Bizsiz İsviçre olmaz

Transkript

Bizsiz İsviçre olmaz
İmza
Kampanyası
İkiyüzlülüğe
Son
Kadın Grevi
Ücret eşitsizliğine karşı
mücadele sürüyor
2
Ev işçileri
Yeni Uluslar arası
Konvansiyon kararlaştırıldı
Kağıtsızlar Hareketi
3
Gölgede kalmaya
son vermek için
4
Nr. 5| Juli 2011 | türkisch
Erscheint als Beilage zur Zeitung «work»| Redaktion T +41 31 350 21 11, F +41 31 350 22 11 | [email protected] | www.unia.ch
Yabancı Düşmanlığına karşı kampanya
« Bizsiz İsviçre olmaz »
Sendikal sorunlar
tartışıldı
Unia sendikası tarafından kararlaştırılan yabancı düşmanlığına karşı kampanya yapılan hazırlıkların ardından 2011
yaz sonrasında başlatılacak. Öncelikle göçmenlerin İsviçre
toplumuna katkılarını anlatmayı amaçlayan bu kampanya,
Unia sendikasının aktif katılımı ile yürütülecek.
Bu yıl ikincisi yapılan Unia
Merkez Delegeler toplantısına katılan 150 Delege,
Yapı işkolu toplu iş sözleşmesi, üye sayısında ki
gelişmeler ve yabancı düşmanlığına karşı yapılacak
kampanya gibi konuları
tartıştı.
Geçen yıl yapılan Unia sendikası
konsersinde kararlaştırılan bu kampanya, giderek artan ırkçılığa sendikaların bir cevabı şeklinde gündeme
gelmişti. Bu yıl yapılacak olan parlamento seçimlerinde, çeşitli partilerin
göçmenleri hedef olarak alarak oy
avcılığına çıkmak istedikleri dikkate
alınarak buna karşı bir kampanya
önerilmişti. Son yıllarda giderek artan ırkçılıkla mücadele sendikalar
açısından giderek önem kazanmakta.
Bu nedenle Haziran ayında yapılan
sendikanın genel delege meclisinde,
sendika yürütme kurulu tarafından
hazırlanan bu kampanya tartışılarak,
hangi çerçevede yürütüleceği karara
bağlandı.
Posta kartları ve Internet
sayfası
Öncelikle, göçmenlerin içinde yaşadıkları topluma katkılarını anlatan
çeşitli posta kartlarının geniş bir şekilde dağıtılması öngörülmekte. Örneğin inşaatlarda çalışanların %69 nun
göçmenlerden oluştuğu gerçeği top-
Göçmen Konferansı
Unia Merkez
Delegeler Toplantısı
luma, bir posta kartı ile hatırlatılmak
istenmekte. Bilimsel araştırmalardan
futbola kadar göçmenlerin katkıları
diğer posta kartları ile anlatılmak istenmekte. Öte yandan sanal ortamda
ırkçılıkla mücadelede önemli bu nedenle oluşturulan yeni bir Internet
sayfasında, bu konuların daha derinlikli açıklamalarına yer verilecek.
Çeşitli göçmen portelerinin de yer
alacağı bu sitenin ayni zamanda bir
tartışma platformuna döndürülmesi
amaçlanmakta.
Göçmen günü
Bu kampanya, 17 Aralık tarihinde
yapılacak bir göçmen günü ile sonuçlandırılacak. ‘Bizsiz olmaz, göçmen
düşmanlığına son’ parolası adı altında, Birleşmiş Milletler tarafından
ilan edilen 18 Aralık göçmen günü
bu şekilde İsviçre’de ilk defa geniş bir
etkinlikle kutlanacak. Unia sendikası
çeşitli göçmen kurumları ile bu günde ortak etkinlikleri gerçekleştirmek
istemekte.
/ Aurora García
İnşaat İşkolu
Yapı İşçileri Sözleşmelerine Sahip Çıkıyor
Bu yılın sonuna kadar geçerli
olan inşaat iş kolu toplu iş
sözleşmesinin yenilenmesi
için sendikalarla işverenler
arasında yapılması planlanan görüşmeler Mayıs ayı
sonunda daha başlamadan
kesintiye uğradı.
Bu yılın başında yapılan ilk görüşmelerde ise, işverenler ve sendikalar,
yeni sözleşme için taleplerini açıkladılar. Sendikaların talepleri, özellikle
işçi sağlığı ve çalışma güvenliği konusunda ağırlık kazanırken, işveren
tarafı mevcut sözleşmedeki bir dizi
hakların kaldırılmasını talep etti.
Toplu iş sözleşmesinin tarafı olan
sendikalar bu durum karşısında Mayıs ayı sonunda, işçi temsilcileri ile
ortak bir toplantı yaptılar. Toplantı yapı işçilerinin, mevcut haklarını
korumak için kararlı olduklarını ve
gerekli olduğu hallerde işverenlerin
uzlaşmaz tutumlarına gerekli cevabı
vereceklerini gösterdi. İşverenlerin,
yeni toplu iş sözleşmesi için çalışanlar tarafından belirlenen talepleri tartışmaya yanaşmaması durumunda
yaz tatilinin ardından, aktif bir mücadeleye başlamayı ve Eylül ayı içinde
Bern'de büyük bir yapı işçileri mitingi
yapmayı kararlaştırdılar.
lara çıkış verilmesinin sınırlandırılması, sendikanın diğer talepleri oldu.
İşverenlerin cevabı
Talepler ne?
Son yıllarda ekonomik krizden etkilenmeyen iş kolları arasında bulunan
inşaat iş kolunda geçerli toplu iş sözleşmesi kapsamındaki 100 000'den
fazla işçi için giderek zorlaşan çalışma şartları, bu konuda yeni talepleri
gerekli kılmaktaydı. Gerek sosyal gerekse de çalışma güvenliği açısından
alınması gereken bir dizi önlemler
sendikaların yeni sözleşme için belirledikleri talepler arasında yer almaktaydı.
Çalışma güvenliğinin olmadığı durumlarda, çalışmaya ara verilmesi bu
talepler içinde öne çıkan en önemli
talep oldu. Özellikle kötü hava şartları sonucu işi bırakma hakkı çalışanlar
açısından önem taşıyor. Sendikalar,
bu durumda ücretlerin karşılanması
için ek bir sigorta yapılmasını ve bu
sigorta primlerinin işveren ve işçi
tarafından ödenmesini talepleri içine
