tıklayın. - Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı

Transkript

tıklayın. - Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı
R. Bülent TARHAN
Başbakanlık Başmüfettişi
DEVLET MEMURLARI
KANUNU
ve
KAMU GÖREVLİLERİ
TEMEL MEVZUATI
(İlgili Kanunlar, Yönetmelikler, Kararlar,
Görüşler, Tebliğler)
Bandrol Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar
Hakkında Yönetmeliğin 5’inci maddesinin 2’inci fıkrası
çerçevesinde bandrol taşıması zorunlu değildir.
R. Bülent TARHAN
Başbakanlık Başmüfettişi
DEVLET MEMURLARI
KANUNU
ve
KAMU GÖREVLİLERİ
TEMEL MEVZUATI
(İlgili Kanunlar, Yönetmelikler, Kararlar,
Görüşler, Tebliğler)
ADALET YAYINEVİ
ANKARA - 2013
VI
Önsöz
ADALET BASIM YAYIM DAĞITIM SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ.
Devlet Memurları Kanunu ve
Kamu Görevlileri Temel Mevzuatı
R. Bülent Tarhan
Hukuk Yayınları Dizisi – 1086
Birinci Baskı
: Ocak, 2013
ISBN
: 978 – 605 – 146 – 035 – 2
ADALET YAYINEVİ
Merkez
: Cihan Sokak No: 16/B
Sıhhiye / Ankara
Tel
: (0 312) 231 17 00 − 231 17 94
Fax
: (0 312) 231 77 04
Şube
: Bursa Adliye Sarayı Zemin Kat
Bursa
web
: adalet.com.tr – adaletyayinevi.com
e-mail
: [email protected]
Sayfa ve Kapak Tasarımı:
Adalet Yayınevi
Baskı:
Turhan Kitabevi Ofset Tesisleri
Tel: (0312) 341 18 13 - Ankara
ÖNSÖZ
Adalet Yayınevi’nce yayımlanarak satışa sunulan “Memurlar ve
Diğer Kamu Görevlilerinin Soruşturulması Usulleri” isimli kitabımızda
piyasadaki “mevzuat kitapları”ndan farklı bir yöntem uygulanarak
konuyla ilgili bilginin en kapsamlı, en verimli içerikle verilmesi; fakat
kullanıcının da bilgiye en pratik biçimde ulaşması amaçlanmıştır.
Bu cümleden olmak üzere, konuya ilişkin tüm asli ve ikincil mevzuata, Danıştay ve Yargıtay kararlarına, belge örneklerine, çizelgelere ve
bir kaynakçaya ‘cep’ boyutundaki bir kitapta yer verilmiş; bu yöntem
sayesindedir ki; okurdan büyük teveccüh gören kitabımız kısa bir süre
içinde ikinci baskısını yapmıştır.
Devlet Memurları Kanunu ve Kamu Görevlileri Temel Mevzuatı
isimli bu kitapta da aynı yöntem uygulanmış; azami bilginin en pratik
biçimde okuyucuya ulaştırılması amaçlanmıştır.
Kitap, Devlet Memurları Kanunun yanısıra, kamu görevlilerinin mali
haklarıyla ilgili en temel düzenleme olan 375 sayılı KHK (11/10/2011
tarihli ve 666 sayılı KHK ile yapılan değişiklikler dahil), Kamu İktisadi
Teşebbüsleri personel rejimine dair 399 sayılı KHK, Harcırah Kanunu,
Kamu Konutları Kanunu, Taşıt Kanunu, Kamu Görevlileri Etik Kanunu,
Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları İşler Hakkında Kanun gibi Devlet memurlarını ve
kamu görevlilerini ilgilendiren çok sayıda yasa metnini içermektedir.
Kitapta Anayasanın, Türk Ceza Kanununun, Ceza Muhakemesi Kanununun doğrudan memurları veya kamu görevlilerini ilgilendiren hükümlerine de yer verilmiştir. (Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin soruşturulması ve yargılanması yöntemlerine dair 4483 ve 3628 sayılı yasa
metinlerine ve ilgili tüm ikincil mevzuat ve yargı kararlarına “Memurlar ve
Diğer Kamu Görevlilerinin Soruşturulması Usulleri” isimli kitabımızdan
ulaşabilirsiniz.)
Danıştay İdari dava Daireleri Kurulunun ve Sayıştay Genel Kurulunun kamu görevlilerine ilişkin kimi örnek kararlarını, disiplin cezası ile
VIII
Önsöz
adli ceza arasındaki ilişkiye dair örnek Danıştay daire kararlarını da
kitabımızda bulacaksınız.
Kitapta yer alan Devlet Personel Başkanlığı görüşleri; “intibak ve
ilerleme”, “Disiplin”, “sicil”, “naklen atama”, “mali ve sosyal haklar” ve
“izin” başlıkları altında tasnif edilmiştir.
Devlet memurları ve kamu görevlileriyle ilgili genel yönetmeliklerden büyük bir bölümü kitabımızda yer almıştır. Bazı yönetmeliklere ilgili
yasadan sonra yer verilmiştir. Örneğin Kamu Konutları Yönetmeliğine
Kamu Konutları Kanunundan sonra yer verilmiştir. Aynı şekilde örneğin- “Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve
Esasları Hakkında Yönetmelik” ve “Denetim Görevlilerinin Uyacakları
Meslekî Etik Davranış İlkeleri Hakkında Yönetmelik” Kamu Görevlileri
Etik Kurulu Kurulması Hakkında Kanuna bağlı olarak; “Merkezi Yönetim
Harcama Belgeleri Yönetmeliği” ve “Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin
Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi
ve Kontrol Kanunundan sonra yer almıştır.
6111 sayılı Kanunla Devlet Memurları Kanununda yapılan değişiklikler ile 666 sayılı KHK ile DMK ve 375 sayılı KHK’de yapılan değişiklere dair Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığı Bütçe ve Kontrol
Genel Müdürlüğü uygulama tebliğleri de -önemleri nedeniyle- kitabımızda yer alan ikincil mevzuat arasındadır.
Tüm değişiklikleri içerecek bir biçimde -29/6/2012 tarihli 6338 sayılı, 2/7/2012 tarihli 6352 sayılı, 4/7/2012 tarihli 6353 sayılı kanunlarla
yapılanlar da dahil- en güncel haliyle kullanımıza sunulan bu kitabın,
tüm memurlar ve kamu görevlileri için her an başvurulacak bir el kitabı
olacağına inanılmaktadır.
Saygılarımla
ANKARA, Aralık 2012
R. Bülent TARHAN
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ............................................................................................... VII
İÇİNDEKİLER ...................................................................................... IX
1.
ANAYASANIN İLGİLİ HÜKÜMLERİ ...............................................1
1.1. Dernek Kurma Hürriyeti ........................................................ 1
1.2. Sendika Kurma Hakkı ........................................................... 1
1.3. Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı........................ 2
1.4. Parti kurma, partilere girme ve partilerden ayrılma................ 2
1.5. Milletvekili seçilme yeterliliği ................................................. 2
1.6. Genel ilkeler ......................................................................... 3
1.7. Görev ve Sorumlulukları, Disiplin Kovuşturulmasında
Güvence ............................................................................... 3
DEVLET MEMURLARI KANUNU SİSTEMATİK FİHRİST......................5
2. DEVLET MEMURLARI KANUNU.................................................19
2.1. Tebliğler.............................................................................189
2.1.1. 6111 sayılı Kanunla Yapılan Değişikliklere
Dair Kamu Personeli Genel Tebliği .......................189
2.1.2. 666 Sayılı KHK’ye İlişkin 161 Seri No’lu
Devlet Memurları Genel Tebliğ..............................202
2.2. Devlet Memurlarıyla İlgili Yargı Kararları............................252
2.2.1. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu Kararları.......252
2.2.2. Disiplin Cezası ile Adli Ceza Arasındaki
İlişkiye Dair Kararlar..............................................332
2.2.3. Sayıştay Genel Kurul Kararları..............................343
2.3. Devlet Personel Başkanlığı Görüşleri ................................375
2.3.1. İntibak ve İlerleme.................................................375
2.3.2. Disiplin ..................................................................402
2.3.3. Sicil .......................................................................421
2.3.4. Naklen Atama .......................................................433
X
İçindekiler
2.3.5. Mali ve Sosyal Haklar............................................445
2.3.6. İzin ........................................................................453
2.4. Devlet Memurları Kanunu ile İlgili Genel
Yönetmelikler.....................................................................469
2.4.1. Aday Memurların Yetiştirilmelerine İlişkin
Genel Yönetmelik..................................................469
2.4.2. Asli Devlet Memurluğuna Atananların Yemin
Merasimi Yönetmeliği............................................482
2.4.3. Devlet Memurları Geçici Süreli
Görevlendirme Yönetmeliği...................................484
2.4.4. Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık
Raporları ile Hastalık ve Refakat İznine İlişkin
Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik...................488
2.4.5. Devlet Memurlarının Çekilmelerinde Devir ve
Teslim Süreleri Hakkında Yönetmelik....................494
2.4.6. Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları
Hakkında Yönetmelik ............................................496
2.4.7. Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve
Cenaze Giderleri Yönetmeliği................................500
2.4.8. Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen
Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti,
Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak
Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik .....................523
2.4.9. Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri
Hakkında Yönetmelik ............................................528
2.4.10. Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması
Yönetmeliği ...........................................................540
2.4.11. Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin
Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel
Yönetmelik ............................................................551
2.4.12. Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde
Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına
Dair Genel Yönetmelik .........................................564
İçindekiler
3.
XI
2.4.13. Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları
Hakkında Yönetmelik ............................................577
2.4.14. Resmi Yazışmalarda Uygulanacak Usul ve
Esaslar Hakkında Yönetmelik ...............................590
2.4.15. Genel Yönetmelikler Listesi...................................600
DİĞER MEVZUAT......................................................................603
3.1. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 Sayılı
Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 2802 Sayılı
Hakimler ve Savcılar Kanunu, 2914 Sayılı Yükseköğretim
Personel Kanunu, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu
ile Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması, Devlet memurları ve
Diğer Kamu Görevlilerine Memuriyet Taban Aylığı ve
Kıdem Aylığı ile Ek Tazminat Ödenmesi Hakkında
Kanun Hükmünde Kararname ...........................................603
3.2. Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin
Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürülükten
Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ............662
3.2.1. Kamu İktisadi Teşebbüsleri Sözleşmeli
Personel Sicil ve Başarı Değerlemesi
Hakkında Yönetmelik ............................................688
3.3. Harcırah Kanunu ..............................................................695
3.4. Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu.............................728
3.4.1. Merkezî Yönetim Harcama Belgeleri
Yönetmeliği ...........................................................797
3.4.2. Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve
Esaslar Hakkında Yönetmelik ...............................850
3.5. Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ............865
3.5.1. Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile
Başvuru Usul ve Esasları Hakkında
Yönetmelik ............................................................869
XII
İçindekiler
3.5.2. Denetim Görevlilerinin Uyacakları Meslekî
Etik Davranış İlkeleri Hakkında Yönetmelik...........888
3.6. Kamu Konutları Kanunu.....................................................892
3.6.1. Kamu Konutları Yönetmeliği..................................898
3.6.2. Milli Emlak Genel Tebliği (Kamu Konutları
Kanunu Kapsamındaki Konutların Aylık Kira
Bedellerine Dair) ...................................................921
3.7. Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu ................................923
3.8. Taşıt Kanunu .....................................................................959
3.9. Ulusal Bayram ve Genel Tatiller hakkında Kanun..............971
3.10 Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları
İşler Hakkında Kanun ........................................................972
3.11. Türk Ceza Kanununun Kamu Görevlileriyle İlgili
Hükümleri ..........................................................................974
3.12. Ceza Muhakemesi Kanununun Kamu Görevlileriyle
İlgili Hükümleri Gizli Soruşturmacı Görevlendirilmesi .........989
1. ANAYASANIN İLGİLİ HÜKÜMLERİ
1.1. Dernek Kurma Hürriyeti
Madde 33 – (Değişik: 3/10/2001-4709/12 md.)
Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye
olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir.
(…)
Birinci fıkra hükmü, Silahlı Kuvvetler ve kolluk kuvvetleri mensuplarına ve görevlerinin gerektirdiği ölçüde Devlet memurlarına
kanunla sınırlamalar getirilmesine engel değildir.
Bu madde hükümleri vakıflarla ilgili olarak da uygulanır.
1.2. Sendika Kurma Hakkı
Madde 51 – (Değişik: 3/10/2001-4709/20 md.)
Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için
önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına
sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten
ayrılmaya zorlanamaz.
Sendika kurma hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç
işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının
hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir.
Sendika kurma hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil,
şart ve usuller kanunda gösterilir.
(…)
İşçi niteliği taşımayan kamu görevlilerinin bu alandaki haklarının kapsam, istisna ve sınırları gördükleri hizmetin niteliğine uygun
olarak kanunla düzenlenir.
2
Anayasanın İlgili Hükümleri
Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri,
Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz.
1.3. Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı
Madde 53 – (…)
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri
Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu
kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun
teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir.
1.4. Parti kurma, partilere girme ve partilerden ayrılma
Madde 68 – (Değişik: 23/7/1995 - 4121/6 md.) (…)
Hakimler ve savcılar, Sayıştay dahil yüksek yargı organları
mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki
görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer
kamu görevlileri, Silahlı Kuvvetler mensupları ile yükseköğretim
öncesi öğrencileri siyasi partilere üye olamazlar.
1.5. Milletvekili seçilme yeterliliği
Madde 76 –
(…)
Hakimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim
Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki
görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan
diğer kamu görevlileri ve Silahlı Kuvvetler mensupları, görevlerinden çekilmedikçe, aday olamazlar ve milletvekili seçilemezler.
Anayasanın İlgili Hükümleri
3
1.6. Genel ilkeler
Madde 128 – Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer
kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle
yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli
görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.
Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları,
görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve
diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/12
md.) Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri
saklıdır.
Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir.
1.7. Görev ve Sorumlulukları, Disiplin Kovuşturulmasında
Güvence
Madde 129 – Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve
kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler.
Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına
savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.
(Değişik üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/13 md.) Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz. Silahlı Kuvvetler mensupları
ile hakimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır.
Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu
edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun
olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.
Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia
edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla
belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine
bağlıdır.
DEVLET MEMURLARI KANUNU
SİSTEMATİK FİHRİST
Madde
Sayfa
KISIM – I
Genel Hükümler
BÖLÜM 1
Kapsam, Amaç, Temel İlkeler, İstihdam Şekilleri
Kapsam ................................................................................................. 1 ..............19
Amaç ..................................................................................................... 2 ..............20
Temel ilkeler .......................................................................................... 3 ..............20
İstihdam şekilleri .................................................................................... 4 ..............20
Dört istihdam şekli dışında personel çalıştırılamıyacağı......................... 5 ..............22
BÖLÜM 2
Ödevler ve Sorumluluklar
Sadakat ................................................................................................. 6 ..............23
Tarafsızlık ve devlete bağlılık................................................................. 7 ..............23
Davranış ve işbirliği................................................................................ 8 ..............24
Yurt dışında davranış............................................................................. 9 ..............24
Amir durumda olan devlet memurlarının görev ve sorumlulukları ........ 10 ..............24
Devlet memurlarının görev ve sorumlulukları....................................... 11 ..............24
Kişisel sorumluluk ve zarar .................................................................. 12 ..............25
Kişilerin uğradıkları zararlar ................................................................. 13 ..............25
Mal bildirimi.......................................................................................... 14 ..............26
Basına bilgi veya demeç verme ........................................................... 15 ..............26
Resmi belge, araç ve gereçlerin yetki verilen mahaller dışına
çıkarılmaması ve iadesi ....................................................................... 16 ..............26
BÖLÜM 3
Genel Haklar
Uygulamayı isteme hakkı..................................................................... 17 ..............27
Güvenlik............................................................................................... 18 ..............27
Emeklilik .............................................................................................. 19 ..............27
Çekilme................................................................................................ 20 ..............27
Müracaat, şikayet ve dava açma.......................................................... 21 ..............27
Sendika kurma..................................................................................... 22 ..............27
İzin....................................................................................................... 23 ..............28
Kovuşturma ve yargılama .................................................................... 24 ..............28
İsnat ve iftiralara karşı koruma............................................................. 25 ..............28
6
Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist
Madde Sayfa
BÖLÜM 4
Yasaklar
Toplu eylem ve hareketlerde bulunma yasağı...................................... 26 ..............28
Grev yasağı ......................................................................................... 27 ..............28
Ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağı .............. 28 ..............29
Hediye alma, menfaat sağlama yasağı ................................................ 29 ..............29
Denetimindeki teşebbüsten menfaat sağlama yasağı.......................... 30 ..............30
Gizli bilgileri açıklama yasağı............................................................... 31 ..............30
KISIM – II
Sınıflandırma
Sınıf ..................................................................................................... 32 ..............30
Kadroların tespiti.................................................................................. 33 ..............30
Kadroların hazırlanması....................................................................... 34 ..............31
Kadro cetvelleri .................................................................................... 35 ..............31
Tesis edilen sınıflar.............................................................................. 36 ..............31
Yükselinebilecek derecenin üstünde bir dereceye yükselme ............... 37 ..............44
Kademe ............................................................................................... 38 ..............44
Sınıf dışında kadro ihdas edilemiyeceği............................................... 39 ..............44
Memuriyete girişte yaş......................................................................... 40 ..............44
Sınıflandırmada öğrenim unsuru.......................................................... 41 ..............44
Yetişme ve deneme süresi................................................................... 42 ..............44
Göstergeler.......................................................................................... 43 ..............45
Çalışma yaş hadleri ............................................................................. 44 ..............46
Memurun başka sınıfta ve derecesinin altında bir görevde
çalıştırılmıyacağı.................................................................................. 45 ..............46
KISIM – III
Devlet Memurluğuna Alınma
BÖLÜM1
Usul
Atama yapılacak boş kadroların bildirilmesi ......................................... 46 ..............47
Duyurma .............................................................................................. 47 ..............47
BÖLÜM 2
Şartlar
Genel ve özel şartlar............................................................................ 48 ..............47
Sınavlara katılma ................................................................................. 49 ..............48
Sınav şartı ........................................................................................... 50 ..............49
Sınav sonuçları .................................................................................... 51 ..............49
Kurumların memur ihtiyaçlarını karşılama şekli.................................... 52 ..............49
Özürlü personel çalıştırma yükümlülüğü .............................................. 53 ..............50
Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist
7
Madde Sayfa
BÖLÜM 3
Adaylık
Adaylığa kabul edilme.......................................................................... 54 ..............50
Adayların yetiştirilmesi ......................................................................... 55 ..............51
Adaylık devresi içinde göreve son verme............................................. 56 ..............51
Adaylık süresi sonunda başarısızlık..................................................... 57 ..............51
KISIM – IV
Hizmet Şartları ve Şekilleri
BÖLÜM 1
Atanma
Asli memurluğa atanma ....................................................................... 58 ..............52
İstisnai memurluklar............................................................................. 59 ..............52
İstisnai memurluklara atanmada aranacak şartlar...................................... 60 ...............53
İstisnai memurluklara atananlara bu Kanunun uygulanacak
hükümleri ............................................................................................. 61 ..............54
Atamalarda görev yerine hareket ve işe başlama süresi...................... 62 ..............54
İşe başlamama halinde yapılacak işlem............................................... 63 ..............55
BÖLÜM 2
Devlet Memurluğunda İlerleme ve Yükselmeler
Kademe ve kademe ilerlemesi............................................................. 64 ..............55
Kademe ilerlemelerinin toplu onayla yapılması .................................... 65 ..............56
Derece yükselmelerinde ve kademe ilerlemelerinde onay merci.......... 66 ..............56
Kadrosuzluk sebebiyle derece yükselmesi yapamayanların
aylıkları ................................................................................................ 67 ..............56
Derece yükselmesinin usul ve şartları.................................................. 68 ..............57
İdari görevlere atanma......................................................................... 69 ..............58
İstisnai memurluklarda derece yükselmeleri ve kademe ilerlemeleri........................................................................................................ 70 ..............59
Bir sınıftan başka bir sınıfa geçme....................................................... 71 ..............59
BÖLÜM 3
Yer Değiştirmeler
Yer değiştirme suretiyle atanma........................................................... 72 ..............59
Karşılıklı olarak yer değiştirme............................................................. 73 ..............61
Memurların bir kurumdan diğerine nakilleri .......................................... 74 ..............61
Memurların diğer kurumlardan bu Kanuna tabi kurumlara
geçmeleri ............................................................................................. 75 ..............62
Memurların kurumlarınca görevlerinin ve yerlerinin değiştirilmesi ........ 76 ..............62
Yabancı bir memleket veya uluslararası kuruluşta hizmet alma........... 77 ..............63
Bilgilerini artırmak üzere dış memleketlere gönderilme........................ 78 ..............63
8
Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist
Madde Sayfa
Bilgilerini artırmak için yabancı memlekete gönderilenlerin hak ve
yükümlülükleri ...................................................................................... 79 ..............64
Bilgilerini artırmak üzere dış memleketlere gönderilme esasları .......... 80 ..............65
Silah altına alınma ............................................................................... 81 ..............65
Terhis edilenlerin görevlerine dönmeleri .............................................. 82 ..............65
Muvazzaf askerliğe ayrılan memurların terhislerinde göreve
başlatılmaları ile muvazzaf askerlikte geçen sürelerin kademe ve
derece intibaklarında değerlendirilmesi................................................ 83 ..............66
Muvazzaf askerliğini yaptıktan sonra Devlet memurluğuna
girenlerin kademe intibakları ................................................................ 84 ..............66
Seferde veya talim ve manevra için hazarda silah altına alınanların askerlik sürelerinin kademe ve derece intibakları ........................... 85 ..............66
Vekalet görevi ve aylık verilmesinin şartları ......................................... 86 ..............67
İkinci görev yasağı ............................................................................... 87 ..............68
İkinci görev verilecek memurlar ve görevler......................................... 88 ..............68
Ders görevi .......................................................................................... 89 ..............69
Birleşemiyecek görevler....................................................................... 90 ..............69
Kadroları kaldırılan devlet memurları ................................................... 91 ..............70
Memurluktan çekilenlerin yeniden atanmaları ...................................... 92 ..............71
Emeklilerin yeniden hizmete alınması.................................................. 93 ..............71
BÖLÜM 4
Memurluğun Sona Ermesi
Çekilme................................................................................................ 94 ..............72
Çekilmede devir ve teslim süresi.......................................................... 95 ..............72
Olağanüstü yönetim hallerinde çekilme usulü ...................................... 96 ..............72
Çekilen ve çekilmiş sayılanların yeniden atanmaları............................ 97 ..............72
Memurluğun sona ermesi .................................................................... 98 ..............73
BÖLÜM 5
Çalışma Saatleri, İzinler
Çalışma saatleri ................................................................................... 99 ..............73
Günlük çalışma saatlerinin tesbiti....................................................... 100 ..............74
Günün 24 saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışma saat
ve usulünün tesbiti ............................................................................. 101 ..............74
Yıllık izin ............................................................................................ 102 ..............74
Yıllık izinlerin kullanılışı ...................................................................... 103 ..............75
Mazeret izni ....................................................................................... 104 ..............75
Hastalık ve refakat izni....................................................................... 105 ..............76
İyileşme halinde göreve dönüş .......................................................... 106 ..............77
Raporları verecek hekim ve sağlık kurulları hakkında Yönetmelik ..... 107 ..............77
Aylıksız izin........................................................................................ 108 ..............77
Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist
9
Madde Sayfa
BÖLÜM 6
Özlük Dosyası
Memur bilgi sistemi, özlük dosyası..................................................... 109 ..............78
Sicil dosyası....................................................................................... 110 ..............79
Özlük ve sicil dosyasının önemi......................................................... 111 ..............79
Sicil amirleri ....................................................................................... 112 ..............79
Sicil raporlarında belirtilecek hususlar........................................ 113–114 ..............79
Sicil raporlarının doldurulması ........................................................... 115 ..............79
Değerlendirme kurulları...................................................................... 116 ..............79
Memurların uyarılmaları ..................................................................... 117 ..............79
İtiraz hakkı ......................................................................................... 118 ..............79
Olumlu ve olumsuz sicil ..................................................................... 119 ..............79
Olumsuz sicil...................................................................................... 120 ..............79
Sicil yönetmeliği ................................................................................. 121 ..............80
Başarı, üstün başarı değerlendirmesi ve ödül .................................... 122 ..............80
Ödül ................................................................................................... 123 ..............80
BÖLÜM 7
Disiplin
Disiplin amiri ve disiplin cezaları ........................................................ 124 ..............81
Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller........... 125 ..............81
Disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullar .................................. 126 ..............86
Zamanaşımı....................................................................................... 127 ..............86
Karar süresi ....................................................................................... 128 ..............87
Yüksek disiplin kurullarının karar usulü, memurun hakkı ................... 129 ..............87
Savunma hakkı .................................................................................. 130 ..............87
Cezai kovuşturma ile disiplin kovuşturmasının bir arada yürütülmesi ................................................................................................... 131 ..............88
Uygulama .......................................................................................... 132 ..............88
Disiplin cezalarının bir süre sonra özlük dosyasından silinmesi......... 133 ..............89
Disiplin kurulları ve disiplin amirleri .................................................... 134 ..............89
İtiraz................................................................................................... 135 ..............89
İtiraz süresi ve yapılacak işlem .......................................................... 136 ..............90
BÖLÜM 8
Görevden Uzaklaştırma
Görevden uzaklaştırma...................................................................... 137 ..............90
Yetkililer ............................................................................................. 138 ..............90
Görevden uzaklaştıran amirin sorumluluğu........................................ 139 ..............90
Ceza kovuşturması sırasında görevden uzaklaştırma........................ 140 ..............91
10
Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist
Madde Sayfa
Görevden uzaklaştırılan veya görevinden uzak kalan memurların
hak ve yükümlülüğü ........................................................................... 141 ..............91
Tedbirin kaldırılması .......................................................................... 142 ..............91
Memurun göreve tekrar başlatılması zorunlu olan haller.................... 143 ..............91
Görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılmasında amirin takdiri ........ 144 ..............92
Süre ................................................................................................... 145 ..............92
KISIM – V
Mali Hükümler
Kapsam ............................................................................................. 146 ..............92
Deyimler ............................................................................................ 147 ..............93
Gösterge tabloları .............................................................................. 148 ..............94
Kademe aylığı.................................................................................... 149 ..............94
Derece aylığı...................................................................................... 150 ..............94
Derecelerin ilk ve en yüksek kademe aylıkları ................................... 151 ..............95
Zam ve Tazminatlar ........................................................................... 152 ..............95
Her sınıfın son aylık derecesi ve en çok aylık miktarı......................... 153 ............ 104
Katsayı............................................................................................... 154 ............ 104
Memurlara ödenecek aylık tutarları.................................................... 155 ............ 105
Yurt dışında aylıklar ........................................................................... 156 ............ 105
Dış memleketler aylık katsayısı.......................................................... 157 ............ 105
Adayların aylıkları .............................................................................. 158 ............ 105
Asaleti onaylanan memurların kademe ilerlemeleri............................ 159 ............ 106
Kademe ilerlemesinde verilecek aylık ................................................ 160 ............ 106
Derece değişikliğinde verilecek aylık ................................................. 161 ............ 106
Başka sınıfa geçen memurun alacağı aylık........................................ 162 ............ 107
İstisnai memurluklardan ayrılanların durumu ..................................... 163 ............ 107
Aylığın ödeme zamanı ve Esasları..................................................... 164 ............ 107
Açıktan atanmada aylığa hak kazanma ............................................ 165 ............ 108
Kademe ilerlemisinde aylığa hak kazanma ....................................... 166 ............ 108
Derece değişikliğinde aylığa hak kazanma ........................................ 167 ............ 109
Başka bir sınıfa geçmede aylığa hak kazanma.................................. 168 ............ 109
Görev yeri değiştirilen memurların aylıkları ........................................ 169 ............ 109
İzin veya geçici görevde iken görev yeri değiştirilen memurların
aylıkları .............................................................................................. 170 ............ 109
Sayman ve sayman mutemetlerinin devir süreleri ve aylıkları............ 171 ............ 109
Görev yeri değiştirilenlerden eski görevlerine devamları tebliğ
edilenlerin aylıkları ............................................................................. 172 ............ 110
Vekalet aylığına hak kazanma ........................................................... 173 ............ 110
Vekalet görevinin fiilen yapılması şartı............................................... 174 ............ 110
Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist
11
Madde Sayfa
Vekalet, ikinci görev aylık ve ücretleri ile diğer ödemeler ................... 175 ............ 110
Ders ve konferans ücretleri ................................................................ 176 ............ 111
Yolluk giderleri ve gündelikleri ........................................................... 177 ............ 111
Fazla çalışma ücreti........................................................................... 178 ............ 112
Temsil giderleri ve yönetmeliği........................................................... 179 ............ 112
Sürekli görevle yurt dışında bulunan memurların aylıkları.................. 180 ............ 113
Yurt dışındaki memurlardan geçici görevle merkeze çağrılanların
aylıkları .............................................................................................. 181 ............ 113
Yurt dışında görevli memurlardan farklı katsayılı memlekete
atananların aylıkları ........................................................................... 182 ............ 113
Hazarda eğitim ve manevra için silah altına alınanların aylıklarının ödenmesi ..................................................................................... 183 ............ 114
Seferde muvazzaflık hizmeti dışında silah altına alınan memurların aylıklarının ödenmesi.................................................................... 184 ............ 114
Sefer haline geçişte silah altında bulunan memurların aylıkları.......... 185 ............ 114
Silah altına alınmazdan önce kadrolarından açıkta bulunanların
aylıkları .............................................................................................. 186 ............ 114
KISIM – VI
Sosyal Haklar ve Yardımlar
Emeklilik hakları................................................................................. 187 ............ 115
Hastalık ve analık sigortası ................................................................ 188 ............ 115
Yeniden işe alıştırma ......................................................................... 189 ............ 115
Ek sosyal sigorta ve Yardımlaşma ..................................................... 190 ............ 116
Memurların sosyal tesis ihtiyaçları ..................................................... 191 ............ 116
Devlet memurları için konut kredisi .................................................... 192 ............ 116
Devlet memurları için konut ............................................................... 193 ............ 116
Bazı devlet memurları için konut tahsisi............................................. 194 ............ 116
Mahrumiyet yeri ödeneği.................................................................... 195 ............ 117
Ödeme usulü ve mahrumiyet yeri derecesi ........................................ 196 ............ 117
Miktarı................................................................................................ 197 ............ 117
Mahrumiyet yeri ödeneğinin ödenme usulü........................................ 198 ............ 117
Öğrenim bursları ve yurtları ............................................................... 199 ............ 117
Sınıfta kalan çocuklar için burs verilemiyeceği................................... 200 ............ 117
Mahrumiyet yerinden başka yere atanan, ölen, emekliye
ayrılanların burs haklarının devamı.................................................... 201 ............ 117
Aile yardımı ödeneği .......................................................................... 202 ............ 118
Aile yardımı ödeneğinin ödeme usulü ................................................ 203 ............ 118
Aile yardımı ödeneğine hak kazanma ................................................ 204 ............ 118
Aile yardımı ödeneği hakkını kaybetme ............................................. 205 ............ 119
12
Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist
Madde Sayfa
Çocuk için aile yardımı ödeneği verilmiyecek haller........................... 206 ............ 119
Doğum yardımı ödeneği..................................................................... 207 ............ 119
Ölüm yardımı ödeneği........................................................................ 208 ............ 120
Tedavi yardımı ................................................................................... 209 ............ 120
Cenaze giderleri................................................................................. 210 ............ 120
Giyecek yardımı................................................................................. 211 ............ 120
Yiyecek yardımı ................................................................................. 212 ............ 121
Yakacak yardımı ................................................................................ 213 ............ 121
KISIM – VII
Devlet Memurlarının Yetiştirilmesi
Kurumların memurlarını hizmet içinde yetiştirme esasları.................. 214 ............ 121
Eğitim birimleri ................................................................................... 215 ............ 121
Eğitim merkezleri ............................................................................... 216 ............ 121
Devlet memurları eğitimi genel planı.................................................. 217 ............ 122
Yurt dışında yetiştirme ....................................................................... 218 ............ 122
Rapor verme ...................................................................................... 219 ............ 122
Koordinasyon ve denetleme .............................................................. 220 ............ 122
Devlet memurluğuna eleman yetiştirilmesi......................................... 221 ............ 122
Seçme usulü...................................................................................... 222 ............ 123
Öğrenci okutma şartlarını düzenliyen yönetmelikler........................... 223 ............ 123
Mecburi hizmet .................................................................................. 224 ............ 123
Mecburi hizmetle ilgili yükümlülükler .................................................. 225 ............ 124
KISIM – VIII
Çeşitli Hükümler
Danışma kurulları............................................................................... 226 ............ 125
Yüksek danışma kurulu...................................................................... 227 ............ 125
Kamu personeli yüksek kurulu karar verme usulü.............................. 228 ............ 125
Devlet memurlurı yüksek kurulu......................................................... 229 ............ 125
Diğer personel için kurulacak kurullar ................................................ 230 ............ 125
Kamu personeli bilgi sistemi .............................................................. 231 ............ 125
Türk silahlı kuvvetlerinde çalışan memurlara uygulanmıyacak
maddeler............................................................................................ 232 ............ 126
Türk Silahlı Kuvvetlerinde çalışan memurlara uygulanmaya
devam olunacak hükümler ................................................................. 233 ............ 126
İktisadi ve Ticari İlimler Akademileri öğrenim üyeleri ve yardımcılarına uygulanmıyacak maddeler ....................................................... 234 ............ 126
Dışişleri Bakanlığınca derhal gerekli görülecek kadrolar.................... 235 ............ 126
22 Ocak 1962 tarihli ve 1 sayılı kanunun değiştirilmesi...................... 236 ............ 126
Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist
13
Madde
Sayfa
EK MADDELER
Ek Madde .............................................................................................. 1 ............ 127
Ek Madde .............................................................................................. 2 ............ 127
Ek Madde .............................................................................................. 3 ............ 127
Ek Madde .............................................................................................. 4 ............ 127
Ek Madde .............................................................................................. 5 ............ 127
Ek Madde .............................................................................................. 6 ............ 127
Ek Madde .............................................................................................. 7 ............ 127
Kurumlar arası geçici süreli görevlendirme
Ek Madde .............................................................................................. 8 ............ 127
Geçici süreli görevlendirme şartları
Ek Madde .............................................................................................. 9 ............ 128
Ek Madde ............................................................................................ 10 ............ 128
Ek Madde ............................................................................................ 11 ............ 128
Ek Madde. ........................................................................................... 12 ............ 128
Ek Madde ............................................................................................ 13 ............ 129
Ek Madde ............................................................................................ 14 ............ 129
Ek Madde ............................................................................................ 15 ............ 129
Ek Madde ............................................................................................ 16 ............ 129
Ek Madde ............................................................................................ 17 ............ 129
Ek Madde ............................................................................................ 18 ............ 129
Kıyafet mecburiyeti
Ek Madde ............................................................................................ 19 ............ 129
İkamet mecburiyeti
Ek Madde ............................................................................................ 20 ............ 130
Bazı görevlere atamalar
Ek Madde ............................................................................................ 21 ............ 130
Ek Madde ............................................................................................ 22 ............ 130
Ek Madde ............................................................................................ 23 ............ 130
Ek Madde ............................................................................................ 24 ............ 130
Ek Madde ............................................................................................ 25 ............ 130
Ek Madde ............................................................................................ 26 ............ 130
Ek Madde ............................................................................................ 27 ............ 131
Ek Madde ............................................................................................ 28 ............ 131
Ek Madde ............................................................................................ 29 ............ 131
Ek Madde ............................................................................................ 30 ............ 132
Ek Madde ............................................................................................ 31 ............ 132
Ek Madde ............................................................................................ 32 ............ 132
Ek Madde ............................................................................................ 33 ............ 133
14
Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist
Madde Sayfa
Yurtdışı Eğitim Masraflarının Tahsili
Ek Madde ............................................................................................ 34 ............ 134
Yurt İçinde Okutulan Öğrencilerin Mecburi Hizmet Yükümlülüğü
Ek Madde ............................................................................................ 35 ............ 135
Bakanlıklararası Ortak Kültür Komisyonu tarafından yurt dışında
görevlendirme
Ek Madde ............................................................................................ 36 ............ 135
Ek Madde ............................................................................................ 37 ............ 136
Yurt dışı eğitim
Ek Madde ............................................................................................ 38 ............ 136
Ek Madde ............................................................................................ 39 ........... 137
Ek Madde ............................................................................................ 40 ............ 137
Uzman istihdamı
Ek Madde ............................................................................................ 41 ............ 137
Ek Madde ............................................................................................ 42 ............ 140
KISIM IX
Geçici Hükümler
Sınıf hakkındaki tekliflerin iki ay zarfında bildirilmesi
Geçici Madde......................................................................................... 1 ............ 141
Düzenlenecek kadroların Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı ile Maliye Bakanlığına bildirilmesi
Geçici Madde......................................................................................... 2 ............ 141
İntibak işlemlerinin başlangıç tarihi
Geçici Madde......................................................................................... 3 ............ 141
Sınıflara girecek personelin intibakını yapacak merci
Geçici Madde......................................................................................... 4 ............ 141
Memurların intibakında mali esaslar
Geçici Madde......................................................................................... 5 ............ 141
Daimi hizmetlilerin intibakında mali esaslar
Geçici Madde ........................................................................................ 6 ............ 141
Geçici hizmetlilerin intibakında mali esaslar
Geçici Madde......................................................................................... 7 ............ 141
Kadroya bağlı yevmiyeli personel ile işçilerin intibakında mali esaslar
Geçici Madde ........................................................................................ 8 ............ 141
Belirli sınıflara döneceklerin kıdem hakkı
Geçici Madde......................................................................................... 9 ............ 141
Belirli sınıflara dönecekler
Geçici Madde....................................................................................... 10 ............ 141
Öğretmenlik mesleğine döneceklere tanınan kıdem hakkı
Geçici Madde....................................................................................... 11 ............ 141
Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist
15
Madde Sayfa
Memuriyet dışında sağlık hizmetleri ve teknik hizmetlerde
çalışmış olanların geçmiş hizmetlerinin değerlendirilmesi
Geçici Madde....................................................................................... 12 ............ 141
Sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesinde çalıştırılan personele
uygulanacak mali hükümler
Geçici Madde....................................................................................... 13 ............ 142
İntibak işlerinde uyulacak esas ve ölçüler
Geçici Madde....................................................................................... 14 ............ 142
Eski hükümlerin kimlere uygulanacağı
Geçici Madde....................................................................................... 15 ............ 142
Ödeneklerle ilgili eski hükümlerin uygulanma süresi
Geçici Madde....................................................................................... 16 ............ 142
Kademelerde ve kademe içinde intibak
Geçici Madde....................................................................................... 17 ............ 142
334 sayılı kanundan faydalananların emekli ikramiyesi
Geçici Madde....................................................................................... 18 ............ 142
İntibak hükümlerinin şekil ve şartlarının yönetmelikte belirtilmesi
Geçici Madde....................................................................................... 19 ............ 142
Geçici Madde....................................................................................... 20 ............ 142
Ödemelerin başlangıç tarihi
Geçici Madde....................................................................................... 21 ............ 142
İntibak ve uygulama komisyonu
Geçici Madde....................................................................................... 22 ............ 142
Geçici Madde....................................................................................... 23 ............ 142
Geçici Madde....................................................................................... 24 ............ 142
Geçici Madde....................................................................................... 25 ............ 142
Geçici Madde....................................................................................... 26 ............ 143
Geçici Madde....................................................................................... 27 ............ 143
Geçici Madde....................................................................................... 28 ............ 143
Geçici Madde....................................................................................... 29 ............ 143
Geçici Madde....................................................................................... 30 ............ 143
Geçici Madde....................................................................................... 31 ............ 143
Geçici Madde....................................................................................... 32 ............ 143
Geçici Madde....................................................................................... 33 ............ 143
Geçici Madde....................................................................................... 34 ............ 143
Avukatlık vekâlet ücreti
Geçici Madde....................................................................................... 35 ............ 145
Geçiş hükümleri
Geçici Madde....................................................................................... 36 ............ 145
16
Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist
Madde Sayfa
Geçici Madde....................................................................................... 37 ............ 147
Geçici Madde....................................................................................... 38 ............ 149
Geçici Madde....................................................................................... 39 ............ 149
EK GEÇİCİ MADDELER
Sınıflara intibak
Ek Geçici Madde.................................................................................... 1 ........... 150
Öğrenim durumu değişmeyenlerin derece ve kademelere intibak
Ek Geçici Madde.................................................................................... 2 ............ 150
Öğrenim durumları değişenlerin intibakı
Ek Geçici Madde.................................................................................... 3 ............ 153
İntibakta esas alınacak derece ve kademeleri ayrıca tespit olunanlar
Ek Geçici Madde.................................................................................... 4 ............ 154
İstisnai memuriyet kadrolarında olanların durumu
Ek Geçici Madde.................................................................................... 5 ............ 153
Sonsuz izinli cami görevlilerinin durumu
Ek Geçici Madde.................................................................................... 6 ............ 154
Hakimler, hakim yardımcıları, savcılar, savcı yardımcıları,
Danıştay ve Sayıştay meslek mensupları
Ek Geçici Madde.................................................................................... 7 ............ 154
Ek Geçici Madde.................................................................................... 8 ............ 154
3659 ve 2847 sayılı kanunlar ile bunların ek ve değişikliklerine
tabi kurumlar
Ek Geçici Madde.................................................................................... 9 ............ 154
Ek Geçici Madde.................................................................................. 10 ............ 155
Ek Geçici Madde.................................................................................. 11 ............ 155
Tiyatro, opera, bale sanatkarları ve orkestra teknik personeli
Ek Geçici Madde.................................................................................. 12 ............ 155
Belediye Opera ve Tiyatroları, Şehir ve Belediye Konservatuvar
ve Orkestrası
Ek Geçici Madde.................................................................................. 13 ............ 157
Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası üyeleri
Ek Geçici Madde.................................................................................. 14 ............ 158
Tiyatro, opera, bale sanatkarları ile orkestra teknik personelinin
intibakı
Ek Geçici Madde.................................................................................. 15 ............ 159
Devlet sanatçıları ve sanatkarlar
Ek Geçici Madde.................................................................................. 16 ............ 160
Genelkurmay Başkanlığı Mehteran Bölüğü Sanatkarları
Ek Geçici Madde.................................................................................. 17 ............ 161
Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist
17
Madde Sayfa
Bu Kanuna tabi kurumlarda işçi statüsünde çalışanlar ile
sözleşmeli personel hakkında uygulanacak hükümler
Ek Geçici Madde.................................................................................. 18 ............ 161
657 sayılı Kanun kapsamı dışında kalan kurumlar mensuplarına
uygulanacak katsayı
Ek Geçici Madde.................................................................................. 19 ............ 161
Memur Yardımlaşma Kurumu Keseneği
Ek Geçici Madde.................................................................................. 20 ............ 162
Ek geçici 7, 9, 12,13 ve 14 üncü maddeler kapsamına giren
personele, bu kanuna tabi memurlara, ödenenler dışında ödeme
yapılamıyacağı ve bunlara uygulanacak diğer hükümler
Ek Geçici Madde.................................................................................. 21 ............ 162
Ek Geçici Madde.................................................................................. 22 ............ 162
Ek Geçici Madde.................................................................................. 23 ............ 163
Ek Geçici Madde.................................................................................. 24 ............ 163
Ek Geçici Madde.................................................................................. 25 ............ 163
Ek Geçici Madde.................................................................................. 26 ............ 163
Ek Geçici Madde.................................................................................. 27 ............ 163
36 ncı maddenin (A) bendinin 11 inci fıkrasında sayılan memurlukları özel kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerine dayanılarak
almış bulunanların durumları
Ek Geçici Madde.................................................................................. 28 ............ 163
Doktora Master ve Uzmanlık yapanların intibaklarında değerlendirilecek süre
Ek Geçici Madde.................................................................................. 29 ............ 163
Ek Geçici Madde.................................................................................. 30 ............ 163
Bu Kanun kapsamı dışında kalan kurumlar personeline 68 inci
maddenin uygulanacağı
Ek Geçici Madde.................................................................................. 31 ............ 163
Ek Geçici Madde.................................................................................. 32 ............ 164
Ek Geçici Madde.................................................................................. 33 ............ 164
Ek Geçici Madde.................................................................................. 34 ............ 164
Ek Geçici Madde.................................................................................. 35 ............ 164
Ek Geçici Madde.................................................................................. 36 ............ 164
Ek Geçici Madde.................................................................................. 37 ............ 164
Ek Geçici Madde.................................................................................. 38 ............ 164
Memurlardan üst derecede öğrenim sayılmayan mesleki öğrenim
görenlere kademe ilerlemesi uygulanacağı
Ek Geçici Madde.................................................................................. 39 ............ 164
18
Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist
Madde Sayfa
Dışişleri Bakanlığı dış kuruluşlarında çalışan hizmetlilerin intibakı
Ek Geçici Madde.................................................................................. 40 ............ 164
İntibaklar sırasında görevde olmayanlar hakkında uygulanacak işlem
Ek Geçici Madde.................................................................................. 41 ............ 164
Mecburi hizmetlilerin yükümlülüklerinin ortadan kalkması
Ek Geçici Madde.................................................................................. 42 ............ 164
1, 2, 3 ve 4 üncü derece görevlere 1/12/1971 tarihinden sonra
atananların bu görevlerde evvelce geçen sürelerinin değerlendirilmesi
Ek Geçici Madde.................................................................................. 43 ............ 165
Aylık ve yevmiye tutarları arasındaki farkın tanımı
Ek Geçici Madde.................................................................................. 44 ............ 165
İntibak işlemlerini yapacak mercii
Ek Geçici Madde.................................................................................. 45 ............ 165
68 inci madde uyarınca yapılacak atamalarda dikkate alınacak
süreler
Ek Geçici Madde.................................................................................. 46 ............ 165
Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığı ile Geliştirilecek Haşhaş
İkame Bölgesi Teşkilatında çalıştırılacakların istihdam esasları
Ek Geçici Madde.................................................................................. 47 ............ 165
Ek Geçici Madde.................................................................................. 48 ............ 165
Ek geçici 8 inci madde kapsamına girenlerin intibakı
Ek Geçici Madde.................................................................................. 49 ............ 165
Ek geçici 40 ıncı madde kapsamına girenlerin intibakı
Ek Geçici Madde.................................................................................. 50 ............ 166
Ek Geçici Madde.................................................................................. 51 ............ 166
Ek Geçici Madde.................................................................................. 52 ............ 166
Ek Geçici Madde.................................................................................. 53 ............ 166
Ek Geçici Madde.................................................................................. 54 ............ 166
Ek Geçici Madde.................................................................................. 55 ............ 166
Ek Geçici Madde.................................................................................. 56 ............ 166
Ek Geçici Madde.................................................................................. 57 ............ 166
Ek Geçici Madde.................................................................................. 58 ............ 166
Ek Geçici Madde.................................................................................. 59 ............ 166
Ek Geçici Madde...................................................................................... ............ 167
Ek Geçici Madde...................................................................................... ............ 167
Yürürlükten kaldırılan hükümler ......................................................... 237 ............ 167
Kanunun yürürlüğe girmesi ........................................................238-239 ............ 168
2. DEVLET MEMURLARI KANUNU
Kanun Numarası : 657
Kabul Tarihi : 14/7/1965
Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 23/7/1965 Sayı : 12056
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 4 Sayfa : 3044
KISIM - I
Genel Hükümler
BÖLÜM: 1
Kapsam, Amaç, Temel İlkeler, İstihdam Şekilleri
Kapsam:
Madde 1 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK - 12/1 md. Aynen kabul
15/5/1975 - 1897/1 md.)
Bu Kanun, Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar, İl Özel İdareleri, Belediyeler, İl Özel İdareleri ve Belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara
bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet
sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge müdürlüklerinde çalışan
memurlar hakkında uygulanır.
Sözleşmeli ve geçici personel hakkında bu Kanunda belirtilen özel
hükümler uygulanır.
(Değişik: 19/2/1980 - 2261/5 md.) Anayasa Mahkemesi üye ve
yedek üyeleri ile raportörleri; hakimlik ve savcılık mesleklerinde veya bu
mesleklerden sayılan görevlerde bulunanlar, Danıştay ve Sayıştay
meslek mensupları ve Sayıştay savcı ve yardımcıları, Üniversitelerin,
İktisadi ve Ticari İlimler Akademilerinin, Devlet Mühendislik ve Mimarlık
Akademilerinin, Devlet Güzel Sanatlar Akademilerinin, Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsünün öğretim üye ve yardımcıları, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası üyeleri, Genelkurmay Mehtaran Bölüğü
Sanatkarları, Devlet Tiyatrosu ile Devlet Opera va Balesi ve Belediye
Opera ve tiyatroları ile şehir ve belediye konservatuvar ve orkestralarının sanatkar memurları, uzman memurları, uygulatıcı uzman memurları
20
Devlet Memurları Kanunu
ve stajyerleri; Spor-Toto Teşkilatında çalışan personel; subay, astsubay,
uzman jandarma, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erler ile Emniyet
Teşkilatı mensupları özel kanunları hükümlerine tabidir.
Amaç:
Madde 2 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK - 2/1 md.)
Bu Kanun, Devlet memurlarının hizmet şartlarını, niteliklerini,
atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak,
yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını ve ödeneklerini ve diğer özlük
işlerini düzenler.
(Mülga birinci cümle: 13/2/2011-6111/117 md.) Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulur.
Temel İlkeler:
Madde 3 – Bu kanunun temel ilkeleri şunlardır:
Sınıflandırma:
A) (Değişik: 31/7/1970 - 1327/2 md.) Devlet kamu hizmetleri görevlerini ve bu görevlerde çalışan Devlet memurlarını görevlerin gerektirdiği niteliklere ve mesleklere göre sınıflara ayırmaktır.
Kariyer:
B) Devlet memurlarına, yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve
yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere
kadar ilerleme imkanını sağlamaktır.
Liyakat:
C) Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmaktır.
İstihdam Şekilleri:
Madde 4 – (Değişik:30/5/1974 - KHK-12; Değiştirilerek kabul:
15/5/1975 - 1897/1 md.)
Kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel
ve işçiler eliyle gördürülür.
Devlet Memurları Kanunu
21
A) Memur:
Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel
kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu
hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında
memur sayılır.
Yukarıdaki tanımlananlar dışındaki kurumlarda genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde
görevli ve yetkili olanlar da memur sayılır.
B) Sözleşmeli personel:
Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli
projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart
olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek
bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, Bakanlar Kurulunca belirlenen esas ve usuller çerçevesinde kurumun teklifi ve Devlet
Personel Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca vizelenen
pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar
verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir.
(Mülga ikinci paragraf: 4/4/2007-5620/4 md.)
Ancak, yabancı uyrukluların; tarihi belge ve eski harflerle yazılmış
arşiv kayıtlarını değerlendirenlerin mütercimlerin; tercümanların; Millî
Eğitim Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde öğretmenlerin; dava adedinin azlığı nedeni ile kadrolu avukat istihdamının gerekli
olmadığı yerlerde avukatlarını, kadrolu istihdamın mümkün olamadığı
hallerde tabip veya uzman tabiplerin; Adli Tıp Müessesesi uzmanlarının;
Devlet Konservatuvarları sanatçı öğretim üyelerinin; İstanbul Belediyesi
Konservatuvarı sanatçılarının; bu Kanuna tâbi kamu idarelerinde ve dış
kuruluşlarda belirli bazı hizmetlerde çalıştırılacak personelin de zorunlu
hallerde sözleşme ile istihdamları caizdir.
(Ek paragraf: 4/4/2007-5620/4 md.) Sözleşmeli personel seçiminde uygulanacak sınav ile istisnaları, bunlara ödenebilecek ücretlerin üst
sınırları ile verilecek iş sonu tazminatı miktarı, kullandırılacak izinler,
pozisyon unvan ve nitelikleri, sözleşme fesih halleri, pozisyonların iptali,
22
Devlet Memurları Kanunu
istihdamına dair hususlar ile sözleşme esas ve usulleri Devlet Personel
Başkanlığının görüşü ve Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar
Kurulunca belirlenir. (Ek cümle: 25/6/2009-5917/47 md.) Bu şekilde
istihdam edilenler, hizmet sözleşmesi esaslarına aykırı hareket etmesi
nedeniyle kurumlarınca sözleşmelerinin feshedilmesi veya sözleşme
dönemi içerisinde Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenen istisnalar hariç
sözleşmeyi tek taraflı feshetmeleri halinde, fesih tarihinden itibaren bir
yıl geçmedikçe kurumların sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam
edilemezler.
(Ek fıkra: 5/7/1991 - KHK - 433/1 md.; Mülga: 27/12/1991 - KHK
- 475/11 md.)
C) Geçici personel:
Bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşlerine dayanılarak Bakanlar
Kurulunca karar verilen görevlerde ve belirtilen ücret ve adet sınırları
içinde sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kimselerdir.
D) İşçiler:
(Değişik birinci cümle: 4/4/2007-5620/4 md.) (A), (B) ve (C) fıkralarında belirtilenler dışında kalan ve ilgili mevzuatı gereğince tahsis
edilen sürekli işçi kadrolarında belirsiz süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan sürekli işçiler ile mevsimlik veya kampanya işlerinde ya da orman
yangınıyla mücadele hizmetlerinde ilgili mevzuatına göre geçici iş
pozisyonlarında altı aydan az olmak üzere belirli süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan geçici işçilerdir.Bunlar hakkında bu Kanun hükümleri
uygulanmaz.
Dört istihdam şekli dışında personel çalıştırılamıyacağı:
Madde 5 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK - 2/1 md.)
Bu Kanuna tabi kurumlar, dördüncü maddede yazılı dört istihdam
şekli dışında personel çalıştıramazlar.
Devlet Memurları Kanunu
23
BÖLÜM: 2
Ödevler ve Sorumluluklar
Sadakat:
Madde 6 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/1 md.)
Devlet memurları, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına sadakatla bağlı kalmak ve milletin hizmetinde Türkiye Cumhuriyeti
kanunlarını sadakatla uygulamak zorundadırlar.Devlet memurları bu
hususu "Asli Devlet Memurluğuna" atandıktan sonra en geç bir ay içinde
kurumlarınca düzenlenecek merasimle yetkili amirlerin huzurunda
yapacakları yeminle belirtirler ve özlük dosyalarına konulacak aşağıdaki
"Yemin Belgesi" ni imzalayarak göreve başlarlar.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İnkılap ve İlkelerine,
Anayasada ifadesi bulunan Türk Milliyetçiliğine sadakatla bağlı kalacağıma; Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını milletin hizmetinde olarak tarafsız ve
eşitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulayacağıma; Türk Milletinin milli, ahlaki,
insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup bunları
geliştirmek için çalışacağıma; insan haklarına ve Anayasanın temel
ilkelerine dayanan milli, demokratik, laik, bir hukuk devleti olan Türkiye
Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilerek, bunları davranış
halinde göstereceğime namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.
Tarafsızlık ve Devlete Bağlılık:
Madde 7 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/2 md.)
Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi
parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi
düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar; hiçbir
şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve
bu eylemlere katılamazlar.
Devlet memurları her durumda Devletin menfaatlerini korumak
mecburiyetindedirler. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına
aykırı olan, memleketin bağımsızlığını ve bütünlüğünü bozan Türkiye
Cumhuriyetinin güvenliğini tehlikeye düşüren herhangi bir faaliyette
bulunamazlar. Aynı nitelikte faaliyet gösteren herhangi bir harekete,
24
Devlet Memurları Kanunu
gruplaşmaya, teşekküle veya derneğe katılamazlar, bunlara yardım
edemezler,
Davranış ve İşbirliği:
Madde 8 – Devlet memurları, resmi sıfatlarının gerektirdiği itibar ve
güvene layık olduklarını hizmet içindeki ve dışındaki davranışlariyle
göstermek zorundadırlar.
Devlet memurlarının işbirliği içinde çalışmaları esastır.
Yurt Dışında Davranış:
Madde 9 – Devlet memurlarından sürekli veya geçici görevle veya
yetişme, inceleme ve araştırma için yabancı memleketlerde bulunanlar
Devlet itibarını veya görev haysiyetini zedeleyici fiil ve davranışlarda
bulunamazlar.
Amir Durumda Olan Devlet Memurlarının Görev Ve Sorumlulukları:
Madde 10 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/3 md.)
Devlet memurları amiri oldukları kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz
olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurlarını yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli sorumludurlar.
Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır.
Amirlik yetkisini kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslar içinde
kullanır.
Amir, maiyetindeki memurlara kanunlara aykırı emir veremez ve
maiyetindeki memurdan hususi bir menfaat temin edecek bir talepte
bulunamaz, hediyesini kabul edemez ve borç alamaz.
Devlet Memurlarının Görev ve Sorumlulukları:
Madde 11 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/4 md.)
Devlet memurları kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslara uymakla ve amirler tarafından verilen görevleri yerine getirmekle
yükümlü ve görevlerinin iyi ve doğru yürütülmesinden amirlerine karşı
sorumludurlar.
Devlet Memurları Kanunu
25
Devlet memuru amirinden aldığı emri, Anayasa, kanun, tüzük ve
yönetmelik hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o
emri verene bildirir. Amir emrinde israr eder ve bu emrini yazı ile
yenilerse, memur bu emri yapmağa mecburdur. Ancak emrin yerine
getirilmesinden doğacak sorumluluk emri verene aittir.
Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine
getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz.
Acele hallerde kamu düzeninin ve kamu güvenliğinin korunması
için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır.
Kişisel Sorumluluk ve Zarar:
Madde 12 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/5 md.)
Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve
kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır
halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar.
Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu
idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli
üzerinden ödenmesi esastır.
Zararların ödettirilmesinde bu konudaki genel hükümler uygulanır.
Ancak fiilin meydana geldiği tarihte en alt derecenin birinci kademesinde
bulunan memurun brüt aylığının yarısını geçmeyen zararlar, kabul
etmesi halinde disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulu kararına göre ilgili
memurca ödenir.
Kişilerin Uğradıkları Zararlar:
Madde 13 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/6 md.)
(Değişik birinci fıkra 6/6/1990-3657/1 md.) Kişiler kamu hukukuna
tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri
yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açarlar.
Ancak, Devlet dairelerine tevdi veya bu dairelerce tahsil veya muhafaza
edilen para ve para hükmündeki değerli kağıtların ilgili personel tarafından zimmete geçirilmesi halinde, zimmete geçirilen miktar, cezai takibat
sonucu beklenmeden Hazine tarafından hak sahibine ödenir. Kurumun,
genel hükümlere göre sorumlu personele rücu hakkı saklıdır.
26
Devlet Memurları Kanunu
(Ek: 26/3/2002-4748/3 md.) İşkence ya da zalimane, gayri insani
veya haysiyet kırıcı muamele suçları nedeniyle Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesince verilen kararlar sonucunda Devletçe ödenen tazminatlardan dolayı sorumlu personele rücu edilmesi hakkında da yukarıdaki
fıkra hükmü uygulanır.
12 nci maddeyle bu maddede belirtilen zararların nevi, miktarlarının tespiti, takibi, amirlerin sorumlulukları ve yapılacak işlemlerle ilgili
diğer hususlar Başbakanlıkça düzenlenecek yönetmelikle belirlenir.
Mal Bildirimi:
Madde 14 – Devlet memurları, kendileriyle, eşlerine ve velayetleri
altındaki çocuklarına ait taşınır ve taşınmaz malları, alacak ve borçları
hakkında, özel kanunda yazılı hükümler uyarınca, mal bildirimi verirler.
Basına Bilgi veya Demeç Verme:
Madde 15 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/7 md.)
Devlet Memurları, kamu görevleri hakkında basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç veremezler.
Bu konuda gerekli bilgi ancak bakanın yetkili kılacağı görevli illerde
valiler veya yetkili kılacağı görevli tarafından verilebilir.
Askeri hizmet ile ilgili bilgiler özel kanunların yetkili, kıldığı personel
dışın da hiç bir kimse tarafından açıklanamaz.
Resmi Belge, Araç ve Gereçlerin Yetki Verilen Mahaller Dışına
Çıkarılmaması ve İadesi:
Madde 16 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/8 md.)
Devlet memurları görevleri ile ilgili resmi belge araç ve gereçleri,
yetki verilen mahaller dışına çıkaramazlar, hususi işlerinde kullanamazlar.
Devlet memurları görevleri icabı kendilerine teslim edilen resmi
belge, araç ve gereçleri görevleri sona erdiği zaman iade etmek zorundadırlar. Bu zorunluluk memurun mirasçılarına da şamildir.
Devlet Memurları Kanunu
27
BÖLÜM: 3
Genel Haklar
Uygulamayı İsteme Hakkı:
Madde 17 – Devlet memurları, bu kanun ve bu kanuna dayanılarak yayınlanan tüzük ve yönetmeliklere göre tayin ve tesbit olunup
yürürlükte bulunan hükümlerin kendileri hakkında aynen uygulanmasını
istemek hakkına sahiptirler.
Güvenlik:
Madde 18 – Kanunlarda yazılı haller dışında Devlet memurunun
memurluğuna son verilmez, aylık ve başka hakları elinden alınamaz.
Emeklilik:
Madde 19 – Devlet memurlarının, özel kanununda yazılı belirli
şartlar içinde, emeklilik hakları vardır.
Çekilme:
Madde 20 – Devlet memurları, bu kanunda belirtilen esaslara göre
memurluktan çekilebilirler.
Müracaat, Şikayet Ve Dava Açma:
Madde 21 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/9 md.)
Devlet memurları kurumlarıyla ilgili resmi ve şahsi işlerinden dolayı
müracaat; amirleri veya kurumları tarafından kendilerine uygulanan idari
eylem ve işlemlerden dolayı şikayet ve dava açma hakkına sahiptirler.
Müracaat ve şikayetler söz veya yazı ile en yakın amirden başlayarak silsile yolu ile şikayet edilen amirler atlanarak yapılır.
Müracaat ve şikayetler incelenerek en kısa zamanda ilgiliye bildirilir. Müracaat ve şikayetlerle ilgili esas ve usuller Başbakanlıkça hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Sendika Kurma:
Madde 22 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK - 2/5 md.; Yeniden düzenleme: 12/6/1997 4275/1 md.)
Devlet memurları, Anayasada ve özel kanununda belirtilen hükümler
uyarınca sendikalar ve üst kuruluşlar kurabilir ve bunlara üye olabilirler.
28
Devlet Memurları Kanunu
İzin
Madde 23 – Devlet memurları, bu kanunda gösterilen süre ve şartlarla izin hakkına sahiptirler.
Kovuşturma ve Yargılama:
Madde 24 – Devlet memurlarının görevleri ile ilgili veya görevleri
sırasında işledikleri suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması ve haklarında dava açılması özel hükümlere tabidir.
İsnat ve İftiralara Karşı Koruma:
Madde 25 – Devlet memurları hakkındaki ihbar ve şikayetler, garaz veya mücerret hakaret için, uydurma bir suç isnadı suretiyle yapıldığı ve soruşturma veya yargılamanın tabi olduğu kanuni işlem sonucunda bu isnat sabit olmadığı takdirde, merkezde bu memurun en büyük
amiri, illerde valiler, isnatta bulunanlar hakkında kamu davası açılmasını
Cumhuriyet Savcılığından isterler.
BÖLÜM: 4
Yasaklar
Toplu Eylem ve Hareketlerde Bulunma Yasağı:
Madde 26 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/10 md.)
(Mülga birinci fıkra: 13/2/2011-6111/117 md.)
Devlet memurlarının kamu hizmetlerini aksatacak şekilde memurluktan kasıtlı olarak birlikte çekilmeleri veya görevlerine gelmemeleri
veya görevlerine gelipte Devlet hizmetlerinin ve işlerinin yavaşlatılması
veya aksatılması sonucunu doğuracak eylem ve hareketlerde bulunmaları yasaktır.
Grev Yasağı:
Madde 27 – Devlet memurlarının greve karar vermeleri, grev tertiplemeleri, ilan etmeleri, bu yolda propaganda yapmaları yasaktır.
Devlet memurları, harhangi bir greve veya grev teşebbüsüne katılamaz, grevi destekliyemez veya teşvik edemezler.
Devlet Memurları Kanunu
29
Ticaret ve Diğer Kazanç Getirici Faaliyetlerde Bulunma Yasağı:
Madde 28 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK - 12; Değiştirilerek kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.)
Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif
şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar.
(Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç). (Ek cümle: 8/8/2011-KHK-650/38 md.) Memurlar,
meslekî faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis,
büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel
hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir işyerinde veya vakıf üniversitelerinde çalışamaz.
(Değişik ikinci fıkra: 8/8/2011-KHK-650/38 md.) Memurların üyesi
oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim,
denetim ve disiplin kurulları üyelikleri görevleri, özel kanunlarda belirtilen
görevler ile kurumundan izin alınmak kaydıyla yapılan insanî ve sosyal
amaçlı gönüllü çalışmalar bu yasaklamanın dışındadır.
Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde bulunan memurlar bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları
kuruma bildirmekle yükümlüdürler,
Hediye Alma, Menfaat Sağlama Yasağı:
Madde 29 – Devlet memurlarının doğrudan doğruya veya aracı
eliyle hediye istemeleri ve görevleri sırasında olmasa dahi menfaat
sağlama amacı ile hediye kabul etmeleri veya iş sahiplerinden borç para
istemeleri ve almaları yasaktır.
(Ek fıkra: 25/5/2004-5176/9 md.) Kamu Görevlileri Etik Kurulu,
hediye alma yasağının kapsamını belirlemeye ve en az genel müdür
veya eşiti seviyedeki üst düzey kamu görevlilerince alınan hediyelerin
listesini gerektiğinde her takvim yılı sonunda bu görevlilerden istemeye
yetkilidir.
Denetimindeki teşebbüsten menfaat sağlama yasağı:
30
Devlet Memurları Kanunu
Madde 30 – Devlet memurunun, denetimi altında bulunan veya
kendi görevi veya mensup olduğu kurum ile ilgisi olan bir teşebbüsten,
doğrudan doğruya veya aracı eliyle her ne ad altında olursa olsun bir
menfaat sağlaması yasaktır.
Gizli Bilgileri Açıklama Yasağı:
Madde 31 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/11 md.)
Devlet memurlarının kamu hizmetleri ile ilgili gizli bilgileri görevlerinden ayrılmış bile olsalar, yetkili bakanın yazılı izni olmadıkça açıklamaları yasaktır.
KISIM - II
Sınıflandırma
Sınıf:
Madde 32 – (Mülga: 30/5/1974 - KHK - 12/7 md.; Aynen kabul:
15/5/1975 - 1897/7 md.)
Kadroların Tespiti:
Madde 33 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK - 12; Değiştirilerek kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.)
Kadrosuz Memur Çalıştırılamaz.
Genel ve Katma Bütçeli kuruluşlarla bunlara bağlı döner sermayeli
kuruluşlar; kanunlarla kurulan fonlar, kefalet sandıkları ve Beden
Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde memur deyimine giren kişilere gördürülen hizmetlerin gerektirdiği görevler için tespit olunan kadrolar Genel
Kadro Kanununda gösterilir. Milli Güvenliğe ilişkin kadrolardan gizli
kalması gerekenler hakkında bu hüküm uygulanmaz.
İl özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birliklerin kadroları yetkili organlarınca hazırlanarak İçişleri Bakanlığının onayı ile
tamamlanır.
Yukarıdaki fıkrada sözü edilen kadroların kaldırılması veya bu kadrolarda yapılacak değişiklikler de aynı usule tabidir.
Devlet Memurları Kanunu
31
Kadroların Hazırlanması:
Madde 34 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/7 md.)
Devlet memurları için kurumlarınca teklif edilen kadrolar Maliye Bakanlığı, Devlet Personel Başkanlığı ve ilgili kurumca birlikte hazırlanır.
1, 2, 3, ve 4 üncü derecede kadro ihdas edilebilmesi için ayrıca
Maliye Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığının görüşüne dayanılarak Bakanlar Kurulu kararı alınması şarttır. (Milli Güvenliğe ilişkin
kadrolar dairesince hazırlanır ve özel kanununda yazılı şekle uygun
olarak onanır.)
Kadro Cetvelleri:
Madde 35 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/8 md.)
33 ve 34 üncü maddeler uyarınca hazırlanan kadro cetvellerinde:
Her kurum için gerekli kadroların sınıfı, derecesi, unvanı ve adedi
gösterilir.
Tesis Edilen Sınıflar:
Madde 36 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK - 12; Değiştirilerek kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.)
Bu Kanuna tabi kurumlarda çalıştırılan memurların sınıfları aşağıda gösterilmiştir.
I - GENEL İDARE HİZMETLERİ SINIFI:
Bu Kanunun kapsamına dahil kurumlarda yönetim, icra, büro ve
benzeri hizmetleri gören ve bu Kanunla tespit edilen diğer sınıflara
girmeyen memurlar Genel İdare Hizmetleri sınıfını teşkil eder.
II - TEKNİK HİZMETLER SINIFI:
Bu Kanunun kapsamına giren kurumlarda meslekleriyle ilgili görevleri fiilen ifa eden ve meri hükümlere göre yüksek mühendis, mühendis,
yüksek mimar, mimar, jeolog, hidrojeolog, hidrolog, jeofizikçi, fizikçi,
kimyager, matematikçi, istatikçi, yöneylemci (Hareket araştırmacısı),
matematiksel iktisatcı, ekonomici ve benzeri ile teknik öğretmen okullarından mezun olup da, öğretmenlik mesleği dışında teknik hizmetlerde
çalışanlar, Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi veya bölümlerinden
mezun şehir plancısı, yüksek şehir plancısı, yüksek Bölge Plancısı,
32
Devlet Memurları Kanunu
3437 ve 9/5/1969 tarih 1177 sayılı Kanunlara göre tütün eksperi yetiştirilenler ile müskirat ve çay eksperleri, fen memuru, yüksek tekniker,
tekniker teknisyen ve emsali teknik unvanlara sahip olup, en az orta
derecede mesleki tahsil görmüş bulunanlar, Teknik Hizmetler sınıfını
teşkil eder.
III - SAĞLIK HİZMETLERİ VE YARDIMCI SAĞLIK HİZMETLERİ
SINIFI:
Bu sınıf, sağlık hizmetlerinde (Hayvan sağlığı dahil) mesleki eğitim
görerek yetişmiş olan tabip, diş tabibi, eczacı, veteriner hekim gibi
memurlar ile bu hizmet sahasında çalışan yüksek öğrenim görmüş
fizikoterapist, tıp teknoloğu, ebe, hemşire, sağlık memuru, sosyal
hizmetler mütehassısı, biyolog, pisikolog, diyetçi, sağlık muhendisi,
sağlık fizikçisi, sağlık idarecisi ile ebe ve hemşire, hemşire yardımcısı,
(Fizik tedavi, laboratuvar, eczacı, diş anestezi, röntgen teknisyenleri ve
yardımcıları, çevre sağlığı ve toplum sağlığı teknisyeni dahil) sağlık
savaş memuru, hayvan sağlık memuru ve benzeri sağlık personelini
kapsar.
(Ek paragraf: 10/7/2003-4924/11 md.) Bu sınıfa dahil personel tarafından yerine getirilmesi gereken hizmetler, lüzumu halinde bedeli
döner sermaye gelirlerinden ödenmek kaydıyla, Bakanlıkça tespit
edilecek esas ve usullere göre hizmet satın alınması yoluyla gördürülebilir.
IV - EĞİTİM VE ÖĞRETİM HİZMETLERİ SINIFI:
Bu sınıf, bu Kanun kapsamına giren kurumlarda eğitim ve öğretim
vazifesiyle görevlendirilen öğretmenleri kapsar.
V - AVUKATLIK HİZMETLERİ SINIFI:
Avukatlık hizmetleri sınıfı, Özel kanunlarına göre avukatlık ruhsatına sahip, baroya kayıtlı ve kurumlarını yargı mercilerinde temsil yetkisini
haiz olan memurları kapsar.
VI - DİN HİZMETLERİ SINIFI:
Din hizmetleri sınıfı, özel kanunlarına göre çeşitli derecelerde dini
eğitim görmüş olan ve dini görev yapan memurları kapsar.
Devlet Memurları Kanunu
33
VII - EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI:
Bu sınıf, özel kanunlarına göre çarşı ve mahalle bekçisi, polis, komiser muavini, komiser, başkomiser emniyet müfettişi, polis müfettişi,
emniyet amiri ve emniyet müdürü ve emniyet müdürü sıfatını kazanmış
emniyet mensubu memurları kapsar.
VIII - YARDIMCI HİZMETLER SINIFI:
Yardımcı hizmetler sınıfı, kurumlarda her türlü yazı ve dosya dağıtmak ve toplamak, müracaat sahiplerini karşılamak ve yol göstermek;
hizmet yerlerini temizleme, aydınlatma ve ısıtma işlerinde çalışmak veya
basit iklim rasatlarını yapmak; ilaçlama yapmak veya yaptırmak veya
tedavi kurumlarında hastaların ve hastanelerin temizliği ve basit bakımı
ile ilgili hizmetleri yapmak veya kurumlarda koruma ve muhafaza hizmetleri gibi anahizmetlere yardımcı mahiyetteki görevlerde her kurumun özel
bünyesine göre ve yine bu mahiyette olmak üzere ihdasına lüzum
gördüğü yardımcı hizmetleri ifa ile görevli bulunanlardan 4 üncü maddenin (D) bendinde tanımlananların dışında kalanları kapsar.
(Ek: 28/3/1988 - KHK - 318/1 md.) Bu sınıfa dahil personel tarafından yerine getirilmesi gereken hizmetlerden hizmet yerlerinin ve
tedavi kurumlarının temizlenmesi, tesisatın bakım ve işletilmesi ve
benzeri nitelikteki hizmetlerin üçüncü şahıslara ihale yoluyla gördürülmesi mümkündür.
(Ek fıkra:18/5/1994 - KHK - 527/1 md.; Mülga: 28/2/1995 4081/3 md. )
IX - MÜLKİ İDARE AMİRLİĞİ HİZMETLERİ SINIFI:
Bu sınıf, valiler ve kaymakamlar ile bu sıfatları kazanmış olup İçişleri Bakanlığı merkez ve iller kuruluşunda çalışanları ve maiyet memurlarını kapsar.
X - MİLLİ İSTİHBARAT HİZMETLERİ SINIFI:
Bu sınıf, Milli İstihbarat Teşkilatı kadrolarında veya bu teşkilat emrinde çalıştırılanlardan özel kanunlarında gösterilen veya Başbakanlıkça
tespit edilen görevleri ifa edenleri kapsar.
34
Devlet Memurları Kanunu
ORTAK HÜKÜMLER
A) Sınıfların öğrenim durumlarına göre giriş ve yükselebilecek derece ve kademeleri aşağıda gösterilmiştir.
İlkokulu bitirenler 15 1 7 Son
Ortaokulu bitirenler 14 2 5 Son
Ortaokul dengi mesleki veya teknik
Öğrenimi bitirenler 14 3 5 Son
Ortaokul üstü 1 yıl mesleki veya teknik
Öğrenimi bitirenler 13 1 4 Son
Ortaokul üstü 2 yıl mesleki veya teknik
Öğrenimi bitirenler 13 2 4 Son
Liseyi bitirenler 13 3 3 Son
Lise dengi mesleki veya teknik öğrenimi
bitirenler 12 2 3 Son
Lise veya dengi okullar üstü 1 yıllık mesleki
veya teknik öğrenimi bitirenler 11 1 2 Son
Lise veya dengi okullar üstü 2 yıl veya OrtaOkul üstü en az 5 yıllık mesleki veya teknik
Öğrenimi bitirenler 10 1 2 Son
Lise veya dengi okullar üstü 3 yıl teknik veya
Mesleki öğrenimi bitirenler 10 2 2 Son
2 yıl süreli yüksek öğrenimi bitirenler 10 2 1 Son
3 yıl sÜreli yüksek öğrenimi bitirenler 10 3 1 Son
4 yıl süreli yüksek öğrenimi bitirenler 9 1 1 Son
5 yıl süreli yüksek öğrenimi bitirenler 9 2 1 Son
6 yıl süreli yüksek öğrenimi bitirenler 9 3 1 Son
1 – Avukatlık stajını açıkta iken yapanlara iki, memuriyette iken
yapanlara bir kademe ilerlemesi uygulanır.
2 – Dört yıl süreli yüksek öğrenimi bitirenlerden yüksek mühendis,
mühendis, yüksek mimar, mimar sıfatını almış olanlar ile bunlardan
öğretmenlik hizmetinde çalışanlar, Erkek Teknik Yüksek Öğretmen
Devlet Memurları Kanunu
35
Okulu, Erkek Teknik Öğretmen Okulu ve Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar
Yüksek Okulu mezunları, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi ile
uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksek Okulu mezunları, Teknik Eğitim
Fakültesi (Yüksek Teknik Öğretmen Okulu ve Güzel Sanatlar Fakültesi,
İstanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu) mezunları,
öğrenimlerine göre tesbit edilen giriş derece ve kademelerine bir
derece,
3 – Beş yıl ve daha fazla süreli yüksek öğrenimini bitirenlerden
yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar, mimar sıfatını almış olanlar
ile bunlardan eğitim ve öğretim hizmetinde çalışanlar öğrenimlerine göre
tespit edilen giriş derece ve kademelerine bir derece,
4 – Teknik hizmetler sınıfında görev almak şartiyle jeolog, jeofizikçi, hidrojeolog, hidrolog, jeomorflog, kimyager, fizikçi, matematikçi,
istatikçi, yöneylemci (harekat araştırmacısı), matematiksel iktisatçı
(Ekonometrici), Erkek Teknik Öğretmen Okulu mezunları, fen memurları, teknikerler ve yüksek teknikerler,tütün ve müskirat eksperleri, tarım
alet ve makineleri Uzmanlık Yüksek Okulu mezunları ile benzeri fen
bilimleri ve teknik bilimler lisansiyerleri, Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi veya bölümlerinden mezun olan şehir plancısı, yüksek şehir plancısı, yüksek bölge plancısı. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi
Teknoloji Bölümü İş ve Teknik Anabilim Dalı mezunları, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ev Ekonomisi Yüksek Okulu mezunları üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi bölümlerinin prehistorya, pretohistorya ve
önasya arkeolojisi, klasik arkeoloji anabilim dallarından mezun olanlar
öğrenimlerine göre tespit edilen giriş derece ve kademelerine bir
derece,
5 – Dört yıl ve daha fazla süreli yüksek öğrenim görenlerden tabip,
diş tabibi, veteriner hekim, eczacı ile benzeri sağlık bilimleri lisansiyerleri
(Hayvan sağlığı dahil) Biyolog unvanına sahip akademik personel giriş
derece ve kademelerine bir derece eklenmek suretiyle bulunacak
derece ve kademelerden hizmete alınırlar.
6 – a) Lise ve dengi okul mezunu olup, özel kanunları gereğince
sınava tabi tutularak orta dereceli okul öğretmenliği ehliyetini alanlar ve
36
Devlet Memurları Kanunu
eğitim müfettişliği unvanını kazananlar, mesleki ve teknik öğretim
okulları meslek, atölye veya kurs öğretmenliğinde görevlendirilenler ile
özel kanunlarına ya da özel kanunların verdiği izne dayanılarak orta
dereceli okul öğretmenliğine atananlar 11 inci derecenin birinci kademesinden hizmete alınırlar.
b) Ortaokul ve dengi, lise ve dengi okulların, normal öğrenim süresinden fazla olması halinde, başarılı her öğrenim yılı için bir kademe
ilerlemesi uygulanır. Bunlardan teknik öğretim okulları mezunlarına,
meslekleri ile ilgili görevlerde çalışmaları halinde ayrıca bir kademe
ilerlemesi daha verilir.
7 – a) Kurumlarınca açılan ve bir kısım görevlere atanmada kanuni
nitelik olarak şart koşulan kursları, memurluğa girmeden önce başarı ile
bitirenler hakkında bu meslekleri ile ilgili görevlerde çalışmış olmak ve 3
kademeyi geçmemek şartiyle, bu kurslarda geçirdikleri başarılı sürelerin
her yılı için bir kademe ilerlemesi uygulanır.
b) Diyanet İşleri Başkanlığı kuruluşunda halen görevli bulunanlarla
yeniden göreve atanacaklardan hafız oldukları Diyanet İşleri Başkanlığınca tespit edilecek bir yönetmelik uyarınca belirlenenlere bir derece
yükselmesi verilir. (Lisans üstü eğitim sebebiyle verilen derece ve
kademe ilerlemesi bu fıkra gereğince verilen derece ilerlemesiyle birlikte
uygulanamaz.)
8 – a) Emniyet hizmetleri sınıfına girenlerden:
İlkokul, ortaokul ve dengi okulları bitirenler; ilkokul ve ortaokulu bitirenlerin giriş derecelerine iki derece,
Lise ve dengi okulları bitirenler, liseyi bitirenler için tespit edilen giriş derece ve kademesine bir derece bir kademe,
Yüksek öğrenimi bitirenler aynı yüksek öğrenimi bitirenler için tespit edilen giriş derece ve kademesine bir derece.
b) Genel İdare Hizmetleri sınıfına girenlerden Orman Muhafaza
Memuru ve Başmemuru ile Gümrük muhafaza memur ve amirlerine
ilkokul ve ortaokul ve lise öğrenimleri için bu kanunda tespit edilen giriş
derece ve kademelerine bir derece,
Devlet Memurları Kanunu
37
c) Mesleki öğrenim veya kurs görmek ve özel yarışma sınavını başarmak suretiyle atanacak Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisi
Tutanak Müdürlüğü stenograflarına öğrenim giriş derece ve kademelerine bir derece,
İlave edilmek suretiyle bulunacak derece ve kademelerden hizmete alınırlar.
9 – Memurluğa girmeden önce veya memuriyetleri sırasında yüksek öğrenim üstü master derecesi almış olanlarla yüksek öğrenim
kurumlarında en az bir yıl ilave öğrenim yaparak lisans üstü ihtisas
sertifikası alanlara bir kademe ilerlemesi, tıpta uzmanlık belgesi alanlara, meslekleri ile ilgili öğrenim dallarında doktora yapanlara bir derece
yükselmesi uygulanır.
Master derecesini alıp bir kademe ilerlemesinden yararlanan memura, mesleği ile ilgili öğrenim dalında doktora yaptığı takdirde iki
kademe ilerlemesi uygulanır.
10 – Doktora üstü üniversite doçentliği unvanını üniversitede görevli iken kazananlara bir derece, diğer memuriyetlerde iken bu unvanı
kazananlara iki kademe ilerlemesi uygulanır.
11 – (Değişik: 29/11/1984 - KHK - 243/1 md.) Mesleğe özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle alınan; Başbakanlık, Bakanlık,
Müsteşarlık ve bağımsız genel müdürlükler müfettiş yardımcıları ile
bağlı müfettiş yardımcıları ve Diyanet İşleri Başkanlığı müfettiş yardımcıları, Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettiş Yardımcıları, Başbakanlık
Uzman Yardımcıları, Adalet Uzman Yardımcıları, Dışişleri Uzman
Yardımcıları, İçişleri Uzman Yardımcıları, Millî Savunma Uzman Yardımcıları, Yükseköğretim Kurulu Uzman Yardımcıları, Özelleştirme
İdaresi Başkanlığı Uzman Yardımcıları,Vakıf Uzman Yardımcıları, Tapu
ve Kadastro Uzman Yardımcıları; Devlet Personel Başkanlığı Devlet
Personel Uzman Yardımcıları; Afet ve Acil Durum Yönetimi Uzman
Yardımcıları; Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Uzman Yardımcıları; Hazine Müsteşarlığı Bankalar Yeminli Murakıp Yardımcıları, Stajyer
Hazine Kontrolörleri, Maiyet memurları; Dışişleri Bakanlığı meslek
memurları konsolosluk ve ihtisas memurları; Maliye Bakanlığı Vergi
38
Devlet Memurları Kanunu
Müfettiş Yardımcıları,Sigorta Denetleme Uzman Yardımcıları ve Aktüer
Yardımcıları, Bakanlıklar merkez kuruluşu stajyer kontrolörleri, İçişleri
Bakanlığı Dernekler Denetçi Yardımcıları, (Değişik: 27/6/1989 - KHK 375/4 mdMarka Uzman Yardımcıları, Patent Uzman Yardımcıları,
Sosyal Güvenlik Uzman Yardımcıları, Çalışma Uzman Yardımcıları ve
Sosyal Güvenlik Eğitim Uzman Yardımcıları, Yurt Dışı İşçi Hizmetleri
Uzman Yardımcıları, İş Sağlığı ve Güvenlik Uzman Yardımcıları,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim Uzman Yardımcıları, Kültür ve
Turizm Uzman Yardımcıları, Yazma Eser Uzman Yardımcıları, Ulaştırma ve Haberleşme Uzman Yardımcıları, Havacılık ve Uzay Teknolojileri
Uzman Yardımcıları, Denizcilik Uzman Yardımcıları,TİKA Uzman
Yardımcıları, Maliye Uzman Yardımcıları, Devlet Gelir Uzman Yardımcıları, Defterdarlık Uzman Yardımcıları,Vergi İstihbarat Uzman Yardımcıları, Gelir uzman Yardımcıları, Mali Hizmetler Uzman Yardımcıları,
Bakanlık ve bağlı kuruluşların A.B. Uzman Yardımcıları, Hazine Uzman
Yardımcıları, Dış Ticaret Uzman Yardımcıları, Diyanet İşleri Uzman
Yardımcıları, Din İşleri Yüksek Kurulu Uzman Yardımcıları, Avrupa
Birliği İşleri Uzman Yardımcıları, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar
Uzman Yardımcıları, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Uzman
YardımcılarıTürkiye İstatistik Kurumu Uzman Yardımcıları, İl Eğitim
Denetmen Yardımcıları ile İçişleri Bakanlığı Planlama Uzman Yardımcıları, İstihdam Uzman Yardımcıları, İl İstihdam Uzman Yardımcıları,
Kalkınma Bakanlığı Planlama Uzman Yardımcıları, Çevre ve Şehircilik
Uzman Yardımcıları, Orman ve Su İşleri Uzman Yardımcıları, Meteoroloji Uzman Yardımcıları, Sanayi ve Teknoloji Uzman Yardımcıları,
Gümrük ve Ticaret Uzman Yardımcıları, Gençlik ve Spor Uzman
Yardımcıları, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Uzman Yardımcıları, Aile ve
Sosyal Politikalar Uzman Yardımcıları, İnsan Hakları Uzman Yardımcıları, Savunma Sanayii Uzman Yardımcıları, Basın ve Enformasyon
Uzman Yardımcıları, Yüksek Kurum Uzman Yardımcıları, Kamu
Denetçiliği Uzman Yardımcıları, Aile ve Sosyal Politikalar Denetçi
Yardımcıları, Ürün Denetmen Yardımcıları, Millî Eğitim Uzman Yardımcıları ve Millî Eğitim Denetçi Yardımcıları, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Uzman Yardımcıları ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Denetçi Yardımcıları,
Devlet Memurları Kanunu
39
Gümrük ve Ticaret Denetmen Yardımcıları, Sağlık Uzman Yardımcıları
ve Sağlık Denetçi Yardımcıları, Belediye Müfettiş Yardımcıları, Milli
Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme
Başkanlığı Müfettiş Yardımcılarının özel yeterlik sınavı yönetmeliklerine
göre yapılacak yeterlik sınavlarında başarı göstererek Müfettişliğe,
Kaymakamlığa, Başbakanlık Uzmanlığına, Adalet Uzmanlığına, Dışişleri
Uzmanlığına, İçişleri Uzmanlığına, Millî Savunma Uzmanlığına, Yükseköğretim Kurulu Uzmanlığına, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Uzmanlığına, Vakıf Uzmanlığına, Tapu ve Kadastro Uzmanlığına, Devlet Personel Uzmanlığına, Afet ve Acil Durum Yönetimi Uzmanlığına, Bankalar
Yeminli Murakıplığına, Vergi Müfettişliğine, Sigorta Denetleme Uzmanlığına ve Aktüerliğine, Kontrolörlüğe, İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçiliğine, Marka Uzmanlığına, Patent Uzmanlığına,Sosyal Güvenlik
Uzmanlığına, Çalışma Uzmanlığına, Yurt Dışı İşçi Hizmetleri Uzmanlığına, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanlığına, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Eğitim Uzmanlığına, Kültür ve Turizm Uzmanlığına, Yazma Eser
Uzmanlığına, Ulaştırma ve Haberleşme Uzmanlığına, Havacılık ve Uzay
Teknolojileri Uzmanlığına, Denizcilik Uzmanlığına, TİKA Uzmanlığına,
Devlet Gelir Uzmanlığına, Maliye Uzmanlığına, Gelir Uzmanlığına, Mali
Hizmetler Uzmanlığına, Defterdarlık Uzmanlığına, Vergi İstihbarat
Uzmanlığına, Hazine Uzmanlığına, Dış Ticaret Uzmanlığına, Diyanet
İşleri Uzmanlığına, Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanlığına, Avrupa Birliği
İşleri Uzmanlığına, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Uzmanlığına,
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Uzmanlığına, Türkiye İstatistik
Kurumu Uzmanlığına, İl Eğitim Denetmenliğine, İçişleri Bakanlığı
Planlama Uzmanlığına, İstihdam Uzmanlığına, İl İstihdam Uzmanlığına,
Kalkınma Bakanlığı Planlama Uzmanlığına, Çevre ve Şehircilik Uzmanlığına, Orman ve Su İşleri Uzmanlığına, Meteoroloji Uzmanlığına,
Sanayi ve Teknoloji Uzmanlığına, Gümrük ve Ticaret Uzmanlığına,
Gençlik ve Spor Uzmanlığına, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Uzmanlığına,
Aile ve Sosyal Politikalar Uzmanlığına, İnsan Hakları Uzmanlığına,
Savunma Sanayii Uzmanlığına, Basın ve Enformasyon Uzmanlığına,
Yüksek Kurum Uzmanlığına, Kamu Denetçiliği Uzmanlığına, Aile ve
Sosyal Politikalar Denetçiliğine, Ürün Denetmenliğine, Millî Eğitim
40
Devlet Memurları Kanunu
Uzmanlığına ve Millî Eğitim Denetçiliğine, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Uzmanlığına ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Denetçiliğine, Gümrük ve
Ticaret Denetmenliğine, Sağlık Uzmanlığına ve Sağlık Denetçiliğine,
Dışişleri Bakanlığı meslek memurluğu ile konsolosluk ve ihtisas memurluğunda ise Dışişleri Bakanlığınca sınavla girilmesi şart koşulan bir
dereceye atanmaları sırasında ve bir defaya mahsus olmak üzere
haklarında ayrıca bir derece yükselmesi uygulanır.
12 – a) Memuriyete girmeden önce veya memurlukları sırasında
ortaokul ve dengi veya lise ve dengi öğrenim üzerine hizmet içi eğitim
sayılmayan ve öğrenim süreleri en az aralıksız 1 veya 2 öğrenim yılı
olan ve kurumlarınca açılan mesleki kursları bitirenler hakkında; 1 yıllık
öğrenim için 1 kademe, 2 yıldan az olmayan öğrenim için 1 derece
yükselmesi uygulanır.
b) Lise ve dengi okulları bitirdikten sonra memurlukları sırasında
Milli Eğitim Bakanlığınca belli edilen ve kurumlarınca düzenlenen bir yıl
süreli mesleki hizmet içi eğitim kurslarını tamamlayanların bulundukları
derece ve kademelere bir kademe ilave edilir.
c) Memuriyetleri sırasında Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsünü bitirenlere her başarılı öğrenim yılı için öğrenim süreleri kadar
(2 yılı geçmemek şartiyle) her yıl için bir kademe ilerlemesi uygulanır.
d) (İptal: Ana. Mah.'nin 16/4/2003 tarih ve E.: 2003/22, K.:
2003/34 sayılı kararı ile.;Yeniden düzenleme: 17/9/2004 – 5234/1
md.) Memuriyette iken veya memuriyetten ayrılarak (87 nci maddeye
tâbi kurumlarda çalışanlar dahil) üst öğrenimi bitirenler, aynı üst öğrenimi tahsile ara vermeden başlayan ve normal süresi içinde bitirdikten
sonra memuriyete giren emsallerinin ulaştıkları derece ve kademeyi
aşmamak kaydıyla, bitirdikleri üst öğrenimin giriş derece ve kademesine
memuriyette geçirdikleri başarılı hizmet sürelerinin tamamı her yıl bir
kademe, her üç yıl bir derece hesabıyla ilave edilmek suretiyle bulunacak derece ve kademeye yükseltilirler.
B) Öğrenim durumları itibariyle (A) bendinde gösterilen yükselinebilecek derece ve kademelerden farklı olanlar aşağıda gösterilmiştir.
Devlet Memurları Kanunu
41
1 – Lise ve lise dengi mesleki veya teknik öğretim görenlerden, ögrenim eksikliğini giderecek hizmet içi eğitimden geçerek, Devlet Personel Başkanlığı tarafından hazırlanacak yönetmelikte belirlenecek
esaslara göre yapılacak özel yükselme sınavlarında başarı gösterenler
1 inci derecenin son kademesine kadar yükselebilirler.
2 – (A) bendinin 12 nci fıkrasının (a) şıkkında gösterilenler 3 üncü
derecenin son kademesine kadar yükselebilirler.
3 – (Değişik: 23/12/1988 - KHK - 351/3 md.) Emniyet Hizmetleri
Sınıfı mensuplarından:
a) Emniyet müdürleri ve bu sıfatı taşımakta olan emniyet teşkilatı
mensupları ile başkomiser ve emniyet amirleri dışında kalanlar 3 üncü
derecenin son kademesine,
b) Başkomiser ile emniyet amirleri 2 nci derecenin son kademesine,
c) Emniyet müdürleri ve bu sıfatı taşımakta olan emniyet teşkilatı
mensupları 1 inci derecenin son kademesine, kadar yükselebilirler.
C) 1 - Teknik hizmetler sınıfına girenlerden memurluğa girmeden
önce yurt içinde veya yurt dışında mesleklerini serbest olarak veya
resmi veya özel müesseselerde ifa edenlerle memuriyetten ayrıldıktan
sonra bu işlerde çalışarak yeniden memuriyete girmek isteyenlerin
teknik hizmetlerde geçen süresinden bu kanun ve bu kanunun 87 nci
maddesinde sözü edilen kurumlarda geçen sürenin tamamı ve geri
kalan sürenin 3/4 ü toplamı memuriyette geçmiş sayılarak bu süreler her
yılı bir kademe ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi
verilmek suretiyle değerlendirilir.
2 – Sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına girenlerden memurluğa girmeden önce yurt içinde veya yurt dışında mesleklerini serbest olarak veya resmi veya özel kurumlarda yapanlarla, memurluktan ayrıldıktan sonra bu işlerde çalışarak yeniden memurluğa girmek
isteyenlerin sağlık hizmetlerinde geçen süresinden, bu kanun ve bu
kanunun 87 nci maddesinde sözü edilen kurumlarda geçen süreleri ile
196 ncı maddede belirtilen şekilde tespit edilecek mahrumiyet bölgelerinde en az 3 yıl çalışanların veya çalışacak olanların sürelerinin tamamı
ve geri kalan sürelerinin 3/4 ü toplamı memurlukta geçmiş sayılarak bu
42
Devlet Memurları Kanunu
sürelerin her yılı için bir kademe ilerlemesi ve her üç yılı için bir derece
yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir.
3 – Avukatlık hizmetleri sınıfına girenlerin memuriyete girmeden
önce veya memurluktan ayrılarak serbest avukatlıkla geçirdikleri
sürelerin 3/4 ü memuriyette geçmiş sayılarak, bu sürelerin her yılı bir
kademe ilerlemesine ve her üç yılı bir derece yükselmesine esas olacak
şekilde değerlendirilir.
4 – Basın Kartları Yönetmeliğine göre, basın kartına sahip olmak
suretiyle gazetecilik yaparak memurluğa girenlerin; meslekleriyle ilgili
görevlerde istihdam edilmeleri şartiyle, fiilen gazetecilik yaparak geçirdikleri sürenin 3/4 ü fiilen memuriyette geçmiş sayılarak, bu sürenin her
yılı bir kademe ilerlemesi ve her üç yılı bir derece yükselmesi verilmek
suretiyle değerlendirilir.
5 – Özel okullarda öğretmenlik veya yöneticilik yaptıktan sonra Milli
Eğitim Bakanlığı emrinde memuriyet kabul edenlerin özel okullarda
geçen hizmet sürelerinin 2/3 ünün her yılı bir kademe ilerlemesine ve
her üç yılı bir derece yükselmesine esas olacak şekilde değerlendirilir.
Yukarıdaki fıkralara göre, değerlendirilecek hizmet süresinden sadece özel sektörde geçen süre 12 yılı geçemez.
Ancak, T. C. Emekli Sandığı ve Sosyal Sigortalar kanunlarına tabi
görevlerde bulunmuş olanların kazanılmış hakları saklıdır.
Yapılacak intibak neticesinde ilgililerin girecekleri dereceler öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri derecenin son kademe aylığını
geçemez.
6 – Bu kanunun 4 üncü ve 237 nci maddesinin (e) fıkrasına göre
sözleşme ile istihdam edilenlerin, memuriyete geçirilmeleri halinde,
sözleşmeli olarak geçirdikleri hizmet süreleri, her yıl için bir kademe
ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle
değerlendirilir.
7 – 2834 ve 2836 sayılı kanunlara göre kurulmuş olan Tarım Kredi
ve Tarım Satış Kooperatiflerinde çalışanlardan sonradan memuriyete
girenlerin bu kooperatiflerde geçen hizmetlerinin 12 yılı geçmemek
Devlet Memurları Kanunu
43
üzere her yıl için bir kademe ilerlemesi ve her üç yılı için bir derece
yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir.
D) Memur iken, girişteki öğrenim derecelerinden bir üst derecedeki
öğrenimi tamamlayanlar, bu üst öğrenim derecesi için 36 ncı maddede
yazılı memuriyete giriş derecelerinde boş kadro bulunduğu takdirde bu
kanunun 68 inci maddesinde yazılı derece yükselmesinde süre kaydı
aranmaksızın bu derecedeki görevlere atanabilirler. 68 inci maddenin
(A) bendinin (b) ve (c) fıkralarındaki hükümler saklıdır.
E) Sınıfların giriş derecelerinin ileri kademelerinden işe başlayanlarla yukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine kademe ilerlemesi uygulananların, kademe ilerlemesine tekabül eden süreleri 68 inci maddede
derece yükselmesi için gerekli olduğu öngörülen sürelerin hesabında
ayrıca değerlendirilir. Artan süreler üst derece ve kademedeki kanuni
bekleme süresinde geçmiş sayılır.
F) (Değişik birinci fıkra: 24/11/1994 - 4049/8 md.) Bu kanunla
tespit edilen çeşitli hizmet sınıfları mensuplarından Cumhurbaşkanlığı
Genel Sekreterliği ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği
Teşkilatlarında asli ve sürekli görevlerde bulunanların kadro, ünvan,
derece ile intibak ve diğer haklarının tespit ve kullanılması ile ilgili
yetkiler Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ile Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlık Divanına aittir.
Bu kanunla tespit edilen çeşitli hizmet sınıflarına dahil olup da MİT
Müsteşarlığı emrinde çalışan MİT mensuplarının atama, derece yükselmesi ve kademe ilerlemesi ve disiplin hükümleri ile ilgili yetkilerin
kullanılmasının düzenlenmesi Başbakana aittir.
Milli İstihbarat hizmetleri sınıfına yapılan atamalarda bu maddenin
(A) bendinin (8/a- b) fıkralarındaki derece ve kademe ilerlemesi ile ilgili
hükümleri uygulanır.
G) Bu maddede sayılan sınıfların ve fıkraların kapsamının tayininde, benzeri veya eşdeğer öğrenim veya hizmetler; ilgili Bakanlık veya
kuruluşun teklifi üzerine alakalı öğretim kurumu ile Milli Eğitim Bakanlığının muadelet tevsiki ve Maliye Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığının mütalaası alınarak Bakanlar Kurulunca tespit olunur.
44
Devlet Memurları Kanunu
Yükselinebilecek Derecenin Üstünde Bir Dereceye Yükselme:
Madde 37 – (Yeniden düzenleme 29/11/1984 - KHK - 243/2 md.)
Bu kanun hükümlerine göre öğrenim durumları, hizmet sınıfları ve
görev unvanları itibariyle azami yükselebilecekleri derecelerin dördüncü
kademesinden aylık almaya hak kazanan ve son sekiz yıllık süre içinde
herhangi bir disiplin cezası almayanların kazanılmış hak aylıkları kadro
şartı aranmaksızın bir üst dereceye yükseltilir.
Kademe:
Madde 38 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Sınıf Dışında Kadro İhdas Edilemiyeceği:
Madde 39 – Bu kanuna tabi kurumlarda sınıflar dışında memurluk
kadroları ihdas edilemez.
Memuriyete Girişte Yaş:
Madde 40 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/11 md.)
Genel olarak 18 yaşını tamamlıyanlar Devlet memuru olabilirler.
Bir meslek veya sanat okulunu bitirenler en az 15 yaşını doldurmuş olmak ve Türk Medeni Kanununun 12 nci maddesine göre kazai
rüşt kararı almak şartiyle Devlet memurluklarına atanabilirler.
Sınıflandırmada Öğrenim Unsuru:
Madde 41 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK - 12/1 md.; Aynen kabul:
15/5/1975 - 1897/1 md.)
Genel olarak ortaokulu bitirenler memur olabilirler. Ortaokul mezunlarından istekli bulunmadığı takdirde ilkokulu bitirenlerin de alınması
caizdir. Bir sınıfta belli görevlere atanabilmek veya bu görevlerde belli
derecelere yükselebilmek için, kuruluş kanunları veya bu kanun ve
kuruluş kanunlarına dayanılarak çıkarılacak yönetmelikler ile işin gereğine göre daha yüksek öğrenim dereceleri veya muayyen fakülte, okul
veya öğrenim dallarını veya meslek içi veya meslekle ilgili eğitim programlarını bitirmiş olmak veya yabancı dil bilmek gibi şartlar konulabilir.
Yetişme ve Deneme Süresi:
Madde 42 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/13 md.)
45
Devlet Memurları Kanunu
Göstergeler:
Madde 43 – (Değişik: 12/2/1982 - 2595/1 md.)
Bu Kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylık
ve ek göstergeleri aşağıda gösterildiği şekilde tespit edilir:
A) Aylık Göstergesi: Bütün sınıflar itibariyle her derece ve kademenin aylıklarının hesaplanmasına esas teşkil edecek Aylık Gösterge
Tablosu aşağıdaki I Numaralı Cetvelde gösterilmiştir.
I Numaralı Cetvel
AYLIK GÖSTERGE TABLOSU (1)
Kademeler
Dereceler
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
1
2
3
4
5
6
7
8
9
1320
1155
1020
915
835
760
705
660
620
590
560
545
530
515
500
1380
1210
1065
950
865
785
720
675
630
600
570
550
535
520
505
1440
1265
1110
985
895
810
740
690
645
610
580
555
540
525
510
1500
1320
1155
1020
915
835
760
705
660
620
590
560
545
530
515
–
1380
1210
1065
950
865
785
720
675
630
600
570
550
535
520
–
1440
1265
1110
985
895
810
740
690
645
610
580
555
540
525
–
–
1320
1155
1020
915
835
760
705
660
620
590
560
545
530
–
–
1380
1210
1065
950
865
785
720
675
630
600
570
550
535
–
–
–
1265
1110
985
895
810
740
690
645
610
580
555
540
B) (Değişik: 9/4/1990 - KHK - 418/2 md.; iptal: Ana. Mah.'nin
5/2/1992 tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 sayılı Kararı ile; yeniden
düzenleme: 18/5/1994 - KHK - 527/2 md.) Ek Gösterge: Bu Kanuna
tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylıkları; hizmet
sınıfları, görev türleri ve aylık alınan dereceler dikkate alınarak bu
kanuna ekli I ve II sayılı cetvellerde gösterilen ek gösterge rakamlarının
eklenmesi suretiyle hesaplanır. II sayılı cetvelde yer alan unvanlarda
değişiklik yapmaya ve yeni unvanlar ilave etmeye Bakanlar Kurulu
yetkilidir.
46
Devlet Memurları Kanunu
Bu ek göstergeler, ilgililerin belirtilen sınıf ve görevlerde bulundukları sürece ödemelere esas alınıp, terfi bakımından kazanılmış hak
sayılmaz. Kurumların 1,2,3 ve 4 üncü dereceli kadrolarına atananlara
uygulanacak ek göstergeler, ilgililerin daha önce bulunmuş oldukları
kariyerleri ile ilgili sınıf veya ekli I sayılı Cetvelin Genel İdare Hizmetleri
Sınıfı (g) bölümünde belirtilen görevlerde kazanılmış hak aylık derecelerine göre alabilecekleri ek göstergelerden düşük olamaz.
(Değişik: 23/2/1995 - KHK - 547/7 md.)
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Başkan ve Üyelikleri,Milli
Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkan ve üyelikleri,Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu Başkan ve Üyelikleri, Müşavir ve 1'inci dereceden uzman ünvanlı kadrolara atananlara bu
kadrolarda bulundukları sürece daha önce almış oldukları en yüksek ek
gösterge üzerinden ödeme yapılır.
Kadroları Milli İstihbarat Hizmetleri Sınıfına dahil olanlara, bu maddede gösterilen emsallerini geçmemek üzere Başbakan tarafından
tespit edilecek ek gösterge rakamları uygulanır.
Çalışma yaş hadleri:
Madde 44 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/15 md.)
Memurun başka sınıfta ve derecesinin altında bir görevde çalıştırılmıyacağı:
Madde 45 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul:
15/5/1975 - 1897/1 md.)
Hiç bir memur sınıfının dışında ve sınıfının içindeki derecesinin altında bir derecenin görevinde çalıştırılamaz.
(Değişik: 12/2/1982 - 2595/2 md.) 5 inci ve daha aşağı derecelerdeki kadrolara, derece yükselmesi için gerekli nitelikleri haiz memur
bulunmaması hallerinde, 36 ncı maddede belirtilen öğrenim durumları
itibariyle tespit olunan yükselinebilecek dereceyi aşmamak ve karşılık
gösterilecek kadro derecesi kazanılmış hak aylık derecelerinin üç üst
derecesinden fazla olmamak kaydıyla, bu dereceler karşılık gösterilerek,
kendi derecesi ile aynı sınıftan memur atanması mümkündür.
Devlet Memurları Kanunu
47
Bu gibiler, işgal ettikleri kadroda kazanılmış derece ve kademelerinin aylığını almaya devam ederler ve kazanılmış aylıklarındaki kademe
ilerlemesi ve derece yükselmesi genel esaslara göre yapılır. Karşılık
gösterilen kadrolar, ilgililer için kazanılmış hak teşkil etmez.
KISIM - III
Devlet Memurluğuna Alınma
BÖLÜM:1
Usul
Atama Yapılacak Boş Kadroların Bildirilmesi:
Madde 46 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/12 md.)
Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşları (Milli İstihbarat
Teşkilatı Müsteşarlığı hariç), personel atamasına lüzum gördükleri boş
kadroların sayılarını, sınıf ve derecelerini belirterek Devlet Personel
Başkanlığına bildirirler.
Duyurma:
Madde 47 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/13 md.)
Devlet Personel Başkanlığı atama yapılacak boş kadroların sınıf ve
derecelerini, kadroların bulundukları kurum ve yerlerini, kadrolara alınacak
personel sayılarını, alınacak personelin genel ve özel şartlarını, en son
başvurma tarihini, başvurulacak mercileri, sınav yerlerini ve zamanlarını ve
gerek görülen diğer bilgileri başvurma süresinin bitiminden en az 15 gün
önce Resmi Gazete, radyo, televizyon ve ülke çapında tirajı yüksek
gazetelerden asgari biri ve uygun görülecek diğer araçlar ile duyurur.
Sınavsız atama yapılacak yerlere kadro adedinden fazla istekli bulunduğu takdirde açılacak sınavın gün ve yeri yukarıdaki şartlara uygun
olarak ayrıca duyurulur.
BÖLÜM : 2
Şartlar
Genel ve Özel Şartlar:
Madde 48 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/14 md.)
Devlet memurluğuna alınacaklarda aşağıdaki genel ve özel şartlar
aranır.
48
Devlet Memurları Kanunu
A) Genel şartlar:
1. Türk Vatandaşı olmak,
2. Bu Kanunun 40 ncı maddesindeki yaş şartlarını taşımak,
3. Bu Kanunun 41 nci maddesindeki öğrenim şartlarını taşımak,
4. Kamu haklarından mahrum bulunmamak,
5. (Değişik: 23/1/2008-5728/317 md.) Türk Ceza Kanununun 53
üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir
suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa
uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve
bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet
sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık,
dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye
fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan
malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm
olmamak.
6. Askerlik durumu itibariyle;
a) Askerlikle ilgisi bulunmamak,
b) Askerlik çağına gelmemiş bulunmak,
c) Askerlik çağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış
yahut ertelenmiş veya yedek sınıfa geçirilmiş olmak,
7. 53 üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak.
B) Özel şartlar:
1. Hizmet göreceği sınıf için 36 ve 41 nci maddelerde belirtilen öğretim ve eğitim kurumlarının birinden diploma almış olmak,
2. Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları
taşımak.
Sınavlara Katılma:
Madde 49 – (Yeniden düzenleme: 12/5/1982 - 2670/15 md.)
(Değişik: 29/11/1984 - KHK 243/5 md.) Duyurulan Devlet kamu
hizmet ve görevlerine Devlet Memuru olarak girmek isteyenler, belirlenen şartları yerine getirerek başvurularını yaparlar.
Devlet Memurları Kanunu
49
Devlet kamu hizmet ve görevlerine girmek isteyenlerden ilan edilen
şartları haiz bulunmayanlar bu sınavlara katılamazlar ve bu husus
başvurulan merciler tarafından kendilerine bir yazı ile bildirilir.
Sınav Şartı:
Madde 50 – (Değişik: 29/11/194 – KHK 243/6 md.)
Devlet kamu hizmet ve görevlerine Devlet memuru olarak atanacakların açılacak Devlet memurluğu sınavlarına girmeleri ve sınavı
kazanmaları şarttır.
Sınavların yapılmasına dair usul ve esaslar ile sınava tabi tutulmadan
girilebilecek hizmet ve görevler ve bunların tabi olacağı esaslar Devlet
Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir genel yönetmelikle düzenlenir.
(Mülga üçüncü fıkra: 13/2/2011-6111/99 md.)
(Ek: 30/5/1997 - KHK - 572/14 md.; Mülga dördüncü fıkra:
13/2/2011-6111/99 md. )
Sınav Sonuçları:
Madde 51 – (Değişik: 29/11/1984 - KHK 243/7 md.)
Sınav sonuçları, ilgili kurumda teşkil edilen sınav komisyonlarının
sorumluluğunda belirlenecek başarılı olanların isimleri başarı sıralarına
göre ilan edilir ve yazı ile de ilgililere bildirilir.
İlan edilen sınav sonuçları müteakip sınav tarihine kadar geçerlidir.
Kurumların Memur İhtiyaçlarını Karşılama Şekli:
Madde 52 – (Değişik: 12/5/1982 – 2670/18 md.)
Kurumların memur ihtiyaçları yayınlanan sınav sonuçlarında belirlenen başarı sırasına göre ilgili kurumlarca atama yapılmak suretiyle
karşılanır.
Müteakip sınav dönemine kadar kurumların acil ihtiyaçları; sınavlara girip kazanmış ancak yeterli kadro olmaması nedeni ile ataması
yapılamayanlardan; yayınlanan başarı sırasına göre karşılanabilir.
Yapılan atamalar, ilgili kurumlarca derhal Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.
50
Devlet Memurları Kanunu
Özürlü Personel Çalıştırma Yükümlülüğü:
Madde 53 – (Değişik: 13/2/2011-6111/99 md.)
Kurum ve kuruluşlar bu Kanuna göre çalıştırdıkları personele ait
kadrolarda % 3 oranında özürlü çalıştırmak zorundadır. % 3’ün hesaplanmasında ilgili kurum veya kuruluşun (yurtdışı teşkilat hariç) toplam
dolu kadro sayısı dikkate alınır.
Özürlüler için sınavlar, ilk defa Devlet memuru olarak atanacaklar
için açılan sınavlardan ayrı zamanlı olarak, özürlü kontenjanı açığı
bulunduğu sürece özür grupları ve eğitim durumları itibarıyla sınav
sorusu hazırlanmak ve ulaşılabilirliklerini sağlamak suretiyle merkezi
olarak yapılır veya yaptırılır.
Özürlü personel çalıştırma yükümlüğünün yerine getirilmesinin takip
ve denetimi ile özürlülerin Devlet memurluğuna yerleştirilmesinden Devlet
Personel Başkanlığı sorumludur. Özürlü açığı bulunan kamu kurum ve
kuruluşları bir sonraki yıl için alım yapacakları özürlülere ilişkin taleplerini
her yılın Ekim ayının sonuna kadar Devlet Personel Başkanlığına bildirmek
zorundadır. Devlet Personel Başkanlığı kurum ve kuruluşların bildirimi
üzerine, özürlü kontenjanlarına yerleştirme yapabilir veya yaptırabilir.
Özürlülerin memurluğa alınma şartlarına, merkezi sınav ve yerleştirmenin yapılmasına, eğitim durumu ve özür grupları dikkate alınarak
kura usulü ile yapılacak yerleştirmelere, özürlülerin görevlerini yürütmelerinde hangi yardımcı araç ve gereçlerin kurumlarınca temin edileceğine, kamu kurum ve kuruluşlarınca özürlü personel istihdamı ile ilgili
istatistiksel verilerin bildirilmesine ilişkin usul ve esaslar ile diğer hususlar Özürlüler İdaresi Başkanlığının görüşü alınarak Devlet Personel
Başkanlığınca hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
BÖLÜM: 3
Adaylık
Adaylığa Kabul Edilme:
Madde 54 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/19 md.)
Sınavlarda başarılı olanlardan Devlet memurluğuna girmek isteyenler başarı listesindeki sıraya ve 47 nci maddeye göre ilan edilen
kadro sayısı kadar, kurumlarınca memur adayı olarak atanırlar.
Devlet Memurları Kanunu
51
Aday olarak atanmış Devlet memurunun adaylık süresi bir yıldan
az iki yıldan çok olamaz ve bu süre içinde aday memurun başka
kurumlara nakli yapılamaz.
Adayların Yetiştirilmesi:
Madde 55 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/20 md.)
Aday olarak atanan memurların önce bütün memurların ortak vasıfları ile ilgili temel eğitime, bilahara sınıfları ile ilgili hazırlayıcı eğitime
ve staja tabi tutulmaları ve Devlet memuru olarak atanabilmeleri için
başarılı olmaları şarttır.
Temel eğitim ile hazırlayıcı eğitim aynı kurumda yapılır.
Eğitim süreleri, programları, değerlendirme esasları ve hangi kurumların sorumluluğunda yapılacağı ve diğer hususlar Başbakanlıkça
hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Adaylık Devresi İçinde Göreve Son Verme:
Madde 56 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/21 md.)
Adaylık süresi içinde temel ve hazırlayıcı eğitim ve staj devrelerinin
her birinde başarısız olanlarla adaylık süresi içinde hal ve hareketlerinde
memuriyetle bağdaşmıyacak durumları, göreve devamsızlıkları tespit
edilenlerin disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile
ilişkileri kesilir.
İlişkileri kesilenler ilgili kurumlarca derhal Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.
Adaylık Süresi Sonunda Başarısızlık:
Madde 57 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/22 md.)
Adaylık süresi içinde disiplin cezası almış olanların disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişikleri kesilir. İlişkileri
kesilenler ilgili kurumlarca derhal Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.
Adaylık devresi içinde veya sonunda, 56 ncı ve bu madde hükümlerine göre ilişikleri kesilenler (sağlık nedenleri hariç) 3 yıl süre ile Devlet
memurluğuna alınmazlar.
52
Devlet Memurları Kanunu
KISIM - IV
Hizmet Şartları ve Şekilleri
BÖLÜM: 1
Atanma
Asli Memurluğa Atanma:
Madde 58 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/23 md.)
Adaylık devresi içinde eğitimde başarılı olan adaylar disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile onay tarihinden geçerli
olmak üzere asli memurluğa atanırlar.
Asli memurluğa geçme tarihi adaylık süresinin sonunu geçemez.
İstisnai Memurluklar:
Madde 59–(Değişik: 30/5/1974-KHK/12; Değiştirilerek kabul:
15/5/1975-1897/1 md.)
(Değişik: 29/11/1984 - KHK - 243/8 md.) Cumhurbaşkanlığı Genel
Sekreterliği ile Türkiye Büyük Millet Meclisinin memurluklarına, Bakan
Yardımcılıklarına, Başbakan Başmüşaviri, Savunma Sanayii Müsteşarlığına ait Müsteşar, Müsteşar Yardımcısı, I.Hukuk Müşaviri, Daire
Başkanı ve Müşavir Avukat kadrolarına, Toplu Konut İdaresi Başkanlığına ait Başkan, Başkan Yardımcısı, Hukuk Müşaviri, Daire Başkanı,
Uzman, Uzman Yardımcısı, Müşavir Avukat ve Şube Müdürleri (Uzman), Başbakan Müşavirliklerine, Özelleştirme İdaresi Başkanlığında
Başkan, Başkan Yardımcısı, Başkanlık Müşaviri, Daire Başkanı, Proje
Grup Başkanı ve Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine, Başbakanlık ve
Bakanlık Müşavirlikleriyle Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliklerine,
Başbakanlık Basın Müşavirliğine, Türkiye İstatistik Kurumu Basın ve
Halkla İlişkiler Müşavirliğine, Avrupa Birliği Bakanlığı Başkanlıklarına
(İdari Hizmetler Başkanlığı hariç), Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar
Başkanlığı Başkan Yardımcısı, Başkanlık Müşaviri, Basın Müşaviri ve
Hukuk Müşaviri, Gelir İdaresi Başkanlığında Basın ve Halkla İlişkiler
Müşavirliğine, Bakanlar Kurulu Sekreterliğine, Milli Savunma Bakanlığı
ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında veya kadro açıklamalar bölümünde özel nitelikli olarak gösterilen görev yerlerine, Özel Kalem
Devlet Memurları Kanunu
53
Müdürlüklerine, Valiliklere, Büyükelçiliklere, Elçiliklere, Daimi Temsilciliklere, Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanlığına, dış
kuruluşlarda çalışma müşavirlikleri nezdinde görevlendirilecek sendika
uzmanlıklarına, Din İşleri Yüksek Kurulu Üyeliklerine, Diyanet İşleri
Başkanlığı Başkanlık Müşaviri (4 adet), Diyanet İşleri Başkanlığı Basın
ve Halkla İlişkiler Müşaviri, Milli İstihbarat Teşkilatı memurluklarına, Milli
Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Müşavirliklerine, Hukuk Müşavirliğine
ve Genel Sekreter Sekreterliğine, (Ek: 4/7/2012 – 6353/9 md.) Ölçme,
Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığında Basın ve Halkla İlişkiler
Müşavirliği ve Başkanlık Müşavirliğine, Anayasa Mahkemesi Basın
Müşavirliğine, bu Kanunun atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve
dereceye yükselmesine ilişkin hükümleriyle bağlı olmaksızın tahsis
edilmiş derece aylığı ile memur atanabilir. Dışişleri Bakanlığı Hukuk
Müşavirlikleri ile Devlet Konservatuvarında görevlendirilecek uluslararası ün yapmış üstün yeteneklere sahip Devlet sanatçılarının, olimpiyat
şampiyonluğu veya olimpik spor dallarından birinde büyükler kategorisinde birden fazla Dünya şampiyonluğu kazananlar arasından atanacak
spor müşavirlerinin atama ve ilerlemelerinde de bu hükümler uygulanır.
Birinci fıkrada sayılan memurların bulundukları bu kadrolar emeklilik aylığının hesabında ve diğer memurluklara naklen atanmalarında
herhangi bir sınıf için kazanılmış hak sayılmaz. Bu görevlerde bulunan
memurların emeklilik kıdemleri yürümekte devam eder.
(Son fıkra mülga: 11/9/1987 - KHK 276/13 md.; Aynen kabul:
24/2/1988 - 3409/13 md.)
İstisnai Memurluklara Atanmada Aranacak Şartlar:
Madde 60 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.)
İstisnai Devlet memurluklarına 48 inci maddede yazılı genel şartları taşıyan kimselerden atanmalar yapılabilir.
Kuruluş kanunlarındaki özel hükümler saklıdır.
Ancak, Devlet sanatçılarında aranacak nitelikler bir yönetmelikle
belirtilir. Dışişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliğine atanabilmek için ise, bir
yabancı dili çok iyi bilmek ve özel yönetmeliğinde belirtilecek diğer
nitelikleri taşımak şarttır.
54
Devlet Memurları Kanunu
İstisnai Memurluklara Atananlara Bu Kanunun Uygulanacak
Hükümleri:
Madde 61 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen Kabul:
15/5/1975-1897/1 md.)
60 ıncı madde gereğince istisnai memurluklara atananlar hakkında
bu Kanunun atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi
dışında kalan bütün hükümleri uygulanır.
Ancak istisnai bir memuriyet kadrosuna atananlar, atandıkları kadronun derece aylığının ilk kademesini kazanılmış hak olarak elde
ettikleri tarihten itibaren, haklarında bu kanunun kademe ilerlemesi ve
derece yükselmesine dair hükümleri uygulanır.
Şu kadar ki, Başbakanlık ve Bakanlıklar özel kalem müdürlüklerine, valiliklere, büyükelçiliklere, elçiliklere, daimi temsilciliklere atananların, atandıkları derecelerde geçirdikleri süreler, kazanılmış hak sayılmamak şartiyle, kademe ilerlemesinde (üst dereceye atanmaları halinde
161 inci maddenin A bendi uyarınca) değerlendirilir.
Atamalarda Görev Yerine Hareket ve İşe Başlama Süresi:
Madde 62 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.)
İlk defa veya yeniden veyahut yer değiştirme suretiyle;
a) Aynı yerdeki görevlere atananlar atama emirlerinin kendilerine
tebliğ gününü,
b) Başka yerdeki görevlere atananlar, atama emirlerinin kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde o yere hareket ederek belli
yol süresini,
İzleyen iş günü içinde işe başlamak zorundadırlar. Savaş ve olağanüstü hallerde bu süre Bakanlar Kurulu Kararı ile kısaltılabilir.
Yukarıdaki süreler;
1 - Kanuni izinlerin kullanılması veya geçici bir görevin yapılması
sırasında başka bir göreve atanan memurlar için iznin veya geçici
görevin bitimi,
2 - Hesaplarını, yerlerine gelenlere devir zorunda bulunan sayman
ve sayman mutemetleri için devrin sona ermesi,
Devlet Memurları Kanunu
55
3 - Eski görevlerine devamları kurumlarınca yazılı olarak tebliğ edilenler için yerlerine atanan memurların gelmesi veya yeni görev yerlerine hareketlerinin kurumlarınca tebliği,
tarihinde başlar.
(Değişik: 12/2/1982 - 2595/4 md.) Yer değiştirme suretiyle yapılan
atamalarda memurlara atama emirleri tebliğ edilince yollukları, ödeme
emri aranmaksızın, saymanlıklarca derhal ödenir. Memurun izinli ve
raporlu olması tebligata engel olmamakla beraber (a) ve (b) bentlerindeki süreler izin ve rapor müddetinin bitmesinde başlar.
Bu maddede geçen "yer" deyiminin kapsamı İçişleri ve Maliye Bakanlıklarınca birlikte belirtilir.
İşe Başlamama Halinde Yapılacak İşlem:
Madde 63 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.)
(Değişik: 12/5/1982 - 2670/24 md.) Bir göreve ilk defa veya yeniden atananlardan belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın
62 nci maddedeki süre içinde işe başlamayanların atanmaları iptal edilir
ve bunlar 1 yıl süreyle Devlet memuru olarak istihdam edilemezler.
Bunların belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler nedeniyle göreve
başlamama hali iki ayı aştığı takdirde atama işlemi atamaya yetkili
makamlarca iptal edilir.
Başka yerdeki bir göreve atananlardan 62 nci maddedeki süre
içinde hareket ederek belli yol süresi sonunda yeni görevlerine başlamıyanlara, eski görevlerinden ayrılış ve yeni görevlerine başlayış tarihleri
arasında aylık verilmemek şartı ile 10 günlük bir süre daha verilebilir.
Belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın bu süre sonunda
da yeni görevlerinde işe başlamıyanlar memuriyetten çekilmiş sayılırlar.
BÖLÜM : 2
Devlet Memurluğunda İlerleme ve Yükselmeler
Kademe ve Kademe İlerlemesi:
Madde 64 – (Değişik: 13/2/2011-6111/100 md.)
Kademe; derece içinde, görevin önemi veya sorumluluğu artmadan, memurun aylığındaki ilerlemedir.
56
Devlet Memurları Kanunu
Memurun kademe ilerlemesinin yapılabilmesi için bulunduğu kademede en az bir yıl çalışmış olması ve bulunduğu derecede ilerleyebileceği bir kademenin bulunması şartları aranır.
72 nci madde gereğince belirli bir süre görev yapmak üzere, mecburî olarak sürekli görevle atanan memurlardan kalkınmada birinci
derecede öncelikli yörelerde bulunanlara, bu yörelerde fiilen çalışmak
suretiyle geçirilen her iki yıl için bir kademe ilerlemesi daha verilir. Yıllık
izinde geçirilen süreler fiilen çalışılmış sayılır. İki yıldan az süreler
dikkate alınmaz.
Son sekiz yıl içinde herhangi bir disiplin cezası almayan memurlara, aylık derecelerinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere bir
kademe ilerlemesi uygulanır.
Bu maddede belirtilen şartları haiz her sınıf ve derecedeki memurlar, hak kazandıkları tarihten geçerli olmak üzere ve başkaca bir işleme
gerek kalmaksızın bir ileri kademeye ilerlemiş sayılırlar.
Kademe ilerlemesi ile ilgili onay mercii atamaya yetkili amirdir.
Onay mercileri kademe ilerlemeleri ile ilgili yetkilerini devredebilirler.
Kademe ilerlemesine hak kazanamayan memurlar, kurumlarınca
her ay alınacak toplu onaylarla belirlenir. Kademe ilerlemesi yapmış
sayılanlardan ilerlemeye müstahak olmadıkları sonradan tespit edilenlerin kademe ilerlemeleri, ilerlemiş sayıldıkları tarihten geçerli olmak üzere
iptal edilir.
Kademe İlerlemelerinin Toplu Onayla Yapılması:
Madde 65 – (Mülga: 13/22011-6111/117 md.)
Derece Yükselmelerinde ve Kademe İlerlemelerinde Onay Merci:
Madde 66 – (Mülga: 13/22011-6111/117 md.)
Kadrosuzluk Sebebiyle Derece Yükselmesi Yapamayanların
Aylıkları:
Madde 67 – (Değişik: 29/11/1984 - KHK 243/10 md.)
Diğer şartları taşımakla birlikte üst derecelerde kadro olmadığı için
derece yükselmesi yapamayan memurların kazanılmış hak aylıkları,
Devlet Memurları Kanunu
57
öğrenim durumları itibariyle yükselebilecekleri dereceyi aşmamak
şartıyla işgal etmekte oldukları kadroların üst derecelerine yükseltilir.
Derece Yükselmesinin Usul ve Şartları:
Madde 68 – (Değişik: 12/2/1982 - 2595/5 md.)
A) Derece yükselmesi yapılabilmesi için:
a) (Değişik: 26/6/1984 - KHK 241/4 md.) Üst derecelerden boş bir
kadronun bulunması,
b) Derecesi içinde en az 3 yıl ve bu derecenin 3 üncü kademesinde 1 yıl bulunmuş,
c) Kadronun tahsis edildiği görev için öngörülen nitelikleri elde etmiş,
d) (Mülga: 13/2/2011-6111/101 md.)
olması şarttır.
B) (Değişik: 4/5/1984 - KHK 199/1 md.) Eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı hariç, sınıfların 1, 2, 3 ve 4 üncü derecelerindeki kadrolarına,
derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın, atanmasındaki usule
göre daha aşağıdaki derecelerden atama yapılabilir.
Değişik ikinci paragraf: 13/2/2011-6111/101 md.) Ancak, bu şekilde bir atamanın yapılabilmesi için ilgilinin;
a) 1 inci dereceli kadrolardan ek göstergesi 5300 ve daha yukarıda
olanlar için en az 12 yıl,
b) 1 inci ve 2 nci dereceli kadrolardan ek göstergesi 5300’den az
olanlar için en az 10 yıl,
c) 3 üncü ve 4 üncü dereceli kadrolar için en az 8 yıl,
hizmetinin bulunması ve yükseköğrenim görmüş olması şarttır. Dört
yıldan az süreli yükseköğrenim görenler için bu sürelere iki yıl ilave edilir.
Bu sürelerin hesabında; 8/6/1984 tarihli ve 217 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin 2 nci maddesi kapsamına dâhil kurumlarda fiilen çalışılan
süreler ile Yasama Organı Üyeliğinde, belediye başkanlığında, belediye
ve il genel meclisi üyeliğinde, kanunlarla kurulan fonlarda, muvazzaf
askerlikte, okul devresi dâhil yedek subaylıkta ve uluslararası kuruluşlarda geçen sürelerin tamamı ile yükseköğrenim gördükten sonra özel
58
Devlet Memurları Kanunu
kurumlarda veya serbest olarak çalıştıkları sürenin; Başbakanlık ve
bakanlıkların bağlı ve ilgili kuruluşlarının müsteşar ve müsteşar yardımcıları ile en üst yönetici konumundaki genel müdür ve başkan kadrolarına
atanacaklar için tamamı, diğer kadrolara atanacaklar için altı yılı geçmemek üzere dörtte üçü dikkate alınır.
(Ek fıkra: 26/8/1993 - KHK - 501/1 md.; İptal Anayasa Mahkemesinin 6/10/1993 tarihli ve E. 1993/32, K. 1993/32 sayılı kararı ile)
Bu bent hükümlerine göre atananlar atandıkları kadronun aylık (Ek
gösterge dahil) ve diğer haklarından yararlanırlar. Bu suretle üst dereceye atananların bu kadrolarda geçirdikleri her yıl kademe ilerlemesi ve
her "3" yıl derece yükselmesi sayılmak suretiyle kazanılmış hak ve
emeklilik keseneğine esas aylık derecelerinin yükselmesinde gözönüne
alınır. Ancak atandıkları kadro aylıkları, başka görevlere atanma halinde
kazanılmış hak sayılmaz.
C) (Ek: 13/2/2011-6111/101 md.) Derece yükselmesi ile ilgili onay
mercii atamaya yetkili amirdir. Müşterek kararla atanmış olanların
derece yükselmeleri, ilgili bakanın veya yetkili kıldığı makamın onayı ile
yapılır. Üst derece kadroya atanmış olup da kazanılmış hak ve emeklilik
keseneğine esas aylık dereceleri daha aşağıda bulunanların (45 inci
maddenin ikinci fıkrasına göre yapılan atamalar hariç), kazanılmış hak
ve emeklilik keseneğine esas aylık derecelerinin yükseltilmeleri için, bu
hâlin devamı süresince yukarıda belirtilen onay aranmaz.
İdari Görevlere Atanma:
Madde 69 – (Değişik: 29/11/1984 - KHK 243/11 md.)
Kurumlar, Eğitim ve Öğretim, Sağlık ve Yardımcı Sağlık ve Teknik
Hizmetler Sınıflarına dahil memurlardan, kariyerlerinden yararlanmak
istediklerini 2 - 4 üncü dereceler arasındaki idari görevlere ait olup
kazanılmış hak derecelerinin iki altındaki derecelerden tesbit ve ihdas
edilmiş kadrolara atayabilirler.
Bu suretle atanan memurların aylıkları kazanılmış hak dereceleri
üzerinden ödenir. Ancak kazanılmış aylık dereceleri ve kariyer hizmet
sınıfları için tesbit edilen ek gösterge, zam ve tazminatlar ile atandıkları
görevlerin ek gösterge, zam ve tazminatlarının farklı olması halinde
fazla olanı ödenir.
Devlet Memurları Kanunu
59
İstisnai memurluklarda derece yükselmeleri ve kademe ilerlemeleri:
Madde 70 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/29 md.)
Bir Sınıftan Başka Bir Sınıfa Geçme:
Madde 71 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul:
15/5/1975 - 1897/1 md.)
(Değişik: 29/11/1984 - KHK 243/12 md.) Memurların eşit dereceler arasında veya derece yükselmesi suretiyle sınıf değiştirmeleri
caizdir. Bu şekilde sınıf değiştireceklerin geçecekleri sınıf ve görev için
bu Kanunda veya kuruluş kanunlarında belirtilen niteliklere sahip
olmaları şarttır. Bu durumda sınıfları değişenlerin eski sınıflarının
derecesinde elde ettikleri kademelerde geçirdikleri süreler yeni sınıflardaki derecelerinde dikkate alınır.
Kurumlar, memurlarını meslekleri ile ilgili sınıftan genel idare hizmetleri sınıfına veya genel idare hizmetleri sınıfından meslekleri ile ilgili
sınıfa, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle atayabilirler.
Eski sınıflarında, görev alacakları yeni sınıfa göre memurluğa daha
yüksek bir derece ve kademeden başlamış olup da sınıf değiştirenlerin
yeni görevlerindeki ilk ilerleme süreleri eski sınıflarında kazandıkları
derece ve kademelere tekabül eden süre kadar uzatılır ve bu süre
tamamlanıncaya kadar kendilerine sınıf değiştirmeleri sırasında bulundukları derecede kademe ilerlemesi verilmez.
BÖLÜM: 3
Yer Değiştirmeler
Yer Değiştirme Suretiyle Atanma:
Madde 72 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/25 md.)
Kurumlarda yer değiştirme suretiyle atanmalar; hizmetlerin gereklerine, özelliklerine, Türkiyenin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım
şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılarak
tespit edilen bölgeler arasında adil ve dengeli bir sistem içinde yapılır.
60
Devlet Memurları Kanunu
(Değişik: 9/4/1990 - KHK - 418/5 md.; İptal: Ana. Mah.'nin
5/2/1992 tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 Sayılı Kararı ile; yeniden
düzenleme: 18/5/1994 - KHK/527/5 md.) Yeniden veya yer değiştirme
suretiyle yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan
diğer eşin de isteği halinde ataması, atamaya tabi tutulan memurun
atandığı yere 74 ve 76 ncı maddelerde belirtilen esaslar çerçevesinde
yapılır. Yer değiştirme suretiyle atanmaya tabi memurun atandığı yerde
eşinin atanacağı teşkilatın bulunmaması ya da teşkilatı olmakla birlikte
niteliğine uygun münhal bir görev bulunmaması ve ilgilinin de talebi
halinde, bu personele eşinin görev süresi ile sınırlı olmak üzere aşağıdaki şartlarda izin verilebilir.
(Ek: 9/4/1990 - KHK - 418/5 md.; İptal: Ana. Mah.'nin 5/2/1992
tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 Sayılı Kararı ile; yeniden düzenleme:
18/5/1994 - KHK/527/5 md.) Bu suretle izin verilenlere, aylık ve diğer
ödemelerine karşılık olarak, aylık (taban ve kıdem aylığı dahil), ek
gösterge, zam ve tazminatlarının kanuni kesintiler düşüldükten sonraki
net miktarının, eşleri;
a) Olağanüstü Hal Bölgesine dahil illerle bu illere mücavir olarak
belirlenen illerde görevli olanlara % 60'ı,
b) Kalkınmada 1 inci derecede öncelikli yörelerde görevli olanlara
% 50'si,
c) Kalkınmada 2 nci derecede öncelikli yörelerde görevli olanlara
% 25'i,
kurumlarınca kadro tasarrufundan ödenir.
Eşleri diğer yörelerde görevli olanlar ise ücretsiz izinli sayılır.
(Ek: 9/4/1990 - KHK - 418/5 md.; İptal: Ana. Mah.'nin 5/2/1992
tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 Sayılı Kararı ile; yeniden düzenleme:
18/5/1994 - KHK/527/5 md.) Yukarıda sayılanların kadroları eşlerinin
görevlendirme süresiyle sınırlı olarak saklı tutulur. Ancak, bu süre
memuriyet boyunca 4 yılı hiç bir surette geçemez. Bunların kademe
ilerlemesi;emeklilik ve diğer bütün hakları ve yükümlülükleri devam
eder. Ancak ücretsiz izin verilenlerin bu sürelerinin emeklilikten sayıla-
Devlet Memurları Kanunu
61
bilmesi için kesenek ve kurum karşılıklarının her ay kendileri tarafından
T.C. Emekli Sandığına yatırılması gerekir.
(Değişik: 29/11/1984 - KHK - 243/13 md.) Memurların atanamayacakları yerler ve bu yerlerdeki görevler ile kurumların özellik arz eden
görevlerine atanabilmeleri için hangi kademelerde ne kadar hizmet
etmeleri gerektiği ve yer değiştirme ile ilgili atama esasları Devlet
Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir. Kurumlar atamaya tabi olacak personeli için bu yönetmelik esaslarına göre
Devlet Personel Başkanlığının görüşünü almak suretiyle bir personel ve
atama planı hazırlar.
Karşılıklı Olarak Yer Değiştirme:
Madde 73 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul;
15/5/1975 - 1897/1 md.)
Aynı Kurumun başka başka yerlerde bulunan aynı sınıftaki memurları, karşılıklı olarak yer değiştirme suretiyle atanmalarını isteyebilirler.
Bu isteğin yerine getirilmesi atamaya yetkili amirlerince uygun bulunmasına bağlıdır.
Memurların Bir Kurumdan Diğerine Nakilleri:
Madde 74 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Değiştirilerek kabul:
15/5/1975 - 1897/1 md.)
Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakatı ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68 inci maddedeki
esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan
veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya
nakilleri mümkündür. Kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecelere
atanabilmeleri için ise atanacakları kadro derecesi ile kazanılmış hak
dereceleri arasındaki farkın 3 dereceden çok olmaması ve memurların
isteği de şarttır.
Aşağı dereceye atananların 68 inci maddede yazılı süre kaydı
aranmaksızın eski derecelerine tekrar atanmaları caizdir.
Kazanılmış hak derecelerinden aşağı derecelere atananların aylık
derece ve kademeleri genel hükümlere göre tespit edilmekle beraber,
62
Devlet Memurları Kanunu
atandıkları bu derecelerde geçirdikleri süreler (kesenek ve karşılık
farklarının kendileri tarafından her ay T.C. Emekli Sandığına gönderilmesini kabul etmeleri şartiyle) emeklilik yönünden eski derecelerinde
değerlendirilir.
13/12/1960 tarihli ve 160 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi kapsamına giren kurumlarla bu Kanuna tabi kurumlar arasındaki nakillerde de
yukarıdaki hükümler uygulanır. Aynı kanunun 4 üncü maddesi kapsamına giren kurumlarda çalışıp 657 sayılı Kanuna tabi olmayan personelden, hizmete giriş dereceleri 36 ncı madde ile tespit edilen giriş derecelerinin üzerinde olanların ilk ilerleme ve yükselmeleri için kanuni bekleme sürelerine yukarıda yazılı dereceler arasındaki sürelere tekabül
eden süre kadar ilave edilir.
Memurların Diğer Kurumlardan Bu Kanuna Tabi Kurumlara
Geçmeleri:
Madde 75 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK 2/5 md.)
Memurların Kurumlarınca Görevlerinin ve Yerlerinin Değiştirilmesi:
Madde 76 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul:
15/5/1975 - 1897/1 md.)
Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık
dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68
inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya
başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.
Memurlar istekleri ile, kurumlarında kazanılmış hak derecelerinin
en çok üç derece altında aynı veya başka yerlerdeki kadrolara atanabilirler.
Aşağı dereceye atananların 68 inci maddede yazılı süre kaydı
aranmaksızın eski derecelerine tekrar atanmaları mümkündür.
Kazanılmış hak derecelerinden aşağı derecelere atananların aylık
derece ve kademeleri genel hükümlere göre tespit edilmekle beraber,
atandıkları bu derecelerde geçirdikleri süreler (kesenek ve karşılık
farklarının kendileri tarafından her ay T.C. Emekli Sandığına gönderil-
Devlet Memurları Kanunu
63
mesini kabul etmeleri şartıyla) emeklilik yönünden eski derecelerinde
değerlendirilir.
Yabancı Bir Memleket veya Uluslararası Kuruluşta Hizmet Alma:
Madde 77 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; değiştirilerek kabul:
15/5/1975 - 1897/1 md.)
(Değişik birinci fıkra: 13/2/2011-6111/102 md.) Yabancı memleketlerin resmî kurumları veya uluslararası kuruluşlarda kurumlarının
muvafakati ile görev alacak memurlara, ilgili Bakanın onayı ile (her üç
yılda bir Bakan onayı yenilenmek kaydıyla) memuriyeti süresince
yabancı memleketlerin resmî kurumlarında on yıla, uluslararası kuruluşlarda yirmibir yıla kadar aylıksız izin verilebilir.
Yukarıdaki fıkraya göre izin alan memurların kadro ile ilişkileri devam eder ve yabancı memleketlerde veya uluslararası kuruluşlarda
görevde geçen süreler için emeklilik hakları 5434 sayılı Kanunun 31 inci
maddesi hükümlerine uyulmak kaydı ile saklı kalır.
Bu kimselerin görevlerine dönmek istemeleri halinde; bu Kanunun
sınav veya seçme ile ilgili hükümleri dikkate alınmak suretiyle, yabancı
memleketlerde veya uluslararası kuruluşlarda geçirdikleri hizmet
sürelerinin her yılı bir kademe ilerlemesine ve her 3 yılı bir derece
yükselmesine esas olacak şekilde ve boş kadro bulunduğu takdirde
değerlendirilir.
Bilgilerini Artırmak Üzere Dış Memleketlere Gönderilme:
Madde 78 – Mesleklerine ait öğrenimini bitirerek Devlet memurluğuna alınmış ve asli memur olarak atanmış olanlardan mesleklerine ait
hizmetlerde yetiştirilmek,eğitilmek,bilgilerini artırmak veya staj yapmak
üzere dış memleketlere:
a) Kurumlarınca açılacak seçme veya yarışma sınavlarında başarı
gösterenlere,
b) Dış burslara dayanılarak gönderilenlere,
İki yıla kadar ayrılma müsaadesi verilebilir.
Gerekirse bu süre en çok bir kat uzatılabilir.
64
Devlet Memurları Kanunu
Bilgilerini Artırmak İçin Yabancı Memlekete Gönderilenlerin
Hak ve Yükümlülükleri:
Madde 79 – (Değişik: 28/7/1971 - 1449/1 md.)
(Değişik birinci fıkra: 18/5/1994 - KHK - 527/6 md.) 78 inci maddede yazılı olanlar kadrolarında bırakılırlar. Kadro karşılığı sözleşme ile
istihdam edilenlerin sözleşmeleri devam eder ve (Şahsen özel burs
sağlayan ve bu burstan istifade etmesi için kurumlarınca kendilerine
maaşsız izin verilmesi uygun görülenler hariç) aylık ve diğer her türlü
ödemeleri ile sözleşme ücretlerinin Kanuni kesintilerinden sonra kalan
net tutarının % 60'ını Kurumlarından alırlar. Bunların kademe ilerlemesi;
emeklilik ve diğer bütün hakları ve yükümlülükleri devam eder. İzin
bitiminde yol süresi hariç 15 gün içinde görevlerine dönerler. Bunlardan
kurumlarınca kendilerine maaşsız izin verilmesi uygun görülenlerin bu
süreleri keseneklerinin ve karşılıklarının kendileri tarafından her ay T.C.
Emekli Sandığına gönderilmesini kabul etmeleri şartıyla emeklilik
yönünden eski derecelerinde değerlendirilir.
(Değişik: 22/8/1989 - KHK - 378/2 md.) (Değişik birinci cümle:
23/7/2010-6009/60 md.) Kurumlarınca gönderilenlerden, uluslararası
kuruluşlarda staj yapan ve çalışma esas ve usulleri ile misyon şeflikleriyle ilişkileri Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Dışişleri
Bakanlığınca belirlenen memurlara, gittikleri ülkelerde sürekli görevle
bulunan ve dokuzuncu derecenin birinci kademesinden aylık alan
meslek memurlarına ödenmekte olan yurtdışı aylığı tutarı, diğerlerine bu
tutarın 2/3’ü ödenir. (Değişik son cümle:17/9/2004-5234/1 md.)Şahsen
özel burs sağlayan ve bu burstan istifade etmesi için kendilerine maaşsız izin verilenler ile Bakanlar Kurulunca kurumlar itibarıyla belirlenen
kontenjan dışında gönderilenler hariç olmak üzere, burslu gidenlerin
aldıkları burs miktarları bu miktarın altında ise aradaki fark kurumlarınca
kendilerine ayrıca ödenir.
(Değişik: 12/2/1982 - 2595/6 md.) Bu suretle yapılacak fark ödeme, her türlü vergiden müstesnadır.
Sürelerinin bitiminde görevlerine başlamıyanlar çekilmiş sayılırlar.
Bu suretle çekilmiş sayılanlar aylık ve yol giderleri de dahil olmak üzere
Devlet Memurları Kanunu
65
kendilerine kurumlarca yapılmış bulunan bütün masrafları iki kat olarak
ödemeye mecburdurlar.
Görevlerine başlayıp da yükümlü bulundukları mecburi hizmetini
bitirmeden ayrılanlar veya bir ceza sebebi ile memurluktan çıkarılmış
olanlar mecburi hizmetlerinin eksik kalan kısmı ile orantılı miktarı iki kat
olarak ödemek zorundadırlar.
Bilgilerini Artırmak Üzere Dış Memleketlere Gönderilme Esasları
Madde 80 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.)
(Ek birinci fıkra:17/9/2004-5234/1 md.) Şahsen özel burs sağlayan ve bu burstan istifade etmesi için kendilerine maaşsız izin verilenler
dışında her yıl yurt dışına gönderilebilecek Devlet memurlarının kurumlar itibarıyla sayıları, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınmak suretiyle Devlet Personel Başkanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararı
ile belirlenir.
78 ve 79 uncu maddelerde yazılı olanların ayırma ve seçilme usul
ve şartları, çalışmalarının nasıl izleyip denetleneceği, haklarındaki
disiplin kovuşturmasının ne suretle yapılacağı ve geri çağrılmalarını
gerektirecek haller, bu Kanunun 2 nci maddesi gereğince bir yönetmelikle düzenlenir. (2)
MİT mensupları hakkında yukarıdaki esaslar, Başbakan tarafından
onaylanacak bir talimatla belirtilir.
Silah Altına Alınma:
Madde 81 – Hazarda ve seferde muvazzaflık hizmeti dışında silah
altına alınan Devlet memurları, silah altında bulundukları sürece izinli
sayılırlar.
Terhis Edilenlerin Görevlerine Dönmeleri:
Madde 82 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.)
Hazarda eğitim ve manevra maksadiyle veya seferde muvazzaflık
hizmeti dışında silah altına alınan memurların terhislerinden sonra
görevlerine başlamaları, 62 ve 63 üncü maddelerin yer değiştirme
suretiyle atamaya ilişkin hükümlerine tabidir.
66
Devlet Memurları Kanunu
Muvazzaf Askerliğe Ayrılan Memurların Terhislerinde Göreve
Başlatılmaları ile Muvazzaf Askerlikte Geçen Sürelerin Kademe ve
Derece İntibaklarında Değerlendirilmesi:
Madde 83 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/26 md.)
Devlet memuru iken muvazzaf askerlik hizmetini yapmak üzere silah altına alınanlardan askerlik görevini tamamlayıp memuriyete dönmek isteyenler, terhis tarihinden itibaren 30 gün içinde kurumlarına
başvurmak ve kurumları da başvurma tarihinden itibaren azami 30 gün
içinde ilgilileri göreve başlatmak zorundadırlar.
Bunların muvazzaf askerlikte geçen süreleri muvazzaf askerliğe
ayrıldıkları sırada iktisap etmiş oldukları derecede kademe ilerlemesi
yapılmak suretiyle değerlendirilir. Bu gibilerin muvazzaf askerliğe
ayrılmadan önce işgal ettikleri kadroda kazandıkları kademe ilerlemeleri
ayrıca gözönünde bulundurulur. Askerlik öncesi kademe ilerlemeleri ile
askerlikte geçen süre toplamının 3 yılı aşan kısmı usulü dairesinde üst
dereceye terfi ettikleri zaman bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak
suretiyle değerlendirilir.
