Dergiyi indirmek için tıkla

Transkript

Dergiyi indirmek için tıkla
editor
Genel Yayın Yönetmeni
Cumhur Dinçer
Editörler
Didem Yeşim Pektok
Hazırlayan
Fazlı Gökhan Yıldız
Kapak Görseli
Fazlı Gökhan Yıldız
ARI BİLGİ BİLİŞİM
TEKNOLOJİLERİ AKADEMİSİ
Caferağa Mahallesi Mühürdar Caddesi
Dumlupınar Sokak No:27
Kadıköy | İstanbul (Merkez)
Kadıköy
Beşiktaş
: 0 216 414 4 274
: 0 212 258 4 274
Pendik
: 0 216 491 4 274
Şirinevler
: 0 212 541 4 274
Mecidiyeköy : 0 212 267 4 274
www.aribilgi.com
twitter.com/aribilgi
facebook.com/aribilgi
Arı Bilgi Bilişim Teknolojileri
Akademisi öğrencilerine ücretsiz
olarak dağıtılmaktadır. Dağıtım
oranı baskı sayısıyla sınırlıdır.
Sürekli üreten, değişime
ve gelişime odaklı, doğru
ve açık iletişime inanan,
öğrencisine daha iyisini
sunmayı hedefleyen, her günü
bir önceki gününden bir adım
önde, kendini aşma hedefiyle
yoluna devam eden, tek rakibi
yine kendisi, işi sadece eğitim
olan Arılarız biz.
Sloganımız ‘Önce Fayda’. İlk
amacımız, öğrencilerimize
aralarında ayırım gözetmeden,
doğru müfredat, profesyonel
eğitmen, ferah sınıf
ortamlarında eğitim vermektir.
Öğrenci Anayasasıyla,
Türkiye’nin en iyi danışmanlık
firmaları aracılığıyla iş
imkanı sağlamasıyla, aylık
düzenlediği ücretsiz kişisel
gelişim ve mesleki gelişim
seminerleriyle bilişim eğitim
sektöründe ilklere sahibiz.Tüm
bunlar Arı gibi çalışmakla ve
işine inanmakla oluyor. Tüm
şubelerimiz bir Arı Kovanı.
Dergimize de bu isim yakışırdı.
Öğrencilerimizde arı gibi
çalışkan kısacası kocaman
çalışkan bir ekibiz. Gelin
bu sayımızda sizlerle “Java
Android” ve diğer çarpıcı
konuları inceleyelim. Bizim için
güzel bir heyecan Arı Kovanı...
Didem Yeşim PEKTOK
Editör
[email protected]
06
İŞİMİZ İNSAN -İş Arıyorum
08
MERCEK -Adobe muse nedir? - Levent Işıklı
10
ÖĞRENCİ İŞİ
12
RÖPORTAJ -Bünyamin Kapıcıoğlu
14
TEKNOLOJİ -3D Printer
16
SAĞLIK -Karabuğday Faydaları
18
HOBİ -Origami
21
AJANDA -Vizyondaki filmler-Konser-Tiyatro
22
KİTAP - Az - Hakan Günday
24
BUNU BİLİYOR MUSUN?
25
ASTROLOJİ
26
içindekiler
GÜNCEL- E-faturada son tarih 31 aralık
guncel
E-fatura ve e-defter için son tarih 31 Aralık 2015
10 milyon TL ve üzeri ciroya
sahip mükellefler 31 Aralık
2015 tarihine kadar e-fatura
ve e-deftere geçmek zorunda.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB)
yeni düzenlemesiyle, mevcut 20 bin
civarındaki mükellefe ilave olarak, 10
milyon TL ve üzeri ciroya sahip 30 bin
civarında mükellef de 31 Aralık 2015
tarihine kadar e-fatura ve e-defter
uygulamasına zorunlu olarak geçecek.
Yeni kapsam genişlemesiyle birlikte
2016 yılı başında e-fatura ve e-defter
kullanan mükellef sayısının 50 bine
ulaşacağı öngörülüyor. İş süreçlerini
elektronik ortama taşıyan bu hizmet;
kâğıt tüketimi azaltıyor, yazıcı, kartuş,
postalama, kargo, depolama ve arşiv
masraflarının azalması gibi tasarruflar sağlıyor. TÜRKKEP’in sağladığı
e-fatura ve e-defter hizmetiyle tüm
işletmeler bu uygulamalara hızlı ve
kolayca geçiş yapabiliyor.
Hangi firmaların kullanması zorunlu?
Tüm akaryakıt ve madeni yağ lisansına
sahip şirketler ile faaliyet konusuna
bakılmaksızın 2014 yıl sonu cirosu 10
milyon TL ve üzeri ciroya sahip tüm
6 I www.aribilgi.com
mükelleflerin 31 Aralık 2015 tarihine
kadar sistemlerini hazırlayıp, 1 Ocak
2016 itibariyle e-Fatura ve e-Defter
kullanmaya başlaması zorunlu. Ayrıca
2014 yıl sonu cirosu 5 milyon TL ve
üzerinde olan e-ticaret firmalarına da
31 Aralık 2015 tarihine kadar e-Arşiv
Fatura uygulamasına geçme şartı
geldi.
E-fatura hangi avantajları sunuyor?
Anahtar teslim ve hızlı çözümler
sunan TÜRKKEP, uzman kadrosuyla, muhasebe yazılımlarıyla uyumlu,
uluslararası standartlarda saklama
hizmeti, müşteri memnuniyeti odaklı
destek ve çözüm hizmeti veriyor. 81
ilde yerinde ve uzaktan hizmet sunan
TÜRKKEP, kesintisiz web servis
ile 7x24 destek servisi sunuyor.
E-dönüşümün tüm hizmet ve çözümlerini uçtan uca sağlayabilen tek firma
olan TÜRKKEP, e-fatura hizmeti ile
KEP hizmetini entegre ederek “KEP ile
E-Fatura itirazı” özel servisini müşterilerine sunuyor. Elektrik, doğalgaz, su
faturaları dahil özel fatura tasarımı
ile farklılaşan bu hizmet sayesinde;
gelen e-faturalar otomatik alınabiliyor, işlenebiliyor, raporlanabiliyor,
uyarılar e-mail ile alınabiliyor. Giden
faturalar için manuel e-fatura içeriği
oluşturulabiliyor. Kullanılan muhasebe yazılımı veya ERP çözümü ile tam
entegre otomatik e-fatura gönderimi yapılabiliyor. Faturalar istenilen
kullanıcılara tek tek veya toplu olarak
e-posta ile gönderilebiliyor.
E-Defter uygulamasının faydaları
GİB’den “Platform bağımsız e-defter
uygulaması” onayına sahip TÜRKKEP
e-defter çözümü, tüm muhasebe
sistemleri ile çalışabiliyor. Ek modül
alınmasına gerek kalmıyor. Ayrıca
TÜRKKEP e-saklama hizmetleri
TÜRKKEP e-defter sistemiyle entegre
durumda. Mevcut finans, muhasebe
sistemlerinden yasalara uygun e-deft
er üretilmesi için gereken danışmanlık hizmetlerini de içeriyor. Defter ve
berat dosyalarının otomatik olarak
saklanmasını sağlıyor. Kullanıcı
dostu ara yüzü ile kolay bir şekilde
kullanılabilen uygulama, saatler
içerisinde kullanıma hazır olabiliyor.