aldılar. Buna ek olarak, kaza durumlarında, ücretlerin tam ödenmesi de
talepler içinde yer aldı.
Taşeron firmalarda çalışanların ücretlerinin, işveren firma tarafından
güvence altına alınması, yaşlı çalışanlara ve sendika çalışmalarına katılan-
Çalışanların bu haklı taleplerini tartışmak yerine işverenler çalışma koşullarını ağırlaştırmayı amaçlayan
değişiklik taleplerinde bulundular.
Asgari ücretlerin esnek hale getirilmesi, çalışamama durumunda işverenin çıkış verme imkanlarının arttırılması, yıllık yapılan çalışma süresi
takvimlerinin bağlayıcı olmaktan çıkarılması, haftalık çalışma süresinin
48 saate kadar çıkarılması imkanı,
yıllık fazla mesai miktarının 150 saate
çıkarılması, erken emekli olma imkanlarının kısıtlanması işverenlerin
talepleri arasında yer almaktaydı.
Bu taleplerin tartışılmaya açılacağı ilk
görüşmede ise işverenler, daha önce
sendikaların, yaptıkları toplantıda aldıkları kararları kamuoyuna yansıttıkları gerekçesi ile, görüşmelere süresiz olarak ara verme kararı aldıklarını
açıklayarak görüşmelerden çekildiler.
Sendikalar ise, mevcut şartlarda inşaat iş kolunda toplu iş sözleşmesiz
durumun ortaya çıkmasından işverenlerin en az çalışanlar kadar zarar
göreceğine dikkat çekerek, işverenlere bir an önce yeniden görüşmelere
başlama çağrısında bulundular.
/ Mehmet Akyol
Toplantının başında merkez yürütme kurulu tarafından hazırlanan üye sayısına ilişkin sunuldu.
Üyeler için gerçekleştirilen yeni
destek programları, sendikanın aktif üyelerinin sendikal eğitimleri
ve çeşitli kampanyaların olumlu
sonuçlar verdiği bu raporda dile
getirildi. Hizmet sektöründe ve kadınlar arasında üyelerin artmaya
devam etmesi olumlu olarak karşılanırken, diğer alanlarda sendikanın üye kaybetmeye devam etmesinin ise endişe verici boyutlara
ulaştığı raporda yer alan tespitler
arasında.
Asgari ücret
Özellikle bu yıl içinde lanse edilmiş
olan asgari ücret yasa önerisi içim
toplanan imzaların geniş bir ilgi
gördüğü ve gerekli imzaların üçte
birinin daha şimdiden toplandığı
belirtildi. 14 Haziran kadın grevi
ile ilgili olarak konuşan Unia sendikası kadın sorumlusu C. Schaerer
ise, eylemelerin amaçlarına ulaştığını ancak ücret eşitliği konusunda
sendikaların önünde önemli hedeflerin olduğuna değindi.
İsviçre hükümeti tarafından alınan
atom santralarının kapatılması kararı da toplantıda en fazla tartışmalara neden olan konu oldu. Unia
sendikası tarafından başlatılacak
olan yabancı düşmanlığına karşı
kampanya konusunda ki tartışmalara delegelerin aktif bir şekilde
katılması olumlu olarak karşılandı.
Toplantı en son olarak Sendika
Merkez Yönetim Kurulunun boşalan üyelikleri için seçim yapıldı.
Buna göre Göçmen Konferansı tarafında merkez yönetim kuruluna
önerilen Darinka Filipovic, Marlisa
Pralong ve Ali Korkmaz oybirliği
ile seçildi. Manuel Wyss endüstri sektörü temsilcisi, Ivan Kolak
gençlik komisyonu temsilcisi ve
Christa Suter Zürih bölgesi temsilcisi olarak merkez yönetim kurulu
üyeliklerine seçildiler.
/ Mehmet Akyol
horizonte Türkçe Sendikal Kurs
Asgari Ücret
Sendikalar, lanse ettikleri bir yasa
önerisi ile asgari ücretlerin yasalar
tarafından belirlenmesini talep ediyorlar. Göçmen çalışanlar açısından
bu yasa önerisi neden önemlidir?
Göçmenler sendikaların asgari ücret
kampanyasına neden ve nasıl katılmalıdırlar?
Sendika aktif üyeleri için düzenlenen aşağıdaki kursa katılmak için,
sendika şubelerine müracaat edebilirisiniz.
14 Haziran
14 Haziran
kadın grevi yapıldı
Unia sendikasının da aralarında bulunduğu pek çok sendika
tarafından düzenlenen 14 Haziran kadın grevi, sabah saatlerinde pek çok işyerinde çeşitli eylemliliklerle başladı. Saat
14.06 da yapılan işi durdurma eylmelerinin ardından büyük
şehirlerde kadınların katılımı ile çeşitli gösteriler yapıldı.
‘Sanılanın aksine eşit işe eşit ücret
konusunda çok gerilerdeyiz’ diyerek
işyerlerinde gösteriler düzenleyen
kadınlar, Anayasa’da 20 yıldır yer
alan bu hakkın hala hayata geçirilme-
03./04.09.2011,
Paradishotel Rotschuo, Gersau
Başvuru: Unia-Bildung,
[email protected]
Kısa kısa
Renzo Ambrosetti Metal
Federasyonu başkanı
seçildi
Avrupa Metal Sendikaları Federasyonu (EMB) Haziran ayı başında
Diusburg’ta yapılan kongresinde
Unia sendikası eş başkanı Renzo
Ambrosetti’yi yeniden başkanlığa
seçti.
Avrupa’nın 33 ülkesinden toplam 5.5
milyon üyesi olan 72 sendikanın yer
aldığı EMB kongresi, ‘dayanışma ve
adalet’ parolası ile toplanmıştı.
Dört yıl önce yapılan kongrede ilk defa
başkanlığa seçilen R. Ambrostti, bu
federasyonun başkanlığına seçilen ilk
İsviçreli olmuştu. Kurulduğundan bu
yana sürekli olarak bir Avrupa Birliği
ülkesi vatandaşının başkan olduğu
bu federasyon ilk defa AB dışından bir
ülkeden başkan seçmişti.
diğine dikkat çektiler. Dile getirilen
talepler ise son derece açıktı, eşit işe
%20 daha az alan kadın çalışanların
