silah bilgisi ve atış ders notu

Transkript

silah bilgisi ve atış ders notu
SİLAH BİLGİSİ VE ATIŞ DERS NOTU
SİLAH BİLGİSİ VE ATIŞ
SİLAH BİLGİSİ (EĞİTİMİ)
Silah Bilgisi (Eğitimi) Neleri Kapsamalıdır?
I.HUKUK BİLGİSİ,
II. MEKANİK BİLGİSİ VE EĞİTİMİ,
III. ATIŞ BECERİSİ (KULLANMA BİLGİSİ ve ATIŞ EĞİTİMİ) konularını ve
safhalarını kapsamalıdır. Bunlardan birinin eksikliği birçok olumsuz durum yaratır. Silah
eğitiminde verilmesi gerekli hususları aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür.
I.HUKUK BİLGİSİ;
Atış becerisinin, hukuk bilgisi ile ne ilgisi olabilir? Doğrudan ilişiklileri yok gibi
görülmekte ise de; silahı olan kişi belirli kurallara göre davranmak zorundadır. Silahın
bulundurulmasına, taşınmasına, kullanılmasına izin ve imkân veren yasaların, emir ve
nizamın, poligon kurallarının, genel ve yerel av kaidelerinin, gelenek ve göreneklerinin vb.
yazılı ve yazılı olmayan ulusal ve uluslar arası kuralların öğrenilmesi, bilinmesi ve bunların
günlük yaşamda uygulanmasını birçok olumsuzluğu önler. Bu bilgilerin eksikliği sonradan
giderilmesi mümkün olmayan, istenmeyen durumlar ortaya çıkartır.
1.Silahın hukuktaki yerini geniş genellemelerle dört bölümde değerlendirmek
mümkündür.
1.a.Silahı bulundurmaya, taşımaya yetki veya izin veren yasalar
1.b.Silah kullanmaya yetki veren yasalar
1.c.Silahın imalini, naklini, satışını, bulundurmasını, taşınmasını yasaklayan ve
cezalandıran yasalar.
1.d.Silahın bir suçta kullanılması halinde, işlenen suça ek ceza veren yasalar.
2–10.06.2004 tarih ve 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanununda
“Silah” tabiri geçen maddeler ile gerektiğinde silah kullanılmasına neden olabilecek görevleri
belirten maddeler vardır.
7.a.Md. 3. “Kişilerin silahlı personel tarafından korunması”, “... koruma ve
güvenlik hizmetini yerine getirecek personelin bulundurabileceği veya taşınabilecek silah ... ”
7.b.Md. 6. “Bu yetkilerin kullanılması durumunda özel güvenlik birimi ve özel
güvenlik personeli mülki idare amirinin ve genel kolluk amirinin emirlerini yerine getirmek
zorundadır..”
7.c.Md. 7/d. “Görev alanında , haklarında yakalama , tutuklama veya
mahkumiyet kararı bulunan kişileri yakalama ve arama..”
7.d.Md. 7/j. “Olay yerini ve delilleri koruma, bu amaçla Ceza Muhakemeleri
Usul Kanununun 157. maddesine göre yakalama”
7.e.Md.7/k. “Türk Medeni Kanunun 981 inci maddesine, Borçlar kanununun
52 inci maddesine, Türk Ceza Kanununun 49. maddesinin (1) ve (2) numaralı bentlerine göre
zor kullanma”
7.f. Md.8. “Silah bulundurma ve taşıma yetkisi“ başlıklı 8. madde aynen şöyledir.
“Hangi koruma ve güvenlik hizmeti için ne miktar ve özellikte ateşli silah
bulundurulabileceği komisyon tarafından belirlenir.
Ancak eğitim ve öğretim kurumlarında, sağlık tesislerinde, talih oyunları
işletmelerinde, içkili yerlerde silahlı özel güvenlik görevlisi çalıştırılmasına izin verilmez.
Özel Güvenlik görevlileri , özel toplantılarda , spor müsabakalarında , sahne gösterileri ve
benzeri etkinliklerde silahlı olarak görev yapamazlar.
1
”Koruma ve güvenlik hizmetinde kullanılacak silah ve teçhizat, ilgili kişi veya kuruluş
tarafından temin edilir. Özel güvenlik şirketleri ateşli silah alamaz ve bulunduramazlar.
Ancak özel güvenlik şirketlerine, para ve değerli eşya nakli, geçici süreli koruma ve güvenlik
hizmetlerinde kullanılmak üzere, özel güvenlik eğitimi veren kurumlara, silah eğitiminde
kullanılmak üzere , komisyon kararı ve valinin onayı ile silah alma, kullanma ve taşıma izni
verilebilir” şeklindedir.
II.MEKANİK BİLGİSİ; Silahın makine olarak yapısının, parçalarının, çalışmasının,
sökülüp takılmasının, kabiliyetinin, arızalarının, temizliğinin, kullandığı fişeğinin
v.b.konuların öğrenilmesini ve bunların yapılmasını içerir.
Mekanik bilgisi kitap ve mecmua gibi basılı eserlerden öğrenilebilir. Öğrenilenin
uygulama ile pekiştirilmesinde yarar vardır.Silahlı mesleklerde silah eğitimi , meslek öncesi
eğitimlerde verilmektedir. Türkiye’de erkek vatandaşların askerlik yapması bir vatan görevi
olduğu için , bu görevi yapanların silah eğitimi gördüğü kabul edilmektedir.
Mekanik bilgiye örnek olarak, genel olarak toplu ve yarı otomatik tabancalar üzerinde
durulmuş ve iki tabancanın detay bilgileri verilmiştir.(Bakınız:Toplu tabanca, yarım otomatik
tabanca, CZ 75.)
III.ATIŞ BECERİSİ (KULLANMA BİLGİSİ ve UYGULAMA) ;
Spor atışlarında (UİT Kurallarına göre) ve Görev atışlarında; istenen sonucun elde
edilmesi v.b. becerilerin kazanılmasını kapsar.
Silahın Tanımı
İnsan var oluşundan bu yana beslenerek yaşamını sürdürmek, kendisinden güçlü hem
cinslerinden korunabilmek ihtiyacını duymuş; bu zorlama ile saldırı ve savunma için , kendi
gücünden başka araçlar kullanmıştır.
İnsan zekası ile birleşen teknoloji; saldırı ve savunma araçlarını geliştirmiş; bu gelişim
zamanımızda da devam etmektedir.
Soru: Yerleşmiş ve kabul edilmiş klasik tanımı ile “SİLAH: Yakın ve uzaktan, çeşitli
şekillerde kullanılarak; canlıları yaralayan veya öldüren; cansızları parçalayan veya yok eden;
kişi ile kişiye ait olanları koruyan aletlerdir.” Şeklinde tanımlanabilir.
TÜRK CEZA YASASINDA SİLAH ÇEŞİTLERİ
26.09.2004 tarih ve 5237 sayılı (Yeni) Türk Ceza Kanunu; Silah gelişimine uygun
olarak; eski yasada çeşitli zamanlarda; zamanın ihtiyaçlarına göre yapılan değişikliklere
rağmen; eksikliği hissedilen “Silah” deyimini 6. Maddesinin f. Fıkrasında açıklamıştır.
(Yeni) Türk Ceza Kanunu; “Silah’ ı”;
1.Ateşli silahlar,
2. Patlayıcı Maddeler,
3.Saldırı ve Savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya
bereleyici alet,
4. Saldırı ve Savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada
kullanılmaya elverişli diğer şeyler,
5.Yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açan nükleer,
radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler”
Şeklinde tasnif etmiştir.
Ateşsiz Silahlar
Ateşsiz Silahlar konusu uzmanlık alanıdır. Ateşsiz silahlar tarihteki yerlerini almış
olmalarına rağmen, günümüzde de kullanılmaktadır.
2
“Ateşsiz Silahlar” konusu çok geniş olduğu için;
a)“Ders Müfredatı olarak Ateşsiz Silahlar (Dar Kapsamlı)”;
b) Meraklı ve genç meslektaşlar için “Yasalar, Tarihçe ve İmal Özelliklerine Göre
Ateşsiz Silahlar (Geniş Kapsamlı) bk. “Özel ve Genel Güvenlik Mensupları için, Silah Kültürü
ve Atış Becerisi. K. Yücel Tutkun”
Olarak iki bölümde hazırlanmıştır.
“Ders konusu olarak Ateşsiz silahlar kavramında”; Güvenlik görevlisi olarak; “suçta
kullanılan” veya “kendisi suç objesi olan” ateşsiz silah tanımından ne anlaması gerektiğini, bu
anlayışın kapsamını açıklayabilmektir.
I- YASALARDA ATEŞSİZ SİLAH:
Yasalarda Ateşsiz silahı üç ayrı yasada incelemek olasıdır.
1-26.09.2004 tarih ve 5237 sayılı (Yeni) TÜRK CEZA KANUNUDA
ATEŞSİZ SİLAH KAVRAMI:
Türk Ceza Yasasında silah “İşlenen suçun cezasını arttırmak” amacı ile “Şiddet
sebebi” olarak yer almaktadır.
Yeni Türk Ceza Yasası, eski yasada eksikliği hissedilen “Silah” deyimini 6.
Maddesinin f. Fıkrasında düzenlemiştir. Fıkrada Ateşsiz silahlar iki grupta toplanmıştır.
Birinci grupta “Saldırı ve Savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici,
delici veya bereleyici alet.”
İkinci grupta “Saldırı ve Savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve
savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler.”
Olarak tanımlanmıştır.
2- 5.10.07.1953 tarih ve 6l36 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Hakkındaki Kanun;
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına silah bulundurma ve taşıma hakkı veya iznini
düzenleyen yasadır.
6136 sayılı yasada; taşınması, bulundurulması, kullanılması yönünden “memnu
(yasak)” sayılarak veya serbest bırakılanlar özel olarak düzenlenmiştir.
Kanunun 1. Maddesi “.... bıçaklarla salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel
olarak yapılmış bulunan diğer aletlerin memlekete sokulması, yapılması satılması, satın
alınması, taşınması ve bulundurulması bu kanun hükümlerine tabidir.” Şeklindedir.
Kanunun 4. maddesinde çeşitli tarihlerde değişiklikler yapılmıştır.
Kanunun 4.Maddesi “(Değişik 12.06.1979 – 2249 / 5 md.) Ülke içinde kama, hançer,
saldırma, şişli baston, sustalı çakı, pala, kılıç, kasatura, süngü, sivri uçlu ve oluklu bıçaklar,
topuz, topuzlu kamçı, boğma teli veya zinciri, muşta ile salt saldırı ve savunmada kullanılmak
üzere özel nitelikteki benzeri aletlerin yapımı yasaktır.
Bunlardan bir sanat veya mesleğin icrası için kullanılması zorunlu bulunanların
yapımına İçişleri Bakanlığınca yapılacak bir yönetmelikte belirlenen kurallara göre izin
verilir.
(Değişik fıkralar : 23.06.1981 – 2478 / 2 md.)
Yalnız sporda kullanılan yivli ateşsiz silahlar ve mermileri ile yivsiz av tüfekleri ve
mermilerinin, ev gereçlerinden olan veya tababet, sanayi, tarım, spor için kullanılan aletlerle
bir meslek veya sanatın icrası için gerekli bıçak, şiş, raspa ve benzerlerinin kullanılması bu
kanun hükümlerine tabi değildir.
Avda ve sporda kullanılan her nevi ateşli yivli silahlar bu kanunun 7. nci maddesine
göre ruhsata tabidir.”
Şeklindedir.
3-6.11.9.1981 tarih ve 2521 sayılı Avda ve Sporda Kullanılan Tüfekler, Nişan
Tabancaları ve Av Bıçaklarının Yapımı, Alımı, Satımı ve Bulundurulmasına Dair Kanun, av ve
sporda kullanılan silahları düzenler.
Kanun; 6136 sayılı kanun kapsamı dışında kalan ;
3a)Yivsiz Av tüfekleri: (Avda ve atıcılık sporunda kullanılan ve namlusunda yiv ve set
bulunmayan tüfekler)
3
3b)Spor ve Nişan Tüfek ve Tabancaları: (Hava ve gaz basıncıyla çalışan ateşsiz,
namluları yivli veya yivsiz olan, uluslar arası standartlara uyan tüfek ve tabancalar)
3c)Av Bıçağı: (Sadece avda kullanılan, av hayvanlarını kesmeye, yüzmeye ve
parçalamaya yarayan oluksuz, sırtı küt veya testereli bıçaklar)
İle ilgili fabrika, imalathane kurulması, işletmesi, yapılması; üretilenlerin satılması,
satın alınması, bulundurulması ve taşınması konularını kapsamaktadır.
4- Ateşsiz silahların tarihçesi ile Çakı, Sustalı Çakı, Bıçak; Kama, Hançer, Sivri Uçlu ve
Oluklu Bıçak, Süngü, Kasatura, Kılıç, Pala, Yatağan, Saldırma, Şişli Baston, Kamçı, Kırbaç,
Gürz, Şeşper, Bozdoğan, Topuz, Topuzlu Kamçı, Mızrak, Balta, Teber, Baltalı Mızrak, Çatal,
Ok, Yay, Arbelet, Balista, Mancınık ve diğer silahlar için Bk. için bk. “Özel ve Genel Güvenlik
Mensupları için, Silah Kültürü ve Atış Becerisi. K. Yücel Tutkun)
SORU:Ateşli Silahlar
Mermi adı verilen özel, şekil,ağırlık, büyüklük ve vasıftaki cisimleri, barut gazının
etkisi ile uzak mesafelere atan silahlara; Ateşli silah denir.
Silahın Ana Parçaları ve Fişek
A-ATEŞLİ SİLAHLARIN ANA PARÇALARI
El silahı olara tabir edilen tabanca ve tüfeklerin ana parçaları genel olarak 7 (Yedi)
grupta toplanır.
1-Namlu, 2-Ateşleme tertibatı, 3-Kovan Atma Tertibatı, 4-Fişek Verme Tertibatı, 5Nişan Tertibatı, 6-Emniyet Tertibatı, 7-Çerçeve.
NAMLU:
I-NAMLU: “Mermi” veya “Saçma” ismi ile tanımlanan; özel nitelikteki cisimleri uzak
mesafelere gönderen parçadır. Genel olarak silindir şeklindedir.
1-YİVLİ – SETLİ NAMLULAR : “Mermi” atan namluların içinde; “ Yiv ve Set
bulunur. Yiv: Girinti , Set Çıkıntı anlamındadır. Yiv ve setin görevi; mermi çekirdeğine dönüş
kabiliyeti vermektir. Dönüş kazanan mermi çekirdeği “hava” yı ve “hedefi” delecektir.
2-KAVAL NAMLULAR : Saçma atan namluların içinde yiv ve set bulunmaz.
Namlunun içi düzdür.
3-SABİT NAMLULAR: Tabanca çerçevesine sabit haldedir. Tabancanın sökülmesi
sırasında, çerçeveden ayrılmaz. Örnek “Kırıkkale” marka tabancası.
4-HAREKETLİ NAMLULAR: Tabanca çerçevesin sabit değildir. Tabancanın
sökülmesi sırasında, çerçeveden ayrılır. Tabancaya fişek yatağının alt tarafında bulunan ve
özel olarak tasarlanmış “Namlu Kuyruğu” ile tabancaya monte edilir. Mermi çekirdeği namlu
ucundan çıkıncaya kadar hareket etmez. Baruttan tam istifade sağlamak için tasarlanmıştır.
Örnek Ceska Vizor “CZ 75” Tabanca.
5-ÇAP: Namlu içi ölçüsüdür. “Milimetre” veya “Kalibre” ile ifade edilir. Yivsiz Av
tüfeklerinde çap “Numara” ile tanımlanır.
6-FİŞEK YATAĞI: Fişek yatağı: Namlu gerisinde atışa hazır fişeğin bulunduğu
yerdir.
6a)Yarı otomatik ve tam otomatik tabancalarda fişek yatağı namlu ile bitişik imal
edilir.
Çapları namludan geniştir. Kullanılan fişek boyu kadardır.
Fişek yataklarının, şarjöre yakın bölgelerinde “Fişek Rampası” bulunur.
Hareketli namluların fişek yataklarının alt kısmında ayrıca “Namlu Kuyruğu”
bulunur.
6b)Toplu tabancalarda fişek yatağı “Top” yuvasıdır. Namlu’ dan ayrıdır.
ATEŞLEME TERTİBATI
II-ATEŞLEME TERTİBATI: Fişek yatağında atışa hazır durumdaki fişeğin
ateşlenmesini sağlar.
1-TETİK: Ateşleme tertibatının ilk paçasıdır. Genel olarak etrafında, güvenliği için
“Tetik Korkuluğu” vardır.
4
2-ATEŞLEME İĞNESİ: Fişek kapsülüne darbe yaparak, kapsülü ve dolayısı ile
barutu ateşleyen parçadır.
a)Yarı otomatik ve tam otomatik tabancalarda uzun “Mil” şeklindedir. “İğne” ,
“Ateşleme mili” , “Ateşleme pimi” şeklinde de tanımlanmaktadır.
b)Toplu tabancalarda Ateşleme iğnesi;
b1)- “Horoz” , “Çekiç” ucuna monte edilmiştir. Horoz , çekiç ile birlikte hareket eder.
b2)- Horoz’ a monteli değildir. Ayrı mil halindedir.
3-İNTİKAL PARÇALARI: Tetik hareketini, iğneye nakleden, taşıyan ara
parçalardır.
4-ATIŞ AYAR MANDALI: Yarı otomatik ve tam otomatik atış yapan tabancalarda;
iki tip atış imkanı vardır. Tercih edilen atış “Atış Ayar Mandalı” ile seçilir.
4a)-Tek Atış Ayarı: Tabancanın, her defasında tetik çekerek tek tek
atış yapması için mandal “Tek Atış” durumuna getirilir.
4b)Sürekli Atış Ayarı (Tam otomatik) : Tabancanın bir defa tetiğine basılarak
şarjördeki tüm fişekleri atması için; “Sürekli Atış” ayarı seçilir.
KOVAN ATMA TERTİBATI
III-KOVAN ATMA TERTİBATI: Patlayan fişekten kalan “Kovan” ı silah dışına
taşıyan, atan sistemdir.
1-Yarı otomatik ve tam otomatik tabancalarda, İki ana parçadan oluşur.
a)TIRNAK: Tırnak kapak takımı (sürgü) üzerinde, kovar atma deliğinin arka
kenarındadır. Kendisine ait bir yayı vardır.
Fişek yatağına sürülen fişeğin; kovanının dip tablasına yakın, özel yere (yuvaya )
geçer.
“Tırnak” iki türlü görev yapar:
a.1)-Fişek yatağındaki fişeği dışarıya çıkarmak için, kapak takımının “El” ile
geriye çekilmesi sırasında “Tırnak” fişeği, fişek yatağından, çekerek geriye taşır.
a.2)Atış sonrasında barut gazı kapak takımını ve kovanı geriye doğru hareket
ettirir. Kapak takımı, kovan içinde oluşan güç ile geriye doğru gelirken “Tırnak” kovanı
kaymaması için tutar. Kovanı çekmez; sabit tutar.
b)ÇIKARICI: Çevrceve üzerindedir. Sabittir. Tırnağın aksi yönünde bulunur. Geriye
gelen fişeğin veya kovanın dip tablasına vurur; fişek veya kovanı tırnak yönünde, kovan atma
boşluğu doğru çevirerek, dışarıya atılmasına yardım eder.
2-Toplu tabancalarda: Tırnak, Çıkarıcı yoktur. “Top” un arka kısmında, fişeklerin
çıkıntılı imal edilmiş kovan dip tablasına temas eden, bu tip kısımdan fişeği veya kovanı, top
yuvarı dışına çıkaran “Çıkarıcı” vardır.
Toplu tabancalarda “Çıkarıcı”, “Top” un sabit olması veya yatmasına göre, markalara
ve tiplere göre değişiklik arz eder. El ile çalıştığı gibi, topun kırılması halinde yaylı olarak da
çalışabilir. (Bk: Toplu tabancalar)
FİŞEK VERME TERTİBATI
IV-FİŞEK VERME TERTİBATI: Silahın devamlı atış yapmasını sağlayan, besleyen
sistemdir.
1-HAZNE. Atış için sıra bekleyen fişeklerin bulunduğu bölümdür.
1a) Toplu tabancalarda; TOP YUVALARI’ dır. (Geniş bilgi Bk: Toplu Tabanca)
1b) Yarı otomatik ve tam otomatik tabancalarda; ŞARJÖR’ dür.
“Şarj” etme kelimesinden üremiştir.
2-ŞARJÖR :Şarjör’ ün yapısı: (Geniş bilgi Bk : Kırıkkale – CZ 75 Tabanca)
2.a)Şarjör Gövdesi: Tabancaların cinslerine göre; kısa namlulu el
tabancalarında 7 (yedi) fişek ile 16 (on altı) fişek ve üzerinde kapasiteleri olanlar vardır.
Üzerindeki deliklerden, içindeki fişek sayısının öğrenilmesi mümkün olmaktadır.
2.b)Şarjör Dudakları:
Şarjör ağzının iki kenarındaki parçalara “Şarjör
Dudağı” adı verilir. Bu dudakların aralarındaki mesafe bozulur ise; fişek dikilir. Dikilen fişek
kapak takımının ileriye gitmesini önler ve silah tutukluk yapar. Bu neden ile şarjör dudakları
ile oynamamak gerekir.
5
SORU 2-c)Gerdel: Fişeklerin üzerine konulduğu parçadır.
“Gerdel” in iki görevi vardır.
-Fişeklere taşıyıcı zemin görevini yapar.
-Şarjörde fişek bitince, kapak takımının “İleriye gitmesi önler, fişeklerin bittiğini
işaret eder.
2-d)Şarjör Yayı: Fişekleri namlu istikametinde kaldırır.
Şarjör yaylarının zaman zaman dinlendirilmesi gerekir. Bunun için
yedek şarjör ile değimli kullanılmalıdır. Şarjör yayı esnekliğini kaybeder ise; şarjördeki
fişekleri namluya doğru kaldıramaz. Silahın ateşlenmesine mani olur.
2-e)Şarjör kapağı: Şarjörün alt tarafını kapatır.
SORU 2-YERİNE GETİREN YAY (İRCA YAYI’ dır – İCRA YAYI değildir.)
