin markalaşma sürecini daha da hızlandırmak, birlik ve beraberlik içerisinde hareket
edip, özellikle kalite ve ticaret ahlakından ödün vermemekten geçiyor.
GEZİ
Denizli iş dünyası
olarak 2010
yılını 2 milyar
144 milyon
Dolar ihracatla
kapattık. Bu
bizim için tarihi
bir rekor. 2010
yılında 2009
yılına göre
ihracatımızda
% 23'lük bir artış
söz konusu.
D
enizli sanayisinin yalnızca bugününü değil, yarınlarını da düşünen biri olarak, Denizli sanayisinin
bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
D
enizlimiz girişimci ruhu sayesinde uzun yıllardan beri 'Anadolu Kaplanları'nın başında geliyor. Bu başarı,
2010 ihracat rakamlarıyla bir kez daha tescillendi. 2010
yılını 2 milyar 144 milyon Dolar ihracatla kapattık. Bu bizim için tarihi bir rekor. 2009 yılındaki ekonomik krizin
müşterilerimizi olumsuz yönde etkilemesinden biz de direkt olarak etkilendik ama krizin etkilerinden kısa sürede
kurtulduk. 2010 yılında 2009 yılına göre %23'lük bir artış söz konusu. Birçok sektör krizle boğuşurken, Denizlimiz temel sanayi anlamında karma sektörüyle Türkiye’nin
ihracat artış ortalamasını oransal bazda ikiye katladı. Ülke ihracatında 1,79 gibi bir paya sahiptik, 2010 sonunda
1,91’e ulaştık. Yine 2010 rakamlarına göre, Türkiye’nin
en çok ihracat artışı sağlayan ili olduk. İlk sırada Kocaeli
var. Kocaeli'nin sanayisini ve liman faktörünü de göz önüne aldığımızda, biz yine Anadolu’nun baş kaplanıyız. Bu
tablo gelecek açısından bizleri ümitlendiriyor.
Süleyman İlgeri tam 18 yıl sivil toplum kuruluşlarında aktif olarak görev yaptı.
İ
''DTO Üyeleri Yalnız Degil''
ş hayatı ile birlikte
oda ve dernek
çalışmalarım da
başladı. Bir Denizlili
olarak sivil toplum
kuruluşlarında yer
almanın kente önemli
bir hizmet olduğunu
düşünerek tam 18
yıl aktif bir şekilde
bu işlerle ilgilendim.
Bu konuda deneyimli
biri olarak Denizli
Ticaret Odası’nın
çalışmalarını da
oldukça yerinde ve
başarılı görüyorum.
Denizli Ticaret Odası
14
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
Başkanı Necdet
Özer’i yakından
tanırım. Oldukça
idealist ve çalışkan
bir kardeşimiz.
Onun başkanlığında
hayata geçen pek
çok çalışma ile
Denizli Ticaret
Odası üyelerinin
kendilerini yalnız
hissetmediklerini
görüyorum.
Neticede onların
yanında olan ve onlar
için projeler ortaya
koyan bir odaları
var. Bu dönemde de
www.dto.org.tr
bildiğim kadarıyla
çeşitli banka ve finans
kurumları ile kredi
anlaşmaları yapıldı.
Denizli Ticaret Odası
üyeleri bu anlaşmalar
çerçevesinde daha
uygun koşullarla
kredi alabilecekler.
Kriz sürecinin
ardından piyasalarda
yaşanan likidite
sorununa çözüm
sunan bu çalışmada
emeği geçen tüm
arkadaşlarımı canı
gönülden tebrik
ediyorum.
OCAK 2011
R Ö P O R TA J
Y
apmış olduğunuz lobi çalışmalarının karamsar
bir tablo üzerinden gerçekleştiğini söylediniz. Bunu biraz daha açabilir misiniz?
A
H
er ekonomik kriz sonrasında Denizli'de hemen
şu soru akıllara geliyor: ''Tekstil Denizli’de bitiyor mu?'' Peki, size göre tekstil bir gün Denizli’de biter mi?
E
vet, sizin de söylediğiniz gibi her kriz döneminde kentimizde böyle söylemler dolaşmaya başlıyor.
Tekstil bitti, bitiyor… Ancak bütün samimiyetimle söylüyorum ki, dünyada tekstil var olduğu sürece Denizlimizde
bu sektör kesinlikle bitmez! Bugünkü bulunduğumuz noktaya da baktığımızda bu sonuca varmamız çok da zor değil. Antik çağlardan günümüze uzanan bir sektörden bahsediyoruz. Düşünün, Denizli'de tekstilin geçmişi Laodikeia Dönemi’ne kadar uzanıyor. Bunun yanında her dönem
ürettiğini dünyaya pazarlamayı başaran bir kentiz. Yani önümüzde böylesine güzel bir tablo varken bizim bunları söylememiz çok yanlış. Ne yazık ki, karamsar bir tablo çiziyor ve sonra da oturup kendi çizdiğimiz hayali bir
tablonun üzerinde düşünüyoruz. Biz lobi çalışmalarımızda da bunu yaptık dönem dönem. Bunun sıkıntısını da yine biz yaşadık…
Denizli Ticaret
Odası'nın
çalışmalarını son
derece başarılı
buluyorum. Başkan
Necdet Özer'i de
yakından tanırım.
Son derece idealist
ve ne istediğini
bilen biri.
Umarım başarılı
çalışmalarına aynı
hızla devam eder.
nadolu'daki diğer kentler gibi bizim de devletten
beklentilerimizin olduğu dönemler oldu. Bu beklentilerimizi karşılamak için de Ankara'daki yetkililere gidiyor ve hep ''yandık, bittik, tutuştuk'' diyorduk. Her zaman
böyle dediğimiz için de bize çok fazla inanan olmuyordu. Çünkü biz ''bittik'' diyoruz, ancak rakamlar bir açıklanıyor, milyonlarca Dolarlık yatırım yapılıp, ihracatta rekorlar kırılmış… Ee hal böyle olunca da ''Bunlar kötüyüz diyor ama rakamlar tam tersini gösteriyor. Demek ki bunlar böyle kötü dönemlerde bile kendi başlarına idare edebiliyorlar'' şeklinde bir düşünce hakim oluyordu. Oysa biz
de ekonominin iyi olduğu dönemde ''iyiyiz'', kötü olduğu
dönemde ''kötüyüz'' deseydik söylemlerimiz ve taleplerimiz daha inandırıcı olur, daha çok ciddiye alınırdık. Şimdi
o dönemlere geriye dönüp baktığımda bunun yanlış olduğunu görüyorum.
U
zun yıllar sivil toplum örgütlerinde aktif olarak
yer almış biri olarak üyeleri için pek çok önemli
projeye imza atan Denizli Ticaret Odası'nın çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
A
çıkça söylemek gerekirse Denizli Ticaret Odası'nın
çalışmalarını son derece başarılı buluyorum. Gerçekten de üyeleri için çok önemli çalışmalara imza atıyor. Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer'i de yakından tanırım. Kendisi idealist ve gerçekten ne istediğini bilen biri.
Uzun süredir sivil toplum kuruluşlarında aktif olarak görev
yapması da önemli avantajlarından biri. Ayrıca kentteki insanlarla son derece iyi ilişkilere sahip. Bugüne kadar
yaptıklarını da göz önünde bulunduracak olursak oldukça da başarılı bir girişimci olduğunu söyleyebiliriz. Umarım Başkan Necdet Özer ve Yönetim Kurulu üyeleri yapmış oldukları lobi çalışmalarını ve başarılı projelerini aynı
hızla devam ettirirler.
Süleyman İlgeri, DTO'nun çalışmalarından övgüyle söz etti.
iS HAYATI
D
enizli'nin önemli
sanayicilerinden
biri olan
Süleyman İlgeri 1978
yılında Denizli'de kurulan
çok ortaklı bir oluşumun
hem ortağı hem de
işletmecisi olarak görev
yaptıktan sonra, 1992
yılında kendi firması Asil
Nakış'ı faaliyete geçirdi.
1995 yılında dünyanın
en gelişmiş makina ve
teçhizatıyla Asil Nakış'ı
donatan Süleyman İlgeri,
bugün havlu, bornoz,
kundak, kurulama bezi
ve çarşaf imal ediyor.
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
15
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
S E K TÖ R
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
hazırlayan » yasin efesoy
sektör
HABERLER
Denizli'de
Cam Sanayii
Cam sektörünün dünü, bugünü ve yarını...
S
ağlıktan gıdaya, endüstriden
dekorasyona, takıdan yalıtıma
dek hayatımızın her alanında
kendisine yer bulan cam, bu
özelliğini bugün de sürdürmeye devam ediyor. Öyle ki, bundan 5000
yıl öncesine dayanan cam ustalığı, bugün
sadece 76 yaşındaki Türk Cam Sanayii
ile adından başarıyla söz ettiriyor.
Denizli Ekonomisi'nin Önde Gelen
Sektörlerinden Biri: Cam Sanayii
Türkiye'de 'cam' denildiği zaman akla ilk
gelen şehirlerden biri de Denizli... Camın
hammaddesi kuvars yatakları açısından
son derece zengin bir kent olan Denizli,
cam sanayindeki başarısıyla bugün sadece ülkemizin değil, dünyanın önemli
merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Denizli'deki cam sanayiinin geçmişine
baktığımızda ise kentin en genç sektörlerinden biri ile karşılaşıyoruz. Ancak şu da
bir gerçek ki, kentin tekstil, mermer, tarım ve turizm gibi onlarca gözbebeği ara-
16
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
sında cam sektörü apayrı bir yere sahip.
Bu denli genç bir sektörün, 1971’den bu
yana hızlı bir şekilde zirveye koşması ise
başta sanayi dünyası olmak üzere tüm
ekonomi çevrelerini şaşkına çeviriyor.
Denizli'nin Cam Sanayii Sektörü
ile Tanışması
Kentteki cam sanayii sektörü adına
ilk adım, Hacı Sadık Duman tarafından
1971 yılında oto cam montaj ve perakendecilik faaliyetleri ile atılmış. Bu
faaliyetlerin hemen ardından da 1973
yılında Şirinköy’de 215 ortaklı 'Şirintaş'
adıyla bugünün parlayan yıldızı Denizli
Cam kurulmuş.
1980 yılında Şişecam’ın oto cam bayiliğini alan Uğurlu Oto Cam, 1990
yılında Denizli Organize Sanayi
Bölgesi’nde kurduğu ve ülkemizin
en modern cam üretim tesislerinden biriyle kentte üretilen cam
ürünleri yelpazesine yeni bir yaprak
daha eklemiş. Böylece Denizli'deki
cam sanayii sektörü oluşumunu tamamlayarak bugünkü halini almış.
Türkiye'de
'cam' denildiği
zaman akla
ilk gelen
şehirlerden
biri Denizli.
Kuvars
yatakları
açısından
son derece
zengin bir
kent olan
Denizli, cam
sanayiindeki
başarısıyla
dikkat çekiyor.
5000 Yıllık Gelenek Denizli’de
Yaşatılıyor
Denizli’de cam sanayi sektörünün gelişimi her ne kadar 1970’li yıllara dayansa
da geçmişi tam 5000 yıl öncesine uzanıyor. Bunun da nedeni el yapımı cam
ürünlerinin kentte halen hayat buluyor
olması. Öyle ki, bugün ülkemizde yalnızca
Denizli Cam’da üretilen Çeşm-i Bülbül
eserler, ustalarının elinden çıkarak alıcısı
ile buluşuyor.
Çeşm-i Bülbül; insan zekasının el emeği
ve alın teriyle birleşip, sanata dönüşümünün en güzel örneği olarak kabul ediliyor.
Ancak bu özellikli ürünü ortaya çıkarmak da her babayiğidin harcı değil.
Önce; kuvars, dolomit, feldspat, boraks
gibi hammaddelerden elde edilen
özel karışım, 1500 derecelik devasa
fırınlarda eritilerek sıvı cam halini
www.dto.org.tr
OCAK 2011
SEKTÖR
GEREK EL İMALATI, GEREKSE SERİ ÜRETİMLE
CAMA HAYAT VEREN denizlili girişimciler,
denizli'yi cam sanayii sektöründe bir
DÜNYA MARKASI YAPMAYI BAŞARDILAR.
alıyor. Bu sıvı madde daha sonra 'pipo'
adı verilen özel çelik çubuklarla belirli
miktarda alınarak üfleme tekniğiyle çeşitli kalıplara alınarak şekillendiriliyor. Bu
noktadan sonrası ise, bu işe yıllarını ve
gönlünü vermiş cam üstadının becerisine
ve zihnindeki uçsuz bucaksız hayallere
kalıyor.
Kent İhracatının Önemli Sektörü
Bugün Denizli'de üretilen camın hemen
hemen tamamı yurtdışına ihraç ediliyor.
Camın seri üretim formuna geçişine
kısa süre içerisinde adapte olan Denizlili
girişimciler tarafından birbirinden kaliteli
ve güzel ürünler dünyanın dört bir yanına
Denizli Cam ve Paşabahçe Markası
ihraç edilirken, bu konuda pek çok firmaya örnek olan kurum ise Denizli Cam
olarak karşımıza çıkıyor.
Cam Sanayii Sektörünün İhracatla
Tanışması
Ürettiği ürünleri ilk olarak iç piyasaya süren ve daha sonra yurtdışındaki pazarlara
açılan Denizli Cam, 1985’te inanılmaz
bir çıkış yakalayarak yurtdışına ilk satışını
gerçekleştirdi.
Denizli Cam'ın ihracattaki bu başarısını
gören Uğurlu Oto Cam da 1990'lı yıllardan itibaren Denizli Cam gibi ürettiği
ürünleri ihraç etmeye başladı.
Camda el
imalatı
üretimi; insan
zekasının, el
becerisinin ve
göz nurunun
birleşerek
sanata
dönüştüğü bir
teknik olarak
Denizli’de
hayat
buluyor.
İşte o yıllarda Denizli cam sanayii, yurtdışı pazarlarında markalaşmanın ne kadar
önemli olduğunu gördü ve Denizli Cam
“Paşabahçe” markası ile ürettiği ürünlerini yurtdışına göndermeye başladı.
Paşabahçe markası ile Denizli topraklarında üretilen cam ürünler başta Avrupa
ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok
ülkesine ihraç edilerek, milyonlarca kullanıcıya ulaştı.
Denizli Cam tarafından atılan bu adımın
ardından cam ürünlerinin ihracatına
daha da hız verildi. Denizli topraklarında
üretilen cam ürünleri Almanya, ABD,
76 Yıllık Askla Devam Eden Cam Serüveni
Ülkemizdeki cam
sanayiinin temelleri
1935 yılında
üretime başlayan
Paşabahçe Fabrikası
ile atılmıştır. 76 yıllık
bir geçmişe
sahip olan Türk Cam
Sanayii, o günden
bu güne gelişimini
hız kesmeden
sürdürmüştür. Bugün
camın ana gruplarını
oluşturan düzcam
(işlenmiş camlar
dahil), cam ev eşyası,
cam ambalaj, cam
elyafı, taşyünü ve
cam yünü
üretimi en ileri
teknolojilerle gerçekleştirilmektedir.
Cam sektörü
ürünleriyle inşaat,
otomotiv, beyaz
eşya, gıda, içki,
meşrubat, ilaç,
kozmetik, turizm,
mobilya, boru,
elektrik ve elektronik
gibi birçok sektörde
hizmet vermektedir.
Denizli, cam
sektörüne
1970'lerde ilk
adımını atmasına
rağmen, sektörün
öncü kentleri
arasında yerini
almayı başarmıştır.
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
17
HABERLER
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
S E K TÖ R
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
sektör
Azerbaycan, Rusya, Yunanistan, Fransa,
Romanya ve Türk Cumhuriyetleri başta
olmak üzere dünyanın dört bir yanına
ihraç edildi.
hazırlayan » yasin efesoy
1200
derecedeki
sıvı cam,
ustasının
marifetiyle
üflenip
burkularak
meşakkatli
bir yolculuğa
çıkar. Bu
yolculuk
sonunda cam
istenilen
forma
ulaşarak
meraklıları
ile buluşur.
İşlemler
sırasında
gerekirse 2,
hatta 3 kat
üst üste
üflenerek
şekillendirilen
cam
hamurları,
fırından çıkıp
finişaj
işlemine tabi
tutulduktan
sonra
tasarımcıların
ve ustaların
ortak “Cam
Ustası”
imzasıyla
günlük
hayatımıza
renk katar.
1980’li yıllarda camda dışa açılım sürecine imza atan Denizli, 1990’lı yılları da
her geçen gün artan üretim ve ihracat
rakamları ile tamamladı.
Milenyum Yılı Cam Sanayii
Sektörünün Yatırım Yılı Oldu
2000’li yıllara gelindiğinde ise Denizli
Cam ‘Camın Efendisi’ olma yolunda emin
adımlarla yürümeye devam etti. 2005’te
'Denizli' ve 2007’de 'Camın Efendisi'
sloganıyla lanse ettiği 'f&d' marka modern el yapımı cam ürünleri ile tüm dünyada adından söz ettirmeyi başardı.
Sektördeki bir diğer önemli gelişme ise
2007 yılında yaşandı. Bu yılda 7. tesisiyle Denizli’de kurulan İsviçre merkezli
Europtec Cam ve Polimer Teknolojiler
Fabrikası ile kentin cam ürünlerindeki
üretim miktarı da yükseldi. Artan üretimle birlikte ihracat rakamları da sektöründe rekorlar kırmaya başladı.
Kent sektörünün bu gelişimine seyirci
kalmayan Uğurlu Oto Cam da 'Uğurlu
Glass' ve 'Lucky Glass' markalı ürünleri
ile dünya pazarındaki yerini alarak elit bir
Denizli markası haline geldi.
Sektördeki Büyük Yatırımlar
Sektörde dışa açılım sürecini başarı ile
gerçekleştiren Denizlili girişimciler ile
Denizli kısa süre içerisinde cam ürünleri
ile de anılmaya başladı. Ev eşyalarından
dayanıklı tüketim mallarına, oto camdan hediyelik eşyalara kadar pek çok
seçenekte üretime devam eden sektör
temsilcileri geniş ürün yelpazesi ve kaliteli ürünleri ile adlarından söz ettirmeyi
başardı. Bu gelişimi yakından takip eden
Uğurlu Oto Cam da Denizli Organize
Sanayi Bölgesi’ndeki modern tesislerinde zırhlı cam üretmek için kolları
sıvadı.
Denizli’den Dünyaya Zırhlı
Cam İhracatı
Yoğun AR-GE çalışmalarının ardından üretip pazara sunduğu zırhlı
camları dünyanın pek çok ülkesine
Denizlili ustalarının hünerli ellerinden çıkan cam ürünler dünyaya açılıyor.
18
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
www.dto.org.tr
OCAK 2011
Ihracat rekoru kıran Denizli Cam'ın 2011
hedefi 19 milyon Dolar olarak açıklandı
B
undan tam 38 yıl önce
‘Şirintaş’ adı ile Denizli
Şirinköy’de kurulan ve
1994 yılında Şişecam
Cam Ev Eşyası Paşabahçe
Grubu’na katılan Denizli Cam,
bugün 900 kişiye istihdam
imkanı sağlıyor. Şişecam’ın tek
el imalatı fabrikası konumunda
bulunan Denizli Cam yetkilileri,
üretimlerinin yüzde 65’ini
yurtdışına satarak 2010 yılında
18 milyon Dolarlık ihracat
gerçekleştirdiklerini ifade
ederek bu yılki hedeflerinin 19
milyon Dolar olduğunu ifade
ediyorlar.
Camın
üretim kalbi
SEKTÖR
ihraç eden Uğurlu Oto Cam, kısa süre
içerisinde aranılan bir marka haline geldi.
Kentte markalaşma sürecini başarı ile
sürdüren işletmelerden biri olan Uğurlu
Oto Cam, Türkiye’nin tek kurşun geçirmez zırhlı oto cam üreticisi olma özelliğine de sahip oldu.
Firmanın ürettiği zırhlı camlar, yalnızca
otomotivde değil, bina içi güvenlikten
cephe kaplamaya, soğutma ve ısıtmadan mobilyaya kadar çeşitli alanlarda
kullanılabilme özelliği ile sektörün kalbi
durumuna geldi.
Cam Sanayii Sektöründe
1384 Kişi İstihdam Ediliyor
Denizli'deki cam sanayi, yalnızca üretim
ve ihracat rakamları ile değil istihdam
oranları ile de kentin önde gelen sektörleri arasında yer alıyor. Bugün kentte
faaliyet gösteren sanayi tesislerinde
binlerce kişi istihdam ediliyor…
Denizli’de güçlü bir üretim ve istihdam imkanı tanıyan cam sanayii sektörünün kentimizdeki yıllık
üretimi, ev eşyasında 10.400 ton, otomotiv ve endüstriyel camda ise 1,75 milyon metrekare olarak
karşımıza çıkıyor. Bu miktarın 2011 yılında artması bekleniyor.
Denizli
topraklarında
üretilen
cam ürünler;
başta
Almanya,
ABD,
Azerbaycan,
Rusya,
Yunanistan,
Fransa,
Romanya ve
Türk Cumhuriyetleri
olmak üzere
dünyanın
dört bir
yanına ihraç
edilirken,
Denizlili
firmaların
yeni pazar
arayışı da
devam
ediyor.
Denizli Cam, Uğurlu Oto Cam ve
Europtec olmak üzere 3 büyük tesisi bulunan cam sanayiinde toplam 1384 kişi
istihdam ediliyor. Sayısal dağılıma bakacak olursak, Denizli Cam 900, Uğurlu
Oto Cam 430, Europtec de 54 kişiye iş
imkanı sağlıyor.
Böylesine güçlü bir üretim ve istihdam
imkanı tanıyan cam sanayii sektörünün
kentimizdeki yıllık üretimi ise ev eşyasında 10.400 tonu, otomotiv ve endüstriyel
camda ise 1,75 milyon metrekareyi
buluyor.
Cam Devinden 5 Milyon Euro’luk
Yatırım
Dünyanın 'cam devi' olarak kabul edilen
ve dünyada yalnızca 5 ülkede 6 fabrikası bulunan Europtec Cam ve Polimer
Teknolojiler’in 7. fabrikası Denizli’de
bulunuyor. Aralık 2007’de açılışı yapılan tesisin kuruluş maliyetinin 5 milyon
Euro’yu bulduğu belirtiliyor.
Hacıeyüplü Mahallesi’nde 13.000
metrekare alana kurulu ve 2400 metrekarelik kapalı bir alana sahip olan tesis,
Türkiye’deki tek ileri teknoloji endüstriyel
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
19
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
hazırlayan » yasin efesoy
sektör
HABERLER
cam üretim tesisi. Tesiste LCD ekran
camından ATM ekran camına, yüksek
voltajlı aydınlatma ürünleri camından
fırın camına kadar birçok endüstriyel cam
ürünü çeşidi üretiliyor. Yıllık 100.000
metrekare cam üretim kapasitesine
sahip tesis, 54 kişiye istihdam imkanı
sağlıyor.
11 Kişilik Dev Kadrodan Osmanlı
Tarihine Yolculuk
Hiç kuşkusuz Denizli cam sanayinin en
önemli simgelerinden biri de Çeşm-i
Bülbül eserler... Kızıl sıvı camdan bülbülün mavi gözüne doğru bambaşka bir
dünyaya açılan Çeşm-i Bülbül’ler ülkemi-
zin önemli simgelerinden biri durumunda. Türk Cam Sanatı’nın gözbebeği olarak
bilinen bu eserler, Türkiye’de yalnızca
Denizli Cam’da üretiliyor. 52 derece sıcaklıkta üretimin yapıldığı Çeşm-i Bülbül
eserler Denizli Cam’ın özel kadrosu ile
hayat buluyor.
2 usta ve 2 kalfa olmak üzere toplam
11 kişilik bir ekiple bütün dünyada kendini gösteren Çeşm-i Bülbüller, Denizli
topraklarından çıkarak dünyanın dört
bir yanındaki meraklıları ile buluşuyor.
Paşabahçe markası ile pazardaki yerini
alan bu özellikli ürünler Denizli’nin cam
sanayideki hünerini de bir kez daha gözler önüne seriyor.
Denizli'den Türkiye'de Bir İlk:
'Dropless' Teknolojisi
Paşabahçe'nin
'Ev Yaşamı
İçin Fikirler
ve Öneriler'
konseptinde
geliştirdiği
modern ve
fonksiyonel
cam ev
eşyaları,
'Cam Ustası'
imzasıyla
Denizli
Cam’ın
hünerli elleri
tarafından
tek tek
şekle
sokuluyor.
Üretimle sanatı, pazarlama ile kaliteyi bir
arada yakalayan Denizlili sektör temsilcileri, teknolojide de adından söz ettirmeyi
başarıyor. Türkiye’de ilk kez Denizli Cam
tarafından uygulanan 'dropless teknolojisi' ile cam eşyalardaki istenmeyen
damlacıklara son verilebiliyor.
Yalnızca 'Denizli' markalı ürünlerde iç
ve dış yüzeye uygulanan bu teknoloji
sayesinde, içinde sıvı bulunan cam eşyalar daha zarif ve berrak görünüyor.
Uygulama, ürünlerin boğaz kısmına üretim tamamlandıktan sonra yapılıyor.
Bu ürünün bileşiminde sağlığa zararlı
hiçbir kimyasal madde bulunmazken,
Birleşmiş Milletler Akreditasyon Merkezi
UKAS tarafından akreditesini ve “Yiyecek
ve İçecek Yönetimi” (FDA) standartlarını
sağlayan bağımsız laboratuvar raporlarını elinde bulunduruyor.
''Yeni Cam Ustalarının
Yetişmesi İçin Projeler
Üretiyoruz''
Denizli'deki cam sektörünün ihracat potansiyeli ve üretim kapasitesi
ile önemli bir istihdam kaynağı
olduğunu dile getiren Uğurlu Oto
Cam Yönetim Kurulu Başkanı İrfan
Duman, cam sanayiinin Denizli için
vazgeçilmez bir sektör olduğunu,
mevcut tesislerinde 430 kişiyi istihdam ettiklerini ve firmanın yeni
20
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
www.dto.org.tr
OCAK 2011
Denizli Cam
olarak
5000 yıllık
bir geleneği
devam
ettirdiklerini
belirten
Denizli Cam
Genel Müdürü
Mehmet
Rabuş,
el imalatının
zerafetini ve
değerini
yaşattıklarını
söylüyor.
yatırımlarıyla birlikte bu sayıyı 620’ye
çıkarmayı hedeflediklerini belirtiyor.
''Denizli, Cam Sanayideki
Gelişimini Hızla Sürdürecektir''
Sektörde ustalaşmanın zor olmasına
karşın çok önemli olduğunu ifade eden
İrfan Duman; ''Cam, kırılganlığı ve zarafeti ile alıcısını büyülerken sektörümüzdeki
ustalığın önemini de ortaya koyuyor. Bu
nedenle çeşitli kurumlarla el ele vererek
kendi bünyemizde sektörde çalışacak
ustalar yetiştiriyoruz. Her ay 20 kişiyi
firma bünyemize alarak bu işi en iyi şekilde, kaynağından öğrenmelerini sağlıyoruz’’ diyor.
Endüstriyel cam sanayide ‘ilk’lere imza
atan Europtec Türkiye Genel Müdürü
Halim Altıntaş da, Denizli gibi hammadde zengini bir kentte yatırım yapmaktan mutluluk duyduklarını ifade ediyor.
Altıntaş; ''Dünyanın çeşitli ülkelerinde
yatırımlarımız olmasının yanı sıra maliyetlerimizi düşürmek amacıyla yeni yatırım konusunda Denizli'yi uygun gördük.
Denizli’nin cam sanayi sektöründeki hızlı
ilerlemesini sürdüreceğini düşünmek-
Kentin gözde
sektörü
DTO Başkanı
Necdet Özer,
ihracat kenti
Denizli’de
büyük
başarılara
imza atan
cam sanayi
sektörünün
yatırımcıları
ile birlikte
Denizli ve
Türkiye'ye
önemli bir
katma değer
sağladığını
ifade ediyor.
SEKTÖR
teyiz. Bundan sonraki hedefimiz, kentin
elinde bulundurduğu sektörel fırsattan
yararlanarak, pazar payımızı artırmak.
Elbette bunu yine kalitemizden ödün
vermeden gerçekleştireceğiz. Ürün yelpazemizi genişletmeye aynı hızla devam
edeceğiz'' diyor.
''5000 Yıllık Camcılık Geleneğini
Yaşatmaya Kararlıyız''
Denizli menşesi ile uluslararası platformlarda söz sahibi olan Denizli Cam'ın
Genel Müdürü Mehmet Rabuş da, ürün
yelpazelerindeki çeşitliliğe dikkat çekerek; ''İhracatta olduğu kadar ürün
yelpazemizde de son derece başarılıyız.
Denizli Cam olarak tamamen işimize
odaklanarak 75 yıllık Şişecam’ı bugünlere getirmeyi başardık. Dünya trendine
uygun, özgün ve modern tasarımların
yanı sıra, Beykoz serisi ürünler, nazarlıklar, Çeşm-i Bülbüller ve ünlü kristaller
üretiyoruz. El imalatının zerafetini ve
değerini yaşatarak, gelecek nesillere bir
miras bırakmayı hedefliyoruz. Denizli'nin
cam sektöründe bir dünya markası olması bizim için gurur verici'' diyor.
''Denizli'deki Cam Üreticileri ile
Gurur Duyuyoruz''
DTO Başkanı Necdet Özer de Denizli’nin
cam sanayii sektöründe geleceğe güvenle baktığını belirterek, kentin kapısının
birçok sektörde olduğu gibi bu alanda
da yeni yatırımcılara açık olduğunu söylüyor. Mevcut tesislerin kapasite ve teknolojilerinin arttırılmasının yanında yeni
yatırımların da gelmesi gerektiğinin altını
çizen Özer, Denizli'deki cam üreticileri ile
gurur duyduklarını söylüyor.
'Denizli' adı altında üretimlerine hız kesmeden devam eden cam sanayi sektörü, her yıl
milyonlarca Dolara ulaşan ihracat rakamları ve binlerce kişiye sunulan istihdam
olanakları ile kentin önde gelen sektörleri arasında yer alıyor
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
21
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
hazırlayan » ezgi yılmaz
ekonomi
HABERLER
Baskan Necdet Özer Iran'da
Tasımacılık Komitesi Toplantısı Necdet Özer Baskanlıgında Düzenlendi
D
ünyanın pek çok ülkesi
tarafından yakından
takip edilen Ekonomik
İşbirliği Teşkilatı Ticareti
Kolaylaştırma Komitesi
(EİT TSO) toplantıları
İran’ın başkenti Tahran’da yapıldı. Komite
toplantılarına Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu,
EİT TSO Milli Komite Temsilcisi ve
Taşımacılık Komitesi Başkanı Necdet
Özer, Malatya Ticaret ve Sanayi
Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç,
Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası
Başkanı İsmail Akçay, İnegöl Ticaret ve
Sanayi Odası Başkanı Metin Anıl, Bayburt
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim
Yumak ve EİT TSO Kadın Girişimciler
Konseyi Başkanı Şafak Çivici ile TOBB
heyeti katıldı.
Taşımacılık Komitesi Necdet Özer
Başkanlığında Toplandı
İran Ticaret Sanayi ve Madenler
Odası'nda düzenlenen EİT TSO
Taşımacılık Komitesi Toplantısı, Denizli
Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer baş-
Baskan Rifat Hisarcıklıoglu'ndan
ECO ülkelerine çagrı
Tahran'da düzenlenen toplantılara İran, Pakistan, Azerbaycan, Kırgızistan,
Tacikistan heyetleri katıldı. EİT TSO Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu düzenlenen
toplantılarda, ECO ülkelerinde bölge içi ticaretin geliştirilmesi için tarife
dışı engellerin kaldırılması çağrısında bulundu.
22
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
EİT TSO
Taşımacılık
Komitesi
toplantısı
DTO Başkanı
Necdet Özer
başkanlığında
gerçekleşti.