TÜRKKEP, 10 yıl yasal geçerli ve
güvenli e-saklama hizmeti de sunuyor
E-Fatura uygulamasının şirketlere
sunduğu avantajlardan bahseden
TÜRKKEP Genel Müdürü Samast,
Türk Ticaret Kanunu (TTK) kapsamındaki KEP düzenlemelerine ve Vergi
Usul Kanunu kapsamında GİB
tarafından yapılan e-fatura ve e-defter
düzenlemelerine uygun olarak 10 yıllık
yasal geçerli ve güvenli e-saklama
hizmetleri verdiklerine dikkat çekti.
E-defter ve e-fatura hizmetlerinin şirketlerin kullandıkları yaygın muhasebe
ve ERP yazılımlarına uyumlu, kolay
ve hızlı entegre edilebilir olduğunu
vurgulayan Samast, “özel fatura
tasarımı” hizmetinin de TÜRKKEP
tarafından verildiği bilgisini aktardı.
E-dönüşüm yolculuğunun her
adımında tümleşik hizmet
çözümleri sağlıyoruz. Bunların
yanında cari hesap mutabakatı, fatura
itirazları, bordrolarını, sözleşmelerini,
yazışmalarını yasal geçerli şekilde
elektronik ortamda kolayca yapmaları
için kayıtlı elektronik posta (KEP) ve
e-imza ile entegre çalışan gerekli tüm
e-hizmetleri ve çözümleri sunuyoruz.”
dedi.
E-fatura ve e-defter’de tek elden
hızlı ve yaygın çözüm
Samast, şirketlerin e-fatura, e-defter
ve e-arşiv fatura’ya geçiş süreçlerinde
ihtiyaçlarını analiz ederek, tüm Türkiye’de yaygın hizmet ağıyla çözüm
sunduklarını anlattı. E-dönüşüm
süreçlerinin her adımında müşterilerinin yanında olduklarını söyleyen Samast, “TÜRKKEP olarak e-dönüşüm
alanında kurumların ihtiyaçlarını
belirlemelerine yardımcı oluyoruz.
E-fatura, e-defter ve e-arşiv fatura
hizmetlerini yetkili hizmet sağlayıcı
olarak tüm Türkiye’de yaygın olarak
sağlayan TÜRKKEP, aynı zamanda
Kayıtlı Elektronik Posta (KEP), e-İmza,
e-Tebligat, e-Saklama hizmetleri ve
çözümlerini de tek elden bütünleşik
olarak tüm Türkiye’de yaygın hizmet
ağıyla veriyor.
Şirketlerin iş akışlarına ve yapılarına
uygun, kullandıkları muhasebe veya
ERP yazılımlarıyla entegre çalışabilen
bütünleşik e-fatura ve e-defter
Kaynak:teknolojioku.com
7 I www.aribilgi.com
isimiz insan
Didem Yeşim PEKTOK
İş Arıyorum
Özgeçmişinizi aktif ettiğiniz an, iş
sürecinizin başladığı andır. Şöyle de
diyebiliriz ki, İş aramaya başladığınız
gün sizin ilk iş gününüzdür.
•
İş başvurularınızı öyle bir
zamanda başlatmalısınız ki hr an
görüşmeye davet edilecek ve hatta
görev teklif edilecek şekilde kişisel
program yapmalısınız. Örneğin; başvurudan sonra tatil programı düşünmemelisiniz.
İş aramaya başladığın gün… İşe başladığın gündür…
Geçtiğimiz sene pek çok üniversitede, üniversitelilerin okul hayatında
kariyerlerine yön verebilmelerine
destek olmak için ‘Bana Destek Ol’
sosyal sorumluluk platformu ile
‘Kariyerime Destek Ol ‘organizasyonları gerçekleştirdik. Organizasyonların sonunda onlarca öğrenciye Arı
Bilgi Eğitim Kurumları’ndan mesleki
eğitimler için %100 eğitim burs
sağladık. Bu değerli organizasyonun
bir bölümü benim verdiğim ‘Aradığınız
Benim’ semineri içeriyordu. Aradığınız
Benim seminerinde öğrencilerin iş hayatına atılırken ne istedikleri, onları
neler beklediğine dair bir paylaşım
gerçekleştirdim. İstanbul ve çevre il
üniversitelerinde binlerce çift pırıl
pırıl göze bakıp onlara yeni bilgiler
aktarıyor olmak benim için paha
biçilemez bir duyguydu.
Çağımızda istediğimiz her bilgiye hızlı
erişebilmek gibi güzel bir dünyada
8 I www.aribilgi.com
yaşıyoruz. Bu konuda, tek dikkat
edilmesi gereken doğru kaynaktandoğru bilgilere ulaşabilmektir. İş
başvurularında da, sahip olduğunuz
özgeçmişi nasıl oluşturacağınız, iş
görüşmesine çağrıldığınızda
nelere dikkat etmeniz gerektiği,
hatta kalıplaşmış görüşme soruları ve
cevaplarına kadar her şeye ulaşmak
mümkün. Ben bu kadar istekli ve
daha iş hayatına atılmamış gençlere
en akılda kalıcı ne aktarabilirim
diye düşünerek seminerimi standart özgeçmiş mülakat teknikleri
seminerinin dışına taşıdım. Standartları şekline uygun hazırlarsanız
zaten çoğu kişiyle eşitlenir ve sıraya
alınırsınız. Peki, o görüşmelerde siz
farkınızı nasıl sağlayacaksınız? Bu
yazı dizisinde amacım sizlere iş arama
sürecinizde farklı açılardan destek
olabilmektir.
Önce şunu bilmek faydalı olacaktır.
•
İş başvurularınızda başvurduğunuz andan itibaren her an
telefonunuz çalacak ve görüşmeye
davet edilecekmişçesine telefon
görüşmesine hazırlıklı olmanız önemlidir. O nedenle, iletişim bilgisi olarak
paylaştığınız telefonu gereğinden fazla
meşgul tutmamaya özen gösterin.
•
Tanımadığınız bir numara
tarafından arandığınız da bunun
bir telefon mülakatı olabileceğini
düşünerek, ses tonu ve bulunduğunuz
ortamı mümkün olduğunca görüşmeye uygun hale getirmeye çalışın.
Size sorulan sorular, özgeçmişinizi
teyid eden ve başvurduğunuz görevle
ilgili nelere hâkim olduğunuzun ön
mülakatıdır. Bilgileri özgeçmişinizle
aynı ve yanıltıcı olmayacak şekilde
vermeniz gerekmektedir.
İkinci bölümde görüşme daveti aldıktan sonra dikkat etmemiz gerekenlerle ilgili olacaktır.
9 I www.aribilgi.com
mercek
Adobe MUSE nedir?
Levent IŞIKLI
Sürekli gelişen ve yenilik çıkartan Adobe
Serisi, Muse ile birlikte birçok tasarımcının
artık sadece tasarım yapmamaları kodlama
yapabilecekleri yeni programı ile web sektöründe yeni bir akım başlattı.
Adobe Muse “Kod yazmadan” iyi bir
tasarımcının elinde çok profesyonel web
sayfalarına ulaşılabilirlik sağlayan bir program aslında. Tasarım yeteneği güçlü olan
insanların hatta Photoshop eğitimi gelişmiş
olan insanların artık sadece Muse eğitimi
ile tasarımlarını kod kullanmadan internet
ortamlarına taşımalarına yardımcı oluyor.
galeri gibi birçok özelliği tek bir panelde
sizlere seçenek olarak sunup istediğiniz
yapıyı da sitenizde kullanma fırsatı sunuyor.
