Teşekkürlerimizle... - EGEV : (Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı)

Transkript

Teşekkürlerimizle... - EGEV : (Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı)
...
mizle
rinin
gütle ilip
r
ö
m
Ph
toplu
biri
e
sivil erinden fı – Eg
e
l
i
ı
l
r
k
k
a
a
l
e
V
ş
u
rn
urul
irme
iyi ö
ayi k ının en i Gelişt asıdır.
n
a
s
r
iy
e,
şa
ışm
arak
n ba
mizd
ayan
onom
aşlay ile
Ülke den doğa Ege Ek erneği d
b
dan
esi
ı –
liğin
arı D
yılın ı” proj nizli,
işbir s/Sabanc İşadaml
5
0
e
m
0
a
i
D
r
2
a
ogr
Mor icileri ve
nde, itim Pr nakkale, e Avrup
i
s
e
y
a
v
e
i
a
ğ
d
ç
k
Ç
n
r
E
t
i
San
e
AB lıkesir, şak iller ektörel e in
ği ç
s
birli derleri
a
n
U
,
ş
i
i
B
ş
i
ettik
Ön
Bu
ın,
la ve
00 k
ikir r, Ayd sa, Muğ leri takip laşık 35 rında da
F
e
a
i
e
a
k
an
“Eg karahis
işm rdik; ya
ntıl
i gel
n
i
ya, M
topla
a
s
Afyo , Kütah recindek rçekleşt
a
m
ü
r
ge
rlak
İzmi i uyum s alarını
itap,
yuva
e
m
ğ
v
i
ş
ki k kte
l
ı
e
l
e
d
a
d
ç
z
Bir
r
i
i
lin
rme
nerle
izler
an e ı sürdü rli bir
l
anal ığı semi ylaştık.
o
ü
e
ın
a
d
ürün zırlıklar için değ ızda,
katıl rimizi p
bir
m
i
a
e
a
s
h
l
r
e
i
m
e
g
g
ip
eri
bil
diğ
Böl bu çalış
b
e
Phil
n
g
n
i
yan
imiz yılında udur. E ığımız
a
l
ğ
t
i
ı
l
r
c
an
d
7
İşbi
200 bir sonu na inan daha k
’in
z
u
r.
e
n
ğ
V
ı
i
k
t
u
E
n
ş
d
ı
bir
EG u proje nde ol
mir
am
i
m
n
i
k
e İz ar
c
i
a
ğ
v
ğ
n
r
i
u
i
ı
l
l
i
d
b
i
e
l
s
l
b
o
it
li
ız
Mec ir Başkan da
ak n
yaln
uluk
nel
z
kayn soruml , bizleri
e
ı
m
G
z
m
İ
ı
ı
al
r İl k üzere, rogram
i
zır
sosy s/Sabanc
m
z
p
e ha le
, İ
ma
m
i
ri
l
d
i
ğ
r
o
t
z
i
i
i
o
l
ı
i
ğ
ğ
M
Val
nlı
e, e
erim
eri i
mir ye Başka ilerimiz tkinlikl li fikirl irme
z
İ
l
r
e
a
i
Başt ir Beled mütevel rimize, kse değe iyi Gelişt ıza
h
i
e
e
l
e
l
r
m
r
ş
e
n
o
e
k
acım
g
e
n
ğ
Eko tabın am masını
ğitm iyetleri
Büyü u’na, de
e
e
g
m
l
,E
ol
ki
ud
Kuru alan tü k mevc larımıza i sunar, faydalı
e
ı
z
r
c
v
a
i
e
e
y
g
m
r
ı
m
ı
gö
k,
eri
tıl
mc
kürl
nara
atırı
m ka
bulu olan tü uz teşek bancı y
k
ya
ns
deste adına so erli ve
y
ı
f
k
k
a
a
V
ar
n ol
uygu .
iz
diler
rleri
kkü
Teşe
mla,
ıları
Sayg
AK
kanı
ZOC ulu Baş
İ
M
E
ur
az T
mK
Yılm Yöneti
V
EGE
EGEV ‘09
EGE EKONOMİYİ
GELİŞTİRME VAKFI
EGEV
“Cumhuriyetimizin
100. Yılına Kadar;
İnsan ve Doğa
Kaynaklarının Doğru
Kullanımına Dayalı,
Dengeli
ve Sürdürülebilir
Kalkınmayı Çağdaş
Standartlarda
Gerçekleştirmiş
Bir Ege”
2
E
ge Ekonomiyi
Geliştirme Vakfı
1992 yılında,
İzmir ve çevresinin
ekonomik
gelişmesini hızlandırmak için
yurtiçi ve yurtdışı kuruluşların
ilgisini arttıracak tanıtım ve teşvik
çalışmaları yapmak, bu konuda
diğer kurum ve kuruluşlarca
yürütülen çalışmalara yardımcı
olmak, bölgeye dış ilişkilerin ve
sermaye hareketlerinin yoğunlaştığı
bir ortamda ekonomik canlılık
kazandırmak amacıyla kurulmuştu.
Hedef çeşitli kurum ve
kuruluşlarca ayrı ayrı yürütülen
bu tür çalışmaları koordine etmek,
kaynak israfına yol açmadan en
etkin ve verimli bir şekilde tanıtım
ve bilgilendirme faaliyetlerini
yürütmekti.
1995’te yapılan Arama
Konferansı ve 1996’da yapılan
Karar Konferansı sonucunda Ege
Bölgesi’nin bir bütün olduğu ve
küresel rekabete katılabilmek
için tüm bölge illerinin birbirini
desteklemeleri ve her konuda
paylaşım içerisinde olmaları gerektiği
kanısına varılmıştır. Bu kanıdan yola
çıkılarak Ege İlleri Bölgesel İşbirliği
Projesi kapsamında Afyonkarahisar,
Aydın, Balıkesir, Çanakkale, Denizli,
Manisa, Muğla, Kütahya ve Uşak
illeri EGEV’e üye olmaları için davet
edilmişlerdir. 1998 yılında Vakıf
Mütevelli Heyeti 118 kurum ve 152
mütevelli ile tüm bölgeyi kapsar
duruma gelmiştir. EGEV Mütevelli
yapısıyla bir ilktir ve yadsınamaz
bir güce sahiptir. 10 ilin Valileri,
Belediye Başkanları, Rektörleri, Oda,
Birlik, Borsa Yönetim ve Meclis
Başkanları, STK Başkanları bölgenin
gelişimi amacıyla tek bir çatı altında
toplanmışlardır.
1998’de 10 ilin katılımıyla bir
Arama Konferansı düzenlenerek
Vakfın hedefleri yeniden
belirlenmiştir. Buna göre;
Vakfın Vizyonu
“Cumhuriyetimizin 100. Yılına
Kadar; İnsan ve Doğa Kaynaklarının
Doğru Kullanımına Dayalı, Dengeli
ması
l
ı
r
ı
d
flan kkale
ı
n
ı
S
i
imler ber Çana e ve
r
i
B
lge
era
ö
bölg lini
b
B
t
l
î
a
l
a
k
i
k
,
t
l
tatis yer alma lışmalar i otansiye ,
s
İ
e
ili v
nde ardır. Ça gelişim p
mak
8
’
i
a
l
s
n
e
ğ
i
si’n
ı sa
sel
Bölg il olmuşl
e
n
e
ktır.
ı
a
g
l
g
a
r
l
m
ı
ö
a
ö
m
n
B
r
h
ı
b
m
a
and
Ege
Mar ojeye dâ ır. Amaç tkin kull
l
z
ı
n
h
a
i
r
e
şt
nd
kimin rojedir.
açısı ıkesir bu p e yapılmı ın daha
e
ç
ye
r
l
ir p
ı il
a
a
a
l
b
B
k
m
m
ı
n
r
ş
a
e
e
e
l
n
v
cı s
ütü
r
yakla ak, kay
n
ü
a
e
y
b
g
l
bö
oym ellikle ya riciliğinde
k
a
ortay eyi ve öz yönlendi
gelişm n katkı ve
ni
DPT’
ve Sürdürülebilir Kalkınmayı Çağdaş
Standartlarda Gerçekleştirmiş Bir Ege”,
Vakfın Misyonu,
“Ege Bölgesi için Özgün bir Kalkınma
Modelinin Ortak Akıl ve Katılımcılıkla
Oluşturulması ve Uygulanmasında
Öncülük Etmek” olarak güncellenmiştir.
EGEV yeni misyonu doğrultusunda
2000 yılında Ege Bölgesi Gelişim
Projesi’ni başlatmıştır. Proje için
Devlet Planlama Teşkilatı ile bir
protokol imzalanarak stratejik planlama
çalışmaları için yetki alınmıştır. Bu
gelişme STK – DPT ilişkileri açısından
ülkemiz için bir ilktir.
Ege Bölgesinin 8 ili ve İstatistikî
Bölge Birimleri Sınıflandırılması
açısından Marmara Bölgesi’nde yer
almakla beraber Çanakkale ve Balıkesir
bu projeye dâhil olmuşlardır. Çalışmalar
il, alt bölge ve bölge yaklaşımı ile
yapılmıştır. Amaç bölgesel gelişim
potansiyelini ortaya koymak, kaynakların
daha etkin kullanımını sağlamak,
gelişmeyi ve özellikle yabancı sermaye
çekimini hızlandırmaktır. DPT’nin
katkı ve yönlendiriciliğinde yürütülen bir
projedir.
Çalışmalar iki aşamada
yürütülmüştür. Birinci aşamada EGEV
üyesi 10 ilde arama konferansları
yapılmıştır. Her toplantıya o ilde yaşayan
üst düzey bürokratlar, akademisyenler,
oda başkanları, işadamları, sivil toplum
örgütleri, medya, sendika ve gençlik
temsilcileri gibi toplumun çok farklı
kesimlerinden kişiler katılmıştır. İki
gün boyunca katılımcılar interaktif bir
ortamda illerinin olumlu özelliklerini,
sorunlarını, hedeflerini ve vizyonunu
belirlemişlerdir. Bu toplantıların
moderatörlüğünü DPT uzmanları
yapmıştır.
İkinci aşama olan “Ege Bölgesinin
Stratejik Tercihlerinin ve Bölgesel
Boyutta Hedeflerinin Önceliklendirme
ve Konumlandırma Çalışmaları”
gerçekleştirilmiştir. Yine EGEV üyesi 10
ilde ve yine toplumun farklı kesimlerinin
temsilcilerinden oluşan katılımcılar
toplantıda bir tam gün boyunca gruplar
3
EGEV ‘09
Ege Bö
lgesi G
eliş
envant
erinin ç im Projesi’nin
am
ıka
tamına
aktarılm rılmasıydı. Top acı bölgenin
dinami
lanan b
ası ve ik
veya b
k bir
aşka b
i
i
l
c
g
i
i
l
l
t
e
l
ik kitap
rin inte
ir amaç
lar için
rnet orolarak
la bölg
iyi bir k
b
a
s
e
ı
lması ya
ha
ay
çok far
tır
klı kesim nak oluşturm kkında araştı
rma ya ım
uştur. E
lerden
iyiyi tes
pa
n
k
pit ede
bilmiş o atılımcının ort başarılı sonuç nak akıll
lmaları
ise,
ndan e
a illeri i
çin en
dinilen
deneyi
mdir.
halinde çalışarak verileri kendi bakış
açıları ve il raporundaki bilgiler ışığında
önceliklendirmişlerdir.
Her ildeki Önceliklendirme
Toplantısında o ili temsil etmek
üzere seçilen kişilerle 2003 yılında
Afyonkarahisar’da Bölgesel Diyalog
Konferansı yapılmıştır. Katılımcılar,
önceliklendirme toplantılarının
sonuçlarını bölge bazında değerlendirmeye
tabi tutmuşlardır.
Böylece doğal kaynaklar, enerji,
finans, sanayi, sağlık, tarım ve
hayvancılık, ticaret ve turizm gibi
etkinlik alanlarına 2020’lere giderken
hangi illerin diğerlerine göre daha fazla
ağırlık vermek istediğini ortaya koyan
bölgesel uzlaşma haritaları elde edilmiştir.
Katılımcılar ayrıca, 13 sektör ve bunların
alt sektörlerinde öncelik uzlaşmasına
varmışlardır.
Bundan sonraki aşamada, Bölgesel
4
Diyalog Konferansı’nda öncelik sırasına
konan 13 sektörün en üst sıralarında
yer alan dört ana sektörde (gıda ve
ekolojik tarım, turizm, jeotermal,
stratejik madenler ve toprağa dayalı
sanayi) Sektör Toplantıları 2005 yılında
tüm illerin katılımıyla 4 ayrı tarihte
gerçekleştirmiştir. Bu toplantılarda alt
sektörler önceliklendirilmiş, sorunlar
belirlenmiş ve bu sorunların çözümüne
yönelik projeler geliştirilmiştir.
Ege Bölgesi Gelişim Projesi’nin
amacı bölgenin dinamik bir envanterinin
çıkarılmasıydı. Toplanan bilgilerin
internet ortamına aktarılması ve iki
ciltlik kitap olarak basılması yatırım
veya başka bir amaçla bölge hakkında
araştırma yapanlar için iyi bir kaynak
oluşturmuştur. En başarılı sonuç ise,
çok farklı kesimlerden katılımcının ortak
akılla illeri için en iyiyi tespit edebilmiş
olmalarından edinilen deneyimdir.
EGEV’in bölgesel örgütlenmesini
ve şimdiye kadar bölgede yürüttüğü
çalışmalarını dikkate alan DPT, TürkiyeYunanistan Sınır Ötesi İşbirliği Programı
Interreg III/A’da Bölgesel Teknik Sekretarya
görevini kurumumuza vermiştir. EGEV, 6
ilin (Aydın, Balıkesir, Çanakkale, İzmir,
Muğla ve Edirne) valilikleri bünyesinde
oluşturulan Yerel Teknik Sekretaryalar ile
DPT ve teknik yardım ekipleri arasında
koordinasyon sağlamakla yükümlüdür.
Hepimizin bildiği gibi idari ve teknik
nedenlerle bu projenin uygulanması geçici
süre için durdurulmuştur.
EGEV ‘in misyonu doğrultusunda
gerçekleştirdiği diğer bir yurtdışı çalışma
Fransa Alsace Bölgesi Kalkınma Ajansı
ADI International ile imzalanan işbirliği
protokolüdür. Protokol çerçevesinde
karşılıklı ziyaretler gerçekleştirilmiş,
bölge potansiyelleri ve işbirliği olanakları
paylaşılmıştır.
2006 yılında EGEV, Ege Sanayicileri
ve İşadamları Derneği ile beraber, Philip
Morris/Sabancı işbirliğinde “Ege Fikir
Önderleri AB Eğitimleri Dizisi” projesini
üyesi olan 9 ilde başarıyla uygulamıştır.
Avrupa Birliği’ne giriş süreci içerisinde
karşılaşılabilecek olan sorunların ve
eksikliklerin giderilebilmesine katkıda
bulunmak amacıyla düzenlenen eğitimlerde
Türkiye-AB ilişkileri, AB’nin ortak ticaret,
tarım, turizm, KOBİ ve rekabet politikaları
ile topluluk fonlarından yararlanma koşulları
işlenmiştir.
2008 yılında Philip Morris / Sabancı
desteği ve ESİAD ortaklığında “Türkiye’nin
AB’ye Üyelik Süreci Sektörel Etki
Analizleri” başlığı altında Ege Fikir
Önderleri projesine devam edilmiştir.
Eğitimin ilk bölümü hedeflenenin çok
üstünde bir katılımla gerçekleştirilmiştir. Bu
panellerde her ilin gelişmesine yol açacak AB
konusunda ihtiyaç duyduğu pratik uygulama
örneklerine, somut önerilere ulaşılması
planlanmıştır. Program çerçevesinde
Ekim 2008 den itibaren 9 ilde üst düzey
yetkililerin katılımı ile eğitim verilen
sektörlerde yuvarlak masa toplantıları
yapılmıştır. Sektörün ildeki tüm söz sahibi
kişilerinin katılımıyla sohbet toplantıları
düzenlenmiştir.
2007 yılında, Ege Serbest Bölgesi
ESBAŞ ve EGEV işbirliğinde,
üniversitelerimizin, ticaret-sanayi
odalarımızın destekleri ile bir “Havacılık
ve Uzay Kümelenmesi” oluşturulmasına
yönelik çalışmalara başlanmıştır. Amaç,
coğrafi yakınlık ilkesine bağlı kalmadan
kümeye ulusal ve uluslar arası havacılık
endüstrisinin en önemli kuruluşlarının
paydaş olarak katılımını sağlamaktır. 2008
yılı Kasım ayında projenin ilk ayağı olan 1.
İzmir Küresel Havacılık ve Uzay Konferansı
düzenlenmiştir. Projede kümenin kurulması
aşamasına gelinmiştir.
Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı
İzmir Kalkınma Ajansı ile işbirliği
içerisindedir. Haziran 2008 de iki kurumun
ortaklığında bir Arama-Karar Konferansı
gerçekleştirmiştir. İZKA ile EGEV’in
işbirliğinde diğer bir girişim, Ekim 2008
de düzenlenen İzmir Tanıtım Strateji
Toplantısı’dır. 135 kanaat önderinin
katılımıyla yapılan toplantı bölgenin diğer
illerine örnek niteliğindedir.
EGEV, kurumlar üstü bir şemsiye
kuruluş olarak görev yapmaktadır. Ege
Bölgesi için “Ortak Akıl – Ortak Eylem”
ilkesini benimseyen Vakfın temel amacı bölge
illeri arasında koordinasyonu sağlamaktır.
Vakıf, 10 ilin kentsel gelişiminin birbirini
besleyen bölgesel işbirliğine dayandığına
ve küresel rekabette daha güçlü bir konum
için bölgesel bütünleşmenin gerekliliğine
inanmaktadır.
5
EGEV ‘09
EGEV MÜTEVELLİ HEYETİ
1 İzmir Valisi (Başkan)
2 İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı
3 Ege Üniversitesi Rektörü
4 Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü
5 Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü
6 İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü
7 Yaşar Üniversitesi Rektörü
8 İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu
Başkanı
9 İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı
10 Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı
11 Ege Bölgesi Sanayi Odası
Meclis Başkanı
12 İzmir Ticaret Borsası Yönetim
Kurulu Başkanı
13 İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı
14 İzmir Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu
15 Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlar
Kurulu Başkanı
16 Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu
Başkan Vekili
17 Batı Anadolu Sanayici Dernekleri
Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı
18 Ege Genç İşadamları Derneği Yönetim
Kurulu Başkanı
19 Ege Genç İşadamları Dernekleri
Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı
20 İzmir Ziraat Odası Yönetim
Kurulu Başkanı
21 İzmir Ziraat Odası Meclis Başkanı
22 İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı
23 İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
24 İZFAŞ Genel Müdürü
25 ESBAŞ Ege Serbest Bölgesi Yönetim
Kurulu Başkanı
26 Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
27 ENDA Enerji Holding A.Ş. Yönetim Kurulu
Başkanı
6
28 Güçbirliği Holding A.Ş.Yönetim Kurulu
Başkanı
29 İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
30 Vestel Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanı
31 Tariş Genel Müdürü
32 İzmir Genç Müteşebbisler Jaycees
Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
33 Afyonkarahisar Valisi
34 Afyonkarahisar Belediye Başkanı
35 Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi Rektörü
36 Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı
37 Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı
38 Afyonkarahisar Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı
39 Afyonkarahisar Ticaret Borsası Meclis Başkanı
40 Afyonkarahisar Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı
41 Afyonkarahisar Ziraat Odası Meclis Başkanı
42 Afyonkarahisar Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Başkanı
43 Afyonkarahisar Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
44 Afyonkarahisar Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
45 Aydın Valisi
46 Aydın Belediye Başkanı
47 Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü
48 Aydın Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı
49 Aydın Ticaret Odası Meclis Başkanı
50 Aydın Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı
51 Aydın Sanayi Odası Meclis Başkanı
52 Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı
53 Aydın Ticaret Borsası Meclis Başkanı
54 Aydın Ziraat Odası Yönetim Kurulu
Başkanı
55 Aydın Ziraat Odası Meclis Başkanı
56 Aydın Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik
Başkanı
57 Aydın Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
58 Aydın Genç İşadamları Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
59 Aydın İş Hayatı Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
60 Balıkesir Valisi
61 Balıkesir Belediye Başkanı
62 Balıkesir Üniversitesi Rektörü
63 Balıkesir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı
64 Balıkesir Ticaret Odası Meclis Başkanı
65 Balıkesir Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı
66 Balıkesir Sanayi Odası Meclis Başkanı
67 Balıkesir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı
68 Balıkesir Ticaret Borsası Meclis Başkanı
69 Balıkesir Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı
70 Balıkesir Ziraat Odası Meclis Başkanı
71 Balıkesir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Başkanı
72 Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
73 Balıkesir Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
74 Balıkesir Genç İşadamları Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
75 Balıkesir Genç Müteşebbisler Jaycees Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
76 Çanakkale Valisi
77 Çanakkale Belediye Başkanı
78 Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü
79 Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı
80 Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı
81 Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı
82 Çanakkale Ticaret Borsası Meclis
Başkanı
83 Çanakkale Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı
84 Çanakkale Ziraat Odası Meclis Başkanı
85 Çanakkale Esnaf ve Sanatkârlar
Odaları Birlik Başkanı
86 Çanakkale Sanayici ve İşadamları
Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
87 Çanakkale Genç Müteşebbisler
Jaycees Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
88 Denizli Valisi
89 Denizli Belediye Başkanı
90 Denizli Pamukkale Üniversitesi Rektörü
91 Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı
92 Denizli Ticaret Odası Meclis Başkanı
93 Denizli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı
94 Denizli Sanayi Odası Meclis Başkanı
95 Denizli Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı
96 Denizli Ticaret Borsası Meclis Başkanı
97 Denizli Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı
98 Denizli Ziraat Odası Meclis Başkanı
99 Denizli Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Başkanı
100Denizli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
101Denizli Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
102Denizli Genç İşadamları
Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
103Denizli Genç Müteşebbisler Jaycees
Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
104Kütahya Valisi
105Kütahya Belediye Başkanı
106Kütahya Dumlupınar Üniversitesi
Rektörü
107Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanı
108Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası
Meclis Başkanı
109Kütahya Ticaret Borsası Yönetim
Kurulu Başkanı
110Kütahya Ticaret Borsası Meclis Başkanı
111Kütahya Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı
112Kütahya Ziraat Odası Meclis Başkanı
113Kütahya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Başkanı
114Kütahya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
115Kütahya İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
116Kütahya Genç İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
117Manisa Valisi
118Manisa Belediye Başkanı
119Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü
120Manisa Ticaret ve Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanı
121Manisa Ticaret ve Sanayi Odası
Meclis Başkanı
122Manisa Ticaret Borsası Yönetim
Kurulu Başkanı
123Manisa Ticaret Borsası Meclis Başkanı
124Manisa Ziraat Odası Yönetim
Kurulu Başkanı
125Manisa Ziraat Odası Meclis Başkanı
126Manisa Esnaf ve Sanatkârlar Odaları
Birlik Başkanı
127Manisa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
128Manisa Sanayici ve İşadamları
Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
129Manisa Genç İşadamları Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
130Muğla Valisi
131Muğla Belediye Başkanı
132Muğla Üniversitesi Rektörü
133Muğla Ticaret Odası Yönetim
Kurulu Başkanı
134Muğla Ticaret Odası Meclis Başkanı
135Muğla Ziraat Odası Yönetim Kurulu
Başkanı
136Muğla Ziraat Odası Meclis Başkanı
137Muğla Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Başkanı
138Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
139Muğla Genç İşadamları Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
140Uşak Valisi
141Uşak Belediye Başkanı
142Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim
Kurulu Başkanı
143Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Meclis
Başkanı
144Uşak Ticaret Borsası Yönetim Kurulu
Başkanı
145Uşak Ticaret Borsası Meclis Başkanı
146Uşak Ziraat Odası Yönetim Kurulu
Başkanı
147Uşak Ziraat Odası Meclis Başkanı
148Uşak Esnaf ve Sanatkârlar Odaları
Birlik Başkanı
149Uşak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
150Uşak Sanayici ve İşadamları
Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
151Ege Akdeniz Genç İşadamları
Dernekleri Fed. Yönetim Kurulu Başkanı
152Uşak Genç İşadamları Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
EGEV
Ziya Gökalp Bulvarı No:7 Kat:1
Daire:4 Alsancak İZMİR
Tel: 0232 463 48 78 (pbx)
Faks: 0 232 421 22 59
e-posta: [email protected]
www.egev.org
7
İZMİR ‘09
Tarihi eserleri ile kültür ve
inanç turizmine, günden güne gelişen
tesisleri ile dinlenme, eğlenme ve
spor turizmine ev sahipliği yapan bir
konumdadır...
İzmir
1. Kordon ve İzmir Limanı
4 adet limanı, 1 havaalanı,
gerek şehir içindeki hatları gerekse
Türkiye’nin dört bir yanına bağlantıları olan
tren yolları sayesinde dünyanın
istenilen bölgesine ulaşım ve taşıma
imkânları mevcuttur.
İ
Saat Kulesi
zmir, ekonomik büyüklük açısından Türkiye’nin en büyük
3. kentidir. 8.500 yıllık bir geçmişi olan kentimiz çağlar
boyunca Asya, Orta Doğu ve Anadolu’nun batıya açılan
kapısı olmuştur. Ayrıca bir liman kenti olarak tarihin her
döneminde önemli bir ticaret merkezi olarak ön plana çıkmıştır.
İzmir’in dünya ticaretindeki rolü, 17. yüzyılda belirgin hale gelmiştir. Ülkemizde bağımsızlık mücadelesi ve Cumhuriyetin kuruluşu
ile birlikte sanayi alanında da kalkınması hızlanmıştır.
Ülkemizde ilk sanayileşme adımlarının atıldığı kentimizde sanayi
ve sanayi yan dalları da önemli bir gelişme göstermiştir. Bu nedenle,
İzmir’in ekonomik panoramasına baktığımızda çok yönlülüğü dikkat
çekmektedir.
Günümüzde İzmir hem ülkemiz hem bölgemiz ekonomisinde
önemli bir rol oynamaktadır.
Dünyaca ünlü danışmanlık şirketi Pricewaterhouse Coopers tarafından yapılan araştırmada, dünyanın en büyük 117. ekonomisine
sahip kenti olarak lanse edilen İzmir, yeni seri milli gelirle birlikte
sıralamada 99. sıraya yükselecek.
Bununla beraber Çin, İzmir’i dünyanın yatırıma en elverişli 70
kentinden bir tanesi olarak seçti. Aynı zamanda Ege Serbest Bölgesi
de yatırıma en uygun 40 endüstri bölgesinden biri olarak gösterildi.
İlk defa 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihinde İzmir’de gerçekleştirilen İktisat Kongresi ile de kentimizin önemi ortaya konulmuş ve
iktisadi çalışmalar buradan başlatılmıştır.
İzmir, yatırımcılara sağlamış olduğu pek çok avantaj ile bir cazibe
merkezidir. Nitelikli işgücü, ham ve ara mamul madde kaynakları,
iç ve dış pazarlara yakınlığı, kişi başına düşen milli gelirin yüksek
olması v.b. özellikleri ile yerli ve yabancı pek çok yatırımcıyı kendisine çekmiş ve çekmeye devam etmektedir.Gün geçtikçe daha çok yerli
ve yabancı firma İzmir’in sunduğu bu avantajları fark ederek yeni
yatırımlara gitmekte veya yatırımlarını genişletmektedir.
Efes
9
İZMİR ‘09
İzmir sadece ekonomik
anlamda değil kültürel anlamda da çok zengin bir kenttir.
Hoşgörünün egemen olduğu
İzmir’de çok uzun yıllar her üç
dinin (Müslüman, Hıristiyan,
Musevi) temsilcileri de dostluk
içerisinde yaşamışlardır.
İzmir, günümüzde turizm
merkezi olmasının yanı sıra,
üniversiteleri, müzeleri, konser
salonları, kültür-sanat dernekleri, her yıl düzenlenen ulusal
ve uluslararası festivalleri ile
ülkemizin en önemli kültür
kavşağıdır.
Kentte; 43 adet kütüphane,
20 adet sinema salonu, 31 adet
tiyatro salonu, 1 adet opera
salonu ve 15’i kent merkezinde olmak üzere 20 adet müze
bulunmaktadır.
Ege, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü olmak üzere üç
devlet üniversitesi bulunmaktadır. Yaşar Üniversitesi ve
Odamızın öncülüğünde kurulan
İzmir Ekonomi Üniversitesi ile
birlikte üniversite sayısı beşi
bulmaktadır.
1. İzmir’in Sosyo Ekonomik
Görünümü
TUİK’in açıkladığı 2007
yılı Adrese Dayalı Nüfus
Sayımı rakamlarına göre;
İzmir’in nüfusu 3.739.353’e
yükseldi. Böylece 2000 yılında
3.370.866 olan kent nüfusu
yüzde 11 oranında artış gösterdi.
2007 yılı nüfus sonuçlarına
göre; İzmir’deki toplam nüfusun yüzde 85’i şehirde, yüzde
15’i köylerde yaşıyor. İzmir,
yüzde 83’lük şehirleşme oranı
ile Türkiye ortalamasının üzerinde. Türkiye genelinde nüfu-
10
İzmir, günümüzde turizm merkezi
olmasının yanı sıra, üniversiteleri,
müzeleri, konser salonları, kültürsanat dernekleri, her yıl düzenlenen ulusal ve uluslararası festivalleri ile ülkemizin en önemli
kültür kavşağıdır.
su en fazla artan il sıralamasında ise 9’uncu sırada.
İlçe genelindeki nüfus sıralamasına göre; Konak en
kalabalık ilçe, Karaburun en tenha ilçe konumunda.
Aynı zamanda Konak, Türkiye genelinde nüfusu en
yüksek ilçe sıralamasında 5’inci sırada. Öte yandan
Bayraklı ve Karabağlar’ın ilçe olması hakkındaki yasa
tasarısı kabul edilmiş ve İzmir’in ilçe sayısı 28’den
30’a çıkmıştır. Böylece metropol ilçe sayısı 9’dan
11’e çıkmıştır.
İzmir, Türkiye nüfusunun yüzde 5,3’ünü ve
yabancı uyruklu kişilerin yüzde 6,8’ini barındırıyor.
Kilometrekare başına düşen 311 kişi ile ülke genelinde 3. sırada.Bu verilerden yola çıkarak İzmir’e göçün
devam ettiği ve bunun sonucunda nüfusun arttığı
söylenebilir.
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından en son
açıklanan 2001 yılı Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla cari
rakamlarına göre; İzmir 13,4 Katrilyon TL. ve %7,6
pay ile Türkiye genelinde 3. konumdadır.
Kentimizde kişi başına düşen milli gelir ise 3.215
dolardır. Odamız tarafından yapılan 2007 yılı tahmini rakama göre ise kişi başı milli gelir 7.300 dolar
olarak hesaplanmıştır.
Kentin ekonomisinde %30,5 ile sanayi, %22,9 ile
ticaret, %13,5 ile ulaştırma-haberleşme ve %7,8 ile
tarımsal faaliyet yer almaktadır. İzmir’in temel eko-
Tablo 1 İzmir’e İlişkin Nüfus İstatistikleri (2007)
İlçeler
Merkez
Köy
Toplam
Erkek
Kadın
Aliağa
43.822
16.221
60.043
30.399
29.644
38.614
Balçova
74.837
-
74.837
36.223
Bayındır
14.857
27.295
42.152
20.863
21.289
Bergama
58.212
44.369
102.581
51.200
51.381
5.722
7.778
13.500
6.666
6.834
Beydağ
Bornova
470.211
5.942
476.153
240.095
236.058
Buca
393.934
6.996
400.930
200.898
200.032
17.950
9.846
27.796
14.371
13.425
Çiğli
141.769
2.482
144.251
72.364
71.887
Dikili
14.545
12.803
27.348
13.581
13.767
Foça
13.257
17.292
30.549
20.361
10.188
Gaziemir
86.111
23.180
109.291
57.460
51.831
Güzelbahçe
15.651
3.604
19.255
9.943
9.312
Karaburun
2.489
5.551
8.040
4.128
3.912
514.917
267
515.184
251.847
263.337
Kemalpaşa
37.126
44.651
81.777
41.338
40.439
Kınık
11.340
16.598
27.938
13.960
13.978
Kiraz
8.683
36.389
45.072
22.495
22.577
847.409
817
848.226
417.155
431.071
Menderes
20.576
43.489
64.065
32.494
31.571
Menemen
53.940
72.994
126.934
64.337
62.597
27.456
Çeşme
Karşıyaka
Konak
Narlıdere
61.455
61.455
33.999
Ödemiş
71.219
57.034
128.253
63.087
65.166
Seferihisar
16.114
9.716
25.830
13.633
12.197
Selçuk
27.284
6.718
34.002
16.997
17.005
Tire
48.565
27.762
76.327
37.662
38.665
Torbalı
62.080
57.426
119.506
59.923
59.583
Urla
TOPLAM
41.058
7.000
48.058
25.100
22.958
3.175.133
564.220
3.739.353
1.872.579
1.866.774
Kaynak: TÜİK
Tablo 2: İzmir Sosyoekonomik Göstergeleri
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (Milyar YTL) (2001)
Kişi Başına Milli Gelir (GSYİH, $)
(Odamız 2007 tahmini)
Üniversite Sayısı
Liman Sayısı
Uluslararası Sermayeli Şirket Sayısı (2007)
Odalara Bağlı Kayıtlı Üye Sayısı (2006)
Kaynak: TUİK, Hazine Müsteşarlığı
13,4
7.300
5
4
1.120
76.146 (İzmir’deki
Ticaret Odaları),
5.796 (EBSO),
3.374 (Ege İhracatçı Birlikleri)
nomik ve sosyal göstergelerine ilişkin verilere Tablo
1 ve 2’de yer verilmiştir.
2. İzmir’de Sanayileşme
Kentimizin ülkemiz sanayinde söz sahibi olmaya
başlaması 1. İzmir İktisat Kongresi ile başlamıştır.
Hammadde kaynakları, nitelikli işgücü, ulaşım
olanakları ile iç ve dış piyasalara yakınlık sanayinin
gelişiminde etkili olmuştur. Petrol ve kimyevi ürünler, metal, tekstil, makine, otomotiv, gıda, tütün ve
özellikle toprağa dayalı sanayi ön plana çıkmaktadır.
Ülkemizin en önemli petro-kimya tesislerinden birisi
olan Petkim İzmir’de faaliyet göstermektedir.
Kentte sanayinin gelişimi, özellikle 1970’li
yıllardan sonra hız kazanmıştır. 2007 yılında sanayi
kuruluşu sayısı 5.800 civarındadır.
İzmir’de 2007 yılında 117 adet teşvik belgesi
kapsamında, toplam 791.527.126 YTL değerinde
teşvik belgeli yerli yatırımda 3.178 kişilik istihdam
yaratılmıştır.
Ege Bölgesinde en fazla yabancı sermaye yatırımına sahip il İzmir’dir. 1954–2007 yılları arasında
İzmir’de uluslararası sermayeli firma sayısı 2007
itibariyle 1.120’ye ulaşmıştır.
Kentte 1997-2007 yılları arasında 215 adet
teşvik belgesi kapsamında, toplam 1.870.163.559
ABD doları değerinde yatırım gerçekleşmiştir.
2006 yılı Türkiye’nin ilk 500 büyük sanayi kuruluşu arasında 42 İzmirli firma bulunmaktadır.
Devlet Planlama Teşkilatı’nın raporuna göre;
İzmir’de gıda ürünleri ve içecek sanayi, tekstil
ürünleri imalatı, tütün ürünleri imalatı ile bitkisel
üretim sektörlerinin ön plana çıktığı görülmektedir.
Bu sektörlerde faaliyet gösteren firmaların bir arada
toplandığı belli başlı merkezler dikkat çekmektedir.
Ege Bölgesi’ndeki sanayi kuruluşlarının büyük
çoğunluğunun İzmir’de yer almasını, kentin geniş
bir art alana sahip olmasına ve ulaşım olanakları
açısından olumlu bir konum sergilemesine bağlayabiliriz.
Pasaport-Konak-Çankaya alanı özellikle limana yakın olması nedeniyle geçmişten bugüne pek
çok küçük imalathane ve atölyenin meskeni haline
gelmiştir.
İzmir’de sanayi kuruluşlarının konumlandığı bir
başka alan da Alsancak-Çınarlı bölgesidir.
11
İZMİR ‘09
İzmir, Türkiye nüfusunun yüzde
5,3’ünü ve yabancı uyruklu kişilerin yüzde 6,8’ini barındırıyor.
Kilometrekare başına düşen 311
kişi ile ülke genelinde 3. sırada.
Bu verilerden yola çıkarak İzmir’e
göçün devam ettiği ve bunun
sonucunda nüfusun arttığı söylenebilir.
12
Daha sonra kuruluşlar Bornova
yönüne doğru yayılmışlardır.
İzmir’deki ilk sanayi kuruluşları ise Kemalpaşa, Işıkkent ve
Pınarbaşı çevresinde kurulmuştur.
Bu bölge 1970’lerde demir-çelik,
çimento, otomotiv ve motor sanayi
kuruluşlarına ev sahipliği yapmıştır.
Zaman içerisinde kentte daha
planlı ve çevreye duyarlı bir sanayileşmenin yerleştiği görülmektedir.
Bu doğrultuda; kentin belli
bölgelerinde küçük sanayi siteleri,
organize sanayi bölgeleri ve serbest
bölgeler kurulmuştur. PınarbaşıIşıkkent-Kemalpaşa özellikle
küçük sanayi siteleri ve ihtisas
çarşılarının yoğunluk gösterdiği
bir bölgedir. Bu bölgedeki sanayi
sitelerinde ana metal, taşıt, plastik,
çimento ve toprak mamulleri
dallarında büyük, küçük sanayi ve
üretim kuruluşları barınmaktadır. Kentin bir diğer sanayi alanı
Çiğli-Menemen-Aliağa hattıdır.
Bu bölgedeki önemli kuruluşlar
arasında Atatürk Organize Sanayi
Bölgesi ve Menemen Deri Serbest
Bölgesi yer almaktadır.
İzmir-Menderes-Torbalı sanayi
aksı üzerinde de organize sanayi
bölgelerinin oluşumu gözlemlenmektedir. Kentteki, çağdaş
ticaret anlayışını yansıtan ve küçük
esnafın gelişmesinde önem taşıyan
Küçük Sanayi Siteleri’nin sayısı 30
civarındadır. Bu bölgeler, sanayinin ihtiyaç duyduğu yan sanayi
girdilerini sağlayarak ülke sanayi
üretimine büyük katkı koymaktadırlar.
Metropol alanı dışında kalan
ilçelerde de son yıllarda sanayi sektöründe atılımlar gerçekleştirildiği
görülmektedir.
Aliağa, Çiğli, Torbalı ve Kemalpaşa sanayide ciddi hamleler
yapmış ilçelerdir. Bu ilçelerde
bulunan Organize Sanayi Bölgeleri
ile yatırımcılara çok çeşitli fırsatlar sunulmaktadır. Ayrıca Buca,
Kınık, Menemen (Deri-Plastik),
Ödemiş, Tire, Torbalı Tekeli ve
Torbalı Pancar’daki Organize
Sanayi Bölgeleri de gelişimlerini
sürdürmektedirler.
İzmir’de planlı ve sürdürülebilir sanayileşme kapsamında oluşturulan ve faaliyette olan organize sanayi bölgeleri; Atatürk, Kemalpaşa,
Tire, Buca, İTOB, Aliağa Organize
Sanayi Bölgeleri’dir. Kurulum veya
proje aşamasında olan OSB’ler ise;
Kentin ekonomisi ağırlıklı olarak sanayi, ticaret, ulaştırma-haberleşme
ve tarımsal faaliyetlerinden oluşmaktadır. % 30.5 sanayi, % 22.9 ticaret,
% 13.5 ulaştırma-haberleşme, % 7.8 tarımsal faaliyet yüzdeleri kentimizin
ekonomik demografisini göz önüne sermektedir.
40 km, İzmir merkeze 45 km, Adnan
Menderes Havaalanı’na 55 km uzaklıkta
olan bölge 189 parselden oluşmaktadır.
Bölgede faaliyet gösteren firma sayısı
247 adet olup bölgenin 2007 yılında
ticaret hacmi 423.836 bin dolardır.
İzmir’de; katma değeri yüksek
üretim yapan, ileri teknoloji kullanan ve
üreten şirketlerin oluşumunu ve büyümesini desteklemek, şirketlere AR-GE
çalışmalarını yürütebilecekleri altyapı
ve teknik destek sağlamak, üniversitesanayi işbirliğinin özlenen üst düzeyde
gerçekleşmesine katkı sağlamak amacıyla İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi
kurulmuştur.
İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü
arazisi içinde üzerinde beş bina bulunan 225.5 hektarlık alanda kuruludur.
Bölgedeki firma sayısı 41’e, nitelikli
personel sayısı 278’e, yürütülen Ar-Ge
projesi sayısı 168’e ve toplam ihracat ise
8,5 milyon dolara ulaşmıştır.
Bölgenin faaliyete geçmesiyle ülke
araştırmacılarına, üniversitelere, diğer
Pancar OSB, Bergama OSB, Ödemiş
OSB, Torbalı I. OSB, Kınık OSB,
Menemen Plastik İhtisas OSB, Aliağa
Kimya OSB, Aliağa II. OSB, Bayındır
Gıda OSB, İzmir Merkez Mermerciler
OSB ve Kiraz OSB’dir.Bunların yanı
sıra İzmir’de 2 adet serbest bölge ve 1
adet teknoloji bölgesi bulunmaktadır.
Gaziemir ilçesinde 2,2 milyon m2’lik bir
alanda kurulu olan Ege Serbest Bölgesi
Türkiye’de özel sektör tarafından kurulup işletilen ilk üretim serbest bölgesidir. Bölge, Uluslararası Adnan Menderes
Havaalanı’na 4 km, İzmir Limanı’na
12 km, otobana 1 km, Çeşme Ro-Ro
Limanı’na 60 km mesafededir.
Ege Serbest Bölgesi, ülkemizdeki
İzmir Atatürk Organized Industrial
diğer serbest bölgeler arasında yabancı
Zone (İAOSB)
sermaye yatırımlarının en yoğun olduğu
bölgedir. Toplam 298 aktif kullanıcının
olduğu bölgede yabancı yatırımların
ticaret hacmi en yüksek ikinci serbest
değeri 280.061.348 Dolardır. Toplam
bölgedir. İzmir’in bir diğer serbest bölge13.750 kişiye istihdam sağlanmaktadır.
si, deri ihtisas alanında faaliyet gösteren
Bölgenin ticaret hacmi 2007 yılında
Menemen Deri Serbest Bölgesidir. Ali4.092.781 bin Dolar olarak gerçekleşağa Limanı’na 26 km, İzmir Limanı’na
miştir. Tüm serbest bölgeler içerisinde
Tablo 4: İzmir’deki Organize Sanayi Bölgeleri
İsim
Bulunduğu İlçe
İşletme Sayısı
Toplam alan
(Ha)
Kuruluş yılı
İhracat (Milyar $)
Yabancı
İstihdam (adet)
Yerli
ATATÜRK
Çiğli
1990
750
20
465
1,5
ALİAĞA
Aliağa
1997
922
3
21
-
30.000
*
BEGOS
Buca
2001
54
22
0
135
1.200
KOSBİ
Kemalpaşa
1990
1.320
5
231
1,9
19.000
ITOB
Menderes
1997
250
364
2
-
200
TİRE
Tire
1993
410
3
28
1.000
65
Kaynak: Sanayi Ticaret İl Müdürlüğü, İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatırım Olanakları
*Bilinmiyor
13
İZMİR ‘09
araştırma kuruluşlarına teknik destek
hizmeti verecek, gereğinde deneysel
üretim ilişkileri kuracak çalışmalar
başlatılmıştır.
3. Enerji
İzmir doğa ile dost enerji kaynakları
yönünden kayda değer bir potansiyele
sahiptir. Balçova, Seferihisar, Aliağa,
Dikili, Bergama, Doğanbey, Çeşme ve
Alaçatı bölgelerinde yoğunluk kazanan jeotermal enerji kaynakları termal
turizmde, konutlarda, yüzme havuzlarında, toprak ve sera ısıtmasında, organik
madde kurutmasında, balık ve tavuk üretim çiftliklerinde kullanılmaktadır.
İzmir-Balçova’da 9.000’in üzerinde
konutun ısınmasında jeotermal enerji
kullanılmaktadır. Aliağa da, hem konut
ısıtmasında hem de seracılık ve kaplıca
turizminde kullanılabilecek önemli bir
jeotermal sıcak su rezervine sahiptir.
MTA verilerine göre 10 bin konutun
ısıtılmasında kullanılabilecek jeotermal
potansiyele sahiptir.Seferihisar’da değerlendirilebilecek kapasitede 35 adet jeotermal alan bulunmaktadır. Rüzgâr son
yıllarda dünyanın en hızlı gelişen yenilenebilir enerji kaynağı haline gelmiştir.
Modern bir rüzgar türbinin 600 kW gücünde bir jeneratöre ulaşmakta ve yılda
1 ile 2 milyon kW/saat enerji üretmektedir. Günümüzde rüzgâr enerjisinden
üretilen toplam gücün 40.301 MW civarında olduğu belirtilmektedir. İzmir’de
ise toplam 4.400 kW gücünde 81 adet
rüzgâr türbini bulunmaktadır.Birincil
14
enerji tüketimimizin yaklaşık yarısını
oluşturan petrol ürünlerinin rafinaj
işlemlerinin yapıldığı Tüpraş, İzmir’in
Aliağa ilçesinde faaliyet göstermektedir.
Tüpraş rafinerisinde 2007 yılında 25,6
milyon ton hampetrol işlemek suretiyle
23,98 milyon ton ürün elde edilmiştir.
Bölgemize doğalgazı ulaştıracak projeler hâlihazırda devam etmektedir. Bazı
sanayi tesislerinde doğalgaz kullanılmaya
başlanmıştır. Kentsel kullanım için Karşıyaka, Çiğli, Bornova, Gaziemir, Konak,
Buca, Kemalpaşa, Aliağa ve Torbalı’da
çalışmalar devam etmektedir.
İzmir’de 2006 yılı itibariyle toplam
elektrik tüketimi 1.641.311 megavat/
saat ve kişi başına düşen elektrik tüketimi 3.648 kilovat/saat olarak gerçekleşmiştir.
4. Turizm
Pek çok uygarlığın izlerini taşıyan
İzmir’de doğal kaynaklar ve tarihi
mekanlar kent turizminde büyük önem
taşımaktadır. İzmir tarih, kültür, inanç,
eğlence, kruvaziyer, fuar, kongre, sağlık,
termal, spor ve kültür turizmini içeren
çok yönlü bir potansiyele sahiptir.
Turizm işletme belgeli tesis sayısı
ise 128’dir. Bu tesislerde 11.228 adet
oda ve 23.843 yatak bulunmaktadır.
Son dönemlerde artan otel yatırımları
ile İzmir’in konaklama sorunu büyük
ölçüde giderilmiş olacaktır.
İzmir’in deniz kıyı uzunluğu 629
km’dir. Çeşme’de 8, Dikili’de 3, Foça’da
3, Karaburun’da 2, Menderes’te 4 ve
Selçuk’ta 3 olmak üzere toplam 23 adet
mavi bayraklı plaj bulunmaktadır.
Kentte ayrıca toplam 306 adet seyahat acentesi bulunmaktadır.
İzmir’de öne çıkan turizm alanları:
Alaçatı (Çeşme), Şirince (Selçuk), Dereköy, Kurudere (Kemalpaşa), Kozbeyli
(Foça), Karaburun, Bozdağ (Ödemiş).
Bu durumda; güneş ve deniz ağırlıklı turizm faaliyetlerinin Urla, Menderes, Çeşme, Seferihisar, Foça, Dikili
ve Karaburun’da; alternatif turizm
olanaklarının ise Balçova, Güzelbahçe,
Tire, Ödemiş ve Bayındır’da yoğunluk
kazandığını söyleyebiliriz.
Özellikle deniz turizminde öne çıkan
Çeşme’de dünyanın en büyük rüzgar
sörfü merkezleri arasında yer alan
Alaçatı’da 29 adet su sporları merkezi
bulunmaktadır. İzmir’de turizm için
yapılacak her türlü yatırım “YILIN 12
AYI TURİZM” hedefi doğrultusunda
yapılmalıdır. Bu hedef doğrultusunda
Kruvaziyer Turizm Projesi başlatılmıştır. Odamızın başlatmış olduğu bu proje
sayesinde 2003 yılında sıfır olan kruvaziyer turizmi, 2007 yılı sonunda 288
bin 17 yolcuya ulaşmış, 2007 yılının ilk
6 ayında İzmir kruvaziyer turizminde
% 24 pay ile Kuşadası’ndan sonra ikinci
sıraya yükselmiştir.
2008 yılının ilk 3 ayında kruvaziyer
gemilerle gelen turist sayısı yaklaşık
35.000’dir. 2008 yılında 140 sefer ile
400.000 yolcunun İzmir’e kruvaziyer
gemilerle geleceği tahmin edilmektedir.
Tarih turizminin gelişmesi açısın-
dan Agora, Kadifekale, Bayraklı Eski
Symrna önemli bir yere sahiptir. Bu
yerlerin kente kazandırılması ile kente
daha çok turist çekilecektir. Bununla
birlikte alternatif turizm türleri içerisinde fuar ve kongre turizmine de ağırlık
verilebilir. Turizmi 12 aya yaymak için
kongre – fuar turizmi olmazsa olmaz
bir şarttır. Kentteki fuarcılık hizmetleri
önemli bir potansiyele sahiptir. İzmir,
Türkiye’nin ilk uluslararası fuarını düzenleyen kent olarak adını yazdırmıştır.
İzmir Enternasyonal Fuarı’nın 77.’si
2008 yılında düzenlenecektir.
2007 yılında İzmir’de toplam 37
fuar düzenlenmiştir. Bu fuarlar arasında uluslararası çapta düzenlenen İzmir
Enternasyonel Fuarı ve Uluslararası
Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı yer
almaktadır. Kente yeni fuar alanlarının kazandırılması ve kent merkezinde
artan otel sayısı sayesinde İzmir’in fuar
ve kongre turizminde atılım yapması beklenmektedir. Son zamanlarda
modern tıp ile binlerce yıllık yöntemleri
birleştiren bir dal olan SPA ve termal
turizm dünyada büyük ilgi görmektedir.
Termal kaynakların 23 tanesini sınırlarında barındıran İzmir’in sahip olduğu
bu potansiyeli avantaja dönüştürmesi
gerekmektedir.İzmir, termal kaynakların 23 tanesini sınırlarında barındırması avantajını kullanarak bu potansiyeli
değerlendirmelidir.
5. Ulaşım
İzmir, Batı Anadolu’nun en uç
15
İZMİR ‘08
noktasında olması sebebiyle lojistik
merkez olma yolunda ilerlemektedir.
Tüm ulaşım olanaklarının kullanılabildiği kentte özellikle limanlar ön plana
çıkmaktadır.
Karayolları Genel Müdürlüğü 2. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı olan İzmir’deki
yolların uzunluğu 1.788 km’dir. Çevresindeki tüm illere direkt karayolu ile
bağlanma imkanına sahip olan kentte;
İzmir Çevre Yolu, İzmir-Aydın ve İzmirÇeşme otoyolları bulunmaktadır.
İzmir; karayolu ile Ankara’ya 580
km, İstanbul’a 565 km, Manisa’ya 36
km, Denizli’ye 224 km ve Aydın’a 130
km uzaklıktadır. Türkiye’de ilk demiryolu yatırımları bölgemizde gerçekleşmiştir. En yaygın demiryolu ağı yine
bölgemizde olmasına karşın yolcu ve yük
taşımacılığında demiryolu yaygın olarak
kullanılamamaktadır.
İzmir’de uluslararası sivil hava meydanı niteliğinde Adnan Menderes Havalimanı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na
bağlı Çiğli Tuzla’da bulunan Kaklıç Havaalanı bulunmaktadır. Adnan Menderes
Havalimanı yılda 5.000.000 yolcu kapasitesine sahiptir. Bir liman ve kıyı kenti
olan İzmir’de 4 adet limanın yanında
pek çok yat limanı, iskele, balıkçı barınağı, yanaşma ve barınma yeri bulunmaktadır. Kentteki limanlardan en önemlisi
İzmir Alsancak Limanı’dır. Alsancak Limanı sadece İzmir’in değil aynı zamanda
Türkiye’nin en büyük konteynır ihracat
limanıdır. Merkezde bulunan Alsancak
Limanı, yıllık 11 milyon ton kapasiteye sahiptir. Limanda konvansiyonel ve
konteynır yüklemeleri yapılmakta, genel
kargo, kuru yük ve sıvı yük gemileri ile
birlikte yolcu ve Ro-Ro gemilerine de
hizmet verebilmektedir. Aliağa-Nemrut
Limanı’nda petrol ve kimyevi ürünlerin
yanı sıra dökme yüklerin doldurmaboşaltma işlemleri yapılmaktadır. Ayrıca
Çeşme’de bir Ro-Ro limanı ve Dikili’de
dökme yük limanı bulunmaktadır.
İzmir’de nakliye sektörü de son
derece gelişmiş olup, otobüs, tır ve gemi
filosu ile yurt içi ve yurt dışı taşımacılık
yapılmaktadır. İzmir’de kent içi ulaşım
da son zamanlarda gelişme göstermiştir.
İzmir Metrosu şu an Üçyol-Bornova
arası hizmet verirken mevcut banliyö
sisteminin metro standartlarına yükseltilmesi ile Aliağa-Menderes arasında da
metro ile seyahat etme imkanı doğacaktır. Ayrıca Üçyol-Üçkuyular ve Bornova
Merkez - Ege Üniversitesi Hastanesi
hatlarında yapım çalışmaları devam
etmektedir. Körfezdeki Konak, Karşyaka,
Bostanlı (arabalı vapur), Üçkuyular (arabalı vapur) Güzelyalı, Bayraklı, Alsancak, Pasaport ve Güzelbahçe iskeleleri ve
deniz ulaşım araçları ile deniz ulaşımı da
etkin olarak kullanılmaktadır.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne
bağlı ESHOT ve İZULAŞ otobüslerinin
2006 yılında gerçekleştirdiği sefer sayısı
3.795.924’tür.
Sonuç
İzmir ticari ve kültürel altyapısı,
girişimcilik ruhu ve çağdaş yapısı ile
ciddi bir avantaja sahiptir. Eğitim seviyesi yüksek, güçlü girişimcilik ruhuna
sahip bir kent olarak ülke içindeki yerini
korumaktadır.
İzmir ve hinterlandındaki coğrafya
çok önemli fırsatlar sunmaktadır. Ne var
ki avantajlı coğrafi konumu, işlek limanı,
modern havaalanı ve çevresindeki turizm
potansiyeline rağmen İzmir bugün istenilen konumda değildir.
İzmir; tarihinden gelen misyonu,
sahip olduğu potansiyeli, rekabetçi ve
girişimci ruhu ile bir dünya kenti olma
iddiasını sürdürmelidir.
Kentin gerçek potansiyelini yakalayabilmesi için sorunlarının bir an önce
çözüme kavuşturulması ve desteklenmesi gereklidir. EXPO 2015 adaylığı
ile birlikte kentin tanıtımı etkin bir
şekilde gerçekleştirilmiş, dünyanın dört
bir ucundaki delegelerin aklına Türkiye
denilince çağrışım yapan ilk şeylerden
biri İzmir olmuştur.
Bu avantajı kullanarak ticarette,
üretimde ve turizmde rekabet gücüne
sahip, yaşam kalitesi yüksek bir dünya
metropolü hedefi benimsenmelidir.
Daha fazla vakit kaybetmeden İzmir
için somut çalışmalar yapılmalı, proje,
plan ve hedefler ortaya koyularak İzmir
bir marka şehir haline getirilmelidir.
Kaynaklar
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
İzmir Ticaret Odası İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatırım Olanakları
İzmir Ticaret Odası, 2006 Yılı İzmir Ekonomik Profili
TUİK 2007 yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayımı Sonuçları
İzmir Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, DPT, İzmir İl Turizm Müdürlüğü, Hazine Müsteşarlığı verileri
İstanbul Sanayi Odası, Türkiye’nin İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu, 2006
İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi, http://iztekgeb.iyte.edu.tr/
İzmir Sanayi, http://www.sehriizmir.com/bloglar/izmirsanayi.html
İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü, http://www.eshot.gov.tr/f-sayisal_profily.htm
TEDAŞ, http://www.tedas.gov.tr/29,Istatistiki_Bilgiler.html
İzmirgaz, http://www.izmirgaz.com.tr
17
İZMİR ‘09
EGE EKONOMİYİ GELİŞTİRME VAKFI
İZMİR İLİ ÇALIŞMALARI
EGEV Arama Konferansı
EGEV Karar Konferansı
6/7 Kasım 1998
12 Aralık 1998
EGE BÖLGESİ GELİŞİM PROJESİ 2000 – 2005
İzmir Stratejik Hedef Toplantısı
İzmir Önceliklendirme Toplantısı
Bölgesel Diyalog Konferansı - Afyonkarahisar
Tarım ve Hayvancılık Sektör Toplantısı - Aydın Turizm Sektör Toplantısı -Marmaris
Jeotermal Sektör Toplantısı - Kuşadası
Madencilik Sektör Toplantısı – Kuşadası
13/14 Ekim 2001
19/20 Nisan 2003
4/6 Temmuz 2003 2/3 Nisan 2005 16/17 Nisan 2005 14/15 Mayıs 2005 14/15 Mayıs 2005 70 Katılımcı ile yapılmıştır.
58 Katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 84 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 57 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 54 katılımcı ile yapılmıştır
Üye illerden 29 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 30 katılımcı ile yapılmıştır.
17 Nisan 2008 8 Mayıs 2008
39 Katılımcıya sertifika verilmiştir.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008
Tarım ve Hayvancılık AB Uyum Semineri
Basın Toplantısı
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008
EGEV’in üye illerdeki faaliyetine dayalı olarak Philip Morris/Sabancı’nın
bir sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı Ege Fikir Önderleri Avrupa
Birliği eğitim programının EGEV Üyesi olan illerde gördüğü ilgi yeni ortak
projeleri de beraberinde getirdi. EGE’ nin her ilinde temasta bulunduğumuz
yerel odakların güçlü desteği, seminerler sırasında ortaya atılan yeni fikirler ve
öneriler, bölge illerinin sorunlarına yönelik yeni çözümlemelerin araştırılması
istekleri, bizi bu sosyal sorumluluk projelerini genişleterek sürdürme konusunda teşvik etti.
17 Nisan 2008 günü ESİAD işbirliği ile İzmir’de yapılan seminerde 39
kişilik katılım sağlanırken Prof. Dr. Yaşar UYSAL AB’ye Uyum Sürecinde
Türk Tarımının Bugünkü Konumu, Sumer TOMEK BAYINDIR (TE–TA
Tarım) Modern Hayvancılık İşletmeleri ve AB ile Rekabet konularında bilgi
verdiler. EGEV Yönetim Kurulu üyesi Arif GÜRDAL organik tarımda modern uygulamaları anlattı.
8 Mayıs 2008 günü Philip Morris/Sabancı’nın EGEV ve ESİAD desteğiyle Ege Bölgesi’nde gerçekleştirdiği Avrupa Birliği Eğitim Seminerlerinin
18
İZMİR İLİ KATILIMCI PROFİLİ
SEKTÖREL DAĞILIM
3
10
4
Kamu
Üniversite
Sivil Toplum
Özel Sektör
6
Basın
YAŞ DAĞILIMI
16
3
2
20'li yaşlar
30'lu yaşlar
40'lı yaşlar
50'li yaşlar
60'lı yaşlar
3
9
5
ilk dönemi hakkında bilgi vermek üzere basın mensuplarına özel bir
değerlendirme toplantısı yapıldı. Philip Morris / Sabancı Kurumsal
İlişkiler Müdürü Arzu AMİRAK, EGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz TEMİZOCAK ve ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sıtkı
ŞÜKÜRER’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda, AB eğitim
seminerlerinin ilk döneminde Muğla, Aydın, Manisa, İzmir, Kütahya
ve Çanakkale’de gerçekleştirilen altı seminere 910 kişi ile rekor düzeyde katılım sağlandığı açıklandı.
19
AFYONKARAHİSAR ‘09
M.Ö. 7000 Yılından başlayarak
günümüze kadar yerleşim yeri olan
İlimiz sınırları içerisinde Hitit, Frig, Grek,
Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı gibi
uygarlıklar egemen olmuştur.
Afyonkarahisar Merkez
20
Kent II. Yakup Bey zamanında
Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı
topraklarına katılmıştır. (1390)
Ankara Savaşından (1402) sonra Timur’un
askerlerince yıkıma uğrayan şehir,
yeniden Yakup Bey’in eline geçmiş ve onun
ölümü (1428) üzerine vasiyeti gereği,
kesin olarak Osmanlı İmparatorluğu’nun
egemenliği altına girmiştir.
İ
limiz adını M.Ö. 1340 yıllarında Hititler tarafından yaptırılan ve bu güne kadar ününü sürdüren kalesi ve yaklaşık 2300
yıldır ekilen haşhaş bitkisinden almıştır. M.Ö. 7000 Yılından başlayarak günümüze kadar yerleşim yeri olan İlimiz sınırları içerisinde Hitit, Frig, Grek, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı
gibi uygarlıklar egemen olmuştur. Selçuklu Türklerinin 1071 yılında
Anadolu’yu fethetmeleri sonucunda, Afyonkarahisar ili Türk’lerin hakimiyetine girmiştir. Selçuklu Devletinin parçalanmasından sonra şehir
bir süre Sahipoğulları’nın elinde kalmış ve 1341 yılında, akrabalık ilişkileri sonucu Germiyanoğulları’nın yönetimine geçmiştir. Kent II. Yakup
Bey zamanında Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır.(1390) Ankara Savaşından (1402) sonra Timur’un askerlerince
yıkıma uğrayan şehir, yeniden Yakup Bey’in eline geçmiş ve onun ölümü
(1428) üzerine vasiyeti gereği, kesin olarak Osmanlı İmparatorluğu’nun
egemenliği altına girmiştir. Fatih Sultan Mehmet’in Karaman’a yapmış
olduğu seferleri sırasında, stratejik özelliğinden dolayı, askeri harekatın başlıca merkezlerinden biri olmuştur. XVII. Yüzyılda ortaya çıkan
Celali ayaklanmaları Afyonkarahisar İlini de etkisi altına almış ve Celali Karayazıcı’nın kardeşi Deli Hasan Kütahya’yı alamayınca kışlamak
üzere geldiği (1602) şehirde, büyük ölçüde talan, yağma ve yıkım yaptırmıştır.
Mondros Barış Antlaşması’ndan (8-9 Aralık 1918) hemen sonra
İngiliz, Fransız ve İtalyan birliklerinin yer yer Osmanlı topraklarına
girmesi üzerine, bu yöreye 16 Nisan 1919’da Fransızlar yerleşmiştir.
21 Mayıs 1919’da iki subay ve 262 erden oluşan bir İtalyan birliği de
Afyonkarahisar’a gelmiş ve daha sonra bu birlikler yerlerini, 17 Mart
1920’de Yunanlılara bırakmıştır. Çok kısa süren birinci işgalden sonra,
13 Temmuz 1921’de Afyonkarahisar ikinci kez Yunanlılar tarafından
işgal edilmiştir. Afyonkarahisar 1 yıl 1 ay 25 gün Yunan işgali altında
kalmış ve Kurtuluş Savaşı’nın en büyük cephelerinden biri olan Büyük
Taarruz Afyonkarahisar ilinde başlamıştır. Yunan kuvvetleri büyük bir
bozguna uğratılarak, şehir 27 Ağustos 1922’de işgalden kurtarılmıştır.
Bu tarih Afyonkarahisar’ın Kurtuluş günü olarak kutlanmaktadır.
21
AFYONKARAHİSAR ‘09
COĞRAFİ YAPISI
Doğuyu batıya, kuzeyi güneye bağlayan İlimiz,
Anadolu Yarımadasının batısında, Ege Bölgesinin İçbatı Anadolu Bölümü’nde yer almaktadır.
Afyonkarahisar; doğuda Konya, batıda Uşak, kuzeybatıda Kütahya, güneybatıda Denizli, güneyde
Burdur, güneydoğuda Isparta ve kuzeyde Eskişehir İlleriyle komşudur. Rakımı 1034 m olup, yüzölçümü 13.927 km2’dir.
İlimiz, Türkiye’deki coğrafi bölgelerden üçü
üzerine yer almaktadır. Geniş bir kesimi Ege
dizisinin batısında, yaklaşık 1000 m. yükseklikte
ki Karahisar Ovası, Batıda Sandıklı Dağları’nın
(Kumalar Dağı) bulunduğu kısımda Sandıklı ve
Sincanlı Ovaları yer almaktadır. İldeki akarsular
çeşitli doğrultularda akmaktadır.
İlin kuzeydoğusunda bulunana sular Sakarya Nehri’ne, kuzeybatı kesimindekiler de yine
Sakarya kolu olan Porsuk Çayı’na dökülerek
Karadeniz’e ulaşmaktadır. Batıdaki sular Büyük
Menderes’in kolu Kufi Çayı’na karışarak Ege
Denizi’ne gitmektedir. İlin orta kesiminde bulunan suların önemli bir bölümü Afyonkarahisar
Ovası’ndan geçen Akarçay’ı toplayarak önce Eber
Gölü’ne daha sonra da Akşehir Gölü’ne taşınmaktadır. Eber Gölü’nün tümü, Akşehir ve Acıgöl’ün
ise bir kısmı il sınırları içerisindedir.
İklim ve Bitki Örtüsü
Bölgesi’nin İçbatı Anadolu Bölümü’nde, Güneydeki Başmakçı, Dinar, Dazkırı ve Evciler ilçelerinin toprakları Akdeniz Bölgesi’nde, doğu ve
kuzeydoğu kesimlerindeki bazı topraklar da İç
Anadolu Bölgesi’nde yer almaktadır.
İçbatı Anadolu eşiği üzerinde görülen güneydoğu - kuzeybatı doğrultulu dağ dizilerinin en
doğuda olanları ilin doğu sınırları üstünde yükselmektedir. (Emirdağ, Türkmen Dağı). Bu dağlar
22
Afyonkarahisar Ege Bölgesi’nde yer almasına
rağmen; yükselti ve denizden uzaklık nedeniyle iklim koşulları İç Anadolu iklimi ile benzerlik göstermektedir. Daha çok kışları soğuk ve kar yağışlı
(en düşük sıcaklık -23.8), yazları sıcak ve kurak
(en yüksek sıcaklık 40.2), ilkbahar ve sonbaharda
yağışlar yağmur (ortalama yağış miktarı 453 mm)
şeklindedir. Bitki örtüsü kara ikliminin el verdiği
kuru orman topluluklarıdır. Dağlık alanlarda varlığını sürdürmekte olan bu ormanlar düzlüklerde
tamamen ortadan kaldırılmıştır. Ormanların yok
edilmesi sonucu ilin ovalık alanları bozkır görünümünü almıştır. İlin kuzey ve batısındaki yüksek
dağlık kesimler karaçam ve ardıç ormanlıklarının
yayılma alanlarıdır. İlin, yüz ölçümünün %21.3’ü
ormanlarla kaplıdır.
Nüfus durumu
22 Ekim 2000 Günü yapılan Genel Nüfus Sayımı kesin sonuçları aşağıya çıkartılmıştır. 2000
Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre; ilin toplam
nüfusu 810.776’dır. Bunun 371.868’i şehirlerde
ve 440.548’i kırsal alanlarda yaşamaktadır.1990
– 2000 yılları arasında il nüfusunun ‰
9.47, şehir nüfusunun ‰ 21.44 ve kırsal
nüfusun ‰ 1.74 oranında artığı görülmektedir. Nüfus yoğunluğu ise 57 dir.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun yapmış
olduğu 2000-2010 Nüfus Projeksiyonuna
göre; ilimizin 2007 nüfusu 830.000’dir.
Bunun 408.000’i şehir nüfusu ve 422.000
kırsal nüfustur. İlçeler bazında Bayat, Çobanlar, Dazkırı, Dinar, Emirdağ, Evciler,
Hocalar, İscehisar, Kızılören ilçelerinde
nüfus azalırken; Merkez, Başmakçı, Bolvadin, Çay, Sandıklı, Sinanpaşa, Sultandağı
ve Şuhut ilçelerinde ise nüfus artmıştır.
2000 yılı nüfus sayımına göre; aldığı
göç 35.636, verdiği göç 52.252’dir. Net
göç hızı binde -22.55’dir. Toplam göç eden
erkek sayısı 38.137 iken, kadın sayısı ise
30.760’dır. Göçlerin çoğu şehirden şehre
gerçekleşmekte olup, toplam şehirden şehre
göç eden insan sayısı 36.700’dür.
Afyonkarahisar ili 18 ilçe (Merkez ilçe
dahil), 107 Belediye, 392 köy ve 576 mahalleden oluşmaktadır. Afyonkarahisar 107
belediye ile, Türkiye genelinde Konya’dan
sonra en çok belediyeye sahip il konumundadır.
Belediye sayıları itibariyle Merkez İlçe,
16 belediyesi ile ilk sırada yer almaktadır.
Merkez ilçeyi; Sinanpaşa (13), Sandıklı
(11), Çay-Dinar-İhsaniye (9), SultandağıŞuhut (7), Emirdağ (6), Bolvadin (5) ilçeleri izlemektedir. Diğer ilçelerde ise belediye
sayısı 5’in altındadır.
SOSYAL YAPI
Afyonkarahisar ilinin önemli ulaşım
aksları üzerinde yer alması, coğrafi ve sosyal hareketliliği artırmış, ilin içe dönük
geleneksel yapısının değişimini sağlayarak,
modernleşme sürecini hızlandırmıştır. Ayrıca; iller ve bölgeler arası önemli kara ve
demir yollarının buradan geçmesi, çeşitli
kamu kurum ve kuruluşlarınca yürütülen
altyapı hizmetlerinin artan oranda devreye
girmesi, son yıllarda yaşanan ekonomik atılımlar ve üniversitenin sosyal yaşama hız
kazandırması etkili olmuştur. Toplumsal
ve kültürel değişim sürecinde aile yapısı
da önemli ölçüde değişen ilimizde geleneksel kapalı ekonomilere özgü geniş aile
yapısından, modern çekirdek aileye doğru
geçiş yaşanmıştır. 2000 Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre; ortalama hane halkı
büyüklüğü 4.98’dir. İl merkezinde artan
nüfusa paralel olarak konut sorunu vardır.
Ancak gecekondulaşma bulunmamaktadır.