ücretleri hemen arttırılsın. Bunun
için bütün işyerlerinde çalışanların
ücretleri kontrol edilmeli ve satış işkolu gibi ücret eşitsizliğinin yaygın
olduğu işkolları için özel önlemler
alınmalı.
Pek çok bölgede işyerlerinde yapılan
eylemliklere geniş katılım sağlandı.
Özellikle büyük işyerlerin yapılan,
birbirini sloganla karşılamak, ortak
kahvaltı, dinlenme aralarının uzatılması veya tartışma forumları gibi eylemler dikkati çekti. Jura kantonunda
Rolex ve Universo gibi saat üreten
işyerlerinde), Leisi-Néstlé, Flufa gibi
gıda işkolu işyerlerinde Tesa, Nyco
gibi makine fabrikalarında ve Novartis gibi kimya işletmelerinde yapılan
bu eylemlikler, konunun ne kadar
yaygın ilgi gördüğünü ortaya koydu.
Çeşitli kantonlarda yapınla eylemliklerde benzer şekilde oldukça renkli
oldu, saat 14.06 da Peseux da ki coop satış yerinde kasa başına geçen
erkek çalışanlar kadınların protesto
eylemine katılmasına yardımcı oldular, Bern, Basel, St. Gallen, Jura ve
Tessin’de yapılan ‘kaplumbağa yürüyüşleri’ ise, eşit işe eşit ücret prensibinin kaplumbağa hızı ile yürüdüğünü
anlatıyordu.
Eylemlerden sonra Unia sendikası tarafından yapılan açıklamada ise, kadın
grevini amacına ulaştığı, kadın çalışanların en önemli sorununun bir kez
daha kamuoyunun gündemine taşınmasının başarıldığına dikkat çekildi.
Kadın grevlerinden görüntüler
/ Mehmet Akyol
Unia sendikasının araştırması
Ücret Eşitsizliği Artıyor
Ekonomik krizin yükünün çalışanların sırtına yüklenmek
istendiği sendikalar tarafından sık sık gündeme getirildiği
biliniyor. Unia sendikası tarafından yapılan bir araştırma
bunu net bir şekilde ortaya koydu. Buna göre 2010 yılında
İsviçre’nin en büyük firması toplam karlarını dörtte üç oranında attırtarak toplam 84 milyar Frank’a çıkardı.
Bu artıştan çalışanların payına düşen
ise oldukça az olurken, üst düzey
yöneticiler aslan payını kaptılar. Bu
işyerlerinde en düşük ücret ile en
yüksek ücret arasında ki fark bir yıl
içinde daha da artarak 1 e 43 oranına
yükseldi. Her üç firmadan ikisinde bu
oran geçen yıl daha da arttı.
Unia sendikası 2009 yılı için benzer
‘Birleşik bir Avrupa Projesi önemli zorluklarla karşı karşıyadır’ diyerek açılış
konuşmasını yapan Ambrosetti, konuşmasını şöyle sürdürdü, ‘çalışanlara krizin bedeli ödettirilmek isteniyor,
zenginin daha zengin olduğu bir Avrupa yerine daha eşitlikçi bir Avrupa nın
yaratılması için sendikalar harekete
geçmelidir’. Avrupa Birliği yöneticilerin
bu konuda bir çağrıda yapan EMB
başkanı, aksi durumda Avrupa hayalinden geriye bir şey kalmayacağını da
dile getirdi.
2
Nr. 5| Juli 2011 | türkisch
bir çalışmayı yapmış ve söz konusu
41 en büyük firmadan, sadece dokuzunun zarar ettiğini tespit etmişti.
2010 yılında ise bu firmalarının tümü
yılı karla kapadılar. Özellikle banka,
sigorta firmalarının yanı sıra gıda
işkolunda artışların ortalamanın üstünde olduğu dikkat çekmekte.
Ancak bu kar artışlarından çalışanla-
rın payına düşen çok az, sözü geçen
işyerlerinde çalışan, en düşük ücret
kategorisinden ücretler yıllık olarak
600 Frank civarında artarak ortalama 52.829 Frank’a yükseldi. Ücret
artışının fazlalaştığı firma sayısı ise
26 oldu ve ortalama 1 e 43 oranına
yükseldi. Başka bir deyişle, en az ücret
alan bir işçi, an fazla ücret alan bir üst
düzey yöneticisinin bir yılda aldığı
ücreti kazanmak için 43 yıl çalışması
gerekli. Veya en az ücret alanın tüm
çalışma hayatı boyunca kazancı, bir
üst düzey yöneticisinin bir yılda ki
kazancından daha az.
Ücret Eşitsizliğinin en yüksek olduğu on firma
Firma
Ücret eşitsizliği 2010
2009 a göre değişim
( % olarak)
Üst düzey yöneticilerin
ortalama ücretleri
CS
192
-16.3
9 655 892
UBS
139
31.6
7 002 377
Roche
116
3.6
6 611 874
Swiss Re
98
-33.5
5 038 750
Novartis
82
-31.2
4 808 481
Nestlé
71
3.0
3 754 573
Zurich
69
-33.2
3 452 935
Lindt & Sprüngli
66
14.1
3 104 500
Clariant
59
16.9
3 388 890
ABB
57
-6.1
3 128 090
Yasa teklifi rafa
Unia sendikasının araştırmasında
dikkati çeken bir nokta ise, ekonomik
kriz nedeni ile üst düzey yöneticilerinin ücretlerini arttırma konusunda
dikkatli davranması ve inşaat, enerji
işkolunda ki başarılı ücret kampanyaları sonucu son yıllarda duraklayan ücret eşitsizliğinin 2010 yılında
tekrar artmaya başlaması oldu. Unia
sendikasının son yedi yılda ücret
eşitsizliğini gündeme getirmesi ile
başlayan tartışmalardan, işyerlerinin
pek bir şey öğrenmediği, kriz öncesi
bu konuda yapılan hataların tekrarlanmaya başladığı görülmekte.
Üst düzey yöneticilerin prim, boni
gibi adlar altında aldıkları ücretlerin
sınırlandırılması konusunda yapılan
girişimlerde bir sonuç vermemekte.
Bu konuda sendikaların desteği ile
lanse edilen, üst düzey yöneticilerin
aldıkları ücretleri kısıtlamayı amaçlayan yasa teklifini, meclisin gündemine almamakta direnmesi bunun
bir göstergesi. Haziran ayında ki yaz