Ülkemizde Adobe Muse teknolojisi çok hızlı
yaygınlaşmasa da önümüzdeki dönemlerde
birçok teknolojinin yanında mutlaka kullanılması gereken bir program olarak yaygınlaşmaya başlayacaktır.
Üstelik responsive ve güncel olarak mobile
cihazlarda uyum sağlama sorununu ortadan
kaldırıyor. Binlerce fonta indirmeden sahip
olabileceğiniz, hiç kod bilgisi olmadan efekt
oluşturabileceğiniz, ufak tefek dosyalarınızı
internet üzerinden tarayıcınızdan düzenleyebileceğiniz, görsel alanlarınız için ise 40
milyonu aşkın telifsiz bulut sistemi üzerinden
bağlanabileceğiniz kolaylıklar sunmaktadır.
İsterseniz kalıp sayfalar üzerinden
sitelerinizi şekillendirirsiniz, isterseniz
ise kendi tasarımlarınızı Muse aracılığı ile
uygulamaya dökebilirsiniz. Üstelik bunların
hepsi hem telefonunuzda hemde tabletinizde
sorunsuz ve hızlı çalışmanıza olanak sağlar.
Sizler tasarımlarınızı canlı ve esnek tutarken
Muse sizler için Html5, Css, JQuery, Xml,
JavaScript gibi kodlamaları arka planda
yaparak teknoloji olarak siteleriniz her
zaman güncel altyapı ile hazırlanmış olmaktadır.
Ayrıca Muse kütüphanesinde bulunan uygulamalar ile iletişim formları, haritalar, slider,
10 I www.aribilgi.com
ABODE MUSE
11 I www.aribilgi.com
o renci isi
Öğrenci çalışmalarımızı sizlerle
paylaşıyoruz...
Melek TÜR
12 I www.aribilgi.com
Web Tasarım
Osman Gönen
Grafik Tasarım
Osman Gönen
3Dmax
13 I www.aribilgi.com
roportaj
Blog Yazarlığında Profesyonellik
Bünyamin KAPICIOĞLU
Samimi Olmak
Bu metni okurken, e-ticaret veya
sosyal paylaşım platformları gibi
kullanıcı ile etkileşim halinde olan
web sitelerini göz önünde bulundurmayalım. Bu tip platformları
genellikle ihtiyaç gidermek üzere
kullanıyoruz. Şimdi, herhangi bir
işletmenin kartviziti konumunda olan
siteleri hatırlayalım: Biz kimiz, neden
varız, misyonumuz ve vizyonumuz,
hizmetlerimiz, iletişim bilgilerimiz gibi
standart başlıkları görmeye alışık olmalıyız. Yarın aynı siteyi tekrar ziyaret
ettiğimizde hiçbir şeyin değişmediğini
görmemiz de muhtemeldir. Dolayısıyla, tekrar ziyaret etmek için çok az
sebebimiz var demektir.
Blog siteleri ise sürekli yeni bölümü
çekilen keyifli bir diziye benzer. Bu
yüzden kurumsal web sitelerinden
farklı olarak daha yüksek oranda
sadakat ziyaretçisine ve kişisel marka
değerine sahiptirler. Blogların bu
özelliğini göz önünde bulundurarak
bloggerlara hatırlatmak istediğimiz üç
önemli konu var.
14 I www.aribilgi.com
Eğer blog yazıyorsanız ve bloğunuzun
sizden başka yazarı yoksa kurumsal
firma imajına bürünmek size marka
değeri sağlamaz. Aksine zarar verir.
Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse:
“Siz değerli ziyaretçilerimiz için
yazdık” demek yerine “Senin için kolları sıvadım ve yazdım” demek daha
samimidir. Samimiyetin dozajını ise
işlediğiniz konuya ve blog konseptinize
göre ayarlabilirsiniz.
Özgün Olmak
Bloglar için sürekli yeni bölümü
çekilen dizi benzetmesi yapmıştık.
İnsanlar, sizin bloğunuzu ziyaret
ettiğinde sizin kanalınızı açmış demektir. Bu yüzden kendi bloğunuzda
başka kanallardan copy-paste edilmiş
yazıları paylaşmamanız gerektiğini
hatırlatmalıyız. Aynı zamanda başka sitelerden copy-paste edilmiş
içerikler, arama motorlarının filtrelerine takılarak bloğunuzun SEO değeri
kaybetmesine sebep olur. Yani arama
sonuçlarındaki gösterim sıranız olumsuz etkilenir.
Özgün olmak, devamlı okunan yazar
olmak için de önemli bir artıdır. İşlediğiniz konu binlerce kişi tarafından
kaleme alınmış olsa bile aynı konuyu
kendi düşünce ve cümlelerinizle
yeniden işlemek oldukça faydalı bir
çalışma olacaktır. Bu fayda hem kend-
inize hem de ziyaretçilerinize sağlanan
bir değerdir.
Güncel Olmak
Kendinizi fazla özletmeyin. Nadiren
blog yazıyorsanız mevcut kitlenizin de
sizi unutmasına sebep olabilirsiniz.
İlham gelince beş makale bir anda
yayınlayıp sonraki üç ay boyunca
bloğunuza içerik girmezseniz yine unutulabilirsiniz. Bununla birlikte arama
motorlarının sevmediği yayıncılardan
biri olursunuz. Unutmayın: bloğunuza
yeni ziyaretçi ve takipçi kazandıracak
en önemli araçlar arama motorlarıdır.
Zaman problemi veya odaklanma
sorunu yaşıyorsanız kaynaklarınızı
verimli kullanarak içerik yayın
planlaması yapabilirsiniz. Güncel
olmak, tam olarak her gün bir makale
paylaşmak anlamına gelmez. Haftada
bir kez ve hatta ayda bir kez makale
paylaşmak bile güncel olmak demektir. Önemli olan ziyaretçilerinizi
nasıl alıştırdığınızdır. Bu yüzden yeni
yazılarınızı mümkün olduğunca periyodik zaman aralıklarıyla yayınlayın.
Samimi, özgün ve güncel. İşte profesyonel bir blog için üç ana madde.
Bu maddeleri uyguladığınızda geri
kalan unsurlar sadece küçük detaylar
olacaktır. Üç aşamada; daha fazla ziyaretçiye, daha fazla takipçiye ve daha
fazla etkileşime ulaşmanız mümkün.
İyi bloglar…
Arı Bilgi öğrencilerine
kariyer.net işbirliğiyle “kariyer fırsatı
Bilişim eğitim
sektöründe öncü
olan Arı Bilgi Eğitim
Kurumları ve
Türkiye’nin en köklü
insan kaynakları
şirketlerinden
KARİYER.NET
Danışmanlık işbirliği
ile sektöründe bir ilki
gerçekleştirdi. Bu
işbirliği sayesinde
Arı Bilgi öğrencileri
KARİYER.NET
aracılığıyla iş bulma
imkanına kavuşuyor.
Geleceğin
mesleklerine
geleceğin
personellerini
yetiştirme hedefiyle
yola çıkan Arı Bilgi,
Türkiye’de bu
kapsamda ilk kez
gerçekleştirilen
işbirliğiyle
öğrencilerine
KARİYER.NET
aracılığıyla iş bulma
imkanı sunuyor.
Ek olarak Arı Bilgi
eğitimlerinde başarı
gösteren öğrencilere
kurum referansıyla
özel iş fırsatı da
yaratılıyor olacak.
