9 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası

Transkript

9 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Çaycuma Ticaret ve Sanayi
Odası
Ekonomi Dergisi
u
Yıl: 3 • Sayı: 9
u
Sahibi
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Adına Yönetim Kurulu Başkanı
Rıfat SARSIK
u
Sorumlu Müdür
Önder ALKAN
u
Yayın Kurulu
Rıfat SARSIK
Önder ALKAN
Mehmet KÖKTÜRK
Alper PÜREN
Kâmuran MISIRLI
u
Reklam ve Mali İşler
Recep ACAR
u
Yönetim Yeri
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Atatürk Bulvarı No: 12
Çaycuma / ZONGULDAK
Tel: 0372 6151073
Faks: 0372 6157326
www.caycumatso.tobb.org.tr
e-mail: [email protected]
u
Yapım-Baskı
Aydoğdu Ofset
0312 395 81 44
www.aydogduofset.com
Baskı Tarihi: 08.10.2013
u
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Ekonomi Dergisi 3 ayda bir
yayınlanmakta olup, 1500 adet
basılmaktadır.
u
Çaycuma Ticaret ve Sanayi
Odası Ekonomi Dergisi’nde yer
alan yazılar aksi belirtilmedikçe
Çaycuma Ticaret ve Sanayi
Odası’nın görüşünü yansıtmaz,
imzalı yazılarda belirtilen
görüşler sadece yazarlarına aittir.
u
Dergiden kaynak belirtilerek
alıntı yapılabilir.
içindekiler
02>>
03>>
10>>
13>>
22>>
Ekonomi / Bizden
basyazi
.
kapak
Çaycuma TSO Anadolu Öğretmen Lisesi’nin
açılış törenine yoğun ilgi
güncel
Çaycuma TSO’nun İtalya çıkarması
bizden
Çaycuma TSO Anadolu öğrencileri Çanakkale’ye
giderek şehitlerimizi andı
bizden
Çaycuma TSO Yönetim Kurulu İl Özel İdare Genel
Sekreteri Recep DEMİRTAŞ’ı ziyaret etti
24>>
26>>
28>>
31>>
38>>
makale
Çözüm termik santral yapmak olmamalı
güncel
Filyos endüstri bölgesi kuruluyor
güncel
Çaycuma TSO’da Genel Hijyen Eğitimi
güncel
İş sağlığı ve iş güvenliğinde yeni bir dönem başladı
arastirma
Tarım arazilerinin toplulaştırılması
Ekonomi / Bizden
“Y
AŞANACAK BÖLGE FİLYOS VADİSİ” sloganını benimseyen, daha çok
çalışmayı, daha iddialı olmayı, daha
çok koşmayı bölgeye verilmiş söz olarak ilke edinen
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası; misyonu ve vizyonu doğrultusunda evrensel, çağdaş, üye merkezli,
yenilikçi, katılımcı, güvenilir ve toplumsal fayda değerlerini benimsemiştir.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşanan
ekonomik olumsuzlukların bölgemize de yansıyarak,
boyutları ve sonuçları bakımından kaygı verici hal aldığı gözlenmektedir. Bugün ekonomik olumsuzluklardan etkilenen ülkeler veya bölgeler, çözümü kendi
dinamiklerinde aramaktadırlar. Bu noktadan hareketle, ekonomik olumsuzluklara karşı bölgesel dinamikleri tetikleyici fikirler geliştirilmesi, geleceğe yönelik
cesaretli davranış modelleri ortaya konulması odamız
hedefleri arasında öncelikli olarak yer almaktadır.
Bu nedenle oda yönetimi; çalışma stratejisini
bölgeye yönelik kurgulamak zorunda olduğunun
bilincindedir. Bölge olarak sahip olunan potansiyeli
markalaştırarak açığa çıkarmak ve boyutsal bir sıçramayı yaşamak için bu durumu güçlü bir kaldıraç
olarak kullanmaktadır. Bu konuda kendine daha çok
güvenmekte, daha cesur ve daha atak davranmakta,
cesaretini de bilgi birikimi ve yeterli tecrübeye sahip
olmasından almaktadır.
Bölgemizin kalkınması için özel sektör ve sivil
toplum örgütleri işbirliği bilincinin yerleşmesi yönündeki çalışmalarını perçinleştirmek maksadıyla
odamız yönetimi, meclisi ile birlikte proje üreterek
bölgemize örnek olmuştur. Bu proje ile Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Anadolu Öğretmen Lisesi’nin
2010/2011 Eğitim Öğretim yılında açılmasını sağlanmıştır. Okulun inşaat projesine oda meclisinden
alınan yetkiyle başlanmış, çok kısa sürede tamamlanarak 2012-2013 eğitim öğretim yılında açılmıştır.
Çaycuma’nın geleceğine yön verecek genç beyinlerin bu okuldan mezun olacağını ve bölge adına birçok başarıya imza atacağına inancımız tamdır. Okulun Türkiye çapında başarılı bir okul olması en büyük
2
dileğimizdir. Okulumuz sayesinde kurumlara ve sivil
toplum örgütlerine sosyal fayda sağlamanın modeli
sergilenmiş, toplum üzerinde heyecan oluşturulmuştur.
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odasının faaliyetleri
belli plan ve program dâhilinde, tasarruf ilkeleri de
dikkate alınarak bütçe talimatnamesi, personel kadro
cetveli, organ üyeleri ile personele ait görevlendirme kayıtları hassasiyetle tanzim edilen ve hazırlanan
bütçesi ile gerçekleştirilmiştir.
Odamızın yaklaşık 30 yıllık geçmişine de uygun
biçimde, hizmet dönemimiz boyunca meslek komitelerimiz, meclisimiz ve yönetim kurulumuz; uyum
ve işbirliği içerisinde yoğun bir çalışma temposunu
yürütmektedir. Üyelerimizden başlayarak bölgenin
ekonomik kalkınmasının gerekliliği bilincini, üyelerimiz ve kurumlarımız arasında birliktelik ruhunu
güçlendirmek amacıyla hem yerel yönetimlerimizi,
hem de diğer kurum ve kuruluşlarımızı, tüm sektör
temsilcilerimizi biraya getirdiğimiz birçok faaliyet
gerçekleştirdik. Çaycuma başta olmak üzere, Batı
Karadeniz Bölgemiz ve TOBB nezdinde yapılan çalışmalara katkı sağlamak üzere katılımda bulunmak
için yoğun çaba harcadık. Yaptığımız hem faaliyeti,
meslek komitelerimizle, meclis üyelerimizle, yönetim kurulu üyelerimizle, personelimizle, ama hepsinden önemlisi üyelerimizle bütünleşerek başardık. Bu
başarılarımızın karşılığını da geçtiğimiz yıl TOBB
Akredite Oda olarak tescil ettirerek belgelendirerek
üyelerimize verdiğimiz hizmetin standardının 5 yıldızlı olduğunu ispatladık.
Bu kaliteyi yakalamış bir Oda olarak birlik ve
beraberlik içinde daha etkin faaliyetlere imza atacağımıza olan inancım tamdır. Geçmişte olduğu gibi,
önümüzdeki dönemlerde de başarıya ulaşmamızda
üyelerimizin destek ve katkıları gerçek gücümüz ve
dayanağımız olacaktır.
Saygılarımla.
Rıfat SARSIK
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanı
Ekonomi / Kapak
Çaycuma TSO Anadolu Öğretmen
Lisesi’nin açılış törenine yoğun ilgi
3
Ekonomi / Kapak
Hisarcıklıoğlu:
“Eğitime yatırımın riski yoktur.”
“Bu gençler Çaycuma’nın
geleceğine yön verecekler”
2010 yılında temeli atılan ve 2 yıl gibi kısa
bir sürede tamamlanan Çaycuma Ticaret ve
Sanayi Odası Anadolu Öğretmen Lisesi’nin
resmi açılışı düzenlenen törenle yapıldı.
damız tarafından yaptırılan Çaycuma Ticaret ve
Sanayi Odası Anadolu Öğretmen Lisesi’nin açılışı 20 Mart
2013’de TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da katıldığı törenle gerçekleştirildi.
O
Odamız Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Sarsık ve Meclis Başkanı Zeki Yurtbay ın evsahipliği
yaptığı törene TOBB Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu’nun yanısıra Zonguldak Milletvekilleri
4
Özcan Ulupınar ve Ali İhsan
Köktürk, Zonguldak Valisi Erol
Ayyıldız, Çaycuma Kaymakamı
Hasan Yaman, Garnizon Komutanı Ercan Balçık, Zonguldak
Belediye Başkanı Muharrem
Akdemir, Çaycuma Belediye
Başkanı Mithat Gülşen, Devrek
Belediye Başkanı Mustafa Semerci, Çaycuma Belde Belediye
Başkanları, İl Milli Eğitim Müdürü Turgut Özbek siyasi partilerin il ve ilçe temsilcileri, sivil
toplum kuruluşu temsilcileri,
daire ve okul müdürleri ile çok
sayıda davetli katıldı.
Başkan Rifat Sarsık yapmış
olduğu açılış konuşmasında
2010 yılında okulun temelini
attıklarını ve 2 yıl gibi kısa bir
sürede herşeyiyle tamamlanan
okulun bu yıl 3. eğitim öğretim
yılı olduğunu söyledi ve “Bizleri
okulumuzun temel atma töreninde ve açılışında yalnız bırakmayan Sayın TOBB Başkanımız
Rifat Hisarcıklıoğlu, milletvekillerimiz ve diğer konuklarımıza
teşekkür ediyorum”dedi.
Çaycuma Belediye Başkanı
Mithat Gülşen konuşmasında
ilçedeki birlik ve beraberlikten
duyduğu onur ve gururu ifade
ederek; “Bu arazi 2005 yılında
Ekonomi
Ekonomi//Bizden
Kapak
Özelleştirme Daire Başkanlığı
tarafından bedelsiz olarak Belediyemize tahsis edildi. Bu arazi
bataklık görünümümde idi. Bugün Ticaret ve Sanayi Odamızın başkan ve üyelerini bir ilke
imza attıkları için kutluyorum.
Bir okul tapusu daha cebimizde. Sayın valimiz arzu ederse bir
arsa daha vermeye hazırız”diye
konuştu.
Çaycuma TSO’yu bu anlamda tebrik ediyorum. Oda artık
Çaycumalıların gönlünde yer
edinmiştir. Bu eserle bir ömür
boyu anılacaklardır”şeklinde
konuştu.
Zonguldak Milletvekili Ali
İhsan Köktürk konuşmasında
şunları söyledi: “Ülkenin varlığı ve bağımsızlığının korunması, yurttaşların insan onuruna
yakışır bir yaşam standartlarına
Kaymakam Hasan Yaman ise
ilçede birlik ve beraberlikten
dolayı kendisini şanslı hissettiğini söyledi ve “ Bu okul yapılmadan önce Ticaret Odamızdan
Endüstri Meslek Lisemize bir
ek bina istendi. Fakat sonunda
Anadolu Öğretmen Lisesi yapılması görüşü çıktı. Bu konuyu Oda yönetimine aktardık ve
okul protokolu imzalandı. Bahçesi, fiziki koşulları ile bölgede örnek bir okul haline geldi.
“Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz” diye bir atasözü vardır.
5
Ekonomi / Kapak
kavuşması için eğitime yapılan yatırım çok önemlidir.
Büyük Önderimiz bu düşünceyi yaşama geçirirken bir
taraftan ülkenin bağımsızlığını ve varlığını koruyacak
asker ordusunu bir taraftanda ülkeyi saygın bir konumda tutacak irfan ordusunun çabasını vermiştir. İşte bizde bugün burada bu irfan ordusunun törenindeyiz.”
Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar, TOBB
Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da çok çalışkan
bir başkan olduğunu belirterek; “Kendisi Kayserilidir. Çaycuma da Zonguldak’ın Kayseridir. İnsanlar
yardımda ve hayırda yarışırlar, çevresine faydalı
olurlar. Bu ilçede tüm kurum ve kuruluşlar aktif
çalışıyor. Allah birliklerini bozmasın.
Türkiye olarak en büyük zenginliğimiz gençlerimiz. Onları iyi eğitirsek büyük Atatürk’ün
gösterdiği muasır medeniyet seviyesine ulaşmış
oluruz. Hükümet olarak eğitimde elimizden ne
geliyorsa sarf ediyoruz. Diğer kuruluşlardan da
bu çalışmayı bekliyoruz.” diye konuştu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu Çaycuma’ya nazar
değmemesi dileğinde bulunarak; “İlçede müthiş bir birlik ve beraberlik var. Bir şehirde işin
başındaki kanaat önderleri bir araya gelirse o
şehir ileriye gider. Bu noktada Çaycuma’yı
kutluyorum. Benim gözümde Çaycuma’nın
bir torpili var. Bu camiada iki Rifat var,
biri ben biri Çaycuma TSO Başkanı Rifat
6
Ekonomi / Kapak
Sarsık. Avrupa’daki şirketlerin
sosyal sorumluluk projeleri vardır. Bu sosyal sorumluluk bizim
kültürümüzde var. İş dünyasında
bütün yatırımların bir riski vardır.
Sadece eğitime yapılan yatırımın
riski yoktur. Kesinlikle zarar etmezsiniz. Türkiye’nin doğalgazı
ve petrolü bu gençlerimizdir. Bir
kişi yol açar, on kişi o yoldan gider. O yüz kişi geleceğin kaderini
belirler. Gelecekte idareci ve girişimci olacak gençlerimizi böyle
güzel bir coğrafyada eğitim görüyorlar.” diye konuştu.
Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız konuşmasında son bir ay
içinde Çaycuma’da hayırseverler tarafından yaptırılan üçüncü okul töreninde bulunmanın
gururunu yaşadığını söyledi ve
“Türkiye’de bu kadar kısa zamanda böyle hayırlı hadiseler
için bire araya gelen başka bir
ilçe yoktur. Zonguldak Valisi
olarak Çaycuma’yı tebrik ediyorum. Bana onur veriyor. Bu hayırlara vesile olanlara teşekkür
ediyorum”dedi.
7
Ekonomi / Güncel
“Uluslararası Ticaret Hacminin Geliştirilmesi”
Projesi Çaycuma TSO’da başladı.
“Üyelerimizin dış ticaret
ilişkilerini güçlendireceğiz!”
Çaycuma TSO Basın Danışmanı ve Proje
Asistanı Kâmuran Mısırlı ile Voka Ticaret
ve Sanayi Odası adına da AB İlişkileri
Danışmanı Luc VAN Looveren projenin
sunumunu yaptılar.
Ç
aycuma Ticaret ve Sanayi
Odası tarafından hazırlanan ve Merkezi Finans ve İhale Birimi’nin onayı “Sivil Toplum Diyalogu AB-Türk Odalar
Forumu-II: AB-TÜRKİYE ODALARI ORTAKLIK HİBE PROGRAMI Uluslararası Ticaret Hacminin Geliştirilmesi Projesi” açılış
toplantısı Çaycuma TSO Toplantı
salonunda gerçekleştirildi.
8
Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız, Çaycuma Kaymakamı Hasan
Yaman, Belediye Başkanları, çeşitli kurum ve kuruluşların yöneticileri, Çaycuma TSO üyesi firmaların temsilcilerinin de katıldığı
toplantıda Çaycuma TSO’nun
yöneticileri ve Belçika’dan proje
ortağı Antwerp - Waasland Voka
Ticaret ve Sanayi Odası’nın AB
İlişkileri Danışmanı Luc Van Looveren da hazır bulundu.
Toplantının açılış konuşmasını
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Başkanı Rıfat Sarsık yaparak proje ile ilgili genel bilgileri aktardı.
Ardından Zonguldak Valisi Erol
Ayyıldız da Avrupa Birliği ile yapılan projelerin öneminden bahsederek bu projenin de Zonguldak
için önemli katkıları olacağına
inandığını belirterek hayırlı olmasını diledi.
Başkan Rıfat Sarsık Konuşmasında: “ Projemizin amacı üyelerimizin dış ticaret ilişkilerini geliştirmek, güçlendirmek, Çaycuma
ve Belçika arasında ticareti artırmak, diğer AB ülkelerinin Odaları ile de iletişim içinde olmaktır.
Projenin hazırlık faaliyetleri ta-
Ekonomi / Güncel
mamlandı; proje ekibimiz hazır.