Muvazzaf Askerliğini Yaptıktan Sonra Devlet Memurluğuna Girenlerin Kademe İntibakları:
Madde 84 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/37 md.)
Muvazzaf askerlik görevini yaptıktan sonra Devlet memurluğuna
atananlar adaylık esaslarına tabi olurlar ve muvazzaf askerlikte geçen
süreleri asaletlerinin tasdikinden sonra kademe ilerlemesi yapılmak ve
sınav veya seçmeye tabi tutulmak suretiyle derece yükseltilmesinde de
değerlendirilir.
Seferde veya Talim Ve Manevra için Hazarda Silah Altına Alınanların Askerlik Sürelerinin Kademe ve Derece İntibakları:
Madde 85 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/38 md.)
Devlet memurlarından muvazzaflık hizmeti dışında talim ve manevra maksadiyle veya seferde silah altına alınanların kademe ilerlemeleri devam eder. Bu süre içinde derece yükselmesi gerektiğinde terhislerinden sonra açık kadro bulunması ve sınav veya seçmede başarı
Devlet Memurları Kanunu
67
göstermeleri şartiyle silah altında geçen süreleri yükselecekleri üst
derecenin kademelerinde dikkate alınır.
Vekalet Görevi ve Aylık Verilmesinin Şartları:
Madde 86 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; değiştirilerek kabul:
15/5/1975 - 1897/1 md.)
Memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması
veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak
ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya
açıktan vekil atanabilir.
Bir görevin memurlar eliyle vekaleten yürütülmesi halinde aylıksız
vekalet asıldır.
Ancak, ilkokul öğretmenliği (Yaz tatili hariç), tabiplik, diş tabipliği,
eczacılık, köy ve beldelerdeki ebelik ve hemşirelik, mühendis ve mimarlık, veterinerlik, vaizlik, Kur’an kursu öğreticiliği, imam-hatiplik ve
müezzin-kayyımlığa ait boş kadrolara Maliye Bakanlığının izni (mahallî
idarelerde izin şartı aranmaz) ile, açıktan vekil atanabilir.
Aynı kurumdan birinci fıkrada sayılan ayrılmalar dolayısiyle atanan
vekil memurlara vekalet görevinin 3 aydan fazla devam eden süresi için,
kurum dışından veya açıktan atananlarla kurum içinden ilkokul öğretmenliğine atanan öğretmenler ile veznedarlık görevine atananlara
göreve başladıkları tarihten itibaren vekalet aylığı ödenir.
Bu Kanuna tabi kurumlarda çalışan veteriner hekim veya hayvan
sağlık memurları, veteriner hekim veya hayvan sağlık memuru bulunmayan belediyelerin veterinerlik veya hayvan sağlık memurluğu hizmetlerini ifa etmek üzere bu hizmetlerle ilgili kadrolara vekalet aylığı verilmek suretiyle atanabilirler.
Yukarıda sayılan haller dışında, boş kadrolara ait görevler lüzum
görüldüğü takdirde memurlara ücretsiz olarak vekaleten gördürülebilir.
Bu Kanuna tabi kurumlarda, mali, nakdi ve ayni sorumluluğu bulunan saymanlık kadrolarının boşalması halinde bu kadrolara işe başladıkları tarihten itibaren vekalet aylığı verilmek suretiyle memurlar
arasından atama yapılabilir.
68
Devlet Memurları Kanunu
İkinci Görev Yasağı:
Madde 87 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; değiştirilerek kabul:
15/5/1975 - 1897/1 md.)
Memurlara;
a) Bu Kanuna tabi kurumlarda,
b) Sermayesinin tamamı Devlet tarafından verilmek suretiyle kurulan iktisadi kurumlar ile sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait
bankalarda,
c) Özel kanunlarla veya özel kanunların verdiği yetkiye dayanılarak
kurulan banka ve kuruluşlarda,
ç) Yukarıdaki bentlerde yazılı idare, kuruluş ve bankalar tarafından
sermayelerinin yarısından fazlasına katılmak suretiyle kurulan kuruluşlarla bunların aynı oranda katılmaları ile vücut bulan kurumlarda,
İkinci görev verilemez; bu kurumlardan her ne ad ile olursa olsun
para ödenemez ve yarar sağlanamaz.
Ancak, bu Kanunun memurlara ikinci görev verilmesini öngören hükümleri ile hakem, tasfiye memuru ve bilirkişilere takdir olunan İl Genel
Meclisi ve İl Daimi Encümeni başkanları, özel kanunlarla kurulan ve asli
görevlerinin devamı niteliğinde olmayan çeşitli kurul, komisyon,heyet ve
jüri çalışmalarına, Üniversiteler, Akademiler, Türkiye ve Orta - Doğu
Amme İdaresi Enstitüsü ve Özel Kanunlarla kurulan araştırma kurumları
tarafından idareyle ilgili olarak yapılan inceleme ve araştırma çalışmalarına katılanlar için özel kanunlarınca gösterilen veya bu kanunlara dayanılarak tespit edilen ücretlerin ödenmesine ilişkin hükümler saklıdır.
İkinci Görev Verilecek Memurlar ve Görevler:
Madde 88 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.)
Bu Kanuna tabi kurumlarda çalışan Devlet memurlarına esas görevlerinin yanında;
A) Özel kanunlarla veya özel kanunların verdiği yetkiye dayanılarak memurlara gördürülmesi öngörülen sürekli hizmetler,
B) Mesleki bilgisi ile ilgili olarak, hizmet olanakları elverişli bulunmak ve atamaya yetkili amir tarafından uygun görülmek şartiyle;
Devlet Memurları Kanunu
69
1) (Değişik: 29/11/1984 - KHK 243/15 md.) 87 nci maddede yazılı
kurumların tabiplikleri, diş tabiplikleri, eczacılıkları, kimyagerlikleri,
veterinerlikleri, avukatlıkları ile Adli Tıp Kurumu Uzmanlıkları,
2) Asıl görevlerinin bulunduğu bucak, ilçe ve zorunlu hallerde iller
belediyelerinin yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar ve mimarlarca yürütülmesi gereken teknik hizmetleri,
İkinci görev olarak verilebilir.
(Değişik: 23/2/1995 - KHK - 547/8 md.) Asıl görevlerinin yanında;
a) Tabiplere; sağlık müdürlüğü, sağlık müdür yardımcılığı, sağlık
grup başkanlığı, baştabiplik ve baştabip yardımcılığı,(1)
b) Diş hekimlerine ve veterinerlere, meslekleri ile ilgili baştabiplik,
c) Veteriner, dişhekimi ve eczacılara; baştabip yardımcılığı,
d) Öğretmenlere; okul ve enstitü müdürlüğü, başyardımcılığı ve
yardımcılığı görevleri,
ikinci görev olarak yaptırılabilir.
Ders Görevi:
Madde 89 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul:
15/5/1975 - 1897/1 md.)
Her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile Üniversite ve Akademi (Askeri Akademiler dahil), okul, kurs veya yaygın eğitim yapan
kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi
bulunmaması halinde öğretmenlere, öğretim üyelerine veya diğer
memurlara veyahut açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi
verilebilir.
Ücretle okutulacak ders saatlerinin sayısı, ders görevi alacakların
nitelikleri ve diğer hususlar ilgili Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulunun
kararı ile tespit olunur.
Birleşemeyecek Görevler:
Madde 90 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.)
Devlet memurlarına, vekalet görevi, ikinci görev veya ders görevlerinden ancak birisi verilebilir. Öğretmenlerin idari görevi bu hükmün
70
Devlet Memurları Kanunu
dışındadır. Bir memurun üstünde birden çok ücretli vekalet görevi veya
ikinci görev bulunamaz.
Kadroları Kaldırılan Devlet Memurları:
Madde 91 – (Değişik: 13/2/2011-6111/103 md.)
Kadrosu kaldırılan memurlar, en geç altı ay içinde kendi kurumlarında niteliklerine uygun bir kadroya atanırlar. Bu memurlar, kurumlarında atama imkânı bulunmaması hâlinde aynı süre içinde başka bir
kurumdaki kadrolara atanmak üzere Devlet Personel Başkanlığına
bildirilir. Bunlar, atama işlemi yapılıncaya kadar kurumlarında niteliklerine uygun işlerde çalıştırılır ve yeni bir kadroya atanıncaya kadar eski
kadrolarına ait malî haklardan ve sosyal yardımlardan yararlanmaya
devam ederler.
Söz konusu memurların eski kadrolarına ait en son ayda aldığı
malî haklar kapsamında fiilen yapılmakta olan her türlü ödemeler
toplamının net tutarının, atandıkları yeni kadrolarına ait malî haklar
kapsamında fiilen yapılmakta olan her türlü ödemeler toplamının net
tutarından fazla olması hâlinde, aradaki fark, farklılık giderilinceye
kadar, atandıkları kadrolarda veya bu kadrolardan istekleri dışında
atandıkları başka kadrolarda kaldıkları sürece, herhangi bir vergi ve
kesintiye tabi tutulmaksızın tazminat olarak ödenir. Aylık mutad olarak
yapılmayıp belirli bir dönemi kapsayan ödemelerin ödendiği tarih
itibarıyla net tutarları toplamının yılı içinde çalışılan aylara bölünmesi
suretiyle bulunacak tutarı, en son ayda aldığı aylık tutarına ilave edilir.
Fazla çalışma ücreti, fiilen yapılan ders karşılığı ödenen ek ders ücreti
ve nöbet ücreti gibi ilave bir çalışmanın karşılığında elde edilen ödemeler aylık tutarına ilave edilmez.
Diğer kamu kurum ve kuruluşlarına atanmak üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilen memurların 190 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname kapsamında bulunan kamu kurum ve kuruluşlarının boş
kadrolarından Devlet Personel Başkanlığınca tespit edilen kadroya,
anılan Başkanlık tarafından kırkbeş gün içinde ataması teklif edilir.
Devlet Personel Başkanlığı tarafından gönderilen atama teklif yazısının
atamayı yapacak kamu kurum ve kuruluşuna intikalinden itibaren otuz
Devlet Memurları Kanunu
71
gün içinde bu kurum ve kuruluş tarafından atama işlemlerinin yapılması
zorunludur. Bunlardan unvanları müdür ve daha üst olanlar ile danışma
işlevlerine ilişkin kadrolarda çalışanlar Araştırmacı kadrolarına, diğerleri
ise durumlarına uygun kadrolara atanırlar.
Memurluktan Çekilenlerin Yeniden Atanmaları:
Madde 92 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/27 md.)
İki defadan fazla olmamak üzere memurluktan kendi istekleriyle
çekilenlerden veya bu Kanun hükümlerine göre çekilmiş sayılanlardan
tekrar memurluğa dönmek isteyenler, ayrıldıkları sınıfta boş kadro
bulunmak ve bu sınıfın niteliklerini taşımak şartıyla ayrıldıkları tarihte
almakta oldukları aylık derecesine eşit bir derecenin aynı kademesine
veya 71 inci madde hükümlerine uyulmak suretiyle diğer bir sınıfta eşit
derecedeki kadrolara atanabilirler.
(Mülga ikinci fıkra: 29/11/1984 - KHK 243/56 md.)
657 sayılı Kanuna tabi olmayan personelden kendi istekleri ile görevinden çekilmiş olanlar, boş kadro bulunmak ve gireceği sınıfın
niteliklerini taşımak kaydı ile bu Kanuna tabi kurumlardaki memuriyetlere atanabilirler.
Yasama görevinde veya bakan olarak geçirilen her yıl bir kademe
ilerlemesi ve her iki yıl bir derece yükselmesine esas olacak şekilde
değerlendirilir.
Emeklilerin Yeniden Hizmete Alınması:
Madde 93 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Değiştirilerek kabul:
15/5/1975 - 1897/1 md.)
T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli olanlardan
(5434 sayılı Kanunun 104 üncü maddesine göre emeklilikle ilgili görevlere yeniden atanamayacaklar hariç) sınıfında yazılı nitelikleri taşımakta
bulunanlar kanunun 92 nci maddesi hükümlerine göre kurumlarda boş
kadro bulunmak şartiyle yeniden memurluğa alınabilirler.
(Mülga ikinci fıkra: 12/5/1982 - 2670/41 md.)
72
Devlet Memurları Kanunu
BÖLÜM: 4
Memurluğun Sona Ermesi
Çekilme:
Madde 94 – Devlet memuru bağlı olduğu kuruma yazılı olarak müracaat etmek suretiyle memurluktan çekilme isteğinde bulunabilir. (Ek
hüküm: 31/7/1970-1327/75 md.) Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul
edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz
10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın,
çekilme isteğinde bulunulmuş sayılır.
Çekilmek isteyen memur yerine atanan kimsenin gelmesine veya
çekilme isteğinin kabulüne kadar görevine devam eder. Yerine atanan
kimse bir aya kadar gelmediği veya yerine bir vekil atanmadığı takdirde,
üstüne haber vererek görevini bırakabilir.
Olağanüstü mazeretle çekilenler, üstüne haber vermek şartiyle bir
ay kaydına tabi değildirler.
Çekilmede Devir ve Teslim Süresi:
Madde 95 – Çekilen Devlet memurlarından devir ve teslim ile yükümlü olanlar, bu işlemlerin sonuna kadar görevlerini bırakamazlar.
Hizmet icaplarına göre devir ve teslim işlemleri için gerekli süreler,
yönetmelikte belirtilir.
Olağanüstü Yönetim Hallerinde Çekilme Usulü:
Madde 96 – (Değişik: 29/11/1984 - KHK 243/16 md.)
Olağanüstü hal, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hallerinde veya
genel hayata müessir afetlere uğrayan yerlerdeki Devlet Memurları
yerine atanacaklar gelip işe başlamadıkça görevlerini bırakamazlar.
Çekilen ve Çekilmiş Sayılanların Yeniden Atanmaları:
Madde 97 – (Değişik: 29/11/1984 - KHK 243/17 md.)
Memurlardan mali ve cezai sorumlulukları saklı kalmak üzere;
A) 94 üncü maddenin 2 nci ve 3 üncü fıkrasına uygun olarak memuriyetten çekilenler altı ay geçmeden,
Devlet Memurları Kanunu
73
B) Bu Kanuna göre çekilmiş sayılanlar ile 94 üncü maddenin 2 nci
fıkrasına uymadan görevlerinden ayrılanlar bir yıl geçmeden,
C) 95 inci maddede yazılı zorunluluklara uymayanlar 3 yıl geçmeden,
D) 96 ncı maddeye aykırı hareket edenler hiçbir surette,
Devlet memurluğuna alınamazlar.
Memurluğun Sona Ermesi:
Madde 98 – Devlet memurlarının
a) Bu kanun hükümlerine göre memurluktan çıkarılması;
b) Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının
sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her
hangi birini kaybetmesi;
c) Memurluktan çekilmesi;
ç) İstek, yaş haddi, malûllük (…)sebeplerinden biri ile emekliye ayrılması;
d) Ölümü;
hallerinde memurluğu sona erer.
BÖLÜM: 5
Çalışma Saatleri, İzinler
Çalışma Saatleri:
Madde 99 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul:
15/5/1975 - 1897/1 md.)
Memurların haftalık çalışma süresi genel olarak 40 saattir.
Bu süre Cumartesi ve Pazar günleri tatil olmak üzere düzenlenir.
Ancak özel kanunlarla yahut bu kanuna veya özel kanunlara dayanılarak çıkarılacak tüzük ve yönetmeliklerle, kurumların ve hizmetlerin
özellikleri dikkate alınmak suretiyle farklı çalışma süreleri tespit olunabilir.
Bakanlar Kurulu, yurt dışı kuruluşlarda hizmetin gerektirdiği hallerde, hafta tatilini Cumartesi ve Pazardan başka günler olarak tespit
edebilir.
74
Devlet Memurları Kanunu
Günlük Çalışma Saatlerinin Tesbiti:
Madde 100 – Günlük çalışmanın başlama ve bitme saatleri ile öğle
dinlenme süresi, bölgelerin ve hizmetin özelliklerine göre merkezde
Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının teklifi üzerine Bakanlar
Kurulunca, illerde valiler tarafından tesbit olunur.
(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/104 md.) Ancak özürlüler için; özür durumu, hizmet gerekleri, iklim ve ulaşım şartları göz önünde bulundurulmak suretiyle günlük çalışmanın başlama ve bitiş saatleri ile öğle
dinlenme süreleri merkezde üst yönetici, taşrada mülki amirlerce farklı
belirlenebilir.
(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/104 md.) Memurların yürüttükleri hizmetin özelliklerine göre, bu madde uyarınca tespit edilen çalışma saat ve
süreleri ile görev yerlerine bağlı olmaksızın çalışabilmeleri mümkündür.
Bu hususa ilişkin usûl ve esaslar, Devlet Personel Başkanlığının teklifi
üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir.
Günün 24 Saatinde Devamlılık Gösteren Hizmetlerde Çalışma
Saat ve Usulünün Tesbiti:
Madde 101 – (Değişik: 13/2/2011-6111/105 md.)
Günün yirmidört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan
Devlet memurlarının çalışma saat ve şekilleri kurumlarınca düzenlenir.
Ancak, kadın memurlara; tabip raporunda belirtilmesi hâlinde hamileliğin yirmidördüncü haftasından önce ve her hâlde hamileliğin
yirmidördüncü haftasından itibaren ve doğumdan sonraki bir yıl süreyle
gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez. Özürlü memurlara da
isteği dışında gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez.
Yıllık İzin:
Madde 102 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/46 md.)
Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar
(On yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30
gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer
gün eklenebilir.
Devlet Memurları Kanunu
75
Yıllık İzinlerin Kullanılışı:
Madde 103 – Yıllık izinler, amirin uygun bulacağı zamanlarda, toptan veya ihtiyaca göre kısım kısım kullanılabilir. Birbirini izliyen iki yılın
izni bir arada verilebilir. (Değişik cümle: 6/7/1995 - KHK - 562/2 md.)
Cari yıl ile bir önceki yıl hariç, önceki yıllara ait kullanılmayan izin hakları
düşer.
Öğretmenler yaz tatili ile dinlenme tatillerinde izinli sayılırlar.Bunlara, hastalık ve diğer mazeret izinleri dışında, ayrıca yıllık izin
verilmez.
Hizmetleri sırasında radyoaktif ışınlarla çalışan personele, her yıl
yıllık izinlerine ilaveten bir aylık sağlık izni verilir.
Mazeret İzni:
Madde 104 – (Değişik: 13/2/2011-6111/106 md.)
A) Kadın memura; doğumdan önce sekiz, doğumdan sonra sekiz
hafta olmak üzere toplam onaltı hafta süreyle analık izni verilir. Çoğul
gebelik durumunda, doğum öncesi sekiz haftalık analık izni süresine iki
hafta eklenir. Ancak beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesine
kadar sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporuyla
belgeleyen kadın memur, isteği hâlinde doğumdan önceki üç haftaya
kadar kurumunda çalışabilir. Bu durumda, doğum öncesinde bu rapora
dayanarak fiilen çalıştığı süreler doğum sonrası analık izni süresine
eklenir. Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık
izninin kullanılamayan bölümü de doğum sonrası analık izni süresine
ilave edilir. Doğumda veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken
annenin ölümü hâlinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için
öngörülen süre kadar izin verilir.
B) Memura, eşinin doğum yapması hâlinde, isteği üzerine on gün
babalık izni; kendisinin veya çocuğunun evlenmesi ya da eşinin, çocuğunun, kendisinin veya eşinin ana, baba ve kardeşinin ölümü hâllerinde
isteği üzerine yedi gün izin verilir.
C) (A) ve (B) fıkralarında belirtilen hâller dışında, merkezde atamaya yetkili amir, ilde vali, ilçede kaymakam ve yurt dışında diplomatik
76
Devlet Memurları Kanunu
misyon şefi tarafından, birim amirinin muvafakati ile bir yıl içinde toptan
veya bölümler hâlinde, mazeretleri sebebiyle memurlara on gün izin
verilebilir. Zaruret hâlinde öğretmenler hariç olmak üzere, aynı usûlle on
gün daha mazeret izni verilebilir. Bu takdirde, ikinci kez verilen bu izin,
yıllık izinden düşülür.
D) Kadın memura, çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık
izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saat, ikinci
altı ayda günde birbuçuk saat süt izni verilir. Süt izninin hangi saatler
arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususunda, kadın memurun
tercihi esastır.
E) Yıllık izin ve mazeret izinleri sırasında fiili çalışmaya bağlı her
türlü ödemeler hariç malî haklar ile sosyal yardımlara dokunulmaz.
Hastalık ve Refakat İzni:
Madde 105 – (Değişik: 13/2/2011-6111/107 md.)
Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir
tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde onsekiz aya kadar, diğer
hastalık hâllerinde ise oniki aya kadar izin verilir.
Memurun, hastalığı sebebiyle yataklı tedavi kurumunda yatarak
gördüğü tedavi süreleri, hastalık iznine ait sürenin hesabında dikkate
alınır.
Bu maddede yazılı azamî süreler kadar izin verilen memurun, bu
iznin sonunda işe başlayabilmesi için, iyileştiğine dair raporu (yurt
dışındaki memurlar için mahallî usûle göre verilecek raporu) ibraz
etmesi zorunludur. İzin süresinin sonunda, hastalığının devam ettiği
resmî sağlık kurulu raporu ile tespit edilen memurun izni, birinci fıkrada
belirtilen süreler kadar uzatılır, bu sürenin sonunda da iyileşemeyen
memur hakkında emeklilik hükümleri uygulanır.
Bunlardan gerekli sağlık şartlarını yeniden kazandıkları resmî sağlık kurullarınca tespit edilen ve emeklilik hakkını elde etmemiş olanlar,
yeniden memuriyete dönmek istemeleri hâlinde, niteliklerine uygun
kadrolara öncelikle atanırlar.
Devlet Memurları Kanunu
77
Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya veya saldırıya
uğrayan veya bir meslek hastalığına tutulan memur, iyileşinceye kadar
izinli sayılır.
Hastalık raporlarının hangi hallerde, hangi hekimler veya sağlık kurulları tarafından verileceği ve süreleri ile bu konuya ilişkin diğer hususlar, Sağlık, Maliye ve Dışişleri Bakanlıkları ile Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşleri alınarak Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir
yönetmelikle belirlenir.
Ayrıca, memurun bakmakla yükümlü olduğu veya memur refakat
etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile
kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya tedavisi uzun süren
bir hastalığının bulunması hâllerinde, bu hâllerin sağlık kurulu raporuyla
belgelendirilmesi şartıyla, aylık ve özlük hakları korunarak, üç aya kadar
izin verilir. Gerektiğinde bu süre bir katına kadar uzatılır.
İyileşme Halinde Göreve Dönüş:
Madde 106 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Raporları Verecek Hekim ve Sağlık Kurulları Hakkında Yönetmelik:
Madde 107 – (Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.)
Aylıksız İzin:
Madde 108 – (Değişik: 13/2/2011-6111/108 md.)
A) Memura, 105 inci maddenin son fıkrası uyarınca verilen iznin bitiminden itibaren, sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla,
istekleri üzerine onsekiz aya kadar aylıksız izin verilebilir.
B) Doğum yapan memura, 104 üncü madde uyarınca verilen doğum sonrası analık izni süresinin bitiminden; eşi doğum yapan memura
ise, doğum tarihinden itibaren istekleri üzerine yirmidört aya kadar
aylıksız izin verilir.
C) Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu eşiyle birlikte veya münferit
olarak evlat edinen memurlar ile memur olmayan eşin münferit olarak
evlat edinmesi hâlinde memur olan eşlerine, çocuğun ana ve babasının
rızasının kesinleştiği tarihten veya vesayet dairelerinin izin verme
tarihinden itibaren, istekleri üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin
78
Devlet Memurları Kanunu
verilir. Evlat edinen her iki eşin memur olması durumunda bu süre,
eşlerin talebi üzerine yirmidört aylık süreyi geçmeyecek şekilde, birbirini
izleyen iki bölüm hâlinde eşlere kullandırılabilir.
D) Özel burs sağlayan ve bu burstan istifade etmesi için kendilerine
aylıksız izin verilenler de dâhil olmak üzere burslu olarak ya da bütçe
imkânlarıyla yetiştirilmek üzere yurtdışına gönderilen veya sürekli görevle
yurtiçine ya da yurtdışına atanan veya en az altı ay süreyle yurtdışında
geçici olarak görevlendirilen memurlar veya diğer personel kanunlarına
tâbi olanlar ile yurtdışına kamu kurumlarınca gönderilmiş olan öğrencilerin memur olan eşleri ile 77 nci maddeye göre izin verilenlerin memur
olan eşlerine görev veya öğrenim süresi içinde aylıksız izin verilebilir.
E) Memura, yıllık izinde esas alınan süreler itibarıyla beş hizmet yılını tamamlamış olması ve isteği hâlinde memuriyeti boyunca ve en fazla
iki defada kullanılmak üzere, toplam bir yıla kadar aylıksız izin verilebilir.
Ancak, sıkıyönetim, olağanüstü hâl veya genel hayata müessir afet hâli
ilan edilen bölgelere 72 nci madde gereğince belli bir süre görev yapmak
üzere zorunlu olarak sürekli görevle atananlar hakkında bu bölgelerdeki
görev süreleri içinde bu fıkra hükmü uygulanmaz.
F) Aylıksız izin süresinin bitiminden önce mazereti gerektiren sebebin ortadan kalkması hâlinde, on gün içinde göreve dönülmesi
zorunludur. Aylıksız izin süresinin bitiminde veya mazeret sebebinin
kalkmasını izleyen on gün içinde görevine dönmeyenler, memuriyetten
çekilmiş sayılır.
G) Muvazzaf askerliğe ayrılan memurlar askerlik süresince görev
yeri saklı kalarak aylıksız izinli sayılır.
BÖLÜM: 6
Özlük Dosyası
Memur Bilgi Sistemi, Özlük Dosyası:
Madde 109 – (Değişik: 13/2/2011-6111/109 md.)
Memurlar, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası esas alınarak kurumlarınca tutulacak personel bilgi sistemine kaydolunurlar. Her memur
için bir özlük dosyası tutulur.
Devlet Memurları Kanunu
79
Özlük dosyasına, memurun mesleki bilgileri, mal bildirimleri; varsa
inceleme, soruşturma, denetim raporları, disiplin cezaları ile ödül ve
başarı belgesi verilmesine ilişkin bilgi ve belgeler konulur.
Memurların başarı, yeterlik ve ehliyetlerinin tespitinde, kademe ilerlemelerinde, derece yükselmelerinde, emekliye ayrılmalarında veya
hizmetle ilişkilerinin kesilmesinde, hizmet gerekleri yanında özlük
dosyaları göz önünde bulundurulur.
Özlük dosyalarının tutulma esasları ile özlük dosyalarında yer alacak belgelere ilişkin usûl ve esaslar Devlet Personel Başkanlığınca
belirlenir.
Sicil Dosyası:
Madde 110 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Özlük ve Sicil Dosyasının Önemi:
Madde 111 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Sicil Amirleri:
Madde 112 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Sicil Raporlarında Belirtilecek Hususlar:
Madde 113 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Madde 114 – (Mülga: 12/5/1989 - KHK 368/2 Md.)
Sicil Raporlarının Doldurulması:
Madde 115 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Değerlendirme Kurulları:
Madde 116 – (Mülga: 29/11/1984 - KHK 243/56 md.)
Memurların Uyarılmaları:
Madde 117 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
İtiraz Hakkı:
Madde 118 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Olumlu ve Olumsuz Sicil:
Madde 119 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Olumsuz Sicil:
Madde 120 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
80
Devlet Memurları Kanunu
Sicil Yönetmeliği:
Madde 121 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Başarı, Üstün Başarı Değerlendirmesi ve Ödül:
Madde 122 – (Değişik: 13/2/2011-6111/110 md.)
Görevli oldukları kurumlarda olağanüstü gayret ve çalışmaları ile
emsallerine göre başarılı görev yapmak suretiyle; kamu kaynağında
önemli ölçüde tasarruf sağlanmasında, kamu zararının oluşmasının
önlenmesinde ve önlenemez kamu zararlarının önemli ölçüde azaltılmasında, kamusal fayda ve gelirlerin beklenenin üzerinde artırılmasında
veya sunulan hizmetlerin etkinlik ve kalitesinin yükseltilmesinde somut
olaylara ve verilere dayalı olarak katkı sağladıkları tespit edilen memurlara, merkezde bağlı veya ilgili bakan, illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar tarafından başarı belgesi verilebilir. (Ek cümle: 22/5/20126318/44 md.) Türk Silahlı Kuvvetlerinde (Jandarma Genel Komutanlığı
ve Sahil Güvenlik Komutanlığı hariç) görevli Devlet memurları için Millî
Savunma Bakanı bu yetkisini devredebilir. Üç defa başarı belgesi
alanlara üstün başarı belgesi verilir.
Üstün başarı belgesi verilenlere, merkezde bağlı veya ilgili bakan
ve illerde valiler tarafından uygun görülmesi hâlinde en yüksek Devlet
memuru aylığının (ek gösterge dâhil) % 200’üne kadar ödül verilebilir.
Bu maddeye göre bir malî yıl içinde ödüllendirileceklerin sayısı, kurumun yılbaşındaki dolu kadro mevcudunun binde onundan, Gümrük
Müsteşarlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü
kadroları için binde yirmisinden fazla olamaz. Yıl içinde ödüllendirilen
personel sayısı kurumlarınca izleyen yılın Ocak ayı sonuna kadar Devlet
Personel Başkanlığına bildirilir.
Kamu kurum ve kuruluşları yürütmekte oldukları hizmetlerin özelliklerini göz önünde bulundurarak memurlarının başarı, verimlilik ve
gayretlerini ölçmek üzere, Devlet Personel Başkanlığının uygun görüşü
alınmak kaydıyla, değerlendirme ölçütleri belirleyebilir.
Ödül:
Madde 123 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Devlet Memurları Kanunu
81
BÖLÜM: 7
Disiplin
Disiplin Amiri ve Disiplin Cezaları:
Madde 124 – (Değişik birinci fıkra: 29/11/1984 - KHK 243/25
md.) Disiplin amirleri; kurumların kuruluş ve görev özellikleri dikkate
alınarak Devlet Personel Başkanlığı'nın görüşüne dayanılarak özel
yönetmeliklerinde tayin ve tesbit edilecek amirlerdir.
(Değişik: 12/5/1982 - 2670/30 md.) Kamu hizmetlerinin gereği gibi
yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında
yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine
göre 125 inci maddede sıralanan disiplin cezalarından birisi verilir.
Disiplin Cezalarının Çeşitleri ile Ceza Uygulanacak Fiil ve Haller:
Madde 125 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/31 md.)
Devlet memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
A - Uyarma : Memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli
olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.
Uyarma Cezasını Gerektiren Fiil ve Haller Şunlardır:
a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak,
b) Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak,
görev mahallini terketmek,
c) Kurumca belirlenen tasurruf tedbirlerine riayet etmemek,
d) Usulsüz müracaat veya şikayette bulunmak,
e) Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak,
f) Görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak,
82
Devlet Memurları Kanunu
g) Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak,
h) Görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda
bulunmak.
B - Kınama : Memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir.
Kınama cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kusurlu davranmak,
b) Eşlerinin, reşit olmayan veya mahcur olan çocuklarının kazanç
getiren sürekli faaliyetlerini belirlenen sürede kurumuna bildirmemek,
c) Görev sırasında amire hal ve hareketi ile saygısız davranmak,
d) Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu
sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,
e) Devlete ait resmi araç,gereç ve benzeri eşyayı özel işlerinde
kullanmak,
f) Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzeri eşyayı kaybetmek,
g) İş arkadaşlarına, maiyetindeki personele ve iş sahiplerine kötü
muamelede bulunmak,
h) İş arkadaşlarına ve iş sahiplerine söz veya hareketle sataşmak,
ı) Görev mahallinde genel ahlak ve edep dışı davranışlarda bulunmak ve bu tür yazı yazmak, işaret, resim ve benzeri şekiller çizmek
ve yapmak,
j) Verilen emirlere itiraz etmek,
k) Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak,
l) Kurumların huzur, sükün ve çalışma düzenini bozmak.
m) (Ek:17/9/2004-5234/1 md.)Yetkili olmadığı halde basına, haber
ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç
vermek.
Devlet Memurları Kanunu
83
C - Aylıktan kesme : Memurun, brüt aylığından 1/30 - 1/8 arasında
kesinti yapılmasıdır.
Aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
a) Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine
getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak,
bakımını yapmamak, hor kullanmak,
b) Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek,
c) Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzerlerini özel menfaat
sağlamak için kullanmak,
d) Görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış
beyanda bulunmak,
e) Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek,
f) Görev yeri sınırları içerisinde her hangi bir yerin toplantı, tören ve
benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak,
g) (Mülga: 13/2/2011-6111/111 md.)
h) (Mülga: 13/2/2011-6111/111 md.)
ı) Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu
sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,
j) (Mülga: 13/2/2011-6111/111 md.)
D - Kademe ilerlemesinin durdurulması : Fiilin ağırlık derecesine göre
memurun, bulunduğu kademede ilerlemesinin 1 - 3 yıl durdurulmasıdır.
Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
a) Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek,
b) Özürsüz ve kesintisiz 3 - 9 gün göreve gelmemek,
c) Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak,
d) Amirine veya maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak,
e) Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve
benzeri amaçlarla izinsiz kullanmak veya kullandırmak,
84
Devlet Memurları Kanunu
f) Gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek,
g) (Mülga:17/9/2004-5234/33 md.)
h) Ticaret yapmak veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak,
ı) Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce,
felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını
hedef tutan davranışlarda bulunmak,
j) Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak,
k) Açıklanması yasaklanan bilgileri açıklamak,
l) Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek,
m) Diplomatik statüsünden yararlanmak suretiyle yurt dışında, haklı bir sebep göstermeksizin ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmak ve
borçlarını ödemedeki tutum ve davranışlarıyla Devlet itibarını zedelemek veya zorunlu bir sebebe dayanmaksızın borcunu ödemeden yurda
dönmek,
n) Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak,
o) Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette
bulunmak.
E - Devlet memurluğundan çıkarma : Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır.
Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller
şunlardır:
a) İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükün ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini
engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu
amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek
veya yardımda bulunmak,
b) Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı
bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak
veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,
Devlet Memurları Kanunu
85
c) Siyasi partiye girmek,
d) Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek,
e) Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda
amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak,
f) (Değişik: 13/2/2011-6111/111 md.) Amirlerine, maiyetindekilere
ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak,
g) Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,
h) Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak,
ı) Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,
j) Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini
zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak,
k) 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna
aykırı fiilleri işlemek.
Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların
özlük dosyasından silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir
derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı
fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir. (1)
Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya
başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif
olanı uygulanabilir. (1)
Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemlerde bulunanlara da aynı
neviden disiplin cezaları verilir.
Öğrenim durumları nedeniyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunan Devlet memurlarının, kademe ilerlemesinin
durdurulması cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının
¼’ü – ½’si kesilir ve tekerrüründe görevlerine son verilir.
Özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır.
86
Devlet Memurları Kanunu
Yukarıda yazılı disiplin kovuşturmasının yapılmış olması, fiilin genel hükümler kapsamına girmesi halinde, sanık hakkında ayrıca ceza
kovuşturması açılmasına engel teşkil etmez.
Disiplin Cezası Vermeye Yetkili Amir ve Kurullar:
Madde 126 – (Değişik birinci fıkra: 29/11/1984 - KHK 243/27
md.) Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri
tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı
olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra,atamaya
yetkili amirler il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde Valiler
tarafından verilir.
(Değişik fıkralar: 12/5/1982 - 2670/32 md):
Devlet memurluğundan çıkarma cezası amirlerin bu yoldaki isteği
üzerine, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu
kararı ile verilir.
Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine
yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya yetkili
amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler.
Özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarla
ilgili hükümleri saklıdır.
Zamanaşımı:
Madde 127 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/33 md.)
Bu Kanunun 125 inci maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler
hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren;
a) Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına,
b) Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına,
Başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına
uğrar.
Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren
nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme
yetkisi zamanaşımına uğrar.
Devlet Memurları Kanunu
87
Karar Süresi:
Madde 128 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/34 md.)
Disiplin amirleri uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren 15 gün içinde vermek
zorundadırlar.
Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren hallerde
soruşturma dosyası, kararını bildirmek üzere yetkili disiplin kuruluna 15
gün içinde tevdi edilir. Disiplin kurulu, dosyayı aldığı tarihten itibaren 30
gün içinde soruşturma evrakına göre kararını bildirir.
Memurluktan çıkarma cezası için disiplin amirleri tarafından yaptırılan soruşturmaya ait dosya, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek
disiplin kuruluna tevdiinden itibaren azami altı ay içinde bu kurulca,
karara bağlanır.
Yüksek Disiplin Kurullarının Karar Usulü, Memurun Hakkı:
Madde 129 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/35 md.)
Yüksek disiplin kurulları kendilerine intikal eden dosyaların incelenmesinde, gerekli gördükleri takdirde, ilgilinin özlük dosyasını ve her
nevi evrakı incelemeye, ilgili kurumlardan bilgi almaya, yeminli tanık ve
bilirkişi dinlemeye veya niyabeten dinletmeye, mahallen keşif yapmaya
veya yaptırmaya yetkilidirler.
Hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memur, soruşturma evrakını incelemeye, tanık dinletmeye, disiplin kurulunda sözlü veya
yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına
sahiptir.
Savunma Hakkı:
Madde 130 – Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez.
Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az
olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını
yapmıyan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.
88
Devlet Memurları Kanunu
Cezai Kovuşturma ile Disiplin Kovuşturmasının Bir Arada Yürütülmesi:
Madde 131 – Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması, disiplin kovuşturmasını
geciktiremez.
Memurun ceza kanununa göre mahküm olması veya olmaması
halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz.
(Ek: 6/10/1983 - 2910/1 md.) 160 sayılı Devlet Personel Dairesi
Kurulması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde sayılan kuruluşlarda
çalışan personel hakkında; görevden doğan veya görevi sırasında
işledikleri suçlarla kişisel suçları sebebiyle Cumhuriyet savcıları veya
askeri savcılar veya sorgu hakimlikleri veya Memurun Muhakematı
hakkında Kanun uyarınca yetkili kurullarca yapılan soruşturma sonunda
düzenlenen takipsizlik, meni muhakeme, iddianame, talepname veya
lüzumu muhakeme karar suretleri ile ilgili mahkemelerce verilen kesinleşmiş karar suretleri bu personelin bağlı olduğu bakanlık veya kurum
veya kuruluşa gönderilir.
Uygulama:
Madde 132 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/36 md.)
Disiplin cezaları verildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder ve derhal uygulanır.
Aylıktan kesme cezası, cezanın veriliş tarihini takip eden aybaşında uygulanır.
Verilen disiplin cezaları üst disiplin amirine, Devlet memurluğundan
çıkarma cezası ayrıca Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.
(Değişik dördüncü fıkra: 13/2/2011-6111/112 md.) Aylıktan kesme cezası ile tecziye edilenler 5 yıl, kademe ilerlemesinin durdurulması
cezası ile tecziye edilenler 10 yıl boyunca daire başkanı kadrolarına,
daire başkanı kadrosunun dengi ve daha üstü kadrolara, bölge ve il
teşkilatlarının en üst yönetici kadrolarına, düzenleyici ve denetleyici
kurumların başkanlık ve üyeliklerine, vali ve büyükelçi kadrolarına
atanamazlar.
(Mülga beşinci fıkra: 13/2/2011-6111/112 md.)
Devlet Memurları Kanunu
89
Disiplin Cezalarının Bir Süre Sonra Özlük Dosyasından Silinmesi:
Madde 133 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/37 md.)
Disiplin cezaları memurun özlük dosyasına işlenir. Devlet memurluğundan çıkarma cezasından başka bir disiplin cezasına çarptırılmış
olan memur uyarma ve kınama cezalarının uygulanmasından 5 sene,
diğer cezaların uygulanmasından 10 sene sonra atamaya yetkili amire
başvurarak, verilmiş olan cezalarının özlük dosyasından silinmesini
isteyebilir.
Memurun, yukarıda yazılan süreler içerisindeki davranışları, bu isteğini haklı kılacak nitelikte görülürse, isteğinin yerine getirilmesine karar
verilerek bu karar özlük dosyasına işlenir.
Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının özlük dosyasından
çıkarılmasında disiplin kurulunun mütalaası alındıktan sonra yukarıdaki
fıkra hükmü uygulanır.
Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri:
Madde 134 – (Değişik: 2/2/1981 - 2381/2 md.)
Disiplin ve soruşturma işlerinde kanunlarla verilen görevleri yapmak üzere Kurum merkezinde bir Yüksek Disiplin Kurulu ile her ilde,
bölge esasına göre çalışan kuruluşlarda bölge merkezinde ve kurum
merkezinde ayrıca Milli Eğitim müdürlüklerinde birer Disiplin Kurulu
bulunur.
(Değişik: 12/2/1982 - 2670/38 md.) Bu kurulların kuruluş, üyelerinin görev süresi, görüşme ve karar usulü, hangi memurlar hakkında
karar verebilecekleri ve disiplin amirlerinin tayin ve tespitinde uygulanacak esaslar ile bunların yetki ve sorumlulukları gibi hususlar Bakanlar
Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
İtiraz:
Madde 135 – (Değişik: 13/2/2011-6111/113 md.)
Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan
kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir.
90
Devlet Memurları Kanunu
İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür.
Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir.
İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır.
İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler.
Disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir.
İtiraz süresi ve yapılacak işlem:
Madde 136 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
BÖLÜM: 8
Görevden Uzaklaştırma
Görevden Uzaklaştırma:
Madde 137 – Görevden uzaklaştırma, Devlet kamu hizmetlerinin
gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek
Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir.
Görevden uzaklaştırma tedbiri, soruşturmanın herhangi bir safhasında da alınabilir.
Yetkililer:
Madde 138 – Görevden uzaklaştırmaya yetkililer şunlardır.
a) Atamaya yetkili amirler;
b) Bakanlık ve genel müdürlük müfettişleri;
c) İllerde valiler;
ç) İlçelerde kaymakamlar (İlçe idare şube başkanları hakkında valinin muvafakati şarttır.)
Valiler ve kaymakamlar tarafından alınan görevden uzaklaştırma
tedbiri, memurun kurumuna derhal bildirilir.
Görevden Uzaklaştıran Amirin Sorumluluğu:
Madde 139 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.)
Görevinden uzaklaştırılan Devlet memurları hakkında görevden
uzaklaştırmayı izleyen 10 iş günü içinde soruşturmaya başlanması şarttır.
Devlet Memurları Kanunu
91
Memuru görevden uzaklaştırdıktan sonra memur hakkında derhal
soruşturmaya başlamıyan, keyfi olarak veya garaz veya kini dolayısiyle
bu tasarrufu yaptığı, yaptırılan soruşturma sonunda anlaşılan amirler,
hukuki, mali ve cezai sorumluluğa tabidirler.
Ceza Kovuşturması Sırasında Görevden Uzaklaştırma:
Madde 140 – Haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan
Devlet memurları da 138 inci maddedeki yetkililer tarafından görevden
uzaklaştırılabilirler.
Görevden Uzaklaştırılan veya Görevinden Uzak Kalan Memurların Hak ve Yükümlülüğü:
Madde 141 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul;
15/5/1975 - 1897/1 md.)
Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre
içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu Kanunun öngördüğü
sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler.
143 üncü maddede sayılan durumların gerçekleşmesi halinde,
bunların aylıklarının kesilmiş olan üçte biri kendilerine ödenir ve görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve
bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan
kısmı,üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir.
Tedbirin Kaldırılması:
Madde 142 – Soruşturma sonunda disiplin yüzünden memurluktan
çıkarma veya cezai bir işlem uygulanmasına lüzum kalmıyan Devlet
memurları için alınmış olan görevden uzaklaştırma tedbiri, 138 inci
maddedeki yetkililerce (Müfettişler tarafından görevden uzaklaştırılanlar
hakkında atamaya yetkili amirlerce) derhal kaldırılır.
Görevden uzaklaştırma tedbirini kaldırmıyan görevli hakkında 139
uncu madde hükmü uygulanır.
Memurun Göreve Tekrar Başlatılması Zorunlu Olan Haller:
Madde 143 – Soruşturma veya yargılama sonunda yetkili mercilerce:
92
Devlet Memurları Kanunu
a) Haklarında memurluktan çıkarmadan başka bir disiplin cezası
verilenler;
b) Yargılamanın men'ine veya beraatine karar verilenler;
c) Hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar;
ç) Görevlerine ve memurluklarına ilişkin olsun veya olmasın memurluğa engel olmıyacak bir ceza ile hükümlü olup cezası ertelenenler;
Bu kararların kesinleşmesi üzerine haklarındaki görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılır.
Görevden Uzaklaştırma Tedbirinin Kaldırılmasında Amirin
Takdiri:
Madde 144 – 140 ıncı ve 142 nci maddelerde 143 üncü maddenin
a, b, c fıkralarında yazılı olanlar hakkındaki görevden uzaklaştırma
tedbiri, Devlet memurunun soruşturmaya konu olan fiillerinin, hizmetlerini devama engel olmadığı hallerde her zaman kaldırılabilir.
Süre:
Madde 145 – Görevden uzaklaştırma; bir disiplin kovuşturması
icabından olduğu takdirde en çok 3 ay devam edebilir. Bu süre sonunda
hakkında bir karar verilmediği takdirde memur görevine başlatılır.
Bir ceza kovuşturması icabından olduğu takdirde görevinden uzaklaştırmaya yetkili amir (Müfettişlerin görevinden uzaklaştırdıkları memurlar hakkında atamaya yetkili amir) ilgilinin durumunu her iki ayda bir
inceliyerek görevine dönüp dönmemesi hakkında bir karar verir ve
ilgiliye de yazı ile tebliğ eder.
KISIM V
Mali Hükümler
Kapsam:
Madde 146 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK 12; değiştirilerek kabul:
15/5/1975 - 1897/1 md.)
Bu Kanunun birinci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren
memurlar aylık, ücret, ödenek, hizmetle ilgili her çeşit ödeme ve bunla-
Devlet Memurları Kanunu
93
rın şekil ve şartları bakımından bu Kanundaki hükümlere, aynı maddenin ikinci fıkrası kapsamına giren memurlar özel kanunlardaki hükümlere tabidir.
Memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği
görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemez. hiçbir yarar sağlanamaz. Gençlik ve Spor hizmetleri uygulamasında fiilen görevlendirilecekler hariç.)
Mülga fıkra: 26/9/2011 - KHK - 659/18 md.)
(Değişik: 23/2/1995 - KHK - 547/9 md.) Bu Kanun gereğince ödenecek aylık, taban aylığı, kıdem aylığı zam ve tazminatlar ile diğer
ödemeler toplamının brüt tutarı, bulunulan yerde İş Kanunu gereğince
işçiler için tespit olunan asgari ücretin aylık tutarından az olamaz: az
olması halinde, aradaki fark memurun diğer özlük hakları ile ilgilendirilmeksizin tazminat olarak ödenir. (1)
Deyimler:
Madde 147 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul:
15/5/1975 - 1897/1 md.)
Bu Kanunda geçen;
A) Aylık: Bu Kanuna tabi kurumlarda görevlendirilen memurlara
hizmetlerinin karşılığında, kadroya dayanılarak ay itibariyle ödenen
parayı,
B) Sözleşmeli ücreti: 4 üncü maddenin (B) bendi gereğince çalıştırılan personele ödenen parayı,
C) Gündelik: 4 üncü maddenin (C) ve (D) bentleri gereğince çalıştırılan personele ödenen parayı,
Ç) Ödül: Kanunun 123 üncü maddesinde yazılı hallerde memurlara
ödenen parayı,
D) Temsil giderleri: Belirli yetki ve sorumluluk makamlarını işgal
eden memurlara temsili mahiyette ve görevleri icabı olarak yaptıkları
gerçek giderleri karşılamak üzere ilgili kurumların bütçelerine bu maksat
için konulan ödenekten özel yönetmeliği hükümleri gereğince ödenen
parayı,
94
Devlet Memurları Kanunu
E) Ders görevi ücreti: Bu Kanuna tabi kurumlara ait her derecedeki
eğitim ve öğretim kurumları ile okul, kurs veya yaygın eğitim yapan
kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmenlik veya öğretim üyeliği
yapan öğretmen, öğretim üyesi ve diğer memurlara ders saati itibariyle
ödenen parayı,
F) Fazla çalışma ücreti: Kurumların, bu Kanunun 178 inci maddesinde yazılı esaslar çerçevesinde normal çalışma saatleri dışında
çalıştırdıkları memurlara, fazla çalışma saati itibariyle ödenen parayı,
G) a) İş güçlüğü zammı: Niteliği ve çalışma şartları bakımından
güç olan işlerde çalışanlara ödenen parayı,
b) İş riski zammı: Hayat ve sağlık için tahlike arz eden hizmetlerde
çalışanlara ödenen parayı,
c) Eleman teminindeki güçlük zammı: Temininde, görevde tutulmasında veya belli yerlerde istihdam edilmesinde güçlük bulunan
elemanlar için ödenen parayı,
d) Mali sorumluluk tazminatı: Sayıştay'a hesap vermekle yükümlü
olan saymanlarla vezne açığından sorumlu veznedarlara ödenen
parayı,
İfade eder
Gösterge Tabloları:
Madde 148 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/51 md.)
Kademe Aylığı:
Madde 149 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/52 md.)
Kademe aylığı 36 ncı maddede gösterilen sınıflara ait genel gösterge tablosundaki derecelere dahil kademelerden her biri için tespit
edilen gösterge rakamına tekabül eden aylıktır.
Derece Aylığı:
Madde 150 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/53 md.)
Derece aylığı 36 ncı maddede yer alan sınıflara ait genel gösterge
tablosundaki derecelerin her birinin muhtevi bulunduğu yatay kademe
aylıklarını topluca ifade eder.
Devlet Memurları Kanunu
95
Derecelerin İlk ve En Yüksek Kademe Aylıkları:
Madde 151 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/54 md.)
Gösterge tablosunda yer alan derecelerden her birindeki 1 inci kademe göstergesine tekabül eden miktar o derecenin ilk kademe aylığını;
aynı derecenin son kademe göstergesine tekabül eden miktar da o
derecenin en yüksek kademe aylığını gösterir.
Zam ve Tazminatlar:
Madde 152 –
I - Zamlar
a) Niteliği ve çalışma şartları bakımından güç olan işlerde çalışanlara iş güçlüğü zammı,
b) Hayat ve sağlık için tehlike arzeden hizmetlerde çalışanlara iş
riski zammı,
c) Sayıştay'a hesap vermekle yükümlü olan saymanlarla, vezne
açığından malen sorumlu olan veznedar ve diğer görevlilere mali
sorumluluk zammı,
d) Temininde, görevde tutulmasında veya belli yerlerde istihdam
edilmesinde güçlük bulunan elemanlar için temininde güçlük zammı,
ödenir
II- Tazminatlar: (Değişik: 20/3/1997 - KHK - 570/9 md.)
Görevin önem, sorumluluk ve niteliği, görev yerinin özelliği, hizmet
süresi, kadro ünvan ve derecesi ve eğitim seviyesi gibi hususlar gözönüne alınarak bu Kanunda belirtilen en yüksek Devlet Memuru aylığının
(ek gösterge dahil) brüt tutarının,
A - ÖZEL HİZMET TAZMİNATI:
a) Genel İdare hizmetleri sınıfına dahil kadrolarda bulunanlarla üst
yönetim görevi yapan personelden;
1. Birinci derece kadrolarda bulunanlar için % 345 ine,
2. İkinci derece kadrolarda bulunanlar için % 100 üne,
3. Üçüncü derece kadrolarda bulunanlar için % 80 ine,
96
Devlet Memurları Kanunu
4. Dördüncü derece kadrolarda bulunanlar için % 70 ine,
5. Beş, Altı ve Yedinci derecelerden aylık alan Şube Müdürü, Müdür, Sayman (Muhasip ve muhasebeci kadrosunda olanlar dahil),
Başkan ve bunların yardımcıları için % 60 ına,
b) Sağlık Hizmetleri Sınıfına dahil kadrolarda görev yapanlardan;
1. Eğitim görevlisi, Başasistanlık görevini yapanlar ile Uzman Tabipler için % 215 ine,
2. Diğer dört yıl ve daha fazla süreli yükseköğrenim veren okul
mezunları İçin % 145 ine,
3. Dört yıldan aşağı yükseköğrenim veren okul mezunları için %
100 üne,
4. Lise dengi mesleki öğrenim veren okul mezunları için % 72 sine,
5. Ortaokul dengi mesleki öğrenim veren okul mezunları için % 60
ına
Ancak,Sağlık Hizmetleri Sınıfına ait kadrolarda görevli olup da, bu
görevleri ile ilgili olmayan bir üst öğrenimi bitirenler için önceki öğrenim
durumlarına ait tazminat oranları esas alınır.
Sağlık Hizmetleri Sınıfına dahil kadrolarda bulunan personelden;kalkınmada öncelikli yörelere sürekli görevle atananlara bu yörelerde fiilen çalıştıkları sürece uzman tabipler için 90, diğerleri için 75 puana
kadar, diğer yörelerden Bakanlar Kurulunca belirlenecek köy ve diğer
yerleşim birimlerine sürekli görevle atananlara ise 15 puana kadar ilave
ödeme yapılabilir.
c) Teknik Hizmetler Sınıfına dahil kadrolarda görev yapanlardan;
1. Dört yıl ve daha fazla süreli yüksek öğrenim veren okul mezunları için % 168'ine, (18)
Yüksek Mühendis, Yüksek Mimar, Mühendis, Mimar ve Şehir
Plancısı kariyerlerini haiz olup (Bunlardan Müdür ve daha üst merkez ve
taşra birim yöneticileri dahil) 1-4 üncü derecelerden aylık alan ve
kurumlarınca belirlenen büyük yatırım projelerinde fiilen çalışanlara bu
projelerde çalıştıkları sürece ayrıca % 30'una,
Devlet Memurları Kanunu
97
Ancak, bu hükme göre ilave ödeme yapılacak toplam personel sayısı, ilgili kurumun belirtilen kariyerleri haiz toplam personel sayısının %
10'unu geçemez. (Hesaplamalarda küsurlar tama iblağ edilir.)
2. Dört yıldan aşağı yükseköğrenim veren okul mezunları için %
100 üne,
3. Lise dengi mesleki öğrenim veren okul mezunları için % 72 sine,
Ancak, Teknik Hizmetler Sınıfına ait kadrolarda görevli olup da, bu
görevleri ile ilgili olmayan bir üst öğrenimi bitirenler için önceki öğrenim
durumlarına ait tazminat oranları esas alınır.
Teknik Hizmetler Sınıfına dahil kadrolarda bulunan personelden
kalkınmada öncelikli yörelere sürekli görevle atananlara, bu yörelerde
fiilen çalıştıkları sürece ayrıca 35 puana kadar ilave yapılabilir.
(Ek paragraf: 21/3/2006 – 5473/3 md.) Teknik Hizmetler Sınıfına
dahil kadrolarda bulunan personelden açık çalışma mahallerinde fiilen
çalışanlara, bulundukları kadrolar esas alınmak suretiyle, çalışılan her
gün için belirlenecek oranlarda ve üçer aylık dönemler itibarıyla toplamı
60 puanı aşmayacak şekilde, dönem sonlarında ödenmek üzere ek özel
hizmet tazminatı verilebilir.
d) Avukatlık Hizmetleri Sınıfına dahil kadrolarda bulunanlar için %
135 ine,
e) Başbakanlık Başmüfettiş, Müfettiş ve Müfettiş Yardımcıları için
% 230 una,
f) Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Başkan, Üye, Başdenetçi, Denetçi ve Denetçi Yardımcıları, Başbakanlık, Bakanlık, Müsteşarlık
ve Gelir İdaresi Başkanlığı İç Denetçileri ile Maliye Bakanlığı, Hazine
Müsteşarlığı, Ekonomi Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
merkez denetim elemanları için % 210 una,
g) Bakanlık, Denizcilik Müsteşarlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve
bağımsız genel müdürlük (mahalli idarelere bağlı genel müdürlükler
hariç) Başmüfettiş Müfettiş ve Müfettiş Yardımcıları ile, Başkanlık,
Müstakil Genel Müdürlük, Büyükşehir Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi
bulunan illerin İl Özel İdaresi ile Üniversiteler ve Yüksek Teknoloji
98
Devlet Memurları Kanunu
Enstitüleri İç Denetçileri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş
Başmüfettiş, Müfettiş ve Müfettiş Yardımcıları ve Bakanlıklar merkez
teşkilatına dahil kadrolarda görevli Başkontrolör, Kontrolör ve Stajyer
Kontrolörler, İçişleri Bakanlığı Denekler Denetçisi ve Dernekler Denetçi
Yardımcıları, Sosyal Güvenlik Kurumu Başmüfettişi, Müfettiş ve Müfettiş
Yardımcıları, Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL
Tesisleri İşletme Başkanlığı Müfettiş ve Müfettiş Yardımcıları, Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığı Denetçi ve Denetçi Yardımcıları, Millî Eğitim Denetçi ve
Denetçi Yardımcıları, Enerji ve Tabii Kaynaklar Denetçi ve Denetçi Yardımcıları, Sağlık Denetçi ve Denetçi Yardımcıları için % 195 ine,
ğ) (Ek: 11/10/2011-KHK-666/5 md.) Adalet Uzmanları, Afet ve Acil
Durum Yönetimi Uzmanları, Aile ve Sosyal Politikalar Uzmanları,
Avrupa Birliği İşleri Uzmanları, Bakanlık ve Bağlı Kuruluşların Avrupa
Birliği Uzmanları, Basın ve Enformasyon Uzmanları, Başbakanlık
Uzmanları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim Uzmanları, Çalışma
Uzmanları, Çevre ve Şehircilik Uzmanları, Denizcilik Uzmanları, Devlet
Gelir Uzmanları, Devlet Personel Uzmanları, Dış Ticaret Uzmanları,
Dışişleri Uzmanları, Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanları, Diyanet İşleri
Uzmanları, Enerji ve Tabii Kaynaklar Uzmanları, Gençlik ve Spor
Uzmanları, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Uzmanları, Gümrük ve Ticaret
Uzmanları, Havacılık ve Uzay Teknolojileri Uzmanları, Hazine Uzmanları, İçişleri Uzmanları, İhracatı Geliştirme Uzmanları, İnsan Hakları
Uzmanları, İstihdam Uzmanları, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları,
Kalkınma Bakanlığı Planlama Uzmanları, Kültür ve Turizm Uzmanları,
Maliye Uzmanları, Marka Uzmanları, Meteoroloji Uzmanları, Millî Eğitim
Uzmanları, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Uzmanları, Millî
Savunma Uzmanları, Orman ve Su İşleri Uzmanları, Ölçme, Seçme ve
Yerleştirme Merkezi Uzmanları, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Uzmanları, Patent Uzmanları, Sağlık Uzmanları, Sanayi ve Teknoloji Uzmanları, Savunma Sanayii Uzmanları, Sosyal Güvenlik Uzmanları, Tapu ve
Kadastro Uzmanları, TİKA Uzmanları, Türkiye İstatistik Kurumu Uzmanları, Ulaştırma ve Haberleşme Uzmanları, Vakıf Uzmanları, Yazma Eser
Uzmanları, Yurt Dışı İşçi Hizmetleri Uzmanları, Yurtdışı Türkler ve
Devlet Memurları Kanunu
99
Akraba Topluluklar Uzmanları, Yüksek Kurum Uzmanları, Yükseköğretim Kurulu Uzmanları ve bunların yardımcıları için % 130 una,
h) Başbakanlık Uzmanları, Kalkınma Bakanlığı Planlama Uzmanları, Hazine Uzmanları, Dış Ticaret Uzmanları, Diyanet İşleri Uzmanları,
Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanları, Avrupa Birliği İşleri Uzmanları,
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Uzmanları, Ölçme, Seçme ve
Yerleştirme Merkezi Uzmanları, Türkiye İstatistik Kurumu Uzmanları,
Devlet Personel Uzmanları, Afet ve Acil Durum Yönetimi Uzmanları,
Maliye Uzmanları, Sosyal Güvenlik Uzmanları, Ulaştırma ve Haberleşme Uzmanları, Havacılık ve Uzay Teknolojileri Uzmanları ve Denizcilik
Uzmanları, Çalışma Uzmanları, Yurt Dışı İşçi Hizmetleri Uzmanları, İş
Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları, Defterdarlık Uzmanları, Büyükşehir
Belediyeleri ile bunlara bağlı genel müdürlük Başmüfettiş, Müfettiş ve
Müfettiş Yardımcıları, Millî Eğitim Uzmanları, TİKA Uzmanları ve İl
Eğitim Denetmenleri, Sağlık Uzmanları ile Ürün Denetmenleri ve
bunların yardımcıları, (f) ve (g) bendinde sayılmayan İç Denetçiler için %
130 una,
i) Devlet Gelir Uzmanları, Vergi İstihbarat Uzmanları, Gelir Uzmanları, Mali Hizmetler Uzmanları, Marka Uzmanları, Patent Uzmanları,
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Uzmanları, Bakanlık ve Bağlı Kuruluşların A.B.Uzmanları, Savunma Sanayi Müsteşarlığı Uzmanları, Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Eğitim Uzmanları, İstihdam Uzmanları, İl İstihdam
Uzmanları, Kültür ve Turizm Uzmanları, Yazma Eser Uzmanları, Vakıf
Uzmanları, Tapu ve Kadastro Uzmanları, Sanayi ve Teknoloji Uzmanları, Çevre ve Şehircilik Uzmanları, Orman ve Su İşleri Uzmanları, Meteoroloji Uzmanları, Gençlik ve Spor Uzmanları, Gümrük ve Ticaret Uzmanları, İhracatı Geliştirme Uzmanları, Aile ve Sosyal Politikalar Uzmanları,
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Uzmanları, Basın ve Enformasyon Uzmanları, Enerji ve Tabii Kaynaklar Uzmanları, Gümrük ve Ticaret Denetmenleri, Yüksek Kurum Uzmanları, ile bunların yardımcıları için % 120 sine,
j) Diğer belediyeler ve bunlara bağlı genel müdürlük Başmüfettiş,
Müfettiş ve Müfettiş Yardımcıları, Yüksekokul mezunu olmak şartı ile
Belediye İktisat Müfettişleri ve Büyükşehir Belediyeleri Hesap İşleri
Murakıpları ve bunların yardımcıları için % 100 üne,
100
Devlet Memurları Kanunu
k) (Mülga: 11/10/2011-KHK-666/5 md.)
l) (Değişik: 7/7/2010-6004/23 md.) Dışişleri Bakanlığı meslek
memurları için (aday meslek memurları dahil) % 140'ına, konsolosluk ve
ihtisas memurları için (aday konsolosluk ve ihtisas memurları dahil) %
130'una,
m) M.İ.T. fiili kadrosuna dahil personel için % 345 ine,
B - EĞİTİM, ÖĞRETİM TAZMİNATI
Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfına dahil öğretmen unvanlı kadrolarda fiilen öğretmenlik yapanlara; (Öğretmen unvanlı kadrolarda
bulunanlardan okul müdürü ve okul müdür yardımcısı, yönetici ve eğitim
uzmanı olarak görevlendirilenler ile cezaevi okullarında çalışan öğretmenler dahil olmak üzere)
a) 1-2 nci derecelerden aylık alanlar için % 100 üne,
b) 3 ve 4 üncü derecelerden aylık alanlar için % 95 ine,
c) Diğer derecelerden aylık alanlar için % 85 ine,
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı mesleki ve teknik öğretim okul ve kurumlarına atelye, laboratuvar veya meslek dersleri öğretmeni olarak
Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfına dahil öğretmen ünvanlı kadrolara
atananlardan Bakanlar Kurulunca belirlenecek okul, kurum ve branşlarda görev yapanlara ayrıca;
a) Dört yıl veya daha fazla yükseköğrenim görenler için % 15 ine,
b) Üç ve iki yıllık yükseköğrenim görenler için % 10 una,
(Ek fıkra: 30/6/2004-5204/2 md.) Birinci fıkrada sayılanlardan ayrıca;
a) Başöğretmen unvanını kazanmış olanlara % 40'ına,
b) Uzman öğretmen unvanını kazanmış olanlara % 20'sine,
C) DİN HİZMETLERİ TAZMİNATI
a) (Değişik: 1/7/2010-6002/21 md.) İl müftü yardımcısı, ilçe müftüsü, eğitim görevlisi ve mesleği ile ilgili yüksek öğrenim mezunu olup
“Vaiz” kadrosuna atananlar için %175’ine,
b) (Değişik: 1/7/2010-6002/21 md.)Din Hizmetleri Sınıfına dahil
kadrolarda bulunanlardan;
Devlet Memurları Kanunu
101
1. Yükseköğrenim mezunu olanlar için % 95’ine,
2. İmam-Hatip Lisesi mezunları için % 93’üne,
3. Diğerleri için % 89’una,
c) c) (Mülga: 11/10/2011-KHK-666/1 md.)
d) (Ek: 1/7/2010-6002/21 md.) (a) ve (b) alt bentlerinde sayılanlardan ayrıca; başvaiz, başimam-hatip, Kur’an kursu başöğreticisi kadrolarına atananlara % 40’ına, uzman vaiz, uzman imam-hatip, Kur’an kursu
uzman öğreticisi ve başmüezzinlik kadrolarına atananlara % 20’sine,
D) EMNİYET HİZMETLERİ TAZMİNATI
a) Emniyet Hizmetleri Sınıfına dahil kadrolarda bulunanlardan;
1. Emniyet Genel Müdürü için % 335 ine,
2. Birinci Sınıf Emniyet Müdürlüğü kadrolarına atananlardan;
- Genel Müdür Yardımcısı, Teftiş Kurulu başkanı, Polis Akademisi
Başkanı,
Ankara, İstanbul ve İzmir İl Emniyet Müdürleri için % 285 ine,
- Daire başkanı, I. Hukuk Müşaviri, Diğer İl Emniyet Müdürleri,
Polis Koleji Müdürü ve Koruma Müdürleri için % 265 ine,
- Diğerleri için % 215 ine,
3. İkinci Sınıf Emniyet Müdürlüğü kadrolarına atananlar için % 195
ine,
4. Üçüncü Sınıf Emniyet Müdürlüğü kadrolarına atananlar için %
185 ine,
5. Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürlüğü kadrolarına atananlar için %
175 ine,
6. Emniyet Amirliği kadrolarına atananlar için % 151 ine,
7. Başkomiser kadrolarına atananlar için % 138 ine,
8. Komiser kadrolarına atananlar için % 131 ine,
9. Komiser Yardımcılığı kadrolarına atananlar için % 126 sına,
10. Diğerlerinden;
- 2, 3 ve 4 üncü derecelerden aylık alanlar için % 118 ine,
102
Devlet Memurları Kanunu
- 5, 6 ve 7 nci derecelerden aylık alanlar için % 111 ine,
- 8, 9, 10 ve 11 inci derecelerden aylık alanlar için % 102 sine,
11. (Ek: 24/4/2008-5757/3 md.) Çarşı ve Mahalle bekçileri için %
72’sine,
12. Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde çevik kuvvet müdürlüklerine ait kadrolara atanmış olanlara ayrıca % 5 ine,
b) (Mülga: 24/4/2008-5757/3 md.)
E) MÜLKİ İDARE AMİRLİĞİ ÖZEL HİZMET TAZMİNATI
Mülki İdare Amirliği Sınıfına dahil kadrolarda bulunanlardan;
a) Müsteşar için % 345 ine,
b) Olağanüstü Hal Bölge Valisi, İl Valileri ve Emniyet Genel Müdürü (Vali) için % 335 ine,(3)
c) Kurul Başkanı, Müsteşar Yardımcısı, 1.Hukuk Müşaviri, Genel
Müdürler, Strateji Geliştirme Başkanı ile bu görevleri yürüten Merkezde
görevli Valiler için % 330’una,
d) Merkezde görevli diğer Valiler için % 290 ına,
e) (Değişik: 1/7/2006-5540/5 md.) Diğerlerinden;
- 1 inci dereceden aylık alanlar için % 290’ına,
- 2 ve 3 üncü derecelerden aylık alanlar için % 280’ine,
- 4 ve 5 inci derecelerden aylık alanlar için % 260’ına,
- Diğer derecelerden aylık alanlar için % 240’ına,
- Kaymakam adayları için % 175’ine,
- Vali unvanını kazananlar hariç olmak üzere kaymakamlık unvanını kazandıktan sonra İçişleri Bakanlığı merkez teşkilâtında görev
yapanlar ile merkez valilerine ayrıca % 30’una,
F) DENETİM TAZMİNATI
Özel Hizmet Tazminatı bölümünün;
a) (e), (f) ve (g) sırasında sayılanlardan:
- Kamu İktisadi Teşebbüslerindeki görevliler için % 10 una,
- Diğerleri için %30 una
b) (ğ), (h), (i), (j) ve (k) sırasında sayılanlar için % 20 sine,
Devlet Memurları Kanunu
103
G) ADALET HİZMETLERİ TAZMİNATI
Yüksek Mahkemeler,Yüksek Seçim Kurulu, Sayıştay, İl ve İlçe Seçim Kurulları, Adli, İdari, Askeri Yargıda (ceza infaz kurumları ve icra
müdürlükleri personeli dahil) görevli bu Kanuna tabi personelden;
a) Genel İdare Hizmetleri Sınıfında bulunanlar için % 180 ine,
b) Yardımcı Hizmetler Sınıfında bulunanlar ile Teknik Hizmetler Sınıfında olduğu halde bu sınıfın özel hizmet tazminatından yararlanamayanlar için % 56 sına,
c) (Mülga: 11/10/2011-KHK-666/1 md.)
d) Cezaevi Müdürü, İnfaz ve Koruma Başmemuru, İnfaz ve Koruma Memurlarına ayrıca % 10 una,
H) Bu kanunda belirtilen hizmet sınıflarında olup da yukarıdaki bölümlerde yer alan tazminatlardan yararlanmayan personelden;
a) Yardımcı Hizmetler Sınıfına ait kadrolarda bulunanlar için %45 ine,
b) Diğer hizmet sınıflarına ait kadrolarda bulunanlar için % 50 sine,
kadar, bu nispetleri aşmamak üzere Bakanlar Kurulunca belirlenecek esas, ölçü ve nispetler dahilinde yukarıdaki tazminatlar ödenir.
Hizmetin niteliği itibariyle birden fazla özel hizmet tazminatı verilmesi
gereken durumlarda bu tazminatlardan fazla olanı ödenir. Mülki İdare
Amirliği Özel Hizmet Tazminatı, Emniyet Hizmetleri Tazminatı, Din Hizmetleri Tazminatı ve Adalet Hizmetleri Tazminatı (C ve G bölümlerinin (c)
bentlerinde sayılanlar hariç) ödenenlere özel hizmet tazminatı ödenmez.
III- Ortak Hükümler:
Bu zam ve tazminatların hangi işi yapanlara ve hangi görevlerde
bulunanlara ödeneceği, miktarları, ödeme usul ve esasları ilgili kurumların yazılı isteği ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Maliye
Bakanlığınca bütün kurumları kapsayacak şekilde ve 154 üncü madde
uyarınca katsayının Bakanlar Kurulunca değiştirilmesi durumu hariç
yılda bir defa olmak üzere hazırlanır ve Bakanlar Kurulu Kararı ile
yürürlüğe konulur.
Ancak Milli İstihbarat Teşkilatı fiili kadrosuna dahil bulunanlara ödenecek iş güçlüğü, iş riski, temininde güçlük ve mali sorumluluk zammının
104
Devlet Memurları Kanunu
miktarları ile özel hizmet tazminatı oranları, ödeme usul ve esasları
Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Başbakan tarafından belirlenir.
(Değişik: 6/7/1995 - KHK - 562/5 md.) Bu zam ve tazminatlara
hak kazanmada ve bunların ödenmesinde aylıklara ilişkin hükümler
uygulanır. Ancak;
a) Sağlık kurulu raporu üzerine verilen hastalık izinleri,
b) Kanser, verem ve akıl hastalıkları gibi uzun süreli bir tedaviye
ihtiyaç gösteren hastalığa yakalananların kullandığı hastalık izinleri,
c) Hastalıkları sebebiyle resmi yataklı tedavi kurumlarında yatarak
tedavi gördükleri tedavi süreleri,
hariç olmak üzere bir takvim yılı içinde kullanılan hastalık izin süreleri toplamının 7 günü aşması halinde, aşan sürelere isabet eden zam
ve tazminatlar % 25 eksik ödenir.
Yurt dışına sürekli görevle görevlendirelenlere bu zam ve tazminatlar ödenmez. Ancak bunlardan yurt içine geçici olarak geri çağrılanlardan yurt dışı aylıklarının kesilmesini gerektirecek kadar yurt içinde
kalanlara, bu süre içinde zam ve tazminatları ödenir.
Kamu kurum ve kuruluşları (Mahalli İdareler dahil) bu maddede belirtilen zam ve tazminatları; hizmetin gerekleri ve mali imkanlarını
dikkate alarak personeline Bakanlar Kurulunca belirlenen oran ve
miktarlardan daha düşük bir oran ve miktar üzerinden ödeyebilirler.
Bu maddenin ikinci bölümünde yer alan tazminatlar damga vergisi
hariç herhangi bir vergiye tabi değildir.
Her Sınıfın Son Aylık Derecesi ve En Çok Aylık Miktarı:
Madde 153 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK 2/5 md.)
Katsayı:
Madde 154 – (Değişik: 13/7/1993 - KHK - 486/24 md.)
Aylık gösterge tablosunda yer alan rakamlar ile ek gösterge ve kıdem aylığı gösterge rakamlarının aylık tutarlarına çevrilmesinde uygulanacak aylık katsayısı ile memuriyet taban aylığı göstergesine uygulanacak taban aylık katsayısı üçer veya altışar aylık dönemler itibariyle
Devlet Memurları Kanunu
105
uygulanmak üzere Genel Bütçe Kanunu ile tespit olunur.Ancak mali yılın
ikinci yarısında,memleketin ekonomik gelişmesi genel geçim şartları ve
Devletin mali imkanları gözönünde bulundurulmak suretiyle Bakanlar
Kurulu bu katsayıları ikinci yarının tamamı veya üçer aylık dönemleri
itibariyle uygulanmak üzere değiştirmeye yetkilidir.
Katsayılardaki değişiklik aylıklarda artış veya eksiliş sayılmaz.
Memurlara Ödenecek Aylık Tutarları:
Madde 155 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/56 md.)
Bu kanunun 36 ncı maddesinde yer alan sınıflara ait gösterge tablosundaki rakamların, genel bütçe kanununda o yıl için tespit edilen
katsayı ile çarpılması sonunda bulunacak miktar, sınıfların derece ve
kademelerindeki memurların aylık tutarlarını gösterir.
Yurt Dışında Aylıklar:
Madde 156 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/57 md.)
Kurumların yurt dışı kuruluşlarına dahil kadrolarında görev alan
Devlet memurlarının aylıkları, 155 inci maddeye göre tespit edilen
(değişik: 29/6/2012 – 6338/3 md.) brüt aylık tutarın, Devlet Personel
Başkanlığı Dışişleri ve Maliye bakanlıklarının görüşüne dayanılarak
Bakanlar Kurulu tarafından tespit edilecek emsal ile çarpılmasından
hasıl olacak miktar üzerinden ödenir. Asıl aylığın ödeme miktarı ile
emsali tutarı arasındaki fark, her türlü vergiden müstesnadır.
(Mülga ikinci fıkra: 29/6/2012 – 6338/3 md.)
Dış Memleketler Aylık Katsayısı:
Madde 157 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.)
156 ncı maddede yazılı katsayılar her yabancı memleketin ekonomik durumu, para ve geçim şartları ile memurun temsil görevi ve aile
yükümlülüğü gözönünde tutulmak suretiyle saptanır ve aynı usul
uyarınca değiştirilir.
Adayların Aylıkları:
Madde 158 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul:
15/5/1975 - 1897/1 md.)
106
Devlet Memurları Kanunu
Herhangi bir sınıfta aday olarak göreve başlayanlar bu Kanunun
54 üncü maddesindeki esaslara göre, girecekleri derecenin hak edecekleri kademe aylığını alırlar.
Aday memurlara, asaletleri tasdik edilinceye kadar kademe ilerlemesi uygulanmaz.
Asaleti Onaylanan Memurların Kademe İlerlemeleri:
Madde 159 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul:
15/5/1975 - 1897/1 md.)
Adaylık süresi sonunda bu Kanun hükümlerine göre asıl memurluğa atananların adaylıkta geçirdikleri süreler, kademe ilerlemelerinde ve
derece yükselmelerinde değerlendirilir.
Kademe İlerlemesinde Verilecek Aylık:
Madde 160 – Kademe ilerlemesinde memur bir ileri kademeye ait
göstergeye tekabül eden aylığı alır.
(Mülga ikinci fıkra: 13/2/2011-6111/117 md.)
Derece Değişikliğinde Verilecek Aylık:
Madde 161 – (Değişik: 12/2/1982 - 2595/10 md.)
Derece yükselmesi veya daha aşağı bir dereceye atama halinde,
A) (Değişik: 26/6/1984 - KHK 241/8 md.) Bulunduğu dereceden
yukarı derecelere atanan memur;
a) 68 nci maddenin (B) bendi hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yeni
girdiği derecenin ilk kademe göstergesine,
b) Yeni girdiği derecenin ilk kademe göstergesi evvelce iktisap ettiği göstergeden düşük ise, iktisap ettiği göstergeye eşit olan kademenin
göstergesine,
Tekabül eden aylığı alır.
Alt derecede eşit göstergeli kademede geçirilen süre dikkate alınır.
B) Kazanılmış hak aylık derecelerinden daha aşağı bir dereceye
atanan memur, kazanılmış hak aylık dereceleri saklı kalmak kaydıyla,
Devlet Memurları Kanunu
107
a) Atandığı derecede eski derecesinde almakta olduğu kademe
göstergesine,
b) Atandığı derecede eşit gösterge yok ise, eski göstergesine en
yakın kademenin göstergesine,
Tekabül eden aylığı alır.
Başka Sınıfa Geçen Memurun Alacağı Aylık:
Madde 162 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/61 md.)
İstisnai Memurluklardan Ayrılanların Durumu:
Madde 163 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/62 md.)
İstisnai Memuriyetlere:
a) Bu Kanuna tabi kurumlardan atanmış olanlar, ayrıldıkları sınıfa
dönmek istedikleri takdirde, istisnai memuriyetlerde geçirmiş oldukları
süre, bu Kanunda derece terfii için belirtilen esaslara göre girebilecekleri
yeni derecenin tayininde normal derece terfii sürelerine karşılık sayılır.
Bu gibilerin, derece terfii süresine karşılık sayılan süreden geri kalan kısmı kademe terfiinde dikkate alınır.
Bu gibiler, aynı şartlardan faydalanarak, 71 inci madde hükümlerine uyulmak kaydiyle, başka bir sınıfa da girebilirler.
b) Bu Kanuna tabi olmıyan kurumlardan atananlar, bu Kanuna tabi
kurumlarda bir göreve atanmayı istedikleri takdirde, istisnai memuriyette
geçirilen süre (a) fıkrasındaki esaslara göre ve girilecek derecenin sınav
veya seçmesini başarmak kaydiyle, derece ve kademe ilerlemesine
sayılır. Bu gibiler için adaylık hükümleri uygulanmaz.
Aylığın Ödeme Zamanı ve Esasları :
Madde 164 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul:
15/5/1975 - 1897/1 md.)
Memurlara aylıkları her ayın başında peşin ödenir. Emekliye ayrılma ve ölüm hallerinde o aya ait peşin ödenen aylık, geri alınmaz.
Sözleşmeli personelin ücretleri sözleşme şartlarına göre; geçici
personelin gündelikleri gün hesabıyla hafta veya ay sonlarında ödenir.
108
Devlet Memurları Kanunu
(Ek: 5/7/1991 - KHK - 433/2 md.; İptal: Ana. Mah.'nin 5/5/1992 tarih ve E. 1991/33, K. 1992/32 sayılı Kararı ile; Yeniden düzenleme:
18/5/1994 - KHK - 527/7 md.) Aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 3466 sayılı
Uzman Jandarma Kanunu, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu ve
2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu hükümlerine göre almakta
bulunan Devlet memurları ve diğer kamu görevlileri (sözleşmeli statüdeki
personel dahil) ile kamu ve özel kesimde iş kanunlarına göre istihdam
edilen işçilere çeşitli adlar altında yapılan nakdi ve ayni nitelikteki tüm
ödemelerin hesaplanma kolaylığını ve basitliğini sağlamak amacıyla,
bordro düzenlemesine, tahakkuk ve ödeme işlem ve sürelerine ilişkin
esas ve usulleri tesbit etmeye, aydan daha kısa ya da daha uzun sürelerde yapılan ödemelerin aylık dönemler itibariyle tahakkuk ettirilmesi ve
ödenmesine karar vermeye Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkilidir.
(Ek: 5/7/1991 - KHK - 433/2 md.; İptal: Ana. Mah'nin 5/5/1992
tarih ve E. 1991/33, K. 1992/32 sayılı Kararı ile; Yeniden düzenleme:
18/5/1994 - KHK- 527/7 md.) Üçüncü fıkra kapsamına giren personelin
her türlü özlük haklarının ve tahakkuk işlemlerinin belli merkezlerden
yapılabilmesi ve ödemelerin bankacılık sistemi aracılığı ile gerçekleştirilmesi için gerekli düzenlemeleri yapmaya ve gerekli tedbirleri almaya
Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Açıktan Atanmada Aylığa Hak Kazanma :
Madde 165 – (Değişik : 23/12/1972 - KHK 2/1 md.)
Bir göreve açıktan aday veya asıl memur olarak atananlar, göreve
başladıkları günden itibaren aylığa hak kazanırlar.
Bu suretle göreve başlamada ilk aylık, gün hesabiyle ay sonunda
ödenir.
Kademe İlerlemesinde Aylığa Hak Kazanma :
Madde 166 – (Değişik : 12/2/1982 - 2595/11 md.)
Kademe ilerlemesinde Devlet Memuru, bu ilerlemeye müstehak olduğu tarihi takip eden ay başından itibaren aynı derecenin bir ileri
kademesine ait aylığa hak kazanır.
Devlet Memurları Kanunu
109
Derece Değişikliğinde Aylığa Hak Kazanma:
Madde 167 – (Değişik: 30/5/1973 - KHK 5/7 md.)
Derece yükselmesinde veya daha aşağı derecelere atamada memur, yükseldiği veya atandığı derecenin görevine başladığı tarihi takip
eden aybaşından itibaren bu derecenin 161 inci maddeye göre kazandığı kademe aylığını alır.
(Ek: 12/2/1982 - 2595/12 md.) Ancak, yürütülmekte olan görevin
niteliğinde bir değişme olmaması halinde derece yükselmesine ilişkin
onayın geçerlilik tarihini takip eden ay başından itibaren bu derecenin
161 inci maddeye göre kazandığı kademe aylığını alır.
Başka Bir Sınıfa Geçmede Aylığa Hak Kazanma:
Madde 168 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK 2/5 md.)
Görev Yeri Değiştirilen Memurların Aylıkları:
Madde 169 – (Değişik - 28/3/1988 - KHK. 318/3 md.)
Bulundukları yerden başka yerlerdeki görevlere nakledilen ve 62
nci maddede belirtilen süre içinde yeni görevlerinde işe başlayan
memurlarla,yer değiştirme suretiyle başka kurumlara atanan memurların
aylıkları, işe başladıkları tarihi takip eden aybaşından itibaren yeni görev
yerinde ödenir. Eski görev yerinde alınan aylıklar için kurumlar arasında
herhangi bir hesaplaşma yapılmaz.
İzin veya Geçici Görevde İken Görev Yeri Değiştirilen Memurların Aylıkları:
Madde 170 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.)
Kanuni izinlerin kullanılması sırasında veya geçici bir görevde iken
asıl görev yeri değiştirilen memurların aylıkları, izin veya geçici görevin
sona ermesine kadar eski görev yerlerinde kadro tasarrufundan ödenir.
Sayman Ve Sayman Mutemetlerinin Devir Süreleri Ve Aylıkları:
Madde 171 – (Değişik : 17/9/2004 – 5234/1 md.)
Hesaplarını, görevi devralanlara devir zorunluluğu bulunan saymanların devir süresi yedi gündür. Devir teslim süresinin aylık ödeme
zamanına rastlaması halinde bu aya ait aylıkları eski görev yerinde,
kadro tasarrufundan ödenir.
Sayman mutemetleri için devir süresi iki gündür.
110
Devlet Memurları Kanunu
Görev Yeri Değiştirilenlerden Eski Görevlerine Devamları Tebliğ Edilenlerin Aylıkları:
Madde 172 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.)
Görev yerleri değiştirilen memurlardan görevlerine devamları kurumlarınca yazılı olarak tebliğ edilenlerin aylıkları eski görev yerlerinde
kadro tasarrufundan ödenir.
Vekalet Aylığına Hak Kazanma:
Madde 173 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK 2/5 md.)
Vekalet Görevinin Fiilen Yapılması Şartı:
Madde 174 – Vekalet aylıklarının ödenebilmesi için görevin fiilen
yapılması şarttır.
Vekalet, İkinci Görev Aylık ve Ücretleri İle Diğer Ödemeler:
Madde 175 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Değiştirilerek kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.)
Bir göreve vekaleten atanan memurlara vekalet edilen görevin
kadro derecesinin birinci kademesinin üçte biri, açıktan atananlara ise
(Köy ve kasaba imamlığı kadrolarına atananlara 146 ncı maddede yazılı
asgari ücret aylık tutarından aşağı olmamak üzere) üçte ikisi verilir.
Bulundukları yerden başka bir yerdeki bir göreve vekalet suretiyle
atananlara, Harcırah Kanununun geçici görevle başka yere gönderilenlere ilişkin hükümleri uygulanır.
(Ek : 4/7/2001 - KHK- 631/5 md.) Ancak, kurum içinden veya diğer
kurumlardan vekalet edenlere vekalet aylığı ödenebilmesi için, vekilin
asilde aranan şartları taşıması zorunludur.
(Değişik: 26/6/1984 - KHK 241/9 md.) 88 inci maddeye göre ikinci
görev verilen memurlara, bu görevleri karşılığında aylık ödenebilmesi için boş bir kadroya ait görevin ikinci görev olarak yürütülmesi
gerekir. Bu şekilde görevlendirilenlere, görevlendirildikleri kadro
derecesinin ilk kademe aylığının üçte ikisi ödenir. Ancak, sağlık
grup başkanlığı, baştabip ve baştabip yardımcılığı hizmetlerinin
ikinci görev olarak yürütülmesi halinde kadro şartı aranmaz ve bu
Devlet Memurları Kanunu
111
hizmetleri yürütenlere almakta oldukları aylığın üçte ikisi ikinci görev
aylığı olarak ödenir.(1)
(Değişik: 22/8/1989 - KHK - 378/4 md) Açıktan vekil olarak atananlar bu Kanunla memurlara tanınan sosyal haklardan da yararlanırlar
ve bunlara ödenecek vekalet aylığının hesabına memuriyet taban aylığı
da dahil edilir.
Ders ve Konferans Ücretleri:
Madde 176 – (Değişik: 3/4/1998 - 4359/1 md.)
(Değişik birinci fıkra: 21/3/2006 – 5473/3 md.) Bu Kanunun 89
uncu maddesine göre kendilerine ders görevi verilenlere, ders saati
başına gündüz öğretimi için 140, örgün ve yaygın eğitim kurumlarında
yarıyıl ve yaz tatillerinde, cumartesi ve pazar günleri ile saat 18.00'den
sonra başlayan öğretim faaliyetleri için 150 gösterge rakamının bu
Kanuna göre belirlenen aylık katsayısı ile çarpımından oluşan miktar
üzerinden ek ders ücreti ödenir.
(Değişik iknci fıkra: 21/3/2006 – 5473/3 md.) Bu ücretler, özel
eğitime muhtaç öğrencilerin eğitim ve öğretim gördüğü kurumlarda
görevli öğretmen ve yöneticiler ile bu öğrencilere yönelik olarak açılan
özel sınıf öğretmenlerine ve cezaevlerinde görevli öğretmenlere % 25
fazlasıyla ödenir.
Bu madde kapsamında ücretle ders vermek üzere yükseköğretim
kurumlarından görevlendirilen öğretim elemanlarına 2914 sayılı Kanun
hükümlerine göre ek ders ücreti ödenir.
Konferans ücreti her yıl bütçe kanunlarında gösterilir.
Yolluk Giderleri ve Gündelikleri:
Madde 177 – Bu Kanun hükümlerine tabi Devlet memurlarından
bir görevin ifası için sürekli veya geçici olarak görev yerinden ayrılanların yol giderleri ve gündelikleri, yolluklar hakkındaki özel kanun hükümlerine göre ödenir.
Sözleşmeli olarak çalıştırılanların yol masrafları ile gündelikleri sözleşmelerindeki şartlara göre ödenir.
112
Devlet Memurları Kanunu
Fazla Çalışma Ücreti:
Madde 178 – (Değişik: 5/7/1991 - KHK - 433/3 md.; İptal : Ana.
Mah'nin 5/5/1992 tarih ve E. 1991/33, K. 1992/32 sayılı Kararı ile,
Yeniden düzenleme: 18/5/1994 - KHK - 527/8 md.)
A) 99 ve 100 üncü maddeler hükümleri uyarınca tespit olunan günlük çalışma saatleri dışında;
a) Salgın hastalık ve tabii afetler gibi olağanüstü hallerin olması
(Bu hallerin devamı süresince),
b) Fabrika, atelye, şantiye, işletme gibi yerlerde İş Kanununa tabi
olarak işçi çalıştıran kurumlarca hizmetin gereği olarak işçi ile birlikte
çalışma saatleri ve günü dışında çalışmanın zorunlu bulunması,
hallerine münhasır olmak üzere, yapılan fazla çalışmalar ücretle
karşılanır.
Yukarıda sayılan hallerde yaptırılacak fazla çalışmanın süresi ve
saat başına ödenecek ücret Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenir
B) (İptal: Ana.Mah'nin 14/2/1997 tarih ve E: 1997/20, K: 1997/32
sayılı Kararı ile; Yeniden düzenleme: 3/4/1998 - 4359/4)
Kurumlar gerektiği takdirde personelini günlük çalışma saatleri dışında fazla çalışma ücreti vermeksizin çaıştırabilirler. Bu durumda
personele yaptırılacak fazla çalışmanın her sekiz saati için bir gün
hesabı ile izin verilir. Ancak, bu suretle verilecek iznin en çok on günlük
kısmı yıllık izinle birleştirilerek yılı içinde kullandırılabilir.
Fazla çalışmanın uygulama esas ve usulleri Devlet Personel Başkanlığı ile Maliye Bakanlığınca müştereken belirlenir.
Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarına ödenecek fazla çalışma ücretleri ve diğer hususlar Başbakan tarafından onaylanacak bir talimatla
tesbit edilir.
Temsil Giderleri ve Yönetmeliği:
Madde 179 – Hangi kurumlarda hangi sınıf ve kadrolardaki Devlet
memurlarının görevler icabı temsili mahiyette masraf yapabilecekleri ve
bu masrafların sarfı ile ilgili usul ve şartlar ve bunların sarf alanları ilgili
Devlet Memurları Kanunu
113
kurumların görüşleri alınarak Maliye Bakanlığı ve Başbakanlık Devlet
Personel Başkanlığı ile birlikte hazırlanacak bir yönetmelikle belirtilir.
Sürekli Görevle Yurt Dışında Bulunan Memurların Aylıkları:
Madde 180 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul:
15/5/1975 - 1897/1 md.)
Sürekli görevle yurt dışına atanan memurların aylıkları görevlerine
başladıkları tarihten itibaren; sürekli görevle yurt dışına gönderilen veya
kurumların yurt dışı kuruluşlarına dahil kadrolarında görev alan memurlardan görevlerine başladıktan sonra yurt içinde veya yurt dışında başka
bir göreve atananların aylıkları ise atanma emrinin tebliği tarihini izleyen
onbeşinci gün sonuna kadar 156 ncı maddedeki esaslara göre ödenir.
Yurt dışında bulunanlardan yerlerine atananların gelişine kadar
bekleme emri alanların aylıkları, atama emirlerinin tebliğ tarihinden
itibaren, iki ayı geçmemek üzere aynı maddeye göre ödenir.
(Ek :4/7/2001 -KHK- 631/6 md.) Sürekli görevle yurt dışına atanan
memurlara, yıllık izin ile 181 inci maddede belirtilen hal dışında, yurt içinde
geçirilen süreler için yurt dışı aylığı ödenmez. Ancak, yurt dışı görev
süresince toplam dört ayı geçmemek üzere, yurt içinde yataklı tedavi
kurumlarında yatarak görülen tedavi süresince 156 ncı maddeye göre
belirlenen emsal katsayının 1/3’ü esas alınarak yurt dışı aylığı ödenir.
Yurt Dışındaki Memurlardan Geçici Görevle Merkeze Çağrılanların Aylıkları:
Madde 181 – Sürekli görevle yurt dışına gönderilen Devlet memurları, geçici görevle en çok bir ay süre ile merkeze çağrılabilir. Bu süre
içinde aylığı katsayılı ödenir.
Yurt Dışında Görevli Memurlardan Farklı Katsayılı Memlekete
Atananların Aylıkları:
Madde 182 – Yukardaki maddelerde gösterilen memurların, aylıklarına uygulanmakta bulunan ödeme katsayılarından farklı ödeme
katsayısı uygulanan bir başka memlekete naklen atanmalarında 180 inci
madde hükmü uygulanır.
114
Devlet Memurları Kanunu
Hazarda Eğitim ve Manevra İçin Silah Altına Alınanların Aylıklarının Ödenmesi:
Madde 183 – Hazarda muvazzaflık hizmeti dışında eğitim ve manevra maksadiyle silah altına alınan Devlet memurlarının aylıkları kendi
kurumlarınca tam olarak ödenir.
Devlet memurlarından rütbeli olanların rütbe aylığı tutarı, bağlı bulundukları kurumdan aldıkları aylık tutarından fazla olanlara, aradaki fark
askeri kurumlarına katılmaları veya yeni rütbeyi kazandıkları tarihten
itibaren silah altında bulundukları sürece Milli Savunma Bakanlığı
tarafından ödenir.
Seferde Muvazzaflık Hizmeti Dışında Silah Altına Alınan Memurların Aylıklarının Ödenmesi:
Madde 184 – Seferde muvazzaflık hizmeti dışında, silah altına alınan Devlet memurlarına rütbeli olsun olmasın silah altında bulundukları
sürece aylıkları aşağıdaki hükümlere göre ödenir.
A) Yedek subay, yedek askeri memur ve yedek astsubay olanların
rütbelerine ait aylıkları Milli Savunma Bakanlığınca ödenir.
Bunların aylıkları bağlı bulundukları kurumdan aldıkları aylık tutarından eksikse aradaki fark kurumlarınca ödenir
B) (A) bendi dışında kalan ve rütbesiz memurların aylıklarının tamamı kurumlarınca ödenir.
Sefer Haline Geçişte Silah Altında Bulunan Memurların Aylıkları:
Madde 185 – Sefer haline geçiş sırasında 183 üncü maddeye göre
silah altında bulunan Devlet memurlarının aylıkları adı geçen maddeye;
sefer haline geçişten sonraki aylıkları 184 üncü maddeye göre ödenir.
Silah Altına Alınmazdan Önce Kadrolarından Açıkta Bulunanların Aylıkları:
Madde 186 – Hazarda eğitim ve manevra veya seferde muvazzaflık hizmeti dışında silah altına alınan Devlet memurlarından, silah altına
alınmazdan önce kadroları kaldırılanlar, görevden uzaklaştırılanlar
hakkında, silah altında bulundukları sürece aşağıdaki hükümler uygulanır:
Devlet Memurları Kanunu
115
A) Bunlardan yedek subay, yedek askeri memur veya yedek astsubay olanların rütbe aylıklarının açık aylıklarından fazla veya eksik
olmasına göre haklarında 183 ve 184 üncü madde hükümleri uygulanır.
B) (A) bendi dışında kalan ve rütbesiz memurlara kanuni hakları
olan açık aylığının verilmesine devam olunur.
KISIM - VI
Sosyal Haklar ve Yardımlar
Emeklilik Hakları:
Madde 187 – Devlet memurlarının emeklilik ve malûllük hallerinde
kendilerinin, ölümleri halinde dul ve yetimlerinin sahip bulundukları
haklar emeklilik kanunlariyle düzenlenir.
Hastalık ve Analık Sigortası:
Madde 188 – A) Devlet memurlarının hastalık, analık ve görevden
doğan kaza ile mesleki hastalık,
B) Devlet memurlarının eşleri ve bakmakla yükümlü oldukları ana,
baba ve çocuklarının hastalık ve analık,
C) Bir kanuna dayanılarak emekli veya malûllük aylığı alanların
(Sosyal Sigortalar Kurumunca uygulanan iş kazaları ile meslek hastalıkları, malûllük ve yaşlılık sigortalarından gelir veya aylık bağlananlar
hariç) hastalık ve analık,
Ç) (C) bendinde belirtilen emekli veya malûllük aylığı alanların aile
fertlerinin hastalık ve analık,
D) Bir kanuna dayanılarak dul veya yetim aylığı alanların (Sosyal
Sigortalar Kurumundan gelir veya aylık alanlar hariç) hastalık ve analık.
Hallerinde, gerekli sosyal sigorta yardımları sağlanır.
Bu sigorta yardımları özel kanunlarla düzenlenir.
Bu sigortalardan tanınan hak ve sağlanan yardımlar, genel sosyal
sigorta rejimleri ile kabul edilen hak ve yardımlardan az olamaz.
Yeniden İşe Alıştırma:
Madde 189 – Malûllük aylığı bağlanan Devlet memurlarından çalışma gücünün artırılabileceği umulanlar eski sınıflarında veya yeni sınıf
116
Devlet Memurları Kanunu
veyahut meslekte çalışabilmelerini sağlamak üzere işe alıştırılmaya tabi
tutulabilirler.
İşe alıştırmanın ne suretle ve hangi esaslara göre yapılacağı özel
kanununda gösterilir.
Ek Sosyal Sigorta ve Yardımlaşma:
Madde 190 – (Mülga: 12/2/1982 - 2595/19 - a)
Memurların Sosyal Tesis İhtiyaçları:
Madde 191 – (Yeniden düzenleme: 29/11/1984 - KHK 243/29 md.)
Devlet Memurları için lüzum ve ihtiyaç görülen yerlerde çocuk bakımevi ve sosyal tesisler kurulabilir.
Bunların kuruluş ve işletme esas ve usulleri Devlet Personel Başkanlığı ile Maliye ve Gümrük Bakanlığınca birlikte hazırlanacak genel
yönetmelikle belirlenir.
Devlet Memurları İçin Konut Kredisi:
Madde 192 – (Yeniden düzenleme: 29/11/1984 - KHK 243/30 md.)
Devlet Memurlarından T. C. Emekli Sandığına tabi hizmeti 10 yıl
ve daha fazla olanlara, istekleri üzerine Toplu Konut Fonundan özel
şartlarla ve öncelikle konut kredisi verilebilir.
Bu krediden faydalanma şartları ile kredi borcunun memurlardan
tahsili ve her yıl ödenecek toplam kredi tutarı gibi diğer hususlar Toplu
Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığınca hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
Devlet Memurları İçin Konut:
Madde 193 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/69 md.)
Devlet memurlarının lüzum ve zaruret görülen yerlerle kiralık konut
ihtiyaçları, İmar ve İskan Bakanlığınca tespit edilerek Bakanlar Kurulunca onanacak programlar gereğince, genel ve katma bütçelere her yıl
konulacak ödeneklerle tesis edilecek fondan karşılanır.
Bu madde hükmü özel kanunlarla düzenlenir.
Bazı Devlet Memurları İçin Konut Tahsisi:
Madde 194 – (Mülga: 9/11/1983 - 2946/12 md.)
Devlet Memurları Kanunu
117
Mahrumiyet Yeri Ödeneği:
Madde 195 – (Mülga: 2/12/1993 - 3920/2 md.)
Ödeme Usulü ve Mahrumiyet Yeri Derecesi:
Madde 196 – (Mülga: 2/12/1993 - 3920/2 md.)
Miktarı:
Madde 197 – (Mülga: 2/12/1993 - 3920/2 md.)
Mahrumiyet Yeri Ödeneğinin Ödenme Usulü:
Madde 198 – (Mülga: 2/12/1993 - 3920/2 md.)
Öğrenim Bursları ve Yurtları:
Madde 199 – Mahrumiyet yerlerinde çalışan Devlet memurları görev yerlerinde çocuğunun girmesi gereken orta dereceli okul bulunmadığı takdirde, bu dereceli okullarda okuma hakkını kazanmış bulunan
çocuklarını yatılı okullarda okutmak isterlerse, pansiyon ücret indiriminden faydalanırlar.
Bu indirim her yıl bütçe kanunu ile tesbit olunan pansiyon ücretlerinden en azının çocukların her biri için % 50 si oranındadır. İndirim
sonucunda meydana çıkan fark Devlet bütçesinden ödenir.
Ancak, memurlar çocuklarını daha yüksek ücretli okul pansiyonlarından veya Milli Eğitim Bakanlığının denetimi altında faaliyette bulunan
özel pansiyonlardan faydalandırmak isterlerse aradaki ücret farkı
kendileri tarafından ödenir.
Sınıfta Kalan Çocuklar İçin Burs Verilemiyeceği:
Madde 200 – Pansiyonlarda ücret indiriminden faydalanan memurların çocukları sınıfta kalırlarsa aynı sınıf için ikinci sene bu haktan
faydalanamazlar.
Mahrumiyet Yerinden Başka Yere Atanan, Ölen, Emekliye Ayrılanların Burs Haklarının Devamı:
Madde 201 – Öğrenim yılı içinde mahrumiyet yeri ödeneğine tabi
olmayan yerlerdeki bir göreve atanan veya ölen veyahut emekliye
ayrılan memurların çocukları için yapılan indirim, bulundukları ders yılı
sonuna kadarı kendi isteğiyle atananlar için de, atandıkları tarihteki
taksit dönemi sonuna kadar devam eder.
118
Devlet Memurları Kanunu
Aile Yardımı Ödeneği:
Madde 202 – Evli bulunan Devlet memurlarına aile yardımı ödeneği verilir.
(Değişik: 27/6/1989 - KHK - 375/10 md.) Bu yardım, memurun her
ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışmayan veya herhangi bir
sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almayan eşi için 1500, çocuklarından herbiri için de 250 gösterge rakamının (72 nci ay dahil olmak üzere
0-6 yaş grubunda yer alan çocuklar için bir kat artırımlı) aylık katsayısı
ile çarpılması sonucu elde edilecek miktar üzerinden ödenir. (Mülga
ikinci cümle: 13/2/2011-6111/117 md.) Eşlerden birine iş akdi veya
toplu sözleşme gereği çocukları için yapılan aile yardımı ödeneği daha
düşük ise, yalnız aradaki fark ödenir. (Ek: 9/4/1990 - KHK - 418/7 md.;
iptal: Ana. Mah'nin 5/2/1992 tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 sayılı
Kararı ile, Yeniden düzenleme:18/5/1994 - KHK - 527/9 md.) Bu
fıkrada yer alan gösterge rakamlarını 3 katına kadar artırmaya Bakanlar
Kurulu yetkilidir.
Dul memurların çocukları için yukarıki fıkralar hükmü uygulanır.
Boşanma veya ayrılık vukuunda mahkeme bu yardımın hangi tarafa ve ne oranda verileceğini de kararında belirtir.
Devlet memurunun, geçimini sağladığı üvey çocukları için de bu
ödenek verilir.
Aile Yardımı Ödeneğinin Ödeme Usulü:
Madde 203 – Aile yardımı ödeneği Devlet memurlarına her ay aylıklariyle birlikte ödenir.
Karı ve kocanın her ikisi de memur iseler bu ödenek yalnız kocaya
verilir.
Aile yardımı ödenekleri hiç bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın
ödenir ve borç için haczedilemez.
Aile Yardımı Ödeneğine Hak Kazanma:
Madde 204 – Memur, eş için ödenen aile yardımı ödeneğine evlendiği; çocuk için ödenen yardıma da çocuğunun doğduğu tarihi takip
eden ay başından itibaren hak kazanır.
Devlet Memurları Kanunu
119
Aile Yardımı Ödeneği Hakkını Kaybetme:
Madde 205 – Memur, eş için ödenen aile yardımı ödeneği hakkını
eşinden boşanma veya eşinin ölümü, çocuk için ödenen yardım ödeneği
hakkını da çocuğun ölümü veya 206 ncı maddedeki hallerin vukuunu
takip eden ay başından itibaren kaybeder.
Çocuk İçin Aile Yardımı Ödeneği Verilmiyecek Haller:
Madde 206 – Aşağıdaki hallerde çocuklar için aile yardımı ödeneği
verilmez:
1. Evlenen çocuklar,
2. (Değişik: 21/4/2005-5335/28 md.) 25 yaşını dolduran çocuklar
(25 yaşını bitirdiği halde evlenmemiş kız çocukları ile çalışamayacak
derecede malûllükleri resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilenler için
süresiz olarak ödeneğin verilmesine devam olunur.),
3. Kendileri hesabına ticaret yapan veya gerçek veya tüzel kişiler
yanında her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışan çocuklar
(Öğrenim yapmakta iken tatil devresinde çalışanlar hariç),
4. Burs alan veya Devletçe okutulan çocuklar.
Doğum Yardımı Ödeneği:
Madde 207 – (Değişik birinci ve ikinci fıkralar: 20/6/l984 - KHK
241/11 md.)
Devlet memurlarından çocuğu dünyaya gelenlere 2500 gösterge
rakamının aylık katsayısı ile çarpılması sonucu elde edilecek miktarda
doğum yardımı ödeneği verilir.
Ana ve babanın her ikisi de Devlet memuru iseler ödenek yalnız
babaya verilir. Eşlerden birine iş akdi veya toplu sözleşme gereği
yapılan doğum yardımı ödeneği daha yüksek ise, memur olan eşe
ayrıca doğum yardımı ödeneği ödenmez, daha düşük ise yalnız aradaki
fark ödenir.
Mahkemelerce verilen ayrılık süresi içinde doğan çocuklar için bu
yardım anaya verilir.
Doğum yardımı Ödeneği hiç bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ve ödeme emri aranmaksızın saymanlarca derhal ödenir. Bu yardım
borç için haczedilemez.
120
Devlet Memurları Kanunu
Ölüm Yardımı Ödeneği:
Madde 208 – (Değişik birinci fıkra: 6/7/1995 - KHK - 562/4 md.)
Devlet memurlarından: memur olmayan eşi ile aile yardımı ödeneğine
müstehak çocuğu ölenlere en yüksek Devlet memuru aylığı (ek gösterge dahil) tutarında, memurun ölümü halinde sağlığında bildiri ile gösterdiği kimseye, eğer bildiri vermemiş ise eşine ve çocuklarına, bunlar
yoksa ana ve babasına, bunlar da yoksa kardeşlerine en yüksek Devlet
memuru aylığının (ek gösterge dahil) iki katı tutarında, ölüm yardımı
ödeneği verilir. (1)
Ölüm yardımı ödeneği, hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın
ve ödeme emri aranmaksızın saymanlarca derhal ödenir. Bu yardım
borç için hacizedilemez.
Yurt dışında sürekli görevde bulunan memurlara verilecek ölüm
yardımı ödeneğinde 156 ıncı maddede yazılı katsayı uygulanmaz.
Tedavi Yardımı:
Madde 209 – (Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.)
Cenaze Giderleri:
Madde 210 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.)
Devlet memurlarının ölümü halinde cenaze giderleri (cenazenin
başka yere nakil dahil) kurumlarınca ödenir. Sürekli veya geçici görevle
veyahut 78 inci maddeye göre yurt dışında bulunan Devlet memurlarından
ölenlerin ve yurt dışında sürekli görevlerde bulunanların eşleri, bakmakla
yükümlü oldukları ana, baba ve çocuklarının cenazelerini yurda getirmek
için yapılması zorunlu olan giderler kurumlarınca karşılanır.
209 uncu madde ile bu madde hükümleri Maliye ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıklarının görüşleri alınmak suretiyle Devlet Personel
Başkanlığınca hazırlanacak yönetmeliğe göre uygulanır.
Giyecek Yardımı:
Madde 211 – Devlet memurlarından hangilerinin ne şekilde giyecek yardımından faydalanacakları Maliye Bakanlığı ile Başbakanlık
Devlet Personel Başkanlığının birlikte hazırlıyacakları bir yönetmelik ile
tesbit olunur.
Devlet Memurları Kanunu
121
Yiyecek Yardımı:
Madde 212 – Devlet memurlarının hangi hallerde yiyecek yardımından ne şekilde faydalanacakları ve bu yardımın uygulanması ile ilgili
esaslar Maliye Bakanlığı ile Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının
birlikte hazırlıyacakları bir yönetmelik ile tesbit olunur.
Yakacak Yardımı:
Madde 213 – (Mülga: 27/6/1989 - KHK 375/32 md.)
(31/7/1970 tarih ve 1327 sayılı Kanun ile bu araya eklenen numarasız ’’Ek Madde“ 4/7/2001 tarih ve 631 sayılı KHK ile bu Kanuna
152 nci madde olarak işlenmiş ve yerine konulmuştur.)
KISIM - VII
Devlet Memurlarının Yetiştirilmesi
Kurumların Memurlarını Hizmet İçinde Yetiştirme Esasları:
Madde 214 – (Değişik : 31/7/1970 - 1327/72 md.)
Devlet memurlarının yetişmelerini sağlamak, verimliliğini artırmak
ve daha ileriki görevlere hazırlamak amaciyle uygulanacak hizmet içi
eğitim, Devlet Personel Başkanlığı tarafından ilgili kurumlarla birlikte
hazırlanacak yönetmelikler dahilinde yürütülür.
Eğitim Birimleri:
Madde 215 – Her kurumda, yetiştirme faaliyetlerini düzenlemek, yürütmek ve değerlendirmekle görevli bir "Eğitim birimi" kurulur. Birden çok
birim kurulan kurumlarda bunlardan biri "Merkez Eğitim Birimi" adını alır.
Eğitim Merkezleri:
Madde 216 – Kurumlar kendi eğitim ihtiyaçlarını karşılamak üzere
eğitim merkezleri açabilirler. Kurumlararası eğitim ihtiyaçlarını karşılamak üzere, Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulu kararnamesiyle, kurumlararası eğitim merkezleri de açılabilir.
Eğitim birim ve merkezlerinin kuruluş ve işleyişleri Başbakanlık
Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınmak suretiyle kurumlarınca
hazırlanacak yönetmeliklerle düzenlenir.
122
Devlet Memurları Kanunu
Devlet Memurları Eğitimi Genel Planı:
Madde 217 – Devlet memurları eğitimi genel planı, Maliye ve Milli
Eğitim Bakanlıklariyle Türkiye ve Orta - Doğu Amme İdaresi Enstitüsü,
Devlet Planlama Teşkilatı ve ilgili kurumların görüşleri alındıktan sonra
Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı tarafından hazırlanarak
Bakanlar Kurulu kararnamesiyle yürürlüğe konulur.
Yurt Dışında Yetiştirme:
Madde 218 – Devlet memurları, yabancı memleketlerin hizmetle ilgili
kurumlarında veya yetiştirme - eğitim merkezlerinde de yetiştirilebilirler.
Bunlardan sınıflarının kapsadığı hizmetlerin niteliği bakımından,
aynı zamanda belirli bir dalda öğrenim ve ihtisas yapması gerektiği
kurumları ve Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığınca kararlaştırılmış
olanlara öğrenim veya ihtısas yapma müsaadesi verilebilir.
Bu maddede söz konusu olan Devlet memurları hakkında 79 uncu
madde hükümleri uygulanır.
Rapor Verme:
Madde 219 – Kurumlar yıllık eğitim programlarına göre yapmakta
oldukları eğitim çalışmalarının sonuçlarını her altı aylık dönemin bitiminden en geç bir ay sonra Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığına bir
raporla bildirmek zorundadırlar.
Koordinasyon ve Denetleme:
Madde 220 – Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı kurumları
yurt içi ve yurt dışı eğitim programlarının hazırlanmasında ve uygulanmasında yol göstermek, yetiştirme faaliyetlerini koordine etmek ve
denetlemekle görevlidir.
Devlet Memurluğuna Eleman Yetiştirilmesi:
Madde 221 – Kurumlar belirli sınıflardaki memurluklara eleman yetiştirmek amaciyle:
A) Kendi bünyeleri içerisinde mesleki öğretim ve eğitim yapabilirler.
B) Yurt içindeki öğrenim kurumlarında öğrenci okutabilir ve ihtisas
yaptırabilirler.
C) Dış memleketlerde öğrenci okutabilir ve ihtısas yaptırabilirler.
Devlet Memurları Kanunu
123
Seçme Usulü:
Madde 222 – Kurumlarca yurt içinde veya yurt dışında okutulacak
öğrenciler yarışma sınavı ile seçilirler.
Öğrenci Okutma Şartlarını Düzenliyen Yönetmelikler:
Madde 223 – Hangi kurumların ve sınıfların eleman ihtiyaçlarını
karşılamak üzere okul ve kurslar açabileceği, yurt içinde veya dışında
hangi öğrenim dallarında öğrenci okutabileceği, okutulacak öğrencilerin
ayrılma ve seçilme usulleri, çalışmalarının izlenip denetlenmesi, çıkarılma veya geri çağrılma usulleri, ilgili kurumların ve Devlet Planlama
Teşkilatının görüşleri alınmak suretiyle, Milli Eğitim ve Maliye Bakanlıklariyle Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının birlikte hazırlıyacakları yönetmeliklerde belirtilir.
Öğrenimi sırasında Devlet hesabına okuma hakkını kaybeden veya öğrenim kurumunu terk edenler için kurumlarınca yapılmış masraflar
kendilerinden faizi ile birlikte tahsil olunur. Özel kanun ve yüklenme
senedi hükümleri saklıdır.
Mecburi Hizmet:
Madde 224 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK - 12/1 md.; Aynen kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.)
İlgili Bakanlığın isteği, Devlet Personel Başkanlığının görüşü ve
Maliye Bakanlığının teklifi ile Bakanlar Kurulunca belirtilen her derecedeki öğretim kurumları ve öğretim dalları dışında kalan kurum ve
dallarda Devlet tarafından okutulanlardan,
a) Yurtiçinde Devlet hesabına okutulan öğrenciler (Tatiller dahil)
öğrenim süreleri kadar,
b) Yurtdışındaki öğretim kurumlarında Devlet hesabına öğrenimlerini bitiren öğrenciler (Tatiller dahil) öğrenim sürelerinin iki katı kadar,
Mecburi hizmetle yükümlüdürler.
(Değişik: 14/1/1988 - KHK - 311/2.md.) Yetiştirilmek, eğitilmek,
bilgilerini artırmak veya staj yapmak üzere 3 ay ve daha fazla süre ile dış
memleketlere gönderilen memurlara gönderilme şekillerine bakılmaksızın
yurtdışında kaldıkları sürenin iki katı kadar mecburi hizmet yüklenir.
124
Devlet Memurları Kanunu
Mecburi hizmet yükümlülüğünün 13/12/1960 tarihli ve 160 sayılı
Kanunun 4 üncü maddesinin a, b, d fıkraları kapsamına giren kurumlar
arasında devri mümkündür. Mecburi hizmetle yükümlü bulunanlar,
yarışma sınavına tabi tutulmaksızın atanırlar. (1)
Mecburi Hizmetle İlgili Yükümlülükler:
Madde 225 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Değiştirilerek kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.)
Mecburi hizmetle yükümlü bulunanlar yetiştirme, eğitim veya staj
sürelerinin bitiminden itibaren en çok iki ay içinde kurumlarına başvurmak zorundadırlar.
Bunlardan;
a) Başvurma tarihinden itibaren en geç 3 ay içinde bir göreve
atanmayanların mecburi hizmet yükümlülükleri kalkar. Mecburi hizmetin
(d) fıkrasına göre krediye dönüştürülmesi istendiği takdirde bu süre istemin
karara bağlandığı tarihten başlar. Bu durumun oluşuna kendi kusuru ile sebep
olan memurlar bundan doğan zararı tazminle yükümlüdürler.
b) Başvurmayanlar veya atanma için gerekli belgelerini tamamlamayanlar yol giderleri de dahil olmak üzere, kendilerine kurumlarınca yapılmış
bulunan bütün giderleri yüzde elli fazlasiyle ödemek zorundadırlar.
c) Atanıp da yükümlü bulundukları mecburi hizmeti bitmeden ayrılmış veya bir ceza sebebiyle memurluktan çıkarılmış olanlar mecburi
hizmetlerinin eksik kalan kısmı ile orantılı tutarı yüzde elli fazlasiyle
ödemek zorundadırlar.
d) Hizmetlerine lüzum olmadığına ilgili kurumun teklifi ve Maliye
Bakanlığının uygun görüşüne dayanılarak Bakanlar Kurulunca karar
verilenlerin mecburi hizmet yükümlülükleri krediye dönüştürülebilir.
e) İlk ve orta dereceli okullar ile, kurslarda Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okutulan parasız yatılı öğrencilerin mecburi hizmetlerine, bu
kanuna tabi kurum ve kuruluşlarda ihtiyaç olmaması halinde Milli Eğitim
Bakanlığı bunların mecburi hizmet yükümlülüğünü kaldırmaya yetkilidir.
Bu fıkraya göre kurumların, ihtiyaci olup olmadığı bir aylık süre verilmek
ve Resmi Gazete'de ilan edilmek suretiyle tespit olunur.
Devlet Memurları Kanunu
125
Askerlikte geçen süre mecburi hizmetten sayılmaz.
Mecburi hizmetini yapmakta iken yasama organına seçilenlerin yükümlülükleri seçildikleri sürece ertelenir.
KISIM - VIII
Çeşitli Hükümler
Danışma Kurulları:
Madde 226 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Yüksek Danışma Kurulu:
Madde 227 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Kamu Personeli Yüksek Kurulu Karar Verme Usulü:
Madde 228 – (Mülga: 30/5/1974 - KHK 12/7 md.; aynen kabul:
15/5/1975 - 1897/7 md.)
Devlet Memurlurı Yüksek Kurulu:
Madde 229 – (Mülga: 30/5/1974 - KHK 12/7 md.; aynen kabul:
15/5/1975 - 1897/7 md.)
Diğer Personel İçin Kurulacak Kurullar:
Madde 230 – (Mülga: 30/5/1974 - KHK 12/7 md.; aynen kabul:
15/5/1975 - 1897/7 md.)
Kamu Personeli Bilgi Sistemi:
Madde 231 – (Değişik: 13/2/2011-6111/114 md.)
Devlet Personel Başkanlığı, kuruluş kanunlarına ve bütçe türlerine
bağlı kalınmaksızın, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilat yapılarına ve personeline ilişkin konularda, gerekli gördüğü bilgi ve belgeleri
kamu kurum ve kuruluşlarından talep eder. Kamu kurum ve kuruluşları
bu bilgi ve belgeleri vermekle yükümlüdür.
Kamu kurum ve kuruluşları; atama, yer değiştirme, görevde yükselme, unvan değişikliği ve Devlet Personel Başkanlığınca belirlenecek
diğer personel hareketlerini bildirmek zorundadır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar ile istisna tutulacak kamu kurum ve kuruluşları Bakanlar Kurulunca belirlenir.
126
Devlet Memurları Kanunu
Türk Silahlı Kuvvetlerinde Çalışan Memurlara Uygulanmıyacak
Maddeler:
Madde 232 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.)
Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu ve Yönetmeliğinin, Askeri
Mahkemeler Kuruluş ve Yargılama Usulü Kanununun ve bunlar hakkında halen yürürlükte bulunan diğer mevzuatın uygulanmasını sağlama
bakımından Türk Silahlı Kuvvetlerinde çalışan sivil memurlar, sözleşmeli
ve geçici personel ile işçiler hakkında bu kanunun;
Çalışma saatleri hakkındaki 99 uncu,
Günlük çalışma saatlerinin tespiti hakkındaki 100 üncü,
Günün 24 saatinde devamlılık gösteren hizmette çalışma saat ve usulünün tespiti hakkındaki 101 inci, fazla çalışma ücreti hakkındaki 178 inci,
Görevden uzaklaştırmaya yetkilileri sayan 138 inci,
maddeleri hükümleri uygulanmaz.
Türk Silahlı Kuvvetlerinde Çalışan Memurlara Uygulanmaya
Devam Olunacak Hükümler:
Madde 233 – Bu kanunun 7 nci bölümünde yer alan "Disiplin" e ait
124, 136 ncı maddelerindeki hükümlerin Türk Silahlı Kuvvetlerinde
çalışan sivil memurlar ile sözleşmeli ve yevmiyeli personel hakkında
uygalanmasından, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanun ve Yönetmeliği, Askeri Mahkemeler Kuruluş ve Yargılama Usulü Kanunu ve konu ile
ilgili diğer hükümleri saklıdır.
İktisadi ve Ticari İlimler Akademileri Öğrenim Üyeleri ve Yardımcılarına Uygulanmıyacak Maddeler:
Madde 234 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK 2/5 md.)
Dışişleri Bakanlığınca Derhal Gerekli Görülecek Kadrolar:
Madde 235 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/73 md.)
22 Ocak 1962 Tarihli Ve 1 Sayılı Kanunun Değiştirilmesi:
Madde 236 – (22/1/1962 - 1 sayılı Kanunun 1 inci maddesini değiştiren hüküm olup, sözkonusu kanun 9/10/1984 - 3053 sayılı kanunun
6 ncı maddesiyle yürürlükten kaldırılmakla hükmü kalmamıştır.)
Devlet Memurları Kanunu
127
EK MADDELER
Ek Madde 1 – (29/12/1966 - 819 sayılı ek Kanunun 1 inci maddesi hükmü olup, ek madde haline getirilmiştir; Mülga: 25/6/1974 1765/7 Geçici md.)
Ek Madde 2 – (29/12/1966 - 819 sayılı ek Kanunun 2 nci maddesi hükmü olup, ek madde haline getirilmiştir.; Mülga: 13/2/20116111/117 md.)
Ek Madde 3 – (29/12/1966 - 819 sayılı ek Kanunun 3 üncü
maddesi hükmü olup, ek madde haline getirilmiştir.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Madde 4 – (29/12/1966 - 819 sayılı ek Kanunun 4 üncü
maddesi hükmü olup, ek madde haline getirilmiştir.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Madde 5 – (29/12/1966 - 819 sayılı ek Kanunun 5 inci maddesi hükmü olup, ek madde haline getirilmiştir; Mülga: 25/6/1977 1765/7 Geçici md.)
Ek Madde 6 – (5/12/1968 - 1069/3 md. ile gelen Ek 1 inci md.
hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Madde 7 – (5/12/1968 - 1069/3 md. ile gelen Ek 2 nci md.
hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Kurumlar Arası Geçici Süreli Görevlendirme:
Ek Madde 8 – (31/7/1970 - 1327/74 md. ile gelen Ek 1 inci md.
hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Değişik:
13/2/2011-6111/115 md.)
Memurlar, geçici görevlendirme yapmak isteyen kurumun talebi ve
çalıştıkları kurumun izni ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında aşağıda
belirtilen şartlarla geçici süreli olarak görevlendirilebilir:
a) Yurtdışında görevlendirilen güvenlik görevlileri hariç olmak üzere, memurun görevlendirileceği kurumda göreve ilişkin 4 üncü ve daha
yukarı bir dereceden boş bir kadronun bulunması şarttır.
128
Devlet Memurları Kanunu
b) Geçici süreli görevlendirilen memurlar, geçici süreli olarak görevlendirildikleri kurumların mevzuatına uymakla yükümlüdür.
c) Geçici süreli olarak görevlendirilen memurlar, yurtdışında görevlendirilen güvenlik görevlileri hariç olmak üzere, aylıkları ile diğer malî ve
sosyal haklarını kurumlarından alır. Bu memurların kadroları ile ilişkileri,
kendi sınıf ve derecelerindeki terfi ve emeklilik hakları devam eder.
d) Geçici süreli görevlendirme süresi bir yılda altı ayı geçemez.
Yurtdışında görevlendirilen güvenlik görevlileri için geçici görevlendirme
süresi en çok iki yıldır; gerekli görülmesi hâlinde bu süre bir katına kadar
uzatılabilir.
e) Geçici süreli görevlendirmenin, memurların göreviyle ilgili olması
şarttır.
f) Geçici süreli görevlendirmede memurun muvafakati aranır.
Birinci fıkrada belirtilen hâller dışında memurlar, kamu yararı ve
hizmet gerekleri sebebiyle ihtiyaç duyulması hâlinde kurumlarınca,
Devlet Personel Başkanlığının uygun görüşü alınarak diğer kamu kurum
ve kuruluşlarında altı aya kadar geçici süreli olarak görevlendirilebilir.
Geçici Süreli Görevlendirme Şartları:
Ek Madde 9 – (31/7/1970 - 1327/74 md. ile gelen Ek 2 nci md.
hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir; Değişik:
15/5/1975 - 1897/1 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Madde 10 – (31/7/1970 - 1327/74 md. ile gelen Ek 3 üncü
md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.) Bu kanun
konusu ile ilgili hükümler buna ek olarak yapılacak kanunlarda yer alır.
Ek Madde 11 – (31/7/1970 - 1327/74 md. ile gelen Ek 4 üncü
md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir; Mülga:
23/12/1972 - KHK 2/5 md.)
Ek Madde 12 – (31/7/1970 - 1327 sayılı Kanunun 92 nci maddesi hükmü olup, ek maddeye çevrilerek madde numarası teselsül
ettirilmiştir.) Bu Kanunun ve diğer personel kanunlarının uygulanması
için Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı bu kanunlar kapsamına giren kurumlarla Devlet bütçesinden finanse edilen bütün
kurumlarda organizasyon ve metot araştırmaları, kadro analizleri ve
Devlet Memurları Kanunu
129
diğer gerekli bütün incelemeleri yaparlar. Kadro talepleri ile ödenek
taleplerinin uzun vadeli plan ve programlara dayanması şarttır.
Bu fonksiyonları yürütmek için Genel Kadro Kanunu ile Maliye Bakanlığına Devlet bütçe uzmanı ve Devlet Personel Başkanlığına Devlet
Personel Uzmanı kadroları verilir.
Devlet bütçe uzmanları ile Devlet personel uzmanları, kurumlarda,
kadro ve ödenek talepleri ile ilişkili her türlü incelemeleri yapmaya ve
evrakı tetkik etmeye yetkilidir.
Diğer hususlar ve çalışma metotlarının ayrıntıları görev ve çalışma
yönetmelikleri ile düzenlenir.
Ek Madde 13 – (31/7/1970 - 1327 sayılı Kanunun 93 üncü maddesi hükmü olup, ek maddeye çevrilerek madde numarası teselsül
ettirilmiştir.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Madde 14 – (15/5/1975 - 1897 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi hükmü olup, ek maddeye çevrilerek madde numarası teselsül
ettirilmiştir.) Bu kanunun uygulanması ile ilgili konularda kurumlar,
bağlı veya ilgili oldukları Bakanlık eliyle Devlet Personel Başkanlığına
bu dairenin bağlı bulunduğu Devlet Bakanlığı kanaliyle başvururlar. Bu
başvurmalarla ilgili işlemlerin yürütülme usul ve esasları Bakanlar
Kurulunca tespit edilir.
Ek Madde 15 – (15/5/1975 - 1897 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi hükmü olup, ek maddeye çevrilerek madde numarası teselsül
ettirilmiştir.) Bu kanunda geçen "Devlet Memuru" deyimi, belediyeler
ve il özel idareleri ile bunların kurdukları birlikler memurlarını da kapsar.
Ek Madde 16 – (15/5/1975 - 1897 sayılı Kanunun 5 inci maddesi
hükmü olup, ek maddeye çevrilerek madde numarası teselsül
ettirilmiştir. ; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Madde 17 – (15/5/1975 - 1897 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi
hükmü olup, ek maddeye çevrilerek madde numarası teselsül
ettirilmiştir. ; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Madde 18 – (20/2/1979 - 2183 sayılı Kanunun 2 nci maddesi
hükmü olup, ek maddeye çevrilerek madde numarası teselsül
ettirilmiştir. ; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
130
Devlet Memurları Kanunu
Kıyafet Mecburiyeti:
Ek Madde 19 – (12/5/1982 - 2670/42 md. ile gelen Ek 1 inci md.
hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.) Devlet memurları, kanun, tüzük ve yönetmeliklerin öngördüğü kılık ve kıyafet kurallarına
uymak mecburiyetindedirler.
İkamet Mecburiyeti:
Ek Madde 20 – (12/5/1982 - 2670/42 md. ile gelen Ek 2 nci md.
hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Bazı Görevlere Atamalar:
Ek Madde 21 – (12/5/1982 - 2670/42 md. ile gelen ek 3 üncü
md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Madde 22 – (30/12/1982 - 2771 sayılı Kanunun 10 uncu
maddesi hükmü olup, ek maddeye çevrilerek madde numarası
teselsül ettirilmiştir.; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.)
Ek Madde 23 – (26/6/1984 - KHK - 241/35 md. ile gelen madde
hükmü olup, madde numarası teselsül ettirilmiştir. Mülga:
12/4/1990 - KHK - 420/15 md.)
Ek Madde 24 – (26/6/1984 - KHK - 241/36 md. ile gelen madde
hükmü olup, madde numarası teselsül ettirilmiştir.)
Aylıklarını personel kanunlarına göre almakta olanlara müteakip
ayın aylığına mahsuben Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı ile
Maliye ve Gümrük Bakanlığınca müştereken belirlenecek esaslar
dahilinde avans ödenebilir. Bu şekilde yapılacak avans ödemeleri, ait
olduğu aylıkla birlikte kanuni kesintilere tabi tutulur ve ilgililerin ölümü
halinde geri alınmaz.
Ek Madde 25 – (26/6/1984 - KHK - 241/38 md. ile gelen madde
hükmü olup, madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Madde 26 – (26/6/1984 - KHK - 241/39 md. ile gelen madde
hükmü olup, madde numarası teselsül ettirilmiştir; Değişik:
23/1/1987 - KHK - 269/1 md.)
Devlet Memurları Kanunu
131
a) (Değişik: 4/9/1990 - KHK - 418/9 md.; iptal Ana. Mah.'nin
5/2/1992 tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 sayılı Kararı ile;Yeniden
düzenleme: 18/5/1994 - KHK - 527/10 md.) Bu Kanuna ekli IV sayılı
cetvelde unvanları yazılı görevlerde bulunanlara hizalarında gösterilen
gösterge rakamlarının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı
sonucu bulunan miktarda makam tazminatı ödenir. Makam tazminatı
damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz ve ödemelerde
aylıklara ilişkin hükümler uygulanır. Bu tazminattan yararlananlara
ayrıca yüksek hakimlik tazminatı ödenmez.
b) (Değişik: 18/5/1987 - KHK-281/4 md.) Bu görevlerde makam
tazminatını almaya müstehak oldukları tarihten itibaren toplam iki yıl
süre ile çalıştıktan sonra emekliye ayrılanlara yukarıdaki fıkraya göre
bulunacak miktarın tamamı (926 sayılı Kanuna tabi profesörlere yarısı)
hayatta bulundukları sürece her ay T.C. Emekli Sandığınca ödenir. T.C.
Emekli Sandığı bu ödemeleri üç aylık devreler halinde faturası karşılığında Hazine'den tahsil eder.(2)
926 sayılı Kanuna tabi bulunan profesörlere bu maddenin (a) ve (b)
fıkralarına göre ödenecek tazminatın, rütbelerinin karşılığı makam tazminatından az olması halinde, rütbelerinin karşılığı makam tazminatı ödenir.
(Son fıkra mülga: 23/2/1995 - KHK - 547/13 md.)
Ek Madde 27 – (29/11/1984 - KHK - 243/55 md. ile gelen madde
hükmü olup, madde numarası teselsül ettirilmiştir.)
657 sayılı Kanun ile ek ve değişikliklerinde 13/12/1960 gün ve 160
sayılı Kanunun dördüncü maddesine yapılan atıflar 8/6/1984 gün ve 217
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ilgili maddelerine yapılmış sayılır.
Ek Madde 28 – (Mülga: 2/12/1993 - 3920/2 md.)
Ek Madde 29 – (18/5/1987 - KHK - 281/7 md. ile gelen madde
hükmü olup, madde numarası teselsül ettirilmiştir.)
Milli İstihbarat Teşkilatında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile
diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırlmasına dair hükümleriyle
bağlı olmaksızın; Başbakan tarafından belirlenecek uzmanlığı gerektiren
alanlarda, Başbakan onayı ile kadro karşılık gösterilmek kaydıyla
sözleşmeli personel çalıştırılabilir.
132
Devlet Memurları Kanunu
68 yaşını geçmemek kaydıyla Müsteşar sözleşmeli olarak çalıştırılabilir ve sosyal güvenlik kurumlarından almakta oldukları aylıkları
kesilmez.
Bu suretle çalıştırılacakların sözleşme usül ve esasları, ücret miktarı ve her çeşit ödemeleri ile diğer hakları Başbakan tarafından tesbit
edilir.
Bu şekilde çalıştırılacak sözleşmeli personel, aksine talepler olmadığı takdirde T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilir; bunlar hakkında
1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
Ek Madde 30 – (30/12/1987 - KHK - 306/4 md. ile gelen madde
hükmü olup, madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Madde 31 – (Ek:17/5/1990 - 3649/1 md.)
Bu Kanun kapsamına giren ve görevleri sebebiyle haklarında kamu davası açılmış olup da beraat edenlerin;
a) Vekalet verdikleri avukata, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre ödedikleri ücret,
b) Belgelendirilmiş olmak kaydıyla dava ile ilgili olarak yaptıkları
masraflar,
Kurumların bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.
Ek Madde 32 – (Ek: 9/4/1990 - KHK - 418/12 md.; İptal: Ana.
Mah'nin 5/12/1992 tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 sayılı Kararı ile,
Yeniden düzenleme: 18/5/1994 - KHK - 527/11 md.)
Eğitim ve öğretim Hizmetleri Sınıfına dahil öğretmen unvanlı kadrolarda görevli olup;fiilen öğretmenlik yapanlara (ilköğretim ve okul müdürleri ile yardımcıları,cezaevi okullarında çalışan öğretmenler, yönetici,eğitim uzmanı ve eğitim uzman yardımcıları dahil (…)(2) ) her öğretim
yılında bir defaya mahsus olmak üzere ve öğretim yılının başladığı ay
içinde Milli Eğitim Bakanı tarafından belirlenecek tarihte Bakanlar Kurulunca belirlenecek miktarda,öğretim yılına hazırlık ödeneği ödenir.
Bu ödenek damga vergisi hariç diğer vergi ve kesintilere tabi tutulmaz.
133
Devlet Memurları Kanunu
Ek Madde 33 – (Ek: 23/2/1995 - KHK - 547/10 md.; Değişik:
21/1/2010-5947/10 md.)
Yataklı tedavi kurumları, seyyar hastaneler, ağız ve diş sağlığı
merkezleri ve 112 acil sağlık hizmetlerinde haftalık çalışma süresi
dışında normal, acil veya branş nöbeti tutarak, bu nöbet karşılığında
kurumunca izin kullanmasına müsaade edilmeyen memurlar ile sözleşmeli personele, izin suretiyle karşılanamayan her bir nöbet saati için
(nöbet süresi kesintisiz 6 saatten az olmamak üzere), aşağıda gösterilen gösterge rakamlarının aylık katsayısı ile çarpılması sonucu hesaplanacak tutarda nöbet ücreti ödenir. Ancak ayda 130 saatten fazlası için
ödeme yapılmaz. Bu ücret damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve
kesintiye tabi tutulmaz.
Gösterge
a) Eğitim görevlisi(1), başasistan, uzman tabip
100
b) Tabip, tıpta uzmanlık mevzuatında belirtilen dallarda,
bu mevzuat hükümlerine göre uzmanlık belgesi alan
tabip dışı personel, aynı dallarda doktora belgesi
alanlar
90
c) Diş tabibi ve eczacılar
80
ç) Mesleki yüksek öğrenim görmüş sağlık personeli
60
d) Lise dengi mesleki öğrenim görmüş sağlık personeli
50
e) Diğer personel
35
Bu madde hükmü, üniversitelerin yataklı tedavi kurumlarında
çalışan ve 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 50 nci maddesinin (e) bendi kapsamında bulunanlar hakkında
da uygulanır.
134
Devlet Memurları Kanunu
İcap nöbeti tutan ve bu nöbet karşılığında kurumunca izin kullanmasına müsaade edilmeyen memurlar ile sözleşmeli personele, izin
suretiyle karşılanamayan her bir icap nöbeti saati için, icap nöbeti süresi
kesintisiz 12 saatten az olmamak üzere, yukarıda nöbet ücreti için
belirlenen ücretin yüzde 40'ı tutarında icap nöbet ücreti ödenir. Bu
şekilde ücretlendirilebilecek toplam icap nöbeti süresi aylık 120 saati
geçemez.
Bu madde uyarınca yapılacak ödemeler, döner sermayesi bulunan
kurumlarda döner sermaye bütçesinden karşılanır.
Yurtdışı Eğitim Masraflarının Tahsili
Ek Madde 34 – (Ek: 1/8/1996 - 4160/2 md.)
İlgili kanunlarına göre; öğrenim yapmak, yetiştirilmek, eğitilmek,
bilgilerini artırmak, staj yapmak veya benzeri bir nedenle geçici süreli
görevlendirilmek suretiyle, üç ay veya daha fazla süre ile yurtdışına
gönderilen kamu personeli yurtdışında bulundukları sürenin iki katı
kadar mecburi hizmetle yükümlüdürler. Bu şekilde yurt dışına gönderilecek personelden, örneği Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanmış
"Yüklenme Senedi ile Muteber İmzalı Müteselsil Kefalet Senedi" alınır.
Anılan personelin mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeden veya tamamlamadan görevinden ayrılması, müstafi sayılması ya da
bir ceza ile görevine son verilmesi halinde, kendileri için kurumlarınca
fiilen döviz olarak yapılmış olan her türlü masraflar aynı döviz cins ve
miktarı üzerinden borçlandırılır. Döviz borcu toplamından mecburi
hizmetin tamamlanan kısmı için hesaplanan miktar indirilir. Hesaplanan
borç miktarı, ilgilinin durumu ve ödettirilecek meblağ dikkate alınarak
azami beş yıla kadar taksitlendirilebilir. Borç miktarı ilgili tarafından Türk
Lirası ile ödenir ve yapılan ödeme miktarı tahsil tarihindeki T.C. Merkez
Bankasınca tespit ve ilan edilen efektif satış kuru üzerinden dövize
çevrilerek yukarıda belirlenen şekilde hesaplanan döviz borcundan
mahsup edilir.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/9/2004 – 5234/1 md.) Yönetmelikle belirlenen başarısızlık ve geri çağrılma hallerinde de ilgililer için fiilen döviz
Devlet Memurları Kanunu
135
olarak yapılmış olan her türlü masrafların tamamı aynı esaslara göre
ödettirilir. Bu yönetmelik Maliye ve Millî Eğitim bakanlıklarının görüşü
üzerine Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanır.
30.4.1992 tarih ve 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunun 19 uncu maddesine 492 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname ile eklenen (ı) bendi kapsamında bulunanlar
hakkında üçüncü fıkra hükmü, 8.4.1929 tarih ve 1416 sayılı Ecnebi
Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun ve diğer kanun
hükümleri uyarınca yurtdışına gönderilen öğrenciler hakkında da bu
madde hükümleri uygulanır.
Kendi imkanları ile yurtdışında öğrenim gören öğrenciler bu madde
hükmünün dışındadır.
Yurt İçinde Okutulan Öğrencilerin Mecburi Hizmet Yükümlülüğü
Ek Madde 35 – (Ek: 1/8/1996 - 4160/2 md.)
Kamu kurum ve kuruluşları tarafından personel kanunları ve diğer
özel kanunlarda yer alan hükümlere göre bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren okutulacak yeni öğrencilere mecburi hizmet yükümlülüğü getirilemez.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte mecburi hizmet karşılığı okutulmakta olan öğrenciler, mezuniyetlerinden veya memuriyete atanmalarından sonra kurumlarından mecburi hizmet yükümlülüğünün kaldırılmasını talep edebilirler. Bu takdirde başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın, mecburi hizmet yükümlülüğü ve tazminat borçları (1.1.1995 tarihinden önce mecburi hizmet yükümlülüğünü ihlal edenlerin borçları dahil)
ortadan kalkar.
Yurtdışında okutulanlar ile Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından okutulanlar hakkında bu madde hükmü
uygulanmaz.
Bakanlıklararası Ortak Kültür Komisyonu Tarafından Yurt Dışında Görevlendirme
Ek Madde 36 – (Ek : 4/7/2001 -KHK- 631/8 md.)
136
Devlet Memurları Kanunu
Türk kültürünün yurt dışında tanıtılması, yayılması ve korunması,
yurt dışındaki Türk vatandaşları ile soydaşların kültürel bağlarının
korunması, güçlendirilmesi ve dini konularda aydınlatılması ile Türk
dilinin öğretilmesi amacıyla, bu Kanun ile 2914 sayılı Yükseköğretim
Personel Kanununa tabi personel arasından, Bakanlıklararası Ortak
Kültür Komisyonu tarafından yurt dışında görevlendirilenler, bu görevleri
süresince aylıklı izinli sayılırlar ve bunlara ayrıca, görevlendirildikleri
ülkede sürekli görevle bulunan ve 9 uncu derecenin 1 inci kademesinden aylık alan bekar meslek memuruna ödenmekte olan yurt dışı
aylığının %60’ını geçmemek üzere hiçbir vergiye tâbi tutulmaksızın
Bakanlar Kurulu tarafından tespit edilecek miktarda ödeme yapılır. Bu
şekilde yurt dışında görevlendirilen personele ayni veya nakdi olarak
yapılan diğer ödemeler bu ödemeden mahsup edilir.
Kapsama dahil personel, yurt dışı görevleri karşılığında diğer kurumlar tarafından ödeme yapılması suretiyle Bakanlıklararası Ortak
Kültür Komisyonu tarafından bu maddeye göre görevlendirilebilir.
Bu madde uyarınca yurt dışında görevlendirilecek personelin unvanı, sayısı, nitelikleri, seçim esas ve usulleri, görev yerleri ve süreleri,
izinleri, yurt dışındaki görevlerinin sona erdirilmesi ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer esas ve usuller, Dışişleri, Milli Eğitim ve
Kültür Bakanlıkları ile Diyanet İşleri Başkanlığı ve Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığının görüşleri ve Maliye Bakanlığının teklifi
üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir.
Ek Madde 37 – (Ek : 4/7/2001 -KHK- 631/8 md.)
36 ncı maddenin “Ortak Hükümler” bölümünün (B) bendinin (3)
numaralı alt bendinde yer alan hükümlerin, yükselinebilecek derece ve
kademeler hakkındaki sınırlamaları, 67 nci madde hükmünün uygulanmasında dikkate alınmaz.
Yurt Dışı Eğitim
Ek Madde 38 – (Ek : 17/9/2004 - 5234/1 md.)
Kamu kurum ve kuruluşlarınca yetiştirilmek amacıyla lisansüstü
(yüksek lisans, doktora) eğitim için yurt dışına gönderilecek öğrenci,
araştırma görevlisi ile kamu görevlileri, Yükseköğretim Kurulu tarafından
Devlet Memurları Kanunu
137
tespit edilen yabancı yüksek öğretim kurumlarında eğitim görebilirler.
Lisansüstü eğitime ilişkin giderler, fatura veya benzeri gider belgesinin
bizzat öğrenim görülen yüksek öğretim kurumu tarafından düzenlenmesi
koşuluyla ödenir. Eğitim amacıyla yurt dışına gönderilecek kamu
görevlilerinin öğrenim konuları, çalışmakta oldukları birimlerin görev
alanları ile doğrudan ilgili olmak zorundadır.
Bu şekilde gönderileceklerin sayıları, kurum ve kuruluş bütçelerine
bu amaçla konulan ödenek tutarını aşmayacak şekilde tespit edilir.
Ek Madde 39- (Ek: 1/7/2005-5378/21 md.)
Devlet memurlarının, hayatını başkasının yardım veya bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede özürlü olduğu sağlık kurulu
raporu ile tespit edilen eşi, çocukları ile kardeşlerinin, memuriyet mahalli
dışında resmî veya özel eğitim ve öğretim kuruluşlarında eğitim ve
öğretim yapacaklarının özel eğitim değerlendirme kurulu tarafından
belgelendirilmesi hâlinde, ilgilinin talebi üzerine eğitim ve öğretim
kuruluşlarının bulunduğu il veya ilçe sınırları dahilinde kurumunda
bulunan durumuna uygun boş bir kadroya ataması yapılır.
Ek Madde 40-(Ek: 3/6/2011-KHK-643/9 md.)
Mesleğe özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle alınan ve bu
Kanunun 36 nci maddesinin Ortak Hükümler Bölümünün (A) fıkrasının
(11) numaralı bendinde sayılan kadrolara atanmak amacıyla kurumlarca
yapılacak olan özel yarışma sınavlarına başvurularda üst yaş sınırı; özel
mevzuatında yer alan yaş şartına ilişkin hükümlere bağlı kalınmaksızın
sınavın yapıldığı tarihte otuzbeş yaşını doldurmamış olmak şeklinde
uygulanır.
Özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları tarafından mesleğe özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle
yapılacak alımlarda da birinci fıkra hükmü uygulanır.
Uzman İstihdamı
Ek Madde 41- (Ek: 11/10/2011-KHK-666/3 md.)
Adalet, Dışişleri, İçişleri ve Millî Savunma Bakanlıklarının, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının ve Bakanlar Kurulunca belirlenen
bakanlık bağlı kuruluşlarının merkez teşkilatlarında uzman ve uzman
138
Devlet Memurları Kanunu
yardımcısı istihdam edilebilir. Bakanlık bağlı kuruluşlarının merkez
teşkilatlarında istihdam edilecek uzman ve uzman yardımcısı kadro
unvanlarını tespit etmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Uzman yardımcılığına atanabilmek için; 48 inci maddede sayılan
şartlara ek olarak, yapılacak yarışma sınavında başarılı olma ve Adalet
Uzman Yardımcılığı, Millî Savunma Uzman Yardımcılığı, İçişleri Uzman
Yardımcılığı, Dışişleri Uzman Yardımcılığı, Yükseköğretim Kurulu
Uzman Yardımcılığı ve Bakanlar Kurulunca belirlenen bakanlık bağlı
kuruluşlarının uzman yardımcılığı için en az dört yıllık lisans eğitimi
veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler
fakültelerinden veya bu bakanlıklar ve kurumlarca yürütülen kurumsal
hizmet gerekleri çerçevesinde en az dört yıllık lisans eğitimi veren ve
yönetmelikle belirlenen yükseköğretim kurumlarından ya da bunlara
denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurtiçindeki veya
yurtdışındaki öğretim kurumlarından mezun olma şartı aranır.
Uzman yardımcıları mesleğe özel yarışma sınavı ile alınır. Uzman
yardımcılığı giriş sınavı merkezi sınav sonuçlarına göre; yazılı ve sözlü
sınav veya yalnızca sözlü sınavdan oluşur. Öğrenim dalları itibarıyla
belirlenecek uzman yardımcılığı kadrolarına giriş sınavı için, eleme
sınavı sonucunda aranacak puan türleri, taban puanları ve sınavda
alınan başarı derecelerine göre çağrılacak aday sayısı tespit edilerek,
giriş sınavı duyurusuyla ilan edilir. Ancak, giriş sınavına çağrılacak aday
sayısı, atama yapılacak kadro sayısının yirmi katından, yalnızca sözlü
sınav yapılması hâlinde sözlü sınava çağrılacak aday sayısı giriş sınavı
duyurusunda belirtilen kadronun dört katından fazla olamaz. Yazılı
sınav, kurumun görev alanına göre yönetmelikle belirlenen konulardan
yapılır. Yazılı sınav sonucunda yetmiş puandan az olmamak üzere, en
yüksek puandan başlanarak giriş sınavı duyurusunda belirtilen kadronun dört katına kadar aday sözlü sınava çağrılır. Sözlü sınav, adayların;
a) Sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi,
b) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü,
c) Liyakati, temsil kabiliyeti, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu,
Devlet Memurları Kanunu
139
d) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,
e) Genel yetenek ve genel kültürü,
f) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı,
yönlerinden değerlendirilerek, ayrı ayrı puan verilmek suretiyle
gerçekleştirilir.