Yarı otomatik ve tam otomatik tabancalarda fişek ateşlendikten sonra, kapak takımı
(sürgü), barut gazının geri tepmesi nedeni ile geriye gelir.
Kapak takımı (sürgü) geriye gelirken; “Yerine Getiren Yayı” sıkıştırır. Sıkışan yay
normal haline gelirken; kapak takımını da ileriye , normal durumuna getirir.
“Yerine getiren yay” “ İRCA YAYI ” olarak da tanımlanır. Bu yayın “ İCRA YAYI ”
olarak tanımlanması doğru değildir. “ İCRA ” nın anlamı değişiktir.
3-İĞNE YUVASI ALT UÇ KISMI : Sıkışan Yerine Getiren Yay; normal haline gelirken;
kapak takımını ileriye gelirken; “İğne Yuvasının Alt Uç Kısmı”; şarjörün en üstünde, şarjör
dudakları arasında bulunan fişeğin, dip tablasına vurarak, fişeği şarjörden çıkarır ve fişek
yatağına doğru sürer.
SORU 4-FİŞEK RAMPASI: Yerine getiren yayın etkisi ile kapak takımını ileriye
gelirken; “İğne Yuvasının Alt Uç Kısmı” nın; şarjörün en üstünde, şarjör dudakları arasından
çıkardığı fişek “Fişek Rampasından” yukarıya doğru çıkarak (kayarak) fişek yatağına yerleşir.
NİŞAN TERTİBATI
V-NİŞAN TERTİBATI: Namlu tarafından atılan mermi’ nin veya saçmaların,
istenen noktaya ulaşmasını temin eden sistemdir.
Spor amaçlı silahların ve harp için imal edilmiş silahların Nişan tertibatları,
amaçlarına göre değişik biçimde yapılmıştır.
(Geniş bilgi için “Atış Teknikleri” ne Bk. nız.)
1-“ARPACIK” – “GEZ” sistemi.
Ateşli silahlarda genel olarak Nişan Sistemi Arpacık ve Gez’ den oluşur.
1.a)“ARPACIK”: Namlu ucunda bulunur. Hedefe yakındır. Yarım
Daire, Dikdörtgen, Üçgen, Çubuk biçiminde olabilir. MP5 Makineli tabancalarda olduğu gibi
bir çember içersine de alınabilir.
Arpacığın üzerine çeşitli amaçlarla fosfor vb. maddeler bulunabilir.
1.b)“GEZ” : Namlu gerisindedir. Göz’ e yakındır. Arpacığın şekline uyumlu
olarak oyuk kısmı, Tam Daire, Yarım Daire, Dikdörtgen, Üçgen şeklinde yapılabilir.
2-DÜRBÜN : Uzak mesafelerde kesin netice almak üzere tabancaların üzerine de
Dürbün yerleştirmek mümkündür.
Dürbün ile yapılan atışlarda özel düzenlemeler gerekir.
3-IŞIKLI SİSTEMLER : “Lazer”, “Mor Ötesi” , “Kızıl Ötesi” gibi “Işık ile çalışan
sistemler” ile “Artık Işıktan Yararlanan Sistemler” gece – gündüz görevlerinde kullanılır.
Yardımcı sistemlerdir.
EMNİYET TERTİBATI
VI-EMNİYET TERTİBATI: Ateşli silahların güven içinde saklanması, taşınması,
kullanılması için Emniyet sistemleri vardır. Ateşli silahların en emniyetli hali; silaha fişek
konulmamış, fişekten uzak tutulmuş halidir.
“Marka” tabancaların kendilerine özgü Emniyet Sistemleri vardır.
Ancak, genel olarak TOPLU TABANCALARIN EMNİYETİ YOKTUR. Bu neden ile
toplu tabancalarda; emniyet tedbiri olarak TETİK ÇEKİLDİĞİNDE, NAMLU HİZASINA
GELECEK OLAR İLK TOP GÖZÜ BOŞ BIRAKILIR.
6
Emniyet Tertibatları Kendi arasında çeşitlidir.
1-EMNİYET MANDALI: Genel olarak “Ateşleme” sistemini kilitler.
Her tabancada Çerçeve üzerinde mandal şeklinde görülür.
1.a)-Emniyet Mandalları eski tip tabancaların sol yanında bulunurken; son yıllarda
üretilen tabancalarda, her iki taraf da yer almaktadır. Yeni şekil ile sağ ve sol el farkı ortadan
kalmıştır.
1.b)Bazı tip tabancalarda Emniyet Mandalı; Kapak takımını (Sürgü’yü) ve ateşleme
tertibatını (özellikle Horozu) kilitler. Bu tip silahlarda “Emniyet Mandalı kapalı” iken
Dolduruş yapılamaz.
Bazı tip tabancalarda (Walther – Kırıkkale) Emniyet Mandalı, ateşleme iğnesini
kilitler, Kapak takımını (Sürgü’yü) serbest bırakır. Bu tip silahlarda “Emniyet Mandalı
kapalı” iken Dolduruş mümkündür.
2-ŞARJÖR EMNİYETİ: Şarjör yerine tam oturmadığı zamanlar, fişek yatağına fişek
sürülmesi mümkün olamaz. Bu neden ile şarjörün tam olarak yerine oturması gerekir.
Tabancalarda şarjör kilitleri;
a)Şarjör alt kapağını tutan mandal şeklinde ((Walther – Kırıkkale);
b)Şarjör gövdesindeki özel deliğe geçer biçimde (CZ – 75) ;
yapılmıştır.
3-KABZE EMNİYETİ: Kabzanın avuç içine gelen sırt kısmında bulunur. Tabanca
Kabza’ sinin kavranması (sıkılması) ile Kabza içine girer. Basılı olmadığı zaman Ateşleme
tertibatındaki parçaları arasındaki irtibatı keser.
Kabza Emniyeti, kabza’ nın sıkılmasını gerektirdiği için, Nişan almada olumsuz
olarak değerlendirilmektedir.
4-İĞNE EMNİYETİ: Bazı tip silahlarda, iğne yuvası içine konulan bir emniyet
türüdür. Doğrudan ateşleme iğnesini (pimini) kilitler. Tetik hareketine bağlı olarak devre dışı
kalır. Tabancanın, fişek yatağında fişek olduğu halde, horozu üzerine düşmesi, horoza
çarpılması sonucu patlamasını önlemek için tasarlanmıştır.
5-İŞARET PİMİ: Doğrudan Emniyet Tertibatı değildir. (Walther – Kırıkkale) gibi bazı
tip tabancalarda bulunur. Fişek yatağında fişek olduğunda; horoz istikametinde , çerçeve
dışına çıkar. Boş iken dışarıya çıkmaz.
Görüş imkanı olmayan (Gece) durumlarda; parmak ile yoklanarak tabancanın dolu
veya boş olduğunu gösterir.
ÇERCEVE
VII-ÇERCEVE:
SORU Silahın ana parçalarını üzerinde toplayan kısımdır.
1-Bazı tip silahlarda “Çerçeve” ile Kapak takımı (Sürgü’ nün) aynı malzemeden (çelik
v.b.) yapılmıştır.
Bazı tip silahlarda “Çerçeve” farklı (alüminyum v.b.) Kapak takımı (Sürgü) farklı
(çelik v.b.) malzemeden yapılmıştır.
2-Çerçeve üzerinde “Kabza Kapakları” , “Taşıma Halkası” gibi parçalar bulunur.
(Geniş bilgi için Bakınız: Kabza kavrama)
3-Çerçeve üzerinde; tabancanın imal edildiği fabrikaya ait “Marka” işaretleri ile; seri
numaraları, fabrikasyon garanti işaretleri (Proof Mark) bulunur.
B-FİŞEK
I-FİŞEK: Ateşli silahların kullandığı mühimmat FİŞEK olarak tanımlanır. Bazı
kitaplarda ve yasalarda “Fişek” yerine “Mermi” kullanılmaktadır. Mermi, teknik değim olarak
hatalıdır.
Fişek; kovan, kapsül, barut ve mermi çekirdeğinden veya saçmadan oluşur.
Tabanca ve tüfek fişeklerinin yapıları ile “namlusunda yiv ve set bulunmayan” Av
Tüfeği Fişeklerinin yapıları da farklıdır.
SORU II-FİŞEĞİN KISIMLARI:
“Fişek” aşağıda belirtilen kısımların birleşmesi ile
oluşur.
7
1- MERMİ ÇEKİRDEĞİ – SAÇMA :
1.a)Mermi; özel şekli, boyutları, ağırlığı, nitelikleri olan cisimlerdir.
Mermi çekirdeği olarak da tanımlanır. Kurşun çekirdeği kullanım amaçlarına uygun
biçimlerde imal edilir.
1.b)Saçma: Namlusunda Yiv ve Set bulunmayan av tüfeklerinin attığı çeşitli
“Numaralı” (büyüklükte); Tek (Şevrotin) veya çok sayıda (Kuş saçması, v.b. ) özel yapım
“küre” erdir. (bilyelerdir).
2-BARUT: Mermi çekirdeğini veya saçmaları ileriye götüren gücü sağlar. Yarı
ve tam otomatik silahlarda, tabancanın çalışmasını da temin eder.
3-KAPSÜL: Barut’ u ateşleyen , küçük tip patlayıcıdır. Barut içinde, ateşleme
iğnesinin darbesi ile kolaylıkla ateş alan “Hassas” patlayıcı maddeler bulunur.
4-KOVAN – KARTUŞ : Fişeğin, barutunu, kapsülünü, mermisini (veya
saçmasını) toplayan ana parçadır.
4.a)KOVAN : Namluları yiv ve setli olan silahların kovanları, amaçlarına göre
bakır, pirinç, çelik veya bunların alaşımlarından imal edilir.
4.b)KARTUŞ :Namluları “Kaval” (yivsiz, setsiz) olan silahların (Av
tüfeklerinin) kovanları iki kısımdan oluşur.
4.b.1)Dip kısım: Fişeğin çıkarılması, kovan montesi v.b. nedenlerle
sağlam olması amacı ile “Metalden” yapılır. Dip tarafına kapsül monte edilir.
4.b.2)Gövde: Karton veya Plastik’ ten imal edilmiştir.
SİLAHIN Sökülüp Takılması
KISA VE KÜÇÜK NAMLULU SİLAHLAR (TABANCALAR)
TOPLU TABANCA
A-TOPLU TABANCA: Toplu tabancalar genelde Amerika Birleşik Devletlerinde
üretile gelmiştir. Avrupa toplu tabanca yerine şarjörlü tabanca üretmeyi tercih etmiştir.
Ancak son on yıl içinde A.B.D. şarjörlü tabanca (12.16’lı tabir edilen şarjörlü Smith-Wesson),
Avrupa’da toplu tabanca (LLAMA-İspanyol v.b.) üretilmektedir.Toplu tabanca olarak en çok
tanınan, bilinen markalar A.B.D. yapısı Smith and Wesson ile Colt markalarıdır.
Bu bölümde herhangi bir marka üzerinde ve herhangi bir markanın belli bir modeli
üzerinde durulmayacaktır Bir toplu tabancanın hangi parçalardan oluştuğu ve özelliklerine
değinilecektir.
I-TOPLU TABANCA ÇAPLARI:
Toplu tabanca çapları kalibre ile ifade edilmektedir. 1 kalibre 0,2539 yaklaşık 0,254
milimetredir. Şarjörlü tabanca çapları ise milimetre ile ifade edilir.
Genelde çapları 22,32,38,44,45 kalibredir. 22 kalibre 6,35 mm.ye; 32 kalibre 7,65
mm.ye; 38 kalibre 9 mm.ye; 45 kalibre 11 mm.ye tekabül eder.
II TOPLU TABANCA ATEŞLEME TERTİBATLARI:
Toplu tabancalarda ateşleme tertibatları iki türlüdür.
SORU 1-TEK HAREKETLİ (SİNGLE ACTİON) :
Tek hareketli ateşleme tertibatına sahip toplu tabancalarda fişeğin ateşlenmesi için
horozun elle kurulması ve horoz kurulduktan sonra tetiğe baskı yapılması gerekir. Topun
dönmesi ve diğer fişeğin atışa hazırlanması, horozun elle (parmakla) kurulması sırasında
olur.
Horozun her atış sonrasında el (parmak veya avuç içi) ile kurulması gereken bu
sistem zamanımızda terk edilmiştir. Bu sistem eski modellerde gözlenmektedir.
8
SORU 2-ÇİFT HAREKETLİ (DOUBLE ACTİON)
Çift hareketli sisteme sahip toplu tabancalarda tetik üzerine yapılan baskı ile horoz
kurulu duruma gelir. (Birinci hareket) ve tetiğe yapılan baskı sonucu horoz kurulu durumdan
kurtulur ve fişeğe doğru düşer. (İkinci hareket)
Fişeği patlatmak için çift hareketlide horozun kurulu duruma getirilmesi gerekmez.
Ancak;tek hareketli horoz düşürmede ve çift hareketli tetik düşürmede kullanılan kuvvet
farklı olacaktır. Örneğin; A:B:D. yapısı S.W marka model-10-8 toplu tabancada tek hareketli
(Horoz kurulu durumda) atış için tetik üzerine ortalama 1500-2250 kilogram kuvvet tatbik
edilirken; çift hareketli (horozun kurulması ve düşmesi) atış için ortalama 3500-4500 gram
kuvvet tatbiki gerekir.
Az kuvvet tatbiki ve rahat-isabetli atış için çift hareketli sistemlerde de, horoz kurulu
duruma getirilir.
III-TOPLU TABANCA PARÇALARI:
Toplu tabanca parçaları genel olarak;
1-Namlu ve Çerçeve ile kabza;
2- Top-silindir, ateşleme tertibatı (horoz ve tetik grubu) olarak iki ana gruba ayrılır.
Bunlara kısaca değinmekte fayda vardır.
SORU IV-TOPLU TABANCALARDA EMNİYET:
Toplu tabancalarda özel emniyet tertibatı yoktur.
Uygulamada emniyet tedbiri olarak top yuvasından bir adedi boş bırakılır. Top
yuvalarından hangisi boş bırakılacaktır? Buna karar vermek için öncelikle topun dönüş yönü
tespit edilir.
III-TABANCANIN ANA PARÇALARI:
Tabancanın ana parçaları:
1-KAPAK TAKIMI (SÜRGÜ), 2-ÇERÇEVE ve NAMLU, 3-ŞARJÖR olarak üç ana
gruba ayrılarak incelenebilir. Bu grupları kendi içinde diğer parçalara bölerek incelemek
mümkündür.
SORU 1-KAPAK TAKIMI (SÜRGÜ):
Kapak takımı veya sürgü olarak tanımlanan bu parça; fişeğin her patlamasında
hareket eder. Namluyu kapattığı için kapak takımı veya hareket edip ileri-geri gidip geldiği
için de sürgü olarak tanımlanır.
Kapak Takımının (Sürgünün) Üzerinde Bulunan Parçalar :
1.a)ARPACIK ve GEZ: Tabancanın nişan alma tertibatını oluştururlar. ARPACIK
namlu ucuna yakın, GEZ horoz’a yakın yerde bulunur. Nişan almada kullanılmaları “Nişan
Alma” bölümünde anlatılacaktır.
1.b)-KOVAN ATMA BOŞLUĞU: Kapak takımının sağ tarafında bulunur. Patlayan
fişek kovanının veya atıştan vaz geçildiğinde fişek yatağında bulunan fişeklerin dışarıya
çıkartılmasına yarar.
1.c)TIRNAK: Kapak takımının sağ tarafında, kovan atma boşluğunun horoz yönünde
bulunur.
Tırnağın görevi,
1.c.1)Atış sonrasında patlayan fişeğe ait kovanın,
1.c.2)Atıştan vaz geçildiğinde fişek yatağından çıkarılan fişeğin, dışarıya atılmasında
yardımcı olmaktır.
Tırnak, çerçeveye tırnak yayı ve tırnak yayı pimi ile monte edilmiştir. Tırnak yayı pimi
iki bölümdür. Birinci bölümü tırnağın arkasındaki oyuk kısma yerleşir ve tırnağın
takılmasına yardımcı olur. Birinci bölümün arka kısmına tırnak yayı takılır. Bu parça silah
üzerinde tırnağın arka kısmında görülür.
İkinci bölüm tırnak yayı, dışardan görülmez. İç kısımda kalır ve emniyet mandalı ile
temas halindedir.
9
Tırnak yayı pimlerinden; tırnak arkasına takılan kısım, iyi monte edilmez ise ; atış
sırasında esneme nedeni ile düşebilir.
1.d)EMNİYET MANDALI: Kapak takımının sol arka kısmındadır. Emniyet
mandalının gövdesi sürgünün içinde kalır.Gövdesindeki özel bölümle İĞNE’ yi kilitleme
çıkıntısından kilitleyerek, sabit hale getirir.Kilitli iğneye horoz çarpsa dahi iğne ileriye gitmez.
Mandalın iğneyi kilitlemesi için kapalı duruma getirilmesi gerekir. Mandal, şarjör
istikametine döndürüldüğünde, gövdesi ile iğneyi kilitler.
Mandal kapalı durumda çerçevedeki tehlikeyi ifade eden kırmızı noktayı kapatır.
Mandal gez istikametine itildiğinde gövde; içinden geçen iğneyi kilitleme
çıkıntısından serbest bırakır.İğne horoz’un çarpması ile ileriye doğru hareket eder. Emniyet
açık pozisyonda, tehlikeyi belirleyen kırmızı işaret görülür.
UYARI :
Emniyet mandalı tabanca sağ elde tutulduğunda sağ el baş parmağı ile kolaylıkla açık
veya kapalı pozisyona getirilebilir. Sol elini kullanan kişilerin sol el baş parmağı ile bu işlemi
yapması mümkün olamaz.
1.e)İĞNE (ATEŞLEME MİLİ) :
Horoz’un (Çekiç’in) darbesi ile ileriye giderek fişek kapsülünü ateşleyen iğne; kapak
takımının iç kısmında, iğne yuvasında bulunur.Özel şekilde tek parçadır. Uç kısmı iğne
yuvasının ön tarafındaki delikten içerde kalır.İğne ucu, fişek kapsülü yönünde bulunan iğne
yuvasından dışarıya taşmamalıdır. (Dışarıda kalması arızadır). Arka kısmı horoz yönündedir
ve horozun çarpması için uygun durumdadır. Bunu temin eden iğne yayıdır.
UYARI : Tabanca özelliği nedeni ile , emniyet kapalı durumda iken dolduruş
yapar.Bu özellik dolduruş sırasında tabancanın yanlışlıkla patlamasını önler.
Emniyet mandalı kapalı duruma getirilerek iğne ucunun kapsül yönünden yuvasından
dışarıya taşıp taşmadığı mutlaka kontrol edilmelidir. Taşma varsa bu arızadır.İğne emniyet
mandalı tarafından kilitlenerek sabit hale getirildiğinde, iğne ucu da yuvasından dışarıda
çıkık şekilde sabitlenecektir.Dışarıda kalan iğne ucu dolduruş sırasında kapsülü
ateşleyecektir.İğne ucundaki taşma silah ustası tarafından yok edilmelidir.
İğnenin sökülmesi, iğne yuvasının ve iğne yayının temizlenmesi için emniyet
mandalının çıkarılması gerekir.
İğne yuvasının çok yağlı veya kalın yağlı kalması, pislikle dolması veya iğne yayının
kırık kalması önlenmelidir.
1.f)İKAZ (UYARI) PİMİ : Tabancanın fişek yatağında fişek olup olmadığını diğer ifada
ile DOLU OLUP OLMADIĞINI gösteren parçadır. Kapak takımının içinde iğne yuvasının
üstünde; gez’e yakın bir bölümdedir. İkaz pimi özel yuvası iğne yuvasının üst kısmındadır.
İkaz pimi bu yuvasında bulunur. İkaz piminin kendi yayı vardır.
İkaz piminin bir ucu, kapak takımının içindeki, fişek yatağı istikametinde devamlı
çıkık durumdadır. Bunu ikaz pimi yayı, temin eder. Fişek yatağında, fişek olduğunda pimin
yuva dışındaki ucu fişek tarafından itilir, kapak takımının arka kısmından horoz yönünde
dışarıya çıkar. Horozun üst tarafına ikaz piminin geriye kolaylıkla gelmesi için kanal
yapılmıştır.
UYARI : İkaz piminin ve yayının kırılmamasına , kırıldığında değiştirilmesine, pim
yuvasının aşırı yağlı kalmamasına, toz ve benzeri maddelerle dolmamasına dikkat
edilmelidir.
1.g)TUTMA ÇENTİKLERİ:
Kapak takımının kuyruk kısmında sağ ve sol yanlarda birbirine paralel yapılmış
çentikler, kapak takımının elle tutularak geriye çekilmesi için yapılmıştır.Çentikler elin
terden veya yağdan kaymasını önler.
8-KAPAK TAKIMI MONTE KANALLARI : Kapak takımının iç kısmında iki tarafta
bulunan kanallar kapak takımının çerçeveye monte edilmesini temin eder.
UYARI : Çerçeve monte kanallarının deforme olması veya kir, pas v.b.şekilde dolması
tabancanın normal çalışmasını engeller. Temizlikte bu kanalların temizliğine de dikkat
edilmelidir.
10
2-ÇERÇEVE (GÖVDE)-NAMLU-YERİNE GETİREN YAY: Tabancanın; tetik ile
horoz arasındaki intikal parçalarını, çıkarıcı, horoz, horoz yayı, kabze kapaklarını, sürgü
tutucusunu ve diğer parçalar ile bunlara ait pim ve yayları üzerinde toplayan, şarjörün
yerleştiği hazneyi de ihtiva eden ana parçasına GÖVDE veya ÇERÇEVE ismi verilir.
2.a)NAMLU:
Kırıkkale yapısı tabancalarda NAMLU çerçeveye sabit imal edilmiştir. Namlunun
içinde sağa döner altı adet set vardır.
2.b)FİŞEK YATAĞI : Namlu arkasında namluya bitişik olarak imal edilmiş olan
ve içinde yiv ve set bulunmayan FİŞEK YATAĞI vardır. FİŞEK YATAĞI’ nın iç çapı,
namlunun iç çapından geniştir. Fişek yatağının sağ tarafında tırnağın fişek dip tablasına
geçmesi için yapılmış bir oluk vardır.