Proje ofisimiz de hazır. Bir uzmanımız bu ofiste dış ticaret ile ilgili
olarak her konuda danışmanlık
hizmeti verecektir. Proje sonunda da ofisimiz faaliyetine devam
edecektir. Neticede Çaycuma firmalarının tüm Avrupa firmaları ile
ticareti geliştirilecek, güçlendirilecektir. Projemizin hayırlı olmasını diliyorum.”dedi. Ardından projenin sunumunu
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
adına Basın Danışmanı ve Proje
Asistanı Kâmuran Mısırlı; Voka
Ticaret ve Sanayi Odası adına da
AB İlişkileri Danışmanı Luc Van
Looveren yaptılar.
12 ay sürecek olan, yaklaşık
128 bin EURO bütçeli proje ile
Belçikalı ve Çaycumalı yatırımcıların bir araya getirilerek işbirliği
yapmaları, Çaycumalı firmaların
Avrupa’ya açılması sağlanacak,
Çaycuma’da oluşturulacak ve
proje sonrasında da hizmet vermeye devam edecek bir Dış Ticaret
Merkezi’nin kurulması, Avrupa
Birliği üyesi ülkelerle ticaret için
bir REHBER hazırlanması ve bu
rehberin tüm üyelere ulaştırılması, karşılıklı teknik ziyaretler ve
seminerler gerçekleştirilecek.
9
Ekonomi / Güncel
Çaycuma TSO’nun
İtalya çıkarması
10
Ekonomi / Güncel
Ç
aycuma Ticaret ve Sanayi
Odası; üyelerinin uluslararası
bağlantılarını artırması amacıyla
düzenlediği yurtdışı gezilerine bir
yenisini daha ekledi. Çaycuma’nın
Avrupa ile iş bağlantılarını kurmak, İtalya’yı tanımak amacıyla
15-18 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen “İtalya Gezisi”ne 28
kişi katıldı.
Oldukça yoğun bir programla
gerçekleştirilen gezi boyunca Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası üyeleri ilk günlerinde Roma şehir turu
yaptılar. Ardından İtalyan Ulusal
Sanatkârlar ve Küçük ve Orta Boy
İşletmeler
Konfederasyonu’nu
(CNA) ziyaret ettiler ve genel bir
bilgilendirme aldılar, bölgemizle
ilgili bilgiler verdiler.
İkinci güne Teknopark (Tecnopolo Spa) ziyareti ile başlayarak
yetkililerle görüşmelerde bulundular. Günün diğer yarısında ise
Tacirler Konfederasyonu Roma
Şubesi’ne (Confcommercio Roma) giden Çaycumalılar burada
da kapsamlı bilgi alarak, İtalyan
yetkililere kendilerini tanıtma fırsatı buldular.
11
Ekonomi / Güncel
Üçüncü gün Seramik Endüstri
Bölgesi’ni (Unındustrıa) ziyaret
ederek fabrikaları gezen heyet
aynı gün Milano’da gerçekleşen
MadeExpo Mimarlık Yapı ve İnşaat Fuarını ziyaret ettiler.
Son gün de Göller Bölgesi gezisi ile Napoli ve Pompei şehir
turu yapan “Çaycuma TSO İtalya Gezisi” katılımcıları yaptıkları
bu İtalya çıkarmasından oldukça
memnun döndüler.
Konuyla ilgili olarak Çaycuma
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Rıfat Sarsık; “Üyelerimizin sadece bölgemizle sınırlı kalmaması
için gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında bağlantılar kurarak bölge
dışında da faaliyetler göstermelerini amaçladığımız bu tür gezilerin
gün geçtik daha kalabalık gruplar
tarafından gerçekleştirilmesi bizleri sevindirmektedir. Bu gezilerle hiç iş bağlantısı kurulmasa
bile yeni bir ortamın varlığının
yerinde görülmesi üyelerimizin
ufuklarını açacaktır. Yeni ufukların sonuçlarını da bölge olarak
en kısa zamanda göreceğimizden
eminim. Bu yüzden Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası olarak bu
tür gezi, fuar ziyareti ve benzeri
etkinliklerimize devam edeceğiz.
Bu konuda istekli olan tüm üyelerimizin Odamızla bağlantıya geçmeleri yeterlidir.” dedi.
12
Ekonomi / Güncel
Çaycuma TSO Anadolu öğrencileri
Çanakkale’ye giderek
Şehitlerimizi andı
21-23 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen Çanakkale gezisine
Çaycuma TSO Anadolu Öğretmen Lisesi’nden 55 öğrenciyle okul
ve TSO yöneticileri katıldı. Çanakkale Savaşı’nın tüm aşamalarını
yerinde gören öğrenciler tur rehberinin anlattıklarını yoğun bir
duygu seli içinde dinlediler.
13
Ekonomi / Güncel
Ç
aycuma Ticaret ve Sanayi
Odası, açılışı M. Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından 20 Mart’ta
yapılan Çaycuma TSO Anadolu
Öğretmen Lisesi Öğrencilerini
Çanakkale’ye gönderdi. 21 Mart
gecesi Çaycuma’dan yola çıkılması ile başlayan Çanakkale gezisi 23
Mart gecesi sona erdi.
Geziye katılan 55 kişilik gezi grubu Çanakkale’de 2 gün boyunca Çaycuma Ticaret ve Sanayi
Odası tarafından ağırlandı. Geziye
öğrencilerin başında Okul Müdürü
Recep Bayar, Müdür Yardımcısı
Nilgün Çelik ve Almanca Öğretmeni Sebahattin Tekin ile Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Genel
Sekreteri Alper Püren ve Basın
Danışmanı Kâmuran Mısırlı da
katıldılar.
21 Mart Gecesi Çaycuma’dan
yola
çıkılmasının
ardından
22 Mart Cuma günü Gelibolu
Öğretmenevi’nde yapılan kahvaltı
ile başlayan gezi programının ilk
gününde GeliboluYarımadası’ndan
bulunan çok sayıdaki anıt, şehitlik ve merkezin ziyareti yapıldı.
Çanakkale Tanıtım Simülasyon
Merkezi’nde savaşı ilk başlangıcından itibaren çeşitli canlandırmalar ve 3 boyutlu gösterilerle birebir yaşayan öğrenciler, 57. Alay
Şehitliği, Conkbayırı Savaş Alanı
ve Siperler, Namazgâh Tabyası,
Seyit Onbaşı, Şahindere Şehitliği,
14
Ekonomi / Güncel
Çanakkale Şehitler Abidesi, Yahya Cavuş Anıtı, 261
Rakımlı Tepe ziyaretlerinde de atalarımızın verdiği
mücadeleyi alan klavuzu Sefer Göztepe’nin anlatımı ile yerinde öğrendiler ve duygulu anlar yaşadılar.
Gelibolu yarımadasının gezilmesinin ardından
Eceabat’tan feribotla Çanakkale’ye geçilerek konaklama için Çanakkale Üniversitesi Dardanos
Yerleşkesi’ndeki konaklama tesislerine gidildi.
Akşam yemeğinin ardından Çanakkale boğazının
eşsiz manzarasına sahip tesislerde kalan öğrenciler ertesi günkü gezi programına da dinlenmiş
olarak katıldılar.
Gezinin ikinci gününde kahvaltının hemen
sonrasında Rehber Berrin Özçelik eşliğinde
Çanakkale merkezindeki Çimenlik Kalesi ve
aynı alanda bulunan Nusrat Mayın Gemisi ile
Çanakkale Müzesi’ni gezen öğrenciler bu yerlerde de ayrıntılı bilgi sahibi oldular. Gezinin
son bölümünde tarihi Aynalı Çarşı’yı gezerek
alışveriş yapma imkânını da bulan öğrenciler
Kordondaki Truva Atı maketini de gördükten
sonra şehir gezisi yaptılar ve aynı günün akşamında Çaycuma’ya hareket ettiler.
Geziye katılan öğrenciler böyle bir geziye daha önce katılmamış olmaları ve
Çanakkale’ye gitme imkânlarının olmaması nedeniyle bu fırsatı kendilerine sağlayan
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası’na teşekkür ederek geziden duydukları memnuniyeti
her fırsatta dile getirdiler.
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rıfat Sarsık konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Öğrencilerimize daha önce
söz verdiğimiz gibi bu geziyi organize
ettik. Gezinin açılış törenimizin hemen
ardından olması ve 18 Mart Çanakkale
Şehitlerini Anma Etkinliklerinin olduğu
haftada gerçekleştirilmiş olması da ayrı
bir önem taşımaktadır. Öğrencilerimizin
çoğu belki de il dışına ilk kez bu anlamlı
gezi ile çıktılar. Vatan topraklarının her
santimetrekaresinin ne zorluklarla savunulduğunu yerinde gördüler ve vatanına
sahip çıkmanın önemini unutmamak
üzere bir kez daha öğrendiler. Geziden
duydukları memnuniyet bizim için gurur vericidir. Ayrıca bizim için okulun
binasının güzelliği, mükemmelliğinden
daha önemlisi o binada eğitim ve öğretim gören gençlerimizin güzelliği,
mükemmelliği ve başarılarıdır. Öğrencilerimizin başarısının da destekçisi
olarak her zaman okulumuzun yanındayız ve öğrencilerimizin başarısının
da takipçisi olacağız.”
15
Ekonomi / Güncel
Öğrenciler Ankara’yla tanıştılar
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası’nın
düzenlediği okul gezisi ile öğrenciler
Ankara’yla tanıştılar…
Ç
aycuma Ticaret ve Sanayi
Odası
22.12.2012’de;
öğrencilerin en güzel şekilde
eğitim
ve
öğretimlerini
gerçekleştirmeleri amacıyla okul
binasının yapımının tamamladığı
Çaycuma
TSO
Anadolu
Öğretmen Lisesi öğrencilerini
Ankara’ya götürdü. Aralarında
çoğu Ankara’ya ilk kez giden 40
öğrenci; Müdür Yardımları Nilgün
Çelik ve öğretmenleri Erdoğan
Yiğit ile Selahattin Tekin eşliğinde
yoğun programlı bir Ankara gezisi
yaparak unutamayacakları bir gün
yaşadı.
Öğrenciler önce Feza Gürsev
Bilim Merkezi’ne giderek, genel
bilgiler alıp deney gösterilerine
katıldılar ve merkezdeki deneyleri
birebir yaptılar. Öğle yemeğinin
ardından MTA Tabiat Tarihi
16
Ekonomi / Güncel
Müzesi’ne giden öğrenciler müzedeki dünyanın oluşumunu
gösteren görselleri, güneş sistemini, çeşitli taş, doğal
ortamları ve tarihi bulguları ilgiyle incelediler.
Ankara’nın en güzel yeri olan Anıtkabir’e giden
öğrenciler burada da Atatürk’ün Aslanlı yoldan itibaren
donanımlı rehberleri tarafından bilgilendirilerek Ulu Önder
Atatürk’ün mozolesini, Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’ni
gezdiler. Öğrencilerin her biri Türkiye Cumhuriyeti’nin
nasıl kurulduğuna bir kez daha tanıklık ederek Atalarına bir
kez daha söz verdiler.
Ankara’daki son durakları olarak Türkiye’deki en büyük
alışveriş merkezi olan Ankamall’da serbest vakitlerini
geçiren öğrenciler hiç bitmesini istemedikleri bir günlük
gezilerinin ardından Çaycuma’ya döndüler.
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rıfat SARSIK
öğrencilerin her zaman yanında olduklarını, en güzel
şekilde eğitimlerinin gerçekleşmesini sağlamak istediklerini
ayrıca öğrencilerin başarıları ile Türkiye’nin sayılı okulları
arasında olmasını beklediklerini belirterek şunları söyledi;
“Biz kurum olarak binasını en güzel şekilde yapıp rahat bir
ortamda eğitim ve öğretim gerçekleştirmelerini sağlamaya
çalıştığımız öğrencilerimizin sağlıklı, iyi düşünen, başarılı
ve kendine güvenen bireyler olarak yetişmelerini istiyoruz.
Bu yüzden bilgileri kadar görgülerini de artırmak gereklidir.
Kurum olarak bu düşünceden hareketle adımızı taşıyan
okulumuza ve öğrencilerine her türlü desteği vermekteyiz.”
17
Ekonomi / Bizden
n
a
d
’
n
a
m
a
Y
n
a
s
a
H
m
a
k
a
m
Kay
i
t
e
r
a
y
i
z
r
ü
k
k
e
ş
e
t
a
z
ı
m
a
d
O
Çaycuma Kaymakamı Hasan YAMAN, İlçe Milli Eğitim
Müdürü Kenan DERELİ ile birlikte Çaycuma Ticaret ve Sanayi
Odası’nı ziyaret ederek ‘Çaycuma
Ticaret ve Sanayi Odası Anadolu
Öğretmen Lisesi’nin yapımı konusundaki üstün başarılarından dolayı Oda Başkanı Rıfat SARSIK’a
ve Yönetim Kurulu üyelerine teşekkür etti.
Bilindiği gibi 2 yılda yapımı
tamamlanan okulda 2012-2013
döneminin başında eğitim ve öğretime başlanmıştı. Kaymakam
Hasan YAMAN ziyarette şunları söyledi: ‘20 Mart 2013’te
de TOBB Başkanı M. Rifat
HİSARCIKLIOĞLU’nun katılımı ile güzel bir törenle resmi açılışı yapılan ‘Çaycuma Ticaret ve
Sanayi Odası Anadolu Öğretmen
Lisesi’ Çaycuma için gurur tablosu olduğunun altını çiziyorum.
Odanın böyle bir hayırlı işe kalkışması cesaret isteyen bir karardı. Bu kararının altında kalmayan
18
ve beklenenden kısa bir sürede
bu değerli eseri ilçeye kazandıran
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Başkanı ve Yönetimini bir kez daha kutluyorum’
Çaycuma Ticaret ve Sanayi
Odası Yönetim Kurulu Üyelerinin
de hazır bulunduğu ziyarette Oda
Başkanı Rifat SARSIK da şunları söyledi; ‘Bizler Çaycumalı
öğrencilerin en güzel şekilde eğitimlerinin gerçekleşmesini sağlamak amacıyla okulu yaptırdık ve
Çaycuma’da bu konuda önemli
bir ihtiyacı karşıladık. Öğrencilerimizin başarıları ile de Okulumu-
zu Türkiye’nin sayılı okulları arasında görmek istiyoruz. Binası ve
çevre düzenlemesi ile okulumuzu
en güzel şekilde yapmaya gayret
ettik. Sonuç olarak rahat bir ortamda eğitim ve öğretim gerçekleştirmelerini sağlamaya çalıştığımız bu öğrencilerimizin sağlıklı,
iyi düşünen, başarılı ve kendine
güvenen bireyler olarak yetişmelerini istiyoruz. Çaycuma Ticaret
ve Sanayi Odası olarak, ihtiyaç
duyulan ve ilçemiz başta olmak
üzere bölgeye faydası olan olan
tüm çalışmalara her türlü desteği
vermekteyiz.’
Ekonomi / Bizden
Öğrenciler Başkan
Rifat Sarsık’a teşekkür etti
Başkan Sarsık
Çaycuma TSOAÖL öğrencilerinin
gerçekleştirdiği
süpriz ziyaretten
memnuniyetini
belirterek “Her zaman
öğrencilerimizin
yanındayız” dedi.
Ç
aycuma Ticaret ve Sanayi
Odasının düzenlediği Çanakkale Gezisinden oldukça memnun
kalan Çaycuma Ticaret ve Sanayi
Odası Anadolu Öğretmen Lisesi
öğrencileri Okul Müdürü Recep
Bayar ve Müdür Yardımcısı Nilgün Çelik eşliğinde Oda Başkanı
Rıfat Sarsık’ı ziyaret ederek Okul
binasının yanısıra ve gezi ve diğer
etkinliklerdeki destekleri için teşekkür ettiler.
Geçtiğimiz günlerde düzenlenen ve 50 öğrencinin katıldığı
gezide tarihimizin en önemli yerlerinden biri olan Çanakkale’yi
görme imkânına kavuştuklarını ve
unutamayacakları anlar yaşadıklarını belirten öğrenciler yanlarında
getirdikleri çiçekleri eşliğinde teşekkürlerini sundular.