oturumlarında, meclis bu yasa önerisinin bir sonra ki yılda gündeme
alınmasını kabul etmesi ise geniş tepkilere neden oldu.
/ Mehmet Akyol
horizonte 3
Nr. 5| Juli 2011 | türkisch
Sömürüye karşı insanca çalışma hakkı
Ev İşçilerine İşçi Hakları
Haziran ayında Cenevre’de yapılan 100. Uluslararası Çalışma
Kurumu (ILO) konferansında, ev işçilerinin, yasalarla belirlenen işçi haklarından tam olarak yararlanmasını sağlayacak
yeni bir Uluslararası Konvansiyon kabul edildi. Dünyanın
çeşitli ülkelerinde ki sendikaların yıllar süren mücadelesi
sonucu ortaya çıkan bu anlaşma, ev işlerinde çalışanlara
insanca çalışma imkanları getirmekte.
16 Haziran 2011 tarafında ILO Konferansında kabul edilen bu anlaşma ile
sayıları tüm dünyada 100 milyonu
aştığı tahmin edilen ev işçilerinin en
sonunda işçi olarak tanımlamakta.
‘Ev işçilerine insanca çalışma hakkı’
adlı bu konvansiyon, son yıllarda
önem kazanan ‘kuralsız çalışma alanlarına’ ilk defa bir kural getiren bir
anlaşma niteliği ile tarihsel bir öneme
de sahip.
Bu anlaşmayı kabul eden devletler,
ev işlerinde çalışanların zorla çalıştırılmasına engel olmak, çocukların
ev işlerinde çalıştırılmasını önlemek,
ev işçilerine yönelik her türlü ayrımcılığın önüne geçmek ve çalışanların
sendikal örgütlenme haklarını sağla-
Onlarda haklarına sahip çıkıyor
makla yükümlü olmaktadır. Ayrıca
yasalarda değişiklik yaparak, ev işçilerinin çalışma süresi, ücret ve benzeri
haklarını belirleyen bir iş anlaşmasının yazılı olarak yapılması gerekli. Bu
sözleşmede çalışanların, asgari ücret,
sosyal sigorta hakları, haftada en az
bir sefer 24 saat süren dinlenme arası
hakkı gibi, asgari haklarının da belirtilmesi de gerekli.
Anlaşmada yer alan başka bir konu ise göçmen ev işçilerine yönelik.
Göçmen çalışanların ayrımcılığa uğramasına engel olunması, resmi makamların çalışanları asgari hakların
konusunda bilgilendirmesi gerektiği,
aracı firmaların kontrol edilmesi gibi
belirlemelerle göçmen işçilerinde asgari hakları garanti altına alınmakta.
Konvansiyon imzalansın!
Sendikalar bu konvansiyonun tek tek
ülkeler tarafından imzalanması ile
yürürlüğe gireceğine dikkat çekerek,
zaman geçirmeden, parlamentoların bu konuyu gündemlerine almalarının talep edilmesinin gerektiğine
dikkat çektiler.
Unia sendikası diğer sendikalarla birlikte bu anlaşmanın kararlaştırılması
için ILO konferansına bir delegasyonla katıldı. Delegasyonda yer alan
hizmet sektörü sorumlusu M. Moretto, hükümetten bu konuda an kısa
zamanda cevap beklediklerini belirtti. 2011 yılı başında, sendikalarla hükümet arasında yapınla görüşmeler
sonunda, hükümetin diplomatların
ev işçilerinin haklarını belirleyen bir
‘normal iş sözleşmesi’ kararnamesi
çıkardığına dikkat çeken Moretto,
şimdi hükümetin bu konvansiyonu
imzalaması gerektiğini belirtti.
/ Mauro Moretto
Yazın açıkta çalışmaya dikkat
Yeni Toplu İş Sözleşmesi için
Öncelik sağlıklı çalışmada
Metal Makine
İşkolunda Anket
Unia sendikası Metal ve Makine işkolunda toplu iş sözleşmesinin yenilenmesi için bu sefer hazırlıklar erken başladı.
Mayıs ayında başlatılan bir anketle işyerlerinde sorunların
neler olduğu ve ne gibi çözümler gerektiği, bu işkolunda ki
işyerlerinde yapılan anketlerle tespit edilmeye çalışılmakta.
Ankette yer alan konular arasında,
yeni çalışma organizasyonlarının
etkileri, çalışma temposu, çalışma
zamanlarının sağlık üzerine etkileri
bulunmakta. Ayrıca çalışma ile ilgili
bilgilendirme ve işe alıştırma konularında çalışanların düşünceleri bu
anketle öğrenilmek istenmekte. Çalışanların işyerinde iş güvenliği ve işçi
sağlığı konusunda ki görüşleri de ankette yer alan konular arasında. Daha
önce Tessin kantonunda yapılan bir
ön ankette, çalışanlar açısından bu
konuların ön plana çıktığı tespit edilmiş ve bu yeni ankette tüm işkolunda
bu konuların ne kadar önemli olduğu
ortaya çıkarmıştı.
Önemli Sözleşme
Metal, Elektro ve Makine endüstrisi
(MEM) toplu iş sözleşmesi kapsamında yaklaşık 100 000 işçi çalışmakta.
Haziran 2013 tarihine kadar geçerli
olan mevcut toplu iş sözleşmesi için
yapılacak bu görüşmelerin hiçte koyla geçmeyeceği daha önce ki toplu iş
sözleşmeleri görüşmeleri ortaya koymuştu. Bu nedenle Unia sendikası
görüşmeler için gerekli hazırlıkların
bir an önce başlatılmasını ve ilk adım
olarak bu anketin yapılması kararlaştırdı. Son yıllarda bu işkolunda çalışanların özellikle sağılık sorunlarını
sık sık dile getirmeleri nedeni ile bu
konu ankete temel alındı.
Resmi makamlar tarafından bugüne
kadar yapınla araştırmalarda çalışanlar açısından sağlık sorunun önemli olduğunu göstermekte. Ekonomi
müsteşarlığı tarafından 670 000 çalışan arasında yapılan bir araştırmaya
göre, son yıllarda sırt ağrısı, stres gibi
şikayetlerin arttığını ve bunun giderek sosyal bir sorun haline geldiğini göstermekte. Unia sağlık uzmanı
Dario Mordasini tarafından verilen