2.c)YERİNE GETİREN YAY (İRCA YAYI)
Namlunun üzerine geçmiş olan spiral yayın görevi, atış sırasında geriye gelen
kapak takımını sıkıştırarak ileriye doğru götürmektir.Bu nedenle yayın ismi YERİNE
GETİREN veya eski bir tabirle “İRCA” yayıdır.
UYARI :
1) Yerine getiren yayın oksitlenmesi önlenmelidir.
2) Yerine getiren yayın esnekliğini bozacak şekilde boyu uzatılıp
kısaltılmamalıdır.
3)Yerine getiren yayın bir ucu diğer ucuna göre daha geniş ise; bu geniş olan
kısım, namlu ucuna gelecek şekilde bulunmalıdır.
3-ŞARJÖR :
3.a)ŞARJÖR KAPASİTESİ :
Kırıkkale tabancasında (9 mm. veya 7.65 mm. çapındaki) şarjör yedi adet fişek alır.
Bir fişek de fişek yatağına sürülerek tabancanın fişek kapasitesi 8 fişeğe çıkarılabilir.
3.b)ŞARJÖRÜN PARÇALARI :
3.b.1) ŞARJÖR GÖVDESİ : Üst tarafında şarjör dudakları, alt tarafında kapak
monte kanalları vardır. Gövdenin arka tarafı düz, ön tarafı oval imal edilmiştir. Gövdenin sağ
ve sol yanlarında bulunan deliklerden içinde kaç adet fişek olduğu görülür.
3.b.2)ŞARJÖR KAPAĞI ile ŞARJÖR KAPAK KİLİDİ : Şarjör gövdesinin alt tarafını
kapatır, ortasında şarjör kapak kilidinin geçmesi için yuvarlak bir delik vardır. Şarjör
gövdesine, gövdenin altında bulunan kızaklardan sürülerek takılır ve çıkarılır.
Şarjör kapak kilidi, kapağın gövdeden çıkmasını engeller.
Bazı şarjör kapakları ince saçtan, bazıları ön ucunda çıkık olacak şekilde döküm vb.
şekilde imal edilmiştir.
3.c)GERDEL : Üzerinde fişeklerin bulunduğu hareketli parçadır. Genelde “U”
şeklinde gövdenin ve şarjör dudaklarının şekline göre yapılmıştır.
3.d)ŞARJÖR YAYI : Gerdeli iterek fişeklerin şarjör dudağına tam olarak oturmasını
temin eden ana parçadır. Şarjör yayı esnekliğini kaybettiğinde fişekler dudaklara tam
oturmaz ve fişekler, fişek yatağına normal olarak sürülemez. Şarjör yaylarının, fişekler
boşaltılarak dinlendirilmesi gerekir.
3.e)ŞARJÖRÜN DOLDURULMASI : Gövdenin köşeli tarafı avuç içine, yuvarlak
tarafı parmaklara gelecek şekilde sol elde tutulur. Fişek; dip tablası-kapsülü şarjörün köşeli
tarafına, mermi çekirdeği oval tarafına gelecek şekilde gerdel üzerine konur ve bastırılır.
Şarjör dudaklarından içeriye itilir. Diğer fişekler, fişeklerin üzerine aynı şekilde konur.
UYARI: Doldurma veya boşaltma sırasında şarjör dudaklarının fabrikasyon ayarı
bozulmamalıdır. Şarjör dudakları arasındaki mesafe genişlerse fişek dikilir; daralır ise; fişek
şarjörden çıkamaz.
3.f)ŞARJÖRÜN TABANCAYA TAKILMASI :
Şarjör; içinde bulunan fişeklerin mermi çekirdekleri namlu istikametine gelecek
şekilde kabzanın içine sürülür. Kabzada bulunan ŞARJÖR KİLİDİ’ nin alt kapağa geçmesine
dikkat edilir. Bunun için tabanca sağ elde tutulur. Şarjör sol el ile uygun şekilde kabza içine
sürülür ve sol elin iç kısmı ile şarjör kapağına vurulur. Şarjör kilidinin çıkaracağı “ÇIT” sesini
duymak gerekir. Gözle kontrol de edilir.
UYARI : Şarjör tam olarak takılmadığında tabancanın fişek yatağına fişek sürülmez.
Silah çalışmaz.
11
3.g)ŞARJÖRÜN TABANCADAN ÇIKARILMASI :
Şarjörün tabancadan çıkarılması için şarjör kilidinin sol el baş parmağı ile itilmesi
yeterlidir.
3.h)ŞARJÖRÜN SAKLANMASI : Tabanca kullanılmadığında şarjör yayının mutlaka
dinlendirilmesi gerekir. Baskı altında kalan yay esnekliğini kayıp eder ve görevini yapamaz.
Temizlik sırasında şarjör sökülerek içinin temizliği yapılmalı, oksitlenmeler varsa
mutlaka temizlenmelidir. Temizlik sonrasında şarjör içinde fazla yağ kalması sakıncalıdır.
Yağ, mermi çekirdeği ile kapsüllerin monte yerlerinden kovan ve kapsül içine sızarak barutun
ve kapsül patlayıcısının istimal vasfını yok eder. Bu nedenlerle şarjör içindeki fazla yağın
silinmesi gerekir.
4- TABANCANIN DOLDURULMASI :
Tabanca sağ eldedir. Kabza kavranmış, işaret parmağı tetik korkuluğunun dışındadır.
Kapak takımı, gez’e yakın, yan taraflarındaki çentikli kısımlardan, sol elin baş ve işaret
parmakları ile tutularak, horoz istikametine çekilerek, fişek yatağında fişek bulunup
bulunmadığı kontrol edilir.Fişek yatağının boş olduğu anlaşıldıktan sonra, doldurulmuş olan
şarjör hazneye sürülerek, şarjör kilidinin kilitlenmesi sağlanır.
Bu işlemden sonra, kapak takımı yukarıda belirtilen şekilde tutularak, sonuna kadar
horoz istikametinde çekilir. Çekilme işlemi bittiğinde, kapak takımı serbest bırakılır. Serbest
kalan kapak takımı, baskı altında bulunan “yerine getiren yay”ın genişlemesiyle ileriye doğru
giderken, şarjörde en üstte bulunan fişeği de fişek yatağına sürerek, tabancayı atışa hazır hale
getirir. Bu durumda horoz kurulu kalır.
UYARI: Doldurma işlemi için geriye çekilen kapak takımının ileriye gitme işlemi,
yerine getiren yay ile olmalıdır. El ile kapak takımının ileriye itilmesi, tabancanın normal
hareketlerini kısıtlar ve fişek yatağına fişek sürülemez, tutukluk yaptırır. Tabanca
doldurulurken, tabancanın sol yanının yere paralel duruma getirilmesinde teknik açıdan
fayda vardır.
Tabancanın doldurulma işlemi maddeler halinde şöyledir.
4.a)Tabancanın şarjörü dışarıya alınır.
4.b)Fişek yatağı, kapak takımı geriye doğru çekilip, göz ile kontrol edilir ve fişek
yatağının boş olduğu tespit olunur.
4.c)Dolu şarjör, usulüne göre hazneye sürülür, şarjör kilidinin “ÇIT” sesi çıkarmasına
kadar ileriye itilir.,
4.d)Kapak takımı sol elin işaret ve baş parmakları ile çentikli kısımdan geriye doğru
çekilir, dayanma noktasına geldiğinde serbest bırakılır. Kapak takımının el ile ileriye itilmesi
kesinlikle hatadır. Yerine getiren yayanı (icra yayının) serbestçe görev yapması sağlanmalıdır.
4.e)Kapak takımının geriye çekilmesi sırasında horoz, kurularak horoz kurma
çenesine takılır, kabza istikametinde yatık duruma geçer.
4.f)Kapak takımı; yerine getiren yay ile ileriye doğru hareket ederken, iğne yuva
bloğunun ön-alt kısmı, şarjörün en üstünde, “şarjör dudakları” arasında bulunan fişeğin dip
tablasına çarparak; fişeği, namlunun gerisinde NAMLU KUYRUĞU üzerinde bulunan FİŞEK
RAMPASINDAN kaydırarak, fişek yatağına yerleşmesini temin eder.
TABANCA horozu kurulu, tetiği tek hareketli düşürülme-çekilme pozisyonu ile ATIŞA
HAZIRDIR. Bu durumda atış yapılmak istenmiyor ise;
EMNİYET MANDALI kapalı-kilitli duruma getirilir,
5-ATIŞ SIRASINDA DOLDURMA:
Atış sırasında şarjörde fişek bittiğinde, kapak takımı, GERDELİN SÜRGÜ
TUTUSUCU’ nu yukarı itmesi nedeniyle geride takılı kalır. Bu durumda atışa devam edilmek
isteniyor ise; boş şarjör çıkarılır ve dolu şarjör usulüne uygun olarak yerine yerleştirilir.
Kapak takımının ileriye hareketi, dolayısıyla fişek yatağına fişek sürülmesi için; kapak takımı,
sol elin işaret ve baş parmakları ile horoz istikametine çekilerek, sürgü tutucusunun, kapak
takımını bırakması temin edilir. Ancak, bu ikinci yöntem, tabancanın mekanik yapısına
uygun değildir. Bu neden ile birinci maddede belirtilen usul uygundur.
6- TABANCANIN BOŞALTILMASI :
12
Görev veya atış sonunda, tabanca emniyete alınır. Şarjör çıkarılır, fişek yatağı, sürgükapak takımı elle geriye çekilerek, göz ile kontrol edilir, boş olduğu anlaşılınca, kapak takımı
serbest bırakılır. Kurulu durumda kalan horoz düşürülür. Şarjördeki fişekler çıkarılır.
7- EMNİYET TERTİBATI : Kırıkkale tabancasında Emniyet tertibarı olarak üç
sistem vardır. Bunlar:; a)EMNİYET MANDALI , b)TETİK EMNİYETİ, c)İKAZ PİMİ’ dir.
7.a)EMNİYET MANDALI : Emniyet mandalının yeri kapak takımındadır.
(Bakınız.kapak takımı, Emniyet Mandalı: ) Emniyet mandalının ana görevi yukarda izah
edildiği gibi, mandalın gövdesi ile iğneyi kilitlemek-hareket edemez duruma getirmektir.
UYARI BİR Tabancanın doldurma, boşaltma, boş olduğu halde alıp-verme veya dolu
olarak alıp verme işlemleri daima tabancanın emniyet mandalı kapalı pozisyonda yapılması
gerekir.
Kırıkkale tabancasının özelliklerinden birisi de, diğer tabancaların çoğunluğunda
emniyet mandalı sürgüyü kilitlerken; bu tabancada emniyet mandalı sürgü içinde iğne
gövdesini kilitlediğinden, sürgü serbest kalır ve doldurma boşaltma işlemi yapabilir.
UYARI İKİ : Emniyet mandalı kapalı durumda iğne ucu, iğne yuvasından namlu
istikametine çıkık kalıyor ise, bu bir arızadır. Mutlaka tamir edilmelidir.
Kırıkkale tabancasında; atış sırasında atıştan vaz geçildiğinde, horoz kurulu
durumdadır ve fişek yatağında fişek vardır. Atışa bir müddet sonra devam edilecek ise şarjör
çıkarılmadan ve fişek yatağındaki fişek de çıkarılmadan; tabancanın Emniyet Mandalı kapalı
pozisyona (Şarjör veya kabza kapağı istikametine) getirildiğinde; Emniyet Mandalı gövdesi,
HOROZ DÜŞÜRME PARÇASINA baskı yaparak horozu düşürür ise de; iğne kilitlendiği için
fişek ateşlenmez.
UYARI ÜÇ- Bu pozisyon poligonda önceden denenmelidir.)
Atışa devam etmek istendiğinde tek veya çift hareketli atış yapmak için EMNİYET
MANDALI” nı açık duruma getirmek yeterlidir.
7.b)TETİK EMNİYETİ : Kırıkkale tabancasında inik durumda bulunan horozun,
iğneye ulaşabilmesi için tetik çekilmesi gerekir.
İnik durumdaki horozun iğneye çarpmasını önleyen TETİK EMNİYETİ veya TETİK
EMNİYET TULUMBASI adı verilen bir parça vardır. Bu parçanın çalışması ve görevi şöyle
açıklanabilir.
Tetik emniyeti parçası; tetik ile irtibatlıdır. Tetik çekildiğinde tetik emniyeti parçası
yukarıya doğru hareket eder. Tetik bırakıldığında aşağıya yerine merkez üzerinde horoz
istikametinde bir çıkıntı bulunur. Bu çıkıntının gireceği büyüklükte bir yuva (oyuk) horoz
üzerinde bulunur. Horoz inik durumda iken; tetik çekilmediğinde, tetik emniyet parçası
üzerindeki çıkıntı, horoz gövdesi üzerindeki yuvadan aşağıda kalır ve bir tampon gibi
horozun ileriye gitmesine yani iğneye çarpmasına mani olur. Tetik çekildiğinde; tetik emniyet
parçası yukarıya doğru kalkar, parça üzerindeki çıkıntılı bölüm; horoz gövdesindeki yuvaya
(oyuk kısma) girerek horozun iğneye çarpması sağlanır.
Kırıkkale tabancada fişek yatağında fişek bulunur durumda, emniyet mandalı ile
indirilmiş olan horoz; emniyet mandalı açık duruma getirilip iğne serbest bırakıldığı zaman,
iğneye ulaşamaz. Bu nedenle fişek yatağında fişek bulunurken; tabanca inik horozun üstüne
düşse dahi fişek ateşlenmez.
7.c)İKAZ (UYARI) PİMİ:Tabancanın fişek yatağında fişek olup olmadığını belirten
sistemdir.(Bakınız: Kapak takımı İkaz (Uyarı) pimi )
8-TABANCANIN ATEŞLEME SİSTEMİ :
Kırıkkale tabancası iki şekilde ateş eder.
8.a)Çift hareketli atış : Tabanca horoz inik durumda iken, tetiğe basıldığında tetik
baskısı ile horoz kurulur. (Bu harekete birinci hareket denir.), tetiğe baskı devam ettiğinde
kurulan horoz, kurma çenesinden kurtularak düşer ve iğneye darbe yapar. (Bu harekete ikinci
hareket denir.)
8.b)Tek hareketli atış : Horoz el ile veya geriye gelen sürgü tarafından
kurulmuştur.Tetiğe baskı yapıldığında horoz düşer. Bu ateşleme sistemine tek hareketli atış
denir. Bu şekilde tetik düşürmek için sarf edilen kuvvet çift hareketliden daha azdır.
13
9-TABANCANIN ÇALIŞMASI :
9.a)Tabanca yarım otomatiktir. İlk fişek, fişek yatağına; atıcı tarafından, kapak
takımı yeriye çekilmek suretiyle sürülür.
9.b)Bu işlem sırasında horoz kurulu duruma gelir.
9.c)Tetik çekimi ile horoz iğneye darbe yaparak fişek yatağındaki kapsül ateşlenir.
9.d)Mermi çekirdeği namluyu terk ederken, namludan geriye doğru tepki veren
barut gazı ile kapak takımı geriye doğru gelirken, tırnak ve çıkarıcı ile kovan; kovan atma
boşluğundan dışarıya atılır.
9.e)Sıkışmış olan yerine getiren yay, kapak takımını ileriye doğru itmeye başlar ve
ileriye doğru giden kapak takımı; iğne yuvasının alt kısmı ile şarjörden ve üstte bulunan
fişeği, fişek yatağının arkasında bulunan rampa’dan kaydırarak fişek yatağına yerleştirir ve
kapak takımı yerine yerleşir.
9.f)Horoz kurulu durumdadır.
9.g)Tetik çekilir ve fişek ateşlenir. Tabanca yukarıdaki sıra ile aynı işlemleri
şarjördeki fişekler bitinceye kadar kendiliğinden yapar, atıcı sadece tetik çeker.
9.h)Şarjördeki fişekler bitince kapak takımı; gerdel ve şarjör tutucusu vasıtası ile
geride kurulu kalarak atıcıyı ikaz eder.
Bu işlemlerden dolayı tabanca yarım otomatik olarak tanımlanır.
10- TABANCANIN SÖKÜLMESİ :
Tabancanın sökülmesine başlamadan önce;
10.a)Şarjör çıkarılır, fişekler boşaltılır,
10.b)Fişek yatağı, kapak takımı elle tutma çentiklerinden tutularak geriye
çekilir. Gözle kontrol edilerek boş olduğu tespit edilir.
10.c)Kapak takımı serbest bırakılır.
10.d)Horoz kurulmuştur.
10.e)Tabanca sağ eldedir.
10.f)Tetik korkuluğu ön tarafı, sol el ile aşağıya doğru çekilerek çerçeveden
ayrılır. Sağ elin işaret parmağı ile sol yana itilir ve uç kısmının çerçevenin altında kalması
temin edilir.
10.g)Kapak takımı sol elin baş ve işaret parmakları ile takılarak horoz
istikametinde sonuna kadar çekilir ve dayanmasından sonra gez istikametinde yukarıya
kaldırılır ve kapak takımının arkası çerçeveden ayrılmış olur.
10-h)Yerine getiren yay sıkıştığı için; çerçeveden ayrılan kapak takımının
fırlamaması için sol el parmakları ile kapak takımı kontrollü olarak namludan çıkarılır.
10-ı)Yerine getiren yay (icra yayı) namludan ayrılır.
11-TABANCANIN TAKILMASI :
Takılma işlemi sökülmenin son maddesinden itibaren yapılır.
UYARI BİR: Yerine getiren yayın bir ucu diğerine oranla geniş ise, bu geniş olan kısım
namlu ucuna gelecek şekilde takılmalıdır.
UYARI İKİ: ŞARJÖR; kapak takımı takılıp, horoz düşürüldükten sonra yerine
takılmalıdır. Uygulamada, takılma işlemi başladığında şarjörün hemen yerine takıldığı ve
kapak takımının şarjörlü olarak yerine yerleştirildiği ve şarjörde fişek olduğu zaman fişek;
fişek yatağına farkına varılmadan söküldüğü ve horoz düşürüldüğünde fişeğin ateşlenerek
yaralamalara veya ölümlere neden olduğu gözlenmiştir.
12-BAKIM (TEMİZLİK) :
Tabancanın normal çalışması için periyodik bakımı esastır. Bakım ihmal edildiğinde,
tabancanın amaca hizmet etmesi mümkün değildir. Tabanca kullanılmıyor ise yine de
periyodik bakımdan geçirilmelidir.
Tabancanın mekanik aksamında veya (sağlıklı nişan alınmasına rağmen istenilen
noktayı vurmaması halinde) nişan tertibatında bir anormallik fark edildiğinde; tecrübeli bir
silahçı ustasına gösterilmesinde yarar vardır. Bu konularda tecrübesi olmayan kişilerin
(rütbeli dahi olsa) görüşlerine itibar etmemek gerekir.
12.a)Bakımda Kullanılacak Malzeme :
Temizlik, yağlama, sökme, takma gibi işlerde metal çubuk törpü, zımpara gibi çizici,
aşındırıcı alet ve malzeme tabancaya zarar vereceğinden kullanılmamalıdır.
14
Namlu içindeki barut artıklarını çıkarmak için, parçalar üzerindeki yabancı
maddeleri, pas izlerini, sabitleşmiş kirleri, lekeleri çıkarmak için önce yağa batırılmış bez ile
bu bölgeler silinir, yumuşatılır ve ovularak çıkarılmaya çalışılır. Bu netice vermediği taktirde;
gereğine göre tahta spatül (ağaç çubuk), kıl fırça veya namlu içine tel fırça kullanılır.
Parçaları tutan pimleri yerinden çıkarmak için, ağaç, bakalit, alüminyum, bakır vb.
gibi yumuşak maddelerden yapılmış zımbalar kullanılmalıdır.
Pas sökücü olarak kullanılan özel sıvılar (hidrolik, gaz yağı, solvent vb.) pas
giderildikten sonra, silah üzerinden tamamen temizlenmelidir. Temizlenmeyen bu tip sıvılar,
bulundukları yerdeki metali, kromu, boyayı aşındırmaya devam ederler. Bu nedenle pas
sökücü sıvının tamamen silinip, bu bölgenin kurutulması ve belirtilen yerin koruyucu yağ ile
yağlanması gerekir.
Koruyucu yağ olarak, piyasada bu amaç ile satılan yağlar kullanılmalıdır. İnce makine
yağları da bu işleme uygundur. Parçaların bu yağ ile yağlanması, parçaların üzerinde toz
toplanmasına neden olur. Şarjör, fişek yatağı gibi parçaların yağlı kalması ise fişeklerin
istimal vasıflarını yok eder. Bu nedenle fazla yağlar bir bezle silinir. Ayrıca, yağlama
işleminden sonra, tabancanın bez veya temiz kağıt üzerinde bekletilmesi, yağların tabancanın
dışına akmasını sağlar.
Kalın tip, gres ve benzeri yağlar ancak depolama işlemi sırasında kullanmaya
elverişlidir. Hizmet veya şahsi silahlara bu yağlar sürülmez.
12.b)Bakım Türleri:
12.b.1)Basit bakım: Tabancayı sökmek, temizlemek, koruyucu yağlar ile yeterince
yağlamak ve takmaktan oluşur. Basit bakımdan tabancanın kapak takımı, namlusu, yerine
getiren yay ve yay mili çıkarılır. Daha fazla sökmeye gerek yoktur.
Basit bakımda paslı kirli kısımlar, temizleme ve yağlamada kullanılan malzeme
ile temizlenir kurulanır. Bezle ince bir tabaka halinde üzerin koruyucu yağ sürülür.
Tabanca atış sonarsında temizleniyorsa; namlunun içi fırçayla temizlenir. Barut
artıkları fırçayla çıkmıyorsa, tahta bir çubukla çıkartılmaya çalışılır. Gerekirse pas sökücü ile
yeterince temizlenir, kurulanır. Namlu içi, koruyucu yağa batırılmış bez ile ince bir tabaka
halinde yağlanır.
12.b.2) Kapsamlı Bakım: Bir silahçı tarafından yapılması gereken bakımdır. Tabanca basit
bakımdaki sökülmesinin dışında; iğnesi, ateşleme düzeni, diğer aksamı, kabza kapakları ile
şarjörün sökülmesi ile parçalarına ayrılır. Gerekli görülen parçaları değiştirilir. Paslanmalar
var ise giderilmesi basit bakımdaki esaslar dahilinde yapılır.
12.c)Kullanılan silahlardaki bakım :
Hizmet veya şahıs silahı olarak kullanılan tabancaların;
12.c.1) Yağışlı veya rutubetli havalarda görev sonrasında, hemen.
