eğitimde bilgi teknolojileri - Gebze Rehberlik ve Araştırma Merkezi
Transkript
eğitimde bilgi teknolojileri - Gebze Rehberlik ve Araştırma Merkezi
EĞİTİMDE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi BÖTE DERS NOTLARI HAZIRLAYAN Öğr.Gör. Mehmet KARAHAN Malatya, 2001 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM: Teknoloji Tarihi Teknolojinin Tanımı, Kapsamı, Önemi Teknolojinin Nitelikleri ve İşlevleri Tarihsel Süreç İçerisinde Teknolojik Gelişmeler Endüstri Devrimi ve teknolojik Gelişmeler Zamanımızda Teknolojinin Durumu II. BÖLÜM: Bilişim Kavramları Veri ve Bilgi Bilişim Bilgi Teknolojileri Bilgi Paylaşımı Bilgi Toplumu III. BÖLÜM: Bilgi Toplumunun Temel Özellikleri ve Sosyal Yapı Bilgi Toplumunun Temel Özellikleri Bilgi Toplumunda Sosyal Sistem Bilgi Toplumunda Ekonomik Sistem Bilgi Toplumunda Kültürel ve Politik Sistem Bilgi Toplumu Olma Sürecinde Türkiye IV. BÖLÜM: Eğitimde Bilgi Teknolojileri Eğitimde Yeni Teknolojiler Eğitimde Bilgisayar Kullanımı Eğitimde Bilgisayar Kullanımının Olumlu/Olumsuz Etkileri Bilişim Teknolojilerinin Eğitimde Kullanımı Ders Materyali Hazırlamada Bilgisayar Kullanımı Bilgisayar Destekli Eğitim V. BÖLÜM: İnternet Kullanım Alanları e-mail Web Chat FTP e-ticaret ve Bankacılık Değişik İnternet Uygulamaları (Reklam, Dayanışma, Askeri, Siyasi vs.) 2 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan VI. BÖLÜM: Eğitim Ortamlarında İnternet’ten Yararlanma Temel Kavramlar İnternet Üzerinden Bilgiye Erişim Yolları Web Destekli Eğitim Çalışmaları VII. BÖLÜM: İnternet’in Birey ve Sosyal Yaşama Etkileri Birey Üzerindeki Etkileri Toplum Üzerindeki Etkileri İnternet’in Türkiye’deki Durumu İnternet Etiği 3 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan I. BÖLÜM: TEKNOLOJİ TARİHİ 1. Teknolojinin Tanımı Kapsamı Önemi 2. Teknolojinin Nitelikleri ve İşlevleri 3. Tarihsel Süreç İçerisinde Teknolojik Gelişmeler 4. Endüstri Devrimi ve Teknolojik Gelişmeler 5. Zamanımızda Teknolojinin Durumu 4 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 1. TEKNOLOJİNİN TANIMI KAPSAMI VE ÖNEMİ 1.1. Teknolojinin Tanımı Dünya üzerinde çok değişik tür ve sayıda canlı yaşamaktadır. Bu canlılar içerisinde insan, düşünebilme yeteneği ile diğerlerinden ayrılmaktadır. Düşünebilme yeteneğinde olan insan, bu özelliğini dünya üzerinde var olduğu ilk andan itibaren kullanmaya başlamıştır. İnsan, dünya üzerinde var olduğu ilk andan itibaren, sürekli olarak hayatını daha rahat ve daha kolay devam ettirebilmenin yollarını aramıştır. Tüm düşünce gücünü bu yönde yoğunlaştıran insan, sürekli olarak hayatı daha kolay kılmıştır. Hergelen gün hayatı daha da kolaylaştıracak bir aracı, gereci bulmuş, geliştirmiş ve kullanıma hazır hale getirmiştir. Hayat nasıl daha kolay hale getirilir? Bu sorunun cevabı ancak üç farklı aşamadan geçilerek verilebilmektedir. Bu aşamalar sırası ile; 1- Bilgilerin üretilmesi 2- Üretilen bilgilerin kullanıma hazır hale getirilmesi 3- Kullanıma sunulmasıdır. hazır bilgilerin insanlığın hizmetine 1.1.1. Bilgilerin Üretilmesi Hayatı kolaylaştırmak amacıyla herhangi bir araç ya da gerecin ortaya çıkarılabilmesi için öncelikle bilgilerin üretilmesi gerekmektedir. Üretilen yeni bilgiler sayesinde insanların çevre-sinde sürekli olarak oluşan, ancak nasıl ve neden oluştuğu bilinmeyen olayları açıklamak mümkün hale gelmektedir. Bu sayede birçok olayın gerçek sebebi ortaya çıkmakta ve olayın meydana gelmesi için gerekli şartların neler olduğu belirlenmektedir. Yeni bilgilerin üretilmesi insanlara yeni ufuklar açmakta, insanların düşünce alanlarını genişletmektedir. Düşünce uf-kuğun çok fazla genişlemesi ise hayatı daha kolay kılabilecek unsurların neler olabileceğinin daha kolaylıkla ortaya konulması sonucunu doğurmaktadır. Bilgi üretme işlemi bilimin göreve olarak algılanmaktadır. Bilim adamlar sürekli olarak yeni bilgiler üretmek konusunda çaba harcamaktadırlar. Üretilen her yeni bilgi, hem yeni bilgilerin üretilmesini zorunlu kılmakta hem de kolaylaştırmaktadır. 1.1.2. Üretilen Bilgilerin Kullanıma Hazır Hale Getirilmesi Bilim adamları tarafından üretilen bilgiler çoğu zaman bir olayın neden ve nasıl olduğu üzerin-de durur, olayın oluş gerekçelerini ortaya koyar. Ancak bu bilgiden ne şekilde yararlanılacağı, bu bilginin insanlığın hangi sorununu çözmede etkili olacağı, insanın, hayatında karşılaştığı hangi olayın, bu bilgi sayesinde daha kolay hale geleceği konusunda herhangi bir şey söylemez.Bu nedenle üretilen her yeni bilgiden insanlığın nasıl yararlanacağının, yani bilginin insanlığın hizmetine nasıl verileceğinin de araştırılması gerekir. Çünkü bir olayın oluş mekanizmasını açıklamak, insanın kişisel merakını gidermeye yönelik bir uğraşıdır. Tek başına hiçbir anlam ifade etmez. Önemli olan üretilmiş 5 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan olan bilginin in-sanlığın kullanabileceği bir hale getirilmesi, o bilgiden nasıl yararlanılacağının ortaya konmasıdır. Sözgelimi, "bir sıvı içerisine batırılan bir cisim, batırıldığı cismin yoğunluğuna bağlı olarak kendi hacmi kadar bir kuvvetle yukarı doğru itilir" seklinde ortaya konan bir bilgi, bu hali ile sadece olayın mekanizmasını açıklamakta, ancak bu bilgiden insanlığın nasıl yararlanacağını belirtmemektedir. Oysa yukarıda ifade edilen bilgiler üzerinde çalışarak, bu bilgi ile gemilerin yapılabileceği ortaya konmuştur. Yine bu bilgi sayesinde deniz taşımacılığı geliştirilmiştir. Böylece insanlığın daha rahat, daha kolay yasayabilmesini sağlayan önemli bir işlev yerine getirilmiştir. İşte bir bilgiden ne şekilde yararlanılacağının bilinmesi, bunun yollarının araştırılması, bilimin ürettiği bilgilerin insanlığın hizmetine sunulması teknolojinin konusudur. 0 halde teknoloji, herhangi bir bilgiden ne şekilde yararlanılacağı, o bilginin insanlığın hizmetinde nasıl kullanılacağı ve o bilgi ile insan hayatının nasıl kolaylaştırılabileceği üzerinde durur. 1.1.3. Kullanıma Hazır Bilgilerin İnsanlığın Hizmetine Sunulması Kullanıma hazır bilgiler, insanların daha rahat ve kolay yaşamaları için yeterli midir? İnsanlığın hizmetine verilmeye hazır hale getirilen bilgi, çoğu zaman insanların daha rahat, daha kolay ve daha iyi yaşamalarını sağlamak için yeterli değildir. Çünkü bilimin ürettiği bilgiden yararlanarak teknolojinin ortaya koyduğu bir hizmetin, düzenli bir şekilde üretilmesi ve insanlığın hizmetine verilmesi gereklidir.Bu ise endüstrinin ilgi alanıdır.O halde endüstri, teknolojik olarak ortaya konan bir bilginin düzenli şekilde insanlığın hizmetine verilmesi için gerekli faaliyetlerin tümüdür. Endüstri, hizmeti sürekli bir şekilde üretmek için organize olur ve in-sanlığın hizmetine sunar. Böylece, üretilen bilgi iki aşamadan geçerek insanlığın hizmetine verilir. Bazı durumlarda ise üretilen bilgi, ya teknoloji ya da endüstri aşamasında uygun yöntemler bulunamadığı için, insanlığın hizmetine verilemeden. sadece bildi olarak kalır. Ancak bilim, teknoloji ve endüstride sürekli olarak gelişmeler olmaktadır. Bu gelişmelerin sonucunda, ilk bulunduğu anda, o günün teknolojisi veya endüstrisindeki yetersizliklerden dolayı kullanılamayan bilgiler, insanlığın hizmetine sunulabilir hale gelmektedir. Bu nedenle, bilim alanındaki çalışmalar süreklilik göstermekte, bilgiler üretilmektedir. Elde edilen bu bilgiler günün teknolojik imkanlarına bağlı olarak kullanıma sunulmaktadır. 0 halde üretilen bir bilgi, üretildikten çok daha sonra kullanışlı hale getirilerek, insanlığın hizmetine sunulabilmektedir. Buna göre üretilen bir bilginin, üretilmesinden itibaren insanlığın hizmetine sunulmasına kadar geçirdiği aşamaları, şu şekilde şema tize etmek mümkündür: Buraya kadar verilen bilgilerden, teknoloji teriminin genellikle bilimin üretmiş olduğu bilgilerin, insanlık tarafından kullanılabilir hale getirilmesi ile ilgili olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. 6 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 1.2. Teknolojinin Kapsamı Kısaca bir bilginin insanlığın hizmetine verilebilecek bir mal ya da hizmet haline getirilmesine ilişkin çalışmalar bütünü olarak tanımlanabilen teknolojinin kapsamı çok geniştir. Çünkü in-sanlık dünya üzerinde bulunan her şeyden yararlanmaya çalışmaktadır. Dolayısı ile herhangi bir konuda üretilen her bilgi, sonuçta herhangi bir şekilde insanlığın hizmetine verilmektedir. Bu bakımdan teknoloji oldukça geniş bir alanı kapsamaktadır. Genel bir terim olan ve insanın bulunduğu her yerde mutlaka bulunan teknoloji, çoğunlukla çözüm bulduğu alanla ilgili olarak isimlendirilmektedir. Beslenme teknolojisi, giyim teknolojisi, barınma teknolojisi, bilgisayar teknolojisi gibi. Bazı durumlarda da o çok sınırlı alanla ilgili olan uygulamalar, o konunun teknolojisi olarak belirtilmektedir. Örneğin, ekmek teknolojisi, hamur teknolojisi, iplik teknolojisi, gibi. 0 halde insanın uğraştığı, yararlandığı her konunun bir teknolojisi bulunmaktadır. İnsanın hizmetine sunulmuş bulunan her mal ve hizmetin mutlaka bir üretim tekniği vardır. Bu üretim tekniğine bağlı olarak mal ve hizmetlerin üretilme yöntemi de o konunun teknolojisini oluşturmaktadır. Teknoloji insan yaşamının bütün evrelerini kapsamaktadır. Bir insanın yaşamının bütün evrelerinde yararlandığı her türlü mal ve hizmet mutlaka bir teknoloji ürünüdür. Bu nedenle teknoloji yasamın kendisidir. Kapsamı, insan yaşamı ile sınırlıdır. Ya da bir başka anlatımda "teknolojinin kapsamı insan yaşamı ile ilgili faaliyetlerin bütünüdür." Çevrenizde bulunan teknoloji ürünlerini gözden geçiriniz, hangi aşamalardan sonra hizmete sunulmuş olabileceğini tartışmış. 1.3. Teknolojinin Önemi Teknoloji doğrudan doğruya insan ile ilgilidir kavramdır.İnsanın yaşamı boyunca bütün çabası, gayreti, özlemi hayatını daha kolaylaştıracak tekniklerin bulunup, uygulamaya konul-ması yönündedir. İnsanın yaşamında daha rahat. daha kolay ve daha iyi yaşamayı sağlayabilmek uğraşlarını başlıca iki ana konuda toplamak mümkündür: 1- İnsanın yaşaması için mutlak gerekli olan uğraşılar. 2- İnsanın yaşaması için mutlak gerekli olmayan uğraşılar. İnsanın yaşaması için mutlak gerekli olan uğraşıları: a. Beslenmeye ilişkin uğraşılar b. Giyinmeye ilişkin uğraşılar c. Barınmaya ilişkin uğraşılardır. İnsanın yaşaması için mutlak gerekli olmayan uğraşılan ise; dinleme ve eğlenmeye ilişkin uğraşılar olarak ele almak mümkündür. Dinlenme ve eğlenmeye yönelik uğraşılar, görünürde insanın yaşaması için mutlak gerekli uğraşılar olmamakla birlikte, her dönemde mutlaka var olmuştur. Bu 7 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan uğraşılar, yine her dönemde üzerinde en fazla durulan uğraşılardır. Bu nedenle bu uğraşıları da insanin yaşaması için mutlak gerekli olan uğraşılardan ayırt etmeden incelemek daha doğrudur. 0 halde insan, tüm yaşamı boyunca ve sürekli olarak, a. Beslenme b. Giyinme c. Barınma d. Dinlenme ve eğlenme gibi uğraşılarla meşgul olmaktadır. İşte teknoloji, insanin sürekli olarak meşgul olduğu bu uğraşıları, daha kolay bir şekilde yerine getirebilmesi için ortamı daha uygun hale getirmeye çalışmaktadır. Söz konusu bu uğraşılar sürekli olarak vardır. Gelecekte de var olacaktır. Çünkü bunlar, insanın varlığı ile ortaya çıkan ve insanın bulunduğu her yerde mutlaka bulunan uğraşılardır. Bu uğraşılar insanın yaşamını devam ettirebilmesi için gerekli olan ihtiyaçlar bütünüdür. Bu ihtiyaçların giderilmesi, insanın yaşamını devam ettirebilmesi için bir zorunluluktur. İşte bu nedenle, söz konusu bu ihtiyaçlar, insanin ilk var olduğu andan itibaren çeşitli yollarla giderilmeye çalışılmış ve giderilmiştir. Ayni ihtiyaçların günümüzde giderilme biçimi, geçmişte giderilme biçiminden oldukça farklıdır. İşte bu farkı teknoloji sağlamıştır. Yine ayni ihtiyacın gelecekte giderilme biçimi de günümüzde giderilme biçiminden mutlaka çok farklı olacaktır. Bu farklılığı da teknoloji sağlayacaktır. O halde esas olarak insanın giderilmesi gereken temel ihtiyacı değişmemekte, sabit kalmaktadır. Ancak bu ihtiyacın giderilme biçimi hergelen gün değişmekte, söz konusu ihtiyaç daha kolay bir şekilde giderilebilir hale gelmektedir. Bir başka anlatımla, o ihtiyacın giderilmesi için ortam daha uygun bir hale getirilmektedir. Bu durum ihtiyacın giderilme biçimi değiştirilerek, ya da ortam daha uygun hale getirilerek sağlanmaktadır. Bu ise teknoloji sayesinde olmaktadır. Sözgelimi, insanın temel ihtiyaçlarından birisi, onun beslenme ihtiyacıdır. İnsan beslenme ihtiyacını gidermek için bir uğraş vermek zorundadır. İlk insan beslenmesi için gerekli olan besin maddelerini avlanmak, ya da doğada kendiliğinden yetişen besin maddelerini toplamak suretiyle gidermeye çalışmıştır. Teknolojinin gelişmesi sonucu ise, besin maddeleri kontrollü bir şekilde üretilmeye başlanmış ve insanın kolaylıkla elde edebileceği şekilde, onun hizmetine sunulmuştur. Yine sözgelimi, ilk insanın besin maddelerini, tüketebileceği şekle getirmek için ocaklardan yararlanırken, günümüz insanı ayni işlemi son derece modern fırınlarda yerine getirmektedir. Teknolojinin, insanin beslenme ihtiyacının giderilme biçiminde meydana getirdiği değişiklikle-re ilişkin olarak verilen bu örnekleri çoğaltmak ve diğer alanlara ilişkin olarak da birçok örnek vermek mümkündür. Örneğin; dinlenme ve eğlenme ihtiyacının giderilmesi için en başta yapılan islerden birisi oyundur. Teknolojik gelişmelerin yeterli olmadığı bir toplumda, çocuklar aşık kemiği, ya da çelik çomak gibi çok basit araç ve gereçleri kullanarak oyun oynarlarken; günümüzün modern toplumlarında bilgisayar ile oynamaktadırlar. Burada da yapılan temel işlev, dinlenme ve eğlenme uğraşının yerine getirilmesidir. Ancak bu uğraşın yerine 8 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan getirilme biçimi teknoloji sayesinde çok değişmiş, kolaylaşmış, renklenmiş ve çeşni kazanmıştır. O halde insanın yaşamı süresince mutlaka yerine getirdiği temel uğraşıları vardır. insan bu temel uğraşılarını herhangi bir şekilde yerine getirmektedir. Teknoloji, iste bu uğraşıların daha kolay, daha rahat, daha düzenli bir şekilde yerine getirilmesi için uygun ortam hazırlamaktadır. Ayrıca bu uğraşıları renkli, değişik ve seçenekli olarak insanların hizmetine sunmakta, dolayısı ile bu uğraşıların insanlara yük olmadan yerine getirilmesini sağlamaktadır. Teknolojinin, insanin temel ihtiyaçlarının giderilme biçiminde meydana getirdiği değişikliklere ilişkin, örnekler düşününüz. Bunların geçmişteki biçimleri ile bugün arasında kıyaslama yaparak, tartışınız. 1.4. Teknolojinin Gerekliliği İnsanın daha rahat yaşama isteği, onu arayışlara sürüklemiştir. Bu amaçla insan daha rahat yaşabilmek için çevresinde bulunan her türlü maddeden yararlanma yollarını aramış, yaşadığı çevreyi kontrol altına almaya çalışmıştır. İnsan yaşamının her döneminde karşılaştığı sorunları çözmek için uğraşmıştır. Bu uğraş sonucunda yeni üretim teknikleri geliştirmiştir. Aslında bir başka yönü ile konuya yaklaşıldığında yeni üretim teknikleri geliştirme zorunluluktan doğ-muştur. Yani önce sorun ortaya çıkmış bu sorunun çözümü için uğraşılmış böylece yeni bir teknik ortaya çıkmış ve teknoloji gelmiştir. Her yeni çözüm mutlaka yeni bir sorunu da beraberinde getirmiştir. Bu yeni sorunun çözümü için yeniden uğraşılmış ve böylelikle teknoloji sürekli yenilerek gelişmiş güzelleşmiştir. 0 halde teknoloji gelişerek, güzelleşerek mükemmele doğru gidecektir. Dünya üzerinde çok değişik tür ve sayıda canlı yaşamaktadır. Bu canlılar içerisinde insan düşünebilme yeteneği ile diğerlerinden ayrılmaktadır. İnsan, düşünebilme yeteneği sayesin-de, dünya üzerinde var olduğu ilk andan itibaren yaşamını daha rahat, daha düzenli hale getir-menin yollarını aramış ve bulmuştur. Bu amaçla, 1. bilgi üretmiş, 2. üretilen bilgileri kullanıma hazır hale getirmiş, 3. kullanıma hazır hale getirilen bilgileri, insanlığın hizmetine sunmuştur. Üretilen bilgilerin kullanıma hazır hale getirilmesi, daha çok teknolojinin konusu olarak algılan-maktadır. Bu suretle teknoloji, insanların yaşamlarında sürekli olarak yerine getirdikleri; 1. beslenme 2. giyinme 3. barınma 4. eğlenme ve dinlenme gibi uğraşıların gideriliş biçimini değiştirmektedir. Bu uğraşıların daha rahat bir ortamda, daha kolaylıkla yerine getirilmesi için ortam hazırlamaktadır. İnsanın yaşamını iyileştirmeye yönelik olduğu için de çok geniş bir alanı kapsamaktadır. Değerlendirme Soruları Cevaplandıramadığımız sorularla ilgili bölümleri tekrar okuyunuz. 1. Teknoloji aşağıdaki işlevlerden hangisini yerine getirmektedir? 9 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan A) insanların ihtiyaçlarını gidermektedir B) İnsanların ihtiyaçlarını ortaya çıkarmaktadır. C) insanların ihtiyaçlarını gideriş biçimini değiştirmektedir D) insanların ihtiyaçlarını değiştirmektedir 2. Aşağıdakilerden hangisi insanların temel ihtiyaçlarından birisi değildir? A) Dinlenme B) Beslenme C) Barınma D) Giyinme 3. Aşağıdaki ifadelerden hangisi teknoloji ile endüstri arasındaki farkı ortaya koymaktadır? A) Teknoloji ve endüstri aynı kavramın değişik ifade ediliş şeklidir. B)Teknoloji bir bilginin kullanıma hazır hale getirilmesine, endüstri ise sen üretimine ilişkin uğraşlarla ilgilidir. C) Teknoloji bir bilginin seri üretimine, endüstri ise kullanıma hazır hale getirilmesine ilişkin uğraşılarla ilgilidir. D) Teknoloji bilgi üretir, endüstri ise bilgiyi kullanır. Sözlük Ve Kavram Dizini Teknoloji uğraşıların : Üretilen bir bilginin kullanıma hazır hale getirilmesi ile ilgili bütünü Endüstri : Kullanıma hazır hale getirilmiş bilgilerin, insanlığın hizmetine verilmesi için seri üretim yapabilmek amacıyla kurulmuş organizasyon 10 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 2. TEKNOLOJİNİN NİTELİKLERİ VE İŞLEVLERİ Teknolojinin Nitelikleri Teknolojinin İnsan Kaynağına Dayalı Nitelikleri Teknolojinin Materyal Kaynağına Dayalı Nitelikleri Teknolojinin Bilim Kaynağına Dayalı Nitelikleri Teknolojinin Sanat Kaynağına Dayalı Nitelikleri Teknolojinin İşlevleri İnsana Kolaylık Sağlama Yaşama Düzeyini Yükseltme Toplumu Bütünleştirme Verimlilik Karar Verme Boş Zamanları Değerlendirme Değer Kazandırma Özet Kavram Dizini Yararlanılacak Kaynaklar 2.1. Teknolojinin Nitelikleri Teknoloji, insanın yaşamını kolaylaştırmaya dönüktür. İnsan tarafından meydana getirilir ve insanın hizmetine sunulur. Teknoloji bir ülkenin kaynağıdır.Çok yönlü nitelikleri vardır. Teknolojinin çok yönlü niteliklerini tanımak suretiyle teknolojiyi anlamak kolaylaşır. Günümüzde teknoloji terimi ile aşağıda belirtilen tanımlar anlatılmak istenmektedir: 1. İnsanın yaşamını ve çevresini değiştirmek amacıyla materyal, alet, makine üretebilmesi, bilgi ve yeteneklerini kullanması. 2. İnsanın yaşamını ve çevresini değiştirmek amacıyla, malzeme ve insan kaynaklarını, bilimsel esaslar doğrultusunda disiplinli olarak kullanması. Bu tanımlardan da görüldüğü gibi teknoloji doğrudan doğruya insanı ilgilendiren bir kavramdır. İnsanın olduğu her yerde teknoloji vardır. Teknoloji insanla başlamakta ve sürekli olarak in-sanın yaşamını daha kolay hale getirmek yönünde gelişmektedir. Teknoloji hangi kaynaklardan yararlanarak gelişir? Teknoloji gelişmesini sürdürürken; 1. insan 2. materyal 11 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 3. bilim 4. sanat kaynaklarından yararlanmaktadır. O halde teknolojinin niteliklerini söz konusu bu dört ölçüte göre incelemek mümkündür. 2.1.1. Teknolojinin İnsan Kaynağına Dayalı Nitelikleri Teknolojinin temel kaynağı insandır. Teknoloji insanın olduğu yerde, insan için vardır. Teknolojinin başlangıcı insanın kendisinin başlangıcıdır.İnsanı, diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği düşünebilme yeteneğidir. Düşünebilme yeteneği sayesinde insan, yaşadığı ortamı ve çevresini değiştirebilmekte, yaşamı daha kolay kılabilecek önlemleri olmaktadır. Bunu yapa-bilmek için de başvurduğu kaynakların başında alet ve materyal üretme gelmektedir. İnsan, alet ve materyal üreterek teknolojiyi geliştirmiş ve bugünkü düzeyine ulaştırmıştır. İlk insan yaşamını kolaylaştırmak amacıyla çok basit bir alet geliştirmiştir. Daha sonra bu alet yardımı ile daha komplike aletler yapılmıştır. Böylece sürekli olarak bir önceki alet yardımı ile daha komplike, daha fonksiyonel ve yaşamı daha kolay hale getiren aletler üretilmiştir. Sonuçta ise günümüzün teknolojik düzeyine erişilmiştir. Sözgelimi, doğada kendiliğinden bulunan düzgün taşlar kullanılarak düzgün olmayan taşlar yontulmuştur. Yontulan bu taşlara şekil verilmiş ve bu taşlardan balyoz, kazma, çekiç gibi aletler üretilmiştir. Bu aletler kullanılarak ağaçlar kesilmiş, taşlar kolaylıkla kırılmış, taşlara, ağaçlara kolaylıkla istenen şekiller verilmiştir. Böylece şekillendirilen taşlar ve ağaçlar kullanılarak, taşıma araçları, barınaklar yapılmış ve yaşam daha kolay, daha güvenli bir hale getirilmiştir. Bir alet üretme ve üretilen bu aletler yardımı ile yeni bir alet üretme, böylelikle yaşamı daha kolay hale getirme, sürekliliği olan bir işlevdir. Günümüzün teknolojisinde de yaşamı kolaylaştırmaya yönelik, her gün yeni aletler üretilmekte ve bu aletler yardımı ile başka aletler yapıl-maktadır. Böylelikle teknoloji sürekli olarak ilerlemekte, yaşam insanlar için her geçen gün daha kolay hale gelmektedir. Bugünkü yaşam kolaylığı doğrudan doğruya üretilen bu aletlere bağlıdır. Söz konusu bu aletlerin olmadığı bir ortamda, insanın bilgi, beceri derecesi ne kadar yüksek olursa olsun, yaşamı kolaylaştırmaya dönük bir işlev görmesi hemen hemen olanaksızdır. "Alet işler, el öğünür" atasözümüz bu durumu en açık bir biçimde açıklamaktadır. İnsanın, yaşadığı ortamı ve çevresini kaynakların başında neler gelmektedir? değiştirebilmesinde yararlandığı 2.1.2.Teknolojinin Materyal Kaynağına Dayalı Nitelikleri insan sosyal bir varlıktır. Yaşamı sürdürebilmesi için birçok şeye ihtiyacı vardır. Doğada bulunan her türlü materyali, yaşamının herhangi bir aşamasında kullanır. Bu nedenle materyal üretmiştir. Ürettiği materyali yaşamını kolaylaştırmaya dönük olarak kullandığı gibi, yeni başka materyallerin üretilmesinde de kullanmıştır. Bu suretle,sürekli olarak yaşadığı ortamı ve çevresini yenilemiş, değiştirmiş, yaşamı daha kolay hale getirmiştir. 12 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan insan materyal üretmede özellikle doğal kaynakları kullanmıştır.Zamanla doğal kaynaklar kalite veya kantite (miktar) bakımından yeterli olmayınca, doğal kaynaklar yardımıyla yapay materyaller üretmiştir. Sözgelimi, ilk insan barınak yapmak amacıyla, doğada kendiliğinden bulunan taş, ağaç, toprak gibi doğal materyalleri kullanmıştır. Zamanla söz konusu bu doğal materyaller kalite ve kantite bakımından yeterli olmayınca, kerpiç, briket, tuğla, çimento gibi değişik materyaller üretilmiş ve barınaklar bu materyaller kullanılarak yapılmaya başlanmıştır. Yine teknolojik gelişmelere bağlı olarak, her geçen gün yeni materyaller üretilmekte ve barınak yapmak amacıyla kullanılan materyallerin kaliteleri artırılmaktadır. İnsanın ihtiyacı olan her alan için materyal üretmenin söz konusu olduğunu ve bu konunun teknolojinin önemli bir niteliği olduğunu belirtmek gerekir. 2.1.3. Teknolojinin Bilim Kaynağına Dayalı Nitelikleri İnsan, dünya üzerinde görüldüğü ilk andan itibaren, dünya üzerinde bulunan diğer tüm canlılar gibi, yaşamını devam ettirmeye ve neslini sürdürmeye alışmıştır. Ancak, diğer canlılardan farklı olarak düşünebilme yeteneğine sahip olduğu için, yaşamını devam ettirir, neslini sürdürürken, yaşadığı ortamı ve çevresini değiştirmeye çalışmıştır. Bu suretle yaşamı kendisi için daha kolay hale getirmiştir. Bu amaçla doğada bulduğu her şeyi kullanmıştır. İlk anlarda doğada gördüğü bir çok olaydan etkilenmiş ve bu olayların oluş sebeplerini bilmeden, bu olaylardan kendi isteği doğrultusunda yararlanmıştır. Bu nedenle, henüz bilimsel çalışmalar başlamadan önce, teknoloji büyük bir aşama kaydetmiştir. İnsan, sınama, yanılma yolu ile elde ettiği bilgileri kullanarak ihtiyaçlarını karşılamış ve yaşamı kendisi için daha kolay hale getirmiştir. Sözgelimi tekerleğin ve emme basma tulum-banin bulunu§u oldukça eskidir. Ancak, insan yaşamına çok büyük kolaylıklar getiren bu teknolojinin bilimsel açıklaması çok sonraları yapabilmiştir. Yani insanlar, yıllarca tekerleğin neden çok daha az bir kuvvetle çok daha fazla yük taşıdığını ya da tulumbanın nasıl olup da suyu emerek yukarılara çıkardığını açıklayamamışlar, ama bu teknolojiyi kullanarak yaşamlarını kolaylaştırmışlardır. On sekizinci yüzyıla gelinceye kadar geçen süre içerisinde meydana gelen teknolojik gelişmelerin, bilimle çok az ilişkisi olmuştur. Yani bu zamana kadar, teknoloji bir önceki bölümde anlatılan bilim -teknoloji-endüstri sürecine bağlı kalmaksızın gelmiştir. Doğal olaylar, ya da sınama yanılma yolu ile teknoloji ortaya çıkmıştır ancak kullanılan teknolojinin bilimsel açıklaması çok sonraları yapılabilmiştir. Sözgelimi bilimin başlı başına bir kurum olarak ortaya çıktığı on sekizinci yüzyıla gelinceye kadar geçen sure içerisinde - Ulaşım - Matbaa - Rüzgar ve su gücünden yararlanma - Pusulaların kullanıldığı gemi - Porselen ve cam üretim 13 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan - İplik üretim - Barınak üretim teknolojileri gibi bir çok teknoloji kullanılmıştır. Kullanılan, insanlığın hizmetine verilen ve onun ya§amini kolaylaştıran bu teknolojilerin, bilimsel olarak açıklamaları çok sonraları yapıldıktan sonra söz konusu bu teknolojiler çok kısa zamanda, çok büyük gelişme göstermiş ve insanlığın ya$amini kolaylaştırma işlevleri, kalite ve kantite bakımından hızla yükselmiştir. Bir kurum olarak bilim teknolojiden binlerce yıl sonra olu§mu§tur. Ancak on sekizinci yüzyılın sonlarında teknoloji bilimin uygulama alanı olmuştur. Yani ancak bu tarihte bir önceki bolümde anlatılan bilim - teknoloji- endüstri sureci normal yoluna girmiştir. 19. ve 20. yüzyıllar da ise teknolojinin gelişmesinde bilimin çok büyük katkıları olmuştur. Ancak şunu da belirtmekte yarar vardır: Teknoloji sadece bilimin uygulanmasıyla gelişmemektedir. Teknoloji, kendi alanında da kendisini daha ileriye götürecek buluşlar yapmaktadır. Bilimsel çalışmalar teknolojiye uygulanarak, teknolojide yeni gelişmelere imkan verdiği gibi, teknolojide oluşan yenilikler de bilimsel çalışmaları yönlendirmektedir. Yani etkileşim tek yönlü değil iki yönlü olmaktadır. Günümüzde bilim ve teknoloji bütünleşmiştir. Teknoloji bilime bilimsel buluş yapabilmesi için materyal ve malzeme sağlamaktadır. Bilim daha üst düzeye erişmek için mevcut teknolojiden yararlanmaktadır. Günümüzün bilimi ise yarının teknolojisi haline gelmektedir. Günümüzde bilim ve teknoloji bütünleşmiş, adeta bir bütünün ayrılmaz iki par^asi haline gelmiştir. Bu nedenle bilim adamları teknolojik problemlerle daha fazla ilgilenmekte ve teknik elemanlar da bilime daha fazla önem vermektedirler. Bugün bilim ve teknoloji günlük yaşantımızın temelini oluşturmaktadır. Bu nedenle bilim ve teknoloji ile yaşamayı öğrenmek bir zorunluluktur. Bilim teknolojinin birbirine dayalı olarak çalışması bulu§ ile uygulama arasında geçen zamanı kısaltmıştır. Sözgelimi fotoğraf bulunduktan 112 yıl sonra uygulamaya geçilirken, bu rakam telefon için 56, radyo için 35 radar için 15, televizyon için 12 ve nihayet transistor için ise 5 yıl olmuştur. Buluş ile uygulama arasında geçen surenin kısaltılması, bir çok buluşun çok kısa bir zaman sonra uygulamaya konmasını mümkün hale getirmiştir. Böylece bilimsel çalışmaların daha fazla ve daha verimli yapılabilmesi için ortam hazırlanmıştır. Teknoloji hangi yüzyılda bilimin uygulama alanı olmuştur? 2.1.4. Teknolojinin Sanat Kaynaşma Dayalı Nitelikleri Sanat insanin yaratıcı gücüne dayalı bir olaydır. Düşüncenin estetik unsurları da ihtiva edecek bir şekilde yansıtılmasıdır. Sanat doğayı zaman ve uzay faktörlerini dikkate olarak düzenler. Sanat kendi başına bir sondur.Değeri kendi içerisinde saklıdır. Teknoloji de yaratıcılığa dayalı bir olaydır. Teknoloji de insanin yaratıcı gücüne bağlıdır ve insanin yaratıcı gücünü geliştirir. Teknoloji, insanin yaşamını daha kolay hale getirmek için, insanin yaratıcı gücünü kullanarak eser ortaya çıkarmasıdır. Teknolojik olarak ortaya çıkarılan eser, - fonksiyonel - ekonomik 14 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan - estetik olmalıdır. Teknolojinin ortaya çıkardığı eserde olması arzu edilen estetik olma öğesi doğrudan doğruya teknolojinin sanat kaynağına dayalıdır. Teknoloji, ürettiği eseri tasarlamada ona biçim vermede sanattan yararlanır. Sanatın ortaya koyduğu kuralları kullanır. Bu suretle teknolojik olarak ortaya konan urunun fonksiyonel ve ekonomik olma özelliği yanında estetik olması da sağlanmış olur. Bilim ve teknolojinin birbirine dayalı olarak çalışmasının önemi nedir? 2.2. Teknolojinin İşlevleri Teknoloji insanla birlikte başlar. İnsanin olduğu her yerde teknoloji vardır. Teknoloji insan tarafından insan için üretilir. Teknolojinin ana gayesi insanın yaşamını daha kolay hale getirmektir. İnsanın yaşamını daha kolay hale getirmek amacıyla üretilen teknoloji bazı işlevler kazanmıştır. Bu işlevleri şu şekilde sıralamak mümkündür. 2.2.1. İnsana Kolaylık Sağlama Teknolojinin ana amacı insanin yaşamını kolaylaştırmaktır. Teknolojinin kaynağı insandır. Teknolojik ürünler insanin yaşamını kolaylaştırmak amacıyla üretilir. Bu surete insanin yaşamı kolaylaşır. İnsanın kendisine ayıracak daha çok zamanı kalır. Günümüzde insan ihtiyaçlarını teknoloji aracılığı ile karşılamaktadır.Teknoloji sayesinde insanlar daha insancıl olurlar. 2.2.2. Yaşama Düzeyini Yükseltme Teknolojinin gelişmesi ile insanların yaşam düzeyleri yükselir. Teknoloji sayesinde insanlar günlük yaşamlarında yapmak zorunda oldukları veya yaptıkları bir çok işi makineler ile yaparlar. Teknoloji insanlara yeni ufaklar apar. Yeni iş kolları ortaya çıkarır. Toplumda yaşayan bireylerin iş bulmalarını sağlar, işsizliği önler. İnsanların daha fazla mekanik güç kullanmalarını sağlar. İnsanların kullandığı adale gücü miktarını en aza indirir. Mekanik güç kullanımı oranı, "teknolojinin gelişmesine paralel olarak artar. Sözgelimi teknolojik gelişmenin yüksek olduğu bir yörede insanlar ulaşımlarını otomobiller ile sağlarken, teknolojik gelişmenin az, dolayısı ile yaşam düzeyinin düşük olduğu bir yörede ula§im yaya olarak sağlanır. Teknolojik gelişmelerin yüksekliği, teknolojik ürünlere sahip olma ve sahip olunan teknolojik ürünleri kullanım sıklığını etkiler. Teknolojik gelişmelerin çok fazla olduğu ülkelerde hem teknolojik ürünlere sahip olma hem de sahip olunan teknolojik ürünleri kullanma sıklığı artar. Bu durum doğrudan doğruya yaşam düzeyi ile ilgilidir. Bu yüzden teknolojik gelişmelerin fazla olduğu ülkelerde yaşam düzeyi oldukça yüksektir. Sözgelimi teknolojik gelişmelerin yüksek olduğu ileri sanayi ülkelerinde, hemen her evde fırınlı ocak varken teknolojik gelişmelerin çok yüksek olmadığı ülkelerde evlerde bulunan fırınlı ocak şayisi azalmak-tadır. Yine sahip olunan bu urunu kullanma sıklığı da yaşam düzeyi yükseldikçe artmaktadır. 2.2.3. Toplumu bütünleştirme Teknoloji, insan yaşamında gerekli olan her alan ile ilgilidir. İnsanin yaşamı suresince yararlandığı alanlardan birisi de ulaşım alanıdır. Ulaşım alanında ortaya çıkan teknolojik gelişmeler ile insanların bir yerden diğer bir yere gitmeleri 15 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan kolaylaştırmaktadır. Bu suretle değişik bölgelerde yaşayan insanların birbirleri ile doğrudan temasa geçmeleri, kaynaşmaları ortaya çıkmıştır. Kitle iletişim araçlarının gelişmesi ile ülkeler hatta dünya çok küçülmüştür. Bu saye-de dünyanın herhangi bir köşesinde meydana gelen bir olay önemine göre, olu§undan hemen birkaç dakika sonra televizyon sayesinde dünyanın her tarafına yayılmaktadır. Böylece olayın olduğu yere çok uzakta bulunan birisi bile televizyon sayesinde haberdar olmaktadır. Böylelikle üzücü bir olayla herkes ayni anda üzülmekte, ya da sevinçli bir olayla herkes ayni anda sevinmektedir. Teknoloji sayesinde gelişmiş bulunan kitle iletişim araçları ile toplum ve hatta giderek toplumlar bütünleşmektedir. Yine kitle iletişim araçlarında görülen bir diğer teknolojik gelişme, uydu kanallarının yardımı ile yapılan televizyon yayınlarıdır. Bu suretle toplumlar birbirlerinin yapılan hakkında bilgi sahibi olmaktadır. Telefon, teleks, faks gibi modern haberleşme cihazlarında son yıllarda yapılan teknolojik gelişmeler sonucunda dünyanın her hangi bir yöresi ile haberleşmek, bilgi alış verişi sağlamak, orada çıkan en son bir yayını elde etmek, ya da buradan herhangi bir yayını göndermek artık çocuk oyuncağı haline gelmiştir. Son yıllarda bilgisayar teknolojisinde meydana gelen gelişmeler sonucunda bir çok konu dünya çapında bilgisayar ağı içerisine alınmıştır. Bütün bu gelişmeler toplumu ve giderek toplumları bütünleştirmeye yöneliktir. Bu bütünleştirme ise teknoloji sayesinde olmaktadır. Çevrenizde ve dünyadaki olaylar hakkında sizi bilgilendiren kitle iletişim araçlarındaki teknolojik gelişmelerin boyutlarını tartışınız. 2.2.4. Verimlilik Teknoloji iş yaşamında karşılıklı ilişkileri artırarak bireyleri, kuruluşları, bölgeleri ve nihayet ulusları kendi aralarında yarışmaya zorlamaktadır. Bir yarışta başarılı olabilmenin ön şartı ise; o konuda uzman olmaktır Bu nedenle, teknoloji sayesinde iş alanlarında uzmanlaşma ve iş bolumu yapma sayesinde bir iş kolunda çalışan bireyler sadece belli bir işin en iyi bir şekilde yapılabilmesi için iş akış alanları yapılmıştır. Tüm bunlar iş kolların da verimliliği artıran unsur olmuşlardır. Teknoloji sayesinde insanların bir arada, birbirlerine bağımlı olarak, birbirlerinin işlerini tamamlayarak en verimli bir şekilde çalışmaları sağlanmıştır. 2.2.5. Karar Verme Teknolojik gelişmeler sonucunda gelinen aşama ile, teknoloji, insanların en önemli işlerinden birisi olan karar verme işlerini de yerine getirmeye hazırlanmaktadır. Teknolojik gelişmeler sonucunda bir çok konuda insanın bizzat kendisi yerine, teknolojik ürünler, belirli değişkenleri dikkate alarak karar vermektedirler. insanin en önemli özelliği olan düşünme işlevi de bu amaç için özel olarak geliştirilmiş bilgisayarlara bırakılmaya başlanmıştır. Günümüzde ileri teknoloji ürünü olan, bireyin nasıl davranması gerektiği konusunda karar üreten bilgisayarlar kullanılmaya başlanmıştır. 2.2.6. Zamanı Değerlendirme Teknoloji sayesinde insanin çalışma süresi kısalmıştır.Teknolojinin asil amacı insanin daha rahat yaşamasını sağlamak olduğundan, onun daha önce adale gücü ile 16 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan yapmış olduğu bir çok iş mekanik ya da elektronik olarak yapılabilir duruma gelmiştir. Birey daha az enerji sarfı ile da-ha verimli olarak, ayni zaman zarfında eskiye oranla çok daha fazla iş üretir duruma gelmiştir. Bunun sonucunda da bireyin çalışma suresi kısalmış buna karşılık boş zamanı artmıştır. Günümüzde bireyin boş vakitleri değerlendirmesi ayrı bir endüstri kolu haline gelmiştir. Boş vakitleri değerlendirmek için binlerce çeşit ürün üretilmektedir. Teknoloji bireyde önce ilgi uyandırmakta ve daha sonra bu ilgiye uygun araçlar üretmektedir. Bugün teknoloji bireyin hem iş hayatında ve hem de boş saatlerini değerlendirmede önemli bir yer tutmaktadır. 2.2.7. Değer Kazandırma Teknolojinin sahip olduğu önemli işlerden birisi de değer kazandırmasıdır. Teknoloji herhangi bir urunun durumunu değiştirmektedir. Böylece o ürünü insan daha kolay kullanabileceği bir şekle sokmaktadır. İşte teknolojinin bir üründe uyguladığı her durum değiştirme olayı sonunda o ürünün değeri artmaktadır. Ekonomik dilde buna değer kazandırma denmektedir. Sözgelimi buğday bir urundur. Teknolojik bir işlem sonucunda buğdayın durumu değiştirilerek buğday, un haline getirilmektedir. Bu teknolojik işlem soncunda buğdaya bir değer kazandırılmaktadır. Çünkü çok kaliteli 1 kg un elde etmek için yaklaşık olarak 1.5 kg buğday kullanılmasına rağmen, her zaman çok kaliteli 1 kg unun fiyatı 1.5 kg buğdaydan çok daha pahalı olmaktadır. Aradaki fiyat farkı teknolojik işlemden kaynaklanmaktadır. Ayni örnek devam ettirilirse; unun durumu değiştirilerek ekmek yapılmakta, bu iş için uygulanan teknolojik sistemim aynı ürüne ikinci bir kez değer kazandırılmaktadır. Daima ekmek, undan, un da buğdaydan daha pahalıdır. Değer kazandırma olayı teknolojik bilgi üstünlüğü ile orantılıdır. Teknolojik bilgi ne kadar yüksek olur ise ürünün durumu da o kadar fazla beceri isteyen bir ürüne dönüştürülmektedir. Dolayısıyla söz konusu ürüne kazandırılan değer de o oranda yüksek olmaktadır. Sözgelimi buğdaydan un ve ekmek yapılabileceği gibi, buğdaydan un ve pasta yapmak daha fazla teknik bilgi isteyen bir işlemdir. Ancak, buğdaydan pasta yapılmakla buğdaya kazandırılan değer çok daha fazladır. 0 halde bir ürüne çok fazla değer kazandırabilmek için çok üstün teknolojiye ihtiyaç duyulmaktadır. Özet Teknoloji insanin yaşamını kolaylaştırmaya dönük faaliyetler bütünüdür. İnsanin olduğu her yerde teknoloji vardır. Teknoloji bir ülkenin temel kaynağıdır. Teknoloji insan tarafından, insan için üretilir ve insanin hizmetine sunulur Teknoloji insanin yaşamını daha kolay hale getirmek için sürekli olarak gelişmektedir. Bu gelişmeyi sağlarken de; 1. insan 2. materyal 3. bilim 4. sanat kaynaklarından yararlanmaktadır. 17 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan İnsan, materyal, bilim ve sanat kaynaklarından yararlanarak sürekli olarak gelişen teknoloji bazı işlevler yerine getirmektedir. Bu işlevleri şu şekilde sıralamak mümkündür: 1. İnsana kolaylık sağlama 2. Yaşama Düzeyini Yükseltme 3. Toplumu Bütünleştirme 4. Verimlilik 5. Karar Verme 6. Boş Zamanları Değerlendirme 7. Değer Kazandırma Değerlendirme Soruları Aşağıdaki soruların doğru cevaplarını bulunuz. Cevaplandıramadığınız sorularla ilgili bölümleri tekrar okuyunuz. 1. Aşağıdakilerden hangisi teknolojik olarak ortaya çıkacak bir eserde olması gereken özelliklerden birisi değildir? A) Fonksiyonel olma B) Ekonomik olma C) Estetik olma D)Verimli olma 2. Teknolojik gelişmeler aşağıdaki kaynaklardan hangisinden yararlanmaz? A) İnsan B) Sanat C) Bilim B)Endüstri 3. Aşağıdakilerden hangisi teknolojinin işlevlerinden birisi değildir? A) Verimlilik sağlama B)Bilimi kullanma C) Karar verme D) İnsana kolaylık Sözlük Ve Kavram Dizini Nicelik miktar. : Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen ya da azalıp çoğalabilen durumu, Nitelik bu : Varlıklar arasında bulunan ve nicelikle ilgisi olmayan ayrımları şu ya da bakıma göre oluşturan durum, keyfiyet, vasıf, kalite, mahiyet. Kalite Kantite İşlev : Nitelik : Miktar : Bir nesnenin gördüğü iş, iş görme yetisi. 18 Eğitimde Bilgi Teknolojileri 3. TARİHSEL GELİŞMELER SÜREÇ Mehmet Karahan İÇERİSİNDE TEKNOLOJİK • Canlılar, İnsan ve Doğa • Yontma Taş Devri • Cilalı Taş Devri • Bronz Devri • Demir Devri • Feodal Donem • Coğrafi Keşifler ve Etkileri • Özet • Değerlendirme Sorulan • Kavram Dizini • Yararlanılacak Kaynaklar 3.1. Canlılar, İnsan Ve Doğa Bundan önceki ünitelerde teknolojinin insan ile başladığı insanin olduğu her yerde teknolojinin olduğu, teknolojinin insan tarafından, insan için üretildiği ve insanin hizmetine verildiği belirtilmiş idi. İnsanin dünya üzerinde görülmesiyle başlayan teknolojinin, tarihsel süreç içerisinde ne gibi bir gelişme gösterdiğini anlayabilmek için, insanin gelişim surecini incelemek gerekir. İnsanin ortaya çıkış tarihi üzerinde kesin bir yargıda bulunmak oldukça zordur. Ancak insan hangi tarihte ortaya çıkarsa çıksın, yaşamını devam ettirebilmek işin alet yapmıştır. Teknolojik gelişim bakımından önemli olan ilk insanin hangi aleti, hangi koşullarda yaptığıdır. Alet yapmak insanin kendine özgü özelliklerinden ileri gelmektedir. Dünya üzerinde yaşayan canlılar arasında sadece insan alışkanlıklarını yeni hayat şartlarına uydurmak yeteneğine sahiptir. insan kendini savunmak, beslenmek, barınmak, giyinmek kısaca yaşamını devam ettirebilmek için silah, alet, plan yapar ve ortaya koyduğu bu düşünceleri uygular. Buna karşılık dünya üzerinde yaşayan diğer canlılar ise değişen hayat şartlarına karşın, yaşamlarını devam ettirebilmek ipin vücut yapılarını değiştirirler. Vücut yapılarını değiştirmeyi başaramadıkları zaman ise yok olurlar.İşte insan ile diğer canlılar arasındaki en önemli fark budur. İnsan, doğayı kendisine uydurmaya çalışırken, diğer canlılar, kendilerini doğaya uydurmaya çalışır. İnsan, doğayı kendisine nasıl uydurmaya çalışmıştır? İnsan doğa ile olan uyumsuzluğunu kendi geliştirdiği araçlar ile gidermeye çalışır. İnsani diğer çalılılardan ayıran önemli özelliklerinden bir başkası da kişisel bakımdan biyolojik olarak gelişmesinin gecikmesidir. İnsan yavrusu, doğadaki diğer canlıların yavruları arasında en aciz olanıdır. insanin önemli vasıflarından olan yürüme, konuşma yetenekleri doğumdan çok sonra ortaya çıkar ve olgunlaşır. 19 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan İnsanin kendi kendisini besleyebilmesi ve üreme yeteneğinin gelişmesi ipin yılların geçmesi gerekir. İnsan yavrusu uzun yıllar ebeveyninin koruması altında kalmaya ve sürekli bakıma muhtaçtır. Bu koruma ve bakim suresince insanin beyinsel gelişmesi sürekli olarak devam eder. Böylece insan diğer canlılar arasından mükemmel beyin yapısına sahip olur, İnsan yavrusunun büyüyüp, gelişebilmesi, kendi kendine yeterim hale gelebilmesi için çok uzun yılların geçmesi gerekir. Bu sure içerisinde mutlak bir bakim ve korumaya muhtaçtır. Onu bu aciz ve savunmasız durumunda tabiata karşı koruyacak, besleyecek, bakacak bir sosyal gruba ihtiyaç gösterir. Bu sosyal grup ailedir.İnsan yavrusu doğadaki diğer canlılar arasında en acili olduğu, gelişmesi çok uzun yıllar aldığı için. insan. istikrarlı bir aile kurumu kurmuştur. Yine bu nedenle insan, gruplar arasında yaşamış ve diğer canlılara oranla daha fazla sosyal ilişkiler oluşturmuştur. İnsanin diğer canlılara göre daha korumasız oluşu, onun yaşamını devam ettirmesi için bazı aletler geliştirmesini gerekli kılmıştır.Alet yapmak için düşünce yoğunlaşmış ve gelişmiştir. Yine bu aletlerin yapılması sırasında kullanılan organlar, özellikle eller hassaslaşmış ve bir çok fonksiyonu yerine getirebilir duruma gelmiştir. Daha sonra alet yapımında kullanılan organlar, beyinle birlikte koordineli olarak çalışabilme yeteneğini kazanmıştır. Böylece insan, yaşamı için gerekli olan aletleri yapabilir duruma gelmiştir. Bulunan ve geliştirilen aletlerin bulundukları yörede bir kuşaktan diğerine aktarılması ise, dil sayesinde olmuştur. Diğer canlılar da bazı sesler çıkarabilmek yeteneğindedir. Ancak insan, topluluk içinde yaşadığı ve çok gelişmiş bir beyin yapısına sahip olduğu için çıkarmış olduğu bazı seslere özel anlamlar vermiştir. Böylece diller ortaya çıkmış ve diller akil yürütmeyi geliştirmiştir. Çünkü dilin özünde sınıflandırma, derecelendirme, karşılaştırma vardır. Bu suretle soyut kavramlar ortaya çıkarmak mümkündür. İnsanin ilk buluşlar, çok basit görünmesine rağmen, ustalık ve beceriye ihtiyaç göstermektedir. Bir taş balta, mızrak veya avlanma düzeni çok yavaş ilerleyen bir gelişme surecinin sonun-da ortaya çıkmıştır. Her tipten aletin, belli bir kültür içinde veya bölgede hemen ayni şekilde yapılıp kullanılması bu çok yavaş ilerleyen gelişmenin bir kanıtıdır. Ancak, yaşam biçiminin ortaya konmasında çevreden çok fazla yararlanılmıştır. Çevrenin özellikleri alet ve işlemlerdeki değişiklikleri ortaya çıkarmıştır. Göçler çeşitli buluşların yapılmasını ye karma aletlerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Kültürel benzerliklerin ve bir ölçü de kültürel zenginleşmenin bir nedeni de bu ilkel teknoloji transferidir. Avcı toplulukların.Teknoloji transfer etmelerine rağmen, teknik ilerleme sınırlarına varıldığında tam bir kültürel kaynaşma olmaması, sosyal gelenek formlarının değişmesine bağlıdır. Bu formlardan biri olan dil,kültür tipleri kadar çok farklılık göstermiştir. Dil, her bağımsız toplulukta ayrı gelişmiş, göçlerle veya diğer temaslarla esas yapısını hiç değiştirmemiştir. İnsan, neden gruplar arasında ve diğer canlılara göre daha facia sosyal ilişkiler kurarak yaşar? 20 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 3.1.1. Yontma Taş Devrı İlk insan kültürlerinin temel hammaddesi, tabiatta serbest olarak bulunan çeşitli taşlar, özellikle çakmaktaşları olmuştur. Bundan başka kemik, tahta ve deriler de ilk kullanılan hammaddeler. olmuşlardır. Bu kültürlerin ilk aşaması yontma taş devridir. Jetlerin yapılış şekline bakılarak yontma taş devri olarak adlandırılan bu devir jeoloji devirlerinden Pleistocene dönemine denk gelmektedir. Pleistocene donemi bir milyon yıldan fazla surmuş bu donem boyunca dünya dört büyük buzul çağı yaşamıştır. insan, bu istikrarsız donemde yontma taş kültürü ile büyük bir sınav vermiş ve sınavı baban ile atlatarak yok olmaktan kurtulmuştur. Beslenme konusunda en büyük teknolojik gelişme ise avların pişirilerek yenmesi olmuştur. çiğ eti çok miktarda yiyemeyen ve iyi sindiremeyen insan, pişmiş eti hem daha çok yemiş hem daha kolay sindirmiştir. Bunun sonucunda beyin ve sinir sistemi daha iyi gelişmiştir. Beyni geliştikçe daha iyi beslenmesine ve daha rahat yaşamasına imkan verecek buluşları yapmıştır. İyi gıda ve düzenli hayat şartları nüfusun çoğalmasına ve sosyal ilişkilerin gelişmesine yol açmıştır. Dördüncü buzul çağının bitmesiyle yontma taç devrinin (Paleolithic) insanlarının en üst teknolojisi ortaya çıkmıştır. Bu donemde insanlar taş uçlu mızrak, ok, yay, iğne, iplik, soğuklarda giyebilecek elbiseler yapabilmekte idiler. Av bölgelerinde mevsimlik siteler kurabilmekte ve banmakların yapımında deri, kemik, ağaç, ip kullanmakta idiler. Yine bu arada av ölülerini gömme gibi vesilelerle törenler yapmışlar ve duvar resimleri, heykelciler, sus eşyaları gibi sanat eserleri ortaya koymuşlardır. Bu donemde ekonomi tükettiğinden fazlasını üretebilir bir düzeye erişmiştir. Bu önemli bir gelişmendir. Üretim fazlası insanlığın sanata eğilmelerine yol açmış böylece sanatsal çalışmalar önemli bir olgu olarak insanlığın gündemine girmiştir. 3.1.2. Cılalı Taş Devri Gelişme devam etmiş ve avcılık, hayvancılığın önemi azaltılarak, yaşam tarım ve hayvancılığa dayandırılmıştır. Bu donemde insanların ulaştığı en yüksek taş donemi, cilalı taş devri (Neolithic) olarak bilinmektedir. Neolithic donem uygarlık diye adlandırılan donemin temel öğelerine sahiptir. Bu donemde tarım, hayvancılık önem kazanmıştır. Taama dayalı ilk toplumlar dokuz bin yıl önce belirmiştir, Neolithic donemin karakteristik unsuru köylerin oluşmasıdır. Köyler sonradan uygarlığa adini 3.1.3. Bronz Devri Teknolojinin hızla gelişmesi, o güne kadar üretimde kullanılan araç-gerecin yapıldığı taşı yetersiz kılmıştır. çünkü taşa istenilen şekil verilemiyor, keskinliği devam ettirilemiyor, esneklik gösteremiyor, kınlınca bir daha işe yaramıyordu. Bu durumda söz konusu özelliklere sahip bir hammadde olarak bakır bulunmuş ve kullanılmaya başlanmıştır. 21 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Erimiş bakir istenilen kalıba dökülebiliyor ve istenen geçil verilebiliyordu. Ayrıca tekrar eritilip kullanılabiliyor ve hiç ziyan olmuyordu. Ancak bakir çok yumuşak olduğundan taşlardan yapılmış aletler kullanılmaya devam ediliyordu. Maden eğritme-karıştırma teknikleri, koruklu-kapalı fırında isi elde etme teknikleri sayesinde mümkün olmuştur. Bu donemde ısı, açık ocaklarda odun yakarak elde edilmekte idi. Ocağın ısıtmadan başka iki önemli fonksiyonu daha vardı. 1. Ekmek yapmak ve gıdaları pişirmek & Seramik malzemeleri pişirmek. Ancak açık ocaklarda isi elde ediliyor, hamur pişirilen çömlekler dayanıksız oluyordu. Bu durum kapalı fırınların bulunup geliştirilmesini zorunlu kildi. Böylece ilk kez sen üretim, ekmek ve seramik yapımına uygulandı. Bakir metalürji ekmek ve çömlek pişirmenin doğal bir uzantısı olarak ortaya çıktı. 1100-1200°C arasında isi veren yeni fırınlarda sadece bakırın yanında kalay, kurşun, gümüş ve altın gibi metallerde ergitildi ve çeşitli alaşımlar elde edildi. Ancak bu donemde söz konusu bu metaller bilinmesine rağmen bronz, kullanışlılığından dolayı her alanda çok fazla kullanıldı. Bronz dolaylı veba dolaysız olarak bütün sektörlerde verimi arttırdı. Her meslek grubunda in-sanlar daha şok ve daha kaliteli ürünler vermeye başladılar. Madencilik ve dokumculuk yeni ve önemli bir iş kolu olarak ortaya çıktı. Silahların etkinliği arttı kılıç bronz çağının urunu bir silah olarak ortaya çıktı. Buna bağlı olarak savaş ve savaşa bağlı olarak ganimet. esir alma, talan, toprak ele geçirme gibi faaliyetler bir ekonomik faaliyet olarak gelişti. Bronz çağının önemli teknolojik gelişmelerinden birisi de bayındırlık faaliyetleri alanında oldu.Şehir devletlerinin alt yapıları. Saraylar.tapınaklar. kaleler, kral mezarları, yollar.kanallar, vb. büyük yapılar meydana getirmeye başladı. Bunları yapmak ve devam ettirmek ekonomik yaşamın vazgeçilmez bir gereği oldu. Özellikle sulama kanalları bu toplumlarda çok fazla önem kazandı. Bu büyük yapıların gerçekleşmesi önemli mühendislik ve yöneticilik sorunlarının çözümün gerekli kildi. Ölçüm ve planların yapılması, araziye uygulanması, özellikle geometrinin geliştirilmesini zorunlu kildi. Aritmetik ise yazıdan çok daha önce ortaya çıktı.Yine tarıma dayalı yerleşik toplulukların. tarımla ilgili ihtiyaçlarına cevap verebilmek amacıyla astronomi ortaya çıkmıştır. Tahmin mevsimlere bağlı olması nedeniyle, ay, güneş ve yıldızların hareketlerinin incelenme-si ve bu hareketlerden sonuçlar çıkarılması hava hareketlerinin takip edilmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bu zorunluluk astronomi biliminin ortaya çıkmasına ve gelişmesine neden olmuştur. Tip, kimya, biyoloji ve coğrafya bilimlerinin temeli sayılabilecek ilk sistematik bilgiler de bu donemde ortaya çıkmıştır. Söz konusu bu bilimlerin ortaya çıkarak, tarım ve inşaat teknolojilerinin devreye girmesi, bu teknolojilerin gereği olarak binlerce insanin çalıştırılmasını gündeme getirmiştir. Binlerce insanin verimli bir şekilde çalıştırılabilmesi için gerekli yönetim ve denicim esasları ise yazı ve aritmetik sayesinde kurulabilmiştir. 22 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Böylece toplumlarda bilimi, yazıyı, hesaplamayı, ticareti, yönetimi bilen ile bütün bunları bilmeyen iki değişik sınıf ortaya çıkmıştır. Bilimi, yazıyı hesaplamayı, ticareti, yönetimi bilenler egemen olmuşlar, bütün bunları yapamayanlar ise sadece emeklerini ortaya koyarak çalışmışlardır. Bu donemde üretimin esasları henüz tüm anlamı ile bilimsel bir platform oturtulmadığı için zamanla üretime yabancılaşma olgusu gündeme gelmiş ve uzun bir donem bilim ve teknolojide bir duraklama sureci yaşanmıştır. İcatların yaşandığı donemin 500 yıl kadar surmuş olmasına rağmen hemen bunun arkasından gelen teknik durgunluk donemi yaklaşık 2000 yıl kadar devam etmiştir. M.6. 2700-600 yıllan arasındaki donemi kapsayan bu teknik durgunluk döneminde Avrupa-, dan uzak doğuya kadar büyük bir bölgede, bütün metal aralar ayni formu muhafaza etmektedirler. Ancak bu durgunluk döneminde, durgunluk dönemini aşacak stratejik icatların tohumları atılmış ve birikim meydana getirmiştir. Bu teknik durgunluk döneminde demirin özellikleri ve kullanım şekli iyice belirlenmiştir. Böylece söz konusu teknik durgunluk donemi, demir çağı adi verilen donem ile aşılmıştır. Bronz çağındaki gelişmeler, hangi bilimlerin, hangi zorunluluklarla ortaya çıkmasına neden olmuştur? 