Toplantıda
bir konuşma
yapan Başkan
Necdet Özer,
açıklanan
rakamlara
göre Asya
dış ticaretinin
Avrupa’nın
önüne
geçtiğini
söyledi.
kanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda
bir konuşma yapan DTO Başkanı Necdet
Özer, son dönemde küresel ihracatın
ve ithalatın hacimlerine bakıldığında
Asya dış ticaretinin Avrupa’nın önüne
geçtiğini, yeni ticaret trendinin tarihi
İpek Yolu’nun tekrar canlandırılması için
önemli bir dayanak olduğunu, bölgenin
Doğu-Batı arasındaki geçiş noktasında
bütün ulaşım olanakları ve dağıtım merkezleri ile bağlantı merkezi haline geldiğini söyledi.
Lojistik Sektörünün Artan Önemi
EİT ülkelerinin Avrupa ve ABD gibi yoğun tüketim bölgelerine ulaşımın kilit
noktasında yer almaları nedeniyle lojistik
hizmet sektörünün gelişmesi açısından
önemli fırsatlar ortaya koyduğunu belirten Başkan Necdet Özer, kamu idarecilerine de taşımacılığın kolaylaştırılması için
büyük görevler düştüğünü söyledi. Çok
www.dto.org.tr
OCAK 2011
modlu taşımacılığın yeniden canlanan
İpek Yolu kavramı çerçevesinde daha da
önemli bir hale geldiğini belirten Başkan
Özer, Türkiye’de taşımacılık sektörünün
çeşitliliğine dikkat çekerek, Türkiye’nin
bu deneyimini EİT ülkeleriyle paylaşmaya
hazır olduğunu ifade etti.
''İpek Yolu'nun Canlanması Gelecek
Açısından Çok Önemli''
Başkan Necdet Özer konuşmasında,
taşımacılık alanındaki mevzuat uyumunun en başarılı örneklerinden birinin
Birleşmiş Milletler tarafından ihdas
edilen TIR sözleşmesi olduğuna dikkat
çekerek, ''Bu sözleşmenin bölgemizdeki tüm ülkeler tarafından uygulanması
taşımacılığın kolaylaştırılması açısından
son derece önemli. Bu sistem bölgemizi
Avrupa'ya ve Uzakdoğu'ya bağlayacak
İpek Yolu kavramının hayata geçirilebilmesi açısından da önemli. Bunun yanında
bölgemizde karayolunun yanı sıra, hava,
deniz ve tren yolu taşımacılığı için gerekli
modernizasyonların ve yatırımların yapılması gerektiği aşikar'' dedi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu:
''Tecrübelerimizi Paylaşalım''
İran’da gerçekleştirilen EİT toplantısı ile
ilgili değerlendirmelerde bulunan Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu, Türkiye’de var olan uluslar arası ticaret potansiyelinin en iyi
şekilde değerlendirilmesi gerektiğini,
İpek Yolu’nu canlandırma fikrinin de bu
konuda atılabilecek adımlar arasında en
önemlisi olduğunu söyledi.
Türkiye’nin ihracattaki parlayan yıldızı
Denizli’nin ticaret odasına başkanlık
yapan bir ismin böylesine önemli bir
toplantıya başkanlık etmesinin ülkemiz
açısından gurur verici olduğunu belirten
Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu, “Türkiye
yüzyıllardan bu yana İpek Yolu gibi oldukça önemli bir ticaret yolu üzerinde bulunuyor. Bu durumu uluslararası ticaretin
kilit noktası gibi düşünebiliriz. Dolayısıyla
buradan elde edilen çok büyük tecrübeler
var. Bu tecrübelerimizi EİT ülkeleri ile
paylaşarak dünya ticaretinin merkezi
olmamız gerekiyor'' dedi.
Tarihi İpek Yolu'nun Canlanması
İçin Önündeki Engeller Aşılacak
Sektörlerin Sorunları
Masaya Yatırıldı
TOBB heyeti tarafından Tarihi İpek
Yolu’nun tekrar canlandırılmasının avantajları ve önündeki engeller ile karayolu
trafik güvenliğini temel alan sayısal
takograf uygulamalarının değerlendirildiği toplantıda, EİT Ticaret ve Sanayi
Odası’nın EİT Sekretaryası ile işbirliği
yaparak bölgedeki taşımacılığın önündeki
engelleri ortadan kaldıracak ve çözüm
önerileri geliştiren bir yol haritası belirlemesi konusunda anlaşmaya varıldı.
Taşımacılık Komitesi toplantısının ardından Turizm Komitesi toplantısına geçildi.
Turizm Komite toplantısı ise Malatya
Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu
Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç başkanlığında yapıldı.
Başkan Hüseyin Erkoç toplantının başında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin turizm
alanında önemli gelişmeler kaydettiğini,
1980’lerde Türkiye’nin turizm gelirinin
Taşımacılık
sektörünün
yeniden
canlanan
İpek Yolu'nun
geleceği
açısından
son derece
önemli
olduğunu
ifade eden
Denizli
Ticaret Odası
Başkanı
Necdet Özer,
Türkiye'deki
taşımacılık
sektörünün
çok çeşitli
olduğunu ve
taşımacılık
sektöründeki
deneyimlerini
EIT ülkeleri ile
paylaşmaya
hazır
olduklarını
söyledi.
Başkan
Necdet Özer,
üye ülkeler
arasında kara,
demir ve
denizyolu
ağının yanı
sıra lojistik
ağının da
geliştirilmesi
gerektiğini
belirterek,
İpek Yolu
üzerindeki
ülkelerin
yapacakları
tanıtım
çalışmalarının
bölgenin
geleceği
açısından
çok önemli
olduğunu
söyledi.
EKONOMİ
sadece 326 milyon Dolar olduğunu ancak bugün milyarlarca Dolar'dan behsedildiğini söyledi. Başkan Hasan Hüseyin
Erkoç şunları söyledi. ''30 yıl önce 1
milyon 300 bin kişi ülkemize gelirken,
Türkiye’nin 10 milyon turist çekmesi
hedefleniyordu. Geçen yıl Türkiye’ye 28
milyon turist geldi. Hedef 10 milyondu,
28 milyon oldu. Turizmde dünyanın ilk 7
destinasyonundan biriyiz. Ayrıca krizde
turist sayısını artıran tek ülkeyiz. Turizm
sektörü, ülkemiz ekonomisinde en fazla
yatırım yapılan sektörlerin başında geliyor. Türkiye’de turizm 2010 yılında dünya hızının üzerinde büyüyerek, hem turist
sayısında hem de turizm gelirlerinde
%10 düzeyinde artış yaşandı''.
EİT'te 350 Milyon Kişi Yaşıyor
EİT, Türkiye, İran ve Pakistan arasında
bölgesel ekonomik işbirliğini geliştirmek amacıyla 1964 yılında kurulmuş
olan Kalkınma İçin Bölgesel İşbirliği
Teşkilatı'nın devamı olarak 1985 yılında
kuruldu.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler
Birliği'nin dağılması EİT'ye yeni bir
boyut kazandırdı. 18-29 Kasım 1992
tarihlerinde İslamabat'ta yapılan EİT
Bakanlar Konseyi olağanüstü toplantısında Afganistan, Azerbaycan, Kazakistan,
Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve
Özbekistan'ın katılmalarıyla EİT'nın üye
sayısı 10'a çıktı. Aynı toplantıda alınan
karar uyarınca KKTC EİT'nin ekonomik,
teknik ve kültürel faaliyetlerine 'Kıbrıs
Türk Müslüman Toplumu' adı altında
katılıyor. EİT, bugün üzerinde 350 milyon
insanın yaşadığı bir bölgede10 üyeli bir
örgüt durumunda.
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
23
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
MAKALE
makale
HABERLER
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
hazırlayan » bedrettin yılmazer
Denizli'nin
ihracat
kalemleri
arasında ilk
sıralarda
yer alan
mermercilik,
özellikle
son yıllarda
başta Denizli
olmak üzere
birçok
şehirde
büyük
şirketlerin
yatırım
yaptığı bir
alan haline
gelmiş
durumda.
Mali Yapılandırma Yasa Tasarısı Genel Kurul'da Görüsülüyor
Torba Yasa
Neler getiriyor, bundan sonra ne olacak?
2
010 yılının son haftalarında TBMM Plan ve
Bütçe Komisyonu’nda ele
alınan Mali Yapılandırma
Yasa Tasarısı, yapılan
görüşmelerin ardından onaylanarak Türkiye Büyük Millet
Meclisi'ne sunuldu.
Kamuoyunda 'Torba Yasa' olarak adlandırılan Mali Yapılandırma Yasa Tasarısı'na
göre bazı kamu alacakları yeniden yapılandırılacak; ayrıca 120 Türk Lirası’nın
altında kalan idari para cezası alacaklarından da vazgeçilecek. Peki ilgili düzenleme kime, ne getiriyor, kimler yasadan
nasıl faydalanacak? İşte tüm bu soruların
yanıtları.
24
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
Gecikmiş Borç Sınırında Değişiklik
Tasarının ilk halinde 31 Temmuz 2010
olarak belirlenen gecikmiş borç sınırı,
kabul edilen tasarıda 31 Aralık 2010
olarak güncellendi. Bu tarihe kadar
ödenmemiş vergi, trafik cezası, idari para
cezası, gümrük vergisi, sigorta primi,
emeklilik keseneği, eğitime katkı payı ile
su ve kanalizasyon gibi borçlarda yapılandırmaya gidilecek.
Yapılandırma Ne Şekilde
Gerçekleşecek?
Yapılandırmadan yararlanmak isteyen
vatandaşların öncelikle borca ilişkin
olarak dava açmamaları, açık davalardan
TBMM Plan
ve Bütçe
Komisyonu
tarafından
Genel
Kurul'a
sunulan
Yasa Tasarısı
ile vergi ve
SSK prim
borçları
ile kamu
alacaklarının
yeniden
yapılandırılması
konusunda
vatandaş
lehine
önemli
bir adım
atıldı.
vazgeçmeleri ve diğer kanuni yollara
başvurmamaları gerekiyor.
Kanunun Yayımlandığı Tarihten
İtibaren 2 Ay İçinde Başvurulacak
Yapılandırma isteyenlerin Tasarı'nın
kanunlaşıp yayımlandığı tarihten itibaren
en geç 2 ay içinde ilgili idarelere başvurması gerekiyor. Bu süre içerisinde başvurmayanlar haklarını kaybedecek.
Kesinleşmiş kamu alacaklarının yapılandırılması halinde, gecikme cezaları ve
faizleri yerine, TEFE/ÜFE aylık değişim
oranları esas alınmak suretiyle yeniden
hesaplanarak elde edilen tutar göz önünde bulundurulacak.
www.dto.org.tr
OCAK 2011
18 Taksite Kadar Vade İmkanı
Tasarıya göre, yapılandırılan borç peşin
olarak ödenemeyecek ise, 18 taksite
kadar vade imkânı sunuluyor. Ödemeler,
ikişer aylık dönemler halinde yapılacak.
Yani borçlar, azami 36 aylık süreçte 18
taksite bölünebilecek.
Taksitlendirmede ikişer aylık dönem
tercih edilerek, hem vergi hem de prim
borcu olan vatandaşların bir ay vergi,
diğer ay da prim borcunu kolayca ödeyebilmeleri amaçlanıyor.
Vergi ve diğer borçların ilk taksit ödemeleri, Kanun'un yayım tarihini takiben 3.
aydan; SGK’ya bağlı borçların ilk ödemeleri ise Kanun'un yayım tarihini takiben
4. aydan itibaren başlayacak. İlgili
Kanun'a uygun görülen bazı ödemeler,
kredi kartı ile de yapılabilecek.
MAKALE
Aylardır Beklenen Yasa
Komisyon'dan Geçti
Yapılandırılan
borçlar
azami 36
aylık süreç
içerisinde
18 taksitle
ödenebilecek.
Yapılandırma
isteyenler,
Kanun'un
yayımlandığı
tarihten
itibaren en
geç 2 ay
içerisinde
ilgili idarelere
başvurmak
zorunda.
2010 yılını yoğun bir çalışma temposu ile geçiren Türkiye Büyük Millet
Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu, yaklaşık 1 ay süren görüşmelerin
ardından, halk arasında 'Torba Yasa' olarak isimlendirilen Mali
Yapılandırma Yasa Tasarısı’na son şeklini verdi.
Hangi Alacaklardan Vazgeçiliyor?
• 120 TL’nin altındaki idari para cezaları,
• Vergi dairelerince takip edilen,
nitelikleri ve dönemlerine göre
31 Aralık 2004 tarihinden önce
süresi dolduğu halde ödenmemiş
ve 100 TL’yi aşmayan asli ve fer’i
alacaklar ile aslı ödenmiş fer’i alacaklardan tutarı 100 TL’yi aşmayanlar,
• 31 Aralık 2010 tarihine kadar SGK'ya
ödenmemiş prim ve ceza borçları toplamının 50 TL’yi aşmayan kısmı ile bunlara
ilişkin fer’i borçların ve aslı ödenmiş fer’i
borçlardan 50 TL’yi aşmayan kısmı.
Aidat Borçlarında Kolaylık
Komisyon’dan geçen Yasa Tasarısı'nda
oda, borsa, birlik ve konfederasyonlara
olan aidat borçlarına da kolaylık getiriliyor. Bunlar gibi mesleki oluşumlara aidat
borcu olan kişiler, üyelik aidat borçlarının
tamamını ödedikleri takdirde, bu borçlara
ilişkin faiz, gecikme zammı ve gecikme
faizini ödemeyecekler.
Kanunun yürürlüğe girmesinin ardından
borçlarını yapılandıran Bağ-Kur’lulara da
genel sağlık sigortasından yararlanma
imkânı tanınacak. Ancak bu kişilerin,
yapılandırma haricinde 60 günden fazla
prim borcu bulunmaması ve tüm ödeme
yükümlülüklerini yerine getiriyor olmaları
gerekecek.
Her kabahat için 145 TL’nin altındaki idari para cezaları tebliğ
edilmeyecek, tebliğ edilenlerden ise
faiz, gecikme zammı ve gecikme faizi
alınmayacak.
Tecilli Borçların Yapılandırılması
Yapılan
düzenleme
ile Tasarı'nın
kanunlaşıp
yayımlandığı
tarihe
kadar tebliğ
edilmemiş
ve 120 TL'nin
altında
kalan tüm
idari para
cezalarının
tahsilinden
vazgeçilecek.
Ancak tütün
mamulü ile
ilgili idari
para cezaları,
bu hükmün
dışında
tutulacak.
Sosyal güvenlik prim alacakları yapılandırması devam edenler hariç, Tasarı
kapsamına giren alacakların, ilgili kanunlar uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına
uygun olarak ödenmekte olanlarından
kalan taksit tutarları da Yasa kapsamında
değerlendirilebilecek.
• Organize sanayi bölgelerinde faaliyet
gösterenlerin afet kredilerinin dışında,
Geliştirme ve Destekleme Fonu kaynaklı
borçları.
Eski Yapılandırma Borçları da
Yeniden Yapılandırılacak
Daha önce yapılandırıldığı halde, taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle yapılandırmaları iptal edilenler de Kanun kapsamında ele alındı.
Yapılandırmaya Tabi Diğer
Alacaklar
Yapılandırmaları iptal edilenler ve yapılandırma hakları geri alınan borçluların,
talep etmeleri halinde iptal edilen yapılandırmaları devam edecek. Bu konudaki
şartlar ise şu şekilde:
Yapılan düzenleme ile vergi ve prim borçları haricinde yapılandırmaya dahil edilen
diğer alacaklar ise şunlar:
• 12 taksite kadar yapılandırılan borçlarda ödenmemiş taksit sayısı 4’ten fazla
olmayacak,
• KOSGEB alacakları,
• 24 taksite kadar yapılandırılan borçlarda ödenmemiş taksit sayısı 8’den fazla
olmayacak,
• TEDAŞ ve elektrik dağıtım şirketlerinin
elektrik tüketiminden doğan alacakları,
• Organize sanayi bölgelerinde faaliyet
gösterenlerin elektrik, su, doğalgaz ve
OSB yönetim aidat borçları,
• 3 aylık süre içinde ödeme yükümlülükleri tam olarak yerine getirilmezse,
yeniden yapılandırma hakkı kaybedilecek
ve yapılandırma iptal edilecek.
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
25
HABERLER
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
MAKALE
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
makale
Yeni Kanun ile Gelen
Esnek Yapılandırma
M
hazırlayan » bedrettin yılmazer
evcut kanunlarda
yapılandırma kapsamı ve
niteliği oldukça kısıtlı iken, Türkiye
Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe
Komisyonu’ndan geçen yeni
Tasarı ile borçlular lehine çeşitli
imkanlar sunuluyor. Örneğin,
eski uygulamada yapılandırma
yapıldıktan sonra bir taksit dahi
ödenmediği takdirde yapılandırma
iptal edilip, kişinin yapılandırma
hakkı geri alınırken; yeni Tasarı'da
bu konuda bir esneklik sağlanarak,
borçlu kişiye bir takvim yılı içinde
en fazla 2 taksit geciktirme hakkı
tanınıyor. Ayrıca yapılandırmayı
ikişer aylık dönemler halinde
taksitle ve kredi kartıyla ödeme
imkanı da sunularak, borçlu kişinin
zorlanmadan ödeme yapabilmesi
sağlanıyor.
Zamanında Ödenmeyen Taksitler
Mali yapılandırma ile ilgili yapılan tüm
düzenlemelerde olduğu gibi bu yeni
düzenlemede de yapılandırılan borçların
taksitlerinin zamanında ve düzenli olarak
ödenmesi esas alınıyor. Ancak diğer
düzenlemelerden farklı olarak bu düzenlemede borçlulara belli esneklikler de
sağlanıyor. Buna göre;
• Bir takvim yılında en fazla 2 taksitin
zamanında ödenmemesine izin verilecek.
• Zamanında ödenmeyen taksit, son taksiti takip eden ayın son iş gününe kadar
ödenebilecek.
• Zamanında ödenmeyen taksitler, gecikme zammı ile birlikte tahsil edilecek.
• Cari dönem vergi ve prim ödeme yükümlülüklerinin de zamanında yerine
getirilmesi şartı aranacak.
26
Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan Genel
Kurul'a gönderilen Yasa Tasarısı'nda
bankalara olan bireysel ve ticari kredi
borçları ile kredi kartı borçları yer almıyor. Bunun temel nedeni ise bu borçların
‘kamu alacağı’ statüsünde olmaması. Bu
nedenle kişilerin bankalara olan kredi
borçlarında bu Kanun'a dayanılarak herhangi bir yapılandırmaya gidilemeyecek.
Yine ilgili Kanun kapsamında, kişilerin
Başbakanlık Toplu Konut İdaresi'ne
(TOKİ) olan konut ve tesis taksitlerine
ilişkin borçları da yapılandırılamayacak.
Bu borçlarla ilgili prosedür aynen devam
edecek.
Sigara Yasağı Cezaları da Kapsam
Dışında Tutuldu
• Cari yükümlülüklerde de bir takvim
yılında en fazla 2 defa geciktirme hakkı
tanınacak.
Hükümet’in sigara yasağı konusundaki
kararlı tutumu ve bu konu ile ilgili yaptırımların daha da caydırıcı hale gelmesi
amacıyla, sigara yasağı cezaları da paket
kapsamı dışında tutuldu.
• Bu şartları ihlal eden borçluların, yapılandırmaları iptal edilecek ve yapılandırma hakları geri alınacak.
Buna göre yasaklanan yerlerde tütün
ve tütün mamullerinin tüketilmesinden
kaynaklanan idari para cezaları alacak-
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
larından vazgeçilmeyecek. Bu alacaklar,
gecikme zam ve faizleriyle birlikte tahsil
edilecek.
Kredi Kartı Borçları ve TOKİ
Borçları Kapsam Dışında Tutuluyor
TBMM Plan
ve Bütçe
Komisyonu
tarafından
Genel Kurul'a
gönderilen
Yasa
Tasarısı'nın
Cumhuriyet
Tarihi'nin en
kapsamlı
vergi ve prim
yapılandırmasına
imkan
sağladığını
belirten
Denizli
Ticaret Odası
Başkanı
Necdet Özer,
borcu olan
üyelerin
bu imkanı
kaçırmaması
gerektiğini
söyledi.
DTO Başkanı Necdet Özer:
“Bu Fırsatı Kaçırmayın”
Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve
Bütçe Komisyonu’nda hazırlanarak Genel
Kurul'a gönderilen Mali Yapılandırma
Yasa Tasarısı hakkında görüşlerini ifade
eden DTO Başkanı Necdet Özer, üyelerin
bu fırsatı kaçırmaması gerektiğini belirterek; ''Cumhuriyet Tarihi’nin en kapsamlı
vergi ve prim yapılandırmasına imkân
sağlayan bu Tasarı, kanun haline gelmesinin ardından ülke ekonomisine büyük
güç katacak. Bu düzenlemeden faydalanacak vatandaşlarımızın ekonomik ve
ticari anlamda bir hayli rahatlayacağını
düşünüyorum'' şeklinde konuştu.
Başkan Necdet Özer, düzenlemenin
mümkün olabilecek tüm esnekliklere
sahip olduğunu belirterek, ''Yapılandırma
kapsamında borçların ödenmesinde 18
parçaya kadar taksitlendirme ve 2 taksite kadar geciktirme imkanı sağlanıyor.
Borçlu vatandaşlarımızın konunun takipçisi olmalarını ve Tasarı kanunlaşır kanunlaşmaz bu fırsattan yararlanmalarını
tavsiye ediyoruz'' dedi.
www.dto.org.tr
MAKALE
OCAK 2011
edilecek vergilerin tahsili konusunda
ciddi imkanlar sağlayacak. Ayrıca matrah
ve vergi artırımı, stok beyanı, kayıtların
düzeltilmesi ve yapılandırılan alacakların
taksitle ödenmesinin yanında vergi borçlarının kredi kartıyla ödenebilmesini de
sağlayacak'' dedi.
Tasarı 'torba'dan çıktı, söz Genel Kurul'da
Ö
nümüzdeki
günlerde
Türkiye Büyük Millet
Meclisi’nde görüşülerek
kanunlaşması
beklenen Mali
Yapılandırma Yasası'nın
vatandaşların ilgili
kurumlarla olan alacak
borç ilişkilerini belirli
vadelere yayarak,
ödeme kolaylığı
sunduğunu belirten
Denizli Milletvekili
ve Plan ve Bütçe
Komisyon Üyesi
Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel:
''Beyaz Bir Sayfa Açılıyor''
TBMM Plan ve Bütçe Komisyon Üyesi
Mehmet Yüksel, Torba Yasa ile ilgili
Dergimize özel açıklamalarda bulunarak;
hazırlanan Tasarı'nın toplum hayatına
çeşitli kolaylıklar getireceğini ve kanunlaşmasının ardından devlet ile borçlular
arasında beyaz bir sayfa açılacağını
söyledi.
Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel;
''Tasarıda yazılı bulunan 31.07.2010
tarihi 31.12.2010 tarihi olarak, Haziran
2010 tarihi de Kasım 2010 olarak değiştirildi. Plan ve Bütçe Komisyonu'nda
kabul edilen Yasa Tasarısı önümüzdeki
günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurulu'nda görüşülerek yasalaşacaktır'' dedi.
Mehmet Yüksel hazırladıkları Tasarı'nın
kapsamı hakkında şu bilgileri verdi:
''Hazırlanan Tasarı kapsamına giren
kamu kurumları; Maliye Bakanlığı,
Gümrük Müsteşarlığı, Sosyal Güvenlik
31 Aralık 2010
baz alınacak
Mehmet Yüksel,
hazırlanan Tasarı ile
birlikte devletle borçlu
arasında beyaz bir
sayfanın açıldığını
söyledi. Oldukça
geniş bir kapsamda
ele alınan Tasarı'nın
uzun bir çalışma
döneminin ardından
onaylandığını belirten
Milletvekili Mehmet
Yüksel, 'Kanun Tasarısı
bizden çıktı, sıra Genel
Kurul'da onaylanıp
kanunlaşmasında' dedi.
Kurumu, il özel idareleri ve belediyeler,
büyükşehir belediyeleri, su ve kanalizasyon idareleri, TEDAŞ, YURT- KUR, TRT,
KOSGEB, TOBB, TOBB’a bağlı odalar ile
organize sanayi bölgeleri. Adı geçen bu
kurumlarımızın uygulamalarından veya
vatandaşlarımızın ilgili kurumlarla olan
ilişkilerinden doğan borçlar, bu Tasarı ile
belirli vadelere yayılarak ödenecek. Bu
düzenlemenin hem kurumlarımız hem
de borçlu vatandaşlarımız açısından son
derece önemli olduğunu düşünüyorum.
Vatandaşlarımız bu fırsatı iyi değerlendirmeli''.
''Düzenleme Pek Çok İmkanı da
Beraberinde Getiriyor”
Yapılan düzenlemenin ayrıntıları hakkında da bilgiler veren Mehmet Yüksel;
''Kamuoyunda 'Torba Yasa' olarak
isimlendirilen Mali Yapılandırma Yasası,
kesinleşmiş alacakların yeniden yapılandırılması, ihtilaflı alacakların ihtilafına
son verilerek tahsilatının hızlandırılması,
kanundan önce başlamış inceleme ve
tarhiyat işlemlerinin tamamlanarak tarh
Uzun süredir
merakla
beklenen
Tasarı'nın
kapsamına
şu kurumlar
giriyor:
Maliye
Bakanlığı,
Gümrük
Müsteşarlığı,
SGK, il özel
idareleri,
belediyeler,
büyükşehir
belediyeleri,
TEDAŞ, TRT,
KOSGEB,
TOBB,
TOBB'a bağlı
kurumlar ve
YURT-KUR.
Plan ve Bütçe Komisyonu'nda hazırladıkları Tasarı ile süresinde ödenemeyen
taksitlerin belli şartlarla ödenmesine
imkan sağladıklarını belirten Mehmet
Yüksel şunları söyledi: ''Varlık Barışı
Kanunu kapsamında bildirim ve beyanda
bulunmakla birlikte, çeşitli nedenlerle
Kanunun sağladığı imkanlardan yararlanamayanlara ilave bir hak tanıdık.
Böylece bu Kanun'un sağladığı imkandan
yararlanamayan vatandaşlarımız yeni bir
imkana daha kavuşmuş oldu''.
''Vatandaşlarımızın Beklentilerine
Çözüm Sunmayı Amaçladık''
Ağırlıklı olarak kamunun vergi ve sosyal güvenlik prim alacaklarını yeniden
yapılandıran ve çalışma hayatına ilişkin
önemli düzenlemeler içeren Kanun
Tasarısı'nın varlık barışı ve ihtilaflı alacakları da kapsadığını ifade eden Mehmet
Yüksel; ''Yasa Tasarısı'nın kapsama giren
diğer konular arasında stok beyanı ve
varlık barışı gibi konular da yer alıyor.
Ayrıca matrah ve vergi artırımı, pişmanlık
beyanları, inceleme ve tarhiyat safhasındaki alacaklar, ihtilaflı alacaklar, kesinleşmiş alacaklar da Tasarı'da görüşülen
konular arasında'' dedi.
''Beklentileri Karşılayacak
Bir Çalışmaya İmza Attık''
Hazırladıkları Tasarı'da Türkiye Bankalar
Birliği nezdinde kurulacak risk merkezine kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları ile bunların üst kuruluşlarının
da eklendiğini belirten Mehmet Yüksel
sözlerini şöyle tamamladı: ''Plan ve
Bütçe Komisyonu'ndaki arkadaşlarımızla
birlikte vatandaşlarımızın merakla beklediği Tasarı üzerinde uzun süre çalıştık.
Yapmış olduğumuz düzenlemelerin vatandaşlarımızın beklentilerini karşılayacağını ümit ediyorum. Bu konuda iktidar
partisi olarak üzerimize düşeni yaptık''.
Ağırlıklı olarak kamunun vergi ve sosyal güvenlik prim alacaklarını yeniden yapılandıran ve
çalışma hayatına ilişkin çeşitli düzenlemeler içeren Tasarı, 31 Aralık 2010 tarihine kadar
ödenmemiş kamu borçlarını yapılandırıyor.
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
27
röportaj
HABERLER
S E K TÖ R
D O S YA
R Ö P O R TA J
MEKAN
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
A Bank Hazineden
Sorumlu Genel
Müdür Yardımcısı
MURAT
ÖZER
hazırlayan » mehtap koç - betül duman güloglu
Denizli'nin
gelecegi
çok parlak!
B
ir dönem ülkemizde ve
Denizli'de yatırım ve likidite
amaçlı kredi başvuruları
bir hayli yoğunken özellikle
son yıllarda yaşanan
ekonomik krizler ve bu krizlerin getirdiği
spekülasyonlar, ‘kredi’ kelimesinin pek
çok girişimcinin kabusu haline gelmesine
yol açtı.
Peki, durum gerçekten böyle mi,
bankacılık sektörü yatırımcıların yanında
mı yoksa karşısında mı, bundan sonraki
süreçte ülkemizi ve Denizli'yi neler
bekliyor? İşte tüm bu ve buna benzer
soruları A Bank Hazineden Sorumlu
Başkan Yardımcısı Murat Özer'e sorduk.
Ocak Ayı içerisinde Denizli Ticaret
Odası'nın desteği ile düzenlenen Kobiler
için Kurumsal Yönetim Eğitimi’nin
sertifika töreni için kentimize gelen
Murat Özer’le Denizli’yi ve bankacılık
sektörünü konuştuk. İşte bu keyifli
sohbetimizden öne çıkan detaylar…
28
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
A
Denizli,
özellikle
son yıllarda
çok değişti.
Müteşebbis
işadamları
sayesinde
Denizli'de
üretilen
ürünlerin
dünyanın dört
bir yanına
ihraç ediliyor
olması,
hem kent
ekonomisi
hem de
ülkemiz
açısından son
derece
sevindirici bir
durum.
Bank'ın Hazineden Sorumlu
Başkan Yardımcısı olarak
görev yapıyorsunuz. Bize biraz
görevinizden söz eder misiniz?
Ö
ncelikle oldukça zor ve stresli bir
işimiz olduğunu söyleyebilirim.
Özellikle hazine bölümü tüm bankalarda
ciddi sorumluluk isteyen bir bölüm. Tabii
çok zevkli yanları da var. Mesela bir günü
bir gününe uymadığı için her gün ayrı bir
heyecan yaşıyorsunuz. (Gülüyor) Şaka bir
yana, hazine bölümü bir bankanın kalbi
sayılabilir. Çünkü bir bankanın neredeyse
bütün nakit akımları bankanın hazine
bölümünden geçer. Yani en tepede
fiyatlamayı yapan bölüm olarak hazine
bulunur. Bu konuda etkin olabilecek
başka bölümler de var ama hazine
eninde sonunda bankanın aktif -pasif
yönetimi konusunda en yetkili birimidir.
Bilançodaki nakit akımı hazine tarafından
kontrol edilir. Dolayısıyla eğer burada
nakit akımlarında bir fazlalık varsa,
hazine tarafından çeşitli yerlere kanalize
edilerek plasman yapılması sağlanır.
Eğer orada nakit akımında bir eksiklik
varsa, borçlanma hazine tarafından
gerçekleştirilerek bankanın nakit akımı
ve hayatiyetinin sürmesi sağlanır.
Oldukça ağır sorumlulukları olduğunu
söyleyebilirim.
'DENiZLi iYiLESMEYE GiDEN BiR YOLDA'
D
enizli, sanayi yatırımları ile ülkemizin önemli kentlerinden
biri. Bu yatırımlarına da hız kesmeden devam ediyor. Kentin
büyüme sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Her şeyden önce bu büyümede çemberin neresindeyiz bunu biliyor olmamız
lazım. Kötüleşmeye giden bir yolda mıyız yoksa iyileşmeye giden bir yolda mıyız?
Bu noktada Denizli'nin iyileşmeye giden bir yolda olduğunu söyleyebiliriz.
www.dto.org.tr
OCAK 2011
D
enizli Ticaret Odası'nın destekleri
ile düzenlenen eğitim programı
için kentimize geldiniz. Denizli'yi nasıl
buldunuz?