Çalışanlar ne diyor?
bilgilere göre ise, üretimde kullanılmaya başlayan Nano teknolojisi gibi
yeni konuların ise çalışanların sağlıklarına etkileri henüz bilinmemekte.
Unia uzmanı tarafından verilen bilgilere göre 2008 yılında 254.325 iş
kazası meydana gelmiş ve 3488 kişi meslek hastalıkların yakalanmış.
Bunun sonucu olarak ise 1125 işçi
çalışamaz duruma gelerek maluliyete
ayrılmış. Kaza sonucu ölenler 105,
meslek hastalığı sonucu ölenler ise
163 olmuş. Mordasini bunların toplam maliyetinin ise 15 Milyar Frank
gibi yüksek bir miktar tuttuğuna dikkat çekmekte.
İlgi büyük
Bu nedenle Unia sendikası tarafından
başlatılan anket çalışmalarım büyük
bir ilgi ile karşılandı. Gerek işyeri içinde sendika temsilcilerinin gerekse de
işyeri önlerinde sendika sekreterleri
ile yapınla anket çalışmalarına katılım beklenen üzerinde olmakta. Eylül
ayı sonun kadar devam edecek bu
çalışma daha sonra değerlendirilecek
ve toplu iş sözleşmesi görüşmeleri
için hangi taleplerin isteneceği işkolu
konferansı tarafından belirlenecek.
/ Judith Stofer
Bu yıl yaz aylarında sıcaklığın normalden daha fazla
yükselmesi bekleniyor. Bu
durum çalışanlar açısından
tedbirlerinde alınmasını gerekli kılıyor. Unia sendikası
çalışanlara şunları tavsiye
ediyor.
Yaz aylarında açık havada çalışanların, ozon, UV ışınları ve sıcaklığa
dikkat etmeleri gereklidir. Bu konuda
çalışanlar için bir broşür yayınlayan
Unia sendikası bu yılda yaz aylarının
normalden daha sıcak geçeğini dikkate alarak, çalışanları bu konuda bir
kez daha uyardı. Yaz aylarında dikkat
edilmesi gereken en önemli konulara
ise şu şekilde dikkat çekilmekte,
n Sıcaklık; aşırı sıcaklık öncelikle
kan dolaşım sistemini etkiler ve
kramplara hatta kalp krizine neden
olabilir. Havanın nemli olması bu
tehlikeyi daha da arttırır.
n Ozon; Güneş ışığının normal dan
fazla yoğunlaşması sonucu ozon
oluşmasına neden olur. Bunun
sonucu göz yanması, boğaz ve
boyunda tahrişler, nefes almada
zorlanma ve baş ağrısı ortaya çıkar.
Saat 16 ila 18 arasında ozon oluşumu en yüksek değere çıkar.
n UV ışınları; mor ötesi ışınlar gözle görülmez. Bu şınların normalin
üzerine çıkması gözlere zarar verir ve deri kanserine neden olur.
Özellikle saat 11 ila 15 arasında bu
konuda gerekli önlemler alınması
gerekir.
Önlemler neler
İşverenler tarafından alınacak bazı
önlemler, çalışanların bu tehlikelerden korunmasını sağlayabilir. Bunlardan bazıları şu şekildedir.
n Hava tahmin raporların bakarak,
açık havada çalışmaların öğleden
önce bitirilmesi için gerekli planlamayı yapmak
n Açık havada çalışmayı mümkün
olduğu kadar erken başlatarak bitirmek.
n Fazla sıcaklığın olduğu saatlerde
çalışmanın gölgede yapılmasını
sağlamak
n Mümkün olduğunca gölgede kısa
süreli ama daha fazla dinlenme
arası yapılmasını sağlamak.
n Yeterince içme suyu ve güneş kremini çalışanlara sağlamak
n Çıplak vücutla çalışmaya engel olmak, gerekli olduğu durumlarda
güneş gözlüğü temin etmek
n Çalışanların diğer arkadaşlarına daha fazla dikkat etmesini sağlamak,
fenalaşan iş arkadaşlarına hemen
yarım etmesini sağlamak
n Hava ne kadar sıcak olursa olsun
koruyucu iş kasklarının takılması
gereklidir.
Ne yapılmalı
Unia sendikası geçen yıllarda olduğu
gibi çalışanlar bu konularda gerekli
bilgilerin verilmesini ve bu tür rizikolara karşı acilen alınması gereken
önlerin alınmasını sağlamayı hedeflemektedir. İşverenlerin alması gereken aşağıda ki tedbirlerin alınmaması halinde yapılması gerekenler ise
şunlardır.
1. Öncelikle bu konuda çalışanların
kendi arkadaşları ile bu konuyu
konuşması ilk adımdır.
2. Bunun sonucu ortak bir karara
varılıp bunun formüle edilmesi
gerekir.
3. İşyeri yöneticilerine bu durumun
bildirilmesi ve tedbir alınmasını
istemek
4. Kararlaştırılan önlemlerin gerçekleştirildiğini kontrol etmek
5. Soruna bir çözüm bulunamıyorsa
Unia sendikasından yardım talep
etmek.
Unia sendikası bu yıl ayrıca çalışanlara, deriş tipine göre hangi tür güneş kremi kullanılmasını gösteren bir
UV-Meter dağıtmaya başlayacaktır.
/ Dario Mordasini
horizonte Siz Sorun
Unia Cevaplasın
4
Nr. 5| Juli 2011 | türkisch
Hükümete ve Parlamentoya verilmek üzere İmza Kampanyası
«İkiyüzlülüğe Son»
Sayın Bakanlar,
Sayın Federal Parlamento üyeleri,
«Kâğıtsızlar Hareketinin 10. yılı»
İkiyüzlülük, İsviçre’nin ‘kâğıtsızlara’ yönelik politikalarının sembolü haline gelmiş durumda, bir yandan onların
çalışmaları memnunlukla karşılanırken, bir yandan da onların temel hakları ayaklar altında çiğnenmekte. Aşağıda imzası olan bizler bu politikayı kabul etmiyoruz.
Orta ve uzun vadede İsviçre göçmen politikasının temelini oluşturan iki-bölge modelinden vazgeçilmesini talep ediyoruz. Hükümetten acilen şu
önlemlerin alınmasını istiyoruz,
n
İşyerinde dışlanma Mobbing
anlamına gelir mi?
Soru: 4 yıldan beri bir işyerinde çalışmaktayım. İşyerinde ayrılıp, başka bir firmaya