Arı Bilgi Eğitim
Kurumları İnsan
Kaynakları Direktörü
Y.Didem Pektok
işbirliği hakkında
şunları söyledi:
Kariyer.net ile
yaptığımız işbirliğini
öğrencilerimizin
iş fırsatlarına
ulaşabilmeleri
açısından çok
kıymetli.
Eğitim programlarımız
öğrencilerimize
yetenek kazandırmak
ve öğrencilerin
yeteneklerini
kullanabilecekleri
imkanlar yaratmak
üzerine kurgulanmış.
Bu kapsamda
öğrencilerimize
ücretsiz olarak her
ay farklı konulardaki
uzman kişiler
tarafından düzenlenen
kişisel gelişim ve
kariyer seminerleri
sunuyoruz.
“Özgeçmiş Hazırlama
ve Mülakat
Teknikleri” her
adayda soru işaretleri
yaratır, bu konuda her
hafta ücretsiz olarak
seminer düzenleyerek
öğrencilerin
plandıkları gelecek ve
iş hayatı için eğitimler
boyunca kazandıkları
yetenekleri doğru
ve etkin bir şekilde
sunma yeteneği
kazandırıyoruz.’
15 I www.aribilgi.com
teknoloji
3D Yazıcı Teknolojisi Nedir?
katmanlara ayrılır.
3d printer ve dilimleme
3d printer ve dilimleme
3-Yüzey İyileştirme:
3D printer ile gerçekleştirilen objeler geleneksel teknolojiler ile karşılaştırıldığında boyutsal açıdan daha hatalı
olabilmektedir. Bu nedenle kritik objelerde don bir yüzey
temizleme, iyileştirme ve son ölçüye getirme işlemi uygulanabilmektedir.
3D Printer(yazıcı), 3 boyutlu bilgisayar datasını katı, elinizle
tutabileceğiniz gerçek nesnelere dönüştüren bir makinedir.
Bu teknoloji geleneksel imalat yöntemleri gerçekleştirilmesi mümkün olmayan geometrileri üretebilmektedir.
3D yazıcı teknolojisi aslında yeni bir teknoloji değil ilk
uygulaması 1984’e dayanıyor ancak geçtiğimiz 20 yılda bu
yöntem hızlı prototipleme alanının dışında çok fazla ilgi
görmedi. 2006 da başlayan Reprap projesi ile çok daha
geniş kitlelere ulaştı. Bu proje sayesinde bir çok sıradan
kullanıcı, hobi severler, kendin yap kültürüne sahip kişiler
bir 3d yazıcıya sahip oldu. Hatta projenin başlangıcından
3 yıl sonra bir çok şirket açık kaynak 3d yazıcı üretmek
ve satmak için Reprap projesinin getirdiklerinden faydalanarak teknolojiyi çok daha geniş bir kullanıcı kitlesine
yaymayı başardı.
3D Printer Nasıl Çalışır ?
1- Modelleme: Üretilecek ürün 3 boyutlu tasarım programları (CAD) ya da 3 boyutlu tarama sistemleri ile bilgisayar datası oluşturulur. Oluşturulan model genellikle STL
dosya formatına çevrilerek 3D baskı sürecine geçilir.
2-3D Baskı: 3d baskı işleminde obje katmanlar halinde
üst üste serilerek oluşturulur. Günümüz teknolojisinde bu
katmanlar plastik ergitme, laset sinterleme, sterolitografi
gibi farklı yöntemler ile gerçekleştirilebilmektedir. Makinenin bu katmanlar sırasındaki takım yolunu takip etmesi
için STL dosyası hazırlanmış model dilimleme yazılımı ile
16 I www.aribilgi.com
3d printer ve dilimleme
3D Printer Teknolojileri
3D Printerlar bir çok farklı teknolojileri kullanarak üretim
yapabilmektedir. Günümüzde en popüler yöntem FDM
(Fused Deposition Modelling) yada birleştirmeli yığma
teknolojisidir. Bu yöntemde ısı ile şekillendirilebilen termoplastik polimer malzemeler (PLA, ABS) kullanılmaktadır.
Plastik malzemeler grubunda en yüksek malzeme mukavemetine bu teknoloji ile ulaşılmaktadır. FDM teknolojisinde sarkıt tipi havada asılı duran yapıların üretilmesi
oldukça sıkıntılı olabilmektedir. Yapının açısı nedeni ile
herhangi bir destek malzemesi kullanılmasına gerek olmasa da en alt katmanda malzemenin az olması nedeni ile,
üzerine yığılan diğer katmanları taşıyamaması ve çarpılması söz konusudur.
3D Printer teknolojilerinin tamamı katmanları üst üste yığma prensibi ile çalışır. Ancak katmanları nasıl oluşturdukları oldukça farklılaşabilmektedir. Katman yığma teknikleri
günümüzde geçerli olan bir çok farklı teknolojiden faydalanabilmektedir. Örneğin lazerler, elektron ışın kaynakları,
UV kürleme vb. Şimdi bu farklı katman yığma teknolojilerini
detayları ile inceleyelim
FDM den sonra en sık kullanılan ikinci yöntem SLS yani
selective laser sinterleme ya da tam Türkçesi ile seçici
lazer sinterlemedir. Sinterleme, genellikle toz metalurjisinde kullanılan ve toz metallerin ısı ve basınç altında katı
cisimlere dönüştürülmesi ile ilgili bir teknolojidir. Lazer
sinterleme tekniğinde yine adından da anlaşılabileceği gibi
lazer kullanılmaktadır. Lazer ışını malzeme tozları üzerine, çok hızlı bir şekilde yansıtılarak katmanlar oluşturulur. Lazer ışını, lazer tarayıcı denen bir parça vasıtası ile
insan gözünün algılamakta güçlük çekebileceği hızlarda,
katmanları oluşturabilmektedir. Bu teknolojide kullanılan
lazer gücüne bağlı olarak metal, plastik ve seramik olmak
üzere neredeyse bir çok farklı malzeme ve malzeme kombinasyonu kullanılabilmektedir.
Neler Yapılabilir ?
3D Printer teknolojiler ile bir çok farklı malzeme ve yöntem
kombinasyonları kullanılarak oldukça geniş bir alana hitap
edebilmektedir. Metal tozları ve SLS yöntemi kullanarak
uçak parçaları, kişiye özel implantlar üretilebilir. Öte
yandan, FDM ve plastik malzemeler kullanılarak döküm
modelleri prototipler, plastik oyuncaklar ve diğer bir çok
plastik obje üretimi gerçekleştirilebilir.
SLS teknolojisinde FDM den farklı olarak parçalar ham
madde olarak kullanılan toz içine gömülü olarak üretilmektedir bu nedenle bir çok modelde destek malzemesi
kullanılma ihtiyacı ortadan kalkmaktadır. Ancak FDM ile
karşılaştırıldığında oldukça yavaş bir yöntemdir. Bunu
sebebi ise her katman için düzgün bir toz yüzeyi serilmesi
gerektirmesidir. Tozun düzgün serilebilmesi için serici kafa oldukça yavaş hareket etmektedir, bu durumda
toplam üretim süresini arttırabilmektedir. SLS teknolojisi
oldukça kompleks şekilleri kolaylıkla üretebilmesi nedeni
endüstride tercih edilen metotlardan biridir.
