8 - www.reehber.de
Transkript
8 - www.reehber.de
BERLÛN EYALETÛ’NÛN YENÛ GÖÇ VE UYUM GÖREVLÛSÛ ANDREAS GERMERSHAUSEN merhababerlin DEUTSCH-TÜRKISCHES STADTMAGAZIN • EKÛM/OKTOBER 2015 • JAHRGANG 18 • AUSGABE 239 FARKLI DERGÛ IDN: 1065353715 TÜRK ÛÍADAMLARINDAN ENERJÛ SEKTÖRÜNE YATIRIM SOLARPARK AÇILDI HAYDÛ SANDIK BAÍINA! • BERLÛN’DE 8 EKÛM - 25 EKÛM 2015 TARÛHLERÛ ARASINDA OY KULLANILACAK ÜNLÜ YAZAR MARÛO LEVÛ ÛLE BERLÛN’DE OKUMA AKÍAMI ABÛTUR YAPAN BAÍARILI ÖÌRENCÛLERE ÛZMÛR GEZÛSÛ MODACI EMRE ERDEMOÌLU GÖNÜLLERDE TAHT KURDU BAHA DÖNER’ÛN YENÛ ÜRETÛM TESÛSLERÛ AÇILDI Ûçindekiler Merhaba Rahmi Koç IFA Fuar⁄’nda Uzun Karde‚ler ile görü‚tü Kazanmak koca bir ömür ister. Kaybetmeye ise anlık gaflet yeter. (Mevlana) 5 Kaplan Döner Cumhurba‚kanl⁄©⁄ Saray⁄’na konuk oldu 8 Ünlü modac⁄ Emre Erdemo©lu’na Berlin’de büyük ilgi 14 Yazar Mario Levi Yunus Emre Enstitüsü’ne konuk oldu 28 Enerji sektörüne dev bir yat⁄r⁄m: Solarpark törenle aç⁄ld⁄ 32 „12 Dev Adam“ T.C. Berlin Büyükelçili©i’ni ziyaret etti 57 Yıl: 18 - Sayı: 239 IDN: 1065353715 Dostluk, bar⁄‚ ve insanca bir ya‚am için... Mehmet ZAĞLI Genel Yayın Yönetmeni A lmanya mülteci sorununu halen tam aç⁄kl⁄©⁄ ile bir çözüme kavu‚turmu‚ de©il. Avrupa Birli©i ne kadar mülteci gelece©ini, s⁄n⁄rlar⁄ güvence alt⁄na alarak garantilemeye çal⁄‚⁄yor. Mülteciler AB’nin di©er ülkelerinden çok özellikle Almanya’ya gelmek istiyorlar. Almanya tabiki sosyal bir hukuk devleti ama mültecilere o kadar da sosyal ve hukuk çerçevesinde davran⁄lm⁄yor. Toplumda ne kadar yard⁄m eli uzatanlar ön plana ç⁄ksa da, genelde bir önyarg⁄, endi‚e ve korku hakim... Siyasiler hep ‚irin görünmeye çal⁄‚⁄yor olsalar bile, seçmenlerinin bu konudaki dü‚üncelerini de göz ard⁄ etmeyeceklerdir. Bu nedenle, ‚u an geçici kamplarda kalan mültecilerin, ülkeleri Suriye’nin tam tersine Almanya’n⁄n insan⁄ donduran kara k⁄‚⁄nda ne yapacaklar⁄ belli de©il... Ayr⁄ca, Suriye’de dört y⁄ldan beri süren kanl⁄ sava‚a „dur“ demek sanki ‚imdi ak⁄llar⁄na gelmi‚ gibi ola©anüstü giri‚imlerde bulunan AB, asl⁄nda mültecilerin gelmesini ve gelenlerin de geri gönderilmesini dü‚ünüyor... 8-24 Ekim aras⁄nda bir kez daha sand⁄k ba‚⁄na gidilecek Türkiye’de 1 Kas⁄m’da yap⁄lacak Milletvekilli©i Genel Seçimleri nedeniyle, Berlin’de ya‚ayan ve Türkiye Cumhuriyeti vatanda‚⁄ olanlar da, 8 Ekim ile 24 Ekim aras⁄nda bir kez daha Berlin Ba‚konsoloslu©u’nda kurulacak seçim sand⁄klar⁄nda vatanda‚l⁄k görevlerini yerine getirerek oy kullanacaklar... Mario Levi, „Ûstanbul Bir Masald⁄“ adl⁄ roman⁄ndan okudu Berlin Yunus Emre Enstitüsü’nün davetlisi olarak kentimize gelen ünlü yazar Mario Levi, „Ûstanbul Bir Masald⁄“ adl⁄ roman⁄ndan pasajlar okudu. Büyük ilgi gören okuma ak‚am⁄na kat⁄lanlar özellikle Alman dinleyicilerdi. Ûnsanlar⁄m⁄z⁄n kitap okuma al⁄‚kanl⁄©⁄ olmad⁄©⁄ gibi, üstüne üstlük bir de yazar⁄n musevi kökenli ama has be has Ûstanbullu olmas⁄ vard⁄. Türkiye’de geçen y⁄l sosyal medyada „boykot edilmesi gereken Ûsrail ürünleri“ aras⁄nda yer alan Mario Levi; „Can⁄m ve güzel ülkemde ben bunu da ya‚ad⁄m. Ûsrail yedek ülkem bile de©il. Ben do©ma büyüme Ûstanbullu bir Türk yazar⁄y⁄m. Kitaplar⁄m dünyada 25 dile çevrildi ama Ûbranicesi maalesef yok, galiba orada da boykot yedim“ derken, son aylarda Türkiye’de ya‚anan ⁄rkç⁄ sald⁄r⁄lar akl⁄ma geldi. Binlerce y⁄ldan beri birarada ya‚ad⁄©⁄m⁄z kom‚ular⁄m⁄za Kürt kökenli diye sald⁄ran bu ⁄rkç⁄lar yak⁄nda mültecilere de sald⁄r⁄rlarsa hiç ama hiç ‚a‚may⁄n. Almanya’da da mülteci yurtlar⁄ sald⁄r⁄ya u©ruyor, yak⁄l⁄yor.... Bizim ⁄rkç⁄lardan bir farklar⁄ yok... Ho‚ça ve dostça kal⁄n... OKTOBER 2015 MERHABA 3 Merhaba Berlin Berlin’de 8 Ekim - 25 Ekim 2015 tarihleri arasında oy kullanılacak Berlin’de kullanılan oylar, 7 Haziran 2015’de olduğu gibi, uçak ile Türkiye'ye götürüldükten sonra, 1 Kasım'da Türkiye'de oy verme işleminin tamamlanmasının ardından açılıp sayılacak. Haydi sandık başına! Y urt dışında oy verme işlemleri 8 Ekim'de başlayacak. Yurt dışındaki vatandaşlar Türkiye’de 1 Kasım'da yapılacak 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi için 8 Ekim'de oy kullanmaya başlayacak. Oy verme işlemi yurt dışında 25 Ekim'de sona erecek. Berlin’deki vatandaşlarımız randevu almaksızın Başkonsoloslukta belirlenen günlerde oy kullanabilecek. Oy kullanma işlemi 25 Ekim'de sona erecek. T.C. Berlin Başkonsolosluğu Heerstr. 21 14052 Berlin 4 MERHABA OKTOBER 2015 Merhaba Berlin Koç Holding Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Rahmi Koç, IFA 2015 fuarını gezdi. İşadamı Rahmi Koç Berlin’de düzenlenen ve sponsoru oldukları `Eurobasket 2015´ Şampiyonası’nı izlemek üzere geldiği başkentte aynı günlere denk gelen IFA Uluslararası Elektronik Fuarı’nı da gezdi. FOTOÌRAFLAR: BURAK KARAHAN I FA Fuarı’ndaki BEKO standında Uzun Kardeşlerle de görüşen Rahmi Koç onlara dileklerini sordu. Kreuzberg’teki mağazalarında değişik Türk markalarının Berlin ve Almanya temsilciliğini yapan Uzun Kardeşler; Hikmet, Faruk ve Halis Uzun BEKO’nun patronu ile görüştüler. Uzun kardeşler tüm SILTEM ekibiyle başta ünlü Türk markaları BEKO, Arçelik, Vestel ve Grundig standlarını gezerlerken, Miele ve Bosch gibi ünlü Rahmi Koç IFA Fuar⁄’nda Uzun Karde‚ler ile görü‚tü Alman firmalarının da yeni ürünlerini de yerinde incelediler. Fuarda en büyük sürprizin, Koç Holding Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Rahmi Koç’un kendilerini tanımak istemesi olduğunu söyleyen Hikmet Uzun, “Rahmi beyle tanışmak bizim için büyük bir onur kaynağı oldu. Sayın Koç, ürettikleri ürünlerin Almanya’daki, özellikle SILTEM’deki pazar payını, Türkler ve Almanlar’ın satın alma oranlarını sordu. Bizim dertlerimizi de dinleyen Sayın Koç ile karşı- lıklı bilgi alışverişinde bulunduk. Zaman zaman yaptığı güzel esprilerle de sohbetimize ayrı bir renk kattı“ dedi. Merhaba Dergisi’nin sorularını yanıtlayan SILTEM’in sahiplerinden Hikmet Uzun, “Berlin’deki müşterilerimize Merhaba Dergisi aracılığıyla bir duyurum olacak. Lütfen bunu mutlaka yazın: Bilindiği gibi Almanların ünlü firması Grundig uzun bir süredir Koç Holding bünyesinde faaliyet gösteriyor. Bu yıl kuruluşunun 70. yılını kutlayan GRUNDIG, bu yıl pazarladığı tüm ürünlerine 70 ay garanti veriyor.” Almanya’da bo‚anma karar⁄n⁄n Türkiye’de tan⁄ma ve tenfizi yap⁄l⁄r. OKTOBER 2015 MERHABA 5 Merhaba Berlin Senatör Dilek Kolat Berlin Türk Cemaati'ni ziyaret etti Ö nümüzdeki yıl Berlin Eyaleti’nde yapılacak yerel seçimler öncesi göçmenlerin siyasi katılımı ve mevcut gündem konularının ele alındığı toplanıda yeni uyum görevlisi Andreas Germershausen da hazır bulundu. gerekli olduğunu dile getiren Senatör Kolat, "Uyum iki homojen farklı toplumu yakınlaştırmak ve uyumlaştırmak anlamına geliyor. Biz bunu değil, farklılıkları içeren ortak bir toplumu hedefliyoruz" şeklinde konuştu. İşsizlik ve ayrımcılık sorunu İlk sorun mülteciler Katılımdan yanayız Toplantıda Senatör Dilek Kolat, politikacılar olarak sivil toplum örgütleri ile birlikte hareket etmeleri gerektiğini söyledi. Bu amaçla TGB (Berlin Türk Cemaati) ziyaretinin anlamlı ve acil. Bununla ilgileniyoruz. Bizim ailelerimizin geldiği işçi göçü zamanındaki hataların bugün yapılmaması için gelenlerin bir an önce topluma kazandırılması gerekiyor" dedi. Kolat Berlin'de şu an 33 bin yeni mülteci olduğuna dikkat çekerek "İlk etapta kış gelmeden onların barınma sorunlarını çözmek zorundayız. İkincisi onların sağlık sorunları çok Yeni mültecilerin yanında bir de mevcut göçmenlerin işsizlik ve diğer sorunu olduğunu söyleyen Dilek Kolat "Özellikle gençlerimiz arasında işsizlik yüksek. Göçmen ve yabancı kökenli gençlere yönelik iş piyasasındaki ayrımcılık hala ciddi oranda devam eden bir sorun. Bunları çözmek için projeler geliştiriyoruz" ifadelerini kullandı. Tarafsızlık yasası değişmeli Görüşme ile ilgili bir açıklama yapan Berlin TGB Başkanı Bekir Yılmaz, dernek olarak kendilerinin de toplumsal katılımdan yana olduklarını belirterek önümüzdeki yıl eyalet seçimleri olduğunu, bu nedenle siyasal katılımı öne aldıklarını söyledi. Parlamento'da göçmenlerin düşük temsil edildiğini söyleyen Yılmaz, dini sembollerin kullanılmasını sınırlayan "tarafsızlık yasası"nın değişmesini beklediklerini, Dilek Kolat'tan bu konuda destek umduklarını belirtti. 6 MERHABA OKTOBER 2015 Merhaba Berlin Germershausen wird Berlins neuer Integrationsbeauftragter Berlin Eyaleti’nin yeni „Göç ve Uyum Görevlisi“ Andreas Germershausen D r. Monika Lüke’nin Mayıs ayı sonunda görevinden kendi arzusu ile ayrılması ve Almanya Uluslararası İşbirliği Kurumu’nun Güney Doğu Asya temsilcisi olarak Bangladeş’e gitmesi üzerine boşalan Berlin Eyaleti Göç ve Uyum Görevine Andreas Germershausen getirildi. Berlin Eyaleti Çalışma, Uyum ve Kadın Senatörü Dilek Kolat, Dr. Monika Lüke’nin görevini bırakması üzerine bir süredir boş kalan Yabancılar Danışmanlığı görevine Andreas Germershausen’i atadı. Senatör Kolat 15 Eylül’de düzenlenen basın toplantısında, 63 yaşındaki Berlin doğumlu Germershausen’i basına tanıttı. Senatör Dilek Kolat, 2001 yılından beri Berlin Eyalet Senatosu Yabancılar Dairesi’nde görev yapan Germershausen’in Berlin’deki sivil toplum örgütleri tarafından yakından tanındığını ve görevini başarı ile yapacağına inandığını söyledi. Germershausen, Lüke ve Piening’in yardımcılığını da yapmıştı 14 yıldan beri Yabancılar Danışmanlığı’nda görev yapan Andreas Ger- mershausen, daha önce bu görevde bulunan Dr. Monika Lüke ve Günter Piening’in yardımcılığını da yapmıştı. Basın toplantısında bir konuşma yaparak kendini tanıtan Germershausen, yapacağı çalışmalarla ilgili bilgiler de verdi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Germershausen, son günlerde Başkent Berlin’e gelen mültecilere her türlü yardımın yapılması için şehirde var olan 94 rehbere 27 yeni rehberin daha katıldığını söyledi. HABER/FOTOÌRAFLAR: HÜSEYÛN ÛÍLEK TÜRKÛYE’DEN EMEKLÛLÛK • Yurt d⁄‚⁄ borçlanmas⁄ nas⁄l yap⁄l⁄r, nelere dikkat edilmelidir? • Mavi Kart ile borçlanma ve emeklilik mümkün mü? • Avrupa’daki ilk i‚e giri‚ Türkiye’den emeklili©e etkili olur mu? • Ev han⁄mlar⁄ ve Türkiye’de çal⁄‚mas⁄ olmayanlar, emeklilik müracaat⁄ yapabilir mi? • Yurt d⁄‚⁄ borçlanmas⁄ ile ilgili bilmek istedi©iniz bir çok sorunun cevab⁄n⁄ bizde bulabilirsiniz. • Ücretsiz dan⁄‚ma için lütfen randevu al⁄n⁄z. SSK BAÌKUR EMEKLÛ SANDIÌI BORÇLANMA ve MAAÍ BAÌLATMA ÛÍLEMLERÛNÛZ SÜRATLE SONUÇLANDIRILIR Tel.: 030.21 00 21 61 Fax: 030.92 25 94 90 Avukat Yüksel CAN Heerstr. 31 • 14052 Berlin [email protected] www.canhukukburosu.de Büromuz Ba‚konsolosluk binas⁄n⁄n yan⁄ndad⁄r. (150m) OKTOBER 2015 MERHABA 7 Merhaba Berlin Birol Kaplan, Belgin Kaplan, Cumhurbaşkanı Gauck, Şaziye Kaplan, Remzi Kaplan Kaplan Döner Bellevue Sarayı’nda Almanya’da her yıl yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın açık kapı gününe bu yıl da Kaplan Döner damgasını vurdu G eçtiğimiz yıl Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ve ve eşi Daniela Schadt’ın özel isteği üzerine ilk kez Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda konukların beğenisine sunulan Kaplan Döner, bu yıl hem de iki gün üst üste konuklara döner ikram ederek açık kapı şenliğine damgasını vurdu. Cumhurbaşkanı Gauck’un bir selamlama konuşması yaptığı şenliğin konukları arasında Berlin‘in tanınmış Türk işadamlarından Veli Tüfekçi ve eşi Şirin Tüfekçi ile TDU eski başkanı Bahattin Kaya ve eşi Ayfer Kaya da vardı. 8 MERHABA OKTOBER 2015 Kaplan Döner’in patronu, BerlinBrandenburg Türk-Alman İşadamları Birliği (TDU) Başkanı Remzi Kaplan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı Schloss Bellevue’ye davet edilmelerinin büyük sevinç ve gururunu yaşadıklarını belirterek, „Bu yıl açık kapı günü şenliğine ikinci kez katılmanın büyük onurunu yaşadık. Sayın Cumhurbaşkanımız bu sene de bizleri standımızda ziyaret edip onore etti. Geçen seneki konseptimiz büyük beğeni topladığı için bu yıl da çizgimizi bozmadık. Saray çizgileri taşıyan kostüm ve sunumlarımız ile misafirlerimize hizmet sunduk. 2 gün yağmurlu olmasına rağmen standımız önünde inanıl- maz uzun kuyruklar oluştu, insanlar dönerimizi tatmak için sabırla bekledi“ dedi. Remzi Kaplan’ın kızı ve Kaplan Döner’in Ceo’su Belgin Kaplan ise iki günlük şenlikte yaklaşık 3 bin konuğa döner ikram ettiklerini belirterek, „Bu yıl ikinci kez katılma onurunu yaşadık. Geçtiğimiz sene çok memnun kalmışlar. Profesyonellik, lezzet ve kalitemizi çok beğenmişler. Şenliğe geçen yıl katılan konuklardan da aldığımız tepki ve teşekkürler çok güzeldi. Tabi bu gibi tepkiler de bizleri daha da motive ediyor“ şeklinde konuştu. Merhaba Berlin „Tag des offenen Schlosses“ Bürgerfest des Bundespräsidenten B undespräsident Joachim Gauck hat am 11. und 12. September zum Bürgerfest in den Park und das Schloss Bellevue in Berlin eingeladen. Im Mittelpunkt des zweitägigen Festes stand das ehrenamtliche Engagement als unverzichtbarer Teil der Zivilgesellschaft. Am 11. September würdigte der Bundespräsident Bürgerinnen und Bürger mit einer persönlichen Einladung, die sich in besonderer Weise für andere Menschen oder gesellschaftliche Anliegen einsetzen. Bürgerfest unter dem Motto "Tag des offenen Schlosses" statt: Alle Interessierten waren eingeladen. An beiden Tagen war das Fest gut besucht: Insgesamt folgten rund 20.700 Bürgerinnen und Bürger der Einladung. Am 12. September stand das Foto©raflar: Murat Ayd⁄n OKTOBER 2015 MERHABA 9 Merhaba Berlin 2014 - 2015 eğitim yılında Almanya‘da Abitur yapan başarılı 20 Türk öğrenci, Berlin Büyükelçiliğiile Eğitim Müşavirliği’nin, 19-25 Temmuz arasında ortaklaşa düzenlediği bir haftalık „İzmir Kültür Gezisi“ne katıldı. Almanya’da Abitur yapan başarılı öğrencilere „İzmir Kültür Gezisi“ A lmanya’da 2014 - 2015 eğitim yılında Abitur yapan başarılı 20 Türk öğrenci, Berlin Büyükelçiliğive Berlin Eğitim Müşavirliği’nin, 19 - 25 Temmuz 2015 tarihleri arasında ortaklaşa düzenlediği bir haftalık „İzmir Kültür Gezisi“ne katıldı. Bu tür kültürel gezilerle Almanya’da yaşayan ve eğitim gören gençlerin Türkiye’yi ve kültür tarihini daha yakından tanıması, kültürel mirası- mızın gelecek kuşaklara taşınması hedefleniyor. T.C. Berlin Eğitim Müşavirliği’nin konu ile ilgili olarak yayınladığı basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi: „Bu tür kültürel geziler, öğrencilerin ülkemiz ve kültürümüz hakkında ilk elden deneyim kazanmalarına, gözlem yapma, veri toplama yoluyla sonuca ulaşarak yorum yapma yeteneklerinin gelişimine katkıda bulunmalarına fırsat sağlayacağı görüşünden hareketle son derece faydalıdır. Büyükelçiliğimiz ve Eğitim Müşavirliğimiz olarak özellikle yurtdışında yaşayan gençlerimizin Türkiye’ye giderek eğitim-gezi programlarına katılmalarını bundan sonra da teşvik edeceğiz. Almanya’nın çeşitli eyaletlerinden gelen gençler bu vesile ile kendi bölgelerindeki eğitim, öğretim koşullarını diğer arkadaşları ile paylaşırken, birbirlerini de daha yakından tanıma fırsatı bulmaktadırlar. 