D
enizli'ye ilk gelişim. Buraya
geldiğimde merkezden anlatılan
ve rakamlara yansıyan Denizli’den
çok daha fazlası ile karşılaştım. DTO
Başkanı Necdet Özer’le de yaptığım
görüşmelerden şehrin geleceğe
dair planları hakkında bilgi sahibi
oldum. Kentte turizm sektörüne ciddi
yatırımların yapılması planlanıyor.
Bunun yerinde bir tespit olduğunu
düşünüyorum. Denizli’nin turizm
sektöründe daha da ileriye gitmesi
lazım… Ulusal basın ve sektörel
araştırmalarda Denizli hep 'tekstil kenti'
olarak biliniyor. Ancak şehrin tekstilin
dışında pek çok sektörde de büyük yol
kat ettiğini gördüm… Bence ulusal ve
uluslararası arenadaki çalışmalarda
kentin bu özellikleri daha fazla öne
çıkartılmalı.
P
eki bir ekonomist olarak, size
göre Denizli bu konuda nasıl bir
yol haritası izlemeli?
B
u konuda herkese ciddi görevler
düşüyor. Bu misyonu bir kurum
ya da kuruluşun sırtına yüklememek
lazım. Hem Denizlililer, hem yerel
yönetimler, hem odalar, hem Hükümet,
hem devlet kurumları, hem de bankalar
bu konuda üzerlerine düşen görevleri
layiki ile yerine getirmeliler. Hepimizin
bu konuda yapacakları var. Şehirde
gerçekleşen çalışmalara da baktığım
zaman her kesimin üzerine düşeni
yaptığını görüyorum. Denizli bu anlamda
'Kentte sadece
tekstil yok'
R Ö P O R TA J
kendinden emin bir şehir. Böyle oldukça
da başarılarına hız kesmeden devam
edecektir.
D
enizli için 'kendinden emin bir
şehir' ifadesini kullandınız. Peki
Denizli Ekonomisi'nin gidişatını nasıl
buluyorsunuz?
B
ankacılık faaliyetleri açısından
takip ettiğim kadarıyla Denizlili
sanayiciler özellikle son yıllarda büyük
bir gelişim içerisindeler. Buradaki
sanayiciler yalnızca üretip, ürettiğini dış
pazara sunmakla kalmıyor, aynı zamanda
dünyadaki gelişmeleri de yakından takip
ediyorlar. Bu da kentin uluslararası
pazarlarda söz sahibi olmasını sağlıyor.
Denizli'nin bu konuda ülkemizdeki pek
çok kente güzel bir örnek olduğunu
düşünüyorum.
D
enizli'deki şirket yapılanmaları
hakkında neler düşünüyorsunuz,
size göre bu konuda yapılan
çalışmalar yeterli mi?
D
enizlili sanayicilerin global piyasa
koşullarına kendilerini adapte
etmeyi başardıklarını görüyoruz. Bu çok
zor bir değişim. Hele ki aile şirketleri
açısından çok daha zor bir süreç. Ancak
görüyoruz ki, Denizli bu trendi yakalamış
durumda. Kentin bu gelişiminin
önümüzdeki yıllarda çok daha olumlu
bir şekilde rakamlara yansıyacağını
düşünüyorum. Bugün bile bu durumun
olumlu sonuçlarını görebiliyoruz. Pek
çok ülke ve şehir global pazarda halen
toparlanma sürecindeyken, Denizli 2009
krizinden güçlenerek çıkmayı başarmış
bir il. Bunun en büyük nedeni de az
2
2
011 yılının ilk aylarını yaşadığımız bu
günlerde ülkemiz ve dünya piyasalarının
durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
011 yılı ile
birlikte tüm
dünyayı etkisi
altına alan gobal
ekonomik krizin olumsuz
etkilerinin yavaş yavaş
ortadan kalktığını
görüyoruz. Ancak bu
etkilerin tamamen
ortadan kalktığını
söyleyebilmek mümkün
değil. Dünya pazarlarında
önemli bir yere sahip
olan Denizli için de bu
durum geçerli. Krizin
etkilerinin tamamen
ortadan kalktığını
söyleyebilmemiz için
dünya pazarlarının
tamamen toparlanması
gerekiyor. 2011 yılında
yapılacak Genel Seçimler
ve yurtdışından gelecek
ekonomik etkiler, 2011
yılı açısından belirleyici
olacak. Büyümenin bu
seneye nazaran belirgin
ölçüde düştüğünü
ancak yine de Avrupa
ve ABD’ye nazaran
oldukça yüksek kaldığını
göreceğiz. Enflasyon
tarafında ise döviz kurları
ve hammadde fiyatlarına
bağlı bir seyir izleyeceğini
düşünüyorum. Şu anda
tüm finans kurumları
2011 yılına umutla
bakıyor, umarım öyle
de olur.
Türkiye'nin önemli sanayi kentlerinden biri olan Denizli, tekstilin yanı sıra pek çok sektörde
ciddi yatırımlar yapan bir kent. Bugün Denizlili girişimciler tarafından pek çok sektörde önemli
yatırımlar yapılıyor. Başarılı girşimcileri ile Denizli'nin geleceğe güvenle baktığını düşünüyoruz.
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
29
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
hazırlayan » mehtap koç - betül duman güloglu
röportaj
HABERLER
önce söylediğim gibi, yönetim biçiminin
değişerek dünyaya ayak uyduran bir hale
gelmesi.
2
009 yılındaki ekonomik krizde
firmaların dışında bankaların
uygulamaları da çok tartışıldı. Bunu
nasıl değerlendiriyorsunuz?
S
izin de belirttiğiniz üzere ekonomik
kriz sürecinde şirketlerle bankalar
arasında birtakım sorunlar yaşandı.
Maalesef bu sıkıntıları yaşayanlar da
kentin tanınan, büyük firmaları oldu. Hal
böyle olunca da herkes bu süreçle ilgili
bir sorumlu aradı ve ‘Acaba bankalar mı’
diye düşünmeye başladı. Ancak bunun
faturası tek bir adama, tek bir sektöre
ya da tek bir döneme çıkartılmamalı.
Çünkü bu firmalar da kötü yönetilmiş,
yanlış adımlar atmış, şanssız bir döneme
denk gelmiş olabilirler. Yani ortaya
çıkan sıkıntı aslında birbirinden farklı
değişkenler ve sürecin bir sonucu olarak
görülmeli. Şöyle bir örnek vereyim;
büyük bir yatırımla krize yakalandığınız
zaman ne yaparsanız yapın birtakım
aksiliklerle karşılaşırsınız. Önemli olan
bu tür şeylerle baş etme gücünüzün
olup olmadığıdır. Maalesef Denizli’de de
böyle şansızlıklar oldu. Bunun sonucunda
da bir dönem kentte bankacılık sektörü
korkulması gereken bir sektör olarak
değerlendirildi. Bankalar da verdikleri
kredilerin bir kısmını geri alamadıkları
için farklı uygulamalar içerisine girdi.
Bunun sonucunda da Denizli iş dünyası
ile bankacılık sektörü arasında kısa bir
dönem de olsa soğukluk yaşandı.
30
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
P
eki yaşanan bu sorunların
ardından bugün iki sektörün
birbirine bakış açısı nasıl?
B
ankacılık sektörü adına yaşanan
sıkıntılı günlerin artık geride
bırakıldığına inanıyoruz. Tıpkı kriz
süreci gibi... Nasıl ki, Denizli sanayisi
kriz sürecinden güçlenerek çıkmayı
başardıysa, bankacılık sektörü de
firmalarımızla kuracağı ilişkileri
daha sağlam temeller üzerine inşa
etmeye başladı. Artık sorunlar bir
kenara bırakıldı. En azından bankalar
tarafından geride bırakıldığını
biliyorum. Çünkü hiçbir banka geriye
bakarak yaşayamaz. ‘Geçmişte böyle
olmuştu… Acaba şimdi yine mi olur?’
diyemez. Denizli’nin şu an ki durumuna
baktığımızda düzgün yatırımlar
yapan akıllı yatırımcılarla dolu olduğunu
görebiliyoruz. A Bank olarak bizim de
kötü anılarımız ve tecrübelerimiz oldu
ancak bunu bir sektöre ya da kente
mal etmek tabi ki doğru değil. İşte bu
nedenle olumsuz hiçbir şey olmamış gibi
yolumuza devam etmek zorundayız. Öyle
de yapacağız...
E
konomik krizden sadece firmalar
değil, finans sektörü de olumsuz
yönde etkilendi. Bu dönemi nasıl
geçirdiniz?
E
lbette piyasaların daralması bizi de
doğrudan etkiledi. Ancak Denizli için
bahsettiğim yenilikçi yönetim anlayışı
1991 yılında temelleri atılan A Bank’ta
da geçerli olduğu için bankamız da
tıpkı Denizli gibi bir çıkış süreci geçirdi
EKONOMİ
GEZİ
Türkiye olarak
2009 yılındaki
ekonomik krizi
dünyadaki pek
çok ülkeye
göre başarılı
bir şekilde
atlattık. Bu
krizden en
fazla etkilenen
ise dünyanın
en gelişmiş
ekonomileri
oldu. Öyle
ki, 1930
buhranından
sonra dünya
büyümesi
ilk defa
negatif olarak
gerçekleşti.
Krizin tüm
etkilerinin
tamamen
ortadan
kalkması için
Avrupa ve
Amerika'nın
ekonomik
açıdan
büyümesi
lazım.
Türkiye'de ise
tam anlamı ile
düzelmenin
2012 ile 2013
yılları arasında
olacağını
düşünüyorum.
MARKA
E -T İ C A R E T
diyebiliriz. Rakamlar da bu tespitimi
destekliyor zaten. Bankamız 2009 yılını
başarılı bir performans sergileyerek
kapattı. Vergi sonrası konsolide bazda
karımız yüzde 66’lık artışla 69.4 milyon
TL'ye ulaştı. Piyasaların önünü görmediği
için yeni yatırımlardan ve büyümelerden
çekindiği bir dönemde A Bank olarak
toplam kredilerde yüzde 19 oranında
bir artış gerçekleştirdik. Bunun en temel
nedeni, tıpkı reel sektörde olduğu gibi
sunulan hizmetlerde müşteri odaklılık
anlayışı, etkin şube ağı ve deneyimli
personel katkıları oldu.
2
010 yılını Türkiye ve dünya
ekonomisi açısından nasıl
değerlendiriyorsunuz?
2
009 yılındaki ekonomik krizi
dünyadaki birçok ülkeye göre
daha başarılı bir şekilde atlattık. Bu
krizden en fazla etkilenen dünyanın en
gelişmiş ekonomileri oldu. Öyle ki,1930
buhranından sonra dünya büyümesi
ilk defa negatif olarak gerçekleşti.
Fakat bu kriz aniden gelmedi. 2006
ve 2007 yılında da krizin işaretlerini
dünya olarak algıladık. Fakat dünya
ekonomik yönden çok başarılı 1015 yıl yaşamıştı. Bu nedenle de bu
belirtileri fazla görmek istemedi. Krizi
direkt olarak ilk defa Amerika’nın
çok büyük bir bankasının 2008 Eylül
Ayı’nda batmasıyla hissettik. Fakat
bunun öncesinde 2006 ve 2007
senesinde dünyada konut fiyatları
aşağı doğru gelmeye başlamıştı.
Dünyanın farklı ülkelerindeki merkez
bankaları likidite vermeye başlamıştı.
Merkez bankalarının piyasaya likidite
vermesi ‘krizden önceki son adım’ olarak
değerlendirilebilir. Çünkü, piyasalarda
daha fazla para bulunması demek, bir
yerlerde dengelerin bozulacağı demektir.
Öyle de oldu. Dengeler bozuldu… Bugün
piyasaların toparlanma sürecinde
olduğunu görüyoruz. Fakat halen
krizin etkileri devam ediyor. Etkilerinin
tamamen yok olması zaman alacaktır…
E
tkilerin yok olması zaman alacak
dediniz. Peki bu iyileşmenin
belirtileri neler olacak?
K
rizin bütün etkilerinin tamamen
ortadan kalkması için 2 yıl boyunca
Avrupa ve Amerika'nın büyümesi
lazım. Bu süreç içerisinde özellikle
FED'in ve ECB'nin piyasalara vermiş
www.dto.org.tr
OCAK 2011
olduğu desteklerin yavaş yavaş geriye
çekilmesi gerekiyor. 2013' lere kadar
krizin tesirlerini göreceğiz. Türkiye de
aynı şekilde bunları yaşayacak. Aslında
bizim için işler daha zor. Çünkü bizim
daralmamız çok daha büyük oldu.
Yurtdışındaki büyümeye çok bağımlıyız.
İhracatta gerçek bir düzelme olmadığı
takdirde iç tüketimle buradaki
büyümeyi ayakta tutma imkanımız
yok. Türkiye'de düzelmenin 20122013 yıllarında geçerli olacağını
düşünüyorum. Onlardan evvel tam
anlamıyla toparlanmamız zor.
Denizli'ye
ilk defa
gelmeme
rağmen
kent
ekonomisi
hakkında
yerinde
ve önemli
bilgiler
edindim.
Gerçekten
de Denizli,
başarılı
yatırımcıları
ve duyarlı
kuruluşları
ile geleceğe
güvenle
bakan bir
şehir.
D
Girişimcisinden işçisine, memurundan emeklisine kadar herkes
bankacılık sektöründen bir şeyler bekliyor. Ancak müşterilerimiz de
değişen Türkiye şartlarına uyum sağlamalı.
B
D
enizli, yatırımcıları ve doğal
güzellikleri bakımından şanslı
bir il olsa da öyle önemli bir şansa
daha sahip ki, bu konuda ülkemizin
parmakla gösterilen kentlerinden biri
durumunda. Bu da kentte faaliyet
gösteren sivil toplum kuruluşlarının
aktif bir şekilde çalışması ve yerel
yöneticilerin STK'lar tarafından hayata
geçirilen bu çalışmalara tam destek
vermesi. Bugün kentin en büyük örgütü
durumundaki Denizli Ticaret Odası'nın
çalışmaları da bu açıdan son derece
önemli. Gerçekten de oldukça yerinde
ve verimli çalışmalar... Denizli Ticaret
Odası Başkanı Necdet Özer'le de yapmış
olduğumuz sohbette kendisinden
önümüzdeki dönem projelerini dinleme
şansım oldu. Gerçekten de çok isabetli
projeler. Kendisini tebrik ediyorum.
Değişime uyum sağlanmalı!
undan çeyrek asır öncesine kadar ülkemiz
ekonomisinde korumacı
bir yapı vardı. Özellikle iç pazar
çok ciddi bir şekilde korunuyordu.
Daha sonra bir takım ekonomik
serbestlikler geldi. Önce mali yapımız değişti ve döviz cinsinden
alışverişler serbestleşti. Tüm bunlar
da beraberinde Gümrük Birliği'ni
getirdi. Ülke olarak her geçen gün
daha da serbestleşiyoruz.
enizli Ticaret Odası'nın kriz
sürecinde ve sonrasında
hayata geçirdiği çalışmaları nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Denizli
Ticaret Odası,
hayata
geçirdiği
birbirinden
önemli
projelerle
kent
ekonomisine
ciddi
katkılar
sağlıyor.
Denizli'deki
esnaf ve
tüccarların
bu konuda
çok şanslı
olduklarını
düşünüyorum.
R Ö P O R TA J
''2001 Yılından Sonraki Döviz
Yapısı Çok Değişti''
Daha önce faizler serbest olarak dalgalanıyordu fakat buna mukabil döviz
kuru Merkez Bankası tarafından kontrol ediliyordu. O zaman da müşteriler
çok fazla araştırma yapmak zorunda
kalmıyordu. Mesela bir firma almış
olduğu en kısa vadeli krediyi mi kul-
lansın, üç yıllık bir kredi mi alsın yoksa
döviz cinsinden borçlanıp bunu Türk
Lirası’na mı dönsün?... 2001'den sonra ben bu yapının çok ciddi bir şekilde
değiştiğini düşünüyorum.
''Reel Sektör Gerçekçi Olmalı''
Reel sektöre gelecek olursak, reel
sektör artık korumacılık kavramının
azaldığını görmeli ve buna göre hareket etmeli. Örneğin; ''riskleri engellemek için yapabileceğimiz neler var,
engelleyemeyeceğimiz risk yoksa ben
bu riski göğüsleyebilir miyim?'' gibi
soruların cevaplarını vermemiz lazım.
Biz bankalar olarak bu soruları kendimize soruyoruz. Kurumsal müşterilerimizin de bunu yapması lazım. Risk
faktörlerini önüne alıp, bankacılarla
oturup ''Ben şöyle bir riskim olduğunu
düşünüyorum, bunu nasıl yok edebiliriz?'' demesi lazım.
'TÜRK LiRASI BU DÖNEM KAZANDIRACAK'
2
B
010 yılına ekonomi çevreleri umutla bakıyor. Peki size göre bu
dönemde yatırım yapmak isteyen girişimciler hangi konulara
dikkat etmeli?
ugün Türkiye’nin de içinde bulunduğu ülkeler grubu, yatırım açısından
son derece cazip. Bu nedenle girişimciler yatırımlarını Türk Lirası ağırlıklı
olarak yapmalı. Bu yıl Türk Lirası kazandıracak.
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
31
S E K TÖ R
arastırma
HABERLER
D O S YA
ARAŞTIRMA
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
LEZZETLi ÜZÜMLERiN DiYARI
Bekilli
hazırlayan » mehtap koç-ali hamlı
E
ge Bölgesi’nin
ılıman iklim koşullarından nasibini alan
Denizli, her köşe
başında yetiştirdiği
tarım ürünleri ile adeta bir
cennet görünümünde karşımıza çıkar. Kırmızı yeşil elması,
bostanlarda yatan kavun ve
karpuzu, ağaçları basan kirazı
ve daha niceleri…
Bu ürünlerin yetiştirildiği yerler
arasında ise Çal ve Bekilli ilk
sırada gelir. Biz de siz değerli
DTO Dergisi okuyucularımız
için bu sayımızda Bekilli’yi
sayfalarımıza taşıdık. İşte
kültüründen ekonomisine,
doğal güzelliklerinden renkli
yaşamına kadar tüm detayları
ile Bekilli...
800 Yıllık Medeniyet İzleri
Tüm Detayları ile Bekilli
Söz konusu Denizli ve tarım
ürünleri olunca bağlara uğramamak olmaz elbette. Renk
renk, boy boy, kullanım yerine
göre değişen türleri ile bağları
dolduran üzümler Denizli'nin
tarım ürünleri arasında ilk
sıralarda yer alır.
32
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
Bekilli'ye ilk yerleşimin ne
zaman olduğu tam olarak
bilinmese de yapılan kazı çalışmalarından 1211 ile 1243
yılları arasında olduğu tahmin
ediliyor. Günümüze kadar
ulaşan kalıntılardan Bekilli
ve çevresinde, Hitit, Frigya,
Lidya, Roma, Bizans, Selçuk
www.dto.org.tr
OCAK 2011
ve Osmanlı'nın hüküm sürdüğü açık bir
şekilde görülürken, bu da o dönemlerde
Bekilli ve çevresinin önemli bir tarım
bölgesi olduğunu gösteriyor.
Osmanlı Dönemi’nde Afyon Sancağı’na
bağlı bir köy olan Bekilli, 1884 yılına
gelindiğinde önce İzmir’e, 1910 yılında
Çal'a ve son olarak da1987 yılında ilçe
olarak Denizli’ye bağlanmış.
Sabahın İlk Işıkları ile Çalışmaya
Başlayan Bekilli Halkı
Bugün 'Üzümün başkenti' olarak anılan
Bekilli, bu ünvanını hiç kuşkusuz verimli
topraklarına ve üretken Bekillilere borçlu. Sabahın ilk ışıkları ile birlikte yollara
koyulan Bekillililer için güneşin doğumu
yoğun bir mesainin de başladığına işaret
ediyor. Kimileri fabrikalarda, kimileri
tarlalarda, kimileri devlet dairelerinde,
kimileri de özel sektörde iş yaşamına
başlarken mesai saatleri içinde ilçede
yoğun bir hareketlilik gözlenmiyor. Bu
saatlerde hareketin görüldüğü tek yer
verimli Bekilli toprakları.
Bekilli'nin Bereketli Toprakları
İlçede mevsimine göre türlü türlü renklere bürünen bağlar ve bahçeler, Bekilli
halkının emeği ile bütünleşerek bereketin
de adı oluyor. Her hasat dönemi ayrı bir
şölene dönüşen ilçede yaz ayları başka
bir güzellikte yaşanıyor.
Bu mevsimde adeta yeşilin ikameti olan
Bekilli, yaşamın içinden görüntülerle
büyük bir ekonominin de simgesi haline
geliyor. Bundan kazançlı çıkan ise Bekilli
halkı oluyor.
Bekilli'nin Denizli Ekonomisi'ne
büyük katkısı
Doğadan aldığını doğaya sunan çalışkan Bekilli halkı, tarımdaki başarısını
ilçe topraklarında kurulan çeşitli sanayi tesislerinde de gösteriyor. İlçenin
birbirinden kaliteli tarım ürünleri ile üretilen gıda maddeleri 'Bekilli' adı
altında dünyaya açılıyor.
Büyük
Menderes’in
zengin
iklimi
sayesinde
geniş bir
bitki örtüsüne
sahip olan
Bekilli,
işlenebilir
arazisi
üzerinde
çeşitli
tarım
ürünlerine
ev sahipliği
yapıyor.
1250 dekarlık
bir tarım
alanına
sahip olan
ilçede üzüm,
arpa ve tütün
üretimi ilk
sırada yer
alırken,
bütün bu
değerleri
ile ilçe
geleceğe
güvenle
bakıyor.
Ekonomik ve
endüstriyel
anlamda
önemli bir
yere sahip
olan Bekilli
Ovası,
aradan geçen
uzun yıllara
rağmen
Medele
Ovası olarak
anılıyor.
Ova, bereketli
toprakları
ile ilçe
ekonomisine
büyük katkı
sağlıyor.
ARAŞTIRMA
Üzüm Diyarının Simgesel İsmi:
Medele
Bereketli toprakların ve üretken insanların adresi olan Bekilli, bölge halkı
tarafından dilden dile aktarılan hikayeleri
ile de diğer ilçelerden ayrılıyor. Farklı
hikayelerde betimlenen ilçenin simgesi
‘Medele' iken, bir rivayete göre 850 yıl
önce Medine’den gelen bir kadın buraya
yerleşerek, köye kendi adına uygun olan
'Medile' adını vermiş.
Diğer bir rivayete göre de 800 yıl önce
Anadolu Selçuklu Devleti’nde büyük kahramanlıklar gösteren madalyalı bir zat,
buraya yerleşerek köye ‘Madalya’ ismini
vermiş. Bu isim de yüzyıllar boyunca
dilden dile dolaşırken, ‘Medele’ olarak
söylenegelmiş.
Eski bir köy yerleşimi olan Medele, geniş
Bekilli Ovası’na ve tepeleri yaran Büyük
Menderes Nehri’nin geçtiği vadiye adını
veren bir yerleşim bölgesi olarak karşımıza çıkıyor. Bugün ekonomik ve endüstriyel anlamda önemli bir yere sahip olan
Bekilli Ovası, aradan geçen uzun yıllara
rağmen ‘Medele Ovası’ adıyla tanınıyor.
Köyün bugünkü adı ise ‘Yeşiloba’.
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
33
HABERLER
S E K TÖ R
D O S YA
arastırma
Yerel Yönetimlerin Destekleri
ile Bekilli Suya Kavuşuyor
hazırlayan » mehtap koç-ali hamlı
Bugün Çal ile birlikte 'Üzümün başkenti'
olarak anılan Bekilli'nin bu ünvanına
kavuşması çok da kolay olmadı. Uzun
yıllar sulu tarım konusunda ciddi sorunlar
yaşayan ve bu sorunu aşmak için mücadele veren Bekilli halkı en nihayetinde
seslerini yerel ve ulusal yönetime duyurarak sulu tarıma geçmenin mutluluğunu
yaşadı. Toprakları içinden geçen Büyük
Menderes Nehri'nin suyunu, bölgenin
sarp ve derin olması nedeniyle uzun
Baharın gelmesi ile
birlikte ilçenin dört bir
yanını tepeden tırnağa
süsleyen 'yeşil'in rengi,
adeta Bekilli'nin simgesi
durumunda. Hasat
mevsiminde 'yeşiller'den
toplanan ürünler, ilçe
halkı için emeğin ve
alın terinin adı...
ARAŞTIRMA
R Ö P O R TA J
süre sulamada kullanamayan Bekilli
halkı, Devlet Su İşleri ve Denizli İl Özel
İdaresi’nin çalışmalarının ardından isteğine kavuştu ve Menderes'in suyu
Bekilli'nin verimli toprakları ile buluştu.
Sulu tarıma kısa süre içerisinde adapte
olan ilçe halkı, gelecek günlere güvenle
bakıyor.
Geniş ve Verimli Ovaların Diyarı
Bekilli
Kurulduğu coğrafyanın en geniş ovalarından birine sahip olan Bekilli, yıllar sonra
suya kavuşmasıyla birlikte bugün çeşitli
tarım ürünlerine ev sahipliği yapıyor.
Başta üzüm olmak üzere arpa, nohut,
buğday, haşhaş gibi daha az su isteyen
tarım ürünleri ile birlikte ceviz, badem ve
yem bitkisi gibi sulu tarım ürünlerini de
yetiştiren ‘toprağın efendileri’, ürettikleri
üzümlerden de dünyanın en kaliteli şaraplarını elde ediyor.
İlçe sanayisi uzun yıllardan bu yana
bağcılık ve şarapçılığa dayanırken, yem
bitkisi ekimine başlanmasının ardından
büyükbaş hayvancılıkta da ciddi bir artış
söz konusu.
Üzümde Kalitenin Adresi
Hemen yanı başında bulunan Çal ile
birlikte Türkiye’nin en kaliteli üzümlerini
yetiştiren Bekilli, özellikle sofralık üzüm-
EKONOMİ
Kurulduğu
coğrafyanın
en geniş
ovalarından
birine
sahip olan
Bekilli, yıllar
sonra suya
kavuşmasıyla
birlikte bugün
pek çok tarım
ürününe
ev sahipliği
yapıyor.
İlçede
başta üzüm
olmak üzere
arpa, nohut,
buğday,
haşhaş gibi
daha az su
isteyen tarım
ürünleri ile
ceviz, badem
ve yem
bitkisi gibi
sulu tarım
ürünleri
yetiştiriliyor.
Hemen yanı
başında
bulunan Çal
ile birlikte
Türkiye’nin
en kaliteli
üzümlerini
yetiştiren
Bekilli,
özellikle
sofralık
üzümdeki
kalitesiyle
adından sıkça
söz ettiriyor.
Bekilli üzümü,
kalitesi ve
dayanıklılığı
sayesinde
meyve-sebze
pazarında
her dönem
aranan
bir ürün.
34
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
deki kalitesiyle adından sıkça söz ettiriyor. Bekilli üzümü, kalitesi ve dayanıklılığı
sayesinde meyve-sebze pazarında her
dönem aranan bir ürün olarak yerini
alırken, bu üzümlerden yapılan şaraplar
özellikle yurdışında büyük ilgi görüyor.
Bugün ilçenin farklı bölgelerinde faaliyet
gösteren şarap fabrikalarında üretilen
şarapların büyük kısmı yurtdışına ihraç
ediliyor. Bu da ilçe ekonomisine hem
istihdam hem de gelir açısından ciddi bir
katkı sağlıyor.
Bekilli'de yetiştirilen üzüm çeşitlerine
bakıldığında ise daha çok siyah üzümün
tercih edildiği görülüyor. Sulu tarıma
geçilmesinin ardından sayısı hızla artan
bağlarda üretilen sofralık üzümün tamamı yurtiçine pazarlanırken, bu ürünlerin
ihraç edilmesi yönündeki çalışmalar
devam ediyor.
Bekilli Topraklarından Üretilen
Her Derde Deva Pekmezler
Yemek kültürümüzde önemli bir yere sahip olan pekmez de Bekilli'nin önemli gelir kaynakları arasında yer alıyor. Sofralık
üzümlerden elde ettiği doğal pekmezi
yurtiçine pazarlayan Bekilli halkı, bu
özellikleri ile gıda sektöründe kendilerine
önemli bir yer edinmiş durumdalar.
İlçede bugün küçük çaptaki geleneksel ev
usulü pekmez üretiminin yanında, Bekilli
Sanayi Sitesi’nde yer alan iki adet modern pekmez fabrikası da ciddi miktarda
pekmez üretiyor.
Her türlü teknolojik imkanı kullanan bu
fabrikalara yemeye hazır halde giren sofralık üzüm, tamamen hijyenik ortamda ve
buhar ısısıyla kaynatılarak, el değmeden
doğal pekmez olarak çıkıyor.
www.dto.org.tr
ARAŞTIRMA
OCAK 2011
Bekilli Topraklarının Altı da
Üstü Gibi Bereketli
Verimli topraklarının yanı sıra yer altındaki değerleri ile de göz kamaştıran Bekilli,
bu zengin kaynakları ihracat kalemlerinden biri haline getirerek kent ekonomisine ciddi bir katkı sağlıyor.
Mermer ve doğal taş yataklarının yanı
sıra, manganez, grafit, asbest, mikaşist
ve kuvarsit madenlerinin de bulunduğu
ilçenin birkaç noktasında mermer imalatı
devam ederken, özellikle son yıllarda
dünya pazarındaki doğal taş talebinin
artmasıyla ilçedeki kayrak taşı direkt
olarak yurtdışına ihraç ediliyor.
önem ise birçok ilçeden çok daha büyük.
Öyle ki, 2009 yılında hizmete giren
Yaşar Çallı Sanat Evi, Bekir Girgin Spor
Merkezi, Pamukkale Üniversitesi Zeynep
Şamil Girgin Kampüsü ve Bekilli Meslek
Yüksek Okulu gibi yapılar ilçede eğitim ve
kültüre verilen önemin güzel bir göstergesi durumunda.
Başkan Necdet Özer: ''Bekilli'yi
Yakından Takip Ediyoruz''
Eğitim ve Kültüre Verilen Büyük
Önem
Yüzölçümü ve nüfus olarak Denizli'nin
diğer ilçelerine göre nispeten daha küçük
olan Bekilli'nin eğitim ve kültüre verdiği
Üretkenliği ve çalışkanlığı ile tüm
Türkiye'ye örnek olan Bekilli insanının
Denizli Ekonomisi'ne önemli katkılarda
bulunduğunu vurgulayan Denizli Ticaret
Odası Başkanı Necdet Özer, ürettiği
kaliteli üzümlerle sadece Türkiye'de
değil, dünyada bir marka haline gelen
Bekilli’nin başta tarım sektörü olmak
üzere birbirinden farklı pek çok sektörde ciddi çalışmalara imza attığını ve
Bekilli'nin bu gelişimini yakından takip
ettiklerini ifade ediyor.
Gelecegin turizm cenneti:
Kısık Kanyonu
Topraktan fabrikaya
yolculugun ilçesi...
Bekilli,
ekonomik
gelişiminin
yanı sıra
eğitim ve
kültüre
verdiği
önemle de
pek çok ilçeye
örnek oluyor.
Okur yazar
oranının
yüksek
olduğu ilçede
1 anaokulu,
4 ilköğretim
okulu, 1 lise
ve 1 halk
eğitim
merkezi var.
B
ekilli, nüfus
oranının düşüklüğüne
aldırmadan çalışkan insanlarının
ve yatırımcılarının
etkisiyle, sanayisi
ile göz kamaştıran
ilçelerimizden
biri olmayı başardı. Hayvancılık,
yem bitkisi, üzüm,
şarap ve pekmez
üzerine şekillenen
ilçe sanayisi bugün
Türkiye pazarında
söz sahibi durumunda.
Komşusu Çal İlçesi'nin
sınırlarından başlayıp topraklarına
kadar ulaşan Kısık Kanyonu ile
ilgili yatırım planları yapan Bekilli,
turizm potansiyeli ile geleceğe
güvenle bakıyor.
EGE BÖLGESi'NiN EN UZUN KANYONU
Tabiatın adeta bir şölen yaşattığı yerlerden olan Kısık Kanyonu,
ilçede hayat bulacak yeni sektörlerin de habercisi durumunda.
