md ekonomi ve teknoloji sayı 2

Transkript

md ekonomi ve teknoloji sayı 2
T.C. Ziraat Bankası Müfettişleri Derneği
Geçmişten Geleceğe Gücü Birliğinde!
MD
Ekonomi ve Teknoloji
GİRİŞ
DÜNYA EKONOM İSİ
TÜRK İYE EKONOM İSİ
FİNANSAL PİYASALAR
SEKTÖRDEK İ GELİŞMELER
BİLGİ TEKNOLOJ İLERİ
DERNEK FAALİYET LERİ
Dünya ve Türkiye ekonomisi ile piyasalardaki
gelişmeleri bankacılık penceresinden sizlerle
paylaşmaya çalışacağız.
Dünya ekonomisinde AB Borç Krizi ile ABD’nin
mali durumu en önemli gündemler.
Ülkemizde cari açık, yılın ilk yarısındaki bütçe
performansı ile altın fiyatlarındaki değişmeler
incelediğimiz konular.
Bankacılık sektörünün en büyük bankalarından
2’sinin yönetimi değişti. Ayrıca personel ve şube
sayılarını inceledik.
Teknoloji bölümümüzde ilginizi çekeceğini
düşündüğümüz Fatih Projesi ve Yapay Zeka
konularını hazırladık.
Son olarak Ziraat Bankası Müfettişleri
Derneğinin bazı faaliyetlerini sizlerle
paylaşıyoruz.
MERHABA
“Bankacılık sektörünü ilgilendiren kısmıyla dünyadaki, Türkiye’deki ve
sektördeki gelişmeleri sizlerle paylaşmak için yine karşınızdayız. Bu ikinci
sayımızda yine umuyoruz ki keyifle okuyabileceğiniz bir yayın ortaya
koymuşuzdur. Herkese merhaba diyoruz.”
Ağustos 2011
AB ve ABD Mali Durumu
Temmuz ayı, ABD ve Avrupa’ya ilişkin borç kaygılarının derinleştiği bir ay olarak gerçekleşti.
Piyasalar, uzunca bir süredir fiyatladığı olası Avrupa borç krizine ek olarak, ABD’nin de
temerrüt olasılığını da fiyatlamak durumunda kaldı. Borçlanma ve temerrüt riskleri şu sıralar
ekonomi gündemini en meşgul eden konulardan biri. Haziran ayında Yunanistan
Parlamentosunun onayladığı kemer sıkma politikalarından sonra Avrupa Birliği ve IMF ikinci bir
kurtarma paketi konusunda ana hatlarıyla anlaşmaya varmış gözüküyor.
MD
Ekonomi ve Teknoloji
Avrupa’nın borç sorunları henüz bitmemişken, ilk sinyalleri S&P tarafından verilen ABD
temerrüt riski en önemli gündem maddesi oldu. ABD borçlanma limitinin artışı üzerine yapılan
tartışmalar ve bir uzlaşmaya varılamamış olunması özellikle Temmuz ayında uluslararası
piyasalarda ciddi düzeltmelere neden oldu. ABD'li siyasetçilerin ülkenin borç limitini artırma
konusundaki isteksizliği ve geç kalma ihtimalleri piyasaları baskı altında tutuyor. Borç limiti,
ABD Federal Hükümeti'nin borçlanabileceği maksimum tutarı gösteriyor. Şu anki koşullarda
14.2 trilyon USD olan limitin uzun süreli ve an az 1.5 trilyon USD artırılması bekleniyor.
Böylece tarihte daha önce görülmemiş ABD temerrüdü gerçekleşmeyecek ve ülke
piyasalardan borçlanabilecek ve yükümlülüklerini yerine getirebilecek seviyede tutulacaktır.
dünya
ekonomisi
İTALYA
Yunanistan krizinin akabinde krizin
Yunanistan ile sınırlı kalmayacağını
söyleyenleri haklı çıkartan günler yaşanıyor
şu sıralar. İtalya’nın borcunu çeviremeyeceği
öngörülerinin ardından Euro Bölgesi’nde bir
başka ülkenin daha krizle yüz yüze gelmesi
an meselesi.