12.c.2) Normal havalarda en az 15 günde bir;
12.c.3) Sahil şeridindeki illerde her hafta;
12.c.4) Poligonlarda atışlar öncesinde mutlaka bakımları yapılmalıdır.
13-Depolama :
Depolarda muhafaza edilen tabancalar;
13.a)Tabancanın depolandığı yerdeki bağıl nem oranı %60’ı geçmiyorsa, yılda en az
bir defa;
13.b)Tabancanın depolandığı yerdeki bağıl nem oranı %60-80 arasında ise her ay;
13.c)Bağıl nem oranı %80’den çok olan yerlerde depolama yapılmamalıdır.
15
ATEŞLİ SİLAH BULUNDURAN VE TAŞIYANLARIN
UYMASI GEREKEN
EMNİYET TETBİRLERİ
Birinci Kısım
GENEL KURALLAR:
1-SİLAH HER ZAMAN DOST DEĞİLDİR. SON PİŞMANLIK FAYDA
ETMEZ.
Silah ile meydana gelen; (a)Dikkatsizlik , tedbirsizlik , b)Emir ve kurallara riayetsizlik
, c)Meslekte acemilik v.d.) olaylarda; genellikle anne, baba, eş, çocuk, akraba, meslektaş gibi
yakın çevreden bireyler zarar görmektedir.
2-SİLAHI; ŞEYTAN DEĞİL, İNSAN DOLDURUR.
İnsan silahının dolu olduğunu unutabilir.
3-ALKOL VE SİLAH BİR ARADA BULUNAMAZ.
a)Evde alkol alınacağı zaman silah mutlaka bedenden uzak , güvenli bir yere
konulmalıdır. Konulmadan önce mutlaka fişeklerinden arındırılmalıdır. Şarjörü veya topu
boşalt. Fişekleri başka uzak bir yere koy. Belki alkolün etkisi ile silahına bakmak istersin.
b)Ev dışında alkol alacağın zaman, silahını mutlaka evde bırak.
4-SİLAH OYUNCAK DEĞİLDİR.
a)Gece nöbetlerinde; can sıkıntısını gidermek için;
aa)Silahla oynama;
ab)Emniyet mandalını açıp kapama;
ac)Şarjörü gereksiz yere takıp çıkarma. Şarjör kilidi arıza yapabilir.
ad)Şarjöre gereksiz fişek doldurup boşaltma, şarjör dudakları arıza yapabilir.
b)Akrabaya, arkadaşa tanım yaparken ayrı bir odaya geçin.
5-HER TÜRLÜ ATEŞLİ SİLAH, AKSİ İSPAT EDİLENE KADAR DOLUDUR.
Bu kural, kontrol edilip elden bırakılan, silahlar içinde geçerlidir. SİLAH MERAK
UYANDIRIR. Nöbet mahallinde tuvalet vb. ihtiyacı için masa üzerine veya benzeri bir yere
bırakılan hizmet silahları, (Tabanca , MP 5 v.b.) diğer meslektaşlar tarafından kurcalanabilir.
Emniyeti açık duruma getirilebilir, fişek yatağına fişek sürülebilir.
6-NAMLU CANLIYA ÇEVİRİLMEZ.
Namlunun size çevrilirse ne düşünürsünüz?
7-ÖNÜNÜ GÖRMEK YETERLİ DEĞİLDİR. MERMİ GÖREMEDİĞİN YERE
DE GİDER.
a)Namludan çıkan mermi bir canlıya isabet etmese dahi, vurduğu yerde ne yapacağı
belli olmaz.
b)Açık arazide çalıların, ağaçların arkasında senin görmediğin canlı veya cansızlar
olabilir.
c) Göl, deniz gibi su düzeylerinde; suya çarpan mermi çekirdeğinin, açısı uygun
olduğu zaman , yön değiştirip, sekeceğini unutma.
d)Kapalı yerde, duvara çevirme, duvarın neden yapıldığını bilemezsin.
8-BİR ŞAHISTAN (Meslektaş dahili) ALDIĞIN SİLAHI, MUTLAKA DOLU
OLUP OLMADIĞINI ANLAMAK İÇİN KONTROL ET.
Yapacağın kontrol arkadaşına güvensizlik değildir. Aldığın eğitimin gereğidir.
9-ATEŞLİ SİLAHLA KAZA İLE İŞLENEN OLAYDA, ALDIĞIN EĞİTİM
SENİN DURUMUNU HAFİFLETMEZ, AĞIRLAŞTIRIR.
10-TABANCALARDA SİLAHI TUTMA YERİ KABZEDİR. TEHLİKE ÇOK
YAKINDA, İŞARET PARMAĞININ UCUNDADIR. İŞARET PARMAĞINI DAİMA
TETİK KORKULUĞUNUN DIŞINDA, KORKULUĞUN ÜZERİNDE DİK TUT. ATIŞ
KARARI VERMEDİKÇE , TETKİK ÜZERİNE KOYMA.
11-SİLAH KILIFTA TAŞINIR.
Kılıf:
a)Silahın kaymasını önler.( El atıldığında konulduğu yerde bulunur.)
b)Vücut terinden korur.
16
c)Namlu ucu kapalı kılıflar özellikle Üniformalı taşımalarda namlu korur.
12-GÖREV SİLAHI KOYU RENK (SİYAH) OLUR. Koyu (Siyah) renk ışığı
yansıtmaz. Beyaz veya sarı renkler ışığı yansıtır, parlatır. Yerini belli eder. Yerin belli olursa
sorumlusu sensin.
13-EVDE SİLAHI ÇOCUKLARIN ERİŞEMİYECEĞİ YERDE SAKLA.
ÇOCUĞUN, EŞİNİN MERAK DUYGUSUNU GİDER.
a)Çocuklar meraklıdır.Ancak akıllıdır. Silah tehlikesini anlat. Televizyonda
gördüklerini hatırlat. Silahı boş olarak anlat, istiyorsa boş olarak eline ver, tanısın, merakını
gidersin. Yasaklama çözüm değildir. İkna ve tatmin olmasını sağla. Bunu yaparken ev içinde
gerekli emniyet tedbirlerini al.
b)Silahı çocuğun ulaşamayacağı yerde sakla. Fişekleri, silahtan ayrı koy. Şarjörü, topu
boşalt.
c)Silahı ya üzerinde taşı, ya da kilit altında tut.
Devir Teslim Esnasında
Dikkat Edilmesi Gereken
Hususlar
Görev yerinde silah devir ve teslimlerinde yukarıdaki genel kuralların yanı sıra
aşağıdaki tedbirlerin uygulanması yarlıdır.
1-TESLİM ALMADAN ÖNCE, VERE SOR: “SİLAH BOŞ MU?”
2-TESLİM ALMLADAN ÖNCE SOR: SİLAHIN EMNİYET MANDALINI KAPALI MI?
3-SİLAHI EMNİYETİ KAPALI İKEN AL. SEN DE TESLİM ETMEDEN ÖNCE
EMNİYETİNİ KAPAT.
4-DEVİR TESLİMLERDE;
a) ELDEN TESLİMLERDE, NAMLU MUTLAKA YERE DİK TUTULMALIDIR.
b)MASA DOLAP GİBİ ZEMİNLERDEKİ TESLİMLERDE, NAMLU ÖLÜ NOKTKAYA
ÇEVRİLİ OLMALDIR.
5-SİLAHI ELİNE ALDIĞINDA; İŞARET PARMAĞIN, TETİK KORKULUĞUNUN
DIŞINDA MI? KONTROL ET.
6-EMNİYETİ AÇMADAN ÖNCE NAMLUYU MUTLAKA ÖLÜ BİR NOKTAYA ÇEVİR.
Ölü Nokta:
a)Bina içinde;
aa)İki duvar ve zeminin birleştiği köşedir.
ab)Köşe mümkün değil ise; namlu beton gibi sağlam zemine dik (doksan derece)
tutulmalıdır. Zemin veya tavan Ahşap (tahta) olabilir. Mermi delebilir.
b) Açık alanda ve oto içinde:
Etrafta bina olduğunu unutma. Mermi , binaların pencere camlarından içeriye
girebilir, balkonlardaki insanlara isabet edebilir.
Bunun için namlu;
ba)Zemine (torağa, otonun tabanına) dik tutulur.
bb)Havaya (otonun tavanına) dik tutulur. Ancak hareket halindeki otolarda bu durum
tavsiye edilmez. Sarsıntı ile namlunun yön değiştirmesi mümkündür.
7-ŞARJÖRÜ ÇIKAR, TABANCANIN DIŞINA AL. TOPU BOŞALT. FİŞEKLERİ AL.
Şarjörü yuvasından çıkar.
8-ŞARJÖRÜ ÇIKARTMADAN KAPAK TAKIMINI GERİYE ÇEKME: FİŞEK
YATAĞINDAKİ FİŞEK DIŞARI ATILIRKEN, ŞARJÖRDEKİ FİŞEK; FİŞEK YATAĞINA
SÜRÜLÜR. SEN SİLAHI BOŞ ZANNEDERSİN. SİLAH YERNİDEN DOLMUŞTUR.
Olayların çoğu böyle olmuştur. Olacaktır da.
9-ŞARJÖRÜ SİLAH DIŞINA ALDIKTAN SONRA, FİŞEK YATAĞINI (NAMLU
GERİSİNİ) KAPAK TAKIMINI (SÜRGÜYÜ) ELİNLE GERİYE ÇEKEREK “GÖZ” İLE
“BAKARAK” KONTROL ET. SİLAHIN TIRNAĞI ARIZALI OLABİLİR. GÖZLE KONTROLU
UNUTMA. KARANLIK İLE GÖRÜNMÜYORSA, PARMAKLA KONTROL ET.
17
10-SİLAHIN BOŞ OLDUĞUNDAN EMİN OLDUKTAN SONRA, ŞARJÖRÜNÜ TAK.
GEREKMİYORSA DOLDURMA ( FİŞEK YATAĞINA FİŞEK SÜRME).
11-ŞARJÖR (Yedek şarjör de dahil) KONTROL EDİLMELİDİR.
a)Şarjör dışından, gövdedeki deliklerden FİŞEKLERİN SAYISINA bakılır.
b)Fişeklerin kapsüllerinde iğne darbe izi var mıdır?. Bu tip fişekler patlamaz.
c)Fişek yerine, kovan (boş kovan) konulmuş mudur.
12-SİLAHTA HERHANGİ BİR ÇATLAK, KIRIK VE BENZERİ BİR DURUM VARSA
MUTLAKA DEFDERE YAZ. DURUMU ÜSTÜNE BİLDİR.
Atış Emniyeti
ATIŞ POLİGONU KURALLARI
21.03.1991 tarih ve 91/1779 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 01.06.1991 tarih ve
20888 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler
Hakkında Yönetmeliğin” onuncu bölümünün 68.maddesine göre “Atış Poligonunda
Görevliler ve Atıcılar tarafından Uyulması Gereken Kurallar” şunlardır.
1-Görevliler, poligonlara alkollü olarak girmek ve atış yapmak isteyenleri men eder.
2-Atışı idare eden görevli emir verinceye kadar, atıcı cephane dağıtma yerinden
cephane alamaz ve cephane ile ilgili görevli de cephane vermez.
3- Silahlar sadece atış hattında doldurulur ve boşaltılır.
4-Silahlar sadece atışı idare eden görevlinin konutu üzerine doldurulur.
5-Atışı idare eden görevli atış yolunun emniyette bulunduğunu görür. “DOLDUR” ve
“ATIŞ SERBEST” komutunu verinceye kadar herhangi bir atış noktasından atış yapılamaz.
6- Atış görevlisi tarafından muayeneden geçip, boş ve emniyetli durumda olmayan
hiçbir silah atış hattı dışına çıkarılamaz.
7- Emniyette olsun veya olmasın, silah, atış hattında bir yerden başka bir yere dolu
olarak taşınmaz.
8- Sıcak namlulu bir silahın namlusunda fişek bırakılamaz.
9- Atış yapılacak veya atış yapılan silahların basit onarım ve temizleme işleri, atış hattı
dışında ayrı bir bölmede gerçekleştirilir. Bu bölüme görevlilerden başkası giremez.
10- Atış yerinde meydana gelebilecek kazalarda ilk yardım müdahalesi yapabilmek
için, lüzumlu ilk yardım malzemesi ve ilaçların bulundurulması zorunludur.
11-Bu kuralların; trap - skeet atış alanı, tabanca ve tüfek atış poligonlarında herkesin
görebileceği bir yere atış talimatnamesi olarak asılması zorunludur.
Temel Atış Teknikleri
Birinci Kısım:
ATIŞ BECERİSİ
Silah bilgisi alındıktan sonra silahın kullanılması için neler yapılmalıdır.
A.ATIŞ BECERİSİ NEDİR?
Poligonlarda, atıcıların tüm istek ve çabalarına rağmen, mermileri hedefteki siyah
noktadan geçiremeyip üzüldüklerini görmek, her zaman mümkündür.
Tabancayı eline alan, namluyu hedefe yöneltip, tetiğe bastığında; merminin gidip
siyah noktayı deleceğini zanneder. Atış için gerekli tüm davranışları yaptığına inanır.
Başarısızlığını, beceriksizliğini silaha yükler, rahatlar.
Görev gereği silah taşınıyorsa (Zorunluluk) veya atış sporunda devamlı 10 dan
vurmak isteniyorsa (İstek) , bu işin nasıl yapılacağı gözlenerek, sorularak veya okunarak
öğrenilebilir (Bilgi). Sonra bu bilgilere göre silah ateşlenir, atış yapılır (Deneme). Sonuçlar
18
görülür. Bu süreç devam eder, atış becerisi kazanılır (Beceri). Genellikle de sonuç istenildiği
gibi olmaz.
B.BECERİ NASIL GELİŞECEKTİR?
Atış becerisinin (Başarının ) gelişmesi için; üç temel kavramın ;
1.Zorunluluk ve/veya isteğin olması ,
2. Doğru Bilginin edinilmesi,
3.Deneme’nin doğru yapılması gerekir.
Beceri elde etmek Yetenek (kabiliyet) ile kolaylaşabilir.Yeteneğin, doğuştan gelen beceriyi
sergileme olduğu kabul edilmektedir.
Yanlış bilgi ile doğru sonuca ulaşmak mümkün olmaz.
Doğru Bilgi ve Doğru Bilginin doğru denenmesi, becerinin artmasını sağlar. Ayrıca
yetenek (kabiliyet) varsa başarı kolay kazanılacaktır.
ATICI’NIN KÖTÜSÜ YOKTUR, EKSİK EĞİTİMLİ ATICI VARDIR. EĞİTİM
BAŞARIYI GETİRİR.
B-ATIŞ ÖĞRETİM VE ÖĞRENİM İLE OLUR:
Kötü silah yoktur , eğitimsiz atıcı vardır. ATICININ, ATIŞ İÇİN YETERLİ BİLGİYE
SAHİP OLUP OLMADIĞINI SAMİMİ OLARAK KENDİSİNE SORMASI ve EKSİKLİĞİNİ
SABIRLA GİDERMESİ GEREKİR. Atıcı başarısızlığı öncelikle kendisinde aramalıdır.
Başarısızlığın nedeni;
1.İstek veya Zorunluluk bulunmaması,
2.Doğru Bilgi eksikliği;
3.Doğru Deneme eksikliği
Olabilir.Eksikliğin içtenlikte ortaya konulması, doğruyu öğrenme ve öğretilenin doğru
uygulanması başarıyı getirecektir.
Unutmamak gerekir ki; insan doğduktan hemen sonra koşamaz.Yatar, oturur, ayakta
durur, yürür ve koşar. Bu zamanla olur.Silahı eline alan, hemen, ateş edip hedefi 10 dan
vurmak isterse bunu yapamaz.Ancak, imkansız değildir.Azimle çalışılırsa zaman içinde istek
gerçekleşebilir.
Atıcının bilgilendirilmesi ve bu bilgileri eğitim ile davranışlarına yansıtması temin
edilmelidir. ATIŞTA; BEYİN - VÜCUT - (MORAL) - SİLAH işbirliği sağlanmalıdır. Atışta ;
tabancaya hakim olan, vücudunu kontrol eden, doğru bilgileri doğru uygulayan başarılı
olur.Vücudunu kullanmasını öğrenmelidir.
C-TABANCA ATIŞLARI, BİRBİRİNE BAĞLI VE UYUMLU ŞEKİLLERDE
YAPILMASI GEREKLİ DAVRANIŞ BİÇİMİDİR. TABANCA ATIŞLARI ALETLİ
BİR SPORDUR:
Sporda başarı, bilinçli ve disiplinli çalışma ile kazanılır.
Atışta dilek “RAST GELE” değil, amaç “TAM İSABET” olmalıdır.
İkinci Kısım
TABANCA TUTMA-KABZA KAVRAMA.
Tabanca atışlarında veya tanıtımlarda; genel olarak dikkat silah üzerinde toplanır.
Mermi çekirdekleri hedefte siyah noktada toplanmışsa silah takdir edilir, övücü sözler
söylenir. Beğenilen başarılı olan silah, tarafımızdan kullanıldığında gösteride varılan başarı
elde edilemez.Burukluk yaşanır.
Burada gözden kaçmaması gereken bir konu vardır.Gösteride dikkatler tabanca
üzerine toplanmıştır.Tabancayı kullanan atıcıya dikkat edilmemiştir. Kısacası, atıcının vücut
yapısı ile kendi vücut yapımız aynımıdır? Vücut yapısının atışa etki ettiği dikkate alınarak;
vücut geliştirmeli veya iki elen istifade düşülmelidir.Vücudun kullanılması öğrenilmelidir.
A-TABANCA TUTMANIN (KABZA KAVRAMANIN) AMACI:
Kabza kavramada amaç; namlunun hedefte istenen noktada sabit hale getirilmesi
(Kilitlenmesi) ve mermi namluyu terk edinceye kadar sabit kalmasıdır. Bu da tabancanın
doğru tutulması (kabzanın doğru kavranması) ile olur.
Tabanca canlı olmadığı için çekmez, tabancaya tutan insan yön verir. Kötü tabanca
yoktur. Eğitimi eksik atıcı vardır.
19
Fizikteki MOMENT KURALI’ na göre; bir cisme birden çok kuvvet uygulandığında;
cisim bu kuvvetlerin bileşkesi doğrultusunda hareket eder, yönlenir.
Tabanca da bir cisimdir ve üzerine parmaklar tarafından tatbik edilen kuvvetlerin
bileşkesine göre yönlenir.
Tabancanın hedef üzerinden kaymaması için, kolumuzun, bileğimizin ve özellikle
parmaklarımızın kontrol edilmesi gerekir. Kontrol edilmeyen parmaklar, el ve kol tetik
düşürülmesi sırasında nişan hattını bozacaktır.
TABANCA TUTMANIN AMACI: Tabanca üzerine tatbik edilen kuvvetlerin bileşkesini
(namluyu) hedefte istenilen noktaya yöneltmektir.
B-TABANCA HANGİ EL İLE TUTULMALIDIR?
Tabanca sağ veya sol elle tutulabilir. İdeal olan her iki elle de aynı şekilde
hakimiyettir. Bu kitapta izah edilen teknikler her iki el için de geçerlidir.
ÜNİFORMALI MESLEKLERDE tabanca kılıfları vücudun sağ tarafında taşındığı için
sağ el tercih edilmelidir.
Tabanca tutuşu-kabza kavrama; 1) Tek el, 2) Çift el olmak üzere iki şekilde yapılır.
Üçüncü Kısım
TEK EL İLE TABANCA TUTMA (KABZE KAVRAMA):
.Bu bölümde tek elle tabanca tutarken, parmakların, elin, kolun durumu tüm
ayrıntıları ile incelenmiştir.
A-TEK ELLE YAPILAN ATIŞLAR : Atışlar tek el veya çift el ile yapılabilir.Ancak bazı
durumlarda tek elle atış yapma mecburiyeti vardır.Hangi hallerde tek el ile atış yapılır.
I-Poligonlarda UIT kullarına göre yapılan müsabakalarda,
II-Görev sırasında hedef küçültme amacı ile yan dönülerek yapılan atışlarda,
III-Ayakta veya çökerek sütre gerisinden yapılan atışlarda,
IV-Silah kullanan elin yaralanması ve benzeri durumlarda tek el ile atış yapmak
mecburiyeti olabilir.
B-TEK ELLE YAPILAN ATIŞ İÇİN HANGİ EL TERCİH EDİLİR? Tek el atışlarında,
üniformalı mesleklerde , tabancalar (kılıflar) vücudun sağ tarafında taşındığı için sağ elin
tercih edilmesinde yarar vardır.
Çift el ile atış pozisyonu ve diğer atış pozisyonlarını görmeden önce tek el ile kabzanın
nasıl kavranacağının ve tabancanın nasıl tutulacağının öğrenilmesi gerekir.Tek elle tutuş
bütün atış pozisyonlarında esastır.Tek elle tutuşta yapılacak hata , diğer atış pozisyonlarını da
etkiler.
C-TEK ELİN KABZEYE YERLEŞTİRİLMESİ: Tek elin kabzaya yerleştirilmesi aşama
aşama ele alınmıştır.
I.TABANCANIN
AĞIRLIK
NOKTASINDAN
AVUÇ
İÇİNE
YERLEŞTİRİLMESİ:
1.Tabancanın Ağırlık Noktasından Avuç İçine Yerleştirilmesinde Kabza Şeklinin
Önemi:Güvenlik kuvvetlerince kullanılan tabancalar standart harp silahlarıdır. Sağ veya sol
elle de kullanılabilen standart kabza kapaklarına sahiptir.Bu bölümde standart kabza kapaklı
tabancalar esas alınmıştır.
2.Tabancanın ağırlık noktasından avuç içine - ele yerleştirilmesi:
2.a.Vücudun iki ayak üzerindeki duruşu: Tabancanın ağırlık noktasından ele
yerleştirilmesi dengeleme için gereklidir. Bunu temin için, ayakta durularak maddeler
halinde aşağıdaki hareketler yapılmalıdır.Ayakta duruş şekli, rahat duruştur. İki ayak arası
geniş veya dar tutulmaz, vücut ağırlığı iki bacak üzerine paylaştırılır.
2.b.Sağ kol kemiği dirsekten bükülür, yere dik duruma getirilir. Kol kemiği vücuda
paraleldir.El kulak veya yanak hizasındadır.(Kol, otobüste ayakta yolculukta tutma kayışını
tutuluyor gibi tutulur.)