2015 yılındaki gezi programına sponsor olan ve öğrencilerimize ev sahipliği yapan İzmir Yaşar Üniversitesi’ne teşekkür ediyoruz ve bu kültürel açıdan önemli olan faaliyetin diğer üniversiteler ve kamu kuruluşlarımıza da örnek olmasını diliyoruz. Önümüzdeki öğretim yılı sonrası İzmir Yaşar Üniversitesi dışında, İstanbul Kültür Üniversitesi, İstanbul 10 MERHABA OKTOBER 2015 Öğrencilerimize İzmir Yaşar Üniversitesi ev sahipliği yaptı Bahçeşehir Üniversitesi ve İstanbul Aydın Üniversitesi de benzer geziler düzenlemeyi planlamaktadır.“ Bu yıl düzenlenen geziye Hamburg, Karlsruhe, Münster ve Berlin eyaletlerinden başarılı Abitur öğrencileri katıldılar. Öğrencilerimize bu gezi sırasında, Karlsruhe Başkonsolosluğu’na bağlı olarak çalışan Türkçe ve Türk Kültürü dersi öğretmenimiz eşlik etti. OKTOBER 2015 MERHABA 11 Merhaba Berlin İzmir „Mavi Çocuk Tiyatrosu“ 10-11 Ekim’de Berlin'e geliyor Türkiye'nin birçok şehrinde tiyatro oyunları sergileyen İzmir Çocuk Tiyatrosu "Yaramaz Kedi" adlı çocuk oyunuyla 10-11 Ekim tarihlerinde Berlinli tiyatroseverlerle buluşacak... M avi Çocuk Tiyatrosu ekibinin halkla ilişkiler ve tanıtım sorumlusu Serkan Ağca, Alexander Platz’daki ünlü İtalyan Restoranı Fraticelli’de düzenlenen yemekli tanıtım toplantısında basın mensuplarını bilgilendirerek "Geçen Haziran ayında da "Kar Faresi" adlı oyunumuzla Berlin'e gelmiştik. Bu kez "Yaramaz Kedi" ile izleyici karşısında olacağız. Amacımız Berlin'deki çocukları eğlendirmek. Ayrıca İzmir-Berlin arasında sanat anlamında bir köprü kurabileceğimizi, Türk ve Alman çocuklar arasında kaynaşma sağlayabileceğimizi düşünüyoruz. Bu yüzden oyunumuzu iki dilde, Türkçe ve Almanca olarak sergileyeceğiz" dedi. Tiyatro 28 sahnesinde sergilenecek oyunun kadrosunda Berlinli tiyatro oyuncuları da yer alacak. Savaş Tezcan'ın yönetmenliğini yaptığı "Yaramaz Kedi"nin oyuncu kadrosu Fırat Özsaruhan, Serkan Ağca, Savaş Tezcan ve Çiğdem Topbaş'tan oluşuyor. Halkla İlişkiler Tuba Teke, Mustafa Gözübek ve Gökhan Dumlupınar, Müzik Alpkan Erik, Makyaj Elvin Esen, Sahne Amiri ve Dekor Fırat Özsaruhan. Serkan Ağca, konuşmasında Tiyatro 28 ekibine ve Ufuk Güldü’ye destekleri için teşekkür ederken, tanıtım toplantısına katılan Mustafa Gözübek, Gökhan Dumlupınar, Alpkan Erik, Tuba Teke ve Elvin Esen, tüm anne ve babalara seslenerek, çocuklarını bu güzel oyuna getirmelerini istediler. 10 ve 10 Ekim 2015, saat 16.00’da Theater 28 Saal Rathenower Str. 16-17 10559 Berlin HABER/FOTOÌRAFLAR: TANER BÖLÜK 12 MERHABA OKTOBER 2015 ÜRETEN TÜRKİYE, BİRLEŞEN TÜRKİYE ATATÜRK CUMHURİYETİ İÇİN Millî Meclis Millî Hükümet Halka Dayanan Güçlü Devlet AVRUPA TEMSİLCİLİĞİ Tempelhofer Ufer 1 10963 Berlin/Almanya Tel.: +49 30 58 89 82 72 www.vatanpartisi.org.tr [email protected] t / vatan_partisi f /vatanpartisi www.vatanpartisi.org.tr Merhaba Berlin Ünlü Modacı Emre Erdemoğlu Yeni Koleksiyonuyla Berlin Fashion Week’de... Deri tulumlar, print desenli takımlar, file bluzlar ve zengin aksesuarlar ile yine oldukça iddialı bir „Emre Erdemoğlu Koleksiyonu“ 2016 İlkbahar- Yaz Sezonu’nda adından söz ettirmeye devam ediyor. Ünlü tasarımcı Emre Erdemoğlu, Mercedes-Benz Fashion Week Berlin İlkbahar -Yaz 2016 kapsamında “PENGUİN” adını verdiği, yeşil, turkuaz, pembe ve pudra tonlarının lacivert ile buluştuğu koleksiyonunu Deri Tanıtım Grubu’nun desteğiyle hazırladı. Vogue Italy ve Deri Tanıtım Grubu işbirliğinde gerçekleşen önemli bir projeye de imza atan ve aynı proje kapsamında Ocak ayında İtalya'da koleksiyon lansmanını gerçekleştiren başarılı tasarımcı Emre Erdemoğlu’nun yeni koleksiyonu Alman basını tarafından MBFWB'in en başarılı erkek koleksiyonu olarak gösterildi. 14 MERHABA OKTOBER 2015 Her sezon olduğu gibi bu sezon da koreografisini Öner Evez'in üstlendiği defilenin müzikleri Oben Budak imzası taşıdı. Aksesuarlarda Puma ile çalışan başarılı modacı yeni koleksiyonunu MERHABA ile konuştu... 2015/2016 erkek kış modasını bir cümle ile açıklasanız? Bu yıl "Mor" yılı... Kişisel styling çalışmaların ön planda olduğu bir yıl. Sezonun trendleri neler? Uzun kaşe kabanlar favorim. Fırçalanmış, tüylü yüzeyli olanları kruvaze takımlarla kombinelediğinizde ortaya çok cool styling çalışmaları çıkıyor. Print desenli bomber ceketlerle de jeanleri kombinelemeyi seviyorum. Bu sene kesinlikle mor yılı. Mor ve bordoyu göreceğiz vitrinlerde. Renk bloklamaları sezonun en sevdiğim, en eğlenceli kısmı. Morun tonlarıyla fuşyalara gitmeyi, bordonun tonlarıyla da laciverti buluşturmayı seviyorum. Kat kat giyim sezonun en önemli hikayesi bence. Daha cool bir görüntüyle karşı karşıyayız bu sezon. Kişisel styling çalışmalarıda böylelikle öne çıkıyor. Her iki sezonda da print önemli bir yerde.... Bu sezon, çok daha uzun süre moda dünyasını etkisi altına alır diyebileceğiniz tasarımlar, trendler var mı? 2015 yaz sezonunda sıkça karşılaştığımız botanik desenler uzun süre devam edeceğe benziyor. Deseni seviyoruz aslında, tüm dünya seviyor. Herşeyle kombinleyebiliyorsunuz. Tüm ürün grupları da kullanmaya devam edecek. Parlak aksesuarlar da birkaç sezon daha yüzünü gösterecek. Merhaba Berlin Türkiye’de moda hakkında ne düşünüyorsunuz? Çok gelişen-değişen bir ülkeyiz. İlham kaynağı olabilecek koskocaman bir tarihimiz var. İstanbul çok kozmopolit bir şehir. Çok farklı kültürleri bünyesinde barındıran, özel bir şehir. Moda şehri kesinlikle... Ülke olarak yol katettiğimize inanıyorum. Çok güçlü tasarımcılar var. Dünyanın birçok yerinde farklı platformlarda yer alıyoruz. Herşeyden önce toplum olarak modayı çok seviyoruz. Tasarımlarınızı hazırlarken genelde nelerden ilham alır, nelerden beslenirsiniz? Öncelik her zaman hedef kitledir benim için; Oluşturduğum hikayedeki karakterlerle hedef kitlem arasında bir bağ oluştururum. Bu dengeyi kurmayı başardıktan sonra, “Concept Board”umu hazırlarım. Hazırladığım sezonun temasını belirlemeden önce, anahtar kelimelerimi oluştururum. Bunların anlamlarını, tarihsel boyutundan günümüzdeki yerine kadar araştırmalar yaparım. Anahtar kelimemin sanata, spora, yaşama etkisini araştırırım. Hikayemin içerisine girecek ana ve ara renkleri belirlerim. Konseptimle ilgili yeterince araştırma yaptıktan sonra ortaya çıkan kimlik yüzümde tebessüm oluşturup beni heyecanlandırıyorsa bu doğru yolda olduğumu gösteriyor zaten… İşte bu yüzden bütün koleksiyonlarımın dili oluyor… Söyleyecek birşeyleri, anlatacakları oluyor… Hikaye tadında oluyor… Berlin'de gerçekleştirdiğiniz runway, moda ile iç içe olan herkes tarafından çok beğenildi. Önümüzdeki günlerde ne gibi önemli işlerle karşımızda olacaksınız? Beklenti daha da büyüdü artık. Berlin benim için çok keyifli geçti. Tepkiler de çok keyif verdi. Ülkemize mutlu döndük. Ocak ayında Berlin Fashion Week'de Kış Koleksiyonumuzu sunacağız. Bu sezon ilk kez Milano Fashion Week'de de olacağız. Turkish Leather Brands ile yine çok keyifli projelerimiz var. Birkaç farklı markayla da yakın zamanda birlikteliklerimiz olacak. 2006 yılında EİB Moda Tasarım Yarışması’ndan aldığı ödülle yıldızı parlayan ünlü modacı Emre Erdemoğlu, Mercedes Benz Fashion Week Berlin’de yaptığı showla tam not aldı. OKTOBER 2015 MERHABA 15 Merhaba Berlin Türkiye sizin gibi başarılı modacılara destek veriyor mu? Bu yolculuğa ilk başladığım günden bugüne yanımda olan EİB (Ege İhracatçı Birlikleri) hayatımın her alanında olacak. Üniversite yıllarındayken katıldığım "Eib Moda Tasarım Yarışması"ndan aldığım ödülle başladı tüm hikayem ve bugün markamla ilgili böyle güzel platformlarda ülkemi temsil etmemdeki rolleri çok büyüktür. Sadece madden değil, EİB her alanda benim kanadım oldu... Türk tasarımcıların en büyük destekçilerinden bir tanesi de İTKİB (İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri) yapılan birçok moda olayında Türk tasarımcısına ivme kazandıran, markalarımızın büyüme ve gelişmesinde önemli rol oynamakta. Markamı ilk kurduğum yıllarda "İstanbul Fashion İncube" bünyesinde yer alarak markalaşma sürecimi işinde çok profesyonel bir ekipten danışmanlık hizmetleri alarak gerçekleştirmiştim. İşin birçok sancısını sağlam bir ekip yanımdayken atlattığım için şu an çok daha profesyonel yaklaşabiliyorum. Turkish Leather Brands de Türk derisine ve Türk tasarımcılarına ciddi destekler veriyor, işbirlikleri yapıyor. Yaptığımız işbirlikleri markalarımızın uluslararası platformlarda yer almasına neden oluyor. Türkiye'de yaşayan erkeklerin stil sahibi olabilmeleri için nelere dikkat etmesi gerekir? Tavsiyelere ihtiyacımız olduğu ortada. Aslında bu karın ağrısı sadece Türkiye’de değil tüm dünyada aynı. İnsanlar önce kendi vücudunu tanımalı. Vücut propozisyonunu, rengini iyi bilirsen seçimlerin daha kolay oluyor. Moda diye bir şeyi alıp giymek bana akıllıca gelmiyor. Stilinize uygun şeyler giyerek puan toplarsınız. Üzeriniz- de taşıdığınız herhangi bir şeyin ruhunuzla öpüşmesine izin verin. Yermekan-zaman üçlüsü de burada önemli rol oynamakta. Gideceğiniz yeri-zamanı düşünerek giyinmelisiniz. Podyumlarda gördüğümüz tasarımları hayatın içine nasıl uygulayabiliriz? Parça bütün ilişkisi çok önemli, farklı parçaları birbiriyle öpüştürdüğünüzde ortaya şahane looklar çıkıyor. Çok avangart diyebileceğimiz bir parçayı öyle bir kombine ile bütünleştirirsiniz ki, yumuşar, kaybolur... Tat verir... Aslında defilelerde de bu lezzeti çok kıvamında vermek gerekiyor. Stayling yaparken onun dozunu iyi ayarlarsanız koleksiyon parçalarınızla kimseyi korkutmamış, aksine cesaretlendirmiş oluyorsunuz. Sezonda en fazla dikkatinizi çeken tasarımlar kime ait? Kadında kesinlikle Chloe, klasik bir Chloe tasarımında olması gerektiği gibi tüm koleksiyonda hafiflik ve kolaylık ön plandaydı. Son derece homojen geçişlerin olduğu koleksiyona bayıldım. Erkek giyimde Dolce & Gabbana'nın 16 MERHABA OKTOBER 2015 Merhaba Berlin „Üzerinde print desen olan herşeyi çok seviyorum. Bu sene file üzerine yaptığım baskı desenlerimle aşk yaşıyorum...“ En çok sevdiğiniz kumaş (ürün) hangisi? Üzerinde print desen olan herşeyi çok seviyorum. Bu sene file üzerine yaptığım baskı desenlerimle aşk yaşıyorum. Bunları parça boya takımlarla kombinliyorum. Teknolojik kumaşları deriyle birleştirmeyikombinlemeyi seviyorum. couture koleksiyonu bu sezon en beğendiklerimden. Eğer bir erkek, brokar ceketinin kesimiyle fark yaratmak istiyorsa, Dolce & Gabbana'nın Alta Sartoria Koleksiyonu, terzilik, kalite ve stil bağlamında bir erkek koleksiyonunun gelebileceği en yüksek noktadaydı. Normal bir gününüz nasıl geçiyor? Sabah uyandığımda bir gün önceden yapılan programımı okur ve kendimi o güne adapte etmeye başlarım. Koleksiyon hazırlama süreci son derece yoğun ve stresli bir süreçtir. Bunu sağlıklı yönetebilmeniz için güne mutlu uyanmanız gerekir. Ajandama göre hareket etmeyi severim. Daha planlı-programlı oluyor herşey... Vaktinizi iyi kullandığınız zaman aslında herşeyi daha kolay yönetiyor, bunun yanında kendinize de vakit ayırabiliyorsunuz. İşim gereği çok sık seyahat ediyorum. Yeni yerler, yeni insanlar, yeni yapılar keşfetmeyi seviyorum. İlham kaynağı olabilecek doneler arıyorum... Kendinizi üç kelime ile ifade etmenizi istesem…? İdealist, eğlenceli, güvenilir. Doğru anladıysam üniversitede ders mi veriyorsunuz? Evet uzun zamandır farklı üniversitelerde ders veriyorum. Genç yeteneklerle birlikte olmak hoşuma gidiyor. Onlarla beyin fırtınası yapmak çok keyifli. seçtim, şu an onlar üzerine çalışıyorum. Ocak ayında Berlin ve Milan Fashion Week'de 2016 Kış Koleksiyonumu sunacağım. İşini çok seven ve aşkla yapan bir adamım. Hayal ettiğim herşeyin gerçekleşmesi için çalışırım. Tüm çabam, bütün hayalim dünya markası olmak, bütün kurgularımı bunun üzerine yapıyorum. Ne dersi veriyorsunuz? Moda tasarımı, markalaşma, koleksiyon hazırlama süreci ile ilgili farklı üniversitelerde dersler veriyorum. İlham aldığınız stil sahibi biri var mı? Kim ve neden? Her sezon koleksiyonlarıma adapte ettiğim karakterler oluyor. Steve Mcqueen, Pee Wee Herman, Freddie Mercury, Clark Gable, Charlie Chaplin bunlardan birkaçı… Gelecekten beklentiniz nedir? Keyifli projelerim var. Bunlar içerisinde beni en çok heyecanlandıranları OKTOBER 2015 MERHABA 17 Merhaba Berlin Federal Meclis Yeşiller Milletvekili Özcan Mutlu, ABD'nin Berlin Büyükelçisi John B. Emerson ve eşi Kimberley Emerson’a Wedding'i gezdirdi MEHMET ZAÌLI A merika Birleşik Devletleri'nin Almanya Büyükelçisi John B. Emerson ve eşi Kimberley Emerson, Türkiyeli göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı Wedding semtini gezdi. Federal Almanya Parlamentosu Yeşiller Milletvekili Özcan Mutlu da büyükelçiye eşlik etti. Bisikletle yapılan Wedding turunda, Eurogıda süpermarketi, Yunus Emre Camisi ve Pamfilya Restoran ziyaret edildi. Önce Eurogıda'ya gelen büyükelçi, Eurogıda marketler zincirinin Yönetim Kurulu Başkanı Celal İrgi tarafından karşılandı. Burada marketi gezerek, çeşitli bilgiler alan büyükelçi ve 18 MERHABA OKTOBER 2015 ABD Büyükelçisi Emerson Eurogıda’ya konuk oldu eşi alışveriş yaparken basın mensuplarına sempatik pozlar verdiler. Daha sonra Antalyalı Fikri Arslan’ın ünlü restoranı Pamfilya’da döner kebabın tadına bakıldı. Fikri Arslan, dönerin Almanya'daki durumu ve Alman ekonomisine yaptığı katkılar hakkında bilgiler verdi. Çok kültürlü „Gemeinschaftsgarten“ adlı bahçe ziyaretinin ardından Wedding turu Yunus Emre Camisi’nde son buldu. Namaz esnasından camiye gelen büyükelçi, bir müddet namaz kılan cemaati izledi. Namaz sonrası caminin sorumlularından Kenan Kurtbecer, heyete cami ve faaliyetleri hakkında bilgiler verdi. Büyükelçi Emerson, resmi makamlardan herhangi bir yardım almadan kendi yağında kavrulan, bir çok sosyal faaliyette bulunan cami yönetimini tebrik etti ve takdirlerini sundu. Ziyaret sonrası eşine çiçek, büyükelçiye ise üzerinde hat sanatıyla kendi ismi yazılan bir tablo hediye edildi. Özcan Mutlu'yla çıkılan Wedding semt turundan oldukça memnun olan ABD Büyükelçisi John B. Emerson, göçün ve göçmenlerin Amerika'ya yaptığı katkıya vurgu yaptı. Kaliforniya Eyaleti örneğini anlatan Emerson, bu eyaletin başarısını göçmenlere borçlu olduğunu dile getirdi. Merhaba Berlin Milletvekili Özcan Mutlu ile Berlin’de siyasi ve tarihi bir gezi F ederal Meclis Ye‚iller Milletvekili Özcan Mutlu'nun seçim bölgesi olan Mitte ilçesinden 44 ki‚ilik bir grup, Federal Hükümet Bas⁄n ve Enformasyon Dairesi’nin deste©i ile düzenlenen 12 saatlik "Siyasi Günlük Gezi"ye kat⁄ld⁄. Y⁄lda bir kaç kez düzenlenen bu e©itici turlar⁄n büyük ilgi gördü©ünü, seçmenlerin gün boyunca çe‚itli bakanl⁄klar⁄ ziyaret ettikten sonra Almanya'n⁄n yak⁄n tarihi ile ilgili bilgilendi- rildiklerini belirten Özcan Mutlu, 18 Eylül'de düzenlenen "Siyasi Günlük