Doğal güzelliği, rafting ve trekking gibi doğa sporlarına elverişli
yapısı ile Kısık Kanyonu, yatırımcıları ve ziyaretçileri bekliyor…
D
enizli’yi bir uçtan diğer
uca kucaklayan ve doğanın
tüm güzelliklerini sunan
Büyük Menderes Nehri üzerindeki
Kısık Kanyonu, Çal’dan başlayıp
Bekilli’ye kadar uzanıyor. Spora
ve turizme büyük önem veren
merhum Valimiz Recep Yazıcıoğlu
da defalarca bu kanyonda rafting
yapmış. Fethiye'deki Saklıkent
Kanyonu’na benzeyen ancak
daha uzun ve görkemli bir
doğa harikası olan bu kanyon,
Bekilli’nin yakın gelecekteki en
önemli simgelerinden biri olmaya
aday. Yetkili kurumların hayata
geçirmeye hazırlandığı Kısık
Kanyonu Projesi ile ilçenin doğa
turizmi alanında önemli bir pay
elde etmesi bekleniyor. 2011 yılı
içinde turizme kazandırılacak bu
doğa harikası kanyonda, birçok
spor etkinliği yapmak mümkün.
Proje kapsamında ilk etapta
modern yürüyüş yolu yapılacak.
Rengarenk ışıklarla süslenecek
olan kanyonun, 24 saat yaşayan
bir mekan olması hedefleniyor.
Kanyonun sarp kayalıklarında
kaya tırmanışı, Büyük Menderes’in
hırçın sularında rafting, cömert
faunasında amatör olta balıkçılığı
ve 1650 metrelik bölgenin
en uzun yürüyüş yolunda
trekking etkinlikleri bunlardan
yalnızca birkaçı. Doğa sporuna
gönül verenlerin keşfettiği
Kısık Kanyonu, henüz turizme
açılmamış olsa da her gün onlarca
sporcuyu ağırlıyor.
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
35
R Ö P O R TA J
ARAŞTIRMA
D O S YA
GEZİ
komite
haberler
HABERLER
KOMİTE
D Ü N YA
EKONOMİ
SPOR
hazırlayan » mehmet yatkın
Denizli'nin
ihracat
kalemleri
arasında ilk
sıralarda
yer alan
mermercilik,
özellikle
son yıllarda
başta Denizli
olmak üzere
birçok
şehirde
büyük
şirketlerin
yatırım
yaptığı bir
alan haline
gelmiş
durumda.
DTO II. Meslek Komitesi
Turizm sektörü ile ilgili konular degerlendirildi
E
konomik yaşam içerisinde
faaliyet gösteren üyelerine
daha kaliteli hizmet sunup,
farklı sektörlerde yaşanan
sorunları yine o sektörlerin
temsilcileri ile çözmek
amacıyla kendi içinde çeşitli meslek
komitelerine hayat veren Denizli Ticaret
Odası, kent ticaretinin nabzını tutmaya
devam ediyor.
29 Meslek Komitesi ile Ticaret
Hayatına Büyük Katkı
Denizli Ticaret Odası bünyesinde
hayat bulan 29 meslek komitesi ile
sektörlerin sorunları yaşayan ağızlardan
dile gelirken, Denizli Ticaret Odası da
bu sorunların çözümü yönünde farklı
projeleri hayata geçiriyor. Hayata geçen
bu projelerin ardından Denizli Ticaret
Odası üyeleri de Denizli'de yaşamanın
ayrıcalığını hissediyor.
36
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
Denizli’de Turizm Sektörü
Masaya Yatırıldı
Denizli’deki esnaf ve tüccarın sesi
durumundaki meslek komiteleri belirli
dönemlerde düzenlenen toplantılarla bir
araya geliyor. Aynı meslek grubuna üye
kişilerin ihtiyaç ve sorunlarını sistemli ve
düzenli bir biçimde görüşebilmek, bunlar
hakkında karar verebilmek ve birbirleriyle
olan ilişkilerini ve dayanışmalarını
sağlamak amacıyla düzenlenen bu
toplantılarda çeşitli çözüm önerileri de
masaya yatırılıyor.
Bu toplantılardan biri de geçtiğimiz
günlerde yapıldı. Denizli Ticaret Odası'nın
en aktif komitelerinden biri olan İkinci
Meslek Komitesi tarafından yapılan
toplantıda Denizli Ekonomisi açısından
büyük önem arz eden turizm sektörü,
bu sektörde yaşanan sorunlar ve çözüm
önerileri konuşuldu.
Denizli'deki
otel motel
restoran
işletmeciliği,
yiyecek
içecek sunum
ve dağıtım
hizmetleri,
güzellik
salonu ve
benzeri yerler
işletmeciliği
gibi mesleki
faaliyet
dallarını
kapsayan
2. Meslek
Komitesi
toplantısı
yapıldı.
Biz de bu toplantıda görüşülen sorunları
ve bu sorunlarla ilgili çözüm önerilerini
sizler için sayfalarımıza taşımak istedik.
İşte otel-motel-restoran işletmeciliği,
yiyecek ve içecek sunum ve dağıtım
hizmetleri, güzellik salonu ve benzeri
yerler işletmeciliği gibi mesleki faaliyet
dallarını kapsayan Denizli Ticaret Odası
2. Meslek Komitesi üyelerinin görüştüğü
sektörel sorunlar ve çözüm önerileri...
www.dto.org.tr
OCAK 2011
KOMİTE
DENiZLi TURiZMDE MARKA SEHiR OLACAK
Ü
lkemizdeki pek çok kente nazaran
Denizli'nin turizm sektörü açısından büyük avantajlara sahip olduğunu
belirten Denizli Ticaret Odası 2. Meslek
Komitesi üyeleri, bu avantajların iyi de-
ğerlendirilmesi durumunda Denizli'nin
turizm sektöründe marka şehir olacağını söylediler. Başta Pamukkale olmak
üzere Denizli sınırları içerisinde pek
çok antik kentin yer aldığını belirten
2. Meslek
Komitesi üyeleri,
turizm sektörünü
enine boyuna
değerlendirdiler.
Komite üyeleri, bu antik kentlerde
yer alan zenginliklerin daha iyi
tanıtılması durumunda kente gelen
yerli ve yabancı turist sayısında ciddi
artışların olacağını belirttiler.
Turizm Sektörünün Yaşadığı
Sorunlara Çözüm Yolları Arandı
Denizli Ticaret Odası'nda bir araya
gelen Denizli Ticaret Odası İkinci
Meslek Komitesi üyeleri, karşılıklı görüş
alışverişlerinin ardından toplantının
gündem maddesini kent turizmi olarak
belirlediler.
Denizli Ekonomisi'nde önemli bir yere
sahip olan turizm sektörünün sorunları,
çözüm yolları ve hayata geçirilmesi
gereken projelerin ele alındığı toplantıda,
üyeler tarafından turizmin kentteki
işgücünü arttıracağı ve bakkaldan otel
işletmecisine kadar geniş bir kesime
ciddi bir ekonomik girdi sağlayacağı
üzerinde duruldu.
Tekstil, mermer, kablo ve gıda gibi
sektörlerde ön sıralarda yer alan
Denizli’nin turizmde de söz sahibi
olabilmesi için bazı çalışmaların
yapılması gerektiğine işaret eden 2.
Meslek Komitesi üyeleri, şu sorunları
gündeme getirerek, çözüm önerilerini
sundu:
Antik
çağlardan
bu yana pek
çok büyük
medeniyete
ev sahipliği
yapan
Denizli'nin
turizm
sektöründe
yaşadığı
sorunları
ve çözüm
yollarıını
belirlemek
üzere bir
araya gelen
2. Meslek
Komitesi
üyeleri,
önemli
kararlara
imza attılar.
''Pamukkale'nin Tanıtımına
Önem Verilmeli''
Antik çağlardan bu yana pek çok büyük
medeniyete ev sahipliği yapan Denizli’nin
UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası
Listesi’ne alınan Pamukkale gibi önemli
bir zenginliğe sahip olduğunu belirten
DTO 2. Meslek Komitesi üyeleri, kentin
bu değerinin yeteri kadar tanıtılamadığı
üzerinde durdu.
Kent içinde yapılan tanıtım çalışmalarının
yanı sıra turizm potansiyelinin yüksek
olduğu çevre illerde de yapılacak olan
tanıtım çalışmalarının önemine değinen
komite üyeleri, Pamukkale’nin tanıtımı
ve turizm potansiyeli ilgili şu görüşlere
yer verdi:
1. Yabancı turistlerin yoğun bir
şekilde kullandığı İzmir ve Antalya
Denizli'nin
turizm
sektöründe
daha fazla
söz sahibi
olabilmesi
için tanıtım
çalışmalarına
önem
verilmesi
gerektiğini
belirten
üyeler,
yapılması
gerekenleri
maddeler
halinde
belirlediler.
Ü
yelerine daha kaliteli ve hızlı
hizmet vermek amacı ile bugüne
kadar pek çok önemli projeye
imza atan Denizli Ticaret Odası,
farklı sektörlerde faaliyet gösteren
üyelerinin yaşadıkları sorunlara çözüm
sunmak amacı ile kendi bünyesinde
havalimanlarında Denizli’yi tanıtıcı
broşür ve afişler yer almalı. Ayrıca
bunların turistlere verilen kitlere de
konulması sağlanmalı. Böylece turistler
Pamukkale’yi merak edecek ve sahip
olduğu güzellikleri yerinde görmek amacı
ile Denizli’ye gelecekler.
2. Pamukkale’de geceleme sayısını
arttırmak amacıyla buraya gelen turistler
yönlendirilmeli, onları burada tutacak
etkinlikler yapılmalı ve bu amaçla çeşitli
mekanlar oluşturulmalı.
3. Şu anda Pamukkale civarında
turistleri eğlendirecek aktivite yerleri
bulunmamakta. Travertenlerle de
herhangi bir temas yok. Bu gibi
sebeplerden dolayı çok fazla turist,
Pamukkale’ye gelmiyor. Bu durumun
önüne geçmek için insanların,
travertenlerle teması sağlanmalı.
4. Pamukkale’de özellikle gün batımı
etkileyici bir görüntüye sahip. Bu
tam 29 meslek komitesine ev
sahipliği yapıyor. Bu meslek
komitelerinden biri olan 2. Meslek
Komitesi de düzenli olarak toplanarak
turizm sektöründe yaşanan sorunları
ve bu sorunlara yönelik çözüm
yollarını değerlendiriyor.
güzelliğe Pamukkale ile ilgili tanıtıcı
broşürlerde de yer verilmeli.
5. Pamukkale'nin en önemli
özelliklerinden biri olan mitolojik çağ
dokusu farklı çalışmalarla işlenmeli,
gladyatör etkinlikleri gibi geçmişte
var olan bazı etkinlikler temsili olarak
Pamukkale ve Denizli’de düzenlenmeli.
''Pamukkale’de Denizli Ürünleri
Satışa Çıkmalı''
Pamukkale'ye gelen yerli ve yabancı
turistlerin Denizli'nin farklı bölgelerinde
üretilen yöresel ürünlerle tanışmasının
son derece önemli olduğunu belirten
Denizli Ticaret Odası 2. Meslek Komitesi
üyeleri, bu konuyla ilgili şu kararları
aldılar:
1. Bu yıl faaliyete geçen Kocaçukur'un
yanına sosyal tesisler yapılmalı ve bu
civarda 'Denizli' adıyla özdeşleşmiş
yöresel Denizli ürünlerinin satış
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
37
R Ö P O R TA J
ARAŞTIRMA
D O S YA
GEZİ
komite
haberler
HABERLER
hazırlayan » Mehmet Yatkın
Denizli'de
termal sağlık
merkezlerinin
kurulmasının
kent
ekonomisine
önemli bir
avantaj
sağlayacağını
belirten
üyeler, termal
suların
insan
sağlığına
olan
faydalarının
turistlere
anlatılması
gerektiğini
söylediler.
Termal suların Pamukkale açısından
büyük önem arz ettigini belirten Ikinci
Meslek Komitesi üyeleri, burada bir termal
havuz olusturulup, yeni otellerin açılması
gerektigini söylediler.
yerleri oluşturulmalı. Böylece hem
Denizli’nin bıçak, tekstil, ayakkabı gibi
ürünlerinin tanıtımı sağlanmış olacak,
hem de turistler için aktivite yerleri
oluşturulacak.
''Günübirlik Gidiş Gelişlerin Önüne
Geçilmeli''
Denizli Turizmi'nin karşı karşıya
kaldığı en önemli sorunlarından birinin
Pamukkale’ye günübirlik gidiş ve gelişler
olduğunu belirten Komite üyeleri, bu
konu ile ilgili olarak şu görüşlere yer
verdiler: ''Denizli'ye gelen yabancı
turistlerin tamamına yakını seyahat
acentaları tarafından otobüslerle
Turizm
Sektörü
38
KOMİTE
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
getirilmekte. Bu da geceleme ve alışveriş
yapma imkanını ortadan kaldırmakta. Bu
durumun önüne geçmek için geceleme
sayısının artması ve turistlerin çevreyi
tanıması gerekiyor. Bu konuda acil
olarak ciddi bir yol haritası çizilmeli.
Bunun gerçekleşmesi halinde hem kent
ekonomisi kazanacak hem de buraya
gelen insanlar gördükleri yerleri herkese
anlatacaklar''.
''Termal Su Kaynaklarından
Yararlanılmalı''
Termal suların Pamukkale açısından son
derece önemli olduğunu ifade eden 2.
Meslek Komitesi üyeleri, Pamukkale'de
Denizli'ye
gelen
yerli ve
yabancı
turistler
için anket
çalışması
yapılması
gerektiğini
belirten
2. Meslek
Komitesi
üyeleri, bu
çalışmadan
çıkacak
sonuçlara
göre
hareket
edilmesinin
son derece
olumlu
sonuçlar
doğuracağını
söylediler.
D Ü N YA
EKONOMİ
SPOR
bir termal havuz oluşturulup mevcut
otellerin yenilenmesi ve yeni otellerin
açılması gerektiğini söylediler. Özellikle
son yıllarda otel ihtiyacının ciddi şekilde
hissedildiğini belirten Komite üyeleri, bu
konuda yerli ve yabancı yatırımcıların
Denizli'ye çekilmesi yönünde çalışmalar
yapılması gerektiğini söylediler.
Denizli sınırları içerisinde yer alan
Sarayköy, Karahayıt ve Pamukkale
bölgelerinde 60 dereceye kadar
çıkabilen termal su kaynaklarının
bulunduğunu belirten Komite üyeleri,
bu suların kalp, damar sertliği, tansiyon,
romatizma, deri ve damar hastalıklarına
iyi geldiğini, özellikle kış aylarında
bölgede termal turizm faaliyetine imkan
sağladığını ancak bu durumun yeterli
olmadığını ve şifalı suların faydalarının
Pamukkale'ye gelen turistlere iyi
anlatılması gerektiği söylediler.
''Termal Sağlık ve Kür Merkezleri
Kurulmalı''
Termal sağlık ve kür merkezlerinin
kurulmasının Denizli Ekonomisi'ne büyük
bir avantaj sağlayacağını belirten 2.
Meslek Komitesi üyeleri, bu potansiyelin
iyi değerlendirilmesi gerektiği üzerinde
durdular.
Bu konu ile ilgili hayata geçirilmesi
düşünülen projelerin desteklenip
Denizli'nin termal sağlık konusunda
bir merkez olması gerektiğini belirten
Komite üyeleri, bunun gerçekleşmesi
halinde Denizli Turizmi'nin önemli bir
ivme kazanacağını söylediler.
''Turların Denizli Ekonomisi'ne
Katkı Sağlaması Gerekiyor''
Pamukkale’ye gelen tur otobüslerinde
cips ve içki servisi yapıldığını ve bu
durumun denetim altına alınması
gerektiğini belirten Komite üyeleri,
Denizli dışından yapılan alışverişlerin
kent ekonomisine hiçbir katkı
sağlamadığını ve bu durumun önüne
geçilmesi gerektiğini belirttiler.
Denizli'nin sahip olduğu güzelliklerin
daha iyi tanıtılması konusunda rehberlere
2009 yılındaki global ekonomik krize rağmen 2010 yılında Denizli'deki turizm sektöründe ciddi
bir canlılık yaşandığını belirten 2. Meslek Komitesi üyeleri, sektörün en önemli sorununun günübirlik gidiş gelişler olduğunu belirttiler.
www.dto.org.tr
OCAK 2011
Denizli'nin
gerek sağlık
gerekse
inanç turizmi
açısından
önemli bir
merkez
olduğunu
ifade eden
2. Meslek
Komitesi
üyeleri,
bu alanda
yapılması
gereken
çalışmaların
bir an önce
yapılması
gerektiğini
söylediler.
de büyük görevler düştüğünün altını
çizen 2. Meslek Komitesi üyeleri,
rehberlerin kentteki müzeleri ve tarihi
mekânları daha kapsamlı anlatmasının
önemini vurguladılar.
''Turistler için Anket Çalışması
Yapılmalı''
Denizli'ye gelen turistlerin beklentilerinin
karşılanmasının son derece önemli
olduğunu ifade eden Meslek Komitesi
üyeleri, bu konuda anket çalışmalarının
yapılması ve bu anketlerden çıkan
sonuçlara göre hareket edilmesi
gerektiğini belirttiler.
2. Meslek Komitesi üyeleri bu konu
ile ilgili şu görüşlere yer verdiler:
''Turizm sektöründe faaliyet gösteren
firmaların amacı hiçbir zaman tek taraflı
para kazanmak olmamalı. Bununla
ilgili olarak ilimize gelen turistlere
anket düzenleyerek, memnuniyetleri
değerlendirilmeli. Anketlerde özellikle
gezilmesi gerekli yerlerin gezilip
gezilmediği, tarihi yerler hakkında
detaylı bilgiler verilip verilmediği gibi
sorular sorulmalı. Bunun yapılması
halinde turizm sektörüne önemli bir katkı
sağlanmış olacak''.
''Turizm için Eşsiz Değerlerimiz:
Antik Kentler ve Eserler''
Hierapolis Antik Kenti'ndeki Arkeoloji
Müzesi’nde yer alan tarihi eserlerin
özellikle yabancı turistlerin büyük ilgisini
çektiğini belirten Komite üyeleri, bu
eserlerin sergilenmesinin son derece
önemli olduğunu ancak müzenin mesai
saatleri dışında kapalı olmasından
Denizli sınırları
içerisinde yer alan
antik kentlerin
Denizli açısından
son derece
önemli olduğunu
belirten 2. Meslek
Komitesi üyeleri,
günümüze kadar
gelmeyi başarmış
bu kentlerde
çok sayıda
dini simgenin
bulunduğunu ve
bu simgelerin
iyi tanıtılması
halinde milyonlarca
yabancı turistin
Denizli'ye geleceğini
söylediler.
2. Meslek
Komitesi
tarafından
yapılan
çalışmaların
takdire şayan
olduğunu
belirten
Denizli
Ticaret Odası
Başkanı
Necdet Özer,
kent
ekonomisi
açısından
turizm
sektörünün
büyük bir
öneme sahip
olduğunu ve
bu konuda
hayata
geçirilmesi
gereken
projeleri
yakından
takip
ettiklerini
söyledi.
KOMİTE
dolayı turizm sektörünü olumsuz
yönde etkilediğini söylediler. Komite
üyeleri, turizmin mesaisi olmadığını
ve bu müzenin hiç kesintisiz sabah
8’den akşam 8’e kadar açık tutulması
gerektiğini söylediler.
''İnanç Turizmine Önem Verilmesi
Gerekiyor''
Denizli'nin inanç turizmi açısından son
derece önemli bir merkez olduğunu
belirten Komite üyeleri, Antik çağlardan
itibaren pek çok büyük uygarlığa ev
sahipliği yapan Denizli’de yaklaşık 50
antik kentin bulunduğunu ve bunlar
arasında milattan önce 2. yüzyılda
kurulan Hierapolis Antik Kenti’nde Aziz
Philip Kilisesi'nin bulunduğunu söylediler.
Hıristiyanlık ve Yahudilik açısından
önemli simgelere sahip olan bu kilisenin
bir an önce restore edilerek, inanç
turizmine kazandırılması gerektiğini
belirten Komite üyeleri, bu kilisenin
ayağa kaldırılması durumunda Denizli'ye
milyonlarca insanın geleceğini söylediler.
Denizli'nin en büyük antik kentlerinden
biri olan Laodikeia'nın da Hıristiyanlar
açısından son derece önemli olduğunu
ve bu kentte yer alan kilisenin İncil'de adı
geçen 7 kiliseden biri olduğunu belirten
Komite üyeleri, bu kilisenin ziyaretlere
açılması halinde milyonlarca Hıristiyanın
hacı olmak için bu antik kente geleceğini
ifade ettiler.
Hıristiyanlar açısından önemli olan
üçüncü antik kentin de Honaz İlçesi
sınırları içerisinde yer alan Colossae
Antik Kenti olduğunu belirten Komite
üyeleri, Hıristiyanlığı ilk kez sistematik
halde yaymaya başlayan Aziz Pavlos'un,
Colossae’da konakladığını ve her üç
kentin de tanıtımlarının yapılmasının
turizm sektörü açısından son derece
önemli olduğunu söylediler.
Ocak 2011
www.sabanoglu.
Denizli Ticaret Odası
39
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
ESKİ MESLEKLER
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
hazırlayan » yasin efesoy
meslek
HABERLER
Denizli'de Eski Bir Meslek
Sobacılık
Kış aylarının
soğuk
günlerinde
insanların
ısınma
ihtiyacını
karşılayan
mesleklerin
başında
gelen
sobacılık,
tarihsel
süreç
içerisinde
pek çok
evreye
tanıklık
etmiş bir
meslektir.
40
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
Y
aşamın varlığı ile birlikte ortaya çıkan zorunlu ihtiyaçlar,
insanoğlunun zanaatkarlığını
geliştirmesini zaruri kılmıştır.
Yeme, içme, barınma gibi
temel ihtiyaçların yanı sıra güvenlik ve
soğuk havalarda ısınma gibi tamamlayıcı
ihtiyaçların gündeme gelmesi de beraberinde çeşitli sektörleri getirmiştir. İşte
bunlardan biri de sobacılıktır.
Geçmişten Günümüze Sobacılık
Kış aylarının soğuk günlerinde insanların
ısınma ihtiyacını karşılayan mesleklerin
başında gelen sobacılık, tarihsel süreç
içerisinde pek çok evreye tanıklık etmiştir. Ancak aradan geçen yıllar içinde
gelişen teknolojiye yenik düşen birçok
meslek gibi geleneksel anlamdaki sobacılık da tarihin tozlu sayfalarındaki yerini
almıştır. Biz de bu sayımızda sobacılık
mesleğini altın çağından başlayarak siz
değerli DTO Dergisi okuyucuları için
sayfalarımıza taşıdık. İşte tüm yönleri ile
dünden bugüne sobacılık mesleği...
Soğuk Kış Günlerinin Sıcak
Metal Dostları
Buz gibi kış günlerinin acımasız soğuk
rüzgarı yüzünüze çarparken, eve geldiğinizde içinizi ısıtan sıcacık bir sobanın
keyfine diyecek yoktur. İliğinize kadar
geçen soğuk, sobanın karşısında kendini
ılık bir rahatlığa bırakır.
Çıtır çıtır yanan ateşiyle kendinize dost
edinirsiniz sobayı. Elinizi üstünde her
ovuşturduğunuzda, bir kez daha teşekkür
edersiniz üstada ve maharetli ellerine.
Hele bir de yanık kestane kokusu sardı
mı etrafı, işte o zaman keyfine doyum
olmaz bu soğuk günlerin. Sobanın üstündeki kestaneleri yemek ise anlatılmaz bir
keyiftir.
www.dto.org.tr
OCAK 2011
1900'lü
yıllarda
tamamı
ithal edilen
hammaddelerle üretim
yapan
Denizlili
soba
üreticileri,
bu yılların
ardından
artan teneke
fiyatları
nedeniyle
galvanizle
tanıştı.
O dönemde
üretilen
galvaniz
sobalar
alıcısından
tam not
aldı.
ESKİ MESLEKLER
değildir onlarınki… Binbir emek ve zahmetin ardından ortaya çıkmaktadır ‘kış
güneşleri’… Bu gerçek de soba ustası
sayısının bir zaman sonra azalmasına yol
açar. Geriye kalanlara 'gerçek soba ustası' demek herhalde yanlış olmaz.
Ustanın Maharetli Ellerinden Çıkan
Birbirinden Güzel Sobalar
Soba yapımı, adeta bir sanat eserinin
yapımını andırır. Ustanın nasır tutmuş,
maharetli ellerinin havadan sertçe inişiyle vurulur her bir darbe tenekeye. Her
darbede ustanın alnının teri damlar sacın
üzerine. İncecik teneke, dövüle dövüle
tavına gelir; gevreyen sac an be an sobanın şeklini anımsatır.
Yaklaşık 3 gün sürer iyi bir sobanın yapımı. Bu sürenin sonunda ortaya çıkan ise
el emeği göz nurudur. Bu süreçte yoğun
bir emek sarf eden üstad, o 3 günün
nasıl geçtiğinin farkına bile varmaz.
Çok şey değişmez usta için; teneke de
aynıdır, galvaniz de... O yalnızca elindeki
hammaddesine tecrübesiyle güçlenen
darbelerini vurur. Alnından düşen her bir
damla ter, çekicin tenekeye nakşetmesiyle çıkan seslerin ritmine karışır gider.
Türkiye'de doğal gaz kullanımının yaygınlaşmasıyla soba imalatı ve tamiri
yapan işyerlerinin sayısı bir hayli azaldı. Türkiye genelinde 2004 yılında 2 bin
336 olan soba imalatı ve tamiri yapan iş yeri sayısı 2010 yılında 1031'e düştü..
Soba kullanımı günümüzde her ne kadar
kulaklara bir nostalji gibi gelse de bugün
Denizli'nin merkez, ilçe ve köylerinde
halen soba ile ısınılıyor. Yani ne soba
Denizlilileri, ne de Denizlililer sobalarını
bırakmış durumda.
İmalathanelerden Evlere Girişin
Hikayesi
İnsanoğlunun var olduğu ilk günden
itibaren var olan ısınma ihtiyacı ile yakılan ateşler, mağara, çadır tipi ve konut
şeklindeki yerleşkelere geçilmeyle çeşitli
maddeler içinde yakılmaya başlamıştır.
Daha önceki dönemlerde taşlarla donanmış toprak üzerinde yakılan ateşler,
insanoğlunun madeni şekillendirmesiyle
birlikte, çeşitli formlarda yapılan tenekeler (en kolay şekil alan maden olması
nedeniyle) içinde yakılmaya başlamış ve
uzun süre bu şekilde devam etmiştir.
Ancak tenekenin ısıyı uzun süre mu-
hafaza edememesi, üretilen sobaların
hammaddesinde değişikliğe gidilmesine
neden olmuştur.
En nihayetinde de teneke sobalar1980’li
yıllardan itibaren kömürün de yaygın
kullanımı ile yerini emayelere bırakır. Bu
tarihlerde Türkiye’de de yaygın olarak
kullanılan emaye sobalar kömürün yüksek kalorili ateşine dayanıklı olması nedeniyle birer birer evlerdeki yerini alır.
Binbir Emek ve Zahmetle Üretilen
'Kış Güneşleri'
Türkiye’de sobacılık sektörünün adeta
‘kış günlerinde bir güneş gibi doğması’
üzerine Denizli de bu gelişimden nasibini
alır. 1900’lü yıllarla birlikte Kaleiçi’nde
farklı iş kollarında çekiç sallayan ustalar,
sektörün gelişimi ile birlikte soba yapımı için kolları sıvar ve soba yapan usta
sayısı kısa süre içerisinde artar. Ancak
öyle görüldüğü kadar kolay bir zanaat
Sobacılık Sektörü Teknolojiye
Uyum Sağlıyor
''Sobacılık''
denince
akla ilk
gelen her ne
kadar emaye
sobalar olsa
da bu alanda
farklı soba
çeşitleri de
mevcut.
Tenekeden
kuzineye,
emayeden
termosifona
kadar
onlarca ürün
bu sektörde
yer alıyor.
Yıllar yılları kovalar, çıraklar mesleğin
ustaları olur, tarih ise 1970’li yılları
gösterir… Bu kronolojide yaşayan sobacılık, kent zanaatının bel kemiği haline
gelir. Üretimin hareketlenmesiyle birlikte
ustalar kendilerini daha da geliştirir.
Aydın, Antalya, Burdur, Muğla gibi çevre
illerden bile siparişler gelmeye başlar.
Kaleiçi’nde baş gösteren tenekeciler ve
sobacıların artan sayısı, rekabet ortamı
yaratarak ürünlerin pazar fiyatlarını da
aşağıya çeker.
Ancak bir süre sonra ürün fiyatlarının
düşmesi ve Avrupa’dan ithal edilen hammadde fiyatlarının yükselmesi Denizlili
ustaları sıkıntıya sürükler. Tenekedeki
fiyat artışı ile farklı hammadde arayışı
kent sektörünü galvaniz ile tanıştırır.
Galvanizi cazip kılan ise ülkemizin birçok
yerinde, her imalata uygun kalite çeşitle-
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
41
hazırlayan » yasin efesoy
meslek
HABERLER
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
ESKİ MESLEKLER
rinde üretiliyor olmasıdır… Bu durumdan
en iyi şekilde istifade eden sektör, ürün
gamını ve üretim tekniklerini geliştirmeyi
başarır. Hammadde sorununu akılcı yöntemlerle çözmeyi başaran Denizlililerin
soba siparişi her geçen gün artar. Talebin
her geçen gün artması, Denizlili üreticileri arzda da hızlanmaya sevkeder. Bu
sürecin sonunda da sobacılık sektörü
sanayileşme yolunda emin adımlar atar.
ne taşınan firma, son teknoloji seri üretime geçerek yıllık soba üretim kapasitesini 150’den 25.000’e çıkarır.1994’te
ürün yelpazesine doğalgazlı ve LPG’li
sobaları da dahil eden Çalışkan Isı, 2005
yılına kadar tesisini daha da güçlendirerek bugünkü haline gelir.
1950'li Yıllarla Birlikte Çalışkan Isı
Sektöre Adım Atıyor
Yıllar geçtikçe kendini daha da geliştiren
Çalışkan Soba, tam 50 yıldır ürünlerini
Türkiye pazarına sunuyor. Başta Ege, İç
Anadolu ve Karadeniz olmak üzere pek
çok bölgeye ürünlerini gönderen firmanın İşletmeden Sorumlu Yöneticisi Ümit
Çalışkan, ''Şirketi dedem kurdu, 3 kuşaktır sobacılık yapıyoruz. Dedemin döneminde el yapımı sobalar üretilirken, bizler tamamen teknolojiye dayalı üretim
yapıyoruz. Dedem bu işi Bulgaristan’da
öğrenmiş, 1937’den 1950’ye kadar da
orada bu işi yapmış. Diplomasını alınca
da Türkiye’ye geri dönerek Denizli’de
sektöre girmiş. Türkiye’de ilk kuzineyi
biz üretmişiz. Kuzinenin tanıtımı için
babaannemle birlikte at arabasıyla
kenti dolaşarak ekmek pişirmişler. Halk
da yavaş yavaş kuzineyi benimsemiş.
Bugünse kuzineden doğalgaz sobasına
kadar pek çok sobanın üretimini yapıyoruz'' diyor.
Sobacılık sektörünün bu gelişiminin
içinde, ürettiği sobalarla Türkiye’de adını
duyurmayı başaran Çalışkan Isı da yer
alır. 1951’de Kaleiçi’nde küçük bir bisiklet tamir atölyesinde Merhum Mehmet
Çalışkan tarafından kurulan Çalışkan
Isı, 1969’da yönetimi oğlu Ahmet
Çalışkan’ın devralmasıyla birlikte sektörde atağa kalkar.