2.c.Sağ el baş ve işaret parmakları paralel tutulur.Aralarındaki etli kısım ile birlikte
“U” şeklini alır. İki parmak arasındaki etli, esnek bir kısım ortaya çıkmıştır.Küçük,yüksük ve
orta parmaklar birbirine bitişiktir.
20
2.d.Kabza arkasındaki oval girintili bölüm, esnek etli kısma yerleştirilir. Baş ve işaret
parmakları kabzanın iki tarafındadır.El, bilekten hafifçe öne ve arkaya doğru hareket
ettirilerek tabanca ağırlık noktasının avuç içinde bulunması temin edilir.
2.e.Tabanca, ağırlık noktasından avuç içine yerleştiğinde sağ el baş ve işaret
parmakları ile desteklenmeden durur.Tabanca kabza arkasından avuç içine dik olarak
yerleşmiştir.
2.f.Tabanca avuç içinde sağ veya sol yana yatıyor ve parmaklardan biri ile
destekleniyor ise istenen tutuş olmamıştır. Bu yerleştirme yapılmadan , bundan sonraki
harekete geçilmemesi gerekir. Geçildiği takdirde , hatalar zinciri başlamış olur.
2.g.Tabanca namlusu ile kol kemiği aynı doğru üzerine yer almaktadır.
Namlu, kol kemiği ile aynı doğruda olmaz ise silahın kol ile uyumu bozulacaktır.
Yukarıda izah edilen avuç içine yerleştirme gerçekleştiği takdirde, namlu ile kol kemiği aynı
doğrultuya gelmiş olur.
Tabanca, avuç içinde dururken, sağa veya sola yatar ise , namlunun kol kemiği ile
aynı doğrultuda olması mümkün değildir.Tutuş başlangıçta hatalı başlamıştır.
DENEME:El kulak veya yanak hizasında tutulur. Kol kemiği yere diktir. Baş ve
işaret parmağı “U” şeklinde tutulur. Kabzanın oval, girintili bölümü, parmaklar arasındaki
etli kısma yerleştirilir. Namlunun ekseni,kol kemiği ile aynı doğrultudadır.Parmaklar kabzaya
temas etmez.Tabanca avuç içinde, namlu ekseni kol kemiği ile aynı doğrultuda yere dik
olarak durmalıdır.
Tabanca avuç içinde duruyorsa, yerleşme doğrudur. Tabanca namlusu kol kemiği ile
aynı doğru üzerinde değilse, sağa veya sola meyilli ise, tabancanın ağırlık noktası avuç içine
yerleşmemiştir ve tutuş hatalıdır.Tabanca bu durumda sağa veya sola yatacaktır. Parmak ile
desteklenmesi gerekecektir. Bu hatalıdır.
Kesin sonuç alıncaya kadar el, kol, parmaklar ve tabancanın konumu defalarca
tekrarlanmalıdır. Tabanca parmaklarla desteklenmeden avuç içinde durmalıdır.
II.PARMAKLARIN GÖREVLERİ VE KABZEYE KONUŞLARI:
Tek elle tabanca tutuşlarında her parmağın bir görevi vardır.Her parmak tabancaya
kuvvet tatbik ederek etkilemektedir.Tabanca üzerine etki eden kuvvetlerin bileşkesi namluyu
, hedef üzerinde tutma için ayarlanmalıdır. Parmaklar tabanca üzerine bir sistem içinde
yerleştirilmelidir. Bu bölümde parmakların kabzaya konulmaları ve görevleri üzerinde
durulmuştur.
1.BAŞ PARMAĞIN GÖREVİ VE KONUMU: Sağ elle tutuşta , sağ el baş parmağının görevleri
ve bu göreve için konumu vardır.
1.a- SAĞ EL BAŞ PARMAĞIN GÖREVİ: Tabancayı sol taraftan dengelemektir.
Baş parmak, namlu ucuna doğru uzatılmalı , düz tutulmalı, bükülmemelidir.
Uygulamada baş parmağın yere doğru büküldüğü görülmektedir. Bu durum hatalıdır.
Baş parmağın düz durması sağlanmalıdır.
Baş parmak düz durmayıp büküldüğünde , tabancayı sol taraftan destekleyemez. Bu
durum atışı etkiler.Tabancanın sola yönlendirilmesine sebep olur.
İşaret parmağı ile uzaktaki herhangi bir cismi gösterirken, normalde baş parmağı
işaret parmağı ile aynı doğrultuda, kıvrılmadan durur. Kabza kavramada da tabii durumunu
muhafaza etmeli, düz durmalıdır.
Baş parmak namlu istikametinde tutulurken tabancaya hafifçe baskı yaparak, sol
taraftan dengeleyici kuvvet tatbik eder.
1.b- SAĞ EL BAŞ PARMAĞININ KONULACAĞI YER: Sağ el başparmağının yukarıda
(a) şıkkında belirdiği şekilde tutulması için yerleştirildiği yer önemlidir.
1.b-1- Toplu tabancalarda, sağ el baş parmağının tabancanın sol yanındaki enjektör
(çıkarıcı) mandalı üzerine konulması halinde düz durduğu gözlenir. (Şekil: )
1.b-2- Yarım otomatik ve tam otomatik tabancalarda baş parmak, atış sırasında kapak
takımına (sürgüye) temas ederse yaralanır. Parmağın yaralanmaması için kapak takımının
altında kalması şartı ile, emniyet mandalının, sürgü tutucusu mandalının, kabza kapağının
üstüne konabilir.
Son zamanlarda bazı marka tabancalarda sol kabza kapağı üzerine baş parmağın
konulması için yer yapılmaktadır.
21
UYGULAMA:Kabzanın her kavranışında baş parmak kontrol edilmeli ve düz
tutulmalıdır. Şarjörlü silahlarda parmak kapak takımına değmemelidir. İlk boğumundan
kıvrılma alışkanlığı varsa bu alışkanlıktan vaz geçilmelidir. Parmağın etli, zayıf, kısa veya
uzun olması bu hususları fazla etkilememektedir.
2.ORTA,YÜKSÜK ve KÜÇÜK (SERÇE) PARMAĞIN GÖREVLERİ ve KONUMU:
2.a- GÖREVLERİ:Elin orta,yüksük ve küçük parmakların görevi kabzayı ön
tarafından sarmaktır. Parmaklar sıkılmamalıdır. Rahat bir konumda olmalıdır.Parmakların
konulması sırasında avuç içinin kabzaya tamamen temas etmesi veya etmemesi önemli
değildir.
2.b- KONUMLARI:Bu üç parmak üst üste bindirilmemeli veya parmaklar arasında
boşluk kalmamalıdır.
Küçük parmak kabzadan taşmamalı, şarjörün kapağına temas etmemelidir.
Kırıkkale yapısı, Walter tipi yarım otomatik tabancalarda şarjör kapaklarının ön
kısımları küçük parmağın yerleşeceği şekilde çıkıntılı yapılmış ve küçük kabzanın tam
kavranması temin edilmiştir.
Son yıllarda, bazı marka tabancalarda kabzalarının ön kısımları orta, yüksük ve
küçük parmağın rahat yerleştirilmesi için özel yapılmaktadır.
Elleri büyük ve etli olan atıcıların, parmaklarının kabzadan dışarıya taşması,
normaldir.
2.c- Orta, yüksük ve serçe parmakların; işaret parmağının tetiği düşürdüğü sırada
hareket etmemesi gerekir. Bu parmaklar işaret parmağı ile birlikte hareket ettiğinde;
2.c-1- Namlu hedeften sol yana kayacaktır.
2.c-2-Namlu hedeften yere doğru yönlenecek ve mermi yere saplanacaktır.
UYGULAMA :Orta, yüksük ve serçe parmağın, işaret parmağının oynatılması ile
birlikte hareket edip etmediğini kontrol ve anlamak için, TEK EL İLE SİLAHSIZ KABZE
KAVRAMA UYGULAMASINA Bakınız.
3.İŞARET PARMAĞININ GÖREVİ ve KONUMU: Sağ el ile kabza kavramada sağ el işaret
parmağının önemi diğer parmaklardan fazladır. Bunları kendi içinde ayrı ayrı incelemekte
fayda vardır.
3.a- İŞARET PARMAĞININ GÖREVİ: İşaret parmağının görevi tetiği hareket
ettirmek, ateşlemeyi başlatmaktır.
3.b- İŞARET PARMAĞININ KABZE İLE POZİSYONU:İşaret parmağı tetiği hareket
ettirirken , kabza kapağına temas etmemelidir. Parmağın el ile birleştiği yere kadar kabzaya
değmemesi gerekir. İşaret parmağı kabzaya temas eder ise; tetik düşürülmesi sırasında,
parmağın baskısına bağlı olarak tabanca dolayısı ile namlu sol yana kayacaktır. Bu kaymanın
oranı işaret parmağının baskısına bağlıdır.İşaret parmağı fazla baskı yaparsa sola kayma o
nispette artacaktır.
Burada hemen şu soru sorulmaktadır. “Parmak tetiğe nasıl ulaşacaktır, tetik nasıl
çekilecektir” Bu soruların cevabı konunun devam eden bölümündedir.
Parmak kısa da olsa, tetik çekildiğinde kabzaya temas etmez.Kabzaya temas etmeme
sebepleri şunlardır:
3.b-1-Yarım otomatik tabancalarda ilk atıştan sonra kapak takımı geriye gelirken
horozu kurulu duruma getirir. Horozun kurulu duruma gelmesi ile de tetik bir miktar
kabzaya yaklaşır. Bu yaklaşma, işaret parmağının kabzaya temas
3.b-2- Toplu tabancalarda, her tetik düşürmesinden sonra, horoz sol el veya sağ baş
parmak tarafından kurulur, tabanca tek hareketli pozisyonuna getirilir. Bu durumda tetik
kabza yaklaşır.Bu yaklaşım işaret parmağının kabzaya temas etmesini önler.
Yukarıda izah edilen nedenlerle; işaret parmağı kabza kapağı arasında parmağın
kısalığı veya uzunluğuna bağlı olarak mutlaka bir boşluk kalacaktır.
4.İŞARET PARMAĞININ, TETİK ÜZERİNDE KONULACAĞI YER:Tetik, ateşleme sistemini
harekete geçiren parçadır. Tetik üzerine baskı yapılınca, tetik ile birlikte; intikal parçaları
olarak tanımlanan birden çok parça harekete geçerek; iğneyi veya horozu veya horozun
vurduğu iğneyi kapsüle çarptıracaktır. Bu parçaların hareketinden tabanca çok kısa süre
içinde olsa etkilenecektir.
4.a- TETİK DÜŞÜRÜLÜR MÜ? ÇEKİLİR Mİ? SIKILIR MI?
22
Tetiğin çekilmesi veya düşürülmesi tanımlarından çok TETİK DÜŞÜRÜLÜR tanımı
daha uygun görülmüştür.
TETİK ÜZERİNE , MÜMKÜN OLAN EN AZ KUVVET TATBİK EDİLMELİDİR.
Tetik, mümkün olan en az kuvvet ile düşürülmelidir. En az kuvvetin tatbiki için, işaret
parmağının tetik üzerine konulacağı yer önemlidir.TETİK, BASİT BİR KALDIRACA
BENZER. Tetiğin bir ucu serbesttir.Tetiğin çerçeveye tespit edildiği bölüm dayanma
noktasıdır. Kaldıracağı yük ise, intikal parçalarını harekete geçirmesidir.
4.b- İŞARET PARMAĞININ PAPİLLİ KISMI, TETİK KOLUNUN UÇ KISMINA
KONUR Kaldıraç’ta yükü en az kuvvetle kaldırmak için, nasıl kaldıraç kolunun en uç kısmına
güç tatbik ediliyor ise; bu prensibin tetik düşürmek için de uygulanması gerekir.Bu fizik
kuralı nedeni ile; işaret parmağının uç kısmı, diğer bir tanımlamayla tırnak ile ilk boğum
arasında kalan papillerin olduğu bölüm, tetik kolu’ nun uç kısmına konur.
Tırnak ile boğum arasındaki bölümden., tırnağa yakın veya boğuma yakın kısmın
konulması tercihi, parmağın uzunluğuna veya kısalığına bağlıdır. Ancak, parmağın
kaymamasına dikkat edilmelidir.
UYARI: Bu anlatılan konular; horoz kurularak yapılmalıdır. Horoz toplu tabancalarda
her atışta elle kurulmalıdır. Yarı otomatik tabancalarda horoz ilk doldurma ile kurulu
duruma gelir ve her patlama için düşen horoz; kapak takımının barut gazı etkisi ile geri
gelmesi sonucunda kurulu duruma getirilir. Bu nedenle atış sırasında da tetik horoza bağlı
olarak bir miktar daha kabzaya yaklaşmaktadır. Horoz inik (düşmüş) durumda tetik
kabzadan biraz daha ileri gitmiş pozisyondadır.Horoz inik pozisyonunda iken; parmak, tetik
üzerine konulduğunda anlatılan şekilde yerleşemeyecektir. Bu nedenle; horoz kurulur ve tetik
kabzaya yaklaştırılır. Atış sırasında da olan budur.
4.c- PARMAK TETİK KORKULUĞUNA DEĞMEMELİDİR:
İşaret parmağının tırnak ile ilk boğumu arasında kalan papilli bölümü, tırnağa yakın
olan kısmından; tetik kolunun en ucuna (korkuluğa en yakın kısmına) konur.
Tabanca nişan hattında tutulurken, tetik ucunun gözle görülmesi mümkün olmaz. Bu
durumda parmak ucunun tetik ucuna yerleştirilmesinde şu yöntem uygulanabilir.
Parmağın papilli kısmı; tetik üzerine konulmadan önce, parmak tetik korkuluğunun iç
tarafından yukarıdan aşağıya tetik istikametine doğru sürülerek getirilir ve tetiğe temas ettiği
an, parmak korkuluktan ayrılarak tetik üzerine yerleştirilir.
Tetik düşürülürken parmak tetik korkuluğuna değmemelidir.
Dördüncü Kısım
ÇİFT EL İLE TABANCA TUTMA
Çift el ile atış pozisyonunu görmeden önce tek el ile kabzanın nasıl kavranacağının ve
tabancanın nasıl tutulacağının öğrenilmesi ve eksiksiz uygulanması gerekir. Tek el ile
kabzanın nasıl kavranacağı ve tabancanın nasıl tutulacağı öğrenilmeden çift el ile atış
pozisyonlarına geçilmesi hatalı sonuçlar ortaya çıkarır.
A.TABANCA NEDEN ÇİFT ELLE TUTULUR?Tüfek atışlarında tüfek üç veya
dört noktadan desteklenir.1.Dipçik omuza yerleştirilir. 2. Kabza kavranır. 3.El kundağından
tutulur. 4.Bazen taşıma kayışından da istifade edilir. Bu suretle atıcı tüfeğe tam hakim olur.
Tabanca atışlarında bu avantaj yoktur.Tabancaya hakim olmak için ikinci el kullanılır.
İkinci elin, parmakların nereye ve nasıl yerleştirileceği önemlidir.
Çift elle tabanca tutmada , tüfekteki el kundağından tutma avantajı elde edilmelidir.
Bu temin edilir ise atışta istenen başarı artacaktır.
Çift el ile tabanca kavrama yerine “tabanca tutma” tabiri özellikle seçilmiştir.
B.UYGULAMADA GÖRÜLEN ÇİFT ELLE TUTUŞLAR:Çift el ile “tabanca
tutma”nın amacı tabancaya tam hakimiyettir. Kol yapısının kısa,uzun, kalın veya ince olması,
kasların güçlü olması, ağırlık çalışma v.b. hususlar hakimiyete etki eder. İki elle atış
yapanlara dikkat edildiğinde farkı tutuşlar gözlenir.Kendi yöntemini geliştiren ve iyi sonuç
alanlar olabilir.Bir yöntem bir kişide başarılı, diğer kişide başarısız olabilmektedir.Amaç her
kişide başarılı olan yöntemdir. Bu bölümde açıklanan yöntem denemeler sonucunda yüzde
yüze yakın başarı sağlamıştır.
23
C.UYGULAMADAN ÖRNEKLER: Uygulamada en çok görülen çift elle tutuş
pozisyonlarından bazıları şunlardır.
I. Tabancayı tutan elin kolu, diğer el tarafından dirsekten kavranır.
II. Tabancayı tutan elin kolu , diğer el tarafından bilek gerisinden, kol ortasından
tutulur.
III.Tabancayı tutan elin bileği, diğer el tarafından kavranır.
IV.Tabancayı tutan el, diğer el tarafından bileğin ön kısmından kavranır. V.Tabancayı
tutan el, diğer el tarafından tabanca kabzasının alt kısmından , şarjör kapağından avuç içine
alınır, işaret parmağı tetik korkuluğuna doğru uzatılır. VI.Tabancayı tutan el, diğer elin
ileriye doğru uzatılarak açılmış avucu içine konur.
VII. Tabancayı tutan elin küçük,orta ve yüksük parmakları arasına , diğer elin
küçük,orta ve yüksük parmakları sokularak kabza ön taraftan sarılır.
Bu tutuşlar; ayaklar vücudun sağına, soluna veya önüne arkasına uzatılmak suretiyle
veya vücut ayaklar üzerinde sağa, sola döndürülerek de çeşitlendirilmektedir.
Gözlendiği ve tespit edildiği üzere çift elle en az yedi pozisyonda tabanca
tutulmaktadır.Atıcıların amaçları aynıdır. Hepsinin istediği, doğal olarak ; silahlarına tatbik
ettikleri kuvvetlerin bileşkesini
hedefe yönlendirmektir. Neden farklı şekiller
sergilenmektedir.
D.ÇİFT EL İLE TABANCA TUTMADA PARMAKLARIN GÖREVLERİ:Çift elle
tabanca tutuşlarında sağ ve sol elin konumlarını ve görevlerini ayrı ayrı incelemek gerekir.
I.SAĞ ELİN DURUMU: Sağ el tabancayı tutar , tetiği düşürür atışı gerçekleştirir.Sağ elin
baş, işaret, orta, yüksük ve küçük parmağın konumları ve görevleri yukarıda TEK EL İLE
TABANCA TUTMA (KABZE KAVRAMA) bölümünde detaylı olarak anlatılmıştır.Aynı
şekilde uygulanmalıdır.Çift elle atışta da belirtilen hususların dışına çıkılmamalıdır.
II.SOL EL İLE SİLAH TUTMADA UYULMASI GEREKLİ HUSUSLAR:Sol elin görevi
sağa ele destek olmaktadır. Bazı vücutlarda kolun yapısı, tabancaya tam hakim olduğundan,
çift elle atış yapmaya ihtiyaç hissettirmez. Kol yapısı ince ve de uzun olan kişilerin iki elle atış
yapmaları şarttır.
1.SOL EL PARMAKLARININ GÖREVLERİ VE POZİSYONU: Tüfekle atışta
destekleme; birbirinden uzak noktalarından (dipçik, kabza, el kundağı) yapılır.Tabancada bu
imkan yoktur. Destek olmadığından, tabanca atışları tüfek atışı gibi iyi sonuçlar vermez.
Başarı için sol elin parmakları en iyi şekilde kullanılmalı, tabanca en uygun noktalardan
desteklenmelidir. Sol el parmaklarının görevleri ve konumları aşağıda izah edilmiştir.
1.a.SOL EL İŞARET PARMAĞININ GÖREVİ VE POZİSYONU :En önemli görev sol el
işaret parmağının olup, görevi tabancayı (tüfeğin el kundağından yapılan desteğin benzerini
sağlaması için) tetik korkuluğundan askıya almaktır.Sol elin yerleştirilmesinde öncelikle ,
işaret parmağı konulur. Diğer parmakların yerleştirilmesinden sonra işaret parmağının
konur ise istenen sonucu vermez.İşaret parmağı önce konulur, sonra diğer parmaklar
yerleştirilir.
1.aa.SOL EL İŞARET PARMAĞININ YERLEŞTİRİLMESİ: Bazı tabancalarda tetik
korkuluğu üzerinde parmağın yerleştirilmesi ve kaymaması için özel tırtıllı veya kavisli yerler
yapılmıştır. Emniyet Genel Müdürlüğünün Demirbaş silahı olan Çekoslovak yapısı 9 X 19
mm .çapındaki CZ 75 B yarım otomatik tabancalarda olduğu gibi.
Sol el işaret parmağı, birinci boğumundan, tetik korkuluğunun ön tarafına (mevcutsa tırtıllı
bölgeye) kanca yapılarak yerleştirilir. Parmak tetik korkuluğunu kanca gibi kavrar ve
tabancanın sağa, sola hareketini önler.Kanca şeklinde konulan işaret parmağı ile tabanca
sağ elin tuttuğu mahalden uzak bir noktadan kontrol altına alınmış olur.
Burada hemen Işıklı nişan aygıtları takıldığında bu şekilde tutuşun mümkün
olamayacağını belirtmekte yarar vardır. Söz konusu aygıtları satan firmalar, takılan cihazlar
nedeniyle ideal tutuş olarak; işaret parmağının korkuluğun yanına uzatılmasını ve hedefi
işaret etmesini tavsiye etmektedirler.Ancak uzatılan işaret parmağı , burada izah edilen
tutuşun sağladığı faydayı temin edemez.
DENEME:İşaret parmağının tabancayı dengede tuttuğunu şu şekilde görülür. Sağ
eldeki tabanca, tetik korkuluğundan, kanca yapılan sol el işaret parmağı ile desteklenir. Sağ
el baş, küçük, yüksük ve orta parmağı açılır. Tabanca, sağ el baş ve işaret parmaklar
24
arasındaki etli bölge ile sol el işaret parmağı arasında dengede kalmıştır. Her iki el de eşit
şeklide tabancayı farklı mesafelerden etkilemekte ve kontrol altına almaktadır.
1.b.SOL EL ORTA, YÜKSÜK VE KÜÇÜK PARMAĞININ GÖREVİ VE POZİSYONU :
Sol el işaret parmağı birinci boğumundan kanca şeklinde tetik korkuluğunun ön tarafına
konulmasından sonra; sol elin orta, yüksük ve küçük parmağı; kabzayı sarmış durumdaki sağ
elin orta, yüksük ve küçük parmağı üzerine yumuşak bir şekilde konur.Bu konulma sırasında
, işaret parmağının tetik korkuluğundaki durumu bozulmaz. İşaret parmağının tetik
korkuluğu üzerindeki konumu bozulur ise tutuş hatalı olmuştur. Bu durumda önce işaret
parmağı yerleştirilir, sonra sol elin diğer parmakları yerleştirilir. Bu husus önemlidir.