İtalya’nın borcunun GSYİH’na oranı %120
seviyelerinde. Gelirinden fazla gideri olan bir
G-8 ülkesi durumundaki İtalya’da bu durum
çokta yeni bir durum değil. İtalya’nın son on
senedeki büyüme ortalaması %0.25
seviyelerinde. Özellikle küresel kriz
sonrasında borcunu çevirmekte zorlanmaya
başlayan İtalya da zor günler geçirmeye
başladı. Para bulabilmek için daha yüksek
faizden tahvil çıkartan ülke, bu durumuyla
risk priminin ne kadar yükseldiğini de bir
manada ilan etmiş durumda.
Ellerinde İtalyan Hazinesi’nin çıkarttığı devlet kağıtlarını bulunduran kimi Avrupa
Bankaları durumun vehametinin farkında ve bu durum İtalya’yı daha zor günlerin
beklediğinin habercisi. Bankalar ellerindeki devlet kağıtlarının vadeleri geldiğinde
daha yüksek faiz geliri de elde etseler, vade uzatımına yanaşmak niyetinde
olmayacak. Bu durum İtalya’nın risk priminin daha da yükselmesi anlamına
geliyor.
Bu aşamada İtalya ne yapabilir sorusu akıllara geliyor. Faiz dışı fazla vererek borç
bakiyesini azaltmak birincil çözüm gibi duruyor. Faiz dışı fazla vermekte daha çok
vergi toplamak, çalışanlara daha az ücret ödemek, hiç değilse çalışanlara zam
yapmamaktan geçiyor. Kısacası kemer sıkma politikası adını verdiğimiz durumu
gerçekleştirmek zorundalar. Aksi halde eşiğine gelinmiş krizden uzaklaşmaları
zor gibi gözüküyor. Bir de bugün bu politikayı uygulamaya kalksalar, politikanın
ekonomiye gecikmeli yansıyacağı düşünüldüğünde eşiğe gelmiş krizin kapıdan
içeri girmesi çok muhtemel bir hal alıyor.
Yunanistan’ı yalnız bırakmayan İtalya’yı Portekiz ve İrlanda’nın izlemesi kuvvetle
muhtemel halde. Şayet bu iki ülkenin de riskliliği yüksek ve borçları
çevrilebilirliğini yitirmek üzere. Akıllarda ki başka bir doru ise Euro Bölgesi’nin
hakim ekonomileri Yunanistan’a yardım ettikleri kadar diğer ülkelere yardım
edebilirler mi?
MD
Ayağımızı Yorganımıza Göre Uzatalım Mı?
Ekonomi ve Teknoloji
Ülkemizde Temmuz ayının en önemli gündemi kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in ve
IMF’nin Türkiye’ye dönük tahminleri ile kamu otoriteleri tarafından krize hazırlıklı olunması
telkini oldu.
Cumhuriyet Altını Fiyatı
Fitch’in Türkiye’nin cari açık düzeyinin not artırılmasının önündeki en büyük engel olduğu
ve cari açığın ülkede finansal kırılganlığı artırdığı yorumları ve aynı güne denk gelen
IMF’nin Türkiye raporu 21-22 Temmuz tarihlerinde borsanın çok ciddi bir düzeltme ile
karşı karşıya kalmasının en önemli sebebi olarak karşımıza çıktı. IMF raporunda
zikredilen Türkiye’nin 2012’de bir durgunluğa gireceği (%2,5 büyüme), buna karşın cari
açığının aşağı yukarı aynı düzeylerde (%9 pay) seyretmeye devam edeceği ve ülkede
finansal risklerin artacağı tahmini sonrası piyasalarda yoğun bir satış baskısı görüldü.
Bununla birlikte ekonomi otoritelerinden de küresel bir krize karşı hazırlıklı olunması
yönünde telkinlerin varlığı da söz konusu satış baskısını derinleştiren unsurlar olarak göze
çarptı. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başcı’nın açık pozisyonlara dönük risklere dikkat
çeken konuşması ile birlikte TL/USD kuru 1,73’leri gördü.
Temmuz ayının en gözde yatırım aracı altın oldu. 22 ayar altının gramı 90 TL eşiğini geçti,
Cumhuriyet altını 600 TL seviyelerini gördü.
Türkiye
ekonomisi
CARİ AÇIĞIN FİNANSMANI
Cari açığın tanımını ilk sayımızda yapmış, bir miktar bilgi vermeye çalışmıştık. Bu yazımızda da cari açığın finansmanı ve
cari açığa karşı alınabilecek önlemlerden bahsetmeye çalışacağız.