Daha çok kooperatifleşme suretiyle konut
edinme yaygındır.Toplu Konut İdaresi tarafından ilimizde yapılan konut uygulamaları da konut ihtiyacının karşılanmasında
önemli ölçüde etkili olmaktadır. Toplu konut uygulaması kapsamında 10 adet proje
ile 2.176 adet konut inşaatı devam etmek-
ve Belediye - İş Sendikasıdır. 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu
çerçevesinde Kamu -Sen’e bağlı 7, KESK’e
bağlı 4, Memur-Sen’e bağlı 7, BASK’a bağlı 1 ve 1 tane Bağımsız sendika kuruluşu
şubeleri faaliyet göstermektedir. İlimizde
faaliyet gösteren kamu ve özel sektör sanayi kuruluşlarına ait sektörel dağılımlarına
baktığımız zaman;
İl Hudutları İçinde Ticaret Kuruluşlarının Ekonomik, Tarımsal, Sosyal ve
Mesleki Faaliyetleri:
Ticaret ve Sanayi Odası: İlimizde 6
adet ticaret ve sanayi odası kurulmuş olup,
3345 gerçek ve 4071 tüzel kişi olmak üzere 7416 üyesi bulunmaktadır.
Ticaret Borsası: 3 adet ticaret borsası
mevcut olup; 226 gerçek ve 253 tüzel kişi
olmak üzere 749 kişi kayıtlıdır.
Ziraat Odaları: İlimizde 11 adet
ziraat odası bulunmaktadır.
Odaların Faaliyetleri: İlimizde 1 adet
tedir. Bu konutlardan 580 adedi satışa sunulmuştur.
Çalışma Hayatı
2000 Genel Nüfus sayımı verilerine
göre; 15-65 yaş arası çalışır (faal)nüfus
132.868’dır. Tarım işkolunda çalışanlar %70, sanayi işkolunda çalışanlar %6,
ticaret işkolunda çalışanların %5, mali
kurumlarda çalışanlar %1, hizmetler işkolunda çalışanlar %18’dir. 2005 yılı TÜİK
verilerine göre işsizlik oranı % 4.46’dır.
Türkiye işsizlik oranı (10.3) ortalamasının altındadır. Toplam itibariyle; 6.502’u
erkek, 1.146’sı kadın olmak üzere, 7.648
müracaatçı iş beklemektedir. Bu müracaatçılardan 6.204’ü erkek, 1.110’u kadın
olmak üzere 7.314’ü tamamen işsiz durumdadır. İşsizlik ödeneği almak için 311
kişi müracaatta bulunmuş olup; 11’i ret
edilmiş ve 290’ı işsizlik ödeneği almaya
hak kazanmıştır. İlimizde 5 adet işçi sendikası mevcuttur. Bunlar; Türk - İş Konfederasyon, Demiryol İş Sendikası, Türk
Harp - İş Sendikası, Şeker - İş Sendikası
Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği ile 37
adet Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Odası
Faaliyet göstermektedir. İlimizde meslek
odalarının mesleklere göre dağılımına baktığımız zaman; Kooperatifçilik: İlimizde
Sanayi Ticaret Bakanlığı’ na bağlı kooperatif sayısı 282, Tarım Bakanlığı’na bağlı
tarım amaçlı kooperatif sayısı 373, kooperatif birliği ise 4 adettir. Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri sayısı
16 adet ve ortak sayısı 9.971 kişidir.
Afyon Kocatepe Üniversitesi
3 Temmuz 1992 tarihinde kurulan
Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 10
Kasım 1992 tarihinde eğitim-öğretim faaliyetlerine başlamıştır. Üniversitenin tarihi o dönemde Eskişehir İktisadi ve Ticari
İlimler Akademisine bağlı olarak kurulan
Afyon Maliye Muhasebe Yüksekokulu’nun
açıldığı 1974 yılına dayanmaktadır.
Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006-2007 öğretim yılında 8 fakülte
(iktisadi ve idari bilimler fakültesi, veterinerlik fakültesi, fen-edebiyat fakültesi,
teknik eğitim fakültesi, eğitim fakültesi,
mühendislik fakültesi, tıp fakültesi, güzel
sanatlar fakültesi), 3 enstitü (sağlık bilimleri enstitüsü, sosyal bilimler enstitüsü, fen
bilimleri enstitüsü), 4 yüksek okul (beden
23
AFYONKARAHİSAR ‘09
eğitimi yüksek okulu, yabancı diller yüksekokulu, turizm işletmeciliği ve otelcilik
y.o), 1 devlet konservatuarı, 12 meslek
yüksek okulu (Atatürk Sağlık Hizmetleri
MYO, Afyonkarahisar MYO, Bayat MYO,
Bolvadin MYO Çay MYO, Dinar MYO,
Emirdağ MYO, İscehisar MYO, Sinanpaşa
MYO, Sandıklı MYO, Sultandağı MYO,
Şuhut MYO), ve 15 araştırma ve uygulama
merkezi bulunmaktadır.
Afyonkarahisar ilindeki birimlerde
1.002 akademik, 557 idari olmak üzere
toplam 1.559 personel istihdam edilmektedir. Fakülte ve yüksek okullara bağlı
bölüm/programlarında Afyonkarahisar’da
2006-2007 öğretim yılında toplam 21.
889 öğrenci öğrenim görmektedir.
Sağlık
İlimizde; 139 sağlık ocağı, 90 sağlık
evi, 14 devlet hastanesi, 1 doğum ve çocuk bakımevi hastanesi, 1 göğüs hastalıkları hastanesi, 1 tıp fakültesi araştırma
ve uygulama hastanesi, 3 özel hastane, 1
halk sağlığı laboratuarı, 3 verem savaş dispanseri, 1 ana çocuk sağlığı ve aile planlaması dispanseri bulunmaktadır. Özel
sağlık kuruluşları olarak ise; Merkez İlçede
6, Dazkırı’da 1 ve Emirdağ’da 2 olmak
üzere 9 özel poliklinik, 16 laboratuar, 78
özel muayenehane ve 3 özel hastane bulunmaktadır. Ayrıca, 209 eczane ve 5 ecza
deposu mevcuttur. Devlet Hastanesindeki
poliklinik sayısı 1.183.581’dir. Üniversite
Hastahanesi ve özel hastanelerde poliklinik
sayısı 151.847’dir. İlk altı ay içerisinde
toplam 1.335.428 poliklinik yapılmıştır.
Afyonkarahisar ilinde genel yatak işgal
24
oranı %53.3 olup, ortalama kalış süresi 4.9
gündür. Tüm sağlık kurumlarının tek çatı
altında toplanmasıyla sunulan hizmetlerdeki etkinlik ve verimlilik vatandaşlara da
yansımıştır. Hastanelere getirilen randevu
sistemiyle vatandaşların hastanelerdeki zaman kaybının önüne geçilmiş olup, aşırı
yığılmalar engellenmiştir.
Spor Faaliyetleri
İlimizde spor tesis sayısı toplam 33
adettir. Merkez ve Dinar ilçelerinde 2 adet
stadyum bulunmaktadır.
İl genelinde eskrim, voleybol, masatenisi, güreş, basketbol, hentbol, karate gibi
spor faaliyetlerine yeterli ilgi mevcut olup
en çok uğraşılan spor dalı futboldur. Eskrim ise, en çok başarı getiren spor dallarının başında gelmektedir. İlimiz eskrim
sporcuları Türkiye çapında birincilik, ikincilik ve üçüncülük dereceleri almışlardır.
Güreş İlimizde Türkiye ve Dünya çapında başarılı olduğumuz bir spor dalıdır.
2007-2008 güreş sezonunda ilimiz bay,
bayan güreşçileri Türkiye’ye birincilik,
ikincilik ve üçüncülükler kazandırabilecek
olan sporcularımızın bir çoğu Bayan Güreş
Milli Takımına davet edilmişler ve ülkemizi başarı ile temsil etmişlerdir.
KÜLTÜREL YAPI
M.Ö. 3000 yılından itibaren yaklaşık
5.000 yıllık bilinen Afyonkarahisar tarihi
Hitit, Frig, Yunan, Roma ve Bizans egemenliğinden sonra yaklaşık 1.200 yıldan
beridir Türk yurdu olmuştur. Değişik
milletlerin bir çok devlet kurduğu Anadolu da muhtelif medeniyetlere ait tarihi
ve kültürel kalıntıların bir bölümü de Afyonkarahisar da bulunmaktadır. Dinar
Örenyeri (Gelenia, Apameia), Emirdağ/
Hisarköy Örenyeri (Amereum), İhsaniye/
Döğer Örenyeri (Kapıkaya I, KapıkayaII,
Aslankaya), İhsaniye/Kayıhan Kasabası
Göynüş Vadisi Örenyeri, İhsaniye Ayazini
Köyü Örenyeri (Metropolis), Bolvadin Kemerkaya Yedi Kapı Kaya Yerleşim ve Örenyeri tarihi yerler arasındadır.
Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşları ile kahraman Mehmetçiğin Kocatepe
de gerçekleştirdiği Büyük Taarruza ev sahipliği yapmış ve Türkiye Cumhuriyetinin
temelleri Afyonkarahisar ilinde atılmıştır.
Kocatepe Atatürk Anıtı ve Kitabesi, Kocatepe Anıtı, Büyük Taarruz Şehitliği,
Zafer Anıtı, Yüzbaşı Agah Efendi Şehitliği, Anıtkaya Şehitliği, Yıldırım Kemal
Şehitliği, Çiğiltepe Şehitliği, Giresunlular
Şehitliği, Şuhut Kurtuluş savaşı Şehitliği,
Ali Çetinkaya Kabri ve Anıtı Afyonkarahisar ilindeki anıtlar ve şehitliklerdir. İldeki
arkeoloji müzesinde 44.012 adet eser bulunmaktadır. Eski Tunç, Hitit, Frig, Lidya, Helen, Roma ve Bizans dönemlerine
ait çok sayıdaki höyük ve antik kentlerden
bulunan yerel özellikli küçük buluntular
sergilenmektedir. Kaklık, Karaoğlan, Kusura, Yanarlar, Yazılı Kaya, Tatarlı, Çavdarlı, Amorium kazıları müzede sergilenen
çeşitli dönemlere ait eserlerin bulunduğu
yerleşim yerlerindendir.
TURİZM
Afyonkarahisar yüzyılların birikimi tarihi ve kültürel varlıklara sahiptir. İli her
yıl 230.000 civarında turist ziyaret etmek-
tedir. Bu turistlerin 220.000 civarında
yerli turist oluştururken, 2.000 civarında
yabancı turist ziyaret etmektedir. İlimizde
Kültür ve Turizm Bakanlığı işletme belgeli
konaklama tesislerinde 2.219, Kültür ve
Turizm Bakanlığı yatırım belgeli konaklama tesislerinde 3.155, belediye belgeli kaplıca tesislerinde 3.004 ve belediye belgeli
otellerde 2.133 yatak mevcut olup; toplam
yatak kapasitemiz 7.356’dır. Yatırım belgeli (inşaatı devam eden) konaklama tesisleri
(3.107 Yatak) tamamlandığında İlimizde
toplam yatak sayısı 10.463’ya ulaşacaktır.
Kaplıcalar Hakkında Bilgiler
Eski Tunç çağından beri varlığı bilinen
sıcak su kaynaklarımız, Frig döneminde
insanların kullandığı kaplıcaya dönüşmüştür. Gazlıgöl ve Hüdai Kaplıcaları bu dönemden itibaren insanların şifa aradığı ve
bulduğu yerlerdir. Çoğunlukla geleneksel
kaplıca tedavisi veya hamam ihtiyacı için
gidilen kaplıcalar günümüzde gelişim sürecine girerek termal tedavi ve rehabilitasyon
merkezleri haline dönüşmeye başlamıştır.
Bilimsel metotların kullanıldığı fizik
tedavi üniteleri ile insanlara daha bilinçli
hizmetler verilmesi termal turizminin yanı
sıra alternatif turizmin de gelişmesine neden olmuştur. Ülkemizin termal başkenti
özelliğine sahip olan ilimiz kaplıcalar yönünden oldukça zengindir. Kaplıcaların
oda ve yatak kapasiteleri aşağıda gösterilmiştir.
Gazlıgöl Kaplıcası AfyonkarahisarEskişehir Yolu 22. km.
İHSANİYE/AFY.
Kapasitesi: Belediyece İşletilen tesislerde, 215 Yatak, özel şahıslar tarafından
işletilen 11 otel, 776 yatak, 13 pansiyon
490 yatak olup, toplam yaklaşık 2000 yatak kapasitelidir.
Hüdai Kaplıcası Sandıklı ilçesine
8 km. uzaklıkta SANDIKLI/AFY.
Kapasitesi: 262 Apart Daire Toplam
947 Yatak Kapasitelidir. Ayrıca, Belediye Belgeli Kaplıca Otel 34 Oda, 68 yatak,
“Termal Yeni Otel”de 132 oda, 264 yatak,
olmak üzere yaklaşık 1279 yatak kapasitelidir.
Heybeli Kaplıcası AfyonkarahisarKonya K.yolu 30. km. BOLVADİN/AFY.
Kapasitesi: 74 Banyolu oda, 370 yatak
kapasiteli, 60 Halk Tipi Ev 180 yatak kapasiteli, ayrıca yeni yapılan turistik otelde
25 oda, 102 yatak olmak üzere yaklaşık
650 yatak kapasitelidir.
Ömer Kaplıcası AfyonkarahisarKütahya K.yolu 14.km. AFY.
Kapasitesi: Ömer Termal Turizm Mer-
kezi içerisinde özel şirketçe işletilen Termal Resort Oruçoğlu Otelinde 306 Oda,
624 yatak bulunmaktadır.Ömer Kaplıcaları Afyonkarahisar Ticaret Borsasına kiraya
verilmiş olup, Kaplıcadaki tüm tesisler yeniden restorasyon edilmiştir. Kaplıcada 49
adet Villa , otel 35 oda, 20 apart toplam
270 yatak kapasitelidir.
Gecek Kaplıcası AfyonkarahisarKütahya K.yolu 18.km. AFY. SANAYİ
İlimiz coğrafi konum itibariyle, iller
ve bölgeler arası önemli karayollarının
ve dört ayrı demiryolu hattının birleştiği
Türkiye’deki tek il konumunda olmasına
rağmen, özel sektör yatırımlarından yeterice pay alamamıştır. Son 10-15 yıla kadar
kamuya ait sanayi kuruluşları dışında özel
sektör sanayi yatırımları durgunluk göstermiştir. Kamu tarafından yapılan çeşitli
yatırımlar nedeniyle (Çimento, Beton Travers, Kızılay Maden Suyu İşletmesi, Afyonkarahisar Alkaloid Fabrikası, Seka, Şeker
Fabrikası ve Şeker Makine Fabrikası) il
ekonomisinin ağırlığını tarımdan sanayiye
doğru kaymasına neden olmuştur.
Organize Sanayi Bölgeleri
Afyonkarahisar Organize Sanayi Bölgesi :
Organize Sanayi Bölgesi şehir merkezine 4 km. uzakta bulunan Çapakkırı Mevkiinde 465 hektar alan üzerine kurulu bulunmaktadır. Organize Sanayi Bölgesinde
toplam 431 sanayi parseli bulunmaktadır.
Bölgedeki alt ve üst yapı çalışmaları % 95
oranında tamamlanmıştır.
İscehisar Mermer Organize
Sanayi Bölgesi
1996 yılı Yatırım Programında Etüd
Karakteristliği ile yer almıştır. Yer Seçim
Komisyonunca 30/10/1996 tarihinde Organize Sanayi Bölgesi yeri olarak İscehisar
– Ankara Karayolu 3. km. de Kocakır Mevkiindeki 100 Hektar alan seçilmiştir. Daha
sonra Müteşebbis Teşekkül tarafından bu
alan 150 Hektara çıkartılmış ve ayrıca 332
Hektar rezerv alan tespit edilmiştir. 150
Hektarlık alanda 56 sanayi parseli mevcuttur.
25
AFYONKARAHİSAR ‘09
Bolvadin Organize Sanayi Bölgesi
Bolvadin Organize Sanayi Bölgesi 1998
yılı Yatırım Programında Etüd Karakteristliği ile yer almıştır. Yer Seçimi Komisyonunca
15/02/2000 tarihinde Organize Sanayi Bölgesi
yeri olarak Bolvadin – Emirdağ Karayolu 14.
km. Avdan Mevkiindeki 128 Hektar büyüklüğündeki alan seçilmiştir. Bölgenin mera vasfı
kaldırılarak mülkiyeti O.S.B. adına tescil edilmiştir. Bölgede 1. etap olarak 50 hektar alanın
imar çalışmaları yapılmış olup, bu bölgede 24
adet, 2. etap olarak 78 hektarlık alanda 43 adet
sanayi parseli ayrılmış, altyapı projeleri hazırlanmıştır.
Sandıklı Organize Sanayi Bölgesi
Sandıklı Organize Sanayi Bölgesi 1997 yılı
Yatırım Programında Etüd Karakteristliği ile yer
almıştır. Yer Seçim Komisyonunca 25/03/1997
tarihinde Sandıklı İlçe Merkezine 3 Km. mesafede Biryanlı – Gençek Sırtı mevkiindeki 300
Hektar büyüklüğündeki alan seçilmiştir.
Emirdağ Organize Sanayi Bölgesi
Emirdağ Organize Sanayi Bölgesi 1999 yılı
Yatırım Programında Etüd Karakteristliği ile
yer almıştır. Kuruca Köyü Kabir Tepe mevkiindeki yaklaşık 113 hektar büyüklüğündeki alan
O.S.B. yeri olarak 21/06/2005 tarihinde Yer
Seçim Komisyonunca seçilmiştir.
Dazkırı Dokuma Konfeksiyon Organize Sanayi Bölgesi
Dazkırı Organize Sanayi Bölgesi 1997 yılı
Yatırım Programında Karma Organize Sanayi
Bölgesi olarak Etüd Karakteristliği ile yer almıştır. Yer Seçim Komisyonunca 25/03/1998 tarihinde İlçe merkezine 2 km. mesafedeki Kepez
Mevkiinde bulunan 120 Hektar büyüklüğündeki alan seçilmiştir.
Dinar Tekstil Organize Sanayi Bölgesi
Dinar Organize Sanayi Bölgesi 1998 yılı Yatırım Programında Etüd Karakteristliği ile yer
almıştır. Yer Seçim Komisyonunca 08/07/1998
tarihinde Dinar – Denizli Karayolu üzerinde
İlçe merkezine 12 km. uzaklıkta Akçaören – Göğebakan Mevkiindeki 380 Hektar büyüklüğündeki alan seçilmiştir.
Afyonkarahisar Besi Organize
Sanayi Bölgesi
Afyonkarahisar Besi Organize Sanayi Bölgesi
1999 yılı Yatırım Programında Etüd Karakte-
26
ristliği ile yer almıştır.Yer Seçim Komisyonunca
04/04/2000 tarihinde Yelönü Tepesi İkizburnu
arası Topçukuru Mevkiindeki 200 Hektar büyüklüğündeki alan seçilmiştir.
Şuhut Organize Sanayi Bölgesi
Şuhut Organize Sanayi Bölgesi olarak Yer
Seçim Komisyonunca 30/12/2004 tarihinde
Tedircin Mevkiindeki yaklaşık 200 Hektar alan
seçilmiştir.
Bolvadin Tarıma Dayalı İhtisas
(Süt Sığırcılığı) Organize Sanayi Bölgesi
Bolvadin-Çobanlar karayolu üzerindeki Kalın Toprak Mevkiinde bulunan 446 Ha’lık alan
Yer Seçim Komisyonunca 02/11/2006 tarihinde
seçilmiştir.
Mermercilik
İlimizin İscehisar İlçesinde bulunan çok
zengin mermer yatakları M.Ö.300 yıllarından bu yana bilinmesine karşın atıl kalmış
ancak Cumhuriyet döneminde 1945 yılında,
Anıtkabir’in inşaatında kullanılmak üzere işletilmeye başlanılmıştır.1985 yılında Maden Kanunu kapsamına giren Türkiye toplam mermer
rezervi 5 milyon m³ olup bunun 2 milyon m³’ü
işletilebilir durumdadır.
Bu miktarında yaklaşık %35-40’ı İscehisar
mermer havzasında bulunmaktadır. İlimizdeki
mermer rezervi ile ilgili olarak; 03-05 Mayıs
2001 tarihinde yapılan Türkiye 3. Mermer Sempozyumu Bildiriler Kitabında Afyonkarahisar’ın
kuzey bölgesinde sadece İscehisar İlçesinde mermer üretimi yapılmakta olduğu ve bu bölgede
70.000.000 m³ mermer rezervi bulunduğu belirtilerek İscehisar’daki mermer ocaklarından
yıllık ortalama 700.000 m³ mermer çıkarıldığı
ve bunun 100.000 m³ blok mermer olarak geriye kalan 600.000 m³’ü ise moloz olarak kullanıldığı ifade edilmektedir. Mermer istihracı ve
gerekse üretimi zor ve riskli bir yatırım alanı
olmasına rağmen dış piyasalarda rakip bolluğu
da vardır. Fakat dünya piyasalarında tutulan bir
mermer çeşidinde işçilik iyi olduğu ve istenilen
miktarlarda ve istenilen sürelerde teslimat yapıldığı takdirde devamlı talep artmaktadır.
Mermer sektöründe kalifiye eleman ihtiyacını karşılamak üzere Afyonkarahisar Sanayicisi
ve Mermer Sektörü yatırımcılarının katkıları ve
destekleriyle ilimizde Afyon Mermercilik Yüksekokulu inşa edilerek öğretime başlamıştır. İki
yıllık bu okul mezunları sektörde kalifiye eleman ihtiyacını büyük oranda karşılayacaktır.
1985 yılında
Maden Kanunu
kapsamına giren
Türkiye toplam
mermer rezervi
5 milyon m3 olup
bunun 2 milyon
m3’ü işletilebilir
durumdadır.
Bu miktarında
yaklaşık %35-40’ı
İscehisar
mermer
havzasında
bulunmaktadır.
İlimiz merkezi, ülkemizde dört ayrı demiryolu hattının birleştiği noktada bulunan
tek il merkezi olma özelliğini taşımaktadır. Afyonkarahisar avantajlı konumunu ve
geçmişte yapılan yatırımlar sonucu demiryolu ağı çok gelişmiş durumdadır.
İlimizdeki Madenler Durumu
İlimizdeki maden çeşitleri, madenlerin
çıkartılma yerleri, tenör ve rezervleri ile ilgili bilgiler aşağıya çıkartılmıştır:
ANTİMUAN (Sb) madeni EmirdağCevizli sahasında bulunmaktadır. Tenör
seviyesi % 32.49 Sb olan maden geçmiş
yılalrda işletilmiştir. DEMIR (Fe) madeni
Sultan Dağı (Sultandede Tepe, Çayderesi,
Tavasarı Tepe) civarında bulunmaktadır.
Tenör seviyesi % 50-56 Fe2O3 olan maden için 467 000 ton görünür rezerv tesbit
edilmiştir. Özburun sahasında ise tenör seviyesi %50 Fe2O3 bulunmaktadır. Burada
ise 200 bin ton görünür rezerv mevcuttur.
DIYATOMIT (Diy) madeni Sinanpaşa
- Tınaz Tepe sahası içinde yer almaktadır.
Yaklaşık 133 668 ton görünür, 376 830
ton muhtemel, 813 000 ton mümkün rezerv vardır. Filtrasyona uygundur.
GRAFIT (Grf) madeni Afyon-IşcehisarAkhisar Kezban sahalarında bulunmaktadır. Tenör seviyesi % 18.40 C lan madenin
2 750 ton görünürrezervi olduğu tesbit
edilmiştir. İl merkezi civarında rastlanan
KALSIT (Cc) madeni ise tenör bakımından oldukça zengindir: % 94-98.00 CaCO3 . KIREÇTAŞI (Kçt) Pazarağaç Köyü
civarında bulunmaktadır ve tenör oranı %
94 CaCO3, % 2.25 MgO’dır.
Muhtemel rezerv ise 21 884 375
tondur. KUVARSIT (Qz) madeni ŞuhutTaşoluk Sahasında bulunmaktadır. Tenör
oranları ise % 95.75 SiO2, % 1.5 Fe2O3,
% 2-9 Al2O3, % 0.1 den az TiO2’dır. 9
031 250 tonu görünür, 15 937 500 ton
muhtemel rezerv sahası dört adet kuvarsit yatağı mevcuttur.MANGANEZ (
Mn ) madeni özellikle Emirdağ, Merkez
(Bayramgazi), Bolvadin (Çay) civarlarında
bulunmaktadır. Tenör oranları % 23.50
Al2O3 olan madenin rezerv miktarı 51
000 ton dur.
MERMER (Mr) özellikle Iscehisar sahası nda özellikle AFYON BEYAZI olarak
da bilinen , beyaz renkli mermerlerin bazı
kısımlarında ince, sarı renkli damarlar bu-
lunur. Sertliği 3, yoğunluğu 2.75 g/cm3,
porozitesi % 0.2 dir. 2 500 000 m3 mümkün rezerv vardır. Bu sahadaki en önemli
ikinci mermer ise AFYON KAPLAN POSTU diye bilinen tür mermerdir. Açık gri ve
grinin değişik tonlarında, boğumlu, breşik
yapılar gösteren mermerdir. Sertliği 4, yoğunluğu 2.73 g/cm3, porozitesi % 0.2 ‘dir
.Yaklaşık 3 600 000 m3 rezerv bulunmaktadır. URANYUM (U) madeni Gazlıgöl ve
Karaveli bölgesinde bulunmaktadır. Tenör
oranı düşükseviyededir.
ULAŞTIRMA VE ALT YAPI
DURUMU
Karayolu
İlimiz transit geçit merkezi olması nedeniyle Batı Anadolu’nun diğer
bölgelere açılan kapısı durumundadır.
Afyonkarahisar’ın İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Kütahya, Konya, Isparta,
Burdur, Denizli ve Antalya ile direkt ve
yakın bağlantısı vardır. Ulaşım yönünden
son derece avantajlı konuma sahiptir.
İlimiz sınırları içerisinde devlet yolu
uzunluğu 554 km. olup, bunun tamamı
asfalttır. İl yolu uzunluğu 480 km olup
sadece 2 km.si toprak kaplamadır. İl yolu
ve Devlet yolunun toplam uzunluğu 1034
km dir. Afyonkarahisar ili sınırları dahilinde 207 km. bölünmüş yol mevcuttur.
Demiryolu
İlimiz merkezi, ülkemizde dört ayrı demiryolu hattının birleştiği noktada bulunan
tek il merkezi olma özelliğini taşımaktadır.Afyonkarahisar avantajlı konumunu ve
geçmişte yapılan yatırımlar sonucu demiryolu ağı çok gelişmiş durumdadır. Ülkemizin her yönüne demiryolu ile ulaşım sağlanmakta olup, Afyonkarahisar Gar’ından
13 yolcu ve 12 adet yük treni olmak üzere
günde ortalama toplam 25 tren geçmektedir. İl merkezimiz demiryolları ile komşu
illerden Konya, Isparta, Denizli ve Kütahya illerine doğrudan, Eskişehir ve Uşak
iline Kütahya İli topraklarından, Burdur’a
Isparta İli topraklarından geçmek suretiyle
bağlanmaktadır. Demiryolu hatlarından,
Afyonkarahisar - Konya hattının 80 Km.
si, Afyonkarahisar-Kütahya hattının 51
Km.si, Afyonkarahisar-Uşak hattının 50
Km.si ve Afyonkarahisar-Alsancak (İzmir)
hattının 203 Km.si; Afyonkarahisar il sınırlarında bulunmaktadır.
Havayolları
Afyonkarahisar ilinde Ataköy (Deper)
köyü sınırları içerisinde askeri havaalanı
bulunmaktadır. Askeri havaalanının yanında yapılması düşünülen Afyonkarahisar Sivil Havaalanı kamulaştırma tahsisi
tamamlanmış olup, kamulaştırılan taşınmazların tümü tapuda il özel idaresine
adına tescillenmiştir.
Haberleşme
Tüm ilçe ve köylere telefon hizmeti
götürülmüştür. Santral sayısı 223 adet,
toplam kapasitesi 178.000 ve telefon
abone sayısı 157.000’dir. Dağıtılan gönderi adedi 2007 Haziran sonu itibariyle
7.291.393 adettir. AFJET
(Afyon Jeotermal Isıtma Sistemi)
İlimizdeki jeotermal enerjiden faydalanmak amacıyla İl Özel İdaresi, Afyonkarahisar Belediyesi ve Sanayi ve Ticaret
Odası iştiraki Afyon Jeotermal Isıtma
Sistemi (AFJET) kurulmuştur. Hizmete
girdiği 1996 tarihi itibariyle 3.000 olan
abone sayısı 2002 yılı Ekim ayı sonunda
4.600 sayısına ulaşmıştır.
Doğalgaz
EPDK tarafından doğalgaz hattı yapım işinin ihalesi Ocak 2006 tarihinde
yapılmıştır. 20.07. 2006 tarihinden itibaren Afyonkarahisar, Bolvadin, Çay ve
Dinar yerleşim bölgelerinde 30 yıl süre ile
doğalgaz dağıtım faaliyeti yapmak üzere
lisans alınmıştır. Projenin yapım maliyeti 25.000.000 $’dır. Yapımına başlanan
27
AFYONKARAHİSAR ‘09
projede Beyazıt, Sahipata, Veysel Karani, Hoca
Ahmet Yesevi ve Eşref Paşa mahallelerinde program dahilinde doğalgaz şebeke inşaat çalışmaları
devam etmektedir.
EKONOMİK DURUM
Ege Bölgesi’nde gelişmişlik endeksinde eksi değere sahip olan iki ilden biri de Afyonkarahisar’dır.
DPT’nin “İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik
Gelişmişlik Araştırması 2003” verilerine göre
illerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında
Afyonkarahisar 44. sırada, İmalat sanayi gelişmişlik sıralamasında 26. sırada yer almaktadır.
2001 yılında ülkemizde kişi başına düşen milli
gelir 2.146 $ iken, ilimizin kişi başına düşen milli geliri 1263 $’dır.
2005 yılında ise kişi başına düşen milli gelir
ülkemizde 5.477 $ olup; ilimizde ise kişi başına
düşen milli gelir Türkiye ortalamasının altındadır. 2003 yılında DPT tarafından yapılan ilçeler
bazındaki gelişmişlik sıralamasının göstergeleri
aşağıya çıkartılmıştır.
İlçeler bazında gelişmişlik sıralamasında Sandıklı ilçemiz Türkiye genelinde 157. sıra ile ilimizin en gelişmiş ilçesidir. Sandıklı’yı Bolvadin
ve Dazkırı takip etmektedir. Gelişmişlik bakımından en alt sırada olan ilçemiz ise Hocalar’dır.
İhracat ve İthalat
İlimizden yapılan ihracat yıllar itibariyle artış
göstermeye başlamıştır. İlimizin, 2004 yılı ihracatı ise 132 Milyon Dolar, 2005 yılı ihracatı ise
156 Milyon Dolar, 2006 yılı ihracatı 222 Milyon
Dolar olarak gerçekleşmiştir. 2006 yılında yapılan 222.666.166 YTL’lik ihracat tutarı ile 2005
yılına göre %41 artış gerçekleşmiştir. İlimizde ön
plana çıkan ihracat kalemleri mermer, konveyör
band, emaye tencere, yumurta, haşhaş tohumu ve
helvadır. Mermer 81.501.152 YTL (%73) tutar
ile ihracat kalemleri arasında en fazla paya sahiptir. İthalat verimiz ise; 3.700.000$’dır.
İhracatımız 104 ülkeye gerçekleştirilmiş olup,
direk ihracatımız içinde Amerika %37’lik payla
1. sırada yer almaktadır. Avrupa Birliği ülkelerine
40.808.234$ ihracatımız bulunmaktadır.
Para – Banka İstatistikleri
2005 yılı sonu itibariyle Afyonkarahisar ilinde kullanılan toplam kredi miktarı 585.970.000
YTL’dir. Kredinin kullanıldığı sektörler bazında
yapılan incelemede ilk sırada 56.315.000 YTL
ile tarım sektörü oluşturmaktadır.Ülkemizde
2005 yılı sonu itibariyle toplam mevduat miktarı 253.578.919.000 YTL’dir. Afyonkarahisar
ilinde toplam mevduat oranı ise; 891.785.000
YTL’dir. Mevduatların %40.8’ini tasarruflar
oluşturmaktadır. İlimizde kamusal sermayeli banka sayısı 28, özel sermayeli banka 22 ve yabancı
banka sayısı ise; 2’dir. İlçeler bazında yapılan değerlendirme de ise, banka şube sayılarının yoğun
olarak toplandığı ilçeler Merkez (19), Dinar (6),
Emirdağ (6), Sandıklı (5) adet banka şubesi bulunmaktadır.
Tarım
İlimiz Ege Bölgesinde yer almasına rağmen
karasal iklim özelliklerini taşımakta olup, hem
iklimin olumsuz etkileri, hem de sulanan tarım
arazilerinin yetersiz olması tarımsal ürünlerin verimlerinin düşük ve ürün çeşitliliğinin sınırlı olmasına yol açmaktadır. Bu açıdan sulanan tarım
alanlarının arttırılması ve bu konuda yeni projelerle alt yapı yatırımlarının yapılmasına ihtiyaç
duyulmaktadır. İl topraklarının 617.704 Ha.lık
(%44’lük) kısmı tarıma elverişli, 771.798 Ha.lık
(% 56’lık) kısmı tarıma elverişsiz niteliktedir.
Afyonkarahisar ili tarımsal potansiyeli itibariyle Türkiye’de sayılı illerimizden biri olup, nüfusun yaklaşık %70’i tarımla uğraşmaktadır. Afyonkarahisar yoğun olarak üretimini yaptığı hububat,
şeker pancarı, patates, haşhaş ve turşuluk salatalık gibi bitkisel üretimi ile ülkede önemli merkezlerden birisi haline gelmiştir. Devlet ve çiftçi
imkanları ile sulanan tarım alanları (185.260 ha)
(%34) olup, toplam sulanabilir arazinin 540.892
ha’dır.. Yine sınırlı su kaynaklarının en etkin bir
biçimde kullanılması için yağmurlama ve damla
sulama sistemlerinin daha yaygın hale getirilmesi
teşvik edilmelidir. İlimiz üretmiş olduğu bitkisel
ve hayvansal ürünleriyle ülke ekonomisine büyük
katkı sağlamaktadır. Çiftçilerimiz gün geçtikçe
Ekonomik olarak önemli bir yer işgal eden hayvancılık
mera hayvancılığından ziyade, entansif beslenmeye dayalı
sığır besiciliği, koyun besiciliği ve süt sığırcılığı
olarak yapılmaktadır.
28
modern tekniklerle tarım yapmaya önem
vermekte, kaliteli ürün ve birim sahadan
daha çok verim elde etmeye gayret göstermektedir. Çiftçilerimizin reel gelirleri kısmen artmakta bunun sonucunda da ülke
ekonomisine her geçen yıl daha fazla katkı
sağlamaktadır. İlimiz tarımsal üretimlerinin 2007 yılın ilk 6 ayında milli ekonomiye katkısı 1.718.103.414 YTL dir.
Bitkisel Üretim
Tarım alanlarımızda;
- 2006 yılında kiraz üretimi 25.433
tondur. Kiraz üretiminin 15.000 tonu Avrupa Birliği ülkelerine ihraç edilmektedir.
- Tarla bitkileri ürünlerinde ekilen
alan 428.025 hektar, toplam üretim ise;
2.097.229 tondur.
- Sebze üretiminde ekilen alan 7.016
hektar, toplam üretim 140.454 tondur.
- Meyve üretiminde ise meyve veren
ağaç sayısı 2.495.798 tane olup, 120.115
ton meyve üretimi gerçekleşmektedir.
İlimiz üretmiş olduğu bitkisel ürünleriyle ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır. Çiftçilerimiz gün geçtikçe
modern tekniklerle tarım yapmaya önem
vermekte, kaliteli ürün ve birim sahadan
daha çok verim elde etmeye gayret göstermekte olup, çiftçilerimizin reel gelirleri kısmen artmakta bunun sonucunda da
ülke ekonomisine her geçen yıl daha fazla
katkı sağlamaktadır. Katkı sağlayan ürünlerin başlıcaları;
Hayvancılık
Afyonkarahisar tabii yapı ve iklim şartları itibariyle hayvan yetiştiriciliğine elverişli durumdadır. Ekonomik olarak önemli
bir yer işgal eden hayvancılık mera hayvancılığından ziyade, entansif beslenmeye dayalı sığır besiciliği, koyun besiciliği ve süt
sığırcılığı olarak yapılmaktadır.
Türkiye et üretiminin %4’ünü karşılayan ilimizde: Toplam büyükbaş hayvan sayısı 296.456 adettir. Bunun, 293.676’sı
sığır ve 2.780’i mandadır. Küçükbaş hayvan sayısı 795.000 olup, bunun 700.000’i
koyun, 95.000’i keçidir. Toplam kümes
hayvan sayısı ise 7.104.680’dir. Bunun
7.044.860’i tavuktur. Yıllık hayvansal
üretimin 11.486 tonu kırmızı et, 956 tonu
sucuk ve 81.250 tonu yumurtadır. Başmakçı ilçemizde bulunan yumurta borsası
Türkiye’nin yumurta ihtiyacının %4’ünü
karşılamaktadır.
Tarımsal Destekleme
2001 yılında uygulanmaya başlanan
Çiftçi Kayıt Sistemi ve Doğrudan Gelir Desteği Projesi kapsamında 51.954
çiftçi kayıt altına alınmış ve toplam
287.738.723 YTL ödeme yapılmıştır.
Destekleme kapsamında yapılan ödemeler
aşağıya çıkartılmıştır.
ÇEVRE VE ORMAN
Çevre Kirliliği
İl genelinde 46 adet işletmede arıtma
tesisi bulunmakta olup, bunlardan 18 adedine deşarj izni verilmiştir. Diğer tesisler
ise deşarj izni aşamasındadır. İlimizde bulunan 500-550 Mermer Fabrikasında; 100
Mermer İşletmesinde atıklarla ilgili inceleme ve denetim yapılmış olup, yaptırımlara
uymayan 15 adet tesise idari para cezaları
uygulanmış ve tüm denetlenen tesislere
çevre kirliliği ile ilgili önlemler aldırılmıştır. Öbür taraftan 4.500.000 – 5.000.000
tavuk varlığı nedeniyle oluşan çevre kirliliğine karşı ise; Tavuk Gübre Fabrikasında
gübrelerin %50’si işlenmekte ve çevre sorunlarında önemli azalmalar meydana gelmektedir. Bitkisel Atık Yağların Kontrolü
Yönetmeliği doğrultusunda 19 işletme tespit edilmiş olup, bu işletmelerde yıllık yaklaşık 19.400 litre bitkisel atık yağ üretimi
tespit edilmiştir. Atık Yağların Kontrolü
Yönetmeliği doğrultusunda İlde tespit edilen 10 adet motor yağı üreticisin ürettiği
toplam 83.287 kg atık motor yağı Petrol
Sanayi Derneği tarafından toplanarak Bakanlıktan lisans alınıp, çimento fabrikalarına bertarafı sağlanmıştır.
6 adet doğal arıtma projesi hayata geçirilmiş, 3 adet doğal arıtma projesi ise inşaat
aşamasındadır.
Toprak ve Arazi Kullanım Planı
İlde çeşitlilik arz eden jeolojik yapı, bitki örtüsü ve topoğrafik koşulları nedeniyle
yeryüzünde yaygın bulunan çoğu büyük
toprak gruplarını kapsamaktadır. Tarım
arazilerinde meydana gelen olumsuzlukların giderilmesi ve objektif kararların alınması açısından 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu gereğince
08.03.2006 tarihinde Afyonkarahisar İli
toprak ve arazi kullanım planı kabul edilmiştir.
Katı Atık Bertaraf Tesisi Projesi
İlde yaşanan evsel atık sorununu çözmek amacıyla Merkez Akçin Köyü Tavşanuçurağı mevkiinde 90 hektarlık alanda
katı atık bertaraf tesisi çalışmaları başlamış olup, nihai ÇED raporu 09.10.2006
tarihinde inceleme değerlendirme komisyonunca uygun görülmüştür. Tesisin 2007
yılı sonunda faaliyete geçmesi planlanmaktadır.
İl Çevre Düzeni Planı
Coğrafi Bilgi Sistemleri ortamında hazırlanan, her türlü bilgi ve verinin ilişkisel veri tabanlarının planlaması amacıyla
oluşturulan çevre düzeni planının projesi
25.11.2005 tarihinde tamamlanmıştır.
Finansmanı İl Özel İdaresince karşılanan
planın gerçekleşme bedeli 130 bin YTL civarındadır.
Doğal Arıtma Projeleri
Atık suların çevre kirliliği yaratmaması için açılan özel tasarlanmış çukurlarda
atıkların çökertilmesi ve bu ortamlarda yaşayabilen bitki türlerinin yetişmesinin sağlanması ile atık suyun arıtılmasını içermektedir. Projenin ilk uygulaması 15 Temmuz
2004 tarihinde başlamıştır. Valiliğimizce
yapılan etüt neticesinde; 108 km uzunluğundaki Akarçay’a 20 noktadan evsel, 11
noktadan sanayi, 11 noktadan termal atık
deşarjı olmaktadır. Akarçay havzasının korunması ve iyileştirilmesi amacıyla, İl Özel
İdaresi Köye Yönelik Hizmetler Birimince
29
AFYONKARAHİSAR ‘09
EGE EKONOMİYİ GELİŞTİRME VAKFI
AFYONKARAHİSAR İLİ ÇALIŞMALARI
EGE BÖLGESİ GELİŞİM PROJESİ 2000 – 2005
Afyonkarahisar Stratejik Hedef Toplantısı
Afyonkarahisar Önceliklendirme Toplantısı
Bölgesel Diyalog Konferansı - Afyonkarahisar
Tarım ve Hayvancılık Sektör Toplantısı - Aydın Turizm Sektör Toplantısı -Marmaris
Jeotermal Sektör Toplantısı - Kuşadası
Madencilik Sektör Toplantısı – Kuşadası
5/6 Mayıs 2001
3 Mayıs 2003
4/6 Temmuz 2003 2/3 Nisan 2005 16/17 Nisan 2005 14/15 Mayıs 2005 14/15 Mayıs 2005 40 Katılımcı ile yapılmıştır.
33 Katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 84 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 57 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 54 katılımcı ile yapılmıştır
Üye illerden 29 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 30 katılımcı ile yapılmıştır.
24/25 Mayıs 2006 31 katılımcıya sertifika verilmiştir.
14 Mayıs 2008 23 Ekim 2008
177 Katılımcıya sertifika verilmiştir.
26 katılımcı ile yapılmıştır.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006
Avrupa Birliği Bilgilendirme Semineri
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008
Tarım ve Hayvancılık AB Uyum Semineri
Tarım ve Hayvancılık Yuvarlak Masa Toplantısı EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006
EGEV'in üyesi olan illere dönük olarak hazırladığı programlar kapsamında aday üye statüsünde bulunduğumuz Avrupa Birliği konusunda
seminerler verildi. Ege Fikir Önderleri Avrupa
Birliği Eğitimi başlığı altında yapılan toplantılar
Philip Morris/Sabancı'nın destekleri ve ESİAD
işbirliği ile gerçekleştirildi. Bu kapsamda 24–25
Mayıs 2006 tarihlerinde yapılan eğitimde 31
kişilik katılım sağlanırken iki günlük eğitim ilk
gününde Prof. Dr. Haluk GÜNUĞUR Avrupa
Bütünleşmesine Giden Yol, AB'nin Genişlemesi,
Avrupa Birliği'nin Kurumsal Yapısı, Avrupa Anayasası, Türkiye-AB İlişkileri konularını anlattı.
İkinci gün yapılan eğitimlerde ise Prof. Dr.
Canan BALKIR AB'nin Ticaret Politikası, Ortak
Gümrük Tarifesi, Koruma Tedbirleri, Sektörel
Uygulamaları; Prof. Dr. İge PIRNAR AB'nin Turizm Politikaları, Türkiye'nin Uyması Gereken
30
Kurallar; Doç. Dr. Yaşar UYSAL AB'nin Tarım
Politikaları, Tam Üyeliğin Türk Tarımına Olası Etkileri; Yrd. Doç. Dr. Esin TAYLAN AB'nin
Rekabet Hukuku Politikası, Gümrük Birliği ve
Rekabet Kuralları, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun Amacı, Yapısı, Muhatapları
ve Uygulamaları, Muafiyet, Hakim Durumun
Belirlenmesi; Yrd. Doç. Dr. Berna KIRKULAK
AB'nin KOBİ' ler ve Rekabet Politikası, Girdi
Maliyetleri, Krediler, Çin Faktörü, Kur Riskinden Korunma, AB Fonlarından Yararlanma,
E-ticaret, Rekabet Stratejileri konularında katılımcıları aydınlattılar.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008
EGEV’in üye illerdeki faaliyetine dayalı olarak Philip Morris/Sabancı’nın bir sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı Ege Fikir Önderleri
Avrupa Birliği eğitim programının EGEV Üyesi
AFYONKARAHİSAR İLİ KATILIMCI PROFİLİ
SEKTÖREL DAĞILIM
7
15
2
6
47
Kamu
Üniversite
STK
Hayvancılık
Özel Sektör (Kümelenme
ve İnovasyon)
Kanatlılar ve Yumurtacılık
Basın
YAŞ DAĞILIMI
80
9
20
32
20'li yaşlar
26
30'lu yaşlar
40'lı yaşlar
50'li yaşlar
60'lı yaşlar
44
olan illerde gördüğü ilgi yeni ortak projeleri de beraberinde getirdi. EGE’ nin her
ilinde temasta bulunduğumuz yerel odakların güçlü desteği, seminerler sırasında
ortaya atılan yeni fikirler ve öneriler, bölge
illerinin sorunlarına yönelik yeni çözümlemelerin araştırılması istekleri, bizi bu
sosyal sorumluluk projelerini genişleterek
sürdürme konusunda teşvik etti.
14 Mayıs 2008 günü ESİAD işbirliği
ile Afyonkarahisar’da yapılan ve bir tam
gün süren eğitim farklı salonlarda 3 ayrı
konuda gerçekleştirildi. Sabah bölümünün ilk konusu; Prof. Dr. Yaşar UYSAL'ın
"Hayvancılıkta Genel Durum", Sektör
Temsilcileri Sumer TÖMEK BAYINDIR
ve Arif GÜRDAL'ın "Modern Hayvancılık İşletmeleri ve Ekonomiye Katkıları"
ve "Organik Hayvancılık ve Örgütlenme"
sunumları ile "Hayvancılık" semineri gerçekleştirildi. Aynı salonda öğleden sonra
"Çiftlikten Sofraya Hayvancılıkta Yeniden
Yapılanma" konulu bir panel düzenlendi.
Sabah bölümünün ikinci konusu ise
"Kanatlılar ve Yumurtacılık" oldu. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü
Hayvan Yetiştirme Anabilim Dalı öğretim
görevlilerinden Prof. Dr. Servet YALÇIN
ve YUMBİR - Yumurta Üreticileri Merkez
Birliği Genel Sekreteri Dr. Hüseyin SUNGUR sunumlarının ardından katılımcıların sorularını yanıtladılar.
Öğleden sonra gerçekleştirilen bir başka bölümde "Kümelenme" ve "İnovasyon"
konuları incelendi. TÜSİAD Meslek Örgütleri ile İlişkiler ve Bölgesel Gelişme
43
Bölümü Sorumlusu Ceren AYDIN'ın İnovasyon, Ulusal Kümelenme Politikasının
Geliştirilmesi Projesi Ekip Lider Vekili
Meral SAYIN'ın Kümelenme sunumlarına
özellikle Afyon Sivil Toplum Kuruluşları
liderleri ve özel sektör yöneticilerinin ilgisi
yoğun oldu.
23 Ekim 2008 tarihinde Tarım ve Hayvancılık sektöründe ilin konuyla ilgili 26
yetkilisinin ve Vali yardımcısı Sn. Niyazi
ERKUT’un katılımıyla bir yuvarlak masa
toplantısı düzenlendi. Sektörle ilgili gelişmeler, sorunlar ve çözümler ortaya kondu.
Modern yöntemlerin benimsenmesi ve
üretimin kayıt altına alınması hususları
ortak kanıyla belirlendi. Sektörel Diyalog
Toplantıları’nın faydaları vurgulanarak
tekrarına karar verildi.
31
AYDIN ‘09
Aydınoğulları zamanında
şehrin adı Aydın Güzelhisarı olmuş,
daha sonra Aydın adını almıştır.
Aydın
Afrodisyas / AYDIN
32
Şehir, XIV yy. da
bugünkü yerine kurularak idari
kademelendirme sırasıyla,
1390 yılında eyalet, 1426
yılında sancak, 1811 yılında
eyalet, 1850 yılında İzmir’e bağlı
sancak olmuştur.
A
Apollon Tapınağı
ydın; tarihin bilinen devirlerinden beri çeşitli uygarlıklara merkez olmuş, antik çağın Afrodisias, Milet, Alinda,
Didyma, Nisa, Prien, Magnesia gibi önde gelen kentlerinde sayısız bilgin ve bilge kişiler yetişmiştir. Bugünkü Aydın; kuzeyindeki Top Yatağı sırtında kurulan Tralles Kenti ile birlikte
MÖ.2500 yılında Hititler zamanında gelişmiş, VII. yy. da Lydia zamanında da en parlak çağını yaşamıştır. Sırasıyla Neolitik, Kalkolotik,
Tunç Çağları ile Frigya, Lidya, Pers, Roma ve Bizans çağlarını, 11711270 yılları arasında Selçuklular, 1270-1307 yılları arasında Menteşeoğulları, 1307-1390 yılları arasında Aydınoğulları, 1390-1922
yılları arasında Osmanlı dönemini yaşamıştır. Selçuklularla birlikte
Türk uygarlığının kültür varlığı ve eserleriyle donatılan Aydın, sosyal
hizmetler, tarım ve mimaride uygar günlere şahit olmuştur. Aydın’ın
Türk egemenliğinde bir yönetim birimi statüsü kazanması 1390 yılında Yıldırım Beyazıt’ın şehzadesi Ertuğrul Bey’in Vali olarak Aydın’a
atanmasıyla başlamıştır.
Aydınoğulları zamanında şehrin adı Aydın Güzelhisarı olmuş, daha
sonra Aydın adını almıştır. Şehir, XIV yy. da bugünkü yerine kurularak idari kademelendirme sırasıyla, 1390 yılında eyalet, 1426 yılında sancak, 1811 yılında eyalet, 1850 yılında İzmir’e bağlı sancak
olmuştur. Aydın’ın 1919 yılına kadar sancak şeklinde devam eden bu
yönetim şekli, 25 Mayıs 1919-7 Eylül 1922 yılları arasında 40 aya yakın süren işgalden sonra ve Kurtuluş Savaşının kazanılmasıyla birlikte
1923 yılında değişmiş, müstakil vilayet olmuştur.
Aydın, orta ve batı kesiminde verimli ovalar, kuzey ve güneyi dağlar
ile çevrili Büyük Menderes Havzası üzerinde 8007 km2 lik bir alan
üzerine kuruludur. Doğusunda Denizli, batıda Ege Denizi, kuzeyde
İzmir ve Manisa, güneyde ise Muğla illeriyle komşudur. Akdeniz ikliminin hakim olduğu İl’de yazlar sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı
geçer. Ortalama sıcaklık 17.6 °C, ortalama yağışlı gün sayısı 80.6,
ortalama yağış miktarı 677,5 mm/yıl’ dır.
İl, 37°-44’ ve 38°-08’ kuzey enlemleri ile 27°-23’ ve 28°-52’ doğu
boylamları arasında yer alır.
33
AYDIN ‘09
NÜFUS, SOSYAL DURUM VE
DEMOGRAFİK NİTELİKLER
Aydın İli gecekondulaşmadan nasibini almayan nadir illerimizden biri olup, tarım ve
turizmin gelişmiş olduğu bir ilimizdir. Son
yıllarda başta tarıma dayalı sanayi kolunda olmak üzere tüm sanayi sektöründe önemli mesafeler kat edilmiş ve gelişme süreci de artan
bir hızla devam etmektedir. Çalışan nüfusun
yarıdan fazlası tarım kesiminden geçimini
sağlamaktadır.Yöre halkının kültür seviyesi
yüksek düzeydedir.
Nüfus Büyüklüğü Ve Nüfus Artışı
Son 73 yılda Türkiye’nin nüfusu yaklaşık beş kat artış göstermiştir. Aynı dönemde, Aydın ilinin nüfusu yaklaşık 4,5 kat artış göstermiş ve 2000 yılında 950.757’ye
yükselmiştir.1927-2000 döneminde Aydın
İlinin nüfusu sürekli artış göstermiştir. Aydın
ilinde en düşük yıllık nüfus artış hızı %o8.8
ile 1940-1945 döneminde ve en yüksek yıllık
artış hızı ise %o42.2 ile 1950-1955 döneminde gerçekleşmiştir. 1990-2000 döneminde ise
ilin yıllık nüfus artış hızı %o 14.2’dir.1927
yılında Aydın ili ülke nüfusu içinde % 1,6’lık
bir paya sahip iken, 2000 yılında yaklaşık %
1,4’lük bir paya sahip olmuştur. Bu da Aydın
ilinin nüfus artış hızının ülke ortalamasından
daha düşük olduğunu göstermektedir.
İDARİ DURUM
Merkez İlçesiyle birlikte 17 İlçenin yönetim merkezi olan Aydın İlinde 54 belediye,
489 köy, 262 mahalle kuruluşu vardır. İlçe-
34
lerimiz sırası ile Bozdoğan, Buharkent, Çine,
Didim, Germencik, İncirliova, Karacasu, Karpuzlu, Koçarlı, Köşk, Kuşadası, Kuyucak, Nazilli, Söke, Sultanhisar ve Yenipazar’dır.
İl’in yıllık nüfus artış hızı en yüksek olan
ilçesi %056,6 ile Didim iken, en az olan ilçesi ise %0-12,9 ile Yenipazar’dır. Aydın İl
Merkezinin şehir nüfus artış hızı %029,2’dir.
Aydın İline bağlı ilçelerin şehir nüfusları incelendiğinde, şehir nüfusu en fazla olan ilçenin
Nazilli İlçesi, en az olan ilçesi ise Karpuzlu
ilçesi olduğu görülmektedir.
Yüzölçümü büyüklüğüne göre ilk sırada
yer alan Çine İlçesinde nüfus yoğunluğu 56,
ikinci sırada yer alan Söke İlçesinde 144 kişi
olurken yüzölçümü en küçük olan Buharkent İlçesinde nüfus yoğunluğu 107 kişidir.
İl’de bulunan 488 köyden 267’sinin nüfusu
500’ün altında olup köylerin çoğunluğu düşük nüfusa sahiptir.
SOSYAL DURUM
Ülkemizin sosyo-ekonomik büyümesine
paralel gelişme gösteren sanayileşme, kentleşme, toplumsal değişme, nüfus artışı ve yaşanan göçün yarattığı çeşitli sosyal sorunlar
yaşanmaktadır. Ortaya çıkan bu sorunlar toplumun her kesimini etkilemektedir. Örneğin;
göçlerle birlikte köyleşen kentler ve nüfus artışı, sağlıksız yerleşim merkezlerinin oluşması,
artan işsizlik ve yoksulluğa karşın hizmetlerin
yetersiz kalması, suça yönelme ve zararlı alışkanlıklar edinme eğilimlerinin artması gibi.
İlimizde de gerek nüfus artışı gerekse göç yönünden bu yönde bir gelişme yaşanmaktadır.
İlimizde 17 Halk Kütüphanesi mevcuttur.
İlimizde İlçeler dahil 48 adet yerel gazete yayımlanmakta,
5 yerel ve bölgesel TV yayın hayatını sürdürmekte, 6 sinema hizmet vermekte olup;
İlimiz dahilinde 83 matbaa faaliyet göstermektedir.
1927 yılında Aydın ilinde %19,5
olan şehirde yaşayan nüfusun payı 1935
yılından sonra sürekli bir artış göstererek,
2000 yılında % 51,9’a ulaşmıştır. Son 73
yılda Türkiye’nin nüfusu yaklaşık beş kat
artış göstermiştir. Aynı dönemde, Aydın
ilinin nüfusu yaklaşık 4,5 kat artış göstermiş ve 2000 yılında 950.757’ye yükselmiştir.
İl’de 2000 yılına kadar köy nüfusu
fazla iken, ilk kez 2000 yılında şehir
nüfusu köy nüfusundan fazla olmuştur.
Aydın İlinin toplam nüfusu 950 757 kişi
olup, İl nüfusunun % 52’si (493 114 kişi)
kentlerde, % 48’i (457 643 kişi) köylerde
yaşamaktadır (Tablo ). Nüfus artış hızı
binde 14,2 kilometre kareye düşen kişi
sayısı 121’dir.
2000 yılı Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre İlin iktisaden faal nüfusu (işgücü) 476 233 kişidir. Bunun 449 981
kişisi iktisaden çalışan nüfus (istihdam)
oluşturmakta, 26 252 kişide işsiz olarak
görülmekte olup, işsizlik oranı %5.5’dir.
Aktif nüfusun % 28’i tarım sektöründe,
% 8’i devlet hizmetlerinde, % 9’u imalat
sanayiinde, % 30’u toptan ve perakende
ticaret, % 12’si inşaat sektöründe ve geri
kalan % 13’ü ise diğer işlerde çalışmaktadır. Aydın ilinde, çalışma çağındaki nüfus olarak kabul edilen 12 ve daha yukarı
yaştaki nüfus, toplam nüfustan daha hızlı
artmaktadır. İşgücündeki nüfusun artış
hızı ise 12 ve daha yukarı yaştaki nüfustan daha düşüktür. 1980-2000 döneminde 12 ve daha yukarı yaştaki nüfusun
yıllık artış hızı %o22.3 iken, işgücündeki
nüfusun yıllık artış hızı %o19.6 olarak
gerçekleşmiştir.
İlimizde 17 Halk Kütüphanesi mevcuttur. İlimizde İlçeler dahil 48 adet yerel
gazete yayımlanmakta, 5 yerel ve bölgesel
TV yayın hayatını sürdürmekte, 6 sinema
hizmet vermekte olup; İlimiz dahilinde
83 matbaa faaliyet göstermektedir.
Folklorumuzun kökü; engin bir kültürün, eğitimin, bilimin kaynağıdır.
Onda her şeyin güzelini, incesini buluruz. Bu yer, bu folklorun otağı, efesi ile
anılır. Ve denir ki her zaman : “Efeler Diyarı Aydın...” Efeler, zeybeklerin başı ve
yöneticisi idi. Aydın’ın folklor yaşamında
yer eden başlıca efeler olarak Yörük Ali
Efe, Demirci Mehmet Efe, Kıllıoğlu Hüseyin, Kozalaklı Mehmet Efe, Mesutlulu
Mestan Efe, Sökeli Ali Efe, Danişmentli
İsmail Efe, Zurnacı Ali Efe, Sancaktadır
Ali Efe, Tekeli İsmail Efe, Orhaniyeli
Kara Durmuş Efe, Giritli Cafer Efe’yi
saymak mümkündür.
Folklor, Aydın’ın geleneklerini ortaya
koymuş, kendisine özgü biçimini vermiş,
ancak ilin ekonomik koşulları, iş ve işe
dayanan hareketliliği, ulaşım olanaklarının kolaylığı nedeni ile çevre illerinin
de karakterlerini benliğine almış ve böylece folklorunu başlı başına daha derin
biçimde işleyememiştir. Örneğin Muğla
ve Denizli illerine ilişkin bazı özellikler
Aydın’ın folkloruna da karışmıştır. Harmandalı, Tavas Zeybeği, Somalı Zeybeği,
Bengi Zeybeği gibi.
Kuşadası Deniz Hudut Kapısından
Mayısı 2007 itibariyle 103.874 kişi günübirlik giriş-çıkış yapmış, yine aynı dönemde 149 gemi girişi, 200 motor girişi
gerçekleşmiştir. İlimizde 190 adet faal seyahat acentesi, 5 adet yat işletmesi mevcuttur. Giriş yapan turistlerin milliyetlerine göre sıralaması ise Amerika, Fransa,
İngiltere, Belçika ve Hollanda’dır.
İl genelinde 70.578 adet turizm işletme belgeli yatak kapasitesi mevcuttur.
İlin turizm potansiyeli deniz, termal,
gençlik, kültür ve sanat, ekoturizm türleri şeklinde sıralanabilir.
EKONOMİK DURUMU
Tarım (Bitkisel Üretim)
B.Menderes Irmağının suladığı bereketli ovalar üzerinde 831.900 ha alanda
kurulu olan İlimiz, sahip olduğu toprak
ve su kaynaklarının zenginliği ve Akdeniz İklimi sayesinde her türlü bitkisel
üretimin yapılması gibi önemli bir tarım
potansiyeline sahiptir. İl topraklarının
%47,50’sini oluşturan 395.494 hektar
alanda tarımsal üretim yapılır. Geriye
kalan arazilerin 298.000 hektarı orman,
47.466 hektarı çayır-mera, 14.271 hektarı göl-bataklık, 76.669 hektarı tarım
dışı arazilerdir.
Sulanabilir nitelikteki 252.486 hektar alanın %68’lik kısmı olan 173.173
35
AYDIN ‘09
Ülkemizin ihraç ettiği
incirin %65’i Aydın’da
üretilir. Aydın, kaliteli incir üretimi ve
kapasite üstünlüğü
ile Türkiye incir üretiminde ilk sırada yer
alır. Türkiye’nin incir
merkezi olan Aydın
İl sınırları içerisinde
258 yerleşim biriminde incir tarımı
y a p ı l m a k t a d ı r.
Aydın’da 6,4 milyon adet incir ağacı
bulunmaktadır.
36
hektarında sulu tarım yapılır.
Üretimde küçük ve orta boy işletmelerin ağırlığı görülür.
Tarımın hemen her dalında faaliyet gösterilir. Sanayi
bitkilerinin yanı sıra tarla, bağ
ve bahçe ürünleri yetiştiren işletmeler fazladır. İlin en çok
katma değer yaratan bitkisel
ürünleri pamuk, zeytin, incir
ve kestanedir. İlimiz, zeytin,
incir, kestane üretiminde Türkiye genelinde 1. sırada, pamuk üretiminde Şanlıurfa’dan
sonra 2.sırada yer almaktadır.
Aydın ilinin sahip olduğu
395.494 hektarlık tarım arazisi içinde 199533 ha ve %50
pay ile zeytin ve meyvelikler
en geniş alanı kaplar. Bunu
109361 ha ve %28 payla sanayi bitkileri, 41032 ha ve
%10 pay ile hububat, 13100
ha ve %4 pay ile sebze bahçeleri izler. Geri kalan 32.468
ha arazi %8 değişik şekillerde
kullanılır.
Aydın İli toprak, iklim,
topografik yapı ve ekolojik
özellikleri ile polikültür tarıma elverişlidir. Tarımın her
kolunda yetiştiriciliğin yapılabildiği güçlü bir potansiyele
sahiptir. 959.757 olan genel
nüfusun % 48’i köylüdür. Şehirde yaşayan nüfusun bir kısmının da tarımla uğraştığı göz
önüne alındığında, toplam nüfusun % 55’i geçimini tarımdan sağlamaktadır. Ekonomik
hayatın temelini oluşturan tarımın ağırlığı İlde, sanayi ve
ticaret sektöründe de yoğun
olarak hissedilir. Sanayi tesislerinin üretiminin % 90’ı doğrudan veya dolaylı olarak tarıma dayalıdır. İlimizin ülkemiz
tarımsal üretimindeki payı %
3.5 civarındadır. Tarım sektörü içinde, bitkisel üretim, hay-
vancılık, balıkçılık önemli alt
sektörlerdir. Bitkisel üretimde
en önemli ürünler, pamuk,
incir, zeytin, kestane ve narenciyedir. İlimiz son yıllarda
hayvancılık alanında da atılım
içine girmiştir.
Pamuk: Aydın pamuk üretimi yönüyle GAP kapsamında
bulunan illerin oluşturduğu
bölgeden sonra yer alır. Bugün
İlimizde pamuk üretimi 2006
yılında 235.767 ton olarak
gerçekleşerek en fazla katma
değer yaratan sektör olma konumunu sürdürmüştür. Pamuk ile ilgili iplik, tekstil,
yağ ve yem gibi sanayilerin
İlimizde yeterince gelişmemiş
olması pamuğun İl ekonomisine yeterince katkı sağlayama-
masına neden olmuştur. Kütlü
olarak il dışına çıkan pamuk;
küspe, yağ ve yem olarak geriye dönmektedir. Bu konularda
yapılacak yatırımlar İlimizde
tekstil, yağ ve yem sanayinin
dolayısıyla hayvancılığın gelişmesini ve işgücü istihdamının
artmasını sağlayacaktır.
İncir: Türkiye, dünyanın
en önemli taze incir üretici
ülkesi olmasının verdiği bir
avantajla, kuru incir üretiminde ve ihracatında da lider ülke
konumundadır. Ülkemiz, dünya taze incir üretimi ile kuru
incir üretiminin yarısından
fazlasını karşılamaktadır.
Ülkemizin ihraç ettiği incirin %65’i Aydın’da üretilir.
Aydın, kaliteli incir üretimi ve
kapasite üstünlüğü ile Türkiye
incir üretiminde ilk sırada yer
alır. Türkiye’nin incir merkezi
olan Aydın İl sınırları içerisinde 258 yerleşim biriminde
incir tarımı yapılmaktadır.
Aydın’da 6,4 milyon adet incir
ağacı bulunmaktadır. Bu ağaçlardan elde edilen taze incir
miktarı yılda ortalama 140170 bin ton arasında değişmekte ve bu miktarın yaklaşık
%90’ı kuru incir olarak işlenmektedir. Aydın’ımız ile özdeşleşen kuru incirimiz dünya
çapında üne sahiptir. İlimiz,
ülkemizde kuru incir üretim ve
ihracatında 1’nci durumdadır.
Kuru incirde İl olarak 45.000
ton civarında yıllık üretim,
20.000 ton civarında değişen
yıllık ihracatımız vardır. 2005
yılında 191.008 ton, 2006
yılında 205.399 ton yaş incir
üretilmiştir. Kurutmalık incirin ticari anlamda yetiştiriciliği tümüyle Aydın dağlarının
her iki yöndeki yamaçları ile
kır-taban ve taban arazilerde yapılmaktadır. Bu
bölgelerimizin; ekolojik koşulları özellikle meyvenin olgunlaşma dönemindeki sıcaklık, nem ve
rüzgar durumu kaliteyi olumlu yönde etkilemektedir.
Zeytin: İlimizin ikinci önemli ürünü zeytindir. Binlerce insanın geçim kaynağı olan zeytin
ve zeytinyağı Akdeniz mutfağının ve insan sağlığının vazgeçilmez zenginlikleridir.Türkiye zeytin
ağacı sayısının %23’ünü oluşturan 20.977.170
adet zeytin ağacı varlığımızdan yaklaşık 575.858
ton zeytin 2006 yılında üretilmiştir. Bilindiği
gibi zeytinde “var yılı-yok yılı” (periyozite) olayı
nedeni ile bir yıl fazla, bir yıl az ürün alınmakta bu nedenle, 2005 yılında 104.965 tonluk bir
üretim gerçekleşmiştir. Zeytin üretiminde her yıl
ürün elde etmek için geleneksel hasat yöntemine
alternatif olabilecek mekanik hasat tekniklerin
kullanılması İl’de amaçlanmıştır. Mekanik hasat yöntemlerinin daha elverişli kullanılabilmesi
amacıyla uygun ağaç formlarının elde edilmesi ve
makine üretiminin teşvik edilerek, üreticiye düşük maliyetle makine temininin sağlanması gerekmektedir.Ayrıca, İl ekonomisinde önemli bir yer
tutan ve 153.479 hektarda yapılan zeytin üretiminde istikrarlı bir ürün elde etmek için bakım,
budama, ilaçlama çalışmaları yapılmaktadır.
Kestane: İlimizde kestane yetiştiriciliği ekolojik şartların elverişliliğine rağmen dağlık bölgelerde ve yaylalarda, özellikle kuzeye bakan yamaçlarda oldukça yaygındır. İlimiz, kestane üretiminde
de ülkemizde 1’nci sırada yer almaktadır. 2006
yılında 19.850 ton üretim gerçekleştirilmiştir.
Kestanenin işlenebilmesi, kestane şekeri ve bunun değerlendirilebilmesi için gereken sanayisi ilimizde mevcut değildir. Kestane Aydın’da
yetişmekte, Bursa’da kestane şekeri haline gelmektedir. Böyle bir tarımsal sanayinin ilimizde
yaygınlaşması, üreticilerimiz açısından oldukça
karlı hale gelecektir. Tarımsal üretimde ilin diğer
kaynakları sebze ve meyve üretimidir. Meyve ve
sebzeler gerek tarım bahçelerinde gerekse seralarda örtü altında yetiştirilerek dünyanın dört bir
yanına ihraç edilir.
Hayvancılık
Kırsal ekonomik yapının önemli ve ayrılmaz
bir parçası olan hayvancılık sektörüne, ülke kalkınmasında olduğu gibi bölge ve il bazında da
önemli iktisadi fonksiyonlar yüklenmiştir. Bunlar sanayi sektörüne girdi sağlama, kırsal alandan
göçü önleme, sektör içinde ve diğer sektörlerde
yeni istihdam sahası yaratma şeklinde sıralanabilir. Aydın’da tarımsal işletme olarak adlandırdığımız hane halkının %85’i bitkisel ve hayvansal
üretimi birlikte yapmakta, yalnız hayvansal üretimde ihtisaslaşmış hane halkı sayısı %15’lik bir
kısmı teşkil etmektedir. Polikültür üretim yapısının ağırlıklı olduğu İlimizde hayvansal üretimde
ihtisaslaşma düzeyi ve hayvan varlığı ekonomik
kalkınmayı başarmak için önemli bir potansiyel
olarak karşımıza çıkmaktadır. Aydın ilinde toplam tarım üretimi içindeki payı %24’e yükselen
hayvancılık sektöründe; büyükbaş hayvan varlığına baktığımızda 2006 yılı itibarı ile sayının
271.231’e, küçükbaş varlığının ise 191.743’e
ulaştığı görülür. Süt üretiminde ise; pazarda satılan veya il dışına çıkan süt miktarı belli olmadığı
ve tüm hayvanlar kayıt altına alınmadığı için süt
üretiminin kesin miktarı belli değildir.
SANAYİ VE TİCARET
Ekonomik potansiyeli oldukça yüksek olan
Aydın; coğrafi konumunun sağladığı ulaşım avantajı, hammadde kaynaklarına yakınlığı, organize
sanayi bölgeleri, nüfusun genç ve nitelikli oluşu
gibi nedenlerle turizm, tarım ve hizmet sektörleri
ile sanayileşme bakımından gelişen ve yükselen
bir konumdadır.