Sol elin orta, yüksük ve küçük parmağı; kabzayı sarmış durumdaki sağ elin orta,
yüksük ve küçük parmağı üzerine yumuşak bir şekilde konur ve kabzaya fazla baskı
yaptırılmaz.Burada önemli olan işaret parmağının görevidir.
1.c.SOL BAŞ PARMAĞININ GÖREVİ VE POZİSYONU :
Sol el işaret parmağının yerleştirilmesi , orta, yüksük ve küçük parmağın; kabzayı
sarmış durumdaki sağ elin orta, yüksük ve küçük parmağı üzerine konulmasından sonra
yapılır. Sol el işaret parmağının yeri, namlu istikametine uzatılmış durumda tutulan sağ el
işaret parmağının üzeridir.
Görevi, tabancaya soldan sağa doğru baskı yapan , sağ el işaret parmağının yaptığı
baskıya yardımcı olmaktır.Dikkat edilmesi gereken husus, sol el işaret parmağının
yerleştirilmesi sırasında otomatik tabancalarda kapak takımına temas etmemesidir.
Toplu tabancalarda bu parmaktan horozun kurulmasında istifade edilebilir.
DENEME:Sol elin yerleştirilmesi özetle şu şekilde olmalıdır.
1.Öncelikle Sol el işaret parmağı, birinci boğumundan, tetik korkuluğunun ön tarafına
(mevcutsa tırtıllı bölgeye) kanca yapılarak yerleştirilir. Parmak tetik korkuluğunu kanca gibi
kavrar ve tabancanın sağa, sola hareketini önler.Kanca şeklinde konulan işaret parmağı ile
tabanca sağ elin tuttuğu mahalden uzak bir noktadan kontrol altına alınmış olur.
2.İkinci olarak, Sol elin orta, yüksük ve küçük parmağı; kabzayı sarmış durumdaki sağ
elin orta, yüksük ve küçük parmağı üzerine yumuşak bir şekilde konur.Bu konulma sırasında
işaret parmağının tetik korkuluğundaki durumu bozulmaz.
3.Sol el işaret parmağının yeri, namlu istikametine uzatılmış durumda tutulan sağ el
işaret parmağının üzeridir.
Diğer parmakların yerleştirilmesinden sonra işaret parmağının konur ise istenen
sonucu vermez.İşaret parmağı önce konulur, sonra diğer parmaklar yerleştirilir.Diğer
parmakların yerleştirilmesinden sonra işaret parmağı tetik korkuluğundan kaldırılmış ise;
istenen tutuş olmamıştır.Parmakların konulması işaret parmağından başlamak suretiyle sıra
ile yapılmalıdır.
Beşinci Kısım
NEFES DURUMU:
Günlük yaşamda, nefes alıp verdiğimizi fark edilmez. Heyecanlandığımızda,
sinirlendiğimizde nefes alışımız değişmektedir. Normal zamanlarda nefes alışımız nedeniyle
vücudumuzda herhangi bir titreme, kasılma söz konusu değildir. Bu satırları
okunurken,farkında olmadan nefes alıp verdiğimiz halde vücudumuz oynamamaktadır.
NEFESİN KAÇTA KAÇI TUTULACAKTIR?
Tabanca ile atış yapılırken,genelde yaygın bir görüşe göre nefesin bir miktarının
tutulması önerilmektedir. Ancak, tutulacak olan nefesin miktarı ve oranı tartacak bir ölçü
aleti verilmemektedir.Tutulacak olan nefesin ne miktarda olduğunun ölçülmemesi nedeni ile,
atış yapan kişi az miktarda nefes vermekte, ciğerlerini hava ile dolu tutmaktadır veya
normalden fazla havayı dışarıya çıkartmakta veya ciğerlerinde hiç hava kalmamaktadır. Her
iki halde de kişi zor durumda kalmakta ve vücudu etkilenmektedir. Ölçü aleti olmayan ve
ölçülmeyen nefesin üçte biri, üçte ikisi nasıl belirlenecek ve bırakılacak veya saklanacaktır.
Böyle tanımlamalar izafidir. Objektiften uzaktır.
NEFES NASIL AYARLANACAKTIR?
Ayakta tek el ile atış pozisyonuna göre durulur. Kol tabanca tutuyormuş gibi ileriye
doğru uzatılır. Elde tabanca yoktur. Normal olarak nefes alınıp verilirken, ellerimizin,
25
kolumuzun oynayıp oynamadığı kontrol edilir.Genelde nefes alıp verilirken, kolumuzun ve
elimizin aşağıya yukarıya doğru hareket ettiği görülecektir.
Ayakta çift el ile atış pozisyonunda da eller ve kollar tabanca tutuyormuş gibi ileriye
uzatılır. Elde tabanca yoktur. Normal olarak nefes alış ve verişlerde ellerimizin ve
kollarımızın oynayıp oynamadığı kontrol edilir. Genelde nefes alıp verme sırasında
kollarımızın ve bitişik durumdaki ellerimizin aşağı ve yukarı olarak hareket ettiği
görülecektir.
Söz konusu durumları tabanca ile yaptığımızda ve özellikle tetik çekme sırasında,
nefes alıp vermeden dolayı tabancanın aşağı yukarı hareket ettiği gözlenecektir.
EN UYGUN ZAMAN:
Tetik düşürmek için en uygun zaman, nefesin verildiği zamandır. Yani nefes verilir
ve ciğerler boşaltılır.Bunu vücut aşamalı devamlı yapmaktadır.Ayrıca nefes vermek için
gayret edilmez.Vücut için yeterli miktarda hava ciğerlerde kalmıştır. Nefes verme işlemi
bittiği an vücut hareketsizdir. Bu hareketsizlik nefes alınıncaya kadar sürecektir. İşte bu nefes
verme ile nefes alma arasındaki kısa süre tetik düşürülmesi için en uygun zamandır. Çünkü
vücudun hareket etmesi durmuştur.
Nefesin bir miktarının ciğerlerde tutulması veya nefesin tamamının ciğerlerden
boşaltılması için harcanacak enerji, normal nefes alma ve verme temposunu etkileyecektir,.
Normal nefes alma-verme temposu bozulduğunda vücutta hareketlenme başlayacaktır. Bu
anormal duruma meydan vermemek gerekir.
Yukarıda belirtildiği gibi tetik düşürme için en uygun zaman nefesin verildiği ve
vücudun rahatladığı ve hareket etmediği zamandır. Nişan almayı intikal boşluğunun
giderilmesini ve tetik üzerine yapılacak baskının başlangıcını belirtilen bu zaman diliminde
yapmak gerekmektedir. Bunu temin etmek için; tabancasız, tabancalı ve atış yapmadan tetik
düşürerek bol miktarda alıştırma yapmak gereklidir.
Sinirlendiğiniz veya heyecanlandığınız zaman derin nefes almanın yararı olduğu
muhakkaktır. Heyecan olmadığı zamanlarda derin nefes almak suretiyle vücudun normal
dengesini bozmamakta yarar vardır.
Dünya halter Şampiyonlarının halteri kaldırmadan önce ,saçının ön kısmının
(Kaküllerinin) havalandığı gözümüz önündedir. Saçları, nefesini vermekten, ciğerlerini
boşaltmaktan oynamaktadır.
Altıncı Kısım:
VÜCUT-SABİT HEDEF UYUMU
Hedef ile vücudun uyumu iyi bir atış yapılmasını sağlar.
I-HEDEF UZAKLIĞI:
Sabit hedef mesafeleri poligonların kapalı veya açık olmasına bağlı olarak on beş
metre ile elli metre arasında değişmektedir.
Havalı tabancalarda ideal hedef uzaklığı on metredir.
II-VÜCUT-HEDEF UYUMU:
Hedef önündeki duruşlar atış isabetlerine etki eder.Vücudun hedefe göre pozisyonu
iyi ise, atış için sarf edilen enerjiden tasarruf edilir.Vücut ile hedef arasında duruş yönünden
uyum yoksa enerjide artış olacak ve atışta isabetler düşecektir. Bu nasıl sağlanacaktır.
III-VÜCUT-HEDEF UYUMU NASIL SAĞLANIR?:
Vücut hedef arasında uyum sağlanır ise, dikkat ve enerji sadece tetik düşürme ve
nişan hattının kontrolüne harcanır. Bu uyum nasıl sağlanır? Vücut hedef uyumunun: 1)
Ayakta tek el ile atış 2) Ayakta çift elle atış pozisyonlarında incelemekte fayda vardır.
1-AYAKTA TEK (SAĞ) EL İLE ATIŞ POZİSYONUNDA VÜCUT-HEDEF UYUMU:
Ayakta tek (sağ) el ile atışlarda hedef - vücut uyumunu en iyi şekilde temin etmek
için aşağıdaki hususların yerine getirilmesi gerekir.
1a- Hedef sağ yanda kalacak şekilde hedefe yan dönülür ve ayaklar omuz hizasında
açılır, vücut ağırlığı iki ayak üzerine eşit olarak dağıtılır.
1b- Kollar vücudun iki yanına rahat bir şekilde bırakılır. Tabanca sağ elde, namlu
ucu yere doğrudur.
1c-Dizler kilitlenmez. Duruş, vitrinde sevdiğiniz bir malı seyreder gibi rahattır.
1d- Baş, omuzlar üzerinde tabii durumda rahattır.
26
1e- Sağ kol baş çevrilmeden hedefe doğru kaldırılır ve namlunun siyah nokta üstüne
geldiği kanaatine varılınca kol oynatılmaz.
1f- Baş sağa (Hedefe) çevrilir, namlunun, diğer bir ifade ile gez ve arpacığın siyah
nokta üzerinde olup olmadığı kontrol edilir.
1f.1- Namlu siyah noktanın sağında ise; vücudun rahatlığı bozulmadan ayaklar
oynatılarak gövde sola döndürülür.
1f.2- Namlu siyah noktanın solunda ise vücudun rahatlığı bozulmadan ayaklar
oynatılarak gövde sağa döndürülür.
1g- Yukarıda (a) ile (f) şıkları arasında belirtilen hareketler, vücudun yan duruşunda;
Kolun göz hedefe bakmadan kaldırılması ile tabancanın siyah noktaya çakışmasına
kadar devam eder. Çakışma sağlandığında, hareketler tekrarlanarak durumun kesinliği
kontrol edilir. Vücut ile hedef arasında uyum sağlanmıştır. Bundan sonra atış sırasında
vücudun ayarlanması için enerjiye gerek yoktur. AYAKKABILARIN ETRAFI TEBEŞİR İLE
ÇİZİLİR, VÜCUDUN HEDEFE UYUMU GÖRÜNÜR HALE GETİRİLİR… Atışa ara
verildiğinde ayaklar çizgilerin içine yerleştirildiğinde vücut-hedef uyumu elde edilmiş olur.
Bundan sonra dikkat ve enerji atış tekniğine harcanacaktır.
2-AYAKTA ÇİFT EL İLE ATIŞ POZİSYONUNDA VÜCUT HEDEF UYUMU:
Ayakta çift el (Tabanca sağ elde) atışlarında hedef vücut uyumu için aşağıdaki
hususların yerine getirilmesi gerekir.
2a- Cephe, yüz hedefe dönmüştür. Ayaklar omuz hizasında açılır, vücut ağırlığı iki
ayak üzerinde eşit şekilde dağıtılmıştır.
2b- Kollar vücudun iki yanına rahat bir şekilde bırakılır. Tabanca sağ elde, namlu
ucu yere doğrudur.
2c- Dizler kilitlenmez. Duruş, vitrinde sevdiğiniz bir malı seyreder gibi rahattır
2d- Baş omuzlar üzerinde tabii durumda rahattır, hedefe bakılır.Boyun kısılmaz.
2e- Baş sola veya sağa çevrilir veya gözler kapatılır, kollar hedefe doğru kaldırılır,
dirsekler kilitlenmez, namlunun hedefteki siyah noktaya geldiği kanaatine varılınca kollar
oynatılmaz.
2f- Baş hedefe çevrilir veya gözler açılır,namlunun, diğer bir tanım ile gez ve
arpacığın siyah nokta üzerinde olup olmadığı kontrol edilir.
2f.1- Namlu şekil (5)’de olduğu gibi siyah noktanın sağında ise; vücudun rahatlığı
bozulmadan ayaklar oynatılarak gövde sola döndürülür.
2f.2- Namlu siyah noktanın solunda ise vücut rahatlığı bozulmadan, ayaklar
oynatılarak gövde sağa döndürülür.
2g-Yukarıda (a) ile (f) şıkları arasında belirtilen hareketler vücudun cephesi hedefe
dönük iken, kolların göz hedefe bakmadan kaldırılması ile tabancanın siyah noktaya
çakışmasına kadar devam eder. Çakışma sağlandığında, hareketler tekrarlanarak durumun
kesinliği kontrol edilir. Vücut ile hedef arasında uyum sağlanmıştır. Bundan sonra atış
sırasında vücudun ayarlanması için enerjiye gerek yoktur. AYAKKABILARIN ÇEVRESİ
TEBEŞİR İLE ÇİZİLİR, VÜCUT HEDEF UYUMU GÖRÜNÜR HALE GETİRİLİR. Atışa ara
verildiğinde, ayaklar çizgilerin içine yerleştirildiğinde vücut hedef uyumu elde edilmiş olur.
Bundan sonra dikkat ve enerji atış tekniğine harcanacaktır.
Yedinci Kısım
HEDEFTE NEREYE NİŞAN ALINIR? SEBEBİ NEDİR?
Bu bölümde standart tabanca ve tüfekle poligon atışlarında hedefin neresine nişan
alındığı nişan alma yöntemleri üzerinde durulacaktır.
KLASİK ÖĞRETİDE NİŞAN ALMA
Dünyada asker ve polis okulları dışında sivil kişilere silah eğitimi askerlik görevinde
verilir. Bu eğitimlerde çeşitli kültür tahsil seviyesindeki insanlara aynı bilgi ve beceriyi
vermek anlatmak için belli değişmeyen ölçüler, tarifler kullanılır.
Ülkemizde de silah eğitimi askerde alınır.
Silah bilgisi, genelde yabancı kitaplardan veya tabancayı imal eden fabrikaların
yayınlarından tercüme ile alınmaktadır.Kısacası silaha ait bilgiler bizim kendi geliştirdiğimiz
ve ortaya koyduğumuz öz bilgiler değildir. Tercüme edilen bilgilerdir.
27
NEDEN? “HEDEF ALT KENAR ORTA NOKTASI”
Silahı elinde alan kişiye atıştan önce nasıl nişan alacağı şöyle öğretilir: “Gözden,
gezin,üst kenar orta noktasından, arpacığın silme tepesinden hedefin alt kenar orta noktasına
nişan alınır.
Bu hatta nişan hattı denir.”
Öğrenci “neden hedef alt kanar orta noktasına
nişan alıyoruz?” Şeklinde
sorulduğunda genelde;
“Tabancaların nişan tertibatları gez ve arpacıkları böyle yapmıştır” veya “ mermi
çekirdeği havada giderken parabol çizer bunun için böyle nişan alınır” gibi cevaplar verilir.
Şimdi şu soruları sormakta fayda vardır.
Yaban keçisinin alt kanar orta noktası neresidir? Veya otoyu durdurmak isteyen bir
görevli oto lastiğinin alt kenar orta noktasına ateş edecektir.
Neden “Hedef alt kenar orta noktasına mı?” Nişan alınır.
Bu hususun fiziksel açıklamasını şöyle yapmak mümkündür.
1-ARPACIK KOYU RENKTİR (SİYAHTIR)
Standart tabanca ve tüfek arpacıkları siyahtır.Günümüzde arpacık üzerine kırmızı,
beyaz, fosforlu v.b. renklere boyanmış küçük parçalar ilave edilmektedir veya beyaz yuvarlak
noktalar konulmaktadır. Bu eklentiler “nişan tertibatı” bölümünde konu edilecektir.
Burada üzerinde durulan koyu renkli ilavesiz arpacıktır. Standart tüfeklerde ve
tabancalarda “ARPACIK SİYAH” tır.
2-GEZ KOYU RENKTİR (SİYAHTIR): Standart tabanca ve tüfeklerde gezler koyu
renklidir. Üçgen gez, dikdörtgen, dairesel imal edilen ve üzerine çeşitli zevkte eklentiler
yapılan gezler vardır. Burada konu edilen koyu renkli gezdir.
3-ARPACIĞIN GEZ İÇİNDEKİ GÖRÜNÜMÜ: Işıklı bir ortamda tabancanın gez ve
arpacık bir hizaya getirip bakıldığında gezin özel (üçgen dikdörtgen veya yuvarlak şekilde)
yapılmış bölümünden, arpacık rahat bir şekilde görülür. Arpacığın kalınlığı , gezin özel
bölümünün yan taraflarından daha ince bir görünüm arzeder. Gezin özel bölümünün içinden
ve arpacık kenarlarından ışık görülmektedir. Arpacığın koyu renkli oluşu gez ile aralarındaki
ışığın daha iyi görülmesini sağlar.
4-HEDEF NOKTASI SİYAHTIR: Hedef kağıdındaki nişan alının merkez siyah
renktir.Merkezin etrafı beyazdır.Siyah noktaların etrafında beyaz zeminde siyah çizgilerden
oluşan puan çemberleri vardır. Kısacası “HEDEF NOKTASI SİYAHTIR.:
5-GEZ-ARPACIK VE HEDEF NOKTASININ KONUMU: Gezden bakıldığında gezin
özel yapılmış bölümünden rahatlıkla görülen arpacık gezle birlikte hedefe doğrultulup siyah
merkeze getirilir. Siyah merkez ışığı yutar ve arpacığın gez içinden görülmesi mümkün
olamaz.
Arpacığın, hedef üzerinde görülebilmesi için ışık yansımasına gerek vardır. Bu ışık
yansımasını temin etmek için, siyah merkezin hemen altındaki beyaz kağıttan istifade edilme
yoluna gidilir. Gez, arpacık, siyah noktanın hemen altındaki beyaz bölgeye kaydırıldığında
arpacığın net görülmesi temin edilmiş olur. Bu nedenle “Hedef alt kenar orta noktasına”
nişan alma tavsiye edilir.
Sekizinci Kısım
GÖZÜN ÖZELLİĞİ.
I-Göz yakını ve uzağı aynı anda NET göremez. Göz yapısındaki özellik nedeni ile aynı
anda hem yakını hem da uzağı NET olarak .göremez.
Uygulama: Bunu anlamak için elinizi ileriye uzatıp, işaret parmağınızı dik duruma
getirin. Parmağınızın arkasında, uzak mesafede bulunan herhangi bir cime (kapalı alanda
elektrik düğmesi, açık alanda evin penceresi vb. ) dikkat ile bakınız. Uzaktaki cismi net
gördüğünüzde, parmağınızı net olarak görmeniz mümkün olamaz.
Aksini yaparak, parmağımızı net gördüğümüzde; arka planda uzaktaki cismi net
göremeyiz.
Bu durumda karar vermemiz gerekir. a)Yakındaki cismi (Gez ve Arpacık) mi net
görelim? B)Uzaktaki cismi (Hedefi ) mi net görelim.
28
ATIŞ ANINDA GEZ VE ARPACIK NET; HEDEF FULU GÖRÜLMELİDİR.
II-İki göz açık olarak; yakında bulunan iki cisme bakıldığındaki görüntü ile ; Bir göz
açık olarak; yakında bulunan iki cisme bakıldığındaki görüntü farklıdır.
UYGULAMA : İki elimizin İşaret parmaklarını dik olarak ileriye uzatalım. Sağ eli
daha ileride, sol eli gerisinde tutalım. Aralarında yaklaşık bir karış mesafe olsun.
a)İki göz açık olarak , arka arkaya duran parmaklara bakıldığında; her iki parmağı
da net olarak görmek zordur. İki parmağı da aynı hizada görmek istediğimizde,
parmaklardan birisi çift görüntü verecektir.
b)Parmakları hiç oynatmadan;
b1)Sağ gözümüzü kapattığımızda, bize yakın parmak sağ tarafa;
b2)Sol gözümüzü kapattığımızda , bize yakın parmak sol tarafa;
Bu durumu tabanca ile denediğimizde; bize yakın parça olan gez’ dir. Bu durumda
tek bir nişan hattı olduğuna göre ne yapmamız gerekecektir.
HANGİ GÖZLE NIŞAN ALMAMIZ GEREKİR ? “NİŞAN GÖZÜ HANGİ
GÖZDÜR” sorularına cevap hangisidir.
ÇÖZÜM:
1)Gözlerden birisi kapatılır; bir göz açık bırakılır. Tabancayı tutan el tarafındaki göz
açık kalmalı diğeri kapatılmalıdır. Tabancayı sağ el tutuyor ise; sağ göz açık bırakılmalıdır.
2)Gözlerden bir tanesi görüş alanı dışına çıkarılmalıdır. Tabancayı tutan el
tarafındaki gözle bakılmalı; baş sol tarafa çevrilir. Tabanca sağ elde ise; sağ ile gez arpacığa
bakılır, baş sol tarafa çevrilerek, sol göz , görüş alanı dışına çıkarılır.
PATLAMA KORKUSU:
Atışlarda, parmakların, ellerin, kolların, ayakların nefes organlarının neleri
etkilediklerini kavramak psikolojik yönden de “PATLAMA SESİNDEN KORKMAMAK”
gerekmektedir.
Atıcı başarısızlığı öncelikli kendisinde aramalıdır. Başarısızlık bilgi eksikliğinden
veya davranış bozukluğundan kaynaklanabilir.Alet olan tabanca, işin tekniğine, kurallar göre
kullanılırsa istenilen sonuç verecektir.
Poligon atışlarında, atış öncesinde kaslarını germeyen bir atıcının tetik çekimi
sırasında tabancanın patlayacağını düşünmesi sonucunda, kaslarını gerdiği, tetiğin üzerine
baskı yapmadan, tetiği çektiği ve hatta GÖZLERİNİ KAPADIĞI görülmektedir. Kapatılan göz
ile nişan almak mümkün değildir.