Çaycuma Ticaret ve Sanayi
Odası Başkanı Rıfat Sarsık öğrencilerin sürpriz ziyareti ile ilgili olarak şunları söyledi; “Okulumuzun ve Öğrencilerimizin
her zaman yanındayız. Bizler en
güzel şekilde eğitimlerinin gerçekleşmesini sağlamak amacındayız. Onlardan da başarıları ile
Türkiye’nin sayılı okulları arasında olmalarını bekliyoruz. Biz,
binası ve çevre düzenlemesi ile
okulumuzu en güzel şekilde yapmaya gayret ettik. Sonuç olarak
rahat bir ortamda eğitim ve öğretim gerçekleştirmelerini sağlamaya çalıştığımız bu öğrencilerimizin sağlıklı, iyi düşünen, başarılı ve kendine güvenen bireyler
olarak yetişmelerini istiyoruz. Bu
yüzden bilgileri kadar görgülerini
de artırmak gereklidir. Özellikle
tarihimizi, milli değerlerimizi
bilen, sahip çıkan nesiller yetiştirmek de önemlidir. Bu nedenle
Çanakkale’yi görmelerinin, gezmelerinin ayrı bir anlamı vardır.
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası olarak adımızı hakkıyla taşıyan
ve taşıyacak olan okulumuza ve
öğrencilerine her türlü desteği
vermekteyiz.”
19
Ekonomi / Bizden
K O B İ
tanımı değişti
K
OBİ’lerin devlet desteklerinden daha fazla yararlanmasına imkan sağlayacak mevzuat değişikliği Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Yapılan
düzenlemeyle, 250 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık
net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 40 milyon
Türk Lirasını aşmayan ekonomik
birimler, girişimler KOBİ tanımı
kapsamına dâhil edildi.
Daha önce 250 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık
net satış hâsılatı ya da mali bilançosu 25 milyon TL’yi aşmayan işletmelere KOBİ denirken yapılan
değişiklikle birlikte 250 kişiden
az yıllık çalışan istihdam eden ve
yıllık net satış hâsılatı veya mali
bilançosundan herhangi biri 40
milyon Türk Lirasını aşmayan işletmelere KOBİ denecek.
Küçük ve orta büyüklükte işletme, 250 kişiden az yıllık çalışan
istihdam eden ve yıllık net satış
hasılatı veya mali bilançosundan
herhangi biri 40 milyon Türk Lirasını aşmayan ve bu Yönetmelikte mikro işletme, küçük işletme ve
orta büyüklükteki işletme olarak
sınıflandırılan ekonomik birimleri
veya girişimleri ifade edecek.
KOBİ’lerin sınıflandırılmasında da değişikliğe gidildi
“Mikro işletme”ler; 10 kişiden
az yıllık çalışan istihdam eden ve
yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 1
milyon TL’yi aşmayan işletmeler
olacak. “Küçük işletme”ler; 50
kişiden az yıllık çalışan istihdam
20
eden ve yıllık net satış hâsılatı veya mali bilançosundan herhangi
biri 8 milyon TL’yi aşmayan işletmeler olacak. “Orta büyüklükteki
işletme”ler ise 250 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık
net satış hâsılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 40 milyon
TL’yi aşmayan işletmeler olacak.
KOBİ tanımı günün şartlarına göre revize edilmiştir. Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı,
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, AB
Bakanlığı, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları
Kurumu, TÜİK, KOSGEB, TESK
ve Birliğimizin katılımıyla gerçekleştirilen bir dizi toplantı sonucunda KOBİ tanımı, KOBİ’lerin
desteklerden daha fazla yararlanması amacıyla, revize edildi.
Küçük ve Orta Büyüklükteki
İşletmelerin (KOBİ) Tanımı ve Nitelikleri Belirleyen Yönetmelik, 4
Kasım 2012 tarihli resmi gazetede
yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmelik kapsamında yapılan değişiklikler arasında, KOBİ
tanımının kriterlerinden “Yıllık
net satış hasılatı” ve “Mali bilanço” üst limiti 25 milyon TL’den
40 milyon TL’ye yükseltilirken,
yıllık çalışan personel sayısı üst
limiti 250 çalışan olarak korundu.
Yapılan düzenleme ile mikro, küçük ve orta büyüklükteki
ekonomik birim ve girişimlerin
tanımları yeniden belirlendi. Bu
bağlamda;
Mikro İşletmeler: 10 kişiden
az yıllık çalışan istihdam eden ve
yıllık net satış hâsılatı veya mali
bilançodan herhangi biri 1 milyon
TL aşmayan işletmeler, mikro işletme olarak adlandırılmaktadır.
Mikro işletme tanımında değişiklik yapılmamıştır.
Küçük İşletmeler: 50 kişiden
az yıllık çalışan istihdam eden
ve yıllık satış hâsılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 8
milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler küçük işletme olarak adlandırılmaktadır. Daha önceden 5
milyon TL olan satış hâsılatı veya
mali bilanço üst limiti 8 Milyon
TL’ye yükseltilmiştir.
Orta Büyüklükteki İşletmeler:
250 çalışandan az istihdam rakamı ve yıllık satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 25
milyon TL’yi aşmayan işletmeler,
orta büyüklükte işletme olarak adlandırılmaktadır. Daha önceden 25
milyon TL olan satış hâsılatı veya
mali bilanço üst limiti 40 Milyon
TL’ye yükseltilmiştir.
Bir işletmenin tek başına veya
bağlı işletmeleriyle birlikte dominant etki yaratmayacak şekilde,
başka bir işletmenin oy hakları
veya sermayesinin %25 ve fazlasına ve %50’si ve daha azına
sahip olması ya da kendisinin oy
hakları veya sermayesinin %25 ve
fazlasına ve %50’si ve daha azına
başka bir işletmenin dominant bir
etki yaratmayacak şekilde sahip
olması durumunda bunlar ortak
işletme sayılmaktadır.
KOBİ’lerin girişim sermayesi ve melek yatırımcılardan daha
fazla yararlanabilmesi amacıyla
kamu yatırım şirketleri, girişim
sermayesi yatırım ortaklıkları ve
bazı gerçek kişiler bu kapsamdan
muaf tutulmuştur.
Ekonomi / Bizden
Hayat Boyu Öğrenme ve Gençlik Programları
Bilgilendirme Çalıştayı Safranbolu’da yapıldı
vrupa Birliği Bakanlığı AB
Eğitim ve gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Hayat
boyu Öğrenme ve Gençlik Programları Türk Ulusal Ajansı) programları kapsamında LDV (Leonardo Da Vinci) İl Bilgilendirme
Çalıştayı Safranbolu’da yapıldı.
Vali Yardımcısı Ali Uysal,
Safranbolu Belediye Başkanı Dr.
Necdet Aksoy, İş-Kur İl Müdürü
Coşkun Güven’inde katıldığı, Sunal Tülbentçi Öğretmen Evinde
yapılan ve Safranbolu Belediyesinin de destek verdiği ve iki projeyle katıldığı toplantıya katılım
oldukça yoğundu.
Programın açılış konuşmasını
yapan Vali yardımcısı Ali Uysal, “öncelikle böyle bir salonu
Karabük’e kazandıran Rahmetle
A
Leonardo Da Vinci İl Bilgilendirme Çalıştayı’na
katılım yoğun oldu. Safranbolu Belediyesi
çalışmalara 2 projeyle katılıyor.
21
Ekonomi / Bizden
andığımız Sayın Ünsal Tülbentçi
beyefendiye ve Belediye Başkanımız Sayın Dr. Necdet Aksoy’a
teşekkürlerimi sunuyorum. Bu
tür toplantıların ve üretilen projelerin ülkemize ve ilimize çok
yararlı olacağını düşünüyorum.
Ancak, bu tür projelerin yalnızca
turizm amaçlı olmaması gerekir
diye düşüncemi de belirtmek isterim. çalıştayın hayırlı olması
ve başarılarınızın devamını diliyorum” dedi.
Uysal’ın konuşmasının ardından Ulusal Ajans LDV koordinatörü Celil Yaman slâyt gösterimi eşliğinde sunum yaparak
programı ve içeriklerini anlattı.
Sunumun ardından verilen 10
dakikalık aradan sonra, Celil
Yaman, Didem Topbaş, Sevgi
Suçin ve Semra Arslan tarafından katılımcılara programla ilgili bilgiler, yapmaları gereken
ve çalışma şekilleri ile ilgili detaylar anlatıldı.
100 kişinin katılımı öngörülmesine rağmen 250 kişi ile gerçekleşen çalıştayda Mesleki Eğitim
Merkezleri, Endüstri Meslek Liseleri, Sivil Toplum Kuruluşları, Be-
lediyeler, Ticaret ve Sanayi Odaları, KOBİ’ler, Üniversiteler gibi
mesleki eğitimin her alanında yer
alan kurum ve kuruluşlardan temsilciler bulunmuş ve oldukça başarılı geçen çalıştay tüm katılımcıların memnuniyetini kazanmıştır.
Ticaret ve Sanayi
Çaycuma TSO Yönetim Kurulu İl Çaycuma
Odası Başkan Rifat Sarsık,
Başkan Yardımcısı Erdoğan GüYönetim Kurulu Başkan
Özel İdare Genel Sekreteri Recep ney,
Yardımcısı Ergün Çelik, Yönetim Kurulu Üyesi Halil Akcan ve
DEMİRTAŞ’ı ziyaret etti
Genel Sekreter Yardımcısı Recep
Acar’dan oluşan heyetle İl Özel
İdare Genel Sekreterliği’ne atanan
Recep Demirtaş’ı ziyaret ederek
yeni görevinde başarılar diledi.
Çaycuma Ticaret ve Sanayi
Odası Başkanı Rifat Sarsık Endüstri Bölgesi başta olmak üzere; bölgenin genel konularının
da görüşüldüğü ziyaretle ilgili
olarak şunları söyledi; ‘Sayın
Recep Demirtaş’ın daha önceki
görevlerinde olduğu gibi yeni
görevinde de önemli çalışmaların altına imza atacağından eminiz. Kendisini yeni görevinden
dolayı kutluyor ve başarılarının
devamını diliyoruz.’
22
Bölgemize
!
Ekonomi / Güncel
“TERMİK SANTRAL”
yapılmasın
Doğaya rağmen,
insan sağlığını
tehlikeye atacak bir
yatırım; gelişmenin
aksine gerileme ve
sıkıntı yaratacaktır!
B
artın
yolu
üzerinde,
Saltukova’da mevcut olan ve
daha önce sahiplerinden Ceylan
Holding tarafından satın alınan
170 dönümlük arazinin yıllarca
boş kaldıktan sonra, Hazine tarafından Kaptan Şirketler Grubuna
satıldığını ve grubun bu arazide ve
civarında öncelikle Termik Santral, sonrasında da Demir-Çelik ve
Çimento fabrikaları kurmak istediğini öğrendik.
Bizler Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası olarak bölgemizdeki
yatırımların artması ve işgücünün
de bu yatırımlarda değerlendirilmesi ile geçtiğimiz günlerde açıklanan rakamlarla da bir kez daha
vurgulanan göçün önlenmesini,
bölgemizin refah seviyesini artırmayı ve topyekûn kalkınma hedefiyle çalışmalarımız şekillendiriyoruz. Topyekûn kalkınmayı da
sanayisi, ticareti, ulaşımı, tarım ve
hayvancılığı, kültürel faaliyetleri
ve turizmi ile ele alarak bölgenin
dengeli bir gelişim süreci yaşamasını amaçlamaktayız. Bu nedenle
hiç bir yatırımın çevremizi kirleterek, doğal güzelliklerimizi yok etmesine ve insan sağlığını tehlikeye
atmasına izin veremeyiz.
Gelişmenin hedef alındığı çağdaş bir ortamda; insan sağlığına
rağmen gelişen bir sanayinin ve yatırımların hayata geçmesi düşüncesini hiçbir mantık kabul etmez...
Bölgemizin konumu ve potansiyeli açısından gelişiminin hızlı
olacağı beklentisini körüklenmektedir. Bunların ardından nihayet
yatırım anlamında somut birkaç
girişim olması da sevindiricidir.
Ancak fabrikalarla dolacak olan
arazilerin tespitinde doğal denge-
nin korunmasını birinci öncelik
olarak ele almak gerekmektedir.
Aslında termik santral gibi tesisler miadını çoktan doldurmuştur.
Bölgemizde, burnumuzun dibinde,
Çatalağzı’nda mevcut ve çevre halkına yaşattığı sıkıntıları her geçen gün
artan tesisler de varken; Saltukova’da
bir “termik santral” yatırımının -100150 kişilik istihdamı uğruna- onay
alması da mantık dışı olacaktır. Termik santrallerin taşkömürüne yakın
olduğu için, Zonguldak’taki kömürü
değerlendirmek adına bölgede yapılması ise gerçek dışı bir söylemdir,
çünkü mevcut termik santraller kalitesi belirsiz, ithal kömürle çalıştırılmaktadır.
Sonuç olarak tarım ve hayvancılığın her geçen gün önemli bir
sektör olarak ilerlediği, bölgemizde de önemli yatırımların yer aldığı şu dönemde termik santral ve
arkasından çimento fabrikası gibi
atıkları ile hem toprağı, hem havayı hem de suyu kesinlikle önemli
ölçüde kirletecek bir tesise karşıyız. Doğaya rağmen, insan sağlığını tehlikeye atacak bir yatırım
da, gelişmenin aksine gerileme ve
sıkıntı yaratacaktır.
Bölgemizin havası, suyu ve
toprağını kirletmeden de güneş,
rüzgâr gibi yeni ve temiz enerji
kaynakları kullanılarak da enerji
yatırımları yapılabilir.
23
Ekonomi / Makele
Çözüm termik santral yapmak olmamalı
Prof. Dr. Metin SARIBAŞ*
ermik santraller doğa üzerinde ciddi tahribatlara yol
açıyor! Buna rağmen Türkiye,
Karadeniz ve Ege’nin en güzel
kıyı kasabalarında olmak üzere
toplam 46 yeni kömürlü termik
santralın daha kurulması için harekete geçti. Dünya yeni enerji
kaynakları peşindeyken; mevcut
18 santralin doğa ve insan üzerine
yaptığı tahribatlar ortadayken ve
Türkiye’nin başta güneş ve rüzgâr
gibi önemli enerji kaynaklarına
sahipken, var olan bu alternatiflerin en sorunlusu olan kömüre dayalı termik santrallere yönelmesi
düşündürücü.
Türkiye her nedense mevcut
termik santrallerinin doğa üzerinde oluşturduğu tahribatın etkilerini gideremediği, bu santrallerle
baş edemediği halde; yerel halkın
T
ve kamuoyunun tepkilerine yanıt
vermemişken birkaç yıldan beri
yepyeni bir termik santral atağına
kalkıştı.
Devlet çoğu Karadeniz ve
Ege’nin en güzel kıyı kasabalarında olmak üzere 46 yeni kömürlü
termik santralın daha kurulması
için harekete geçti. Bütün dünya
yeni enerji kaynakları peşindeyken; mevcut 18 santralin doğa ve
insan üzerine yaptığı onulmaz tahribatlar ortadayken ve Türkiye’nin
başta güneş ve rüzgar gibi önemli
enerji kaynaklarına sahipken, var
olan bu alternatiflerin en sorunlusu olan kömüre dayalı termik
santrallere yönelmesi düşündürücü. Son olarakta genellikle “en
güzel” yerlerimize çöreklenen
“termik santral”cılar, bu santrallerle ilgili işlenen onca çevre cina-
1946 yılında Hopa-Artvin’de doğdu. 1969 Yılında İ. Ü. Orman Fakültesini bitirdi. Orman Bakanlığı’na bağlı Kavak ve Hızlı Gelişen Orman
Ağaçları Araştırma Enstitüsü’nde 1993 yılına değin araştırmacı olarak
çalıştı. 1989 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Orman
Botaniği Bilim Dalı’nda doktorasını tamamladı. 1994 Yılında Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Bartın Orman Fakültesi’ne yardımcı doçent
olarak atandı. Aynı yılda doçent ve 1999 yılında profesör oldu. Bartın
Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü ve Bartın Orman Fakültesi Dekanlığı
görevini yaptı. Ulusal ve uluslararası yayın organlarında 150’den fazla
yayını ve 6 kitabı bulunuyor.
http://gundem.milliyet.com.tr/cozum-termik-santral-yapmakolmamali/gundem/gundemyazardetay/08.02.2013/1666039/default.htm
24
yetleri yetmiyormuş gibi şimdi de
Amasra’ya göz koymuş ve 2640
megavat gücünde iki termik santralin Amasra’da yapılması için
kollarını sıvamışlar.