İl’de Ticari ve Sanayi Örgütlenmeler
İlimizde 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununa
tabi 1131 adet Konut Yapı Kooperatifi, 46 adet
Tarım Satış Kooperatifi ve diğerleri ile birlikte
1650 kooperatif faal ve tasfiye halindedir. 6762
Sayılı Türk Ticaret Kanununa tabi 695 Anonim
Şirket, 5500 adet Limited şirket, 5590 sayılı
Odalar ve Borsalar Kanununa tabi 5 adet Ticaret
Odasına kayılı 14.756 üye, 1 adet Sanayi Odasına kayıtlı faal 512 üye, 3 adet Ticaret Borsasına
kayıtlı 561 üye mecvut olup; 5362 Sayılı Esnaf
ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununa
tabi 89 Odaya kayıtlı yaklaşık 40.000 esnaf bulunmaktadır. 18 KSS’de 5433 işyerinde 10025
kişi çalışmaktadır.
Organize Sanayi Bölgeleri
İlimizde halen faaliyet halinde olan 2 adet
Organize Sanayi Bölgesi mevcut olup, bunlar
37
AYDIN ‘09
bilya, ziraat aletleri, kimya, ambalaj,
jant, mermer, plastik ve hazır beton
tesisi olarak üretimlerini sürdürmektedirler. 12 adet tesisin inşaatı devam
etmektedir. Proje aşamasındaki fabrika sayısı 3 adettir. İsdihdam edilen iş
gücü sayısı 1950 kişidir. 1500 m3/gün
kapasiteli 1. kademe arıtma tesisi inşaatı 2000 yılında kendi imkanlarıyla
tamamlamıştır.
Aydın II. (ASTİM)
Organize Sanayi Bölgesi ;
Aydın I. (Umurlu) OSB ve Aydın II.
(ASTİM) OSB’dir. Ayrıca gerçekleştirme çalışmaları devam eden 5 adet daha
OSB projeleri vardır. Bunlar da; Söke
OSB, Ortaklar OSB, Çine OSB, Nazilli OSB, Buharkent OSB. dir. Tüm
O.S.B.lerin kendi yönetim birimleri
mevcuttur. 2006 yılı itibariyle Aydın
ve Astim Organize Sanayi Bölgeleri
işletmede olan fabrika sayısı 134’ye
yükselirken, istihdam edilen kişi sayısı
tahminen 5750’ye ulaşmıştır.
Aydın I. (Umurlu)
Organize Sanayi Bölgesi;
İlimizin ilk Organize Sanayi Bölgesi olup, 1107 dekar büyüklüğe sahiptir, Alt yapısı 1996 yılında tamamlanmıştır. Bölgede 62 adet sanayi parseli
bulunmaktadır ve tamamının tahsisi
yapılmıştır. Tahsisi yapılan parsellerde
44 adet sanayi tesisi gıda, tekstil, mo-
38
530 hektar alana sahip olup, 750
hektara kadar genişleyebilecektir Endüstri Bölgesine dönüştürülmesi talebi
vardır. Halen 90 adet orta boy işletme,
mermer karo, çimento hazır beton,
mobilya, sabun-deterjan hammaddesi, tekstil, tekstil makineleri, hidrolik
makine, zeytinyağı sıkma makineleri,
plastik doğrama, pamukyağı kombina, tuğla, karoser imalatı, kızgın yağ
ve kalorifer kazanı, elektrik makineleri imalatı gibi alanlarda faaliyetlerini sürdürmektedir. Şu anki işletmede
olan fabrika sayısı 90, inşaat halindeki
fabrika sayısı 12, proje aşamasındaki
parsel sayısı 10 dur. Toplam parsel
sayısı 132 olup, 3800 kişilik istihdam
sağlanmaktadır.
3) Söke Organize Sanayi Bölgesi ;
1996 yılında kurulan ve Söke Çimento Fabrikasının güneyinde 1850
dekar alan üzerinde kurulacak olan
OSB arazisi ile ilgili jeolojik, jeoteknik
etütleri ve imar planı yapımı tamamlanmıştır. Onaylanan imar planı sonucunda değişik büyüklüklerde 89 adet
sanayi parseli oluşturulmuştur. 2004
yılı ikinci yarısında revize programı
alınmıştır. 2005 yılı yatırım programında yer almak üzere başvuruda bulunmuşlardır. Emin adımlarla ilerleyen Söke OSB’nin önünde hiçbir engel
kalmamış ve hemen yatırım yapılabilecek hale gelmiştir. Verimli tarım arazilerinin korunması, planlı ve düzenli
sanayinin oluşması, tarımın ve sanayinin gelişmesi, 12 ile 15 bin kişiye iş
imkânı için Söke OSB model olabilecek
konumdadır.
4) Ortaklar Organize Sanayi Bölgesi;
1997 yılında kurulan ve Ortaklar Öğretmen okulu yakınında, Karakovan mevkiinde 1680 dekar alana sahip olan OSB
ile ilgili olarak kamulaştırma çalışmaları
devam etmekte olup, sanayicilerin arsa talepleri ile ilgili başvuruları kabul edilmektedir. Belirlenen alanın mülkiyetinin yaklaşık %75’i (1150 dekar) hazineye aittir. Alt
yapı çalışmalarına Haziran 2006 itibarıyla
başlanmıştır. % 80 hazine parsellerinin alımı çalışmaları devam etmekte olup, alanın
% 20 ‘sini oluşturan şahıs parsellerinin alımı için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından kamulaştırma kararı çıkmıştır. BOTAŞ
Genel Müdürlüğüne 06.04.2004 tarihinde
yapılan müracaat sonucunda doğalgaz iletim hattı güzergahında Ortaklar OSB’ye de
doğalgaz verilmesi, OSB girişine bir takeoff vanası bırakılması uygun görülmüştür.
Arazi ile ilgili jeolojik ve jeoteknik etüd vizesi Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından
verilmiştir.
5) Çine Organize Sanayi Bölgesi;
04.04.2000 tarihinde yer seçimi yapılmış olup, Karpuzlu yolu üzeri Molla Hasan
sırtlarında 2300 dekar alan OSB yeri olarak
seçilmiştir. Kamu yararı kararı Bakanlıkça
onaylanmış olup, zemin etüdü çalışmaları
halen Bakanlık elemanlarının gözetiminde
devam etmektedir.
6) Nazilli Organize Sanayi Bölgesi ;
1300 dekar (1.300.000 M2) üzerine kurulacak olan Nazilli Organize Sanayi Bölgesinin günümüz itibariyle, yaklaşık 1200
dekarlık kısmı rızai alım yöntemi ile satın
alınmış ve tapuları OSB Tüzel Kişiliği adına tescillendirilmiştir. Görüldüğü üzere %
97’si kamulaştırılan bu alanda sadece 2
adet taşınmaz (Toplam 70 dekar arazi) için
Yürütmenin durdurulması istemiyle Aydın
Bölge İdare Mahkemesinde dava açılmış
olup, bu davalar henüz kesinleşmemiştir.
Bu iki dava ile birlikte, Devlet Su İşlerinin
yaklaşık 45 dekarlık arazisinin satın alınması, gene DSİ. ye ait kanaletlerin güzergahlarının değiştirilmesi işlemleri ile tüm
Altyapı Projelerinin yapılması çalışmaları
devam etmektedir.
7) Buharkent Organize Sanayi Bölgesi ;
24.10.2000 tarihinde yer seçimi komisyonunca yer seçimi yapılmış olup, Taşbuzağıkırı mevkiinde 950 dekarlık alan OSB
yeri olarak seçilmiştir. Müteşebbis Heyet İl
Özel İdaresi ve bu amaçla kurulmuş olan
Kooperatif tarafından oluşturulmuştur.
Kamu yararı kararı, Jeolojik ve Jeoteknik
Etüd projeleri Bakanlıkça onaylanmış ve
imar planları da onay için Bakanlığa sunulmuştur.
DİĞER GELİR KAYNAKLARI
Dünyanın klasik enerji kaynaklarının
kısıtlı oluşuna rağmen, nüfus ve sanayileşmedeki artışın bir sonucu olarak enerjiye
olan talep de sürekli artmaktadır. Bu anlayışla tarım, turizm ve sanayi sektöründe
kullanılmak üzere jeotermal ve rüzgar enerjisi gibi alternatif enerji kaynakları araştırılmaktadır.
Jeotermal Enerji
Aydın’ın en önemli yer altı zenginliği
jeotermal enerji kaynaklarıdır. Birçok yöremizde olmakla birlikte özellikle GermencikÖmerbeyli jeotermal sahası 230°C ile
Türkiye’de en yüksek sıcaklığa sahip jeotermal enerji sahasıdır. Ayrıca potansiyel bakımından da ülkemizin en zengin jeotermal
alanıdır. Germencik-Alangüllü, Kuşadası
Davutlar ve Merkez İmamköy’deki jeotermal kaynaklar termal turizme, Germencik
Ömerbeyli, Aydın Ilıcabaşı, Aydın Yılmazköy, Sultanhisar Salavatlı bölgelerindeki
jeotermal kaynaklar ise kent ısıtması ve
soğutması için uygun yatırım alanlarıdır.
Bu alanların değerlendirilmesi yönünde ilk
adımlar atılmıştır.
Sultanhisar Salavatlı’da özel sektöre
ait 8,5 Megawatt gücünde Jeotermal elektrik santrali, Türkiye’nin ilk özel sektör
jeotermal elektrik santrali olup, toplam
15.450.000.-USD tutarındaki yatırımı ile
elektrik enerjisi üretmektedir. Yine Germencik İlçesinde özel sektörce 100 Megawatt Gücünde Jeotermal Elektrik Santrali
kurulumu için çalışmalar sürdürülmekte ve
2007 yılı sonunda elektrik üretimine geçilmesi amaçlanmaktadır.
39
AYDIN ‘09
Rüzgar Enerjisi
olarak şişelenerek tüketiciye sunulmakta, ilimiz
sanayisindeki yeri, artan üretimle beraber gelişme göstermektedir. Bu kaynakların geliştirilerek
daha modern tesislerin kurulması, istihdam ve
ekonomiye katkı sağlanması açısından önem taşımaktadır.
Doğalgaz
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI DURUMU
Temiz, yenilenebilir, ucuz ve çevre dostu diğer enerji kaynaklarından birisi de rüzgar enerjisidir. Yapılan ölçümler sonucu Söke ve Didim
İlçelerindeki rüzgar hızının, rüzgar enerjisi uygulamaları için uygun olduğu tespit edilmiştir.
Doğalgazın ülke genelinde yaygınlaştırılması
amacıyla etüt Projesi 1999-2000 yıllarında yapılan Güney İletim Hattı güzergahında yer alan
İllerimizin (Konya-Isparta-Denizli-Aydın-İzmir)
doğalgaza kavuşturulması için Konya-İzmir Doğalgaz İletim Hattı kapsamında Aydın İline doğalgaz verilmesi planlanmıştır. Doğalgaz hattı
yapım çalışmalarında Aydın Bölümü tamamlanmış ve şehir içi dağıtım ihalesi de Enerji Piyasası
Düzenleme Kurumunun gündemine girmiş bulunmaktadır.
Diğer Maden Varlıkları
İlin önemli maden varlıkları arasında ise linyit kömürü ve zımpara taşı öncelikli paya sahiptir. Diğer maden varlıklarımız mermer, demir,
feldspat, kuvars, kükürt, tuğla-kiremit hammaddesi şeklindedir. Porselen, vitrifiye seramik
hammaddesi olan feldspat, potasyum, sodyum ve
kuvarsın il’deki üretimi; ülke toplam üretiminin
yaklaşık %95’ini oluşturacak şekilde Çine ve yöresindeki maden rezervlerinden karşılanır. Üretilen madenlerin yaklaşık yıllık 500.000-600.000
tonu iç piyasaya 2.500.000 tonu da dış piyasaya
satılarak İl ekonomisine katma değer kazandırmaktadır. Çimento Sanayinin önemli hammaddesi olan kaolen, kalker ve kil varlığı nedeniyle
çimento sanayi gelişmiştir. İlin bazı ilçe ve köylerinde işletilen kireç taşı ve kil ocakları küçük
ölçekli olup, temel olarak inşaat malzemeleri sanayine hammadde üretmektedirler. Yine yer altı
kaynaklarımızdan olan memba suları, içme suyu
40
Aydın, coğrafi konumu ile demiryolu, deniz
ve hava taşımacılığı imkanlarına sahip bir İl olmasına rağmen ticari yük ve yolcu taşımacılığında ağırlık karayolundadır.
760 km. uzunluğundaki Aydın İli yol ağını;
İzmir-Aydın otoyolunun ilimiz sınırları içerisinde bulunan 73 km’si, 309 km. uzunluğundaki
devlet yolu ve 378 km. il yolu oluşturmaktadır.
Ayrıca 233 km ağ dışı turistik yol ağı mevcuttur.
İl sınırları içinde 135 km uzunluğunda demiryolu ağı vardır. Demiryolu ağı 2 hattır. Birinci hat
Buharkent-Ortaklar Demiryoludur. Bu hattın
uzunluğu 112 km dir. İkinci hat ise OrtaklarSöke demiryoludur. Bu hattın uzunluğu da 23
km dir. Her iki hat üzerinde yük ve yolcu taşımacılığı günlük olarak yapılmaktadır.Kuşadası Limanı yat ve yolcu gemisi trafiği yönünden önemli bir hudut kapısı olma niteliğini taşımakta, yaz
sezonu boyunca binlerce turist gerek gemi gerekse
yat ile giriş-çıkış yapmaktadır. Kuşadası Limanının gemi kabul kapasitesi 2.400 gemi/yıldır. Ayrıca, 1993 yılında faaliyete geçen 1435 m pist
uzunluğuna sahip Aydın-Çıldır Havaalanı küçük
tip uçakların iniş yapabileceği özelliktedir. 1866
yılında ülkemizde ilk olarak inşa edilen Aydınİzmir Demiryolu Hattı’nın 135 km’lik bölümü
ilimiz sınırları içerisinde kalmaktadır. Demiryolu ağı 2 hattır. Birinci hat Buharkent-Ortaklar
Demiryoludur. İkinci hat ise Ortaklar-Söke demiryoludur. Bu hattın uzunluğu da 23 km dir.
Her iki hat üzerinde yük ve yolcu taşımacılığı
günlük olarak yapılmaktadır.
SAĞLIK
İlimizde;
14 Hastane(10 Devlet, 3 Özel,
1 Tıp Fak. Eğt.
Arş. ve Uyg. Hastanesi)
1 Ağız ve Diş sağlığı Merkezi,
1 Kanser Erken Teşhis ve
Tanı Merkezi,
2 Hemogloinopati Merkezi
4 Ana Çocuk Sağlığı - Aile
Planlaması Merkezi,
5 Verem Savaş Dispanseri,
100 Sağlık Ocağı,
138 Köy Sağlık Evi,
4 Halk Sağlığı Laboratuvarı
Mevcuttur.
Sağlık hizmetleriyle ilgili temel
veriler aşağıda tablolar halinde verilmiştir.
ÇEVRE
İlimizin yüzölçümü 815.220
ha’dır. Bu alanın % 37’si ormanlık
alanla kaplıdır. 299.825 ha bu ormanlık alanın 169.908 ha koru, bozuk koru; 129.9177 ha baltalık ve
bozuk baltalıktır.
1963 yılında tesis edilen ve ilimiz
ağaçlandırma ve erozyon sahalarında
kullanılan fidanların üretildiği 66 dekarlık geçici Aydın Orman Fidanlığı
mevcuttur. Bugüne kadar ilimizde 85
adet toplam 18.000dekar alanda gerçek ve tüzel kişilere özel ağaçlandırma
izni verilmiş ve tesis edilmiştir.
İlimizde 339 orman köyü bulunmaktadır. Orman Genel Müdürlüğü
kayıtlarına göre 153 adet 31 madde,
186 adet 32 madde; Orköy Genel
Müdürlüğü Kayıtlarına göre 101 adet
orman içi köy ile 238 adet ormana
bitişik köy bulunmaktadır. Söz konusu 101 adet orman içi köyde 43.769
kişi , 238 adet ormana bitişik köyde
ise 134.140 kişi olmak üzere toplam
177.909 kişi yaşamaktadır.
Dilek Yarımadası - B. Menderes
Deltası Milli Parkı: Dilek Yarımadası ve B. Menderes Deltası Milli Parkı
toplam alanı 27.675 Ha.’dır. Milli
Park 6’sı endemik, 804 bitki türü, 28
çeşit memeli, 27 çeşit sürüngen, 255
kuş türüne Milli Parkı günübirlik olarak 2007 yılı ilk 5 ayı Mayıs ayı sonu
itibariyle yerli ve yabancı 15.000 kişi
ziyaret etmiştir. Bafa Gölü Tabiat
Parkı: Aydın ve Muğla İlleri sınırları
içinde kalan Bafa Gölü 1994 yılında
Tabiat parkı ilan edilmiştir.Tabiat
parkı’nın toplam alanı 12.281 Ha.
‘dır.
Tavşanburnu Mesire Yeri (A Tipi),
18.6 Ha.’lık bir alanda kurulmuştur.
Didim’e 6 km. uzaklıktadır. Günlük
2500 kişi/gün ziyaretçi ve 250 adet/
gün çadır-kamp kapasitelidir. Kesedağı Mesire Yeri (B Tipi), Kuşadası
İlçe Merkezine hakim bir tepede olup
bitki örtüsü ve manzara özellliğine sahiptir, 2002 yılında tesis edilmiştir.
Ege Fikir Önderleri
EGEV’in üyesi bulunan illere
dönük olarak hazırladığı programlar kapsamında aday üye statüsünde
bulunduğumuz Avrupa Birliği konusunda seminerler verimdi. Ege Fikir
Önderleri Avrupa Birliği Eğitimi başlığı altında yapılan toplantılar Philip
Morris/Sabancı’ın destekleri ile gerçekleştirildi.
Bu kapsamda 29-30 Mart 2006
tarihlerinde yapılan eğitimde 176 kişilik katılım sağlanırken iki günlük
eğitimin ilk gününde Prof. Dr. Haluk
GÜNUĞUR Avrupa Bütünleşmesine
Giden Yol, AB’nin Genişlemesi, Avrupa Birliği’nin Kurumsal Yapısı, Avrupa Anayasası, Türkiye-AB İlişkileri
konusunu anlattı. İkinci gün yapılan
eğitimlerde ise Prof. Dr. Canan BALKIR AB’nin Ticaret Politikası, Ortak
Gümrük Tarifesi, Koruma Tedbirleri,
Sektörel Uygulamaları; Prof. Dr. İge
PINAR AB’nin Turizm Politikaları,
Türkiye’nin Uyması Gereken Kurallar; Doç. Dr. Yaşar UYSAL, AB’nin
Tarım Politikası Oluşumu ve Esasları, AB Pazar ve Fiyat Politikaları,
Tam Üyeliğin, Türk Tarımına Olası
Etkileri; Yrd. Doç. Dr Esin TAYLAN
AB’nin Rekabet Hukuku Politikası,
Gümrük Birliği ve Rekabet Kuralları, Rekabetin Korunması Hakkındaki
Kanunu’nun amacı, yapısı, muhatapları ve Uygulamaları, Muafiyet, Hakim Durumun Belirlenmesi;
Yrd. Doç. Dr. Berna KIRKULAK
AB’nin KOBİ’ler ve Rekabet Politikası, Girdi Maliyetleri, Krediler,
Çin Faktörü, Kur Riskinden Korunma, AB Fonlarından Yararlanma,
E-ticaret, Rekabet Stratejileri konularında katılımcıları aydınlattılar.
Avrupa Birliği Sektörel
Etki Analizleri
EGEV’in üyesi buluna illere dönük
katkıları ve Philip Morris/Sabancı’nın
bir sosyal sorumluluk projesi olarak
ortaya çıkan Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği eğitim programlarımıza
gösterilen ilgi yeni projeleri de beraberinde getirdi.
Ege’nin her ilinde temasta bulunduğumuz yerel odakların güçlü
desteği, seminerler sırasında ortaya
atılan yeni fikirler ve öneriler, bölge
illerinin sorunlarına yönelik yeni çözümlemelerin araştırılması istekleri,
bizi bu sosyal sorumluluk projelerini
genişleterek sürdürme konusunda teşvik etti.
Avrupa Birliği’ne katılımın tamamlanması ile sektörlerde oluşacak
etkilenmeyi inceleyen yeni eğitim
programımız Avrupa Birliği Sektörel Etki analizleri Eğitim Programı
KOBİ, Rekabet, Lojistik, Tarım ve
Hayvancılık, Turizm, Standartlar ve
İnovasyon konularını içerecek şekilde
hazırlandı.
12 Mart 2008 günü Aydın’da
yapılan eğitimde Prof.Dr. Yaşar UYSAL AB’ye Uyum Sürecinde Türk
Tarımının Bugünkü Konumu, Sumer
TÖMEK BAYINDIR (TE-TA Tarım) Modern Hayvancılık İşletmeleri
ve AB ile Rekabet, Dr. Fatma Tunç
KÖPRÜLÜ ise AB ile Rekabet konularında eğitim ve seminer verildiler.
41
AYDIN ‘09
EGE EKONOMİYİ GELİŞTİRME VAKFI
AYDIN İLİ ÇALIŞMALARI
EGE BÖLGESİ GELİŞİM PROJESİ 2000 – 2005
Aydın Stratejik Hedef Toplantısı
Aydın Önceliklendirme Toplantısı
Bölgesel Diyalog Konferansı - Afyon
Tarım ve Hayvancılık Sektör Toplantısı - Aydın Turizm Sektör Toplantısı -Marmaris
Jeotermal Sektör Toplantısı - Kuşadası
Madencilik Sektör Toplantısı – Kuşadası
14/15 Aralık 2002
30 Mart 2003
4/6 Temmuz 2003 2/3 Nisan 2005 16/17 Nisan 2005 14/15 Mayıs 2005 14/15 Mayıs 2005 40 Katılımcı ile yapılmıştır.
35 Katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 84 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 57 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 54 katılımcı ile yapılmıştır
Üye illerden 29 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 30 katılımcı ile yapılmıştır.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006
Avrupa Birliği Bilgilendirme Semineri
29/30 Mart 2006 176 katılımcıya sertifika verilmiştir.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008
Tarım ve Hayvancılık AB Uyum Semineri
Tarım ve Hayvancılık Yuvarlak Masa Toplantısı 12 Mart 2008 20 Kasım 2008
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006
EGEV’in üyesi olan illere dönük olarak hazırladığı programlar kapsamında aday üye statüsünde bulunduğumuz Avrupa Birliği konusunda
seminerler verildi. Ege Fikir Önderleri Avrupa
Birliği Eğitimi başlığı altında yapılan toplantılar
Philip Morris/Sabancı’nın destekleri ve ESİAD
işbirliği ile gerçekleştirildi. Bu kapsamda 29-30
Mart 2006 tarihlerinde yapılan eğitimde 176
kişilik katılım sağlanırken iki günlük eğitim ilk
gününde Prof.Dr. Haluk GÜNUĞUR Avrupa
Bütünleşmesine Giden Yol, AB’nin Genişlemesi,
Avrupa Birliği’nin Kurumsal Yapısı, Avrupa Anayasası, Türkiye-AB İlişkileri konularını anlattı.
İkinci gün yapılan eğitimlerde ise Prof. Dr.
Canan BALKIR AB’nin Ticaret Politikası, Ortak
Gümrük Tarifesi, Koruma Tedbirleri, Sektörel
Uygulamaları; Prof. Dr. İge PIRNAR AB’nin Tu-
100 Katılımcıya sertifika verilmiştir.
36 katılımcı ile yapılmıştır.
rizm Politikaları, Türkiye’nin Uyması Gereken
Kurallar; Doç.Dr. Yaşar UYSAL AB’nin Tarım
Politikaları, Tam Üyeliğin Türk Tarımına Olası Etkileri; Yrd.Doç.Dr. Esin TAYLAN AB’nin
Rekabet Hukuku Politikası, Gümrük Birliği ve
Rekabet Kuralları, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun Amacı, Yapısı, Muhatapları
ve Uygulamaları, Muafiyet, Hakim Durumun
Belirlenmesi; Yrd.Doç. Dr. Berna KIRKULAK
AB’nin KOBİ’ ler ve Rekabet Politikası, Girdi Maliyetleri, Krediler, Çin Faktörü, Kur Riskinden Korunma, AB Fonlarından Yararlanma,
E-ticaret, Rekabet Stratejileri konularında katılımcıları aydınlattılar.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008
EGEV’in üye illerdeki faaliyetine dayalı olarak Philip Morris/Sabancı’nın bir sosyal sorum-
luluk projesi olarak başlattığı Ege
Fikir Önderleri Avrupa Birliği eğitim
programının EGEV Üyesi olan illerde gördüğü ilgi yeni ortak projeleri
de beraberinde getirdi. EGE’ nin her
ilinde temasta bulunduğumuz yerel
odakların güçlü desteği, seminerler
sırasında ortaya atılan yeni fikirler ve
öneriler, bölge illerinin sorunlarına
yönelik yeni çözümlemelerin araştırılması istekleri, bizi bu sosyal sorumluluk projelerini genişleterek sürdürme
konusunda teşvik etti.
12 Mart 2008 günü ESİAD işbirliği ile Aydın’da yapılan eğitimin ilk
bölümünde Prof. Dr. Canan BALKIR
Türkiye-AB ilişkilerinin kısa tarihçesi, AB’ye üyelik süreci, müzakereler,
Türkiye’yi diğer aday ülkelerden farklı kılan unsurlar, Gümrük Birliği’nin
etkileri, üyelik sürecinde temel kaygılar ve tartışmalar konularındaki sunumunu yaptı. Katılımcıların AB üyeliğinde Türkiye’nin önüne çıkarılan
engeller konusundaki soruları Prof.
Dr. BALKIR tarafından üye ülkelerin
katılım sürecinden örnekler verilerek
yanıtlandı.
Öğleden sonraki bölümdeyse Prof.
Dr. Yaşar UYSAL; tarım ve hayvancılığın önemi, AB ve Türkiye ekonomisinde tarım, Türkiye ve AB’de tarımın
genel olarak karşılaştırılması, AB’de
hayvancılığa ilişkin düzenlemeler,
tam üyelik sürecinde Türkiye’de hay-
vancılık, ulusal program ve ilerleme
raporlarında hayvancılık, AB’ye uyum
sürecinde gelinen nokta ile AB’ye
uyum için hayvancılık sektöründe
yapılması gerekenleri kısaca özetledi
ve katılımcıların sorularını yanıtladı.
Aynı bölümde sektörü temsilen bir
konuşma yapan TE-TA Tarım’dan
Sumer TÖMEK, hayvancılık ve ona
bağlı tarımsal sanayinin geleceğin en
önemli sektörlerinden biri olduğunun
altını çizerek, sektördeki deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.
Günün son oturumu Türk
Standartları Enstitüsü’nde görev
yapmakta olan Dr. Fatma Tunç
KÖPRÜLÜ’nün “Standartlar & CE
İşareti” çerçevesinde yaptığı standart
ve standardizasyon, TSE ve ulusal
standardizasyon, uluslararası ve bölgesel standardizasyon ve belgelendirme faaliyetleri konularını ele aldığı
sunum ile sona erdi.
20 Kasım 2008 tarihinde Tarım
ve Hayvancılık sektöründe ilin konuyla ilgili 36 yetkilisinin, Vali yardımcısı Sn. Mehmet ÖKSÜZ’ün ve Aydın
Milletvekili Sn. Mehmet ERDEM katılımıyla bir yuvarlak masa toplantısı
düzenlendi. Ortak kanıya göre tarımla ilgili kredi, teşvik hibelerin verimli
kullanılmadığı, finansal yapılanmada
çiftçilerin daha planlı hareket etmeleri gerektiği ortaya kondu. Arz ve Talebin dengelenmesi istendi.
AYDIN İLİ KATILIMCI PROFİLİ
SEKTÖREL DAĞILIM
1
9
20
3
Kamu
Yerel Yönetim
Sivil Toplum
Özel Sektör
Basın
67
YAŞ DAĞILIMI
7
12
16
20'li yaşlar
14
30'lu yaşlar
40'lı yaşlar
50'li yaşlar
60'lı yaşlar
33
43
BALIKESIR ‘09
Mysia bölgesi ilk çağlarda
Persler tarafından istilaya uğramış,
M.Ö. 334’de İskender İmparatorluğu,
daha sonra da Bergama Krallığı
toprakları içine girmiştir.
Balıkesir
Balıkesir Merkez
44
Balıkesir
Milli Mücadele yıllarında
Redd-i İlhak Cemiyetini kuran ve
düşmana karşı koyan ilk
iller arasında yer almıştır.
İ
Ayvalık - Cunda
nsanların yaşayabileceği her türlü iklim ve doğa koşullarına
sahip Balıkesir topraklarına tarihin bilinen en eski çağlarından bu yana insanlar yerleşmiştir. Balıkesir ve çevresindeki en
eski yaşam yerleri M.Ö.8000-3000 yılları arasında görülmektedir. Bölge antik çağda Mysia diye anılmaya başlamıştır.
Türkler gelmeden önce, bölgede Bytinler, Mysler, Frigler, Persler, İskender İmparatorluğu, Selevkuslar ve Bergama Krallığı egemen
olmuştur. Bergama Krallığının ortadan kaldırılmasıyla, Balıkesir ve
çevresi Doğu Roma (Bizans) toprakları içinde kalmıştır. VII. Yüzyıldan itibaren de değişik tarihlerde İstanbul’u kuşatmak için gelen
Arap-İslam orduları da bu bölgede konaklanmışlardır. Mysia bölgesi ilk
çağlarda Persler tarafından istilaya uğramış, M.Ö. 334’de İskender İmparatorluğu, daha sonra da Bergama Krallığı toprakları içine girmiştir.
Balıkesir ve çevresine Türklerin ulaşmaları 1071 Malazgirt Zaferinden
sonra mümkün olmuştur. Karesi Beyliği 1336 yılında Osmanlı Birliği
ile birleşmiştir. 1841 yılında, Balıkesir Hüdavendigar Vilayetinin bir
sancağı haline getirilmiş, 1881-1888 yılları arasında Karesi Vilayeti
kurulmuş, 28 Haziran 1909’da Karesi sancağı müstakil mutasarrıflık
haline getirilmiştir. 1923 yılında vilayet olmuş, 1926 yılında Balıkesir
adını almıştır.
Balıkesir Milli Mücadele yıllarında Redd-i İlhak Cemiyetini kuran
ve düşmana karşı koyan ilk iller arasında yer almıştır.
18 Mayıs 1919 tarihinde Alaca Mescit’te toplanan 41 kişilik heyet,
Atatürk’ün tarihi Amasya Genelgesi ile “Milletin istiklalini yine milletin azm-i kararı kurtaracaktır.” uyarısına uymak suretiyle Balıkesir
Kongresini yaparak milli mücadele hareketini başlatmıştır. 30 Haziran
1920’de işgal edilen Balıkesir, 6 Eylül 1922 tarihinde yunan işgalinden kurtarılmıştır. Balıkesir’e çeşitli tarihlerde 7 kez gelen Atatürk, ilk
ziyaretini 6 Şubat 1923 tarihinde gerçekleştirmiştir.
COĞRAFİ YAPI
Balıkesir, Güney Marmara’da yer almakta, hem Marmara hem
de Kuzey Ege Bölgesinde toprakları bulunmaktadır. Doğuda Bursa,
Altınoluk
45
BALIKESIR ‘09
Ege kıyılarındaki kesimlerde Akdeniz iklimi,
Marmara kıyılarında
Karadeniz
ikliminin
etkisi görülmektedir.
Kıyılardan iç kesimlere gidildikçe, iklim
karasallık eğilimi göstermektedir.
46
Kütahya, güneyde İzmir, Manisa, batıda Ege
Denizi, Çanakkale, kuzeyde Marmara denizi
ile çevrilidir. Yüzölçümü (göller hariç) 14.299
km2, rakımı 139 metredir. 81 il içinde toprak
genişliği bakımından 12. sırada yer almaktadır.
İl, 390 06’ ile 400 49’ kuzey enlemleri, 260
39’ ile 280 58’ doğu boylamları arasında yer
almaktadır. İl topraklarının % 47’si (675.010
hektar) orman-funda, % 35’i (513.946 ha.) tarım arazisi, 210.014 hektarlık bir alan çayır ve
meralardan oluşmaktadır
Balıkesir’in engebeli bölgesini doğu ve
güney bölgesi oluşturur. Deniz seviyesinden
en yüksek noktası olan Akdağ Tepesi (Dursunbey 2089 m.), Alaçam Dağları 1652 m.,
Madra Dağları 1338 m., Çataldağ 1336 m.,
Kazdağları 1767 m’dir. Sındırgı, Bigadiç, Balıkesir, Manyas, Gönen ve Edremit ovalarının
denizden yükseklikleri 10–220 m. arasındadır.
usurluk (Simav) Çayı, Kocaçay ve Gönen Çayı
Marmara Denizine, Havran Çayı Ege Denizine dökülmektedir. Her yıl değişik türden 3
Milyon kadar kuşun uğrak yeri olan Manyas
(Kuş) Gölü, 27.07.1959 tarihinde Milli Park,
gölün tamamını içine alan 25.000 ha’lık saha
ise 1977 yılında Su Kuşları Koruma ve Üreme
sahası ilan edilmiştir. 30.12.1993 tarihinde
de TBMM’nce Ramser Sözleşmesi listesine dahil edilmiştir.
Balıkesir’ in Marmara denizindeki kıyı
uzunluğu 175.25 km., Ege Denizindeki kıyı
uzunluğu 115.5 km. olmak üzere toplam
290.75 km. kıyı uzunluğuna sahiptir. 7 adet
Marmara, 21 adet Ege Denizinde olmak üzere de 28 adet irili ufaklı adası bulunmaktadır.
Bunlardan meskun olanlar Alibey (Cunda)
Adası, Marmara, Avşa, Ekinlik, Paşa Limanı,
Koyun Adası ile Zeytinli Ada’dır.
DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER,
SOSYAL VE KÜLTÜREL YAPI
A. İklim ve Bitki Örtüsü
Balıkesir Akdeniz iklimi ile Karadeniz iklimi arasındaki geçiş bölgesinde bulunmaktadır.
Ege kıyılarındaki kesimlerde Akdeniz iklimi,
Marmara kıyılarında Karadeniz ikliminin etkisi görülmektedir. Kıyılardan iç kesimlere gidildikçe, iklim karasallık eğilimi göstermektedir.
Yıllık ortalama yağış 620 mm. dir. Zaman zaman etkili olan yüksek basınç sistemleri yağış
oluşumunu azaltır ve hava kirliliğinin daha yoğun yaşanmasına neden olur.
B. Nüfus Durumu
2000 Yılı Nüfus Sayımına göre Balıkesir’in
toplam nüfusu 1.076.347 dir. Bu nüfusun %
50.4 yani 542,681’i erkek, % 49,6’sı yani
533,666 adedi kadın olmak üzere; 577 bin
595’i şehirlerde 498 bin 752’si ise kırsal alanda yaşamaktadır. İl Genelinde km2’ye 75 kişi
düşerken, merkezde bu yoğunluk 198 kişidir.
Balıkesir ilinin nüfus artış hızı binde 9.96
olup şehirlere artış binde 20,87 kırsal alanda
ise binde -1.35 oranındadır. Balıkesir ili şehirleşme oranının ve yıllık nüfus artış hızının hem
Ege Bölgesi ortalamalarından hem de Türkiye
değerlerinden düşük olduğu görülmektedir. Benzer şekilde, ilin nüfus yoğunluğu da Ege Bölgesi
ve Türkiye rakamlarından düşük seviyelerde seyretmektedir.
2000 yılı nüfus sayım sonuçlarına göre, Balıkesir ilinin net göç hızı ‰ 4,85’tir. Bu göç hızı
ile Balıkesir, Ege Bölgesi’nde bulunan iller arasında 6. sırada yer almaktadır.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2007
nüfus sayımı sonucuna göre toplam nüfusu
1.118.313 kişidir. 81 İl içinde nüfus bakımından 17. sırada yer almaktadır. Nüfus yoğunluğu
ise 78’dir. Nüfusun % 58’i şehir ve kasabalarda
% 42’si da köylerde yaşamaktadır.
C. Eğitim
Eğitim, nitelikli eleman yetiştirme yönünden büyük önem arz etmektedir. Balıkesir ilinde
kademelere göre okul, öğrenci, öğretmen verileri
aşağıda sunulmaktadır.
Balıkesir’de, okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim, meslek ve teknik liseler sınıflandırması ile
incelenmiştir. Balıkesir’de okul öncesi eğitimde
öğretmen başına düşen öğrenci sayısı Ege Bölgesi ortalaması ile eşit, Türkiye ortalamasına
göre düşüktür. İlköğretim, ortaöğretim, mesleki ve teknik liselerde ise öğretmen başına düşen
öğrenci sayısı hem Ege Bölgesi hem de Türkiye
ortalamalarının altındadır. Balıkesir’de gerek
okul öncesi ve ilköğretimde gerekse ortaöğretimde okullaşma oranı Türkiye ortalamalarının üzerinde yer almaktadır.
Balıkesir Üniversitesi, 11 Temmuz 1992
tarih ve 21281 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 3837 Sayılı Kanun gereğince kurulmuş ve
1 Ocak 1993 tarihinden itibaren de tüzel kişilik
kazanarak faaliyetlerini sürdürmektedir. İldeki
fakülte, yüksek okul, meslek yüksek okulları ve
enstitüler şunlardır:
• Tıp Fakültesi • Fen ve Edebiyat Fakültesi •
Bandırma İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi •
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi
• Necatibey Eğitim Fakültesi • Güzel Sanatlar
Fakültesi • İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
• Balıkesir Sağlık Yüksek Okulu
• Bandırma Sağlık Yüksek Okulu • Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksek Okulu • Beden
Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu
• Ayvalık, Balıkesir, Bandırma, Bigadiç, Burhaniye, Dursunbey, Edremit, Erdek, Gönen, Havran, Savaştepe, Sındırgı, Susurluk ve Altınoluk
Meslek Yüksek Okulları • Fen Bilimleri, Sosyal
Bilimler, Gönen Jeotermal, Edremit Zeytincilik
Enstitüleri
D. Sağlık
Balıkesir’de 23’üı devlet, 3’ü özel olmak üzere toplam 26 hastane, 3 sağlık merkezi bulunmaktadır. İlde toplam 460 uzman, 82 diş doktoru, 514 pratisyen doktor, 1.423 hemşire ve
1.238 ebe görev yapmaktadır. İl genelinde doktor başına düşen yatan hasta sayısı 1.200’dir.
İl genelinde toplam yatak sayısı 3.457 olup, bir
yatağa düşen nüfus sayısı 361’dir.
E. Kültürel Yapı
Balıkesir ili sınırları içinde çok sayıda tarihsel, ekolojik ve doğal cazibe alanları yer almaktadır. Bunlar arasında başlıcaları Kuş Cenneti
Milli Parkı, Erdek, Bandırma, Edremit Körfezleri ile Ayvalık kıyılarındaki plajlar ve Şeytan
Sofrası, Marmara Adaları, Alibey (Cunda) Adası,
Erdek ve Gönen Açık Hava Müzeleri, Kyzikos
Kalıntıları, Balıkesir’de Yıldırım Camisi (Eski
Cami), Zağanos Paşa Külliyesi, Ayvalık’ta Saatli Kilise Camisi, Alibey Camisi (Çınarlı Cami),
47
BALIKESIR ‘09
Gönen, Pamukçu-Bengi, Balya Dağ, Hisar,
Hisarköy (Asarköy), Karağaç (Uyuz), Kepekler Kaplıcaları, Dutluca Köyü İçmesi, Zeytinli
Ada Kaplıca ve İçmesi olarak sıralanabilir.
Balıkesir ilinde tescil edilmiş taşınmaz
kültür ve tabiat varlıkları ile sit alanları aşağıdaki gibidir.
Bugün Kuva-yi Milliye Müzesi olarak
kullanılmakta olan bina, Balıkesir’in önemli
kültürel varlıkları arasında yer almaktadır.
1996 yılındaki resmi açılışı ile Kuva-yi Milliye Müzesi oluncaya değin, Belediye Binası
olarak kullanılmış bulunan bina, 1840 yılında Karesi Sancağı Defterdarı Giridizade Mehmet Paşa’nın konağı olarak yaptırılmış, daha
sonra 1800 yıllarında bir yangın sonucu yok
olmuş, yerine torunu Halit Paşa konağı inşa
ettirilmiş ve Kurtuluş Savaşı esnasında önemli hizmetlerin verildiği bir mekan olmuştur.
15 Mayıs 1919 yıllarında İzmir’in işgalinden sonra, 16 Mayıs 1919’da Balıkesirlilerin
toplanarak silahlı mücadele kararının alındığı
ve Kuva-yi Milliye hareketinin başladığı bu
bina, uzun yıllar II. Kolordu Komutanlığı’na
ve Ali Hikmet Paşa’ya da karargah olarak hizmet vermiş, İzmir Şimal Cepheleri Heyeti’nin
çalışma merkezi olmuştur. Konağın kompleksi
içinde bulunan ve 1913 yılında “Okuma Yurdu” olarak açılan ve yine 18 Mayıs 1998’de
“Milli Mücadele Tarihimiz Kitaplığı” olarak
hizmete giren binada 6 Şubat l923 tarihinde
Balıkesir’e ilk gelişlerinde Büyük Atatürk de
kalmıştır. Ayrıca müzede, Balıkesir’de ortaya
çıkarılan arkeolojik eserler ile yöresel etnografik eserler de sergilenmektedir.
F. Turizm
Balıkesir tarihi ve kültürel bakımdan zengin bir mirasa sahip olmasının yanında konumu ve doğası ile önemli bir turizm merkezidir. Aynı zamanda Türkiye’de turizmin ilk
48
kez planlı olarak başladığı Erdek ve Akçay’ın
il sınırları içinde olması Balıkesir’i ayrıcalıklı
kılmaktadır. Marmara Denizinde Marmara,
Avşa, Ekinlik, Paşalimanı Adaları ile yine Ege
Denizinde de irili ufaklı 22 ada il sınırlarımız
içindedir. Balıkesir’in Kaz Dağları, Kapı Dağı,
Alaçam Dağları, Madra Dağı gibi doğa harikaları ayrı birer cennet olarak kabul görmektedir.
Kaz Dağı ve çevresi dünyanın ikinci oksijen
deposu durumundadır. Manyas Gölü Kuş Cenneti Milli Parkı “A Sınıfı” diplomasına sahip
önemli bir merkezimizdir. Balıkesir’in Merkez
(Pamukçu) ve Edremit (Güre, Bostancı), Gönen, Manyas, Sındırgı, Bigadiç gibi ilçelerinde
alternatif turizme kaynaklık edecek termal su
kaynakları mevcuttur. Bacasız sanayi olarak
nitelenen turizm, ilimizin en önemli kaynaklarındandır. 2007 Aralık ayı sonu itibariyle
il sınırlarımız içine 57.137 yabancı turist
girişi olmuştur. İşletme belgeli tesislere giriş
yapan yerli turist sayısı 286.431’dir. İlimizde 86 adet turizm işletme belgeli, 13 adet
yatırım belgeli, 520 adet belediye belgeli, 32
adet kamu kampı tesisi mevcuttur. İlimizde bulunan tesislerde toplam 46.316 yatak
bulunmaktadır. İl genelinde 38 adet seyahat
acentası faaliyet göstermektedir. Ayrıca ilimiz Türkiye’ de en çok “yazlık” dediğimiz
ikinci konut zenginidir. 125.000 den fazla
ikinci konut vardır. Bunları da göz önüne
alırsak il genelinde 500.000 yatak kapasitesi ve bunlardan yararlanan 2.750.000 yerli
turist girişi söz konusudur. Türkiye genelinde Antalya-Kapadokya gibi yerlere göre Balıkesir, yabancı turist girişinden gereği gibi
yararlanamamaktadır. Ancak Balıkesir bir iç
turizm cenneti durumundadır. İlimizde Edremit Körfezi gerek iç turizmin gerekse dış
turizmin lokomotifidir. Buradaki körfez havaalanın uluslararası uçuşlara açılması ile ilgili iyileştirme çalışmaları başlamıştır. Uluslararası uçuşlara açılmasıyla yabancı turist
girişinde de önemli ölçüde artışlar olacaktır.
İlimizin turistik yörelerindeki duble yol çalışmaları bitirilmek üzeredir. Kıyı bölgelerimizde sahip olunan Mavi Bayrak sayısı şu an
13 noktadadır. Bu sayının arttırılması için
gerekli çalışmalar sürdürülmektedir. İlimizde deniz, kum, güneş turizmine alternatif
olarak, dağ, yayla, kültür, termal, sağlık vb.
turizm çeşitleri değerlendirilerek, termal ve
yayla turizminin geliştirilmesi için proje çalışmalarımız sürdürülmektedir. Aynı zamanda Erdek Kapıdağ Yarımadası ve Marmara
Adasını kapsayan bölgenin de turizm bölgesi
ilan edilmesi ile ilgili çalışmalar devam etmektedir.
DOĞAL KAYNAKLAR
Balıkesir ili gerek metalik maden gerekse
endüstriyel hammadde kaynakları açısından
oldukça zengindir. İlin yeraltı kaynaklarının
bir kısmı işletilip terkedilmişken bir kısmı
halen işletilmektedir. Demir, kuşun, çinko,
bakır, antimuan, cıva, altın, manganez ve
krom ilin önemli metalik madenleridir. Bor
tuzları, kaolen, jips, talk, wöllastonit, barit,
bentonit ve mermer ise ilin önemli endüstriyel hammaddeleridir. Birçok sanayi ürününün yapımında kullanıldığı için çok önemli
bir maden sayılan bor tuzları, sadece Türkiye
çapında değil, dünyanın da en zengin rezervlerinden biri de ilimizdedir. Başlıca yatakları
Sultançayırı, Bigadiç ve Taşköy dolaylarında
olan bor tuzları; 19.yy’dan beri işletilmekte
olup yurt dışına ihraç edilmektedir. Balıkesir; 625 milyon ton bor rezervine sahip olup,
yılda 650 bin ton bor ve bor tuzu üretimi yapılmaktadır. Ülke mermer rezervinin %80’i
de Balıkesir ilinde bulunmaktadır. İldeki en
önemli enerji hammaddesi ise linyittir. Radyoaktivite oranı yüksek şifalı sulara sahip Pamukçu, Gönen, Edremit-Güre, Balya-Ilıca,
Bigadiç-Hisarköy önemli termal merkezleridir.
FİZİKİ ALTYAPI
A. Ulaştırma
Balıkesir’ de 642 km devlet yolu, 579
km il yolu olmak üzere toplam karayolu ağı
1.221 km’dir. Bunun 1204 km’si asfalt yoldur. İlimizde toplam köyyolu ağı 5.086 km
dir. Halihazırda 2.462 km asfalt yol, 2.262
km stabilize yol, 278 km tesviye yol, 34 km
hamyol ile ulaşım sağlanmaktadır. 1997 yılında hizmete açılan Edremit Havaalanı ile
1998 yılında hizmete açılan Balıkesir Havaalanı yıl içinde kesintisiz ve düzenli tarifeli
yurt içi ve yurt dışı uçak seferleri yapılmamasına rağmen, hava ulaşımı açısından ilin
dünya ile bağlantısını mümkün kılmaktadır.
Yıl içerisinde Edremit Havaalanından yaz
aylarında yurt içi ve yurt dışı tarifeli seferler
yapılabilmektedir. Balıkesir’de Devlet Demiryollarının düzenlediği Eskişehir, Ankara,
Kütahya ve İzmir tren seferleri ile hizmet verilmektedir. Balıkesir’de 1.000 kişiye düşen
özel otomobil sayısı Ege Bölgesi ve Türkiye
ile karşılaştırmalı olarak aşağıdaki tabloda
verilmiştir.
B. Haberleşme
Balıkesir ili sınırları içindeki bütün yerleşim birimlerinde şehirlerarası ve uluslararası
otomatik telefon görüşmesi yapılabilmektedir.
Bacasız sanayi olarak nitelenen turizm,
ilimizin en önemli
kaynaklarındandır.
İlimizde 86 adet turizm işletme belgeli, 13 adet yatırım
belgeli, 520 adet
belediye belgeli, 32
adet kamu kampı
tesisi mevcuttur.
49
BALIKESIR ‘09
Organize
Sanayi
Bölgesinin
ulaşım
problemini çözmek
için İzmir-Savaştepe
karayolunu birbirine
bağlayan 4,5 km’lik
1. etap yol duble
yol olarak hizmete açılmıştır. 2.etap
olarak OSB-Körfez
bağlantı yolunun
kamulaştırma çalışmalarına başlanmıştır. OSB içindeki
21 km’lik stabilize
yolların 15 km’lik kısmı asfaltlanmıştır.
C. İçme Suyu
Balıkesir’in katı atık hizmeti verilen, içme
ve kullanma suyu ile hizmet verilen nüfus ile
kişi başına günlük su tüketimi karşılaştırılmalı
olarak aşağıda verilmiştir.
D. Enerji
Balıkesir ilinde 2000 yılı itibarı ile toplam
elektrik tüketimi 1.456.043 megavat/saat, kişi
başına düşen elektrik tüketimi ise 1.353 kilovat/
saat olarak gerçekleşmiştir. Kişi başına düşen
elektrik tüketimi sıralamasında il, Türkiye’de
26. sırada yer almaktadır. İlin elektrik tüketiminin sektörel dağılımı aşağıda sunulmaktadır.
Tablodan da görüleceği üzere, Balıkesir’de
elektrik tüketiminin % 33’ü sanayide, % 29,5’i
meskenlerde ve % 15’i ticaret alanında gerçekleşmektedir. İlin elektrik tüketiminin sektörel dağılımı Ege Bölgesi ve Türkiye geneli ile
karşılaştırıldığında, elektriğin meskenlerde ve
aydınlatmada tüketim oranlarının hem bölge
hem de ülke oranlarından daha yüksek olduğu
görülmektedir. Buradaki dikkat çekici bulgu
sanayi, ticaret ve tarımsal sulama oranlarında
ortaya çıkmaktadır. Balıkesir ilinde elektrik tüketiminin % 32,9’u sanayide, % 1,8’i de tarımsal sulamada gerçekleşmektedir. Her iki oran da
hem bölge (%51), hem de ülke (%47,5) oranlarından düşüktür. Buna karşılık, elektrik tüketiminin %15,1’i ticaret alanında gerçekleştiği,
bu oranın da hem Ege Bölgesi hem de Türkiye
oranlarından yüksek olduğu görülmektedir. Bu
bulgular ışığında, Balıkesir ili ekonomisi için
özellikle ticaretin önemli bir yere sahip olduğu
söylenebilir.
E. Organize Sanayi Bölgeleri
İlimizde Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi, Haddeciler Organize Sanayi Bölgesi, Gönen
Dericiler Organize Sanayi Bölgesi ve Bandırma
Organize Sanayi Bölgesi olmak üzere 4 organize
sanayi bölgesi bulunmaktadır. Organize sanayi
bölgelerinin tamamlanarak tüm firmaları ile çalışır hale gelmesi ekonomik faaliyetleri arttıracaktır. Halen 15 adet küçük sanayi sitesi 6220
iş yeri ile hizmet vermektedir.
Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi
450 hektar alanda kurulan Organize Sanayi Bölgesi 157 adet parselden oluşmaktadır. 47
firma üretime geçmiş bulunmaktadır. 22 firma
50
inşaat aşamasında, 29 firma proje-etüt aşamasındadır. Bugüne kadar 98 firmaya 126 adet sanayi parselinin satışı gerçekleştirilmiştir.
Organize Sanayi Bölgesinin ulaşım problemini çözmek için İzmir-Savaştepe karayolunu
birbirine bağlayan 4,5 km’lik 1.etap yol duble yol olarak hizmete açılmıştır. 2.etap olarak
OSB-Körfez bağlantı yolunun kamulaştırma
çalışmalarına başlanmıştır. OSB içindeki 21
km’lik stabilize yolların 15 km’lik kısmı asfaltlanmıştır. Bölgenin içme ve kullanma suyu ihtiyaçı İkizcetepeler Barajından karşılanmaktadır.
Demiryolu yükleme boşaltma terminali yapım
çalışmaları kapsamında Belediyemiz ve TCDD
arasında proje ve protokoller tamamlanmış olup,
2009 yılı sonuna kadar konteyner yükleme ve
boşaltma terminali yapılarak hizmete açılacaktır. Doğalgaz çalışmaları kapsamında 1.etap doğalgaz yatırım programı tamamlanmıştır. Şuanda 16 firma doğalgaz kullanmaktadır.
Haddeciler Organize Sanayi Bölgesi
Haddeciler OSB Müteşebbis heyeti, SS Haddeciler Toplu İşyeri Yapı Kooperatifinin %97,
İl Özel İdaresinin % 1, Sanayi Odasının % 1,
Ticaret Odasının % 1 katılımı ile oluşturulmuştur. Bölgenin altyapısı bitirilmiş, ENH tamamlanarak elektrik enerjisi getirilmiştir. S.S. Haddeciler Toplu İşyeri Yapı Kooperatifinin mevcut
38 üyesinin 61 adet parsel karşılığı hissesi mevcuttur. 11 üyeye 27 parsel tahsisi yapılmıştır.
2015 yılı sonuna kadar taksitle ödenmek üzere
geçici arsa bedeli 18 YTL/m² olarak tespit edilmiştir. Bölgede 2 tesis üretime geçmiştir. İnşaat
safhasındaki parsel sayısı 20, proje safhasındaki
parsel sayısı 5’dir. Balıkesir Haddeciler Organize Sanayi Bölgesi, haddeciler dışında diğer sanayi sektörlerine de açılmıştır.
Bandırma Organize Sanayi Bölgesi
150 hektar üzerine kurulmuş olana Bandırma OSB’ nin altyapı çalışmaları tamamlanmıştır. 74 parselden oluşan 890 ha. alana sahip
OSB’ de 51 parseli satılmış olup, 10 fabrikadan
9’u üretimdedir. 3 fabrikanın inşaatı devam etmekte olup 1 fabrika üretim yapmamaktadır.
Enerji nakil hattı ve bölge içi elektrik işi
bitmiştir. EPDK’dan dağıtım lisansı alınmıştır.
Arıtma tesisi inşaatı için çalışmalara başlanmıştır. 1,5 yıl içinde doğalgazın gelmesi beklenmektedir.
Gönen Deri Organize Sanayi Bölgesi
220 ha büyüklüğündeki 54 sanayi parselinden
oluşmuştur. 28 adedi tahsis edilmiştir. Altyapı
inşaatları tamamlanmıştır. Enerji nakil hatları ile
bölge içi elektrik şebekesi ve arıtma tesisi 2006
yılında bitirilmiştir. Beton parke yol kaplama
inşaatı 2007 yılı içinde tamamlanmıştır. Arıtma
Tesisi Projeleri onaylanmak üzere Çevre ve Orman Bakanlığına gönderilmiştir.
TEKNOLOJİ, SINAİ ve FİKRİ
MÜLKİYET VE ARAŞTIRMA
GELİŞTİRME
İlde kurulmuş bir teknopark veya geniş donanımlı bir araştırma geliştirme birimi bulunmamaktadır. Balıkesir sahip olduğu eğitimli insan
gücü potansiyelinin teknoloji geliştirme, sınai
ve fikri mülkiyetin geliştirilmesi ve iş dünyasının hizmetine sunulması için gerekli alt yapıya
sahip değildir. Ancak, Balıkesir Üniversitesi’nin
özellikle teknik eğitim veren birimleri ilin ihtiyaç
duyduğu araştırma geliştirme çalışmalarına cevap
verebilecek düzeyde gelişmiştir. Organize bölgeler
ve küçük sanayi siteleri ile Balıkesir ilçelerine yayılmış çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren sanayi
kuruluşlarının bir kısmında araştırma geliştirme
birimleri bulunmasına rağmen bunların bir teknopark veya merkezi bir araştırma geliştirme birimi henüz bulunmamaktadır.
EKONOMİK YAPI
A. Balıkesir İli ve İlçelerinin
Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Durumu
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’nın
2003 yılında yapmış olduğu “İllerin SosyoEkonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması” verilerine göre Balıkesir ili 81 il içerisinde 0.56540
endeksi ile 15. sırada yer almaktadır (Tablo 13).
Tablo 16’da ise Balıkesir ilinde yer alan ilçelerin
DPT’nin adı geçen araştırmasındaki verilere göre
ülke genelindeki toplam 872 ilçe arasında ve Balıkesir ilinde bulunan 19 ilçe arasındaki gelişmişlik
endeksleri sıralaması sunulmaktadır.
Balıkesir ilçelerinin gelişmişlik durumu incelendiğinde, Bandırma’nın en yüksek gelişmişlik
endeksi ile ilk sırada, Balya ilçesinin ise en düşük
gelişmişlik endeksi ile son sırada yer aldığı görülmektedir.
B. Sanayi
Büyük bir bölümü Marmara bölgesinin güne-
yinde yer alan ve kuzey ege bölgesinde toprakları bulunan ilimiz, gelişmiş bu iki bölge arasında
köprü işlevi görmektedir.
İlimizde sanayi sektörünün gayrisafi yurtiçi hasıla içindeki payı %19.5, tarım sektöründe
%26.9 ve hizmet sektöründe %53.6’ dır.
Toprak altı ve toprak üstü servetler, yollar,
istasyonlar, endüstri durumu ile her türlü ekonomik faaliyet göz önüne alındığında ilimiz merkez,
körfez ve Marmara olmak üzere üç bölgede değerlendirilmektedir.
Sahil kesimi turizm, zeytincilik, bağcılık, balıkçılıkla uğraşmakta, iç kısımlarda da her çeşit
toprak mahsulü, hayvancılık, ormancılık ve madencilik alanlarında faaliyet görülmektedir.
Sanayi ve Ticaret alanlarında atılımlarını
sürdüren Balıkesir’de tarımın geniş alana yayılı
olması tarıma dayalı endüstri kollarının gelişmesini sağlamıştır. Un, Yem, Zeytinyağı, pirina ve
konserve üreten üniteler il düzeyinde yayılmıştır.
Bunlardan başka, kereste, çimento, şeker, deri,
kösele, tuğla, kiremit, makine ve teçhizat gibi sanayi kollarında yatırımlar bulunmakta, tarım için
gerekli her çeşit alet üretilmekte, bunların yurtiçi
ve yurtdışına pazarlaması yapılmaktadır.
İlde sanayi işletmeleri homojen ve sektörel
alanda ilçelere yayılmıştır. Merkezde tarım makineleri, çimento, sentetik, çuval, trafo, jeneratör,
un ve yem üretimi, körfez bölgesinde zeytinyağı
ve sabun üretimi, Bandırma’da beyaz et, gübre
ve kimyevi maddeler üretimi, Manyas, Gönen,
Susurluk ve merkez ilçede süt ve süt ürünleri,
Gönen’de dericilik, Dursunbey’ de orman ürünleri sanayi, Bigadiç ve Sındırgı’ da madencilik
yaygınlaşmıştır.
Dokumacılık, elektrikli ev aletleri, elektrik
makineleri, kimya, orman ürünleri yapı malzemeleri ve ham madde ağırlıklı metal sanayi son
yıllarda gelişme gösteren sanayi kollarıdır. Sanayi sektörü ilde yaratılan GSMH içinde % 18’ lik
paya sahip olup, faal nüfusun % 8’ i imalat sanayinde çalışmaktadır.Bölgenin İstanbul’dan sonra
en büyük ve en modern tesislerine sahip olan Bandırma Limanından başta maden olmak üzere her
türlü maddenin ihracat ve ithalatı yapılmaktadır.
Dış ülkelere ihraç edilen maddelerin başında boraks gelmektedir. Bunun dışında mermer, çimento, tarım makineleri, trafo cihazları, deniz ve tatlı
su ürünleri, bitkisel yağlar, salça, meyve, sebze
ve sentetik ihracatı yapılmaktadır. 2007 yılında
yapılan ihracat 316 milyon dolar, ithalat ise 298
milyon dolar olmuştur.
51
BALIKESIR ‘09
C. Tarım ve Hayvancılık
Tarım
Balıkesir ilinin topraklarının % 35’i (513.946
ha.) tarım arazisidir. Balıkesir ilinde başlıca geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. İl nüfusunun % 46,34’ü kırsal kesimde yaşamakta ve
çalışan nüfusun % 56,7’si geçimini tarım ve hayvancılık sektöründen sağlanmaktadır. 222.821
ha. Hububat ekilişi ve 816.952 ton üretimi ile
Marmara bölgesinin önemli hububat ambarıdır.
İlimizde tahıllardan sonra baklagiller, endüstri
bitkileri, yem bitkileri, zeytin, turunçgil ve sebzecilik üretimi gelmektedir. Domates üretimi ve
salça sektörü önemli tarımsal geçim kaynağıdır.
Balıkesir ilinin en çok üretimi yapılan meyvesi olan zeytinde, 81.291 ha. zeytin alanı ve
215.454 ton ile Türkiye üretiminin % 8’ini
teşkil eder. Zeytini, turunçgiller ve şeftali üretimi izler. Hayvansal üretim ve hayvan soylarına
bakıldığında durum şöyledir. Balıkesir büyükbaş
hayvan sayısı bakımından çevre illere göre oldukça önemli yer teşkil eder. Süt üretimine yönelik
hayvancılık iyi bir gelişme göstermektedir. Hayvan başına ortalama süt verimi 4 tondur. Kültür
ırkları oranı % 90’dır. Küçükbaş hayvancılıkta
dağlık bölgelerimizde önemli bir geçim kaynağıdır. Ayrıca ilimizdeki broiler ve yumurta tavukçuluğu oldukça yüksek seviyede ve Türkiye’de
1.sırada yer almaktadır.
Balıkesir ilçeleri itibari ile toplam 513.946
Ha. Tarım arazisine sahip olup, 284.929 ha sulanabilir vasıfta olduğu bunun 88.146 ha.’ı fiilen sulanmaktadır. Yani işlenen arazinin % 31,3
sulanabilmektedir. Sulanan arazilerin 49.330
ha. (% 56) devlet sulaması, 38.816 Ha.’ı (% 44)
halk sulaması şeklindedir.
İlde Uygulanan Sulama Projeleri
İlimiz genelinde tarım arazilerin büyük bir
kısmında hububat tarımı yapılmaktadır. Son
52
yıllarda bölgemizde iklimsel nedenlerden dolayı
birim alanından elde edilen verimin düşmesi, tarımsal girdilerin pahalılığı, sulama imkanlarının
artmış olması (baraj ve gölet inşaatları, tarımsal
elektrikli sulama projelerinin devreye sokulması, sulama kuyularının açılması vb.) nedeniyle
çiftçilerimize alternatif ürün konusunda yayım
çalışmalarına büyük ağırlık verilmektedir.
İlimizdeki bağ yetiştiriciliği çekirdekli sofralık çeşitler çoğunlukta olmak üzere 27.450
ha.dır. Tütün alanlarının daraltılması nedeniyle
ürün olarak bağcılığın teşvik edilmesi çalışmaları sürdürülmektedir.
Hayvancılık
İlimizde hayvancılık üretiminin büyük çoğunluğu meraya dayanmaktadır. Ancak hava
koşulları, zirai mücadeleler nedeniyle meralar
ve hazine arazileri otlakiye olma özelliğini yitirmektedir. Balıkesir’de besicilik ve kümes hayvanı işletmeciliği yapanların sayısında artma görülmektedir.
İlimizde hayvancılık üretimi oldukça iyi durumdadır. Et üretimi dışında beyaz et, süt mamulleri (peynir, yoğurt, yağ) üretimi oldukça
yoğundur. Hayvan varlığı süt sığırcılığında yoğunlaşmıştır.
Kırsal kesimdeki işletmelerimizin % 71’i
hayvancılık işletmesidir. İlde hayvancılığın geliştirilmesine yönelik projeler uygulanmaktadır.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu hükümleri çerçevesinde kurulu bulunan Tarımsal Amaçlı
Kooperatif sayısı 365 adet olup, toplam ortak
sayısı 93.116’dır.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu hükümleri çerçevesinde kurulu bulunan S.S. Balıkesir
Bölgesi Hayvancılık Kooperatifleri Birliği ortak
sayısı 78, S.S. Balıkesir Bölgesi Ormancılık Kooperatifleri Birliği ortak sayısı 44, S.S. Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği ortak sayısı 9’dur.
Balıkesir İli Ekonomik
Göstergelerinin Genel
Değerlendirmesi
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’ nın 2003 yılında yaptığı ‘İllerin SosyoEkonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması’ verilerine göre Balıkesir ili 81 il
içerisinde 0,56540 indeksi ile 15. sıradadır. İl bu sıralama ile 2. Derecede Gelişmiş
İller grubuna girmektedir. Balıkesir ilinde
2001 yılı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla cari
fiyatlarla 2.627.937 Milyar TL’dir. Kişi
başına düşen Gayri Safi Milli Hasıla ise
yine aynı yılın fiyatlarıyla, 1.770 Milyon
TL’dir.
2003 yılında Kamu Yatırım Harcamalarının yılı ödeneği 179.914.470 Milyon TL
iken, bu rakam 2007 yılında 304.79.963
YTL olarak gerçekleşmiştir. Yıllar itibariyle
yapılan harcama, ödeneklerin artışı ile artmıştır. 2002 yılında Tahakkuk eden genel
bütçe gelirleri 466.082.294 Milyon TL,
bu rakam 200 yılında 1.310.310.952 YTL
olarak gerçekleşmiştir. Tahsilat ise 2002
yılında 400.438.925 Milyon TL iken,
2007 yılında 1.075.132.318 YTL olarak
gerçekleşmiştir. 2002 – 2006 yılları arasında teşvik belgeli 234 yatırım ile toplam
8.413 kişiye yeni istihdam yaratılmıştır.
2007 yılı Ekim ayı itibariyle teşvik belgeli
yatırımlar belge adedi 28, yatırım miktarı
231.686.725 YTL iken, 795 kişiye yeni istihdam yaratılmıştır.
Dış Ticaret
Balıkesir’de çeşitli sektörlerde mal üretilmektedir. Kimya, elektrikli araçlar, sentetik çuval, gıda, madencilik, mermer vb.
Bu nedenle ithalat ve ihracat çok çeşitlidir.
Başlıca ihraç malları arasında asitborik, boraks, pentahidrat, boraks detahidrat, bentonit, tinkal cevheri, kolemanit cevheri, hamur mayası, zeytin, kaolen, sentetik çuval,
salça, muhtelif deniz ürünleri, zeytinyağı,
ayçiçeği yağı, jeneratör, gazete kağıdı, mermer bulunmaktadır.
Başlıca ithal malları arasında ise amonyum sülfat, sülfürik asit, ayçiçeği tohumu,
taş kömürü, saf amonyak, kalsiyum fosfat,
mısır, sorgun, damızlık düve, ortofosfirik
asit, soya fasulyesi, süttozu, polipropilen,
kalsiyum fosfat, balık unu, kükürt, perhid-
rol, küspe, üre, muhtelif makine parçaları
yer almaktadır. Balıkesir’de üretilen ve dış
satımı yapılan ürünlerin bir kısmı ve yurt
dışından satın alınan bazı ürünler İzmir ve
İstanbul gümrüklerinde de işlem görmektedir. Benzer şekilde Bandırma limanına
yakın bazı iller dış satım ve dış alımlarını
Bandırma gümrüğünden yaptığından, ayrıca Balıkesir’deki bazı firmalar ürünlerini
İstanbul ve İzmir’deki aracı kurumlarla ihraç ettiğinden Balıkesir ile ilgili ihracat ve
ithalat rakamları gerçeği tam olarak yansıtmamaktadır.
İç Ticaret
TUİK verilerine göre Balıkesir ilinde
2006 yılında yeni kurulan 524 şirketlerin
ekonomik faaliyet alanları itibarı ile dağılımına bakıldığında; 193 şirketin toptan ve
perakende ticaret, 80 şirketin imalat, 64
şirketin inşaat, 56 şirketin gayrimenkul
kiralama, 50 şirketin ulaştırma, depolama
ve haberleşme, 26 şirketin tarım – ormancılık, 17 şirketin eğitim, 15 şirketin otel
ve lokanta, 7 şirketin finansal aracılık faaliyetleri, 5 şirketin sağlık hizmetleri ve diğer
sosyal hizmetler, 5 şirketin madencilik ve
taşocakçılığı, 3 şirketin de balıkçılık, 2 şirketin elektrik, gaz vb üretimi ve dağıtımı,
1 şirketin diğer sosyal, toplumsal ve kişisel hizmet alanlarında faaliyette bulunmak
üzere kurulduğu belirlenmiştir.
G. Para – Banka İstatistikleri
Balıkesir’de 15 bankanın toplam 96 şubesi faaliyet göstermektedir. Toplam banka mevduatı 2006 yılında 2.862.128.000
YTL’dir. Kişi başına düşen toplam banka
mevduatı ise 2.660YTL’dir. Toplam banka kredileri 1.643.005.000 YTL olup kişi
başına düşen toplam banka kredileri1.526
YTL’dir.
H. Sosyal Güvenlik
Sosyal Güvenlik, herkesin sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılayacak tarzda bugün ve geleceğinin güvence altına alındığı
bir sistemler bütünüdür. Balıkesir’de ülkemizde kurulmuş üç büyük sosyal sigorta
kurumundan ( Bağ-Kur, SSK, Emekli Sandığı) emekli aylığı alanların ve sigortalıların
durumu aşağıdaki tablolarda sunulmuştur.
53
BALIKESIR ‘09
EGE EKONOMİYİ GELİŞTİRME VAKFI
BALIKESİR İLİ ÇALIŞMALARI
EGE BÖLGESİ GELİŞİM PROJESİ 2000 – 2005
Balıkesir Stratejik Hedef Toplantısı
Balıkesir Önceliklendirme Toplantısı
Bölgesel Diyalog Konferansı - Afyonkarahisar
Tarım ve Hayvancılık Sektör Toplantısı - Aydın Turizm Sektör Toplantısı -Marmaris
Jeotermal Sektör Toplantısı - Kuşadası
Madencilik Sektör Toplantısı – Kuşadası
2/3 Haziran 200139 Katılımcı ile yapılmıştır.
12 Nisan 2003
45 Katılımcı ile yapılmıştır.
4/6 Temmuz 2003 Üye illerden 84 katılımcı ile yapılmıştır.
2/3 Nisan 2005 Üye illerden 57 katılımcı ile yapılmıştır.
16/17 Nisan 2005 Üye illerden 54 katılımcı ile yapılmıştır
14/15 Mayıs 2005 Üye illerden 29 katılımcı ile yapılmıştır.
14/15 Mayıs 2005 Üye illerden 30 katılımcı ile yapılmıştır.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006
Avrupa Birliği Bilgilendirme Semineri
21/22 Haziran 2006 115 katılımcıya sertifika verilmiştir.