Gezi"nin sonunda tüm kat⁄l⁄mc⁄lar⁄ Veli’s Restaurant’ta ak‚am yeme©inde konuk etti. Sabah saat 9.00'da E©itim ve Ara‚t⁄rma Bakanl⁄©⁄ ziyareti ile ba‚layan gezi, daha sonra Reichstag ve çevresi, Holokost An⁄t⁄, Terörün Topografyas⁄ Müzesi Dokümantasyon Merkezi ve Federal Meclis ile sona erdi. Ba‚kentin siyasi ve tarihi panoramas⁄na de©i- ‚ik bir bak⁄‚ aç⁄s⁄ getiren bu e©itici geziye kat⁄lanlar⁄ ak‚am yeme©inde Veli’s Restaurant’ta konuk eden Federal Meclis Milletvekili Özcan Mutlu, yemek servisini de bizzat kendisi yapt⁄. Gezi boyunca 44 ki‚ilik gruba Özcan Mutlu’nun bürosundan Sevtap Sad⁄q e‚lik etti. Mutlu, tüm kat⁄l⁄mc⁄lara te‚ekkür ederken, Reichstag’⁄n üzerinde bir de hat⁄ra foto©raf⁄ çektirmeyi ihmal etmedi. MEHMET ZAÌLI OKTOBER 2015 MERHABA 19 Merhaba Berlin „Anadolu Bağlama Gelenekleri“ Tolga Sağ ile UdK’da atölye çalışması ürkiye’nin tanınmış Türk Halk Müziği sanatçılarından Tolga Sağ Berlinli gençlerle „Anadolu Bağlama Gelenekleri“ başlıklı bir atölye çalışması (Workshop) yaptı. T Erasmus Koordinatörü) Prof. Dr. Joel Betton’un katkılarıyla iki yıldan beri, UdK’nın düzenlediği „Yaz Okulu“ atölye çalışmalarının ilki geçen yıl Erdal Erzincan ile başlamıştı. UdK Kammermusiksaal’de düzenlenen ve 5 gün süren atölye çalışmalarına katılan Berlinli ünlü besteci ve sanatçı Taner Akyol da zaman zaman sanatçı Tolga Sağ’a eşlik ederek, genç bağlama sanatçı adaylarına bağlama çalım tekniği konusunda Anadolu Gelenekleri‘nden örnekler verdiler. Merhaba‘nın yapılan bu çalışmalarla ilgili olarak sorusunu yanıtlayan sanatçı Taner Akyol, „Bu kurs UdK tarafından düzenlenen Uluslararası Yaz Akademisi programı çerçevesinde yapılıyor. Uluslararası müzisyenler gelip burada 4-5 gün süreyle günde 5-6 saat ders veriyor. Geçen yıl UdK’da bağlama sazı da bu kapsamda programa alındı ve bağlama ustamız Erdal Erzincan Yaz Akademisi’nde atölye çalışması yaparak gençlere `Şelpe Tekniği´ üzerine ders verdi. UdK’nın geçen yıl `Bağlama´ enstrümanını dünya sazı programına alması ile başlatılan ve Bağlama Bölümü danışmanlığını yapan (aynı zamanda 20 MERHABA OKTOBER 2015 Bu derslerle, gençlere yetenek kazandırmak amacı hedefleniyor. Belirli bir derecede bağlama çalabilen gençlere sazın tekniği ve incelikleri konusunda bilgi veriliyor. Doçentler kendi tecrübelerini öğrenciler ile paylaşıyorlar. Bildiğiniz gibi ben de bu okuldan mezun oldum. Hocalarımla halen dostluğum ve müzik çalışmalarım devam ediyor. Düzenlenen bu çalışmalara yardımcı olmam istendiğinde ben de elimden gelen katkıyı sunmaya çalışıyorum“ dedi. Bu yıl düzenlenen Yaz Akademisi programına davet edilen Tolga Sağ ise çalışmalarla ilgili olarak, „Geçen sene burada Erdal Erzincan „Şelpe Tekniği“ üzerine bir workshop yapmış. Bu sene de bunun devamı olarak, halk müziğinin icrası ile ilgili bir çalışma yaptık. Sağolsunlar Erdal ve Taner ile Prof. Dr. Joel Betton da okula beni tavsiye etmişler. Workshop’ta çalıp söyleme geleneğini öğretebilir diye. Öğrenciler son derece yetenekli ve istekli. Benim kendilerine vermek istediklerimden birşeyleri farkederlerse kendilerini bir hayli eğitmiş olur- Merhaba Berlin „UdK’nın 2015 yaz workshop’unda benim adımın geçecek olması, bunun bir yerde yazılı kalacağı duygusu, beni çok mutlu ediyor.“ lar. Zira ne kadar dinlersen farkında olmadan o kadar eğitiliyorsun. En azından o ufak noktalara ve bilgilendirmelere dikkat ederek, bundan sonraki süreçlerini dikkatle takip ederek belirli yerlere varabilirler. Burada önemli olan verilen dersler, yapılan çalışmalar ve öğrencilerden ziyade böyle bir okulun burada yaşayan insanlarımıza duyduğu saygı ve bizim kültürümüze verdiği değer. Bence çok önemsenmesi gereken birşey. Ben bu heyecanla buraya geldim. Okulun 2015 yaz workshop’unda benim adımın geçecek olması, bunun bir yerde yazılı kalacağı duygusu aslında beni çok mutlu ediyor. O anlamıyla bunun gerçeklemesinde katkısı olan herkese çok teşekkür ediyorum. Türk Halk Müziği adına bu benim için gerçekten çok onur verici“ şeklinde konuştu. UdK Yaz Akademisi Ekim 2016’da bağlama derslerine devam edecek. Bu üçüncü yılda bağlama ve halk müziğinde bir ekol olan Arif Sağ’ın katılımıyla „Arif Sağ Ustalık Sınıfı“ adı altında 5 gün boyunca dersler verilecek. Bu, Avrupa’da yaşayan bağlama tutkunu gençler için bir ilk ve kaçırılmaması gereken bir fırsat... HABER/FOTOÌRAFLAR: HÜSEYÛN ÛÍLEK OKTOBER 2015 MERHABA 21 Merhaba Berlin Baha Döner’den muhte‚em aç⁄l⁄‚ Berlinli işadamlarımızdan Hasan Babur, Baha Döner’in Saatwinkler Damm 40-41 adresindeki yeni üretim tesisini görkemli bir tören ile açtı. MEHMET ZAÌLI Hasan Babur’un açılış ve selamlama konuşmasının ardından T.C. Berlin Başkonsolosu Ahmet Başar Şen ile Berlin Eyaleti Çalışma, Uyum ve Kadın Senatörü Dilek Kolat da konuklara seslendiler... B aha Döner’in açılış törenine katılan konuklar arasında Berlin Başkonsolosu Ahmet Başar Şen, Federal Meclis Yeşiller Milletvekili Özcan Mutlu, Berlin Eyaleti Kadın, Uyum ve Çalışma Senatörü Dilek Kolat, Berlin Eyalet Meclisi SPD Milletvekili Erol Özkaraca, Berlin-Brandenburg Türk-Alman İşadam- FOTOÌRAFLAR: ÍAHÛN YÜCEL 22 MERHABA OKTOBER 2015 ları Birliği TDU Başkanı Remzi Kaplan, IHK Genel Sekreteri Suat Bakır, BWK Meslek Eğitim Merkezi Müdürü Nihat Sorgeç ve MÜSİAD gibi birçok kurum ve kuruluş temsilcileri yer aldılar. Açılış konuşmasında Baha Döner’in sahibi Hasan Babur, „70'li yıllarda başlayan döner serüveni bugün Almanya'da dev bir sektör haline geldi. Bir büfeyle başlayan bu serüven özellikle doğu ve batının birleşmesiyle dev bir sektör haline geldi. Ben 1987 yılında Berlin'e işçi ailesi olarak geldim. Berlin'de o yıllarda üç veya dört imalathane vardı. Bugün ise sadece Berlin'de 30 civarında imalathane var. Merhaba Berlin „Baha Döner“ yeni üretim tesisinin açılışını görkemli bir törenle yaptı Hasan Babur: „Ben 1987’de Berlin’e i‚çi ailesi olarak geldim. Berlin’de o y⁄llarda üç veya dört tane döner imalathanesi vard⁄. Bugün itibariyle sadece Berlin’de 30 civar⁄nda döner imalathanesi var...“ Bu sektör her geçen gün büyüyerek genişlemekte. Almanya’da 15 bin, Avrupa genelinde ise 40 bine yakın döner büfesi var. Almanya’da yıllık 5 Milyar Euro ciro yapılıyor. Günde 500 ton döner üretiliyor. Döner sektörü sadece Berlin'de 60-70 milyon Euro'luk bir yatırıma ulaştı. Bizim üretim tesisimiz de bunun somut bir örneğidir. Bu şekilde bakıldığında biz göçmenlerin Almanya'da kalıcı olduğumuz ve Almanya ekonomisine milyarlarca Euro katkı sağladığımız ortaya çıkmaktadır'' dedi. T.C. Berlin Başkonsolosu Ahmet Başar Şen ve Çalışma Senatörü Dilek Kolat’ın konuşmalarının ardından ko- nuklarına döner imalathanelerini gezdiren Hasan Babur, VIP çadırlarında kurulan zengin açık büfe ile gün boyunca dostlarını ağırladı. Baha Döner’in açılış daveti, sivil toplum kuruluşlarından siyasete, iş dünyasından medyaya kadar, kalabalık bir davetli topluluğunu bir araya getiren adeta dev bir buluşma tablosu oluşturdu. OKTOBER 2015 MERHABA 23 Merhaba Berlin BKTMD’den gemi gezisi Berlin Klasik Türk Müziği Derneği BKTMD Korosu izinden döndükten sonra, yönetim kurulunun aldığı karar ile hafta sonunda bir gemi gezisi düzenledi. E ski ve yeni koro üyelerinin birbirlerini daha yakından tanıması ve kaynaşması gerektiğini belirten koro yönetimi, „Kasım ayında düzenleyeceğimiz „Mum Işığı 5“ konserinin hazırlıklarına başladık. Eski ve yeni arkadaşlarımızın birbirlerini daha yakından tanıması için böyle bir gezinin faydalı olacağını düşündük“ dediler. Koronun eski ve yeni tüm üyeleri ile eski koro başkanlarından Remzi Altıok ile eşi Nejla Altıok’un da katıldığı yemekli gemi gezisinde yaklaşık 40 24 MERHABA OKTOBER 2015 kişi vardı. Eski başkanlardan Osman Ayhan’ın eşi Nilgün hanım da geziye katılanlar arasındaydı. Geziye konuk olarak Murat Açıkada ve eşi Encan Açıkada ile iki çocuğu da katıldı. Gemi gezisine katılan, kemani Mustafa İçme, klarnet Fuat Tufan, udu ile Evren Can Kaman, neyzen Ömer Tulgar, tanburi Remzi Yılmaz ve ritm saz Özlem Yıldız ile Juli Besandilova konuklara keyifli dakikalar yaşattılar. Koronun yeni sazlarından Tamer Özgüler gitarıyla çaldığı 1970’li ve 80’li yılların unutulmaz şarkılarıyla konuklara bir nostalji demeti sundu. Gezide yemek, eğlence, klasik Türk müziği ve oyun havaları ile coşan konukların, derneğin saymanı Talip Özdereliler’e de bir sürprizi vardı. Aynı gün 55 yaşına giren Talip Özdereliler’e hediyeler sunarak onu kutladılar. Bu tür eğlencelere sadece sesi ile eşlik eden BKTMD Başkanı Selahattin Doğan ise Talip Özdereliler‘i kıramayarak birlikte göbek attı. HABER: HÜSEYÛN ÛÍLEK Merhaba Berlin Wilmersdorf Korosu’ndan huzur evi sakinlerine bayram konseri Geçtiğimiz aylarda verdiği konserle Berlinli müzikseverlerin büyük beğenisini kazanan Wilmersdorf Korosu, Kurban Bayramı’nda da huzur evi sakinlerine konser verdi. W ilmersdorf Korosu, İnterkültürel Pflegehaus Kreuzberg’in sakinlerine kurban bayramında mini bir Türk sanat müziği konseri verdi. Müjgan Bayraktar, Selda Dizman, Zuhal Girgin, Sadegül Bayraktar, Emine Özkorkmaz, Suna Çoban, Songül Yılmaz, Mahire Güler-Selek, Mukaddes Çakmak, Nuran Kaya, Aysun Çiçek, Yasemin Hikmet Güntürk, İbrahim Kılıçaslan, Şahin Yücel ve Ceylan Girgin ile Zeynel Bayraktar‘dan kurulu koro, Emin Türkarslan (ud) yönetiminde, Mustafa İçme (keman), Serkan Kaynarcalı ve İrfan Babaoğlu (ritmsaz) eşliğinde Türk sanat müziği eserleri seslendirdi. Örnek bir davran⁄‚ Mukaddes Çakmak’ın açılış konuşmasıyla başlayan mini konserde koronun seslendirdiği, `Deydi Saçların, Penceremden Kuş Uçtu, Recebim, Tabancamın Sapını, Ada Sahillleri, Maya Dağdan Kalkan Kazlar, Tel Tel Taradım Zülfünü, Ormancı, Vardar Ovası gibi Türk müziğinin birbirinden güzel eserleri huzur evi sakinleri ve personeli tarafından uzun süre alkışlandı. Konser sonrası huzur evi görevlilerinden Yaşar Fidan ile Nazan Şirin, personel ve huzurevi sakinleri adına Wilmersdorf Korosu sorumluları Mukaddes Çakmak ve Şahin Yücel’e bu güzel konserden dolayı teşekkür ettiler. (Wilmersdorf Korosu’nu 15 Nisan’da Otto-Braun-Saal’de dinleyebilirsiniz.) HABER/FOTOÌRAFLAR: HÜSEYÛN ÛÍLEK OKTOBER 2015 MERHABA 25 Merhaba Berlin Kurdeleyi Bakan Bilkay Öney kesti Baden-Württemberg Eyaleti’nin SPD’li Uyum Bakan⁄ Bilkay Öney, k⁄zkarde‚i Funda’n⁄n açt⁄©⁄ „Funda Sürücü Okulu“nun kurdelesini kesmek için Stuttgart’tan özel olarak geldi. B aden-Württemberg Eyaletinin SPD’li Uyum Bakan⁄ Bilkay Öney, k⁄zkarde‚i Funda Çetinkaya’ya sürpriz yaparak, iki günlü©üne Berlin’e geldi ve „Fahrschule Funda“n⁄n aç⁄l⁄‚ kurdelesini kesti. „Fahrschule Funda“n⁄n aç⁄l⁄‚ törenine anne Kudret ve baba Çetinkaya ba‚ta olmak üzere abla Fulya ve e‚i Tolga Kalyoncu, ye©en Berkan Kalyoncu ve 26 MERHABA OKTOBER 2015 aile dostlar⁄ kat⁄ld⁄lar. Çe‚itli sürücü okullar⁄nda çal⁄‚t⁄ktan sonra, do©up büyüdü©ü Spandau semtinde kendi okulunu açan genç giri‚imci Funda Çetinkaya, „tüm dostlar⁄m⁄za, Íerife abla ve Hüseyin abiye, Selma abla ile Perihan ablaya, kuaför arkada‚⁄m Sevim, e‚i Hasan bey ve o©lu At⁄l⁄m’a, sürücü kursunda birlikte çal⁄‚t⁄©⁄m arkada‚⁄m Manja’ya, Hasret ve minik o©lu Miran’a çok te‚ekkür ediyorum. Bizleri çok onore eden ablam Bilkay Öney ba‚ta olmak üzere annem ve babama, ablama, Merhaba ekibine, Bild gazetesinden Sinan Íenyurt’a, güzel foto©raflar⁄m⁄z⁄ çeken Hüseyin Û‚lek a©abeyimize çok te‚ekkürler“ diyerek duygular⁄n⁄ payla‚t⁄. Merhaba’n⁄n Spandau semtindeki okuyucular⁄ sadece dergilerine ula‚abilecekleri yeni bir adrese de©il, ayn⁄ zamanda ehliyet konusunda güvenebilecekleri bir dosta da kavu‚tular... Merhaba Berlin Funda Çetinkaya’y⁄ yaln⁄z b⁄rakmad⁄lar Spandau semtindeki „Fahrschule Funda“n⁄n aç⁄l⁄‚ törenine kat⁄lan Uyum Bakan⁄ Bilkay Öney, aile dostlar⁄ ve arkada‚lar⁄ genç giri‚imci Funda Çetinkaya’y⁄ yaln⁄z b⁄rakmad⁄lar. Do©up büyüdü©ü Spandau semtinde açt⁄©⁄ sürücü okulu ile i‚ hayat⁄na at⁄lan Funda Çetinkaya, aç⁄l⁄‚ töreni- ne kat⁄lan tüm dostlar⁄na te‚ekkür ederken, „ayr⁄ca Fahrschule Kotti’den Hamza abiye ve Mirat’a, Jil Transport’tan Yusuf’a tüm yard⁄m ve desteklerinden dolay⁄ çok te‚ekkür ediyorum“ dedi. OKTOBER 2015 MERHABA 27 Merhaba Berlin Yazar Mario Levi’den Berlin’de okuma akşamı „İstanbul Bir Masaldı“ Mario Levi: „Kitaplarım geçen yıl sosyal medyada Türkiye’de `Boykot edilmesi gereken İsrail ürünleri´ arasında yer aldı. Canım ve güzel ülkemde ben bunu da yaşadım. İsrail yedek ülkem bile değil. Ben doğma büyüme İstanbullu bir Türk yazarıyım. Kitaplarım dünyada 25 dile çevrildi ama İbranicesi maalesef yok, galiba orada da boykot yedim...” M usevi kökenli İstanbullu Türk yazar Mario Levi, Başkent Berlin’de Yunus Emre Enstitüsü ve Berlin Yahudi Müzesi’nin ortaklaşa düzenlediği okuma akşamında, 1999 yılında yayınlandığında büyük ilgi gören, “İstanbul Bir Masaldı” adlı kitabından bölümler okudu. Yazar Levi’nin kitabının orijinalinden Türkçe okuduğu “İstanbul Bir Masaldı” eserinin, Almancasını sinema ve televizyon sanatçısı Türkiz Talay seslendirdi. Okumalardan sonra, yazar ve `Freitext´ adlı Kültür ve Magazin Dergisi’nin yayıncısı Deniz Utlu’nun moderasyonunu yaptığı bir de söyleşi yapıldı. Söyleşinin Türkçe - Almanca tercümanlığını ise Berlinli yazar, tiyatro ve sinema oyuncusu, ünlü edebiyat tercümanı Recai Hallaç yaptı. Yazar Mario Levi’nin 1999 yılında yayımladığı kitap, masal dilindeki anlatımıyla çok başarıya ulaşmıştı. Masal 1920’li yılların İstanbul’unda başlayıp, 60’lı yılların İstanbul’unda bi28 MERHABA OKTOBER 2015 HABER/FOTOÌRAFLAR: HÜSEYÛN ÛÍLEK tiyor. Mario Levi kitabında bir Yahudi ailesinin, 1920 - 1980 yılları arasında İstanbul’da yaşadıklarını kaleme almış. Ailede yaşanan göçler, aileye başka ülkelerden katılanlar, başka ülkelere göç edenler… Kitapları bu güne kadar dünyanın 25 ülkesinde yayınlanan usta yazar Mario Levi, okumaların ardından söyleşiye katılıp edebiyatsever konukların sorularını da yanıtladı. Türkçe, Almanca ve İngilizce soruları eksiksiz yanıtlayan yazar, zaman zaman sorulan tuzak sorulara da ustalıkla cevap vererek büyük İstanbul sevdasından bahsetti. “İstanbul Bir Masaldı” yaşadığımız şu günlerde de çok önem kazanan ve adeta bir insanlık dramı haline gelen göçlerle ilgili hikayeleri anlatıyor. Yazar Mario Levi, “Kitabımda göçlerle birlikte başka bir ülkeyi, daha da önemlisi kendi ülkesini arama çabasındaki insanların öyküsünü anlatmaya çalıştım. Kitabımda yanılmıyorsam 54 tane kahraman var ama tam da bu Merhaba Berlin Lesung mit dem Autor Mario Levi und der Schauspielerin Türkiz Talay sebeple kitabın asıl kahramanı İstanbul. Barındırdığı ve yok ettiği `Umutlar´la İstanbul benim baş kahramanım. İstanbul Türkiye’nin hatta belki de dünyanın en büyük ve en farklı kentlerinden biri. İstanbul’un en büyük farkı ve özelliği Doğu ve Batı’nın merkezinde oluşu. Okuma akşamlarında bana bazen neden Türkiye’nin veya dünyanın başka kentlerini ve hikayelerini yazmıyorsun diye soruyorlar. Nasıl yazayım? Birincisi ben mesela Karadeniz’i tanımam. Karadenizli bir kadını hikayelerimde nasıl anlatayım. İkincisi İstan- Deniz Utlu bul o kadar büyük ki; malzemesi bitmez. İstanbul anlatmakla ve yazmakla bitmez“ diyor. 