Cari açığın en büyük bileşenlerinden birisi ithalat ve ihracat arasındaki pozitif farktır. Ülkemizde de 2011 yılında ilk 5 ayda
verdiğimiz dış ticaret açığı 27,3 milyar dolar oldu. Aynı dönemdeki cari açığımız ise 37,3 milyar dolar civarında oluştu. Cari
açığa karşı alınabilecek en etkili önlem bu hususta olabilir. Ülkemizin ekonomi planında bir süre denenmiş olan ithal ikamesi
yöntemi bu soruna bir nebze olsun çare olabilir. Normalde dış ticarette mal ve paranın yanında ülkeler arası çıkarlarda göz
edilir ve bu sebeple taşların yerini değiştirmek çok da kolay olmayabilir. Ancak şu anda durum biraz farklı. Tam manasıyla
“herkes kendi derdinde.” Dolayısıyla bir şeyleri bu dönemde değiştirmek daha az dirençle karşılaşacak. Özellikle üretiminde
avantaj sağlayabileceğimiz ve yoğun olarak ithal ettiğimiz sektörlerde küresel ekonomideki durumu, lehimize çevirmemiz
mümkün gibi gözüküyor.
Cari açığı engellemekte mikro bir önlem ürettiğimiz ürünlerdeki katma değeri arttırmaktan geçiyor. Bu kategoriye
koyabileceğimiz en önemli madde enerji üretiminde dışarı bağlılığımızı azaltmak. Kendi markalarımızın ürettiği ürünlerde en
büyük gider kalemi enerji olarak gözüküyor ve enerjinin yarısından fazlasını ithal etmekteyiz. Yani ihracatımız için ithalat
yapar durumdayız. Bunun yanında isimli markalara mal üreten fason atölyelerin bir kısmının markalaşması önemli bir husus.
Büyük markalara sahip olursak ihracatımızı arttırmamız mümkün gözüküyor.
Cari açığın finansmanında dışarıdan gelen para önemli bir durumda. Gelen para ya kısa süreli yatırım şeklinde (sıcak para) ya
da uzun süreli yatırım (doğrudan yatırım) şeklinde geliyor. Uzun süreli yatırımlar problem teşkil etmiyor ancak sıcak para
daha ürkek oluyor. Olası bir olumsuzlukta hemen adres değiştirebiliyor. Bu da ekonomideki kırılganlıkları arttırıyor. Buna
önlem olarak “Tobin Vergisi” öneriliyor. Tobin vergisi kısaca ülkeye giren yabancı paradan bir oranda vergi almayı
öngörüyor. Bu durumda gelecek para iki kez düşünüyor şayet ülkeye girmenin bir maliyeti oluyor.
Büyümede Rekor
MB REZERVLERİ 100 MİLYAR
DOLARA YAKLAŞTI
Merkez Bankasının brüt döviz
rezervleri bir haftada 1,1 milyar
dolar arttı ve 1 Temmuz 2011 tarihi
itibariyle 93 milyar 847 milyon dolara
ulaştı.
Brüt döviz rezervleri, 24 Haziran
2011 tarihinde 92 milyar 745 milyon
dolar düzeyindeydi.
Merkez Bankasının söz konusu
tarihte 98 milyar 102 milyon dolar
olan toplam rezervleri de 1 Temmuz
itibariyle 99 milyar 471 milyon dolara
yükseldi.
Rezerv içindeki altının payı da 5
milyar 357 milyon dolardan 5 milyar
624 milyon dolara çıktı.
MD
Ekonomi ve Teknoloji
Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 11'le dünyanın en hızlı büyüyen
ekonomisi oldu. Türkiye ekonomisinde büyüme hızı ilk çeyrekte de artarak devam etti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ekonomi ilk çeyrekte yüzde 11
büyüme kaydetti. Türkiye böylece ilk çeyrek itibariyle dünyanın en hızlı büyüyen
ekonomisi oldu. Türkiye aynı zamanda ilk çeyrekte çift haneli büyüyen tek ülke olarak
belirlendi. Türkiye'yi yüzde 9.9'la Arjantin ve yüzde 9.7'yle Çin takip etti. Ekonomi yılın
son çeyreğinde yüzde 9.2, 2010'un tamamında ise yüzde 8.9 büyümüştü. Mevsim ve
takvim etkilerinden arındırılmış Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) değeri ilk çeyrekte bir
önceki döneme göre yüzde 1.4 artış gösterdi. Yılın ilk çeyreğinde dönemde, cari
fiyatlarla GSYH 284 milyar 868 milyon lira oldu.