11 Haziran 2008
7 Kasım 2008
239 Katılımcıya sertifika verilmiştir.
36 katılımcı ile yapılmıştır.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008
Tarım ve Hayvancılık AB Uyum Semineri
Tarım ve Hayvancılık Yuvarlak Masa Toplantısı EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006
EGEV’in üyesi olan illere dönük olarak hazırladığı programlar kapsamında aday üye statüsünde bulunduğumuz Avrupa Birliği konusunda
seminerler verildi. Ege Fikir Önderleri Avrupa
Birliği Eğitimi başlığı altında yapılan toplantılar
Philip Morris / Sabancı’nın destekleri ve ESİAD
işbirliği ile gerçekleştirildi. Bu kapsamda 21-22
Haziran 2006 tarihlerinde yapılan eğitimde 115
kişilik katılım sağlanırken iki günlük eğitim ilk
gününde Prof. Dr. Haluk GÜNUĞUR Avrupa
Bütünleşmesine Giden Yol, AB’nin Genişlemesi,
Avrupa Birliği’nin Kurumsal Yapısı, Avrupa Anayasası, Türkiye-AB İlişkileri konularını anlattı.
İkinci gün yapılan eğitimlerde ise Prof. Dr.
Canan BALKIR AB’nin Ticaret Politikası, Ortak
Gümrük Tarifesi, Koruma Tedbirleri, Sektörel
Uygulamaları; Prof. Dr. İge PIRNAR AB’nin
Turizm Politikaları, Türkiye’nin Uyması Ge-
54
reken Kurallar; Doç. Dr. Yaşar UYSAL AB’nin
Tarım Politikaları, Tam Üyeliğin Türk Tarımına Olası Etkileri; Yrd.Doç.Dr. Esin TAYLAN
AB’nin Rekabet Hukuku Politikası, Gümrük Birliği ve Rekabet Kuralları, Rekabetin Korunması
Hakkındaki Kanunun Amacı, Yapısı, Muhatapları ve Uygulamaları, Muafiyet, Hakim Durumun
Belirlenmesi; Yrd.Doç. Dr. Berna KIRKULAK
AB’nin KOBİ’ ler ve Rekabet Politikası, Girdi
Maliyetleri, Krediler, Çin Faktörü, Kur Riskinden Korunma, AB Fonlarından Yararlanma,
E-ticaret, Rekabet Stratejileri konularında katılımcıları aydınlattılar.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008
EGEV’in üye illerdeki faaliyetine dayalı olarak Philip Morris/Sabancı’nın bir sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı Ege Fikir Önderleri
Avrupa Birliği eğitim programının EGEV Üyesi
BALIKESİR İLİ KATILIMCI PROFİLİ
SEKTÖREL DAĞILIM
4
32
34
Kamu
Üniversite
8
Yerel Yönetim
Sivil Toplum
Hayvancılık
6
Özel Sektör
YAŞ DAĞILIMI
Basın
49
23
12
17
33
20'li yaşlar
30'lu yaşlar
40'lı yaşlar
62
50'li yaşlar
60'lı yaşlar
64
olan illerde gördüğü ilgi yeni ortak projeleri de beraberinde getirdi. EGE’ nin her
ilinde temasta bulunduğumuz yerel odakların güçlü desteği, seminerler sırasında
ortaya atılan yeni fikirler ve öneriler, bölge
illerinin sorunlarına yönelik yeni çözümlemelerin araştırılması istekleri, bizi bu
sosyal sorumluluk projelerini genişleterek
sürdürme konusunda teşvik etti.
11 Haziran 2008 günü ESİAD işbirliği ile Balıkesir’de yapılan ve yarım gün
süren eğitimde Prof. Dr. UYSAL, tarım ve
hayvancılığın ülke ekonomileri için önemi-
ni anlatarak sektörün Türkiye ve AB’deki
durum karşılaştırmasını yaptı. Prof. Dr.
UYSAL, özellikle organik süt ve et üretiminin Türkiye tarımı için bir çıkış yolu olabileceğini belirtti. Bunun için üretim, pazarlama ve politikalarda yeniden yapılanma
gereğinin altını çizdi. Sektörü temsilen bir
konuşma yapan TE-TA Tarım’dan Sumer
TÖMEK Bayındır, hayvancılık ve ona bağlı tarımsal sanayiinin geleceğin en önemli
sektörlerinden biri olduğunun altını çizerek, sektördeki deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. Son olarak Arif Gürdal Tarım
İşletmeleri Sahibi Arif GÜRDAL organik
tarım deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. 7 Kasım 2008 tarihinde Tarım ve Hayvancılık sektöründe ilin konuyla ilgili 36
yetkilisinin ve Vali yardımcısı Sn. Kadim
DOĞAN’ın katılımıyla bir yuvarlak masa
toplantısı düzenlendi. Çok verimli ve yapıcı geçen toplantıda, devletin kaçak hayvan
girişlerini, süttozu ithalatını disiplin altına
alması gerektiği, tarımda uygulanabilir düzeyde bir milli politikanın mutlaka teşkili
vurgulandı. Benzer toplantıların tekrarlanması istendi.
55
ÇANAKKALE ‘09
Çanakkale, yaklaşık 5000 yıllık geçmişi ile eğitim,
kültür, tarih kenti olmanın yanı sıra
Homeros’un İlyada’sındaki gibi antik kültür
hazinelerinin destanlarla beslenip gerçekliğe
ulaştığı büyülü tarihi mekanları bünyesinde
barındıran önemli bir turizm kentidir.
Çanakkale
Çanakkale Merkez
56
Dardanos kentinin I. Troia’dan önce
kurulduğu düşünülmektedir.
Kuruluş önceliği 100-150 yıl
kadardır. M.Ö. 1200’lerde kuzeyden gelen
“deniz kavimleri”nin göçü ile bölgede ve Anadolu’da
yazılı tarih açısından karanlık dönem başlamıştır.
H
Truva Atı
er mevsim ayrı bir güzelliği sunan Çanakkale, içinden
deniz geçen coğrafyasıyla topraklarının bereketiyle, tarihi ihtişamıyla, antik, doğal ve modern bir kenttir. Çanakkale, yaklaşık 5000 yıllık geçmişi ile eğitim, kültür,
tarih kenti olmanın yanı sıra Homeros’un İlyada’sındaki gibi antik
kültür hazinelerinin destanlarla beslenip gerçekliğe ulaştığı büyülü tarihi mekanları bünyesinde barındıran önemli bir turizm kentidir.
Eski çağlarda “Dardanel” ve “Helles Pontus” olarak anılan Çanakkale Ege ve Marmara bölgesinde topraklan bulunan 671 km kıyı
şeridine sahip tarih ve coğrafyanın anlamlı bir şekilde buluştuğu güzel
bir kentimizdir.
TARİHÇE
Eski çağlarda DARDANEL ve HELLESPONTOS olarak anılan,
erken Bronz Dönemi’nden bu yana önemli bir yerleşim merkezi olan
Çanakkale; Çanakkale Boğazı sayesinde Anadolu ile Avrupa ve Akdeniz ile Karadeniz arasındaki bağlantıyı sağlayan iki geçit bölgesinden
biridir. Bu özelliği nedeniyle oldukça zengin bir tarihi vardır.
M.Ö. 3000 yılında kurulan L Troia, M.Ö. 2500 yıllarında bir depremle yıkılmıştır. Bundan önce de yörede eski yerleşmelerin bulunduğu
bilinmektedir. Dardanos kentinin I. Troia’dan önce kurulduğu düşünülmektedir. Kuruluş önceliği 100-150 yıl kadardır. M.Ö. 1200’lerde
kuzeyden gelen “deniz kavimleri”nin göçü ile bölgede ve Anadolu’da
yazılı tarih açısından karanlık dönem başlamıştır. Bölge, M.Ö. 7. yüzyılda Batı Anadolu’da büyük bir güç haline gelen Lydia Krallığı’nın
egemenliğine girmiş, M.Ö. 5. yüzyılda Perslerin gelmesiyle, Pers etkisi
artmaya başlamış, M.Ö. 386 yılında Persler ve Spartalûar arasında yapılan “Kral Barışı” ile bölgede kesin olarak Pers egemenliği sağlanmıştır. M.Ö. 334’te Makedonya Kralı Büyük İskender’in Pers ordusunu
Biga Çayı (Granikos) yakınlarında bozguna uğratmasıyla Anadolu’da
Pers hakimiyeti gerilemeye başlamıştır. İskender’in Ölümünden sonra
İskender’in komutanları bölgede iktidar mücadelesine girişmişlerdir.
Şehitlik Anıtı
57
ÇANAKKALE ‘09
Anadolu yakasında Abydos dolaylarında Sultaniye
(Kale-i Sultaniye)
ya da Çanak Kalesi adı ile anılan
kaleler yapılmıştır. Bugünkü Çanakkale İli’nin adı
Anadolu yakasındaki Çanak Kalesinden gelmektedir.
Bergama Krallığı’nın hakimiyeti ve Galat
istilaları döneminden sonra, Roma’nın bölgedeki hakimiyet kurma çabaları sırasında Diktatör Sulla, Gelibolu’ya kadar gelmiştir. Bölge,
Roma ve Bizans dönemlerinde limanlarıyla da
önem kazanmıştır.
Yörenin en eski halkı Beşiktepe ve Kumtepe yerleşmelerinden bilinen Kalkolitik Dönemin yerli halkıdır. Bunları, İ.Ö. 3000’lerden
1200’lere kadar herhangi bir dış etki altında
kalmadan yaşamlarını sürdüren Troya halkı izler. Bundan sonra sırasıyla Troya Savaşları ile
Akalar, Ege göçleri ile çeşitli kavimler gelmiştir. En son olarak Sicilyalı Komutan Roger De
Flor’un ölümüyle buyruğundaki Katalonyalılar
bir süre etkinliklerini sürdürseler de, daha sonra Türkler’le yaptıkları bir anlaşma gereği, Çanakkale ve yöresini Türk Beylerine bırakmışlardır. Osmanlıların Akdeniz’de egemenlik kurma
istekleri, onları Balkan Yarımadası’ndaki fetihlere, Gelibolu ve yöresinden başlamaya yöneltmiştir. Gelibolu’da bir tersanenin kurulmasıyla birlikte Çanakkale’deki Osmanlı egemenliği
daha da artmıştır. Boğazın en dar yerinde Fatih Sultan Mehmet döneminde Rumeli yakasında Sestos dolaylarında Kilitbahir,
Anadolu yakasında Abydos dolaylarında
Sultaniye (Kale-i Sultaniye) ya da Çanak Kalesi adı ile anılan kaleler yapılmıştır. Bugünkü Çanakkale İli’nin adı Anadolu yakasındaki
Çanak Kalesinden gelmektedir. Boğazın önemi
Çanakkale Savaşları’nda (1. Dünya Savaşı’nda)
bir kez daha gündeme gelmiş ve düşman donanması 18 Mart 1915 tarihinde bozguna uğratılmıştır.
COĞRAFİ YAPI
Çanakkale Türkiye’nin kuzeybatısında Avrupa ve Asya kıtalarını birbirinden ayıran ve
kendi adını taşıyan Boğaz’ın iki yakasında kurulmuştur. Balkan Yarımadası’nın Doğu Trakya topraklarına bir kıstakla bağlanmış Gelibolu
Yarımadası ile, Anadolu’nun batı uzantısı olan
Biga Yarımadası üzerinde toprakları bulunan
bir ilimizdir. Avrupa ve Asya’da toprakları bulunan Çanakkale, Edirne, Tekirdağ ve Balıkesir il sınırları ile çevrilidir.
İl sınırlarına; Ege Denizinde Türkiye’nin
en büyük adası olan Gökçeada ile Bozcaada ve
Tavşan Adaları da girer. İl , 25° 40’-27°30’
doğu boylamları ve 39°27’-40°45’ kuzey enlem-
58
leri arasında 9.933 Km2 lik bir alanı kapsar.
İlimizin topraklan büyük bir kısmıyla Marmara Bölgesinin Güney Marmara bölümüne; Edremit Körfezi kıyısındaki küçük bir alanı ise,
Ege Bölgesine girer. Anadolu Yarımadası’nın
en batı noktası Baba Burnu ile Türkiye’nin en
batı noktası olan Gökçeada’daki Avlaka Burnu
il sınırları içerisindedir. İlin toplam kıyı uzunluğu 671 km.dir.
Dağlar
Çanakkale ilinin toprakları, genellikle dağ
ve tepelerle kaplı alanların vadilerle parçalanmış engebeli görünüşündedir. En yüksek
dağı 1767 metre ile Kaz Dağı’dır. Gelibolu
Yarımadası’nda Tekir Dağlarının uzantısı
olan Koru Dağı 726 metre yüksekliktedir .
Diğer yüksek dağlar , kaz dağı dolaylarında
yer alır. Biga yöresinde kuzeydoğu , güneybatı yönünde uzanan 500-1000 mt. arasındaki
az yüksek sıralar, dalgalı bir görünüm Gelibolu Yarımadası’nda, boğazdan Saroz Körfezine
doğru basamak basamak bir yükselme görülür.
400 metreye yaklaşan, tepeler dik yamaçlarla
Saroz Körfezine iner.
Ovalar
Akarsu ağızlarında ve geniş tabanlı vadilerde görülen ovalar Çanakkale’de az yer kaplar.
Ezine Ovası, Bayramiç Ovası, Kumkale Ovası, Biga ve Karabiga Ovaları, Agonya (YeniceHamdibey-Kalkım) Ovası, Umurbey ve Sarıçay
Ovaları , Anadolu yakasındaki ovalardır. Gelibolu Yarımadasında ise Kavak Ovası, Cumalı
Ovası, Yalova Ovası, Kilye ve Piren Ovaları
vardır.
Akarsular ve Göller
İlimiz dahilinde büyük, küçük bütün akarsuların düzenli bir rejimi yoktur. Sonbahar
yağmurlarıyla ve karların erimeye başladığı nisan, mayıs aylarında kabarırlar, bunun dışındaki sürelerde bir kaç yüz litrelik debiye kadar
düşerler.
Bu düzensizlik yüzünden ilimizdeki akarsulardan ulaşım ve tarım yönünden yararlanma imkanı olmamaktadır.
Akarsuların çoğu Kazdağı’ndan doğarlar.
İlimizdeki akarsuların belli başlıları; Tuzla Çayı, Menderes Çayı, Sarıçay , Kocabaş
Çayı, Bayramiç Deresi, Bergaz Çayı ve Kavak Çayı’dır. il sınırları içinde kalan arazide
önemli bir göl yoktur. Mevcut göller Gelibolu
Yarımadası’nda ve Gökçeada’da yazın kuruyan
tuz gölleri’dir.
DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER,
SOSYAL VE KÜLTÜREL YAPI
1- Iklim
Çanakkale İlinin iklimi, bulunduğu yer nedeniyle geçiş iklimi özellikleri gösterir. Genel
karakteriyle Akdeniz iklimi özelliklerini yansıtır. Bunun yanında İlimizin daha kuzeyde
bulunması nedeniyle kışları ortalama sıcaklık
daha düşüktür. Minimum sıcaklık -4,2 °C ile
Şubat ayı, Maksimum sıcaklık +35,8 ile Ağustos ayındadır. Yıllık sıcaklık ortalaması 14.7,
ortalama nem oranı ise %72.6’dır. İlimizi çevre
İllerden ayıran diğer bir özelliği de yılın büyük
bir kısmının rüzgarlı geçmesidir.
Yıllık egemen rüzgar kuzey rüzgarlarıdır.
En çok, poyraz, yıldız, lodos, kıble eser.
Yıllık ortalama yağış miktarı 662.8 m3
(Gökçeada) ile 854.9 m3 (Ayvacık) arasında
değişmektedir. Yağışların en fazla görüldüğü
aylar Aralık, Ocak ve Şubat ayları’dır. Karla örtülü gün sayısı en fazla 8 gün kadardır.
Bitki Örtüsü
İl yüzölçümünün % 54’ü ormanlıktır. Kalan diğer alan çayır, mera ve tarıma elverişli
arazi ile kaplıdır. Akdeniz iklimine özgü bitki
topluluğu makiler, defne, kocayemiş, mersin ve
çalılıklardan oluşmuştur. Bu ormanlarda karışık cins ağaç toplulukları bulunur. Kızılçam,
karaçam, köknar, meşe, kayın türündeki ağaçlar çoğunluktadır. Koru tipi ormanlara, Kazdağı dolaylarında rastlanır. İç kısımlarda, bozkır
görünümlü, cılız otlu, tahıl üretimine elverişli
alanlar ile su boylarında her mevsim yeşil kalabilen çayırlara rastlanır.
Çevre
Doğal çevrenin giderek bozulup yok olduğu
günümüzde; ülke nüfusunun % 25’ inin, ülke
sanayisinin yarısından fazlasının bulunduğu
Marmara Bölgesinde nispeten doğal yaşam ortamıdır ÇANAKKALE.
Dünyanın önemli su yollarından biri olan
Çanakkale Boğazı, 671 km. kıyı şeridi, kendine has özellikleri, ilimiz doğal çevresinin
en belirgin zenginliklerindendir.Çanakkale’de
kentleşme ve sanayileşme yoğun bir biçimde
yaşanmadığından ülke genelinde görülen çevre
problemleri ilimizde yaşanmamaktadır. Mevcut
sanayi tesislerinde sıvı ve gaz atıkları yönünden
gerekli önlemler alınmakta, yerleşim yerlerinden kaynaklanan sıvı ve katı atıkların en az
zararla bertarafına çalışılmaktadır. Gerçekleştirilmesi planlanan yatırımların çevre üzerinde
yapabileceği olumsuz etkilerin önceden belirlenerek gerekli önlemlerin alınması amacıyla
Çevresel Etki Değerlendirme Çalışmaları sürdürülmektedir.
İlimizde doğalgaz boru hattı önceki yıllarda tesis edilmiş ve sanayide kullanılmaya
başlanılmıştır. Çanakkale, Kepez, Çan, Biga,
Ezine,Bayramiç merkezlerini kapsayan Şehir
İçi Gaz Dağıtım Projesi için AKSA firması tarafından 2006 yılında dağıtım lisansı alınarak
Çanakkale Doğalgaz A.Ş. Tarafından çalışmalara başlanılmıştır. Çanakkale ve Çan merkezlerinde gaz verilmeye başlanılmış olup, diğer
merkezlerde de hizmete hazır hale getirilmesi
planlanmaktadır.
NÜFUS, NÜFUS YAPISI VE İDARİ
DURUM
İlin Merkez İlçe dışında ikisi ada olmak
üzere 11 ilçesi, 21 bucağı, 568 köyü ve 78 köy
bağlısı bulunmaktadır. Belediyeli yerleşim yeri
sayısı 34’tür.
Çanakkale’nin toplam nüfusu, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre 464.975’tir.
Toplam nüfusun 215.571’i ( % 46) il merkezi
ve ilçe merkezlerinde, 249.404’ü (%54) köylerde yaşamaktadır. Nüfus yoğunluğu ise 48’dir.
2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı Sonuçlarına
göre ilçelerin şehir-köy itibarıyla nüfusları şu
şekilde dağılmıştır.
Nüfus itibarıyla en kalabalık ilçemiz
77.169 ile Biga ilçesi, en az nüfusa sahip ilçemiz ise 2.427 ile Bozcaada ilçesi olmaktadır.
İlçe Merkezleri itibarıyla Merkez İlçeden sonra
en kalabalık ilçe 28.878 kişi ile Çan ilçesidir.
Gökçeada ve Bozcaada ilçelerimizin, 1927 tarihli “1151 sayılı Bozcaada ve Gökçeada Kazalarının Mahalli İdareleri Hakkındaki Kanun”
gereğince özel bir idari yapıları vardır. Bu ka-
59
ÇANAKKALE ‘09
nun gereğince bu ilçelerimizde tüzel kişiliği ve
özel bütçesi olan “mahalli idare” adıyla bir yerel
yönetim birimi bulunmaktadır.
İlimizde toplam nüfusun %52’sini oluşturan
242.539 erkek, %48’ini oluşturan 222.436 kadın yaşamaktadır. Şehir ve kasabalarda 113.805
(%53) erkek, 101.766 (%47) kadın yaşarken,
köylerde 128.734 (%52) erkek, 120.670 (%48)
kadın yaşamaktadır. 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı Sonuçlarına göre ilimizin yıllık nüfus artış hızı binde 7.29’dur. 2000 yılı nüfus sayım
sonuçlarına göre (1995 – 2000 yılları arasında
) Çanakkale’nin aldığı göç 42.818 kişi, verdiği
göç 31.327 kişi olup, net göç 11.491 kişi olarak
gerçekleşmiştir.
EĞİTİM
İlde, 2007-2008 eğitim öğretim yılında;
Okul öncesi eğitimde; dört bağımsız anaokulu ile diğer okullar bünyesinde bulunan topalm
224 anasınıfında 3.770 öğrenci eğitim öğretim
görmekte olup, 132 öğretmen görev yapmaktadır. Okul öncesi eğitimden yararlanan çocukların toplam hedef nüfusa oranı % 31,6’dır.
ilköğretimde; üçü özel okul olmak üzere toplam 197 İlköğretim Okulunda 47.882 öğrenci
eğitim-öğretime devam etmekte olup, 2.208
öğretmen görev yapmaktadır. Ortaöğretimde;
74 lise ve dengi okulda 17.500 öğrenci eğitimöğretime devam etmekte olup, 1.311 öğretmen
görev yapmaktadır. Ortaöğretim seviyesindeki
okulların dördü Sağlık Meslek Lisesi olup, bu
okullar Merkez Biga, Çan ve Gelibolu’da yer almaktadır.
İl genelinde okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretimde toplam 69.152 öğrenci 3.225
derslikte eğitim-öğretime devam etmektedir.
Buna göre derslik başına düşen öğrenci sayısı
60
21 olmaktadır. Okullaşma oranı ilköğretimde
% 93.61 (Türkiye ortalaması % 89,77), ortaöğretimde ise % 81.93’tür (Türkiye ortalaması % 56,63). Okuma-Yazma oranı 2000 Nüfus
sayımı sonuçlarına göre % 90 olup, erkeklerde
% 94, kadınlarda ise 85’tir (Türkiye okuma
yazma oranı % 87,4). Ancak aradan geçen süre
içinde okuma yazma oranı yaklaşık % 99 seviyesine yükselmiştir. İl genelinde Yaygın Eğitim Kapsamında 448 adedi Meslek Edindirme
amaçlı olmak üzere toplam 857 kurs açılmış
olup, açılan kurslardan toplam 14.470 kişi yararlanmıştır.
Yükseköğretimde; Çanakkale Onsekiz Mart
Üniversitesi bünyesinde 9 fakülte, 2 yüksekokul
ve 11 Meslek Yüksek Okulu ile 2 enstitü bulunmakta olup, 20.500 civarında öğrenci eğitim
görmektedir.
SAĞLIK
İl çapında Askeri Hastaneler hariç 10 adet
Devlet Hastanesi, 1 adet Özel Hastane, 4 adet
Dispanser, 1 adet AÇSAP Merkezi, 63 adet
Sağlık Ocağı ve 202 adet Sağlık Evi, 1 Halk
Sağlığı laboratuarı, 3 özel poliklinik (1’i diş polikliniği), 3 dal merkezi (2’si göz hastalıkları,
1’i çocuk hastalıkları), 1 tıp merkezi (genel),
6 diyaliz merkezi (3’ü hastanelerde, 3’ü özel)
bulunmaktadır. Çanakkale İl Sağlık Müdürlüğü
bünyesinde bulunan yataklı tedavi kurumlarındaki toplam yatak sayısı 1108 yatak mevcuttur.
Yatak başına düşen kişi sayısı 406’dır. Bir doktora düşen kişi sayısı 1.146‘ dır.
Çanakkale İl genelinde bulunan yataklı tedavi kurumlarındaki toplam yatak sayısı 1.152
(1.108’i kamu + 44’ü özel)olup, yatak başına
düşen kişi sayısı 391’dır. Bir doktora düşen kişi
sayısı 1.010’dur. İlimizde 0-1 yaş arası bebek
ölüm hızı %o 10,75 olup, 1-5 yaş arası bebek
ölüm hızı : %o 2,46’dır. Bu göstergelerde ilimiz
oldukça iyi durumda olup, Çanakkale 2004 yılında “Bebek Dostu” il olmuştur.
KÜLTÜREL YAPI
Birçok tarihsel, ekolojik ve doğal cazibe alanını içinde barındıran, Anadolu’daki en eski
uygarlık merkezlerinden Troya, Assos, Alexandreia- Troas, Neandria, Abydos ve Sestos’un ve
Parion bulunduğu Çanakkale, Milli Tarihimizin en önemli olaylarının cereyan ettiği Gelibolu
Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nı ile Truva Milli
Parkını da sınırları içerisinde bulundurmaktadır. Diğer taraftan 671 km. sahil bandı, ada konumundaki iki ilçesi, muhtelif yerlerdeki termal
kaynaklar ve zengin flora ve faunasıyla Kazdağları ilin en önemli turizm değerleridir. Çevre ve
Orman Bakanlığı’nca onaylanan Uzun Devreli
Gelişim Planının da uygulamaya konulmasıyla
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkındaki çalışmalar son yıllarda yoğunluk kazanmıştır.
Bu proje ile Türk ve dünya tarihinde önemli
olaylara sahne olmuş Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nda yapılan düzenlemelerle, bu
bölgedeki tarihi ve kültürel mirasa sahip çıkılması ve bölgenin turizme kazandırılması amaçlanmıştır. Bu kapsamda 66 ana proje üzerinde
çalışmalar sürdürülmektedir. 2004 yılında başlanan projelerin önemli bir kısmı gerçekleştirilmiştir. Çevre ve Orman Bakanlığı ile Kültür ve
Turizm Bakanlığı’nca uygulanan projelere 2006
yılı sonu itibariyle 40 Milyon YTL civarında
harcama yapılmıştır. Son yıllarda tamamlanan
projelerin başlıcaları: Çanakkale Şehitler Abidesi Güçlendirme ve müze düzenleme çalışmaları,
Temsili Türk Şehitliği, Kilye Koyu Ana Tanıtım
Merkezi, Şahindere Şehitliği, Soğanlıdere Şehitliği, Kocadere Hastane Şehitliği, Yarbay Hüseyin Avni Şehitliği, Namazgah Tabyası, Ertuğrul
Tabyası, Karayörük Deresi Şehitliği, Çataldere
Şehitliği, Kesikdere Şehitliği’dir. Şehitlik, yol,
tanıtım ve simülasyon merkezleri projeleri, bakım ve onarım çalışmaları devam etmektedir.
Gelibolu İlçemizde bulunan Dünyada sayılı
mevlevihaneler içerisinde ilk sıralarda yer alan
ve 400 yıllık geçmişi olan Gelibolu Mevlevihanesi, geçtiğimiz yıllarda Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan restorasyon ve onarım
çalışmaları sonucunda 17 Eylül 2005 tarihinde
ziyarete açılarak kültür ve turizmin hizmetine
sunulmuştur. İl’ de Turizm İşletme Belgeli; 5
yıldızlı bir otelle beraber toplam 37 adet tesis
faaliyette olup, bu tesislerin yatak kapasitesi
4.094‘dür. Yatırım Belgeli 14 adet Konaklama
tesislerindeki 837 yatak kapasitesi ve Belediye denetiminde bulunan tesislerdeki yaklaşık
8.600 yatak kapasitesi ile ilimiz toplam yatak
kapasitesi 13.000‘e yaklaşmaktadır.
Yıllık turist sayısı 2.5 Milyon civarında
olup, ilde Turizm Bakanlığından belgeli 15 adedi A Grubu olmak üzere toplam 19 adet Seyahat Acentesi faaliyet göstermektedir. İlimizde 3
adedi merkezde, 12 adedi ilçelerde olmak üzere
15 kütüphane ve bir adet de gezici kütüphane
vardır.
İlimizde Bakanlar Kurulu Kararı ile ;
•Ayvacık-Tuzla termal turizm •Behramkale
Kadırga Koyu turizm •Ezine Kestanbol termal
turizm •Geyikli turizm merkezi •Küçükkuyu
turizm merkezi •Çan-Etili-Tepeköy termal turizm •Yenice-Hıdırlar termal turizm •Yenice
Merkez turizm merkezi •Saroz Körfezi Kültür
ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi İlan edilmiştir.
5571 sayılı kanunda yapılan değişikliklerle
ve 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanununa eklenen maddelerle turizm altyapı hizmet
birliklerinin kurulmasına ilişkin düzenleme
yapılmış olup, bir yıl içerisinde yeni kurulacak
veya statü değişikliği yapılacak birliklerin iş-
61
ÇANAKKALE ‘09
lemlerinin tamamlanması gerekmektedir.
Buna göre Çanakkale İlinde;
• Kazdağları Turizm Altyapı
Hizmet Birliği,
• Gelibolu Yarımadası ve Gökçeada
Turizm Altyapı Hizmet Birliği,
• Çanakkale Assos-Truva Turizm Altyapı Hizmet Birliği kurulması yönünde
çalışmalar başlatılmış bulunmaktadır.
Arkeoloji Müzesi, Deniz Müzesi,
Kabatepe Tanıtım Merkezi Müzesi, Bigalı Atatürk Evi Müzesi, Askeri Müze,
Hadımoğlu Konağı, Adatepe Zeytinyağı
Müzesi, Müzesi, Çimenlik Kalesi, Kilitbahir Kalesi, Seddülbahir Kalesi, Bozcaada Kalesi en çok ziyaret edilen yerler
arasındadır. Ayrıca Çanakkale Şehitler
Anıtı Müzesi yeniden düzenlenmektedir.
İl genelinde toplam 838 adet sivil toplum
örgütü bulunmakta olup, bunların 29
adedi vakıf (toplam üye sayısı 240), 797
adedi dernek (toplam üye sayısı 19.875),
12 adedi sendikadır (toplam üye sayısı
5.314). İl genelinde sportif faaliyetlere
yönelik ilgi yüksek düzeyde olup, 11.894
lisanslı sporcu, 94 spor kulübü bulunmaktadır.
DOĞAL KAYNAKLAR
Çanakkale’nin maden yönünden zengin bir varlığa sahip olduğu bilinmektedir. MTA tarafından Çanakkale ve Biga
Yarımadası’nda teknolojik maden arama
yöntemleri ve bilimsel araştırmalar yapılarak bölgede birçok maden yatağı bulunmuştur. Yöre; metalik madenler ( altın,
kurşun, çinko, demir, manganez), endüstriyel hammaddeler (bentonit, çimento
hammaddeleri ve kaolen) ve enerji hammaddeleri (jeotermal kaynaklar, uranyum
62
ve linyit) açısından zengindir. Örneğin
ülkemizin toplam kurşun üretiminin
%53 ilimizde gerçekleşmektedir. Altın
rezervinin de oldukça önemli olduğu anlaşılmaktadır. Dünyadaki 200 en önemli
ekolojik bölgeden biri olan Kaz dağları,
Alplerden sonra dünyanın en fazla oksijen üreten ikinci bölgesidir. Yöre; orman,
orman altı bitki örtüsü ve sahip olduğu
endemik türleriyle çok zengindir. Ayrıca
bölge, salt bitkisel açıdan değil doğa varlığı ve hayvan varlığı açısından da özellikli ve kıskançlıkla korunması gereken
bir bölgedir. Bu özellikler, eko-turizm
açısından büyük önem taşımaktadır. Bölgede tarımsal potansiyel de yüksektir.
Zeytincilik, bahçe bitkileri başta gelen ihraç ürünleri olup, gıda üretimi açısından
sebze ve meyve üretimi önemli tarımsal
ürünler arasında yer almaktadır. Ülkemiz
genelinde 80 tür, Kaz Dağları ölçeğinde
43 adet endemik bitki türünü bünyesinde
barındıran bölge, yabani bitkiler için bir
gen bankasıdır.
Ayrıca ilimiz jeotermal kaynaklar
bakımından da zengin olup, bu kaynaklardan en etkili şekilde yararlanmak
için,kaplıca turizmi ve enerji konusunda
çalışmalar sürmektedir.
Mevcut kaplıcalar:
Kestanbol Kaplıcası – Ezine // Afrodit
Kaplıcası - Küçükçetmi Köyü // Külcüler
Kaplıcası - Bayramiç // Hıdırlar Kaplıcası
// Tuzla Kaplıcası // Açık IIıca - Ayvacık
İlimizin sahip olduğu Rüzgar ve jeotermal potansiyel yeni ve yenilebilir enerji
kaynakları kapsamında değerlendirilmekte ve bu konuda özel sektör tarafından
son zamanlarda yatırımlar yapılmış olup,
yeni yatırımlar planlanmaktadır.
FİZİKİ ALTYAPI
1. Karayolu
İlin toplam karayolu uzunluğu 1.031
km. olup, bunun 521 km.si devlet yolu,
510 km.si il yoludur. İl yollarının %
98,4’ü asfalt, devlet yollarının tümü asfalttır. İl’de yolu olmayan köy yoktur.
3.451 km. köy yolu ağının 2.222 km.si
(% 65) asfalt, 1.047 km.si (% 30) stabilize, 180 km.si (% 5) tesviye yoldur.
2. Denizyolu
Denizyolu ulaşımı Çanakkale-Eceabat,
Lapseki-Gelibolu, Bozcaada - Yükyeri ve
Çanakkale - Gökçeada arasında İl Özel
İdaresine ait gemilerle GESTAŞ tarafından yapılmaktadır.Ayrıca ÇanakkaleKilitbahir ve Lapseki-Çardak arasında
özel sektöre ait feribotlarla taşımacılık
yapılmaktadır. İç hat deniz geçişi seferlerinde
iyileştirme ve geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Gökçeada ile Çanakkale arasındaki
ulaşımın daha hızlı ve modern hale getirilmesi
için İl Özel İdaresi’ne 25 Milyon YTL ödenek
aktarılmış olup, bu konudaki çalışmalar sürdürülmektedir. Çanakkale Merkez, Eceabat,
Gelibolu, Lapseki, Ezine-Geyikli Yükyeri,
Bozcada, Gökçeada, Çardak ve Kabatepe’de
iskeleler bulunmaktadır. Ayrıca yeni hizmete
giren Çanakkale Kepez Limanı ile Ezine’de
Akçansa Çimento Fabrikasına, Biga’da İçdaş’a
ait liman bulunmaktadır.
Ayrıca denizyolu yük taşımacılığının il
merkezinde neden olduğu trafik yoğunluğunu
azaltmak için mevcut Akbaş İskelesi ile Anadolu Yakasındaki Karacaören mevkiine yeni bir
iskele ve bağlantı yolları yapımı konusunda ön
çalışmalar yapılmaktadır.
3. Havayolu
İl merkezinde 1800 x 30 boyutlarında stol
tipte bir havaalanı mevcut olup, ek terminal
binası yapılmaktadır. Ayrıca Gökçeada’da
1000 x 30 boyutlarında Askeri amaçlı havaalanı bulunmaktadır. Yatırım programında yer
alan Gökçeada Havaalanı’nda alt yapı çalışmaları tamamlanmıştır. Üstyapı Tesislerinin yapılması gerekmektedir.
4. Haberleşme
Haberleşmede ilimizin tüm köyleri otomatik santral abonelidir. İl çapında 160 adet otomatik santral hizmet vermekte olup, santral
kapasitesi 180.962’dir. Toplam bağlı abone
sayısı ise 159.815’ dir. Nüfusa göre telefon yoğunluğu % 34’dür.
ENERJİ
İl’de tüm köyler elektrikli durumdadır. İl
çapında dağıtım trafolarının toplam gücü 617
MVA’dır. 2006 yılı sonu itibariyle net elektrik tüketimi 2.262.175 MWh’dır. Kişi başına
elektrik tüketimi ise 4.842 kWh’dır. İlimiz Bozcaada ilçesinde kurulu 10 mw
gücünde 17 kuleli Rüzgar Enerji Santrali üretime devam etmektedir. Ayrıca;
* Çanakkale Merkezde (İntepe) 30.2 mw
gücünde, Demirer Holding (Anemon A.Ş.) tarafından yapılmakta olup, 38 adet tribün tamamlanarak ulusal sisteme entegre edilmiştir.
* Gelibolu’da ise 15.2 mw gücünde yine
Demirer Holding (Doğal Enerji Elektrik Üretim A.Ş.) tarafından yapılması planlanan tribünler ulusal sisteme bağlanmıştır. Rüzgar
enerjisi potansiyeli çok yüksek olan ilimizin bu
potansiyelinin en iyi şekilde değerlendirilmesi
kapsamında özel sektörün çalışmaları yoğun
şekilde devam etmektedir.
İlimizde doğalgaz boru hattı önceki yıllarda tesis edilmiş ve sanayide kullanılmaya
başlanılmıştır. Çanakkale, Kepez, Çan, Biga,
Ezine,Bayramiç merkezlerini kapsayan Şehir
İçi Gaz Dağıtım Projesi için AKSA firması tarafından 2006 yılında dağıtım lisansı alınarak
Çanakkale Doğalgaz A.Ş. Tarafından çalışmalara başlanılmıştır. Çanakkale ve Çan merkezlerinde gaz verilmeye başlanılmış olup, diğer
merkezlerde de hizmete hazır hale getirilmesi
planlanmaktadır.
İÇMESUYU
İlçe merkezleri ile belediyelerin içmesuyu
şebekeleri mevcuttur. 564 köy+73 ünitenin
içme suyu yeterli, 4 köy+5 ünitenin içme suyu
63
ÇANAKKALE ‘09
yetersiz olup, susuz köy ve ünite bulunmamaktadır. Ancak yetersiz olan içme sularının yeterli
duruma getirilmesi çalışmaları devam etmektedir.
EVSEL ve ENDÜSTRİYEL
ATIK SİSTEMİ
Merkez ilçe, Gelibolu, Gökçeada, Bayramiç,
Eceabat ve Kepez Belediyelerinin İller Bankası
kanalıyla yaptırılan kanalizasyon şebekeleri mevcuttur. Bozcaada kanalizasyon projesi devam etmektedir. Projeli ve arıtmalı sistem olmamakla
beraber diğer belediyelerin kendi imkanlarıyla
yapılan kısmi kanalizasyonları mevcuttur.
Şehir içinde kalmış bulunan ve 18 Mart Üniversitesi Terzioğlu Kampusü yakınındaki vahşi
çöp deponi sahası olarak kullanılmakta olan alanın yerine yeni yer bulunabilmesi ve rehabilitesi
için ; Çanakkale, Lapseki, Kumkale, Kepez, İntepe, Çardak ve Umurbey Belediyelerinden oluşan
Katı Atık Yönetim Birliği kurulmuştur. Merkez
Kemel Köyü yakınlarında 34,5 ha. alan Katı
Atık Deponi Alanı olarak belirlenerek ÇED raporu onaylanmış, fizibilite ve teknik tasarımları
yapılmıştır. Çevre ve Orman Bakanlığı adına yürütülen projenin finansmanı Avrupa Birliği’nden
sağlanmaktadır. Çanakkale Merkez ile birlikte
altı Belediyenin yararlanacağı bu projenin bir an
önce tamamlanması konusundaki çalışmalar sürmektedir.
ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ
Çanakkale ve Biga’da olmak üzere 2 adet Organize Sanayi Bölgesi bulunmaktadır.
• Çanakkale Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan 91 parselden 76 adedi yatırımcılara tahsis
edilmiş olup, 10 yatırımcı inşaatını tamamlayarak üretime geçmiştir. 18 yatırımcının inşaatı
devam etmekte olup, 4 firmada proje aşamasındadır.
• Biga Organize Sanayi Bölgesi’nde 58 adet
64
parselin 54 adedi yatırımcılara tahsis edilmiş
olup, 5 işletme faaliyete geçmiştir. 7 firma inşaat
3 firma ise proje aşamasındadır.
KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ
İl çapında 7 adet küçük sanayi sitesi bulunmakta olup, bunlar;
1. Çanakkale Küçük Sanayi Sitesi, 2. Biga
Küçük Sanayi Sitesi, 3. Biga 2 nolu Küçük Sanayi Sitesi, 4. Çan Küçük Sanayi Sitesi, 5. Gelibolu
Küçük Sanayi Sitesi, 6. Gökçeada Küçük Sanayi
Sitesi, 7. Lapseki Küçük Sanayi Sitesi dir. İlimiz
genelinde yer alan 7 adet küçük sanayi sitesinde
toplam 997 işyeri faaliyetine devam etmektedir.
SINAİ VE FİKRİ (ENDÜSTRİYEL VE
ENTELEKTÜEL) MÜLKİYET
KAPASİTESİ
İlde kurulmuş bir teknopark veya geniş donanımlı bir araştırma geliştirme birimi bulunmamaktadır. Çanakkale sahip olduğu eğitimli insan
gücü potansiyelinin teknoloji geliştirme, sınai ve
fikri mülkiyetin geliştirilmesi ve iş dünyasının
hizmetine sunulması için gerekli alt yapıya sahip
değildir. Ancak, Onsekiz Mart Üniversitesi yaptığı çalışmalarla araştırma ve geliştirme birimi gibi
de faaliyet göstererek sanayicinin ihtiyaçlarına
cevap vermeye çalışmaktadır. Organize bölgeler
ve küçük sanayi siteleri ile Çanakkale ilçelerine
yayılmış çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren sanayi kuruluşlarının bir kısmında araştırma geliştirme birimleri bulunmasına rağmen bunların bir
teknopark veya merkezi bir araştırma geliştirme
birimi yapısında yürütülmesi kaynakların etkin
kullanımı açısından yararlı olacaktır.
EKONOMİK YAPI
İl ekonomisinde tarım en önemli faaliyet olmakla beraber son yıllarda tarıma dayalı sanayi
kolları gelişme göstermekte ve buna bağlı olarak
ekonomide sanayinin payı artmaktadır.
GSMH Verileri
Devlet İstatistik Enstitüsü verileriyle
2001 yılı cari fiyatlarla Gayri Safi Yurtiçi Hasıla illerin payına göre sıralamada Çanakkale ili 32. sırada, Kişi Başına
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla cari fiyatlarla
iller sıralamasında ise 2.335 $ dolar ile
19. sıradadır.
2006 yılı Türkiye’de Kişi Başın Düşen GSMH 5.477 $ olarak açıklanmış
olup, İlimiz için Kişi Başına Düşen
GSMH verisine ilişkin resmi bir bilgi
olmamakla birlikte, Çanakkale’nin Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu tahmin edilmektedir.
Temel Geçim Kaynakları
Tarım (% 24,7), sanayi (% 23,5) ve
ticaret (% 17) sektörü il Gayri Safi Yurtiçi Hasılasında en önemli paya sahiptir.
( 1987 Üretici Fiyatlarıyla, DİE, 2001)
İlimiz Gayri Safi Milli Hasılası İçinde Yer Alan Sektörlerin Payları aşağıdaki şekildedir.
Tarım Sanayi Ticaret Ulaş. Ve Haber. Devlet Hizm.
İnşaat
Diğer
Tarım
% 24,7
% 23,5
% 17,0
% 17,2
% 5,0
% 4,4
% 5,2
Toplam tarım arazisi 330.337 Ha
olup, bunun % 81’ i tarla arazisi, % 7’si
sebze, % 2’si meyve, % 2’si üzüm bağ, %
8’i zeytinliktir.
Tarım alanının 177.953 Ha. sulanabilir arazidir. Toplam sulanabilir arazinin içinde sulanan alan 62.133 ha. dır.
Bu sulamanın 40.632 ha. (%65) devlet tarafından gerçekleştirilmekte olup
21.501 ha. (%35) halk sulamasıdır.
Önemli Tarım Ürünleri Üretimi :2006
yılı itibariyle yetiştirilen tarım ürünleri arasında en önemli yeri gerek ürün
miktarı olarak gerekse de ekim sahası
olarak hububat almaktadır. 2006 yılında 482.100 ton Domates, 398.995 ton
Buğday, 308.627 ton mısır, 105.028
ton Zeytin, 80.534 ton Elma, 58.717
ton Şeftali, 52.218 ton Ayçiçeği, 43.989
ton Üzüm, 1.650 ton Kanola üretimde
ilk sıraları almıştır.
2004 yılı toplam üretim miktarlarına
göre Türkiye toplam üretiminin domateste % 5’i, zeytinde % 5’i şeftalide % 10’u,
kanolada % 22’si ilimizde gerçekleştirilmektedir. Çanakkale köylüsünün önemli
geçim kaynaklarının başında hayvancılık
gelmekte olup, İl’de 138.875 adet Büyükbaş hayvan, 502.117 adet Küçükbaş
hayvan vardır. Ayrıca kümes hayvancılığı ve arıcılık da Çanakkale köylüsünün
önemli geçim kaynakları arasındadır.
Çanakkale ilinde su ürünleri üretimi
de önemli bir yer kaplamakta olup, 2006
yılı içinde 10.967 ton deniz balığı, 24
ton tatlı su balığı, 478 ton kültür balıkçılığı, 2.304 ton kabuklu ve yumuşakça
üretimi gerçekleştirilmiş ve bu üretimlerin toplam değeri 45 Milyon YTL olarak
hesaplanmıştır.
Sanayi
İldeki toplam üretici şirket sayısı
275 olup, üretici şirketlerin önemli bir
kısmı (114 adedi) gıda sektöründe faaliyet göstermektedir. İlimiz Yatırım
Teşvikleri bakımından normal yöre kapsamındadır. Gökçeada, Bozcaada ilçeleri
kalkınmada öncelikli yöredir. Ayrıca 1
Mart 2007 tarih, 5588 sayılı kanun ile
her iki ada 5084 sayılı Teşvik Kanunu
kapsamına alınmıştır. Mevcut sanayi
kuruluşlarında; inşaat demiri, seramik
ve karo fayans, dondurulmuş ve kurutulmuş gıda, su ürünleri, süt ürünleri, un,
yem, çimento, maden cevheri, zeytinyağı
üretimi gerçekleştirilmektedir.
Dış Ticaret
Çanakkale Gümrük Müdürlüğü verilerine göre ihracatımız Eylül/2007 itibariyle 468 Milyon USD’dır. Gümrük
Müdürlüğü verilerine göre ihracatımız
yıllık yaklaşık 500 Milyon USD görülmekle birlikte, Çanakkale’de üretim ve
ihracat yapan firmaların bir kısmının
ihracatının farklı gümrüklerden gerçekleştirilmesi nedeniyle Çanakkale Sanayi
ve Ticaret Odaları verilerine göre ihracatımız 1 Milyar $ civarındadır.
En çok ihraç edilen ürünler ise, inşaat demiri, seramik, karo fayans, çimento
ve dondurulmuş gıdadır. Yine Çanakkale
Gümrük Müdürlüğünden alınan verilere
göre Eylül/2007 itibariyle ise 582 Milyon USD’dır.’lık ithalat gerçekleştirilmiş
olup, hurda demir, seramik malzemesi,
dondurulmuş balık ve taş kömürü en çok
ithal edilen mallar arasındadır. Diğer
İlimizde toplam 5393 adet ticari şirket faaliyet göstermekte olup, bu şirketlerin 283 adedi Anonim Şirket, 1.844
adedi Limited Şirket, 3.266 adedi Şahıs
Şirketi statüsündedir. İl genelinde çeşitli bankalara ait toplam 54 banka şubesi
bulunmaktadır. 31.12.2006 tarihi itibariyle ilimiz genelinde vergi ve vergi dışı
gelirler olmak üzere toplam 439 Milyon
936 bin YTL gelir tahakkuk etmiştir. Tahsil edilen vergi miktarı ise 367
Milyon 730 Bin YTL olup, tahakkuk/
tahsilat oranı % 84 olarak gerçekleşmiştir. İlimizde toplam 29.486 adet vergi
mükellefi bulunmaktadır.31.10.2007
tarihi itibariyle ilimiz genelinde vergi
ve vergi dışı gelirler olmak üzere toplam
402 Milyon 617 bin YTL gelir tahakkuk
etmiştir. Tahsil edilen vergi miktarı ise
311 Milyon 494 Bin YTL olup, tahakkuk/tahsilat oranı % 77 olarak gerçekleşmiştir. DPT Müsteşarlığı ve TÜİK koordinasyonunda yapılan İstatistiki Bölge
Birimleri Sınıflandırmasına göre ilimiz;
Düzey 1 Batı Marmara (TR2) bölgesinde, Düzey 2 Balıkesir Bölgesinde (TR22)
yer almaktadır. İlimiz, DPT tarafından
yapılan “İllerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması” sonuçlarına göre
tüm illerimiz arasında 24. sırada yer almaktadır. Yine DPT tarafından yapılan
“İlçelerin Sosyo-Ekonomik gelişmişlik
Sıralaması” sonuçlarına göre Bayramiç
ve Yenice ilçelerimiz eksi endeks değeri
alan ilçeler arasında yer almıştır. DPT
Müsteşarlığı ve TÜİK koordinasyonunda yapılan İstatistiki Bölge Birimleri
Sınıflandırmasına göre ilimiz; Düzey 1
Batı Marmara (TR2) bölgesinde, Düzey
2 Balıkesir Bölgesinde (TR22) yer almaktadır.
65
ÇANAKKALE ‘09
EGE EKONOMİYİ GELİŞTİRME VAKFI
ÇANAKKALE İLİ ÇALIŞMALARI
EGE BÖLGESİ GELİŞİM PROJESİ 2000 – 2005
Çanakkale Stratejik Hedef Toplantısı
Çanakkale Önceliklendirme Toplantısı
Bölgesel Diyalog Konferansı - Afyonkarahisar
Tarım ve Hayvancılık Sektör Toplantısı - Aydın Turizm Sektör Toplantısı -Marmaris
Jeotermal Sektör Toplantısı - Kuşadası
Madencilik Sektör Toplantısı – Kuşadası
23/24 Haziran 2001
11 Nisan 2003
4/6 Temmuz 2003 2/3 Nisan 2005 16/17 Nisan 2005 14/15 Mayıs 2005 14/15 Mayıs 2005 36 Katılımcı ile yapılmıştır.
42 Katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 84 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 57 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 54 katılımcı ile yapılmıştır
Üye illerden 29 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 30 katılımcı ile yapılmıştır.
7/8 Haziran 2006 162 katılımcıya sertifika verilmiştir.
30 Nisan 2008 12 Mart 2009
134 Katılımcıya sertifika verilmiştir.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006
Avrupa Birliği Bilgilendirme Semineri
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008
SME’s /Turizm AB Uyum Semineri
Tarım ve Hayvancılık Yuvarlak Masa Toplantısı EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006
EGEV’in üyesi olan illere dönük olarak hazırladığı programlar kapsamında aday üye statüsünde bulunduğumuz Avrupa Birliği konusunda
seminerler verildi. Ege Fikir Önderleri Avrupa
Birliği Eğitimi başlığı altında yapılan toplantılar
Philip Morris/Sabancı’nın destekleri ve ESİAD
işbirliği ile gerçekleştirildi. Bu kapsamda 7-8
Haziran 2006 tarihlerinde yapılan eğitimde 162
kişilik katılım sağlanırken iki günlük eğitim ilk
gününde Prof. Dr. Haluk GÜNUĞUR Avrupa
Bütünleşmesine Giden Yol, AB’nin Genişlemesi,
Avrupa Birliği’nin Kurumsal Yapısı, Avrupa Anayasası, Türkiye-AB İlişkileri konularını anlattı.
İkinci gün yapılan eğitimlerde ise Prof. Dr.
Canan BALKIR AB’nin Ticaret Politikası, Ortak
Gümrük Tarifesi, Koruma Tedbirleri, Sektörel
Uygulamaları; Prof. Dr. İge PIRNAR AB’nin
Turizm Politikaları, Türkiye’nin Uyması Ge-
66
reken Kurallar; Doç.Dr. Yaşar UYSAL AB’nin
Tarım Politikaları, Tam Üyeliğin Türk Tarımına Olası Etkileri; Yrd. Doç. Dr. Esin TAYLAN
AB’nin Rekabet Hukuku Politikası, Gümrük Birliği ve Rekabet Kuralları, Rekabetin Korunması
Hakkındaki Kanunun Amacı, Yapısı, Muhatapları ve Uygulamaları, Muafiyet, Hakim Durumun
Belirlenmesi; Yrd.Doç. Dr. Berna KIRKULAK
AB’nin KOBİ’ ler ve Rekabet Politikası, Girdi
Maliyetleri, Krediler, Çin Faktörü, Kur Riskinden Korunma, AB Fonlarından Yararlanma,
E-ticaret, Rekabet Stratejileri konularında katılımcıları aydınlattılar.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008
EGEV’in üye illerdeki faaliyetine dayalı olarak Philip Morris/Sabancı’nın bir sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı Ege Fikir Önderleri
Avrupa Birliği eğitim programının EGEV Üyesi
ÇANAKKALE İLİ KATILIMCI PROFİLİ
SEKTÖREL DAĞILIM
17
3
5
19
Kamu
Üniversite
STK
Özel Sektör
Basın
YAŞ DAĞILIMI
90
3
1
13
20'li yaşlar
10
30'lu yaşlar
40'lı yaşlar
50'li yaşlar
60'lı yaşlar
73
olan illerde gördüğü ilgi yeni ortak projeleri de beraberinde getirdi. EGE’ nin her
ilinde temasta bulunduğumuz yerel odakların güçlü desteği, seminerler sırasında
ortaya atılan yeni fikirler ve öneriler, bölge
illerinin sorunlarına yönelik yeni çözümlemelerin araştırılması istekleri, bizi bu
sosyal sorumluluk projelerini genişleterek
sürdürme konusunda teşvik etti.
30 Nisan 2008 günü ESİAD işbirliği ile Çanakkale’de yapılan eğitimin sabah
bölümünde Prof. Dr. Mustafa Yaşar TINAR ve Sabancı Üniversitesi Ulusal İnovasyon Girişimi temsilcilerinden Selçuk
Karaata’nın sunumlarında Avrupa Birliği
KOBİ Politikaları ve İnovasyon konuları incelendi. Öğleden sonra düzenlenen
ikinci bölümde ise Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Öcal
Usta, Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme
Fakültesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Ana
Bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr.
İge Pırnar’ın sunumları ile Avrupa Birliği Turizm Politikaları ve Güncel Durum
konuları incelendi. Turizmi etkileyen politikalar başlığı altında Prof. Dr. Pırnar söz
alarak, bu politikalar kapsamında alınan
kararların sektörü nasıl etkilediğini örnekleriyle açıkladı. Sunumlar sonrasında söz
alan Ege Seyahat Acenteleri Derneği Başkanı ve Karavan Turizm Yönetim Kurulu
Başkanı Alex Baltazzi sektörün ihtiyaçları
ve Çanakkale özelinde sektör konusunda
yapılabilecek yenilikler üzerine katılımcılarla fikir alışverişinde bulundu.
Çanakkale Mütevellilerinin talebi üzerine, 2008 yılı 2.yarı programında bir değişiklik yapılarak Çanakkale ilinde de Tarım ve Hayvancılık sektöründe bir 12 Mart
2009 tarihinde toplantı yapılmasına karar
verildi.
67
DENİZLİ ‘09
Turizm açısından önemli bir güzergâhta
yer alan ilimiz; “Aphrodisias” antik kentine
komşu olup sınırları içinde Colossae,
Tripolis, Hierapolis, Laodikya gibi antik
şehirleri, beyaz ve kırmızı renkte travertenleri,
termal tesisleri ile önemli bir uygarlık beşiğidir.
Denizli
Incilipınar / Denizli
68
“Tengiz” kelimesi
eski Türkçe’de
“deniz” demektir.
“Tengüzlü” ise bugünkü
imlâsıyla “Denizli”
demektir.
D
Pamukkale
enizli ilk defa bugünkü şehrin 6 km. kuzeyinde, Eskihisar Köyü civarında kurulmuştur. Bu şehir M.Ö. (261245) yıllarıı arasında, Suriye Kralı 11. Antiyoküstheos
tarafından kurulmuş ve karısının adına izafeten LAODICIA adını almıştır.
Türkler Denizli havalisini zaptettikten sonra şehir merkezini
suyu bol olduğu için bugünkü Kaleiçi mevkiine nakletmişlerdir. Denizli adı, tarihi kaynaklarda başka başka isimler şeklindedir. Selçuklu kayıtları ve Denizli mahkemesi şer’iye sicilleri “Ladik” ismini
vermektedir. Ibni Batuta’nın seyahatnamesinde “Tonguzlu” denilmektedir. Mesaliküllebsar’da da “Tonguzlu” olarak kaydedilmiştir.
Timurlenk’in zafernamesini yazan, Şerafettin Zeydi “Tenguzluğ” ve
“Tonguzluğ” gibi iki isimden bahsetmektedir. “Tengiz” kelimesi eski
Türkçe’de “deniz” demektir. “Tengüzlü” ise bugünkü imlâsıyla “Denizli” demektir. Netice olarak yukarıda ifade ettiğimiz açıklamalarda
belirtildiği gibi, kesin bir ad veremiyoruz. Kanaatimizce “Tonguzlu”
ve “Tenguzlu” kelimeleri zamanla ağvzdan ağıza değişerek “Denizli”
şekline gelmiştir. Turizm açısından önemli bir güzergâhta yer alan ilimiz; “Aphrodisias” antik kentine komşu olup sınırları içinde Colossae,
Tripolis, Hierapolis, Laodikya gibi antik şehirleri, beyaz ve kırmızı
renkte travertenleri, termal tesisleri ile önemli bir uygarlık beşiğidir.
“Kutsal Hac Yolu” olarak bilinen İzmir-Efes yolunun sonunda bulunması; İzmir’i Mezopotamya’ya bağlayan, Anadolu’yu kuzey ve güneyden ayıran fetih ve kervan yollarının üzerinde bulunması, Denizli’ye
ayrı bir önem kazandırmaktadır. Anadolu Yarımadası’nın güneybatısında, Ege Bölgesi’nin güneydoğusunda, Ege, Iç Anadolu ve Akdeniz
Bölgeleri arasında bir geçit teşkil etmektedir. Turizm açısından önemli
bir güzergâhta yer alan ilimiz; Hitit, Frig, Lid, İon, Roma ve Bizans
gibi medeniyetleri sinesinde yaşatmıştır. Hierapolis, Laodikya, Tripolis, Herakleia, Attuda ve Colossae gibi 30’a yakın antik şehir, 20’den
fazla höyük ve tümülüsleri ile önemli bir uygarlık beşiğidir. Bunlardan
başka Selçuklu ve Osmanlı devirlerinden kalma çok sayıda tarihî değerleri ile kültür turizmine hizmet etmektedir.
Hierapolis
69
DENİZLİ ‘09
“Kutsal Hac Yolu”
olarak bilinen İzmirEfes yolunun sonunda bulunması; İzmir’i
Mezopotamya’ya
bağlayan, Anadolu’ yu kuzey ve güneyden ayıran fetih
ve kervan yollarının
üzerinde bulunması, Denizli’ ye ayrı bir
önem kazandırmaktadır.
70
• İlk Fetihler
Denizli ve havalisinde
Türkler ilk defa 1070 yılında görüldüler. Afşin Bey bütün Anadolu’yu kat ettikten
sonra Laodikya’yı yağmalayıp
Honaz’ı zapt etmiştir. 1071
yılından sonra Denizli ve çevresi Kutalmışoğlu Süleyman
Bey’in mahiyetindeki beyler tarafından fethedilmiştir.
1097 yılında Bizans İmparatoru Alexis Komnenos, Juannıs
Dukas’ı Batı Anadolu’nun fethi için görevlendirdikten sonra
bu yöre ve bu yörede yer alan
Denizli Bizanslıların eline geçti. Bu sırada Türk Kuvvetleri
Orta Anadolu’da bulunuyordu.
Bizanslıların elinde kısa bir
süre kalan bu güzel beldemiz,
1102 yılında yeniden Kılınç
Arslan tarafından zapt edilmiştir. Bu tarihten sonra Türk
kuvvetleri, Alparslan’ın komutasında sık sık Bizans topraklarına akınlar yapmışlardır.
leri ile komşu bulunmaktadır.
İl topraklarının %47’si dağlar,
%28’si ovalar, %23’ü platolar
ve %2’si yaylalardan oluşmaktadır. İl 28 0 30’- 29 0 30’
doğu meridyenleri ile 37 0
12’- 38 0 12’ kuzey paralelleri
arasındadır.
Genellikle Akdeniz basıncının tesiri altına girer. 11868
km2 genişliği olan ilde nüfus
yoğunluğu 64’dür. Denizden
yüksekliği 428m’dir. 2000
COĞRAFİ YAPI
Yüzölçümü, Bölge Içindeki Konumu, Komşulari ve İlin
Topoğrafik Yapısı
Denizli, Anadolu yarımadasının güneybatısında, Ege
bölgesinin güneydoğusunda,
Ege-İç Anadolu ve Akdeniz
Bölgeleri arasında bir geçit
teşkil eder. Çameli, Kale ve
Beyağaç ilçeleri Akdeniz; Sarayköy, kısmen Buldan ve Denizli merkez ilçesinin Çürüksu
Vadisi Ege, diğer ilçeleri ile İç
Anadolu Bölgesi iklimine dahil
olmakta, bu durum iklim ve
bitki örtüsü üzerine etki yapmaktadır.
Sınır itibariyle doğudan
Burdur, Isparta, Afyon ve batıdan Aydın, Manisa, kuzeyden
Uşak, güneyden ise Muğla il-
nüfus sayımına göre toplam
nüfusu 870291’dir.
Dağlar
Honaz Dağı: 2571 metre
Karcı Dağı: 2308 metreSazak
Dağı: 1143 metre Beşparmak
Dağı: 1307 metre Maymun
Dağı: 1733 metredir. Elma
Dağı: 1805 metre Büyük Çökelez Dağı: 1840 metre Kızılhisar
Dağı: 2241 metre Burgaz (Bulkaz) Dağı: 1990 metre. Eşeler
Dağı: 2254 metre. Sandıras
Dağı: 2294 metre. Babadağ:
2308 metre. Bozdağ: 2421
metre. Akdağ: 2449 metre.
İLİMİZİN SU
KAYNAKLARI
Akarsular
Büyük Menderes: Ege Bölgesinin en büyük nehri olan
Büyük Menderes nehrinin
toplam uzunluğu 529 km’dir.
Nehrin Denizli il sınırları içindeki uzunluğu 194 km’dir.
Çürüksu: Uzunluğu 101
km, il içi uzunluğu 96 km,
debisi 9,26 m3/sn’dir. Suyu
çok kireçli olduğu için bu adı
almaktadır. Akçay (Bozdoğan
Çayı): Uzunluğu 157 km, il içi
uzunluğu 70 km, debisi 17,37
m3/sn’dir.
Kaynağını Bozdağ ve Sandraz dağlarından almaktadır.
Dalaman (Gireniz) Çayı: Uzunluğu 201 km, il içi uzunluğu
81 km, debisi 17,37 m3/sn’dir.
Kufi Çayı: Uzunluğu 97 km,
il içi uzunluğu 32 km, debisi
3,34 m3/sn’dir.
Banaz Çayı: Uzunluğu 170
km. il içi uzunluğu 13 km’dir.
Hamam Çayı: Uzunluğu 48
km, il içi uzunluğu 17 km’dir.
Gökpınar Çayı: İl içi uzunluğu 38 km, debisi 2,86 m3/
sn’dir. Yenidere: İl içi uzunluğu 70 km, debisi 2,46 m3/
sn’dir. Derbent Çayı: İl içi
uzunluğu 32 km, debisi 1,00
m3/sn’dir.
Göller
Doğal Göller
Acıgöl (Çardak Gölü): Tektonik oluşumlu bir göldür.
Yüzölçümü 41,34 km2’dir.
Çardak ilçesi ile Afyon-Dazkırı
ilçesi arasında yer almaktadır.
Beylerli (Çaltı) Gölü: Acıgölün 20 km güneybatısındadır. Derinliği azdır. En derin
yeri 4 m’dir. Yüzölçümü 4,12
km2’dir.
Karagöl: Yüzölçümü 0,20 km2, denizden
yüksekliği 1.250 m’dir. Akarsularla beslenen bir
krater gölüdür. Çambaşı ve Bozkurt ilçesinin üstünde, çamlar arasında yer alan 3-4 gölden oluşmaktadır. Suları tatlıdır.
Tavas Ovası: Ovanın kuzeydoğu ucunda Tavas, güneybatı ucunda, Kale ilçeleri yer alır. Yüzölçümü 300 km2 dir. Deniz seviyesinden yüksekliği 950 metredir. Buğday, tütün ve nohut
yaygın olarak üretilen tarım ürünlerindendir.
Süleymanlı Gölü: Yüzölçümü 1,05 km2, denizden yüksekliği 1.150 m’dir. Buldan ilçesi
sınırları içerisindeki Süleymanlı yaylasında ve
Sazak düzlüğündedir.
Kaklık Ovası: Honaz Dağının kuzeyinden doğuya doğru uzanır. Yüzölçümü 60 km2, denizden yüksekliği 600 metredir. Sulu tarım yapılmaktadır. Pamuk ve buğday en çok yetiştirilen
ürünlerdir.
Işıklı Gölü: Yüzölçümü 65,87 km2, denizden
yüksekliği 814 m, en derin yeri 8 m’dir.
Kartal Gölü: Denizli ili, Beyağaç ilçesinin güneyindeki Çiçekbaba dağının zirvesinin kuzeye
bakan yamacında yer alır. Denizden yüksekliği
1.903 m’dir.
Baraj Gölleri
Hizmette Olanlar
Gökpınar Barajı, Adıgüzel Barajı, Işıklı Gölü
Depolaması, Beylerli Göleti, Tavas Göleti ve Sulaması.
Ovalar
Çürüksu ve Denizli Ovası: Çömleksaz köyünden başlayan ova, Pamukkale’nin altından, Büyük Menderes (Sarayköy) ovasına karışır. Ovayı
Çürüksu sular. Yüzölçümü 150 km2, denizden
yükseltisi 100 ile 600 metre arasında değişir.
Ovada Pamuk, buğday, mısır yetiştirilir.
Büyük Menderes ve Sarayköy Ovası: Doğudan
Honaz Dağı, kuzey ve kuzeydoğudan Çökelez
Dağı, kuzeybatıdan Sazak Dağı, güney ve güneybatıdan Babadağ ile çevrilidir.
Ovayı Büyük Menderes akarsuyu sulamaktadır. Yüzölçümü 200 km2, denizden yükseltisi
70-500 metre arasında değişir. Ovada Pamuk,
buğday, mısır yetiştirilir.
Hanabat Ovası: Acıgöl’ün batısındadır. Kuzeyden Maymun Dağı, güneyden Söğüt Dağları
ile çevrilidir. En çok buğday yetiştirilir.
Acıpayam Ovası: Tavas ovasının doğusunda,
Serinhisar ilçesi ve Kızılhisar Dağları bitiminde,
yüzölçümü 443 km2, denizden yüksekliği 850
metredir. Buğday, tütün ve nohut gibi kurakçıl
ürünlerin çokça yetiştirildiği bir ovadır.
Çivril ve Baklan Ovaları: Kuzeyde Yorga, güneyinde Bozdağ ve Beşparmak Dağları, doğusunda Akdağ, batısında Çökelez Dağı ile çevrilidir.
Çivril ve Baklan ovalarını B. Menderes akarsuyu
sular. Yüzölçümü 920 km2 dir.
Yaylalar
Yukarı-Aşağı Erikli Yaylası: Honaz’a 10 km.
mesafededir. Etrafı tamamen çam ağaçları ile
kaplı geniş düz bir arazidir.
Lala Bağlar Yaylası: Honaz ilçesine 3 km.’lik
mesafede, etrafı çam ormanları ile kaplı, fazla
büyük olmayan düz arazidir.
Süleymanlı Yaylası: Buldan ilçesine asfalt yol
ile bağlı 8 km.lik bir mesafededir. Geniş düzlük
bir alandadır.
Taşdelen Yaylası: Babadağ ilçesine 5, Sarayköy ilçesine 20 km’lik mesafede olup, stabilize
71
DENİZLİ ‘09
yol ile bağlıdır. Hisarköy’de “Attuda”
antik kenti vardır.
Yatağan Yaylası: Kasabaya 12 km.
uzaklıkta, yolu asfalttır. Çadır kurularak
konaklama yapılabilmektedir.
Topuklu Yaylası: Beyağaç ilçesine 15
km.lik stabilize yol ile bağlıdır.
Karagöz Yaylası Kapuz Mağarasının
da yer aldığı bu yayla, Çameli ilçesindedir.Çam ağaçlarıyla kuşatılmış bu
yaylada bol su bulunmaktadır.
Yeryüzü Şekilleri ve Rakımı
Denizli ili yüzey şekilleri bakımından
dalgalıdır. Alçak ve yüksek ovalar, yaylalar ve dağlar birbirini tamamlar. Arazisi
denizden yüksektir. Deniz yüzeyine en
yakın yer Sarayköy ilçesi olup, 170 metre
rakımındadır. Denizli 428, Buldan 609,
Güney 800, Çal ve Çardak 850, Acıpayam
ve Tavas 950, Çivril 975, Kale 1000, Çameli ise 1359 metre rakımındadır.
Alçak kısımlar; Böceli, Goncalı, Sarayköy ve Denizli ovaları ile Buldan ilçesinin Büyük Menderes vadisidir. Karcı
Dağı’nın kuzey eteklerine düşen Denizli
kent merkezi, meğilli bir arazi üzerinde
bulunur ve bu arazi hafif tepeler dizisi
ile Çürüksu vadisindeki alçak ovalardan
ayrılır.
DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER,
SOSYAL VE KÜLTÜREL YAPI
İklim ve Bitki Örtüsü
Denizli ili Türkiye coğrafi haritasında, Ege bölgesinde olmasına rağmen,
iklim olarak Ege bölgesinin iklimi tama-
72
men görülmez. Kıyı kesiminden iç bölgelere geçit yerinde olduğundan, az da olsa
iç bölgelerin karasal iklimi hissedilir. Ege
bölgesi ikliminden, sıcaklık olarak biraz
düşük farklılıklar görülebilir. Denizli
ilinde, dağlar ekseriyetle denize dik olarak uzandığından denizden gelen rüzgarlara açık bulunmaktadır. Kışlar ılık ve
yağışlı geçmektedir. Denizli meteoroloji
istasyonu verilerine göre yıllık sıcaklık ortalaması 15,7 derece, yıllık yağış miktarı
ise toplam 556,3 mm. civarındadır.
Bol su kaynaklarına sahip olması nedeni ile il sınırları içinde ormanlık araziler önemli bir yer tutmakta ve topraklarının yarıdan fazlası ova ve yaylalardan
oluşmaktadır.
Nüfus ve Yapısı
2000 yılı genel nüfus sayımı sonuçlarına göre Denizli’nin nüfusu
850.029’dur. Nüfusun 413.914’ü (%49)
şehirlerde, 436.115’i (%51) ise kırsal
bölgelerde yaşamaktadır. Denizli’de şehirleşme oranı %49 (Türkiye genelinde %
65, Ege Bölgesinde % 62), yıllık nüfus
artış hızı ‰ 11,58, kilometrekare başına düşen kişi sayısı ise 73’tür. Denizli ili
şehirleşme oranının ve yıllık nüfus artış
hızının hem Ege Bölgesi ortalamalarından hem de Türkiye değerlerinden düşük
olduğu görülmektedir. Benzer şekilde,
ilin nüfus yoğunluğu da Ege Bölgesi ve
Türkiye rakamlarından düşük seviyelerde
seyretmektedir.
Denizli’nin yıllar itibarı ile nüfus artış
değerleri incelendiğinde, 1980’li yıllardan itibaren nüfusun daha hızlı artmakta
olduğu görülmektedir. Bunun nedeni, doğumdan ziyade ildeki hızlı sanayileşmeye
bağlı olarak ilin almakta olduğu göçtür.