3.1.4. Demir Devri Demirin teknolojik yaşamda yaygınlaşmasının ilk etkileri tarımla görülmüştür.Demir pulluklar sayesinde aluvyal toprakların dışında çok geniş bir arazi tarıma açılmıştır. Demir baltanın icadı ile, özellikle demir üretiminde kullanılan odun kömürü elde etmek amacıyla ormanların kesilmesi hızlanmış, tarım ve marangozluk aletlerinin iyileşmesi ile her turlu tarım urunu orman.ürünü bollaştı, tahta günlük yaşama girmiştir. Marangozluk aletlerinin iyileşmesi ve çivilerin kullanıma girmesi daha büyük ve daha iyi tekne-lerin yapılmasını mümkün kıldı böylece denizcilik çok gelişti. Bu nedeni gemilerin demir teknolojisinin bir yan urunu olduğunu söylemek mümkündür. Demir teknolojisinin gelişmesinin ne tur etkileri olmuştur? Demir teknolojisinin gelişmesi, silahların kalitesini miktarını ve çeşidini arttırdı. Demir, hayat tarzı üzerinde çok önemli bir etki yaratmıştır. Demir çağında teknolojide gerçek anlamda önemli etkileri görülen icatlar değil, önemli iyileştirme yapılmıştır. Bunun en büyük nedeni ise enerji kaynaklarının insan ve hayvan enerjisiyle sinirli kalmasıdır. Bu çağda düşünce metodu ve yazı dili ana hatlarıyla belirmiş, bilgi alanında önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Ancak teknolojik alanda koklu değişmeler olmamıştır. 3.2. Feodal Dönem Bin yıldan daha uzun suren Avrupa’daki Feodal ortaçağda, çok yavaş fakat uzun donemde önemli ekonomik etkileri olan teknik ilerlemeler meydana gelmiştir. Bu önemli teknik ilerlemeleri başlıca iki grupta toplamak mümkündür. 23 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 3.2.1. Enerji Kaynaklarında Meydana Gelen Teknik ilerlemeler Bunlar su ve yel değirmenleridir. Bu doneme kadar başlıca enerji kaynağı insan ve hayvan gücü idi. İlk kez M.S. II. ila III. Yüzyılda Roma'da su değirmenleri bulundu. Ancak su değirmenleri XI. yüzyıla kadar ekonomik bir yaygınlığa ulaşamadı. XI. yüzyılda İngiltere’de 5600 kadar su değirmeni olduğu sanılmaktadır. Su değirmenlerine ek olarak kökeni VII. yüzyılda Perslere varan yel değirmenleri de ayni devreler içerisinde yaygınlaştı. İtalya gibi akarsuları fazla olmayan ve akarsu rejimi düzgün sayılmayan Akdeniz kıyısı ülkelerde yel değirmenleri daha kullanışlı olmuştur. Daha sonra sürekli rüzgar alan Hollanda kıyılarında yel değirmeni teknolojisi her alana sokularak bu teknolojinin fiziki sınırlarına varılmıştır. Çeşitli tip ve büyüklükteki değirmenler sadece tarımda değil, ayni zamanda demir, taş, çekici, biçki makinesi ve koruk olarak da kullanılmıştır. Yine bu arada öküzden daha güçlü olan at da tarımda kullanılmaya başlanmıştır. Bu suretle toprakların daha derin kazılması ve yeni toprakların tarıma açılması, tarımdaki diğer teknik ilerleme unsurları ile birleştirilerek tarımsal verim artışında önemli bir başarı sağlanmıştır. 3.2.2. Tarım Tekniklerinde Meydana Gelen İlerlemeler Feodal tarımda meydana gelen değişmeler başlı başına büyük bir çığır açmıştır. Kuzey Avrupa toprakları tarıma açılmıştır. Bu toprakların, iklim ve toprak özellikleri dolayısı ile, derin kazan yeni bir cins pulluğun üretimi zorunlu hale gelmiştir. Nadas yaygınlaşmıştır.Demirin tarımda pulluk gibi tarım araçlarında daha çok kullanılması ile Akdeniz bölgesindeki klasik ikili rotasyon terkedilmiş yerine üçlü rotasyon ilkesi getirilmiştir. Yine bu donemde yeni ürünler Güney ve Kuzey Avrupa ya girmiştir. Pirinç ve narenciye Sicilya ve İspanya’da bağcılık şarapçılık ise kuzey bölgelerde yaygınlaşmıştır. Ancak X-XIII. yüzyıllarda meydana gelen ve çeşitli alanlarda bir çok örneklerle zenginleştirilebilecek örneklere rağmen Bati toplumları, Doğudaki toplumların her bakımdan gerisinde bulunmaktadır. Avrupa’nın bu oransal az gelişmişliği XVI. yüzyıldan itibaren, daha belirgin olarak da XV. yüzyıldan başlayarak hızla değişmeye başlamıştır. Orta çağın bitimi sayılan Rönesans sadece Avrupa’nın ortaya çıkan ekonomik dinamizminin değil ayni zamanda bundan sonraki birikimlerin de başlangıcı olmuştur. Demirin tarımda kullanılması ile hangi teknikler gelişmiştir? 3.3. Coğrafi Keşifler Ve Etkileri Savaş tekniklerinin gelişmesi feodal üretim biçiminin dağılmasında önemli rol oynamıştır.Şehir devletlerinin tarihsel süreç içerisinde yüklendiği rollerin de bu konuda önemli etkileri olmuştur. Venedik ve Cenova benzeri şehirler Akdeniz’in Avrupa içleriyle en uygun bağlantı noktalarında kurulmuşlar, ayrıca Asya ve Afrika'ya oldukça yakın bir konumda olmuşlardır. Ekonomilerini tamamen ticarete dayayan bu şehirler ticari zenginliklerini fikir, sanat, bilim ve teknik alanlardaki gelişmelere harcamışlardır. Bunu yaparken zenginliklerini devam ettirmek ve arttırmak amacını gütmüşlerdir. Rönesans hareketinin ana felsefesi nedir? 24 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Rönesans hareketinin ana felsefesi, zenginleşme motifini ve bu hayata donuk yaşama düzenini yaymak, hakli göstermek ve bunun yollarını araştırmaktır.Bu zenginleşme isteği o tarihler de dünyanın çehresini ve kuvvetler dengesini değiştiren bir seri olaya sebep olmuştur. Bu olaylar dizisi büyük coğrafi keşiflerdir. Büyük coğrafi keşiflerin ortaya çıkmasında birçok sebep etkili olmuştur. Ancak bu sebeplerin en önemlileri şunlardır. 1. Avrupa'da görülen ekonomik gelişme sonucunda daha fazla mala, paraya ve pazara ihtiyaç duyulması. 2. Akdeniz havzası ve Asya karayollarının Türkler ve/veya Müslümanlar tarafında Hıristiyan Avrupalılara kapatılması nedeniyle Hindistan'a gitmek için başka bir yola ihtiyaç duyulması. 3. Gemicilik ve denizcilik tekniklerinde okyanuslara açılabilecek düzeyde ilerlemelerin meydana gelmesi. Diğer yan ve yukarda belirtilen temel sebeplerin zorlamaları sonucunda coğrafi keşifler hızlandı ve XVI. yüzyıl başlarında Avustralya hariç bütün kıtalar, adalar ve başlıca su yolları keşfedildi. Yeni toprak parçalan, dolayısı ile yeni pazarlar ve yeni mallar üretildi. Bu etmenler kapitalizmin gelişmesini sağlayan önemli sonuçlar ortaya çıkardı. Keşiflerin bir sonucu olarak büyük miktarda kıymetli maden Avrupa'ya getirildi Avrupa'ya getirilen bu kıymetli madenler, Avrupa'da, XVI. yüzyılda önemli bir fiyat enflasyonu ortaya çıkardı. Buna bağlı olarak bankacılık gelişti.Burjuva sınıfı adı altında yeni bir sosyal sınıf oluştu. Burjuva sınıfı, ortaya çıkan milli devletler ve sömürge ticareti, bütün kıta Avrupa'sında ve İngiltere’de çeşitli adlar ve değişiklikler taşıdı. Ancak bir çok noktalar ortak bir ekonomi politikası, ekonomik her ülkede merkantilistler,icadın,teknik yeniliklerin önemi ve kısa zamanda endüstriye uygulanmasının gereği üzerinde durdular.Yine bu donemde teknoloji transferi ve beyin göçü olayının varlığı da ilk defa saptandı ve önlenmesi için gerekli tedbirler alınmaya çalışıldı. Kalifiye işgücünün dışarıya göç etmesi hukuki kayıtlara bağlandı, ülkeye yerleşecek kalifiye iş gücü teşvik edildi. Merkantilistler ulaşım, madencilik gibi bir çok alanda deneysel bilimlerin gelişmesini ve uygulamaları teşvik ettiler. Teknik ilerlemenin önemini kavrayan İngiliz ve Fransız Merkantilistlerin etkisiyle, ilk bilim akademileri, bilim ve teknik yüksekokulları kuruldu. Bu bilim akademi ve okulları ile birlikte planlı araştırma ve araştırmanın bilimsel yöntemlerle teknolojik sorunlara yöneltilmesi problemi gündeme geldi. Bunun sonucunda XVI ve XVII. yüzyıllarda Rönesansçın meydana getirdiği kültür temeli üstünde, birbiri arkasına gelen büyük bilimcilerin çalışmaları ile modern bilimler ortaya çıktı. Bilim alanında tam anlamıyla bir patlama meydana geldi. Bilimde meydana gelen bu patlama da şüphesiz kendiliğinden ve tesadüfen ortaya çıkmadı. Bu gelişmeyi hazırlayan ve hızlandıran birçok birikimler meydana geldi. Modern bilimler XV. yüzyıl sonlarında gelişmeye başlayan dünya deniz ticareti ve artan sosyal talebin bir türevi olarak, çeşitli disiplinler, hızla gelişme durumunda kalan bazı teknikler yönünde ve onları destekleyecek biçimde ilerlemeye başladı. Büyük keşifler ve onun getirdiği yenilikler sonucu artan talep ve deniz ticareti bazı teknolojik sorunlar ortaya çıkardı. Bu sorunların çözümü için harcanan gayretler 25 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan teknolojide yeni ve önemli aşamaları meydana getirdi. Bu sorunları şu üç başlık altında toplamak mümkündür: 3.3.1. Artan Deniz Ticaretinin Ortaya Çıkardığı Sorunlar Bu sorunlar daha çok, açık denizlere dayanıklı, manevra yeteneği fazla gemiler inşa edebilmek, bu gemilerin açık denizde yerini, yönünü doğrulukla saptayabilmek, med cezir hareketleri ile magnetik sapmaları hesap edecek harita, tablo ve seyrüsefer teknikleri konulanında belirdi. 3.3.2. Deniz Savaşlarının Getirdiği Sorunlar Ticaret yollarının ve pazarların korunması sürekli donanmalar ve ordular meydana getirmeyi zorunlu kildi. Savaş tekneleri de ticaret gemilerinin karşılaştığı sorunlar ile karşı karşıya kaldı. Ayrıca bu gemilere savaş silahı olarak topların monte edilmesi gerekliliği ortaya çıktı. Daha tesirli ve isabetli toplar için gerekli bilgiler bilimi zorladı ve birçok matematiksel problemin çözümünü olanaklı kildi. 7.3. Madencilikte Ortaya Çıkan Teknolojik Sorunlar Gemi inşaatında kullanılan demir miktarının artması, daha fazla sayıda ve daha büyük toplara ihtiyaç duyulması demir talebini çok artırdı. Artan demir talebini karşılamak için daha derin kuyular açmak, kuyulara hava vermek, kuyulardaki suyu çekmek, daha verimli ergitme usulleri geliştirmek gerekti. Bunlardan başka gemi, yol, kanal inşa etmek için haritalar yapmak, madenlerin yerlerini belirlemek ipin ayrıntılı coğrafya atlasları çizmek, denizlerde kullanabilmek için temel trigonometrik problemlerini çözmek gerekir. Açık denizde seyre sefer, astronomi ve kartografça, trigonometri, topçuluk ve balistik fizik ve matematik, maden ve meteoroloji kimya alanındaki gelişmeleri zorunlu kıldı.Tıp ve tarım,fizik,kimya ve biyolojideki gelişmelerden yararlandı. Böylece temel bilimler, sosyoekonomik gelişmeye paralel olarak ilerlemeye başladı. Bilim ile teknoloji giderek daha fazla artan bir oranda işbirliği içerisine girdiler ve sorunları karşılıklı olarak çözmeye başladılar. Bu etkileşim sonucunda hem bilimde hem de teknolojide büyük ilerleme ve gelişmeler meydana geldi. İnsanlık adına endüstri devrimi dediğimiz bir çağa girdi Coğrafi keşiflerin ortaya çıkmasına neden olan sebeplerin en önemlilerini ve bu keşiflerin sonuçlarını sıralayınız? Özet İlk insanin ortaya çıkış tarihi üzerinde kesin bir yargıda bulunmak oldukça zordur. Ancak insan, dünya üzerinde görüldüğü andan itibaren alet edevat yapmaya ve bu suretle yaşamını kolaylaştırmaya başlamıştır. Alet yapmak amacı ile önceleri çevresinde bulduğu maddelerden yararlanmıştır.İlk kullandığı hammadde taş olmuştur.Taşı önce yontarak daha sonra taşı birbiri üzerine vurarak ve daha kaliteli ürünler elde etmiştir. Daha sonraları bilgisi, kültürü geliştikçe ve gereklilikler onu zorladıkça bakırı, bronzu, demiri bulmuş ve bu madenleri kullanarak yaşamı işin gerekli olan aletleri üretmiştir. Böylece insanlık tarihi boyunca yontma taş, cilalı taş, bronz, demir gibi devirlerden geçilmiştir. Her donemde teknoloji bir öncekine göre daha ustun bir hale gelmiştir. Gelişen teknolojiye ve ihtiyaçlara bağlı olarak sosyal 26 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan düzen ve ekonomik yapı da şekillenmiştir. Sosyal yapı ve ekonomik düzen zorlaması ile büyük coğrafi keşifler yapılmıştır. Coğrafi keşiflerin insanlık tarihine çok önemli etkileri olmuş ve bunun sonucunda teknolojide çok büyük endüstri devrimi meydana gelmiştir. Değerlendirme Soruları Aşağıdaki soruların doğru cevaplarını bulunuz. Cevaplandıramadığınız sorularla ilgili bölümleri tekrar okuyunuz. 1.Aşağıdakilerden hangisi insanin özelliklerinden birisi değildir? A) İnsan doğayı kontrol etmeye çalışır B) Insan yavrusu doğadaki canlılar arasında en aciz olanıdır C) Insan zor doğa koşulları karşısında fiziki bünyesini değiştirmez biyolojik olarak erken gelişir D) İnsan 2. Köylerin kurulması aşağıdaki dönemlerin hangisinin karakteristiğidir? A) Yontma taş devri B)Cilalı taş devri C) Bronz devri D)Demir devri 3.Feodal üretim biçiminin dağılmasında aşağıdaki faktörlerden hangisinin etkisi yoktur? A) Savaş teknikleri B) Şehir devletlerinin yüklendikleri roller C) Feodal üretim biçiminin modasının geçmesi D) Hepsi Sözlük Ve Kavram Dizini Poloeolithic devir : Yontma taş devri Neolithic devir : Cilalı taş devri Merkantilizm : Avrupa'da ortak bir ekonomi politikası, ekonomik düşünce yöntemi olarak kendini gösteren düşünce Merkantilist : Merkantilizm görüşüne ilgi duyan kimse 27 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 4.ENDÜSTRİ DEVRİMİ VE TEKNOLOJİK GELİŞMELER Endüstri Devrimi Endüstrinin Teknolojik Alanda Meydana Getirdiği Değişiklikler Temel Maddelerde Meydana Gelen Değişiklikler Yakıt ve Mekanik Güç Üretiminde Meydana Gelen Değişiklikler Yeni Makinaların Derinleşmesi Ortaya Çıkması Fabrikaların Kurulması,İş Bölümünün Ulaşım ve iletişim Araçlarında Meydana Gelen Değişiklikler Bilim Teknoloji İşbirliğinin Kuvvetlenmesi Endüstri Devriminin Diğer Etkileri Endüstri Devriminin Aşamaları Özet Değerlendirme Soruları Kavram Dizini 4.1. Endüstri Devrimi Sanayi devrimi olarak da bilinir. Tarıma ve zanaatlara dayalı bir ekonomiden, sanayicin ve makine üretiminin ağırlık kazandığı bir ekonomiye geçiş sureci, insanlık tarihinde endüstri devrimi olarak bilinmektedir. Endüstriyi, herhangi bir teknolojinin seri üretim yapmak amacıyla organize olmuş şekli olarak tanımlamak mümkündür. Tarım ve zanaata dayalı üretim yapan insan ilk kez 18. yüzyılda İngiltere'de o güne dek el sanatları çerçevesinde elle yapmış olduğu ürünleri, seri olarak üretmek amacıyla organize olmuştur. Daha sonra bu seri üretim organizasyonu diğer ülkelere yayılmıştır. Bu olay toplumlarda tam bir şok etkisi yapmış, üretim biçimini alışılmış kalıpların tamamen dışına çıkarmış ve üretim hacimcini birdenbire, kerelerce arttırmıştır. Bu nedenle tam bir devrim niteliğinde görülen bu olay endüstri devrimi olarak nitelendirilmiştir. Endüstri devrimi terimi daha önce bazı Fransız yazarlarınca kullanılmış olmakla birlikte, İngiliz ekonomist Arnold Toynbee'nin, 1760-1840 yılları arasında İngiltere’de yaşanan ekonomik dönüşümü, bu sözcüklerle anlatmasından sonra günlük dile girmiş ve zamanla anlamı genişlemiştir. Endüstri devrimi hangi olgularda değişimler meydana getirmiştir? Endüstri devrimi: 1.Teknoloji alanında 2. Sosyoekonomik alanda 3. Kültürel alanda değişimler meydana getirmiştir. 28 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 4.2. Endüstri Devriminin Teknolojik Alanda Meydana Getirdiği Değişiklikler Endüstri devriminin teknolojik alanda meydana getirdiği değişiklikleri altı ana başlık altında incelemek mümkündür. 4.2.1. Temel Maddelerde Meydana Gelen Değişiklikler Endüstri devriminin başlamasına kadar toplumlar tam toplumu karakteri göstermekte idiler. Bu nedenle yaygın olarak tüketilen maddeler de tarımda kullanılan maddeler idi. Yine tarımı daha iyi ve kolay yapabilmek için gerekli her turlu araç ve gereç de el sanatları çerçevesinde, zanaatkarlar tarafından, sinirli miktarda üretilmekte idi. Endüstri devrimi ile birlikte hem tüketimde kullanılan hammaddenin cinsi değişti ve özellikle demir ve çelik stratejik öneme haiz ham maddeler oldular, hem de tüketimde kullanılan demir ve çeliğin miktarı kerelerce arttı. Demir ve çeliğe olan talebin artmasını coğrafi keşifler ve ulusal devletlerin ortaya çıkmasına bağlamak mümkündür. 1525 yılında tüm Avrupa’nın demir üretimi 100 bin ton kadardı. 1700 yıllarında ise tüm Avrupa’nın üretimi ancak 145 ila 180 bin ton kadar olmuştur. Orta çağın bir kaç bin tonluk üretimi ile kıyaslanırsa 100-180 bin tonluk üretimler çok büyük rakamlardır. Ancak demir üretiminde ve tüketiminde asil büyük sıçrama endüstri devrimi ile olmuştur. Fakat henüz endüstri devrimine gelmeden 17. yüzyılda demire olan talep, üretimde bir darboğaz yaratmış ve zamanın üretim teknolojisi ile talebi karşılayacak demiri üretmek son derece zorlaşmış idi. 18. yüzyıl başına kadar demir odun kömürü ile ergitilmekte idi. Bu nedenle demiri ergitmek için çok fazla oduna ve odun kömürüne ihtiyaç duyulmakta idi. Bunu sağlamak içinde demir üretimi ormanlık bölgelerde yoğunlaşmışçı. Ancak demire olan talebin artması ormanların hızla tahrip olmasına ve odun fiyatlarının aşırı yükselmesine neden oldu. İngiltere’de yeni demir fırınlarının kurulması yasaklandı. Demir sanayi giderek çökmeğe başladı. Bunun üzerine demiri ergitmek için bir başka madde aranmaya başlandı. 4.2.2. Yakıt ve Mekanik Güç Üretiminde Meydana Gelen Değişiklikler 18. yüzyıl başına kadar demir odun kömürü ile ergitilmekte idi. Ancak bu yüzyılda aşırı bir talep olunca mevcut teknolojik imkanlarla üretimi karşılamak imkansız hale geldi. Demir üretiminde en büyük sıkıntı, demiri ergitecek miktarda odun bulamamaktan kaynaklanıyordu. Bu dar-boğazı aşmak için alternatif enerji kaynaklan aramaya başlandı. Gerçi taş kömürünün demiri erittiği teorik olarak bilinmekte idi. Ancak uygulamada büyük zorluklar vardı. Bilgi henüz bilim aşamasında idi ve teknolojik olarak kullanılmamış idi. 0 güne kadar şartlarda zorlamadığı için bu bilginin teknolojik olarak kullanılabilmesi üzerinde çalışılmamıştı. Ancak şartların zorlaması ile demir üretiminde yeni alternatif bir yakıt aranmaya başlanınca, ilk akla gelen yakıt taş kömürü oldu ve taş kömürünün kullanılabilmesi için çalışmalar başladı. Bu konudaki uzun ve yorucu çalışmaların sonucunda 18. yüzyıl başında taş kömürü kok kömürü haline getirildi ve demir üretiminde kullanılmaya başlanarak iyi kalite demir elde edilmeye başlandı. Bu gelişmeye paralel olarak demir endüstrisi ormanlık bölgelerden, kömür madenlerinin bulunduğu bölgelere kaydı. 29 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Demirin kömürle ergitilmesi için çalışmalarda bulunan kişilerin başında Alman asilli Sturtevant gelmektedir. Sturtevant 1612 de demirin kömürle ergitilmesi konusunda çalışmış ancak, kok kömürü elde edebilmek konusunda başarılı olamamıştır. Yine aynı yüzyılda İngiliz Dudley bu konuda oldukça ileri çalışmalar yapmıştır. 1677 de yine bir Alman olan Blauenstein İngiltere’de bir fırın kurmuş ve patent almıştır. Abraham Darby 1709 da kok kömürü ile demir üretimine başlamıştır. Daha sonra güçlü körükler ve fırınlar kurarak demir üretiminde başarılı sonuçlar elde etmiştir. Demir üretimi bu asırda İngiltere’de gelişmiştir. Buna karşılık hem demir cevheri hem de taşkömürü yatakları bakımından daha uygun bir durumda olan Almanya'da gelişmemiştir. Üstelik taş kömürü kullanarak demir elde etmeye çalışan Almanlar bile bu çalışmalarını Alman-yaverine Ingilterede gerçekleştirmeye çalışmışlardır. Çünkü o yıllarda deniz ticaretine İngilizler hakimdir. Dolayısıyla İngilizlerin hem deniz ticaretinde kullandıkları gemiler hem de ticaret filolarını korumak için kurduklar donanmalar için bol miktarda demire ihtiyaçları vardır. 0 çağda demir İngilizler için stratejik bir maddedir. Yokluğu veya kıtlığı ekonomiyi zor durumda bırakacaktır. Bu zorlama demir teknolojisinin burada gelişmesinin başlıca nedeni olmuştur. Daha önceki bolümde teknolojinin gelişme nedeni olarak anlatılan, insanin daha rahat yaşama arzusu burada yaşanmış bir tarih örneği olarak görülmektedir. Yine daha önceki bölümlerde anlatıldığı gibi bir teknolojik gelişme beraberinde bir başka teknolojik gelişmeyi de getirmiş ya da zorunlu kıldırmıştır. Örneğin, demir talebinin artışı odun kömürünün yerine kok kömürünün kullanılmasını zorunlu kalırken, kömür talebinin artması da buhar makinaları teknolojisinin kullanılmasını zorunlu hale getirmiştir. Demire olan talebin artması ile İngiltere’nin 16 yüzyılda yaklaşık 200 bin ton civarında olan kömür üretimi, 18. yüzyılda 3 milyon tonu geçmiştir. Bu üretim düzeyi maden kuyularını su basması sorununu ağırlaştırmıştır. Çünkü bu kadar çok üretim düzeyinde o güne kadar insan gücü, hayvan gücü veya akarsu gücü ile çalışan depolar veya mekanik pompaların yapmış olduğu su tahliyesi yetersiz kalmaya başlamıştır. Maden kuyularındaki suyu boşaltabilmek için yeni bir teknolojinin kurulması zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bu zorunluluğun sonunda da buhar makinaları bulunarak sorun çözümlenmiştir. Buhar makinalarının bulunmasında vakum ve pnomatik bilgilerden yararlanılmıştır. Böylece o güne kadar sadece bilgi olarak bilinen bu bilgiler, insanin kullanacağı, yararlanabileceği bir hale getirilmiştir. Ancak bu değişimde yine talep zorlamasının sonunda olmuştur. Buhar makinesi üretiminde ilk başarılı sonucu Savery elde etmiştir. Daha sonra Newcomen haraketIi parçaları olan daha verimli bir buhar makinesi yapmıştır. Newcomen'in ürettiği makine üzerinde en önemli iyileştirmeyi Humprey Patter gerçekleştirmiştir. Nihayet J.Vatt'in 1764 de tasarlayıp, 1769 da patentini aldığı çift hareketli buhar makinasinın üretimi ile bu konudaki teknoloji son derece iyileşmiş ve bu marinalar fabrika sisteminin güç kaynağı haline gelmiştir. Endüstri devrimi ile üretim artışı çok fazlalaşmış, seri üretim başlamış ve bunun gereği olarak da doğal kaynaklardan yararlanma çok fazlalaşmıştır. Bu doğal kaynaklardan yararlanabilmek, yeterince işleyebilmek için kömür dışında enerji kaynaklanma da ihtiyaç duyulmuş ve bu zorlama petrol, elektrik enerjisi gibi yeni enerji kaynaklarının kullanılmasını sağlamıştır. Bu yeni enerji kaynaklarını 30 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan kullanabilmek için elektrik türbinleri, elektrik motorları, içten yanmalı motorlar gibi yeni güç kaynakları üretilmiş ve insanlığın hizmetine verilmiştir. Endüstri devrimi ile doğal kaynaklardan yararlanma arasındaki ilişkiyi açıklayınız? 4.2.3. Yeni makinelerin Ortaya Çıkması Endüstri devriminin başlaması ile ihtiyaçlar çoğaldı ve çeşitlendi. Ülkelerin ekonomilerinde tarım yerine endüstri önem kazanmaya başladı. Toplumda yaşayan bireylerin gelir düzeyleri yükseldi. Bağlı olarak refah arttı. İnsanlar giyimlerine daha fazla önem verir oldular. Öte yandan milli devletler düzenli ordularına üniforma giydirmeye başladılar. Bunun sonucunda toplumların tekstil ürünlerine olan ihtiyaçları arttı. Bu zorlama öncelikle tekstil endüstrisinin gelişmesini sağladı. Bu nedenle tekstil, ilk modern endüstriyel kütle üretiminin, dolayısı ile ilk fabrika sisteminin ortaya çıktığı sektör olarak büyük bir önem kazandı. Tekstil ürünlerine karşı olan çok hızlı talep artışı, yeni tekstil makinalarının bulunup ortaya çıkarılmasını sağladı. Verimlilik çok fazla arttı. Üretim teknikleri vasıfsız işçileri ve hatta çocukları bile istihdam edebilecek şekilde geliştirildi. Tekstil makinalarında geleneksel olarak kullanılan insan gücünden başka, su gücü, hayvan gücü gibi yeni güç kaynaklan da kullanılmaya başlandı. 18. yüzyıl sonunda söz konusu bu doğal güç kaynaklan da yeterli olmamaya başladı. Bunun üzerine tüm fabrikayı çalıştırabilecek, düzenli ve büyük ölçekli marinalara ihtiyaç duyuldu ve buhar makinaları tekstil sektöründe yaygın olarak kullanılmaya başlandı. On sekizinci yüzyılda tekstil sektöründe ortaya çıkan üretim teknolojisi, İngiltere'de ürün teknolojisini değiştirdi. Geleneksel olarak İngiltere’de tekstil sektörü yun dokumacılığına dayanmakta idi. Tekstil sektöründe hammadde olarak pamuk girdi ve yunun yerini aldı. Bu durum üretim teknolojilerini de etkiledi. Pamukların, yünlülerin yerini alması talep yapılarını değiştirdi. Bunun sonucunda tekstil alanında bir dizi mekanik buluş ortaya çıktı. Yün İngiltere'nin geleneksel dokuma maddesi idi. Ancak yüne karşı olan talep sınırlı kaldığından, sadece soğuk iklimlerin giyeceği olarak tüketilmektedir, buna karşılık pamuklu ürünlere karşı talep çok fazladır. Pamuklu ürünler her yerde, her durumda kullanılmaktaydı. Bu nedenle yünlü yerine pamuklu tekstil endüstrisi hakim durumuna geçti. Böylece İngiltere dünya piyasalarına açıldı. Hammaddenin tamamı ithal edilip, üretimin büyük bir bolumu ihraç edilmeye başlandığında, iş gücünü sanayi merkezlerine çektiler. Bu etki 19 yüzyılda güçlendi. Pamuklu tekstil endüstrisi çok fazla gelişti ve yaygınlaştı. Bu durum hammadde olarak pamuğa olan talebi artırdı. Pamuk üretiminde yeterli işgücü sağlanamamaya başlandı. Bunun sonucunda da pamuk üretiminde mekanizasyon teknolojileri geliştirildi. 20. yüzyıla gelindiğinde tekstil teknolojisinde yeni bir.urun değişikliği meydana geldi. Hammadde olarak sentetik lif, ağırlıklı olarak kullanılmaya başlandı. Bu durum tekstilde yeniden bir teknolojik değişme meydana getirdi. Bu durum daha önce pamuk üreticilerinin yun üreticilerini etkilediği gibi, sentetik liflerin de pamuk üreticilerini etkilemesi sonucunu ortaya çıkardı. Dünya siyasetinde yeni dengeler meydana geldi. 31 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Tekstilde kullanılan hammadde turu ne olursa olsun dört temel üretim aşaması bulunmaktadır. Bunlar: a. Lifleri hazırlama Bitirme aşamalarıdır. b. Lifleri eğirme (iplik yapma) c. Dokuma d. 18. yüzyıla kadar dünyanın her yerinde ve her gelişmişlik düzeyinde tekstil teknolojisi çok küçük değişiklikler ile ayni idi. 1598de William Lee örgü makinesini icad etmiştir.Yine 17.yüzyıl başlarında Hollandalı göçmenlerin İngiltere’ye getirmiş oldukları dokuma tezgahlan, tekstil endüstrisinde ilk yenilikler olmuştur. Endüstri devrimi neden ilk kez tekstil alanında gelişmiştir? 4.2.4. Fabrikaların Kurulması, İşbölümünün Derinleşmesi İlk tekstil makinaları, tekstil loncaları tarafından reddedilmiştir. Lonca sisteminin dışında kalan aile endüstrisi ise, çok pahalı olduğu için bu makinaları edinip kullanamamıştır. Tekstilde görülen bu mekanik icatlar ilkel de olsa mevcut üretim düzenini sarsmaya başlamış, tekstile karşı olan talep artmış, piyasa büyümüştür. Bu talebi karşılayabilmek işçin ev üretiminin yeni-den organize olması gerekiyordu. Oysa üretici giderek fiyatlan artan üretim araçlarını ve ana girdileri karşılayamıyordu. Üretimi devam ettirmek, artan talebi karşılayabilmek için yeniden organize olmaya bunun için de sermayeye ihtiyaç vardı. Bu durum tekstil teknolojisinin ev üretimi biçiminden çıkıp, fabrikasyon sistemi içerisine geçmesine neden oldu ve ilk fabrikalar kuruldu. Fabrika sisteminin ilk örnekleri ipeklide ortaya çıktı. İpekli dokumacılık 17. yüzyıl sonlarında Fransız zanaatkarlar tarafından İngiltere ye getirildi. Hammadde bakımından ipek de aynen pamukta olduğu gibi dışarıya bağlı idi. Ancak ipek kozası ithal etmek, ipek iplik ithal etmekten çok daha ucuzdu. Fakat ipek kozasından, nasıl iplik çekileceği bilinmiyordu. 0 günün şartlarında bu teknolojiyi İtalyanlar biliyorlardı. 1716 yılında John Lombe İtalya’ya giderek bu makinaları gizlice gördü, gizlice resimlerini çizdi ve bu resimleri maceralı bir şekilde Ingilterede kaçırdı. Böylece tarihin ilk önemli casusluğu gerçekleşti. İngiltere’nin ilk fabrikası İtalyan tasarımlarından yararlanılarak John Lombe ve kardeşi tarafından 1717 de Derby yakınlarındaki Dervent ırmağı üzerinde küçük bir ada da kuruldu. Fabrikaya buhar gücü uygulandı. Böylece büyük endüstrinin nehir kenarlarında ve kırda gelişip yaygınlaşmasının ilk temeli atılmış oldu. Dervent'te kurulan ipek ipliği fabrikası motor gücünü akarsudan alıyordu. Çok büyük bir. bükme tezgaha vardı ve uçsuz işçi çalışıyordu. Fabrika 170 metre uzunluğunda ve 6 katli idi. Fabrika, gerek inşaat teknolojisi, gerekse görüntüsü ile içinde bulunduğu zamanın görkemli bir tesisi idi. Ancak Dervent'te kurulan bu fabrika endüstri devriminin başlatıcısı olamadı, sadece ilk oncusu oldu. çünkü fabrikanın üretimi yanlış belirlenme§ti. Üretim projesi içerisinde etkin bir urun üretmiyordu. Yine bu yıllarda adına aile endüstrisi denen bir üretim sistemi geliştirildi. Bu sistemin esasini oturuculuk oluşturuyordu. İşveren belli bir işi, beliril parçalara bölerek birbirlerinden bağımsız ailelere, ailelerin iş gücü ve ustalığına göre vermekte idi. Daha sonra bu üretimleri toplayarak büyük bir üretim merkezinde son işlemleri yaptırmakta idi. 32 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Ancak bu sistem homojen değildi. Aileler tüm yaşamlarını tekstile bağlamışlardı. Özellikle tarım, esas ya da yan gelir durumunda idi. Aile endüstrisi sistemi fabrika sistemine göre daha esnek bir yapıdadır. Fabrika belirli bir asgari üretim yapmak zorundadır. Büyük talep değişmelerine kolaylıkla dayanamaz. Ancak aile endüstrisi sisteminde üretim çok daha kolaylıkla kontrol altına alınabilmektedir. Talep çok daraldığında aileler devre dışına çıkarılmaktadır. Eğer fabrika varsa sadece üretim ile yekinilmektedir. Bu olgu daha sonraları ana sanayi, yan sanayi şeklini almıştır. Küçük işletmeler talep azalmasının ve işsizliğin ilk şoklarını karşılayan birer tampon görevi üstlenmişlerdir. Bu sistem sadece tekstilde değil, diğer üretim kollarında da görülmüştür. Ancak bu sistemden çıkarak fabrika sistemine geçen ilk üretim kolu pamuklu dokuma olmuştur. 18. yüzyılın ilk mekanik icadları, yünlüde aile üretiminin verimini yükseltmek için yapılmıştır. çünkü bu donemde aile üretimi çok yaygındır ve yünlü en çok üretilen tekstil urunudur. Bu yüzyılın ilk önemli icadı John Koly tarafından 1733 de icad edilen uçan mekiktir. Uçan mekik dokumacının verimini en az bir misli yükseltti ve daha enli dokumaların yapılmasına olanak sağladı. Hem dokumaların enlerinin artması hem dokuma hızının yükselmesi ipliğe olan talebi artırdı. Bilinen iplik tekno-lobisi ile yapılan üretim, talebi karşılayamamaya başladı. iplik üretiminin artırılması için yeni teknolojiler aranmaya başlandı. Bu amaçla 1738 de Wyattve L. Paul ipliği eğirmek için bir iplik eğirme makinesi geliştirdiler. Ancak bu makine çok başarılı olamadı 1769 da Arkwright ve 1770deHargreaves tarafından iplik eğirme makin alan geliştirildi. Bu marinalar sayesinde pamuklu dokumacılığın iplik taleplerine cevap verebilir duruma gelindi. 1779 da Samuel Cromp-ton yeni bir iplik makinesi geliştirdi. Bu yeni makine ile iplik üretiminde verim öncekilere göre 8.5 kat arttı. Bu durumda tekstil endüstrisinde darboğaz iplik üretiminden dokuma üretimine geçti. Çünkü dokuma tezgahlan hala su ve insan gücü ile çalışıyordu ve üretim kapasitesi sinirli idi. iplik üretiminde meydana gelen artış yüzünden üretilen bu ipliklerin tamamını doku-ya bilecek dokuma tezgahlarının üretilmesi için çalışmalar başladı. 1785 yılında Cartwright makineli dokuma tezgaha için patent aldı. Bunun üzerine İngiltere’de pamuk ithalatı çok büyük sıçramalar gösterdi. Örneğin 1700 de bir milyon Libre olan pamuk ithalatı 1785 de Cart-wright'in makinesi devreye girdikten hemen sonra, 1789 da 32,5 milyon Libreye, 1799 da 43, 1802 de 60,5 milyon Libreye çıktı. Böylece kömür madenlerindeki suyu dışarı çıkarmak amacıyla icad edilen buhar makinasinın, tekstil fabrikalarına, özellikle pamuklu dokuma sanayice uygulanması ile çok büyük miktarlarda pamuk işlenerek tüketime sunulmaya başlandı. Bu durum endüstri devriminin ilk aşaması olarak değerlendirildi. Pamukçu dokuma miktarlarındaki artıların yanılıra iplik ve kumaş niteliğinde önemli gelişmeler, hammadde hazırlama kumaş ve iplik boyama, bitim işlemlerinde mekanizasyon sayesinde üretim artışı, daha ustun ve yeni ürünler ortaya çıktı. Hem üretim teknolojisinde hem de urun teknolojisinde önemli gelişmeler meydana geldi. Pamuklu dokuma tüm tekstili bir endüstri devrimine sokmuştur. Ancak hiçbir zaman dokuma projesini oluşturan teknoloji bir bütünlük kazanmamıştır. Bir iplik teknolojisi, bir dokuma teknolojisi, diğerinin önüne geçmiştir. Bu teknolojik 33 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan dengesizdik aslında teknolojik ilerlemenin dinamiğidir. Çünkü zorlama, sıkıntı, sorunun olmadığı bir yerde ilerlemenin, gelişmenin olmak mümkün değildir. Endüstri devriminin ilk aşaması olarak değerlendirilen gelişmeleri özetleyiniz. Aile endüstrisi denilen sistem daha sonra hangi sanayi şekillerine dönüşmüştür, açıklayınız? 4.2.5. Ulaşım ve iletişim Araçlarında Meydana Gelen Değişiklikler Üretim teknolojisinin gelişmesi üretilen malların miktar ve çeşitlerini arttırdı. İnsanların refah düzeyleri yükseldi. Buna bağlı olarak insanların daha fazla mal tüketme istekleri ve yetenekleri arttı. Bu durum ülkeler içerisinde ve ülkeler arasında ticaret hacminin artmışına yol açtı. Ticaret hacminin artması, ulaşım araçlarının gelişmesini zorunlu kildi. Buna bağlı olarak ulaşım araçları, yeni yollar yapıldı. Haberleşme konularına ağırlık verildi. Graham Bell telefonu icat etti. Böylece haberleşmeye hız kazandırıldı. Haberleşme daha kolay bir hale geldi. 4.2.6. Bilim Teknoloji İşbirliğinin Kuvvetlenmesi Endüstri devriminin en önemli işlevlerinden birisi de bilim, teknoloji, endüstri işbirliğinin sıkıştırılması olmuştur.Bu iş birliğinin ilk ve önemli örneğini veren mucit Watt olmuştur. Buhar makinesinin mucidi olan Watt bilimden yararlanan bir mekanisyendi. Böylece "bilim bilmek teknoloji yapmak içindir" sözü geçerliliğini yitirmiştir. 18. yüzyıldan itibaren karşılıklı etkileşmenin birçok örnekleri ortaya konmuştur. Bilimler pratik sorunlara cevap ararlarken, teknolojik olarak ortaya konan bir?ok buluşlar da bilimsel teorilerin başlangıçları olmuşlardır. Watt ve diğer birçok önemli mucidi, endüstri devrimi sırasında ve daha sonraki a§amalarda et-kilerken bilimsel buluşlar ve gelişmeler, endüstri devriminden daha önce başlayan bilim devriminin sonuçlarıdır. Endüstri devriminin başlangıcında teknik ilerlemenin oluşumuna dolaylı yoldan katkıda bulunan pozitif bilimler doğrudan doğruya üretim ile ilişki kurmuşlardır. Kurulan bu ilişki mühendislik sayesinde gerçekleştirilmiştir. Bu suretle son derece kalifiye elemanlar ile hiçbir teknik niteliği olmayan işçiler fabrika sistemi içerisinde bir araya getirilmekte ve üretim yapılabilmektedir. 19. yüzyılın sonlarına doğru pazar ve üretim imkanları daha da genişlemiş, bunun sonucunda da bilim ve teknoloji arasındaki işbirliği daha kuşetli bir hale gelmiştir. 20. yüzyılın ikinci yarısında ise bilime dayalı endüstrilerde bilimsel araştırma faaliyetleri üretim faaliyetlerinin bir kolu haline gelmiştir. Böylece bilim adamı teknolog ilişkileri geleneksel üniversite muhitlerinde değil, sanayi ve ticaret merkezlerinde yoğunlaşmaya başladı. Büyük üniversitelerin bilim dallarından mezun olanların oranlan düşerken, teknoloji dallarından mezun olanların oranı yükselmeye başlandı. 4.3. Endüstri Devriminin Diğer Etkileri Endüstri devriminin etkileri sadece endüstri ile sinirli olarak kalmadı ve yaşamın diğer dallarına da yansıdı. Bir çok alanda ilerlemeler görüldü. Bu ilerleme madde başlıkları halinde şu şekildi sıralamak mümkündür. 34 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan a.Tarım alanındaki gelişmeler: Endüstri devrimi sayesinde bulunan yeni üretim teknolojisi ve urun teknolojisi sayesinde tarımsal verim artışı sağlandı. Bu suretle tarım dışında kalan da-ha büyük bir nüfusun daha iyi beslenebilmesi imkanı ortaya çıktı. Tarımda çalışan aile şayisi azaldı. Böylelikle endüstride çalışabilecek işgücü yaratıldı. b. Ekonomik değişiklikler: Endüstri devrimi ile milletlerin refah düzeyleri arttı. Servet dağılımından daha geniş kesimler pay almaya başladı. Artan endüstri üretimi karşısında serler kaynağı olarak toprağın önemi azaldı. Uluslararası ticaret hacmi büyüdü. Tüketim giderek ulusların yaşamında daha önemli bir unsur haline geldi. Tüketim ekonomisi oluştu. Bireylerde tüketim bilinci yerleşmeye başladı. Ulusların ekonomileri toprak mülkiyetine bağlı olmaktan çıkıp endüstriye bağlı bir hale gelmeye başladı. Bu durum devletlerin politikalarına yansıdı. c.Toplumsal değişiklikler: Endüstri devrimi ile birlikte tarımın önemi azalmaya başladı. Tarım sektöründe çalışan insan sayısı da buna paralel olarak azaldı. Tarımsal uğraşların yoğun olarak yapıldığı kırsal kesimlerden endüstrilerin yoğunlaştığı yörelere doğru bir göç olayı yaşandı. Nüfus daha ağırlıklı olarak kentlerde yaşamaya başladı. Kentlerin nüfusları ve önemleri arttı. Adına işçi sınıfı denen yeni bir sosyal tabaka oluştu.İşçi sınıfı harareti gelişti. Otorite kullanımında söz sahibi olmak konusunda mücadele vermeye başladı. Otorite kullanımında yeni dengeler oluştu. Toplumların yaşamına sendika, grev, lokavt, iş güvenliği gibi yeni kavramlar girdi. Çok kapsamlı toplumsal değişimler yaşandı. d. Kültürel değişiklikler: Çok kapsamlı kültürel bir dönüşüm gerçekleşti. 0 güne kadar geçerli olan birçok değer yargılan değişime uğradı, ortadan kalktı. Yerine yeni değer yargıları oluştu ve gelişti. İşçiler yeni ve birbirlerinden farklı beceriler kazandilar. İşleriyle ilişkileri degişti. El aletleri ile çalişan zanaatkar olmaktan çiktilar. Fabrika disipliline bagli makine oparatorleri hali-ne geldiler. Psikolojik değişimler yaşandı. Insan, doğal kaynaklardan yararlanma ve doğaya egemen olma konularında kendisine daha çok güvenmeye başladı. 4.4. Endüstri Devriminin Aşamaları Endüstri devrimini birinci ve ikinci endüstri devrimi olmak üzere başlıca iki aşamada incelemek mümkündür. Birinci endüstri devrimi, 1760-1830 yılları arasındaki donemi kapsar. Daha çok İngiltere ile sinirli kalmıştır. Bir önceki yüzyılın tarım devrimi kentsel büyümeyi ve ucuz işgücü depolarının oluşmasını sağlamıştır. 16401648 yılları arasında yaşanan ekonomik gelişmeler de esnek bir kamu maliyesi ve ekonomik sistemi ortaya çıkarmış idi. Bu şartlar endüstri devriminde İngiltere'nin oncu bir rol almasını sağladı. İngiliz endüstri devriminde marinalaşma ve fabrika sistemine geçiş, daha az kuruluş sermaye-si gerektiren daha geniş bir tüketim pazan olan ve ilk yatırımını daha çabuk amorti edebilen hafif sanayide, özellikle de tekstilde başladı. Daha sonra teknolojik buluşlar ve sektörde üretimin tümüyle yenilenmesine, verim've örgütlenme bilgisinin artmasına, sermaye ve nitelikçi işgücü birikimine yol açtı. Bu temeller üzerinde, demir üretimi, makine yapımı, demir yollan gibi ağır sanayi kuruldu. Bu konularda oncu olduğunu bilen İngiltere makine, nitelikçi işçi ve üretim teknikleri ihracatını yasakladı. Ancak bazı İngiliz işadamları yurtdışında daha karlı yatırımlar 35 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan yapabileceklerini fark ettiler. Yine bazı Avrupalı iş adamları da İngiliz üretim bilgisini kendi ülkelerine çekmek için çaba harcamaya başladılar. 1807 yılında William ve John Cockerill adındaki iki İngiliz Liege'de atölyeler kurarak endüstri devrimini Belçika'ya taşıdılar. Böylece Avrupa da ilk endüstri devrimi Belçika'da başladı ve aynen İngiltere’de olduğu gibi temelinde demir, kömür ve tekstil vardı. Endüstri devrimi Fransa'da daha yavaş ve daha eksik oldu. Fransız devrimi ve onu izleyen Napeleon döneminin siyasal belirsizlikleri, yeni buluşları ve yatırımları önledi. Buna rağmen 1948'e gelindiğinde Fransa bir endüstri ülkesi konumunu kazanabildi. Diğer Avrupa ülkeleri endüstri devrimi konusunda daha da gerilerde kaldılar. Örneğin, Alman-ya büyük demir ve kömür yatırımlarına sahip olmasına rağmen, siyasal bakımdan birliğini sağlayamadığı için endüstri devrimine çok geç, ancak 1870 yılından sonra başlayabildi. Ancak Almanyanin endüstri üretimi çok büyük bir hızla arttı. 19. yüzyılın sonunda Almanya çelik üretiminde Ingiltereyi geride bıraktı. Kimya sanayiinde dünyada ilk sıralara yerleşti. Almanya'ya benzer biçimde 19 ve 20. yüzyıllarda Amerika Birleşik Devletleri sanayisi çok güçlendi ve Avrupa’yı çok gerilerde bıraktı. Ayni şekilde Japonya'da Meici restorasyonunun sağladığı siyasal ön şartlara dayanarak önemli bir başarı gösterdi ve endüstri devrimini başaran ilk Asya ülkesi oldu. 1917 ihtilalinden sonra Rusya endüstri devrimi konusunda önemli ba§anlar elde etti. 20. yüzyıl ortalarında Çin ve Hindistan gibi ülkelerde endüstri devrimi konusunda önemli yol alanlar. Ülkemizde ise endüstrileşme Cumhuriyetle birlikte hız kazandı. ve Cumhuriyetin ilanından itibaren geçen 60 yıl içerisinde çok önemli yol aldı. İkinci endüstri devrimi: Yeni endüstri devrimi de denilmektedir. Önemli ölçüde birinci endüstri devrimi ile birleşmektedir. Ancak 20 yüzyılda daha belirgin olarak görülmeye başlanma§tir. Temel maddeler bakımından daha önce kullanılmayan doğal ve sentetik birçok kaynaktan yararlanılmaya başlandı. Daha hafif metaller yeni alaşımlar, plastik gibi yeni sentetik ürünler ve yeni enerji kaynaklan kullanılmaya başlandı. Makine araç ve gereçlerde çok büyük gelişmeler oldu. Bilgisayarlar etkin olarak üretime katildi. Tam otomatik fabrikalar ortaya çıktı. Üretim araçlarının mülkiyetinde önemli değişimler görüldü. Bireylerin ve sigorta şirketlerinin, üretim birimlerinin hisse senetlerini satın almalar nedeni ile mülkiyet oransal olarak yaygınlaştı. Bir çok Avrupa ülkesinde ekonominin temeli bazı sektörler kamulaştırıldı. Kuramsal düzeyde bazı değişiklikler oldu. Sanayi toplumlarının ihtiyaçlarını karşılamak için hükümetler sosyal refah ve sosyal devlet kavramlarına yöneldiler. Endüstri devrimi sanayi devrimi olarak da bilinmektedir. Tarıma ve zanaatlara dayalı bir ekonomiden, sanayicin ve makine üretiminin ağırlık kazandığı bir ekonomiye geçişi simgeler. Endüstri devrimi ilk kez İngiltere de ortaya çıkmış ve buradan diğer ülkelere yayılmıştır.Çok önemli bir olay olan endüstri devrimi toplumların yapısında önemli değişiklikler meydana getirmiştir. Endüstri devriminin toplumların yapısında meydana getirdiği değişiklikleri; 1-teknoloji alanindaki değişiklikler 2- sosyoekonomik alandaki değişiklikler 36 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 3- kültürel alandaki değişiklikler olarak üç grupta toplamak mümkündür. Endüstri devrimi teknolojik alanda; 1-temel Maddelerde 2- yakıt ve mekanik güç üretiminde 3- yeni makinaların ortaya çıkmasında 4- fabrikaların kurulmasında, iş bölümünün derinleştirilmesinde 5- ulaşım ve iletişim araçlarında 6- bilim, teknoloji işbirliğinin kuvvetlenmesinde önemli değişiklikler meydana getirmiştir. Endüstri devrimi bundan başka, tarım alanında ekonomi alanında, toplumsal alanda kültür alanda da önemli değişiklikler meydana getirmiştir. Endüstri devriminin birinci ve ikinci endüstri devrimi olmak üzere iki aşaması bulunmaktadır Değerlendirme Soruları Aşağıdaki sorulana doğru cevaplarını sorularla ilgili bölümleri tekrar okuyunuz. bulunuz. Cevaplandıramadığınız 1. Endüstri devriminin etkileri aşağıdaki alanlardan hangisinde hissedilmiştir? A) Teknoloji B) Sosyoekonomik C) Kültürel D)Hepsi 2. Endüstri devrimi ilk kez hangi alanda gelişmişim? A) Tekstil B)Ağır sanayi C) Kimya D) Metallurji 3. Endüstri devrimi ilk kez hangi ülkede ortaya çıkmıştır? A) Almanya Devletleri B) Fransa C)İngiltere D) Amerika Birleşik Sözlük Ve Kavram Dizini Endüstri : Sanayi Zanaat : El emeği ile yapılan üretim ü Stratejik : Hayati öneme hazir Patent : Yeni bir bulgu ya da tek elden yapılması istenen bir iş için verilen belge ithalat : Diş alim İhracat : Diş satım 37 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 5. ZAMANIMIZDA TEKNOLOJİNİN DURUMU İçindekiler Zamanımızda Teknolojinin Durumu Enerji Türünde Meydana Gelen Değişmeler Makinaların Kontrol Sisteminde Meydana Gelen Değişmeler Teknolojinin Geliştirilmesinde Ortaya çıkan Değişmeler Özet Kavram Dizini Yararlanılacak Kaynaklar 5.1. 20.Yüzyılda Teknolojinin Durumu Yirminci yüzyılda teknoloji çok büyük bir hızla gelişmiştir. Günümüzde çok büyük bir ivme kazanan teknoloji baş döndürücü bir hızla gelişmeye devam etmektedir. Teknolojinin yirminci yüzyılda gelişmesini 1945'e kadar olan gelişmeler ve 1945'den günümüze kadar olan geçme-ter olarak iki gruba ayırarak incelemek mümkündür. İnsanlık tarihinde ilk kez atom bombasının kullanılmış olduğu 1945 yılını, nükleer çağın başlangıcı olarak kabul etmek mümkündür. 1.1.1900-1945 Döneminde Görülen Başlıca Teknolojik Gelişmeler Bu donemde öncelikle birincil enerji kaynaklarının kullanımı azaltılmış yerine ikincil enerji kaynaklarının kullanımı artmıştır. Bu durumun doğal bir sonucu olarak da elektrik enerjisinin üretimi ve tüketimi çok büyük miktarlara ulaşmıştır. 1913'de petrolün ilenmesinde kraking yöntemi bulunmuş ve plastik, yapay kauçuk ve yapay elyaf üretimi hızla artmıştır. 1928'de penisilin, 1943 yılında antibiyotik keşfedilmiş ve böylece sağlık alanında çok önemli ilerlemeler sağlanmıştır. 1895'de X ışınlarının bulunmasıyla başlayan radyoaktiviteye ilişkin buluşlar serisi 1938'de çekirdek bölünmesinin bulunması ile nükleer donemin yolunu açmıştır. 1903'de ilk uçak uçurulmuş daha sonra uçaklara gaz türbinleri eklenerek jet uçağı haline dönüştürülmüştür. Uçak teknolojisinde görülen çok hızlı gelişmeler sayesinde 1960'li yıllarda ses den hızlı uçabilen uçakların üretimi mümkün kılınmıştır. 1901'de radyo, 1907'de elektronik lamba geliştirilmiştir. Böylece modern teknolojinin en önemli buluşu haline gelen elektronik teknolojisinin temeli atılmıştır.Bu sayede 20. Yüzyılda haberleşme ve iletişim alanına damga vuracak olan radar ve televizyon gelişmiştir. 5.1.1.1945'den Günümüze Teknolojik Değişmeler Bu donemdeki gelişmeleri şu şekilde özetlemek mümkündür: 1947'de transistor bulunmuştur. Transistorun keşfi elektroniğin her alanını çok yakından etkilemiştir. Bu sayede elektroniğin uygulama alanları çok genişlemiş, elektronik cihazların kaliteleri artmış ve ebatları oldukça küçülmüştür. Transistorun bulunması en çok bilgisayar teknolojisini etkilemiştir. Bilgisayar teknolojisinde, daha sonraki yıllarda tümleşik devre geliştirilmiş bu sayede çok yaygın olarak çok küçük boyutlarda üretilebilen mikroişlemciler, bilimsel araştırmaların ve giderek günlük yaşamın ayrılmaz parçalan haline gelmişlerdir. Otomasyon, robotlar, bilgisayar teknolojisinin yaşantının başta üretim olmak üzere her aşamasına soktuğu ürünler olmuşlardır,1957'de Sputnik I ile uzayçagi başlamiştir.1961'de Vostok I ile ilk insanlı uzay uçuşu gerçekleştirilmiştir. 1966'da Lunik I ile aya insansız ilk 38 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan yumuşak iniş yapılmıştır. Uzay teknolojisinde görülen bu başarılar gezegenlere yönelen insansız uçuşlarla devam etmiş 1969 Nesil Armstrang, Apollo II uzay araci ile aya ilk kez ayak basan insan olmuştur. Uzay teknolojisinde görülen gelişmeler 1981 de uzay mekiğinin geliştirilmesi ile yeni bir boyut kazanmıştır. Bu asırda görülen en önemli ve bir o kadar da tartışmalı teknolojik gelişmelerden birisi de genetik mühendislik alanında olmuştur. Elektronik teknolojisinin temeli kabul edilen buluşlar Transistorun bulunması en çok hangi teknolojiyi etkilemiştir? hangileridir? 5.2. Enerji Türünde Meydana Gelen Degişmeler Yirminci yüzyılda en önemli teknolojik gelişme enerji alanında yaşanmıştır. Birincil enerji olarak tanımlanan kömürün kullanımı azalırken, yine birincil enerji kaynaklan olan petrol, nükleer yakıt, doğal gaz, jeotermal ve su enerjisi giderek artan oranlarda kullanılmaya başlandı. Önceleri oldukları şekilleri ile kullanılan birincil enerji kaynaklan daha sonra ikincil enerji kaynağı olarak isimlendirilen elektrik enerjisine dönüştürülerek kullanılmaya başlandı. Elektrik enerjisi üretim teknolojisinin gelişmesi ile, endüstride kullanılan tüm enerji ihtiyacı, elektrik enerjisi ile karşılanacak şekilde sistemler değiştirildi. Daha önce su, gücü doğrudan doğruya makineyi çevirirken, ya da kömür ısısı ile elde edilen buharın hareket ettirdiği makinalar, bagli oldukları diğer makinalara hareket sağlarken, modern sistemde, tüm birincil enerji kaynaklan, elektrik enerjisi ile fabrikada bulunan her turlu makineyi hareket ettirmede kullanılmaya başlandı. Bu donemde birincil enerji kaynaklarının kullanıldığı sistemlerde hala bulunmaktadır. Bu sistem-lere günümüzde daha çok ulaştırma alanında rastlanmaktadır. Ancak ulaştırma alanında kullanılan kamyon, otomobil, uçak veya dozer, bir sistem olmaktan çok birer makinadirlar. Bu makinalar temelde birincil enerji kaynağını kullanmaktadırlar. Çünkü ikincil bir enerji kaynağı ile ulaşım sektörünü hareket ettirmek oldukça zordur. Fakat bütün bu zorluklara rağmen ikincil enerji kaynağı ulaşım sektörüne de girmiştir ikincil enerjinin bu sektörde kullanımı da giderek yaygınlaşmaktadır. Sözgelimi elektrikçi trenler, ya da kendi dizel motoruyla elektrik enerjisi verip, bu elektrik enerjisini hararet enerjisi haline getirerek hareketini sağlayan trenler, bu konudaki tipik örneklerdir. Yine güneş enerjisini elektrik enerjisine çevirip, bu elektrik enerjisini kullanarak hareketi sağlayan otomobillerin ilk örnekleri kullanılmaya başlanmıştır. Yirminci yüzyılda buhar makinesi yerini içten patlamalı motorlara bırakmıştır. Bu değişimi açık bir şekilde trenlerde görmek mümkündür. Kömür enerjisi ile üretilen sudan, hareket enerjisine çevirerek trenleri hareket ettiren buharlı lokomotiflerden, dizel motorlu hareket sağlayan dizel lokomotiflere, oradan da elektrik enerjisiyle hareket sağlayan trenlere geçilmiştir. Karayolu ulaşımında ise petrol türevlerini kullanarak hareket enerjisi sağlayan içten yanmalı motorlar hali hazırda yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak bu konuda da elektrik enerjisi kullanımı ile hareket sağlayacak otomobiller üzerinde çalışmalar devam etmektedir. Bu konudaki ilk örneklerde hali hazırda elde edilmiş olup, yaygın olarak kullanılabilmesi için ileri düzeyde çalışmalar devam etmektedir. Günümüzde kömür artık birincil enerji kaynağı olarak elektrik enerjisi üretiminde_kullanılmaya başlanmıştır. içinde yaşadığımız yüzyılın ortalarında kömür 39 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan üretiminde meydana gelen oransal bir fiyat yükselmesi, birincil enerji kaynağı olarak petrolün kullanımını yaygınlaştırmıştır. 1974yilinda dünyada ya§anan büyük petrol şokundan sonra kömür, birincil enerji kaynağı olarak yeniden önem kazanmaya başlamiştir. Ancak, hiçbir zaman buhar makinesi geri gelmemiştir.Çünkü buhar makinasinın modern gereklere cevap vermesi mümkün değildir. Üzerinde her turlu iyileştirmenin yapılmış olmasına rağmen düşük basınçlı buhar makinesi, kendi teknolojisinin son sınırına varmıştır. Belirli bir donem için görevini yapmış ve misyonunu tamamlamıştır. Böylece günümüz teknolojisinde standart enerji kaynağı elektrik enerjisi olmuştur.Çünkü elektrik enerjisi, 1. kullanımı kolay, 2. kirliliği olmayan, 3. çok kolaylıkla sabit mekanlara taşınarak her an kullanıma hazir halde bulundurulabilir 4. kullanıldıktan sonra herhangi bir artık bırakmayan bir enerjidir. Yukarıda sayılan bu özelliklerden dolayı elektrik enerjisinin kullanımı hızla yaygınlaşmıştır. Böylece elektrik enerjisi doğrudan doğruya birincil enerjiyi hareket enerjisi haline çeviren makinalarda ve modern iş makinalarında yaygın olarak kullanılan, elektrik enerjisinin böylece vazgeçilmez bir enerji kaynağı haline gelmesi, sadece endüstride enerji kullanımını etkilemekle kalmamış, ayni zamanda endüstrinin üretimini de etkilemiştir. Sözgelimi dayanıklı tüketim mallan olarak bilinen ve aslında her birisi birer özel ev aleti olan pek çok makine elektrik enerjisi ile çalışacak şekilde tasarlanmış ve üretilmiştir. Germekte elektrik enerjisi olmasıydı, dayanıklı tüketim mallarının bu derece çeşitlenmesi ve yaygınlaşması mümkün olamaz idi. Günümüzde evlerde kullanılan her turlu makine elektrik enerjisi ile çalışmaktadır. Evlerde temizlikte kullanılan çamaşır, bulaşık makinalarından, pişirme işlerinde kullanılan ocaklara kadar her turlu makinenin hareketini sağlayan enerji kaynağıdır. Elektrik enerjisi kaynağının kullanımı elektrikli diş fırçası yapımına kadar yaygınlaştırılmış ve çeşitlendirilmiştir. Eğer elektrik enerjisi olmasa idi, buhar makinesi veya benzeri bir başka enerji kaynağı kullanılarak bu aletleri bu kadar küçültmek, her eve taşımak ve evde ekonomik olarak kullanımını sağlamak imkansız olurdu. Eğer elektrik enerjisi olmasa idi, dayanıklı tüketim malları endüstrisi de olmazdı demek mümkündür. Elektrik enerjisi daha çok makinenin, daha çok ve çeşitli iş yapacak biçimde tasarlanmasına olanak sağlamıştır. Elektrik enerjisi sayesinde çok sayıda makine veya üretim sistemi ayni anda merkezi bir komuta ile işletilip kontrol edilebilir hale gelmiştir. Elektrik enerjisinin kullanımı hangi özelliklerden dolayı hızla yaygınlaşmıştır? 