Türkiye
ekonomisi
BÜTÇE PERFORMANSI
Bütçe Haziran ayında 3.1 milyar lira fazla verdi. Altı aylık
dönemde 2.9 milyar lirayla son 41 yılın en yüksek bütçe fazlası
rakamına ulaşıldı.
Ekonomide yüz gülderen rakamlar peş peşe geliyor. Maliye
Bakanı Mehmet Şimşek, Haziran ayı bütçe gerçekleşmelerini
açıkladı. İlk 6 ayda bütçe 2 milyar 900 milyon lira fazla
verdi.Haziran ayında da ise bütçe fazlası 3 milyar 100 milyon
lira oldu.
2011 yılı Haziran ayında bütçe, 3 milyar 100 milyon lira fazla verirken, bu durum
ekonomide yaklaşık 8 buçuk milyar liralık bir iyileşme oluşturuyor.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek düzenlediği basın toplantısı ile
makroekonomik göstergeleri değerlendirdi ve bütçe
gerçekleşmelerini açıkladı.
Geçen yılın Haziran ayına göre faiz dışı açıkta da iyileşme söz konusu. Bu yıl Haziran
ayında faiz dışı fazla 4 milyar 700 milyon lira oldu. Bütçe gelirleri de geçen yıla göre
yüzde 44.7 artarak 26 milyar 7 milyon lira olarak gerçekleşti.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ilk 6 aylık bütçe performansına
bakıldığında bunun tarihi bir başarı olduğunu vurgulayarak,
''1970 yılından bu yana yani son 41 yılda Ocak-Haziran
döneminde nominal olarak en yüksek bütçe fazlası rakamına
ulaşmış durumdayız'' dedi.
İlk altı aylık rakamlar da yüz güldürüyor. Ocak-Haziran döneminde bütçe 2 milyar 900
milyon lira fazla vermiş durumda...
Ziraat Bankası’na Yeni Genel Müdür
HALKBANK
m ü f e t Süleyman
t i ş Aslan 17.05.2011 tarihi
T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü görevine T. Halkbank A.Ş. Genel
Müdürlüğü görevini sürdürmekte olan Hüseyin Aydın atanmıştır. Banka eski Genel
Müdürü Can Akın Çağlar ise boş bulunun Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurulu kurul üyeliğine atanmıştır. Bankamız Genel Müdürlüğüne atanan Hüseyin
Aydın bankacılık kariyerine, T.C. Ziraat Bankası A.Ş.’nde Müfettiş Yardımcısı olarak
başlamıştır. Ziraat Bankası’nda Müfettişlik, Daire Başkanlığı ve Yurtdışı Şube
Müdürlüğü yapan Aydın, 2005 yılından beri Halkbank Genel Müdürlüğü görevini
sürdürmekte iken 18 Temmuz itibariyle T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Genel
Müdürlüğü’ne atanmıştır.
MERKEZ BANKASI FAİZ
ORANLARINI
DEĞİŞTİRMİYOR
itibariyle Halkbank Genel
Müdürlüğüne atanmıştır. Aslan,
bankacılık kariyerine 1992 yılında
Ziraat Bankası Bankacılık
Okulunda başladı. Ziraat Portföy
Yönetiminde Genel Müdürlük,
Ziraat Bankası Para ve Sermaye
Piyasaları Daire Başkanlığı
görevlerinde bulunmuştur. Aslan,
2005 yılından bu yana Halkbank
Hazine ve Uluslar arası
Bankacılıktan sorumlu Genel
Müdür Yardımcılığı görevini
sürdürmekte idi.
e-bülten
bankacılık
finansal piyasalar
MB Para Politikası Kurulu, 21
Temmuzda yaptığı son
koplantıda da gecelik
borçlanma faiz oranını
değiştirmedi. Böylece gecelik
borçlanma faiz oranı
17.12.2010 tarihinden bu yana
sabit tutulmuş oldu. Merkez
Bankasına faiz oranlarını
arttırmasına yönünde baskılar
devam ederken son yapılan
toplantı sonucuna göre Türkiye
ekonomisinin çok iyi durumda
olduğu mesajını veren Merkez
Bankası yakın zamanda bir
artırım yapılmayacağı mesajını
verdi.