Tablo 3’te de görüldüğü gibi Denizli’nin
net göç hızı ‰ 15 olarak belirlenmiştir.
Eğitim
Bir ilin sosyal alt yapısı, söz konusu
ilin kalkınmışlık düzeyinin başlıca göstergeleri arasında yer almaktadır. Eğitim
altyapısı nitelikli eleman yetiştirme yönünden, sağlık altyapısı ise sağlıklı bireylere sahip olma açısından büyük önem arz
etmektedir. Denizli ilinde Milli Eğitimin
hareketlenmesi Cumhuriyetin kuruluşu
ile başlar. Bu tarihten itibaren ilk ve orta
dereceli okulların hızla arttığı görülmektedir. Türkiye’de ilk defa karma bir okulun Denizli İl Merkezinde öğretime açılmış olması halkın eğitime çok öncelerden
beri önem verdiğinin kanıtıdır.
Yüksek Öğrenim
Pamukkale Üniversitesi 1992 yılında
kurulmuş olup, 6 Fakülte, 14 Yüksekokul, 3 Araştırma Enstitüsüne sahiptir.
2006-2007 Eğitim - Öğretim yılında
toplam öğrenci sayısı 23.561’ dir.
Halen üniversitemizde 88 Profesör,
65 Doçent, 334 Yardımcı Doçent, 189
Öğretim Görevlisi,67 Okutman, 622
Araştırma Görevlisi ve 46 Uzman olmak
üzere toplam 1.411 akademik personel
görev yapmaktadır. Pamukkale Üniversitesinde eğitim hizmetleri Çamlık ve Kınıklı Kampüslerinde verilmektedir.
İlk, Orta ve Yükseköğretim Öğrenci
Yurdu Durumu
İlimizde Yüksek Öğretim Kredi ve
Yurtlar Bölge Müdürlüğü yurtlarının yatak kapasitesi 4056 olup kayıtlı öğrenci
sayısı ise 3.921 kişidir. Bunlar Merkez
3750 kişi kapasiteli Pamukkale Yurdu, 96 Kişi Kapasiteli Honaz Öğrenci
Yurdu,210 kişi kapasiteli Bekilli Öğrenci Yurdudur.
Honaz Öğrenci Yurdu Başbakanlık
Sosyal Dayanışma Vakfına ait,Bekilli Öğrenci Yurdu ise İl Özel İdaresi katkılarıyla sağlanan binalarda hizmet vermektedir. Pamukkale Yurdu yurt kapasitesi
itibariyle ülke genelinde 8. sırada bulunmaktadır. Doluluk oranında Pamukkale
Yurdu % 99 kapasitenin üzerinde hizmet
vermektedir.
Sağlık
Sağlık hizmetlerinde ise 11 Devlet
Hastanesi, 1 Göğüs Hastanesi, 4 Özel
Hastane, 1 Üniversite Hastanesi bulun-
makta, ayrıca Aile Hekimliği çerçevesine;
Aile Sağlığı ve Toplum Sağlık Merkezine
dönüştürülen 128 sağlık ocağı ve 260
Aile Hekimliği hizmet vermektedir. Sağlık kurumlarımızın toplam yatak mevcudu 1.982 ’dir.
Kamu sektöründe 1274, özel sektörde de 99 adet olmak üzere toplam 1.373
doktor görev yapmakta olup, doktor
başına 619 nüfus düşmektedir. Ayrıca
Sağlık Bakanlığımızca sözleşmeli olarak
çalıştırılan 13 doktor, 7 Sağlık Memuru,
5 Sağlık Teknikeri, 2 Hemşire, 49 Ebe
bulunmaktadır.
2007 yılında İlimiz genelinde 1.000
kişiye düşen:
Hekim sayısı
: 1,6
Sağlık Personeli sayısı
: 4,7
Toplam Sağlık Personeli sayısı : 6,3
İlimizde 54.848 yeşil kartlı vatandaş
bulunmaktadır. Ayrıca Sosyal Riski Azaltma Projesi(SRAP) kapsamında yıl içinde
Temel Sağlık Hizmetlerinden yararlanma
şartı ile 0-6 Yaş grubu 136 çocuk nakit
yardım almaya hak kazanmıştır. Bunun
yanında; İl Genelinde 1.345kişi; Merkezde 154, İlçelerde 1.191 çocuk ‘ŞNT
(Şartlı Nakit Transferi) Sağlık’ yardımı,
4.373 öğrenci; Merkezde 645, İlçelerde
3.728 öğrenci olmak üzere ŞNT Eğitim
yardımından faydalanmaktadır.
KÜLTÜREL YAPI
Ege bölgesinin ikinci büyük kenti
olan ilimiz; tekstil, ticaret, sanayi sektörlerindeki hamleleri yanında özellikle doğa
harikası olan ve “UNESCO” tarafından
da koruma altına alınan Pamukkale sa-
yesinde turizm sektöründe de önemli bir
merkez haline gelmiştir. Turizm faaliyetlerinin diğer sektörler üzerindeki etkisi dikkate alındığında bu potansiyelin
Denizli ekonomisine katkısının yadsınamaz olduğu görülecektir. Fakat, asıl olan
bundan sonra katkının daha ne kadar
süreceği ve nasıl arttırılması gerektiğidir.
Turizm açısından önemli bir güzergahta
yer alan ilimiz Afrodisias’a komşu olup,
bünyesinde Colossae, Tripolis, Hierapolis ve Laodikya gibi antik şehirleri,beyaz
ve kırmızı renkli travertenleri, termal tesisleri ile önemli bir uygarlık beşiğidir.
Kutsal hac yolu olarak bilinen İzmirEfes yolunun sonunda bulunması, İzmir’i
Mezopotamya ya bağlayan Anadolu’yu
kuzey ve güneyden ayıran fetih ve kervan
yollarının üzerinde olması Denizli ye ayrı
73
DENİZLİ ‘09
bir önem kazandırmaktadır.
Sahip olduğu turizm potansiyeli açısından, tatil turizminden
daha çok, tur çekiciliğine sahip
bir il konumundadır.
Tarihi, kültürel ve doğal
güzelliklerimizin alternatif turizm hareketleri ile iç ve dış
turizm pazarına sunulması ve
turizm sezonunun tüm yıla
yaygınlaştırılabilmesi için ilimizin turizm potansiyelini kısaca özetleyecek olursak;
İlimizde Kütüphane
Durumu
İlimiz Merkezinde 4, İlçelerimizde 27 adet olmak üzere
toplam 31 adet kütüphane bulunmaktadır.
Belediye Konservatuarı
Kurtuluş savaşı yıllarında
Mehmetçiğin erzak ihtiyacını karşılayan Külahçıoğlu Un
Fabrikası’nı Türkiye’de örneği
görülmeyecek bir hızla restore ettik ve Denizli Belediyesi
Konservatuarı olarak halkımızın hizmetine açtık.
2005 yılında sadece 10
branşta
eğitim
verilirken
Külahçıoğlu’nun devreye girmesiyle bu sayı 24’e çıktı. Ayrıca Mehter Takımı, Halk Müziği Orkestrası, Bando Popüler
Topluluğu, Çok Sesli Halk Müziği Korosu, Halk Oyunları faaliyetleri sürdürülmeye başlandı.
Kent Orkestrasının ise kuruluş
çalışmalarına başlandı.
Eğitim sistemi ise üniversitelerde olduğu gibi 2-3 kişilik
gruplara dönüştürülerek verim
arttırıldı. Külahçıoğlu, Denizli
Belediyesi Konservatuarı’nın
olanaklarını derlemeler konusunda da arttırdı. Yöremizin
kaybolmaya yüz tutmuş türkülerini, yeni nesillere aktarabilmek amacıyla derleyerek
74
kültürümüze kazandırıyoruz.
Burada üretilenlerle sadece
2006 yılı içerisinde 72 etkinlik
gerçekleştirildi.
Yöresel Yemek Kültürümüz
Denizli’de geleneksel yemek
türleri ve beslenme alışkanlıkları sürmektedir.
Kedi börülcesi çorbası, Mercimek çorbası, Domates çorbası, kuru börülce çorbası, Tarhana çorbası, ovmaç çorbası gibi
yöreye özgü çorba türleridir.
Et yemeklerinin başlıcaları tas
kapaması, kumbar dolması, sirkeli et, nohutlu et, Tandır,kol
dolması, ciğer sarma, saçta işkembedir.
Denizli mutfağının temelini sebzeli yemekler oluşturur.
Özellikle patlıcan yemek çeşitleri çoktur. Kuru patlıcan dolması, patlıcan gözlemesi gibi
vb. Taratorlu börülce salatası,
ebe gümeci salatası, filiz salatası Yöreye özgün salata türleridir.
Gezilecek Tarihi Kültür
Değerlerimiz
İpekyolu Projesi
Çalışmaları
Turizm alanındaki gelişmeler dünya ekonomisinde özellikle son yıllarda giderek artan
bir önem kazanmaktadır.
Dünyada en hızlı gelişen
sektörlerden biri olan turizmin
hacmi, son 40 yılda, yıllık ortalama yüzde 7,4’lük bir ivme ile
artış kaydetmiştir. Turizmdeki
bu gelişme sürerken, Türkiye’de
de turizm yatırımlarına verilen
önem giderek artmış ve son
yıllarda da dünyadaki tanıtım
çabalarının da sonucu olarak
turizm sektöründe çarpıcı gelişmeler kaydedilmiştir. Kül-
tür ve Turizm Bakanlığınca,
değişen tüketici tercihlerini
de göz önüne alarak turizmin
çeşitlendirilmesi, ülke sathına
yaygınlaştırılması, değerlendirilmemiş turizm potansiyeline
işlev kazandırılması amacıyla, ülkemizin tüm yörelerinde
mevcut doğal ve kültürel değerlerin araştırılması ve turizme
kazandırılması
çalışmalarını
yürütmektedir.
Bu çalışmalardan biri olan
“İpek Yolu–Han ve Kervansarayların Turizme Kazandırılması” projesi kapsamında; Kültürel mirasımızın en önemli
unsurlarından ve çoğu doğaya,
çevresel etkenlere yenik düşmüş
olan han ve kervansarayların
korunması, bir koruma kullanma dengesi içerisinde yaşatılarak “Tarihi ıpek Yolu”nun canlandırılması planlanmıştır.
Kervansaraylarımız
Akhan Kervansarayı
Denizli–Afyon karayolunun
7. Km.sinde bulunan han, aynı
adı taşıyan köyün hemen girişinde yer alır. Anadolu Selçuklularının batıdaki son kervansaraylarından olan ve iki kitabesi
bulunan Ak Han sultan hanları
şemasına uymakla beraber, oldukça küçük bir handır.
Han’ın iki kitabesi bulunmaktadır. Kapalı olan kısmı
1253 (H.651) yılında, avlu
1254 (H.652) de tamamlanmıştır. Yaptıran Vali Seyfettin
Karasungur bin Abdullah’tır.
Kitabede
II.
İzzettin
Keykavus’un adı geçmektedir.
Simetrik bir plan göstermeyen
kervansaray açık ve kapalı bölümlerden oluşmaktadır. Toplam 1100m2’lik bir alan üzerine oturmakta olup, kare bir
avlu ve derinlemesine dikdörtgen bir holden oluşmaktadır.
Kapalı mekan derinlemesine iki sıra paye ile üç
sahına ayrılmıştır.
Ortada bulunan sahın yan sahınlardan daha
geniş ve yüksek tutulmuştur. Üst kısım tonoz
ile örtülmüştür. Sivri kemerli niş biçiminde
portali, basık kemerli giriş kapısı ile yarım
metre dışa taşmıştır. Üzerinde bulunan kitabesi ile oldukça sade bir görünüşe sahiptir.
Kapalı mekanın simetrik düzenlemesine
karşın avluda asimetrik bir plan karşımıza
çıkmaktadır. Avlu girişinin sağ tarafındaki
bölümde, iki katlı mekanlar, bir eyvan ve iki
kapalı birim yer almasına rağmen, diğer tarafta
revaklar ve kapalı mekana bitişik tonozlu iki
mekan yer almaktadır.
Çardakhan Kervansarayı
Denizli–Afyon karayolunun solunda ve
Çardak ilçe merkezinin içinde bulunan bu han,
portali üzerindeki yedi satır kitabesine göre,
Alaeddin Keykubat zamanında, onun azadlı kölesi ve emirlerinden Esededdin Ayaz bin
Abdullah el Şahabi tarafından yaptırılmıştır.
1230 (H.627) yılı Ramazan ayında bitirilmiş
ve kitabesine göre “Ribat” olarak yapılmıştır.
Doğu-batı doğrultusunda inşa edilen han, oldukça geniş kare avlusu ve altı bölümlü, beş
şahından oluşan holü ile sultan hanlarının sadeleşmiş bir benzerini oluşturmaktadır.
Eski Evler ve Mimari
İlimizde, Selçuklu ve Beylikler dönemine
ait birkaç yapı ayakta kalabilmiştir. Bunlardan; 13.yy. Selçuklu döneminde inşa edilen,
Çardak Han ve Akhan Kervansarayları, mimari
özellikleri bakımından diğer Selçuklu Hanlarına benzerler. Gene bu döneme tarihleyebileceğimiz Çal-Mahmutgazi Köyü’nde Mahmutgazi
Türbesi ile 15.yy. Osmanlı türbe mimarı karakteri arz eden Baklan bucağı Hüsamettin
Dede türbesini sayabiliriz.
Zamanın tahribine uğrayan köprülerden
tespit edebildiğimiz iki köprü bulunmaktadır.
Hamam olarak; 14.yy. Beylikler dönemin-
de inşa edildiği anlaşılan ve il merkezi Uçancıbaşı mahallesinde bulunan, Uçancıbaşı hamamı, Türk hamam mimarisi plan şemasıdır.
Yukarıda sözünü ettiğimiz yapılarda malzeme
olarak erken döneme ait olanlarda tuğla-moloz
ve kesme taşlarla birlikte yer yer devşirme malzeme de kullanılmıştır, köy yerleşim yerlerinde
ise ucuz malzeme olan kerpiç ve taşın birarada
kullanıldığı görülmektedir.
İlin özel bir mimari özelliği bulunmamaktadır. Ege Bölgesi yöresinde görülen yapılardaki mimari özellikler görülmektedir.
Tarihi Camilerimiz
Kayı Pazarı Cami
Çal-Süller kasabası yolu üzerinde şapcılar
köyündedir.Günümüze caminin sadece minaresi kalmış olup, bölge kayı boyundan gelen
Türklerin pazar yeri oluşundan dolayı bu ismi
almıştır.
Kale Cevher Paşa Cami
Denizli-Muğla karayolu güzergahındaki
Tabae Ören Yeri içinde bulunan Cevher Paşa
Camii dikdörtgen planlı,kuzey tarafında son
cemaat yeri,kuzeybatı köşesinde minaresi yer
almaktadır.
Sportif Faaliyetler
Eğitim etkinlikleri yanında Denizli sportif
faaliyetler yönünden de iyi durumdadır. Futbol Süper Liginde ilimizi 1998 yılından bu
yana temsil eden Denizlispor Kulübümüzün
müsabakalarında kullanılan Denizli Atatürk
Stadı’nın seyirci kapasitesi 17.500 kişi olup,
gece maçlarına da hitap edebilecek durumdadır. Stat ülke genelinde tel örgüsü olmayan ilk
stat olma özelliği ile de önem arz etmektedir.
İl ve İlçelerimizde 2007 yılı Haziran ayı
sonu itibarıyla toplam 53 futbol sahası vardır;
bunlardan 29 tanesi çim saha olup, 24’ü toprak sahadır. Toprak sahaların çimlendirme çalışmaları daha çok İl Özel İdaresinden sağlanan
katkılarla devam etmektedir.
75
DENİZLİ ‘09
DOĞAL KAYNAKLAR
Denizli’de maden üretiminde
öncelik krom yataklarındadır. İlin
krom yatakları Beyağaç ve Acıpayam’ da bulunmaktadır. Çivril,
Güney, Buldan, Beyağaç ve Kale’de
linyit; Çardak Acıgöl’de sodyum
sülfat; Sarayköy Kızıldere’de jeotermal enerji; Tavas ve Acıpayam’da
manganez; Acıpayam, Merkez
ilçe, Kale ve Tavas’ta manyezit;
Sarayköy’de kükürt; Honaz’da
alçıtaşı; Tavas’ta bakır; Çal ve
Sarayköy’de kurşun ve çinko; Merkez ilçe, Pamukkale, Akköy, Karahayıt, Honaz ve Çal’da traverten
ocakları; Merkez ilçe, Akdağ, Kızılcabölük, Çivril, Kurudere’de mermer yatakları bulunmaktadır.
MTA Genel Müdürlüğü’ne
bağlı olarak faaliyetleri yürütülen
Ege Bölge Müdürlüğümüz bölge
sınırları içinde maden aramaya yönelik çalışmalarına 1975 yılından
bu yana devam etmektedir. Denizli
ilinde bulunan maden varlığını da
Kurumumuz çalışmalarıyla ortaya
çıkarılmış bulunmaktadır. Krom,
linyit, jeotermal enerji, mermer,
traverten başlıca olmak üzere
önemli potansiyele sahiptir.
İlimizde bulunan madenlerin
listesi tenör ve rezerv miktarı tablo
halinde belirtilmiştir.
2006 güz dönemi ile 2007 yılı
ilkbahar ve yaz dönemleri İlimizde
yaşanan %38,3 oranındaki yağış
azlığının bitkisel üretimde yaklaşık
%38 oranında verim kayıplarına
neden olacağı tahmin edilmektedir.
Bitkisel üretimdeki verim düşüklüğü hayvansal üretimde de zincirleme etkilere neden olacağından et,
süt, balık ve yumurta üretimlerinde
de azalmalar meydana gelecektir.
FİZİKİ ALTYAPI
Ulaştirma
Denizli ili kara, demir ve havayolu ulaşımı olanaklarına sahiptir.
76
Denizli iki ayrı karayolu ile İzmir’e
bağlanmıştır.
Bunlardan biri Manisa üzerinden, diğeri Aydın üzerinden kurulan bağlantılardır. Denizli - Aydın
- İzmir karayolunu izleyen demiryolu da kentin, Ege Bölgesinin en
büyük kenti İzmir ile bağlantısını
sağlamaktadır. Denizli’nin Ankara
ile karayolu bağlantısı Afyon üzerinden, demiryolu bağlantısı ise,
Afyon-Kütahya-Eskişehir üzerinden kurulmuştur.
Karayolu
İlimiz önemli yolların geçiş güzergahında bulunduğundan özellikle yaz aylarında yollarımızda trafik
yükü artmaktadır. Bu çerçevede
karayolları ile köy yollarının standardının yükseltilmesi çalışmaları
devam etmektedir. Bayındırlık ve
İskan Bakanlığınca belediye hudutları içerinde kalan devlet ve il
yolları karayolları yol ağından geçici olarak çıkartılarak belediyelere
devri yapılmıştır.
İstanbul - Denizli arası 662 km.
olup, yaklaşık 10 saatte Denizli’ye
ulaşılmaktadır. İstanbul’dan her
yarım saatte bir otobüs hareket etmektedir. Ankara - Denizli arası
479 km. olup, 7 saatte Denizli’ye
ulaşılmaktadır. Ankara’dan her
yarım saatte bir otobüs hareket etmektedir. İzmir - Denizli arası 236
km. olup, 3.5 saatte Denizli’ye ulaşılmaktadır. Antalya - Denizli arası
297 km. olup, 4 saatte Denizli’ye
ulaşılmaktadır.
Demiryolu
Kara ulaştırmasının yanında
atıl durumda bulunan demiryolu
ulaşımının da devreye sokulması
ve canlandırılması için yapılan hat
yenileme ve kapasitesinin artırılması sonucunda çimento ve toprağa dayalı sanayilerde kullanılan
hammaddelerin ulaşımı da rahatla-
tılmaya çalışılmaktadır. 2007 yılı
Haziran sonu itibariyle il genelinde
TCDD işletmesine ait 103 km. demiryolu uzunluğu hat bulunmakta,
haftanın her günü yük ve yolcu taşıması devam etmektedir.
Hava Ulaşımı
1991 yılında askeri havaalanı
olarak hizmete açılan ve 2001 yılından itibaren de Uluslararası tarifeli uçak seferlerine başlanan Çardak Havaalanın idari yapılanması
tamamlanarak önümüzdeki günlerde yeni terminal binasıyla hizmet
vermeye başlayacaktır. Kalan bölümünün Aralık ayında bitirilmesi
planlanmış olup, çalışmalar hızlandırılarak bu sürenin Ekim ayına
çekilmesi sağlanmalıdır. Her gün
Denizli-İstanbul, İstanbul-Denizli
arasında hava ulaşımı sağlamaktadır. 2006 yılında tarifeli ve tarifesiz uçak seferleri ile iç hatlarda toplam 129.317 yolcu taşınmıştır.
HABERLEŞME
İlimizde telefonsuz yerleşim birimi bulunmamakta olup, toplam
santral kapasitesi 290.978, çalışan
abone sayısı 272.707, Kablolu TV.
Abone sayısı 10.565’dir. İl genelinde Radyo ve TV. Yayınlarından
sorunsuz olarak faydalanılmaktadır.
ENERJİ
Hızla gelişen sanayi ile birlikte Denizli’de enerji ihtiyacı ortaya
çıkmıştır. Çevre Kanunu hükümlerinin uygulamaya geçirilmesi ile
1994 – 1997 yıllarında ilde enerji darboğazı yaşanmıştır. Her ne
kadar termik santrallerin kamu
yararı açısından geçici olarak devreye alınmasına karar verildiyse de,
kapatma kararı verilen santrallerin
Denizli ilini doğrudan besleyen
santraller olması, enerji sıkıntısını
gündeme getirmiştir.
İlimizdeki Adıgüzel Barajı, Buldan Barajı,
Gökpınar Barajımızın halen faaliyetini sürdürmekte olup, bunlardan sadece Adıgüzel Barajı
enerji üretimi yapmaktadır.
Adıgüzel Barajımızın kurulu gücü 149,57
MW. Yıllık ortalama enerji üretimi de 598,40
GWh/yıl, özel sektöre ait işletmelerin ise kurulu
gücü 79,36 MW Yıllık ortalama enerji üretimi
de 309,92 GWh/yıl’dır.
İlimizde 2006 yılı sonu itibariyle tüketilen
enerji miktarı 1.761.108.122 KWH olup, kayıp
kaçak enerji miktarı ise 106.476.317 KWH ile
%6,05’tir. Türkiye’de 35 C derecenin üstünde
jeotermal akışkanı içereren 170 adet jeotermal
saha bulunmaktadır.
Pamukkale Özel Çevre
Koruma Bölgesi
Pamukkale doğal yapısı ve barındırdığı tarihi değerleri ile önemli bir turistik merkez olup,
termal su kaynakları, travertenler ve Hierapolis
antik kentinden oluşmaktadır. Dünya mirası
listesinde yer alan Pamukkale’nin doğal ve tarihi çevresinin korunması amacıyla Bakanlar
Kurulu’nun 22/10/1990 tarih ve 90/1117 sayılı kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan
edilmiştir.
Pamukkale Özel Çevre Koruma Bölgesindeki
kanalizasyon altyapı sisteminin ve arıtma tesisinin yapımı çalışmaları Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yaptırılmakta dır.Bu çalışma dahilinde Akköy, Pamukkale ve Karahayıt Beldeleri
ile Yeniköy ve Develi köylerinin kanalizasyon
altyapı sistemleri tamamlanmıştır.
Pamukkale Özel Çevre Koruma Bölgesinde
yapılan işlemlerden Özel Çevre Koruma Kurumu
Başkanlığı’nın görüşü alınmaktadır. Bölgedeki
kanalizasyon şebekesinin inşaatı tamamlanmış,
arıtma tesisi faal olup, Deşarj İzin Belgesi verilmiştir.
İlimizdeki Organize Sanayi
Bölgelerine Ait Bilgiler
1. Organize Sanayi Bölgesi
Bölge, 24.01.1975 tarih ve 7/9359 sayılı
Bakanlar Kurulu kararı ile resmen kurulmuştur. 1984 yılında altyapısı ihale edilerek, 1985
yılında inşaatına başlanılmıştır ve 1988 yılının
Haziran ayında da tamamlanmıştır. Denizli merkezine 18 km mesafede, Denizli-Afyon
karayolu üzerinde, Gürlek Köyü Mevkiinde
3.000.000 m2 lik alan üzerinde kurulmuştur.
Ancak 1996 yılında bölgenin güneyinde yer alan
641.216 m2 lik alan istimlak edilerek toplam
3.641.216 m2 ye çıkmış ve inkişaf çalışmaları
neticesinde parsel sayısı 159 a yükselmiştir. Ayrıca bölgenin doğusunda kalan yaklaşık 110 ha.
Alanın bölgeye dahil edilmesi çalışmaları devam
etmektedir.
1.Organize Sanayi Bölgesinde 159 adet
muhtelif büyüklükte sanayi parseli bulunmakta
ve parsel tahsisi %100 olup, parsel büyüklükleri
5.000 m2 ile 110.000 m2 arasında değişmektedir. Bölgenin toplam alanı 3.641.216 m2 olup,
net parsel alanı 2.325.000 m2 dir. Geri kalan
1.331.450 m2 ise yeşil alan, yol, park ve sosyal tesislerden oluşmaktadır. Organize Sanayi
Bölgesindeki tesislerin sektörel dağılımı aşağıya
çıkarılmıştır.
Bölgede bulunan fabrikalarda toplam 623
kişi yönetici, 1.605 kişi teknik, 1.545 kişi
büro elemanı, 18.610 işçi olmak üzere toplam
21.769 civarında çalışan bulunmaktadır. Bölgenin toplam istihdam kapasitesi 30.000 kişidir.
Bölgede; Bölge Müdürlüğü İdari Binası, Ticaret
Merkezi (15 işyeri), Jandarma Karakolu, PTT
Binası, Banka (3 adet), Kreş, İtfaiye, Lojmanlar,
Konferans Salonu, Kafeterya, 112 Acil Sağlık
İstasyonu, SSK Sağlık İstasyonu, Tekstil Meslek Lisesi, Spor Tesisleri ve Cami bulunmakta-
77
DENİZLİ ‘09
dır. Ayrıca 28 Ocak tarihinde
Temeli atılan OSB Dispanser
inşaatı tamamlanmak üzeredir.
10.000 m2 kapalı alanı olan
Fuar binası, fuar organizasyonları gerçekleşmektedir.
Organize Sanayi Bölgesi
elektrik enerjisini bünyesinde
Birlik Enerji A.Ş. tarafından
inşaa edilen Elektrik Enerji
Santralı tarafından karşılanmaktadır. Elektrik şebekesi ve
trafolar O.S.B. Müdürlüğüne
aittir. Elektrik işletmesi ve
şebekenin bakım ve onarımı
O.S.B. Müdürlüğü tarafından
yapılmaktadır.
Organize Sanayi Bölgesi doğalgaz şebekesi yapımı çalışmalarına 2003 yılı temmuz ayında başlanmış ve 16 temmuz
2005 tarihinden itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Aynı
ihale kapsamında İçme Suyu
Şebekesi de projelendirilmiştir
ve çalışmalar tamamlanmıştır. Organize Sanayi Bölgesinde kurulan arıtma tesisi Ocak
1998 tarihinde tamamlanarak,
hizmete açılmıştır. Günlük kapasitesi 42.000 m3’dür. Arıtma
tesisi fiziksel(mekanik), kimyasal, biyolojik arıtma ve çamur
susuzlaştırma
ünitelerinden
oluşmaktadır.
Denizli Deri Organize
Sanayi Bölgesi
Deri Organize Sanayi Bölgesi Kaklık Kasabası, Elmalı
78
Tepe Mevkiinde, Denizli-Afyon
Karayoluna 4 km tali yol bağlantılı, şehir merkezine 34 km
uzaklıkta ve 205 hektar alan
üzerinde 16.12.1997 tarihinde
yer seçimi yapılmıştır.
Deri Organize Sanayi Bölgesinin 1998 yılı içersinde
ÇED Raporu hazırlanıp, Çevre
Bakanlığından onaylattırılmıştır. 630.000 m2 istimlakı yapılan arazinin tapusu alınarak,
arazinin halihazır haritaları
tamamlandı. Ayrıca Jeolojik
Etüdü Pamukkale Üniversitesi tarafından tamamlanmış
ve Afet İşleri Genel Müdürlüğünce onaylanmıştır. İmar
planı ve parselasyon işlemleri
tamamlandı. Ayrıca Jeolojik
Etüdünü Pamukkale Üniversitesi tarafından tamamlanmış ve
Afet İşleri Genel Müdürlüğünce onaylanmıştır. İmar planı ve
parselasyon işlemleri tamamlandı ve tapular alındı. Su araştırması için DSİ ile çalışmalara
başlandı. Deri Organize Sanayi
Bölgesinde 79 adet sanayi parseli, 1 adet arıtma tesisi alanı,
1 adet sosyal tesis alanı, 3 adet
dükkan yeri ve etrafında 50
metre genişliğinde sağlık koruma bandı bulunmaktadır.
Deri Organize Sanayi Bölgesine 2003 yılı sonuna kadar
115.000.000.000. TL kredi
verildi. 2004 yılı yatırım programına ilk etapta 60 ha. arıtma
dahil karekteristiği ile (300 Mil-
yar TL) dahil edilmiştir Altyapı projeleri (Yol, su, kanalizasyon...), 07.10.2003 tarihinde
ihaleyle 179.500.000.000.-TL
ile ARTEK Müh. Ltd. Şti.ne
verilmiştir. Ancak altyapı projeleri bitirilemediği için 2004
yılında yatırım programında
yer alan 300 milyar TL kullanılamamıştır. Altyapı projeleri
2004 yılı sonunda bitirilmiştir.
Ayrıca Mart 2004 tarihinde
içme ve kullanma suyu temini
için 16.000.000.000.-TL ye
4.850 m2 kuyu yeri arsası satın
alınmıştır. 2005 yılı yatırım
programına 448.380.00 YTL
kredi tahsis edilmiştir.
Altyapı inşaat(atıksu, yağmur suyu, içme suyu ve yol)
ihalesi 21.07.2005 tarihinde
Bakanlığımızda yapılmış olup,
% 62.85 indirimle GÜVENÇ
Yapı Üretim San. Tic. Ltd.
Şti.’ne verilmiştir. Keşif bedeli
2005 yılı tahmini birim fiyatları ile 6.131.862.00 YTL dir.
Çardak Özdemir Sabancı
Organize Sanayi Bölgesi
Denizli’ye 60 km mesafede
Çardak İlçesi, Havaalanı Mevkiinde 3.225.913 m2 alanda
08.10.1996 tarihinde yer seçimi yapılmış, ayrıca Uluslararası
niteliğe sahip hava alanına 2 km
uzaklıkta olup, Denizli Serbest
Bölgesine (DENSER) ile sınır
komşusu olan Organize Sanayi
Bölgesinin altyapı çalışmaları
1997 yılı sonunda bitirilmiştir. Altyapı inşaatları için 13.495.221 USD’lık
harcama yapılmıştır. Devletten hiçbir
finansman desteği alınmaksızın gerçekleştirilen bölge Türkiye’deki ilk özel Organize Sanayi Bölgesi ünvanına sahiptir. Toplam 98 sanayi parseli (en küçük
parsel 25.000 m2) 2 adet yeşil alan, 1
adet sosyal tesis ve idari bina (132.000
m2), 1 adet su deposu alanı, 1 adet tır
parkı ve gümrükleme alanı (36.500 m2)
bulunmaktadır. Arsa tahsisi yapılan
parsellerden 50 adet parselin tapuları
sanayicilere verilmiştir. Ekonomik kriz
dolayısıyla arsa tahsisi yapılan sanayiciler yatırımlarını gerçekleştirememiştir.
2 tesis işletmeye açılmıştır. Bunlardan
birisi prefabrik yapı elemanları, diğeri
plastik eşya imalatı yapmaktadır. 2 adet
tesiste 11 kişi çalışmakta olup, toplam
istihdam kapasitesi 10.000 kişi tahmin
edilmektedir. Sağlık ocağı ve PTT inşaatları tamamlanmıştır.
Acıpayam-Yumrutaş
Organize Sanayi Bölgesi
Acıpayam ilçe merkezine 13 km
mesafede, Yumrutaş Kasabasına 4 km
mesafede İşgen Pazarı Mevkiinde, 490
hektar alanda 27.03.1998 tarihinde
yer seçimi yapılmıştır. Bakanlığa intikal eden bölgenin kuruluş protokolü
12.04.2001 tarihinde onaylanarak tüzel kişiliği tescil edilmiştir.
Bölge 4.009.414 m2’lik sahayı
kapsamakta, bunun 2.789.663 m2 si
Denizli Sanayi Odasına tahsis edilmiş
olup,1.219.751 m2 si şahıslara aittir.
Bölgenin halihazır haritası ve imar planı yaptırılmış olup, şu anda imar planının arazi üzerindeki aplikasyonu ve
18. Madde uygulaması için Yumrutaş
Belediyesi ile koordineli çalışmalar yapılmaktadır. Müteşebbis Heyeti Denizli
Sanayi Odasıdır.
Denizli Mermer Organize
Sanayi Bölgesi:
Ülkemizdeki maden sanayinin itici
gücünü teşkil eden mermer, ilimizde
tekstilden sonra alternatif bir yatırım
haline gelmiştir. Bunda en önemli etken
ülkemizde bugüne kadar yapılan jeolojik çalışmalar sonunda açığa çıkarılan
1077.1 milyon m3 görünür mermer rezervinin 72 milyon m3’ü ile 5.404 milyon m3 olan toplam traverten rezervinin
552 milyon m3’ünün ilimiz sınırları
içersinde bulunduğunun tespit edilmesidir. İlimizde 90 adet yüksek kapasiteli faaliyet gösteren mermer fabrikası ile
72 adet ocak seviyesinde işletme bulunmaktadır. Bu ocak ve fabrikalarda yaklaşık 400.000 m3 blok mermer üretiminin yanında 8.500.000 m2 yıllık kesim
yapılabilmektedir. Ayrıca bu fabrika ve
işyerlerinde yaklaşık 3000 kişi istihdam
edilmektedir. İlimizdeki mermer sektörünün yıllık cirosu ise 150-200 milyon
$ arasında değiştiği hesaplanmaktadır.
Bu itibarla ilimizdeki mermer ocaklarından çıkarılıp işlenecek olan mermer
madenlerinin çevreye zarar vermeden
toplu bir şekilde işlenerek pazarlama
işleminin yapılabilmesi için, ilimizde
Mermer Organize Sanayi Bölgesi kurulması çalışmaları başlatılmıştır. Bunun
üzerine 14-18.07.2003 tarihlerinde
Bakanlığımız elemanlarının mahallinde
yapılan incelemeleri sonucunda Honaz
İlçesi, Dereçiftlik Köyü, Kocadüz ve
Esefli mevkilerindeki alanların uygun
olacağı düşünüldüğünden, konuyla ilgili Bakanlıklarla (Milli Savunma Bakanlığı, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı)
yazışmalar yapılmıştır.
Ancak 01.16.2004 tarihinde Bakanlığımızdan gelen yazıda söz konusu
bu iki alanın Milli Savunma Bakanlığı,
DSİ ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünce uygun görülmediği bildirilmiştir.
Ancak bahsedilen alanda maden şirketlerinin ferdi müracaatları değerlendirilerek, yer seçimi izinler de verilmiştir.
22.06.2005 tarihinde Denizli Deri
OSB Yönetim Kurulunun başvurusu ve
aynı tarihli Valilik oluru ile Deri OSB.
Nin kullanılmayacak bölümünde Mermer OSB. Krulması için yeniden çalışmalar başlatılmıştır.
Yapılan çalışmalar sonuçlandırılarak
30.11.2005 tarihinde tüm ilgili kurum
ve kuruluşların temsilcilerinden oluşan
Yer Seçimi Komisyonu Toplantısı yapılmış her hangi bir olumsuzluk tespit
edilmemiştir. Yeniden seçilen yer hakkında çalışmalar hızla sürmektedir.
Çal Denizler Organize
Sanayi Bölgesi, Tavas Organize
Sanayi Bölgesi
Sulama İmkanları
Denizli İlinin toplam 376.738 ha
tarım alanı içinde sulanır ve sulanabilir olan miktar 189.461 hektar olup,
129.395 hektarı sulanmaktadır. Sulamaya açılacak olan 60.066 hektar
alan içerisinde proje çalışması devam
eden (25.611 ha) ve inşaatı devam eden
(34.455 ha) alanları kapsamaktadır.
Toplam sulanan alanın 16.655 hektarı halk sulaması, 85.527 hektarı DSİ
sulaması, 27.213 hektarı ise mülga Köy
Hizmetleri sulaması şeklindedir.
EKONOMİK DURUM
İl Bazında ve Bölge İle Karşılaştırmalı Olarak Temel Göstergeler
Kiyaslamali Temel Göstergeler
İlimizin Kıyaslamalı Temel Göstergeleri Ek-3 tabloda gösterilmiştir.
Gayri Safi Yurtiçi Hasila Büyüme
Hizi Ve Oranlari
2000 yılı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 1987 yılı fiyatlarıyla 1 trilyon 817
milyar liradır. Kişi başına düşen Gayri
Safi Milli Hasıla ise yine aynı yılın fiyatlarıyla, 1.763.004 bin liradır. 2000
yılında 2001 yılı fiyatlarıyla Kamu Yatırım Harcamaları 23.011 milyar lira
iken, bu rakam 2001 yılında 27.568
milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Kişi
başına düşen kamu yatırım harcamaları
2000 yılında 16 milyon lira ile Türkiye genelinde 52. sırada yer almaktadır.
Kişi başına düşen kamu yatırım harcamaları Ege bölgesi ortalamasının çok
altında seyretmektedir.
2000 yılında 2001 yılı fiyatlarıyla
genel bütçe gelirleri 251.051 milyar lira
79
DENİZLİ ‘09
iken, bu rakam 2001 yılında 250.339 milyar
lira olarak gerçekleşmiştir. Kişi başına genel
bütçe gelirleri 2000 yılında 186 milyon lira
ile, tüm iller arasında 18. sırada yer almaktadır.
2000 yılında teşvik belgeli yatırımlar belge adedi 100, yatırım miktarı 91.996 milyar
lira olup, 5621 kişiye yeni istihdam yaratılmıştır. 2001 yılında ise teşvik belgeli yatırımlarda, belge adedi 58’e düşerken, yatırım
miktarı 92.705 milyar liraya çıkmış, ve 2782
kişiye istihdam yaratılmıştır. Toplam banka
mevduatı 2000 yılında (2001 yılı fiyatlarıyla), 874.765 milyar liradır. Kişi başına düşen
toplam banka mevduatı ise 1.037,5 milyon
liradır. Toplam banka kredileri 769.158 milyar lira olup, kişi başına düşen toplam banka
kredileri 912.3 milyon liradır. İl bazında Gayri Safi Yurtiçi Hasıla, bir yıl içerisinde, ilde
üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin parasal
değeri olarak tanımlanmaktadır. 2000 yılında
Denizli ilinde cari fiyatlarla, kişi başına düşen
GSYİH 1.763.004 bin liradır. Türkiye genelinde cari fiyatlarla kişi başına düşen GSYİH
değeri 1.760.850 liradır. Bu durumda Denizli ilinde 2000 yılı itibariyle kişi başına düşen
GSYİH Türkiye ortalamasına yakın olup ve
81 il arasından 1987 yılı fiyatlarıyla 15. sırada bulunmaktadır. Bu tablodaki dikkat çekici
unsurlardan biri, Denizli ilinin Türkiye ekonomisinin 1999 yılında yaşadığı krizden diğer
illere göre göreceli olarak daha az etkilendiğidir. 1994’yaşanan krizin dış konjonktürden
bağımsız, içsel olması nedeniyle Denizli 0.4
oranına bir küçülme yaşamış, 1999 yılında ise
küçülme oranı 1.2 oranında gerçekleşmiştir.
Ancak komşu illerde yaşanan 9.2 oranında ki
küçülme ile karşılaştırıldığında Denizli’nin
son derece başarılı bir şekilde kriz yönetimi
uyguladığı ve iç pazardan çok dış pazarlara
dönük çalışmasının avantajını kullandığı söylenebilir.
80
KAMU YATIRIMLARI
İlimizde 2006 yıl sonu itibariyle çalışma
yapılan toplam 704 projenin toplam proje
bedeli 1 Milyar 230 Milyon YTL, yılı ödeneği 298,8 Milyon YTL, bu ödenekten yapılan
harcama tutarı ise 228.7 Milyon YTL dir.
Yatırımlarımızın ortalama nakdi gerçekleşme
oranı % 76,5 fiziki gerçekleşme oranı da %
66’dır. 2006 yılı DPT İller Kamu yatırımları
listesi ve sektörlere göre dağılımı Ek-5 tabloda
gösterilmiştir.
Kuruluşlarımız, ilimiz genelinde 31 Aralık 2006 tarihi itibariyle 704 projede çalışma
yapmaktadır. Bu projeleri incelediğimizde;
427 proje bitmiş, 161 proje devam etmekte,
19 proje ihale aşamasında, 97 projeye de çeşitli
nedenlerle başlanamamıştır. İlimizde 2007 yılı
Haziran sonu itibariyle çalışma yapılan toplam
977 projenin toplam proje bedeli 1 Milyar 401
Milyon YTL, yılı ödeneği 362,9 Milyon YTL,
bu ödenekten yapılan harcama tutarı ise 137.85
Milyon YTL dir. Yatırımlarımızın ortalama
nakdi gerçekleşme oranı % 38 fiziki gerçekleşme oranı da % 36,8’dır. Kuruluşlarımız, ilimiz
genelinde 30 Haziran 2007 tarihi itibariyle
977 projede çalışma yapmaktadır. Bu projeleri
incelediğimizde; 264 proje bitmiş, 461 proje
devam etmekte, 57 proje ihale aşamasında, 195
projeye de çeşitli nedenlerle başlanamamıştır.
İÇ TİCARET
Denizli Ticaret Odası verilerine göre, Denizli ilinde 2007 yılında yeni kurulan şirketlerin
ekonomik faaliyet alanları itibarı ile dağılımına
bakıldığında 161 şirketin toptan ve perakende
ticaret, 130 şirketin imalat, 86 şirketin inşaat,
27 şirketin eğitim, 10 şirketin finansal aracılık
faaliyetleri, 26 şirketin ulaştırma, depolama ve
haberleşme, 6 şirketin gayrimenkul kiralama,
49 şirketin tarım – ormancılık, 38 şirketin madencilik ve taş ocakçılığı, 22 şirketin otelcilik
ve lokantacılık, 17 şirketin de sağlık hizmetleri ve 43 şirketin ise diğer hizmet alanlarında
faaliyette bulunmak üzere kurulduğu belirlenmiştir.
İstihdam İstatistikleri ve Sosyal Güvenlik
2007 Eylül ve Ekim ayı rakamları ile
Denizli’de 247.743 kişi sosyal güvenlik kapsamındadır. Ülke genelinin %1.72’sini oluşturan
istihdam edilenlerin en fazla kayıtlı olduğu kurum 145.348 kişi ile SSK’dır. Sosyal güvenlik
kapsamında yer alanların erkekler 181.5218
kişi ile %73,27’lık bir pay alırken, kadınlar
66.222 kişi ile %26,73’lük bir oran oluşturmuşlardır. Emekli Sandığı 32.829 kişi ile ilde,
sosyal güvenlik kapsamında çalışanların en az
olduğu kurumdur. (Tablo 66)
Tarım, Sanayi ve Hizmetler Sektörü
Bazında İlimize Ait Temel Göstergeler
Denizli’nin sanayi ve turizmde göstermiş
olduğu bu gelişmenin yanında toplam 376.738
hektarlık tarım alanına sahip olması nedeniyle
tarım ve hayvancılık yönünden de ileri düzeydedir. Tarım Reformu Programının alt bileşeni
olan “Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programı”
16 ilde pilot olarak uygulanmakta olup, ilimiz
de bu iller arasında yer almaktadır. Bunda DSİ
sulama çalışmaları ve Köy Hizmetleri toplulaştırma ve drenaj çalışmalarının payı büyüktür.
İl genelinde 376.738 hektar tarım alanının
129.395 hektarı sulanan arazi, 34.455 hektarı
sulama çalışmaları inşaatı devam eden, 25.611
hektarı sulama etüt çalışmaları aşamasında
olup, 187.277 hektarlık alan da sulanmamaktadır. Sulamaların 16.655 hektarı Halk,
85.527 hektarı DSİ ve 27.213 hektarı da İl
Özel İdaresine aittir.
İlin Tarımsal Üretimdeki Bitkisel Ve Hayvansal Ürünlerin Toplam Değerlerinin Gayri
Safi Yurtiçi Hasıla Oranları incelendiğinde,
tarla ürünleri ile meyvelerin önemi ortaya çıkmaktadır. Toplam pazarlanan bitkisel üretim
içinde tarla ürünlerinin değeri 539.160.290,
meyvelerin değeri 398.747.220, sebzelerin değeri 114.783.100, örtü altı yetiştiriciliğinin
değeri ise 3.622.805 YTL olarak gerçekleşmiştir.
Tarla ürünleri içerisinde ilk beş sırayı Hububat, Tütün, Nohut, Pamuk, Fiğ ve Ayçiçeği
almaktadır. Sebzeler içerisinde domates, karpuz, kavun, hıyar ve havuç öncelikli ürünlerdendir. Meyvelerden ise en çok üzüm, elma,
zeytin, nar ve şeftali yetiştirilmekle birlikte son
yıllarda kirazda önemli bir artış kaydedilmekte
olup, bunları diğer meyveler takip etmektedir.
Denizli yöresinde ayrıca 16.783 hektarlık
alanda hayvancılık sektöründe kullanılmak
üzere yem bitkileri de üretilmektedir. Denizli
ilinin tarım ve canlı hayvan sayıları EK-9 Tablolarda yer almaktadır.
Denizli İlinin hayvansal ürün değerleri incelendiğinde et, süt ve yumurtanın İlin hayvansal ürünlerden sağladığı gelir içindeki önemi
dikkat çekmektedir. Son yıllarda Valiliğimizce
genel bütçe imkanlarına ilave olarak İl Özel
İdaresi bütçesi, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu gibi kaynaklardan modern hayvancılık tesislerinin kurulmasına teşvik edilmektedir. Hayvancılığın alt yapısı tamamlanmış,
organize sanayi bölgeleri kurma çalışmaları
başlatılmıştır. Bu çerçevede ilimiz Sarayköy
İlçesinde Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi
müteşebbis heyeti oluşturularak kurma çalışmaları devam etmektedir.
Ülkemizin % 26’sı, İlimizin ise % 46‘sı Ormanlık Alandır.
81
DENİZLİ ‘09
EGE EKONOMİYİ GELİŞTİRME VAKFI
DENİZLİ İLİ ÇALIŞMALARI
EGE BÖLGESİ GELİŞİM PROJESİ 2000 – 2005
Denizli Stratejik Hedef Toplantısı
Denizli Önceliklendirme Toplantısı
Bölgesel Diyalog Konferansı - Afyonkarahisar
Tarım ve Hayvancılık Sektör Toplantısı - Aydın Turizm Sektör Toplantısı -Marmaris
Jeotermal Sektör Toplantısı - Kuşadası
Madencilik Sektör Toplantısı – Kuşadası
6/7 Ekim 2001
29 Mart 2003
4/6 Temmuz 2003 2/3 Nisan 2005 16/17 Nisan 2005 14/15 Mayıs 2005 14/15 Mayıs 2005 40 Katılımcı ile yapılmıştır.
49 Katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 84 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 57 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 54 katılımcı ile yapılmıştır
Üye illerden 29 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 30 katılımcı ile yapılmıştır.
11/12 Mayıs 2006 151 katılımcıya sertifika verilmiştir.
28 Mayıs 2008 39 Katılımcıya sertifika verilmiştir.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006
Avrupa Birliği Bilgilendirme Semineri
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008
Termal Turizm AB Uyum Semineri
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006
EGEV’in üyesi olan illere dönük olarak hazırladığı programlar kapsamında aday üye statüsünde bulunduğumuz Avrupa Birliği konusunda
seminerler verildi. Ege Fikir Önderleri Avrupa
Birliği Eğitimi başlığı altında yapılan toplantılar
Philip Morris/Sabancı’nın destekleri ve ESİAD
işbirliği ile gerçekleştirildi. Bu kapsamda 11-12
Mayıs 2006 tarihlerinde yapılan eğitimde 151
kişilik katılım sağlanırken iki günlük eğitim ilk
gününde Prof.Dr. Haluk GÜNUĞUR Avrupa
Bütünleşmesine Giden Yol, AB’nin Genişlemesi,
Avrupa Birliği’nin Kurumsal Yapısı, Avrupa Anayasası, Türkiye-AB İlişkileri konularını anlattı.
İkinci gün yapılan eğitimlerde ise Prof. Dr.
Canan BALKIR AB’nin Ticaret Politikası, Ortak
Gümrük Tarifesi, Koruma Tedbirleri, Sektörel
Uygulamaları; Prof. Dr. İge PIRNAR AB’nin Turizm Politikaları, Türkiye’nin Uyması Gereken
82
Kurallar; Doç.Dr. Yaşar UYSAL AB’nin Tarım
Politikaları, Tam Üyeliğin Türk Tarımına Olası Etkileri; Yrd.Doç.Dr. Esin TAYLAN AB’nin
Rekabet Hukuku Politikası, Gümrük Birliği ve
Rekabet Kuralları, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun Amacı, Yapısı, Muhatapları ve
Uygulamaları, Muafiyet, Hakim Durumun Belirlenmesi; Yrd.Doç. Dr. Berna KIRKULAK AB’nin
KOBİ’ ler ve Rekabet Politikası, Girdi Maliyetleri, Krediler, Çin Faktörü, Kur Riskinden Korunma, AB Fonlarından Yararlanma, E-ticaret,
Rekabet Stratejileri konularında katılımcıları aydınlattılar.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008
EGEV’in üye illerdeki faaliyetine dayalı olarak Philip Morris/Sabancı’nın bir sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı Ege Fikir Önderleri
Avrupa Birliği eğitim programının EGEV Üyesi
DENİZLİ İLİ KATILIMCI PROFİLİ
SEKTÖREL DAĞILIM
3
6
Kamu
Eğitim
Sivil Toplum
Özel sektör
23
7
YAŞ DAĞILIMI
4
3
20'li yaşlar
9
30'lu yaşlar
40'lı yaşlar
50'li yaşlar
60'lı yaşlar
11
9
olan illerde gördüğü ilgi yeni ortak projeleri de beraberinde getirdi. EGE’ nin
her ilinde temasta bulunduğumuz yerel
odakların güçlü desteği, seminerler sırasında ortaya atılan yeni fikirler ve öneriler, bölge illerinin sorunlarına yönelik
yeni çözümlemelerin araştırılması istekleri, bizi bu sosyal sorumluluk projelerini
genişleterek sürdürme konusunda teşvik
etti.
28 Mayıs 2008 günü ESİAD işbirliği ile Denizli’de düzenlenen ve yarım
gün süren eğitimde Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi Turizm ve Otel
İşletmeciliği Ana Bilim Dalı öğretim
üyelerinden Prof. Dr. İge PIRNAR AB
Turizm politikalarını kısaca ortaya koyduktan sonra Termal ve Sağlık Turizmi
alt başlığı altında sektörden bilgiler verdi.
Ardından söz alan Prof. Dr. Zeki KARAGÜLLE, sağlık turizmini 3 ana başlığa
ayırarak Tıbbi (Medikal) Turizm, Termal/Kaplıca/Talasso Turizmi ve SPA/
Wellness Turizmi kavramlarını açıkla-
dı. Ülkemizde köklü bir geleneğe sahip
olan kaplıcalara değindi; Ege Bölgesi ve
Denizli’nin zengin termal, mineralli su
ve çamur kaynaklarına dikkat çekti.
Sektör deneyimlerini katılımcılarla paylaşan Balçova Termal Turizm ve
Otelcilik Ticaret A.Ş. Genel Müdürü
Turabi ÇELEBİ, sektördeki yatırımların başarılı olması nelere dikkat edilmesi
gerektiğini, Denizli termal turizminin
nasıl geliştirilebileceğine ilişkin fikirler
verdi.
83
KÜTAHYA ‘09
Antik çağlarda sırası ile Hitit, Frigya,
Lidya, Pers, Makedonya, Bitinya ve Bergama
uygarlıklarının egemenliği altına girmiş olan yöre
daha sonra Roma İmparatorluğu hakimiyetine geçmiş
ve Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasının
ardından da Bizans (Doğu Roma) topraklarına dahil
olmuştur.
Kütahya
Zeus Tapınağı
84
Ünlü masalcı
Ezop’un ve Evliya
Çelebi’nin doğduğu yer
olarak bilinen Kütahya’nın
eski çağlardaki adı
“Kotis’in şehri” anlamına
gelen Kotiaion’dan
gelmektedir.
K
Kütahya Evleri
ütahya’nın kuruluş dönemi kesin olarak tarihlendirilememekle beraber M.Ö. 1500 yıllarında ilk yerleşimlerin gerçekleştiği varsayılmaktadır. Ünlü masalcı
Ezop’un ve Evliya Çelebi’nin doğduğu yer olarak bilinen Kütahya’nın eski çağlardaki adı “Kotis’in şehri” anlamına gelen
Kotiaion’dan gelmektedir. Antik çağlarda sırası ile Hitit, Frigya, Lidya, Pers, Makedonya, Bitinya ve Bergama uygarlıklarının egemenliği
altına girmiş olan yöre daha sonra Roma İmparatorluğu hakimiyetine
geçmiş ve Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasının ardından da
Bizans (Doğu Roma) topraklarına dahil olmuştur. Böylece bölge, Hıristiyanlığın önemli merkezlerinden biri haline gelmiş ve bu dönem
1071 Malazgirt Zaferi’nin ardından Anadolu Selçuklu Devleti’nin ilk
hükümdarı olan Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın kardeşi Melik Mansur
tarafından 1074 yılında fethedilinceye değin devam etmiştir. Haçlı Seferleri esnasında çeşitli zamanlarda Bizanslılar tarafından ele geçirilen
bölge Germiyanoğlu Beyliği hakimiyetinin ardından Osmanlı İmparatorluğu topraklarına dahil olmuştur.
COĞRAFİ YAPI
Kütahya İli, Ege Bölgesinin kuzeydoğusunda, İç Batı Anadolu bölümünde yer almaktadır. Ege Bölgesi’ni İç Anadolu Bölgesi’ne bağlayan bir geçiş alanı niteliğindeki il, 38°70’ ve 39°80’ kuzey enlemleri ile 29°00’ ve 30°30’ doğu boylamları arasında bulunmaktadır. İl,
toplam 11.875 km2’lik yüzölçümü ile Türkiye topraklarının %1,5’ini
oluşturmaktadır. Kütahya İli, kuzeyden ve kuzeybatıdan Bursa’nın
İnegöl, Keles ve Orhaneli; kuzeydoğudan Bilecik’in Bozüyük; doğudan
Eskişehir’in Merkez ve Seyitgazi; güneydoğudan Afyon’un İhsaniye,
Merkez ve Sincanlı; güneyden Uşak’ın Banaz ve Merkez; güneybatıdan
Manisa’nın Demirci ve Selendi, batıdan ise Balıkesir’in Dursunbey ve
Sındırgı ilçeleri ile çevrilidir.
İl sınırları içerisinde toplam 520 köy, 75 belediye ve Merkez İlçe
ile beraber 13 ilçe bulunmaktadır. Kasaba ve ilçe belediyelerinin toplam sayısı 75’dir. Kütahya’nın ilçeleri; Merkez, Altıntaş, Aslanapa,
Kütahya Kalesi
85
KÜTAHYA ‘09
Kütahya ilinin iklim yapısı Ege, Marmara ve İç Anadolu iklimleri
arasında bir “geçiş iklimi” özelliklerini sergilemektedir.
İlde, İç Anadolu karasal ikliminin sıcaklık özellikleri ile Marmara
İklimi’nin yağış özellikleri bir arada bulunmaktadır.
Çavdarhisar, Domaniç, Dumlupınar, Emet, Gediz, Hisarcık, Simav, Şaphane, Pazarlar ve Tavşanlı olmaktadır. Genelde toplu yerleşim yapısına
sahip olan Kütahya’da 150 adet “köyaltı yerleşim yeri” vardır. İl topraklarının yarıdan fazlası
dağlık kesimlerden, yaklaşık üçte birlik bölümü
platolardan ve geriye kalan yerler de ovalardan
oluşmaktadır.
İl sınırları içerisinde yer alan önemli dağlar ve
bu dağların yükseklikleri şöyledir: Akdağ 1.300
m, Eğrigöz Dağı 1.931 m, Yellice Dağı 1.764 m,
Gümüşdağ 1.901 m, Yeşildağ 1.533 m, Türkmen
Dağı l.826 m, Şaphane Dağı 2.120 m, Muratdağı 2.308 m ve Simav Dağları 1.800 m. İlde
bulunan başlıca akarsular ise Koca Çay, Porsuk,
Felent, Emet ve Kocasu çayları ile Gediz ırmağıdır. Doğal oluşum özelliğinde göl bulunmayan
ilde Ağaçköy Regülatörü, Enne, Kayaboğazı, Çavdarhisar, Söğüt, Porsuk ve Beşkarış Baraj Gölleri
ile Çerte, Gümele, Yenice ve Kuruçay Göletleri
yapay göller olarak sulama ve diğer amaçlara yönelik olarak hizmet vermektedir. İldeki tek doğal
göl olan Simav Gölü DSİ’nce 1967 yılında sahada
açılan drenaj kanalları ile kurutulmuş olup, göl
alanındaki 5 km2’lik araziler Toprak Reform Müdürlüğünce çevredeki köy halkına tarımsal amaçlı
kullanılmak üzere kiraya verilmiştir. Simav Gölcük yayla merkezinde bir adet tabii göl mevcuttur.
Göletlerin ve barajların beslendiği kaynaklar, su
alma yapısından itibaren derinlikleri, alan ve hacmi aşağıda verilmiştir.
Kütahya’daki önemli ovalar arasında Kütahya,
Aslanapa, Altıntaş, Tavşanlı, Örencik ve Simav
Ovaları bulunmaktadır. İlde toplam 13 ilçe bulunmaktadır. Bu ilçelerin sahip oldukları yüzölçümleri aşağıda sunulmaktadır.
DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER,
SOSYAL VE KÜLTÜREL YAPI
İklim ve Bitki Örtüsü
Kütahya ilinin iklim yapısı Ege, Marmara ve
İç Anadolu iklimleri arasında bir “geçiş iklimi”
özelliklerini sergilemektedir. İlde, İç Anadolu ka-
86
rasal ikliminin sıcaklık özellikleri ile Marmara
İklimi’nin yağış özellikleri bir arada bulunmaktadır. Kış mevsimlerinde soğuk ve kar yağışlı hava
koşulları görülmekte, sık sık don olayına rastlanmaktadır.
Aşırı sıcakların görülmediği yaz aylarında
yaz kuraklığı da seyrek olarak gerçekleşmektedir.
İklim ve sıcaklık şartları bakımından her üç bölgenin özelliklerini taşır. Sıcaklık şartları İç Anadolu, yağış şartları Marmara Bölgesi tesiri altındadır. Kütahya’nın batı kesimlerinde, Gediz ve
Simav Ovalarında ortalama denizden yüksekliğin
nispeten düşük olmasından dolayı daha yumuşak
iklim özellikleri bulunmaktadır. Kütahya ilinde
yağışlar ilkbahar ve sonbahar ile kış aylarında
görülmekte olup yazları genellikle kurak geçmektedir. Ortalama yıllık yağış miktarı 491 mm ile
683 mm arasında değişmektedir. En fazla yağış
Simav’da, en az yağış Tavşanlı İlçesindedir. Özellikle II. Alt Bölgede yağışın yıl içerisinde dağılımı
yıllar itibarıyla farklılık gösterdiğinden, bazı yıllar tarımsal üretimi kısıtlayıcı en önemli faktör
yağış olmaktadır.
Kütahya Meteoroloji İstasyonu uzun yıllar
ölçüm değerlerine göre yıllık sıcaklık ortalaması 10,6 °C’tır. Kütahya’da en soğuk geçen aylar
Ocak ve Şubat, en sıcak geçen aylar ise Temmuz
ve Ağustos aylarıdır. İlde en fazla yağış, Aralık ve
Ocak, en az yağış ise Temmuz ve Ağustos aylarında görülür. Yıllık yağış ortalaması 546,6 mm
dir. Kütahya’da yıllık ortalama rüzgar hızı 1.6
m/s olup, hakim rüzgar kuzeybatı istikametindedir. En kuvvetli rüzgar hızı 24.8 m/s ile kuzeybatı rüzgarı (lodos) olmaktadır. Ayrıca, kuzeyden
esen Yıldız ve güneybatıdan esen Lodos da etkili
olmaktadır.
Deniz seviyesinden ortalama 969 m yüksekliğe sahip olan Kütahya iline ait meteoroloji ölçüm sonuçları aşağıda sunulmaktadır. Genellikle
engebeli yer şekillerinin bulunduğu ilde özellikle
kuzey, batı ve güney kesimler ormanlık alanlar
açısından oldukça zengindir. İlin doğal bitki örtüsünü oluşturan bitki gruplarını dört ana grupta
sınıflandırmak mümkündür:
•
•
•
•
İğne yapraklı Ormanlar
Meşe çalılıkları ve Ormanlar
Söğüt ve Kavak dizileri
Stepler (Bozkırlar)
Domaniç ve Merkez ilçelerde
Kızılçam ve Karaçam ormanları, iç
kesimlerde Mazı Meşesi, Saçlı Meşe
ve Lübnan Meşesi’nden oluşan meşe
ormanları, Emet ve Tavşanlı da Ardıç ve Karaçam ormanları, Gediz ve
Simav’da Kestane, At Kestanesi ve
Kızılçam ormanları yaygındır.
Kuru orman alanlarının bir bölümünde görülen Kızılçam toplulukları ile kimi maki türleri, bitki
örtüsünün ayrı bir özelliğini oluşturur. Ege ve Marmara kıyılarında olduğu gibi, kızılçamların altını, akça
ağaç, sakız ağacı ve katran ardıcı
gibi maki türleri kaplar.
Demografik Özellikler Cumhuriyetin ilanını müteakiben vilayet statüsüne kavuşan Kütahya ili nüfus büyüklüğü bakımından 81 il içinden binde 0.96 ile 34.
sırada, orta büyüklükte bir il durumundadır. İlk nüfus sayımının yapıldığı 1927 yılında Kütahya’daki
toplam nüfus 303.641 olarak tespit
edilmiştir. İlk sayımda nüfus artış
hızı ‰ 16.93 olarak gerçekleşmiştir. İldeki nüfus artışı yıllar itibariyle yükselen bir trend izlemiş, ancak
1955 nüfus sayımında ani bir düşüş
göstererek 330.978’ne gerilemiştir.
2000 Yılında yapılan son nüfus sayımında Kütahya il nüfusu 656.903
kişi olarak tespit edilmiştir.
1990 yılı nüfus sayım sonuçlarına göre, Kütahya ilinin net göç hızı
‰ -9’dir. Bu göç hızı ile Kütahya,
Ege Bölgesi’nde bulunan iller arasında Afyon’dan sonra en fazla göç
veren il durumundadır.
Cinsiyet ve Yaş Yapısı
Kütahya’da ki erkek nüfusun kadın nüfusa oranının, ülke genelinden
çok farklı olmadığı görülmektedir.
1927-1950 döneminde erkek nüfusun büyüklüğü kadın nüfusun büyüklüğünden daha azdır. İlde 1927
yılında her 100 kadın için 86 erkek
bulunmakta iken erkek nüfusun kadın nüfustan daha hızlı artması nedeniyle 1955 yılında her 100 kadın
için 101 erkek bulunmaktadır. Bu
yıldan sonra artma eğilimine giren
cinsiyet oranı, 1975 yılında 106
değerini almıştır. 2000 yılında Kütahya ilinde her 100 kadın için 102
erkek bulunmaktadır.
Sosyal Yapı: Eğitim ve Sağlık
Bir ilin sosyal alt yapısı, söz konusu ilin kalkınmışlık düzeyinin
başlıca göstergeleri arasında yer almaktadır. Eğitim altyapısı nitelikli
eleman yetiştirme yönünden, sağlık
altyapısı ise sağlıklı bireylere sahip
olma açısından büyük önem arz etmektedir.
Eğitim
İl genelinde toplam 419 okulda
95.516 öğrenci, 5.309 öğretmen
nezaretinde eğitim öğretim faaliyetleri sürdürülmektedir. İlde okuryazar oranı % 98’dir.2006 – 2007
öğretim yılında okullaşma oranları
okul öncesinde %17, ilköğretimde %
99,9, ortaöğretimde (genel + mesleki ve teknik liseler) %59,5 olarak
gerçekleşmiştir. Ortaöğretim seviyesinde hem genel olarak liseler, hem
de mesleki ve teknik liseler bulunmaktadır. Lise ve dengi okulların
32’si genel, 36’si mesleki-teknik
ortaöğretim okullarıdır. Genel liselerde okullaşma oranı % 87, mesleki
teknik liselerde % 84’tür.
Kütahya ilinde kademelere göre
öğrenci, öğretmen ve öğretmen başına düşen öğrenci verileri aşağıda
sunulmaktadır. İlköğretim okullarında bulunan derslik sayısı 3.086
ortaöğretim okullarında bulunan
derslik sayısı 1.017’dir.
İlde bulunan Dumlupınar Üniversitesi 3 Temmuz 1992 tarih ve
3837 sayılı kanunla kurulmuştur.
4 Fakülte ve 2 Enstitünün kuruluşu da aynı kanunda yer almıştır.
Daha önce Anadolu Üniversitesine
bağlı olarak faaliyetlerini sürdürmekte olan Kütahya İktisadi ve
İdari Bilimler Fakültesi ve Meslek
Yüksekokulu Üniversite’nin temelini oluşturmuştur. Dumlupınar
Üniversitesi’ne bağlı olarak 7 fakülte, 22 yüksekokul bulunmaktadır.
2006-2007 Eğitim-Öğretim yılı
itibarı ile Dumlupınar Üniversitesi
bünyesinde 7 Fakülte, 3 Yüksekokulu, 13 Meslek Yüksekokulu ve 3
Enstitü’de toplam 31.153 öğrenci
ve 831 öğretim elemanı bulunmaktadır.
Sağlık
Kütahya’da Sağlık Bakanlığına
bağlı toplam 11 hastane bulunmaktadır. İlde faaliyet gösteren hastanelerinin yatak sayısı 1681’dir. Özel
hastane ve üniversite hastanesinin
bulunmadığı Kütahya’da 185’i uzman, 243’i pratisyen olmak üzere
toplam 428 hekim görev yapmaktadır. Uzman hekim başına düşen
nüfus 3016, pratisyen hekim başına
düşen nüfus 2.296, diş hekimi başına düşen nüfus da 21.463 kişidir.
Kütahya’da hizmet vermekte
87
KÜTAHYA ‘09
olan sağlık personeli sayıları ile sağlık personeli düşen nüfusa ilişkin veriler aşağıda sunulmaktadır.
KÜLTÜREL YAPI
Yüzyıllarca
Anadolu’ daki önemli
merkezlerden
birisi olmanın sonucu olarak Kütahya şehri, kasabası,
köyü Türk-İslam kültürünün adeta birer
mührü olan ve birbirinden güzel sanat eserleriyle donatılmış; camilerle,
medreselerle, han
ve
hamamlarla,
çeşmelerle süslenmiştir.
88
1078’de Anadolu Selçuklu devleti tarafından fethedilerek Türk-İslam hakimiyetine
giren Kütahya, yaklaşık 130 yıl Germiyanoğulları Beyliği’nin merkezi olmuş ve bilahare
Osmanlı Devleti bünyesinde yaklaşık 400 yıl
boyunca Anadolu Beylerbeyliği’nin merkezi
olarak kalmıştır.
Yüzyıllarca Anadolu’daki önemli merkezlerden birisi olmanın sonucu olarak Kütahya
şehri, kasabası, köyü Türk-İslam kültürünün adeta birer mührü olan ve birbirinden
güzel sanat eserleriyle donatılmış; camilerle,
medreselerle, han ve hamamlarla, çeşmelerle
süslenmiştir. Ayrıca geçmişte önemli medeniyetlerin beşiği olan Kütahya’da ve Frig ve
Roma dönemlerine ait tarihi ve arkeolojik
değeri yüksek eserler bulunmaktadır. Kütahya ili; kültürel ve tarihi zenginlikleriyle,
çinicilik, yöresel giyim, halıcılık ve diğer el
sanatlarıyla, mimari yapısı ve folklorik değerleriyle özellikli bir ilimizdir. Antik çağlardan
gelen oldukça zengin bir tarihsel – kültürel
mirasa sahip olan Kütahya ilinde bu eserlerin sergilenmekte olduğu çeşitli müzeler ve
arkeolojik alanlar bulunmaktadır. İlimizde;
arkeoloji müzesi, çini müzesi ve Kossuth (Macar evi) müzesi olmak üzere 3 müze; 1 adet
antik kent, Aizanoi antik kenti ; “Germiyan
sokağı” gibi sivil mimarinin canlı örnekleri
bulunmaktadır. İlimizde bulunan 3 müze ve
Aizanoi ören yerini 2006 yılı 33.222 kişi ziyaret etmiştir
Kütahya, sahip olduğu doğal güzellikler,
tarih ve kültür zenginliği ve taşıdığı termal
kaynaklar ile ülkemizde turizm potansiyeli
en yüksek olan illerimizden birisidir. Büyük
bir potansiyel mevcut olmakla birlikte turizm
gelişmemiş ve oldukça düşük seviyede kalmıştır. Kütahya sahip olduğu zengin turizm kaynaklarına rağmen yeterli konaklama imkanına sahip değildir. İlimizde bulunan termal ve
konaklama tesisleri günümüz şartlarında eski
ve yetersiz kalmıştır. Kültür ve turizm bakanlığından işletme belgeli 4 tesisin toplam yatak
kapasitesi 588 adettir. Yatırım belgeli 7 adet
tesis olup, yatak kapasiteleri 1.127’dir. Kütahya, ülkemizde 7 termal turizm merkezine
sahip tek ildir.
İl genelinde 18 adet halk ve çocuk kütüphanesi, 1 gezici kütüphane ve 1 güzel sanatlar
galerisi vardir. Kültür ve turizm müdürlüklerine bağlı bir kitap satış mağazası bulunmaktadır. İldeki kütüphanelerin toplam kitap
sayısı 147.879 adettir. Kütahya merkez ve ilçelerinde toplam 1.345 adet tescilli taşınmaz
kültür varlığı bulunmaktadır.
İlimiz ile ilgili önemli tarihi ve külterel
değerler;
Meşhur Türk Seyyahı Evliya Çelebi ve Divan Edebiyatının kurucularından Şair Şeyhi
Kütahya’lıdır.