Adaylar, komisyon tarafından üçüncü fıkranın (a) bendi için elli puan, (b) ila (f) bentlerinde yazılı özelliklerin her biri için onar puan üzerinden değerlendirilir ve verilen puanlar ayrı ayrı tutanağa geçirilir. Bunun
dışında sözlü sınav ile ilgili herhangi bir kayıt sistemi kullanılmaz. Sınav
komisyonu, kurum içinden veya dışından yönetmelikle belirlenen
kişilerden oluşur. Sözlü sınavda başarılı sayılmak için, komisyon başkan
ve üyelerinin yüz tam puan üzerinden verdikleri puanların aritmetik
ortalamasının en az yetmiş olması şarttır. Başarı puanı en yüksek olan
adaydan başlanmak suretiyle giriş sınavı duyurusunda belirtilen uzman
yardımcısı kadro sayısı kadar asıl adayın isimleri ilan edilir. Yapılan
sınavlarda başarılı olmak şartıyla, giriş sınavı duyurusunda belirtilen
uzman yardımcısı kadro sayısının yarısını geçmemek üzere komisyon
tarafından belirlenen sayıda yedek adayın isimlerini kapsayan bir liste
belirlenerek ilan edilir.
Uzman yardımcılığına atananlar, en az üç yıl çalışmak ve istihdam
edildikleri birimlerce belirlenecek konularda hazırlayacakları uzmanlık
tezi, oluşturulacak tez jürisi tarafından kabul edilmek kaydıyla, yapılacak
yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Süresi içinde tezlerini sunmayan veya tezleri kabul edilmeyenlere tezlerini sunmaları veya yeni bir
tez hazırlamaları için altı ayı aşmamak üzere ilave süre verilir. Yeterlik
sınavında başarılı olanların uzman kadrolarına atanabilmeleri, Kamu
Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavından asgari (C),
Dışişleri Uzmanlığı için asgari (B) düzeyinde veya dil yeterliği bakımından bunlara denkliği kabul edilen ve uluslararası geçerliliği bulunan
başka bir belgeye yeterlik sınavından itibaren en geç iki yıl içinde sahip
olma şartına bağlıdır. Sınavda başarılı olamayanlar veya sınava girmeye hak kazandığı hâlde geçerli mazereti olmaksızın sınav hakkını
kullanmayanlara, bir yıl içinde ikinci kez sınav hakkı verilir. Verilen ilave
140
Devlet Memurları Kanunu
süre içinde tezlerini sunmayan veya ikinci defa hazırladıkları tezleri de
kabul edilmeyenler, ikinci sınavda da başarı gösteremeyen veya sınav
hakkını kullanmayanlar ile süresi içinde yabancı dil yeterliliği şartını
yerine getirmeyenler, uzman yardımcısı unvanını kaybederler ve
kurumlarında durumlarına uygun memur unvanlı kadrolara atanırlar.
Uzman ve uzman yardımcılarının mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yarışma sınavı, tez hazırlama ve yeterlik sınavı ile uzman ve uzman
yardımcılarıyla ilgili diğer hususlar, Devlet Personel Başkanlığının
görüşü alınarak kurumlarınca hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
Üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı fıkralarda yer alan hükümler,
36 ncı maddenin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11)
numaralı bendinde belirtilen uzman ve uzman yardımcılarından merkez
teşkilatına ait kadrolarda bulunanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi uzman
ve uzman yardımcıları ile 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol
Kanununun eki (III) sayılı Cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici
kurumların uzman ve uzman yardımcıları hakkında da uygulanır.
Bakanlık bağlı kuruluşlarının merkez teşkilatlarında bu madde uyarınca istihdam edilen uzman ve uzman yardımcıları, bu madde ile
bakanlıkların merkez teşkilatı için oluşturulan uzman ve uzman yardımcıları için mevzuatında öngörülmüş olan mali ve sosyal haklar ile 36 ncı
maddenin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı
bendi hükmünden aynı usul ve esaslar çerçevesinde yararlanırlar.
Ek Madde 42 - (Ek: 11/10/2011-KHK-666/3 md.)
36 ncı maddenin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11)
numaralı bendinde belirtilen unvanlı kadrolar ile kamu kurum ve kuruluşlarının yarışma ve yeterlik sınavıyla atanılan kadro ve pozisyonlarına
alınacak personele ilişkin yapılacak sınavlara; kanunlarında belirtilen
fakülte ve/veya bölümlerin yanısıra ilgili kamu kurum ve kuruluşunca
yürütülen kurumsal hizmet gerekleri çerçevesinde en az dört yıllık lisans
eğitimi veren ve yönetmeliklerinde belirlenen yükseköğretim kurumlarından ya da bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul
edilen yurtiçindeki veya yurtdışındaki öğretim kurumlarından mezun
olanlar da başvurabilir.
Devlet Memurları Kanunu
141
KISIM - IX
Geçici Hükümler
Sınıf Hakkındaki Tekliflerin İki Ay Zarfında Bildirilmesi:
Geçici Madde 1 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/76 md.)
Düzenlenecek kadroların Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı
ile Maliye Bakanlığına bildirilmesi:
Geçici Madde 2 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/76 md.)
İntibak İşlemlerinin Başlangıç Tarihi:
Geçici Madde 3 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK-2/5 md.)
Sınıflara Girecek Personelin İntibakını Yapacak Merci:
Geçici Madde 4 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK 2/5 md.)
Memurların İntibakında Mali Esaslar:
Geçici Madde 5 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Daimi Hizmetlilerin İntibakında Mali Esaslar:
Geçici Madde 6 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Geçici Hizmetlilerin İntibakında Mali Esaslar:
Geçici Madde 7 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK 2/5 md.)
Kadroya Bağlı Yevmiyeli Personel İle İşçilerin İntibakında Mali
Esaslar:
Geçici Madde 8 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Belirli Sınıflara Döneceklerin Kıdem Hakkı:
Geçici Madde 9 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/82 md.)
Belirli Sınıflara Dönecekler:
Geçici Madde 10 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/82 md.)
Öğretmenlik Mesleğine Döneceklere Tanınan Kıdem Hakkı:
Geçici Madde 11 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/82 md.)
Memuriyet Dışında Sağlık Hizmetleri ve Teknik Hizmetlerde
Çalışmış Olanların Geçmiş Hizmetlerinin Değerlendirilmesi:
Geçici Madde 12 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
142
Devlet Memurları Kanunu
Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesinde Çalıştırılan Personele Uygulanacak Mali Hükümler:
Geçici Madde 13 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
İntibak İşlerinde Uyulacak Esas ve Ölçüler:
Geçici Madde 14 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/85 md.)
Eski Hükümlerin Kimlere Uygulanacağı:
Geçici Madde 15 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/85 md.)
Ödeneklerle İlgili Eski Hükümlerin Uygulanma Süresi:
Geçici Madde 16 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK 2/5 md.)
Kademelerde ve Kademe İçinde İntibak:
Geçici Madde 17 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/85 md.)
334 Sayılı Kanundan Faydalananların Emekli İkramiyesi:
Geçici Madde 18 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/85 md.)
İntibak Hükümlerinin Şekil ve Şartlarının Yönetmelikte Belirtilmesi:
Geçici Madde 19 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/85 md.)
Bu Kanunda Öngörülen Tüzük Ve Yönetmelikler Yürürlüğe
Konuluncaya Kadar Eskilerinin Hükümlerinin Uygulanmasına
Devam Olunacağı:
Geçici Madde 20 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Ödemelerin Başlangıç Tarihi:
Geçici Madde 21 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/87 md.)
İntibak ve Uygulama Komisyonu:
Geçici Madde 22 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK 2/5 md.)
Geçici Madde 23 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Geçici Madde 24 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK 2/5 md.)
Geçici Madde 25 – (Ek: 19/3/1969 - 1136/196; Mülga: 26/2/1975
- 1238/6 md.)
Devlet Memurları Kanunu
143
Geçici Madde 26 – (12/5/1982 - 2670/43 md. ile gelen Geçici 1
inci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Geçici Madde 27 – (12/5/1982 - 2670/43 md. ile gelen Geçici 2
nci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Geçici Madde 28 – (12/5/1982 - 2670/43 md. ile gelen Geçici 3
üncü md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.;
Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Geçici Madde 29 – (12/5/1982 - 2670/43 md. ile gelen Geçici 4
üncü md. hükmü olup numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Geçici Madde 30 – (12/5/1982 - 2670/43 md. ile gelen Geçici 5
inci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Geçici Madde 31 – (16/6/1988 - KHK - 331/8 md. ile gelen geçici
madde hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Geçici Madde 32 (1) – (Ek:12/5/1989 - KHK 368/3 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Geçici Madde 33 – (Ek : 4/7/2001 - KHK- 631/9 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Geçici Madde 34- (Ek: 29/6/2006-5535/3 md.)
78 inci maddeye göre yurt dışına gönderilenlerden, bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten önce, eğitimin herhangi bir aşamasında istifa
etmiş olmaları nedeniyle kadrolarıyla ilişikleri kesilenler, sürelerinin
bitiminde mecburi hizmetlerini tamamlamak üzere görevlerine başlamayıp çekilmiş sayılanlar, görevlerine başlayıp da yükümlü bulundukları
mecburi hizmetini bitirmeden görevlerinden ayrılanlar, mecburi hizmetle
yükümlü bulundukları süre içerisinde memurluktan çıkarılmış olanlar ile
yükümlü bulundukları mecburi hizmetini bitirmeden mecburi hizmetin
144
Devlet Memurları Kanunu
devredilmesine imkân bulunmayan başka bir göreve geçmiş olanlardan
haklarında borç takibi işlemi devam edenler, bu maddenin yürürlüğe
girmesinden itibaren üç ay içerisinde başvurmaları halinde, kendilerine
döviz olarak yapılmış olan her türlü masraflar için, imzaladıkları yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi hükümleri dikkate
alınmaksızın ve ilgililere ödeme yapma sonucunu doğurmaksızın,
kendilerine döviz olarak yapılmış olan her türlü masraflar için;
a) Bunlardan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek 34 üncü
maddesinin yürürlüğe girdiği 5/8/1996 tarihinden sonra yüklenme senedi
ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi alınanlar hakkında, anılan
maddenin ikinci fıkrası hükümlerine göre bu Kanunun yayımı tarihinden
önceki süreler için faiz uygulanmaksızın hesaplama yapılır.
b) 5/8/1996 tarihinden önce yüklenme senedi ile muteber imzalı
müteselsil kefalet senedi alınanlar hakkında, ilgili adına fiilen ödemenin
yapıldığı tarihteki T.C. Merkez Bankasınca tespit ve ilân edilen efektif
satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek bulunacak tutar ile bu
tutara sarf tarihinden bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen
süre için 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere tespit ve ilân edilen
kanunî faiz işletilerek hesaplama yapılır. Ancak, bu hükümlere göre
hesaplama yapılması sonucunda borçlunun aleyhine bir durum ortaya
çıkması halinde (a) bendi hükümleri uygulanır.
Hesaplanan borç miktarı, ilgilinin durumu ve ödettirilecek meblağ
dikkate alınarak azamî beş yıla kadar taksitlendirilebilir. Bunların daha
önce ödemiş oldukları tutar ile mecburi hizmetlerinde değerlendirilen
sürelere isabet eden tutar, anılan madde uyarınca belirlenecek tutardan
düşülür.
Bu Kanun uyarınca mecburi hizmet karşılığı yurt dışına gönderilenlerden, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, borcunun tamamını
ödemeden veya mecburi hizmetini tamamlamadan vefat edenlerin borç
yükümlülükleri ortadan kalkar. Buna bağlı olarak, borçlunun kendisi,
mirasçıları ve kefilleri hakkında her türlü borç yükümlülükleri ortadan
kaldırılır ve her türlü borç takibi işlemlerine son verilir.
Devlet Memurları Kanunu
145
Avukatlık Vekâlet Ücreti
Geçici Madde 35 – (Ek: 1/7/2006-5538/6 md.)
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü,
Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Petrol İşleri Genel Müdürlüğü ve
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünde
hukuk müşaviri olarak görev yapanlar ile 178 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin ek 27 nci maddesiyle anılan genel müdürlükler adına
ihdas edilen hukuk müşaviri kadrolarına atanan personele, mahkemelerce takdir edilip ilgili idarelerin hesaplarında avukatlık vekâlet ücreti
olarak yer alan tutarlardan karşılanmak üzere 146 ncı maddede belirtilen limit çerçevesinde 2006, 2007 ve 2008 yıllarında da avukatlık
vekâlet ücreti ödenir. İlgili genel müdürlüklerin muhasebe hizmetlerinin
yürütüldüğü taşra muhasebe birimlerinin hesaplarında bulunan avukatlık
vekâlet ücretlerinin tamamı bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip
eden ayın sonunda, merkez muhasebe birimlerinin hesaplarında
31/12/2008 tarihi itibarıyla kalan avukatlık vekâlet ücretlerinin tamamı
ise anılan tarihte gelir kaydedilir.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Petrol İşleri Genel
Müdürlüğü ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel
Müdürlüğünün merkez ve taşra teşkilâtı kadrolarında hukuk müşaviri ve
avukat olarak görev yapanlara, mahkemelerce takdir edilip ilgili idarelerin hesaplarında avukatlık vekâlet ücreti olarak yer alan tutarlardan
karşılanmak üzere 2003, 2004, 2005 ve 2006 yıllarına ilişkin olarak, bu
yıllarda avukatlık vekâlet ücretinden yararlanmamış olmaları kaydıyla
146 ncı maddede belirtilen limit çerçevesinde 2/2/1929 tarihli ve 1389
sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti
Vekalet Hakkında Kanun hükümleri kıyas yolu ile uygulanmak suretiyle
avukatlık vekâlet ücreti ödenir.
Geçiş Hükümleri:
Geçici Madde 36 – (Ek: 13/2/2011-6111/116 md.)
A) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tutulmakta olan sicil
dosyaları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi izleyen beşinci yılın
sonuna kadar muhafaza edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
146
Devlet Memurları Kanunu
önce olumsuz sicil almış olan memurların itirazları ve bu itirazların
sonuçlandırılması hakkında, 657 sayılı Kanunun bu maddenin yürürlük
tarihi itibarıyla değiştirilen veya yürürlükten kaldırılan sicile ilişkin
hükümleri uygulanır.
B) Bu maddenin yayımı tarihinden önceki son altı yıllık sicil notu
ortalaması doksan ve daha yukarı olanlardan 37 nci maddede yer alan
bir üst dereceye yükseltme uygulamasından yararlanmamış olanlar
hakkında, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla değiştirilen 37 nci
maddenin değişiklikten önceki hükmü uygulanır. Bu maddenin yürürlük
tarihi itibarıyla değiştirilen 37 nci maddede yer alan sekiz yıllık süre, ilk
sekiz yıllık dönem için, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki;
a) Son beş yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için üç yıl,
b) Son dört yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için dört yıl,
c) Son üç yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar
için beş yıl,
d) Son iki yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar
için altı yıl,
e) Son sicil notu doksan ve daha yukarı olanlar için yedi yıl,
olarak uygulanır.
C) Bu maddenin yayımı tarihinden önceki son altı yıllık sicil notu
ortalaması doksan ve daha yukarı olanlardan bir kademe ilerlemesi
uygulamasından yararlanmamış olanlar hakkında, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla değiştirilen 64 üncü maddenin ikinci fıkrasının
değişiklikten önceki hükmü uygulanır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarih itibarıyla değiştirilen 64 üncü maddenin dördüncü fıkrasında yer
alan sekiz yıllık süre, ilk sekiz yıllık dönem için, bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten önceki;
a) Son beş yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için üç yıl,
b) Son dört yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için dört yıl,
Devlet Memurları Kanunu
147
c) Son üç yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar
için beş yıl,
d) Son iki yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar
için altı yıl,
e) Son sicil notu doksan ve daha yukarı olanlar için yedi yıl,
olarak uygulanır.
D) 657 sayılı Kanunun bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla değiştirilen hükümleri gereğince, ilgililere geriye dönük olarak herhangi bir şekilde
malî ve sosyal hak sağlanamaz ve hiçbir şekilde ödeme yapılmaz.
Geçici Madde 37- (Ek: 2/6/2011- KHK-632/1 md.)
Kamu kurum ve kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatı ile bunlara
bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, ayın veya haftanın bazı günleri ya da
günün belirli saatleri gibi kısmi zamanlı çalışanlar ile yükseköğretim
kurumlarının araştırma-geliştirme projelerinde proje süreleriyle sınırlı
olarak çalışanlar hariç olmak üzere, 4 üncü maddenin (B) fıkrası ve
10/7/2003 tarihli ve 4924 sayılı Eleman Temininde Güçlük Çekilen
Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
uyarınca vizelenmiş veya ihdas edilmiş sözleşmeli personel pozisyonlarında bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte çalışmakta olan ve 48 inci
maddede belirtilen genel şartları taşıyanlardan otuz gün içinde yazılı
olarak başvuranlar, pozisyonlarının vizeli olduğu teşkilat ve birimde,
bulunduğu pozisyon unvanıyla aynı unvanlı 190 sayılı Genel Kadro ve
Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerde yer alan
memur kadrolarına, bulunduğu pozisyon unvanıyla aynı unvanlı memur
kadrosu olmaması halinde, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye
ekli cetvellerde yer alan kadro unvanlarıyla sınırlı olmak ve sözleşmeli
personel pozisyonlarına ilişkin vize cetvellerindeki nitelikler dikkate
alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığınca
müştereken belirlenen memur kadrolarına, bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren altmış gün içinde kurumlarınca atanırlar.
4 üncü maddenin (B) fıkrası ve 4924 sayılı Kanun uyarınca çalışmakta iken bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce askerlik, doğum,
148
Devlet Memurları Kanunu
milletvekili ve mahalli idareler genel ve ara seçimleri ile ücretsiz izin
nedenleriyle görevlerinden ayrılanlardan ilgili mevzuatına göre yeniden
hizmete alınma şartlarını kaybetmemiş olanlar hakkında da bu madde
hükümleri uygulanır. Bunlar için birinci fıkrada belirtilen süreler yeniden
hizmete alındıkları tarihten itibaren başlar.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 4 üncü maddenin (B)
fıkrası ve 4924 sayılı Kanun uyarınca çalışmakta iken 24/11/2004 tarihli
ve 5258 sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun hükümlerine göre aile hekimliği uygulamasında görev alanlar hakkında görevlerinden ayrılmalarına gerek kalmaksızın bu madde hükümleri uygulanır.
Bu madde hükümlerine göre memur kadrolarına atananların, 4 üncü
maddenin (B) fıkrası ve 4924 sayılı Kanun uyarınca sözleşmeli personel
pozisyonlarında geçirdikleri hizmet süreleri, öğrenim durumlarına göre
yükselebilecekleri dereceleri aşmamak kaydıyla kazanılmış hak aylık
derece ve kademelerinin tespitinde değerlendirilir. Bunlar, atandıkları
kadronun mali ve sosyal haklarına göreve başladığı tarihi takip eden
aybaşından itibaren hak kazanır ve önceki pozisyonlarında aldıkları mali
ve sosyal haklar hakkında herhangi bir mahsuplaşma yapılmaz.
Bu madde kapsamında memur kadrolarına atananlara iş sonu
tazminatı ödenmez. Bu personelin önceden iş sonu tazminatı ödenmiş
süreleri hariç, iş sonu tazminatına esas olan toplam hizmet süreleri,
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanunu uyarınca ödenecek emekli ikramiyesine esas toplam hizmet
süresinin hesabında dikkate alınır.
Bu madde kapsamında sözleşmeli personelin atanacağı memur
kadroları, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerde yer
alan sınıf, unvan ve derecelerine uygun olmak şartıyla, başka bir işleme
gerek kalmaksızın atama işleminin yapıldığı tarih itibarıyla ihdas edilerek kurumların 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerinin ilgili bölümlerine eklenmiş ve memur kadrolarına atananların
pozisyonları başka bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır.
İhdas edilen kadrolar ile iptal edilen pozisyonlar; unvanı, sınıfı, adedi,
derecesi, teşkilatı ve birimi belirtilmek suretiyle birinci fıkrada belirtilen
Devlet Memurları Kanunu
149
altmış günlük sürenin bitiminden itibaren iki ay içinde Maliye Bakanlığı
ve Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.
Bu maddenin uygulamasında ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı yetkilidir.
Geçici Madde 38 - (Ek: 3/6/2011-KHK-643/10 md.)
Bu Kanunun ek 40 ıncı maddesi ile yapılan düzenleme; bu Kanun
Hükmünde Kararnamenin yayımı tarihinden önce duyurusu yapılıp
başvuru süresi bitmiş olan giriş sınavları hakkında uygulanmaz. Bu
sınavlarda yaş şartına ilişkin olarak duyurunun yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uygulanır.
Geçici Madde 39- (Ek: 11/10/2011-KHK-666/4 md.)
Adalet, Dışişleri ve İçişleri Bakanlıkları, Yükseköğretim Kurulu
Başkanlığı ve Bakanlar Kurulunca belirlenen bakanlık bağlı kuruluşlarında uzman ve uzman yardımcılıkları ile bakanlıkların 36 ncı maddenin
“Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde
belirtilen merkez teşkilatına ait uzman ve uzman yardımcısı unvanlı
kadrolarda kullanılmak üzere genel idare hizmetleri sınıfından üçüncü
dereceli ikibin adet uzman, dokuzuncu dereceli üçbin adet uzman
yardımcısı kadrosu ihdas edilmiştir. Bu kadroları derece ve unvan
değişikliği yapmak suretiyle anılan bakanlıklar ve kurumlara tahsis
etmeye, Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının teklifi
üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu fıkraya göre tahsis edilen kadrolar,
190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli Cetvellerin anılan
bakanlıklar ile kurumlara ait ilgili bölümüne eklenmiş sayılır.
190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki Cetvellerde yer
alan kurumların 152 nci maddenin “II- Tazminatlar” kısmının “(A) Özel
Hizmet Tazminatı” bölümünün (ğ) bendinde yer alan uzman ve uzman
yardımcısı kadrolarından teknik hizmetler sınıfında bulunanların hizmet
sınıfı, genel idare hizmetleri olarak değiştirilmiştir. Bu kadrolarda
bulunanlara, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce uygulanmakta
olan özel hizmet tazminatı oranının uygulanması sonucunda bulunacak
tutar ile hizmet sınıfının değişmesi sonucu belirlenen özel hizmet
tazminatı oranının uygulanması sonucunda bulunacak tutar arasındaki
150
Devlet Memurları Kanunu
fark, farklılık giderilinceye kadar herhangi bir vergi ve kesintiye tabi
olmaksızın tazminat olarak ödenir.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte 36 ncı maddenin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde belirtilen
uzman yardımcıları, Türkiye Büyük Millet Meclisi uzman yardımcıları ve
5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki (III) sayılı
Cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumların uzman yardımcıları kadro veya pozisyonlarında bulunanların yeterlik sınavları ve ilgili
uzmanlık kadrolarına atanmaları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
önce tabi oldukları mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır.
EK GEÇİCİ MADDELER
Sınıflara İntibak:
Ek Geçici Madde 1 - (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.)
Bu kanuna tabi kurumlarda, her ne ad altında olursa olsun çalışan
personelden bu kanunun 4 üncü maddesinin (A) fıkrasına göre Devlet
memuru sayılacak olanlar, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, 36 ncı
madde ile tesis olunan sınıfların tarifleri ve kapsamları dikkate alınarak
ve fiilen yaptıkları görev gözönünde tutularak sınıflara dahil edilirler.
Öğrenim Durumu Değişmeyenlerin Derece ve Kademelere İntibak:
Ek Geçici Madde 2 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90. md; Değişik:
15/5/1975 - 1897/2 md.)
1/3/1970 tarihi ile 30/11/1970 tarihi arasında görevde bulunmaları
nedeniyle intibakı yapılmış olanlar ile 30/11/1970'den 1/3/1975 tarihine
kadar olan sürede göreve alınanlardan bu madde gereğince değerlendirmeye esas alınan, hizmetlerde öğrenim durumları değişmemiş
olanların derece ve kademelere intibakı aşağıdaki esaslara göre yapılır.
A) Başlangıç derece ve kademesi olarak 1/3/1975 tarihindeki öğrenim durumuna göre 36 ncı maddede tesbit olunan hizmete giriş
derece ve kademesi esas alınır.
B) 18 yaşın bitirilmesinden sonra, 87 nci maddede belirtilen kurumlarda geçen başarılı hizmet süreleri değerlendirilir.
Devlet Memurları Kanunu
151
C) Aşağıda gösterilen görevlerde başarılı olarak geçen süreler (B)
fıkrasındaki sürelere eklenir.
a) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinde, Belediye Başkanlığında,
illerin daimi komisyon üyeliğinde,
b) Subay, askeri memur, gedikli subay, astsubay, uzman jandarma
çavuş (Jandarma uzatmalı er, onbaşı, çavuş), ordu uzman çavuş olarak
orduda,
c) Hazırlık kıtası ile okul dönemi dahil yedek subaylıkta (Muvazzaflık dışında geçen süre dahil), yedek subay öğretmenlikte, muvazzaf ve
ihtiyat erlikte, (84 üncü madde hükümleri saklıdır.)
d) Özel kanunlarındaki ve 657 sayılı Kanundaki hükme dayanılarak
kazai rüşt kararı alınmak suretiyle veya mecburi hizmetin ifası nedeniyle
öğrenimleri ile ilgili görevlere atananların, 18 yaşını bitirilmesinden önce
bu görevlerde,
e) Teknik hizmetler sınıfı, sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında bulunanlar ile bu sınıflara girecek nitelikte olanların yurt
içinde veya yurt dışında 87 nci madde kapsamına girmeyen yerlerde,
(12 yılı geçmemek üzere, meslekleri ile ilgili hizmetlerin 3/4'ü),
f) Özel okullarda yöneticilik ve öğretmenlik yapanlardan Milli Eğitim
Bakanlığı emrinde görev kabul etmiş olanların, özel öğretim kurumlarında (12 yılı geçmemek üzere bu hizmetlerin 2/3'ü),
g) Serbest avukatlıkta, (12 yılı geçmemek üzere bu sürenin 3/4'ü),
h) Basın kartları yönetmeliğine göre, basın kartına sahip olmak suretiyle gazetecilik yaparak memurluğa girenlerin; meslekleriyle ilgili
görevlerde istihdam edilmeleri şartıyle; fiilen gazetecilik yaparak geçirdikleri sürenin 2/3'ü,
i) Vekil imam olup da sonradan din hizmetleri sınıfında asli kadrolara geçmiş olanların vekillikte geçen hizmetlerinin tamamı,
k) Yabancı memleketlerde öğretmen olarak Türk kültürüne hizmet
edenlerden Türk vatandaşlığına geçmiş ve Devlet memuru olmuş
olanların, yurt dışında öğretmenlikte geçen hizmetlerinin, (12 yılı
geçmemek üzere 2/3'ü),
152
Devlet Memurları Kanunu
D) 1/3/1970 tarihinden önce çeşitli kanunlara dayanılarak kazanılmış bulunan kıdemler ile aşağıda gösterilen kıdemler (B) fıkrasındaki
sürelere ayrıca eklenir.
a) Devlet lisan imtihanını vermek,
b) Fevkalade başarıdan dolayı verilen takdirnamelere dayanılarak
barem kanunlarıyle, tespit edilen normal süreden erken terfi etmek,
c) 7163, 1323, 1134, 4273, 4454, 4489, 5442, 2556 ve 5931 sayılı
Kanunlardan veya benzer nitelikteki hükümleri taşıyan kanunlardan
yararlanmak suretiyle kazanılan kıdemler,
d) 1/3/1970 tarihinden önce barem veya emeklilikte kazanılmış hak
aylığının tespitinde sayıldığı halde bu maddede gösterilmeyen süreler,
E) 36 ncı maddenin (A) bendinin çeşitli fıkralarında kademe veya
derece verilmesi öngörülen durumları bu fıkralardaki esaslar dairesinde
1/3/1975 tarihinden önce ibraz etmiş bulunanlara sözü edilen hükümler
uyarınca durumlarına göre verilmesi gereken derece ve kademeler, bu
maddenin (B) fıkrasındaki süreler ayrıca eklenir.
F) Aşağıdaki süreler bu maddeye göre yapılacak değerlendirmede
nazara alınmaz.
a) Saat ücreti karşılığında veya sözleşmeli olarak, normal çalışma
saatleri ile kayıtlı olmaksızın ve normal çalışma saatlerinden daha az
süre çalışılmak suretiyle yapılan işlerde geçen,
b) Emekli aylığı almak suretiyle geçen,
Hizmet süreleri,
G) Emekliliğe tabi olmaksızın doktora öğrenimi yapanların yurt içinde veya yurt dışında geçirdikleri normal doktora öğrenim sürelerinin 3 yılı,
H) Aynı süre ve aynı neden hiçbir şekilde mükerreren değerlendirilemez.
İ) (A) bendi uyarınca başlangıç olarak alınacak derece ve kademe
üzerine, yukarıdaki bentler esas alınmak suretiyle değerlendirilmesi
gerektiği tespit olunacak sürelerin her yılı için bir kademe ve her üç yılı
için bir derece verilmek suretiyle bulunacak derecenin ilgili kademesine
Devlet Memurları Kanunu
153
intibak ettirilir. Bu kanunun 92 nci maddesinin 6 ncı fıkrası hükmü
mahfuzdur.
1327 sayılı Kanun ve ondan sonra çıkarılmış bulunan Kanun Hükmündeki Kararnamelerle yapılmış ve bu Kanun hükümlerine göre
yapılacak intibaklar ve bu intibaklar sonucu varılacak yükselme dereceleri ilgili memurlar için kazanılmış haktır.
1. - 30/11/1970 tarihinden (bu tarih dahil) önce;
a) Çeşitli barem ve teadül kanunlarına göre kazanılmış hak aylıkları,
b) T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emeklilik keseneğine esas aylıkları, (87 nci maddeye tabi kurumlar dışında sigorta
primi ödenmek suretiyle geçen süreler nedeniyle emeklilik keseneğine
esas aylıkta yapılan yükselmeler hariç),
Öğrenim durumlarına göre 36 ncı maddenin (A) bendindeki tabloda gösterilen hizmette yükselebilme derecesinden daha yukarı derecelerde olanların intibakı, daha yukarıda olan bu aylık derecelerine yapılır.
Ayrıca, intibak ettikleri derecenin aylığını kazanılmış hak olarak aldıkları veya emeklilik keseneği ödedikleri sürenin her yılı için bir kademe
ilerlemesi uygulanır.
Bunların 30/11/1970 tarihinden sonra geçirdikleri ve geçirecekleri
her başarılı hizmet yılları için, intibak ettirildikleri derecenin son kademesi aylığını geçmemek üzere, bir kademe ilerlemesi uygulanır.
2. - Durumları 2 nci fıkra kapsamına girenlerden 1 inci fıkraya göre
yapılacak intibakları lehlerine olanların intibakı 1 inci fıkra hükümlerine
göre yapılır.
Öğrenim Durumları Değişenlerin İntibakı:
Ek Geçici Madde 3 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 Md.; Değişik:
15/5/1975 - 1897/2 md.)
1/3/1970 - 30/11/1970 tarihleri arasında görevde bulunmaları nedeniyle intibakı yapılmış olanlarla, 30/11/1970 tarihinden 1/3/1975
tarihine kadar olan sürede göreve alınanlardan, değerlendirmeye esas
alınan hizmetlerden ilkinde (Askerlik dahil) göreve başladıktan sonra
öğrenim durumları 36 ncı maddeye göre daha ileri kademe veya yüksek
154
Devlet Memurları Kanunu
derecede hizmete alınma hakkı verecek şekilde değişenlerin, derece ve
kademelere intibakı 36 ncı maddenin (A) bendinin 12/d fıkrası uyarınca
ve ek geçici 2 nci madde esaslarına göre yapılır. Öğrenim durumları bir
defadan fazla değişenlerin intibakı aynı esaslara göre yeniden tespit
olunur.
İntibakta Esas Alınacak Derece ve Kademeleri Ayrıca Tespit
Olunanlar:
Ek Geçici Madde 4 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
İstisnai Memuriyet Kadrolarında Olanların Durumu:
Ek Geçici Madde 5 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga:
15/5/1975 - 1897/2 md.)
Sonsuz İzinli Cami Görevlilerinin Durumu:
Ek Geçici Madde 6 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Hakimler, Hakim Yardımcıları, Savcılar, Savcı Yardımcıları,
Danıştay ve Sayıştay Meslek Mensupları:
Ek Geçici Madde 7 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Geçici Madde 8 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
3659 Ve 2847 Sayılı Kanunlar İle Bunların Ek Ve Değişikliklerine Tabi Kurumlar:
Ek Geçici Madde 9 - (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Değişik:
30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul: 15/5/1975 - 1897/2 md.)
3659 sayılı Kanunla ek ve değişiklikleri, 2847 sayılı Kanun ile ek ve
değişikliklerine tabi olan kurumların (Et ve Balık Kurumu ve Petrol Ofisi
dahil) personeli hakkında kendi özel kanunları yürürlüğe girinceye
kadar, söz konusu kanunların ilgili hükümleri ile özel kanunlarındaki
hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
Ancak, bu kurumlarda çalışan personelin aylıklarının hesabında
aşağıdaki esaslar uygulanır.
Devlet Memurları Kanunu
155
A) Söz konusu kurumlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren hizmetlerinin gerektirdiği görevler için 657 sayılı Kanunun 36 ncı
maddesinde belirtilen sınıflara göre ve 35 inci maddedeki esaslar
dairesinde kadrolarını tespit ederler.
B) Bu kurumlar personelinin aylıklarının hesabında bu Kanuna ekli
(1) sayılı gösterge tablosu esas alınır.
Bu kurumlar için tespit edilen sınıflara giriş ve hizmette derece
yükselmeleri ve kademe ilerlemeleri ve öğrenim derecelerine göre
yükselebilecekleri en yüksek dereceler hususunda bu kanunun ilgili
hükümleri uygulanır.
Bu kurumlarda 1, 2, 3 ve 4 üncü derecelerden alınabilecek kadrolar ve ek gösterge verilecek görevler genel ve katma bütçeli kuruluşlarda bu derecelere tahsis edilmiş kadroların sayısı ve görev nitelikleri
gözönünde bulundurulmak suretiyle her yıl Bakanlar Kurulu tarafından
tespit edilir.
Bu kurumlarda yönetim kuruluna katılacak işçi üyeler ile kamu kesimi dışından gelecek işveren temsilcisi üyelere diğer yönetim kurulu
üyelerine ödenen tutarda (ek gösterge dahil) ödeme yapılır.
Bu madde kapsamına giren kurumların genel müdürleri ile genel
müdür muavinleri hakkında 657 sayılı Kanunun istisnai memurlarla ilgili
hükümleri uygulanır.
Ek Geçici Madde 10 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga:
11/11/1983 - 2954/64 md.)
Ek Geçici Madde 11 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Tiyatro, Opera, Bale Sanatkarları ve Orkestra Teknik Personeli:
Ek Geçici Madde 12 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Değişik:
23/12/1972 - KHK 2/4 md.)
Devlet Tiyatro, Opera ve Balesinin özel kanunlarına göre, stajyer,
uzman memurlar, uygulatıcı uzman memurlar, sanatkar olarak çalışan
personeli hakkında, bu Kanun esasları çerçevesinde hazırlanacak kendi
özel kanunları yürürlüğe girinceye kadar, 10/6/1949 tarihli ve 5441 sayılı
Kanun, 14/7/1970 tarihli ve 1309 Sayılı Kanun, 14/7/1970 tarihli ve 1310
156
Devlet Memurları Kanunu
Sayılı Kanun ile bu kanunlarda atıf yapılan kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Ancak:
A) 14/7/1970 tarihli ve 1309 sayılı Kanunun 12 nci maddesi ile
14/7/1970 tarih ve 1310 Sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde idari
sözleşme ücret limitleri aşağıdaki tutarlara yükseltilmiştir.
Stajyerler 1650
Sahne uygulatıcıları (Uzman memurlar) 1100 - 3700
Sanat uygulatıcıları (Uygulatıcı uzman memurlar) 1500 - 5000
Sanatkar memurlar 2000 – 7000
Bu tutarlara 1309 Sayılı Kanunun 17 nci, 1310 Sayılı Kanunun ek
4 üncü maddesine göre herhangi bir zam yapılamaz. Yukarıdaki limitler
Devlet memurları göstergelerine uygulanacak katsayı nedeniyle husule
gelecek artış veya eksiliş oranında artırılır veya eksiltilir.
B) Devlet Memurları Kanununun derece yükselmesi ve kademe
ilerlemesine ilişkin hükümleri gözönünde bulundurulmak suretiyle;
1 - Stajyerlerin emekli keseneklerine esas ücret dereceleri, 1327
Sayılı Kanuna ekli gösterge tablosundaki 10 uncu derecenin ilk kademesinden başlar ve bu derecenin;
2 - Sanatkarların emeklilik keseneklerine esas ücret dereceleri, 9
uncu derecenin ilk kademesinden başlar ve 1 inci derecenin;
3 - Sanat uygulatıcıların (uygulatıcı uzman memurların) emekli keseneğine esas ücret dereceleri 10 uncu derecenin ilk kademesinden
başlar ve 4 üncü derecenin;
4 - Sahne uygulatıcılarının (uzman memurların) emekli keseneklerine esas ücretleri 13 üncü derecenin ilk kademesinden başlar ve 6 ncı
derecenin;
son kademesine kadar yükselir.
C) Devlet Tiyatrosu ile Devlet Opera ve Balesinin, Orkestra üyeleri
hakkında da (A) ve (B) bentlerinde yazılı hükümlere göre işlem yapılır.
D) Devlet Tiyatro, Opera ve Balesinin (A) bendinde tespit edilen
personelin dışında kalan personeli hakkında Devlet Memurları Kanunu-
Devlet Memurları Kanunu
157
nun (1327 Sayılı Kanunun 90 ıncı maddesiyle eklenen ek geçici 20 nci
maddesi hükümleri hariç) bütün hükümleri uygulanır.
Bu madde kapsamına giren kurumlarda hizmet sözleşmeleri Maliye Bakanlığının olumlu görüşüne dayanılarak yapılır.
(Ek: 29/11/1984 - KHK - 243/35 md.; Değişik: 4/3/1987 - KHK
272/1 md.) Kültür ve Turizm Bakanlığının sanatla ilgili merkez ve taşra
birimlerine bağlı olarak çalışan orkestra, koro ve topluluk sanatçıları,
sanatkarları ve sanatçı öğretmenleri ile stajyerleri hakkında da bu
maddenin (B) ve (D) bendlerinde yer alan hükümler uygulanır. Halen
görevde bulunanların durumları da buna göre yeniden düzenlenir.
Belediye Opera ve Tiyatroları, Şehir ve Belediye Konservatuvar ve Orkestrası:
Ek Geçici Madde 13 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Değişik:
23/12/1972 - KHK 2/4 md.)
Belediye Opera ve Tiyatroları ile Şehir ve Belediye Konservatuvar
ve Orkestralarının teknik bünyeye dahil olan stajyer, uzman memurlar
uygulatıcı uzman memurlar ve sanatkarlar hakkında kendi özel kanunları yürürlüğe girinceye kadar 29/7/1960 tarih ve 37 sayılı Kanun ile bu
Kanunla atıf yapılan kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
Ancak;
A) Teknik bünyeye dahil stajyer ve sanatkarların sözleşme ücretleri
ve emeklilik keseneğine esas aylıkları bakımından başlangıç ve en son
yükselebilecekleri derece ve kademeleri hakkında, bu Kanunun ek
geçici 12 nci maddesinin (A) bendi ile (B) bendinde tesbit edilen taban
ve tavan rakamları uygulanır.
Şu kadar ki, belediye meclisleri bahsi geçen sanatkarlar ve stajyerler için ek geçici 12 nci maddenin (A) bendi ile yükseltilen sınırlardan
daha aşağı ücret tesbitine yetkilidir.
B) Belediye Opera ve Tiyatroları ile Şehir ve Belediye
Konservatuvar ve Orkestralarında çalışan ve (A) bendinin dışında
kalan personel hakkında bu Kanunun belediyeler personeli ile ilgili
hükümleri uygulanır.
158
Devlet Memurları Kanunu
(Değişik: 25/6/2009 - 5917/16 md.) Sanatçı, stajyer sanatçı, sanat
uygulatıcısı ve sahne uygulatıcılarının sözleşmeli personel olarak
istihdamı için kullanılacak olan pozisyonların unvanı ve sayısı ile tip
sözleşmeleri ve ücretleri için Maliye Bakanlığından vize alınması
yönünde yılı bütçe kanunları dâhil ilgili mevzuatında düzenlenmiş olan
hükümler, bu madde kapsamına girenler hakkında uygulanmaz.
(Ek: 30/5/1973 - KHK 5/13 md.) Bu madde kapsamına giren Kuruluşların 29/7/1960 tarihli ve 37 sayılı kanun kapsamına girmeyen teknik
bünyeye dahil stajyer, uzman memur, uygulatıcı uzman memur ve
sanatkarları hakkında ek geçici 12 nci maddenin (B) bendi hükmü
uygulanır.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Üyeleri:
Ek Geçici Madde 14 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Değişik:
23/12/1972 - KHK 2/4 md.)
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının 6940 Sayılı Kanuna göre
teknik kuruluşuna dahil olan personeli hakkında bu Kanun esasları
çerçevesinde hazırlanacak kendi özel kanunları yürürlüğe girinceye
kadar, 6940 Sayılı Kanun hükümleri ile bu Kanunun atıf yaptığı kanun
hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
Ancak;
A - Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası teknik kuruluşuna dahil
üyelerinin aylıklarının hesabında bu kanuna ek gösterge tablosu esas
alınır.
B - Devlet Memurları Kanununun derece yükselmesi ve kademe
ilerlemesine ilişkin hükümleri gözönünde bulundurulmak suretiyle;
1) Stajyerler 10 uncu derecenin ilk kademesinden işe başlarlar ve
bu derecenin son kademesine,
2) Sanatkarlar 9 uncu derecenin ilk kademesinden işe başlarlar ve
1 inci derecenin son kademesine,
kadar yükselebilirler.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının özel kanununa göre teknik kuruluşu dışında kalan personeli hakkında Devlet Memurları Kanununun bütün hükümleri uygulanır.
Devlet Memurları Kanunu
159
(Ek: 30/5/1973 - KHK 5/14 md.) Bu madde hükümleri Devlet Senfoni Orkestrası personeli hakkında da uygulanır.
Tiyatro, Opera, Bale Sanatkarları ile Orkestra Teknik Personelinin İntibakı:
Ek Geçici Madde 15 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90. md.; Değişik:
15/5/1975 - 1897/2 md.)
Ek geçici 12 ve 13 üncü maddelerde yazılı personelin emeklilik, ek
geçici 13 üncü maddenin son fıkrasında ve ek geçici 14 ve 17 nci
maddede yazılı personelin aylık bakımından intibakında bu maddelerin
başlangıç dereceleri esas alınmak suretiyle ve söz konusu maddelerde
yazılı görevler ile 87 nci maddede sayılan kurumlarda; ek geçici 12, 13
ve 14 üncü maddelerde yazılan sanatkar, sanatkar öğretmen, stajyer
sanatkar ve sanatkar niteliğindeki hizmetlerde ve hazırlık kıtası ile okul
dönemi dahil yedek subaylıkta (muvazzaflık dışında geçen süre dahil),
yedek subay öğretmenlikte ve muvazzaf ve ihtiyat erlikte geçen süreler
her yıl için bir kademe ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi
verilmek suretiyle değerlendirilir.
Ancak, ek geçici 12 nci maddenin (B) bendinin 3 üncü fıkrasında
belirlenen sanat uygulatıcılarından yüksek öğrenim görmüş olanlarla, 4
üncü fıkrasında belirlenen sahne uygulatıcılarından lise, lise dengi veya
yüksek öğrenim görmüş olanların emekli keseneğine esas başlangıç
dereceleriyle yükselebilecekleri derecelerin tespitinde 36 ncı madde
hükümleri uygulanır
1309 ve 1310 sayılı kanunlarda yazılı orkestra yönetim kurulu, teknik kurul ve sanat ve yönetim kurulu tarafından tespit edilen ücretler ek
geçici 12 ve 13 üncü maddelerde yazılı personelin halen almakta
oldukları brüt aylık tutarlarından az olduğu takdirde, ilgililerin ücretleri bu
aylık seviyesine yükselinceye kadar aradaki fark ödenmeye devam
olunur. Bunların, ücretlerinin azaltılmış olması, emeklilik keseneğine
esas aylık derece ve kademeleri yönünden kazanılmış haklarını ihlal
etmez.
Ek geçici 12 nci maddenin (B) bendinin 2 nci fıkrasında belirtilen
sanatkarlardan 4 yıllık yüksek öğrenim üstü öğrenim yapan sanatkarlar
160
Devlet Memurları Kanunu
ve daha ileri uzmanlık öğrenimi yapan sanatkarlarla, 3 üncü fıkrada
belirlenen sanat uygulatıcılarından yüksek öğrenim görmüş olanlarla 4
üncü fıkrasında belirlenen sahne uygulatıcılarından lise, lise dengi veya
yüksek öğrenim görmüş olanların emekli keseneğine esas başlangıç
dereceleriyle yükselebilecekleri derecenin tespitinde 36 ncı madde
hükümleri uygulanır.
Bu madde kapsamına giren personelin intibakları bir defa da ek
geçici 2, 3 ve 4 üncü maddeler hükümlerine göre yapılır ve bu iki
intibaktan personelin lehine olan esas alınır.
Devlet Sanatçıları ve Sanatkarlar:
Ek Geçici Madde 16 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.;
Değişik: 12/2/1982 - 2595/16 md.)
Teknik bünyeye dahil olmayan ve haklarında Devlet Memurları
Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekenler hariç, bu Kanunun Ek
Geçici 12, l3 ve 14 üncü maddeleri kapsamına dahil personel ile Kültür
ve Turizm Bakanlığının sanatla ilgili merkez ve taşra birimlerine bağlı
olarak çalışan orkestra, koro ve topluluk sanatçıları, sanatkarları ve
sanatçı öğretmenleri ile Devlet sanatçıları söz konusu maddelerin mali
hükümlerine bağlı kalınmaksızın sözleşmeli olarak çalıştırılabilirler.
Sanatçı sıfatını kazananlardan yönetici kadrolara atananlar da, bu
kadrolar karşılık gösterilmek suretiyle sözleşmeli olarak çalıştırılabilirler.
(Değişik: 22/8/1989 - KHK - 378/5 md.) Yukarıdaki fıkralara göre
sözleşmeli olarak çalıştırılacakların sözleşme esasları, bunlara ödenebilecek ücretin üst sınırları ve sağlanacak sosyal yardımlar ile diğer mali
haklar; ilgili bakanlığın önerisi ve Maliye ve Gümrük Bakanlığının görüşü
üzerine Bakanlar Kurulunca kararlaştırılır.
(Değişik: 9/4/1990 - KHK - 418/14 md.; İptal: Ana. Mah.nin
5/2/1992 tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 sayılı Kararı ile; Yeniden
düzenleme: 18/5/1994 - KHK - 527/12 md.) Bu şekilde sözleşme ile
çalıştırılanlar, kesenekleri kendilerince ve kesenek karşılıkları da
kurumlarınca karşılanmak üzere, T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler.
Sanatçı, Sanatkar, Sanatçı Öğretmenler ile Devlet sanatçılarının
emeklilik kesenekleri bu Kanuna ekli (I) sayılı Ek gösterge cetvelinde
Devlet Memurları Kanunu
161
kadroları teknik hizmetler sınıfında yer alan mühendisler için öngörülen
ek göstergeler esas alınır. Ancak yönetici kadrolar karşılık gösterilerek
sözleşme ile çalıştırılanların emeklilik kesenekleri bu kadrolar için
saptanmış bulunan ek göstergelerden düşük olamaz.
Genelkurmay Başkanlığı Mehteran Bölüğü Sanatkarları:
Ek Geçici Madde 17 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; 30/5/1974 KHK/l2; Aynen kabul: 15/5/1975 - 1987/2 md.)
Genelkurmay Başkanlığı Mehteran Bölüğü sanatkarları hakkında kendi özel kanunları yürürlüğe girinceye kadar aşağıdaki hükümler uygulanır.
A) Sözü edilen sanatkarların aylıklarının hesabında bu kanuna ekli
gösterge tablosu esas alınır.
B) Bu Kanunun derece yükselmesi ve kademe ilerlemesine ilişkin
hükümleri gözönünde bulundurulmak suretiyle;
1) Stajyerler 10 uncu derecenin ilk kademesinden işe başlarlar ve
bu derecenin son kademesine,
2) Sanatkarlar 9 uncu derecenin ilk kademesinden işe başlar, birinci derecenin son kademesine,
kadar yükselebilirler.
Bunların intibakları ek geçici 15 inci maddedeki hükümler dairesinde yapılır.
Bu Kanuna Tabi Kurumlarda İşçi Statüsünde Çalışanlar ile
Sözleşmeli Personel Hakkında Uygulanacak Hükümler:
Ek Geçici Madde 18 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
657 Sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Kurumlar Mensuplarına Uygulanacak Katsayı:
Ek Geçici Madde 19 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Değişik:
23/12/1972 - KHK 2/4 md.)
Bu Kanunun ek geçici 6, 7, 9, 12, 13 ve 14 üncü maddelerinde yazılı olanların aylık miktarlarının tesbitinde de Genel Bütçe Kanunu ile
Devlet memurları için kabul olan katsayı uygulanır.
162
Devlet Memurları Kanunu
Memur Yardımlaşma Kurumu Keseneği:
Ek Geçici Madde 20 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga:
12/2/1982 - 2595/19-a md.)
Ek Geçici 7, 9, 12,13 Ve 14 Üncü Maddeler Kapsamına Giren
Personele, Bu Kanuna Tabi Memurlara, Ödenenler Dışında Ödeme
Yapılamıyacağı Ve Bunlara Uygulanacak Diğer Hükümler:
Ek Geçici Madde 21 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Değişik:
15/5/1975 - 1897/2 md.)
(Değişik: 22/10/1981 - 2543/1 md.) Ek Geçici 7, 9, 12, 13 ve 14
üncü maddeler kapsamına giren personele bu Kanuna tabi memurlara
ödenenler dışında herhangi bir ödeme yapılamaz. Ancak, 440 sayılı
Kanunun 29 uncu maddesi hükümleri ile 30. ve geçici 7 nci maddesindeki haklar saklıdır.
178 inci maddenin, (1, 2, 3 üncü derece yönetici kadrolarında bulunanlara fazla mesai ödenmez) hükmü, TRT'nin haber ve program
hizmetlerinde çalışan elemanlarla Cumhuriyet Senatosu ve Millet
Meclisi personeline uygulanmaz.
Bu Kanunun : İkinci görev yasağı, ikinci görev verilecek memurlar
ve görevler ders görevi ve konferans ücreti, iş güçlüğü zammı, iş riski
zammı, mali sorumluluk tazminatı (Kasa açığından sorumlu olan
veznedarlar, nakit ve kıymet muhafızları ve diğer görevlilere verilen
kasa tazminatları) eleman temininde güçlük zammı, avukatlık ücreti,
fazla çalışma ücreti ile diğer özlük ve sosyal haklarla ve istihdan şekilleriyle ilgili hükümleri birinci fıkrada yazılı personel hakkında da uygulanır.
Ek geçici 12 nci ve 13 üncü maddeler kapsamına giren personel
hakkında 5441, 1309, 1310, 37 ve 6940 sayılı kanunların bütün hükümleri aynen uygulanır, Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi, Senfoni
Orkestraları ve Devlet Konservatuvarlarında görevli sanatkar ve sanatkar
yöneticileri ile, belediyelere bağlı tiyatro, opera ve orkestralarda görevli
sanatkarların sahne ve sanatla ilgili çalışmalarında bütün hizmetlerin
yürütülmesinde başka iş ve hizmet yasağına ilişkin hükümler uygulanmaz.
Ek Geçici Madde 22 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Devlet Memurları Kanunu
163
Ek Geçici Madde 23 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Geçici Madde 24 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Geçici Madde 25 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.)
Yasama organı üyeleriyle dışardan atanan bakanlardan emekliliklerini devam ettirenler, Yasama organından veya memuriyetten emekli
olanların, kazanılmış haklarını teşkil eden emekli keseneklerine, esas
olan derecelerine gösterge tablosunda tekabül eden dereceler üzerinden intıbakları yapılır ve emeklilikleri düzenlenir.
Ek Geçici Madde 26 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Geçici Madde 27 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga
15/5/1975 - 1897/2 md.)
36 ncı maddenin (A) bendinin 11 inci fıkrasında sayılan memurlukları özel kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerine dayanılarak almış
bulunanların durumları:
Ek Geçici Madde 28 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Doktora Master ve Uzmanlık yapanların intibaklarında değerlendirilecek süre:
Ek Geçici Madde 29 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga;
15/5/1975 - 1897/2 md.)
Ek Geçici Madde 30 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Bu Kanun kapsamı dışında kalan kurumlar personeline 68 inci
maddenin uygulanacağı:
Ek Geçici Madde 31 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Değişik:
23/12/1972 - KHK - 2/4 md.)
Kendi özel kanunları çıkıncaya kadar bu Kanun kapsamı dışında
kalıp da aylıklarını bu Kanuna göre almakta olan ve bu kanunun ek
geçici 6, 9, 10, 12, 13 ve 14 üncü maddeleri kapsamına giren kurumlarda, sınıfların 1, 2, 3 ve 4 üncü derecelerindeki kadrolarına 68 inci
164
Devlet Memurları Kanunu
maddedeki şartlar ve atanmasındaki usule göre aşağı derecelerden
memur atanabilir.
Ek Geçici Madde 32 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Geçici Madde 33 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Geçici Madde 34 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Geçici Madde 35 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Geçici Madde 36 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga:
15/5/1975 - 1897/2 md.)
Ek Geçici Madde 37 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Geçici Madde 38 – (Ek: 1/9/1972 - KHK 1/1. md.; İptal:
23/10/1972 tarih ve 7/5225 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı.)
Memurlardan Üst Derecede Öğrenim Sayılmayan Mesleki Öğrenim Görenlere Kademe İlerlemesi Uygulanacağı:
Ek Geçici Madde 39 – (Ek: 23/12/1972 - KHK - 2/4 md.; Mülga:
15/5/1975 - 1897/2 md.)
Dışişleri Bakanlığı Dış Kuruluşlarında Çalışan Hizmetlilerin İntibakı:
Ek Geçici Madde 40 – (Ek: 23/12/1972 - KHK - 2/4 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
İntibaklar Sırasında Görevde Olmayanlar Hakkında Uygulanacak İşlem:
Ek Geçici Madde 41 – (Ek: 23/12/1972 - KHK- 2/4 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Mecburi Hizmetlilerin Yükümlülüklerinin Ortadan Kalkması:
Ek Geçici Madde 42 – (Ek: 23/12/1972 - KHK - 2/4 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Devlet Memurları Kanunu
165
1, 2, 3 Ve 4 Üncü Derece Görevlere 1/12/1971 Tarihinden Sonra Atananların Bu Görevlerde Evvelce Geçen Sürelerinin Değerlendirilmesi:
Ek Geçici Madde 43 – (Ek: 23/12/1972 - KHK - 2/4 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Aylık ve Yevmiye Tutarları Arasındaki Farkın Tanımı:
Ek Geçici Madde 44 – (Ek: 23/12/1972 - KHK 2/4 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
İntibak İşlemlerini Yapacak Mercii:
Ek Geçici Madde 45 – (Ek: 23/12/1972 - KHK - 2/4 md.; Mülga:
15/5/1975 - 1897/2 md.)
68 inci Madde Uyarınca Yapılacak Atamalarda Dikkate Alınacak Süreler:
Ek Geçici Madde 46 – (Ek: 23/12/1972 - KHK - 2/4 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığı ile Geliştirilecek Haşhaş İkame Bölgesi Teşkilatında Çalıştırılacakların İstihdam Esasları:
Ek Geçici Madde 47 – (Ek: 23/12/1972 - KHK - 2/4 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Geçici Madde 48 – (Ek: 23/12/1972 - KHK - 2/4 md.)
Özel kanununda değişiklik yapılıncaya kadar;
a – MİT Müsteşarlığında özel görevlerin ifası için sözleşmeli olarak
çalıştırılacaklar hakkında 4 üncü maddedeki sözleşmeli personel
istihdamına ilişkin şartlar aranmaz. Bunların hizmete alınmalarında,
Başbakan yetkilidir.
b - MİT Mensuplarından Teşkilat'ta çalışmalarında hizmetin gereği
olarak sakınca görülenler, Başbakanlık Teşkilatında başka bir göreve,
MİT Müsteşarlığının teklifi ve Başbakanın onayı ile atanırlar.
Ek Geçici 8 İnci Madde Kapsamına Girenlerin İntibakı:
Ek Geçici Madde 49 – (Ek: 30/5/1973 - KHK - 5/18 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
166
Devlet Memurları Kanunu
Ek Geçici 40 ıncı Madde Kapsamına Girenlerin İntibakı:
Ek Geçici Madde 50 – (Ek: 8/10/1973 - KHK - 8/22 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Geçici Madde 51 – (Ek: 8/10/1973 - KHK - 8/22 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Geçici Madde 52 – (Ek: 8/10/1973 - KHK - 8/22 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Geçici Madde 53 – (Ek: 8/10/1973 - KHK - 8/22 md.; Mülga:
15/5/1975 - 1897/2 md.)
Ek Geçici Madde 54 – (Ek: 19/2/1980 - 2261/5 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Geçici Madde 55 – (20/2/1979 - 2182/1 md. ile gelen Ek Geçici 1 inci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.;
Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Geçici Madde 56 – (20/2/1979 - 2182/1 md. ile gelen Ek Geçici 2 nci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.;
Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Geçici Madde 57 – (20/2/1979 - 2182/1 md. ile gelen Ek Geçici 3 üncü md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.;
Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Geçici Madde 58 – (26/6/1984 - KHK - 241/15 md. ile gelen
ek geçici madde hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.;
Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.)
Ek Geçici Madde 59 – (Ek: 28/12/1994 - 4065/2 md.)
Bu kanuna tabi kurumlarda halen sürekli işçi statüsü veya sözleşmeli statüde çalışmakta olan Ahıska Türkleri ve Bulgaristan'dan zorunlu
göçe tabi tutulan soydaşlardan Türk vatandaşlığına geçmiş olup bu
Kanunun yayımı tarihinden itibaren 1995 yılı sonuna kadar memurluğa
geçmek için yazılı olarak başvuranlar, öğrenim durumlarına göre
yükselebilecekleri tavanı aşmamak kaydı ile bu Kanunun Ek Geçici 1, 2
ve 3 üncü maddeleri hükümlerine göre; 458 sayılı Kanun Hükmünde
Devlet Memurları Kanunu
167
Kararname hükümleri de dikkate alınarak derece ve kademeleri tespit
edilmek suretiyle sınav şartı aranmaksızın boş memur kadrolarına
intibak ettirilebilirler.
Bu Kanunun yayımı tarihinden sonra hizmete alınan Ahıska Türkleri ve Bulgaristan'dan zorunlu göçe tabi tutulan soydaşlardan Türk
vatandaşlığına geçmiş olanlardan göreve başladıkları tarihten itibaren 6
ay içinde memurluğa geçmek için yazılı olarak başvuranlar hakkında da
yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.
Ek Geçici Madde – (Ek: 9/4/1990 - KHK - 418/15 md.; İptal: Ana.
Mah'nin 5/2/1992 tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 sayılı Kararı ile.)
Ek Geçici Madde – (Ek : 22/9/1991 - KHK - 458/1 md.; Mülga:
13/2/2011-6111/117 md.)
Yürürlükten Kaldırılan Hükümler :
Madde 237 – Bu kanunun birinci maddesi kapsamına giren kurumlardaki memurlar hakkında:
a) 31/3/1926 tarih ve 788 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri (238 inci
maddenin 3 ve 4 üncü fıkralarında söz konusu edilen maddelerin
düzenlediği konularla ilgili hükümler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi
izliyen mali yıl başına kadar saklı kalmak şartiyle) bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihte;
b) (Değişik: 31/7/1970 - 1327/91 md.) 20/6/1927 tarih ve 1108 sayılı, 30/6/1939 tarih ve 3656 sayılı, 28/2/1959 tarih ve 7244 sayılı
kanunlarla bu kanunların ek ve tadilleri, 23 Temmuz 1965 tarihinden
evvel ve sonra yürürlüğe giren teşkilat kanunları ile diğer kanunların bu
kanuna aykırı hükümleri ve Devlet memurlarının hizmet şartlarını,
niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini,
ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını, ödenek ve diğer özlük
işlerini düzenliyen hükümler Genel Kadro Kanununun yürürlüğe girdiği
ayın son gününden itibaren yürürlükten kalkar.
c) (Ek: 31/7/1970 - 1327/91 md.) Ancak, Atom Enerjisi Komisyonunda hangi hizmetlerin 234 sayılı Kanun hükumleri uyarınca sözleşme
ile yürütülmesine devam olunacağı Atom Enerjisi Komisyonunun teklifi
168
Devlet Memurları Kanunu
üzerine Maliye Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığının mütalaası
alınmak suretiyle Bakanlar Kurulunca tespit olunur.
d) (Ek : 31/7/1970 – 1327 /91 md.) 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası Kanunu hükümleri saklıdır.
e) (Ek : 31/7/1970 – 1327/91 md.) 30/9/1960 tarihli ve 91 sayılı
Kanunun 17 ve 19 uncu maddeleri, 12/10/1960 tarihli ve 99 sayılı
Kanunun 1 inci maddesi, 933 sayılı Kanunun 4 ve 8 inci maddeleri
hükümleri saklıdır.
Hizmet sözleşmesi esasları Bakanlar Kurulu kararı ile tespit olunur.
f) (Ek : 25/6/1973 – 1757/224 md.) Toprak ve Tarım Reformu Kanununun 189, 191, 192, 193, 195, 197, 199 ve 200 üncü maddeleri
hükümleri saklıdır.
Kanunun Yürürlüğe Girmesi :
Madde 238 – (Mülga : 23/12/1972 - KHK - 2/5)
Madde 239 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
169
Devlet Memurları Kanunu
I SAYILI CETVEL (Ek: 9/4/1990-KHK-418/3 md.; İptal:
Ana.Mah.nin 5/2/1992 tarih ve E.1990/22, K.1992/6 sayılı Kararı ile;
Yeniden düzenleme: 18/5/1994-KHK-527/3 md.)
HİZMET SINIFLARI İTİBARİYLE UNVAN VEYA AYLIK ALINAN
DERECELERE GÖRE EK GÖSTERGELER
Derece
UNVANI
I - GENEL İDARE HİZMETLERİ SINIFI
a) Başbakanlık Müsteşarı, Diyanet İşleri
Başkanı, Bakan Yardımcısı
b) Müsteşarlar, Milli Güvenlik Kurulu
Genel Sekreteri
c) Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı,
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu
Başkanı, Devlet Personel Başkanı, Afet
ve Acil Durum Yönetimi Başkanı, Gelir
İdaresi Başkanı, Talim ve Terbiye Kurulu
Başkanı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon
Ajansı Başkanı, Sosyal Güvenlik Kurumu
Başkanı, Türkiye İstatistik Kurumu
Başkanı, Yurtdışı Türkler ve Akraba
Topluluklar Başkanı
d) GAP İdaresi Başkanı, Doğu Anadolu
Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı,
Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma
İdaresi Başkanı, Doğu Karadeniz Projesi
Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı,
Kalkınma Araştırmaları Merkezi Başkanı,
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Araştırmaları Merkezi Başkanı, Atatürk
Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu
Başkanı, Toplu Konut İdaresi Başkanı ve
Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanı,
Başbakan Başmüşaviri, Başbakanlık
Müsteşar Yardımcıları, Milli Güvenlik
Kurulu Genel Sekreter Yardımcısı,
Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları, Din
İşleri Yüksek Kurulu Başkanı, Mushafları
İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı,
1/1/1994’den
1/1/1995’den
İtibaren
İtibaren
Ugulanacak Ek Uygulanacak Ek
Gösterge
Gösterge
1
7000
8000
1
6600
7600
1
6100
7000
1
5500
6400
170
Büyükelçi ve Daimi Temsilci Unvanını
kazanmış olanlar, Müsteşar Yardımcıları
ve Genel Müdürler, Türkiye Halk Sağlığı
Kurumu Başkanı, Türkiye İlaç ve Tıbbî
Cihaz Kurumu Başkanı, Türkiye Kamu
Hastaneleri Kurumu Başkanı, Dışişleri
Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi
Başkanı, Strateji Geliştirme Başkanları,
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar
Başkanlığı Başkan Yardımcısı, Gelir
İdaresi Başkan Yardımcısı, Sosyal
Güvenlik Kurumu Başkan Yardımcısı,
Bakanlıklar merkez teşkilatına dahil Kurul
Başkanları, Bakanlık Rehberlik ve Teftiş
Başkanları, Bakanlık Rehberlik ve
Denetim Başkanları, Bakanlık Denetim
Hizmetleri Başkanları, Özel Çevre
Koruma Kurumu Başkanı, Hazine
Müsteşarlığı Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulu Başkanı, Hazine Kontrolörleri
Kurulu Başkanı, Denizcilik Müsteşarlığı
Teftiş Kurulu Başkanı ile Sigorta
Denetleme Kurulu Başkanı, Türk Patent
Enstitüsü Başkanı, Türkiye Yazma
Eserler Başkanı, Milli Savunma Bakanlığı
Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri
İşletme Başkanı, Sosyal Güvenlik
Kurumu Rehberlik ve Teftiş Başkanı,
Diyanet İşleri Başkanlığı Rehberlik ve
Teftiş Başkanı, Türkiye Atom Enerjisi
Kurumu Başkanı,
e) Başbakan Müşavirleri, Adalet
Bakanlığı Bakanlık Yüksek Müşavirleri,
Türkiye İstatistik Kurumu Başkan
Yardımcıları, Toplu Konut İdaresi Başkan
Yardımcıları
f) Bakanlar Kurulu Sekreteri, Başbakanlık
Başkanları, Avrupa Birliği Bakanlığı
Başkanları, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih
Yüksek Kurumu Başkan Yardımcıları ile
Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil
Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk
Kültür Merkezi Başkanları, Başbakanlık
Devlet Memurları Kanunu
1
4500
5300
1
4100
4800
Devlet Memurları Kanunu
Özel Kalem Müdürü, Adli Tıp Kurumu
Başkanı, Milli Kütüphane Başkanı,
(Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu
Üyesi, Yüksek Öğretim Kurulu Genel
Sekreteri, Büyük Şehir Belediye Genel
Sekreteri, Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi,
Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi, GAP
İdaresi Başkan Yardımcısı, Doğu
Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi
Başkan Yardımcısı, Konya Ovası Projesi
Bölge Kalkınma İdaresi Başkan
Yardımcısı, Doğu Karadeniz Projesi
Bölge Kalkınma İdaresi Başkan
Yardımcısı, Afet ve Acil Durum Yönetimi
Başkanlığı Başkan Yardımcısı, Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkan
Yardımcısı, Vergi Dairesi Başkanı
(Ankara, İstanbul, İzmir)
g) En az üç yıl süreli yükseköğrenim
veren fakülte ve yüksekokulları bitirerek
mesleğe özel yarışma sınavı ile giren ve
belirli süreli meslek içi eğitimden sonra
özel bir yeterlik sınavı sonunda (veya
yüksek öğrenimli olup özel kanunların
öngördüğü şartları taşıyanlardan en az
sekiz yıl mesleki görev yaptıktan sonra
yine bu kanunların öngördüğü usule göre
seçilerek) atanan Başbakanlık, Bakanlık,
Müsteşarlık, Diyanet İşleri Başkanlığı ve
Bağımsız Genel Müdürlük ve Büyük
Şehir Belediyesiyle Büyük Şehir Belediye
sınırları içindeki ilçe Belediyeleri
Müfettişleri, Başbakanlık Uzmanları,
Adalet Uzmanları, Millî Savunma
Uzmanları, İçişleri Uzmanları, Dışişleri
Uzmanları, Çalışma Uzmanları, Yurt Dışı
İşçi Hizmetleri Uzmanları, İş Sağlığı ve
Güvenliği Uzmanları, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Uzmanları, Kültür ve Turizm
Uzmanları, Aile ve Sosyal Politikalar
Uzmanları, Sanayi ve Teknoloji Uzmanları, Çevre ve Şehircilik Uzmanları, Gençlik
ve Spor Uzmanları, Gıda, Tarım ve
171
172
Hayvancılık Uzmanları, Gümrük ve
Ticaret Uzmanları, İhracatı Geliştirme
Uzmanları, Orman ve Su İşleri Uzmanları, Diyanet İşleri Uzmanları, Din İşleri
Yüksek Kurulu Uzmanları, Devlet
Personel Uzmanları, Milli Güvenlik
Kurulu Genel Sekreterliği Uzmanları, Afet
ve Acil Durum Yönetimi Uzmanları,
Devlet Gelir Uzmanları, Tapu ve
Kadastro
Uzmanları,
Meteoroloji
Uzmanları, Basın ve Enformasyon
Uzmanları, Yüksek Kurum Uzmanları,
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Uzmanları, Savunma Sanayii Uzmanları,
Vakıf Uzmanları, Marka Uzmanları,
Patent Uzmanları, TİKA Uzmanları,
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Uzmanları, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar
Uzmanları, Yazma Eser Uzmanları,
İstihdam Uzmanları, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Eğitim Uzmanları, Bakanlık ve
Bağlı Kuruluşların Avrupa Birliği
Uzmanları,
Yükseköğretim
Kurulu
Uzmanları, Kalkınma Bakanlığı Planlama
Uzmanları,
Başbakanlık
Yüksek
Denetleme Kurulu Uzmanları, Dışişleri
Meslek Memurları ile Konsolosluk ve
İhtisas Memurları, Maliye Bakanlığı Vergi
Müfettişleri ile Hazine Müsteşarlığı
Bankalar Yeminli Murakıpları ve Hazine
Kontrolörleri, Hazine Uzmanları Sigorta
Denetleme Uzmanları ile Aktüerleri, Dış
Ticaret Uzmanları, Avrupa Birliği İşleri
Uzmanları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı İş ve İş Güvenliği Müfettişleri
ve Bakanlıkların Merkez Teşkilatına dahil
Genel Müdürlükleri Kontrolörleri ve
İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçileri ile
Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişleri,
Sosyal Güvenlik Uzmanları, Ulaştırma ve
Haberleşme Uzmanları, Havacılık ve
Uzay Teknolojileri Uzmanları ve
Denizcilik Uzmanları, Sağlık Uzmanları
Devlet Memurları Kanunu
173
Devlet Memurları Kanunu
ve Sağlık Denetçileri, Milli Savunma
Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL
Tesisleri İşletme Başkanlığı Müfettişleri,
Türkiye İstatistik Kurumu Uzmanları,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Denetçileri ile
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve
Kontrol Kanunu hükümlerine göre atanan
İç Denetçiler, Millî Eğitim Uzmanları, Millî
Eğitim Denetçileri ve İl Eğitim Denetmenleri, Aile ve Sosyal Politikalar Denetçileri,
Maliye Uzmanları.
h) En az 3 yıl süreli yükseköğrenim veren
fakülte ve yüksekokulları bitirerek
mesleğe özel yarışma sınavı ile giren ve
belirli süreli meslek içi eğitimden sonra
özel bir yeterlik sınavı sonunda atanan
Gelir Uzmanları, İl İstihdam Uzmanları,
(40) Mali Hizmetler Uzmanları, Vergi
İstihbarat Uzmanları, İçişleri Bakanlığı
Planlama Uzmanları, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Uzmanları,
(Ek İbare: 19/6/1994-KHK-543) En az üç
yıl süreli Yüksek Öğretim veren Fakülte
veya Yüksekokulu bitirerek yapılacak
sınav sonucunda denetmen yardımcısı
kadrolarına atanmış ve en az üç yıl bu
kadrolarda çalıştıktan sonra bu süredeki
çalışmaları olumlu bulunmak kaydıyla
Ürün Denetmenleri, Gümrük ve Ticaret
Denetmenleri, Defterdarlık Uzmanları
kadrosuna atanmış olanlar.
(Geliştirme Uzmanları, Savunma Sanayii
Uzmanları, Basın ve Enformasyon
Uzmanları, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Uzmanları, Yüksek Kurum Uzmanları,
(Ek İbare: 19/6/1994-KHK-543) En az üç
yıl süreli Yüksek Öğretim veren Fakülte
veya Yüksekokulu bitirerek yapılacak
sınav sonucunda denetmen yardımcısı
kadrolarına atanmış ve en az üç yıl bu
kadrolarda çalıştıktan sonra bu süredeki
çalışmaları olumlu bulunmak kaydıyla
Muhasebe Denetmeni ve Milli Emlak
1
2
3
4
5
6
7
8
1900
1350
1000
900
800
700
450
400
2200
1600
1200
1100
900
800
500
450
174
Denetmeni, Ürün Denetmenleri, Gümrük
ve Ticaret Denetmenleri, Defterdarlık
Uzmanları, İstihdam Uzmanları, Marka
Uzmanı, Patent Uzmanı, kadrosuna
atanmış olanlar.
i) Bu sınıfa dahil olup da yukarıda
sayılanlar dışında kalanlardan,
1. Yükseköğretim görenler,
2.Diğerleri,
II- TEKNİK HİZMETLER SINIFI
a) Kadroları bu sınıfa dahil olup, en az 4
yıl süreli yükseköğretim veren fakülte
veya yüksekokullardan mezun olarak
yürürlükteki hükümlere göre Yüksek
Mühendis, Mühendis, Yüksek Mimar ve
Mimar ile şehir plancısı ve Bölge Plancısı
unvanını almış olanlar
b) (Değişik: 1/5/2003-4856/42/d md.)
Kadroları bu sınıfa dahil olup, en az 4 yıl
süreli yükseköğretim veren fakülte ve
yüksekokullardan
mezun
olarak
yürürlükteki hükümlere göre Jeolog,
Hidrojeolog, Hidrolog, Jeomorfolog,
Jeofizikçi, Fizikçi, Matematikçi, İstatistikçi, Yöneylemci (hareket araştırmacısı),
Matematiksel İktisatçı, Ekonomici ve
Kimyager unvanını almış olanlarla Teknik
Yüksek Öğretmen Okulu mezunları,
c) Kadroları bu sınıfa dahil olup da
yukarıda sayılanlar dışındaki yüksek
öğrenim mezunları ile Yüksek Tekniker
ve Tekniker unvanını almış olanlar,
d) Kadroları bu sınıfa dahil olup da
yukarıda sayılanlar dışında kalanlar,
Devlet Memurları Kanunu
1
2
3
4
1
2
3
4
1900
1350
900
700
1350
1000
750
600
2200
1600
1100
800
1500
1100
800
650
1
2
3
4
5
6
7
8
1
2
3
4
5
6
7
8
3200
2600
1900
1450
1100
950
850
750
2600
1900
1350
1300
1000
9800
800
700
3600
3000
2200
1600
1300
1150
950
850
3000
2200
1600
1500
1200
1100
900
800
1
2
3
4
1
2
3
4
1900
1350
1300
900
1350
1000
570
600
2200
1600
1500
1100
1500
1100
800
650
Devlet Memurları Kanunu
III– SAĞLIK HİZMETLERİ SINIFI (Yeniden düzenleme: 31/7/2003-4969/4 md.)
a) Uzman Tabip, Tabip, Diş Hekimi,
1
3200
3600
Uzman Veteriner Hekim, Veteriner
2
2600
3000
Hekim, Eczacı, Biyolog, Tıpta Uzmanlık
3
1900
2200
Tüzüğünde belirtilen dallarda uzmanlık
4
1450
1600
belgesi alanlar veya bu dallarda uzmanlık
5
1100
1300
unvanını doktora aşaması ile kazanmış
6
950
1150
bulunanlar
7
850
950
8
750
850
b) Diğer sağlık bilimleri lisansiyerleri
1
1900
3000
2
1350
2200
3
1000
1600
4
900
1500
5
800
1200
6
700
1100
7
450
900
8
400
800
c) Kadroları bu sınıfa dahil olup da
1
2200
yukarıda sayılanlar dışında kalanlardan;
2
1600
1. Yüksek öğrenim görenler
3
1100
4
800
2. Diğerleri
1
1500
2
1100
3
800
4
650
IV - EĞİTİM VE ÖĞRETİM HİZMETLERİ SINIFI (Değişik: 3/4/1998 - 4359/3 md.)
Kadroları bu sınıfa dahil olanlardan;
a) (Mülga: 4/6/2010-5984/4 md.)
b) Öğretmen ve diğer personel
1
3000
2
2200
3
1600
4
1100
5
900
6
800
7
500
8
450
V. AVUKATLIK HİZMETLERİ SINIFI (Yeniden düzenleme:17/9/2004-5234/1 md.)
Kadroları bu sınıfa dahil olanlardan
1
2600
3000
2
1900
2200
3
1350
1600
4
1300
1500
175
176
Devlet Memurları Kanunu
5
1000
6
900
7
800
8
700
VI- DİN HİZMETLERİ SINIFI (Değişik: 1/7/2010-6002/21 md.)
Kadroları bu sınıfa dahil olanlardan,
a) En az dört yıllık dini yüksek öğrenim
1
mezunları
2
3
4
5
6
7
8
b) Yukarıda belirtilenler dışındaki yüksek
1
öğrenim mezunları
2
3
4
c) Diğerleri
VII. EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI
a) Emniyet Genel Müdürü
b) Teftiş Kurulu Başkanı, Polis Akademisi
Başkanı ve Emniyet Genel Müdür
Yardımcıları ile Ankara, İstanbul, İzmir
Emniyet Müdürleri,
c) Daire Başkanları ile Diğer Birinci Sınıf
Emniyet Müdürleri, (1)
d) Kadroları bu sınıfa dahil olupda
Emniyet Müdürü sıfatını kazanmış
olanlar
e) Kadroları bu sınıfa dahil olup da,
yukarıda sayılanlar dışında kalanlardan
aa) Yüksek Öğrenimliler
1
2
3
4
6100
3800
1
1
1200
1100
900
800
3000
2200
1600
1100
900
800
500
450
2200
1600
1100
800
1500
1100
800
650
7000
4300
1
3200
3600
1
2
3
4
2600
1900
1350
900
3000
2200
1600
1100
1
2
3
4
1900
1350
900
700
2200
1600
1100
800
177
Devlet Memurları Kanunu
bb) Diğerleri
1
2
3
4
VIII. MÜLKİ İDARE AMİRLİĞİ HİZMETLERİ SINIFI
a) Müsteşar, vali.
1
b) (Mülga: 11/10/2011-KHK-666/5 md.)
1
c) (Ek: 1/7/2006-5540/6 md.) Birinci Sınıf 1 inci
Mülki İdare Amirlerinden (Genel İdare dere
Hizmetleri Sınıfında aynı görev unvanları cenin 4
için belirlenen ek gösterge rakamlarından üncü
düşük olmamak üzere)
kademesi
d) Kadroları bu sınıfa dahil olup da; 1 inci
yukarıda sayılanlar dışında kalanlar (1 dere
inci derecenin kademelerinden aylık cenin 4
alanlar için Genel İdare Hizmetleri üncü
Sınıfında aynı görev unvanları için kademesi
belirlenen ek gösterge rakamlarından
düşük olmamak üzere)
1350
1000
750
600
1500
1100
800
650
6600
6100
7600
7000
5800
4100
4800
178
Devlet Memurları Kanunu
II SAYILI CETVEL (Ek cetvel: 9/4/1990 – KHK-418/3 md.; İptal:
Anayasa Mahkemesi’nin 5/2/1992 tarih ve E.1990/22, K.1992/6 sayı
kararı ile; Yeniden düzenleme:18/5/1994 – KHK – 527/3 md.)
KADROLARI GENEL İDARE HİZMETLERİ SINIFININ BİRİNCİ
DERECESİNDE BULUNANLARIN EK GÖSTERGELERİ
Derece
UNVANI
1. BAŞBAKANLIK VE BAKANLIKLARDA
Başbakanlık Müşaviri, Başbakanlık
Başkan
Yardımcısı,
Bakanlık
Müşaviri,
Başbakanlık
Basın
Müşaviri, I. Hukuk Müşaviri, Elçi,
Müsteşar, I.Sınıf Başkonsolos,
Büyükelçilik I.Müsteşarı, Daire
Başkanı (Ana ve Yardımcı Hizmet
Birimi), Milli Kütüphane Başkan
Yardımcısı, Mali Suçları Araştırma
Kurulu Başkan Yardımcısı, Vergi
Denetim Kurulu Başkan Yardımcısı,
Genel Müdür Yardımcısı, Maliye
Bakanlığı Hukuk Müşaviri, Dış
Politika Danışma Kurulu Üyesi,
Dışişleri Bakanlığı Eğitim Merkezi
Sekreteri, İl İdare Kurulu üyesi
Bakanlık İl Müdürleri ile Ankara,
İstanbul ve İzmir illerindeki diğer
Bakanlık İl Müdürleri, Bakanlık
Bölge Müdürü, Yüksek Fen Kurulu
Üyesi, Maliye Başkanı, Milli Emlak
Dairesi Başkanı, Avrupa Birliği
Bakanlığı Daire Başkanları, Serbest
Bölge Müdürü, Millî Eğitim Bakanlığı
Bilgi İşlem Grup Başkanı ile İnşaat
ve Emlak Grup Başkanı olanlar
1
1/1/1994’den
1/1/1995’den
İtibaren
İtibaren
Uygulanacak Ek Uygulanacak Ek
Göstergeler
Göstergeler
3200
3600
179
Devlet Memurları Kanunu
2. YARGI KURULUŞLARI, BAĞLI
VE İLGİLİ KURULUŞLAR İLE
YÜKSEK ÖĞRETİM KURULUŞLARINDA
Vakıflar Meclisi Üyesi, Yönetim
Kurulu Üyesi, A.O.Ç. Müdürü,
Devlet Personel Başkanlığı Başkan
Yardımcısı, Türkiye Halk Sağlığı
Kurumu Başkan Yardımcısı, Türkiye
İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu Başkan
Yardımcısı,
Türkiye
Kamu
Hastaneleri
Kurumu
Başkan
Yardımcısı, Türk Patent Enstitüsü
Başkan Yardımcısı, Atom Enerjisi
Kurumu Başkan Yard., Özel Çevre
Koruma Kurumu Başkan Yardımcısı, Adli Tıp Kurumu Başkan
Yardımcısı, Atatürk Kültür, Dil ve
Tarih Yüksek Kurumu Denetleme
Kurulu Başkanı ile Atatürk
Araştırma Merkezi, Türk Dil
Kurumu, Türk Tarih Kurumu,
Atatürk Kültür Merkezi Başkan
Yardımcıları,
Milli
Savunma
Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO
POL Tesisleri İşletme Başkan
Yardımcısı, Hazine Müsteşarlığı
Daire Başkanı (Ana ve Yardımcı
Hizmet Birimi), Türkiye İstatistik
Kurumu Daire Başkanı, Milli
Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği
Daire Başkanı ve Genel Sekreter
Müşaviri, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Daire Başkanı(29),
Türkiye Yazma Eserler Başkanlığı
Daire Başkanı, Türkiye Yazma
Eserler Başkanlığı Araştırma ve
Eğitim Merkezi Müdürü, Türkiye
Yazma Eserler Başkanlığı Bölge
Müdürü, Türkiye Yazma Eserler
)Yurtdışı
Başkanlığı
Müşaviri,
Türkler ve Akraba Topluluklar
Başkanlığı Daire Başkanı, Gelir
İdaresi Daire Başkanı, Afet ve Acil
1
3200
3600
180
Durum Yönetimi Başkanlığı Daire
Başkanı, Vergi Dairesi Başkanı,Genel Müdür Yardımcısı, Sosyal
Güvenlik Kurumu Aktüerya ve Fon
Yönetimi Daire Başkanı, Sosyal
Güvenlik Kurumu İnsan Kaynakları
Daire Başkanı, Sosyal Güvenlik
Kurumu Destek Hizmetleri Daire
Başkanı, Sosyal Güvenlik Kurumu
İnşaat ve Emlak Daire Başkanı,
Sosyal Güvenlik İl Müdürü (Ankara,
İstanbul, İzmir) Teftiş Kurulu
Başkanı, Teftiş ve Kontrol Kurulu
Başkanı, Teftiş ve Tetkik Kurulu
Başkanı, Vakıflar Genel Müdürlüğü
Rehberlik ve Teftiş Başkanı,
Yükseköğretim
Kurulu
Genel
Sekreter Yardımcısı, Üniversitelerarası Kurul Sekreteri, Üniversite
Genel Sekreteri, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Eğitim ve Araştırma
Merkezi Başkanı, Müşavir (Müsteşarlıklarda), I. Hukuk Müşaviri,
Türkiye İstatistik Kurumu Bölge
Müdürü, Tapu ve Kadastro Bölge
Müdürü, Diyanet İşleri Başkanlığı
Başkanlık Müşavirleri, Diyanet İşleri
Başkanlığı Daire Başkanı, İl
Müftüsü, Diyanet İşleri Başkanlığı
Dinî Yüksek İhtisas Merkezi
Müdürü, Mushafları İnceleme ve
Kıraat Kurulu Üyesi, Sosyal
Güvenlik Kurumu Daire Başkanları
(Ana ve Yardımcı Hizmet Birimi),
Sayıştay Başkanlığı Birim Başkanı,
Sayıştay
Başkanlığı
Strateji
Geliştirme Birim Başkanı
3. MAHALLİ İDARELER İLE BAĞLI
VE İLGİLİ KURULUŞLARDA
Büyükşehir Belediye Teftiş Kurulu
Müdürü, Büyükşehir Belediye Genel
Sekreter Yardımcısı, Teftiş Kurulu
Başkanı, Genel Müdür Yardımcıları,
Devlet Memurları Kanunu
1
3200
3600
181
Devlet Memurları Kanunu
4. BAŞBAKANLIK VE BAKANLIKLARDA
Hukuk Müşaviri, Bakanlık Özel
Kalem Müdürü, Genel Müdürlük ve
Başkanlık Daire Başkanı, Millî
Eğitim Bakanlığı Grup Başkanı,
Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri,
Başbakanlık Merkez Teşkilatında
Araştırmacı, Dışişleri Bakanlığı Özel
Müşaviri, Savunma Sekreteri, Bütçe
Dairesi Başkanı Saymanlık Müdürü,
Bakanlık İl Müdürü, Askeri
Defterdar, Muhasebe Müdürü,
Muvazzaf Uzlaşma Komisyonu
Başkanı, Milli Emlak Müdürü,
Cezaevi Müdürü, Nüfus ve
Vatandaşlık Müdürü, İl Sosyal Etüt
ve Proje Müdürü, Bayındırlık ve
İskan Müdürü, İstanbul Atatürk
Kül.Mer.Müdürü, Müze Müdürü
(İstanbul Topkapı), Okul Müdürü
(Unvanlılar dahil), Maliye Kursu
Müdürü, Muhakemat Müdürü,
Hastane Müdürü, İşçi Sağlığı ve İş
Güvenliği Ens. Müd., Gemi Sürvey
Kurulu Başkanı, İst.Validebağ
Sanatoryum ve Öğr. Hst. Başk.,
Sivil Savunma Koleji Müdürü,
Defterdar Yardımcısı, Ekonomi
Bakanlığı Bölge Müdür Yardımcısı
ve Serbest Bölge Müdür Yardımcısı,
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Bölge
Müdür Yardımcısı, Mal Müdürü,
Emlak Müdürü (Maliye Bakanlığı),
Müze Başkanı (Kültür ve Turizm
Bakanlığı)
5-YARGI KURULUŞLARI BAĞLI
VE İLGİLİ KURULUŞLAR İLE
YÜKSEKÖĞRETİM KURULUŞLARINDA
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek
Kurumu Denetleme Kurul Üyesi,
1
2600
3000
182
Başhukuk Müşaviri, Yurtdışı Türkler
ve Akraba Topluluklar Başkanlığı
Başkanlık Müşavirleri ile Basın
Müşaviri, Hukuk Müşaviri, İstatistik
Müşaviri, Daire Başkanı, Gelir
İdaresi Grup Başkanı, Milli Güvenlik
Kurulu Genel Sekreterliği Grup
Başkanı ve Müşaviri, Hazine
Saymanı, Genel Sekreter, Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve
Araştırma
Merkezi
Başkan
Yardımcısı, R.S.Hıfzıssıhha Merkezi
Başkanı, Bölge Müdürü, Bölge
Müdür Yardımcısı, İl Müdürü, Afet
ve Acil Durum Eğitim Merkezi
Müdürü, Türkiye İstatistik Kurumunda Müdür, Diyanet İşleri Başkanlığı
Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri,
Diyanet İşleri Başkanlığı Özel
Kalem Müdürü, Diyanet İşleri
Başkanlığı Eğitim Merkezi Müdürü,
İl Müftü Yardımcısı, İlçe Müftüsü,
Sosyal Sigortalar Kurumu Sigorta İl
Müdürü, Sosyal Sigortalar Kurumu
Sigorta Müdürü, Sosyal Sigortalar
Kurumu Sağlık İşleri İl Müdürü,
Sosyal Sigortalar Kurumu Hastane
Müdürü, Savunma Sekreteri, Tapu
ve Kadastro Eğitim Müdürü, Yüksek
Fen Kurulu Başkanı, Tetkik Kurulu
Başkanı, Fen ve Tetkik Kurulu
Başkanı, Araştırma Geliştirme
Kurulu Başkanı, Tetkik ve İstişare
Kurulu Başkanı, Devlet Opera ve
Balesi Müdürü, Üniversite Genel
Sekreter Yardımcısı, A.O.Ç. Müdür
Yardımcısı, Araştırma ve Teknik
Eğitim Merkezi Başkanı, S.S.K.
Sağlık Meslek Lisesi Müdürü, Yurt
Müdürü, Tapu Müdürü,) Kadastro
Müdürü, Kambiyo Müdürü, Borsa
Komiseri, Üniversite Hastaneleri
Başmüdürü, Nükleer Araştırma
Devlet Memurları Kanunu
Devlet Memurları Kanunu
Eğitim Merkezi Müd, Bölge
Başmüdürü, Gelir İdaresi Grup
Müdürü, Vergi Dairesi Müdürü,
Bölge İstihbarat Müdürü, Bölge
İnşaat Müdürü, Kandilli Rasathanesi
Müdürü, Başmüdür, Güneydoğu
Anadolu Fosfatları Grup Bşk,
Müessese Müdürü, İşletme Müdürü,
Fabrika Müdürü, Kombina Müdürü,
Üniversitelerarası Kurul Genel
Sekreter Yard. Fakülte Sekreteri,
Şirket Müdürü, Enstitü Müdürü,
Tesis Müdürü, Kırıkkale Yardımcı
Tesisler Müdürü,
Çiftlik Müdürü,
Kuruluş Müdürü,
Banka Şubesi Müdürü,
T.C. Ziraat Bankası,
T.Emlak Bankası ve T. Halk
Bankası Genel Müdürlüklerinde 1
inci derece kadrolu müdürlerden;
-Ticari Krediler Müdürü,
-Sanayi Kredileri Müdürü,
-Teşvik ve Geliştirme Kredileri
Müdürü,
-Zirai Krediler Müdürü,
-Zirai Kalkınma Kredileri Müdürü,
-Su Ürünleri Kredileri Müdürü,
-Kooperatif Kredileri Müdürü,
-Kooperatifler Müdürü,
-İpotekli Krediler Müdürü,
-Fon Kredileri Müdürü,
-Para ve Tahvil Müdürü,
-Tahvilat Müdürü,
-Tevdiat ve Banka Hizmetleri
Müdürü,
-Para ve Menkul Kıymetler Müdürü,
-Banka Hizmetleri Müdürü,
-Dış Muameleler Müdürü,
-Dış İlişkiler Müdürü,
-İstihbarat Müdürü,
183
184
Devlet Memurları Kanunu
-Proje Müdürü,
-Genel Muhasebe Müdürü,
-Muhasebe Müdürü,
-Personel Müdürü,
-Malzeme ve Satınalma Müdürü,
-İnşaat Müdürü,
-Emlak Müdürü,
-İnşaat ve Proje Müdürü,
-Emlak İşleri Müdürü,
-Otomasyon Müdürü,
-Bilgi İşlem Merkezi Müdürü, Özel
tarımsal Krediler Müdürü, Proje
Değerlendirme Müdürü, Sistem
Servisleri
Müdürü,
Bankacılık
Hizmetleri Müdürü, Fon Yönetimi
Müdürü, Eğitim Müdürü, Haberleşme ve Arşiv Müdürü, Planlama,
Bütçe ve Kontrol Müdürü, Sosyal
Hizmetler Müdürü, Sağlık Hizmetleri
Müdürü, İştirakler Müdürü, Halkla
İlişkiler
Müdürü,
Kurumsal
Bankacılık
Müdürü,
Sermaye
Piyasaları Müdürü, G.A.P. Kredileri
Müdürü, Krediler Kanuni Takip
Müdürü,
Bireysel
Bankacılık
Müdürü, Bankacılık Kartları Müdürü,
Elektronik Fon Transferi Müdürü,
Matbaa Müdürü, Araştırma ve
Geliştirme Müdürü,
Kredi ve Risk İzleme Müdürü,
İstihbarat ve Kredi Değerlendirme
Müdürü, Emlak İşleri Müdürü,
Merkez
Muhasebe
Müdürü,
İstihbarat ve Proje Değerlendirme
Müdürü, Bireysel ve Özel Bankacılık
Müdürü, Mevduat ve Banka
Hizmetleri Müdürü, İnşaat ve Emlak
Müdürü, Araştırma, Geliştirme ve
Planlama Müdürü, Kredi Pazarlama
Müdürü, Dış İlişkiler Operasyon
Müdürü, Dış Muhabir İlişkiler
1
2600
3000
185
Devlet Memurları Kanunu
Müdürü, Hukuk İşleri Müdürü, Büro
Müdürü ve Disiplin Kurulu Başkanı
olanlar(1),Sosyal
Güvenlik
İl
Müdürü(2),Yazma Eser Kütüphanesi Müdürü, (5) Anayasa Mahkemesi
Başkanlığı Müdürleri (6)
6- MAHALLİ İDARELER İLE
BAĞLI VE İLGİLİ KURULUŞLARDA
Daire Başkanı,
Büyükşehir Belediye ile bağlı
kuruluşlarındaki I. Hukuk Müşaviri,
Belediye Başkan Yardımcısı,
Boğaziçi İmar Müdürü,
İl Afet ve Acil Durum Müdürü,
Sivil Savunma Arama ve Kurtarma
Birlik Müdürü,
Fen ve Tetkik Kurulu Başkanı
1
2600
3000
186
Devlet Memurları Kanunu
III SAYILI CETVEL
SAYIŞTAY BAŞKANI, DAİRE BAŞKAN VE ÜYELERİ İLE
SAYIŞTAY MESLEK MENSUPLARI VE SAYIŞTAY SAVCI VE
SAVCI YARDIMCILARININ
EK GÖSTERGELERİ
(Ek: 9/4/1990 - KHK - 418/3 md.; İptal: Ana. Mah.'nin 5/2/1992
tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 sayılı Kararı ile;)
IV SAYILI MAKAM TAZMİNATI CETVELİ: (Ek: 9/4/1990 - KHK 418/10 md.;
Değişik: 20/3/1997 - KHK - 570/10 md.)
IV SAYILI MAKAM TAZMİNATI CETVELİ
Sıra Tazminat
No Kadro ve Görev Unvanı
Göstergeleri
1 Başbakanlık Müsteşarı, Bakan Yardımcısı 15.000
2 (Değişik: 1/7/2010-6002/21 md.)
a) Diyanet İşleri Başkanı
13.000
b) Müsteşar
10.000
3 Büyükelçiler (Türkiye'de sürekli görev yaptıkları süre ile sınırlı
olmak şartıyla), Genel Müdürler ile ek göstergeleri bu düzeyde veya
daha yüksek tespit edilen kadrolara atanmış olanlar, Milli Savunma
Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanı,
Sosyal Güvenlik Kurumu
Başkanı,
7.000
4 a) Başbakan Müşavirleri ile ek göstergeleri bu düzeyde veya daha yüksek tesbit edilen kadrolara atanmış olanlar
b) 1, 2, 3 ve 4.sıralarda yazılı kadro ve görevlerde fiilen altı ay çalıştıktan sonra bu Kanunun 43 üncü maddesinin 'B' bendinin üçüncü
paragrafında belirtilen kadro ve görevlere atananlar 4.500
Devlet Memurları Kanunu
187
c) (Ek: 1/7/2006-5540/7 md.) Birinci Sınıf Mülki İdare amirleri
5 a) Bu Kanuna ekli 1 Sayılı Ek Gösterge Cetvelinin I-Genel İdare
Hizmetleri Sınıfı bölümünün (f) fıkrasında sayılanlar ile Milli İstihbarat
Hizmetleri Sınıfından ek göstergeleri bu düzeyde tespit edilen kadrolara
atanmış olanlar
b) Başbakanlığa bağlı kuruluşların Kurum Başkan Yardımcıları ile ek
göstergeleri bu düzeyde tespit edilmiş diğer Kurum Başkan Yardımcıları
c) Genel Müdür Yardımcıları, Gelir İdaresi Daire Başkanı, Vergi
Dairesi Başkanı, Başbakanlık, Bakanlık ve Müsteşarlık Müstakil Daire
Başkanları (Ana ve Yardımcı Hizmet Birimi), Sosyal Güvenlik Kurumu
Daire Başkanları, Sayıştay Başkanlığı Birim Başkanı, Sayıştay Başkanlığı Strateji Geliştirme Birim Başkanı, Polis Akademisi Başkanı, Vakıflar
Meclis Üyesi, Maliye Başkanı, Milli Kütüphane Başkanı, Mali Suçları
Araştırma Kurulu Başkan Yardımcısı, Vergi Denetim Kurulu Başkan
Yardımcısı, Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL
Tesisleri İşletme Başkan Yardımcısı
d) Başbakanlık, Bakanlık, Müsteşarlık, Kurum Başkanlığı, Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi ve Müstakil Genel
Müdürlüklerin Birinci Hukuk Müşavirleri (1 er kişi) ile Maliye Bakanlığı
Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirleri (6 kişi)
e) 3 ve 4 üncü sıra kapsamında bulunmayan Teftiş Kurulu Başkanları, Vakıflar Genel Müdürlüğü Rehberlik ve Teftiş Başkanı
f) Ankara, İstanbul ve İzmir illerinin; İl İdare Kurulu Üyesi Bakanlık
İl Müdürleri ile aynı illerin; İl Emniyet Müdürleri, İl Müftüleri ve Vali
Yardımcıları 3.000
6 a) Kazanılmış hak aylıkları birinci derecede olmak şartıyla;
1. (Değişik: 1/7/2006-5540/7 md.) Birinci Sınıf Mülki İdare amirleri
hariç kaymakamlar ile Kaymakamlık unvanını kazandıktan sonra İçişleri
Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatında görev yapanlar,
2. Başkonsoloslar (Türkiye'de sürekli görev yaptıkları süre ile sınırlı
olmak şartıyla) 3.000
b) Birinci dereceli kadroya atanmış olmak şartıyla,
188
Devlet Memurları Kanunu
1. Kaymakamlar ile Kaymakamlık ünvanını kazandıktan sonra İçişleri Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatında görev yapanlar,
2. Başkonsoloslar (Türkiye'de sürekli görev yaptıkları süre ile sınırlı
olmak şartıyla) 2.000
7 Birinci dereceli kadroya atanmış olmak şartıyla; Başbakanlık, Bakanlık, Müsteşarlık, Kurum Başkanlığı ve Müstakil Genel Müdürlüklerin merkez
teşkilatı Daire Başkanı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Daire Başkanı
kadrolarına atananlar (Bütçe Dairesi Başkanı dahil), Millî Eğitim Bakanlığı
Grup Başkanı, Gelir İdaresi Grup Başkanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel
Sekreterliği 1. Hukuk Müşaviri, Daire Başkanı ve Grup Başkanı, Milli Kütüphane Başkan Yardımcısı, Bölge Müd.(Kamu İktisadi Teşebbüsleri, Belediyeler
ve bunlara bağlı kurum ve kuruluşlar hariç), Üniversite Genel Sekreterleri,
Diyanet İşleri Başkanlığı Dinî Yüksek İhtisas Merkezi Müdürü 2.000
8 a) En az dört yıl süreli yükseköğrenim veren fakülte veya yüksekokulları bitirmiş, birinci dereceli kadroya atanmış ve Türkiye düzeyinde teftiş,
denetim veya inceleme yetkisine sahip merkez denetim elemanlarından;
Başbakanlık Müfettişleri, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Denetçileri, Bakanlık Müfettişleri, Maliye Bakanlığı Vergi Müfettişleri, Sigorta
Denetleme Uzmanları ve Sigorta Denetleme Aktüerleri, Hazine Müsteşarlığı Bankalar Yeminli Murakıpları, Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişleri,
Müsteşarlık ve Genel Müdürlük Müfettişleri, Diyanet İşleri Başkanlığı
Müfettişleri, Müsteşarlık ve Başkanlık Kontrolörleri, Bakanlıkların merkez
teşkilatına dahil Genel Müdürlüklerin Kontrolörleri ile Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişleri, Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal
ve NATOPOL Tesisleri İşletme Başkanlığı Müfettişleri, İçişleri Bakanlığı
Dernekler Denetçileri, Aile ve Sosyal Politikalar Denetçileri, Millî Eğitim
Denetçileri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Denetçileri, Sağlık Denetçileri 2.000
b) (Değişik: 11/10/2011-KHK-666/5 md.) En az dört yıl süreli yükseköğrenim veren fakülte veya yüksekokulları bitirmiş ve birinci dereceli
kadroya atanmış olmak şartıyla, 152 nci maddenin “II- Tazminatlar” kısmının
“(A) Özel Hizmet Tazminatı” bölümünün (ğ) bendinde yer alanlardan merkez
teşkilatına ait uzman unvanlı kadrolarda bulunanlar 2000
c) (Ek: 22/12/2005-5436/13 md.) Birinci dereceli kadroya atanmış
İç Denetçiler 2.000
Devlet Memurları Kanunu
189
d) (Ek: 21/3/2006 – 5473/3 md.) En az dört yıl süreli yükseköğrenim
veren fakülte veya yüksekokulları bitirmiş, mesleğe özel yarışma sınavıyla
girerek belirli süreli meslek içi eğitimden sonra özel bir yeterlik sınavında
başarılı olmuş, birinci dereceli kadroya atanmış ve doğrudan belediye
başkanı veya genel müdür adına teftiş, denetim ve inceleme yetkisine
sahip büyükşehir belediyeleri ile bunlara bağlı genel müdürlük müfettişleri
ve büyükşehir belediye sınırları içindeki ilçe belediye müfettişleri 1.000
9 Birinci dereceli kadroya atanmış olmak şartıyla;
a) Büyükşehir Belediyesi bulunan illerin İl İdare Kurulu Üyesi Bakanlık İl
a) Büyükşehir Belediyesi bulunan illerin İl İdare Kurulu Üyesi Bakanlık İl Müdürleri ile aynı illerin İl Emniyet Müdürleri, İl Müftüleri, Sosyal
Güvenlik İl Müdürleri (Ankara, İstanbul, İzmir) 1.500
b) Diğer illerin İl İdare Kurulu Üyesi Bakanlık İl Müdürleri ile İl Emniyet Müdürleri, İl Müftüleri, Sosyal Güvenlik İl Müdürleri 1.000
10 a) 5, 6 ve 7 nci sıralar ile 8 inci sıranın (a), (b) ve (c) bentlerinde
yazılı kadro ve görevlerde fiilen altı ay çalıştıktan sonra bu Kanunun 43
üncü maddesinin ‘B’ bendinin üçüncü paragrafında belirtilen kadro ve
görevlere atananlar 2.000
b) 8 inci sıranın (d) bendi ile 9 uncu sırada yazılı kadro ve görevlerde
fiilen altı ay çalıştıktan sonra bu Kanunun 43 üncü maddesinin ‘B’ bendinin
üçüncü paragrafında belirtilen kadro ve görevlere atananlar 1.000
2.1. Tebliğler
2.1.1. 6111 sayılı Kanunla Yapılan Değişikliklere Dair Kamu
Personeli Genel Tebliği
(R.G. Tarih Sayısı: 16.04.2011/27906
Devlet Personel Başkanlığından:
KAMU PERSONELİ GENEL TEBLİĞİ
(SERİ NO: 2)
25/2/2011 tarihli ve 27857 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunla 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununda yapılan değişikliklerle ilgili olarak uygulama birliğinin sağlan-
190
Devlet Memurları Kanunu
ması ile kamu kurum ve kuruluşlarının kadro tahsisi, dağılımı ve kullanımına ilişkin olarak yaptıkları işlemlerde etkinliğin artırılması amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.
A) DEVLET MEMURLARINA DOĞUM SEBEBİYLE VERİLECEK İZİNLER
I. Doğum Sebebiyle Verilecek Analık İzni
657 sayılı Kanunun 104 üncü maddesinin birinci fıkrasının (A)
bendinde, 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önce; “Memura
doğum yapmasından önce 8 hafta ve doğum yaptığı tarihten itibaren 8
hafta olmak üzere toplam 16 hafta süre ile aylıklı izin verilir. Çoğul
gebelik halinde, doğumdan önceki 8 haftalık süreye 2 hafta süre eklenir.
Ancak sağlık durumu uygun olduğu takdirde, tabibin onayı ile memur
isterse doğumdan önceki 3 haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu
durumda, memurun çalıştığı süreler, doğum sonrası sürelere eklenir.
Yukarıda öngörülen süreler memurun sağlık durumuna göre tabip
raporunda belirlenecek miktarda uzatılabilir. Memurlara, bir yaşından
küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni
verilir. Süt izninin kullanımında annenin saat seçimi hakkı vardır.”
hükmü yer almaktaydı.
6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonra; “Kadın memura;
doğumdan önce sekiz, doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam
onaltı hafta süreyle analık izni verilir. Çoğul gebelik durumunda, doğum
öncesi sekiz haftalık analık izni süresine iki hafta eklenir. Ancak beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesine kadar sağlık durumunun
çalışmaya uygun olduğunu tabip raporuyla belgeleyen kadın memur,
isteği hâlinde doğumdan önceki üç haftaya kadar kurumunda çalışabilir.
Bu durumda, doğum öncesinde bu rapora dayanarak fiilen çalıştığı
süreler doğum sonrası analık izni süresine eklenir. Doğumun erken
gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık izninin kullanılamayan
bölümü de doğum sonrası analık izni süresine ilave edilir. Doğumda
veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken annenin ölümü hâlinde,
isteği üzerine memur olan babaya anne için öngörülen süre kadar izin
verilir.” hükmü getirilmiştir.
Devlet Memurları Kanunu
191
Yapılan bu değişiklik sonrası 657 sayılı Kanunun değişik 104 üncü
maddesinin (A) fıkrası çerçevesinde doğum sebebiyle verilecek analık
izninin uygulanmasına ilişkin açıklamalara aşağıda yer verilmiştir:
1- Memura doğum yapmasından önce sekiz ve doğum yapmasından sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı hafta süreyle analık izni
verilmekte, çoğul gebeliklerde (ikiz, üçüz,... ) doğum öncesi sekiz
haftalık analık izni süresine iki haftalık bir süre daha ilave edilmektedir.
Böylece çoğul gebeliklerde doğumdan önceki analık izni süresi on
haftadır.
2- Memura, sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip
raporu ile belgelendirmesine bağlı olarak, isteği üzerine doğumdan
önceki üç haftaya kadar Kurumunda çalışabilmesi ve bu durumda tabip
raporuna dayanarak Kurumunda fiilen çalıştığı sürelerin doğum sonrası
analık izni süresine eklenmesi imkanı tanınmıştır.
3- Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık
izninin kullanılamayan bölümü de doğum sonrası analık izni süresine
ilave edilmiştir. Söz konusu hüküm ile; beklenen doğum tarihinden daha
önce doğum yapan kadın memurun, erken doğum nedeniyle doğum
öncesinde kullanamadığı analık izni sürelerinin doğum sonrası analık
izni süresine eklenmesi imkanı getirilmiştir.
4- Doğumda veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken annenin ölümü hâlinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için
öngörülen süre kadar izin verilmesi imkanı getirilmiştir.
Bu hükmün uygulanma şekli;
a) Doğumdan önceki üç haftaya kadar Kurumunda çalışabileceği
tabip raporuyla onaylanan ve doğum sonrası analık iznine eklenmesi
gereken azami beş haftalık süre içerisinde kanuni izinlerini kullanan
kadın memurun, doğum sonrası analık iznine sadece doğum öncesi
analık izni içerisinde Kurumunda fiilen çalışarak geçirdiği sürelerin
eklenmesi gerekmekte olup, bu süre içerisinde alınan kanuni izinler
doğum sonrası analık iznine ilave edilemeyecektir.
b) Memurun doğumdan önceki sekiz haftalık analık izninin, doğum
tarihinden önceki üç haftaya kadarki kısmını Kurumunda çalışarak
192
Devlet Memurları Kanunu
geçirebileceği, bu durumda tabip raporuna bağlı olarak Kurumunda fiilen
çalışarak geçirdiği azami beş haftalık izin süresinin doğum sonrası
analık izni süresine ekleneceği hükme bağlanmış olduğundan, sağlık
durumunun uygun olduğunu tabip raporu ile belgelendirmeden Kurumunda çalışmaya devam eden memurun fiilen çalıştığı sürelerin doğum
sonrası analık iznine eklenmesi mümkün bulunmamaktadır.
c) Beklenen doğum tarihinden önce doğum yapan memurun, doğum yapmadan önce kullanamadığı analık izni süreleri, doğum sonrası
analık izni sürelerine ilave edilecektir.
Bu çerçevede;
- Doğumdan önce sekiz hafta süreli analık iznine ayrılan ve bu süre içerisinde erken doğum yapan memurun, erken doğum sebebiyle
kullanamadığı doğum öncesi analık izni süreleri, doğum sonrası sekiz
haftalık analık iznine eklenecektir.
- Beklenen doğum tarihinden önceki üç haftaya kadar Kurumunda
fiilen çalışan kadın memurun, son üç haftalık doğum öncesi analık izni
süresi içerisinde erken doğum yapması sebebiyle doğum öncesinde
kullanamadığı analık izni süresi (kurumunda fiilen çalışarak geçirdiği
süreler ile birlikte), doğum sonrası analık izni süresine ilave edilecektir.
- Beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesinde doğum öncesi
analık iznine ayrılmayarak, sağlık durumunun uygun olduğuna dair tabip
raporu almak suretiyle kurumunda fiilen çalışmaya devam eden kadın
memurun, bu süre içerisinde erken doğum yapması halinde, erken
doğum sebebiyle kullanamadığı doğum öncesi analık izni süresi ile
kurumunda fiilen çalışarak geçirdiği süreler doğum sonrası sekiz haftalık
analık iznine eklenecektir.
- Kadın memurun otuz ikinci haftadan önce doğum yapması halinde,
erken doğum sebebiyle kullanılamayan sekiz haftalık doğum öncesi
analık izni süresinin tamamı doğum sonrası analık iznine ilave edilecektir.
ç) 657 sayılı Kanunun 6111 sayılı Kanunla değişik 104 üncü maddesinin yürürlüğe girdiği 25/2/2011 tarihinden önce erken doğum yapan
ve mezkur maddenin yürürlük tarihinde doğum sonrası analık iznini
kullanan kadın memurun erken doğum sebebiyle kullanamadığı doğum
Devlet Memurları Kanunu
193
öncesi analık izni süreleri, kullanmakta olduğu doğum sonrası analık
iznine eklenecektir.
d) Doğumun beklenen tarihten sonra gerçekleşmesi halinde, fazladan geçen süreler doğum sonrası analık izni süresinden düşülemeyecektir.
e) Devlet memurluğuna atanmadan önce doğum yapan ve doğum
yaptığı tarihten itibaren sekiz haftalık süre içerisinde göreve başlayanlara, 657 sayılı Kanunun 104 üncü maddesinin (A) fıkrası çerçevesinde
doğum yaptığı tarih dikkate alınarak sadece sekiz haftalık doğum
sonrası analık izni süresinin kalan kısmı kullandırılacaktır.
II. Süt İzni
657 sayılı Kanunun 104 üncü maddesinin birinci fıkrasının (A)
bendinde, “… Memurlara, bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri
için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Süt izninin kullanımında
annenin saat seçimi hakkı vardır.” hükmü yer almaktaydı.
6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonra mezkur maddenin
(D) fıkrası ile; “Kadın memura, çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası
analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saat,
ikinci altı ayda günde bir buçuk saat süt izni verilir. Süt izninin hangi
saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususunda, kadın
memurun tercihi esastır.” hükmü getirilmiştir.
Yapılan bu değişiklik sonrası 657 sayılı Kanunun 104 üncü maddesinin anılan fıkrası çerçevesinde doğum sebebiyle verilecek süt
izninin uygulanmasına ilişkin açıklamalara aşağıda yer verilmiştir:
1- Memura bir yaşından küçük çocuğunu emzirmesi için günde
toplam bir buçuk saat olarak verilen süt izni, doğum sonrası analık izni
süresinin (asgari 8, azami 13 hafta) bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda
günde üç saate çıkarılmış ve ikinci altı ayda ise günde bir buçuk saat
olarak belirlenmiştir.
2- Süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususu kadın memurun tercihine bırakılmıştır.
194
Devlet Memurları Kanunu
Bu hükmün uygulanma şekli;
a) Değişiklikten önceki hükme istinaden süt izni hakkını kullanmakta olan memura, doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden
itibaren ilk altı ay içinde bulunması halinde günde üç saat, doğum
sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ikinci altı ay içinde
bulunması halinde ise günde bir buçuk saat süt izni kullandırılacaktır.
b) Süt izninin, kadın memurun çocuğunu emzirmesi için günlük olarak kullandırılması gereken bir izin hakkı olması sebebiyle bu iznin
birleştirilerek sonraki günlerde kullandırılmasına imkan bulunmamaktadır.
III. Doğum Sebebiyle Verilecek Aylıksız İzin
657 sayılı Kanunun 108 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, “Doğum yapan memurlara istekleri halinde 104 üncü maddenin (A) bendinde belirtilen sürelerin bitiminden itibaren 12 aya kadar aylıksız izin
verilir.” hükmü yer almaktaydı.
6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonra ise mezkur Kanunun
108 inci maddesinin (B) fıkrası ile; “Doğum yapan memura, 104 üncü
madde uyarınca verilen doğum sonrası analık izni süresinin bitiminden;
eşi doğum yapan memura ise, doğum tarihinden itibaren istekleri üzerine
yirmidört aya kadar aylıksız izin verilir.” hükmü getirilmiştir.
Yapılan bu değişiklik sonrası 657 sayılı Kanunun değişik 108 inci
maddesinin (B) fıkrası çerçevesinde doğum sebebiyle verilecek aylıksız
iznin uygulanmasına ilişkin açıklamalara aşağıda yer verilmiştir:
1- Doğum yapan memura isteği üzerine oniki aya kadar verilen aylıksız izin hakkı yirmidört aya çıkarılmış ve eşi doğum yapan memura da
isteği üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin hakkı tanınmıştır.
2- Doğum yapan memura verilecek aylıksız iznin başlangıç tarihi,
doğum sonrası analık izninin (asgari 8, azami 13 hafta) bitimi; eşi
doğum yapan memura verilecek aylıksız iznin başlangıç tarihi ise
doğum tarihi olarak belirlenmiştir.
Bu hükmün uygulanma şekli;
a) Mülga hükme istinaden doğum sebebiyle verilen aylıksız iznini
kullanmakta olan kadın memurun aylıksız izin süresi, isteği üzerine
yirmidört aya kadar çıkarılacaktır.
Devlet Memurları Kanunu
195
b) Mülga hükme istinaden doğum sebebiyle verilen on iki aylık aylıksız izin süresini tamamlayan kadın memura, isteği halinde yirmidört
aylık aylıksız izin süresinin kalan kısmı kullandırılacaktır.
c) Eşi doğum yapan memura, eşinin Devlet memuru olup olmadığına bakılmaksızın, mezkur Kanunun 108 inci maddesinin (B) fıkrası
çerçevesinde isteği halinde yirmidört aya kadar aylıksız izin verilecektir.
Ancak söz konusu iznin bitiş tarihi, eşinin doğum yaptığı tarihten itibaren
hiçbir surette yirmidört aylık sürenin bitimini geçemeyecektir.
ç) 657 sayılı Kanunun 6111 sayılı Kanunla değişik 108 inci maddesinin yürürlüğe girdiği 25/2/2011 tarihinden önce eşi doğum yapan
memura isteği üzerine yirmidört aylık aylıksız izin süresinin kalan kısmı
kullandırılacaktır. Ancak, söz konusu aylıksız iznin bitiş tarihi, doğum
tarihinden itibaren yirmidört aylık süreyi hiçbir şekilde geçemeyecektir.
d) Eşlerin her ikisinin de memur olması halinde, doğum sebebiyle
verilen aylıksız iznin yirmidört aylık süre içerisinde her iki eşe aynı
dönemde veya birbirini takip edecek şekilde kullandırılması mümkündür.
e) Doğum sonrası analık izninin bitiminde aylıksız izin verilen ve
izin bitiminde göreve başlayan memurun yeniden aylıksız izin talebinde
bulunması halinde, bu memura doğum sonrası analık izninin bitiş tarihini
takip eden yirmidört aylık sürenin aşılmaması kaydıyla tekrar aylıksız
izin verilecektir.
f) Doğum yaptıktan sonra ataması yapılan memura, isteği üzerine
doğum sonrası sekiz haftalık sürenin bitimini takip eden tarihten itibaren
yirmidört aylık sürenin bitimini aşmayacak şekilde, aylıksız izin kullandırılacaktır.
B) SİCİL, DİSİPLİN VE DİĞER HUSUSLARA İLİŞKİN
AÇIKLAMALAR
1- 6111 sayılı Kanunla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunundaki
sicile ilişkin düzenlemeler yürürlükten kaldırıldığından 2011 yılından
başlamak üzere Devlet memurları için sicil raporu doldurulmayacaktır.
Geçmiş yıllara ait sicil raporlarının, 1/1/2011 tarihinden başlamak üzere
beşinci yılın sonuna kadar muhafaza edilmesi gerekmektedir. 657 sayılı
Kanun dışındaki kanunlarda yer alan sicil ve değerlendirmeye ilişkin
196
Devlet Memurları Kanunu
hükümlerde bir değişiklik yapılmadığından bu hükümlerin uygulanmasına devam edilecektir. Diğer kanunların sicil konusunda 657 sayılı
Kanuna atıf yapan hükümlerinin uygulama imkanı kalmadığından bu
hükümler uyarınca işlem yapılmaması gerekmektedir.
Ayrıca, kurumların 657 sayılı Kanunun mülga 112 nci maddesine
istinaden çıkarmış oldukları sicil amirleri yönetmeliklerinin dayanağı ve
uygulama imkanı kalmadığından bu yönetmeliklerin yürürlükten kaldırılması gerekmektedir. Bu kapsamdaki yönetmeliklerin Resmî Gazete’de
yayımlanarak yürürlükten kaldırılması uygun görülmekte olup, bu
hususta ayrıca görüş alınmasına gerek bulunmamaktadır.
2- 6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce olumsuz sicil almaları sebebiyle kademe ilerlemesi yapamamış olan memurlara
geçmişe dönük kademe ilerlemesi yapılmayacak ve herhangi bir mali ve
sosyal hak verilmeyecektir. 2011 yılında kademe ilerlemesi yapılacak
memurlar için kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmesi hariç
olmak üzere, bulunduğu kademede en az bir yıl çalışmış olma ve
bulunduğu derecede ilerleyebileceği bir kademenin bulunması dışında
başka bir şart aranmayacaktır.
3- Halen aday memur statüsünde bulunan memurlardan olumsuz
sicil almış olanlar; adaylık devresi içinde eğitimde başarılı olmaları ve
6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra disiplin cezası almamaları kaydıyla, 657 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi hükümleri saklı kalmak
üzere adaylık süresi sonunda disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya
yetkili amirlerinin onayı ile asli memurluğa atanacaklardır.
4- 2009 ve 2010 yıllarında iki defa üst üste olumsuz sicil almaları
sebebiyle başka bir sicil amirinin emrine atanmış olan memurların genel
hükümlere göre istihdamlarına devam edilecektir. Bu durumdakilerden
henüz haklarında işlem tesis edilmemiş olanlarla ilgili olarak ise herhangi bir işlem yapma zorunluluğu bulunmamaktadır.
5- Adaylık süresi içerisinde 6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce disiplin cezası almış olanlar hakkında disiplin cezası almış
olmaları gerekçesiyle ilişik kesme hükümleri uygulanmayacaktır.
Devlet Memurları Kanunu
197
6- 6111 sayılı Kanunla 657 sayılı Kanunun disipline ilişkin hükümlerinde değişiklik yapılarak; memurların toplu müracaat ve şikâyette
bulunması, ikamet edilen il hudutlarının izinsiz terk edilmesi ve yasaklanmış her türlü yayının görev mahallinde bulundurulması fiilleri disiplin
cezası nedeni olmaktan çıkarılmış bulunmaktadır. Bu itibarla, Kanunun
yürürlüğe girmesiyle birlikte bu fiiller nedeniyle açılmış bulunan disiplin
soruşturmaları başka bir işleme gerek kalmaksızın sona erdirilecektir.
Yine bu fiiller nedeniyle başlatılmış ve sonuçlandırılmış olup henüz
uygulanmamış olan disiplin cezaları uygulanmayacaktır. Bu fiiller
nedeniyle verilen disiplin cezaları uygulanmış ise geriye dönük olarak
herhangi bir şekilde malî ve sosyal hak sağlanamayacak ve hiçbir
şekilde ödeme yapılmayacaktır. Ancak 657 sayılı Kanunun 133 üncü
maddesindeki süre şartına bakılmaksızın sadece bu fiiller nedeniyle
verilmiş bulunan disiplin cezaları özlük dosyasından yetkili amirce re’sen
çıkarılacaktır.
7- 657 sayılı Kanunun 6111 sayılı Kanunla değişik 132 nci maddesinin son fıkrasında yer alan aylıktan kesme cezası alanların 5 yıl,
kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanların ise 10 yıl süreyle
belli görevlere atanamayacaklarına ilişkin hükmün uygulanmasında söz
konusu süreler cezaların verildiği tarihten itibaren hesaplanacaktır.
8- 6111 sayılı Kanunla 657 sayılı Kanunun 135 inci maddesi değiştirilerek uyarma ve kınama cezalarına itiraz makamı olarak üst disiplin
amiri yerine disiplin kurulu belirlendiğinden halihazırda itiraz incelemesi
için üst disiplin amirinde bulunan sonuçlandırılmamış dosyalar disiplin
kurullarına intikal ettirilecektir. Söz konusu maddede ayrıca, uyarma ve
kınama cezalarına karşı da idari yargı yoluna başvuru hakkı tanındığından, ilgililer dava açma süresi içinde bu cezalara karşı idari yargı yoluna
başvurabileceklerdir.
9- 6111 sayılı Kanunla 657 sayılı Kanunun 91 inci maddesinde değişiklik yapılarak, Devlet memuru olarak görev yapmaktayken kadrosu
kaldırılan memurların durumu ile bunların diğer kurumlara Devlet
Personel Başkanlığı tarafından nakledilmelerine ilişkin usul ve esaslar
düzenlenmiştir. Bu hüküm sadece kanuni düzenlemeler sonucunda
kadrosu kaldırılan Devlet memurlarını kapsamaktadır.
198
Devlet Memurları Kanunu
Söz konusu hüküm, 657 sayılı Kanunun 125 inci maddesinin (E)
bendi gereğince Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile tecziye
edilenler veya 98 inci maddesinin (b) bendi uyarınca memuriyeti sona
erenler açısından yeniden memuriyete atanma hakkı vermediğinden bu
yöndeki talepler dikkate alınmayacaktır.
10- 6111 sayılı Kanunla 657 sayılı Kanunun 100 ve 101 inci maddelerinde yapılan değişiklikle, özürlü memurların günlük çalışma süreleri
ile hamile ve özürlü memurların gece nöbeti ve gece vardiyası görevleriyle ilgili bu memurlar lehine düzenlemeler yapılmış, 104 üncü maddede yapılan değişiklikle de eşi doğum yapan memura verilen üç günlük
izin, babalık izni adı altında yeniden isimlendirilerek süresi on güne
çıkarılmıştır. Mezkur düzenlemeler ile aynı Kanunun 105 inci maddesinin son fıkrasında yer alan aylıklı refakat izninden; 22/1/1990 tarihli ve
399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 58 inci maddesinde yer
alan, “Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda uygulanması sırasında birliği sağlamak ve doğacak tereddütleri
gidermekle Devlet Personel Başkanlığı yetkili ve görevlidir.
Sözleşmeli personele ilişkin olarak bu Kanun Hükmünde Kararnamede hüküm bulunmayan hallerde, Devlet Personel Başkanlığının
görüşü alınmak kaydıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili
hükümleri uygulanır.” hükmü çerçevesinde kamu iktisadi teşebbüslerinde 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 3/c maddesi kapsamında
görev yapan sözleşmeli personel de aynı usul ve esaslar çerçevesinde
yararlandırılacaktır.
11- 657 sayılı Kanunun değişik 122 nci maddesinde, memurlara
başarı ve üstün başarı belgesi verilmesine ilişkin esaslar düzenlenmiştir.
Bu hüküm uyarınca verilecek olan başarı belgesi ve üstün başarı
belgelerinin ön yüzünde başlık (Başarı Belgesi, Üstün Başarı Belgesi),
kurum logosu, ilgili personele ait bilgiler ve fotoğraf, belge verilmesine
esas somut olay ve verilere ilişkin özet bilgi, belgeyi veren makamın
imza ve mührü; arka yüzünde verilme gerekçesi, 657 sayılı Kanunun
122 nci maddesine istinaden verildiğini belirtir ifade, tarih ve sayı
bulunması zorunludur.
Devlet Memurları Kanunu
199
C) KADROLARIN TAHSİS, DAĞILIM VE KULLANIMINDA
DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında bulunan kamu kurum ve kuruluşlarının kadro tahsisi, dağılımı ve kullanımına ilişkin
olarak yapmakta oldukları işlemlerin zaman kaybı ve kaynak israfına
sebebiyet vermeyecek şekilde gerçekleştirilmesini teminen kamu kurum
ve kuruluşları aşağıda belirtilen hususlara riayet edeceklerdir.
1- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 92 nci maddesine göre
yapılacak atamalarda,
a) Bütçe kanunları gereğince Devlet Personel Başkanlığından
alınması gerekli olan izinler alınmaksızın ilana çıkılmayacak, kişilere hak
doğmasına yol açabilecek sınav, mülakat, kura, gibi uygulamalar
yapılmayacaktır.
b) Personel alımlarında, genç işgücünün kamu yönetimine kazandırılması bakımından, Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin
Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelikte belirtilen usul ve
esaslar çerçevesinde personel alımına öncelik verilecek, bu yöntemle
personel temin edilememesi halinde daha önce 657 sayılı Kanuna tabi
olarak çalışmış olanlardan açıktan atama yoluyla personel alımına
gidilecek, bu şekilde de personel temin edilememesi durumunda, 657
sayılı Kanunun 92 nci maddesinin üçüncü fıkrasına göre bu Kanuna tabi
olmayan personelden açıktan personel alımı yapılabilecektir.
2- Kurum ve kuruluşlar, 657 sayılı Kanunun 59 ve 92 nci maddeleri
kapsamındaki atamalara ilişkin izin taleplerini belirli bir program dahilinde Devlet Personel Başkanlığına intikal ettirecekler, bu tür taleplerin
yılın son aylarına bırakılmaması konusunda özen göstereceklerdir.
3- 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri çerçevesinde kadro ihdası, serbest bırakma ve kadro değişiklikleri ile kadroların
birimler arası aktarılmasına ilişkin talepler, Devlet Personel Başkanlığına “DPB e-Uygulama/Kadro Uygulaması” projesi kapsamında elektronik
ortamda iletilen bilgilere göre değerlendirilecek olup, sözü edilen
bilgilerin kurumlarca doğru ve güncel olarak girilmesi, hizmetlerin doğru,
etkin ve hızlı bir şekilde yürütülmesini sağlayacağından kurumlar bu
konuda azami hassasiyet göstereceklerdir.
200
Devlet Memurları Kanunu
D) ÖZLÜK DOSYASI TUTULMASINA İLİŞKİN USUL VE
ESASLAR
657 sayılı Kanunun 6111 sayılı Kanunla değiştirilen “Memur bilgi
sistemi, özlük dosyası” başlıklı 109 uncu maddesinin son fıkrasında,
“Özlük dosyalarının tutulma esasları ile özlük dosyalarında yer alacak
belgelere ilişkin usûl ve esaslar Devlet Personel Başkanlığınca belirlenir.” denilmektedir. Mezkur hükme istinaden aşağıdaki usul ve esaslara
göre işlem yapılması gerekli görülmüştür.
1- Memurlar, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası esas alınarak
kurumlarınca tutulacak personel bilgi sistemine kaydolunurlar. Burada
memurun adı, soyadı, cinsiyeti, doğum tarihi ve yeri, öğrenimi, kadro
unvanı ve derecesi, memuriyete başlama tarihi, memuriyetten ayrılma
tarihi ve sebebi, sendika üyeliğine ilişkin bilgiler ile gerekli görülecek
diğer mesleki bilgiler kaydedilir.
2- Kurumlarca her memura üzerinde memurun kurumu, adı, soyadı, unvanı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, fotoğrafı ve gerekli
görülen diğer bilgilerin yer aldığı bir kurum kimlik belgesi verilir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B ve 4/C maddelerine
göre istihdam edilenler, personel bilgi sistemine kaydolunur ve bunlara
kurum kimlik belgesi verilir. Söz konusu personel için personel bilgi
dosyası tutulur.
3- Her memur için bir özlük dosyası tutulur. Özlük dosyalarının itina ile doğru ve tarafsız bir şekilde tutulmasından personel birimleri
sorumludur.
4- Özlük dosyaları memurların başarı, yeterlik ve ehliyetlerinin tespitinde, kademe ilerlemelerinde, derece yükselmelerinde, emekliye ayrılmalarında veya hizmetle ilişkilerinin kesilmesinde göz önünde bulundurulur.
5- Özlük dosyası sekiz bölümden oluşur:
Birinci bölümde; ilk-yeniden-naklen atamaya ilişkin belgeler,
İkinci bölümde; öğrenim durumu, bildiği yabancı diller ve derecesi,
yaptığı lisansüstü eğitim-staj ve incelemeleri ile ilgili belgeler, katıldığı
her türlü eğitim faaliyetine ilişkin belgeler, kendisi tarafından verilen
yayın ve eserlerine ilişkin bilgiler,
Devlet Memurları Kanunu
201
Üçüncü bölümde; memurun kullandığı izinlere ilişkin belgeler,
Dördüncü bölümde; memur hakkında yapılan disiplin soruşturmalarına ilişkin evraklar ile verilen disiplin cezaları, yargı organlarınca
memur hakkında verilmiş karar örnekleri, görevden uzaklaştırmaya
ilişkin belgeler ile varsa inceleme, soruşturma ve denetim raporları,
Beşinci bölümde; kurumlarca gerekli görülmesi halinde memurun
maaş, ücret, harcırah ve sair parasal haklarına ilişkin belgeler, emeklilik
durumuna ilişkin belgeler, bakmakla yükümlü olduğu kişilere ilişkin
bildirimler, mal beyannameleri ile sendika üyeliğine ilişkin belgeler,
Altıncı bölümde; memurun adaylık ve asli memurluğa atanmasına
ilişkin belgeler, derece ve kademe ilerlemeleri, sınıf, yer, unvan, görev
değişiklikleri ile ilgili belgeler, geçici görevlendirilmesine ilişkin belgeler,
Yedinci bölümde; ödül, başarı ve üstün başarı belgesi verilmesine
ilişkin bilgi ve belgeler,
Sekizinci bölümde; askerlik durumu, mecburi hizmet yükümlülüğü
ve özürlülük durumuna ilişkin belgeler ile yukarıdaki bölümler kapsamına girmeyen memurun hizmet durumuna ilişkin diğer mesleki bilgi ve
belgeler,
Saklanır.
6- Belgeler özlük dosyasının ilgili bölümüne, eski tarihli olan altta
olacak şekilde, kronolojik sıraya göre yerleştirilir.
7- Bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşları, özlük dosyasında yer alan bilgilerden istihdam politikalarının tespiti ve uygulanmasında gerekli gördüklerini merkezde elektronik ortamda tutarlar.
8- Görevi herhangi bir şekilde sona eren memurların özlük dosyaları kurumlarınca saklanır.
9- Özlük dosyalarının tutulması ve muhafazasında özel hayatın
gizliliği ilkesine riayet edilir. Özlük dosyası içeriği hakkında soruşturma
ve kovuşturmaya yetkili merciler dışındakilere açıklama yapılamaz, bilgi
verilemez. Ayrıca kişinin rızası olmaksızın özlük dosyasındaki bilgiler ve
kayıtlar esas alınarak kişi hakkında yayında bulunulamaz.
10- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B ve 4/C maddelerine göre istihdam edilen personelin personel bilgi dosyasında; kronolojik
202
Devlet Memurları Kanunu
sıraya göre sözleşmeler, öğrenim durumuna ilişkin belgeler, kurum içi
yer ve unvan değişikliklerine ilişkin belgeler, izinler, sendika üyeliğine
ilişkin bilgiler, sözleşme feshi ve hizmete yönelik diğer belgeler tutulur.
E) DEĞİŞTİRİLEN TEBLİĞ
1- 8/10/2003 tarihli ve 25253 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanun Çerçevesinde Nakledilecek
Personel Hakkında Tebliğin 4 üncü maddesinin (f) fıkrasındaki “Nakil
hakkı bulunan işçi personel;” ibaresi “Nakil hakkı bulunan diğer personel;” olarak değiştirilmiştir.
2- Aynı Tebliğin 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (A) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“A) Merkez Teşkilatında: Daire Başkanı, Daire Başkanı bulunmaması halinde Müdür,”
3- Aynı Tebliğin Geçici 1 inci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
F) YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN TEBLİĞ
26/8/2004 tarihli ve 25565 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Devlet Memurlarına Doğum Sebebiyle Verilecek İzinler Hakkında Tebliğ
(Tebliğ No:2004/3) yürürlükten kaldırılmıştır.
Tebliğ olunur.
2.1.2. 666 Sayılı KHK’ye İlişkin 161 Seri No’lu Devlet
Memurları Genel Tebliğ
Maliye Bakanlığından:
DEVLET MEMURLARI KANUNU GENEL TEBLİĞİ
(SERİ NO: 161)
(666 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME HÜKÜMLERİNE İLİŞKİN)
Bilindiği üzere, 2/11/2011 tarihli ve 28103 (Mükerrer) sayılı Resmi
Gazetede yayımlanmış olan 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede ve bazı kanun ve kanun
hükmünde kararnamelerde kamu görevlilerinin mali haklarına ilişkin
çeşitli düzenlemeler yapılmıştır.
Devlet Memurları Kanunu
203
Yapılan düzenlemelere ilişkin olarak uygulama birliğinin sağlanması ve oluşabilecek tereddütlerin giderilmesi amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.
A) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 9 uncu Maddesi Uyarınca Yapılacak Ek Ödemeye İlişkin Açıklamalar
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 3 üncü maddesine
göre yapılan genel ek ödeme ile mevzuatı uyarınca yapılmakta olan tüm
kurumsal ek ödemeler, ikramiye ödemeleri ve fazla çalışma ücreti gibi
çeşitli adlar altında yapılan ilave ödemeler kaldırılmış ve yerine tek bir
ek ödeme getirilmiştir.
1-375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca;
a) Aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre almakta olan personele.
b) Aylıklarını 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununa göre almakta olan personele,
c) 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (II) sayılı Cetvele dahil pozisyonlarda istihdam edilen sözleşmeli personele,
ç) Subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay, sözleşmeli subay ve astsubay adayları ile uzman jandarma ve uzman
erbaşlara,
15/1/2012 tarihinden itibaren yapılacak ek ödeme, en yüksek Devlet memuru aylığına (9500 gösterge rakamı ile memur aylık katsayısının
çarpımı sonucu bulunacak tutara), 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (1) sayılı Cetvelde yer alan kadro, görev ve pozisyon
unvanlarına karşılık gelen oranların uygulanması suretiyle hesaplanacaktır.
2- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren personelden, anılan maddenin
üçüncü ve altıncı fıkraları ile söz konusu Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu, geçici 12 nci, geçici 14 üncü ve geçici 16 ncı maddelerinde yer alan hükümlere istinaden;
204
Devlet Memurları Kanunu
a) 209 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca döner sermaye gelirlerinden ek ödeme yapılan personel,
b) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 17 nci maddesine göre ek ödeme yapılanlar hariç olmak üzere yükseköğretim
kurumlarının rektör, rektör yardımcısı, genel sekreter, dekan, dekan
yardımcısı, başhekim, başhekim yardımcısı, enstitü ve yüksekokul müdürleri, enstitü ve yüksekokul müdür yardımcıları, tıp ve diş hekimliği fakülteleri ile sağlık uygulama ve araştırma merkezlerinde görev yapan personel,
c) Adli Tıp Kurumu personeli,
ç) 926 sayılı Kanunun ek 17 nci maddesinin (Ç) fıkrası uyarınca
sağlık hizmetleri tazminatından yararlanan Türk Silahlı Kuvvetleri
personeli,
d) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı taşra teşkilatına ait kadro ve pozisyonlarda bulunanlardan 4458 sayılı Kanunun 221 inci maddesi
uyarınca fazla çalışma ücretinden yararlanan personel,
e) Sosyal Güvenlik Kurumunun merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında bulunup, sağlık harcamalarına esas olan fatura ve reçetelerin
incelenmesi işlerinde ve Kurum sağlık kurullarında çalışan sağlık
hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına dahil personel,
f) Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genci Müdürlüğü taşra teşkilatında görev yapan tabipler,
g) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesi uyarınca ücret ve tazminat ödenenler ile geçici 12 nci, geçici 14
üncü ve geçici 16 ncı maddeleri uyarınca haklarında 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uygulanacak personel,
ğ) Bir kadroya açıktan vekil olarak atananlar,
h) 5018 sayılı Kanuna ekli (III) sayılı Cetvelde sayılan düzenleyici
ve denetleyici kurumlarda görev yapan personel,
ı) 2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin altıncı fıkrası ile 2955
sayılı Kanunun 32 nci maddesinin altıncı fıkrası kapsamında yer alanlar,
hiçbir suretle söz konusu ek 9 uncu maddenin birinci fıkrasında belirtilen
ek ödemeden yararlandırılmayacaktır.
Devlet Memurları Kanunu
205
3- Kamu idarelerinin kapsama dahil personelinden 375 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası
uyarınca ek ödeme yapılacakların belirlenmesinde; öncelikle ilgili kamu
idaresinin ek 10 uncu madde kapsamına girip girmediği tespit edilecek,
kapsama girmesi halinde ilgili personelin kadro ve görev unvanlarının ek
10 uncu madde uyarınca ödeme yapılacakların sayıldığı anılan Kanun
Hükmünde Kararnameye ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellerde yer alıp
almadığına bakılacaktır. Ek 10 uncu madde ve söz konusu Cetveller
kapsamında yer almayan personele (I) sayılı Cetvele göre ek ödeme
yapılacaktır.
4- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı Cetvelde derece esasına göre belirlenmiş olan ek ödeme oranlarının
tespitinde, ilgililerin aylık aldıkları dereceler esas alınacaktır.
5- Ek ödemeye hak kazanılmasında ve bu ödemenin yapılmasında aylıklara ilişkin hükümler uygulanacak ve bu ödeme damga vergisi
hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmayacaktır. Bu ödeme, personelin
mali haklarına bağlı olarak, ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan
zam, tazminat, ödenek, döner sermaye payı, ikramiye, ücret ve her ne
ad altında olursa olsun yapılan benzeri ödemelerin hesabında dikkate
alınmayacaktır.
6- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca ek ödeme yapılan personelden; kurumlarınca bir kadroya kurum içinden veya kurum dışından vekalet ettirilenlere,
vekaletin 657 sayılı Kanunun 86 ncı maddesine istinaden yapılmış
ve bu hususun onayda belirtilmiş olması, vekalet görevinin Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek karar ile atama yapılması gereken
kadrolar için ilgili bakan, diğer kadrolar için asili atamaya yetkili
amir tarafından verilmesi, vekalet eden personelin asaleten atanmada aranan tüm şartlan (asaleten atanmada sınav şartı aranılan
kadrolar için bu sınavlara girebilme hakkının elde edilmiş olması
dahil) taşıması kaydıyla vekalet ettikleri kadro için öngörülen ek
ödemenin asli kadroları için öngörülen ek ödemeden fazla olması
halinde, aradaki fark, ek 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca
206
Devlet Memurları Kanunu
vekalet görevine başlanıldığı tarihten itibaren ve bu görev fiilen yapıldığı
sürece ödenecektir.
Ancak mehil müddeti, yıllık izin, mazeret izni, hastalık ve refakat
izni, geçici görev, vekalet, görevden uzaklaştırma, hizmet içi eğitim,
seminer ve kurs nedenleriyle görevlerinden ayrılanlara vekalet edenler
ile ek 9 uncu maddenin beşinci fıkrasında öngörülen tüm şartları bir
arada taşımadıkları için tedviren görevlendirildikleri kabul edilecek
olanlara ek ödeme farkı ödenmeyecektir,
Söz konusu ek 9 uncu madde 15/1/2012 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiğinden, vekaleten yürütülen görevler için anılan tarihten önceki
döneme ilişkin olarak bu maddeye göre ek ödeme farkı ödenmeyecektir.
Örnek 1- Şef kadrosunda bulunan ve 1 inci dereceden aylık alan
bir memurun boş şube müdürü kadrosuna vekaleten atanması halinde
ilgiliye vekalet nedeniyle yapılacak ek ödeme farkı aşağıdaki şekilde
hesaplanacaktır.
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı cetvelde, 1
inci dereceden aylık alan şef için %115 ve şube müdürü için %170
oranında ek ödeme yapılması öngörülmüştür.
Ek Ödema
Oranı (%)
Brüt Ek Ödeme
(TL)
Damga Vergisi
(TL)
Net Tutar
(TL)
Şef (Asli
kadro)
115
9500x0,06446x1,15 =
704,23
704,23x0,0066 =
4,65
699,58
Şube
müdürü
(Vekalet
edilen
kadro)
170
9500x0,06446x1,70 =
1.041,03
1.041,03x0,0066 =
6,87
1.034,16
Fark
ödemesi
Vekalet edilen kadro ek ödeme tutarı - Asli kadro ek ödeme
tutan 1.034,16 - 699,58
334,58
Buna göre ilgili personele, asli kadrosu için hesaplanan 699,58 TL
net ek ödemeye ilave olarak ayrıca vekaleten atandığı şube müdürü
Devlet Memurları Kanunu
207
kadrosu için 334,58 TL net ek ödeme farkı, vekalet görevinin fiilen
yapılmasını müteakip ödenecektir. Ancak, vekalet nedeniyle bu ödemenin yapılabilmesi için vekalet eden personelin, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesinin beşinci fıkrasındaki şartları
taşıması gerekmektedir.
7- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre yapılacak ek ödemeler anılan maddenin sekizinci fıkrası ve
4458 sayılı Kanunun 221 inci maddesi hükümleri uyarınca;
a) Kültür ve Turizm Bakanlığının, Sağlık Bakanlığının, Türkiye
Kamu Hastaneleri Kurumunun ve Meteoroloji Genel Müdürlüğünün
merkez teşkilatı personeli ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Karayolları Genel Müdürlüğü,
Orman Genel Müdürlüğü, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü personeli
için döner sermaye bütçelerinden,
b) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı personeli için Ankara Gümrük
Muhasebe Birimi hesabına aktarılan tutarlardan,
karşılanacaktır.
Ek 9 uncu madde uyarınca diğer personele yapılacak ek ödeme
ise ilgililerin aylık ve ücretlerinin ödendiği bütçeden yapılacaktır.
8- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan hükme istinaden; Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığının üretimi teşvik priminden yararlanan personeline anılan maddenin birinci fıkrasına göre ek ödeme yapılmayacaktır.
Ancak söz konusu personele, üretimi teşvik primi ödemesinin yapıldığı
tarih ile bir sonraki yılda bu ödemenin yapılacağı tarih arasındaki
dönemde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (i) sayılı
Cetvelde kadro veya pozisyon unvanları için ödenmesi öngörülen ek
ödemenin toplam net tutarı, ödenen üretimi teşvik priminin net tutarına
ulaştığı tarihten itibaren aylıklara ilişkin hükümler göz önünde bulundurulmak suretiyle ek ödeme yapılmaya başlanacaktır.
Ayrıca, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin söz konusu
personel için bir önceki yıl yapılan üretimi teşvik primi ödemeleriyle
208
Devlet Memurları Kanunu
kıyas suretiyle ek ödeme yapılmasını öngören ek 3 üncü maddesi
14/1/2012 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırıldığından, bu kapsamdaki
personel
2012 yılında üretimi teşvik priminin ödeneceği tarihe kadar, ek 9
uncu madde uyarınca (I) sayılı Cetvelde kadro ve görev unvanları için
öngörülen ek ödemeden yararlandırılacaktır.
Üretimi teşvik primi ödemelerinin ayın 15'inden sonraki bir tarihte
yapılması halinde peşin olarak ödenmiş olan ek ödemenin, üretimi
teşvik primi ödemesinin yapıldığı tarihten sonraya isabet eden kısmı geri
alınacaktır.
666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinin (e)
fıkrasıyla 969 sayılı Kanunda yapılan düzenlemeye istinaden de Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı kadro ve pozisyonlarında çalışmayanlara, anılan Kanunun 3 üncü maddesi uyarınca üretimi teşvik primi
ödenmeyecektir.
Örnek 2- Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının mühendis kadrosunda görev yapan ve 1 inci dereceden aylık alan mühendise, 375
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre
%150 oranında ek ödeme yapılması öngörülmüştür. Söz konusu
personele 969 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin son fıkrası uyarınca,
15 Şubat 2012 tarihinde üretimi teşvik primi olarak 6.000 TL tutarında
ödeme yapılacağı ve bir sonraki teşvik priminin ise 15 Şubat
2013 tarihinde ödeneceği varsayımı altında 15/2/2012 - 14/2/2013
döneminde yapılacak üretimi teşvik primi ve ek ödemelerin hesaplanması ve karşılaştırılması aşağıdaki şekilde yapılacaktır.
209
Devlet Memurları Kanunu
Mühendis
Ek Ödeme
Oranı (%)/
Üretimi
Teşvik
Primi (TL)
Brüt Ek Ödeme /
Üretimi Teşvik Primi
(TL)
375 sayılı
KHK'nin ek
9 uncu
maddesine
göre
yapılması
öngörülen
ek ödeme
150
9500x0,06446x1.50 =
918,56
969 sayılı
Kanunun 3
üncü
maddesinin
son fıkrası
uyarınca
ödenen
üretimi
teşvik primi
Gelir Vergisi (TL)
Damga Vergisi (TL)
Net Tutar
(TL)
912,50
918,56x0,0066= 6,06
6.000
(15 Şubat
2012
tarihinde
yapılan
ödeme)
6.000x0,15 = 900,00
6.000,00
5.060,40
6.000x0,0066 =
39,60
210
Devlet Memurları Kanunu
15 Şubat 2012 -14 Şubat 2013 döneminde ilgiliye
yapılacak ödemeler
Tarih
Ek
Kıyaslamada Hesaplamanın
Yapılan
Ödemenin
ödemenin
dikkate
Ödemelerin
Türü
açıklaması
teşvik primi alınacak
net tutan (TL)
ile kıyası kümülatif ek
(TL)
ödeme
hesabı
15.02.2012
5.060,40
Üretimi
Teşvik
Primi
912,50
912,50
15.03.2012
-
-
912,50
1.825,00
15.04.2012
-
-
912,50
2.737,50
15.05.2012
-
-
912,50
3.650,00
15.06.2012
-
-
912,50
4.562,50
15.07.2012
414,60
Kist ek
ödeme
497,90
5.060,40
15.08.2012
912,50
Ek Ödeme
15.09.2012
912,50
Ek Ödeme
Prim ödemesinin yapıldığı
tarih ile bir
sonraki yılda
yapılacağı tarih
arasındaki
dönemde, 375
sayılı KHK'ya
göre ödenmesi
öngörülen ek
ödemenin
toplam net
tutarı, prim net
tutarına
ulaşıncaya
kadar, ilgiliye
ek ödeme
yapılmaz. Ek
ödemenin
toplam net
tutarı, ödenen
primin net
tutarına ulaştığı
tarihten itibaren
ek ödeme
yapılmaya
başlanacaktır.