ZİRAAT SİGORTA AZG ADEDİ 300 BİNE ULAŞTI
22 Mart 2011 tarihi itibarıyla T.C. Ziraat Bankası A.Ş.’nin
en yeni iştiraki olan Ziraat Sigorta’nın popüler ürünü Ailem
Ziraat Güvencesinde poliçe satış adedi 300 bini aşmıştır.
Ziraat Sigorta, Ailem Ziraat Güvencesinde ürünü ile kaza
nedeniyle vefat eden sigortalılarının yakınlarına, yılda
sadece 99 TL’ ye 10 yıl boyunca gelir garantisi
vermektedir.
Güvence kapsamında sigortalının yakınlarına; her ay 1.000
TL maaş ödemesi, sigortalının belirteceği menfaattere
veya yasal varislerine 10 yıl boyunca, her ay ayda 1.000
TL tazminat ödemesi, yıllık 1.000 TL eğitim masraf
ödemesi, ayrıca eğitim (İlköğretim, Lise ve
Üniversite/Lisans dönemi) görmesi kaydıyla menfaattarın
kendisi için veya menfaattarın bakmakla yükümlü olduğu
çocuğu için de 10 yıl boyunca her eğitim yılı başlangıcında
(Eylül ayında) yılda bir kez 1.000 TL eğitim destek
tazminatı ödenmesi yapılmaktadır.
MD
Ekonomi ve Teknoloji
ZİRAAT BANKASI
Halkbank Bireysel Bankacılıktan
Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Bilgehan Kuru, Ziraat Bankası Fon
Yönetiminden Sorumlu Genel
Müdür Yardımcısı olarak göreve
başlamıştır.
ZİRAAT BANKASI
Ziraat Bankasında Kartlı Ödeme
Sistemleri adı altında yeni bir daire
başkanlığı kurulmuş ve faaliyete
geçmiş olup Alper Giray Agat
Daire Başkanı olarak atanmıştır.
Banka Şube ve Personel Sayıları
Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre bankaların şube sayısı 10 bine yaklaştı.
Mevduat, kalkınma ve yatırım bankalarında çalışan sayısı son bir yılda 5 bin 227 kişi
artarak 181 bin 588 kişi oldu.
Banka çalışan sayısı yılın ikinci çeyreğinde 2010 yılı sonuna göre ise 3 bin 85 kişilik
artış gösterdi. 2011 yılının ikinci çeyreği itibariyle mevduat bankaları ile kalkınma ve
yatırım bankalarının toplam şube sayısı son bir yılda 563 adet, son 6 ayda ise 247
adet artarak 9 bin 712’ye ulaştı.
Halen Türk bankacılık sisteminde Nisan-Haziran 2011 döneminde 31’i mevduat,
13’ü yatırım, 4’ü katılım bankası olmak üzere toplam 48 banka faaliyet gösterdi.
2010 yılsonuna göre şube sayısı kamusal sermayeli mevduat bankalarında 111
adet, özel sermayeli mevduat bankalarında 346 adet artarken, Fortis Bank A.Ş.’nin
devri nedeniyle yabancı sermayeli mevduat bankalarında 211 adet azaldı.
sektördeki
gelişmeler
ALTIN HESAPLARINDAKİ ARTIŞLAR
Altın fiyatları rekor üstüne rekor kırarken, Türk bankacılık sektöründeki altın hesaplarının
büyümesi de sürüyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre,
bankalarda tutulan kıymetli maden depo hesaplarının toplam tutarı 2010 Mayıs sonuna göre
bu yılın aynı döneminde 3,5 kat artarak 4 milyar 178 milyon liraya ulaştı. Yapılan
hesaplamaya göre, bankaların altın depo hesabı büyüklüğü yaklaşık 49 tona yükseldi.
Fiyatlarındaki artışla birlikte altın hesaplarındaki çeşitlilik ve müşteri sayısı artarken, son
dönemde mevduat yatırımcılarının bir kısmının pozisyon değiştirerek altın hesaplarına
yöneldiği belirtiliyor. 2010 sonuna göre ilk 5 ayda toplam mevduattaki büyüme yüzde 4,3
olurken, Türk bankacılık sektöründeki altın varlığı da yüzde 74,1 arttı.