gitme istediğimi açıkladıktan sonra, işyerinde tam bir dışlanmaya maruz kaldım. Bana rakip bir firmaya geçmek istediğim için
çalışma arkadaşlarım tarafından hakaret
edildi ve gülünç duruma düşürüldüm. Bu
Mobing kapsamı içine girer mi?
Cevap: Hayır. İşyerlerinde psikolojik baskıların
olduğu biliniyor. Özellikle her gün ayni insanlarla
birlikte olmak, insanlar arasında bir gruplaşmanın önünü açar. Buna rağmen, mevcut yasa bu
konuda açık bir tanımlama getirmemektedir.
Ancak bu şekilde ortaya çıkabilecek Mobbing
durumlarına ilişkin mahkemelerde dava açılmayacak diye bir durum yoktur. Tam tersine
Mobbing, bir işyerinde çalışan bir işçinin sistemli bir şekilde, bir gerekçe olmadan düşmanca
tavırlarla izole edilmesi şeklinde tanımlanmaktadır. Ancak mahkemeler böylesi bir durumun,
haftalık olarak, yaklaşık altı ay gibi uzun bir
süre devam etmesini gerekli görmektedirler.
Öte yandan mahkemelerin tanımına uygun bir
Mobbing durumu olup olmadığına bakılmadan,
durumun bir an önce işverene bildirilmesi gereklidir. Bu durumda işverenin gerekli önlemleri
alması gereklidir. Yasa işverenlere, çalışanları
bu durumlardan korumak için zorunlu bir görev
vermektedir.
İnsanlık dışı, gereksiz ve pahalı zorla sınır dışı
etmelere son verilmesi
n Okul yönetimlerinin kâğıtsız göçmen çocukları resmi makamlara bildirme zorunluluğundan vazgeçilmesi
n Kâğıtsız göçmen çocukların temel eğitimden
sonra, Uluslararası Çocuk Hakları Anlaşmalarında öngördüğü gibi meslek eğitim
imkânlarından yararlanmasının sağlanması
Çalışma Müsteşarlığı Seco tarafından
yayınlanan 35 sayfalık bu broşür, çalışanları
bu konuda her açıdan bilgilendirmeyi
amaçlamaktadır. Almanca; Fransızca ve
İtalyanca olarak yayınlanan bu broşür
Seco’nun web sayfası www.seco.admin.ch
adresinden elde edilebilir.
Federal Meclis’te 2010 yılında kabul edilen
bir öneri doğrultusunda, kâğıtsız göçmen
gençlerin çıraklık eğitimi yapmasına olanak
tanınması
n Kâğıtsız göçmenlerin sosyal sigortalardan
yararlanmasını önleyecek, yapılması düşünülen değişikliklerden vazgeçilmesi
n Kaçak çalışmaya ilişkin yasanın, kâğıtsız çalışanların sosyal sigortalara bildirilmesinin bir
ihbar olarak kabul edilmesinin engellenecek
bir şekilde hayata geçirilmesi (veya gerekli
değişikliğin yapılması)
n Yasal haklarını korumak için kâğıtsızlara her
türlü mahkemeye (ceza, sivil ve uyuşma) bir
riske girmeden müracaat hakkı tanınması.
Bizler İsviçre’de oturma izni olmadan yaşayan insanların durumlarının düzenlenmesi için gerekli koşulların yaratılmasını talep ediyoruz.
Soyadı Adı
Adres
İmza
1.
2.
3.
4.
5.
Bu imza formunu doldurarak en geç 15 Eylül tarihine kadar aşağıda ki adrese gönderin:
Solidarité sans frontières | Neuengasse 8 | 3011 Bern Bu kampanyayı desteklemek için bağış hesabı – PC 30-13574-6
Destekleyen kurum ve partiler (20.04.2011): Afrikanischer Verein Region Basel (AVRB) | AL Bern | AL Schaffhausen | AL Zürich | Anlaufstelle für Sans-Papiers Basel | Asylbrücke Zug | augenauf Bern | augenauf Zürich | BastA! Basels starke Alternative | Berner Beratungsstelle für Sans-Papiers (VBBS) | Bleiberecht-Kollektive Schweiz | C.E.D.R.I. | Caritas Genève | CCSI Fribourg | CCSI Genève | Centre Camarada | Centre Social Protéstant Genève | Centre Social Protéstant Vaud | cfd - die feministische Friedensorganisation | Collectif de soutien aux sans-papiers de Genève | Collectif Vaudois de Soutien aux Sans-Papiers | Coordination Asile Migration Vaud | CS()A il Molino | CSP Suisse | CTSSL
- Collectif des travailleuses/eurs sans statut légal | DJS - Demokratische JuristInnen und Juristen | Europäisches BürgerInnen Forum | FIMM Schweiz - Forum für die Integration
der Migrantinnen und Migranten | FIZ Fachstelle Frauenhandel und Frauenmigration | Freiplatzaktion Zürich | Gewählte-Stimme - Stimme der gewählten MigrantInnen für
alle | GfbV – Gesellschaft für bedrohte Völker | Gioventù Comunista | Giullari di Gulliver | grundrechte.ch | Grüne Schweiz | Humanrights.ch / MERS | I Verdi Ticino | Interprofessionelle Gewerkschaft IGA | Junge Grüne Schweiz | JUSO Schweiz | La Ligue suisse des droits de l'homme/Genève | La Sinistra | l'autre syndicat | Le collectif de soutien
et de défense des Sans-Papiers de la Côte | Les Verts Genève | Movimento senza voce | Parti du Travail Genevois | Partito Comunista Ticino | PS Canton Genève | PS Lausanne |
PS Ticino | Red-Latinoamericana Zürich (RLZ) | SIT - Syndicat interprofessionnel de travailleuses et travailleurs | Solidar Suisse | Solidaritaetsnetz Ostschweiz | Solidaritaetsnetz Zürich | Solidarité sans frontières | solidaritéS | Solinetz Basel | SOS Ticino | SP Schweiz | SPAZ - Sans-Papiers Anlaufstelle Zürich | Stopexclusion | Syna | Syndical CGAS |