Dünyada ilk toplu iş sözleşmesi 13 temmuz
1766 tarihinde Kütahya’da fincancı ustaları ile
kalfalar arasında yapılmıştır.
Dünyanın bilinen ilk ticaret borsa binası
Çavdarhisar-Aizanoi antik kentindedir.
Dünyadaki ayakta kalmış en sağlam Zeus
Tapınağı Çavdarhisar-Aizanoi’dedir.
Kütahya Germiyan’a 130 yıl başkentlik,
Anadolu Beylerbeyliği’ne 400 yıl merkezlik yapmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin atıldığı Başkomutan Meydan Muharebesi Kütahya Dumlupınar ve Zafertepe -Çalköy’de yapılmıştır. İlin kültürel dokusunda çini sanatının
oldukça önemli bir yere sahip olduğu söylenebilir. Kütahya’nın Türk çini sanatındaki önemi 13. yy.dan beri varlığını sürdüren bir üretim merkezi olmasından kaynaklanmaktadır.
Osmanlı devleti’nin duraklama devrinin
ardından çini üretiminin İznik yöresinde
azalmış, ancak Kütahya’da bu sanat günümüze kadar canlılığını devam ettirmiştir.
Kütahya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünde 28 fahri antrenör, 3 kadrolu antrenör ve
2 sözleşmeli antrenör olmak üzere toplam 33
antrenör, toplam 23 branşta görev yapmaktadır.
DOĞAL KAYNAKLAR
İlin en önemli doğal zenginliklerinden
biri de maden kaynaklarıdır. Madenlerin tür
olarak çeşitliliği ve rezerv olarak zenginliği ile
Kütahya, ülkemizin önde gelen illeri arasındadır. İlin sosyal ve ekonomik kalkınma sürecinde önemli rol oynamış olan maden kaynakları
arasında kömür, bor, antimuan ve manyezit
olmak üzere bir çok maden yatağına ve/veya
maden zuhuruna sahip olup, bu özelliği ile
madencilik sektöründe ve ülke ekonomisinde
çok önemli bir yer tutar. Kütahya yöresinde
bulunan krom, kaolen, feldispat, dolomit, talk,
alunit (şap), gümüş ve mermer en önemli yer altı
kaynaklarındandır.
2006 yıl sonu itibariyle 233 600 m3 endüstriyel odun 62 400 ster yakacak odun üretilerek
satılmıştır.
İlimiz Türkiye’de 7 tane termal turizm
merkezi’ne sahip olan tek il’dir.
n Kütahya- Ilıca Kaplıcaları,
n Gediz – Ilıcasu Kaplıcaları,
n Gediz – Muratdağı Kaplıcaları,
n Emet - Yeşil ve Kaynarca Kaplıcaları,
n Simav – Eynal, Çitgöl, Naşa Kaplıcaları,
n Hisarcık Esire ( Sefaköy) Kaplıcaları ile ,
n Tavşanlı-Göbel Kaplıcalarıdır.
Bunların dışında başta Yoncalı Kaplıcaları
olmak üzere birçok yerde kaplıca mevcuttur.
FİZİKİ ALTYAPI
Yeraltı Su Kaynakları
2006 yılında kütahya şehir su ihtiyacı kayıplar hariç 365.00 lt/sn., 2035 yılında ise 810.00
lt/sn. olarak öngörülmektedir. Kayıpları önlemeye yönelik şebeke yenileme çalışmaları devam
etmektedir. Mevcut su kaynaklarının kapasitesi
1.095 lt/sn’dir.
Yerüstü Su Kaynakları
Felent Çayı, Porsuk Çayı, Murat Çayı (Oysu),
Kureyşler Deresi, Kokar Çayı, Avşar Deresi, Gediz Çayı , Emet Çayı, Bedir Deresi, Tavşanlı
Çayı, Simav Çayı, Hamzabey Çayı
Ormanlar
Kütahya’nın en önemli zenginliklerinden
biri ormanlardır. İlin % 52’ sine tekabül eden
612.033 hektar ormanlık alanın % 86’sı koru,
% 14’ ü baltalık ormanlardır. Koru ormanlarının ise % 55’ i normal koru, % 45’ i bozuk korudur. Ormanlık alanların; % 48’i karaçam, %
14’ü meşe, % 6’sı ardıçlık % 5’i kızılçam, % 1’i
kayın kaplı olup, kalan % 25’lik alan ibreliler
ve yapraklılardan oluşan karışık orman alanlarıdır. % 1’ lik bölümde ise sedir, göknar, kavak,
kestane ve kızıl ağaç gibi türler bulunmaktadır.
A. Ulaştırma
Kütahya, İç Anadolu’yu Ege’ye, Marmara’yı
Ege ve Akdeniz Bölgelerine bağlayan kara ve demiryollarının kavşağında yer almaktadır. İl ayrıca, kuzey – güney transit taşımacılığı güzergahı
üzerinde bulunmaktadır. Kütahya’da sanayinin
gelişmesi ve ilin sahip olduğu zengin maden yatakları nedeni ile yoğun karayolu taşımacılığı
yapılmaktadır. İlde toplam 961 km karayolu ağı
bulunmaktadır. Kütahya il merkezinin ilçelerine, komşu illere ve önemli merkezlere olan uzaklığı aşağıdaki tabloda verilmektedir.
İlin komşu illere olan uzaklığı aşağıda sunulmaktadır.
Afyon Balıkesir Bilecik Bursa Eskişehir Manisa Uşak 97
222
110
178
78
193
144
İlin en yakın metropole olan uzaklığı:
Bursa:178 km.
Kırsal bölgelerinde yaşayan kişi sayısının
328.736 olduğu Kütahya ilinde bu bölgelerdeki
toplam asfalt yol uzunluğu 3.838 kilometreyi
bulmaktadır. Bu yolların 2.487 km.si I. derece
öncelikli yol, 1.351 km’si ise II. derece öncelikli
yoldur. İlin kırsal yerleşim bölgelerinde toplam
asfalt yol oranı % 52’dir.
Kütahya ilinde kayıtlı 52.314 adet özel otomobil bulunmaktadır. İlde 1.000 kişiye düşen
özel otomobil sayısı 80’dir. 100 kişiye düşen
motorlu kara taşıtı sayısı ise 10,3’tür. Demir-
89
KÜTAHYA ‘09
yolları açısından da bir kavşak özelliğine sahip
olan Kütahya’da maden kaynaklarının zengin
olması sonucu, demiryolu taşımacılığı önem
kazanmıştır. İl, Eskişehir üzerinden kuzeye ve
doğuya, Balıkesir üzerinden batıya, Afyon üzerinden güneye ve İç Anadolu’ya bağlanmaktadır.
Kütahya il sınırları dahilinde toplam 225 km
demiryolu hattı bulunmaktadır. Demiryolu bağlantısı olan ilçeler Tavşanlı ve Dumlupınar’dır.
Havaalanı ve limanın bulunmadığı Kütahya’ya
Uşak (144 km), en yakın liman ise İzmir (334
km)’dir. Altıntaş ilçesinde bölgesel nitelikte havaalanı yapımı kapsamında ön etüd çalışmaları
devam etmektedir.
B. Haberleşme
Kütahya ili sınırları içindeki bütün yerleşim
birimlerinde şehirlerarası ve uluslararası otomatik telefon görüşmesi yapılabilmektedir. Kütahya il ve ilçelerinde toplam 177 adet haberleşme
santrali kurulu bulunmaktadır. Bu santrallerin
toplam kapasitesi; 111.051 şehir, 60.642 köy
olmak üzere toplam 171.793’dir. 2006 sonu
itibariyle il merkezinde 135 adet internet cafe
bulunmaktadır. İl genelinde 4 adet TV yayını,
10 adet radyo yayını, 18 günlük, 12 haftalık, 1
haftada iki günlük ve 1 adet onbeş günde yayımlanan yerel gazete bulunmaktadır.
C. Enerji
Kütahya’da Seyitömer ve Tunçbilek Termik
Santralleri ile Kayaköy Hidroelektrik Santralinde elektrik enerjisi üretilmektedir. Aşağıda bu
santrallerde üretilen elektrik enerjisi miktarına
ilişkin veriler sunulmaktadır.
Elektrik Enerjisi Üretim Miktarları
2006 yılında üç elektrik santralında üretilen
enerji miktarı 4.1 milyar kw saat’tir.
İl genelindeki elektrik tüketimi 2004 yılında
654.494 MWh iken, 2005 yılında % 14,60’lık
90
artışla 766.346 MWh’a yükselmiş, 2006 yılında
kesinleşmemekle beraber ( bir önceki yıla göra
2.41’lik bir artışla 785.311 MWh civarında
olması beklenmektedir. Aynı dönem itibariyle
sektörlere göre değişim yine bir önceki yıla göre
; meskenlerde % 8,95- resmi dairelerde % 7,86sanayi işletmelerinde %3,39- tarımsal sulamada
% 56,24- ticarethanelerde % 10,04-ve diğer abone grupları elektrik tüketiminde ise % 9,99’luk
bir artışın olduğu dikkati çekmektedir.
Organize Sanayi Bölgeleri
Kütahya I. Organize Sanayi Bölgesi
Kütahya Merkez Organize Sanayi Bölgesi;
1973 yılında programa alınmış, 1980 yılında
yer seçimi onaylanmış ve ön imar izni alınmıştır. 1986 yılında imar planları yapılarak onaylanan 165 hektarlık alanda 101 adet sanayi parseli vardır. 1992 yılına kadar bir işlem yapılmayan
Organize Sanayi Bölgesinin 1992 - 1993 yılında
kamulaştırması tamamlanmıştır. 1993 yılında
altyapı projeleri hazırlanmış, 1994 yılında altyapı inşaat çalışmalarına, 1995 yılında da arsa
tahsisine başlanmıştır.
Kütahya Organize Sanayi Bölgesi toplam
2.213.100 m² üzerine kuruludur. 1.552.404
m² sanayi parselinde 103 adet parsel mevcuttur.
36 adet firmaya tahsis yapılmış
üretime geçmiş,
n 24 adet firma inşaatı devam etmekte,
n 10 adet proje aşamasında,
n 13 adet parsel tahsise hazır durumdadır.
n
Üretime geçen tesislerde toplam 2.200 kişi
istihdam olunmaktadır. Kütahya II. Organize Sanayi Bölgesi, Gediz Organize Sanayi Bölgesi, Simav Organize Sanayi Bölgesi, Tavşanlı
Organize Sanayi Bölgesi, Simav Tarıma Dayalı
İhtisas(Seracılık) başlıca sanayi bölgeleri arasındadır.
EKONOMİK YAPI
Kütahya İli ve İlçelerinin Sosyoekonomik Gelişmişlik Durumu
Kütahya ilinin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi ilçeler itibariyle değerlendirildiğinde ise; Merkez ilçenin, Türkiye
genelinde incelenen 872 ilçe içerisinde
58. sırada, il içerisinde ise birinci sırada
yer aldığı görülmektedir. Aslanapa ilçesi
ise il içerisinde son sırada yer alırken,
Türkiye genelinde 721. sırada bulunmaktadır. Kütahya’nın ilçeler itibariyle
gelişmişlik sıralaması aşağıdaki tabloda
verilmiştir. Tablodan da görüleceği gibi,
Merkez, Tavşanlı, Gediz ve Simav ilçelerine ait sosyo-ekonomik gelişmişlik
endeks değerleri, Kütahya ili genel endeks değerinden (-0,20684) daha iyi bir
değere sahiptir. İl geneli sosyo-ekonomik
gelişmişlik düzeyi açısından 3. derecede
yer alan iller arasında olmasına rağmen,
Merkez ilçenin diğer ilçelere göre gelişmişlik düzeyi arasında önemli derecede
farkın olduğu ve Merkez İlçenin 2. derecede gelişmişlik düzeyinde olduğu dikkati çekmektedir.
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH)
Kütahya ili Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) rakamları incelendiğinde;
1987 yılında cari fiyatlarla 770.206
milyon TL olan il GSYİH’sının, 19872001 döneminde yıllık ortalama %125
oranında artış göstererek 2001 yılı itibariyle 1.446.533.281 milyon TL düzeyinde gerçekleştiği görülmektedir.
GSYİH’daki artış sabit fiyatlarla
(1987 üretici fiyatlarıyla) değerlendirildiğinde, 1987-2001 döneminde Kütahya GSYİH’sındaki 15 yıllık dönemdeki
artışın % 8 ve yıllık ortalamanın ise %
0,53 düzeyinde olduğu dikkati çekmektedir.
DIŞ TİCARET
İthalat
Kütahya’da ithalat daha ziyade teknolojik ilerlemelerin sonucu üretilen makineler, bunların yedek parçaları ve diğer endüstriyel ürünler oluşturmaktadır.
Ayrıca Devlet Planlama Teşkilatının teş-
vik tedbirlerinden yararlanan firmalarca
yapılan değişik makine ve teçhizat ithalatı da mevcuttur. Öte yandan sanayiinin ihtiyacı olan hammadde ve kimyasal
maddelerde ithal edilmektedir.
Kütahya İlinin İthalat durumu Ege
Bölgesi içerisinde % 0,97 ve Türkiye %
0,06’sına karşılık gelmektedir.
İhracat
Kütahya’da ihracat daha ziyade maden, taş ve toprağa dayalı üretilen porselen, seramik, ateş tuğlası ürünleri ile orman ürünlerinden oluşmaktadır. Bunun
yanında çeşitli kimya, makine, tekstil ve
gıda ürünleri de ihraç edilmektedir.
Kütahya İlinin İhracat durumu Ege
Bölgesi içerisinde % 1,34 ve Türkiye %
0,14’üne karşılık gelmektedir .
İÇ TİCARET
Genel Durum
İl; Marmara, İç Anadolu, Akdeniz ile
Ege Bölgeleri arasında ana ulaşım ağının
merkezinde olup, ulaşım açısından önem
taşıyan bir konumdadır. Kütahya ilinde;
tarım ürünleri, orman ürünleri, maden
istihracı (bor, linyit, manyezit), toprağa
dayalı seramik (porselne, çini) gibi ürünler ticarete konu olan başlıca ürünler olarak sayabiliriz. Bunun yanı sıra ülkenin
tek gümüş üretim tesisi ilde bulunmakta
olup, gümüş ticaretinin önemli bir bölümü ilde gerçekleşmektedir.
2006 Yılında İl genelinde kamu sektörüne ait 616, özel sektöre ait 7.709
işyeri faaliyet göstermektedir. İl genelinde 368 yeni şirket kurulmuş, 172 adet
şirket de kapanmıştır.
İl ticaret ve hizmetler sektöründe
2002 yılı itibariyle işyeri sayısının 9.172
ve istihdamın ise 17.965 kişi olduğu görülmektedir. Tablo 94’te 2002 yılı Genel Sanayi ve İşyeri Sayımı sonuçlarına
göre Kütahya ilinde ticaret ve hizmetler
sektöründe faaliyet gösteren işyeri sayıları ve istihdamın bölge ve Türkiye ile
mukayeseli olarak verilmektedir.
İl ticaret ve hizmetler sektöründeki toplam işyeri sayısının % 79,7’si,
toplam istihdamın % 75,9’u toptan ve
perakende alt sektörün olup, yine aynı
şekilde toplam işyeri sayısının % 20,3’i
ve toplam istihdamın % 24,1’si otel, lokanta, kahvehane alt sektöründe faaliyet göstermektedir. İldeki toplam işyeri
sayısı (17.973) ve istihdamın (51.336)
içinde ticaret ve hizmetler sektörünün
payı ise sırasıyla %51,0 ve %35,0 olduğu
dikkat çekmektedir. Bu değerler bölgede
işyeri sayısının % 55,7’sini, istihdamın
% 44,0’ını ve Türkiye genelinde ise işyeri sayı olarak % 55,4’ünü ve istihdam
olarak da % 40,1’ini oluşturmaktadır. İl
ticaret ve hizmetler sektöründe işyeri sayısı ve istihdamın bölge ve Türkiye içindeki yeri incelendiğinde ise, bölge içinde
işyeri sayısının %5,3’ünü ve istihdamın
%4,0’ını oluşturduğu ve Türkiye içindeki işyeri sayısı (%0,88) ve istihdamın
(%0,69) ise küçük bir pay aldığı görülmektedir.
TEŞVİK DURUMU
12.05.2005 tarihinde kabul edilen
ve 5084 sayılı Kanunda değişiklik yapan
5350 sayılı “Yatırımların ve İstihdamın
Teşvikiyle Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile 13 il
daha kanun kapsamına alınmış olup, bu
iller arasında Kütahya ilide bulunmaktadır. 09.07.2002 tarih ve 24810 sayılı
Resmi Gazetede yayınlanan 2002/4367
sayılı Bakanlar Kurulu kararı çerçevesinde Hazine Müsteşarlığı’ndan alınan
“Teşvik Belgesi” kapsamında gerçekleştirilen yatırımlar için, yatırım veya
işletme dönemlerini kapsayan aşağıdaki
destek unsurları uygulanmaktadır;
a- Gümrük vergisi ve
Toplu Konut Fonu İstisnası,
b- Yatırım İndirimi,
c- Katma Değer Vergisi İstisnası,
d- Vergi, Resim ve Harç İstisnası,
e- Kredi Tahsisi.
Yatırımın teşvik belgesi kapsamına
alınabilmesi için kalkınmada öncelikli
yörelerde yapılacak yatırımların, sabit
yatırım tutarının asgari 200 milyar TL.
normal ve gelişmiş yörelerde 400 milyar TL olması gerekmektedir. Finansal
kiralama şirketleri aracılığıyla yapılacak
yatırımlarda, finansal kiralama şirketleri
91
KÜTAHYA ‘09
için aranacak asgari sabit yatırım tutarı bu miktarların % 25’i kadardır.
İstihdam
2000 Genel Nüfus sayımı sonuçlarına göre
ildeki 12 yaş ve üstü faal nüfusu 525.699 olup,
toplam nüfusun %80,0’ını oluşturmaktadır. İstihdam edilen nüfusun (300.564), işgücü nüfusu (315.427) içindeki oranı erkek nüfus için
%93,9, kadın nüfus için %97,3’dür. İlde istihdam edilen kadın nüfusun yaklaşık %93’ü tarım
sektöründedir. İmalat sanayi sektöründe çalışanların oranına baktığımızda ise, Türkiye ve Bölge
oranlarının Kütahya ili sanayi sektöründe çalışan oranının yaklaşık 2 katı kadar olduğu görülmektedir. TÜİK verilerine göre 12 yaş ve üstü il
nüfusunun % 66’ sı iktisaden faal nüfusu, % 34’
ü ise iktisaden faal olmayan nüfusu oluşturmaktadır. Faal nüfusun % 3’ ü işsizdir.
Sosyal Güvenlik
Kütahya ilinde sosyal güvenlik kuruluşlarına
çalışan kişi olarak kaydı olan sayısı 109.165,
emekli olarak kaydı olan sayısı 92.944 kişidir.
11.708’i kamu ve 39.210’u özel sektör olmak
üzere toplam 50.918 sigortalı bulunmaktadır.
SANAYI
Kütahya’da sanayi sektörü, doğal kaynak potansiyelini değerlendirmeye yönelik olarak faaliyet gösteren maden, taş ve toprağa dayalı sanayi
ağırlıklı bir yapıya sahiptir.
Madencilik ve Maden İşleme Sektörü
Madencilik ve maden işleme sektörleri, ilin
ekonomisine yön veren sektörler konumundadır.
Madencilik ve maden işleme sektörlerinde faaliyet gösteren kamuya ait 11, özel sektöre ait 59
olmak üzere 70 işletme mevcuttur. Sektörün sağladığı toplam istihdam 9.184 kişidir.
Kütahya ili madencilik ve taşocakçılığı hasılasının Ege Bölgesi içindeki payı 1987 yılında %
49,6 iken bu oran 2001 yılında küçük bir artış
ile % 50,5 civarında, Türkiye içindeki payının
ise % 14,4 olduğu görülmektedir. İl madencilik
ve taşocakçılığı hasılası Ege Bölgesi’nin yaklaşık
yarısını, Türkiye genelinin ise yedide biri kadar
olduğu dikkati çekmektedir. Aynı şekilde bölgenin Türkiye içindeki payının ise 2001 yılı itibariyle % 28,5 olduğu görülmektedir.
Gıda Sanayi
Gıda sanayinde faaliyet gösteren küçük, orta
ve büyük ölçekli 364 işletme mevcuttur. Sektörde
92
1.665 kişi istihdam olunmaktadır. Gıda sanayi,
büyük çoğunluğu un üretimi yapan işletmelerden
oluşmaktadır. Süt işlemeye yönelik işletmeler ile
yem üretimi yapan işletmeler sektörde faaliyet
gösteren diğer işletmeler arasındadır. Ayrıca,
gıda sektöründe, yörenin önemli bir tarımsal
ürünü olan leblebinin işlenmesine yönelik olarak faaliyet gösteren ve genelde 1-5 işçi istihdam
eden tesisler de yer almaktadır.
Orman Ürünleri Sanayi
İlin 1.187.500 hektar alanının %52’ si
(612.592 ha) orman olmasına rağmen, orman
ürünlerine dayalı sanayi fazla gelişmemiştir. Orman ürünleri ve mobilya sanayinde 46 işletme
faaliyette bulunmaktadır. Ahşap doğrama, mutfak dolabı yonga levha üretilen sektörde faaliyette bulunan söz konusu işletmelerin sağladığı
istihdam ise 632 kişidir.
Orman sanayi, özel girişimciliğin öncülüğünde, çoğunluğu ahşap doğrama işleri yapan
işletmelerden oluşmaktadır. Sektörde faaliyette
bulunan diğer işletmeler arasında telefon direği
emprenye işlemi yapan bir işletme ile bir de yonga levha üretimi yapan işletme bulunmaktadır.
Söz konusu işletmeler kullandıkları hammaddenin büyük bir bölümünü ilin orman varlığından
elde edilen emvalden karşılayabilmektedirler.
TARIM VE HAYVANCILIK
İlin 1.187.500 ha mevcut alanının % 34’ü
(409.488 ha) tarım arazisi, % 52’si (612.592
ha) orman ve fundalık, % 7’si (88.209 ha) çayırmera, % 7’si de (78.611 ha) diğer arazilerden
oluşmaktadır. Mevcut tarım arazisinin % 91’
inde fiilen tarım yapılmaktadır.
İldeki tarım alanlarının % 76,1’i tarla ürünleri arazisi, 13,5’ i nadas arazisi, % 1,7’si sebze
arazi % 1,6’sı meyve arazisi ve % 7,1’i tarıma
elverişli olduğu halde çeşitli nedenlerle kullanılmayan arazi, niteliğindedir. Tarım yapılan
201.210 hektar tarım alanının sulanabilir olmasına rağmen 59.168 hektarı (% 14,4) sulanabilmektedir.
Sulanan alanların 38.111 hektarı halk sulaması şeklinde, 21.057 hektarı devlet sulaması
şeklinde yapılmaktadır.
İlde toplam sulanabilir tarım arazisi 201.210
hektar olup, toplam tarım alanının %49,1’ini
oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra toplam sulanan tarım arazisi 59.168 hektar olup, toplam
sulanabilir arazinin % 29,4’ü kadardır. Toplam
sulanan tarım alanının ilçeler itibariyle sıralama-
sı ise; Altıntaş, Simav, Tavşanlı ve Merkez olarak sıralanmaktadır. Kütahya’da
229 dekar örtü altı tarım alanı bulunmaktadır.
TURIZM
Turizm Hizmetleri
Turizm Mevcut Durumu
Turizm, dünyada ve Türkiye’de hızlı büyüyen bir sektördür. Yarattığı gelir
açısından dünyada petrolden sonra ikinci sırayı almakta ve Dünya Ticaret Örgütü (WTO) tarafından önümüzdeki 20
yıl içinde en hızlı büyüyecek sektör olarak gösterilmektedir. Ülkelerin gelirleri
içinde önemli bir yer tutan turizm, geleneksel “deniz, kum ve güneş” üçlemesine dayalı bir faaliyet olmaktan çıkmakta, özellikle sağlık turizmi başta olmak
üzere, tarih, kültür, kongre, tarım, eko
turizm gibi alternatif faaliyet alanları ön
plana çıkmaktadır.
Kütahya ilinin ekonomik hayatında
tarım sektörü halen ağırlığını korumaktadır. Sanayi sektörü özellikle enerji,
maden ve taşa toprağa dayalı yatırımlar
hızla gelişme göstermiştir. Ulaşımda demiryolu, giderek gelişen karayolu ağının
sağladığı avantajla, sanayinin ve genel
olarak il ekonomisinin gelişimi, ilin gerek iç ve gerekse dış ticari ilişkilerinin de
hızlı bir ivme ile artmasını sağlamıştır.
Turizm sektöründe il ekonomisinin
hızlı gelişimi içerisinde geçmiş yıllardaki durağan yapısından sıyrılıp, gelişen
ticari aktivitelerin ve dışa dönük yapının itici etkisiyle bir atılım içersine girmiştir. Nitekim geçmişte sadece ilin yer
altı sıcak su kaynaklarına dayalı termal
potansiyelinin değerlendirmesine ve iç
turizme dönük yatırımlar yapılmışken,
son yıllarda dışa dönük alternatif yatırım arayışları giderek güçlenmektedir.
KÜTAHYA İLİ EKONOMİK
GÖSTERGELERİNİN GENEL
DEĞERLENDİRMESİ
Kütahya ili, Ulusal Kalkınma Planı (UKP) kapsamında Devlet Planlama
Teşkilatının (DPT) geliştirdiği İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasına
(IBBS) göre, Manisa, Afyon, ve Uşak ile
birlikte Ege Bölgesinde Manisa grubunda yer almaktadır. Kütahya ilinin gelişmişlik performansı göstergeleri tabloda
aynı düzey grubunda bulunan Manisa,
Uşak ve Afyonkarahisar illeri ile karşılaştırmalı olarak gösterilmiştir.
Kütahya ilinin istihdam göstergeleri incelendiğinde aktif nüfusun büyük
çoğunluğunun tarım sektöründe çalıştığı görülmektedir. Bu oran Türkiye`de
yüzde 48,38, Ege Bölgesi`nde yüzde
50,48 iken Kütahya’da yüzde 66,90 ile
Türkiye ve bölge ortalamasının oldukça
üzerindedir.
Kırsal nüfus başına tarımsal üretim değeri ve tarımsal üretim değerinin
Türkiye içindeki payı düzey grubundaki
diğer illerle oldukça farklılık göstermektedir. Ücretli çalışanların toplam istihdama oranları incelendiğinde ilk sırayı
yüzde 35,91 ile Manisa ili alırken. yüzde 31,67 ile Uşak, yüze 27,99 ile Kütahya, yüzde 24,39 ile Afyonkarahisar
ili gelmektedir.
Sanayi göstergelerine bakıldığında
imalat sanayi iş yeri sayısı Kütahya`da
50 iken aynı düzey grubunda yer alan
Manisa ilinde 194, Afyonkarahisar ilinde ise 104 adettir. İmalat sanayinde yıllık çalışanlar ortalama sayısında Kütahya, düzey grubu iller içinde Manisa ilinin
ardından 8.096 kişi ile ikinci sırada yer
almaktadır. 2000 yılında fert başına
imalat sanayii katma değeri Kütahya’da
112 milyon, Manisa’da 383 milyon ve
Uşak’ta 97 milyon, Afyonkarahisar’da
140 milyon olarak gerçekleşmiştir.
Mali göstergeler incelendiğinde Gasri Safi Yurtiçi Hasıla içindeki paylar
karşılaştırıldığında düzey-3 grubundaki
iller arasında ilk sırayı yüzde 2,09 ile
Manisa, yüzde 0,74 ile ikinci sırayı Kütahya almaktadır.
Öte yandan 1995-2000 yılları arasında fert başına kamu yatırımları miktarları incelendiğinde kişi başına 161
milyon TL ile Kütahya ili 81 il içerisinde 49. sırada yer almaktadır. Manisa
ili bu gösterge kapsamında 80 milyon
TL 65. , Uşak ili 64 milyon TL ile 73.,
Afyonkarahisar ili 92 milyon TL ile
62. sırada yer almaktadır. Fert Başına
GSYİH değerleri karşılaştırıldığında düzey 3 grubundaki iller arasında ilk sırayı
2.062 milyon TL ile Manisa, 1411 milyon TL ile İkinci sırayı Kütahya, 1282
milyon TL ile 3. sırayı Uşak, 1081 milyon TL ile 4. sırayı Afyonkarahisar ili
takip etmektedir.
Toplam banka mevduatı içindeki
pay konusunda düzey 3 grubundaki iller
karşılaştırıldığında ilk sırayı yüzde 0,67
ile Manisa ili, yüzde 0,97 ile Uşak ve
Afyonkarahisar illeri, yüzde 0,25 ile Kütahya son sırada yer almaktadır.
1995-2000 döneminde fert başına
ihracat ve ithalat rakamları incelendiğinde; Kütahya’da ihracatın 1 $ olduğu,
ithalatın 10 $ olduğu dikkat çekmektedir. Bu rakamlar gerek Ege Bölgesi
ihracat (3.416 $) ve ithalat (4.162 $)
rakamı, gerekse Türkiye ihracat (2.249
$), ithalat (3.967 $) rakamı noktasıda
oldukça geri durumdadır.
Ekonomiye dayalı sivil toplum kuruluşu olarak Kütahya Merkezde , Gediz,
Tavşanlı, Simav ilçelerinde olmak üzere
4 adet Ticaret ve Sanayi Odası mevcuttur. Kütahya merkezde Ticaret Borsası faaliyet göstermektedir. Öte yandan
17.254 üyeli Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği mevcuttur. Kütahya İşadamları Derneği ile Kütahya Genç İşadamları Derneği faaliyette olan sivil toplam
kuruluşlarındandır.
93
KÜTAHYA ‘09
EGE EKONOMİYİ GELİŞTİRME VAKFI
KÜTAHYA İLİ ÇALIŞMALARI
EGE BÖLGESİ GELİŞİM PROJESİ 2000 – 2005
Kütahya Stratejik Hedef Toplantısı
Kütahya Önceliklendirme Toplantısı
Bölgesel Diyalog Konferansı - Afyonkarahisar
Tarım ve Hayvancılık Sektör Toplantısı - Aydın Turizm Sektör Toplantısı -Marmaris
Jeotermal Sektör Toplantısı - Kuşadası
Madencilik Sektör Toplantısı – Kuşadası
21/22 Aralık 2002
19/20 Nisan 2003
4/6 Temmuz 2003 2/3 Nisan 2005 16/17 Nisan 2005 14/15 Mayıs 2005 14/15 Mayıs 2005 70 Katılımcı ile yapılmıştır.
58 Katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 84 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 57 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 54 katılımcı ile yapılmıştır
Üye illerden 29 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 30 katılımcı ile yapılmıştır.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006
Avrupa Birliği Bilgilendirme Semineri
3/4 Mayıs 2006 65 katılımcıya sertifika verilmiştir.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008
Tarım ve Hayvancılık AB Uyum Semineri
Tarım ve Hayvancılık Yuvarlak Masa Toplantısı 24 Nisan 2008 22 Ekim 2008
410 Katılımcıya sertifika verilmiştir.
24 katılımcı ile yapılmıştır.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006
EGEV’in üyesi olan illere dönük olarak hazırladığı programlar kapsamında
aday üye statüsünde bulunduğumuz Avrupa Birliği konusunda seminerler verildi. Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği
Eğitimi başlığı altında yapılan toplantılar Philip Morris/Sabancı’nın destekleri
ve ESİAD işbirliği ile gerçekleştirildi. Bu
kapsamda 3-4 Mayıs 2006 tarihlerinde
yapılan eğitimde 65 kişilik katılım sağlanırken iki günlük eğitim ilk gününde
Prof. Dr. Haluk GÜNUĞUR Avrupa
Bütünleşmesine Giden Yol, AB’nin Genişlemesi, Avrupa Birliği’nin Kurumsal
Yapısı, Avrupa Anayasası, Türkiye-AB
İlişkileri konularını anlattı.
İkinci gün yapılan eğitimlerde ise
Prof. Dr. Canan BALKIR AB’nin Tica-
94
ret Politikası, Ortak Gümrük Tarifesi,
Koruma Tedbirleri, Sektörel Uygulamaları; Prof. Dr. İge PIRNAR AB’nin Turizm Politikaları, Türkiye’nin Uyması
Gereken Kurallar; Doç.Dr. Yaşar UYSAL
AB’nin Tarım Politikaları, Tam Üyeliğin Türk Tarımına Olası Etkileri; Yrd.
Doç.Dr. Esin TAYLAN AB’nin Rekabet
Hukuku Politikası, Gümrük Birliği ve
Rekabet Kuralları, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun Amacı, Yapısı,
Muhatapları ve Uygulamaları, Muafiyet,
Hakim Durumun Belirlenmesi; Yrd.Doç.
Dr. Berna KIRKULAK AB’nin KOBİ’
ler ve Rekabet Politikası, Girdi Maliyetleri, Krediler, Çin Faktörü, Kur Riskinden
Korunma, AB Fonlarından Yararlanma,
E-ticaret, Rekabet Stratejileri konularında katılımcıları aydınlattılar.
KÜTAHYA İLİ KATILIMCI PROFİLİ
SEKTÖREL DAĞILIM
5
1
14
YAŞ DAĞILIMI
48
Kamu
8
Eğitim
Sivil Toplum
Hayvancılık
9
24
20 yaş altı
Yerel Yönetim
113
20'li yaşlar
Basın
47
30'lu yaşlar
40'lı yaşlar
13
50'li yaşlar
60'lı yaşlar
22
22
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008
EGEV’in üye illerdeki faaliyetine dayalı olarak Philip Morris/Sabancı’nın bir
sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği
eğitim programının EGEV Üyesi olan illerde gördüğü ilgi yeni ortak projeleri de
beraberinde getirdi. EGE’ nin her ilinde
temasta bulunduğumuz yerel odakların
güçlü desteği, seminerler sırasında ortaya
atılan yeni fikirler ve öneriler, bölge illerinin sorunlarına yönelik yeni çözümlemelerin araştırılması istekleri, bizi bu sosyal
sorumluluk projelerini genişleterek sürdürme konusunda teşvik etti.
Katılımcı rekorunun kırıldığı 2008
yılı seminerler dizisinin beşincisi 24 Nisan 2008 tarihinde ESİAD işbirliği ile
Kütahya’da yapıldı. Seminere çoğunluğunu Tarım ve Hayvancılıkla uğraşan çiftçilerin oluşturduğu 400’ün üzerinde bir
grup katılmasına rağmen katılımcıların
ancak 184’ünün kayıt bilgileri alınabildi.
Seminerin sabah bölümünde Prof. Dr.
UYSAL, tarım ve hayvancılığın ülke ekonomileri için önemini anlatarak sektörün
Türkiye ve AB’deki durum karşılaştırmasını yaptı. UYSAL, ön bilgi olarak AB
Ortak Tarım Politikası ve yıllar itibariyle
gelişimini de anlattı. Özellikle organik süt
ve et üretiminin Türkiye tarımı için bir
çıkış yolu olabileceğini belirten Prof. Dr.
UYSAL, bunun için üretimde, pazarlamada ve politikalarda yeniden yapılanma gereğinin altını çizdi. Sektör deneyimlerini
katılımcılarla paylaşan Te-Ta Tarım’dan
Sumer TÖMEK Bayındır ve Arif Gürdal
Tarım İşletmelerinden Arif GürdAL’dan
sonra söz alan Selçuk KARAATA inovasyon konulu sunumunu gerçekleştirdi.
Sunumuna “yenilik” kavramının tanımı
ile başlayan Karaata, katılımcıların büyük
çoğunluğunu oluşturan hayvancılık işletmecilerinin üretimden pazarlamaya kadar
tüm süreçlerde yenilik adına küçük ama
etkili adımlar atabileceğini, bunun için yenilikçi bir fikrin yeterli olduğunu belirtti
ve “eski köye yeni adet getirilmesi” gerektiğine işaret etti. Eğitmenlerin sunumlarını takiben yapılan panelde ise “Çiftlikten
Sofra’ya Hayvancılıkta Yeniden Yapılanma” konusu tartışıldı.
22 Ekim 2008 tarihinde Tarım ve
Hayvancılık sektöründe ilin konuyla ilgili 24 yetkilisinin ve Vali yardımcısı Sn.
Mustafa KILIÇ’ın katılımıyla bir yuvarlak
masa toplantısı düzenlendi. Nisan ayında
yapılan ilk toplantının sonuçları gözden
geçirildi. Kütahya’nın Tarım ve Hayvancılık sektöründe çevre illerden geri kaldığı,
modern besicilik ve süt üretimi için proje
üretilmesi gerektiği vurgulandı. Süt fiyatlandırmasında dünya standartlarının göz
önüne alınması istendi.
95
MANİSA ‘09
Manisa ve yöresinde tarih öncesi
dönemlere kadar uzanan yerleşim izlerine
rastlanmaktadır. Kimi araştırmacılara göre bu
izlerin bir kısmı 25 bin yıl gibi oldukça eski
dönemlere aittir ve efsane antik şehir Atlantis
de bu yörede var olmuştur.
Manisa
Sardes
96
Manisa ili, Lidya devletinin
yıkılmasından sonra, (İÖ.547)
bütünüyle önce Perslilerin, sonra
Büyük İskender’in,
Selevkosların devamı Bergama
Krallığı’nın, Romalıların,
Bizanslıların egemenliklerine
geçmiştir.
M
Manisa Lalesi
anisa ve yöresinde tarih öncesi dönemlere kadar uzanan yerleşim izlerine rastlanmaktadır. Kimi araştırmacılara göre bu izlerin bir kısmı 25 bin yıl gibi
oldukça eski dönemlere aittir ve efsane antik şehir
Atlantis de bu yörede var olmuştur. Bilinen tarihsel süreç içerisinde
M.Ö. 3. binyıla değin uzanabilen bölgenin tarihinde Hititler, Akalar,
Frikyalılar, Lidyalılar, Persler, Makedonyalılar, Bergama Krallığı,
Romalılar ve Bizanslılar gibi birçok uygarlık yer almıştır. Yörede yer
alan bugünkü önemli yerleşim merkezleri ile ilgili tarihi bilgilerin
büyük kısmı Helenistik çağda başlamaktadır.
Manisa ili, Lidya devletinin yıkılmasından sonra, (İÖ.547) bütünüyle önce Perslilerin, sonra Büyük İskender’in, Selevkosların devamı Bergama Krallığı’nın, Romalıların, Bizanslıların egemenliklerine
geçmiştir.
Önemli tarihi kalıntıların bulunduğu Sardis, Alaşehir ve Akhisar’ın
Hıristiyanlık tarihinde önemli bir yeri bulunmaktadır. İncil’de adı
geçen yedi kiliseden üçü bu ilçelerimizde bulunmaktaydılar.
Manisa’nın Magnesia ad Sipylum adını almadan önceki adının
Tantalis olduğu bilinmektedir. Manisa ili sınırları içerisinde antik
çağ ile Helenistik ve Roma dönemlerine tarihlendirilen yüze yakın
yerleşim alanı bulunmaktadır. Bunlar arasında başlıcaları Magnesia
ad Sipylum (Manisa), Sardis (Sart-Salihli), Philadelphia (Alaşehir),
Thyateria (Akhisar), Opsikion (Kula), Hermokapeleia (Gölmarmara),
Gordos (Gördes), Silandos (Karaselendi-Selendi) olarak sıralanabilir.
Yörede Bizans egemenliği devam ederken, 1313 yılında Saruhanoğulları Manisa’yı Bizanslılardan almış ve bölgedeki Türk egemenliğini başlatmıştır. 1410 yılında ise Osmanlı yönetimine geçen Manisa, sonraki dönemlerde “Şehzadeler Kenti” olarak nam salmasına
da neden olacak şekilde, 1437 - 1595 tarihleri arasında Şehzadeler
tarafından yönetilmiştir. Bu dönemde bölgede yaşamış olan ünlü Osmanlı padişahları arasında Fatih Sultan Mehmet, babası II. Murat,
Kanuni Sultan Süleyman, III. Murat, III. Mehmet yer almaktadır.
Şehzadeler yöreye birbirinden güzel eserler kazandırmışlardır.
Mesir Macunu Şenlikleri
97
MANİSA ‘09
26 Mayıs 1919 tarihinde Yunan
işgali altına giren Manisa, Mustafa
Kemal Atatürk önderliğindeki ordularımız tarafından 8 Eylül 1922’te
kurtarılmıştır.
COĞRAFİ YAPI
13.810 km2’lik yüzölçümüne sahip olan Manisa ili 27°08’ ve
29°05’ Doğu boylamları ile 38°04’
ve 39°58’ Kuzey enlemleri arasında
yer almaktadır. Türkiye coğrafyası
içinde Ege Bölgesinin orta kesiminde yer alan il topraklarının büyük
bir bölümü Gediz Havzası içinde,
küçük bir kısmı ise Kuzeybatıda Bakırçay havzası içinde kalmaktadır.
İlin ortalama denizden yüksekliği
70 m’dir. Manisa’nın komşuları
kuzeyde Balıkesir, kuzeydoğu ve doğuda Kütahya, güneydoğuda Denizli, güneyde Aydın, batıda ise İzmir
illeridir. Manisa topraklarını kaplayan önemli coğrafi oluşumlar arasında Gediz Vadisi ovaları ile Demirci
Dağları ve uzantıları, Kula-GördesUşak Platoları, Bozdağ Kütlesi, Spil
Dağı, Yamanlar Dağı uzantısı, Menemen bozağı ve Yunt dağının uzantıları bulunmaktadır.
İlde toplam 16 ilçe bulunmaktadır. Bu ilçelerin sahip oldukları yüzölçümleri aşağıda sunulmaktadır.
İlin sahip olduğu toplam 13.810
km2’lik yüzölçümü, Türkiye’nin
toplam yüzölçümü olan 780.576
km2’lik alanın yaklaşık %2’sini oluşturmaktadır.
DEMOGRAFİK
ÖZELLİKLER, SOSYAL
VE KÜLTÜREL YAPI
A. İklim ve Bitki Örtüsü
Ege Bölgesi’nde yer alan Manisa ili, iki alt iklim türünü barındırmaktadır. Yüksek dağlık kesimler
ve platolar dışında kalan bölgelerde
Akdeniz iklimine benzer iklim özellikleri görülmektedir. Çoğunlukla,
yazlar sıcak ve yağışsız, kışlar ise
yağışlı ve kıyı Ege bölümüne göre
nispeten daha soğuk seyretmektedir.
Yüksek kesimlerde ve platolarda ise
98
Ege Bölgesi’nde yer alan Manisa
ili, iki alt iklim türünü barındırmaktadır.
klimatolojik yapı, daha ziyade İç Anadolu Bölgesinin karasal iklimine benzemektedir. Yukarıda Manisa iline ait
meteorolojik veriler sunulmaktadır.
B. Nüfus
2000 yılı genel nüfus sayımı sonuçlarına göre
Manisa’nın nüfusu 1.260.169’dur. Nüfusun 714.760’ı
(%57) şehirlerde, 545.409’u (%43) ise kırsal bölgelerde
yaşamaktadır. Manisa’da şehirleşme oranı %57 (Türkiye
genelinde % 65, Ege Bölgesinde % 62), yıllık nüfus artış hızı ‰ 8,76, kilometrekare başına düşen kişi sayısı
ise 96’dır. Manisa ili şehirleşme oranının ve yıllık nüfus
artış hızının hem Ege Bölgesi ortalamalarından hem de
Türkiye değerlerinden düşük olduğu görülmektedir. İlin
nüfus yoğunluğu ise bölge rakamından düşük iken, ülke
rakamından yüksek seviyelerde seyretmektedir.
1990 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre şehir nüfusu 590.374, köy nüfusu 564.044 ve toplam nüfus da
1.154.418 olarak belirlenmiş olan Manisa’da kentleşme
oranı % 51’dir. Bu oranın 2000 yılı nüfus sayım sonuçlarından elde edilen oranla karşılaştırıldığında (% 57), nispeten düşük olduğu, dolayısı ile de kentleşme sürecinin
halen devam etmekte olduğu görülmektedir. 1990 yılı
nüfus sayım sonuçlarına göre, Manisa ilinin net göç hızı
‰ 21’dir. Bu göç hızı ile Manisa, Ege Bölgesi’nde bulunan iller arasında 4. sırada yer almaktadır. Manisa iline
bağlı ilçelerin 1990 ve 2000 yılı nüfus göstergeleri incelendiğinde, Köprübaşı, Gördes, Saruhanlı, Gölmarmara,
Ahmetli ve Demirci ilçelerinde nüfusun azaldığı görülmektedir. ‰ 22,83 ile Merkez İlçe, ilde en yüksek yıllık
nüfus artış oranına sahip ilçedir. Nüfus artış hızlarının
aynı olacağı (yılda toplam ‰ 8,76; şehir ‰ 19,11 ve köy
‰ -3,36) varsayılarak bir projeksiyon yapıldığında, Manisa ilinin toplam nüfusunun 2010 yılında 1.400.000’e;
2020 yılında ise 1.500.000’e yaklaşacağı tahmin edilmektedir.
Mesleki ve teknik liselerde okullaşma oranları incelendiğinde, Manisa’nın
% 36 seviyesinde bir orana sahip olduğu görülmektedir. Bu oran, Türkiye
genelinden (%20,5) ve Ege Bölgesi’ninkinden (%25,3) yüksektir.
C. Sosyal Yapı: Eğitim ve Sağlık
Bir ilin sosyal alt yapısı, söz konusu
ilin kalkınmışlık düzeyinin başlıca göstergeleri arasında yer almaktadır. Eğitim
altyapısı nitelikli eleman yetiştirme yönünden, sağlık altyapısı ise sağlıklı bireylere sahip olma açısından büyük önem arz
etmektedir.
Eğitim
Manisa ilinde kademelere göre okul,
öğrenci, öğretmen verileri aşağıda sunulmaktadır. Okullaşma düzeyi, okul öncesi,
ilköğretim, ortaöğretim, meslek ve teknik
liseler ile yüksek öğretim sınıflandırması
ile incelenmiştir. Manisa’da okul öncesi
çağdaki çocukların % 17’si okul öncesi
eğitim almaktadırlar. Bu oran, hem bölge hem de ülke oranlarının oldukça üzerindedir.Manisa’da ilköğretim düzeyinde
okullaşma oranının % 102 seviyesinde
olup, Ege Bölgesi ve Türkiye oranlarının
üzerinde olduğu görülmektedir. Ortaöğretim seviyesinde hem genel olarak liseler,
hem de mesleki ve teknik liseler bulunmaktadır. Genel liselerde okullaşma oranı % 38 ile Türkiye oranından (% 36,9)
yüksek, Ege Bölgesi oranından ise (%
39,7) düşüktür. Manisa’da genel liselerde okullaşma oranı kız ve erkek öğrenciler
açısından incelendiğinde, Türkiye geneli
ile benzer, Ege Bölgesinden ise farklı şekilde kız öğrencilerde okullaşma oranının
erkek öğrencilerin okullaşma oranından
düşük olduğu görülmektedir.
Mesleki ve teknik liselerde okullaşma oranları incelendiğinde, Manisa’nın
% 36 seviyesinde bir orana sahip olduğu
görülmektedir. Bu oran, Türkiye genelinden (%20,5) ve Ege Bölgesi’ninkinden
(%25,3) yüksektir. Mesleki ve teknik liselerdeki okullaşma oranı cinsiyete göre
incelendiğinde, kız öğrenciler için % 26,
erkek öğrenciler için de %46 düzeyinde olduğu görülmektedir. Bu bulgular
ışığında, mesleki ve teknik liselerdeki
kız ve erkek öğrencilere göre okullaşma
oranlarının ülke oranlarından (% 15,4,
% 25,4) yüksek iken Ege Bölgesi oranlarından da (% 19,5, % 30,8) yüksek olduğu söylenebilir. İlde bulunan Celal Bayar
Üniversitesi 11 Temmuz 1992 tarihinde
kurulmuştur. Üniversitede 5 fakülte, 4
yüksekokul, 15 meslek yüksekokulu, 3
enstitü, 6 araştırma ve uygulama merkezi
ile 1 araştırma ve uygulama hastanesi olmak üzere toplam 34 birim bulunmaktadır. Üniversite’de 11.616 öğrenci fakültelerde, 11.475 öğrenci Yüksekokullar
– Meslek Yüksekokularda ve 1086 öğrencide enstitülerde olmak üzere toplam
24.177 öğrenci öğrenim görmektedir.
Sağlık
Manisa’da 18’i Sağlık Bakanlığı’na,
1’i Celal Bayar Üniversitesi’ne bağlı, 3’ü
de özel olmak üzere toplam 22 hastane ve
2 sağlık merkezi bulunmaktadır. 2006 yılında yatak işgal oranı Sağlık Bakanlığı’na
bağlı hastane ve sağlık merkezlerinde
%61.08 üniversite hastanesinde %81,2
ve özel hastanelerde de %36,7 seviyelerinde gerçekleşmiştir. İlde 873’ü uzman,
880’i pratisyen olmak üzere toplam 1753
doktor görev yapmaktadır. 2006 yılı verilerine göre Manisa ilinde bulunan sağlık
personeli, sağlık personeli başına kişi sayısı ve eczane ve eczacı sayılarına ilişkin
veriler aşağıda sunulmaktadır.
D. Kültürel Yapı
Manisa ilinde tescil edilmiş taşınmaz
kültür ve tabiat varlıkları ile sit alanları
aşağıdaki gibidir.
DOĞAL KAYNAKLAR
Çeşitli maden rezervlerine sahip olan
Manisa ili sınırları içinde bulunan önemli
maden kaynakları, bulundukları yerler ve
rezerv durumları ile ilgili veriler aşağıdaki tabloda sunulmaktadır.
V. FİZİKİ ALTYAPI
A. Ulaştırma
Manisa ili İzmir’e, dolayısı ile limana 36 km karayolu ve 65 km demiryolu
ile bağlı bulunmaktadır. İlde toplam 265
km’lik demiryolu ağı mevcuttur.
Kırsal bölgelerinde yaşayan kişi sayısının 498.080 olduğu Manisa ilinde bu
bölgelerdeki toplam asfalt yol uzunluğu
4952 kilometreyi bulmaktadır. İlin kırsal yerleşim bölgelerinde toplam asfalt yol
oranı %75,36’dır. Bu oran Ege Bölgesi
oranından (% 71,97) yaklaşık %4,7, Türkiye oranından (% 45,23) yaklaşık %67
daha yüksektir. İl, kırsal yerleşim yerlerinde asfalt karayolu açısından Türkiye
genelinde 22. sırada yer almaktadır.
Manisa ilinde kayıtlı 94.751 adet özel
otomobil bulunmaktadır. İlde 10.000 kişiye düşen özel otomobil sayısı 947’dir.
10.000 kişiye düşen motorlu kara taşıtı
sayısı ise 2336’dir. İl, motorlu kara taşıtı sayısı açısından Türkiye genelinde
11. sırada bulunmaktadır. Manisa, özel
otomobil sahipliği açısından bölge ve ülke
rakamlarının altında değerlere sahipken,
motorlu kara taşıtı sahipliği açısından
Ege Bölgesi değerine eşit, Türkiye değerinden ise yüksek değerlere sahiptir.
B. Haberleşme
Manisa ili sınırları içindeki bütün
yerleşim birimlerinde şehirlerarası ve
uluslararası otomatik telefon görüşmesi
yapılabilmektedir.
C. İçme Suyu
Manisa’nın köy içme suları envanteri incelendiğinde, ilin Türkiye sıralamasında 40. sırada olduğu görülmektedir.
780 köy ve 671 mezrada yaşamakta olan
340.101 kişinin %’si yeterli içme suyuna sahiptir. Bu oran, Türkiye oranından
yüksek, Ege Bölgesi oranına hemen hemen eşittir.
99
MANİSA ‘09
D. Enerji
Manisa ilinde 2006 yılı itibarı ile
toplam elektrik tüketimi 1.620.415,908
megavat/saat, kişi başına düşen elektrik
tüketimi ise 1.285 kilovat/saat olarak gerçekleşmiştir. Kişi başına düşen elektrik
tüketimi sıralamasında il, Türkiye’de25.
sırada yer almaktadır. İlin elektrik tüketiminin sektörel dağılımı aşağıda sunulmaktadır.
Tablodan da görüleceği üzere, Manisa’
da elektrik tüketiminin % 25.2’si sanayide, % 28,1’i meskenlerde, %19,7’si ticaret
alanında ve %8,6’sı da tarımsal sulama
alanında gerçekleşmektedir. İlin elektrik
tüketiminin sektörel dağılımı Ege Bölgesi
ve Türkiye geneli ile karşılaştırıldığında,
elektriğin meskenlerde, ticaret ve tarımsal sulama alanında tüketim oranlarının
hem bölge hem de ülke oranlarından daha
yüksek olduğu görülmektedir. Buradaki
dikkat çekici bulgu ticaret ve tarımsal sulama oranlarında ortaya çıkmaktadır. Manisa ilinde elektrik tüketiminin % 19,7’si
ticaret, % 8,6’sı da tarımsal sulamada
gerçekleşmektedir. Her iki oran da hem
bölge, hem de ülke oranlarından yüksektir. Özellikle elektriğin tarımsal sulamada
kullanım oranı bölge oranının yaklaşık
3,7 katı, ülke oranının da 3,3 katı kadardır. Bu bulgular ışığında, Manisa ili ekonomisi için özellikle tarımın önemli bir
yere sahip olduğu söylenebilir.
Manisa’da şebeke kayıp oranı 1999
yılı itibarı ile %9,49* olarak belirlenmiştir. Bu oran Ege Bölgesinin en düşük 2.
şebeke kayıp oranıdır. Türkiye genelinde
bu oranın %20,16 olduğu dikkate alındığında, Manisa’da elektrik şebeke kaybının
oldukça düşük seviyelerde olduğu söylenebilir.
100
E. Organize Sanayi Bölgeleri
Manisa Organize Sanayi Bölgesi, ülkemizdeki örnek sanayi bölgelerinden
biridir.Gerek alan büyüklüğü gerekse
üretim çeşitliliği ve yarattığı katma değer
açısından Ege Bölgesi’nin ve ülkemizin
en önemli sanayi odaklarından biridir.
Bölgede yüksek teknolojiyle üretim yapan
yabancı sermaye yatırımlarının da bulunması dikkat çekmektedir.
1970 yılından itibaren yer tahsislerine başlanan bölgede kısa sürede doluluk
oranının % 90 lara yaklaşması nedeniyle önce 2. kısım ve daha sonra da hızla
3.kısım ihalesi yapılmıştır.Sağlıklı bir
gelişme gösteren örnek bir organize bölge
niteliğindeki Manisa OSB daha sonra İzmir Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi için de iyi bir model olmuştur.
Manisa’nın diğer bir önemli sanayi birikimi küçük ve orta ölçekli işletmelerin
yoğunlaştığı Merkez, Akhisar, Alaşehir,
Demirci, Kırkağaç, Salihli, Soma ve Turgutlu da bulunan 4400 den fazla işyerinin üretim faaliyetinde bulunduğu Küçük
Sanayi Siteleridir.Yaklaşık 15.000 kişiye
istihdam yaratan ve çeşitli sektörlerde faaliyette bulunan bu işletmeler Manisa sanayinin itici gücü oluşturmaktadır.
TEKNOLOJİ,SINAİ VE FİKRİ
MÜLKİYET VE ARAŞTIRMA
GELİŞTİRME
İlde kurulmuş bir teknopark veya geniş donanımlı bir araştırma geliştirme
birimi bulunmamaktadır. Manisa sahip
olduğu eğitimli insan gücü potansiyelinin teknoloji geliştirme, sınai ve fikri
mülkiyetin geliştirilmesi ve iş dünyasının
hizmetine sunulması için gerekli alt ya-
pıya sahip değildir. Ancak, Celal Bayar
Üniversitesi’nin ve yakın il İzmir’deki üç
devlet ve iki vakıf üniversitesinin oluşturduğu araştırma ve geliştirme birikimi sanayicinin ihtiyaçlarına cevap verebilecek
düzeyde gelişmiştir. Organize bölgeler ve
küçük sanayi siteleri ile Manisa ilçelerine
yayılmış çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren sanayi kuruluşlarının bir kısmında
araştırma geliştirme birimleri bulunmasına rağmen bunların bir teknopark veya
merkezi bir araştırma geliştirme birimi
yapısında yürütülmesi kaynakların etkin
kullanımı açısından yararlı olacaktır.
EKONOMİK YAPI
A. Manisa İli ve İlçelerinin Sosyoekonomik Gelişmişlik Durumu
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’ nın 1996 yılında yapmış olduğu “İllerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması” verilerine göre Manisa
ili 81 il içerisinde 0.308470 endeksi ile
22. sırada yer almaktaydı.
Yine 2003 yılında DPT tarafından
yapılan, 1996 yılı verileri ile karşılaştırılan çalışmada ise Manisa ili 3 sıra gerileyip, 25. sırada yer almaktadır. Ege Bölgesindeki illerden İzmir, Denizli, Muğla
ve Aydın illeri ise ilimizin üzerinde yer
almaktadır. Bölgedeki illerin Türkiye
kıyaslaması yapıldığında Manisa ili gibi
bölge illerinin çoğunun 1996’dan 2003’e
kadar sıralamada gerilediğini görülebilir.
Ege Bölgesi’nde yalnızca Denizli İli’nin
2003 yılında sosyoekonomik yönden üst
sıralara tırmandığı aşağıdaki grafikten
görülmektedir.
Ege illeri sosyoekonomik gelişmişlik
araştırmasında 1996’dan 2003’e kadar
genelde düşüş göstermişlerdir. Sıralamada Manisa ili 3 sıra, Aydın 9 sıra, Kütahya 9 sıra, Uşak 7 sıra, Afyon 1 sıra,
Muğla ili de 2 sıra gerilemiştir. İzmir
ili ise 1996’da olduğu gibi İstanbul ve
Ankara’yı takip ederek 3. sıradaki yerini korumuştur. Sıralamada üst sıralara
çıkan tek Ege ili olan Denizli ise 4 sıra
yükselerek ülke genelinde 12. sıraya yükselmiştir. Aşağıda ise, Manisa ilinde yer
alan ilçelerin DPT’nin adı geçen araştırmasındaki verilere göre ülke genelindeki
toplam 858 ilçe arasında ve Manisa ilinde
bulunan 16 ilçe arasındaki gelişmişlik endeksleri sıralaması sunulmaktadır.
Manisa ilçelerinin gelişmişlik durumu
incelendiğinde, Merkez ilçenin en yüksek
gelişmişlik endeksi ile ilk sırada, Selendi
ilçesinin ise en düşük gelişmişlik endeksi ile son sırada yer aldığı görülmektedir.
İlçelerin durumuna baktığımızda Merkez
İlçe Türkiye’deki 858 ilçe içinde 24. sırada yer alırken, onu 82. sıradaki Turgutlu
ve 117. sıradaki Soma takip etmektedir.
Merkez ilçe ve Gördes ilçeleri sıralamada
1996’dan 2003’e kadar Türkiye çapında
ilerleme kaydederken, diğer ilçelerimiz sıralamada gerilemiştir
Gelişmişlik grubu olarak değerlendirdiğimizde Merkez ilçe, Turgutlu, Soma
ve Salihli ilçeleri 2.grupta; Akhisar, Alaşehir, Ahmetli, Gölmarmara, Saruhanlı,
Kula,Kırkağaç, Demirci, Sarıgöl 3. grupta; Köprübaşı ve Gördes 4. grupta; Selendi ilçemiz ise ülke genelinde 5. grupta yer
almaktadır.
B. Sanayi
Manisa’nın tarıma dayalı ekonomik
yapısında son yıllarda çok köklü değişiklikler meydana gelmiştir.Tarımın il ve
bölge ekonomisi açısından sahip olduğu
kilit rol devam etmekle birlikte sanayi
yapısında gözlemlenen bu çeşitlenme eğilimi istihdam ve katma değer açısından
da olumlu gelişmeleri beraberinde getirmiştir. 1960’lı yıllarda pamuk çırçırlama
tesislerine dayalı sanayi yapısı ve halıcılık
ağırlıklı dokuma sektörü daha sonra tekstil ve konfeksiyon alanlarında da yoğunlaşarak gelişmiştir.
Manisa Ticaret ve Sanayi Odası’nın
girişimleriyle 1970 yılı sonunda altyapısı
tamamlanarak hizmete açılan Manisa Organize Sanayi Bölgesi, geleneksel sanayi
yapısının değişmesinde belirleyici bir rol
oynamıştır. İzmir’deki sanayi alanlarının dolması, arsa maliyetleri, İzmir’e ve
limana yakınlık nedeniyle kısa sürede
bir çekim alanı yaratan Manisa Organize Sanayi Bölgesindeki 133 adet fabrika
ve tesislerde 2006 yılı itibarıyla toplam
23.000 civarında işçi çalışmaktadır.
Soma Linyit Kömür İşletmeleri ve
Termik Santraller, Manisa Pamuklu
Mensucat Fabrikası gibi önemli sınai tesislerin yanında furfural üreten bir tesis,
Türkiye’nin en kaliteli ürünlerini veren
toprak, seramik ve sıhhi tesisat, çeşitli gıda, plastik, kimya, ayakkabı, metal
(valf, teleskopik silindir, çelik kapı, çelik
hasır, çelik makas, bağlantı elemanları
vb.) tarım makineleri, ambalaj , elektrik
aletleri ve motorları, fork-lift, alüminyum
ve çelik döküm, elektronik, beyaz eşya,
otomotiv yan sanayi, tekstil,deri, yonga
levha, maden istihraç gibi çok çeşitli dallarda sanayi tesisleri mevcuttur.
C. Tarım Ve Hayvancılık
İl topraklarının %39’u tarıma elverişli olan Manisa’da toplam arazi-
101
MANİSA ‘09
nin 523.802 hektarı tarım alanı iken,
261.068 hektar alan ise tarım dışı kullanılmayan alan olup, 10.568 hektar alan
nadasa bırakılmaktadır. Manisa, seracılık
açısından bölgede 10 il arasında 7. sırada
yer almaktadır. 2000 yılı verilerine göre
Manisa ilinde gübre kullanımı toplam
211.721 ton olarak gerçekleşmiştir. Gübre kullanımının türlerine göre dağılımı
aşağıda sunulmaktadır.
Manisa ilinin tarımsal yapısı ve bitkisel üretim değerleri incelendiğinde, toplam pazarlanan bitkisel üretim değerinin
%57’sinin meyvelerden, %23,9’unun tarla ürünlerinden, %19,1’inin ise sebzelerden oluştuğu görülmektedir.
Toplam pazarlanan bitkisel üretim
içinde en yüksek paya sahip olan meyvelerin dağılımı incelendiğinde, üzümsü meyvelerin %75,27’lik paya sahip
olduğu, bu kategoride yer alan üzümün
1.121.116 tonluk üretim, 179.962.661
milyon TL’lik değer ve %99,5’lik pay ile
ilk sırada yer aldığı görülmektedir. Meyveler içinde 2. sırayı %21,88’lik pay ile
taş çekirdekliler almaktadır. Bu kategoride 134.978 tonluk üretimi, 40.761.601
milyon TL’lik değer ve %76’lık pay ile
zeytin en önemli meyve olarak dikkat
çekmektedir. Toplam pazarlanan bitkisel
üretim içinde %37,8’lik paya sahip olan
tarla ürünlerinin dağılımı incelendiğinde
%88,50’lik pay ile endüstriyel bitkilerin
ilk sırayı aldığı görülmektedir. Endüstriyel bitkiler içinde 49.045 ton üretim,
84.050.178 milyon TL değer ve %63’lük
pay ile tütün, 155.570 ton üretim,
48.679.157 milyon TL değer ve %37’lik
pay ile pamuk ilk iki sırayı almaktadır.
Sebzelerin içinde %83,50’lik paya sahip olan meyvesi yenen sebzeler ilk sıradadır. Bu kategoride 544.724 ton üretim ve
42.281.016 milyon TL değer ile domates
ve 121.224 ton üretim, 12.654.088 milyon TL değer ile kavun en önemli iki sebze olarak dikkat çekmektedir.
Manisa ilinde hayvancılık sektöründe
kullanılmak üzere toplam 11.081 hektarlık alanda yem bitkileri ekilmektedir.
2000 yılında 18.926 ton hasıl, 24.845
ton yeşil ot ve 10.293 ton kuru ot üretilmiştir.
Manisa ilinin canlı hayvan varlığı in-
102
tarafından gerçekleştirildiği görülmektedir. İl ayrıca, bölgenin canlı hayvanlar üretim değerinin yaklaşık %17’sini,
bitkisel üretim değerinin ise yaklaşık
%18’ini yaratmaktadır. İlin hayvansal
ürünler üretim değerinin toplam üretim
değeri içindeki payı Ege ve Türkiye rakamlarının üzerindedir. İl, toplam tarımsal üretim değeri sıralamasında Türkiye genelinde 5. sıradadır.
Ormancılık
Manisa ili sınırları içinde 208.441
hektar verimli orman alanı, 288.688
hektar verimsiz orman alanı bulunmaktadır. İlin orman varlığından elde edilen
orman ürünleri ve sağlanan katkı aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
D. Turizm
celendiğinde, sığırın 20.388.811 milyon
TL değer ve %39’luk pay ile 1., tavuğun
18.251.183 TL. değer ve %35’lik pay ile
2. sırada yer aldığı görülmektedir.
Manisa ili hayvansal ürünlerinin pazarlanan değeri içinde et %46, beyaz et
%31, yumurta %14 ve süt %7,5 pay ile
ilk dört sırayı almaktadır.
Manisa ilinde 2006 yılında cari fiyatlarla toplam tarımsal üretim değeri
3.319.007.770 milyon TL’dir. Bunun
2.575.474.080 milyon TL’sini bitkisel
üretim, 5.014.810 milyon TL’sini canlı
hayvanlar üretimi, 738.518.880 milyon
TL’sini de hayvansal ürünler üretimi
oluşturmaktadır. Bitkisel üretim değeri
ile canlı hayvanlar üretim ve hayvansal
ürünler üretim değerleri incelendiğinde
Ege Bölgesi’nin hayvansal ürünler üretim
değerinin yaklaşık %23’ünün Manisa ili
Manisa Batı Anadolu’da Spil Dağı ile
Gediz Nehri arasındaki konumu ile, Ege
Bölgesinin ulaşım bakımından önemli bir noktasında bulunmaktadır. Zirai,
ticari ve sanayi açısından gelişmiş olan
bölgenin tarihi M.Ö. 3000 yıllarına dek
inmektedir. İlde Hitit, Frig, Lidya, Makedon, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı uygarlıklarına ait izler bulunmaktadır. Tarih boyunca kültür ve sanatın
yoğunlaştığı, ticaret yollarının geçtiği
Manisa, kültürel ve doğal zenginlikleri
ile turizm açısından ilgi çekici imkanlar
barındırmaktadır.
İlde yer alan önemli kültürel ve turistik mekanlar arasında Manisa Arkeoloji
Müzesi, Sardes – Salihli, Aigai – Merkez
İlçe, Philadelphia – Alaşehir,
Sidas - Demirli / İcikler Köyü Tepe
Mezarlığı – Akhisar.
E. Manisa İli Ekonomik Göstergelerinin Genel Değerlendirmesi
Manisa ilinde 2000 yılı Gayri Safi
Yurtiçi Hasıla cari fiyatlarla 2.598.540
milyar liradır. Kişi başına düşen Gayri
Safi Milli Hasıla ise yine aynı yılın fiyatlarıyla, 2.062 milyon liradır.
İller itibarıyla belirli yıllara ilişkin
kişi başına gayri safi yurt içi hasılaya
ilişkin veriler aşağıdaki tabloda yer almaktadır. 2000 yılında Kamu Yatırım
Harcamaları 6.863 milyar lira iken, bu
rakam 2001 yılında 10.626 milyar lira
olarak gerçekleşmiştir. Kişi başına düşen
kamu yatırım harcamaları 2000 yılında
5 milyon lira ile Türkiye genelinde 73.
sırada yer almaktadır. Son yıllarda önemli atılım yapan Manisa ilinde kamu yatırımlarına ilişkin istatistiki bilgiler aşağıdaki tabloda yer almaktadır. 2000 yılında
genel bütçe gelirleri 176.980 milyar lira
iken, bu rakam 2001 yılında 260.414
milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Kişi
başına genel bütçe gelirleri 2000 yılında
140 milyon lira ile, Manisa ili tüm iller
arasında 27. sırada yer almaktadır.
Ege Bölgesi’nde iller düzeyinde bakıldığında, genel bütçe gelirine katkı açısından İzmir’in en önemli kaynak aktarıcı
olduğu görülmektedir.
Diğer illerin kamu harcamalarından
aldıkları payın ödedikleri vergiler ile karşıladıkları kısım 2005’te Afyon’da yüzde
53, Uşak’ta yüzde 66, Kütahya’da yüzde
74, Aydın’da yüzde 73, Denizli’de yüzde
89’u bulmuştur. Bu illere kaynak transferi yaşanırken Muğla, aldığı harcamanın
yüzde 21 üstünde kaynak aktarmıştır.
Manisa’nın harcamalardan aldığı pay ile
gelire katkısı ise başa başa (yüzde 94)’a
yakındır. Bu durum ise Manisa’yı İzmir
ilinden sonra bölgenin en cazip ve göçe
maruz kalan şehri durumuna getirmiştir.
2000 yılında teşvik belgeli yatırımlar
belge adedi 68, yatırım miktarı 67.841
milyar lira olup, 2529 kişiye yeni istihdam yaratılmıştır. 2001 yılında ise teşvik belgeli yatırımlarda, belge adedi 38’e
düşerken, yatırım miktarı 100.567 milyar liraya çıkmış, ve 2.016 kişiye istihdam yaratılmıştır. Teşvikli yatırımlarda
%4 oranında, İstihdamda %20 ve belge
sayısında %44 oranında azalış meydana
gelmiştir.2005 yılı itibarıyla Manisa’da
yatırım teşviklerinden yararlanan firma sayısı 547 iken, 2006 sonu itibarıyla teşvik belgeli toplam yatırım sayısı
379’dur.
Toplam banka mevduatı 2000 yılında
(2001 yılı fiyatlarıyla) 679.832 milyar
liradır. Kişi başına düşen toplam banka
mevduatı ise 539,5 milyon liradır. Toplam banka kredileri 328.365 milyar lira
olup, kişi başına düşen toplam banka kredileri 260,6 milyon liradır.
İl bazında Gayri Safi Yurtiçi Hasıla,
bir yıl içerisinde, ilde üretilen tüm nihai
mal ve hizmetlerin parasal değeri olarak
tanımlanmaktadır. 2000 yılında Manisa
ilinde cari fiyatlarla, kişi başına düşen
GSYİH 2.067.355 bin liradır. Türkiye
genelinde cari fiyatlarla kişi başına düşen
GSYİH değeri 1.760.850 liradır. Bu durumda Manisa ilinde 2000 yılı itibariyle
kişi başına düşen GSYİH Türkiye ortalamasının %17 üzerinde olup ve 81 il arasından 1987 yılı fiyatlarıyla 10. sırada
bulunmaktadır.