Yapılması düşünülen santrallerin Türkiye coğrafyasına konuşlandırılmasıyla Türkiye, artık “üç
tarafı termik santrallerle kuşatılmış” bir ülkeye dönüşecektir. Lisans verilen veya verilmesi beklenen illerimiz ve santral sayıları:
İzmir dört, Adana yedi, Zonguldak
altı,Çanakkale-Hatay beş, Çankırı, Sinop dört, Düzce Sakarya ve
Bartın iki, Balıkesir, Kocaeli, Kütahya, Mersin, Bursa, Şırnak, Tekirdağ, Manisa, Edirne’de bir adet
santral kurulması planlanmıştır.
Amasra dünya mirası
Yukarıda da değinildiği gibi
Amasra’ya iki termik santral yapılmasına çalışılmaktadır. Bartın/
Amasra Karadeniz’in hepsi birbirinden güzel olan Karadeniz sahil
kasabalarının en güzelidir. Adını,
Büyük İskender’in baldızı kraliçe
Amastris’ten alan Karadeniz’in
incisi olan Amasra ülkemizin gözbebeğidir. Fatih Sultan
Mehmet’in şimdiki Bakacak
Tepe’den denize doğru bakarken
ilk gördüğünde “Çeşm-i Cihan
(dünyanın gözü) bu m’ola” dediği efsanevi güzelliğin kentidir.
Amasra’nın yüzölçümünün yüzde
50’den fazlasını ormanlar oluşturmakta ve 600’den fazla bitki türü
(5 adedi endemik) doğal olarak
yaşamını sürdürmektedir.
Kömür kentidir
Bu doğal güzelliklerinin yanında aynı zamanda kömür kentidir
Amasra ve Zonguldak kömür havzasının bir bölümüdür. Zonguldak
Havzası, taşkömürü işletmeciliğinin günümüzde de sürdürüldüğü
ve taş kömürü üretiminin güncel
sorunlarının çok yoğun olduğu
Ekonomi / Makale
bir havzadır. Enerji piyasası denetleme kurulunun (EPDK) 2007
yılında çıkarılan bir yasayla 1200
MW’lık termik santrallerde yakıt
olarak yerli kömür kullanılması
koşuluyla devletin bazı olanaklar tanıması sonucunda BartınAmasra’da termik santral kurulması kararı alınmıştır. Bu özel
olanaklar arasında, termik santral
kurulacak alanın kamulaştırma
bedellerinin devlet tarafından
ödenmesi; bu firmaların termik
santralın su gereksinimini gidermesi için kuracakları barajların
kamulaştırma bedellerini ödemesi; devletin üretilen enerjiye 15 yıl
alım garantisi vermesi ve bu enerjinin en yakın dağıtım merkezlerine gidebileceği iletim hatlarının
masraflarının da devlet tarafından
ödenmesi garanti edilmiştir.
Korunması gerek
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
tarafından yaptırılan Zonguldak,
Bartın, Karabük 1/100.000’lik
“Bölgesel Çevre Düzeni Planı”nda
Bartın İlinin Amasra İlçesi turizm
ve arkeolojik alan özelliğine sahip olması nedeniyle “Mutlak
Korunması Gereken Alan” ilan
edilmiştir. Bu karara uygun olarak
Amasra’ya termik santral yapılması yasaklanmış ve durdurulmuştur. Bütün bu gelişmelere rağmen Amasra kömürlerini işletme
hakkını alan firmanın Amasra’ya
termik santral kurma inadı devam
etmekte; mevcut planı görmezden
gelerek usulsüz hukuk dışı uygulama ile yaptığı ÇED başvurusu
dosyası bakanlıkça kabul edilmiş
ve süreci başlatmıştır. Amasra’yı
karalara boğacak herkesin nefret
ettiği santrallere karşı yerel halk
yaşam kaynaklarına sahip çıkma
bilinciyle 30 bin imzayla Amasra
Termik santrallerine karşı toplanan 30 bin imzayla karşı tepkisini
çok açık bir şekilde göstermiştir.
Eko-Turizm hayal
Devlet Planlama Teşkilatı
tarafından hazırlanan 2023 Turizm Stratejisi’nde; “Karadeniz
Bölgesi’nde yer alan Bolu, Zonguldak, Bartın, Kastamonu ve Sinop illerini kapsayan bölge biyoçeşitlilik açısından ve eko-turizm
potansiyeli açısından Türkiye Turizm Stratejisinde öncelikle ekoturizmin geliştirileceği bölgeler”
belirlenmiştir. Bu bölgede; “Bölge
kültür, kıyı ve doğa turizmi çerçevesinde geliştirilecektir. Bu koridordaki Şile, Akçakoca, Amasra,
Cide, Çaylıoğlu ve Sinop yerleşkelerinde yer alan balıkçı barınaklarının yatları kabul edebilecek
şekilde yenilenerek marina/balıkçı
köyü kavramı çerçevesinde turizm
gelişimi sağlanacaktır” denmektedir. Ayrıca Türkiye 2007-2013 Turizm Eylem Planı’nda Amasra ve
Kurucaşile ilçeleri “Eko-turizm
Odaklı Gelişme Bölgesi” içinde
gösterilmektedir. Her yıl binlerce kişi, yöreye Mugada, İnkumu,
Amasra ve Çakraz’daki yazlıkla-
ra ve diğer konaklama yerlerinde
kalmaya gelerek turizm etkinliğine katılmaktadır. Bu nüfus da
termik santrallerden etkilenecektir. Tüm ulusal ve yerel planlarda
öncelikli olan turizm potansiyelini ortadan kaldıracak olan termik
santral yatırımı devletin kendisi
ile çelişkisi değil midir?
Ayrıca
“Kastamonu-Bartın
Küre Dağları Milli Parkı”nın iki
adet dev boyutlu termik santral
kurulması durumunda çok yoğun
şekilde zarar göreceği aşikardır.
Günlük 1150 ton
Bartın-Amasra Termik Santral
Raporu’nda yer alan çevre boyutu
ile ilgili yapılan incelemelerde termik santral için yıllık olarak yaklaşık üç milyon tondan daha fazla
kömüre ihtiyaç olduğu ortaya konulmuştur. Bu kömürün yakılması
sonucu oluşacak olan kül miktarı
yaklaşık olarak 420 bin ton/yıldır.
Günlük oluşacak kül miktarı da
1150 ton olarak gerçekleşecektir.
Bu külün Amasra ilçesi ve
yakın çevresinde depolanmasını
sağlayacak kül barajı yapmaya
uygun bir alan bulunmamaktadır.
Çünkü bu bölge dağlık ve havzalar dar ve kısadır. Külün taşıma
ile başka bir yere depolanması
durumunda günde en az 115 kamyonun bu bölgede sürekli hareket
halinde olacağı ve bu kamyon trafiğinin yaratacağı çevre sorunları
oluşacaktır.
25
Ekonomi / Bizden
Filyos endüstri
bölgesi kuruluyor
Ç
aycuma Ticaret ve Sanayi
Odası olarak yıllardır Filyos
Vadisi’nin yatırımlar için en uygun alan olduğunu vurgulayarak
Filyos Vadisi üzerinde Endüstri
Bölgesi ilan edilmesi gerektiğini dile getirmekteyiz. İlk kez 29
Şubat 2007’de dönemin Sanayi
Bakanı Sayın Zafer Çağlayan’ı
yönetim kurulumuzla ziyaret ettiğimizde bu konudaki raporumuzu
kendilerine sunarak dile getirdiğimiz gibi; kamulaştırılmış ve
altyapısı neredeyse tamamlanmış
en uygun alana sahip Filyos Serbest Bölgesi’nin Filyos Endüstri
Bölgesi’ne dönüştürülmesi yapılması gereken en önemli işti. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Endüstri Bölgeleri Koordinasyon Kurulu’nun Ankara’da
yapılan toplantısından Filyos’un
26
“Endüstri Bölgesi” yapılması kararı çıktı.
Bakanlar Kurulu’na gönderilen kararın onaylanması bekleniyor. Zonguldak Valisi Sayın Erol
Ayyıldız ve Zonguldak Milletvekili Sayın Köksal Toptan’ın basınla paylaştığı bu bilgiye göre
Endüstri Bölgesi Bakanlar Kurulu
tarafından imzalanarak yürürlüğe
girecek; Filyos Vadisi Endüstri
Bölgesi olarak ilan edildiğinde
bölgemiz için alınacak en doğru
karar olduğunu yıllardır kamuoyuna duyurduğumuz şekilde Filyos Vadisi Endüstri Bölgesi’ne
kavuşmuş olacaktır.
Yıllardır bölgenin kalkınmasının anahtarı olan Filyos Vadisi
Projesinin hayata geçmesi için
Endüstri Bölgesi’nin ilan edilmesi ile ilgili talep ve girişimlerimizi
yetkililerle ve kamuoyu ile paylaştık. Aradan 5 yılı aşkın süre geçti
ama bugün nihayet kararın çıktığını müjdeliyor yetkililer. Keşke beş yıl önce söylediklerimizi
önemseyip hızlandırabilselerdi bu
çalışmalarını… Çünkü yatırımlar
açısından beş yıl çok önemli bir
zamandır ve maalesef bölgemiz
bu zaman kaybını yaşamıştır. Sanayiciler zaten bölgenin altyapısının tamamlanmasını sabırsızlıkla
beklemektedir.
Endüstri Bölgesi ilan edilir
edilmez Filyos Vadisi büyük yatırımcılar için de daha cazip hale
Ekonomi / Bizden
gelecektir. Bu durum da Endüstri
Bölgesi ve Limanın hayata geçmesi için vadi boyunca seddelerin
ve Filyos Çayı’nın ıslahı ile ilgili
çalışmaların da hızlı bir şekilde tamamlanması anlamına gelecektir.
Bu arada Filyos Limanı ile ilgili gelişmelerin sonuçlanması
da gereklidir. Çünkü limansız bir
endüstri bölgesi düşünülemez.
2007’den itibaren Filyos Vadisi Endüstri Bölgesi ilan edilsin
diye Başbakan dahil ilgili ba-
kanlar, milletvekilleri ve diğer
tüm kurumlara ilettiğimiz, basına duyurduğumuz talebimizin 5
yıl sonra da olsa gerçekleşmesi,
artık yetkililerin de hayal olarak
görmedikleri ve gerçekleştiğini
müjdeledikleri Endüstri Bölgesinin hayata geçmesi ile bölgenin
geleceğine hep birlikte sahip çıkacağız demektir.
Bu vesile ile bölgemiz adına
bir kez daha Ekonomi Bakanımız
Sayın Zafer Çağlayan’a ve Bilim
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın
Nihat Ergün’e teşekkürü borç biliyoruz. Ayrıca dönemin TBMM
Başkanı, Zonguldak Milletvekilimiz Sayın Köksal Toptan’a, Sayın
Valimiz Erol Ayyıldız’a ve emeği
geçen herkese teşekkürlerimizi
sunarız. 5 yıl önce ortaya koyduğumuz bu talebimizin karara
dökülerek hayata geçiyor olması bölgemiz için atılım olduğunu
düşünüyoruz; hepimize hayırlı
olsun.
27
Ekonomi / Bizden
Çaycuma TSO’da
Genel Hijyen Eğitimi
G
ıda Hijyen Yönetmeliğinin
21. Maddesi ve TGK-Ekmek
ve Ekmek Çeşitleri Tebliğine göre Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği arasında imzalanan prokol dahilinde fırınlarda çalışanlara hijyen eğitimi verilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
üyesi fırın işletmelerine yönetim
eğitim çalışmaları yapılmaktadır.
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası’nın İlçe Gıda Tarım ve
Hayvancılık Müdürlüğü ve Gıda
Mühendisleri Odası Temsilciliği
ile ortaklaşa gerçekleştirdiği; 3
Aralık 2012 de birincisi gerçekleştirilen “genel hijyen eğitimi”ne
yaklaşık 80 kişi katıldı. Çaycuma Gıda Tarım ve Hayvancılık
Müdürlüğü’nde görevli mühendisler Çağrı ERSEÇ ve Mücahit GÜ-
28
Ekonomi / Bizden
LEŞ ile Gıda Mühendisleri Odası
Temsilcisi ve Halk Sağlığı Labarotuvar Müdürü Tuğrul DERELİ
tarafından verildi. Eğitime Eğitim
sonrasında yapılan sınavdan geçer
not alanlara “sertifika”ları törenle
verilecek.
Çaycuma Ticaret ve Sanayi
Odası Başkanı Rıfat SARSIK ve
İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık
Müdürü Ali Özgür USLUBAŞ’ın
da katılımı ile başlayan eğitime
ilginin yoğun olması dikkat çekti.
Daha çok ilgi görmesi beklenen
eğitimin ikincisi 4 Aralık 2012’de
yapılacak.
Eğitim öncesi Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rıfat
SARSIK ve İlçe Gıda Tarım ve
Hayvancılık Müdürü Ali Özgür
USLUBAŞ katılımcılara hitap
ederek genel bir bilgi verdiler.
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rıfat SARSIK
eğitim sonrasına şunları söyledi:
“Oda olarak eğitime verdiğimiz
önem oldukça büyüktür. Bu tür
eğitimleri gerçekleştirmeye de
özen gösteriyoruz. Gıda imalatçılarının tamamına yönelik benzer
çalışmalarımız olacaktır. Fırıncılarımızın öncelikle sahip olması
zorunlu olan “genel hijyen eğitimi
sertifikası”nı edinmesi amacıyla 2
grupta düzenlediğimiz bu eğitimin
yararlı olacağı açıktır. Eğitimlerimiz talebe göre ileriki zamanlarda
da devam edecektir. Tüm katılımcılara hayırlı olmasını diliyorum”
29
Ekonomi / Güncel
Fırıncılara ekmek israfı ve un tebliği
bilgilendirme toplantısı yapıldı
aycuma İlçe Gıda Tarım ve
Hayvancılık Müdürlüğünce
Ticaret ve Sanayii Odası Konferans Salonunda Fırın İşletmecilerine ekmek İsrafı ile 2 Nisan 2013
tarihinde Resmi Gazete yayımlanan Ekmek ve Ekmek Çeşitleri
Tebliğinde değişiklik yapılmasına
dair tebliğ ve Un Tebliği konusunda bilgilendirme yapıldı. Toplantıya İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık
Müdürü Vekili Ali Özgür Uslubaş,
Ziraat Mühendisi Didem Tombul,
Ziraat Mühendisi Asiye ŞENBAŞ,
Konuşmacı olarak da İlçe Müdürlüğünde görevli Kontrol görevlileri
Ç
30
Gıda Mühendisi Mücahit Güleş ve
Ziraat Mühendisi Murat Salur katıldı.
Toplantıda İlçe Müdürü Vekili
Ali Özgür Uslubaş yaptığı konuşmada “ Ekmeğin zengin fakir her
sofranın vazgeçilmezi olduğu, nimet kelimesiyle özdeşleşen ve kutsal sayılan ekmeğin israf edilmesi
;çiftçinin buğdayı yetiştirirken
harcadığı emeği görebilen herkesi
derinden üzdüğünü bu nedenle ekmeğin israf edilmesinde daha duyarlı olunması gerektiğini söyledi.
Ayrıca Bakanlığımızın da ekmeğin
tekniğine uygun ve hijyenik şekilde
üretim, muhafaza, taşıma ve pazarlanmasını sağlamak üzere Ekmek
Tebliğinde değişikliklere gittiğini
söyledi.
İlçe Müdürlüğü Kontrol görevlilerince yapılan sunumlarda Bir
sosyal sorumluluk projesi olan “Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası”,
17 Ocak 2013 tarihinde Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan
tarafından başlatıldığı, ekmeğin en
fazla %51,4 ile fırınlarda, %37,9 ile
hanelerde, %10,7 ile yemekhane,
otel ve lokanta gibi toplu tüketim
yerlerinde israf edildiği slaytlar
ve Bakanlıkça hazırlanan kamu
spotu videolarıyla anlatıldı. Ekmek
Tebliğinde yapılan değişiklikle fırınlarda ve ekmek satış yerlerinde
bulunan etiketlerde net miktarın da
bulunması gerektiği bunun yanında
ekmek israfı konusunda tüketiciyi
bilgilendirmek için “EKMEĞİNİZİ İSRAF ETMEYİNİZ, TÜKETECEĞİNİZ KADAR EKMEK
SATIN ALINIZ” ifadelerinin yer
alması istenmiştir. Daha sonra Ekmek Tebliği ve Un Tebliğindeki diğer değişiklikler hakkında fırıncılara bilgi verildi. Toplantı soru cevap
şeklinde sona ermiştir.