Poligon atışlarında, diğer kulvarlardaki tabancaların patlamaları, bazı atıcıları
korkutmakta ve bu korkma sırasında, atıcı nişan pozisyonunda iken kasılarak tetiği
düşürmektedir. Korku ile düşürülen tetik, kontrollü bir atışa imkan vermez.
Poligon atışlarında, atıcının kendi silahının patlamasından korktuğu ve bu korku
nedeni ile de nişan hattını, kaslarını kasarak bozduğu şu şekilde gözlenmektedir.
a-Atıcıya boş tabanca ile tetik düşürme ve nişan alma çalışması yaptırılır. Atıcı tetik
düşürdükten sonra, nişan altığı noktayı kontrol eder. Genelde, boş tabanca ile yapılan
atışlarda, atıcının nişan alıp tetik düşürdüğünde, nişan aldığında noktayı aynı şekilde görür.
b-Atıcıya hissettirmeden, şarjöre bir fişek konarak, şarjör tabancaya sürülür. Atıcıya
boş tabanca ile nişan alıp tetik düşürmesi söylenir, Atıcı atışı yapar ve genelde isabet tam
istenilen noktadadır. Hedef kağıdında durum atıcıya gösterilir.
c-Tabanca dolu olarak yapılan atışta, atıcının tabancanın patlayacağından bahisle
korktuğu ve kendisini kasarak atıştan sonuç alamadığı görülür.
Vücudun kasılmaması için atıcıların tabancaların patlama sesine alışması gerekir.
PATLAMA SESİ tabancanın yapısı nedeni ile olacaktır. Bu patlamayı önlemek mümkün
değildir. Bu neden ile patlama sesinin normal karşılamasına psikolojik olarak hazırlanmak
gerekir. Uygulamada, bu alıştırma için sıra bekleyen atıcılar, poligonda atış yapılan mahalde
ve kulaklık takmadan bekletilmektedirler.
Atıcıların, tabancanın patlama sesine ve elindeki tabancanın patlayarak ses
çıkaracağına daha önceden şartlanması ve bunu tabii kabul etmesi gereklidir. Atıcıların,
patlama sesinden etkilenmemesi için, dikkatlerini parmakları, nişan hattı ve vücudunu
serbest bırakmaları üzerinde toplaması faydalı olacaktır,
29
Bilek, dirsek ve omuzu kuvvetlendirmek amacı ile ağırlık çalışması ve vücut
geliştirme çalışması yapılması uygun olacaktır.
İleri Seviye Atış Teknikleri
1-Spor atışlarında (UİT Kurallarına göre)
2-Görev atışlarında;
Poligon veya arazide; koşarak, durarak , tek el, çift el, çökerek, kalçadan, oturarak,
yatarak sırt üstü , yatarak yüz üstü, sütre gerisinden, bina girişlerinde, oto, motosiklet veya
helikopterden vb. unsurlardan çeşitli pozisyonlarda, sabit veya hareketli veya senoryalı
hedeflere atış yapılıp istenen sonucun elde edilmesi v.b.becerilerin kazanılmasını kapsar.
İkinci Bölüm Ders Notları:
OPERASYONLAR
KALABALIK YÖNETİMİ,
KİŞİ KORUMASI İLE İLGİLİ HUSUSLAR
Birinci Kısım
ATEŞLİ SİLAHA NEDEN GEREK DUYULUYOR
(KOLLUĞUN ŞÜPHELİYİ ELE GEÇİRME
SAFHALARI VE YÖNTEMLERİ)
A-ZANLI İLE GÜVENLİK GÖREVLİSİNİN KARŞILAŞMASI
I-Genel Kural: Kişi itham edildiği eyleminden, yargılanıp mahkum oluncaya kadar zan
altındadır. Zanlıdır, şüphelidir.
II-“Zanlı” nın, “Şüpheli” nin, eski tanımı ile “Sanık” ın yargılanması için yargıç
karşısına çıkması gerekir.
Zanlı bazen kendisi gelir, ama büyük çoğunlukla bunun aksi olur. “Kaçan’ ın Anası
Ağlamaz” öz değişi, zanlıların en tabii haktır. Zanlı yakalansa dahi, CMUK’ gereği; kimlik
bilgisi dışında, “Konuşmama Hakkına” sahiptir.
III-Zanlı ile Güvenlik mensubunun teması çeşitli şekillerde olabilir.
1-Suçüstü olmuştur. Zanlı suçu işlerken veya hemen sonrasında Güvenlik tarafından
görülmüştür.
2-Suçtan zarar gören kişi tarafından şikayet edilmiş, tanımlanmıştır.
3-Suçu gören tanık tarafından bildirilmiştir.
4-Faili Meçhul olayda, soruşturma sonucunda tespit edilmiştir.
5-Haber Merkezinin duyurusu neticesinde;
6-Şüphe ile,
7-Tesadüfen
8-Diğer şekillerde.
B-ZANLININ ELE GEÇİRİLME SAFHALARI
Kuramsal olarak Zanlının Ele Geçirilme Aşamaları 5 (beş) safhayı kapsar.
1-SESLE İKAZ, 2-KAS GÜCÜ, 3-ZOR KULLANMA (ÇOP, SU SIKMA), 4-GÖZ
YAŞARTICILAR, 5-ATEŞLİ SİLAH.
Olaylarda, olayın özelliğine göre, bu beş safhayı uygulamak veya birinden, bir diğerine
geçmek; bazen BİR – İKİ SANİYE’ de; bazen BİR, İKİ GÜN içinde olabilir.
30
Safhalara kısaca şöyle özetlenebilir.
I-SESLE İKAZ: Zanlıyı yakalamak için ani, habersiz şekilde ele geçirmek mümkün
değil ise; teslim olması için çağrı yapılır. Bazen kişi davet şeklinde ikaz edilebilir. Ses ile
yapılan ikazlar çeşitli şekillerde olabilir.
II-KAS GÜCÜ (BEDEN İLE) MÜDAHALE;
Sesli ikazlar ile teslim olmayan, direnen veya kaçmaya çalışan zanlıyı yakalamak için
şahsın kolundan, elbisesinden tutmak gerekir. Cüssesi ve kondisyonu zanlıdan iyi olan
güvenlik görevlisi zorlanmayacaktır. Ancak aksi durumda zanlı kaçacaktır.
Kas gücü ile müdahalede, kişinin karşı koyması halinde güvenlik görevlisi çeşitli
yollara ve yöntemlere baş vuracaktır.
III-ZOR KULLANMA (ÇOP, SU SIKMA);
Zor kullanmanın amacı cezalandırmak değil, zanlı veya zanlıların karşı koymalarını,
direnmelerini veya saldırılarını etkisiz hale getirmektir. Zor kullanma bir taktiktir.
IV-GÖZ YAŞARTICILAR; (Bk:Göz Yaşartıcı Maddeler ve bu maddelerle yapılan
operasyonlar.)
V-ATEŞLİ SİLAH;
Ateşli silah kullanımı en son yöntemdir. Ateşli silah kullanma şartları yasalarda yer
almıştır.
C-OPERASYONLARDA CEVAPLANDIRILMASI
GEREKLİ SORULAR (ALTI SORU)
Operasyonlarda cevaplandırılması gerekli sorular vardır. Bu sorulara doğru cevaplar
bulunduğu zaman, işin nasıl yapılacağı da yaklaşık ortaya çıkmış olur. 1-Kim? 2-Ne? 3Nerede? 4-Ne zaman? 5-Nasıl? 6-Neden?
Bu sorulara “Altı Soru Anahtarı” da denir. TV. de bu sorular ile “Beş N, Bir K”
programı yapılmıştır.
D-OPERASYONLARIN (UYGULAMALARIN)
BASİT KURALLARI
Ne şekil ve surette olur ise olsun; zanlıyı yakalama, bir süreçtir. Bu işi yapacak
personelin; ne yaptığını, nasıl yapacağını bilmesi gerekir. Bu işlemlere “Operasyon”,
“Uygulama” adı verilmiştir.
Operasyonlar gelişi güzel olmaz. Bir sistem içinde yapılması gerekir. Bu sisteme
“Operasyonların Basit Kuralları” demek doğru olur.
Operasyonların Basit Kurallarından maksat, genelleme yapmaktır. Her olayın, her
operasyonun kendine özgü şartları vardır, olacaktır.
Operasyonlar; yakalanacak zanlının; örgütü, sayısı, işlediği suçun niteliği vb. nedenler
ile çeşitli kişi ve kesimlerce izlenir. Başlangıçı, devamı ve sonucu izleyenlerin insafı
ölçüsünde, sıcak odalarda, rahat koltuklarda, arzuya göre değişen gıda maddeleri desteğinde
“TELE VOLE” ölçülerinde yorumlanır.
Operasyonların Basit Kurallarını 6 (Altı) madde halinde toplamak mümkündür.
I-PLAN YAPILIR:
Her konuda planlı hareket etmek esastır. İşi tesadüflere bırakmamak gerekir.
II-GÖREVLİ PERSONELE NE YAPACAĞI ANLATILIR.
Operasyonda görev alan personele ne yapacağı, kendinden ne beklendiği
söylenmelidir.
III-OPERASYON (GÖREV) EMİR KOMUTA İÇİNDE YAPILIR:
Operasyonun (görevin) emir komuta içinde yapılmasından amaç: Görevin uyumlu bir
şekilde, kararlaştırılan biçimde yapılmasıdır.
IV-DİSİPLİNLİ HAREKET EDİLMELİDİR:
“Disiplinli hareket edilmesi” ile “Operasyonun emir komuta içinde yapılması”
birbirine yakın gibi görülmekte ise de farklıdır.
Disiplinli hareket etmek, bir davranışı yerinde, zamanında, gerektiği kadar yapmak
şeklinde yorumlanmalıdır.
V-UZMAN PERSONELE YER VERİLMELİDİR:
31
Operasyonlar sırasında karşılaşılan durumlarda, “O konunun” uzmanı olan personele
yer verilmelidir.
CESARETİN; BİLGİYE DAYANMASI BAŞARIYI, CAHALETE DAYANMASI
FELAKETİ GETİRİR.
VI-UYGUN ARAÇ- GEREÇ KULLANILMALIDIR.
Operasyonların yapılmasında uygun araç gereç önemlidir. Bir ata sözü vardır. Alet
İşler, El Öğünür.
İkinci Kısım
GÖZ YAŞARTICI MADDELER:
GÖZ YAŞARTICI MADDELERİN KULLANMA AMACI;
KULLANMA YÖNTEMLERİ;
TÜFEKLER;
İNSAN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Ve İLK YARDIM;
GAZ MASKELERİ
A-GÖZ YAŞARTICI MADDELERİN KULLANMA AMACI TANIMI, ATMA
YÖNTEMLERİ
I-GÖZ YAŞARTICI MADDELERİN KULLANMA AMACI:
Göz Yaşartıcı maddeler ile;
1-Kişilerin gözlerine ve solunum sistemlerine etki ederek;
a)Kişisel nedenler ile Saldırgan haldeki şahsın;
b)Topluluk (Maç, toplantı, kavga, v.b.) Psikolojisi Nedeniyle kendi kontrolünü
kaybetmiş kişinin;
Kapıldığı psikolojik ortamdan kendi benliğine dönmesini; etrafı ile ilişkisini
kesmesini, içinde bulunduğu psikolojik durumdan sıyrılmasını, ayrılmasını, temin eden
taktik yöntemdir.
2-Göz Yaşartıcı Maddeler (Özellikle Spreyler), Akıl Hastalarına, Alkol ve Uyuşturucu
almış olan kişilere karşı kullanılmaz.
3-Göz Yaşartıcı Maddeler, Dünya Askeri ve Polis Birimlerinde; Gaz Maskesi
Eğitimlerinde kullanılmaktadır.
II-GÖZ YAŞARTICI MADDELERİN TANIMI:
Göz yaşartıcı maddeler;
a)CN (CHLORO – ACETO PHENONE C6 H5 COCH2 CL);
b)CS (ORTHO – CHLORO BENZAL – MALONO NİTRİLE – CLC6 H4 CHC CN2)
Rumuzlarıyla anılan toz halinde, küçük kristal, kimyasal maddecikler olabildiği gibi;
b) OC “Biber Esansı” tabir edilen Biber’ den elde sıvı maddelerden veya “Toz” şeklinde
de olabilmektedir.
III- GÖZ YAŞARTICI MADDELERİ ATMA YÖNTEMLERİ:
CN ve CS gibi minik kristal maddelerin ve biber esansı gibi sıvı veya toz maddelerin
yapısına bağlı olarak çeşitli yöntemler vardır. Bu yöntemler ile bahis konusu maddeler,
istenilen yere taşınır.
1-Yanma ile Yayma; Yanıcı bir madde içerisine konan CN ve CS maddecikleri, yanan
maddenin havaya dağılmasıyla taşınır ve etrafa yayılır.
2-Patlama ile Yayma; CN ve CS maddecikleri bir patlayıcı içerisine konur, patlayıcı
maddenin infilak etmesi ile etrafa yayılır.
3-Sisleme ile Yayma; CN ve CS maddecikleri sis yapan bir aygıt içerisine konur. Sis
maddesi ile etrafa yayılır.
4-Aeresol ile Yayma; CN ve CS maddecikleri ile Biber Esansı Aeresol tabir edilen,
serbest kaldığında havaya yayılan maddeler içerisine konur. Aeresol maddesinin serbest
kalması ile etrafa yayılır.
IV- GÖZ YAŞARTICI MADDELERİ ATMA (YAYMA) YÖNTEMLERİNE ÖRNEKLER:
32
1-Yanma Yöntemi ile Gaz Yayan Roketleri: Yanma ile Gaz Roketleri açık havada
kalabalık grupları dağıtmak için kullanılır.
Genellikle Çapları 38 ile 40 santimetredir.
a)Kalabalıkta insanlara karşı bel seviyesinin altına atılmalıdır. Boş veya Duvar gibi
yerler tercih edilmelidir.
b) Roketlerden CN maddesi yayanlar KIRMIZI duman, CS maddesi yayan MAVİ
duman çıkarır. Genelde Alüminyumdan imal edilirler. Ortalama 200 – 250 Gram
ağırlındadır. Bu Ağırlığın 25 Gramı CN, Cs maddesi, 34 gramı patlayıcı (yayıcı) maddedir.
Gaz yayma süreleri 15-25 saniyedir. Gazı Atmosfere Duman şeklinde yayarlar. Menzilleri,
Roket cinsine göre 9 ila 400 metredir. 9 Metre menzilli olanlar, fırlatma için kullanılan
silahın namlu ağzından itibaren gaz yayar. Atan personel Gaz Maskesi takmalıdır.
c)Gaz Roketleri CN, CS gazı içeren tabletler ihtiva eder. Çaplarına uygun silahlarla
atılırlar. Horozun kapsüle darbesi ile ateşlenen barutun itme güçü ile fırlatılan gaz roketi
içindeki gaz tabletleri içten içe yanar. İç kısımda yanan gazlar, gövdedeki deliklerden veya
kanallardan dışarıya yayılır.
d)Gaz Roketleri çok değişik amaçlar için değişik şekillerde üretilir. Bazılarının içinde
bulunan gaz tabletleri gövdeden ayrılır, etrafa dağılarak CN, CS maddesi yayar. Her bir Tablet
40 metre kare alanı etkisi altına alır.
e)Güvenlik Güçlerinin aşamayacağı barikatları delmek için, daha sağlam roketler
üretilmiştir. Bu roketler, ağırlıklarından dolayı havada giderken dengelerini sağlayacak;
namludan çıktıktan sonra, arka taraflarında açılan kanatçıklara sahiptir.
f)Roketler Yanma Yöntemi ile gaz yaydıkları için, yangı çıkarma ihtimalleri vardır.
Zemininde kolay yanan maddeler olan yere atıldığında yangına karşı tedbir alınmalıdır.
g)Bu tip Roketler kapalı alanlara atılmamalıdır.
h)Süreli yanan Roketler, karşı taraftan Güvenlik Güçlerine iade edilebilir. Üzerine
kova, teneke gibi şeyler kapatılabilir. Kullanılması sırasında bu hususlar da dikkate alınır.
2-Yakın mesafeden Patlama ile yayma (Gaz Fişekleri).
İçlerinde Roket yoktur. Horozun kapsüle darbesi ile ateşlenen barut, kartuş içindeki
gaz maddesini de ani olarak ateşler. Namlu ağzından itibaren etrafa yayılır. On metreye kadar
yayılır.
Yakın mesafeden bel hizasından aşağıya veya baş üzerinden havaya doğru atılır.
Kartuş içindeki tapa ve diğer katı maddeler yayılma sırasında kişilere doğru fırlayabilir.
Atan Personel Gaz Maskesi takmalıdır.
a)Çapları 38 ile 40 santimetre olanlar tüfek ile atılır.
b) 12 Numara çaplı olanlar “Av Tüfekleri” ile de atılabilir.
3-Aeresol Yöntemi ile Gaz Yayan Roketleri: Aeresol Yöntemi ile Gaz maddesi yayarlar.
Roketler özel biçimlerde Plastikten yapılmıştır. Çarpma anında kırılarak içersindeki
madde açığa çıkar. Özellikle Biber gazı için el verişlidir. Yangın Çıkarma tehlikesi yoktur.
Yakın mesafeden kişilerin yüzlerine karşı kullanılmaz.
a)Çapları 38 ile 40 santimetre olanlar açık havada kullanılır. Gerekirse büyük hacimli
(Depo, Koridor Vb.) alanların doldurulmasında da kullanılabilir. Özel tüfekleri ile atılır.
b)12 Numara olanlar. Küçük Kapalı alanlarda (Ev, oto, Vb.) kullanılmaya el verişlidir.
12 Numara , namlu ucunda “Şok” bulunmayan normal av tüfekleri ile de atılır. (Bk: 12
Numara A.B.D. Yapısı Yarım Otomatik Gaz Tüfeği fişeği)
4-El Bombası: Yanma veya Patlama Yöntemi ile çalışanları vardır.
5-Spreyler: Serbest bırakıldığında havaya yayılan Aeresol tabir edilen maddelerin
içersine konulan CN, CS Maddeleri veya Biber özü konulması ile imal edilirler.
a)Kapları Metal veya plastiktendir. Kullanım yer ve amacına göre çeşitli şekil ve
boyutta imal edilmişlerdir. Kalem şeklinde, avuç içine sığacak biçimde; saç spreyleri
boyutunda veya yangın Söndürme cihazı büyüklüğünde tipleri vardır.
b)Spreyler normal şartlarda; kişinin “Göğüs Hizasına” gelecek şekilde sıkılır.
c)Kullanırken: ca)Sprey çalkalanır. cb)Kol ileriye uzatılır. cc) Göğüs hizasına sıkılır.
cd) İki (2) metreden sonra yüze doğru sıkılabilir.
d)Spreyler, Akıl Hastalarına, Alkol ve Uyuşturucu almış olan kişilere karşı
kullanılmaz.
33
e)Spreylerin ideal verimlilik sıcaklığı 10 ila 30 C derece arasındadır. Isının donma
noktasına yaklaşması halinde içindeki sıvılaştırılmış madde donabilir. Otuz derecenin
üzerindeki
sıcaklarda, içindeki maddenin genleşmesi artacaktır. Bu yönler dikkate
alındığında; Spreylerin oto bagajlarında taşınması sakınca yaratır. Depolamalarında da bu
hususlara dikkat etmek gerekir.
f)Spreylerin sıkılması halinde; özel delikten maddenin gaz halinde çıkması gereklidir.
Maddenin dışarıya su şeklinde, kovu olarak fışkırması halinde iki hal mevcuttur. fa)Kutu
çalkalanmamıştır. Tekrar çalkalanıp denenmesi gerekir. Fb) Kullanım süresi sonunda
bozulmuştur.
UYARI: Spreylerin, görev öncesi, denenmesi, hazırlanması önerilir.
NOT: Sprey’ ler sivil şahıslar tarafından da (özellikle eşcinseller tarafından güvenlik
personeline karşı) kullanılmaktadır.
B-GAZ TÜFEKLERİ
Güvenlik güçleri tarafından göz yaşartıcı madde atmak için kullanılan silahlar; 1-Özel
Yapım; 2-Genel Hizmet silahları; olarak iki ana grupta toplanabilir.
Özel Yapım Gaz Silahları:
I-38 mm. A.B.D YAPISI TEK ATIŞLI GAZ TÜFEĞİ:
1- Yapısı, parçaları ve çalışma şekli:
Özel yapım Gaz Silahlarına en iyi örnek, 38 mm. Çapında A.B.D yapısı Gaz Tüfeğidir.
Tüm Uzunluğu yaklaşık 75 cm. Ağırlığı; yaklaşık 3500 gramdır. Dipçiği Ahşaptır.
Namlusunda Yiv ve set yoktur. Kırma Namludur. Açılır kapanır namlusu, “Kilitleme
Parçası” ile gövdeye monte edilir.
Emniyeti Yoktur. Ateşleme düzeni çift hareketlidir.
2-Tüfeğin kullanılması:
Atışa hazırlanması için;
a)Namlu kırılır.
b)Fişek, fişek yatağına sürülür.
c)Emniyeti olmadığı için atış kararı verilmedikçe, namlusu kapatılmaz. d)Atış yapılacağı
sırada namlu kapanır kilitlenir.
e)Fişeğin atılacağı mesafe tahmin edilir. Nişan tertibatındaki gezlerden birisi seçilir: (
Nişan Tertibatı, namlu ucundaki Arpacık ; Kilitleme mandalı üzerindeki 45 metre mesafe
gezi; 70 ve 90 metre için kullanılan “Katlanır Gez” den oluşur.)
f)Tetik doğrudan çekilir. Fişek ateşlenir.
g)Kovanı çıkarmak için, namlu kırılır. Namlu kırıldığında, yaylı olarak namluya bağlı
hareket eden tırnak, kovanı bir miktar fişek yatağından dışarıya çıkarır. Ateşleme olduğu için
kovan sıcaktır. Namlu yere dik tutularak kovan dışarıya düşürülür.
h)Atışa devam edilecek ise; aynı yöntem tekrarlanır.
3-Kullandığı fişek çeşitleri:
a)Yakın Mesafe Gaz Fişeği:
Bu fişek kovan ve kovan içersindeki; patlayıcı madde ve CN veya CS maddeciklerinden
oluşur.
Kapsülü ateşlendiğinde; kapsül içersindeki patlayıcıyı ateşler.Patlayıcı tüfeğin
namlusundan çıkarken, birlikte göz yaşartıcı maddeleri de etrafa yayar.