Türkiye ortalaması ile Manisa ili arasında kişi başına düşen GSYİH’deki bu
fark Manisa ilinin sahip olduğu imalat
sanayi ve tarım potansiyeline bağlanmaktadır. Bu tablodaki dikkat çekici unsurlardan biri, Manisa ilinin Türkiye ekonomisinin 1999 yılında yaşadığı krizden
ağır bir biçimde etkilenmeyerek –3.8 oranında küçülmesidir. Bunun sebebi Manisa ilinin ihracata yönelik çalışmasıdır
denebilir. Onu takip eden yılda yine Türkiye ortalamasının üzerinde bir büyüme
hızı (8.8) yakalamıştır.
Dolar bazında incelendiğinde ise
1998 yılında ulaşılan 3804 dolar seviyesine 2001 yılı itibariyle dahi henüz ulaşılamadığı görülmektedir.
F. Manisa İli Fiyat Hareketleri
Bir ilde fiyatlar genel seviyesinde
meydana gelen değişiklikler, fiyat endeksleri (toptan, tüketici) yolu ile takip edilmektedir. Bu endeksler Devlet İstatistik
Enstitüsü tarafından hesaplanmakta,
Türkiye geneli ve 19 seçilmiş il için her
ay açıklanmaktadır. Manisa ili bu 19 il
arasında yer almaktadır.
G. Maliye: Kamu Yatırım Tahsisi,
Genel Bütçe Gelirleri, Vergi Tahakkuk
ve Tahsilatı
Manisa ilinde 1995- 2001 yılları arasında yapılan kamu yatırım harcamaları
toplamı cari fiyatlarla yaklaşık 31 trilyon,
2001 yılı fiyatları ile ise yaklaşık 110
trilyon liradır. 2001 yılı sabit fiyatları
ile Manisa ili Kamu yatırım harcamaları 1995-1998 arasında sürekli bir azalış
göstermiştir. Özellikle 1998’den 1999’a
gelindiğinde Kamu yatırım harcamaları
%64’lük bir azalış göstermiştir.
Kamu yatırım harcamaları 2000 yılında yükselişe geçmiş fakat bu artışı
2001 yılında sürdürememiştir. Türkiye
genelinde iller, 1990-2001 yılları toplam
kamu yatırım harcamalarına göre sıralandığında Manisa, 2001 yılı fiyatlarıyla
toplam 455.647 milyar lira ile 20. sıra-
103
MANİSA ‘09
da yer almakta, aynı zamanda çalışmaya konu olan 10 il arasında ise İzmir,
Muğla ve Balıkesir’i takiben 4. sırada
bulunmaktadır.
Manisa ili 1995-2001 yılları toplam
Genel Bütçe Gelirleri, 2001 yılı fiyatları ile 1.926.065 milyar liradır. Aynı
yıllar arasında Ege Bölgesinin aldığı
toplam Genel Bütçe Gelirlerinin, 2001
yılı fiyatları ile yaklaşık % 6,3’ünü Manisa ili almıştır. Türkiye genelinde illerin aldığı 2001 yılı fiyatları ile Genel
Bütçe Gelirleri sıralamasında Manisa ili
14. sırada bulunmakta, çalışmaya konu
olan 10 il içerisinde ise 3. sırada yer almaktadır.
H. Dış Ticaret
Manisa ilinde ithalatı saç, kombi
yedek aksam ve parçaları, çamaşır makinesi yedek aksam ve parçaları, matbaa
mürekkebi, alüminyum kapak, alüminyum saç, elektronik teneke, yağlama
müstahzarları, TV tüpü, kimyevi madde, kumaş iplik ve astar, dekor kağıdı,
ham ayçiçek yağı, müzik seti, koyun ve
inek derisi, içecek konsantresi, yatırım
makineleri ve aksamları, boya ve vernikler teşkil etmektedir.
2001 yılı itibariyle Manisa ilinde
ihracat 23.287 bin dolar olarak gerçekleşmiştir. İhracatı özellikle çeşitli ses
ve video bant ve kasetleri, yaprak yay,
kombi, kombi aksam ve parçaları, anorak, akümülatör, otomotiv yedek parça
,su ısıtıcısı, mutfak robotu, mini çamaşır makinesi, vantilatör, turşu, zeytin,
alkolsüz içecekler, cam, ay çiçek yağı ve
üzüm vb.kuru meyve başta olmak üzere
gıda maddeleri teşkil etmektedir. Manisa ilinin dış ticareti incelendiğinde
ithalatın ihracatın yaklaşık 10 katı kadar olduğu göze çarpmaktadır. Manisa
Organize sanayi bölgesindeki bazı firmaların üretimlerinde ithal hammadde
ve malzeme kullanımı bu farkı ortaya
çıkarmaktadır.
2000 yılından itibaren Manisa ilinde dış ticaret (ithalat –ihracaat) verileri
aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
Manisa ilinin 2006 yılı sonu iti-
104
barıyla dış ticaretine ilişkin veriler ise
aşağıdaki tabloda yer almaktadır. 2001
yılında teşvikli yatırım tutarı bir önceki
yıla göre %6 artan Ege Bölgesinde, sadece Muğla ve Uşak’ta teşvik belgeli yatırımlarda artış görülürken, Manisa da
dahil olmak üzere diğer illerde azalma
görülmektedir. Manisa ilindeki azalış
% 4 olarak gerçekleşmiştir.İstihdamdaki düşüş yatırımlardaki düşüşten daha
fazla oranda (%20) gerçekleşmiştir.
Türkiye geneline bakıldığında teşvikli
yatırımlardaki azalış %21, istihdamdaki azalış ise % 46’dır.
Bu durumda Manisa ilinin teşvik
belgeli yatırımlarla ilgili performansı
Türkiye genelinin üzerindedir. 2006
sonu itibarıyla teşvik belgeli toplam
yatırım sayısı 379 olup, bunların sektörel dağılımı ise aşağıdaki tabloda yer
almaktadır.
Teşvik belgeli yatırımların sektörel
dağılımına bakıldığı zaman, toplam
yatırımın yaklaşık olarak %82’sinin
imalat sanayiine ait olduğu görülmektedir. İmalat sanayii içinde ise en yüksek
yatırımın 35.399 milyar TL ile Madeni Eşya alt sektörüne yapıldığı göze
çarpmaktadır. İmalat sanayii içinde en
tüksek istihdam düzeyini sağlayan alt
sektör yine madeni eşya alt sektörüdür.
Hizmetler sektörü, toplam yatırım miktarı ve istihdamı bakımından imalat sanayiinden sonra 2. sırada gelmektedir.
Manisa iline yapılan 100.567 milyar TL’lik teşvikli yatırımın yaklaşık
olarak %55’i komple yeni yatırım niteliğindedir. Komple yeni yatırımlardan
sonra ise %43,3 oranındaki tevsi yatırımları göze çarpmaktadır.
İ. İç Ticaret
DİE verilerine göre, Manisa ilinde
2000 yılında yeni kurulan şirketlerin
ekonomik faaliyet alanları itibarı ile
dağılımına bakıldığında 65 şirketin
toptan ve perakende ticaret, 26 şirketin
imalat, 21 şirketin inşaat, 18 şirketin
ulaştırma, depolama ve haberleşme, 11
şirketin gayrimenkul kiralama, 9 şirketin finansal aracılık faaliyetleri, 7 şirke-
tin eğitim, 6 şirketin otel ve lokanta, 4
şirketin sağlık hizmetleri ve diğer sosyal
hizmetler, 3 şirketin tarım – ormancılık, 3 şirketin madencilik ve taşocakçılığı alanlarında faaliyette bulunmak
üzere kurulduğu belirlenmiştir.
J. Para – Banka İstatistikleri
Manisa İli Toplam Banka Mevduatı ve Banka Kredileri
Türkiye genelinde iller bazında,
2000 yılı kişi başına toplam banka mevduatı (2001 yılı fiyatları ile) sıralamasında İstanbul, Ankara , İzmir, Kocaeli
ilk dört sırada yer alırken Manisa ili 35.
sırada bulunmaktadır. Çalışmaya konu
olan illerin kişi başına toplam banka
mevduatı sırası ile İzmir, Aydın, Muğla,
Denizli, Balıkesir, Çanakkale, Manisa,
Afyon ve Kütahya’dır. Kişi başına toplam banka kredisi Manisa ilinde gerek
Ege Bölgesi,gerekse Türkiye ortalamasının çok altında gerçekleşmektedir.
Türkiye genelinde iller bazında,
2000 yılı kişi başına toplam banka kredileri (2001 yılı fiyatları ile) sıralamasında Manisa ili 28. sırada bulunmaktadır. Manisa ilinde kişi başına düşen
banka mevduatı yaklaşık 540 milyon
lira iken, kişi başına düşen banka kredisi 260 milyondur. Buna göre Manisalıların kredi kullanmakta çekimser
davrandıkları söylenebilir.
2006 yılı sonu itibarıyla Manisa ilinde toplam 95 banka şubesi bulunmakta
olup, bunlara ilişkin toplam mevduat ve
kredi miktarları aşağıdaki tabloda yer
almaktadır.
K. İstihdam İstatistikleri ve Sosyal
Güvenlik
Sosyal Güvenlik, herkesin sosyal
ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılayacak
tarzda bugün ve geleceğinin güvence
altına alındığı bir sistemler bütünüdür.
Manisa’da ülkemizde kurulmuş üç büyük sosyal sigorta kurumundan ( BağKur, SSK, Emekli Sandığı) emekli aylığı alanların ve sigortalıların 2006 yılı
sonu itibarıyla durumu aşağıdaki tablo-
larda sunulmuştur. 2000 yılı itibariyle
Manisa ili Türkiye genelinde toplam aktif sigortalı sayısına göre sıralandığında
10. sırada yer almaktadır. Çalışmaya
konu olan iller arasında ise İzmir’i takiben 2. sırada bulunmaktadır. Toplam
emekli aylığı alanların sayısına göre
Türkiye genelinde sıralandığında ise
15. sırada yer almaktadır.
Manisa ilinde belediye sınırları
içinde bina, konut ve belediye sayıları incelendiğinde, 1984 – 2000 yılları
arasında bina sayısının %48,9, konut
sayısının %94,9, belediye sayısının da
%64,7 oranında arttığı görülmektedir.
L. İnşaat İstatistikleri
1984-2000 yılları arasında Türkiye’ deki toplam bina sayısında %78
oranında bir artış görülürken, Manisa
ilinde Toplam bina sayısı yaklaşık olarak %49,2 oranında artış göstermiştir.
Gerek Türkiye gerekse Manisa ilinde binanın kullanım amacına göre en büyük
pay konuta aittir. 2000 yılında tümü
işyeri binalarının toplam bina içindeki
payı, Türkiye için %10,3 olarak gerçekleşirken bu oran aynı yıl Manisa ili için
%9,9 olarak gerçekleşmiştir. 2000 yılı
itibariyle Türkiye’deki eğitim-kültür
amaçlı bina sayısının toplam bina sayısı içindeki payı binde 3,8’dir. Manisa
ilinde ise, 2000 yılında eğitim-kültür
amaçlı binaların sayısı toplam bina sayısının binde 3,3’ü olmuştur. Türkiye’de
1984 yılına göre 2000 yılında sağlık
amaçlı bina sayısında %185,7 oranında
artış görülürken, Manisa ilinde bu artış
oranı %204,5 olarak gerçekleşmiştir.
İLLER ARASI ÜRÜN VE
HİZMET AKIMLARI
Manisa coğrafi olarak İzmir’i ve
hinterlandındaki diğer illeri İstanbul’
ve Ankara gibi iki büyük ilimize ve Ege
Bölgesi’nin kuzeyindeki ve doğusundaki diğer illere bağlayan ana ulaşım yolları üzerinde önemli bir geçiş noktasıdır. Komşu veya yakın iller olan İzmir,
Balıkesir, Manisa, Uşak, Afyon başta
olmak üzere çok sayıda ilimizle ticaret
ve sanayi açısından yoğun bağlantılar
içindedir. İlin tarım ağırlıklı ekonomik
yapısı dikkate alındığında, Türkiye’nin
birçok ili ile ticari bağlantılarının
özellikle tarım, hayvancılık, makine
imalat,elektronik,beyaz eşya,toprak sanayi ve gıda işleme başta olmak üzere
gelişmiş olduğu görülmektedir. İzmir limanı aynı zamanda ilin ihracata yönelik
hammadde ve işlenmiş ürünlerinin dış
pazarlara ulaştırılması amacı ile yoğun
biçimde kullanılmaktadır.
SONUÇ
Manisa, en eski zamanlardan bu
yana üzüm, zeytin ve hububat ağırlıklı
bir tarımsal yapıya sahip olmuştur. 19.
yüzyılda il tarımına tütün ve pamuk
gibi iki sanayi bitkisi katılmış ve ilin
ekonomik kaderi değişmeye başlamıştır.
Bu iki ürün il’de, para ve pazar ekonomisinin, modern tarım ve tarımsal ihracatın gelişmesi yolunu açmıştır. Sonraki yıllardaki sebze ve meyve ekilişleri
ile Manisa gerek çeşit, gerek miktar,
gerekse üretim değeri olarak Türkiye tarımının en önemli merkezlerinden biri
olmuştur.
İl’de, 20. yüzyılla birlikte başlayan
bugünkü anlamda sanayileşme çalışmaları, 1950-1960 arasında hizmete alınan Demirköprü Barajı ve Hidroelekt-
rik Santralı ile Soma Termik Santraları
sayesinde hız kazanmıştır. Manisa’nın
ekonomik kaderi 1970’li yıllarda kurulan Organize Sanayi Bölgesi ile değişme
yoluna girmiştir. Büyümesini hızla sürdüren Manisa OSB bugün için 20.000’i
aşan çalışanı, 5 milyar doları aşan dış
ticaret hacmi ile ülkemizin en büyük sanayi üretim tesislerinden biridir. Arıtma tesisleri, enerji santralı, doğalgaz
kullanımı, limana yakınlığı, yapımı süren demiryolu bağlantısı ve mükemmel
işletme anlayışıyla Manisa OSB, başta
yabancı sermaye olmak üzere büyük bir
yatırımcı teveccühü ile karşı karşıyadır.
Kalite yönetimi, çevre yönetimi, iş sağlığı ve iş güvenliği yönetimi alanlarında
aldığı üç uluslararası kalite belgesi ile bu
alanda ülkemizdeki ilk ve tek bölgedir.
Bir yandan altyapı çalışmaları, öte
yandan parsel tahsis, tesis yapımı üretim çalışmaları devam eden Akhisar,
Turgutlu ve Salihli Organize Sanayi Bölgeleri ile planlama safhasındaki
Kula ve Soma Bölgeleri, Manisa İlini
sanayi yatırımları için çok cazip bir hale
getirmektedir. Bu bölgelerin gelişmesiyle Manisa imalat sanayi hem il düzeyine
dengeli biçimde dağılacak hem de istihdam imkanları artacaktır.
Yapımı devam eden, 14.423 ha.
arazinin sulanmasını sağlayacak olan
Akhisar-Gördes Barajının tamamlanmasıyla il tarımındaki üretim kapasiteleri büyüyecek, ürün çeşitliliği ve üretim
miktarları artacaktır. Buna bağlı olarak
tarımsal sanayi ve tarımsal ürün ihracatı daha hızlı gelişecektir.
Manisa ilinde altyapı sorununun yaşanmaması, ulaşım kolaylığı olması, arsaların ucuz olması ve enerji sorununun
olmaması, 2004 yılında İlin, Financial
Times dergisinin düzenlediği proje yarışmasında 200 dünya kenti arasında
“Yatırım Yapılabilir En İdeal Kent” seçilmesini sağlamış; fDi Magazine Dergisinin düzenlediği Geleceğin Avrupa
Şehirleri ve Bölgeleri 2006-2007 Yarışmasında, Manisa süregelen başarılarına
yenilerini ekleyerek yarışma sonucunda
dört ayrı ödüle layık görülmüştür.
105
MANİSA ‘09
EGE EKONOMİYİ GELİŞTİRME VAKFI
MANİSA İLİ ÇALIŞMALARI
EGE BÖLGESİ GELİŞİM PROJESİ 2000 – 2005
Manisa Stratejik Hedef Toplantısı
Manisa Önceliklendirme Toplantısı
Bölgesel Diyalog Konferansı - Afyonkarahisar
Tarım ve Hayvancılık Sektör Toplantısı - Aydın Turizm Sektör Toplantısı -Marmaris
Jeotermal Sektör Toplantısı - Kuşadası
Madencilik Sektör Toplantısı – Kuşadası
30 Haziran/1 Temmuz 2001 46 Katılımcı ile yapılmıştır.
13 Nisan 2003
35 Katılımcı ile yapılmıştır.
4/6 Temmuz 2003 Üye illerden 84 katılımcı ile yapılmıştır.
2/3 Nisan 2005 Üye illerden 57 katılımcı ile yapılmıştır.
16/17 Nisan 2005 Üye illerden 54 katılımcı ile yapılmıştır
14/15 Mayıs 2005 Üye illerden 29 katılımcı ile yapılmıştır.
14/15 Mayıs 2005 Üye illerden 30 katılımcı ile yapılmıştır.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006
Avrupa Birliği Bilgilendirme Semineri
28/29 Haziran 2006 80 katılımcıya sertifika verilmiştir.
19 Mart 2008 21 Kasım 2008
132 Katılımcıya sertifika verilmiştir.
35 katılımcı ile yapılmıştır.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008
KOBİ / Lojistik AB Uyum Semineri
Lojistik Yuvarlak Masa Toplantısı EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006
EGEV’in üyesi olan illere dönük
olarak hazırladığı programlar kapsamında aday üye statüsünde bulunduğumuz
Avrupa Birliği konusunda seminerler verildi. Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği
Eğitimi başlığı altında yapılan toplantılar Philip Morris/Sabancı’nın destekleri
ve ESİAD işbirliği ile gerçekleştirildi. Bu
kapsamda 28-29 Haziran 2006 tarihlerinde yapılan eğitimde 80 kişilik katılım
sağlanırken iki günlük eğitim ilk gününde Prof.Dr. Haluk GÜNUĞUR Avrupa
Bütünleşmesine Giden Yol, AB’nin Genişlemesi, Avrupa Birliği’nin Kurumsal
Yapısı, Avrupa Anayasası, Türkiye-AB
İlişkileri konularını anlattı.
İkinci gün yapılan eğitimlerde ise
Prof. Dr. Canan BALKIR AB’nin Ti-
106
MANİSA İLİ KATILIMCI PROFİLİ
SEKTÖREL DAĞILIM
13
2
YAŞ DAĞILIMI
10
9
Kamu
Eğitim
Yerel Yönetim
Sivil Toplum
Özel sektör
Basın
1
9
11
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008
EGEV’in üye illerdeki faaliyetine dayalı olarak Philip Morris/Sabancı’nın bir
sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği
eğitim programının EGEV Üyesi olan illerde gördüğü ilgi yeni ortak projeleri de
beraberinde getirdi. EGE’ nin her ilinde
temasta bulunduğumuz yerel odakların
güçlü desteği, seminerler sırasında ortaya
atılan yeni fikirler ve öneriler, bölge illeri-
20'li yaşlar
30'lu yaşlar
40'lı yaşlar
50'li yaşlar
60'lı yaşlar
6
97
caret Politikası, Ortak Gümrük Tarifesi,
Koruma Tedbirleri, Sektörel Uygulamaları; Prof. Dr. İge PIRNAR AB’nin Turizm
Politikaları, Türkiye’nin Uyması Gereken
Kurallar; Doç.Dr. Yaşar UYSAL AB’nin
Tarım Politikaları, Tam Üyeliğin Türk
Tarımına Olası Etkileri; Yrd.Doç.Dr.
Esin TAYLAN AB’nin Rekabet Hukuku
Politikası, Gümrük Birliği ve Rekabet Kuralları, Rekabetin Korunması Hakkındaki
Kanunun Amacı, Yapısı, Muhatapları ve
Uygulamaları, Muafiyet, Hakim Durumun Belirlenmesi; Yrd.Doç. Dr. Berna
KIRKULAK AB’nin KOBİ’ ler ve Rekabet Politikası, Girdi Maliyetleri, Krediler,
Çin Faktörü, Kur Riskinden Korunma,
AB Fonlarından Yararlanma, E-ticaret,
Rekabet Stratejileri konularında katılımcıları aydınlattılar.
1
84
nin sorunlarına yönelik yeni çözümlemelerin araştırılması istekleri, bizi bu sosyal
sorumluluk projelerini genişleterek sürdürme konusunda teşvik etti.
19 Mart 2008 günü ESİAD işbirliği
ile Manisa’da yapılan eğitimde Sabah bölümünde Prof. Dr. Canan BALKIR, öğrencilerin yoğun sorularını cevapladığı enteraktif bir sunum gerçekleştirdi. Türkiye-AB
ilişkilerinin kısa tarihçesi, AB’ye üyelik
süreci, müzakereler, Türkiye’yi diğer aday
ülkelerden farklı kılan unsurlar, Gümrük
Birliği’nin etkileri, üyelik sürecinde temel kaygılar ve tartışmalar, AB ve Türk
kamuoyunun üyelik sürecine yaklaşımları
konularında katılımcılara bilgi aktarıldı.
Öğleden sonra düzenlenen ikinci bölümde
Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof.
Dr. Mustafa YAŞAR TINAR AB KOBİ
politikası, KOBİ’leri etkileyen politikalar,
finansal destekler konularını anlattı.
2008 yılında ilk kez işlenen “lojistik”
konusunda ise Dokuz Eylül Üniversitesi
Deniz İşletmeciliği ve Yönetimi Yüksekokulu öğretim görevlisi Prof. Dr. Güldem
CERİT; dünyada lojistik yapılanma ve
ülkelerin konumu, lojistikte temel kavramlar ve tanımlar; işletme fonksiyonları,
müşteri hizmet düzeyi ve kalite, tedarik
zinciri yönetimi ve örnekler ile Türkiye’de
lojistik yapılanma ve stratejiler hakkında
bilgiler içeren bir sunum yaptı. Sektörü
temsilen, deneyimlerini paylaşmak üzere
seminere katılan MOSBAR Lojistik’ten
Hüseyin İŞTEERMİŞ, Manisa Organize
Sanayi Bölgesi’nde kurdukları MOSBAR
Lojistik Köyü’nü ne amaçla ve nasıl kurduklarını fotoğraflar eşliğinde katılımcılara tanıttı. Sunumunun ikinci kısmında
İŞTEERMİŞ, diğer projeleri olan BALO
(Batı Anadolu Lojistik Organizasyonlar)
örgütlenmesini tanıttı. Seminer Prof.
Dr. TINAR ile İŞTEERMİŞ’in birlikte
yürüttükleri soru-cevap oturumu ile sona
erdi.
21 Kasım 2008 tarihinde Lojistik sektörünün 35 yetkilisi ve Manisa Valisi Sn.
Celalettin GÜVENÇ, Vali Yardımcısı Sn.
Turan EREN, Vali Yardımcısı Sn. Kadri
CANAN, Manisa Milletvekili Sn. Şahin
MENGÜ ‘nin katılımı ile bir yuvarlak
masa toplantısı düzenlendi.
Ege Bölgesinin önde gelen lojistik
firmalarının üst düzey yetkilileri ile sektörle ilgili kamu kuruluşları yetkililerinin
bir araya geldiği bu özel toplantıda İzmir
Limanı sorun ve çözümleri, tren bağlantıları, gümrükler hakkında görüş ve çözüm
önerileri tartışıldı. Sektörde diyalog imkanı sağlayan toplantıdan çıkan sonuçların
takibi istendi.
107
MUĞLA ‘09
Muğla, Karia bölgesinin en
eski şehirlerinden biridir. Eski kayıtlarda
adı “Mobolia” olarak geçmektedir
Muğla
Kral Mezarları / Dalyan
108
Malazgirt savaşından sonra,
Anadolu’ya yayılan Türklerden bir kol,
Muğla kıyılarına yönelmiştir.
1284 yılında Menteşe Bey, Aydın’dan
sonra Muğla’yı da ele geçirmiş ve bu
tarihten sonra “Menteşe” adıyla
anılmaya başlanmıştır.
Dalyan
TARİHİ VE COĞRAFİ YAPISI
M
uğla, Karia bölgesinin en eski şehirlerinden biridir. Eski kayıtlarda adı “Mobolia” olarak geçmektedir. M.Ö. 3400 yıllarında, bölgeye başında “Kar”
isimli bir liderin bulunduğu bir kavim yerleşmiştir.
M.Ö.1000 yıllarında Dor’lar bölgeye hakim olmuşlar, M.Ö.228’den
sonra Bergama Roma birliğine katılmış ve M.Ö.133 yılında bir Roma
eyaleti olmuştur.
Malazgirt savaşından sonra, Anadolu’ya yayılan Türklerden bir kol,
Muğla kıyılarına yönelmiştir. 1284 yılında Menteşe Bey, Aydın’dan
sonra Muğla’yı da ele geçirmiş ve bu tarihten sonra “Menteşe” adıyla
anılmaya başlanmıştır. 1451 yılında Osmanlı idaresine giren Muğla,
Cumhuriyetin ilanı ile 1923 yılında il statüsüne kavuşmuştur. Muğla
ili toprakları iki coğrafi bölgemiz içersinde yer almaktadır. Marmaris,
Köyceğiz, Dalaman, Fethiye ilçeleri Akdeniz bölgesine, ilin geriye kalan büyük bölümü ise Ege bölgesine dahildir. Kıyı girintili, çıkıntılı
ve uzundur. (1.124 km.)
Önemli Körfezleri Önemli Yarımadaları Önemli Akarsular Gölleri Yüzölçümü Çevresindeki İller : Mandayla (Güllük), Kemre (Gökova),
Marmaris, Fethiye.
: Bodrum, Datça
: Akçay, Çine Çayı, Eşen Çayı,
Namnam ve Dalaman Çayı.
: Bafa, Köyceğiz,
: 13.247 km2
: Aydın, Antalya, Burdur, Denizli
Muğla ilinde Akdeniz iklimi hüküm sürmektedir. Yazları sıcak ve
kurak, kışları ılık ve yağışlı geçer. Sahilden uzak ve yüksek kesimlerde
karasal iklimin özellikleri görülür. Ölçülen en yüksek sıcaklık 41.2’c,
en düşük sıcaklık -12.6’c, yıllık ortalama sıcaklık 14.9’c, yıllık nispi
nem % 61, yağış miktarı ise 1196.4 kg. dır.
Ölüdeniz-Fethiye
109
MUĞLA ‘09
İklim ve Bitki Örtüsü
Toplam 13.338 km2’lik yüzölçümüne sahip olan Muğla ili
coğrafi olarak Ege ve Akdeniz
Bölgelerinde yer almaktadır. İl
ikliminde denizin etkisi ve yükseltilerin yanı sıra yer şekillerinin uzanış durumu da önemli
bir rol oynamaktadır. Dalaman
çayının batısında Ege, doğusunda ise Akdeniz iklim özellikleri
görülen ilin iç ve dağlık kesimlerinde karasal iklim özelliklerine
de rastlanmaktadır. Denizden
ortalama yüksekliği 646 metre
olan Muğla’da özellikle Fethiye
yöresinde yılın her ayında denize girmek mümkündür.
Muğla ilinde iklim ve toprak koşulları nedeni ile çok çeşitli ve zengin bir bitki örtüsü
görülmektedir. Yörede iğne
yapraklı ormanlar, makiler ve
dikenli bitkiler yaygın olarak
bulunmaktadır.
SOSYAL YAPI
a. Nüfus
2000 yılı genel nüfus sayımı sonuçlarına göre Muğla’nın
nüfusu 717.384’tür. Nüfusun 274.963’ü şehirlerde,
442.421’i ise kırsal bölgelerde
yaşamaktadır. Muğla’da şehirleşme oranı %38 (Türkiye genelinde % 65, Ege Bölgesinde
% 62), yıllık nüfus artış hızı
‰ 24,26, kilometrekare başına düşen kişi sayısı ise 54’tür.
110
Muğla ilinin şehirleşme oranı gerek Ege Bölgesi, gerekse
Türkiye oranlarından oldukça
düşüktür. Nüfus yoğunluğu
da bölge ve ülke rakamlarının
çok altında olan Muğla ilinin yıllık nüfus artış hızı hem
bölge (‰16,42), hem de ülke
(‰18,35) oranlarının üzerindedir. İlin şehirlerinde nüfus
artış hızının ‰32,79 ve köylerinde de ‰19,31 olarak gerçekleştiği görülmektedir.
1990 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre şehir nüfusu
198.080, köy nüfusu 364.729
ve toplam nüfus da 562.809 olarak belirlenmiş olan Muğla’da
şehirleşme oranı % 35’dir. Bu
oranın 2000 yılı nüfus sayım
sonuçlarından elde edilen oranla karşılaştırıldığında (% 38),
sadece 3 puan düşük olduğu,
dolayısı ile ilde şehirleşme sürecinin oldukça yavaş da olsa
halen devam etmekte olduğu
görülmektedir.
1990 yılı nüfus sayım sonuçlarına göre, Muğla ilinin
net göç hızı ‰33’tür. Bu göç
hızı ile Muğla, Ege Bölgesinin
İzmir’den sonra en çok göç alan
2. ili durumundadır.
Muğla iline bağlı ilçelerin
1990 ve 2000 yılı nüfus göstergeleri incelendiğinde, tüm
ilçelerde nüfusun arttığı görülmektedir. Marmaris (‰63,92),
Bodrum (‰54,31) ve Datça
(‰25,88) il ortalamasının
(‰23,97) üzerinde nüfus artış
hızına sahip ilçelerdir.
İle bağlı ilçelerin nüfus yoğunluğu değerleri dikkate alındığında, Bodrum (149 kişi)
ve Ortaca (121 kişi) en yoğun
nüfusa sahipken, Köyceğiz (18
kişi) ve Datça (29 kişi) en az yoğun nüfusa sahip ilçeler olarak
görülmektedir.
Nüfus
artış
hızlarının
aynı olacağı (yılda toplam ‰
24,26; şehir ‰ 32,79 ve köy
‰ 19,31) varsayılarak bir projeksiyon yapıldığında, Muğla
ilinin toplam nüfusunun 2010
yılında 900.000’e yaklaşacağı,
2020 yılında ise 1.000.000’u
aşacağı tahmin edilmektedir.
b. Eğitim
2006-2007 Öğretim yılında, İl genelinde okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim
kapsamında eğitim veren (özel
okullar dahil) türde toplam 485
okul vardır. Bu okullarda toplam 128.683 öğrenci öğrenim
görmekte olup, 7.036 öğretmen
görev yapmaktadır. okur-yazar
oranı % 98 civarındadır.
2006-2007 Öğretim yılında, İl genelinde okulların türlerine göre dağılımı;
Okul Öncesi Resmi 9, Özel
3, İlköğretim Okulu Resmi
389, Özel 9,
Genel Lise Resmi 17,Özel 4,
Fen Lisesi 1, Anadolu Lisesi 14, Anadolu Öğretmen Lisesi 1, Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi
1, Meslek Liseleri 41’dir. 2006- 2007 Öğretim yılında 19 ilköğretim okulunda 13.047
öğrenci, Fethiye, Milas ve Ortaca ilçelerinde
bulunan genel liselerde de 4347 öğrenci ikili
öğretim görmektedir.2006 – 2007 Öğretim yılında resmi 17 lise, 14 Anadolu Lisesi, 1 Fen
Lisesi, 1 Anadolu Öğretmen Lisesi, 1 Anadolu
Güzel Sanatlar Lisesi, 41 Mesleki ve Teknik
Lise olmak üzere toplam 75 ortaöğretim kurumunda 28.891 öğrenci öğrenim görmekte
olup, bu okullarımızda 2074 öğretmen görev
yapmaktadır. 2006 – 2007 öğretim yılında ilimizde 4 özel lisede 302 öğrenci, 9 özel ilköğretim okulunda 2272 öğrenci, 8 özel ilköğretim
okulunun anasınıfında 235 öğrenci öğrenim
görmekte, 29 öğretmen görev yapmakta olup,
bu okullarımızda 346 öğretmen görev yapmaktadır.
İlimizde 3 Eğitim Uygulama Okulu ve İş
Eğitim Merkezi vardır. Bu okullarda 19 öğretmen 65 öğrenciye, 9 özel eğitim sınıfında ise
11 öğretmen 63 öğrenciye eğitim vermektedir.
İlimizde, 51 milli eğitim, 165 ilköğretim,
28’i ortaöğretim olmak üzere toplam 244 okul
lojmanı mevcuttur. Ayrıca ilimizin 8 ilçesinde
bulunan öğretmen evlerinde 457 oda ve 1.131
yatak bulunmaktadır.
Ulusal Eğitime Destek Kampanyası çerçevesinde; 08.09.2005 – 08.09.2006 tarihleri
arasında 392 meslek kursunda 10.193 kursiyer, 208 sosyal ve kültürel kursunda 6.237
kursiyere eğitim verilmiştir.
İl genelinde yaygın eğitim faaliyetlerini
yürüten, 12 Halk Eğitimi Merkezi ve (ASO),
6 Mesleki Eğitim Merkezi, 3 Mesleki Teknik
Eğitim Merkezi (METEM) olmak üzere 21
kurum bulunmaktadır. Halk Eğitim Merkezlerinde açılan 53 okuma yazma kursunda 689
kursiyer, 392 mesleki ve beceri kazandırma
kursunda 10.193 kursiyer, 208 sosyal kültürel kursunda 6.237 kursiyer, 639 sosyal ve
kültürel uygulamalar kurdunda da 133.948
kursiyere eğitim verilmiştir. İlimizde faaliyet
gösteren 6 mesleki eğitim merkezi ve 3 mesleki teknik eğitim merkezinde 8.095 çıraklık,
4.157 kalfalık, 4.417 ustalık, 1.341 usta öğreticilik belgesi verilmiştir. Kurs faaliyetleri
devam etmektedir.
Ayrıca İlimiz Turizm sektöründe ihtiyaç
duyulan vasıflı ara eleman ihtiyacını karşılamak üzere 6 dönemde 728 kursiyere çeşitli
branşlarda Otelcilik ve Turizm kursu verilmiştir. Toplam öğretim elemanı sayısı 807’dir.
(Profesör 52, Doçent 35, Yardımcı Doçent
197, Öğretim Görevlisi 170, Okutman 118,
Araştırma Görevlisi 202, Uzman 33). Ayrıca
562 idari personel görev yapmaktadır.
2006-2007 Öğretim yılında toplam öğrenci sayısı ise 21.319’dur.
Okullaşma düzeyleri okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim ile mesleki ve teknik liseler
sınıflandırması ile incelenmiştir. Muğla’da
111
MUĞLA ‘09
Muğla’da özellikle Fethiye yöresinde yılın her ayında denize girmek
mümkündür.
okul öncesi çağdaki çocukların % 10,3’ü okul
öncesi eğitim almaktadır. Bu oran Ege Bölgesi
ve Türkiye oranlarının üzerindedir. İlköğretim
okullaşma oranları açısından ise % 100,9 değerine sahip olan ilin, hem bölge hem de ülke
ortalamasının üzerinde bir değere sahip olduğu
görülmektedir.
Ortaöğretim düzeyinde hem genel amaçlı
liseler, hem de mesleki ve teknik liseler bulunmaktadır. Genel liselerde okullaşma oranı %
47,0 ile Türkiye (% 36,9) ve Ege Bölgesi oranlarının (% 39,7) oldukça üzerindedir.
Muğla’da genel amaçlı liselerde okullaşma
oranları kız ve erkek öğrenciler açısından incelendiğinde, Ege Bölgesi istatistikleri ile benzer
şekilde kız öğrencilerin okullaşma oranının erkek öğrencilerin oranından yüksek olduğu görülmektedir.
4. Sağlık
Muğla ili sağlık göstergeleri, ülkenin sağlık
göstergelerinin üzerindedir. Muğla’da bebek
ölüm hızı binde 15,52 (Türkiye’de binde 35,3),
doğum hızı binde 12,67 (Türkiye’de binde
20,5), kaba ölüm hızı binde 3,9 (Türkiye’de
binde 6,4) seviyelerindedir.
DOĞAL KAYNAKLAR
Muğla’nın en önemli madenleri krom, zımpara, mermer, boksit ve linyittir. İl genelinde
129 adet krom yatak ve zuhuru bulunmaktadır.
700.000 ton görünür + muhtemel + mümkün
rezervin bulunduğu krom yataklarından bir
kısmında üretim yapılmaktadır.
Milas civarında toplam 15.500.000 ton
112
görünür + muhtemel, Yatağan civarında ise
1.875.000 ton muhtemel zımpara rezervi bulunmaktadır.
Bölgede önemli linyit yatakları da yer almaktadır. Yılda 7.000.000 ton linyit kömürü
üretimi yapılmakta, bazı yataklarda üretilen
kömürler termik santrallerde yakıt olarak kullanılmaktadır.
FİZİKİ ALTYAPI
A. Ulaştırma
Yol Durumu
913 km. devlet ve il yolu ağında 899 km.
asfalt , 13 km. stabilize yoldur.
4.127 km. köy yolunun ise 2.432 km.si asfalt kaplama(% 59), 1.361 km.si stabilize kaplama (% 33), 297 km.si tesviye (% 7), 37 km.si
(% 1) de ham yoldur. İlimizde ayrıca 132 km.
turistik yol bulunmaktadır.
KÖY-DES (Köylerin Altyapılarını Destekleme Projesi) kapsamında 2006 Yılı itibariyle
560 km. köy yolu stabilize kaplama, 39 km. köyiçi beton parke kaplama ve 13 adet 180 metre
açıklığında köprü ile 12 adet 23 metre açıklığında menfez yapılmıştır.
2000 yılı itibarı ile, Muğla ilinde kayıtlı 13.924 özel otomobil bulunmaktadır. Onbin kişiye düşen motorlu kara taşıtı sayısı ise
1.904’tür. İl bu alanda Türkiye genelinde 3. sırada yer almaktadır. Muğla gerek özel otomobil
sahipliği, gerekse motorlu kara taşıtı sahipliği
açısından hem Ege Bölgesi hem de Türkiye ortalamalarının oldukça üzerinde değerlere sahiptir.
B. Haberleşme
Muğla ili sınırları içindeki bütün yerleşim
birimlerinde şehirlerarası ve uluslararası otomatik telefon görüşmesi yapılabilmektedir.
C. İçme Suyu
Muğla ili, içme suyu bakımından oldukça
elverişsiz şartlara sahiptir. Arazinin kalkerli yapısı, akarsuların yetersizliği sorunun çözümünü
zorlaştırmaktadır. İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği hizmet alanında bulunan 396 köyden
389 köyün içme suyu yeterli(% 98), 2 köyün
içme suyu yetersizdir (% 0,05). 5 Köyde ise İl
Özel İdaresi ve KÖY-DES olanakları ile sıhhi
içme suyu çalışmaları devam etmektedir(1,26).
Bu oran, Türkiye ve Ege Bölgesi oranlarının
altında kalmaktadır.
EKONOMİK YAPI
A. Muğla İli ve İlçelerinin
Sosyo-ekonomik Gelişmişlik Durumu
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’nın
1996 yılında yapmış olduğu “İllerin SosyoEkonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması” verilerine göre Muğla ili 76 il içerisinde
0.625896 endeksi ile 11. sırada yer almaktadır.
Tablo 13’te ise Muğla ilinde yer alan ilçelerin
DPT’nin adı geçen araştırmasındaki verilere
göre ülke genelindeki toplam 858 ilçe arasında
ve Muğla ilinde bulunan ilçeler arasındaki gelişmişlik endeksleri sıralaması sunulmaktadır.
B. Sanayi
Muğla’nın ekonomisi çok yönlü olup, turizme, tarıma, sanayi ve ticarete dayanır.
Muğla ilinde sanayi tarıma dayalıdır ve sanayi kuruluşlarının % 80’ni devlet kuruluşudur.
İmalat sanayi gelişme halindedir. Küçük sanayi
iş yeri 1500 civarındadır.
Sanayinin temelini oluşturan Küçük Sanayi Siteleri, ilimizdeki işsizliğin giderilmesinde
önemli bir role sahiptir. İl genelinde faal 1.241
işyerine sahip 9 adet Küçük Sanayi Sitesi (Muğla, Ortaca, Bodrum, Milas, Fethiye, Marmaris
Ata, Marmaris Köyceğiz ve Yatağan) bulunmaktadır. 14 adedinin yapım çalışmaları sürmektedir.
Ormancılık
Muğla ilinde 835.454 ha. Orman, 396.081
ha. Açıklık alan olmak üzere toplam saha
1.231.550 ha’dır. Toplam sahanın % 68’ni orman, % 33’ü açıklık alanlar oluşturmaktadır.
2006 yılı sonu itibarı ile Muğla Orman Bölge
113
MUĞLA ‘09
Müdürlüğüne bağlı 10 işletme Müdürlüğü ormanlarından 600.189 m3 yapacak, 154.500
ster de yakacak odun üretilmiştir.
Orman Köylüsüne 2006 yılında üretim faaliyetlerinden 227.357.000 YTL,
silvikültürel (Orman Bakımı) faaliyetlerinden 6.827.000 YTL olmak üzere toplam
34.177.000 YTL ödeme yapılmıştır. 2006
yılı Silvikültürel (Orman Bakımı) 2.859 ha.
Tabi gençleştirme, 1.872 ha. Sunii gençleştirme, 9.555 ha.
Gençlik bakımı, 4.400 ha. Kültür bakımı
ve 12.791 ha. da sıklık bakımı (Genç Meşcere
Bakımı) ayrıca 10.050 ha. Da ormanların rehabilitasyonu gerçekleştirilmiştir.
Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde 49 C Tipi mesire yeri, 3 adet milli park
ve 1 adet tabiat parkı ve 1 adet de kent ormanı faaldir.
Muğla İlinde Sanayi sektöründe 3x210
MW.lik Yatağan, 3x210 MW’lik Kemerköy
ve 2x210 MW’lik Yeniköy Termik Santralleri kanalıyla, ülkemiz elektrik üretimine yılda
12 milyar KW/h.lık elektrik enerjisi katkısında bulunmaktadır.
Muğla’da ayrıca, Fethiye-Göcek’te Üçköprü Maden İşletmesinde yılda 49 bin ton krom
TKİ-GELİ ve Yeniköy Linyit İşletmelerince
de yılda 7 milyon ton linyit kömürü üretimi
yapılmaktadır.
Son yıllarda Muğla ilinde mermer üretiminde önemli mesafeler alınmıştır. Yöredeki
mermer işleme atölyelerinin her geçen gün artış göstermesiyle, Muğla’nın Yatağan İlçesinde MERMER ORGANİZE SANAYİ BÖL-
114
GESİ kurulması çalışmalarına başlanmıştır.
Muğla ve yöresinde 80 fabrika ve 90 tane
açık ocak işletmesi faal durumdadır. Muğla
Bölgesi, mermer rezervleri ise Türkiye rezervlerinin % 20’sini kapsamaktadır. 2007
Yılı Ağustos ayı sonu itibariyle Türkiye’de
yapılan 417.407.586 milyon dolarlık ihracat
rakamının % 30’u sadece Muğla’ya aittir.
İşletilen başlıca madenleri linyit, krom,
zımpara, giofrik, boksit, kuvarsit, mika ve
panzadır. Türkiye’nin en zengin linyit yatakları Muğla’nın Yatağan ilçesindedir.
Ponza Bodrum’da ve Giofrik merkez ilçe ile
Yatağan’da bulunur. Yatağan linyitlerinin
küllerinde uranyum vardır.
C. Tarım Ve Hayvancılık
Muğla, Ege ve Akdeniz iklim özelliklerinin etkisi altında olması sonucu çeşitli ürünlerin bir arada yetiştirilebildiği bir özelliğini
taşımaktadır.
Tarım
Muğla ili 260.516 ha tarım alanına sahip
olup, 140.000 hektarı sulanmaktadır. Kayıtlı çiftçi sayısı 81.054’dür. Zeytin, domates,
narenciye, badem, tütün, pamuk, su ürünleri ve bal önemli tarımsal ürünlerimizdendir.
Son yıllarda tütün ve pamuk alanları azalırken zeytin, narenciye ve nar alanları ile yem
bitkileri üretimi önemli miktarda artmıştır.
İlimizde öne çıkan bazı tarımsal ürünlerin
Türkiye’deki üretime oranı aşağıdadır. Tarım alanlarının 106.643 hektarında tarla
bitkileri, 22.896 hektarında sebze üretimi
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Eğitim Çevre Vakfının eş
güdümünde yürütülen Mavi Bayrak Proje kapsamında; Muğla ili sınırlarında 200
Yılında 6 marina ve 44 plaj “Mavi Bayrak” ödülü almıştır.
ve 130.977 hektarında meyvecilik yapılmaktadır. Meyve alanlarının yaklaşık
% 75’ini zeytinlikler oluşturmaktadır.
2006 yılında 536.950 ton tarla ürünü,
497.960 ton açıkta sebze, 168.413 ton
narenciye, 178.297 ton zeytin ve 52.311
ton diğer meyveler üretimi gerçekleşmiştir. Önemli bir örtü altı üretim merkezi
olan ilimizde 2006 yılında 22.294 dekar
alanda 349.020 ton ürün elde edilmiştir.
Bu ürünlerin 298.726 tonunu domates
oluşturmuştur.
İlimizde 158 tarımsal kalkınma kooperatifi, 18 sulama kooperatifi, 3 adet
üst birlik, 23 adet su ürünleri kooperatifi
mevcuttur.
Basralı orman alanları ile arıcılığın yoğun olduğu ilimizde 2006 yılında
621.557 adet kovandan 377 ton balmumu ve 11.072 ton bal üretimi gerçekleşmiştir.
121.635 büyükbaş, 196.440 küçükbaş ve 1.290.000 kanatlı varlığına sahip
ilimizde 2006 yılında 257.080 ton süt,
3.562 ton kırmızı et ve yaklaşık 108
milyon adet yumurta üretimi gerçekleşmiştir. 2006 yılında 105.404 ton yaş
sebze meyve ve kuru zirai ürünler ihracatı gerçekleşmiş olup ekonomiye katkısı 93.764.000 Euro’dur. 15.639 ton su
ürünleri ihracatından ise 40.158.497
Euro gelir elde edilmiştir.
2006 yılında tarımsal üretimin Muğla ekonomisine katkısı 1.886.793.660.YTL olarak hesaplanmıştır.
D. Turizm
İlimiz gelişen Türk turizminin nirengi taşlarından en belirgin olanıdır. 1.124
km. uzunluğundaki doğa harikası kıyı
şeridine sahip Muğla, yüzölçümünün %
68 ‘ini kaplayan ormanları, tarihi kalıntıları, iklimi ve Türk kültürünün belirgin
özelliklerini koruyan örf ve gelenekleriyle
emsalsiz bir turizm potansiyeline sahiptir. Diğer bir ifade ile, Muğla ülkemizde
yıllık toplam turizm gelirlerinin yaklaşık
dörtte birlik bölümünü tek başına karşılamaktadır. İlin ekonomik göstergelerinde
ilk sırayı turizm sektörü almaktadır.
Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli 15 marina bulunmakta olup, 4.137
kapasitesi bulunmaktadır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sağlık
Bakanlığı ve Türkiye Eğitim Çevre Vakfının eş güdümünde yürütülen Mavi Bayrak Proje kapsamında; Muğla ili sınırlarında 200 Yılında 6 marina ve 44 plaj
“Mavi Bayrak” ödülü almıştır.
Alternatif turizm kapsamında yamaç
paraşütü, rafting, sörf, yelken ve tüplü
dalış sporları giderek yaygınlaşmaktadır.
Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kurulu .2004 yılından itibaren
16 personel ile hizmet vermektedir. İlimizde 13 kentsel sit, 80 arkeolojik sit, 61
doğal sit olmak üzere toplam 154’dür.
İlimizdeki müze ve ören yerlerini
2006 Yılında 595.866 kişi ziyaret ederek
toplam 2.837.353 YTL. gelir elde edilmiştir. İlimiz Fethiye ilçesi Seki Beldesindeki Eren Dağında uluslararası nitelikte
kayak merkezi oluşturulması çalışmaları
sürdürülmekte olup, bölge 06.01.2005
tarih ve 25692 sayılı resmi gazetede de
Fethiye-Seki-Eren Dağı Kış Sporları Turizm Merkezi ilan edilmiştir.
MUĞLA İLİNİN MİSYONVİZYON VE HEDEFLERİ
• Muğla ili 1124 km’lik kıyı uzunluğuyla, ülkemizde denize en uzun kıyısı
olan il konumundadır. Sahip olduğu doğal güzellikler ve kültürel zenginlikleriyle, “Yeryüzü Cenneti” durumundaki il,
ülkemiz turizminin nirengi noktalarından birisi durumundadır.
Ülkemizin beklentilerini karşılayacak
olan turizm sektörünün başarıya ulaşması için, ilin özellikleri de, hem ilin sahip
olduğu doğal güzelliklerin, hem de tarihi
ve kültürel değerlerin korunması ve koru-
115
MUĞLA ‘09
ma kullanma dengesi içinde en az tahribatla
gelecek kuşaklara aktarılması için yapılacak
çalışmalar öncelliklerini oluşturmaktadır.
Turizme hayat veren doğal güzelliklerini oluşturan denizlerin, göllerin, akarsuların ve ormanların korunmasıyla 195 ören yeri ve antik
kent ile il genelindeki 4 bin tescilli yapının
titizlikle korunmasıdır.
• İlimiz turizm sektörü kanalıyla yılda
yaklaşık 3 milyon yabancı turisti ağırlayarak
yılda 2 milyon dolar turizm geliri elde ederken tarım, su ürünleri ve hayvancılık yoluyla
da yılda yaklaşık 1 milyar 500 milyon dolarlık gelir sağlamaktadır.
• Muğla’da kentin sahip olduğu doğal güzelliklerin ve kültürel zenginliklerin korunarak tüm sektörlerin sağladığı katkıların kesintisiz sürmesi önem arzetmektedir.
• İnsanlığın ortak mal varlıkları, doğal,
tarihi ve kültürel mirasımızın korunması, gelecek kuşaklara aktarılmasına büyük ağırlık
verilmektedir.
• Pek çok alanda avantajları içinde barından Muğla yöresinde, zaten var olan gelişme
ve yatırım ikliminin olumlu bir biçimde yönlendirilmesi bakımından “Eko turizm, kültür
turizmi, spor ve sağlık turizmi gibi alternatif
turizm çeşitlerinin yaygınlaştırılması ve yılın on iki ayına dağıtılması, tarım ve orman
ürünlerinin değerlendirilmesine yönelik tesislerin kurulması” özel sektör bakımından
cazip fırsat ve hedef alanları olarak görülebilir. “Alternatif Turizmi” Muğla’da ayrıca
turizmin çeşitlendirilmesi ve iç kesimlerinde
turizmden nasibini alabilmesi için Yayla Tu-
116
rizmi, Mağara Turizmi, Dağ Turizmi, Kayak
Turizmi, Golf Turizmi, Kongre Turizmi, ve
Rafting Turizmi gibi turizm çeşitleri Valiliğimizce teşvik edilmekte ve İl Özel İdaresi kaynaklarıyla desteklenmektedir.
• Son yıllarda Muğla ilinde mermer üretiminde başarılı adımlar atılmıştır. Muğla
ilinde 80 fabrika ve 90 tane de açık ocak işletmesi faal durumdadır. Muğla bölgesi mermer
rezervlerinin % 20’sini kapsamaktadır. OcakAğustos 2007 ayları arasında Türkiye’de yapılan 417.407,586 milyon dolarlık ihracat
rakamının % 30’u sadece Muğla’ya aittir.
Özellikle Muğla Beyazı olarak tanınan Muğla
Mermeri dünya piyasalarında aranılan bir taş
konumuna gelmiştir.
• İlimizde atıl durumda bulunan tarıma
elverişli sahaların etkin bir şekilde değerlendirilmesi, zeytin ve zeytinyağı üretimine ivme
kazandırılarak istihdam ve üretici gelirlerinin
artırılması için İl Özel İdaresi imkanları dahilinde 2006 yılında 272.000 zeytin fidanı
dağıtımı gerçekleştirilmiştir. Muğla İlinde
2006 yılı tarımsal üretimde rekor rakamlara
ulaşmış bulunmaktadır. Üretilen taze sebze ve
narenciye ile su ürünleri üretiminin önemli bir
bölümü ihraç edilerek, ülkemize döviz girdisi
sağlanmaktadır. Toplam ihracaın % 80’ini
(83.774 ton) domates oluşturmaktadır. Diğer
önemli ihraç ürünleri narenciye diğer örtü altı
ürünleridir. İlde, “Meyveciliği ve Zeytinciliği
Geliştirme Projesi” de uygulanmaktadır.
İlimiz uygun iklim yapısı ile ülkemizde
üretilen birçok ürünün yetiştirilebildiği bir
ekolojiye sahiptir. Tarımsal üretimde yıllara
göre değişiklikler meydana gelmekle birlikte zeytin, domates, narenciye, pamuk,
tütün, bal ve su ürünleri önemli tarımsal
ürünlerdir. İlimizde son yıllarda tütün
ve pamuk alanları daralırken zeytin ve
narenciye ve silajlık mısır alanları artış
göstermektedir. 2006 yılı içerisinde özellikle pamuk ve narenciye alanlarında nar
üretimine yoğun bir geçiş gözlenmektedir. Hayvansal üretimde verim ve kaliteyi
artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek
ve hayvan sağlığının korumasını sağlamaktadır. Üreticilerin örgütlenmesini ve
mevcut örgütlerin işlerlik kazanmasını
sağlamak, pazarlama sistemlerini iyileştirilerek çiftçi gelirlerinin yükseltilmesi
hedeflerimiz arasındadır.
• Basralı orman alanları ile arıcılı-
ğın yoğun olduğu ilimizde 600 bin adet
kovan varlığı ile İl genelinde 6.000 aile
geçimini arıcılıkla sağlamaktadır. İlimiz
Ülkemiz arıcılığında ilk sıralarda yer almaktadır. Ülkemiz çam balı üretiminin
ve ihracatının % 80’lık bölümü Muğla
İlinde gerçekleştirilmektedir. AB destekli “Arıcılığı Geliştirme Projesi” ile
Muğla’da arıcılık her geçen gün gelişme
sağlanması gerekirken küresel iklim değişikliği ve çevre kirliliği nedeniyle son
iki yılki değerlendirmeye bakıldığında
bal üretiminde düşüş olduğu ve olumsuzluklar yaşandığı gözlenmiştir. Belirtilen
olumsuzlukların giderilmesi hedeflerimiz
arasındadır.
• Güllük Yükleme ve Boşaltma Limanı Yap-İşlet-Devret modeliyle yapımı
tamamlanan, modern yükleme ve boşaltma limanı, tamamlanarak işletmeye açılmıştır. Ege bölgesinin önemli yükleme
ve boşaltma limanlarından birisi olan bu
limandan, yılda 10 milyon ton yükleme
ve boşaltma yapılabilecektir. Liman gelecekte bu kapasitenin arttırılabilmesine
yönelik olarak planlanmıştır.
• Turizm merkezi olan ilimizde, Akdeniz çanağındaki ülkelerle rekabet düzeyini yüksek seviyede tutabilmek için Marmaris/Bozburun, Dalaman, Datça, Ula/
Akyaka, Milas(Ören ve Güllük), Marmaris/Karacasöğüt vb. yat turizminin yoğun
olduğu yerlerde “YAT LİMANI ÇEKEK
YERLERİNİNİN” sayısının artırılması
ile yat turizmini gelişiminin sağlanması
hedeflerimiz arasındadır.
117
MUĞLA ‘09
EGE EKONOMİYİ GELİŞTİRME VAKFI
MUĞLA İLİ ÇALIŞMALARI
EGE BÖLGESİ GELİŞİM PROJESİ 2000 – 2005
Muğla Stratejik Hedef Toplantısı
Muğla Önceliklendirme Toplantısı
Bölgesel Diyalog Konferansı - Afyonkarahisar
Tarım ve Hayvancılık Sektör Toplantısı - Aydın Turizm Sektör Toplantısı -Marmaris
Jeotermal Sektör Toplantısı - Kuşadası
Madencilik Sektör Toplantısı – Kuşadası
12/13 Mayıs 2001
28 Mart 2003
4/6 Temmuz 2003 2/3 Nisan 2005 16/17 Nisan 2005 14/15 Mayıs 2005 14/15 Mayıs 2005 145 Katılımcı ile yapılmıştır.
41 Katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 84 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 57 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 54 katılımcı ile yapılmıştır
Üye illerden 29 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 30 katılımcı ile yapılmıştır.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006
Avrupa Birliği Bilgilendirme Semineri
15/16 Mart 2006 125 katılımcıya sertifika verilmiştir.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008
KOBİ / İnovasyon AB Uyum Semineri
İnovasyon Yuvarlak Masa Toplantısı 26 Şubat 2008 19 Aralık 2008
117 Katılımcıya sertifika verilmiştir.
29 katılımcı ile yapılmıştır.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006
EGEV’in üyesi olan illere dönük
olarak hazırladığı programlar kapsamında aday üye statüsünde bulunduğumuz
Avrupa Birliği konusunda seminerler verildi. Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği
Eğitimi başlığı altında yapılan toplantılar Philip Morris/Sabancı’nın destekleri
ve ESİAD işbirliği ile gerçekleştirildi. Bu
kapsamda 15–16 Mart 2006 tarihlerinde yapılan eğitimde 125 kişilik katılım
sağlanırken iki günlük eğitim ilk gününde Prof. Dr. Haluk GÜNUĞUR Avrupa
Bütünleşmesine Giden Yol, AB’nin Genişlemesi, Avrupa Birliği’nin Kurumsal
Yapısı, Avrupa Anayasası, Türkiye-AB
İlişkileri konularını anlattı.
İkinci gün yapılan eğitimlerde ise
Prof. Dr. Canan BALKIR AB’nin Ti-
118
MUĞLA İLİ KATILIMCI PROFİLİ
SEKTÖREL DAĞILIM
3
YAŞ DAĞILIMI
22
30
2
Kamu
Eğitim
Yerel Yönetim
Sivil Toplum
Özel sektör
Basın
4
1
1
16
20'li yaşlar
30'lu yaşlar
40'lı yaşlar
50'li yaşlar
60'lı yaşlar
15
58
56
caret Politikası, Ortak Gümrük Tarifesi,
Koruma Tedbirleri, Sektörel Uygulamaları; Prof. Dr. İge PIRNAR AB’nin Turizm
Politikaları, Türkiye’nin Uyması Gereken
Kurallar; Doç. Dr. Yaşar UYSAL AB’nin
Tarım Politikaları, Tam Üyeliğin Türk
Tarımına Olası Etkileri; Yrd. Doç. Dr.
Esin TAYLAN AB’nin Rekabet Hukuku
Politikası, Gümrük Birliği ve Rekabet Kuralları, Rekabetin Korunması Hakkındaki
Kanunun Amacı, Yapısı, Muhatapları ve
Uygulamaları, Muafiyet, Hakim Durumun Belirlenmesi; Yrd. Doç. Dr. Berna
KIRKULAK AB’nin KOBİ’ ler ve Rekabet
Politikası, Girdi Maliyetleri, Krediler, Çin
Faktörü, Kur Riskinden Korunma, AB
Fonlarından Yararlanma, E-ticaret, Rekabet Stratejileri konularında katılımcıları
aydınlattılar.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008
EGEV’in üye illerdeki faaliyetine dayalı olarak Philip Morris/Sabancı’nın bir
sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği
eğitim programının EGEV Üyesi olan illerde gördüğü ilgi yeni ortak projeleri de
beraberinde getirdi. EGE’ nin her ilinde
temasta bulunduğumuz yerel odakların
güçlü desteği, seminerler sırasında ortaya
atılan yeni fikirler ve öneriler, bölge illeri-
nin sorunlarına yönelik yeni çözümlemelerin araştırılması istekleri, bizi bu sosyal
sorumluluk projelerini genişleterek sürdürme konusunda teşvik etti.
26 Şubat 2008 günü ESİAD işbirliği ile Muğla’da yapılan eğitimin ilk bölümünde Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Avrupa Birliği
Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Canan
BALKIR; Türkiye-AB İlişkilerinin kısa
tarihçesi, AB’ye üyelik süreci, müzakereler, Türkiye’yi diğer aday ülkelerden
farklı kılan unsurlar, Gümrük Birliği’nin
etkileri, üyelik sürecinde temel kaygılar ve
tartışmalar, Türkiye’de basının ve kamuoyunun AB’ye bakışı ile AB kamuoyunun
Türkiye’nin üyeliğine olan bakışı gibi konular üzerine sunum yaptı.
Öğleden sonra yapılan ikinci bölümde
ise “KOBİ’ler” ve “Standartlar” konularında bilgi aktarıldı. İlk olarak Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Yaşar TINAR; AB KOBİ politikası,
KOBİ’leri etkileyen politikalar, finansal
destekler, yeni üye devletlere tanınan geçiş
süreleri ve Türkiye’nin AB’ye uyum süreci
konularını anlattı. Ardından Türk Standartları Enstitüsü’nde görevli Dr. Fatma
Tunç Köprülü; standart ve standardizasyon, TSE ve ulusal standardizasyon, ulus-
lararası ve bölgesel standardizasyon ve belgelendirme faaliyetleri konularını ele aldı.
Seminer, Sabancı Üniversitesi Rekabet
Forumu Ulusal İnovasyon Girişimi’nden
Selçuk KARAATA tarafından yapılan;
inovasyonun tanımı, türleri, ulusal inovasyon sistemi ve bölgesel inovasyon sistemi
tanımları ve sistem yaklaşımının önemi,
Türkiye’de inovasyonla ilgili şirketlerin
yaklaşımı, başarı örnekleri, inovasyona
verilen TÜBİTAK, TTGV destekleri,
Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı ile
KOBİ’lere yönelik mesajların işlendiği sunumla sona erdi.
19 Aralık 2008 tarihinde İnovasyon ve
Rekabet Gücü konusunda 29 yetkili ve Vali
yardımcısı Sn. Mehmet Hulusi KAYA’nın
katılımı ile bir diyalog platformu oluşturuldu. Sabancı Üniversitesi Öğretim Görevlisi Sn. Selçuk KARAATA’nın konuyla
ilgili sunumunu takiben, sektör temsilcileri ve kamu kurum yetkilileri yenilikçilik
ve rekabet konusunda deneyimlerini aktardılar ve sorunları ortaya koydular. İnovasyon yapmak için maddi kaynak ve bilgi
yetersizliği vurgulandı. Patent başvurularının uzun bir süreçte sonuçlandığı ifade
edildi. Muğla’da ilk defa bu konuyla ilgili
bir platform oluşturulduğu, bu diyalogun
yerel ortamda devam ettirilmesi gerekliliği
belirtildi.
119
UŞAK ‘09
Uşak ve çevresinin MÖ 4000 yılından
itibaren yerleşime açıldığı anlaşılmaktadır.
Özellikle bronz çağında yerleşimin daha
yaygınlaştığı görülmektedir.
Uşak
Blaundos Ulubey / Uşak
120
MÖ. 2000’de Anadolu’da
ilk siyasi birliği kuran Hititlerin
1000’de ise Frizlerin batı sınırını
oluşturan Uşak ve çevresi bu
kültürlerden ziyade İon Kültürünün
etkisi altında kalmıştır.
U
şak ve çevresinin MÖ 4000 yılından itibaren yerleşime
açıldığı anlaşılmaktadır. Özellikle bronz çağında yerleşimin daha yaygınlaştığı görülmektedir. MÖ. 2000’de
Anadolu’da ilk siyasi birliği kuran Hititlerin 1000’de ise
Frizlerin batı sınırını oluşturan Uşak ve çevresi bu kültürlerden ziyade
İon Kültürünün etkisi altında kalmıştır.
MÖ. 7. Yüzyılda Kral Gyges’in Lidya İmparatorluğunu ele geçirmesi ile topraklarının büyük kısmı Lidya’da kalan Uşak. MÖ. 620’de
tamamen Lidya’nın egemenliğine girmiştir. Dünyada ilk kez parayı
basan ve kullanan, döneminin en zengin krallığı olan Lidya’nın hakimiyeti MÖ. 546 yılına kadar devam etmektedir. Bu süre içerisinde
Efes’ten başlayan kral yolu yapılmış ve yol Gediz (Hermos) nehrini
takip ederek Uşak ili sınırları içerisinde Güre köyü, Uşak-KeromonAgora kentlerine uğrayarak devam etmiştir.
MÖ. 546’da Lidya’nın son kralı Kroisos ile Pers Kralı Kyros arasındaki savaşta Lidya’nın tarihten silinmesi sonucu bölge İran’dan gelen
Perslerin hakimiyetine girmiştir. Pers egemenliği MÖ. 334 yılına kadar devam etmiştir. Bu tarihte Makedonya’ lı Büyük İskender’ in Anadolu seferi sonucu bölge tüm Anadolu gibi Büyük İskender’ in hakimiyetine girmiş, İskender’in ölümünden sonra ise bölge, Büyük İskender’
in generallerinden Antigon’un payına verilmiştir. Daha sonra bir süre
Bergama krallığına bağlanan Uşak ve çevresi MÖ. 189 yılında Roma
Konsülü Montius’un himayesine, başka bir ifadeyle Roma hakimiyetine geçmiş, Kavimler Göçünden sonra Roma İmparatorluğunun ikiye
ayrılması neticesinde Doğu Roma sınırları içinde kalan Uşak, MS. 12,
Yüzyıla kadar Bizans hakimiyetinde kalmıştır. 1071’den sonra yöre,
zaman zaman Selçuklular ile Bizanslılar arasında el değiştirmiş, 1176
yılında Selçuklu Sultanı II. Kılıçarslan ile Bizans İmparatoru Manüel
Komnenos arasında yapılan Miryakefalon (Kumdanlı) Savaşı sonucunda Selçuklulara geçmiştir.
Kardeşler arasındaki bu taht mücadelesinden yararlanan Bizans
Kütahya-Uşak civarını geri aldı. Bizans Hakimiyeti 1233 tarihine
kadar sürdü. Bu tarihten itibaren Uşak civarı artık tamamen Türk
hakimiyetine geçti. Uşak, Anadolu Selçukluları döneminde bu devletin
Uşak Merkez
Eşme Kilim
121
UŞAK ‘09
122
bir anlamda sınır şehri olmuştu. Sultan
Alaaddin Kevkubad zamanında, Kütahya ve Uşak civarının kesin olarak Türk
hâkimiyetine girmesini takip eden yıllarda, bölgeye kesif bir Türkmen yerleşmesi
olmuştur. Bundan sonra Uşak ve çevresini Germiyanoğulları Beyliği’ nin hakimiyetinde görüyoruz, XIII. Yüzyılın ilk
yarısında Anadolu Selçuklu Devleti’nin
hizmetinde olarak Malatya taraflarında
meskun bulunan Germiyan Asireti’nin,
muhtemelen 1241’de Baba İshak isyanının bastırılmasından sonra II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında veya bir
müddet sonra Kütahya-Uşak bölgesine
yerleştirildikleri anlaşılmaktadır
Beylikler döneminde Germiyanoğulları’ na tabi olan Uşak ve çevresi, 1391
de Yıldırım Bayezid’ in Germiyanoğulları hakimiyetine son vermesi ile Osmanlılara dahil olmuş, Fetret Devrinde
beylikler tekrar canlanmış, 1429 yılında
Germiyanoğulları’ nın son hükümdarı
II. Yakup Bey’ in vasiyeti ile Osmanlı
Devletine kalmıştır.
19. yüzyılda siyasa! açıdan sakin bir
dönem geçiren Uşak canlı bir ticaret şehri
haline gelmiştir. Özellikle halı ve kilimleri İzmir yoluyla İngiltere ve Fransa’ya
kadar ulaşmıştır. Alaşehir-Afyon Demiryolunun 1869 yılında tamamlanmasıyla İzmir Metropolü ile Uşak arasında
ulaşım kolaylaşmış ve ticari hayat daha
da canlanmıştır. 19.yüzyılın ikinci yarısındaki Uşak hakkında “La Turquie
d’Asie” adlı eserinde bilgi veren Vital
Cuinet, evlerin büyük çoğunluğunun
pişmemiş tuğladan yapıldığını, 1890 da
ise hem daha sağlam hem de daha zarif
olan ahşap evlerin tercih edildiğini belirtmekledir.
Kurtuluş Savaşı yıllarında 29 Ağustos 1920 de işgal edilen Uşak, iki yıl
iki gün süren Yunan işgalinden 1 Eylül
1922 günü kurtuldu.
Milli mücadele yıllarında Uşak, maddi ve manevi bakımdan zarara uğramasına rağmen, Cumhuriyet Türkiyesi’nde
ilk girişimlerle sanayi hamlesini başlatmıştır. Osmanlı devrinde Hüdavendigar
Vilayetinin Kütahya Sancağına bağlı bir
kaza olan Uşak, 20 Nisan 1924 tarihli
491 Sayılı Teşkilat-i Esasiye Kanunu ile
yapılan idari düzenlemede yine Kütahya
Vilayetinin bir kazası olarak kaldı. Türkiye Cumhuriyetinin yeni idari yapısı
içinde Banaz, Sivaslı, Karahallı ve Ulubey Nahiyeleri, Uşak Kazasına bağlandı.
9 Temmuz l 953 tarih ve 6129 Sayılı
kanunla vilayet haline getirilen Uşak’a.
Manisa ilinden Eşme ilçesi bağlandı.
Nahiyeler ilçe statüsüne getirildi
Zengin bir bitki örtüsü, sıcak-soğuk
su kaynakları ve doğal güzelliğe sahip
olan Murat Dağının zirvesini 2309 metre yükseklikte bulunan Kartaltepe oluşturmaktadır. Zirve noktası Kütahya ili
sınırları içinde bulunan Murat dağı’nın
Uşak sınırları içersinde kalan tepelik
alanlarının ortalama yükseltisi 1500 m.
civarındadır.
COĞRAFİ YAPI
Uşak ili, Ege Bölgesinin İçbatı Anadolu bölümünde, Ege Bölgesi ile İç Anadolu bölgesinin birbirlerinden ayrıldığı
İçbatı Anadolu eşiğinin bat kenarında,
38 derece 13 dakika ve 38 derece 56 dakika enlemleri ile 28 derece 48 dakika ve
29 derece 57 dakika boylamları arasında
yer alır. Kuzeyde Kütahya, doğuda Afyon, güneyde Denizli ve batıda Manisa
illeri bulunmaktadır. 5 341 km 2 alana
sahip olan Uşak yüzölçümü itibariyle
iller sıralamasında plaka numarası gibi
64. sıradadır. Ülke yüzölçümünün %
0.7 lik kısmını oluşturmaktadır.
Murat Dağı, Bulkaz Dağı ve Ahır
Dağı ilin kuzey, kuzeydoğu ve doğudaki
doğal sınırlarını oluştururlar. İl topraklarının batısı, Gediz vadisi ile Ege Bölgesine açılır. İl toprakları bir çok vadiyle
yarılmış dalgalı yaylalar görünümündedir. Bu yaylalar kuzeydoğudan güneybatıya doğru alçalarak bazı kesimlerde
hafif dalgalı bir görünüş alırlar.
