Seda ARSLAN GİT2 - 070807010 FİLMOGRAFİ

Seda ARSLAN
GİT2 - 070807010
FİLMOGRAFİ ÖRNEĞİ
ZİNDAN ADASI
A. YARDIMCI BİLGİLER
Filmin asıl adı : Shutter Island – Rejisör: Martin Scorsese – Ülke: ABD – Çevrildiği Tarih: 2009 –
Stüdyo: Paramount Stüdyoları – Uzunluğu: 2 Saat 18 Dakika – Çağ: 1954 (Soğuk Savaş Dönemi)
– Çevre: Massachussets yakınlarında bir ada– Tür: Psikolojik Gerilim-Dram – Armağanlar: -
JENERİK
1) Prodüksiyon: Dante Ferretti - UIP Filmcilik
2) Teknik Birlik:
Prodüktör………………………………………………….. Laeta Kalogridis, Mike Medavoy, Arnold W.
Messer, Bradley J. Fischer
Yardımcı Prodüktör……………………………………. Chris Brigham, Dennis Lehane, Gianni Nunnari,
Louis Phillips
Rejisör……………………………………………………….. Martin Scorsese
R. Yardımcısı …………………………………………….. Laeta Kalogridis
Seneryo, Diyalog……………………………………….. Laeta Kalogridis , Dennis Lehane (Kitap)
Fotoğraf Direktörü…………………………………….. Robert Richardson, ASC
Kameracı……………………………………………………. Kevin McGill
Sanat Direktörü…………………………………………. Dante Ferretti
Montajcı……………………………………………………. Thelma Schoonmaker
Ses Montajcısı…………………………………………… Philip Stockton
Ses Kaydı…………………………………………………… Fred Rosenberg
Müzik………………………………………………………... Robbie Robertson
Prodüksiyon Müdürü………………………………… Chris Brigham
3) Oyuncular:
Leonardo DiCaprio………………………………………………………Teddy Daniels
Mark Ruffalo………………………………………………………………. Chuck Aule
Ben Kingsley………………………………………………………………..Dr. Cawley
Max von Sydow…………………………………………………………..Dr. Naehring
Michelle Williams………………………………………………………..Dolores
Emily Mortimer……………………………………………………………Rachel 1
Patricia Clarkson………………………………………………………….Rachel 2
Jackie Earle Haley………………………………………………………..George Noyce
Ted Levine……………………………………………………………………Warden
John Carroll Lynch………………………………………………………..Deputy Warden McPherson
Elias Koteas………………………………………………………………….Laeddis
Robin Bartlett………………………………………………………………Bridget Kearns
Christopher Denham……………………………………………………..Peter Breene
Nellie Sciutto…………………………………………………………………Nurse Marino
Joseph Sikora…………………………………………………………………Glen Miga
Ve başkaları…
4) Yazar:
Dante Ferretti 26 Şubat, 1943 doğumlu, İtalyan bir film yapımı tasarımcısı , sanat yönetmeni ve
kostüm tasarımcısıdır.
Kariyeri oldukça güçlü olan Ferretti, pek çok büyük Amerikan ve İtalyan yönetmenlerle
çalışmıştır.,Pier Paolo Pasolini , Federico Fellini , Terry Gilliam , Franco Zeffirelli , Martin Scorsese
, Anthony Minghella , ve Tim Burton bu isimlerin başında gelmektedir .
Ferretti, Martin Scorsese ile çok yakın profesyonel bir ilişki geliştirmiştir ve onun son sekiz
filminden 7’sinde birlikte çalışmıştır. Geçmişte o Pier Paolo Pasolini ve Federico Fellini’nin beş
film ile de işbirlikleri vardır.
2008 yılında David Cronenberg’in Paris Théâtre du Châtelet’te yönettiği Howard Shore 's opera
Fly’ın sahne tasarımını yapmıştır.
Aviator ve Sweeney Todd: of Fleet Sokağının Şeytan Berberi filmleriyle En İyi Sanat Yönetmeni
ödülünü kazanmıştır, çalıştığı diğer filmlerle de 7 kez aday olmuştur.Ayrıca Kundun filminde En İyi
Kostüm Tasarımı ödülüne aday gösterilmiştir. 3 kez de BAFTA Ödülü kazanmıştır.