5.3.Makinaların Kontrol Sistemınde Meydana Gelen Değişmeler 1760-1840 yılları arasında İngiltere’de yaşayan ve bir dizi teknolojik gelişmeye ve buna bagli olarak da ekonomik değişmeye yol açan ve adına birinci endüstri devrimi denilen olaylar dizisi-nine, en büyük özelliklerinden birisinin, insan ve hayvan gücünün yerine, buhar veya mekanik gücü koyması olmuş idi. 40 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Yirminci yüzyıl da başlayan ve adına ikinci sanayi devrimi denen olaylar dizisinin ise en önemli özelliklerinden birisi endüstride elle kontrolün yerine elektronik kontrolü koymuş olmasıdır. Bu gelişmenin sağlanabilmesi bu yüzyılda elektronik alanında çok büyük ilerlemelerin meydana gelmesiyle başlamiştir. İlk kez 1907 yılında elektronik lamba geliştirilmiştir. Böylece elektroniğin temelleri atılmıştır. Bundan kırk yıl sonra 1947'de transistor bulunmuş ve elektronik sanayi bir anda çok büyük bir gelişme göstermiştir. Transistorun bulunması özellikle bilgisayar teknolojisini çok fazla etkilemiştir. Elektronik teknolojisi büyük ölçüde çok disiplinli ve elektrik teknolojisine göre çok daha fazla araştırma yoğun bir alandır. Elektronik, elektrik teknolojisinin içerisinde, önce telgraf ve telefon haberleşmesi olarak bir hizmet sektörü niteliğinde ortaya çıkmıştır. Telsiz telgrafın yaygınlaşıp radyo biçiminde bir tüketim malı haline gelmesi ile aynı bir işkolu olmuştur. Zamanca gelişerek yaygınlaşmış ve bilgisayarlara uygulanması ile de otomatik kontrol mekanizmaları olarak her türlü marinada mutlak bulunan ve kontrol görevini yapan üniteler olarak yerlerini almışlardır. Günümüzde elektronik kontrol toplumsal ve ekonomik hayatin çeşitli kesimlerinde farklı düzeylerde gelişmiş durumdadır. Daha ilerdeki çağlarda belki de uçuncu endüstri devriminin en önlemli özelliklerinden birisi olarak, tüm faaliyetlerin ve kararların insan yapısı sistemler tarafından yerine getirileceği bir çağ öngörülmekte ve bu çağa şimdiden sibernetik çağ denmektedir. Hali hazırda yaşayan ve gelecekte yaşanacak olan sibernetik çağın temelinde, elektronik sermaye malları vardır. Elektronik sermaye malları elektronik seri işleme cihazlarını, dijital ve analog bilgisayarları, endüstriyel kontrol test Araçlarını, bilim ve araştırma amacıyla yapılmış binlerce elektronik aleti kapsamaktadır. Radyo ve televizyon alıcılarından teyp, pikap ve benzeri araçlar ile, cep hesap makinalarından oluşan binlerce elektronik tüketim malı da elektronik endüstrisinin son ürünlerini oluşturmaktadır. 50 yılı biraz geçen tarihi içerisinde dünya elektronik endüstrisi en hızlı gelişen dallardan birisi olmuştur. Elektronik sanayicin bir yan kolu olarak ortaya çıkan ve günümüzde başlı başına bir endüstri kolu haline gelen bilgisayar teknolojisi ve endüstrisi halen dünyada en hızlı gelişen bir daldır Bu endüstri kolu her yıl bir önceki yıldan yüzde elli daha ileri gitmektedir. Bilgisayar teknolojisinin ürettiği ürünlerin kullanımı giderek daha kolaylaşmakta ve kullanım alanı süratle yaygınlaşmaktadır. Günümüzde dünyanın hemen her yerinde endüstri öncesi toplumlardan endüstrileşmenin ilk basamaklarında bulunan ekonomilere kadar, elektronik tüketim mallarının kullanımı ve montaj turu üretimi, geleneksel teknolojiler kadar yaygındır. Klasik ya da modern endüstrilerde demir enerji üretimi makine yapımı, o ülkenin endüstrileşme ölçütünü veren önemli göstergeler olarak alınmaktadır. ileri endüstri toplumu olmanın göstergesi olarak da günümüzde elektronik ürünlerin tüm sektörlerde kullanılma oranlan alınmalıdır. Kullanım oranı kavramı ile anlatılmak istenen sadece elektronik ürünlerin kul animin artması anlamında değildir. Ayni zamanda elektronik ürünlerden azami yararlanma oranıdır. Bu oran ise doğrudan doğruya elektronik sistemlerin daha çok makineyi kontrol ederek veya yöneterek, 41 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan çok daha fazla insanin makine başında onu kontrol etmek amacıyla beklemesinin önüne geçilmesi ile ilgilidir. Günümüzde, büyük bir computer bir kibrit kutusu büyüklüğünde üretebilen, bir mikroskobik elektronik devreler üretim teknolojisine gelinmiştir. içinde bulunan bu üretim aşamasında urunun hacmi son derece küçük ve maliyet de o oranda düşüktür. Düşük ürün hacmi, düşük ürün maliyeti mikro işlemcilerin her alana girmesine neden olmuştur.Bu kadar küçülmüş ucuzlaşmış ve artık bir ara urun haline gelmiş olan bu mallar binlerce makine veya makine sistemini kontrol edebilme yeteneğindedirler. Daha da önemlisi bu araçlar yardımıyla yeni ürünlerin, yeni sistemlerin ve yeni işlemlerin tasarımlarını yapmak, bu mikro sistemler ile düşünce üretmek mümkündür. Gerçi bu konuda henüz hala bir başarı kazanılmamıştır. Ancak gelişmeler yakın bir gelecekte bu konuda da başarı kazanılacağını göstermektedir. Günümüzde bu konu ile ilgili çalışmalar CAD (Computer Aided Design) (Bilgisayar Destekli Tasarım) olarak bilinmekte ve uygulanmaktadır. CAD programlan yardımı ile özellikle makine tasarımlarında önemli başarılar elde edilmektedir. Bu konuda hazırlanmış bilgisayar programlarına işlevleri verilen çeşitli parçaların çiziminden sonra, bilgisayarlar, verilen parçaların geliştirilmesini ve bazı testlere karşı durumlarını bilgisayar ortamında kontrol ederek sonucu kısa zamanda bildirmektedir. Bu suretle örneğin bir uçağın kanat, ya da kuyruk parçasının üretilerek, rüzgar tünelinde test edilmesine gerek kalmadan sanki bu parça gerçekte üretilmiş ve rüzgar tünelinde test edilmiş gibi, işlem bilgisayar ortamında değerlendirilerek, sonuç çok ekonomik olarak, kısa bir zamanda verilmektedir. CAD, CAM (Computer Aided Manufacture = Bilgisayar Destekli Üretim); surecinden, yani endüstriyel robotların kullanımından sonra başlamıştır. Aslında CAD, Camiin doğal bir sonucudur. Endüstriyel robotların bazı hizmet dalları ile, bazı malların üretiminde kullanılması önümüzdeki yüzyılda ölçüleri şimdiden bilinmeyecek bir yaygınlığa ulaşabilir. Tarımdan günlük hayata, örneğin ev işlerine ve eğitime kadar her alanda robotlar görev alabilirler. Ancak bu konuda şimdiden varsayımlarda bulunmak yanıltıcı olabilir. Fakat bilinen gerçek elektronik alanının bir kolu olarak ortaya çıkan bilgisayar teknolojisinin, gelecekte insanların yaşamında bugünkünden daha fazla ve aktif rol yükleneceğidir. Günümüzde elektronik sanayisinin en önemli etkileri nelerdir? Günümüzde elektronik sanayisinin en önemli özelliği,elektrik motoru ve enerjinin endüstriye uygulanmasının ortaya çıkardığı etkilerdir.Bu etkilerden biri endüstriyel üretim ölçülerini büyütme yönünde olmuştur.Elektronik komutaların sağladığı kolaylıklar nedeni ile daha çok makine daha az insanla kontrol edilebilir ve çalışabilir hale gelmiştir. Bunun sonucunda büyük ölçüde mekanik işlemlere dayanan modern üretim ünitelerinin optimal ölçüleri giderek büyümektedir. Bundan otuz yıl önce 30-50 bin ton/yıl optimal kapasite ile çalişan petrol kimya ve evde kullanılan eşyaların çeşitlenmesini, yaygınlaşmasını sağlamıştır. Öte yandan makinelerin tek tek ve makine grubu olarak iş görme kapasiteleri ve hızları da elektronik alanındaki gelişmelere bağlı olarak çok fazla artmıştır.Bunun 42 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan sonucunda da özellikle metal işleyen alanlar da üretim ölçüleri büyümüştür.Örneğin klasik akan band sisteminde bir motor gövdesinin üzerindeki çeşitli işlemler,sırasıyla ayrı ayrı tezgahlarda ayrı işçiler için proglanmış makineler veya makine grubu bütün işlemleri daha az işçiyle ve daha hızlı yapabilmektedir.Öte yandan esnek olmayan sadece belirli işlemleri tekrarlayan mekanik kontrol yerine giderek bilgisayar kontrollü makineler veya makine sistemleri geçmektedir.CAM’ların iş yapma yetenek ve hızları mekanik kontrolden daha fazladır.CAM’ler yaygınlaştıkça üretim miktarı ve hızıda daha büyütecek yönde etki yapacaklardır. Elektronikteki gelişmelerin diğer endüstriyel sektördeki yeniliklerin fabrika sistemine uygulanması ile ortaya çıkan bir diğer sonuçta bazı üretim mallarının küçülmesi yönünde olmuştur.Örneğin bir dikiş makinesinin bir evin ya da tek başına çalışan bir terzinin hizmetine girebilmesi için üstün teknoloji ile donatılarak verilmesi gibi.Böylece çok yetenekli bazı makineler küçük imalathaneler bu anda ekonomik olmuşlardır.Böylece çok üstün teknoloji kullanan imalathaneler ortaya çıkmıştır. İlk prototipleri olarak makineağır,hacimli,pahalı,ancak fabrika ve maden ocaklarına büyük işletmelere kurulan tesisat techizat ve diğer yatırım malları şeklinde idi. Böylece makineler yaptıkları işe ve niteliklere göre; 1.Üretim makineleri 2.Dayanaklı üretim makineleri Elektrik endüstrisinin özellikleri ve kullanım kaynağı elktronik alanın kontrol edebilme rahatlığı sonunda makinelerin boyutları küçültüldü.İşlevleri her ortamda en ekonomik bir şekilde yapılabilir hale getirildi. Elektronikteki gelişmelerin fabrika sistemine uygulanması ile ortaya çıkan sonuçları özetleyiniz? 4.Teknolojinin Geliştirilmesinde Ortaya Çıkan Değişmeler Yirminci yüz yılın en önemli özelliklerinden biriside teknolojinin ortaya konulmasında görülen değişmeler olmuştur.Bu yüzyılda araştırma geliştirme faaliyetlerinede fazla önem verilmiş ve araştırma geliştirme faaliyetlerinin sonucunda ortaya çıkmaya başlamıştır.Bu amaçla araştırma geliştirme birimleri kurulmuş ve buralarda yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlar bekletilmeksizin uygulamaya alınmıştır. Firmalar kurmuş oldukları bu araştırma geliştirme ünitelerine her yıl belli miktarlarda finansal kaynak ayırmışlardır.Bu yy en çok elektronik ile ilgili faaliyetlerde bulunan firmaların araştırma geliştirme faaliyetlerine önem verdikleri ve bu üniteleri düzenli ayırdıkları fonlarla sürekli olarak canlı tuttukları anlaşılmaktadır.Elektronik endüstrisinin araştırma geliştirmeye harcadığı para kendisine gelişerek geri dönmüş bu durumda da araştırma geliştirmeye ayırılan ödenek arttırılmıştır. 43 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Özet Yirminci yüzyılın en önemli teknolojik gelişmesi elektronik alanında olmuştur. Elektronik alanında götürülen bu gelişme bilgisayar teknolojisini etkilemiştir. Bu sayede makinelerin kontrolü insandan çıkmış elektronik devrelere geçmiştir. Elektronik komuta cihazları birçok makineye bağlanmıştır. Yirminci yüzyılda görülen bir önemli değişiklik de teknolojinin üretiliş biçiminde ortaya çıkmıştır. Birçok endüstri firması, özellikle elektronik alanında çalışan birçok firma, araştırma geliştirme çalışmalarına kaynak ayırmışlar ve bu suretle teknolojinin hızla gelişmesine olanak sağlamışlardır. Değerlendirme Soruları Aşağıdaki soruların doğru cevaplarını bulunuz. Cevaplandıramadığınız sorularla ilgili bölümleri tekrar okuyunuz. 1. Yirminci yüzyılda en yaygın olarak kullanılan enerji turu aşağıdakilerden hangisidir? A) Kömür B)Elektrik C) Hidrolik C) Füzyon 2. Yirminci yüzyılda en önemli teknolojik gelişme, aşağıdakilerden hangisinde olmuştur? A) Elektronik B)Makine C) Metalürji D) Tekstil 3. Yirminci yüzyılda özellikle elektronik alanında görülen çok süratli gelişmenin nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Bu dalın yeni olması verilmesi D) Hiçbirisi B)Araştırma geliştirmeye önem C) Bu konuda çok fazla çalışılması Kaynaklar 1.TURKCAN.E. 1981. Teknolojinin Ekonomi Politiği Ankara İktisadi ve Ticari ilimler Akademisi 2.Yayın No: 151. Ekonomi Fakultesi Yayın No: 1981/1 258 s. 3.Ana Britannica Genel Kültür Ansiklopedisi. C. 19 1990. 4.Bilim Araştırma Teknoloji V. Beş Yıllık Kalkınma Planı ihtisas Komisyonu Raporu. T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Yayın No DPT 1922 OIK. 1983 s. 301-237 5.BASALLA. G. 1988. The Evolution of Technology. Cambridge University Press. ISBN 0521 22855.7. 248 p. 6.Bilim Araştırma Teknoloji V. Beş yıllık Kalkınma Planı Özel İhtisas Planlama Teşkilatı Yayın No: DPT. 44 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 1922 O.I.K. 1983. S. 237-301 7.DALGIÇ T. 1982 Bilim ve Teknoloji. Ankara İktisadi ve Ticari ilimler Akademisi Yayın No: 203. 180s. 8.DOGAN H. 1983 Teknoloji Eğitimi. Ankara Üniversitesi Egitim Bilimleri Fakültesi No: 128. Sevinç Matbaası Ankara 251 S. 9.YAZICIOGLU Y. 1990. Teknoloji ve Endüstri Eğitimi" Araştırma Aylık Bilim ve Teknoloji Dergisi C.2S.24Aralik1990S.5 45 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 2. BÖLÜM : BİLİŞİM KAVRAMLARI 1- Veri ve Bilgi 2- Bilişim 3- Bilgi Paylaşımı 4- Bilgi Toplumu 46 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 1. Veri ve Bilgi İşlenmemiş ham bilgi de denilen veri “data” karşılığı olarak kullanılan ve “datum” söcüğünün çoğulu olan bir kavramdır. Veri kavramı, çeşitli durumların, gözlemlerin veya oluşumların her türlü gösterimidir. Bu gösterimler sayısal veya alfanümerik karakterler ya da semboller olabileceği gibi çeşitli biçimlerdeki grafik çizimler ve diğer tüm grafik gösterimler şeklinde de olabilir. Genellikle “veri” ve “bilgi” kelimeleri yanlış olarak eş anlamlı olarak kullanılır. Gerçekte bu iki kelime arasında önemli bir fark vardır. Veri bilginin ham maddesidir. Veriler çeşitli işlemlere tabi tutulduktan sonra hem anlam hem de değer kazanır, yani bilgiye dönüşürler. Elde edilen bu bilgi insanlar tarafından karar vermek amacıyla kullanılır. Örneğin; bir araştırma amacıyla yapılan ankette elde edilen materyal veridir. Daha sonra çeşitli istatistiksel testlere tabi tutulan bu verilerden elde edilen sonuçlar bilgidir. Tablo 1’de verilen karşılaştırmalı tablo veri ve bilgi arasındaki farkı ortaya koymaktadır. Veri Bilgi Hammadde Sonuç Aktif değil (yoruma açık değil) Değişik kaynaklardan toplanmış Aktif (yoruma açık) Veriden dönüştürülmüş Tablo 1 : Veri ve Bilginin Karşılaştırılması Bilginin ham maddesi olan veri, miktarları, eylemleri, olguları vs. temsil eden, tesadüfi olmayan, rast gele bir araya gelmemiş bulunan sembollerden oluşan bir grup olarakta tanımlanır. Veri genellikle analiz edilebilecek ya da daha ileri işlemler için kullanılabilecek ham bilgi olarak bilinmektedir. Veriler bilgiye dönüştürülürken hem insan aklı hem de bilgisayar verileri seçen ve onları anlamlı bilgiye dönüştüren birer işlemci vazifesi görür. Verilerin bilgisayar tarafından bilgiye dönüştürülmesinden sonra karar vericiler için temin edilen bazı bilgi türleri Tablo 2’de gösterilmiştir. Dönüşüm Türleri Veriler Veri Toplama Analiz Saklama Sunum Bilgi Türleri Raporlar Yeni Dosyalar Grafiksel Gösterimler Tablo 2 : Verilerin Tabi Tutulduğu İşlemler ve Üretilen Sonuçlar 47 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 1.1. Enformasyon (information) Enformasyon, kısaca düzenli ve kullanılabilir veriler olarak tanımlanabilir. Bu veriler, enformasyonu kullanacak yöneticinin bu günkü ve gelecekteki kararları için gerçek bir değer taşıyan, anlamlı bir biçimde işlenmiş verilerdir. Enformasyon, anlamlı hale dönüştürülmüş veridir. Örneğin; sayılar veri iken, rast gele sayılar tablosu enformasyondur. Enformasyonun iki önemli özelliği bulunmaktadır. Birincisi, veriler tek başına bir anlam taşımazlar. Bunların enformasyon haline gelebilmesi için, işlenerek bir anlam taşıması gerekir. İkincisi, oluşturulan enformasyon kararlara ilişkin faktörlerdeki belirsizliği azaltarak belli bir davranış değişikliğine neden olmalıdır. Enformasyon, çoğunlukla sahip olunan bilgi olarak kullanılmaktadır. 1.2. Bilgi Nerede Olabilir? Etrafımızdaki her şeyin bir çeşit bilgi taşıdığını hiç düşündünüz mü? Oturduğunuz odanın içinde belki de binlerce radyo yayını var. Biz gözümüz, kulağımız ile bunları algılayamıyoruz ama elimize bir radyo, bir televizyon gibi bir araç alınca birden bire daha önce varlığından bile haberdar olmadığımız mesajlar bize görünür, duyulur, algılanır oluyor. Uzayın derinlerine, bir zekâya bir mesaj göndermeye çalışsak gene aynı elektromanyetik dalgaları kullanacağız. Eğer karşımızdaki, tam o sırada bizim kullandığımız bandı dinliyorsa mesajımızı alacak. Mesajı almak aslında işin basit yanı olacaktır tıpkı bizim bilmediğimiz bir dilde yayın yapan bir radyoyu dinleyip anlamaya çalışmamız gibi. Karşı tarafın elinde sadece içinde bir bilgi olduğu düşünülen bir form vardır. 1.3. Düzen-Düzensizlik-Kaos Formun bir tek özelliği olacaktır; o da içinde bir takım düzensizliklerin olduğudur. Düz bir çizgiyi ele alalım. Bunda bilgi vardır ama çok azdır. Bu çizgi belki bir ölünün kalp atışlarını, ya da beyin işlevlerini, ya da borsada hiç alım satımı olmayan bir hisse senedini gösterebilir. Şimdi birde bir sürü salınım yapan kırık çizgiler kümesini düşünelim. Bu atan bir kalbin, sıcaklık değişimini gösteriyor olabilir. Bu çizgiye bakıp bazı anlamlar çıkarabiliriz. Örneğin kalpte bir ritim bozukluğunu görebiliriz. Şimdi çizgimizin salınımlarını rast gele olarak arttıralım. Bir noktadan sonra çizgimizin içindeki bilgi anlamsızlaşmaya başlayacaktır. “1, 2, 3, 4, 5, dizisini takip eden ne olmalıdır ” gibi sorular orta öğretim için sık karşılaşılan sorulardandır. Burada “bir sonraki sayı, bir öncekini takip eden tam sayıdır” genellemesi yapılabilir ve bir sonraki sayıya 6 olarak karar verilebilir. Sayı dizisi halindeki form içindeki bilgiyi kolayca yakaladık. Benzer şekilde 1, 0, 1, 0, 0, 1, 0, 0, 0, 1, 0, 0, 0, dizisi için “bir önceki sıfır bloğundaki sıfırlardan bir fazla sıfır” genellemesi ile bir sonraki sayının 1 olmasına karar verebiliriz. Aynı soruyu DNA kodlarında kullanarak A, T, S, ve G sembollerinin bir dizisi için sorabiliriz. A, T, T, S, G, G, A, T, T, G, S, S, dizisini ne takip eder? Bu daha zor bir sorudur. Ya da benzer soruyu rast gele sayılardan oluşan 1, 2, 1, 5, 2, 6, 9, 2, 7, 3, 8, dizisi için sorabiliriz. Bunun cevabı yoktur. 48 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Özet olarak bilgi, aşırı düzen veya aşırı düzensizliği sevmez. Bilgi, fazla düzen ile aşırı düzensizlik arasında bir yerdedir. 1.4. Bilgi Nedir? Bilginin, düzensizlikle bir ilgisi olduğunu anladık. Peki ama bilgi nedir? Bilginin değişik tanımları olabilir. Bizim buradaki tanımımız biraz haberleşme anlamındadır. Bir durumu eksiksiz tanımlama ya da eksiksiz kopyalama için gerekli şeyi bilgi olarak tanımlayalım. Bu durumda ilginç noktalar yakalamak olasıdır. 1.5. Bilgi Devrimi Gelecek bin yılın görünebilir her yerinde bilgi olacak. Bilgi geleceğin hakimi. Peki bilgi nedir? Bilgiyi nasıl tanımlıyoruz? Bilgi bu kadar önemli? Nelere bilgi diyoruz, nelere demiyoruz? Bilgi, ‘varlıklarda değer değişimine neden olan iletiye denir. İleti (message), bir varlıktan ötekine aktarılan’ veri, gözlem veya düşünce paketine verilen addır. İleti, bilgi değildir. Bir iletinin bilgi olabilmesi için, değer değişimine neden olması şarttır. Eğer gözünüze, kulağınıza veya başka herhangi bir duyum organize gelen ileti, sizde bir durum veya konum değişikliğine neden oluyorsa, bu size bir değer aktarımıdır ve aktarılan değeri içeren iletinin adı da bilgidir. Eğer ileti herhangi bir değer değişimine neden olmuyorsa, bu takdirde ortada bilgi sayılabilecek bir ileti yoktur. Örneğin, bir telefon rehberinde yer alan iletiler bilgi değildir. Her gün gazetelerde yer alan haberler, ilanlar, rakamlar veya diğer iletiler, bilgi değildir. Bunların bilgi olabilmesi için, alan kişide bir değer değişimine neden olması şarttır. Gazetede Namibya parasının değerinin %0.3 arttığını okudunuz. Bu bir iletidir. Ancak sizin ne Nambiya’da paranız vardır, nede bu para birimine ilginiz. Dolayısıyla bu iletinin, sizin için bir değeri yoktur. Sizde bir değer değişimine neden olmuyordur. Sizin hareketlerinizi veya sahip olduğunuz varlıkların değerini herhangi bir şekilde değiştirmiyor veya etkilemiyordur. O halde bu veri size aktarılan basit bir iletidir, değer içermemektedir. Bilgi değildir. 1.6. Değişen Bilgi Kavramı • • • • • • • • • Artık gelişen olanaklarının elvermesiyle bilgi bölünmeden ortaklaşa paylaşılabilmekte. Etkileşimli ortamlarda oluştuğu anda bilgisayara aktarılan bilgi sürekli olarak kendiliğinden artmakta ve sonsuz ölçülere varmakta. Sonsuz ölçüdeki bilgi içinden ise yarar olana erişim üstesinden kolay gelinemeyen büyük bir sorun. Veriyi işlemek, yeni bilgi oluşturmak, ondan yararlanmasını bilmek umulduğu kadar kolay gerçekleşmez. Henüz elindeki bilgiyi kullanmasını bilmeyene eriştiği bilginin pek bir yararı olmaz, çünkü her şeyden önce değerini bilemez. Genelde sanıldığının tersine hazır bilgi pek bir işe yaramaz. İşimize gerçekten gerekli olan ve bize yarayacak bilgi öncelikle kendi yakın çevremizde oluşur. Kendi ortamındaki bilgiye hakim olmayanın, erişebildiği sonsuz oylumdaki bilgi karşısında ezilmeyip hazıra konması olası değil. Bilgi güncelleşmeli her zaman en son durumu gösterir biçimde tutulmalı. 49 Eğitimde Bilgi Teknolojileri • • • • Mehmet Karahan Güncel olmayan bilginin geçerliliği çabuk ortadan kalkar, geçerliği olmayan bilginin kullanımı yarardan çok zarar getirir. Geçersiz bilgiyi ayırt etmek neredeyse olanaksız, ancak kendi denetimimiz altındaki bilgiyi eğer çok özen gösterirsek, bu konuda çok sistemli bir yaklaşımımız olursa güncel, dolayısıyla geçerli tutabiliriz. Yakın çevremizde yalın veriler üzerinde en temel sayılacak işlemleri oluşturmadan bilgi üretimi başlayamaz ve verimlilik sağlanamaz. Bilgi kavramı konusunda algılamamız yeterli değilse bilgiden yararlanma da söz konusu olamaz. 1.7. Bilgi Nasıl Ölçülür? Örneğin varsayalım ki yarın İzmir’e gideceksiniz. Size “Yarın İzmir’de güneş doğacak” bilgisi verilse pek de yararlı bir bilgi almış olmazsınız. Bu, zaten bildiğiniz, beklediğiniz bir durumdur. “Hava parçalı bulutlu olacak” belkide sizin için daha anlamlı bir bilgidir. Ama “Yarın İzmir’de 50 cm kar yağacak” tam anlamı ile beklenmedik bir bilgidir. Bu haberler, içinde taşıdıkları bilgi miktarına göre bir sıralama yaparsak beklenti ile bilginin değeri arasında bir paralellik açıkça görülür. Bu düşünceyi biraz daha ileri götürüp “Her zaman beklenen durumda bilgi yoktur” diyebiliriz. “Yarın dolar kuru artacak” gibi beklenen durumlarda bilgi daha azdır.”Yarın dolar kuru azalacak” gibi beklenmeyen durumlarda daha fazladır. 1.8. Bilginin Gösterilmesi Bilgi bir takım sembollerle gösterilir. Kullandığımız alfabe bunun en güzel örneğidir. Türkçe’de 29 harf kullanarak bütün duygu ve düşüncelerimizi anlatabiliyoruz. Bu kadar az sayıda sembol kullanarak her şeyi anlatabilmek ilginç değil mi? İsterseniz, alfabeyi on rakam ekleyerek genişletelim. Bu rakamlarla bütün tam sayıları gösterebiliriz. Burada önemli olan, sonlu sayıda sembollerden oluşan bir sembol alfabesi ile sayılar gibi sonsuz sayıda niceliği gösterebilmektir. Bilgi, insanoğlunun tekelinde değildir. Tüm varlıklar, içinde bulundukları konum ve durumu, hareketlerini, hep aldıkları bilgi sonucu değiştirirler. Bilgi, sadece bilgiyi alanın konumunu değil, vereninde durumunu, konumunu değiştirir. 1.9. Peki Neden Bilgi Devrimi? Yüzyıllardır bilgi, ileti paketleri biçiminde doğal yollarla aktarıldı. İnsanlar birbirlerine yazıyla, sözle veya diğer iletim metotlarıyla,ürettikleri veya sahip oldukları bilgiyi aktardılar. Bu şekilde bilgi, doğal hızla toplum içinde dolaştı ve belirli bir tabana yayıldı. Ancak her üretilen bilginin, üretildiği noktadan aktarıldığı noktaya iletimi, zaman ve emek alan bir işlemdi. Bu yüzden fiziki uzaklıklar, zaman kısıtlamaları gibi nedenlerle bilginin yayılması kolay olmadı. Bilgi eğer çok değerli ise, en hızlı şekilde kulaktan kulağa yayılıyordur. Yazı ile yayılan bilgi yavaş gidiyordu. Çünkü yazıların üretimi elle yapılıyordu. Sonra matbaa icat edildi. Basılı bilgi aktarma yöntemi keşfedildi. Böylece ileti, medya değiştirdi ve basılı ortama geçti. Matbaa ile birlikte ileti aktarma hızı arttı, seri üretim başladı. Bu bilgi teknolojisinde yazının icadından sonraki en önemli gelişmeydi ve yine bir devrim yaratacak nitelikteydi. 50 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Nasıl yazının icadının, insanları tarihin başlangıcına getirdiği kabul ediliyorsa matbaanın icadının da insanları yeni çağa getirdiği düşünülür. Matbaanın icadından sonra insanlık, önce Rönesans devrini yaşamış, bilim ve teknolojinin gelişmesine tanık olmuş, sonra buhar gücünden doğan sanayileşme devrimini yaşayıp, yirminci yüzyılda bilgi çağına ulaşmıştır. Buhar gücü, geliştirilen makineler ve diğer mekanik araçlar sayesinde, kas gücünün yerine geçmiştir. Böylece iş bölümünü (division of labor) artırarak, üretimi katlayan bir faktör olmuş ve dünya bilgi devrimi ile tanışmıştır. Dolayısıyla bilgi devrimi, önümüzdeki yüzyıllarda adını işçi sınıfı kadar çok sık duyacağımız yeni bir sınıf tanımının ortaya çıkmasına neden olacaktır. Bu sınıf da, uzman yöneticidir (operatör). Onsekizinci ve ondokuzuncu yüzyılın işçi sınıfının (workers) yerini gelecekte uzman yöneticiler alacaktır. Uzman yöneticiler, ellerindeki bilgi teknolojisi araçlarını kullanarak, çok daha hızlı ve verimli karar üreteceklerdir. Böylece karar üretiminde büyük bir patlama yaşanacaktır. Tıpkı bir zamanlar sanayileşme ile birlikte iş üretiminde yaşanan patlama gibi. Karar mekanizmasında görev bölümü (tasking) yapılması artacak ve ortaya ‘kalifiye uzman yöneticiler’ (qualified operators) çıkacaktır. İş üretiminin artması insanoğlunun refah düzeyininde artmasına neden olmuştur. Bunun paralelinde işlenecek kaynakların artması ve üretim talebininde genişlemesi gerekmiştir. Burada da aynı durum söz konusudur.Karar üretiminin artması, refah düzeyinin artmasına neden olacaktır.Karar altına alınacak kaynaklar artacak ve karar üretim talebide genişleyecektir. Halen bu durum gerek mali ve türev piyasalarda, gerek yazılım ve eğlence piyasalarında görülmektedir. Mali ve türev piyasalarda kararlar çok seri şekilde, anında verilmektedir. Bunun için karar işlemi görevlere (task) bölünmekte ve her bir karar uzmanı kendi sahasının, kendi pozisyonunun, kendi portföyünün yöneticisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kişilerin her biri aslında birer karar operatörüdür, yani uzman yönetici. Yazılım piyasasında da aynı şekilde her bir yazılım uzmanı kendisine seçtiği bir subrutin bölgesinde kod geliştirmektedir. O subrutinin uzman bir operatörüdür. Dizayn sektöründe durum farklı değildir. Her dizayn mühendisi üretimin bir parçasının (görev) sorumluluğunu alır ve onun bütünü ile uyumlu şekilde çalışmasını garantileyecek dizaynlar üretir. O da aynı şekilde bir uzman yöneticidir. Reklam ajansında çalışan bir art direktör, kreatif direktör, film yapımında çalışan bir yönetmen yardımcısı, montaj uzmanı, senarist hepsi birer uzman yöneticidir. 1.10. Bilgi Ekonomisi Günümüzde, en az ama yeterli bilgiyi karşı tarafa aktarmak önem kazanmaktadır. Biz bunu bilmeden zaten yapıyoruz. Örneğin birisine gideceğimiz zaman “Eğer gelemezsem haber veririm” diyerek sadece beklenmeyen durumu iletip, beklenen durumu iletmeme kuralını kullanıyoruz ya da çok acelemiz olduğunda “Beni lütfen karşılar mısın” yerine “Beni karşıla” şeklinde kısaltmalar kullanıyoruz. Bazen bu kısaltmalar daha da ileri gidip “Lütfen cevap verin” yerine LCV olarak kısaltıyoruz. 51 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 1.11. Bilginin Özellikleri • • • • • • Bilgi sistemi açısından bilgilerin önemli önemli olan bazı özellikleri aşağıda verilmiştir. Kurulacak bilgi sisteminin değerlendirilmesinde verilen bu özellikler göz önünde bulundurulmalıdır. Doğruluk veya yanlışlık : Bilgi gerçek olabilir ya da olmayabilir. Eğer yanlış olan bilgiyi alan kişi doğru olduğuna inanırsa, onun etkisi bilginin doğru olması ile aynıdır. Yenilik : Bilgi, alan için tamamen yeni ve önemli olabilir. Miktarın artması : Bilgi, mevcut olan bilgilere yenilerini ekler veya onları düzeltebilir. Düzeltici olması : Bilgi, eski veya yanlış bilgileri düzeltebilir. Doğrulayıcılık : Yeni gelen bilgi varolan bilgiyi tastik edebilir. Bu durum, bilgiyi alanın bilginin doğruluğu üzerindeki güven duygusunu arttırması açısından önemlidir. 2. Bilişim Bilişim, insanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişimde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin, özellikle elektronik makineler aracılığıyla düzenli ve rasyonel biçimde işlenmesi bilimidir. 2.1. Bilişim Dizgesi Belli bir konuya ya da örgüte ilişkin verilerin bir düzen içinde bilgisayar ortamında saklandığı ve kullanıcı olarak tanımlanan kişilerin bilgi gereksinimlerini karşılamak üzere dönem ya da başvuruldukça raporlar üreten ya da gereksenen veriye onanabilecek kısa bir süre içinde erişim olanağı sağlayan belli bir donanım üzerinde işletimsel durumda yazılım ve veriler topluluğudur. 2.2. Bilişim Kuramı Kullanılan iletişim kanalı türüne göre, bir iletişim ağındaki bilgi gönderiminin hızı ve etkinliği ya da doğru gönderim ve iletimi ile ilgili kuramdır. 2.3. Dağıtılmış Bilişim Dizgesi • Donanım, yazılım ve veri kaynaklarının örgütsel yapıya uygun biçimde dağılmış birçok merkezde ayrı ayrı odaklaştığı, bununla birlikte • Donanım ve yazılım uyumluluğu, • Veri yapılarının biçimsel özdeşliği, • Kullanım ilkelerinin birliği bakımından bir bütün olarak işlev gören bilişim dizgesi. 52 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 2.4. Hastane Bilişim Sistemi Hastane personeli arasında iletişim, istatiksel analiz, envanter planlaması, kan analizi vb. gibi işlevleri yerine getirmek üzere hastane ve sağlık kuruluşlarında uygulanan otomasyon sistemidir. 2.5. Komuta ve Kontrol Bilişim Sistemi Kontrol ve komuta amaçlı askeri otoritelere destek olan bilişim sistemi. 2.6. Yönetim Bilişim Dizgesi Bir örgütün yönetimi ile ilgili veri kaynaklarını bir dizge bütünlüğü içinde toplayıp örgütün gündelik işlerine bilgi işlem desteği sağlayan, özellikle türlü düzeylerdeki yönetim katlarına taktik ve stratejik kararlarını başarılı kılacak nitelikte sürekli bilgi akıtmayı amaçlayan bilişim dizgesidir. 2.7. Tümleşik Bilişim Dizgesi Özellikle yönetim bilişim dizgesi (YBD) kavramı ile ilgili olarak, bir örgütün yönetimi ile ilgili tüm verileri kapsamı içine alacak biçimde, örneğin personel, stok denetim, üretim, satış, sayışım, vb. tüm alt dizgeler arasında eşgüdüm ve uyumun tasarım aşamasından başlanarak sağlandığı, genellikle merkezcil ve örgütün üst yönetimine sağlanabilecek stratejik desteğe özellikle önem veren bilişim dizgesidir. 2.8. Bilişim Sistemleri Bilişim sistemleri, bir organizasyonda karar verme, koordinasyon, kontrol, analiz ve canlandırma konularına destek olmak amacıyla verinin toplanması, saklanması, işlenmesi ve kazanılan bilginin dağıtılması için ilişkili parçaların oluşturduğu küme olarak tanımlanabilir. 2.9. Bilişim Sistemleri Tipleri Farklı organizasyonel seviyelerde servis veren dört tip bilişim sistemi vardır. • İşlemsel seviye sistemleri : Organizasyonun satışları, para depozitleri, kredi kararları ve fabrikadaki malzemenin akışı gibi temel aktivitelerini ve işlemlerini izler. • Bilgi seviye sistemleri : Organizasyondaki veri işçilerini ve bilgileri destekler. • Yönetim seviye sistemleri : Orta kademe yöneticilerin olayları izlemesine, kontrolüne, karar vermesine destek olur. • Stratejik seviye sistemleri : Tepe yöneticilerin firma içi ve dış çevredeki stratejilerini belirlemelerine yardımcı olur. 2.10. Bilişim Teknolojileri Işığında Eğitim Eğitim bugün yaşamımızın her alanında sanayide, tıpta, ticarette, psikolojide ve öteki bilim dallarının tümünde yer almasından dolayı önemi gittikçe artmaktadır. Eğitim hem beceri kazandıran, hem de bilgi aktaran bir süreçtir. Bilişim çağını yaşadığımız bu dönemde eğitimin temel amacı bireylere bilişim toplumunun gerektirdiği 53 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan nitelikleri kazandırmaktır. Bu da bilgiye ulaşma, bilgiyi düzenleme, bilgiyi değerlendirme ve bilgiyi sunmayla mümkün olmaktadır. Bilişim toplumunda bireyleri yetiştirmede kullanılan en büyük yardımcı, özellikle bilgisayardır. Eğitimde bilgisayar uygun koşullarda kullanıldığı zaman etkili olur. Bunun için nitelikli öğretmen ve yazılımlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bilgisayarın eğitimde en geniş kullanım alanı, bilgisayar destekli eğitimdir. Burada bilgisayar ders programları doğrultusunda yardımcı araç olarak kullanılmaktadır. Bu eğitimde en yaygın olarak kullanılan programlar belli bir konunun gözden geçirilmesine ve alıştırma yapılmasına dayananlardır. Burada bilgisayar normal eğitim sürecinde öğrencilere verimesi gereken beceeri, kavram veya olayları öğretmede bir araç olarak kullanılır. Bilgisayar destekli eğitimde kullanılan programlar belli bir konunun bir öğretmen tarafından öğrenciye teke tek ilişki içinde öğretilmesi biçiminde aktarılmaktadır ama öğretmen insan değil bilgisayar olunca durum çok farklı olmaktadır. Burada unutulmaması gereken şey, bu programların eğitimi destekleyici ve yardımcı olduğudur. Bu programların tek başına kullanımı söz konusu değildir. Bilgisayar destekli eğitim programlarında kullanılan bir diğer yöntemde benzetim yöntemidir. Bu yöntemle hazırlanmış programlar öğrencinin gerçek yaşamını seçilmiş yönleri üzerinde yoğunlaşabilmelerini sağlamaktadır. Bilgisayar destekli eğitimde kullanılan bir başka program türü de eğitici oyunladır. Bu program türleriyle öğrenci belli bir sonuca yol açan olayı veya kişiyi bulabilmek için çeşitli olasılıkları düşünerek, olaylar arasında bağlantı kurmaya çalışmaktadır. 2.11. Bilişim Çağı Günümüzdeki teknolojik gelişmeler yeni bir çağı yani bilişim çağını oluşturmaktadır. Bu çağın en önemli özelliği bilgi teknolojilerinin yaygın olarak kullanılmasıdır. Yani maddi ürün yerine bilgi üretiminin önem kazanmasıdır. 3. Bilgi Teknolojileri Bilginin yaratılması, toplanması, biriktirilmesi, işlenmesi, yeniden elde edilmesi, yayılması, korunması ve bunlara yardımcı olan araçlar olarak tanımlayabiliriz. Bilgi teknolojilerinde araç gereç önemli değil insan önemlidir. Bilgi tenolojilerinde insan, varlığını sürdürebilmesi için bilgiye ulaşması, bilgiyi kullanması kısacası bilgiye sahip olması gerekmektedir. Bilgi teknolojilerinin amacı, içinde yaşadığı çağa uyum sağlayacak ve toplumun beklentilerini karşılayacak davranışlara sahip bireyler yetiştirmektir. Bilişim çağının insanları, kendilerini sürekli yenilemekte ve bilişim çağına ayak uydurmaya çalışmaktadır. Doğal olarak günümüzde bu da bilgisayar ve internetle mümkün olmaktadır. Özellikle iletişim ağlarıyla bilginin taşınması ve paylaşılması bunun bir sonucudur. a) Türk Bilişim Vakfının Hedefleri • Bilişim yatırımlarının genel ekonomi içindeki payının Avrupa Biriliği ülkelerinin ortalama düzeyine çıkması. 54 Eğitimde Bilgi Teknolojileri • • • • • Mehmet Karahan Devletin yeniden yapılanması için gerekli bilgi ve iletişim teknolojileri desteğinin sağlanması (2000 yılına kadar Ulusal Birey Kayıt Sisteminin hayata geçmesi). Toplumun bütün kesimlerine bilişim kültürünün yayılması, toplumun bilgisayar okuryazarlığının arttırılması (Ölçüm : Kişi başına düşen TV, telefon, bilgisayar vb. sayılarıyla ). Türkiye’de bilginin serbestçe dolaşım ve paylaşımı için gerekli alt yapının oluşturulması (2003 yılına kadar yasal ve yapısal değişikliklerin yapılması). Bilgi toplumunun gereği olarak bireyin, kamu ve özel kesimdeki her düzey yöneticinin sağlıklı karar alabilmesi için gerekli olan bilgiye gerekli zamanda erişebilmesi. Her tür eğitimde toplumun bireylerine bilginin etkili kullanımının öğretilmesi ve bunu sağlayacak alt yapının oluşturulması. b) Türk Bilişim Vakfının Stratejileri • • • • • • • • • • • Strateji ve politikalar üretmek, bunları duyurmak ve izlemek. İlgili kamu ve gönüllü kuruluşların, TBV ‘nın vizyonu ve misyonunu paylaşmalarını sağlamak. Nitelikli bilgi kullanımını engelleyen nedenleri ortadan kaldırmaya yönelik politikalalar üretip, bunların gerçekleşmesi yönünde çalışmak. Siyasi partilerin seçim beyannameleri ve programlarına girmesi istenilen görüşleri bir çalışma dokümanı haline getirerek sunmak. Yetişkin insan gücü açığının giderilmesi için projeler üretmek ve hayata geçirmek. Türkiyenin bilişim alt yapısını geliştirecek çözümler üretmek. İletişim hizmetlerinin özelleştirilmesi ve rekabete açılması için çaba harcamak. Bilişim Hukukunun, Türk Hukuk Sistemi içinde yer alması için çalışmalar yapmak. Yazılm evlerini uluslararası kalite standartları ile yazılım geliştirme metodolojileri ve araçları kullanmaları yönünde özendirmek. Akademi sanayi işbirliğini geliştirecek modeller ortaya koymak ve bu bağlamda bilişim sektöründe araştırma geliştirme faaliyetlerini özendirmek amacıyla teknoparklar kurulması çalışmalarına destek vermek. Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında bilişim alanın da köprü görevini üstlenmek ve AB ‘nin bu konuda iş ortağı olmak. Yazılı ve sözlü basının bilişim konusuna ilgisini çekmek . c) Türk Bilişim Vakfının Projeleri Projenin Adı : Bilgisayar Destekli Eğitim Raporu Projenin Amacı : MEB tarafından yürütülen ve eğitimde bilgisayardan yararlanılması amacıyla okullara bilgisayar laboratuarı kurulmasını amaçlayan proje için ilgililere yol göstermek, yanlışlıklara dikkat çekmek ve kamu oyunu bilinçlendirmek. Projenin Kapsamı : Proje kapsamında yukarıdaki noktaları içeren bir raporun hazırlanması ve bunun kamuoyuna duyurulması yer almaktadır. 55 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Projenin Yöneticisi : Dr. Ahmet ŞİMŞEK (Koç Üniversitesi). Projenin Adı : Basın Bilişim Okulu Projenin Amacı : Projenin amacı basında bilişim konusunda uzman gazeteci yetiştirmek. Bilişim konusunun geniş kesimlere yayılmasında yazılı ve görsel basının önemi yatsınamaz. Bilişimin teknik bir konu olması nedeniyle basın mensuplarının, özel bir bilgisi ve eğitimi yoksa, bu konudaki gelişmeleri doğru algılayıp okuyuculara aktarması zor olmaktadır. Bu proje ile bilişim sektörüyle ilgilenen basın mensubu arkadaşlarımızın bilişim konusundaki bilgilerini arttırmak amaçlanmaktadır Projenin Kapsamı : Proje arka arkaya verilecek bir dizi seminerlerden oluşmaktadır. Seminerlerde katılımcılara konuyla ilgili seminer notları dağıtılacaktır. Hem her seminerin sonunda hem de tüm seminerler tamamlandıktan sonra sınav yapılacak ve başarılı olanlara sertifika verilecektir. Seminerler bilişim sektöründeki firmaların konusunda uzman elemanları tarafından verilecektir. Proje Yöneticisi : Tuncer ÜNEY (TBV Projeler Koordinatörü). 4. Bilgi Paylaşımı Çağımızda teknolojik açıdan gelişmiş toplumlara bakıldığında, tümünde bilginin toplanması ve duyurulmasına yönelik merkezlerin kurulmuş olduğu görülür. Bilgisayar ve iletişim teknolojisindeki gelişmeler sonucu oluşan bilgi, ağları ve özellikle gelişen internet olanakları sayesinde, bilginin paylaşımı çok hale gelmiştir. Artık “bilgi toplumu” terimi günlük hayatta sık kullanılmaya başlanmış ve yöneticiler karar mekanizmalarının içerisine bilgi teknolojisini de ekleme ihtiyacı duymaya başlamışlardır. Öyleki, bilgi teknolojisi kullanılarak oluşturulan bilgi ağları sayesinde, zaman ve emek maliyetlerinin azalması, uluslararası ticaretin boyutlarını genişletmiştir. Bunun doğal sonucu olarak işletmeler bilgiye en kısa zamanda ve daha ucuz erişmenin yollarını aramaya başlamışlardır. Ülkemizde de dünyadaki bu gelişmelerin dışında kalmamak için en yakın zamanda başlanmıştır. Bu çalışmalardan birisi de, özel sektörün yasal en üst düzey temsilcisi TOBB bünyesinde “Bilgi Hizmetleri Dairesi” kurulmasıdır. Oluşturulan Bilgi Hizmetleri Dairesi tarafından yapılan projeler ve çalışmalar sonuçlandığında, işletmelerimiz uluslararası rekabet ortamında daha bilinçli ve bilgili olarak yatırım, üretim, ticaret ve işbirlikleri yapabilme imkanına kavuşacaklardır. Bunun yanında Türkiye’nin yurt dışında daha etkin tanıtımına katkıda bulunmak ve yabancı yatırımcıları da ülkemize çekmek amacıyla, internet servisleri de kurulmaya başlanmıştır. 4.1. İnternette Bilgi Paylaşımı Günümüzde yaşamın her alanında, bilgiye ulaşmak ve dolaşımını sağlamak tüm sistemlerin işleyebilmesi için ön koşul olarak ortaya çıkmştır. Bu işleyişin en doğru ve kısa sürede gerçekleşmesi için internet teknolojisi çok kısa sürede önem kazanmış ve artık günlük yaşamdan, bilimsel çalışmalara uzanan bir çerçevede bilgiye ulaşmanın en etkili ve akılcı yolu haline gelmiştir. Bu hızla gelişim süreciyle birlikte bilgiye ulaşmaya ve bilgi paylaşımına ilişkin bir çok uygulama, internette entegre şekilde gelişmeye ve girdilerini internetten alır ürünlerini sunar halde işlemeye başlamıştır. Ekonomik faaliyetlerin tüm dünyada küreselleştiği günümüzde, bilgi teknolojisinin de küreselleşme sürecinde entegrasyonun en etkili yolu, her sektörde 56 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan internet teknolojisinin kullanılmasıdır. Bilgi toplumunun kaçınılmaz kıldığı bu gelişim, girdilerin temini, bilgilerin paylaşılması ve ürünlerin pazarlanması anlamında interneti en üstün araç olarak kulanmayı gerekli kılmaktadır. Bu gelişmelere paralel olarak bilginin paylaşılması sürecinde artık geleneksel eğitim şekileri yerine web tabanlı eğitim olanaklarının geçmesi kaçınılmazdır. Bu bağlamda özellikle bilgisayar teknolojisine yönelik eğitimleri yine bilgisayar teknolojisiyle entegre edilmesinin sağlanacağı internete dayalı eğitim modelleri yaygın eğitim sürecinde en iyi ve etkili sonuca ulaşılmasını sağlayacaktır. 4.2. Bilgi Paylaşımında Sanal Okul İnternet, eğitim konusunda oldukça önemli imkanlar sunuyor. Fiziksel engelleri ortadan kaldırarak öğrencileri interneet üzerinde sanal bir ortamda bir araya getirerek ve katılan herkesin aynı kalitede eğitim almasını sağlamak mümkün. Etkileşimli iletişim öğrencilere katılımcı olarak derslerde yer alma, kendileri arasında paylaşma ve gerektiğinde eğitmenleri ile bire bir iletişim kurma imkanları sunuyor. Bunun yanında zengin bilgi kaynakları, öğrencilerin istedikleri her konuda derinlemesine bilgi edinmelerine olanak tanıyor. Ülkemizde eğitim problemleri göz önüne alındığında, interneti eğitim sistemimiz içerisinde etkin şekilde kullanmanın yollarını aramamız gerektiği ortaya çıkıyor. Bu noktada, ülkenin pek çok yerinde temel eğitim araçları konusunda bile sıkıntılar yaşanırken, eğitimde internetten bahsetmenin anlamsız olduğu düşünülebilir; ancak nispeten yeterli donanımla birlikte internet bağlantısına da sahip olan okul sayısıda hiç de az değil. Bu yatırımların fayda sağlayacak şekilde kullanılmaları eğitim standardının yükseltilmesi büyük önem taşıyor. Örneğin; ilk adım olarak öğrenci ve öğretmenlere bilgi paylaşımı imkânı sunacak platformlar oluşturulabilir. Sanal bir kütüphane genelde çok yetersiz olan okul kütüphanelerine iyi bir alternatif olacaktır. Üstelik öğrenci ve öğretmenler bu hizmetlere evlerindeki ya da internet cafe’lerdeki bilgisayarlardan da ulaşabilirler (Chip Mart 2001 sayısı). 4.3. Bibliyografik Denetim ve Kataloglama Bilginin, gereksinim duyanlara doğru, hızlı ve eksiksiz olarak ulaştırılması, yayınların bibliyografik denetiminde tam bir başarı sağlanmasına bağlıdır. Bu başarı ise, her ülkede ulusal kataloglama bürolarının oluşturulması ve kullanılan kataloglama kurallarında standartlaşmanın sağlanması ile gerçekleşebilir. Bigi nerede üretilirse üretilsin kataloglanmasında aynı kuralların uygulanması ve kataloglama büroları arasındaki işbirliğinin sağlanması sonucunda bilgiye erşim daha kolay olacaktır. Kataloglamada uluslararası standartlaşmanın sağlanması için ilk şart olarak belirlediğimiz ulusal kataloglama bürolarının kurulması, tekbiçimliliğin sağlanması için tek çözüm olmamıştır. Aksine, kuruldukları ilk yıllarda her büronun ayrı kataloglama kuralı kullanması standartlaşmayı engelleyen bir faktör olarak ortaya çıkmıştır. Bunun çözümü için tüm ulusal kataloglama bürolarının aynı kataloglama kuralını kullanmaları gereklidir. Bilginin kayıt edilmesinde aynı kuralların kullanılması uluslararası düzeyde tek biçimliliği sağlayacaktır. Tek biçimde oluşturulan kayıtlar da makine ile okunabilirliği ve katalog fişlerindeki standartlaşmayı gerçekleştirecektir. Bibliyografik kayıtların oluşturulması, 57 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan avrenselleştirilmesi ve belirli standartların geliştirilmesi, hep bilgiye erişim ve kullanımı içindir. Kayıt edilmiş bilgiye erişim isteği Evrensel Bibliyografik Denetimin gerekliliğini daha açık ortaya koymuştur. Evrensel Bibliyografik Denetimin gerçekleşmesi ise, ulusal düzeydeki çalışmaların başarısına bağlıdır. Ulsal düzeydeki başarıların kendi sınırları içinde kalması bibliyografik denetimin evrenselliğine ve gerçekleşmesine gölge düşürür. Bibliyografik denetimin temeli olan yayınların kontrolü ve onlara erişim için gerekli temel öge bilgi taşıyıcısının en kısa ve en açık yoldan nitelenmesidir. Nitelenmenin temelini ise kataloglama oluşturur. Kataloglama işlemleri çok pahalıya mal olamakta ve uzun zaman almaktadır. Kütüphaneciler ve öteki ilgililer kataloglamanın maliyetini düşürmek ve zamanı kısaltmak için çalışmalar yapmışlardır. Bu çalışmaların ilk adımı kataloglama ilke ve kurallarının belirlenmesidir. Kataloglama ilke ve kurallarının belirlenmesi ile işlemlerde standartlaşma sağlanarak gereksiz tekrarlar önlenir. Yine bu şekilde; bir yayının kataloglanmasında yer, zaman ve katalogcular açısından farklılıklar olsa bile, işlemler sırasında aynı kuralların uygulanması ile aynı sonuca ulaşım sağlanacaktır. Kataloglamada, standartlaşma ilk önce bölgesel ve ulusal boyutlarda yapılmaya çalışıldı. Çalışmalar yüzyılımızın başlarında biraz daha gelişerek uluslararası düzeye ulaştı. Artık günümüzde kataloglama bilgisayar yardımıyla gerçekleştirilmekte ve fiş kataloglarının yerini bilgisayar bellekleri başlamaktadır. 4.4. Bilgi Paylaşımında Kütüphaneler ve Elektronik Bilgi Kaynakları Kütüphanecilerin görevi kullanıcılarına bilgiyi erişebilir kılmaktır. Dolayısı ile bunun planlanması kütüphanecilerin temel görevlerinden biridir. Yalnız kütüphanede tüm metaryalleri alabilmeleri olanaksızdır. Hatta kendi kullanıcılarının bile tüm gereksinimlarini karşılayamazlar. Çünkü son zamanlarda kütüphane bütçesine ek mali yükler gelmiştir. Gelen bu ekonomik yüklerin nedenleri; artan bilgi miktarı nedeniyle daha fazla kaynağın satın alınması zorunluluğu, elektronik bilgi kaynaklarının varlığı ve tüm bu organizasyonların kütüphane içinde yerleştirilmesi şeklinde açıklanabilir. Tüm bu ekonomik yüklere karşı, kütüphaneler yeni teknolojik olanaklar sayesinde, kurmuş oldukları iş birliği projeleri ile kullanıcılarına diğer kütüphanelerde bulunan bilgi kaynaklarını sunma olanağı bulmuşlardır. Bu nedenle derme geliştirme çalışmaları değişik bir boyut kazanmıştır. Bunun için kütüphaneler elektronik, basılı ya da diğer formatlarda toplayacağı bilgi kaynaklarının neler olacağına yol gösteren politika metinleri hazırlamaya başlamışlardır. Kütüphane dermeleri son zamanlarda büyük değişiklikler göstermiştir. Eskiden elle tutulabilir somut bilgi kaynakları varken şimdi yalnızca bilgisayar ekranlarından izleyebildiğimiz ama elle tutamadığımız bilgi kaynakları herkesce bilinen bir olgudur ve kullanımı hıla yaygınlaşmaktadır. Bu bilgi kaynakları yerel kütüphanelerde ya da kampüs ortamında bir bilgisayarın ana belleğine aktarılabilirler. Hatta uzaktan erişim ile elde edilip kullanılabilir, web siteleri, tartışma listeleri ya da yayıncısının ev sayfasında izlenebilirler. Bu nedenle dünyanın neresinde olursa olsun erişilebildiği kadarıyla tüm kütüphane materyalleri, kütüphane dermelerini oluşturmaktadır artık. Dolayısıyla kütüphane derme geliştirme politikalarının geleneksel şekli değişmiş, yeni yazılı metinleri oluşturulmaya başlanmıştır. 58 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 5. Bilgi Toplumu 5.1. Bilgi Toplumu İle İlgili Değişik Tanımlamalar Günümüzde “sanayi ötesi toplum”, “ postmodernizm”, “sibernetik kapitalizm”, “kontrol devrimi” gibi terimler çoğu zaman “bilgi toplumu” terimi ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.Öte yandan “bilgi toplumu” terimini herkes farklı tanımlamaktadır.Bazen bilginin işlenmesinde, depolanmasında ve dağıtımında son yüzyılda meydana gelen teknolojik gelişmeler ön plana çıkarılarak bilgisayar ve iletişim teknolojisi (bilgi teknolojisi) ağırlıklı bir bilgi toplumu tanımı yapılmakta, bazen de bir ülkedeki Gayri Safi Milli Hasılanın (GSMH) kaçta kaçının bilgi sektöründen geldiğine ya da bilgi ile ilgili işlerde çalışan insan gücünün toplam iş gücüne oranına bakılarak ekonomik ya da mesleki ağırlıklı tanımlar yapılmaktadır.Bazı kimseler ağların “zamanı ve mekânı sıkıştırmak” suretiyle hızlı veri iletişimine olanak sağladığına dikkât çekerek bilgi toplumu terimini mekânsal (spatial) açıdan tanımlamakta, bazıları da eskiye oranla giderek artan toplumsal dolaşımdaki bilgi miktarını göz önünde bulundurarak kültürel ağırlıklı tanımlara yönelmektedirler (webster, 1996). TBV Yürütme Kurulu üyesi Prof. Dr. Selâhattin Kurul Bilişim toplumunu şöyle açıklıyor: “Bilgi Toplumu; Ekonomisi Bilgiye Dayalı Olan Bir Toplumdur”.Nasıl ki tarım toplumunun ekonomisi tarıma, sanayi toplumunun ekonomisi sanayie dayalıdır, bilgi toplumunda da ekonomi bilgiye dayalıdır.Diğer bir ifade ile bilgi;üretilen, el değiştiren,alınıp satılan, kullanılan, tüketilen en önemli ve topluma damgasını vuran bir değer haline gelmiştir. Bilgi toplumuna gelinmesinde en önemli iki faktör bilgisayarlar ve İnternet’tir.Bilgisayarlar bilgili yaygın olarak depolanmasını ve işlenmesini, İnternet’te bilgiye ulaşılmasını, bilginin el değiştirilmesini alınıp satılmasını kolaylaştırmıştır. Bilgi toplumunda eğitim bilgisayar desteklidir.İnternet üzerinden uzaktan eğitim ortaya çıkmıştır. Alışveriş büyük oranda İnternet üzeriden evden çıkmadan dünyanın her yerinden yapılır.Bir çok iş kolunda iş yerine gitmeden evden İnternet üzerinden çalışılır.Yine ağ üzerinden bankaya gitmeden oradaki işlemler yapılır.Yurttaşlar ağ üzerinden görüşlerini bildirerek karar mekanizmalarına katılır. Özetle bireylerin günlük yaşamlarında bilgi ve iletişim teknolojileri önemli bir yer tutar . Kısacası “Bilgi Toplumu, Yaşamda Zaman ve Mekân Sınırlarını Kaldırmıştır.” 5.2. Bilgi Toplumunun Doğuşu Günümüzdeki bilgi toplumu tartışmaları, büyük ölçüde, ikinci dünya savaşı sonrasında yaygınlaşan sanayi toplumu tartışmalarının, yeni teknolojik gelişmelere uyarlanmış şekli olarak görülebilir.kamuoyunda sadece sosyal bilimciler arasında değil iş adamları, politikacılar bürokratlar arasında da çok gündemde olan bilgi toplumu kavramı, üzerinde herkesin anlaşmaya vardığı, sınırları belirli bir tanıma kavuşturulmuş değildir. Kimilerine göre bugün bilgi toplumu olarak adlandırılan oluşum, aslında sanayi toplumlarının bir ileri aşamasını temsil etmektedir. Bu yaklaşıma göre sanayi toplumu ile bilgi toplumu arasındaki fark bir nitelik farkı değil, olsa olsa bir derece 59 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan farkıdır.