MD
Ekonomi ve Teknoloji
Sektörlerin BT Harcamaları
İnterpromedya Pazarlama Hizmetleri ve Araştırma Grubu, temel sektörlerin 2011 yılı BT
harcamalarını masaya yatırdı. Araştırmada finans sektörü, 2011 yılı ortalama 418 bin TL
BT bütçesi ile öne çıkıyor. Banka ve sigorta şirketlerinin belirlenen ortalama BT bütçesi ise
682 bin TL. Finans sektörünü, 2011 yılı ortalama 347 bin TL’lik BT bütçesi ile üretim
sektörü takip ediyor. Perakende ve lojistik sektörünün ortalama BT bütçesi 213 bin TL.
Otomotiv sektörü ise 168 bin TL’lik 2011 yılı BT bütçesi ile araştırmada son sırada.
Perakende sektöründe araştırmaya katılan 233 şirket 499 bin TL altında 2011 yılı BT
bütçesi öngörürken, 500-999 bin TL aralığında harcama öngörüsünde bulunan şirket sayısı
24. Otomotiv sektöründe araştırmaya katılan 267 şirket 499 bin TL’nin altında BT
harcaması planlarken, 500-999 bin TL aralığında 2011 yılı BT yatırım bütçesi hazırlayan
sektör şirketi sayısı ise 44. Araştırmaya katılan şirketler arasında, perakende ve otomotiv
sektörlerinde 2011 yılında 1 milyon TL ve üstü BT bütçesi hazırlayan şirket ise
bulunmuyor. Bu alanda kendini gösteren ise finans sektörü oluyor. Finans sektöründe
araştırmaya katılan 22 şirket, 2011 yılı için BT bütçelerini 1 milyon TL üstü olarak
gösteriyor.
bilgi
teknolojileri
FATİH PROJESİ
Fırsatları Artırma Teknolojiyi İyileştirme Hareketi
Projesi kısa adıyla FATİH Projesi, son yıllardaki
Türkiye’nin en büyük projeleri arasında yerini almaya
aday. FATİH Projesi Türkiye’nin geleceğini yakından
ilgilendiren bir eğitim projesi olmasının yanında bilgi ve
iletişim teknolojilerinin yeni nesillere eğitim açısından
hem katkı sağlaması hem de bu teknolojilerin
kullanımıyla oluşacak teknoloji birikiminin Türkiye için
gelecekte katma değer sağlaması hedefleniyor.
Milli Eğitim Bakanlığı sorumluluğunda ve Ulaştırma
Bakanlığı desteğiyle gerçekleştirilecek donanım ve
yazılım alımlarıyla proje büyüklüğünün 2 milyar TL’yi
geçmesi bekleniyor. Bu büyüklükteki alımları en verimli
ve etkin şekilde kullanılması için bilgi ve iletişim
teknolojileri sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin bu
alandaki bilgi birikimleri de önemli olacak.
MD
Ekonomi ve Teknoloji
Türkiye çapında 40 bin okul ve 620 bin dersliği
kapsayacak olan FATİH Projesi’nin yazılım, donanım
ve içerik ile ilgili hedeflerinin neler olması gerektiği, bu
alanda etkin BT yönetiminin nasıl sağlanabileceği,
doğru planlama ile önümüzdeki birkaç yılın değil uzun
vadeli hedeflere nasıl ulaşılabileceğini BT sektörü de
yakından takip ediyor.
Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel
Müdürlüğü projenin amacını belirlerken şu noktalara
değiniyor: “Bireylerin toplumun gereksinimleri
doğrultusunda yetiştirilmesi. Bu nedenle, eğitim
sistemleri günümüzde bilgi çağına uygun, bilgi toplumu
üyesinin özelliklerini taşıyan bireyler yetiştirmekle
yükümlüdür. Bu da eğitim kurumlarının hem bireyleri
yeni teknolojilerden haberli kılmalarını hem de
kendilerinin yeni teknolojileri kullanmalarını
gerektirir.”
Genel kabul görmüş uzman görüşlerine göre bu
teknolojilerin özelliklerine göre üstün ve zayıf yönleri
bulunmakla birlikte genel olarak faydalı bi uygulama
olacağı düşünülmektedir.