Devlet Memurları Kanunu
15.10.2012
912,50
Ek Ödeme
15.11.2012
912,50
Ek Ödeme
15.12.2012
912,50
Ek Ödeme
15.01.2013
912,50
Ek Ödeme
211
Diğer taraftan, bu örnekte yer alan verilere ve ek ödeme tutarına
ilişkin rakamlar dikkate alındığında, 15/2/2012 tarihinde 10.950 TL veya
daha fazla net tutarda üretimi teşvik primi ödenmiş olması halinde, aynı
derecedeki mühendislere, 15/2/2012 - 14/2/2013 döneminde hiçbir
şekilde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi
uyarınca ek ödeme yapılmayacaktır.
9- 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle;
a) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen ek 12 nci
maddenin birinci fıkrasıyla ek ödeme, ikramiye, tazminat, döner sermaye ödemesi, fiilen yapılmayan ders karşılığı ek ders ücreti ödemeleri gibi
değişik adlar altında yapılan ödemelere ilişkin yürürlükten kaldırılan
hükümler,
b) 209 sayılı Kanunun 5 inci maddesi ve 4458 sayılı Kanunun
221 inci maddesinin değiştirilmeden önceki hükümleri,
uyarınca yapılan ödemelerden yararlanmakta iken, 15/1/2012 tarihinden itibaren 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu
maddesine göre ek ödemeden yararlanmaya başlayan personele, 375
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 11 inci maddesinde
belirtilen ilgili mevzuat hükümleri uyarınca ikramiyelerin bir aya isabet
212
Devlet Memurları Kanunu
eden tutarı da dahil olmak üzere 14/1/2012 tarihi itibarıyla hesaplanacak
aylık net ödeme tutarının, (I) sayılı Cetvelde kadro ve görev unvanları
için ödenmesi öngörülen aylık net ek ödeme tutarından fazla olması
halinde aradaki fark, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın,
bu fark giderilinceye kadar ayrıca tazminat olarak ödenecek ve aradaki
farkın sona erdiği tarihten itibaren sadece ek 9 uncu maddeye göre ek
ödeme yapılacaktır.
İlgililer için 14/1/2012 tarihi itibarıyla söz konusu hükümler uyarınca
ve anılan tarih itibarıyla geçerli olan memur aylık katsayısı ile asgari
ücret tutarı dikkate alınarak geçici 11 inci maddeye göre hesaplanacak
aylık net ödeme tutarı sabit olup hiçbir şekilde değiştirilmeyecektir.
Fark tazminatı ödemesine, 14/1/2012 tarihi itibarıyla ilgililerin bulundukları kadro ve pozisyonlarda kaldıkları sürece devam edilecek,
personelin kendi isteği olmaksızın aynı kurumda yapılan kadro ve
pozisyon unvanı değişiklikleri de bu kapsamda değerlendirilecektir.
Ancak isteğe bağlı olarak; kadro veya pozisyon unvanında değişiklik
olanlar ile başka kurumlara atananlar hakkında fark tazminatı ödemesine son verilecektir.
Örnek 3- Sosyal Güvenlik Kurumunda memur kadrosunda görev
yapan ve 5 inci dereceden aylık alan personele, 5502 sayılı Kanunun 28
inci maddesinin 14/1/2012 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılması
öngörülen ikinci fıkrasına göre %95 oranında ek ödeme ve dördüncü
fıkrasına göre ikramiye ödemesi yapılmakta iken, 15/1/2012 tarihinden
itibaren 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre %90 oranında ek ödeme yapılması öngörülmüş bulunmaktadır.
Bu personele, 15/1/2012 tarihinde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 11 inci maddesi uyarınca ödenecek fark tazminatı
aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
213
Devlet Memurları Kanunu
Memur
5502
sayılı
Kanunun 28 inci
maddesinin
kinci fıkrasına
göre hesaplanan ek ödeme
5502
sayılı
Kanunun 28 inci
maddesinin
dördüncü
fikrasına göre
hesaplanan
ikramiye
375
sayılı
KHK'nın ek 9
uncu maddesine
göre
yapılması
öngörülen ek
ödeme
Fark Ödemesi
Ek Ödeme
Oranı (%)
İkramiye
Tutan (TL)
95
Brüt Ek
Ödeme /
İkramiye (TL)
Gelir Vergisi
(TL) Damga
Vergisi (TL)
Net
Tutar
(TL)
581,75x0.006
6 = 3,84
577,91
9500x0,06446
x0,95 - 581,75
837
(1 Ocak-30
Haziran
2012
dönemi için
asgari
ücret tutarı)
İkramiyenin bir
aya
isabet
eden
tutarı
(837/6=139,50)
90
9500x0,06446
x0,90
=
551,13
139,50x0,15
= 20,93
117,65
139,50x0,006
6 = 0,92
551,13x0,006
6 = 3,64
547,49
(5502/28 ek ödeme ve ikramiye toplam net tutan) (375/ek 9 ek ödeme net tutarı) (577,91 f 117,65 =
695,56) - 547,49
148,07
Buna göre ilgiliye, 15/1/2012 tarihindeki mali ve sosyal hakları
ödenirken 148,07 TL tutarındaki fark, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi
tutulmaksızın tazminat olarak ayrıca ödenecektir. 5502 sayılı Kanunun
28 inci maddesinin yürürlükten kaldırılması öngörülen ikinci ve dördüncü
fıkraları uyarınca 14/1/2012 tarihi itibarıyla hesaplanmış olan ikramiye
ve ek ödemenin toplam net tutarı olan 695,56 TL sabit olup, bu tutar
hiçbir şekilde değiştirilmeyecektir. Yeni ek ödemenin hesaplanmasında
memur aylık katsayısındaki artışlar dikkate alınarak hesaplama yapılacak, farkın herhangi bir şekilde kapanması halinde ise fark tazminatı
ödenmesine ilişkin uygulamaya son verilecektir.
214
Devlet Memurları Kanunu
Örnek 4- Birinci sınıf olup, 1 inci derecenin birinci kademesinden
aylık alan kaymakamlara 14/1/2012 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılması öngörülen hükümlerden, 1700 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesine
göre %100 oranında ek ödeme yapılmakta ve 5302 sayılı Kanunun 63
üncü maddesine göre ise 12.000 gösterge rakamı üzerinden aylık
ödenek verilmekte iken, 15/1/2012 tarihinden itibaren 375 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre %200 oranında ek
ödeme yapılması öngörülmüş bulunmaktadır. Bu personele 15/1/2012
tarihinde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 11 inci
maddesi uyarınca ödenecek fark tazminatı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
Birinci Sınıf
Ek Ödeme
Kaymakam (1 inci Oranı (%)/
derece 1 inci
Ödenek
kademeden aylık Göstergesi
alan)
1700
sayılı 100
Kanunun ek 5 inci
maddesi hükmüne
göre hesaplanan
ek ödeme
Brüt Ek Ödeme
/ Ödenek
(TL)
Gelir Vergisi
(TL) Damga
Vergisi (TL)
9500x0,06446x
1 = 612,37
612,37x0.0066 =
4,04
5302
sayılı 12.000
Kanunun 63 üncü
maddesi hükmüne
göre hesaplanan
ödenek
12.000x0,06446 773,52x0,15
= 773,52
116,03
375 sayılı KHK'nın 200
ek
9
uncu
maddesine göre
yapılması
öngörülen
ek
ödeme
9500x0,06446x
2 1.224,74
Fark Ödemesi
Net Tutar (TL)
608,33
=
773,52x0,0066 =
5,11
1.224,74x0,0066
= 8,08
(1700/ck 5 ek ödeme net tutarı 15302/ 63 ödenek
net tutarı)-(375/ek 9 ek ödeme net tutarı)
(608,33 + 652,38=1.260,71)
- 1.216,66
652,38
1.216,66
44,05
Devlet Memurları Kanunu
215
Buna göre ilgiliye, 15/1/2012 tarihindeki mali ve sosyal hakları
ödenirken 44,05 TL tutarındaki fark, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi
tutulmaksızın tazminat olarak ayrıca ödenecektir. 14/1/2012 tarihi
itibarıyla hesaplanan ve fark tazminatı hesabına esas net tutar olan
1.260,71 TL sabit olup bu tutar hiçbir şekilde değiştirilmeyecektir. Yeni
ek ödemenin hesaplanmasında memur aylık katsayısındaki artışlar
dikkate alınarak hesaplama yapılacak, farkın herhangi bir şekilde
kapanması halinde ise fark tazminatı ödenmesine ilişkin uygulamaya
son verilecektir.
Örnek 5- Kaymakam adaylarına, 1700 sayılı Kanunun 14/1/2012
tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılması öngörülen ek 5 inci maddesine
göre %145 oranında ek ödeme yapılmakta iken, 15/1/2012 tarihinden
itibaren 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre de %145 oranında ek ödeme yapılması öngörülmüş bulunmaktadır. Bu personele 15/1/2012 tarihinde 375 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin geçici 11 inci maddesi uyarınca herhangi bir fark tazminatı ödenmeyecektir.
Örnek 6- Gümrük ve Ticaret Bakanlığı merkez teşkilatının şube
müdürü kadrosunda görev yapan personele, 4458 sayılı Kanunun 221
inci maddesinin 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değiştirilmeden önceki hükmüne göre 26.000 gösterge rakamı üzerinden
hesaplanan fazla çalışma ücreti, aynı Kanunun 222 nci maddesine göre
yapılması öngörülen %155 oranındaki net ek ödeme tutarından mahsup
edilerek ödenmekte iken, 15/1/2012 tarihinden itibaren 375 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre %170 oranında ek
ödeme yapılması öngörülmüş bulunmaktadır. Bu personele 15/1/2012
tarihinde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 11 inci
maddesi uyarınca ödenecek fark tazminatı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
216
Devlet Memurları Kanunu
Şube Müdürü
Fazla Çalışma
Brüt Fazla Gelir Vergisi
Net Tutar
(TL)
Ücreti Göst. /
Çalışma
(TL) Damga
EkÖdeme Oranı Ücreti/ Ek
Vergisi(TL)
(%)
Ödeme (TL)
4458 sayılı Kanunun 26.000
26.000x0,0644 1.675,96x0,1
666 sayılı KIIK ile
6 = 1.675,96 5 = 251,39
değiştirilmeden önceki
1.413,51
1.675,96x0,0
221 inci maddesi
066- 11,06
uyarınca ödenen fazla
çalışma ücreti
4458 sayılı Kanunun
155
9500x0,06446
666 sayılı KHK ile
x1,55 - 949,17
yürürlükten kaldırılma942,91
dan önceki 222 nci
949,17x0,006
maddesi
uyarınca
6 = 6,26
ödenmesi öngörülen
ek ödeme
4458 sayılı Kanuna
Fazla çalışma ücretinin net tutarı ek ödemenin net tutarıngöre yapılan mahsup dan mahsup edildiği ve örneğimizde de 4458 sayılı Kanuna göre
işlemi
ödenmesi gereken ek ödeme (942,91 TL), fazla çalışma
ücretinden (1.413,51 TL) daha düşük olduğu için ilgiliye fazla
çalışma ücretinin dışında ek ödeme adı altında ayrıca herhangi
bir ödeme yapılmamaktadır.
375 sayılı KHK'nın ek 170
9 uncu maddesine
göre
yapılması
öngörülen ek ödeme
Fark Ödemesi
9500x0,06446x1,70
= 1.041,03
1.034,16
1.041,03x0,0066
= 6,87
(4458/221 fazla çalışma ücreti nettutarı-375/ek 9
ek ödeme net tutarı) 1.413,51 - 1,034,16
379,35
Buna göre ilgiliye, 15/1/2012 tarihindeki mali ve sosyal haklan
ödenirken 379,35 TL tutarındaki fark, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi
tutulmaksızın tazminat olarak ayrıca ödenecektir. 14/1/2012 tarihi
itibarıyla hesaplanan ve fark tazminatı hesabına esas net tutar olan
1.413,51 TL sabit olup bu tutar hiçbir şekilde değiştirilmeyecektir. Yeni
ek ödemenin hesaplanmasında memur aylık katsayısındaki artışlar
217
Devlet Memurları Kanunu
dikkate alınarak hesaplama yapılacak, farkın herhangi bir şekilde
kapanması halinde ise fark tazminatı ödenmesine ilişkin uygulamaya
son verilecektir.
Örnek 7- 3146 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinin 14/1/2012 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılması öngörülen yedinci fıkrasına göre
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında görev yapan ve 8 inci
dereceden aylık alan hizmetli kadrosunda bulunan personele, %80
oranında ek ödeme verilmekte iken, 15/1/2012 tarihinden itibaren 375
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre %70
oranında ek ödeme yapılması öngörülmüştür. Bu personele 15/1/2012
tarihinde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 11 inci
maddesi uyarınca ödenecek fark tazminatı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
Hizmetli
Ek
Ödeme
Oranı (%)
Brüt Ek
Ödeme
(TL)
Damga
Vegisi (TL)
9500x0,06
446x0,80
= 489,90
489,90x0,00
66 = 3,23
9500x0,06
446x0,70
= 428,66
428,66x0,00
66 = 2,83
3146 sayılı
Kanunun 39 uncu
maddesinin yedinci
fıkrasına göre
hesaplanan ek
ödeme
80
375 sayılı KHK'nın
ek 9 uncu maddesine göre yapılması
öngörülen ek
ödeme
70
Fark Ödemesi
(3146/39 ek ödeme net tutarı - 375/ek 9 ek
ödeme net tutarı) 486,67- 425,83
Net Tutar
(TL)
486,67
425,83
60,84
Buna göre ilgiliye, 15/1/2012 tarihindeki mali ve sosyal haklan
ödenirken, 60,84 TL tutarındaki fark, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi
tutulmaksızın tazminat olarak ayrıca ödenecektir. 3146 sayılı Kanunun
39 uncu maddesinin 14/1/2012 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılması
218
Devlet Memurları Kanunu
öngörülen yedinci fıkrasına göre anılan tarih itibarıyla hesaplanmış olan
ek ödemenin net tutarı olan 486,67 TL sabit olup, bu tutar hiçbir şekilde
değiştirilmeyecektir. Yeni ek ödemenin hesaplanmasında memur aylık
katsayısındaki artışlar dikkate alınarak hesaplama yapılacak, farkın
herhangi bir şekilde kapanması halinde ise fark tazminatı ödenmesine
ilişkin uygulamaya son verilecektir.
Örnek 8- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14/1/2012 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılması öngörülen ek 3 üncü maddesinin
birinci fıkrasında sayılan kurumlar arasında yer alan Kültür ve Turizm
Bakanlığında 5 inci dereceli kadroda bulunup 1 inci dereceden aylık
alan memur unvanlı personele, söz konusu ek 3 üncü maddeye göre
%65 oranında ek ödeme yapılmakta iken, 15/1/2012 tarihinden itibaren
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre
%110 oranında ek ödeme yapılması öngörülmüştür.
Memur
375 sayılı KHK'nın
ek 3 üncü maddesine göre yapılması
öngörülen ek ödeme
375 sayılı KHK'nın
ek 9 uncu maddesine göre yapılması
öngörülen ek ödeme
Fark
Ek
Ödeme
Oranı
(%)
Brüt Ek
Ödeme
(TL)
Damga Vegisi
(TL)
Net Tutar
(TL)
65
9500x0,06
446x0,65
= 398,04
398,04x0,006
6 = 2,63
395,41
110
9500x0,06
446x1,10
= 673,61
673,61x0,006
6 = 4,45
669,16
(375/ek 3 ek ödeme net tutarı - 375/ek 9 ek
ödeme net tutarı) 395,41 - 669,16
-273,75
Yukarıda yer alan tablodan da görüleceği üzere, ilgiliye 15/1/2012
tarihinde yapılacak ek ödeme tutarı 273,75 TL daha fazla olduğundan
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 11 inci maddesi
uyarınca herhangi bir fark tazminatı ödemesi yapılmayacaktır.
219
Devlet Memurları Kanunu
Örnek 9- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14/1/2012 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılması öngörülen ek 3 üncü maddesinin
birinci fıkrasında sayılan kurumlar arasında yer alan Çevre, Orman ve
Şehircilik Bakanlığında görev yapan ve 1 inci dereceden aylık alan
mühendis kadrosunda bulunan personele, söz konusu ek 3 üncü
maddeye göre %96 oranında ek ödeme yapılmakta iken, 15/1/2012
tarihinden itibaren 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu
maddesine göre %150 oranında ek ödeme yapılması öngörülmüştür.
Mühendis
375 sayılı KHK'nın
ek 3 üncü maddesine göre yapılması
öngörülen ek ödeme
375 sayılı KHK'nın
ek 9 uncu maddesine göre yapılması
öngörülen ek ödeme
Fark
Ek
Ödeme
Oranı
(%)
Brüt Ek
Ödeme
(TL)
Damga
Vegisi (TL)
Net Tutar
(TL)
96
9500x0,064
46x0,96 =
587,88
587,88x0,006
6 = 3,88
584,00
150
9500x0,064
46x1,50 =
918,56
918,56x0,006
6 - 6,06
912,50
(375/ek 3 ek ödeme net tutan - 375/ek 9 ek
ödeme net tutarı) 584,00 - 912,50
-328,50
Yukarıda yer alan tablodan da görüleceği üzere, 15/1/2012 tarihinde yapılacak ek ödeme tutarı 328,50 TL daha fazla olduğundan, ilgiliye
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 11 inci maddesi
uyarınca herhangi bir fark tazminatı ödemesi yapılmayacaktır.
220
Devlet Memurları Kanunu
10- Sağlık Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Adli Tıp Kurumu ile
yükseköğretim kurumlarının döner sermaye saymanlık hizmetlerini
yürüten personele döner sermaye gelirlerinden, Gümrük ve Ticaret
Bakanlığının saymanlık hizmetlerini yürüten personele ise 4458 sayılı
Kanunun 221 inci maddesine göre Ankara Gümrük Muhasebe Birimi
hesabına aktarılan tutarlardan, mevzuatı uyarınca herhangi bir ödeme
yapılmayacak, ilgililere 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9
uncu maddesine göre ek ödeme yapılacaktır.
11-375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı Cetvelin "A- Aylıklarım 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa Göre Alanlar"
başlıklı kısmının l/g sırasında "müdür" unvanlı kadrolarda bulunanlar için
ek ödeme oranı %170 olarak belirlenmiştir. Söz konusu "müdür" ibaresi,
döner sermaye işletmesi merkez müdürü, işletme müdürü, atölye
müdürü, malmüdürü, milli emlak müdürü, bilgi işlem müdürü, ikmal
müdürü, meteoroloji istasyon müdürü ve ilçe müdürü gibi kadrolardan,
söz konusu Cetvelin diğer sıralarında özel bir ek ödeme oranı belirlenmemiş olan tüm müdür unvanlı kadroları ifade etmektedir.
12- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 12 nci maddesiyle 14/1/2012 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılması öngörülen
hükümlere göre ikramiye ödenen personelden 15/1/2012 tarihinden
itibaren 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre ek ödeme yapılacaklara, mevzuatında 2012 yılı Ocak ayında
ödenmesi öngörülen ikramiyeler bir defaya mahsus olmak üzere
14/1/2012 tarihine kadar ödenecektir.
13- 15/1/2012 tarihinden itibaren 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca ek ödeme
yapılacak personele;
a) Anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 12 nci maddesinin
birinci fıkrasıyla 14/1/2012 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılan hükümler ile 209 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle değiştirilmeden önceki hükümleri uyarınca 15/1/2012
tarihinden itibaren ek ödeme, ikramiye, fazla çalışma ücreti ve fiilen
yapılmayan ders karşılığı ek ders ücreti ödemeleri (Öğretmenler ile Milli
Devlet Memurları Kanunu
221
Eğitim Bakanlığına bağlı örgün ve yaygın eğilim kurumlarında öğretmen
unvanlı kadrolarda görev yapan yöneticiler hariç) gibi değişik adlar
altında herhangi bir ödeme yapılmayacaktır.
b) 4458 sayılı Kanunun 221 inci maddesinin 666 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnameyle değiştirilmeden önceki hükümleri uyarınca
1/1/2012 tarihinden sonraki döneme ilişkin olarak fazla çalışma ücreti
ödenmeyecektir.
14- 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (II) sayılı Cetvele dahil pozisyonlarda istihdam edilen sözleşmeli personele 375 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı Cetvelde pozisyon
unvanları itibarıyla belirlenen oranlar esas alınmak suretiyle hesaplanan
tutarda ek ödeme yapılacaktır.
15- Kadro karşılığı sözleşmeli personel ile 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (11) sayılı Cetvele dahil pozisyonlarda
istihdam edilen sözleşmeli personel hariç olmak üzere, çeşitli statülerde
istihdam edilen sözleşmeli personelden ek ödeme yapılacak olanlar ve
ek ödeme oranları Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu
tarafından ayrıca belirlenecektir. Bunlara yapılacak ek ödemeler damga
vergisi hariç herhangi bir vergi ile sigorta prim kesintisine tabi tutulmayacaktır.
16- İlgili mevzuatı uyarınca bazı kurumların personeline yapılacak
ödemelere ilişkin uygulama aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde yapılacaktır.
a) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında; 209 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin ikinci
fıkrası, 2659 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi, 2547 sayılı Kanunun 58
inci maddesinin (c) ve (f) fıkraları ile 4458 sayılı Kanunun 221 inci
maddesi kapsamında ödeme yapılan personele, söz konusu mevzuat
hükümlerine göre ödeme yapılmaya devam olunacağı hüküm altına
alınmıştır.
Ayrıca, yukarıda yer alan mevzuat hükümlerine göre personele her
ay yapılacak ödemelerin net tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi uyarınca kadro, görev veya pozisyon
222
Devlet Memurları Kanunu
unvanları için ödenmesi öngörülen ek ödeme net tutarından az olamayacaktır.
Buna göre, ilgili personel için önce, mevzuatı hükümlerine göre
ödenecek ödeme net tutarı tespit edilecek, bu tutarın 375 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi uyarınca kadro, görev
veya pozisyon unvanı itibarıyla belirlenmiş olan ek ödemenin net
tutarından;
- Fazla olması halinde ilgililer hakkında bu kapsamda herhangi bir
işlem yapılmayacaktır.
- Az olması halinde ise ilgililere tabi olunan mevzuatı uyarınca yasal kesintiler de dikkate alınmak suretiyle yapılacak ödeme, 375 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi uyarınca kadro,
görev veya pozisyon unvanı itibarıyla belirlenmiş olan ek ödeme net
tutarına yükseltilerek ödenecektir.
Sağlık Bakanlığı ile yükseköğretim kurumlarının tıp ve diş hekimliği
fakülteleri ile sağlık uygulama araştırma merkezlerinde görev yapan
sözleşmeli personele, döner sermaye gelirlerinden 209 sayılı Kanunun 5
inci maddesi ile 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesi uyarınca yapılan
ödemeler sigorta prim kesintisine tabi tutulmayacaktır.
Örnek 10- 1 inci dereceden aylık alan bir hemşireye 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre %115 oranında ek ödeme yapılması öngörülmüştür. Sağlık Bakanlığı taşra teşkilatında sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan, 209 sayılı Kanunun 5
inci maddesine göre döner sermaye gelirlerinden ek ödeme yapılan ve 1
inci dereceden aylık alan bir hemşireye 2012 yılı Şubat ayında brüt 900
TL ek ödeme yapılması halinde, söz konusu personele 2012 yılı Şubat
ayında döner sermaye gelirlerinden yapılacak ek ödemeler aşağıdaki
şekilde hesaplanacaktır.
223
Devlet Memurları Kanunu
Hemşire
Ek
Ödeme
Oranı
(%)
209 sayılı Kanunun
5 inci maddesine
göre yapılan ek
ödeme
375 sayılı KHK'ninek 9 uncu
maddesine göre
yapılması öngörülen ek ödeme
Fark
Brüt Ek
Ödeme
(TL)
Gelir Vergisi
(TL) Damga
Vegisi (TL)
900,00
900x0,15
135,00
Net Tutar
(TL)
=
759,06
900x0,0066 =
5,94
115
9500x0,064
46x1,15 =
704,23
704,23
x0,0066
=
4,65
209/5 net ek ödeme tutarı - 375/ek 9
net ek ödeme tutarı 759,06 - 699,58
699,58
48
59,
Buna göre ilgiliye 209 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre 2012
yılı Şubat ayında döner sermaye gelirlerinden yapılan ek ödeme net
tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine
göre hesaplanan ek ödeme net tutarından 59,48 TL fazla olduğundan,
ilgili hakkında bu kapsamda herhangi bir işlem yapılmayacaktır.
Örnek 11- 1 inci dereceden aylık alan bir hemşireye 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre %115 oranında ek ödeme yapılması öngörülmüştür. Yükseköğretim kurumunun tıp
fakültesinde görev yapan, 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesine göre
döner sermaye gelirlerinden ek ödeme yapılan ve 1 inci dereceden aylık
alan bir hemşireye 2012 yılı Şubat ayında brüt 730 TL ek ödeme
yapılması halinde, söz konusu personele 2012 yılı Şubat ayında döner
sermaye gelirlerinden yapılacak ek ödeme aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
224
Devlet Memurları Kanunu
Hemşire
Ek Ödeme Brüt Ek Ödeme
Oranı (%)
(TL)
2547 sayılı
Kanunun 58 inci
maddesine göre
yapılan ek ödeme
730,00
375 sayılı KHK'nin 115
ek 9 uncu
maddesine göre
yapılması
öngörülen ek
ödeme
9500x0,06446x
1,15 - 704,23
Fark
Gelir Vergisi (TL)
Damga Vergisi (TL)
Net Tutar
(TL)
730x0,15=109,50
615,68
730x0,0066 = 4,82
699,58
704,23x0,0066 = 4,65
2547/58 net ek ödeme tutarı - 375/ek 9 net ek ödeme
tutarı = 615,68-699,58
Fark tutarının hesaplanması
Net Fark / (1- 99,48x0,15 = 14,92
toplam
vergi
oranı)
83,90/0,843499,48
-83,90
83,90
99,48x0,0066 = 0,66
Buna göre ilgiliye, 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesine göre
2012 yılı Şubat ayında döner sermaye gelirlerinden yapılan net ek
ödeme tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu
maddesine göre hesaplanan net ek ödeme tutarından 83,90 TL düşüktür. Döner sermaye gelirlerinden mevzuatına göre yapılan ek ödeme net
tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi
uyarınca kadro veya pozisyon unvanları için ödenmesi öngörülen ek
ödeme net tutarından az olamayacağından, ilgiliye döner sermaye
gelirlerinden anılan ayda ayrıca 83,90 TL ilave net ek ödeme hesaplanacak ve böylece ilgiliye döner sermaye gelirlerinden toplam 699,58 TL
net ek ödeme yapılmış olacaktır.
Örnek 12- 2914 sayılı Kanuna tabi olup 3 üncü dereceden aylık
alan bir yardımcı doçente 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek
225
Devlet Memurları Kanunu
9 uncu maddesine göre %67 oranında ek ödeme yapılması öngörülmüştür. Yükseköğretim kurumunun tıp fakültesinde görev yapan, 2547
sayılı Kanunun 58 inci maddesine göre döner sermaye gelirlerinden ek
ödeme yapılan ve 3 üncü dereceden aylık alan bir yardımcı doçente
2012 yılı Şubat ayında brüt 3.000 TL ek ödeme yapılması halinde, söz
konusu personele 2012 yılı Şubat ayında döner sermaye gelirlerinden
yapılacak ek ödeme aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
Yardımcı Doçent
Ek Ödeme
Oram (%)
2547 sayılı Kanunun
58 inci maddesine
göre yapılan ek
ödeme
Brüt Ek
Ödeme (TL)
3.000,00
Gelir Vergisi (TL)
Damga Vcgisi (TL)
Net Tutar
(TL)
3000x0,15 = 450,00
2.530,20
3000x0,0066 = 19,80
375 sayılı KHK'nin ek
9 uncu maddesine
göre yapılması
öngörülen ek ödeme
67
9500x0,06446
x0,67 = 410,29
407,58
410,29x0,0066 = 2,71
Fark
2547/58 net ek ödeme tutarı - 375/ek 9 net ek
ödeme tutan _ 2.530,20-407,58
2.122,62
Buna göre ilgiliye; 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesi uyarınca
2012 yılı Şubat ayında döner sermaye gelirlerinden yapılan ek ödeme
net tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre hesaplanan ek ödeme net tutarından 2.122,62 TL fazla
olduğundan, ilgili hakkında bu kapsamda herhangi bir işlem yapılmayacaktır.
b) Yükseköğretim kurumlarının 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin (c) ve (f) fıkraları kapsamında bulunanlar dışındaki;
- 657 sayılı Kanuna tabi memurları ile aynı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre sözleşmeli olarak çalışan personeline
226
Devlet Memurları Kanunu
15/1/2012 tarihinden itibaren sadece 375 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin ek 9 uncu maddesi kapsamında ek ödeme yapılacak ve
bu ek ödeme ilgililerinin aylık veya ücretlerinin ödendiği bütçeden
karşılanacaktır. Anılan tarihten itibaren söz konusu personele 58 inci
madde kapsamında herhangi bir ek ödeme yapılmayacaktır. Ayrıca, 375
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 3 üncü maddesi 14/1/2012
tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırıldığından, 2011 yılında
ilgililere 58 inci madde uyarınca ek ödeme yapılmış olması halinde söz
konusu ödemeler için 15/1/2012 tarihinden itibaren herhangi bir kıyaslama işlemi yapılmayacaktır.
- Öğretim elemanlarına, 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesi uyarınca katkılarına bağlı olarak yapılacak ek ödeme döner sermaye
bütçesinden, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu
maddesi uyarınca yapılacak ek ödeme ise özel bütçeden yapılacaktır.
c) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 17 nci maddesi uyarınca 1/3/2006 tarihinden sonra kurulan üniversitelerin 2547
sayılı Kanunun 58 inci maddesinin (c) ve (f) fıkraları kapsamında
bulunan personeline, döner sermaye gelirlerinden söz konusu 58 inci
madde uyarınca ödeme yapılmaya başlanıncaya kadar 375 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi uyarınca ilgililerin
aylık veya ücretlerinin ödendiği bütçeden ek ödeme verilecektir. Ancak,
58 inci madde kapsamında herhangi bir şekilde ödeme yapılmaya
başlanılması halinde, yapılan bu ödemelerin bir kısmının döner sermaye
bütçesinden, bir kısmının özel bütçeden yapılması söz konusu olmayacak, yapılan ödemelerin miktarına bakılmaksızın 58 inci maddeye göre
ek ödeme yapılmaya başlanıldığı tarihten itibaren 375 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin geçici 17 nci maddesi uyarınca yürütülen
uygulamaya son verilerek döner sermaye gelirlerinden anılan 58 inci
madde uyarınca ek ödeme verilecektir.
Söz konusu geçici 17 nci madde kapsamında bulunanlar açısından
yürütülecek olan uygulamaya maddenin yürürlük tarihi olan 15/1/2012
tarihinden itibaren başlanılacaktır.
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 17 nci maddesinin uygulanmasında; tıp ve diş hekimliği fakülteleri ile sağlık uygulama
Devlet Memurları Kanunu
227
ve araştırma merkezlerinin (hastaneler dâhil) kuruluş tarihine bakılmaksızın, üniversitelerin 1/3/2006 tarihinden önce veya sonra kurulup
kurulmadığının dikkate alınması gerekmektedir.
17- 4505 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin (c) fıkrası ile 631 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin 16 nci maddesi ve bu maddeler
uyarınca yürürlüğe konulan 10/3/2000 tarihli ve 2000/457 sayılı ve
12/5/2008 tarihli ve 2008/13694 sayılı Bakanlar Kurulu kararlarında
herhangi bir değişiklik yapılmadığından, anılan mevzuat hükümlerine
göre yapılan mahsup işlemine mevcut durumda olduğu gibi aynı usul ve
esaslar dahilinde devam edilecektir.
B) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 10 uncu
Maddesi Uyarınca Ödenecek Ücret ve Tazminata İlişkin Açıklamalar
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesinde, bu madde kapsamında bulunan ve ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellerde
unvanlarına yer verilen memurlara (geçici 12 nci maddede öngörülen
durumlar hariç), ücret ve tazminattan oluşan iki unsur üzerinden ödeme
yapılması öngörülmüştür.
1- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesinde, madde kapsamına giren kamu kurum ve kuruluşları, bu kurum ve
kuruluşların kadrolarında olup ücret ve tazminat ödemelerinden yararlanacaklar ve kapsam dışında tutulanlar ile ücret ve tazminat ödemesine
ilişkin diğer hususlar düzenlenmiştir. Buna göre;
a) Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, Türkiye Büyük Millet Meclisi İdari Teşkilatı, Başbakanlık ve bakanlıklar ile bunların bağlı ve ilgili
kuruluşları, sosyal güvenlik kurumlan, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı,
Üniversitelerarası Kurul Genel Sekreterliği ve Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının;
- Merkez teşkilatlarında bu Kanun Hükmünde Kararnameye ekli
(II) sayılı Cetvelde yer alan unvanlı kadrolarda bulunanlardan,
- Taşra teşkilatlarına ait kadrolarda bulunup, kadro unvanları ekli
(II) sayılı Cetvelde yer alanlardan,
- Merkez teşkilatlarında; Dışişleri Meslek Memuru ve Konsolosluk ve
İhtisas Memurları, özel yarışma sınavı sonucunda mesleğe yardımcı veya
stajyer olarak alınıp belirli süreli yetiştirme döneminden sonra özel bir
228
Devlet Memurları Kanunu
yeterlik sınavı sonunda uzman, müfettiş, denetçi, kontrolör, aktüer ve
stenograf unvanlı kadrolara atananlar (mevzuatı uyarınca söz konusu
kadrolara atananlar dahil) ve bunların yardımcı ve stajyerleri ile iç denetçilerden ekli (III) sayılı Cetvelde yer alan unvanlı kadrolarda yer alanlardan,
aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre almakta
olanlara (aşağıda kapsam dışında olduğu belirtilen memurlar hariç) ek
10 uncu madde uyarınca ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellerde belirlenmiş
olan göstergeler üzerinden ücret ve tazminat ödemesi yapılacaktır.
b) Söz konusu ücret ve tazminatlardan yararlanacakların belirlenmesinde, ek 10 uncu madde hükümleri ile ekli (II) ve (III) sayılı
Cetvellerin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Kadro unvanları (II)
ve (ITT) sayılı Cetvellerde yer almakla birlikte kadrolarının bulunduğu
kamu kurum ve kuruluşları ek 10 uncu madde kapsamında olmayanların
belirtilen ücret ve tazminatlardan yararlanma imkanı bulunmamaktadır.
Örneğin, mahalli idareler ve bunların bağlı kuruluşları, yükseköğretim
kurumları ve yargı kuruluşları ek 10 uncu madde kapsamında yer
almadığından, bu idarelere ait kadrolarda bulunan memurlara, (II) ve
(ITI) sayılı Cetvellerde öngörülen ücret ve tazminat ödenmeyecektir.
c) Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı personeli, 2659 sayılı Adli
Tıp Kurumu Kanununun 30 uncu maddesi kapsamında bulunan personel, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünde görev
yapan memurlar ile kapsama dahil idarelerin merkez teşkilatlarında
mülki idare amirliği hizmetleri sınıfına ait kadrolarda bulunan memurlar
ek 10 uncu madde kapsamı dışında tutulduğundan, bunlara da bu
madde uyarınca ücret ve tazminat ödemesi yapılmayacaktır.
ç) Ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellerde belirlenen ücret ve tazminatlara
hak kazanılmasında ve bunların ödenmesinde aylıklara ilişkin hükümler
uygulanacaktır. Ücret ödemesi gelir ve damga vergisine tabi tutulacak,
tazminat ödemesi ise damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi
tutulmayacaktır.
d) Kadro dereceleri esas alınarak belirlenmiş olan ücret ve tazminatlar, personelin atandığı kadro derecesi dikkate alınarak ödenecek,
ancak 657 sayılı Kanunun 45 inci maddesine göre atananlar ile haklarında aynı Kanunun 67 nci maddesi hükmü uygulananlara yapılacak
ödemelerde kazanılmış hak aylık dereceleri dikkate alınacaktır.
Devlet Memurları Kanunu
229
e) Söz konusu ücret ve tazminatlar, ek 10 uncu madde kapsamında bulunan ve ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellerde belirlenen ücret ve
tazminatlardan yararlananların sosyal güvenlik primine esas kazançlarının veya emekli keseneğine esas aylıklarının hesabında dikkate alınmayacak, bunların prime esas kazançları veya emekli keseneğine esas
aylıkları 15/1/2012 tarihinden önce olduğu gibi 5510 sayılı Kanunun 80
inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile anılan Kanunun
geçici 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa göre tespit edilmeye
devam edilecektir. Ancak, 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin
üçüncü fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendinin uygulanmasında, ekli (III) sayılı Cetvelin 1 inci ve 2 nci sıralarında sayılanlar ile
düzenleyici ve denetleyici kurumların emsali personeli için, 657 sayılı
Kanunun 152 nci maddesinin "II- Tazminatlar" kısmının "A- Özel Hizmet
Tazminatı" bölümünün (ğ) bendi ile "F- Denetim Tazminatı" bölümünün
(b) bendinde yer alan tazminatlar esas alınacaktır.
2- Ek 10 uncu madde kapsamında ödeme yapılacak personele
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci maddesine göre
ödenen taban aylığı, kıdem aylığı ve görev tazminatı, ek 9 uncu maddesinde öngörülen ek ödeme ile bu maddenin üçüncü ve dördüncü
fıkralarında belirtilen mevzuat hükümlerine göre yapılan ödemeler, ek
14 üncü maddesi uyarınca yapılan ilave ek ödeme, 657 sayılı Kanunda
ödenmesi öngörülen aylık, ek gösterge, zam ve tazminatlar ve makam
tazminatı ile avukatlık vekalet ücreti ve temsil tazminatı ödenmeyecektir.
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci maddesinin (D) bendi,
2 nci, 28 inci ve ek 13 üncü maddelerinde düzenlenmiş olan ödemeler
ile 657 sayılı Kanunda öngörülen sosyal haklar ve yardımlar mevcut
durumda olduğu gibi aynı usul ve esaslar dahilinde ödenmeye devam
edilecektir.
Örnek 1- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 12 nci
maddesi uyarınca yapılan karşılaştırma sonucunda, ek 10 uncu maddeye göre kendisine ücret ve tazminat ödenmesi gerektiği anlaşılan Genci
Müdür unvanlı bir kadroda, sosyal güvenlik açısından 5434 sayılı Kanun
hükümlerine tabi olan, 21 yıl hizmeti bulunan ve 1 inci derecenin 4 üncü
230
Devlet Memurları Kanunu
kademesinde görev yapan bir personele 15/1/2012 tarihinde yapılacak
mali haklara ilişkin ödemeler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
Unsurlar /
Müdür 1/4
1-Ücret
Genel
Hesaplanışı
Ücret Göstergesi x Aylık Katsayı /
(67300x0,06446)
Tutar
(TL)
4.338,16
2-Tazminat
Tazminat Göstergesi x Aylık Katsayı
/(37050x0,06446)
2.388,24
Brüt Ödeme
(1+2)
6.726,40
3- Emekli Keseneği
İşveren Payı (5434
sayılı Kamın
hükümlerine göre
kesenek kapsamına
giren unsurlar ile
oranlar esas
alınacaktır.)
[(Aylık gösterge x Aylık katsayı) + (Ek
gösterge x Aylık katsayı) l (Taban aylık
göstergesi x Taban aylık katsayısı) +
(Hizmet yılı x 20 x Aylık katsayı) + (9500 x
Ek Göstergeye bağlı tazminat oranı x Aylık
katsayı)] x Prim oranı
[(1.500x0!06446)+(6.400x0,06446)+(I.000x
0,86251)+ (21x20x0,06446) +
(9500x1,80x0,06446)]x 0,20
Yukarıdaki emekli keseneği matrahı
üzerinden %12
(1+2+3+4)
500,22
4- İlave Genel Sağlık
Sigortası Primi
Brüt Gelir
5- Emekli Keseneği
İşveren Payı
6- İlave Genel Sağlık
Sigortası Primi
7- Emekli Keseneği
Kişi Payı
8- Gelir Vergisi
9- Damga Vergisi
Kesintiler Toplamı
Net Ödeme
300,13
7.526,75
500,22
300,13
Emekli keseneği matrahı üzerinden %16
400,17
[(Ücret Tutarı-Emekli keseneği kişi payı) x
Matraha bağlı vergi oranı %15]-Asgari
Geçim İndirimi Tutarı
Brüt Ödeme x 0,0066
(5+6+7+8+9)
(Brüt Gelir- Kesintiler Toplamı)
530,96
44,39
1.775,87
5.750,88
Örnek 2- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 12 nci
maddesi uyarınca yapılan karşılaştırma sonucunda, ek 10 uncu maddeye göre kendisine ücret ve tazminat ödenmesi gerektiği anlaşılan Çevre
ve Şehircilik Uzmanı unvanlı bir kadroda, sosyal güvenlik açısından
Devlet Memurları Kanunu
231
5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olan, 12 yıl hizmeti bulunan ve 4
üncü derecenin 1 inci kademesinde görev yapan bir personele
15/1/2012 tarihinde yapılacak mali haklara ilişkin ödemeler aşağıdaki
şekilde hesaplanacaktır.
Unsurlar/Çevre
ve Hesaplanışı
Şehircilik Uzmanı 4/1
1-Ücret
Ücret Göstergesi x Aylık Katsayı
(39300x0,06446)
2-Tazminat
Tazminat Göstergesi x Aylık Katsayı
(21625x0,06446)
Brüt Ödeme
(1+2)
Tutar (TL)
/ 2.533,28
/ 1.393,95
3.927,23
3- Emekli Keseneği
İşveren Payı(5434 sayılı
Kanım hükümlerine göre
kesenek kapsamına giren
unsurlar ile oranlar esas
alınacaktır.)
[(Aylık gösterge x Aylık katsayı) + (Ek gösterge x 257,01
Aylık katsayı) + (Taban aylık göstergesi x Taban
aylık katsayısı) + (Hizmet yılı x 20 x Aylık katsayı)
+ (9500 x Ek Göstergeye bağlı tazminat oranı x
Aylık katsayı)] x Prim oranı [(915x0,06446)+(l
600x0,06446)+(l. 000x0,86251)+
(12x20x0,06446)+(9500x0,40x0,06446)]x0,20
4- İlave Genel Sağlık Yukarıdaki emekli keseneği matrahı üzerinden 154,21
Sigortası Primi
%12
Brüt Gelir
(1+2+3+4)
4.338,45
5- Emekli Keseneği
257,01
İşveren Payı
6- İlave Genel Sağlık
154,21
Sigortası Primi
7- Emekli Keseneği Kişi Emekli keseneği matrahı üzerinden % 16
205,61
Payı
8- Gelir Vergisi
[(Ücret Tutarı-Emekli keseneği kişi payı) x 289,41
Matraha bağlı vergi oranı %15] - Asgari Geçim
İndirimi Tutarı
9- Damga Vergisi
Brüt Ödeme x 0,0066
25,92
Kesintiler Toplamı
(5+6+7+8+9)
932,16
Net Ödeme
(Brüt Gelir- Kesintiler Toplamı)
3.406,29
Örnek 3- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 12 nci
maddesi uyarınca yapılan karşılaştırma sonucunda, ek 10 uncu maddeye göre kendisine ücret ve tazminat ödenmesi gerektiği anlaşılan Maliye
232
Devlet Memurları Kanunu
Uzman Yardımcısı unvanlı bir kadroda, sosyal güvenlik açısından 5510
sayılı Kanun hükümlerine tabi olan, bir yıldan az hizmeti bulunan ve 9
uncu derecenin 1 inci kademesinde görev yapan bir personele
15/1/2012 tarihinde yapılacak mali haklara ilişkin ödemeler aşağıdaki
şekilde hesaplanacaktır.
Unsurlar/Maliye
Yardımcısı 9/1
1-Ücret
Uzman Hesaplanışı
Ücret Göstergesi
(30575x0,06446)
Tutar
(TL)
x
Aylık
Katsayı
/
2-Tazminat
Tazminat Göstergesi x Aylık Katsayı /
(16800x0,06446)
Brüt Ödeme
(1+2)
3- Sigorta Primi İşveren
Payı (5510 sayılı Kanun
hükümlerine göre kesenek
kapsamına giren unsurlar
ile oranlar esas alınacaktır.)
[(Aylık gösterge x Aylık katsayı) + (Ek
gösterge x Aylık katsayı) > (Taban aylık
göstergesi x Taban aylık katsayısı) + (Hizmet
yılı x 20 x Aylık katsayı) + (Makam tazminatı
göstergesi x Aylık katsayı) + (Temsil veya
görev tazminatı göstergesi x Aylık katsayı) +
(9500 x 657 sayılı Kanunun 152 nci maddesinde öngörülen tazminatlar x Aylık katsayı)] x
Prim oranı
[(620x0,06446) ı
(0x0,06446)+(l.000x0,86251)+(Ox20xO,06446)
+(0x0,06446)+(OxO,06446)+(9500xJ,
12x0,06446)]x 0,185
(1+2+3)
Brüt Gelir
4- Sigorta Primi İşveren
Payı
5- Sigorta Primi Kişi Payı Sigorta prim matrahı üzerinden %14
6- Gelir Vergisi
[(Ücret Tutan - Sigorta primi kişi payı) x
Matraha bağlı vergi oranı %151 - Asgari
Gccim İndirimi Tutarı
7- Damga Vergisi
Brüt Ödeme x 0,0066
Kesintiler Toplamı
(4+5+6+7)
Net Ödeme
(Brüt Gelir - Kesintiler Toplamı)
1.970,86
1.082,93
3.053,79
293,84
3.347,63
293,84
222,37
202,53
20,16
738,90
2.608,73
Devlet Memurları Kanunu
233
3- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 12 nci maddesiyle yürürlükten kaldırılan hükümler uyarınca ikramiye ödenen personelden 15/1/2012 tarihinden itibaren ek 10 uncu maddeye göre ödeme
yapılacaklara, geçici 13 üncü madde hükmüne istinaden, mevzuatında
Ocak ayında ödenmesi öngörülen ikramiye adı altındaki ödemelerin
hiçbiri yapılmayacaktır.
4- (II) sayılı Cetvel kapsamında yer alan kadrolara vekaleten atananlara, vekalet görevi nedeniyle vekalet ettikleri kadro unvanı için
öngörülen ücret ve tazminat ödemeleri yapılmayacaktır.
Bu durumdakiler ile kadro unvanları (II) ve (III) sayılı Cetvellerde
bulunanlardan anılan Cetvellerde yer almayan bir kadroya vekalet
edenlere, mevcut uygulamada olduğu gibi 657 sayılı Kanunun 86 ve
175 inci maddeleri ile 152 nci maddesi uyarınca yürürlüğe konulan
Bakanlar Kurulu kararının vekalete ilişkin hükümlerine göre, vekaleten
atanılan kadrolar için belirlenmiş olan aylık göstergeleri ve ek göstergeler esas alınarak vekalet aylığı, işgal ettikleri kadrolar ve vekaleten
atandıkları kadrolar için belirlenmiş olan zam ve tazminatların toplam
tutarı esas alınarak zam ve tazminat farkı ödenecektir.
Örnek 4- Kültür ve Turizm Bakanlığında Genel Müdür Yardımcısı
kadrosunda görev yapan ve aynı Bakanlıkta boş bulunan Genci Müdür
kadrosuna vekaleten atanan bir Devlet memuruna, vekalet görevi
nedeniyle vekalet edilen Genel Müdür kadro unvanı için ekli (II) sayılı
Cetvelde öngörülen ücret ve tazminat ödemeleri yapılmayacak, 657
sayılı Kanunun 152 nci maddesi uyarınca 17/4/2006 tarihli ve
2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet
Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Kararın "Vekalet"
başlıklı 9 uncu maddesinde belirtilen şartların taşınması halinde, işgal
edilen kadro ile vekalet edilen kadroya ilişkin zam ve tazminat farkı
ödenecektir.
Bu çerçevede, Genel Müdür Yardımcısı kadrosu için anılan Karara
ekli I sayılı Cetvelin (A) bölümünün 7 nci sırasından (800) puan iş
güçlüğü zammı ile (900) puan temininde güçlük zammı olmak üzere
toplam (1700) puan zam ve II sayılı Cetvelin (A) bölümünün 5 inci
234
Devlet Memurları Kanunu
Grubunun 4 üncü sırasından %210 oranında özel hizmet tazminatı,
Genel Müdür kadrosu için I sayılı Cetvelin (A) bölümünün 6 ncı sırasından (975) puan iş güçlüğü zammı ile (975) puan temininde güçlük
zammı olmak üzere toplam (1950) puan zam ile II sayılı Cetvelin (A)
bölümünün 4 üncü Grubunun 2 nci sırasından %330 oranında özel
hizmet tazminatı öngörüldüğü dikkate alınarak, vekalet nedeniyle
ödenecek zam ve tazminat farkı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
Genel Müdür Yardımcısı
(Asli Kadro)
Genci Müdür (Vekalet Edilen
Kadro)
Hake diş 1er
Zam Tutarı
1.700x0,02044=34,75
1.950xx0,02044=39,86
Özel Hizmet Tazminatı
Tutarı
9.500x0,06446x2,10=1.285, 9.500x0,06446x3,30=2.020,82
98
Zara ve ÖHT Toplamı
Kesintiler
Damga Vergisi
Gelir Vergisi
Kesinti Toplamı
Net Tutar
Fark
1.320,73
2.060,68
1.320,73x0,0066=8,72
34,75x0,15=5,21
13,93
(1.320,73- !3,93)=1.306,80
2.041,10-1.306,80=734,30
2.060,68x0,0066=13,60
39,86x0,15=5,98
19,58
(2.060,68-19,58)=2.041,10
Görüleceği üzere, vekil memura, vekalet edilen Genel Müdürlük
için anılan Karar uyarınca öngörülen zam ve tazminatların toplam net
tutarının, asli kadro ve görevi karşılığında fiilen alman zam ve tazminatların toplam net tutarından fazla olması nedeniyle, aradaki 734,30 TL'lik
fark, 657 sayılı Kanunun 175 inci maddesindeki oranlar dikkate alınmaksızın, vekalet görevine başlanıldığı tarihten itibaren ve vekalet
görevinin fiilen yapılmasını müteakip ödenecektir.
Örnek 5- Kültür ve Turizm Bakanlığında Şube Müdürü kadrosunda
görev yapan ve aynı Bakanlık bünyesinde bir Genel Müdürlükte boş
bulunan Daire Başkanı kadrosuna vekaleten atanan bir Devlet memuruna, vekalet görevi nedeniyle vekalet edilen Daire Başkanı kadro unvanı
için ekli (II) sayılı Cetvelde öngörülen ücret ve tazminat ödemeleri
yapılmayacak, 657 sayılı Kanunun 152 nci maddesi uyarınca 17/4/2006
tarihli ve 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan
235
Devlet Memurları Kanunu
Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar'ın
"Vekalet" başlıklı 9 uncu maddesinde belirtilen şartların taşınması
halinde, işgal edilen kadro ile vekalet edilen kadroya ilişkin zam ve
tazminat farkı ödenecektir.
Bu çerçevede, Şube Müdürü kadrosu için anılan Karara ekli I sayılı
Cetvelin (A) bölümünün 25/a sırasından (600) puan iş güçlüğü zammı
ile (500) puan temininde güçlük zammı olmak üzere toplam (1100) puan
zam ve II sayılı Cetvelin (A) bölümünün 10 uncu Grup 5 inci sırasından
%135 oranında özel hizmet tazminatı, Daire Başkam kadrosu için, I
sayılı Cetvelin (A) bölümünün 8 inci sırasından (800) puan iş güçlüğü
zammı ile (900) puan temininde güçlük zammı olmak üzere toplam
(1700) puan zam ve II sayılı Cetvelin (A) bölümünün 6 ncı Grubunun 1
inci sırasından %200 oranında özel hizmet tazminatı öngörüldüğü
dikkate alınarak, vekalet nedeniyle ödenecek zam ve tazminat farkı
aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
Şube Müdürü (Asli Kadro)
Daire Başkam (Vekalet Edilen
Kadro)
Hakediş1er
Zam Tutarı
1.100x0,02044=22,48
1.700xx0,02044=34,75
Özel Hizmet
Tazminatı Tutarı
Zam ve ÖITT
Toplamı
Kesintiler
Damga Vergisi
Gelir Vergisi
Kesinti Toplamı
Net Tutar
Fark
9.500x0,06446x1,35=826,70
9.500x0,06446x2,00=1.224,74
849,18
1.259,49
849,18x0,0066=5,60
22,48x0,15=3,37
8,97
(849,18-8,97)=840,2l
1.245,97-840,21=405,76
1.259,49x0,0066=8,31
34,75x0,15=5,21
13,52
(1.259,49-13,52)=1.245,97
Görüleceği üzere, vekil memura, vekalet edilen Daire Başkanı için
anılan Karar uyarınca öngörülen zam ve tazminatların toplam net
tutarının, asli kadro ve görevi karşılığında fiilen alman zam ve tazminat-
236
Devlet Memurları Kanunu
ların toplam net tutarından fazla olması nedeniyle, aradaki 405,76 TL'lik
fark, 657 sayılı Kanunun 175 inci maddesindeki oranlar dikkate alınmaksızın, vekalet görevine başlanıldığı tarihten itibaren ve vekalet
görevinin fiilen yapılmasını müteakip ödenecektir.
5- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesi
kapsamında olup, geçici 12 nci maddesinin yürürlüğe girdiği 15/1/2012
tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre fiili
çalışmaya bağlı ödemeler hariç olmak üzere kadrolarına bağlı olarak
mali haklar kapsamında ikramiyelerin bir aya isabet eden tutarı da dahil
olmak üzere fiilen yapılan her türlü ödemeler toplamı net tutarının; ek 10
uncu madde ve ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellere göre kadro unvanları için
öngörülen ücret ve tazminat toplamı net tutarından fazla olması halinde,
15/1/2012 tarihinde anılan kadro unvanlarında bulunanlar hakkında, bu
tarihten önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin uygulanmasına,
aynı usul ve esaslar çerçevesinde geçici 10 uncu ve geçici 15 inci
madde hükümleri dikkate alınmak suretiyle devam olunacaktır.
15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinden;
a) Tebliğin (C) bölümünde de belirtildiği üzere, kadro karşılığı
sözleşmeli olarak istihdam edilen personel için bu tarihten önce yürürlükte bulunan ve bunlar hakkında uygulanmakta olan mali ve sosyal
hakların belirlendiği mevzuat hükümlerinin,
b) Diğer personel için anılan tarihten önce yürürlükte bulunan ve
bunlar hakkında 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 12 nci
maddesinin birinci fıkrasıyla yürürlükten kaldırılan hükümler ile 209
sayılı Kanunun 5 inci ve 4458 sayılı Kanunun 221 inci maddelerinin 666
sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle değiştirilmeden önceki hükümleri
uyarınca ek ödeme, ikramiye ve tazminat gibi değişik adlar altında
yapılmakta olan ödemeler de dahil olmak üzere uygulanmakta olan mali
ve sosyal hakların belirlendiği mevzuat hükümlerinin,
anlaşılması gerekmekledir.
İlgililerin mali haklar kapsamında herhangi bir hak kaybına uğramaması için, bu maddede öngörülen karşılaştırma yıllık olarak hesaplanacak ortalama aylık tutarlar üzerinden yapılacaktır. Her yılın başında 1
Devlet Memurları Kanunu
237
Ocak tarihi itibarıyla geçerli olan katsayı ve sözleşme ücreti ile hesaplamaya ilişkin diğer tüm hususlar dikkate alınarak yılın tamamı için; ek
10 uncu madde uyarınca ödenebilecek ortalama aylık net tutar ile
15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine
göre ödenebilecek ortalama aylık net tutar karşılaştırılacak ve buna göre
işlem yapılacaktır. Bu şekilde yapılacak karşılaştırmalara, 15/1/2012
tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat uyarınca ödenecek olan
tutarın daha düşük kalacağı yıla kadar devam edilecektir.
Kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar için
14/1/2012 tarihinde ve diğerleri için 15/1/2012 tarihinde yardımcı veya
stajyer unvanlı kadrolarda bulunanlardan uzman, müfettiş, denetçi,
kontrolör ve aktüer unvanlı kadrolara anılan tarihlerden sonra atananlar
ile bu mesleklere mensup olup 15/1/2012 tarihinde idari görevlerde
bulunanlardan uzman, müfettiş, kontrolör, aktüer, denetçi ve iç denetçi
unvanlı kadrolara yeniden atananlar hakkında da aynı şekilde işlem
yapılacak, bunlar dışında kadro unvanı değişenler ile kadro karşılığı
sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar için 14/1/2012 tarihinden ve
diğerleri için 15/1/2012 tarihinden sonra ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellerde
yer alan kadrolara atananlar hakkında ise anılan tarihten önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uygulanmayacaktır. Geçici 12 nci
maddenin uygulanması açısından müfettiş, kontrolör ve denetçi ibarelerinden, 657 sayılı Kanuna ekli ek gösterge ve makam tazminatı cetvellerinde olduğu gibi başmüfettiş, başkontrolör ve başdenetçilerin de
anlaşılması gerekmektedir.
Örnek 6- Başbakanlıkta kadro karşılığı sözleşmeli olarak istihdam
edilen, sosyal güvenlik açısından 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi,
21 yıl hizmeti bulunan ve 1 inci derecenin 4 üncü kademesinde görev
yapan bir Genel Müdür için geçici 12 nci madde uyarınca mali hak
karşılaştırması aşağıdaki şekilde yapılacaktır.
a) 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte olan mevzuat hükümlerine
göre söz konusu Genel Müdür için hesaplanacak 2012 yılma ilişkin
ortalama aylık net ödeme aşağıda gösterilmiştir.
238
Devlet Memurları Kanunu
Unsurlar/Genel Müdür Hesaplanışı
1/4
1- Sözleşme ücreti
Bakanlar Kurulunca belirlenen brüt sözleşme
ücreti
2- İkramiye
Teşvik dahil bir yılda alınacak ikramiyenin bir aya
isabet eden tutarı
3- Özel hizmet tazminatı 9500 x Aylık Katsayı x Özel Hizmet Tazminatı
tutarında ödeme
Oranı (9500x0,06446x3,30)
4- Fazla Çalışma Ücreti 9500 x Aylık Katsayı x Fazla Çalışma Ücreti
Oranı (9500x0,06446x0,35)
Brüt Ödeme
(1+2+3+4)
5- Emekli Keseneği
[(1,500x0,06446)+(6.400x0,06446)+(l.
İşveren Payı (5434
000x0,86251)+
saydı Kanun hükümleri- (21x20xO,06446)+(9500xO,06446xl,80)]xO,20
ne göre kesenek
kapsamına giren
unsurlar ile oranlar esas
alınacaktır.)
6- İlave Genel Sağlık
Emekli keseneği matrahı üzerinden %I2
Sigortası Primi
Brüt Gelir
(1+2+3+4+5+6)
7- Emekli Keseneği
İşveren Payı
8- İlave Genel Sağlık
Sigortası Primi
9- Emekli Keseneği Kişi Emekli keseneği matrahı üzerinden % 16
Payı
10- Ortalama Aylık Gelir {[(Sözleşme ücretiHkramiye-Emekli keseneği kişi
Vergisi
payı) x 12 x matraha bağlı vergi oranı %15 ila
%351 /12}-Asgari Geçim İnd. Tutarı
11 - Damga Vergisi
Brüt Ödeme x 0,0066
Kesintiler Toplamı
(7+8+9+10+11)
Ortalama Aylık Net
(Brüt Gelir- Kesintiler Toplamı)
Ödeme
Tutar(TL)
3.002,44
1.501,22
2.020,82
214,33
6.738,81
500,22
300,13
7.539,16
500,22
300,13
400,17
874,87
44,48
2.119,87
5.419,29
b) Ek 10 uncu maddeye göre söz konusu Genel Müdür için hesaplanacak ücret ve tazminata ilişkin ortalama aylık net ödeme aşağıda
gösterilmiştir.
239
Devlet Memurları Kanunu
Unsurlar/ Genel Müdür
1/4
1-Ücret
Hesaplanışı
Ücret Göstergesi
(67300x0,06446)
Tutar (TL)
x
Aylık
Katsayı
/
2-Tazminat
Tazminat Göstergesi x Aylık Katsayı /
(37050x0,06446)
Brüt Ödeme
(1+2)
3- Emekli Keseneği
İşveren Payı (5434 sayılı
Kanun hükümlerine göre
kesenek kapsamına giren
unsurlar ile oranlar esas
alınacaktır.)
[(Aylık gösterge x Aylık katsayı) + (Ek gösterge x
Aylık katsayı) + (Taban aylık göstergesi x Taban
aylık katsayısı) + (Hizmet yılı x 20 x Aylık
katsayı) + (9500 x Ek Göstergeye bağlı tazminat
oranı x Aylık katsayı)] x Prim oranı
[(1.500x0,06446)+(6.400x0,06446)+(l.000x0,862
51) + (21x20x0,06446) + (9500x1,80x0,06446)]x
0,20
Emekli keseneği matrahı üzerinden %12
4- İlave Genel Sağlık
Sigortası Primi
Brüt Gelir
5- Emekli Keseneği
İşveren Payı
6- İlave Genel Sağlık
Sigortası Primi
7- Emekli Keseneği Kişi
Payı
8- Ortalama Aylık Gelir
Vergisi
9- Damga Vergisi
Kesintiler Toplamı
Ortalama Aylık Net
Ödeme
(1+2+3+4)
4.338,16
2.388,24
6.726,40
500,22
300,13
7.526,75
500,22
300,13
Emekli keseneği matrahı üzerinden % 16
{[(Ücret Tutarı-Emekli keseneği kişi payı) x 12 x
matraha bağlı vergi oranı %15 ila %35] /12}Asgari Geçim İndirimi Tutan
Brüt Ödeme x 0,0066
(5+6+7+8+9)
(Brüt Gelir - Kesintiler Toplamı)
400,17
830,18
44,39
2.075,09
5.451,66
Başbakanlıkta kadro karşılığı sözleşmeli olarak istihdam edilen bir
Genel Müdür için 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat
hükümlerine göre hesaplanan bir yıllık ortalama aylık net ödeme tutarı
240
Devlet Memurları Kanunu
5.419,29 TL ve ek 10 uncu madde uyarınca hesaplanan bir yıllık
ortalama aylık net ödeme tutarı ise 5.451,66 TL dir. Buna göre,
15/1/2012 tarihinden itibaren söz konusu Genel Müdüre ek 10 uncu
madde hükümleri çerçevesinde ödeme yapılacaktır. Bu Genel Müdür
için daha sonraki dönemlerde bir daha karşılaştırma işlemi yapılmayacağı gibi 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre de herhangi bir ödeme yapılmayacaktır.
Örnek 7- Hazine Müsteşarlığında kadro karşılığı sözleşmeli olarak
istihdam edilen, sosyal güvenlik açısından 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi, 12 yıl hizmeti bulunan ve 4 üncü derecenin 1 inci kademesinde
görev yapan bir Hazine Uzmanı için geçici 12 nci madde uyarınca mali
hak karşılaştırması aşağıdaki şekilde yapılacaktır.
a) 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte olan mevzuat hükümlerine
göre söz konusu Hazine Uzmanı için hesaplanacak 2012 yılma ilişkin
ortalama aylık net ödeme aşağıda gösterilmiştir.
Unsurlar/Hazine Uzmanı 4/1
1- Sözleşme ücreti
Hesaplanışı
Bakanlar Kurulunca belirlenen brüt
sözleşme ücreti
2- İkramiye
Teşvik dahil bir yılda alınacak ikramiyenin
bir aya isabet eden tutarı
3- Özel hizmet tazminatı
tutarında ödeme
9500 x Aylık Katsayı x Özel Hizmet
Tazminatı Oranı (9500x0,06446x1,25)
4- Fazla Çalışma Ücreti
9500 x Aylık Katsayı x Fazla Çalışma
Ücreti Oranı (9500x0,06446x0,30)
(1+2+3+4)
[(915x0,06446) + (l 600x0,06446) + ( l.
000 x 0,86251)+ (12x20x0,06446) +
(9500 x 0,06446 x 0,40)] x 0,20
Brüt Ödeme
5- Emekli Keseneği işveren
Pay
(5434 sayılı Kanım hükümlerine göre kesenek kapsamına
giren unsurlar ile oranlar esas
alınacaktır.)
6- İlave Genel Sağlık Sigortası
Primi
Brüt Gelir
Emekli keseneği matrahı üzerinden %12
(1+2+3+4+5+6)
Tuta r (TL)
2.485,55
1.242,78
765,46
183,71
4.677,50
257,01
154,21
5.088,72
Devlet Memurları Kanunu
7- Emekli Keseneği İşveren
Payı
8- İlave Genel Sağlık Sigortası
Primi
9- Emekli Keseneği Kişi Payı Emekli keseneği matrahı üzerinden %16
10- Ortalama Aylık Gelir {[(Sözleşme ücrctH-İkramiye-Emekli
Vergisi
keseneği kişi payı) xl2 x matraha bağlı
vergi oranı % 15 ila %3 5] /12} - Asgari
Geçim İnd. Tutarı
11- Damga Vergisi
Brüt Ödeme x 0,0066
Kesintiler Toplamı
(7+8+9+10+11)
Ortalama Aylık Net Maaş
(Brüt Gelir- Kesintiler Toplamı)
241
257,01
154,21
205,61
718,06
30,87
1.365,76
3.722,96
b) Ek 10 uncu maddeye göre söz konusu Hazine Uzmanı için hesaplanacak ücret ve tazminata ilişkin ortalama aylık net ödeme aşağıda
gösterilmiştir.
Unsurlar / Hazine Uzmanı
4/1
1-Ücret
Hesaplanışı
Tutar(TL)
Ücret Göstergesi x Aylık Katsayı /
(39300x0,06446)
2.533,28
2-Tazminat
Tazminat Göstergesi x Aylık Katsayı /
(21625x0,06446)
1.393,95
Brüt Ödeme
(1+2)
3- Emekli Keseneği İşveren
Payı
(5434 sayılı Kanun hükümlerine göre kesenek kapsamına
giren unsurlar ile oranlar esas
alınacaktır.)
[(Aylık gösterge x Aylık katsayı) + (Ek
gösterge x Aylık katsayı) + (Taban aylık
göstergesi x Taban aylık katsayısı) +
(Hizmet yılı x 20 x Aylık katsayı) +
(9500 x Ek Göstergeye bağlı tazminat
oranı x Aylık katsayı)] x Prim oranı
[(915x0,06446)+( 1600xO,06446)+(
1.000x0,86251 )+ (12x20x0,06446)+
(9500x0,40x0,06446)] x 0,20
4- ilave Genel Sağlık Sigortası Emekli keseneği matrahı üzerinden
Primi
%12
Brüt Gelir
(1+2+3+4)
5- Emekli Keseneği işveren
3.927,23
257,01
154,21
4.338,45
257.01
242
Devlet Memurları Kanunu
Payı
6- ilave Genel Sağlık Sigortası
Primi
7- Emekli Keseneği Kişi Payı Emekli keseneği matrahı üzerinden %I6
8- Ortalama Aylık Gelir Vergisi {[(Ücret Tutarı-Emckli keseneği kişi
payı) x 12 x matraha bağlı vergi oranı
%15 ila %35], '12 } - Asgari Geçim
İndirimi Tutarı
9- Damga Vergisi
Brüt Ödeme x 0,0066
Kesintiler Toplamı
(5+6+7+8+9)
Ortalama Aylık Net Ödeme (Brüt Gelir - Kesintiler Toplamı)
154,21
205.61
395,40
25,92
1.038,15
3.300,30
Hazine Müsteşarlığında kadro karşılığı sözleşmeli olarak istihdam
edilen 4 üncü derecenin birinci kademesindeki bir Hazine Uzmanı için
15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine
göre hesaplanan bir yıllık ortalama aylık net ödeme tutarı 3.722,96 TL
ve ek 10 uncu madde uyarınca hesaplanan bir yıllık ortalama aylık net
ödeme tutan ise 3.300,30 TL dir. Buna göre, söz konusu Hazine
Uzmanına 2012 yılında 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan
mevzuat hükümlerine göre ödeme yapılmaya devam olunacaktır. 2013
yılı ve daha sonraki dönemlerde bu şekilde yapılacak karşılaştırmalara,
15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat uyarınca ödenecek olan tutarın, ek 10 uncu maddeye göre yapılacak tutardan daha
düşük kalacağı yıla kadar devam edilecektir.
Örnek 8- Maliye Bakanlığında sosyal güvenlik açısından 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi, 25 yıl hizmeti bulunan ve 1 inci derecenin 4
üncü kademesinde görev yapan bir İç Denetçi için geçici 12 nci madde
uyarınca mali hak karşılaştırması aşağıdaki şekilde yapılacaktır.
a) 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte olan mevzuat hükümlerine
göre söz konusu İç Denetçi için hesaplanacak 2012 yılma ilişkin ortalama aylık net ödeme aşağıda gösterilmiştir.
Devlet Memurları Kanunu
Unsurlar / İç Denetçi 1/4
1- Gösterge Aylığı
2- Kk Gösterge Aylığı
243
Hesaplanışı
Tutar (TL)
Gösterge x Aylık Katsayı / (1500x0,06446)
96,69
Ek Gösterge x Aylık Katsayı /
232,06
(3600x0,06446)
3- Taban Aylığı
Taban Aylığı Göstergesi x Taban Aylık
862,51
Katsayısı / (1000x0.86251)
4- Kıdem Aylığı
Hizmet Yılı x 20 x Aylık Katsayı /
32,23
(25x20x0,06446)
5-Yan Ödeme Aylığı
Puan x Yan Ödeme Katsayısı /
55.19
(2700x0,02044)
6- Tazminat Tutarı
9500 x Tazminat Oranı x Aylık Katsayı /
1.469,69
(9500x(2.10.0.30)x0,06446)
7- Ek Ödeme Tutarı
9500 x Ek Ödeme Oranı x Aylık Katsayı /
1.071,65
(9500x1,75x0,06446)
8- Makam Tazminatı
Makam Tazminatı Göstergesi x Aylık Katsayı
128.92
/ (2000x0,06446)
9- Görev Tazminatı
Görev Tazminatı Göstergesi x Aylık Katsayı x
412,54
0,80 / (8000x0,06446x0,80)
Brüt Ödeme
(1+2+3+4+5+6+7+8+9)
4.361,48
403,91
10- Emekli Keseneği İşveren [(Aylık gösterge x Aylık katsayı) + (F.k
Payı
gösterge x Aylık katsayı) + (Taban aylık
(5434 sayılı Kanun hükümlerine göstergesi x Taban aylık katsayısı) + (Hizmet
göre kesenek kapsamına giren
yılı x 20 x Aylık katsayı) + (9500 x Ek
unsurlar ile oranlar esas
Göstergeye bağlı tazminat oranı x Aylık
alınacaktır.)
katsayı)] x Prim oranı
[(1500x0,06446)+(3600x0,06446)+(
1.000x0,86251)+ (25x20x0.06446)1(9500x1.30x0.06446)1 x 0.20
11- İlave Genel Sağlık Sigortası Emekli keseneği matrahı üzerinden %12
242,35
Primi
Brüt Gelir
(1+2+3+4+5+6+7+8+9+10+11)
5.007,74
12- Emekli Keseneği İşveren
403,91
Payı
13- İlave Genel Sağlık Sigortası
242,35
Primi
14- Emekli Keseneği Kişi Payı
Emekli keseneği matrahı üzerinden %16
323,13
15- Ortalama Aylık Gelir Vergisi {[(Ücret Tııtan-Emekli keseneği kişi payı) x 12
92,20
x matraha bağlı vergi oranı %15 ila %351 /
12} - Asgari Geçim İndirimi Tutarı
16- Damga Vergisi
Brüt Ödeme x 0.0066
28,79
Kesintiler Toplamı
(12+13+14+15+16)
1.090,38
Ortalama Aylık Net Ödeme
(Brüt Gelir - Kesintiler Toplamı)
3.917,36
244
Devlet Memurları Kanunu
b) Ek 10 uncu maddeye göre söz konusu İç Denetçi için hesaplanacak ücret ve tazminata ilişkin ortalama aylık net ödeme aşağıda
gösterilmiştir.
Unsurlar/ İç Denetçi 1/4
1-Ücret
Hesaplanışı
Ücret Göstergesi x Aylık Katsayı /
(46450x0,06446)
2-Tazminat
Tazminat Göstergesi x Aylık Katsayı /
(25560x0,06446)
Briil Ödeme
(1+2)
3- Emekli Keseneği İşveren
Payı
(5434 sayılı Kanun hükümlerine göre kesenek kapsamına
giren unsurlar ile oranlar esas
alınacaktır.)
[(Aylık gösterge x Aylık katsayı) + (Ek
gösterge x Aylık katsayı) + (Taban aylık
göstergesi x Taban aylık katsayısı) +
(Hizmet yılı x 20 x Aylık katsayı) +
(9500 x Ek Göstergeye bağlı tazminat
oranı x Aylık katsayı)] x Prim oranı
[(1500x0,06446) ı (3600x0,06446)+(
1.000x0,86251)+ (25x20x0.06446)+
(9500x1.30x0.06446)1 x 0.20
4- İlave Genel Sağlık Sigortası Emekli keseneği matrahı üzerinden
Primi
%12
Brüt Gelir
(1+2+3+4)
5- Emekli Keseneği İşveren
Payı
6- ilave Genel Sağlık Sigortası
Primi
7- Emekli Keseneği Kişi Payı Emekli keseneği matrahı üzerinden
%16
8- Ortalama Aylık Gelir Vergisi {[(Ücret Tutarı-Emekli keseneği kişi
payı) x 12 x matraha bağlı vergi oranı
%15 ila %35] / 12} - Asgari Geçim
İndirimi Tutarı
9- Damga Vergisi
Brüt Ödeme x 0,0066
Kesintiler Toplamı
(5+6+7+8+9)
Ortalama Aylık Net Ödeme
(Brüt Gelir - Kesintiler Toplamı)
Tutar (TL)
2.994,17
1.647,60
4.641,77
403,91
242,35
5.288,03
403,91
242,35
323,13
488,11
30.64
1.488,14
3.799,89
Devlet Memurları Kanunu
245
Maliye Bakanlığında 1 inci derecenin dördüncü kademesindeki bir
İç Denetçi için 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat
hükümlerine göre hesaplanan bir yıllık ortalama aylık net ödeme tutarı
3.917,36 TL ve ek 10 uncu madde uyarınca hesaplanan bir yıllık
ortalama aylık net ödeme tutarı ise 3.799,89 TL dir. Buna göre, söz
konusu İç Denetçiye 2012 yılında 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte
bulunan mevzuat hükümlerine göre ödeme yapılmaya devam olunacaktır. 2013 yılı ve daha sonraki dönemlerde bu şekilde yapılacak karşılaştırmalara, 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat
uyarınca ödenecek olan tutarın, ek 10 uncu maddeye göre yapılacak
tutardan daha düşük kalacağı yıla kadar devam edilecektir.
C) Kadro Karşılığı Sözleşmeli Personele İlişkin Açıklamalar
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 12 nci maddesinin
üçüncü fıkrası ile kamu kurum ve kuruluşlarında kadro karşılığı sözleşmeli personel çalıştırılmasına imkan sağlayan mevzuat hükümleri
14/1/2012 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmış ve bu
tarihten sonra söz konusu mevzuat hükümleri kapsamında yeni kadro
karşılığı sözleşmeli personel istihdamı uygulamasına son verilmiştir.
Ancak anılan tarihte söz konusu mevzuat hükümleri kapsamında
kadro karşılığı sözleşmeli olarak istihdam edilen personel, aşağıda
belirtilen durumlarda bu tarihten sonra da aynı usul ve esaslar dahilinde
istihdam edilmeye devam olunacaktır.
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 12 nci maddesinin
üçüncü fıkrası, geçici 10 uncu, geçici 12 nci ve geçici 16 nci maddelerinde yer alan hükümlere istinaden;
1- 14/1/2012 tarihi itibarıyla kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsünde olup (3056 sayılı Kanunun 36 nci maddesine göre istihdam
edilenler dahil), 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (II) ve
(III) sayılı Cetveller kapsamında yer alan personel hakkında, geçici 12
nci maddenin yürürlüğe girdiği 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte
bulunan mevzuat hükümlerine göre fiili çalışmaya bağlı ödemeler hariç
olmak üzere, kadrolarına bağlı olarak ikramiyelerin (teşvik ikramiyesi
dahil) bir aya isabet eden tutarı dahil mali haklar kapsamında fiilen
246
Devlet Memurları Kanunu
yapılan her türlü ödemeler toplamı net tutarının; anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesine göre söz konusu kadro
unvanları için öngörülen ücret ve tazminat toplamı net tutarından fazla
olması halinde, bu tarihten önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin geçici 10 uncu madde hükümleri dikkate alınmak suretiyle uygulanmasına devam olunacaktır.
14/1/2012 tarihinde kadro karşılığı sözleşmeli personel olarak istihdam edilen yardımcı veya stajyerlerden 14/1/2012 tarihinden sonra uzman,
müfettiş, denetçi, kontrolör ve aktüer unvanlı kadrolara atananlar ile bu
mesleklere mensup olup 15/1/2012 tarihinde idari görevlerde bulunanlardan anılan kadrolara yeniden atananlar hakkında da aynı şekilde işlem
yapılacaktır. Bunlar dışında kadro unvanı değişenler ile başka unvanlı
kadrolara 14/1/2012 tarihinden sonra atananlar hakkında ise bu tarihten
önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uygulanmayacaktır.
Bu kapsamda yer alan personelden, 375 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin geçici 12 nci ve geçici 16 nci madde hükümleri uyarınca
haklarında 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat
hükümleri uygulanmasına devam olunacak sözleşmeli personele,
mevzuatında ödenmesi öngörülen teşvik dahil ikramiye ödemeleri (Ocak
ayı dahil) aynı usul ve esaslar dahilinde yapılmaya devam olunacaktır.
Diğer taraftan, geçici 12 nci maddede öngörülen mali hak karşılaştırması için bu Tebliğin (B) bölümünde yapılan açıklama ve hesaplamaların dikkate alınması gerekmektedir.
2- Ek 10 uncu madde kapsamında yer alan kamu idarelerinde,
14/1/2012 tarihinde kadro karşılığı sözleşmeli personel olarak istihdam
edilmekte olan, ancak 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli
(II) ve (III) sayılı Cetveller kapsamında yer almayan personelin mali ve
sosyal hakları hakkında, aynı kadrolarda (yardımcılıktan uzmanlığa
atananlar dahil) bulundukları sürece, 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte olan mevzuat hükümlerinin geçici 10 uncu madde hükümleri
dikkate alınmak suretiyle uygulanmasına devam olunacaktır. Anılan
tarihte aylıksız izinde bulunanlar ile geçici 16 nci madde uyarınca kadro
karşılığı sözleşmeli personel statüsünde istihdam edilmeye devam
Devlet Memurları Kanunu
247
olunurken aylıksız izne ayrılanlardan görevlerine dönenler hakkında da
aynı şekilde işlem yapılacaktır.
Örneğin, 14/1/2012 tarihinde Spor Genel Müdürlüğünde kadro karşılığı sözleşmeli olarak çalışmakla olan ve unvanı ekli (II) ve (III) sayılı
Cetvellerde yer almadığı için geçici 16 ncı madde uyarınca kadro
karşılığı sözleşmeli personel statüsü devam ettirilen bir şube müdürünün anılan tarihten sonra daire başkanı kadrosuna atanması halinde
kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsü sona erecek ve ekli (II) sayılı
Cetvele göre ücret ve tazminattan oluşan ödemeden yararlanmaya
başlayacaktır. Aynı şekilde Vakıflar Genel Müdürlüğünde kadro karşılığı
sözleşmeli olarak mühendis kadrosunda görev yapan personelin
14/1/2012 tarihinden sonra herhangi bir tarihte şube müdürü kadrosuna
atanması halinde kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsü sona
erecektir.
3- 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin uygulanmasına devam olunurken. 2/11/2011 tarihi itibarıyla
yürürlükte bulunan mali ve sosyal haklara ilişkin mevcut karar, onay
veya diğer mevzuatı uyarınca yapılmış bulunan belirlemelerde herhangi
bir değişiklik yapılmayacak ve yeni bir unsur eklenmeyecektir. Yılın
belirli dönemlerinde kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarında
yapılan artışlar çerçevesinde sözleşme ücreti ve ikramiye gibi ödeme
unsurları mevcut durumda olduğu gibi aynı usul ve esaslar çerçevesinde artırılmaya devam olunacaktır.
4- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 12 nci ve
geçici 16 ncı maddeleri uyarınca kadro karşılığı sözleşmeli personel
statüsü devam ettirilenler hakkında 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte
bulunan mevzuat hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağından,
mevcut durumda olduğu gibi söz konusu personelle sözleşme yapılmaya devam edilecektir.
D) Cumhurbaşkanlığı Genci Sekreterliği, Türkiye Büyük Millet
Meclisi İdari Teşkilatı ve Milli Güvenlik Kurulu Genci Sekreterliği
Personeline İlişkin Açıklamalar
666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci ve 2 nci maddeleriyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen ek 11 inci
248
Devlet Memurları Kanunu
maddenin birinci fıkrasının (a) ve (d) bentleri ve aynı maddenin ikinci
fıkrası ile ek 14 üncü, geçici 10 uncu ve geçici 14 üncü maddeleri, 5 inci
maddesinin (o) fıkrasıyla 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinde
yapılan değişiklik ve 8 inci maddesi hükümlerine göre;
1- Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, Türkiye Büyük Millet
Meclisi İdari Teşkilatı ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğine ait
kadro veya pozisyonlarda 15/1/2012 tarihi itibarıyla istihdam edilen
personel (aylıksız izinde bulunanlar dahil) ile anılan tarih itibarıyla bu
kurumlarda istihdam edilen personelden bu tarihten sonra herhangi bir
nedenle kadro veya pozisyon unvanları değişenlerin mali ve sosyal
hakları hakkında 2/11/2011 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat
hükümlerinin uygulanmasına, kurumlarında istihdam edildikleri sürece
aynı usul ve esaslar çerçevesinde devam olunacaktır. Aynı şekilde
15/1/2012 tarihi itibarıyla bu kurumlarda geçici olarak görev yapan
personel hakkında da 2/11/2011 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat
hükümlerinin uygulanmasına, görevlendirildikleri kurumda görev yaptıkları sürece aynı usul ve esaslar çerçevesinde devam edilecektir.
2- 2/11/2011 tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan mali ve sosyal
haklara ilişkin mevcut karar, onay veya diğer mevzuatı uyarınca yapılmış bulunan belirlemelerde herhangi bir değişiklik yapılmayacak ve yeni
bir unsur ekienmeyecektir. Yılın belirli dönemlerinde kamu görevlilerinin
mali ve sosyal haklarında yapılan artışlar çerçevesinde sözleşme ücreti
ve ikramiye gibi ödeme unsurları mevcut durumda olduğu gibi aynı usul
ve esaslar çerçevesinde artırılmaya devam olunacaktır.
3- 15/1/2012 tarihinden sonra Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği,
Türkiye Büyük Millet Meclisi İdari Teşkilatı ve Milli Güvenlik Kurulu Genel
Sekreterliğine ait kadro veya pozisyonlara ilk defa atanacak personel ile bu
kurumların kadro veya pozisyonlarında bulunup, ayrılanlardan bu kurumların kadro veya pozisyonlarına yeniden atanacak personelin mali ve sosyal
hakları hakkında 657 sayılı Kanun, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile anılan Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnameye istinaden yürürlüğe konulan diğer mevzuat hükümleri uygulanacaktır. Bu kapsamda yer
alan personele, 15/1/2012 tarihi itibarıyla anılan kurumların kadro veya
pozisyonlarında yer alan personele uygulanan mali ve sosyal haklar
Devlet Memurları Kanunu
249
kapsamındaki mevzuat hükümleri uygulanmayacaktır. 15/1/2012 tarihinden sonra bu kurumlarda mali ve sosyal haklan kurumlan tarafından
ödenmek suretiyle geçici olarak görevlendirilenlere, 375 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin ek 14 üncü maddesi ile 2443 sayılı Kanunun 8
inci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen ödemeler hariç mali ve
sosyal haklar kapsamında geçici olarak görev yaptıkları kurum tarafından
herhangi bir ödeme yapılmayacaktır.
4- Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Başbakanın yakın koruma ve makam hizmetlerinde görev yapan personele
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 14 üncü maddesi
uyarınca, ilgisine göre Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı ve Başbakan tarafından belirlenecek tutarda ilave ek ödeme
yapılabilecektir. Bu kapsamda görev yapan personele, görevlendirilmelerinden dolayı mevzuatı uyarınca da herhangi bir ad altında ödeme
yapılmasının öngörülmüş olması halinde, bu ödemelerden yalnızca biri
yapılacaktır.
E) 5018 sayılı Kanuna Ekli (III) Sayılı Cetvelde Sayılan Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar ile Türk Akreditasyon Kurumu Genel
Sekreterliği, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü Başkanlığı, Küçük ve
Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türk Standardları Enstitüsü Başkanlığı, Kalkınma Ajansları ve
Mesleki Yeterlilik Kurumu Personeline İlişkin Hükümler
666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci ve 2 nci maddeleriyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen ek 11 inci
maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (ç) bentleri ve aynı maddenin ikinci
fıkrası ve geçici 10 uncu maddesi, 3 üncü ve 4 üncü maddeleriyle 657
sayılı Kanuna eklenen ek 41 inci ve ek 42 nci maddeleri ve geçici 39
uncu maddesi, 5 inci maddesinin (o) fıkrasıyla 5510 sayılı Kanunun 80
inci maddesinde yapılan değişiklik ve 8 inci maddesi hükümlerine göre;
1-15/1/2012 tarihi itibarıyla;
a) Düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile Türk Akreditasyon Kurumu Genel Sekreterliği, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü Başkanlığı,
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi
250
Devlet Memurları Kanunu
Başkanlığı, Türk Standartları Enstitüsü Başkanlığı, kalkınma ajansları ve
Mesleki Yeterlilik Kurumuna ait kadro veya pozisyonlarda;
- İstihdam edilen personelin (aylıksız izinde bulunanlar dahil),
- İstihdam edilen personelden bu tarihten sonra herhangi bir nedenle kurumlarında (kurul başkan ve üyeliklerinden kurumu kadrolarına
dönenler dahil) kadro veya pozisyon unvanları değişenlerin,
b) Düzenleyici ve denetleyici kurumlarda kurul başkanı veya kurul
üyesi olarak görev yapmakta olanların, mali ve sosyal hakları hakkında,
kurumlarında görev yaptıkları sürece 2/11/2011 tarihinde yürürlükte
bulunan mevzuat hükümlerinin aynı usul ve esaslar çerçevesinde
uygulanmasına devam olunacaktır. Bunlardan 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14 üncü maddesi kapsamında yer alanların mali
ve sosyal hakları konusunda anılan madde ve bu madde uyarınca
yürürlüğe konulan 8/2/2002 tarihli ve 2002/3729 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı hükümleri de uygulanmaya devam edecektir. Bu kapsamda yer
alan personelin mali ve sosyal haklan, yılın belirli dönemlerinde kamu
görevlilerinin mali ve sosyal haklarında yapılan artışlar ile 2002/3729
sayılı Kararda yer alan hükümler çerçevesinde mevcut durumda olduğu
gibi aynı usul ve esaslar çerçevesinde artırılmaya devam olunacaktır.
2- 2/11/2011 tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan mali ve sosyal haklara ilişkin mevzuatına uygun olarak yürürlüğe konulmuş mevcut karar,
onay veya diğer mevzuatı uyarınca yapılmış bulunan belirlemelerde
herhangi bir değişiklik yapılmayacak ve yeni bir unsur eklenmeyecektir.
3- 15/1/2012 tarihinden sonra;
a) Söz konusu kurumlara ait kadro veya pozisyonlara ilk defa
atanan personel ile bu kurumların kadro veya pozisyonlarında bulunup,
ayrılanlardan bu kurumların kadro veya pozisyonlarına yeniden atanacak personelin,
b) Düzenleyici ve denetleyici kurumlara kurul başkanı veya kurul
üyesi olarak ilk defa veya yeniden atananların,
mali ve sosyal haklan, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin
ek 11 inci maddesi ve bu madde uyarınca yürürlüğe konulacak Bakanlar
Devlet Memurları Kanunu
251
Kurulu kararında yer alacak hükümlere ve belirlemelere göre tespit
edilecektir.
F) Fazla Çalışma Ücreti ve Geçici Görevlendirmelerde Yapılan
Ödemelere Yönelik Hükümlere İlişkin Açıklamalar
1- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 12 nci maddesinin ikinci fıkrasıyla;
a) 213 sayılı Kanunun ek 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının
(b), (c) ve (d) bentlerinde,
b) 633 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin son fıkrasında,
c) 3402 sayılı Kanunun geçici 9 uncu maddesinde, ç) 3717 sayılı
Kanunun 2/A maddesinde,
d) 3843 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında,
e) 4904 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin yedinci fıkrasında,
t) 5003 sayılı Kanunun 6 nci maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarında,
g) 5490 sayılı Kanunun 66 nci maddesinde,
ğ) 5502 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin beşinci fıkrasında,
h) 6085 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında,
ı) 6831 sayılı Kanunun 71 inci maddesinin son fıkrasında,
yer alan fazla çalışma ücreti ödemelerine ilişkin hükümler
31/12/2011 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılmıştır.
Ancak, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 15 inci
maddesi uyarınca söz konusu ödemelere ilişkin hükümler 31/12/2012
tarihine kadar uygulanmaya devam olunacak, bu süre içinde 6831 sayılı
Kanunun 71 inci maddesine göre Orman Genel Müdürlüğü merkez
teşkilatı personeli için öngörülen fazla çalışma ücretinin yarısı ödenecektir. Söz konusu fazla çalışma ücretleri, 375 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin ek 10 uncu maddesi kapsamında ödeme yapılacak
personele 1/1/2012 tarihinden itibaren ödenmeyecektir.
2- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 12 nci maddesi hükmü uyarınca haklarında 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte
bulunan mevzuat hükümlerinin uygulanmasına devam olunacaklardan,
252
Devlet Memurları Kanunu
yukarıda belirtilen hükümlere göre fazla çalışma ücreti ödemelerinden
yararlananlar için söz konusu ödemelere ilişkin hükümlerin uygulanmasına, geçici 15 inci maddenin (a) bendi uyarınca 31/12/2012 tarihine
kadar devam olunacaktır.
3- 5952 sayılı Kanunun 12 nci maddesi uyarınca Kamu Düzeni ve
Güvenliği Müsteşarlığında ve 6114 sayılı Kanunun 6 nci maddesi
uyarınca Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığında geçici
olarak görev yapan personele yapılan ödemelere ilişkin hükümlerin
uygulanmasına, 31/12/2011 tarihi itibarıyla anılan hükümler uyarınca
yapılan ödemelerden yararlanan personel bakımından 375 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin geçici 15 inci maddesinin (b) bendi uyarınca
31/l2/2014 tarihine kadar devam olunacak, ancak i/1/2012 tarihînden
itibaren görevlendirilenler açısından bu uygulama yapılmayacaktır.
G) Diğer Hususlar
1- Bu Genel Tebliğde yer alan örneklerde, 2011 yılının ikinci yarısında uygulanmakta olan memur aylık katsayısı, asgari ücret tutarı ile
hizmet sözleşmesi esaslarında yer alan sözleşme ücretleri dikkate
alınmıştır.
2- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 ve ek 10 uncu
maddeleri uyarınca yapılan ek ödeme, ücret ve tazminat ödemelerinden; sözleşmeli statüde istihdam edilenlerin ek ödemeleri "01.2.2
Zamlar ve Tazminatlar" ekonomik koduna, diğer personelin ücret
ödemeleri "01.1.1 Temel Maaşlar", ek ödeme ve tazminat ödemeleri ise
"01.1.2 Zamlar ve Tazminatlar" ekonomik kodlarına gider kaydedilmek
suretiyle yapılacaktır.
Tebliğ olunur.
2.2. Devlet Memurlarıyla İlgili Yargı Kararları
2.2.1. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu Kararları
Dairesi
İDARİ DAVA
DAİRELERİ
Karar
Yılı
2001
Karar
No
1031
Esas
Yılı
2001
Esas No
850
Karar
Tarihi
28/12/2001
253
Devlet Memurları Kanunu
KARAR METNİ
KANUNLARDA BELEDİYE BAŞKANLARINA TİCARET YASAĞI
GETİREN BİR HÜKÜM BULUNMADIĞINDAN VE BELEDİYE BAŞKANLIĞI SÜREKLİ DEĞİL, SÜRELİ BİR HİZMET OLDUĞUNDAN,
BELEDİYE BAŞKANININ MEMUR OLMADIĞI DA GÖZÖNÜNE
ALINDIĞINDA DAVACIYA MADEN KANUNUNUN 6.MADDESİNİN
4.FIKRASININ UYGULANMASI YERİNDE GÖRÜLMEMEKTE BU
FIKRA HÜKMÜ DAYANAK ALINARAK RUHSATLARININ FESHİNE
İLİŞKİN OLARAK TESİS EDİLEN İŞLEMDE HUKUKİ İSABET BULUNMADIĞI HK.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :...
Vekilleri : 1-Av....
2-Av....
3-Av....
Karşı Taraf (Davalı) : Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesince verilen ve davanın
reddine ilişkin bulunan 20.6.2001 günlü, E:2001/1274, K:2001/3303
sayılı kararı davacı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi ile Danıştay Sekizinci
Daire kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Nalan Terzi'nin Düşüncesi : Davacının
temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı H.Hüseyin Tok'un Düşüncesi : Serbest meslek
faaliyetinde bulunurken sonradan belediye başkanı olan davacının,...
ve... İllerindeki maden sahaları için verilen 8 adet ön işletme, üç adet
işletme ruhsatının 3213 sayılı Maden Kanununun 6 ncı maddesinde
yazılı maden haklarını kayıp ettiği, anılan maddede belirtilen 6 aylık süre
içinde ruhsatlarının devir talebinde bulunmadığı gerekçesiyle feshi
yolunda tesis edilen davalı idare işleminin; belediye başkanlarının
memur olmadıklarını, yasalarda belediye başkanlarına ticaret yasağı
254
Devlet Memurları Kanunu
getiren bir hüküm bulunmadığını, belediye başkanlığının süreli bir
hizmet olması sebebiyle anılan 6 ncı madde gereğince 6 aylık süre
içinde ruhsat devir mecburiyetlerinin bulunmadığını, bu nedenlerle tesis
edilen fesih işleminin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini
istemesi üzerine Danıştay 8 inci Dairesince davanın reddine dair verilen
20.6.2001 günlü, E:2001/1274, K:2001/3303 sayılı kararının temyizen
bozulmasını istemektedir.
Temyize konu karardaki düşünce doğrultusunda Danıştay 8 inci
Dairesinin sözü edilen kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyanın tekemmül etmiş olduğu anlaşıldığından davacının yürütmenin
durdurulması istemi görüşülmeyerek işin esası incelendi, gereği görüşüldü:
... İli,... İlçesi Belediye Başkanı olan davacının... ili sınırları içinde
bulunan 8 adet ön işletme, 3 adet işletme ruhsatı olmak üzere toplam 11
adet ruhsatlı maden sahasının Maden Yasasının 6. maddesi uyarınca
feshedilmesi, söz konusu sahalarda alınan sevk fişleri, ruhsat ve
izinlerin iade edilmesi yönündeki 25.5.2000 günlü, 1006-3361 sayılı
davalı idare işleminin iptali istemiyle açtığı davada, Danıştay Sekizinci
Dairesince verilen ve davanın reddine ilişkin bulunan 20.6.2001 günlü,
E:2001/1274, K:2001/3303 sayılı kararı, davacı temyiz etmekte ve
bozulmasını istemektedir.
Danıştay Sekizinci Dairesince; madenlerin ülke açısından taşıdığı
önem nedeniyle Anayasal metinlerde de maden hukukuna ilişkin
kuralların yer aldığı ve 168.maddesinde madenlerin aranması ve
işletilmesi hakkına sahip olan Devletin bu hakkını gerçek ve tüzel
kişilere devredebileceğinin açıklandığı, sözü edilen Anayasamızla
belirlenen erkler ayrımı içinde Devlet yetkisi kullanan merkezi idare
yanında, onunla vesayet ilişkisi olan yerel yönetimlerin de bulunduğu,
olayın özelliği ile Anayasal ve yasal kurallar karşısında; özel ilkelerle
düzenlenmiş maden hakları, T.C. vatandaşı gerçek kişiler yanında,
şirketlere, kamu iktisadi teşebbüslerine, diğer kamu kurumu, kuruluş ve
Devlet Memurları Kanunu
255
idarelerine verilebileceğinden ve maden hakları ile ilgili izin alınacak
idari birimler arasında belediyeler de yer aldığından, kamu gücü ve
yetkisi kullanan yerel yönetimlerin başında bulunan bir kişinin, maden
hakkı verilmesi yasaklanan "Devlet memurları ve diğer kamu görevlileri"
arasında bulunduğu, Yasanın "memur" tanımıyla, idarenin bütünlüğü ve
vesayet ilişkisi nedeniyle gerek merkezi ve gerekse yerel yönetimlerde
görev yapan ve maden hakkını devreden Devletin sahip olduğu yetkiyi
kullanan tüm görevlilerin amaçlandığı, maden hakkının Anayasada
kaynağını bulan temel öngörülerinin doğal bir sonucu olduğu, tersi bir
durumda, belediyede görevli bir memura maden hakkı tanınmazken,
onun sıralı en üst amirine ayrıcalık tanınmış olacağı, bu sonucun ise,
Anayasal eşitlik kuralı ve idare hukukunun özen ve tutarlılık ilkesi ile
bağdaşmayacağı, bu açıklamalar karşısında seçimle gelmiş olsa da bir
kamu görevlisi olan belediye başkanının madencilik faaliyeti yürütmesine olanak bulunmadığından, yasanın öngördüğü 6 aylık süre içinde
maden hakkı devredilmediğinden ruhsatının feshedilmesinde hukuka
aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, kamu kesiminde görev yapmakla beraber, genel idare
esaslarına göre yürütülmesi gereken kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli
ve sürekli görevleri yürütmeyenlerin kamu kesiminde çalışsalar bile
Anayasanın 128. madde 1. fıkrası hükmü karşısında kamu görevlisi
sayılmayacaklarını, Anayasanın geniş anlamda kamu görevlisi kavramını değil, dar anlamda kamu görevlisi kavramını benimsediğini, dar
anlamda kamu görevlilerinin memurlar ve diğer kamu görevlilerinden
oluştuğu, devlet memuru olmayan belediye başkanlarının diğer kamu
görevlileri kapsamında değerlendirilmelerine de olanak olmadığı,
belediye başkanları ticari faaliyette bulunma yasağına da tabi tutulmamış olduklarından 3213 sayılı Kanunun 6. maddesinin kapsamında
bulunmadıklarını öne sürmekte ve Danıştay Sekizinci Daire kararının
bozulmasını istemektedir.
Dosyadaki bilgilerin incelenmesinden, davacının, 8 adet ön işletme, 3 adet işletme ruhsatına sahip iken, 18.4.1999 tarihinde yapılan
Mahalli İdareler Genel Seçimleri sonucunda... İli,... İlçesi Belediye
Başkanlığına seçildiği, davalı bakanlıkça Maden Kanununun 6. madde-
256
Devlet Memurları Kanunu
sinin 4. fıkrası uyarınca altı ay içinde devir talebinde bulunması gerekirken 18.4.1999 tarihinden itibaren ilk 6 aylık zaman dilimi içinde devir
talebinde bulunmadığı gerekçesiyle ruhsatlarının fesh edilmesine ilişkin
işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
3213 sayılı Maden Kanununun 6. maddesinde; "Maden hakları,
medeni hakları kullanmaya ehil T.C. vatandaşlarına, madencilik yapabileceği statüsünde yazılı Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına göre kurulmuş
tüzelkişiliği haiz şirketlere, bu hususta yetkisi bulunan kamu iktisadi
teşebbüsleri ile müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri ile diğer
kamu kurum, kuruluş ve idarelerine verilir.
Maden hakları gerçek veya tüzel tek kişi adına verilir.
Devlet memurları, diğer kamu görevlileri ilgili dairenin merkez ve
taşra teşkilatında çalışan yevmiyeli ve mukaveleli personel, arama, ön
işletme ve işletme ruhsatı alamaz.
Maden arama veya işletme hakkını haiz iken memur olanlar memuriyete geçişlerinden itibaren 6 ay zarfında bu hakları devretmeye
mecburdurlar.
3 üncü fıkradaki yasaklamaya tabi olup, miras yoluyla kendisine
maden ruhsatı intikal eden mirasçı, durumundaki mani hal ortadan
kalkmadığı takdirde 5 inci maddenin 4 üncü fıkrası hükmü uygulanır."
hükmüne yer verilmiştir.
Maden Kanununun 6. maddesinin gerekçesinde ise; bu madde ile
madencilik haklarının kimlere verilebileceğinin belirlendiği,...yine aynı
maddede maden haklarını alamayacak şahısların belirlendiği, madencilik ticari bir faaliyet olduğundan Devlet memurlarının ve kamu görevlilerinin bu hakları alıp faaliyette bulunmalarının mümkün görülmediği,
ancak maden hakkı sahibi iken Devlet memuriyetine intisap edenlerin 6
ay içerisinde haklarını devir veya feragat etmeleri hükmünün getirildiği,
aksi takdirde bu çeşit hakların iptal edilmesinin öngörüldüğü açıklaması
bulunmaktadır.
Maden Kanununun 6. maddesi ile madde gerekçesinin birlikte değerlendirilmesinden, maddenin, maden hakkını ilk defa alacaklarla,
maden hakkına sahip iken kaybedeceklere ilişkin olarak ayrı düzenleme
Devlet Memurları Kanunu
257
getirdiği, maddenin 3. fıkrasında maden hakkını alamayacak kişiler
sayılırken, geniş bir yorumla "memur" ve "diğer kamu görevlileri" ile ilgili
dairede çalışan...personele yasak getirildiği ve bu suretle yasa koyucunun memur ve memur işlevi gören diğer kamu görevlileri için 657 sayılı
Kanun ve diğer kanunlarda mevcut ticaret yasağı hükümlerine paralel
bir düzenleme yapmayı amaçladığı, maddenin 4. fıkrasında ise, maden
hakkına sahip iken bu hakkı kaybedecekler sayılırken; dar bir yoruma
gidilerek sadece "memur" olanlar için yasak getirildiği, böylece maddenin 3 ve 4. fıkralarında kimlerin ruhsat alamayacağı ve kimin, durumundaki değişiklikten dolayı hangi hakkını devre zorunlu olduğunun isim
belirtmek suretiyle açıkça ortaya konulduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta davacı, 11 adet maden ruhsatına (3 işletme, 8 ön işletme) sahip serbest meslek icra eden maden mühendisi iken belediye
başkanı seçilmiştir, Belediye başkanlarının kamu görevini yürütmekle
görevli olduğu ve bazı kanunların uygulamasında memur sayıldığı,
ancak "memur" olmadığında kuşku yoktur. Bu durumda, maddenin 4.
fıkrasında ruhsat aldıktan sonra kimin (memurun) hangi hakları devre
zorunlu olduğu sayılmak suretiyle belli edilmişken, bu fıkraya, 3. fıkra
hükmünün yorum ve kıyas yolu ile uygulanması hukukun genel ilkelerine aykırı düşeceği gibi, yasa koyucunun bu durumu bilinçli bir tercihle
oluşturduğu ve herhangi bir yoruma yer bırakmadığı da açıktır.
Bu durumda Kanunlarda belediye başkanlarına ticaret yasağı getiren bir hüküm bulunmadığından ve belediye başkanlığı sürekli değil,
süreli bir hizmet olduğundan, belediye başkanının "memur" olmadığı da
gözönüne alındığında davacıya Maden Kanununun 6. maddenin 4.
fıkrasının uygulanması yerinde görülmemekte bu fıkra hükmü dayanak
alınarak ruhsatlarının feshine ilişkin olarak tesis edilen işlemde hukuki
isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin kabulü ile Danıştay Sekizinci Dairesinin 20.6.2001 günlü, E:2001/1274, K:2001/3303
sayılı kararının BOZULMASINA, 28.12.2001 günü oyçokluğu ile karar
verildi.
258
Devlet Memurları Kanunu
KARŞI OY
Danıştay Sekizinci Dairesinin 20.6.2001 günlü, E:2001/1274,
K:2001/3303 sayılı kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz
dilekçesinde öne sürülen hususların kararın bozulmasını gerektirecek
nitelikte olmadığı anlaşıldığından, onanması gerektiği oyuyla bozulmasına ilişkin karara karşıyız.
YÖ/ÖEK
Dairesi
Karar
Yılı
Karar
No
Esas
Yılı
Esas
No
Karar Tarihi
İDARİ DAVA
DAİRELERİ
2008
1900
2006
1597
06/11/2008
KARAR METNİ
KAMU HİZMETİNE GİRMEDE ARANILACAK ÖZEL ŞARTLARIN, YASAYA VE GÖREVİN NİTELİĞİNE UYGUN OLMASI GEREKTİĞİ HK.
Karar Düzeltme İsteminde Bulunan (Davacı) : ?
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf (Davalı) : Milli Savunma Bakanlığı
İstemin Özeti : Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca verilen ve
Danıştay Danıştay Onikinci Dairesinin 1.12.2004 günlü, E:2003/4046,
K:2004/3866 sayılı kararının onanmasına ilişkin bulunan 20.10.2005
günlü, E:2005/2110, K:2005/2510 sayılı kararına karşı, davacı kararın
düzeltilmesi isteminde bulunmaktadır.
Savunmanın Özeti : Kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği
savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Tuncay Dündar'ın Düşüncesi : Yapılan işin
niteliği de göz önüne alındığında, 657 sayılı Yasa'da uygun olmayan
Yönetmelik kuralının iptali gerektiğinden davanın bu kısmı yönünden
karar düzeltme isteminin kabulü, davanın diğer kısımları yönünden ise,
istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Devlet Memurları Kanunu
259
Danıştay Savcısı Erkan Cantekin'in Düşüncesi: Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanunu'nun 54. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca, işin gereği
görüşüldü:
Dava, davacının askeri sivil memur (veri hazırlama kontrol işletmeni) olamayacağına ilişkin Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığınca
düzenlenen 31.1.2003 günlü rapor ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı 600
Yataklı Mevki Asker Hastanesi Baştabipliğince düzenlenen 19.3.2003
günlü raporun, atamasının yapılmamasına ve durdurulmasına ilişkin
işlemin ve Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin 85.
maddesinin iptali istemi ile açılmıştır.
Danıştay Onikinci Dairesinin 1.12.2004 günlü, E:2003/4046,
K:2004/3866 sayılı kararıyla; dava konusu edilen ve davacının askeri
sivil memur adayı olamayacağına ilişkin sağlık kurulu raporlarının, kesin
karar almaya yetkili makama ışık tutan ve idari işlemin hazırlığı niteliğinde olup, tek başına idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi
gerekli bir işlem olmadığı, dolayısıyla bu raporların ancak hazırlığını
oluşturan idari işlem ile birlikte dava konusu edilebileceği, öte yandan
davacının iptalini istediği sağlık kurulu raporlarını ve yönetmelik maddesini, atamasının yapılmamasına ilişkin olarak tesis edilen 16.12.2003
günlü idari işlem ile birlikte E:2003/5649 sayılı dosyada dava konusu
ettiği, bu nedenle davanın bu kısmının esasının incelenmesine hukuken
olanak bulunmadığı, davanın Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği
Yönetmeliğinin 85. maddesinin iptaline gelince; Türk Silahlı Kuvvetleri
Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin, Sivil Personel Göreve Alınırken Yapılacak Sağlık İşlemleri başlıklı 85.maddesinde ise, Türk Silahlı Kuvvetlerine alınacak bayan memurlarda boy alt sınırırın 150 cm. ( 150 cm.dahil )
olarak uygulanacağı hükmüne yer verildiği, 657 sayılı Yasa ve mevzuat
hükümlerine göre, belli görevlere atanabilmek için kendi hizmet özellikleri de dikkate alınarak kurumlarca özel koşulların aranmasının Yasa
260
Devlet Memurları Kanunu
gereği olduğu, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli sivil personelin sağlık
işlemlerini düzenleyen Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği ile de sivil personelle ilgili kanunlar gereğince silahlı kuvvetlerde
görevli personeli kapsayacak şekilde Türk Silahlı Kuvvetlerine alınacak
bayan memurlarda boy alt sınırının 150 cm. (150 cm.dahil) olması şartı
aranmasında üst normlara ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı
gerekçeleri ile, davanın, Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin 85. maddesinin iptali istemine ilişkin kısmının reddine, davanın
davacının askeri sivil memur (veri hazırlama kontrol işletmeni) olamayacağına ilişkin Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığınca düzenlenen 31.1.2003 günlü rapor ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı 600 Yataklı
Mevki Asker Hastanesi Baştabipliğince düzenlenen 19.3.2003 günlü
raporun iptali ile atamasının yapılmamasına ve durdurulmasına ilişkin
işlemin iptali istemine ilişkin kısmının ise 2577 sayılı Yasanın 15/1-b
maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
Anılan kararın temyiz istemi Danıştay İdari dava Daireleri Kurulu'nun 20.10.2005 günlü, E:2005/2110, K:2005/2510 sayılı kararı ile
reddedilmiştir.
Davacı, Yönetmeliğin dava konusu ettiği maddesi ile burada yer
alan kriterlere dayalı rapor ve işlemlerin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın düzeltilmesi isteminde bulunmaktadır.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20.10.2005 günlü,
E:2005/2110, K:2005/2510 sayılı kararının Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığınca düzenlenen 31.1.2003 günlü rapor ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı 600 yataklı Mevki Asker Hastanesi Baştabipliğince
düzenlenen 19.3.2003 günlü rapor ve atamasının yapılmamasına ilişkin
işleme ilişkin bölümünün (atamasının yapılmamasına ilişkin işleme karşı
açılan E:2006/1598 sayılı dosyada bu istem incelenmiştir.) usul ve
hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen hususların 2577 sayılı
İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinde yazılı nedenlerden
hiçbirisine uymadığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın Yönetmeliğin 85. maddesinie ilişkin kısmına gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesi uyarınca
Devlet Memurları Kanunu
261
davacının karar düzeltme istemi kabul edilerek Danıştay İdari Dava
Daireleri Kurulu'nun 20.10.2005 günlü, E:2005/2110, K:2005/2510 sayılı
kararının Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin 85.
maddesine ilişkin kısmı kaldırılılarak temyiz incelemesine geçildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin "Sivil Personel Göreve Alınırken Yapılacak Sağlık İşlemleri" başlıklı 85. maddesine 4.5.1993'de eklenen ek paragrafda "Türk Silahlı Kuvvetlerine alınacak bayan memurlarda; boy alt sınırı 150 cm. (150 cm. dahil), kilo sınırı
ise boy ölçülerinin son iki rakamının 5 Kg. (5 Kg. dahil) fazlalığı ve 15
Kg. (15 Kg. dahil) noksanlığı olarak uygulanır" kuralı yer almıştır.
Anayasanın 70.maddesinde, hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım yapılamayacağı, 128/2. maddesinde
de; Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev
ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük
işlerinin kanunla düzenleneceği hükmüne yer verilmiştir. Anayasanın
128. maddesinin 2. fıkrası hükmüne paralel olarak, 657 sayılı Yasanın
48.maddesinde, Devlet memurluğuna alınacak kişilerde aranılacak
genel ve özel şartlar belirlenmiş bulunmaktadır. Bu maddenin "özel
şartlar" bölümünde, kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında bazı
koşulların ayrıca belirleneceği sonucuna ulaşılmakta ise de, yönetmelik
gibi alt düzenlemelerde getirilen kısıtlamaların, yasaya ve görevin
niteliğine uygun olması gerektiği de açıktır.
Dava konusu düzenleme Yasada yer almadığı gibi Türk Silahlı
Kuvvetlerinde görev yapan "bayan" sivil memurların görevlerinin
niteliğinin de bu yönde bir düzenlemeyi gerektirmediği açıktır.
Bu itibarla dava konusu Yönetmeliğin 85. maddesinin 2. fıkrasında
yer alan "boy alt sınırı 150 cm. (150 cm. dahil)" ibaresinde hukuka
uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun
20.10.2005 günlü, E:2005/2110, K:2005/2510 sayılı kararının Gülhane
Askeri Tıp Akademisi Komutanlığınca ve 600 Yataklı Mevki Asker
Hastanesi Baştabipliğince düzenlenen raporlar ile atamasının yapılmamasına ilişkin işlem yönünden Daire kararının onanması yolundaki
262
Devlet Memurları Kanunu
kısmına yönelik olarak karar düzeltme isteminin REDDİNE oybirliğiyle,
Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin 85. maddesinin 2.
fıkrasında yer alan "boy alt sınırı 150 cm. (150 cm. dahil)" ibaresi
yönünden karar düzeltme isteği kabul edilerek Danıştay İdari Dava
Daireleri Kurulu kararının bu kısmının kaldırılmasına temyiz isteminin
kabulü ile Danıştay Onikinci Dairesinin 1.12.2004 günlü, E:2003/4046,
K:2004/3866 sayılı kararının bu kısmının Bozulmasina, oyçokluğuyla
6.11.2008 gününde karar verildi.
KARŞI OY
X- Danıştay Dava Daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verdikleri kararlar hakkında ancak 2577 sayılı
İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinde yazılı nedenlerle
kararın düzeltilmesi istenebilir. Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne
sürülen hususlar ise adı geçen yasa maddesinde yazılı nedenlerden
hiçbirisine uymamaktadır.
Bu nedenle, davacının karar düzeltilme isteminin tamamıyla reddedilmesi gerektiğinden, kararın karar düzeltme isteminin kısmen
kabulüne ilişkin kısmına karşıyız.
(DAN-DER; SAYI:121) BŞ/BUK
Dairesi
Karar
Yılı
Karar
No
Esas
Yılı
Esas
No
Karar Tarihi
İDARİ DAVA
DAİRELERİ
2008
1674
2005
1579
19/06/2008
KARAR METNİ
OLUMSUZ DÜZENLENEN SİCİLİN, İLGİLİSİNE BİLDİRİLMESİ
GEREKTİĞİ HK.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Adalet Bakanlığı
Karşı Taraf (Davacı) : ?
Devlet Memurları Kanunu
263
İstemin Özeti : Antalya 2. İdare Mahkemesinin 3.11.2004 günlü,
E:2004/728, K:2004/950 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek
bozulması davalı idare tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Aylin Bayram'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesinin ısrar kararının onanması gerektiği
düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Semra Şentürk'ün Düşüncesi : 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 117 nci maddesinde, devlet memurlarının
yetersizlikleri halinde sicil raporlarında yazılı bulunan kusur ve eksikliklerinin,uyarılmaları bakımından, kendilerine bildirileceği öngörülmüştür.
Anılan bildirim, izleyen yıl sicilinin varoluş şartına ilişkin olmayıp
bildirimin yasa kuralında öngörülen biçimde veya zamanda yapılmaması
memurun görevleri ve statüsü ile ilgili yükümlülüklerini, belirlenen
kurallara uygun biçimde yerine getirme gereğini etkilemeyeceğinden bu
kurala uyulmaması, işlemin bu nedenle iptalini gerektirmeyecektir.
Diğer yandan iptal kararının iptal edilen idari işlemin tesis edildiği
tarihe kadar etkili olması da gözönüne alınarak durum değerlendirildiğinde, 1998 yılı sicilinin olumsuz düzenlenmesine neden olan, kusur ve
eksikliklerinin davacıya bildirilmeyerek 1999 yılında anılan dönem sicilini
düzeltme fırsatından yoksun bırakıldığı gerekçesiyle iptal edilmesi
davacı hakkında1999 yılına ilişkin sicil düzenlenmesini de olanaksız
kılacaktır.
Bu durumda bozma kararına karşı ısrar eden idare mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca gereği görüşüldü:
Dava, Isparta Kapalı Cezaevi İnfaz ve Koruma memuru olan davacının 1998 ve 1999 yılı sicillerinin olumsuz olmasına yaptığı itirazın
264
Devlet Memurları Kanunu
reddine ilişkin 7.3.2000 günlü, 2000/54 sayılı Isparta Adli Yargı Adalet
Komisyonu Kararının iptali istemi ile açılmıştır.
Antalya 2. İdare Mahkemesinin 31.1.2001 günlü, E:2000/289,
K:2001/114 sayılı kararıyla; infaz koruma memuru olan davacının
16.2.2000 günlü yazı ile iki yıl olumsuz sicil aldığı belirtilerek uyarıldığı,
davacının 25.2.2000 günlü dilekçe ile sözkonusu işleme itiraz ettiği,
dava konusu işlemle de, davacının 1998 ve 1999 yılları sicillerinin
olumsuz olduğu, Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 21. maddesinde
belirtildiği gibi, ilk defa yetersiz ve olumsuz sicil alan memurlara gerekli
tebligatın yapılacağı ve uyarılacağının belirtildiği ancak ilk tebliğ ve
uyarının yapılmadığı, 1998 ve 1999 yılları gizli sicillerinin olumsuz ve
yetersiz olduğu tebliğ edilmekle beraber, olumsuz ve yetersiz sicillerinden dolayı da yargı çevresi dışında bir yere atamalarının yapılması için
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne komisyon
kararı ile teklif edildiği, gelecek yazıya göre işlem yapılacağı, 1. ve 2.
sicil amirlerince doldurulan sicil raporlarında bizzat memurun görevinin
ifası ile ilgili olup, sicil amirlerinin kendi görüş ve takdirinde bulunduğu,
bu nedenle,olumsuz ve yetersiz olarak doldurulan sicillerin kaldırılması
itirazının reddedildiği, davanın da bu işleme karşı açıldığının anlaşıldığı,
davacının 1998 yılından geriye dönük son üç yıllık sicillerinde genel bir
düşüş olduğu ve 1995 yılında uyarma, 1997 yılında kınama cezası ile
cezalandırıldığı, 1998 yılı sicilinin olumsuz olduğu hususunun ise
davacıya bildirilmediğinin görüldüğü, bu durumda, davacının 1998 yılı
sicilinin olumsuz düzenlenmesinde objektif esaslardan uzaklaşıldığı
izlenimi uyandıracak bir çelişki saptanmadığından 1998 yılı sicili açısından hukuka aykırılık bulunmadığı, 1999 yılı sicili açısından ise, bir
önceki yıl sicilinin olumsuz olduğu hususunun davacıya bildirilmemiş
olması dolayısıyla, davacının kusurları ve eksiklikleri belirtilerek uyarılmamış olması nedeniyle anılan dönemde sicilini düzeltme fırsatından
yoksun kaldığından 1999 yılı sicilinin olumsuz düzenlenmesinde hukuka
uyarlık bulunmadığı gerekçesi ile dava konusu işlemin, 1998 yılı sicilinin
olumsuz düzenlenmesine ilişkin kısmına yönelik iptal istemi reddedilmiş,
1999 yılı sicilinin olumsuz düzenlenmesine ilişkin kısmı ise iptal edilmiştir.
Devlet Memurları Kanunu
265
Bu kararın iptale ilişkin kısmı temyiz incelemesi sonucunda; Danıştay Onikinci Dairesinin 12.12.2003 günlü, E:2001/2194, K:2003/3978
sayılı kararıyla; 657 sayılı Kanunun 117.maddesi ile Devlet Memurları
Sicil Yönetmeliğinin 21.madde hükümleri ile, ilgililere sadece dava açma
hakkı yönünden bir imkan sağlandığı, memurun, memurluk görevini
yaparken, görevinin gerektirdiği ödev ve sorumlulukları yapmasının,
yükümlülükleri yerine getirmesinin ve belirlenen yasaklardan uzak
durmasının memur hukukunun bir gereği olduğu, sicilin ilgiliye bildirilmesinin amacının, kendilerine dava açma hak ve imkanı sağlamaktan
ibaret olup, bildirimin yapılmamış olmasının, bu sicile etki eden tutum ve
davranışlarından ilgililerin, bir sonraki yılda sorumlu tutulamayacağı
sonucuna yol açmayacağı, bu nedenle, İdare Mahkemesince, davacının
1999 yılındaki siciline neden olan tutum ve davranışlarının yargısal
denetiminin yapılması, diğer bir deyişle 1999 yılı sicili açısından uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken, bir önceki yıl sicilinin olumsuz
olduğu hususunun davacıya bildirilmemiş olması dolayısıyla, davacının
kusurları ve eksiklikleri belirtilerek uyarılmamış olması nedeniyle anılan
dönemde sicilini düzeltme fırsatından yoksun kalmış olmasından dolayı
1999 yılı sicilinin olumsuz düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı
gerekçesi ile dava konusu işlemin bu kısmının iptal edilmesinde hukuki
isabet görülmediği gerekçesiyle bozulmuş ise de; idare mahkemesi
bozma kararına uymayarak, dava konusu işlemin 1999 yılı siciline ilişkin
kısmına yönelik olarak işlemin iptali yolundaki ilk kararında ısrar etmiştir.
Davalı idare, Antalya 2.İdare Mahkemesinin 3.11.2004 günlü,
E:2004/728, K:2004/950 sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Antalya
2.İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu,
dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin
reddine, Antalya 2.İdare Mahkemesinin 3.11.2004 günlü, E:2004/728,
K:2004/950 sayılı ısrar kararının onanmasına, 19.6.2008 gününde
oyçokluğu ile karar verildi.
266
Devlet Memurları Kanunu
KARŞI OY
Dava, Isparta Kapalı Cezaevi İnfaz ve Koruma memuru olan davacının 1998 ve 1999 yılı sicillerinin olumsuz olmasına yaptığı itirazın
reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesinin,
işlemin 1998 yılı siciline ilişkin kısma yönelik olarak davanın reddine,
1999 yılı siciline yönelik olarak ise işlemin iptaline ilişkin kararının iptale
ilişkin kısmının Danıştay Onikinci Dairesince bozulması üzerine İdare
Mahkemesince bozma kararına uyulmayarak 1999 yılı sicilinin iptali
yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Isparta Kapalı Cezaevi infaz ve koruma memuru olan davacının 1998 ve 1999 yılları sicillerinin olumsuz
olduğunun 16.2.2000 günlü yazı ile bildirildiği, yapılan itirazın da
reddedildiği, bu işleme karşı açılan davada idare mahkemesince, 1998
yılı sicilinin olumsuz düzenlenmesine neden olan tutum ve davranışlarının davacıya bildirilmediği, dolayısıyla davacının kusurları ve eksiklikleri
belirtilerek uyarılmamış olması nedeniyle anılan dönemde sicili düzeltme fırsatından yoksun kalmış olmasından dolayı 1999 yılı sicilinin
olumsuz düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesi ile
dava, 1999 yılı sicili açısından kısmen kabul edilerek 1999 yılı sicilinin
bu gerekçe ile iptal edildiği anlaşılmaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 117.maddesi ile Devlet
Memurları Sicil Yöntemliğinin 21.maddesi uyarınca olumsuz sicillerinin,
uyarılmaları bakımından ilgililere bildirileceği hükümleri ile ilgililere dava
açma hakkı yönünden bir olanak tanınmış olup, ilgililerin görevlerini,
tutum ve davranışlarını genel hukuk kuralları çerçevesinde görev
yaptıkları kurum ve kuruluşlarca belirlenen kurallara uygun şekilde
belirlemek zorunda oldukları tartışmasız olduğundan, sadece sicilin
bildirilmemiş olması nedeniyle bu sicile etki eden tutum ve davranışlarından dolayı ilgililerin bir sonraki yıl da sorumlu tutulamayacağı sonucuna ulaşılamayacağı açıktır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince, 1999 yılı sicili açısından da işin
esasının incelenmesi gerekirken, bir önceki yıl olumsuz sicilinin bildirilmemiş olması nedeniyle işlemin bu kısmının iptalinde hukuka uyarlık
görülmemiştir.
267
Devlet Memurları Kanunu
Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesinin ısrar kararının Danıştay
Onikinci Dairesi kararı doğrultusunda bozulması oyuyla karara karşıyız.
(DAN-DER; SAYI: 120) BŞ/Aİ
Dairesi
Karar
Yılı
Karar
No
Esas
Yılı
Esas
No
Karar Tarihi
İDARİ DAVA
DAİRELERİ
2007
2322
2006
3006
22/11/2007
KARAR METNİ
KADROSUZ MEMUR ÇALIŞTIRILAMAYACAĞI, BELİRSİZ NİTELİKTEKİ KADROYA ZAMAN KAVRAMI OLMAKSIZIN ATAMA
YAPILAMAYACAĞI GÖREVİNDEN ALINAN ANCAK HERHANGİ BİR
KADROYA ATANMAYAN MEMURLARA KADRO TASARRUFUNDA
AYLIK VE ÖZLÜK HAKLARININ ÖDENMESİNİN MÜMKÜN OLMADIĞI ANCAK DAVACININ ATAMASININ DERHAL VE GECİKMESİNİN YAPILDIĞINDAN İŞLEMDE BU YÖNDEN HUKUKA AYKIRILIK
BULUNMADIĞI HK.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : ?
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf (Davalı) : Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
İstemin Özeti : Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdür
Yardımcısı olarak görev yapan davacının,başka bir göreve atanmak
üzere görevden alınmasına ilişkin 31.5.2002 günlü,2002/2876 sayılı
müşterek kararnamenin iptali istemiyle açtığı dava sonucunda; Ankara
10. İdare Mahkemesince, Danıştay Beşinci Dairesinin 30.12.2005 günlü,
E:2003/3190, K:2005/6547 sayılı bozma kararına uyulmayarak davanın
reddi yolundaki ilk kararında ısrar edilmesine ilişkin bulunan 9.5.2006
günlü, E:2006/1237, K:2006/1338 sayılı kararı, davacı temyiz etmekte
ve bozulmasını istemektedir.
268
Devlet Memurları Kanunu
Savunmanın Özeti : Davacının temyiz isteminin reddi ile temyize
konu idare mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi M.Önder Tekin'in Düşüncesi : Temyize konu ısrar kararının onanması, davanın esası hakkında ise, bir karar
verilmek üzere dosyanın Danıştay Beşinci Dairesine gönderilmesi
gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Saadet Ünal'ın Düşüncesi : İdare Mahkemesince
Danıştay Beşinci Dairesinin bozma kararına uyulmayarak verilen ısrar
kararında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından onanması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosyanın
tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi incelenmeksizin dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava; Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdür Yardımcısı
olarak görev yapan davacının,başka bir göreve atanmak üzere görevden alınmasına ilişkin 31.5.2002 günlü,2002/2876 sayılı müşterek
kararnamenin iptali istemiyle açılmıştır.
Ankara 10. İdare Mahkemesinin 20.2.2003 günlü, E:2002/1390,
K:2003/157 sayılı kararıyla; davacının genel müdür yardımcılığı görevinden alınması işleminin 657 sayılı Yasa'nın 76. maddesinin verdiği
takdir yetkisi çerçevesinde hizmet gerekleri ve kamu yararı gözetilerek
tesis edildiği sonucuna varıldığından işlemde neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar
verilmiştir.
Anılan karar, temyiz incelemesi sonucunda, Danıştay Beşinci Dairesinin. 12.2005 günlü, E:2003/3190, K:2005/6547 sayılı kararıyla;
başka bir göreve atanmak üzere görevinden alınan bir memurun,aynı
işlemle ya da aynı tarihli ikinci bir işlemle derhal, ara verilmeksizin bir
diğer kadroya atanması veya ikinci işlemin aynı gün gerçekleşmemesi
durumunda, görevden alma ve atamaya ilişkin işlemlerin birlikte bildiril-
Devlet Memurları Kanunu
269
mesi gerektiği,memurun, meslek yaşamındaki yatay ve dikey deviniminin ancak bir kadrodan diğerine kesintisiz-aralıksız geçişle olanaklı
olduğu,çünkü; memurluk sıfat ve statüsünü terk etmemiş memurun, bir
yandan memur sıfatını taşırken, öte yandan hem memur statüsü dışında
kalması, hem de kadrosuz kalmasının olanaksız olduğu,görevden
alındıktan sonra başka bir göreve henüz atanmayan memurun,görevden
alınmasıyla bulunduğu statüden çıkarılmış olduğu durumlarda, "başka
bir göreve atanmak üzere" biçiminde getirilen bir kaydın kamu yönetimlerine,memurları istediği zaman tekrar memur sıfatını ve kapsamını
belirleme yetkis verme sonucunu doğuracağından,yasayı aşan ve yasal
yönetim ilkesine aykırı olan bu durumun kabul olunamayacağı,olayda,
davacının başka bir göreve atanmak üzere Türkiye Kömür İşletmeleri
Kurumu Genel Müdür Yardımcılığı görevinden alındığı,atama işleminin
daha sonraki bir tarihte kurulduğu ve her iki işlemin davacıya aynı
tarihte bildirilmediği anlaşıldığından, vurgulanan hukuki durum ve
değerlendirmeler karşısında,dava konusu işlemde hukuka uyarlık
bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Ankara 10. İdare Mahkemesi, bozma kararına uymayarak, Mahkemelerinin 17.10.2002 günlü ara kararı ile davacı ile birlikte görev
yapan diğer Genel Müdür Yardımcılarının hizmet cetvelleri ile son (5)
yıllık sicil raporlarının ve varsa işleme dayanak teşkil eden bilgi ve
belgelerin getirtilip incelenmesinden, yasalarla verilen görevleri sürekli
ve etkili bir biçimde yerine getirmekle yükümlü olan idarece, Genel
Müdür Yardımcılığı görevinden alınması işleminin, 657 sayılı Yasanın
76. maddesinin verdiği yetki çerçevesinde hizmet gerekleri kamu yararı
gözetilerek tesis edildiği, idarenin dava konusu işlemi kurarken hizmet
dışı öznel nedenlerin etkili olduğu yolunda geçerli bir bilgi ve belgenin
de bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar
vermiştir.
Davalı idare, Ankara 10. İdare Mahkemesinin 9.5.2006 günlü,
E:2006/1237, K:2006/1338 sayılı bu kararının bozulmasını istemektedir.
Daire kararında belirtilen kadrosuz memur çalıştırılamayacağı, belirsiz nitelikte kadroya zaman kavramı olmaksızın atama yapılamayacağı,
görevinden alınan ancak herhangi bir kadroya atanmayan memurlara
270
Devlet Memurları Kanunu
kadro tasarrufunda aylık ve özlük haklarının ödenmesinin mümkün
olmadığı yolundaki değerlendirmelere Kurulumuzca da katılınmakla
beraber konunun özellikle bu uyuşmazlıkta "kamu iktisadi teşebbüsleri"
yönünden ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir. Kamu iktisadi teşebbüslerindeki üst düzey yöneticilerin müşterek kararname ile görevden alınmalarına karşın yeni görev yerlerinin Yönetim kurulu kararıyla belirlenmesi
durumunda görevden alma ve atama işlemlerinin farklı tarihlerde olması
kaçınılmazdır. Bununla birlikte gerek genel idarede gerekse kamu iktisadi
teşebbüslerinde müşterek kararname ile görevden alınan kişilerin "statü
hukuku" uyarınca,"derhal ve gecikmeksizin" başka bir göreve atanmaları
zorunlu olup,bunun gerçekleşmiş olması durumunda da işlemin diğer
unsurlar yönünden hukuka uygunluğunun yargısal denetiminin idari yargı
yerlerince yapılarak bir karar verilmesi gerekmektedir.
Dava konusu uyuşmazlıkta da, davacı 31.5.2002 tarih ve
2002/2876 sayılı müşterek kararname ile görevinden alınmasını takiben
3.6.2002 tarihinden geçerli olmak üzere Genel Müdürlük Müşavirliği,
müşavir kadrosuna Yönetim Kurulunun 5.6.2002 tarihli ve 23/164 sayılı
kararıyla "derhal" ve "gecikmesizin" atanması yapıldığından dava
konusu işlemde bu yönden hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, Ankara 10. İdare Mahkemesinin 9.5.2006
günlü, E:2006/1237, K:2006/1338 sayılı ısrar kararının görevden alma
ve atama işlemlerinin aynı tarihte yapılmamış olmasının dava konusu
işlemi sakatlamayacağına ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle
onanmasına, Dairesince işin esasına yönelik temyiz incelemesi yapılmamış olması nedeniyle uyuşmazlığın esasına ilişkin temyiz incelenmesi yapılarak bu konuda karar verilmek üzere dosyanın Danıştay Beşinci
Dairesine gönderilmesine, 22.11.2007 günü oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞIOY
X- Danıştay Beşinci Dairesinin 30.12.2005 günlü, E:2003/3190,
K:2005/6547 sayılı, İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ilişkin
bulunan kararında yer alan gerekçeler doğrultusunda davacının temyiz
isteminin kabulü ile Ankara 10. İdare Mahkemesinin 9.5.2006 günlü,
E:2006/1237, K:2006/1338 sayılı ısrar kararının bozulması oyuyla
karara karşıyız.
271
Devlet Memurları Kanunu
BŞ/AA
Dairesi
Karar
Yılı
Karar
No
Esas
Yılı
Esas
No
Karar Tarihi
İDARİ DAVA
DAİRELERİ
2007
1822
2006
1984
04/10/2007
KARAR METNİ
HUKUKA AYKIRI İDARİ İŞLEMLER NEDENİYLE UĞRANILAN
GERÇEK ZARARLARIN, ANAYASA'NIN 125. VE 2577 SAYILI
YASA'NIN 28. MADDELERİNDE YER ALAN, BUYURUCU KURALLAR İLE HUKUK DEVLETİ İLKESİNİN DOĞAL GEREĞİ OLARAK,
İŞLEMİ TESİS EDEN İDARECE TAM OLARAK KARŞILANMASI
GEREKTİĞİNDEN, BU TÜR İŞLEMLERDEN DOĞAN VE SÜREGELMEKTE OLAN ZARARLARIN, 12. MADDE DE ÖNGÖRÜLEN SÜRE
KOŞULUNA UYULMAK KAYDIYLA, KISIMLARA AYRILARAK DAVA
KONUSU EDİLEBİLECEĞİ HK.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): ?
Vekili : Av?.
Karşı Taraf (Davalı) : Adapazarı Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili :Av. ?
İsteğin Özeti : Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 24.1.2006 günlü,
E:2005/3115, K:2006/82 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek
bozulması davacı tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Tuncay Dündar'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Erkan Cantekin'in Düşüncesi : Danıştay dava dairelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. Temyiz
dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı neden-
272
Devlet Memurları Kanunu
lerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca gereği görüşüldü:
Dava; davalı idarenin açtığı memur sınavını kazanan davacının
atamasının yapılmaması işleminin iptali istemiyle açılan dava sonunda
verilen iptal kararının gereği gibi uygulanmaması nedeniyle doğduğu
ileri sürülen 25.000.000.000 TL maddi zararının 23.8.1995 tarihinden
itibaren hakediş tarihlerine göre hesaplanacak yasal faiziyle birlikte
tazmini istemiyle açılmıştır.
Sakarya 1. İdare Mahkemesi 26.2.2004 günlü, E:2003/1180,
K:2004/147 sayılı kararıyla; Adapazarı Belediye Başkanlığınca memur
ihtiyacının karşılanması amacıyla 27.4.1993 tarihinde yapılan sınavı
kazanan davacının atamasının yapılması yolunda yaptığı başvurusunun
reddine ilişkin işlemin iptali ve bu nedenle uğradığı zararın karşılığı
olduğunu ileri sürdüğü, 100.000.000 liranın yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açtığı davanın Sakarya 1. İdare
Mahkemesinin 21.5.1997 günlü ve E:1995/2209, K:1997/696 sayılı
kararı ile reddedildiği, bu kararın Danıştay Onikinci Dairesinin 23.2.2000
tarih ve E:1997/2658, K:2000/942 sayılı kararı ile bozulduğu, Mahkemenin bu karara uyarak 10.1.2001 günlü ve E:2000/2728, K:2001/6
sayılı kararı ile işlemin iptaline ve davacının atanmadığı sürelere ilişkin
olarak 100.000.000 lira parasal hakların davalı idareye başvuru tarihi
olan 23.08.1995 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte
ödenmesine karar verildiği, bu kararın Danıştay Onikinci Dairesinin
5.2.2003 tarih ve E:2001/1400, K:2003/206 sayılı kararı ile onandığı,
davacının 25.4.2001 tarihinde göreve başlatıldığı ve 100.000.000 liranın
30.5.2001 tarihinde davacı vekiline ödendiği, davacı vekilinin davalı
idare kayıtlarına 14.07.2003 tarihinde giren başvurusunun reddi üzerine
bu davayı açtığı, davacının atandığı 30.5.2001 tarihinde 100.000.000
lira parasal hakların yasal faizi ile birlikte davacı vekiline ödendiğinin
açık olduğu, davacının göreve başladıktan sonra ilk maaşını aldığı
Devlet Memurları Kanunu
273
15.6.2001 tarihinde veya ödemenin yapıldığı tarihten itibaren davalı
idareye başvuruda bulunarak tesis edilecek işlem üzerine dava açması
gerektiği, oysa Danıştay Onikinci Dairesinin 5.2.2003 günlü ve
E:2001/1400, K:2003/206 sayılı kararının 13.5.2003 tarihinde tebliği
üzerine 14.7.2003 tarihinde yaptığı başvurusunun cevap verilmemek
suretiyle reddi üzerine 22.9.2003 tarihinde açtığı davada süre aşımı
bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Bu karar temyiz incelemesi sonucu Danıştay 12. Dairesinin
7.2.2005 günlü, E:2004/1801, K:2005/230 sayılı kararı ile, davacının ilk
davada talep etmediği maddi kayıplarının karşılığı olan
25.000.000.000.- liranın yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle işlemin
iptali ve tazminata hükmedilen kararın onanmasına ilişkin Daire kararının davacıya tebliği üzerine süresinde idareye başvurduğu ve olumsuz
işlem üzerine süresinde davanın açıldığı belirtilerek bozulmuş ise de
Mahkeme 24.1.2006 günlü, E:2005/3115, K:2006/82 sayılı kararıyla ilk
kararında ısrar etmiş olup davacı bu kararın bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanununun 12. maddesinin birinci tümcesinde yer alan "ilgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem
dolayısıyla Danıştay'a ve İdare ve Vergi Mahkemelerine doğrudan
doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte
açabilecekleri gibi, ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara
bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle
doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam
yargı davası açabilirler." şeklindeki hüküm idari işlemlerden dolayı
uğranılan zararların tazmini için açılacak tam yargı davası konusunda
ilgililere dört seçenek tanımakta ve her bir seçeneğin tabi olacağı dava
süresini ayrı ayrı belirlemiş bulunmaktadır.
Memur ihtiyacının karşılanması amacıyla 27.4.1993 tarihinde yapılan sınavı kazanan davacının, atamasının yapılması yolundaki buşvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ve bu nedenle uğradığı 100.000.000
TL. zararın yasal faiziyle tazmini istemiyle açtığı davada; İdare Mahkemesi kararıyla, sonuç olarak dava konusu işlemin iptaline ve
100.000.000 TL.'nın yasal faiziyle davalı idareye başvuru tarihinden
274
Devlet Memurları Kanunu
itibaren ödenmesine hükmedilmiştir. Anılan karar üzerine davacı
24.5.2001 tarihinde görevine başlatılmış, 30.5.2001 tarihinde ise
kararda bahsi geçen parasal hakkı ödenmiş olup bu kararın temyiz
incelemesi sonucu onanmasına ilişkin Danıştay 12. Dairesince verilen
kararın kendisine tebliğ tarihinden itibaren süresinde (14.7.2003 tarihinde) davalı idareye başvurarak, atanmak üzere idareye başvurduğu tarih
ile göreve başladığı tarih arasında çok uzun bir zamanın geçmesi ve bu
arada üst öğrenimi bitirmesi nedeniyle oluşan zararın ödenmesi isteminde bulunduğu, bu başvurusunun yanıt verilmeyerek reddi üzerine
bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bakılan davaya konu edilen maddi zararın İdare Mahkemesince iptal edilen işlemden kaynaklandığı açıktır. Davacı ilk olarak 2577 sayılı
Yasanın metni yukarıya alınan 12. maddesinde yazılı dört seçenekten
ikincisini kullanmak yolunu seçmiş; iptal ve tam yargı davasını birlikte
açmış ancak bu davada işlemden doğan zararlarının tümünü değil
sadece dava tarihine kadar gerçekleşen 100.000.000.- liralik kısmını o
davaya konu yapmıştır.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 1983/10 sayılı kararında
da belirtildiği üzere"..Bazı idari işlemler nedeniyle doğan zararlar,
işlemin yapıldığı anda bellidir ve kesinlikle tespit edilebilir. Örneğin bir
yıkım işleminde bir kamulaştırma işleminde veya bir ithal izni verilmemesi işleminde doğan zararın boyutları bellidir ve miktar olarak tespiti
mümkündür. Bazı idari işlemlerden doğan zarar ise, işlemin yürürlükte
kaldığı süre ile bağlantılı olduğundan, zararın miktarını işlemin yapıldığı
tarihte belirleme olanağı yoktur... Kamu görevlileri hakkında bu sıfatları
nedeniyle alınan kararlardan ve yapılan işlemlerden doğan zararların
hemen hemen tamamı, statüleri gereği kendilerine aydan aya verilen
maaş ve sair ödemelerden (yan ödemeler, ek ders ücreti, fazla çalışma
ücreti, mahrumiyet yeri ödeneği, aile yardımı ödeneği v.s.) yoksun
kalmak şeklinde ortaya çıkmaktadır. Ancak bu zararların miktarını işlem
yapıldığı anda tespit imkanı yoktur; zararı doğuran idari işlem yürürlükte
kaldığı sürece zarar da devam edecektir..."
Bir idari işlemden doğan ve iptal ve tam yargı davasının birlikte
açıldığı tarihte kesin miktarı belli olmayan zararların kalan kısmınıniptal
275
Devlet Memurları Kanunu
ve tam yargı davasıyla ilgili kararın, bu karara karşı kanun yollarına
başvurulmuşsa verilecek kararın tebliğinden itibaren 12. maddede
öngörülen süre içinde ayrıca açılacak bir tam yargı davasına konu
edilebileceğini kabul etmek gerekir. 2577 sayılı Yasanın yukarıya alınan
12. maddesinin idari işlemlerden doğan ve iptal yada iptal ve tam yargı
davalarının açılmasından sonra da devam etmekte olan zararlarla ilgili
olarak tam yargı davası açma hakkının belirtilen biçimde kullanılmasını
engelleyici bir hüküm içermediğini vurgulamak gerekir. 2577 sayılı
Yasanın 12. maddesi idari işlemlerden doğan zararlarla ilgili tam yargı
davasının idari işlemin tebliği tarihinden itibaren 60 gün içinde doğrudan
veya iptal davasıyla birlikte açılmasını zorunlu kılmadığına ve hukuka
aykırı idari işlemler nedeniyle uğranılan gerçek zararların Anayasanın
125. ve 2577 sayılı Yasanın 28. maddelerinde yer alan buyurucu
kurallar ile hukuk devleti ilkesinin doğal gereği olarak işlemi tesis eden
idarece tam olarak karşılanması gerektiğinden bu tür işlemlerden doğan
ve süregelmekte olan zararların, 12. maddede öngörülen süre koşuluna
uyulmak kaydıyla, kısımlara ayrılarak da dava konusu edilebileceğini
kabul etmek gerekir.
Açıklanan nedenlerle Sakarya 1. İdare Mahkemesince verilen
24.1.2006 günlü, E:2005/3115, K:2006/82 sayılı ısrar kararının bozulmasina, dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 4.10.2007 günü
oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Davacının temyiz isteminin reddi ile, hukuk ve usule uygun olan
Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 24.1.2006 günlü, E:2005/3115,
K:2006/82 sayılı kararın onanması oyu ile karara karşıyım.
(DAN-DER ; SAYI :118)
BŞ/AA
Dairesi
Karar
Yılı
Karar
No
Esas
Yılı
Esas
No
Karar Tarihi
İDARİ DAVA
DAİRELERİ
2007
350
2003
1081
15/03/2007
276
Devlet Memurları Kanunu
KARAR METNİ
YÖNETİM HİZMETLERİ GRUBUNDA ŞEF KADROSUNA ATANABİLMEK İÇİN BAŞVURABİLECEK KADROLAR ARASINDA,
DAVACININ KADROSUNUN BULUNDUĞU GRUBUN GÖSTERİLMEDİĞİ GİBİ; İLGİLİNİN ÖZEL BİR MESLEK BİLGİSİNE VE İHTİSASA İHTİYAÇ GÖSTEREN BİR GÖREV YAPMASI NEDENİYLE, DAVA
KONUSU İŞLEMDE HUKUKA AYKIRILIK GÖRÜLMEDİĞİ HK.<
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : T.C. Emekli Sandığı Genel
Müdürlüğü
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf (Davacı) : ?
İstemin Özeti : Danıştay Beşinci Dairesinin 27.3.2003 günlü,
E:2001/3743, K:2003/1038 sayılı kararının temyizen incelenerek
bozulması davalı idare tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın
usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen
nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Tuncay Dündar'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Saadet Ünal'ın Düşüncesi : Danıştay dava dairelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577
sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede
yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz
edilen Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın onanmasının uygun
olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosyanın
tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarenin yürütmenin durdurulmasına ilişkin istemi görüşülmeyerek, işin esası incelendi, gereği görüşüldü:
Devlet Memurları Kanunu
277
Mütercim olarak görev yapan davacı tarafından, T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü Personelinin Görevde Yükselme Yönetmeliğinin
"Görevde Yükselme" başlıklı 6. maddesinin (B) bendinin (8/C) bölümü
ile buna dayanılarak şef kadrosu için yapılacak görevde yükselme
sınavına katılmasının mümkün olmadığına ilişkin 30.7.2001 günlü, 8332
sayılı işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Danıştay Beşinci Dairesi 27.3.2003 günlü, E:2001/3743,
K:2003/1038 sayılı kararıyla, dava konusu Yönetmeliğin 20.4.2002 gün
ve 24732 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren T.C.
Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü Personelinin Görevde Yükselme
Yönetmeliğinin 32. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ise de, dava
konusu işlemin tesis edildiği tarih itibariyle yürürlükte olduğundan, anılan
Yönetmeliğin esasının incelenmesine karar verildiği, Genel Çerçeve
Yönetmelikteki esaslara göre hizmet gruplarının oluşturulması ve bu
hizmet grupları arasında üst görevde yükselme sınavlarına girebilmeye
hak kazanabilmek, yükselinecek her ünvan için belli unvanlarda bulunma ve/veya belli hizmet kıdemlerinin doldurulması şartı aranmasında
hukuka aykırılık bulunmadığı; davacının şef kadrosu için yapılacak
görevde yükselme sınavına katılamayacağına ilişkin 30.7.2001 günlü,
8332 sayılı işlemin iptali istemi hakkında ise; dava konusu Yönetmeliğin
"Geçişler" başlıklı 7. maddesinin (a) bendinde; Yönetmeliğin 5. maddesinin (c) bendinin (1), (2) ve (3) atamalar hariç olmak üzere, ana hizmet
grupları arasında veya aynı ana hizmet grubunun alt hizmet grupları
arasındaki geçişler, Yönetmeliğin 6. maddesinde belirtilen genel şartlar
yanında atanılacak unvan için belirlenen şartların da taşınması kaydıyla
görevde yükselme sınavının kazanılması halinde mümkün olduğu
hükmüne yer verildiği, davacının 7. maddede yer alan bu düzenleme
uyarınca şefliğe atamasının genel koşulları olarak sayılan fakülte veya
yüksek okul mezunu olmak ve en az 5 yıl sandıkta hizmeti olmanın
yerine getirilmesi halinde görevde yükselme sınavını kazanması halinde
şefliğe atanmasının hukuken mümkün bulunduğu, Yönetmeliğin 6.
maddesinin (B) bendinin 8/c fıkrasında yer alan "sandıkta memur"
ibaresinin geniş anlamlı olarak anlaşılması ve unvanlı kadroları kapsayacak şekilde yorumlanması gerektiği, bu durumda, davacının görevde
278
Devlet Memurları Kanunu
yükselme sınavına katılma talebinin 6.maddenin (B) bendinin 8/c alt
bendinde yer alan kadrolarda görev yapmadığı, mütercim kadrosunda
görev yaptığı için reddedilmesi yolunda dava konusu 30.7.2001 gün ve
8332 sayılı davalı idare işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü Personelinin
Görevde Yükselme Yönetmeliğinin "Görevde Yükselme" başlıklı 6.
maddesinin (B) bendinin (8/C) bölümünün iptaline yönelik kısmının
reddine, davacının şef kadrosu için yapılacak görevde yükselme
sınavına katılamayacağına ilişkin 30.7.2001 günlü, 8332 sayılı işlemin
iptaline karar vermiştir.
Davalı idare işlemin mevzuatı uygun olduğunu belirterek kararın iptale ilişkin kısmını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan T.C. Emekli Sandığı
Genel Müdürlüğü Personelinin Görevde Yükselme Yönetmeliğinin 5.
maddesinde hizmet grupları sayılmış olup bunlar sırasıyla a)Yönetim
hizmetleri grubu, b) Hukuk araştırma ve planlama grubu, c) Bilgi işlem
hizmetleri grubu, d) Sivil savunma hizmetleri grubu, e) Büro ve destek
hizmetleri grubu olarak belirlenmiştir.
Mütercim olarak görev yapan davacının kadrosu "hukuk, araştırma
ve planlama" grubunda yer almakta iken, görevde yükselme yoluyla
atanmak istediği "şef" kadrosu "yönetim hizmetleri grubunda" yer almakta
olup; Yönetmeliğin şef olarak atanabilmek için özel şartların belirlendiği 6.
maddesinin 8(c). bendinde sandıkta memur, veri hazırlama ve kontrol
işletmeni veya daktilograf kadrolarında çalışanların bu kadroya atanabileceği belirtilmiş, bu maddede belirtilen kadroların da "büro ve destek
hizmetleri grubu"nun (1). bendinde yer aldığı anlaşılmıştır.
Mütercim unvanlı personele duyulan ihtiyaç nedeniyle 11.12.1993
tarihinde yazılı, 25.12.1993 tarihinde sözlüsü yapılan mütercim sınavı
sonucu davacının bu kadro unvanına atandığı, kişinin özel bir meslek
bilgisine ve ihtisasa ihtiyaç gösteren bir görev yaptığı dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Yönetmeliğin yukarıda belirtilen maddesi incelendiğinde, Yönetim
hizmetleri grubundaki şef kadrosuna atanabilmek için başvurabilecek
279
Devlet Memurları Kanunu
kadrolar arasında davacının da kadrosunun bulunduğu hukuk, araştırma
ve planlama grubunun gösterilmediği, yönetim hizmetleri grubundaki şef
kadrosuna atanabilmek için büro ve destek hizmetleri grubunun kaynak
grup olarak gösterildiği anlaşılmakta olup ayrıca ilgilinin uzmanlığa
dayalı bir kadroda görev yapması nedeniyle de dava konusu işlemde
mevzuata aykırılık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile
Danıştay Beşinci Dairesinin 27.3.2003 günlü, E:2001/3743,
K:2003/1038 sayılı kararının davacının şef kadrosu için yapılacak
görevde yükselme sınavına katılamayacağına ilişkin 30.7.2001 günlü,
8332 sayılı işlemin iptaline ilişkin kısmının BOZULMASINA 15.3.2007
günü oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile Danıştay Beşinci Dairesinin 27.3.2003 günlü, E:2001/3743, K:2003/1038 sayılı kararının iptale
ilişkin kısmı hukuka ve usule uygun olup onanması gerektiği oyu ile
karara karşıyız.
(DAN-DER; SAYI: 116)
BŞ/ÖEK
Dairesi
Karar
Yılı
Karar
No
Esas
Yılı
Esas
No
Karar Tarihi
İDARİ DAVA
DAİRELERİ
2006
3361
2003
36
8/12/2006
KARAR METNİ
ASİLDE ARANAN ŞARTLARA SAHİP OLMADIĞI İÇİN, GÖREVİNİ TEDVİREN YÜRÜTEN DAVACIYA; YAN ÖDEME, ÖZEL HİZMET
TAZMİNATI VE EK DERS ÜCRETİ ÖDENMESİNE İMKAN BULUNMADIĞI HK.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Milli Eğitim Bakanlığı
280
Devlet Memurları Kanunu
Diğer Davalı : Çanakkale Valiliği
Karşı Taraf (Davacı) : ?
İstemin Özeti : Danıştay Onbirinci Dairesinin 31.3.2003 günlü,
E:2000/11511, K:2003/1499 sayılı kararının temyizen incelenerek
bozulması davalı idarelerden Milli Eğitim Bakanlığı tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Danıştay Onbirinci Dairesince verilen kararın
usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen
nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Tuncay Dündar'ın Düşüncesi : Yasal düzenlemelerde tedviren atama veya görevlendirme hususu düzenlenmemiştir. Davacı, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 15. maddesi uyarınca asilde aranan şartlara
sahip olmadığı için vekaleten atanmayan bu nedenle tedviren atanan
kişi konumunda olup ilgiliye yan ödeme, özel hizmet tazminatı ile ek
ders ücreti ödenemeyeceğinden dava konusu bireysel işlemlerde
hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu 1999/50 sayılı Genelge ilgilinin menfaatini doğrudan
etkilememektedir. Ayrıca 1999/66 sayılı Genelgenin iptal edilen son
paragrafında yer alan görevini tedviren yürütmekle görevlendirilenlere
bu görevlerinden dolayı ek ders ücreti ödenmeyeceği ancak bu görevi
asli görevleriyle birlikte yürütüyor olmaları halinde asli görevlerinin
gerektirdiği ders ücretlerini alabileceklerine ilişkin kısım da ise hukuka
aykırılık bulunmamaktadır.
Belirtilen nedenlerle kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Handan Yağuş'ın Düşüncesi : Danıştay dava dairelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede
yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz
Devlet Memurları Kanunu
281
edilen Danıştay Onbirinci Dairesince verilen kararın onanmasının uygun
olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca dosyanın
tekemmül ettiği görüldüğünden, davalı idarenin yürütmenin durdurulmasına ilişkin istemi görüşülmeksizin işin esası incelendi:
Dava, Çanakkale ili Gelibolu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevini
tedviren yürüten davacının, bu görevlendirme nedeniyle zam ve tazminatlarının eksik ödendiği, ek ders ücretinin ise hiç ödenmediğini ileri
sürerek bunların ödenmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine
ilişkin işlem ile dayanağı 16.6.1999 gün ve 1999/50, 18.8.1999 gün ve
1999/66 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Genelgelerinin ilgili hükümlerinin
iptali, eksik ödenen tutarların yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
Danıştay Onbirinci Dairesi 31.3.2003 günlü, E:2000/11511,
K:2003/1499 sayılı kararıyla; davacının doğum yerinin Çanakkale ili
Biga İlçesi olması nedeniyle Devlet Memurlarının Yer Değiştirme
Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 15. maddesi uyarınca
Çanakkale iline bağlı Gelibolu ilçesine Milli Eğitim Müdürü olarak
atanmasına olanak bulunmadığından atamasının tedviren yapıldığının
ifade edildiği; 657 sayılı Yasa'nın 213. maddesi uyarınca kime hangi
oranda özel hizmet tazminatı ödeneceğini belirleyen 96/7822 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararının atıfta bulunduğu 99 seri nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde bir göreve vekil olarak atanması gerekenlerde bulunulacak koşulların neler olduğunun sayıldığı, bunların arasında idarece ileri sürülen hususa yer verilmemiş olduğu, Tebliğde asilde
aranılan şartlara sahip memur bulunamaması halinde hizmetin aksamadan yürütülebilmesi bakımından boş bulunan görevin asilde aranan
koşullara uygun en yakın personel tarafından tedviren yürütülmesinin
mümkün olduğunun belirtilmiş olması karşısında, davacının asil memurda aranan koşulları taşımadığı iddialarına itibar etmenin mümkün
bulunmadığı; anılan 99 seri no'lu Tebliğde, 657 sayılı Kanunun vekalet
ücreti ödenmesine ilişkin 175. maddesine göre tedvir dolayısıyla
282
Devlet Memurları Kanunu
herhangi bir ödeme yapılmasının mümkün olmadığı belirtilmiş ise de,
657 sayılı Kanuna göre bir görevin asaleten, vekaleten veya ikinci görev
olarak yürütülmesi mümkün olup, tedviren görevlendirme adı altında
müesseseye de yer verilmemiş, boş bulunan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü
kadrosuna tedviren atanan davacının bu görevlendirmesinin 86. madde
hükmü uyarınca yapılmış bir görevlendirme olduğunun kabulü gerekeceğinden, Milli Eğitim Bakanlığının 1999/50 ve 1999/66 sayılı Genelgelerinde hukuka uyarlık bulunmadığı, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevini
tedviren yürüten davacıya bu görevlendirme nedeniyle eksik ödenen
yan ödeme ve özel hizmet tazminatları ile eksik ödenen ek ders ücretlerinin davalı idareye yaptığı başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle
birlikte ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, dava konusu Milli Eğitim
Bakanlığının 1999/50 sayılı Genelgesinin 6. maddesinin tedviren
görevlendirme durumunda ödenecek ek ders ücretlerini düzenleyen
kısmı ile 1999/66 sayılı Genelgesinin son fıkrasının iptaline, davacının
anılan görevlendirme nedeniyle hak ettiği yan ödeme ve özel hizmet
tazminatları ile eksik ödenen ek ders ücretleri toplamının davalı idareye
yaptığı başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tazminine karar
vermiştir.
Davalı idarelerden Milli Eğitim Bakanlığı, ödemenin yapılabilmesi
için vekalet eden personelin asilde aranan şartlara sahip olması gerektiğinin 99 seri numaralı Tebliğde açıklandığını belirterek kararı temyiz
etmekte ve bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 86. maddesinde vekalet
görevi ve aylık verilmesinin şartları düzenlemiş olup, maddenin ilk
paragrafında "Memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası
uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedeniyle işlerinden geçici
olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabilir." hükmüne yer verildikten sonra
Kanunun 174. maddesinde vekalet aylıklarının ödenebilmesi için
görevin fiilen yapılmasının şart olduğu, 175. maddesine dava konusu
işlemlerden sonra ancak dava devam etmekte iken 631 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname'nin 5. maddesi ile eklenen paragrafa göre kurum
içinden veya diğer kurumlardan vekalet edenlere vekalet aylığı ödene-
Devlet Memurları Kanunu
283
bilmesi için, vekilinin asilde aranan şartları taşımasının zorunlu olduğu
hükümleri yer almıştır.
Öte yandan, 657 sayılı Kanunun mülga 213. maddesinden sonra
gelen "Zam ve Tazminatlar" başlıklı Ek maddesine göre 657 sayılı
Devlet Memurları Kanunu kapsamında bulunan Devlet memurlarından;
"Görevin önem, sorumluluk ve niteliği, görev yerinin özelliği, hizmet
süresi, kadro unvan ve derecesi ve eğitim seviyesi gibi hususlar
gözönüne alınarak..." kime, hangi oranda özel hizmet tazminatı
ödeneceği ve ödeme esas ve usullerinin tespiti Bakanlar Kurulu'na
bırakılmış, 1996 yılına ilişkin 96/7822 sayılı, 1997 yılına ilişkin 97/9238
sayılı Bakanlar Kurulu Kararlarının 6/H-b maddesinde; kurumlarınca bir
göreve kurum içinden veya diğer kurumlardan vekalet ettirilenlere, bu
kararnamede asli kadrolar için öngörülen zam ve tazminatların toplamının net tutarları mukayese edilerek fazla olanının, 657 sayılı Kanunun 175. maddesindeki esaslar dikkate alınmaksızın, vekalet görevine
başlanıldığı tarihten itibaren ve bu görevin fiilen yapıldığı sürece
ödeneceği, ancak bu ödemenin yapılabilmesi için vekalet eden personelin 99 seri numaralı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde
açıklandığı üzere asilde aranan şartlara haiz olması gerektiği hükmüne
yer verilmiştir.
17.5.1987 günlü, 19463 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 99 sayılı Devlet Memurları Genel Tebliğinde
"1- Bir görevin vekaleten yürütülmesi halinde görevin gerekleri ve
nitelikleri değişmeyeceğinden bu görevi vekaleten yürütecek olanların
asil memurda aranan şartlara sahip olmaları gerekmektedir. Bu sebeple;
a) 1-4. dereceli kadrolara vekalet edeceklerin 657 sayılı Kanun'un
68. maddesinde belirtilen şartları haiz olmaları,
b) 5-15. dereceli kadrolara vekalet ettirileceklerin öğrenim durumları itibariyle tesbit olunan yükselinebilecek dereceyi aşmamak kaydıyla
vekalet ettirilecekleri kadronun derecesinin, kazanılmış hak aylık
derecesinin üç üst derecesinden fazla olmaması gerekmektedir.
2- Asilde aranan şartlara sahip vekil memur bulunamadığı takdirde, hizmetin aksamadan yürütülebilmesi bakımından herhangi bir
284
Devlet Memurları Kanunu
şekilde boşalmış veya boş bulunan bir görevin öncelikle varsa yardımcıları yoksa asilde aranan şartlara en yakın personel tarafından tedviren
gördürülmesi mümkün görülmektedir.
3- 657 sayılı Kanun'un vekalet ücreti ödenmesine ilişkin 175. maddesinde göre, tedvir dolayısıyla herhangi bir ödeme yapılması mümkün
bulunmamaktadır." kuralı yer almıştır.
657 sayılı Yasa'nın Ders Görevi başlıklı 89. maddesine göre
16.12.1998 günlü, 2355 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 98/12120
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı
Öğretmen ve Yöneticilerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Esaslar'da "tedviren" görevlendirmeye ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.
Dava konusu Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü tarafından çıkarılan 16.6.1999 günlü, 1999/50 sayılı Genelge'nin anılan
Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen ve Yöneticilerinin Ders ve Ek Ders
Saatlerine İlişkin Değişiklikler yapan 20.5.1999 günlü, 23700 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlanan 99/12775 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın açıklaması olarak; dava konusu 18.8.1999 günlü, 1999/66 sayılı
Genelge'nin ise anılan Esaslar ve Genelgeler doğrultusunda tedviren
görevlendirmelerde ne şekilde ek ders ücreti ödeneceği hususunda
duraksamalar olması nedeniyle çıkarıldığı anlaşılmaktadır.
Anayasa'nın 128. maddesinde "Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri,
aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir." hükmü yer
almış ve memurların özlük işlerini düzenleyen 657 sayılı Kanunda ise
yukarıda belirtildiği üzere "tedviren görevlendirme veya atama" şeklinde
bir yöntem öngörülmemiştir.
Bu nedenle, davalı idarenin tedviren görevlendirilenlerin durumlarını da düzenleyen şekilde Genelgeler çıkarmasında hukuka uyarlık
bulunmadığından, temyize konu kararın 1999/50 sayılı Genelge'nin 6.
maddesinin görevlendirme durumunda ödenecek ek ders ücretlerini
düzenleyen kısmı ile 1999/66 sayılı Genelgesi'nin son fıkrasının iptaline
ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Devlet Memurları Kanunu
285
Davanın, davacının tedviren görevlendirme nedeniyle hak ettiğini
ileri sürdüğü yan ödeme ve özel hizmet tazminatları ile bu göreve bağlı
ödenmeyen ek ders ücretleri toplamının davalı idareye yaptığı başvuru
tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tazminin istemi hakkında ise;
Olayda, davacının doğum yerinin Çanakkale İli ? İlçesi olması nedeniyle Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına
İlişkin Yönetmeliğin 15. maddesi uyarınca Çanakkale İli'ne bağlı Gelibolu İlçesine Milli Eğitim Müdürü olarak atanamayacağından atamasının
tedviren yapıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen hükümler uyarınca, bir göreve vekaleten atanan kişiye vekalet ettiği göreve ilişkin yan ödeme ve tazminatın ödenebilmesi için vekilin asilde aranan şartları taşıması gerekmektedir. Yine
anılan "Esaslar" ın vekalet görevi başlıklı 24. maddesinin 2. paragrafında "....asaleten atama şartlarını taşıyanlardan boş kadrolara vekaleten
atananlara, yalnızca vekalet edilen kadroya ilişkin ek ders görevi ücreti
ödenir" kuralı yer almakta olup, tedviren görevlendirme suretiyle bir
görevin yürütülmesi halinde o kadroya ilişkin ek ders görev ücreti
ödeneceği yolunda bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Dolayısıyla, asilde aranan şartlara sahip olmadığı için ilçe milli eğitim müdürlüğü görevini tedviren yürüten davacıya anılan yasal düzenlemeler karşısında asilde aranan şartları taşımaması nedeniyle tedviren
görev yaptığı kadro için yan ödeme, özel hizmet tazminatı ve ek ders
ücreti ödenmesine imkan bulunmadığından, temyize konu kararın bu
kısmında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarelerden Milli Eğitim Bakanlığı'nın
temyiz isteminin kısmen reddi ile Danıştay Onbirinci Dairesi'nin
31.3.2003 günlü, E:2000/11511, K:2003/1499 sayılı kararının dava
konusu Milli Eğitim Bakanlığı'nın 1999/50 sayılı Genelgesi'nin 6. maddesinin tedviren görevlendirme durumunda ödenecek ek ders ücretlerini
düzenleyen kısmı ile 1999/66 sayılı Genelgenin son fıkrasının iptaline
ilişkin bölümlerin sonucu itibariyle anılan gerekçe doğrultusunda
ONANMASINA; kararın davacının tedviren görevlendirme nedeniyle hak
ettiğini ileri sürdüğü yan ödeme ve özel hizmet tazminatları ile bu göreve
286
Devlet Memurları Kanunu
bağlı ödenmeyen ek ders ücretleri toplamının davalı idareye yaptığı
başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tazminine ilişkin kısmın
BOZULMASINA, 28.12.2006 günü oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
99 seri numaralı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği bir görevin vekaletin yürütülebilmesi için memurda aranan şartları belirlemiş
olup, buna göre "1-4. dereceli kadrolara vekalet edeceklerin 657 sayılı
Kanun'un 68. maddesinde belirtilen şartları haiz olmaları" nı yeterli
görmüştür.
Davalı idare, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 15. maddesi uyarınca davacının Çanakkale İli Biga İlçesi doğumlu olması nedeniyle Gelibolu İlçesine tedviren
atandığını belirtmektedir.
Dolayısıyla, davalı idare tarafından ileri sürülen bu neden 99 seri
numaralı Tebliğ'de yer alan şartlardan olmadığından, ilgilinin asil
memurda aranan koşulları taşımadığı savı uygun bulunmamakta olup,
vekil olabilecek şartlara sahip olan davacıya yan ödeme, özel hizmet
tazminatının eksik ek ders ücretinin ise hiç ödenmemesinde hukuka
uyarlık bulunmamaktadır.
Dava konusu Genelgeler yönünden ise;
Yasalarımızda asilin şartlarına sahip olmayan kişilerin tedviren
atama veya görevlendirilmesi konusunda bir düzenleme bulunmadığından, bu kapsamdaki kişilere herhangi bir ödeme yapılmaması hususunu
düzenleyen dava konusu Genelgelerde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Ancak yukarıda belirtildiği üzere davacının 99 seri Numaralı Tebliğ
kapsamında asilde aranan şartları taşıyan dolayısıyla vekaleten atanabilecek iken tedviren atanan kişi konumunda olması karşısında anılan
Genelgeler davacının menfaatini etkilemediğinden davanın bu kısmının
reddedilmesi gerekmektedir.
Belirtilen nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulüyle anılan Genelgelerin iptaline ilişkin Daire kararının bozulması,
davacının anılan tedviren görevlendirme nedeniyle hak ettiği yan ödeme
287
Devlet Memurları Kanunu
ve özel hizmet tazminatları ile eksik ödenen ek ders ücretleri toplamının
davalı idareye başvurduğu tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte tazminine ilişkin kısmın onanması oyu ile karara karşıyız.
KARŞI OY
Davacı, 99 seri Numaralı Tebliğ uyarınca tedviren atandığı göreve
vekaleten atanabilecek kişi konumunda olduğundan, ilgiliye anılan
tedviren atama nedeniyle yan ödeme, özel hizmet tazminatı ile eksik
ödenen ek ders ücretleri toplamının davalı idareye başvurduğu tarihten
itibaren yasal faiziyle birlikte tazminine ilişkin Daire kararının bu kısmı
hukuka ve usule uygun olup, kararın bu kısmının da onanması gerektiği
oyu ile kararın bu kısmına karşıyım.
KARŞI OY
X - Davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile hukuk ve usule uygun
bulunan Danıştay Onbirinci Dairesi'nin 31.3.2003 günlü, E:2000/11511,
K:2003/1499 sayılı kararının onanması oyu ile karara karşıyız.
DAN-DER; SAYI:115)
BŞ/Aİ
Dairesi
Karar
Yılı
Karar
No
Esas
Yılı
Esas
No
Karar
Tarihi
İDARİ DAVA
DAİRELERİ
2006
3343
006
63
8/12/2006
KARAR METNİ
BELLİ BİR KADRO VE GÖREVE MÜŞTEREK KARARNAME İLE
ATAMASI YAPILAN BİR KİŞİNİN, BU KADRO VE GÖREVİNDEN
ALINARAK MÜŞTEREK KARARNAME İLE ATAMA YAPILMASINI
GEREKTİRMEYEN BAŞKA BİR GÖREVE ATANMASI DURUMUNDA
UYGULANACAK OLAN USUL FARKLI OLUP; BU ŞEKİLDE FARKLI
USULDE TESİS EDİLECEK OLAN GÖREVDEN ALMA VE ATAMA
İŞLEMLERİNİN AYNI TARİHTE TESİS EDİLMESİ YA DA GÖREVDEN
288
Devlet Memurları Kanunu
ALMA VE ATAMA İŞLEMLERİNİN BİRLİKTE İLGİLİSİNE BİLDİRİLMESİ GİBİ BİR "İDARİ USUL"UN İLGİLİ KANUNLARDA YER ALMADIĞI HK.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalılar) : 1- Başbakanlık
2- Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
Karşı Taraf (Davacı) : ?
Vekili : Av. ?
İstemin Özeti : Danıştay Beşinci Dairesinin 26.12.2005 günlü,
E:2003/780, K:2006/6384 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması, davalı idareler tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın
usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçelerin öne sürülen
nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Mürteza Güler'in Düşüncesi : 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununda, Devlet memurlarının naklen atanmaları
konusu düzenlenmiş olmakla beraber, atama usulüne ilişkin herhangi bir
düzenleme yapılmamıştır.
Başbakanlık ve bakanlıklarla, bunlara bağlı kuruluşlarda atama ve
nakillerin hangi usullere göre yapılacağı, 2451 sayılı Bakanlıklar ve
Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanunda düzenlenmiştir.
2451 sayılı Kanunun 2. maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde gösterilen unvanları taşıyan görevlere Bakanlar Kurulu Kararı ile,
(2) sayılı cetvelde gösterilen unvanları taşıyan görevlere müşterek
kararla atama yapılacağı ve bunların nakilleri ve görevden alınmalarının
da aynı usule göre olacağı kurala bağlanmıştır. Davacının yürütmekte
olduğu Genel Müdürlük görevi de, Kanuna ekli (2) sayılı cetvelde
sayılan ve müşterek kararname ile atanılabilecek ve görevden alınabilecek bir görevdir.
2451 sayılı Kanunun 3. maddesinde ise, bu Kanuna ekli cetvellerde yer almayan unvanları taşıyan kadro ve görevlere yapılacak atama
ve nakillerde, bu Kanunun kapsamına giren kuruluşların teşkilat kanun-
Devlet Memurları Kanunu
289
larında veya özel kanunlarındaki hükümlerin uygulanmasına devam
olunacağı öngörülerek, Bakanlar Kurulu Kararı ya da müşterek kararname gerektirmeyen görevlere atanacak olanlar yönünden farklı usul
uygulanması kabul edilmiştir.
Dolayısıyla, 2451 sayılı Kanunda, (2) sayılı cetvelde gösterilen unvanlı bir görevde bulunan bir kişinin, bu görevinden alınması için
öngörülen usul ile (2) sayılı cetvelde yer almayan, dolayısıyla müşterek
kararname ile atama yapılmasını gerektirmeyen başka bir göreve
atanması için uygulanacak olan usul farklıdır.
Ayrıca, Kanunun 2. maddesi gereği (2) sayılı cetvelde gösterilen
unvanlı görevlere müşterek kararname ile atanan kişilerin bu görevlerinden alınmalarında da aynı usulün uygulanacak olması; şayet o kişi
görevden alındıktan sonra müşterek kararname gerektirmeyen bir
göreve atanacak ise, "başka bir göreve atanmak üzere görevden alma"
usulünün de doğmasına sebep olmuştur.
Buna göre, 2451 sayılı Kanunda, (2) sayılı cetvelde gösterilen unvanlı bir görevde bulunan ve başka bir göreve atanmak üzere bu
görevinden alınan bir kişinin, müşterek kararname ile atama yapılmasını
gerektirmeyen bir göreve atanacak ise, aynı işlemle başka bir göreve
atanması mümkün olmadığı gibi farklı usulde tesis edilecek olan
görevden alma ve atama işlemlerinin aynı tarihte tesis edilmesi ya da
görevden alma ve atama işlemlerinin birlikte ilgilisine bildirilmesi şeklinde bir "idari usul" de bu Kanunda yer almamaktadır.
Diğer yandan Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne
İlişkin 2451 sayılı Kanunun kapsamına girmeyen kamu kurum ve
kuruluşlarında atama ve nakillerin hangi usullere göre yapılacağı 2477
sayılı Kanunda düzenlenmiştir.
Nitekim 2477 sayılı Kanunun 2. maddesinde, müşterek kararname
ile atama yapılacak kadro yerleri unvan ve derecelerine göre tek tek
sayılmış ve bunların nakilleri ve görevden alınmalarının da aynı usule
göre olacağı belirtilmiştir. Kanunun 3. maddesinde, 2 nci maddenin
dışında kalan ve ilk dört dereceye giren kadro ve görevlere Başbakan
veya ilgili Bakan Onayı ile atama yapılacağı, Başbakan ve ilgili bakanla-
290
Devlet Memurları Kanunu
rın 3 ve 4 üncü derecelerdeki görevlere ilişkin atama yetkilerini ilgili
mercilere devredebileceği; Kanunun 4. maddesinde ise 2 ve 3 üncü
maddelerde belirtilmeyen kadro ve görevlere yapılacak atama ve
nakillerde, bu Kanunun kapsamına giren kurum ve kuruluşların teşkilat
kanunlarında veya özel kanunlarındaki hükümlerin uygulanmasına
devam olunacağı kurala bağlanmıştır.
Görüldüğü üzere belirtilen bu Kanunda da, belli bir kadro ve göreve müşterek kararname ile ataması yapılan bir kişinin, bu kadro ve
görevinden alınarak müşterek kararname ile atama yapılmasını gerektirmeyen başka bir göreve atanması durumunda uygulanacak olan usul
farklı olup, bu şekilde farklı usulde tesis edilecek olan görevden alma ve
atama işlemlerinin aynı tarihte tesis edilmesi ya da görevden alma ve
atama işlemlerinin birlikte ilgilisine bildirilmesi gibi bir "idari usul" bu
Kanunda da yer almamaktadır.
Esasen bir müşterek kararname, ilgili Bakan, Bakanlar Kurulunun
birden fazla siyasi parti tarafından oluşturulması halinde, Meclis'te en çok
üyesi olan diğer iktidar partisine mensup Başbakan Yardımcısı, Başbakan
ve Devlet Başkanının imzası ve ortak iradesi ile kurulan idari işlemdir.
Oysa, müşterek kararname ile atama yapılmasını gerektirmeyen
kadro ve görevlere kendi teşkilat kanunlarındaki veya özel kanunlarındaki hükümlere göre yapılacak atama ve nakillerde, bu işlemi tesis
edecek olanlar Başbakan, ilgili Bakan, genel müdür, yönetim kurulu gibi
atamaya yetkili amirlerdir.
Görevden alma ve atama işlemlerinin ilgilisine birlikte bildirilmesi
şeklinde bir ön şarta bağlanması durumunda; ilgili Bakan, Başbakan ve
Devlet Başkanının ortak iradesi ile tesis edilen görevden almaya ilişkin
bir müşterek kararnamenin uygulamaya konulması ve yürürlük kazanması, farklı usulde atama işlemini tesis edecek diğer görevlilerin istek ve
tercihlerine bırakılması gibi bir sonuç doğuracağından, bu durumun
müşterek kararnamenin, tek başına iptal davasına konu olabilecek kesin
ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olma özelliğiyle bağdaşmayacağı gibi
idari hiyerarşi kurallarını da alt üst edeceği açıktır. Tek başına iptal
davasına konu olabilen, kesin ve yürütülmesi zorunlu niteliği sahip bir
idari işlemin, kendisinden sonra tesis edilmesi gereken ve ayrı bir
Devlet Memurları Kanunu
291
davanın konusu olabilen bir başka işlemin tesis edilmemiş olması ya da
her iki işlemin ilgilisine birlikte tebliğ edilmemiş olması gibi bir nedenle
iptal edilmesi mümkün değildir.
Bununla beraber, görevden almaya ilişkin bir müşterek kararname
ile atama işleminin aynı tarihte tesis edilmesi ya da birlikte ilgilisine
tebliğ edilmesi şeklindeki bir uygulamanın, kamu görevlisi açısından bir
güvence oluşturacağı kuşkusuzdur. Zira bir memurun başka bir göreve
atanmak üzere görevden alındıktan sonra atanacağı görevin uzun süre
belli olmaması, görevden alınan memurun başka bir kadroya ataması
yapılmadan aynı kadroya yeni atama yapılması durumunda, ilgili
memura aylığının hangi kadro üzerinden ödeneceği sorunu ile karşılaşılmakta olup, esasen bu durumun ilgili idare açısından bir hizmet
kusuru oluşturacağı şüphesizdir.
Ancak, böylesi bir durumun, ilgili kamu görevlisi açısından, hak
kaybına uğraması halinde ancak tam yargı davasına konu edilebilecek
bir husus olduğu; yoksa hakkında müşterek kararname ile tesis edilen
görevden alma işleminin şekil eksikliği sebebiyle iptalini gerektirmeyeceği açıktır.
Nitekim bu durumu bilen idareler, başka bir göreve atanmak üzere
görevden alınan ve herhangi bir kadroya da atanmamış bulunan kamu
görevlilerine, görevden alındığı kadroya yeni bir atama yapılmış olsa
dahi bu kadro üzerinden aylık ödemeye devam ederek, bu kişilerin
mağduriyetlerini bu şekilde gidermeye çalışmaktadır.
Öte yandan bakılan davada, davacının görevden alınmasına dair
müşterek kararname ile APK Uzmanı kadrosuna atanmasına dair
Bakanlık işleminin dava açılmadan önce davacıya tebliğ edilmiş olup,
görevden alma ve atama işlemlerinin birlikte davacıya bildirilmediği
gerekçesiyle verilen bir iptal kararının, hukuki sonuçlarını doğurmuş bir
görevden alma işleminin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden
hukuka uygunluk denetimine tabi tutulmaksızın, davacının tekrar eski
görevine iade edilmesi sonucunu doğuracağı kuşkusuzdur. Bu durumun
iptal davalarının, yasa ve içtihatlarla kabul edilen genel ilkeleriyle
bağdaşmadığı açıktır.
292
Devlet Memurları Kanunu
Belirtilen nedenlerle, dava konusu işlemin hukuka uygunluk denetimi yapılmadan, atama usulünü düzenleyen Kanun hükümleri dikkate
alınmadan, salt 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda Devlet memurları için öngörülen özlük haklarında meydana gelebilecek kayıplara
dayanılarak, memuriyet statüsünün sona ermesi gibi bir durum olmadığı
halde görevden alma ve atama işlemlerinin ilgiliye farklı tarihlerde
bildirilmesi ile arada geçen süre açıkta geçen süre olarak değerlendirilerek, atama usulünü düzenleyen Kanunlarda yer almayan bir "usul"
benimsenmek ve görevden alma işleminin ön şartı olarak kabul edilmek
suretiyle verilen Danıştay Beşinci Dairesi kararında hukuka uyarlık
bulunmadığından, davalı idarelerin temyiz isteminin kabulü ile Daire
kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Mehmet Akkaya'nın Düşüncesi : Davacının, Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü görevinden alınarak
yerine... 'un atanmasına ilişkin 6.2.2003 günlü müşterek kararnamenin
7.2.2003 tarihinde, APK Uzmanlığına atanmasına ilişkin 17.2.2003
günlü işlemin de 20.2.2003 tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla, atama
işleminin kurulması ve tebliğinin makul bir süre içinde gerçekleştirilmiş
olması karşısında, dava konusu işlemlerde bu yönüyle hukuka aykırılık
bulunmamakla, temyize konu Daire kararının bozulmasının uygun
olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca gereği görüşüldü:
Davacı; başka bir göreve atanmak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü görevinden
alınarak yerine... 'un atanmasına ilişkin 6.2.2003 günlü, 2003/3748
sayılı müşterek kararnamenin iptali istemiyle dava açmıştır.
Danıştay Beşinci Dairesinin 26.12.2005 günlü, E:2003/780,
K:2005/6384 sayılı kararıyla; 657 sayılı Kanunun bütününe bakıldığında,
"başka bir göreve atanmak üzere görevden alma" kurumuna yer
verilmediği, Bölüm 4'te memurluğun sona ermesinin, Bölüm 3'te ise
memurların yer değiştirmeleri konusunun düzenlendiği; yer değiştirme
Devlet Memurları Kanunu
293
suretiyle atamalar, atamanın koşutu işlemler niteliğinde olduğundan,
nakledilecek boş bir kadronun varlığının temel koşul olduğu, bir hizmet
yeri olan ve kişiyi örgütle bütünleştiren kadronun, memur güvencesinin
bir parçası olduğu, anılan Kanunun 33. maddesinde öngörülen, "Kadrosuz memur çalıştırılamaz" hükmüyle de, bu güvencenin yasal koruma
altına alınmış olduğu; atamanın ise, kişiyi önceden nesnel olarak
belirlenen bir statüye sokan, belli bir göreve getiren yönetsel işlem olup;
neden ögesi, bir kamu hizmetinin var olması ve bu kamu görevinin bir
kadrosunun bulunması olduğu, 657 sayılı Kanunun, memurun memur
statüsü içinde kalmayı sürdürürken, bir süre kadrosuz veya görevsiz
duruma düşmesini sayılı ve sınırlı istisnai durumlara özgülemiş olduğu,
bunun en belirgin örneğinin, 91. maddeyle getirilen kadronun kaldırılması uygulaması olduğu, Anayasanın, "Hiçbir kimse veya organ kaynağını
Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz." hükmünü içeren 6.
maddesi, yürütme yetkisinin yasalar çerçevesinde kullanılacağını
belirleyen 8. maddesi ve memurların atanmalarını, görev ve yetkilerini,
hakları ve yükümlülüklerini... yasayla düzenleme kuralını öngören 128.
maddesi hükümleri yasallık ve yasal yönetim ilkelerinin temelini oluşturduğu, başka bir göreve atanmak üzere görevinden alınan bir kamu
görevlisinin, aynı işlemle ya da aynı tarihli ikinci bir işlemle derhal, ara
verilmeksizin bir diğer kadroya atanması veya ikinci işlemin aynı gün
gerçekleşmemesi durumunda, görevden alma ve atamaya ilişkin
işlemlerin birlikte bildirilmesi gerektiği, memurun, meslek yaşamındaki
yatay ve dikey devinimi, ancak bir kadrodan ve görevden diğerine,
kesintisiz-aralıksız geçişle olanaklı olduğu, memurluk sıfat ve statüsünü
terk etmemiş memurun, bir yandan memur sıfatını taşırken, öte yandan
hem memur statüsü dışında kalması, hem de kadrosuz olmasının
olanaksız bulunduğu, bir başka anlatımla, memurun yerine getireceği bir
kamu hizmetinin varlığı ve hizmetin de boş bir kadrosunun bulunması
zorunluluğu bulunduğu, nasıl ilerde boşalacak bir kadro için önceden
atama yapılması olanağı bulunamazsa, belirsiz bir nitelikte kadroya da,
zaman kavramı olmaksızın atama olasılığının söz konusu olamayacağı,
görevden alınan, ancak başka bir göreve henüz atanmayan memurun,
görevden alınmasıyla bulunduğu statüden çıkarılmış olduğu durumlar-
294
Devlet Memurları Kanunu
da, "başka bir göreve atanmak üzere" biçiminde getirilen bir kayıt, kamu
yönetimlerine, memurları istediği zaman tekrar memur sıfatını ve
kapsamını belirleme yetkisi verme sonucunu doğurur ki, yasayı aşan ve
yasal yönetim ilkesine aykırı olan bu durumun kabul olunamayacağı, öte
yandan, memur statüsü dışına çıkmış olma durumları yasada ayrıca
düzenlenmiş olduğundan, bu durumlar dışında statü kaybı durumu
yaratılamayacağı, yaratılması durumunda, 657 sayılı Kanunda yer alan
temel kurumların (emekli etme, disiplin cezası uygulama, verdikleri
zarardan sorumlu olma, soruşturma yapılması, aylık ödeme vb.) işlerliğinin de ortadan kalkmış olacağı, sonuç olarak, yasal dayanağı bulunmayan ve bulunmadığı içindir ki, görevden alma kararnamelerinde ilgili
yasa maddesi yazılamayan bu uygulamanın, 657 sayılı Kanun içine
taşınamayacağı, ayrıca, aynı Kanunun 170., 171. ve 172. maddelerinde
de sırasıyla izinli veya geçici bir görevde iken asıl görev yeri değiştirilen
memurlara izin veya geçici görevin sona ermesine kadar, başka bir
göreve atanan ve hesaplarını yerlerine gelenlere devir zorunda bulunan
sayman ve sayman mutemetlerine devir sonuna kadar, görev yerleri
değiştirilen memurlardan eski görevlerine devamları kurumlarınca tebliğ
edilenlere aylıklarının eski görev yerlerinde, kadro tasarrufundan
ödeneceği öngörülmüş olup, bu nitelik ve koşulları taşımamaları nedeniyle başka bir göreve atanmak üzere görevinden alınarak herhangi bir
kadroya atanmayan memurlara, kadro tasarrufundan aylık ve diğer
özlük haklarının ödenmesi mümkün olmadığı gibi, bunun dışında değişik
formüllerle yapılan ödemelerinde yasal dayanaktan yoksun olduğu, bu
tür ödemelerin, idare yönünden ağır hizmet kusuru, kamu görevlileri
yönünden ise kişisel sorumluluk nedeni oluşturacağı, olayda, davacının
6.2.2003 tarihinde başka bir göreve atanmak üzere genel müdürlük
görevinden alındığı; bu işlemin 7.2.2003 tarihinde bildiriminden sonra
kurulan 17.2.2003 tarihli APK Uzmanlığına atama işleminin 20.2.2003
tarihinde davacıya tebliğ edildiği; dolayısıyla her iki işlemin ilgiliye aynı
tarihte bildirilmediği anlaşıldığından, yukarıda belirtilen hukuki durum ve
değerlendirmeler karşısında, dava konusu işlemlerde mevzuata ve
hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline
karar verilmiştir.
Devlet Memurları Kanunu
295
Davalı idareler; Daire kararının hukuk ve usule aykırı olduğunu ileri
sürerek temyizen incelenip bozulmasını istemektedirler.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda, Devlet memurlarının naklen atanmaları konusu düzenlenmiş olmakla beraber, "atama usulü"ne
ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir,
Buna karşılık, Başbakanlık ve bakanlıklarla, bunlara bağlı kuruluşlarda atama ve nakillerin hangi usullere göre yapılacağı, 2451 sayılı
Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanunda
düzenlenmiş olup, Kanunun 2. maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı
cetvelde gösterilen unvanları taşıyan görevlere Bakanlar Kurulu Kararı
ile, (2) sayılı cetvelde gösterilen unvanları taşıyan görevlere müşterek
kararla atama yapılacağı ve bunların nakilleri ve görevden alınmalarının
da aynı usule göre olacağı; Kanunun 3. maddesinde ise, bu Kanuna ekli
cetvellerde yer almayan unvanları taşıyan kadro ve görevlere yapılacak
atama ve nakillerde, bu Kanunun kapsamına giren kuruluşların teşkilat
kanunlarında veya özel kanunlarındaki hükümlerin uygulanmasına
devam olunacağı kurala bağlanmıştır.
Dolayısıyla, 2451 sayılı Kanunda, (2) sayılı cetvelde gösterilen unvanlı bir görevde bulunan bir kişinin, bu görevinden alınması için
öngörülen usul ile (2) sayılı cetvelde yer almayan, dolayısıyla müşterek
kararname gerektirmeyen başka bir göreve atanması için uygulanacak
olan usul farklıdır.
Diğer yandan Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne
İlişkin 2451 sayılı Kanunun kapsamına girmeyen kamu kurum ve
kuruluşlarında atama ve nakillerin hangi usullere göre yapılacağı 2477
sayılı Kanunda düzenlenmiştir.
Nitekim 2477 sayılı Kanunun 2. maddesinde, müşterek kararname
ile atama yapılacak kadro yerleri unvan ve derecelerine göre tek tek
sayılmış ve bunların nakilleri ve görevden alınmalarının da aynı usule
göre olacağı belirtilmiştir. Kanunun 3. maddesinde, 2 nci maddenin
dışında kalan ve ilk dört dereceye giren kadro ve görevlere Başbakan
veya ilgili Bakan Onayı ile atama yapılacağı, Başbakan ve ilgili bakanların 3 ve 4 üncü derecelerdeki görevlere ilişkin atama yetkilerini ilgili
296
Devlet Memurları Kanunu
mercilere devredebileceği; Kanunun 4. maddesinde ise 2 ve 3 üncü
maddelerde belirtilmeyen kadro ve görevlere yapılacak atama ve
nakillerde, bu Kanunun kapsamına giren kurum ve kuruluşların teşkilat
kanunlarında veya özel kanunlarındaki hükümlerin uygulanmasına
devam olunacağı kurala bağlanmıştır.
Görüldüğü üzere belirtilen bu Kanunlarda da, belli bir kadro ve göreve müşterek kararname ile ataması yapılan bir kişinin, bu kadro ve
görevinden alınarak müşterek kararname ile atama yapılmasını gerektirmeyen başka bir göreve atanması durumunda uygulanacak olan usul
farklı olup, bu şekilde farklı usulde tesis edilecek olan görevden alma ve
atama işlemlerinin aynı tarihte tesis edilmesi ya da görevden alma ve
atama işlemlerinin birlikte ilgilisine bildirilmesi gibi bir "idari usul" bu
Kanunlarda yer almamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel
Müdürlüğü görevini yürüten davacının, davaya konu 6.2.2003 günlü,
2003/3748 sayılı müşterek kararname ile başka bir göreve atanmak
üzere bu görevinden alındığı ve bu işlemin 7.2.2003 tarihinde davacıya
tebliğ edilmesi üzerine aynı gün Genel Müdürlük görevinden ayrıldığı,
daha sonra 17.2.2003 günlü Bakanlık işlemi ile APK Uzmanı kadrosuna
atamasının yapıldığı ve bu işlemin 20.2.2003 tarihinde kendisine tebliğ
edilmesi üzerine aynı gün yeni görevine başladığı, sonrasında
24.2.2003 tarihinde bakılan davayı açarak, 6.2.2003 günlü, 2003/3748
sayılı müşterek kararnamenin iptalini istediği anlaşılmakta olup,
6.2.2003 günlü müşterek kararname üzerine 7.2.2003 tarihinde Genel
Müdürlük görevinden ayrılan davacı hakkında 17.2.2003 günlü Bakanlık
işlemi ile "kabul edilebilir süre içinde" atama işleminin tesis edilerek
tebliğ edildiği ve yeni kadrosu ile ilişkisinin kurulduğu görülmektedir.
Buna göre, Danıştay Beşinci Dairesince, davanın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, "başka bir göreve atanmak üzere
görevinden alınan bir memurun, aynı işlemle ya da aynı tarihli ikinci bir
işlemle derhal, ara verilmeksizin bir diğer kadroya atanması veya ikinci
işlemin aynı gün gerçekleşmemesi durumunda, görevden alma ve
atamaya ilişkin işlemlerin birlikte bildirilmesi" gerektiğinden bahisle
verilen iptal kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Devlet Memurları Kanunu
297
Açıklanan nedenlerle, davalı idarelerin temyiz isteminin kabulü ile
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca
Danıştay Beşinci Dairesinin 26.12.2005 günlü, E:2003/780,
K:2005/6384 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen
Daireye gönderilmesine 28.12.2006 günü oyçokluğu ile karar verildi.
GEREKÇE KARŞI OY
X- Davacı; başka bir göreve atanmak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü görevinden
alınmasına ve yerine... 'un atanmasına ilişkin 6.2.2003 günlü,
2003/3748 sayılı müşterek kararnamenin iptali istemiyle bakılan davayı
açmıştır.
Davacıdan önce Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü
görevini yürüten Necati Sarıbay'ın 29.7.2002 günlü, 2002/3070 sayılı
müşterek kararname ile bu görevinden alınarak Bakanlık Müşavirliğine
atanması üzerine açtığı davada; Danıştay Beşinci Dairesince 29.1.2003
tarihinde yürütmenin durdurulmasına karar verildiği ve bu kararın
27.2.2003 tarihinde davalı idareye tebliğ edildiği, sonrasında ise Dairenin 27.9.2005 günlü, E:2002/3828, K:2005/3926 sayılı kararı ile
29.7.2002 günlü, 2002/3070 sayılı müşterek kararnamenin iptal edildiği
anlaşılmış olup, Anayasanın 138. maddesi ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. maddesi gereğince idarelerin yargı kararlarını
aynen ve gecikmeksizin yerine getirme zorunluluğu içinde bulunmaları
nedeniyle, davacının Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü
görevinden alınması yolunda tesis edilen 6.2.2003 günlü, 2003/3748
sayılı müşterek kararnamede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Ayrıca davacının, aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmış olduğu
ve aldığı cezaya karşı açtığı davanın reddedildiği gözönüne alındığında,
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 132. maddesinde Genel
Müdürlük görevi için öngörülen şartı yitirdiği anlaşılan davacının, Genel
Müdürlük görevinden alınması konusunda davalı idarelerin bağlı yetki
içinde olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, Danıştay Beşinci Dairesinin temyiz istemine konu
26.12.2005 günlü, E:2003/780, K:2005/6384 sayılı kararının belirtilen
298
Devlet Memurları Kanunu
gerekçeyle bozulması gerektiği oyuyla, çoğunluk kararına gerekçe
yönünden katılmıyorum.
KARŞI OY
X-Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay
Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu,
dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını
gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarelerin temyiz
isteminin reddi ile, Danıştay Beşinci Dairesinin 26.12.2005 günlü,
E:2003/780, K:2005/6384 sayılı kararının onanması oyuyla, aksine
verilen karara katılmıyoruz.
KARŞI OY
XX- Davalı idare temyiz isteminin reddi ile Danıştay Onuncu Dairesinin 26.11.2002 günlü, E:2001/4887, K:2002/4510 sayılı kararının
onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.
DAN-DER; SAYI:115)
BŞ/Aİ
Dairesi
İDARİ DAVA
DAİRELERİ
Karar
Yılı
2006
Karar
No
2053
Esas
Yılı
2003
Esas
No
172
Karar Tarihi
07/12/2006
KARAR METNİ
SORUŞTURMACI TAYİN EDİLEREK USULÜNE UYGUN SORUŞTURMA YAPILMAKSIZIN, DOĞRUDAN SAVUNMA ALINARAK
VERİLEN DİSİPLİN CEZASINDA VE BU CEZAYA YAPILAN İTİRAZIN
REDDİ İŞLEMİNDE HUKUKA UYARLIK BULUNMADIĞI HK.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalılar): 1-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
2-Sağlık Bakanlığı (Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı yerine)
Devlet Memurları Kanunu
299
Karşı Taraf (Davacı) : ?
Vekili : Av. ?
İstemin Özeti : Danıştay Onikinci ve Onbirinci Daireleri Müşterek
Kurulunun 24.9.2002 günlü, E:1999/877, K:2002/2726 sayılı kısmen ret,
kısmen iptale ilişkin kararının, iptale yönelik bölümünün temyizen
incelenerek bozulması davalı idareler tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Aylin Bayram'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin
reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Erkan Cantekin'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine
uymayıp, Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın dayandığı hukuki
ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir
nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle Daire kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, dosyanın
tekemmül ettiği anlaşıldığından, davalı idarelerden Sosyal Sigortalar
Kurumu Başkanlığının yürütmenin durdurulması istemi görüşülmeyerek
dosya incelendi, gereği görüşüldü:
5283 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanun'un 4. maddesinin (c)
bendinde, devredilen sağlık birimleri ile ilgili olarak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar sağlık hizmeti sunan personelle ilgili açılmış
olan davaların Sağlık Bakanlığının husumetiyle yürütülmesi öngörüldüğünden, bakılan davada, davalı konumunda bulunan Sosyal Sigortalar
Kurumu Başkanlığı yerine davayı kaldığı yerden yürütmek üzere Sağlık
Bakanlığının davalı konumuna alınmasına karar verildi.
Dava, Denizli SSK Hastanesinde hemşire olarak görev yapan davacının, SSK Personel Yönetmeliğinin 124. maddesinin B Fıkrasının (c)
300
Devlet Memurları Kanunu
bendi uyarınca kınama cezası ile cezalandırılmasına, bu cezaya karşı
yaptığı itirazın reddine ve bu cezaya bağlı olarak 3 ay süreyle ek ücret
ödemesinin kesilmesine ilişkin işlemler ile kesinti işleminin dayanağı
olan 13.1.1998 günlü, 26050 sayılı Genel Yazının 7. maddesinin iptali
istemiyle açılmıştır.
Danıştay Onikinci ve Onbirinci Daireleri Müşterek Kurulu,
24.9.2002 günlü, E:1999/877, K:2002/2726 sayılı kararla; dava konusu
13.1.1998 günlü Genel Yazının... disiplin cezası alan personele,...
kınama cezasında 3 ay... ek ödeme yapılamayacağı yolundaki 7.
maddesinde mevzuata aykırılık bulunmadığı; diğer taraftan SSK Denizli
Bölge Hastanesinde hemşire olarak görev yapan davacının, 15.12.1998
tarihinde saat 11.45'de Hastane Baştabibi Op.Dr.Metin Sürmeli'ye karşı
Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışlarda bulunarak
amirine karşı hal ve hareketleri ile saygısız davrandığının tespit edildiğinden bahisle 31.12.1998 günlü, 1998/29 sayılı işlem ile SSK Personel
Yönetmeliğinin 124. maddesinin (B) fıkrasının (c) bendi uyarınca
kınama cezası ile cezalandırıldığı ve davacının bu cezaya karşı yaptığı
13.1.1999 günlü itirazının baştabip tarafından 10.2.1999 tarihinde
reddedildiği, verilen bu ceza nedeniyle de 13.1.1998 günlü genel
yazının 7. maddesi uyarınca, davacıya yapılan ek ücret ödemesinin 3 ay
süreyle durdurulduğunun anlaşıldığı, davacının Devlet memuru vakarına
yakışmayan tutum ve davranışlarda bulunarak amirine karşı saygısız
davrandığına dair somut bilgi ve belgenin bulunmadığı ve davacıya
isnat edilen fiilin subuta ermediği görüldüğünden, davacının kınama
cezası ile cezalandırılmasına, bu cezaya karşı yaptığı itirazın reddine ve
bu nedenle de üç ay süreyle ek ücret ödemesinin kesilmesine ilişkin
işlemlerde yasa ve hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın,
düzenleyici işlemin iptali istemine yönelik kısmının reddine, diğer
işlemlerin ise iptaline karar vermiştir.
Davalı idareler, bu kararın iptale ilişkin kısmını temyiz etmekte ve
kınama cezasına karşı yargı yoluna başvurulamayacağı, dava konusu
işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla bozulmasını
istemektedirler.
Devlet Memurları Kanunu
301
Davacının davalı kurumda 657 sayılı Yasaya tabi olarak çalışmadığı anlaşıldığından, dava konusu kınama cezasına karşı idari yargı
yoluna başvurulamayacağı yolundaki davalı iddiası yerinde görülmemiştir.
Sosyal Sigortalar Kurumu Personel Yönetmeliğinin Disiplin Amirlerinin sorumlulukları başlıklı 133. maddesinde, disiplin amirlerinin, disiplin
işlerinde kendilerine verilen yetkileri Kurum hizmetlerinin gereği gibi
yürütülmesini sağlamak amacıyla, personele kanun, tüzük ve yönetmeliklerle tanınan hakları gözönünde tutan, hakkaniyet ve eşitliği esas alan
bir tutum ve davranış içinde kullanmakla yükümlü oldukları, bu genel
sorumluluğun dışında disiplin amirlerinin ayrıca; personelin uyarma,
kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve memurluktan çıkarma cezalarından biri ile cezalandırılması gereken disipline
aykırı davranışlarını öğrendikleri tarihten itibaren disiplin soruşturmasını
başlatarak, gerekli cezayı uygulayarak, disiplin cezası verme yetkisinin
zaman aşımına uğramasını önlemek zorunda oldukları, 141. maddesinde de, disiplin amirlerinin uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını
soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren 15 gün içinde vermek
zorunda oldukları hükme bağlanmıştır.
Anılan hükümler uyarınca, disiplin amirlerince disiplin cezasına konu olabilecek eylemin tespiti halinde usulüne uygun olarak soruşturma
açılması, yasal süreleri içerisinde soruşturmanın tamamlanmasından
sonra oluşturulan raporun yönetmelik hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek ilgili hakkında işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Olayda ise, davacının görev yaptığı SSK Denizli Bölge Hastanesinde baştabip ile aralarında geçen tartışma nedeniyle 1. disiplin amiri
olan Baştabip yardımcısı tarafından savunması alındıktan sonra değerlendirme yapılarak 1. disiplin amirince kınama cezası ile cezalandırıldığı
anlaşılmaktadır. Davacının kusurlu davranışı nedeniyle bir soruşturmacı
tayin edilerek usulüne uygun soruşturma yapılmaksızın doğrudan
savunma alınarak verilen disiplin cezasında ve bu cezaya yapılan
itirazın reddi işleminde hukuka uyarlık bulunmadığından temyize konu
kararın iptale ilişkin bölümünde isabetsizlik görülmemiştir.
302
Devlet Memurları Kanunu
Açıklanan nedenlerle; Danıştay Onikinci ve Onbirinci Daireleri
Müşterek Kurulunun 24.9.2002 günlü, E:1999/877, K:2002/2726 sayılı
kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA, 7.12.2006 günü
esasta ve gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.
GEREKÇEDE KARŞI OY
Temyize konu Danıştay Onikinci ve Onbirinci Daireleri Müşterek
Kurulu kararında usul ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Diğer taraftan dosyanın incelenmesinden, SSK Denizli Bölge Hastanesinde hemşire olarak görev yapan davacı hakkında Hastane
Baştabibine karşı Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve
davranışlarda bulunarak amirine karşı hal ve hareketleri ile saygısız
davrandığının saptanması nedeniyle SSK Personel Yönetmeliğinin 124.
maddesinin (B) fıkrasının (c) bendi uyarınca 1. disiplin amiri olan
Baştabip yardımcısı tarafından tesis edilen kınama cezası ile cezalandırılması yolundaki işleme karşı davacının yaptığı itirazın 2. disiplin amiri
olan Baştabip tarafından reddedildiği anlaşılmaktadır.
Disiplin cezasına konu olan olay davacı ile Baştabip arasında
geçmiş olmasına karşın, davacıya verilen kınama cezasının yine
Baştabip tarafından incelenerek reddedilmesi davacı ile aralarında var
olan bir husumet nedeniyle tarafsızlık ilkesine uygun bulunmaması
nedeniyle dava konusu işlemde bu yönüyle de hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, Danıştay Onikinci ve Onbirinci Daireleri Müşterek Kurulu kararının temyize konu bölümünün yukarıda belirtilen
gerekçenin de eklenmesi suretiyle onanması oyuyla karara gerekçe
yönünden karşıyım.
GEREKÇEDE KARŞI OY
X- Danıştay Onikinci ve Onbirinci Daireleri Müşterek Kurulunun
24.9.2002 günlü, E:1999/877, K:2002/2726 sayılı kararının temyize
konu bölümünün usul ve hukuka uygun bulunduğu anlaşıldığından,
kararın aynen onanması oyu ile karara karşıyım.
Devlet Memurları Kanunu
303
ESASTA KARŞI OY
XX- Dosyanın incelenmesinden, SSK Denizli Bölge Hastanesinde
hemşire olarak görev yapan davacının 15.12.1998 tarihinde Baştabiplik
makam odasında Hastane Baştabibine karşı devlet memuru vakarına ve
amir -memur ilişkilerine yakışmayacak tarzda davranışlarda ve sözlü
hakaretlerde bulunması nedeniyle 1. disiplin amiri olan Baştabip yardımcısı tarafından savunmasının alınmasından ve Baştabip sekreterinin
yazılı bilgisine başvurulmasından sonra konunun değerlendirilerek
davacıya kınama cezasının verildiği anlaşılmaktadır.
Sosyal Sigortalar Kurumu Personel Yönetmeliği hükümleri uyarınca disiplin cezası verilmesini gerektiren disipline aykırı davranışların
öğrenilmesinden sonra disiplin amirince soruşturma başlatılarak gerekli
cezanın uygulanması gerekmektedir. Bu çerçevede disiplin amiri bir
muhakkik tayin edebileceği gibi bizzat kendisinin de soruşturma yapabileceği açıktır.
Olayda Baştabiplik makamında sadece davacı ve Baştabip arasında geçen olay nedeniyle herhangi bir tanığın bilgi veya görgüsünün
bulunma olasılığının olmadığı gözönünde bulundurulduğunda, 1. disiplin
amirince davacının savunması alınarak ve Baştabip sekreterinin yazılı
bilgisine de başvurularak değerlendirme yapılmak suretiyle sonuca
varılmasında ve davacıya ceza verilmesi yolunda işlem tesisinde usule
aykırılık bulunmadığı gibi, dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden
davacının davranışının devlet memuru vakarına ve amir- memur
ilişkilerine yakışmayacak tarzda tutum ve davranışlarda bulunmak
eylemine uyduğunun anlaşılması karşısında yönetmeliğin 124/B maddesinin (c) fıkrası uyarınca verilen kınama cezasında da hukuka aykırılık
bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulü
ile temyize konu Danıştay Onikinci ve Onbirinci Daireleri Müşterek
Kurulunun 24.9.2002 günlü, E:1999/877, K:2002/2726 sayılı kararının
bozulması oyu ile karara karşıyız.
DAN-DER; SAYI:115)
304
Devlet Memurları Kanunu
BŞ/Aİ
Dairesi
Karar
Yılı
Karar
No
Esas
Yılı
Esas
No
Karar Tarihi
İDARİ DAVA
DAİRELERİ
2005
2801
2005
3242
15/12/2005
KARAR METNİ
2577 SAYILI İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNUNUN 16.
MADDESİNDE TANINAN OTUZ GÜNLÜK CEVAP VERME SÜRESİNİN AYNI KANUNUN 8. MADDESİ KAPSAMINDA OLDUĞU, YİNE
AYNI KANUNDA YÜRÜTMEYİ DURDURMA İSTEMLİ DAVALARDA
SÜRELERİN HESABINDA 8. MADDENİN ÜÇÜNCÜ FIKRASININ
UYGULANMAYACAĞI KONUSUNDA BİR DÜZENLEME BULUNMADIĞI HK
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): ?
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf (Davalı) : Tarım ve Köyişleri Bakanlığı-ANKARA
İstemin Özeti : Memur olarak görev yapan davacının, görevine son
verilmesine ilişkin işlemin iptali, yoksun kaldığı mali ve özlük haklarının
işlemin uygulanma tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte
tazmini istemiyle açılan davada; Gaziantep 1. İdare Mahkemesince
davanın reddi yolunda verilen 30.4.2004 günlü, E:2003/754, K:2004/570
sayılı kararın Danıştay Onikinci Dairesinin 14.1.2005 günlü,
E:2004/3018, K:2005/34 sayılı kararıyla usul yönünden bozulması
üzerine, bozma kararına uyulmayarak davanın esastan reddi yolundaki
ilk kararında ısrar edilmesine ilişkin olarak verilen 11.7.2005 günlü,
E:2005/375, K:2005/1229 sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması, davacı tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen davacı temyiz
isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Devlet Memurları Kanunu
305
Danıştay Tetkik Hakimi Yakup Bal'ın Düşüncesi: Temyize konu ısrar kararının Danıştay Onikinci Dairesinin bozma kararındaki gerekçeyle
bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı E.Nur Necef'in Düşüncesi: Gaziantep 1 inci İdare
Mahkemesinin 11.7.2005 günlü E:2005/375, K:2005/1229 sayılı ısrar
kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 16 ncı maddesinde,
dava dilekçesinin ve eklerinin bir örneğinin davacının ikinci dilekçesinin
davalıya, davalının vereceği ikinci savunmasında davacıya tebliğ
edileceği, buna karşın davacının cevap veremeyeceği, ancak davalının
ikinci savunmasında davacının cevaplandırmasını gerektiren hususlar
bulunduğunun davanın görülmesi sırasında anlaşılması halinde,
davacıya cevap vermesi için bir süre verileceği, tarafların yapılacak
tebliğlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilecekleri hükmüne yer verilmiş, aynı Yasanın 8 inci maddesinde ise, bu
Kanunda yazılı sürenin çalışmaya ara verme zamanına rastlaması
halinde bu sürelerin ara vermenin sona erdiği tarihi izleyen tarihten
itibaren yedi gün uzamış sayılacağına işaret edilmiştir.
Olayda; dava dilekçesinin 8.7.2003 tarihinde tebliği üzerine davalı
idarenin süresi içinde verdiği birinci cevabının davacıya tebliğ edilmeksizin dava konusu işlem hakkında karar verildiği belirlenmiş olup, anılan
16 ncı madde gereğince; usulüne uygun olarak dosyanın tekemmülü
sağlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerektiği açık
olduğundan temyize konu mahkeme kararındaki usule ilişkin iddialarda
hukuki isabet görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle mahkemenin ısrar kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca gereği görüşüldü:
Dava, memur olarak görev yapan davacının, görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali, yoksun kaldığı mali ve özlük haklarının
306
Devlet Memurları Kanunu
işlemin uygulanma tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte
tazmini istemiyle açılmıştır.
Gaziantep 1. İdare Mahkemesi 30.4.2004 günlü, E:2003/754,
K:2004/570 sayılı kararıyla; dava konusu edilen işlemde mevzuata
aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Anılan karar temyiz incelemesi sonucunda, Danıştay Onikinci Dairesinin 14.1.2005 günlü, E:2004/3018, K:2005/34 sayılı kararıyla; 2577
sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 8 ve 16. maddelerinden
bahsedilerek, dava dilekçesinin 8.7.2003 tarihinde tebliği üzerine davalı
idarenin süresi içerisinde verdiği birinci savunmanın davacıya tebliğ
edilmeksizin dava konusu uyuşmazlık hakkında karar verildiği, 2577
sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 16. maddesi hükmü uyarınca
usulüne uygun olarak dosyanın tekemmülü sağlandıktan sonra işin
esası hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş ise de;
İdare Mahkemesi yürütmenin durdurulması istemli davalarda, davalının
adli tatilin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi günün sonuna
kadar savunma dilekçesini gönderebileceğinin kabulü halinde dava
dosyasının bu tarihin sonuna kadar bekletilmesi gibi bir sonucun
doğacağı, ancak bu sürenin sonunda yürütmenin durdurulması isteminin
görüşülebileceği dolayısıyla 2577 sayılı Kanunun 8/3 maddesinde
öngörülen "süre uzatım halinin" yürütmenin durdurulması kararı verilmesi istemini taşıyan davalar için kabul edilemeyeceğini belirterek
dosyanın tekemmül ettiği konusunda ısrar ederek davanın esastan
reddine karar vermiştir.
Davacı, Gaziantep 1.İdare Mahkemesinin 11.7.2005 günlü,
E:2005/375, K:2005/1229 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek
bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 16. maddesinde tanınan otuz günlük cevap verme süresi aynı Kanunun 8. maddesi
kapsamında olup, yine aynı kanunda yürütmeyi durdurma istemli
davalarda sürelerin hesabında 8. maddenin üçüncü fıkrasının uygulanmayacağı konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla dava
konusu olayda dava dilekçesi 8.7.2003 tarihinde davalı idareye tebliğ
307
Devlet Memurları Kanunu
edilmiş olup, davalı idarenin savunma dilekçesi 19.8.2003 tarihinde
Ankara İdare Mahkemesi, 26.8.2003 tarihinde ise Gaziantep İdare
Mahkemesi kayıtlarına geçmiş olduğundan süresi içinde verilen bu
savunmanın davacıya tebliğ edilmeksizin işin esası hakkında karar
verilmesinde mevzuata uyarlık görülmemiştir.
Bu durumda İdare Mahkemesince dosyanın usulüne uygun olarak
tekemmül ettirildikten sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle Gaziantep 1. İdare Mahkemesinin 11.7.2005
günlü, E:2005/375, K:2005/1229 sayılı kararının, yukarıda belirtilen
gerekçeyle bozulmasına 15.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
(DAN-DER; SAYI: 112)
BŞ/Aİ
Dairesi
Karar Yılı
Karar
No
Esas
Yılı
Esas
No
Karar
Tarihi
İDARİ DAVA
DAİRELERİ
2004
599
2002
486
27/05/2004
KARAR METNİ
BELEDİYELER, İL ÖZEL İDARELERİ VEYA BUNLARA AİT
BİRLİK VEYA İKTİSADİ İŞLETMELERCE TAŞERON ARACILIĞI İLE
İŞÇİ, GEÇİCİ İŞÇİ, HİZMETLİ, SÖZLEŞMELİ PERSONEL VEYA
DİĞER STATÜLERDE PERSONEL ALINMAMASI YOLUNDAKİ
GENELGE HÜKMÜNDE HUKUKA AYKIRILIK BULUNMADIĞI, DAVA
KONUSU GENELGELER İLE BELİRTİLEN YATIRIM HARCAMALARI
KONUSUNDA BAKANLIK İZNİNİN ALINMASI VE UYGULAMANIN
BAKANLIĞA BIRAKILMASININ İSE VESAYET YETKİSİ SINIRLARINI
AŞMASI NEDENİYLE MEVZUATA UYARLIK GÖRÜLMEDİĞİ HK
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : Etimesgut Belediye Başkanlığı
ANKARA
308
Devlet Memurları Kanunu
Vekili : Av.... –
Karşı Taraf (Davalılar) : 1-Başbakanlık – ANKARA
2-İçişleri Bakanlığı – ANKARA
İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesinin 21.1.2002 günlü,
E:2000/4442, K:2002/299 sayılı ret kararının temyizen incelenerek
bozulması davacı tarafından istenilmektedir.
Davalı İdarelerin Savunmalarının Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz
dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek
nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Aylin Bayram'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı F.Gülsevin Olgun'un Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın dayandığı
hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle Daire kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca gereği görüşüldü:
Dava, Başbakanlığın, 13.9.2000 günlü, B.02.0.PPG.012.320. 16333
(2000/25) sayılı Genelgesi ile, bu genelgeye dayanılarak düzenlenen
İçişleri Bakanlığı'nın 20.9.2000 günlü, 47183 sayılı Genelgesinin iptali
istemiyle açılmıştır.
Danıştay Sekizinci Dairesi 21.1.2002 günlü, E:2000/4442,
K:2002/299 sayılı kararıyla; Anayasanın 127 nci maddesinde: Mahalli
İdarelerin Kuruluş ve görevleri ile yetkilerinin, yerinden yönetim ilkesine
uygun olarak kanunla düzenleneceği, merkezi idarenin, mahalli idareler
üzerinde, mahalli hizmetlerin idarelerin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde
Devlet Memurları Kanunu
309
yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının
korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla,
kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine
sahip olduğunun hükme bağlandığı, 3056 sayılı Başbakanlık Teşkilatı
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü
Hakkında Kanunun 33 üncü maddesinde: Başbakanlığın, kanunla
yerine getirmekte yükümlü olduğu hizmetleri tüzük, yönetmelik, tebliğ ve
genelgelerle düzenlemekle görevli ve yetkili olduğu, 3152 sayılı İçişleri
Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 33 üncü maddesinde
de Bakanlığın, Kanunla yerine getirmekle yükümlü oldukları hizmetleri;
tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge ve diğer idari metinlerle düzenlemekle
görevli ve yetkili olduğu hükümlerinin yer aldığı, anılan kanun maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden anlaşılacağı üzere, esas olan mahalli
idarelerin yerinden yönetim ilkesine göre idare edilmesi kuralı olmasına
karşın, merkezi idarenin de Anayasada belirtilen amaçlarla idari vesayet
yetkisine sahip bulunduğu, Belediyeler bakımından bu yetkinin kullanılma usul ve esaslarının ise 1580 sayılı Belediye Kanunu ve 3030 sayılı
Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunda düzenlendiği,
bu düzenlemelerle merkezi idarenin, idarenin bütünlüğü ilkesi uyarınca
mahalli hizmetler üzerinde belediye bütçelerinin hazırlanması, memur
ve işçi kadrolarının oluşturulması, onanması gibi aşamalarda yönlendirme, kısıtlama getirme yetkisinin bulunduğu, bir başka anlatımla,
merkezi idare için öngörülen tedbirlerin mahalli idarelere de uygulanabileceğini kabul etmenin gerektiği, bu açıklamalar doğrultusunda dava
konusu genelgelerin yetki yönünden hukuka aykırı olduğu iddiasının
yerinde görülmediği, tasarruf önlemleri çerçevesinde bazı yatırım
harcamaları, büro malzemeleri ve makinaları alımlarının ilgili Bakanlar
tarafından uygulanması, belediyeler, il özel idareleri veya bunlara ait
birlik veya iktisadi işletmelerce taşeron aracılığı ile işçi, geçici işçi,
hizmetli, sözleşmeli personel veya diğer statülerde personel alınmaması
yolundaki 13.9.2000 günlü, 16333 sayılı Başbakanlık Genelgesi ve bu
doğrultuda yayınlanan İçişleri Bakanlığının 20.9.2000 günlü, 47183
sayılı Genelgesinin iptali istemiyle davanın açıldığının anlaşıldığı,
310
Devlet Memurları Kanunu
mahalli idareler üzerinde vesayet yetkisine sahip bulunan merkezi idare
tarafından idarenin bütünlüğü ilkesi uyarınca dava konusu genelgelerde
ortaya konulan hususlarla, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar
dahilinde gereksiz harcamaların önlenerek harcamaların belli bir
disipline bağlanması ve ekonomik kaynakların bu koşullara uygun
kullanılmasının amaçlandığı, bu durumda, dava konusu genelgelerde
kamu hizmeti gereklerine kamu yararına ve hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Davacı, 21.1.2002 günlü, E:2000/4442, K:2002/299 sayılı bu kararı
temyiz etmekte ve vesayet denetiminin yasada sınırlı olarak sayıldığı ve
genişletilemeyeceği, 2886, 1580 ve 3152 sayılı Kanunlarda, belediyelerin demirbaş alımına, gayrimenkul edinmesine ve yatırım yapmasına
yasak getiren bir hüküm bulunmadığı iddialarıyla bozulmasını istemektedir.
Dava konusu 13.9.2000 günlü, 16333 sayılı Başbakanlık Genelgesinin belediyeler, il özel idareleri veya bunlara ait birlik veya iktisadi
işletmelerce taşeron aracılığı ile işçi, geçici işçi, hizmetli, sözleşmeli
personel veya diğer statülerde personel alınmaması yolundaki kısmına
ilişkin davanın reddi yolundaki temyize konu Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri
sürülen temyiz nedenlerinin kararın bu bölümünün bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır.
Başbakanlık Genelgesinin dava konusu diğer bölümü ile İçişleri
Bakanlığı'nın Genelgesine gelince;
Anayasa'nın 127. maddesine göre, kuruluş ve görevleri ile yetkileri,
yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenen mahalli
idareler üzerinde, merkezi idarenin, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü
ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması,
toplumun yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet
yetkisi bulunmaktadır.
Bu bağlamda, Anayasa ve 3056 sayılı Yasa uyarınca Bakanlıklar
arasında işbirliğini sağlamak, hükümetin genel siyasetinin yürütülmesini
Devlet Memurları Kanunu
311
gözetmek, Anayasa ve kanunlarla verilen hizmetleri yerine getirmek
amacıyla tedbirler almakla görevli olan Başbakanlığın ve 3152 sayılı
Kanuna göre, mahalli idarelerin yönlendirilmesi, mahalli idarelerin
merkezi idare ile olan ilgi ve ilişkisinin düzenlenmesi, mahalli idarelerin
yatırım ve hizmetlerinin kalkınma planları ile yıllık programlara uygun
şekilde yapılmasının gözetilmesi, işlem ve hesaplarının teftiş edilmesi
ve denetlenmesi, inceleme ve soruşturma yapılması gibi konularda
görevli bulunan İçişleri Bakanlığının belediyelerin yapacakları harcamalar üzerinde vesayet denetimi yapabilme yetkileri bulunmaktadır.
Ancak bu yetkinin 1580 sayılı Belediye Kanunu ve 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun ile belirlenen usul ve
esaslar ile sınırlı olduğu açıktır.
Anılan yasal düzenlemelerle, merkezi idarenin, mahalli idareler üzerinde belediye sınırlarının belirlenmesi, belediyelerin birleşmesi, isimlerinin değiştirilmesi, toplu taşımacılık, seçilmiş organlarının organlık sıfatını
kazanmalarına itiraz ve kaybetmeleri, bütçenin hazırlanması, bazı
belediye meclis kararlarının kesinleşmesi ve kararlara itiraz gibi konularda yönlendirme, onama, kısıtlama yapma yetkileri bulunmaktadır.
Olayda, dava konusu Genelgeler ile kamu harcamalarında israfın
önlenmesi amacıyla 29.7.1998 günlü, 1998/24 sayılı Genelge ile
yürürlüğe konulan tasarruf önlemlerinden, 500 milyar liradan az yatırım
harcamaları, gayrimenkül alımları, bina bakım ve onarımları (taşıt
alımları, lojman ve sosyal tesis alım, kiralama, inşa ve onarımları ile
bunlar için arsa ve arazi alımları hariç) ile 300 milyar lirayı aşmayan
kiralama işleri (yıllık), büro malzemeleri ve makinaları alımlarına ilişkin
olanların ilgili bakanlıkların izni alınarak, Bakanlar tarafından "uygulanması" gerektiği yolunda düzenleme getirilmiştir.
Yukarıda yer verilen Yasal düzenlemeler karşısında merkezi idarenin belediyelerin hizmetlerini yerine getirmek amacıyla yapacakları
yatırım harcamaları üzerinde gözetim ve denetim yetkisi bulunmakta ise
de, dava konusu genelgelerle, belirtilen harcamalar konusunda İçişleri
Bakanlığının izninin aranması ve uygulamanın Bakanlığa bırakılması,
312
Devlet Memurları Kanunu
idarenin gözetim ve denetimine yönelik vesayet yetkisi sınırlarını aşıp
belediyelerin görevlerini yerine getirme aşamasına müdahale anlamını
taşıdığından, işlemlerin bu bölümlerinde mevzuata uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu Danıştay Sekizinci Dairesinin
21.1.2002 günlü, E:2000/4442, K:2002/299 sayılı kararının 13.9.2000
günlü, 16333 sayılı Başbakanlık Genelgesinin personel alımına ilişkin
bölümünün ONANMASINA, Genelgenin dava konusu diğer bölümü ile
20.9.2000 günlü, 47183 sayılı İçişleri Bakanlığı Genelgesine ilişkin
bölümünün BOZULMASINA, 27.5.2004 günü oybirliği ile karar verildi.
YÖ/Aİ
Dairesi
Karar
Yılı
Karar
No
Esas
Yılı
Esas
No
Karar Tarihi
İDARİ DAVA
DAİRELERİ
2003
692
2000
445
09/10/2003
KARAR METNİ
EMEKLİ OLAN DAVACININ 657 SAYILI YASANIN 37. MADDESİNE GÖRE DERECE VERİLMESİ İSTEMİYLE YAPMIŞ OLDUĞU
BAŞVURUNUN REDDİNE İLİŞKİN İŞLEMİN VE DAYANAĞI OLAN
DEVLET MEMURLARI KANUNU GENEL TEBLİĞİNİN 1. MADDESİNİN İPTALİ İSTEMİYLE AÇTIĞI DAVADA; YASANIN 37. VE 64.
MADDELERİNİN DEĞİŞTİRİLEN METNİ 21.12.1984 TARİHİNDE
YÜRÜRLÜĞE GİRDİĞİNE GÖRE, MADDELERDE GEÇEN "ALTI
YILLIK SİCİL NOTU ORTALAMASI" İBARESİNİN İLK UYGULAMASI
YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMEYE ESAS ALINACAK DEVRENİN
31.12.1984 TARİHİNDEN ÖNCEKİ ALTI YIL OLDUĞU VE BU DEĞİŞİKLİKLERİN 1979 YILINDAN ÖNCE EMEKLİYE AYRILAN KİŞİLER
HAKKINDA UYGULANMASININ MÜMKÜN OLMADIĞI HK.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı ) :...
Karşı Taraf (Davalılar ) : 1-Maliye Bakanlığı
Devlet Memurları Kanunu
313
2-T.C.Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü
Vekili : Av....
İstemin Özeti : Danıştay Onuncu Dairesinin 23.11.1999 günlü,
E:1997/2180, K:1999/6211 sayılı kararının temyizen incelenerek
bozulması davacı tarafından istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın
usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen
nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Mustafa Karabulut'un Düşüncesi : Temyiz
isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Ayla Berktaş'ın Düşüncesi : Emekli olan davacının 657 sayılı Yasanın 37.maddesi uyarınca bir derece verilmesi
istemiyle vaki başvurunun reddine ilişkin işlem ile dayanağı olan
16.8.1995 tarih ve 22376 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 139 Seri
Nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinin 1.maddesinin iptali
istemiyle açılan dava sonunda iptali istenilen tebliğ hükmünün 657 sayılı
Yasadaki düzenlemeye uygun olduğu uygulama işleminde de mevzuata
aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolundaki Danıştay
Onuncu Daire kararı dayandığı hukuki ve yasal nedenlerle yerinde
görülmüş olup ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını
sağlayacak durumda değildir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca gereği görüşüldü:
Dava, emekli olan davacının 657 sayılı Yasa'nın 37. maddesi uyarınca tarafına derece verilmesi istemiyle yapmış olduğu başvurunun
reddine ilişkin işlemin ve dayanağı olan Devlet Memurları Kanunu Genel
Tebliğinin 1. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
314
Devlet Memurları Kanunu
Danıştay Onuncu Dairesinin 23.11.1999 günlü, E:1997/2180,
K:1999/6211 sayılı kararıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 243
sayılı KHK ile değişik 37. maddesinde, "Bu kanun hükümlerine göre
öğrenim durumları, hizmet sınıfları ve görev ünvanları itibariyle azami
yükselebilecekleri derecelerin dördüncü kademesinden aylık almaya hak
kazanan ve son altı yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı
olanlardan son sicil notu olumlu bulunanların kazanılmış hak aylıkları
kadro şartı aranmaksızın bir üst dereceye yükseltilir." hükmüne yer
verildiği, sicillerin not esasına göre değerlendirilmesinin 657 sayılı
Yasanın 113. maddesi ile kabul edildiği, not usulünün nasıl uygulanacağını göstermek üzere aynı yasanın değişik 121. maddesi uyarınca
çıkarılan yönetmeliğin 26.7.1979 tarih ve 16708 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe konulduğu, ancak uygulamasının 26.12.1979
tarih ve 16851 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararname ile ertelendiği, 7.2.1981 tarih ve 17244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararname ile de yürürlükten kaldırıldığı, bu suretle, yasanın 113. maddesinde
öngörülmesine karşın memurların liyakat derecelerinin not esasına göre
değerlendirilmesi usulünün hiçbir şekilde uygulama olanağı kazanmadığı
ve sicilin düzenleme zamanı ve şekli konusunda uygulamada ortaya
çıkan boşluğun 21.7.1961 günlü, 13437 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
yürürlüğe konulan "Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı ile İlgili Memur ve
Hizmetlilerin Sicilleri Üzerine Emekliye Sevkleri Hakkında Tüzük" hükümleri uygulanarak doldurulduğu, bu uygulamanın 18.10.1986 günlü, 19255
sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan" Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği"
yürürlüğe girinceye kadar devam ettiği, dolayısıyla sicillerin not esasına
göre doldurulup değerlendirilmesinin 14.7.1965 tarihinde kabul edilen 657
sayılı Yasanın 113. maddesinde öngörüldüğü, 37.maddesinde
29.11.1984 günlü, 243 sayılı KHK ile yapılan değişiklikle memurlardan 6
yıllık sicil notu ortalaması 90 ve daha yukarı olanların bir derece ilerlemesi uygulamasına olanak tanındığı halde yeni sistemin uygulamaya
konulabilmesinin ancak 18.10.1986 tarihinde mümkün olabildiği, 657
sayılı Yasanın kimi maddelerinde değişiklikler yapan 243 sayılı KHK'nin
31.12.1984 tarihinde yürürlüğe girdiği, Yasanın 37 veya 64. maddelerinde
yapılan değişikliğin daha sonraki bir tarihte yürürlüğe gireceği yolunda bu
Devlet Memurları Kanunu
315
Kanun Hükmünde Kararnamede istinai bir hükme yer verilmediği, bu
nedenle 37. ve 64. maddelerin değişik metni 21.12.1984 tarihinde
yürürlüğe girmiş olduğuna göre, maddelerde sözü geçen "altı yıllık sicil
notu ortalaması" ibaresinin ilk uygulaması yönünden değerlendirilmeye
esas alınacak devrenin 31.12.1984 tarihinden önceki altı yıl olduğu
konusunda kuşkuya yer bulunmadığı, her ne kadar, 1986 yılından önceki
dönemde sicillerinin not esasına göre doldurulmadığı için 37 veya 64.
maddenin uygulaması açısından ortaya bir boşluk çıktığından söz
edilebilirse de Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin geçici 2. maddesinin
bu boşluğu giderici nitelikte hükme yer verdiği, dava konusu edilen 139
seri nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği'nin 1. maddesinde de
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 37 veya 64. maddelerinin ilgililer
hakkında uygulanmasında, 31.12.1984 tarihinden önceki altı yıllık (1979 1984 yılları) sicil raporlarının değerlendirmeye alınmasının öngörüldüğü,
bu haliyle dava konusu Tebliğin 1. maddesinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa aykırı bulunmadığı, davacının 11.5.1983 günlü Müdürler
Kurulu kararıyla emekliye ayrıldığı ve 24.2.1997 tarihli dilekçeyle başvurarak tarafına 657 sayılı Yasanın 37. maddesi uyarınca bir derece
verilmesini istediği, bu isteminin 1979 yılından sonra emekli olduğu tarihe
kadar altı yılı doldurmadığından 657 sayılı Yasanın 37 veya 64 üncü
maddelerine göre yapılacak bir işlem bulunmadığından bahisle reddedildiğinin anlaşıldığı, 657 sayılı Yasanın 37 ve 64 üncü maddelerinde
değişiklik yapan 243 sayılı KHK'de yapılan değişikliklerin daha önceden
emekliye ayrılan kişiler hakkında uygulanacağı yolunda bir düzenlemeye
yer verilmediğinden uygulama işleminde de mevzuata aykırı bir husus
görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, 1983 yılından önceki altı yıllık sicillerinin çok iyi olduğunu,
eşitliğe aykırı uygulamanın düzeltilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı
temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay
Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu,
dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin
reddine, Danıştay Onuncu Dairesinin 23.11.1999 günlü, E:1997/2180
316
Devlet Memurları Kanunu
K:1999/6211 sayılı kararının ONANMASINA, 9.10.2003 günü oybirliği ile
karar verildi.
DAN-KAR-DER ; SAYI:3
YÖ/ŞGK
Dairesi
İDARİ DAVA
DAİRELERİ
Karar
Yılı
2003
Karar
No
97
Esas
Yılı
2003
Esas
No
36
Karar Tarihi
07/03/2003
KARAR METNİ
4455 SAYILI AF KANUNUN DAVACI YÖNÜNDEN İLERİYE YÖNELİK HUKUKİ SONUÇLAR DOĞURACAĞI AÇIK OLUP, DAVACININ GÖREVE SON VERME SONUCUNU DOĞURAN DİSİPLİN
CEZALARINA İLİŞKİN DAVALARI DEVAM EDERKEN 13.9.1999
GÜNLÜ GÖREVE İADE İSTEMİYLE YAPTIĞI BAŞVURUSUNUN
REDDİNE İLİŞKİN İŞLEMİN AÇIKTAN ATANMA KOŞULLARI İÇİNDE
DEĞERLENDİRİLEREK İNCELENMESİ GEREKTİĞİ HK.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : İçişleri Bakanlığı
Diğer Davalı : ? Valiliği
Karşı Taraf (Davacı) : ?
İstemin Özeti : Danıştay Onikinci Dairesinin 24.1.2002 günlü,
E:2000/915, K:2002/108 sayılı kararının iptale ilişkin kısımlarının
temyizen incelenerek bozulması davalı idarelerden İçişleri Bakanlığı
tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Tuncay Dündar'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı E.Nur Necef'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde
öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.
maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp,
Devlet Memurları Kanunu
317
Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal
nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte
görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle Daire kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca gereği görüşüldü:
Davacı, 4455 sayılı Kanun uyarınca göreve iade isteminin reddine
ilişkin işlemin ve işlemin dayanağı olan İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel
Müdürlüğünün 8.10.1999 tarihli Bakan onayı ile 18.10.1999 günlü,
505973 sayılı düzenleyici işleminin iptali istemiyle dava açmıştır.
Danıştay Onikinci Dairesinin 24.1.2002 günlü, E:2000/915,
K:2002/108 sayılı kararıyla; davacının ? Emniyet Müdürlüğünde çarşı ve
mahalle bekçisi olarak görevli iken, İl Polis Disiplin Kurulunun 10.6.1999
günlü kararı ile, "hizmet dışında resmi sıfatın gerektirdiği saygınlığı ve
güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak suçundan
Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 6/B-5 maddesi uyarınca 6 ay kısa
süreli durdurma, "kasten adam öldürme veya bu suçları işlemeye teşebbüs
etmek" suçundan Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8/6. madde hükmü
uyarınca meslekten çıkarma, "göreve sarhoş veya içki içtiği belli olacak
şekilde gelme" suçundan tüzüğün 8/18. maddesi hükmü uyarınca meslekten çıkarma cezaları ile tecziye edildiği, 18.6.1999 günlü Valilik oluru ile
görevine son verildiği, bu işlemlere karşı açmış olduğu iptal davaları
devam ederken 4455 sayılı Af Kanununun yürürlüğe girmesi nedeniyle
13.9.1999 günlü dilekçe ile görevine iade talebinde bulunduğu, İdare
Mahkemesince 26.10.1999 günlü, E:1999/876-877-878, K:1999/11041105-1106 sayılı kararlar ile 4455 sayılı Af Kanunu uyarınca karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği, 13.9.1999 günlü göreve iade talebinin
ise 8.10.1999 günlü Bakanlık oluru ve 18.10.1999 günlü, 504973 sayılı
düzenleyici işlemler nedeniyle reddedildiği, davacının da, başvurusunun
reddine ilişkin işlemin ve işlemin dayanağı olan 8.10.1999 günlü Bakan
oluru ile 18.10.1999 günlü, 504973 sayılı genel düzenleyici işlemlerin iptali
318
Devlet Memurları Kanunu
istemi ile bu davayı açtığının anlaşıldığı; İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel
Müdürlüğünün 8.10.1999 günlü Bakan olurunda, meslekten çıkarma ve
Devlet memurluğundan çıkarma cezaları ile tecziye edilen ve durumları
4455 sayılı Yasa kapsamında olmakla birlikte mesleğe iade talep edenlerin, işlemiş oldukları disiplin suçlarının meslekte kalmalarına engel teşkil
eden suçlardan olduğu ve bu nedenle emniyet teşkilatı personelinin
taşıması gereken niteliklere haiz olmadıkları, mesleğe iadeleri halinde,
disiplinli ve görevini layıkıyla yapan personel arasında huzursuzluğa yol
açacağı ve emniyet teşkilatı üzerinde olumsuz etkiler yapacağı kamuoyu
gündemine de getirilerek rahatsızlıklar doğuran bu tür personelin emniyet
teşkilatına bu kanun hükümleri çerçevesinde yeniden atanmalarının uygun
olmadığının belirtildiği, 8.10.1999 günlü Bakan olurundan sonra çıkarılan
18.10.1999 günlü, 504973 sayılı düzenleyici işlemde de paralel düzenlemeler getirildiği ve 8.10.1999 günlü Bakanlık makamının onayı gereğince,
4455 sayılı Kanunda belirtilen 23.4.1999 tarihinden önce işledikleri disiplin
suçları sebebiyle meslekten veya Devlet memurluğundan çıkarma cezası
ile tecziye edilerek ilişiği kesilen emniyet teşkilatı mensuplarının talepleri
halinde tekrar emniyet teşkilatına alınmalarının uygun görülmediği,
Normlar hiyararşisine göre ilgililerin hak ve ödevleri hakkında yapılacak
olan bir düzenlemenin üst hukuk normlarına aykırı olmaması, onlara aykırı
hükümler içermemesi ve de üst normların düzenlenme sahasını daraltıcı
nitelikte hükümlere yer vermemiş nitelikte olması gerektiği, 4455 sayılı
Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkındaki
Kanunda belirtildiği üzere, kanunda belirtilen şartlar dahilinde, memurlar ve
diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında verilmiş
disiplin cezaları bütün sonuçları ile affedildiği ve ilgililerin bu cezaların
sonuçlarına katlanma sorumlulukları da 4455 sayılı Kanun ile ortadan
kaldırıldığı, 3.9.1999 günlü, 23805 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak
yürürlüğe girmiş bulunan 28.8.1999 günlü, 4455 sayılı Kanunun uygulanmasında tereddüte düşüldüğünden, uygulamada birliği sağlamak ve
tereddütleri gidermek maksadı ile 11.9.1999 günlü, 23813 sayılı Resmi
Gazete'de yayımlanan Devlet Personel Başkanlığının 1999/1 sayılı
Genelgesinde de 4455 sayılı Kanun paralelinde düzenlemeye yer verildiği,
4455 sayılı Af Kanunu ile Kanunda belirtilen şartlar dahilinde, memur ve
Devlet Memurları Kanunu
319
diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında verilmiş
olan disiplin cezaları bütün sonuçları ile affedilmiş bulunmasına rağmen,
yukarıda belirtildiği üzere normlar hiyararşisinde kanundan daha alt
düzeyde olan ve kanunun çizdiği sınırları daraltamayacak nitelikte hükümlere sahip olması zorunlu olan düzenleyici işlem ile Kanunun ilgililere
tanıdığı bu imkanın daraltıldığı ve kısıtlandığı görüldüğünden, 4455 sayılı
Kanunda belirtilen 23.4.1999 tarihinden önce işledikleri disiplin suçları
sebebiyle meslekten veya Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile
tecziye edilerek ilişiği kesilenlerin talepleri halinde tekrar emniyet teşkilatına
alınmalarını uygun görmeyen 8.10.1999 günlü Bakanlık onayı ile
18.10.1999 günlü, 504973 sayılı İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü genel düzenleyici işleminde hukuka uyarlık görülmediği; 4455 sayılı
Memurlar ile Diğer Kamu görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkındaki
Kanunun 1. maddesinin 3. fıkrasında "Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce işlenen ve af kapsamına giren disiplin cezalarının verilmesini gerektiren fiillerden dolayı, ilgililer hakkında disiplin soruşturma ve kovuşturması
yapılmaz, devam etmekte olan disiplin soruşturma ve kovuşturmaları
işlemden kaldırılır, kesinleşmiş olan disiplin cezaları infaz edilmez. Disiplin
cezaları affedilenlerin sicil dosyalarındaki bu disiplin cezalarına dair kayıtlar
ilgililerin müracaatı aranmaksızın hükümsüz kalır ve dosyalardan çıkarılır"
denilmekte, 2. maddesinde ise, Bu Kanun kapsamına giren 23 Nisan 1999
tarihinden önce işlenmiş suçları nedeniyle verilmiş disiplin cezalarına karşı,
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargı mercilerine başvurmuş
olanlardan, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 30 gün içinde
dosyanın bulunduğu yargı merciine müracaat etmek suretiyle davaya
devam etmek istediklerini bildirmeyenlerin davaları hakkında; davayı gören
mahkemece, karar temyiz edilmişse, Danıştay'ca "karar verilmesine yer
olmadığı" şeklinde karar verileceği" belirtilmek suretiyle, yasa koyucu
tarafından "karara yer olmadığı" şeklindeki kararlar doğuracakları sonuçlar
yönünden iptal davası sonucunda verilen iptal kararına benzer nitelikte
sayıldığı, ancak, Af Yasasının yürürlüğünden önce verilmiş disiplin kurulu
kararları dava edilmemiş, açılmış davada "red" kararı verilmiş, "iptal" kararı
veya "karar verilmesine yer olmadığı" şeklinde karar alınmasına rağmen
ilgilisi kendi iradesiyle makul bir süre içinde göreve dönmemiş ya da görev
320
Devlet Memurları Kanunu
talep etmemişse böyle bir durumda açıktan atama koşullarının söz konusu
olacağı, bir kamu görevine açıktan veya yeniden atama yapmak konusunda idarelere takdir yetkisinin tanınmış bulunduğu, idarenin bu konuda yargı
kararı ile zorlanamayacağı, diğer bir ifadeyle idari işlem niteliğinde yargı
kararı verilemeyeceği, ancak bu takdir yetkisinin de mutlak olmayıp, kamu
yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu, takdire dayanan işlemlerin
sebep ve maksat bakımından yargı denetimine tabi bulunduğunun, idare
hukukunun bilinen ilkelerinden olduğu, diğer bir anlatımla,bu takdir yetkisi
açıktan atamaya ilişkin bir işlemde kullanılmış ise, bunun kadro, ihtiyaç,
hizmet gerekleri ve atama isteminde bulunan kişinin kişisel konumu gibi
durumlar dikkate alınarak kullanılıp kullanılmadığının yargı merciince
incelenmesi idari eylem ve işlem niteliğinde karar vermeyi değil, idari
işlemin sebep ve maksat yönlerinden yargı denetiminin işlevini sağlamak
olarak kabulü gerektiği, olayda, ? Emniyet Müdürlüğünde çarşı ve mahalle
bekçisi olarak görev yapmakta iken, 10.6.1999 günlü İl Polis Disiplin Kurulu
Kararı ile Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 6/B-5. maddesi uyarınca
"hizmet dışında resmi sıfatın gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu
sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" suçundan 6 ay kısa süreli
durdurma, tüzüğün 8/6. maddesi hükmü uyarınca "kasten adam öldürmek
veya bu suçları işlemeye teşebbüs etmek" suçundan ve aynı tüzüğün 8/18.
maddesi hükmü uyarınca "göreve sarhoş veya içki içtiği belli olacak şekilde
gelme" suçundan meslekten ihraç cezası alan davacının bu işlemlere karşı
açtığı dava devam ederken, 4455 sayılı Af Kanununun yürürlüğe girmesi
ile 13.9.1999 günlü dilekçe ile göreve iade talebinde bulunduğu, bu talebin
reddi üzerine bakılan davayı açtığının anlaşıldığı, 4455 sayılı Af Kanununun davacı yönünden ileriye yönelik hukuki sonuçlar doğuracağı açık olup,
davacının göreve son verme sonucunu doğuran disiplin cezalarına ilişkin
davaları devam ederken, 13.9.1999 günlü göreve iade istemiyle yaptığı
başvurusunun reddine ilişkin işlemin, açıktan atanma koşulları içinde
değerlendirilerek incelenmesi gerektiği, bu durumda, davacının yeniden
göreve atanma istemiyle yaptığı başvurusunun açıktan atama koşulları
içerisinde ve geçmişte meslekle bağdaşmayan tutum ve davranışları ile
meslekten çıkarılmasına neden olan eylemleri ve almış olduğu disiplin
cezaları nedeniyle, atanmak istediği görevin özelliği dikkate alınarak
321
Devlet Memurları Kanunu
reddedildiği anlaşıldığından, davacının göreve iade isteminin reddine ilişkin
işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacının göreve iade
talebinin reddine ilişkin işlemin iptaline yönelik isteminin reddine, İçişleri
Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün 8.10.1999 günlü Bakan onayı ile,
18.10.1999 günlü, 504973 sayılı düzenleyici işlemlerin iptaline karar
verilmiştir.
Davalı idarelerden İçişleri Bakanlığı kararın iptale ilişkin kısımlarını
temyiz etmekte ve işlemlerin 4455 sayılı Yasaya uygun olduğunu
belirterek bozulmasını istemektedir.
Dosyanın incelenmesinden; Danıştay Onikinci Dairesince verilen
kararın temyize konu olan iptale ilişkin kısımları usul ve hukuka uygun
bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarelerden
İçişleri Bakanlığının temyiz isteminin reddine, Danıştay Onikinci Dairesinin 24.1.2002 günlü, E:2000/915, K:2002/108 sayılı kararının ONANMASINA, 7.3.2003 günü oybirliği ile karar verildi.
DAN-KAR-DER ; SAYI:2
YÖ/ÖEK
Dairesi
Karar
Yılı
Karar
No
Esas
Yılı
Esas
No
Karar Tarihi
İDARİ DAVA
DAİRELERİ
2003
24
2002
348
31/01/2003
KARAR METNİ
ESKİ HÜKÜMLÜLERİN İSTİHDAMİ HAKKINDA TÜZÜK'TE AMME HİZMETİNDEN YASAKLANANLARIN ATAMALARININ YAPILABİLE-CEĞİNE İLİŞKİN HÜKÜM BULUNMAMAKTA OLUP, İDARENİN
MEVZUATA AYKIRI OLAN İŞLEMİNİ HER ZAMAN GERİ ALABİLECEĞİ, DAVA KONUSU İŞLEM TARİHİNDEN SONRAKİ BİR TARİHTE
322
Devlet Memurları Kanunu
YAPILAN DEĞİŞİKLİK İLE KAMU HİZMETİNDEN YASAKLI OLANLAR DA TÜZÜK KAPSAMINA ALINMIŞ OLSALAR DA, DEĞİŞİKLİĞİN DAVA KONUSU İŞLEME KARŞI ANILAN BU DAVADA ESAS
ALINAMAYACAĞI, 399 SAYILI KHK'NİN 7/A MADDESİNİN DE BU
HUSUSLARI TEYİD EDER NİTELİKTE OLDUĞU HK.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Posta İşletmesi Genel Müdürlüğü
Vekilleri : Av. ?, Av. ?
Karşı Taraf (Davacı) : ?
Vekili : Av. ?
İstemin Özeti :... İdare Mahkemesince verilen... günlü,... sayılı ısrar
kararına karşı, davalı idare temyiz isteminde bulunmakta ve kararın
bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Israr kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Tuncay Dündar'ın Düşüncesi : 399 sayılı
Kanun Hükmünde Kararname'nin "İşe Alınacaklarda Aranılacak Şartlar"
başlıklı 7. maddesinde sözleşmeli olarak işe alınacak personelde
aranılacak özellikler belirlenmiş olup (a) fıkrasında "Kamu haklarından
mahrum bulunmamaları, (c) fıkrasında "Taksirli suçlar hariç olmak
üzere, ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar
bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap,
rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı
iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal
ve istihlak kaçakcılığı hariç kaçakcılık, resmi ihale ve alım satımlara
fesat karıştırma, Devlet sırlanını açığa vurma suçlarından dolayı
hükümlü bulunmamaları" gerektiği belirtilmiştir.
Bu düzenlemenin 657 sayılı Yasaya da paralel olduğu görülmektedir.
Eski hükümlülerin işçi pozisyonunda çalışabilmelerine ilişkin düzenleme 1475 sayılı İş Kanununda ayrıca düzenlenmiş olup bu Yasanın
25. maddesine dayalı olarak da Eski Hükümlülerin İstihdamı Hakkında
Tüzük 17.3.1987 günlü, 19403 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
Devlet Memurları Kanunu
323
1994, 1995, 1996 yılı Bütçe Kanunlarında sakat ve eski hükümlüler
için kadroların nasıl kullanılacağına ilişkin bir maddenin de yer aldığı
görülmekte olup bu düzenlemenin yukarıda yer alan Yasa kuralları
çerçevesinde bir açıklama getirdiği görülmektedir.
657 sayılı Yasa ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde memur veya sözleşmeli personel olarak çalıştırılacak personelin öncelikle kamu haklarından yasaklı olmaması ve anılan maddelerde
yer alan suçlardan hükümlü olmaması gerektiği ancak kamu hizmetinin
görümü sırasında çalıştırılacak işçilerin 1475 sayılı Yasa ve bu Yasa
uyarınca çıkarılan Tüzük hükümlerine göre çalıştırılmalarının esas
olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda kamu haklarından ömür boyu yasaklı olan davacının
399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye tabi olarak çalışması
hukuken mümkün olmayıp dava konusu işlem bu nedenle hukuka uygun
olup ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Yaşar Uğurlu'nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine
uymayıp, İdare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve
yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte
görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi
ısrar kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulmasına ilişkin
istem incelenmeksizin işin esası görüşüldü:
Davacı ? Posta İşletmesi Müdürlüğünde sözleşmeli personel olarak çalışmakta iken hizmet sözleşmesi feshedilerek görevine son
verilmesine ilişkin 28.6.1996 günlü 2081 sayılı işlemin iptali, özlük
haklarının verilmesi istemiyle dava açmıştır.
... İdare Mahkemesi... günlü... sayılı kararıyla, Eski Hükümlülerin
İstihdamı Hakkında Tüzüğün 2. maddesinde; "Altı aydan daha uzun
324
Devlet Memurları Kanunu
süreli hürriyeti bağlayıcı bir cezaya hüküm giymiş ve cezasını infaz
kurumlarında tamamlamış veya cezası tecil edilmiş, şartlı salıverilme
yoluyla tahliye edilmiş olanlar bu Tüzük hükümleri yönünden eski
hükümlü sayılırlar. Mükerrer suç işlediği belirlenen eski hükümlüler, bu
Tüzük hükümlerinden yeniden yararlanamazlar" hükmünün yer aldığı, ?
Posta İşletmesi Başmüdürlüğünde eski hükümlü kadrosunda sözleşmeli
personel statüsünde çalışan davacının, ? Başmüdürlüğünce 12.12.1994
tarihinde yapılan eski hükümlü memur sınavında başarılı olması üzerine, 3.1.1995 tarihinde göreve başladığı, sözleşme yapıldığı, daha sonra
sözleşmesinin yenilendiği, 5.5.1995 tarihinde de ? Başmüdürlüğü
memurluğuna naklen tayin edildiği, ancak davacı hakkında Türk Ceza
Kanunu'nun 31. maddesi uyarınca müebbeden kamu hizmetlerinden
men cezası verilmesi nedeniyle yapılan sınav şartlarından birisini sınav
tarihinde taşımadığı gerekçesiyle sözleşmesinin feshedildiği ve ilişiğinin
kesildiğinin anlaşıldığı, anılan Eski Hükümlülerin İstihdamı Hakkında
Tüzüğün 2. maddesinde kimlerin eski hükümlü sayılacağı belirtilmiş
olup, mükerrer suç işlediği belirlenen eski hükümlülerin bu tüzük
hükmünden yararlanamayacağı, Türk Ceza Kanununun 31. maddesi
uyarınca müebbeden kamu hizmetinden men cezası almış olanların
yararlandırılmayacağına ilişkin bir hükme yer verilmediği, Mahkemece
davalı idareden, davacının 12.12.1994 tarihinde yapılan sınava girmeden önce kuruma ibraz ettiği belgelerin istenildiği, idarece gönderilen
belgelerin incelenmesinden, davacı hakkında ? Ağır Ceza Mahkemesinin E.No:1993/281, K.No:1996/1 sayılı kararının davalı idareye sınava
girmeden önce verildiği, başvurusunun kabul edildiği, sınavı kazandığı
ve göreve başlatıldığı, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun
22.12.1973 günlü, E.No:1968/8, K.No:1973/14 sayılı kararıyla idarenin
yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde
süre aranmaksızın kanunsuz yaptığı işlerin her zaman geri alınabileceği, oysa bakılan bu davada işlemin davacının gerçek dışı beyanı veya
hilesi nedeniyle değil davalı idarenin hatasına dayandığı bu durumda
açık hataya dayalı olduğunun kabulüne olanak bulunmayan davacının
hizmet sözleşmesinin davacının göreve başlatıldığı tarihten itibaren idari
dava açma süresi geçirildikten sonda feshine ilişkin işlemde hukuka
Devlet Memurları Kanunu
325
uygunluk bulunmadığı, kaldı ki 24 Aralık 1996 gün ve 22857 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlanan Eski Hükümlülerin İstihdamı Hakkında
Tüzükte Değişiklik Yapılmasına Dair Tüzük'ün (2). maddesinde "Altı
aydan daha uzun süreli hürriyeti bağlayıcı bir cezadan veya Devlet
memuru olmaya engel bir suçtan hüküm giymiş veya cezası tecil edilmiş
yahut şartlı salıverme yoluyla tahliye edilmiş olanlar ile özel kanunlarında belirtilen şartlardan dolayı istihdam edilmeleri olanağı bulunmayanlar
veya ömür boyu kamu hizmetlerinden yasaklı bulunanlar bu Tüzük
hükümleri bakımından eski hükümlü sayılırlar" hükmünün yer aldığı,
ömür boyu kamu hizmetlerinden yasaklı bulunanların da bu Tüzük
hükmünden yararlandırılacağı gerekçesiyle dava konusu işlemin
iptaline, davacının yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine karar
verilmiştir.
Bu karar temyiz incelemesi sonucu Danıştay Onikinci Dairesinin
21.6.2001 günlü, E:2000/4801, K:2001/2870 sayılı kararıyla, dava
konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Eski Hükümlülerin İstihdamı
Hakkında Tüzüğün 2. maddesinde;"Altı aydan daha uzun süreli hürriyeti
bağlayıcı bir cezaya hüküm giymiş ve cezasını infaz kurumlarında
tamamlamış veya cezası tecil edilmiş yahut şartlı salıverme yoluyla
tahliye edilmiş olanlar bu Tüzük hükümleri yönünden eski hükümlü
sayılırlar." hükmünün yer aldığı, davacının, ? Başmüdürlüğünce
12.12.1994 tarihinde yapılan eski hükümlü memur sınavında başarılı
olması üzerine 3.1.1995 tarihinde göreve başlatıldığı, daha sonra
sözleşmesinin yenilendiği ve 5.5.1995 tarihinde ? Başmüdürlüğü
memurluğuna naklen atandığı ancak ? Ağır Ceza Mahkemesinin
16.1.1986 gün ve E:1993/281, K:1986/1 sayılı kararı ile Türk Ceza
Kanunu'nun 450/10 ve 463. maddesi uyarınca 16 yıl 8 ay ağır hapis ve
Türk Ceza Kanununun 31. maddesi uyarınca müebbeden kamu hizmetlerinden yasaklanmasına karar verilmesi nedeniyle davalı idarenin
8.8.1994 gün ve 28796 sayılı genelgesinde, yapılacak eski hükümlü
sınavına katılabilmek için Türk Ceza Kanunu'nun 31. maddesine göre
kamu hizmetlerinden men cezası verilmemiş olması şartı aranmasına
karşın, yapılan hatalı değerlendirme sonucu davacının sınava kabul
edilerek başarılı olduğu, sınava alınma şartlarını taşımadığının anlaşıl-
326
Devlet Memurları Kanunu
ması üzerine de sözleşmesinin feshedildiğinin anlaşıldığı, sınav ve
işlem tarihinde yürürlükte bulunan ve 17 Mart 1987 gün ve 19403 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlanan "Eski Hükümlülerin İstihdamı Hakkında
Tüzük' te amme hizmetinden yasaklananların atamalarının yapılabileceğinden söz edilmemekte olup, idarelerin kanuna açıkca aykırı olan
işlemini her zaman geri alabileceği açık bulunduğundan dava konusu
işlemde yasal isabetsizliğin bulunmadığı, işlem tarihinden sonra yürürlüğe giren ve 24 Aralık 1996 gün ve 22857 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanan "Eski Hükümlülerin İstihdamı Hakkında Tüzükte Değişiklik
Yapılmasına Dair Tüzük" ile kamu hizmetinden yasaklı olanlar da bu
tüzük hükümleri bakımından eski hükümlü sayılmış iseler de, anılan
tüzüğün dava konusu işleme uygulanamayacağı gerekçesiyle bozulmuş
ise de... İdare Mahkemesi... günlü,... sayılı kararıyla ilk kararında ısrar
etmiştir.
Davalı idare davacının göreve başlatılmasına ilişkin işlemin hataen
yapıldığı belirtilerek bu kararı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
Danıştay Onikinci Dairesinin kararında belirttiği üzere dava konusu
işlemin tesis edildiği tarihteki 17 Mart 1987 günlü 19403 sayılı Resmi
Gazete'de yayımlanan "Eski Hükümlülerin İstihdamı Hakkında Tüzük" te
amme hizmetinden yasaklananların atamalarının yapılabileceğine ilişkin
hüküm bulunmamakta olup idareler mevzuata aykırı olan işlemini her
zaman geri alabileceği hususu da gözönüne alındığında dava konusu
işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu işlem tarihinden sonraki bir tarihte yapılan değişiklik
ile kamu hizmetinden yasaklı olanlar da Tüzük kapsamına alınmış
olsalar da değişiklikliğin dava konusu işleme karşı açılan bu davada
esas alınamayacağı açıktır.
399 sayılı KHK'nin 7/a maddesi de bu hususu teyid eder niteliktedir.
Açıklanan nedenlerle davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle...
İdare Mahkemesinin... günlü,... sayılı ısrar kararının Danıştay Onikinci
Dairesi kararı doğrultusunda BOZULMASINA, dosyanın anılan İdare
Mahkemesine gönderilmesine 31.1.2003 günü oyçokluğu ile karar
verildi.
327
Devlet Memurları Kanunu
KARŞI OY
Davalı idanenin temyiz istemin reddi ile... İdare Mahkemesinin...
günlü,... sayılı ısrar kararının onanması oyu ile karara karşıyız.
DAN-KAR-DER ; SAYI:2
YÖ/ŞGK
Dairesi
Karar
Yılı
Karar
No
Esas
Yılı
Esas
No
Karar Tarihi
İDARİ DAVA
DAİRELERİ
2000
949
2000
594
15/09/2000
KARAR METNİ
DAVACIYA İSNAT OLUNAN FİİLİN ÖĞRETİM ELEMANI SIFATI
İLE BAĞDAŞMAYACAK ŞEREF VE HAYSİYET KIRICI SUÇLAR
KAPSAMINDA OLMASI NEDENİYLE AF KAPSAMI DIŞINDA OLGUĞU HK.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı
Vekili : Av....
Karşı Taraf (Davacı) :...
Vekili : Av....
İstemin Özeti : Davacıya, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma
cezası verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay
Sekizinci Dairesince verilen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin
8.2.2000 günlü, E:1998/658, K:2000/1156 sayılı kararı, davalı idare
temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Nalan Terzi'nin Düşüncesi: Davalı idarenin
temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
328
Devlet Memurları Kanunu
Danıştay Savcısı H.Erol Çanga'nın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine
uymayıp Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın dayandığı hukuki
ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir
nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle Daire kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca gereği görüşüldü.
... Üniversitesi... Eğitim Fakültesinde araştırma görevlisi olan davacıya Üniversite Öğretim Mesleğinden Çıkarma cezası verilmesine
ilişkin Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun
5.11.1997 günlü, 97/55 sayılı kararının iptali istemiyle açılan dava
sonucunda; Danıştay Sekizinci Dairesince verilen ve 4455 sayılı Yasa
gereğince karar verilmesine yer olmadığına ilişkin bulunan 8.2.2000
günlü, E:1998/658, K:2000/1156 sayılı kararı, davalı idare temyiz
etmekte ve bozulmasını istemektedir.
Danıştay Sekizinci Dairesince; 3.9.1999 günlü, 23805 sayılı Resmi
Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 4455 sayılı Memurlar ile Diğer
Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkındaki Yasanın 1.
maddesinde, 23 Nisan 1999 tarihinden önce işlenmiş, Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet,
hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas
gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar veya istimal ve
istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçları sebebiyle
kurumla sürekli olarak ilişik kesilmesi sonucunu doğuran disiplin cezaları
ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 68. maddesinin (e) ve
(f) bentlerine ve 69. maddesinin 1 ila 4. fıkralarına göre verilmiş yer
değiştirme veya meslekten çıkarma, mülga 2556 sayılı Hakimler
Kanununun 92. maddesinin 1, 2, 4 ve 6. fıkralarına göre verilmiş
Devlet Memurları Kanunu
329
meslekten çıkarma cezaları hariç olmak üzere; kanun, tüzük ve yönetmelikler gereğince memurlar ve diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde
bulunmuş olanlar hakkında verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile
affedilmiştir, denilmek suretiyle Yasanın kapsamının belirlendiği, 4455
sayılı Yasada af dışı bırakılan suçlar aynı zamanda Türk Ceza Yasasına
göre de suç olduğundan, bu suçlardan dolayı yapılan soruşturma
sonucu, disiplin kurulu kararı ile kurumlarıyla sürekli ilişikleri kesilen
kamu görevlilerinin af yasasından yararlanabilmeleri için, anılan suçlardan ceza yargılaması sonucu hüküm giymemiş olmaları gerektiği,
esasen, 657 sayılı Devlet Memurları Yasasının 48. maddesinin A/5
bendi, bu suçlardan hüküm giyenlerin memurluğa alınmalarını yasaklamış ve memurlukları sırasında memur olma koşullarını kaybeden kamu
görevlilerinin de memuriyetlerinin sona ereceği, aynı Yasanın 98/b
maddesinde belirtildiğinden, söz konusu suçlardan hükümlü bulunanların memur olarak görevlerine devam etmeleri veya memurluğa yeniden
alınmalarının mümkün olmadığı, bu durumda, disiplin suçu nedeniyle
kurumlarıyla sürekli olarak ilişiği kesilmiş olan kamu görevlilerinden,
4455 sayılı Yasada belirtilen suçlar nedeniyle haklarında adli yargıda
dava açılmayan veya dava açılmakla birlikte mahkumiyet kararı olmayanların af yasası kapsamına alındığı, davacı hakkında, 4455 sayılı
Yasada belirtilen suçlar nedeniyle adli yargı yerince verilmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadığına göre, durumunun Af Yasası kapsamında
olduğu, davasına devam edilmesi isteminde bulunmadığı anlaşıldığından, anılan Yasanın 2. maddesi uyarınca karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, Danıştay Sekizinci Dairesinin,
davacının fiilinin af yasası kapsamında kabul edilmesine ilişkin kararını,
disiplin hukukunun ceza hukukundan farklı olarak adli ceza yargılamasının dışında, idari yargı denetimine tabi, ilmi ve idari bir disiplin dalı
olduğu, birbirinden tamamen bağımsız veya ayrı olan ceza hukuku ile
disiplin hukukunda kararların birbiri üzerinde doğrudan bir etkisi bulunmadığı, davacının "Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar" kapsamına
girebilecek nitelikteki eylemlerinin sırf adli yargı yerince verilmiş mahkumiyet kararı olmaması nedeniyle 4455 sayılı Yasa kapsamında
330
Devlet Memurları Kanunu
değerlendirilmesinin işin niteliği ve 657 sayılı Kanunun 131. maddesi ile
ulaşılmak istenen amaca aykırı düştüğü, davacının araştırma görevlisi
olarak lisansüstü eğitimini yurtdışında devam ettirirken amacını saptırarak, kendisine tanınan imkanları kötüye kullanarak Atatürk İlkeleri ve
Devrimleri aleyhine internet vasıtasıyla propoganda yaptığı, devlet
aleyhine faaliyetlerde bulunarak suç işlediği davacının bu fiilinin af
yasası kapsamına girmesine imkan bulunmadığı gerekçesiyle temyiz
etmekte ve bozulmasını istemektedir.
4455 sayılı yasa, 1. maddesinde affın kapsamını belirlerken, bazı
suçları tek tek saymış, bazılarını ise "şeref ve haysiyet kırıcı suçlar"
ibaresi altında belirlemiştir.
Sayılan suçlar, aynı zamanda Türk Ceza Kanununda yer alan suçlar olduğundan bunlar hakkında herhangi bir mahkumiyet kararı bulunmadıkça af yasası kapsamına gireceği açıktır.
Ancak "şeref ve haysiyet kırıcı suç" Türk Ceza Kanununda yer almadığından, bir fiilin bu nitelikte olup olmadığını takdir, yargı yerine
aittir.
Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; davacının
yurt dışında lisansüstü öğrenim gördüğü sırada irticai faaliyetlerde
bulunan çevrelerle ilişkilerde bulunduğu ve Atatürk İlke ve Devrimleri
aleyhinde İnternet aracılığı ile propoganda yaptığının anlaşılması
nedeniyle yapılan soruşturma sonucu Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 11. maddesi
uyarınca Üniversite Öğretim Mesleğinden Çıkarma cezası verildiği
anlaşılmaktadır.
2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun 20. maddesinde
bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde 2547 sayılı Yükseköğretim
Kanunu ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri uygulanır
hükmü yer almıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun devlet memurlarının ödev
ve sorumluluklarını düzenleyen 2. bölümünün sadakat başlıklı 6.
maddesinde, devlet memurlarının Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve
kanunlarına sadakatle bağlı kalmak ve milletin hizmetinde Türkiye
Devlet Memurları Kanunu
331
Cumhuriyeti Kanunlarını sadakatla uygulamak zorunda olduğu, bu
hususun yetkili amirlerin huzurunda yapacakları yeminle belirlendiği ve
bu yeminde Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İnkılap ve
İlkelerine...bağlı kalacağına Anayasanın temel ilkelerine dayanan milli
demokratik, laik, bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı
görev ve sorumluluklarını bilerek, bunları davranış halinde göstereceğine...yemin edeceği düzenlenmiş; Kanunun 7. maddesinde ise devlet
memurlarının her durumda Devletin menfaatlerini korumak mecburiyetinde olup, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına aykırı olan,
memleketin bağımsızlığını ve bütünlüğünü bozan Türkiye Cumhuriyetinin güvenliğini tehlikeye düşüren herhangi bir faaliyette bulunamayacakları hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda yer alan 657 sayılı Kanunun ilgili hükümleri dikkate alındığında, davacıya isnat olunan fiilin öğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak şeref ve haysiyeti kırıcı suçlar kapsamında olduğu sonucuna
ulaşılmaktadır.
Bu itibarla fiil af yasası kapsamı dışındadır.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen ve davacının fiilinin 4455 sayılı Af Yasası kapsamında kabul edilmesine ilişkin
bulunan kararda, hukuki isabet görülmediğinden, davalı idarenin temyiz
isteminin kabulü ile Danıştay Sekizinci Dairesince verilen 8.2.2000
günlü, E:1998/658, K:2000/1156 ayılı kararın BOZULMASINA, dava
dosyasının işin esası incelenerek bir karar verilmek üzere Danıştay
Sekizinci Dairesine gönderilmesine 15.9.2000 günü oyçokluğu ile karar
verildi.
KARŞI OY
4455 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanunun 1. maddesi ile 23 Nisan 1999 tarihinden
önce işlenmiş, Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya
nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı
kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref haysiyet kırıcı
suçlar veya istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık, resmi
ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma
332
Devlet Memurları Kanunu
suçları sebebiyle kurumla sürekli olarak ilişik kesilmesi sonucunu
doğuran disiplin cezaları ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 68. maddesinin (e) ve (f) bendlerine ve 69. maddesinin 1 ila 4.
fıkralarına göre verilmiş yer değiştirme ve meslekten çıkarma, mülga
2556 sayılı Hakimler Kanununun 92. maddesinin 1,2,4 ve 6. fıkralarına
göre verilmiş meslekten çıkarma cezaları hariç olmak üzere; kanun,
tüzük ve yönetmelikler gereğince memurlar ve diğer kamu görevlileri ile
bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında verilmiş disiplin cezaları bütün
sonuçları ile beraber affedilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının Üniversite Öğrenim mesleğinden çıkarma cezası verilmesine neden olan eyleminin 4455 sayılı
yasanın af kapsamı dışında bıraktığı "şeref ve haysiyet kırıcı suç"
niteliğinde bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Anılan yasa 1. maddesinde, af kapsamına aldığı suçlarla bunun
dışında bıraktığı suçları saymak suretiyle tesbit etmiş bulunduğundan,
bu suçlar arasında yer verilmeyen davacı eyleminin, yorum yoluyla affın
kapsamı dışında tutulan suçlar arasına sokulması yasa koyucunun
öngörmediği bir sonuç olup, kanunilik ilkesi ile de bağdaşmaz.
Bu nedenle,davacıya "Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası verilmesini gerektiren fiilinin, af yasası kapsamında olduğu gerekçesine dayalı temyiz konusu Danıştay Sekizinci Dairesinin 8.2.2000
günlü, E:1998/658, K:2000/1056 sayılı kararına yönelik davalı idare
temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği oyuyla, çoğunluk
kararına karşıyız.
YÖ/ŞGK
2.2.2. Disiplin Cezası ile Adli Ceza Arasındaki İlişkiye Dair
Kararlar
MEMUR OLARAK GÖREV YAPMAKTA İKEN ZİMMET SUÇU
DOLAYISIYLA HAKKINDA AÇILAN SORUŞTURMA SONUCU
GÖREVDEN ÇIKARMA CEZASI İLE CEZALANDIRILAN DAVACININ
AYNI EYLEM NEDENİYLE ADLİ YARGIDA BERAAT ETTİĞİNDEN
Devlet Memurları Kanunu
333
BAHİSLE GÖREVE İADE İSTEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİNDE
İDARENİN TAKDİR YETKİSİNİN BULUNDUĞU HK.
Türk milleti adına hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin
gereği düşünüldü: Dava,... Bankası... Şubesinde veznedar olarak görev
yapmakta iken, zimmet suçu dolayısıyla hakkında açılan soruşturma
sonucu görevden çıkarma cezası ile cezalandırılan davacının, aynı
eylem nedeniyle adli yargıda beraat ettiğinden bahisle göreve iade
edilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali
istemiyle açılmıştır.
Ankara 2. İdare Mahkemesinin 27.01.1995 günlü, E: 1990/655, K:
1995/190 sayılı kararıyla, bir kamu görevine açıktan atama yapmak
konusunda idarelerin takdir yetkisi bulunduğu, idarenin bu konuda yargı
kararı ile zorlanamayacağı, ancak bu takdir yetkisininde mutlak olmadığı
kamu yararı ile sınırlı bulunduğunun idare hukukunun bilinen ilkelerinden olduğu, davacının... Bankası... Şubesinde veznedar olarak görevli
iken zimmetine para geçirdiği iddiası ile açığa alındığı ve hakkında cezai
koğuşturma başlatıldığı, yapılan yargılama sonucu... 7. Ağır Ceza
Mahkemesinin 25.10.1988 gün ve E: 1988/85, K: 1998/240 sayılı kararı
ile suçun vasfının görevi suiistimal olarak nitelendirildiği ve para cezasına mahkum edilerek tecil edildiği, anılan kararın temyiz aşamasında,
Yargıtay 2. Ceza Dairesi ise mahkumiyet için şüpheden uzak kesin kanıt
elde edilmediğinden bahisle kararı bozduğu ve yenden yapılan yargılamada... 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.10.1989 günlü, E: 1989/131, K:
1989/212 sayılı kararıyla beraat ettiği, göreve iade istemiyle yaptığı
başvurunun ise hakkında verilen disiplin cezasının kesinleşmiş olduğu,
delil yetersizliği nedeniyle verilen beraat kararına istinaden yeniden
görev verilmesinin mümkün olmadığından bahisle reddedildiğinin
dosyanın incelenmesinden anlaşıldığı; olayda davacının adli yargıda
yargılanması sonucu beraat etmesi karşısında göreve iade isteminin
açıktan atama koşulları itibariyle değerlendirilmesi gerektiğinden
isteminin reddi yönünde tesis edilen işlemde mevzuata uygunluk
görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare, davacının zimmetine para geçirmek suçundan dolayı
Yüksek Disiplin Kurulu ve yönetim kurulunca alınan kararla görevden
334
Devlet Memurları Kanunu
çıkarma cezası ile cezalandırıldığını, bu cezaya karşı süresinde dava
açmadığı için anılan cezanın kesinleştiğini, açıktan atama konusunda
idarenin takdir yetkisine sahip olduğunu öne sürmekte ve idare mahkemesince verilen kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Bir kamu görevine açıktan veya yeniden atama yapmak konusunda idarelere takdir yetkisinin tanınmış bulunduğu, idarenin bu konuda
yargı kararı ile zorlanamayacağı, diğer bir ifadeyle idari işlem niteliğinde
yargı kararı verilemeyeceği, ancak bu takdir yetkisinin de mutlak
olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı bulunduğu, takdire
dayanan işlemlerin sebep ve maksat bakımından yargı denetimine tabi
bulunduğu hususu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Bir başka ifadeyle, bu takdir yetkisi, açıktan atamaya ilişkin bir işlemde kullanılmış ise; bunun kadro, ihtiyaç, hizmet gerekleri ve atama
isteminde bulunan kişinin kişisel konumu gibi durumlar dikkate alınarak,
kullanılıp kullanılmadığının yargı merciince incelenmesi idari eylem ve
işlem niteliğinde karar vermeyi değil, idari işlemin sebep ve maksat
yönlerinden yargı denetiminin işlevini sağlamak olarak kabulü gerekir.
Dava konusu olayda, davacının yeniden göreve atanma istemiyle
yaptığı başvurusu savunmalarda da ifade edildiği üzere davalı idarece,
açıktan atama koşulları çerçevesinde değerlendirilmek suretiyle Yüksek
Disiplin Kurulu ve yönetim kurulu kararıyla meslekten çıkarma cezası ile
cezalandırıldığından ve adli yargıda yapılan yargılamada da delil
yetersizliği nedeniyle beraat ettiğinden bahisle reddedildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar zimmet suçundan hakkında yapılan yargılamada beraat etmesi nedeniyle 657 sayılı Yasanın 48. maddesi hükmü açısından
adı geçenin memuriyete engel bir halinin bulunmadığı açık ise de,
hakkında Yüksek Disiplin Kurulu Kararıyla meslekten çıkarma cezası
verilmiş bulunan davacının yeniden göreve atanmak istemiyle yaptığı
başvuru üzerine istemin reddi yolunda tesis edilen işlemde, idarece
kendisine tanınan takdir yetkisinin, hukuka uygun şekilde kullanılmış
olduğu kanaatine varıldığından idare mahkemesince dava konusu
işlemin iptali hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle,
Ankara 2. idare Mahkemesince verilen 27.01.1995 günlü, E: 1990/655,
Devlet Memurları Kanunu
335
K: 1995/190 sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu`nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı
maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda
belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın
adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 08.04.1997 tarihinde oyçokluğu
ile karar verildi.
KARŞI OY
Davalı İdarece temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar idare
mahkemesince hukuk ve usule uygun olarak verilen kararın bozulmasını
gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddiyle anılan
kararın onanması gerekeceği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.
(DANIŞTAY 12.DAİRE ESAS NO:1995/7836 KARAR NO:1997/846 )
BİR KAMU GÖREVLİSİNİN ÜZERİNE ATILI DİSİPLİN SUÇU; CEZA YASASINA GÖRE DE SUÇ NİTELİĞİNDE İSE VE CEZA YARGILAMASI SONUCUNDA SUÇUN UNSURLARININ OLUŞMADIĞI YADA
SUÇUN O KİŞİ TARAFINDAN İŞLENMEDİĞİ MAHKEME KARARIYLA
SAPTANMIŞSA, BÖYLE BİR CEZA MAHKEMESİ KARARININ DİSİPLİN HUKUKU YÖNÜNDEN BAĞLAYICI OLACAĞI HK.
Yargıtay’ca hakkında mahkumiyet kararının bozulmasından sonra
yeniden yapılan yargılanması sonucu, kesinleşen yargı kararı ile beraat
eden davacının zimmet suçu işlediğinden bahisle işten çıkarma cezası
ile tecziyesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. (DANIŞTAY 10.D.
ESAS NO: 1990/1731 ; KARAR NO: 1990/1248)
ÜNİVERSİTEDE MEMUR OLARAK GÖREV YAPAN DAVACININ
KAMU GÖREVİNDEN ÇIKARMA CEZASIYLA CEZALANDIRILMASINA
İLİŞKİN İŞLEMİN İPTALİ İSTEMİYLE AÇILAN DAVADA, DAVACI
HAKKINDA AYNI FİİL NEDENİYLE ADLİ YARGIDA AÇILAN DAVANIN
SONUCUNUN BEKLENMESİ GEREKTİĞİ HK.
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Danıştay Başkanlar Kurulunun 16.6.2004 gün ve 2004/13 sayılı
kararı ile Danıştay Onikinci Dairesinde görülmekte olan 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanununda belirtilen öğretim elemanları, memur ve
diğer personelin disiplin işlerine ilişkin dava ve temyiz başvurularının
336
Devlet Memurları Kanunu
Dairemizde görülmesine ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca kararın düzeltilmesi istemlerinin dosya devri
yapılan dairece sonuçlandırılmasına karar verildiğinden işin esasına
geçildi.
Uyuşmazlık; İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsünde
memur olarak görev yapan davacının, Yükseköğretim Kurumları
Yönetici Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 11/b-6
maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemden doğmuştur.
Yükseköğretim Kurumları Yönetici Öğretim Elemanı ve Memurları
Disiplin Yönetmeliğinin 11/b-6 maddesinde, kamu hizmeti veya öğretim
elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve
utanç verici hareketlerde bulunmanın kamu görevinden çıkarma cezası
gerektirdiği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsünde memur olan davacı hakkında verilen şikayet dilekçeleri
üzerine başlatılan soruşturma sonucunda, davacının bazı şahısları
kandırarak özel öğrenci statüsünde Sosyal Bilimler Enstitüsüne kaydetmek vaadi ile para aldığının sübuta erdiği nedeniyle Yükseköğretim
Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 11/b-6 maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarma cezası ile
cezalandırıldığı, öte yandan, davacı hakkında aynı fiilerden dolayı
yapılan ceza kovuşturması sonucunda davacının ikna yoluyla inandırarak kendisine menfaat sağladığı ve aynı suçu dört kez işlediğinden
bahisle T.C.K'nun 209/2, 219/son-33 maddeleri uyarınca İstanbul 1.
Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldığı ve yargılamanın devam ettiği
anlaşılmaktadır.
Disiplin hukuku ile ceza hukuku soruşturma ve yargılama usulü,
verilen cezanın niteliği ve bu cezanın doğurduğu sonuçlar ve etkileri ile
ceza ve suçların tanımı ve konuluş amaçları birbirinden farklı özellikler
taşısa da; disiplin hukuku içinde suç tanımlaması aynı zamanda ceza
hukuku yönünden de aynı olan suçların sübuta erip ermediği konusunda
ceza mahkemelerinin vermiş olduğu kesin mahkumiyet kararlarının
disiplin hukuku açısından bağlayıcılığı bulunmaktadır.
Devlet Memurları Kanunu
337
Olayda; her ne kadar İdare Mahkemesince, davacının bazı öğrencilerin işlerini onlar adına takip ettiği ve bu sırada bir takım paralar
aldığı, dolayısıyla kamu hizmeti ile bağdaşmayacak davranışlarda
bulunduğu gerekçesiyle davayı reddetmiş ise de; davacının üzerine atılı
bulunan fiili nedeniyle yapılan ceza kovuşturması sonucunda davacının
ikna yoluyla inandırarak kendisine menfaat sağladığından bahisle
hakkında İstanbul 1. Ağır ceza Mahkemesinde açılan davanın devam
ettiğinin dosyada bulunan bilgi ve belgelerden anlaşıldığından, davacı
hakkında adli yargıda açılan davada verilecek kararın disiplin cezasının
sonucunu etkileyeceği kanaatine ulaşıldığından, mahkeme tarafından
adli yargıda açılan ve devam eden davanın sonucu beklenip karar
verilmesi gerekirken, fiilin sübuta erdiği nedeniyle adli yargıda açılan
davanın sonucu beklenilmeden davanın reddi yolunda verilen kararda
yasal isabet bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, İstanbul 4. İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere, dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine 28.01.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
(D.8.D.,28.01.2005,K:2005-281,E:2004-2701)
DAVACININ KAMU GÖREVİNDEN ÇIKARMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA YOL AÇAN EYLEMİ, AYNI ZAMANDA ADLİ YARGIDA YARGILANMASINI DA GEREKTİRDİĞİNDEN, BU DAVANIN
SONUCU BEKLENİLEREK DAVACI HAKKINDA KARAR VERİLMESİ
GEREKTİĞİ HK.
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Danıştay Başkanlar Kurulunun 16.6.2004 gün ve 2004/13 sayılı
kararı ile Danıştay Onikinci Dairesinde görülmekte olan 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanununda belirtilen öğretim elemanları, memur ve diğer
personelin disiplin işlerine ilişkin dava ve temyiz başvurularının Dairemizde
görülmesine ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi
uyarınca kararın düzeltilmesi istemlerinin dosya devri yapılan dairece
sonuçlandırılmasına karar verildiğinden işin esasına geçildi.
Uyuşmazlık, bilim dalı başkanı olan davacının kamu görevinden
çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yükseköğretim Kurulu
Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali isteminden kaynaklanmıştır.
338
Devlet Memurları Kanunu
Dosyanın incelenmesinden, davacı... Üniversitesi Tıp Fakültesi
Tıbbi Genetik Bilim Dalı Başkanı olarak çalışmakta iken hakkında
disiplin soruşturması açıldığı, hazırlanan raporda "bağış olarak alınan 1
ve 18 nolu probların 28.1.2002 tarihinde İstanbul'da bulunan... firmasına
gönderildiği, 1.2.2002 tarihinde de 1999 yılında miadı dolmuş bulunan 6
numaralı probun 6 mikrolitrelik kısmının davacının %8 oranında ortağı
bulunduğu... şirketine gönderilmiş olduğu, bunlardan birincinin davacının isteği üzerine kargo ile gönderilmiş olduğu, ikincisinin ise bizzat
davacı tarafından... şirketine götürülmüş olduğu, davacının bu fiillerinin
Disiplin Yönetmeliğinin 11/b (6) maddesine girdiği, bu nedenle davacının kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılması gerektiği tespit
ve görüşlerine yer verildiği, bu tespit ve teklif doğrultusunda, davacının
dava konusu işlemle kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmaktadır.
Aynı eylemlerden dolayı davacının Üniversite Son Soruşturma Kurulunun 1.5.2003 günlü kararı ile davacının yargılanması gerektiğine
karar verildiği, bu karara yaptığı itirazın Danıştay İkinci Dairesinin
24.9.2003 gün ve E:2003/683, K:2003/1863 sayılı kararı ile davacının
itirazı oyçokluğu ile reddedilerek TCK'nun 240. maddesi uyarınca
yargılanmasına karar verildiği açıktır.
Davacı ise, dosya içeriğinde bulunan dilekçe ve savunmalarında
"miadi 1999 yılında dolmuş 6 numaralı probun üniversitede çalıştırılmadığını bu nedenle belki çalıştırılabilir ümidi ile... şirketine gönderildiğini
amacının miadı dolmuş malzemeyi üniversiteye kazandırmak olduğunu,
1 ve 18 nolu probların bir bilimsel çalışmada kullanılmak üzere...
firmasından bağış olarak alındığını, üniversitede çalıştırılamayınca
tekrar bağış aldıkları firmaya iade edildiğini; herhangi bir kötü niyetinin
veya menfaat temin etme kastının ve amacının olmadığını, davalı
idarenin kendisine karşı subjektif ve kasıtlı davrandığını, eğer bir
menfaat sağlama kastı ve amacı olsaydı daha fazla probun gönderilebileceğinin ancak tamamen iyiniyetle yapılmış iki tane olay davalı idarece
gündeme getirilerek ve sadece iki tane olay bulunarak kendisine kasıtlı
olarak bu cezanın verildiğini öne sürmektedir.
Devlet Memurları Kanunu
339
Disiplin hukuku ile ceza hukukunun; soruşturma ve yargılama usulü, verilen cezanın niteliği ve bu cezanın doğurduğu sonuçlar ve etkiler
ile ceza ve suçların tanımı ve konuluş amaçları yönlerinden birbirinden
farklı özellikler taşıdığında kuşku yoktur. Ancak disiplin cezası ile
yaptırıma bağlanan suç aynı zamanda ceza hukuku yönünden de
yargılama konusu olmuşsa ceza mahkemelerinin verecekleri kesin
kararların, disiplin hukukunda göz önünde bulundurulacak veri ve bilgiler
arasında yer alacağı kuşkusuzdur.
Bu durumda, kamu malını özel şirket ve labaratuvara yollamak suretiyle kişisel menfaat temin etmek suçu yüklenerek davacı hakkında
açılan ceza davasının sonucu beklenilmeden, bu konudaki adli yargı
kararı irdelenmeden verilen karar eksik inceleme ürünü olmaktadır.
Açıklanan nedenlerle Eskişehir İdare Mahkemesinin kararının bozulmasına dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 26.1.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
(D.8.D.,26.01.2005,K:2005-238,E:2004-3157)
657 SAYILI YASANIN 131. MADDESİNE GÖRE MEMURUN CEZA YASASINA GÖRE MAHKUM OLMASI YADA OLMAMASININ
DİSİPLİN CEZASININ UYGULANMASINA ENGEL TEŞKİL ETMEYECEĞİ, DİSİPLİN HÜKÜMLERİ BAKIMINDAN MEMURLUK SIFATI İLE
BAĞDAŞMAYACAK NİTELİKTE VE DERECEDE YÜZ KIZARTICI VE
UTANÇ VERİCİ HAREKETLERDE BULUNDUĞU ANLAŞILAN DAVACIYA ADLİ YARGIDA SUÇ SAYILAN FİİLİ NEDENİYLE DELİL YETERSİZLİĞİNDEN BERAAT ETMİŞ OLDUĞUNA BAKILMAKSIZIN
DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇIKARMA CEZASI VERİLMESİNDE
HUKUKA AYKIRILIK BULUNMADIĞI HK.
Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca dosyanın tekemmül
ettiği anlaşıldığından davalı idarenin yürütmenin durdurulmasına ilişkin
istemi görüşülmeksizin işin esası incelendi:
Polis memuru olan davacıya... Emniyet Müdürlüğü, Özel Hareket
Şube Müdürlüğünde görev yaptığı sırada, çalıntı otoyu bilerek elinde
bulundurmak, satma girişiminde bulunmak ve sahtecilik suçundan
dolayı verilen Devlet memurluğundan çıkarma cezasına ilişkin
340
Devlet Memurları Kanunu
25.9.1996 gülü, 38 sayılı İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu
Kararının iptali ile açıkta geçen sürelere ilişkin tüm maddi haklarının
yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle dava açılmıştır.
... İdare Mahkemesi 20.5.1999 günlü, E:1997/102, K:1999/570 sayılı kararıyla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin
Devlet Memurluğundan Çıkarma başlıklı E bendinin (g) fıkrasında
"Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve
utanç verici hareketlerde bulunmak" fiiline yer verildiği, polis memuru
olan davacının... Emniyet Müdürlüğü, Özel Hareket Şube Müdürlüğünde
görevli bulunduğu sırada, Haluk Demir isimli polis memuru ile birlikte
13.7.1995 tarihinde İstanbul'dan çalınan... plakalı Doğan SLX oto ile
23.4.1995 tarihinde çalınan... plakalı Tempra SXA marka otomobillerin
çalıntı olduklarını bildikleri halde ellerinde bulundurdukları, söz konusu
otoları kendi çabaları ve akrabaları aracılığı ile satma girişiminde
bulundukları, otolar ele geçirildiğinde belgelerinin sahte olduğunun
anlaşılması üzerine yapılan soruşturma sonucunda fiillerinin sübuta
erdiği gerekçesi ile dava konusu işlemin tesis edildiğinin anlaşıldığı,
davacının eyleminin adli yönünün bulunması ve davacı hakkında verilen
lüzumu muhakeme kararı gereğince yargılandığı... Asliye Ceza Mahkemesinde,... sayılı kararla üzerine atılı fiiller hakkında hiçbir delil elde
edilemediği, fiillerinin sübuta ermediği gerekçesi ile beraat ettiği ve
kararın kesinleştiği anlaşılmakla davacı hakkında verilen Devlet memurluğundan çıkarma cezasının dayanağı kalmadığından verilen disiplin
cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu
işlemin iptaline, davacının dava konusu işlem nedeniyle açıkta geçirdiği
sürelere ilişkin parasal haklarının davanın açıldığı 8.2.1997 tarihinden
itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak
davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Temyiz incelemesi aşamasında Danıştay Onikinci Dairesi
14.5.2001 günlü, E:1999/3673, K:2001/2095 sayılı kararıyla, 657 sayılı
Yasanın 125/E-g maddesinde; memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak
nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmanın
Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil olarak kabul
edildiği, aynı Yasanın 131. maddesinde de memurun ceza kanununa
Devlet Memurları Kanunu
341
göre mahkum olması ya da olmamasının ayrıca disiplin cezasının
uygulanmasına engel teşkil etmeyeceğinin belirtildiği, davacının...
Emniyet Müdürlüğü, Özel Hareket Şube Müdürlüğünde görevli bulunduğu sırada,... isimli polis memuru ile birlikte İstanbul'da çalınan... plakalı
Doğan SLX oto ile... plakalı Tempra SXA marka otomobillerin çalıntı
olduklarını bildikleri halde ellerinde bulundurdukları, söz konusu otoları
kendi çabaları ve akrabaları aracılığı ile satma girişiminde bulundukları,
otolar ele geçirildiğinde belgelerinin sahte olduğunun anlaşılması
üzerine yapılan soruşturma sonucunda fiillerinin sübuta erdiği gerekçesiyle Devlet memurluğundan çıkarıldığı, aynı fiilden dolayı yapılan ceza
yargılaması sonucu Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesinde E:1996/177,
K:1999/95 sayılı kararıyla delil yetersizliğinden beraatine hükmedildiği
ve bu kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiğinin anlaşıldığı, dava
dosyası ile soruşturma dosyasının ve soruşturma dosyasında bulunan
ifadelerin birlikte incelenip değerlendirilmesi sonucu davacının disiplin
hükümleri bakımından üzerine atılı fiili işlediği sonucuna ulaşıldığı, 657
sayılı yasanın yukarıda belirtilen 131. maddesine göre de, memurun
Ceza Kanununa göre mahkum olması yada olmamasının ayrıca disiplin
cezası uygulanmasına engel teşkil etmediğinden, dava konusu işlemde
hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile karar bozulmuştur.
... İdare Mahkemesi... günlü,... sayılı kararıyla bir kamu görevlisinin, üzerine atılı disiplin suçu, ceza yasasına göre de suç niteliğinde ise
ve ceza yargılaması sonucunda suçun unsurlarının oluşmadığı ya da
suçun o kişi tarafından işlenmediği mahkeme kararıyla saptanmışsa,
böyle bir ceza mahkemesi kararının disiplin hukuku yönünden bağlayıcı
olacağı, bu itibarla adli yargıda beraat eden davacının üstüne atılı fiilin
idari yönden de işlendiği kesinlik kazanamayacağı kanaatine ulaşılarak
davacı hakkında verilen devlet memurluğundan çıkarma cezasında
hukuka uyarlık bulunmadığını da gerekçesine ekleyerek ilk kararında
ısrar etmiştir.
Davalı idare işlemin 657 sayılı Yasanın ilgili hükümlerine uygun
olarak kurulduğunu belirterek kararı temyiz etmekte ve bozulmasını
istemektedir.
342
Devlet Memurları Kanunu
Danıştay Onikinci Dairesinin kararında belirttiği üzere; 657 sayılı
Yasanın 131. maddesine göre memurun ceza yasasına göre mahkum
olması yada olmamasının disiplin cezasının uygulanmasına engel teşkil
etmeyeceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden davacının disiplin hükümleri bakımından memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı
ve utanç verici hareketlerde bulunduğunun tespiti üzerine, Devlet
memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırıldığı anlaşıldığından
verilen ceza yerinde olup; dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare
Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu nedenlerle davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle... İdare
Mahkemesinin... günlü, E... sayılı kararının Danıştay Onikinci Dairesinin
kararı doğrultusunda BOZULMASINA, 20.6.2003 günü oyçokluğu ile
karar verildi.
KARŞI OY
X-Davacının devlet memurluğundan çıkarılmasına ilişkin 25.9.1996
günlü işlem ile yoksun kaldığı parasal haklarının dava tarihinden itibaren
işletilecek yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle açtığı davada;... İdare
Mahkemesince verilen ve Danıştay Onikinci Dairesinin 14.5.2001 günlü,
E:1999/3673, K:2001/2095 sayılı bozma kararına uymayarak dava
konusu işlemin iptaline, bu nedenle açıkta geçirdiği sürelere ilişkin
parasal haklarının davanın açıldığı 8.2.1997 gününden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte ödenmesine ilişkin ilk kararında ısrarına dair
bulunan 11.11.2002 günlü, E:2002/1581, K:2002/1424 sayılı kararı davalı
idare temyiz etmekte ve bozulmasını durdurulmasını istemektedir.
Bir kamu görevlisine isnat edilen disiplin suçu ceza yasası kapsamında da suç niteliğinde ise ve ceza yargılaması sonucunda suçun
unsurlarının oluşmadığı saptanmışsa ceza mahkemesi kararının disiplin
hukuku yönünden dikkate alınması gerektiği kuşkusuzdur.
Davacının disiplin cezası almasına neden olan olay nedeniyle...
Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandığı, bu yargılama sonucunda
mahkumiyetlerine yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilmediği gerekçesi ile beraat kararı verildiği anlaşıldığından İdare Mahkemesince
Devlet Memurları Kanunu
343
verilen ısrar kararının onanması oyu ile karara karşıyız. (İDARİ DAVA
DAİRELERİ.,20.06.2003,K:2003-436,E:2003-67) DAN-KAR-DER ;
SAYI:3
HAKKINDA AÇILAN CEZA DAVASI NEDENİYLE GÖREVDEN
UZAKLAŞTIRILAN DAVACININ, MAHKEMEDE BERAAT ETMESİ
ÜZERİNE ESKİ GÖREVİNE İADE EDİLMESİNİN ZORUNLU OLDUĞU
HK.(D.5.D.,24.04.1985,K:85-1101,E:81-580)
2.2.3. Sayıştay Genel Kurul Kararları
ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ İKEN 2547 SAYILI KANUNUN 35'İNCİ MADDESİ UYARINCA
DOKTORA EĞİTİMİ YAPMAK AMACIYLA GAZİ ÜNİVERSİTESİNDE
GÖREVLENDİRİLEN ÖZLEM ÖZSARAÇ’IN BU EĞİTİMİNİ TAMAMLAYIP GÖREVİNE DÖNDÜKTEN SONRA, ÇEVRE VE ORMAN
BAKANLIĞI BÜNYESİNDE BİR GÖREVE NAKLEN ATANABİLMESİ
İÇİN, MECBURİ HİZMETİNE TEKABÜL EDEN BORCUNUN TAKSİTLER HALİNDE ÖDENMESİ HUSUSUNDA, Rektörlükçe 2547 sayılı
Kanunun 56'ncı maddesinin (d) fıkrası uyarınca görüş istenilmesi
üzerine 5. Dairece verilen 3.5.2005 tarih ve 2005-26/Taşra 28352 sayılı
karar okunarak,
Gereği Görüşüldü :
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğünün 20.4.2005 tarih ve B.30.2.ÇAÜ.0.70.71.02/2374/2607 sayılı yazısı ile eklerinin
incelenmesinden:
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Araştırma Görevlisi Özlem
Özsaraç’ın 2547 sayılı Kanunun 35’inci maddesi uyarınca doktora
eğitimi yapmak amacıyla 19.10.1998 tarihinde Gazi Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsünde görevlendirildiği, bu amaçla kadrosunun geçici
olarak Gazi Üniversitesine tahsis edildiği,
Gazi Üniversitesinde görevlendirilmesinden dolayı Özlem Özsaraç
ve kefillerinden Çanakkale 1. Noterliğince düzenlenen 15.10.1998 tarih
ve 14470 no.lu Taahhütname ve Kefalet Senedinin alınmış olduğu,
344
Devlet Memurları Kanunu
Adı geçenin doktora eğitimini tamamlayarak 21.9.2004 tarihinde
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesindeki görevine başladığı,
Daha sonra Çevre ve Orman Bakanlığının 28.7.2004 tarih ve
B.18.0.PER.0.00.01/ 7556-40198 sayılı yazısıyla, Bakanlık bünyesinde
bir göreve naklen atanması düşünülen Araştırma Görevlisi Özlem
Özsaraç’ın tasdikli sicil özeti ile son üç yıla ait gizli sicil raporlarının
gönderilmesinin ve adı geçen hakkında adli veya idari bir soruşturma
bulunup bulunmadığının bildirilmesinin istendiği,
Bunun üzerine, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğünün
21.10.2004 tarih ve B.30.2.ÇAÜ.0.70.71.02/3986/6307 sayılı yazısıyla,
Araştırma Görevlisi Özlem Özsaraç’ın mecburi hizmet yükümlülüğünün
Çevre ve Orman Bakanlığına devredilmesinde herhangi bir sakınca
bulunmadığının Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına iletildiği, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 19.11.2004 tarih ve B.30.APK.0.00.00.05/093918-023035 sayılı cevabî yazısında, Genel Kurulun 12.11.2004 tarihli
toplantısında, adı geçenin mecburi hizmet yükümlülüğünün anılan
kuruma devredilmesinin uygun bulunmadığının bildirildiği,
Araştırma Görevlisi Özlem Özsaraç’ın, Çanakkale Onsekiz Mart
Üniversitesine verdiği 5.4.2005 tarihli dilekçesiyle, daha önceki müracaatında mecburi hizmet yükümlülüğünün parasal karşılığının hesaplanarak taksitlendirilmesi talebinde bulunduğunu belirterek, kalan mecburi
hizmet yükümlülüğünün parasal karşılığını taksitlendirerek ödemek
istediğini belirttiği,
Gazi Üniversitesi Rektörlüğünce Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğüne gönderilen yazı ekinde yer alan hesap tablosunda,
Özlem Özsaraç’a Kasım 1998-Eylül 2004 tarihleri arasında ödenen brüt
maaş toplamının 46.539.562.000 lira olarak gösterildiği, Çanakkale
Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğünün de mecburi hizmet süresinden
çalışılan süreyi düştükten sonra, 30.3.2005 tarihi itibariyle % 50 cezai
şartla birlikte toplam borcu 63.704,16 YTL olarak tespit ettiği,
Özlem Özsaraç’ın, yukarıda bahsedilen dilekçesi ile, 63.704,16
YTL olarak hesaplanan söz konusu borcu;
18.05.2005 – 18.10.2005 tarihleri arasında aylık 250,00 YTL,
Devlet Memurları Kanunu
345
18.11.2005 – 18.04.2006 tarihleri arasında aylık 500,00 YTL,
18.05.2006 – 18.04.2007 tarihleri arasında aylık 600,00 YTL,
18.05.2007 – 18.04.2008 tarihleri arasında aylık 1.200,00 YTL,
18.05.2008 –18.04.2010 tarihleri arasında aylık 1.566,84 YTL taksitlerle olmak üzere ödemek istediğini bildirdiği,
Araştırma Görevlisi Özlem Özsaraç’tan bu taahhüdünü teminat altına alacak bir taahhüt ve kefalet senedinin alınmadığı,
Borçlu Özlem Özsaraç tarafından sunulan ödeme planının, Rektörlükçe de uygun görüldüğü ve 2547 sayılı Kanunun 56’ncı maddesinin
(d) fıkrası hükmü uyarınca Sayıştay Başkanlığı görüşünün istenildiği,
Anlaşılmıştır.
2547 sayılı Kanunun 56’ncı maddesinin (d) fıkrasında, birmilyon liraya kadar (birmilyon lira dahil) bir hakkın veya menfaatin terkinini
gerektiren, maddi veya hukuki nedenlerle kovuşturulmasında yüksek
mahkeme ve mercilerde incelenmesini istemekte yarar bulunmayan,
açılacak veya açılmış olan dava, icra ve benzeri takiplerden vazgeçilmesine veya uygun ödeme kararı koymaya rektör ve üst kuruluşların
başkanlarının; birmilyon liradan fazlası için üst kuruluşlarda başkanın,
üniversitelerde rektörün önerisi ve Sayıştay Başkanlığının görüşü
üzerine Maliye Bakanlığının karar vereceği hükme bağlanmıştır.
Anılan fıkrada, açılacak veya açılmış olan dava, icra ve benzeri takiplerden vazgeçilmesine veya uygun ödeme kararı konulmasına yer
verilmiş olması karşısında, söz konusu Üniversite alacağının taksitle
ödenmesi önerisi fıkra hükmü kapsamında bulunmaktadır.
Araştırma Görevlisi Özlem Özsaraç, 2547 sayılı Yükseköğretim
Kanununun 35’inci maddesi uyarınca Gazi Üniversitesine gönderilmiştir.
Bu maddede, yükseköğretim kurumlarının, kendilerinin ve yeni kurulmuş
ve kurulacak diğer yükseköğretim kurumlarının ihtiyacı için yurt içinde
ve yurt dışında öğretim elemanı yetiştirecekleri, öğretim elemanı
yetiştirilmesi amacıyla üniversitelerin araştırma görevlisi kadrolarının
araştırma veya doktora çalışmaları yaptırmak üzere başka bir üniversiteye, Yükseköğretim Kurulunca geçici olarak tahsis edilebileceği, bu
346
Devlet Memurları Kanunu
şekilde doktora, tıpta uzmanlık veya sanatta yeterlik payesi alanların, bu
eğitimin sonunda kadrolarıyla birlikte kendi üniversitelerine dönecekleri,
yurt içinde veya yurt dışında yetiştirilen öğretim elemanlarının genel
hükümlere göre bağlı oldukları yükseköğretim kurumlarında mecburi
hizmetlerini yerine getirmek zorunda oldukları belirtilmiştir.
Aynı Kanunun 65’inci maddesinde de, öğretim elemanlarının yetiştirilme esaslarının, Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği hükmü bulunmaktadır.
Yükseköğretim Kurulunca çıkarılarak 16.11.1983 tarih ve 18223
sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Bir Üniversite Adına Bir Diğer
Üniversitede Lisansüstü Eğitim Gören Araştırma Görevlileri Hakkında
Yönetmeliğin 4’üncü maddesinde, atama işleminden önce adaylardan,
kendilerine kadrosu tahsis edilen üniversitede, 2547 sayılı Kanunun
35’inci maddesi şartları içinde lisansüstü eğitim-öğretim süresi (tatiller
dahil) kadar mecburi hizmeti yerine getirmek zorunda olduklarına dair
bir taahhüt ve kefalet senedi alınacağı belirtilmiştir. Bu hükme istinaden
Özlem Özsaraç’dan alınan taahhütnamenin ‘Öğrenimi Bitirdikten Sonra’
başlıklı bölümündeki 10’uncu ve 11’inci maddelerinde; “Mecburi hizmet
sürem sona ermeden meslekten, memurluktan veya hizmetinde bulunduğum müesseseden ihraç olduğum veya ayrıldığım, iş bu tahsil ve
mecburi hizmet taahhütümle ilgili olarak çıkmış veya çıkacak olan tüm
kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerine uymadığım ve yükleyecekleri
mükellefiyetlere rıza göstermediğim takdirde Çanakkale Onsekiz Mart
Üniversitesi’nin benim için yapmış olduğu bütün masrafların %50
fazlasıyla her biri için tediye veya sarf tarihinden itibaren tahakkuk
ettirilecek kanuni faiz vesair kanuni ödemelerle birlikte ilgili kurum veya
hazine emrine hüküm istihsaline hacet kalmaksızın nakden ve def’aten
tediye edeceğimi, ancak mecburi hizmet sürem dolmadan görevimden
ayrıldığım takdirde iş bu taahhütname gereğince namıma tahakkuk
ettirilen borcun yekününden ifa ettiğim mecburi hizmet süresine tekabül
eden miktar tenzil olduktan sonra bakiyesini %50 fazlası ve kanuni faiz
vesair kanuni ödemelerle birlikte hüküm istihsaline hacet kalmaksızın
nakden ve def’aten tediye edeceğimi şimdiden kabul ve taahhüt ederim”
hükmü yer almıştır.
Devlet Memurları Kanunu
347
Bu durum karşısında, Araştırma görevlisi Özlem Özsaraç’ın mecburi hizmetine tekabül eden borcunun, öğreniminin başında kendisinden
alınan yüklenme senedi hükümlerine göre hesaplanması ve buna göre
de kendisi için yapılan giderlerin % 50 fazlasıyla ve faiziyle birlikte tahsil
edilmesi gerekmektedir. Ancak adı geçenin mecburi hizmet yükümlülüğünden doğan borç tutarının hesabında, kanuni faiz tutarının dikkate
alınmadığı görülmüştür.
Bu itibarla, Üniversite alacağının taksitle tahsili yönündeki Rektörlük önerisinin, hesaplanan borç tutarına kanuni faizin de ilâve edilmesi
ve bu suretle bulunacak toplam borcun beş yılı geçmeyecek şekilde
taksitler halinde tahsilini öngören noter tasdikli bir taahhütname ve
kefaletnamenin ilgilisinden alınması kaydıyla uygun bulunduğuna
çoğunlukla karar verildi. (16.05.2005/5121/3)
SAYIŞTAYCA YAPILAN İNCELEMELER SONUCUNDA KAMU
ZARARI TESPİT EDİLDİĞİNDE VE KAMU KAYNAĞININ VERİMLİ,
ETKİN VE EKONOMİK KULLANILMADIĞI SAPTANDIĞINDA,
10.12.2003 TARİHLİ VE 5018 SAYILI KAMU MALİ YÖNETİMİ VE
KONTROL KANUNU ÇERÇEVESİNDE SORUMLU TUTULACAK
GÖREVLİ VE YETKİLİLERİN BELİRLENMESİ HUSUSUNDAKİ TEREDDÜT.
İNCELEME
Konu ile ilgili mevzuat, denetçi müzekkeresi ve bu husustaki Daire
kararı incelendikten sonra gereği görüşüldü :
I- HESAP VERME
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 8’inci maddesi hükmü uyarınca, her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve
kullanılmasında görevli ve yetkili olanların yetkili kılınmış mercilere
hesap vermeleri zorunludur.
Yine aynı Kanunun 68’inci maddesinde dış denetimin, kamu idaresi hesapları ve bunlara ilişkin belgeler esas alınarak, malî tabloların
güvenilirliği ve doğruluğuna ilişkin mali denetim ile kamu idarelerinin
gelir, gider ve mallarına ilişkin mali işlemlerinin kanunlara ve diğer
hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığının tespiti ve kamu kaynakla-
348
Devlet Memurları Kanunu
rının etkili, ekonomik ve verimli olarak kullanılıp kullanılmadığının
belirlenmesi, faaliyet sonuçlarının ölçülmesi ve performans bakımından
değerlendirilmesi suretiyle gerçekleştirileceği ifade edilmiştir.
1- Yönetim Dönemi Hesabının Verilmesi
Uygunluk denetiminin ve hesap yargısının temelini muhasebe birimi hesapları oluşturmaktadır.
5018 sayılı Kanunda muhasebe yetkililerinin Sayıştaya karşı hesap
verme sorumluluklarını düzenleyen açık bir hüküm bulunmamakla
birlikte, Kanunun 61’inci maddesinde defter, kayıt ve belgelerin usulüne
uygun olarak tutulmasından, muhafaza edilmesinden ve denetim için
hazır bulundurulmasından muhasebe yetkililerinin sorumlu oldukları,
8’inci maddesinde de her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve
kullanılmasında görevli ve yetkili olanların, kaynakların muhasebeleştirilmesinden ve raporlanmasından sorumlu oldukları ve yetkili kılınmış
mercilere hesap vermek zorunda oldukları belirtilmiştir. Muhasebe
Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul ve Esasları
Hakkında Yönetmeliğin 36’ncı maddesinin ikinci fıkrasında da “Yönetim
dönemi hesabı, görev başındaki muhasebe yetkilisi tarafından, mevzuatında belirtilen süre içerisinde yetkili mercilere verilir” şeklinde düzenlenmiştir.
Anılan Kanun ve Yönetmelikteki bu hükümler karşısında, muhasebe yetkililerini Sayıştaya hesap verme konusunda birinci derece sorumlu
kabul etmek gerekmektedir.
2- Kamu İdaresi Hesabının Verilmesi
Kamu idaresi hesabı, kuruluşun konsolide hesabıdır. Kamu idare
hesabı mali denetim ve performans denetiminin konusunu oluşturmaktadır.
5018 sayılı Kanunun 61’inci maddesinin ikinci fıkrasında, muhasebe yetkililerinin gerekli bilgi ve raporları düzenli olarak kamu idarelerine
vermeleri öngörülmüştür. Aynı Kanunun 60’ıncı maddesinin birinci
fıkrasının (d) ve (g) bentlerinde ise, bütçe kayıtlarını tutmak, bütçe
uygulama sonuçlarına ilişkin verileri toplamak, değerlendirmek ve bütçe
Devlet Memurları Kanunu
349
kesin hesabı ile mali istatistikleri hazırlamak, idarelerin faaliyet raporunu
hazırlamak mali hizmetler biriminin görevi olarak gösterilmiştir.
Aynı Kanunun 76’ncı maddesinde de, kamu idareleri ve görevlilerinin, muhasebeleştirme ve raporlama işlemlerine ilişkin bilgi ve belgeleri
denetimle görevlendirilmiş olanlara ibraz etmek, görevin sağlıklı yapılmasını sağlayacak önlemleri almak ve her türlü yardım ve kolaylığı
göstermek zorunda oldukları hükme bağlanmıştır.
II- SORUMLULUK
5018 sayılı Kanunda, yönetim dönemi hesabı ve buna bağlı olarak
genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelir, gider ve mal
hesapları ile bu hesaplara ilişkin işlemlerinin doğruluğu ve kanunlara
uygunluğu yanında, kamu idaresi hesabıyla kuruluşun tüm mali ve idari
performansı da esas alınmış, hesap verme sorumluluğu bu bağlamda
düzenlenmiştir.
5018 sayılı Kanunla, 1927 yılında çıkarılıp uzun süre yürürlüğünü
sürdürmüş bulunan 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunuyla
oluşturulan kamu mali yönetim sistemimiz neredeyse tümüyle değiştirilerek daha etkin, daha çağdaş, uluslararası ölçütlere daha uygun bir
kamu mali yönetim ve kontrol sistemi oluşturulması amaçlanmıştır. Bu
Kanunla bütçe kapsamının genişletilmesi suretiyle bütçe hakkının en iyi
şekilde kullanılması, bütçe hazırlama ve uygulama sürecinde etkinliğin
artırılması, mali yönetimde saydamlığın sağlanması, iyi bir hesap verme
mekanizmasının kurulması ve bu açıdan harcama sürecinde yetki ve
sorumluluk dengesinin tesisi amaçlanmıştır.
Yetki ve sorumluluk dengesi kurulurken yetkiler yanında Kanunun
pek çok maddesinde sorumluluklardan söz edilmektedir. Gerçekten
5018 sayılı Kanunun 8’inci maddesinde hesap verme sorumluluğundan,
31’inci maddesinde harcama yetkisinden doğan sorumluluktan, 32’nci
maddesinde harcama yetkililerinin sorumluluğundan, 33’üncü maddesinde gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğundan, 38’inci maddesinde gelirlerin toplanma sorumluluğundan, 44’üncü maddesinde mal
yönetim sorumluluklarından, 48’inci maddesinde mal yönetiminde
etkililik ve sorumluluktan, 58’inci maddesinde ön mali kontrol görevinin
350
Devlet Memurları Kanunu
yönetim sorumluluğu çerçevesinde yürütülmesinden, 61’inci maddesinde muhasebe yetkililerinin sorumluğundan, 76’ncı maddesinde kamu
idarelerinin sorumluluğundan bahsedilmektedir.
5018 sayılı Kanunla kamu mali yönetim ve kontrol sistemi oluşturulurken iç denetim ile dış denetime birlikte düzenlenmiştir. Kanunun “Dış
denetim” başlıklı 68’inci maddesinin ilk fıkrasında, Sayıştay tarafından
yapılacak harcama sonrası dış denetimin amacının, genel yönetim
kapsamındaki kamu idarelerinin hesap verme sorumluluğu çerçevesinde yönetimin mali faaliyet, karar ve işlemlerinin kanunlara, kurumsal
amaç, hedef ve planlara uygunluk yönünden incelenerek sonuçlarının
Türkiye Büyük Millet Meclisine raporlanması olduğu belirtilmiş, izleyen
fıkralarda dış denetimin mali denetim, hukuka uygunluk denetimi ve
performans denetimi suretiyle gerçekleştirileceği ifade edilmiş, dördüncü
fıkrasında Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulacak dış denetim genel
değerlendirme raporunun nasıl hazırlanacağı düzenlenmiş ve beşinci
fıkrasında da Sayıştay tarafından hesapların hükme bağlanması, genel
yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelir, gider ve mal hesapları ile
bu hesaplarla ilgili işlemlerin yasal düzenlemelere uygun olup almadığına karar verilmesi şeklinde tanımlandıktan sonra, son fıkrasında dış
denetim ve hesapların hükme bağlanmasına ilişkin diğer hususların ilgili
kanunda düzenlenmesi öngörülmüştür.
Söz konusu maddede hesap verme sorumluluğu çerçevesinde yapılacak işlerin dış denetiminin hangi tür denetimlerle gerçekleştirileceği,
dış denetim genel değerlendirme raporunun Türkiye Büyük Millet
Meclisine sunulması ve hesapların hükme bağlanmasına kadar Sayıştaya mevdu pek çok görev ve yetki düzenlenmiş bulunmaktadır. Ancak
tereddüt konusu olan husus, mali sorumluluğa ilişkin sorumluluk halleri
ve sorumlu tutulacak yetkili ve görevlilerin belirlenmesi olduğundan,
maddenin sorumlulukla ilgili son iki fıkrasından hareketle soruna çözüm
aranmıştır.
Bahse konu Kanunun 68’inci maddesinde, kamu idarelerinin mali
faaliyet, karar ve işlemlerinin kanunlara, kurumsal amaç, hedef ve
planlara uygunluk yönünden incelenerek performans ve mali denetime
ilişkin sonuçlarının raporlanması öngörülmüş ise de, “kamu idarelerinin
Devlet Memurları Kanunu
351
gelir, gider ve mallarına ilişkin mali işlemlerinin kanunlara ve diğer
hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığının tespiti” de öngörülmek
suretiyle hukuka uygunluk denetiminin, dış denetimin gerçekleştirilme
yollarından biri olduğu belirtilmiştir. Hatta bununla da yetinilmeyerek
maddenin beşinci fıkrasında Sayıştayca hesapların hükme bağlanmasının, kamu idarelerinin gelir, gider ve mal hesaplarıyla bu hesaplarla ilgili
işlemlerin yasal düzenlemelere uygun olup olmadığına karar verilmesi
anlamına geldiği ifade edilmiştir. Son fıkasında da, dış denetim ve
hesapların hükme bağlanmasına ilişkin diğer hususların ilgili kanunda
düzenlenmesi öngörülmüştür.
Anılan maddede, hesapların hükme bağlanmasından söz edilmekle Sayıştay yargısal fonksiyonuna işaret edilmiş olmaktadır. Maddenin
ikinci fıkrasında bahsedilen hukuka uygunluk denetimiyle kamu idarelerinin gelir, gider ve mal hesapları ve işlemlerinin kanunlara ve diğer
hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığı tespit edilecek, bu tespitler
Sayıştay yargısına intikal ettirilerek hesap ve işlemlerin yasal düzenlemelere uygun olup olmadığına ilişkin olarak karar verilecektir. Başka bir
deyişle, sorumluların hesap ve işlemleri hükme bağlanmış olacaktır.
Sayıştayın, hesap ve işlemlerin hukuka uygunluğunun tespiti ile
sorumluların sorumluluklarını ve sorumluluk derecelerini kapsayan
yargılama faaliyeti, Anayasanın 160’ıncı maddesindeki “kesin hükme
bağlama” deyiminde ifadesini bulmuştur. 5018 sayılı Kanunun 68’inci
maddesinin hesapların Sayıştayca hükme bağlanmasına ilişkin beşinci
fıkrasını, Anayasanın “Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile
sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye
Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve
işlemlerini kesin hükme bağlamak……” şeklindeki 160’ıncı maddesi
hükmü karşısında başka türlü değerlendirme imkânı yoktur. Esasen
Anayasanın, “Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk
kurallarıdır.
Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.” şeklindeki 11’inci maddesi
hükmü karşısında başka şekilde düşünmek de mümkün değildir.
352
Devlet Memurları Kanunu
Belirtilen 68’inci maddenin beşinci fıkrasında, Sayıştayca hesapların hükme bağlanması tanımlandıktan sonra daha fazla ayrıntıya
girilmeden, son fıkrada dış denetim ve hesapların hükme bağlanmasına
ilişkin diğer hususlar ilgili kanuna bırakılmıştır. Bu düzenleme tarzı,
Anayasanın 160’ıncı maddesinde izlenen yönteme de uygundur. Zira
Anayasanın bu maddesinde “… sorumluların hesap ve işlemlerini kesin
hükme bağlamak …” ve “Sayıştayın kesin hükümleri hakkında ilgililer
yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir kereye mahsus
olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde bulunabilirler.” denilmiş,
madde gerekçesinde de açıklandığı üzere “sorumlular” ve “ilgililer”in
belirlenmesi ise kanuna bırakılmıştır.
68’inci maddede sözü edilen ilgili kanun, 832 sayılı Sayıştay Kanunudur. 832 sayılı Kanunun 45’inci maddesinin “Sorumlularca; gelir,
gider, mal ve kıymetlerden mevzuata uygun olarak tahakkuk ettirilmediği, alınmadığı, harcanmadığı, verilmediği, saklanmadığı veya idare
edilmediği Sayıştayca kesin hükme bağlananları, sorumlular keyfiyetin
idarece kendilerine bildirilmesinden başlıyarak üç ay içinde Hazineye
ödemekle zorunludurlar.” şeklindeki ilk fıkrasıyla sorumluluk halleri
belirlenmiş, ancak Sayıştay Kanununda “sorumlular”ın kimler olduğu
belirtilmemiştir.
832 sayılı Kanunun anılan 45’inci maddesi hükmüne göre sorumluluk için yegâne şart, mevzuata aykırılıktır. 832 sayılı Kanun, Anayasadaki ifadeye uygun olarak sorumlular demekle yetinmiş, bunların kimler
olduğunu sayma yoluna gitmemiş, eski deyişle meskut geçmiş, sorumluların tayinini başka kanunlara bırakmıştır.
III- SORUMLULAR
5018 sayılı Kanunda dört grup sorumlu belirlenmiştir.
1- Bakanlar
5018 sayılı Kanunun 10’uncu maddesinde, “Bakanlar hükümet politikasının uygulanması ile bakanlıklarının ve bakanlıklarına bağlı, ilgili
ve ilişkili kuruluşların stratejik planları ile bütçelerinin kalkınma planlarına, yıllık programlara uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından,
Devlet Memurları Kanunu
353
bu çerçevede diğer bakanlıklarla koordinasyon ve işbirliğini sağlamaktan sorumludur” denilmek suretiyle bakanların sorumluluk esasları
belirlenmiştir.
Ancak Sayıştay yargılaması sırasında bakanın sorumluluğu ile ilgili
bir hususa rastlanması durumunda bu hususun ilgili mercilere bildirilmesi mümkün bulunmaktadır.
2- Üst Yöneticiler
5018 sayılı Kanunun 11’inci maddesinde; “Bakanlıklarda müsteşar,
diğer kamu idarelerinde en üst yönetici, il özel idarelerinde vali ve
belediyelerde belediye başkanı üst yöneticidir. Ancak, Millî Savunma
Bakanlığında üst yönetici Bakandır.
Üst yöneticiler, idarelerinin stratejik planlarının ve bütçelerinin kalkınma planına, yıllık programlara, kurumun stratejik plan ve performans
hedefleri ile hizmet gereklerine uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve
verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve
kötüye kullanımının önlenmesinden, malî yönetim ve kontrol sisteminin
işleyişinin gözetilmesi, izlenmesi ve bu Kanunda belirtilen görev ve
sorumlulukların yerine getirilmesinden Bakana; mahallî idarelerde ise
meclislerine karşı sorumludurlar.
Üst yöneticiler, bu sorumluluğun gereklerini harcama yetkilileri, malî hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getirirler.” denilmek
suretiyle üst yöneticilerin sorumlulukları düzenlenmiştir.
Üst yöneticiler işlerin gidişatından harcama yetkililerinin ve diğer
görevlilerin bilgilendirmeleri ve raporları ile bilgi sahibi olmaktadırlar.
Bununla birlikte üst yöneticilerin özel kanunlardan doğan Sayıştaya
karşı mali sorumlulukları olabileceği gibi, münferit bir olayda sorumluluklarına hükmedilmeleri de gerekebilir. Bu husus, meselenin Sayıştay
yargısında görüşülmesi sırasında hükme bağlanacak bir konudur.
Dolayısıyla bu aşamada bir genelleme yaparak üst yöneticilerin, işlemlerin hukuka uygun olarak yürütülmesinden sorumlu olacakları ya da
olmayacakları yönünde bir görüş belirtilmesi uygun bulunmamaktadır.
354
Devlet Memurları Kanunu
3- Harcama Yetkilileri
5018 sayılı Kanunun 3’üncü maddesinin (k) bendinde, kamu idaresi bütçesinde ödenek tahsis edilen ve harcama yetkisi bulunan birim,
harcama birimi olarak tanımlanmıştır.
Kanunun 31’inci maddesinde, bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir
harcama biriminin en üst yöneticisinin harcama yetkilisi olduğu ifade
edilmiş, 32’nci maddesinde ise, bütçeden harcama yapılabilmesi
harcama yetkilisinin, harcama talimatı vermesine bağlanmış, harcama
talimatlarında da hizmet gerekçesi, yapılacak işin konusu ve tutarı,
süresi, kullanılabilir ödeneği, gerçekleştirme usulü ile gerçekleştirmeyle
görevli olanlara ilişkin bilgilerin yer alacağı, harcama talimatlarının bütçe
ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata
uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken işlemlerden
harcama yetkililerinin sorumlu oldukları belirtilmiştir.
5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesinde de, giderin gerçekleştirilmesinin, harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın
hak sahibine ödenmesi ile tamamlanacağı hüküm altına alınmıştır.
Mevzuatın yukarıda belirtilen hükümlerine göre, bütçeden yapılacak
harcamalarda süreç, harcama talimatı ile başlamakta ve ödeme emri
belgesi uyarınca hak sahibine ödeme yapılması ile son bulmaktadır.
5018 sayılı Kanunda, giderin yapılmasından ödeme aşamasına
kadar tüm işlemlerin harcama yetkilisinin gözetim ve denetimi altında,
onun emir ve talimatı ile yürütülmesi öngörüldüğünden, sorumluluk
konusunda da harcama yetkilisi ön plana çıkmaktadır.
Kanunda harcama yetkilisinin, bütçeyle ödenek tahsis edilen her
harcama biriminin en üst yöneticisi olarak tanımlanması, idari açıdan üst
yöneticilere; hukuka uygunluk açısından da yetkili kılınmış mercilere
hesap vermekle sorumlu olduğunu göstermektedir. Bu anlamda harcama yetkililerinin Sayıştaya hesap verme sorumluluğu bulunmaktadır.
a) Harcama Yetkililerinin Genel Sorumluluğu
Devlet Memurları Kanunu
355
5018 sayılı Kanunda harcama yetkilisi ifadesiyle bir program sorumlusuna ve statü hukukunda tanımlanan daire/birim amirine işaret
edilmektedir. Bu konumda olan yöneticilerin, 657 sayılı Kanunun
10’uncu maddesinde belirtildiği gibi, amiri oldukları kuruluş ve hizmet
biriminde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurları takip ve kontrol etmekten görevli ve sorumlu tutulacakları da tabiidir.
Bu hükümler karşısında, bütçeden yapılacak harcamalar konusunda 5018 sayılı Kanunda öngörülen harcama sürecinde tek ve tam yetkili
olan, giderin yapılmasına karar vermekten ödeme aşamasına kadar tüm
işlemleri emir ve talimatı çerçevesinde yürüten ve maiyetindekileri ve
onların eylem ve işlemlerini gözetmek ve denetlemekle yükümlü olan
harcama yetkilisinin, Sayıştaya karşı hesap verme konusunda tam ve
doğrudan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, harcama yetkililerinin, harcama talimatlarının ve buna
konu olan harcamaların bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve
yönetmelikler ile diğer mevzuata uygunluğundan sorumlu olduklarına
oybirliğiyle,
c) Kurul, Komite veya Komisyon Üyelerinin Harcama Yetkisinden
Doğan Sorumluluğu
d) 5018 sayılı Kanunun 31’inci maddesinin üçüncü fıkrasında,
“Kanunların verdiği yetkiye istinaden yönetim kurulu, icra komitesi,
komisyon ve benzeri kurul veya komite kararıyla yapılan harcamalarda,
harcama yetkisinden doğan sorumluluk kurul, komite veya komisyona
ait olur” denilmektedir.
Kurul halinde görev yapan karar organlarının genellikle icra yetkileri bulunmamaktadır. Ancak Savunma Sanayi Müsteşarlığında olduğu
gibi bazı kuruluşların karar organlarının icra yetkisi bulunmaktadır. Bu
nedenle Kanunun 31’inci maddesinin üçüncü fıkrasında sayılan yönetim
kurulu, icra komitesi, komisyon ve benzeri kurul veya komite kararıyla
yapılan harcamalarda, harcama yetkisinden doğan sorumluluk belirlenirken; kararın, harcama talimatının unsurlarını taşıyıp taşımadığının ve
kurul, komisyon veya komitenin harcama sürecinde rol alıp almadığının
belirlenmesi gerekmektedir.
356
Devlet Memurları Kanunu
Bu durumda;
- Kanunların verdiği yetkiye istinaden yönetim kurulu, icra komitesi,
encümen gibi adlarla teşkil edilen yönetim organlarının kararı, harcama
talimatının taşıması gereken unsurları taşıyor ve kurul, komisyon,
komite harcama sürecinde yer alıyorsa, harcama yetkisinden doğan
sorumluluğun yönetim kurulu, icra komitesi, komisyon ve benzeri kurul,
komite veya komisyona ait olacağına,
- Yönetim kurulu, icra komitesi, encümen gibi adlarla teşkil edilen
yönetim organlarının kararı, harcama talimatının taşıması gereken
unsurları taşıyor, ancak kurul, komisyon, komite harcama sürecinde yer
almıyorsa, yönetim kurulu, icra komitesi, komisyon ve benzeri kurul
veya komitenin sadece harcama talimatının kanun, tüzük ve yönetmeliklere uygun olmasından sorumlu olacağına,
- Yönetim kurulu, icra komitesi, encümen gibi adlarla teşkil edilen
yönetim organlarının kararı bir giderin yapılması için harcama yetkilisine
izin verme şeklinde düzenlenmiş ise, bu halde kurul, komisyon veya
komitenin harcamaya izin veren kararın kanun, tüzük ve yönetmeliğe
uygun olmasıyla sınırlı olarak sorumlu olacağına,
Çoğunlukla,
c) Harcama Yetkisinin Devri Halinde Sorumluluk
5018 sayılı Kanunun 31’inci maddesinin birinci fıkrasında, harcama
yetkilisi, “Bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst
yöneticisidir” şeklinde tanımlanmış, dördüncü fıkrasında, genel yönetim
kapsamındaki kamu idarelerinde merkez ve merkez dışı birimler ve
görev unvanları itibarıyla harcama yetkililerinin belirlenmesine, harcama
yetkisinin bir üst yönetim kademesinde birleştirilmesine ve devredilmesine ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığınca belirleneceği öngörüldükten sonra, harcama yetkisinin devredilmesinin, yetkiyi devredenin
“idari sorumluluğunu” ortadan kaldırmayacağı hükme bağlanmıştır.
5018 sayılı Kanunun 31’inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmünden, doktrinde imza yetkisi olarak adlandırılan yönetsel uygulama
kapsamında bir devir anlamı çıkartılamayacağı gibi, yetkiyi devredenin
idari sorumluluğunu kaldırmayacağına dair hükümde geçen idari
Devlet Memurları Kanunu
357
sorumluluğun, mali sorumluluğu da içerdiği varsayımıyla yetkiyi devredenle devralanın Sayıştaya karşı birlikte sorumlu tutulmaları, başka bir
deyişle harcama yetkilerini devretmeleri halinde dahi, harcama yetkililerinin mali sorumluluklarının devam ettiği sonucu da çıkartılamaz.
Zira yetki devri ve imza yetkisi tanınması ayrı ayrı kavramlardır.
Yetki devrinde, yetkisini devreden, yetki devri kaldırılıncaya kadar
devrettiği yetkisini kullanamaz, yapılan işlem kendisine yetki devredilenin işlemidir. Karar alma yetkisi, devreden makamdan çıkıp devredilen
makama geçmektedir. Bir makam veya görevlinin ödevlerinden bir
kısmını bilgisi dahilinde ve karar alma yetkisi kendisinde kalmak üzere
başkasına yaptırarak yükünü hafifletmesi anlamındaki imza yetkisi
tanınması, yetki devri değildir. Bunun içindir ki, imza yetkisi tanınmasında, yetki tanıyanın sorumluluğu devam eder. Ancak, 31’inci maddenin
dördüncü fıkrasında, kanundan kaynaklanan ve idari karar ve onayla
yapılan yetki devri ayırımı yapılmadan sadece yetki devrinden bahsedilmektedir. Kanunda imza yetkisinin tanınmasından değil, açıkça
harcama yetkisinin devrinden söz edilmektedir. Bu yetki devrinin, imza
yetkisi olarak değerlendirilmesine olanak verecek en ufak bir ipucu dahi
yoktur. Nitekim Maliye Bakanlığınca bu fıkraya dayanılarak çıkarılan 1
seri numaralı Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğde de mesele
bu şekilde değerlendirilerek harcama yetkisinin devrinden söz edilmiştir.
Bunun gibi 5.5.2005 tarihli ve 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının
Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 25’inci maddesinde, harcama
yetkisinin, 5018 sayılı Kanunun 31’inci maddesinde belirtilen usul ve
esaslar çerçevesinde vergi dairesi başkanlığınca kısmen veya tamamen
grup müdürlüklerine veya vergi dairesi müdürlüklerine devredilebileceği
hüküm altına alınmıştır.
Literatürde de yetki devri halinde, yapılan işlemin yetki devredilenin
işlemi olduğu ve dolayısıyla bu işlemden doğan sorumluluğun yetki
devredilen makama geçtiği genel kabul gören bir husustur.
3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun
38’inci maddesinde yetki devrinin, yetki devreden amirin sorumluluğunu
kaldırmayacağı belirtilmekte ise de, 5018 sayılı Kanun, 3046 sayılı
Kanuna göre özel kanun niteliğindedir. Ayrıca, 3046 sayılı Kanunun
358
Devlet Memurları Kanunu
“Sorumluluk ve Yetkiler” başlıklı üçüncü kısmında yer alan anılan 38’inci
maddede geçen sorumluluk, aynı Kanunun “Yöneticilerin sorumlulukları”
başlıklı 34’üncü maddesinde, yöneticilerin, yapmakla yükümlü oldukları
görevleri, bakanlık emir ve direktifleri yönünde mevzuata, plan ve
programlara uygun olarak düzenlenmesi ve yürütülmesinden bir üst
kademeye karşı sorumlu olduklarına ilişkin hiyerarşik veya idari sorumluluk olup, 5018 sayılı Kanunun 31’inci maddesinin, harcama yetkisinin
devredilmesinin, devredenin idari sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağına ilişkin dördüncü fıkrasıyla aynı paraleldedir.
Anılan 31’inci maddenin harcama yetkisinin devri halinde idari sorumluluğun sürmesini öngören hükmü, işin tabiatına da uygundur. Zira, 5018
sayılı Kanunun üst yöneticilerin hesap verme sorumluluğuna ilişkin 11’inci
maddesinin son fıkrasında, üst yöneticilerin, bu sorumluluğun gereklerini
harcama yetkilileri, mali hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine
getireceklerinin belirtilmiş olması karşısında, harcama yetkililerinin idari
sorumluluklarının sürmesi, işin gereğinden kaynaklanmaktadır.
Harcama yetkisini devreden harcama yetkilisinin mali sorumluluğunun bulunmaması, 5018 sayılı Kanunla öngörülen mali sorumluluk
sisteminin de doğal bir sonucudur. 5018 sayılı Kanundan önceki
mevzuatımızda mali sorumluluk için yegâne şart, mevzuata aykırılık
olup, buna ilaveten zarar, kusur gibi başkaca bir şart öngörülmemiştir.
Sorumlulukta sadece mevzuata aykırılığın yeterli sayıldığı bu sistem,
5018 sayılı Kanunla değiştirilmiş bulunmaktadır. Gerçekten, bu Kanunun 71’inci maddesinde, “Kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur
veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya
eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye
neden olunmasıdır” şeklinde tanımlanarak kamu zararının belirlenmesinde esas alınacak unsurlar a-g işaretli bentlerde sayılmıştır. Gerek bu
madde gerek diğer maddeler nazara alındığında 5018 sayılı Kanuna
göre mali sorumluluğun şartları şöylece sıralanabilir:
- Kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan
mevzuata aykırı karar, işlem, eylem bulunmalıdır.
-Ortada bir kamu zararı olmalıdır.
Devlet Memurları Kanunu
359
-Mevzuata aykırı karar, işlem ve eylemle zarar arasında bir illiyet
olmalıdır.
Bu yeni sorumluluk sisteminde objektif (kusursuz) sorumluluk anlayışından vazgeçilmiş bulunulmaktadır.
Harcama yetkilisinin, harcama yetkisini devretmesi halinde harcama yetkisi, devralana geçtiğinden harcama yetkisine ilişkin karar, işlem
ve eylemler devir alan tarafından gerçekleştirilmekte, yetkisini devreden
harcama yetkilisinin mevzuata aykırı karar alması, işlem yapması veya
eylemde bulunması söz konusu olmamaktadır.
Yetkisini devretmek suretiyle harcama sürecinin dışında kalan harcama yetkilisinin kasıt, kusur veya ihmalinden de söz edilmesi mümkün
bulunmamaktadır. Mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemi bulunmayan kasıt, kusur veya ihmali söz konusu olmayan ve bu haliyle herhangi
bir zarar ika etmesi de mümkün olmayan harcama yetkilisine mali
sorumluluk yüklenmesi mümkün bulunmamaktadır. Harcama yetkilisinin
bu durumda sorumlu tutulması, hem 5018 sayılı Kanunla hem de
hukukun genel ilkeleriyle bağdaştırılamaz.
5018 sayılı Kanunun anılan 31’inci maddesinin dördüncü fıkrasının
harcama yetkisinin devrinin yetkiyi devredenin idari sorumluluğunu ortadan
kaldırmayacağı yolundaki hükmünde geçen idari sorumluluğun, mali
sorumluluğu da içerdiği söylenemez. Zira “idari sorumluluk” ve “mali
sorumluluk” ayrı kavramlar olup, idari sorumluluk, mali sorumluluğu
içermemektedir. Gerçekten 5018 sayılı Kanunun Türkiye Büyük Millet
Meclisinde görüşülmesi sırasında düzenlenen Plan ve Bütçe Komisyonu
raporunda “mali yönetim alanında siyasi, idari ve mali sorumluluk birbirinden ayrılmakta, … harcama yetkilisinin, mali yönden yaptığı harcamaların
mevzuata uygunluğundan, yönetsel yönden ise verimlilik, etkinlik ve
tutumluluk ilkeleri çerçevesinde sorumluluğu düzenlenerek görev, yetki ve
sorumluluklar açık bir şekilde ortaya konulmakta, yetki-sorumluluk dengesi
yeniden kurulmaktadır” denilmek suretiyle idari ve mali sorumluğun ayrı
sorumluluk türleri olduğu açıkça ifade edilmiştir. Sayıştay açısından mali
sorumluluğun bir tazmin sorumluluğu olmasına karşın, 31’inci maddenin
dördüncü fıkrasında geçen idari sorumluluk, 657 sayılı Kanunun 10’uncu
360
Devlet Memurları Kanunu
maddesi anlamında, Devlet memurlarının, amiri oldukları kuruluş ve hizmet
birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurları
yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli ve
sorumlu olduklarına dair yönetsel bir sorumluluktur.
Bahse konu 31’inci maddenin dördüncü fıkrasında harcama yetkisinin devrinin idari sorumluluğu kaldırmayacağı belirtilmektedir. Bunun
mefhumu muhalifinden harcama yetkisinin devri halinde, devredenin
mali sorumluluğunun ortadan kalktığı anlaşılmaktadır. Gerçekten Kanun
Koyucu, harcama yetkisinin devri halinde mali sorumluluğun da sürmesini amaçlamış olsaydı, pekâlâ mali ve idari sorumluluğun ortadan
kalkmayacağını açıkça ifade eder ya da yetki devrinin kapsayıcı şekilde
sorumluluğu ortadan kaldırmayacağını belirtmekle yetinebilirdi. Bu
yapılmamış, sadece idari sorumluluğun ortadan kalkmayacağına vurgu
yapılmıştır.
Dolayısıyla, harcama yetkisinin devredilmesi, yetkiyi devredenin
idari sorumluluğunu kaldırmamakla birlikte, yetkiyi devreden harcama
yetkilisinin mali sorumluluğunu ortadan kaldırmaktadır.
Bu nedenlerle, harcama talimatının kullanılmasından doğan sorumluluğun, harcama yetkisinin devredildiği görevliye ait olması gerektiğine çoğunlukla,
d) Görev Ayrılığı Nedeniyle Yetki Devrinde Harcama Yetkisinden
Doğan Sorumluluk
5018 sayılı Kanunun 31’inci maddesinin ikinci fıkrasında, teşkilat
yapısı ve personel durumu gibi nedenlerle harcama yetkililerinin belirlenmesinde güçlük bulunan idareler ile bütçelerinde harcama birimleri
sınıflandırılmayan idarelerde harcama yetkisi, üst yönetici veya üst
yöneticinin belirleyeceği kişiler tarafından, mahalli idarelerde İçişleri
Bakanlığının, diğer idarelerde ise Maliye Bakanlığının uygun görüşü
üzerine yürütülebilir denilmektedir.
Kanunun anılan hükmü uyarınca ya da bütçe kanunlarında yer verilen bazı hükümler ile idareler veya idarelerin değişik birimleri arasında
iş ve hizmet ilişkisine bağlı olarak yapılan ödenek aktarımları ve buna
Devlet Memurları Kanunu
361
bağlı olarak harcama süreçleri, genel harcama sürecinin dışına çıkabilmektedir.
Kanundan veya işin gereğinden kaynaklanan bu tür görev paylaşımlarında, aktarılan ödeneğin kullanım yetkisi ve bu ödenekle yerine
getirilen işlemlerin gerçekleştirilmesi görevi, ödeneği devralan idareye
veya birime geçeceğinden, harcama yetkisinden doğan sorumluluğun
da, genel harcama yetkililerinin sorumluluğu çerçevesinde, ödenek
aktarımının yapıldığı idare veya birimin harcama yetkilisine ait olması
gerekmektedir.
Öte yandan, idare veya birimin teşkilat yapısı nedeniyle, personel
ücretlerinin kuruluşun personel biriminde, kurumun elektrik su giderlerinin idari ve mali işler birimince ödenmesinde olduğu gibi, destek hizmet
birimlerinde birleştirilen harcamalar için üst yöneticinin onayı ile harcama yetkisinin, destek hizmet birimi harcama yetkilisine verilmesi halinde
de, harcama yetkisinden doğan sorumluluğun görev verilen destek
hizmet birimi harcama yetkilisine ait olması gerekmektedir.
Bu nedenlerle, mevzuatta yer alan bazı hükümler nedeniyle kamu
idareleri arasında veya idarenin değişik birimleri arasında iş ve hizmet
ilişkisine bağlı olarak yapılan ödenek aktarmalarında, harcama yetkisinden doğan sorumluluğun, ödenek aktarılan birimin en üst yöneticisine
ait olduğuna oybirliğiyle,
e) Vekâlet Görevi Nedeniyle Yetki Devrinde Harcama Yetkisinden
Doğan Sorumluluk
5018 sayılı Kanunun 31’inci maddesi uyarınca bütçeyle ödenek
tahsis edilen harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisidir.
Kanunda öngörülen harcama yetkilisinin izin, hastalık ve geçici görev
gibi sebeplerle görevlerinde bulunmadığı durumlarda, bu kişilerin yerine,
mevzuatlarında öngören usulle vekâleten atanan kişi asilin tüm yetki ve
sorumluluklarını taşıyacağından harcama yetkisini de kullanacaktır.
Bu nedenle, harcama yetkilisinin yerine, mevzuatında öngörülen
usullere uygun olarak vekâleten atanan görevlinin, vekâlet ettiği göreve
ait harcama yetkisini kullanmasından doğan sorumluluğun bu görevi
vekâleten yürüten görevliye ait olduğuna oybirliğiyle,
362
Devlet Memurları Kanunu
4- Gerçekleştirme Görevlileri
5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesi uyarınca bütçeden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara
uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin görevlendirilmiş kişi
veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekmektedir.
5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesinde; “Bütçelerden bir giderin
yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara
uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi
veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. Giderlerin gerçekleştirilmesi; harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin
harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle
tamamlanır.
Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin
yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler.
Elektronik ortamda oluşturulan ortak bir veri tabanından yararlanmak suretiyle yapılacak harcamalarda, veri giriş işlemleri gerçekleştirme
görevi sayılır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin esas ve usûller Maliye
Bakanlığınca belirlenir.
Gerçekleştirme görevlileri, bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumludurlar” denilmektedir.
Bu hüküm uyarınca, bir mali işlemi gerçekleştirmede görevli olanların sorumluluğunun belirlenmesinde, gerçekleştirme işlemini yapan
memurun, yetkili ve görevli olması ve yapılan giderin de bu görevli
tarafından düzenlenip imzalanan belgeye dayanıyor olması zorunludur.
Bir başka deyişle, yukarıda anılan belge ve imza olmadan ödeme emri
belgesinin tamamlanmış sayılmaması gerekmektedir. Aynı şekilde,
belgeyi düzenleyenin de gerçekleştirme konusunda yetkisinin bulunması
ve harcama talimatı ile veya sair surette amir tarafından görevlendirilmiş
olması gerekmektedir.
Devlet Memurları Kanunu
363
Bu anlamda gerçekleştirme belgelerinin hazırlanması, taslak metinlerin yazılması, temize çekilmesi, kaydedilmesi, bilgisayara giriş
yapılması gibi yardımcı hizmetlerin gerçekleştirme görevi kapsamında
değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
a) Ödeme Emri Belgesini Düzenlemekle Görevlendirilen Gerçekleştirme Görevlisinin Sorumluluğu
5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü
uyarınca ödeme emri belgesi, harcama yetkilisi tarafından belirlenen bir
görevli tarafından düzenlenecektir.
Ödeme emri belgesi tek başına mali bir işlem sayılmamakla birlikte
taahhüt ve tahakkuk aşamalarından sonra ödeme aşamasına geçilmesine esas teşkil etmektedir.
31.12.2005 tarihli ve 26040 sayılı 3. mükerrer Resmî Gazete’de
yayımlanan İç Kontrol ve Ön Mali Kontrole İlişkin Usul ve Esasların 12
ve 13’üncü maddelerinde ödeme emri belgesi düzenleme görevi, ön
mali kontrol kapsamında ele alınmakta ve “kontrol edilmiş ve uygun
görülmüştür” şerhi çerçevesinde değerlendirilmektedir.
Aynı esaslarda belirtildiği üzere, harcama yetkilileri, yardımcıları
veya hiyerarşik olarak kendisine en yakın üst kademe yöneticileri
arasından bir veya daha fazla sayıda gerçekleştirme görevlisini ödeme
emri belgesi düzenlemekle görevlendirecek, ödeme emri belgesini
düzenlemekle görevlendirilen gerçekleştirme görevlileri de, ödeme emri
belgesi ve eki belgeler üzerinde ön mali kontrol yapacaklardır. Bu
nedenle ödeme emri belgesini düzenleyen gerçekleştirme görevlisinin
yaptığı işlemler nedeniyle sorumluluk üstlenmesi tabiidir.
Ayrıca, harcama birimlerinde süreç kontrolü yapılarak her bir işlem
daha önceki işlemlerin kontrolünü içerecek şekilde tasarlanıp uygulanacak, mali işlemlerin yürütülmesinde görev alanlar, yapacakları işlemden
önceki işlemleri de kontrol edeceklerdir. Bu bağlamda ödeme emri
belgesini düzenlemekle görevlendirilen gerçekleştirme görevlileri de,
ödeme emri belgesi ve eki belgeler üzerinde ön mali kontrol yaparak,
ödeme emri belgesi üzerine “Kontrol edilmiş ve uygun görülmüştür”
şerhi düşüp imzalayacaklardır. Bu nedenle ödeme emri belgesini
364
Devlet Memurları Kanunu
düzenleyen görevli, gerçekleştirme belgelerinin ödeme emri belgesine
doğru aktarılması yanında, düzenlediği belge ile birlikte harcama
sürecindeki diğer belgelerin doğruluğundan ve mevzuata uygunluğundan da sorumludur.
Yapılan bu açıklamalara göre, aslî bir gerçekleştirme belgesi olan
ödeme emri belgesini düzenleyen sıfatıyla imzalayan gerçekleştirme
görevlisinin, düzenlediği belge ile birlikte harcama sürecindeki diğer
belgelerin doğruluğundan ve mevzuata uygunluğundan harcama
yetkilisi ile birlikte sorumlu tutulması gerektiğine çoğunlukla,
b) Ödeme Emri Belgesine Eklenmesi Gereken Taahhüt ve Tahakkuk Belgelerine İlişkin Sorumluluk
5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesi uyarınca bütçeden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara
uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin görevlendirilmiş kişi
veya komisyonlarca onaylanmış ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekmektedir.
Öte yandan anılan maddede, bir mali işlemin gerçekleştirilmesinde
görevli olanların sorumluluğunun belirlenmesinde, bu görevlilerin yetkili
ve görevli olması ve yapılan giderin de bu görevlilerce düzenlenen
belgeye dayanıyor olması hususlarına bakılması gerekmektedir. Yani
mali işlemin gerçekleştirilmesinde, görevli olanların imzası olmadan
ödeme belgesinin tamamlanmış sayılmaması gerekmektedir.
Bu nedenle, ödeme emri belgesine eklenmesi gereken taahhüt ve
tahakkuk işlemlerine ilişkin fatura, beyanname, tutanak gibi gerçekleştirme belgelerini düzenleyen veya bu belgeleri kabul eden gerçekleştirme görevlilerinin, bu görevleriyle ilgili olarak yapmaları gereken iş ve
işlemlerle sınırlı olarak harcama yetkilisiyle birlikte sorumlu tutulmaları
gerektiğine çoğunlukla,
c) Kurul, Komisyon veya Benzeri Bir Organca Düzenlenen Gerçekleştirme Belgelerinde Sorumluluk
5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesi uyarınca mali işlemin gerçekleştirilmesinde görevli olanların sorumluluğu, bu işlemleri yetkili ve
Devlet Memurları Kanunu
365
görevli olarak yapmalarına ve yapılan giderin bu kişilerce düzenlenen
belgeye dayanılarak yapılması hususlarına göre belirlenmektedir.
Bu nedenle mevzuatına göre oluşturulan kurul, komisyon veya
benzeri bir organ tarafından düzenlenen keşif, rapor, tutanak, karar
veya ödemeye esas benzeri belgelerden doğacak sorumluluğa, işlemi
gerçekleştiren ve bu belgeyi düzenleyip imzalayan kurul üyelerinin de
dahil edilmeleri ve bu işlem nedeniyle harcama yetkilisiyle birlikte
sorumlu tutulmaları gerektiğine çoğunlukla,
d) Elektronik Ortamda Oluşturulan Ortak Veri Tabanına Bilgi Girişine Esas Olacak Belgelere İlişkin Sorumluluk
5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesine 5436 sayılı Kanunla eklenen üçüncü fıkrada; “Elektronik ortamda oluşturulan ortak bir veri
tabanından yararlanmak suretiyle yapılacak harcamalarda, veri giriş
işlemleri gerçekleştirme görevi sayılır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin
esas ve usûller Maliye Bakanlığınca belirlenir.” denilmektedir.
Kanunun anılan maddesine dayanılarak çıkarılan ve 31.12.2005
tarihli ve 26040 sayılı 3. mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Merkezi
Yönetim Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin 5’inci maddesinin dördüncü
ve beşinci fıkralarında “Elektronik ortamda oluşturulan ortak bir veri
tabanından yararlanmak suretiyle yapılacak harcamalarda, veri giriş
işlemleri gerçekleştirme görevi sayıldığından, ödeme belgesine ayrıca
bu verileri kanıtlayıcı belge bağlanmaz.
Üçüncü ve dördüncü fıkraların uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.” denilmektedir.
Yönetmeliğin söz konusu hükmüne göre 28.9.2006 tarihli ve 26303
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Merkezi Yönetim Harcama Belgeleri
Hakkında Genel Tebliğde de, veri giriş işlemlerinin gerçekleştirme
görevi sayılacağı, ödeme belgesine aylık bordroların bağlanmayacağı,
değişikliklere ilişkin kanıtlayıcı belgelerin ödeme belgesine bağlanacağı
belirtilmiştir.
Ortak veri tabanına girilen verilerin doğruluğu halinde, çıktının doğruluğu sistemce güvenceye bağlandığından, elektronik ortamdan alınan
366
Devlet Memurları Kanunu
çıktının sıhhati, doğrudan doğruya veri girişinin doğruluğuyla ilgili
bulunmaktadır.
Bu nedenlerle, elektronik ortamda oluşturulan veri tabanından yararlanılarak yapılacak harcamalarda, sisteme girilecek verilerin bulunduğu belgeleri düzenleyen ve imzalayan görevlilerin, bu işlemle ilgili
gerçekleştirme görevlisi olarak kabul edilmesi ve yaptığı işlemlerden
harcama yetkilisi ve sorumluluğu bulunan diğer gerçekleştirme görevlileriyle birlikte sorumlu tutulmaları gerektiğine çoğunlukla,
5- Muhasebe Yetkilisinin Görev ve Sorumlulukları
Muhasebe yetkilisinin harcama sürecindeki rolü belge kontrolü ve
ödeme olarak görülmekte ise de, kuruluş muhasebesinin genel düzenlemesi ve yönetim dönemi hesabının verilmesi bakımından bu görevlinin
özel bir yeri ve işlevi vardır. Bu itibarla Sayıştaya karşı sorumluluk
noktasında muhasebe yetkilisinin sorumluluğunun ayrıntılı olarak ele
alınması gerekmektedir.
a) Muhasebe Yetkilisinin İmza Kontrol Görev ve Sorumluluğu
5018 sayılı Kanunun 61’inci maddesi uyarınca muhasebe yetkilisinin, ödeme aşamasında, ödeme emri belgesi ve eki belgeler üzerinde
yetkililerin imzasını arama yükümlülüğü bulunmaktadır.
Bu nedenle;
- Ödeme aşamasında, ödeme emri belgesi üzerinde harcama yetkilisi
ve gerçekleştirme görevlisinin imzaları olmakla birlikte, ödeme emri belgesi
eki belgeler üzerinde herhangi bir imza eksiği varsa muhasebe yetkilisinin,
ödeme emri belgesi üzerinde imzası bulunan harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisiyle birlikte sorumlu tutulması gerektiğine,
- Ödeme emri belgesi üzerinde harcama yetkilisi veya gerçekleştirme görevlisinden sadece birinin imzası varsa, muhasebe yetkilisinin,
imzası bulunan görevliyle birlikte sorumlu tutulması gerektiğine,
- Ödeme emri belgesi üzerinde harcama yetkilisi ve gerçekleştirme
görevlisinin imzaları yoksa muhasebe yetkilisinin tek başına sorumlu
tutulması gerektiğine,
Çoğunlukla,
Devlet Memurları Kanunu
367
b) Ödemeye Esas Belgelerin Eksikliği ve Maddi Hata Bulunması
Durumunda Sorumluluk
5018 sayılı Kanunun 61’inci maddesi ile Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 29’uncu maddesinde, muhasebe yetkilisinin taahhüt ve tahakkuk
aşamaları tamamlanmış, ödeme emri belgesi düzenlenmiş ve ön mali
kontrolden geçerek ödenmek üzere muhasebe birimine gelmiş bulunan
gider ve muhasebe belgeleri ile ön ödeme belgeleri üzerinde, ödemeye
ilişkin belgelerin tamam olup olmadığını ve maddi hata bulunup bulunmadığını kontrol etmekle yükümlü olduğu, ilgili mevzuatında belirtilen
belgeler dışında belge aramayacağı ve sorumluğunun görevi gereği
incelemesi gereken belgelerle sınırlı olduğu belirtilmektedir.
5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesi uyarınca bütçeden bir giderin
yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara
uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin görevlendirilmiş kişi
veya komisyonlarca onaylanmış ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekmektedir. Bu çerçevede gerçekleştirme görevlilerinin,
harcama talimatı üzerine işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması,
teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması yanında bu işlemlerin belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevi de bulunmaktadır. Dolayısıyla ödemeye esas teşkil eden belgelerdeki noksanlıklardan gerçekleştirme görevlisinin sorumlu olmadığı söylenemez.
Öte yandan, giderin taahhüt ve tahakkuk aşamalarına ait olup, çeşitli gerçekleştirme görevlilerinin kendi yasal görevleri çerçevesinde
düzenledikleri ve imzaladıkları belgelerdeki maddi hatalardan muhasebe
yetkilisi de sorumlu tutulmaktadır. Bu olgu, Muhasebe Yetkililerinin
Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında
Yönetmeliğin 29’uncu maddesinin dördüncü fıkrasında; “Muhasebe
yetkililerinin maddi hataya ilişkin sorumlulukları; bir mali işlemin muhasebeleştirilmesine dayanak teşkil eden karar, onay, sözleşme, hakediş
raporu, bordro, fatura, alındı ve benzeri belgelerde; gelir, alacak, gider
ya da borç tutarının tespit edilmesine esas rakamların hiçbir farklı
yoruma yer vermeyecek biçimde, bilerek veya bilmeyerek yanlış
seçilmesi, oranların yanlış uygulanması, aritmetik işlemlerin yanlış
368
Devlet Memurları Kanunu
yapılması ve muhasebeleştirmeye esas toplamlarının muhasebeleştirme belgesinde ilgili hesaplara noksan veya fazla kaydedilmek suretiyle
yapılan yersiz ve fazla alma, verme, ödeme ve gönderilmesiyle sınırlıdır.
Teknik nitelikteki belgelerde, bu niteliğe ilişkin olarak yapılmış maddi
hatalardan bu belgeleri düzenleyen ve onaylayan gerçekleştirme
görevlileri sorumlu olup, muhasebe yetkililerinin bu belgelere ilişkin
sorumlulukları aritmetik işlemlerdeki yanlışlıklarla sınırlıdır.” biçiminde,
30’uncu maddesinde de, “Ödeme emirleri, muhasebe birimine geliş
tarihinden itibaren, en geç dört iş günü içinde incelenir, uygun bulunanlar muhasebeleştirilerek tutarları hak sahiplerinin banka hesabına
aktarılır. Eksik veya hatalı olan ödeme emri belgesi ve eki belgeler,
düzeltilmek veya tamamlanmak üzere en geç, hata veya eksikliğin tespit
edildiği günü izleyen iş günü içinde gerekçeleriyle birlikte harcama
yetkilisine yazılı olarak gönderilir. Hata veya eksiklikleri tamamlanarak
tekrar muhasebe birimine verilenler, en geç iki iş günü sonuna kadar
incelenerek muhasebeleştirme ve ödeme işlemi gerçekleştirilir.
Hak sahiplerinin banka hesaplarına aktarılmaksızın kasadan veya
çek düzenlenmek suretiyle bankadan yapılabilecek ödeme tür ve
tutarları ile kontrol, muhasebeleştirme ve ödeme süresini dört iş gününden daha az olarak belirlemeye, genel bütçe kapsamındaki kamu
idarelerinde Bakanlık, kapsamdaki diğer kamu idarelerinde üst yöneticiler yetkilidir.” şeklinde ifade edilmiş bulunmaktadır.
Yönetmeliğin yukarıya alınan maddesinde ifade edildiği gibi, bir
mali işlemin muhasebeleştirilmesine dayanak teşkil eden belgelerde
gelir, alacak, gider ya da borç tutarının tespit edilmesine esas rakamlardaki açık, kolayca görülebilen ve yorum gerektirmeyen hatalar maddi
hata olarak nitelendirilmektedir.
Söz konusu mevzuat hükümleri karşısında, ödemeye esas teşkil etme niteliği bulunan, fakat gider evrakı arasında yer almayan bir belge
nedeniyle ortaya çıkan kamu zararı ile giderin taahhüt ve tahakkuk
aşamalarına ait olup çeşitli gerçekleştirme görevlilerinin kendi yasal
görevleri çerçevesinde düzenledikleri ve imzaladıkları belgelerdeki açık ve
kolayca görülebilen ve yorum gerektirmeyen maddi hatalardan muhasebe
yetkilisinin, harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisiyle birlikte sorumlu
Devlet Memurları Kanunu
369
tutulması gerektiğine, hatanın bariz olup olmadığı hususunun ise yargı
dairelerince kararlaştırılacak bir husus olduğuna çoğunlukla,
c) Muhasebe Yetkilisinin Gideri Hak Sahibine Ödeme Görevi
Muhasebe yetkilisinin, usul ve mevzuatına göre tahakkuk ettirilmiş
gideri hak sahibine ödemek ve ödeme yaparken hak sahibinin kimliğini
kontrol etmekle görevli olduğu, 5018 sayılı Kanunun 61’inci maddesinde
ve Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul
ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 23 ve 29’uncu maddelerinde hüküm
altına alınmıştır.
Muhasebe yetkilisi mutemetlerinin hesabına bakmak ve onları aklamak, Kanunun 61’inci maddesinin son fıkrasına göre, muhasebe
yetkilisinin görevi olduğundan, gideri hak sahibine ödemeden doğan
sorumlulukta mutemetlerin, Sayıştaya karşı sorumlu kabul edilmemesi
gerekmektedir.
Bu nedenle, hak sahibi olmayan kişilere ödeme yapılması nedeniyle ortaya çıkan kamu zararından, doğrudan ve tek başına muhasebe
yetkilisinin sorumlu tutulması gerektiğine oybirliğiyle,
d) Muhasebe Yetkilisinin Gelir ve Alacakları Tahsil Görevi 5018
sayılı Kanunun 61’inci maddesinin birinci fıkrasında, muhasebe hizmeti;
“gelirlerin ve alacakların tahsili, giderlerin hak sahiplerine ödenmesi,
para ve parayla ifade edilebilen değerler ile emanetlerin alınması,
saklanması, ilgililere verilmesi, gönderilmesi ve diğer tüm malî işlemlerin
kayıtlarının yapılması ve raporlanması işlemleridir.” şeklinde tanımlanmış; aynı maddenin ikinci fıkrasında muhasebe yetkilisinin, bu hizmetlerin yapılmasından ve muhasebe kayıtlarının usulüne uygun, saydam ve
erişilebilir şekilde tutulmasından sorumlu olduğu belirtilmiş, aynı Kanunun 60’ıncı maddesinde de, ilgili mevzuatı çerçevesinde idare gelirlerini
tahakkuk ettirmek, gelir ve alacaklarının takip ve tahsil işlemlerini
yürütmek mali hizmetler biriminin görevleri arasında sayılmıştır. Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul ve
Esasları Hakkında Yönetmeliğin 23’üncü maddesinde, gelirleri ve
alacakları ilgili mevzuatına göre tahsil etmek, yersiz ve fazla tahsil
edilenleri ilgililerine iade etmek ve bu işlemlere ilişkin kayıtları usulüne
370
Devlet Memurları Kanunu
uygun, saydam ve erişilebilir şekilde tutmak, mali rapor ve tabloları her
türlü müdahaleden bağımsız olarak düzenlemek muhasebe yetkilisinin
görevlerinden kabul edilmiş, aynı Yönetmeliğin 32’nci maddesinde de
idarelerce ilgili kanunlarına göre tarh ve tahakkuk ettirilerek tahsil
edilebilir hale gelmiş kamu gelir ve alacaklarının yükümlüleri ve sorumluları adına ilgili hesaplara kaydedilerek tahsil edilmesinden muhasebe
yetkilisinin sorumlu olduğu açıkça ifade edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, idarelerce ilgili kanunlarına göre tarh ve tahakkuk ettirilerek tahsil edilebilir hale gelmiş kamu gelir ve alacaklarının
takip ve tahsil edilmesinden muhasebe yetkilisinin tek başına sorumlu
olduğuna çoğunlukla,
Karar verildi. (14.06.2007/5189/1)
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI MERKEZ SAYMANLIĞI 2002 YILI HESABININ MERKEZDE İNCELENMESİ SIRASINDA, 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN DEĞİŞİK
59’UNCU MADDESİ HÜKMÜ UYARINCA İSTİSNAÎ MEMURİYET
KADROSUNA ATANANLARIN, KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVINA
KATILMADIKLARI HALDE, BU ATAMADAN BİR SÜRE SONRA SINAVLA
GİRİLEBİLECEK MEMUR KADROLARINA ATANDIKLARININ TESPİT
EDİLMESİ ÜZERİNE, SÖZ KONUSU KANUN HÜKMÜNÜN UYGULAMA
VE SONUÇLARI BAKIMINDAN HAZİNE MENFAATLERİNİ ZARARA
UĞRATICI NİTELİKTE GÖRÜLDÜĞÜNDEN BAHİSLE, 832 sayılı Kanunun 25’inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca yazılan müzekkere
hakkında 5. Dairece verilen 21.2.2005 tarih ve 2005-13/Müzekkere 8140
sayılı karar okunarak,
Gereği Görüşüldü
Öncelikle söz konusu 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 59’uncu maddesi hükmünün uygulama ve sonuçları bakımından
Hazine menfaatlerini zarara uğratıcı bir mevzuat hükmü olarak değerlendirilip Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmasının gerekip gerekmediği hususu üzerinde duruldu.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 59’uncu maddesinin birinci
fıkrasında, bu fıkrada unvanı sayılan kadrolara, 657 sayılı Kanunun
Devlet Memurları Kanunu
371
atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve derece yükselmesine ilişkin
hükümleriyle bağlı olmaksızın tahsis edilmiş derece aylığı ile memur
atanabileceği, ikinci fıkrasında ise, birinci fıkrada sayılan memurların
bulundukları bu kadroların emeklilik aylığı hesabında ve diğer memurluklara naklen atanmalarında herhangi bir sınıf için kazanılmış hak
sayılmayacağı hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 60’ıncı maddesi hükmüne göre, istisnaî Devlet memurluklarına bu Kanunun 48’inci maddesinde yazılı genel şartları
taşıyan kimselerden atama yapılabilmekte, Kanunun 61’inci maddesi
hükmüne göre de, istisnaî memurluklara atananlar hakkında bu Kanunun atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi dışında
kalan bütün hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
657 sayılı Kanunun istisnaî memurluklardan ayrılanların durumunu
düzenleyen 163’üncü maddesinin (a) fıkrasında, istisnaî memuriyetlere,
bu Kanuna tabi kurumlardan atanmış olanların, ayrıldıkları sınıfa
dönmek istedikleri takdirde, istisnaî memuriyette geçirilmiş olan sürenin,
bu Kanunda derece terfisi için belirtilen esaslara göre girebilecekleri
yeni derecenin tayininde normal derece ve kademe terfi sürelerine
karşılık sayılacağı, bu gibilerin aynı şartlardan faydalanarak bu Kanunun
71’inci madde hükümlerine uyulmak kaydıyla, başka bir sınıfa da
girebilecekleri; maddenin (b) fıkrasında da, bu Kanuna tabi olmayan
kurumlardan istisnaî memuriyetlere atananların ise, bu Kanuna tabi
kurumlarda bir göreve atanmayı istedikleri takdirde, istisnaî memuriyette
geçirilen sürenin, (a) fıkrasındaki esaslara göre ve girilecek derecenin
sınav veya seçmesini başarmak kaydıyla, derece ve kademe ilerlemesinde sayılacağı ve bu gibiler için adaylık hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir.
Ancak, istisnaî memuriyete açıktan atandıktan sonra, diğer memur
kadrolarına atanmak isteyenlerin durumuna ilişkin olarak, 657 sayılı
Kanunda açık olarak bir düzenleme yapılmadığı görülmektedir.
657 sayılı Kanunun anılan 59’uncu maddesinin gerekçesinde, istisnaî memurlukların bu tasarı ile de muhafaza edildiği, ancak tasarıda
bu kadronun çok daraltılmış olduğundan ve bir taraftan zaruretler kabul
372
Devlet Memurları Kanunu
edilirken, öte yandan zaruretlerin zorlanması yoluyla normal bir meslek
sınıfının imtiyazlı statüye sokulmaması için dikkat gösterildiği, bu
memurluklara atama yapılırken tasarıdaki atanma, sınavlar, kademe
ilerlemesi ve derece yükselmesi gibi hükümlerle bağlı kalınmayacağı,
buna karşılık bu memurlar arasında kendi sınıflarından yükselerek
gelmeyenlerin memurluktan ayrılışlarında almakta oldukları aylıkların
veya bulundukları derece ve kademelerin kazanılmış hak sayılmayacağı, yalnızca bu görevlerde geçirdikleri sürenin emeklilik sürelerine
ekleneceği; bu hükümle istisnaî memuriyet kadrolarına genel görünüşü
ile atanmada kolaylık sağlanmasına karşılık, bu atamayla kazanılan
memuriyet statüsünün garantisiz bir statü olduğu, çünkü istisnaî memurluk usulünün, tasarının sistemi içinde teşvik edilecek bir usul olarak
görülmediği ifade edilmiştir. Esasen, Kanunun ilk yürürlüğe girişinde bu
maddede belirtilen kadrolar çok sınırlı tutulmuşken, sonradan yapılan
ilâvelerle, sözü edilen 59’uncu maddenin kapsamına yeni unvanlar
eklenerek bu şekilde atanabilecek kadroların sayısı artırılmıştır.
Buna karşılık, Devlet memurluğuna alınma hususu, 657 sayılı Kanunun 46-57’inci maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, 46’ncı maddede
kurumların atama yapılacak boş kadrolarını Devlet Personel Başkanlığına
bildirecekleri, 47’nci maddede bu kadrolar için yapılacak sınav dahil olmak
üzere kadrolarla ilgili bilgilerin duyurulacağı, 48’inci maddede Devlet
memurluğuna alınacaklarda bulunması gereken genel ve özel şartların
neler olduğu, 49’uncu maddede sınavlara katılma hususu, 50’nci maddede
Devlet kamu hizmet ve görevlerine Devlet memuru olarak atanacakların
açılacak Devlet memurluğu sınavlarına girmeleri ve sınavı kazanmalarının
şart olduğu, 51’inci maddede sınav sonuçlarının ilan edileceği, 52’nci
maddede kurumların memur ihtiyaçlarının yayımlanan sınav sonuçlarında
belirlenen başarı sırasına göre ilgili kurumlarca atama yapılmak suretiyle
karşılanacağı, müteakip maddelerde ise, sakatların Devlet memurluğuna
alınması ile yukarıda bahsedilen prosedürlere uygun biçimde Devlet
memurluğuna alınanların adaylıkları düzenlenmiştir. Dolayısıyla, bu
hükümler birlikte değerlendirildiğinde, aslî Devlet memurluğuna atanabilmek için, atanacakların bunun için açılmış olan sınava girmesi ve bu sınavı
başarmasının öncelikli şart olduğu anlaşılmaktadır.
Devlet Memurları Kanunu
373
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Merkez Saymanlığı 2002 yılı hesabının merkezde incelenmesi sırasında, bazı kişilerin anılan 657
sayılı Kanunun 59’uncu maddesi hükmüne istinaden Devlet memurluğuna atanmalarından kısa bir süre sonra, Devlet memurluklarına
atanacak olanlar için yapılmış bulunan sınavlara katılmadıkları ve
dolayısıyla bu sınavlarda başarılı olmadıkları halde, diğer memurluklara
naklen atandıkları anlaşılmaktadır. Ancak, açıktan istisnaî memurluklara
atananların diğer memur kadrolarına naklen atanabilecekleri kabul
edilse bile, bu konuda açılmış olan sınavlara girmiş ve başarılı olmuş
kişilerin atanmayı bekledikleri bir durumda, bu sınavlara girmediği halde
bazı kişilerin istisnaî memurluklar kullanılarak diğer memurluk kadrolarına atanmaları, Devlet memurluğu alımı için duyurulan sınava katılarak
başarılı olmuş ve atanmayı bekleyen kişiler aleyhine haksız bir durum
yaratmaktadır. Ayrıca, sınavlarda başarılı olarak atanmayı bekleyenler
varken, istisnaî memurluk kadrolarının sınavsız Devlet memuru teminine
yönelik bir uygulamaya dönüştürülmesi, bu memuriyete atanmada
tanınan kolaylığın istismarı anlamına da gelmektedir. Bu da, Anayasanın kişilerin kanun önünde eşitlik ve kamu hizmetine girmede eşitlik
ilkelerini ihlal edici nitelikte bulunmaktadır.
Öte yandan, 657 sayılı Kanunun temel ilkelerinden birisi de, liyakat
ilkesidir. Anılan Kanun, Devlet kamu hizmetlerine girmeyi, sınıflar içinde
ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine
dayandırmış ve bu sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında, Devlet
memurlarını güvenliğe sahip kılmıştır. Açıktan istisnaî memurluk
kadrolarına atananların daha sonra diğer memurluk kadrolarına, Devlet
memurluğuna alınma için açılmış bulunan sınava girmeden veya
başarmadan naklen atanmaları durumu, naklen atandıkları görevlerin
gerektirdiği niteliklere sahip olmamaları durumuna neden olabileceğinden, yukarıda ifade edilen liyakat ilkesinin ihlali anlamına da gelmektedir. Bu durumda, Devlet memurluğuna giriş için açılmış olan sınavlara
girmemiş ve dolayısıyla bu sınavlarda başarılı olmamış kişilerin aslî
memurluk kadrolarının gerektirdiği niteliklere sahip olmadan naklen
atanmış olmaları, kamu kaynaklarının etkili, verimli ve tutumlu kullanılmaması sonucunu yol açabilecektir. Dolayısıyla bu şekildeki atamaların
Hazine menfaatlerini zarara uğratıcı niteliği bulunmaktadır.
374
Devlet Memurları Kanunu
832 sayılı Sayıştay Kanununun 25’inci maddesinin ikinci fıkrasında, denetçilerin anlam, uygulama veya sonuçları bakımından Hazine
menfaatlerini zarara uğratıcı nitelikte gördükleri kanun, tüzük, yönetmelik, kararname ve sair mevzuat hükümlerini, inceleme sırasında tespit
ederek bunları gerekçesiyle birlikte ve yazılı olarak Birinci Başkanlığa
bildirecekleri, Birinci Başkanın bu bildirileri derhal Genel Kurula havale
edeceği, bunlardan Genel Kurul kararıyla kabule değer görülenlerin
Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulacağı hüküm altına alınmıştır. Bazı
kişilerin, 657 sayılı Kanunun 59’uncu maddesi hükümleri uyarınca
açıktan istisnaî memuriyet kadrolarına atandıktan bir müddet sonra,
Devlet memurluğuna alınma için açılmış bulunan sınavlara girmeden ve
dolayısıyla bu sınavlarda başarılı olmadan diğer memurluk kadrolarına
atanmaları hususu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Merkez
Saymanlığı 2002 yılı hesabının incelenmesi sırasında, hesabı inceleyen
denetçi tarafından tespit edilerek, durum Birinci Başkanlığa bildirilmiş,
Birinci Başkanlık da görüşülmesi için Genel Kurula havale etmiştir.
Bu itibarla, sadece hizmetin gereği olarak kullanılması gereken istisnaî memurluk kadrolarının, Devlet memurluğuna girmede esas olan
sınav sistemini aşmaya yönelik olarak diğer memur kadrolarına naklen
atanma amacıyla kullanılması, Anayasa ve 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu ile getirilmiş bulunan kanun önünde eşitlik ve kamu görevi
hizmetine girmede eşitlik ile liyakat ilkesinin ihlali anlamına geldiğinden,
bu yolla Devlet memurluğu kadrolarının liyakat esasına uymayan ve bu
kadroların gerektirdiği niteliklere sahip bulunmayan kişilerin atanmasına
imkan sağlayabileceğinden, 657 sayılı Kanunun anılan 59’uncu maddesi
hükümleri uyarınca açıktan istisnaî memurluk kadrolarına atananların bir
müddet sonra Devlet memurluğuna alınma için açılmış bulunan sınavlara katılmadan ve dolayısıyla bu sınavlarda başarılı olmadan diğer
memurluk kadrolarına atanmaları hususu, uygulama ve sonuçları
bakımından Hazine menfaatlerini zarara uğratıcı nitelikte bulunduğundan, söz konusu hususun 832 sayılı Kanunun 25’inci maddesi hükümleri
uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulması gerektiğine çoğunlukla karar verildi.
Konunun Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmasına karar verildikten sonra, 657 sayılı Kanunun 59’uncu maddesi hükümleri uyarınca
Devlet Memurları Kanunu
375
açıktan istisnaî memurluk kadrolarına atandıktan bir müddet sonra,
Devlet memurluğuna alınma için açılmış bulunan sınavlara girmeden
diğer memurluk kadrolarına naklen atama uygulamasının genellik arz
edip etmediği yönünden bir araştırma yapılmasının gerekip gerekmediği
hususu üzerinde duruldu.
Bu konu ile ilgili müzekkerenin yazılması ve konunun Genel Kurul
gündemine gelmesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Merkez
Saymanlığı 2002 yılı hesabının incelenmesi sırasında yapılan tespitlere
dayanmaktadır. Ancak, burada yapılan tespitler, birkaç kişi ile sınırlı
bulunmaktadır. Söz konusu hususun Türkiye Büyük Millet Meclisine
sunulmasından önce, bu tür uygulamaların yaygın olup olmadığının
tespit edilmesi bakımından, konunun daha detaylı incelenerek genellik
arz eden bir uygulama olup olmadığı araştırılmalıdır.
Bu itibarla, söz konusu hususun Türkiye Büyük Millet Meclisine
sunulmasından önce, 657 sayılı Kanunun değişik 59’uncu maddesi
hükümleri uyarınca istisnaî memuriyet kadrolarına atananların, bu
atamadan bir müddet sonra, Devlet memurluğu alımı için açılmış
bulunan sınavlara girmeden diğer memur kadrolarına naklen atama
uygulamasının genellik arz edip etmediği yönünden detaylı bir şekilde
araştırılması gerektiğine çoğunlukla karar verildi. (04.04.2005/5119/1)
4688 SAYILI KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI KANUNUNA
GÖRE SENDİKALARIN VE KONFEDERASYONLARIN YÖNETİM
KURULLARINDA GÖREV ALMALARI NEDENİYLE AYLIKSIZ İZİNLİ
SAYILAN KAMU GÖREVLİLERİNİN VE BUNLARIN EŞLERİ İLE
BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUKLARI ANA, BABA VE ÇOCUKLARININ
TEDAVİ GİDERLERİNİN KURUMLARINCA KARŞILANMASININ
MÜMKÜN BULUNMADIĞI HK. (25.11.2002/5048/2)
2.3.
Devlet Personel Başkanlığı Görüşleri
2.3.1. İntibak ve İlerleme
ÖZET: İLKOKUL MEZUNLARI İÇİN YAPILAN SINAVI KAZANARAK GÖREVE BAŞLAYAN ANCAK ORTAOKUL MEZUNU OLDUĞU
SİCİL DOSYASININ İNCELENMESİ SONUCU ANLAŞILAN VE 1993
YILINDA LİSEYİ BİTİREN PERSONELİN, 657 SAYILI KANUNUN 36
376
Devlet Memurları Kanunu
NCI MADDESİNİN A FIKRASININ 12/D BENDİ GEREĞİNCE İNTİBAK
İŞLEMİNİN YAPILMASI GEREKTİĞİ HK. (09.01.2003)
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Devlet
memurluğuna alınacaklarda aranan genel ve özel şartların belirtildiği 48
nci maddesinin 3 üncü alt bendinde “Bu Kanunun 41 inci maddesindeki
öğrenim şartlarını taşımak”, 41 inci maddesinde de “Genel olarak
ortaokulu bitirenler memur olabilirler. Ortaokul mezunlarından istekli
bulunmadığı takdirde ilkokulu bitirenlerin de alınması caizdir...” hükmü
yer almaktadır.
Diğer taraftan, Danıştay Beşinci Dairesi Esas No:1987/1673, Karar
No:1988/773 sayılı kararında, bir üst öğrenimi bitirdiği halde açılan
memuriyet sınavına bir alt öğrenime ait diploması ile giren ve sınavı
kazanan ilgilinin durumunun memuriyete alınma şartlarını taşımadığı
şeklinde yorumlanmasının mümkün olmadığını, sınava girilen tarihte
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde öngörülen
ve sınav duyurusunda belirtilen öğrenim şartını taşıdığı hususunda
ihtilaf bulunmadığını belirtmiştir.
Bu itibarla, Bakanlığınız bünyesinde istihdam edilmek üzere Devlet
memuru alımı için 28.10.1983 tarihinde yapılan sınavın yukarıda yer
alan hüküm ve bahse konu karar çerçevesinde değerlendirilmesi
gerekmekte olup, ilgilinin intibakı konusunda ise memuriyette iken
bitirmiş olduğu üst öğrenimi nedeniyle anılan Kanunun 36 ncı maddesinin (A) bendinin 12/d fıkrası hükmü doğrultusunda işlem tesis edilmesi
gerekmektedir.
ÖZET: 4046 SAYILI KANUNUN 22 MADDESİ GEREĞİNCE ATANAN PERSONELİN, 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN
36 NCI MADDESİNİN “ORTAK HÜKÜMLER” (C/1) MADDESİ İLE AYNI
KANUNUN 68/B MADDESİ HÜKÜMLERİ SAKLI KALMAK ÜZERE,
KAZANILMIŞ HAK AYLIĞINA ESAS DERECE VE KADEMESİNİN
BELİRLENMESİNDE SADECE SÖZLEŞMELİ STATÜDE GEÇEN
HİZMETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİNİN GEREKTİĞİ HK.
(28.02.2003)
Bilindiği üzere 4046 sayılı Kanunun Geçici 9 uncu maddesinde,
“Kamu iktisadî teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarda sözleşmeli statüde
Devlet Memurları Kanunu
377
çalışmakta iken bu Kanunun 22’nci maddesi uyarınca 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununa tabi kurumlara nakledilerek Devlet memuru
statüsüne geçirilenlerin sözleşmeli statüde (kapsam dışı personel dahil)
geçen hizmet süreleri; aynı Kanunun ek geçici 1, 2 ve 3 üncü maddelerine göre, 458 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri de dikkate
alınmak suretiyle, öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri tavanı
aşmamak kaydıyla kadro şartı aranmaksızın kazanılmış hak aylık,
derece ve kademelerinin tespitinde değerlendirilir.” hükmüne yer
verilmektedir.
Bu itibarla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler” (C/1) maddesi ile aynı Kanunun 68/B maddesi
hükümleri saklı kalmak üzere söz konusu personelin kazanılmış hak
aylığına esas derece ve kademesinin belirlenmesinde sadece sözleşmeli statüde geçen hizmetlerinin değerlendirilmesi gerektiği mütalaa
edilmekte olup, ilgilinin emekli keseneğine esas derece ve kademesinin
tespiti hususunda ise T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünden görüş
alınmak suretiyle işlem yapılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
ÖZET: MEMURİYET ÖNCESİNDE SİGORTALI OLARAK GEÇEN
HİZMET SÜRELERİNİN MEMURİYETTE DEĞERLENDİRİLMESİ HK.
(12.03.2003)
........... .... İl Müdürlüğünde görev yaptığınızı ve 12.04.1973..9.2.1990....tarihleri arasında.... Fabrikasında sigortalı olarak çalıştığınızı belirten ve memuriyet öncesi sigortalı olarak geçen hizmetinizin
emeklilik esas aylığında değerlendirilmesine rağmen kazanılmış hak
aylığı yönünden değerlendirilmediğinden bahisle bu husustaki mağduriyetinizin giderilmesi talebini içeren ilgi dilekçeniz incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek Geçici
58’inci maddesinde “Bu Kanuna tabi kurumlarda halen sürekli işçi
statüsü ile çalışanlarla sözleşmeli personelden 1984 yılı sonuna kadar
memurluğa geçmek için yazılı olarak başvuranlar, öğrenim durumlarına
göre yükselebilecekleri tavanı aşmamak kaydı ile, bu Kanunun ek geçici
1, 2 ve 3 üncü maddeleri hükümleri, 8.6.1984 tarih ve 217 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde sayılan kuruluşlarda
378
Devlet Memurları Kanunu
1.3.1979 tarihinde görevli olanlar için ayrıca 20.12.1979 tarih ve 2182
sayılı Kanun hükümleri de dikkate alınarak derece ve kademeleri tespit
edilmek suretiyle sınav şartı aranmaksızın boş memur kadrolarına
intibak ettirilebilirler.
87 nci maddede belirtilen kurumlarda işçi veya sözleşmeli olarak
çalışmakta iken 1.3.1975-1.3.1982 tarihleri arasında memuriyette
geçmiş olanların bu statülerde geçen hizmetleri ile memuriyette geçmiş
olan hizmetleri kadro şartı aranmaksızın kazanılmış hak aylıklarının
tespitinde birinci fıkra hükümlerine göre değerlendirilir” hükmü yer
almaktadır.
Bu itibarla, 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler” başlıklı bölümünün (C) bendi hükümleri saklı kalmak şartıyla, söz
konusu Kanunun Ek Geçici 58 inci maddesinde belirlenmiş olan sürede
memurluğa geçmediğinizden, sigortalı olarak geçen hizmetinizin
kazanılmış hak aylık derecesinin tespitinde dikkate alınmasının mümkün
olmadığı değerlendirilmektedir.
ÖZET: KURUMDAN GİZLEMEK SURETİYLE BİR ALT ÖĞRENİMDEN GÖREVE BAŞLAYAN FAKAT MAHKEME KARALARI SEBEBİYLE GÖREVLERİNE SON VERİLMEYEN DEVLET MEMURLARININ,
657 SAYILI KANUNUN 36 MADDESİNİN 12/D FIKRASINDA ARANILAN ŞARTLARI TAŞIMAMALARI SEBEBİYLE İNTİBAKLARININ
YAPILAMAYACAĞINA İLİŞKİN(10005, 21/06/2005)
Bakanlığınızda görev yapan personelden bir kısmının, en son öğrenim durumlarını gizleyerek alt öğrenimli olarak sınava girdikleri ve
kazandıkları, görev aldıktan sonra diplomalarını ibraz ederek intibaklarında değerlendirilmesini istedikleri, bir kısmının ise asaletleri onandıktan sonra diplomalarını ibraz ederek intibaklarının yapılması talebinde
bulunduklarından bahisle, ilgililer hakkında yapılacak işleme esas olmak
üzere Başkanlığımız görüşünün istendiği ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 41 inci
maddesinde, genel olarak ortaokulu bitirenlerin memur olabilecekleri,
ortaokul mezunlarından istekli bulunmadığı takdirde ilkokulu bitirenlerin
de memur olarak alınmasının caiz olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanunun 48
Devlet Memurları Kanunu
379
inci maddesinin (A) bendinin üçüncü alt bendinde; “Bu Kanunun 41 inci
maddesindeki öğrenim şartlarını taşımak, ” hükmüne yer verilmiş, 98
inci maddesinin (b) bendinde de; Devlet memurlarının memurluğa
alınma şartlarından herhangi birini taşımadıklarının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybetmeleri halinde memurluklarının sona ereceği belirtilmiş bulunmaktadır.
657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin “(A) Ortak Hükümleri” bölümünün 12/d bendinde ise; “Memuriyette iken veya memuriyetten
ayrılarak (87 nci maddeye tabi kurumlarda çalışanlar dahil) üst öğrenimi
bitirenler, aynı üst öğrenimi tahsile ara vermeden başlayan ve normal
süresi içinde bitirdikten sonra memuriyete giren emsallerinin ulaştıkları
derece ve kademeyi aşmamak kaydıyla, bitirdikleri üst öğrenimin giriş
derece ve kademesine memuriyette geçirdikleri başarılı hizmet sürelerinin tamamı her yıl bir kademe her üç yıl bir derece hesabıyla ilave
edilmek suretiyle bulunacak derece ve kademeye yükseltilirler.” hükmü
bulunmakta olup, bu madde gereğince intibak yapılabilmesi için;
memuriyette iken veya memuriyetten ayrılarak (87 nci maddeye tabi
kurumlarda çalışanlar dahil) üst öğrenimin bitirilmesi, bitirilen üst
öğrenim için belirlenen memuriyete giriş derece ve kademesi üzerine
memuriyette geçirilen başarılı hizmet süreleri her yıl bir kademe, her üç
yıl bir derece hesabı ile ilave edilmesi ve bitirilen aynı üst öğrenimi,
tahsile ara vermeden devam ederek normal süresinde bitiren ve memuriyete başlayan kişinin emsal alınması ve yukarıdaki bentte belirlenen
derece ve kademenin ise hiçbir şekilde emsalin ulaştığı derece ve
kademeyi aşmaması gerekmektedir.
Diğer taraftan, Danıştay 5. Dairesinin 23.03.1988 tarihli ve E:
1987/1673, K: 1988/773 sayılı Kararında, yüksekokul mezunu olduğu
halde açılan sınava ilişkin formda kendisini lise mezunu olarak gösteren
ve sınavı kazanan davacının bu davranışının 657 sayılı Kanunun 98 inci
maddesine göre görevine son verilmesini gerektirmeyeceğinden, aynı
Kanunun 48 inci maddesinde belirtilen memurluğa atanma şartlarını
taşıdığı anlaşılan davacının görevine son verilmesine ilişkin işlemde
mevzuata ve hizmet gereklerine uyarlık bulunmadığına karar verilmiştir.
380
Devlet Memurları Kanunu
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, bir üst
öğrenim mezunu olduğu halde en son öğrenim durumlarını gizleyerek
alt öğrenimli olarak girdikleri ve kazandıkları sınav sonucu memuriyete
atananların, bir üst öğrenimden dolayı intibaklarının yapılabilmesi için
üst öğrenimi memuriyette iken veya memuriyetten ayrılarak bitirmeleri
gerekmekte olup, memuriyete girmeden önce bitirilmiş olan üst öğrenim
sebebiyle ilgililerin intibaklarının yapılamayacağı mütalaa edilmektedir.
ÖZET: MEMURİYETTE İKEN BİR ÜST ÖĞRENİMİ BİTİREN İLGİLİ HAKKINDA EMSAL UYGULAMASI YAPILARAK BULUNACAK
DERECE VE KADEMEYE İNTİBAK ETTİRİLMESİ; BU ŞEKİLDE
İNTİBAK YAPILIRKEN DE İLGİLİLERİN ÖĞRENİM DURUMU VEYA
YAPTIKLARI HİZMETİN ÖZELLİĞİNE DAYALI OLARAK YASAL
BAKIMDAN FAYDALANDIRILMALARI ÖNGÖRÜLEN DERECE VE
KADEME İLERLEMELERİNDEN DE AYRICA YARARLANDIRILMALARININ GEREKTİĞİ HK. (30.7.2003)
Kurumunuz.... Bölge Müdürlüğüne bağlı...... .. Bekçi olarak görev...... .. ’ın...... .. Üniversitesi.... Su Ürünleri Fakültesinden Su Ürünleri
Mühendisi unvanı ile mezun olması nedeniyle ilgilinin 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin A/2 fıkrası uyarınca kazanılmış hak aylık derece ve kademesine bir derece eklenmesi ile ilgili
tereddütleri içeren ilgi yazınız incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin A/2 fıkrasında, “ Dört yıl süreli yüksek öğrenimi bitirenlerden
yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar, mimar sıfatını almış olanlar
ile bunlardan öğretmenlik hizmetinde çalışanlar, Erkek Teknik Yüksek
Öğretmen Okulu, Erkek Teknik Öğretmen Okulu ve Devlet Tatbiki Güzel
Sanatlar Yüksek Okulu mezunları, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi ile Uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksek Okulu mezunları, Teknik
Eğitim Fakültesi (Yüksek Teknik Öğretmen Okulu) ve Güzel Sanatlar
Fakültesi, (İstanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu) mezunları, öğrenimlerine göre tespit edilen giriş derece ve kademelerine bir derece,
“ verileceği hükme bağlanmış aynı maddenin 12/d fıkrasında ise “Memuriyette iken veya memuriyetten ayrılarak (87 nci maddeye tabi kurumlarda
çalışanlar dahil) üst öğrenimi bitirenler, aynı üst öğrenimi tahsile ara
Devlet Memurları Kanunu
381
vermeden başlayan ve normal süresi içinde bitirdikten sonra memuriyete
giren emsallerinin ulaştıkları derece ve kademeyi aşmamak kaydıyla,
bitirdikleri üst öğrenimin giriş derece ve kademesine memuriyette geçirdikleri başarılı hizmet sürelerinin tamamı, her yıl bir kademe her üç yıl bir
derece hesabıyla ilave edilmek suretiyle bulunacak derece ve kademeye
yükseltilirler” hükmüne yer verilmiştir.
Bu itibarla, memuriyette iken bir üst öğrenimi bitirmesi nedeniyle ilgili
hakkında 657 sayılı Kanunun mezkur 36 ncı maddesinin A/12-d fıkrası
uyarınca emsal uygulaması yapılarak bulunacak derece ve kademe intibak
ettirilmesi gerektiği; bu şekilde intibak yapılırken de ilgililerin öğrenim
durumu veya yaptıkları hizmetin özelliğine dayalı olarak yararlandıkları
derece ve kademe ilerlemelerinden ayrıca yararlandırılması gerektiği
yolundaki 142 sayılı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği hükmü
dikkate alındığında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin 12/d fıkrası uyarınca intibakının yapılarak ulaştığı derece ve kademenin tespit edilmesi gerektiği mütalaa edilmektedir.
ÖZET: LİSE MEZUNU OLARAK ÇALIŞMAKTA İKEN FARK
DERSLERİNİ VERİP, MESLEK LİSESİ DİPLOMASI ALAN PERSONELİN, 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN 36 NCI MADDESİ ÇERÇEVESİNDE BELİRLENEN KAZANILMIŞ HAK AYLIK
DERECESİNİN SON ÖĞRENİM DURUMU İTİBARİYLE MEMURİYETE
GİREBİLECEĞİ DERECE VE KADEMESİNİN ALTINDA BULUNMASI
HALİNDE KAZANILMIŞ HAK AYLIĞININ BU DERECE VE KADEMEYE
YÜKSELTİLEBİLECEĞİ HK. (01.04.2003)
Lise mezunu olarak çalışmakta iken fark derslerini verip, meslek
lisesi diploması aldığınızdan bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 36 ncı maddesi çerçevesinde intibakınızın yapılıp yapılamayacağına ilişkin ilgi dilekçeniz incelenmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 36 ncı maddesinde, memurların giriş ve yükselebilecekleri dereceler sınıfların öğrenim
durumlarına göre belirlenmiş olup, memuriyete giriş derecesi, liseyi
bitirenler için 13 üncü derecenin 3 üncü kademesi olarak tespit edilmiş
bulunmaktadır. Anılan maddenin, (A) bendinin 12/d fıkrası ile memuri-
382
Devlet Memurları Kanunu
yette iken veya memuriyetten ayrılarak üst öğrenimi bitirenlerin intibakı,
(D) bendi ile de memur iken girişteki öğrenim derecelerinden bir üst
derecedeki öğrenimi tamamlayanların, bu üst öğrenim derecesi için 36
ncı maddede yazılı memuriyete giriş derecelerinde boş kadro bulunduğu
takdirde bu derecelere derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın atanabilmelerini düzenlemekte olup, bu hükme göre ilgililerin 36 ncı
maddedeki giriş derecesi farklı bir öğrenimi bitirmeleri halinde kazanılmış hak aylık dereceleri, bu öğrenim için belirlenen giriş derecesinden
aşağıda ise, son öğrenim durumları için Kanunen öngörülen giriş
derecelerine yükseltilmektedir.
Bu itibarla, öğrenim seviyesi lise ile aynı fakat memuriyete giriş derecesi farklı olan Ticaret Meslek Lisesini bitirmenizden dolayı hakkınızda
intibak işleminin uygulanamayacağı ve bu iki öğrenim için belirlenmiş
bulunan giriş derece ve kademe farkının kazanılmış hak aylık derecenize ilave edilemeyeceği ancak kazanılmış hak aylık derecenizin son
öğrenim durumunuz itibariyle memuriyete girebileceğiniz derece ve
kademenizin altında bulunması halinde kazanılmış hak aylığınızın bu
derece ve kademeye yükseltilebileceği mütalaa edilmektedir.
ÖZET: ASKERLİKTE GEÇEN SÜRENİN 657 SAYILI KANUNUN
DEĞİŞİK 4/B MADDESİNE GÖRE SÖZLEŞMELİ STATÜDE ARANILAN TECRÜBE SÜRESİNDE DEĞERLENDİRİLEMEYECEĞİNE
İLİŞKİN (14/04/2006-4754)
…… Bakanlığında 657 sayılı Kanunun değişik 4/B maddesine göre
sözleşmeli makine mühendisi olarak çalıştığınızdan bahisle, askerlikte
geçen sürenin sözleşmeli olarak çalıştığınız sürede değerlendirilip
değerlendirilemeyeceği hususundaki ilgi dilekçe incelenmiştir.
Bilindiği üzere; her yıl Başkanlığımız ile Maliye Bakanlığının beraber hazırladıkları Ücret Skalasında, mesleki tecrübenin belirlenmesinde,
makine mühendisi olarak 657 sayılı Kanuna tabi kadrolu veya aynı
Kanunun değişik 4/B maddesi ile 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi sözleşmeli ile Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olarak özel
sektörde mesleği ile ilgili olarak geçirdiği belgelenen hizmet sürelerinin
esas alınacağı belirtilmiştir.
Devlet Memurları Kanunu
383
Bu çerçevede yapılan değerlendirme neticesinde, söz konusu Skalada hangi sürelerin mesleki tecrübenin belirlenmesinde esas alınacağı
ayrıntılı bir şekilde düzenlendiğinden, askerlikte geçen sürenin mesleki
tecrübenin belirlenmesinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı
mütalaa edilmektedir.
ÖZET: AVUKATLIK STAJINDA GEÇEN VE EMEKLİ SANDIĞINA
BORÇLANILAN SÜRENİN 657 SAYILI KANUNUN 68 İNCİ MADDESİNİN (B) BENDİNDE DEĞERLENDİRİLECEĞİNE İLİŞKİN (08/10/200420246)
Karşılığı emekli sandığına yatırılmış bulunan Avukatlık stajında
geçen sürelerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68 inci maddesinin (B) bendi çerçevesinde 1,2,3 ve 4 üncü derecedeki kadrolara
derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın daha aşağı derecelerden atama yapılmasında dikkate alınıp alınmayacağı hususundaki ilgi
yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68 inci
maddesinin (B) bendinde; “Eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı hariç,
sınıfların 1,2,3 ve 4 üncü derecelerindeki kadrolarına, derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın, atanmasındaki usule göre daha
aşağıdaki derecelerden atama yapılabilir.
Ancak, bu şekilde bir atamanın yapılabilmesi için ilgilinin;
a) 1 inci dereceli görevlerden ek göstergesi 650 ve daha yukarıda
olanlar için en az 12 yıl,
b) 1 ve 2 nci derece görevlerden ek göstergesi 650’den az olanlar
için en az 10 yıl,
c) 3 ve 4 üncü dereceli görevler için en az 8 yıl,
8.6.1984 tarih ve 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci
maddesi kapsamına dahil kurumlarda fiilen çalışmış olması ve yüksek
öğrenim görmüş bulunması şarttır. Ancak dört yıldan daha az süreli
yüksek öğrenim görenler için yukarıdaki sürelere ikişer yıl ilave edilir.
Yasama Organı Üyeliğinde, Kanunlarla kurulan fonlarda, muvazzaf
askerlikte ve okul devresi dahil yedek subaylıkta ve uluslararası kuruluş-
384
Devlet Memurları Kanunu
larda geçen sürelerin tamamı ile yüksek öğrenim gördükten sonra özel
kurumlarda veya serbest olarak çalıştıkları sürenin 6 yılı geçmemek
üzere 3/4'ü yukarıdaki sürelerin hesabında dikkate alınır.” hükmü yer
almakta olup, bu hükme göre, Yasama Organı Üyeliğinde, Kanunlarla
kurulan fonlarda, muvazzaf askerlikte ve okul devresi dahil yedek
subaylıkta ve uluslararası kuruluşlarda geçen sürelerin değerlendirilmesi
hariç, 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesi
kapsamına dahil kurumlarda geçen sürelerin “fiilen çalışılarak”, yüksek
öğrenim gördükten sonra özel kurumlarda veya serbest olarak geçen
sürelerin ise “çalışılarak” geçirilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 23 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; “Stajyer, avukatla birlikte duruşmalara girmek,
avukatın mahkemeler ve idari makamlardaki işlerini yapmak, dava
dosyaları ve yazışmaları düzenlemek, baroca düzenlenen eğitim
çalışmalarına katılmak, baro yönetim kurulunca verilen ve yönetmelikte
gösterilecek diğer ödevleri yerine getirmekle yükümlüdür...” 24 üncü
maddesinin birinci fıkrasında; “Staj, Adalet Komisyonunun, baronun ve
yanında çalışılan avukatın gözetimi altında yapılır.” hükmü yer almakta
olup, bu hükümlerden, stajyer avukatların, “staj yaptıkları serbest
meslek sahibi avukatların yanında çalıştıklarının” kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68 inci maddesinin (B) bendi çerçevesinde, Avukatlık stajında geçen sürelerin, yüksek
öğrenim gördükten sonra özel kurumlarda veya serbest olarak çalışılarak geçirilen süreler kapsamında değerlendirilmesi gerektiği mütalaa
edilmektedir.
ÖZET:657 SAYILI KANUNUN 137 MADDESİ HÜKMÜ UYARINCA
GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILAN PERSONELİN AÇIKTA GEÇEN
SÜRELERİNİN DERECE İLERLEMESİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ,
SİCİL NOTUNUN VERİLMESİ VE YENİDEN TAHSİLDAR OLARAK
ATANMASINA İLİŞKİN (26/01/2007-24959)
…… Belediyesinde 1991 tarihinde hizmetli kadrosunda göreve
başlayıp, 1998 tarihinden itibaren tahsildar kadrosunda görev yapmakta
Devlet Memurları Kanunu
385
iken 1999 tarihinde zimmet suçundan hakkında dava açılan ve 657
sayılı Devlet Memurları Kanununun 137 nci maddesine göre görevden
uzaklaştırılan …….’nun 31/05/2004 tarihinde hizmetli kadrosunda
yeniden göreve başlatıldığı belirtilmekte olup, adı geçenin tahsildar
kadrosuna atamasının yapılıp yapılmayacağı ile açıkta geçen sürelerde
derece ilerlemesi yapılarak sicil notunun verilip verilmeyeceği hususlarındaki ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Değişik
141 inci maddesinde; “Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun
veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan
memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu
Kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam
ederler.
143 üncü maddede sayılan durumların gerçekleşmesi halinde,
bunların aylıklarının kesilmiş olan üçte biri kendilerine ödenir ve görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve
bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan
kısmı, üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir.” ve 143 üncü maddesinde de;
“Soruşturma veya yargılama sonunda yetkili mercilerce:
a) Haklarında memurluktan çıkarmadan başka bir disiplin cezası
verilenler;
b) Yargılamanın men'ine veya beraatine karar verilenler;
c) Hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar;
ç) Görevlerine ve memurluklarına ilişkin olsun veya olmasın memurluğa engel olmayacak bir ceza ile hükümlü olup cezası ertelenenler;
Bu kararların kesinleşmesi üzerine haklarındaki görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılır.” hükmü yer almakta olup, bunlardan 141 inci
madde hükmüne göre, haklarında görevden uzaklaştırma tedbiri
uygulanan, görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan
tutuklanan veya gözaltına alınan Devlet memurları, soruşturma veya
yargılama aşamasında veya sonucunda 143 üncü maddede sayılan
hallerden birisi kapsamına girmeleri halinde görevlerine iade edilmekte
386
Devlet Memurları Kanunu
ve görevden uzak geçirdikleri süreler, sicil şartı aranmaksızın intibaklarında değerlendirilmektedir.
Diğer taraftan, 18.10.1986 tarih ve 19255 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin
birinci ve altıncı fıkralarında; “Haklarında sicil raporu düzenlenecek
memurların, değerlendirmelerini yapacak sicil amirlerinin yanında en az
altı ay çalışmış olmaları şarttır.
Sicil amirinin yanında çalışırken alınan mazeret izinleri ile yıllık izinler ve doktor veya sağlık kurulu raporuna dayanan hastalık izinleri,
hizmetiçi eğitimde geçen süreler, sicil raporu düzenlenmesi için gereken
6 aylık süreye dahildir. Şu kadar ki amirin yanında 3 ay fiilen çalışmış
olmak şarttır. Hizmetiçi eğitimin veya hastalığın sicil raporu doldurmak
için gerekli sürenin geçmesine imkan vermeyecek kadar uzun sürmesi
ve dolayısıyla memur hakkında sicil raporu doldurma imkanının bulunmaması halinde, bir defaya mahsus olmak üzere geriye doğru en çok üç
yılın sicil notlarının ortalaması esas alınır.” hükmü yer almakta olup, bu
hükümlere göre, sicil raporu doldurma döneminde, bir sicil amiri yanında, 3 ay fiilen olmak üzere en az 6 ay çalışan Devlet memurların
sicillerinin, birlikte çalıştığı amir tarafından doldurulması mümkün
bulunmaktadır.
Bu itibarla, yukarıdaki hükümlerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda; adı geçen Devlet memurunun;
1- Tahsildar kadrosuna görevde yükselme ve unvan değişikliği
mevzuatına tabi olmadan atamasının yapılmasının daha önce bu
kadroya asaleten atanmış olması şartına bağlı olduğu,
2- Görevden uzakta geçirdiği sürelerin 657 sayılı Kanunun 141 nci
maddesi çerçevesinde sicil şartı aranmaksızın kademe ilerlemesi ve
derece yükselmesinde değerlendirilmesi gerektiği,
3- Sicil raporu doldurma döneminde, bir sicil amiri yanında, 3 ay fiilen olmak üzere en az 6 ay çalışmış olması halinde hakkında, birlikte
çalıştığı amir tarafından sicil raporu doldurulabileceği, tamamını görevden uzakta geçirdiği yıllara ilişkin olarak ise hakkında sicil raporu
doldurulamayacağı,
mütalaa edilmektedir.
Devlet Memurları Kanunu
387
ÖZET: SÖZLEŞMELİ SUBAY OLARAK GEÇEN HİZMETLERİNİN
İLGİLİNİN KAZANILMIŞ HAK AYLIK DERECE VE KADEMESİNİN
HESAPLANMASINDA DİKKATE ALINIP ALINAMAYACAĞINA İLİŞKİN
(31/12/2007-21593)
Jandarma Genel Komutanlığı İstanbul İl Jandarma Komutanlığı
emrinde Sözleşmeli Jandarma Astsubay Çavuş olarak çalışmakta iken
29/08/2007 tarihinde görevinden istifa eden ve 2007/5 KPSS sonucu
Kurumunuz emrine Sicil Katibi olarak ataması yapılan …’in sözleşmeli
subay olarak geçen hizmetlerinin ilgilinin kazanılmış hak aylık derece ve
kademesinin hesaplanmasında dikkate alınıp alınamayacağı hususundaki ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin (C) bendinde; söz konusu bentte sayılan hizmet sınıflarına atanan
Devlet memurlarından, memurluğa girmeden önce yurt içinde veya yurt
dışında mesleklerini serbest olarak veya resmi veya özel müesseselerde
ifa edenlerle, memuriyetten ayrıldıktan sonra bu işlerde çalışarak yeniden
memuriyete girmek isteyenlerin buralarda geçen hizmet sürelerinin
kazanılmış hak aylığında değerlendirilmesi hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca, 26.6.1984 tarih ve 241 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 15 inci maddesi ile 657 sayılı Kanuna eklenen Ek Geçici 58 inci
maddede, 657 sayılı Kanuna tabi kurumlarda sürekli işçi statüsü ile
çalışanlarla, sözleşmeli personelden bu maddede belirtilen süre içinde
memurluğa geçmek için yazılı olarak başvuran ve Devlet memuru
kadrolarına atanmış olanların işçilikte ve sözleşmeli statüde geçen
hizmetlerinin kazanılmış hak aylığında değerlendirileceği hüküm altına
alınmıştır.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda ilgilinin 4678 sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında
Kanuna tabi olarak geçen hizmet süresinin kazanılmış hak aylığında
değerlendirilmesine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.
ÖZET: MEMURİYETE BAŞLADIKTAN SONRA, AVUKATLIK STAJI İLE MEMURİYETE GİRMEDEN ÖNCE VEYA MEMURLUKTAN
388
Devlet Memurları Kanunu
AYRILARAK SERBEST AVUKATLIKTA GEÇİRDİKLERİ SÜRELERİN
MEMURİYETTE GEÇMİŞ SAYILMASINI TALEP EDEN İLGİLİLERİN
İNTİBAK İŞLEMLERİNİN YAPILACAĞI TARİH KONUSUNA İLİŞKİN
(31/12/2007-21773)
Memuriyete başladıktan sonra, avukatlık stajı ile memuriyete girmeden önce veya memurluktan ayrılarak serbest avukatlıkta geçirdikleri
sürelerin memuriyette geçmiş sayılmasını talep eden ilgililerin intibak
işlemlerinin yapılacağı tarih konusunda tereddüde düşüldüğünü belirterek
söz konusu tereddüdün giderilmesi hususundaki ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36/A-1
maddesinde; “Avukatlık stajını açıkta iken yapanlara iki, memuriyette
iken yapanlara bir kademe ilerlemesi uygulanır.” hükmü, 36/C-3 maddesinde; “Avukatlık hizmetleri sınıfına girenlerin memuriyete girmeden
önce veya memurluktan ayrılarak serbest avukatlıkla geçirdikleri
sürelerin 3/4 ü memuriyette geçmiş sayılarak, bu sürelerin her yılı bir
kademe ilerlemesine ve her üç yılı bir derece yükselmesine esas olacak
şekilde değerlendirilir.” hükmü yer almakta; 158 inci maddesinde ise;
aday memurlara, asaletleri tasdik edilinceye kadar kademe ilerlemesinin
uygulanmayacağı ifade edilmektedir.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; Kurumunuz emrine aday memur veya yeniden memur olarak atananların
kazanılmış hak aylık derece ve kademelerine bahsi geçen maddeler
uyarınca kademe ilerlemesi ilave edilmesinin ilgililerin söz konusu
hizmetlerine ilişkin belgeleri Bakanlığınıza ibraz etmek suretiyle intibak
talebinde bulundukları tarih itibariyle yapılması gerektiği mütalaa
edilmektedir.
ÖZET: YARGI KARARI DIŞINDA 5436 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ
2 NCİ MADDESİ UYARINCA MALİ HİZMETLER UZMANI OLARAK
ATANAN ….’İN, 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN
36/A-11 İNCİ MADDE HÜKMÜNDEN YARARLANAMAYACAĞINA
İLİŞKİN (26/06/2008-11280)
Üniversiteniz Strateji Geliştirme Daire Başkanlığına 5436 sayılı
Kanunun Geçici 2 nci maddesi uyarınca Mali Hizmetler Uzmanı olarak
Devlet Memurları Kanunu
389
atanan ….’in, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36/A-11 inci
madde hükmünden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda görüş
talep eden ilgi yazı ve ekleri incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Mali Hizmetler Birimi” başlıklı 60 ıncı maddesinin 5 inci ve 6 ncı
fıkralarında; “İdarelerin malî hizmetler birimlerinde malî hizmetler uzman
yardımcısı ve malî hizmetler uzmanı çalıştırılabilir. Malî hizmetler uzman
yardımcısı kadrolarına veya pozisyonlarına atanabilmek için 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde sayılan genel şartlara
ilave olarak;
a) En az dört yıllık lisans eğitimi veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler fakültelerinden veya bunlara
denkliği yetkili makamlarca kabul edilen yurt içi veya yurt dışındaki
öğretim kurumlarından mezun olmak,
b) Yapılacak özel yarışma sınavında başarılı olmak,
c) Sınavın yapıldığı yılın başı itibarıyla 30 yaşını doldurmamış olmak,
şartları aranır.
Özel yarışma sınavı, Maliye Bakanlığı tarafından Öğrenci Seçme
ve Yerleştirme Merkezine yaptırılacak yazılı sınav ve Maliye Bakanlığınca yapılacak sözlü sınavdan oluşur. Özel yarışma sınavında başarılı
olanlar, ÖSYM tarafından başarı sırası ve yaptıkları tercihler dikkate
alınarak belirlenir ve bunlar idarelerde malî hizmetler uzman yardımcısı
kadro veya pozisyonlarına atanırlar. Bu kadro veya pozisyonlara
atananlar en az üç yıl çalışmak ve başarılı olmak şartıyla, açılacak
yeterlik sınavına girme hakkını kazanırlar. Maliye Bakanlığınca yapılacak yeterlik sınavında başarılı olanlar malî hizmetler uzmanı kadro veya
pozisyonlarına atanırlar…” denilmek suretiyle, Mali Hizmetler Uzman
Yardımcısı kadrolarına atanabilmek için gerekli şartlar sayılmış, bu
kadrolara atananların en az üç yıl çalışmak ve olumlu sicil almak şartıyla
açılacak yeterlik sınavına girme hakkını kazanacakları ve yeterlik
sınavında başarılı olanların Mali Hizmetler Uzmanı olarak atanacakları
hükme bağlanmıştır.
390
Devlet Memurları Kanunu
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 36/A-11 inci maddesinde;
“Mesleğe özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle alınan; …, Mali
Hizmetler Uzman Yardımcıları, … özel yeterlik sınavı yönetmeliklerine
göre yapılacak yeterlik sınavlarında başarı göstererek …, Mali Hizmetler
Uzmanlığına, … atanmaları sırasında ve bir defaya mahsus olmak
üzere haklarında ayrıca bir derece yükselmesi uygulanır.” hükmüne yer
verilmek suretiyle, mesleğe özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle alınan Mali Hizmetler Uzman Yardımcılarına özel yeterlik sınavı
yönetmeliklerine göre yapılacak yeterlik sınavlarında başarı göstererek
Mali Hizmetler Uzmanlığına atanmaları sırasında ve bir defaya mahsus
olmak üzere haklarında ayrıca bir derece yükselmesinin uygulanması
öngörülmüştür.
24/12/2005 tarihli ve 26033 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak
yürürlüğe giren 5436 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun’un Geçici 2 nci maddesinde; “16 ncı maddenin altıncı
fıkrasına göre ihdas edilip kurumlara tahsis edilecek Malî Hizmetler
Uzmanı unvanlı serbest kadro adedinin yarısını geçmemek üzere;
a) Strateji Geliştirme Başkanlığı veya Strateji Geliştirme Daire
Başkanlığı kurulan idarelerin,
1) Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu başkanlıklarında,
2) İdarî ve Malî İşler Dairesi başkanlıklarında,
3) Araştırma Planlama ve Koordinasyon Dairesi başkanlıklarında,
4) Strateji Geliştirme Daire başkanlıklarında,
5) İdarî ve Malî İşler Şube müdürlüklerinde,
6) Saymanlıklarında,
b) Geçici 1 inci maddenin dördüncü fıkrası uyarınca devredilen
personel dahil Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünde ve Muhasebat Genel Müdürlüğünde,
Genel idare hizmetleri sınıfına dahil kadrolarda sınav tarihi itibarıyla fiilen toplam en az üç yıl hizmeti bulunmuş ve Malî Hizmetler Uzman
Yardımcılığı giriş sınavına katılabilmek için gerekli öğrenim şartını
Devlet Memurları Kanunu
391
taşıyanlar, 30.5.2006 tarihine kadar bir defaya mahsus olmak üzere
Maliye Bakanlığınca Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığına veya Millî Eğitim Bakanlığı Ölçme ve Değerlendirme Merkezine
yaptırılacak yazılı sınav ve yerleştirme sonucuna göre Malî Hizmetler
Uzmanı kadrolarına atanırlar…” hükmü yer almaktadır.
Geçiş dönemini düzenleyen 5436 sayılı Kanunun Geçici 2 nci
maddesiyle, kamu idarelerinin bazı birimlerinde çalışan personelin
anılan maddede belirtilen şartları taşımak kaydıyla, Mali Hizmetler
Uzman Yardımcısı görevinde bulunmaksızın, 30/05/2006 tarihine kadar
bir defaya mahsus olmak üzere yapılacak yazılı sınav ve yerleştirme
sonuçlarına göre doğrudan Mali Hizmetler Uzmanı kadrolarına atanacakları hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca bir defaya mahsus
olmak üzere yapılacak yazılı sınav, 5018 sayılı Kanunun 60 ncı maddesinin 6 ncı fıkrasında belirtilen özel yarışma sınavı ve yeterlik sınavı
mahiyetinde olmayıp; geçici 2 nci maddede sayılanların gerekli şartları
taşımaları halinde, yine aynı maddede belirtilen sınava girerek başarılı
oldukları takdirde, Mali Hizmetler Uzman Yardımcısı görevinde bulunmaksızın, doğrudan Mali Hizmetler Uzmanı kadrolarına atanmalarına
ilişkin geçici ve istisnai bir düzenleme niteliği taşımaktadır. Dolayısıyla,
mali hizmetler uzmanı kadrolarına 5436 sayılı Kanunun geçici 2 nci
maddesi uyarınca yapılan atamalar özel yarışma ve yeterlik sınavlarına
girme şartlarına bağlı olmadığından, söz konusu kadrolara geçici 2 nci
madde uyarınca atananlar hakkında 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) bendinin (11) numaralı fıkrasına
göre bir derece yükselmesinin uygulanması mümkün bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun, 1/3/1975
tarihinde yürürlüğe giren 1897 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle değişik,
Ek Geçici 28 inci maddesinde; “36 ncı maddenin (A) bendinin 11 inci
fıkrasında sayılan unvanları ve belediyelerdeki teftiş heyetlerine dahil
müfettiş unvanlarını söz konusu fıkrada belirtilen şartlarla kazanmamış
olmakla beraber, kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerine dayanarak
almış bulunanların intibakları yapılırken, bunların söz konusu fıkrada
belirtilen unvanları bu fıkrada gösterilen şekilde almış oldukları kabul
edilmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere işlem yapılır.” ve
392
Devlet Memurları Kanunu
28/3/1988 tarihli ve 318 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri İle
İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde
Kararname’nin Geçici 1 inci maddesinin ilk fıkrasında; “657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin Ortak Hükümler Bölümünün
(A) bendinin 11 inci fıkrasında sayılan unvanları sözkonusu fıkrada
belirtilen şartlarla kazanmamış olmakla birlikte ilgili kanun, tüzük ve
yönetmelik hükümlerine dayanarak almış bulunanlardan bir derece
yükseltmesinden yararlanmamış olanlar hakkında, bir defaya mahsus
olmak üzere sözkonusu unvanları fıkrada gösterilen şekilde almış
oldukları kabul edilmek suretiyle işlem yapılır.” hükümleri yer almakta
olup, bu hükümlerin her ne kadar 5436 sayılı Kanunun Geçici 2 nci
maddesi uyarınca Mali Hizmetler Uzmanı kadrolarına atananlar hakkında da uygulanacağı düşünülebilir ise de, anılan hükümlerin yürürlüğe
girdikleri tarihler itibariyle bir defaya mahsus olmak üzere uygulanma
olanağı bulunan geçici nitelikte düzenlemeler olmaları sebebiyle; 657
sayılı Kanunun Ek Geçici 28 inci maddesi yürürlüğe girdiği 1/3/1975
tarihine ve 318 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1 inci
maddesi yürürlüğe girdiği olduğu 28/3/1988 tarihine kadar, 657 sayılı
Kanunun 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (11) numaralı
fıkrasında belirtilen şartları taşımadan ilgili kanun, tüzük ve yönetmelik
hükümleri uyarınca atanmış olanlar hakkında uygulanması; söz konusu
tarihlerden sonra aynı şekilde atanmış olanlar hakkında ise uygulanmaması gerekmektedir. Nitekim, söz konusu düzenlemeler yürürlüğe
girdikleri tarihten sonra da uygulanacak olsa idi, 657 sayılı Kanunun Ek
Geçici 28 inci maddesi yürürlükte iken, aynı mahiyetteki 318 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1 inci maddesi düzenlenmez ve
yürürlüğe konulmazdı. Kaldı ki, mezkur geçici maddelerin, yürürlüğe
girdikleri tarihlerden sonra aynı şekilde atanmış olanlar hakkında da
uygulanmaları amaçlanmış olsaydı, bu hususun geçici madde şeklinde
değil 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin (A) bendinin (11) numaralı
fıkrasındaki “mesleğe özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle
alınmak” ve “özel yeterlik sınavı yönetmeliklerine göre yapılacak yeterlik
sınavlarında başarılı olmak” şartlarının kaldırılması suretiyle ana
maddede; yahut 657 sayılı Kanunda Geçici madde olarak değil Ek
Devlet Memurları Kanunu
393
Madde şeklinde düzenlenmesi yoluna gidilir ve bu durumda olan herkes
için uygulanacak sürekli bir düzenleme haline getirilirdi.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, 5436
sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesi uyarınca yapılan sınavda başarı
göstererek Mali Hizmetler Uzmanı kadrolarına atamaları yapılanlar
hakkında, 657 sayılı Kanununun 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler”
Bölümünün (A) bendinin (11) numaralı fıkrası ile aynı Kanunun Ek
Geçici 28 inci maddesi ve 318 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin
Geçici 1 inci maddesi uyarınca bir derece yükselmesinin uygulanması
imkanı bulunmadığı düşünülmekle birlikte, konunun bu husustaki yargı
kararları doğrultusunda değerlendirilmesi gerekmektedir.
ÖZET: TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME İDARESİ ENSTİTÜSÜ
TARAFINDAN DÜZENLENEN “TEZLİ” VE “TEZSİZ” YÜKSEK LİSANS
PROGRAMI BİTİREN PERSONELİN 657 SAYILI KANUNUNUN 36/A12-C MADDESİNE GÖRE KADEME İLERLEMESİNİN NASIL YAPILACAĞINA İLİŞKİN (12/08/2008- 15423)
Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü tarafından düzenlenen Kamu Yönetimi Yüksek Lisans Programının “Tezli” ve “Tezsiz”
olarak iki kategoride yürütüldüğünü belirterek 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36/A-12-c maddesine göre söz konusu Lisans Programının “Tezsiz” yürütülen bölümünü bitiren personelin kademe ilerlemesinin nasıl yapılacağı hususundaki ilgi (a) yazı incelenmiştir.
İlgi (b) yazı ile TODAİE Genel Müdürlüğüne söz konusu Lisans Programının “Tezli” ve “Tezsiz” yürütülen bölümleri arasında öğrenim süresi ve
niteliği açısından ne gibi bir faklılık olduğu sorulmuş olup; adı geçen Genel
Müdürlük ilgi (c) yazıda, her iki lisans programının normal tamamlanma
süresinin dört dönem, yani iki öğretim yılı olduğunu ancak “Tezsiz” yürütülen programa dahil öğrencilerden normal süresi içerisinde başarılı olamayanlara iki dönemlik ek süre tanındığından, bunların programı tamamlama
sürelerinin üç öğretim yılına çıkabildiğini ifade etmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36/A-12-c
maddesinde; “Memuriyetleri sırasında Türkiye ve Ortadoğu Amme
İdaresi Enstitüsünü bitirenlere her başarılı öğrenim yılı için öğrenim
394
Devlet Memurları Kanunu
süreleri kadar (2 yılı geçmemek şartiyle) her yıl için bir kademe ilerlemesi uygulanır.” hükmü yer almakta olup; bu hüküm ile TODAİE tarafından yürütülen programlara katılan memurların intibaklarının iki yılı
geçmemek şartıyla başarılı olunan her öğrenim yılı için bir kademe
ilerlemesi verilmek suretiyle yapılması, katıldıkları programı bitirdiklerine
dair belgeyi kurumlarına ibraz etmeleri şartına bağlanmıştır.
Diğer taraftan, 18.1.2001 tarih ve 24291 sayılı Resmi Gazete de
yayımlanan Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Lisansüstü
Öğretim Yönetmeliğinin; 23, 32, 40, 44 ve 49 uncu maddesi hükümlerinden ve ilgi (c) yazıdan, her iki programın normal öğrenim süresinin iki
öğretim yılı olduğu, başarılı olamayan öğrencilere bir öğretim yılı ek süre
tanındığı, programları bitirenlere “Tezli” veya “Tezsiz” ibareli mezuniyet
diploması verildiği ve katılımcıların mezun sıfatıyla söz konusu diplomayı alabilmek için en az iki öğretim yılında başarılı olmaları gerektiği
anlaşılmaktadır.
Bu sebeple, “Tezli” veya “Tezsiz” ibareli “Yüksek Lisans Diploması”
öğrenim süreleri ile ilgili olup, bunları ibraz edenler hakkında yukarıda
belirtildiği şekilde işlem yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.
ÖZET: 657 SAYILI KANUNUN EK 17 NCİ MADDESİNİN, KANUNUN YÜRÜRLÜĞE GİRDİĞİ TARİHTE TÜRKİYE KIZILAY’INDA
ÇALIŞMAKTA OLANLARIN DEVLET MEMURLUĞUNA GİRMEK
İSTEMELERİ VE ATAMALARININ YAPILMASI HALİNDE UYGULANABİLECEK BİR DÜZENLEME OLDUĞUNDAN BU TARİHTEN SONRA
KIZILAY’DA GÖREV ALANLARIN BU HİZMETLERİNİN DEVLET
MEMURLUĞUNDA
DEĞERLENDİRİLEMEYECEĞİNE
İLİŞKİN
(08/09/2008-16370)
Kurumunuz personellerinden …’nın 01/03/1994-23/03/1998 tarihleri arasında Türkiye Kızılay Derneği’nde sigortalı olarak çalıştıktan sonra
23/03/1998 tarihinde memuriyet görevine başladığını, 657 sayılı Kanunun Ek 17 nci maddesindeki “Halen Türkiye Kızılay'ında özel statüsüne
dayanarak ücret karşılığı çalışmakta olanlardan…” şeklindeki ifade
uyarınca, anılan maddenin bir defaya mahsus olmak üzere Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihteki personele uygulanabilecek geçici nitelikte bir
Devlet Memurları Kanunu
395
madde olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği noktasında
tereddüt hasıl olduğundan bahisle, ilgili hakkında mezkur Kanunun Ek
17 nci maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı ve söz konusu değerlendirmenin yapılabilmesi için sigortalı hizmetin bitimi ile memuriyete
başlama tarihi arasında fasıla olmaması şartının aranıp aranmayacağı
hususlarında görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 15/05/1975 tarihli ve 1897 sayılı Kanunun 6 ncı
maddesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa eklenen Ek 17 nci
maddede; “Halen Türkiye Kızılay'ında özel statüsüne dayanarak ücret
karşılığı çalışmakta olanlardan sonradan Devlet memuriyetine girmek
isteyenlerin söz konusu kuruluşta geçen hizmet sürelerinin 2/3'nün her
yılı için bir kademe ve her üç yılı için bir derece verilmek suretiyle tespit
edilecek derece ve kademe üzerinden atanmaları yapılabilir. (Bu şekilde
değerlendirilecek süre 12 yılı geçemez.)” hükmüne yer verilmiştir.
Kanunlar, soyut ve genel nitelikte düzenlemeler içeren ve yürürlüğe girdikten sonra tüm hukuki olaylara uygulanma olanağı olan, dolayısıyla süreklilik arz eden normlardır. Kanunlar, madde metinlerinde
yürürlükte bulunacakları sürelere dair açık hükümler içermediği yahut
madde başlıklarında “Geçici Madde” ifadesi bulunmadığı sürece,
yürürlüğe girdikten sonraki tüm hukuki olaylara uygulanması gereken
hukuk kurallarıdır. Madde başlığında “geçici madde” ifadesi kullanılmasa dahi, madde metninde hukuksal normun belirli bir süre yürürlükte
kalacağı açıkça ifade ediliyorsa veya lafzi yorumdan maddenin geçici bir
düzenleme olduğu anlaşılıyorsa, madde başlığına bakılmaksızın,
Kanunun geçici nitelik arz ettiğinin kabulü gerekmektedir.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; 657 sayılı Kanunun Ek 17 nci maddesinin, kanunun yürürlüğe girdiği tarihte
Türkiye Kızılay’ında çalışmakta olanların Devlet memurluğuna girmek
istemeleri ve atamalarının yapılması halinde uygulanabilecek bir
düzenleme olduğundan, dolayısıyla mezkur maddenin yürürlüğe girdiği
tarihte çalışmakta olanları kapsayan bir madde olmasından bahisle;
anılan maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra Türk Kızılayında görev
yapmaya başlayan ilgilinin mezkur madde hükmünden yararlanabilmesinin mümkün bulunmadığı mütalaa edilmektedir.
396
Devlet Memurları Kanunu
ÖZET: ARAŞTIRMACI KADROLARINDA ÇALIŞAN PERSONELİN
APK UZMANI KADROLARINA NAKLEN ATANMALARININ; İLGİLİ
BAKANLIKLARIN KENDİ GÖREVDE YÜKSELME YÖNETMELİKLERİNDE YER VERİLEN DÜZENLEMELER ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLMEK SURETİYLE YAPILABİLECEĞİ HK (24.06.2009)
Bakanlığınız Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığında Araştırmacı olarak görev yapan Personelin APK Uzmanı kadrosuna atanıp taramayacağı hususundaki ilgi yazınız incelenmiştir.
Devlet Memurlarının Görevde Yükselme Esaslarına Dair Genel
Yönetmeliğin 2 nci maddesinde "Bu Yönetmelik, özel kanunlarındaki
hükümler saklı kalmak kaydıyla genel ve katma bütçeli kurumlar, il özel
idareleri, belediyeler, il özel idare ve belediyelerin kurdukları birlik
müessese ve işletmeler ile döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla
kurulan (unlarda, kefalet sandıklarında 657 sayılı Devlet Memurlun
Kanununa tabi olarak çalışan Devlet memurlarından müdür (başmüdür,
il ve bölge müdürleri ve bunların yardımcıları ile Dışişleri Bakanlığı
kadrolarında bulunan uzmanlar hariç) ve daha alt görevlere atanacaklar
hakkında uygulanır.", değişik ek 1 inci maddesinde "Kurumlar aynı
unvana veya bu unvanın bulunduğu aynı ak gruptaki diğer unvanlara
veya daha alt unvanlara naklen atama yapabilir.." hükmü yer almakta
olup, 5 inci maddesinde de Araştırmacı unvanı, APK Uzmanı unvanı ile
birlikte sayılmıştır.
..... Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme Yönetmeliğinin 25 inci
maddesinin birinci fıkrasında "Ancak aynı alt hizmet grubunda yer alan
kadrolar arasındaki geçişler, atanılacak kadronun özel niteliklerini
taşımak kaydıyla görevde yükselme eğitimi ve görevde yükselme
sınavına bağlı kalmaksızın yapılabilir.." hükmü yer almakta olup, 6 inci
maddesinde de yönetmeliğe tabi Bakanlık personeli yedi ana hizmet
grubunu ayrılmış ve bu maddenin "Mesleki Grup" başlıklı (B) bendinin a)
alt bendinde "APK Uzmanı" unvanına yer verilmiştir.
Diğer taraftan, kamu kurum ve kuruluşlarında "Araştırmacı" unvanını ihraz eden personelin çalışmakta olduğu kurumun görev ve hizmet
alanına giren konularda araştırma, inceleme, koordinasyon, danışmanlık
ve değerlendirme yapmak, rapor yazmak, araştırma programlarını
Devlet Memurları Kanunu
397
hazırlamak ve verilecek diğer görevleri yapmak üzere görevlendirilebileceği değerlendirilmekledir
TH Sınıfına geçen ve memuriyete girmeden önceki hizmetleri kazanılmış hak aylığında değerlendirilen personelin, GİH Sınıfına ait bir
kadroya atanması durumunda, bulunduğu derecede kademesinin
durdurulup durdurulmayacağı ile kazanılmış hak aylığında değerlendirilen hizmet süresinin yıllık izne esas hizmet süresinin hesabında dikkate
alınıp alınmayacağı hk. 21.10.2009
Teknik Hizmetler Sınıfına geçmesi sebebiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36’ncı maddesinin C/1 fıkrası gereğince memuriyete
girmeden önceki hizmetleri kazanılmış hak aylığında değerlendirilen
personelin Genel İdare Hizmetleri Sınıfına ait bir kadroya atandığından
bahisle, ilgilinin sınıf değiştirmesi sebebiyle mezkur Kanunun 71’inci
maddesinin üçüncü fıkrası gereğince bulunduğu derecede kademesinin
durdurulup durdurulmayacağı ile kazanılmış hak aylığında değerlendirilen
hizmet süresinin yıllık izne esas hizmet süresinin hesabında dikkate
alınıp alınmayacağı hususlarında görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36’ncı maddesinin C/1 fıkrasında, “Teknik hizmetler sınıfına girenlerden memurluğa
girmeden önce yurt içinde veya yurt dışında mesleklerini serbest olarak
veya resmi veya özel müesseselerde ifa edenlerle memuriyetten ayrıldıktan sonra bu işlerde çalışarak yeniden memuriyete girmek isteyenlerin
teknik hizmetlerde geçen süresinden bu kanun ve bu kanunun 87 nci
maddesinde sözü edilen kurumlarda geçen sürenin tamamı ve geri kalan
sürenin 3/4 ü toplamı memuriyette geçmiş sayılarak bu süreler her yılı bir
kademe ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi verilmek
suretiyle değerlendirilir.” hükmü, 71’inci maddesinin üçüncü fıkrasında ise,
“Eski sınıflarında, görev alacakları yeni sınıfa göre memurluğa daha
yüksek bir derece ve kademeden başlamış olup da sınıf değiştirenlerin
yeni görevlerindeki ilk ilerleme süreleri eski sınıflarında kazandıkları derece
ve kademelere tekabül eden süre kadar uzatılır ve bu süre tamamlanıncaya kadar kendilerine sınıf değiştirmeleri sırasında bulundukları derecede
kademe ilerlemesi verilmez.” hükmü yer almaktadır.
398
Devlet Memurları Kanunu
Diğer taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 102’nci
maddesinde; “Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on
yıla kadar (On yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla
olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için
en çok ikişer gün eklenebilir.” hükmü bulunmakta, 06/06/2002 tarihli ve
24777 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 154 seri nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde ise; yıllık izin sürelerinin hesabında, hangi
statüde olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmet
süreleri ile kamu kurum ve kuruluşlarında geçmese dahi Devlet memurlarının kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilen hizmet sürelerinin
dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;
- 657 sayılı Kanunun 36’ncı maddenin C/1 fıkrası gereğince özel
sektörde geçen hizmetlerin kazanılmış hak aylık derece ve kademesinde değerlendirilmesine ilişkin intibak işleminin, mezkur Kanunun 71’inci
maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Eski sınıflarında, görev alacakları yeni sınıfa göre memurluğa daha yüksek bir derece ve kademeden
başlamış olma” kapsamında değerlendirilmemesi sebebiyle, sınıf
değiştiren ilgilinin bahsi geçen hüküm gereğince bulunduğu derecede
kademesinin durdurulmaması gerektiği,
- Devlet memurlarının kamu kurum ve kuruluşlarında geçmese dahi kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilen hizmet sürelerinin, yıllık
izne esas hizmet süresinin hesabında dikkate alınması gerektiği,
mütalaa edilmektedir.
ÖZET: KPSS SINAVINDAN SONRA ÖĞRENİM SEVİYESİ DEĞİŞEN, GEÇERLİ SINAV ESAS ALINARAK ATAMASI YAPILAN ADAYIN
BAŞVURU SIRASINDA YENİ ÖĞRETİM SEVİYESİNİN BİLDİRMEMESİ NETİCESİNDE İNTİBAKININ YAPILMASI VE DİPLOMASI İLE
GÖREVDE YÜKSELME SINAVLARINA BAŞVURMASINA İLİŞKİN
(19.02.2009)
2007 KPSS yerleştirme işlemi neticesinde Bakanlığınız emrine önlisans mezunu olarak Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni kadrosuna
yerleştirilen ve ataması yapılarak göreve başlayan bir adayın, daha
Devlet Memurları Kanunu
399
sonra 04/09/2006 tarihinde lisans düzeyinden mezun olduğunu gösterir
belgeyi ibraz ederek intibakının yapılmasını talep ettiği belirtilerek,
adayın ataması ile intibak işlemi hususlarında tereddüde düşüldüğünden bahisle Başkanlığımız görüşünün sorulduğu ilgi yazı incelenmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 50’nci maddesinin birinci
fıkrasında, Devlet kamu hizmeti ve görevlerine Devlet memuru olarak
atanacakların açılacak Devlet memurluğu sınavlarına girmeleri ve sınavı
kazanmalarının şart olduğu; Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin
Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelikte ise kamu kurum ve
kuruluşlarında Devlet memuru olarak çalışmak isteyenlerin Öğrenci
Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) tarafından merkezi
olarak yapılacak Kamu Personel Seçme Sınavı’nda (KPSS) (B) grubu
kadrolar için yapılacak oturumlara katılmak zorunda oldukları hükme
bağlanmıştır.
Bilindiği üzere, 18/03/2002 tarihli ve 2002/3975 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar
İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik çerçevesinde
gerçekleştirilen Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS); memur alımlarında kayırmacılığın önüne geçilmesi ve objektif bir yerleştirme yapılabilmesi amacıyla aynı öğrenim düzeyinden adayların birbirleriyle
yarışmalarını sağlayacak şekilde, kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaçları dikkate alınarak farklı öğrenim düzeylerinden yapılan bir yarışma
sınavı olduğundan, bu sınava girecek adaylar arasında haksız rekabete
sebebiyet verilmemesi için, adayların son öğrenim düzeylerinden sınava
girmeleri hususu, tartışılmaz bir zarurettir. Bu sebeple, son öğrenim
düzeyleri altında bir öğrenim düzeyinden KPSS’ye girip tercihleri
çerçevesinde yerleştirilmesi yapılan adayların, bu durumun tespit
edilmesi halinde yerleştirilmeleri geçersiz sayılmaktadır.
Lisans mezunu adaylar için yapılan 2006-KPSS/1 Kılavuzunun
“1.Genel Bilgiler, Temel İlke ve Kurallar” başlıklı 1.5 maddesinin ikinci
fıkrasında “2004 KPSS’ye ortaöğretim ya da önlisans düzeyinden girmiş
adaylardan, 2006-KPSS/1’e başvuru tarihi itibariyle öğrenim düzeyinde
değişiklik olanların (lisans düzeyinden bir öğrenim kurumundan mezun
olanların) 2004 KPSS sonuçları geçerliliğini yitireceğinden 2006-
400
Devlet Memurları Kanunu
KPSS/1’e girmeleri gerekir.” açıklaması yer verilmiştir. Aynı Kılavuzda
2006 KPSS/1’e başvuru tarihleri olarak (01 Mayıs 2006–12 Mayıs 2006)
tarihleri belirlenmiştir.
Mezkur açıklamalar çerçevesinde, 2006 KPSS/1’e son başvuru tarihi olan 12/05/2006 tarihi itibariyle henüz lisans düzeyinden mezun
durumda olmayan, dolayısıyla son öğrenim düzeyi olan önlisans düzeyinden KPSS’ye girerek kurumunuz emrine yerleştirilen adayın, söz
konusu kadroya atanmasına engel herhangi bir husus bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36/A/12-d
maddesinde “Memuriyette iken veya memuriyetten ayrılarak (87 nci
maddeye tâbi kurumlarda çalışanlar dahil) üst öğrenimi bitirenler, aynı
üst öğrenimi tahsile ara vermeden başlayan ve normal süresi içinde
bitirdikten sonra memuriyete giren emsallerinin ulaştıkları derece ve
kademeyi aşmamak kaydıyla, bitirdikleri üst öğrenimin giriş derece ve
kademesine memuriyette geçirdikleri başarılı hizmet sürelerinin tamamı
her yıl bir kademe, her üç yıl bir derece hesabıyla ilave edilmek suretiyle
bulunacak derece ve kademeye yükseltilirler.” hükmüne, 18/04/1999
tarih ve 23670 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren
Devlet memurlarının liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde yükselmelerine ilişkin usul ve esasların düzenlendiği “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel
Yönetmelik”in Öğrenim düzeyi başlıklı 5 inci maddesinde ise; “Devlet
memurlarının bu Yönetmelik kapsamındaki görevlere atanabilmeleri için
gerekli olan öğrenim düzeyleri kurumları tarafından çıkarılacak yönetmeliklerinde unvanlar itibariyle gösterilir. Devlet memurlarının;
a) Müdür, Şube Müdürü, Başmühendis, APK Uzmanı, Araştırmacı,
Eğitim Uzmanı, Uzman, Müdür Yardımcısı, Çözümleyici ve bu düzeyde
bulunan görevler ile daha üstü görevlere atanabilmeleri için en az dört
yıllık yüksek öğrenim,
b) Programcı, Şef, Amir ve bu düzeyde görevlere atanabilmeleri
için en az iki yıllık yüksek öğrenim,
c) Memur, Muhasebeci, Bilgisayar İşletmeni, Veri Hazırlama ve
Kontrol İşletmeni, Şoför ve bu düzeydeki görevlere atanabilmeleri için
en az orta öğrenim, görmüş olmaları şarttır.” hükmüne yer verilmiştir.
Devlet Memurları Kanunu
401
Bu itibarla, söz konusu intibak işleminin memuriyette iken veya
memuriyetten ayrılarak üst öğrenimi bitirenler hakkında uygulanabileceği, haklarında intibak hükümleri uygulanamayanların ise Kamu Kurum
ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına
Dair Genel Yönetmelik hükümleri uyarınca yapılacak öğrenim seviyelerine uygun görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarına katılabilecekleri mütalaa edilmektedir.
ÖZET: DAHA ÖNCE BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI OLARAK
ÇALIŞAN PERSONELİN, HALEN VEKÂLETEN GÖREV YAPMAKTA
OLDUĞU ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ KADROSUNA, GÖREVDE YÜKSELME
EĞİTİMİ VE SINAVINA TABİ TUTULMADAN ASALETEN ATANIP
ATANAMAYACAĞI HK. (12.01.2010)
Daha önce …. İli. … Belediye Başkanlığında “Belediye Başkan
Yardımcısı” olarak dört sene çalıştığınızdan bahisle; halen vekâleten
görev yapmakta olduğunuz.... İli … Müdürlüğü bünyesinde bulunan
“Şube Müdürü” kadrosuna, görevde yükselme eğitimi ve sınavına tabi
tutulmadan asaleten atanıp atanamayacağınıza ilişkin ilgi dilekçe
incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 15/03/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilerek 18/04/1999 tarihli ve 23670 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan ve 21/09/2004 tarihli ve 2004/8246 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile değiştirilen Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde
Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin
2’nci maddesinde; bu Yönetmeliğin, 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kadrolarda, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların
kurdukları birlik, müessese ve işletmelere ait memur kadrolarında,
özelleştirme kapsam ve programında bulunan kuruluşlar da dahil olmak
üzere kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarına ait memur
kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilen
personelin, müdür ve daha alt görevlere görevde yükselme mahiyetindeki asaleten atamaları ile en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya
teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin unvan değişikliği
mahiyetindeki asaleten atamaları hakkında uygulanacağı hüküm altına
alınmış olup; geçici 3’üncü maddesinde de, bu Yönetmelik kapsamına
402
Devlet Memurları Kanunu
giren unvanları, ilgili mevzuatları uyarınca kazananların haklarının saklı
olduğu ifade edilmiştir.
Diğer taraftan, 11/02/2006 tarihli ve 26077 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren … Personeli Görevde Yükselme ve Unvan
Değişikliği Yönetmeliğinin “Hizmet grupları” başlıklı 5’inci maddesinin
ikinci fıkrasının “Yönetim Hizmetleri Grubu”nun düzenlendiği (a) bendinin (3) numaralı alt bendinde, “Şube Müdürü” kadrosuna da yer verilmiş
olup; aynı Yönetmeliğin “Görevde yükselme suretiyle atanacaklarda
aranacak şartlar” başlıklı 7’nci maddesinin (a) ve (b) bentlerinde ise, söz
konusu kadroya atanabilmek için hangi şartların aranacağı ifade
edilmiştir.
Ayrıca, adı geçen Kurum Yönetmeliğinin “Görev grupları arasındaki geçişler” başlıklı 20’nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde de;
“Gruplar arası görevde yükselme niteliğindeki geçişler ve alt gruptan üst
gruplara geçişler görevde yükselme eğitimi ve sınavına tabidir. Ancak,
Bakanlıkta veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarında daha önce bulunulan görevler ile bu görevlerle aynı düzey görevlere veya alt görevlere,
görevde yükselme eğitimi ve sınavına tabi tutulmadan ve hizmet şartı
aranmadan atama yapılabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıdaki hükümler çerçevesinde, “Şube Müdürü” kadrosunun
“Belediye Başkan Yardımcısı” kadrosuna göre alt düzeyde bir görev
olması sebebiyle; “Belediye Başkan Yardımcısı” kadrosunda asaleten
görev yapmak suretiyle bu unvanı ihraz etmiş olmanız ve mevzuatta
aranan diğer şartları taşımanız kaydıyla; görevde yükselme eğitimi ve
sınavına tabi tutulmadan, “Şube Müdürü” kadrosuna asaleten atanmanızın halen görev yaptığınız Kurumun takdirinde bulunduğu mütalaa
edilmektedir.
2.3.2. Disiplin
ÖZET: 657 SAYILI KANUNUN 125 İNCİ MADDESİNİN (C) BENDİ
UYARINCA VERİLEN AYLIKTAN KESME CEZASININ MEMURLARA
YÖNELİK BİR DÜZENLEME OLMASI NEDENİYLE MEMURİYETTEN
EMEKLİ OLAN KİŞİLER HAKKINDA UYGULANAMAYACAĞI HK.
(28.8.2003)
Devlet Memurları Kanunu
403
Aylıktan kesme cezası ile tecziye edilen ancak emekliye ayrılan
personel hakkında yapılacak işlem hususundaki ilgi yazınız incelenmiştir.
Bilindiği üzere 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 98 nci
maddesinde Devlet Memurunun istek, yaş haddi, malullük ve sicil
sebeplerinden biri ile emekliye ayrılması durumunda memurluğun sona
ereceği hükme bağlanmıştır.