Syndicom | terre des hommes schweiz | Unia | Union der ArbeiterInnen ohne geregelten Aufenthalt Basel | Unión Mexicana Suiza (UMES) | VPOD Ticino
Kimler Kâğıtsızdır (Sans-Papier)?
‚Mobbing:
Tanımlama ve yasal durum’
n
Genel olarak Pasaportu ve kimliği olmasına
karşın, yaşadığı ülkede oturma izni olmayan
insanlar kâğıtsız olarak adlandırılmaktadır. Büyük bir çoğunluğu çalışan bu insanların belli bir
kısmı vergi ve sosyal sigortalara prim ödemektedirler. Yollarımızı, evlerimizi inşa etmekte,
çocukların bakımını üstlenmekte, hastalara,
yaşlı yakınlarımıza bakmakta, tarlarda otellerde
çalışmaktadırlar. Böylece toplumun refahına
katkı sunmaktadırlar. Buna karşın sürekli olarak
ihbar edilip yakalanıp sınır dışı edilme korkusu
ile yaşamaktadırlar. En son yapılan tahminlere
göre İsviçre’de en az 100 000 insan bu şartlarda yaşamaktadır. Bunlar arasında iltica talebi
ret edilmiş insanlarda bulunmaktadır. Ayrıca
kısıtlayıcı göçmen politikaları sonucu oturum
hakkını kaybeden insanların bir kısmı da şimdi
bu durumdadır.
Politik Durum
İsviçre göçmen politikası İki-Bölge-Modeli üzerine kurulmuştur, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri
için serbest dolaşım geçerli iken, geriye kalan
tüm ülkeler için neredeyse kapılar tümüyle
kapanmıştır, üstelik bu ülkelerden gelen işgücüne ihtiyaç duyulurken. Gerek Göçmen Yasası,
gerekse de İltica Yasası sürekli hakları kısması,
kâğıtsızların sayısının artmasına neden olmaktadır. Bu durumdan çıkmanın ve durumlarını
yasalaştırmanın tek yolu ise güç durumda olan-
ları düzenlenmesidir. Ancak bu uygulama keyfi
kararlara neden olmakta, bu talepte bulunanlar
için adeta bir piyango olmakta. Çıkmaza sürüklenmiş göçmen politikasına bir çıkış aramak
yerine, göçmenleri suçlu yerine koymak ve bölmeye girişmek tercih edilmekte, bunun sonucu
olarak durum daha da kötüleşmekte, kamuoyu
onlara karşı bir duruma gelmekte.
Ocak 2008 de yürürlüğe giren Kaçak Çalışma
Yasası buna güzel bir örnektir. Yani yasa ile
oturma izni olmayanların sosyal sigortalardan
yararlanması olanaklı hale gelirken, pratikte
durum değişmedi. İhbar edilmekten korkan
işyerleri, çalıştırdıkları kâğıtsızları sosyal sigortalara bildirmemeye devam ediyorlar. Bununla
hem kâğıtsızların durumu kötüleşmekte, hem
de soysal sigortalar zayıflamaktadır.
Gölgeden çıkmak için 10 yıl
2001 yılında bu yana kâğıtsızlar hareketi bu
çelişkileri açığa çıkardı. Bugün artık İsviçre’de
kâğıtsızların olmadığını söyleyen kalmadı. Bu
şekilde kendini kamuoyunda hissettirmeye
başlayan kâğıtsızların durumunda bazı ilerlemeler oldu,
n Sağlık hizmetlerin daha iyi yararlanma
imkânları
n Herkese temel sağlık sigortası imkânı
n Zorunlu eğitim yapmak imkânları
n Parlamentonun, genç kâğıtsız göçmenlere
çıraklık eğitimi sağlanması için verdiği karar.
Bu haklar kuşkusuz önemli, ancak yasal durumları olmadıkları için kâğıtsızların, bu haklardan
yararlanmaları her zaman mümkün olamamakta. Üstelik kazanınla bu haklar sürekli olarak geri alınmak istemekte. Hükümet aldığı bir
kararla, okulların ve sosyal sigortaların oturum
hakkını inceleme imkânlarını araştırma kararı
aldı. Bu girişimler sonucu kâğıtsızlar bir kez
daha toplumun gözü önünden gitmeye zorlanmak istenmekte, onlar ucuz işgücü olarak, her
türlü hakta yoksun, resmi makamların insafına
terk edilmiş ve istenilen anda sınır dışı edilecek
hale getirilmek isteniyor.
Hangi gelecek?
Göçmen hareketini durdurmak artık mümkün
değil. Son yıllarda göçmen politikalarının başarısızlığı bunun göstergesi. Kâğıtsızların sayısı
arttı ve durumları daha da kötüleşti. Artık gerçekler görülmeli ve gerek kağıtsızlar gerekse de
toplumun çıkarları açısından gerekenler yapılmalıdır. Burada doğup büyüyen ve okula giden
üçüncü kuşak kağıtsızlarında ortaya çıkması
bunu zorunlu hale getiriyor.
Bu imza formunu doldurarak en geç 15 Eylül
tarihine kadar aşağıda ki adrese gönderin:
Solidarité sans frontières, Neuengasse 8,
3011 Bern
Bu kampanyayı desteklemek için bağış hesabı:
PC 30-13574-6
Sendikal Kurs!
Bu yıl ki Unia sendikasının Türkçe sendika kursu
Eylül ayında yapılacak, katılmak isteyenlerin
sendika şubelerine müracaatlarını rica ederiz.
Sıcakların artması ve okulların kapanmaya
başlaması ile yaz tatili dönemi başladı. Bir sonraki
Horizonte’ de buluşmak üzere hepinize iyi tatiller.
Impressum: Beilage zu den Gewerkschaftszeitungen work, area, Événement syndical |
Heraus­geber Verlagsesellschaft work AG, Zürich, Chefredaktion: Marie-José Kuhn; Événement
syndical SA, Lausanne, Chefredaktion: Sylviane Herranz; Edizioni Sociali SA, Lugano, Chefredaktion: Gianfranco Helbling | Redaktionskommission M. Akyol, I. Barros, D. Filipovic, M. Martín,
M. Mendes, O. Osmani | Sprachverantwortlich Mehmet Akyol | Layout Esther Wickli, Unia |
Druck Ringier Print, Adligenswil | Adresse Unia Redaktion «Horizonte», Weltpost­strasse 20, 3000
Bern 15, [email protected]
www.unia.ch