MD
Ekonomi ve Teknoloji
Yapay Zekâ ve Gelişimi
1997 yılında Dünya Satranç Şampiyonu Garry Kasparov’ un, 6 karşılaşmalık bir
turnuvanın sonucunda yenildiği IBM’ in geliştirdiği Deep Blue adlı bilgisayarın
haberlerde sık sık yer edinmesi ile daha çok aşina olduğumuz; güncel bilgisayar
oyunlarıyla, gelişen robot teknolojileriyle daha çok hayatımıza giren “Yapay
Zeka” kavramının temelleri modern bilgisayar bilimine kadar gitmektedir.
“Makineler düşünebilir mi?” sorusuna cevap arayan Alan Turing’in 1950 yılında
yayımladığı “Computing Machinery and Intelligence” adlı makale, yapay zeka
konusunda bilgisayar bilimleri temelli ilk ciddi çalışmadır.
Alan Turing, makinelerin zekaları olduğu konusunda
ikna olabilmek için, bilgisayarların insan seviyesinde
konuşma-iletişim yetenekleri göstermesi gerektiğini
söylemiş ve bu teorisini “Turing Testi” adı verilen, bir
makinenin “zeki” denilebilme standartını belirleyen bir
deneye taşımıştır. Turing testinin içeriği bir sorgucunun,
bilgisayar ve insanlardan oluşan deneklere soru sorması
ve onlardan aldığı cevaplar neticesinde hangilerinin
insan olduğu konusunda bir sonuca ulaşmasıdır. Bu
diyaloglarla, eğer bilgisayar sorgucuya kendisinin insan
olduğunu inandırabilirse, Alan Turing’ göre bilgisayarlar
için “düşünmek ve zeka” söz konusu olacaktır.
Yapay zeka altın yıllarını 1956 – 1974 yıllarında
yaşamıştır. 1962 yılında ilk endüstriyel robot şirketi,
Unimation, kurulmuştur. 1964 yılında MIT’ in Yapay
Zeka grubunun ilk teknik projesi olan Project MAC
içerisinde, Danny Bobrow’ un geliştirdiği program
STUDENT ile,yapay zekanın, doğal dilleri lise seviyesi
matematik kelime problemlerinde(örn: more than, equal
to) çözecek düzeyde anlayabilme başarısına ulaşılmıştır.
1965 yılında bir psikoloğu modelleyen ELIZA isimli bir
yazılım geliştirilmiştir. Bu yazılım ile terminal
aracılığıyla konuşan hastalar, karşılarında gerçekten bir
psikolog olduğu kanısına varabilmektedirler. Fakat bu
yazılımın yaptığı şey, hasta tarafından yazılan
cümlelerdeki kelimeleri tespit ederek, belirli kurallar
çerçevesinde bir cevap oluşturup hastaya geri
göndermektir. Örneğin, siz “bugün yorgunum”
dediğinizde, yazılım yorgun kelimesini tespit edip,
“neden yorgun olduğunu düşünüyorsun” şeklinde cevap
vermektedir. Eğer bir kelime tespiti yapamaz ise “devam
et”, “bu çok ilginç” şeklinde cevaplar vererek diyaloğun
devam etmesini amaçlamaktadır. Hastaların konuştukları
bilgisayarı psikolog sanmaları, ELIZA’ nın Turing
Testini geçtiğini göstermemektedir, çünkü konuşanlar
karşılarında bir bilgisayar olduğunu bilmeden,
doktorlarıyla konuştuklarını düşünmektedirler.
bilgi
teknolojileri
1974 – 1980 yılları arasında yapay zeka çalışmaları
kötü bir dönem geçirmiştir. Çalışmalar için kaynak
sağlayan, fon yaratan DARPA, NRC gibi şirketler,
gösterilen gelişmenin yetersiz olmasından dolayı
kaynaklarını kesmişlerdir. 1980 yılıyla beraber,
yapay zeka programı olan Uzman Sistemlerin
duyurulmasıyla beraber, yapay zeka tekrar gözde
hale gelmiştir. 1981 yılında Japonya’ nın “The Fifth
Generation Computer” projesi için 850 milyon
dolar ayırmasıyla beraber, diğer ülkelerde kendi
programlarını yaratmış ve kaynak sağlamışlar ve
yapay zeka çalışmaları tekrar hız kazanmıştır.