SLS teknolojisi bu endüstride en çok kafa karıştıran yöntem
desek, yanılmış olmayız. Bunu sebebi bir çok farklı şirketin
bu yöntemi farklı isimlerle lanse etmesidir. SLM (selective
laser melting), DMLS(Direct metal laser sintering) gibi.
kaynak:3dprintertr.com
17 I www.aribilgi.com
sa l k
Karabuğday Nedir Ve Faydaları Nelerdir?
ise beyazdan pembeye kadar değişen
tonlardadır. Hızlı büyüme özelliği
sayesinde Nisan ve Temmuz ayında
ekilerek, yılda iki kez yetiştirilebilmektedir.
Karabuğdayda hasat dönemine
kadar çiçeklenme devam ettiği için
çiçeklenme dönemi uzun sürmektedir.
Ayrıca çiçekleri kokulu olduğundan
arıların ilgisini çekmektedir. Bu özellikler sayesinde, arılar bal yapımında,
uzun süre karabuğday çiçeği özütü
kullanabilmektedir.
İçerdiği gluten vücutta kimyasal reaksiyona girmediğinden dolayı özellikle
çölyak hastalarının tüketiminde ön
planda olan karabuğday, tahıl benzeri
bitki olup Polygonaceae (kuzukulağıgiller) familyasına aittir. 15 civarında türü olmakla birlikte sadece iki
türünün tarımsal üretimde kullanımı
yaygındır. Bunların içinde yaygın
karabuğdayın tarımsal üretimdeki payı
%90dır. Diğer çeşit tatar buğdayı olup,
tadının acı olmasından dolayı üretimde
ikinci plandadır.
karabugday-503Çölyak hastaları;
gluten sindiremediklerinden, gluten
içeren besin tükettiklerinde bağırsak
duvarları kızarıp kabararak tahriş
olabilir. Hastalığın daha ileriki safhalarında, glutenli gıda tüketilmeye
devam edilirse, ishal, şişkinlik, kramp,
ağrılı kramplara neden olabilir. Bu
nedenle bu hastalar glüten içermeyen
veya daha az miktarda glüten içeren
gıdalar tüketmeleri gerekmektedir.
Karabuğday, Orta Asya kökenli bir
bitki olup, geçmişi çok eskilere dayanmaktadır. İlk olarak Çin ve Japonya’da
18 I www.aribilgi.com
yetiştirilmeye başlanan bu bitki daha
sonra Rusya ve Avrupa’ya yayılmıştır.
Bu bitkinin büyümesinin ve gelişmesinin hızlı olması (yılda iki ürün alınabiliyor), olumsuz şartlara dayanıklı
olması, soğuk ve/veya kurak iklimlerde yetiştirilebilmesi ve zor (engebeli
araziler) koşullara uyum sağlayabilme
özelliği, yoğun girdi kullanılmaması,
münavebeye uygun bir bitki olması
sayesinde farklı coğrafyalara yayılmış
ve buralarda yetiştiriciliği yapılmıştır.
Amerika Kıta’sının keşfinden sonra,
Avrupa’dan göçle birlikte 17. yüzyıl
başlarında Amerika Kıta’sına taşınmıştır. 7. yüzyılda yayınlanmış eski
kaynaklardan olan Çince yemek kitabı
“Shokumotsuhonso”ya göre bilinen ilk
karabuğday ürünü “Senkinyoho”dur.
Karabuğday tek yıllık geniş yapraklı
bitkidir. Bitki boyu yetiştirme koşullarına göre değişmekle birlikte 60-120
cm arasında değişmektedir. Karabuğday bitkisi, üzerinde küçük yan kökler
bulunan kazık köke sahiptir. Yapraklar
düz olmayan, geniş yapraklı olup, kalp
şeklinde üçgen görünüme sahiptir.
Çiçekler ise salkım şeklinde renkleri
Karabuğday bitkisi çok yönlü kullanım
alanına sahip olmasının etkisiyle
dünya genelindeki üretim alanı
günden güne artmaktadır. Ülkemizde günümüzde karabuğday üretimi
bulunmamakla birlikte, araştırma
enstitüleri ve üniversiteler tarafından
karabuğday üzerinde çeşitli araştırmalar yapılmakta, ülkemiz iklim
koşullarımıza uygun çeşitler geliştirilmektedir.
Renk ve lezzet, karabuğdayın en
önemli kalite kriterleridir. Yeni hasat
edilmiş karabuğday tohumları açık
yeşil renkli olup, eski tohumların rengi
kırmızımsı kahverengidir. Tadı iştah
açıcıdır, yeni hasat edilmiş olan tanelerde tipik karabuğday tadı vardır, eski
tanelerde ise acımsı tat oluşur.
Diyabet kontrolünü sağlamada ve
kan şekerini yükseltme potansiyelini
düzenlemede, düşük glisemik indeksine sahip olan gıdalar etkili olmaktadır. Dolayısıyla; düşük glisemik
indeksine sahip olan gıdalar sağlık
açısından daha yararlıdır. Yüksek
düzeyde dirençli nişasta içeren gıdalar
genellikle düşük glisemik indeksine
sahiptir. Buğday ununun glisemik
indeksi 100 kabul edilmektedir.
Buğday unu ile karabuğday ununun
karıştırılmasıyla yapılan ekmeğin
glisemik indeksi daha düşük olmaktadır. Karabuğday (Fagopyrum esculentum Moench); bileşiminde yüksek
düzeyde protein, temel aminoasitlerden biri olan lisin, diyet lif, vitamin
(B ve E), mineral madde, temel çoklu
doymamış yağ asitlerinim (linoleik
asit) içermektedir. Bunların yanında,
rutin, quercetin, antosiyanin, orientin,
iso-orientin, viteksin ve isoviteksin
karabuğdayda en yaygın bulunan flavanoidlerdir. Rutin ve quercetin önemli antioksidanlardandır. Karabuğday
tohumunda bulunan rutin içeriği
12.6-35,9 mg/100g (% 2-4) olup, bitkinin ot kısmında da yeterli miktarda
bulunduğu söylenmektedir. Rutin ve
quercetin kronik toplardamar yetersizliği hastalığının tedavisinde etkilidir.
Damarları korur ve genişletir. Rutin,
pirinç, buğday, fasulye gibi pek çok
buğdaygil ve baklagilde bulunmasına
rağmen karabuğdayda daha yüksek
oranda bulunmaktadır. Karabuğdayda yağ oranı oldukça az olduğundan,
vücutta yağ depolanmasını engelleyerek zayıflama diyeti uygulayanlar için
vazgeçilmez bir besindir. Karabuğday
tohumunda yüksek seviyede bulunan
tokoferol, fenolik asit ve flavanoit gibi
antioksidanların dolayı karabuğday
ürünlerinin raf ömrü uzundur.
biyolojik değeri en yüksek 100 olarak
kabul edilmekte olup, bu değere
yakın besin maddelerinde proteinin
tamamına yakını vücut tarafından
kullanıldığı anlaşılır. Anne sütü ve
bütün yumurta 100’e yakın değere
sahiptir. Lisin ve arginin bakımından
zengin olan aminoasit kompozisyonu
etkisiyle karabuğdayın protein biyolojik değerinin 90’ın üzerinde olduğu
söylenmektedir. Proteinlerin yapısını
değiştirerek vücut tarafından kullanılmasını sağlayan lisin oranı karabuğdayda %5-7 arasındadır. Bu yüzden,
karabuğday proteinleri hemen hemen
tüm meyve-sebze ve tohumların
proteinlerine göre besleyicilik ve insan
sağlığına yarayışlılık bakımından daha
kalitelidir.