Yakın Mesafe Gaz fişeği kullanıldığında; gaz maddesi namlu ucundan itibaren etrafa
yayılır.Yaklaşık on metre civarında etkili olur. Bu fişek kullanıldığında mutlaka gaz maskesi
kullanılmalıdır.
UYARI:Yakın Mesafe Gaz fişeği patladığında , fişek içensindeki katmanları ayırtan,
tapa ve benzeri maddeler de namludan dışarıya fırlar. Bunun için fişek kişilerin bellerinden
aşağıyı yöne veya hava doğru atılmalıdır.
b)Roketli Fişekler:
ba)Yanmalı Tip Roketler : Uzak mesafelere atış yapılması için kovanın uç kısmına
metalden yapılmış ufak Roketçikler konulmuştur. Roketçikler, kovan içindeki barutun
34
yanması ile ileriye atılır. Bu arada Roketçiklerin içindeki yanıcı madde ateş alır, deliklerden
dışarıya çıkarken, içindeki CN veya CS maddeciklerini etrafa yayar.
Bu roketçikler içindeki maddeler 1- 2 saniye sonra yanmaya başlar.
10 ile 30 saniye arasında gaz yayarlar.
Roketçiklerin; a)Kuyruksuz tipleri; yaklaşık 130 metre - b) Kuyruklu tipleri yaklaşık
300 metre uzağa gidebilir.
bb)Aeresol Tip Roketler: Roketçikler plastikten yapılmıştır. Kovan içindeki barut
gazının etkisi ile ileriye fırlatılır. Plastik roketçik çarpma ile kırılır. Kırıldığı zaman içindeki
madde ve CN , CS veya OC maddecikleri de etrafa yayılır. UYARI: Uç kısımları cam ve ince
ahşap maddeleri delmek için özel yapıldığından yazın mesafelerde kişilere atılmaz. Yakın
mesafelerde duvara veya yere vurdurularak kırılması tavsiye olunur.
II-12 Numara A.B.D. Yapısı Yarım Otomatik Gaz Tüfeği: (Model 10)
1-Tanımı: A.B. D yapısıdır. Namlu çapı 12 Numara av tüfekleri gibidir.
Yarı otomatik çalışır. Namlusunda Yiv ve set yoktur. Emniyeti vardır.
Şarjörü Namlunun alt kısmında ve namluya paraleldir. Şarjörü 4 (Dört) adet fişek alır.
Fişek yatağına sürülen fişekten ile birlikte kapasitesi 5 (beş) fişektir.
2-Tüfeğin kullanılması:
a)Şarjörü alt taratan doldurulur. Şarjör içindeki fişekleri “Fişek Durduran” isimli
parça tutar.
b)Dolduruş için, Tetik korkuluğu üzerindeki “Emniyet Düğmesi” kapalı duruma
getirilir. “Kurma Kolu” çekilir; şarjördeki fişek “Fişek Kaldıran” (Rampa) tarafından otomatik
olarak fişek yatağına kaldırılır. Mekanizma ile fişek, yatağına sürülür. Atışa hazır hale gelir.
c)Atış için, Emniyet Düğmesi açılır.
d)Nişan tertibatı, gez ve arpacıktan oluşur. Arpacık üç kademeli, inceliktedir. Yakın
mesafeler için (25 m.) en alttaki kalın; 50 m. İçin orta kalınlık, 75 metre için en üstteki ince
kısım kullanılır.
e)Deforme fişekler kullanıldığında tutukluk yapma ihtimali fazladır.
f)Üzerinde aydınlatma feneri vardır.
g)Parçalara ayrılmaz.
h)Temizlik olarak namlu ve mekanizma silinir.
3-Kullandığı fişek: 12 ( !8 mm) Numara Gaz Fişeği kullanır.
12 Numara Gaz Fişeği, normal 12 Numara Av Fişeği boyutundadır. Kartuşun içinde
plastikten özel olarak yapılmış minik roketçik vardır. Roketçiğin uç kısmı özel şekildedir. İlk
Hızı yaklaşık 250 m/ saniyedir. Belli mesafelerden, oto camlarını, bina camlarını kıracak
güçtedir.
Roketçiğin içinde sıvı aeresol ve 3 cc. Miktarda CN veya CS veya OC bulunur.
Roketçiğin kırılması ile etrafa yayılır. Bir adedi Yaklaşık 25 metre kare hacmi doldurur.
Genel Hizmet Gaz Silahları:
1-Askeri amaç ile üretilen makineli tabancalar ve tam otomatik tüfeklerden bazı
marka silahlar; bazı parça ve özel fişekler kullanılarak Gaz, Sis, Ses, İşaret fişek ve
bombalarını atabilir.
Bazı tip bombalar ve roketler özel fişek ile atılırken, bazı tipleri normal mermili
fişekler tarafından fırlatılır.
Türkiye’ de yaygın olan MP 5 Makineli tabanca; kendisine ait özel parça ve fişek ile ,
Gaz silahı olarak kullanılmaktadır. (Bk: MP 5 Makineli)
2-Namlusunda (Şok) Daralma olmayan Kaval Namlulu (Yivsiz) 12 Numara (18 mm)
Av tüfekleri ile ; “12 Numara Gaz Fişeğinin” istimali mümkündür.
35
C-GÖZ YAŞARTICI MADDELERİNİNSAN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
I-Maddeciklerinin vücutta meydana getirdiği etkiler yönünden CN daha az etkili, CS
daha fazla ektilidir. Biber gazı ikisinden daha az etkilidir.
Bu maddeler Silahlı kuvvetlerde ve polis teşkilatlarında “Gaz Maske Eğitimlerinde”
kullanılan maddelerdir.
CN , CS maddeleri ile Biber gazı insan vücudunu etkiler. İnsan vücudu; bu etkilere
tepki verir.
Normal yaşamda, göze kaçan Toz’ a, ağza giren bir Kıl Parçasına, genzimize kaçan
Karabiber’ e, Mangal dumanının; yenilen “Ekşi Limona” v.b. durumlara; vücudun verdiği
tepkiler bilinmektedir.
Söz konusu maddelerin etkileri de bunlara benzerdir. Ancak bu etkiler, beklenmedik
bir zamanda ve güvenlik güçleri tarafından oluşturulduğunda , etkiler panik ile birlikte
artabilir.
II-CN , CS maddeleri ile Biber gazı insan vücudundaki etkileri:
Belirtilen maddeler yukarıda belirtildiği üzere;
1-Gözlerde;
Göz iç zarına, göz kapağı iç kısmına etki ederek, göz yaşının akmasına, kaşınmasına
ve göz kapaklarının kapanmasına neden olarak;
2-Deride;
Terli ve nemli kısımlarına yapışarak, saç ve kılların arasına girerek batma, yanma
hissi vererek;
3-Ağızda;
Tükürük bezlerini aşırı şekilde çalıştırarak, tükürmeye yol açarak;
4-Solunum sisteminde;
Burunda sümük akmasına, nefes borusunda batma ve yanma hissi ile Öksürük ve
Öksürüğe bağlı olarak boğulma hissi vererek;
5-Sindirim Sisteminde: Yutulduğu takdirde, mide’ de mide bulantısına;
6-Sinir sisteminde; etkiler nedeniyle, baş ağrısına, halsizlik hissedilmesine;
Neden olmaktadır.
D-GÖZ YAŞARTICI MADDELERE MARUZ KALANLARA YAPILACAK İLK
YARDIM
I-Kişi maddeye maruz kaldığı ortamdan, temiz havalı bir ortama götürülür.
II- Gözlerini kaşımaması; sakin olması söylenir, tehlikede olmadığı telkin edilir.
III-Burundaki sümük, ağızdaki salya dışarıya attırılır.
IV-Derin Nefes aldırılır.
V- Bol su ile gözler, ağız , burun, eller, çıplak deri yıkanır.
Kısa sürede ( 5 – 10) Dakika içinde normale dönülür.
Aşarı bir durum olduğunda şahıs bir sağlık merkezine götürülür.
E-TOPLUMSAL OLAYLARDA
veya
KAPALI YERLERDEKİ KİŞİLERİN
YAKALANMASI
İÇİN
YAPILACAK
UYGULAMALARDA
(CN,CS,CO)
MADDELERİ (GAZ SİLAHI) KULLANMADA GENEL PRENSİPLER vardır.
Bu prensipler birbirinden farklıdır.
F-GAZ MASKESİ :
I-TANITIM: Gaz maskesi; gözleri ve yüzü örterek kişiyi Kimyasal, Biyolojik ve
Radyoaktif maddelerden korur.
Askeri amaçla imal edilenler Sahra Koruyucu gaz maskesi ( SR 6 M ) olarak
tanımlanır.
Sivil Şahısların kullanması için imal edilenler Halk Maskesi ( HM 37 ) olarak
tanımlanır.
II-GAZ MASKELERİNİN ANA PARÇALARI: Gaz maskeleri iki kısımdan oluşur.
36
a-Maske kısmı, b-Süzgeç’ ten oluşur. c-Gaz maskeleri ve süzgeçleri özel
Çantalarında saklanır.
1-MASKE KISMI : Maskenin kısımları şunlardır:
a)Lastik kısmı: 1) Yüz kısmı; 2)Baş kısmı; 3) Bağlama parçalarından oluşur.
b)Görme parçaları: Buğulanmayan , darbeye dayanıklı, iki optik camdan oluşur.
c)Giriş valfı ve Süzgeç tutucusu: Askeri amalı olanlarda yanaklar hizasındadır. Sivil
kişiler için imal edilenlerde ağız hizasındadır.Görevleri ; Süzgeci tutmak ve nefes alındığında
giriş valfı açılır , nefes verildiğinde giriş valfı kapanır, çıkış valfı açılır.
d)Nefes Verme valfı (supabı) : Nefes alınırken kapanır, nefes verilirken açılarak
nefesin maske dışına çıkmasını temin eder.
e)Ses Aktarıcısı: Dışarıdan konuşulanların duyulmasını sağlar.
2-MASKE SÜZGEÇİ ( SR 6 M tipi): Süzgecin bir tarafında maskeye takılmasını için
vidalı ağız, diğer tarafında hava giriş deliği vardır.
Süzgeç; Aeresol Filtresi ve Gaz Filtresinden oluşur.
a) Aeresol filtre: Cam elyaflı kağıttan yapılmıştır.Havada uçuşan ( aeresol halde )
toksin (kimyasal ) maddecikleri süzer.
b) Gaz Filtresi: İki diyafram arasına konulmuş Aktif Karbon’ dan oluşur.
Hava Aeresol filtreden girer, Gaz filtresinden geçip Maskenin içine girer.
Maske Süzgeci Havayı temizler ancak; OKSİJEN ÜRETMEZ. Havadaki oksijen oranı % 16
dan daha aza düşerse süzgeç solunum için uygun hava sağlayamaz. Hava gazına, Doğal Gaza,
Karbon monoksit gazına karşı koruyucu değildir.
c) Süzgeç ömrü ile ilgili bilgiler ve etkili olduğu maddeler prospektüslerinde yazılıdır.
d)Süzgeçler maskeye takılırken, giriş ve çıkış delikleri üzerindeki koruyucuların çıkartılması
gerekir.
III-MASKE ÖLÇÜLERİ: Maskeler üç boydur.
1-Büyük Boy: Halk tipinde süzgecin takıldığı yer üzerinde “ B” harfi ile; SR 6 M
tipinde “L” harfi ile ifade edilir.
2-Orta (Normal) Boy: Halk tipinde süzgecin takıldığı yer üzerinde “O” harfi ile; SR 6
M tipinde “N” harfi ile ifade edilir.
3-Küçük Boy: Halk tipinde süzgecin takıldığı yer üzerinde “K” harfi ile; SR 6 M
tipinde “S” harfi ile ifade edilir.
IV-SİLAHI SAĞ VE SOL ELİNİ KULLANLARA GÖRE MASKE RUMUZLARI: SR 6
M tipi , askeri maskelerde, tüfek atışları sırasında filtrenin atışı etkilememesi temin için,
filtre sağ el ile atış yapan personel için maskenin sol yanağı hizasına; sol eli ile atış yapan
personel için sağ maskenin sağ yanağı hizasına konulmuştur. Bunların ifadesi şu şekillerde
rumuzlaşmıştır.
SRH=
NRH=
LRH=
SLH=
NLH=
Küçük boy maske , tüfek sağ elde.
Normal boy maske , tüfek sağ elde.
Büyük boy maske , tüfek sağ elde.
Küçük boy maske , tüfek sol elde.
Normal boy maske , tüfek sol elde.
L L H = Büyük boy maske , tüfek sol elde.
V-MASKELERİ TAKIP ÇIKARMA: Maskelerin nasıl takılıp çıkarılacağı kutularındaki
kullanma talimatlarında belirtilmiştir.Uyulması gereken hususlar:
1-Yüze uygun maske seçilir.
2-Süzgecin uygun olarak takılması sağlanır.
3-Verilen nefesin çıkması temin eden sistemin çalışıp çalışmadığı kontrol edilir.
4-Erkeklerde bir kaç günlük sakal maskenin kullanılmasında sorun yaratmaktadır.
5-Kadınların saç tokalarını çıkarmasında yarar vardır.
6-Maske iki elle bağların bulunduğu kısımlardan tutulur.Önce çene yerleştirilir.
Görme
camlarının
tamamen
gözlerin
hizasına
gelmesi
sağlanır.Baş
kısmı
yerleştirilir.Bağlama elemanları ayarlanır.
37
7-Maske tam olarak takılmış, hiç bir tarafında buruşukluk ve boşluk kalmamış ise ise;
kuvvetlice hava emildiği zaman yüze yapışır.
VI-MASKENİN SAKLANMASI : Maske ve süzgeci özel kutularında saklanır.Maskeleri
güneşten, sıcaktan, aşırı soğuktan, rutubetten korumak ve Kullanma talimatına uymak
gerekir.Kirlenen maskelerin temizlenmesi talimatlarına göre yapılmalıdır.
Üçüncü Kısım
PATLAYICI MADDELER – BOMBALAR
Halk dilinde “Patlayıcı Madde” ile “Bomba” eş anlamlarda kullanılmaktadır. Temelde
“Patlayıcı Madde” ile “Bomba” birbirinden farklı unsurlardır. Bomba bir sistemdir. Patlayıcı
bir anlamda bombayı tamamlayan bir kısımdır.
Burada, temel konuların, tedbirlerin üzerinde durulacaktır.
Amaç Güvenlik Görevlilerini bilgilendirmek, konunun tehlike boyutunu anlatmaktır.
Konuya iki öz deyiş ile girmekte yarar vardır.
1-CESERET;
BİLGİDEN KAYNAKLANIR İSE BAŞARIYI, CEHALETTEN
KAYNAKLANIR İSE FELAKETİ GETİRİR:
2-GÖREVLİNİN, PATLAMA SONRASINDA İKİNCİ HATAYI YAPMA ŞANSI
YOKTUR.
A-BOMBANIN (PATLACI MADDE) OLAYLARINDA DİKKKAT EDİLMESİ
GEREKEN HUSUSLAR
Bombaların patlama, patlatılma yöntemlerinin çeşitlerinden; konunun “Patlayıcı
Madde Uzmanı” “Bomba uzmanı” işi olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Bu tip olaylarda
Güvenlik Yönünden yapılacak iş ve işlemler genel ve özel olarak kısımlar halinde
incelenebilir.
Genel Kurallar
Olay yerine ekip sevk edilmesi ve olay yerinin süratle boşaltılmasını sağlamak.
Olay yeri boşaltılırken o çevrede bulunan vatandaşların şüpheli cismin yanından
geçmemesini sağlamak.
Çevre kordonunu hemen oluşturmak.
Olay mahalline giden ekip bildirilen bomba, paket veya pankartın etrafını 100-200
metre çevresini boşaltarak vatandaş ve sürücülerin o bölgeye girmemelerine mani olmak.
O bölge icabında 24 saat denetim ve gözetim altına almak.
O bölgeye sevk edilen ekibin hiçbir surette olaya müdahalesi yoktur.
Mülki ve İdari Amirler tarafından verilen emirlerle o bölgede yalnızca çevre
güvenliğince görevlendirilmiş memurların bombayı yerinden almaları veya imha etmeleri son
derece tehlikelidir. Bilinçsizce yapılan hareketler birçok arkadaşımızın el ve ayaklarının
kopmasına veya gözlerinin kör olmasına hatta hayatlarını kaybetmelerine neden olmuştur.
Bu denli telafisi mümkün olmayan üzücü olaylara meydan verilmemesi için, Patlayıcı
Maddeler konusunda eğitilmiş “PATLAYICI MADDELER UZMANI” nın olay yerine
gelmesini beklemek en doğru harekettir.
B-ŞÜPHELİ PAKET VEYA PATLAMAMIŞ BOMBALAR
I-YÖNETİCİLERİN GÖREVLERİ
1- Olay yerine ekip sevk ederek bombanın etki alanının boşaltılması sağlanacaktır.
2- Bomba uzmanı süratle haberdar edilip olay yerine gönderilecektir.
3- Uzman gelinceye kadar hiç kimse yanına yaklaştırılmayacaktır.
4- Teknik Büronun parmak izi ve fotoğraf ekibi olay yerine sevk edilecektir.
5- Gerekirse İtfaiye, Ambulans ve diğer kuruluşlar uyarılacaktır.
38
II-OLAYA EL KOYANIN GÖREVLERİ
1-Bombanın bulunduğu yer süratle insanlardan boşaltılacaktır.
2-Boşaltma sırasında insanlar bombanın yanından geçirilmeyecektir.
3-Gerekiyorsa yol trafiğe kapatılacaktır.
4-Olayı görenler tespit edilip uzmanın sorgulama yapmasına hazır bekletilecektir.
5-Çevre kontrol altına alınacak ve uzmanın rahat çalışması sağlanacaktır.
6-Bomba uzmanının görevi bitinceye kadar kordon devam edecektir.
III-BOMBA UZMANI ve TEKNİK GÖREVLİLERİN YAPILACAKLARI:
C-PATLAMA SONRASI
I-YÖNETİCİLERİN GÖREVLERİ
1- Olay yerine ekip sevk ederek olay yerinin boşaltılmasını sağlayacaktır.
2- Bomba uzmanı süratle olay yerine (çağrılacaktır) gönderilecektir.
3-Olay yeri İnceleme (Teknik büro, parmak izi ve fotoğraf timi) olay yerine
(çağrılacaktır.) gönderilecektir.
4- Gerekiyorsa itfaiye, ambulans ve diğer kuruluşlar temin edilecektir.
II-OLAYA EL KOYANIN GÖREVLERİ
1- Olay yeri süratle insanlardan boşaltılacaktır.
2- Yaralı kişiler varsa hemen sevk edilecektir.
3- İz ve delillerin kayıp olmaması için, etrafın karıştırılması önlenecek.
4- Olayı gören kişiler tespit edilip muhafaza edilecektir.
5- Çevre kordon altına alınacak ve uzmanın rahat çalışması sağlanacaktır.
6- Bomba uzmanının görevi bitinceye kadar kordon devam edecektir.
III-BOMBA UZMANI ve TEKNİK GÖREVLİLERİN YAPILACAKLARI:
NOT:Konuların anlatımlarında çeşitli olaylardan ve sistemlerden örneklere yer
verilebilir.
Dördüncü Kısım
KORUYUCU (ÇELİK) YELEKLER:
I-TANIMI:“Koruyucu (Zırhlı) Yelekler”; ateşsiz silahlar döneminin “zırh” ları gibidir.
“Çelik Yelek” olarak tanınması; “Kılıf” ları içersine konulan “Çelik Levhalar” dan dır.
Silahlı operasyonların vaz geçilmez donatımıdır.
Güvenlik güçleri ile çatışan özellikle, bölücü ve ayrılıkçı örgüt mensupları, uzun
namlulu ve etkili kısa namlu silahlar kullanmaktadır.
Koruyucu yelekler çeşitli amaçlar için, çeşitli ürünlerden yapılabilir. Bunun için Her
“Koruyucu Yelek” her silahın attığı mermiyi durdurmaz.
II-ÇEŞİTLERİ: Yeleğin durdurma gücü, koruduğu alan arttığı sürede ağırlığı da artar.
1-Küçük Çaplı ( 22, 32 Kalibre, 7,65mm) Ateşli Silahlar ile bıçak, şiş vb. silahlara karşı
üretilenler: Ceket içine giyilir. Genellikle “Kevlar” tabir edilen özel kumaştan yapılmıştır.
2-Ordu ve Polis Tipi Koruyucu Yelekler: Bu yelekler de kendi aralarında kabiliyetleri
bakımından sınıflara ayrılır.
3-Çelik Yeleklerin Satın alınması sırasında; istenilen niteliklere sahip olup
olmadıklarının anlaşılması için; denemesinde yarar vardır.
HER ÇELİK YELEK HER TÜRLÜ SİLAH MERMİSİNİ DURDURAMAZ. Çelik Yelek
Kutusu içinde bulunan talimata göre hareket edilmelidir.
III-KISIMLARI: Çelik Yelekler, genellikle parçalar halindedir.
1-Parçalar; a)dış kılıf, b)Yumuşak kısım, c)Zırh Plakası veya Plakaları, d)Vücuda yakın
yerdeki yumuşak kısım (Darbenin şiddetini emer.)’ dan oluşur.
2-Parçalar; a)Ön, b)Arka, c)Bacak arası koruyucusu şeklinde olabilir. Ön ve arka
Parçalar bir bütün halinde olabileceği gibi, ayrı aydı da olabilir.
3)Miğfer. Başı ve Kulakları örter.
39
IV-HER ÇELİK YELEK HER TÜRLÜ SİLAH MERMİSİNİ DURDURAMAZ. Çelik
yeleklerin kabiliyetleri önceden bilinmelidir. Takılıp, çıkarılıp, bir müddet taşınıp denenmeli,
yeleğe alışılmalıdır.
Çelik yeleklerin ne zaman, nerede, nasıl kullanılacağı iyi bilinmelidir. Ekip otolarında
bulundurulmalıdır.
40

Benzer belgeler

silah nedir? - İhsan Gezen Grup

silah nedir? - İhsan Gezen Grup Kanunun 1. Maddesi “.... bıçaklarla salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel olarak yapılmış bulunan diğer aletlerin memlekete sokulması, yapılması satılması, satın alınması, taşınması ve b...

Detaylı