İngiltere’de bu görüşün öncülüğünü yapan Rosenbrock ve arkadaşlarının hazırladıkları bir rapora göre “günümüzde önemli teknolojik gelişmeler görülmekle birlikte bu değişikliklerin, sanayi devrimindeki gibi, toplumsal hayatın bütününü kökten değiştirecek nitelikte olduğunu söylemek mümkün değildir. Yeni teknolojik gelişmeler,sanayi devrimi gibi geçmişle bağlantılarını kopartan köklü bir dönüşüm olarak değil; olsa olsa mevcut toplumsal ve iktisadî yapıda var olan bazı eğilimlerin ivme kazanması olarak değerlendirilebilir.”denmektedir. 5.3. Bilgi Toplumunun Özellikleri Temel özelliklerinden birisi, sanayi toplumunda ön planda olan “maddî” ürünler yerine bilgi toplumunda, Bilişim Teknolojisi Sayesinde Bilgi Üretimi Önem Kazanacaktır. Böylece bilgi toplumunun sürükleyici gücü bilişim teknolojisinin ürünü olan bilgidir.Biz buna kısaca “bilişimsel bilgi” diyebiliriz. Bilişimsel bilgi; bilgisayar sistemleri içinde bilimsel yöntem ve süreçler içinde işlenip elde edildiği için, bireysel keyfîlik ve saptırmalardan daha uzak olması nedeniyle daha objektif (nesnel) bir içeriğe sahip olacaktır.Bilgi toplumunda, bilişimsel ve sistematiğe bilgi ve teknolojinin kitlesel üretimi gerçekleştirilecektir.Sanayi toplumunun pozitif biliminde olmuş olayların açıklaması yapılırken; bilgi ve sistematik bilgi üretilmektedir. Kısacası, bilgi toplumunun bilişimsel bilgisi, bilgi teknolojileri içinde geleceğe yönelik işlenmiş bilgidir.Bilgi toplumunda bilginin temel özellikleri, sürekli üretilebilmesi ve artış göstermesi; iletişim ağları içinde taşınabilir,bölünebilir ve paylaşılabilir olması ile emek, sermaye ve toprağı ikame edebilmesi şeklinde özetlenebilir. Bilgi toplumunun iletişim altyapısı, belli merkezlere bağlı nokta-ağ sistemi ve ağ- sistemlerinden oluşacaktır. İletişim-ağ sistemlerinin hem data banklara ve araştırma merkezlerine hem de bireysel bilgisayarlara bağlı olması, bilgi üretiminin; bilişim teknolojisi sistemi içinde gerçekleşmesini sağlayacaktır. Fabrikaların yerini, bilişim teknolojisine dayalı iletişim ağ- sistemleri oluşturacaktır. Sanayi maddî mallar kullanımı yerine; gerek üretim gerekse tüketim faaliyetleri için, yoğun bilişimsel bilgi kullanımı gündeme gelecektir. Bilişimsel bilgi, hem bilgi toplumundaki üretim sürecinin temel girdisi, hem de tüketim sürecinin en önemli girdisi olacaktır. Böylece emek, sermaye ve doğal kaynak şeklindeki diğer klasik üretim faktörlerini önemli ölçüde ikame etmektedir. Sanayi toplumu ile, doğal girdilerden (topraktan), sanayie kayan girdi ağırlığı; bilgi toplumunun ilk döneminde nitelikli insana, ileri dönemde ise bilişimsel bilgiye kayma durumundadır. Sanayi toplumunda fabrika üretimi, öncelikle ulusal sınırlar içindeki pazarlara yönelik ve onlara hitap ederken; bilgi toplumunda dünya standartları belirleyici konuma yükseldi. Sanayi toplumunda ekonomik yapı; -Pazara yönelik mal üretimi için sermaye birikimi, -İşbölümüne dayalı üretimde uzmanlaşma ve –Üretim ve tüketimin; “Fabrika” ve “konut” olarak ayrılmış birimlerde gerçekleştirilmesi ve bu yüzden kuruluş ve yerleşim yerlerinin birbirinden ayrılması gibi unsurlarca belirlenmekteydi. Oysa ki, bilgi toplumunda bu yapı değişmektedir:-Maddî mallar yerine; bilgi kullanılarak bilginin üretimi ön plana çıkmaktadır.-Bilişim teknolojisine dayalı olarak kullanıcının üretilebildiği bilgi aktarma ve bilginin birikimi sağlanmaktadır.-Birikmiş bilginin sinercik etkisi, bilgi üretimi ve bilgiden yararlanmayı daha da hızlandırmaktadır.-Sonuçta ekonomik yapı sanayi toplumunun mübadele ekonomisinden; bilgi toplumunun sinercik ekonomisine dönüşmektedir. Bilgi toplumunda; sanayi toplumundaki temsilî demokrasi yerine, katılımcı 60 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan demokrasiye geçilirken, katılımcı sadece vatandaş katılımı ile oluşan gönüllü kuruluşlar düzeyinde değil, çok farklı düzeylerde gerçekleşeceği dikkâte alınmalıdır. Sanayi toplumunun mekânik teknolojileri ile gerçekleştirilen maddî üretimi yerine, bilgi toplumunda bilgisayarlar ve bilişim teknolojilerine dayalı bilgi üretimi geçmektedir. Sanayi toplumunun mekânik teknolojisi, fiziksel emeği ikame ederken; bilgi toplumunun bilişim teknolojileri zihinsel emeği ikame etmektedir. Sanayi toplumunun maddî malları fabrikalarda üretilirken, bilgi toplumunda bilgi kullanımı veri bankaları ve bilgi ağlarına bağlı olarak üretilmektedir. Sanayi toplumu, yeni girdi ve yeni pazarlar için kolonilere yönelirken; bilgi kullanımı ulusal sınırları ortadan kaldırıp küreselleşmeye yönelmiştir. 5.4. Bilgi Toplumunda Entegre Sosyo Ekonomik Geliştirme Alt Süreçleri a) Bütünleşme Süreci Bilgi toplumunda, bilgi teknolojisinin bilişimin altyapısının gelişmesi, bilgi aktarım ve akısının hızlanmasıyla bilgi sektörünün ekonominin en güçlü sektörü durumunda dönüşmesinin sosyoekonomik bütünleşmeyi hızlandırması beklenmelidir. Çünkü iletişim ve ulaşımdaki inanılmaz gelişmeler, piyasaların (mal, hizmet piyasaları; bilgi,sermaye para ve işgücü piyasaları) yalnızca bölge veya ülke çapında değil, dünya çapında bütünleştirerek küreselleşme sürecini doğurmuştur. Diğer yandan iletişim teknolojisinde ortaya çıkan gelişmeler, yerel değer ve özelliklere önem kazandırmaktadır. İletişim ve kitlesel haberleşmedeki dev yenilikler “kültürel bütünleşme” yi yalnızca ulusal değil yine uluslararası boyutta etkilemektedir. Böylece bilgi toplumuna ulaşmış dünyanın değer ve normlarının, modernleşme süreci olarak, çok daha kolay bir biçimde gelişmekte olan ülkelere aktarımı ve bu yolla küresel bütünleşmeye yönelim artacaktır. Ayrıca, bilgi toplumunun sağladığı bilgi akısı, bireylerin daha hızlı bilgiye ulaşabilmesi ve politik ve ekonomik güç yoğunlaşmasını azaltırken, katılımcılık ve çoğulculuğu artıran bir bütünleşme süreci yaratmaktadır. Yine çoğulcu ve katılımcı özelliği ile sınıfsal ve bölgesel farkların azalmasına, zaman süreci içinde katkıda bulunarak sosyal bütünleşmeye de hizmet etmektedir.Bilgi toplumunda, ülke ve bölgeler daha çeşitlenmiş yerel özellikler göstermesine karşın, artık sosyal sınıf ve ideolojilere dayalı keskin bir kutuplaşma yaşanmayacaktır. b) Yığılma Ekonomileri Bilgi toplumunda, bir yandan iletişim ve ulaşımda sağlanan hız ve benzeri üstünlükleri; diğer yandan bilişim ağına erdem ile girebilmenin yarattığı fırsatlar ile büyük yığılma merkezlerinde olumsuz dışsal ekonomiler gibi maliyet artırıcı unsurların varlığı, yığılma sürecinin sanayi toplumundaki belirleyici konumunun kısmen kaybolmasına neden olmaktadır. Ancak, yığılma merkezlerindeki yoğun talebin yol açtığı yüksek talep potansiyeli nedeniyle, yığılma merkezlerinin yakın çevresi ve banliyöleri önem kazanacaktır. Bu olgu, şehirleşme yapısı ve sürecini de aynı şekilde etkileme şansına sahip olacaktır. c) Entegre Gelişme Yayılma ve Genişleme Süreçleri 61 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Bilgi toplumu; sosyoekonomik gelişmenin mekânda yaygınlaşması ve genişlemesine hızlandırıcı bir etki yapmaktadır. Bununla bölgesel dengesizlikler azalmakta ve mekânsal bütünleşme hızlanmaktadır. Ancak bu sürecin, bilgi toplumunun ilk döneminden çok olgunluk döneminde daha etkili olması söz konusudur. Bilgi toplumunda bilgi teknolojilerinin yarattığı küreselleşme sonucu boyutunu genişletmiştir. Bilgi toplumunun mekân boyutu ulusal ekonomi ile sınırlı değildir. Bölgesel bloklar ve Dünya Ekonomisi yeni mekânsal birimler olarak dikkâte alınmalıdır. Bu durumda ekonomik karar birimlere dört düzeyde karşımıza çıkmaktadır: Ulusal düzeyde; bölgesel bloklar düzeyinde; küresel düzeyde ve uluslar arası veya çokuluslu şirketler düzeyinde. d) Entegre Gelişmede Yoğunlaşma Süreci Sanayi toplumunda sosyoekonomik gelişmenin yoğunlaşmasını, teknik yenilikler ve organize bilginin yığılma merkezlerinden derinlik kazanması, yani eski teknolojilerin bırakılarak sürekli yeni ve üstün teknolojilere geçiş süreci olarak tanımlamıştık. Bu nedenle, bilgi toplumunda entegre gelişmenin yoğunluk kazanması, firmaların yenilikçi uygulamalar için esneklik derecesinin yüksekliğine bağlıdır. Bunun için büyük yığılma merkezinde olmak değil, uluslararası rekabete ve sürekli yenilenmeye açık olmak, yenilikçi olmak gerekmektedir. e) Entegre Gelişmede Sanayileşme Süreci Her ne kadar, bilgi toplumunun şekillenişi, yapılanışı ve sosyoekonomik gelişmenin dinamizmi bilgi sektöründen kaynaklanıyorsa da sanayi sektörü bilgi toplumunun yine önemli bir sektörü olarak kalacaktır. Bilgi toplumunun değiştirdiği organizasyon içinde, sanayicinin bütünleşme durumu, yatay ve dikey bütünleşmesi, sektördeki rekabet yapısı gibi unsurları önemli olacaktır. Çünkü bilişim destekli olmakla birlikte, ihraç edilen ürünleri çoğu sanayi ürünü olarak önemini koruyacaktır. f) Entegre Gelişmede Şehirleşme Süreci ve Göçler Bilgi toplumunda bu süreç, bilgi ve iletişim ağının şehirler dışına veya küçük yerleşim birimlerine de götürülebilir olması ve uydu kentlerden ana merkezlere ulaşımın bir sorun olmaktan çıkması nedeniyle, şehirlerden çevreye doğru yönelen bir yayılma ve genişleme sürecine dönüşecektir. Böylece gerek kuruluş yerleri, gerekse yerleşim yerleri, büyük şehirlerin dışına, daha optimal büyüklükteki şehirlere doğru bir kayma gösterecektir. Büyük şehirlerin cazibe merkezi olması önemini yitirecektir. Ancak yenilik ve bilgi merkezlerinin yoğunlaştığı şehirler çekiciliğini koruyacaktır ve hatta arttıracaktır. g) Entegre Gelişmede Yatırım Süreci 62 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Bilgi toplumunda, maddi üretim ve sermaye değil, bilgi üretimi esas olacaktır. Bilginin kaynağı ile bilimsel düşünce, bilişim teknolojisi, bilişim alt yapısı ve bilgi sektörüne bağlı olarak gerçekleşecektir. Böylece sanayi toplumunun “Yatırım Humması” yerini bilgi toplumunun bilgi üretmeye yönelik “yenilik hummasına” bırakacaktır. Böylece büyümeyi ve kalkınmayı sağlayan esas faktör yatırımlar yoluyla gerçekleşen sermaye birikimi değil; yenilikler yoluyla üretilen bilişimsel bilgi olacaktır. Bilişim altyapısının ülke içinde yaygınlaştırılması açısından olduğu kadar dış dünya ile bağlantılarının sağlanmasına yönelik “kamusal yatırımlar” kalkınma sürecinin önemli belirleyenlerinden birisi olmaya devam edecektir. Çünkü bilgi toplumunu sürükleyici gücü olan yenilikler, üniversite ve araştırma merkezlerinde gerçekleştirilmektedir. h) Entegre Gelişmede Bilgi, Yenilik ve Bunların Yayılması Süreci Teknolojinin belirleyici rolüne rağmen, sanayi toplumunun ana karakteri sermaye birikimi ve yatırımlara dayalı sanayileşme olmuştur. Oysa bilgi toplumunda bilginin birikimine dayalı yenilik süreci önem kazanırken yenilikler sürekli üretilmektedir. Ayrıca yeniliklerin merkezi büyük şehirler değildir. Daha çok üniversite kentleridir. Bilgi toplumunda yeni teknolojilerin yarattığı dönüşüm, yüksek verimliliği artışları sağlamaktadır. Açıkçası, verimlilik artışlarının kaynağı yeniliklerdir: Yeniliklerin kaynağı ise, teknolojide, örgütlenmede, yönetimde yetirilen yeni fikirlerdir. Bilgi toplumunda yeniliklerin hızlanması yanında, yeniliklerin ortaya çıktığı ortam, rekabet ve küreselleşme gerçeği ile tamamlamaktadır. Bilgi toplumunda yaşanan küreselleşmenin ağırlıklı olarak taşıyıcısı uluslararası düzeyde faaliyette bulunan şirketlerle, çokuluslu şirketlerdir. i) Entegre Gelişmede Büyüme Süreci Sanayi toplumunda büyüme, milli gelirde artış olarak tanımlanırken büyümenin belirleyenleri olarak temel üretim faktörleri olan sermaye iş gücü ve teknik ilerleme dikkâte alınmıştır. Sanayi toplumundaki üretim, maddî üretime dayanırken, temel girdi olarak sermayenin ağırlığı ön plana çıkmıştır. Bu nedenle yatırımlar büyümenin temel kaynağı olarak ele alınmıştır. Oysa ki, bilgi toplumunda temel girdi bilgi olduğu gibi, temel çıktı da bilgidir. Bilgi toplumunda, ulusal bilgi düzeyindeki artışı büyüme olarak tanımlama durumundayız. Bu tür bir büyümenin temel kaynağı yenilik; yeniliğin kaynağı da rekabet olacaktır. Yeniliğe motive edilmiş, kendini kanıtlamak isteyen kişiler arası rekabet yenilik ve bilginin ana kaynağı olacaktır. Bilişim teknolojisine dayalı olarak üretilen bilgi, sanayi toplumunun sermayesi gibi kıt değildir. Bu yüzden bilgi üretiminde ölçeğe göre azalan getiri değil; aksine ölçeğe göre artan getiri söz konusudur. 5.5. Bilgi Toplumunda Üniversitelerin Rolü ve Bilgi Hizmetleri Bilgi toplumunda en önemli görev üstlenen kurumlardan birisi, belki de birincisi üniversitelerdir. Çünkü üniversiteler bilgi ekonomisinin “hammadde” si olan bilginin üretiminde ve dağıtımında sorumlu temel kurumlardır. Bilgi teknolojisi diğer bütün kurumları olduğu gibi üniversiteleri de kökten bir biçimde etkilemektedir. Daha birkaç yıl öncesine kadar üniversitelerimizdeki çoğu öğrenci ve öğretim üyesinin 63 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan yabancı olduğu İnternet teknolojisinin günümüz eğitim ve araştırma dünyasındaki yerini ve önemini düşünecek olursak, bilgi teknolojinin üniversiteler üzerindeki etkisi daha kolay anlaşılabilir. 5.6. Bilgi Topumu Bakanlığı Kuruluş Çalışmaları ve Görevleri a) Kuruluş Amacı: Türkiye’nin birey, kurum ve kuruluşları ile bilgi çağına girerken küresel rekabette üstünlük sağlanması ve insanlarımızın yaşam düzeyinin yükseltilmesi; devletin vatandaşa verdiği hizmetin daha etkin hale getirilmesi; ülke düzeyinde halkın bilgiye adil ölçülerle ve kısıtsız, ucuz ve kolay erişebilmesi için gereken düzenlemelerin ve özendirmelerin yapılması; yerleşik demokrasinin temel koşulları olan yönetimdeki açıklık ve saydamlığı yeterince yaratılıp alınan kararlarda vatandaşın daha etkin katılımının ve katkısının sağlanması; toplumunun her bireyindeki potansiyelin geliştirilmesi ve değerlendirilmesi için gereken bilgi alt yapısının oluşturulması; Türkiye’de bilgi toplumu oluşturulması için kamu ve özel sektör ile sivil toplum kuruluşları ve akademik kesimin de görüş, öneri ve katkıları ile gereken stratejinin belirlenmesi ve bu stratejilere uygun olarak hükümetçe saptanan politikaların uygulanmasına özel yetki ve sorumluluğu olan bir bakanlığın oluşturulması; uygulanması çalışmalarında ilgili bakanlıklar arasında işbirliği ve eşgüdümün sağlanması; Türkiye’de bilgi, bilgi teknolojileri ve bilgi toplumu alanında kamu,özel sektör, üniversitelerde sivil toplum kuruluşları arasında işbirliği ortamı yaratılması, gereken çalışmaların düzenlenmesi ve izlenme ve yönlendirilmesi; amacıyla Bilgi Toplumu Bakanlığının kurulmasını sağlamak, kuruluş ve görevlerine ilişkin esaslar düzenlemektedir. b) Görevleri: • • • • Türkiye’nin bilgi ve bilgi teknolojilerine olan kısa, orta ve uzun vadeli ihtiyacını makro ölçekte belirlemek Avrupa düzeyinde tanımlanan e-Avrupa amaçlarına ve ölçütlerine uygun bir şekilde her vatandaşın, evin ve okulun, her işin ve yönetimin bilgi çağına girebilmesi için gereken bilgi altyapısını yaratmak; bilgi okuryazarı bir Türk toplumu oluşturmak. Türkiye’de bilgi toplumu, bilginin üretimi, bilginin paylaşımı, kamu yönetiminde açıklık ve saydamlık, bilgi altyapısı, bilgi sistemi, bilginin halk yararına kullanımı, bilginin bireyin, halkın ve toplumun aleyhine olacak şekilde kullanımının önlenmesi, ulusal bilgi güvenliği, elektronik ticaret vb. konular ile ilgili yasal ve teknik alt yapıların oluşturulması. Türk toplumunun bilgi toplumuna geçebilmesi için politik, ekonomik, teknolojik, eğitsel, sosyal ve kültürel alandaki gelişimleri ve değişimleri sağlayabilmek için gereken yeniden yapılanmaları ilgili bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerle ortaklaşa saptamak. 64 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan c) Bakanlığın Oluşumundaki Genel Gerekçe: Bilindiği gibi tüm dünya tarım çağı ve sanayi çağının ardından yeni bir çağa, bilgi çağına, girmekte ve önemli bir değişim ve dönüşüme uğramaktadır. Bilgi üretimi ve kullanımındaki artan hız ve boyut yanında bilgi teknolojileri araçları dediğimiz bilgisayar ve bilgi iletişim araçlarındaki hızlı gelişim tüm toplumları hatta bireyleri yakında etkilemektedir. Daha şimdiden “bilgi toplumu” deyimiyle sanayi toplumunun ötesine geçen ve teknolojide gelişmiş toplumlar tanımlanır olmuştur. Bir ülkede bilgi toplumunun yaratılması, ülke bireylerinin günlük yaşamlarının her aşamasında bilgiyi üreten, sorgulayan, kullanan, paylaşan veya yayan bir kimlik kazanabilmesiyle mümkündür. Böyle bir toplum ancak bilgi ve bilgi teknolojilerinin önemini benimsemiş; bu teknolojileri kolaylıkla kullanabilen, bu teknolojilerden doğrudan yarar sağlayabilen bireylerle oluşturulabilir. Böylesi bir değişim ve gelişim toplumlar ve bireyler için yeni fırsatlar yarattığı kadar yeni riskleri de beraberinde taşımaktadır. Geçmişteki gelişmiş ve az gelişmiş ülkeler ayrımını andırır şekilde daha şimdiden bilgi fakiri/zengini denilen yeni bir tür ayrımcılık ile karşı karşıyayız. Böylesi bir ayrım ülkeler olduğu kadar tüm ülkelerdeki bireyler için de söz konusudur. Özet olarak... Tarım ve sanayi toplumlarında insan gücünü harekete geçiren ve bu gücü daha verimli kullanan insanoğlu, bilgi toplumunda da bilginin gücünü harekete geçirmek ve bu kaynaktan en verimli bir şekilde yaralanmak zorundadır. Dikkat edilecek olursa, tarım ve sanayi toplumlarında kimin “güçlü” olduğu insan gücü kaynağını kimin en verimli biçimde kullandığıyla yakından ilgilidir. Benzer bir şekilde, bilgi toplumunda da güç, bilgi sahip olanların elinde olacaktır denilebilir. Gerekli bilgileri mümkün olan en kısa sürede üreten, bu bilgileri “bilim-teknoloji-üretim” çevrimini daha hızlı döndürmek için kullanan toplumlar bilgi çağında “güçlü” olacaklardır. Bilgi toplumunda bilginin toplanmasında, işlenmesinde, düzenlenmesinde, kullanıma sunulmasında, paylaşılmasında, kısacası bilginin yönetiminde uzmanlık gerekmektedir. Bu tür bir uzmanlık mevcut bilgilerden yararlanarak yeni bilgiler üretilmesini, yeni teknolojiler geliştirilmesini ve böylece bilgi toplumunda ekonomik gelişmenin sürdürülmesini kolaylaştıracaktır. Kaynaklar 1. Erdoğan , (1998) , s.107. 2. Kaya , (1989) ,s.105. 3. Karahan , Mehmet ,1999 , Bilgisayar Eğitimine Giriş , Malatya , s.1-2. 4. Harcar , (1989) , s.55. 5. Davis ve Botkin , (1994) , s.166. 65 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 6. Arbak , (1995) , s.73. 7. Çoban, Hasan, (1996), URL Adresi: http://www.dpt.gov.tr/dptweb/ekutup96/ cobanh/biltop.html 8. Digital Devlet Semineri, (14 Mart http://www.digitaldevlet.com/sss.htm#3pppp 2000), URL Adresi: 9. Bingöl, Haluk, (1999),(çeviri), ZQWYX İnternet Publishing Inc URL Adresi: http://www.zqwyx.com 10. Prf. Dr. Töreci, Ersin (Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Mühendisliği Bölümü) URL Adresi: http://ata.cs.hun.edu.tr/~toreci/yazil.html 11. Türkiye Bilişim Vakfı’nın Vizyonu, Türk Bilişim Vakfının Projeleri ve Hedefleri URL Adresi: http://www.tbv.org.tr/turkish/main/frame_projeler.html 12. Türk Bilişim Vakfının Devam Eden Projeleri, http://www.tbv.org.tr/turkish/main/frame_projeler.html URL Adresi: 13. Türk Bilişim Vakfı’nın Bilişim Std. URL Adresi: http://www.tbv.org.tr/ 14. ODTÜ /Hizmetler/Bilgi İşlem Daire Bşk./Elektrik, Elektronik ve Bilgisayar Terimleri Sözlüğü URL Adresi: http://www.bidb.odtu.edu.tr/servisler/sozluk/ 15. Bilter, g.Gory, Ruth A.Camuse, Using a Microcomputer in the Classroom Reston Publishing Company, Inc. Virgina, 1984. 16. Coburn, Peter, Peter Kelman Nacny Roberts Thomas F.F. Snyder Daniel H. Watt, Cherly Weiner, Pratical Gude to Computers in Education, Addison Wesley Publishing Company Inc. 1982. 17. Hunter, Bevery, My Students us Computers Reston Publishing Company Inc. Virginnc. Virgina 1983. 18. O’Shea Thim John Self, Learning and Teaching With Computers, Pretice Hall Inc. 1983. 19. Karahan, Mehmet, (2001) , İnternet Eğitimine Giriş , Kubbealtı Yayıncılık, Malatya , s.16-21. 20. Yayın Koordinatörü Sungurtekin, Gökun , (Chip Mart 2001)“Sanal Okul, Gerçek Eğitim” 21. Ankara Üniversitesinde Yayınlanan Tezlerden Alınmıştır. URL Adresi: http://www.ankara.edu.tr:80/rectorate/tez/data/d-atilgan/1.3.htm 66 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 22. URL Adresi: http://inet-tr.org.tr:80/inetcont3/kutuphan.htm 23. Prf. Dr. Töreci, Ersin, “Bilişim Toplumuna Adım Atarken” (Bilişim/Mart 1998, sayı:55, s.14-16). 24. Eczacıbaşı, F., Ulusoy, F., Yıldızdoğan, M., “Bilişim Tolumuna Doğru” (Bilişim/Ekim 1994, sayı:16, s.41-46). 25. Erkan, Hüsnü, “Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelişme”, Ankara, Türkiye İş Bankası Yayınları, 1993, s.3. 26. Bilgi Toplumunda Türkiye, Stratejik Ülke. (1998).[Basın Bidirisi] URL Adresi: http://www.tuena.tubitak.gov.tr/basin/basn-5-haziran.pdf. 67 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan BÖLÜM 3 BİLGİ TOPLUMUNUN TEMEL ÖZELLİKLERİ ve SOSYAL YAPI 1. Bilgi Toplumunun Temel Özellikleri 2. Bilgi Toplumunda Sosyal Yapi 3. Bilgi Toplumunda Ekonomik Yapi 4. Bilgi Toplumunda Kültürel Ve Politik Sistem 5. Bilgi Toplumu Olma Sürecinde Türkiye 68 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 1. Bilgi Toplumunun Temel Özellikleri Bilişim teknolojisine dayalı olarak şekillenmekte olan bilgi toplumunun temel özellikleri burada burgulanmaya çalışacaktır. Temel özelliklerinden birisi, sanayi toplumunda ön planda olan “maddi” ürünler yerine, bilgi toplumunda, bilişim teknolojisi sayesinde bilgi üretimi önem kazanacaktır. Böylece bilgi toplumunun sürükleyici gücü bilişim teknolojisinin ürünü olan bilgidir. Biz buna kısaca “bilişimsel bilgi” diyebiliriz. Bilişimsel bilgi; bilgisayar sistemleri içinde bilimsel yöntem ve süreçler içinde işlenip elde edildiği için, bireysel keyfilik ve saptırmalardan daha uzak olması nedeniyle daha objektif (nesnel) bir içeriğe sahip olacaktır. Bilgi toplumunda, bilişimsel ve sistematize bilgi ve teknolojinin kitlesel üretimi gerçekleştirilecektir. Sanayi toplumunun pozitif biliminde “olmuş” olayların açıklaması yapılırken; bilgi toplumunun bilişim teknolojisi ile geleceğin öngörüsü içinde, bilimsel ve sistematik bilgi üretmektedir. Kısacası, bilgi toplumunun bilişimsel bilgisi, bilgi teknolojileri içinde geleceğe yönelik işlenmiş bilgidir. Bilgi toplumunda bilginin temel özellikleri, sürekli üretilebilmesi ve artış göstermesi; iletişim ağları içinde taşınabilir; bölünebilir ve paylaşılabilir olması ile emek, sermaye ve toprağı ikame edebilmesi şeklinde özetlenebilir. Kurulan iletişim ağı ile bilgiye ulaşım, aşırı boyutlarda hızlanmakta ve kolaylaşmaktadır. Bunu için bir “iletişim ağı alt yapısı” gerekli olup, bu ağ, araştırma merkezlerine, data banklara bağlı olmaktadır. Bilgi toplumunun iletişim alt yapısı, belli merkezlere bağlı nokta-ağ-sistemi ve ağ-sistemlerinden oluşacaktır. İletişim-ağsistemlerinin hem data banklara ve araştırma merkezlerine hem de bireysel bilgisayarlara bağlı olması, bilgi üretiminin; bilişim teknolojisi sistemi içinde gerçekleşmesini sağlayacaktır. Fabrikaların yerini, bilişim teknolojisine dayalı, iletişim ağ-sistemleri alacaktır. Sanayi toplumunun maddi mallar kullanımı yerine; gerek üretim, gerekse tüketim faaliyetleri için, yoğun bilişimsel bilgi kullanımı gündeme gelecektir. Bilişimsel bilgi, hem bilgi toplumundaki üretim sürecinin temel girdisi, hem de tüketim sürecinin en önemli girdisi olacaktır. Böylece emek, sermaye ve doğal kaynak şeklindeki diğer klasik üretim faktörlerini önemli ölçüde ikame etmektedir. Bilgi toplumunun ilk döneminde, nitelikli işgücü ön plana çıkmakla birlikte, insan emeğinin bilişim teknolojisi ile artan ölçüde ikamesi ve tamamlayıcılık alanlarının daralması sonucunda üretilmiş (programlanmış) bilimsel bilginin ağırlığı daha da artacaktır. Sanayi toplumu ile, doğal girdilerden (topraktan), sanayiye kayan girdi ağırlığı; bilgi toplumunun ilk döneminde nitelikli insana, ileri dönemde ise bilişimse bilgiye koyma durumundadır. Bilgi toplumunda, bilgi ve iletişim teknolojisinin yarattığı ortam içinde ekonomik faaliyet küreselleşme (globelleşme) eğilimine girdi. İletişim sistemlerinin ülke sınırlarını küçültmesi, bölgesel gruplaşmalara dayalı bütünleşme eğilimlerini beraberinde getirdi. Küreselleşme sürecinde, girdilerin temini ve çıktıların pazarlanması için gündeme gelen piyasalar artık dünya çağında düşünülmektedir. Sanayi toplumunda fabrika üretimi öncelikle ulusal sınırlar içindeki pazarlara yönelik ve onlara hitap ederken; bilgi toplumunda dünya standartları belirleyici konuma yükseldi. Bilgi toplumundan, sanayi toplumundaki temsili demokrasi yerine, katılımcı demokrasiye geçilecektir. Sanayi toplumundaki bazı örgütlenmelerin, örneğin 69 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan sendikaların içerik ve fonksiyonunun değişeceği düşünülmektedir. Ancak yok olacaklarını varsaymak pek kolay değildir. Tablo 1’de görüldüğü gibi, Sanayi toplumunun mekanik teknolojileri ile gerçekleştirilen maddi üretimi yerine bilgi toplumunda bilgisayarlar ve bilişim teknolojilerine dayalı bili üretimi geçmektedir. Sanayi toplumunun mekanik teknolojisi, fiziksel emeği ikame ederken; bilgi toplumunun mekanik teknolojisi, fiziksel emeği ikame ederken; bilgi toplumunun bilişim teknolojileri zihinsel emeği ikame etmektedir. Sanayi toplumunun maddi malları fabrikalarda üretilirken, bilgi toplumunda bilgi kullanımı veri bankaları ve bilgi ağlarına bağlı olarak üretilmektedir. Sanayi toplumu, yeni girdi ve yeni pazarlar için kolonilere yönelirken; bilgi kullanımı ulusal sınırları ortadan kaldırıp küreselleşmeye yönelmiştir. 2. Bilgi Toplumunda Sosyal Sistem 2.1. Sosyal Yapı Bilgi toplumunda bireysel ve bireye ilişkin değerlerin daha da gelişmesi beklenmelidir. Moslow’dan beri dikkate alınan, ihtiyaç hiyerarşisinin en tepesinde 70 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan yer alan, insanın kendini kanıtlaması, yeteneklerini geliştirmesi ve kendini gerçekleştirmesi ihtiyaçları bilgi toplumunda karşılanabilecektir. Sanayi toplumunda zorunlu ve kültüre ihtiyaçları maddi yoldan karşılamaktayız. Oysa bilgi toplumunda, maddi ürünler sorun olmaktan çıkacak, bilgi üretimi insanların kendini kanıtlama, yeteneğini geliştirme ve kendini gerçekleştirme aracı olacaktır. Yoğun bilgi üretimi, sanayi toplumunda olduğu gibi, olmuş olayların açıklanmasına yönelik olmaktan çok, geleceğe yönelik olacaktır. Geleceğe yönelik bilgi, bireyin kendini kanıtlamak, yeteneğini geliştirmek ve gerçekleştirmek için koyduğu amaçların gerçekleştirilmesi şeklinde olacaktır. Bireyin tutum ve davranışlarını gelecek beklentileri belirleyeceği için, bilgi toplumunda bilgi üretiminin etkisi daha çok ileri besleme (feed forward) şeklinde işleyecektir. Bireyin, gelecekteki amaçları gerçekleştirmesi “hedefe kilitlenmeler” şeklinde temel motivasyon olarak ön plana çıkacaktır. İnsanların kendini kanıtlama yarışının, bilgi üretiminin devamlılığını sağlayan rekabet yarışı şeklinde olması beklenmelidir. Ancak insanoğlu, rekabet yarışı içinde olmadığı, duygusal tatmin bulduğu bir sıcak ortama ihtiyaç duyacaktır. Bu nedenle bireyin duygusal tatmininin sağlandığı bir aile yapısı veya yaşama birlikteliği devamlılığını sürdürecektir. Bu tür bir birincil sosyal grup ötesinde, ortak, özellikler, değerler ve amaçlar ile ortak mekan ve çıkarlara sahip kişilerin oluşturduğu örgüt ve birliklerin ikincil sosyal gruplar olarak daha da güçlenmesi söz konusu olacaktır. Bu sosyal grupların, örgütlenmiş gruplar olarak sivil yaşamda ağırlıkları ve etkinlikleri belirleyici olacaktır. Bilgi toplumu bu açıdan sanayi toplumdan daha örgütlü ve daha kalıtımcı olacaktır. Ancak sosyal gruplar arası zıtlaşma, sanayi toplumunun sınıf çatışması düzeylerine hiçbir zaman ulaşmayacaktır. Toplumsal bütünleşme düzeyinin, sosyal, ekonomik ve politik açılardan artma göstermesi beklenmelidir. Çıkar çatışmasında çok, çıkar uzlaşması ile gerçek ve gelecekteki ortak amaçları gerçekleştirmeye yönelik dayanışmacı gruplar ön plana çıkacaktır. Çatışmaların çözümü için, sanayi toplumuna göre, bilişim teknolojisi içinde daha adil ve nesnel çözüm seçenekleri gündeme gelebilecektir. Bilişimsel bilgiye verilen önem ve değer ile bilimsel bilginin nesnelliği bir yandan; toplumda uzlaşma arayışları diğer yandan, daha az çatışmacı bir ortam yaratacaktır. Ancak, küçük gönüllü kuruluşların yarattığı sosyal grupların oluşturduğu alt kültürlerden yansıyan gerilimlerin yaşanması ve bireysel teröre başvuran kişi ve grupların her zaman sosyal sorunlar yaratmaya devam etmesi beklenmelidir. Bilgi toplumunda, sanayi toplumunun meslek yapısında daha farklı bir meslek yapısı oluşması söz konusudur. Ayrıca bilgi toplumunda bireylerin meslek rolleri de değişime uğrayacaktır. Meslek sahibinin, meslek rolleri, meslekteki hızlı teknolojik gelişmenin etkisinde kalacaktır. Kariyere dayalı, öğrenilmiş bir mesleğin sürdürülmesi yerine, meslek sahibinin mesleki bilgisini sürekli yenilemesi gerekecektir. Meslete başarı; uzmanlık, kendini yenileme ve değişen teknolojiye uyum sağlama ve amaçlarını başarma yeteneğine bağlı olacaktır. Meslek sahibi için okul ve üniversite, pratik bilgiden çok, soyut düzeydeki bilimsel bilgiyi kullanabilmenin yöntem ve tekniklerine yönelecektir. Pratik bilgi mesleki uygulamada sürekli yenilenen bilgilerden oluşacaktır. 71 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Çalışanların çoğunluğu sağlık, eğitim ve araştırma hizmetleri ile boş zaman değerlendirmesi, eğlence ve dinlenmeye yönelik hizmet üretilen alanlarda yeni istihdam olanakları elde edeceklerdir. 2.2. Yerleşim Şekli Bilgi toplumunda, tarım, sanayi, hizmetler ve bilgi sektörlerinde yapılacak üretim, tüketim, bölüşüm kaynak dağılımı ve bilgi aktarımı fonksiyonları, doğal, maddi, personel, bilişim ve kurumsal altyapıları içinde ve sanayi toplumundakinden farklı bir mekanda gerçekleşecektir. Sanayi toplumunda, sanayilerin kuruluşlarını yoğunlaştığı yerler, arkasında iş gücü ve nüfusu da çekerek büyük sanayi şehirlerinin doğmasına yol açmıştı. Oysa bilgi toplumunda bir yanda üretimin evlerde gerçekleştirilebilecek olması ve çevreyi daha az kirleteceği, diğer yandan iletişim teknolojisinin yaratacağı fırsatlar sebebiyle ekonomik faaliyetler belli kuruluş yerlerinde kümelenmekten çok iletişim ağı sisteminde yoğunlaşacaklardır. Bilgi toplumunda ideal kuruluş ve yerleşim yeri kavramları köklü değişime uğrayacaktır. Kuruluş yeri belirlenmesinde yeterli ve nitelikli bilgi ağına girebilme ve tüketiciyle bağlantı kurabilmesi öncelikli kriterler olacağı gibi; büyük şehirlerin gürültü, kirlilik gibi etkileri de önemli olumsuz kriterler olarak ön plana çıkacaktır. Yerleşim yerlerinin belirlenmesinde bilgi- ağı altyapısı önem kazanacaktır. Yenilikçi bilgi sektörünün yoğunlaştığı merkezler, nüfus vs. gibi diğer faktörlere çok bağlı olmadan sürükleyici rol oynayabileceklerdir. Böylece kitle iletişim araçlarını ve bilgi merkezlerini kontrol eden yerleşim merkezleri ön planda olacaktır. Bilgi toplumu, şehirleşme deseninin oluşumunda, sanayi toplumundan farklı bir yapılaşma gösterecektir. Ulaşım ağındaki hızlı ve güvenli yenilikler, sağlıklı çevreye yönelme gibi eğilimler yerleşim yerlerinin, şehirlerin dış çevresine doğru kaymasına yol açacaktır. Bilgi ve iletişim ağının şehirlerin dışına veya küçük yerleşim birimlerine de götürülebilir olması şehirlerden çevreye doğru yönelen yayılma ve genişlemeye etki edecektir. Böylece gerek kuruluş da gerekse yerleşimde büyük şehirler yerine daha optimal büyüklükteki şehirler tercih edilecektir. Bilgi toplumunda araştırma merkezleri ve üniversitelerin yoğunlaştığı yerleşim yerlerinin daha geniş istihdam yaratması nedeniyle göçlerin bu türdeki şehirlere yönelmesi söz konusu olacaktır. Sanayi toplumunda, sosyo-ekonomik gelişmenin çevreye yayılması nüfusun belli büyük şehirlerde ve yığılma merkezlerinde toplanmasına sebep olmuştur. Mesela, Türkiye’de İstanbul ve çevresi ana yığılma merkezi olmuş; sanayi, hizmet ve nüfus burada hızla yoğunlaşma göstermiştir. Bilgi toplumunda büyük şehirlerin cazibe merkezi olması kısmen önemini yitirecektir. Gelecekte niteliksiz iş gücü daha düşük gelir seviyesine sahip olacağından, büyük şehirlerin eski mahalleri daha niteliksiz çevre nedeniyle düşük gelir gruplarının yerleşim yeri olarak ön plana çıkacaktır. Bilgi toplumunda, bilgi teknolojilerinin sağladığı yeni fırsatlar, nüfusun “Hareket Serbestisi”ni genişletirken, öncelikle yığılma merkezi dışında, fakat yakınındaki yerleşim ve kuruluş yerlerini daha avantajlı konuma getirecektir. Zira buralar, bilgi teknolojisinin her türlü avantajından yararlanmakla birlikte, yığılma merkezlerinin 72 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan olumsuz yönlerinden etkilenmeyeceklerdir. Bu merkezler sanayi yanında, hatta ondan da önemli olarak yeni bilgi üreten yenilikçi merkezler olacaktır. Bilgi toplumunun getirdiği globalleşme hareketi yerleşim boyutunu genişletecektir. Bilgi toplumunda yer kavramı mili ekonomi ile sınırlı olmayacaktır. Diğer yandan bilgi ve iletişim teknolojisindeki gelişmeler, yerel mekanın potansiyelleri ile sınırlı kalmak yerine, tüm dünyanın potansiyellerine ulaşabilme şansını getirecektir. Bu durumda ekonomik kara birimleri dört seviyede karşımıza çıkacaktır. Bunlar, ulusal seviyede, bölgesel bloklar seviyesinde, global seviyede ve uluslararası veya çokuluslu şirketler seviyesinde olacaktır. Bu sebeple ekonomik faaliyetlerde bölgesel gelişmeler dikkate alınmalıdır. 3. Bilgi Toplumunda Ekonomik Yapı 3.1. Ekonomik Sistem Bilgi toplumu yeni meslek yapıları, yeni üretim ilişkileri ve yeni sosyal yapıları ile yoğun olarak bilginin üretildiği ekonomik sistem olarak ortaya çıkacaktır. Bilgi toplumunda bireyleri ve girişimcileri bilgi üretmeye yönelten temel motivasyon, kendine gerçekleştirmeye yönelik başarı olacaktır. Söz konusu başarı rekabeti şeklinde olacak ve yalnız yerel seviyede değil global seviyede gerçekleşecektir. Sanayi toplumunda ekonomik yapı pazara yönelik mal üretimi sermaye birikimi iş bölümü arz talep ilkesi ve rekabet gibi unsurlarca belirlenmektedir. Bilgi toplumunda maddi malların üretimi yerine bilgiye dayalı üretimin ön plana çıkacağı, insani sermayesinin esas kaynak olacağı, birlikte üretim ve kaynakta paylaşımın olacağı toplumsal yararı gözetmenin önemli olacağı gibi temel özellikler ekonomik yapıyı oluşturacaktır. Bilgi toplumu, insanın gelecekteki amaçlarını gerçekleştirmeye yönelik çabaları bilişim teknolojisinin imkanları ile sürekli bilgi üretirken, sistemin temel özelliği yenilikler olacaktır. Ekonomik sistem ismini bu özellikten alarak “Yenilikçi Piyasa Ekonomisi” alacaktır. Sanayi toplumunun yarı becerili insan yığınının ürettiği standartlaşmış ürünlerden uzaklaşılmakta, bunun yerini çok amaçlı robotlarının kullanıldığı, daha yaratıcı sürekli yenilenmelere fırsat veren esnek üretim sistemine geçilmektedir. Bilgi toplumunda üretimin ağırlığı araştırma merkezlerinde yoğunlaşmakta birlikte bilişim ağına bağlanarak evlerden üretime katılmak daha kolay olacaktır. Bilgi sektöründeki gelişmelere paralel olarak tarım sanayi ve hizmet endüstrilerindeki üretimlerde de gelişmeler olacaktır. Bilgi sektörünün getirdikleri yeniliklerle üretilen “yapay” yeni materyaller, kıtlaşan doğal kaynakları ikame ederek sanayi toplumunun dünyadaki tahribatını önleyecektir. Sanayi sektörünün ürettiği ürünlerde yapay maddelerin artması sebebiyle sanayi ürünleri daha hafifi daha ucuz ve daha dayanıklı olarak üretilecektir. Hizmet sektörü içinde yer alan sağlık ve eğitim gibi alanlarda köklü değişimler yapacak olan bilişim teknolojileri, insanın sağlık ve niteliğinin geliştirilmesine; öğrenme ve diğer yeteneklerinin geliştirilmesine önemli katkılar yapacaktır. 73 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Tarım sanayi ve hizmet endüstrilerini etkileyen ve geleceğin önde gelen endüstrisi olacak bilgi tabanlı endüstriler yada diğer adıyla dördüncü endüstri kabaca dört ana endüstri grubuna ayrılacaktır. Bunlar bilgi endüstrileri, bilimsel bilgi endüstrileri, sanat endüstrileri ve etik endüstrilerdir. Bu dört alt endüstriden bilgi ve bilimsel bilgi endüstrileri geleceğin anahtar endüstrileri olacaktır. Bilgi toplumunda gelişmeler ilerledikçe bugünkü haberleşme ve basın yayın endüstrilerinde bir durgunluk olacaktır. Bilimsel bilgi endüstrileri grubuna giren eğitim araştırma-geliştirme faaliyetleri bilgi toplumunun temeli olacaktır. Dördüncü endüstri (bilgi tabanlı endüstriler) İletişims el bilgi Bilimsel Bilgi Gazete-reklam endüstrileri Araştırmacılar, yazarlar Özel olarak iletilen bilgi Bilgi projesi ve hizmet Baskı, dizgileme, ciltleme Gazeteler, gazete ajanları, reklamcılık, Basın-yayın endüstrileri Halkla ilişkiler Bilgi makinaları endüstrileri Özel olarak iletilen bilimsel Bilgisayar merkezleri, bilgi makinaları, Software evleri Baskı makinaları, bilgisayar, terminal Ekipmanı Avukatlar, muhasebeciler, danışmanlar Tasarımcılar Bilgi depoları, araştırma enstitüleri Araştırma geliştirme Eğitim endüstrileri Gazete-reklam endüstrileri Okullar, iletişim kursları, seminerler 3.2. Gelişme ve Sanayileşme Sanayi toplumu olmanın aşamalarını tamamlamış ülkeler kolay biçimde bilgi toplumuna geçmiş ve geçebilmektedir. Henüz sanayileşmemiş ülkelerinin bilgi toplumuna geçişlerinde ise sıkıntılar çıkmaktadır. Az gelişmiş ülkelerin bilgi toplumuna geçmeleri ancak kalkınma stratejilerinde önceliği, sermaye ve finansmandan kısmen bilgiye kaydırarak, bilgi ve bilişime dayalı gelişme sürecinde daha gerçekleştirme şansını yakayıp; bu şansı iyi kullanabilen ülkelerin bilgi toplumuna giden yolu aşabilme şansı olacaktır. 74 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelerin terk ettikleri eski teknolojileri almaya dayalı sanayileşme stratejileri yerine bilgi toplumu ve bilgi teknolojilerinin dinamizmini canlandırıcı “yenilikçi strateji” ye geçmeleri ve bu amaçla politikalar geliştirme ye yönelmeleri gerekmektedir. Eğer böyle yapılırsa ekonomik güçler halinde de gelmesi de mümkündür. Sanayi toplumunda tarımın önemi azalmasına rağmen tarıma dayalı sanayinin geliştiği gibi; bilgi toplumunda da bilgiye dayalı sanayi gerçekleşecektir. Yani sanayi sektörü, bilgi toplumunda önemli bir sektör olarak devam edecektir. Tüm gelişmeler bilgi sektörü ve bilişim, altyapısı lokomotif görevi yapacaktır. Halen bilgi toplumu olma yolundaki ABD’de 1970-1990 yılları arasında açılan iş alanları %90’ı bilgiiletişim sektöründe gerçekleşmektedir. Bilgi toplumunda iletişim araçları üreten sanayilerle, bilgisayar, yazılım programları ve mikro elektroniğe yönelik sanayilerin, ayrıca yeni malzeme üreten sanayilerin canlanması beklenmelidir. Eğlence ve boş zamanı değerlendirmeye yönelik elektronik aletler, robotlar ve diğer yeni malzemelerin üretimi ön plana çıkacaktır. 3.3. Yatırımlar ve Büyüme Bilgi toplumunda maddi üretim ve sermaye değil, bilgi üretimi esas olacaktır. Bilginin kaynağı ise bilimsel düşünce, bilişim teknolojisi bilişim alt yapısı ve bilgi sektörüne bağlı gerçekleşmektedir. Böylece sanayi toplumunun yatırım humması yerini bilgi toplumunda yenilik üretmeye yönelik yenilik hummasına bırakacaktır. Bu gelişmelere bağlı olarak büyümeyi ve kalkınmayı sağlayan esas faktör yatırımlar yoluyla gerçekleşen sermaye birikimi değil; yenilikler yoluyla üretilen bilişimsel bilgi olacaktır. Bilgi toplumunun yatırımları, bilişim alt yapısını oluşturmaya yönelik daha çok kamu ağırlıklı yatırımlarla, bilgi sektöründe karlılığa yönelik özel yatırımlardan oluşacaktır. Bilgi toplumunun sürükleyici gücü olan yenilikler, üniversite ve araştırma merkezlerinde gerçekleştirileceğinden eğitim yatırımları sürekli artacaktır. Bunun doğal sonucu bilgi toplumunda ekonomik eğitim seviyesi yüksek olacaktır. Bilgi toplumu olma yolundaki gelişmiş ülkelerde 1991 verilerine göre22-24 yaş grubundaki gençlerin ABD’de %76’sı, Almanya’da ^36’sı, Japonya’da %31’inin Yüksek öğrenime devam ettiği bilinmektedir. Aynı yılan verilerinde Türkiye’de bu oran %15’dir. Bilgi toplumunda temel girdi bilgi olduğu gibi, temel çıktıda bilgi olacaktır. Bilgi toplumunda, ulusal bilgi seviyesinde artış büyüme olarak tanımlanırken bu tür büyümenin temel kaynağı yenilik; yeniliğin temel kaynağı da başarı rekabeti şeklinde olacaktır. 3.4. Girişimcilik Bilgi toplumuna geçiş aşamasında olunan bugünlerde kişisel ve bilgiye dayalı girişimcilik hızla gerçekleşmektedir. Girişimcilik kişilerin farklı bir özelliğini yansıtır. Ancak bu özellik sadece kişisel bir hususiyet olmayıp öğrenme ile kazanılabilen bir özelliktir. Yenilikçilik farkı hizmet yada işler için yeni fırsatları elde etmek için kullanıldıkları bir alet gibidir. 75 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Girişimciliğin amaçlı bir şekilde yenilik kaynaklarını araştırmaya ihtiyacı vardır. Bilgi toplumunda insanlar istedikleri bilgiye ulaşabilecekleri için yenilikçi girişimcilik yaygınlaşacaktır. Yenilikçi girişimcilikte kullanılan bilgi, iletişim ve bilgisayar teknolojilerinin yoğun bir şekilde kullanımı ile elde edilecek ve değerlendirilecektir. Başka bir ifadeyle bilişim sisteminden geçerek elde edilmiş bilgi ön plana çıkacaktır. 4. Bilgi Toplumunda Kültürel Ve Politik Sistem 4.1. Bilgi Toplumunda Sosyal Sistem Bilgi toplumunda bireysel ve bireye ilişkin değerlerin daha da gelişmesi beklenmelidir. İhtiyaç hiyerarşisinin en tepesinde yer alan, insanın kendini kanıtlaması, yeteneklerini geliştirmesi ve kendini gerçekleştirmesi ihtiyaçları bilgi toplumunda karşılanabilecektir. Sanayi toplumunda zorunlu ve kültürel ihtiyaçları bilgi toplumunda karşılanabilecektir. Sanayi toplumunda zorunlu ve kültürel ihtiyaçları maddi yoldan karşılamaktayız. Oysa bilgi toplumunda, maddi ürünler sorun olmaktan çıkacak, bilgi üretimi insanların kendini kanıtlama, yeteneğini geliştirme ve kendini gerçekleştirme aracı olacaktır. Yoğun bilgi üretimi, sanayi toplumunda olduğu gibi, olmuş olayların açıklamasına yönelik olmaktan çok, geleceğe yönelik olacaktır. Geleceğe yönelik bilgi, bireyin kendini kanıtlamak, yeteneğini geliştirmek ve gerçekleştirmek için koyduğu amaçların gerçekleştirilmesi şeklinde olacaktır. Bireyin tutum ve davranışlarını gelecek beklentileri belirleyeceği için, bilgi toplumunda bilgi üretiminin etkisi daha çok ileri besleme şeklinde işleyecektir. Bireyin gelecekteki amaçları gerçekleşmesi "hedefe kilitlenmesi" şeklinde temel motivasyon olarak ön plana çıkacaktır. Bu tür bir birincil sosyal grup ötesinde, ortak özellikler, değerler ve amaçlar ile ortak mekan ve çıkarlara sahip kişilerin oluşturduğu örgüt ve birliklerin ikincil sosyal gruplar olarak da- ha da güçlenmesi söz konusu olacaktır. Bu sosyal grupların, örgütlenmiş gruplar olarak sivil yaşamda ağırlıkları ve etkinlikleri belirleyici olacaktır. Bilgi toplumu bu açıdan sanayi toplumdan daha örgütlü ve daha kalıtımcı olacaktır. Toplumsal bütünleşme düzeyinin, sosyal, ekonomik ve politik açılardan artma göstermesi beklenmelidir . Çıkar çatışmasından çok, çıkar uzlaşması ile gerçek ve gelecekteki ortak amaçları gerçekleştirmeye yönelik dayanışmacı gruplar ön plana çıkacaktır. Çatışmaların çözümü için, sanayi toplumuna göre, bilişim teknolojisi içinde daha adil ve nesnel çözüm seçenekleri gündeme gelebilecektir. Bilişimsel bilgiye verilen önem ve değer ile bilimsel bilginin nesnelliği bir yandan; toplumda uzlaşma arayışları diğer yandan, daha az çatışmacı bir ortam yaratacaktır. Meslek sahibi için okul ve üniversite, pratik bilgiden çok, soyut düzeydeki bilimsel bilgiyi kullanabilmenin yöntem ve tekniklerine yönelecektir. Pratik bilgi, mesleki uygulamada sürekli yenilenen bilgilerden oluşacaktır. Çalışanların çoğunluğu sağlık, eğitim ve araştırma hizmetleri ile boş zaman değerlendirilmesi, eğlence ve dinlenmeye yönelik hizmet üretilen alanlarda yeni istihdam olanakları elde edecektir. 76 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 4.2. Bilgi Toplumunda Politik Sistem Kişilerde amaçların önem kazanması gibi, belli amaçlar için bir araya gelmiş sosyal gruplar, politikada doğrudan veya dolaylı belirleyici olacaktır. Şimdiden yaşanan birlikler (dernekler, sendikalar,odalar vb.) şeklindeki örgütlenme (organizasyon) devrimi bilgi toplumunda, politik gücün kullanımının yerelleşerek katılımcılığa yönelmesine neden olacaktır .Geleneksel toplumun mutlakıyetçi kralları, sanayi toplumunda yerini ulusal meclisler ile yasama, yürütme ve yargı şeklindeki kuvvetler ayrılığına dayalı parlamenter- temsili-demokrasiye bırakmıştı. Sanayi toplumunun bu yapısı, yerel birim ve örgütlerin katılımı ile katılımcı demokrasiye dönüşecektir. Parlamenter temsili demokraside katılım, daha çok "merkezi- ulusal" düzeyde gerçekleşmiştir Oysa bilgi toplumundaki katılımı yerel düzeyde gerçekleşecektir. Ayrıca katılım, kitle örgütleri ve birliklerin katılımı ile yaygınlaşacaktır. Klasik parti yapısı ve merkezi parlamentonun bileşimi ve işleyişi, kitle örgütleri ve birliklerin temsilcilerinin katılımı ile değişime uğrayacaktır. Bilgi toplumunun devlet örgütünde çalışanların sayısı azalacak, merkezi bürokrasinin yükünün önemli bir kesimi yerel birimlere ve örgütlere aktarılırken, diğer önemli bir kesimi de bilişimi sistemi ve bilgi bankalarından, doğrudan ulaşılabilir duruma gelecektir. Bu durum merkezi bürokrasiyi küçültecektir. Kanunun ürettiği politik kamusal mallar ( idari hizmetler) ile ekonomik kamusal bilgi aktarımı, bilişip altyapı donanımından doğrudan elde edilebilecek ve kırtasiyecilik belli ölçüde sona erecektir. Merkezi bürokrasideki yapısal değişim klasik rüşvet olaylarının bir kesimini ortadan kaldıracaktır. Ancak, bilişim sistemi içindeki bilginin kötüye kullanımına ilişkin yeni suç ve ceza sistemleri gelişecektir. Bilgi toplumunda yaşanan yerelleşme ve katılımın yanında bilişim sisteminden elde edilebilen kamusal hizmetlerin artması, bugünkü bakanlıkların etkisini, teknik uzmanlığa dayalı bir kontrol merkezine dönüştürecektir. Bakanların politik gücü, bugüne göre azalacaktır. Politik ve ekonomik gücün yerine, geniş ölçüde organizasyon- katılım ve bilgi gücü geçecektir. Yerelleşmiş düzeydeki seçim ve kalıtım mekanizması, bilişim teknolojisi sayesinde daha sık, yoğun ve kolay olarak devreye sokulabilecektir. Yerelleşen, katılımcılık ve örgütlenme, iletişim teknolojisinin yarattığı olanaklar içinde küreselleşmeye yönelecektir. Ortak amaçlı yerel örgütlerin, paralel örgütlerle dünya çapında iletişim ve etkileşim bağlantısı olacaktır. Bu olgu küreselleşme sürecinde, Birleşmiş Milletler' in yeni bir yapı ve işleyiş kazanmasına yol açacağı gibi, bloklar şeklindeki bölgesel örgütlenmelerin de ön plana çıkmasına neden olacaktır. Uluslar üstü ve uluslar arası örgütlerin, sayı, işlev, ve etkinlik açısından önemleri giderek artış gösterecektir. 4.3. Bilgi Toplumunda Kültürel Sistem Sanayi toplumu, bireyin özgürleşmesinden yola çıkmasına karşın, yapı ve kurumlaşması toplum düzeyinde (ulusal düzeyde) gerçekleşmiştir. Bu durum politik ve sosyal düzeyde katılımcılığı sınırlandırmıştır. Geleneksel toplumun asiller - serfler şeklindeki sınıflı yapısını, işçi - işveren şeklinde sürdürmüştür. Bireyi sınırlandıran ve bağımlı kılan değer, norm, kural ve davranışlara karşı bireyin özgürlüğünü korumak bir gereklilik olmuştur. Toplumdaki refah ve maddi kaynakların dengesiz dağılımına karşı, eşitlik ve adalet ihtiyacı gündeme gelmiştir. 77 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Toplumdaki belirsizlik ve kavga , güvenlik ihtiyacını doğurmuştur. Açlık ve yoksulluğa karşı mücadele, refah amacını ön plana çıkarmıştır. Bu nedenle, sanayi toplumunun kültürü bir anlamda bir tepki kültürü olmuştur. Zıtlaşmacı konum ve yapılar, toplumsal dinamiğin olumsuz yönde kullanımına yol açmıştır. Zıt kutuplarda oluşan kültür kalıpları, çoğu kez mutlakçı ve zıtlaşmacı olmuştur. Oysa bilgi toplumu; uzlaşma, hoşgörü, çoğunluk ve katılımın daha kolay elde edilebilir oluğu bir kültürel ortamı getirecektir. Çünkü insanlar arsındaki çatışmada zıtlaşmaların çoğu, bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca toplum yapısının kalıtımcı ve çoğulcu olması, kültürde çeşitlenme, hoşgörü ve katılımı yaygınlaştıracaktır. Diğer yandan, bilgi toplumunun geleceğe ve amaçlara yönelik olması ve bu yönelimleri bilgisayar tasarım modelleri ve benzetim modelleri ile "olmayan " alana yöneltmesi, kültür ve sanatta, zaten şimdi de başlanmış olan " post - modern" dönemi gündeme getirecektir. Burada sanat, zihinsel geliştirmenin yol açtığı yeni ufuklar içinde, hayal gücünün yarattığı, yapay algılamalar dünyasında insanlara hoş vakitler geçirmesine hizmet edecektir. Yapay algılamalar dünyası, insanın boş zaman değerlendirmesinde önemli bir yere sahip olacaktır. Maddi değerlerden, bilgi ve insancıl değerlere olan yoğun yönelim, bilgi toplumunun değer ve davranış kalıplarını şekillendirecektir. Bilgi toplumunda, dini ve ahlaki değerlere de yeni boyutların gelmesi söz konusu olacaktır. Maddi değerler üzerine kurulan ahlak anlayışı ve normlardan maddi olmayan değerlere yönelim gündeme gelecektir. Gönüllü kuruluşlar ve örgütlerin geliştirdiği ortak değerler, toplumun değerler sistemini değiştirecektir. Değer yargılarında çeşitleşme ve çoğulculaşma, grupsal değerler ön plana çıkacaktır. Sanayi toplumunun ulusal veya sınıfsal değerleri karşısında, bilgi toplumunda grupsal değerler ve inançlar yaygınlık kazanacaktır. Ulus veya sınıfla bütünleşen bireyden, sosyal grupla bütünleşen bireye yönelim ağırlık kazanacaktır. Ancak, gerek sosyal grup, gerekse bireyin daha gevşek düzeylerde ulus ve küre ile bütünleşmesi de ağırlık kazanacaktır. 4.4. Hedef Düzey Teknoloji Okulu Kaliforniya’daki Richard Henry Dana İlkokulu, engin Pasifik okyanusuna tepeden bakan bir okul. Fen derslerine ağırlık veren bu okul, okyanus ve getirdiği doğal zenginliklerle, öğrenciler için yaşayan bir laboratuar niteliği taşıyor. Bu okuldaki öğrenciler için bir yunus ya da balina görmek çok olağan. Adeta yaşamlarının doğal bir parçası. Ancak, kısa bir süre önce hiç beklenmedik bir balina ortaya çıktı. Yalnız bu balina, Pasifik’in buz mavisi rengindeki sularında değil, yakındaki bir inşaat alanında bulundu. “Splash” adı verilen bu balina, 4-9 milyon yaşında bir balina. İnşaat işçileri tarafından bulunan balina iskeleti, Richard Henry Dana İlkokulu’na hediye edildi. Okulun teknoloji kaynakları öğretmeni, balina iskeletinin kendilerine hediye edilmesinden çok mutlu olduklarını, paleontologların, balina iskeletinin tamam olduğunu belirttiklerini ve çok nadir bulunan bu örneğin, öğrencilere zengin öğrenme ortamı yaratacağını belirtiyor. Paleontologlar, belirli testleri yaptıktan sonra öğrencilere, fosilin restorasyon işleminin başlaması için izin verdiler. Yaklaşık 5000 kg ağırlığındaki fosil, okulun bahçesinde yatıyor. Yarısı taş, yarısı toprakla kaplı, 9 metre uzunluğunda, 4.5 metre 78 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan genişliğindeki balina iskeleti, fosilden çok bir çamur toprak yığınına benziyor. Fakat, her geçen gün, öğrenciler, küçük aletlerle fosilin kemiklerini temizleyerek ortaya çıkardıkça, Splash, yavaş yavaş şekil alıyor. Paleontologlar okula gelerek seminerler veriyor ve öğrencilere yöntemleri anlatıyorlar. Ayrıca, Paleontoloji, Splash laboratuarında öğrenilen derslerden biri. Bir ilkokulda ilk defa kurulmuş bir paleontoloji laboratuarı olan “Splash Laboratuarı”, ayrıca ABD’de federal hükümetten de fon alıyor. Okulun bulunduğu bölgede, öğrencilerin çoğunun birinci dili İspanyolca olduğu için ayrıca, Splash laboratuarındaki aktiviteler öğrencilerin İngilizcelerini de geliştirmeye yardımcı oluyor. Çocuklar, bir taraftan fosili restore ederken diğer taraftan da bilimsel sözcükleri öğreniyor ve İngilizcelerini geliştiriyorlar. Okulda, 30 iMac’in yer aldığı bir bilgisayar laboratuarının tam yanında yer alan Splash laboratuarında, VCR’lar, lazer disk oynatıcılar ve Internet bağlantılı bir bilgisayara bağlı 30 inçlik bir monitör de bulunuyor. Burada, fen bilgisi öğretmeni Robin Davis, Internet’i, çeşitli CD-ROM’ları ve multimedya (çoklu ortam) sunuları kullanarak, Splash’i eski ve yeni balinalar, jeolojik zaman, balina anatomisi, paleontoloji ve deniz biyolojisi gibi derslere entegre etmeye çalışıyor. Öğrenciler, fosili restore etme süreçlerini yaşarken, verileri çeşitli şekillerde kaydediyorlar. Buldukları kemik parçacıklarını adlandırıyor ve gruplandırıyorlar. Sonra, çalışma alanına kadar getirdikleri Apple eMate taşınabilir bilgisayarları, dijital kameralarını, video kameralarını kullanarak verileri kaydediyorlar. Daha sonra, Splash laboratuarına döndüklerinde, topladıkları bilgileri kullanarak, dia şovları, multimedya sunular ve videolar hazırlıyorlar. Ayrıca, bilgileri, hazırladıkları Splash web sitesine de aktarıyorlar. Fosil restorasyonunu belgelemek için öğrenciler bir web sitesi geliştirdiler. Balinaların beslenme alışkanlıklarından, göç davranışlarına kadar pek çok bilginin yerleştirildiği site, tamamıyla öğrenciler tarafından hazırlanmış ve yönetiliyor. Ayrıca, Splash aktiviteleri, okulun iki dilde yapılan (İngilizce ve İspanyolca) diğer web sitesinde de yer alıyor. Bu web sitesinde de, Pasifik kıyıları ile ilgili diğer bilgiler, kültürel bilgiler, sanat ürünleri yer alıyor. Ayrıca, sitede Kaliforniya ile ilgili tarih, coğrafya, depremler, yanardağlarla ilgili bilgiler, bütün dünyadan, bu siteye bağlanan öğrencilerle paylaşılıyor. Tabii, bu sitenin İspanyolca olması nedeniyle İspanya, Meksika ve Filipinlerden de çocuklar bu siteye bağlanıyor. Richard Henry Dana İlkokulunda, çocukların, öğrenmesi gereken üç dil var: İngilizce, İspanyolca ve teknoloji dilleri. Okulda, çocukların geleceğine ışık tutacak olan bu üç dil, iyi bir şekilde öğretilirken, bilimsel çalışmalar ve yaparak öğrenmeye de çok önem veriliyor. Çocukların birçoğu, şu anda bilim adamı, deniz biyologu ya da paleontolog olma hayalleri kuruyor. Ve asılında, üç yıl gibi bir süre devam edecek olan balinanın restorasyonunda, çocuklar, kendileri için anlamlı olan bir süre bu heyecanı paylaşıyor ve geleceği düşünüyorlar. 