2000 yılında Yunus Nadi Roman Ödülü’nü alan `İstanbul Bir Masaldı´, 1999 yılında yayınlandığında büyük ilgi görmüştü. Okuma akşamına Muavin Konsolos Süleyman Güzel ve eşi Fürüzan Güzel, Kültür ve Tanıtma Müşaviri Tahsin Yılmaz ve eşi, Yunus Emre Enstitüsü Berlin Müdürü Prof. Dr. Faruk Akyol, Sağlık Elemanları Derneği Başkanı Dr. Neşe Emine Yüksel, TDİHK Genel Sekreteri Suat Bakır ve Mario Levi 300 civarında edebiyatsever konuk katıldı. Okuma Akşamının organizasyonunu Yunus Emre Enstitüsü düzenledi Okuma akşamının organizasyonu düzenleyen ve himayesini üstlenen Yunus Emre Enstitüsü Berlin Müdürü Prof. Dr. Akyol, Merhaba Dergisi’ne, „Bu bizim bu türde ilk okuma akşamı düzenlememiz ama bundan sonra bu gibi kültürel etkinliklere programımızda daha çok yer vereceğiz“ dedi. Usta yazar Levi program sonrası konuklara kitabının Almancasını imzaladı. Recai Hallaç Türkiz Talay OKTOBER 2015 MERHABA 29 Merhaba Berlin İstanbullu ünlü yazar Mario Levi, Berlin Yunus Emre Enstitüsü’nün daveti üzerine, Berlin Yahudi Müzesi’nin bahçesinde düzenlenen „Okuma Akşamı“na katıldı. M ario Levi kimdir? Mario Levi, 1957 yılında dünyaya geldi. 1975 yılında Saint Michel Lisesi’nden, 1980 yılında, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. İlk yazıları Şalom Gazetesi’nde yayınlandı. Bu yazılarını daha sonra Cumhuriyet Gazetesi, Stüdyo İmge, Milliyet Sanat, Gösteri, Argos, Gergedan, Varlık gibi yayın organlarındaki yazıları izledi. Yayınlanan ilk kitabı “Jacques Brel: Bir Yalnız Adam” (1986) adını taşır. Bu kitap üniversiteyi bitirme tezinin romanlaştırılmış şeklidir.İlk hikaye kitabı “Bir Şehre Gidememek” ise 1990 yılında yayınlanır. Hemen hemen her ilk eser gibi, otobiyografik 30 MERHABA OKTOBER 2015 özellikler taşıyan bu kitap, yazarın hem bazı aşkları, hem de çocukluk ve ilk gençlik yıllarıyla hesaplaşması gibidir. Kitap o yılın Haldun Taner Öykü Ödülü’nü kazanmıştır. İLK ROMANI EN GÜZEL AŞK 1991 yılında yayınlanan ikinci hikâye kitabı “Madam Floridis Dönmeyebilir”de İstanbul’un azınlık çevrelerini ve topluma uyum sağlamakta zorlanan insanlarına yer verir.1992 yılında “En Güzel Aşk Hikâyemiz” adını taşıyan ilk romanı yayınlanır. Bu roman kırık bir aşk anısını anlatmak ister gibidir. Yazar okura şu soruyu sordurtmaya çalışır: Yoksa en güzel aşk, yaşanmayan ve hayallerle beslenen aşk mıdır?Sonra araya uzun bir sessizlik girer. “İstanbul Bir Masaldı” adındaki hacimli romanı 1999 yılında yayınlanır. Bu kitap da ‘20’li yıllarla ‘80’li yıllar arasında İstanbul’da yaşamış bir Yahudi ailesinin hikayesidir. Şehrin öteki azınlıklarından kahramanlar bu hikayede de görünür. Herkes hayalleri, kırgınlıkları, yalnızlıkları, umutları ve itilmişlikleriyle bir arada yaşamıştır. Üçüncü roman “Lunapark Kapandı” 2005’te yayınlanır. Bu kitapta da yasak bir aşk anlatılmaktadır. Düzenini kurmuş, kırklarının ortalarında bir reklam yazarı, otuzlarında genç bir kadına aşık olur. Olaylar böyle gelişir ve roman ilerledikçe bir kadının acılı hikayesine dönüşür.Aynı yıl “Bir Yaz Yağmuruydu” adlı kitap da okuyucularla buluşur... Merhaba Berlin Istanbul war ein Märchen • İstanbul Bir Masaldı Istanbul, die Stadt der tausend Seelen, der tausend Schicksale, der tausend Sprachen... D er türkisch-jüdische Autor Mario Levi, selbst ein Kind dieser Stadt, führt in seinem Roman durch verschlungene Gassen in die Hinterhöfe und kleinen Geschäfte der Menschen, die dort leben. Ausgehend von seiner eigenen Familie, erzählt er vom Miteinander der vielen Völker und Kulturen, von Madame Estrella, die ihre Familie verlässt, um einen Muslim zu heiraten; von Monsieur Jacques, der mit seinem patriarchalisch geführten „Laden“ eine vielköpfige Familie ernährt, und von dessen Bruder Nesim, den seine Liebe zur deutschen Kultur nicht vor dem KZ bewahrt; von Robert, dem Spieler und Lebemann, und der kinobesessenen Tilda; und von jungen Leuten, die sich der Tradition entziehen und auswandern. Ûstanbul Bir Masald⁄ Masal 1920’l⁄ y⁄llar⁄n Ûstanbulu’nda ba‚lay⁄p, 60’l⁄ y⁄llar⁄n Ûstanbulu’nda bitiyor. Mario Levi bir Yahudi ailesinin, 1920-1980 y⁄llar⁄ aras⁄nda Ûstan- bul’da ya‚ad⁄klar⁄n⁄ kaleme al⁄yor. Ailede ya‚anan göçler, aileye ba‚ka ülkelerden kat⁄lanlar, ba‚ka ülkelere göç edenler... „Ûstanbul Bir Masald⁄“ göçlerle birlikte ba‚ka bir ülkeyi, daha önemlisi kendi ülkesini arama çabas⁄ndaki insanlar⁄n öyküsü. Tam da bu sebeple kitab⁄n as⁄l kahraman⁄ Ûstanbul, bar⁄nd⁄rd⁄©⁄ ve yok etti©i „umutlar“la Ûstanbul... 2000 y⁄l⁄nda Yunus Nadi Roman Ödülü’nü alan „Ûstanbul Bir Masald⁄“, 1999 y⁄l⁄nda ilk yay⁄nland⁄©⁄nda büyük ilgi görmü‚tü. iÀ>ÌiÊvØÀÊviÃÌV iÊBÃÃiÊEÊÛiÌÀ}>Ã>Ì /i°\ÊäÎäÊÉÊxΣÊxxäÊÈÊÊUÊÊ>Ý\ÊäÎäÊÉÊxΣÊxxäÊn L\Êä£ÇÇÊÉÊnÓÎÊÇÈÊ{xÊÊUÊÊä£ÇnÊÉÊ{£ÊÓÊÈ Charlottenstr. 2 · 10969 Berlin | www.ballon-fantasia.de | [email protected] OKTOBER 2015 MERHABA 31 Merhaba Berlin Türk işadamlarından enerji sektörüne yatırım Berlinli işadamı Durmuş Ali Matur ve genç girişimciler Kaan Matur ile Emil Sakallı Berlin ve civarındaki yatırımları ile çevre köyler için elektrik enerjisi üreten tesisler kurmaya başladılar. Solarpark aç⁄ld⁄ H ataylı işadamı Durmuş Ali Matur ve genç girişimciler Kaan Matur ile Emil Sakallı, yeni kurdukları 6300 güneş panelli Solarpark Elektrik Üretim Santrali ile çevre köyler için elektrik enerjisi üretecekler. Solarpark tesislerinin yapılması ve kurulum aşamasında organizasyonu üstlenen Hasan Kaygusuz’un sunumunu yaptığı, Başkent Berlin’e yaklaşık 60 kilometre uzaklıktaki NutheUrstromtal - Lynow kasabasında kurulan elektrik üretim tesislerinin açılışı geçtiğimiz ay Berlin Başkonsolosu Ahmet Başar Şen, Baden-Württemberg Eyaleti Uyum Bakanı Bilkay Öney, Belde Belediye Başkanı Monika Nestler, Berlin Büyükelçiliği Müsteşarı Nuray İnöntepe, Dr. Manfred 32 MERHABA OKTOBER 2015 Fechner (Belde Çevre Dairesi Müdürü), Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası (TD-İHK) Genel Sekreteri Suat Bakır, TD-İHK Yönetim Kurulu Üyesi ve TDU Eski Başkanı Bahattin Kaya, Berlin-Brandenburg Türk-Alman İşadamları Birliği TDU Başkanı Remzi Kaplan, TDU eski başkanlarından Kemal Değirmenci ve Hüsnü Özkanlı, Kolat Politika ve Strateji Danışmanlığı’nın kurucusu Kenan Kolat, Heinz Kroll (Muhtar), Hatay-Defne Belediye Başkanı Dr. İbrahim Yaman ve Berlinli işadamları ile çok sayıda konuğun katılımıyla yapıldı. Solarpark’ın açılışında Nuthe Urstromtal- Lynow Belediye Başkanı Monika Nestler, Başkonsolos Ahmet Başar Şen, ve TD-İHK Yönetim Kurulu Üyesi Bahattin Kaya birer konuşma yaptılar. Başkonsolos Ahmet Başar Şen: „Genç ve başarılı Türk işadamlarının marketçilik ve dönercilik dışında daha büyük ve değişik sektörlere, özellikle elektrik enerjisi üretim sektörüne el atması bizleri mutlu ediyor...“ Solarpark Elektrik Üretim Santralinin açılışına davet edilmekten dolayı büyük mutluluk duyduğunu belirterek konuşmasına başlayan Başkonolos Şen, „Büyük bir proje ile Lynow, Oscar-Barnack-Str.‘de gerçekleştirilen bu „Solarpark Elektrik Enerjisi Santrali“nin genç Türk işadamları tarafından kurulması Türkiye Cumhuriyeti’nin Almanya’daki bir temsilcisi olarak bizleri çok memnun ediyor. Bilindiği gibi bizlere de hayat veren güneş ölümsüz ve kalıcı. Güneş yay- Merhaba Berlin Açılışa katılan tüm konuklar kurdele kesiminden sonra Solarpark Enerji Üretim Santrali’nin ünitelerini gezdiler ve Hasan Kaygusuz’dan tesis hakkında bilgi aldılar. Solarpark Elektrik Üretim Santrali’nin Kapasitesi: dığı enerjisiyle yarım saatte tüm dünyanın bir yıllık elektrik tüketimine eşit bir enerji sağlıyor. Önemli olan bu enerjiyi alarak insanlarımızın hizmetine sunmak. Başkonsolos olarak Türk işadamlarının marketçilik, dönercilik gibi çok bilinen işlerin dışında daha büyük ve değişik sektörlere özellikle enerji üretim sektörüne el atması bizleri mutlu ediyor“ dedi. Bahattin Kaya: „Matur ve Sakallı ailelerini bu girişimlerinden dolayı kutluyorum...“ Elektrik Üretim Projesi‘nin Almanya’da yaşayan Türkler adına pozitif bir bakış açısı sağladığına inandığını söyleyerek sözlerine başlayan TDİHK Yönetim Kurulu Üyesi Bahattin Kaya, „Maalesef Türk işadamları Almanya’nın çeşitli eyaletlerinde halen bu gibi sektörlere el atma ve yatırım yapma konusunda çekimser davranmakta ve korku duymaktalar. Lynow Belediye Başkanı Bayan Nestler, bu konuya el attığınız ve yatırıma büyük destek verdiğiniz için size yürekten teşekkür ediyorum. Solarpark Elektrik Üretim Tesisleri, KA-Enerji Firması’nın bölgenizde benim de açılışında bulunduğum ikinci yatırım projesi. Bundan büyük sevinç duyuyorum. Başarılı Türk işadamlarının bundan sonra da bölgenizde yatırımlar yapmasını diliyor ve umuyorum. Bu sebeple onlara verdiğiniz destek için size tekrar yürekten teşekkür ediyorum“ şeklinde konuştu. Belediye Başkanı Monika Nestler: „Türk işadamlarını bölgemize yatırım yapmaya bekliyoruz...“ Belediye Başkanı Monika Nestler de yaptığı konuşmada, bölgeye yatırım yapan Matur ve Sakallı ailelerine teşekkür ederek, „Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada Türk işadamlarını bölgemize yatırım yapmaya davet ediyoruz“ dedi ve Solarpark Enerji Üretim Santrali’nin kurulmasında ve gerçekleştirilmesinde emeği geçen herkese birer hediye paketi verdi. Nuthe-Urstromtal OT- Lynow adlı beldede, 33 dönümlük arazi üzerinde kurulan Solarpark Elektrik Üretim Santrali, herbiri 260 Watt kapasitesi olan 6300 panelden oluşuyor. Toplam gücü 1.600 Megawatt olan tesis, 400 haneli bir köyün elektrik enerjisini üretiyor. Tesis yılda 1400 ton CO2 (Karbondioksit - Sera Gazı) tasarrufu sağlıyor. Bu yılda yaklaşık 750 arabanın egzosundan çıkan zehirli atığ eşit. Tesisden elde edilen 1.600 Megawattlık enerjiyi Eon/E-Dis adlı firma pazarlıyor. OKTOBER 2015 MERHABA 33 Merhaba Berlin Mültecilere yardım kampanyası... Uzun zamandan beri Almanya'da yaşayan Suriye asıllı Hammed Khamis ve Berlinli Psikoterapist Özlem Güvendi'nin organize ettiği yardım kampanyasında mültecilerin acil ihtiyaçları belirlenip yardımseverlerden toplanarak 19 Eylül'de Calais'e ulaştırıldı. Fransa'nın Calais şehrinde İngiltere'ye geçmek için bekleyen yaklaşık 3000 mülteciye Berlin'den yardım eli uzandı. H ammed Khamis Merhaba'ya "Calais'deki mültecilerin durumunu Youtube'tan izledim. Soruna duyarsız kalmak istemedim. Calais'e giderek onlarla konuştum. Çadırlarda insanlık dışı koşullarda yaşıyorlar. Vatansız sayıldıklarından onlara herhangi bir devlet yardım da yapmıyor. Ben onlarla konuşurken elimden geldiğince yardım edeceğim sözüyle Berlin'e döndüm. Berlin'de bu işi organize etmek için Özlem arkadaştan yardım istedim. O'nun büyük çabalarıyla, gönüllülerin ve yardımseverlerin de katılımıyla küçük olsa da bu kampanyayı organize ettik" açıklamasında bulundu. 34 MERHABA OKTOBER 2015 Merhaba’nın eski emektarlarından Psikoterapist Özlem Güvendi ise; "Hammed benden yardım talep edince seve seve kabul ettim. Daha çok internet ve facebook üzerinden organize olduk. Kısa sürede özellikle acil ihtiyaç olan giyecek, yiyecek, temizlik maddelerini temin ettik. Bazı yardımseverler lap top bilgisayarlar ve çocuklar için oyuncaklar da getirdi" diyerek yardımların da büyük oranda Türkiyeli yardımseverlerden geldiğini belirtti. İngiltere-Fransa sınırı arasında yer alan Calais'de mülteci sorunu krize dönüşmüş durumda. İngiltere hükümeti çoğunluğu Irak, Sudan, Suriye gibi Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden gelen mültecileri ülkeye kabul etmek istemiyor. Bu amaçla iki ülke arasında, deniz altında bulunan tren seferleri de yapılan geçiş tünelini mültecilere kapatmış, mültecilerin etrafını da tellerle çevirmiş durumda. İngiltere hükümeti bu çitlerin yapımı ve diğer güvenlik önlemleri için Fransa hükümetine maddi yardımlar yaparken mültecilerin buradan trenlere ulaşmasını engellemek amacıyla sınır güvenlik polislerinin sayısını da arttırdı. HABER/FOTOÌRAFLAR: TANER BÖLÜK Merhaba Berlin Akdağ Derneği’nden mültecilere bayram sürprizi Akdağ Dayanışma ve Destekleme Derneği, Berlinli işadamlarının katkısı ve başkentin en büyük market zincirlerinden Eurogıda’nın bağışları ile kentte yaşam savaşı veren mültecilere Kurban Bayramı’nın ilk günü yardım eli uzattı. M oabit semtindeki Turmstrasse Mülteci Yurdu’nda yaşayan mülteciler için bir yardım kampanyası düzenlediklerini söyleyen Akdağ Derneği Dayanışma ve Destekleme Derneği Başkanı Ali Fidan, kampanya ile ilgili olarak şunları söyledi: „Son dönemlerde radyolarda ve televizyonlarda mültecilerin yaşadığı dramı görüyoruz. Biz de Kurban Bayramı’nın bu ilk gününde onlara bir nebze olsun yardımda bulunmak için yönetim kurulu ve üyelerimizle toplanıp kendi aramızda bir bağış kampanyası başlattık. Sağolsun Berlinli birçok duyarlı iş adamımızın yanısıra Eurogıda Yönetim Kurulu Başkanı Celal İrgi de kampanyaya katkıda bulundu. Celal bey, „siz ne kadar yardım yapıyorsanız benden de o kadar“ dedi. Buradan Merhaba Dergisi aracılığı ile katkıda bulunan herkese çok teşekkür ediyorum.