Karabuğday; başta ekmek, makarna,
şehriye, kraker, kurabiye, kek, krep,
dondurma külahı, tortilla gibi temel
gıda maddelerinde olmak üzere; sirke,
bira, çay, bal ve ispirto gibi çok sayıda
gıda sanayisi ürününün üretiminde
kullanılmaktadır. Pilav, çorba gibi
çeşitli yemeklerin yapımında da
karabuğday kullanılabilmektedir. Bunların dışında yeşil otu, kuru otu, silajı,
tohum kabuğu hayvan beslenmesinde
kullanılmaktadır. Gıda maddesi dışında, Çiçekleri kahverengi boya yapımında kullanılmaktadır.
Karabuğdayın sağladığı diğer
yararlar;
* İnsan vücudunda bağırsakların
çalışmasını desteklemektedir.
* Kolesterolün azalmasını sağlıyor.
* İçerdiği lignan maddesi sayesinde
kalp hastalıklarına ve kansere karşı
koruyucu etkisi bulunmaktadır.
* Safra taşı oluşumunu engelleme¬de
yardımcı görev üstlenmektedir.
* Kan şekerinin daha iyi bir biçimde
kontrolünü sağlamaktadır.
* İçerdiği P vitamini sayesinde damarlara esneklik ve güç kazandırır.
* Karabuğdayın, iltihaplanmayı, aşırı
terlemeyi ve burun kanamasını önlediği Japon araştırmacılar tarafından
belirlenmiştir.
* Karaciğerin çalışmasını kolaylaştıran choline ihtiva ediyor.
* Böbreklerin çalışmasında yararlı etki
gösteriyor.
* Yüksek tansiyon ve kansızlıkta çok
önemli olan potasyum, magnezyum,
fosfor ve demir karabuğdayda bol
miktarda bulunuyor.
Karabuğdayın bu yararlarının yanında,
bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara da
neden olmaktadır. Bu alerjik reaksiyonların temel belirtileri; astım, cilt
hastalıkları, harıltı, anaflaktik şok,
hazımsızlık, ürtiker (kurdeşen), karın
ağrısı, kusma gibi mide-bağırsak
semptomlarıdır. Bu nedenle tüketilmeden önce doktora danışılması
önerilmektedir.
Biyolojik değer, vücuda alınan besin
maddelerinin yüzde kaçının vücut
tarafından kullanıldığını belirten
değerdir. Bu değer, yağ ve karbonhidratın aksine proteinin fazlası vücutta
depolanmadığı için, daha çok protein
için kullanılmakta ve buna protein
biyolojik değeri denilmektedir. Protein
www.bilgiustam.com
19 I www.aribilgi.com
hobi
Origami Nedir? Türleri Nelerdir? Origaminin
Tarihçesi
değil her yaştan insanın ilgisini çekmiştir. Günümüzde ise bu sanatla ilgili
sergiler, atölyeler, kurslar ve çeşitli
faaliyetlere ulaşmak oldukça kolay
hale gelmiştir.
Origami Türleri
Origami, Japonca oru (katlama) ve
kami (kağıt) kelimelerinin birleşmesiyle meydana gelmiş Katlanmış Kağıt
anlamına gelen geneksel kağıt katlama sanatıdır. Origami temelde makas
ve yapıştırıcı kullanmadan kağıdı
sadece katlayarak çeşitli şekiller
oluşturma sanatıdır.
Tarihçesi
Tarihten günümüze Origami’nin
başlangıcıyla ilgili kesin bilgiler
olmasa da ilk olarak kağıdı icat eden
Çinliler tarafından icra edildiği söylenmektedir. Japonyaya Budist rahipler tarafından getirildiği düşünülen
origami, gelişimini burada tamamlayıp
ismini de Japoncadan almıştır. Kağıt
Çinliler tarafından M.Ö 250’de bulunmuştur. Bu yıllarda sadece zenginlerin
uğraştığı bu sanat daha çok dini törenlerde ve hediyeleri kaplamada bir zenginlik gösterisi olarak kullanılmıştır.
Kağıdın yaygınlaşması ve fiyatlarının
uygun hale gelmesiyle origami daha
fazla insana ulaşmaya başlamıştır. 17.
Yüzyılda halk arasında eğlence şeklini
almış ve gelişmeye devam etmiştir.
Bu dönemde konuyla ilgili ilk kitapta
basılmıştır(1797).
1900’lü yılların başlarından itibaren
okullarda öğretilmeye başlanılmış ve
çocukların matematiksel zekalarının
gelişimine büyük katkıda bulunmuştur. Aynı sanat insanların yeteneklerini keşfetmelerine yardımcı olup bir
şeyler üretebilmenin hazzını sunmaktadır.
Klasik Origami: Genellikle tek parça
kağıdın katlanmasıyla yapılır. Bu türde
at, kuş gibi havyanlar yapılabildiği gibi
çeşitli eşyalarda yapılabilir.
Modüler Origami: Parçalı origami
olarak da bilinen bir türüdür. Birbirine
benzeyen parçaların birleştirilmesiyle
oluşturulur. Klasik origamideki somut
hayvan ve eşya gibi nesnelerin aksine
üç boyutlu geometrik nesnelerin yapılmasında kullanılır. Kullanılan parça
sayısında herhangi bir sınır yoktur.
Aynı parçaların yerlerini değiştirerek
birden fazla geometrik şekil elde
etmek mümkündür.
Islak Katlama: Gerçeğine uygun doğal
görünen hayvan motifleri elde etmek
için kullanılır. Kağıda şekil vermek kuruyken oldukça zordur. Islatılan kağıt
daha kolay şekil alır ve daha naturel
şekiller elde edilebilir. Islak origami
tekniğini bulan kişi Akira Yoshizawa(14
mart 1911-14 mart 2005)’dır. Bu büyük
üstad origaminin gelişimine katkıda
bulunmuştur. Aşağıda Google’nin 14
mart 2012de yaptığı logo çalışması
bulunmaktadır.
Günümüzde çok daha fazla çeşidi
ortaya çıkan origaminin bilinen diğer
türleri Mimari origami, Krigami(kağıt
kesme sanatı) ve pop-up origamidir.
Oluşan yeni türlerde genelde kesme
ve yapıştırma serbest bırakılmıştır.
2. Dünya savaşından sonrada origami sanatsal anlamda büyük gelişme
kaydetmiş, artık sadece çocukların
21 I www.aribilgi.com
ajanda
Vizyondaki filmler
Casuslar Köprüsü
Film
Konusu
Hayatın Kıyısında
Bir Fox Pictures DreamWorks Pictures
yapımı, bu dramatik
gerilim türündeki
filmde
Brooklyn’de bir sigorta
avukatının kendisini bir
anda Soğuk Savaşın ve
Sovyetler tarafından
ele geçirilen Amerikalı
U-2 pilotunun değişimi
için olacak pazarlığın
ortasında bulmasını
konu alıyor.
Film
Konusu
1970’li yılların
Fransa’sında bir
sahil kasabasındayız.
Evlilikleri krizde
olan Roland ve
karısı Vanessa yeni
taşındıkları bu evin
çevresindeki insanlar
sayesinde kendilerini
daha da yakından
tanımaya başlarlar.
Yeni evli çift Lea ve
François bir tarafta,
köyün diğer sakinleri
22 I www.aribilgi.com
olan Michel ve Patrice
ile zaman geçiren çift
kendi yaşamlarındaki
çözümsüz gibi görünen
sorunlarda anlaşma
noktası bumaya
çalışırlar...