Benzer belgeler

3 2 4 Göstermelik Çözümlere Hayır

3 2 4 Göstermelik Çözümlere Hayır İlk olarak bu yasanın yürülüğe girmesi ile en alt düzeyde ki ücret alan çalışanların %11 nin ücretleri doğrudan doğruya artması söz konusu olacak. Başka bir deyişle, gerek toplu iş sözleşmesi olmad...

Detaylı

Daha Fazla Ücret

Daha Fazla Ücret Asgari ücretlerin esnek hale getirilmesi, çalışamama durumunda işverenin çıkış verme imkanlarının arttırılması, yıllık yapılan çalışma süresi takvimlerinin bağlayıcı olmaktan çıkarılması, haftalık ...

Detaylı

Hastalık Sigortası Yasasına Evet

Hastalık Sigortası Yasasına Evet Son yıllarda ekonomik krizden etkilenmeyen iş kolları arasında bulunan inşaat iş kolunda geçerli toplu iş sözleşmesi kapsamındaki 100 000'den fazla işçi için giderek zorlaşan çalışma şartları, bu k...

Detaylı

Yeni Bir Dönemin Başlangıcında

Yeni Bir Dönemin Başlangıcında Son yıllarda ekonomik krizden etkilenmeyen iş kolları arasında bulunan inşaat iş kolunda geçerli toplu iş sözleşmesi kapsamındaki 100 000'den fazla işçi için giderek zorlaşan çalışma şartları, bu k...

Detaylı

2 4 3 İşsizlik Sigortası`nda değişiklikler

2 4 3 İşsizlik Sigortası`nda değişiklikler İmza Kampanyası İkiyüzlülüğe Son Kadın Grevi

Detaylı

2 4 3 İkili Anlaşmaya Evet

2 4 3 İkili Anlaşmaya Evet Anlaşmada yer alan başka bir konu ise göçmen ev işçilerine yönelik. Göçmen çalışanların ayrımcılığa uğramasına engel olunması, resmi makamların çalışanları asgari hakların konusunda bilgilendirmesi...

Detaylı

3 2 4 HAYIR Göçmen kadınlara eşit haklar bir hayal mi?

3 2 4 HAYIR Göçmen kadınlara eşit haklar bir hayal mi? bu konuda yapılan hataların tekrarlanmaya başladığı görülmekte. Üst düzey yöneticilerin prim, boni gibi adlar altında aldıkları ücretlerin sınırlandırılması konusunda yapılan girişimlerde bir sonuç...

Detaylı

Kitlesel Göçe Hayır insiyatifine HAYIR

Kitlesel Göçe Hayır insiyatifine HAYIR bir an önce başlatılmasını ve ilk adım olarak bu anketin yapılması kararlaştırdı. Son yıllarda bu işkolunda çalışanların özellikle sağılık sorunlarını sık sık dile getirmeleri nedeni ile bu konu an...

Detaylı

Ücret eşitliği: Salyangoz hızı ile ilerleyemez!

Ücret eşitliği: Salyangoz hızı ile ilerleyemez! Metal, Elektro ve Makine endüstrisi (MEM) toplu iş sözleşmesi kapsamında yaklaşık 100 000 işçi çalışmakta. Haziran 2013 tarihine kadar geçerli olan mevcut toplu iş sözleşmesi için yapılacak bu görü...

Detaylı

Uluslararası Kadın Günü: Ekmek ve Gül

Uluslararası Kadın Günü: Ekmek ve Gül sendikalar bu durum karşısında Mayıs ayı sonunda, işçi temsilcileri ile ortak bir toplantı yaptılar. Toplantı yapı işçilerinin, mevcut haklarını korumak için kararlı olduklarını ve gerekli olduğu h...

Detaylı

Irkçılığı durduralım

Irkçılığı durduralım durumu iyileştirmez. Buna karşın hemen neler hisset­ tiğini doğrudan söylemek, arkadaşlar arasında ciddi bir tartışma ortamı oluştu­ rabilir. «Stiftung Bildung und Entwicklung» kurumu tarafından ya...

Detaylı

Asgari ücrete, maaşların korunmasına evet

Asgari ücrete, maaşların korunmasına evet Yeni araştırma sonuçları Ücretler arasındaki uçurum daha da büyüyor ve ücret eşitsizliği artarak devam ediyor. Yeni açıklanan 2012 yılı Ücret Yapısı Anketi sonuçları da gösteriyorki, 4000 Frank asg...

Detaylı