Ekonomi / Güncel
İş sağlığı ve
iş güvenliğinde
yeni bir dönem
başladı
3
0 Haziran 2012 tarihli Resmi
Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu; Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO)
ve Avrupa Birliği (AB) müktesebatıyla uyum gereği iş sağlığı ve
güvenliği alanında şimdiye kadar
yapılan en kapsamlı düzenleme
olarak yürürlükteki mevzuatın tek
çatı altında birleştirmiş oldu.
İşyerlerinin sisteme uyum sağlamasının planlanması amacıyla 1
Ocak 2013’te yürürlüğe giren Kanun; kamu kurumları ile 50’den az
çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta
yer alan işyerleri için 1 Temmuz
2014’te, 50’den az çalışanı olan
tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta
yer alan işyerleri için 1 Temmuz
2013’te yürürlüğe girecek.
Kanun ve uygulanması ile ilgili açıklama yapan Çaycuma
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Rıfat SARSIK konunun önemine
değinerek; “Çalışanların tümünü
iş sağlığı ve güvenliği yönünden
ortak mevzuatla güvence altına
almayı amaçlayan bu kanun, sektör ve faaliyet konularına bakılmaksızın kamu ve özel sektöre
ait tüm işlerde ve işyerlerinde,
tüm işçi, işveren, işveren vekili,
çırak ve stajyerleri kapsayacak
şekilde hazırlanmış ve bu yönüyle hizmet sektöründe olduğu gibi
ticaret ve sanayi sektörlerinde de
çağın gereği olarak işgücü ve insan kaynakları en önemli bileşen
haline gelmiştir. Yasa bu yönüyle
uluslararası rekabet ve uluslararası mevzuata uyum yönünden son
derece önemlidir. Yasa çalışanlar
için sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sağlarken, üyelerimiz
yönünden birçok yükümlülüğü de
beraberinde getirmektedir. Yasa
kapsamında işyerlerinin öncelikle risk analizlerini yapmaları, risk
analiz raporu, eylem planları, çalışanların eğitimleri, ölçüm ve muayene işlemleri, iş sağlığı ve iş güvenliği uzmanlarını atamaları gibi
31
Ekonomi / Güncel
Bizden
yükümlülükleri yerine getirmeleri
gerekmektedir. Kanun kapsamında iş sağlığı ve güvenliğini tehdit
eder durumlar işin durdurulması
müeyyidesiyle sonuçlanabileceği
gibi yükümlülüğünü yerine getirmeyen işyerlerine her bir işlem
için 1.000 TL.’ den, 80 bin TL.’ye
kadar para cezası uygulanabilecektir. Bu bakımdan sektör ayrımı
olmaksızın her ekonomik faaliyetin birincil ve en önemli bileşeni
haline gelen işgücümüze ve insan
kaynaklarımıza sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sağlayarak
uluslararası rekabet ve mevzuata
uyumu sağlamalı, kanunla tanımlı
müeyyidelerle karşılaşmamak bakımından iş sağlığı ve güvenliği
konusunu öncelikli gündemimiz
haline getirerek bu alandaki tüm
eksikliklerimizi kısa zamanda gidermeliyiz.” dedi.
Kanuna Hızlı Bakış
İş sağlığı ve güvenliği konusu
ilk kez müstakil bir kanunda ele
alındı.
Kamu ve özel sektör ayrımı
gözetmeksizin tüm çalışanlar kanun kapsamına alındı.
Kuralcı bir yaklaşım yerine
önleyici yaklaşım esas alındı.
İşyerleri, yapılan işin niteliğine
göre tehlike sınıflarına ayrılıyor.
Bütün işyerlerinde iş güvenliği
uzmanı, işyeri hekimi gibi uzman
personel görev yapacak.
İşverenler ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alabilecek.
Devlet, 10’dan az çalışanı olan
işletmelerin iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri giderlerini destekleyecek.
İş kazalarını ve meslek hastalıklarını önleme adına önceden
risk değerlendirmesi yapılacak.
Çalışanlar belli aralıklarla sağlık gözetiminden geçirilecek.
İş kazaları ve meslek hastalıklarının kayıtları daha etkin ve
güncel hale getirilecek.
32
Elli ve daha fazla çalışanın
bulunduğu tüm işyerlerinde, iş
sağlığı ve güvenliği kurulu oluşturulacak.
İşyerlerinde acil durum planları hazırlanacak.
İşveren tüm çalışanlarını, iş
sağlığı ve güvenliği ile çalışma
hayatına dair hak ve sorumlulukları hakkında bilgilendirecek.
Çalışanlar işyerlerindeki iş
sağlığı ve güvenliği faaliyetlerine
aktif katılım sağlayacak.
Çalışan, ciddi ve yakın tehlikeyle karşı karşıya kaldığında
çalışmaktan kaçınma hakkını kullanabilecek.
Birden fazla işverenin olduğu
yerlerde, iş sağlığı ve güvenliği
konusunda koordinasyon sağlanacak.
$)ú612
Afiş No : 1
Hayati tehlike durumunda işyerlerinin tamamında veya bir bölümünde iş durdurulabilecek.
Kanunun bazı hükümleri aşamalı olarak hayata geçirilerek yeni durumlara uyum kolaylaşacak.
Büyük endüstriyel kaza riski
taşıyan işyerleri, güvenlik raporu
ve kaza önleme politika belgesi
olmadan işe başlayamayacak.
Kanununun uygulanmasını kolaylaştırmak için etkin idari yaptırım uygulanacak.
Kanun neler getiriyor?
Tüm çalışanlar sağlık ve güvenle çalışacak: Kamu ve özel
sektör ayrımı gözetmeksizin tüm
çalışanlar kanun kapsamına alındı. Kişinin bulunduğu işyerindeki çalışan sayısı ve işyeri türü
kanundan yararlanmasına engel
olmayacak. Kanun aynı zamanda
çırak ve stajyerler için de geçerli
olacak. Her çalışan, iş sağlığı ve
güvenliği ile ilgili uygulamalardan faydalanacak. Bütün işyerlerinde sağlıklı ve güvenli çalışma
ortamları oluşturulacak.
Avrupa Birliği’ndeki uygulamalara paralel olarak; TSK, Emniyet ve afet müdahale ekipleri
gibi kendine özgü faaliyetleri olan
kurum ve kuruluşlar, kanunun istisnaları arasında yer alıyor. Ev
hizmetleri ile çalışan istihdam
etmeden kendi nam ve hesabına
çalışanlar da kanunun kapsamı dışında bırakıldı.
Kuralcı değil önleyici yaklaşım: Kanunla işyerlerine, risk
değerlendirmesinde tespit edilen
hususları da göz önünde bulundurarak, genel bir önleme yaklaşımı
getirildi. Tüm sorumluluk işverene ait olmakla birlikte; iş sağlığı
ve güvenliğinin işyerinin bütününde benimsenmesi ve uygulanması sağlanacak. Risk değerlendirmeleri sürekli olarak gözden
geçirilecek.
İşyerleri tehlike durumlarına
göre sınıflandırılacak: İşyerleri, iş
sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin
daha etkin sunumu amacıyla tehlike sınıflarına ayrılacak. Bu sınıflandırmada; yapılan işin özelliği,
işin her safhasında kullanılan veya ortaya çıkan maddeler, iş ekipmanı, üretim yöntem ve şekilleri,
çalışma ortam ve şartları gibi hususlar dikkate alınacak.
Tehlike sınıfları; işyerlerinin
yaptığı asıl iş dikkate alınarak,
sosyal tarafların dâhil olduğu bir
komisyonun görüşleri doğrultusunda Bakanlıkça tespit edilecek.
Çok tehlikeli sınıfta yer alan işyer-
Ekonomi / Güncel
Bizden
$)ú612
Afiş No : 2
lerinde (A) sınıfı, tehlikeli sınıfta
yer alan işyerlerinde en az (B)
sınıfı, az tehlikeli sınıfta yer alan
işyerlerinde ise en az (C) sınıfı iş
güvenliği uzmanlığı belgesine sahip olanlar görev yapabilecek.
Her işyerine iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi: Çalışanların sayısına ve işyeri türüne bakılmaksızın her işyerinde iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ile diğer
sağlık personeli görev yapacak.
İSG profesyonelleri, özel eğitim gören ve mesleki yeterliliğini
sınavla ispatlayan kişiler arasından Bakanlıkça yetkilendirilecek.
İşyerleri için ortak sağlık ve
güvenlik birimi: Kanun iş sağlığı
ve güvenliği hizmetlerinin belirlenen sürelerle işyeri bünyesindeki personel tarafından verilmesini esas alıyor. Ancak işyerinde
uygun vasıflara sahip personel
bulunmaması halinde bu hizmet
işyeri dışındaki ortak sağlık ve
güvenlik birimlerinden alınabilecek. Kamu kurum ve kuruluşları,
organize sanayi bölgeleri ile özel
şirketler tarafından kurulacak ortak sağlık ve güvenlik birimleri;
gerekli donanım ve personele sahip olmaları şartıyla Bakanlıkça
yetkilendirilecek.
Küçük işletmelere devlet desteği: Kamu hariç 10’dan az çalışanı
olan çok tehlikeli ve tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinin iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin
yerine getirilmesinde, Bakanlık
maddi destekte bulunacak. 10’dan
az çalışanı bulunan, az tehlikeli
sınıftaki işyerlerinin bu destekten
yararlanmasına ise Bakanlar Kurulu karar verebilecek.
Risk değerlendirmesi zorunlu
hale geliyor: İşverenler, işyerinde
var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi ve
bertaraf edilmesi için risk değerlendirmesi yaptıracak.
Bu çalışmalara işveren ve iş
sağlığı ve güvenliği profesyonellerinin yanı sıra çalışanların da
katılımı sağlanacak. İşyerlerinde
sürekli iyileştirmenin sağlanması amacıyla risk değerlendirmesi
çalışması güncel halde tutulacak.
Risk değerlendirmesi çalışması,
işyerlerinin tehlike sınıfına göre
periyodik olarak yenilenecek.
Yaşlı, engelli, gebe veya emziren çalışanlar gibi özel politika
gerektiren gruplar ile kadın çalışanların durumu da risk değerlendirmesinde özellikle dikkate alınacak. Maden, metal ve yapı işleri
ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan sektörler ve büyük endüstriyel
kazaların olabileceği işyerlerinde
risk değerlendirmesi yapılmamışsa iş durdurulacak.
İşe başlamadan önce sağlık taraması: Çalışanların hassasiyetlerin saptanması ve riskli durumların belirlenebilmesi amacıyla tüm
çalışanlar sağlık taramasına tabi
tutulacak. Çalışanların sağlık muayeneleri; işe girişlerinde, iş değişikliğinde, iş kazası ve meslek
hastalığı ile sağlık nedeniyle verilen aralardan sonra tekrarlanacak.
Bu durumlar dışında ise periyodik
olarak sağlık muayeneleri yapılacak.
İş Kazası Ve Meslek Hastalıklarında Etkin Kayıt Dönemi: Yeni
dönemde iş kazaları ve meslek hastalıklarının kayıtları daha etkin ve
güncel hale getirilecek. İş kazaları
kazadan sonraki, meslek hastalıkları ise öğrenildikten sonraki üç
işgünü içinde işveren tarafından,
Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilecek. İşyeri hekimi ve sağlık
görevlileri tarafından meslek hastalığı ön tanısı konulan vakalar,
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yetkilendirilen sağlık hizmeti
sunucularına sevk edilecek.
İşyerleri acil durumlara karşı hazır olacak: Tüm işverenler;
ilkyardım, yangınla mücadele,
kişilerin tahliyesi, ciddi ve yakın
tehlikeyle karşılaşılması gibi durumlar için önceden acil durum
planı hazırlayacak. Acil durumlara hazırlık amacıyla tüm çalışanların katılacağı eğitim ve tatbikatlar yapılacak.
İş sağlığı ve güvenliğine çalışan katkısı: İş sağlığı ve güvenliğinde daha etkili bir sonuç alabilmek amacıyla yapılacak faaliyetlere çalışanların aktif katılımı
sağlanacak. İşyerlerinde; iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda
çalışanlarla işveren arasındaki iletişimi sağlayacak çalışan temsilcisi görevlendirilecek. Seçimle ya
da atama yoluyla görevlendirilen
çalışan temsilcileri, iş sağlığı ve
güvenliği ile ilgili konularda işverene teklif getirebilecek.
İşyerinde yetkili sendika bulunması hâlinde, sendika temsilcileri çalışan temsilcisi olarak da
görev yapabilecek. Çalışan temsilcileri getirdikleri öneriler nedeniyle işveren tarafından hak mahrumiyetine uğratılamayacak.
$)ú612
Afiş No : 4
33
Ekonomi / Güncel
Çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği eğitimi: İşveren, tüm çalışanlarını iş sağlığı ve güvenliği
ile çalışma hayatına dair hak ve
sorumlulukları hakkında bilgilendirecek. Çalışanlar iş ve işyeri
değişikliği, uzun süreli işten uzak
kalma ve kullanılan donanımın
değişikliğinin ardından, yeni çalışma koşullarına yönelik olarak
eğitim alacak. Bu eğitimler düzenli aralıklarla tekrarlanacak.
İş sağlığı ve güvenliği kurulları: Elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla süren
işlerin yapıldığı tüm işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurulu
oluşturulacak.
Tehlike durumunda çalışmaktan kaçınma hakkı: Çalışan, ciddi
ve yakın tehlikeyle karşı karşıya
kaldığında iş sağlığı ve güvenliği
kuruluna, kurulun bulunmadığı
yerlerde ise işverene bu durumun
giderilmesi için başvuracak. Çalışanın talebi doğrultusunda karar
verildiği takdirde gerekli tedbirler
alınıncaya kadar, çalışmaktan kaçınma hakkına sahip olacak.
İş merkezlerinde iş sağlığı ve
güvenliği koordinasyonu: Aynı işyerinde birden fazla işveren olması durumunda işverenler, mesleki
riskler ve önlenmesi konularında
birbirlerini ve çalışan temsilcilerini bilgilendirecek.
Hayati tehlike tespitinde işin
durdurulması: Hayati tehlike tes$)ú612
Afiş No : 6
34
pitinde bu tehlike giderilinceye
kadar, işyerinin tamamı değil sadece bu tehlikeden doğabilecek
riskin etkileyebileceği alanda iş
durdurulacak.
Büyük endüstriyel kaza riski
için önceden tedbir: Büyük endüstriyel kaza oluşabilecek işyerlerinde, kaza önleme politika belgesi veya güvenlik raporu, işyeri
çalışmaya başlamadan önce istenecek. Güvenlik raporu hazırlama
yükümlülüğü bulunan işveren,
hazırladığı güvenlik raporlarının
içerik ve yeterliliğinin Bakanlıkça
incelenmesinden sonra işyerlerini
işletmeye açabilecek.
İdari yaptırımlar etkinleştiriliyor: İşyerlerindeki çalışma
$)ú612
$)ú612
Afiş No : 5
sinin cezası da 2.000 lira olacak.
Büyük kaza önleme politika belgesi hazırlamayan işverene 50.000
lira idari para cezası verilecek.
İşveren açısından getirdikleri:
İş sağlığı ve güvenliği koşullarını
iyileştirme ve bunun sürekliliğini
sağlama. Çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu
dikkate alma. Risk değerlendirme
raporlarını da göz önünde bulundurarak genel bir önleme politikası geliştirme. Mesleki risklerin
önlenmesi için, eğitim ve bilgi
verilmesi dâhil her türlü tedbiri
alma.
Afis No: 9
hayatının teftişinde, iş sağlığı ve
güvenliği koşullarının iyileştirilmesi için iş müfettişleri görev
alacak. Kanuna aykırılığın tespiti durumunda, idari para cezaları
daha caydırıcı halde uygulanacak.
İşveren, iş güvenliği uzmanı veya
işyeri hekimi görevlendirmediğinde her bir kişi için 5.000 lira
ceza ödeyecek. Aykırılığın devam
ettiği her ay için de aynı miktar
uygulanacak. Risk değerlendirmesi yapmayan işverene 3.000
lira, aykırılığın
devam ettiği her ay için 4.500
lira idari para cezası uygulanacak.