“ re başta lahmacun, meyva torbası, su, ayran ve çocuk bezleri gibi yaklaşık bin adet civarında yiyecek, içecek, giyecek ve sağlık malzemesi yardımında bulunduklarını belirterek, „Bu kampanyaya maddi ve manevi destek veren yönetim kurulundan arkadaşlarım Özcan Sekmen, Gülcan İnci, Erkan Alkan, Özgür Ergül, Yüksel Alkan ile tüm yönetime ve üyelerimizden Ayfer İnci, Ayten İnci, Erdal İnci ve Ercan İnci’ye; ki onlar aile olarak bu kampanyaya destek verdiler, hepsine teşekkür ediyorum“ dedi. Dernek Başkanı Ali Fidan, mültecile- HABER/FOTOÌRAFLAR: HÜSEYÛN ÛÍLEK Amacımız burada yaşam savaşı veren mültecilerin biraz da olsa yalnızlığını, maddi ve manevi ihtiyaçlarını gidermek için onlara yardım elini uzatmak. OKTOBER 2015 MERHABA 35 Merhaba Berlin Von Kindern für Kinder Tiyatro ve müzikseverler için tadımlık bir Kürt kültür akşamı Kurdisches Theater und Musikabend T eatra Sî gurubunu geçen yıl Tiyatrom’da „Êşa Zimanekî“ (Dil Acısı) adlı oyunla izlemiştik. Grup bu kez Anton Çehov’un bazı hikayelerinin Kürtçe’sini sahnelecek. Geçen yıl düşündüren oyun bu kez tiyatroseverleri güldürecek. Avrupa turnesine Berlin’den start verecek olan grubun "Hirç û xwezgînî" (Ayı ve kız isteme) gösterisinden sonra'Adar Ensemble' müzik gurubu Kürtçe şarkılar seslendirecek. Yer: Werkstatt der Kulturen Tarih: 17.10.15 • Saat: 19.00 Uhr M useum Charlottenburg-Wilmersdorf bietet in den Schulferien zwei Workshops an, die von Kindern und Jugendlichen mit Migrationshintergrund entwickelt wurden und auch angeleitet werden. Drei Mädchen im Alter von 15 Jahren fragen in der Kunstsammlung des Hauses ihre Teilnehmer: "Ich sehe was, was du nicht siehst" und drei Jungen im Alter von etwa 12 Jahren erforschen zusammen mit ihren Teilnehmern die Geschichte des Bezirks und begeben sich auf die Suche nach "Kiezhelden". Die nächsten Ferien sind die Herbstferien ab 19. Oktober; auch in den Winterferien im Februar 2016 kann man das Programm buchen. Museum Charlottenburg-Wilmersdorf in der Villa Oppenheim Schloßstraße 55/Otto-Grüneberg-Weg 14059 Berlin 10. Oktober 2015 • 20.00 Uhr • Werkstatt der Kulturen Canan Uzerli & Band BTMK Fasıl Ensemble D as BTMK Fasıl Ensemble ist ein neues und dynamisches Musikprojekt, dass mit türkischen klassischen Liedern und besonderen Improvisationen den Konzertabend eröffnet. Im zweiten Teil der Veranstaltung wird die Sängerin Canan Uzerli mit ihrer Band auftreten. Die charmante Sängerin ist eine ehemalige Schülerin von Nuri Karademirli und hat am Konservatorium Gesang studiert. Bei Ihrem neuen musikalischen Projekt „İçten Gelen ses - Die Stimme aus dem Inneren“ wird Sie von Radio Metropol FM und vom BTMK unterstützt. Tickets 15.00 € / 10.00 € (erm.) / 5.00 € (mit Berlinpass) WdK • Wissmannstrasse 32 • 12049 Berlin 36 MERHABA OKTOBER 2015 Merhaba Berlin Sertan Aksakal'dan TDU'da sergi Karikatürist Sertan Aksakal Berlin-Brandenburg Türk-Alman İşadamları Birliği (TDU) salonunda 20 eserinden oluşan karikatür sergisini açtı. T DU'da basına ve ziyaretçilere açıklamalarda bulunan Aksakal, "Bu 9. kişisel sergim. Türkiye dışında yurtdışı olarak Londra'da da sergi açtım. Orada olumlu tepkiler aldım. Buradaki tepkileri merak ediyorum" dedi. Hedefinin "evrensel karikatür çizmek" olduğunu belirten Aksakal, "her konuyu ele almaya çalışıyorum. Günlük hayat içerisinde gözden kaçırdığımız şeylere dikkat çekmek istiyorum. Hayata dikkatli bakmak lazım" diye konuştu. Sergide Sertan Aksakal'ın eserleri dışında Türkiye'de görsel sanatlar öğretmeni olan eşi Gülcan Aksakal'ın yağlı boya çalışmaları da yer aldı. Eşiyle birlikte ilk kez karma bir sergi aç- tığını belirten Sertan Aksakal sergi sonunda TDU Başkanı Remzi Kaplan'a kendisine bu imkanı sunduğu için ve serginin gerçekleşmesine yardımcı olan Sefa Doğanay'a da teşekkür etti. Remzi Kaplan ise yaptığı kısa konuşmada "Sanatçı arkadaşımızın bizim salonumuzu seçmesinden dolayı gurur duyduk. Biz de seve seve bu sergiye ev sahipliği yaptık. Sanatı ve sanatçıları desteklemeye devam edeceğiz" dedi. 4 ödüllü karikatürü bulunan Sertan Aksakal, yeteneği olmadığını düşünen insanlar için karikatür çizmeyi öğretecek bir kitap hazırlığında olduğunu belirtti. HABER/FOTOÌRAFLAR: TANER BÖLÜK OKTOBER 2015 MERHABA 37 Merhaba Berlin TBB Berlin Başkonsolosu Ahmet Başar Şen’i ziyaret etti Soldan sağa: Esra Öner, Fuat Şengül, Ayşe Demir, Ahmet Başar Şen, İlker Duyan, Safter Çınar. B erlin-Brandenburg Türkiye Toplumu Yönetim Kurulu Sözcüleri Ayşe Demir ve İlker Duyan, Yönetim Kurulu Üyesi Safter Çınar ile TBB Genel Sekreteri Fuat Şengül T.C. Berlin Başkonsolosu Ahmet Başar Şen ve Muavin Konsolos Esra Öner ile biraraya geldiler. Görüşmede TBB’nin çalışmalarıyla ilgili bilgi verildi ve özellikle mültecilere yönelik çalışmalar aktarıldı. Bu bağlamda TBB, Berlin'lileri yalnız yaşayan 18 yaşından küçük mültecilerin vasiliğini (Vormundschaft) üstlenmeye çağırdığı bildirildi. Ayrıca TBB yetkilileri 2016’da gerçekleşecek olan Berlin eyalet seçimlerine yönelik çalışmalarını paylaştı. Bu konuda TBB’nin tüm partilerin temsilcileriyle göçmenler politikasıyla ilgili çeşitli görüşmelerin olacağı belirtildi. Bunun dışında 1 Kasım 2015 tarihinde gerçekleşecek olan Türkiye genel seçimlerinde yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının oy kullanma işlemleri görüşüldü. 38 MERHABA OKTOBER 2015 Emeklilik Danışmanlığı TBB Eylül ayından itibaren ücretsiz „Emeklilik Danışmanlığı“ sunuyor. B erlin-Brandenburg Türkiye Toplumu TBB Yönetim Kurulu Sözcüsü Ayşe Demir ve Proje Müdürü Tolga Özdenlik, Eylül ayında başlayan danışmanlık hizmeti ile ilgili Merhaba’ya verdikleri bilgide şöyle dediler: „Almanya’da emeklilik yaşında olanlar, emeklilik yaşına yaklaşanlar, emekliliğe başvurmuş kişilerin ve emekli olupta emeklilik belgesini (Rentenbescheid) kontrol ettirmek isteyenler bu danışma hizmetimizden yararlanabilirler. Türkçe ve Almanca olarak sunduğumuz Almanya'daki emeklilik ile ilgili danışma hizmetimiz ücretsizdir ve şu konuları kapsamaktadır: Emeklilikle ilgili genel bilgilendirme ve danışma, emeklilik başvurusu için gerekli evrakların ve belgelerin hazırlanmasında destek, gerekli dilekçe veya başvuru formlarının doldurulmasında destek, sigorta sürelerinin kontrolü, sigorta hizmet cetvelinin kontrolü, emekli aylığının tahmini hesaplanması, emeklilik bildirisinin kontrolü.“ Danışma; Salı ve Perşembe günleri saat 14.00 - 16.00 arasında yapılıyor. Geniş bilgi için Tel: 030/623 26 24 Merhaba Berlin TBB’den ağır eleştiri Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu (TBB) Federal İçişleri Bakanlığının yeni yasa tasarısını ağır eleştirdi B erlin-Brandenburg Türkiye Toplumu (TBB) Sözcüsü Ayşe Demir; Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maizière tarafından hazırlanan iltica hakkına yönelik değişiklikleri eleştirdi. TBB Sözcüsü Ayşe Demir, “İltica hakkını ‘yeniden düzenleme” bahanesi ile mültecileri dışlayıcı ve caydırıcı bir önlemler paketi getirilmektedir” dedi. Demir eleştirisine şöyle devam etti: „Taslağa göre mültecilere yapılan desteklerin önemli ölçüde kısıtlanması söz konusudur. Bu bağlamda mültecilere çalışma yasağı ve daha düşük sosyal ödentiler öngörülmektedir. Ayrıca, bir diğer AB ülkesi üzerinden gelmiş olan mültecilere sosyal yardım verilmemesi de taslakta yer almaktadır. Tüm insan hakları kuruluşlarının Balkan ülkelerinde özellikle Sinti ve Romanların dışlandığını ve baskı altında olduklarını saptamış olmalarına karşın Bakan Thomas de Maizière bu devletleri sözüm ona güvenlikli ülkeler olarak belirlemek istemektedir. Federal Anayasa Mahkemesi’nin mültecilere Hartz IV miktarlarından düşük sosyal ödenti yapılmasını yasaklamış olmasına karşın de Maizière bundan böyle ayni yardım yapılmasını öngörmektedir. Almanya halkının büyük kısmının mültecilere kucak açması dünyada olumlu bir izlenim yarattı. Buna karşılık de Maizière hazırladığı taslak ile bunun tam tersini ortaya koymaktadır. Thomas de Maizière’in bu taslağı Dublin-Anlaşması’na dayandırması AB içindeki mülteciler hukukunun insancıl bir mülteciler politikası temelinde yeniden düzenlenmesinin gereğini ortaya koymaktadır. Ayşe Demir yaptığı açıklamada Federal Parlamentoyu ve eyalet hükümetlerini Thomas de Maizière’in insan onuruna ters düşen bu taslağını red etmeye çağırdı. TBB BERLİN'LİLERİ YALNIZ YAŞAYAN 18 YAŞINDAN KÜÇÜK MÜLTECİLERİN VASİLİĞİNİ ÜSTLENMEYE ÇAĞIRDI erlin-Brandenburg Türkiye Toplumu (TBB) bir basın açıklaması yaparak Berlin'lileri yalnız yaşayan 18 yaşından küçük mültecilerin vasiliğini (Vormundschaft) üstlenmeye çağırdı. B yalnız yaşayan genç ve çocuk var. Çok zor koşullar altında Berlin'e gelmiş olan bu gençler için birer yasal temsilci (vasi) gerekmektedir. Tüm Berlin'lileri bu insancıl göreve talip olmaya davet ediyoruz." başvurmalarını önerdi. Ayrıca yurtlarda yaşayan genç sığınmacıların hastalık ve sorumluluk (Haftpflicht) sigortası olması nedeni ile vasilere bir mali sorumluluk düşmeyeceğini vurgulandı. TBB’nin açıklamasında şu görüşlere yer verildi: "Berlin'e gelen sığınmacı sayıları artmaktadır. Bunların arasında çok sayıda 18 yaşını doldurmamış TBB açıklamasında ilgi duyan vatandaşların Steglitz-Zehlendorf Gençlik Dairesi’ne (Jugendamt) veya Hayır Kurumlarına (Wohlfahrtsverbände) Açıklamada TBB Yönetim Kurulu üyeleri ve Genel Sekreterin de vasilik için başvuracağı belirtildi. OKTOBER 2015 MERHABA 39 ADD, BKM ve TGB 8 Mart'ı kutladı... Merhaba Berlin Neustädter Kulturfestival und Luther-Nachbarschaftsfest Spandau Kültür Íenli©i pandau Belediye Ba‚kan⁄ Helmut Kleebank’⁄n konu‚mas⁄ ile aç⁄lan geleneksel Spandau Kültür Íenli©i bu y⁄l ilk kez Luther Protestan Kilisesi ile birlikte yap⁄ld⁄. Organizasyonu üstlenen S Birikim Kültür Derne©i yöneticisi Ûsrafil Y⁄ld⁄zkan’⁄n konu‚mas⁄n⁄n ard⁄ndan Haydar Kutluer yönetimindeki Glocal Expres müzik grubu ile co‚an semt sakinleri daha sonra folklor gösterilerine hayran kald⁄lar. SPD Eyalet Meclisi Grup Ba‚kan⁄ ve Spandau Milletvekili Raed Saleh’in de kat⁄ld⁄©⁄ ‚enlikte Merhaba’n⁄n yan⁄s⁄ra LebensWelt kurulu‚unun „Spandaulu Babalar“ grubu da stand açarak çal⁄‚malar⁄n⁄ tan⁄tt⁄lar. Narin Orkide adl⁄ ‚iir kitab⁄n⁄ imzalayan Spandau’lu ‚air Nergiz Karaku‚... Spandau’nun SPD’li Belediye Ba‚kan⁄ Helmut Kleebank, aç⁄l⁄‚ konu‚mas⁄ yapt⁄... LebensWelt’ten Moctar Kamara, Nergiz Karaku‚ ve SPD Milletvekili Raed Saleh... 40 MERHABA OKTOBER 2015 Merhaba Berlin Forum Spandau e.V. derne©inden çocuklara bayram ‚enli©i Spandau Gökçe Market, Bruno Gehrke Spor Salonu’nda düzenlenen ‚enlikte tüm mülteci ve göçmen çocuklara çe‚itli hediyeler da©⁄tt⁄. NERGÛZ KARAKUÍ B a‚kanl⁄©⁄n⁄ Avukat Dr. Ersin Nas’⁄n yapt⁄©⁄ Forum Spandau e.V. derne©inin, BrunoGehrke Spor Salonu’nda mülteci çocuklar ve aileleri için kurban bayram⁄ vesilesiyle düzenledi©i “Çocuk Íenli©i“ büyük ilgi gördü. Forum Spandau e.V.’nin Ba‚kan⁄ olan Avukat Ersin Nas, bu çocuk ‚enli©ini Spandau’lu gönüllü ailelerin ve sponsorluk yapan Gökçe Market’in de deste©i ile düzenlediklerini belirtti. Aç⁄l⁄‚ konu‚mas⁄n⁄ Spandau Belediyesi Sosyal Û‚ler ve Sa©l⁄k Müste‚ar⁄ CDU’lu Frank Bewig yapt⁄. Bewig, mültecileri selamlayarak bayramlar⁄n⁄ kutlad⁄. Eme©i geçen tüm gönüllü velilere ve Forum Spandau derne©ine te‚ekkür etti. Íenli©e kat⁄lan konuklar aras⁄nda Siemensstadt Christophorus Kilisesi rahibesi Martina Steffen-Elis ve FDP’li Siegfried Gunder de yer ald⁄lar. ‚eylerini kaybeden çocuklar⁄n, kendilerine bayram ‚enli©i düzenlenmesi ve toplumun onlar⁄ kabul etmesi, onlar⁄n ya‚ama tekrar s⁄ms⁄kı sar⁄lmalar⁄n⁄, umutlar⁄n⁄ yar⁄nlara ta‚⁄malar⁄n⁄ sa©lam⁄‚t⁄.. Yakla‚⁄k 200’e yak⁄n mültecinin kat⁄ld⁄©⁄ çocuk ‚enli©inde el beceri oyunlar⁄, yüz maskesi, z⁄plama çad⁄r⁄ gibi etkinler vard⁄. Çocuklar⁄ en çok heyecanland⁄ran an ise, oyuncak ve s⁄rt çantas⁄ gibi çe‚itli hediyelerin da©⁄t⁄lmas⁄ oldu. Onlara kucak açan Forum Spandau derne©i ve gönüllü ailelerin yan⁄s⁄ra, BVG ‚irketi de bu ‚enli©e destek olmu‚tu. BVG, çocuklar⁄ ve ailelerini Kladow Mülteci Kamp⁄’ndan Spandau’daki Bruno Gehrke Spor Salonu’na ücretsiz ula‚t⁄rm⁄‚t⁄. Çocuklara hediyeler da©⁄t⁄ld⁄ Çocuklar⁄n hediyeleri al⁄rken yüz ifadelerindeki mutluluk ve co‚ku görülmeye de©erdi. Sava‚ nedeniyle her- Çocuk Íenli©i’ne kat⁄lanlara gönüllü aileler taraf⁄ndan haz⁄rlanan etli pilav ve salata, kurban bayram⁄ yeme©i olarak ikram edildi. OKTOBER 2015 MERHABA 41 Merhaba Berlin Nice Mutlu Bayramlar K urban Bayramı dolayısıyla Berlin-Brandenburg TürkAlman İşadamları Birliği‘nde (TDU) düzenlenen „Bayramlaşma Töreni“ne bu yıl oldukça yoğun ilgi vardı. Kutlamaya Başkonsolos Ahmet Başar Şen ve eşi Birgit Şen, Muavin Konsolos Bülent Kılıç, Federal Meclis Sol Parti Milletvekili Azize Tank, Yeşiller Milletvekili Özcan Mutlu, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu eski Başkanı Murat Yalçıntaş, TDU eski başkanları Kemal Değirmenci, Ahmet Başbuğ, Bahattin Kaya, Hüsnü 42 MERHABA OKTOBER 2015 Özkanlı, Berlin-Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD Berlin) As Başkanı Hasan Babur, Kolat Politika ve Strateji Danışmanlığı’nın sahibi Kenan Kolat, InterAktiv Derneği Başkanı Sevgi Bozdağ, BerlinBrandenburg Türkiye Toplumu (TBB) Yönetim Kurulu Sözcüsü Ayşe Demir, Avrupa Türk Döner İmalatçılar Derneği ATDİD Başkanı Mehmet Cevdet Öznaçar, Berlin Almanya Türk Konseyi (ATK) Başkanı Taciddin Yatkın, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile Berlinli işadamları, işkadınları ve çok sayıda konuk katıldı. Başkan Yardımcısı ve basın sözcüsü Avukat Fatma Güccük’ün yaptığı açılış konuşması sonrası söz alan TDU Başkanı Remzi Kaplan, konuklara „Hoşgeldiniz“ diyerek başladığı konuşmasına „Bayramlar dargınlıkların unutulduğu, insanların barıştığı, kardeşçe kucaklaştığı günlerdir. Bayramlar dini ve milli duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulandığı bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerden olan kurban bayramınızı kutlar iyi bayramlar dilerim“ şeklinde devam ederek, Türkiye‘de son aylarda Merhaba Berlin TDU’da düzenlenen bayramlaşma törenine yoğun ilgi vardı yaşanan terör olaylarına değindi ve bu tür olayların yaşanmamasını diledi. Konuşmasında çeşitli yollarla Avrupa’ya gelen mültecilerden de bahseden Kaplan, bu mağdur durumda olan insanlara sahip çıkılmasını istedi. Kaplan sözlerini bir şiirle bitirdi. Fatma hanım ve Remzi bey Kurban Bayramı’nın bütün özelliklerini ve anlamını çok güzel anlattılar. Başkan Remzi Kaplan içinden geçtiğimiz günlerle bağlantılı olarak içimizdekileri ve hissiyatımızı çok güzel anlattı. Dolayısıyla bana da söylenecek pek birşey kalmadı. Ben de sizlerin Kurban Bayramınızı kutluyor ve bu kutlamayı organize eden işadamları derneğine çok çok teşekkür ediyorum“ dedi. HABER/FOTOÌRAFLAR: HÜSEYÛN ÛÍLEK Başkonsolos Ahmet Başar ise konukları selamlayarak ve bayramlarını kutlayarak başladığı konuşmasında, „Sizlerle bir kez daha bayram vesilesiyle birarada bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum, konuşmama öncelikle bunu belirterek başlamak istiyorum; OKTOBER 2015 MERHABA 43 Merhaba Berlin ERKEKLERDE CİNSEL İŞLEV BOZUKLUĞU Dr. med. Murat Gördük Oberarzt Klinik für Urologie und Uroonkologie Vivantes - Klinik am Urban (EREKTİL DYSFONKSİYON) Cinsel ilişki için gerekli ve yeterli ereksiyonu sağlayamama ve sürdürememe durumu olan sorunlara erektil dysfonksiyon adı verlir ve önemli bir sağlık sorunudur, çünkü sosyal hayatı etkiler. Almanya’da 40 yaşın üzerinde %60 erkekte değişik oranlarda ED sorunu var. Maalesef cinsel tabular dolayısıyla hastalar hekime danışmakta çekinirler... H er konuda olduğu gibi sorunlar sadece hastadan kaynaklanan tek taraflı problem değil. Maalesef bu hastalıklarla ilgili doktorlarda önyargılar olabilmekte ve bu konuya ayıracak zamanının olmaması tanı ve tedavide gecikmelere neden olmaktadır. sebepleri olarak erkeksi eksik hormon (Testosteron), damarlardaki genişlemeyi engelleyen problemler, psikolojik sorunlar (depresyon, stres, evlilik sorunları), iş ve yaşam sorunları, kronik hastalıklar (kalp, diabetes, böbrek ve karaciğer hastalıkları), ilaçlar (tansiyon ve diğerleri) ve tabiki sigara. Genelde ED ile ilgili iyi derecede profesyonel hekime ulaşmak sorun olarak kendini gösteriyor. Hastalığın Tedavi yöntemleri kısaca invaziv ven non-inzaviv olarak ayrılır. Non-invaziv yöntemler risk faktörlerinin elemi- 44 MERHABA OKTOBER 2015 nasyonu, danışmanlık, psikoterapi, oral ve topikal ilaçlar ve vakum aletleri. Invaziv yöntemler ise enjekte iğneden