Bu itibarla aylıktan kesme cezasının anılan Kanunun 125 inci
maddesinin (c) bendi uyarınca memurlara yönelik bir düzenleme olması
nedeniyle tarafına emekli aylığı bağlanmış kişilere söz konusu cezanın
tatbik olunamayacağı ancak ilgilinin aynı Kanunun 93 üncü maddesi
uyarınca yeniden memurluğa alınması halinde cezanın uygulanabileceği
mütalaa edilmektedir.
ÖZET: RÜŞVET SUÇUNUN MEMURLAR İLE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN BAZI DİSİPLİN CEZALARININ AFFI HAKKINDA
KANUNUNUN KAPSAMINDA BULUNMADIĞINA İLİŞKİN (03/08/200614840)
Rüşvet suçundan dolayı memuriyetten ihraç edildiğinizi belirterek
memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında çıkarılan disiplin affı
kanunu kapsamına girip girmediğiniz hususundaki ilgi dilekçe incelenmiştir.
5525 sayılı Memurlar İle Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin
Cezalarının Affı Hakkında Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli
zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye
kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı
suçlar veya istimal ve istihlâk kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık, resmî
ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma
suçları sebebiyle görevleriyle sürekli olarak ilişik kesilmesi sonucunu
doğuran disiplin cezaları ile 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 68 inci maddesinin ikinci fıkrasının (e) ve (f) bentlerine göre verilmiş
yer değiştirme cezaları ve 69 uncu maddesine göre verilmiş meslekten
çıkarma cezaları ile emniyet hizmetleri sınıfına dahil personel ile çarşı
404
Devlet Memurları Kanunu
ve mahalle bekçileri hakkında verilen meslekten çıkarma cezaları hariç
olmak üzere; kanun, tüzük ve yönetmelikler gereğince memurlar ve
diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında
23/4/1999 tarihinden 14/2/2005 tarihine kadar işlenmiş fiillerden dolayı
verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile affedilmiştir.” hükmü yer
almaktadır.
Bu itibarla, rüşvet suçundan dolayı Devlet memuriyetinden çıkarma
cezasının disiplin affı kapsamına girmediği değerlendirilmektedir.
ÖZET: TEFTİŞ RAPORLARINDA, HAKKINDA UYARMA, KINAMA
VE AYLIKTAN KESME CEZALARININ TECZİYESİ TALEP EDİLEN
MEMURLARDAN SAVUNMA İSTEYECEK VE BUNLARA CEZA TAYİN
EDECEK MAKAMIN BİLDİRİLMESİNE İLİŞKİN (19/01/2007-24355)
Teftiş raporlarında, hakkında Uyarma, Kınama ve Aylıktan Kesme
cezalarının tecziyesi talep edilen memurlardan savunma isteyecek ve
bunlara ceza tayin edecek makamın bildirilmesi hususundaki ilgi yazı
incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 124 üncü
maddesinin birinci fıkrasında; “Disiplin amirleri; kurumların kuruluş ve
görev özellikleri dikkate alınarak Devlet Personel Başkanlığı'nın görüşüne dayanılarak özel yönetmeliklerinde tayin ve tesbit edilecek amirlerdir.”, 126 ncı maddesinin birinci fıkrasında; “Uyarma, kınama ve aylıktan
kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; …verilir.”, 130 uncu maddesinde; “Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası
verilemez.
Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az
olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını
yapmıyan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.” ve
24/10/1982 tarihli ve 17848 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Disiplin
Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin
ikinci fıkrasında da; “Başbakan ve bakanlar başında bulundukları
Başbakanlık ve Bakanlık teşkilatı ile bunlara bağlı kuruluşlarda görevli
bütün memurların disiplin amiridirler. Bu sıfatla haiz bulundukları
yetkileri her derecedeki memur hakkında doğrudan kullanabilirler.”
hükmü yer almaktadır.
Devlet Memurları Kanunu
405
Bu itibarla,
1- Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarında savunma isteyerek ceza tecziye edecek makamın;
a) 657 sayılı Kanunun 124 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü
çerçevesinde yayımlanmış olan Bakanlığınız Disiplin Amirleri Yönetmeliği eki cetvelde Disiplin Amiri ve Üst Disiplin Amiri olarak tespit edilmiş
olan amirler,
b) 657 sayılı Kanunun 126 ncı maddesinin birinci fıkrası ile Disiplin
Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin
ikinci fıkrası gereğince ise, Bakanlığınız Disiplin Amirleri Yönetmeliği eki
cetvelde Disiplin Amiri ve Üst Disiplin Amiri olarak tespit edilip edilmediğine bakılmaksızın, ……… Bakanı,
olduğu mütalaa edilmektedir.
ÖZET: KİT’LERDE DİSİPLİNE AYKIRI EYLEMİ KADEME İLERLEMESİNİN DURDURULMASI CEZASINI GEREKTİREN SÖZLEŞMELİ
PERSONEL HAKKINDA SÖZLEŞME ÜCRETİNDEN KESME CEZASININ 657 SAYILI KANUNUN 125 NCİ MADDESİNİN (C) BENDİ ÇERÇEVESİNDE VERİLMESİ GEREKTİĞİNE İLİŞKİN (10/05/2007- 6736)
… Genel Müdürlüğünde 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri
Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun
Hükmünde Kararnameye göre sözleşmeli olarak çalışan bir personelin
disipline aykırı eyleminin kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını
gerektirmesi durumunda, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 44 üncü
maddesi gereğince sözleşme ücretinden kesme cezası, 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 125/C maddesi gereğince aylıktan kesme
cezası hükümlerine göre 1/30 ile 1/8 oranlarında mı, yoksa aynı maddenin E bendinin altıncı fıkrası gereğince mi uygulanacağı hususundaki
ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 44 üncü maddesinde; “Teşebbüs veya bağlı ortaklıklardaki hizmetlerin gereği
gibi yürütülmesini sağlamak amacıyla sözleşmeli personelin görevleri ile
406
Devlet Memurları Kanunu
ilgili kusurlu hareketleri, iş yerinde veya dışında teşebbüs ve bağlı
ortaklıkla ilgili mevzuata aykırı davranışları nedeniyle kademe ilerlemesinin durdurulması hariç verilmesi gereken disiplin cezaları ile disiplin
cezası vermeye yetkili merciler ve disiplin kurulları hakkında bu Kanun
Hükmünde Kararnamede hüküm bulunmayan hallerde teşebbüs veya
bağlı ortaklık memurlarının tabi olduğu hükümler uygulanır. Ancak,
kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiiller için
sözleşme ücretinden kesme cezası, aylıktan kesme cezası esaslarına
göre uygulanır.” ve 657 sayılı Kanunun 125 nci maddesinin (C) bendinde; “Aylıktan kesme: Memurun, brüt aylığından 1/30 - 1/8 arasında
kesinti yapılmasıdır.”, (E) bendinin altıncı fıkrasında ise; “Öğrenim
durumları nedeniyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde
bulunan Devlet memurlarının, kademe ilerlemesinin durdurulması
cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının 1/4'ü - 1/2'si
kesilir ve tekerrüründe görevlerine son verilir.” hükmü yer almakta olup,
bunlardan 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 44 üncü maddesinde, teşebbüs veya bağlı ortaklıklarda çalışan sözleşmeli personelden
kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiilleri işleyenlere
sözleşme ücretinden kesme cezasının 657 sayılı Kanundaki aylıktan
kesme cezası esaslarına göre verilmesi gerektiği, 657 sayılı Kanunun
125 nci maddenin (C) bendinde, aylıktan kesme cezasının tanımı
yapılarak, bu cezanın disipline aykırı hangi fiil ve haller için uygulanacağı, (E) bendi hükmünde ise, öğrenim durumları itibariyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunmaları sebebiyle haklarında
kademe ilerlemesinin durdurulması cezası uygulanamayan Devlet
memurlarına kademe ilerlemesi cezası yerine aylıktan kesme cezası
uygulanması ve tekerrürü halinde ise Devlet memurluğundan çıkartılmaları, hususu düzenlenmektedir.
Bu hükümler ve açıklamalar çerçevesinde; … Genel Müdürlüğünde disipline aykırı eylemi kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını
gerektiren sözleşmeli personel hakkında sözleşme ücretinden kesme
cezasının 657 sayılı Kanunun 125 nci maddesinin (C) bendi çerçevesinde verilmesi gerektiği mütalaa edilmektedir.
Devlet Memurları Kanunu
407
ÖZET: 399 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN EKİ II
SAYILI CETVELE TABİ SÖZLEŞMELİ PERSONEL POZİSYONUNDA
ÇALIŞMAKTA İKEN “MESKEN MASUNİYETİNİ İHLAL VE SİLAH
ÇEKMEK” SUÇUNDAN 1 YIL 6 AY HAPİS CEZASI İLE TECZİYE
EDİLEN ……’NİN İŞLEMİŞ OLDUĞU FİİLİN 5525 SAYILI MEMURLAR
VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN BAZI DİSİPLİN CEZALARININ
AFFI HAKKINDA KANUN KAPSAMINA GİRİP GİRMEDİĞİNE İLİŞKİN
(06/04/2007- 5888)
Türkiye Demir Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü Divriği- Hekimhan
Madenleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürlüğü emrinde 399 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin eki II sayılı cetvele tabi sözleşmeli
personel pozisyonunda çalışmakta iken “Mesken masuniyetini ihlal ve
silah çekmek” suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası ile tecziye edilen
……’nin işlemiş olduğu fiilin 5525 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu
Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun kapsamına
girip girmediği hususundaki ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 04/07/2006 tarihli ve 26218 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren 5525 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu
Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanunun 1 inci
maddesinin birinci fıkrasında; “Devletin şahsiyetine karşı işlenen
suçlarla basit veya nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya
şeref ve haysiyet kırıcı suçlar veya istimal ve istihlâk kaçakçılığı dışında
kalan kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet
sırlarını açığa vurma suçları sebebiyle görevleriyle sürekli olarak ilişik
kesilmesi sonucunu doğuran disiplin cezaları ile 2802 sayılı Hâkimler ve
Savcılar Kanununun 68 inci maddesinin ikinci fıkrasının (e) ve (f)
bentlerine göre verilmiş yer değiştirme cezaları ve 69 uncu maddesine
göre verilmiş meslekten çıkarma cezaları ile emniyet hizmetleri sınıfına
dahil personel ile çarşı ve mahalle bekçileri hakkında verilen meslekten
çıkarma cezaları hariç olmak üzere; kanun, tüzük ve yönetmelikler
gereğince memurlar ve diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında 23/4/1999 tarihinden 14/2/2005 tarihine kadar
işlenmiş fiillerden dolayı verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile
408
Devlet Memurları Kanunu
affedilmiştir.” hükmü yer almakta olup; söz konusu Kanunun uygulanmasına ilişkin olarak Devlet Personel Başkanlığı tarafından 19/07/2006
tarihli ve 26233 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2006/1 sayılı
Genelge’nin 3 üncü maddesinde; Devlet memurluğundan ya da meslekten çıkarılanlar ile sözleşmesi feshedilenlerin herhangi bir kuruma
müracaatları halinde, yeniden göreve alınmaları; durumlarına uygun boş
kadro veya pozisyon olması, hizmetlerine ihtiyaç duyulması ve bu kadro
ve pozisyonlara ait nitelikleri taşımaları kaydıyla, ilgili mevzuatı ve
açıktan atama prosedürü çerçevesinde kamu kurum ve kuruluşlarının
takdirinde bulunduğu ifade edilmiştir.
Diğer taraftan, 29/01/1990 tarihli ve 20417 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri
Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun
Hükmünde Kararnamenin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında; “Sözleşmeli personel yönetim kurulu kararı ile işe alınır. Yönetim kurulları bu
yetkilerini, sınırlarını göstermek suretiyle devredebilirler. Sözleşmeli
personel ile akdedilecek sözleşmeler Devlet Personel Başkanlığınca
hazırlanacak yönetmelikle tespit edilecek tip sözleşme çerçevesinde ve
takvim yılı itibariyle yıllık olarak düzenlenir” hükmüne, 45 inci maddesinde ise; “Teşebbüs veya bağlı ortaklıklarda çalışan sözleşmeli personelin
sözleşmesi aşağıdaki hallerde feshedilir:
a) İzinsiz veya kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın kesintisiz 5
gün veya bir sözleşme dönemi içinde kesintili 10 gün göreve gelmemek,
b) İşe alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının anlaşılması
veya bu şartlardan birinin sonradan kaybedilmesi,
c) Görev veya görev yerinin değişmesi halinde belirlenen süre
içinde mücbir bir sebep olmaksızın yeni görevine başlamamak,
d) Bu Kanun Hükmünde Kararname ile sözleşme hükümlerine aykırı davranışlarda bulunmak,
e) Sicil ve başarı değerlendirmeleri birbirini izleyen iki sözleşme
döneminde (D) düzeyinde olmak,
Devlet Memurları Kanunu
409
İstek, yaş haddi,malüllük veya sicil sebeplerinden biri ile emekliye
ayrılma hallerinde sözleşme sona erer.” hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;
a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden;
bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il,
belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum
ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve
hizmetlerde istihdam edilmekten,
b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan,
c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,
d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,
e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu
altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten,
yoksun bırakılır.” hükmü, bahsi geçen maddenin ikinci fıkrasında
ise; “Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis
cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.” hükmü
yer almaktadır.
Danıştay 1. Dairesinin 13/03/2006 tarihli ve E:2005/1290,
K:2006/298 sayılı Kararında; “… 5237 sayılı Kanunda memnu hakların
iadesine imkan veren hukuki yola yer verilmemekle birlikte, 765 sayılı
Kanunun süresiz olarak mahkumiyete bağlı hak yoksunluğunu düzenlediği halde memnu hakların iadesi gibi bir düzenlemeye yer vererek
kişilerin süresiz şekilde hak yoksunluğuna mahkum olmamalarını
sağladığı, 5237 sayılı Kanunun ise, mahkumiyete bağlı hak yoksunluklarını belli sürelerle sınırlayarak, bu yoksunluğun kişinin hayatının sonuna
kadar devam etmesine engel olduğu, hak yoksunluğu sona erince de
410
Devlet Memurları Kanunu
kişinin toplumun diğer bireyleri gibi kanunlar çerçevesinde haklarını
kullanabilmesine imkan tanıdığı görülmektedir.
Bu durumda, Devlet memuru iken 657 sayılı Kanunun 48 inci
maddesinde sayılan suçların herhangi birinden mahkum olan ve bu
mahkumiyete bağlı olarak belli hakları kullanmaktan yasaklanan, söz
konusu mahkumiyeti nedeniyle memuriyeti sona eren kişiler ile Devlet
memurluğuna atanmadan önce söz konusu suçların herhangi birinden
mahkum olan ve bu mahkumiyete bağlı olarak belli hakları kullanmaktan
yasaklanan, bu mahkumiyeti nedeniyle Devlet memurluğuna atanma
şartlarını taşımayan kişilerin, hak yoksunlukları sona ererek yasaklanan
haklarını yeniden kazanmaları durumunda, Devlet memurluğuna
atanmalarının mümkün olduğu ancak, ilgililerin arşiv kaydına alınan adli
sicil bilgileri de göz önüne alınmak suretiyle idarelerin bu atamalar
konusunda takdir yetkilerinin bulunduğu sonucuna varılarak dosyanın
Danıştay Başkanlığına sunulmasında 13/03/2006 tarihinde oybirliğiyle
karar verildi.” ifadelerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; ilgilinin
işlemiş olduğu fiilin 5525 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde disiplin affı
kapsamı dışında tutulan fillerden olmamakla birlikte sözleşmenin feshi
ve sona ermesini gerektiren fiillerin tamamının, disiplin işlemi yapılmak
suretiyle disiplin ve yüksek disiplin kurullarınca ceza verilmeyi gerektiren
haller arasında olmaması sebebiyle esasen 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 45 inci maddesinde yazılı fillerden dolayı hakkında
disiplin işlemi yapılanların 5525 sayılı Kanundan yararlanabilecekleri
düşünülmekte olduğundan, ilgili hakkında 399 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin 45/b maddesine göre hakkında soruşturma açılarak
disiplin hükümleri uygulanmak suretiyle ve disiplin cezası olarak sözleşmesinin feshedilmiş olması halinde ilgilinin 5525 sayılı Kanundan
faydalanabileceği aksi takdirde faydalanamayacağı düşünülmektedir.
Diğer taraftan; bahsi geçen kişinin mezkur Danıştay Kararı çerçevesinde tekrar 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki II sayılı
cetvele tabi sözleşmeli personel pozisyonuna yerleştirilmesi hususunun
ilgili mevzuatına uyulmak suretiyle, Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve Bağlı
Ortaklıklarının 2007 Yılına ait Genel Yatırım ve Finansman Programının
Devlet Memurları Kanunu
411
Tespiti Hakkındaki 16/10/2006 tarihli ve 2006/11106 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararı eki Karar’ın 3 üncü maddesinde yer alan hükümler
dahilinde Kurumunuzun takdirinde bulunduğu değerlendirilmektedir.
ÖZET: 23 NİSAN 1999 TARİHİNDEN ÖNCE İŞLENEN VE AF
KAPSAMINA GİREN DİSİPLİN CEZALARININ 4455 SAYILI MEMURLAR İLE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN DİSİPLİN CEZALARININ
AFFI HAKKINDA KANUNUN KAPSAMINDA OLDUĞUNA İLİŞKİN
(25/11/2008-21757)
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hemşire olarak görev yapmakta iken Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yüksek Disiplin
Kurulu kararı ile Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve
Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 11/b-11 maddesi gereğince kamu
görevinden çıkartılma cezası ile cezalandırıldığınızı ve bu işlemin iptali
için Danıştay 12. Dairesi’nde nezdinde açtığınız davayı kaybettiğinizi
belirterek Devlet memuru olarak kamu kurum ve kuruluşları emrinde
durumunuza uygun herhangi bir kadroya atamanızın yapılıp yapılamayacağı hususunda bilgi talep eden ilgi dilekçe ve ekleri incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 02.09.1999 tarih ve 4455 sayılı Memurlar ile Diğer
Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanunun 1 inci
maddesinde “23 Nisan 1999 tarihinden önce işlenmiş, Devletin Şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet,
hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas
gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar veya istimal ve
istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçları sebebiyle
kurumla sürekli olarak ilişik kesilmesi sonucunu doğuran disiplin cezaları
ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 68 inci maddesinin (e)
ve (f) bentlerine göre verilmiş yer değiştirme veya meslekten çıkarma,
mülga 2556 sayılı Hakimler Kanununun 92 nci maddesinin bir, iki, dört
ve altıncı fıkralarına göre verilmiş meslekten çıkarma cezaları hariç
olmak üzere; kanun, tüzük ve yönetmelikler gereğince memurlar ve
diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında
verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile affedilmiştir.
412
Devlet Memurları Kanunu
Ancak, bu af ilgililerin geçmiş süreler için parasal yönden herhangi
bir talep hakkı vermez.
23 Nisan 1999 tarihinden önce işlenen ve af kapsamına giren disiplin cezalarının verilmesini gerektiren fiillerden dolayı, ilgililer hakkında
disiplin soruşturma ve kovuşturması yapılmaz; devam etmekte olan
disiplin soruşturma ve kovuşturmaları işlemden kaldırılır; kesinleşmiş
olan disiplin cezaları infaz edilmez.
Disiplin cezaları affedilenlerin sicil dosyalarındaki bu disiplin cezalarına dair kayıtlar, ilgililerin müracaatı aranmaksızın hükümsüz kalır ve
dosyalarından çıkarılır.” hükmü yer almakta olup, bu hükümde birinci
fıkrada sayılan suçlara dayanan disiplin cezalarının dışında kalan
disiplin cezaları sonuçları ile birlikte affedilmiştir.
Bu itibarla, 23 Nisan 1999 tarihinden önce işlenen ve af kapsamına
giren bir disiplin cezası ile tecziye edilmiş olmanız sebebiyle açıktan
atanma talebine ilişkin başvurunuzun, hizmet gerekleri ve genel hükümler çerçevesinde değerlendirilmesinin, atanmak istediğiniz kamu kurum
ve kuruluşlarının takdirinde bulunduğu hususunda bilgilerinizi rica
ederim.
ÖZET: ÖZEL YÖNETMELİKLERİNDE DİSİPLİN AMİRİ VE ÜST
DİSİPLİN AMİRİ OLARAK TESPİT EDİLMEMİŞ OLSA BİLE BÖLGE
MÜDÜRLERİNİN DİSİPLİN KURULLARI VE DİSİPLİN AMİRLERİ
HAKKINDA YÖNETMELİĞİN 16 NCI MADDESİNİN SON FIKRASINA
İSTİNADEN İL VE İLÇE TEŞKİLATINDA GÖREVLİ MEMURLAR İLE İL
İDARE ŞUBE BAŞKANLARI VE İLÇE İDARE ŞUBE BAŞKANLARI
HAKKINDA DOĞRUDAN DİSİPLİN CEZASI VERME YETKİSİNE
SAHİP OLDUKLARINA İLİŞKİN (04/12/2008-22381)
Mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde Kurum bölge müdürlerinin illerde görevli istasyon müdürleri hakkında uyarma, kınama ve
aylıktan kesme cezası verme yetkilerinin bulunup bulunmadığı; disiplin
amiri sayılmayan üstlerin astları hakkında doğrudan disiplin cezası
vermelerinin uygun olup olmadığı hususundaki ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 124 üncü
maddesinde; “Disiplin amirleri; kurumların kuruluş ve görev özellikleri
Devlet Memurları Kanunu
413
dikkate alınarak Devlet Personel Başkanlığı'nın görüşüne dayanılarak
özel yönetmeliklerinde tayin ve tesbit edilecek amirlerdir.
Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile
kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği
ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını
zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara
durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 125 inci maddede sıralanan disiplin cezalarından birisi verilir.” hükmü; 126 ncı maddesinde ise;
“Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından;
kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu
kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra,atamaya yetkili
amirler il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde Valiler
tarafından verilir.
Devlet memurluğundan çıkarma cezası amirlerin bu yoldaki isteği
üzerine, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu
kararı ile verilir.
Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine
yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya yetkili
amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler.
Özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarla
ilgili hükümleri saklıdır.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, 24/10/1982 tarihli ve 17848 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri
Hakkında Yönetmeliğin 16 ncı maddesinde; Başbakan ve bakanların
başında bulundukları Başbakanlık ve Bakanlık teşkilatı ile bunlara bağlı
kuruluşlarda görevli bütün memurların disiplin amiri olduğu ve bu sıfatla
haiz bulundukları yetkileri her derecedeki memur hakkında doğrudan
kullanabilecekleri; Başbakanlık ve bakanlıklarda, bunların bağlı kuruluşlarında ilgisine göre Başbakanlık Müsteşarının, Bakanlık Müsteşarının,
bağlı kuruluşların başında bulunan müsteşar, başkan, genel müdür,
genel sekreter ve müdürler, illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar,
belediyelerde belediye başkanları, yurtdışı teşkilatında misyon şeflerinin
buralarda görevli bütün memurların en üst disiplin amirleri oldukları ve
414
Devlet Memurları Kanunu
en üst disiplin amirleri haiz oldukları yetkileri her derecedeki memur
hakkında doğrudan kullanabilecekleri; bölge müdürlüklerinde bölge
müdürlerinin il ve ilçe teşkilatında görevli memurlar ile il idare şube
başkanları ve ilçe idare şube başkanları hakkında doğrudan disiplin
cezası verme yetkisine sahip oldukları ifade edilmiştir.
Ayrıca, Danıştay 8. Dairesinin 10/11/1998 tarihli ve E: 1998/4598,
K: 1998/3633 sayılı Kararında; ilçe milli eğitim müdürlüğünde şube
müdürü olan kişiye aylıktan kesme cezasının ilçe milli eğitim müdürü
veya üst disiplin amiri olarak kaymakam tarafından verilmesi gerekirse
de müsteşar tarafından ceza verilmiş olmasının işlemi sakatlamayacağı
ifade edilmiştir.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; her ne
kadar Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Disiplin Amirleri
Yönetmeliğinin eki cetvelde taşra teşkilatında görev yapan İstasyon
Müdürü için disiplin amiri olarak Vali belirlenmiş ve üst disiplin amiri
belirlenmemiş ve söz konusu cetvelde İstasyon Müdürü unvanlı kadronun disiplin amirleri arasında Bölge Müdürü unvanlı kadroya yer verilmemiş olsa da; Disiplin ve Yüksek Disiplin Kurullarının kuruluş, üyelerinin görev süresi, görüşme ve karar usulü ile hangi memurlar hakkında
karar verebileceklerini ve disiplin amirlerinin tayin ve tespitinde uygulanacak esasları, bunların yetki ve sorumluluklarını düzenlemek amacıyla,
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 134 üncü maddesine
dayanılarak hazırlanan ve konuya ilişkin olarak genel düzenleme niteliği
taşıyan Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin 16
ncı maddesinin son fıkrasında bölge müdürlüklerinde bölge müdürlerinin
il ve ilçe teşkilatında görevli memurlar ile il idare şube başkanları ve ilçe
idare şube başkanları hakkında doğrudan disiplin cezası verme yetkisine sahip olduklarının ifade edilmiş olması sebebiyle; kamu kurum ve
kuruluşlarının özel yönetmeliklerinde disiplin amiri ve üst disiplin amiri
olarak tespit edilmemiş olsa bile Bölge Müdürlerinin Disiplin Kurulları ve
Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin son fıkrasına
istinaden il ve ilçe teşkilatında görevli memurlar ile il idare şube başkanları ve ilçe idare şube başkanları hakkında doğrudan disiplin cezası
verme yetkisine sahip oldukları mütalaa edilmektedir.
Devlet Memurları Kanunu
415
ÖZET: DİSİPLİN KURULUNDA KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI TEMSİLCİLERİNİN BULUNUP BULUNAMAYACAĞI HK.
(03.06.2009)
Maden Teknik ve Arama Genel Müdürlüğü Disiplin Kurulunda kamu görevlileri sendikaları temsilcilerinin bulunup bulunamayacağına
ilişkin ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, Anayasa Mahkemesinin E:1988/5, K:1988/55 sayılı
22.12.1988 tarihli kararında belirtildiği üzere, 23/7/1965 tarihli ve 12056
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulan 657 sayılı
Devlet Memurları Kanunundan önce, Devlet Memurlarının aylık ve
kadrolarına ilişkin hükümler, 3656 sayılı Devlet Memurları Aylıklarının
Tevhit ve Teadülüne Dair Kanun ile 3659 sayılı Bakanlar ve Devlet
Müesseseleri Memurları Aylıklarının Tevhit ve Teadülü Hakkında Kanun
ile düzenlenmişti.
Ancak, daha sonra 657 sayılı Kanun yürürlüğe konularak, 3656
sayılı Kanun yürürlükten kaldırıldığı halde, söz konusu 117’nci maddede
kamu iktisadi teşebbüslerinden söz edilmediği için, 3659 sayılı Kanun,
yerine geçecek yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar yürürlükte tutulmuş, bu Kanuna tabi personelin hak ve yararlarını korumak ve dengeyi
kurmak amacıyla 657 sayılı Kanunun Ek Geçici 9 ve 21’inci maddeleriyle ilişki kurulmuştu.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek Geçici 9’uncu maddesinin birinci fıkrasında; “3659 sayılı Kanunla ek değişiklikleri, 2847 sayılı
Kanun ile ek ve değişikliklerine tabi olan kurumların (Et ve Balık Kurumu
ve Petrol Ofisi dahil) personeli hakkında kendi özel kanunları yürürlüğe
girinceye kadar, söz konusu kanunların ilgili hükümleri ile özel kanunlardaki hükümlerin uygulanmasına devam olunur.”, 3659 sayılı Bankalar ve
Devlet Müesseseleri Memurları Aylıklarının Tevhit ve Teadülü Hakkında
Kanununun 1’inci maddesinde; “Aşağıda yazılı müesseseler memurları
bu kanun hükümlerine tabidir:
A)Sermayesinin tamamı Devlet tarafından verilmek suretiyle kurulan iktisadi teşekküllerin teşkilatiyle idare ve murakabeleri hakkındaki
3460 sayılı Kanun hükümlerine tabi teşekküller ve müesseseler,
416
Devlet Memurları Kanunu
B)Hususi kanunlarla kurulan bankalar ve teşekküllerle hususi surette teşekkül eden ve sermayesinin yarısından fazlası Devletin veya bu
kanunda yazılı teşekkül ve müesseselerin elinde bulunan milli bankalardaki memurlar,
C)Devletçe veya mülhak veya hususi bütçeli idarelerce veya belediyelerce veya yukarıdaki bendlerde yazılı teşekkül ve bankalar tarafından sermayesinin yarısından fazlasına iştirak suretiyle kurulan teşekküller ve bunların aynı nispette iştirakleriyle vücut bulan kurumlar ve ticaret
ve sanayi odaları ve borsalar veya satın alınıp belediyelere bağlanan
müesseseler.” ve 2804 sayılı Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü
Kanununun 12’nci maddesinde; “M.T.A. Enstitüsünün memur ve
müstahdemleri halk ile ve mensup oldukları Enstitü ile, muamele ve
münasebetlerinde, hususi müessese müstahdemleri gibi muameleye
tabi olup haklarında Memurin Muhakematı hakkındaki Kanun ile Memurin Kanunu hükümleri tatbik olunmaz.” hükümleri yer almakta olup, bu
hükümlerden, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü memurlarının,
3460 sayılı Kanun hükümlerine tabi teşekkül ve müesseselerin memurları gibi aylıklarının tevhit ve teadülü hakkında 3659 sayılı Kanuna tabi
oldukları anlaşılmaktadır.
Ancak, 4.7.1938 tarih ve 3950 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
3460 sayılı Sermayesinin Tamamı Devlet Tarafından Verilmek Suretiyle
Kurulan İktisadi Teşekküllerin Teşkilatıyla İdare ve Murakabeleri Hakkında Kanun, 21.3.1964 tarih ve 11662 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 440 sayılı İktisadi Devlet Teşekkülleriyle Müesseseleri ve İştirakler
Hakkında Kanunun 36’ncı maddesiyle, 440 sayılı Kanun, 22.10.1983
tarih ve 18199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2929 sayılı İktisadi
Devlet Teşekkülleri ve Kamu İktisadi
Kuruluşları Hakkında Kanunun 66’ncı maddesiyle, 2929 sayılı Kanun, 18.6.1984 tarih ve 18435 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu
İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmümde Kararnamenin
63’üncü maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Dolayısıyla, 3659 sayılı
Kanunun 1’inci maddesinde 3460 sayılı Kanununa yapılan atıf 233 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnameye yapılmış sayılmaktadır.
Devlet Memurları Kanunu
417
Diğer taraftan, Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin
3’üncü maddesinin (b) bendinde; “...Teşebbüs ve bağlı ortaklıkların
genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken asli ve sürekli görevleri; genel müdür, genel müdür yardımcısı, teftiş kurulu başkanı, kurul ve
daire başkanları, müessese, bölge, fabrika, işletme ve şube müdürleri,
müfettiş ve müfettiş yardımcıları ile ekli 1 sayılı cetvelde kadro unvanları
gösterilen diğer personel eliyle gördürülür.
Bunlar hakkında bu Kanun Hükmünde Kararnamede belirtilen hükümler dışında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
2004 yılında kamu görevlileri sendikaları ile Kamu İşveren Kurulu
arasında gerçekleştirilen toplu görüşmelerde taraflar arasında mutabakata varılan konulardan birisi de “disiplin cezası vermeye yetkili kurullarda
memurun bağlı bulunduğu sendikanın temsilcisinin bulunması konusunda
Avrupa Birliği uygulamasına bakılarak değerlendirme yapılması” olup,
mutabakat zaptının bu maddesinin gerçekleştirilmesini temin etmek üzere
aynı Yönetmeliğin “Kurulların kuruluşuna ilişkin esaslar” başlıklı 4’üncü
maddesine 4/7/2005 tarihli ve 2005/9138 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla
yürürlüğe konulan Yönetmelikle eklenen fıkrada; “Hakkında disiplin
soruşturması yürütülen Devlet memurunun üyesi olduğu sendikanın
temsilcisi de bu maddede belirtilen disiplin ve yüksek disiplin kurullarında
yer alır. Her bir disiplin ve yüksek disiplin kurulunda görevlendirilen
temsilci ilgili sendika tarafından önceden bildirilir. Bu şekilde üyesi çift
sayıya ulaşan kurullarda oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu
tarafın kararına itibar edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar muvacehesinde, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü memurlarının, kamu iktisadi
teşebbüsleri memurları gibi 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa ve
bu Kanuna dayanılarak çıkarılmış olan genel yönetmeliklere tabi
oldukları değerlendirildiğinden, disiplin ve yüksek disiplin kurullarında
sendika temsilcisinin yer alması gerektiği mütalaa edilmektedir.
418
Devlet Memurları Kanunu
ÖZET: KENDİSİ HAKKINDA YÜRÜTÜLEN ADLİ SORUŞTURMA
NEDENİYLE GÖREVİNDEN UZAKLAŞTIRILAN PERSONEL HAKKINDA.... AĞIR CEZA MAHKEMESİNİN... /.../2009 TARİHLİ VE 2009/…
E.., 2009/… K. SAYILI “HÜKMÜN AÇIKLAMASININ GERİ BIRAKILMASINA İLİŞKİN KARARI NEDENİYLE YAPILMASI GEREKEN İŞLEM
HAKKINDA. (03.02.2010)
Müsteşarlığınızda görev yapan personel hakkında yürütülen adli
soruşturma sebebiyle …/.../2004 tarihinde görevden uzaklaştırıldığını
belirterek, … Ağır Ceza Mahkemesinin... /.../2009 tarihli ve Dos.
No:2009/… K:2009/… sayılı “hükmün açıklamasının geri bırakılması”na
ilişkin karar nedeniyle söz konusu personel hakkında yapılacak işleme
ilişkin görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir.
(6) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi
için;
a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve
davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği
hususunda kanaate varılması,
c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın,
aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen
giderilmesi,gerekir.
(7) Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde,
mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde
seçenek yaptırımlara çevrilemez.
(8) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Bu süre içinde
bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle,
sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak;
a) Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya
sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam
etmesine,
Devlet Memurları Kanunu
419
b) Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,
c) Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka
yükümlülüğü yerine getirmesine, karar verilebilir. Denetim süresi içinde
dava zamanaşımı durur.
(9) Altıncı fıkranın (c) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı
denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen
gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı
verilebilir.
(10) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı
takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın
düşmesi kararı verilir.
(11) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması
halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen
yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek;
cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya
da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine
veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.
(12) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir.
(13) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya
kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için
kullanılabilir.
(14) Bu maddenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümleri, Anayasanın 174 üncü maddesinde koruma altına alınan
inkılâp kanunlarında yer alan suçlarla ilgili olarak uygulanmaz.” hükmü
yer almaktadır.
420
Devlet Memurları Kanunu
Bu itibarla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231 inci
maddesine göre “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararında,
kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmaması ve
sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemediği ve denetimli
serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde,
açıklanması geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verildiği hususları dikkate alındığında “hükmün açıklanmasının
geri bırakılması” kararı ile beraat kararının benzer hukuki sonuçlar
doğurduğu düşünüldüğünden, söz konusu personelin durumunun 657
sayılı Devlet Memurları Kanununun 143 üncü maddesinin (b) bendi
kapsamında değerlendirilerek, hakkında alınan görevden uzaklaştırma
tedbirinin kaldırılması gerektiği mütalaa edilmektedir.
ÖZET: 657 SAYILI KANUNUN 4/B MADDESİ KAPSAMINDA ÇALIŞAN PERSONEL İÇİN “GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA” TEDBİRİNİN
UYGULANIP UYGULANAMAYACAĞI, UYGULANMAYACAK İSE
YAPILACAK İŞLEM HK. (03.03.2010)
Bakanlığınız taşra teşkilatında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli sınıf öğretmeni olarak görev
yapan …’nın trafik kazası sonucu ölüme sebebiyet verme nedeniyle
mahkeme kararıyla tutuklanması neticesinde … görevden uzaklaştırıldığı ve halen tutukluluk halinin devam ettiğinden bahisle sözleşmesinin
fesh edilip edilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşünün talep
edildiği ilgi (a) yazıya cevaben ilgi (b) yazıda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 137-145 inci maddelerinde Devlet memurları için
öngörülen “Görevden uzaklaştırma” tedbirinin sözleşmeli personel
hakkında uygulanamayacağı ve bu durumda hizmet sözleşmesinde yer
alan hükümler çerçevesinde işlem yapılması gerektiği belirtilmiş bulunmakla birlikte, bu defa hizmet sözleşmesinde herhangi bir hükme yer
verilmediğinden bahisle yapılacak işlem hakkında uygulamaya esas
görüş bildirilmesi talebini içeren ilgi (c) yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların 12’nci maddesinde yer alan “Sözleşmeli olarak çalıştırılacakların,
ilgili kurumun saptayacağı özel koşulların yanı sıra, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A) fıkrasının 4, 5, 6 ve 7 nci
Devlet Memurları Kanunu
421
bentlerinde belirtilen koşulları da taşımaları gerekli” olduğu, 5 inci
maddesinde ise sözleşme surelerinin Bütçe Yılı ile sınırlı olduğu, ancak
zorunlu durumlarda Maliye Bakanlığının olumlu görüsü alınmak kaydıyla
iki yıla kadar sözleşme yapılabileceği hükümlerinden, sözleşmeli
personel olabilme şartlarını taşımadığı sonradan anlaşılanlar ile sonradan bu şartları kaybedenlerin sözleşmelerinin sona ereceği ve bunların
sözleşmelerinin yenilenmeyeceği anlaşılmakla birlikte, bu hükümlerden
sözleşmeli personel istihdamına engel olan yada olmayan herhangi bir
suçtan dolayı tutuklananlar için nasıl bir uygulama yapılacağına ilişkin
bir yoruma ulaşılması mümkün olamamaktadır. Ancak, sözleşmeli
personelin çalışma saatlerinde bilfiil görevinin başında ve istihdam
edildiği görev yerinde olmasının aranması ve genel hükümlere göre
sözleşmenin esasının karşılıklı edimlerin yerine getirilmesini gerektireceği ve sözleşmeli personelin edimini Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar ve sözleşmeli personel ile imzalanan hizmet sözleşmesinde sayılan mazeret veya izin hakları dışında herhangi bir sebeple
yerine getirememesi veya getiremeyeceğinin anlaşılması durumunda,
idarenin fesih hakkının doğacağı, aksi takdirde sözleşmeli personel
pozisyonun lüzumsuz yere münhal kalacağı ve bunun 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 4/B maddesi kapsamındaki amacı ile hizmet
gereklerine uygun düşmeyeceği değerlendirilmektedir.
2.3.3. Sicil1
ÖZET: 399 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEYE TABİ
SÖZLEŞMELİ PERSONEL OLARAK GÖREV YAPAN VE 2003 YILI
SİCİL NOTU 70 (YETMİŞ)- C DÜZEYİNDE OLANLARIN BAHSİ
GEÇEN KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN EKİ I SAYILI CETVELE TABİ MEMUR KADROLARINA ATANIP ATANAMAYACAKLARI.
Bilindiği üzere, 399 sayıl Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu
maddesinin birinci fıkrasında; “... sözleşmeli personelin daha üst bir
1
Devlet Memurları Kanununun sicille ilgili hükümlerinin 6111 sayılı Kanunla
kaldırılmış olmasına karşın DPB’nin geçmişteki görüşlerinin yansıtılması amacıyla bu konudaki kararlara da kitabımızda yer verilmiştir.
422
Devlet Memurları Kanunu
göreve getirilebilmesi için bu görevin iş gereklerini taşıması, boş bir
pozisyonun bulunması ve sicil ve başarı değerlendirmesinin A veya B
düzeyinde olması gerekir.” hükmü yer almaktadır.
Bu itibarla; halen sözleşmeli statüde görev yapan personelin son
sicil notunun (C) düzeyinde olması sebebiyle 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin birinci fıkrası çerçevesinde aynı statüde daha üst
bir göreve atanabilmesi mümkün olamamakla beraber, söz konusu
Kararnamede teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda sözleşmeli statüden
memur statüsüne geçişin sınavsız olacağı haricinde herhangi bir şarta
yer verilmemiştir.
ÖZET: BAKANLIKLARA DOĞRUDAN BAĞLI TAŞRA KURULUŞLARININ İL MERKEZİNDE VEYA İLÇELERDE BULUNMASI DURUMUNA GÖRE BU KURULUŞLARDA GÖREVLİ BİRİNCİ VE İKİNCİ
SİCİL AMİRLERİNİN KİMLER OLDUĞU İLE BAKANLIKLARIN TAŞRA
KURULUŞLARINDA ATAMAYA YETKİLİ OLMAYAN AMİRLERCE
KURUM İÇİNDE YAPILAN GÖREVLENDİRMELERLE GETİRİLENLERİN SİCİL RAPORU DÜZENLEME YETKİLERİNİN BULUNUP BULUNMADIĞI.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 112 nci maddesinde; “Sicil
raporu vermeye yetkili sicil amirleri, kurumlarınca, Devlet Personel
Başkanlığının olumlu görüşü alınmak suretiyle 121 inci maddede
öngörülen yönetmeliğe uygun olarak çıkarılacak özel yönetmeliklerde
belirlenir.
Kurumların taşra teşkilatlarında bulunan memurların sicil amirleri
Vali ve Kaymakamlardır.” hükmü, 121 inci maddesinde ise; “... Vali ve
Kaymakamların hangi memurların birinci, ikinci ve üçüncü sicil amirleri
olduğu, hangi memurlar hakkında da ek sicil raporu verecekleri ve diğer
hususlar genel yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, 18.10.1986 tarih ve 19255 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 3
üncü maddesi (b) fıkrasında; “Sicil Amiri; 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 112 nci maddesinde öngörüldüğü şekilde yürürlüğe konulan
yönetmelikler gereğince sicil raporlarını ilk (birinci), ikinci ve üçüncü
derecede yetkili olarak doldurmakla görevlendirilen amirleri,” hükmü, 11
Devlet Memurları Kanunu
423
inci maddesinde; “Kurumlarınca bu Yönetmeliğe ekli Sicil raporlarını
doldurarak memurların mesleki ehliyetlerine ve şahsi kusur ve meziyetlerini tesbit yetkisi tanınacak sicil amirleri, 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 112 nci maddesi uyarınca yürürlüğe konulacak yönetmelikle
belirtilir.” hükmü bulunmaktadır. Aynı Yönetmeliğin 30 uncu maddesinin
altıncı fıkrasında; “Bölge kuruluşu bulunan kurumlar sicil amirleri
yönetmeliklerini kaymakamların ilçede, valilerin ise illerin merkezinde
görevli bölge memurlarının gereğine göre birinci, ikinci veya üçüncü
derecede sicil amiri olmalarını sağlayacak şekilde düzenlemek mecburiyetindedirler.” hükmü, yedinci fıkrasında; “Taşra teşkilatı olarak
27.9.1984 tarihli ve 3046 sayılı Kanun ile özel kanunlarındaki hükümlere
göre kurulmuş olan kamu kurum ve kuruluşlarının da yukarıdaki fıkra
hükmüne uymaları mecburidir.” hükmü, geçici 5 inci maddesinde ise;
“sicil amirleri; bu Yönetmeliğin yayımlandığı tarihi takip eden iki ay
içinde kurumlarınca özel Yönetmelikle tespit edilir.” hükmüne yer
verilmiştir.
Yukarıda yer verilen hükümler birlikte değerlendirildiğinde, sicil
amirlerinin ve bu sicil amirlerinden hangilerinin birinci, ikinci ya da
üçüncü sicil amiri oldukları hususunu, yukarıda bahsi geçen Devlet
Memurları Sicil Yönetmeliğinin ilgili hükümleri de dikkate alınarak
kurumlar tarafından belirlendiği, bu çerçevede Sendikanız üyesi olan
personelin sicil amirlerinin kimler olduğu hususunun tespiti için görev
yaptıkları kurumların yönetmeliklerine müracaat edilmesinin uygun
olacağı, vekil olarak atananların ise ilgili mevzuatı uyarınca sicil raporu
düzenleyebilecekleri mütalaa edilmektedir.
ÖZET: ADAY MEMURLARA DOLDURULAN ADAYLIK SİCİLLERİNİN 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN 64 ÜNCÜ
MADDESİNİN İKİNCİ FIKRASININ UYGULANMASINDA DİKKATE
ALINIP ALINAMAYACAĞINA İLİŞKİN (14/05/2008-8689)
Aday memurların adaylık sürelerinin sonunda düzenlenen sicil raporunun o yılın sicil raporu olarak kabul edilip edilmeyeceği ile söz
konusu sicilin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 64 üncü maddesinin ikinci fıkrasının uygulanmasında dikkate alınıp alınamayacağı
hususundaki ilgi yazı incelenmiştir.
424
Devlet Memurları Kanunu
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 64 üncü
maddesinin ikinci fıkrasında; “Devlet memurlarından 6 yıllık sicil notu
ortalaması 90 ve daha yukarı olanların aylık derecelerinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere bir kademe ilerlemesi uygulanır.” hükmü
yer almaktadır.
Diğer taraftan, 18/10/1986 tarihli ve 19255 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 12
nci maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarında; “Gizli sicil
raporları her yılın Aralık ayının ikinci yarısı içinde doldurulur. Raporların
ilgililerce en geç 31 Aralık günü, tatile rasladığı takdirde müteakip
çalışma günü mesai saati sonuna kadar bunları muhafaza ile görevli
makamlara teslim edilmesi şarttır.
Aday memurların sicil raporları işe başladıkları tarihi takip eden birinci yılın dolmasından sonraki 15 gün içinde, 2 yıl süre ile adaylığa tabi
tutulan aday memurların ikinci yıl sicilleri aynı şekilde doldurulur.
Bir yıldan çok iki yıldan az bir süre ile adaylığa tabi tutulan memurların ikinci sicil raporları, adaylıklarının kaldırılmasının söz konusu
olduğu tarihte doldurulur.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde; aday memurlar hakkında, hem adaylığın kaldırılmasının söz konusu olduğu tarihte hem de
adaylık kaldırıldıktan sonra ilk sicil raporu doldurulma tarihi olan Aralık
ayının ikinci yarısında, sicil raporu doldurulması gerekmektedir. Ancak,
söz konusu 64 üncü maddenin ikinci fıkrasın uygulanmasında, bir yıl
süreyle adaylığa tabi tutulanların, adaylıklarının kaldırılmasından sonra
doldurulan sicil raporunda yer alan sicil notunun, bir yıldan fazla iki
yıldan az bir süreyle veya iki yıl süreyle adaylığa tabi tutulanların ise,
birinci yıl sonunda doldurulan sicil raporlarında yer alan sicil notları ile
adaylığın kaldırılmasından sonra doldurulan sicil raporunda yer alan sicil
notunun esas alınması gerektiği mütalaa edilmektedir.
ÖZET: NAKLEN ATAMA SONRASI ASKERE GİDEN MEMURUN
SİCİLİNİN DOLDURULMASINA İLİŞKİN (07/11/2008-20711)
2008 yılı içerisinde, Kurumunuz emrinde görevli bir personelin
10/03/2008 tarihi itibariyle Aydın Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünde
çalışmakta iken Ankara Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne naklen tayin
Devlet Memurları Kanunu
425
olduğunu, 24/03/2008 tarihinde yeni yerinde göreve başladığını,
01/04/2008 tarihinde askerlik hizmetini yapmak üzere aylıksız izne
ayrıldığını, 13/10/2008 tarihinde tekrar göreve başladığını belirterek ilgili
hakkında 2008 yılı için sicil raporu tanzim edilip edilmeyeceği ve tanzim
edilmez ise ilgili hakkında Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 13 üncü
maddesinin son fıkrası gereğince işlem tesis edilip edilemeyeceği
hususundaki ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 18/10/1986 tarihli ve 19255 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 13
üncü maddesinde; “Haklarında sicil raporu düzenlenecek memurların,
değerlendirilmelerini yapacak sicil amirlerinin yanında en az altı ay
çalışmış olmaları şarttır.
Üç sicil amiri bulunan memurlar hakkında sicil verecek amirlerden
bir veya ikisinin bulunmaması halinde mevcut amirlerin raporuna itibar
edilir.
İki sicil amiri bulunan memurlar hakkında da yukarıdaki fıkrada belirtilen durumda birinci veya ikinci sicil amirinin dolduracağı sicil raporu o
yıl için geçerli sayılır.
Bir sicil amiri bulunan memurlar hakkında o sicil amirinin değerlendirmesine göre işlem yapılır.
Sicil amirlerinin hiçbirinin bulunmaması veya sicil verecek süre görevde kalmamaları halinde sicil raporları sonradan göreve atananlar
veya vekilleri tarafından üç aylık bir sürenin sonunda derhal doldurulur.
Bu uygulama sonunda da memura o yıl için sicil raporu verme imkanı
bulunmazsa sicil raporu, düzenleme döneminde üç aydan az olmamak
üzere memurla en fazla çalışan sicil amiri tarafından doldurulur.
Sicil amirinin yanında çalışırken alınan mazeret izinleri ile yıllık izinler ve doktor veya sağlık kurulu raporuna dayanan hastalık izinleri,
hizmetiçi eğitimde geçen süreler, sicil raporu düzenlenmesi için gereken
6 aylık süreye dahildir. Şu kadar ki amirin yanında 3 ay fiilen çalışmış
olmak şarttır. Hizmetiçi eğitimin veya hastalığın sicil raporu doldurmak
için gerekli sürenin geçmesine imkan vermeyecek kadar uzun sürmesi
ve dolayısıyla memur hakkında sicil raporu doldurma imkanının bulun-
426
Devlet Memurları Kanunu
maması halinde, bir defaya mahsus olmak üzere geriye doğru en çok üç
yılın sicil notlarının ortalaması esas alınır.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen hüküm çerçevesinde;
1-Haklarında sicil raporu düzenlenecek memurların, değerlendirilmelerini yapacak sicil amirlerinin yanında en az altı ay çalışmış olmaları
şart olması; sicil amirinin yanında çalışırken alınan mazeret izinleri ile
yıllık izinler ve doktor veya sağlık kurulu raporuna dayanan hastalık
izinleri, hizmetiçi eğitimde geçen sürelerin, sicil raporu düzenlenmesi
için gereken 6 aylık süreye dahil olması ve amirin yanında 3 ay fiilen
çalışmış olmanın gerekli olması karşısında; ilgilinin 2008 yılı içerisinde
herhangi bir sicil amirinin yanında fiilen en az 3 ay çalışmamış olması
sebebi ile ilgili hakkında 2008 yılı için sicil raporu tanzim edilmesinin
mümkün bulunmadığı;
2- Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin son
fıkrasında; hizmetiçi eğitimin veya hastalığın sicil raporu doldurmak için
gerekli sürenin geçmesine imkan vermeyecek kadar uzun sürmesi ve
dolayısıyla memur hakkında sicil raporu doldurma imkanının bulunmaması halinde, bir defaya mahsus olmak üzere geriye doğru en çok üç
yılın sicil notlarının ortalaması esas alınacağının ifade edilmiş olması ve
söz konusu fıkrada aylıksız izinde geçen sürelere ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiş olması sebebiyle; ilgili hakkında 2008 yılı için geriye
doğru en çok üç yılın sicil notlarının ortalamasının esas alınmasının
mümkün olmadığı mütalaa edilmektedir.
ÖZET: MEMUR SİCİLLERİNİN DOLDURULMASINDA İNSAN
HAKLARINA SAYGI İLE İLGİLİ SORUYA EN AZ KAÇ PUAN VERMESİ
GEREKTİĞİ; VE DAHA ÖNCEKİ KURUMLARINDA UZMAN OLARAK
GÖREV YAPAN PERSONELİN EĞİTİM UZMANI KADROSUNA
ATANMASINA İLİŞKİN (23/05/2008-9555)
Sicil amirlerinin maiyetlerinde çalışan personele sicil verirken insan
haklarına saygı ile ilgili soruya en az kaç puan vermesi gerektiği;
Karabük Demir ve Çelik A.Ş. Genel Müdürlüğü emrinde uzman olarak
çalışmakta iken 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesi çerçevesinde
Kurumunuz emrine Şef unvanlı kadroya ataması yapılan …’ın Eğitim
Uzmanı unvanlı kadroya atamasının yapılıp yapılamayacağı ve Kuru-
Devlet Memurları Kanunu
427
munuz emrinde Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni unvanlı kadroda
görev yapan …’nın önceki kurumu olan Genelkurmay Başkanlığında
Nükleer Biyolojik Kimyasal Silahlar (NBC) Uzmanı olarak görev yaptığını belirterek ilgilinin Eğitim Uzmanı unvanlı kadroya atamasının yapılıp
yapılamayacağı hususlarındaki ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 18/10/1986 tarihli ve 19255 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 16
ncı maddesinin birinci fıkrasında; “Sicil amirleri, sicil raporunun memurların mesleki, yöneticilik ve yurt dışı görevlerdeki ehliyetlerinin belirlenmesini sağlayan soruların her birini, ihtiva ettikleri unsurları esas almak
suretiyle 100 tam not üzerinden değerlendirir ve sorulara verdikleri
notların toplamını soru sayısına bölerek memurların sicil notunu tespit
ederler. Her bir sicil amirince bu şekilde belirlenen sicil notlarının
toplamının sicil amiri sayısına bölünmesi sureti ile de memurların sicil
notu ortalaması bulunur ve buna göre sicil notu ortalaması:
a) 60 dan 75'e kadar olanlar orta,
b) 76 dan 89'a kadar olanlar iyi,
c) 90 dan 100'e kadar olanlar çok iyi,
derecede başarılı olmuş, olumlu; 59 ve daha aşağı not alanlar ise
yetersiz görülmüş, olumsuz sicil almış sayılır.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, 15/03/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilerek 18/04/1999 tarihli ve 23670 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan ve 21/09/2004 tarihli ve 2004/8246 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile değiştirilen Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde
Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin
2’nci maddesinde; bu Yönetmeliğin, 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kadrolarda, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların
kurdukları birlik, müessese ve işletmelere ait memur kadrolarında,
özelleştirme kapsam ve programında bulunan kuruluşlar da dahil olmak
üzere kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarına ait memur
kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilen
personelin, müdür ve daha alt görevlere görevde yükselme mahiyetindeki asaleten atamaları ile en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya
428
Devlet Memurları Kanunu
teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin unvan değişikliği
mahiyetindeki asaleten atamaları hakkında uygulanacağı hüküm altına
alınmış olup; geçici 3’üncü maddesinde ise; bu Yönetmelik kapsamına
giren unvanları, ilgili mevzuatları uyarınca kazananların haklarının saklı
olduğu ifade edilmiştir.
Ayrıca, 08/07/2005 tarihli ve 25869 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Personeli
Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin 5’inci maddesinin (a) bendinin (5) numaralı alt bendinde “Yönetim Hizmetleri Grubu”nda “Şef” kadrosuna, söz konusu maddenin “İdari Hizmetler Grubu”nun düzenlendiği (e) bendinin (2) numaralı alt bendinde “Veri
Hazırlama ve Kontrol İşletmeni” kadrosuna, aynı maddenin (c) bendinde
ise “Araştırma-Planlama Hizmetleri Grubu” içerisinde “Eğitim Uzmanı”
kadrosuna yer verilmiş olup; “Eğitim Uzmanı” kadrosuna görevde
yükselme suretiyle atanabilmek için de, aranacak genel koşulların
yanında adı geçen Yönetmeliğin 7/c/1 maddesinde, “Fakülte veya dört
yıllık yüksekokul mezunu olmak; sınav tarihi itibariyle Kurumda Şef,
Aktüer, Muhasebeci, Çözümleyici, Programcı, Çocuk Gelişimcisi,
Tekniker, Ayniyat Saymanı ve Mütercim unvanlı kadrolarda ayrı ayrı
veya toplam en az iki (2) yıl görev yapmış olmak kaydıyla, sekiz (8) yıl
hizmeti bulunmak; yapılacak görevde yükselme sınavında başarılı
olmak.” özel şartları getirilmiştir.
Sözü edilen Kurum Yönetmeliğinin “Hizmet grupları arasında ve
aynı gruplar arasında geçişler” başlıklı 25’inci maddesinin (b) bendinde,
“Hizmet grupları arasındaki unvanlara geçişlerde ve aynı hizmet grubu
içerisinde üst unvanlara geçişlerde görevde yükselme eğitimi ve sınavı
şartı aranır. ” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde;
1- İnsan haklarına saygı ile ilgili soruya verilecek not tespit edilirken personelin bir sicil doldurma dönemi içerisindeki tutum ve davranışlarının 100 puandan az olmasını gerektirecek objektif gerekçelerin
olması halinde söz konusu notun 100’den aşağı puanlanabileceği;
2- Halen Kurumunuz emrinde “Şef” unvanlı kadroda görev yapan
…. ile “Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni” unvanlı kadroda görev
Devlet Memurları Kanunu
429
yapan …’nın; daha önce uzman olarak asaleten görev yapmış olmaları
ve mevzuatta aranan diğer şartları taşımaları kaydıyla, görevde yükselme eğitimi ve sınavına tabi tutulmadan “Eğitim Uzmanı” kadrosuna
atanmaları hususunun Kurumunuzun takdirinde olduğu mütalaa edilmektedir.
ÖZET: KURUM DEĞİŞTİREN ADAY MEMURUN SİCİL RAPORUNUN DOLDURULMASINA İLİŞKİN (15/07/2008-13626)
Gümrük Müsteşarlığı İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü
emrinde 29/09/2005 tarihinde Muhafaza Memuru olarak göreve başlayan
ve adaylık süresi devam etmekte iken Kurumunuz emrine naklen atanıp
26/07/2006 tarihinde adı geçen Kurumdan ayrılarak 10/08/2006 tarihinde
Gelir Uzman Yardımcısı olarak göreve başlayan … hakkında Devlet
Memurları Sicil Yönetmeliğinin 12 nci maddesine göre doldurulması
gereken sicil raporunun hangi kurum tarafından doldurulması gerektiği ve
adaylığın kaldırılmasına ilişkin sicil raporu 10/08/2007 tarihinde doldurulan adı geçen hakkında 31/12/2006 tarihinde sicil raporu doldurulup
doldurulamayacağı hususundaki ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 18/10/1986 tarihli ve 19255 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 12
nci maddesinde; “Gizli sicil raporları her yılın Aralık ayının ikinci yarısı
içinde doldurulur. Raporların ilgililerce en geç 31 Aralık günü, tatile
rasladığı takdirde müteakip çalışma günü mesai saati sonuna kadar
bunları muhafaza ile görevli makamlara teslim edilmesi şarttır.
Her ne sebeple olursa olsun sicil raporlarını birinci fıkrada belirtilen
tarihlerden sonra teslim edenler hakkında idari soruşturma açılır.
Aday memurların sicil raporları işe başladıkları tarihi takip eden birinci yılın dolmasından sonraki 15 gün içinde, 2 yıl süre ile adaylığa tabi
tutulan aday memurların ikinci yıl sicilleri aynı şekilde doldurulur.
Bir yıldan çok iki yıldan az bir süre ile adaylığa tabi tutulan memurların ikinci sicil raporları, adaylıklarının kaldırılmasının söz konusu
olduğu tarihte doldurulur.” hükmü; 13 üncü maddesinde; “Haklarında
sicil raporu düzenlenecek memurların, değerlendirilmelerini yapacak
sicil amirlerinin yanında en az altı ay çalışmış olmaları şarttır.
430
Devlet Memurları Kanunu
Üç sicil amiri bulunan memurlar hakkında sicil verecek amirlerden
bir veya ikisinin bulunmaması halinde mevcut amirlerin raporuna itibar
edilir.
İki sicil amiri bulunan memurlar hakkında da yukarıdaki fıkrada belirtilen durumda birinci veya ikinci sicil amirinin dolduracağı sicil raporu o
yıl için geçerli sayılır.
Bir sicil amiri bulunan memurlar hakkında o sicil amirinin değerlendirmesine göre işlem yapılır.
Sicil amirlerinin hiçbirinin bulunmaması veya sicil verecek süre görevde kalmamaları halinde sicil raporları sonradan göreve atananlar
veya vekilleri tarafından üç aylık bir sürenin sonunda derhal doldurulur.
Bu uygulama sonunda da memura o yıl için sicil raporu verme imkanı
bulunmazsa sicil raporu, düzenleme döneminde üç aydan az olmamak
üzere memurla en fazla çalışan sicil amiri tarafından doldurulur.
Sicil amirinin yanında çalışırken alınan mazeret izinleri ile yıllık izinler ve doktor veya sağlık kurulu raporuna dayanan hastalık izinleri,
hizmetiçi eğitimde geçen süreler, sicil raporu düzenlenmesi için gereken
6 aylık süreye dahildir. Şu kadar ki amirin yanında 3 ay fiilen çalışmış
olmak şarttır. Hizmetiçi eğitimin veya hastalığın sicil raporu doldurmak
için gerekli sürenin geçmesine imkan vermeyecek kadar uzun sürmesi
ve dolayısıyla memur hakkında sicil raporu doldurma imkanının bulunmaması halinde, bir defaya mahsus olmak üzere geriye doğru en çok üç
yılın sicil notlarının ortalaması esas alınır.” hükmü yer almakta; “Görevden Ayrılış Halinde Sicil Raporlarının Doldurulması” başlıklı 14 üncü
maddesinin birinci fıkrasında ise; bir görevde 6 ay veya daha fazla bir
süre bulunup başka göreve atananların sicil raporlarının, bunların
atanmalarından önceki sicil amirlerince ayrıldıkları tarihi takip eden
onbeş gün içinde doldurulacağı ve yeni görev yerlerine gönderilmek
üzere ilgili makamlara teslim edileceği ifade edilmiştir.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;
1-Gümrük Müsteşarlığı İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü emrinde 29/09/2005 tarihinde Muhafaza Memuru olarak göreve
başlayan ve adaylık süresi devam etmekte iken Kurumunuz emrine
Devlet Memurları Kanunu
431
naklen atanıp 26/07/2006 tarihinde adı geçen Kurumdan ayrılarak
10/08/2006 tarihinde Gelir Uzman Yardımcısı olarak göreve başlayan …
hakkında Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 12 nci maddesinin
üçüncü fıkrasında yer alan; “Aday memurların sicil raporları işe başladıkları tarihi takip eden birinci yılın dolmasından sonraki 15 gün içinde, 2
yıl süre ile adaylığa tabi tutulan aday memurların ikinci yıl sicilleri aynı
şekilde doldurulur.” hüküm gereğince göre doldurulması gereken sicil
raporunun; mezkur Yönetmeliğin 14 üncü maddesinde; bir görevde 6 ay
veya daha fazla bir süre bulunup başka göreve atananların sicil raporlarının, bunların atanmalarından önceki sicil amirlerince ayrıldıkları tarihi
takip eden onbeş gün içinde doldurulacağının ve yeni görev yerlerine
gönderilmek üzere ilgili makamlara teslim edileceğinin hüküm altına
alınmış olması karşısında; ilgilinin Kurumuz emrine naklen atanmasından önceki sicil amirlerince doldurulması gerektiği;
2- Aday memurlar hakkında asaletleri tasdik edilinceye kadar her
yılın Aralık ayının ikinci yarısında sicil raporu doldurulmasının mümkün
olmadığı ve aday memurların sicil raporlarının doldurulması işleminin
Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 12 nci maddesinin üçüncü ve
dördüncü fıkralarında yer alan hükümler çerçevesinde yapılması
gerektiği; aday memurlar hakkında ancak asaletleri tasdik edildikten
sonra her yılın Aralık ayının ikinci yarısında sicil raporu doldurulmasının
mümkün olduğu;
mütalaa edilmektedir.
ÖZET: DAHA ÖNCE ÇALIŞTIKLARI KURUM VE KURULUŞLARDA TAKDİRNAME VE ÖDÜL ALAN VE BAŞKA BİR KURUMA NAKLEN
ATANAN PERSONELİN BU TAKDİRNAME VE ÖDÜLLERİNİN 657
SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN 122 VE 123 ÜNCÜ
MADDELERİNE GÖRE VERİLMEMESİ DURUMUNDA BU TAKDİRNAME VE ÖDÜLLERİN SİCİLLERİNE İŞLENİP İŞLENMEYECEĞİ HK.
(25.01.2010)
Başka kurum ve kuruluşlarda çalışmakta iken Bakanlığınıza naklen
atanan personelin sicillerine işlenmek üzere verdikleri, ancak üzerinde
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 122 ve 123 üncü maddelerine
432
Devlet Memurları Kanunu
göre verildiği belirtilmeyen takdirname ve ödüllerin sicillerine işlenip
işlenmeyeceği hususundaki ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 122’nci
maddesinde; “Görevinde olağanüstü gayret ve çalışması ile başarı
sağlayan memurlara merkezde atamaya yetkili amirler, illerde valiler ve
kaymakamlar tarafından takdirname verilebilir.
Takdirname sicile geçer.” ve 123’üncü maddesinde; “Bağlı bulundukları kurumlarda olağanüstü gayret ve çalışmaları sonucunda emsallerine göre başarılı görev yaptıkları görülen Devlet memurlarına bağlı
veya ilgili Bakanın uygun görmesi üzerine bir mali yıl içinde bir aylıkları
tutarını, Emniyet Hizmetleri Sınıfına dahil memurlarla Maliye ve Gümrük
Bakanlığında Gümrük işlerinde görevli memurlara iki aylıkları tutarını
aşmamak üzere ödül verilebilir. Bunlardan uygun görülenlere ilgili
Bakanın teklifi ve Başbakanın tasvibi ile bir aylıkları tutarında daha
ödeme yapılabilir.
Bu maddeye göre bir mali yıl içinde ödüllendirileceklerin sayısı, kurumun yılbaşındaki serbest kadro mevcudunun binde onundan, Maliye
ve Gümrük Bakanlığına tahsis edilmiş serbest kadrolar ile Eğitim ve
Öğretim Hizmetleri Sınıfı ve Emniyet Hizmetleri Sınıfına dahil kadrolar
için binde yirmisinden fazla olamaz.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan; 18/10/1986 tarihli ve 19255 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 6’ncı maddesinde; “Her
memur için kurumlarınca bir özlük dosyası düzenlenir. Bu dosyada
memurun adı ve soyadı, kütük sıra numarası, doğum yeri ve tarihi,
cinsiyeti, medeni hali, nüfus hüviyeti cüzdanı ile öğrenim belgesinin dairece
tasdik edilmiş suretleri, bakmakla yükümlü olduğu kimseler, öğrenim
durumu, bildiği yabancı diller ve derecesi, yaptığı lisansüstü eğitimi, staj ve
incelemeleri, sınıfı, derece ve kademesi, mecburi hizmetleri, askerlik
durumu, adaylık ve asli memurluğa atanma ve işe başlama tarihi, derece
ve kademe ilerlemeleri, imtihan başarı dereceleri, sınıf ve yer değişiklikleri,
hizmetiçi eğitim durumu, siciline işaretlenmek üzere kendisi tarafından
verilen yayın ve eserleri, aldığı takdirname ve ödüller, hakkında yapılan
disiplin soruşturmalarına dair evrak ve verilen disiplin cezaları, herhangi bir
Devlet Memurları Kanunu
433
suçtan dolayı hakkında dava açılmış ise hükümlülük (affedilmiş olsalar
bile) men'i muhakeme veya beraat kararı; sağlık durumuna, görevden
uzaklaştırma, yaptığı fahri hizmetler, aldığı izinlere ait bilgi ve belgeler ile
memurluğa alınırken istenen diğer belgeler bulunur.
Bu Yönetmeliğin uygulanmasında özlük dosyaları memurların sicillerinin bir parçası sayılır; gizli sicil raporlarının doldurulması esnasında
ilgili sicil amirlerince incelenebilir.” hükmü yer almaktadır.
Bu itibarla, yukarıda yer verilen hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; takdirname ve ödüllere ilişkin belgelerin özlük dosyalarının içine
konulması gerektiği ve bunlardan ancak 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 122’nci maddesine göre verilmiş olan “Takdirname”lerin
sicile işlenebileceği değerlendirilmektedir.
2.3.4. Naklen Atama
ÖZET: DİĞER KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA ÇALIŞAN
PERSONELİN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NDA APK VE İL PLANLAMA
UZMAN YARDIMCILIĞI KADROLARINA NAKLEN ATAMALARININ
YAPILMASININ MÜMKÜN OLMADIĞI HK. (28.04.2003)
Devlet Üniversitelerinde öğretim görevlisi olarak görev yapan personelden, Bakanlığınızdaki münhal bulunan APK ve İl Planlama Uzman
Yardımcısı kadrolarına naklen atama yapılıp yapılamayacağı hususundaki ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, Bakanlığınız İl Planlama Uzmanlığı Yönetmeliğinin
11 inci maddesinde; “Uzman Yardımcılığına atanabilmek için yazılı ve
sözlü sınavları kazanmak şarttır.” yine Bakanlığınız Memurlarının Nitelikleri ve Atanma Usulleri ile Görevde Yükselme Esaslarına Dair Yönetmeliğin 11/A-4 maddesinde ise APK ve İl Planlama Uzman Yardımcılıklarına
ilişkin olarak; “İlk defa atanacaklar için sınavın yapıldığı tarihte 30 yaşını
doldurmamış olmak gerekir.” hükümleri yer almaktadır.
Diğer taraftan, Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliğin Kapsam başlıklı 2 nci
maddesinin birinci fıkrasında, “a) A-Grubu Kadrolar: Başbakanlık,
bakanlıklar, bunların müsteşarlık, başkanlık ve bağımsız genel müdürlük
434
Devlet Memurları Kanunu
düzeyindeki bağlı ve ilgili kuruluşları ile bağlı ortaklıklarındaki, özel
yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen ve belirli bir yetişme
programı sonrası yeterlik sınavına tabi tutulan mesleklere ilişkin kadro
ve görevler ile il özel idareleri ve belediyelerin teftiş kurullarına,
Atanacaklar için yapılacak işlem ve sınavları kapsar” denilmektedir.
Bu itibarla, APK ve İl Planlama Uzman Yardımcılıklarının, özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen ve belirli bir yetişme
programı sonrası yeterlik sınavına tabi tutulan mesleklerden olması
sebebiyle diğer kamu kurum ve kuruluşlarında halen çalışan personelin
APK ve İl Planlama Uzman Yardımcılığı kadrolarına naklen atamalarının
yapılmasının mümkün olmadığı mütalaa edilmektedir.
ÖZET:DAHA ÖNCE 926 SAYILI KANUNA TABİ OLARAK 2 YIL
SÜRE İLE GÖREV YAPMIŞ OLANLARIN ADAY MEMUR OLARAK
DEĞERLENDİRİLEMEYECEĞİ VE DİĞER KAMU KURUM VE KURULUŞLARINA NAKLİNİN MÜMKÜN BULUNDUĞU HK. (01.05.2003)
926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa tabi muvazzaf subay olarak 1998-2000 yılları arasında görev yaptıktan sonra istifa
eden ve halen...... .. Bakanlığında İngilizce Öğretmeni olarak çalışan......
.. ’ın.... Kuvvetleri Komutanlığı emrinde bir göreve naklen atanma talep
ettiği,.... Bakanlığınca aday memur statüsünde olduğu gerekçesiyle
adaylığının kalkmasını müteakip naklinin yapılacağından bahisle,
ilgilinin naklen atanması hususunda tereddüte düşüldüğünü belirttiğiniz
ilgi yazı incelenmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 54 üncü maddesinin 2 nci
fıkrasında; “Aday olarak atanmış Devlet memurunun adaylık süresi bir
yıldan az iki yıldan çok olamaz ve bu süre içinde aday memurun başka
kurumlara nakli yapılamaz.” hükmü, aynı Kanunun 92 nci maddesinin 2
nci fıkrasında; “657 sayılı Kanuna tabi olmayan personelden kendi
istekleriyle görevinden çekilmiş olanlar, boş kadro bulunmak ve gireceği
sınıfın niteliklerini taşımak kaydı ile bu Kanuna tabi Kurumlardaki
memuriyetlere atanabilirler.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde, daha önce 926 sayılı
Kanuna tabi olarak 2 yıl süre ile görev yapmış olması halinde ilgilinin
Devlet Memurları Kanunu
435
aday memur olarak değerlendirilemeyeceği düşünüldüğünden, adı
geçenin diğer kamu kurum ve kuruluşlarına naklinde bu hususun
gözönünde bulundurulması gerektiği mütalaa edilmektedir.
ÖZET: ÜNİVERSİTEDE 8 AY SÜREYLE 2547 SAYILI KANUNUN
33/C MADDESİNE GÖRE UZMAN OLARAK GÖREV YAPAN BİR
ÖĞRETİM ELEMANININ 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNU
HÜKÜMLERİNE GÖRE NAKLEN ATANAMAYACAĞINA İLİŞKİN
(19.10.2005/16131)
Üniversitede 8 ay süreyle 2547 sayılı Kanunun 33/c maddesine
göre Uzman olarak görev yapan bir öğretim elemanının 657 sayılı
Devlet Memurları Kanunu hükümlerine göre naklen atanıp atanamayacağı hususundaki talep incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Memurların Bir Kurumdan Diğerine Nakilleri” başlıklı değişik 74 üncü maddesinin
son fıkrasında; “13.12.1960 tarihli ve 160 sayılı Kanunun 4 ncü maddesi
kapsamına giren kurumlarla bu Kanuna tabi kurumlar arasındaki
nakillerde de yukarıdaki hükümler uygulanır. Aynı Kanunun 4 ncü
maddesi kapsamına giren kurumlarda çalışıp 657 sayılı Kanuna tabi
olmayan personelden, hizmete giriş dereceleri 36 ncı madde ile tespit
edilen giriş derecelerinin üzerinde olanların ilk ilerleme ve yükselmeleri
için kanuni bekleme sürelerine yukarıda yazılı dereceler arasındaki
sürelere tekabül eden süre kadar ilave edilir.” hükmü yer almakta olup,
243 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 55 inci maddesi uyarınca
13.12.1960 tarih ve 160 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine yapılan
atıflar 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesine
yapılmış sayılmaktadır.
Ayrıca, aynı Kanunun değişik 54 üncü maddesinin son fıkrasında
ise, “Aday olarak atanmış Devlet memurunun adaylık süresi bir yıldan
az iki yıldan çok olamaz ve bu süre içinde aday memurun başka
kurumlara nakli yapılamaz.” denilmektedir.
Diğer taraftan, 11.10.1983 tarihli ve 2914 sayılı Yüksek Öğretim
Personel Kanununun öğretim elemanlarının sınıflandırılmasına ilişkin 3
üncü maddesinin (c) bendinde, öğretim yardımcıları sınıfının araştırma
436
Devlet Memurları Kanunu
görevlileri ile uzman, çevirici ve eğitim-öğretim planlamacılarından
oluştuğu belirtilmiştir. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 33 üncü
maddesinin (a) bendinde de, uzman, çevirici ve eğitim-öğretim planlamacılarının atanmaları veya sözleşme ile görevlendirilmeleri; ilgili
yönetim kurullarının görüşleri alınarak fakültelerde ve fakülteye bağlı
birimlerde dekanın, rektörlüğe bağlı enstitü veya yüksekokullarda
müdürlerin, rektörlüğe bağlı bölümlerde bölüm başkanının önerisi ve
rektörün onayı ile en çok iki yıl için yapılacağı hüküm altına alınmış
bulunmaktadır.
Yukarıdaki hükümlerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, 217
sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamına giren üniversitelerdeki
akademik personelin, bu görevlerinde azami adaylık süresi olan 2 yıl
kadar görev yapmış olmaları kaydıyla 657 sayılı Kanuna tabi olarak
personel istihdam eden kamu kurum ve kuruluşlarına ilgili diğer mevzuat
çerçevesinde naklen atanabilmelerinin mümkün olduğu, ancak, hizmet
süresi 8 ay olan bir öğretim elemanının 657 sayılı Kanuna tabi memur
statüsünde naklen atanmasının mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.
ÖZET: TİCARET VE SANAYİ ODASINDA ÇALIŞAN PERSONELİN KURUMUNUZ DEVLET MEMURU KADROSUNA NAKLEN ATANIP ATANAMAYACAĞINA İLİŞKİN (08.12.2005/19356)
Mardin Ticaret ve Sanayi Odasında çalışan personelin Kurumunuza naklen atanıp atanamayacağına ilişkin görüş talep eden ilgi yazı
incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 74 üncü
maddesinin birinci fıkrasında; “Memurların bu Kanuna tabi kurumlar
arasında, kurumların muvafakatı ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden
veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi
suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mümkündür. Kazanılmış hak
derecelerinin altındaki derecelere atanabilmeleri için ise atanacakları
kadro derecesi ile kazanılmış hak dereceleri arasındaki farkın 3 dereceden çok olmaması ve memurların isteği de şarttır.” hükmü yer almakta
olup, söz konusu hüküm çerçevesinde Devlet memuru olan personelin
kurumlar arasında nakli mümkün bulunmaktadır.
Devlet Memurları Kanunu
437
Bu itibarla, Ticaret ve Sanayi Odasında çalışan personelin memur
olmaması sebebiyle Üniversitenize naklen atanamayacağı değerlendirilmektedir.
ÖZET: ÜNİVERSİTEDE ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ OLARAK ÇALIŞAN PERSONELİN KADROSU İLE BİRLİKTE BİR BAŞKA KAMU
KURUM VE KURULUŞUNA NAKLEDİLEMEYECEĞİNE İLİŞKİN
(30.05.2006/10241)
Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümünde araştırma
görevlisi olarak görev yapmakta olduğunuz ve Özel Çevre Koruma
Kurumuna naklen geçmek istediğinizden bahisle söz konusu Kuruma
kadronuzla birlikte naklen atanıp atanamayacağınıza dair ilgi dilekçe
incelenmiştir.
Bilindiği üzere, kamu kurum ve kuruluşlarınca açıktan ve naklen
yapılacak personel atama işlemlerinin hangi usul ve esaslar dahilinde
tesis edileceği, 10/03/2006 tarihli ve 26104 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan 2006/9 sayılı Genelge ile düzenlenmiş bulunmaktadır. 2547
sayılı Kanuna tabi personelin diğer kamu kurum ve kuruluşlarına
atanması durumunda ise ilgilinin mezkur Kanuna göre en az 2 yıl
çalışmış olması, öğretim durumu, hizmet süresi ve ilgili diğer mevzuat
hükümlerine uygunluğun yanısıra, atanacağı kurumda durumuna uygun
boş bir kadronun bulunması da gerekmektedir. Bu sebeple, kurumlararası nakil işlemlerinde ilgilinin kadrosu ile birlikte başka bir kuruma
geçmesi mümkün bulunmamaktadır.
ÖZET: KİT’LERDE SÖZLEŞMELİ ÇALIŞAN PERSONELİN KAMU
KURUM VE KURULUŞLARININ MEMUR KADROLARI İLE SÖZLEŞMELİ PERSONEL POZİSYONLARINA NAKLEN ATANAMAYACAĞI,
ANCAK, BU İLDE TEŞKİLATI BULUNAN KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİNDEKİ DURUMUNA UYGUN MÜNHAL POZİSYONLARA
İZNE TABİ OLMAKSIZIN AÇIKTAN ATANMASININ İLGİLİ KURULUŞLARIN TAKDİRİNDE OLDUĞU (25/05/2007 – 9308)
Ankara ili Etimesgut ilçesinde bir hava birliğinde görev yapmakta
olan …. Konya’daki başka bir hava birliğine atandığından bahisle,
ilgilinin Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürlüğünde sözleşmeli
statüde müdür yardımcısı olarak görev yapmakta olan ve Konya’da
438
Devlet Memurları Kanunu
görev yerinin olmadığı belirtilen eşi …’ın bu ilde teşkilatı bulunan başka
bir kamu kuruluşuna naklinin mümkün olup olmadığına ilişkin ilgi yazı
incelenmiştir.
Bilindiği üzere, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarının
personel rejimini düzenleyen, 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamede, sözleşmeli personelin hak ve yükümlülükleri,
memuriyet statüsünden bağımsız olarak düzenlenmiş olup, aynı Kanun
Hükmünde Kararnamede sözleşmeli personelin diğer kamu kurum ve
kuruluşlarındaki kadro ve pozisyonlara naklen atanabileceğine dair bir
düzenleme bulunmamaktadır.
Ayrıca, 13/3/1990 tarih ve 02162 sayılı yazımızda yer alan I seri
nolu KİT Personel Rejimi Genel Tebliğinde “Sözleşmeli personelin
naklen atanması söz konusu olmadığından bir sözleşmeli personelin
diğer bir teşebbüs veya bağlı ortaklıkta görev alması, açıktan işe alma
niteliğindedir...” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve Bağlı Ortaklıklarının
2007 Yılına Ait Genel Yatırım ve Finansman Programının Tespitine
İlişkin 16/10/2006 tarihli ve 2006/11106 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki
Karar’ın 3/a maddesinde, eşinin kamu görevlisi olması kaydıyla eş
durumu nedeniyle nakli yapılacak personelin kuruluşlarca boş kadro/pozisyon dahilinde herhangi bir izne tabi olmaksızın göreve başlatılabileceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıdaki hükümler çerçevesinde, ….’ın, Konya ilindeki kamu kurum ve kuruluşlarının memur kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarına naklen atanamayacağı, ancak, bu ilde teşkilatı bulunan kamu
iktisadi teşebbüslerindeki durumuna uygun münhal pozisyonlara izne
tabi olmaksızın açıktan atanmasının ilgili kuruluşların takdirinde olduğu
değerlendirilmektedir.
ÖZET: ŞUBE MÜDÜRÜ UNVANLI KADRODA GÖREV YAPMAKTA
İKEN EMEKLİ OLAN, EMEKLİ OLDUKTAN SONRA İÇİŞLERİ BAKANLIĞININ ONAYI İLE.. BELEDİYESİ TEMİZLİK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ
EMRİNE TEMİZLİK İŞLERİ MÜDÜRÜ OLARAK ATAMASI YAPILAN
……’NIN KURUMUNUZ EMRİNE NAKLEN ATANMASININ MÜMKÜN
OLUP OLMADIĞINA İLİŞKİN (24/04/2007- 6891)
Devlet Memurları Kanunu
439
Antalya … Bölge Müdürlüğü emrinde Şube Müdürü unvanlı kadroda görev yapmakta iken emekli olan, emekli olduktan sonra İçişleri
Bakanlığının … tarihli onayı ile … Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü
emrine Temizlik İşleri Müdürü olarak ataması yapılan …nın Kurumunuz
emrine naklen atanmasının mümkün olup olmadığı hususundaki ilgi yazı
incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun memurların bir kurumdan diğerine nakillerini düzenleyen 74 üncü maddesinde;
memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların karşılıklı
muvafakatı ile kazanılmış hak aylık dereceleri üzerinden veya 68 inci
maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan,
bir kadroya nakillerinin mümkün olduğu belirtilmiştir.
Diğer taraftan, 5335 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 30 uncu maddesinin
birinci fıkrasında; “Cumhurbaşkanı tarafından atananlar, Bakanlar
Kurulu kararı veya müşterek kararnameyle atanan veya görevlendirilenler, Türkiye Büyük Millet Meclisince yapılan seçimler sonucunda görev
verilenler ile yükseköğretim kurumlarının öğretim üyeliklerine yapılacak
atamalar hariç olmak üzere, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan
emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar, genel bütçeye dahil dairelerin,
katma bütçeli idarelerin, döner sermayelerin, kefalet sandıklarının,
sosyal güvenlik kurumlarının ve bütçeden yardım alan kuruluşların
kadrolarına açıktan atanamazlar.
Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık
aylığı alanlar bu aylıkları kesilmeksizin; genel bütçeye dahil daireler,
katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel
idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve
işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar
ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50'sinden fazlası kamuya ait
olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde
çalıştırılamaz ve görev yapamazlar.” hükmüne yer verilmiştir.
440
Devlet Memurları Kanunu
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, … Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü emrinde Temizlik İşleri Müdürü olarak
çalışan ilgilinin Kurumunuz emrine naklen atanması hususunun 5335
sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren
açıktan atama mahiyetinde bir işlem olmaması sebebiyle bahsi geçen
kişinin naklen atanmasının ilgilinin halen çalıştığı Kurum ile Kurumunuzun karşılıklı muvafakatı ile mümkün bulunduğu değerlendirilmektedir.
ÖZET: ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ OLARAK 8 YIL SÜREYLE GÖREV YAPAN VE HERHANGİ BİR KAMU KURUMUNDA UZMAN
UNVANLI KADROYA GÖREVDE YÜKSELME EĞİTİMİ VE SINAVINA
TABİ TUTULMAKSIZIN ATANIP ATANAMAYACAĞINA İLİŞKİN
(26/01/2007- 1122)
Gazi Üniversitesi Tarih Bölümü mezunu olduğunuz ve Harran Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak 8 yıl süreyle görev yaptığınızdan
bahisle, herhangi bir kamu kurumunda uzman unvanlı kadroya görevde
yükselme eğitimi ve sınavına tabi tutulmaksızın atanıp atanamayacağınıza ilişkin ilgi dilekçe incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 15/03/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilerek 18/04/1999 tarihli ve 23670 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan ve 21/09/2004 tarihli ve 2004/8246 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile değiştirilen “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik” in
2’nci maddesinde, bu Yönetmeliğin, 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kadrolarda, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların
kurdukları birlik, müessese ve işletmelere ait memur kadrolarında,
özelleştirme kapsam ve programında bulunan kuruluşlar da dahil olmak
üzere kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarına ait memur
kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilen
personelin, müdür ve daha alt görevlere görevde yükselme mahiyetindeki asaleten atamaları ile en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya
teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin unvan değişikliği
mahiyetindeki asaleten atamaları hakkında uygulanacağı hüküm altına
alınmış; ek 1’inci maddesinde de, “ Diğer personel kanunlarına tabi
Devlet Memurları Kanunu
441
olanların 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi görevlere atanmalarında ihraz ettikleri unvanlar, aynı unvanın olmaması halinde öğrenim
durumu ve ihraz ettiği unvanla birlikte atanacağı unvan ve Devlet
Personel Başkanlığının olumlu görüşü dikkate alınır.” hükmüne yer
verilmiştir.
Yukarıdaki hükümler çerçevesinde, daha önce en az iki yıl araştırma görevlisi olarak görev yapmış olmanız ve mevzuatta yer alan diğer
şartları taşımanız kaydıyla, görevde yükselme eğitimi ve sınavına tabi
tutulmaksızın uzman unvanlı kadroya atanmanız hususunun ilgili
Kurumun takdirinde bulunduğu değerlendirilmektedir.
ÖZET: KPSS SONUÇLARINA GÖRE MERKEZİ YERLEŞTİRME
İŞLEMİ NETİCESİNDE YÜKSEK ÖĞRENİME DEVAM ETTİKLERİ YER
DIŞINDA BİR YERE YERLEŞTİRİLMESİ YAPILAN ADAYLARIN,
ATANMALARINI MÜTEAKİP, ÖĞRENİM GÖRDÜKLERİ YERE NAKLEN ATANMALARINA İLİŞKİN (27/07/2007-13871)
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun memurların
bir kurumdan diğer bir kuruma naklinin düzenlendiği 74 üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında
kurumların muvafakatı ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68
inci maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle
bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri
sınıftan bir kadroya nakilleri mümkündür.” denilmektedir.
Diğer taraftan, 25/06/1983 tarihli ve 18088 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına
Dair Yönetmeliğin “Memurun İsteği Üzerine Yapılabilecek Yer Değiştirmeler” başlıklı 12 nci maddesinde, memurun isteği üzerine yapılabilecek
yer değiştirme suretiyle atanmalarda Sağlık Durumu ve Eş Durumunu
özür olarak kabul etmiş, kişilerin eğitim görme hakkını ise bu kapsamda
değerlendirilmemiştir.
Sonuç olarak, KPSS sonuçlarına göre merkezi yerleştirme işlemi
neticesinde eğitime devam ettikleri yer dışında bir yere yerleştirilmesi
yapılan adayların, atanmaları müteakip, eğitim gördükleri yere atanmaları hususu çalıştıkları kurumun taktirinde bulunmaktadır.
442
Devlet Memurları Kanunu
Ayrıca, Başbakanlığın http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr adresinden, 05/2002 tarihli ve 24744 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu
Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında
Genel Yönetmeliğin en son haline ulaşmanız mümkün bulunmaktadır.
ÖZET: YER DEĞİŞTİRME YÖNETMELİĞİNİN 15 İNCİ MADDESİ
UYARINCA BURDUR NÜFUSUNA KAYITLI İKEN EVLİLİK NEDENİYLE SİVAS NÜFUSUNA NAKLEDİLEN PERSONELİN BURDUR’A
ATANABİLECEĞİNE İLİŞKİN (02/05/2008-8401)
Bakanlığınızca Burdur İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü görevine
asaleten atama yapılması planlandığını, Burdur İli’nin nüfusunun
100.000’in altında olduğunu, aynı il’in Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğe ekli 1 sayılı Cetvelde III
üncü hizmet bölgesi olarak tespit edildiğini belirten ve eşi daha önce
Burdur nüfusuna kayıtlı iken evlilik nedeniyle Sivas nüfusuna nakledilen
bir personelin Burdur İl ve Sanayi Ticaret Müdürlüğü görevine atanmasının Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin
Yönetmeliğin 15 inci maddesinin (a) bendine aykırılık teşkil edip etmeyeceği hususunda görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Yer Değiştirme Suretiyle Atanma” başlıklı 72 nci maddesinin son fıkrasına
istinaden çıkarılan ve 25/6/1983 tarihli ve 18088 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurlarının Yer Değiştirme
Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin “Memurun Yer Değiştirme
Suretiyle Atanamıyacağı Hizmet Yerleri” başlıklı 15 inci maddesinde;
“Vali, kaymakam, bölge müdürü, başmüdür, il ve ilçe müdürleri, emniyet
müdürü, emniyet amiri, milli eğitim müdürü, defterdar, mal müdürü,
kadastro müdürü, tapu sicil müdürü, Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü,
Nüfus Müdürü ve bunların yardımcıları, taşra teşkilatında görevli şube
müdürü, müdür, il ve ilçe müftüsü ve bunların yardımcıları ile koruma ve
güvenlik hizmetlerini yürüten personel;
a) Kendisinin veya eşinin nüfusa kayıtlı olduğu il ve bu il'e bağlı ilçelere,
b) Nüfusa kayıtlı olmamakla birlikte, en az 15 yıl müddetle devamlı
olarak ikamet ettikleri veya hizmetini olumsuz yönde etkileyecek maddi
Devlet Memurları Kanunu
443
ilişkisinin bulunduğu il veya ilçeye, bu il'e bağlı ilçelere, ilçenin bağlı
bulunduğu il ve bu il'e bağlı diğer ilçelere,
atanamazlar.
Ancak, son genel nüfus sayımına göre;
a) Ekli 1 Sayılı Cetvelde IV, V ve VI ncı bölge kapsamında belirlenen il merkezleri ile bunlara bağlı ilçe merkezlerinden nüfusa 50.000'i
aşan yerlere,
b) Diğer il veya ilçe merkezlerinden nüfusu 100.000’i aşan yerlere,
yapılacak atamalarda yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmaz.
Kurumlar hizmet gereği ve özelliklerini dikkate alarak ikinci fıkrada belirtilen sınırın üzerinde bir rakam tesbit edebilirler.” hükmü yer almaktadır.
Bu itibarla, eşi daha önce Burdur nüfusuna kayıtlı iken evlilik nedeniyle Sivas nüfusuna nakledilen bir personelin, eşinin nüfusunun
Burdur İline kayıtlı olmaması halinde, merkez nüfusu 100.000’in altında
olan ve Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına
İlişkin Yönetmeliğe ekli 1 sayılı Cetvelde III üncü hizmet bölgesi olarak
belirlenen Burdur İli’ne, İl Sanayi ve Ticaret Müdürü olarak atanmasının,
mezkur Yönetmeliğin 15 inci maddesinin (a) bendine aykırılık içermeyeceği mütalaa edilmektedir.
ÖZET: DAİRE BAŞKAN YARDIMCISI KADROSUNDA BULUNAN
VE MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ DİPLOMASINA SAHİP OLAN PERSONELİN, DİĞER KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA MÜHENDİS
KADROSUNA NAKLEN ATANIP ATANAMAYACAĞI HK. (12.01.2010)
Görev yürüttüğünüz Kurumda daire başkan yardımcısı kadrosunda
bulunduğunuz ve makine mühendisliği diplomasına sahip olduğunuzdan
bahisle, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında mühendis kadrosuna
naklen atanıp atanamayacağınıza ilişkin ilgi dilekçe incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 15/03/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan 21/09/2004 tarihli ve 2004/8246 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararıyla değiştirilen, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında
Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin, “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesinin birinci fıkrasında, bu
Yönetmeliğin, özel kanunlardaki düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla,
444
Devlet Memurları Kanunu
190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki I ve III sayılı cetvellerde yer alan kadrolarda, özelleştirme
kapsam ve programında bulunan kuruluşlar da dahil olmak üzere kamu
iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarına ait memur kadroları ile
sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilen personelin müdür
ve daha alt görevlere yapılacak görevde yükselme mahiyetindeki
asaleten atamaları ile en az ortaöğretim düzeyindeki mesleki veya
teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin unvan değişikliği
mahiyetindeki asaleten atamaları hakkında uygulanacağı hükme
bağlanmıştır. Aynı Yönetmeliğin ek 3’üncü maddesinde de, “Bu Yönetmelik kapsamındaki personelin, en az ortaöğretim düzeyinde mesleki ve
teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin görevlere atanmaları,
bu Yönetmeliğin üçüncü bölümünde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde eğitime tabi tutulmaksızın yapılacak unvan değişikliği sınavı
sonundaki başarısına göre gerçekleştirilir.” hükmü yer almaktadır. Söz
konusu Yönetmeliğin 15’inci maddesinde ise “Kurumlar, bu Yönetmeliğin kapsamına giren görevlere atanacaklarda aranacak öğrenim düzeyi
ile hizmet süresi, alt görevlerde bulunma süresi, sicil ve disipline ilişkin
şartlar ile bunlar için verilecek görevde yükselme eğitiminin ilanı, şekli,
süresi, konuları, ağırlıkları ve kapsama dahil edilecek diğer unvanlar ve
konulara ilişkin diğer hususları Devlet Personel Başkanlığının olumlu
görüşünü alarak çıkaracakları yönetmelikle düzenlerler.” hükmü gereğince, kurumlar görevde yükselme ve unvan değişikliğine ilişkin usul ve
esasları özel yönetmeliklerinde düzenlemişlerdir.
Diğer taraftan, 23/12/2006 tarihli ve 26385 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanan “Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel
Müdürlüğü ve Bağlı Ortaklıkları Personeli Görevde Yükselme ve Unvan
Değişikliği Yönetmeliği”nin 5’inci maddesinin “Yönetim Hizmetleri
Grubu” başlıklı a)/1 bendinde; “Daire Başkanı, I. Hukuk Müşaviri, Basın
Yayın ve Halkla İlişkiler Müşaviri, Bölge Müdürü, Daire Başkan Yardımcısı, Bölge Müdür Yardımcısı, Fabrika Müdürü, Fabrika Müdür Yardımcısı, İşletme Müdürü, Liman İşletme Müdürü, Liman İşletme Müdür
Yardımcısı ile doğrudan merkeze bağlı taşra kuruluşlarının müdür ve
yardımcıları” yer almaktadır.
Devlet Memurları Kanunu
445
Yukarıdaki hükümler çerçevesinde, görevde yükselme kapsamında yer almayan daire başkan yardımcısı görevinde bulunmanız sebebiyle, başka kurumlarda mühendis unvanlı kadroya naklen atanabilmeniz
hususunun, bahsedilen kadroya ilişkin öğrenim durumu ile hizmetlerin
yerine getirilebilmesi için gerekli eğitim, sertifika ve ehliyet gibi belgelere
sahip olunması kaydıyla, başvurulan kurumların takdirinde bulunduğu
değerlendirilmektedir.
2.3.5. Mali ve Sosyal Haklar
ÖZET: 399 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME KAPSAMINDA ÇALIŞAN VE HAKKINDA ADLİ VEYA İDARİ KOVUŞTURMA
AÇILAN SÖZLEŞMELİ PERSONELİN ÖZLÜK HAKLARINA İLİŞKİN
(5559, 19/03/2004)
399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında çalışan ve
hakkında adli veya idari kovuşturma açılan sözleşmeli personelin özlük
haklarına ilişkin çeşitli hususlarda bilgi talep eden ilgi yazı ve eki dilekçe
incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 51 inci
maddesinde “Görevden uzaklaştırma, 53 üncü maddede gösterilen
haller nedeniyle görevi başında kalmasında sakınca görülecek sözleşmeli personel hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir.” hükmü, 53 üncü
maddesinde ise “Görevden uzaklaştırma, sözleşmeli personel tarafından:
a) Teşebbüs ve bağlı ortaklığın; paraları, para hükmündeki evrak
ve senetleri ile diğer mevcutlarına karşı veya bilanço, tutanak, rapor ve
benzeri her türlü belge ve defterler üzerinde suç işlenmesi,
b) Kasayı, ambarları saydırmaktan, para, para hükmündeki evrak,
senet veya ayniyat veya bunların kayıt ve hesaplarını göstermekten
veya sorulan sorulara kanuni bir sebep olmaksızın cevap vermekten
kaçınılması,
Teftiş veya soruşturmanın güçlendirilmesi,
Sözleşmeli personel hakkında cezai kovuşturma yapılması,
446
Devlet Memurları Kanunu
İş yerinde kişilere veya mallara karşı ağır zarar ika edileceği hakkında kuvvetli emarelerin bulunması,
Hallerinde uygulanır.” hükmü bulunmaktadır.
Diğer taraftan, söz konusu Kanun Hükmünde Kararnamenin 55 inci maddesinde görevden uzaklaştırılan sözleşmeli personelin bu süre
içinde her türlü hak ve yükümlülüklerinin süreceği; ancak, ilgiliye bu
halin devamı süresince sözleşme ücretinin 2/3’ ünün ödeneceği belirtilmiş ve 56 ncı maddesinde ise “Soruşturma veya yargılama sonunda
yetkili mercilerce:
Haklarında sözleşmenin feshi cezasından başka bir disiplin cezası
verilenler,
Takibata mahal olmadığına veya beraatine karar verilenler,
Hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar,
d) Görevlerine ilişkin olsun veya olmasın çalıştırılmasına engel olmayacak bir ceza ile hükümlü olup da bu cezası ertelenenler,
Hakkında bu karaların kesinleşmesi üzerine görevden uzaklaştırma
tedbiri kaldırılır. (b) bendindeki halin gerçekleşmesi durumunda sözleşme
ücretinin kesilmiş bulunan 1/3 oranındaki kısmı ilgililere ödenir.
Görevden uzaklaştırma tedbiri sözleşmeli personelin soruşturmaya
konu olan fiilinin hizmetlerine devama engel olmadığı hallerde, her
zaman kaldırılabilir. Ceza kovuşturması tutuksuz olarak devam edenlerden göreve başlamasında sakınca görülmeyenler görevlerine döndürülebilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, bahsi geçen KHK’nın 49 uncu maddesinde; sözleşmeli personel hakkında, aynı olaydan dolayı ceza kovuşturmasının
başlamış olmasının, disiplin kovuşturmasının yapılmasını engellemeyeceği ve ceza kovuşturması sonunda sözleşmeli personelin hüküm
giymesi veya hakkında beraat yahut takipsizlik kararı verilmesinin,
ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olmayacağı belirtilmiştir.
Bu itibarla, yukarıda yer verilen mevzuat gereğince hakkında görevden uzaklaştırma uygulanan sözleşmeli personele, bu halin devamı
süresince sözleşme ücretinin 2/3’ünün ödeneceği; aynı olaydan dolayı
ceza kovuşturmasının başlamış olmasının ise disiplin kovuşturmasının
Devlet Memurları Kanunu
447
yapılmasını engellemeyeceği ve adli mercilerce verilecek kararların,
disiplin cezasının uygulanmasını geciktirmeyeceği mütalaa edilmektedir.
ÖZET: KADRO KARŞILIĞI SÖZLEŞME YAPILABİLEN KADROLARA VEKALET EDENLERE YALNIZ ZAM VE TAZMİNAT KARARNAMESİ ÇERÇEVESİNDE VEKALET ÜCRETİ ÖDENEBİLECEĞİNE
İLİŞKİN (04/07/2008-13125)
Kurumunuz emrinde Bilgisayar İşletmeni unvanlı kadroda görev
yapan ve Malzeme ve Satınalma Şube Müdürlüğü unvanlı kadroya
vekaleten atanan … ile Kurumunuz emrinde Programcı unvanlı kadroda
görev yapan ve Şube Müdürlüğü unvanlı kadroya vekaleten atanan
….’in vekalet ettikleri kadroları karşılık gösterilmek suretiyle Şube
Müdürü statüsünde sözleşme yapılıp yapılmayacağı hususundaki ilgi
yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı
maddesinde; “Memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası
uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici
olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabilir.
Bir görevin memurlar eliyle vekaleten yürütülmesi halinde aylıksız
vekalet asıldır.
Ancak, ilkokul öğretmenliği (Yaz tatili hariç), tabiplik, diş tabipliği,
eczacılık, köy ve beldelerdeki ebelik ve hemşirelik, mühendis ve mimarlık, veterinerlik, köy ve kasaba imamlığına ait boş kadrolara Maliye
Bakanlığının izni (mahallî idarelerde izin şartı aranmaz) ile, açıktan vekil
atanabilir.
Aynı kurumdan birinci fıkrada sayılan ayrılmalar dolayısiyle atanan
vekil memurlara vekalet görevinin 3 aydan fazla devam eden süresi için,
kurum dışından veya açıktan atananlarla kurum içinden ilkokul öğretmenliğine atanan öğretmenler ile veznedarlık görevine atananlara
göreve başladıkları tarihten itibaren vekalet aylığı ödenir.
Bu Kanuna tabi kurumlarda çalışan veteriner hekim veya hayvan
sağlık memurları, veteriner hekim veya hayvan sağlık memuru bulunmayan belediyelerin veterinerlik veya hayvan sağlık memurluğu hizmet-
448
Devlet Memurları Kanunu
lerini ifa etmek üzere bu hizmetlerle ilgili kadrolara vekalet aylığı verilmek suretiyle atanabilirler.
Yukarıda sayılan haller dışında, boş kadrolara ait görevler lüzum
görüldüğü takdirde memurlara ücretsiz olarak vekaleten gördürülebilir.
Bu Kanuna tabi kurumlarda, mali, nakdi ve ayni sorumluluğu bulunan saymanlık kadrolarının boşalması halinde bu kadrolara işe başladıkları tarihten itibaren vekalet aylığı verilmek suretiyle memurlar
arasından atama yapılabilir.” hükmü; 175 inci maddesinde ise; “Bir
göreve vekaleten atanan memurlara vekalet edilen görevin kadro
derecesinin birinci kademesinin üçte biri, açıktan atananlara ise (Köy ve
kasaba imamlığı kadrolarına atananlara 146 ncı maddede yazılı asgari
ücret aylık tutarından aşağı olmamak üzere) üçte ikisi verilir. Bulundukları yerden başka bir yerdeki bir göreve vekalet suretiyle atananlara,
Harcırah Kanununun geçici görevle başka yere gönderilenlere ilişkin
hükümleri uygulanır.
Ancak, kurum içinden veya diğer kurumlardan vekalet edenlere
vekalet aylığı ödenebilmesi için, vekilin asilde aranan şartları taşıması
zorunludur.
88 inci maddeye göre ikinci görev verilen memurlara, bu görevleri
karşılığında aylık ödenebilmesi için boş bir kadroya ait görevin ikinci
görev olarak yürütülmesi gerekir. Bu şekilde görevlendirilenlere, görevlendirildikleri kadro derecesinin ilk kademe aylığının üçte ikisi ödenir.
Ancak, sağlık grup başkanlığı, baştabip ve baştabip yardımcılığı hizmetlerinin ikinci görev olarak yürütülmesi halinde kadro şartı aranmaz ve bu
hizmetleri yürütenlere almakta oldukları aylığın üçte ikisi ikinci görev
aylığı olarak ödenir.
Açıktan vekil olarak atananlar bu Kanunla memurlara tanınan sosyal haklardan da yararlanırlar ve bunlara ödenecek vekalet aylığının
hesabına memuriyet taban aylığı da dahil edilir.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan; 05/05/2006 tarihli ve 26159 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 9 uncu
maddesinde ise; “(1) 657 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi uyarınca;
Devlet Memurları Kanunu
449
a) 1) Kurumlarınca bir göreve kurum içinden veya diğer kurumlardan vekalet ettirilenlere;
aa) Vekaletin, 657 sayılı Kanunun 86 ncı maddesine binaen yapılması ve bu hususun onayda belirtilmiş olması,
bb) Vekaletin, Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek karar ile atama yapılması gereken kadro veya görevler için ilgili Bakan, diğer kadro
veya görevler için asili atamaya yetkili amir tarafından verilmesi,
cc) Vekillerin, genel ve ilgili özel mevzuatı uyarınca asaleten atanmada aranan tüm şartları (asaleten atanmada sınav şartı aranılan kadro
veya görevler için bu sınavlara girebilme hakkının elde edilmiş olması
dahil) bir arada taşımaları,
kaydıyla; vekalet ettikleri kadro veya görevler için bu Karar uyarınca öngörülen zam ve tazminatların toplam net tutarının, asli kadro veya
görevleri karşılığında fiilen aldıkları zam ve tazminatların toplam net
tutarından fazla olması halinde, aradaki fark; 657 sayılı Kanunun 175 inci
maddesindeki oranlar dikkate alınmaksızın, vekalet görevine başlanıldığı
tarihten itibaren ve vekalet görevinin fiilen yapıldığı sürece ödenir.
2) aa) Esas ve usule ilişkin olarak yukarıda belirtilen şartları bir
arada taşımayanlara,
bb) Mehil müddeti, yıllık izin, mazeret izni, hastalık izni, geçici görev, vekalet, görevden uzaklaştırma, tutuklanma, gözaltına alınma,
hizmetiçi eğitim, kurs veya seminer nedeniyle görevlerinden ayrılanlara
vekalet edenlere,
cc) Vekaletleri esnasında yıllık izin, mazeret izni, hastalık izni, vekalet görevine ilişkin olmayan geçici görev, görevden uzaklaştırma,
tutuklanma, gözaltına alınma, hizmetiçi eğitim, kurs, seminer ve benzeri
nedenlerle vekalet görevine ara verenlere (ara verdikleri günler için),
çç) Diğer personel kanunlarına tabi olanlardan bu Kararname uyarınca zam ve tazminat ödenmesi öngörülen kadro veya görevlere
vekalet edenlere,
dd) Kurumların 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerinde kadrosu bulunmayan okul müdürlüğü, okul müdür başyardımcılığı ve okul müdür yardımcılığı görevlerini yürütenlere,
450
Devlet Memurları Kanunu
ee) Bu Kararname uyarınca zam ve tazminat ödenmesi öngörülen
kadro veya görevlere vekalet eden her statüdeki sözleşmeli personele
(6/2/1997 tarihli ve 97/9021 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamındaki
kadro karşılığı sözleşmeli personel hariç),
vekalet nedeniyle öngörülen zam ve tazminatlar ödenmez.” denilmektedir.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;
1- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasında sayılan ayrılmalar dolayısıyla aynı kurumdan atanan
vekil memurlara vekalet görevinin 3 aydan fazla devam eden süresi için
vekalet aylığı ödenebilmesinin mümkün bulunduğu; söz konusu maddede sayılan kadro unvanları dışında boş kadrolara yapılan vekaleten
atamalarda vekalet aylığı ödenmesinin mümkün bulunmadığı;
2- Vekaleten atananlara ödenecek olan zam ve tazminatlar hususunda ise; Kurumlarınca bir göreve kurum içinden veya diğer kurumlardan vekalet ettirilenlere, bu kararnamede asli kadroları için öngörülen
zam ve tazminatların toplamı ile vekalet ettikleri kadro için öngörülen
zam ve tazminatları toplamının net tutarları mukayese edilerek fazla
olanının; 657 sayılı Kanunun 175 inci maddesindeki oranlar dikkate
alınmaksızın, vekalet görevine başlanıldığı tarihten itibaren ve bu
görevin filen yapıldığı sürece ödenebilmesi için; Vekaletin, 657 sayılı
Kanunun 86 ncı maddesine binaen yapılması ve bu hususun onayda
belirtilmiş olması; vekaletin, Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek karar
ile atama yapılması gereken kadro veya görevler için ilgili Bakan, diğer
kadro veya görevler için asili atamaya yetkili amir tarafından verilmesi;
vekillerin, genel ve ilgili özel mevzuatı uyarınca asaleten atanmada
aranan tüm şartları (asaleten atanmada sınav şartı aranılan kadro veya
görevler için bu sınavlara girebilme hakkının elde edilmiş olması dahil)
bir arada taşımaları ve vekaleten atanma işleminin 2006/10344 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararının 9 uncu maddesinin (2) numaralı bendi
kapsamında bulunmaması gerektiği;
mütalaa edilmektedir.
Devlet Memurları Kanunu
451
ÖZET: VEKALETEN GENEL MÜDÜR VE YÖNETİM KURULU
BAŞKANLIĞINI ATANAN…………….’ NA GENEL MÜDÜR OLABİLME
ŞARTLARINI TAŞIMASI KAYDIYLA YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI
ÜCRETİNİN ÖDENECEĞİ HAKKINDA (5796, 22/04/2004)
Asaleten Genel Müdür atanıncaya kadar Genel Müdür ve Yönetim
Kurulu Başkanlığını vekaleten yürütmek amacıyla ilgili Bakan tarafından
görevlendirilen …………….. na Yönetim Kurulu Başkanlığı ücretinin
ödenip ödenmeyeceği hususundaki ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 6 ncı
maddesinin ikinci fıkrasında, “Genel müdür yönetim kurulu başkanıdır
ve ilgili bakanın teklifi üzerine ortak karar ile atanır.” Denilmekte olup,
399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 3 üncü maddesinin (b)
bendinde ise “...Teşebbüs ve bağlı ortaklıkların genel idare esaslarına
göre yürütülmesi gereken asli ve sürekli görevleri; genel müdür, genel
müdür yardımcısı, teftiş kurul başkanı, kurul ve daire başkanları,
müessese, bölge, fabrika, işletme ve şube müdürleri, müfettiş ve
müfettiş yardımcıları ile ekli I sayılı cetvelde kadro unvanları diğer
personel eliyle gördürülür. Bunlar hakkında bu Kanun Hükmünde
Kararnamede belirtilen hükümler dışında 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu hükümleri uygulanır.” hükümlerine yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 175 inci
maddesinin ikinci fıkrasında da, “Ancak kurum içinden veya diğer
kurumlardan vekalet edenlere vekalet aylığı ödenebilmesi için, vekilin
asilde aranan şartları taşıması zorunludur.” hükmü yer almaktadır.
Bu itibarla, 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 6 ncı maddesinde de belirtildiği üzere yönetim kurulu başkanlığı görevinin Genel
Müdürlük görevinin uzantısı mahiyetinde bir görev olması sebebiyle,
Bakan oluru ile Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanlığına vekaleten
atanan ………………….. nun Genel Müdür olabilme şartlarını taşıması
kaydıyla yönetim kurulu başkanlığı ücretinin ödeneceği mütalaa edilmektedir.
452
Devlet Memurları Kanunu
ÖZET: KAMU GÖREVLİSİ YÖNETİM VE DENETİM KURULU
ÜYELERİNE VERİLECEK ÜCRETLERE İLİŞKİN (22/12/2008-22483)
Başkanlığınızın, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ücretlerine
ilişkin ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere 5/4/2001 tarihli ve 4636 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında, “Yönetim Kurulu üyelerine, Kamu İktisadî
Teşebbüsleri Yönetim Kurulunun kamu görevlisi üyeleri için Yüksek
Plânlama Kurulunca belirlenen miktarın yarısı tutarında aylık ücret
ödenir.” hükmü, 11 inci maddesinde ise, “…Denetim Kurulu üyelerine,
Yönetim Kurulu üyelerinin aldığı ücret ödenir.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, Yüksek Planlama Kurulunun 26/9/2008 tarihli ve
2008/T-16 sayılı Kararının 3 üncü maddesinde, “(1) 399 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin 34 üncü maddesine tabi yönetim kurulu
başkan ve üyeleri ile denetçi ve tasfiye kurulu üyelerinin aylık ücretleri
(EK-II)’de gösterildiği şekilde tespit edilmiştir.
(2) Kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarının (özelleştirme
kapsam ve programında olanlar dahil) yönetim kurulu başkan ve üyeleri
ile denetçilerine, 15 Ocak ve 15 Temmuz tarihlerinde birer aylık ücret
tutarında ek ödeme yapılır.” denilmekte olup, söz konusu Karar eki EKII’ nin 1 inci maddesinde ise kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarının yönetim kurulu başkan ve üyelerine, 1.426 –YTL net aylık ücret
verileceği, bu aylık ücretin her türlü vergi ve kesintilerinin ilgili kuruluş
tarafından ödeneceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıdaki hükümler çerçevesinde, söz konusu Yüksek Planlama
Kurulu kararında aylık ücret ve ek ödemenin ayrı ödeme olarak düzenlenmiş olması ve 4636 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde aylık ücret
belirtilerek diğer ödemelere atıf yapılmaması sebebiyle Başkanlığınız
yönetim ve denetim kurulu üyelerine Yüksek Planlama Kurulu Kararı eki
EK-II’nin 1 inci maddesinde belirtilen tutarın yarısı tutarında aylık ücret
ödeneceği değerlendirilmektedir.
Devlet Memurları Kanunu
453
2.3.6. İzin
ÖZET: DOĞUM YAPAN DEVLET MEMURUNUN 657 SAYILI KANUNUN 104 ÜNCÜ MADDESİ HÜKMÜ UYARINCA KULLANDIĞI
MAZERET İZİNLERİ İLE 108 İNCİ MADDESİ UYARINCA KULLANABİLECEĞİ AYLIKSIZ İZİNİN BİRLİKTE UYGULANMASINA DAİR (12119,
06/07/2005)
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 104 ve 108 inci maddelerini değiştiren 14.07.2004 tarihli ve 5223 sayılı Kanunun uygulanmasına
yönelik tereddütlerine dair ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 21.07.2004 tarihli ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan 14.07.2004 tarihli ve 5223 sayılı Kanun ile 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 104 üncü maddesinin (A) bendi; “Memura doğum
yapmasından önce 8 hafta ve doğum yaptığı tarihten itibaren 8 hafta
olmak üzere toplam 16 hafta süre ile aylıklı izin verilir. Çoğul gebelik
halinde, doğumdan önceki 8 haftalık süreye 2 hafta süre eklenir. Ancak
sağlık durumu uygun olduğu takdirde, tabibin onayı ile memur isterse
doğumdan önceki 3 haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda,
memurun çalıştığı süreler, doğum sonrası sürelere eklenir. Yukarıda
öngörülen süreler memurun sağlık durumuna göre tabip raporunda
belirlenecek miktarda uzatılabilir. Memurlara, bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Süt izninin
kullanımında annenin saat seçimi hakkı vardır.” şeklinde ve 108 inci
maddesinin üçüncü paragrafı “Doğum yapan memurlara istekleri halinde
104 üncü maddenin (A) bendinde belirtilen sürelerin bitiminden itibaren
12 aya kadar aylıksız izin verilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Bu düzenleme doğrultusunda;
- Doğum sonrası mazeret izninin bitiminde hastalık izni veya yıllık
izin kullanan personelin bu izinlerini müteakip aylıksız izin kullanabileceği, ancak aylıksız izin süresinin doğum sonrası mazeret izninin bitiş
tarihini takip eden bir yıllık süreyi aşmaması gereğinden hareketle,
mezkur Kanunun 108 inci maddesinde belirtilen süre kadar aylıksız izin
talebinde bulunulması halinde hastalık izninde veya yıllık izinde geçen
sürelerin verilecek aylıksız izin süresinden düşülmesi,
454
Devlet Memurları Kanunu
- Memurun doğum sonrası mazeret iznine ilişkin sürelerin memurun sağlık durumuna göre tabip raporunda belirlenecek miktarda
uzatılabileceği hususundaki düzenlemede; memurun sağlık durumuna
göre uzatılacak sürenin mazeret izni olarak düzenlendiği bu sebeple de
doğuma dayalı bir mazerete bağlı bir raporun ancak doğum sonrası
mazeret izin süresini uzatabileceği aksi takdirde farklı sağlık sorunlarından kaynaklanan raporların sağlık izni kapsamında değil mazeret izni
olarak kullandırılması yolu açılarak yanlış uygulamalara sebebiyet
vereceği düşünüldüğünden, ilgililerin doğum sonrası almış oldukları
raporun doğuma dayalı olup olmadığı hususunda da gerekli incelemeyi
kurumların yapması ve sağlık izni olarak değil mazeret izni olarak
verilen rapora dayalı sürenin aylıksız izin süresinden düşülmemesi,
gerektiği mütalaa edilmektedir.
ÖZET: AVRUPA BİRLİĞİ ORGANLARINDA GÖREV ALAN MEMURLARA HANGİ MEVZUATA GÖRE İZİN VERİLECEĞİNE İLİŞKİN
(8747, 18/5/2005)
Bakanlık ve resmi kuruluşlarda çalışan 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununa tabi personelin, AB organlarında çeşitli sürelerle görev
almaya kabul edildikleri, ancak bağlı bulundukları kurumların izin verme
konusunda yasal dayanak bulamadıklarından bahisle, söz konusu
personele görev izni verilmesi konusunda kolaylıkların araştırılmasına
ilişkin ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 77 nci maddesinin birinci fıkrasında; “Yabancı memleketlerde veya uluslararası
kuruluşlarda, kurumlarının muvafakatı ile görev alacak memurlara ilgili
Bakanlığın teklifi ve Başbakanın izni ile (her üç yılda bir Başbakanın izni
alınmak kaydıyla) memuriyeti süresince toplam yabancı memleketlerde
on yıla, uluslararası kuruluşlarda yirmi bir yıla kadar maaşsız izin
verilebilir.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen hükümden de anlaşılacağı üzere, kamu kurum ve kuruluşlarında 657 sayılı Kanuna göre görev yapan personelin
yabancı memleketlerde yada uluslararası kuruluşlarda kurumlarının
muvafakatını almaları ve maddede belirtilen prosedürü yerine getirmele-
Devlet Memurları Kanunu
455
ri kaydıyla, görev yapmalarında engel bir husus bulunmamaktadır.
Bunun dışında personelin yabancı memleketlerde veya uluslararası
kuruluşlarda farklı bir şekilde görev alabilmesi için ise ayrı bir yasal
düzenlemeye ihtiyaç bulunmaktadır.
ÖZET: TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME İDARESİ ENSTİTÜSÜNDE DOKTORA PROGRAMINA DEVAM EDEN DEVLET MEMURUNA DOKTORA PROGRAMI SÜRESİNCE İZİN VERİLMESİ HUSUSUNUN KURUMUNUZ TAKDİRİNDE BULUNDUĞUNA İLİŞKİN
(26.12.2005/20996)
Genel Müdürlüğünüz emrinde Müfettiş unvanlı kadroda görev yapan ……. …………’ın Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsünde
doktora programına devam ettiğini, ancak adı geçenin dosyasının
incelenmesi neticesinde doktora programına katıldığına dair bir kayıt
bulunamadığını belirterek ilgilinin işlerini aksatmamak kaydıyla Kurum
izni olmadan söz konusu doktora programına katılıp katılamayacağı
hususundaki ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 7163 sayılı Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi
Enstitüsü Teşkilat Kanununun 15 inci maddesinde; “Amme İdaresi
Enstitüsünün giriş müsabakasına katılabilmek için üniversite veya
yüksek okul mezunu olmak şarttır. Bu şartı haiz bulunan kimseler
arasından, idare heyetinin tespit edeceği esaslar dairesinde yapılacak
müsabaka imtihanını kazananlar Türkiye ve Orta Doğu Amme Enstitüsüne devam edebilirler.
Yukarıdaki evsafı haiz olup da Devlet dairelerinde, mahalli idarelerde, İktisadi Devlet Teşekküllerinde çalışanlardan müsabaka imtihanını kazananlara tahsil süresince izin verilir. Bu kimseler bütün özlük
haklarından faydalanmakta, maaş ve ödeneklerini kendilerine izin veren
daire, müessese ve teşekküllerden almakta devam ederler. Enstitüdeki
tahsillerini başarı ile bitirenlerin Enstitüde geçirdikleri müddet kıdemlerine sayılır ve bu müddetin bir katı (1 seneden az olmamak üzere)
kıdemlerine eklenir.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, 18.1.2001 tarihli ve 24291 sayılı Resmi Gazete de
yayımlanan Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Lisansüstü
456
Devlet Memurları Kanunu
Öğretim Yönetmeliğinin 51 inci maddesinde;“ Programa katılabilmek için
aşağıdaki ön koşulların yerine getirilmesi zorunludur:
a) Yüksek lisans diploması almış olmak (yüksek lisans derecesinin
yurt dışından alınmış olması durumunda, denklik belgesi aranır),
b) Yüksek lisans mezuniyet notunun; tezli yüksek lisans programından mezun olanlar için 100 tam puan üzerinden en az 70 puan (4
tam puan üzerinden yapılan değerlendirmelerde en az 3), tezsiz yüksek
lisans programından mezun olanlar için 100 tam puan üzerinden en az
85 puan (4 tam puan üzerinden yapılan değerlendirmelerde en az 3.5)
olduğunu belgelemek,
c) ÖSYM tarafından yapılmış Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavına
(LES) girmiş olmak” hükmüne yer verilmiş; 54 üncü maddesinde ise;
doktora programının sekiz dönemde tamamlanacağı ifade edilmiştir.
Ayrıca; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36/A-9 uncu maddesinde; “Memurluğa girmeden önce veya memuriyetleri sırasında
yüksek öğrenim üstü master derecesi almış olanlarla yüksek öğrenim
kurumlarında en az bir yıl ilave öğrenim yaparak lisans üstü ihtisas
sertifikası alanlara bir kademe ilerlemesi, tıpta uzmanlık belgesi alanlara, meslekleri ile ilgili öğrenim dallarında doktora yapanlara bir derece
yükselmesi uygulanır.
Master derecesini alıp bir kademe ilerlemesinden yararlanan memura, mesleği ile ilgili öğrenim dalında doktora yaptığı takdirde iki
kademe ilerlemesi uygulanır” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununda memuriyetleri sırasında doktora yapanların
intibaklarının yapılması hususunda yer alan düzenleme karşısında; ilgi
yazıda adı geçen ilgilinin Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsünde doktora programına devam ettiğinin resmi olarak tespit edilmesi
halinde ilgiliye doktora programı süresince izin verilmesi hususunun
Kurumunuz takdiri ile mümkün bulunduğu değerlendirilmektedir.
ÖZET: 657 SAYILI KANUNUN 4/B MADDESİ UYARINCA SÖZLEŞMELİ ÇALIŞANLARIN YILLIK İZİNLERİNİN BİR SONRAKİ YILA
AKTARILAMAYACAĞINA İLİŞKİN (29.12.2005 /20630)
Devlet Memurları Kanunu
457
Bakanlığınızda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik
4/B maddesi kapsamında istihdam edilen sözleşmeli personelin senelik
izinlerinden, yıl içerisinde kullanılmayan sürelerin bir sonraki yılda
kullandırılıp kullandırılamayacağı hususundaki ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 06/06/1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına
İlişkin Esasların 09/02/1979 tarih ve 7/17150 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı ile değişik 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında: "217 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin 2 nei maddesinde sayılan kurumlarda ve
Sosyal Güvenlik Kurumlarına Ödenmek suretiyle geçen hizmet süresi,
bir yıldan on yıla kadar olan personele yirmi gün, on yıldan fazla olanlara otuz gün ücretli yıllık izin verilir..." hükmüne yer verilmektedir.
Yukarıdaki hüküm çerçevesinde; yıl içerisinde kullanılmayan sürelerin bir sonraki yılda kullandırılıp kullandırılmayacağı hususunda
mezkur Esaslarda bir düzenleme bulunmaması ve sözleşmelerin mali
yılla sınırlı olması sebebiyle sözleşmeli istihdam edilen personelin
önceki yıldan kalan izninin kullandırılamayacağı değerlendirilmektedir.
ÖZET: 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN 105 İNCİ
MADDESİ UYARINCA HASTALIK İZİN SÜRESİNİN UZATILMASINA
İLİŞKİN (08.06.2006/9227)
Kurumunuz personeli ………………’ın kullandığı hastalık izninin
213 gün olduğunu belirten ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda
yer alan 6 aylık hastalık izin süresinin bir katına kadar uzatılıp uzatılmayacağı, hangi tarih itibariyle uzatılması gerektiği hususunda görüş talep
eden ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği gibi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Hastalık İzni” başlıklı 105 inci maddesinde “Memurların hastalıkları halinde,
verilecek raporlarda gösterilecek lüzum üzerine, aylık ve özlük haklarına
dokunulmaksızın aşağıdaki esaslara göre izin verilir.
A)On yıla kadar (on yıl dahil) hizmeti olanlara altı aya kadar,
B)On yıldan fazla hizmeti olanlara oniki aya kadar,
C)Kanser, verem ve akıl hastalıkları gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığa yakalananlara onsekiz aya kadar,
458
Devlet Memurları Kanunu
izin verilir.
Memurların, hastalıkları sebebiyle yataklı tedavi kurumlarında yatarak gördükleri, tedavi süreleri hastalık izinlerine ait sürelerin hesabında dikkate alınır.
İzin süresinin sonunda hastalıklarının devam ettiği resmi sağlık kurullarının raporu ile tespit edilenlerin izinleri bir katına kadar uzatılır. Bu
sürelerin sonunda da iyileşmeyen memurlar hakkında emeklilik hükümleri uygulanır...” şeklinde bir düzenleme yapılmıştır.
Diğer taraftan, Sayıştay Genel Kurulunun 05.04.1990 tarih ve
4664/1 sayılı Kararında; “657 sayılı Devlet Memurları Kanunun Değişik
105’inci maddesiyle ilgili olarak;
1-Bu maddede öngörülen hastalık izin sürelerinin, tek bir hastalık,
nedeniyle verilen sağlık izinlerine ilişkin bulunduğu,
2-Hastalık izni sürelerinin hesaplanmasında, hasta memura verilen
raporların 5434 sayılı kanunun 47’inci maddesi uyarınca bir yıl içinde
nükseden aynı hastalığa ilişkin olup olmadığının araştırılıp ancak bu
şarta uyan yazılı izin sınırını aşıp aşmadığının belirlenmesi gerektiği...”şeklinde karar verilmiştir.
Yukarıda yer verilen hüküm ve kararlar çerçevesinde on yıldan az
hizmeti olan kurumunuz personelinin 6 aya kadar kullanmış olduğu
hastalık izin süresinin sonunda hastalığının devam ettiğinin resmi sağlık
kurulu raporu ile tespit edilmesi halinde bu rapor tarihinden başlatılmak
üzere, hastalık izin süresinin bir katına kadar uzatılması gerektiği
mütalaa edilmekle birlikte, mezkur Kanunda birbirinin devamı niteliğinde
olmayan hastalıklarla ilgili verilecek raporlardaki süreleri düzenleyen bir
hüküm bulunmamaktadır
ÖZET: 7 GÜNDEN AZ SÜRE İLE YILLIK İZİN VERİLİP VERİLMEMESİNE İLİŞKİN (26/01/2007-1228)
…… hemşire olarak görev yaptığınızı ve yıllık izin uygulamalarında
7 günden az izin verilip verilemeyeceği hususunda bilgi talep eden ilgi
yazı incelenmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunun ‘İzin’ başlıklı 23 üncü maddesinde; "Devlet memurları, bu kanunda gösterilen süre ve şartlarla izin
Devlet Memurları Kanunu
459
hakkına sahiptirler." denilmektedir. Mezkur Kanunun 102 nci maddesinde "Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar
(on yıl dahil) olanlar için 20 gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30
gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer
gün eklenebilir." hükmü ve 103 üncü maddesinde de; "Yıllık izinler,
amirin uygun bulacağı zamanlarda, toptan veya ihtiyaca göre kısım
kısım kullanılabilir. Birbirini izleyen iki yılın izni bir arada verilebilir. Cari
yıl ile bir önceki yıl hariç, önceki yıllara ait kullanılmayan izin hakları
düşer... " hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde yıllık iznin kullanılacağı zaman bakımından idareye takdir yetkisi tanınmış olmakla birlikte
kamu kurum ve kuruluşlarının yıllık iznin kullanılma süresini sınırlamasına ilişkin bir düzenleme 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yer
almamaktadır.
ÖZET: ÖLÜ DOĞUM YAPMIŞ DEVLET MEMURUNUN DOĞUM
SONRASI MAZERET İZNİNİ KULLANIP KULLANAMAYACAĞINA
İLİŞKİN (31/05/2007 – 9425)
Genel Müdürlüğünüz personelinin ölü doğum yapmış olması sebebiyle doğum sonrası mazeret iznini kullanıp kullanamayacağı hususunda görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 21.07.2004 tarihli ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan 14.07.2004 tarihli ve 5223 sayılı Kanun ile 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 104 üncü maddesinin (A) bendi; “Memura doğum
yapmasından önce 8 hafta ve doğum yaptığı tarihten itibaren 8 hafta
olmak üzere toplam 16 hafta süre ile aylıklı izin verilir. Çoğul gebelik
halinde, doğumdan önceki 8 haftalık süreye 2 hafta süre eklenir. Ancak
sağlık durumu uygun olduğu takdirde, tabibin onayı ile memur isterse
doğumdan önceki 3 haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda,
memurun çalıştığı süreler, doğum sonrası sürelere eklenir. Yukarıda
öngörülen süreler memurun sağlık durumuna göre tabip raporunda
belirlenecek miktarda uzatılabilir. Memurlara, bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Süt izninin
kullanımında annenin saat seçimi hakkı vardır.” şeklinde ve 108 inci
maddesinin üçüncü paragrafı “Doğum yapan memurlara istekleri halinde
460
Devlet Memurları Kanunu
104 üncü maddenin (A) bendinde belirtilen sürelerin bitiminden itibaren 12
aya kadar aylıksız izin verilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Mezkur Kanunun 104 üncü maddesinin (A) bendinde belirtilen mazeret izinlerinin verilebilmesi için doğum olayının gerçekleşmiş olması kriteri
esas alındığından ve madde metninde doğum yapan memura ifadesi
kullanıldığından, doğum olayının gerçekleşmesi halinde personelin doğum
sonrası mazeret iznini kullanması gerektiği değerlendirilmektedir.
ÖZET: DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN 104 ÜNCÜ MADDESİ GEREĞİNCE VERİLEN SÜT İZNİNİN TOPLU OLARAK KULLANDIRILIP KULLANDIRILMAYACAĞI İLE MEZKUR KANUN 108 İNCİ
MADDESİ UYARINCA 6 AY AYLIKSIZ İZİN ALAN MEMURUN İSTEĞİ
DURUMUNDA SÖZ KONUSU İZNİN BİTİM TARİHİNDEN İTİBAREN
AYLIKSIZ İZNİNİ 12 AYA KADAR UZATIP UZATAMAYACAĞINA
İLİŞKİN (22/06/2007- 10622)
Bakanlığınız emrinde görev yapan memurlara 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 104 üncü maddesinin (A) bendi gereğince verilen
süt izninin toplu olarak kullandırılıp kullandırılmayacağı ile mezkur Kanun
gereğince doğum sonrası 6 ay aylıksız izin alan memurun isteği durumunda söz konusu iznin bitim tarihinden itibaren aylıksız iznini uzatıp uzatamayacağı hususlarında görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 104 üncü
maddesinin (A) bendinde; ‘Memura doğum yapmasından önce 8 hafta
ve doğum yaptığı tarihten itibaren 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta
süre ile aylıklı izin verilir. Çoğul gebelik halinde, doğumdan önceki 8
haftalık süreye 2 hafta süre eklenir. Ancak sağlık durumu uygun olduğu
takdirde, tabibin onayı ile memur isterse doğumdan önceki 3 haftaya
kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, memurun çalıştığı süreler,
doğum sonrası sürelere eklenir. Yukarıda öngörülen süreler memurun
sağlık durumuna göre tabip raporunda belirlenecek miktarda uzatılabilir.
Memurlara, bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde
toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Süt izninin kullanımında annenin
saat seçimi hakkı vardır.’ hükmü ve 108 inci maddesinin üçüncü fıkrasında ise; “Doğum yapan memurlara istekleri halinde 104 üncü madde-
Devlet Memurları Kanunu
461
nin (A) bendinde belirtilen sürelerin bitiminden itibaren 12 aya kadar
aylıksız izin verilir.” hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde,
-Devlet memurlarının mazeret izinlerini düzenleyen 104 üncü
maddenin (A) bendine göre doğum yapan Devlet memuruna bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt
izni verileceği belirtilmekte olup, söz konusu süt izninin birleştirilmesine
ilişkin bir düzenlenme yer almamakta,
-108 inci maddede ise 104 üncü maddenin (A) bendinde belirtilen
mazeret izninin bitimini müteakip doğum yapan memurların ücretsiz izin
talebinde bulunabileceğine ilişkin düzenleme hükme bağlanmış olup,
doğum sonrası 6 ay aylıksız izin alan Devlet memuruna kullanmış
olduğu iznin bitiminden itibaren talep etmesi durumunda aylıksız izin
verilebileceği ancak, aylıksız izin süresinin doğum sonrası mazeret
izninin bitiş tarihini takip eden bir yıllık süreyi aşmaması gerektiği
mütalaa edilmektedir.
ÖZET: DEVLET MEMURU OLARAK ÇALIŞMAKTA İKEN GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILAN VE BİLAHARE GÖREVE İADE EDİLEN
DEVLET MEMURLARININ YILLIK İZİN HAKLARINA İLİŞKİN
(21/09/2007-16172)
Devlet memuru olarak çalışmakta iken görevden uzaklaştırılan ve
bilahare göreve iade edilen Devlet memurlarının yıllık izin hakları
hususundaki ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun “Yıllık İzin” başlıklı 102 nci maddesinde; “Devlet
memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (On yıl
dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30
gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer
gün eklenebilir.” hükmü, “Yıllık İzinlerin Kullanılışı” başlıklı 103 üncü
maddesinin birinci fıkrasında ise “Yıllık izinler, amirin uygun bulacağı
zamanlarda, toptan veya ihtiyaca göre kısım kısım kullanılabilir. Birbirini
izleyen iki yılın izni bir arada verilebilir. Cari yıl ile bir önceki yıl hariç,
önceki yıllara ait kullanılmayan izin hakları düşer.” hükmü ;141 inci
maddesinde; “Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya
462
Devlet Memurları Kanunu
olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara
bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu Kanunun
öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler.
143 üncü maddede sayılan durumların gerçekleşmesi halinde,
bunların aylıklarının kesilmiş olan üçte biri kendilerine ödenir ve görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve
bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan
kısmı,üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir.” hükmü, 143 üncü maddesinde ise;
“Soruşturma veya yargılama sonunda yetkili mercilerce:
a) Haklarında memurluktan çıkarmadan başka bir disiplin cezası
verilenler;
b) Yargılamanın men'ine veya beraatine karar verilenler;
c) Hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar;
ç) Görevlerine ve memurluklarına ilişkin olsun veya olmasın memurluğa engel olmayacak bir ceza ile hükümlü olup cezası ertelenenler;
Bu kararların kesinleşmesi üzerine haklarındaki görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılır.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, Danıştay Beşinci Dairesinin 15/02/2001 tarihli ve
K:2001/375, E:1999/538 sayılı Kararında ise; görevden uzaklaştırılan
Devlet memurlarının görevden uzakta geçirdikleri sürenin ilgililerinin
intibakında değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Ayrıca, 06/06/2002 tarihli ve 24777 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 154 seri nolu Devlet Memurları Kanunu Genel
Tebliğinde ise; yıllık izin sürelerinin hesabında, hangi statüde olursa
olsun kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmet süreleri ile kamu
kurum ve kuruluşlarında geçmese dahi Devlet memurlarının kazanılmış
hak aylıklarında değerlendirilen hizmet sürelerinin dikkate alınması
gerektiği ifade edilmiştir.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 141 inci maddesine istinaden görevinden uzaklaştırılan ve bilahare görevine iade edilen Devlet memurlarının
görevden uzakta geçirdikleri sürenin ilgililerin kazanılmış hak aylığında
Devlet Memurları Kanunu
463
değerlendirilmesi ve yıllık izin sürelerinin hesabında Devlet memurlarının kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilen hizmet sürelerinin
dikkate alınması karşısında; ilgi yazıda göreve iade edildiği belirtilen
personelin yıllık izinlerinin, 657 sayılı Kanunun 102 ve 103 üncü maddeleri hükümleri çerçevesinde kullandırılması gerekmekte olup, mezkur
103 üncü maddede cari yıl ile bir önceki yıl hariç önceki yıllara ait
kullanılmamış izin haklarının düşeceği belirtildiğinden ilgiliye cari yıl ile
birlikte önceki yıla ait izin hakkının kullandırılması gerektiği mütalaa
edilmektedir.
ÖZET: AYLIKSIZ İZİN, MEHİL MÜDDETİ, YILLIK İZİNDE HİZMET
SÜRESİ VE İSTİFA SONRASI DÖNÜŞTE YILLIK İZNİN KULLANILMASINA İLİŞKİN (25/04/2008-6015)
1- Eşinin yurtdışında sürekli görevle görevlendirilmesi veya yurtdışına eğitim amacıyla gönderilmesi sebebiyle aylıksız izinli sayılan
personelin, eşinin görev/eğitim süresinin bir yıldan az süre ile uzatılması
halinde aylıksız izninin bir yıldan az uzatılıp uzatılamayacağı,
2- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 77, 78 ve 108 inci maddeleri uyarınca aylıksız izinli sayılıp da yurtdışına gönderilen personele
yurda dönüşlerde aylıksız izin bitim tarihinden farklı olarak mehil
müddeti kullandırılıp kullandırılamayacağı, şayet uygunsa ne kadar
mehil müddetinin tanınabileceği,
3- Kurumlarca yurtdışına gönderilen öğrenci ve memurlara yurda
dönüşlerinde tanınan mehil müddetinin, eşlerinin aylıksız izninin bitim
tarihini ne şekilde etkileyeceği,
4- 4924 sayılı Kanuna tabi sözleşmeli personelin, 657 sayılı Kanuna tabi bir göreve başlaması durumunda, yirmi günlük yıllık izninin bir
yıllık memuriyet süresinin dolduğu tarihten itibaren mi kullandırılacağı,
yoksa 4924 sayılı Kanun ve 657 sayılı Kanun gereği çalışılan sürenin
toplam bir yıl olması halinde mi kullandırılacağı,
5- 2007 Yılında istifa ederek görevinden ayrılan personelin, 2008
Yılında tekrar memuriyete atanması halinde, 2007 Yılında kullanmadığı
yıllık izninin 2008 Yılında 657 sayılı Kanunun 103 üncü maddesi
uyarınca kullandırılıp kullandırılamayacağı,
464
Devlet Memurları Kanunu
hususlarında görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Aylıksız
izin” başlıklı 108 inci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında;
“Yetiştirilmek üzere (bursla gidenler dahil) yurt dışına Devlet tarafından
gönderilen öğrenci ve memurlarla, yurt içine ve yurt dışına sürekli
görevle atanan memurların eşlerine memuriyetleri süresince her
defasında bir yıldan az olmamak üzere en çok sekiz yıla kadar aylıksız
izin verilebilir. Bunların dönüşlerinde, bu Kanunun 72 nci maddesi
çerçevesinde, görev yerlerine bağlı olmaksızın atamaları yapılır.
Aylıksız izin süresinin bitiminden önce mazeretini gerektiren sebebin kalkması halinde, memur derhal görevine dönmek zorundadır.
Mazeret sebebinin kalkması halinde veya aylıksız izin süresinin bitiminde görevine dönmeyenler, memuriyetten çekilmiş sayılırlar.”, “Yıllık izin”
başlıklı 102 nci maddesinde; “Devlet memurlarının yıllık izin süresi,
hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (On yıl dahil) olanlar için yirmi gün,
hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu
sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir.”, 4924 sayılı
Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un “Hizmet Sözleşmesi” başlıklı 5
inci maddesinin yedinci fıkrasında; “Sözleşmeli personelin izinleri
hususunda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uygulanır. Ancak, otuz
günü aşan hastalık izinlerinde sözleşmeli personele yarım sözleşme
ücreti ödenir. Ayrıca, sözleşmeli personelin yıllık izinleri birleştirilemez
ve bu personele yıllık izinden düşülmek üzere mazeret izni verilemez.”
hükümleri yer almaktadır.
ÖZET: İDARENİN YILLIK İZİNLERİN KULLANIMI ESNASINDA
İZİNİN BİTİMİNE TEKABÜL EDEN CUMARTESİ VE PAZAR GÜNLERİNİN İZİN SÜRESİNE DAHİL EDİLİP EDİLEMEYECEĞİ İLİŞKİN
(26/05/2008-9556)
Yıllık izinlerin kullanımı esnasında izinin bitimine tekabül eden
Cumartesi ve Pazar günlerinin izin süresine dahil edilip edilemeyeceği
hususunda görüş talebinde bulunduğunuz ilgi yazı incelenmiştir.
Devlet Memurları Kanunu
465
657 sayılı Devlet Memurları Kanunun ‘İzin’ başlıklı 23’üncü maddesinde; "Devlet memurları, bu kanunda gösterilen süre ve şartlarla izin
hakkına sahiptirler." denilmektedir. Mezkur Kanunun 102’nci maddesinde "Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar
(on yıl dahil) olanlar için 20 gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30
gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer
gün eklenebilir." hükmü ve 103’üncü maddesinde de; "Yıllık izinler,
amirin uygun bulacağı zamanlarda, toptan veya ihtiyaca göre kısım
kısım kullanılabilir. Birbirini izleyen iki yılın izni bir arada verilebilir. Cari
yıl ile bir önceki yıl hariç, önceki yıllara ait kullanılmayan izin hakları
düşer... " hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, mezkur Kanunun Çalışma Saatleri başlıklı 99’uncu
maddesinde “Memurların haftalık çalışma süresi genel olarak 40 saattir.
Bu süre Cumartesi ve Pazar günleri tatil olmak üzere düzenlenir.”
hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde yıllık iznin kullanılacağı zaman bakımından idareye takdir yetkisi tanınmış olmakla birlikte, 5
gün yıllık izin talebinde bulunan personele, verilen bu izne, iznin bitimine
tekabül eden ve yıllık izin süresinin içerisinde kalmayan Cumartesi
Pazar günlerinin dahil edilmesinin uygun olmadığı değerlendirilmektedir.
ÖZET: 657 SAYILI KANUNUN 108 İNCİ MADDENİN 1 İNCİ FIKRASINA GÖRE 6 AY ÜCRETSİZ İZİN VERİLEN DEVLET MEMURLARINA AYNI ŞARTLARDA VERİLEN SÜRENİN BİR KATINA KADAR
UZATILABİLECEĞİ, FARKLI SEBEP VE KİŞİLER NEDENİYLE İSE
TEKRAR BİR 6 AY DAHA İZİN VERİLMESİNİN MÜMKÜN OLDUĞUNA
İLİŞKİN (18/06/2008-11286)
Kurumunuz personeli …’ in 21/05/2008 tarihli dilekçesi ile epilepsi
hastası olan kardeşinin tedavisi için 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 108 inci maddesine istinaden 6 ay ücretsiz izin talebinde bulunduğu, adı geçenin daha önce de aynı sebepten dolayı 6 ay ücretsiz izin
kullandığından bahisle, mezkur Kanunun 108 inci maddesinden ikinci
kez faydalanıp faydalanamayacağı hususunda görüş talep eden ilgi yazı
incelenmiştir.
466
Devlet Memurları Kanunu
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 108 inci
maddesinde; “Devlet memurunun bakmaya mecbur olduğu veya memur
refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve
çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya önemli
bir hastalığa tutulmuş olması hallerinde, bu hallerin raporla belgelendirilmesi şartıyla Devlet memurlarına, istekleri üzerine en çok altı aya
kadar aylıksız izin verilebilir. Aynı şartlarla bu süre bir katına kadar
uzatılabilir.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıdaki hüküm çerçevesinde, 6 ay ücretsiz izin verilen Devlet
memurlarına aynı şartlarda verilen sürenin bir katına kadar uzatılabileceği, farklı sebep ve kişiler nedeniyle ise tekrar bir 6 ay daha izin
verilmesinin mümkün olduğu mütalaa edilmektedir.
ÖZET: BAKMAYA MECBUR OLDUĞU BİRİNCİ DERECE YAKINININ RAHATSIZLIĞINDAN DOLAYI TOPLAM 12 AY AYLIKSIZ İZİN
KULLANAN DEVLET MEMURUNUN, AYNI YAKINININ FARKLI BİR
RAHATSIZLIĞI İÇİN DE AYRICA AYLIKSIZ İZİN KULLANABİLECEĞİNE İLİŞKİN (31/10/2008-18683)
Her ikisi de Devlet memuru olan anne ve babanın birinci derece
yakınının rahatsızlığı sebebiyle aynı tarihlerde veya farklı tarihlerde her
iki memura da ayrı ayrı aylıksız izin verilip verilmeyeceği ile bakmaya
mecbur olduğu birinci derece yakınının rahatsızlığından dolayı toplam
12 ay aylıksız izin kullanan Devlet memurunun, aynı çocuğun farklı bir
rahatsızlığı için de ayrıca aylıksız izin kullanıp kullanamayacağı hususlarında tereddüde düşüldüğünden bahisle, yapılacak işleme esas
Başkanlık görüşümüzün talep edildiği ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 108 inci
maddesinde; “Devlet memurunun bakmaya mecbur olduğu veya memur
refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve
çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya önemli
bir hastalığa tutulmuş olması hallerinde, bu hallerin raporla belgelendirilmesi şartıyla Devlet memurlarına, istekleri üzerine en çok altı aya
kadar aylıksız izin verilebilir. Aynı şartlarla bu süre bir katına kadar
uzatılabilir.” hükmü yer almaktadır.
Devlet Memurları Kanunu
467
Yukarıdaki hüküm çerçevesinde, Devlet memuru olan anne ve babanın birinci derece yakınının rahatsızlığından dolayı aynı tarihlerde
veya farklı tarihlerde her iki memura da ayrı ayrı aylıksız izin verilmesi
hususunda aksine bir hüküm bulunmaması sebebiyle, Devlet memuru
olan anne ve babaya 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu çerçevesinde,
hastaya aynı tarihte birden fazla kişinin refakat etmesi gerektiği hususunun rapor ile belgelendirilmesi kaydıyla ayrı ayrı aylıksız izin verilmesinin mümkün olduğu; 6 ay ücretsiz izin verilen Devlet memurlarına aynı
şartlarda verilen sürenin bir katına kadar uzatılabilmesinin ve farklı konu
ve kişilere bağlı olarak tekrar bir 6 ay daha izin verilebilmesinin mümkün
olması sebebiyle, bakmaya mecbur olduğu birinci derece yakınının
rahatsızlığından dolayı toplam 12 ay aylıksız izin kullanan Devlet
memurunun, aynı yakınının farklı bir rahatsızlığı için de ayrıca aylıksız
izin kullanabileceği mütalaa edilmektedir
ÖZET: 108 İNCİ MADDENİN 2 NCİ FIKRASI GEREĞİNCE AYLIKSIZ İZİN VERİLEBİLMESİ İÇİN GEREKLİ OLAN 10 YILLIK HİZMET
SÜRESİNİN TESPİTİNDE; KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA
GEÇMESE DAHİ DEVLET MEMURLARININ KAZANILMIŞ HAK
AYLIKLARINDA DEĞERLENDİRİLEN HİZMET SÜRELERİNİN DİKKATE ALINMASI GEREKTİĞİNE İLİŞKİN (23/07/2008-13362)
Akdeniz Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi (Hastanesi) Müdürlüğü’nde hemşire olarak görev yapan …’ın 16/06/2008
tarihi itibariyle 8 yıl 1 ay 24 gün kamu hizmeti ve 6 yıl 9 ay 21 gün
sigortalı (özel sektör) hizmeti bulunmakta olduğunu ve özel sektör
hizmetlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36/C-2 nci
maddesi gereğince kazanılmış hak aylığında değerlendirildiğini, söz
konusu personelin 657 sayılı Kanunun 108 inci maddesinin 2 nci fıkrası
gereğince 6 ay süre ile aylıksız izne ayrılmak istediğini belirten ve
ilgilinin mezkur fıkra gereğince aylıksız izne ayrılıp ayrılamayacağı
hususunda görüş talep eden ilgi yazı ve eki incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36/C-2 nci
maddesinde; “Sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına
girenlerden memurluğa girmeden önce yurt içinde veya yurt dışında
mesleklerini serbest olarak veya resmi veya özel kurumlarda yapanlarla,
468
Devlet Memurları Kanunu
memurluktan ayrıldıktan sonra bu işlerde çalışarak yeniden memurluğa
girmek isteyenlerin sağlık hizmetlerinde geçen süresinden, bu kanun ve
bu kanunun 87 nci maddesinde sözü edilen kurumlarda geçen süreleri
ile 196 ncı maddede belirtilen şekilde tespit edilecek mahrumiyet
bölgelerinde en az 3 yıl çalışanların veya çalışacak olanların sürelerinin
tamamı ve geri kalan sürelerinin 3/4 ü toplamı memurlukta geçmiş
sayılarak bu sürelerin her yılı için bir kademe ilerlemesi ve her üç yılı
için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir.” ve “Aylıksız
izin” başlıklı 108 inci maddesinin ikinci fıkrasında; “Devlet memurlarına
10 hizmet yılını tamamlamış olmaları ve istekleri halinde memuriyet
süreleri boyunca ve bir defada kullanılmak üzere altı aya kadar aylıksız
izin verilebilir….” hükümlerine yer verilmiş, diğer taraftan 06/06/2002
tarihli ve 24777 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 154 Seri Nolu Devlet
Memurları Kanunu Genel Tebliğinde; “…yıllık izin sürelerinin hesabında,
hangi statüde olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmet
süreleri ile kamu kurum ve kuruluşlarında geçmese dahi Devlet memurlarının kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilen hizmet sürelerinin
dikkate alınması…” gerektiği ifade edilmiştir.