İşverenin iş kazası veya meslek
hastalığını SGK’ya bildirmeme-
Çalışanlar açısından getirdikleri: Sayı sınırı olmaksızın iş
sağlığı ve güvenliği hizmetlerinden yararlanma. İşyerlerindeki
iş sağlığı ve güvenliği çalışmaları ile ilgili görüş verme ve aktif
katılım sağlayabilme. Ciddi ve
yakın tehlike ile karşı karşıya kalması durumunda, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan
kaçınma. İş sağlığı ve güvenliği
konularında eğitim alıp, bilgilenme. İş sağlığı ve güvenliği konularında temsil edilme. Kendisinin
ve çalışma arkadaşlarının sağlık
ve güvenliklerini tehlikeye düşürmeme. Kendilerine verilen üretim
ve korunmayla ilgili tüm araç ve
donanımları doğru kullanma.
Ekonomi / Bizden
35
Ekonomi / Makale
Bizden
Şükrü KIZILOT
[email protected]
2013
Emlak
Vergisini
Kim, Nasıl
Ödeyecek?
E
mlak Vergisi 23 milyon civarında vatanadaşı yakından
ilgilendiriyor.
Emlak Vergisi, büro, dükkan,
mağaza, arsa ve arazisi olanlar
2013’te 2012’ye kıyasla “zamlı
emlak vergisi” ödeyecekler.
Yeni büyükşehir olan illerde
ise emlak vergisi oranı yönünden
ilginç bir süpriz var.
2012’de gayrimenkul alanlar
için emlak vergisi ödemesi bu yıl
başlayacak.
36
Ancak yeni konutların vergisi
hesplanırken “geçici muafiyet”
durumunun da göz önüne alınması gerekiyor.
Emekliler, işsizler, ev hanımları,
öğrenciler ve engelliler ile şehitlerin
dul ve yetimlerine 2013 yılında da
“emlak vergisi kolaylığı” var.
Geçmiş yıl sıfır oranlı emlak
vergisine tabi olması gerektiği
halde, bilmeden vergi ödeyen;
emekliler, işsizler, ev hanımları ve engelliler, ilgili belediyeye
başvurmak suretiyle 2008-20092010-2011 ve 2012 yıllarında
ödedikleri emlak vergisini geri
alabilecekler.
Evini kiraya verip kendisi kirada oturanların, karı koca emekli olup birer evi olanların, evinin
dılşında kira getirmeyen bir de
arsası olanların, emekli olu çalışanların ya da bankadan faiz, repo
vb. Geliri olanların emlak vergisi
yönünden özel durumları var.
Emlak Vergisi Oranı
Emlak vergisi oranı, gayrımenkulün;
• Konut, konut dışı bina (büro,
dükkan, mağaza vb.), arsa ve
arazi olma durumuna,
• Büyükşehir belediye sınırları
içinde bulunup bulunmadığına göre değişiyor.
Bu ayrımlara göre emlak vergisi oranları tabloda gösterilmiştir.
Tasarrufu kısıtlanan bina, arsa
ve arazinin vergisi, kısıtlamanın
devam ettiği sürece 1/10 oranında
tahsil olunur.
Parsellenmiş arazinin zirai faaliyette kullanılması halinde araziye ait oranın, aksi halde arsaya ait
oranın uygulanması gerekir. (Maliye Bak. GİB Ankara VD Başkanının 18.03.2011 tarih ve MB.
2010-51-152 sayılı özelgesi)
Neriman Teyze’nin emlak vergisi yüzde kaç arttı?
Nerman Teyze’nin, İstanbul’da
bir evi, Datça’da da yazlığı var.
Yılın sekiz ayı İstanbul’da,
dört ayı da Datça’da kalıyor. Yazın torunları da geldiği için çok
mutlu oluyor. Neriman Teyze bu
yıl, geçen yıl olduğu gibi emlak
vergisi yönünden biraz şanssız.
Nedenine gelince, her yıl evinin
emlak vergisi değeri “yeniden değerleme oranının yarısı kadar artıyordu. 2013’te Bakanlar Kurulu,
2012’de olduğu gibi olaya müdahale etti ve evlerinin değeri “yeniden değerleme oranının tamamı
kadar” artırıldı. Böyle olunca, Neriman Teyze’nin ödeyeceği emlak
vergisindeki artış da beklentisinin
üzerinde oldu. Buna göre, Neriman Teyze’de dahil, Türkiye’deki
tüm gayrımenkullerin emlak vergisi hesaplamasına esas değeri
%7,8 oranında arttı.
Böyle olunca, yani gayrimenkullerin değeri %7,8 artınca (özellikli bazı durumlar dışında), 2013
yılında ödenecek emlak vergileri
de % 7,8 oranında arttı.
2013 yılı Emlak Vergisi Oranı (binde)
Gayrimenkulün cinsi
konut
konut dışı bina (büro,
dükkan vb.)
arsalar
araziler
Büyükşehir Belediyesi
Diğer illerde
2
1
4
2
6
2
3
1
Not: Emlak vergisi tutarının %10’u oranında (örneğin 300 lira emlak
vergisi ödeyecek olan 30 lira) ayrıca Kültür ve Tabiat Varlıklarının
Korunmasına Katkı Payı ödeniyor.
Ekonomi
Ekonomi//Makale
Bizden
Büyükşehirlerde yüzde 100
zamlı
Büyükşehir belediyesi olmanın, emlak vergisi yönünden ciddi
bir faturası var.
Tablodan da fark ettiğiniz gibi büyükşehir belediye sınırları
içindeki gayrımenkullerin emlak
verisi “yüzde 100 zamlı olarak”
alınıyor. Buna göre örneğin; Kemal Bey Çorum’da 200 bin lira
değerinde olan evi için 200 TL.,
Ayşe Teyze Samsun’daki 200 bin
lira değerindeki evi için 400 TL
emlak vergisi ödeyecek.
Arsa tapusu olan bitmiş evlerin vergisi
Kat irtifaklı arsa tapusu olan
ve kat mülkiyeti olmayan, ancak
tamamlanmış durumda yani içinde oturtulan ev, dükkan ve bürolar var. Bunların sayısı, Türkiye
genelindeki binaların yarısından
fazlasını oluşturuyor.
Bu durumdaki gayrımenkuller
için arsa değil, bina vergisi (yeni
ev, büro ve dükkân vergisi) ödenecek.
Emlak vergisi ne zaman ödenecek
Emlak vergisi biri Mart-Mayıs,
diğeri de Kasım 2013 olmak üzere
“iki eşit taksitte” ödeniyor.
Ödeme Gecikirse Ne olur?
Ödemenin geciktiği her ay için
yüzde 1,40 oranında “gecikme
zammı” alınır.
Dursun Amca gecekondusu
için vergi ödeyecek mi?
Evet, ödeyecek. Mülkiyeti
başkasına (örneğin devlete) ait
arsa üzerine gecekondu inşa edip
oturanların da konut olarak emlak
vergisi ödemeleri gerekiyor. O nedenle Dursun Amca da gecekondusu için emlak vergisi ödeyecek.
Hulusi Bey’in kooperatif evi
Hulusi Bey, yıllardır bir konut
kooperatifinin üyesi. Nihayet sona
gelindi. Kuralar çekildi. Herkesin
evi belli oldu ama tapular henüz
verilmedi. Hulusi Bey’in duru-
munda olan onbinlerce kişi var.
Bunların emlak vergisinin nasıl ve
kim tarafından ödeneceğini merak
ediyorlar.
Kooperatiflere ait konutların
emlak vergisi, kooperatif tarafından ödenir. Konutlar tamamlanıpi
tapuları verildiği yıl “emalk vergisi bildirimi” verirler ama vergi
ödemezler. Vergileri yine kooperatif öder. İzleyen yıldan itibaren
de emlak vergisini Hulusi Bey
öder.
Yeni alınan eve 5 yıl vergi
muafiyeti
Yeni inşa edilen binalardan konutl alanlara, 5 yıl süre ile uygulanan “geçici muafiyet” var.
Emlak Vergisi Kanunu’nun 5.
Maddesine göre, yeni inşa edilen
binalardan konut alanlarda, iktisap (edinme) tarihini izleyen 5 yıl
boyunca, konutun emlak değerinin ¼’ü, beş yıl sürü ile emlak
vergisinden muaf tutuluyor.
Örnek: Bahir Bey, 05.06.2012
tarihinde inşaatı biten apartman
dairesini 24.09.2012 tarihinde satın almıştır. Dairenin 2013 emlak
vergisi değeri 320 bin liradır. Bu
durumda Bahir Bey 2013-2017
yıllarında geçici muafiyetten yararlanacak, örneğin 2013 yılı için
80 bin liralık muafişyet düştükten
sonra 240 bin lira üzerinden emlak vergisi ödeyecek.
Remzi Bey 2013’te aldığı
gayrımenkul için ne
yapacak?
Remzi Bey ve Remzi Bey’in
durumunda olan başka kişiler, aldıkları gayrımenkulün 2013 yılı
emlak vergisini ödemeyecekler.
Vergi ödemeye 2014 yılında başlayacaklar.
Ancak, 2013 yılı sonuna kadar
ilgili belediyeye “emlak vergisi
bildirimi” vermek zorundalar.
Ayla Teyze 2013’te sattığı
gayrımenkul için ne yapacak?
Ayla Teyze ve onun durumunda olan başka kişiler 2013 yılında gayrımenkul satttıklarında, o
gayrımenkulü ocak ayında satmış
olsalar dahi, sattıkları gayrımenkulün 2013 yılına ait emlak vergisinin tamamını ödeyecekler.
Ayla Teyze’nin ve 2013 yılında
gayrımenkul satan diğer kişilerin;
2013 yılı içinde ilgili belediyeye
bir dilekçe ile başvurarak, gayrımenkullerini sattıklarını bildirip,
o gayrımnekulle ilgili mükellefiyet kayıtlarını kapatmalarında
yarar var.
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22939066.asp
37
Ekonomi / Güncel
Tarım arazilerinin
toplulaştırılması
arımsal üretimin artırılması amacıyla, kişi ve işletmelere ait olan,
küçük parseller halinde birden fazla
parçaya bölünmüş, değişik yerlere
dağılmış veya elverişsiz biçimde şekillenmiş arazilerin; Modern tarım
işletmeciliği esaslarına göre ve ayrıca sulama hizmetlerinin getirilmesine
en uygun bir şekilde birleştirilmesi,
şekillendirilmesi ve düzenlenmesi işlemine “Arazi Toplulaştırması “ veya
“Arazi Düzenlemesi” adı verilmektedir.
Toprak ve insan ilişkilerinde oluşan dengesizliğin yanı sıra ülkemizde
işletmelerde verimliliği büyük ölçüde
düşüren arazi parçalanmasının nedenleri şunlardır:
1- Miras ve intikal yoluyla parçalanma.
2- Hisseli ve bölünerek yapılan
satışlarla parçalanma.
3- Sermaye ve işgücü yetersizliğinden dolayı yapılan kiracılık ve ortakçılık yoluyla parçalanma.
4- Muhtelif amaçlarla yapılan kamulaştırmalar yoluyla parçalanma.
5- Tarım kesimindeki yüksek nüfus yoğunluğu baskısı.
6- Mer’a ve yaylak parçalanmaları.
7- Coğrafi ve topoğrafik konumdan
dolayı oluşan parçalanmalar.
Nüfusun hızla artması ve bunları
beslemeyi gerektiren zorunluluklar,
tarımsal üretimi de buna paralel şekilde artırma ihtiyacını doğurmuştur.
Toprak kaynakları sınırlı olduğundan
istenilen düzeyde ihtiyaç duyulan
tarımsal üretim artışı; ancak birim
alandan sağlanan verimin artırılmasının temini ile mümkündür.
Birim alandan sağlanan verimin
T
38
artırılması; teknoloji seviyesi, üretimde kullanılan tohum, gübre, ilaç,
sulama gibi girdilerin miktarı ve kalitesinin yanısıra, tarımsal bünye ile
yakından ilgilidir. Tarımsal bünyedeki yapısal bozukluklar verimi azaltıcı
tesirlerde bulunduğu gibi, verimi artırıcı tedbirlerin alınmasını da engellemektedir. Bu nedenle tarımsal bünyenin ıslah edilmesi hususu ön plana
çıkmaktadır.
Tarımsal bünyenin ıslahı ile alınabilecek tedbirleri şöyle sıralamak
mümkündür: Mülkiyet ve tasarruf
rejiminin ıslahı, arazi ıslahı, toprak
muhafaza tedbirlerinin alınması, drenaj ve sulama çalışmaları gibi tedbirlerdir. Bu tedbirler demetinin tamamı
geniş anlamda “Arazı Toplulaştırması” veya “Arazi Düzenlemesi” adı
verilen hizmetler kapsamı değerlendirilmektedir.
Toplulaştırmanın tarım üzerine
sağlayacağı olumlu etkileri şunlardır:
- Nüfus artışı, miras, alım-satım,
kiracılık, ortakçılık gibi nedenlerle
ortaya çıkan arazi parçalılığı ve dağınıklılığını ortadan kaldırarak işletmeler rasyonel büyüklüğe ulaşmaktadır.
- Çok parçalı oluşun ortaya çıkardığı tarla sınırı, yol ve su arklarından
doğan arazi kayıplarını azaltmaktadır.
-Küçük parsellerde, ekim esnasında tarla sınırına fazla yaklaşılmama nedeniyle doğacak ürün kayıplarını azaltmaktadır.
- Toplulaştırmadan sonra, parseller daha büyük ve şekilleri daha
düzgün olacağından, makineli tarım
daha kolay yapılmakta ve giderlerde
önemli oranda azalmalar olmaktadır.
- Küçük parseller bir araya getirileceği için, işletme merkezi ile parseller arasındaki uzaklık azalmakta
ve buna bağlı olarak ulaşım giderleri
azaldığından, zaman, işçilik ve yakıttan tasarruf sağlanmaktadır.
- Parsel sayısı azaldığı, şekilleri
düzeldiği ve büyüklükleri arttığı için
tohum, gübre, ilaç gibi tarımsal girdiler, daha optimal bir düzeyde kullanılmaktadır.
- Sulama projelerinin uygulanmasında, eski dağınık ve şekilsiz parsellerin sınırlarına bağlı kalma zorunluluğu olmayacağından, yatırım giderlerinden tasarruf sağlanmaktadır.
- Her parselin yola ve kanala sınırı olacağından sulama ve
ulaşım
randımanı
artmaktadır.
- Parsellerde müştereklikten doğan huzursuzluklar giderilmektedir.
- Köy sınırları sabit noktalara dayandırılarak, köyler arasındaki sınır ihtilafları ortadan kalkmaktadır.
- Dağınık ve müşterek haldeki araziler, Hazine arazileriyle birleştirilerek
dağıtıma hazır hale getirilmektedir.
Türkiye’de, 1950 yılında 2,2 milyon olan işletme sayısı 1980 yılında
3,5 milyona 1990 yılında ise 3,9 milyona çıkmıştır. Ülkemizde 1950 yılında 10 hektar olan ortalama işletme
büyüklüğü 1980 yılında 6 hektara,
1990 yılında ise 5.9 hektara düşmüştür.
İşletmelerde parça sayısı açısından bakıldığında özellikle 2-3 ile 4-5
parsel sayısının giderek arttığı gözlenmektedir. 1980 yılında 2-3 parsele
ait işletme sayısı 933.000 iken, 1990
yılında bu sayı 1.139.000’e yükselmiştir. 4-5 parselli işletme sayısı
1980 yılında 797.000 iken 1990 yı-
Ekonomi / Güncel
lında 904.000’e yükselmiştir.
Yukarıda açıklanmaya çalışılan
veriler ışığında, Türkiye’de nüfusun
artışına paralel, işlenebilir arazilerin artmaması neticesinde, toprak
üzerindeki nüfus baskısının giderek
arttığı ve tarımsal işletme arazisinin
devamlı parçalandığı açık bir şekilde
görülmektedir.
Artan nüfusun tarım dışı sektörlere çekilememesi ve diğer parçalanma
nedenlerinden dolayı tarım işletmelerinin sahip olduğu araziler, belirtilen şekilde sürekli parçalamakta
ve ekonomik işletme büyüklüğünün
altına düşmektedir. Bunun için ülkemizde süratle mevcut işletmelerle
ilgili arazi toplulaştırması yapılarak
işletmelerin dağınık ve parçalı arazisinin birleştirilmesi suretiyle bir işletme bünyesi bütünlüğü sağlanmalıdır. Böylece mevcut işletmeler tarım
kesiminde, verimli üretim yapan ve
iktisaden yeterli düzeyde olan işletmeler seviyesine ulaşabilecektir.
Türkiye’de işlenebilen tarım arazisi miktarı 27,7 milyon hektar olarak hesaplanmaktadır. Bunun ancak
8,5 milyon hektarı ekonomik olarak sulamaya uygun bulunmaktadır.