1970’te 1. Sanayi Sitesi’ndeki daha geniş mekana taşınan firma, 18 yıl boyunca
bu mekanda üretim tekniklerini ve ürün
çeşitliliğini güçlendirir. Bu süreç içerisinde, sektördeki ilk pres makinelerini alarak
da seri üretime yönelir.1989 yılına
gelindiğinde Denizli Organize Sanayi
Bölgesi’ndeki 10.000 metrekare alana
kurulu 7000 metrekarelik modern tesisi-
Çalışkan ile Denizli 50 Yıldır
Türkiye'yi Isıtıyor
GELENEKSEL SOBACILIĞIN TARİHE KARIŞTIĞI
GÜNÜMÜZDE MODERN ÜRETİMLER HIZ KESMEDEN
DEVAM EDİYOR. MODERN ÜRETİMDE İSE 'YÜKSEK
KALİTE' ÖNE ÇIKAN ŞARTLARIN BAŞINDA GELİYOR.
EKONOMİ
Her geçen gün
gelişen
teknoloji ile
birlikte
ortaya çıkan
ihtiyaçları
yakından
takip eden
Çalışkan Isı,
sobacılık
sektöründeki
talepler
doğrultusunda
ürün
yelpazesini
genişleterek
ürün gamına
bacalı doğal
gaz ve
LPG'li soba
imalatını
katarak
yoluna
devam ediyor.
Sobacılık
sektöründe
yurdışına
yapılacak
ihracatın
neredeyse
imkansız
olduğunu
belirten
soba
üreticileri,
bu imkanın
daha çok
Balkan
ülkeleri
açısından
geçerli
olduğunu,
bunun da
ihracat
açısından
ciddi
sorunlara
yol açtığını
belirtiyorlar.
GEZİ
MARKA
Onlarca Ürün Çeşidi Bir Arada
'Sobacılık' denince akla ilk gelen her ne
kadar emaye sobalar olsa da bu alanda
birçok çeşit mevcut. Teneke sobadan
kuzineye, emaye sobadan termosifona
kadar onlarca ürün bulabilmek mümkün.
1980’li yıllarda elektrikli fırının yerini
tutan kuzinede pişirilen yemek ve hamur
işlerinin tadı ise bir başka.1990’lı yıllarda elektrikli ev aletlerinin gelişimiyle
birlikte yerini fırına bırakan kuzine, bugün
o zevki bilen kişiler tarafından bir hayli
özleniyor. Ümit Çalışkan da kuzinede iki
farklı tipte üretim yapıldığını belirterek,
genelde şehirlerde kullanılanın kovalı tip,
kırsal kesimlerde kullanılanın da tuğlalı
tip olduğunu söylüyor.
Çalışkan Isı, 2000 yılından beri press hatlarında son teknolojiyle üretimlerine devam ediyor.
42
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
E -T İ C A R E T
www.dto.org.tr
OCAK 2011
ESKİ MESLEKLER
zi arttırarak devam edeceğiz. Kaliteniz
yüksek olduğu sürece önünüz de açık
olur'' diyor.
Soba İhracatının Başlaması ile
Bitmesi Bir Oldu
sac olarak giren hammadde, diğer ucundan kullanıma hazır soba olarak çıkıyor''
şeklinde konuşuyor.
Sobacılık sektöründe ihracatın neredeyse
imkansız olduğunun altını çizen Çalışkan,
sobanın daha çok Balkan ülkelerinde
kullanıldığını belirterek sözlerini şöyle
sürdürüyor: ''O ülkelerde daha çok hercai, basit soba kullanılıyor. Bir zamanlar
Bulgaristan’a ihracat yapmıştık, ancak
ticari olarak anlaşamadık. Başka da ihracat yapılabilecek bir ülke yok. Dolayısıyla
sobanın ihracatının başlaması ile bitmesi
bir oldu diyebiliriz''.
Modern Tesislerde Soba Üretimi
Çalışkan Isı, Türkiye’nin en modern soba
üretim tesislerinden birine sahip. Ümit
Çalışkan, “Bugün ülkemizde yalnızca
6-7 firma soba üretiyor. Biz de bunlardan biriyiz. 1989’da Organize Sanayi
Bölgesi’ne taşınmamızla birlikte ülkemizin en modern tesislerinden birine sahip
olduk. Bugün fabrikanın bir ucundan düz
''Geleneksel Yöntem Bitse de
Modern Sobacılığın Önü Açık''
Ümit Çalışkan, geleneksel teneke sobacılığın bugün tarihe karışmak üzere
olduğunu ancak modern üretimlerin
önünün açık olduğunu söylüyor.
''Biz ilk kuzineyi ürettiğimizde, evlerdeki soba anlayışı çok farklıydı. Salonun
ortasında mangal tipinde bir soba kurulur, baca sistemi de olmadan ısınılırdı.
Kuzineyle birlikte çağdaş bir anlayış
geldi'' diyen Ümit Çalışkan, kendilerinin 2009 krizinden etkilenmediklerini
vurgulayarak, ''40-45 kişiyi istihdam
ediyoruz. Yıllık 25.000 civarı soba,
300.000 civarı da boru üretimi yapıyoruz. Soba, zaruri bir ihtiyaç. Aynı zamanda katı yakıt sobası kadar ısı veren
bir alet daha yok. Bu nedenle üretimimi-
Çok değil
bundan
20 yıl
öncesine
kadar
Denizli'deki
Tarihi Kaleiçi
Çarşısı'nda
konuşlanan
sobacılar
sabahın
ilk saatleri
ile birlikte
ellerine
aldıkları
çekiçleri
akşam
saatlerine
kadar
soba
yapımında
kullanırlardı.
Seri üretime
geçilmeyle
birlikte
önemini
yitiren
ustalar
teknoloji ile
birlikte
birer birer
tarihe
karışıyor.
Kaleiçi Çarşısı Sobacılarını Arıyor
Geleneksel yöntemle üretilen sobalar ise
sobacılık sektörünün tükenmeye yüz tutmuş günlerini yaşıyor. Yaşanan teknolojik
gelişmelerin ihtiyaçları tepeden tırnağa
değiştirdiğini ifade eden Kaleiçi esnafı;
''20 sene önce Denizli'de onlarca kalaycı
vardı. Ama şimdi sayıları bir elin parmaklarını geçmez. Nalbant vardı, şimdi onlar
da yok olmaya yüz tuttu. Denizli'de 20
yıl önce soba ustaları vardı. Her sabah
kepenk açar, işlerinden başlarını kaldıramazlardı. Saçlarını alırlardı önlerine,
sobayı ortaya çıkarmak için sabahtan
akşama kadar bu caddelerde sesleri
yankılanırdı'' diyorlar.
DTO Başkanı Özer: ''Sobacılığı
Denizli'de Yaşatmalıyız!''
Teknolojik gelişmelerin avantajları olduğu kadar, dezavantajlarının da olduğunu
söyleyen DTO Başkanı Necdet Özer, bir
dönem kentin parlak sektörlerinden olan
sobacılık mesleğinin teknoloji karşısında
yenik düştüğünü söylüyor. Başkan Özer,
geçmiş dönemlerde icra edilen mesleklerin kent belleğinde önemli bir yere sahip
olduğunun altını çizerek ''Bizden önceki
kuşakların meslekleri bizim kültürümüzdür. Bugün modern sobacılık başarılı olsa
da geleneksel sobacılık ne yazık ki bitme
noktasında. Ancak her ne olursa olsun
yaşaması gerekiyor'' diyor.
Zamana yenik düsen sobalar günlük
yasamdan elini etegini çekiyor
S
oğuk kış günlerinin
vazgeçilmeleri arasında
yer alan sobalar zaman
içerisinde yerlerini modern
ısıtma yöntemlerine bıraksalar
da insanların içlerinde bir ukde
kalıyor. 'Teneke', 'galvaniz',
'emaye' derken yerini kalorifer
peteklerine bırakan sobalar, bir
yandan yaşam mücadelelerine
devam ederken, diğer yandan
doğal gaz karşısında yenik
düşeceklerini biliyorlar. Peki
ya o kestane kokulu evlere,
kışın dondurucu günlerinde
gürüldeyen, tavana kızılımsı
rengini yansıtan sobalara ne
olacak? Onlar da pek çok kişi
tarafından belki birkaç naylon
eşya karşılığında eskici ile
takas edilecek... Belki de birkaç
yıl sonra kendisinden eser
kalmayarak, yalnızca dünün
çocukları tarafından gelecek
nesillere aktarılacak... Kim bilir...
Ancak bilinen bir gerçek var ki,
o da teknoloji ile birlikte gelen
modern yöntemler karşısında
geleneksel yöntemleri birer
birer yitirmemiz... Daha sağlıklı,
daha konforlu ve daha pratik
usuller yaşamımıza girdikçe
eski usullerin yaşantımızı terk
etmesi... Sobacılık sektörü için
de kaçınılmaz olan bu gelişim
süreci sektör temsilcilerini
çeşitlendirmeye sürüklüyor.
Tıpkı Çalışkan Isı gibi... Her ne
kadar tenekelerin nostaljisinin
yerini tutmasa da ergonomik
tasarımları ile kuzineler hala
tesislerde üretime devam
ediyor... Amaç aynı, eski
geleneklerimizin bir şekilde
devam etmesi...
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
43
HABERLER
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
gezi
Afrika'nın Dünyaya Açılan Yıldızı
Libya
hazırlayan » mutlu bayram
Libya
44
Libya topraklarının %90'ı çöllerle
kaplıdır. Büyük Sahra Çölü'nün
kuzey ve doğu bölümlerini içine
alan Libya Çölü, her yıl binlerce
turistin akınına uğramaktadır.
Özellikle ülkenin sahil boyunda
Dünya Mirası olarak da kabul
edilen çok sayıda antik bölge
bulunmaktadır. Bu da ülkenin
önemli zenginliklerindendir.
Libya, 32°-20° kuzey enlemi
ile 10°-25° doğu boylamı
arasında yer almaktadır. Ülke
kuzeyde Akdeniz, doğuda Mısır,
güneydoğuda Sudan, güneyde
Nijer ve Çad, batıda ise Cezayir
ve Tunus’la çevrilidir. Yüzölçümü
1.759.540 kilometrekareye
ulaşan ülke, Afrika’nın dördüncü
büyük ülkesidir.
Libya iklimi, yükseklik ve denize
yakınlık bakımından çeşitlilik
arz eder. Fakat genel olarak çöl
ikliminin tesiri altındadır. Yazları
oldukça sıcak ve kurak, kışları
çoğunlukla ılık ve az yağışlı geçer.
Bahar aylarında güneyden esen
Ghibli rüzgarı, Sahra'nın kavurucu
sıcaklığını kuzeye doğru taşır.
Libya, batıda Tripolitania, doğuda
Cyrenacia ve güneyde Fezzan
olmak üzere üç ana bölgeye
bölünmüştür. Nüfus daha çok
Tripolitania ve Cyrenacia sahil
bandında yoğunlaşmıştır. Çölde
vahalar bulunmaktadır. Petrol ve
doğal gaz alanları genellikle çölün
iç kesimindedir.
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
www.dto.org.tr
E -T İ C A R E T
OCAK 2011
Kisi Basına En Yüksek GSYiH'nin
Düstügü Afrika Ülkesi
Libya Ekonomisi, esas olarak petrol gelirlerine dayanmaktadır. Enerji
sektöründen sağlanan gelir, ülkenin düşük nüfusu ile bir araya geldiğinde,
Libya kişi başına en yüksek GSYİH’ya sahip Afrika ülkelerinden biri
durumuna gelmektedir.
GEZİ
Libya
Nüfusu
6,4 milyon
(2009)
Başkenti
Trablus
Yüzölçümü
1.759.540 km2
Resmi Dili
Arapça
Para Birimi
Libya Dinarı
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
45
HABERLER
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
Afrika'nın Okur Yazar Oranı
En Yüksek Ülkesi
gezi
hazırlayan » mutlu bayram
S E K TÖ R
Libya
Libya'da
Roma
kentleri
başta
olmak üzere
ülkenin sahil
boyunda
çok sayıda
antik kent yer
alır. Ayrıca
Libya
Çölü'nde
bulunan
çok sayıda
vaha ve
antik eser de
buraya gelen
ziyaretçileri
büyüler.
Libya,
başta turizm
olmak üzere
çeşitli
sektörlere
yaptığı
yatırımlarla
Akdeniz
Bölgesi'nin
Dubai'si
olma
yolunda emin
adımlarla
ilerlemekte.
Özellikle
yabancı
sermayenin
büyük ilgi
gösterdiği
ülke,
geleceğe
güvenle
bakmakta.
46
Denizli Ticaret Odası
Libya, Kuzey Afrika’nın en yüksek okur-yazar oranına sahip
ülkesidir. Ülkede okur-yazar yetişkin oranı %84 seviyesindedir.
İlk ve orta eğitimde okula devam oranı %96 civarındadır.
Eğitim 6-15 yaşları arasında zorunludur.
K
uzey Afrika'nın ekonomik
potansiyeli en yüksek
ülkelerinden biri olan
Libya’nın bilinen ilk
tarihi M.Ö. 400 yılında
Berberilerle başlar. Ülke,
kurulduğu ilk günden itibaren pek çok
devletin işgaline uğramış ve bu durum
Osmanlı egemenliğine kadar devam
etmiştir.
Osmanlı Devleti'nin Libya'daki İzleri
Uzun yıllar İspanya ve Malta
şövalyelerinin elinde kalan Trablus, 1551
yılında meşhur Kaptan-ı Derya Turgut
Reis tarafından fethedilmiş ve Osmanlı
Devleti'ne bağlanmıştır. Tam 400 yıl
Osmanlı adaleti ve idaresi altında huzur
ve refah içerisinde yaşayan ülke, Osmanlı
Devleti'ne bağlı ayrı bir il olarak kabul
edilmiştir.
Saray'ın tayin ettiği valiler tarafından
idare edilen Libya, Osmanlı'nın bu
bölgelere getirdiği çağdaş kurum
Ocak 2011
ve uygulamalara da ev sahipliği
yapmıştır. Bunlardan biri de ülkede
halen geçerliliğini koruyan parlamenter
sistemdir.
Osmanlı'dan Sonra Sömürge
Haline Gelen Ülke
Osmanlı Devleti'nin zayıfladığı yıllar,
Libya için de kötü günlerin habercisi
olmuştur. 1911 yılında İtalyanlar bölgeyi
işgal etmiş ve Trablusgarp Savaşı'nın
akabinde yapılan Oshy Anlaşması ile
Libya'daki Osmanlı hakimiyeti fiili olarak
sona ermiştir. Ancak hukuken Osmanlı'ya
bağlılık bir süreliğine de olsa devam
etmiştir.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra
bölge uzun süre Fransa ve İngiltere
hakimiyetinde kalmıştır. Bu durum,
Birleşmiş Milletler'in 1949 yılında
Libya'nın bağımsız bir ülke olması
gerektiği kararını alması ile sona ermiştir.
Bu görüşmelerde Libya'yı 1920'lerden
beri İtalyanlarla mücadele eden ve
sonrasında da Mısır'a sürgüne giden
Şeyh İdris temsil etmiştir. 1951 yılında
bağımsızlığını kazanan ülke, Birleşmiş
Milletler aracılığıyla bağımsızlığa kavuşan
ilk ülke olma özelliğine sahiptir.
Darbe ile Yönetim Sisteminin
Değiştiği Ülke
Bağımsızlığını kazanan ülkenin ilk
kralı Şeyh İdris olurken, 1 Eylül
1969'da ordunun genç subaylarından
Muammer Ebu Minyar Al-Kaddafi bir
grup subayla birlikte Kral İdris'e karşı
bir darbe yapmıştır. Yapılan darbenin
başarılı olmasının ardından Libya Arap
Cemahiriyesi kurulmuştur. Kurulan devlet
düzeni bugün de aynı şekilde devam
etmektedir.
Libya'nın Gelecek Vaad Eden
Turizm Potansiyeli
Uzun yıllar Türk- İslam kültürünün
etkisi altında yaşayan Libya, turizm
sektörü açısından oldukça önemli bir
www.dto.org.tr
OCAK 2011
GEZİ
Ortadogu'nun En Uzun
Plajlarına Sahip Ülkesi
Libya'nın 2.000 kilometreyi bulan plajları, Ortadoğu ve Afrika'daki
en uzun ve en çeşitli plaj olma özelliğine sahiptir. Kumdan,
kayalık, çamlık ve tepeleri gören plajlar, ülke turizminin önemli
parçalarından biridir.
Libya’da
nüfusun
büyük bir
bölümü Arap
veya
Araplaşmış
berberilerden
meydana
gelir.
Trablus,
Bingazi,
Derne, Zuara,
Homs ve
Beyda
nüfusun en
kalabalık
olduğu
şehirlerdir.
potansiyele sahiptir. Düşünüldüğünün
aksine son derece güzel bir ülke olan
Libya, mevcut yönetim modelinden dolayı
modern dünyanın birçok güzelliğinden
faydalanamasa da iklimi, doğal güzellikleri
ve coğrafi konumu ile dünyanın sayılı
turizm merkezlerinden biridir.
olmasına neden olmuştur. Öyle ki,
Libya nüfusu, 2008 yılında yapılan
nüfus sayımına göre 6,3 milyondur.
Ülkedeki nüfus artış hızı ise %2,5'ler
seviyesindedir.
Binlerce yıl öncesine dayanan antik
eserleri ve Akdeniz sahili boyunca
parlayan plajları ülkeye turizm sektörü
açısından ciddi avantajlar sağlamaktadır.
Özellikle Büyük Sahra Çölü'nün kuzey
ve doğu bölümlerini içine alan Libya
Çölü, her yıl milyonlarca turistin akınına
uğramaktadır. Ülkenin özellikle sahil
boyunda Dünya Mirası olarak kabul edilen
çok sayıda antik kent yer almaktadır.
Oldukça genç bir nüfusa sahip olan
Libya’da nüfusun %30’u 15 yaşın
altındadır. 65 yaşın üzerindeki nüfus
ise oldukça düşük düzeydedir. Nüfusun
%85’i sahildeki şehirlerde özellikle
Trablus ve Bingazi’de yoğunlaşmıştır.
Dünya Nüfus Sıklığının En Az
Olduğu Ülkelerden Biri
Topraklarının çok geniş olması ve büyük
bir bölümünün hayat şartları açısından
müsait olmaması Libya'nın dünya nüfus
sıklığının en az olduğu ülkelerden biri
devam oranı %96 civarındadır. Eğitim
6-15 yaşları arasında zorunludur. Kız
öğrencilerin okullaşma oranı diğer Arap
ülkelerine göre daha yüksektir. Trablus,
Bingazi, Marsa el-Brega, Misurata, Sebha
ve Tobruk’ta üniversiteler mevcuttur.
Ülkenin Nüfus ve Okur Yazar Oranı
Libya'da nüfusun büyük bir bölümü Arap
veya Araplaşmış Berberilerden meydana
gelmektedir. Trablus, Bingazi, Derne,
Zuara, Homs, Misurata ve Beyda kentleri
nüfusun en kalabalık olduğu şehirlerdir.
Libya'nın bir diğer önemli özelliği ise,
Kuzey Afrika’daki en yüksek okur-yazar
ve okullaşma oranına sahip ülke olmasıdır.
Ülkede okur-yazar yetişkin oranı %84
seviyesindedir. İlk ve orta eğitimde okula
Petrol Kaynakları ile Afrika'nın En
Zengin Ülkeleri Arasında
Libya Ekonomisi'ne bakıldığında, petrol
kaynaklarının ortaya çıkmasından
önceki dönemde fakir bir ülke olduğu
görülebilecektir. Ancak1950’li yıllarda
petrolün bulunmasıyla hızla kalkınan
ülke, bugün ihracat gelirlerinin %95’ini
petrolden karşılamaktadır.
Libya, antik
eserleri ve
Akdeniz
sahilindeki
parlayan
plajları
ile önemli
bir turizm
ülkesidir.
Özellikle son yıllardaki petrol
ihracatındaki önemli ölçüde artış, Libya’yı
dünyaya tanıtmış ve dünyada petrol ihraç
eden ülkelerin arasında altıncı olmasını
sağlamıştır.
Libya petrolü, sahip olduğu kalite ve
çıkarma maliyetinin düşüklüğü ile
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
47
HABERLER
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
Libya'nın Yeni Hedefi: Güçlü Bir Kimya
Sanayi Merkezi Olmak
gezi
hazırlayan » mutlu bayram
S E K TÖ R
Libya
Libya Hükümeti, petrol üretimindeki avantajını da kullanarak güçlü bir
kimya sanayisi kurmayı hedeflemektedir. Bugün ülkedeki Ulusal Petro
Kimya Şirketi’nin Marsa El Brega Tesisleri bölgenin en önemi kimyasal
madde üreten sanayi tesisidir.
Dış
ticaretinin
yüzde 98'i
petrol, petrol
ürünleri ve
doğal gazın
meydana
getirdiği
Libya, Kuzey
Afrika'nın
en zengin
ülkelerinden
biridir.
Ülkedeki kişi
başına düşen
Gayri Safi
Milli Hasıla
çok yüksektir.
Ülkede
2009 ile
2012 yılları
arasında
petrol
sektörü
hariç, 125
milyar
Dolarlık
bir yatırım
hacmi
planlanmıştır.
Ülkede
yatırım
yapılacak
sektörlerin
başında ise;
konut,
altyapı
ve yüksek
eğitim
projeleri yer
almaktadır.
48
Denizli Ticaret Odası
diğer ülkelerden ayrılmaktadır. Libya
Ekonomisi'nin yardımcı unsurlarını tarım
ve hayvancılık teşkil ediyorsa olsa da asıl
ana gelir, petrol ve petrol ürünlerindendir.
Enerji Kaynaklarının Libya
Ekonomisi'ne Büyük Katkısı
Ekonomisinin büyük bölümü petrol
gelirlerine dayanan Libya'nın diğer önemli
gelir kaynağı ise doğal gazdır. Fakat doğal
gazdan elde edilen gelir, petrol gelirinin
ancak yarısına ulaşabilmektedir.
Libya’nın yılda 120.000.000 ton olan
petrol ve yan ürünleri üretimi, ülkeye
Avrupa’daki iş hayatına da katılma fırsatı
vermektedir. Libyalı işadamları özellikle
Avrupa'da ciddi yatırımlar yapmaktadır.
Enerji sektöründen sağlanan büyük gelir,
düşük nüfus ile bir araya geldiğinde,
Libya kişi başına en yüksek GSYİH’ya
sahip Afrika ülkelerinden biri olmaktadır.
Bu da ülkenin gözünü dış pazarlara
yöneltmesine neden olmuştur.
Ocak 2011
Milyarlarca Dolarlık İhracat ve
Önemli İhracat Kalemleri
Dış ticaretinin yaklaşık % 98’ini petrol,
petrol ürünleri ve doğal gazın meydana
getirdiği ülkede ayrıca deri ve post,
yer fıstığı, zeytinyağı, hurma, tütün,
selüloz, badem, çeşitli cins meyveler
ile turunçgiller diğer ihracat ürünleri
arasında yer alır.
Balıkçılık ülkedeki bir diğer önemli gelir
kaynağı iken, özellikle ton balığına büyük
rağbet gösterilmektedir. Öyle ki, ülkenin
ithal ettiği ürünler arasında ton balığı
önemli bir yere sahiptir.
Ülkede deve, sığır, merkep, at, koyun ve
keçi yetiştirilirken bunlardan elde edilen
et, deri ve yün de ihracat açısından
önemli bir gelir kaynağı oluşturmaktadır.
Bölgenin önemli gelir kaynaklarından bir
diğeri de hurma yetiştiriciliğidir. Şehrin
kenarlarında sık sık hurma bahçelerine
rastlanır ve çok da lezzetlidirler.
Ülkede el sanatları ve dokuma
endüstrisinin yanı sıra sigara, deri ve
zeytinyağı sanayii ile inşaat sektörü
de oldukça gelişmiştir. Özellikle inşaat
yapımı için dış ülkelerden işçi ve
mühendis gelmektedir. Bu bakımdan
Türkiye ile Libya arasında sıkı bir
ekonomik bağ kurulmuştur. Libya,
Türkiye’den başka Mısır, ABD, İngiltere
ve Fransa ile ticari ilişkiler kurmuş
durumdadır.
Libya Ekonomisi, Global Krize
Uzaktan Baktı
Bankacılık sektörünün dışa kapalı
olması ve petrol fiyatlarının yüksek
seyretmesi Libya’yı dünya piyasalarını
derinden etkileyen ekonomik krizden
korurken, halihazırda varil başına petrol
fiyatlarının 2009 bütçe ortalamasının
(yıllık ortalama 45 Dolar-varil konmuş)
üzerinde gerçekleşmesi ile Libya
Bütçesi 5,7 milyar Dolar civarında fazla
vermiştir. Öyle ki, ülkede 2009 yılı döviz
rezervleri 125 milyar Dolar civarında
www.dto.org.tr
OCAK 2011
GEZİ
Ülkedeki Insaat Sektörünün
Tek Hakimi: Türk Sirketleri
Libya’daki iki sektör, ulusal ve uluslararası firmalara açık durumdadır.
Bunlar, petrol-gaz ve inşaat sektörleridir. Ülkedeki inşaat sektöründe
Türkler ve ikinci olarak da İtalyanlar söz sahibidir. İnşaat sektöründeki
pek çok büyük Türk firması Libya'da faaliyet göstermektedir.
Türkiye
ile Libya
arasında
yapılan
görüşmelerin
ardından
iki ülke
arasındaki
vize
uygulaması
kaldırılmıştır.
Bu karar,
ülkeye giden
Türk şirketi
sayısında
ciddi bir
artışa neden
olmuştur.
gerçekleşmiştir. Kuzey Afrika'daki
pek çok ülkeden farklı olarak dış borcu
olmayan Libya için kredi kuruluşları
AAA- notunu vermektedir. Bunun yanında
ülkede birçok yeni yatırım projeleri de ilan
edilmektedir.
Bu alanlarda uygulanacak yatırımlara 5 yıl
boyunca sağlanan karların tekrar yatırıma
dönüştürülmesi kaydıyla gelir vergisi
muafiyeti tanınmaktadır.
Yabancı Yatırımcıların Büyük İlgi
Gösterdiği Libya
Ülkede, çok ufak değişiklikler dışında
vergi kanunu ve vergi oranları 1973
yılından bu yana aynı şekilde devam
etmektedir. Ancak 2004 yılında çıkarılan
11 nolu GHK Kararı bu uygulamalar
açısından yenilik getiren düzenleme
olmuştur.
1997 yılına kadar dış dünyaya kapılarını
kapalı tutan Libya, bu tarihte yabancı
sermayenin ülkeye çekilmesi amacıyla
1997/ 5 Sayılı Kanunu yürürlüğe
koymuştur. Kanunun uygulanmasına
yönelik hükümler ise Genel Halk
Komitesi’nin 2002/21 sayılı Yönetici
Düzenlemesi'nde öngörülmüştür.
Yasa 1997 yılında çıkmış olmasına
rağmen gerçek anlamda ülkeye yabancı
sermaye girişine 2005 yılı başından
itibaren izin verilmiştir. Yasada yabancı
sermayeye açılan alanlar açık bir şekilde
sayılmaktadır. Bunlar; sanayi, sağlık,
turizm, hizmet ve tarım sektörleridir.
Firmaların Vergilendirilmesi
Vergilendirme, yabancı firmalar açısından
üzerinde dikkatle durulması gereken
bir konudur. Çünkü ülkede kanunların
yorumlanmasında ve uygulanmasında
farklılıklar görülmektedir.
Bu çerçevede vergi konusunda yerel bir
danışman (public accauntant) kullanılması
Libya’da faaliyet göstermeye başlayan
yabancı firmalar için en uygun ve zorunlu
yol olacaktır.
DTO Başkanı Necdet Özer:
''Libya Pazarını Değerlendirmeliyiz''
Libya ile Türkiye arasında sağlanan
vizesiz geçişlerin Denizlili işadamları
tarafından çok iyi değerlendirilmesi
gerektiğini belirten Denizli Ticaret
Odası Başkanı Necdet Özer, ''Libya,
girişimcilerimiz ve yeni pazar arayan
işadamlarımız açısından önemli bir fırsat.
Evet, kentimizde artık krizin olumsuz
etkileri sona ermiş durumda. Ancak eski
parlak günlerimize yeniden dönmek
için yeni pazarlara girmemiz şart. İşte
bu açıdan ihracatçılarımız, ekonomik
gelişmeleri iyi tahlil etmeliler. Denizli
olarak artık farklı sektörlerde de faaliyet
göstermeliyiz. Denizli, sadece tekstil
ve mermeri ile değil, termal turizmi,
seracılığı ve enerji sektörleri ile de pazar
arayışlarına devam etmeli. Bunun için de
çeşitli ülkelere giderek yeni müşteriler,
yeni alıcılar bulacağız. Bunları yaparken
de kaliteli üretimden ve markalaşmadan
kesinlikle taviz vermeyeceğiz'' şeklinde
konuştu.
Ocak 2011
Libya ile
Türkiye
arasında
gerçekleşen
vizesiz geçiş
imkanının
Denizlili
yatırımcılar
açısından
iyi bir fırsat
olduğunu
ifade eden
DTO Başkanı
Necdet Özer;
''Dışa açılım
politikamızda
Libya gibi
güçlü
ekonomilere
sahip ülkeleri
göz ardı
etmeyelim''
çağrısında
bulundu.
Denizli Ticaret Odası
49
haberler
TOBB-HABER
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
TOBB HABER
hazırlayan » hamza elmaköylü
TOBB Baskanı Rifat Hisarcıklıoglu:
"Issizligin altında mesleksizlik var''
T
“Bugün gelişmiş ülkelere baktığımız zaman, eğitim yüzde
70’e kadar meslek liselerinde.
Bizde bu oran yüzde 30’lar,
yüzde 35’ler seviyesinde.
Buradan sesleniyorum. Hangi
mesleğiniz olursa olsun, işinizi kaybetmişseniz, mesleğinizin hükmü de devri de bitmiş
oluyor. www.beceri10.org.tr
web adresinden gidip müracatınızı yapın''
OBB Başkanı M. Rifat
Hisarcıklıoğlu, 5 yılda
1 milyon kişiye iş imkanı sağlayacak Uzmanlaşmış
Meslek Edindirme Merkezleri
(UMEM) Beceri’10 projesini
anlattı. Türkiye’nin en önemli
problemi olan işsizliğin altında mesleksizliğin yattığını
vurgulayan Başkan Rifat
Hisarcıklıoğlu, ''İnsanlarımıza
balık yemeyi değil, balık tutmayı öğreteceğiz'' dedi.
''Son Derece Önemli Bir
Proje''
''Türkiye'de 3 Milyon
İşsiz Bulunmakta''
Türkiye’nin her tarafını
gezdiğini ve gözlemler yaptığını anlatan TOBB Başkanı
Hisarcıklıoğlu, ''Gördüğüm en
önemli şey şu: Kahvehaneler
binlerce işsizle dolu. İnsanlara
sorduğunuz zaman bütün anketlerde birinci sorun işsizlik
çıkıyor. Bu rakamlara da yansımış durumda. Bugün TÜİK’in
rakamlarına göre 3 milyon
kişi işsiz. 2 milyon kişi de iş
arama umudunu kaybetmiş''
ifadesini kullandı.
Bu Yıl Sonu Hedefi:
200 Bin Kişi
Bu yılki hedeflerinin 200 bin
kişi olduğunu ifade eden Rifat
Hisarcıklıoğlu şunları söyledi:
''Asya krizi sırasında yaklaşık
600 bin kişi eğitildi ve meslek
sahibi yapıldı. Bizim de en
önemli sorunumuz mesleksizlik. Aslında işsizliğin altında
mesleksizlik var. Yani bugün
adama soruyorsunuz ‘ne iş
Hayata geçirdikleri projenin
son derece önemli olduğunu
ifade eden TOBB Başkanı
yaparsın?’ ‘Her işi yaparım’
Rifat Hisarcıklıoğlu sözleridiyor. Bu aslında hiçbir işi
ni şöyle tamamladı: ''Önce
yapamam demektir''.
ihtiyaç analizi yaptık, bütün
iş yerlerine ‘senin ne tip
''Meslek Liselerine Önem
elemana ihtiyacın var?’ diye
Vermemiz Gerekiyor''
sorduk. Herkesi kapı kapı
gezdik. Bu, Türkiye’de ilk kez
Türkiye’nin eğitim sisteyapılıyor. Bunun çerçevemindeki yanlışlıktan dolayı,
sinde ihtiyaç sahibi olanlar
özellikle meslek liseleri ve
ihtiyaçlarını ortaya koydular.
meslek yüksekokullarını hep
ikinci sıraya attığını ifade eden Böylece ortaya sağlıklı bir
tablo çıktı''.
Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu:
TOBB'un tam destek verdigi UMEM Beceri'10 Projesi'ne büyük ilgi
Beceri’ 10 sayfası tıklanma rekoru kırdı
T
ürkiye'nin işsizlik
sorununa çözüm
bulmak amacıyla oluşturulan Uzmanlaşmış Meslek
Edindirme Merkezleri (UMEM)
Beceri'10 projesinin sitesi
www.beceri10.org.tr, bir gün-
50
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
de 945 bin kişiyle tıklanma
rekoru kırdı. T
​ OBB Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu, proje için
oluşturulan siteye olan ilgiyi
''Bu gerçekten de müthiş bir
rekor. İşsizlik Türkiye'nin bir
numaralı meselesi. Bu bir
kez daha ortaya çıkmış oldu''
şeklinde yorumladı. TOBB'un
ve TOBB ETÜ'nün tam destek verdiği UMEM Beceri'10
projesi, istihdam alanında
yapılmış en büyük proje özelliğine sahip.
www.dto.org.tr
TOBB, 2011
Yılı Fuar
Rehberi'ni
tamamladı.
Rehberde,
5 ayrı
bölümde, yıl
içerisindeki
fuarlara ilişkin
ayrıntılı
bilgilere yer
verilirken,
fuarların
konuları,
yapılacağı
şehirler ve
tarihleri de
yer aldı.
TOBB
Başkanı
M. Rifat
Hisarcıklıoğlu,
geçtiğimiz
günlerde
TBMM
tarafından
kabul edilen
Yeni Ticaret
Kanunu'nun
uygulamada
önemli
kolaylıklar
sağlayacağını
söyledi.
TOBB-HABER
OCAK 2011
TOBB Baskanı M. Rifat Hisarcıklıoglu:
''Büyümenin arkasında özel sektör yatırımlarındaki artıs var''
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin ilk 9
ayda yüzde 8.9 büyüdüğünü vurgulayarak, 'Bu
büyümenin arkasında yüzde 4,5 ile özel sektö-
rün yatırımlarındaki artış var. Türkiye, krizden
çıkmış 16 ülke arasında 12. sırada yer alıyor.
Daha da yükseğe çıkacağız'' dedi.
Sanayi Strateji Belgesi,
Türkiye Sanayisi'nin rotası olmalı
T
''Başarırsak Ödülü de
Büyük Olacak''
ürkiye Sanayi
Strateji Belgesi’nin
açıklanması amacıyla düzenlenen toplantıda
konuşan Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu, Hükümet'ten
tüm kamu kurumları ile birlikte
sanayi stratejisini ülke gündeminde ön plana çıkarmasını,
yapısal dönüşüm ve reform
sürecinin ana unsuru olmasını
istediklerini söyledi.
''Artık Şartlar Değişti''
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu,
eskiden ülke kalkınması için
yapılması gerekenin sanayi
hamlesi olduğunu hatırlatarak,
sanayi ürünlerinin azlığına
dikkat çekti. Günümüz dünyasında artık şartların değiştiğini
ve eskiden uygulanan politikaların anlamını yitirdiğini ifade
eden Hisarcıklıoğlu, ''Artık
sadece fabrika kurmak yetmiyor. Enerjimizi, kaynaklarımızı,
sanayimizin daha fazla katma
değer üretebilmesi için harcamamız gerekiyor'' dedi.
''İthalat Rakamlarımız
Çok Yüksek''
mizin, binbir güçlükle ve emek
vererek yaptıkları ihracat da,
hak ettiğimiz katkıyı bırakSon yıllarda sanayinin, küremıyor. 2010 yılının ilk 10
sel ekonomiye hızla entegre
ayında sanayimiz yüzde 13
olduğunu, ancak, bu entegras- büyüdü. Ama enerji hariç ara
yonun belli bir stratejiden yok- malı ithalatındaki artış yüzde
sun gerçekleştiğini, cari açığın 34'e ulaştı. Küreselleşme sizi
hızla artışının da bununla
kendisine uydurduğunda, bir
alakalı olduğunu anlatan Rifat nevi küreselleşme sürecine
Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: teslim olduğunuzda, böyle
''Sanayimizin lokomotifi olan
oluyor. Sanayimizde artan
sektörlerimiz, üretimin büyük ithalat bağımlılığının nedeni,
bir kısmını, ithalata bağımlı
sanayicimiz veya müteşebbiolarak gerçekleştiriyorlar. Bu
simiz değil, eski yatırım teşvik
tablo yüzünden, sanayicilerisistemimizdir''.
Televizyon üretimi örneğini
veren Hisarcıklıoğlu, TV sektörünün Türkiye’nin iftihar
kaynağı olduğunu, Avrupa’da
satılan her 3 televizyondan
birinin Türkiye’de üretildiğini
anımsattı. Son dönemde
Avrupa pazarının, sadece
Uzakdoğu’ya değil, Doğu
Avrupa’ya da kaptırıldığını
söyleyen Hisarcıklıoğlu,
”Neden? Tüplü TV’den LCD ve
plazmaya geçişi zamanında
sağlıklı biçimde takip edip,
tedbir alamadığımız için''
dedi.
TOBB
Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu,
geleceğe
güvenle bakan
bir Türkiye'den
söz edebilmek
için vergi
reformu,
eğitim
reformu,
ve yargı
reformunun
hayata
geçmesi
gerektiğini
söyledi.
Türkiye’de ilk olarak,
bu tabloyu değiştirme
fırsatı yakalanabileceğini söyleyen TOBB
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu,
''Söylediklerimiz kolay bir iş
değil elbette. Ama bunu birlikte başarırsak, ödülü de büyük
olacak. Açıkçası bu konuda
son derece ümitliyim'' şeklinde konuştu.
Baskan Hisarcıklıoglu ara malı ithalatındaki artısa dikkat çekti
''Ara malı artısına dikkat etmeliyiz''
İ
stanbul Ticaret Odası
Meclis toplantısında
konuşan TOBB Başkanı
M. Rifat Hisarcıklıoğlu, ara
malı ithalatındaki artışa işaret
ederek, ''Ara malı ithalatının
artması Bursa'daki Ahmet'in,
Konya'daki Hasan'ın,
Kayseri'deki Ayşe'nin işsiz kalması, ara malı imal
eden sanayilerin kapanması
demektir. Bizim en önemli
yapısal sorunumuz burası''
dedi. Türkiye'de sanayi üre-
timinde yüzde 14'lük bir
artış gerçekleşirken, ara malı
ithalatı artışının enerji hariç
yüzde 35 oranında olduğuna
dikkat çeken TOBB Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu, şunları
kaydetti:''Bir işadamı olarak
işte 'buraya dikkat' diyorum.
Bizim esas en önemli yapısal
sorunumuz burası. Buraya
odaklanmak hem tüm odalarımızın hem de Odalar ve
Borsalar Birliği'nin birinci
gündemi olması lazım''.
Ocak 2011
TOBB
Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu,
Türkiye'nin
sağlıklı bir
ekonomik
yapıya
kavuşması
için ekonomik
başarısını
sürekli ve
sürdürebilir
kılabilen
şirketlere
ihtiyacı
olduğunu
söyledi.
Denizli Ticaret Odası
51
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
TOBB HABER
''Çin'den sonra dünyada ekonomisi
büyüyen ikinci ülkeyiz''
hazırlayan » hamza elmaköylü
haberler
TOBB-HABER
K
lıyız. Çin'den sonra dünyada
ekonomisi büyüyen 2. ülkeyiz.
Türkiye 9 ayda yüzde 8.9
büyüdü. Bu büyümede özel
sektörün çok katkısı var. Bu
sürede 1 milyon 100 bin kişi
işe alınmış, bunlardan 980
bini kayıtlı.''
arabük'te düzenlenen 'Ekonomiye
Değer Katanlar'
plaket törenine katılan TOBB
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu,
Türkiye'nin daha zengin bir
ülke olması için ülkedeki girişimci sayısının artırılması
gerektiğini söyledi.
''İhracattaki Sorunların
Çözülmesi Gerekiyor''
''Türkiye'de Girişimci
Sayısı Yeterli Değil''
Ülke nüfusunun yarısının kadın
olmasına karşın bunun 70
bininin girişimci olduğunu,
72 milyonluk nüfusa karşın
da 1 milyon 300 bin girişimcinin bulunduğunu anlatan
Rifat Hisarcıklıoğlu, şöyle
konuştu:''Japonya'da bu sayının 3 katı mevcut. Girişimci
oranı dünyada yüzde 45,
AB'de yüzde 55, bizde ise
yüzde 28. Yani çok gerideyiz.
Genç kız ve kadınlarımızı,
gençlerimizi girişimci yapmalıyız. Artık genç kızlar
'nasıl memur olurum' değil,
'nasıl girişimci olurum' demeli.
Bu yönde 81 ilde kadınları
ayırmamalıyız. Kriz öncesine
dönebilen 16 ülkeden birisi
olan Türkiye 12. sırada''.
''9 Ayda Yüzde 8.9
Büyüdük''
örgütledik. Ülkemizde tapuların yüzde 92'si erkeklerin
üzerine kayıtlı. Kızlarımızı
'damat gelecek' diye mirastan
Türkiye'nin bir hedefinin olduğunu belirten TOBB Başkanı
Hisarcıklıoğlu şunları söyledi:
''2023 yılında dünyanın ilk
10 ekonomisi arasında olmalıyız. Bunun için de önümüze
bakmalıyız. 'Ben önümdekileri
nasıl geçerim' diye çalışma-
İhracatta çeşitli zorluklar
yaşandığını ve toparlanılması
gerektiğini söyleyen TOBB
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu,
''İhracatta 25 ülke bizi geçmiş
durumda. Bu konuda büyümemiz lazım. Ülkemizde
sanayi üretimi artışı yüzde
14, ara mal ihracatı artışı
ise yüzde 35. Türkiye'de
ara malı ithalatını desteklemeliyiz. Ülkemizde her türlü
malın girişi serbest, ancak biz
isteyince gümrük duvarları
oluşuyor. Oradan da gol yiyoruz, bu halen düzeltilmedi.
Döviz işi düzelmez, onu boş
verin girdilerimize bakalım''
şeklinde konuştu.
“Ortadogu, Orta Asya ve Afrika'da isbirligi yapmaya hazırız''
Arjantinli yatırımcılara açık davet
D
ış Ekonomik İlişkiler
Kurulu (DEİK) bünyesinde faaliyet
gösteren Türk-Amerika İş
Konseyleri tarafından düzenlenen Türkiye-Arjantin İş
Forumu'nda konuşan TOBB
52
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
ve DEİK Başkanı M. Rifat
Hisarcıklıoğlu, Arjantin ile Türk
özel sektörü arasında birçok
alanda işbirliği yapılabileceğini vurgularken, Arjantinli
yatırımcıları Türkiye’nin cazip
ortamına davet etti.
Bugün Türkiye'de 11 küresel
otomotiv markasının üretim
yaptığına ve açıklanan rakamların son derece iyi olduğuna
işaret eden TOBB Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Küresel
krizin yaşandığı bu dönemde
tek çıkış kapısı ortak işbirliğidir. Türk özel sektörü olarak
en etkin olduğumuz Ortadoğu,
Orta Asya ve Afrika pazarlarında sizlerle aktif olarak işbirliği yapmaya hazırız'' şeklinde
konuştu.
www.dto.org.tr
TOBB olarak
Ticaret, Borçlar
ve Hukuk
Muhakemeleri
Kanunlarını
yakından takip
ettiklerini
belirten Başkan
Hisarcıklıoğlu,
''2 yılda
yapılabilecek
kanunlar
bir haftada
çıkartıldı,
emeği geçen
herkese
teşekkür
ediyorum'' dedi.
Özel sektör
sayesinde
ülkenin 30
yılda çok
yol katettiğini
ifade eden
TOBB Başkanı
Rifat
Hisarcıklıoğlu,
bugün
Avrupa'da
satılan her 3
beyaz eşyadan
birinin Türklere
ait olduğunu
söyledi.
TOBB-HABER
OCAK 2011
TOBB Baskanı Rifat Hisarcıklıoglu:
''Meslek liselerinin önü mutlaka açılmalı''
Türkiye'deki en önemli sorunun işsizlik
ve mesleksizlik olduğunu kaydeden TOBB
Başkanı Hisarcıklıoğlu, ''Meslek liseleri 2. sınıf
lise konumuna getirildi. İmam hatip liselerine
bağladılar işi. Bu liselerin önünün mutlaka
açılması gerekiyor'' dedi.
Türkiye
Ekonomisi
açısından
ara malı
üretiminin
çok önemli
olduğunu
belirten
TOBB
Başkanı
Rifat
Hisarcıklıoğlu
ara malı
üretmeyi
teşvik
etmeleri
gerektiğini
söyledi.
''Girisimcilere göz bebegimiz gibi bakmalıyız''
E
ge Bölgesi Sanayi
Odası tarafından
Sabancı Kültür
Sarayı'nda düzenlenen EBSO
Geleneksel Başarılı Sanayi
Kuruluşları Ödül Töreni'nde
konuşan TOBB Başkanı M.
Rifat Hisarcıklıoğlu, girişimci
sayısı arttığında, işsizliğin
aşağıya indiğine dikkat çekerken meslek liselerinin de
önünün açılması istedi.
​
İzmir'in milli gelire katkı itibarıyla 3, ihracatta 4, devlete
sağladığı vergi geliriyle de
4. sırada olduğunu belirten
TOBB Başkanı, Türkiye'nin
zenginleşmesinin yolunun,
tek yerden, girişimci sayısının
arttırılmasından geçtiğini
söyledi.
''Global Krizden Çıktık''
Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu,
Türkiye'nin global krizden
çıkan 16 ülkeden biri olduğunu belirterek, şöyle
konuştu: ''Bunu Gayri Safi
Milli Hasıla'da krizin üzerine çıkılmasından anlıyoruz.
Türkiye'de büyümenin itici
gücü özel sektör. Özel sek-
tör olarak istihdamı artırdık.
''İşsizlik yüzde 14'lere gelirse
bu sorunu çözeriz ama bize
büyüme lazım'' diyorduk.
Türkiye 8.9 büyüyünce özel
sektörün istihdamı arttı.
İstihdamı artırmakla kalmadık,
bir de kayıt altına girmidik. Bu,
Türk özel sektörünün müthiş
bir başarı hikayesi. ''Girişimci
sayısı artırmadan zenginleşemeyiz demiştim''. Türkiye'de
girişimci sayısı artığında işsizlik aşağı iniyor. Eğer insanların
karnı doysun istiyorsanız Türk
girişimcisine göz bebeğiniz
gibi bakmalısınız.''
''İç Piyasa Çok Canlı”
İç piyasanın çok canlı olduğunu ama dış piyasada
kriz öncesi devrin bir
türlü yakalanamadığını dile getiren
TOBB Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu, bu konu
ile ilgili Hükümet tarafından
alınan ekonomik tedbirleri
desteklediklerini kaydetti.
Gümrük Birliği meselesinin
müzakereye açılması gerektiğini bildiren TOBB Başkanı
kısa süre içerisinde AB'ye
gireceklerini söyledi.
TOBB Baskanı Hisarcıklıoglu: ''AB çevre faslı ciddi bir kapasite insaası gerektiriyor''
''AB sürecindeki maliyetlere katlanmalıyız''
A
vrupa Birliği’nin
daha önceki genişleme dalgaları
gibi ‘çevre’ faslının da uyum
yönünden ciddi bir kapasite
inşasını gerektirdiğini ifade
eden TOBB Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu; ''Türkiye’nin AB
çevre mevzuatına uyumunun
maliyetli olduğunu biliyoruz.
Ancak, bu alanda maliyet hesabı yaparken, global rakamlar
telaffuz ediyoruz. Bu rakamları
da maalesef hesaplayabilmiş
değiliz'' dedi. Sürdürülebilir
kalkınmanın teşvik edilmesi,
çevrenin korunması ve iklim
değişikliği ile mücadele gibi
konuların bugünün olduğu gibi, geleceğin de temel meselesi olmaya devam edeceğini
belirten Hisarcıklıoğlu, ''Bu konuların stratejik bir yaklaşımla,
ülkemizin ekonomik ve sosyal
gelişmesine katkı sağlayacak, toplumun her kesiminin
kazanacağı bir anlayışla ele
alınması gerekiyor'' dedi.
Dövizin
ithalatta ve
ihracatta
önemli bir
unsur
olduğunu
kaydeden
TOBB Başkanı
Rifat
Hisarcıklıoğlu,
bu konuda
yaşanan
sıkıntıların
bir an önce
çözülmesi
gerektiğini
söyledi.
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
53
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
HUKUK
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
hazırlayan » av. mesut yalınkaya
hukuk
HABERLER
Bütün Yönleriyle
Yeni Ticaret Kanunu
K
üresel ekonominin ani
değişimlere açık olduğu
ve artık sınırların olmadığı
bir dünyada yaşıyoruz.
Bu yeni dünya düzeni
içerisinde ulusların ve
şirketlerin rekabet gücünün artmasında
iş hayatında uygulanan kuralların küresel
standartlara uyumlu olması büyük önem
taşıyor. Artan rekabetle birlikte küresel iş
dünyasının değişen gündeminde; şirketlerin büyüme ve gelişme potansiyellerinin değerlendirilmesi, kurumsal yönetim,
kamu güveni ve şeffaflık gibi konular ilk
sırada yer alıyor.
Yeni Türk Ticaret Kanunu TBMM
Tarafından Kabul Edildi
Küresel rekabette sınırları zorlayan ve
hızlı bir dönüşüm sürecindeki Türk iş
dünyasının daha şeffaf yönetim ilkeleriyle
çalışması, Türk işletmelerinin küresel rekabet gücünü artırması açısından son derece önemli. Dünya ekonomisi ile entegre
olma, yüksek ve sürdürülebilir büyüme
54
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
Uzun süredir
beklenen ve
geçtiğimiz
günlerde
TBMM
tarafından
kabul edilen
Türk Ticaret
Kanunu,
pek çok
yeniliği de
beraberinde
getirdi. Yeni
Kanun'a göre
bundan sonra
anonim
ve limited
şirketler tek
pay sahibi ve
tek ortakla
kurulabilecek.
oranları ile ekonomik istikrarın sürekli kılınması hedefi doğrultusunda; şeffaflık ve
hesap verebilirlik ilkeleri üzerine kurulu
olan yeni Türk Ticaret Kanunu Tasarısı da
TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek
yasalaştı. 1 Temmuz 2012'de yürürlüğe
girecek bu yasa ile birlikte ticaret hayatına da pek çok yenilik gelecek.
Anonim Şirketlerin Kuruluşunda
Getirilen Yenilikler
Yeni Türk Ticaret Kanunu, mevcut kanunda bulunan ancak uygulanmayan tedrici
kuruluşu kaldırdı. Ayrıca anonim ve limited şirketin tek pay sahibi ve tek ortakla
kurulması imkanı tanındı.Yeni Kanun ile
birlikte şirketin ve sermayenin korunması
ilkesinin gereği olarak şeffaflığı sağlayıcı
kurucular beyanı alınması zorunluluğu
getirildi.
Yeni Kanun'da anonim şirketlerin kuruluş
aşamasına ilişkin olarak getirilen yeni
ve uluslararası standartlara dayanan bir
denetim mekanizmasına yer verildi. Bu
çerçevede, şirketlerin kuruluşlarında
yerine getirilmesi gereken şartlardan biri
işlem denetçisi raporunun alınması olarak düzenlendi.
Halka Arzı Kolaylaştırıcı Düzenleme
Daha önceki dönemlerde bir hayli sıkıntı
oluşturan şirketlerin halka açılması konusunda basit, sade, uygulanabilir ve özgün
bir sistem getirildi.
Yeni düzenlemeye göre; ''Paylarını halka
arz etmek amacıyla taahhüt eden gerçek
veya tüzel kişi, sadece taahhütle yetinir
ve payların bedellerinin dörtte birini yatırmak zorunda değildir. Söz konusu paylar, halka taahhüt bedeli ile veya primli
olarak arz edilebilir halktan elde edilen
paranın, payın itibari değerine isabet
eden kısmı şirkete ödenir, aradaki fark
taahhüt edene ait olur. Satın alınmayan
payların tamamı taahhüt edenin üstünde
kalır. Taahhüt eden bunların dörtte birini
hemen ödemek zorundadır. Halka arz,
SPK tebliğlerine göre yapılır.
www.dto.org.tr
HUKUK
OCAK 2011
Yeni Ticaret Kanunu
Tüketiciyi Koruyor
Yeni
düzenleme
ile birlikte
bir anonim
şirket veya
limited şirket,
kendi
işletme
konusunun
yan sanayiini
kurmak
isterse
artık bunu
tek başına
yapabilecek.
Yine birden
fazla ortakla
kurulan
şirketler
daha sonra
tek ortağa
düşmeleri
halinde
fesih
tehlikesi
ile karşı
karşıya
kalmayacak.
Tek Kişi ile Şirket Kurulabilmesi
Yeni Kanun'un getirdiği önemli yeniliklerden biri de tek pay sahipli anonim şirket
ve tek ortaklı limited şirket düzenlemesine olanak tanıması.
Bilindiği üzere mevcut düzenleme ile
anonim şirketlerin en az beş, limited
şirketlerin ise en az iki ortakla kurulabilecekleri hükme bağlanmıştı.
Ancak yeni düzenlemeye göre; ''Tek
pay sahibi veya tek ortak, genel kurulun
bütün yetkilerini kullanabilir ve tüm kararları alabilir. Ayrıca, yönetim kurulu tek
kişiden oluşabilir''.
KOBİ'ler Korunuyor
Bu düzenleme ile birlikte tek kişi şirketi,
AB'nin şirketlere ilişkin 12. yönergesinin
gereği olarak hukukumuza da yansıdı.
AB’nin tek kişi şirketinde ısrarcı olmasının sebebi ise KOBİ’leri korumak istemesi. Bu suretle tek ortaklı KOBİ’ler sınırsız
sorumluluktan kurtuluyor. Tek ortaklı
Türk KOBİ’lerinin de böyle bir korunmaya
ihtiyacı olduğu açık.
Vakıf ve Derneklere Tek Başına
Şirket Kurma İmkanı
Tek kişi düzenlemesi ile vakıflar ve dernekler gibi başkalarıyla mal varlıklarını
tek şirket çerçevesinde işletmek ihtiyacında bulunmayan kurum ve kuruluşlara
yanlarına başka ortak almadan anonim
şirket ve limited şirket kurabilme olanağı
sağlandı. Böylece yabancı sermayenin
beklediği yenilik de karşılığını bulmuş
oldu. Çünkü yabancı sermaye ülkemize
çoğu kez sadece kendisine ait bir şirketle
gelmek istiyordu. Onun yanına ortak
almaya zorlamak çoğu kez hukukun
dolanılmasına yol açıyordu.
Yan Sanayi Kurmada Kolaylık
Yeni düzenleme ile birlikte bir anonim
şirket veya limited şirket, kendi işletme
konusunun yan sanayiini kurmak isterse
Eski Ticaret
Kanunu'na
göre anonim
şirketlerin
en az beş,
limited
şirketlerin de
iki ortakla
kurulması
gerekiyordu.
Ancak yeni
düzenlemeye
göre tek
pay sahibi
veya tek
ortak, genel
kurulun tüm
yetkilerini
kullanabilir
ve tüm
kararları
alabilir.
Yeni düzenleme ile birlikte,
ticari işletmesi, malları, fiyatları,
stokları, satış kampanyalarının
biçimi ve iş ilişkileri hakkında,
“gerçek dışı veya yanıltıcı”
açıklamalarda bulunmak suç
sayılacak. İşletmeler, rekabette
öne geçmek için 'sezon sonu'
indirimi diye hiç bitmeyen
kampanyalarla tüketiciyi
yanıltamayacak. 'Yüksek kalite,
düşük fiyat' sloganıyla mağazaya
çekilen müşterilere, başka
mallar verilerek tüketiciler
aldatılamayacak.
artık bunu tek başına yapabilecek. Yine
birden fazla ortakla kurulan şirketlerin
daha sonra tek ortağa düşmesi halinde
söz konusu şirketin fesih tehlikesi ile karşılaşmadan varlığını devam ettirebilmesi
de mümkün.
Fikri Mülkiyet Hakları ve Vadesiz
Alacakların Durumu
Yeni Türk Ticaret Kanunu, fikri mülkiyet
hakları da dâhil olmak üzere sanal ortamların ve vadesiz alacakların sermaye olarak koyulabilmesine de olanak sağlıyor.
Bu düzenleme de gelişen dünya düzenine uyum açısından son derece önemli bir
gelişme olarak kabul ediliyor.
Ancak bunların sermaye olarak koyulabilmesi için aynın üzerinde tedbir, rehin ve
benzeri sınırlayıcı haklar bulunmayacak.
Ayni sermayenin şirket adına tescili doğrudan sicil müdürlüklerine yaptırılacak ve
taşınır ayni sermaye bir güvenilir kişiye
tevdi edilmediyse ayni sermaye olarak
kabul edilmeyecek.
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
55
R Ö P O R TA J
ARAŞTIRMA
D O S YA
GEZİ
hazırlayan » av. mesut yalınkaya
hukuk
haberler
HABERLER
1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüge
girecek Türk Ticaret Kanunu
1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan Yeni Türk Ticaret
Kanunu'na göre, malların özellikleri, miktarı, kullanım amaçları, yararları
veya tehlikeleri gizlenerek müşteri yanıltılamayacak. Malın biçimi,
paketlenme tarzı ve etiketi de yanıltıcı olmayacak.
Şirketler Topluluğu ile İlgili Yeni
Düzenlemeler
Anonim Şirketlerin Yönetim ve
Genel Kurullarına İlişkin Yenilikler
Yeni Türk Ticaret Kanunu, şirketler topluluğunu yani aynı ilkeler ve politikalara
tabi ve aynı yönetim çatısı altında toplanan ana şirket(ler) ile yavru şirketler
arasındaki ilişkileri Türk Hukuku'nda ilk
kez düzenledi.
TBMM tarafından kabul edilerek yasalaşan Türk Ticaret Kanunu'na göre, yönetim kurulları tek kişiden oluşabilecek
ve yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi
olmaları zorunlu olmayacak. Yine tüzel
kişilere de yönetim kurulu üyesi olma
yolu açıldı.
Yeni düzenleme, bir taraftan topluluk
(grup) dışında kalan ortakları ve alacaklılarını korurken, diğer taraftan da bağlı
(yavru) şirketlerin yöneticilerini koruyup,
şeffaflığı sağlıyor.
Kanundaki Şeffaflığı Sağlayıcı
Hükümler
Yeni Kanun, şeffaflığı en başta şirketin
internet sitesi ile sağlıyor. Buna göre
her sermaye şirketi bir internet sitesi
açmaya, böyle bir sitesi varsa da belli
bir bölümünü bilgi toplumu hizmetlerine
özgülemeye mecbur tutuldu. Bu siteye,
şirketçe yapılması gerekli ilanlar, finansal tablolar ve denetleme raporları ile
sermaye piyasası aktörlerini ilgilendiren
bilgiler konulacak.
56
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
Yeni düzenleme ile birlikte pay sahipleri
gruplarına, pay gruplarına ve azınlığa
yönetim kurulunda temsil edilme hakkı
tanınırken, yönetim kurulu üyelerinin,
yönetim yetkisini, bazı yönetim kurulu
üyelerine, üçüncü kişilere ve yönetime
(management) devretme imkanı sağlandı.
Kurumsal Yönetim İlkeleri ve İç
Denetim Mekanizması
Kurumsal yönetim ilkelerine uygun olarak
iç denetim mekanizmasının getirildiği
yeni düzenlemede finans yönetimine,
denetimine, finansal planlamaya ve risk
yönetimine ilişkin hükümler bu amaçla
öngörüldü.
HUKUK
Yeni Türk
Ticaret
Kanunu'nun
getirdiği
düzenlemeye
göre karşılığı
bulunmayan
çek
düzenleyen
kişi, çekin
karşılıksız
kalan
bedelinin
yüzde 10'unu
ödemekle
yükümlü
olacak;
ayrıca
hamilin
bu yüzden
uğradığı
zararı da
tazmin
edecek.
Kanunun
yürürlüğe
girmesinden
itibaren
3 ay içinde
internet
sitesini
yapmayan
veya bilgi
toplumu
hizmetlerine
özgülemeyen
şirket
yöneticileri,
6 aya kadar
hapis ve 300
güne kadar
adli para
cezasına
çarptırılacak.
Küçük ölçekli
işletmeler
ise sitelerini
1 yıl içinde
yapacak.
D Ü N YA
EKONOMİ
SPOR
Yine yönetim kurulu toplantı yeter sayısı
için mevcut düzenlemede çokça eleştirilen üye tam sayısının yarısının bir fazlası
ifadesi terk edilerek bunun yerine üye
çoğunluğunun toplantıda hazır bulunması
yeterli görüldü.
Yeni düzenlemeye göre yönetim kurulunun birden fazla kişiden oluşması halinde
üyelerinin en az dörtte birinin yüksek
öğrenim görmüş olması koşulu aranacak.
Tek üyeli yönetim kurulunda ise bu zorunluluk aranmayacak.
Yeni Kanun ile Teknolojinin de
Önü Açıldı
Yeni Ticaret Kanunu'nda dikkati çeken
önemli hususlardan biri de teknolojinin
getirdiği pek çok imkana olanak sağlaması. Yapılan düzenlemeye göre yönetim
kurulunun elektronik ortamda toplantı
yapabilmesi, karar alabilmesi ve elektronik imza ile kararlarını tespit edebilmesi
artık mümkün.
Yeni düzenleme ile birlikte genel kurulların ses ve görüntü olarak on-line nakline
ve genel kurullarda on-line oy kullanılmasına imkan sağlandı. Ancak bunun için
genel kurulların on-line nakli ile on-line
oy kullanılmasının bir Tüzük ile düzenleneceği belirtildi.
Pay senetleri borsada işlem gören anonim şirketlerde elektronik ortamda genel
kurul ve oy kullanılması imkanlarının
yaratılması ise ilgili Tüzük yayınlanınca
zorunlu hale getirildi.
www.dto.org.tr
OCAK 2011
MAKALE
Kurumsal Temsil Kurumu
Kanun Koyucu tarafından yapılan yeni
düzenlemelerden biri de kurumsal temsil kurumu... Genel kurullarda kitlesel
pay sahiplerini temsil etmek amacıyla
getirilen kurumsal temsil kurumu, oy
hakkının organize edilmesini sağlayacak.
Kurumsal temsilciler, pay sahibi olan
veya olmayan bir kişinin pay sahiplerine
başvurarak genel kurulda temsil yetkisinin kendisine verilmesini isteyen kişi
veya kişiler olarak görev yapacak.
Kurumsal temsilcilik bir meslek olmayıp
pay sahiplerinin inisiyatifinde
olacak. Kurumsal temsilci temsil yetkilerini, yayınlayacağı bir bildirge kapsamında isteyecek. Bu bildirge, anonim şirketin
yönetimine, iç denetimine, bağımsız
denetimine ve kurumsal yönetim ilkelerine göre yönetilmesi ve denetlenmesine
ilişkin bir program olacak. Bu programda
yatırım alanları, vazgeçilecek yatırımlar,
finansman politikaları, kar dağıtım politikası, pazarlama politikası gibi politikaların esasları yer alacak.
Kurumsal temsilci, her kategoride AŞ için
geçerli olmakla beraber özellikle halka
açık şirketlerde küçük ortakların örgütlenmesine imkan sağlayacak.