79 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 5. Bilgi Toplumu Olma Sürecinde Türkiye 5.1 Bilgi Toplumu Olma Yolunda Teknolojik Gelişmeler Türkiye’nin sanayileşme sürecinde baktığımızda yarı sanayileşmiş bir toplum olduğu, sanayileşmeyi ithal teknoloji ile bugünkü aşamasına ulaştırdığı ve bilişim teknolojisinin de ithal teknoloji olarak kullanıldığı görülmektedir. Sanayi toplumunda teknoloji üretmek, doğaya, yani fiziksel çevreye egemen olmak demektir. Oysa Türk toplumu, doğaya egemen olma yönünde teknoloji üretmeye yönelmeyip gelişmiş ülkelerden, hazır bulduğu teknolojiyi ithal edip, ondan yaralanmıştır. Teknoloji üretmek, yenilik getirmek demektir. Oysa Türk toplumunda yenilik peşinde, yaratıcılık peşinde koşma ve başarı rekabetine yönelme olmadığını görürüz. Oysa Türkiye’de, ne sanayi toplumunun, ne de bilgi toplumunun teknolojisini kendisi üretmektedir. Bu teknolojik gecikmenin temelinde, bir kültür gecikmesi yatmaktadır. 5.2. Bilgi Toplumu Olma Yolunda Kültürel Gecikme Türk toplumunun teknoloji üretmeyişinin, yani teknolojik gecikmenin temelinde kültürel gecikme(cultural lag) yatmaktadır. Kültürel alan, insanlara geçmiş kuşaktan miras kalan, değer, norm, düşünce biçimleri, dünya görüşü ve davranış kalıplarını kapsar. Teknolojik değişmeden kültürel değişmeye uzanan yolda, ekonomik, sosyal ve politik unsurlar daha hızlı değişirken, İnsanoğlu sahip olduğu kültür normlarından kolay kolay vazgeçemez. İşte bu durum, kültürel gecikmeye neden olur. Ancak toplumsal gelişmede insan, tüm kültür değerlerini aniden değiştirmek zorunda değildir. Bunların içinden, teknolojik değişim girdisi olarak gündeme gelen “düşünce kalıpları ve dünya görüşünün” bir boyutuyla değişimi yeterlidir; bu unsur ayrıca , stratejik bir öneme sahiptir. Türk insanının, dünya görüşü bilimselleştirici bir eğitim ve kültür politikası, bilişim teknolojisinin yeni olanakları ile hızla gerçekleştirilirse, bu alandaki düşüncede bir yenilenme teknoloji üretmedeki temel darboğazımızı hızla kaldıracaktır. Türk toplumunun davranış kalıpları açısından önemli olan ve dünya görüşünü bütünleyen bir noktaya daha değinmekte yarar vardır. Batı uygarlığı, teknoloji ile doğaya egemen olma ve doğayı değiştirme uğraşı içindedir. Bu amaçla sürekli yeni teknolojiler üretmektedir. Göçebelikten gelen Türk insanı ise, doğanın sunduğu nimetlerle yetinmiştir. Buna karşın, örneğin , Arap ve çöl kültüründe insan, doğaya teslim olmuştur. Doğaya teslim olmak yerine, doğanın nimetlerinden yaralanma kültürü bir üst aşamadır. Ancak doğayı değiştirmeye yönelmediği için teknolojiyi üretemez. Doğanın nimetleri ile yetinirken, üretmeye değil, doğanın sunduğu fırsatlardan yararlanmaya yöneliktir. Bu yüzden bizim insanımız var olanı gözlemekle yetinen bir gözlemcidir(empristtir). Gözlem onun için önemlidir. Gördüğünü duyup, hissetmesi önemlidir. Görmediğini de düşünemez ve bu yüzden yaratıcı değildir. Pratik zekası 80 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan üstün, ancak yenilik ve yaratıcılığı sınırlıdır. Örneğin, Türkiye’de girişimciliğin önemli ölçüde tüccarlık düzeyinde kalması, insanların üretmekten çok, ticarete yönelmesi bundandır. Bu nedenle toplumda başarı motivasyonu; çalışma,başarı ve üretime dayanmak yerine; fırsatçılık ve bağımlılığa dayalı ilişkilerde geçerliliğini sürdürmektedir. Bu yüzden Türk toplumu başarı toplumu değil, ancak ilişki toplumu olabilmiştir. Örneğin, partilerdeki kişi egemenliği bu durumun politik alana yansımasıdır. İş yerindeki kişi egemenliği(özel ya da kamu hiç fark etmez), yine söz konusu, değer, norm, davranış ve kültür kalıbının yönetim alanına yansımasıdır. Bilgi toplumunda, insanların ve yenilikçiliği ön palanda olacaktır. Oysa değinilen yapı, bilgi toplumu için uygun olmaktan uzaktır. Bununla birlikte, bilgi toplumunun bilişim teknolojileri toplumu bu yönde kökten etkileyecektir. Ancak bilişim teknolojisinin olanaklarının, bağımlılık ve fırsatçılık yerine, yaratıcılık, üretkenlik, rekabet ve yeniliklere yönelebilmesi için; toplumu yöneten ve yönlendiren kesimlerin, yukarıda değinildiği yönde daha bilim bazlı bir düşünce kalıbına yönlendirmesi için bilinçli politikaların hızla uygulamaya aktarılması gerekli olacaktır. Kültürel alandaki gecikme, düşüncede bir yenileme(koantum sıçraması) ile kırılırken, bilimsel düşünce ile çalışma, rekabet ve başarı motivasyonlarının topluma kazandırılması teknoloji üretmenin yollarını açabilecektir. Bu alanda toplumu, sanayi toplumunda daha büyük ve hızlı etki yaratan teknolojiler ve olanaklar sunmaktadır. Türkiye kültür ve teknolojik gecikmeyi kapatabilmek için, bu yönüyle bilgi toplumuna uyum programı geliştirmeli ve hızla uygulamaya aktarılmalıdır. 5.3. Bilgi Toplumu Olma Yolunda Türkiye’nin Ekonomik Sistemi Türkiye’de de gerek serbest, gerekse sosyalleşmiş bir piyasa ekonomisinin bazı unsurları bulunmaktadır. Bununla birlikte piyasa sisteminin etkinliği sağlayacak rekabet süreci, rekabetçi düşünce rekabetçi mantık ve uygulama yeterli olmaktan çok uzaktır. Gerek piyasa ekonomisinin merkezi ekseni olan rekabetin ve bağımsız insan kişiliğinin yeterli yaygınlıkta olmayışı; gerekse söz konusu noktaların uzantısı olarak yenilikçi ve yaratıcı kişiliğin olmayışı, bilgi toplumu olma yolunda önemli engellerdir. Hata Türkiye’de bağımlı insan ilişkileri içinde, yeteneğin engellenmesi yanında; kişi egemenliği nedeniyle insanı ve yeteneği harcayan bir mekanizma işlenmiştir. Bu yapı bilgi toplumu ile taban tabana zıt bir yapıdadır. Bu nedenle bilgi toplumu olma yolundaki gelişme bu uygun olmayan yapıdan olumsuz olarak etkilenecektir. Her ne kadar bilişim devriminin karşı etkisi bu yapıyı sarsıyorsa da hızla bilgi toplumuna geçebilmek için önemli bir engel oluşturmaktadır. Bu nedenle, yenilikçi ve rekabetçi piyasa ekonomisini olgunlaştırma yönünde, uygun eğitim ve kültür politikaları yanında etkin bir rekabet politikasının hızla uygulamaya aktarılması gereklidir. 81 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 5.4. Bilgi Toplumu Olma Yolunda Türkiye’nin Politik Sistemi Sosyal yapımızdaki, aşiret reisi, bey ve padişah gibi kurumlaşmalar ile Cumhuriyetten sonrada, milli şeflik ve parti başkanlarında gözlenen davranış kalıpları, toplumumuzda kişi egemenliğinin geçerli olduğunu gösterir. Sınıf egemenliği yerine, kişi(veya ailesi) egemenliğinin yol açtığı temel özellikler söz konusudur. Sınıf egemenliği organize bir sistem yaratır. Egemen sınıfın kuralları, toplumsal yapıyı oluşturur. Sınıf egemenliği yerine, kişi ve aile egemenlikleri ile bireysel bağımlılıkların bilgi toplumu açısından avantaj ve avantajsızlıkları söz konusudur. Bilgi toplumunun sınıfsız yapıya doğru yönelmesi, Türk toplumunun geçmişteki sınıfsız yapısı ile yüzeysel olarak çakışmaktadır. Bilgi toplumu ile geçmişteki Türk toplumunun en büyük paralelliği bu noktada yatmaktadır. Sınıf egemenliğine sahip olmayan Osmanlı, aldığı topraklardaki feodal yapıyı kırarken serflere özgürlük getirmiştir. Bu nedenle hızlı bir yayılma göstermiştir. Ancak kendi geleneksel toplum yapısı, teknoloji üretmekten yoksun olduğu için, üstünlüğü geçici olmuştur. Türk toplumunda kişi egemenliği, örgütlü toplum olmayı ve sistematik olmayı engellemekle, hatta kural ve ilkelere dayalı uzun dönemli palan ve düşünce geliştirmeyi önlemektedir. Bu nedenle, bilgi toplumunun örgütlü yapısını yaratacak, kurallara, ilkelere ve sistemlere uyan bir kurumlaşma (kurumsak altyapı) politikası oluşturulması gereklidir. Aksi durumda, kural, ilke, yasa ve sistemden çok, bireysel emirlere; kişilere ve dolayısıyla keyfiliğe dayalı olarak; aşırı uzmanlaşmış ve iş bölümüne gitmiş bilgi toplumunun örgütlenme ve işleyişini gerçekleştiremeyiz. Oysa ki bilgi toplumunun katılımcı demokrasisi ortak çıkar ve değerlere sahip sosyal grupların örgütlü katılımı ile gerçekleştirmektedir. 5.5. Bilgi Toplumu Olma Yolunda Türkiye’de Girişimcilik Türkiye’nin ekonomik yapısının gelişme düzeyi, girişimcilik açısından bireysel, yatırımcı ve manager tipi girişimciliğin yan yana ve bazen de iç içe birlikte var olduğunu gösterir. Türk girişimciliği bugün, ağırlıklı biçimde kişisel girişimcilik ile yatırımcı girişimciliğin özelliklerini taşımaktadır. Ancak Türkiye dıştan ithal edilen teknolojilerin etkisiyle de bilgi toplumu ile karşı karşıya gelmiştir. Ülkemizde insanın yeteneğini geliştirici olmaktan çok, frenleyici ve köreltici bir eğitim sistemi egemendir. Çünkü ülkemizde var olan “kişiye bağımlılık” bireyin yeteneğini açığa çıkarma ve geliştirme şansını azaltmaktadır. Aynı neden. Toplumda bireyi, yeniliğe, başarıya, yaratıcılığa güdülemek yerine; sosyal ilişki geliştirmeye ve bağımlılığa güdülemektir. Böylece toplumumuz, başarıya dayalı rekabet toplumu olmaktan çok, “ilişkiye dayalı”, halk deyimi ile “torpil” ve çıkar ilişkisine dayalı bir yapı sergilemektedir. Yalnızca fırsatçılık ve bağımlı insan tipinin olduğu bir ortamda, ne bilişimci girişimcilik, ne bilgi toplumu, ne de küresel rekabet süreci yaratılabilir. Bu nedenle, Türkiye’de bilişimci girişimciliği geliştirmek için. Bilişim teknolojisinin olanaklarından yararlanarak, yeni bir girişimci tipi yetiştirme yönündeki eğitim ve 82 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan öğretim kadar, bilgi toplumunun ön koşullarını hazırlayıcı diğer sosyo-kültürel politikalara önem vermemiz kaçınılmazdır. Başarı rekabetine yeniliğe ve yaratıcılığa dayalı bir toplumun temel değer ve motiflerini topluma kazandırıcı bir eğitim ve kültür politikası ile topluma başarı yeteneğini teşvik edici kurumsal politikalar gereklidir. Bu politikaları oluşturmadan, bilişimci, girişimci gelişmeden bilgi toplumunu kurmamız zordur. Türkiye teknoloji açığını kapatabilmek için kültürel gecikme ile birlikte bilişimci girişimcilikteki gecikmeyi de birlikte aşmak zorundadır. Ülkeyi, bilgi toplumuna taşımakta, bilişimci girişimcilerin özel bir yeri olacağı unutulmamalıdır. 5.6. Bilgi Toplumu Olma Yolunda Türkiye’nin Kalkınma Stratejisi Ülkemiz bilgi toplumu olmak istiyorsa, bilişim devriminin gerçekleşmesini sağlayıcı bir strateji oluşturup, bu stratejinin uygulanması için yeni programları gün geçirmeden uygulamaya koymalıdır. Gelişmiş ülkeler, milli gelirlerinin %5 -%6 dolayında bir oranını bilişim harcamalarına ayırırken, Türkiye’de binde 5-6 olan bu oran süratle arttırılmalıdır. Ayrıca Türk insanının, ilerleme, yükselme arzusu ve dinamizmini, bilgi toplumunun getirdiği sınırsız olanaklarla birleştirecek ve buluşturacak bir yenileme stratejisi süratle uygulamaya konulmalıdır. Aksi takdirde gelecek kuşaklarla olan sorumluluğumuzu yerine getirmemiş oluruz. Yakın bir gelecekte tümüyle değişecek dünyaya başka türlü ayak uydurmak olanaksızdır. Bu değişim başlamıştır ve hızla evrimleşmektedir. Gecikme kabul etmeyen bu değişimde geri kalmak, bundan böyle az gelişmişliğin en belirgin göstergesi olarak değerlendirilecektir. 5.7. Bilgi Toplumu Olma Yolunda Türkiye’nin Bilim ve Teknoloji Politikası Bilgi toplumuna geçişin temel göstergelerinden birisi; kişi başına bilişim harcamasıdır. 1992 yılı itibariyle bu gösterge ABD ve Japonya gibi ülkelerde 400, İsviçre’de 580, İspanya’da 110 dolar düzeyinde iken; Türkiye’de sadece 10 dolar olarak hesaplanmıştır. Sanayileşmiş ülkeler milli gelirlerinin %3’ünü bilişim harcamasına ayırırken, Türkiye sadece binde 5’ini ayırabilmiştir. Gerçi son yıllarda bilişim sektöründe %30’lara varan büyüme hızları gerçekleşmiştir. Türkiye’de 1992’de 103 bin dolayında olan kişisel bilgisayar satışını 1993’te 150-180 bin düzeyinde gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Ülkemizde halen 116 kişiye bir bilgisayar düşmektedir. Diğer yandan Türkiye iletişim sektöründe, özellikle telekomünikasyonda son 10 yılda hızlı bir atılım gerçekleşmiştir. Buna bağlı olarak özellikle bankalar hızlı bir bilgisayarlaşma yaşamışlardır. Türkiye’nin toplam bilgisayar donanımındaki ilk on sıradaki kuruluşun 9 ’u bankadır. Türkiye’deki toplam bilgisayar donatımı satışlarının %30-35’ini çok kullanıcılı sistemler oluşturmaktadır. Buna karşı Türkiye’de son yılların en canlı pazarı kişisel bilgisayar sektörü olmuştur. 1994’de bu sektördeki satışların 200 bini aşacağı tahmin ediliyordu. Ancak son ekonomik krizin bu satışları olumsuz etkilemesi ve bu yüzden söz konusu ilk tahminlerin aşağı çekilmesi kaçınılmaz olacaktır. 83 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan DPT’nin 1998 yılında yayınlanan “bilim-Araştırma-Teknoloji Ana Planı Özel İhtisas Komisyon Raporu” bilim ve teknolojideki gecikmeleri ayrıntılı olarak ele almaktadır. Bilgi toplumunu dönüşüm tercihinin gerekliliği ve bu amaçla yapılması gerekenler vurgulanmaktadır. Bilişim teknolojilerinin geliştirilmesi, ülkede bilim ve teknoloji planlamasının yapılması; verimlilik, kalite ve rekabetin geliştirilmesi; araştırma kurumlarının geliştirilmesi ile bilim politikası hedeflerinin belirlenmesi esas amaçlar olarak ortaya konmuştur. Türkiye’deki bilim ve teknoloji politikasının yenilenmesi yepyeni bir arayış; yeni bir dünya görüşü, yenilikçi kültür politikaları ve motivasyonlar oluşturarak, daha kapsamlı politikalar içinde konuya yaklaşılmalıdır. Kamunun mevcut araştırma kurumları ile üniversiteler, yeni bir arayış ve yaklaşım içinde; çalışma ve başarıyı ödüllendiren; rekabetçi ve yenilikçi, eğitim, bilim ve kültür politikaları oluşturulmalıdır. Bu politikaları ile bağdaştıran entegre stratejiler belirlenmelidir. Kaynaklar: 1. Erkan ,H (1987), “Sosyo Ekonomik Gelişme”,D.E.Ü.İ.İ.B.F. Yayını,İzmir Erkan ,H (1987-a), “Bölgesel Gelişme Stratejileri ve Türkiye’nin Kalkınma Politikası”, I.Ulusal Bölge Planlama Kongresi, (31 Ağustos-1 Eylül 1987), İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi, İstanbul 2. 3. Erkan, H (1991), “Ekonomi Sosyolojisi”, Alper Matbaası, İzmir 4. Erkan, H (1987-c), “Sosyal Piyasa Ekonomisi”, K. Adeneur Vakfı, İzmir 5. url: http://www.imed.org.tr/koseyazisi/bilgitoplumu.htm 6. url: http://www.tbd.org.tr/bil_der/dir_1999/sayi_72/html/makale_4.html 7. url: http://www.bilkent.edu.tr/kamp/yil4/gelin-latin1.html 8. url: http://members.tripod.com/~bahadirakin/bilgitop.htm 9. Karahan Mehmet, “İnternet Eğitimine Giriş”, (2001), Sf:15-20, Malatya 10. Hüsnü Erkan,”Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelişme”,Türkiye İş Bankası, Kültür Yayınları 11. Bilgi Toplumunda Türkiye: Stratejik Ülke, (1998), (Basın Bildirisi,1999) 12. “Bilgi TeknolojisininYerleştirilmesi”, DPT Özel İhtisas Komisyon Raporu, (1990), Ankara Yayınları 13. Kılıçbay Ahmet, “Politika ve Ekonomi”, (1994), Türkiye İş bankası Yayınları, Ankara 84 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 4. BÖLÜM: EĞİTİMDE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ (Bilgisayar Kullan ımın ın Eğitime Katkıları) 1. Eğitimde Teknolojik Gelişmeler 2. Eğitimde Bilgisayar Kullanımı 3. Eğitimde Bilgisayar Kullanımının Olumlu Olumsuz Etkileri 4. Bilişim Teknolojilerinin Eğitimde Kullanımı 5. Ders Materyali Hazırlamada Bilgisayar Kullanımı 85 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 4.1 EĞİTİMDE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ (Bilgisayar Kullanımının Eğitime Katkıları) 4.1.1 Eğitimde Teknolojik Gelişmeler İnsanların daha çağdaş bir ortamda yaşama beklentisi teknolojideki hızlı gelişmeyi de beraberinde getirmiştir. Bu gelişim süresince kısaca kültürleme ve kültürlenme süreci olarak tanımlanan eğitim lokomotif görevini üstlenmiştir. Eğitim sürecinin bir ürünü olarak da değerlendirilebilecek teknolojik gelişim aynı zamanda eğitim sürecinin de yapısını değiştirmiş, eğitim anlayışına farklı bir bakış açısı getirmiştir. Günümüze kadar gelişerek gelen teknolojik gelişim süreci içerisinde teknoloji, ağırlıklı olarak eğitim amaçlı geliştirilmemiş olmasına karşın, günümüzde bu anlayış yavaş değişim göstermeye başlamıştır. Temelde nasıl öğretelim?sorusuna yanıt arayan Eğitim Teknolojisi disiplininin özellikle ortam boyutu daha çağdaş ve sınırları genişleyen bir boyut kazanmıştır. Bilgi toplumunun oluşumunda temel rolü olan yeni teknolojiler bilgisayar ve haberleşme-iletişim teknolojileri ise hızlı bir şekilde birbirleri ile bütünleşerek tümleşik yapılar oluşturarak, teknolojinin ayrım noktalarının belirlenmesini güçleştirmeye başlamıştır(Demirel ve diğerleri, 1994,s.57) Yeni teknolojilerin eğitim sürecinde yerini alması veya yansımasında Eğitim Teknolojisi disiplini temel ve önemli bir rol üstlenmiştir denilebilir. Çünkü eğitim sürecinin boyutlarının ve aşamalarının sistematik olarak çerçevesinin çizildiği program geliştirme sürecinde eğitimin yürütülmesi basamağını oluşturarak eğitsel hedeflerin kazanılmasını sağlamada görev almaktadır. Temel hedefi eğitimi etkili verimli kılma yanında yeni olanaklar ile seçenekler üretmek olan eğitim teknolojisi “...genelde eğitimi, özelde öğrenme durumuna egemen olabilmek için ilgili bilgi ve becerilerin işe koşulmasıyla öğrenme yada eğitim süreçlerinin işlevsel olarak yapısallaştırılması...”(Alkan,1995,s.17)şeklide tanımlanmaktadır. Burada dikkat edilmesi veya üzerinde durulması gereken nokta, eğitim teknolojisinin kuram ve uygulama bütünlüğü içerisinde öğretme-öğrenme süreciyle ilgili sorunlara sistematik biçimde yaklaşarak, tanımda belirtilen işlevsel biçimde yapılaştırmayı gerçekleştirmeye çalışmış olmasıdır. Günümüzde eğitim teknolojisi alanında, işlevini yerine getirmeye yönelik gelişmeler, yeni teknolojik sistemler,öğretme-öğrenme süreçleri, eğitim orytamları, öğretimi programlama ve insan gücü alanların olmak üzere beş ana kategoride toplanabilir(Alkan,1987, s.124, Şimşek, 1995 , s.2). Bu kategorilendirme içerisinde yeni teknolojik sistemlere bakıldığında, bu sistemlerin televizyondan uyduya ve bilgisayara kadar çok çeşitli boyutlarda insan yaşamına girdiği görülür. Bu sistemler içerisinde bilgisayar teknolojisi, günümüzde diğer sistemlerin yanında bilginin iletimindeki hızı ve çok yönlü işlevselliği nedeniyle günümüzün vazgeçilemez teknolojisi olmuştur. Temelde bilgisayarların yapısına entegre edilerek oluşturulan yeni ve farklı işlevsel boyutları olan bilgi teknolojileri (Video disk gösterici, Modem, Kamera ve daha sayılabilecek birçok ek donanımlar ile çok yönlü kullanıma olanak sağlaması yanında, ağ sistemlerine bağlanabilmesi) dünya ülkelerini biri birlerine yakınlaştırmıştır (Göktaş,1996, s.5). 86 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Bilgi teknolojilerinin belirtilen ve benzeri fonksiyonları dikkate alındığında, söz konusu teknolojilerin bulunduğu noktanın ve buna verilen önemin haklılığı ortaya konulmuş olur. Becker’de eğitimde bilgisayarlaşma için dört temel rasyonalite tanımlanmaktadır. Birincisi, kültürel perspektif açısından bakarak yarının bilgisayar okur-yazar toplumlarına katılabilmek için temel ihtiyaç olarak gösterilmesidir. İkincisi,gelecekte yüksek eğitim ve sonraki kariyerde başarı sağlayabilmek için ön gereklidir. Üçüncüsü, bilgisayar uygulamalarının bütünleştirerek eğitimde verimliliği sağlamaktır. Dördüncü rasyonalite ise, programlama veya gerçek bilgisayar programları kullanmanın akli yetenekleri geliştirdiği inancı yönündeki düşüncedir (Cavalier and Reeves,1993, ss. 7-11). Günümüzün çağdaş teknolojilerini oluşturan yeni bilgi teknolojilerinin, her ne kadar eğitim sürecindeki önemi ve işlevi büyükse de “...eğitime anlam ve ruh veren, onu işlevsel, etkili ve verimli kılan temel unsur öğretmendir” (Alkan ve Hacıoğlu, 1995, s. 15). Çünkü, yapılan çeşitli değerlendirmeler, teknolojinin sunmuş olduğu olanakların eğitim sürecinde etkili ve işlevsel olarak işe koşulmasının yetişmiş insan gücüne bağlı olduğu sonucunu ortaya koymaktadır (Hızal, 1993, ss. 147-160). Burada öğretmen, bilgi teknolojilerini yönetecek ve öğrenciyle bilgi teknolojileri arasındaki bağlantıyı gerçekleştirecek önemli bir işleve sahiptir. Öğretmenlerin, gerek programlara aktif katılımlarını ve gerekse okullarda aktif hale getirilmeye çalışılan bilgi teknolojilerinin disiplinlerin öğretiminde aktif kullanımlarını sağlamak için öncelikle öğretmenlerin bilgi teknolojilerine karşı olan yaklaşımlarının ve değişen öğretmen profilinin değişik boyutlarıyla ortaya konulması gerekmektedir. Bu doğrultuda çeşitli araştırmalar yapılmıştır, ancak araştırmaların bütün olarak incelenip ulaşılan sonuçların değerlendirilerek eğitimde yeni teknolojilere karşı olan öğretmen yaklaşımlarının ve profilinin ortaya konulması, eğitimde yeni teknolojilerin daha verimli ve aktif kullanımı için gerekli yapılanmaların sağlanması açısından önem ve gereklilik göstermektedir. Belirtilen sorunlardan hareketle araştırmanın temel problem cümlesini “Eğitimde yeni teknolojilerin özellikleri ve öğretmenlerin yeni teknolojilere karşı olan yaklaşımları nasıldır?” sorusu oluşturmaktadır. Bu araştırmada, eğitimde kullanılan yeni teknolojilerin eğitsel özelliklerini ve öğretmenlerin bu teknolojilere karşı olan yaklaşımlarını genel olarak ortaya koymak genel amacından hareketle aşağıdaki sorulara yanıt aranacaktır: 1. Eğitimde yaygın olarak kullanılan yeni teknolojiler ve bunların eğitsel özellikleri nelerdir? 2. Öğretmenlerin eğitimde yaygın olarak kullanılan yeni teknolojilere karşı yaklaşımları nasıldır? 1.1. Eğitimde Yeni Teknolojiler ve Eğitsel Özellikleri Eğitimde yaygın olarak kullanılan ve gittikçe de yaygınlaşmaya başlayan yeni teknolojiler çerçevesi içerisinde Televizyon, Video, Bilgisayar, Etkileşimli Video, İnternet, E-Mail gibi teknolojileri sayabiliriz. 87 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Belirtilen teknolojiler değişik özellikleri dikkate alınarak değişik alan uzmanları tarafından sınıflandırılmakla beraber bu sınıflandırmalardan Şimşek(1995)’in Lee ve Barta (1994)’dan aktardığı biçimiyle yalın teknolojiler ve tümleşik teknolojiler araştırmanın amacına uygunluğu nedeniyle dikkate alınmıştır. Burada yalın teknolojiler kapsamında bilgisayar, video ve televizyon yer almaktadır. Tümleşik teknolojileri ise etkileşimsel video, bilgisayar ağı, veri bankası, robot, etkileşimsel televizyon, uydu televizyon, çoklu ortam ve telekonferans (Şimşek, 1995, s.89) sistemleri yer almaktadır. Bu teknolojilerden eğitimde yaygın olarak kullanılmaya başlayan teknoloji örnekleri kısaca tanıtılarak eğitsel özellikleri tanıtılmıştır. 1.1.1. Televizyon Teknolojik gelişim sürecinin ivme kazanmasında belki de temel kabul edebileceğimiz TV dünyasının hatta evrenin sınıf ortamına taşınmasında etkili olmakla birlikte ev ve iş yerlerinin hatta ulaşım araçlarının da eğitim amaçlı bir sınıf ortamına dönüştürülmesine öncü olmuştur denilebilir. Açık üniversite, açık lise, tele-üniversite gibi uygulamalarla geniş kitlelere eğitim Şekil.1 olanağı sunmaktadır. TV’ nin eğitsel amaçlı kullanımıyla birlikte; • Öğretmenin yeni bilgilerden haberdar olması, • Temel eğitimin çözümünde seçenek olması, • Eğitsel mekanlardan tasarruf sağlama, • Eğitim hizmetlerinde maliyeti düşürme, • Eğitim hizmetlerinde niteliği yükseltme (Alkan, 1995) gibi temel işlevleri yerine getirerek eğitsel sürece katkı sağlamaktadır. TV’ ni bu eğitsel katkılarına karşılık her ne kadar tüm sınıf ortamlarına koyma açısından maliyetin yüksek olması programa müdahale olanağı tanımaması gibi olumsuz yönleri olsa da özellikle öğretmenlerin kendilerini yenilemeleri ve gelişmeleri izleyerek çağdaş bir bakış açısına sahip olmalarında önemli bir görev aldığı gerçektir, denilebilir. 1.1.2. Bilgisayar Bilgi teknolojilerinin her gün biraz daha gelişip yaygınlaşmalarında önemli yeri olan bilgisayarlar, birçok yeni bilgi teknolojisinin oluşumunda ana öğe olmaktadır. Çeşitli ek donanım bağlanmasına açık olan bilgisayarlar bu sayede çok amaçlı işlevselliğini sürdürmektedir. Şekil.2 88 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Eğitim sürecine damgasını vuran ve yaygınlaştırılması konusunda büyük projeler ve çalışmalara girişilen bilgisayarlar özellikle etkili eğitsel yazılımların hazırlanmasıyla öğretme-öğrenme sürecine önemli katkılar sağladığı, yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda ortaya konulmuştur. Her ne kadar bilgisayarların eğitsel ortamlarda yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar ve gerekli öğretmen eğitimi konusunda nitelik ve nicelik olarak tartışmalar ve eleştiriler söz konusu ise de, bilgisayarlaşma sürecinin eğitsel ortamlarda yerini alma süreci hızla devam etmektedir. Çünkü mevcut araştırmalarda incelendiğinde bilgisayarların; • Öğrencinin kendi öğrenme hızına göre öğrenmesine olanak tanıması, • Diğer eğitsel ortamlara nazaran daha kalıcı yaşantılar kazandırması, • Yazılımlar aracılı ile öğrenilen konuya özgü resim, animasyon, hareketli gerçek görüntü filmleri vb. olanakları sunarak öğrenmeyi daha kısa ve etkili biçimde gerçekleştirme, • Gerek öğrencinin kendisini ve gerekse öğretmenin öğrencinin öğrenme düzeyini takip olanağı tanıması, gibi olanakların sunduğu söylenebilir. Ancak hemen belirtelim ki bilgisayar teknolojisinin hızlı gelişimi yeni oluşturulan yazılımların eski teknolojiler tarafından desteklenmeyerek yeni teknolojileri gerektirmesi maliyetin artmasına eğitim sürecinde sürekli ve etkili kullanımını sınırlayabilmektedir. Diğer taraftan eğitsel yazılım hazırlanması konusunda uzman eleman yetersizliği ve yazılım şirketlerinin eğitsel yazılım standartları olmasına karşın bunları dikkate almadan yalnızca bilgisayar uzmanlarına dayalı olarak yazılım hazırlamaya çalışmalı, piyasada niteliksiz ve eğitsel özellikleri konusunda yetersizlikleri olan yazılımların oluşmasına neden olmaktadır. 1.1.2. Etkileşimli Video Bilgisayar ve video disk göstericisinin bir araya getirilmesi ile oluşturulan yeni bir teknolojidir. Video diskteki görüntüyü ekrana taşıyarak klavye ve mause ile programa müdahale olanağı tanır. Ayrıca mikrofon ve video kamera aracılı ile bireysel çalışmaların oluşturulmasına ve etkileşimin sağlanmasına olanak tanıması bu teknolojinin eğitsel ortamlarda önemini gün geçtikçe arttırmaktadır. Özellikle öğretimin bireyselleşmesinde katkı sağlayan bu teknolojinin eğitsel katkılarını Körnes (1991) aşağıdaki gibi sıralanmaktadır. • Bireyin kendi öğrenme hızına göre öğrenmesine olanak tanır, • Verilen eğitim kalitesi her zaman ve her yerde aynıdır, • İyi hazırlanmış eğitsel yazılımlarında bireyler, kendi öğrenmelerinde aktif yer alabilirler, • Eğitilenler konuyu istediği zaman aynı şekilde tekrarlama olanağına sahiptir, 89 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan • Hareket, ses, resim, müzik, grafik gibi olanaklar konunun özelliği doğrultusunda verilebilir, • Öğretmenlerin, öğrencilerin öğrenmelerini takip etmelerine olanak tanır, Bilgi yanında beceri ve davranış kazandırma olanağı tanır (ss. 121-126). Belirtilen eğitsel yararlar yanında kaliteli bir yazılım hazırlamadaki yetersizlikler her ne kadar maliyetlerde düşme olsa da yine de sistemin eğitsel ortamlarda yoğun olarak kullanılması için yüksek maliyete sahip olması bu teknolojinin istenilen düzeyde ve eğitsel amaçlar doğrultusunda kullanılmasına engel oluşturmaktadır. 1.1.4. İnternet İnternet çok sayıda bilgisayarın birbirine bağlı olduğu büyük bir bilgisayar ağı olarak tanımlanabilir. Günümüzde çok amaçlı olarak her yerde ve düzeyde kullanılan internet özellikle eğitim açısından hızla yaygınlaşmakla beraber sunduğu olanaklarla da vazgeçilemez teknoloji haline gelmiştir denilebilir. İnternet ile yalnızca bölgesel düzeyde değil, dünya ile bütünleşmek ve dünyanın hemen her yerindeki (Ağa bağlı olması halinde) bilgi, kurum ve kuruluşlara hatta kişilere ve bunların özel çalışmalarına ulaşmak mümkündür. Dolayısıyla konu eğitsel olarak ele alındığında; • Öğretmen ve öğrencilerin araştırmalarında geniş olanaklar sunması, • Eğitim kademesinde rolü olan herkesin kendini yenilemesine olanak tanıması, • Dünyanın değişik yerlerindeki meslektaşları ile veya ilgi alanlarıyla ilgili kişi, kurum ve kuruluşlarla iletişim olanaklarına sahip olmaları, • Gelişmeleri anında ve hızlı şekilde takip edebilmeleri, • Değişik bilgelerde gerçekleşen konferanslara aktif ve görüntülü olarak katılabilmeleri, • Uzaktan eğitim olanaklarına sahip olmaları, • Özellikle kendi WEB sayfalarına hazırlamada teknolojinin getirdiği kolaylıklar ile yaratıcılığı ve paylaşımcılığı arttırması, • E-mail aracılıyla anında posta ve dosya transferine olanak tanıması, • Cep telefonlarına mesaj gönderme olanağı tanıması, Başta olmak üzere daha sıralanabilecek birçok olanak sunmaktadır. Ancak tüm bu avantajları yanında ağ sistemindeki yetersizlikler, teknolojinin hızlı gelişimi ile beraber mevcut teknolojinin belirli sınırlılıklar doğurmasıyla teknolojiyi belirli aralıklarla yenileme gereği, internet kullanımı karşılığındaki ücretleri (her ne kadar düşük tutulmaya çalışılsa da) getirdiği mali yük ve alt yapı gereği internet ‘in kullanım olanaklarını da sınırladığı söylenebilir. Görüldüğü üzere bilgi teknolojileri çeşitli sınırlılıklarına rağmen sağladığı geniş olanaklar sayesinde eğitimde önemli ve haklı bir yer edinmiştir. Her ne kadar eğitsel amaçlı olarak istenilen düzeyde bir yaygınlık sağlanamamışsa da, bu yöndeki çalışmalar umut vericidir. Öğretmenlerin eğitimde kullanılan yeni teknolojilere karşı olan yaklaşımları 90 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Öğretme-öğrenme sürecinde önemli rol oynayan öğretmenlerin yeni teknolojilere karşı sergiledikleri yaklaşım mutlak surette eğitsel ortamlara yansıyacağı düşüncesinden hareketle çeşitli bilimsel düzeyde araştırmalar yapılmıştır. Araştırmanın bu bölümde yapılan bir çok araştırma sonuçlarına yer verilmiş ve bu sonuçlar genel olarak değerlendirilmiştir. Hızal (1989) tarafından yapılan araştırmada öğretmenler, bilgisayar destekli eğitimin başlamasını istemektedirler. Ayrıca, bilgisayar destekli öğretim uygulamalarının yaygınlaştırılması yönünde görüş belirtmişlerdir. Aynı araştırmada, öğretmenlerin beşte dördünden fazlasının bilgisayar sahibi olmak istediklerini belirtmeleri bilgisayar karşı ve dolayısıyla yeni teknolojiye karşı olan açıklığın veya olumlu yaklaşımın bir göstergesi olarak düşünülebilir. Diğer taraftan Evans (1995) tarafından yapılan bir araştırmada sınıf öğretmeni ve yöneticilerin formatör öğretmenlerin çalışmalarını destek oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Bu durum yeni teknolojilerin yaygınlaştırılmasında ve etkili kullanılmasında öğretmenlerin özveri içerisinde çalıştıklarının bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Yapılan araştırmalar genel hatlarıyla incelendiğinde, yeni teknolojiler kapsamında yer alan bilgisayar teknolojisinin çevresinde yoğunlaştığı görülmektedir. Bunun nedeni, bilgisayar diğer bilgi teknolojilerin oluşumunda ana öğe olmasından kaynaklanmaktadır. Çünkü gerek etkileşimli video ve gerekse ağ sistemlerinin oluşturulabilmesi için gerekli olan ana öğe bilgisayardır. Diğer sistemleri oluşturmak için ek donanıma ihtiyaç vardır ve beraberinde maliyeti de getirmektedir. Dolayısıyla bilgisayar dışındaki bilgi teknolojileri eğitim ortamlarına yeni, yeni girmeye başlamış olup daha az sayıda görülmektedir. Gerçi son zamanlarda donanım maliyetlerinin düşmesi bu sayının artmasında etkili olmakla beraber gerekli ve istenen nitelikte yazılım üretilmemesi ve teknolojideki hızlı değişim araştırmaların ağırlıklı olarak ve eğitim ortamlarına ilk giren bilgi teknolojisi olarak bilgisayarlar üzerinde yoğunlaşmasına neden olmuştur. Diğer taraftan internet ‘in yaygın kullanımına rağmen getirdikleri ek maliyet ve donanım, bu teknolojinin eğitim ortamlarında yerini almasına engel teşkil etmiş ve konuyla ilgili araştırmaların yapılmasını olumsuz yönde etkilemiştir , denilebilir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen mevcut araştırmalar öğretmenlerin yeni teknolojiye karşı olumlu yaklaşım sergiledikleri bu yöndeki çalışmaları ve çabaları destekledikleri söylenebilir. Bu durum ise eğitim geleceği açısından sevindiricidir. Özellikle genç öğretmenlerin bilgi teknolojilerine karşı daha olumlu yaklaşım sergilemeleri bu öğretmenlerin yeni teknolojileri eğitsel ortamlarda daha aktif kullanabilecekleri yönünde olumlu bir profil çizeceklerinin göstergesi olarak düşünülebilir. Mevcut yapıdaki olumlu yaklaşıma karşı, sergilenen teknoloji korkusu gerek öğretmenlerin ve gerekse teknolojinin aktif kullanımını olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle sosyo-ekonomik düzeyi yüksek öğrencilerin bilgi teknolojilerinin tüm olanaklarından aktif olarak evlerinde de yararlanabilmeleri sonucunda, teknoloji konusunda birçok öğretmenden bir adım önde olması, öğretmenlerin teknolojiden uzaklaşmasında bir etken olmuştur denilebilir. Diğer taraftan, her ne kadar bilgi teknolojilerinin yer aldığı eğitsel ortamların iletişimi 91 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan artırdığı yönünde bulgular olsa da geleneksel yapıdan kaynaklanan “öğretmen her şeyi bilir” mantığının henüz aşılamamış olması ve teknolojideki baş döndürücü hız öğretmenlerin bir noktadan sonra teknolojiyi takip edememelerine neden olduğu, düşünülebilir. Görülen o ki, öğretmen artık öğrenciyi zorlayan değil yer, yer öğrenci karşısında zorlanan, kendini daha çok ve hızlı şekilde yenilemesi gereken bir yapı içerisindedir. Öğretmen-öğrenci iletişimi boyutunda ve öğretme-öğrenme ortamında öğretmen etken, öğrenci edilgen durumdan öte karşılıklı etkileşimin ve öğretmenin kılavuzluk ettiği bir yapıya doğru gelişimin söz konusu olduğu, ayrıca öğretmenin daha çağdaş bir profil sergilediği veya çaba gösterdiği, daha doğrusu göstermek durumunda olduğu söylenebilir. Ulaşılan bu sonuçlardan hareketle eğitimde yeni teknolojilerin aktif olarak kullanılabilmesi için; Öğretmenlerin hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimleri sırasında çağın en iyi teknolojileriyle donatılmış ortamlarının sağlanılması ve bunun gelişimler doğrultusunda sürekli değişkenlik göstermesi gerekmektedir. Eğitimde yeni teknolojileri eğitsel amaçlı kullanılabilmesi için gerekli yazılımların uzmanlar tarafından hazırlanarak öğretme-öğrenme ortamlarına kazandırılması gerekmektedir. 1.2 . Türkiye’de Eğitim Teknolojisinin Görünümü Türkiye’de eğitim teknolojisiyle ilgili çalışmaların başlangıcının Cumhuriyetin ilk yılları olmasına karşılık, eğitim teknolojisinin gelişiminin yavaş ve güç olduğu söylenebilir. Eğitim teknolojiyle ilgili çalışmalar 1980‘ li yıllara dek büyük ölçüde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından planlanıp gerçekleştirilmiştir. 1789 sayılı milli eğitim temel kanunu ile altıncı ve yedinci beş yıllık kalkınma planlarında her tür ve düzeydeki okullarda eğitimde niteliğin verimliğin arttırılması için eğitim teknolojisinin olanaklarından yararlanması gereği vurgulanmıştır. İlköğretim ve orta öğretim kurumlarına yeni bilgi teknolojilerinin girmesi bilgisayar destekli eğitim projesi ile 1984 yılında olmuştur. Bu proje kapsamında ilköğretim ve orta öğretim okullarının bilgisayar donanımı sağlanmış ve bilgisayar kullanımı konusunda öğretmenlere dönük hizmet içi eğitim programları düzenleştirilmiştir. Ayrıca, çeşitli dersler için öğretim yazıları geliştirilmiştir. Orta öğretim kurumlarında 1991 yılında 8000 dolayında bilgisayar, ilköğretim okullarında da 1998 yılında 2000 dolayında bilgisayar bulunmaktadır. Bunların yanı sıra, cd - rom üretimi çalışmaları başlamıştır. Üniversiteler eğitim teknolojisiyle ilgili araştırmaların yapıldığı, yayınların yapıldığı hizmet içi eğitim programların uygulandığı ve bilgi teknolojilerin en çok kullanıldığı eğitim kurumlarıdır. Üniversiteler internet’ e bağlanarak öğretim elemanları ile öğrenciler bilgisayar ağından yararlanmaya başlamışlardır. İnternet aracılığı ile üniversiteler değişik eğitim çalışmalarında bulunmaktadırlar. Örgün eğitim kurumları dışında çeşitli kuruluşlarda ülkemizde teknoloji kullanımına yaygınlaştırmak amacıyla etkinlikler bulunmaktadır. Bunlardan birisi Bilimsel ve Teknik Araştırma Vakfı dır. Bu vakıf, bilgisayar okuryazarlığı ve internetten yararlanma konularında eğitim programları düzenlemektedir. Ülkemizde son yıllarda ulusal bilgi alt yapısını oluşturmaya yönelik çalışmalara önem verilmektedir. Devlet Planlama Teşkilatı nca hazırlanan kalkınma planları ile Türkiye Bilim ve Araştırma 92 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan kurumunun uzun dönemli araştırma planlarında bunu görmek olanaklıdır. Bununla ilgili olarak birçok üniversite Türk Üniversite ve Araştırma Kurumları ağı (TÜVAKA) ile BİTNET’ e bağlanmış ve öteki ülkelerden veri elde etme olanağına sahip olmuşlardır. Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (ULAKBİM) de üniversitelere ve araştırma kurumlarına bilgi ve belge sağlayan önemli bir kuruluştur. 4.1.2 Eğitimde Bilgisayar Kullanımı Günümüzde, dünyadaki ülkelerin çoğu eğitim sistemlerinde önemli yenilemeler yapmaya çalışıyor. Bu yenilemelerde de en büyük rolü bilgisayarlara veriyorlar. Eğitim sisteminde yenilemelere gidilen ülkemizde de bilgisayarların eğitimde kullanılmasından sıkça edilmeye başlandı. Bu aşamada en önemli konu ise bilgisayarları eğitimde nasıl kullanacağımızla ilgili ilkeleri belirlemek. Bilgisayar eğitim programlarının özünü mü oluşturacak, yoksa tamamlayıcısı mı olacak?İşte bu soruya bir yanıt bulmak gerekiyor. Bu aşamada bilgisayarların okula hangi amaçla sokulduğunun sorgulanması gerekiyor. Çok yüksek maliyetlerle alınan bilgisayarların okulda bir yerlerde tozlandığı, kullanılmadığı görülebilir. Bu, bilgisayarın öğretim amacıyla nasıl kullanılabileceği hakkında çok fazla bilgi sahibi olmayan öğretmenlerin ve yöneticilerin tutumundan kaynaklanan bir durumdur. Bu gibi tutumlar, bilgisayarların okulda yalnızca bilgisayar okur yazarlığı amacıyla kullanılmasına yol açar. Bu açılardan bilgisayarların okuldaki işlevini ayrıntılı bir biçimde sorgulanması gerekir.”haydi okulumuzu bilgisayarlarla donatalım”gibi bir yaklaşım sonucunda okula alınan çok sayıda bilgisayarın öğretim/öğrenme sürecine katkısını hangi yönde olacağını kestirmek güç değil. Günümüzde pek çok ülke eğitim sistemini bilgisayarlarla destekleme yönünde çalışmalar yapıyor. ABD de bilgisayarları eğitime sokma konusunda öncü ülkelerden biri bu nedenle ABD’ nin deneyimleri bilgisayarın eğitime girmesi aşamalarını, bu aşamalar sırasında yapılabilecek yanlışları ve yaşanacak sorunları tarihsel bir sıralama ile gösterebiliyor. California Üniversitesi’nden Alfred Bork teknolojinin ABD’nin eğitim sisteminde kullanılması ile ilgili aşamaları bu bakış açısıyla gözden geçirmiş. Alfred Bork’a göre,başlangıçta okullar, bilgisayarların okula girmesi ile çok harika işler yapabileceği düşüncesi ile çok sayıda donanım alıyorlar. Ancak bilgisayarları, etkili kullanmanın yollarını kimsenin bilmemesi nedeni ile, teknoloji ile başa çıkmaya (!)çalışırken eğitim ikinci plana düşmüş oluyor. Bu noktada “eğitimde sınırlı bir etkinlikle kullanılacaksa bilgisayar almanın gereği var mı? Sorusunu sormak gerekiyor. Donanımlar alındıktan sonra “herkesin gelecekte program yazması gerekebilir”,Bir kimse ancak, program yazarsa bilgisayarları anlayabilir.”Ya da “program yazmak sorun çözme becerilerini arttırıyor.”Gibi düşüncelerle öğrencilere program yazmak öğretiliyor. Öğrencilere program yazmayı öğretip öğretmemenin ne yarar getireceği de bu konunun dikkatle geçirilmesi gereken yönlerden biri. 2.1. Bilgisayarın Tanımı Bilgisayar, bilgisayar programcıları tarafından yazılmış komutların kontrolü altında işlem yapmak sureti ile verileri alıp daha sonraki kullanım için saklayabilen ve 93 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan insanlar tarafından müdahaleye gerek kalmadan veriler üzerinde aritmetik ve mantık işlemleri icra edebilen elektronik bir cihazdır. İnsan emeği ile sonuçlandırılması çok uzun zaman alan kimi karmaşık soruları, veriler ışığında çok kısa zamanda çözebilir. Dijital bilgisayarlar dijital işlemlere uyarlanmışken analog bilgisayarlar fiziksel nicelikleri ölçer. Hem ölçen hem de hesap yapan bilgisayarlarda vardır,bunlarda melez bilgisayarlardır. 2.2. Karatahtadan Bilgisayara Bundan 142 yıl önce, eğitimde kullanılması düşünülen yeni bir teknoloji tanıtılırken şu ifadeler kullanılıyordu: Bu araç, göze ve kulağa seslenir. Bunun için dikkati toplama alışkanlığını doğal yoldan geliştirir. Öğrenci, verilmek isteneni anlamadığı zaman, öğretmene konuyu genişleterek anlatma ve daha anlaşılır hale getirme olanağı yaratabilir. Sözü edilen araç ne televizyon ne de bilgisayar. Bildiğimiz karatahtadan başka bir şey değil. Karatahta, günümüzde de sınıfta etkin bir biçimde kullanılıyor. Oysa 1855’ de öğretmenlere ilk tanıtıldığı sıralarda pek de kabul görmemişti. Kabul görmeyişinin nedeni, öğretmenlerin bu yeni teknolojiden korkması yada onu kullanmayı bilmemesinden kaynaklanmıyordu. Bu teknoloji 19. y.y. daki okul ve sınıf yapısına uygun değildi. Çünkü, o dönemde karma yaş uygulaması vardı ve sınıftaki 5-17 yaş arasındaki çocuklar birlikte eğitim görüyordu. Öğretmen, bu çocuklara küçük gruplar halinde ilgileniyordu. 20.yy. da öğrenciler yaşlara göre ayrılmış sınıflarda eğitim görmeye başladığında, karatahtada yaşamımızdaki yerini aldı. Karatahta örneğinde olduğu gibi yeni bir teknolojinin uygulanmaya başlanması yada önceden varolan bir teknolojinin yeni bir alanda uygulanmaya başlanması sırasında bu tür sorunların yaşanması söz konusu olabiliyor. Bazen yukarıdaki durumda olduğu gibi teknolojinin kabul edilmesi güç oluyor, bazen teknoloji kullanılmaktan korkuluyor, bazen de kabul edilse bile teknoloji hakkında yeterince bilgi sahibi olunmamasından ötürü etkili bir biçimde kullanılamıyor. İşte, bilgisayarların eğitimde kullanılmasının gündemde olduğu bu günlerde bilgisayarları da bu tip sorunlar bekliyor. Bilgisayarlar iş dünyasında ve sanayide etkili bir biçimde kullanıyor. Bu kullanım nerede ise bir devrim niteliğini taşıyor. Günümüzde ise bilgisayarların eğitimdeki yenilenme hareketlerinde önemli bir rol üstleneceği düşünülüyor. Ancak, her yenilenme hareketinin gerektirdiği gibi öncelikle bakış açılarında bir yenilenme, bir değişme gerekiyor. Bilgisayarların eğitimde kullanımından ne anlaşıldığı bu noktada önem kazanıyor; günümüzdeki tartışmalar da en çok bu konuda yoğunlaşıyor. Bilgisayarlar eğitimde nasıl kullanılmalı? Bu konuda, eğitim uzmanlarının önemli uyarıları var. Öncelikle bilgisayarın, yalnızca bir araç olduğunun ve kullanıcının bilgiyi aldığı, depoladığı,değiştirdiği,üzerinde işlem yaptığı, yarattığı ya da yayımladığı bir ortam olduğunun unutulmaması gerekiyor. Bilgisayarların ancak bu bakış açısıyla yola çıkıldığında, öğretme/öğrenme uygulamalarında yararlanabilecek bir araç olduğuna inanılıyor. Bu konunun en önemli yönlerinden biridir. Ayrıca pek çok eğitimci bilgisayarın eğitime plansız olarak girmesinin yarardan çok zarar getireceğine inanıyor. Richard G.Forcier, bilgisayar yazılımlarının okul yönetiminde, öğretiminde/öğrenmede ve eğitim araştırmalarında kullanılabileceğini öne sürüyor. 94 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Okul yönetiminde, veri işleme ve bilgi düzeltme işlevlerini kullanarak, bütçe,envanter, öğrenci kayıtları, iletişim kütüphanenin kitap dağıtımı ve halka açık kütüphane katalogu düzenleme amaçlarıyla bilgisayar kullanılabiliyor. Günümüzde okullarda en çok kabul gören ve ev yaygın biçimde yapılan uygulama budur. Öğretim ve öğrenme konusunda, öğretmen odaklı öğretim ve öğrenci odaklı öğrenme amaçlarıyla bilgisayar kullanımı gerçekleştirilebiliyor. Öğretmen odaklı öğretim yönteminde bilgisayar, bilgisayar okuryazarlığı kazandırma,bilgisayar destekli öğretim, soru bankası oluşturma ve sınav hazırlama ile öğretim materyalin planlanması amaçlarıyla kullanılabiliyor. Bilgisayar okuryazarlığı, bilgisayarın yaptığı işleri farkında olma ve işlevsel olarak kullanma şeklinde tanımlanıyor. Bilgisayar destekli öğretim, öğrenme kurumlarına uygun biçimde uygulanıyor. Ayrıca alıştırma ve uygulamalar, yeni öğrenilen kavramların uygulanmasına ve önceden öğrenilmiş olanların pekiştirilmesine kolaylık sağlıyor. Bir öğrenciye bir öğretmenin ders vermesine benzer biçimde hazırlanmış yazılımlar ise, öğrenci kavramlarla ilk kez karşılaşacağında bile kullanılabiliyor. 2.3. Öğretimde Bilgisayarlar Nasıl Kullanılabilir? Öğretimde bilgisayarların nasıl kullanılabileceği konusundaki bu kısa özette, öğretimde bilgisayarların kullanımındaki çeşitli yöntemler üzerinde duracağız. Bu yöntemlerin her biri, geçmişte çeşitli başarılar kazanmıştır ve eğer doğru biçimde uygulanırsa, gelecekte daha başarılı biçimde uygulanabilir. Bilgisayarlar gelişi güzel kullanıldığında, belli bir konunun öğrenimi açısından destekleyici, yardımcı olmayabilirler. Bu konulara değinmemizin nedeni, geleneksel bazı öğretim yöntemlerinin haksız yere hor görülmesi ve yeni yaklaşımlar konusunda aşırı istek gösterilmesi olgusudur. Bilgisayarların öğretimde kullanılabileceği çeşitli tollar vardır. Bu yöntemleri beş ana başlık altında toplayabiliriz: öğrenme ve uygulama, veri üretme, benzetim, oyun, bilgisayarın araç olarak kullanılması. 2.3.1. Öğrenme ve Uygulama Bilgisayara dayalı öğretim yöntemleri arasında, ilk önce kullanılanlardan birisidir.bu yöntem, özellikle bilgisayarların özel yeteneklerinin uygulamasını görmek isteyenlerce verilmesine rağmen, bazı temel beceri ve bilgilerin öğretilmesinde yararlı olabilir. Belli alanlarda anlama ve öğrenme süreci, kişinin öncelikle bazı bilgi ve beceri kazanarak otomatik hale getirmesini gerektirir. Bu nitelikteki bilgi ve beceri kazanarak, otomatik hale getirmesini gerektirir. Bu nitelikteki bilgi ve becerilerin kazanılmasında öğrenmede becerilerin kazanılmasında, öğrenme ve uygulama ideal bir yöntemdir. 2.3.2. Veri Üretimi Antropolojiden sosyolojiye, siyaset bilimine, istatistiğe, hatta fiziğe değin pek çok alanda, öğrencilerin süreçleri ve içerdikleri kavramları daha iyi anlamaları için verileri analiz edebilmeleri istenir. Örneğin, sosyolojik araştırma yöntemleri öğretilirken öğrencilerin temel kavramlar konusundaki bilgilerini verilerini analiz ederek ve yorumlayarak test etmesi istenir. Geleneksel olarak bu iş, kitaplarda yer 95 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan alan, göreli olarak çok küçük çaplı veri setleri ile yapılır. Bilgisayarların kullanımı, öğrencinin daha geniş bir veri setiyle çalışmasına olanak sağlar. 2.3.3. Benzetim Benzetim pek çok açıdan veri üretimine benzer. Veri üretiminde, bilgisayarın sadece sınırlı bir örnek sağlamaya yaradığı kullanıcılar tarafından açıkca bilinir. Verilerin gerçeklere uygunluğu beklenmez, bilgisayarlar verilerin doğruluğunun araştırıldığı bir veri arşivi veya veri bankası olarak görev yaparlar. Benzetimde ise, öğrenci sonuca ulaşabilmek amacıyla bilgisayarla diyaloga girmektedir. Titrasyon öğreten bir program bu konuda örnek olarak verilebilir. Titrasyon, kişinin belli bir karışıma araç olarak kullanıldığı maddeden, belirli miktarda ekleyerek, renk değişimi veya elektrik ölçümü ile belirlenecek reaksiyon gerçekleşinceye değin devam eden dinamik bir süreçtir. Böyle bir programı uygulayan öğrenci, “gerçek” titrasyon yapmadığını ancak “gerçek “ için gerekli olan beceriyi kazandığının farkındadır. 2.3.4. Oyun Bilgisayar oyunları pek çok alanda üst düzeyde bilgi ve beceri kazandırma amacıyla kullanılabilir. Bu programlar için “oyun” sözlüğünün seçimi bu sözcüğün pek çok kişide çağrıştırdığı olumsuz anlam nedeniyle şansız bir seçimdir. Bazen vermek istediğimiz kavram ve beceriyi, bunları içeren oyunlarla öğretebiliriz. Çok sayıda eğitim amaçlı bilgisayar oyununun geliştirilmiş olmasına karşın, araştırmacıların bu konuya eğilimleri yenidir. 2.3.5. Bilgisayarın Araç Olarak Kullanılması Bilgisayarların yukarıda sözü edilen kullanımları, belli bir eğitim amacına uygun olarak hazırlanmış bilgisayar programlarının varlığına bağlıdır. Eğitimde bilgisayar kullanımının, şimdiye kadar anlattıklarımızdan daha da önemli bir biçimi vardır. Bu yöntem bilgisayarın doğrudan araç olarak kullanımıdır. Bilim adamları, mühendisler, muhasebeciler ve öteki meslek sahipleri günlük işlerinde bilgisayar kullanmaktadır. Öğrencilerde kendi işlerini yaparken bilgisayar kullanmayı öğrenmelidir. Yakın zamana kadar, öğrencilerin derslerde bilgisayar kullanmasını öğrenmeleri göreli olarak güç bir işti. Genelde, öğrencinin fen derslerinde bilgisayar kullanmayı öğrenmeleri bir yıl veya daha fazla zaman yer alıyor. Ancak, kişisel bilgisayarların yaygın biçimde kullanılabilmesi ve daha büyük sistemlerle terminaller kanalıyla bağlantı kurulabilmesi, bilgisayarların problem çözümünde kullanımını çok kolaylaştıran programların geliştirilmesine yol açmıştır. Öğretmenleri, öğrencilerin derslerde bilgisayar kullanmalarını istemeleri giderek yaygınlaştırmaktadır. 2.4. Genelde Bilgisayar Öğretimi Bilgisayarların eğitimde en geniş kullanım alanı, bilgisayar destekli eğitimdir. Bilgisayar destekli eğitimde (Computer Assisted Learning ), bilgisayarların var olan eğitim sisteminin amaçlarını uygun biçimde belirlenmiş ders programları doğrultusunda yardımcı araç olarak kullanımı söz konusudur. Bu yöntemde bilgisayarlar normal eğitim çerçevesinde öğrencilere verilmesi gereken beceri kavram veya olayları öğretmede bir araç kullanılmaktadır. 