Vizyon Tarihi:
20 Kasım 2015
Tür: Dram , Romantik
Yönetmen:Angelina
Jolie Pitt
Oyuncular: ngelina Jolie
Pitt, Brad Pitt, Mélanie
Laurent
Vizyon Tarihi:
27 Kasım 2015
Tür: Gerilim
Yönetmen:
Steven Spielberg
Oyuncular: Tom Hanks,
Mark Rylance, Scott
Shepherd
Konser
Tiyatro
Tiyatro
Ian Anderson Jethro Tull - The Rock Opera
Jethro Tull’u rock müzik tarihinde bir
kilometre taşına dönüştüren, yaşayan
efsane Ian Anderson, 5 Aralık’ta
gerçekleşecek etkinlikle CRR Konser
Salonu’nda...
Ian Anderson: Vokal, Flüt, Mandolin, Harmonika,
Buzuki, Akustik Gitar
Florian Opahle: Elektrik Gitar
John O’Hara: Piyano, Organ, Klavye, Akordiyon
David Goodier: Bas Gitar
Scott Hammond: Davul,Perküsyon
Ian Anderson müzisyen yanıyla olduğu kadar, yazdığı
oldukça ilginç, karmaşık ve aynı zamanda ironik
şarkı sözleriyle de ilgi uyandırdı. Bu bağlamda
asıl kaynakları öncelikle mitler, efsaneler ve
halk masalları; ancak yeri geldiğinde toplumsal
değerlere de bıyık altından bir gülümseme eşliğinde
dokundurmadan duramadı. Bu sıradışı ozan, flütle
beraber folk ve barok müziğini de rock’a teyelledi.
Vahşi bir masal kahramanı gibi tek bacağı üzerinde
durarak ve bazen de dans ederek çaldığı flütü ve
doğaçlamalarının yanında; yer yer öfkeli, yer yer
neşeli, bazen de dalga geçercesine mırıldanarak
duyurduğu kendine has vokaliyle bir rock ikonu olup
çıkan Anderson’ın, bunca zamandır tavrından hiç ödün
vermeden fethettiği kalplerin sayısı çok fazla.
İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı
Bir Cumhurbaşkanı, Başbakan’ın kafasına anayasa fırlatırsa, tesadüf bu ya, siz de o gün askerden
dönmüş bir üniversite mezunu olarak iş aramaya
başlasanız nasıl bir sürecin içinde bulurdunuz
kendinizi? Güzide memleketimizin insan kaynakları uzmanlarının “modern metotlarla” hazırladığı
başvuru-eleme-cevap bekleme badirelerini aşmaya
çalışmak bir yandan, eşe dosta, aileye karşı işsiz
konumunda olmak öte yandan, kendi başvuru kriterlerinizi tabana vurdurmak ters kroşeden gelirken
nasıl olur da sağlıklı, ilkeli, tuttuğunu koparan
bir vatan evladı olarak kalırsınız? Ya da kalabilir
misiniz? Durum bu kadar tuhafken doğal olarak
yaşananlar da absürd olacaktır. Hem keyifli, hem
de canınızı yakacak bir kara komedi.
İKİNCİ DERECEDEN İŞSİZLİK YANIĞI
İstanbul Devlet Tiyatroları
2 perde
1 saat 40 dakika
Tarih: Aralık 2015
Jethro Tull’u rock müzik tarihinde bir kilometre
taşına dönüştürürken, kendisi da yaşayan bir efsaneye
dönüşen Ian Anderson’ı sahnede henüz görmemiş
olanlar için özellikle önemli bir akşam, 5 Aralık 2015
akşamı.
Yazan : ALİ CÜNEYD KILCIOĞLU
Yöneten : ELİF ERDAL
23 I www.aribilgi.com
kitap
Az
11 yaşında bir tarikat şeyhinin oğluyla
evlendirilen korucu
kızı Derdâ ile hapisteki bir gaspçının aynı
yaştaki oğlu “mezarlık
çocuğu” Derda’nın
bir mezarlıkta kesişen hayatlarının,
bu iki çocuğu kırk
yıl boyunca her tür
şiddetle yontup birbirlerine hazırlayışının,
(bütün anlamlarıyla)
Yazı’nın bu iki çocuğu
birleştirmesinin
hikâyesi.
Çocuk şiddeti, hayatın
şiddeti, aşkın şiddeti,
inancın şiddeti, hırsın
şiddeti üzerine, A’dan
Z’ye şiddet üzerine, dilin ve yazının şiddetiyle
bir roman...
Kitabın Adı: Az
Kitap Yazarı: Hakan Günday
Az dediğin, küçücük bir
kelime. Sadece A ve Z.
Sadece iki harf. Ama
aralarında koca bir
alfabe var.
O alfabeyle yazılmış
on binlerce kelime
ve yüzbinlerce cümle
var. Sana söylemek
isteyip de yazamadığım
sözler bile o iki harfin
arasında.
Biri başlangıç,
diğeri son. Ama
sanki birbirleri için
yaratılmışlar.
Yan yana gelip de
birlikte okunmak
için. Aralarındaki her
harfi teker teker aşıp
birbirlerine kavuşmuş
gibiler.
Senin ve benim gibi.
Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından
ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın.
Belki de çok az...
O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az...
Sen de fark ettin mi?
Sayfa Sayısı: 360
Yayın Tarihi: 05.09.2014
Derleyen: Merve Yüzbaşıoğlu
24 I www.aribilgi.com
biliyor musun?
Aynı Tarih Niçin Her Yıl Farklı Güne Geliyor?
Günlük yaşantımızı, çalışma hayatımızı, sosyal, kültürel, ekonomik
tüm aktivitelerimizi takvime göre
düzenler ve planlarız. Takvimle ilgili
en büyük güçlüğümüz sürekli “şu
tarih hangi güne geliyor” sorusunu
sormak zorunda kalışımızdır. Başta
milli bayram, kutlama ve tatil günleri
olmak üzere aynı tarihin her yıl değişik
günlere rast gelmesi sadece yıl
içersinde sağlıklı planlama yapmamızı
etkilemez, aylardaki aktif iş günlerinin
değişmesi nedeni ile tüm kurumların
hesap, plan ve istalistiklerini de alt üst
eder.
Bunun sorumlusu Dünya”nın Güneş”in
etrafındaki dönme süresidir. Çok eski
çağlarda bile insanlar etkinliklerini Güneş”in görünür hareketlerine
göre düzenlemişler, yani basit hali
ile de olsa Güneş Takvimi”ni kullanmışlardır. Ancak bu bir yılın süresi
bir günün tam katı olmadığından,
küsuratlar oluşmakta, bu da ideal bir
takvim düzenini pratikte zorlaştırmaktadır.
Güneş Takvimi”ni ilk kullananlardan
Mısırlılar”da bir yıl 365 gün (aslında
365 gün, 5 saat, 48 dakika, 46 saniye)
kabul ediliyordu. Aradaki bu farktan
dolayı, örneğin ilkbaharın başlangıcı
ancak 1508 yılda bir aynı tarihe denk
geliyordu.Bunları Biliyor musunuz?,
İlginç Bilgiler, Güzel Sözler, Özlü Sözler, Hazır Cevaplar, İlginç Bilgiler
Eski Babil, Helen, Çin ve Hint medeniyetleri, Ay”ın evrelerine dayanan 29
ve 30”ar günlük 12 aydan oluşan Ay
Takvimi”ni kullanmayı tercih ettiler.