657 sayılı Kanunun 36/C-2 inci maddesinde, sağlık hizmetleri ve
yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına girenlerin memuriyete girmeden önce
veya memurluktan ayrılarak özel sektörde sağlık hizmetleri alanında
geçirdikleri sürelerinin 3/4'ünün memuriyette geçmiş sayılarak, bu
sürelerinin her yılı bir kademe ilerlemesine ve her üç yılı bir derece
yükselmesine esas olacak şekilde değerlendirileceği hükme bağlanmıştır.
Görüldüğü üzere, 657 sayılı Kanunun 36/C-2 nci maddesi ile Yasakoyucu, sağlık hizmetlerinde geçirilen sürelerin memuriyette geçmiş gibi
sayılarak derece yükselmesi yada kademe ilerlemesinde değerlendirilmesini öngörmekte olup; mezkur Kanunun 108 inci maddesinin 2 nci
fıkrası, devlet memurlarının aylıksız izin alabilme koşullarını memuriyette
geçirilen hizmet sürelerine göre belirlemekte, aylıksız izin alabilme
şartlarının tespitinde hizmet ve hizmetin süresini esas almakta, hizmetin
kamu kurumlarında geçmesi gerektiği şeklinde bir kabule götürecek
mahiyet taşımamaktadır. Ayrıca, ilgililerin özel sektörde sağlık hizmetlerinde geçen hizmet sürelerinin; 657 sayılı Kanunun 36/C-2 nci maddesi
Devlet Memurları Kanunu
469
gereğince intibaklarında ve mezkur Kanunun 102 nci maddesi ve 154
Seri No’lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği uyarınca yıllık izin
sürelerinin tespitinde değerlendirildiği, dolayısıyla 108 inci maddenin 2 nci
fıkrasına göre aylıksız izin alınabilmesi için öngörülen 10 yıllık hizmet
süresinin tespitinde de dikkate alınması gerektiği düşünülmektedir.
2.4. Devlet Memurları Kanunu ile İlgili Genel Yönetmelikler2
2.4.1. Aday Memurların Yetiştirilmelerine İlişkin Genel
Yönetmelik
Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi
: 21/2/1983, No: 83/6061
Dayandığı Kanunun Tarihi
: 14/7/1965, No: 657
Yayımlandığı R. Gazetenin Tarihi
: 27/6/1983, No: 18090
BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler
Amaç :
Madde 1 – Bu yönetmelik; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun
2670 sayılı Kanunla değişik 55 inci maddesine dayanılarak; aday
memurların yetiştirilmesi için uygulanacak eğitim proğramlarını, eğitim
sürelerini, eğitimlerde uygulanacak sınavları, sınav değerlendirme
esaslarını ve ilgili diğer hususları belirlemek amacıyla düzenlenmiştir.
Kapsam :
Madde 2 – Bu yönetmelik hükümleri;
a. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu,
b. 160 sayılı Devlet Personel Dairesi Kurulması Hakkında Kanun
kapsamına giren kurum veya kuruluşlarda (Milli İstihbarat Teşkilatı
hariç) Devlet memurluğuna aday olarak atanacaklar hakkında uygulanır.
2
Devlet memurları ve kamu görevlileriyle ilgili genel yönetmeliklerden büyük bir
bölümü kitabımızda yer almış; kitapta metin olarak yer verilmeyen genel yönetmelikler de bu bölümün sonundaki listede isim olarak belirtilmiştir. Bazı yönetmeliklere de ilgili bölümünde yer verilmiştir. Örneğin Kamu Konutları Yönetmeliğine Kamu Konutları Kanunundan sonra yer verilmiştir.
470
Devlet Memurları Kanunu
Tanımlar:
Madde 3 – Bu yönetmelikte geçen;
a. Aday Memur: "İlk defa Devlet memurluğuna atanacaklar için uygulanacak" merkezi sınavı kazanarak temel, hazırlayıcı eğitim ve staj'a
tabi tutulmak üzere herhangi bir kurum veya kuruluşa atananları.
b. Asli Memur: Adaylık süresi içinde Temel, Hazırlayıcı Eğitim ve
Staj devrelerinin herbirinde başarılı olan ve bu süre içinde olumlu sicil
alarak adaylığı kaldırılan kişileri.
c. Adaylık Süresi: Devlet kamu hizmet ve görevlerine ilk defa atananların atandıkları tarihten başlamak üzere bir yıldan az iki yıldan çok
olmayan süreyi,
d. Temel Eğitim : Bütün aday memurların,asli memur olabilmeleri
için tabi tutuldukları, Devlet memurlarının ortak vasıfları ile ilgili hususları
kapsayan eğitimi,
e. Hazırlayıcı Eğitim : Aday memurların atandığı kurum veya kuruluşu, sınıfı ve görevi ile ilgili olarak yapılan eğitimi,
f. Staj: Aday memurlara kurum veya kuruluşlarındaki görevleri ile
ilgili olarak yapılan uygulamalı eğitimi,
g. Sınav : Temel ve Hazırlayıcı Eğitim dönemleri sonunda yapılacak değerlendirmeler için bilgi seviyesini ölçme işlemini,
h. Değerlendirme: Temel ve Hazırlayıcı Eğitim dönemleri sonunda
yapılacak sınavlar ile staj dönemi sonundaki bilgi seviyesini ölçme
işlemini,
ifade eder.
İKİNCİ KISIM
Eğitim ile ilgili ilke ve esaslar
İlkeler :
Madde 4 – Aday memurların eğitimi ile ilgili ilkeler aşağıda belirtilmiştir.
a.Genel İlkeler;
(1) Eğitimin amacı; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına,Atatürk inkilap ve ilkelerine, Anayasada ifadesi bulunan Atatürk Milliyetçiliğine
Devlet Memurları Kanunu
471
sadakatle bağlı kalacak, Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarını milletin
hizmetinde olarak tarafsızlık ve eşitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulayacak yurt ve vatandaş sevgisi ile dolu, güleryüzlü, yol gösterici, vatandaşlara daima yardımcı, disiplinli ve bilgili memur yetiştirmektir.
(2) Kamu görevlerinde istihdam edilecek personelin; kamu hizmetlerinin gerektirdiği bilgi ve becerileri kazanarak hizmetlerin zaman ve
kaynak israfına meydan vermeden en verimli bir şekilde yerine getirilmesini sağlayacak şekilde yetiştirilmeleri esastır.
(3) Eğitimleri başarı ile tamamlayamayan aday memurlar asli memurluğa atanamazlar.
(4) Temel Eğitim,Hazırlayıcı Eğitim ve Staj birbirini takip eden sıra
içinde devam eder.
(5) Eğitimler aday memurların tahsil derecelerine göre düzenlenir
ve yürütülür.
(6) Eğitimler kurum veya kuruluşların sorumluluğunda yapılır.
(7) Eğitim sürelerine sınavlar dahildir.
b. Temel Eğitim ile ilgili ilkeler;
(1) Temel eğitimin hedefi; Aday memurlara,Devlet memurlarının ortak vasıfları ile ilgili bilinmesi gereken, asgari bilgileri vermektir.
(2) Bu eğitim her sınıf ve kadrodaki memura ortak bir program dahilinde ve aday memurların öğrenim durumları dikkate alınarak uygulanır.
(3) Bu eğitimin süresi on günden az iki aydan çok olamaz.
c. Hazırlayıcı Eğitim ile ilgili ilkeler;
(1) Hazırlayıcı eğitimin hedefi; Aday memurların işgal ettikleri kadro
ve görevleri dikkate alınarak bu görevlerin yürütülmesi için gerekli bilgi
ve becerileri kazandırmak ve görevlerine intibakını sağlamaktır.
(2) Hazırlayıcı eğitim bir aydan az 3 aydan çok olamaz.
d. Staj ile ilgili ilkeler;
(1) Stajin hedefi; Aday memurlara hazırlayıcı eğitim döneminde verilen teorik bilgileri ve işgal ettikleri kadro ve görevleri ile ilgili diğer bilgi
472
Devlet Memurları Kanunu
ve işlemleri ve kazandırılan becerileri uygulamak suretiyle tecrübe
kazandırmaktır.
(2) Staj; Aday memurun görev ile ilgili olmak üzere diğer bir kurum
veya kuruluşa yaptırılabilir.
(3) Staj iki aydan az olmamak kaydıyla adaylık süresi içinde tamamlanır.
Eğitim Konuları:
Madde 5 – Aday memurların eğitim konuları aşağıda gösterilmiştir;
a. Temel Eğitim konuları;
(1) Atatürk ilkeleri,
(2) T.C.Anayasası,
(a) Genel Esaslar,
(b) Temel Hak ve Ödevler,
(c) Cumhuriyetin Temel Organları,
(d) Yürütme.
(3) Genel olarak Devlet teşkilatı.
(4) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu.
(a) Ödev ve sorumluluklar,
(b) Genel Haklar,
(c) Yasalar,
(d) Sicil ve disiplin işleri,
(e) Sosyal ve Mali Haklar,
(f) Amir - Memur ilişkileri,
(g) Müracaat ve şikayetler,
(h) Kılık kıyafet,
(i) Yer değiştirme,
(j) Beşeri ilişkiler.
(5) Yazışma - Dosyalama usulleri.
(6) Devlet malını koruma ve tasarruf tedbirleri.
(7) Halkla ilişkiler.
(8) Gizlilik ve gizliliğin önemi.
Devlet Memurları Kanunu
473
(9) İnkilap tarihi.
(10) Milli Güvenlik Bilgileri.
(11) Haberleşme.
(12) Türkçe Dilbilgisi Kuralları.
(13) (Ek: 19/1/1998 - 98/10566 K.) İnsan Hakları
b. Hazırlayıcı Eğitim Konuları, aday memurların kadro ve görevleri
dikkate alınarak;
1) Kurum ve kuruluşun;
(a) Tanıtılması,
(b) Görevleri,
(c) Teşkilatı.
(d) İlgili mevzuatı,
(e) Diğer kurumlarla ilişkileri,
(2) Aday memurun görevi ile ilgili hususlar,
(3) Kurum veya kuruluşun uygun göreceği diğer konular,
c. Staj Dönemi Konuları; ilgili kurum veya kuruluşlarca belirlenir.
Eğitim Proğramları:
Madde 6 – Eğitim proğramlarını hazırlayacak kurum veya kuruluşlar aşağıda belirtilmiştir.
a. Temel Eğitim proğramları;
Beşinci maddede belirlenmiş olan konuları kapsayacak şekilde
Başbakanlık Devlet Personel Dairesi Başkanlığı koordinatörlüğünde
oluşturulacak Temel Eğitim Kurulu tarafından,
(1) İlkokul - Ortaokul,
(2) Lise ve dengi okullar,
(3) Yükseköğretim kurumları mezunları seviyesine göre ayrı, ayrı
hazırlanır.
b. Kurum veya kuruluşlar,temel eğitim proğramlarında yer alan
aşağıdaki konuların süre- lerinde kısaltma yapamazlar.
(1) Atatürk İlkeleri,
474
Devlet Memurları Kanunu
(2) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu,
(3) İnkilap Tarihi,
(4) Milli Güvenlik Bilgileri,
c. Hazırlayıcı Eğitim Proğramları, 5 inci maddede belirtilen esaslar
çerçevesinde aday memurlarına eğitim yaptıran kurum veya kuruluşlarınca ayrı ayrı hazırlanır.
d.Staj Proğramları, kurum veya kuruluşlarınca hazırlanır.
Proğramların Dağıtımı:
Madde 7 – Altıncı maddede belirtilen kurul tarafından hazırlanan
temel eğitim proğramları ilgili kurum veya kuruluşca Başbakanlık Devlet
Personel Dairesinden temin edilir.
Hazırlayıcı Eğitim ve Staj proğramları ilgili kurum veya kuruluşlarca
dağıtılır.
Eğitim Yapılması:
Madde 8 – Temel Eğitim,Başbakanlık Devlet Personel Dairesi tarafından belirlenen proğramlar çerçevesinde,Hazırlayıcı Eğitim ve
Stajlar kurum veya kuruluş larınca hazırlanan proğramlar çerçevesinde
Eğitim ve Sınav Yürütme Komisyonlarınca yaptırılır.
Her kurum veya kuruluş hazırlayıcı eğitim ve staj proğramlarını, bu
eğitimlerin başlangıç ve bitim tarihlerini,yerini,eğitime katılacakların
sayısını, eğitimlerin başlamasıyla birlikte Başbakanlık Devlet Personel
Dairesine bildirirler.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Sınavlara İlişkin Esaslar
Sınav Sorularının Hazırlanması :
Madde 9 – Sınav soruları aşağıda belirtilen şekilde hazırlanır;
a.Temel Eğitim; Bu eğitim sonunda yapılacak sınavlarda sorulacak
sorular 18 nci maddede belirtilen kurul tarafından,soruların eğitime tabi
tutulacak aday memurlara önceden verileceği dikkate alınarak, 5 nci
maddede tesbit edilen konuları kapsayacak ve eğitim proğramlarında
her konu için tesbit edilecek zamanlarla orantılı olacak şekilde en az
100 adet hazırlanır.
Devlet Memurları Kanunu
475
Kurum ve kuruluşlar bu eğitimle ilgili sınav sorularını eğitim proğramları ile birlikte Başbakanlık Devlet Personel Dairesinden temin
ederler.
b. Hazırlayıcı eğitim ve stajlarla ilgili sınav soruları ilgili kurum veya
kuruluşlarca hazırlanır.
Sınavlar:
Madde 10 – Sınavlar; test,uzun cevaplı veya uygulamalı şekilde
yapılır. Bunlardan biri veya birkaçı da uygulanabilir.
a. Sınavlarda köşesi kapalı kağıt kullanılması zorunludur.
b. Sınavlar, duyurulan yer,gün ve saatte başlar.
c. Sınav soruları,salon başkanı tarafından yoklama yapılıp sınava
katılmayanların tutanakla tesbit edilmesinden ve sınav kurallarının
açıklanmasından sonra dağıtılır.
d. Sınav sonunda başlayışını,akışını ve bitimini,kullanılan kağıtların ve sınava giren adayların sayısını ve her adayın kullandığı kağıt
adedini gösteren bir tutanak düzenlenir. Bu tutanaklar salon başkanı ve
enaz iki gözetmen tarafından imzalanır.
e. Eğitim dönemlerinin süreleri dikkate alınarak kurum veya kuruluşlarca temel, hazırlayıcı eğitim ve staj süreleri içinde de ara sınavlar
yapılabilir.
Temel Eğitim Sınavları:
Madde 11 – Bu eğitimin sonunda yapılacak sınavlarda 10 ncu
madde esasları uygulanır. Ancak sınav soruları, Temel Eğitim Kurulunca belirlenen sorular arasından konuların eğitim proğramındaki ağırlıkları dikkate alınarak, her konu için ayrı ayrı olmak üzere kura usulü ile
adayların huzurunda tesbit edilir.
Değerlendirme:
Madde 12 – Eğitimler aşağıdaki şekilde değerlendirilir.
a. Temel ve Hazırlayıcı Eğitim;
Bu eğitimlerde sınav kağıtları eğitim ve sınav yürütme komisyonları
tarafından değerlendirilir. Değerlendirme 100 tam puan üzerinden
476
Devlet Memurları Kanunu
yapılır. 60 ve daha yukarı puan alanlar başarılı sayılır. Başarısız olan
aday memurların kağıtları komisyonca bir daha okunarak değerlendirmeye tabi tutulur. Buçuklu puanlar bir üst tam puana tamamlanır.
Uzun cevaplı, yazılı ve uygulamalı sınavların kesin puanı sınavları
yapmakla görevli komisyon üyelerinin verdikleri puanların aritmetik
ortalaması alınarak bulunur.
b. Staj Değerlendirme Belgesi;
Staja katılanlar staj değerlendirme belgesi ile değerlendirilirler.
Kurum ve kuruluşlar bu dönemdeki aday memurlarının yazılı veya
uygulamalı sınava tabi tutarakta değerlendirebilirler, bu takdirde değerlendirme bu maddenin (a) fıkrası esaslarına göre yapılır. Staj değerlendirme belgesi (Ek - 1) de gösterilmiştir.
Sınav Sonuçlarının Bildirilmesi:
Madde 13 – Sınav sonuçları sınavların yapıldığı günü takiben iki
gün içinde ilan edilir. Ayrıca sonuçlar başarısız adaylara yazılı olarak
tebliğ edilir.
Yazılı Sınavlara İtiraz:
Madde 14 – Aday memurlar yazılı sınav sonuçlarına itiraz edebilirler. İtirazlar sınav sonuçlarının adaylara duyurulmasından başlayarak iki
gün içinde dilekçe ile Eğitim ve Sınav Yürütme Komisyonu Başkanlığına
yapılır. Komisyon, dilekçelere on gün içinde cevap vermek zorundadır.
Yapılan bu inceleme neticesi kesindir.
Sınavlara itiraz edenlerin itirazları neticelendirilinceye kadar aday
memurlar müteakip eğitime devam ettirilirler.
Sınavlara Katılmama Hali:
Madde 15 – Sağlık sebepleri dışında sınavlara katılmayanlar başarısız sayılır. Sağlık sebebiyle sınava katılmayanların sınavları adaylık
süresi içinde uygun bir zamanda yapılır.
Soruların açılması ve yazdırılmasından veya dağıtılmasından sonra sınav salonuna gelenlerde sınava katılmamış sayılır ve başarısız
olarak değerlendirilirler.
Devlet Memurları Kanunu
477
Sınavları Geçersiz Sayılacaklar:
Madde 16 – Adaylar aşağıdaki durumlarda sınavlarda başarısız
sayılırlar;
a. Kopya girişiminde bulunanlar veya kopya çekenler, kopya verenler,
b. Sınav düzenine aykırı davranışlarda bulunanlar,
c. Kendi yerine başkasını sınava sokanlar, hakkında bir tutanak
düzenlenerek, sınavları geçersiz sayılır ve haklarında gereken kanuni
işlem yapılır.
Sınavların İptalini Gerektiren Haller:
Madde 17 – Aşağıda belirtilen hallerde sınavlar Merkezi Eğitim
Yönetme Kurullarınca iptal edilir.
a. Sınav sorularının çalınmış olduğunun tesbiti,
b. Soru zarflarının sınav zamanından önce açıldığının tesbiti,
c. Soruların yetkili olmayan kişilerce sınavlardan önce görülmüş
olması,
Yukarıda sayılan hususlara sebep olanlar hakkında kanuni işlem
yapılır.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Eğitim ve Sınavlarla İlgili İşlemleri Yürütecek
Kurullar ve Görevleri
Temel Eğitim Kurulu:
Madde 18 – Temel Eğitimle ilgili proğramların ve sınav sorularının
hazırlanması maksadıyla Başbakanlık Devlet Personel Dairesi Başkanlığında bir Temel Eğitim Kurulu kurulur.
Bu Kurul; Başbakanlık Devlet Personel Dairesi Genel Sekreterinin
Başkanlığında Milli Eğitim,Sağlık ve Sosyal Yardım, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlıkları Eğitim ve Personel birimi başkanları ile Türkiye ve
Orta Doğu Amme İdaresi Genel Müdürlüğü, Yükseköğretim Kurulu
Başkanlığı, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurulu Başkanlığından
konuyla ilgili en az daire başkanı seviyesindeki temsilcilerden oluşur.
Kurul, kurul başkanının çağrısı üzerine toplanır. Kurulla ilgili kurum
veya kuruluşlardan da temsilciler çağrılabilir.
478
Devlet Memurları Kanunu
Temel Eğitim Kurulunun Görevleri.
Madde 19 – Kurul aşağıdaki görevleri yerine getirir;
a. Temel Eğitim proğramlarını hazırlamak veya hazırlatmak,
b. Proğramlara paralel olarak Temel Eğitim sonunda yapılacak sınavlara ait soruları hazırlamak ve soruları puanlamak,
c. Temel Eğitimle ilgili proğram ve sınav sorularını dağıtıma hazır
bulundurmak üzere gerekli tedbirleri almak,
d. Temel Eğitimle ilgili olarak referans dökümanları tesbit etmek,
e. Temel Eğitim konularının geliştirilmesini sağlamak,
f. Durumları normal eğitime elverişli olmayan sakat aday memurlarla ilgili olarak Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı,
Çalışma Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı temsilcilerinden oluşan
bir komisyon kurmak ve aşağıdaki hususları bu komisyon vasıtasıyla
yerine getirmek;
(1) Temel Eğitim proğramlarını hazırlamak,
(2) Temel Eğitim sınav sorularını hazırlatmak,
(3) Eğitim ve sınavların nerede ve nasıl yapılacağına karar vermek,
(4) Öğretim ve eğitim elemanlarının seçimi ve sınav komisyonlarının teşekkül tarzını tesbit etmek,
(5) Gerektiğinde mevcut eğitim proğramlarına göre sakatların eğitimlerinin sağlanması ve sınavlarının yapılması için sakatlara eğitim
veren okullar ve rehabilitasyon merkezlerinden nasıl yararlanılacağını
belirlemektir.
Merkezi Eğitim Yönetme Kurulları:
Madde 20 – Bu Kurul, kurum amirinin (Bakan dışındaki) veya görevlendireceği kendi kadro derecesinden, yoksa en yakın kadro derecesinden bir memurun başkanlığında özlük işleri birim amiri, eğitim işleri
birim amiri, yoksa eğitim işleriyle ilgili bir görevli ile, ilgili üç Daire
Başkanından oluşur.
Merkezi Eğitimi Yönetme Kurulunun Görevleri:
Madde 21 – Bu Kurulun görevleri aşağıda belirtilmiştir.
Devlet Memurları Kanunu
479
a. Eğitimlerin proğram dahilinde yürütülmesini sağlamak,
b. Temel Eğitim proğramlarını ve sorularını Başbakanlık Devlet
Personel Dairesinden temin etmek,
c. Eğitim yardımcı malzemesini sağlamak,
d. Eğitici personel temin etmek,
e. Eğitimlerin ve sınavların belirtilen süre içinde yürütülmesi için
gerekli tedbirleri almak.
f. Eğitim yapılacak yerleri planlamak ve belirlemek.
g. Diğer kurum ve kuruluşlarla hertürlü işbirliğini sağlamak.
h. Eğitimleri denetlemek.
i. Hazırlayıcı eğitim ve staj proğramlarını düzenlemek ve sorularını
hazılamak, eğitim yerlerine dağıtılmasını sağlamak.
k. Eğitim ve sınav yürütme komisyonlarını kurmak.
Eğitim ve Sınav Yürütme Komisyonları:
Madde 22 – Her kurum veya kuruluşta aday memurların eğitime tabi
tutulacaklar yerlerinde bir Eğitim ve Sınav Yürütme Komisyonu Kurulur.
Komisyonların başkan ve üyeleri; o kurum veya kuruluşun Eğitim
Yürütme Kurulunca eğitilecek aday memur miktarı,adayların eğitim
seviyeleri ve atandıkları görevler dikkate alınarak asgari şube müdürü
seviyesindeki yöneticiler arasından üç kişiden az olmamak üzere seçilir.
Komisyonun görevleri aşağıda belirtilmiştir.
a. Sınavları yapmak ve değerlendirmek,
b. Adaylara yetecek kadar salon temin etmek,
c. Eğitimleri Merkezi Eğitim Yönetme Kurulunca tesbit edilen proğramlar ve esaslar dahilinde yürütmek,
d. Yeteri kadar sınav uygulayıcısı,gözetmen ve salon başkanını
belirlemek,
e. Sınavlar için gerekli güvenlik önlemlerini almak,
f. Eğitim ve sınavları belirtilen süre içinde tamamlamak,
g. Sınav sonuçlarını aday memurlara tebliğ etmek,
h. Sınav sonuçlarına yapılacak itirazları inceleyerek sonuca bağlamak.
480
Devlet Memurları Kanunu
BEŞİNCİ KISIM
Çeşitli Hükümler
Askerlik Hali:
Madde 23 – Aday memurların askerlik hizmeti ile ilgili hususlar,1111 sayılı Askerlik Kanununun 35 nci maddesi (E) ve (F) fıkraları
gözönünde bulundurularak kurumlarınca belirlenir.
Aday memurların adaylık süresi içinde silah altına alınmaları durumunda tamamlanamayan eğitimleri terhislerinden sonra müracaatlarını takip eden durumlarına uygun ilk eğitim gru- buna dahil edilerek
tamamlattırılır.
Bildirme:
Madde 24 – (Değişik: 3/3/1990 - 90/205 K.)
Görevlerine son verilen aday memurlar, Devlet Personel Başkanlığı tarafından tesbit edilen form doldurulmak suretiyle ilgili kurum veya
kuruluş tarafından en geç bir ay içinde adı geçen Başkanlığa bildirilir.
Bu durumdaki aday memurların kayıtları Devlet Personel Başkanlığında tutulur.
Memuriyete Alınmama:
Madde 25 – Temel Eğitim hazırlayıcı eğitim ve staj devrelerinin her
birinde başarısız olan ve bu sebeple görevlerine son verilen aday
memurlar üç yıl süreyle Devlet memurluğuna alınmazlar. Sağlık sebebiyle kurumları ile ilişikleri kesilenler için bu şart aranmaz. Üç yıllık
sürenin tesbitinde Başbakanlık Devlet Personel Dairesinde tutulan
kayıtlar esas alınır.
Ders Ücretleri
Madde 26 – Eğitim işlerinde eğitim - öğretim elemanı olarak görev
alanlara verilecek ücretler 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile Bütçe
Kanunları hükümleri gereğince ödenir.
Denetim :
Madde 27 – Başbakanlık Devlet Personel Dairesi kurumların temel
eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staj faaliyetlerini yerinde denetler.
Devlet Memurları Kanunu
481
Sınav Belgelerinin Saklanması:
Madde 28 – Sınav belgeleri aşağıda belirtilen işlemlere tabi tutulur.
a. Soruların cevap anahtarları,cevap kağıtları bir yıl,
b. Tutanaklar, değerlendirme fişleri iki yıl,
Kanuni süresi içinde yargı yoluna başvuranların evrakları ise dava
sonuçlanıncaya kadar saklanır.
Bu şekilde yargı yoluna başvuran aday memurlar durumunu yazılı
olarak bağlı oldukları kurum veya kuruluşada bildirirler.
İşbirliği ve Ortak Eğitim:
Madde 29 – Kurum ve kuruluşlar temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve
staj proğramlarının uygulanmasında işbirliği yapabilirler,ortak eğitim
imkanlarından yararlanabilirler.
Eğitim ve Öğretim Elemanları:
Madde 30 – Kurum ve kuruluşlar temel eğitim,hazırlayıcı eğitim ve
staj faaliyetlerinden;
a. Kendi personeli arasından görevlendireceği uzman - ehil kişilerden,
b. Diğer kurum ve kuruluşlardaki uzman - ehil kişilerden,
c. Üniversite ve yüksek okulların eğitim ve öğretim elemanları ile
diğer eğitim ve öğretim elemanlarından yararlanırlar.
Eğitim Yeri:
Madde 31 – Hazırlayıcı eğitim temel eğitimin yapıldığı kurum veya
kuruluşda yapılır.
Mecburi hizmetle yükümlü olan aday memurların eğitimleri:
Madde 32 – Mecburi hizmetle yükümlü olupta aday memur olarak
atanmış olanlar da bu yönetmelik hükümlerine göre eğitime tabi tutulurlar.
Temel hazırlayıcı eğitimlerle staj devrelerinin her birinde başarısız
olanlar hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 225 inci
maddesinin (c) fıkrası hükmü uygulanır.
Kurum ve Kuruluşların Yönetmelikleri
Madde 33 – Kurum ve kuruluşlar bu genel yönetmelikte belirtilen
esaslara aykırı olmamak ve kendi hizmet özelliklerini dikkate almak
482
Devlet Memurları Kanunu
üzere yönetmeliklerini, bu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
üç ay içinde çıkarırlar.
Yürürlükten Kaldırılan Hükümler:
Madde 34 – Kurum ve kuruluşların özel yönetmeliklerinde yer alan
ve bu yönetmelik hükümlerine aykırı olan aday memurların yetiştirilmelerine ilişkin hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır.
Geçici Madde 1 – Bu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte önce
aday memur olarak görevde bulunanlar hakkında kurum ve kuruluşların
özel yönetmeliklerinde yer alan aday memurların yetiştirilmesine ilişkin
hükümlerin uygulanmasına devam olunur.
Geçici Madde 2 – Bu Yönetmelik Başbakanlık Devlet Personel
Dairesi Başkanlığınca tertip edilerek sınava girerek sınavı kazanan ve
aday memur olarak atananlara uygulanır. Ancak, kurum veya kuruluşlar
ihtiyaç duydukları takdirde merkezi sınav yapılmadan önce aday memur
olarak atananlarında bu yönetmelik esaslarına göre yapılacak eğitimlere
iştirak ettirebilirler.
Yürürlük:
Madde 35 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe girer.
Yürütme:
Madde 36 – Bu Yönetmeliği Bakanlar Kurulu yürütür.
2.4.2. Asli Devlet Memurluğuna Atananların Yemin Merasimi
Yönetmeliği
Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi : 25/10/1982, No: 8/5483
Dayandığı Kanunun Tarihi
: 14/7/1965, No: 657
Yayımlandığı R.Gazetenin Tarihi : 30/11/1982, No: 17884
Yayımlandığı Düsturun Tertibi
: 5, Cilt: 22, S. 3043
Amaç ve Kapsam
Madde 1– Bu Yönetmelik 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa
tabi tüm kamu kurum ve kuruluşları ile bunların personelinden, Asli
Devlet Memurları Kanunu
483
Devlet Memurluğuna atanan personelin, 657 Sayılı Kanunun 2670 sayılı
Kanunla değişik 6 ncı maddesi gereğince yemin etmeleri için kurum
veya kuruluşlarınca düzenlenecek yemin, merasi minin usul ve esaslarını belirlemek amacıyla düzenlenmiştir.
Özel Hükümler
Madde 2– Devlet Memurları Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve
kanunlarına sadakatla bağlı kalmak ve kanunları sadakatle uygulamak
zorundadırlar. Devlet Memurları bu hususu asli Devlet Memurluğuna
atandıktan sonra en geç bir ay içinde kurumlarınca düzenlenecek
merasimde yapacakları yeminle belirlerler.
Yemin Metni Aşağıdadır:
"Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İnkılap ve İlkelerine,
Anayasada ifadesi bulunan Türk Milliyetciliğine sadakatla bağlı kalacağıma; Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını Milletin hizmetinde olarak tarafsız
ve eşitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulayacağıma; Türk Milletinin milli,
ahlaki insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup,
bunları geliştirmek için çalışacağıma; insan haklarına ve Anayasanın
temel ilkelerine dayanan milli, demokratik, laik bir hukuk devleti olan
Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarımı bilerek, bunları
davranış halinde göstereceğime namusum ve şerefim üzerine yemin
ederim."
Madde 3– Kurum ve Kuruluşlarda yemin merasiminin yapılacağı
gün atamaya yetkili amirler tarafından tayin ve tesbit edilir.
Madde 4– Asli Memurluğa atanan personelin tesbit edilen günde
yemin merasimine iştirak etmesi şarttır.
Ancak, hastalık v.s. gibi yetkili amirlerce kabul edilebilecek mücbir
sebeplerle yemin merasimine iştirak edemeyen memurlar tayin edilecek
bir günde amirlerinin huzurunda yemin eder.
Yemin Merasimi Usul ve Esasları:
Madde 5– Yemin edecek memurlar; atamaya yetkili amir veya görevlendireceği bir yetkili tarafından tesbit edilen günde, toplanarak önce
edecekleri yeminin önemi hatırlatılır, yurt sevgileri, milletin kendilerinden
484
Devlet Memurları Kanunu
neler beklediği, çalışmada göstermeleri gereken fedakarlıklar tekrar
tazelenir.
Madde 6– Atamaya yetkili amir veya görevlendireceği yetkili, bakanlık ve kuruluşlarda Müsteşar, Müsteşar Yardımcıları, Ünite Amirleri,
İllerde daire amirleri merasimde bulunurlar.
Madde 7– Yemin edecek memurların mensubu olduğu kurum veya
kuruluşun memurları da (Hizmet ve görevi aksatmayacak şekilde bir
kısmı görev başında kalmak suretiyle) merasim yapılacak yerde hazır
bulundurulur.
Madde 8– Yemin edecek memurlar, "Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafet Yönetmeliğinde" belirtilen Kılık
ve Kıyafetle, temiz ve beyaz örtülü masanın üzerine ve masa kenarından sarkmayacak şekilde konulan TÜRK BAYRAĞI etrafında sıralanırlar. Bayrak üzerine kesinlikle hiçbir şey konulmaz.
İstiklal Marşının çalınıp ve söylenmesinden sonra günün anlam ve
önemi görevlendirilecek bir üst yönetici tarafından açıklanır ve yemine
başlanır.
Memurlar masanın üzerinde bulunan Bayrağın üzerine ellerini
koymak suretiyle yemin ederler.
Madde 9– Yemin metnini ihtiva eden Yemin Belgesi yemini yapan
memur tarafından merasimden sonra imzalanarak sicil dosyasına
konulur.
Yürürlük ve Yürütme
Madde 10– Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 11– Bu Yönetmeliği Bakanlar Kurulu yürütür.
2.4.3. Devlet Memurları Geçici Süreli Görevlendirme
Yönetmeliği
Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi
: 15/1/1974, No: 7/7753
Dayandığı Kanunun Tarihi :
14/7/1965, No: 657
Yayımlandığı R.Gazetenin Tarihi :
31/1/1974, No: 14785
Yayımlandığı Düsturun Tertibi
: 5, Cildi: 13, S. 626
Devlet Memurları Kanunu
485
BÖLÜM I
Konu ve Kapsam
Konu:
Madde 1– 657 sayılı Kanuna 1327 sayılı Kanunla eklenen ek 1 ve
8 sayılı Kanun hükmünde kararname ile değiştirilen ek 2 nci maddelerde
öngörülen "Geçici Süreli Görevlendirme" ile ilgili hususlarda bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.
Kapsam:
Madde 2– Devlet Memurları, 13/12/1960 tarihli ve 160 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde belirtilen kurumlarda geçici olarak görevlendirilebilirler.
BÖLÜM II
Geçici Süreli Görevlendirme
Geçici Süreli Görevlendirme Halleri:
Madde 3– a) 7 ve daha yukarı bir dereceden göreve ilişkin boş bir
kadronun bulunması,
b) Kurum içinden bu görevi yürütecek elemanın kısa sürede sağlanamaması,
c) Görevin, yetenekli ve iyi yetişmiş personele ihtiyaç gösteren işlerden olması,
hallerinde geçici süreli görevlendirme mümkündür.
Geçici Süreli Olarak Görevlendirilecek Personele İlişkin Şartlar:
Madde 4– Memur:
a) Görevin gerektirdiği şartlara sahip olması ve yapılacak işin mesleği ile ilgili bulunması,
b) Bu görevde çalışmayı kabul etmesi,
c) Çalıştığı kurumdaki kadronun 7 ve daha yukarı derecelerde olması,
hallerinde geçici süreli olarak görevlendirilebilir.
486
Devlet Memurları Kanunu
BÖLÜM III
Geçici Süreli Görevlendirmede Usul
Duyurma:
Madde 5– Kurum 3 üncü maddede sayılan şartların varolması halinde; geçici süreli olarak görevlendirilecek elemanları sağlamak amacıyla durumu, Resmi Gazete ile duyurur.
Madde 6– Geçici süreli görevlendirme, Devlet Personel Dairesinin
uygun görüşü üzerine, ilgili bakanlıklar ile Maliye Bakanlığınca birlikte
kararlaştırılır.
BÖLÜM IV
Geçici Süreli Görevlendirilen Memurun Hak ve Yükümlülükleri
Kadro ile İlişki:
Madde 7– Geçici süreli olarak görevlendirilen memurun asıl kadrosu ile ilişkisi devam eder. Geçici görevde geçirdiği süre asıl kadrosunda
dikkate alınır.
Bu işlemler memurun asıl kurumunca yürütülür.
Madde 8– (Mülga: 23/5/1975 - 7/9956 K.)
Aylık ve Diğer Haklar:
Madde 9– Geçici süreli olarak görevlendirilen memur, görevlendirildiği kadronun aylığını alır ve bu kadronun diğer mali ve sosyal haklarından yararlandırılır.
Mevzuata Uyma:
Madde 10– Geçici süreli olarak görevlendirilen memur asıl sınıf ve
mesleğinin ve geçici süreli olarak görevlendirildiği işin tabi olduğu
yasalara uymakla yükümlüdür.
Sicil Raporları:
Madde 11– Altı ay ve daha uzun süreyle geçici süreli olarak görevlendirilen memurun sicili gittiği kurumda yaptığı görevin gereğine göre
yetkili sicil amirince düzenlenir ve asıl kurumuna bildirilir.
Amir Durumunda Olma Hali:
Madde 12– Geçici süreyle görevlendirilen memur, emrindeki memurların sicilini, sicil amiri olarak yürürlükteki hükümlere göre düzenler.
Devlet Memurları Kanunu
487
BÖLÜM V
Geçici Süreli Görevlendirmenin Sona Ermesi
Sona Erme:
Madde 13– Geçici süreli olarak görevlendirmede sürenin bitimi ilgili
kuruma ve memura bildirilir. Memur asıl görevine döner.
Ancak öngörülen süre bitmeden, atamadaki usulüne göre eski görevine dönebilir.
Şu kadar ki bu halde dahi memur, "Devlet Memurlarının çekilmelerinde Devir ve Teslim Süreleri Yönetmeliği"ne uymakla yükümlüdür.
Süre:
Madde 14– Geçici süreli görevlendirme 2 yılı geçemez.
BÖLÜM VI
Çeşitli Hükümler, Yürürlük, Yürütme
Madde 15– Geçici süreli olarak görevlendirilen memurun asıl kurumundaki kadrosuna, bir diğer memur geçici süreli olarak görevlendirilemez.
Ek Madde 1– (Ek: 20/5/1976 - 7/11994 K.)
Dışişleri Bakanlığının dış kuruluşlarına güvenlik görevlisi olarak
atanacaklar hakkında bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin (c) bendi ile 5
inci maddesi hükümleri uygulanmaz.
Ek Madde 2– (Ek: 20/5/1976 - 7/11994 K.)
Güvenlik görevlilerinin aylık ve yolluklarının tesbitinde Dışişleri Bakanlığı İdari memurlarına ilişkin hükümler aynen uygulanır.
Yürürlük:
Madde 16– Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme:
Madde 17– Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
488
Devlet Memurları Kanunu
2.4.4. Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları ile
Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar
Hakkında Yönetmelik
Bakanlar Kurulu kararı
: 22.08.2011/2011-2226
Resmi Gazete
: 29.10.2011/28099
Amaç
Madde 1- (1) Bu Yönetmeliğin amacı, hastalık raporlarının hangi
hâllerde, hangi hekimler veya sağlık kurulları tarafından verileceği,
raporların süreleri ile hastalık ve refakat iznine ilişkin usûl ve esasları
düzenlemektir.
Kapsam
Madde 2- (1) Bu Yönetmelik; 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren
memurlarla anılan Kanunun ek geçici maddelerine göre aylık almakta
olan personel hakkında uygulanır.
Dayanak
Madde 3- (1) Bu Yönetmelik, 657 sayılı Kanunun 105 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
Madde 4- (1) Bu Yönetmeliğin uygulamasında;
a) Aile hekimi: 24/11/2004 tarihli ve 5258 sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında
tanımı yapılan kişileri,
b) Bakmakla yükümlü olduğu kişi: 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 3 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde tanımlanan kişileri,
c) Kurum tabipliği: 6/1/2005 tarihli ve 5283 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde tanımlanan birimleri,
Devlet Memurları Kanunu
489
ç) Sağlık hizmeti sunucusu: Sağlık hizmeti sunan ve/veya üreten
gerçek kişiler ile kamu tüzel kişileri veya özel hukuk tüzel kişilerini ve
bunların tüzel kişiliği bulunmayan şubelerini,
ç) SGK: Sosyal Güvenlik Kurumunu,
d) Usûle aykırı rapor: Bu Yönetmelik ile tespit edilen usûl ve
esaslara uyulmaksızın alman hastalık raporlarını.
ifade eder.
Hastalık Raporlarının Verilmesi
Madde 5- (1) Memurların hastalık raporlarının, 5510 sayılı Kanun
ve ilgili mevzuatında belirtilen usûl ve esaslar çerçevesinde kendilerini
tedavi eden kurum tabipliği, aile hekimliği veya SGK ile sözleşmeli
sağlık hizmeti sunucuları tarafından düzenlenmesi esastır.
(2) SGK ile sözleşmesi bulunmayan sağlık hizmeti sunucuları tarafından verilen ve istirahat süresi on günü geçmeyen raporlar, SGK ile
sözleşmeli sağlık hizmeti sunucusu hekim tarafından, istirahat süresi on
günü aşan raporlar ise SGK ile sözleşmeli sağlık hizmeti sunucusu
sağlık kurulunca onandığı takdirde geçerli olur.
(3) Yurt dışında sürekli görevli memurlar ile geçici görevle veya bilgi ve görgüsünü artırmak, staj yapmak gibi sebeplerle yurt dışına
gönderilen ya da yıllık izinlerini yurt dışında kullanırken hastalanan
memurların hastalık raporları ilgili ülkenin mahallî mevzuatına göre
düzenlenir.
Hastalık Raporu ve İzin Süreleri
Madde 6- (1) Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek
raporda gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl hastalığı gibi
uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde onsekiz aya
kadar, diğer hastalık hâllerinde ise oniki aya kadar izin verilir. Azamî izin
sürelerinin hesabında, aynı hastalığa bağlı olarak fasılalarla kullanılan
hastalık izinleri de iki izin arasında geçen sürenin bir yıldan az olması
kaydıyla dikkate alınır.
(2) izin süresinin sonunda, hastalığının devam ettiği resmî sağlık
kurulu raporu ile tespit edilen memurun izni, birinci fıkrada belirtilen
490
Devlet Memurları Kanunu
süreler kadar uzatılır, bu sürenin sonunda da iyileşemeyen memur
hakkında emeklilik hükümleri uygulanır. Memurun, hastalığı sebebiyle
yataklı tedavi kurumunda yatarak gördüğü tedavi süreleri, birinci fıkrada
belirtilen hastalık iznine ait sürenin hesabında dikkate alınır.
(3) Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya veya saldırıya uğrayan veya bir meslek hastalığına tutulan memur, iyileşinceye
kadar izinli sayılır.
(4) Memurlara tek hekim raporu ile bir defada en çok on gün rapor
verilebilir. Raporda kontrol muayenesi öngörülmüş ise kontrol muayenesi sonrasında tek hekim tarafından en çok on gün daha rapor verilebilir.
(5) Kontrol muayenesi sonrası hastalığın devam etmesi sebebiyle
verilecek hastalık raporlarının on günü aşması durumunda bu raporun
sağlık kurulunca verilmesi zorunludur. Ancak o yerde sağlık kurulu
bulunan SGK ile sözleşmeli bir sağlık hizmet sunucusu bulunmaması ve
hastanın tıbbî sebeplerle sağlık kurulu bulunan SGK ile sözleşmeli
sağlık hizmet sunucusuna nakline imkân bulunmaması hâlinde tek
hekimler en çok on gün daha hastalık raporu düzenleyebilir. Raporda
nakle engel olan tıbbî sebeplerin hekim tarafından belirtilmesi zorunludur. Bu şekilde tek hekim tarafından düzenlenen hastalık raporlarının
geçerli sayılabilmesi için, bunların İl Sağlık Müdürlüğünün belirleyeceği
sağlık kurullarınca onaylanması şarttır.
(6) Memurlara bir takvim yılı içinde tek hekim tarafından verilecek
raporların toplamı kırk günü geçemez. Bu süreyi geçen hastalık raporları sağlık kurulunca verilir. Tek hekimlerin değişik tarihlerde düzenledikleri hastalık raporlarında gösterdikleri zorunluluk üzerine yıl içinde toplam
kırk gün hastalık izni kullanan memurların, o yıl içinde bu süreyi aşacak
şekilde tek hekimlerden aldıkları ilk ve müteakip raporların geçerli
sayılabilmesi için bunların resmî sağlık kurullarınca onaylanması
gereklidir.
(7) Aile hekimi ve kurum tabiplerinin vereceği raporlar da tek hekim
raporu kapsamında değerlendirilir.
(8) Yurt dışında tek hekim veya sağlık kurulları, ilgili ülkenin mahallî mevzuatında tespit edilmiş süreler dâhilinde hastalık raporu düzenle-
Devlet Memurları Kanunu
491
yebilirler. Ancak bu şekilde alınan raporlara dayalı olarak birinci fıkradaki süreler dâhilinde hastalık izni verilebilmesi için raporun ve raporda
belirtilen sürelerin o ülke mevzuatına uygunluğunun dış temsilciliklerce
onaylanması zorunludur.
Hastalık İzni Verilmesi
Madde 7- (1) Memurlara hastalık raporlarında gösterilen süreler
kadar hastalık izni verilir.
(2) Hastalık izni, memurun görev yaptığı kurum veya kuruluşun izin
vermeye yetkili kıldığı birim amirlerince verilir. Yurt dışında verilecek
hastalık izinlerinde misyon şefinin onayı zorunludur.
(3) Kamu hizmetlerinde aksamaya yol açılmaması ve bu Yönetmelik ile belirlenen usûl ve esaslara uygunluğunun tespit edilebilmesi için,
hastalık raporlarının aslının veya bir örneğinin en geç raporun düzenlendiği günü takip eden günün mesai saati bitimine kadar elektronik
ortamda veya uygun yollarla bağlı olunan disiplin amirine intikal ettirilmesi; örneği gönderilmiş ise, rapor süresi sonunda raporun aslının
teslim edilmesi zorunludur. Yıllık iznini yurtdışında geçiren memurların
aldıkları hastalık raporları, dış temsilciliklerce onaylanmalarını müteakip
en geç izin bitim tarihinde disiplin amirlerine intikal ettirilir.
(4) Geçici görev veya vekâlet sebebiyle diğer kurumlarda görevli
memurlara görev yaptıkları kurumların izin vermeye yetkili amirlerince,
yurtdışında geçici görevli memurlara ise misyon şeflerince hastalık izni
verilir.
(5) Bu Yönetmelik ile tespit edilen usûl ve esaslara uyulmaksızın
alman hastalık raporlarına dayanılarak hastalık izni verilemez. Hastalık
raporlarının bu Yönetmelik ile tespit edilen usûl ve esaslara uygun
olmaması hâlinde bu durum memura yazılı olarak bildirilir. Bu bildirim
üzerine memur, bildirimin yapıldığı günü takip eden gün göreve gelmekle
yükümlüdür. Bildirim yapıldığı hâlde görevlerine başlamayan memurlar
izinsiz ve özürsüz olarak görevlerini terk etmiş sayılarak haklarında 657
sayılı Kanun ve özel kanunların ilgili hükümleri uyarınca işlem yapılır.
(6) Hastalık izni verilebilmesi için hastalık raporlarının, geçici görev
ve kanunî izinlerin kullanılması durumu ile acil vakalar hariç, memuriyet
492
Devlet Memurları Kanunu
mahallindeki veya hastanın şevkinin yapıldığı sağlık hizmeti sunucularından alınması zorunludur.
(7) Hastalık raporlarının fenne aykırı olduğu konusunda tereddüt
bulunması hâlinde, memur hastalık izni kullanıyor sayılmakla birlikte
Sağlık Bakanlığınca belirlenen ve memurun bulunduğu yere yakın bir
hakem hastaneye sevk edilir ve sonucuna göre işlem yapılır. Hakem
hastane sağlık kurulları bu nitelikteki başvuruları öncelikle sonuçlandırır.
Yıllık İzinde Hastalık Raporu Alınması
Madde 8- (1) Yıllık iznini kullanmakta iken hastalık raporu verilen
memurun hastalık izin süresinin, yıllık izninin bittiği tarihten önce sona
ermesi hâlinde, memur kalan yıllık iznini kullanmaya devam eder.
(2) Yıllık iznini kullanmakta iken hastalık raporu verilen memurun
hastalık izin süresinin yıllık izninin kalan kısmından daha fazla olması
hâlinde, hastalık izninin bitimini müteakiben memurun göreve başlaması
zorunludur.
(3) Yıllık iznini kullanmakta iken hastalık raporu verilen memurun
hastalık izni ile yıllık izninin aynı tarihte bitmesi hâlinde, memur izinlerin
bittiği tarihte görevine başlar.
(4) Hastalık izinleri sebebiyle kullanılamayan yıllık izinler 657 sayılı
Kanunun 103 üncü maddesine göre kullandırılır.
Memurun İyileştiğine Dair Sağlık Raporu
Madde 9- (1) 657 sayılı Kanunun 105 inci maddesinde belirtilen
süreler kadar izin kullanan memurun, bu iznin sonunda işe başlayabilmesi için, iyileştiğine dair resmî sağlık kurulu raporunu ibraz etmesi
zorunludur. Bu rapor, yurt dışındaki memurlar için mahallî usûle göre
düzenlenir. İzin süresinin sonunda, hastalığının devam ettiği resmî
sağlık kurulu raporu ile tespit edilen memurun izni, 105 inci maddenin
birinci fıkrasında belirtilen süreler kadar uzatılır, bu sürenin sonunda da
iyileşemeyen memur hakkında emeklilik hükümleri uygulanır.
Refakat İznine İlişkin Esaslar
Madde 10- (1) Memurlara 657 sayılı Kanunun 105 inci maddesinin
son fıkrası uyarınca izin verilebilmesi için memurun;
Devlet Memurları Kanunu
493
a) Bakmakla yükümlü olduğu ana, baba, eş ve çocuklarından birinin,
b) Bakmakla yükümlü olmamakla birlikte refakat edilmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocuklarıyla kardeşlerinden
birinin,
ağır bir kaza geçirdiğinin veya tedavisi uzun süren bir hastalığı bulunduğunun sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi zorunludur.
(2) Birinci fıkra çerçevesinde düzenlenecek ve refakat sebebiyle
izin verilmesine esas teşkil edecek sağlık kurulu raporunda; refakati
gerektiren tıbbî sebepler, refakat edilmediği takdirde hayatî tehlike
bulunup bulunmadığı, sürekli ve yakm bakım gerekip gerekmediği, üç
ayı geçmeyecek şekilde refakat süresi ve varsa refakatçinin sahip
olması gereken özel nitelikler yer alır. Gerekli görülmesi hâlinde üç aylık
süre aynı koşullarda bir katma kadar uzatılır.
(3) Aynı kişiyle ilgili olarak aynı dönemde birden fazla memur refakat izni kullanamaz.
(4) Aynı kişi ve aynı vakaya dayalı olarak vcrilecek refakat izninin
toplam süresi altı ayı geçemez.
(5) İzin süresi içinde refakati gerektiren durumun ortadan kalkması
hâlinde memur iznin bitmesini beklemeksizin göreve başlar. Bu durumda veya izin süresinin bitiminde, göreve başlamayan memurlar izinsiz ve
özürsüz olarak görevlerini terk etmiş sayılarak haklarında 657 sayılı
Kanun ve özel kanunların ilgili hükümlerine göre işlem yapılır.
(6) Refakat izni kullanılırken memurun aylık ve özlük hakları korunur.
Hüküm Bulunmayan Hâller
Madde 11- (1) Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hâllerde 5510
sayılı Kanun ve ilgili mevzuatı çerçevesinde işlem yapılır.
Yürürlükten Kaldırılan Mevzuat
Madde 12- (1) 30/12/1980 tarihli ve 8/2175 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı ile yürürlüğe konulan Memurların Hastalık Raporlarını Verecek
Hekim ve Sağlık Kurulları Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
494
Devlet Memurları Kanunu
Yürürlük
Madde 13- (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 14- (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
2.4.5. Devlet Memurlarının Çekilmelerinde Devir ve Teslim
Süreleri Hakkında Yönetmelik
Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi
: 12.11.1974, No: 7/9044
Dayandığı Kanunun Tarihi
: 14.7.1965, No: 657
Yayımlandığı R. Gazetenin Tarihi
: 3.12.1974, No: 15081
1– Kapsam:
Madde 1 – 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 95 inci maddesi gereğince düzenlenen bu yönetmelik hükümleri, çekilen Devlet
Memurlarından devir ve teslim ile yükümlü olanlara uygulanır.
Hizmet icaplarına göre devir ve teslim işlemleri için gerekli olan süreleri, bu yönetmelik hükümleri düzenler.
II – Devir ve Teslim Konusu:
Madde 2 – Bu yönetmelik hükümleri uyarınca devir ve teslim ile
yükümlü bulunanların devir ve teslim işlemlerinin kapsamına giren
hususlar şunlardır:
a) Para ve para hükmündeki kıymetler,
b) Ayniyat, demirbaş, taşınmayan mallar ve bunlara ait belgeler,
c) Pul ve kıymetli evrak, (210 sayılı Değerli Kağıtlar Kanunu ve
Türk Ticaret Kanununa göre kıymetli evrak sayılanlar)
d) Tahsil, tediye ve mahsuba esas teşkil eden ve ispata yarıyan
evrak, kullanılmış veya kullanılmamış makbuzlar,
e) Görevi ile ilgili her türlü evrak, hesap ve defterler,
Yukarıda sayılanları uhdesinde bulundurulan Devlet Memurları devir ve teslim ile yükümlüdür.
Devlet Memurları Kanunu
495
III– Çekilen Devlet Memurlarının Devir ve Teslim Süreleri:
Madde 3 – Çekilen Devlet Memurları, Yönetmeliğin 2 nci maddesinde sayılanları yerlerine asaleten veya vekaleten atananlara, atama
yapılacak memur bulunmadığı, yerlerine atanacak kimse bir aya kadar
gelmediği veya yerlerine bir vekil atanmadığı takdirde yetkili amirce
görevlendirilecek bir memura hizmetin özelliğine ve kurumca belirtilen
esaslara göre 30 günü aşmamak (Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde
sayılan olağanüstü haller hariç) şartı ile yine yetkili amirince saptanacak
süre içinde devir ve teslim etmek zorundadır.
Hesaplarını yerlerine gelenlere devir zorunda bulunan saymanların
devir ve teslim süresi 30 gün, sayman mutemetlerinin 15 gündür.
IV– Devir ve Teslim Sürelerinin Uzatılması:
Madde 4 – Yönetmeliğin 3 üncü maddesi uyarınca saptanan devir
ve teslim süreleri; savaş halinde, olağanüstü hallerde veya genel hayata
müessir afetlere uğranılan yerlerde bir ayı aşmamak şartı ile yetkili
amirce uzatılabilir.
V – Devir ve Teslim Sürelerinin Başlangıcı ve Tamamlanması:
Madde 5 – Yönetmeliğin 3 üncü maddesi uyarınca saptanan devir
ve teslim süreleri,çekilen Devlet Memurlarının yerlerine asaleten veya
vekaleten atananların işe başladığı; atama yapılacak memur bulunmadığı, yerlerine atanacak kimse bir aya kadar gelmediği veya yerlerine bir
vekil atanmadığı takdirde yetkili amirce görevlendirilecek memurun bu
göreve başladığı tarihten itibaren başlar.
Madde 6 – Tesbit edilen devir ve teslim sürelerinin bitiminden önce
devir ve teslim işlemlerini tamamlayanlar yetkili amirini haberdar ederek
görevlerini bırakabilirler.
Madde 7 – Yönetmeliğin 3 üncü ve 4 üncü maddeleri ile tesbit edilen sürelerde veya teslim sürelerinin bitiminden önce devir ve teslim
işlerini tamamlayanların aylıkları; çalıştıkları sürelerle kayıtlı olmak
üzere, eski görev yerlerinde kadro tasarrufundan ödenir.
Madde 8 – Çekilme suretiyle görevlerinden ayrılanların, devir ve
teslim işlemlerini bu yönetmeliğin 3 üncü ve 4 üncü maddelerine göre
496
Devlet Memurları Kanunu
tesbit edilen süreler içinde tamamlayamıyanlara, fazla çalıştıkları süreler
için ayrıca ücret ödenmez.
VI– Yürürlük:
Madde 9 – Bu yönetmelik hükümleri yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe girer.
VII– Yürütme Yetkisi:
Madde 10 – Bu yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
2.4.6. Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları Hakkında
Yönetmelik
Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi
:28/11/1982, No: 8/5743
Dayandığı Kanunun Tarihi
: 14/7/1965, No: 657
Yayımlandığı R. Gazetenin Tarihi
:12/1/1983, No: 17926
BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler
Amaç:
Madde 1– Bu Yönetmelik, Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları ile ilgili usul ve esasları belirlemek amacıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 21 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Kapsam:
Madde 2– Bu Yönetmelik hükümleri 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun değişik birinci fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlarda
çalışan memurlar hakkında uygulanır.
Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli subay, astsubay, sivil memur,
sözleşmeli ve yevmiyeli personel; Anayasa ve Uyuşmazlık Mahkemesi
Üye ve Yedek Üyeleri ile raportörleri; 2656 sayılı Hakimler Kanununun
2661 sayılı Kanunla değiştirilen 18 ve 19 uncu maddeleri uyarınca bu
Kanuna eklenen (1) ve (2) sayılı cetvellerde gösterilen Adli ve İdari
Yargı mensupları; Danıştay ve Sayıştay meslek mensupları ve Sayıştay
Savcı ve Savcı Yardımcıları; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa tabi
kurumlarda çalışan öğretim elemanları hakkında bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz.
497
Devlet Memurları Kanunu
İKİNCİ KISIM
Şikayet
Şikayet Hakkı:
Madde 3– Devlet Memurları amirleri veya kurumları tarafından
kendilerine uygulanan idari eylem ve işlemlerden dolayı şikayet hakkına
sahiptirler.
Toplu Şikayet Yasağı:
Madde 4– Birden fazla Devlet Memurunun toplu olarak söz veya
yazı ile şikayette bulunmaları yasaktır.
Bir veya aynı hadise birden fazla memurun şikayetlerine sebep veya konu olursa bunların herbiri, ayrı ayrı ve tek başına şikayet haklarını
kullanabilirler.
Yapılma Şekli:
Madde 5– Şikayetler söz veya yazı ile en yakın amirden başlanarak silsile yolu ile ve şikayet edilen amirler atlanarak yapılır.
Yazılı şikayetler maksadı en iyi ifade edecek şekilde ve mevzuat
hükümlerine uygun olarak yazılan bir dilekçe ile yapılır. Dilekçede tespit
edilen eksiklikler ile suç teşkil etmeyen usulsüzlüklerin giderilmesi
şikayeti kabul eden amirlerce sağlanır. (Örnek: 1).
Sözlü şikayetlerde de bu esaslara uyulur.
Sözlü olarak yapılan şikayetler, şikayeti yapanın istemi halinde yapıldıkları anda şikayetçi ile şikayeti kabul eden amir tarafından birlikte
imzalanan bir tutanakla tespit olunur ve iki tarafa verilir.
Amir de şikayetin tutanağa geçirilmesini isteyebilir. Şikayetçi tutanak düzenlenmesinden kaçınırsa şikayet yapılmamış sayılır.
Karar Mercii:
Madde 6– Şikayet hakkında karar verme yetkisi şikayet edilenin ilk
disiplin amirine aittir.
Şikayeti kabul eden ancak karar verme yetkisi bulunmayan amirler
bunları silsile yolu ile ve kendi görüşlerini de ilave etmek suretiyle birinci
fıkrada belirtilen amirlere 3 gün içinde intikal ettirirler. Şikayet edene de
durum hakkında bilgi verirler.
498
Devlet Memurları Kanunu
Yapılacak İşlemler:
Madde 7– Bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara uygun olarak
yapılan şikayetler karar vermeye yetkili amirlerce incelenir ve karara
bağlanır. Kararlar şikayet sahiplerine ve lüzum görülürse şikayet edilene
yazı ile bildirilir.
Süre:
Madde 8– Şikayetlerin incelenmesi ve bir karara bağlanarak şikayet sahiplerine tebliğ edilmesi ile ilgili bütün işlemlerin en geç şikayet
dilekçesinin karar merciine intikal ettiği tarihi izleyen 30 gün içinde
tamamlanması zorunludur.
Adli ve idari tahkikata konu olacak nitelikteki şikayetler hakkında
ilgili mevzuat hükümleri uygulanır.
İtiraz:
Madde 9– Şikayette bulunan ve şikayet edilen memurlar yetkili
amirlerce verilen kararlara karşı bir defaya mahsus olmak üzere kararın
kendilerine tebliğini izleyen 10 gün içinde bir üst mercie itiraz edebilirler.
İtirazların yapılmasında ve incelenip karara bağlanmasında şikayetler hakkında bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar geçerlidir.
Şikayet Edenin Sorumluluğu:
Madde 10– Şikayet haklarını kullanan Devlet Memurlarına şikayetlerinden dolayı bir ceza verilemez.
Ancak, şikayet haklarını bu Yönetmelikte tespit edilen usul ve
esaslara aykırı surette kullananların veya her ne surette olursa olsun bu
haklarını kullanırken bir suç işleyenlerin sorumlulukları saklıdır.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Müracaat ve İhbar
Müracaat Hakkı ve İhbar Yükümlülüğü:
Madde 11– (Değişik: 14/9/2009-2009/15428 K.)
Devlet memurları, kurumları ile ilgili resmi ve şahsi işlerinden dolayı müracaat hakkına sahiptirler. Ayrıca Devlet memurları, görevleri
Devlet Memurları Kanunu
499
sırasında haberdar oldukları konusu suç teşkil eden durumları yetkili
makamlara bildirmekle yükümlüdürler.3
Karar Mercii:
Madde 12– Müracaatlar hakkında karar verme yetkisi, kurumların
çalışma usul ve esaslarını belirleyen Kanun, Tüzük ve Yönetmelikler ile
müracaat konusunu çözümlemeye yetkili kılınan mercilere aittir.
Müracaatı kabul eden ancak sorunu çözümleme yetkisi bulunmayan amirler bunları silsile yolu ile birinci fıkrada belirtilen mercilere 3 gün
içinde intikal ettirilir.
Toplu müracaat yasağı, şekil, yapılacak işlemler, süre, itiraz, müracaat edenin sorumluluğu konularında uygulanacak hükümler.
Madde 13– Bu yönetmeliğin 4, 5, 7, 8, 9 ve 10 ncu maddeleri ile
belirlenen usul ve esaslar Devlet Memurlarının yapacakları müracaatlar
hakkında da geçerlidir.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Diğer Hükümler
Amirlerin Sorumlulukları:
Madde 14– Bu Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara uygun
olarak yapılmış bulunan şikayet ve müracaatlar hakkında Yönetmelikte
öngörülen görevlerini zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirmeyen
amirlere durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun değişik 125 nci maddesinde sayılan disiplin
cezalarından birisi verilir.
(Ek fıkra: 14/9/2009-2009/15428 K.) İhbar yükümlülüğünü yerine
getiren Devlet memurlarına ihbarlarından dolayı bir ceza verilemez,
doğrudan veya dolaylı olarak hizmet koşulları kısmen de olsa ağırlaştırılamaz ve değiştirilemez.
Diğer Kamu Görevlilerinin Durumu :
Madde 15– Bu Yönetmelik hükümleri 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun değişik 1 inci maddesinin 1 inci fıkrasında sayılan kurumlar-
3
Bu cümle Danıştay Beşinci Dairesinin 25/05/2011 tarihli 2009/6755 E.
2011/2758 K. Sayılı kararıyla iptal edilmiştir.
500
Devlet Memurları Kanunu
da çalışan sözleşmeli ve geçici personel; aynı Kanunun ek geçici 12,13
ve 14 ncü maddeleri kapsamına giren personel; ek geçici 9 ncu maddede sayılan kurumlarda çalışan memurlar ile sözleşmeli ve geçici personel hakkında da uygulanır.
Birinci fıkra kapsamına giren ve memur olmayan personelin bu
Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara aykırı şikayet ve müracaatları
hakkında tabi oldukları mevzuat hükümleri uyarınca işlem yapılır.
Yürürlük:
Madde 16– Bu Yönetmelik yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
Yürütme:
Madde 17– Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
ÖRNEK - 1
YAZILI MÜRACAAT/ŞİKAYET DİLEKÇE ÖRNEĞİ
TARİH
:
GÖREVİ
:
ÜNVANI
:
ADI SOYADI
:
BABA ADI
:
MEMLEKETİ
:
DOĞUM TARİHİ
:
MEMURİYETE BAŞLAMA TARİHİ
:
SİCİL NO
:
ÖZÜ
:
DİLEKÇENİN VERİLECEĞİ
AMİR'İN MAKAM ÜNVANI
DİLEKÇENİN METNİ
İMZA
2.4.7. Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze
Giderleri Yönetmeliği
Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi
: 27.7.1973, No : 7/6913
Dayandığı Kanunun Tarihi
: 14.7.1965, No : 657
Yayımlandığı R.Gazetenin Tarihi
: 11.8.1973, No : 14622
Devlet Memurları Kanunu
501
I. BÖLÜM
Konu ve kapsam
Konu:
Madde 1 – 14/7/1965 tarihli 657 sayılı "Devlet Memurları Kanunu"nun 23/5/1972 tarihli 1589 sayılı Yetki Kanununa dayanılarak
çıkarılan 30/5/1973 tarihli 5 sayılı "Kanun Hükmünde Kararname" ile
değişik 209 uncu maddesinde öngörülen tedavi yardımı ve yol giderleri
ile 657 sayılı Kanunun 1589 sayılı Yetki Kanununa dayanılarak çıkarılan
23/12/1972 tarihli 2 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 210
uncu maddesinde öngörülen cenaze giderleri ile ilgili hususlarda bu
Yönetmelik hükümleri uygulanır.
Kapsam:
Madde 2 – Bu Yönetmelik, tedavi yardımı ve yol giderleri ile cenaze masraflarının kimlere, hangi hallerde ve şartlarda, kurumlarca nasıl
ve ne şekilde sağlanacağı, hastalık halinde başvurma şekli ve bunun
üzerine ne şekilde işlem yürütüleceği hususlarını ve bunlara ilişkin diğer
konuları, kapsar. (Bu Yönetmelikte geçen tedavi deyimi muayene, teşhis
ve tedaviyi kapsar.)
II. BÖLÜM
Tedavi Ve Yol Giderlerinin Kimler İçin, Hangi Hal ve
Şartlarda Sağlanacağı
Tedavi ve Yol Giderlerinden Yararlanacak Olanlar:
Madde 3 – (Değişik : 19/1/1983 - 83/6022 K.) Tedavi ve yol giderlerinden yararlanacak olanlar şunlardır.
A. Yurtiçinde:
a) Devlet Memuru,
b) Devlet Memurunun herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanamayan eşi,
c) Devlet Memurunun bakmakla yükümlü olduğu ve herhangi bir
şekilde sağlık yardımından yararlanamayan ana, babası,
d) Devlet Memurunun aile yardımı ödeneğine hak kazanan çocukları,
B. Yurtdışında
502
Devlet Memurları Kanunu
a) Yurtdışında sürekli görevde bulunan Devlet Memuru,
b) Geçici görev, bilgi ve görgü artırmak veya staj yapmak üzere
yurtdışına gönderilen Devlet Memuru,
c) Yurdışında sürekli görevde bulunan Devlet Memurunun herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanamayan eşi, bakmakla yükümlü olduğu ana, babası ve aile yardımı ödeneğine hak kazanan çocukları,
Yukarıda (A) ve (B) fıkralarına göre tedavi ve yol giderlerinden yararlanacak olanların yurtiçinde veya yurtdışında hastalanıp organ
nakline gerek görülmesi halinde 2238 sayılı "Organ ve Doku Alınması,
Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hakkında Kanun" hükümleri dikkate
alınmak şartıyla verici durumunda bulunan kimselerin (bu Yönetmeliğin
kapsamına girip girmediğine bakılmaksızın) bu işlemle ilgili tedavi
giderleri de, alıcı durumundaki hastanın kurumu tarafından aynen
ödenir.
Sürekli görevle yurt dışında bulunan Devlet Memuru ile yurtdışında
tedavi yardımına müstehak aile bireylerinin Yıllık izin dolayısıyle gittikleri
başka bir yabancı ülkede acilen hastalanmaları durumunda, görevli
oldukları ülkeye dönerek tedavi görmelerinin mümkün bulunmaması ve
tedavilerinin zorunlu olması halinde izinlerini geçirmekte oldukları yerde
bu Yönetmelikteki kurallara uygun biçimde yapılan tedavi giderleri,
sürekli görevle bulunan ülkede aynı tedavi için belirlenecek mutad
tedavi gideri tutarıyla sınırlı olmak şartıyla kurumlarınca ödenir.
Devlet Memurunun bakmakla yükümlü olduğu ana, babasını bu sıfatından dolayı tedavi ve yol giderlerinden yararlanabilmesi için Devlet
Memurunun yardım etmemesi halinde muhtaç duruma düşmesi, her ne
şekilde olursa olsun ücret karşılığı çalışmaması ve yasalar uyarınca
kendisine sağlık yardımı sağlanmamış olması gerekmektedir.
Geçici görev, bilgi ve görgülerini artırmak veya staj yapmak üzere
yurt dışına gönderilen memurların yanlarında olan veya herhangi bir
sebeple yurt dışında bulunan eşleri, bakmakla yükümlü oldukları ana,
babaları ve aile yardımına müstehak çocukları ile kanuni izinlerini
geçirmek üzere yurt dışına giden memurların yurt dışında yapılan tedavi
giderleri, yurt dışında tedavi için Yönetmelikte öngörülen usullere
Devlet Memurları Kanunu
503
uyulmak Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Yataklı Tedavi Kurumları
Resmi Fiyat Tarifesinde aynı tedavi için belirlenen tutar ile sınırlı olmak
şartıyla Türkiye'de ve Türk parası olarak kurumlarınca ödenir.
Yurt Dışında Tedavinin Sağlanması Yolları:
Madde 4 – Yurt dışında tedavi ve yol giderlerinden yararlanacak
olanların hastalanmaları halinde tedavilerinin sağlanabilmesi için
tedaviye mahalli usule göre lüzum gösterilmiş olması gerekmektedir.
(Geçici görevle yurt dışında bulunanlar hariç) 3 üncü maddenin B
bendine girenlerin, Dışişleri Bakanlığının görüşü alındıktan sonra Maliye
Bakanlığınca tesbit olunan esaslar dairesinde, bulundukları ülkelerdeki
uygulamalara göre kurumları tarafından sigorta ettirilmeleri mümkündür.
Bu takdirde ilgililerin sigorta primleri Devlet Memurunun bağlı olduğu
kurumca karşılanır. Bu kişiler için ayrıca tedavi ve yol giderleri ödenmez.
Yurt İçinde Tedavinin Mümkün Olmaması Hali:
Madde 5 – (Mülga : 9/7/1999 - 99/13144 K.)
Yurt İçinde Tedavinin Yapılacağı Resmi veya Özel Sağlık Kurumları ile Kuruluşları:
Madde 6 – Genel ve katma bütçeli dairelere, kamu iktisadi teşebbüslerine, özel idarelere ve belediyelere, Tıp Fakültelerine bağlı yataklı
veya yataksız tedavi kurumlarına "resmi sağlık kurumu", hükümet,
sağlık ocağı, belediye ve kurum tabipliklerine de "resmi sağlık kuruluşu"
denir.
Gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulmuş yataklı veya yataksız
tedavi kurumları ile tedavi amacıyle hasta kabul eden ve Sağlık ve
Sosyal Yardım Bakanlığınca işletme müsaadesi verilmiş bulunan
içmece ve kaplıcalar "özel sağlık kurumu", serbest tabiplikler "özel
sağlık kuruluşu" sayılır.
Tedavi Şekilleri:
Madde 7 – Hastanın yataklı bir tedavi kurumunda yatırılarak tedavi
edilmesine "yataklı tedavi", tabiplerin hastayı kendilerine tahsis edilmiş
hizmet veya işyerlerinde ve yatırmadan tedavi etmelerine "ayakta
tedavi", hastayı bulunduğu yerde tedavi etmelerine "evde tedavi" denir.
504
Devlet Memurları Kanunu
III. BÖLÜM
Hastalık Halinde Başvurma ve Bunun Üzerine Yürütülecek İşlem
Memurun Yurt İçinde Ve Görevinin Bulunduğu Yerde Hastalanması Hali:
Madde 8 – Memurun yurt içinde ve görevinin bulunduğu yerde
hastalanması halinde durum bağlı olduğu kurumun amirine duyurulur.
Bu duyurma üzerine;
A) Kurumun tabibi, bulunduğu takdirde,hasta yollama kağıdı düzenlenerek hasta eliyle veya dairesince bu tabibe gönderilir.
Hasta, tabibe tahsis edilmiş hizmet yerine gidebilecek durumda ise
oraya gider, muayene ve gerekiyorsa tedavisi orada yapılır. Hasta, tabibe
tahsis edilmiş hizmet yerine gidebilecek durumda değilse, tabip, hastayı
bulunduğu yerde görerek muayene ve gerekiyorsa tedavisini yapar.
Tabipçe lüzum görüldüğü takdirde hasta memur, o yerdeki genel
ve katma bütçeli kurumlara, kamu iktisadi teşebbüslerine, özel idarelere
veya belediyelere bağlı hastanelerden birine veya bir sağlık merkezine
yollanır. Tabipce zaruret görüldüğü takdirde hasta memur Tıp Fakültelerinin hastanelerinden birine de gönderilebilir.
Gerekli muayene ve tedavi buraca sağlanır.
B) Kurumun tabibi olmadığı takdirde, hasta yollama kağıdı düzenlenerek, hasta eliyle veya dairesince hastanın bulunduğu yere en yakın
olan resmi tabibe gönderilir.
Hasta, tabibe tahsis edilmiş hizmet yerine gidebilecek durumda ise
oraya gider, muayene ve gerekiyorsa tedavisi orada yapılır. Hasta, tabibe
tahsis edilmiş hizmet yerine gidebilecek durumda değilse, tabip hastayı
bulunduğu yerde görerek muayene ve gerekiyorsa tedavisini yapar.
Bu tabiplerce lüzum görüldüğü takdirde hasta, o yerdeki genel ve
katma bütçeli kurumlara, kamu iktisadi teşebbüslerine, özel idarelere ve
belediyelere bağlı hastanelerden birine veya bir sağlık merkezine
gönderilerek muayene ve tedavisi sağlanır. Tabipce lüzum görüldüğü
takdirde hasta memur Tıp Fakültelerinin hastanelerinden birine de
gönderilebilir.
Devlet Memurları Kanunu
505
Hasta memurun bulunduğu yerde hükümet tabibi, sağlık ocağı veya belediye tabibi bulunmadığı ve ulaşım mümkün olmadğı takdirde,
hastanın ilk muayene ve tedavisinin, serbest tabip varsa onun, bu da
yoksa ilk yardımın sağlık memuru, hemşire veya ebe tarafından sağlanması yoluna gidilir.
Hastanın kurum, hükümet tabibi, sağlık ocağı veya belediye tabibine, gerektiğinde serbest tabip, sağlık memuru hemşire veya ebeye
gönderilmesi ve lüzumlu görüldüğü takdirde resmi bir hastaneye veya
sağlık merkezine yollanması işlemi, örneği ekli hasta yollama kağıtları
ile yapılır. (Örnek: 1,2)
Memurun, Yurt İçinde, Görevinin Bulunduğu Yer Dışında Hastalanması Hali:
Madde 9 – Memurun, yurt içinde, görevinin bulunduğu yer dışında
hastalanması halinde;
A) Memurun mensup olduğu kurumun o yerde teşkilatı var ve kurumca tabip çalıştırılıyorsa, durum kurumun o yerdeki teşkilatına
durululur. Bunun üzerine 8 inci maddenin (A) bendine göre işlem
yürütülür.
B) Memurun mensup olduğu kurumun o yerden teşkilatı olmakla
beraber ayrıca tabip çalıştırılmıyorsa, durum kurumun o yerdeki amirine
veya en büyük mülkiye amirine duyurulur. Bu duyurma üzerine 8 inci
maddenin (B) bendine göre işlem yapılır.
C) Memurun mensup olduğu kurumun o yerdeki teşkilatı yoksa,
durum o yerin en büyük mülkiye amirine duyurulur. Bunun üzerine 8 inci
maddenin (B) bendine göre işlem yapılır.
Hastanın Gönderildiği Resmi Sağlık Kurumunda Tedavinin
Sağlanamaması Hali:
Madde 10 – Hastanın gönderildiği resmi sağlık kurumunda yer bulunmadığı veya teknik sebepler dolayısiyle burada tedavisine imkan
olmadığı kurumun baştabibi tarafından resmen bildirildiği takdirde hasta,
bağlı olduğu kurumun tabibi varsa buraca, yoksa hükümet tabipliğince,
aynı yerde istenilen tedaviyi sağlıyabilecek başka bir resmi sağlık
kurumu bulunuyorsa oraya, yoksa bunu sağlıyabilecek en yakın diğer
506
Devlet Memurları Kanunu
bir yerdeki resmi bir sağlık kurumuna veya özel bir sağlık kurumuna
gönderilerek buraca tedavisi sağlanır.
Muayene ve Tedavi Sonucunun Bildirilmesi:
Madde 11 – Hasta memurun muayene ve tedavisi resmi sağlık kuruluşunca sağlandığı takdirde, hasta yollama kağıdı muayene ve tedaviyi
yapan tabip tarafından 16 ncı maddenin (A) bendindeki esaslar dairesinde doldurularak bir nüshası derhal memurun dairesine gönderilir.
Hastanın muayene ve tedavisinin serbest tabip tarafından yapılması veya ilk yardımın sağlık memuru, hemşire veya ebe tarafından
sağlanması halinde de yukardaki esaslar dairesinde işlem yürütülür.
Ancak serbest tabipler tarafından doldurulacak hasta yollama kağıtlarının muteber addedilebilmesi için tabibin bulunduğu yerin bağlı olduğu
ocak veya Hükümet tabipliği tarafından tabibin imzasının, sağlık memuru, hemşire veya ebe tarafından doldurulacak hasta yollama kağıtlarının
muteber addedilebilmeleri için de bunların, o yerin bağlı bulunduğu
sağlık ocağı veya Hükümet tabipliğince onaylanması şarttır.
Hasta sağlık kurumuna gönderildiği takdirde, hasta yollama kağıdı
hasta ile ilgilenen tabipce 16 ncı maddenin (A) bendindeki esaslar
dairesinde doldurulur. Bunun bir nüshası (Durumun sağlık kuruluna
intikal etmesi halinde sağlık kurulu raporu ile birlikte) memurun dairesine
gönderilir.
Hastane sağlık kurullarınca rapor düzenlenirken ilişik örnek kullanılır. (Örnek 3)
Yurtdışında Bulunanların Hastalanması Hali:
Madde 12 – (Değişik : 19/1/1983 - 83/6022 K.)
Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrası (B) bendine göre
tedavi ve yol giderlerinden yararlanacak olanlar, görevleri bakımından
bağlı bulundukları Misyon Şefliğine, Misyon Şefliğinin başka bir yerde
olması durumunda kendisine en yakın olan Büyükelçilik, Elçilik, Başkonsolosluk veya Konsolosluğa başvururlar. Aynı maddenin üçüncü
fıkrasından yararlanacak olanlar ise bulundukları yere en yakın Misyon
Şefliğine başvururlar. Bunun üzerine mahalli uygulamaya göre saptanan
Devlet Memurları Kanunu
507
yöntem ve ilkeler ile tedavi Yönetmeliğindeki hükümler çerçevesinde
hastanın tedavisi yaptırılır.
Bulunulan yerdeki tıbbi olanaksızlıklar veya teknik nedenlerle tedavilerinin mümkün olmadığı belgelendirilen hastalar, gidiş dönüş yol
giderleri, yapılacak tedavi giderleri ve bunlara ilişkin diğer giderler ile
hastalığın durumunda dikkate alınarak Misyon Şefliğince tedavi için
yurda veya diğer bir ülkeye gönderilerek tedavilerinin yaptırılması
yoluna gidilir. Bu durumda gidiş dönüş yol giderleri ile yapılan tedavi
giderlerine ait masraflar, ibraz edilen ve Misyon Şefliğince onaylanan
belgelere göre ilgililere ödenir.
Yurt içinde mümkün olan tedaviler Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca tüm Misyon Şefliklerimize genelge ile duyurulur.
Yabancı ülkelerde bulunan memurların tedavi usul ve esasları o
ülkedeki Misyon Şeflikleri tarafından tesbit edilir. Tespit edilen usul ve
esaslar, ilgili Misyon Şeflikleri tarafından Dışişleri Bakanlığına bildirilir.
Sigorta sisteminin uygulandığı memleketlerde, bu sistem dairesinde hareket edilir.
Hastanın ilk başvurusundaki durumun, kesin teşhisinin uygulanan
tedavinin ve tedaviden alınan sonucun, gerekiyorsa verilen istirahatin
açıkca belirtildiği bir raporun, hastayı sevk eden Misyon Şefliğine
bildirilmesi sağlanır.
Misyon Şefliği, her ne şekilde olursa olsun tedavi ve yol giderlerinin
ödenebilmesi için alınan rapor, reçete ve benzeri gibi belgelerin yukarıdaki esaslar çerçevesinde alınmış ve bunların yetkili sağlık kurumları
veya tabipler tarafından düzenlenmiş olduğunu tasdik ederek memurun
bağlı olduğu kuruma bildirir.
(Bu Yönetmelik bakımından Misyon Şefliği, o yerdeki Büyükelçilik,
Elçilik, Daimi Temsilcilik, Başkonsolosluk ve Konsolosluktur.)
Memurun Eşi ve Bakmakla Yükümlü Olduğu Ana, Baba ve Aile
Yardımı Ödeneğine Müstehak Çocuklarının Hastalanması Hali:
Madde 13 – Memurun eşi ve bakmakla yükümlü olduğu ana, baba ve
aile yardımı ödeneğine müstehak çocuklarının hastalanmaları halinde:
508
Devlet Memurları Kanunu
A) Memurun görevi, yurt içinde ve bu şahıslar memurun görevinin
bulunduğu yerde iseler, haklarında bu Yönetmeliğin 8, 10, 11 inci
maddelerine;
B) Memurun görevi yurt içinde, bu şahıslar memurun görevinin bulunduğu yer dışında iseler, haklarında bu Yönetmeliğin 9, 10, 11 inci
maddelerine;
C) Memurun görevi yurt dışında ve bu şahıslar yurt içinde iseler,
haklarında bu Yönetmeliğin 9, 10, 11 inci maddelerine;
D) Bu şahıslar yurt dışında iseler ve bu Yönetmelik gereğince tedavi yardımından yararlanabiliyorlarsa, haklarında bu Yönetmeliğin 12
nci maddesine;
göre işlem yapılır.
(Değişik son fıkra: 9/7/2007-2007/12379 K.) Bu şahıslar, yurt
içindeki sağlık kurum ve kuruluşlarına, hasta yollama kâğıdı olmaksızın
müracaat edebilirler.Bu konuya dair esas ve usuller Sağlık Bakanlığının
görüşü alınarak Maliye Bakanlığınca, tedavi yardımına ilişkin uygulama
tebliğleri ile belirlenir.
Hastalığın Devamı Halinde:
Madde 14 – Hastanın bulunduğu yerde sağlık kurumu yok ve hastalık devam ediyor ise, hastanın sağlık durumu müsait ve ulaştırma
mümkün olduğu takdirde, hasta, ilk tedaviyi ve sağlık yardımı yapan
tarafından en yakın resmi sağlık kurumuna gönderilir.
Acil Vakalar:
Madde 15 – Acil vakalarda, yukarıdaki maddelerde söz konusu
edilen işlemlere başvurulmaksızın, hastanın gerekli tedavisi hastanın
bizzat kendisi veya hasta ile ilgili biri tarafından derhal yaptırılır. Bu
muayene ve tedavi:
Mümkün olduğu takdirde, memurun bağlı olduğu kurum tabibine,
olmadığı takdirde hükümet tabibine veya belediye tabibine veya sağlık
ocağına;
Mümkün olamadığı takdirde, bu Yönetmeliğin 8 inci maddesinde
belirtilen hastanelerden birine veya bir sağlık merkezine;
Devlet Memurları Kanunu
509
Bu da mümkün olmadığı takdirde, serbest tabibe veya özel sağlık
kuruluna; başvurulmak suretiyle yaptırılır.
Gerekli işlemler sonradan tamamlanır.
IV. BÖLÜM
Raporların Düzenlenmesi
Genel Olarak Raporların Düzenlenmesi:
Madde 16 – Tedavi sonucunda düzenlenen raporlar;
A) Tek tabip tarafından verilmiş ise hastalığın esas arazının, teşhisinin, seyrinin, muhtemel akibetinin, yapılan ve tavsiye edilen tedavinin,
B) Sağlık kurulu tarafından verilmiş ise hastalığın esas arazının,
teşhisinin, seyrinin, muhtemel akibetinin, yapılan ve tavsiye edilen
tedavinin, her ihtisas dalına ait bulgularla gerekli laboratuvar muayene
sonuçlarının,
açıkça yazılması zorunludur.
Sağlık Durumu Dolayısiyle Naklen Tayinin Gerektiği Hallerde
Düzenlenecek Rapor:
Madde 17 – Memurun bir yerden başka bir yere naklen tayinini gerektirecek sağlık kurulu raporlarında 16 ncı maddenin (B) bendinde
belirtilen hususlarla birlikte, nakli gerektiren hastalık bulguları ve laboratuvar muayene sonuçlarının açıkça yazılması ve bu bulgulara göre
hastanın hangi özelliklere sahip sağlık kurumu bulunan veya hangi iklim
ve coğrafi şartların hakim olduğu bir yere nakli hususundaki kararın
mucip sebeplerinin belirtilmesi zorunludur.
Fizik Tedaviyi Öngören Raporların Düzenlenmesi:
Madde 18 – Fizik tedaviye (Mekanik tedavi, her çeşit şifalı su ve
çamur tedavileri ile benzeri diğer tedaviler) lüzum gösterilen sağlık
kurulu raporlarında 16 ncı maddenin (B) bendinde belirtilen hususlarla
birlikte hastalığın mahiyetine ve mevcut bulgulara göre hastanın hangi
tip ve vasıftaki fizik tedaviye muhtaç bulunduğunun, bu tedavilerin
yapılabileceği yerlerle kurumların hangileri olduğunun mucip sebepleriyle birlikte, açıkca yazılması zorunludur.
510
Devlet Memurları Kanunu
V. BÖLÜM
Tedavi giderleri
I. Kesim
Yurt içinde
Resmi Sağlık Kuruluşlarında Tedavi:
Madde 19 – (Değişik : 19/1/1983 - 83/6022 K.)
Tedavi resmi sağlık kuruluşlarınca sağlandığı taktirde, tabibin hastanın almasını gerekli gördüğü ilaçlar kurumca sağlanıyorsa hastaya
imza karşılığında kurumca verilir. Bu mümkün değilse ve kurumca bir
veya birkaç eczane veya ecza dolabı ile anlaşma yapılmışsa, ilaçlar
doktorun verdiği reçete ile ve imza karşılığında bu eczane veya ecza
dolaplarından alınır. Bu da mümkün olmadığı takdirde herhangi bir
eczane veya ecza dolabından reçetede yazılı ilaçlar alınır. İlaç alınan
yerin yetkilisi tarafından reçetedeki ilaçların verildiği ve tutarının ne
olduğunu gösterir bir fatura verilir. Bu fatura tutarının, resmi sağlık
kurumlarında yatarak tedavilerde tamamı,ayakta veya meskende
sağlanan tedavilerde % 80'i kurumca, % 20'si ise hasta tarafından
ödenir.
Ancak, resmi sağlık kurulu raporu ile belirlenen ve tüberküloz, kanser, kronik böbrek, akıl hastalıkları, organ nakli ve benzeri uzun süreli
tedaviye ihtiyaç gösteren hastalıkların ayakta veya meskende tedavileri
sırasında kullanılmasına lüzum gösterilen ilaçlardan, hayati önemi haiz
oldukları Sağlık ve Sosyal Bakanlığınca tesbit edilecek olanların bedellerinin tamamı kurumlarınca ödenir.
Yurt içinden sağlanması mümkün olmayan ilaçlar (bunların yurt
içinde bulunmadığı ve kullanılmasının zorunlu olduğu Sağlık ve Sosyal
Yardım Bakanlığınca onandığı takdirde) yurt dışından getirtilebilir. Bu
takdirde, söz konusu ilacın alındığını, bunun için ödenen bedeli gösterir
ve memurun bulunduğu yerdeki Sağlık Müdürü veya Hükümet Tabibince, memur Ankara'da ise Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca tasdik
edilmiş fatura kuruma verilmek suretiyle bedeli tahsil edilir.
Resmi sağlık kuruluşlarınca yapılan ayakta veya evde tedavi sırasında hastalara uygulanması gerekli görülen enjeksiyonların bu kuruluş-
Devlet Memurları Kanunu
511
larca yapılması sağlanır. Bu mümkün olmadığı takdirde enjeksiyonlar
dışarıdaki yetkili kimselere yaptırılır. Enjeksiyon yapan kişiden alınan
fatura ve ilacın alınmasını sağlayan reçeteye dayanılarak yapılmış olan
masraf, Maliye ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıklarınca tesbit edilen
rayici geçmemek üzere kurumdan alınır.
Resmi sağlık kuruluşları tabiplerinin hastayı evde tedavi etmeleri
halinde, kendilerine ayrılmış bir araç yoksa, gidip döndüğü yer arasındaki taşıt aracı ücretleri, hastanın bağlı olduğu kurumca ödenir.
Resmi Sağlık Kurumlarında Tedavi:
Madde 20 – Tedavi resmi sağlık kurumlarında sağlandığı takdirde,
bu kurumlarca hastadan hiç bir surette para alınmaz.
Sağlık kurumunca, hastanın tedavisi dolayısiyle yapılan bütün işlemler sonucu istenilmesi gereken ücretleri göstermek üzere fatura
düzenlenerek ilgili kuruma gönderilir,bedeli en geç aynı mali yol sonuna
kadar bu kurumca sağlık kurumuna ödenir.
İlacın sağlık kurumunca sağlanamaması, enjeksiyonun sağlık kurumunca yapılmaması hallerinde bu Yönetmeliğin 19 uncu maddesine
göre işlem yürütülür.
Tedavide Yatak Ayrılması:
Madde 21 – (Değişik : 20/5/1975 - 7/10036 K.)
Resmi sağlık kurumlarından yatakları üç sınıfa ayrılmış olanlara
tedavi edilen devlet memurlarından:
A) 1 - 4 üncü kadro derecesindekiler birinci sınıf,
B) 5 - 10 uncu kadro derecesindekiler ikinci sınıf,
C) 11 - 15 inci kadro derecesindekiler üçüncü sınıf,
yataklar iki sınıfa ayrılmış olanlarda tedavi edilen Devlet memurlarından:
A) 1 - 4 üncü kadro derecesindekiler, bu yatak sınıflarının üst derecesindeki,
B) 5 - 15 inci kadro derecesindekiler, bu yatak sınıflarının alt derecesindeki,
yataklarda yatırılırlar.
512
Devlet Memurları Kanunu
Kurumda lüks oda bulunduğu takdirde 1 inci ve 2 nci kadro derecesindeki memurlar bu odalarda yatırılır.
Yatak sınıfında yer bulunmadığı ve tedavinin gecikmesinde sakınca bulunduğu takdirde, memur daha üst sınıf yatakta yatırılır.
Tedavinin gecikmesinde bir sakınca bulunmadığı halde memurun
isteği üzerine üst sınıfa yatırılması halinde, sınıf farkından doğan
meblağ memur tarafından ödenir ve kurumdan tahsil edilemez.
Memurun eşi ile bakmakla yükümlü olduğu ana, baba ve aile yardım ödeneğine müstehak çocuklarının resmi sağlık kurumlarında
yatakta tedavileri gerektiği takdirde, bunlar hakkında da memurun
durumu esas alınmak suretiyle işlem yapılır."
(Ek: 2/8/2002-2002/4635) 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık
Bağlanması Hakkında Kanun kapsamındaki görevlerden dolayı yaralanan veya sakat kalan memurun resmi sağlık kurumlarında yataklı
tedavileri gerektiği takdirde, bunlar 4 üncü kadro derecesinden alt bir
kadro derecesinde bulunsalar dahi birinci sınıf yataklarda yatırılırlar.
Sınıf farkından doğan meblağ memurun kurumundan, memur emekliye
sevk edilmişse Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünden tahsil edilir.
Özel Sağlık Kuruluşlarında Tedavi:
Madde 22 – Tedavi özel sağlık kuruluşlarında sağlandığı takdirde,
(tabip tarafından kabul edilmek şartiyle) muayene ücreti ve yapılmışsa
sair giderler hastadan alınmaz. Tabip tarafından bunlar gösterilmek
suretiyle bir fatura düzenlenerek ilgili kuruma gönderilir, bedeli en geç aynı
mali yıl sonuna kadar bu kurumca tabibe ödenir. Bu yol tabip tarafından
kabul edilmediği takdirde, talep edilen para hasta tarafından tabibe ödenir.
Alınacak fatura ilgili kuruma verilerek bedeli kurumdan alınır.
Tabip tarafından verilen reçeteye dayanılarak ilaçların sağlanması
veya enjeksiyon yaptırılması halinde, bu Yönetmeliğin 19 uncu maddesine göre işlem yürütülür.
Özel Sağlık Kurumlarında Tedavi:
Madde 23 – Tedavi özel sağlık kurumlarında sağlandığı takdirde,
(sağlık kurumu tarafından kabul edilmek şartiyle) hastadan hiç bir ücret
Devlet Memurları Kanunu
513
alınmaz, tedavi dolayısiyle yapılan bütün işlemler sonucu istenilmesi
gereken ücretleri göstermek üzere fatura düzenlenerek ilgili kuruma
gönderilir, bedeli en geç aynı mali yıl sonuna ka dar bu kurumca sağlık
kurumuna ödenir. Bu yol sağlık kurumu tarafından kabul edilmediği
takdirde, istenilen ücret hasta tarafından sağlık kurumuna ödenir.
Alınacak fatura ilgili kuruma verilerek bedeli kurumdan alınır.
İlacın sağlık kurumunca sağlanamaması, enjeksiyonun sağlık kurumunca yapılamaması hallerinde, bu Yönetmeliğin 19 uncu maddesine
göre işlem yapılır.
Sağlık Memuru, Hemşire veya Ebe Tarafından İlk Sağlık Yardımı ve Bakımının Yapılması Hali:
Madde 24 – Sağlık memuru, hemşire veya ebe tarafından ilk yardım bakımının yapılması halinde, bunlar tarafından hastanın kullanması
istenilen ilaçlar hasta tarafından sağlanır. İlaçlara lüzum gösteren belge
ve ilaçların alındığını gösteren faturaya dayanılarak ilgili tarafından
bedeli kurumdan alınır.
Acil Vakalarda:
Madde 25 – Vakanın acil olması nedeniyle, gerekli başvurma ve
yollama işlemleri yaptırılmadan tedavi sağlandığı takdirde, tedavi
giderlerinin ödenebilmesi için:
A) Lüzumlu işlem ve belgelerin usulü dairesinde tamamlanması;
B) Bu tedavi, resmi sağlık kurumları veya kuruluşlarına başvurmaya imkan bulunamadan özel sağlık kurumları veya kuruluşlarında
yaptırılmışsa, ayrıca, vakaya el koyan ve ilk müdahaleyi yapan tabip
tarafından, vakanın acil nitelikte olduğunun ve derhal müdahaleyi
gerektirdiğinin raporla belgelendirilmesi;
gerekir.
Gerekli işlem ve belgeler tamamlanmadan yapılmış olan giderlerin
bedeli, bunların tamamlanmasından sonra, faturalar verilmek suretiyle
kurumdan alınır.
Başka Yerde Tedavi:
Madde 26 – Hasta memurun tedavi için bulunduğu yarden başka
yere gönderilmesi halinde;
514
Devlet Memurları Kanunu
A) Gönderildiği yerde yatakta tedavi sağlanırsa;
a) Tedavi kurumunun bulunduğu yere kadar gidiş dönüş yol masrafı ile hamal, bagaj gibi zaruri giderler.
b) Yolda geçen süreler için yevmiye,
c) Yataklı tedavi kurumunun bulunduğu yerde, tedavi kurumuna
başvurulduğu tarihten kabul işlemi sonuçlanıncaya kadar ve beş günü
geçmemek üzere yevmiye ödenir.
B) Gönderildiği yerde ayakta tedavi sağlanırsa;
a) Tedavi kurumunun bulunduğu yere kadar gidiş dönüş yol masrafı ile hamal, bagaj gibi zaruri giderler.
b) Yolda geçen süreler için yevmiye,
c) Tedavi kurumunca sürekli ayakta tedaviye lüzum gösterildiği
takdirde tedavi süresince yevmiye ve ikamet ettiği yer ile tedavi kurumu
arasındaki mutad taşıt aracı ücreti,
ödenir.
C) Gönderildiği yerdeki tedavi kurumunca yatak sağlanıp yemek
verilmediği takdirde;
a) Tedavi kurumunun bulunduğu yere kadar gidiş dönüş yol masrafı ile hamal, bagaj gibi zaruri giderler;
b) Yolda geçen süreler için yevmiye,
c) Yatakta tedavi süresince2/3 oranında yevmiye ödenir.
Yol masrafı ve yevmiyeler "Harcırah Kanunu" hükümlerine göre
hesaplanır. Ancak, hastayı sevkeden sağlık kurumu veya kurulunca
hastanın durumu gözönüne alınarak hangi taşıt aracı ile ve aracın hangi
mevkiinde gitmesi gerektiği belirtilmişse, harcırah buna göre ödenir.
Memurun eşi, bakmakla yükümlü olduğu ana, baba ve aile yardımı
ödeneğine müstehak çocuklarının bulundukları yerden başka yere
gönderilerek tedavi ettirilmeleri halinde de aynı şekilde işlem yapılır.
Bunların yol masrafları ile yevmiyeleri ilgili memurun kanuni yol masrafı
ve yevmiyesi üzerinden hesaplanır.
Devlet Memurları Kanunu
515
Eşlik Etme Zorunluğu:
Madde 27 – Yatakta tedavi edilenlerin, hastalıkları gereği yanlarında bir kimsenin bulundurulmasının zorunlu olduğu tedaviyi yapan
sağlık kurumunun raporu ile belgelendiği takdirde, hastaya biri eşlik
ettirilir. Bu takdirde ödenmesi gereken yatak ücreti, sağlık kurumunca
düzenlenecek faturada gösterilmek ve belge eklenmek suretiyle, ilgili
kurumca ödenir. Hasta özel sağlık kurumunda tedavi edilir ve giderler
hasta tarafından bu sağlık kurumuna ödenirse, alınacak fatura ve belge
ilgili kuruma verilerek bedeli kurumdan alınır.
Hastanın tedavi edilmek üzere başka bir yere gönderilmesi sırasında yanında bir kimsenin bulundurulmasının zorunlu olduğu hastayı
gönderen sağlık kurumu veya kuruluşunun raporunda belirtildiği takdirde, hastaya biri eşlik ettirilir. Eşlik eden kimseye de, memurun bağlı
olduğu kurumca, "Harcırah Kanunu" hükümleri dairesinde yolluk ve
gündelik verilir. Hasta bu Yönetmeliğin 26 ncı maddesi gereğince belirli
bir araç ile gönderiliyorsa, eşlik edenin yollukları da aynı madde hükümleri uyarınca ödenir.
İçmece ve Kaplıca Tedavisi:
Madde 28 – (Değişik : 19/1/1983 - 83/6022 K.)
Sağlık kurulları tarafından içmece veya kaplıcalarda tedavilerine
lüzum gösterilenler, Maliye ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıkları
tarafından tesbit edilerek tüm kurumlara gönderilen listede mevcut
içmece ve kaplıcalardan birisinde tedavi ettirilirler.
Tedavi, bu sağlık kurullarınca içmece veya kaplıcanın listedeki yeri
belirtilmiş ise orada, belirtilmemiş ise listede bulunanlardan memurun
görevinin bulunduğu yere en yakın içmece veya kaplıcada sağlanır.
İçmece ve kaplıca tedavilerine tam teşekküllü hastanelerin sağlık
kurullarınca verilecek rapor ile gerek görülenlere, 6245 sayılı Harcırah
Kanunu hükümleri gereğince yol masrafı ve gündelik ödenir. Ayrıca
yatak ve yemek bedeli ödenmez.
516
Devlet Memurları Kanunu
2. Kesim
Yurt dışında
Tedavi İle İlgili Gider Belgeleri:
Madde 29 – Yurt dışında tedavi, sigorta sistemine dayanılarak
sağlandığı takdirde, kurumca sadece sigorta pirimi ödenmesi gerektiğinden, tedavi dolayisiyle yapılan gider belgelerinin tespit ve teminine
mahal bulunmamaktadır.
Sigorta sisteminin uygulanmadığı memleketlerde sağlanan tedavi
dolayısiyle yapılan giderlerin ödenebilmesi için ne şekilde hareket
edilmesi gerektiği, ne gibi belgelere lüzum görüldüğü, bu belgelerin
nerelerden ne şekilde sağlanması lazım geldiği hususu, yabancı memleketlerden her birinde, o ülkeye şamil olmak ve mahalli usul gözönünde
bulundurulmak suretiyle, o memleketteki büyükelçilik veya elçilik tarafından
tespit edilir. Tespit edilen esaslar,ilgili büyükelçilik veya elçilik tarafından
Dışişleri Bakanlığına bu Bakanlıkca'da Maliye Bakanlığına bildirilir.
Uygulamada beraberlik Dışişleri ve Maliye Bakanlıklarınca sağlanır.
Tedavi Giderlerinin Ödenmesi:
Madde 30 – Misyon şefliğince, Devlet Muhasebesi Genel Yönetmeliği ve Devlet Muhasebesi Muamelat Yönetmeliğine göre, tedavi
dolayısiyle yapılan harcamalara ait belgeler incelenerek, ödeme yapılır.
Yapılan ödeme, belgeler de gönderilmek suretiyle ilgili kuruma bildirilir. Bunun üzerine, kurumca misyon şefliğine gerekli ödeme yapılır.
3. Kesim
Özel hükümler
Diş Hastalıklarının Tedavisi:
Madde 31 – (Değişik : 19/1/1983 - 83/6022 K.)
Diş hastalıklarının tedavisinde kullanılan altın veya benzeri diğer
kıymetli madenlerin bedeli ödenmez.
Protezin yenilenebilmesi, bunun değiştirilmesinin zorunlu olduğunun raporla belgelendirilmesi halinde mümkündür.
Doğum:
Madde 32 – (Değişik : 19/1/1983 - 83/6022 K.)
Devlet Memurları Kanunu
517
Devlet Memurlarından çocuğu dünyaya gelenler için 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 207 nci maddesi gereğince yapılan
doğum yardımından başka, Resmi Sağlık Kurumlarında doğum dolayısiyle yapılan her türlü giderler Kurumlarınca ödenir.
Resmi Sağlık Kurum ve Kuruluşları dışında, sağlanan doğum dolayısiyle yapılacak ödeme yukarıdaki fıkraya göre yapılabilecek ödemeyi
geçemez.
Gözlük:
Madde 33 – (Değişik : 19/1/1983 - 83/6022 K.)
Göz hastalıkları uzmanları tarafından düzenlenen reçeteye dayanılarak alınan renkli ve renksiz gözlük camları ile çerçeve bedelleri
kurumlarınca ödenir.
Çeşitli gözlük camı kullanılmasına lüzum görüldüğünde her cam
için ayrı bir çerçeve bedeli kurumca ödenir.
Gözlük camı ve çerçeve 2 yılı geçmeden yenilenemez. Ancak,
Sağlık zarureti görülmesi dolayısıyla gözlük camları değiştirildiği takdirde, reçeteye dayanılarak alınan yeni gözlük camları bedeli süre söz
konusu edilmeden kurumca ödenir.
İşitme Cihazı:
Madde 34 – İşitmenin cihaz ile düzeltilmesinin kabil olduğu resmi
hastahanelerin uzman tabipleri tarafından verilecek raporla sabit
olanların aldıkları işitme cihazlarının bedelleri, kurumlarınca ödenir.
İşitme cihazının yenilenebilmesi, en az 10 yıl geçmesi ve bunun
değiştirilmesinin zorunlu olduğunun resmi hastahane uzman tabip
raporu ile belgelenmesi halinde mümkündür.
Çeşitli Protezler:
Madde 35 – (Değişik : 19/1/1983 - 83/6022 K.)
Sağlık kurumları veya kuruluşlarının yetkili uzmanlarınca gösterilen
lüzum üzerine tedavi amacıyla kullanılan ve gerek yurtiçinden sağlanan
gerekse yurtiçinden sağlanmasının mümkün olmaması nedeniyle
yurtdışından getirilmesi zorunlu olan vücut organı protezlerinin bedelleri
ödenir. Ancak, yurtdışından ithali zorunlu görülen organ protezlerinin
bedellerinin ödenebilmesi için sağlık kurulu raporu bulunması şarttır.
518
Devlet Memurları Kanunu
Verilecek protezlerin listesi Maliye ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıklarınca belirlenir.
Protezin yenilenebilmesi, bunun değiştirilmesinin zorunlu olduğunun yukarıdaki esaslar çerçevesinde raporla belgelendirilmesi halinde
mümkündür."
Estetik Bakımdan Yapılan Müdahaleler:
Madde 36 – Estetik bakımdan yapılan tıbbi ve cerrahi müdahalelerin parası ödenmez.
Sağlık Karnesine İşleme:
Madde 37 – Bu Yönetmeliğin 31 inci maddesine göre sağlanan diş
protezleri, 33 üncü maddesine göre sağlanan gözlük camı ve çerçevesi ile
çerçeve bedeli, 34 üncü maddesine göre sağlanan işitme cihazı, 35 inci
maddesine göre sağlanan çeşitli protezler; ilgili şahsın sağlık karnesine,
alındıkları tarih belirtilmek suretiyle, ödemeyi yapan kurumca işlenir.
VI. BÖLÜM
Sağlık karnesi
Sağlık Karnesi:
Madde 38 – (Değişik : 14/5/2001 - 2001/2473 K.)
Bu Yönetmeliğin tedavi ve yol giderlerinden yararlanacaklara ilişkin 3
üncü maddesinde belirlenenlere birer sağlık karnesi verilir (Örnek 4, 5, 6).
Sağlık karneleri, kendinden kopyalı reçeteli olarak verilir.
Memur ve bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri, sağlık kurum ve
kuruluşlarına sağlık karneleri ile birlikte müracaat etmek zorundadır. Tabip
tarafından gerekli görülen ilaçlar bu karnelere ekli reçetelere yazılır.
Müteakip muayenelerde önceki tedaviler gözönünde bulundurulur.
Sağlık Dosyası:
Madde 39 – Her Devlet memuru için, kurumların özlük işlerini yürüten ünitelerince biri memura diğeri bakmakla yükümlü olduğu kişilere ait
olmak üzere 2 sağlık dosyası tutulur.
Devlet Memurları Kanunu
519
Memur ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin tedavileri ile ilgili bütün belgeler bu sağlık dosyalarında saklanır.
Sağlık durumu ile ilgili belgeler gizli olup içindekiler ilgililerden başkasına açıklanamaz.
Bakmakla Yükümlü Olduğu Kişileri Bildirme:
Madde 40 – Her Devlet memuru, tedavi yardımından yararlanabilecek eşi, bakmakla yükümlü olduğu ana, baba ve aile yardımı ödeneğine müstehak çocuklarını gösterir bir beyanname vermekle yükümlüdür.
(Örnek 6).
Tedavi yardımından yararlanacak ana ve babanın birden fazla
Devlet memuru (bu yönetmeliğin 48 inci maddesi kapsamına giren
kurumlar personeli dahil) olan çocukları varsa, bu ana ve baba çocuklarından birinin beyannamesinde gösterilir.
Beyannamede gösterilen şahısların durumunda bir değişiklik meydana geldiğinde memur 15 gün içinde yeniden bir beyanname düzenleyerek ilgili mercie verir.
(Değişik : 14/5/2001 - 2001/2473 K.) Karı ve kocanın her ikisinin
de bu Yönetmelikten yararlanan memur olması halinde, aile yardımı
ödeneğine müstehak çocuklar anne veya babadan yalnız biri tarafından
düzenlenecek beyannamede, boşanma ve ayrılık vukuunda ise, mahkeme çocuğun velayetini hangi tarafa vermişse, çocuk onun tarafından
düzenlenecek beyannamede gösterilir.
Sağlık Karnesini Gösterme Yükümlülüğü:
Madde 41 – Şahıs, yurt içinde sağlık muayene ve tedavisi için
başvurduğu tabip ve sağlık kurumlarına sağlık karnesini göstermekle
yükümlüdür.
Sağlık Karnesinin İşlenmesi:
Madde 42 – Memurların ve tedavi yardımından yararlanacak yakınlarının sağlık durumları, sağlık karnelerine tarih sırasiyle işlenir.
Tedavi hastahanede yapılmışsa, konulan teşhis, yapılan tedavi ve
verilen istirahat süresi, tedavi eden tabip tarafından, sağlık karnesine
imzası altında işlenir. Tedavi hastanede yapılmışsa yukarda sayılan
hususlar mütehassıs veya sağlık kurulu başkanı tarafından, imzası
520
Devlet Memurları Kanunu
altında sağlık karnesine işlenir. Ayrıca memurlukları ile adları, açık ve
okunaklı şekilde yazılır ve hastane baştabibi tarafından tasdik edilir.
Sağlık Karnesinin Yenilenmesi:
Madde 43 – Zamanla dolan veya kaybedilen sağlık karnelerinin
yerine, ilgili makama yapılacak yazılı müracaatı müteakip yenileri verilir.
Bu durumda eski sağlık karnesinde veya sağlık dosyasında bulunan,
şahsın sağlık durumu ile ilgili olarak bilinmesi zorunlu görülen hususlar
ve verilmiş sıhhi cihazlara ait kayıtlar yeni karneye işlenir. Sağlık
karnesinin kaçıncı defa ve nesebeple verilmiş olduğu karnenin üzerine
işaret edilir.
Sağlık Karnesinin İptali:
Madde 44 – Memurun herhangi bir sebeple Devlet Memuru sıfatını
kaybetmesi halinde kendisine ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere ait
sağlık karneleri; bakmakla yükümlü olduğu kişilerden birinin bu hakkı
kaybetmesi halinde ise ona ait sağlık karnesi, ilgili kurumca iptal edilir.
VII. Bölüm
Cenaze Giderlerinin Kimler İçin Hangi Hal ve
Şartlarda Ne Şekilde Karşılanacağı
Kimlere Ait Cenaze Masraflarının Verileceği:
Madde 45 – Devlet memurlarının ölümleri halinde cenaze giderleri,
(cenazenin başka yere nakli dahil) kurumlarınca ödenir.
Yurt dışında sürekli veya geçici görevle bulunan veya yetiştirilmek,
eğitilmek, bilgilerini artırmak veya staj yapmak veya bu Yönetmeliğin 5
inci maddesine dayanılarak tedavi görmek üzere yurt dışına gönderilmiş
olan Devlet memurlarından ölenlerle, sürekli görevle yurt dışında
bulunanların eş ve bakmakla yükümlü oldukları ana, baba ve aile
yardımı ödeneğine müstehak çocuklarından ölenlerin cenazelerinin
yurda getirilmesi için zorunlu giderler kurumlarınca ödenir.
Cenaze Giderleri:
Madde 46 – Cenaze giderleri; ölüm olayının meydana geldiği yerde, ölünün gömülmesi ile ilgili olarak yapılan giderleri kapsar. (Çelenk,
törene ait taşıt giderleri ve benzeri tören harcamaları için herhangi bir
ödeme yapılmaz.)
Devlet Memurları Kanunu
521
Cenaze, kişinin hastalığında tedavi edilmekte olduğu sağlık kurumunca kaldırılmış ise,buna ait masraflar ibraz edecek faturaya dayanılarak yukarıdaki esaslar dairesinde bu kuruma ödenir.
Cenazenin, memurun bağlı olduğu kurum tarafından kaldırılması
halinde, kurum mütemetlerinin yapacakları masraflar, ibraz edilecek
fatura, senet veya belgelere dayanılarak yukarıdaki esaslar dairesinde
avanstan mahsup edilir.
Cenaze ölenin ailesi veya yakınları tarafından, defnedilmiş ise,
bunların yaptıkları giderler de, gösterecekleri belgelere dayanılarak,
yukarıdaki esaslar dairesinde kendilerine ödenir.
Bir memurun, öldüğü yerden başka bir yere nakli ailesince istenildiği takdirde, gömüleceği yerdeki cenaze masrafı ile "Umumi Hıfzıssıhha Kanunu" hükümlerine göre mahallinde tahnit yapmak imkanı varsa
yapılacak tahnit gideri ve zaruri nakil ücreti, belediyece onaylanan fatura
üzerinde ödenir.
Devlet memurlarından ölenlerin cenazesi yurda getirildiğinde bunlar için yurtta yapılacak cenaze giderleri de gömülme işleminin yapılacağı mahal itibariyle yukarıdaki esaslar dairesinde ödenir.
Cenazelerin Yurda Getirilmesi İçin Zaruri Giderler:
Madde 47 – Yurt dışında ölenlerden cenazeleri bu Yönetmeliğin
45. maddesinin 2 nci fıkrası gereğince yurda getirilecek olanların
cenazelerini yurda getirilmesi için yapılacak zorunlu giderler, ölünün
tahniti ve yurtta gömüleceği yere kadar normal ve zorunlu nakil giderlerini kapsar.
Bunların ödenebilmesi için bu giderlere ait belgelerin mahalli rayice
uygunluğunun yetkili misyon şefliğince onaylanması gerekir.
VIII. BÖLÜM
Çeşitli Hükümler, Yürürlük, Yürütme
Devlet Memurları Kanunu Kapsamı Dışında Olanların Durumu:
Madde 48 – (Değişik : 20/5/1975 - 7/10036 K.)
657 sayılı Devlet Memurları Kanununa 1327 sayılı Kanunla eklenen ve Kanun Hükmünde Kararnamelerle değiştirilen 7, 9, 12, 13, 14 ve
522
Devlet Memurları Kanunu
16 ncı maddelerde sözü edilen personel hakkında da bu Yönetmelik
hükümleri uygulanır.
Yürürlükten Kaldırma:
Madde 49 – (Değişik : 20/5/1975 - 7/10036 K.)
18/12/1962 tarih ve 6/1214 sayılı Kararname ile yürürlüğe konulan
"4598 sayılı Kanunun 7351 sayılı Kanunla değiştirilen 9 uncu maddesi
gereğince verilecek Tedavi Masrafları Hakkında Yönetmelik" ile bunun
ek ve değişiklikleri "Memurlara Hastalıklarından dolayı Verilecek
Raporların Verilme Şekli ve Resmi Tabip Raporları Hakkında Talimatname", Bu Yönetmelik kapsanıma giren Kurum ve Kuruluşlar için
1/9/1973 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır.
Ek Madde 1 – (Değişik : 19/1/1983 - 83/6022 K.)
Bu Yönetmelikte öngörülen yurtiçi ve yurtdışı tüm tedavi ücretlerini
ve işitme cihazı, tekerlekli sandalye, gözlük, suni aza, organ protezi, diş
tedavisi ve protez gibi cihaz ücretlerini kapsayacak şekilde gerekli
sınırlamaların konması, günün şartlarına göre her iki yılda bir ve dengeli
bir şekilde birim fiyatlarının saptanması, Maliye, Milli savunma, Dışişleri
ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıklarınca müştereken yapılır.
Özel Sağlık Kurum Ve Kuruluşlarında Tedavi:
Ek Madde 2 – (Ek: 3/4/2003-2003/5443 K.; Değişik: 7/8/20062006/10876 K.)
Bu Yönetmeliğin 3 üncü maddesine göre tedavi ve yol giderlerinden yararlanacak olanlar resmi sağlık kurum ve kuruluşları tarafından,
tedavi amacıyla, özel sağlık kurum ve kuruluşlarına sevk edilebilir.
Hangi özel sağlık kurum ve kuruluşlarına doğrudan sevk yapılabileceği, hangi tür tedaviler için hasta gönderileceği hususları ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığınca
müştereken tespit edilir.
Özel sağlık kurum ve kuruluşlarından sağlık hizmeti alımı ve bunlara ilişkin fiyatlandırma işlemleri ile ilgili olarak özel sağlık kurum ve
kuruluşları ile Maliye Bakanlığı arasında anlaşma yapılabilir.
Devlet Memurları Kanunu
523
Kurumlarca özel sağlık kurum ve kuruluşlarına yapılacak ödemeler, Sağlık Bakanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca tedavi
yardımına ilişkin uygulama tebliğleri ile belirlenir.
Sendika Yöneticisi Kamu Görevlilerinin Hastane Sevk İşlemleri
Ek Madde 3 – (Ek: 11/12/2009-2009/15655 K.)
25/6/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun 18 inci maddesi kapsamında aylıksız izinli sayılanlar, yurt
içindeki sağlık kurum ve kuruluşlarına, hasta yollama kağıdı olmaksızın
müracaat edebilir.
Yürürlük:
Madde 50 – Bu Yönetmelik 1/9/1973 tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme:
Madde 51 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanları Kurulu yürütür.
2.4.8. Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi
ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin
Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında
Yönetmelik
Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi
: 27/6/1983, No : 83/6510
Dayandığı Kanunun Tarihi
: 14/7/1965, No : 657
Yayımlandığı R. Gazetenin Tarihi
: 13/8/1983, No : 18134
Yayımlandığı Düsturun Tertibi
: 5, Cilt: 22, S. 3218
BİRİNCİ KISIM
Amaç:
Madde 1– Bu yönetnelik memurların kasıt, kusur, ihmal ve tedbirsizlik sonucu idareye verdikleri zararlar ile kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak kişilerin uğradıkları zararların nevi ve miktarlarının tesbiti,
takibi, amirlerin sorumlulukları, yapılacak işlemlerle ilgili usul ve esasları
belirlemek amacıyla hazırlanmıştır.
524
Devlet Memurları Kanunu
Kapsam
Madde 2– Bu yönetmelik hükümleri 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu'nun değişik 1 nci maddesinin 1 inci fıkrası kapsamına giren
kurumlarda çalışan memurlar hakkında uygulanır.
Aynı maddenin 3 ncü fıkrasında sayılanlar hakkında bu yönetmelik
hükümleri uygulanmaz.
Tanımlar
Madde 3–
1 - Kasdi zarar: Memurların idare veya kişilere bile bile, isteyerek
zarar vermesi halidir.
2 - İhmal sonucu zarar: Memurların sorumlu oldukları işlere gerekli
özeni göstermemeleri veya işleri savsaklamaları sebebiyle idare veya
kişilerin zarara uğraması halidir.
3 - Tedbirsizlik sonucu zarar: Memurların gerekli önlemleri zamanında almamaları veya eksik olarak almaları sonucunda idarenin veya
kişilerin zarara uğraması halidir.
4 - Memur: 657 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin 1 inci fıkrasında
sayılan kurumlarda çalışan ve aynı kanunun 4 üncü maddesinin (B), (C)
ve (D) bentleri kapsamına girmeyen kamu görevlileridir.
5 - Devlet malı: Devletin malik olduğu her çeşit taşınır ve taşınmaz
varlıklardır.
İKİNCİ KISIM
Zarar-Tazmin Mükellefiyeti,
Zarar Miktarının Tesbiti
Memurların Sorumlulukları ve Zararları Tazmin Mükellefiyeti
Madde 4– Memurlar görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek;
Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için
gerekli tedbirleri almakla görevli ve sorumludurlar.
Memurlar, bu görev ve sorumlulukların yerine getirilmemesi
sebebiyle doğan zararları bu yönetmelikte belli edilen usul ve
esaslar uyarınca tazminle mükelleftirler. Sayıştaya karşı sorumlu
Devlet Memurları Kanunu
525
olanların sorumlulukları hakkında 832 sayılı Sayıştay Kanunu
hükümleri saklıdır.
Madde 5– Bu yönetmelik hükümlerine göre memurlarca tazmin
edilecek zararlar:
a) Kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri ile belirlenmiş görevlerini
kasıt, ihmal veya tedbirsizlik sonucu gerekli dikkat ve itina ile yapmamaları sebebiyle idarenin veya kişilerin uğradığı zararlar,
b) Kendilerine teslim edilen Devlet malının korunması ve heran
hizmete hazır halde bulundurulması için gerekli tedbirleri kasıt, ihmal
veya tedbirsizlik sonucu almamaları sonucu Devlet malında meydana
gelen zararlardan,
ibarettir.
Zararların Tazmini İçin Gerekli Şartlar
Madde 6– Memurların zararları tazmin mükellefiyetinin doğması için;
a) Zararın mevcut olması,
b) Zararın doğrudan doğruya memurun fiilinden doğması,
c) Zararın mücbir sebebten hasıl olmaması,
şarttır.
Zararın ve Miktarın Tesbiti
Madde 7– Memurun kasıt, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idarenin
malca uğradığı zararın ilgili tarafından rayiç bedel üzerinden ödenmesi
esastır. Zarara uğrayan Devlet malının rayiç bedelinin tesbitinde
aşağıdaki usul ve esaslar uygulanır.
a) Demirbaş defterinde alındığı tarihteki değeride belli edilmek suretiyle kayıtlı bulunan veya demirbaş defterinde kayıtlı olmakla beraber
değeri belli olmayan veya teberru yoluyla veya başka suretle Devlete
mal edilen mallarda zarar sözkonusu ise ait oldukları kurumlarca üç
kişiden az olmamak üzere teşkil edilecek bir heyet tarafından zarara
uğrayan malın rayiç değeri, piyasa araştırması yapılmak, ticaret odaları
ile belediyelerden bilgi istemek suretiyle belirlenir ve ondan sonra
zararın miktarı tesbit edilir.
526
Devlet Memurları Kanunu
Zarar gören Devlet malı eğer amortismana tabii mallardan ise rayiç
bedelden amortisman payı düşülür.
b) Tarihi ve bedii değeri olan her nevi eşya ve mallarda bir zarar
sözkonusu ise bilirkişilerden oluşan (eski eser uzmanları) bir heyet
tarafından önce eserin değeri, ondan sonra husule gelen zararın miktarı
tesbit edilir.
c) Zarar gören Devlet malı, biryerden gönderilmiş veya getirilmiş
ise taşıma masrafları malın rayiç fiatına ilave edilmek suretiyle malın
esas fiatı belirlenerek ondan sonra zararın miktarı tesbit edilir
Memurların 5 nci maddenin (a) fıkrasında tanımlanan hizmet kusurlarından doğan zararların miktarı kurum ve kuruluşların en üst
yöneticilerinin belirleyeceği iki kişi ile zarara sebebiyet veren memurun
ilk amirinden oluşan 3 kişilik bir heyet tarafından tesbit edilir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Zararın Ödenmesi
Zararların Ödettirilme Şekli
Madde 8– 7 nci maddede belirtilen usul ve esaslar uyarınca tesbit
edilen zarar miktarının, en alt derecenin birinci kademesinde bulunan
memurun brüt aylığının yarısını geçmediği hallerde memurun kabul
etmesi kaydıyla zarar disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulu kararına
göre memurca ödenir. Ödemeyi kabul etmeyen memurların verdikleri
zararlar hükmen tahsil edilir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen miktarı aşan zararlar, işin icabına ve genel hükümlere göre sorumlularından sulh yolu ile veya hükmen tahsil edilir.
Birinci fıkra kapsamına giren zararlar, ödemeyi kabul edenler hakkında disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulunca verilen kararların
kesinleştiği tarihi izleyen aşbaşından itibaren kararda belirtilen esaslara
göre, memurların aylıklarından kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilir.
Zararın ödenmesinin sulh yolu ile sağlanması halinde de sulh işleminin
kesinleştiği tarihi izleyen aybaşından itibaren anlaşma esaslarına göre
memurların aylıklarından kesinti yapılır.
Memurların aylıklarından yapılacak kesinti miktarı, kendilerine
ödenecek net aylıkların 1/3 ünden fazla ve 1/4 ünden az olamaz.
Devlet Memurları Kanunu
527
DÖRDÜNCÜ KISIM
Diğer Hükümler
Amirlerin Sorumlulukları
Madde 9– a) Amirler, emirlerindeki memurların, görevlerini dikkat
ve itina ile yerine getirmelerini, Devlet malını korumak ve heran hizmete
hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almalarını temin ve takip
etmekle görevli ve sorumludurlar.
b) Memurlarca verilen zararların miktarının tesbiti ve ilgililerden bu
yönetmelik veya genel hükümlere göre tahsili konusunda yapılacak
işlemlerin zamanında ve eksiksiz yürütülmesinden, zararı veren memurların görevli bulundukları kurum ve kuruluşların o mahaldeki amirleri
müteselsilen sorumludurlar.
Zararların Takibi ve Yapılacak Diğer İşlemler
Madde 10– Zararı veren memurun amirleri, zararın vukubulduğu
tarihi izleyen 3 gün içinde zararın konusu ile memurun sorumluluğunu
belirten tüm bilgi ve belgeleri, o kurum ve kuruluşun en üst yöneticisine
iletirler. En üst yöneticiler bilgi ve belgelerin kendilerine intikal ettiği tarihi
izleyen 10 gün içinde bu yönetmeliğin 7 nci maddesinde belirtilen usul
ve esaslar uyarınca zarar miktarını tesbit ettirirler.
Zarar miktarının bu yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen miktarı geçmediği hallerde, zararlarla ilgili belgeler en üst
yöneticiler tarafından karar verilmek üzere ilgili disiplin amirine, gerektiğinde yetkili disiplin kuruluna gönderilir. Ayrıca zarar veren memurdan
ödemeyi kabul edip etmediği hususunda yazılı beyanda bulunması
istenir. Bu işlemler en geç 10 gün içinde tamamlanır.
Yukarıdaki fıkra kapsamına giren miktardaki zararları ödemeyi kabul eden memurlar hakkında düzenlenen dosya disiplin amiri veya
yetkili disiplin kurulunca dosyanın intikalini izleyen 10 gün içinde incelenip karara bağlanır. Kararda aylıklardan yapılacak kesinti miktarı ve
taksit sayısı belli edilir.
İdareye verdikleri zararı ödemeyi kabul etmeyen memurlar hakkında genel hükümlere göre takibat yapılmak ve dava açılmak üzere zarara
528
Devlet Memurları Kanunu
ait bütün bilgi ve belgeler kurum ve kuruluşun en üst yöneticilerince
konuyla ilgili mercilere gönderilir.
İdarenin Rücu Hakkı
Madde 11– Memurların görevlerini, kasıt, ihmal veya tedbirsizlik
sonucu gereken dikkat ve itina ile yapmamaları sebebiyle zarara
uğrayan kişilerin zararları, başvurdukları mahkeme veya makamlarca
verilen kararlar uyarınca ilgili kurumlarca karşılanır.
Kurumların genel hükümlere göre sorumlu memurlara rücu hakları
saklıdır
Zamanaşımı
Madde 12– Memurların bu Yönetmelik hükümlerine göre ödeyecekleri tazminat borçlarının zamanaşımına uğraması genel hükümlere
tabidir.
Yürürlük
Madde 13– 832 sayılı Kanunun 105 inci maddesi uyarınca Sayıştayca da incelenmiş olan bu Yönetmelik yayımlandığı tarihte yürürlüğe
girer.
Yürütme
Madde 14– Bu Yönetmelik hükümleri Bakanlar Kurulu yürütür.
2.4.9. Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında
Yönetmelik
Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi :
17/9/1982, No: 8/5336
Dayandığı Kanunun Tarihi
: 14/7/1965, No: 657
Yayımlandığı R. Gazetenin Tarihi
: 24/10/1982, No : 17848
Yayımlandığı Düsturun Tertibi
: 5, Cilt: 22, S.1022
Amaç:
Madde 1– Bu Yönetmelik, Disiplin ve Yüksek Disiplin Kurullarının
kuruluş, üyelerinin görev süresi, görüşme ve karar usulü ile hangi
memurlar hakkında karar verebileceklerini ve disiplin amirlerinin tayin ve
tespitinde uygulanacak esasları, bunların yetki ve sorumluluklarını
Devlet Memurları Kanunu
529
düzenlemek amacıyla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik
134 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Kapsam:
Madde 2– Bu Yönetmelik, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun
değişik 1 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren memurlar
hakkında uygulanır.
(Değişik: 13/1/1986 - 86/10286 K.) Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinde ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde görevli memurların
disiplin işleriyle ilgili olarak bu Yönetmeliğin öngördüğü bütün düzenlemeleri yapma yetkisi ilgisine göre Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri ile
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanına; 657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu ile tespit edilen çeşitli hizmet sınıflarına dahil olup da
MİT Müsteşarlığı emrinde çalışan memurlar hakkında aynı konuda
yapılacak düzenleme yetkisi ise Başbakana aittir.
Türk Silahlı Kuvvetlerinde çalışan sivil memurlar ile sözleşmeli ve
yevmiyeli personelin disiplin işlerinde, 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu'nun 233 üncü maddesi hükümlerine göre hareket edilir.
Disiplin ve Yüksek Disiplin Kurulları:
Madde 3– Disiplin ve soruşturma işlerinde kanunlarla verilen görevleri yapmak üzere kurum merkezinde bir Yüksek Disiplin Kurulu ile
her ilde, bölge esasına göre çalışan kuruluşlarda bölge merkezinde ve
her kurum merkezinde ayrıca İl Milli Eğitim Müdürlüklerinde, Başkan ve
Üyeleri bu Yönetmelikte belli edilen yetkililer tarafından görevlendirilmek
suretiyle birer Disiplin Kurulu kurulur.
Milli Eğitim Müdürlüklerindeki Disiplin Kurulunun adı İl Milli Eğitim
Disiplin Kuruludur.
Bu Yönetmelikte geçen kurul deyiminden Disiplin ve Yüksek Disiplin Kurulları anlaşılır.
Kurulların Kuruluşuna İlişkin Esaslar:
Madde 4– Başbakanlık ile Bakanlıkların ve bunlara bağlı Müsteşarlık, Genel Müdürlük ve Başkanlıkların Kurum Merkezindeki Disiplin
Kurulları ve Yüksek Disiplin Kurulları aşağıda belirtilen esaslara uymak
kaydıyla kurumlarınca kurulur.
530
Devlet Memurları Kanunu
a) Kurulların başkan ve üyeleri, Başbakanlık ve Bakanlıklarda
Müsteşarlar, bunlara bağlı kurumlarda kurumların başında bulunan
Müsteşar, Genel Müdür ve Başkanların teklifi ve ilgili Bakanın onayı ile
görevlendirilirler.
b) Kurullar bir başkan ve dört üye olmak üzere beş kişiden oluşur.
c) Disiplin Kurullarının başkanlıklarına (a) fıkrasında sayılan memurların,
üyeliklerine ise kurumların üstlendikleri ana görevlerle doğrudan ilgili birim veya birimler ile Hukuk, Personel, Teftiş veya tetkik hizmetlerini
yürüten birimlerin başında bulunan memurların en yakın yardımcıları
arasından görevlendirme yapılır.
d) Yüksek Disiplin Kurullarının Başkanlıklarında (a) fıkrasında sayılan memurlar, üyeliklerinde (c) fıkrasındaki belirtilen hizmet birimlerinin
başında bulunan memurlar görevlendirilir.
(Ek fıkra: 4/7/2005 – 2005/9138) Hakkında disiplin soruşturması yürütülen Devlet memurunun üyesi olduğu sendikanın temsilcisi de bu
maddede belirtilen disiplin ve yüksek disiplin kurullarında yer alır. Her bir
disiplin ve yüksek disiplin kurulunda görevlendirilen temsilci ilgili sendika
tarafından önceden bildirilir. Bu şekilde üyesi çift sayıya ulaşan kurullarda
oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın kararına itibar edilir.
(c) ve (d) fıkraları uyarınca kurulların üyeliklerine yapılacak görevlendirme esnasında ana görevleri ile ilgili birim veya birimler için bir, yukarıda
sayılan diğer birimlerin her biri için bir üye belirlenmesi zorunludur.
Personel, Hukuk, Teftiş veya Tetkik hizmetlerini yürüten birimlerden bir veya birkaçı bulunmayan kurumların Disiplin ve Yüksek Disiplin
Kurulu üyeliklerine ana görevlerle doğrudan ilişkili birimlerden, (c) ve (d)
fıkralarında belirtilen esaslara uyulmak kaydıyla görevlendirme yapılır.
Hizmet özellikleri veya kadro ünvanlarındaki değişiklik sebebiyle
kurulların başkan ve üyelerini (c) ve (d) fıkralarında belirtilen esaslara
uygun şekilde tespit edemeyen kurumlar, Devlet Personel Dairesinin
olumlu görüşünü almak kaydıyla kurullarını farklı yapıda kurabilirler. Bu
halde de (a), (b) fıkraları hükümlerine uyulması zorunludur.
Devlet Memurları Kanunu
531
Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra kurulacak olan kurumların kurulları da bu maddede belirtilen esaslara göre kurulur.
Kuruluş esasları itibariyle yukarıdaki fıkralar kapsamına girmeyen
Disiplin ve Yüksek Disiplin Kurulları aşağıda gösterilmiştir.
I - (Değişik: 13/1/1986-86/10286 K.) İL DİSİPLİN KURULU:
Valinin veya görevlendireceği Vali Muavininin Başkanlığında,
a) Hukuk İşleri Müdürü,
b) Defterdar,
c) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürü,
d) Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürü,
e) Tarım Orman ve Köyişleri Müdürü,
f) Bayındırlık ve İskan Müdüründen.
II - (Değişik: 13/1/1986-86/10286 K.) İL MİLLİ EĞİTİM GENÇLİK
VE SPOR DİSİPLİN KURULU:
Valinin veya görevlendireceği bir Vali Yardımcısının Başkanlığında,
a) İl Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürü,
b) İl Hukuk İşleri Müdürü,
c) İlk Öğretim Müfettişleri Kurulu Başkanı,
d) Valinin görevlendireceği;
1. İlköğretim Okulu Müdürlüklerinden bir üye,
2. Orta Öğretim Kurumları (Liseler) Müdürlerinden bir üyeden.
III – (Değişik: 4/7/2005 – 2005/9138) BÖLGE DİSİPLİN KURULU:
Valinin veya görevlendireceği vali yardımcısının başkanlığında,
a) Bölge Müdürü (Başkan),
b) Bölge Müdürü (Başkan)’nün görevlendireceği bir müdür yardımcısı,
c) Sosyal ve idari hizmetleri yürütmekle görevli amir,
d) Personel veya ünite amiri veya benzer hizmetleri yürütmekle görevli amirden kurulur.
532
Devlet Memurları Kanunu
IV - ANAYASA MAHKEMESİ:
1 - Disiplin Kurulu,
Genel Sekreter Yardımcısının Başkanlığında,
a) Anayasa Mahkemesi Başkanınca görevlendirilecek bir Başkatip,
b) Levazım Müdürü,
c) Zabıt Katipleri ve Personel Müdürlüğü memurları arasından
Anayasa Mahkemesi Başkanınca görevlendirilecek birer kişiden.
2 - Yüksek Disiplin Kurulu;
Genel Sekreter veya en kıdemli Raportörün Başkanlığında.
a) Anayasa Mahkemesi Başkanınca görevlendirilecek iki Raportör,
b) Kararlar Müdürü,
c) Personel Müdürü veya en kıdemli Başkatipten.
V – (Değişik: 4/7/2005 – 2005/9138) MAHALLİ İDARELERİN DİSİPLİN KURULLARI:
A. İL ÖZEL İDARESİ DİSİPLİN KURULU:
Valinin veya genel sekreterin başkanlığında,
a) İl hukuk işleri müdürü, hukuk işleri müdürü yoksa, valinin il idare
kurulu üyeleri arasından görevlendireceği bir kişi,
b) Vali tarafından belirlenecek bir birim müdürü,
c) İl daimi encümeni üyelerinin kendi aralarında bir yıl içinde seçecekleri iki üyeden,
kurulur.
B. BELEDİYE DİSİPLİN KURULU:
1) Büyük şehir Belediyelerinde; genel sekreter veya başkanın görevlendireceği genel sekreter yardımcılarından birinin başkanlığında;
a) Hukuk müşaviri veya görevlendirilecek bir avukat,
b) Personel şube müdürü,
c) Kararlar şube müdürü,
d) Fen işleri daire başkanlığından görevlendirilecek bir şube müdüründen
kurulur.
Devlet Memurları Kanunu
533
2) Belediyelerde; belediye başkanının veya görevlendireceği yardımcısının başkanlığında encümenin atanmış üyelerinden kurulur.
C. BİRLİK DİSİPLİN KURULU:
Birlik disiplin kurulu, birlik encümenidir.
D. MAHALLİ İDARELERİN YÜKSEK DİSİPLİN KURULU:
Mahalli idarelerin yüksek disiplin kurulu, İçişleri Bakanlığı Yüksek
Disiplin Kuruludur. Ancak, büyük şehir belediye başkanlıklarında bu
kurullar büyük şehir belediye encümeninden teşekkül eder.
Kurullarda Görevlendirilmeyecek Olanlar:
Madde 5– Haklarında aylıktan kesme veya daha ağır disiplin cezası uygulanmış olanlar, 657 sayılı Kanunun değişik 133 üncü maddesi
hükümlerinden yararlanmış olsalar dahi 3. maddede sayılan kurullarda
görevlendirilemezler.
Kurul Toplantılarına Katılamayacak Olanlar:
Madde 6– Kurulların Başkan ve Üyeleri kendilerine, eşlerine, ikinci
dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhri hısımlarına, disiplin
cezası verilmesini teklif ettikleri, disiplin soruşturmasını yaptıkları veya
atanmasına yetkili oldukları memurlara ait işlerle ilgili Kurul toplantılarına
katılamazlar.
Üyelerin Görev Süresi:
Madde 7– Kurulların Başkan ve Üyelerinin görevlendirilme süresi 2
yıldır.
Süresi dolanların yeniden aynı süre ile görevlendirilmeleri mümkündür.
Kurulların Görev Alanları:
Madde 8– (Değişik: 13/1/1986 - 86/10286 K.)
Başbakanlık ve Bakanlıklar ile bunların bağlı kuruluşlarında görevli
memurların kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile ilgili işleri
memurların bağlı oldukları kurumların disiplin kurullarınca karara
bağlanır. Ancak, bu kurumların illerde görevli memurlarından Bakanlar
Kurulu kararı veya ortak kararlar atananlar dışındakilerin aynı disiplin
534
Devlet Memurları Kanunu
cezası ile ilgili işleri hakkında karar verme yetkisi ilgili İl Disiplin Kuruluna; illerde Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı teşkilatta
görevli öğretmen, yönetici, uzman ve uzman yardımcısı ile gezici
öğretmenlerin kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile ilgili işleri
hakkında karar verme yetkisi ise ilgili İl Milli Eğitim Gençlik ve Spor
Disiplin Kuruluna aittir. Yukarıda sayılan memurların Devlet Memurluğundan çıkarma cezaları hakkında bunların bağlı bulundukları kurumların Yüksek Disiplin Kurullarınca karar verilir.
İl özel idarelerinde, belediyelerde, bu kurumların kurdukları birliklerde, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda görevli memurların
kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile ilgili işleri ilgisine göre özel
idare, belediye veya birlik disiplin kurulunca incelenip karara bağlanır.
İkinci fıkrada sayılan kurumlarda görevli memurların Devlet Memurluğundan çıkarma cezası ile ilgili işleri İçişleri Bakanlığı Yüksek
Disiplin Kurulunca görülür. Büyük Şehir Belediyelerinde çalışan memurlar hakkında Devlet Memurluğundan çıkarma cezası verme yetkisi
Büyük Şehir Belediyesi Yüksek Disiplin Kuruluna aittir.
Başbakan, Bakanlar ve en üst disiplin amirlerince doğrudan verilen
uyarma ve kınama cezalarına karşı ilgili memurlarca yapılan itirazlar,
cezayı veren amirin esas görev yerindeki Disiplin Kurulunca karara
bağlanır.
İllerde Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı teşkilatta çalışan öğretmen, yönetici, uzman ve uzman yardımcısı ile gezici öğretmenlerin, kaymakam ve valilerce verilen uyarma ve kınama cezalarına
karşı itirazları, İl Milli Eğitim Gençlik ve Spor Disiplin Kurullarınca karara
bağlanır.
Devlet Bakanlıklarında görevli memurların disiplin işleri, Başbakanlığın yetkili Kurulunca görülür.
Kefalet sandıkları, döner sermayeli kuruluşlar ve kanunlarla kurulan fonlarda görevli memurların disiplin işlerinde, bu kuruluşların bağlı
veya ilgili oldukları kurumlardaki kurullar yetkilidir.
Özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili kurullarla ilgili hükümleri saklıdır.
Devlet Memurları Kanunu
535
Kurulların Toplantı ve Çalışmalarına İlişkin Esaslar:
Madde 9– Toplantı gündeminin düzenlenip ilgililere dağıtılması,
toplantının belirli gün, saat ve yerde yapılması, Kurul çalışmalarının
gereği gibi yürütülüp sonuçlandırılması Başkan tarafından sağlanır.
Kurullarda raportörlük görevi Başkanın görevlendireceği bir üye tarafından yürütülür.
Üyeler kendilerine havale edilen dosyaları en geç 7 gün içinde incelerler.
Toplantı Yeter Sayısı:
Madde 10– Üç kişilik Kurullar üye tam sayısı ile üye sayısı 3'den
fazla olan Kurullar salt çoğunlukla toplanır.
Kurulların başkan ve üyelerinin görev başında bulunmamaları halinde Kurula vekilleri, seçimle gelenlerin yedekleri katılır.
Kurulların başkanlarının 6. maddedeki sebepler ile toplantılara katılamamaları halinde başkanlık görevi en kıdemli üye tarafından yürütülür.
Yukarıdaki fıkra uyarınca toplantılara katılamayan üyeler toplantı
yeter sayısının tespitinde gözönünde bulundurulmaz.
Disiplin Kurullarının Karar Süresi ve Usulü:
Madde 11– Disiplin Kurulları kademe ilerlemesinin durdurulması
cezası ile ilgili işlerde soruşturma dosyasını aldıkları tarihten itibaren;
uyarma ve kınama cezalarına karşı yapılan itirazlar ile ilgili işlerde itiraz
dilekçesi ile cezaya ilişkin karar ve eklerinin kendilerine intikalinden
itibaren, 30 gün içinde kararlarını verirler.
Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile ilgili kararlar, soruşturma dosyasına göre verilir.
Yüksek Disiplin Kurullarının Karar Süresi ve Usulleri:
Madde 12– Amirlerin memurluktan çıkarma cezasına ilişkin talepleri, soruşturma dosyasının memurun bağlı bulunduğu kurumun Yüksek
Disiplin Kuruluna tevdiinden itibaren en geç 6 ay içinde karara bağlanır.
Yüksek Disiplin Kurulları kendilerine intikal eden dosyaların tetkiki
sırasında gerekli gördükleri takdirde ilgilinin sicil dosyasını ve her türlü
536
Devlet Memurları Kanunu
evrakı incelemeye, kurumlardan bilgi almaya, yeminli tanık ve bilirkişi
dinlemeye veya niyabeten dinletmeye, mahallen keşif yapmaya veya
yaptırmaya yetkilidirler.
Kurulların Görüşme Usulü:
Madde 13– Kurullarda raportörün açıklamaları dinlendikten sonra
işin görüşülmesine geçilir. Konunun aydınlandığı ve görüşmelerin
yeterliği sonucuna varılınca oylama yapılır. Kurullar oy çokluğu ile ve
açık oyla karar verirler. Oylamada çekimser kalınamaz. Başkan oyunu
en son kullanır. Oyların eşitliği halinde Başkanın bulunduğu tarafın oyu
üstün sayılır. Karar Başkan tarafından açıklanır.
Karar özeti üyeler tarafından imzalanan bir tutanakla tespit edilir.
Kararların Yazılması:
Madde 14– Kararlar, karar tarihini izleyen 7 gün içinde, gerekçeli
olarak ve oybirliği veya oy çokluğu ile alındığı da belli edilmek suretiyle
raportörler tarafından yazılır, Başkan ve üyelerce imzalanır.
Karşı oy kullananların görüşlerine kararda yer verilir.
Kararların Tebliği:
Madde 15– Disiplin amirlerince verilen disiplin cezaları bu amirler
kademe ilerlemesinin durdurulması cezası atamaya yetkili amirler ve
memuriyetten çıkarma cezasına ilişkin Yüksek Disiplin Kurulu kararı
Kurul Başkanı tarafından en geç kararların verildiği tarihi izleyen 15 gün
içinde ilgililere tebliğ olunur.
Disiplin Amirlerinin Tayin ve Tespitine Dair Esaslar:
Madde 16– (Değişik: 4/7/2005 - 2005/9138)
Disiplin amirleri, bu maddede belirtilen esaslara uyulmak ve Devlet
Personel Başkanlığının görüşüne dayanılmak suretiyle, kurumların
kuruluş ve görev özelliklerine göre hazırlayarak yürürlüğe koyacakları
özel yönetmelikler ile tespit edilir.
Başbakan ve bakanlar başında bulundukları Başbakanlık ve Bakanlık teşkilatı ile bunlara bağlı kuruluşlarda görevli bütün memurların
disiplin amiridirler. Bu sıfatla haiz bulundukları yetkileri her derecedeki
memur hakkında doğrudan kullanabilirler.
Devlet Memurları Kanunu
537
Başbakanlık ve bakanlıklarda, bunların bağlı kuruluşlarında ilgisine
göre Başbakanlık Müsteşarı, Bakanlık Müsteşarı, bağlı kuruluşların
başında bulunan müsteşar, başkan, genel müdür, genel sekreter ve
müdürler, illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar, belediyelerde belediye
başkanları, yurtdışı teşkilatında misyon şefleri buralarda görevli bütün
memurların en üst disiplin amirleridirler. Daha alt seviyedeki disiplin
amirlerinin astlık üstlük sıralaması bu esasa göre tespit edilir. En üst
disiplin amirleri haiz oldukları yetkileri her derecedeki memur hakkında
doğrudan kullanabilir.
Ayrıca disiplin işlerinde denetimi, etkin ve süratli bir uygulamayı sağlamak için, yukarıdaki fıkrada sayılan disiplin amirlerinin
birinci sicil amiri oldukları memurlar ve bakanlıkların doğrudan
bakana bağlı birimlerinin başında bulunanlar idari yönden veya sicil
bakımından kendilerine bağlı memurların disiplin amiri olarak tayin
ve tespit edilirler.
Yukarıdaki fıkrada sayılanların birinci sicil amiri oldukları memurlar
ile şube müdürlerinin de idari yönden veya sicil bakımından kendilerine
bağlı memurların disiplin amiri olarak tayin ve tespit edilmeleri şa

Benzer belgeler