Anonim Şirketlere Getirilen
Denetim Yükümlülükleri
Yeni Türk Ticaret Kanunu, şirketlerin
denetimi için tamamen yeni kabul edilebilecek bir sistemi getiriyor. Buna göre,
halihazırda şirketlerin zorunlu organları
arasında sayılan ve konuyla ilgili uzmanlığı bulunması gerekmeyen denetçi vasıtasıyla yapılan denetimler, yeni düzenleme
ile yerini bağımsız denetim şirketlerine
veya serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirler vasıtasıyla
yapılacak bağımsız denetime bırakıyor.
Yapılacak denetimler finansal tabloları,
konsolide finansal tablolarını ve yıllık
raporları içerecek şekilde düzenlenecek
ve bu denetimler uluslararası denetim
standartlarına göre yapılacak.
Kanun ile getirilen bir diğer yenilik de
işlem denetçilerine yer verilmesi. Buna
göre işlem denetçileri, şirketin kuruluş,
sermaye artırımı ve azaltılması, birleşme,
bölünme, tür değiştirme, menkul değer
ihracı gibi işlemlerini denetleyecek.
1 Temmuz
2012'de
yürürlüğe
girecek Yeni
Türk Ticaret
Kanunu ile
şirketlerin
denetiminin,
şirketlerin
ölçeğine
göre ya
bağımsız
denetim
kuruluşları
ya da en az
bir serbest
muhasebeci
mali müşavir
veya yeminli
mali müşavir
uzman
tarafından
yapılması
öngörülüyor.
Kanun koyucu
tarafından
yapılan
düzenleme
ile bir
bağımsız
denetleme
kuruluşu
bir şirketin
denetlenmesi
için bir
denetçiye
görev
vermiş ve
denetçi de
yedi yıl arka
arkaya o
şirket için
denetleme
raporu
vermişse, o
denetçi
en az iki
yıl için
değiştirilecek.
Sirket toplantıları on-line olarak
yapılabilecek
Sermaye şirketlerinde yönetim kurulu; kolektif, komandit, limited ve
anonim şirketlerde de ortaklar kurulu ve genel kurul toplantıları online gerçekleştirilebilecek. Şirketlerin elektronik ortamda toplantı
yapabilmelerinin esas ve usulleri bir yönetmelikle düzenlenecek.
Kanunda ayrıca herhangi bir pay sahibinin istemiyle özel denetim yapılabilmesine de imkan tanınıyor. Genel kurul, pay
sahibinin özel denetim istemini kabul
ederse mahkeme tarafından özel denetçi
atanacak. Genel kurul özel denetim talebini reddeder ancak pay sahibi talebini
tekrarlarsa genel kurulun kararı ne olursa
olsun mahkeme tarafından bir özel denetçi atanacak.
Finansal Tablolarda Düzenlenecek
Muhasebe Standartları
Yeni Türk Ticaret Kanunu'na göre finansal tablolar, Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulu tarafından yayımlanan ve Uluslararası Finansal Raporlama
Standartları ile uyumlu Türkiye Muhasebe
Standartları’na uygun olarak düzenlenecek.
Bu çerçevede ayrıca konsolide mali
tabloların hazırlanması zorunluluğu da
getirilmiş bulunuyor. TMSK, değişik ölçütteki işletmeler ve sektörler için, UFRS
tarafından farklı düzenlemelere izin verildiği hallerde özel ve istisnai standartlar
koyabilecek. Kanunlarla, belirli alanları
düzenlemek ve denetlemek üzere kurulmuş bulunan kurum ve kurullar, Türkiye
Muhasebe Standartları’na uygun olmak
ve TMSK’nın onayını almak şartıyla, kendi
alanları için geçerli olacak standartlar ile
ilgili sınırlı düzenlemeler yapabilecekler.
Yıllık Faaliyet Raporunun İçereceği
Hususlar
Kanun koyucu tarafından yapılan düzenleme ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet
raporu, şirketin, ilgili yıla ait faaliyetlerinin akışı ile her yönüyle finansal durumunu, doğru, eksiksiz, gerçeğe uygun ve
dürüst bir şekilde yansıtacak.
Yıllık faaliyet raporunda finansal durum,
finansal tablolara göre değerlendirilecek.
Raporda ayrıca, şirketin gelişmesine ve
karşılaşılması muhtemel risklere de yer
verilecek. Bu konulara ilişkin yönetim kurulunun değerlendirmesi de yıllık faaliyet
raporunda yer alacak.
Yönetim kurulu, yıllık faaliyet raporunu,
finansal tablolar ve ekleri ile birlikte
bilanço tarihini izleyen hesap döneminin
ilk üç ayı içerisinde hazırlayacak.
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
57
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
KISA-KISA
MARKA
E -T İ C A R E T
IS DÜNYASINDAN
KISA KISA
hazırlayan » adnan hakyemez
haberler
HABERLER
DTO Baskanı Necdet Özer, BDDK tarafından yapılan düzenlemeyi degerlendirdi
''Banka kartları ve kredi kartları
hakkındaki düzenleme çok yerinde''
B
DDK, kredi kartı
borcunda asgari
ödeme sınırlarını
yeniden düzenlemeye hazırlanıyor. Binlerce
kişinin ekonomik krize
girmesine ve intiharlara yol
açan kredi kartı borçlarına
yeni önlemler geliyor.
Limitlere Yeni Düzenleme
BDDK tarafından yapılan yeni düzenlemeye göre, 10 bin
Lira'ya kadar limiti olan kredi kartlarında asgari ödeme
sınırı, halen olduğu gibi yüzde 20 olacak; ancak 10 bin
Lira'nın üstüne iki kademe
getirilecek. Harcamalarda,
10 bin Lira'nın üstüne asgari ödeme sınırı yüzde 30, 20
bin Lira'nın üstüne ise yüzde
40 olacak.
Başkan Necdet Özer'den
Değerlendirme
Denizli Ticaret Odası
Başkanı Necdet Özer,
Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu'nun
Banka Kartları ve Kredi
Kartları Hakkındaki
Yönetmelik'te yaptığı
değişiklikle ilgili olarak
yaptığı açıklamada, hayata geçirilecek olan yeni
uygulamayla kredi kartla-
58
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
Denizli
Ticaret
Odası Başkanı
Necdet
Özer, BDDK
tarafından
kredi
kartlarına
ilişkin olarak
yapılan yeni
düzenleme ile
vatandaşların
harcamalarını
daha dikkatli
yapacağını,
kredi
kartlarının
da amacına
yönelik
olarak
kullanılacağını
söyledi.
rının rastgele kullanımının
önleneceğini, kredi kartı
kullanıcılarının da sıkıntıya
düşmesine engel olunacağını söyledi.
''Artık Vatandaşlarımız
Mağdur Olmayacak''
Yeni uygulamanın ilk etapta bir zorluk gibi görülse
de geçmişte 2 milyon
kişinin yanlış kredi
kartı kullanımı nedeniyle mağdur olduğu
düşünüldüğünde yerinde olduğunun görüleceğini belirten DTO
Başkanı Necdet Özer,
''Ne yazık ki ülkemizdeki
birçok banka, müşterilerinin gelirine ve maaş
bordrosuna bakmaksızın
rastgele limitlerle kredi
kartı dağıtıyor. Örneğin
1000 TL aylık geliri olan
bir vatandaşın farklı farklı
bankalardan almış olduğu kredi kartıyla aylık
kullanım limitinin 30-40
bin TL'lere kadar çıktığını
görmekteyiz. Bu durum
da insanların ''nasıl olsa
öderim'' mantığıyla yanlış
harcama yapmalarına ve
ilerleyen zamanlarda çıkmaza girmelerine sebep
oluyor'' şeklinde konuştu.
larını da amacına yönelik
olarak kullanacaklarını
belirten Başkan Necdet
Özer, alışveriş kolaylığı,
alışverişte canlılık, ödeme
kolaylığı ve taksitlendirme
gibi kullanıcılara birçok kolaylık sağlayan kredi kartlarına karşı olunamayacağı
gibi ileride birtakım sıkıntılara düşülmemesi ve üzücü
olaylarla karşılaşılmaması
için bankaların da kullanım
limitleri konusunda dikkatli
olması gerektiğini söyledi.
''Uygulamayı
Destekliyoruz''
Başkan Necdet Özer,
BDDK tarafından hayata
geçirilmesi planlanan uygulamayı canı gönülden
desteklerini ifade ederek,
kararın haklı ve yerinde
olduğunu söyledi.
Yeni çıkan uygulamayla
birlikte vatandaşların harcamalarını daha dikkatli
yapacağı gibi kredi kart-
www.dto.org.tr
OCAK 2011
Dıs Ticaret Beklenti Anketi'nin
ilk sonuçları, 2011'e yönelik
ümitleri artırdı. 388 firmanın
katıldıgı ankete göre, 2011
yılından beklenti çok yüksek.
2008 yılı rekoru
bu yıl kırılabilir
D
ış Ticaretten Sorumlu
Devlet Bakanlığı
tarafından üçer aylık
dönemler halinde
uygulanacak olan Dış Ticaret Beklenti
Anketi'nin ilk sonuçları Devlet Bakanı
Zafer Çağlayan tarafından açıklandı.
Toplam ihracatın yüzde 43'ünü,
ithalatın yüzde 39'unu temsil
eden 388 firmanın katılımıyla
gerçekleştirilen ankete göre,
ihracat beklenti endeksi bu yılın
ilk çeyreğinde, 2010 yılının son
çeyreğine göre 11,4 puan artarak
122,7'ye yükseldi.
Bakan Zafer Çağlayan'dan
İyimser Tablo
Anketin sonuçlarını değerlendiren
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, "Yıl
sonunda kriz öncesi dönem olan
2008 yılındaki ihracat rakamını
yakalamayı ve üzerine çıkmayı
hedefliyoruz. Yani 132 milyar Dolar
civarında bir ihracat öngörüyoruz."
dedi. Geçen yılı 113,7 milyar
Dolarlık ihracatla tamamlayan
Türkiye, 2008'de 131,5 milyar
Dolar ile rekor kırmıştı.
Uluslararası
piyasalarda
altın
fiyatlarının
rekor
seviyelere
tırmanması
ile 'yastık
altı' olarak
tabir edilen
rezervler
ekonomiye
geri dönmeye
başladı.
Altın
Madencileri
Derneği'nden
alınan
bilgilere göre
son iki yılda
yaklaşık 400
ton altın
bozduruldu.
Bu sayede
ekonomiye
18 milyar
Dolarlık
bir doping
sağlandı.
KISA-KISA
Çalısma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer:
Kayıt dısı % 15’e inerse
13 milyar Lira kaynak saglanır
Kayıt dışını yüzde 15'e düşürmenin 12-13 milyar Liralık bir kaynak
yaratacağını belirten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer,
16 milyon insanı kayıt altına aldıklarını söyledi.
D
TO Dergisinin
sorularını
yanıtlayan
Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Ömer Dinçer, 2023
hedefi olan kayıt dışını
yüzde 15’e düşürmenin
12-13 milyar Liralık bir
kaynak yaratabileceğini,
söyledi.
''Bir Puan 820
Milyon Lira Demek''
''Kayıt dışılığı sıfırlamak
mümkün olmadığına
göre, bir puan kayıt
dışılığı düşürürsek,
yaklaşık 820 milyon lira
gelir elde edeceğimizi
tahmin ediyoruz''
diyen Bakan Ömer
Dinçer şunları söyledi:
''Bugün tarım dışı
sektörde kayıt dışılığın
yüzde 30’lar olduğunu
düşünürsek, yüzde15'lik
bir iyileştirme ile elde
edilecek para 12-13
milyar Lira olabilir.
Buna tarım sektörünü
de dahil edince ikiye
katlanacağını düşünün.
O miktarda kaynağı
dünyanın hiçbir yerinden
temin etmek mümkün
değil''.
16 Milyon İnsan
Kayda Alındı
32 milyar Lira olan
sosyal güvenlik açığını
2009’da 27 milyar
Lira'ya çektiklerine
işaret eden Çalışma
ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Ömer Dinçer,
''Yaklaşık 5 milyar
Liralık bir azalma
oldu. Bunun bir milyar
Lirası kayıtdışılığın
azaltılmasıyla sağlandı.
2010’da 16 milyon
insanı kayıtlı olarak
çalıştırmayı ve prim
almayı başardık'' dedi.
DTO'dan yerli üreticilere tam destek
Tüketici
Güven
Endeksi
Aralık'ta bir
önceki aya
göre yüzde
0,38 azalarak
90,99
değerini aldı.
Merkez
Bankası
tarafından
açıklanan
Endeks,
Kasım
Ayı'nda 91,34
değerini
alarak Ocak
2008'den
bu yana
en yüksek
seviyesine
yükselmişti.
Denizli Ticaret Odası, öğrencilere yapacağı yardımı fırsat bilerek
Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından belirlenen ihtiyaç sahibi
öğrencilerin giyecek ve ayakkabılarını özellikle Denizli’de üretilen
ürünlerden seçti.
D
enizli Ticaret
Odası, iştirakleri arasında
yer alan
ABİGEM A.Ş.’nin uzun
süren çalışmaları sonucunda gerçekleştirdiği
Yeşilyuvalı Ayakkabıcılar
Kümelenmesi’nin ürettiği ayakkabıları tercih
ederek Denizli'deki tüm
kurum ve kuruluşlara
örnek oldu. Böylece
Denizli Ticaret Odası
tarafından hem öğrencilere destek olundu
hem de yerel üretim ve
kümelenmeyi başarılı
şekilde ayağa kaldıran
firmalara maddi ve
manevi anlamda destek
verildi. Kışlık kıyafetler
ile ayakkabılardan oluşan malzemeleri okul
müdürlerine teslim eden
Denizli Ticaret Odası
Başkanı Necdet Özer,
Denizli Ticaret Odası
olarak Denizli'deki yerli
üreticileri desteklemeye
devam edeceklerini
söyledi.
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
59
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
KISA KISA
Bütçe açıgı geçen yıl yüzde 25 azalarak 39 milyar 600 milyon Lira
olarak gerçeklesti.
Faiz 4’te 1’e Düstü, Bütce
Acıgı 10 Milyar Lira Kücüldü
M
aliye Bakanı
Mehmet
Şimşek, 2010
yılında 293 milyar
628 milyon Liralık
gidere karşılık, bütçe
gelirlerinin 254 milyar
28 milyon Lira olarak
gerçekleştiğini belirtti.
Böylece, bir önceki yıla
göre yüzde 25 azalan
açık rakamı, 50 milyar
hedefinin altında kaldı.
GEKA Genel
Sekreteri
Mehmet
Aydıner,
Güney Ege
Kalkınma
Ajansı'nın
bölge için
büyük bir
şans
olduğunu
belirtip,
proje
başvurusu
yapacakların
ellerini
çabuk
tutmasını
istedi.
Faiz Giderleri Azaldı
Vergi gelirlerinin yüzde
22.1 arttığı yıl, faiz
giderleri 2010 yılında
2009’a göre yüzde
9.2 azaldı. Türkiye’nin
önceki yıllara göre
4’te bir daha az faiz
ödediğine dikkat çeken
Maliye Bakanı Mehmet
Şimşek, 2010 Yılı
Merkezi Yönetim Bütçesi
uygulamasına ilişkin şu
sonuçları aktardı: Aralık
Ayı'nda bütçeden 37
milyar 858 milyon Lira
harcama yapıldı, 21
milyar 747 milyon Lira
gelir elde edildi. Böylece
aralık bütçesi 6 milyar
110 milyon Lira açık
verirken, faiz dışı açık da
14 milyar 273 milyon
Lira oldu.
2010’da ise merkezi
60
MARKA
E -T İ C A R E T
IS DÜNYASINDAN
KISA KISA
hazırlayan » adnan hakyemez
haberler
HABERLER
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
yönetim bütçe giderleri
293 milyar 628 milyon
Lira, faiz hariç bütçe
giderleri de 245 milyar
332 milyon Lira oldu.
Vergide Yüzde 22’lik
Artış
Vergi gelirleri yüzde 22
artarak 210 milyar 532
milyon TL oldu. Böylece
başlangıç hedefi olan
193 milyar TL’nin 17
milyar 208 milyon TL
üzerinde gerçekleşti.
Faiz giderleri 2010
yılında 2009’a göre
yüzde 9.2 azalarak
48 milyar 296 milyon
TL olarak gerçekleşti.
Böylece faiz harcamaları
için bütçede öngörülmüş
olan 56 milyar 750
milyon TL ödeneğin
yüzde 85.1’i kullanıldı.
Aynı dönemde faiz dışı
fazla geçen yılın aynı
dönemine göre yaklaşık
20 kat artarak 8 milyar
697 milyon lira oldu''.
Faiz Hedefin 8 milyar
Altında
Bu rakamların bütçe
performansını
gösterdiğini vurgulayan
Maliye Bakanı
Mehmet Şimşek, faiz
harcamalarının hedefin
8 milyar altında kaldığını
belirterek 2011’de
gelişmelere göre gerekli
tedbirleri alacaklarını
söyledi.
DTO Başkanı
Necdet Özer,
eşya ve yük
taşımacılığı
yapan ve
toplam
yüklü ağırlığı
3.5 tonu
geçmeyen
kamyonet
sahiplerinin
zorunlu
olarak
bulundurması
gereken K1
ve K2 yetki
belgelerinde
indirim
süresinin 31
Aralık 2011
tarihine
kadar
uzatıldığını
kaydetti.
Issiz sayısı geçen yıla göre
398 bin kisi azaldı
İ
şsizlikle ilgili olumlu haberler
gelmeye devam ediyor. Türkiye
İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine
göre Ekim Ayı'nda işsizlik oranı
yüzde 11,2'ye geriledi. İşsiz sayısı
da geçen yıla göre 398 bin, geçen
aya göre de 33 bin kişi azaldı.
Ekim Ayı'nda Türkiye'deki işsiz
sayısı 2 milyon 901 bin kişi oldu.
Geçen yıl Ekim Ayı'nda işsiz
sayısı 3 milyon 299 bin olarak
gerçekleşmişti. Ekonomistler,
mevsimsellikten arındırılmış
verilerin de gerilemeye işaret
ettiğini belirterek işsizlik oranının
önümüzdeki aylarda daha da
düşmesini bekliyor.
İşsizliğin Düşmesi Bekleniyor
Fortis Ekonomik Araştırmalar
tarafından yayımlanan notta, "Yılın
4. çeyreğinde ekonomik aktivitenin
hız kazandığını düşünüyoruz. Bu
doğrultuda, işsizlik oranındaki
düşüşün sürmesini bekliyoruz."
denildi. TÜİK'in verilerine göre
kentlerde işsizlik oranı 1,9 puanlık
azalışla yüzde 13,6, kırsal yerlerde
ise 1,8 puanlık azalışla yüzde 6,4'e
düştü. Genç nüfusta işsizlik oranı
21,3'e geriledi.
Ekim döneminde istihdam edilenlerin
sayısı ise bir önceki yılın aynı
dönemine göre 953 bin kişi arttı.
Böylece toplam çalışan sayısı 22
milyon 972 bin kişiye ulaştı. Tarım
sektöründe çalışan sayısı 353 bin
kişi, tarım dışı sektörlerde çalışan
sayısı 600 bin kişi artış gösterdi.
www.dto.org.tr
KISA-KISA
OCAK 2011
Halka açılmak isteyen
KOBI'ye müjde
SPK Başkanı Vedat Akgiray,
birkaç KOBİ'nin biraraya
gelerek halka açılmak için şirket
kurabileceğini söyledi.
S
ermaye Piyasası Kurulu'ndan
halka açılmak isteyen
KOBİ'lere müjde geldi.
Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı
Vedat Akgiray, birkaç KOBİ'nin
biraraya gelerek halka açılmak
için şirket kurabileceğini söyledi.
KOBİ'lerin birleşerek halka arzı için
hukuki değişiklik gerekmediğini
belirten Sermaye Piyasası Kurulu
Başkanı Akgiray, halka arz için
birleşen KOBİ'lerden biri batarsa
sıkıntı olmayacağını ve birleşen
KOBİ'lerden birinin isterse
ortaklıktan çıkabileceğini belirtti.
Genç
Girişimciler
Kurulu
Bölgesel
İstişare
Toplantısı
nedeniyle
Denizli'ye
gelen genç
girişimciler
Denizli Ticaret
Odası'nı
ziyaret etti.
DTO Başkanı
Necdet
Özer genç
girişimcilere
ziyaret için
teşekkür etti.
T
Kursiyerler Sertifikalarını Aldı
D
2010 Yılında En Çok
Borsa Kazandırdı
ürkiye İstatistik Kurumu
(TÜİK), Finansal Yatırım
Araçlarının Reel Getiri Oranları
2010 sonuçlarını açıkladı. TÜİK'ten
yapılan resmi açıklamaya göre,
finansal yatırım araçları, yıllık bazda
getiri oranlarına göre, ''İMKB 100
Endeksi, külçe altın, mevduat faizi,
Amerikan Doları ve Euro'' olarak
sıralandı. Yıllık süreçte ÜFE ile
indirgendiğinde, İMKB 100 Endeksi
yüzde 20,81 ve külçe altın yüzde
14,60 oranında kazandırdı. Bu
süreçte, mevduat faizi yüzde 0,86,
Amerikan Doları yüzde 7,22, Euro
ise yüzde 15,98 oranında kayba
neden oldu.
'Denizli’deki KOBI’ler için KOBI Yönetimi Sertifika Programı'
düzenlendi. Seminere katılanlara sertifikaları dagıtıldı.
Denizli
Ticaret Odası
Başkanı
Necdet Özer,
Denizli'deki
sanayi ve
ticaret
odaları olarak
her zaman
yardımlaşma
içinde
olduklarını
belirterek,
bugün olduğu
gibi yarın da
ileriye
dönük tüm
projelerde
her zaman
gençlerin
yanında
olacaklarını
söyledi.
enizli’deki
KOBİ’ler
için KOBİ
Yönetimi
Sertifika
Programı çerçevesinde
seminere katılanlara
sertifikaları dağıtıldı.
Törene, Vali Yavuz
Erkmen, A Bank Genel
Müdürü Hamit Aydoğan,
DTO Başkanı Necdet
Özer, BASİAD Başkan
Yardımcısı Selim
Kasapoğlu ve davetliler
katıldı.
DTO'dan Eğitime Tam
Destek
Törende bir konuşma
yapan Denizli Ticaret
Odası Başkanı Necdet
Özer, Denizli Ticaret
Odası olarak bugüne
kadar, doğrudan ya da
dolaylı olarak eğitim
alanında yapılan tüm
faaliyetlere destek
olduklarını söyleyerek,
“Bunu bazen eğitim kurumu yaptırarak, bazen
met verenlere yönelik
“Turizm Elçileri” adı
altında bir eğitim daha
gerçekleştirileceğini
sözlerine ekledi.
147 Katılımcı
Sertifikalarını Aldı
verdiğimiz burslarla,
ödüllendirme çalışmalarıyla, bilgi yarışmaları
ve çeşitli sponsorluklar
şeklinde gerçekleştirerek yürüttük. Asli görevlerimizin yanında, sosyal
sorumluluğun bir gereği
olarak gördüğümüz eğitim faaliyetlerini bundan
sonra da desteklemeye
devam edeceğiz. İşte
bugün sertifika töreninde birlikte olduğumuz,
“Kobi Yönetimi Sertifika
Programı” çalışması da
bunlardan biridir” dedi.
Başkan Necdet Özer
ayrıca, bu yıl içerisinde
turizm sektöründe hiz-
A Bank Genel Müdürü
Hamit Aydoğan da, seminerin Denizli’den önce
Eskişehir ve Trabzon
illerinde düzenlendiğini
ve 15 ilde daha düzenleneceğini söyleyerek,
Denizli’de 147 katılımcının sertifika alacağını
belirtti.
''Denizli, Krizden
En Erken Çıkan İl''
Vali Yavuz Erkmen ise,
Denizli’nin sanayisi
ve diğer sektörleri ile
Türkiye’de ileri konumda olan illerden biri
olduğunu vurgulayarak,
Denizli’nin yaşanan
ekonomik krizden en
erken çıkan il olduğunu
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
61
HABERLER
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
MARKA
E -T İ C A R E T
Denizli’de faaliyet gösteren firmaların
yönlendirilmesi ve firmaların bu
doğrultuda inovasyon ve Ar-ge
çalışmaları yapmasına öncülük eden
EBIC-EGE, Denizlili firmalardan Dentaş
Ambalaj ve Kağıt Sanayi ile Yorka
Nakış’ın uluslararası pazarlara açılım
sürecinde etkili oldu.
Denizli Is Dünyası EBiC-EGE ile Dünyaya Artık Daha Yakın!
hazırlayan » mehmet yatkın
haber
GEZİ
Dentaş geliştirdiği ambalajlama
teknolojisini Maltalı bir firma ile
paylaşırken, Yunanistan’da faaliyet
gösteren Compucon yazılım şirketinin
nakış sektörüne yönelik geliştirdiği
yazılım da Yorka’nın satın alımıyla
Denizli’ye kazandırıldı.
Dentaş, Maltalı Firmayı
Rakiplerinin Önüne Geçirdi
EBİC-EGE aracılığı ile yayınlanan ticari
işbirliği anlaşmalarının ilk önemli imzası
Dentaş Kağıt Ambalaj Sanayi ile Malta
merkezli Cardinal Health Malta arasında
gerçekleşti.
EBiC-EGE Basarı Öyküleri
Ü
rettiği birbirinden kaliteli
ürünleri dünyanın dört
bir yanına ihraç eden
Denizli'nin dışa açılım
sürecinde aktif bir
rol oynayan Denizli Ticaret Odası,
bünyesinde hayat verdiği Ege Bilgi ve
Yenilik Merkezi ile Denizlili işadamlarının
dünyadaki sesi kulağı olmaya devam
ediyor. Avrupa Birliği’nin Rekabet
ve Yenilik Programı çerçevesinde
EBiC-EGE'den
Büyük Hizmet
62
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
oluşturulan Avrupa İşletme Ağı
kapsamında, Denizli Ticaret Odası
bünyesinde faaliyet gösteren Ege Bilgi
ve Yenilik Merkezi (EBIC-EGE) kurulduğu
ilk günden itibaren önemli ticari
işbirliklerine imza atıyor.
Denizlili Firmalara Büyük Destek
47 ülke 580 merkez ile faaliyet
gösteren Avrupa İşletmeler Ağı’na
47 ülke ve
580 merkez
ile faaliyet
gösteren
Avrupa
İşletmeler
Ağı’na
Denizli’de
faaliyet
gösteren
firmaları
yönlendiren
Ege Bilgi ve
Yenilik
Merkezi
iki önemli
işbirliğinin
gerçekleşmesine aracılık
yaptı.
Maltalı firma, EBIC-EGE yetkililerine
başvurarak Dentaş Ambalaj ve Kağıt
Sanayi’nin geliştirdiği ambalajlama
teknolojisine ilgi gösterdiğini iletti. Bunun
üzerine EBIC-EGE danışmanlığında
yapılan görüşmeler sonucunda karton
paketleme sisteminin kendilerine avantaj
getireceğini düşünen Maltalı yetkililer,
Dentaş Ambalaj ve Kağıt Sanayi ile
teknolojik işbirliği anlaşması imzaladı.
İki firma arasında imzalanan anlaşma
ile Maltalı firma üretim maliyetlerini
azaltarak hem karlılık oranını gözle
görünür bir şekilde arttırdı hem
de müşterilerine uygun fiyatlardan
ürünlerini ulaştırmaya başladı. Dentaş
Kağıt Ambalaj Sanayi ise gerçekleştirdiği
dış ticaret deneyimlerine bir yenisini
daha eklerken, yeni bir pazara girerek
yeni müşteri profillerine ulaşma imkanı
kazandı.
Yorka, Nakışçılara Özel Yazılımı
Denizli’ye Kazandırdı
EBIC-EGE uzmanlarının gösterdiği
ilgiyle hızla sonuçlanan bu anlaşmanın
bir benzeri de Yunanistanlı bir firma ile
Dünyanın dört bir yanından gelen ticari işbirliği ve ortaklık arayışlarını Denizli iş dünyası ile
paylaşan EBİC-EGE, dünya pazar listesini girişimcilere sunmuş durumda. Bu konuda son derece
önemli bir misyonu gerçekleştiren EBİC-EGE çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.
www.dto.org.tr
OCAK 2011
HABERLER
EBİC-EGE ile tekstil,
yazılımla kalite kazandı
EBİC-EGE aracılığı ile Denizlili
firmalarla tanışan EOS V3
Professional Elite yazılım,
firmalara ne katkı sağlayacak?
Bu tasarım, tekstil sektörünün
geleceği açısından hayati bir
önem taşıyor. Tekstil sektöründe
havlu, bornoz ve nakış tasarımları,
ürünün satışında direkt olarak rol
oynarken nakış tasarımında en
önemli unsur, iyi bir tasarımcı ve
tasarımcının işini kolaylaştıran
yazılım olarak karşımıza çıkıyor.
İşte EOS Nakış Tasarım Yazılımı,
tasarımcının yaratıcılığını ortaya
çıkarması konusunda kendisine
geniş bir hareket alanı sağlıyor
ve nakış makinesinin özelliklerine
göre tasarımı yorumlayıp yol
gösteriyor. Nakış firmaları da EOS
tarafından oluşturulan dosyaları
kullanarak hatasız ve kaliteli
üretim yapıyorlar.
gerçekleştirildi. Yunanistan’da faaliyet
gösteren Compucon yazılım şirketinin
temsilcisi Thomas Vassaras’ın nakış
sektörüne yönelik geliştirdiği EOS V3
Professional Elite yazılımı için Türkiye’de
distribütörlük vermek amacıyla EBICEGE’ye başvurması üzerine Denizli'nin
güçlü firmalarından Yorka Yazılım ile
görüşmeler başladı.
İki Firma Arasında Ticari İşbirliği
Anlaşması İmzalandı
İki firma arasında yapılan görüşmelerin
ardından bilgisayar mühendisliği
altyapısı ve 35 yıllık ticari tecrübesi ile
nakliyat ve tekstil başta olmak üzere
çeşitli üretim sektörlerinde yazılımlar
geliştiren Yorka Yazılım şirketi, nakış
sektöründe geçmişteki tecrübelerini
geliştirmek amacıyla Compucon Yazılım
şirketinin ticari işbirliği teklifini olumlu
karşıladı.
EBIC-EGE desteğiyle başlayan
görüşmelerde, firmalar yapacakları
işbirliğinin detayları üzerinde yaptıkları
3 aylık çalışmanın ardından 2010
yılının Kasım ayında İstanbul’da bir
araya gelerek ticari işbirliği anlaşmasını
imzaladılar.
EBİC-EGE
aracılığı ile
gerçekleşen
işbirliklerinin
Denizli
Ekonomisi'ne
ciddi bir
kazanç
sağladığını
ifade eden
DTO Başkanı
Necdet Özer,
Denizlili
firmaların
bu ticari
köprü ile
hem AR-GE
çalışmalarına
önem
verdiklerini
hem de ciddi
gelirler elde
ettiklerini
söyledi.
sektörünün yaygın olduğu Denizli’de ilgili
firmalar açısından yararlı ve inovatif bir
hizmet sunacağını, yazılımın geliştirilmiş
özellikleriyle firmaları ticari işlemlerde
bir adım öne taşıyacağını vurguladı.
Kamil Yörükoğlu ayrıca EBIC-EGE’nin
danışmanlığından ve işbirliği sürecindeki
ilgisinden memnuniyet duyduklarını, yeni
ticari işbirlikleri konusunda EBIC-EGE’nin
desteğini 2011 yılında da beklediklerini
söyledi.
İki firma arasında yapılan anlaşma gereği
Yorka Yazılım, EOS V3 Professional
yazılımın distribütörlüğünü alarak,
çalışmalarına başladı.
Süreç sonunda teknik bir değerlendirme
yapmak amacıyla Yorka Yazılım'ı
ziyaret eden EBIC-EGE Proje Uzmanı
Süleyman Karakaya, firma temsilcisi
Kamil Yörükoğlu ile yaptığı toplantıda
önümüzdeki dönemde gerçekleşebilecek
olası işbirlikleri hakkında firmayı
bilgilendirdi.