Bu takvimde bir yıl 354 gün olup mevsim tarihleri Güneş Takvimi”ne göre
her yıl 11 gün kayıyordu. Ardarda iki
hilalin oluşması arasında geçen süre
(29 gün, 12 saat, 44 dakika, 2,78 saniye) yine günün tam katı olmadığından
Ay Takvimi”nin de çok sağlıklı olduğu
söylenemez. Günümüzde Ay Takvimi”ni kullanmaya devam eden İslam
ülkelerinde ay süreleri hilalin gözle
görülmesine bağlı olduğundan, yani
hilalin ilk gözlemlendiği aksam eski ay
bitmiş, yeni ay başlamış sayıldığından,
bir ayın kaç gün süreceği önceden
bilinemez. Farklı İslam ülkeleri, ayları
değişik günlerde başlatabilirler. Bu,
özellikle Ramazan ayının son günü
ve takip eden bayramın ilk günü için
karışıklık yaratır.
Nispeten daha doğruya yakın gibi
görünen, günümüzde ülkelerin çoğunda kullanılan ve Gregoryan Takvimi
olarak da bilinen Güneş Takvimi”ndeki
aksaklıkları gidermek için biri milattan önce 46 yılında Jul Sezar, diğeri
de milattan sonra 1582 yılında Papa
Gregory XIII tarafından iki kez önemli
değişiklik yapılmıştır. Sezar ardarda
üç yılı 365 gün, dördüncü yılı ise 366
gün olarak saptamıştır. Bu sürenin
olması gerekenden 0,0078 gün daha
uzun olması, yıllar boyu birikerek
128 yılda fazladan bir gün yaratması
sonucunu doğurmuştur. 1582 yılına
gelindiğinde bu fark 10 günü bulunca
Papa Gregory XIII takvimi 10 gün ileri
aldı. 4 Ekim”den sonraki gün 15 Ekim
kabul edildi. 10 gün yaşanmadan at
lanmış oldu. Parasal hesaplar karıştı,
halk “on günümüzü geri isteriz” diye
gösteriler yaptı.
Papa”nın asıl önemli reformu 400”e
böiünemeyen yüzyıllarda Şubat”ın 29
çekememesi idi. Yani Şubat 2000 yılında 29 çekebilirken 2100, 2200 ve 2300
yıllarında çekemeyecekti, o yıllarda
Şubat 8 senede bir 29 gün olabilecekti.
Bu sayede kullanılan takvim ile ideali
arasındaki fark yılda 0,00030 güne
düşürülmüştü ki bu da 33.000 yılda l
günlük kayma demektir ve çok önemli
değildir.
Bu takvimi İngiltere 1752”de, Rusya
1918”de, Türkiye ise l Ocak 1926”da
kabul etti. Ne var ki ay sürelerinin eşit
olmaması ve haftanın 7 gün olması
nedenleri ile, belli bir tarihin her yıl
değişik güne rastlaması sorunu yine
çözülemedi.
Dünya Takvim Reformu Birliği”nin
(AWCR) bahsedilen tüm sorunları ve
eksikleri ortadan kaldıracak çok kullanışlı ideal bir takvim önerisi var ama
henüz hiçbir ülke, değişikliğin kurulu
düzende yaratacağı karışıklığı ve
maliyeti göze alıp bu takvimi uygulama
cesaretini gösterememektedir.
25 I www.aribilgi.com
astroloji
Koç
Sevgili koç bu ay 2 Haziran Ay !Neptün karesi
ayın ilk haftasında,Keyifsiz duygu neden
olabilir.bu nedenle içinizden gelmeyen
hiçbir şeye kendinizi zorlamayın.Biraz daha
kendinize önem vermeli duygularınızın
belirsizlik içerisinde olduğunu hissetiğiniz an
!müzik dinlemek, doğa ile iletişim kurmak
ya da sanatsal veya manevi mistik alanlarda
ruhunuzu dillendirmek size iyi gelecektir.
Boğa
Ayın ilk haftasında Uranüs transit Ay esnek
duygular içinde olabilme avantajı sunuyor.
Bu süreçte size mesleki alanda yeni fikirler
sunulabilir. Sizin de buna karşılık açık fikirli
olmanız gerekiyor. Ayrıca Haziran’ın 4-5-6-7
ve 8’inci günlerinde, kendinizi biraz sinirli ve
endişeli hissedebilirsiniz.
İkizler
Duygularınızın belirsizlik içerinde olduğunu
hissettiğiniz an müzik dinlemek, doğayla
iletişim kurmak, sanatsal aktiviteler yapmak
ya da manevi alanda ruhunuzu dinlendirmek
size iyi gelecektir. Bu sayede duygularınız
netleşip ruhunuz huzur bulacaktır.
Terazi
Akrep
Yay
Sağlığınız için tedavi programına yönelik
sürüncemede kalan konular netleşebilir.
İşten ayrılmalar, yer ve görev değişiklikleri
yaşanabilir. Daha çok çalışmak, proje ve
hizmet üretmek, detaylara, sağlığınıza ve
beslenmenize önem vermek gerekebilir
Bu ay mali konularda size rahatsızlık veren
konularla ilgili yapacağınız akıllıca seçimler,
işinizde sağlıklı yol almanıza olumlu etki
edecektir.
Huzuru içinizde duyabilmeniz için, baskılardan
uzak, dengeli bir paylaşıma ihtiyacınız var.
Günlük yaşamınızca her şeyin umduğunuz
gibi olması için uyumlu olmaya özen gösterip
sakin hareket etmelisiniz.
Yengeç
Günlük yaşamınızda düzensizlik ve
belirsizlik artabilir. Hafıza karışıklıkları ya
da dejavu görmeniz muhtemel. Umutlarınız
tavan yapıyor. Bu dönemde bazı şeyler
hatırlanamayabilir veya yanlış hatırlanabilir.
Endişe etmeyin. Önünüze gelen fırsatları
kaçırmayın. Sosyal ortamınızda keyifsiz
duygular hissedebilirsiniz.
Aslan
Bu tamamen sizin kendi özel duygu ve
düşüncelerinizden kaynaklanıyor. Bugüne
kadar aşk yaşamınızda partnerinizin size
karşı olan olumsuz davranışlarını ve geçmişte
yaşadığınız konu ve olayları halının altına
süpürmüştünüz.
Kova
Ay sonundan itibaren eviniz ve ailenizle
ilgili keyifl i gelişmeler olabilir. Evinizi
güzelleştirme ve dekorasyon çalışmaları
yapabilirsiniz. Aile üyeleriyle ilişkilerinizi
güçlendirebilirsiniz.
Başak
Bu dönemde küçük şeylerle mutlu olarak
yetinmek size çok iyi gelebilir. İkili ilişkilerde
hiçbir şeyi gözünüzde büyütmeyin. Aile
ilişkilerinizde ebeveynlerinizin size baskı
yaptığını düşünebilirsiniz. Bu süreçte müzik
ve sanata kabiliyetiniz varsa zamanınızın
bir kısmını yeteneklerinizi geliştirmeye
ayırabilirsiniz.
Balık
Çalışırken size zaman yetmiyorsa bu
sizden kaynaklanıyor olabilir. İyi bir çalışma
planlaması yapın ve bütün işleriniz için yeterli
miktarda zaman ayırın.
Oğlak
İçsel doğruluğunuz bu ay size kılavuzluk
edecektir. Mali konularda, size rahatsızlık
veren gelişmelerle ilgili yapacağınız akıllı
seçimler, işlerinizde sağlıklı yol almanıza
olumlu etki ediyor.
Kaynak: mahmure.com
26 I www.aribilgi.com