1992 yılı itibariyle tarım arazilerinin
halk sulamaları da dahil 4.1 milyon
hektarı sulamaya açılmıştır. Bu da işlenen tarım arazisinin yüzde 14.8’ini
oluşturmaktadır. Ekonomik olarak
sulanabilecek tarım arazisinin ise ancak yüzde 48.3’ü sulama imkanına
kavuşturulmuştur. İleriki dönemlerde 4,4 milyon hektarlık arazinin daha
sulamaya açılması imkanı mevcut
Tarımsal işletmelerde parsel sayısı, 1980-1990
Parsel
Tarımsal işletme sayısı
yüzde oranı
sayısı
(bin)
1980
1990
1980
1990
1
337
578
9
14
2-3
933
1,139
26
29
4-5
797
904
23
23
6-9
791
760
22
19
10701
587
20
15
Toplam
3.550
3.967
100
100
Kaynak: Devlet İstatistik Enstitüsü. 1980 ve 1990 Tarım Sayımları
olup, bunlarında sulanması zorunlu
görülmektedir.
AB ülkelerinde tarım arazileri
bölünmüyor
Türkiye’nin ciddi ekonomik
kayıplarla karşı karşıya kaldığı tarım arazilerinin bölünmesine AB
ülkelerinde rastlanmıyor. Örneğin,
Fransa’da toprak bölünmesine izin
verilmiyor, kardeşlerden birinin diğerlerine tazminat ödeyerek arazisini
alıyor, Danimarka’da diğer mirasçılara piyasa değeri üzerinden ödeme
yapılıyor, Hollanda ve Almanya’da
diğer mirasçıların çok az nakdi tazminat alıyorlar, İngiltere’de ise büyük
evlat parseli alıyor ve böylece arazilerin bölünmesi önleniyor. İsrail’de
de tarım arazilerinin bölünmesi için
önemli kararlar alınmış durumda.
Osmanlı’da da buna benzer bir yapı
oluşturulduğu, o dönemde arazinin
bölünmediğini, kullanım hakkının
verildiğini ancak bu arazinin mirasçılar arasında pay edilmediğini ve
nesilden nesile geçerken, mirasçılar
arasında bölünmesine izin verilmemiştir.
Miras yoluyla arazilerin bölünmemesi sonucu;
İngiltere’de 300 bin tarım işletmesi bulunurken, ortalama işletme büyüklüğünün 54 hektardır.
Fransa’da 527 bin çiftlik vardır, ortalama işletme büyüklüğü 52 hektardır.
Almanya’da 372 bin çiftlik bulunmaktadır, ortalama arazi büyüklüğü
46 hektardır.
AB’deki 27 ülkede 13 milyon
700 bin işletme bulunmaktadır. Bu
işletmeleri ortalama büyüklüğü 12,6
hektardır.
ABD’de ise 2 milyon işletmenin
var olduğu bilinmektedir, ortalama
işletme büyüklüğü181 hektardır.
‘Türkiye’de ise 3 milyon 100 bin
işletme bulunmaktadır ve ortalama
toprak büyüklüğü 6 hektar olup bunlar da 7 parselden oluşmaktadır.
Türkiye’de tarım işletmelerinin ortalama büyüklüğü ve sayısı. 1980-1990
İşletmelerin
Büyüklüğü
(Hektar)
İşletme Sayısı (000) Toplamın yüzde
dağılımı
1980
1990
0.1-1.9
1.011
1.385
2.0-4.9
1.165
1.275
5.0-9.9
738
713
10.0-19.9
413
383
20.0-49.9
194
174
50.0- 29
37
Toplam
3.550
3.967
Ortalama
Kaynak: Tarım Sayımı, 1980 ve 1990
1980
1990
28%
33%
21%
12%
5%
1%
100%
İşletmelerin
Tarım alanları
ortalama büyüklüğü (yüzde dağılımın yüzdesi
(Hektar)
olarak)
1980
1990
1980
1990
35%
32%
18%
10%
4%
1%
100%
1
3
7
13
28
93
6
1
3
7
13
27
109
5,9
4%
16%
21%
23%
24%
12%
100%
6%
17%
19%
21%
20%
17%
100%
39
Ekonomi / Sağlık
Bizden
Bahar Yorgunluğu
B
ahar aylarında genelde sıkça
karşılaşılan bir durum olan
ve “bahar yorgunluğu” olarak nitelendirilen bu hissin, baharda havaların ısınmasıyla birlikte artan
elektrik yükü ve vücut metabolizmasında gerçekleşen değişimlerden kaynaklandığı düşünülüyor.
Havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte kendini gösteren
bahar yorgunluğu, yoğun tempo
içinde kişileri zorlayan belirtiler
gösterir. Baharda havaların ısınması ile birlikte daha aktif ve enerjik olmayı beklerken, bazılarımız
kendimizi daha yorgun ve bitkin
hissederiz. Bahar aylarında genelde sıkça karşılaşılan bir durum
olan ve ‘bahar yorgunluğu’ olarak
nitelendirilen bu durumun havaların ısınmasıyla birlikte artan
elektrik yükü ve vücut metabolizmasında gerçekleşen değişimlerden kaynaklandığı düşünülüyor.
Büyük şehirlerin yoğun temposu, hava kirliliği, sanayi kirliliği,
trafik sorunları, küresel ısınmanın yol açtığı mevsim kaymaları,
40
bahara geçiş döneminde sürekli
değişen hava koşulları, ısı ve nem
dengelerinin değişmeleri, aydınlık ve karanlıkta geçen saatlerdeki farklılıklar gibi pek çok neden,
bahar şikayetlerinin artmasına neden oluyor.
Bahar yorgunluğunu bazen
kendimiz yaratırız
Bahar yorgunluğunun nedenleri arasında çevre koşullarının
yarattığı etkilerin yanı sıra, kişilerin kendi yarattığı ve dolayısıyla değiştirebileceği daha birçok
sebep mevcuttur. Özellikle yaz
ayları yaklaşırken diyet yapmak
amacıyla yanlış beslenme, kaybedilen vitamin ve minerallerin yerine konmaması, hareketsiz yaşam
biçimi, aşırı kafein, sigara, alkol
ve madde kullanımı gibi etkenler
ve kişilerin mevcut hastalıkları da
yorgunluğu artırabildiği gibi, sadece bahar yorgunluğu da mevcut
sağlık sorunlarının şiddetlenmesine neden olabiliyor.
Bahar yorgunluğu yaşayan ki-
şilerin bu durumu iş hayatını da
olumsuz etkileyebiliyor. Özellikle
stres altında ve yoğun çalışanlarda bu yorgunluk daha fazla görülüyor.
Her yorgunluğun suçlusu bahar olmayabilir
Ancak bahar mevsiminde her
yorgunluğun ‘bahar yorgunluğu’
olarak düşünülmesi de doğru değildir. Bahar yorgunluğu, genellikle birkaç haftayı geçmeyen kısa
süreli, geçici ve hafif bir yorgunluk halidir. Eğer yorgunluk uzun
sürüyorsa, hatta yatak istirahatiyle bile geçmiyorsa kronik bir yorgunluk hastalığı olabiliyor. Bahar
mevsimi ile birlikte ortaya çıkan
yorgunlukların arkasında bazen
depresyon, kansızlık, tiroid problemleri, enfeksiyon hastalığı ya
da kanser gibi önemli bir bedensel
veya ruhsal sorunların olabileceği de unutulmamalı. Bu nedenle
eğer ciddi, uzun süreli, tekrarlayıcı veya ilerleyici bir yorgunluk
ve bitkinlik sorunu yaşanıyorsa,
Ekonomi//Bizden
Sağlık
Ekonomi
nedeninin saptanması ve çözümü
için doktora başvurulması gerekiyor.”
“Yarattığı etkilere bakınca bahar yorgunluğunu hafife almamak
gerekiyor. Genel bir yorgunluk,
bitkinlik, enerji azlığı, güçsüzlük,
isteksizlik hali ve sürekli uyku
isteği en sık görülen belirtileri
oluşturuyor. Ayrıca eklem ve kas
ağrıları, vücutta karıncalanma,
baş ağrısı, çarpıntı, mide ve bağırsak problemleri, konsantrasyon bozukluğu, neşesizlik, aşırı
sinirlilik, hafıza zayıflaması, uyku
bozuklukları, psikolojik sorunlar
ve daha önceden var olan hastalıklardan kaynaklanan şikayetlerde artış yaşanabiliyor. Yarattığı bu
rahatsızlıklar nedeniyle bazı kişiler için bahara uyum süreci zor
geçebiliyor ve iş yaşamından aile
yaşamına kadar insan hayatını her
yönüyle etkileyerek kişinin hayat
kalitesinin düşmesine sebep olabiliyor.”
Yorgunluğu atın, baharı yaşayın!
“Hayat tarzında yapılacak
ufak değişiklikler ile güneşli bahar günlerinin beraberinde getirdiği yorgunluk hissini azaltmak
mümkün olabilir.
• Bahar yorgunluğu yaşayan kişilerde, durumu tetikleyen hastalıklar tespit edilirse onlara
yönelik tedavi uygulanmalı.
• Baharla gelen değişimlere
metabolizmanın uyumu için
beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi gerekiyor. Sık sık
ve az az yemek, günde 3 ana,
3 ara öğün olacak şekilde yemeye özen göstermek, öğün
atlamamak, özellikle günün
en önemli öğünü olan kahvaltı, besin çeşitliliği ve tek tip
beslenmekten kaçınmak, bahar
yorgunluğu ile baş etmek için
oldukça önemli.
• Vücut direncinin artması için
sebze ve meyve tüketiminin
arttırılması, özellikle glisemik
indeksi düşük, lif ve posa miktarı yüksek, antioksidan özelliği olan ve C vitamininden
zengin meyvelerin ve yeşil
yapraklı sebzelerin tüketiminin artırılması gerekiyor.
• Beyaz undan yapılmış besinler
yerine tam buğday, çavdar, kepek gibi besinleri tercih etmek;
hamur işlerinden uzak durmak,
patates, mısır cipsi yerine ceviz, badem ve fındık tüketmek,
çikolata, pasta ve dondurma
yerine kuru veya taze meyveleri tercih etmek gerekiyor.
• Sindirim sistemini desteklemek ve bağışıklık sistemini
güçlendirmek için kefir ve
prebiyotik yoğurtları tüketmek
faydalı oluyor.
• Havaların ısınması ile birlikte vücudun artan su ihtiyacını
karşılamak ve dolaşım sistemini daha düzenli hale getirmek
için susamayı beklemeden
günde en az 2,5-3,0 lt su içmek
alışkanlık haline getirilmeli.
• Sigara, alkol gibi bağımlılık
yapan maddeler ve kafein tüketimi sınırlanmalı. Yorgunluğu giderir ve rahatlatır düşüncesiyle alkole başvurmak
problemlerin daha da artmasına neden oluyor. Kahve, çay,
asitli içecekler gibi kafeinli
içecekler yerine bitki çaylarını tercih etmek rahatlatıcı etki
yapabiliyor.
• Bahar mevsiminde hava koşullarının iyileşmesi ile birlikte
fiziksel aktivite yapma imkanı
artıyor, bahar yorgunluğunu
geçirmek için bu imkanı kullanmak gerekiyor. Özellikle
açık havada yapılan 30-45 dakikalık tempolu yürüyüş veya
yüzme, yorgunluğa karşı koruyor. Fiziksel aktiviteye vakit
ayıramayanların en azından
yürüyerek gidebileceği yerlere
arabasız gitmeleri, gidecekleri yere bir durak önce inerek
yürümeleri ve asansör yerine
merdivenleri tercih etmeleri
gibi küçük aktiviteler de etkili
olabiliyor.
• Uyku düzensizlikleri yorgunluğu daha da artıracağından
uyku düzenine dikkat etmek,
her zamanki saatte yatıp uyanmaya özen göstermek ve günde 6-8 saat uyumaya çalışmak
önemlidir. Ayrıca kaliteli bir
uyku için stresin azaltılması,
akşamları yatmadan önce rahatlatıcı bir kitap okumak, akşam yatmadan önce ve sabah
kalkınca yatak odasını havalandırmak da etkili olabiliyor.
• Ayrıca bol bol güneşlenmek,
mevsime uygun giysiler tercih etmek, sabahları ılık bir
duş almak, arkadaşlarla vakit
geçirmek, strese neden olan
faktörlerden uzak durmak,
iyimser ve olumlu düşünmek
ve yoğun bir tempo ile çalışanların masalarında bile uygulayabilecekleri gevşeme egzersizlerini yapmak yorgunluğun
giderilmesinde basit ama etkili
ve kolay uygulanabilir diğer
yöntemlerdir.”
41
Ekonomi / Güncel
Bizden
ETCF-II is co-funded by the
European Union and the
Republic of Turkey
MERKEZİ FİNANS VE İHALE BİRİMİ
Sivil Toplum Diyaloğu - AB-Türk Odalar Forumu-II:
AB-TÜRKİYE ODALARI ORTAKLIK HİBE PROGRAMI
ULUSLARARASI TİCARET HACMİNİN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ
Başlık
: Uluslararası Ticaret Hacminin Geliştirilmesi
Ortaklar : Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası – Voka Ticaret ve
Sanayi Odası
Bütçe
: 127.731,33 Euro
Süre
: 12 Ay
Bu projenin genel amacı;
• Dış ticaret ilişkilerini geliştirip
güçlendirmek ve Çaycuma TSO ile
Antwerp – Waasland TSO arasındaki
ticari etkileşimi arttırarak Türkiye ile AB
üye ülkelerinin Ticaret ve Sanayi Odaları
arasındaki ilişkileri geliştirmek.
Bu projenin özel amaçları aşağıdaki gibidir;
• Çaycuma TSO ile Antwerp - Waasland
TSO üyelerinin uluslararası ticaret
sistemine daha fazla entegre olması.
• Çaycuma ve Antwerp arasındaki ticari
etkileşimi ağ geliştirme yoluyla arttırmak.
• Antwerp - Waasland TSO ve Çaycuma
TSO arasında ziyaretler ve atölyeler
yoluyla bilgi transferi oluşturmak.
• Dış Ticaret Danışmanlığı Merkezi kurarak
Çaycuma TSO üyelerinin dış ticaret
kapasitelerini geliştirmek.
Türkiye ve Belçika’daki ticaret fuarları ve sergiler
gibi dış ticaret etkinliklerine iki oda üyelerinin
katılım sayılarını artırmak.
Proje Etkinlikleri
1 - Hazırlık Faaliyetleri:
42
1.1. Proje Takımını Oluşturma (Proje
Koordinatörü, Proje Asistanı, Yurtdışındaki
Yönetici, Muhasebeci, Dış Ticaret Uzmanı):
Projenin ilk faaliyeti bu olacaktır. Proje
takımı faaliyetlerin uygun bir şekilde yerine
getirilmesinden, belirli faaliyetlerde çalışacak olan
görevlilerin izlenmesinden ve her şeyin belirlenen
zaman içerisinde yapılmış olmasından sorumlu
olacaktır.
1.2. Proje Ofisi Tutmak :
Proje takımını oluşturduktan sonra en önemli
faaliyet proje ofisini tutmaktır. Proje ofisi Çaycuma
TSO’nun içindeki bir ofisin uygun bir şekilde
hazırlanmasıyla elde edilecektir. Burası aynı
zamanda Dış Ticaret Danışmanlık Merkezi için
de kullanılacaktır. Yani projeden sonra bile ofis
TOBB
kullanılacaktır.
2 - Tanıtım ve Görsel Faaliyetler:
2.1. Başlangıç Toplantısı:
Projenin ikinci ayının başında tanışma toplantısı
yapılacaktır. Bu toplantı, projenin tanıtımını
arttıracaktır. Ayrıca, KOBİ’lerin ilgisini de
projedeki faaliyetlere çekecektir.
2.2. Görsel Faaliyetler:
Öncelikle, iki adet afiş asılacaktır. Bu afişlerde
Türkiye Cumhuriyeti, AB, MHİB, Avrupa Sanayi
ve Ticaret Odaları Birliği, Çaycuma TSO ve
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin logoları
bulunacaktır. Ayrıca Proje Ofisine Türk ve AB
bayrağı konacaktır. Ayrıca, hem Çaycuma TSO
hem de Antwerp-Waasland TSO kendi internet
sitelerinin içinde bir sayfa oluşturacaklar.