96 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Bilgisayar destekli eğitimde, en yaygın olarak kullanılan programlar belli bir konunun gözden geçirilmesinde ve alıştırma yapılmasında dayananlardır. Matematik, okuma, heceleme veya öteki temel beceri konularında öğrencilerin bilgilerinin yeniden gözden geçirmelerine ve çok ve çok sayıda alıştırma yapmalarına olanak veren programlar en çok kullanılan türlerdir. Bu yöntemle hazırlanan programlardan öğrenciler kendi bilgi düzeyleri değerlendirerek programın işleyiş düzenini kendileri seçebilmektedir. Örneğin bir çarpma programında “kolay, orta, zor” olarak öğrenciye üç seçenek sunulmakta böylece öğrenci programın düzeyini kendi saptayabilmekte veya saptamayı öğretmen yapmaktadır. Programlarda, öğrenci yanlış yanıt verdiğinde veya aynı tip yanlışları tekrarladığında, konuya ilişkin kısa açıklamalar tekrarlanarak verilebiliyor. Müzik, çeşitli sinyaller, doğru yanıt vermeyi özenleştirici yan unsurlarla bu tip programlar daha çekici hale getiriliyor. Bu yöntemle hazırlanan programların soru yanıt olarak sürüp gittiği bu nedenle sıkıcı olduğu ve öğrencinin dikkatinin kolayca dağıtılabildiği gibi eleştiriler vardır. Anacak bu eleştirilerin kaynağı program yapımcılarının eğitime bağlarının zayıflılığı veya tersine eğitimcilerin iyi programcılar olmayışıdır. Bilgisayar kültürünün okullarda yaygınlaştırılmasıyla da, bu sakınca ortadan kalkacaktır. Belki de öğrenciler sıkıcı kötü biçimde hazırlanmış programları düzeltecektir. Bilgisayar destekli eğitimde kullanılan programlar belli bir konunun, bir öğretmen tarafından öğrenciye teke tek ilişki içinde öğretilmesi biçiminde hazırlanabilmekte. Ama öğretmen, insan değil de bilgisayar olduğu için durum çok farklı olmakta elbette. Bu tip programlar genellikle belli bir konunun öğrenciye aktarılması, ardından konuya ilişkin sorular sorulması biçiminde düzenlenmekte, ancak sorular sınırlı cevap olasılığını içerecek şekilde saptanmaktadır. Öğrencinin verdiği yanıta bağlı olarak da, bilgisayar konuya ilişkin bilgi vermeye daha başka sorular sormaya devam etmektedir. Bu tip programlarda en önemli nokta, programı öğrencinin verebileceği yanıtları içerecek biçimde düzenleyebilmektir. Böylesi programları ise mikrobilgisayarlar için hazırlamak güç olduğu kadar olası yanıtları saptayabilmek için de uzun süreli bir alan çalışması gerekmektedir. Bu nedenlerle de, yanıtlar seçenekli olarak öğrenciye verilmekte ve program boyunca öğrenciyle kurulan diyalog çok sınırlı olmaktadır. Bu tip programların, öğrencilerin sınırlı sayıda olası yanıt vermeye yönlendirdiği bu nedenle de konunun derinliğine öğrenilmesi engellendiği yolunda eleştiriler bulunmaktadır. Unutulmaması gereken şey, bu programların eğitimi destekleyici yardımcı unsurlar olduğudur. Eğitimde tek başlarına kullanılmaları söz konusu değildir. Bu tip programların özellikle belli bir konuya giriş veya konunun gözden geçirilmesi amacıyla kullanımları daha yararlı olacaktır. 4.1.3. Eğitimde Bilgisayar Kullanımının Olumlu Olumsuz Etkileri 3.1. Olumsuz Etkileri Bilgisayar teknolojisinde sağlanan hızlı gelişmeler tüm yaşantımızı etkileyecek boyutlara ulaştı. Özellikle batılı toplumlar, bilgisayar teknolojisinde gerçekleştirilen atılımların etkilerini çok daha yoğun ve yaygın bir biçimde yaşıyor. Bilgisayar üretiminin çehresini baştan başa değiştirdi. Büro dünyasının alışılmış iş yapma yöntemlerini, örgütleme biçimlerini bir anda rafa kaldırdı. Çağdaş dünyanın veri üretme, veri saklama ve veri akımı yöntemlerini belirledi. Ardından bilgisayar teknolojisinin harikalar yaratan ürünü "mikrobilgisayar" piyasaya çıktı ve insanların 97 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan günlük yaşamını etkilemeye başladı. Bilgisayarlar zamanla ucuzladı, daha kolay elde edilebilir hale geldi. Böylece bilgisayarlar ev eşyaları arasına girerek kendini hayatımıza kabul ettirdi. "Ev bilgisayarları", "kişisel bilgisayarlar" kavramları da gündelik konuşma dilimizde yerini aldı. Bu son gelişme insanların eğlenme, boş zamanlarını değerlendirme alışkanlıklarını da alt üst etti ve bilgisayarlar olumlu/olumsuz etkileri ile yaşamımıza hızla yerleşti. Eğitimin bu gelişmenin dışında kalması düşünülemezdi. Günümüzde, bilgisayar teknolojisinin eğitimi ve konuları belli bir derecede ve belli bir biçimde mutlak etkileyeceği tartışmasız bir gerçek olarak kabul ediliyor artık. Toplumda bilgisayar kullanımının yaygınlaşması, eğitimi dolaylı olarak etkilerken, bilgisayarların eğitimde kullanımını doğrudan etkiliyor. Bazılarına göre; bilgisayara daha çok zaman ayırma olgusu kitap ve kültüre dayalı zamanı azaltacaktır. Şekil.4 Bilgisayarların eğitim üzerindeki dolaylı/dolaysız etkilerinin yönü, niteliği ise henüz tartışma konusu. Bilgisayarın eğitim üzerinde olumsuz etkileri olacağını savunanlar şöyle başlıyorlar:Yaygın biçimde bilgisayar kullanımı hesap yapma yeteneğini köreltecektir. Bilgisayara daha çok zaman ayırma olgusu kitap ve dergilere dayalı kültüre ayıracak zamanı azaltacaktır. Sonuçta ise okulların dayandığı, temel aldığı yazılı kültür yıpranacak ve zamanla yok olacaktır. Okullardaki eğitim, bilgisayar oyunları karşısında çekiciliğini yitirecek ve çocuklarda olumsuz bir tutum oluşturacaktır. Şiddete yönelik bilgisayar oyunlarının, şiddete hayran çocukların yetişmesine neden olacaktır. Görüldüğü gibi günümüz bilgisayarları, çağdaş gençliğin uyuşturucu tutkusu gibi görüyor. Yaygınlaşan bilgisayar kullanımı yoluyla, gelişmiş batı toplumunun zaten toplumdan, ilişkilerden ve iletişimden kopmuş insanı, giderek daha çok kopma, daha bir yalnızlaşma, daha bir bencilleşme, eğilimine sürüklüyor. Bilgisayar, bu kopuşun, bu yalnızlaşmanın, bireyci bencilliğin bir aracı olarak görülmekte. Bilgisayar çağında yalnızlığını ancak ekranla paylaşan, toplum ilişkileriyle sorunlarına yabancılaşan yeni bir tür insan üretildiğinden korkulmakta. Bilgisayar çağının yabancılaştırdığı, içe kapalı bilgisayar tutkulularını bir bilim adamı şöyle resimliyor;"İçe kapanık, içe çevrilmiş gözleriyle, karmakarışık görünüşleriyle yığınla zeki genç. Bilgisayar masasına dayanmış ucunda uzanan kollar, parmakları ateşleyecekmiş gibi gergin, ayakta. Tuşlar üzerindeki parmakları, kumarbazın zarları yakalamasına benzer ihtiras ve coşkuda. Yorgunluktan bitkin düşünceye dek, saatlerce ekran karşısında, bilgisayar başında. Yiyecek unutulmuştur; ancak getirilirse farkında olunmadan yenilir. Onlarda en basit yiyecekler olan fastfoodlar. Çoğunlukla coca cola ve sandviçtir. Uyku oda yalnızca birkaç saatliğine ve bilgisayara en yakın köşeye bitkin düşmektir. Sonra yine bilgisayara. Bilgisayarın öğretim amacıyla kullanımında önemli sorunlardan biride, gerekli yazılımları ya da bilgisayar programlarını bulma ve geliştirme güçlükleridir. Yazılım üreten bir şirketten tam geliştirilmiş paket program biçiminde ders malzemesi satın alınabilse de, böylece sağlanan program her sınıfa ya da her eğitim programına uygun olmayabilir. Testler ve alıştırmalı öğretim 98 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan için genel bir çerçeveyi içeren ve gerekli ayrıntıların sonradan okul ya da öğretmence eklenebileceği hazır çerçeve programlar edinmekte olanaklıdır. Bu sistemin sakıncası ise; her derste testlerin ve soruların hep aynı kalıbı incelemesi sonucu öğretimin gereğinden çok yinelemeli ve sıkıcı olmasıdır. Yazılım eğitim kurumlarında geliştirilebilir, yani okul ya da öğretmenler kendilerine özgü gereksinimlere tümüyle uyacak programlar üretebilirler. Ancak bu da pahalı ve zaman alıcıdır, ayrıca eldeki programlama becerisi yetersiz kalabilir. Gerçekte sözü edilen olumsuz etkiler bilgisayar da değil, onları kullanım biçimlerinden bilgisayara bakış açısının yanlışlığından kaynaklandığı unutulmamalıdır 3.2. Olumlu Etkiler Günümüzde bir yandan bilgisayarlı toplumun tehlikeleri, insanı insandan uzaklaştıran olumsuzlukları, ilişkileri mekanikleştiren özü tartışılırken, bir yandan da bilgisayarlı eğitime geçme yarışının sürdürüldüğü gözden kaçmamalı. Bilgisayarın en yoğun, en yaygın kullanıldığı alanların başında da eğitim ve okullar yer alıyor. Kullanışlı mikrobilgisayarların gelişmesiyle ilkokullardan üniversitelere her aşamadaki okullarda, hatta okul öncesi programlarda, bilgisayarlı uygulamalar yaygınlaştı. Çünkü eğitimde kullanılan bilgisayarın, bir takım yenilikler ve kolaylıklar getireceğinin farkına varıldı. Böylece 1960'larda bilgisayarlar eğitimde ilk defa kullanılmaya başlandı. Öğretim bilgisayarları temel olarak iki biçimde kullanılabilir. Bilgisayar ya öğrenciye doğrudan doğruya veri sağlar, ya da öğrencinin kavramasını denetleyen bir öğretmen rolü üstlenir. Bilgisayar öğretmen rolüne programlanmışsa, öğrenciye bir soru yöneltir, öğrenci sorunun yanıtını bilgisayara geçirir ve hemen yanıtın karşılığını alır. Yanıt doğru ise, öğrenci daha çetin problemlere yöneltilir. Yanıt yanlış ise, çeşitli bilgisayar mesajları işlemdeki yanlışı belirtir ve öğrenci bu alanda ustalık kazanıncaya dek program daha karmaşık soruları atlar. Böylece öğrencinin başkalarının etki ve sıkıntısından kurtularak konuyu kavraması sağlanır. Faydalarının bir diğer yönü ise; öğrencinin teke tek etkileşim sağladıkları gibi, verilen yanıtların hemen karşılık getirebilmeleridir. Bununla öğrencilerin kendi kavrama hızlarıyla ilerlemeleri sağlanır. Özellikle bol alıştırma gerektiren konularda öğretmenlerin derslik çalışmalarında harcadıkları zamanı azaltarak öğrencilere daha çok bireysel zaman ayırmalarına imkan verirler. Bilgisayar programı, öğrencilerin öğrenme sürecindeki sorunu saptamak amacıyla kullanılacak kapasitededirler. Sorun bir defa belirlendikten sonrada çalışma sorunla alana kaydırılır. Ayrıca bilgisayarın sağladığı yakınlık ve bireysel ilgiden ötürü kimi öğrenciler, herkesin içinde yanlış yanlış yanıt vermenin ya da bir konuyu sınıf arkadaşlarından geç kavramanın sıkıntısından kurtulmuş olurlar. Bilgisayarın eğitimdeki yerinden bahsederken, gözardı edilmemesi gereken bir konuda insan etkileşimleridir. Bunun yok edilmemesi gerekiyor. Bilgisayarın uluslar arası ağlarla biribiri ile bağlantılı olması, insanlarla etkileşimi arttırmaya katkıda bulunabilirler. Buna örnek olabilecek uygulamalardan biri Teksas'taki bir okulda öğrenciler üzerinde yapılmış. Bu öğrenciler Almanya Emden'deki bir lisenin öğrencilerine Nazi döneminin nasıl olduğunu sormuşlar. Almanya'daki öğrenciler büyük babalarıyla konuşarak onların Nazi dönemine ilişkin anılarını bilgisayar yardımıyla iletmişler. Bu öğrenme deneyimi Teksas'taki 99 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan öğrencilerin Nazi döneminden kitaptan okumaya kıyasla daha çok etkilenmelerini sağlamış. Bu örneğin benzerleri başka konularda da uygulamaya konulabilir. Fransızca veya İngilizce gibi yabancı dil derslerinde bu dilleri konuşan insanlarla iletişime geçilebilme yoluna gidilebilir. Sanat derslerinde grafik, desen ve yeni görüntüler yaratmada kullanabilme olanaklarından yararlanabilir. Uluslar arası ağlar, Öğrencilere etkileşim olanağı sağlama yanında, öğretmenlere de çok sayıda kaynak elde etme olanağı sunuyor. Eğitimciler, bilgisayarın öğrencinin etkinliğini arttırdığını ve etkileşime açık olması nedeniyle geliştirici olduğunu belirtiyorlar. Yani öğrencilerin yaratıcılıklarını ortaya koymalarına fırsat doğuyor. Elbette ki öğrenciler yalnızca verilenleri alan bireyler değil, aynı zamanda bilginin yaratıcıları olduğu unutulmamalıdır. Bir hesaba göre insan beyninin 10-10 birim bilgi depolamaya ve işlemeye müsait olduğu, fakat genelde bunun ancak %20'sinin kullanıldığı söyleniyor. O halde halen uygulanmakta olan klasik eğitim sistemleri ile insanı bilgi ile yüklemek için sarf edilen 20-30 yılın kısaltılması için bilgisayarlardan yararlanılabilir. Bu suretle insanın daha uzun süre üretici olabilmesi mümkün olabilir. Kim bilir bu yolla düşünsel kabiliyetin daha büyük bir kısmından yararlanma yolu açılabilir. Bunları yaparken her şeyi bilgisayardan bekleyerek beyin jimnastiğinin azalması tehlikesi hatırdan çıkarılmamalıdır. 4.1.4. Bilişim Teknolojilerinin Eğitimde Kullanılması 4.1. Teknoloji Nedir? Yaşamın çeşitli alanlardaki üretim süreçlerinin, girdi ve çıktı evreleri arasında kullanılan tekniklerin, gereçlerin, makinelerin ve yöntemlerin amaca en uygun en ekonomik biçimde değerlendirilmesi. Teknik bilim, mühendislik bilimleri yada üretim süreçlerinin bilimi olarak da adlandırılmaktadır. Dar anlamda ise çeşitli tekniklerin inceleyen ve yeni teknikler araştıran bilimdir. Bir sanat yada bir bilimde kullanılan yöntemler bütününe teknik denir; tekniklerin tümü ise teknoloji diye adlandırılır. Teknoloji terimi ayrıca bir sanayi dalında, belirli ürünlerin yapımı için gerekli araçların, işleme yöntemlerini incelemesini belirtir. Sanayinin çeşitli dallarında kullanılan takımların, işleme usullerini ve metotlarını incelenmesi. Bilimlere, sanatlara ve mesleklere has teknik terimlerin tümü. 4.2. Bilgi Teknolojileri Nedir? Bilgi teknolojisini bilginin yaratılması, toplanması, biriktirilmesi, işlenmesi, yeniden elde edilmesi, yayılması, korunması ve bunlara yardımcı olan araçlar olarak tanımlayabiliriz. Bunlar her alan için geçerlidir. Burada araç gereç değil insanın önemi ve bu teknolojiyi oluşturmak için belirlenen hedefler vurgulanmaktadır. Karmaşık ve yarışmacı bir dünyanın üyesi olan insan yaşamda kalmak ve varlığını sürdürebilmek için önemli nitelik ve nicelikte bilgiye ulaşma, bilgiyi kullanma kısacası bilgiye sahip olma gereksinimi içerisindedir. İnsanın bu gereksinmesini gidermede en önemli sorun, bilginin nasıl elde edileceği, nasıl dağıtılacağı ve nasıl saklanacağıdır. Buda bilgi teknolojilerinin hızlı gelişmesinin en önemli nedenini oluşturmaktadır. Günümüzde gereksinmemiz olan bilgi üretmek, toplamak, depolamak ve dağıtmak için bir çok teknoloji geliştirilmiştir. bunlardan birkaçını şöyle sıralayabiliriz: 100 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan • Bilginin elde edilmesinde, dağıtılmasında video kamera, kaset çalar, televizyon, uydu sistemleri • Bilginin depolanmasında optik diskler, elektronik arşivlerle veri tabanı programları • Bilginin işlenmesinde bilgisayarlar Teknolojilerde hızlı gelişmeler sonucu ortaya çıkan en önemli ürün kuşkusuz bilgisayarlardır. Ancak bize bilgiyi ulaştıran, bilgiyi iyi kullanmamıza yardım eden tüm öteki araçlara, teknolojilerde bilgi teknolojilerinin kapsamına girer. İnsanlar arasında haberleşmeyi sağlamaya yönelik olan iletişim teknolojileri günümüzde oldukça çeşitlidir. Bunlara matbaanın bulunuşundan başlayarak düzenli posta sistemlerinden, telefon ve telgrafa, televizyon, radyo, sinema gibi araçlara dek birçok örnek verebiliriz. Kimi iletişim araçları yalnız yazılı sembollere olanak verirken , kimileri ses ile birlikte görüntünün iletilmesine olanak vermektedir. Yazılı sembollerin iletilmesinde kullanılan iletişim teknolojileri matbaayla gelişmeye başlamış zaman içerisinde posta hizmetlerine yönelik telgraf gibi araçlar üretilmiştir. Sesin iletimi için gramofon, telefon, telsiz, radyo gibi araçlar üretilmiştir. Görüntü ve sesin birlikte iletmede de televizyon, video gibi araçlar ön plana çıkmıştır. İletişim araçlarının gelişimini kronolojik olarak incelediğimizde, yeni teknolojilerin daha çok sayıda duyu organına seslenmediklerine ve daha etkili olduklarını görüyoruz. İletişim teknolojisini bilgisayar teknolojilerinin katılmasıyla önemli niteliksel sıçramalar olmuştur., bilgi teknolojilerinin kullanımı da hızlanmıştır. İletişim teknolojisiyle bu gelişmeler bireyleri edilgen bir alıcı olmaktan çıkarmış ortama katmıştır. Bu özellikte de eğitim süreci açısından çok büyük öneme sahiptir. 4.3.Bilgi Teknolojileri ve Eğitim İnsanoğlu varoluşundan bu yana bilgi üretmekte ve dağıtmaktadır. Geçmişte bilginin dağıtılmasında güvercinden, dumandan, mors alfabesine dek bir çok araç kullanılmıştır. Gerçekte bunların tümü bilgi teknolojisi örnekleridir. Günümüzde ise bunların yerini bilgisayarlar, uydu antenleri, çağrı cihazları, cep telefonları gibi araçlar almıştır. Ancak unutmamak gerekir ki artık yalnızca bilgisayarlara değil, iletişim ağları, çoklu ortamlar, elektronik haberleşmeye dayalıdır. Eski teknoloji ile yeni teknoloji arasında temel fark bilginin dağıtımındaki hızdır. Yeni teknolojilerin sağladığı yüksek hız bilgi miktarının artmasına da yol açmıştır. Bütün bu değişimler mikro elektronik teknolojinin büyümesinin sonucudur. Başka bir deyişle, bilginin elde edilmesinde ve kullanımında mekanik araçlardan elektronik araçlara geçiş yapılmıştır. Eğitim yaşamımızın her alanında, sanayide, orduda, ticarette, tıpta, psikolojide ve öteki bilim dalların tümünde yer almaktadır. Eğitim, hem beceri kazandıran hem de bilgi aktarılan bir süreçtir ve bu süreçte bilginin dağıtımı temel olmaktadır. Genelde bilgi teknolojileri, özellikle de bilgisayarlar, öğretme ve öğrenme sürecinde yardımcı araç olarak işlev görmektedir. Eğitim kurumları, toplumsal değişme ve gelişmeleri hem başlatan hem de yönlendiren kurumlardır. Bu özellikleriyle eğitim kurumları, teknolojik gelişmeleri de izlemek, bu teknolojileri de kullanmak ve bunların nasıl kullanıldığını öğrenmekle 101 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan yükümlüdür. Daha açık bir deyişle eğitim kurumlarının toplumun gereksinmeleri doğrultusunda, öğrencileri bilgi çağına uygun, bilgi toplumunun özelliklerini göz önünde tutarak geliştirmelidir. 4.4. Avrupa Ülkelerinde Bilgi Teknolojilerinin Eğitimde Kullanılması Günümüzde birçok Avrupa ülkesinde bütün eğitim basamaklarında yeni bilgi teknolojilerinin öğretilmesine ve kullanılmasına yer verilmektedir. İlköğretim bunlar içerisinde özel bir yere sahiptir. Bir çok Avrupa ülkesinde yeni bilgi teknolojilerinin hangi amaçlarla, nasıl ve hangi yoğunlukta öğretilmesi tartışma ve araştırma konusu olmuştur. Bu tartışma ve araştırma sonuçlarına dayanarak ilköğretim kurumlarının programlarında yeni teknolojilerinin öğretimine önem verilmiştir. Türk eğitim sisteminde yeni bilgi teknolojileri ile ilgili yapılan ve yapılacak olan çalışmalara, eğitimcilere ve özellikle öğretmenlere ışık tutması amacıyla Avrupa ülkelerinde ilköğretim kurumlarına yönelik olarak neler yapıldığını incelemekte yarar vardır. Bunun için Almanya, Belçika, Danimarka, İngiltere’deki uygulamalara ana çizgisiyle bakalım. Almanya’da ilköğretim okulları, temel kültürel becerilerin kazandırıldığı kurumlar olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle de, bu ülkede yeni bilgi teknolojilerinin ilköğretimde öğretilmesi ve kullanılması konusunda büyük bir titizlik gösterilmektedir. Bunun için hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin kullanmaları için hazırlanmış kılavuzlar kullanılmıştır. Öğrenciler bu kılavuzlar yardımıyla bilgisayar kullanarak yazılı bilgilere, grafiklere ve görüntülere serbestçe ulaşabilmiştirler. Öğretmenler de kılavuzlar yardımıyla derslerle yazılımlar arasında ilişki kurmada önerilen yöntem, teknik ve araçları kullanmışlardır. Uygulama sonunda bilgisayarın belirli bir süre öğretimde kullanılmasının yararlı olduğu ortaya çıkmıştır. Avusturya eğitim sisteminde teknolojik gelişmelerin izlenmesine ve bunların öğretimde kullanılmasına önem verilmektedir. Bu amaçla bütün okullarda uyulması için bazı ilkeler belirlenmiştir. Bu ilkeleri şöyle özetleyebiliriz. • Genel eğitim içinde yeni bilgi teknolojileri de yer almalıdır. Bilgisayarların evrensel bir araç olacağına inanılmalıdır. Öğretmenler öteki destek gereçlerini kullandıkları gibi bilgisayarı da öğretimde kullanabilmelidir. • Modern insan değişime ayak uydurmak, özel yaşamında ve meslek yaşamında kendini geliştirmek zorundadır. Eğitim temel becerileri kazandırmalı ve geliştirmelidir. Ayrıca eğitim yaratıcı ve yenilikçi düşünmeyi de öğretmelidir. • Gelecekte her öğrenci yeni bilgi teknolojilerinden yararlanarak eğitim almalıdır. Böyle bir eğitim çocukları temel bilgisayar teknolojilerinde uzmanlaştırmak yerine onların bu teknolojilerin tüm bilimler için gerekli olduğunu anlamalarını sağlamalıdır. Öğretme-öğrenme sürecinde bilgi teknolojilerinin etkilerinin büyük ölçüde öğretmene bağlı olduğu kabul edilmektedir. Yeni bilgi teknolojilerinin iyi bir öğretmenin yerini tutamayacağı bilinmemektedir. Daha çok bu teknolojiler okulda 102 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan öğretmene ve öğrencilere yardımcı araçlar olarak görülmekte ve değişik amaçlarla kullanılmaktadır. Belçika’da ilköğretimde çocuklara kazandırılmak istenen bilgi ve becerilerin düzeyinin sürekli olarak arttırılması amaçlanmaktadır. Bu bağlamda eğitimi daha etkili kılmada yani bilgi teknolojilerinden yaralanmanın birincil önem taşıdığı kabul edilmektedir. Tamamen tahtaya ve ders kitabına dayalı eğitimde öğretmenlerin yeterince etkili olmadıklarına inanılmaktadır. O nedenle eğitim uzmanlarına öğretmenleri yeni bilgi teknolojilerinin nitelikleri ve seçimi konularında bilgilendirme görevi verilmiştir. Danimarka’da bilgi teknolojisi dersi, çocukların bilgisayar kullanarak sorun çözmeyi denemesine ve sorun çözmeyi görmesini sağlamaktadır. Aynı zamanda yine bu dersle, bilgisayar kullanmanın olanaklarını, etkilerini ve sonuçlarını değerlendirmede alt yapı kazanmaktadır. İngiltere’de eğitimin temel işlevi, çocuklara ve gençlere ilgileri doğrultusunda yetiştirme ve mutlu bir yaşam geçirme olanağı sağlamaktadır. Çocukların ve gençlerin gelecekte mutlu bireyler olarak yaşamalarında da eğitimde bilgi teknolojilerini kullanmanın son derece önemli olduğuna inanılmaktadır. Bilgi teknolojisi dersinde şu etkinliklere yer verilmektedir: • Uygun olan her yerde çocuklara bilgi teknolojisi ile ilgili düşünce ve bilgilerin aktarılması, • Bilgilerin elde yorumlanması, • Veri tabanı sistemlerini de içeren değişik kaynaklardan bilgiler sunulması ve bu bilgilerin eleştirel olarak değerlendirilmesi, • Gerçek yada imgesel bir durumun bilgisayarla sunumunun açıklanması, • Çizim , tasarım gibi estetik etkinliklerde bilgi teknolojisi sistemlerine uygun biçimde kullanılması, • Bilgi teknolojisinin yanında, uygun olan öteki kaynakların kullanılarak çevresel değişkenlerin ölçülmesi ve değerlendirilmesi, • Bilgi teknolojisi kullanımı ile ilgili etik konuların ve kimi sosyal değişimlerin ele alınıp tartışılması. edilmesi, kaydedilmesi, ulaşılması, değiştirilmesi ve 4.5.Teknoloji Destekli Eğitim Eğitimde yapı değişikliği sağlanarak problemimizin sadece bina ve araç olmadığı bilinci tüm ulusumuzca kabul edilerek çağdaş eğitim için bilinçli bir kamuoyu yaratılmalıdır. Başta bilişim teknolojileri olmak üzere tüm teknolojik gelişmelerden yararlanarak eğitim yeniden organize edilmelidir. Diğer taraftan eğitimimiz içerik olarak da ele alınarak ezberden uzak, sorgulayan, araştıran bir neslin yaratıcısı olarak düşünülmelidir. Teknoloji destekli eğitim; çağdaş eğitim ve iletişim teknolojilerinden olabildiğince yararlanan, (CD-ROM’ a dayalı eğitim, kişisel bilgisayar destekli eğitim, yerel iletişim ağı destekli eğitim ve video eğitimi) potansiyel öğrenci kitlesinin ilgi ve yeteneklerine en uygun bilginin, yüy yüze eğitimde dahil en uygun 103 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan yöntem ve tekniklerle en kısa süre içinde en etkili öğrenme olanaklarıyla verildiği bir eğitim sistemidir. Diğer bir deyişle öğrenci pasif bir alıcı durumundan öğrenme süresince aktif olarak katıldığından öğrenmenin daha iyi olacağı eğitimcilerce de kabul edilen bir gerçektir. Örneğin üniversitelerde yoğunlaşmaktadır: yeni bilgi ortamının oluşturulması 3 aşamada 1. Zaman paylaşımlı sistemler yerine mikrobilgisayar ağlarını içeren veri paylaşımlı bilgisayar ağlarını gerçekleştirilmesi 2. Üniversite bilgisayar ağına bağlanacak kullanımı kolay, üstün grafik yetenekli, yüksek performanslı mikrobilgisayarlar geliştirilmesi. 3. Bilgisayarların öğretim için kullanılması eğitim ile tümleştirilmesidir. 4.1.5. Ders Materyali Hazırlamada Bilgisayar Kullanımı 5.1. Öğretimde Destek Amaçlı Geliştirilen Yazılımların Önemi ve Materyal Hazırlanışında Dikkat Edilecek Konular Öğretimde destek amacıyla geliştirilen yazılım ürünlerinin genelde bu alanda uzman olmayan kişilerce üretilmesi veya sadece programcı, sadece tasarımcı, sadece eğitimci tarafından üretilmesi, ortaya konulan ürünün niteliğinde olumsuzlukları beraberinde getirmektedir. Henüz uzman programcı, tasarımcı, psikolog veya eğitimcinin bir araya gelerek birlikte ürettikleri yazılımlar mevcut değildir. Birçok durumda tasarımcı kendi kişisel deneyiminden, sezgilerinden, mevcut teknoloji ve ortamdan yararlanmaktadır. Kullanıcının ara yüzeyi birkaç dakika içinde kavrayıp çözebileceği varsayılmaktadır. Ancak birçok programda kullanıcı sorunlarla karşılaşmaktadır. Gerçekte kullanımı karmaşık veya zor olan bir program öğrenme sürecini olumsuz yönde etkileyebilir. Flagg(1990) ‘a göre kullanıcıya dost bir program, öğrencinin programı nasıl kullanacağından ziyade içerik üzerinde yoğunlaşmasına olanak sağlar. Dolayısıyla bu alandaki araştırmalar daha az stresli ara yüzeyler yaratmaya yöneliktir. Ara yüzeylerin somut ve görünebilir olması, etkili bir yönlendirme sağlaması, geri bildirim sağlaması, esnek bir yapı içermesi, basitlik ve uyumluluk ilkelerine uygun olması,, iyi bir bilgilendirme ve kontrol sağlaması tasarımcının en çok dikkate alınması gereken etkenlerdendir(Altun-Zarak,1999). Ekran tasarımını önemli ölçüde etkileyen etmenlerden biri, öğrencinin bir kerede işleyebileceği bilgi miktarının sınırlı olmasıdır. Elektronik ortamda sunulan bilgi kullanılan sistemin yapısına bağlıdır. Dolayısıyla sunulacak olan materyalin özelliğine bağlı olarak farklı bir sistem veya farklı bir yapıda materyal kullanmak mümkündür. Birçok araştırmaya göre, işitsel sistemlerde, görsel olanlara oranla not almak daha kolaydır. Konuşma yöntemi materyallere oranla soyut iletişim için daha etkili, özellikle soyut düşünce ve kavramları anlamada daha iyi sonuç sağlamaktır. Diğer yandan, video görüntüleri bazı öğrenme durumları için oldukça etkili olabilmektedir. Örneğin, Gagne(1978)’ye göre resimler uzun süreli belleği harekete geçirmekte ve gerçekçi dramatik sunumlarla tutum değişikliğini etkileyebilmektedir. Reinhardt(1987)bilişsel öğrenmenin bilgisayar ekranından etkileşimli metin okumu yöntemiyle daha iyi gerçekleştiğini video görüntülerinin ise daha çok duyuşsal öğrenme alanında etkili olduğunu bulmuştur. Bu nedenle de, bilişsel öğrenmede 104 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan bilgisayar ortamında sunulacak metin ve grafiklerin kelime ve sembollerle sunulması daha verimli iken, video görüntüleri daha çok ses geri bildirimi veya öğrencide bir tutum değişikliği hedefleniyorsa tercih edilmelidir. Diğer bir görsel materyal kullanım tarzı ise farklı şekildeki görüntüleri birlikte kullanmaktır. Farklı medya ürünlerini birleştirip bir arada sunmak öğrencinin öğrenme kapasitesini arttırmada etkili olabilmektedir. Örneğin, aynı konu ile ilgili görsel ve işitsel bilgi içeren materyalleri birlikte kullanmak, öğrenme kapasitesini arttırabilmektedir. Resim(hareketli veya hareketsiz) ve metni birlikte içeren çalışmalardan bilgisayar kullanımı sayesinde yazı, grafik, video veya tümünün birlikte kullanımı konusu gündeme gelmiştir. Araştırmalar ayrıca, özellikle çocuklarda düz yazı alakalı resimlerin, düz yazıyı hatırlama üzerine pozitif bir etkisi olduğunu belirtmişlerdir. Bununla birlikte, Anglin ve Stevens(1987) ileri yaştaki öğrenciler üzerinde yaptıkları araştırmada düzyazı+resim sunulan öğrencilerin son test başarı puanlarının sadece düz yazı sunumlara oranla çok daha yüksek olduğunu bulmuşlardır. Farklı formlardaki bilgiler birlikte kullanıldığında ,sunulan bilgilerin birbiriyle ilişkili olmasına ve sunumun öğrencinin dikkatini çekebilmek amacıyla uyarıcı öğe kullanma yarışına girmemesine dikkat etmek gerekir. Tasarlanan programın özellikle içeriğinin öğrenmeyi kolaylaştırma, özümseme, zihinde tutma ve tekrar kullanıma açık şekilde düzenlenmesi ve mutlaka bilgiyi uyarıcı, öğrenmeye teşvik edici, etkili ve yeterli şekilde sunması gerekir. Menü veya giriş sayfası öğrenciye öğrenme amaçlarını başarmasını sağlayacak bilgi içermektedir. Bunu gerçekleştirmek için de tasarımcı bilgiyi süreklilik, simetri ve planlama stilinin tutarlılığını gösterecek şekilde seçmeli, geliştirmeli ve düzenlemelidir. Hareketsiz ekranlar ayrı birer sayfa olarak ve her sayfa bir mesaj veya bir düşünce içerecek şekilde düzenlenebilir. Bu tür düzenlemelerde renkler, farklı yazı biçimleri, çizgiler veya diğer grafiksel semboller kullanılarak başarı sağlanabilir. Menüler hatırlamayı kolaylaştırmak amacı ile başlıklar içermeli, her ekrandaki ana başlıklarda uyumlu ve doğru olmalıdır. Sunulan materyaller anlamlı olmalıdır ayrıca özetleme bir daha gözden geçirme ve son testler uygulanarak sunulan bilginin kısa süreli bellekte kalması ve gerektiğinde erişilmesi sağlanabilir. Ülkemizde geliştirilen yazılım programlarında genellikle ders kitaplarından alınan bilgiler doğrudan bilgisayar ortamına yansıtılmakta öğrencinin hazır bulunuşluk düzeyi, öğrenme stratejileri, güdüleme, dikkat çekme... gibi psikolojik nitelikler dikkate alınmamaktadır. Bilgisayar ortamın materyal hazırlama konusunda çeşitli deneyimler yaşayan Yıldız (1999) anlam bütünlüğü içinde anlatılması gerektiğini söylemiştir. Öğretmenlerinde bu yüzden öğrencileri değerlendirmede zorlandıkları görülmüş, bazı öğrenciler sırf hoş gözüksün diye projelerine ses, resim gibi eklemeler yaparak öğretmenlerin gözünü boyamaya çalışmışlardır. Kısaca bilgisayarın eğitimde başarılı kullanımından, okuma yazmadan fen bilgilerine, müzikten sanata kadar olabilecek katkılarına örnekler vermeye çalışılmalıdır. Amaç öğrencilerimizin daha iyi ve eşit bir eğitim alabilecekleri, bilgilerini paylaşabilecekleri demokratik bir ortam yaratmaktır. 105 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 5.2. Ders Materyalleri Hazırlamada Bilgisayar Kullanımı ve Yazımı Geliştirme Uygulama Projesi Öğrenme kalitesini öğrenci başarısını arttırmak ve etkin bir öğrenme ortamının sağlanmasına yönelik olarak yazılım hazırlama çalışmaları için gerekli insan kaynaklarına ihtiyaç giderek artmaktadır. Öğretmen yetiştirmekle görevli eğitim fakültelerimizin bu ihtiyaçlara cevap verebilecek niteliklerde elemanlar yetiştirmesi asıl vazifeleri olması gerekir. Bu amaçla üniversitelerimizde verilen bilgisayar uygulamaları derslerinde öğretmen adayı öğrencilerimize ileride mesleki çalışmalarında en büyük yardımcı olabilecek, öğrencilerine konularını anlatırken daha yararlı ve etkin bir şekilde anlatabilmelerini sağlayan materyaller hazırlayabilecekleri (çoklu ortamda), öğrencilerinin daha fazla dikkatlerini toplayabileceklerini materyaller hazırlamak amacı ile bilgisayar ortamında yapılabilen ayrıca her yerde kolaylıkla bulabilecekleri bir sunu programı seçilmiştir. Ayrıca bu çalışmada, öğretmen adaylarına sunu hazırlarken ders sırasında eğitim teknolojilerini yakından ilgilendiren tepegöz, datashow, bilgisayar ortamına ses ve video görüntülerinin aktarımı, tarayıcıdan (scanner) bilgilerinin aktarılması gibi yararlı becerilerinde kazandırılması amaçlandırmıştır. Çalışmalarımız sırasında sınıfımızdaki 20 adet bilgisayarımız yerel ağ bağlantısı ile birbirlerine bağlanmış, öğrencilerin dosya alışverişi, bilgi paylaşımı sağlanmış, yine bu ağ sayesinde tarayıcı, yazıcı, video kayıtlarının aktarımı, ses kayıt cihazlarının ana makine üzerinde ortak kullanımı mümkün olmuştur. Tüm bilgisayarlarımızda internet bağlantısı bulunduğundan gerekli bilgilerin çalışmalara da eklenmesi de mümkün olmuştur. Son olarak çalışmalar bittiğinde öğrencilere meslek hayatlarında yararlanmaları için CD’ye kayıt edilerek kendilerine verilmektedir. Projenin ikinci ayağında ise öğrencilerin yaptıkları bu sunu çalışmalarının internet üzerinde bir web sayfasında gösterimi sağlanarak bilginin maksimum paylaşımının gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. 5.3. Ders Materyali Hazırlamada Gerekli Araç Gereçler 5.3.1. Projektör alırken nelere dikkat edilmeli? Şekil: ……. 5.3.1.1. Çözünürlüğü anlamak Çözünürlük denildiğinde, dijital görüntüyü oluşturacak küçük noktacıklar olan piksellerin sayısı anlaşılmalıdır. Ne kadar çok piksel varsa, o kadar temiz, detaylı ve güzel bir görüntü sağlanır. Piksellerin sayısı projektörün gösterebileceği satır ve 106 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan sütunu ifade eder. Örneğin SVGA 800*600 çözünürlük 800 piksel dikey kolon, 600 piksel yatay satırdan oluştuğunu ifade eder ve toplamda 480000 piksel vardır. Karşılaştırma yapabilmek için; VGA çözünürlükte 640 sütuna karşılık 480 satır mevcuttur ve toplamda 307200 piksel görüntüyü oluşturur. Sonuçta SVGA çözünürlük 172800 piksel gibi oldukça büyük bir görüntü farkı doğurur. SVGA bir projektör VGA çözünürlüğünde çalışan bir projektörden çok daha kaliteli bir görüntüyü projeksiyon perdesine aktarma özelliğine sahiptir. Projekte ettiğiniz görüntünün mümkün olan en iyi kalitede olmasını istersiniz. Fakat ihtiyacınıza en iyi şekilde cevap verecek projektörü her zaman doğru seçemeyebilirsiniz. Eğer sadece bilgisayarda hazırladığınız slayt showları, clip artları ve fotoğrafları göstermek için çok yüksek güçte ve pahalı bir projektöre ihtiyacınız yoktur. Diğer bir taraftan işimiz mühendislik, CAD-CAM çizimleri, medikal resimler, mimari tasarımlar, artistik grafik çalışmaları kritik grafik gösterimlerinde ihtiyacınız olan şey paranızın satın alacağı en iyi projektördür. Diğer bir taraftan ise projektör ihtiyacınız, bu projektörle birlikte kullanacağınız bilgisayarın çözünürlüğü ile doğrudan ilişkilidir. Günümüzde pek çok netebook tipi bilgisayar SVGA ekranlara sahiptir. Standart projektörler düşük maliyetli olabilmesi için VGA standardında üretilmişlerdir. Bu projektörler SVGA ya da XGA görüntüleri özel metotlarla VGA standardına düşürmek suretiyle gösterirler. Bu da perdede oluşan görüntünün monitörünüzdeki görüntüyle, arasında büyük bir kalite ve detay farkı oluşmasına neden olur. 5.3.1.2. Taşınabilirlik ve Ağırlık Eğer seyahat ediyorsanız, projektör seçiminde en büyük faktör ağırlık olacaktır. Eğer çok sık seyahat ediyorsanız, projektörünüzün ekrana aktaracağı görüntüden bir miktar fedakarlık ederek çok hafif, 4 kg. civarında bir projektör sahibi olabilirsiniz. Bazı üretici firmalar 97 modelleri içerisinde gerçekten çok hafif ve mükemmel görüntü kalitesine sahip projektörler üretmişlerdir. Eğer Şekil.7 projektörünüz bir konferans ya da toplantı odasında tavana asılı olarak kullanılıyorsa ağırlık sizin için satın almada daha geri sıralara düşer ve görüntü kalitesi, parlaklık, kontrast ve renk gibi detaylar daha ön plana çıkar. 5.3.1.3Parlaklık Prezentasyonların (sunum) çoğunda dinleyiciler kolaylıkla not alabilsin ve konuşmacının yüzünü görebilsinler diye odanın ışıkları mümkün olduğu kadar açık tutulur. Böyle bir durumda projektörün parlaklığı önemli bir kriter olur. Şekil.8 107 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Parlaklık ANSI Lümen (American National Standart Institute) birimiyle ifade edilir. Fakat akılda tutulması gereken önemli bir nokta vardır. Pek çok üretici firma ANS sorularını kendinize sorun veya görüntünün olması gerektiği gibi mi ekrana yansıdığı sorularını kendinize sorun ve bu sorunların cevabını kendiniz verin. Bu basit karşılaştırma doğru projektörü seçmenize yardımcı olacaktır. Kaç tane projektörün gerçekte tamamen doğru olarak renk adreslemesi yapmadığını, pembe tonlarını sarı ve portakal rengine yakın gösterdiğini gördüğünüzde şaşıracaksınız. 5.3.1.4. Contrast (Zıtlık,Kontrast) Parlaklık ve çözünürlük tek başlarına,projektörlerde her şeyi ifade etmezler.Görüntünün gerçekçi ve askına uygun olabilmesi açısından projektörün görüntü kalitesinin belirleyici özelliklerinden biri olan kontrast ,en parlak ve en karanlık bölgeler arasındaki renk farklılıklarının oranıdır.İyi projektörler ekran üzerinde en az 100/1 oranında kontrasa sahiplerdir. Fakat kontrast bazen yanıltıcı olabilir.Odanın içine birazcık ışık girse,projeksiyon perdesi üzerinde kontrast oranı düşer.Projektör tercihi yaparken kontrast oranı en az 100/1 olan projektörü tercih etmelisiniz.Projektörünüzü kullanırken odanın ışıklarını mümkün olan en karanlık seviyede tutmanız,projeksiyon perdesi üzerine düşen görüntünün kalitesine birebir katkıda bulunur. 5.3.1.5. Renk Projektör seçilirken,satıcılar projektörlerin renklerini abartarak anlatırlar.Renk canlı bir tanıtım seyrederken karar vermemizde önemli bir rol oynayacak ana faktörlerdendir.Projekte edilen görüntü ile bilgisayarınızın ekrandaki rengi karşılaştırarak fikir sahibi olmaya çalışın ve kendinize iki görüntünün benzer olup olmadığını sorun veya görüntünün olması gerektiği gibi mi ekrana yansıdığı sorularını kendinize sorun ve bu soruların cevabını kendiniz verin.Bu basit karşılaştırma doğru projektörü seçmenize yardımcı olacaktır. Kaç tane projektörün gerçekte tamamen renk adreslemesi yapmadığını,pembe tonlarını sarı ve portakal rengine yakın gösterdiğini gördüğünüzde şaşıracaksınız. 5.3.1.6. Görüntü Kalitesi Görüntü kalitesi hakkında fikir sahibi olabilmek için ekran üzerindeki görüntüye bakarak kendinize bazı sorular sormanız gerekir. Görüntü olması gereken gibi dikdörtgen mi? Görüntünün merkezinde ve köşelerinde aynı anda metlik sağlanabiliyor mu? Görüntünün üzerindeki renklerde kayma ve/veya renkler arasındaki farklardan dolayı bantlaşma var mı? Görüntünün herhangi bir yerinde hotspot (ışık kaynağının en belirgin olarak görüntüyü etkilediği yer) var mı? Görüntünün köşelerinde piksellerden kaynaklanan boşluklar var mı? Görüntü net ve keskin mi? Veya görüntüde gölgelenme var mı? 108 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Şekil.10 Diğer bir yaklaşımla projektör siyah bir görüntü verirken ekranın tamamı siyah mı? Bunu diğer renkler için de deneyin. Görüntü kalitesini değerlendirirken dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de, ne tip bir video, grafik ve renk sinyali gönderdiği veya projektör tarafından ekrana aktarıldığıdır. Tüm bunlar projektörünüzün görüntü kalitesini test ederken önemli rol oynarlar. Fakat tüm bunlar sizin projektörünüzün tek başına çalışmadığını göstermez. Onu en az birkaç kez değişik ortamlarda test etmenizde fayda vardır. 5.3.1.7. Projeksiyon Perdesinin Görüntü Boyu Görüntü boyu denince, projeksiyon perdesi üzerindeki görüntünün köseden köseye en büyük ve en küçük ölçüsü anlaşılmalıdır. 5.3.1.8. Perde Arkasından Gösterebilme Özelliği Projektörün sabit bir pozisyonda özel projeksiyon perdesinin gösterebilme özelliğine sahip olup olmadığı araştırılmalıdır. arkasından 5.3.1.9. Anında Bilgisayar ve Video Sinyallerini Kabul Etme Özelliği Anında video ve bilgisayar sinyallerini kabul etme özelliği denince projektörünüzün kaç çeşit farklı giriş konvektörüne ve kaç değişik tipte sinyali anında kilitleme özelliğine sahip olduğunu anlamak gerekir. Örneğin projektörünüze aynı anda bir notebook bilgisayar, bir masa üstü bilgisayar ve iki tane video kaynağı bağlamak isterseniz, sizin de projektörünüzün yalnızca bir bilgisayar ve bir video kaynağı bağlamaya imkanı varsa ne yapardınız? Tek çareniz bilgisayarlardan ve videolardan ısı bitenin kablosunu çıkarıp yerine yenisini takmaktır. 5.3.1.10. Multi Sistem Olma Özelliği Var olan video sinyal tipleri 4 tanedir. NTSC, SVIDEO (American), PAL ve SECAM (Avrupa) standardı olup tüm dünyaca bu standartların çeşitli versiyonları kullanılır. Sizin projektörünüzün tüm bu standartları gösterebiliyor olması gerekir. 5.3.1.11. Kablosuz Uzaktan Kumanda Uzaktan kumanda aleti basit ve kullanımı kolay mı? Kontroller ekran üzerindeyse mönü seçenekleri anlaşılır mı? Sunumlarınızı uzaktan kumanda üzerinden kontrol 109 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan edebiliyor musunuz? (bilgisayarınıza uzaktan kumanda ile müdahale edebiliyor musunuz?) 5.3.1.12. Tavana Asılma Özelliği Bir toplantı salonu hazırlıyorsanız projektörünüzü tavana asmanız gerekebilir. Bu durumda seçtiğiniz projektörün görüntüyü baş aşağı gösterebilme özelliği olması gerekir. Pek çok projektör bu özelliğe sahiptir. 5.3.1.13. Üniversal Güç Kaynakları Üniversal güç kaynağı denince projektörün değişik elektrik gerilimlerinde herhangi bir ara çeviriciye ihtiyaç duymadan otomatik olarak kendisini ayarlayabilmelidir. Örneğin, Amerika’da 110 volt ve Avrupa’da 220 volt gerilimle otomatik olarak çalışabilmelidir. 5.3.1.14. Fiyat Son olarak fakat en son kriter olmamakla beraber projektörün fiyatı önemli bir faktördür. Projektörlerin fiyatları bir projektör için 1000$’dan 100.000$’a kadar değişmektedir. Projektörlerin çoğu 5000$’dan 40.000$’a kadar olan bir fiyat aralığı içinde satılmaktadır. Bizim önerdiğimiz özelliklerde ultra hafif, parlaklık ve kullanım kolaylığı üzerine odaklanmış bir projektör 6000$-9000$ arasında satılmaktadır. Fakat unutulmaması gereken bir şey var ki ne kadar para öderseniz o denli iyi projektöre sahip olursunuz. Ödediğiniz para direkt olarak elde edeceğiniz görüntünün kalitesine, projektörün ışık gücüne ve yüksek çözünürlüğüne (XGA) sahip sahip olmanızı sağlayacaktır. Bu arada seçim sonrasında; satış sonrası işletme maliyetleri, lamba değiştirme maliyeti, tamir ve bakım giderleri unutulmaması gereken önemli noktalardandır. Genelde en büyük işletme giderleri lamba değiştirmeye harcanan paradır. Ufak tip projektörlerde 40 saat çalışan 25$ değerinde halojen lambalar kullanılır. Yeni üretilen projektörlerde ise 3000 saat çalışan 500$ ile 700$ arasında değişen civa buharlı lambalar kullanılmaktadır. İşletme giderleri düşünüldüğünde halojen lambaları aslında hiç de ekonomik olmadığı görülmektedir. Ayrıca halojen lamba kullanılan projektörlerin görüntülerinin sarı tonlarda olduğu da göz önünde bulundurulmalıdır. DLP projektör lambaları da halojen lambalardan farklı değildir. DLP projektörlerde kullanılan pek çok metal buharlı lambanın en fazla 250- 400 saat arasında çalıştığı bilinmektedir. Ve aradan geçen zaman içerisinde parlaklık seviyesi gözle görülür bir şekilde 150 saat içerisinde düşer. Bir de projektörünüzün lambası kullanıcı tarafından değiştirilebilen tipte değilse servis merkezinde değiştirmeniz gerekecektir. Buda size ekstra bir maliyet getirecektir. Projektörler hakkında bilgi alabileceğimiz adresler: www.symbol.com.tr/haberler/lcd vp.htm www.mkn. itu.edu. tr/ht/salonlar.html www. mkn. İtu. edu. tr/t-tsalon. Htm. Tepegözler hakkında bilgi alabileceğimiz adresler: web. ttnet. net. tr/ users/MBAKAN/transparan. htm 110 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Kaynaklar 1. Aksoy, M. Emin.” Bilgisayar Kursundan Geçen Öğretmenlerin Bir Eğitim Aracı Olarak Bilgisayara İlişkin Tutumları”, (Yayınlanmamış Doktora Tezi). Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1989. 2. Alkan, Cevat, Nurettin Şimşek ve Deniz Deryakulu. Eğitim Teknolojisine Giriş . Ankara: Önder Matbaacılık, 1995. 3. Çilenti, Kamuran Eğitim teknolojisi ve Öğretim. Genişletilmiş Altıncı Baskı. Ankara: Kadıoğlu Matbaası, 1988 4. Demirel, Ö., M. Erden, B. Akkoyunlu, F.Kaptan, Eğitim Teknolojisi Ders Notları. Ankara: 1994. 5. Evans, Mellisa-Andris (www.iste.org/Publications/JRCE/jrce28.1..html) ,1995. 6. Gürol, Mehmet. “Eğitim Aracı Olarak Bilgisayar İlişkin Öğretmen Görüş ve Tutumları”, Fırat Üniversitesi Dergisi . C:5(1), 1991,ss. 159-178. 7. Hızal, Alişan. Bilgisayar Eğitimi ve Bilgisayar Destekli Öğretime İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Değerlendirilmesi. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yayınları, No:11,1989. 8. Keser, Hafize.”Eğitimde Nitelik Geliştirmede Bilgisayar Destekli Eğitim ve Ders Yazılımlarının Rolü”, Eğitimde Arayışlar 1. Sempozyumu’nda Sunulan Bildiri Metinleri. 13-14 Nisan 1991. İstanbul:Özel Kültür Okulları Eğitim – Araştırma – Geliştirme Merkezi, 1991, ss. 178-183 9. Şimşek, Nurettin. “Yazılımın Tasarım Standartlarının Bilgisayar Ortamında Öğrenmeye Etkisi”, (Yayınlanmamış Doktora Tezi). Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1995. 10. Akkoyunlu Buket,(1999), (Türkiye’de Eğitim Teknolojisinin Görünümü). 11. Akkoyunlu, B.,(1999),”İnternet’ in Öğretim Sürecinde Kullanımı”, ODTÜ Bilişim Teknolojileri Işığında Eğitim Konferansı Bildiriler Kitabı, Ankara, s. 7782 12. Doç. Dr. Aylin GÖRGÜN BARAN (1998) “Bilgisayar Kullanımının Türkiye Eğitim Kurumu Üzerindeki Etkileri” Bilişim Dergisi Ankara, s.30-33 13. Yıldız, Melda (1999). “Eğitimde Bilgisayar Kullanımı” URL Adresi: http://home.att.net/~myildiz/Presentation2.html 14. Bilgisayar (Dergi) Sayı 155,1994 15. Akkoyunlu BUKET (1998). "Eğitimde Teknolojik Gelişmeler" Çağdaş Eğitimde Yeni Teknolojiler. Anadolu Üniversitesi Yayınları, No: 1021, Eskişehir 16. Türkiye Bileşim Derneği Dergisi (1983), Tunç BALMAN "Öğretim Ortamında Etkileşimli Uç Kullanımı", İstanbul 17. Bitter G. Gory Ruth A. Camuse, Using a Microcomputer in the Classroom. Reston Publishing Company, ınc. Virgina, 1984. 111 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 18. Coburn, Peter, Peter Kelman, Nancy Roberts, Thomas F.F. Snyder, Daniel H. Watt, Cherly Weiner, Practical Gude to Computers in Education, Addison-Wesley Publishing Company, Inc. 1982. 19. Hunter, Beverly, My students Us Computers reston Publishing Company Inc. Virgina 1983 20. O'Shea, Thim, John Self, Lerning and Teaching with Computers, Prenticehall Inc. 1983 21. Gates, Bill (1999).Önümüzdeki Yol, Arkadaş Yayınevi, Ankara. S.203-210 22. Kaya, Zeki (1998). "Avrupa Ülkerinde Yeni Bilgi Teknolojilerinin İlköretimde Kullanılması", Çağdaş Eğitimde Yeni Tennolojiler. Anadolu Üniversitesi Yayınları, No: 1021. Eskişehir, s.141-153 23. Kazandır Bekir (1999). "Bilişim Teknolojileri ve Eğitim", Bilişim Teknolojileri Işığında Eğitim Konferansı Bildirileri. Ankara.s.36 24. Akpınar, Yavuz. 1999. "Bilgisayar Destekli Öğretim ve Bilgi Toplumunda İnsan Nitelikleri" Eğitimde Bilgi Teknolojileri Işığında Eğitim Konferansı Bildirileri. Ankara s.145 25. Bayram, Servet (1999). "Öğretim Teknolojisinde Görsel Materyal Kullanım Örnekleri" Eğitimde Bilgi Teknolojileri Sempozyumu Bildiri Özetleri. Bursa.s.43 26. Asan, Aşkın (1999) "İlköğretim 1. Kademe Okullarında Okumakta olan Hayat Bilgisi Dersini Destekleyici Bir EğitimYazılımı Tasarımı ve Geliştirilmesi". Eğitimde Bilgi Teknolojileri Sempozyumu Bildiri Özetleri. Bursa.s.29 27. Altun, Eralp-Zavrak, Murat (1999). "Kimya üğretiminde Bir İzlence tasarımı Çalışması ve Değerlendirmesi. Eğitimde Bilgi Teknolojileri SempozyumuBildiri Özetleri.Bursa.s.13 28. Yıldız Melda (1999). Eğitimde Bilgisayar Kullanımı: Bir EğitimcininTecrübeleri URL adresi: _ HYPERLINK http://home.att.net/myildiz/Presentation2.html __http://home.att.net/myildiz/Presentation2.html_ 29. KARAHAN Mehmet,(1999) Bilgisayar Eğitimine Giriş, Malatya 112 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 5.BÖLÜM INTERNET KULLANIM ALANLARI 1-E-MAİL 2-WEB 3-CHAT 4-FTP 5-E-TİCARET VE BANKACILIK 6-DEĞİŞİK İNTERNET UYGULAMALRI 113 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 5.1.WEB 5.1.1 İnternet İle İlgili Terimler 5.1.1.1 World Wide Web (www) İnternetteki birçok bilgi www formatındaki bilgilerden oluşur. Bu formattaki sayfalarsa resim, ses, görüntü vb. birçok materyal bulunabilir. İnternette sayfası olan hemen hemen bütün kuruluş, şirket, kişi, organizasyon vb. sayfaları web formatındadır. 5.1.1.2 URL (Unıform Resource Locators) URL üniform kaynak konumlandırıcı anlamındadır. WWW’de adreslenmiş internet kaynaklarına erişimimizi sağlar. İnternet sunucu kaynağının nerede olduğunu bulan ve nasıl belirleneceğini tespit eden bir şemadır. Örneğin, Gopher, FTP veya WAIS sunucularını bulmak için kullanılır. URL, bir dosyanın hangi makinede nasıl bulunacağını gösterir. Örnek ftp://ftp.istanbul.edu.tr/pub/internet/winzip.exe 5.1.1.3 Http(Heypertext Transfer Protokol) Çok yönlü metin transfer iletişim kuralları ve http istemci/sunucu etkileşimlerini sağlar. Yeni bir internet iletişim kuralıdır. Çok yönlü metin dokümanlarının hızlı bir şekilde tasarlanıp, internet üzerinde dağıtılıp hizmete sunulmasını sağlamak için düşünüldü. Diğer internet araçları, FTP,WAIS veya Gopher gibi http de bir istemci sunucu iletişimi kurallarıdır. 5.1.1.4 Html(Hypertext Markup Language) WWW’ deki çok yönlü metin dökümanlarının yazıldığı, metin sayfalarına belirli taglar yerleştirerek HTML dokümanlarını hazırlayan bir işaretleme dilidir. HTML komutlardan oluşur. Bu komutlara özel olarak tag denir. 5.1.1.5 URL(Universal Resource Identifier) Kaynaklar Web’de kullanılabilirdir. Bir evrensel kaynak konumlandırıcı (URI) vasıtasıyla şifrelenebilir. Genel olarak üç parçadan oluşur. 1. Kaynaklara Erişimde kullanılan mekanizmanı, isimlendirilmiş şeması, 2. Kaynakları sunan makinanın adı 3. Kaynağın yolu ile birlikte adı. 5.1.2 Html’ye Giriş HTML, Tim Bernes-Lee tarafından CERN’de geliştirildi ve Mosaic tarayıcısı tarafından popüler hale getirildi. HTML bir metin dokümanının mantıksal organizasyonunu belirlemek için tasarlandı. Bu sayfalara çok yönlü metin bağlantıları ve kullanıcıları etkileşimleri eklenebilir. HTML ile dokümanlar oluştururken, diğer programlama dilerinde olduğu gibi mantıksal ünitelerden oluşur. HTML dokümanlarının diğer dokümanlardan farkı, <...> karakterleri ile sınırlanan birimler içerisinde yazılmalarıdır. 114 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 5.1.2.1 Html Elemanı HTML, en dıştaki elemandır. Bu eleman, metin bir HTML dokümanı olduğunda işaret eder. Ayrıca bu eleman, Web sayfasını gösteren programa HTML dilinin versiyonunu belirtir. 5.1.2.2 Head Elemanı Dokümanın içeriği hakkında bilgi verir. bu bilgi dokümanın bir parçası gibi Web tarayıcısından görünemez. Head elemanı içerisinde bulunması zorunlu tek eleman Title elemanıdır. Kullanımı: <Head>......</Head> 5.1.2.3 Title Elemanı Dokümanın başlığı belirlenir. Her dokümanın bir title bloğu olmalıdır. Bu eleman sayfanın üst başlığını belirler. Kullanımı: <Title>......</Title> 5.1.2.4 Body Elemanı Bu eleman, HTML dokümanı içerisindeki tüm paragrafları listeler ve diğer elemanları içerir. Kullanımı: <Body>......</Body> 5.1.2.5 Hn Elemanı H1 ile H6 arasındadır. H1 en büyük H6 ise en küçük fontlu başlıktır. Kullanımı: <H1>......</H1> 5.1.2.6 P Elemanı Bir paragraf metninin başlangıcıdır. Paragrafın başlangıcını işaretler. Kullanımı: <P>......</P> 5.1.2.7 Hr Elemanı İstenilen özelliklerde yatay çizgi çizmek için kullanılır. Kullanımı: <Hr>......</Hr> 5.1.2.8 Font Elemanı Yazılacak yazının büyüklüğünü, rengini ayarlamak için kullanılır. Normal Font büyüklüğü 3’tür. Kullanımı: <Font size=5>......</Font> 5.1.2.9 Br Elemanı Paragrafın yeni bir satırdan başlanmasını sağlamak için kullanılan, satır kesici elemandır. Kullanımı: <Br> 5.1.2.10 Tr Elemanı Bir satırın sonu ve diğer satırın başını belirlemek için kullanılır. Kullanımı: <Tr> 115 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 5.1.2.11. I Elemanı I elemanı, bir blok tekstin italik yazı tipinde yazılmasını sağlamak için kullanılır. kullanılır. Kullanımı: <I>......</I> 5.1.2.12. U Elemanı Belirlenen bir blokun altı çizgili yazılması için kullanılır. Kullanımı: <U>......</U> 5.1.2.13. Meta Elemanı Diğer, Head elemanları içerisinde tanımlanamayan meta-bilgiyi koymak için kullanılan bir elemandır. Dokümanı indekslemek ve kataloglamak amaçlı kullanım için olanak sağlar. Kullanımı: <Meta> 5.1.2.14. Code Elemanı Bir programlama dilinden alınmış satırları, HTML dokümanı içerisinde belirtmek için kullanılır. Kullanımı: <Code>......