RENKL B R GELECEK Ç N …

Babası İspanya ın en ağır siyasi cezalarının verildiği bir hapishanede
mahkûmdu küçük kızın. Fırsat bulduğu her hafta sonu babasını
ziyaret için annesiyle birlikte hapishaneye giderdi. Yine bir ziyarete
giderken babası için çizdiği resmi yanında götürdü ancak hapishane
kurallarına göre özgürlüğü çağrıştıran her türlü şeyin mahkumlara
verilmesi yasaktı. Bu sebeple kâğıda çizdiği kuş resmini kabul
etmemişler ve orada yırtmışlardı...
Çok üzülmüştü küçük kız... Babasına söyledi bunu, oda "üzülme
kızım, yine çizersin;'bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olur mu'?
Dedi. Küçük kız diğer ziyaretinde babasına yeni bir resim çizip
götürdü. Bu sefer kuş yerine bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler
çizmişti. Babası keyifle resme baktı ve sordu: "Hmmm! Ne güzel bir
ağaç bu! Üzerindeki benekler ne? Portakal mı?
Küçük kız babasına eğilerek, sessizce:" Hşşşşt! O benekler ağacın
içinde saklanan kuşların gözleri!....." bu hikayede olduğu gibi
çocuklar yaratıcıdır ve bir yetişkin gibi sansürlemezler kendilerini bu
yüzden çocuğunu iyi tanıyan bir ebeveyn onun ne anlatmak istediğini
anlayabilir. Kuşların gözlerini görebilmek dileği ile,
HAZIRLAYAN
PSİKOLOG
EBRU DEMİR
RENKLİ BİR GELECEK İÇİN …
Adres : Güzelyalı Mah.81108 sok.No.3 Çukurova/ADANA
Tlf. : (0 322 ) 232 0 452 (pbx)
Fax : (0 322) 231 14 36
[email protected]
www.renklisekerler.com.tr
Çocukların hayatta en çok zevk aldığı şey oyundur. Oyun doğumdan
itibaren hayatın büyük bir bölümünü kapsayan bir etkinliktir ve oyun
dediğimizde aklımıza sadece evcilik ya da araba yarışı gelmez,
yetişkinlerin bile severek oynadığı playstation gibi teknolojinin
gelişimiyle sıkça maruz kaldığımız bu uyaranlar da oyundur.
Hayatımızın büyük bölümünü kapsaması ve gelişimin ömür boyu
olduğunu düşündüğümüzde oyunların da yaş grubuna göre
farklılaştığını görürüz.
Oyun, çocuğun kendi deneyimlerini sunduğu, yeni deneyimleri
keşfettiği, kendini iyileştirdiği bir öğrenme, bir tedavi şeklidir. Çocuk
oyun sırasında hem zihinsel hem sosyal gelişim bakımından
gelişirken duygusal anlamda da boşalımla kendini sakinleştirir.
Çocuğun oynadığı oyunu basit bir gözle değil profesyonel bir gözle
izlemeye çabaladığınızda çocuğun oyunda kendi iç dünyasındaki
çatışmaları yansıttığını görebilir, seçilen oyuncakların ise hem
çocuğun ilgisini hem de isteklerini, düşlemlerini, deneyimlerini dile
getirdiğini farkedebiliriz. Oyun içinde bu deneyimlerin, düşlemlerin
sadece insana değil nesneye de transfer olabildiğini görürüz bu da
oyun içinde çocuğun rahatlamasını kolaylaştırmaktadır. Çocuk kendi
kurduğu oyunlarda öğrenir, keşfeder, iyileşir. Bizler buna oyun
terapisi odasında daha yakından şahit oluyoruz. Ancak unutulmamalı
ki bu öğrenme bu keşif bu iyileşme sadece oyun odasında, çocuk tek
başına kurduğu oyunda ya da mahalledeki arkadaşlarıyla oynadığı
oyunda değil ebeveynle oynadığı oyunda da sağlanır.
Çocuk oyun aracılığıyla, kendini tanımayı öğrenir, toplum kurallarını
tanımayı, olaylara uzaktan bakabilmeyi, problemi çözme yollarını,
dayanışmayı, güven duygusunu, grup çalışmasını öğrenir.
Çocuğunuzla oyun oynadığınızda onun kas sistemini geliştirmesine
yardımcı olursunuz.Çocuğunuz oyun oynarken biriken enerjisini
boşaltma imkanı bulur. Çocuğunuzla oynadığınız oyunlar
çocuğunuzun farkındalığına, yaratıcılığına olumlu katkılar
sağlayacaktır.
Bir oyun ebeveyne ne sağlar?
Çocuk kadar ebeveyne de duygusal bir doyum sağlar.
Ebeveynin çocuğunu daha yakından tanımasını gelişmekte olan
alanlarının keşfini sağlar.
Ebeveyn olarak çocuğunuza davranışlarınızda farkındalık
kazanmanızı sağlayabilir.
Çocukta ebeveyn de anlaşıldığını hisseder.
Kaliteli zaman dilimidir ve sonunda çocukta ebeveyn de doyum
almışsa stresle bahşetmede size yardımcıdır.
Çocuğun gelişimsel becerilerinin yaşa göre farklılaştığı buna bağlı
olarak da oyunların içeriğinin de farklılaşacağı unutulmamalıdır.
Örneğin, 2-3 aylık bebeklerde oyun, çevresindeki objelere bakmak ve
yakınındaki objeleri yakalamak üzere hareketler yapmaktan ibarettir.
Çocuğun el ve kol kontrolü arttıkça, çevresindeki objeleri
yakalayabilir ve inceleyebilir. Bu dönem oyunları keşif niteliğindedir.
Oyuncakları çekerek, çarparak onları tanımaya çalışan çocuğun
başlangıçtaki oyunları serbest ve kendiliğindendir. Çocuklar gözlem
yoluyla öğrenir ve oyundaki kahramanla özdeşim kurar taklit yoluyla
ise farklı davranış kalıplarını öğrenir. Çocuğun öğrenmesi, çocuğun
gelişimsel düzeyine bağlıdır.
Ancak biz yetişkinlerin fark etmeden yaptığı hata, çocuğun kendi
dünyası ve başrolünü üstlendiği bir oyunu oynarken bile ona yetişkin
gözlerimizi dikerek müdahale etmek, çocuğun kendini iyileştirmesini
engellemek yerine bu iyileşme sürecinde rol almaya çalışabiliriz.