İçinde kalem, defter ve takvim bulunan 200 set
Ekonomi / Güncel
Bizden
hazırlanacaktır. Bunlar atölyelerde, seminer,
açılış ve kapanış toplantılarında dağıtılacaktır.
1200 Türkçe broşür, 3000 İngilizce broşür
Çaycuma’daki ve Antwerp’deki Kobilere
dağıtılmak üzere bastırılacaktır. Bir basın
açıklaması hazırlanıp ulusal ve uluslararası basına
dağıtılacaktır ve böylece proje hakkında insanlar
haberdar edilecektir.
2.3. Kapanış Faaliyeti:
Projenin son ayında bir kapanış toplantısı
düzenlenecektir. Kapanış faaliyeti proje
takımındaki yetkililerin konuşmalıyla başlayacak
ve proje boyunca neler yapıldığı hakkında
olacaktır. CD’ler katılımcılara toplantı sırasında
dağıtılacaktır. Toplantıdan sonra mini kokteyl
verilecektir.
3 - Güncellenmiş Seminer “AB İle İş Yapma
Rehberi”:
2011 yılında Antwerp - Waasland TSO tarafından
hazırlanmış “ AB ile İş Yapma Rehberi” adında
yazılı bir kaynak bulunmaktadır.
Bu belge Antwerp-Waasland TSO uzmanları
tarafından güncellenecektir. Bir uzman bu belge
üzerinde 5 gün boyunca çalışacaktır. Bu belge
güncellendikten sonra, bir çevirmen bu belgeyi
Türkçe ’ye çevirecektir.
Çevirinin arkasından Anwerp-Waasland TSO’dan
bir uzman Çaycuma TSO’ya gelip bu konuda 2
gün sürecek bir seminer verecektir.
Bu faaliyetin projenin üçüncü ayında yer alması
planlanmıştır.
4 - Gözlemleme Gezisi:
Projenin beşinci ayında Çaycuma TSO’dan teknik
grup 5 gün sürecek bir gözlemleme projesine
katılacaklar. 4 kişilik bir teknik grup ve Proje
Koordinatörü Antwerp-Waasland TSO’ya gidecek
ve Antwerp-Waasland TSO’nun 25 üyesini ziyaret
edecek.
5 - Deneyim Aktarım Semineri:
Beşinci ayın sonunda gözlemleme gezisinin de
elde edilen bilginin aktarımını hedefleyen bir
seminer düzenlenecektir. Çaycuma TSO’nun her
üyesinden bir temsilci bu seminere katılacaktır.
Ayrıca, “Dış Ticaret Danışmanlık Merkezi’nin”
detayları anlatılacak ve Çaycuma TSO’nun bu yeni
biriminden üyelerin yararlanması teşvik edilecektir.
6 - Dış Ticaret Danışmanlık Merkezi:
Dış Ticaret Danışmanlık Merkezi projenin
6. Ayında kurulacak ve 7. Ayında çalışmaya
başlayacaktır.
Bu faaliyet ile ilgili, Antwerp-Waasland TSO yeni
Merkezdeki çalışanların bilgi düzeyini arttırmak
için 20 durum raporu hazırlayacaktır. Merkezin
çalışanları bu raporları Çaycuma TSO üyelerine
yardım etmede kullanacaktır. Bu raporlar 20 farklı
konuyu kapsayacağı için üyelerin büyük bölümüne
yardımcı olacaktır.
7 - İnternet Platformu:
Projenin 8. ve 9. Aylarında kurumsal bir internet
platformu oluşturulacaktır. Bu faaliyet ile katılımcı
TSO’lar arasında devamlılığı olan bir ticaret
ilişkisi oluşturacaktır.
Her iki TSO üyelerinin iş alanları ve iletişim
bilgileri bu platformda yer alacaktır. Üyeler
çevrimiçi olarak bu platform üzerinden birbirleriyle
iletişime geçebileceklerdir. Ayrıca, duyurularını da
bu platform üzerinden paylaşabilecekler.
8 - Atölyeler:
Çaycuma’da, Çaycuma TSO’dan yetkili kişiler,
yerel katılımcılar ve Antwerp-Waasland TSO’dan
3 uzmanın katılacağı 3 farklı konuyu kapsayacak 3
günlük atölyeler düzenlenecektir.
Bu faaliyetin
hazırlanmasının
projenin
10.
Ayındais co-funded by
ETCF-II
is co-funded
by the
ETCF-II
ETC
th
olacağı ve uygulanmasının
ise and
11. Ayda
European Union
the olacağı
European Union and the
Eur
tahmin edilmektedir.
Bu kapanış
faaliyetindenRepublic of Turkey R
Republic
of Turkey
önceki son faaliyet olacaktır.
9 - Raporlama Faaliyetleri:
Projenin orta kısımlarında bir ara rapor
hazırlanacaktır. Projenin 12. Ayında Merkezi
Finans ve İhale Birimine verilmek üzere son
raporun hazırlıklarına başlanacaktır. Final raporu
projenin sonunda tamamlanacaktır.
Projeden Beklenen sonuçlar:
• Antwerp’in dış ticaret ile ilgili teknik
bilgisi Çaycuma’ya aktarılması.
• Çaycuma’daki KOBİ’lerin AB ile ticaret
yapma bilinci artması
• Çaycuma’da bulunan KOBİ’lerin dış
ticaret hakkında uluslararası bir bakış açısı
edinmesi.
• Çaycuma TSO’nun yönetim kapasitesinin
geliştirilmesi.
• Çaycuma ile Antwerp arasındaki ticaret
ilişkisinin sürdürülebilirliğinin sağlanması.
• Çaycuma ve Antwerp bölgelerinde dış
ticaret hakkındaki farkındalığın artması.
TOBB
TOBB
43
Ekonomi / Fuar
FUAR TAKVİMİ
MAYIS - HAZİRAN - TEMMUZ
MAYIS
01.05.2013
Arüsder 2013 Araçüstü Ekipmanları Fuarı, İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy- İstanbul
05.05.2013
02.05.2013 Adana 7. Ambalaj Fuarı 2013, Tüyap Adana Uluslararası Fuar Ve 05.05.2013
Kongre Merkezi, Adana
Çukurova Gıda / Gıda - Tek Fuarı 2013 (7. ), Tüyap Adana Uluslararası Fuar Ve Kongre Merkezi, Adana
Reklamcılık Fuarı 2013 3. Açık Hava Reklamcılığı, Promosyon Ve Reklam Malzemeleri Fuarı, Tüyap Adana Uluslararası Fuar Ve Kongre Merkezi, Adana
Şehircilik, Kentsel Dönüşüm Ve Çevre İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, Teknolojileri Fuarı, İstanbul
07.05.2013 Fi İstanbul 2013 1. Gıda Bileşenleri, Çözümleri, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre
09.05.2013 Yardımcı Ve Katkı Maddeleri Fuarı, Ve Sergi Sarayı, İstanbul
Manisa 6. İnsan Kaynakları İstihdam Ve Mesleki Manisa Belediyesi Fuar Merkezi, Eğitim Fuarı; Manisa
09.05.2013 K. Moy 2013 Kayseri 2. Mobilya Yan Sanayi Aksesuarları, Kayseri Dünya Ticaret Merkezi, Kayseri
12.05.2013 Döşemelik Kumaşlar Ve Orman Ürünleri Fuarı, 14.05.2013 Diyarbakır 4. Kitap Fuarı, Tüyap Diyarbakır Fuar Ve Kongre 19.05.2013
Merkezi, Diyarbakır
Diyarbakır Eğitim Fuarı 2013 4. Diyarbakır Yurtiçi, Yurtdışı Eğitim Kurumları Fuarı, Tüyap Diyarbakır Fuar Ve Kongre Merkezi, Diyarbakır
15.05.2013 Evteks 2013 19. İstanbul Ev Tekstili Fuarı, İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
19.05.2013 Halı Zemin Fuarı,
İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
16.05.2013 2. Ulusal Hayvancılık Ve Süt Endüstrisi Fuarı, Burdur Çok Amaçlı Kullanımlı Fuar Alanı, 19.05.2013
Burdur
3. Yapı Ve Dekorasyon Fuarı, Mişmiş Park Fuar Alanı, Malatya
4. Van İnşaat Mobilya Ve Yan Ürünleri Fuarı, Altaylı Fuar Alanı, Van
Ekoloji İzmir “Organik Ürünler Fuarı”, Uluslararası İzmir Fuar AlanI, İzmir
Expotroia 2013 (Tekstil Ürünleri, İnşaat Malzemeleri, Çtso Kongre Ve Fuar Merkezi,
Gıda Ürünleri, Mobilya, Turizm Ve Servisler), Çanakkale
Konya Kent 2013 9. Yerel Yönetim İhtiyaçları, Konya Yapı Ve Dekorasyon Fuarı,
Kent Mobilyaları, Park Bahçe Düzenlemeleri, Kto Tüyap Konya
İtfaiye Araçları Ve Yangın Güvenliği Fuarı, Uluslararası Fuar Merkezi, Konya
2013 10. Yapı Malzemeleri Yapı Teknolojileri Ve Kto Tüyap Konya
Dekorasyon Fuarı, Uluslararası Fuar Merkezi, Konya
Ihs Konya 2013 Konya 10. IsıtmA, Soğutma, Havalandırma,
Yalıtım Malzemeleri Ve Boru Fuarı,
Doğalgaz, Pompa, Vana, Tesisat, Kto Tüyap Konya Uluslararası Fuar Merkezi, Konya
Olıvtech “Zeytin, Zeytinyağı Ve Teknolojileri Fuarı”, Uluslararası İzmir Fuar Alanı, İzmir
Wateco 2013 6. Su, Arıtma Çevre Ve Atık Yönetimi, Temiz Enerji Sistem Ürün Ve Teknolojileri Fuarı, Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş., Tüyap Fuar Ve Kongre Merkezi, İstanbul
17.05.2013 Ankagold Ankara Altın, Mücevher Saat Ve Gümüş Fuarı’13, Ato Kongre Ve Sergi Sarayı, Ankara
19.05.2013
17.05.2013 Ipt İstanbul 2013 3. Kağıt, Karon Oluklu Mukavva Üretim Tüyap Fuar Ve Kongre Merkezi, İstanbul
22.05.2013 Ve İşleme Makineleri, Kağıt Bazlı Ambalaj TeknolojileRi Fuarı,
Prınttek 2013 12. Uluslararası Matbaa Teknolojileri Tüyap Fuar Ve Kongre Merkezi, İstanbul
Ve Kağıt Fuarı,
22.05.2013 2. Trakya Hayvancılık, Süt Ürünleri Ve Tohum Fuarı, Lüleburgaz Semt Ve Fuar Merkezi, 26.05.2013
Kırklareli
Mayıs - Haziran - Temmuz 2013 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan yurtiçi fuarlar listesi
yukarıdaki gibidir. Fuarlara katılmak isteyenlerin; davetiye temini, ulaşım ve toplu katılım gibi
organizasyonları için Odamıza müracaatlarını bekleriz.
44
Ekonomi / Fuar
FUAR TAKVİMİ
23.05.2013
25.05.2013
23.05.2013
26.05.2013
24.05.2013
26.05.2013
25.05.2013
27.05.2013
31.05.2013
MAYIS - HAZİRAN - TEMMUZ
Mınex “Madencilik, Doğal Kaynaklar Ve Teknolojileri Fuarı”, Uluslararası İzmir Fuar Alanı, İzmir
3. Van Tarım, Hayvancılık Ve Gıda Fuarı, A
ltaylı Fuar Alanı, Van
Ipaf ‘2013 16. Uluslararası Plastik Ve Ambalaj Teknolojileri Ve Ürünleri Fuarı,
Pack - Ist’2013 “1. Fleksibil Ambalaj Fuarı”,
Sodex Ankara, Urfa Sanayi, Ticaret Ve Teknolojileri Fuarı, 2. Malatya İnsan Kaynakları Ve İstihdam Fuarı, İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
5.Gold Expo Karadeniz 2013 Fuarı, Trabzon Dünya Ticaret Merkezi, Trabzon
2. E-Ticaret Fuarı, Haliç Kongre Merkezi, İstanbul
İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
Ato Kongre Ve Sergi Sarayı, Ankara
Karaköprü Belediyesi Fuar Alanı, Şanlıurfa
Mişmiş Park Fuar Alanı, Malatya
HAZİRAN
05.06.2013 Natural Stone 2013 10. Uluslararası Mermer, Doğal Taş 08.06.2013 Ürünleri Ve Teknolojileri Fuarı,
06.06.2013 2. İstanbul Av, Silah Ve Doğa Sporları Fuarı, 09.06.2013
Anımalıa İstanbul 2013 10. Hayvancılık Ve Teknolojileri Uluslararası Fuarı,
12.06.2013 1. Uludağ Sağlık Turizmi Ve Fuarı, 15.06.2013
13.06.2013 Beauty Eurasıa 9. Uluslararası Kozmetik, ,
15.06.2013 Güzellik Kuaför Fuarı
Vıv Türkiye 2013 Tavukçuluk Teknolojileri Uluslararası İhtisas Fuarı,
13.06.2013 25. Uluslararası Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı, 16.06.2013
Afyon Mermer Fuarı, Allgreen Yenilenebilir Ve Sürdürülebilir Enerji Fuarı, Dlg-Öçp Tarla Günleri 2013, Rew İstanbul 2013 9. Uluslararası Geri Dönüşüm, Çevre Teknolojileri Ve Atık Yönetimi Fuarı,
18.06.2013 Türkiye Madencilik Show 2013, 19.06.2013
20.06.2013 İtvf- İstanbul Tv Forum Ve Fuarı, 22.06.2013
20.06.2013 29. Konya Ayakkabı Yan Sanayi Ve Moda 23.06.2013 Fuarı (Kış Modelleri), Ayakkabı Kış “34. İzmir Ayakkabı, Çanta Ve Aksesuarları Fuarı”,
Trıkonfex 3. Triko, Triko İpliği, Konfeksiyon Ve Teknolojileri, 26.06.2013 İstanbul Beyaz Eşya, Elektrikli Ev Aletleri, İnnovatif Ev 29.06.2013 Teknolojiler Ve Yan Sanayileri Fuarı,
27.06.2013 - 29.06.2013 M2m Ve Bulut Teknolojileri Fuarı 2013, İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
Mete Cengiz Kongre Ve Fuar Alanı, Bursa
Tüyap Fuar Ve Kongre Merkezi, İstanbul
İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
Kültürpark Belediye Fuar Alanı, Afyonkarahisar
İstanbul Fuar MerKezi Yeşilköy, İstanbul
Bahri Dağdaş Tarımsal Araştırma Enstitüsü Alanı, Konya
Tüyap Fuar Ve Kongre Merkezi, İstanbul
İstanbul Kongre Merkezi, İstanbul
Haliç Kongre Merkezi, İstanbul
Kto Tüyap Konya Uluslararası
Fuar Merkezi, Konya
Uluslararası İzmir Fuar Alanı, İzmir
Ofm Ortadoğu Fuar Merkezi, Gaziantep
İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul
Mayıs - Haziran - Temmuz 2013 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan yurtiçi fuarlar listesi
yukarıdaki gibidir. Fuarlara katılmak isteyenlerin; davetiye temini, ulaşım ve toplu katılım gibi
organizasyonları için Odamıza müracaatlarını bekleriz.
45
Bizden
Ekonomi / Basın
46
Ekonomi
/ Bizden
Ekonomi
/ Basın
47
Ekonomi / Bizden

Benzer belgeler

8 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası

8 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Yayın Kurulu Rıfat SARSIK Önder ALKAN Mehmet KÖKTÜRK Alper PÜREN Kâmuran MISIRLI u Reklam ve Mali İşler Recep ACAR u Yönetim Yeri Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Atatürk Bulvarı No: 12 Çaycuma / ZO...

Detaylı

6 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası

6 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Yayın Kurulu Rıfat SARSIK Önder ALKAN Mehmet KÖKTÜRK Alper PÜREN Kâmuran MISIRLI u Reklam ve Mali İşler Recep ACAR u Yönetim Yeri Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Atatürk Bulvarı No: 12 Çaycuma / ZO...

Detaylı

10 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası

10 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Yayın Kurulu Rıfat SARSIK Önder ALKAN Mehmet KÖKTÜRK Alper PÜREN Kâmuran MISIRLI u Reklam ve Mali İşler Recep ACAR u Yönetim Yeri Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Atatürk Bulvarı No: 12 Çaycuma / ZO...

Detaylı