</Code> 5.1.2.15 Img Elemanı Sayfamıza resim eklemek için kullanılır. Kullanımı: <Img src= “Dosya adı”> 5.1.2.16 A Elemanı Sayfamıza hypertext linkleri eklemek için kullanılır. link eklenen satırlar parlaktır. Bu satırlara çift tıklandığında linklere ulaşılabilir. Kullanımı: <A href= “bağlanacak link adı”> çift tıklayınız(link bağlanacak satır) </A> Örnek Bir Web Sayfasının Html Kodu İle Yapılması { { { { Bu kodları yazı editörümüzde yazdıktan sonra sayfamızı uzantısı html veya htm olarak kaydetmemiz gerekir. Sayfamızı kaydettikten sonra görüntüsünü web tarayıcısı kullanırken Open (aç) seçeneğini seçtiğimiz takdirde, mesela internet explorer’da bir diyalog kutusu ile karşılaşırız. Bu kutudan open file (dosya aç) 116 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan seçeneğini tıklayıp HTML dokümanımızın nerede ise onu bulup seçmemiz gerekmektedir. Sayfamızın adresini yazarak sayfamızı açabiliriz. Şekil 2.2.2 Explorer’da Html dokümanını açmak Sayfamızın İnternet Explorer’daki görüntüsü aşağıdaki gibi olur. Şekil 2.2.3 Explorer’da Açılan Html Dokümanı Bu sayfa not defterinde html taglarıyla yazdığımız sayfanın explorerdaki görüntüsüdür. Bu sayfayı diğer yazı editörlerinde de (wordpad, word gibi) rahatlıkla html kodlarını yazarak hazırlayabiliriz. Sayfamızın html dilindeki halini görmek için internet explorerda görünüm (view) menüsünün altındaki kaynak tıklanır. Nestscape de ise görünüm (view) menüsünden kaynak sayfa (page source) tıklanır. 117 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 5.1.3 Microsoft Frontpage İle Web Tasarımı Frontpage programı, ister HTML kodu yazarak, isterse menüleri veya kısayol butonlarını kullanarak web sayfası hazırlamaya olanak sağlayan bir yazılımdır. Programı çalıştırdığınızda normal, HTML ve ön görünüm adını taşıyan üç panel ile karşılaşırız. Microsoft Frontpage 2000 programı ile gelen yeniliklerin en önemlisi web sayfaları sihirbazıdır. Şekil 2.3.1 Frontpage Express Editörünün Görüntüsü 5.1.3.1 Yeni Bir Web Oluşturmak Yeni bir web oluşturmak için File ⇒ New ⇒ Web seçeneklerini takip ederek boş bir web veya web sihirbazını kullanarak içerisinde sayfalar olan bir web oluşturabilirsiniz. File ⇒ New ⇒ Web seçeneğinin altındaki şu sihirbazlardan yararlanabiliriz. 1. Corporate presence wizard seçeneği ile ise bir firmanın tanıtımı amacı ile oluşturulacak web için kullanılan bir seçenektir. 2. Custumer support web seçeneği ile müşteri hizmetlerini yönetebileceğiniz bir web sayfası hazırlayabiliriz. 3. Discussion web wizard seçeneği ile tartışma sitesi hazırlamamızı sağlar. 4. Empty web seçeneği ile amacınıza göre belirleyeceğiniz boş bir web sayfası hazırlamamızı sağlar. 5. Import web wizard seçeneği ile ise, daha önceden hazırlanan bir sitenin sayfalarını Front page ortamına taşımamızı sağlar. 6. Personal web size özel bir site oluşturmak için bu seçenek kullanılır. 7. Project web sihirbazı ile ise Frontpage tarafından hazırlanan sayfalar koleksiyonundan oluşan bir projeyi, amacınız doğrultusunda düzenlememizi sağlar. 118 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 5.1.3.1 One Web Page (Bir Sayfalık Web Oluşturmak) Bir sayfadan oluşan web oluşturmak için File ⇒ New ⇒ Web ⇒ one page web seçeneklerini takip edip, ok butonuna tıklanır. Tıklamadan önce liste kutusundan diskte bir konum belirlenir. Frontpage sadece index. htm ve iki alt klasörden oluşan alt yapıyı hazırlayacaktır. Yapmanız gereken tek şey, index. htm üzerini çift tıklayarak, ya HTML kodu yazarak ya da normal paneli üzerine başlıklar, resimler veya elemanlar yerleştirerek web sayfanızın girişini hazırlayabiliriz. 5.2.ELEKTRONİK TİCARET VE BANKACILIK 5.2.1. E-Ticaret Nedir? E-Ticaret için verilebilecek tek bir tanım yoktur. Bazı görüşlere göre, e-ticaret (ECommerce), her türlü malın ve servisin bilgisayar teknolojisi, elektronik iletişim kanalları ve ilgili teknolojiler (akıllı kart-smart card-, elektronik fon transferi -EFT-, POS terminalleri, faks gibi) kullanarak satılması ve satın alınmasını kapsayan bir kavramdır. Başka bir görüşe göre ise e-ticaret, ödeme işleminin internet üzerinden yapıldığı alış-satışları içermektedir. E-Ticaret yoluyla oluşan ekonomi de, dijital ekonomi, elektronik ekonomi (e-ekonomi) olarak tanımlanmaktadır. Elektronik iletişim teknolojileri ticari hayatta aslında uzun yıllardır (1980'lerden beri) kullanılmaktadır. Ama, internetin e-ticaret için kullanılması çok yenidir (1997'lerden beri). Zaten internet asıl gelişimini (patlamasını) ticari kullanımı artmaya başladıktan sonra yaşamaya başlamıştır. Sonuçta, internet'in yaygınlaşması ile birlikte, web ve eposta uygulamalarının e-ticaretin doğal mekanı haline geldiğini söyleyebiliriz. İnternetin ticari ürünleri satmada kullanımı, ilk başta "belki olabilir" türünden ve süslü web sayfalarından oluşan birtakım denemelerden ibaretti. Ancak, Amazon.com, Dixons, Yahoo gibi örneklerin 1-2 yıl içerisinde, sadece internet üzerinden sattıkları servislerle birer büyük şirket şekline gelmeleri, birden bu denemeleri ve hayalleri gerçeğe dönüştürüverdi. İnternet üzerinde dönen ekonomi her geçen gün artmaktadır. Hatta, 1999 yılında Amerikan Ticaret Bakanlığı'nın yaptığı bir araştırmada (http://www.ecommerce.gov ) internet ekonomisinin (ucuz girdi ve iş gücü, az maliyet vb sebebiyle) enflasyon oranının azaltılmasında rol oynadığı saptanmıştır. OECD, Avrupa Topluluğu, ABD gibi ekonomiler, internet üzerinden yapılan elektronik ticaretin globalleşmesi ve sağlıklı bir yapıda gelişmesi konusunda 1990'lı yılların sonlarından beri stratejik toplantılar yapmakta ve ortak eylem planları geliştirmeye çalışmaktadırlar. Bu çalışmalarda, kullanıcılar ve müşterilerin elektronik ticarete güvenlerinin artması (kişisel bilgilerin güvenliği, güvenli kredi kartı kullanımı, müşteri haklarının korunması vb), geleneksel ticari faaliyetlerin yapılabilmesi için geliştirilmiş/düzenlenmiş yasa ve kuralların elektronik ticari pazara da hitap eder hale gelmesi, elektronik ticaret için oluşturulan bilgi/iletişim altyapısının geliştirilmesi, elektronik ticaretten alınacak verimin arttırılması gibi unsurlar göz önünde tutulmakta ve bu konularda hükümet politikalarına yön verecek kararlar alınmaktadır.2010 yılına kadar, Avrupa Topluluğu bünyesinde, e-ticaret ile ilgili konularda 20 milyon yeni iş olanağı yaratılacağı tahmin edilmektedir (EU Summit, Mart 2000, Lizbon, Portekiz).Bu ve benzeri örnekler ve açıklamalara baktığımızda, globalleşen dünyada e-ticaretin ne kadar önemli olduğunu görmekteyiz.Ülkemizde de, 1998'den sonra, bazı büyük alışveriş merkezleri İnternet üzerinde satış mağazaları açmışlar, ayrıca kurumlara ve 119 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan bireysel girişimcilere elektronik dükkan (e-dükkan) kiralayan servis sağlayıcılar ortaya çıkmaya başlamıştır. Basın ve bankacılık alanlarında, konularında öncü niteliği olan bazı kuruluşlar, e-ticaret alanında da yatırımlarını (2000'lerin başlarında) hızlandırmışlardır. 5.2.2 E-İş Nedir? E-İş (E-Business), her türlü iş bağlantıları ve bunlarla ilgili kısımların elektronik ortamda yürütülmesini tarifleyen bir kavramdır. Yani, bir iş ortamının parçaları olan müşteriler, işçiler, ortaklar arasındaki ilişkiler, yeni iş bağlantı yazışmaları ve benzeri her şey elektronik ortamda gerçekleşir (e-posta kullanarak, sanal proje grupları yoluyla, faks ve data haberleşme sistemleri kullanarak vb). E-iş büyük oranda; potansiyel müşterileri elde tutmak, yeni müşteriler kazanmak ve müşterilerle ilişkileri geliştirmek hizmet, satış ve bilgilendirme servisleri ile mümkün olan en kısa zamanda müşterilere ulaşmak üretimde ve her türlü iş prosesinde maliyeti düşürüp verimi arttırmak gibi konularda internet/intranet ve özellikle web teknolojilerinin kullanılmasını içerir. E-İş ve E-Ticaret arasındaki farklar nelerdir? E-iş, internet haberleşme araçlarını (web bilgi sayfaları, e-mail, grup posta haberleşme araçları (liste servisleri), haber öbekleri) kullanarak, potansiyel müşterilerle ilişkiye geçmek ve kısa/orta/uzun vadede işinizi geliştirmek, pazarlama/reklam vb gibi konularda internet teknolojilerini kullanmak anlamına gelir. Kısaca, internet ortamı, insanlarla tanışma ve iş yapma mekanıdır. E-İş sonunda illa ki bir para akışı olmayabilir. Ancak, e-iş bağlantılarının doğal uzantısı, ticari kazanç sağlamak (para akışı, e-ticaret) olarak düşünülmelidir. E-ticaret ise, Elektronik ortamda (büyük çapta İnternet üzerinde) para kazanacak aktiviteleri içerir. E-ticaret sonucunda, net bir para akışı vardır. 5.2.3 İnternet İmkanlari, Gerçekten E-İş Ve E-Ticaret Yapmak İçin Yeterli Mi? İnternet, e-iş ilişkilerinin yürütülebilmesi için gerekli iletişim imkanlarına sahiptir. Elektronik posta yoluyla çok hızlı haberleşme yapılabilmekte, aranılan bir konuda iş yapan firmalara web arama araçları kullanarak erişilebilmektedir. Ayrıca, internet üzerinde sunulan senkron ve asenkron tartışma ortamları yoluyla çalışılan bilgisayar ve mesafeden bağımsız çalışma grupları oluşturulabilmektedir. İletişimde bilgilerin güvenliği de, çeşitli güvenli haberleşme protokolleri ve güvenlik sistemleri kullanarak sağlanabilmektedir. İnternet kullanımının yaygınlaşması ve web'in bilgi aktarmada kullanılan ortak bir ara birim olmasıyla, erişilebilecek insan kitlesi ticaret yapılmaya değer boyutlara ulaşmıştır. web, kendi ticari yöntemlerini kendisi oluşturmuştur. Altyapı internet protokolleriyle sağlanırken; reklam, satış öncesi ve sonrası servis, ödeme yapılması vb gibi imkanlar klasik anlamdan daha farklı boyutlara gelmiştir. Modern haberleşme imkanları zaten e-iş ve e-ticarette kullanılıyordu. Kredi kartları, akilli kart uygulamaları, elektronik fon transferi gibi kavramlara iş hayati pek de yabancı değil. Zaten günlük hayatımızda da, para akışının önemli bir kısmi kredi 120 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan kartları yoluyla olmaktadır. Şimdi, karşımızda internet var. İnternet'in sunduğu en önemli teknolojik girdi world wide web (www, web) dir. web, bilgisayar okuryazarı olan ve internet kullanan herkesin kullanabildiği standart bir bilgiye erişim ortamı sunmaktadır. Bu, güvenli veri iletimi ile birleştirildiğinde, e-ticaret için gereken çok kullanışlı ve ucuz bir ortam ortaya çıkmaktadır. İnternet, e-ticaret söz konusu olduğunda, (I) kolay pazar bulma (II) hızlı bilgi erişimi (III) geniş ölçekli pazarlar (IV) kolay, hızlı ve ucuz iletişim (V) yeni iş imkanları (VI) kolay destek imkanları gibi konuları özellikle ön plana çıkarmaktadır. 5.2.4. Neden E-Ticaret? Buna İhtiyacım Var Mı? Bana Yararı Olacak mı? E-ticaret konusuna tüm iş çevrelerinin dikkat etmesi ve bunu ciddiye almaları gerekir. Çünkü e-iş ve e-ticaret modelleri şirketlerin yeni pazarlara açılmasına yardım etmektedir. Bu yeni pazar, hayatlarının önemli bir kısmında internet kullanan yüz milyonlarca insandan oluşmaktadır ve burada herhangi bir coğrafi sınır da yoktur. Ayrıca, iletişim teknolojilerinin sağladığı hız, ucuzluk ve güven pazarlama stratejileriyle birleştiğinde, global olarak, işletmelerin karlılığını arttırmaktadır. Ticaret ve iş ilişkilerinde elektronik ortamların ve özellikle internet teknolojilerinin kullanılmasıyla; Mevcut iş imkanları büyüyecektir, Halen pazarlanan ürünlerin satışı daha kolaylaşacak ve reklam, ürün tanıtım, satış öncesi ve sonrası destek ve benzeri kanallar tamamen elektronik ortamda daha efektif kullanılabilecektir. Otomatik bilgi dağıtım sistemi yardımıyla, müşterilere ve daha geniş kitlelere kolayca ulaşılabilecektir, Global olarak, iş dünyasıyla olan etkileşim artacaktır, İş verimlilik analizleri ve planlamalar daha kolay yapılacaktır, Uluslararası pazarlara kolayca ulaşabilme imkanı olacaktır. E-Ticaret, 2000'li yıllarda, uzmanların tahmininden 2-3 kat daha hızlı büyüyen bir ekonomi mekanizmasıdır. Global ekonominin geleceği, artı e-ekonomidedir. Bu belli oldu. Ticari işletmeler böyle bir ortamda yer almak zorundadırlar. Yoksa, pazar payları düşecek ve kimseyle iş yapamaz hale geleceklerdir. Yakın gelecekte, e-dükkanı olmayan, e-posta kullanmayan ticari kuruluşlar muhakkak ki, işlerini geliştirmede ve kar etmede, yeni iş bağlantıları kurmada çok zorlanacaklardır. 5.2.5 Bankacilikta İnternet 5.2.5.1 Internet Hizmetleri Bankacılığa Neler Katar? Bire-bir iletişim imkanı sağlar Kişiselleştirme ile müşteriye önemli olduğunu hissettirebilir sistemlerinizin ek fonksiyonlar getirir. Yeni bankacılık enstrümanları imkanı sunar Artan bireysel işlemlerin operasyonel masrafını azaltır Müşteri veritabanı oluşturma imkanı verir Banka imajını artırıcı unsurdur 5.2.5.1.1 Şubeleri WEB tabanlı sistemlere terfi ettirebilir Elektronik bankacılık sistemimiz banka sistemi ile entegrasyon sağlandıktan sonra şubelerde arayüz olarak kullanılabilmektedir.Günümüzde çok bankada şube yapısında client/server PC tabanlı uygulamalar kullanılmaktadır ancak bu tür sistemlerin işletme masrafları çok yüksektir. PC ayarlarındaki kullanıcı sorunları, 121 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan yeni versiyon yazılımların dağıtılması ve kullanıcıların müdahale imkanlarının kısıtlanması için bir çok pahalı tedbirlerin alınması zorunlu olmuştur. Buna rağmen bu tarz sistemlerin çalışır vaziyette tutulması için önemli personel kaynağı ayrılması gerekmektedir. Bu zor problemin iki çözümü var ; birincisi klasik host çözümüdür ancak pahalı ve açık olmayan bir yöntemdir, ikincisi WEB tabanlı çözümlerdir. Bizce şube personelinin önünde sadece bir browser çalıştıran cihaz olmalıdır ve bilgi işlem personeli yanlızca bu browser’ı çalışır vaziyette tutmalıdır.Bu da bir PC’ yi ayakta tutmaktan son derece kolaydır, kaldı ki artık disksiz, disket sürücüsüz ve browser üzerinde yüklü cihazlar ucuz olarak bulunabilmektedir.Bu tip cihazlar ve webbank ile sahip olma maliyetlerinizi en az dörtte bir oranında düşürebilirsiniz 5.2.5.2 İnternet Bankacılığı İnternet bankacılığında bankaların internet şubesi ile bankacılık hizmetlerinden yararlanmanız için zaman ve mekan sınırlamasını ortadan kaldırıyor. Hiçbir özel yazılım ve donanıma ihtiyacınız olmadan internet şubesinde işlem yapabilirsiniz. Internet bankacılığının amacı para çekme ve yatırma hariç tüm bankacılık işlemlerinin şubeye gitmeden dünyanın her yerinden yapılmasıdır Bilgi Alma işlemleri Mevduat ve repo oranları, kur bilgileri, TCMB kur bilgileri, kesin satış oranları bireyse Mevduat ve Repo Oranları, Kur Bilgileri, TCMB Kur Bilgileri, Kesin Satış Oranları, Bireysel Kredi Faiz Oranları, Kampanya Bilgileri... Başvurular İçin Neler Gerekli Kimlik bilgileri ve hesap numaranız başvuru için yeterlidir. Kaç Tane Şifre Alınabilir ? Bireysel müşterilerimiz sadece bir Şifre alabilir. Dekont Alınabilir Mi ? İnternet Şubesinde gerçekleştirdiğiniz kredi Kartı ödemeleri, kurum faturası ödemeleri, Başka hesaplara havale ve EFT işlemlerine ait dekontları, takip eden 1 iş günü ile 3 ay sonrasına kadar alabilirsiniz. 122 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Şekil 5.5.1. Etibank’ın Ana Web Sayfası Eti bank ana web sayfasından İnternet şubesine tıklarız gelen sayfada İnternet işlemlerinizi yapabilirsiz. Yalnız daha önceden başvurup bir kullanıcı adı ve şifre almanız gerekir. Şekil 5.5.2. Etibank’ın İnternet şubesinin giriş sayfası 5.3. DEĞİŞİK İNTERNET UYGULAMALARI 5.3.1 İnternet Ve Reklam Dünya’da ve Türkiye’de hızla yaygınlaşan İnternet teknolojisinin bir getirisi olan İnternet’te reklam hayatımıza girmiş ve gün geçtikçe önem kazanmaya başlamıştır. Markaların tek amacı hedef kitlelerine en etkili ve en hızlı bir şekilde ulaşabilmektir. İnternet reklamcılığı, internet kullanıcı sayısının gün geçtikçe artmasıyla, internette reklamı yapılan Markaların daha çabuk fark edilmesini sağlamış ve televizyon-basın reklamcılığından daha etkili olmaya başlamıştır. 123 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Şekil 6.1.1 turk.internet.com web sayfasındaki bir reklam 5.3.1.1 İnternet Reklamcılığına Genel Bakış İnternet 5 yıl gibi çok kısa bir zaman içinde, dünyada 200 milyon Türkiye'de ise yaklaşık 3 milyon kullanıcıya ulaştı. Oysa, televizyon bu rakama 13 yılda ulaşabildi. Günümüzde internet kullanıcılarının, özellikle genç, eğitim ve gelir düzeyinin ise orta ve üstü kesimden olması, İnternet reklamcılığının etkinliğini arttırıyor. yapılan araştırmalara göre, internet kullanıcıları arasında televizyon seyretme oranı da oldukça düşük. Nitekim, 1997 yılından itibaren gelişmiş ülkelerde televizyon seyretme oranı düşüyor. İnternet alanında yaşanan hızlı ve etkin gelişme, onlıne reklamlarda da izlenmekte. Türkiye'de İnternet reklamcılığının günlük yaşama girmesi, reklamları da bu alana kaydırmakta. IBS Pazar Araştırmaları Hizmetlerinin Türkiye'nin 7 ilinde, 12 yaş üzeri 1500 kişi üzerinde yaptığı araştırma sonuçlarına göre: 1. Ankete katılanların % 38'i bilgisayarı evlerinde kullanıyor ve bunların % 85'i İnternet'e bağlanıyor. 2. Ankete katılanların % 15'i bilgisayarı sadece ofislerinde kullanılıyor ve bunların da % 77'si İnternet'e bağlanıyor. 3. Ankete katılanların % 11 ise bilgisayarıhem evde hem ofiste kullanıyor. Bu araştırmadan da görüldüğü üzere ülkemizde İnternet kullanımı henüz yeni yeni patlıyor. Merrill Lynch'in tespitlerine göre, Türkiye'de yüksek bant genişliğinin altyapısının tamamlanmasıyla, ISP ve dot.com şirketlerinin büyümeleri, gelişmeleri ve yeni yatırımları için gerekli olan harcamaların kısıtlanma koşuluyla, internet reklam pazarı çok gelişecek asıl patlamanın henüz yaşanmadığını belirten uzmanlar, daha bunların ısınma turları olduğu görüşünde birleşiyor. İnternet'in en ilginç yönlerinden birisi, maliyetlerin çok yüksek olmamasından dolayı herkesin aynı kulvarda bu yarışa başlayabilmesi. Bu özellik, birçokları için bir çıkış noktası olabilir. 5.3.1.2 Türkiye'deki Onlıne Reklam Uygulamaları İnternet büyük bir hızla günlük yaşama girmesine, diğer mecralar karsısında birçok üstünlüğünün olmasına rağmen, gerek ülkemizde, gerekse dünyada henüz potansiyelini tam olarak kullanamıyor. Dünyada onlıne reklam harcamaları 2000 yılında bütün dalgalanmalara rağmen, 9 milyar dolara ulaştı. Türkiye'de ise internet reklamlarının 8 milyon dolar civarında olduğu belirtiliyor. 5.3.1.2.1. Rakamlarla İnternet Reklamcılığı Çeşitli araştırma şirketlerinin ülkemizde yaptığı çalışmalarda, onlıne reklam harcama rakamları farklılık göstermekte. Bu nedenle, Çeşitli araştırma gruplarının verilerini toplamaya çalıştık. Cedit Suisse'e göre, Türkiye'nin onlıne reklam harcamaları 2000 yılında 9 milyon dolar. 2001 yılında ise bu rakam 825 milyon dolara ulaşacak. Türkiye'de onlıne reklam harcaması: (Cedit Suisse) 1999 yılında 5 milyon dolar 124 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 2000 yılında 9 milyon dolar 2001 yılında 75 milyon dolar 2002 yılında 120 milyon dolar 2003 yılında 200 milyon dolar 2004 yılında 450 milyon dolar 2005 yılında 825 milyon dolar Merrill Lynch'in tespitlerine göre, Türkiye'de yüksek bant genişliğinin altyapısının tamamlanmasıyla, ISP ve DOT.COM şirketlerinin büyümeleri, gelişmeleri ve yeni yatırımları için gerekli olan harcamaların kısıtlanmama koşuluyla, internet reklam pazarı çok gelişecek. Dünyada onlıne reklam harcamaları: (Merrill Lynch) 2000 yılında: 9 milyar dolar 2005 yılında: 54 milyar dolar Türkiye'nin toplam reklam harcaması(TV, Medya dahil): 1 milyar dolar Türkiye'de onlıne reklam harcaması: 2000 yılında: 5 milyon dolar 2005 yılında: 100 milyon dolar IAB'in 2000 yılı içinde yaptığı araştırmaya göre, en çok onlıne reklam tüketim malları alanında veriliyor. İletişim sektörü ile finans sektörü, yüzde 19 ile onlıne reklam verenler arasında bulunuyor. Medya reklamları ise yüzde 6 gibi çok düşük bir paya sahip. En çok tercih edilen internet reklamı ise, Türkiye'de yüzde 56 gibi yüksek bir oranla banner… 5.3.1.2.2. Onlıne Reklamda Etkinlik Yeni ekonomi kuralları, firmalar için büyük önem taşıyan tanıtım ve reklamları da etkisi altına aldı. Hangi yaş, eğitim ve meslek grubuna gittiği belli olmayan basın, radyo ve televizyon reklamlarının yerini, hedef kitlesi belli, 365 gün, 24 saat kesintisiz reklamın alması kaçınılmaz görülüyor. Televizyon reklamları, firmalara yüksek maliyetler getirmekte. Yüksek karların, tekelci güçlerin, bilgi eksikliğinin azaldığı yeni ekonomi kuralları içinde, rasyonel davranışlar ister istemez ön plana geçecek. Nitekim, herkesin rahatlıkla her ürün hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olacağı, kalite ve fiyat karsılaştırması yapacağı internet ortamında, şirketler ister istemez onlıne reklamlara kayacak. İnternet ortamının getirdiği avantajları, önceden keşfedenler ise yol alacak. İnternet reklamlarının sağladığı en büyük avantajlardan birisi, hedef kitleye en ucuz maliyetler ile ulaşması. En önemli getirisi ise, anında reklamın izlenme oranlarının takip edilebilmesi. Örneğin dergideki veya televizyondaki bir reklamı, hedef kitlenin izleyip izlemediğini tespit etmek mümkün değil. Oysa, İnternet üzerinde reklamlarda kişilerin reklamı görüp görmediğini, tıklayıp tıklamadığnı kesin olarak görebilir.Reklam pazarının neden İnternet'e yöneldiğini söyle özetleyebiliriz: İnternet'te reklam 365 gün 24 saat ihtiyaca cevap veriyor. Şimdiye kadar gelişmiş en iyi ve etkili direk pazarlama aracı. Hedef kitleye ulaşım en yüksek seviyede seyrediyor. Firmalar istedikleri mesajı, istenen yaş, cinsiyet ve diğer özelliklere göre hedef kitlelerine ulaştırıyor. Tüketiciyle birebir iletişim imkanı sağlıyor. Böylece, anında hedef kitlede geri dönüşüm yaratıp etkiyi ve ihtiyaçları izleyip, analiz edebilme özelliği tanıyor. Reklamın anında satışa dönüşebileceği tek mecra. Reklam üstüne tıklayan kullanıcıya, anında satın alma olanağı tanıyor. Kullanılabilecek 3 boyutlu grafik ve animasyon teknikleri ile çok daha fazla ilgi ve cazibe uyandırıyor. Hedef kitleye ulaşma ve sağladığı diğer özellikler düşünülürse maliyeti diğer mecralarla kıyaslandığında çok düşük. Güncellemek her saniye mümkün ve geri dönüşüyle birlikte sonuçlar en hızlı şekilde ölçülebiliyor. kullanıcı istediği an istediği bilgiye ulaşabilir ve istediği kadar zamanı orada harcayabilir. 5.3.1.2.3 İnternet Reklamcılığının Mevcut Sorunları Türkiye'de internet reklamcığı, 2 yıl gibi çok yakın bir geçmişe sahip. İlk başlarda, satın alınacak ancak 1 veya 2 site vardı. İki yıl içinde onlıne reklamlar açısından çok 125 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan şey değişti. Ancak, gelişmeler Batılı ülkeler ile kıyaslandığında, koşulacak uzun bir yol bulunuyor. İnternet reklamlarında eleştirilen en önemli unsur olarak, "ölçümlemenin yetersizliği ve güvensizliği" gösteriliyor. Bu, internet kullanıcı sayısının bile tam olarak bilinmediği ülkemizde o kadar da yanlış bir tez değil. Mevcut sorunları, söyle özetlemek mümkün: 1. Yeterli araştırmalar ve hedef kitle bilgileri yok. Dünyada çok profesyonel olarak kime ulaşıldığı görülebiliyor. Türkiye'de profilleşme makineleri tam olarak çalışmaya başlamadı. Aslında, birçok içerik sitesinin bu olanağı var, ama kullanmıyorlar. 2. Kampanya başarısını ölçümlemede sorunlar yaşanıyor. Ölçüm teknikleri, görüntüleme ve click sayısı olarak minimize edildiği halde, bu rakkaslara bile sağlıklı olarak ulaşmak mümkün değil. 3. Türkiye'de rakkaslar, bir aylık olarak topluca alınıyor. Oysa, Avrupa'da haftalık ve günlük olarak rakkaslara ulaşılıyor. Bu sorun nedeniyle, reklam verenler, kampanyanın verimini tespit edemiyor. El yordamı ile ilerliyor. 4. Yurtdışında içerik siteleri çok fazla sayıda. Türkiye'de ise az sayıda. Çok site var ancak çoğu genel popülasyona yönelik siteler. Yani, spesifik değil. Oysa, simdi portal değil de spesifik siteler daha gündemde. Böylece hedef kitleye daha rahat ulaşmak mümkün. 5. Reklam alımları genelde 3 aylık yapılıyor. Uzun vadeli reklam alım-satımında sorunlar yaşanıyor. 5.3.2 İnternet’in Dayanışmada Kullanımı İnternet de birçok sosyal dayanışma yardımlaşma vakfı ve dernekleri vardır. Bunlardan ilgilendiğimiz alandaki web sayfasına girerek çalışmalarını öğrenir, faaliyetlerine katılabilir, üye olabilirsiniz ve ilgilendiğiniz haberleri öğrenmiş olursunuz. İnternet deki bir çok dergi gazete sitelerinden dayanışma ve yardımlaşma haberlerine ulaşırız.İnternet bir ülkedeki doğal afeti hızlı bir şekilde ulaştırır. ve dünyanın bir anda bu haberi öğrenip dayanışma ve yardımlaşmasını gerçekleştirir. Aşağıda internet deki birkaç dayanışma kampanyası sıralanmıştır. • Erozyonla mücadele kampanyaları[Türkiye çöl olmasın] [meşe palamudu dikme] (TEMA) • Demiryolumu geri istiyorum[Kampanya bildirisi] [Ana sayfa] (Dr.Hamit HANCI Türkiye trafik Güvenliği Vakfı başkanı) • Kosava Yardım kampanyası[kampanya bildirisi][ana sayfa] (iş bankası) Köyümün Web’i de var! Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Gümüştepe köyü internetteki web sayfasıyla ilgi topluyor. Gurbette yaşayan birçok aile internet üzerinden yakınlarıyla haberleşiyor. Sivas’ın Şarkışla ilçesine Gümüştepe (eski adı Yapaltun) köyünün internetteki sitesi sayesinde köylüler dünyanın neresinde bulunursa bulunsunlar birbirleri ile haberleşebiliyorlar. 18 Kasım 1999 tarihinde açılan ve her gün daha da güzelleşen Gümüştepe köyünün sayfasında misafir defterinden resim arşivine kadar birçok bölüm bulunuyor 126 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Gurbetteki bu köyün insanları web sitelerini ziyaret ederek hasretlerini Giderip dayanışma içinde oluyorlar. Şekil 6.2.1 Tema Vakfının Ana Web Sayfası TEMA Vakfının projelerinde: 1-çevre eğitimi 2-kırsal kalkınma amaçlı erozyon önleme 3-Mera ıslahı proje çalışmaları 4-köy kent projeleri yer 5-Ağaçlandırma projelei 5.3.3 İnternetin Askeriyede Kullanımı İnternet 1969'da Amerikan Savunma bakanlığında savaş iletişiminde gelişmeyi sağlama amacıyla Advanced Research Projects Agency Network (ARPANET) adıyla başladı. Sonradan Savunma (Defense) adı da önüne eklenerek DARPANET oldu. Neti kullanım sadece savunma sektörüyle iş yapan dev firmalar (IBM, Lockheed gibi) özel sektörün kullanımına açıktı. İnternet'i National Science Foundation (NSF)(Milli Bilim Kurumu) yürütüyordu ve internet şebekesinin üst halkasından ticari trafiğin geçmesi taraftarı değildi. DARPA bugünkü, UNIX ve TCP\IP'nin (IP=internet protokol; TCP= transmisyon kontrol protokolü) Berkeley biçimi dahil, İnternet'in oluşması ve gelişmesinde çoğu fonu ve desteği sağlamıştır. 1980'ın ortasında Commercial İnternet Xchange (CIX) grubu bu ana şebekeden geçmeden kendi şebekelerinden ticari data akımı servisini sunmaya başladılar. Ticari baskılar sonucu NSF ana şebeke kontrol undan vazgeçmek zorunda kaldı. Savunma bakanlığı bugün MİLNET, İnternet'in bazı kısımları ve internetin parçası olmayan, kullanılması sadece belli kişi ve kurumlara sınırlı ve internetin parçası olmayan Defense Data Network (DDN)(Savunma data şebekesi) yoluyla global iletişimini yapmaktadır. 127 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Şekil 6.3.1 Türk Silahlı Kuvvetleri Ana Web Sayfası Türk silahlı kuvvetleri web sayfasından kuvvet komutanlıklarına ulaşabilir. Yapılan tatbikatları öğrenirsiniz. Genel konulardan gerekli bilgileri alabilir basın açıklamalarını öğrenirsiniz. Reliant Mermaid-III Tatbikatı, Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail'in Deniz Kuvvetlerine bağlı unsurları ile katıldıkları, insani yardım amaçlı bir arama kurtarma tatbikatıdır. İsrail sahilleri açıklarında uluslar arası sularda 17 Ocak 2001 tarihinde icra edilmiştir. Tatbikat süresince her üç ülkenin deniz kuvvetleri, müşterek çalışma ve işbirliğini geliştirmek suretiyle, olası arama ve kurtarma harekatında daha etkili ve süratli insani yardım faaliyetlerinin uygulamasını 128 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 5.3.4 İnterntern’tin Siyasi Kullanımı Şekil 6.4.1 Siyasi partilere ve siyasetçilerimize ulaşacağımız bir web sayfası Kaynaklar 1-İhsan Karagül & Zeydin Pala, İnternet 2000 Türkmen Yayın Evi, İstanbul 2000 2-Adem Karahoca , İnternet Sayfaların Hazırlama Sanatı , Beta Yayın Evi İstanbul 2000 3- Bahçeşehir Üniversitesi , Bilgi Teknolojileri Ve İnternet Çokça Sorulan Sorular Bolum11:E-Ticaret http://www.eng.bahcesehir.edu.tr/css/bolum11/bolum11.html#eticaret 4- Eti Bank Yayınları, İnternet Bankacılığı http://www.etibank.com.tr/bireysel.htm 5- Dijital Bilgisayar Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti. March 15, 1999 Yayınları, İnternet Hizmetleri Bankacılığa Ne Katar. http://www.dites.com.tr/internet2.htm 6-Gülden Tozkoparan ,Türk İnternet’inde Reklam Uygulamaları http://turk.internet.com/eticaret/reklam/arastirma.html 7-Türk internet, İnternet ve Reklam http://www.tr.net/reklam.shtml 8-Gümüş tepe Köylüleri Kültür ve Dayanışma Derneği, Toplum Yayınları http://www.gumustepe.dk/zaman_gumhaber.html 9-Türk Silahlı Kuvvetleri, Reliant Mermaid III Tatbikatı http://www.tsk.mil.tr/genelkumay/tatbikatlar/reliant.htm 129 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan BÖLÜM 6 EGITIM ORTAMLARINDA INTERNETTEN YARARLANMA 1. Bilişimin Temel Kavramlari 2 Web Destekli Eğitim Çalışmaları 3 İnternet Üzerinden Bilgiye Erişim Yolları 130 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 6. EĞİTİM ORTAMLARINDA İNTERNETTEN YARARLANMA 6.1 Bilişimin Temel Kavramları a) Bilgisayar Farkındalığı Bilgisayarın günlük yaşamdaki kullanım biçimlerinin ve toplum üzerindeki etkilerinin farkında olmaktır. Bilgisayar farkındalığı; bilgisayar tarihini, bilgisayarın nasıl çalıştığını ve bilgisayarlar neler yapılabileceğini bilmek demektir. Bilgisayar farkındalığı bilgisayar okuryazarlığının başlangıcıdır. Bilgisayarı kullanmaktan çok bilgisayarın yapısı, kullanım biçimleri topluma ve günlük yaşama etkileri ile ilgili bilgi sahibi olmaktır. Bilgi teknolojileri eğitim yönetiminin kullanılmasıyla öğrenciler bilgisayar farkındalığı kazanabilirler. b) Bilgisayar Okuryazarlığı Bilgisayar okuryazarlığı bir insanın artık klasikleşmiş bir takım işler için kullanabilmesi ve bilgisayar teknolojisi kullanım diğer sistemleri kullanmayı kolayca kavrayabilmesidir. Bilgisayar okuryazarı olan bir birey kişisel bilgisayarını kolaylıkla kullanabilir, bilgisayarda temel işlemleri kolaylıkla gerçekleştirebilir. Bilgisayar okuryazarlığı 21. yy’da artık normal okuryazarlık kadar önemli bir hale gelmiştir. Çağdaş toplumlar bilgisayar okuryazarlık oranını geliştirmede büyük çabalar sarf etmektedir. Örneğin; Avrupa toplumu 2001 yılı sonuna kadar bütün okullar İnternete bağlanacak, 2002 yılı sonuna kadar da bilgisayar okuryazarı olmayan hiçbir öğretmen kalmayacak şeklinde bir hedef belirlemişlerdir. * Ortaöğretim ve Liselerde Bilgisayar Okuryazarlığı: İlköğretim okullarında, bilgisayarın ne olduğu, nasıl çalıştığı, bilgisayarla ilgili temel kavramların neler olduğu, bilgisayarın topluma etkisi ile ilgili bilgileri kapsayan bilgisayar okuryazarlığı programına hazırlanmış ve kurs programı olarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulmuştur. Ortaöğretimde bilgisayar bilimlerinin öğretilmesi ön plandadır. Programların, programlama mantığının, programlama dillerinin ve bilgisayarın önemini içeren seçmeli dersler verilmektedir. Bu çalışmaların daha verimli ve başarılı olması için; - Lise ve dengi okul mezunu öğrencilerin bilgisayar okuryazarı olarak okulu bitirmeleri. - Bilgisayar biliminin öğrenilmesine yönelik programların güncelleştirilmesi programların düzenlenmesi gerekmektedir. - Haftalık ders dağılım çizelgesi, programlar arası şekil birliği sağlanmalı, bu programların yaygın olarak uygulanabilmesi için donanım eklenmelidir. mevcut yeniden * Üniversitelerde Bilgisayar Okuryazarlığı: Ülkemizde henüz ortaöğretimde bilgisayar okuryazarlığı geniş kitlelere yayılmadığından, üniversiteye gelen öğrencilerin büyük çoğunluğu bu konuda 131 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan eğitilmemiş durumdadır. Bu nedenle üniversite ve yüksek okullarda yaygın bilgisayar okuryazarlığının önemle ihtiyaç görülmektedir. Ancak gerekli altyapı oldukça zayıftır. Bilgisayar okuryazarlığını hızlı ve etkisi bir şekilde artırabilmek için iki seçenek önerilmektedir. - Eğiticilerin Eğitimi; yani üniversitelerin değişik bölümlerinden seçilmiş öğretim üyelerinin temel bilgisayar bilimleri konularında düzenlenecek kurslarla eğitilmesi, kendi branşların uyarlanmış bilgisayar kullanımının öğretilmesi. - Uzakta Eğitim; yani üniversite ve yüksek okullarda, yeni teknolojiyle donatılmış telekonferans düzeni olan sınıflar oluşturularak uzaktan eğitim olanaklarının yaygın bir şekilde kullanılmasının sağlanması. c) Bilgi Okuryazarlığı Bilgi okuryazarlığı, bilgisayar okuryazarlığının tamamlayıcısıdır. Bilgisayar ile yapılan işlerin “anlayarak” yapılması ve bilginin “yorumlanması” evrenini içerir. İnternet çok fazla bilgi barındırır. Bilgi okuryazarları olan bir insan, İnternet ve bilgisayar teknolojisinin temel kavramları bilir ve bu bilgi denizinde boğulmaz. Bilgiye erişimin çok kolaylaşması onu iyi anlamayı ve özümseyerek kullanmayı da beraberinde getirir. 21. yy; aradığı bilgiyi en hızlı bulan, onu özümseyip kullanan ve yorumlayıp sonuç üreten insanların ön planda olacağı “bilgi devri” olacaktır. d) Bilgi Teknolojileri Okuryazarlığı Bilgisayar okuryazarlığı ve bilgi okuryazarlığının toplamıdır. Bilgi kaynaklarının önemli bir kısmının İnternet üzerinde olduğu, sanal kütüphanelerin her geçen gün önemini artırdığı günümüzde bilgi teknolojileri okuryazarlığı eğitimde “olmazsa olmaz” öneme sahiptir. Bilgi teknolojileri okuryazarlığı ilk, orta ve yüksek öğretim kurumlarında eğitimin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. e) Bilgisayar Destekli Eğitim Bilgisayar ilk kez kullanılmaya başlandığı 1960 lardan bu yana eğitim alanında önemli bir yer kazanmıştır. Günümüzde çoklu ortam teknikleri ile çok güçlü ve farklı formatlarda eğitim paketleri üretmek mümkündür. Bu tür programlar kullanıcıya birebir etkileşim imkanı vererek motivasyonu artırır ve konuları aktarmak da çok güçlüdür. Örneğin klasik yaklaşımda öğrenciye bir motorun nasıl çalıştığını öğretmek zordur. Fakat motorun nasıl çalıştığını gösteren bir animasyon göstererek birkaç dakika içinde her şeyi açık ve net olarak anlatmak mümkündür. Bilgisayar destekli eğitimin faydalarından bahsetmek gerekirse; - Okul öncesi ve sonrası bireylere dikkat gelişimi kazandırır. 132 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan - Ekrandaki olaylar bireyi kendine çekerek ona dalgınlık, sıkıntı dikkatinin dağılması gibi istenmeyen durumları yaşama şansı vermez. - Bireyin konuyu kavrayabilmesine yardımcı olur. Bu da bireyin kolay unutmasını engeller, zihinde kalıcılık sağlar. - Bireye birçok işi aynı anda yapabilme becerisi kazandırır. Örneğin el, göz zihin aynı anda çalışabilir. Bunun gibi daha birçok fayda sayılabilir. Tüm bu faydalarına rağmen kendini anlatamamış olan B.D.E verilen eğitimin amaçlarına ulaşabilmesi bakımından uzman eğitim kurumlarının en büyük destekleyicilerinden biridir. Bilgisayar destekli sıralanmaktadır. eğitimin şimdiye kadar uygulanan biçimleri - Tekrar ve alıştırmalar - Öğrenciye çeşitli yönlerden destekleme - Benzetim programları ile çalıştırma - Etkileşimli açıklama - Veri bankası olarak kullanma - Verileri çekici bir şekilde gösterme - Etkileşimli canlı kitap - Uzman sistemler ve yapay zeka - Bilgisayar uygulamalı ve değerlendirmeli testler - Bilgisayar yönlendirmeli öğrenme şöyle B.D.E ile bilgisayar desteği olmayan eğitim ortamlarında öğrenme sonuçlarını karşılaştıran ve dünyanın değişik yerlerinde yapılan yüzlerce araştırmada bilgisayar destekli eğitim çalışması lehine anlamlı bir fark bulunamamıştır. Öyleyse bilgisayar destekli eğitimdeki çalışma şeklini değiştirmek gerekir. B.D.E ler genellikle yoğun yönlendirmeler içerirler ve fazla “birey odaklıdırlar. Enternet ve İnternet teknolojilerinin geliştiği günümüzde B.D.E önemini yitirmektedir. f) Web Tabanlı Eğitim Bilgi miktarının ve bilgiye ulaşması gerekenlerin sayısının çığ gibi artması eğitimde rekabete yol açmıştır. Artık amaç bilgilere en hızlı yoldan talebe özel biçimde sadece öğrencilere değil geniş topluluklara ulaştırmak olmuştur. Geleneksel hocasınıf-ders kavramları da bu doğrultuda değişim göstermektedir. Bir konuyu en iyi şekilde sadece bir kişiden değil alt konuları en iyi bilenin birçok uzmanın bilgilerinin bir araya getirilmesiyle öğrenmek mümkün kılınmıştır. Çok değişik mekanlardaki öğrenciler değişik mekanlardaki uzmanlara ve ders konularına ulaşmak istemektedir. Bunu W.T.E. nin faydalarını kısaca özetlemek gerekirse; 133 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan - Seyahat masrafları ve seyahat süresince oluşan üretim kaybı ortadan kalkmış olacaktır. - Sanal fakat gerçeğinin oluşturulabilecektir. - İş sırasında eğitim yapmak mümkün olacak bu konuda zamandan tasarruf sağlanacaktır. - Eğitim tam zamanında ve daha kolay ulaşılabilir bir şekilde verilmesi mümkün olabilecektir. tıpatıp aynısı sınıflar Web tabanlı eğitim modellerinin iletişimsel unsurları taşıma formları, not alma ve uzmanlarla katılımcılar arasında düzenlenen soru cevap seanslarıdır. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki web tabanlı eğitimin sınıf içinde öğretmenle yüz yüze yapılan zamana ve mekana bağlı bir eğitimle kıyaslanması halinde. - W.T.E katılımcıların yüz yüze eğitime katılanlardan daha çok bilgi sahibi oldukları üstelik bunun % 30 daha hızlı gerçekleştiği belirlenmiştir. g) Sanal Sınıflar Sanal sınıf haftalık dersleri; evinizde, işyerinizde, tatilde bilgisayarla İnternete sağlanabileceğiniz her yerde günün ve gecenin dilediğiniz her saatinde alabileceğiniz bir sınıftır. Her sanal sınıfta 20 ile 30 arasında öğrenci bulunur. Sanal sınıf ortamında da tıpkı gerçek sınıflarda olduğu gibi öğretmenimize ve sınıf arkadaşlarımıza ulaşmamış mümkündür. Sınıf arkadaşlarınız ve öğretmeninize ilişkin bilgi edinebilirsiniz. Öğretmeninize e-posta yoluyla ulaşabilir 24 saat içinde karşılık alabilirsiniz. h) İnternet Destekli Eğitim Teknoloji artık geleneksel metin kitaplarının önüne geçilmesini mümkün kılıyor. İnternet bilgisayar ağlarının ağıdır.sürekli büyüyor ağları, okulları, kütüphaneleri, araştırma merkezlerini, içine alıyor. Bilgisayar ağlarının gelişmesi ve sınıflara girmesiyle bilgisayar destekli eğitimin yeni bir safhası; İnternet destekli eğitim başlıyor. İnternet destekli eğitimde işbirliği içinde öğrenme gerekiyor. Çünkü tüm öğrenciler ağda işbirliği içinde bulunuyor. Eskiden bilgisayar destekli eğitimin sosyal aktiviteyi azalttığı hatta kestiği söyleniyordu oysa şimdi İnternette sürekli ilişki ve haberleşme var. örneğin dünyanın her yerinden, düzenlenen bir elektronik toplantıya katılım sağlanabilir. Ağ üzerinde eğitim yapma sadece öğrencilerin değil öğretmenlerinde izole yani zor durumda kalmalarını engelliyor. Bireyi birçok siteye haber ve tartışma gruplarına email vasıtasıyla yeni bilgi ve projelere ulaşıyor, paylaşıyor isterse katılabiliyor. 134 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan İnternetin eğitimde kullanılmasıyla, sanal sınıflar, sanal dershaneler, sanal kütüphaneler veri tabanları oluşturulmuştur. ı) İnternet Destekli Öğretim (IDO) * Uzaktan Eğitim Nedir? Eğitim bir ülkenin ekonomik, politik ve sosyal gelişmede temeli oluşturan yapı taşıdır. Günümüzde artık eğitimin ülkenin genel gelişmesindeki yeri değil, eğitimin nasıl daha iyi verileceği tartışılmaktadır. Sosyologlar, psikologlar, eğitimciler ve uzmanlar eğitimin çeşitli modeler üzerinde çalışma ve araştırmalarını halen sürdürmektedir. Değişik eğitim modellerinin fayda ve zararları karşılaştırmakta zaman zaman pilot uygulamalarla sonuçlar gözlenebilmekte ve gerçek uygulamalara dönüşmektedir. Uzaktan eğitim uygulaması açısından standart eğitim modellerinden farklılık gösteren bir modeldir. Tanımlanacak olursa, uzaktan eğitim, eğitimci ile öğrencilerin aynı mekanda olmadan gerçekleştirildikleri eğitimdir. Bu modeled eğitimci ile öğrenciler arasında bir iletişim yolu kurulur. Eğitimci bir uçta ders verirken, öğrenciler iletişim yolunun imkanına bağlı olarak evlerden, farklı binalardan, farklı şehirlerden ve hatta farklı ülkelerden eğitime katılabilirler. * Uzaktan Eğitim Yararlı mıdır? Birçok eğitimci, uzaktan eğitimi gören kişilerin yüz yüze eğitim gören kişiler kadar öğrenip öğrenmediklerini sorguluyor. Araştırma sonuçları; doğru metot ve teknoloji kullanıldığı, öğrenciler arasındaki iletişim sağlandığı ve öğretmenden öğrenciye erişim olduğu sürece uzaktan eğitimin yüz yüze eğitim kadar başarılı olduğunu göstermiştir. * Hangi Teknoloji En İyisidir? Uzaktan eğitimde en belirleyici role teknoloji sahip olmasına rağmen, eğitimciler teknolojinin iletilmesi üzerinde değil öğretimsel sonuçlar üzerinde yoğunlaşmalıdır. Etkili ve başarılı bir uzaktan eğitim yolu, hangi teknolojinin kullanılacağına karar verilmeden önce öğrencinin ihtiyaçları ve öğretilecek materyalin gerektirdiklerini göz önünde bulundurmasından geçer. Bu sistematik yaklaşımın bir sonucu olarak, bir amaç bir çok teknolojik medyanın bir arada kullanılması gerekir. i) İnternete Dayalı Uzaktan Eğitimin Avantaj ve Dezavantajları * İnternete Dayalı Uzaktan Eğitimin Avantajları İnternete dayalı eğitimin avantajları ile ilgili olarak aşağıdakiler sıralanabilir (Geleceğin Eğitiminde Uzaktan Eğitim Yöntemi, 1997, s. 18; İTÜ, Uzaktan Eğitim Projesi, 1999, s. 1; İnternet ve Uzaktan Eğitim, 1999, s. 3-4): - Kurumlar ve bölgeler arasında belirli bir dengenin sağlanıp, fırsat eşitsizliğinin en aza indirilmesi - Basım, kırtasiye ve bürokratik giderlerin düşürülmesi, - Eğitimde kaliteli oluşturulması, ve ileri düzeyde bir standardın 135 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan - Ders, seminer, konferans, kurs ve benzeri eğitim materyallerinin aktarımında minimum maliyet ile maksimum çıktıya ulaşılması, - Bilgilerin kolaylıkla ve etkililikle değiştirilmesi, - Bilgi ve belgelerin herkesin kullanımına açık olması, - Sadece metin tipinde bir sunumdan öte aktarma ses, renk, interaktiflik, animasyon, vb. lerinin dahil edilebilmesi, - Kontrol edilebilir ve veritabanı oluşturulması, - Taraflar arasında (öğrenci-öğretmen, öğrenci-öğrenci) çok yönlü bir haberleşmenin sağlanması - Farklı kuruluşlardaki öğretim elemanlarının karşılıklı işbirliğine yönelmeleri sonucunda, etkin bir eğitim desteği sağlanması, - Akılda tutma seviyesinin artırılması, - Zamanın daha etkin yönetimi, - Geleneksel sınıf ortamında soru soramayan veya grup içinde katılım yetisine ulaşamayan adayların elektronik ortamda özgüven kazanmaları, - Öğrenmenin bireyselleşip, bireyin grup baskısından kurtulması sonucunda bireysel öğrenme sorumluluğu ve yaratıcı özgürlüğün doğması. *İnternet’e Dayalı Uzaktan Eğitimin Dezavantajları İnternet’e dayalı eğitimin dezavantajları ile ilgili olarak aşağıdakiler sıralanabilir (Distance Education and self-learning, 1999 s. 5; Başaran ve Tulu, 1999, s. 6; Demiray, 1999, s. 4; İnternet ve uzaktan Eğitim, 1999, s. 3-4): - Öğretmenlerin doğrusal olduğunu unutmaları, olmayan düşünce ortamında - Öğretmen ve öğrencilerin İnternet tabanlı eğitim araçlarının kullanımındaki bilgi eksiklikleri ile öğretmenlerin pedagojik açıdan eğitim materyallerinin hazırlanması konularında yetersiz kalmaları., - Eğiticinin teknik destek elemanına ihtiyaç duyması, - İletişim ve bilgi temelli bağlantılara bağımlı olunduğundan, ulaşım olanaklarının herhangi bir sebeple değişmesi veya internek olanaklarının iyileştirilmemesi sonrasında iletişimde etkinsizlik - Öğrencilerin esastan çok teknoloji üzerine yoğunlaşmaları, 136 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan - Çalışan öğrencilerin dinlenme veya eğlence zamanlarının alması veya grup birlikteliğinin sağlayabileceği sosyal ortamları doğuramaması sonucunda oluşabilecek yalnızlık ve uyumsuzluk, - Beceri ve tutma davranışların gerçekleşmesinde etkili olamama, - Kendi kendine çalışma alışkanlığı olmayan ve bu yeteneğini geliştirmemiş bireyler için sınırlılık oluşturması, - Aile yaşantısını olumsuz etkileyebilme. 6.2 Web Destekli Eğitim Çalışmaları a) Eğitimde İnternet Projeleri İnternete bağlı bir sınıf ya da labaratuvar kullanma imkanına sahip ve İnterneti ders ortamı içinde eğitici anlamda kullanmak isteyen öğretmenler bu eğitimde Web Quest, Net Days, Dloba Learn, World Links gibi senaryosu önceden belirlenmiş İnternet projelerinin okul ve öğretmen tarafından nasıl planlanacağı, senaryolarda bulunması gereken öğeler, öğrencilere yönergeler, kaynak adresleri ve okulların birbiriyle nasıl ilişki kurmaları gerektiğini ve birlikte çalışma yöntemleri kapanacaktır. Bu uygulamada önemli olan bilgisayar dersi değil, normal konulu bir ders olmasıdır. Bu ders içinde bilgisayar becerileri bir araç olarak kullanılmakta, İnternet üzerinden araştırılarak bulunacak bilgilerde ek öğrenme malzemesi olarak algılanmaktadır. İnternet proje çalışması için İnternete bağlanma, İnterneti kullanma gibi temel becerilerin olması gerekir. İnternet erişimi için e-mail programları ve bilgi tarayıcı programlar tanınmalı ve e-mail yollama, alma, cevap verme, başkalarına yollama gibi haberleşme ile ilgili temel beceriler olmalı İnternet üzerinden bilgi arama, İnternet adreslerinin özellikleri, arama motorlarını kullanma gibi temel işlevler bilinmelidir. Öğrenciler ödev, proje ve araştırmalara yönlendirilerek İnternet araştırma kaynağı ve bilgiye ulaşma aracı olarak kullanılabilir. Bu şekilde öğrencilerin hem bilgiye hem de bilgiyi ve teknolojiyi kullanma becerileri gelişecektir. Öğrenciler proje çalışmaları sırasında elektronik posta (e-mail) ile diğer insanlarla iletişim kurabilecekler, diğer okullardaki / bölgelerdeki / ülkelerdeki yaşıtlarıyla bireysel ya da grub olarak elektronik posta aracılığıyla projeler yürütebilir, fikir alışverişinde bulunabilir. Öğrenciler diğer sınıf ya da okulda yapılan projelere de elektronik posta aracılığıyla projeler katılabilirler. Bu yolla öğrenciler veri toplama ve analiz becerilerini geliştirebilirler. Eğitim kurumları Web sitelerini geliştirerek öğrencilerinin proje çalışmalarını geniş bir kitleye sunabilme olanağı yaratmaya çalışmaktadırlar. 137 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Öğrenciler proje çalışmaları ile bilgiyi harmanlama, yeni şekillerde ifade etme ve yeniden yaratma becerileri gelişmektedir. Bu öğrenme ortamlarında ortaya çıkan en önemli bulgulardan biri de öğrencilerin tasarım becerilerinin geliştiğidir. * İnternet Projeleri Hangi Becerileri Geliştirir, Hangi Eğitim Hedeflerine Yöneliktir? - Bilgisayar okuryazarlığı, İnternet temel kullanımı - Araştırma becerileri - Problem çözme - Soru sorma - Sorunları gerçek hayatla ilişkilendirme - Çözümleri kurgulama - Bilgi tasarımı ve sunumu - Kendini iyi ifade etme - İletişim ve dil becerileri - Diğer kültürlerle iletişim - Diğerleri ile birlikte çalışma - İş vermek, işi bitirmek, organizasyon becerileri, zamanı verimli kullanma - Değerli bilgiyi değersiz bilgiden ayırma - Ekip çalışması, karar verme, sorumluluk - Küresel perspektifleri anlama - Tek doğru olmadığını kavrama - Kendi kültürünü anlatabilme tanıtabilme - Karşılaştırma yoluyla kendi kültürünü daha iyi anlama - Geçmişi anlayarak geleceği kurgulayabilme - Üretken olma ve dünyaya yararlı bilgiler sunabilme * Öğretmenin Ne Yapması Gerekir? Öğretmen rolü bu senaryolar içerisinde daha esnek, bilgiyi aktarıcı olmak yerine birlikte öğrenen ve ol gösterici olmalıdır. Ancak bu uygulamaların yöntemi de şu ana kadar ki formel öğretmen eğitim programlarında yer almamıştır. (Belki yeni açılmış olan Bilgi ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği bölümleri bunun dışında tutulabilir) Bu yüzden hizmet için öğretmen eğitimi programları ile öğretmenlere “Eğitimde İnternetin temel kullanımı”, “Eğitimde İnternet projeleri”, “Proje Tabanlı Öğrenme Modeli ve İnternet Projeleri” gibi eğitimlerin verilmesi gerekmektedir. * İnternet Projeleri Hangi Eğitim Düzeylerinde Uygulanır? 138 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan İnternet projeleri okul öncesinden başlayarak üniversite eğitiminin sonuna kadar her düzeyde uygulanabilir. * İnternet Projeleri Müfratadata Uygun mudur? Evet uygundur. Aslında bu tamamen öğretmenin yaratıcılığına bağlıdır. Yaratıcı ve yararlı İnternet Projeleri kurgulayabilmek için müfredatın dışına çıkmak gerekmez. Ancak müfredatın belirlediği birden fazla konu ve beceri, tutum ve davranış içeren eğitsel hedefler İnternet projeleri içinde bütünleşik olarak ya da birbiriyle ilişkilendirilmiş olarak kullanılabilirler ki ve bu da eğitimin ve öğrenme süreçlerinin kalitesini artırır. * Sınıfta iyi bir altyapı ve İnternet bağlantısı yeterli midir? Sınıfta sorunsuz çalışan esnek ve verimli bir altyapının sağlanmış olması başarılı network ve İnternet uygulamaları için önemli bir ön şarttır. Ancak bu yapının gelecek olan İnternet Projelerinin yapılması ile olacaktır. İnternet projeleri dersin konularının İnternet becerilerini araç olarak kullandırtabilen yeni senaryolar halinde düzenlenmesiyle mümkün olabilir. b) Sanal Dersaneler Sanal dersnaler öğrencileri sınavlara hazırlamayı amaçlayan ve sınav için gerekli bilgilere evlerinde, tatilde, bilgisayarla İnternete bağlanabilecekleri her yerde günün, gecenin diledikleri saatlerde ulaşmalarını sağlayan sanal ortamlarıdır. Bilgisayar ve İnternetin yaşamın vazgeçilmez parçalarından birisi olmaya başlamasıyla sınavlara öğrenci hazırlayan dersaneler de sanal dersane yarışına girdiler. Erol Altaca Dersanesi’nin ardından MEF de sanal dersane yarışına hazırlıklarına başladı. Sanal dersaneler, öğrenciye, evinden tüm dersleri takip etme olanağı veriyor. MEF Dersanesi ile Digi Türk’ün ortak çalışmaları sonucunda ortaya çıkan MEF Digital ile üniversite adalarına televizyondan interakif ÖSS hazırlık eğitimi veriliyor. Eğitim paketlerinde otuz bin sorudan oluşan soru bankası, önceki dönemlere ait interaktif deneme testleri, kendi puanı, sıralamasını, tercihleri arasından hangisini kazanacağını gösteren ÖSS, simülasyonu ve kişiye özel analiz raporlarıhbulunuyor http: //www.digiturk.gent.tr 139 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Şekil.1 Adaylara hizmetler Web sitesi aracılığıyla ulaştırılıyor. ÖSS eğitim programına üye olan herkese özel olarak bir şifre tahsis ediliyor. Bu şifreyi aday bulunduğu herhangi bir yerden de kullanabiliyor. Dersler Erol Altaca Dersanesi’ndeki özel bir sınıfta anlatılırken, derslerin görüntüleri, Dexar’ın yer vericisinden uyduya ulaştırılıyor. Uyduyla aktarılan görüntüler, Barracuda adındaki uydu anteni sistemi ile alınıyor ve üniversite adayları da dersleri görüntülü olarak evindeki bilgisayarlardan takip ediyor. Günümüz sanal üniversiteler, sanal kütüphaneler ve sanal dersaneler gittikçe yaygınlaşmaktadır. Sanal eğitim ortamları sayesinde kişi, evinden, bürosundan, hatta iş yerinden etkinliklerine yazı veya söz ile katılabilmektedir. Eğitimde bilginin paylaşımı esas olduğundan dolayı klasik anlamda belki de en fazla yüzlerce kişiye ulaşabilirken İnternet sayesinde milyonlarca kişiye seslenmek imkanı vardır. Sanal eğitim ortamlarında cinsiyet, yaş ve sosyal sınıf farklılıkların ortadan kalkması, öğrencilerin kendilerini daha rahat hissetmelerini, tüm dikkatlerini derse yoğunlaştırabilmelerini, çevrin içi derslerde devam zorunluluğunun olmaması, çoklu ortam nesneleriyle zenginleştirilmiş ders materyalinin kullanılabilmesi, zaman sınırlamaların kalkması ve her şeyden zayide ucuz (yol, giyim, yiyecek vb.) masrafların olmaması bakımından) olması gibi etkenlerden dolayı önümüzdeki yıllarda geleneksel eğitimin yerini alacağını söyleyebiliriz. c) Web Destekli Eğitim Örnekleri * İDE-A Nedir? Örgün eğitim; bu işlevi üstlenmiş kurumlar aracılığıyla, bireye yaşamının bir döneminde, bilgi kazandırmak ve bilgilerini sistematize etmesini öğretmek olarak tanımlanabilir. 