Uzman sistemlerde yaşanan sıkıntılarla beraber
tekrar gerileme yaşanan yapay zeka çalışmaları,
1990’ lı yıllarla beraber en eski amaçlarından birine
ulaşmış ve teknoloji endüstrisinde yer almayı
başarmıştır. 1993 yılında Honda’ nın ASİMO
robotunun ilk hali olan P1 i geliştirmesi, 1995
yılında geliştirilen bir robot aracın Münih’ten
Kopenhag’a trafikte birkaç müdahale haricinde
başarılı bir şekilde yolculuk etmesi, 1997 yılında
IBM Deep Blue bilgisayarının dünya satranç
şampiyonunu yenmesi, 2005 yılında ASIMO’ nun
insanlar kadar hızla yürüyüp, restoranlarda servis
yapabilecek kadar gelişmesi, yine IBM’ in
geliştirdiği Watson adlı bilgisayarın Jeopardy adlı
yarışmada insan dilini anlayıp işleyerek iki
rekortmen yarışmacıyı yenmesi yapay zekanın
geldiği noktayı ve gelecekte gelebileceği noktayı
göstermede çok önemli mihenk taşlarıdır.
Peki yapay zekanın gelişmesinde son nokta ne
olacaktır? Yapay zekalı yazılımlar, robotlar,
yaratıcısı olan insanoğluna karşı gelecek midir?
Terminator ve Matrix filmlerinde bahsedilen
makinelerin insanları yenip dünyaya hükmetmesi
gerçekten olacak mıdır?
T.C. Ziraat Bankası Müfettişleri Derneği
İZMİR YEMEK ORGANİZASYONU
İzmir’de görev yapmakta olan Derneğimiz üyesi Müfettişler ile İzmir
2. Bölge Başkanlığı yönetimi düzenlenen bir yemek
organizasyonunda bir araya gelmişlerdir.
dernek
faaliyetleri
ÇOCUK ESİRGEME KURUMU ZİYARETİ
Ankara’da görev yapmakta olan üyelerimiz tarafından Ankara Çocuk
Esirgeme Kurumu ziyaret edilmiş olup burada kalan çocukların giyim
ihtiyaçları Derneğimiz tarafından karşılanmıştır.
MD
Ekonomi ve Teknoloji
MD
Ekonomi ve Teknoloji
T.C. Ziraat Bankası Müfettişleri Derneği
ZİRAAT BANKASI MÜFETTİŞLERİ
DERNEĞİ YÖNETİMİ
YÖNETİM KURULU
LOGOMUZU SEÇİYORUZ
Ziraat Bankası Müfettişleri Derneği’nin yeni logo seçimi devam
ediyor. Yandaki şekillerde gösterilen en beğenilen 3 alternatif
ve halen kullanılmakta olan logolar arasından Dernek üyeleri en
beğendikleri logo seçeneğini daha önce e-posta yoluyla
kendilerine gönderilen anket linkini tıklayarak seçebilecekler.
Yeni logomuzun şimdiden hayırlı olmasını diliyoruz.
ESKİLER UMUT OLSUN KAMPANYASI
dernek
faaliyetleri
Derneğimiz tarafından gerçekleştirilecek yeni kampanya ile
üyelerimizin kullanmadığı giysi ve kitaplarının toplanarak ihtiyaç
sahiplerine gönderilmesi hedeflenmektedir. Üyelerimizin bu konuda
gerekli hassasiyeti gösterecekleri beklentisi ile kampanya duyurusu
üyelerimizin e-posta adreslerine gönderilmiş olup kampanya süresi 9
Ağustos tarihine kadar uzatılmıştır.
Kamil ÖNDER (Başkan)
Yaşar YOLCU
Vehbi Bahadır YALÇIN
Melih TARHAN
Sezgin KARBUZ
Mustafa Can AĞANER
YEDEK ÜYELER
İlknur TEREYAĞOĞLU
İsmail YILMAZ
İsaşahan KUM
Ferhat Fahri HAMEŞ
DENETİM KURULU
Fatma Gülşah KAHRAMAN
Murat AYDEMİR
Ferhat ERDOĞAN
ONUR KURULU
Atilla MERMER
Mehmet ERTÜRKMEN
Ali KIRBAŞ
MD EKONOMİ VE TEKNOLOJİ GRUBU
PROJE KOORDİNATÖRÜ
İsmail DOĞAN
PROJE SORUMLUSU
Onur ALTIN
PROJE EKİBİ
Cihan ÖZTÜRK
Selçuk SEVGİ
Oğuz KAYA
Ümit URFALIOĞLU
Adem KOÇ
Övünç BAŞLARLI
Mehmet TARCAN
Volkan IŞIKHAN