Toplantıda, Kamil Yörükoğlu
distribütörlüğünü aldıkları EOS V3
Professional Elite Yazılımı'nın nakış
''Birimimiz 47 Ülke ve 580 Merkez
ile Yoluna Devam Ediyor''
EBIC-EGE'nin çalışmaları ile ilgili
değerlendirmede bulunan Denizli
Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer,
''Firmalar arasında ticari ve teknolojik
işbirliklerinin kurulması konusunda
aracılık rolü üstlenen birimimiz,
Avrupa İşletmeler Ağı konusunda
bilgilendirme çalışmalarına hız vermiş
durumda. 47 ülke ve 580 merkez ile
faaliyet gösteren Avrupa İşletmeler
Ağı’na Denizli’de faaliyet gösteren
firmaların yönlendirilmesi ve firmaların
bu doğrultuda AR-GE çalışmalarının
yapılması Denizli Ekonomisi'nin geleceği
açısından son derece önemli'' dedi.
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
63
S E K TÖ R
HABERLER
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
MARKA
EBIC-EGE
E -T İ C A R E T
ebic-ege
DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC
hazırlayan » mehmet yatkın
Ege Bilgi ve
Yenilik Merkezi
DUYURULARI
Gıda Tamamlayıcı Madde Üreticileri için Ispanya'dan Çagrı
REF: 20101229118
G
ıda tamamlayıcı maddeleri yurtdışındaki pazarlara dağıtan firma,
İspanyol pazarında oldukça iyi bilinen bir markanın da dağıtımını
üstlenmiş durumdadır. Markanın ürün çeşitleri arasında arı sütü,
ginseng, morina karaciğer yağı, havuç yağı, arı reçinesi, kitosan, sarımsak
ve yeşil çay yer almaktadır. Ancak bu ürünler bilinen formunun dışında
kapsül, yumuşak jel toplar, vejeteryan kapsüller ya da haplar şeklinde de
sunulmaktadır. Oldukça geniş ve güvenilir bir müşteri portföyüne sahip olan
firma, ürünlerini farklı şekillerde üretebilecek taşeron firmalarla bağlantıya
geçmek istemektedir.
Makedon Firmanın Dagıtımcı ve Ortaklık Arayısı
REF: 20101201022
M
akedonya’da faaliyet gösteren
bir firma; ısıtma, havalandırma
ve güneş enerjisi sistemleri için
ekipman üretimi yapmaktadır. Bu ürünler
arasında özellikle panel radyatörler için
ürettiği 12'den 36 kW'a kadar gücü olan
elektrikli boylerler (kazan) için dağıtımcılara
ihtiyaç duyan Makedon firma, karşılıklı
üretim ile de ilgilenerek ısıtma, yalıtım ve
güneş enerjisi sektöründe üretim (kazan,
kolektör, genleşme tankı, havalandırma
ve yalıtım) yapan firmalara ortaklık
önermektedir.
64
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
Giysilerin
güveden
korunması
amacı ile
naftalin ve
haşarat
ilacı üreten
firmalara
yuvarlak
misket
üreten
bir firma;
ürünlerini
satabileceği
Türk firmalar
aramaktadır.
Firmaların,
misketleri
işlemden
geçirerek ya
da doğrudan
kendi
markaları ile
pazarlayabilecekleri
belirtilmiştir.
Metal atıkları
ve hurda
madenleri
kesmeye
yarayan
çevre dostu
yeni bir
teknoloji
geliştiren
Avusturyalı
firma, metal
geri dönüşüm
alanında
ekonomik
geri dönüşüm
çözümleri
sunmaktadır.
Mikrobik Tehdit Algılama
Teknolojisi Arayısı
REF: 10 GB 41n8 3JJN
İ
ngiltere'de faaliyet gösteren
bir küresel teknoloji firması,
sektöründe yeni teknolojilere
ihtiyaç duymaktadır. Firmanın
arayışta olduğu teknoloji, mikrop
ya da zehirli madde içerebilecek
herhangi bir biyolojik malzemenin
algılanmasını sağlamalıdır. Basit
çözümlü biyokimyasal işlemlerde
15 dakikanın altında tamamlanması
gereken bu teknoloji, firmanın
belirlediği platformda ayırt edici
testler uygulanarak dikkate alınacaktır.
Yapılması muhtemel işbirliklerinin
türü, projenin gelişmişlik düzeyine
bağlı olarak belirlenecektir.
Enerji Tasarrufunda Dagıtımcı
Arayısı - REF: 20101202010
D
animarkalı firma, enerji
tasarrufu alanında faaliyet
göstermektedir. Firma, doğal
gaz ya da dizel yakıtlar kullanarak
çalışan kazan sistemleri ve her
türlü içten yanmalı motorlar için
test edilmiş, sertifikalandırılmış
ve onaylanmış enerji tasarrufu
çözümleri üreterek piyasaya
sunmaktadır. Firma ürünleri için
dağıtımcılar aramaktadır.
www.dto.org.tr
OCAK 2011
DENiZLi
EBIC
BiLGi VE BASVURULARINIZ iÇiN
EBIC-EGE Denizli
DENİZLİ TİCARET ODASI
Sedef Hastalıgı ve Akne gibi Cilt Hastalıklarının Tedavisi
için Yeni Bir Bilesen - REF: 10 GR 49R2 3JZK
Y
unanistan'da faaliyet gösteren bir firma, sağlık sektöründe teknolojik
çalışmalar yapmaktadır. Firma bu kapsamda, dermotolojik tedaviler için
piyasada bulunan retinoik asit gibi retinoidlerin yan etkisini azaltmak
amacı ile yeni bir poliamin konjugat geliştirmiştir. Firmanın çeşitli araştırmalar
sonucu geliştirdiği bu madde; sedef ve akne gibi hastalıkların tedavisi ile
kanserin önlenmesinde kullanılabilmektedir. Firma, bileşenin geliştirilmesi
için eczacılık ya da biyoteknoloji alanında uzmanlaşmış kuruluşlarla lisans
sözleşmesi ve teknik destek konularında işbirliği yapmak istemektedir.
Adres » Denizli Ticaret Odası Binası
Oğuzhan Caddesi No.5 K.4 20100 DENİZLİ
T. +90 258 241 17 37
Bosna
Hersek’te
ortopedik
mamuller
üreten
bir firma;
ortopedik
ayakkabıların
üretiminde
kullanılan
malzemelerin
temini için
başta deri
olmak üzere
ortopedik
ürünlerin
yapımında
kullanılan
tüm
malzemeleri
üreten
firmalarla
temas
kurmak
istemektedir.
Fransa'dan Dokunmamıs Kumaslar için Kaplama
Teknolojisi Arayısı - REF: 10 FR 38m9 3JHW
K
urutma torbalarının üretimi konusunda uzmanlaşmış Fransız bir firma,
dokunmamış kumaşların eritme işlemiyle kaynaklanarak kaplanmasına
olanak tanıyan yeni bir teknoloji arayışı içerisindedir. Bununla amaçlanan,
kumaşların nem tutma ve transferindeki üst özelliğinden dolayı kurutma
torbalarının üretilmesinde kullanılmasıdır. Talep edilen hizmetler ise şöyledir:
Teknoloji konusunda teknik uzmanlığın sağlanması ve tahsis edilecek makinanın
Fransız firmanın üretim tesislerine kurulumu.
EBIC-EGE
600 mm ile
900 mm
arasında
dijital
projeksiyon
yüzeye sahip
küreler
üretmek
isteyen
İskoç firma,
kaplama
malzemeleri
alanında
çalışanlarla
ticari
işbirliği
kurmak
istemektedir.
Endoskoplar için Teknoloji
Arayısı - REF: 10 NL 60AF 3JE7
Hollandalı bir firma cerrahi ve
tanısal prosedürlerde kullanılan
cihazlar için akıllı kaplama
uygulamaları aramaktadır.
H
ollandalı bir firma, cerrahi
cihazlar için akıllı kaplama
uygulamalarında tecrübeli
Türk firmalarıyla teknik işbirliği
yapmak istemektedir. Kaplama ya
da yüzey işleme süreçleri ise cerrahi
ve tanısal prosedürlerde kullanılan
cihazlarda daha düşük bir adherans
ve etkili bir temizlik işlemiyle
sonuçlanmalıdır.
Rus Firmadan Tekstil Sektörü
için Ticari Aracılar Arayısı
REF: 20101229041
R
us bir firma, giyim eşyaları
üretmektedir. Firma, dikim
ekipmanı, kumaş, iplik ve
giyim aksesuarı üreten firmalarla
işbirliği yapmak istemektedir. Yeni
gelişmekte olan Rus firması, kabul
edilebilir fiyatlarla Türk firmaları ile
çalışacağını belirtmektedir.
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
65
HABERLER
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
EBIC-EGE
MARKA
E -T İ C A R E T
ebic - ege
DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC
hazırlayan » mehmet yatkın
Ege Bilgi ve
Yenilik Merkezi
DUYURULARI
Toz Haline Getirilmis Malzemelerin Havalı Püskürtülmesi
için Yeni Bir Teknoloji - REF:10 PL 64BF 3K0N
P
olonya'da bir grup araştırmacı, etkinliklerini artırmak amacıyla tozların
havalı püskürtülmesi teknolojisini geliştirmiştir. Teknolojinin genel
kullanım alanları; deoksidasyon, desülfürizasyon ve defosforizasyon,
yeniden karbonlama, diğer arıtım süreçleri ve tozların havalı püskürtülmesi
işlemidir. Polonyalı firmanın geliştirdiği bu teknoloji, üretim maliyetlerini
oldukça düşürmektedir.
Tekstil Fabrikasına Ortaklık Arayısı - REF: 20101228096
1
5 yıldır tekstil sektöründe faaliyet gösteren Rus bir firma yüksek
kalitede örme kumaşlar üretmektedir. Firma, kendisini devamlı
yenilemekte ve üretilen ürün yelpazesini geliştirmek istemektedir.
Bu gelişim sürecinde de pamuk, rayon, polyester jarse kumaşları üretmeye
başlayacak ortak fabrikalar kurma arayışındadır. Ortak kurulması hedeflenen bu
fabrikanın potansiyel ortaklarının daha önce uluslararası alanda çalışma yapmış
olması ise beklenmemektedir.
66
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
Yüzyıldan
uzun bir
süredir
endüstriyel,
hidrolik,
makine,
gri ve sfero
dökme
demirden
dekoratif
döküm işi ile
ilgilenen
Bulgar
firması
taşeron
hizmeler
verebilecek
Türk
firmalar
aramaktadır.
Termal ve Ses Geçirmez %100
Yün Dogal Malzeme
REF: 10 IT 55W7 3JL8
İ
talya'da bir firma, giyime uygun
olmadığı için ıskartaya atılan
%100 yün elyaf malzemeden
yenilikçi paneller üretmek için
yeni bir teknoloji geliştirmiştir.
Bu malzemenin yenilikçi yanı,
ses ve ısı yalıtım sistemine sahip
olmasıdır. Teknoloji, mükemmel ses
emilimi sayesinde A Sınıfı ISO 354
belgesine sahiptir. Firma, ürünü
kullanıma uygun hale getirmek
ve iyileştirmek için inşaat, tekstil
ve giyim sektöründen ürünün
uygulanabilirliğini test edecek
endüstriyel ortaklar aramaktadır.
Sentetik Dökme Demir Üretimi
REF: 10 PL 64BF 3K0L
Ürün
geliştirme ve
pazar
yönetimi
konusunda
sektöre
danışmanlık
yapan
İskoçyalı
bir firma,
tasarım,
geliştirme,
test etme,
kalitelendirme ve
yeni ürün
geliştirme
konularında
profesyonel
firmalara
taşeronluk
öneriyor.
P
olonya'da faaliyet gösteren bir
firma, demir alaşımlarındaki
karbon içeriğini artırmak
amacı ile farklı çalışmalar
yapmaktadır. Bu konuda önerilen
metot ise yeniden karbonlama
işlemine başvurmaktır. Bu da farklı
türdeki karbonlayıcı ve metotların
kullanılmasıyla sağlanabilir. Firma,
bu konu ile ilgilenen firmalarla ticari
anlaşmalar ya da üretim alanında
birlikte çalışabileceği ortaklar
aramaktadır.
www.dto.org.tr
OCAK 2011
DENiZLi
EBIC
BiLGi VE BASVURULARINIZ iÇiN
EBIC-EGE Denizli
DENİZLİ TİCARET ODASI
Sıvıların PH Degerini ve Diger Parametrelerini Ölçmek için
Kablosuz Sensörlü Manyetik Karıstırıcı - REF: 10 ES 28G2 3JMR
İ
spanya'da kamusal bir araştırma örgütü, örnekleri karıştırmak ve
parametreleri kontrol etmek amacıyla elektrik kablosuna ihtiyaç
duymayan, bir veya birkaç sensöre sahip manyetik karıştırıcılı yeni bir
cihaz tasarlamıştır. Bu cihaz, gerçek zamanlı kontrol ve ölçüm sağlamaktadır.
Araştırma grubunun tasarladığı manyetik karıştırıcı; küçük bir çubuk
mıknatısı ve manyetik alan oluşturan bir döner manyeto olmak üzere iki
parçadan oluşmaktadır. Kurum, teknolojinin patentini lisanslamak veya
işbirliği yapmak isteyen firmalar aramaktadır.
Hırvatistan'dan Türk Firmalara Franchise Ortaklık
Teklifi - REF: 20101228100
I
SO 9000 Belgesi ile sağlıklı uyku ürünleri, yatak ve tekstil malzemesi
üretimi, kürk yapımı ve boyaması, deri işlemesi, bavul ve el çantaları yapımı
ile kemer ve ayakkabı üretimi konularında faaliyet gösteren Hırvatistan'ın
önde gelen firmalarından biri franchise ortaklar, şirket ortaklığı ya da karşılıklı
üretim olanaklarını görüşebilecekleri firmalar aramaktadır. Firma ayrıca yolcu
taşımacılığı ve ülke içi ve dışında kargo taşımacılığı yaptığı için işbirliği yaptığı
firmalara ulaşım-lojistik konusunda da destek verecektir.
EBIC-EGE
Adres » Denizli Ticaret Odası Binası
Oğuzhan Cad. No.5 K.4 20100 DENİZLİ
T. +90 258 241 17 37
Polonyalı
bir firma,
briketleme
konusunda
üretim hattı
arayışı
içerisindedir.
Bu teknolojik
üretim hattı,
birbirine
bağlı
makinalardan
ve kapalı bir
çevrimden
oluşmalıdır.
Üretim hattı,
hammaddelerin
kullanılması
için bir
teleskobik
taşıyıcıya,
filtrelere ve
briketleme
makinalarına
sahip
olmalıdır.
Hollanda’da,
yer altındaki
kablo ve
borulara
zarar
vermeyen,
yeni bir
çelik-plaka
oto korkuluk
sistemi
geliştiren
firma, teknik
destekle
beraber ticari
anlaşmalar
aramaktadır.
Polonya'dan Dogal Mineral
Yönetimi Teknolojisi Arayısı
REF: 10 PL 61AJ 3JPD
D
oğal minerallerin örtü
katmanları humus gibi
maddeler içerdiği için
genellikle rehabilitasyon çalışmaları
dışında kullanıma uygun değildir.
Oysa ki, çamur katıkları ve kaya
taneciklerinden arındırıldığı takdirde
yol yapım çalışmalarında katman
olarak da kullanılabilir. Bu sistemi
uygulamak isteyen Polonyalı
bir firma, kaya parçaları içeren
örtü tabakasından türeyen doğal
minerallerin yönetimi için Türk
firmalarından yeni bir teknoloji
arayışı içindedir. Aranan yönetim
sistemi, kaya parçacıkları içeren
örtü tabakasından türeyen 0-2
mm aralığındaki doğal mineraller
üzerine odaklanmalıdır. Yüzey
tabakasının arındırılması teknolojisi
kaya parçacıklarını eleme ve çamur
birikintilerinin büyüklüğünün
azaltılması işlemlerine sahip
olmalıdır. Titreşimli elekler bu
konuda uygun cihazlardır. Mevcut
problemin çözümü için laboratuvarda
geliştirme aşamasında olan ya
da bitmiş tüm teknolojiler kabul
edilecektir.
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
67
hazırlayan » eren çizmeci
fuarlar
haberler
HABERLER
68
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
FUARLAR
MARKA
BAŞLAMA
BİTİŞ
FUARIN ADI
YER
ŞEHİR
10 Şubat 11
13 Şubat 11
Konya Ayakkabı Yan Sanayi ve Moda Fuarı (Yaz Modelleri)
TÜYAP
Konya
10 Şubat 11
13 Şubat 11
Uluslararası Kapı Fuar
Yeşilköy
İstanbul
10 Şubat 11
13 Şubat 11
EMITT 2011 15. Doğu Akdeniz Uluslar arası Turizm ve Seyahat Fuarı
TÜYAP
İstanbul
11 Şubat 11
20 Şubat 11
Avrasya Boat Show 2011 5. Deniz Araçları, Ekipmanları ve Aksesuarları
Yeşilköy
İstanbul
16 Şubat 11
17 Şubat 11
14. İnsan Kaynakları Fuarı
Lütfi Kırdar
İstanbul
16 Şubat 11
19 Şubat 11
IF Wedding Fashion İzmir “Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı”
Yeşilköy
İzmir
16 Şubat 11
19 Şubat 11
Anfaş Food Product 18. Uluslararası Yiyecek ve İçecek Fuarı
Antalya Fuar Merkezi
Antalya
16 Şubat 11
20 Şubat 11
2011 Avrasya Emlak Yatırım Fuarı 2011
Yeşilköy
İstanbul
17 Şubat 11
20 Şubat 11
TÜYAP
Adana
17 Şubat 11
20 Şubat 11
TÜYAP
Adana
17 Şubat 11
20 Şubat 11
Adana İnşaat 2011 5. Yapı Malzemeleri, İnşaat Teknolojileri, İş ve İnşaat Makineleri Fuarı
TÜYAP
Adana
17 Şubat 11
20 Şubat 11
4. GOLDİSTANBUL
TÜYAP
İstanbul
17 Şubat 11
20 Şubat 11
20. Uluslararası Anne, Bebek, Çocuk Ürünleri Fuarı
İstanbul Fuar Merkezi
İstanbul
23 Şubat 11
27 Şubat 11
AEGEANAGRI 7. Ege Tarım, Sera ve Hayvancılık Fuarı
EGS Fuar Merkezi
Denizli
24 Şubat 11
27 Şubat 11
MODACC 2011 Moda Aksesuarları Fuarı
Litfi Kırdar
İstanbul
24 Şubat 11
27 Şubat 11
Bursa Gıda/Gıda Tek 2011 Bursa 10. Gıda ve İçecek Ürünleri, Gıda İşleme, İçecek
Teknolojileri, Unlu Mamuller ve Teknolojileri ve Mağaza Ekipmanları Fuarı
Bursa Fuar Merkezi
Bursa
24 Şubat 11
27 Şubat 11
MotoPlus (Motosiklet, Bisiklet ve Aksesuarları)
Yeşilköy
İstanbul
24 Şubat 11
27 Şubat 11
ISOHA
Yeşilköy
İstanbul
24 Şubat 11
27 Şubat 11
GapTarım Tarım, Tarım Teknolojileri ve Hayvancılık Fuarı
OFM Fuar Merkezi
Gaziantep
24 Şubat 11
27 Şubat 11
GapFood 7. Gıda, Gıda Teknolojileri ve Ambalaj Fuarı
OFM Fuar Merkezi
Gaziantep
03 Mart 11
06 Mart 11
İzmir Boat Show
İzmir Fuar Alanı
İzmir
02 Mart 11
05 Mart 11
Avrasya Demiryolu, Hafif Raylı Sistemler, Altyapı ve Lojistik Fuarı
Altınpark Fuar
Merkezi
Ankara
02 Mart 11
06 Mart 11
PIPEXPO 2.Boru Pompa, Vana, Filtre Endüstrisi Fuarı
TÜYAP
İstanbul
02 Mart 11
06 Mart 11
DEKOREKS 2011
TÜYAP
İstanbul
02 Mart 11
06 Mart 11
UNICERA 23. Uluslararası Seramik, Banyo, Mutfak Fuarı
TÜYAP
İstanbul
02 Mart 11
06 Mart 11
MUDER 2011 8.Uluslararası Mutfak Banyo Mobilyaları ve Ankastre Cihazlar Fuarı
TÜYAP
İstanbul
03 Mart 11
05 Mart 11
Anfaş Hetex 3.Sağlık Spa&Wellness, Talasso, Termal ve Medikal Turizm Fuarı
Antalya Fuar Merkezi
Antalya
03 Mart 11
05 Mart 11
IFF 2011 11. İstanbul Moda Fuarı
Yeşilköy
İstanbul
03 Mart 11
05 Mart 11
TEXBRIDGE Tekstil ve Aksesuarları Fuarı
Yeşilköy
İstanbul
03 Mart 11
05 Mart 11
Bebex, Hamilelik, Anne, Bebek, Çocuk Ürünleri Fuarı
Yeşilköy
İstanbul
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
Adana 4. Belediye İhtiyaçları, Kent Mobilyaları, Park Bahçe Düzenlemeleri ve Spor
Tesisleri Fuarı
IHS 2011 Adana 4. Isıtma, Soğutma, Havalandırma, Doğalgaz Teknolojisi, Tesisat ve
Yalıtım Fuarı
www.dto.org.tr
OCAK 2011
BAŞLAMA
BİTİŞ
FUARIN ADI
YER
ŞEHİR
03 Mart 11
06 Mart 11
Yapıda Yeni Ürünler
Beşiktaş Fuar Merkezi
İstanbul
03 Mart 11
06 Mart 11
Tesettür Fuarı Türkiye (3.)
Yeşilköy
İstanbul
03 Mart 11
06 Mart 11
Modax 2011
Yeşilköy
İstanbul
03 Mart 11
06 Mart 11
2.Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı
Milas Fuar Merkezi
Muğla
03 Mart 11
06 Mart 11
FOTEG İstanbul 2011 Gıda İşleme Teknolojileri Uluslararası İhtisas Fuarı
Yeşilköy
İstanbul
03 Mart 11
06 Mart 11
7.Uluslararası Boru ve Ek Parçaları Fuarı
Yeşilköy
İstanbul
03 Mart 11
06 Mart 11
Güzellik & Bakım 2011 (19.)
Lütfi Kırdar
İstanbul
03 Mart 11
06 Mart 11
Mersin Agrodays - Mersin 6.Uluslararası Tarım Fuarı
Yenişehir Fuar Alanı
Mersin
03 Mart 11
06 Mart 11
Balıkesir Tarım Fuarı 2011
Balıkesir Fuar Alanı
Balıkesir
03 Mart 11
06 Mart 11
I-DECO İSTANBUL
Yeşilköy
İstanbul
03 Mart 11
06 Mart 11
OLIVTECH
İzmir Fuar Alanı
İzmir
05 Mart 11
13 Mart 11
Bursa 9. Kitap Fuarı
Bursa Fuar Merkezi
Bursa
09 Mart 11
12 Mart 11
Agritech 2011
Fethiye Park Alanı
Muğla
09 Mart 11
13 Mart 11
Ankamob 2011 Ankara Mobilya Fuarı
Atatürk Kültür
Merkezi
Ankara
09 Mart 11
13 Mart 11
Bursa Eğitim Fuarı - 7.Yurt İçi ve Yurt Dışı Eğitim Fuarı
Bursa Fuar Merkezi
Bursa
09 Mart 11
13 Mart 11
Bursa 2.Sağlık Hizmetleri Fuarı (Sağlık Turizmi Özel Bölümü)
Bursa Fuar Merkezi
Bursa
09 Mart 11
13 Mart 11
4.Mobilya Yan Sanayi ve Ahşap Makineleri Fuarı
İnegöl Fuar Merkezi
Bursa
10 Mart 11
12 Mart 11
Coolexpo Soğutma Tekniği, Buzdolabı, Buz Makinesi, Gıda Soğutma Uzmanlık Fuarı
Yeşilköy
İstanbul
10 Mart 11
12 Mart 11
FMCG 2011 4.Hızlı Tüketim Ürünleri Fuarı
Yeşilköy
İstanbul
10 Mart 11
12 Mart 11
Educaturk İzmir
İzmir Fuar Alanı
İzmir
10 Mart 11
12 Mart 11
Private Label İstanbul 10.Uluslararası Özel Markalı Ürünler ve Market Markaları Fuarı
Yeşilköy
İstanbul
10 Mart 11
13 Mart 11
SODEX ANKARA
Altınpark Fuar Merkezi
Ankara
10 Mart 11
13 Mart 11
İstanbul Kapı 2011 3.Kapı, Kepenk, Panel, Pano, Bölme Sistem ve Aksesuarları Fuarı
TÜYAP
İstanbul
10 Mart 11
13 Mart 11
İstanbul Cam 2011
TÜYAP
İstanbul
10 Mart 11
13 Mart 11
4.Uluslararası Güneş Enerjisi Teknolojileri Fuarı
Yeşilköy
İstanbul
10 Mart 11
13 Mart 11
Pro-Show 2011 (11.)
Lüfti Kırdar
İstanbul
10 Mart 11
13 Mart 11
İstanbul Pencere 2011 12.Uluslararası Pencere ve Panjur Sistemleri, Profil, Üretim
Teknolojileri ve Makineleri, Aksesuar, Ham Madde ve Tamamlayıcı Ürünler Fuarı
TÜYAP
İstanbul
16 Mart 11
19 Mart 11
FETEX 2011
Fathiye Karaçulha
Belediyesi
Muğla
16 Mart 11
20 Mart 11
2.Mobilya- Ev Dekorasyon Fuarı
TSO Fuar Merkezi
Çorum
16 Mart 11
20 Mart 11
Konya Tarım 2011 9.Tarım, Hayvancılık ve Süt Endüstrisi Fuarı
TÜYAP
Konya
4.Dekorasyon, Mobilya ve Tasarım Fuarı
Ocak 2011
FUARLAR
Denizli Ticaret Odası
69
S E K TÖ R
vergi
haberler
HABERLER
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
hazırlayan » abdullah aymaz
Ocak-Subat Ayı
Vergi Takvimi
01/02/2011 - 09/02/2011
16-31 Ocak 2011 Dönemine Ait Noterlerce Yapılan Makbuz Karşılığı Ödemelere Ait Beyannamenin Verilmesi ve Ödenmesi
01/02/2011 - 10/02/2011
16-31 Ocak 2011 Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/02/2011 - 14/02/2011
2010 IV. Geçici Vergi Dönemine (Ekim-Kasım-Aralık) Ait Gelir Geçici Vergisinin Beyanı
01/02/2011 - 14/02/2011
2010 IV. Geçici Vergi Dönemine (Ekim-Kasım-Aralık) Ait Kurum Geçici Vergisinin Beyanı
01/02/2011 - 15/02/2011
Ocak 2011 Dönemine Ait Kolalı Gazoz, Alkollü İçecekler ve Tütün Mamullerine İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/02/2011 - 15/02/2011
Ocak 2011 Dönemine Ait Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallara İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/02/2011 - 15/02/2011
Ocak 2011 Dönemine Ait Motorlu Taşıt Araçlarına İlişkin Özel Tüketim Vergisinin (Tescile Tabi Olmayanlar) Beyanı ve Ödemesi
01/02/2011 - 15/02/2011
Ocak 2011 Dönemine Ait Özel İletişim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/02/2011 - 15/02/2011
Ocak 2011 Dönemine Ait Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/02/2011 - 15/02/2011
Ocak 2011 Dönemine Ait Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Kesintisi Bildirimi ve Ödemesi
01/02/2011 - 17/02/2011
2010 IV. Geçici Vergi Dönemine (Ekim-Kasım-Aralık) Ait Gelir Geçici Vergisinin Ödemesi
01/02/2011 - 17/02/2011
2010 IV. Geçici Vergi Dönemine (Ekim-Kasım-Aralık) Ait Kurum Geçici Vergisinin Ödemesi
01/02/2011 - 21/02/2011
Ocak 2011 Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin EK:4 No.lu ÖTV Bildirim Formu
01/02/2011 - 21/02/2011
Ocak 2011 Dönemine Ait Kolalı Gazozlara İlişkin EK:7 No.lu ÖTV Bildirim Formu
01/02/2011 - 21/02/2011
Ocak 2011 Dönemine Ait Alkollü İçeceklere İlişkin EK:8 No.lu ÖTV Bildirim Formu
01/02/2011 - 22/02/2011
Ocak 2010 Dönemine Ait Tütün Mamullerine İlişkin EK:9 No.lu ÖTV Bildirim Formu
01/02/2011 - 22/02/2011
Ocak 2010 Dönemine Ait Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallara İlişkin EK:10 No.lu ÖTV Bildirim Formu
01/02/2011 - 22/02/2011
Ocak 2010 Dönemine Ait Yarışma ve Çekilişler ile Futbol Müsabakalarına Ait Müşterek Bahislerle İlgili Veraset ve İntikal Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
70
Denizli Ticaret Odası
Ocak 2011
www.dto.org.tr
VERGİ
VERGİ
OCAK 2011
01/02/2011 - 22/02/2011
Ocak 2010 Dönemine Ait Şans Oyunları Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/02/2011 - 22/02/2011
Ocak 2010 Dönemine Ait İlan ve Reklam Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/02/2011 - 22/02/2011
Ocak 2010 Dönemine Ait Müşterek Bahislere İlişkin Eğlence Vergisinin Beyanı ve Ödemesi ile Diğer Eğlence Vergilerine İlişkin Eğlence Vergisinin Ödenmesi
01/02/2011 - 22/02/2011
Ocak 2010 Dönemine Ait Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/02/2011 - 23/02/2011
Ocak 2010 Dönemine Ait Gelir Vergisi Stopajı’nın Muhtasar Beyanname ile Beyanı
01/02/2011 - 23/02/2011
Ocak 2010 Dönemine Ait Kurumlar Vergisi Stopajı’nın Muhtasar Beyanname ile Beyanı
01/02/2011 - 23/02/2011
Ocak 2010 Dönemine Ait İstih. Kesinti Suretiyle Tah. Ed. Dam. Ver. ile Sürekli Mükellefiyeti Bulunanlar İçin Makbuz Karşılığı Ödenmesi Gereken Damga Vergisinin Beyanı
01/02/2011 - 24/02/2011
Ocak 2010 Dönemine Ait Katma Değer Vergisinin Beyanı
16/02/2011 - 24/02/2011
1–15 Şubat Dönemine Ait Noterlerce Yapılan Makbuz Karşılığı Ödemelere Ait Bildirimlerin Verilmesi ve Ödenmesi
16/02/2011 - 25/02/2011
1–15 Şubat Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/02/2011 - 25/02/2011
Basit Usulde Vergilendirilen Mükelleflerin 2009 Yılına İlişkin Gelir Vergisi Beyanı
01/02/2011 - 26/02/2011
Ocak 2010 Dönemine Ait Gelir Vergisi Stopajı\'nın Ödemes
01/02/2011 - 26/02/2011
Ocak 2010 Dönemine Ait Kurumlar Vergisi Stopajı\'nın Ödemesi
01/02/2011 - 26/02/2011
Ocak 2010 Dönemine Ait İstih. Kesinti Suretiyle Tah. Ed. Dam. Ver. ile Sürekli Mük. Bulunanlar İçin Makbuz Karşılığı Ödenmesi Gereken Dam. Ver. Ödemesi
01/02/2011 - 26/02/2011
Ocak 2010 Dönemine Ait Katma Değer Vergisinin Ödemesi
01/02/2011 - 01/03/2011
Basit Usulde Vergilendirilen Mükelleflerin Gelir Vergisi 1. Taksit Ödemesi
01/02/2011 - 01/03/2011
Diğer Ücretlerin Gelir Vergisi 1. Taksit Ödemesi
Ocak 2011
Denizli Ticaret Odası
71
HUKUK
M AY I S 2 0 1 0
6
7
L
I
Y
Zafer Gazoz
1934'TEN BUGÜNE
VATAN CD. BAĞBAŞI DENİZLİ
TEL 0258 266 36 53-54 | FAKS 0258 266 06 56
www.zafergazoz.com.tr

Benzer belgeler