140 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Günümüz dünyasının en temel özelliklerinden biri bilgi ve teknoloji alanındaki gelişmelerin, insanlık tarihinde görülmedik bir hıza ulaşmasıdır. Bu, var olan bilginin hızla eskimesi demektir ki, bilgiyi güncelleştirmenin önemini vazgeçilmez kılar. Bu iki alan arasındaki çelişki, eğitimin sürekli kılınmasını gerektirmektedir. Ancak örgün eğitimin yaşam boyu sürmesi düşünülemez. Çözümü yine teknoloji alanındaki gelişmeler sağlamıştır. Bilgi işlem alanındaki gelişmeler ve özellikle İnternete dayalı asenkron eğitim, yaygın eğitim yöntemlerinin, karşılıklı devrim yaratmış bilinen bütün eğitim yöntemlerinin yeniden gözden geçirilmesini dayatmaya başlamıştır. Çağdaş ülkelerde hızla gelişen İnternete dayalı eğitimin ülkemizdeki öncülüğünü ODTÜ yapıyor. İDE-A (İnternete Dayalı Eğitim – Asenkron) öncelikli olarak yaygınlaştırılmasında yarar görülen bilgilere ilişkin konularda bir dizi eğitim programı projesidir. Bu programların en özel yanı, ilkel örneklerinde olduğu gibi ders notlarının İnternet aracılığı ile sizlere ulaştırılmasıyla sınırlı kalmamasıdır. İlgili görsel işitsel öğelerle hazırlanan dersler ve karşılıklı etkileşim kanalları, konuları bilgisayar başında ve okumanın ötesindeki etkinliklerinizle, sıkılmadan öğrenmenizi sağlayacaktır. Bu programlarda, dersleri istediğiniz zaman, istediğiniz yerde, istediğiniz ortamda öğrenme süresini istediğiniz gibi düzenleyerek istediğiniz kadar tekrar ederek gerekli gördüğünüz konuları tartışmak olanağına sahip olacaksınız. İDE-A ‘da verilmekte olan derslerden daha iyi yararlanmak için verilen önerilere uyulmalıdır. Şekil.2 * İDE-A Nasıl İşler? İDE-A programında derslerin nasıl işlendiğine geçmeden önce, dersler için kullanılan arayüzün işleyişinden bir miktar bahsetmek gerekir. 141 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Ders sayfası 3 ana kısımdan oluşmaktadır. Bunlar haftanın içinde dolaşmayı sağlayan sol kısım, haftalar arasında geçişi sağlayan sağ kısım ve içeriğin bulunduğu orta kısımdır. Önce çalışmak istediğiniz haftayı sağ kısımdan seçerek o haftaya geçin. Şu andan itibaren bu hafta ile ilgili alt maddelere sol kısımdaki linkler vasıtasıyla erişebilirsiniz. Sol kısımda, bir haftayı ilgilendiren maddeler vardır. bunlar; - Haftanın amacı, - Ders, - Alıştırmalar, - Ev ödevi, - Okuma ödevi, - Tartışma grubu Maddeleridir. Haftanın Amacı Öğrencilerin ilk olarak bakması gereken yer Haftanın Amacı’dır. burada o hafta anlatılan konunun niteliği ve bu konunun sonunda öğrencilerden beklenilenleri bulacaksınız. Böylece verilen bilgileri daha bilinçli olarak çalışma imkanına sahip olacaksınız. Ders Bu başlık altında, içinde bulunduğunuz konu anlatımını bulacaksınız burada anlatımlar kısa ve öz olarak sunulmuştur. Bilgisayar ortamının sağladığı olanaklar kullanılarak, anlatılan konula ilgili animasyonlar ve şekiller yardımıyla anlamayı kolaylaştırmak hedeflenmiştir. Ayrıca anlatılan konula ilgili daha spesifik ve daha ayrıntılı bilgileri bulabileceğiniz İnternet adreslerine linkleri de yine konu anlatımı sırasında görebilirsiniz. Ders sayfasının dizaynı, çalışırken rahatsız olmanızı engelleyici ve anlatılan konuyla ilgili tüm ek bilgilere en kolay şekilde ulaşabileceğiniz bir biçimde düşünülmüştür. Alıştırmalar Her hafta anlatılan konuyla ilgili verilen alıştırmalarla, öğrencinin konuyu ne kadar anladığını kendi kendine sınaması hedeflenmiştir. Bunun yanında alıştırmalar, konunun zihinlerde daha iyi oturtmasını da sağlamaktadır. Ev Ödevi Belirli aralıklarla verilen ev ödevlerini öğrencilerin sınanmasına olanak sağlamaktadır. Ayrıca öğrendiklerini uygulama şansını bulmaları açısından da oldukça faydalı olmaktadır. Tartışma Grubu 142 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Dersle ilgili en önemli sayfalardan biri Tartışma Grubu’dur. Burada öğrenciler derste anlayamadıkları konuları veya sormak istedikleri soruları öğretim üyelerine veya diğer öğrencilere sorabiliyorlar. Sorulan sorulara öğretim üyeleri ve ders asistanlarının yanında tüm öğrenciler cevap verebilirler. Bunun en güzel yanı, konular etrafında tartışma ortamlarının doğmasıdır. * Bilgi Teknolojileri Sertifika Proframı (BTSP) Nedir? OTDÜ’nün İnternet üzerinden verdiği ilk sertifika programıdır. BTSP’nin amacı Türkiye’deki bilgi teknolojileri alanındaki 75.000’nin üzerindeki yetişmiş eleman gereksinimini karşılamaya katkıda bulunmaktır. BTSP, 4 dönemden oluşan ve yaklaşık olarak 9 ay süren bir sertifika programıdır. Programda, her dönemde iki derk olmak üzere toplam dokuz ders verilmektedir. Dersler Bilgisayar Mühendisliğinin temel derslerinden seçilmiştir. Ve ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri tarafından tamamen Türkçe olarak hazırlanmıştır. Dönem sonunda katılımcılar yüz yüze dersler ve sınavlar için ODTÜ’ye davet edilmektedirler. Yapılan sınavlar sonucunda, 9 dersten de başarılı olan katılımcılar Bilgi Teknolojileri Sertifikası almaya hak kazanmaktadırlar. BTSP değerlendirmesi sonunda başarılı olan katılımcılara ODTÜ tarafından resmi bir sertifika verilecektir. Buna hak kazanan kişi İDE-A / BTSP çerçevesinde Bilgisayar Mühendisliği’nin 9 temel dersini izlemiş ve sınavlarında başarılı olmuş demektir. Sertifika bu derslerin ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri tarafından İnternet üzerinden yürütülen program sonunda verildiğini de belgelemektedir. Verilen ODTÜ sertifikasının bilgi teknolojileri alanında eleman gereksinimi olan bazı şirketler tarafından kabul göreceği basına yansımıştır. Bu sertifikaya sahip kişiler bu şirketlerde eleman açığı bulunduğu takdirde tercih edileceklerdir. Türkiye’de bilgi teknolojileri alanında 75.000’nin üzerinde yetişmiş eleman gereksinimi bulunmaktadır. Benzer sorun yurtdışında da bulunmaktadır. Örneğin ABD de işsizlik oranı %8 olmasına rağmen BT alanındaki yetişmiş eleman açığı 346.000 nin üzerinde bulunmaktadır. Avrupa’da ise bu açık 300.000 civarındadır. Bu nedenle böyle bir öğretimin önemi büyüktür. Halen bir işte çalışıyor veya kendi işinizin sahibi iseniz BTSP size sürekli gelişen teknolojiye ayak uydurmasında ve rekabetçi piyasa ve iş koşullarında daha başarılı olmanızda yararlı olacaktır. Bilgisayar dünyasında baş döndürücü gelişmeler yaşanmaktadır. Çeşitli boyutlarda evrim geçirmektedir. Her yıl yeni programlama dilleri, yeni yazılım geliştirme paradigmaları, gereksinimlere göre standartlar ve yeni yazılım araçları ortaya çıkmaktadır. Bu alanda çalışanlar sözü edilen baş döndürücü gelişmeleri zorlukla izlemektedirler. Avrupa’da bir meslek 24 ayda eskirken ABD de 18 ayda eskimektedir. İyi bir yaşam standardı ve işsiz kalmamak için yaşam boyu eğitim mutlaka gereklidir. BTSP yaşam boyu öğrenme gereksinimini karşılamak için de önemli bir fırsattır. * Sanal Okul Nedir? Türkiye Bilişim Vakfı, Sanal-Okul projesini, öğretmenlerimizi ve öğrencilerimizi çağdaş eğitim olanaklarına kavuşturmak ve Türkiye’nin bilgi toplumuna geçişinin temellerini atmak amacıyla tasarladı. Bu projeyle, dünyadaki bilgi kaynaklarından 143 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan da yararlanılarak İnternet üzerinde Türkçe dev bir bilgi havuzu oluşturuluyor. Sanalokul alışılmış eğitim sisteminin aksine ezberden uzak, uygulamaya yönelik bir yöntem sunuyor. Bu proje, öğrencilerin gerek öğretmenleriyle, gerekse kendi başlarına görerek, deneyerek keşfetmelerine, bilgilerini sınayarak kendilerini geliştirmelerine olanak sağlayan yeni bir model tanımlıyor. Edilgen bir eğitim sistemi yerine, üretip geliştiren, sorgulayan ve etken bir öğrenme ortamı yaratıyor. Kısacası Sanal-okul öğrencilere ve öğretmenlere bilgi çağına adım atma imkanı sunuyor. Şekil.3 * Kampanyanın Amacı Türkiye Bilişim Vakfı, Sanal-Okul projesine kaynak yaratmak amacıyla kapsamlı bir kampanya başlamıştır. Geliştirilmesinin 3 yıl sürmesi ve toplam maliyetinin 3 milyon dolar civarında tutması beklenen bu büyük çaplı projenin desteklenmesinde, toplumsal sorumluluk sahibi şirketler ve bilinçli tüketici önemli rol üstleniyorlar. Bu kampanya çerçevesinde Sanal-Okul’a destek vermek isteyen sponsor firmalar, ürünlerine “Sanal-Okul’u Destekliyoruz” pulları yapıştırıyor, bu pullar için TBV’na bağışta bulunuyorlar. Tüketiciler de , ülkemiz çocuklarının eğitiminde reform niteliği taşıyan bu projeye katkıda bulunmak için, üzerinde bu pulları gördükleri ürünleri tercih ediyorlar. * Projenin Kapsamı Sanal-Okul’un temelinde, bundan sonra “modül” diye adlandıracağımız küçük ve birbirinden bağımsız uygulamalar ve bunların ders içinde kullanımlarına yönelik senaryolar yer alır. Söz konusu modüller her sınıf ve ders için yaratılabilir. Her modül, kendi başına dinamik bir sanal ortamdır. Modüller, basit ve göreceli olarak kolaylıkla üretilebilmelerine karşın, bir araya geldiklerinde son derece etkili olabilirler. Örneğin, “sarkaç modülü” tek başına “sarkaç” kavramının öğretiminde kullanılabileceği gibi, bu ve bunu destekleyen modüllerden aynı kavramı kullanan başka ders konularının anlatımında da faydalanılabilir. Burada önemli olan ilginç ders senaryolarının yaratılmasıdır. Sanal-Okul’da bu senaryolar, konuya hakim eğitmenler tarafından üretilir. 144 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Söz konusu modüller, ilk aşamada TBV’nin yurtdışında işbirliği yaptığı diğer bir sivil toplum örgütü EOE (www.eoe.org) tarafından temin edilmiştir. Yabancı dil de hazırlanmış ve okullarımızda ders akışlarına kolaylıkla entegre edilebilecek bu modüller yerelleştirilerek, sitenin ilk Türkçe içeriği oluşturulacaktır. Sanal-Okul’da yer alacak modül sayısı başlangıçta 2500’den fazla olacaktır. Ancak asıl hedef, ithal öğelerle eğitimden çok, Türkiye’nin kendi modüllerini üreteceği bir altyapıya kavuşturulmasıdır. Sanal-Okul, projeye katkıda bulunmak isteyen “modül yazarlarıyla” işbirliği yaparak, müfredatımıza uygun eğitsel modüller yaratmayı hedeflemektedir. Modüllerin ve uygulama senaryolarının üretilmesinde yönlendirici olarak bir akademik danışmanlar grubu, oluşturulma aşamasındadır. 6.3 İnternet Üzerinden Bilgiye Erişim Yolları b)Veri tabanları:İnönü ünüversitesi’nin web sayfasından belli başlı veritanlarına ulaşmakmümkün http://www.inonu.edu.tr/?menu=library&sub=dbase Şekil.4 *Academic Search Elite Akademik birimler icin tasarlanmis bu veri tabani, genis bir konu yelpazesinde yayinlanmakta olan dergileri kullanima sunmaktadir. Antropoloji, arkeoloji, bankacilik ve finans, bilgisayar, bilim ve teknoloji, biyoloji, deniz bilimleri, dil, din, dunya haberleri, egitim, ekonomi, felsefe, halkla iliskiler, havacilik ve uzay bilimleri, iletisim ve medya, insan kaynaklari, kadin ve cocuklar, kimya, kriminoloji, matematik, mesleki egitim, muhendislik, reklamcilik, siyasal bilimler, spor, hobiler, tarim, tarih, tip, ticaret, turizm, tuketici egitimi, uluslararasi hukuk veri tabaninin icerdigi bazi konulardir. 145 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Academic Search Elite veri tabaninda ; • 2715 derginin 1984'den gunumuze indeks ve ozetcelerini tarayabilirsiniz. • Bu dergilerin 1732 adedi hakemli ( peer review ) dergilerdir. • 1732 adet FULL TEXT ( tam metin ) dergiyi ekraninizdan eski sayilari dahil okuyabilirsiniz. • Bu dergilerin 958 adedi hakemli ( peer review ) dergilerdir. • Taranabilir sema, grafik ile ASCII ve PDF ve Page Image olarak dergileri goruntuleyebilirsiniz. • Sadece EBSCOhost yazilimi ile goruntulenebilen "Archive Photo" ve "MapQuest.com'dan" saglanan imaj / fotograf veri tabanina ulasabilir. • 1.7 milyondan fazla sirket bilgisine Dun and Bradstreet ile eriseceksiniz • Wall Street Journal, The New York Times ve The Cristian Science Monitor gazetelerini okuyabilirsiniz *Business Source Premier: Business Source Premier, isletme, ekonomi, finans, bankacilik, muhasebe, ve iliskili disiplinlerdeki 2796 dergiyi kullanima sunmaktadir. Business Week, Forbes, American Banker, Fortune, Harvard Business Review, Journal of Management ve Academy of Management Review bu veri tabaninda yer alan temel dergilerden sadece bir kac tanesidir. 980 hakemli dergi iceren veri tabanimizdaki dergilerin buyuk bir kismi, 1990 yilina kadar geriye donuk olarak kullanima sunulmaktadir. Veri tabaninda ayni zamanda EIU ( Economic Intelligence Unit ) tarafindan yayinlanan Country Reports'lara ve WEFA tarafindan yayinlanan Country Monitors'lere de ulasmak mumkundur. Veri tabaninda yer alan tam metin dergilerden 250 den fazlasinin tum haklari EBSCO tarafindan alinmistir ve baska bir veri tabaninda yer alamazlar. Business Source Premier veri tabaninda ; • 2790 derginin 1984'den gunumuze indeks ve ozetcelerini tarayabilirsiniz. • Bu dergilerin 980 adedi hakemli ( peer review ) dergilerdir. • 2260 adet FULL TEXT ( tam metin ) dergiyi ekraninizdan eski sayilari dahil okuyabilirsiniz. Pek cok dergi 1990 yilindan itibaren tam metin verilmektedir. • Bu dergilerin 641 adedi hakemli ( peer review ) dergilerdir. • Taranabilir sema, grafik ile ASCII ve PDF ve Page Image olarak dergileri goruntuleyebilirsiniz. • 1.7 milyondan fazla sirket kaydi iceren Dun & Bradstreet bilgilerini bulabilir, • Economic Intelligence Unit tarafindan uretilen Country Report’lara ve WEFA tarafindan uretilen Country Monitor’lara erisebilirsiniz 146 Eğitimde Bilgi Teknolojileri • Mehmet Karahan WALL STREET terimlerini aciklayan sozluk ve bu terimler ile taranabilme ozelligi… c)Dijital kütüphaneler: Sakarya Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı sanal kütüphane alanında yapmış oldukları çalışmaların amaçlarını , hedeflerini ve kapsamını şöyle açıklıyor. Kuruluş Amaçları 1- Kütüphaneler, Üniversitenin eğitim ve öğretimini desteklemek ve araştırma, öğretim ve eğitim ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan ve hizmet veren kurumlardır. Üniversite kütüphaneleri bu amacı gerçekleştirmek üzere; - Gereken her türlü bilgi ve belgeyi sağlar, - Sağlanan bilgi ve belgeleri bütün araştırmacıların, üniversite öğrencilerinin ve çalışanlarının kullanımına sunulacak şekilde düzenler, - Mevcut bilgi kaynaklarından en iyi yararlanılmasını sağlamak amacıyla her düzeydeki kullanıcıya hitap edecek şekilde kurum içi ve dışında hizmet verir, - Üniversite kütüphanecilik bölümleri öğrencilerinin zorunlu uygulama ve staj programlarının yürütülmesine yardımcı olur. Kuruluş Şekli -Üniversite'deki kütüphane hizmetlerinin, tek bir merkezi kütüphane çerçevesi içinde örgütlenmesi ve yürütülmesi esastır. Teknik hizmetleri merkezi kütüphaneden yürütülmek şartıyla, merkez kampüsün bulunduğu yerleşim alanı dışındaki diğer kampüsler için birer bağlı birim kütüphanesi kurulabilir. Bölümler ve daha alt düzeydeki birimler için ayrı ayrı kütüphaneler kurulamaz. http://www.kutuphane.sakarya.edu.tr/ Şekil.5 147 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığının görevleri - Kütüphane hizmetlerinin aksamadan yürütülebilmesi için, yeterli kadroyu oluşturup, iş bölümü ve personeli üzerinde genel eğitim ve denetim görevini yapmak, - Başkanlığın bütçesini hazırlamak, Şube Müdürlüğünden alınan önerilere göre bağlı birimlerin de ihtiyaçlarını gözönünde bulundurarak Başkanlık bütçesi halinde Rektörlüğe sunmak, - Satınalma işlermlerinin Üniversite’nin gelişme politikası doğrultusunda merkez ve bağlı birimler arasında dengeli bir şekilde yapılmasını sağlamak, - Kütüphanecilik alanındaki gelişmeleri izleyerek yeni teknolojilerin kütüphaneye girmesi için çalışmalar yapmak, -Teknik ve okuyucu hizmetlerinin standardizasyonunu sağlamak ve denetimini yapmak, - Merkez ve birim kütüphanelerinin eşgüdüm ve işbirliği içinde çalışmalarını sağlamak ve bu amaçla mesleki kurslar açmak, eğitim programları düzenlemek, - Bibliyografya, tez kataloğu, vb. yayınlar çıkararak bilimsel araştırmaları kolaylaştırmak, - Bu yönetmelik uyarınca görev alanına giren ve kütüphane hizmetlerinin gerektirdiği diğer çalışmaları yapmak, - Kütüphane ve Dokümantasyon hizmetleri hakkında ayrıntılı bir faaliyet raporu hazırlamak ve yıl sonunda Rektörlüğe sunmak, - Daire Başkanı, tüm hizmetlerinden dolayı Genel Sekreter’e karşı sorumludur. a) Arama motorları: Arama motorlarına örnek olarak ara-bul ‘u işleyelim *Ara-bul: Arabul, programlaması ve yönetimi Domi Bilisim Teknolojileri A.Ş. tarafından yapılan, Türkiye`nin en kapsamlı kategorik dizinidir. Hedefi, Türkçe ve diğer dillerde yazılmış Türkiye ile ilgili tüm web sitelerini veritabanına kaydetmektir. Arabul`da aradığınız sitelere ulaşmak için iki farklı yol izleyebilirsiniz. İsterseniz, Arabul ana sayfasındaki kategorileri ve onların altındaki alt kategorileri kullanarak arama yapabilirsiniz. Ya da herhangi bir Arabul sayfasındaki arama kutusunun içine aradığınız konu ile ilgili kelimeleri girerek Arabul veritabanında bu konu ile ilgili kaydedilmiş olan sitelere direkt olarak ulaşabilirsiniz. 148 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan http://www.arabul.com/arayuz/4570/Default.asp Şekil.6 Arabul`da halihazırda yer almayan ve eklenmesinde yarar gördüğünüz siteleri, "Sitenizi Ekleyin" bölümüne girerek bize iletin. Eklediğiniz siteler, tarafımızdan yapılacak olan gerekli incelemeden sonra, en kısa zamanda Arabul'da yerlerini alacaklardır. Arabul, editörlerimiz tarafından detaylı bir şekilde incelendikten sonra veritabanına eklenen sitelerin sadece web adreslerini, başlıklarını, açıklamalarını ve anahtar kelimelerini saklar. Böylece, hem kullanıcıların daha hızlı araştırma yapmalarını sağlar, hem de "full text" aramalarda çokça karşılaşılan bir problem olan "bulunan sayfaların pek çoğunun ilgisiz konularda olma" ihtimalini azaltır. 149 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 7.BÖLÜM İNTERNETİN BİREY VE SOSYAL YAŞAMA ETKiLERi 1)Birey Üzerindeki Etkisi 2)Toplum Üzerindeki Etkisi 3)İnternetin Türkiyedeki Durumu 4)İnternet Etiği 150 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan 7.İNTERNETİN BİREY VE SOSYAL YAŞAMA ETKİSİ 7.3 Birey Üzerindeki Etkisi Yaşamımıza giren bir konu olarak internet aslında çok geniş bir kavrama sahiptir.İnternet küresel dünyanın büyük oranda temsil ettiği bir platformdur. Artık kendine özgü kelimeleri, kuralları ve araçlarıyla insan zihnindeki sınırlara bile meydan okumaktadır. İnternet bilgi paylaşım ağıdır. Bu ağda bilgisayar ortamına aktarılan her türlü veri, hemen herkes tarafından kullanılabilmekte ve kullanıcılar sınırsız bir olanağa kavuşmaktadırlar. Bilgi paylaşımı ve tüketiminin internet gibi bir ortam sayesinde kolayca gerçekleşebilmesi yeni bir siyasal ve sosyal topluluğunda oluşmasına olanak sağlamıştır. İçinde bulunduğumuz bu süre içinde her ne kadar kapsamını ve sınırlarını çok somut olarak bilmesek de, bilginin kullanımı ve paylaşımındaki eşitlikçilik, toplumsal kaosları ve toplumlar arası kültürel, ideolojik, ekonomik, sosyal ve siyasal farklılıkları kaynaştırarak insanlığın hizmetine sunmaktadır. Modern çağın bir gereği olan bilgisayar ve internet kişilerin yaşamına girmeğe başladı. İnternetin başta eğitim, iletişim, yaratıcılık olmak üzere çeşitli alanlarda yaraları olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Ancak bilgisayar ve internet kullanımı kişiler için olumlu ve olumsuz etkileri vardır. 7.3.1. Psikolojik Etkisi Sahip olduğumuz kısıtlı zamanı tek bir uğraşla doldurmak yerine mümkün olduğunca çeşitlendirmek bireysel iletişim açısından daha faydalıdır. İnternetin bireyler üzerindeki psikolojik etkisi kısaca:İnsana doğal bir muhatap olması ve insanı-insandan uzaklaştırması biçiminde açıklanabilir. Bilgisayarınızı zevkle kullanıyorsanız bir problem yok ama onu arkadaşınız yerine koymak zorundaysanız, problem bu noktada başlar. 7.3.2. Sosyal Etkisi 7.3.2.1. İnternet ve Dil Kullanımı: Bildiğimiz gibi dil insanlarla iletişim kurmada kullandığımız en önemli araçtır. İnternet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte dilin kullanım biçimlerinde değişiklikler oldu. Bu değişme yalnızca Türkçe’ye özgü değildir. Bütün diller internet ile ortaya çıkan yeni dilsel kullanım biçimlerinin etkisi altındadır. İnternet dil kullanım biçimlerini nasıl değiştirmiştir?İnternet üzerinde insanlar iletişim kurmak için farklı araçlar kullanmaktadır. Bunlardan en önemlileri:web,email,chat’tir. İnsanlar arasında iletişim sağlamak amacı ile kullanılan bu araçlar, taşıdıkları özelliklere göre dil üzerinde etkili olmaktadırlar. Bunlardan bazıları eş zamanlı, bazıları art zamanlı iletişim sağlar, bazıları ise bire-çok, çoka-çok iletişimi olanaklı kılmaktadır. Art zamanlı iletişim araçlarından olan web sayfaları:dil ile resmi, hareketli görüntüyü ve sesi birbirine yaklaştırmıştır. 151 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan E-mail ise, çok kısa sürede iletişim kurulmasını sağlaması açısından metinlerdeki biçimsel yapıları tamamen değişikliğe uğratmıştır. Chat’te dilsel kullanım biçimlerini tamamen değişikliğe uğratmıştır. Kullanıcıların anonim kalabilmesi, birbirlerini görmemeleri, birbirleri hakkında fazla bir bilgiye sahip olmamaları gibi hususlar dil kullanımını değiştirmektedir. Ayrıca, iletişimin eş zamanlı gerçekleşmesi ve konuşma dili ile anma yazı aracılığı ile sürdürülmesi değişik dil kullanım şekillerinin içiçe girmesine yol açmaktadır. Bunun sonucunda, yazılı dile çok kısa süre içerisinde argo, günlük dil ve bölgesel dillere ait özellikler katılmıştır. Yüzyüze iletişim sırasında dil iletişiminin ayrılmaz bir parçası olan:mimik,jest, vurgu, ahenk gibi araçlar yazılı internet ortamında eksik kalışı, yani duyguların bu araçlarla aktarılmaması kullanıcıları yeni araçlar aramaya itmiştir. Ayrıca internet ile küreselleşme hızlandığı için iletişim de küreselleşmektedir. Küreselleşmeye bağlı olarak zaman ve mekan kavramlarımızda değişmeler meydana gelmiş ve iletişim kurduğumuz çevre farklılaşmıştır. Bu da dilde küreselleşmeye yol açan bir nedendir. Böylece ulusal dillere internetin dili olan ingilizceden birçok sözcük ve değiş biçimleri katılmaktadır. Bütün bu gelişmeler sonucunda sorulması gereken soru şudur:Bu gelişmeler dilde yapısal değişikliklere yol açar mı? Bence bu soruya hayır diye yanıtlaya biliriz. Çünkü meydana gelen değişmeler dilsel biçimlerle ilgilidir. Yani daha çok konuşma dilinin yazı ile ifade edilmesine ilişkin sorunlardır. Bu nedenle yeni biçimler oluşmaktadır, ama bunlar dilde yapısal düzeyde değişikliğe yol açacak düzeyde değildir. 7.3.2.2. Bilgilenme Hakkı: Bilgilenme hakkı dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşayan herbir bireyin varlığını koruma ve geliştirmede zorunlu olarak gereksimim duyduğu bilgiye hiçbir engelle karşılaşmadan ulaşma hakkıdır. İnternet bilgilenme hakkı açısından eğitimine bağlı olarak bireyler için hem yeni bir olanak hem de dezavantaj olabilir. Araştırmaya dayalı bir eğitim yapısı ile ezber-tek kitaba –öğretmene dayalı eğitim yapısı içinde internetin bilgilenme hakkına ilişkin işlevi farklı olacaktır. Eğitim sistemi ile ilgili ön koşulların sağlanmadığı bir ülkede; internet, soruları hızla çözmek bir yana bilgilenme hakkı açısından bazı sorunların kaynağı olabilecektir. 7.3.2.3. Chat’in Sosyal Etkisi: İnternetin dil üzerindeki etkilerinde ele aldığımız chat’in bireyler üzerindeki etkisi biraz daha açmak gerekirse: chat sohbet etmek anlamında ingilizce bir sözcüktür, internet dilinede aynen aktarılmış ve internetin belkide en yaygın kullanım biçimi olan etkinliğin adı haline gelmiştir. Chat bilgisayar ortamında bir tür etkileşimli yazışma şekli ve internette sohbet etme biçimidir. İntenette sohbeti yazışma ve internette sohbet etme biçimidir eterlendirmeden önce geleneksel anlamdaki sohbet üzerinde düşünürsek, aradaki farkı daha kolay anlayacağımız acıktır. Sohbet etmek yada söyleşmenin açık karşılığı “oturup 152 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan karşılıklı konuşmak” tır. Tanımından da yola çıkılarak geleneksel sohbettin üç temel koşulu olduğu ileri sürülebilir. Bunlar: Sohbette katılanların yüz yüze olarak aynı mekanı paylaşması Önceki bir zaman diliminde tanışıklıkları olması Sohbetti anlamlı kılacak ortak yanların bulunmasıdır. Daha önce tanışmış olmak sohbettin içeriği hakkında bir ipucu verdiği gibi, konularında sınırını aşarı yukarı belirler. Bu durum aynı zamanda sohbettin gerçeklik zemininde oluşturmaktadır. Mesafenin azlığı, söze mimik ve jestlerini de katarak sohbeti renklendirip, gerekli vurguyu sağlar. Bu şekli ile sohbet dolaysız bir iletişim şeklidir. Bilgisayar ortamında sohbet ise, gerçekte tam bir kör döngüsüdür. Konuşan ve dinleyenin yerini, yazan ve okuyanın aldığı aradaki ilişkiyi yalnızca monitörlerde belirtilen standart harf dizileri ile gerçekleşir. Chat geleneksel sohbetin temel koşulu olan tanışıklılığı da ortadan kaldırmaktadır. Birbirlerinin hiç tanımayan ve hatta tanımayacak olan insanlar bile, bu tanışıklılık yanılsaması içinde bu sanal sohbeti gerçeklettirebilirler. Gerçek anlamda sohbet için dolaysız bir iletişim demiştik, oysa elektronik ortamda sohbet etmenin temel koşulu monitör kullanmaktır. Monitör bu hali ile sohbetti dolaylı hale getirir. Peki, bunlara karşın chat yapmanın kitleler için özendirici yanı nedir? Acaba insanlar çevrelerinde merhaba diyecek insan mı bulamıyorlar, yoksa bir anlamda kendilerinden arınma olanağımı insanları rahatlatan? Uzaklık kavramı internet kullanıcıları için hiçbir anlamı ifade etmez, ancak söz konusu olan chat yapmaksa, bu kez insanlar evrelerindeki sayısız olanağı görmezden gelerek önlerine pek çok elektronik donanım ve kilometrelerce mesafe koyarlar. Bu durum gerçektende çok trajik bir çelişkiyi gözler önüne sermektir. Bunu başka bir yönden ele alırsak: chat sırasında kullanıcının kişisel bir sınırlığı yoktur, yani herkes herkesi “oynayabilir” taklit edebilir, istediği kılığa girebilir. Yani öz benliğinden sürede olsa kişi soyutlanabilir. 7.3.2.4. Zaman Kavramı Açısından İnternet: Önce zamanın kısa bir tanımını yapalım. Zaman nedir? Toplumsal gelişmenin belli bir basamağından itibaren olayların akış içindeki yerlerini tayın edebilmek için insanları öğrenmek zorunda olduğu bir araç olarak tanımlayabiliriz. İnternetin en belirleyici özelliği modern insanın zaman kavrayışına belli notalarda hitap etmesidir. Bir internet kullanıcısı için veriye erişim aşamasında, ideal zamandan söz edilemez. Çünkü internetin en önemli özelliği, her bir veriyi zamandan bağımsız olarak kullanıcıya iletmesidir. Diğer bir deyişle internet kullanımı sırasında kullanıcı tarihselliğinden ayrılır. Kullanıcı gündelik yaşamındaki zamana ilişkin sınırlılıklardan bağımsızlaşmıştır. Artık geçmiş ve gelecek kavramları internet kullanımı sırasında pek anlam taşımaz. Bunun bir nedeni zaman ve mekan farlılıklarını önemsizleştiren bir bilgi ağı olarak, istenen her şeye her yerden ve her zaman erişime olanak tanımasıyken, diğer bir nedeni de internetteki veri akışının sürekliliği ve bu sürekliliğin belli bir periyoda bağlı olmamasıdır. Görülüyor ki 153 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan yaşamı güdüleyen ve organize eden bir kavram olarak zamana verilen değerin içerimi, internet kullanımı sırasında önemini yitirmektedir. Türkiye’de internet kullanıcılarının profilini çıkarmak için MagNet tarafından bir anket yapıldı. 560 internet kullanıcısının katılımı ile gercekleştirilen ankette göre: 1) Kişilerin internet kullanma amacı 40 35 30 25 20 15 10 5 0 İŞ BİLGİ HOBİ EĞLENCE HABERLEŞM E AKADEMİK İNTERNETİ Şekil1.1 2) En çok kullanılan servisler 100 80 60 WEB 40 POSTA 20 0 SERVİSLER ŞEKİL1.2 3) Mesleki Dağılım 35 30 25 20 15 10 5 0 öğrenci mühendis diğer meslekler ŞEKİL1.3 4)Öğrenim durumu 154 Eğitimde Bilgi Teknolojileri 80 70 60 50 40 30 20 10 0 Mehmet Karahan y.okul lise diğer öğrenim ŞEKİL1.4 7.3.3. Kişisel Hakların Korunması İnternette işlenen şuçlar Emniyet Genel Müdürlüğünün hazırlamış olduğu BilişimŞuçlar Raporunda kişi hakları ihlali şöyle açıklanmaktadır: “Bilgisayar ve iletişim teknolojilerini kullanarak verilerin alınması, değiştirilmesi ve silinmesi yolu ile kendine yada başkasına yasadışı ekonomik menfaat sağlamak için zarar verme.” Tanımdan da anlaşılacağı gibi: suçlunun hedefi kendine veya bir başkasına mal, kazanç yada mağdura ciddi kayıplar vermektir. Bilgisayar dolandırılıcığı suçları, suçların modern bilgisayar teknolojilerini ağ sistemlerinin avantajlarını değerlendirmeleri yoluyla klasik dolandırıcılık biçimlerinden farlılık gösterir. 7.4. Toplum Üzerindeki Etkisi Yaygın bir görüşe göre internet, kişilerin sosyal yaşamlarında hem olumlu hem olumsuz etkilere sahiptir. Gerçek dünyadan farklı bir ortamda sanal dünyada insanlar arası ilişkiler değişmektedir. Öte yandan internet, kişiler arası mesafe, yaş, cinsiyet, ırk, kültür ve benzeri gibi gerçek dünyada önemli olabilecek pek çok özelliği de ortadan kaldırmaktadır. Yerinden alış-veriş, yerinden bankacılık hatta işe gitmeden evden çalışma vb. gibi kullanımlar insanın sosyal yaşamını etkileyebilecek unsurlardır. Bu şekilde insanlar kendilerine daha fazla zaman ayırabilecekler ve kısa zamanlarını daha verimli değerlendirebileceklerdir. Ancak bütün bu kolaylıklar insanları bilgisayar bağımlısı yapacaktır. Yüz yüze insan ilişkileri azalacak bu nedenle de bir bakıma robotlaşan insanlar türeyebileceklerdir. Psikologlar tarafından yapılan bilgisayarın duyuları körelttiği konusunda çalışmalar devam etmektedir. 7.4.1. Ticarete Etkisi 7.4.1.1. Sanal Market İnternet en iyi ürünleri en iyi fiyatlarla bulabileceğiniz değerli bir kaynak olabilir. Özellikle e-ticaret ve git gide daha fazla şirketin ürünlerini Web’e sokmaları ile tüketiciler adil ve güvenilir internet etkileşimini talep etmeye başladılar. Siteler geniş 155 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan bir katagori yelpazesini kapsayıp yazılımlar, donanımlar, kitaplar, şaraplar, purolar, gibi ürünlere yayılıyor. 1960’lı yıllarda Amerika birleşik Devletleri’nde yeni bir ekonomik güç ortaya çıktı. Kapı kapı gezerek pazarlama yapan satıcılar direk olarak tüketicinin evinin salonunda pazarlama yaptıkları, onlara anında deneme olanakları sundukları ve birebir konuşmanın bütün tekniklerini kullandıkları için başarılı oldular. 1990’lı yılların başında teknoloji, satıcı ve alıcı arasındaki işini tehdit etmeye başladı. Medyanın ve reklamların da etkisiyle gittikçe daha bilinçli tüketici ise alışverişin daha çok kendi kontrolünde olmasını istemekte. İşte internet üzerinde pazarlama bu noktada önem kazanmakta. Çünkü tüketici Web üzerinden satın almak isteği ürün hakkında istemediği kadar fazla bilgiye bir tuş dokunuşuyla ulaşabiliyor. http://shop.egenet.com.tr ŞEKİL 2.1 7.4.1.2. Reklam Sektörü Ekonomi ile ilgili bir dergide bir yıl boyunca reklam bulundurmak 24 bin dolardan başlayan ve 100 bin dolarlara kadar ulaşan rakamların telaffuz edilmesi demektir. Buna karşılık internette sayfa asmak yıllık 150-250 dolar civarında ve sayfaları tasarımını da yaptırarak asmak yine yılık baz da 300-500 dolar aralığında (sayfa adedi ve tasarımı zorluğuna bağlı ) www.telmar.com.tr/satgayri.htm 7.4.1.3. Seyahat Acentaları İnternet, seyahat acentalarını ezip geçebilecek bir kamyon gibi artık internet üzerinde uçak ve otel rezervasyonlarından otomobil kiralamaya kadar seyehat için gerekli olan herşeyi bir acentaya gerek duymadan yapabilirsiniz. 156 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan www.dünyaturu.com, 7.4.1.4. Emlakçılar Tehlike çanlarının çaldığı diğer bir meslek dalı ise emlakçılık. Büyük emlak ofisleri yavaş yavaş internette yerini alırken, semtlerde servis veren emlak büroları yerini, artık evini kiralamak ya da satmak isteyenlerin, internet üzerinde, bir tuşa basarak ulaşılan listelerine terk etmekte. Üsküdar’da ev kiralamak için artık Üsküdar’a gidip sokak sokak gezmek ya da o yöredeki emlakçıları dolaşmak yerine “Ev KiralayanlarÜsküdar”sayfalarına girmeleri yeterli. Sadece yazı ile değil istenirse fotograf, video film yada ses ile de tanıtım yapılabilir. www.emlax.com ŞEKİL 2.2 7.4.1.5. Oto Galerileri Oto galerileri artık internette. Tüketici istediği markanın istediği modelini internet üzerinde bulabiliyor. Direk üreticiden o marka ile ilgili ayrıntılı bilgiler alarak bunu rakip marka ile çok kolaylıkla karşılaştırabilmektedir. www.tofas.com 7.4.1.6. Yazılı Basın İnternetin tehdit oluşturabileceği diğer bir sektör ise sürekli yayıncılıktır. Artık milyonlarca dolarlık matbalara, bunları sığdıracak binalara,yönetecek müdürlere, sorunlara çare bulacak teknik personellere gerek duymadan internet üzerinden günlük, haftalık, aylık ya da yıllık yayın yapabilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken tek şey bir ISS ile anlaşmak ve tabiki yazacak konunuzun bulunması. www.hurriyet.com 7.4.1.7. Görsel Basın Yazılı basını bekleyen sorunların çok benzeri görsel basın içinde geçerlidir. Bir televizyon şirketi kurup işletmek yerine, cebinizde 20-30 bin dolar koyarak internet üzerinden yayın yapabilirsiniz. Ancak bu konuda hala aşılmayan teknik sorunlar 157 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan bulunmakta. Bunların da en kısa sürede çözülerek görsel basının internete kayması mümkün . www.cnn.com 7.4.1.8. Neden Sanal Alışveriş Kaliforniya’da yapılan araştırma sonucunda internet kuşllanıcılarının sanal alış-veriş yapma sebepleri sırasıyla şu şekildedir. Daha el altında Daha hızlı Bilgiye ulaşmak Ürünü bulmak kolay Fiyatları kıyaslamak kolay 24 saat alış-veriş Satıcıyla uğraşmak yok Daha ucuz Daha eğlenceli 7.4.1.9. Ticarette İnternetin Eksikleri İnternetin pazarlamada kullanıcısına sunmayacağı tek hizmet ellemek, dokunmak ve denemek için kullanmaktır. Örneğin beğendiğiniz bir arabanın test sürüşlerini izleyebilirsiniz. Ancak sürmenize imkan yoktur. Bir çok işletmeci, satıcıların ve aracı kuruluşların konuşma tekniklerini kullanarak tüketiciyi etkiledikleri ve ürünün daha kolay hale getirtiklerine inanmaktadır. 7.4.2. Usenet Usenet ( dünya çapında çoklu tartışma ve iletişim platformu) dünya üzerindeki milyonlarca ağ kullanıcılarının binlerce değişik konuda yazdığı görüş ve düşüncelerini anlatan yazılar ile haberlerden oluşan bir tartışma ortamıdır. Genelde Usenette ticari amaçlı mesajlar verilmez. Usenet bir kuruluş değildir. Usenet üzerindeki haber akışını kimse kontrol edemez. Ancak yerel Usenet servis sağlayıcıları bünyelerinde bulundukları grup sayılarını kontrol edebilir, bazı grupları kendi listelerinden çıkarabilir. Ayrıca her Usenet yerel sorumlusu kendi domainlerini kontrol eder. Usenette gönderilen bir yazı dolayısıyla hakkında dava açılan, hapse giren para cezasına çarptırılan insanların sayısı sürekli artmaktadır. Usenet hakkında daha fazla bilgi için: news://news.announce.newusers news://news.answers news://news.newuser.questions 158 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan e-mailto://[email protected] ŞEKİL2.3 7.4.3. İlk İnternet Konseri 13 Ocak’ta İstanbul Üniversitesi rock kulübü tarafından düzenlenen ve Türkiye’nin ilk “Gorage Party’si” olan rock konseri sponsor site olan raptiye.comdan canlı yayınlanarak aynı zamanda ülkemizde yayınlanan ilk internet konseri oldu. Önce sahneye kurban çıktı. Ardından psychaq,pancoke ve dail Black grupları sahne aldı. 7.4.4. İnternet Ne Kadar Güvenli İnternetin şu an için çok fazla güvenli olduğu söylenemez. Nadiren de olsa kişisel iletiler ve postaların kötü amaçlı profesyonel kişiler tarafından illegal (kanun dışı ) yollarla ele geçirilebilir. Özellikle ticari kuruluşların interneti kullanmaya başlamaları ile birlikte internette güvenlik probleminin çözümü için ciddi çalışmalar yapıldı yakın zamanda Web üzerinden iletilen her türlü bilginin yeni şifreleme teknikleri ve çok yüksek hızlı hatlar sayesinde yeteri seviyede güvenli olacağını söyleyebiliriz. Ancak, yine de, kullanıcı şifreleri banka kredi kart numaraları ve benzeri gizlilik içeren bilgileri şu an için internet üzerinden serbestçe göndermeyin. 7.4.5. İnternette Arama Kurtarma Tarihimizin en büyük depremlerinden birini yaşayalı daha iki yıl bile olmadı ama hala koskoca İstanbul’da 23 kişilik bir sivil savunma örgütümüz var. Bağımsız arama kurtarma örgütleri de güçlükle ayakta durabiliyor. Örneğin AKA, arama kurtarma araştırma derneği, İngiliz sivil savunma örgütünün desteği ile varlığını sürdürebiliyor. Web adresi www.aka-arama.org olan derneği daha yakından tanımak için sitesine göz atmanız yeterli. Bu klube üye olmak için internette ki formu doldurup yollamamız yeterli. Ayrıca bu örgüte [email protected] adresinden mail yollayabiliriz. 7.4.6. İnternette Bit Pazarı 159 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Gençlerin başarılı çalışmalarına bir örnek daha. Tripod’da yapılmış amotör bir site çatır çatır ikinci el bilgisayarları satıyor. Sitenin adresi levkilen.tripod.com. isteyen ziyaretçiler giriş yapıyor isteyenler de satış yapabiliyor. 7.4.7. İnternette İşsizler Klubü İşsizler de sanal alemde örgütlendiler. Adresi www.geocities.com/issizler klubüolan sitede bütün işlerin birleşmesi amaçlanıyor. Kulubün haberleşme açısından da hiçbir eksiği yok. Çünkü işsizler klubü@groups.com adlı bir mail grubundan hepsi birbiriyle haberleşiyor.klubün amacı işsizlerin gelişmelerden çabuk haberdar olmasını, dayanışmasını ve işsizlikten bir an önce kurtulmasını sağlamak. 7.4.8. Yıdızların Sanal Adresi Eskiden müzik piyasasını takip etmek ne kadar da zordu. Artık internet sayesinde tüm gelişmeleri sıcağı sıcağına takip eder olduk. İnternette sörf yapıp, müzikteki son gelişmeleri takip etmek bundan sonra daha da kolaylaşacak. Çünkü müzik sektörünün en güçlü plak şirketlerinden Sony Müzik’in sitesi yayına başladı. Web’de www.sonymuzik.com.tr adresini tuşlayarak ulaşabileceğiniz bu site, Sony müzik sitesindeki yerli veya yabancı tüm sanatçılarla en doğru bilgi ve gelişmeleri birinci ağızdan sizlere duyuruyor. Siteden sony müzike ulaştıracağınız tüm sorular kısa sürede yanıtlanıyor. Sony Müzik yetkilileri internetin bilgi transferinde ve iletişiminde en etkin yol olduğunu düşünüyor, bu yüzden sanatçılara ulaşabileceğimiz etkileşi,mli bir ortam hazırlamış. 7.1 İNTERNETİN TÜRKİYE’DEKİ DURUM DEĞERLENDİRİLMESİ 7.1.1 Parmaklarımızın Ucundaki Dünya Bilgisayarlı yaşamın tüm dünya için oldukça yeni olduğu söylenebilir. İlk üretilen bilgisayardan bugüne sistem oldukça güçlendi. Hızlandı ve karmaşıklaştı. Bugün bir bilgisayar edinmek isteyenler ,doktorların tıp konusundaki sohbetlerini çağrıştıran yeni ve farklı bir dili konuşmak zorunda. Bu yeni dil, günlük yaşama önlenemez bir hızla giriyor ve yerleşiyor. Artık hesaplarımızı tutan , notlarımızı kaydeden, raporlarımızı hazırlayan, sıkıldığımızda bizimle oyun oynayan ve yaşamın içindeki 160 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan herşeye kolaylık ve güven getiren yakın bir dostumuz var. Ancak bu dost, kimi zaman bizi kendine tutsak edip dış dünyadan ayırabiliyor; bizi yalnızlığa da sürükleyebiliyor... 1990’lar, bilgisayarlara yeni bir özellik kazandırdı. Artık bilgisayarlar bizleri kendi içlerine kapatan bir makine yerine, bizi dünyaya bağlayan bir iletişim santrali haline geliyorlar. Bütün bunlar ise, bilgisayarların arkasındaki kablolara eklenen yeni bir kablo ile gerçekleştiriliyor. Bilgisayarlarımızı diğer bilgisayarlar veri tabanlarına bağlayan karmaşık bir sistemin evinizdeki uzantısı olan bu kablo, evin telefon girişine, oradan telefon santraline ve sonra da tüm dünyaya açılıyor. Bilgisayarlarımızı uzak noktalara bağlayan bu yeni sistemin adı “İNTERNET” .... 7.1.2. İnternet Nedir ? a) İnternet aynı dili konuşan ya da diğer bir deyişle aynı iletişim kurallarını kullanan ağların bir toplamıdır. (Alan kılavuzu Stephon Nelson) b) İnternet sanayi toplumundan bilişim toplumuna geçişin habercisi taşıyıcısı, bir ön modeldir. İnternet bilimsel ve teknolojik gelişmenin önemli etmeni, taşıyıcısı, kendisi sürekli değişen, bilgi teknolojilerini değiştiren, giderek ve toplumu ve yaşamın tüm boyutlarını değişime zorlayan bir teknolojiler kümesidir. Zaman ve mekan farklarını azaltan, bir çalışma ortamı haberleşme ortamı büyük, canlı, dağınık bir kütüphane, esnek ve yetenekli bir haberleşme ortamı, her vatandaşın kendi radyo ve televizyonunu kurabileceği bir yayın ortamı, tüm dünyaya hitap eden bir tanıtım ve pazarlama ortamı, iş bağlantılarının kurulabileceği, alım satımın yapılabileceği bir elektronik ticaret ve iş ortamıdır. Nüfustan vergiye kamu hizmetlerinin vatandaşa ucuz etkin ve 24 saat sunulabileceği bir eğitim ortamı. Koruyucu sağlık hizmetlerinden uzman hekime erişime kadar sağlık hizmetlerinin sunulacağı bir hizmet ortamıdır. Katılımcı demokrasinin gelişeceği toplumsal denetim saydam mekanizmaların hayat bulacağı yeni teknolojik olanakları da internet sunmaktadır. c) İnternet, bir çok bilgisayar sisteminin birbirine bağlı olduğu,dünya çapında yaygın olan ve sürekli büyüyen bir iletişim ağıdır. İnternet insanların her geçen gün gittikçe artan “üretilen bilgiyi saklama/paylaşma ve ona kolayca ulaşma” istekleri sonrasında ortaya çıkmış bir teknolojidir. Bu teknoloji yardımıyla pek çok alandaki bilgilere insanlar kolay, ucuz, hızlı ve güvenli bir şekilde erişebilmektedir. İnterneti bu haliyle bir bilgi denizine, ya da büyükçe bir kütüphaneye benzetebiliriz. İnternete bakış açımıza bağlı olarak farklı tanımlamalar da getirebiliriz : İnternet, • 1997 sonu itibariyle 100.000.000 ’u aşkın insanın kendi arasında etkileştiği, bilgi değiş-tokuşu yapabildiği ve kendi yazısız kuralları olan büyük bir topluluktur. Bu, internetin sosyal yönüdür. • Pek çok yararlı bilginin bir tuşa basmak kadar yakın olduğu dev bir kütüphanedir. • 1997 sonu itibariyle 20.000.000’u aşkın bilgisayarın bağlı olduğu çok büyük bir bilgisayar ve iletişim ağıdır. • Kişilerin değişik konularda fikirlerinin serbestçe söyleyebilecekleri ortamlar barındıran bir demokrasi platformudur. 161 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan • Evden alış-veriş, bankacılık hizmetleri, radyo-televizyon yayınları günlük gazete servisleri vb. gibi uygulamaları ile aslında internet aynı zamanda bir hayat kolaylaştırıcıdır. Tüm bu tanımlamaların arakesitinde yer alan ise “Bilgiye ulaşım ve onu paylaşım, sonrasında da elde edilen bilgiyi kullanım”dır. • Sonuç olarak internet, önümüzdeki yıllarda üretilecek bilgilerin dolaşım sistemidir. Ticari boyutunun da ortaya çıkmasıyla yaşamla daha çok iç içe geçmeye başlamıştır. İnternet farklı bir ortam, farklı bir uzay. Kendi yazılı olmayan, kuralları olan; kendi toplumu olan bambaşka bir uzay. Klasik yaşama biçimlerini, değer yargılarını değiştiren; hayatımıza yeni kavramlar, yeni uğraşlar getiren bir şey. Hayatımızı etkiliyor. Hem de çok fazla bir biçimde. 7.1.3 Türkiye İnternetinin Bir Durum Değerlendirilmesi İnternet sanayi toplumundan bilişim toplumuna geçişin habercisi, taşıyıcısı bir ön modelidir. İnternet bilimsel ve teknolojik gelişmenin önemli bir etmeni, taşıyıcısı kendisi sürekli değişen, bilgi teknolojilerini değiştiren, giderek toplumu ve yaşamın tüm boyutlarını değişmeye zorlayan bir teknolojiler kümesidir. Zaman ve mekan farklarını azaltan bir çalışma ortamı, haberleşme ortamı, büyük canlı dağınık bir kütüphane, esnek ve yetenekli bir çalışma ortamı, her vatandaşın kendi radyo, gazete ve televizyonu kurabileceği bir yayın ortamı tüm dünyaya hitap eden bir dağıtım ve pazarlama ortamı. İş bağlantılarının kurulabileceği alım satımın yapılabileceği bir elektronik ticaret ve iş ortamıdır. Nüfustan vergiye kamu hizmetlerini vatandaşa ucuz, etkin ve 24 saat sunulabileceği, ilkokuldan üniversiteye meslek içi ve sürekli eğitimin sunulabileceği bir eğitim ortamı. Koruyucu sağlık hizmetlerinden uzman hekime erişime kadar sağlık hizmetlerinin sunulacağı bir hizmet ortamıdır. Katılımcı demokrasinin gelişeceği toplumsal denetim ve saydam mekanizmaların hayat bulacağı yeni teknolojik olanakları da internet sunmaktadır. İnternette geç kalmak, telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir. İnternet en basitinden çağdaş matbaadır. Dünyanın pek çok ülkesinde internet, ulusal bir plan kapsamında stratejik bir konu olarak ele alınmış eylem planları yapılmış, kamu özel sektör üniversiteler ve sivil toplum örgütleri beraberinde bunları hayata geçirme çabasında epey yol alınmıştır. Dünya internetinde 40 milyon civarında bilgisayar, 150-200 milyon kullanıcı, 3.5 milyon web, 2 milyon kurum, 30 bin haber gurubu, 90 bin posta listesi, 25 bin sohbet kanalı vardır. Türkiye de ise 40 bin civarında bilgisayar, 150-200 bin kullanıcı, 5 bin civarında web, 300 bin kullanıcı vardır. Türkiye’de ki toplam internete bağlı bilgisayar sayısı İndiana Eyaleti k12 (ilk,orta,lise) bilgisayar sayısından az. Türkiye interneti 6 yaşını doldurmak üzeredir. Bu altı yıl çok sancılı olmuştur. Son yıllara kadar ulusal sahiplenme kaygısı ve çabası olmamıştır. İnternetle ilgili taraflar kısa vadeli bakışla bir işbirliği çabasına girmemişler ve sonucunda ulus olarak ortak aklımızı oluşturamamış durumdayız. 162 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Türkiye internetteki gelişmelerin çok dışında değil ama biz takipte zorlanıyoruz. Treni kaçırmadık ama farkı kapatamıyoruz. Çok ciddi boyutta insan gücü açığımız var. Üniversitelerimiz, değişen eğilimleri göz önüne alıp programlarında esneklik yapacak esnekliğe sahip değil. Bu konuyu sahiplene kurumumuz yok. İnternete ulus olarak yatırım yapmıyoruz. İnternet konusundaki master planımız, eylem planımız olmadığı gibi deneysel projelerimiz bile yok. Gelişmiş üniversitelerimizde bile bu konularda çalışan bir avuç insanımız var. Üniversitelerimizi bile interntete tamamen taşıyamadık. Üniversiteler için ulusal bilgisayarlaşma hedefleri ve planlarımız yok. Alan adını alan 80K12 okulumuz ve 400’e yakın bilgisayar var. Milli Eğitim Bakanlığımız henüz kendini internete bağlayamadı. Okulların bilgisayarlaşması ve internetli eğitim konusunda ulusal hiçbir doküman üretemedik, üzerinde anlaşılan hiçbir model yok ve kayda değer deneysel boyutta bile hiçbir projemiz yok. Ulus olarak bilgisayar destekli eğitimde henüz öğrenme sürecine giremedik. Son zamanlarda TUENA, İnternet Üst Kurulu Elektronik Ticaret ve Koordinasyan Kurulu, Kamunet Üst Kurulu, TOBB Sektör Kurulu ve TBMM Bilgi teknolojileri grubu olumlu gelişmelerdir. TUENA Türkiye enformasyon ana planı çalışması yakında bitecektir. Ülkenin bir mastır plan gereksinimi duyması tabiki sevindiricidir. Bu planı tartışmak, geliştirmek, sahip çıkmak ve bir eylem planı ortaya çıkarmak hepimizin görevidir. Türk Telekom’un yeterince yatırım yapamaması ağır bürokratik yapısı internet konusundaki deneyimsizliği, zikzakları hatalı kararları ile interneti engellediği görüntüsü oluşmuştur. Türk Telekom son bir yılda SDH, TDM, ISDN, 800 hatlar için yatırım yapmış, Ttnet ihalesini gerçekleştirmiştir. Tt’nin internet ve PSTN için yatırım yapması gerekir. Şayet TT, bir A.Ş. olarak görülüyorsa, kendi kazandığı para ile, karlı gördüğü yatırımları yapabilmektedir. Şayet TT, bir KIT olarak görülüyorsa, Türkiye’nin geleceği için stratejik konumda olan iletişim ve internet alt yapısı için yatırım yapılmalıdır. Kaldı ki internet hizmeti temel bir kamu hizmeti olmaktadır. Teknolojik gelişmeler internetin yayılması için yeni olanaklar sunmaktadır. Kablo Tv üzerinden erişim, kablosuz erişim, xDLS, internet Tv ve direkt Pe şu anda gündemde olanları. Bunları biran önce hayata geçirmeliyiz. İnternet Üst Kurulu, diyalog ve hoş görü ortamında, bir çözüm üretme mekanizması, bir hakem kurulu olarakta çalışabilir. Ulaştırma Bakanlığının önderliği bu anlamda çok önemlidir. İnternetin öne çıkardığı birkaç kavram, saydamlık, katılımcılık ve sivil toplum örgütleridir. Saydamlık ve katılımcılık, zaten internetsiz hayata geçmesi zor kavramlardır. 7.1.4 İnternetin Ülkemizdeki Ticari Boyutu Dünyadaki kullanıma paralel olarak, internet ve ticaret olgusu boyutu ülkemizde de popüler olmaya başlamıştır. 1997 ortalarından itibaren birçok banka, müşterilerine hizmet üzerinden kişisel bankacılık servisleri vermeye başlamıştır. Öte yandan, 1996 sonlarından itibaren birçok günlük gazete ve derginin (aynı baskısı olmasa bile) internet üzerinden yayınladığını görüyoruz. 1997 sonlarına doğru deneme amaçlıda olsa, bazı popüler alış-veriş imkanlarını yavaş yavaş müşterilerine açmaktadır. Diğer bir popüler dal da internet üzerinden radyo ve Tv yayıncılığı. Hat hızlar şu an fazla 163 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan yeterli olmasa da, bir çok şirket bu konuda ciddi atılımlar yapmaktadır. Kullanıcı sayısı ve kullanım oranları artıkça özellikle reklam gelirlerinin hatırı sayılır oranlarda artmasını bekleyebiliriz. 7.1.5 Türkiye’de Hangi Kuruluşlar İnternete Bağlıdır Türkiye’deki ulusal internet alt yapısı, büyük bir üzüntüyle söylemek gerekirse, henüz tamamlanmamıştır. İlk ODTÜ’te bağlanmıştır.İstanbul’dan İTÜ ve Boğaziçi üniv. Gösterilebilir, kamu kuruluşları arasından, MTA, TT, DIE, vb gibi kuruluşlarda, ODTÜ üzerinden internet erişimine sahip olmuşlardır.Sonraları internet servisi alan özel kuruluşların sayısı her geçen gün artmıştır.Ayrıca Tübitak,TRNET çatısı altında,aynı dönemde,servis.net.tr ve servis2.net.tr servis sağlayıcılarında bir kullanıcı numarası üzerinden dial-up türü bağlantılarla bazı özel kuruluşlar veözel şahışlarla internet hizmeti vermeye çalışmıştır. Ülkemizde internet kamu oyunun her geçen gün daha fazla bilinçlenmesi oldukça sevindirici bir gelişmedir. Televizyon/radyo programlarının e-mail adreslerini,www servislerini ilan etmeleri, günlük gazetelerin yayınlarını internet üzerinden verebilme çabaları, siyasi partilerin internete bağlanma çalışmarı,millet vekillerimizin bazılarının artık e-mail de kullanmaya başlaması ve insanların artık “internet” varlığından haberdar olmaları hep olumlu kilometre taşlarıdır. Önümüzdeki dönemlerde Türkiye internet alt yapısı ve gelişimi ile ilgili planların/yatırımların/hedeflerin siyasal parti ve hükümet programlarına girmesi hepimizin ortak dileğidir. 7.2 İnternet Etiği Ağ üzerindeki her kullanıcının,servisleri ve sistemleri kullanmaları konusundaki sorumlulukları fark etmeleri önemlidir. Kulanıcı ağdaki her bir servise ulaştığında yaptığı işlerden sorumludur. İnternet ya da kısaca net, tek bir ağ değildir, hatta herbirinde ayarı protokollere sahip binlerce irili ufaklı ağların toplamıdır. Bir ağ kulanıcısı olarak, başka bilgisayar ağlarına erişmemize izin verilmiş olabilir.Her ağın kendine ait sorumlulukları ve kuralları vardır. Ağ üzerindeki izin verilmiş işlemler, bu ağdaki sorumlular tarafından her zaman izlenebilecek şekilde tasarlanmıştır. Fakat bir yerde izin verilen bir hareket başka bir ağda yasaklanmış olabilir. Bu kuralları bilme ve bunlara uyma kullanıcının sorumluluğudur. 164 Eğitimde Bilgi Teknolojileri Mehmet Karahan Kaynaklar 1) İnternet nedir?, Stephon NELSON, Alan Klavuzu 2) İnternetle ilgili bilgi,URL Adresi:www.kampüs.com/turkce/help 3) Doç.dr.Mustafa Akgül “Türkiye İnterneti Durum değerlendirmesi” Popüler Bilim Şubat 1999 4) Doç.Dr.Mustafa Akgül, “Türkiye İnterneti 6 Yaşında”, Popüler Bilim Mayıs 1999 5) İnternet hakkında genel bilgi,Bilim ve Teknik Dergileri 6) Prof.Dr.Tuncer Nilüfer (Hacettepe Üniversitesi) İnternet kullanımı 7) Dç.Dr.Yılmaz Bülent (Hacettepe Üniversitesi) Bilgilenme Hakkı Eğitim ve İnternet 8) Doç.Dr. Ateşman Ender (Hacettepe Üniversitesi) İnternet ve Dil Kullanımı 9) Arş.Gör.Sezer Ebru ve Doç.Dr.Hayri Sever (Hacettepe Üniversitesi) Bilgi Erişim Sisteminde Türkçe 10) Net-Life Dergisi “Mart Sayısı” 165