protez ameliyatlara kadar giden bir tedavi yoludur. KısacasıED’yi artık bir tabu olarak görmekten vazgeçmeliyiz ve sorunlarımızın tedavisi için iyi bir uzman hekimle irtibata geçmeliyiz. Dr. med. Murat Gördük Praxis Tel.: 030/433 20 24 Sizleri Meslek Sahibi Yap⁄yoruz! Dünya’nın her yerinde geçerli diplomalı Meslek E©itim Kurslarımız ba‚lamı‚tır. E©itimin ya‚ı yoktur. Ya‚ınız 30, 40, 50 ne olursa olsun: Ücretsiz e©itim ve danı‚ma için kampanyamız devam ediyor. Katılım ‚artları: Berlin JobCenter’ler ve Û‚ Ajansından Bildungsgutschein, yeterli almanca bilgisi. ALTENPFLEGER/IN Staatlich anerkannt ANLAGENMECHANIKER/IN (HWK) FAHRRADMONTEUR/IN (IHK) FLORIST/IN (IHK) FRISEUR/IN (HWK) HOTELFACHMANN/-FRAU (IHK) JOURNALIST/IN KAUFMANN/-FRAU IM EINZELHANDEL (IHK) KOCH /IN (IHK) MODESCHNEIDER/IN (IHK) RESTAURANTFACHMANN/-FRAU (IHK) Cuvrystraße 34 • 10997 Berlin E-Mail: [email protected] facebook.com/bwkberlin www.bwk-berlin.de Tel.: 030.617929-0 Fax: 030.617929-37 Merhaba Berlin 2015 Üstün Lezzet Ödülü’nü Brüksel’de teslim alan Emre Erdoğan, Türkiye’nin gururu oldu... F ethiye Çal⁄‚‘ta tatil yaparken bir ak‚am yürüyü‚ü esnas⁄nda çevreye mis gibi baharat kokular⁄ yay⁄lan bir i‚letmeyle kar‚⁄la‚t⁄k. Ûçeriye girdi©imizde güler yüzlü i‚letme sahibi Ümmügülsüm Erdo©an ile tan⁄‚t⁄k. Baharatlar⁄ ve lokumlar⁄ kendileri üretiyorlarm⁄‚. Hatta lokumlar⁄ Brüksel’de üstün lezzet ödülü alm⁄‚. Bu güzel lokumlardan bize de ikram ederken Fethiye çar‚⁄ içerisindeki sat⁄‚ ma©azalar⁄ndan da bahsetti. Ûsterseniz haydi birlikte oraya gidelim deyince baba Servet Erdo©an’⁄ Çal⁄‚‘ta b⁄rak⁄p solu©u Fethiye’de ald⁄k. Ümmügülsüm han⁄m, her y⁄l buraya gelen tatilcilerin baharat ihtiyaclar⁄n⁄ ve hediyelik lokumlar⁄n⁄ kendilerinden temin ettiklerini söyleyince biz de baharat ve bir kaç paket lokum almadan edemedik. Fethiye’de ise o©ullar⁄ 46 MERHABA OKTOBER 2015 Mustafa Erdogan ve Emre Erdo©an ile tan⁄‚abilmek iç⁄n epey bekledik. Çünkü Fethiye’ye gelen tüm turistler sanki al⁄‚veri‚ için bu ak‚am⁄ seçmi‚lerdi. Gençler çok yo©un olmalar⁄na ra©men be‚-on dakika solukland⁄lar ve anlatmaya ba‚lad⁄lar. „Brüksel’deki yar⁄‚may⁄ duyunca neden biz de kat⁄lmayal⁄m dedik. Babam⁄z⁄ da ikna ederek, yüzlerce çe‚idimiz olmas⁄na ra©men bir kaç lokum çe‚idini Brüksel’deki yar⁄‚maya gönderdik. K⁄sa sürede ald⁄©⁄m⁄z sevindirici haber gelince Brüksel’in yolunu tutup Üstün Lezzet Ödülü’nü almaya gittik. Üzücü olan ise „Lokum“ kelimesine Yunanl⁄’lar⁄n sahip ç⁄karak patentini alm⁄‚ olmalar⁄yd⁄. Yar⁄‚mada ilk üç aç⁄klan⁄rken bizim ad⁄m⁄z birinci olarak söylenince tabiki çok ‚a‚⁄rd⁄lar.“ Brüksel’deki duygular⁄n⁄ böyle dile getiren Emre Erdo©an, 1987 y⁄l⁄nda lokum fabrikas⁄n⁄ kuran baba Servet Erdo©an’a bu gururu ya‚atm⁄‚ olmaktan dolay⁄ çok mutlu. Anne Ümmügülsüm Erdo©an hakl⁄ olarak o©ullar⁄ U©ur, Mustafa ve Emre ile gurur duyarken, 16 y⁄ldan beri Servet Lokumlar⁄ ailesiyle birlikte çal⁄‚an Meryem Sevinç’e de „ailemizden birisi say⁄l⁄r“ diyor. Almanya’da uzun süre ya‚am⁄‚ olan Meryem Sevinç art⁄k Fethiye’ye yerle‚mi‚ ve Almanlar’a Servet Lokum’u hakk⁄nda bilgi veriyor: „Kendi imalat⁄m⁄z olan lokum, nugat ve krokan çe‚itlerimiz var. 100’den fazla çe‚itli lokum üretiyoruz. Ürünlerimiz tamamen do©al meyve özlerinden ve ‚ekerden yap⁄lmaktad⁄r, ürünlerimiz kesinlikle koruyucu madde ve glikoz içermemektedir...“ NERGÛZ KARAKUÍ Merhaba Berlin Servet Lokumları’na Brüksel’deki Uluslararası Kalite ve Lezzet Enstitüsü’nden „2015 Üstün Lezzet Ödülü“ B TÜRK LOKUMUNA BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ rüksel’de yüzlerce davetlinin önünde sahneye ça©r⁄lan Emre Erdo©an, o an ya‚ad⁄©⁄ duygular⁄ ‚öyle dile getiriyor: „Ödül töreninde bizi en çok gururlandıran an ise, her seferinde kültürümüze ait ürünlerimizin patentini almaya çalışan Yunanlılar’ın ekranda „Türk Lokumu“nu görmesiydi. kan ve 30 çeşit nugat üretiyor. Ürünlerin hiç birinde jelatin, glikoz ve diğer katkı maddeleri kullanılmıyor. Ayrıca kendi ürettikleri çok özel çay ve baharatlar da üretim aşamasında gıda mühendisi tarafından izleniyor. İşletmede ISO 9001, ISO 22000 Uluslararası Kalite Yönetim Sistemleri uygulanıyor. Yarışmaya Yunanistan'dan da katılan birçok firma vardı. Onlar lokuma sahip çıkarken, lokumun bize ait olduğunu uluslararası bir ortamda tekrar kanıtlamış olduk.“ Brüksel’de gururla sahneye çıkarak „Üstün Lezzet Ödülü“nü teslim alan Emre Erdoğan ile Fethiye’de tanışmaktan bizler de gurur duyduk. Fuarlar nedeniyle Almanya’ya ve Berlin’e geldi©inde mutlaka Merhaba’ya da u©rayaca©ına dair söz aldık. Servet Şekerleme 1987 yılında Servet Erdoğan tarafından kurulmuş. 25 çalışanı ile 150 çeşit lokum, 7 çeşit kro- Emre Erdoğan sohbetimize son sözü- nü şöyle ekliyor: „Ayrıca firmamızın bünyesinde çalışan elemanlarımızın hepsi kendi branşlarında çok tecrübeli ve çekirdekten yetişmiş insanlardır. Türkiye içinde zincir marketlerle çalışmaktayız. Çalıştığımız ulusal market zincirinin 4800 mağazasında da ürünlerimiz bulunmaktadır. Başta Rusya olmak üzere Dubai ve Kıbrıs gibi ülkelere de yıllardan beri ihracaat yapmaktayız. Avrupa’dan çok büyük talep var Bu sene „Uluslararası Kalite ve Lezzet Enstitüsü’nden aldığımız „Üstün Lezzet Ödülü“ sayesinde şimdi Avrupa ve Asya ülkelerinden de talepler almaktayız.“ OKTOBER 2015 MERHABA 47 Bir Gazetecinin Not Defterinden Sızlar bir yerlerin.. Adsız ve kayıp Sızlar, usul-usul, dargın, Ve kan tadında bir konca, Damıtır kendini mısralarınca... Erdoğan Karayel’den Aylan için... De be aslan karam, De yiğit karam, Hangi kahpenin hançeri, Saklı hançeri, Yaranda? Ahmed Arif A rnavutluk bir yandan kendi içinde yaşanan sorunlarla, diğer yandan Karadağ'da savaştan kaçan, soydaşlarının problemleriyle uğraşıyordu. Görev verilince, Budapeşte üzerinden Tiran'a uçtum. Orada şimdilerde 'terörist' ilan edilen kesimden kişilerle bazı dostluklarım oldu. Aralarında Ege Tıp mezunu, Manisalı bir Arnavut doktorla birlikte, Avrupa'nın göbeğinde yaşanan ve medeni dünyanın yardımda yine geç kaldığı dramlara tanık oldum. Önce sınır boyundaydık. Sonra da, benim çocukluğumda, ismiyle çok anlamlı bir yeri olan İşkodra'daki sığınmacıların sesi olduk. Gördüklerim, yazdıklarım ve fotoğraflarım bende çok derin izler bırakmıştı. Tıpkı 90’lı yılların başında Saddam'ın zulmünden kaçan Kürtlerin Zapsuyu'nun kenarında yaşadıklarında olduğu gibi. İşte tam bu noktada, bir veciz söz aklıma geldi. 'Tarihten ders alınırsa, tarih tekerrür etmez...' Çok değil iki ay önce de, memleketim Konya'daydım. Orada da, hem sefa, hem de sefalet içindeki Suriyelileri gördüm. Dost sohbetlerinde kimi iki, kimi dört milyona yakın savaş mağdurunun Anadolu'nun her tarafına dağıldığı dile geldi. Artık işin TC ve onu yönetenlerin, bilerek yada bilmeyerek kontrolünden çıktığı da eklendi. Hatta ve hatta bir çok mevta adına, seçim48 MERHABA OKTOBER 2015 lerde bu insanlara oy kullandırıldığı veya 1 Kasım seçimlerinde sandığa gideceği de, alenen söylendi. Bunlar doğaldır deniyor artık. Şimdiki 'teröristlerle', 17 Aralık öncesine kadar başka amaçlarda birlikte oldukları gibi, bu da olabilirdi. Ama asıl tehlikeyi görmediler... Göremediler... Ne TC'yi, ne de Avrupa'yı yönetenler... TC'yi yönetenlerin en yetkililerinin, sadece bu konuda uyumadıkları ortada. Siz deyin siyasi ikbal uğruna, ben diyeyim Yeni Türkiye diye dillerine pelesenk ettikleri, dönüşüm ve değişimi tamamlamak adına, çok şeyi görmediler. Görmezden geldiler... Her gün yaşanan ölüm olayları ve kirli çatışma ortamının yeniden hortlama sürecini görmediklerini, kendi ağızlarından duymak da, kara mizahtı doğrusu... Gelelim çoluk-çocuk, yaşlı-genç, binlerce insanın Sırbistan-Macaristan sınırına kadar gelişlerini göremeyip, birşey yapmayanlara... Ya Allah aşkına nasıl uyudunuz. Ya da, neden bu drama seyirci kaldınız. Hadi geç kaldınız da, sonra ne yaptınız. Hele o isminin insanlıkla özdeş olduğunu iddia eden Macarlara ne demeli. Yada 'Kalbimiz var. Ama beynimiz de var' diyebilen Hırvat yetkililere, birileri 90'ları hatırlatmalı. Bazı entel dantellerin, burun kıvırdığı Bild gazetesi Almanya'nın yüzüne gerçeği tüm çıplaklığıyla vurana kadar Almanya da, tüm dünya gibi nasıl sessiz kaldı. Bir TC askerinin kucağında Bodrum kıyılarına ulaşan Aylan bebeğin, yürek dağlayan bedenini gösteren iki kare fotoğraf, dünyayı derin uykudan uyandırdı. Bu fotoğrafı basarak, insanlığın suratına tokat gibi çarptığı için eleştirilen Bild, bir gün fotoğrafsız çıktı. Ardından da, tüm Almanya'ya "Wir helfen – #refugeeswelcome" diyerek haykırdı. Bu iç savaşa neden olanlar, bir gün tanrı yada yargı huzurunda hesap verecekler elbet... Ama ölümler bu kadar sudan ucuz olmamalı, yada özgürlüğün, insanca yaşamanın bedeli, bu olmamalıydı... Merhaba Berlin MÜNÛR BAÌRIAÇ IK berlinmunir@gm ail.com Benzer acılarla yoğrulmuş, Almanya'da, yada Avrupa'daki her siyasi yelpazeden yurttaşımız, yaşananlara sessiz kalmadı. İstanbul, Edirne arasındaki yığılmaları sonunda fark eden, ancak 3 yıldır gereken duyarlılığı göstermeyen AB, harekete geçti. Sayısız Türk ve Alman gönüllü yardım elini uzattı. Bunlardan birisi de Berlinli Psikoterapist Özlem Güvendi oldu. Fransa'nın Calais şehrinde, İngiltere'ye geçmek için bekleyen, yaklaşık 3 bin mülteciye, bir çırpıda yardımları ulaştırdı. Geliri sığınmacılara bağışlanan, Mehmet Ali Han'ın Başkanlığını üstlendiği BAK 07 takımının maçına yurttaşlarımız akın etti. Berlin'de yaşayan toplumumuzun doğumunda, düğününde, ölümünde var olan, TDU Başkanı Remzi Kaplan, her zaman olduğu gibi çorbaya da bir tutam tuz kattı. Allmende ise Berlin'e ulaşmayı başaran savaş mağdurlarının ihtiyaç listesini çıkarıp, yardıma koştu. TBB ve TGD de insanlık dramına seyirci kalmadı. Almanya Dışişleri Bakanı FrankWalter Steinmeier, bir şeyler yapabilmek adına soluğu Ankara'da aldı. Hatta Şansölye Merkel bile kardeşlerinden eleştiri alsa da, olaya ciddiyetle yaklaştı. Hatta Merkel, eleştirilere karşı 'Çocuklarımıza diyeceğiz ki, Mekke daha yakın olmasına rağmen, Irak ve Suriyeli mülteciler bize sığındılar.' Bu sözün sözler içinde bir yeri var. Tüm İslam ülkeleri ve tabi ki Yeni Türkiye sevdalıları iyi düşünmeli... Ve şu soruyu sormalı: ' Zengin yada fakir fark etmiyor. Herkesin gözü neden batıda?' Amma Müslüman olup da Allah ve Peygamberi dururken, bu dünya nimetleri için bir fani kuluna biat edenler, soru soramazlar. Oysa bizim mesleğimizin temeli olan '5 N, 1K' ya, yaşamın tamamında yanıt bulanlar, Merkel'i daha iyi anlayacaklardır... Ege ve Akdeniz'in özgürlük değil, ölüm denizi olduğunu, insanların Buradan sakın birilerini övdüğüm, birilerini yerdiğim gibi bir sonuç çıkmasın. Sadece hayatı sorgulamak ve sormak gerekliliğine dikkat çekmek istiyorum. Yoksa hala yerel seçimlerde bile oy hakkı vermeyenleri, hala dışlamaları, hala göç ve uyum sorumlusu atayanları, hala bu ülkeye milyonlarca Alman'dan, daha çok katkı sunan, Diyap Sakallı, Durmuş Ali Matur, Hasan Babur, Mehmet Ali Han, Remzi Kaplan gibi dostları yabancı diye yaftalayan zihniyeti, savunmam mümkün değil. Bu sayımızı elinize aldığınızda bayram bitmiş olacak. Hepinizin geçmiş bayramı kutlu olsun. Ne olur 1 Kasım için de sandığa koşun. Koşun ki demokrasiyi kendi amaçları için kullananlara, oyun bozanlara, insan onurunu hiçe sayanlara, yada sonucu beğenmedim, o nedenle tekrarlıyorum diyenlere bir yanıt olsun... OKTOBER 2015 MERHABA 49 Merhaba Berlin Rechtsanwältin Fatma Güccük HUKUK KÖÍESÛ Avukat Fatma Güccük [email protected] Ev sahibi kirac⁄s⁄n⁄n evine her istedi©i zaman girebilir mi? Ç o©u kira sözle‚melerinde ev sahibinin kirac⁄n⁄n kiralad⁄©⁄ eve girebilme hakk⁄n⁄ ön görür. Hatta bazen ev sahibinin kirac⁄ya önceden haber verme zorunlulu©unu getirir. Baz⁄ kira sözle‚melerinde ise bu hakk⁄n ev sahibine sadece belirli nedenlerde öngörüldü©ü yazar. Ûstisnai de olsa baz⁄ kira sözle‚melerinde hiçbir neden sunulmadan ev sahibinin her zaman kirac⁄n⁄n evine girebilme hakk⁄ verilmi‚tir. Kira sözle‚mesinde böyle bir hak öngörülse de, görülmese de baz⁄ ev sahipleri hatta önceden haber vermeden kap⁄y⁄ çalar ve eve girip bakmak istediklerini söylerler. Bu bazen yap⁄lan tamir, tadilat ile de alakal⁄ olabilir veya bazen hiç nedensiz de olabilir. Baz⁄ kirac⁄lar ise tereddütsüz hemen ev sahibini eve al⁄r ve misafir eder. Bu da örf ve adetlerimizden olsa gerek. Çünkü herkesi evimize buyur ve misafir ederiz. Ancak bir kirac⁄ her 50 MERHABA OKTOBER 2015 zaman ‚unu dü‚ünmeli; ev sahipleri bazen kiray⁄ yükseltmek amac⁄yla da olsa kirac⁄lar⁄n evlerine girip bakmak isterler veya ev pek bak⁄ml⁄ de©il ise bir yolunu bulup bu kirac⁄y⁄ ç⁄kartmak için. Ancak kira sözle‚mesinde ev sahibinin neden sunmadan bile kirac⁄n⁄n evine istedi©i zaman girebilme hakk⁄ öngörülmü‚ ise ev sahibi kirac⁄n⁄n evine giremez. Hele ki kirac⁄ girmesine izin vermedi©i müddetçe. Bu kesinlikle mümkün de©il. Íayet siz kirac⁄ olarak ev sahibinin evinize girmesine müsaade etmediyseniz, o zaman bu ev sahibinin ho‚una gitmeyebilir ve evden ç⁄kman⁄z⁄ isteyebilir, evi bo‚altman⁄z için ç⁄k⁄‚ verip kira sözle‚mesini erkenden fesh edebilir. Hatta siz ç⁄k⁄‚⁄ haks⁄z bulup kabul etmedi©iniz için, sizi mahkeme yoluyla evden ç⁄kartmak ve tahliye ettirebilmek için size dava açabilir. Ama kirac⁄ tabiki bu ç⁄k⁄‚a kar‚⁄ yasal haklar⁄n⁄ talep edip ç⁄k⁄‚⁄n haks⁄z oldu©u yolunda savunmas⁄n⁄ yapacakt⁄r ve hakl⁄ olma ve davay⁄ kazanma ‚ans⁄ kesin denilebilinir. Büyük ihtimalle ev sahibinin evi bo‚altma ve tahliye davas⁄ red edilir ve kirac⁄n⁄n kira sözle‚mesi hala devam eder. Daha çok yeni bir mahkeme karar⁄na göre ev sahibinin kira sözle‚mesindeki eve girme yetkisine dayanarak kirac⁄y⁄ evden ç⁄kartma talebiyle ba‚vurdu©u davas⁄ red edildi ve kirac⁄ ev sahibini eve almamakta hakl⁄ bulundu. Yani siz kirac⁄ olarak istemedi©iniz müddetçe ev sahibi kira sözle‚mesinde anla‚ma olsa da eve girmeye hakk⁄ yoktur. Bu yüzden kirac⁄ istemedi©i müddetçe ev sahibine evinin kap⁄lar⁄n⁄ açmaya mecbur de©il. Bu konuda misafirperverli©iniz devre d⁄‚⁄ kalsa sizin için daha iyi olur. Merhaba Berlin Hani Baba Sofras⁄ Karde‚li©in ve Bar⁄‚⁄n Simgesi Fethiye’nin ‚ehir merkezi, turizm sezonunda 24 saat ⁄‚⁄l ⁄‚⁄l, canl⁄ ve dünyan⁄n dört bir kö‚esinden gelen konuklar⁄n⁄ a©⁄rl⁄yor. Fethiye Cumhuriyet Mahallesi, Atatürk Caddesi... Caddenin bir yan⁄ deniz di©er yan⁄ turistik ma©azalar. Gezip dola‚anlar, yorulanlar, ac⁄kanlar solu©u Fethiye Köfteci’sinde al⁄yorlar. T atil Günlü©ü ba‚l⁄©⁄ alt⁄nda geçti©imiz ay sizlere Konyadaki Mevlana Türbesi’ni ve Fethiye’deki Sakl⁄kent Kanyonu’nu tan⁄tmaya çal⁄‚m⁄‚t⁄m. Bu say⁄m⁄zda ise, Fethiye’nin ünlü Köftecisi „Hani Baba Sofras⁄“n⁄ tan⁄tmak istiyorum. Ö©le vakti k⁄zg⁄n s⁄cakta Fethiye’de gezerken tesadüfen kar‚⁄la‚t⁄©⁄m⁄z Hani Baba Sofras⁄’na girdik. Ad⁄n⁄, „Mem-u Zin“ adl⁄ ünlü eserin yazar⁄ Ahmed-i Han’⁄n mahlas⁄ olan „Hani Baba“dan alan bu mekan, Fethiye’nin ilk ve tek marka tescil belgeli köftecisiydi. Me‚hur köfte ve piyaz⁄n⁄ biz de merak etmi‚tik... Masalar⁄n üzerine koyduklar⁄ tan⁄t⁄m kart⁄n⁄ okurken, i‚letme sahibinin A©r⁄’l⁄ Veysel Ad⁄güzel oldu©unu ö©renince, Berlin’de tan⁄d⁄k bir dostumuz olan Osman Ad⁄güzel’i tan⁄y⁄p tan⁄mad⁄©⁄n⁄ sorduk. Me©erse amca çocuklar⁄, kuzenlermi‚... Evli ve iki çocuk babas⁄ olan Veysel Ad⁄güzel 1970 do©umlu. Ûyi derecede Ûngilizce ve Almanca biliyor, biraz Rusça ve Portekizce de konu‚uyor. 2010 y⁄l⁄ndan beri Hani Baba Fethiye Köftecisi’ni i‚leten Veysel Usta, mesle©inde 27 y⁄ll⁄k bir tecübeye sahip. Uluslararas⁄ lüks otellerde, restoranlarda ve mega yatlarda usta a‚ç⁄ olarak çal⁄‚m⁄‚. Yatç⁄l⁄k sektöründe ya- TATÛL GÜNLÜÌÜ p⁄lan bir çok yar⁄‚mada „Y⁄l⁄n Íefi“ ödülü alm⁄‚. Say⁄s⁄z birincilik ve mansiyon ödülleri de alan Veysel Usta ayr⁄ca New York’taki Amerikan Kulinary Enstitüsü’nden „Master Chief“ sertifikas⁄ sahibi... Et çe‚idi olarak mü‚terilerimizin iste©ine göre o©lak/kuzu, dana/kuzu ve sade dana kullan⁄yoruz. Köftelerin içinde katk⁄ maddesi ve ekmek kullanmad⁄©⁄m⁄z gibi, sadece do©al kaya tuzunu tercih ediyoruz. Fethiye’de dostlu©un, karde‚li©in ve bar⁄‚⁄n simgesi olan „Hani Baba Sofras⁄“n⁄n kurucusu Veysel Usta, „dünyan⁄n dört bir yerini dola‚t⁄m ve Fethiye’ye yerle‚tim. Vatan⁄m art⁄k buras⁄. Fethiye’yi çok seviyorum“ derken dünyaca ünlü köftenin tarihçesini de anlatt⁄: Sivas çiçek tuzu sa©l⁄©a zarar⁄ olmayan bir kaya tuzudur. Köfteyi mutlaka kömür ⁄zgaras⁄nda pi‚iriyoruz. Köfteyi, alt⁄nda yumu‚ak tereya©l⁄ pide, yan⁄nda ise ⁄zgarada pi‚mi‚ domates, biber ve özel köfte sosu ile servis ediyoruz. Mutfakta sadece yöresel zeytin ya©⁄, tereya©⁄ ve Sivas çiçek tuzu kullan⁄yoruz. Sivas çiçek tuzu sa©l⁄©a zarar⁄ olmayan bir kaya tuzudur. 