İl arazisi genel olarak dalgalı plato
görünümündedir. Kuzey ve doğu kesimleri dağlık, güney ve batı kesimleri ise
ovalar ve dalgalı arazilerden oluşmaktadır. İl topraklarının % 57,5i platolardan, % 37 si dağlardan ve % 5.5 i de
ovalardan meydana gelmektedir.
Bulkaz Dağı, Sivaslı ilçesinin doğu
ve güneydoğusunda bulunmaktadır. Zirve noktası 1930 m. de bulunan dağın
yapısında kireçtaşları hakim durumdadır. Kabaca kuzey-güney istikametinde uzanan Bulkaz Dağı, aynı zamanda
Uşak-Afyon illerinin doğal sınırını oluşturmaktadır. Zengin su kaynaklarına
sahip olan dağ, bitki örtüsü bakımından
fazla zengin değildir.
Elma Dağı, merkez ilçenin kuzeyinde bulunmaktadır. En yüksek noktası
1805 m. olan dağın üzerinde geniş yaylalar ve otlaklar yer almaktadır.
İlin diğer önemli yükselti noktalarını Ahır Dağı ( 1915 m), Tahtalı Tepe
( 1644 m) ve Kocatepe (1298 m) oluşturmaktadır. En önemli ovalar, Uşak ve
Banaz ovalarıdır. İl yüzölçümünün %
5.5 lik küçük bir bölümünü kaplayan bu
ovalar genelikle alüvyonlarla kaplıdır.
Uşak İli Arazi Dağılımı
Tarım İl Müdürlüğü
Uşak ovası 5 500 hektar büyüklüğünde, Uşak şehrinin kenarında bulunmaktadır. 890 m. yüksekliğe sahip olan
bu ova, doğu-batı uzanımlıdır. Kalın bir
alüvyon tabakasıyla örtülü bulunan Uşak
ovası, oldukça verimli topraklardan oluşmaktadır. Ova üzerinde de az yüksek,
koyu renkli volkanik tepeler sıralanmıştır. Banaz ovası 6 500 hektardır ve Büyük Menderes nehrinin önemli kollarından birisi olan Banaz çayının kenarında
oluşmuştur. Kuzeydoğu-güneybatı uzanımlı olan bu ova da oldukça verimli bir
özelliğe sahiptir
Uşak ili sınırları içinde bulunan akarsular küçük çaplıdır. Üzerlerinde sulama
veya elektrik üretimi amaçlı baraj kurulmamıştır. Banaz ve Gediz çayları üzerinde vatandaşlar kendi imkanları ile motopomp kurarak sulama yapmaktadır.
Uşak İlindeki Akarsular
Doğal Ve Yapay Göller
Uşak il merkezinde büyük barajlar
bulunmamakla beraber, daha çok sulama
amaçlı göletler vardır. Bunların başlıcaları. Göğem Göleti, Eşme - Takmak Göleti,
Eşme Üçpınar Göleti, Merkez Karaağaç,
Eşme Karaahmetli Göleti ,
Merkez-Mesudiye- Altıntaş Göleti,
Eşme-Güneyköy, Eşme Ahmetler, Banaz
Yazıtepe Yer altı Suyu, Küçükler Barajı,
Banaz Kozviran, Eşme İsalar Göleti, Banaz Ahat
DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER,
SOSYAL
VE KÜLTÜREL YAPI
1. İklim ve Bitki Örtüsü
Akdeniz iklimi ile karasal iklim arasında geçiş özelliği gösteren bir iklime
sahiptir. Sıcaklık ve yağış, Ege bölgesine
göre düşük, İç Anadolu bölgesine göre
daha yüksektir. Kışlar Ege’ye göre daha
sert geçmektedir. Yağışlarda ilkbahara
doğru bir kayma dikkati çekmektedir.
Uşak Meteoroloji istasyonunun uzun
yıllar ortalamalarına göre, yıllık sıcaklık
ortalaması değeri 12,3 derecedir. En soğuk ay 2.0 derece ile Ocak, en sıcak ay da
23.3 derece ile Ağustos ayıdır. Sıcaklık
Ağustostan Ocak ayına kadar düzenli olarak azalmaktadır. Ocak’tan Temmuz’a
kadar düzenli olarak artan sıcaklık, Temmuz ve Ağustos aylarında çok küçük bir
değişiklik göstermektedir.
Sıcaklığın mevsimlere göre dağılışı
incelendiğinde yaz mevsimi 22.1 derece
ile en sıcak mevsimidir. Yaz mevsimini
13.2 derece ile sonbahar ve 10.7 derece
ile ilkbahar mevsimleri izlerler. Kış ise
3.0 derece ile en soğuk mevsimdir. 2002
yılı en yüksek sıcaklığı 37,6 derece ile
Ağustos ayında, en düşük sıcaklığı -10,7
derece ile Ocak ayında tespit edilmiştir.
Yıl içinde buzlanmanın olduğu gün sayısı
39 olmuştur.
Uşak Meteoroloji istasyonu verilerine göre yıllık yağış tutarı toplamı 534,4
mm. yi bulmaktadır. En yağışlı ay 84.7
mm. İle Aralık ayıdır. Bu ayı Ocak 77.4
mm. İle Şubat 67.2 mm. İle takip ederler. En kurak ay ise 9.0 mm. İle Ağustostur. Ağustostan sonra Temmuz 14.9
mm. İle diğer kurak aydır.
Uşak’ta rüzgar en fazla batı yönünden esmektedir.İkinci hakim yön kuzey
ve doğudur. Genel olarak rüzgar doğu
batı yönleri ile kuzey sektörlerinden esmektedir. Güney sektörlü rüzgarlar ise
fazla etkili değildir. Batı sektörlü rüzgarların esme sayılarında Aralıktan Mayısa
kadar bir artış olup, Mayıstan Aralık’a
kadar azalma olmaktadır.
Uşak ili topraklarının %57,5’ini kaplayan dalgalı arazi görünümündeki platolar üzerinde hayvancılık açısından büyük
önem taşıyan step bitkileri ve otlaklar
bulunmaktadır.
NÜFUS VE YAPISI
1924 Türk Ticaret Salnamesinde
Uşak merkezinin nüfusu 15 bindir. Uşak
kazasına bağlı nahiye ve köylerin (150
civarında köy ve Karahallı, Ulubey ve
Banaz Nahiyeleri) nüfusu ise 70 bin’dir.
Buna göre 1924’te Cumhuriyet’ in 1. yılında Uşak’ta 85 bin kişi yaşamaktadır.
1926 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Devleti Salnamesinde ise Uşak’ ın nüfusu.
91.298 kişi olarak verilmektedir.
Cumhuriyet Devri’nin ilk nüfus sayımı 28 Ekim 1927’ de yapılmıştır. Bu
sayım sonuçlarına göre Uşak Kazası’nın
toplam nüfusu 88.463 olarak tespit edilmiştir. Bunun 40.965’i erkek. 47.678’i
kadındır. Yine aynı nüfus sayımı sonuçlarına göre merkez nüfusu 16 887 dir.
Şehir nüfus oranı da Türkiye ortalamasının altında bir seyir izlemektedir.
1975-1980 arasında ülke ortalamasına
yaklaşırken, 1980-1985 yılları arasında
ülke genelinde gözlenen hızlı şehirleşmenin Uşak’ta gerçekleşmediği, şehirleşmenin daha düzgün bir seyir izlediği anlaşılmaktadır. 45 yıllık ortalama şehir nüfus
artış hızı binde 33, kırsal kesim nüfus
artış hızı ise binde 2 dir. Ülke ortalaması
şehir nüfusu artış hızı binde 41, kırsal
kesim nüfus artış hızı binde 7 dir. Genel
sonuç olarak Uşak’ta nüfus artış hızı ülke
nüfus artışına göre daha düşüktür.
Son 25 yıl içinde Merkez ilçe dışında
Sivaslı ilçesinde nüfus artışı gözlenmektedir. Merkez ilçe şehir nüfusu 1927 den
bu yana 73 yıllık dönemde yıllık binde
28, 68 oranında artış göstermiştir. İlçelerde nüfus artışının çok az oluşu hatta
bazı ilçelerde mutlak nüfus azalması nedeniyle merkez ilçenin genel nüfus içindeki payı sürekli artmıştır. 1965 yılında
123
UŞAK ‘09
124
nüfusun % 37 si merkez ilçede
yaşarken 2000 yılında bu oran %
56 seviyesine yükselmiştir. Merkez ilçe ağırlıklı bir nüfusa sahip
Uşak, bu ağırlığını diğer alanlarda da hissettirmektedir.
İl genelinde nüfus yoğunluğu
Türkiye ve Ege Bölgesi ortalamasının altındadır. (Türkiye 88,
Ege Bölgesi 100) Nüfus yoğunluğunda iller arasında 42 sıradadır. Nüfusun en yoğun olduğu
ilçe merkez, yoğunluğun en az
olduğu ilçe Ulubey’dir.
322.313 olan toplam nüfusun % 49,58 ‘sini erkekler, %
50,42’sini kadınlar oluşturmakta ve bu nüfusun % 56,5 ’inin
Türkiye ortalaması olan % 65’in
altında olarak kent merkezlerinde yaşamakta olup nüfus yoğunluğu 60 kişi, nüfus artış hızı ise
%o 10,42’dir.
Uşak nüfusu cinsiyet bakımından incelendiğinde; hem şehir hem de köy de kadın nüfusun
erkek nüfustan biraz fazla olduğu
görülmektedir.
İl olduğu dönemlerde Uşak
nüfusunun sadece % 4’lük kesimi il dışından gelen insanlardan
oluşurken 2000 yılında bu oran
yaklaşık 4 kat artarak % 16 seviyesine ulaşmıştır. İl dışından
gelenlerin sayısı 1955 yılında 6
619 iken, 2000 yılında 52 178’e
ulaşmıştır. 45 yıllık dönemde il
dışından gelen nüfusun yıllık artış hızı binde 45, 88 gibi hayli
yüksek bir seyir izlemiştir. Uşak
göç alan bir il olması yanında
aldığı göçten az olmakla birlikte
il dışına göç veren bir il konumundadır. Mevcut nüfus artış
hızına göre Uşak ilinin 2010 yılında 350 000, 2020 yılında ise
380 000 nüfusa ulaşacağı tahmin edilmektedir. Nüfusun yaş
gruplarına göre dağılımına baktığımızda genç nüfusun toplam
nüfus içinde önemli bir miktara
sahip olduğunu görmekteyiz.
Nüfusun % 51’i 10-39 yaş ara-
sında yer almaktadır. Nüfus artış
hızlarının aynı olacağı (yılda toplam ‰ 10,42, şehir ‰ 21,50,
köy ‰ -2,34) varsayılarak bir
projeksiyon yapıldığında, Uşak
ilinin toplam nüfusunun 2010
yılında 350.000 dolayında; 2020
yılında ise 380.000’in üzerinde
olacağı tahmin edilmektedir.
3. Eğitim
Uşak kazasının 1953 yılında
vilayet olmasından sonra , eğitim
ve öğretim faaliyetleri artmıştır.
İl genelinde 1962 yılında 208,
1967 yılında 264, 1980 yılında
315 ilkokul olup 1962 yılında il
genelindeki köylerin % 31 ‘inde
okul yokken, 1980 yılında okulu
olmayan köy kalmamıştır. İlkokul sayısı 1994 yılına kadar sürekli artmış ve 368’ e ulaşmıştır.
Bundan sonra köylerden kentlere
devam eden göçler nedeniyle köy
okulları öğrenci yetersizliğinden
kapanmaya başlamıştır. Öğrenci
sayısı azalan köyler taşımalı eğitime alınmıştır.
Uşak’ta okul öncesi eğitimde
hizmet veren 147 Anasınıfında
3180 çocuk eğitim almaktadır.
1997 yılında temel eğitimin 8
yıla çıkarılmasıyla ilkokul ve ortaokullar birleştirilmiştir. Merkez ilçede 2, Eşme’ de 1, toplam
3 adet yatılı ilköğretim bölge okulu, Merkez, Banaz ve Eşme’de
birer olmak üzere 3 adet pansiyonlu ilköğretim okulu ile birlikte Uşak’taki 178 adet ilköğretim
okulunda toplam 42.599 öğrenci,
ortaöğretimde ise toplam 37 adet
Genel ve Mesleki Lisede 13.570
öğrenci öğrenim görmektedir.
2005-2006 üniversite seçme sınavında ülkemiz genelinde
ilk 3’ e girerek eğitim öğretimde
gelinen nokta ortaya konulmuştur. Okuma-yazma oranı , sınıf
başına öğrenci gibi göstergeler
genel ortalamanın üzerindedir.
İl merkezinde birkaç okul dışında bütün okullarda tekli eğitime
geçilmiştir. Derslik ihtiyacı yok
sayılacak düzeye indirilmiştir.
Okul öncesi okullaşma oranı…….% 34,22
İlköğretim okullaşma oranı……….% 98,83
Ortaöğretim okullaşma oranı…% 83,31 olup Türkiye ortalamasının üzerindedir.
İlköğretimde derslik başına öğrenci sayısı en fazla 35,1
ile Uşak şehir merkezindedir.
Banaz’da bu sayı şehir merkezinde 26,7; Eşme şehir merkezinde
22,9; Karahallı şehir merkezinde 19; Sivaslı şehir merkezinde
25,4 ve Ulubey şehir merkezinde
24,2 dir. Uşak genelinde derslik
başına öğrenci sayısı ortalaması
28,1 dir.
Orta öğretimde, ilköğretimde
olduğu kadar derslik sıkıntısının çekilmediği görülmektedir.
Derslik başına en fazla öğrenci
Sivaslı şehir merkezinde 28,3
iken, Ulubey şehir merkezinde
bulunan liselerde derslik başına
düşen öğrenci sayısı 10,5’e kadar
inmektedir. Uşak genelinde ortaöğretimde derslik başına öğrenci
sayısı ortalaması 24,4 dür
İlde 5’i Çok Programlı Lise
olmak üzere toplam 28 adet Mesleki Eğitim ve Öğretim Kurumu
bulunmakta ve Ortaöğretimde
bulunan toplam 13.570 öğrencinin % 52,2’si bu Mesleki Eğitim
ve Öğretim Kurumları’nda okumaktadır.
Yüksek Öğretim
Uşak ilinde yüksek öğretim
1993-1994 yılında Afyon Kocatepe Üniversitesine bağlı olarak,
Uşak Eğitim Fakültesi, Uşak
Mühendislik Fakültesi, Uşak
Sağlık Yüksek Okulu (4 yıllık)
ve Uşak, Banaz, Eşme, Karahallı
meslek yüksek okulları ile başlamıştır. 1995-1996 yılında Ulubey, 1998-1999 yılında Sivaslı
meslek yüksek okulları açılmıştır. 2000-2001 de Fen-Edebiyat
Fakültesi, 2002-2003 de İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi eğitime başlamıştır.
17.03.2006.gün ve 26111 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan 5467 sayılı Kanun
ile Uşak Üniversitesi kurulmuş, mevcut
yüksek öğretim birimleri bu üniversiteye
bağlanmıştır.
İlimizde 4 fakülte, biri 4 yıllık olmak
üzere 7 meslek yüksek okulunda 7623
öğrenci, 5 profesör olmak üzere 141 akademik personel ile yüksek öğretim sürdürülmektedir.
4. Sağlık
Uşak’ta ilk hastane 1906 yılında açılmıştır. 1922 yılında Yunanlılarca yakılan hastane yerine 45 yataklı yeni hastane yapılmıştır. İl Özel İdaresi tarafından
idare edilen hastane 1954 yılında Sağlık
Bakanlığına devredilmiştir. 1967 de yatak sayısı 245’e,1980 yılında 325’e ve
2001 yılında 500’e 2006 sonu itibarı ile
547’ye çıkmıştır. 1968 yılında hizmete
açılan Uşak SSK hastanesi 2005 yılında
Sağlık Bakanlığı’na devredilmiş olup,
236 yataklıdır. İl merkezinde 20 yataklı
özel hastane ile birlikte, Banaz ilçesinde
66 Eşme ilçesinde 51, Karahallı ilçesinde
26, ve Sivaslı ilçesinde 50 yataklı devlet
hastaneleri, il merkezinde özel sektöre ait
iki adet yataksız tıp merkezi, il genelinde
53 sağlık ocağı ve 93 sağlık evi bulunmaktadır. 6 adet devlet hastanesi, özel
hastane dahil olmak üzere toplam yatak
sayısı 996 dır.
Uşak Devlet Hastanesi ile Uşak 1 Eylül Devlet Hastanesi dışında diğer yataklı
sağlık kuruluşlarında fazla bir yoğunluk
olduğu söylenemez. Bu sağlık kuruluşları ile birlikte özel çalışanlar dahil ilimiz genelinde 140 uzman doktor, 189
pratisyen doktor, 80 diş doktoru, 514
hemşire ve 512 ebe görev yapmaktadır.
İlçelerde bulunan devlet hastanelerinde
uzman doktor, kırsal kesimdeki sağlık
ocaklarının ve sağlık evlerinin bazılarında doktor, hemşire ve ebe ihtiyacı dışında
ilimizin sağlık alanında sorunu bulunmamaktadır.
Doktor başına düşen nüfus : 979
Yatak başına düşen nüfus : 324
Diş doktoru başına nüfus : 4028
Hemşire başına nüfus : 918
KÜLTÜREL YAPI
alanda müze olması bir kültür sitesinin
yapılması planlanmaktadır.
1- Clandras Köprüsü
Uşak İli Karahallı İlçesi Banaz çayı
üzerinde bulunmaktadır. Kemer uzunluğu 24 m. derinliği 17 m. Eni 1.75 m.dir.
Aslı su kemeridir. Sonradan köprü olarak
kullanılmıştır.
Çokozlar Piknik Alanı: Uşak’ın kuzeyinde bulunan belediye mülkiyetindeki
alan, yaklaşık 10.000 m2’dir. 70.000
metrekareye genişletilebilecek olan spor
alanı olarak geliştirilebilir.
Tarihi Eserler
2- Çanlı Köprü
1225’te “Sipahsalar Secuuttin” adında bir zat tarafından yaptırılan köprünün
bir kitabesi vardır. Kemerli olan bu köprü köylüler tarafından kullanılmaktadır.
3- Çataltepe Köprüsü
Osmanlılar dönemine ait 3.5 m. Genişliğinde, 45 m.uzunluğunda, 3 gözlü
bir yapıdır. Eşme İlçesi Ulucak Köyü
sınırlarında Gediz nehri üzerinde inşa
edilmiştir.
4- İnay Köprüsü
Osmanlılar zamanından kalma bir
köprüdür. Ulubey ilçesi İnay Köyü’nde
bulunan tek gözlü bir köprüdür.
5- Ulu Camii
Ulu Camii Osmanlı dönemi yapısıdır. İnşa tarihi bilinmemektedir. Ancak
1415-1416 tarihlerinde yapılması olasıdır. Germiyan Oğulları mimari özelliklerini yansıtmaktadır. Camii 1 büyük, 6
küçük kubbeden oluşmaktadır.
6- Burma Camii
14.Yüzyıl Osmanlı yapılarındandır.
Yapım tarihi kesin belli değildir. 18621922 tarihlerinde iki kez tamirat geçirmiştir. Camii iki kubbelidir. İsmini ise
minaresindeki burma motifinden almıştır.
Orman İçi Dinlenme ve
Mesire Yerleri
Akse Çamlığı: Uşak kent merkezinden 3 km. uzaklıkta, kentin kuzeydoğusundadır. Çamlıkta bir günübirlik tesis,
piknik üniteleri, çeşme ve idare binası
bulunmaktadır.
Atatürk Parkı: Uşak’ta bulunan park
85.000 m2.lik alana yayılmıştır. Park
bünyesinde lunapark, gezinti alanları
bulunmaktadır. 5000 metrekarelik bir
Evrenli Parkı: Sivaslı ilçe merkezine
1 km. uzaklıkta bulunan parke asfalt bir
yolla ulaşılmaktadır. Dağın eteklerinde
bulunan parkta, kısmen doğal ağaçlık ,
kısmen de çam ağaçlandırılması yapılmış
alanlar vardır. Piknik alanı olarak düzenlenmiştir.
Evrendede Mesire Yeri: Uşak-Ankara
yolundan ayrılan asfalt bir yolla, çam ormanları içerisinden ulaşılmaktadır. Alanda orman bakanlığı’nın tesisleri, bekçi
evi, açık yüzme havuzu bulunmaktadır.
Mesire yerinin alt yapısı tamamlanmış,
çevre düzenlemesi yapılmıştır.
Hamamboğazı Piknik Yeri: UşakAnkara yolu üzerinde, hamamboğazı
kaplıcalarından yaklaşık 1 km. uzaklıkta
bulunmaktadır. Piknik yeri olarak düzenlenmiştir.
Ulubey Çamlığı: Ulubey kent girişinden 500 m. önce kanyona açılan bir
alandır. 80.000 m2.lik alan 1969 yılında Belediye tarafından tesisi edilmiştir.
Mülkiyeti belediye’ye aittir. Alanda 100
m2. civarında bir kafeteryadan başka
herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.
Çamlık alanından vadi tabanına inin
merdivenler bulunmaktadır.
Ören Yerleri
Sebaste Antik Kenti: Sivaslı ilçesinin 2 km. güneybatısında Selçikler
Beldesin’deki Roma İmparatoru (M.ö.27M.S.14) tarafından M.Ö.20 yılında kurulmuştur.
Blaundus Antik Kenti: Ulubey İlçesi,
Sülümenli Köyü’ndeki Antik Blaundus
Kenti; Helenistik Çağ’da derin vadilerle
çevrili bir yarımada üzerine kurulmuştur.
Roma Dönemi’nde önemli bir sınır kenti
olan Baundus’un simgesi “ Çift At’tır.”
125
UŞAK ‘09
Güre (Bagis) Tümülüs Sahası: Tümülüsler Güre
köyünün kuzeyinde,Gediz Nehrinin kenarında
olup, Lidya ve Pers dönemlerine aittir. Karun hazinesi bu Tümülüslerden çıkarılmıştır. Bagis Kentinin de bu yakınlarda olduğu tahmin edilmektedir. Tümülüsler sit alanı olarak tescil edilmiştir.
Mesotimolos (Düzköy): Eşme İlçesi, Aydınlık
Köyü yakınlarındaki Düzköy’de olduğu sanılmaktadır. önemli doğal ve arkeolojik veriler bulunmaktadır. Vadi yamaçlarında tek odalı kaya mezarlarına rastlanmıştır.
Akmonia Antik Kenti: Uşak ili, Banaz İlçesi,
Ahat Köyünde yer alan Akmonia Antik kenti ilimiz sınırları içerisindeki önemli kentlerden birisidir. Kuruluşu ile ilgili olarak kesin bir bilgi olmamasına rağmen M.Ö.9.yy.da kurulduğu tahmin
edilmektedir.
Alaudda (Hacımköy): Selçikler’den 17 km.
uzaklıkta, Hacımköy yakınlarındadır. Roma Döneminde Sebaste’ye bağlı olduğu sanılmaktadır.
Şehrin Nekropol’ü tahrip edilmiştir. Bugün tescilli bir alandır.
Clanudda (Çırpıcılar Köyü ): Ulubey ilçesinin
kuzeyinde Çırpıcılar Köyü yakınlarındadır. Çırpıcılar Köyü’nün tarlaları olarak kullanılan tepenin
yamacında tiyatro kalıntısı bulunmaktadır. Tiyatronun 100 m.güneyinde kilise olduğu sanılan bir
harabe vardır.
Kremon Agora: Tarihte Kral Yolu üzerinde
bulunan önemli kentlerden biri olarak gözükmektedir. W. M. Ramsay’ın “Anadolu’nun Tarihi
Coğrafyası” kitabına dayanarak Banaz İslamköy
civarında olduğu sanılmaktadır.
Pepouza Antik Kenti: Karahallı İlçesinde, Karayakuplu köyü Alakaya mevkiindedir.. Doğal ve
Arkeolojik sit alanı içindedir.
126
Hanlar
Paşa Hanı: Tiritoğlu Mehmet Paşa’nın yaptırdığı azametli bir yapıdır. Mülkiyeti Dülger oğullarına geçmiş ve dönemin Turizm Bakanlığı katkılarıyla restore edilerek günümüzde özel otel olarak
hizmet vermektedir.
Hacı Hedik Hanı: Şehrin halı pazarı yönünde
iki üç dönümlük alan üzerinde kurulu iki katlı taş
yapıdır. Üst katta 30 oda, alt katta da yine otuz
kadar dükkan ve kahvehane bulunmaktadır.
Sivil Mimari Örnekleri
Bedesten: Evliya Çelebi 300 sene evvel, 300
sene evvel ki uşak’ın hanlarını, hamamlarını
yazdıktan sonra uşak bir kusur gibi, noksanlık
gibi(amma bezanı yoktur.) der.
Bu söz Uşak’lılara dokunmuş olmalı ki, her
fırsatta Hacı Gedikoğlu, Hacı Mustafa Efendi
Uşak’ın bu eksiğini gidermiş, çok güzel bir bedesten yapmaya geçmiştir. yapılmasına paşa hanından üç sene sonra (1901) yılında başlanan bu yapı
paşa hanı’na nazire olacak şekilde mimari bir güzelliktedir.
Tarihi Uşak Evleri
İlimizde bu evlere Aybey, Işık, ve karaağaç
mahallerinde rastlamak mümkündür. Osmanlı
mimarinsin en güzel örnekleri kabul edilen bu evler yöre kültürü açısından büyük önem arz etmektedir. Bu evler Kültür ve Turizm Bakanlığınca
koruma altına alınmıştır.
Türbeler
Hacım Sultan Türbesi: Uşak - Sivaslı yolunun 5
km. sinden ayrılan 18 km.’lik asfalt bir yolla ulaşılmaktadır.Çevresinde köy mezarlığı ve yaklaşık
5000 m2’lik çamlık alan bulunmaktadır. Doğum
ve ölüm tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Asıl
adı Recep’tir.
Hacı Kemal Türbesi: Kubbeli kagir yapılı güzel
bir türbedir. İçinde iki yatırı bulunan bu türbe-
nin birisi şeyh Hacı Kemal Efendi’ye, diğeri ise
karısı cemile hatun’a aittir. Hacı Kemal Türbesi
Uşak’lıların eliyle çok sonradan inşa edilmiştir.
Şimdiki mazbut halinden evvel etrafı tahta parmaklıklarla çevrili tek katlı ahşap bir yapı idi.
Anıtlar
Atatürk ve Kurtuluş Anıtı: Heykeltıraş Prof. Dr.
Tankut ÖKTEM tarafından tasarlanan Atatürk
ve Kurtuluş Anıtı, 30 metre uzunluğunda, 17 m.
yüksekliğinde, anıt, bir kaidenin üzerinde, üç ana
grupta toplanan figürlerden meydana gelmiştir.
Göğem Zafer Anıtı:
Uşak’ın yunan işgalinden kurtulduğu gün,
Yunan Küçük asya ordusu başkomutan vekil
Trikop’isin teslim olarak kılıcını 5.kafkas tümeni komutanı Halit AKMANSU bey’e teslim ettiği
yerdir. Hakim bir tepede olan anıta bozulmuş asfalt bir yolla ulaşılmaktadır. Geniş bir düzlük üzerindedir ve ağaçlandırma yapılmıştır. Güneyinde
çam ormanları bulunmaktadır.
Müzeler
Arkeoloji Müzesi: İlimizde müzecilik çalışması 1970 yılına kadar Milli Eğitim Müdürlüğünce
yürütülmüştür. İlk önce Atatürk ve Etnografya
Müzesi olarak düzenlenen bina 1 Eylül 1978 yılında Atatürk ve Etnografya Müzesinin açılmasından sonra Arkeoloji ve idari merkez binası olarak
kullanılmıştır. 1996 yılında Karun Hazinelerinin
gelmesiyle yeniden düzenlenen müzede, kalkolitik
dönemden Bizans döneminin sonuna kadar çeşitli
devirlere ait taş eserler, pişmiş toprak eserler, cam
eserler, altın ve gümüşten yapılmış çeşitli ziynet
eşyaları, bronz eserler, bronz, altın sikkeler ve
“Karun Hazineleri” bu müzede sergilenmektedir.
Bunların bazıları, Roma dönemine ait heykel
ve heykelcikler, madalyon ve kapı tipi mezar siteleri, Eski Tunç, Grek, Roma ve Bizans dönemine ait
pişmiş topraktan yapılmış çanak çömlekler, kase
ve tabaklar ile camdan yapılmış koku kapları, gözyaşı şişeleridir.
Atatürk ve Etnografya Müzesi: Uşak, Merkez
Bozkurt Mah. Hisarkapı Uluyolu No:77’de bulunan Atatürk ve Etnografya Müzesi 1890’lı yıllarda konut olarak yapılmış bir binadır.
Kurtuluş savaşı yıllarında karargah binası olarak kullanılmış, 1-2 Eylül 1922 yılında Yunan
Orduları Başkomutanı General Trikopis’in teslim
olduğu ev 1978 yılında Bakanlığımızca kamulaş-
tırılarak müze haline getirilmiştir. Müzede uşak
halkının yaşantısını yansıtan giysiler, ünlü uşak
halıları,eşme kilimleri ve kullanım araçlarından
oluşan etnografik eserler ile Ulu Önder Atatürk’e
ait özel eşyalar sergilenmektedir.
Karun Hazineleri
Antik çağda Anadolu’nun batısında yer alan
Güneyi karai, Kuzeyi Musia, Doğusu Frigya, Batısı İonia ve Aiolia, bölgeleriyle çevrili alana Lidya
adı verilir. Batılı tarihçi Heredot’a göre üç sülalenin yönettiği Lidya İmparatorluğunun son sülalesi marmnadlar, ülkeye 141 yıl egemen olmuşlar,
Lidya’nın bölgede siyasi ve ekonomik yönden en
önemli ülke olmasını sağlamıştır. Saray entrikaları ile ikinci sülale Heragliglerden İmparatorluğu
ele geçiren üçüncü sülale Marmnadlar Kral Gyges
ile başlar. Ardys, Sadyettes Alyettes ile devam edip
Kroisos (Karun) ile son bulur. M.Ö.7.yy.ın ilk
çayreğinde Gyges ile başlayan güçlü Lidya İmparatorluğu parayı icat ederek insanlık tarihindeki en
önemli buluşlardan birini gerçekleştirmiştir.
Söz konusu Karun Hazineleri Uşak’ın 25
km. batısında Uşak-İzmir karayolunun üzerinde
bulunan Güre köyü yakınlarındaki Lidya Tümülüslerinden 1965-1966-1967 yıllarında yapılan
kaçak kazılar neticesinde çıkartılarak yurt dışına
satılmıştır. Bu hazineler A.B.D. “Newyork Metropolitan Museum Art’da sergilenirken Türkiye
Cumhuriyeti Kültür Bakanlığının başlatmış olduğu hukuk mücadelesi neticesi 1993 yılında ülkemize gelmiştir.
Bugün söz konusu eserler Uşak Müzesinde sergilenmektedir.
DOĞAL KAYNAKLAR
Madenler
Kışladağ’daki altın madenleri ilin en önemli yeraltı zenginlikleri arasında bulunmaktadır.
Toplam cevher miktarı 210 milyon tonu bulan
Kışladağ’da Kanadalı El Doradi Gold grubuna bağlı Tüprag şirketi tarafından, altın madeni
önemli yer altı kaynağı olarak üretime dahil olmuştur. Madende yaklaşık 240 ton altın üretimi
beklenmektedir.
Diğer madenlerle ilgili rezerv durumu aşağıdaki gibidir. İldeki linyit yatakları ile en önemli
yeraltı zenginliklerinden olan cıva yatakları daha
çok Banaz ilçesi dolaylarında yer almaktadır. Bu
kaynaklardan zaman zaman üretim yapılmaktadır. Ayrıca, Uşak’ın Merkez, Banaz ve Ulubey
Müzede, kalkolitik
dönemden Bizans
döneminin sonuna
kadar çeşitli devirlere ait taş eserler,
pişmiş toprak eserler, cam eserler,
altın ve gümüşten
yapılmış çeşitli ziynet eşyaları, bronz
eserler, bronz, altın
sikkeler ve “Karun
Hazineleri”
127
UŞAK ‘09
ilçelerinde zengin kaolen yatakları
bulunmaktadır.
İlin diğer bir önemli yer altı zenginliği de mermerdir. Büyük çoğunluğu işletilmekte olan mermer yataklarının önemli bir bölümü Sivaslı,
Ulubey ve Banaz ilçelerinde bulunmaktadır. Yörenin diğer yer altı kaynakları arasında manganez, asbest,
nikel, talk, uranyum ve zımparadiyaspolit bulunmaktadır. İl Özel
İdaresi tarafından kiralama yolu ile
işletilen Belkaya İçme Suları iyi pazarlanması halinde ekonomik değer
ifade edebilir bir kaynak olabilecek
kapasitededir. Uşak ili, termal kaynakları açısından zengindir. Yöredeki
kaplıcalar birçok rahatsızlığın tedavisinde kullanılmaktadır.
Termal Alanlar
1- Hamamboğazı kaplıcası
Banaz Hamamı da denilen bu
kaplıca, Banaz ilçe merkezine 7 km.
Uzaklıkta, Ankara-İzmir karayolu kenarındadır. Uşak-Afyon demiryolu da
yanından geçmektedir. Güney ve doğusu çam ormanları ile kaplıdır. Kaplıcada gazoz, sarıkız ve karakız denilen üç ayrı su bulunmaktadır. Gazoz;
kükürt, demir ve diğer şifalı madenleri içermektedir. Sarıkız; kükürtlü
ve ılık, karakız orta sıcaklıktadır.
Toplam debi 150 lt/sn olup sıcaklık
65 derecedir . Fiziksel, kimyasal ve
bakteriyolojik analizleri yapılmış ve
sağlık açısından çok yararlı görülmüştür. İstanbul Üniversitesi Tıbbi
Ekoloji ve Hidro-Klimataloji Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından
yapılan analizlere göre; hareket sistemi, kronik dejeneratif romatizmalar,
rehabiltasyonu gerektiren nöroloji
hastalıklarına banyo kürü şeklinde
iyi gelmektedir. Kapalı ve açık havuz,
bungalov tipi apartlar ve sosyal tesisler bulunmaktadır.
2- Örencik Kaplıcası
İl merkezine 35 km. Uzaklıkta
merkeze bağlı Örencik köyü sınırları
içinde, Ankara-İzmir karayoluna 2
km mesafededir. Sıcaklığı 38 derce
128
olan kaplıcada İl Özel İdare marifetiyle 52 adet apart otel, iki adet osmanlı hamamı, üç katlı iş merkezi, açık
yüzme havuzu, park ve oyun sahaları
yapılmıştır. Aynı tahliller bu kaplıca
içinde yaptırılmış, hareket sistemi,
dolaşım sistemi ve romatizmal hastalıkları banyo kürü şeklinde, mide karaciğer ve barsak hastalıklarına içme
kürleri olarak iyi gelmektedir.
3- Aksaz Kaplıcası
Ulubey ilçesi Aksaz köyüne 3 km
mesafede Aksaz deresinde bulunan ve
38 derece sıcaklıktaki kaplıca kaplıca,
çevrede ağrılı, sancılı ve felçli insanlara şifa veren bir yer olarak bilinmektedir. Debisi 4 lt/sn.dir.
4- Emirfakı Kaplıcası
Merkez ilçe Emirfakı Köyü yakınlarında bulunan kaplıcanın debisi 6 lt/
sn, sıcaklığı 36 derecedir. Kırık-çıkık
ve ağrılara iyi geldiği söylenmektedir.
5- Akbulak Kaplıcası
Merkez Akbulak Köyünde bulunan kaplıcanın debisi 1,8 lt/sn ve sıcaklığı 37.5 derecedir.
6- Hasköy Kaplıcası
Ulubey İlçesi Hasköy Belediyesi
sınırları içinde bulunan kaplıcanın
debisi 0,5 lt/sn ve sıcaklığı 30 derecedir.
FİZİKİ ALTYAPI
A. Ulaştırma
1 - Karayolu
İl genelinde 292 km si il, 168
km si devlet olmak üzere karayolu ağı
460 km dir. Uşak, Ankara- İzmir Karayolu üzerinde bulunmaktadır. Bu
yolun bölünmüş yol haline getirilmesi
çalışmaları % 80 oranında tamamlanmıştır. Diğer karayolu bölümlerinde
iyileştirme çalışmaları devam etmektedir.
2- Demiryolu
Afyon-Uşak-İzmir Demiryolu da
il merkezinden geçmekte olup il sınırları içindeki demiryolu uzunluğu
159 km dir. 1897 yılından bu yana
hizmet veren hat, hızlı tren projesi
kapsamına alınmıştır.
3- Hava Yolu
2 650 metre pist uzunluğuna
sahip Uşak Hava alanı 20 Haziran
1998 yılında hizmete açılmasına rağmen 2001 yılında uçak seferlerine
kapatılmıştır. Valilik, Uşak Belediye
Başkanlığı ve Uşak Ticaret Odasının
birlikte ve ısrarcı bir şekilde konuyu
takip etmesi sonucu hava alanı 22
Mayıs 2006 tarihinde Uşak-İstanbulUşak hattı olmak üzere özel havayolları tarafından seferlere açılmıştır.
Haftanın dört günü karşılıklı seferler
yapılmaktadır.
Kırsal kesim ulaşımı dahil ilimizin alt yapı sorunları çözüme kavuşturulmuştur.
Uşak ili ilçelerinin Merkez ilçeye
olan uzaklıkları aşağıda sunulmaktadır:
Merkez →
Merkez →
Merkez →
Merkez →
Merkez →
Banaz 44 km
Eşme
57 km
Karahallı 100 km
Sivaslı 63 km
Ulubey 35 km
TÜİK Motorlu Kara Taşıtları İstatistiklerine göre, Uşak ilinde kayıtlı
29.929 adet özel otomobil bulunmaktadır. İlde 10.000 kişiye düşen özel
otomobil sayısı 928’dir. 100.000 kişiye düşen motorlu kara taşıtı sayısı
(72.316) ise 22.436’dır. Uşak, hem
özel otomobil sahipliği, hem de motorlu kara taşıtı sahipliği açısından
Ege Bölgesi ortalamalarından daha
düşük değerlere sahiptir.
B. Haberleşme
Uşak ili sınırları içindeki bütün
yerleşim birimlerinde şehirlerarası ve
uluslararası otomatik telefon görüşmesi yapılabilmektedir.
Telefon (2005)
Santral Kapasitesi : 108.694 Hat
Abone Sayısı : 92.147
Telefonlu Köy
: 243
Telefonsuz Köy
:0
ADSL Port Kapasitesi : 2.936
Bağli Abone Sayısı
: 1.639
C. Enerji
Uşak’ın toplam elektrik tüketimi 659.483.472
KWh, kişi başına düşen elektrik tüketimi ise
2.046 KWh’dir.
Tüketilen Elekt.Enerji: 659.483.472 Kwh
Kayip Enerji : 42.362.041 Kwh
Kayıp Orani : % 6,42
Trafo Sayısı
: 1.734
Özel Trafo Müş.Say. : 808
Abone Sayisi
:158.174
Elektrik Enerjisi Tüketiminde ilk sırayı sanayi işletmeleri, ikinci sırayı meskenler, üçüncü
sırayı ise ticarethaneler almaktadır.
Uşak ekonomisi açısından en önemli konulardan biri de doğal gazın ilin konut ve sanayi
tüketimine sunulmasıdır. Sanayide doğal gaz
kullanımına 2003 yılından itibaren, konutlarda
doğalgaz kullanımına ise 2005 yılından itibaren
geçilmiştir. Ulaşılan konut adedi 15.000, döşenen
hat uzunluğu 130 km., doğalgaz kullanan konut
sayısı ise 2.350’dir. Yıllık doğal gaz tüketimi 200
milyon m3’e ulaşmıştır.
D. Evsel ve Endüstriyel Atık Sistemi
İlde bulunan Uşak Organize Sanayi Bölgesi
ile Karma Organize Sanayi Bölgelerinin Atıksu
Arıtma tesislerinin devreye girmesi ile sanayiden
kaynaklanan çevre kirliliğinin büyük ölçüde önüne geçilmiş bulunulmaktadır.
Bununla birlikte Uşak Belediyesi (Evsel) Atıksu Arıtma Tesisi ile ilgili çalışmalara da devam
edilmektedir.
E. Organize Sanayi Bölgeleri
Ülke genelinde planlı kalkınmayı sağlamak,
yatırımcılara ve girişimcilere alt yapı sorunları
çözülmüş, ucuz ve çağdaş koşullara uygun sanayi
parselleri sağlamak, kıt olan sermaye birikiminin
bireysel olarak alt yapı harcamalarında israf edilmesini önlemek amacı ile Sanayi Bakanlığı’nca
kredi desteği ve proje yardımıyla yurdumuz genelinde gerçekleşmekte olan organize sanayi bölgesinin 2 adedi merkez ilçededir.
Bunlar; Uşak Organize Sanayi Bölgesi ve Uşak
Deri (Karma) Organize Sanayi Bölgesi’dir. Karahallı ilçesinde de Organize Sanayi Bölgesi kurulma çalışmaları sürdürülmektedir.
1-Uşak Organize Sanayi Bölgesi
Uşak il merkezinde organize sanayi bölgesi
kurulmasına Bakanlar Kurulunca 24.10.1976
tarihinde karar verilmiş, bu karar 30. 01. 1977
tarih ve 15 835 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. İl Özel İdaresi. Uşak Belediyesi Ticaret ve
Sanayi Odası işbirliğinde bu kuruluşlardan ikişer
kişinin katılması suretiyle 28.11.1984 tarihinde
6 kişiden oluşan “UŞAK ORGANiZE SANAYi
BÖLGESİ MÜTEŞEBBİS TEŞEKKÜLÜ” kurulmuştur.
Uşak Organize Sanayi Bölgesi; Uşak-İzmir
Karayolunun 14 - 18 km sinde kurulmuş, altyapı inşaatı 09.10.1987 tarihinde ihale edilmiş, üç
yıl gibi kısa bir zamanda temel altyapı bitirilmiş,
bölgede ilk sanayi tesisi (Hitit Seramik A.Ş) 1990
yılında üretime geçmiştir.
Doğalgazın gelmesi ve arıtma tesisinin tamamlanması ile bölgenin bütün eksikleri ikmal
edilmiş ve öncelikli tercih edilen alan konumuna
gelmiştir.
Toplam Alan
: 6.810.000 m2
Toplam Parsel
: 382
Üretim Yapan Tesis
:162
İnşaat Halinde Tesis
: 53
Tahsis Edilen
: 371
Teşvikli Tahsis
: 23
Teşvikli İnş. Devam Eden : 4
Teşvikli Üretime Geçen : 9
2- Karma Organize Sanayi Bölgesi
Uşak’ta Organize Deri Sanayi Bölgesi kurulması amacıyla il Özel idaresi, Usak Belediyesi,
Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğinde, bu kurululardan ikişer üyenin katılmasıyla 19.01.1988
tarihinde UŞAK ORGANİZE DERİ SANAYİ
BÖLGESİ MÜTEŞEBBİS TEŞEKKÜLÜ oluşturulmuştur. l989 yılında Usak-Denizli Karayolunun 8-10 km.sinde kurulmuş, altyapı inşaatı
1995 yılında başlamış ve 2001 yılında tamamlanmıştır. Arıtma tesisi inşaatı da 2005 yılı sonunda
tamamlanmıştır. Bölgede tesisleşmenin kolaylaştırılması için 2003 yılında karma organize sanayi
bölgesi haline getirilmiştir.
Toplam Alan
Toplam Parsel
Tahsis Edilen
Üretim Yapan Tesis
İlave Edilecek Alan
Teşvikli Tahsis Sayısı
Teşvikli İnş. Devam Eden
Teşvikli Üretime Geçen
: 2.642.000 m2
: 329
: 329
: 95
:1.500.000 m2
: 186
: 51
: 77
3 - Karahallı Organize Sanayi Bölgesi:
Karahallı ilçemizde organize sanayi bölgesi
129
UŞAK ‘09
Uşak, iki adet organize sanayi bölgesi
ve 1335 işyerini bünyesinde bulunduran 11 adet küçük
sanayi sitesi ile bir
sanayi şehridir. Yaklaşık 400 üretim tesisi, 10 000 halı-kilim
ve 8 500 pamuklu
dokuma tezgahında 25 000 kişi istihdam edilmektedir.
130
kurulması için İl Özel İdaresi, Karahallı Belediyesi
ve Karahallı Ticaret Odası katılımıyla müteşebbis
heyet oluşturulmuş, yer seçimi yapılmış, alt yapı
projesi 2005 yılı yatırım programına dahil edilmiştir. Toplam alanı 100 hektardır.
Doğalgaz, arıtma tesisleri, ucuz enerji temin
edilebilen özel elektrik üretim santralarının devreye girmesi ilimizin avantajlı konumunu daha
da güçlendirmiştir. İl genelinde toplam 12 adet
küçük sanayi sitesinde 1415 işyeri faaliyet göstermektedir.
F - Küçük Sanayi Siteleri
Uşak ilinde imalat ve tamirat ile uğraşan küçük esnaf ve sanatkarların daha çağdaş, günün
koşullarına uygun ve teknolojik gelişmelere açık
işyerlerinde çalışmalarını sağlamak amacı ile gerek Sanayi Bakanlığı’nın kredi desteği ile, gerekse
Uşaklı esnaf ve sanatkarların kendi kaynakları ile
oluşturulan küçük sanayi siteleri ve toplu işyeri sayıları aşağıdaki tabloda sunulmuştur:
İl genelinde faaliyet gösteren 11 adet küçük
sanayi sitesinin toplam işyeri sayısı 1335 tir. 80
işyerli Sivaslı Küçük Sanayi Sitesi inşaatı devam
etmektedir.
Uşak, iki adet organize sanayi bölgesi ve 1335
işyerini bünyesinde bulunduran 11 adet küçük
sanayi sitesi ile bir sanayi şehridir. Yaklaşık 400
üretim tesisi, 10 000 halı-kilim ve 8 500 pamuklu
dokuma tezgahında 25 000 kişi istihdam edilmektedir.
Banaz ilçesinde 5 fabrika, Sivaslı ilçesinde 3
fabrika, Eşme ilçesinde 3 fabrika ve 2000 adet kilim tezgahı ile Karahallı ilçesinde 3100 pamuklu
dokuma tezgahı dışında diğer tesisler il merkezindedir.
Tesislerde:
İplik üretimi
: 2 500 ton / ay
Battaniye üretimi
Pamuklu dokuma
Seramik üretimi : 1 650 000 adet / ay
: 7 000 000 metre / ay
: 24 000 000 m2 / yıl
EKONOMİK YAPI
A. Temel Ekonomik Göstergeler
1- Uşak İli ve İlçelerinin Sosyo-ekonomik
Gelişmişlik Durumu
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’nın
2003 yılında yapmış olduğu “İllerin SosyoEkonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması”
verilerine göre Uşak ili 81 il içerisinde 0.16867
endeks değeri ile 30. sırada, bölge illeri içerisinde
ise 6.sırada yer almıştır.
Aşağıda Uşak ilinde yer alan ilçelerin DPT’nin
adı geçen araştırmasındaki verilere göre ülke genelindeki toplam 872 ilçe arasında ve Uşak ilinde
bulunan 6 ilçe arasındaki gelişmişlik endeksleri
sıralaması sunulmaktadır.
Uşak ilçelerinin gelişmişlik durumu incelendiğinde, Merkez ilçenin en yüksek gelişmişlik endeksi ile ilk sırada, Karahallı ilçesinin ise en düşük
gelişmişlik endeksi ile son sırada yer aldığı görülmektedir.
2 - Gayri Safi Yurtiçi Hasıla Açısından Uşak
Uşak gelişmiş bir yöre olan Ege Bölgesi’nde
yer almakla beraber, az gelişmiş bir ildir. 2001 yılı
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 563.630 milyar liradır.
2001 yılı kişi başına düşen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 1436 $ olmuştur
İl bazında Gayri Safi Yurtiçi Hasıla, bir yıl içerisinde, ilde üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin
parasal değeri olarak tanımlanmaktadır. Uşak ili
gayri safi yurtiçi hasılası büyüklük itibariyle değerlendirildiğinde, 1987 yılı itibariyle 289 milyar TL
olan il hasılası (cari fiyatlarla) Türkiye genelinde
53. sırada yer alırken, Ege bölgesi illeri
arasında da son sırada bulunmaktaydı.
2001 yılına gelindiğinde ise Uşak iline ait
hasıla gerek Türkiye geneli, gerekse bölge
içindeki payı daha da düşerek iller sıralamasındaki konumu da daha arka sıralara
kaymıştır. Uşak 2001’de Türkiye genelinde 58. sıraya gerilerken, bölge içindeki yeri
de yine son sırada kalmıştır.
Kişi başına gelir düzeyi açısından Uşak
incelendiğinde, 1987 yılı itibariyle 1.191
$ olarak gerçekleşen kişi başına düşen
gayri safi yurtiçi hasılanın devemlı olarak
artış göstererek 1998 yılında en yüksek
değeri olan 2.304 $ düzeyine yükseldiği
görülmüştür. 1999’da ise bir önceki yıla
göre (dolar bazında) % 11 oranında azalış gösteren kişi başına GSYİH 2.045 $ ,
2000’de ise 2.047 $ olarak gerçekleşmiştir. Ancak 2001’de ülke ekonomisinde yaşanan yüksek oranlı bir devalüasyon sonucunda, Uşak iline ait kişi başı gelir düzeyi,
dolar bazında bir önceki yıla göre % 29,8
oranında gerileyerek 1436 $ düzeyine inmiştir.
Kişi başı gelir düzeyi bakımından
1987’de Türkiye genelinde 33. sırada
olan Uşak, 2001 yılında 50.sıraya gerilemiştir. Ege bölgesi içinde ise Uşak, 1987
ve 2001’de yedinci sırada yer almaktadır.
3- Uşak İli Fiyat Hareketleri
(Fiyat Endeksleri)
Bir ilde fiyatlar genel seviyesinde meydana gelen değişiklikler, fiyat endeksleri
(toptan, tüketici) yolu ile takip edilmektedir. Bu endeksler Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından hesaplanmakta, Türkiye
geneli ve 19 seçilmiş il için her ay açıklanmaktadır. Uşak ili bu 19 il arasında yer
almadığından fiyatlar genel seviyesinde
(enflasyon) meydana gelen değişikler il bazında izlenememektedir.
4 - Maliye
Uşak ili 1995-2001 yılları toplam Genel Bütçe Gelirleri, 2001 yılı fiyatları ile
383 trilyon 686 milyar liradır. Aynı yıllar
arasında Ege Bölgesinin aldığı toplam Genel Bütçe Gelirlerinin, 2001 yılı fiyatları
ile % 1,2’sini Uşak ili almıştır.
Türkiye genelinde illerin aldığı 2001
yılı fiyatları ile Genel Bütçe Gelirleri sıra-
lamasında Uşak ili 46. sırada bulunmakta,
Ege Bölgesi illeri içerisinde ise son sırada
yer almaktadır.
2000 yılında genel bütçe gelirleri
34.696 milyar lira iken, bu rakam 2001
yılında 55.235 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Kişi başına genel bütçe gelirleri
2000 yılında 108 milyon lira, 2001 yılında ise 62 milyon lira dolayındadır.
5. Dış Ticaret
Uşak’ın Türkiye’nin toplam dış ticaretindeki payı yıllara göre değişkenlik
göstermekle birlikte son yıllarda önemli
ölçüde bir düşüş gözlenmektedir. Özellikle
sahip olduğu ihracat potansiyelinin yeterince değerlendirilemediği görülmektedir.
Uşak Gümrük Müdürlüğü verilerine göre
ihracat kalemleri içinde en büyük payı
dokumacılık ürünleri, sentetik lifler,özel
mensucat ürünleri,hayvansal yağlar vb.
oluşturmaktadır. En önemli ithalat ürünleri ise sırasıyla ham deri, kösele, kazanlar
ve makineler, dericilikte kullanılan boyalar, pigmentler ve diğer hammaddeler, yapağı, yün, iplik ve bunlardan mamul mensucat olarak sıralanmaktadır.
İlin dış ülkelerden satın almış olduğu
ürünler için ödenen ithalat rakamı ise yaklaşık 50.000.000 dolardır.
6. İç Ticaret
B. Uşak İlinde Tarım, Sanayi ve
Hizmetler Sektörü
1- Tarım Ve Hayvancılık
İlin tarım alanı 242.114 hektar olup,
534.100 hektarlık toplam arazi varlığının
%45,33’ünü oluşturmaktadır.
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ile
Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yurt genelinde inşaa edilerek işletmeye açılmış olan göletlerin Tarımsal üretim
ve Geliştirme genel Müdürlüğünün koordinatörlüğünde su ürünleri yetiştiriciliği
ve sportif amaçlı avcılığa açılması ile ilgili
olarak 08.06.2004 tarihinde ilgili kurumlar arası bir protokol imzalanarak uygulanmaya başlanmıştır.
İlimizde Köy hizmetleri Genel Müdürlüğü ve D.S.İ. Tarafından inşaa edilmiş
göletlerde su ürünleri yetiştiriciliği yapmak amacıyla başvurular kabul edilmeye
başlanarak kiralama işlemleri yapılmıştır.
SANAYİ
Uşak, Türkiye’de ilk sanayi kuruluşlarının ortaya çıktığı yörelerimizden
biridir.19. yüzyılda yabancı sermayeli Osmanlı Bankası, Ülkemizdeki illerin çoğunda birimlerini oluşturmadan o zamanki iki
kazada Uşak ve Alaşehir’de şube açmıştır.
Uşak’ta imalat sanayinin kurulmasında
belirleyici rolü halı ve kilimcilik oynamıştır. Halıyla ilgili girdilerin bir bolümü
geleneksel metodlarla üretilmiş, üretimin
artmasıyla bu girdiler talebi karşılayamamıştır. Bu durum fabrikasyon üretimi zorunlu hale getirmiştir.
Müteşebbis bir ruha sahip Uşaklı ticaret erbabı iplik fabrikasının yapımına başlamıştır. İlk olarak 1905 yılında
Bıçakçızade Biraderler ve Mehmet Zeki
Kumpanyası iplik fabrikasını açmışlar,
bunu 1910’da acılan Hamzazadeler ve
Şürekası İplik vee Şayak Fabrikası ve Yılancızade Biraderler ve Şürekası Şayak
Fabrikası izlemiştir. 1913 yılında yapılan
sanayi sayımı sonuçlarına göre; yün ipliği
üreten ve dokumacılık yapan 13 kuruluşun 3’ ü Uşak’tadır.
Bu yıllarda ülkemiz genelinde çok az
sayıda fabrika olduğu göz önüne alınırsa
Uşaklı ticaret erbabının girişimciliği daha
da iyi anlaşılacaktır.
1923 yılında Ticaret ve Sanayi Odasının kuruluşunu müteakiben, dağınık bir
durumda bulunan tacir ve sanayiciler bir
çatı altında toplanmışlardır.
1926 yılında Türkiye’nin ilk şeker fabrikası hizmete açılmıştır. Bu fabrikanın en
131
UŞAK ‘09
karakteristik özelliği; Türkiye’nin ilk çok ortaklı özel sektör kuruluşu olmasıdır. İsletmeye
açıldıktan bir süre sonra isletme sermayesi sıkıntısından dolayı fabrika, Atatürk’ün emriyle
devletleştirilmiştir.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye’nin
sanayileşme hamlesine öncülük eden Uşak, bu
görevine zaman içinde de devam etmiştir. Ana
üretim konusunu tekstil, deri ve seramik oluşturmaktadır. Halihazırda iç piyasada tüketilen
giysilik derinin % 60’ı, gazlı sargı bezinin %
91’ i, pelüş battaniyenin % 90’ ı, yün ipliğin
% 65’ i, seramiğin % 20’ si Uşak’ta üretilmektedir.
Uşak ilinde, tarım alanlarının ve hayvancılık için meraların yetersiz oluşu tarıma dayalı
bir ekonomi yerine, ulaşım imkanlarının verdiği avantaj ve tarihten kaynaklanan özelliği
ile sanayi ağırlıklı bir ekonomiden bahsetmek
mümkündür. Mevcut sanayi ağırlıklı olarak
küçük ölçeklidir ve % 70’i 5 ile 10 işçi çalıştıran işletmelerden oluşmaktadır.
1998 yılına kadar il genelinde iş arayan
kimse bulunmazken yaklaşık beş yıldır devam
eden ekonomik kriz nedeniyle toplam kapasite
kullanım oranları % 30 seviyelerine gerilemiştir.İlde üretim yapan başlıca sanayi tesislerinin
üretim konularına bakıldığında, iplik, ham ve
baskılı bez, elyaf, battaniye, deri, seramik ve
halı üretimi ön plana çıkan faaliyet konularıdır. Uşak ilinin genel ekonomik yapısı tarım ve
sanayiye dayanmaktadır. Sulanabilir arazinin
az olması nedeniyle il tarımında ciddi bir gelişme olmamış, girişimci bir ruha sahip olan
Uşak’lılar sanayiye yönelmişlerdir.
132
Uşak ilinde, lokomotif sektörler tekstil, dericilik ve seramik sektörleridir. İl ekonomisinin büyük potansiyelini bu üç ana sektör oluşturmaktadır.
Tekstil sektöründe ana imalat grupları pamuklu dokuma, apre, boya baskı, pamuk ipliği, halı, kilim battaniye ipi, pelüş battaniye ,
makine kilimi ve halısıdır. Türkiye’de üretilen
battaniyenin %90’ı, sargı bezinin % 91’i, yün
ipliğinin ise % 65’i Uşak’ta üretilmektedir.
İlin diğer önemli sektörü olan seramik sektöründe ise ülke genelinde yapılan seramik üretiminin % 22’si gerçekleşmektedir.
1998 yılına kadar sürekli bir gelişme gösteren dericilik sektöründe i tabakhane sayısı
300’e kadar çıkmıştır, 50 milyon adet/yıl küçükbaş hayvan derisi işleme kapasitesine ulaşılmıştır. Ancak genel ekonomik kriz ve özellikle
Laleli’ den Rusya’ya olan ihracatın durması ile
işyerleri kapanmaya başlamıştır. Faal tabakhane sayısı 225 iken 100’e, zig deri işleyen 60
konfeksiyon atölyesi 25’ e ve deri işleme kapasitesi 35 milyon adet/yıl iken, 10 milyon adet/
yıl’a düşmüştür. Uşak’ta işlenerek elbiselik zig
deri haline getirilen derilerin büyük bir bölümü İzmir’deki konfeksiyon sektöründe işlenerek mont, kaban, pardösü, etek vb. ürünler
elde edilir. Bu ürünlerin büyük bir kısmı ihraç
edilmektedir.
Son yıllarda Uşak’ta deri konfeksiyonculuğunda olumlu gelişmeler kaydedilmiştir.
TURIZM
Uşak ili doğal, tarihi, kültürel ve folklorik
değerler bakımından oldukça zengindir. Yoğun
olarak Lidya uygarlığının izlerine rastlanan Uşak’ta Sebaste (Selçikler), Blaundos
(Sülümenli) ve dünyaca ünlü Karun Hazinelerinin çıkarıldığı Güre Helenistik ve
Roma dönemine ait kentlerin yanı sıra
hanlar, hamamlar ve köprüler gibi pek çok
sivil mimari örnekleri bulunmaktadır.
Banaz ilçesi Ahad sınırları içinde Romalılardan kalma tarihi Triyona-Polis
harabelerinde (Ahad Harabeleri) bulunan
eserlerden bir kısmı Afyon ve Uşak müzelerinde sergilenmektedir.
İlin güney ve güneybatı kesimlerinde
jeolojik yapının özelliğinden dolayı oluşmuş kanyonlar bulunmaktadır.
Kazancı Deresi ile Banaz Çayının oluşturduğu kanyonun uzunluğu 75 km civarındadır. Blaundos antik kentinden kanyona açılan bir geçit bulunmaktadır.
Yöredeki termal kaynaklar sağlık turizmi açısından önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. Örencik ve Hamamboğazı
termal tesisleri, Aksaz, Emirfakılı, Akbulak ve Hasköy kaplıcaları yörenin önemli
termal kaynaklarıdır.
Sportif Turizm Faaliyetleri
Cirit Sporu : ata sporlarımızdan olan
Atlı Cirit sporunu örf, adet ve geleneklerimize uygun olarak yaptırmak, spor disiplinine sahip sağlıklı nesillerin yetişmesine
yardımcı olmaktır.
İlimizde her yıl Nisan ayında Türkiye
genelinde müsabakalar düzenlenmektedir.
Cirit sporu, ekipler arasında sahada
karşılıklı olarak yerlerini alırlar, hakem
oyunu başlatır, bir oyuncu çıkarak ekibe
giderek ve ekibe en az on (10) metre mesafeden ciritini atar, atını geri döndürerek
süratle kendi kendine döner. Ciritini atan
oyuncu rakip olmuştur.
Karşı ekipten bir oyuncu çıkarak rakibini kovalar ve yine en az on (10) metre
yükseklikten ciritini atarak, rakip oyuncuya vurmak ister. Ciritini atan oyuncu geri
dönerek süratle yerine döner.
Rakibine cirit vuran veya vurma pozisyonuna girerek ciritini atmayıp, bağışlayan, rakip oyuncunun attğı ciriti eliyle
yakalayan sporcuya puan verilir. On metreden az mesafeden cirit atan, ata cirit
vuran karşı ekibin içerisine giren, oyun
sahasının dışına çıkan oyuncuya da ceza
dini yapılar, hanlar ve hamamlardan oluşmuş tarihi doku, kent merkezi ile yapılacak projeler sonucunda il turizminin gelişmesinde işlev kazanacak niteliktedir.
7 - ilimiz, Banaz İlçesi, Bahadır köyü,
tepedelen mevkiinde bulunan tarihi “Anıt
Ağaç “ görülmeye değer nadide tabiat varlıklarından birisidir.
8 - Turizm açısından gerekli görülen
kültür varlıklarının özelikle ,tarihi “Uşak
Evleri’nin restorasyonunun yapılarak bulundukları alan içerisinde ev pansiyonculuğu olarak değerlendirilebilir.
puanı verilir. Atlı cirit sporu çeviklik, ata
binmede ustalık ve zeka isteyen çok yönlü
bir spordur. Bu spor da atla binicisi birbirini tamamlar. Hiçbir atlı spor dalında
atla binicisi kadar bütünleşmemiştir.
Geliştirilmesi Öngörülen Turizm
Kaynakları
1- Turistik açıdan tarihi ve kültürel
özelliğe sahip merkezlere etkin ve sürekli
bir ulaşım sağlanmalı ve örenyerlerimize
çevre düzenlemesi yapılırsa, turistik açıdan çok yararlı olacağı kanısındayız.
2- İlin kuzeyinde bulunan Muratdağı
rekreasyon ve dağ yürüyüşleri için elverişli
bir alandır.
3- Ulubey ilçesinde bulunan kanyonlar, doğal çevre ve diğer kaynaklarla olan
ilişkileri nedeniyle doğa yürüyüşlerinin ve
atla yapılacak gezintilerin gerçekleştirilebileceği alanlardır.
4- Yöremizde oynanan cirit sporu geliştirilecek başlıca sportif faaliyetlerdendir.
5- İl’deki kentsel yerleşmelerin yakınında bulunan mesire yerleri, il ölçeğinde ve kentler ölçeğinde geliştirilebilecek
kaynaklardır. Her kentin çevresinde, kent
için, bu nitelikteki alanların üretilmesi ile
turizme kazandırılabilir.
6 - Son Osmanlı döneminin izlerini
taşıyan uşak kenti sivil mimari örnekleri,
2- Yerel Yönetimler
Uşak’ta yerel yönetim kuruluşu olarak
İl Özel İdaresi, 24 belediyesi ve 244 köy
muhtarlığı mevcuttur.
İl Özel İdaresi
Uşak 9 Temmuz 1953 tarih ve 6129
sayılı Kanunun 15 Temmuz 1953 tarih
ve 8458 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanması ile vilayet olarak “il statüsü”ne kavuşmuş ve bu tarihten itibaren de Uşak il
Özel İdaresi bir yerel yönetim birimi olarak kurulmuştur.
Belediyeler
Uşak’ta biri il merkezinde, 5 tanesi
ilçe merkezlerinde ve 18 tanesi de beldelerde olmak üzere toplam 24 adet belediye
teşkilatı bulunmaktadır
Üniversite
Uşak Üniversitesi 4 adet Fakülte, bir
adedi dört yıllık olmak üzere 7 adet yüksek okul ve 7623 öğrenci ile bağımsız üniversite haline gelmiştir. Güzel sanatlar fakültesi ve bazı enstitülerin kuruluş kararı
alınmıştır. Üniversitenin de kurulması ile
eğitim sektörü, üzerinde özel önemle çalışılması gereken alan olarak ortaya çıkmış
bulunmaktadır.
(Not: Eğitim bölümünde ayrıntılı bilgi
verilmişti.)
133
UŞAK ‘09
EGE EKONOMİYİ GELİŞTİRME VAKFI
UŞAK İLİ ÇALIŞMALARI
EGE BÖLGESİ GELİŞİM PROJESİ 2000 – 2005
Uşak Stratejik Hedef Toplantısı
Uşak Önceliklendirme Toplantısı
Bölgesel Diyalog Konferansı - Afyonkarahisar
Tarım ve Hayvancılık Sektör Toplantısı - Aydın Turizm Sektör Toplantısı -Marmaris
Jeotermal Sektör Toplantısı - Kuşadası
Madencilik Sektör Toplantısı – Kuşadası
21/22 Nisan 2001
4 Mayıs 2003
4/6 Temmuz 2003 2/3 Nisan 2005 16/17 Nisan 2005 14/15 Mayıs 2005 14/15 Mayıs 2005 34 Katılımcı ile yapılmıştır.
31 Katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 84 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 57 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 54 katılımcı ile yapılmıştır
Üye illerden 29 katılımcı ile yapılmıştır.
Üye illerden 30 katılımcı ile yapılmıştır.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006
Avrupa Birliği Bilgilendirme Semineri
5 / 6 Nisan 2006 219 katılımcıya sertifika verilmiştir.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008
Tarım ve Hayvancılık AB Uyum Semineri
Tarım ve Hayvancılık Yuvarlak Masa Toplantısı 27 Mayıs 2008 28 Kasım 2008
156 Katılımcıya sertifika verilmiştir.
30 katılımcı ile yapılmıştır.
EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006
EGEV’in üyesi olan illere dönük olarak hazırladığı programlar kapsamında aday üye statüsünde
bulunduğumuz Avrupa Birliği konusunda seminerler verildi. Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği Eğitimi başlığı altında yapılan toplantılar Philip Morris/
Sabancı’nın destekleri ve ESİAD işbirliği ile gerçekleştirildi.
Bu kapsamda 5-6 Nisan 2006 tarihlerinde yapılan eğitimde 219 kişilik katılım sağlanırken iki
günlük eğitim ilk gününde Prof. Dr. Haluk GÜNUĞUR Avrupa Bütünleşmesine Giden Yol,
AB’nin Genişlemesi, Avrupa Birliği’nin Kurumsal
Yapısı, Avrupa Anayasası, Türkiye-AB İlişkileri konularını anlattı.
İkinci gün yapılan eğitimlerde ise Prof. Dr.
Canan BALKIR AB’nin Ticaret Politikası, Ortak
Gümrük Tarifesi, Koruma Tedbirleri, Sektörel Uygulamaları; Prof. Dr. İge PIRNAR AB’nin Turizm
Politikaları, Türkiye’nin Uyması Gereken Kurallar;
Doç.Dr. Yaşar UYSAL AB’nin Tarım Politikaları,
Tam Üyeliğin Türk Tarımına Olası Etkileri; Yrd.
134
UŞAK İLİ KATILIMCI PROFİLİ
SEKTÖREL DAĞILIM
32
34
Kamu
Üniversite
Yerel Yönetim
8
6
49
Sivil Toplum
YAŞ DAĞILIMI
Hayvancılık
Özel Sektör
5
23
27
30
20'li yaşlar
30'lu yaşlar
40'lı yaşlar
50'li yaşlar
60'lı yaşlar
32
52
Doç. Dr. Esin TAYLAN AB’nin Rekabet Hukuku Politikası, Gümrük
Birliği ve Rekabet Kuralları, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun
Amacı, Yapısı, Muhatapları ve Uygulamaları, Muafiyet, Hakim Durumun
Belirlenmesi; Yrd. Doç. Dr. Berna
KIRKULAK AB’nin KOBİ’ler ve
Rekabet Politikası, Girdi Maliyetleri,
Krediler, Çin Faktörü, Kur Riskinden
Korunma, AB Fonlarından Yararlanma, E-ticaret, Rekabet Stratejileri konularında katılımcıları aydınlattılar.
EGE FİKİR
ÖNDERLERİ 2008
EGEV’in üye illerdeki faaliyetine dayalı olarak Philip Morris/
Sabancı’nın bir sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı Ege Fikir Önder-
leri Avrupa Birliği eğitim programının
EGEV Üyesi olan illerde gördüğü ilgi
yeni ortak projeleri de beraberinde
getirdi. EGE’ nin her ilinde temasta
bulunduğumuz yerel odakların güçlü
desteği, seminerler sırasında ortaya
atılan yeni fikirler ve öneriler, bölge
illerinin sorunlarına yönelik yeni çözümlemelerin araştırılması istekleri,
bizi bu sosyal sorumluluk projelerini
genişleterek sürdürme konusunda teşvik etti.
27 Mayıs 2008 günü ESİAD işbirliği ile Uşak’ta yapılan ve yarım
gün süren eğitimde Prof. Dr. Yaşar
UYSAL, tarım ve hayvancılığın ülke
ekonomileri için önemini anlatarak
sektörün Türkiye ve AB’deki durum
karşılaştırmasını yapmıştır. Prof. Dr.
UYSAL, ön bilgi olarak AB Ortak Tarım Politikası ve yıllar itibariyle geli-
şimini kısaca anlattı. Organik Tarım
konusunda sunum yapan Ekolojik
Tarım Organizasyon Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Tamer SEVER’in
ardından TE-TA Tarım’dan Sumer TÖMEK BAYINDIR ve Arif
GÜRDAL sektör deneyimlerini katılımcılarla paylaştılar.
28 Kasım 2008 tarihinde Tarım
ve Hayvancılık sektörünün 30 yetkilisi ve Vali Yardımcısı Sn. Şevket
AKSOY’un katılımı ile bir yuvarlak
masa toplantısı yapıldı.
Ortak kanı ile çiftçi eğitimine, örgütlenmesine önem verilmesi, toprak
bölünmesinin önüne geçilmesi, çiftçilikte çalışan yapısının gençleştirilmesi
ve genç nüfusun köyüne geri dönmesi için tedbirler alınması konularının
önemi vurgulandı. Benzer toplantıların kısa sürede tekrarlanması istendi.
135

Benzer belgeler