300 bin y⁄ll⁄k köftenin Asurlar’daki ismi ise „Kuefette“dir... „Dünya’n⁄n hemen hemen her mutfa©⁄nda önemli bir yere sahip olan köfte, Orta Asya ve Mezopotamya halklar⁄na kadar uzan⁄r. Anadolu’da köftenin tarihçesi 300 bin y⁄l öncesine dayan⁄r. Asurlar’a ait olan köftenin Asurlar’daki ismi ise „Kuefette“dir. Do©u Anadolu’da köftenin bir di©er ad⁄ ise „Ezik Et“tir. Volkanik ta‚la dövülen ve sinirleri al⁄nm⁄‚ etten hazm⁄ kolay ve lezzetli köfteler yap⁄lmaktad⁄r. A©r⁄ yöresinin me‚hur „Abdigör“ Köftesi halen bu metodla yap⁄lmaktad⁄r. Gönül verdi©imiz mutfa©⁄m⁄z⁄n bu de©erli miras⁄na sahip ç⁄k⁄yoruz. Dünyan⁄n dört bir kö‚esinden Fethiye’ye gelen dünya insanlar⁄na sunuyoruz. Buyrun afiyet olsun... NERGÛZ KARAKUÍ Ayr⁄ca tüm ürünlerimiz organik, do©al ve katk⁄s⁄z, etlerimizi ise kendi imalathanelerimizden temin ediyoruz. OKTOBER 2015 MERHABA 51 Merhaba Berlin Masamdaki Kitaplar “Cumhuriyet çınarından bir dal daha kırıldı, toprağa düştü...” [email protected] Oktay Akbal ADEM DURSUN Bir ömür edebiyat... O’nun Cumhuriyet gazetesindeki son yazısını 2014'ün 23 Mart günü okumuştum: “... Sonunda çareyi buldum. Yazmak, yine yazmak. Okurlara değil kendime. Hep kendimle konuşmayı, dertleşmeyi istemişimdir. Birkaç uzun süren hastalık geçirdim. Biliyorum bir süredir ayakta da durmak zorluğundan odamdan, daha doğrusu koltuğumdan ayrılamıyorum...” İ şte o gün son kez daktilosunun önüne oturmuş, ömür boyu edebiyatla haşır neşir olmuş usta yazar Oktay Akbal... Ve son yazısını üç nokta ile şöyle bitirmiş: “Ah şu daktilo önünde bir daha. Yıllar geçmiş sanki, onunla son buluşmamış gibi. Bitir sen şu işi karmakarışık duyguları, huzur bulabilsem...” Bir yazısında gazetecilik yaşam öyküsünü şöyle özetlemiş: “1950'de gazeteciliğe başladım, ama basınla ilgim daha eski tarihe kadar gider. Kendimi bildim bileli 'yazar' olarak dergiler, gazeteler dünyasında yaşadım. Okul çağlarından başlar bu yaşantı... 1943'te Serveti Fünun – Uyanış sekreterliğinden, çeşitli gazete ve dergilerde yayımladığım yazı- lardan geçer mesleki deneylerim... 1950'den sonra da Vatan'da kitap tanıtma yazılarım, edebiyat eleştirilerim, gece çalışmalarım, daha sonra köşe yazarlığım. 1969'dan bu yana da Cumhuriyet'teki yazarlık yaşantım.” Oktay Akbal, 12 Eylül döneminde Cumhuriyet'teki EVET / HAYIR adını verdiği köşesinde kaleme aldığı yazılar nedeniyle yargılandı ve 1983'te hapis cezası alarak bir süre cezaevinde yattı. 1923 İstanbul doğumlu olan, Türk edebiyatının çınarlarından Oktay Akbal, Ağustos 2015'te Muğla'da tedavi gördüğü hastanede 92 yaşında aramızdan ayrıldı. Bağımsız bir yazar olarak Türkiye'de örneği pek sık görülmeyen bir köşe yazarıydı. Ben onun hep okuru oldum. Zaman zaman Hürriyet ve Milliyet'te de yazmasına rağmen onun hep sadık okuru oldum. 52 MERHABA OKTOBER 2015 Merhaba Berlin Nasıl ki araştırmacı gazetecilikte Uğur Mumcu'yu örnek aldımsa; deneme ve öykülerinde hep ona imrendim, onu örnek almaya çalıştım. Gerek dünya, gerekse Türk edebiyatının ustalarını onun yazdığı yazılarda tanıdım, yazılarında alıntı yaptığı yazarların kitaplarını sahaflarda ve Babıali Yokuşu'ndaki kitapçılarda bulmaya çalıştım. Kendimi hep onun çırağı saydım. Kendisine “Hocam” dediğim ustam Adnan Binyazar'ın, Oktay Akbal üzerine yazmış olduğu makaleden (Edebiyatın Dar Yolu) birkaç satırı sizlerle paylaşmak istiyorum: “... Yazar, okurunu bir düşünce dünyasına sokmuyorsa kalemi eline almamalıdır. Oktay Akbal gibi bir düşün ve duygu adamının gazetede yazmasının ne anlama geldiğini, yazdıklarındaki beğeni düzeyini herkesten önce kendilerine gazeteci yazar sıfatını yakıştıran medyatikler iyi değerlendirmeli, onun bilgi ve üslup edebinden örnek almalıdırlar. Yazılarını edebiyatçılığıyla beslediği için, neredeyse elli yıldır gazeteciliği gündemde olmuş, saygın gazetelerde köşe tutmuştur. Böyle olmakla birlikte, Akbal, edebiyat tarihine öykücülüğü, romancılığı, deneme yazarlığıyla damgasını vurmuştur. Bir yazarın değeri yarattığı üslupla ölçülür, ne yazdıklarıyla değil. “İnsan bazı şeyleri söylediği için değil, onları belli biçimde söylemeyi seçtiği için yazardır” diyen Sartre'nin yargısı Oktay Akbal'a tıpatıp uyar. Üslup, yazarın dilinin ucundaki baldır. Yazar, diliyle tatlandırdığı bu beğeni balını okuruna tattırmayı bilmelidir...” Oktay Akbal'ın son yolculuğunda, Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay onu uğurlamaya gelenlere şöyle seslenmiş: “İki Cumhuriyet vardı hayatında; Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyet gazetesi. En ufak bir rüzgar esse Oktay Abi nezle olurdu; “Ne oluyor?” derdi. Böylesine ülkeyle ve gazetesiyle nefes alıp verirdi. Oktay Akbal Türkiye'nin bütün tarihini yaşadı...” “Vatan Mahzun Ben Mahzun” adlı anlatı kitabına şu satırlarla başlamış Oktay Akbal: “Namık Kemal'in Bolayır'daki mezar taşında şöyle yazar: 'Vatan mahzun ben mahzun!' Günün birinde hepimizin mezar taşında böyle mi yazılacak: Vatan mahzun ben mahzun?.. Millette ümit ettiğimiz feyzi bir türlü göremediğimiz için mi? Yoksa, bizler, yazarlar, aydınlar, sanatçılar, politikacılar, bu ulusa gerektiği gibi yarar sağlayamadığımız için mi?..” Bu yazısında Namık Kemal'in millette ümit ettiği feyzi görmeden öldüğünü yazmış Oktay Akbal. Düşüncem şudur ki; Oktay Akbal da vatanın mahzunluğunu yaşayarak mahzun ayrıldı bu dünyadan!.. OKTOBER 2015 MERHABA 53 Merhaba Berlin Ûsmail Íahin’den muhte‚em bir komedi filmi geliyor! Kinostart: 15.10.2015 B gute Stimmung will sich einfach nicht einstellen. In der Hütte angekommen, geht Bernd erstmal trotzig angeln – Fische können ja nicht reden.... am nächsten Morgen aufwacht und seinen Hund Rudi vermisst. Blöd nur, dass Rudi schon vor zwei Jahren gestorben ist. Um Klaus zu schonen, begeben sie sich gemeinsam mit der schönen Sophie auf die Suche nach dem geliebten Vierbeiner. Erst als Klaus ihm erzählt, dass er Murat eine ordentliche Lektion erteilen will, gibt dieser nach. Doch die Dann trifft Bernd Klaus versehentlich mit einer Badeschaukel am Kopf, woraufhin dieser ohnmächtig im See landet. Ohne zu zögern springt Murat hinterher. Für sein beherztes Eingreifen ist Bernd ihm dankbar und endlich bereit, sich auch mit der ungewollten Reisebegleitung auf die freie Zeit einzulassen, bis… ja bis Klaus rummelkopf Bernd freut sich auf ein ruhiges Wochenende am See mit seinem Bruder Peter und seinem besten Freund Klaus. Als Peter jedoch Murat, ein unangefochtener Frauenheld, mitnehmen will, gerät die erhoffte Harmonie ins Wanken. Bernd kann den Mann, der Klaus‘ Tochter das Herz gebrochen hat, partout nicht ausstehen! Während Murat dabei ist sein Herz zu verlieren, geraten die Freunde immer tiefer in ihr eigenes Lügennetz… Vier Männer am See: Murat will Frauen. Klaus will Murat eine Lektion erteilen. Peter will Murat. Und Bernd will einfach nur angeln. Doch als Klaus plötzlich Rudi will, platzen alle Pläne. Denn Rudi ist ein Hund und seit zwei Jahren tot. Wer kommt als Erster zur Besinnung? 54 MERHABA OKTOBER 2015 Merhaba Berlin NICHT SCHON WIEDER RUDI! Eine Komödie von und mit Ismail Sahin und Oona-Devi Liebich mit Matthias Brenner, Oliver Marlo und Frank Auerbach... M it dem Debütfilm „Nicht schon wieder Rudi!“ gelingt es Ismail Sahin (Soko Leipzig, Die Fallers - Eine Schwarzwaldfamilie, GZSZ) und Oona-Devi Liebich (Kein Bund fürs Leben, Paule und Julia, Crazy) in liebevollen und heiteren Bildern die berührende Geschichte von Klaus zu erzählen, dessen Freunde an seiner Seite versuchen, mit dessen Altersdemenz umzugehen. „Nicht schon wieder Rudi!“ zeigt die unwirkliche Welt des Ver- gessens durch eine Krankheit und macht gleichzeitig Hoffnung – denn mit Hilfe von menschlichen und tierischen Freunden kann man sich fast jeder Herausforderung stellen. Auch das Drehbuch zu „Nicht schon wieder Rudi!“ hat Ismail Sahin gemeinsam mit Oona-Devi Liebich geschrieben, die u.a. durch ihre Rolle als Malen in Hans Christian Schmids „Crazy“ bekannt wurde. Ûsmail Íahin demans hastal⁄©⁄na dikkat çekti©i ilk sinema filmi ile hem güldürecek hem dü‚ündürecek! 1 975 Almanya do©umlu olan Ûsmail Íahin’i, RTL televizyonunda yay⁄nlanan Gute Zeiten Schlechte Zeiten adl⁄ dizide, 20022205 y⁄llar⁄ aras⁄nda tam 564 bölümde canland⁄rd⁄©⁄ Deniz Ergün rolü ile tan⁄m⁄‚t⁄k. Soko Leipzig, Die Fallers gibi dizilerde de izlemi‚tik. K⁄smet, Schachmatt, Fremd, Zwischen Heute und Morgen ve Ground Under Water gibi sinema filmlerinde de rol alan Ûsmail Íahin, tiyatro ve foto©raf gibi konularda da kendini e©ittikten sonra, 1998-2002 y⁄llar⁄ aras⁄nda Köln Schauspielschule’de oyunculuk ve dans e©itimi ald⁄. Daha sonra Los Angeles’e giderek Hollywood’da aktörlük e©itimini geli‚tirdi. 2006 y⁄l⁄nda ise kendi firmas⁄ olan Macchiato Pictures’i kurdu. 2001 y⁄l⁄ndan beri zaten „Hakim“ ve „Wenn Bäume Puppen tragen“ isimli k⁄sa filmleri ile „Friedrich-WilhelmMurnau-Preis“ gibi ödüller alm⁄‚t⁄. De©i‚ik sosyal konulara dikkat çekti©i filmlerine ‚imdi de muhte‚em bir sinema filmi ekleyen Ûsmail Íahin, son y⁄llarda hep gündemde olan demans hastal⁄©⁄n⁄ komedi türünde beyaz perdeye ta‚⁄yor. „Bu komedi filmi, ya‚l⁄l⁄k nedeniyle unutkanl⁄k hastas⁄ olanlar⁄n korkular⁄n⁄ almak istiyor. Filmde özellikle hastal⁄ktan isim olarak bahsetmiyoruz. Ama arkada‚l⁄©⁄n, dostlu©un, zor anlarda onun yan⁄nda olman⁄n önemini anlat⁄yoruz.Hastal⁄k konusuna çok dikkatli yakla‚⁄yoruz. Bu nedenle seyircilerin büyük keyif alaca©⁄n⁄ ümit ediyoruz“ diyen Ûsmail Íahin’in filmi 15 Ekim’den itibaren sinemalarda... „Nicht schon wieder Rudi!“ filminin kahraman⁄ olan Rudi asl⁄nda iki y⁄l önce ölmü‚ olan bir köpek. Klaus’un köpe©i. Klaus’ta unutkanl⁄k var. Köpe©inin öldü©ünü bile unutmu‚... Ûki karde‚ olan Bernd ve Peter, en iyi arkada‚lar⁄ Klaus... Bir de Murat ve güzel bir kad⁄n Sopie var... Göl kenar⁄nda bir bal⁄kç⁄ kulübesinde hafta sonu maceras⁄ olarak ba‚layan filmde, duygusal anlar, dramatik sahneler ve Klaus’un iki y⁄l önce ölen köpe©i Rudi’yi aramas⁄ ile geçen maceralar var... Mutlaka izleyin! MEHMET ZAÌLI © macchiato pictures OKTOBER 2015 MERHABA 55 Merhaba Berlin E©itimci Gözüyle Ali Uzun E©itimci - Yazar [email protected] TDU 10 Ekim’de olağan Genel Kurulu’nu yapacak Berlin-Brandenburg Türk-Alman İşadamları Birliği (TDU) 10 Ekim’de yeni başkan ve yönetimini seçecek... T DU Başkanı Remzi Kaplan çeşitli hizmetlerde bulunduklarını söylerken, tekrar aday olmayacağını, gönlünden geçenin ise genç bir işadamı olması gerektiğini kaydetti. “Kimse merak etmesin, TDU sahipsiz kalmaz” diyen Kaplan, TDU’ya daha çok zaman ayıracak gerçekten TDU için çalışacak kişilerin aday olmasını istediğini, aksi takdirde başarılı olunmayacağını da sözlerine ekledi. Remzi Kaplan TDU başkanlığı ve seçimlerle ilgili olarak, “Aday olmak isteyen veya tüzük değişikliği yapılmasını isteyen arkadaşlarımızın bize mail yoluyla ulaşmalarını istiyorum” şeklinde konuşarak, TDU’ya herkesin başkan olabileceğini söyledi. Bu güne kadar siyasi partilerden bağımsız hizmet ettiklerini söyleyen TDU Başkanı Remzi Kaplan, Almanya ekonomisine katkıda bulunduklarını ve Türkiye’de bu vesileyle birçok alanda yatırım yaptıklarını belirterek, “Yapmış olduğumuz hizmetlerin sağladığı katkıları görerek Hannover, Frankfurt ve Köln gibi şehirlerde de TDU’lar kuruldu; bu şehirlerle ticari olarak bir bağımız var” dedi. TDU Genel Kurulu 10 Ekim 2015 Cumartesi Saat 14.00’den itibaren Kurfürstendamm 175, 10707 Berlin Okuma Alışkanığı ve Çağdaşlaşma Üzerine Sevgili Merhaba Okurları! Okuma alışkanlığının bir insanın ve toplumun hayatında ne kadar önemli olduğunu, derginiz Merhaba’nın daha önceki bir sayısında ele almış, bu konudaki duygu ve düşüncelerimi siz sevgili okuyucularımla paylaşmıştım. Bugün de kitap okumanın önemini yeniden ele alıp, sizlerle sohbet etme gereği duydum. Bu arada Türkiye içinde yapmış bulunduğum seyahatlerde, özellikle Avrupa’nın değişik ülkelerinde yaşayan ve tatillerini Türkiye’de geçirmekte olan sayısız insanımızla karşılaştım. Yaşlısı genci, büyük çoğunluğunun kitap okumadıklarını üzülerek tespit ettim. Çok az sayıdaki genç ise, Almanca, Fransızca ve İngilizce kitap okuduklarını, ne yazık ki yazılı Türkçeyi anlamada zorluklarla karşılaştıklarını ifade ettiler. Kitap okumadıklarını söyleyenlerle uzun uzun sohbet ettim ve neden kitap okumadıklarını anlamaya çalıştım. İçinde yaşadıkları toplumda, insanların her yerde, örneğin otobüste, metroda ve parklarda sürekli kitap okuduklarını, böylece her alanda kendilerini yetiştirme gayreti içinde olduklarını hatırlatıp, kendilerinin neden kitap okuma ihtiyacı duymadıklarını sordum. Verdikleri cevaplar, çok anlamlı idi ve üç aşağı beş yukarı aynen şöyleydi: “Avrupa’daki insanlar kitap okumayı, daha küçük yaşta çocuk iken alışkanlık haline getiriyorlar. Bizim böyle bir şansımız yoktu.” Evet, burada da eğitimin temel bir prensibi ortaya çıkıyor: Çocuklar modelle öğrenir. Eğer evde anne ve baba kitap okursa, çocukları da bunu görür ve kitap okumaya yönelirler. Bu yolla zaman içinde de okuma alışkanlığı kazanırlar. Bilindiği üzere, kitap okumak, insanın ruhunu zenginleştirir ve ufkunu genişletir. Onun için anne ve babalar çocuklarına model olmalılar, kitap ele alıp okumalılar ki, çocukları da kitap okusunlar. Öte yandan, çocuklarımızın Almanca ve başka bir yabancı dilde kitap okumalarını takdir ediyor ve destekliyorum. Ancak ana dilleri Türkçe’de de kitap okumaları ve onu geliştirmeleri de çok önemlidir. Unutmayalım. Gelişmişliğin ve çağdaşlığın önemli bir göstergesi de kitap okuma alışkanlığıdır. İleri gitmiş toplumlardaki okuma oranın yüksekliği bir tesadüf değildir. Ayrıca çocuklarımızın ve gençlerimizin okuma alışkanlığı kazanmaları, çağımızın vebası kabul edilen internet bağımlılığı konusunda da önleyici bir tedbirdir. 56 MERHABA OKTOBER 2015 Merhaba Berlin „12 Dev Adam“ T.C. Berlin Büyükelçiliğini ziyaret etti E urobasket 2015 Avrupa Basketbol Şampiyonası’na katılmak üzere Başkent Berlin’e gelen A Milli Basketbol Takımımız Büyükelçi Hüseyin Avni Karslıoğlu’nun daveti üzerine elçiliği ziyaret etti. Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu ve büyükelçilik görevlileri tarafından karşılanan teknik heyet ve basketbolcularımız elçilik çalışanları ile bol bol sobhet ederek hatıra fotoğrafı çektirdiler. Büyükelçilik ziyaretine, Berlin Başkonsolosu Ahmet Başar Şen, Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) Asbaşkanı Hüsnü Karagözoğlu, TBF Genel Sekreteri Celal Arısan, TBF Sportif Direktörü Barbaros Akkaş ve A Milli Takım Başantrenörü Ergin Ataman ile milli takımın teknik heyeti katıldılar. Ziyarette basketçilerimize ve teknik heyete büyükelçilik binasının çatısında üretilen organik bal hediye edildi. Büyükelçi Karslıoğlu balı afiyetle yiyen basketçilere „Bu bal inanıyorum sizlere çok katkı sağlayacak, inşallah maçlarınızdan başarı ile ayrılacaksınız“ dedi. Basketçilerimiz de Berlin’de oynayacakları karşılaşmalarda kendilerini evsahibi gibi gördüklerini ve kendilerine destek veren Berlinli basketbolseverler ile Türklere teşekkür ettiklerini söylediler. Bir ara büyükelçiliğin bahçesine de inen milli sporcularımız büyükelçi Karslıoğlu‘nun antika otomobiliyle de hatıra resmi çektirdiler. OKTOBER 2015 MERHABA 57 Merhaba Berlin Dabbe 6 sinemalarda AF-Media imzas⁄ ile Berlin’de de sinemalara gelen korku ve gerilim filmi Dabbe’nin 6. bölümü seyircilere yine korku dolu dakikalar ya‚at⁄yor. P olis kayıtlarına ‘Mukadder Yaman’ vakası olarak geçen ve birbiriyle alakalı olduğu düşünülen, üç gerçek hikayeden yola çıkan DABBE 6, uzun süre hafızalardan silinemeyecek gerçek bir Anadolu korku öyküsü anlatıyor. Dr. Zeren ve kız kardeşi Ayla Yaman, annelerinin bir gece aniden ölmesiyle sarsılırlar. Kriminal ve adli raporlara göre anneleri Mukadder Yaman, beyin kanamasıyla ölmüştür. Fakat annesi öldüğü sırada onun yanında olan Ayla, bu durumu reddetmektedir. Ona göre annesi, ne olduğunu anlayamadığı çok hızlı hareket eden, kapkara yüzleri olan, bilinmeyen bir dilde konuşan, devasa kara varlıklar tarafından öldürülmüştür. Olayı inceleyen nörolojistler, Ayla’nın; annesinin ölüm anına şahit olduğu için psikolojik bir travma geçirdiğini ve kısa sürede bu durumu atlatacağını düşünürler. Ama günler geçtikçe Ayla kişilik değiştirmeye ve söz konusu varlıklar tarafından dehşetengiz bir şekilde saldırıya uğramaya başlar. Ayla’yı başka bir aleme götürmeye ve ona işkence ederek, annesinin ölümüyle ilgili bir takım sırları göstermeye çalışan bu varlıklar; Şeytan’ın soyundan gelen, insan kötülüğüyle ilişkili, cehenneme ilk girecek olan Cuhenna Cin kabilesi midir? Durum ciddiyetini artırınca, eski bir psikiyatrist olan Celal M. Aydilek olaya dahil olur ve Ege’nin Periçalı köyüne uzanarak, insanlığın en eski, en ürpertici sırlarından birini açığa çıkaran; habis, cüzzamlı ve lanetli bir korku yolcuğu başlar... 58 MERHABA OKTOBER 2015 Berlin Kupas⁄’nda ikinci tura yükseldiler Al-Dersimspor’un U14 genç tak⁄m⁄ Berlin Kupas⁄’nda ikinci tura yükselirken, ilk lig maç⁄n⁄ da 15-0 gibi farkl⁄ bir skorla kazanarak sezona iyi bir ba‚lang⁄ç yapt⁄. B u sezon A-Tak⁄m⁄’n⁄n Berlin Liga’ya yükselmesiyle birlikte alt yap⁄ya önem veren BSV Al-Dersimspor’un Ba‚kan⁄ Haris Íahin, ilk i‚ olarak Türkiyemspor’da ve Aziz Nesin Ûlkokulu Futbol Tak⁄m⁄’nda ba‚ar⁄lara imza atan antrenör Hasan Çil’i transfer ederek U14 genç tak⁄m⁄n ba‚⁄na getirdi. Berlin Kupas⁄ ilk tur eleme maç⁄nda deplasmanda Adlershofer BC ile golsüz berabere kalmas⁄nda ra©men penalt⁄ at⁄‚lar⁄nda 3-1 galip gelen BSV Al-Dersimspor U14 tak⁄m⁄ ikinci tura Ahmet, Ercan ve Khaled’in golleri ile yükseldi. Treptow’u adeta topa tuttular: 15-0 Sezonun ilk puan maç⁄nda da SV Treptow 46 tak⁄m⁄n⁄ kendi sahas⁄nda 15-0 yenen BSV Al-Dersimspor U14 tak⁄m⁄n⁄n gollerini Oktay (3), Ersan (3), Omar (2), Kerimcan, Thommy, Khaled, Dijar, Ahmet ve Akbar attilar. BSV Al-Dersimpsor U14 kadrosunda Umut, Khaled, Emircan, Ercan, Ersan, Oktay, Kerimcan, Tommy, Onur, O©uzhan, Ahmet, Dijar, Omar, Akbar, Devrim ve Elias yer al⁄yorlar. HABER/FOTOÌRAFLAR: ÜNAL MEÍECÛ Merhaba Berlin 10. Uluslararas⁄ Banzai Cup Open Karate Turnuvas⁄ 2015 Haldun Alaga‚, Ba‚konsolos Ahmet Ba‚ar Íen, Veysel Bu©ur T ürkiye’ye 3 kez Dünya Karate Íampiyonlu©u kazand⁄ran Haldun Alaga‚, bu y⁄l 10. kez düzenlenen Uluslararas⁄ Banzai Cup Open Karate Turnuvas⁄’n⁄n yine onur konu©u olacak. Dünya Karate Íampiyonu Veysel Bu©ur’un çal⁄‚t⁄rd⁄©⁄ karate okulu Banzai taraf⁄ndan organize edilen dev turnuva 10 ve 11 Ekim tarihlerinde Sömmeringhalle’de yap⁄lacak. 30 ülkeden gelen 1250 sporcu ile bu y⁄l yeni bir kat⁄l⁄m rekoru da k⁄r⁄lacak. Turnuvaya bu y⁄l ilk kez Türkiye Karate Federasyonu Ba‚kan⁄ Esat Delihasan da kat⁄larak, yak⁄nda Endonezya’da yap⁄lacak olan Dünya Ümitler ve Gençler Karate Íampiyonas⁄’na haz⁄rlanan sporcular⁄ yak⁄ndan izleme f⁄rsat⁄ bulacak. Eintrittspreise: Erwachsener 6,00 EUR inkl.Getränkegutschein ermäßigt 4,00 EUR inkl. Getränkegutschein Basel Open Karate Turnuvas⁄’na 23 ülkeden 627 sporcu kat⁄ld⁄ 12 - 15 Kas⁄m 2015 tarihlerinde Endonezya’n⁄n Jakarta ‚ehrinde yap⁄lacak olan Dünya Ümitler ve Gençler Karate Íampiyonas⁄’nda Alman Milli Tak⁄m⁄ ile mindere ç⁄kacak olan Berlinli Tohan Öztürk ve Gizem Bu©ur, Basel’de son haz⁄rl⁄klar⁄n⁄ yapt⁄lar. Basel Open Karate Turnuvas⁄’na Berlin Banzai Kulübü’nden 5 sporcu kat⁄ld⁄. 55 kiloda Meltem Atakl⁄ rakiplerini yenerek finale kadar yükseldi. Finalde Türk Milli Tak⁄m⁄’ndan Dünya Íampiyonu Serap Özçelik’e 5:1 yenilen Meltem, turnuvadan ikinci olarak ayr⁄ld⁄. Tohan Öztürk ise yar⁄ final maç⁄nda Azerbaycanl⁄ rakibine 2:1 yenilerek ücüncü oldu. Dünya Karate Íampiyonu Veysel Bu©ur’un k⁄zlar⁄ Seden Bu©ur ve Gizem Bu©ur tüm rakiplerini yenerek Berlin’e ‚ampiyonluk kupalar⁄ ile döndüler. Tohan Öztürk ve Gizem Bu©ur 12 ve 15 Kas⁄m 2015’te Endonezya’n⁄n Jakarta ‚ehrinde yap⁄lacak Dünya Ümitler ve Gençler Karate Íampiyonas⁄’nda Almanya’y⁄ temsil edecekler. OKTOBER 2015 MERHABA 59 Merhaba Berlin Bushido war auch dabei! BAK 07 Başkanı Mehmet Ali Han: „Bu bizim insanlık görevimiz. Bu acı çeken insanları mutlu etmekten daha güzel bir şey yok. Hepsinin yüzleri gülüyor...“ B aşkan Mehmet Ali Han, “Adeta yaşam mücadelesi veren bu insanlara bizlerin de bir şeyler yapmamız gerektiğine inanarak, kulüp yönetimi olarak böyle bir yardım kararı almayı gerek gördük. Bu kararı alırken gerek siyasi ge- rekse ticari olarak hiç kimseden bir beklentimiz olmadı. Berlin'de başarılı bir kulüp olarak başlattığımız yardım kampanyasında gerek sivil toplum örgütleri gerekse işverenler tarafından büyük destek göreceğimizi doğrusu bu kadar düşünmemiştik. Yaptığımız işin ne kadar doğru olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz. Bu da bizleri son derece mutlu etti. Bu haftaki kendi sahamızda yapacağımız karşılaşmanın bütün gelirini ve sponsor gelirlerini mültecilere yardım olarak bağışta bulunacağız” dedi. BAK 07 Regionalliga Nordost’da 7 maçta 4 galibiyet ve 3 beraberlikle 15 puan toplayıp, lider FSV Zwickau’nun arkasından ikinci sıraya yerleşti. BAK 07 18 takımın bulunduğu grupta namağlup iki takımdan biri oldu... 60 MERHABA OKTOBER 2015 Merhaba Berlin MAÇIN GELİRİ SIĞINMACILARA BAK 07 kendi sahasındaki maçta RB Leipzig 2 takımını 1-0 yenerek liderle arasındaki puan farkını 3’e indirdi Regionalliga ekibi Berliner AK 07, RB Leipzig II takımına karşı oynadığı maça sığınmacıları davet etti Dönerciler Kralı Remzi Kaplan'dan sığınmacılara destek B erlin-Brandenburg TürkAlman İşadamları Birliği TDU’nun Başkanı, yardımseverliği ile tanınan işadamlarımızdan Remzi Kaplan, Regionalliga ekibi BAK 07'nin 13 Eylül Pazar günü sığınmacılar için düzenlediği etkinliğe tam destek verdi. Remzi Kaplan, sahada kurulan stantlarda, maça davet edilen sığınmacılara gün boyu döner kebap dağıttı. Dönerciler Kralı olarak tanınan ünü işadamı Remzi Kaplan; „Tüm çalışanlarımla BAK 07'nin bu insani yardım kampanyası için seferber olduk. Bu anlamlı etkinliğe katkıda bulunmaktan mutluyuz“ dedi. BAK 07: Flauder, Lichte, Kahlert, Trapp, Corbin Ong, Erkiç (Dk. 62 Kelbel), Skoda, Süleyman Kapan, Gottschick (Dk. 68 Uğurcan Yılmaz), Benyamina, Stephan (Dk. 88 Ferhat Yazgan) Remzi Kaplan, Mehmet Ali Han, Birol Kaplan Mehmet Ali Han, Ahmet Başar Şen Karşılaşmayı Federal Meclis Yeşiller Milletvekli Özcan Mutlu, Eyalet Meclisi Sol Parti Milletvekili Hakan Taş ile Türkiye'nin Berlin Başkonsolosu Ahmet Başar Şen de izledi. T ürkiye Cumhuriyeti Berlin Başkonsolosu Ahmet Başar Şen’in de izlediği maç BAK 07 takımının 1-0’lık galibiyeti ile sona erdi. BAK 07’nin tek golünü 82. dakikada defans oyuncusu Kahlert atarken, takım kaptanı Benyamina 84. dakikada kazanılan bir penaltıyı değerlendiremedi. Karşılaşmayı ünlü rap sanatçısı Bushido da izledi. BAK 07, daha önceden organize ettiği otobüslerle çok sayıda sığınmacıyı mülteci kamplarından maça getirdi. Sığınmacılara maçta ücretsiz yiyecek ve içeceğin yanısıra, tişört ve futbol topları da hediye edildi. BAK 07 maçın gelirini Berliner Stadtmission ve Moabit Hilft adlı kurumlara bağışlayacak. Fotoğraflar: Burak Karahan OKTOBER 2015 MERHABA 61 Impressum Merhaba Berlin Bülowstr. 56-57 • D-10783 Berlin Tel.: 030/627 33 75 16 Fax: 030/627 33 75 19 [email protected] IDN: 1065353715 Ekim/Oktober 2015 01 02 03 09 10 14 17 18 21 23 24 25 30 31 Donnerstag B 26’ya Ûki Íi‚e Votka 20.00 Uhr Tiyatro Yank⁄ Ûstanbul Freitag Ah... Íu Gençler 20.00 Uhr Interkulturelle Jugendtheater Samstag Krieg - Wo bin ich? 20.00 Uhr Gastspiel/Premiere Freitag A‚k-⁄ Kabare 20.00 Uhr Interkulturelles Theater Samstag Ah... Íu Gençler Tiyatro Yankı’dan 20.00 Uhr Interkulturelle Jugendtheater “B 26’ya İki Şişe Votka” Mittwoch Krieg - Wo bin ich? 11.00 Uhr Gastspiel 2 Samstag Krieg - Wo bin ich? 20.00 Uhr Gastspiel Sonntag Ah... Íu Gençler 18.00 Uhr Interkulturelle Jugendtheater Mittwoch Krieg - Wo bin ich? 11.00 Uhr Gastspiel Freitag Anadolu Esintileri - 6 20.00 Uhr Gastkonzert/Taner Akyol Trio Samstag Best of Aacayip Tiyatro 20.00 Uhr Aacayip Theater e.V. Sonntag Best of Aacayip Tiyatro 18.00 Uhr Aacayip Theater e.V. Freitag Cihan Yand⁄ Kanl⁄ Nigar 20.00 Uhr Tiyatrom Oyuncular⁄ Samstag Süt Karde‚ler 20.00 Uhr Berlin Oyuncular⁄ Tiyatrom - Türkisches Theater Berlin Alte Jakobstr. 12 - 10969 Berlin Tel.: 615 20 20 oder 61 65 97 05 62 MERHABA OKTOBER 2015 Herausgeber: Concept Medien & Druck GmbH Geschäftsführer: E. Sakallı Amtsgericht Charlottenburg • HRB 153673B 013 yılında Kadıköy’de kurulan ve daha önce “Şal” adlı oyunla izleyici karşısına çıkan Tiyatro Yankı, 2014-2015 tiyatro sezonunda “B 26’ya İki Şişe Votka” adlı oyunla dikkat çekti. Burçin Oktar tarafından yazılan ve yönetilen “B 26’ya İki Şişe Votka” oyununda Anıl Sepetçi ve Beril Senvarol rol alıyor. Tiyatro Yankı’nın oyun ile ilgili ifadeleri ise şöyle: „Biz ne kadar özgürsek oyundaki karakterler de o kadar özgür. Çağımızın özgürlük anlayışıyla uzlaşamayan, kendini eve hapsetmeyi güvenli sanan bir sanal seyyah: Yiğit… İşine adadığını sandığı özgürlüğüne belki de ancak Yiğit’in hapishanesine girdikten sonra ulaşan bir çalışan: Cemile… “İnsan ya! İnsan! İnsan istiyorum! Ha sen, ha öteki!”… Belki de gerçekten fark etmiyor kiminle, nerede randevulaştığımız. Kaderine mahkum iki ayrı dünyanın hapislik ve özgürlük tantanasıdır bu oyun...“ Genel Yayın Yönetmeni : Mehmet Zağlı Chefredakteur/ViSdP Bu sayıda : Hüseyin İşlek, Münir Bağrıaçık, emeği geçenler Çiğdem Hızkan, Adem Dursun, Mit freundlicher Nergiz Karakuş, Taner Bölük, Unterstützung Kemal Dirin, Ünal Meşeci, Istvan Sulyok, Gözde Böcü, Av. Fatma Güccük, Şahin Yücel, Dr. İ. Nevzat Tuncay, Dr. Murat Gördük, Hayati Boyacıoğlu, M. Zeki Abur, Prof. Dr. Faruk Şen Miriam Carl-Bölük, Tüm hakları saklıdır : Ohne ausdrückliche schriftliche Alle Rechte vorbehalten Genehmigung ist es nicht gestattet, Texte und Fotos zu kopieren oder zu vervielfältigen. Baskı sayısı : Monatlich / 10.000 Exemplare. Auflage Artikel, die mit Namen gekennzeichnet sind, entsprechen nicht immer der Meinung der Redaktion, sondern des Autors. Keine Gewähr für unverlangt eingesandte Fotos und Manuskripte. Druckfehler vorbehalten. Bei allen Verlosungsaktionen ist der Rechtsweg ausgeschlossen. facebook.com/merhababerlin TV & Multimedia 32“ / 80 cm, 200 Hz LED Dynamic Backlight HD-Triple-Tuner für Sat., Kabel und DVB-T Alter Preis 399- € 199,Grundig 32 VLE 5401 BG LED Dynamic Backlight-LC-Display,HD ready 1366 x 768p,200 Hz,SRS TruSurround HD mit 40 Watt Ausgangsleistung, Energieeffizienzklasse A,Leistungsaufnahme im TV-Betrieb / Stand-by(ca. Watt)40 / 0,5, DVB-T/C/S2,DVB-T/C/S2, Breite x Höhe x Tiefe mit Standfuß (ca. in cm)73,0 x 48,0 x 17,3, 55“ / 139 cm LC-Display,400 Hz Full HD 1.920 x 1.080p , 3D-Unterstützung HD-Triple-Tuner für Satellit, Kabel und DVB-T Alter Preis 999- € 699,- Grundig 55VLE8471 weiss LED 400 Hz55“ / 139 cm LC-Display,Energie-Effizienzklasse A+,Full HD 1.920 x 1.080p,SMART inter@ctive TV 3.0,Dual Core Prozessor,WLAN- und Bluetooth-Module integriert,USB-Recording 3.0,Neue Benutzeroberfläche mit 1.920 x 1.080p (Full HD) Auflösung, 3D-Unterstützung inkl. 2 Shutter-3D-Brillen,Breite x Höhe x Tiefe mit Standfuß (ca. in cm)124,2 x 78,5 x 23,5. Siltem Shop Berlin Kottbusser Str. 9 10999 Berlin U-Bahn Kottbusser Tor www.siltem.de [email protected] Tel.: +49 (0)30 695 330 -17 oder 18 Mo. - Fr. 1000-1900 Uhr Sa. 1000-1700 Uhr *Unverbindliche Preisempfehlung des Herstellers. Artikel ohne Dekoration. Keine Mitnahmegarantie, sofern nicht vorhanden gleich bestellen. Alle Preise Abholpreise. Irrtümer und Preisänderungen vorbehalten. Für Druckfehler übernehmen wir keine Haftung. 0% Finanzierung ist gültig bis auf Widerruf. Barpreis = Nettodarlehensbetrag sowie Gesamtbetrag; gebundener Sollzins p.a. und effektiver Jahreszins 0,00%. Bonität vorausgesetzt. Ein Angebot der Commerz Finanz GmbH, Schwanthalerstraße 31, D-80336 München. Weitere Informationen im Shop..