Filmler:
Medea (1969),Io non vedo, tu non parli, lui non sente (1971),The Canterbury Tales (1972), Sbatti
il mostro in prima pagina (1972),Storie scellerate (1973), Somewhere Beyond Love (1974), Il fiore
delle mille e una notte (1974),Mio Dio come sono caduta in basso! (1974),Salò, or the 120 Days
of Sodom (1975),Todo modo (1976),La presidentessa (1977),Il mostro (1977), Casotto (1977),Il
gatto (1977),Eutanasia di un amore (1978) , Bye Bye Monkey (1978),Orchestra Rehearsal (1978),
City of Women (1980),Il minestrone (1981),The Skin (1981), Tales of Ordinary Madness (1981),
That Night in Varennes (1982),Beyond the Door (1982),And the Ship Sales On (1983),Pianoforte
(1984),Le bon roi Dagobert (1984),Il futuro è donna (1984),Ginger and Fred (1986),The Name of
the Rose (1986),Il segreto del Sahara (1988) TV miniseries Il segreto del Sahara (1988),The
Adventures of Baron Munchausen (1988) ,Lo zio indegno (1989),The Voice of the Moon
(1990),Dr. M (1990),Hamlet (1990),La traviata (1992),TV The Age of Innocence (1993),
Interview with the Vampire (1994),Casino (1995),TV Cavalleria Rusticana (1996), TV
Kundun (1997), Manon Lescaut (1998),Meet Joe Black (1998),Dead Bringing Out (1999),Titus
(1999),Un ballo in maschera (2001),TV Il trovatore (2002), Gangs of New York (2002),Cold
Mountain (2003), The Aviator (2004),The Fine Art of Love: Mine Ha-Ha (2005),The Black Dahlia
(2006),Sweeney Todd: The Demon Barber of Fleet Street (2007),Shutter Island (2010).
5) Rejisör:
Martin Scorsese New York City'de doğmuştur. Babası Luciano Charles Scorsese (1900–1993) ve
annesi Catherine Scorsese (1912–1997)'dir. Bir İtalyan-Amerikan aileden gelmektedir. Çocukluğu
astım hastalığıyla mücadele ile geçmiştir. 1960 yılında New York Üniversitesi Sinema bölümüne
girdi. 1964 yılında mezun oldu ve 1966'da New York Üniversitesi'nden film dalında master
derecesi aldı. Amerikan yeni dalga akımının önemli temsilcilerinden biridir ve sinematografik
mimarisinin yanı sıra, temel dramatik arayışları olan Hıristiyanlık, suç, adalet ve şiddet unsurlarını
işleyen hikâye ve karekterleri ile başarılı olmuştur.Goodfellas ve Casino filmlerinde kullandığı
ortadan ya da sondan başlayarak anlatma tarzıyla bütünleşmiştir.
Geçmişte birçok filmde Robert De Niro, Joe Pesci ve Harvey Keitel ile çalışan yönetmen, son
dönemdeki Gangs of New York, The Aviator ve The Departed filmlerinde Leonardo DiCaprio ile
çalışmıştır.
Ayrıca Michael Jackson'ın Bad klibini yöneterek büyük sükse yapmıştır.
Yönetmen olarak ;
Robert De Niro'nun oynadığı Scorsese Filmleri
1973: Mean Streets (Johnny Boy)
1976: Taxi Driver (Travis Bickle)
1977: New York, New York (Jimmy Doyle)
1980: Raging Bull (Jake La Motta)
1983: The King of Comedy (Rupert Pupkin)
1990: Goodfellas (James 'Jimmy' Conway)
1991: Cape Fear (Max Cady)
1995: Casino (Sam 'Ace' Rothstein)
Ayrıca 1993 yapımı Mad Dog and Glory adlı filminde yapımcılığını üstlenmiştir.
Ödülleri;
1976: Cannes Film Festivali, Altın Palmiye, Taxi Driver
1976: Los Angeles Film Critics Association Yeni Jenerasyon Ödülü
1976: National Society of Film Critics,En iyi yönetmen, Taxi Driver
1980: National Society of Film Critics,En iyi yönetmen, Raging Bull
1985: Independent Spirit,En iyi yönetmen, After Hours
1986: Cannes Film Festivali, En İyi Yönetmen, After Hours
1990: Venice Film Festivali, En iyi yönetmen, GoodFellas
1990: Los Angeles Film Critics Association, En iyi yönetmen, GoodFellas
1990: New York Film Critics Circle, En iyi yönetmen GoodFellas
1990: National Society of Film Critics, En iyi yönetmen, GoodFellas
1990: BAFTA, En İyi Yönetmen, GoodFellas
1990: BAFTA, En İyi Uyarlama Senaryo, GoodFellas
1993: National Board of Review, En iyi yönetmen, The Age of Innocence
1993: Independent Feature Project Gotham Award, Hayat Boyu Başarı Ödülü
1993: BAFTA Britannia
1995: American Society of Cinematographers Yönetim Kurulu Ödülü
1995: Venedik Film Festivali Golden Lion Award, Yaşamboyu Başarı Ödülü
1995: ShowEast Cecil B. DeMille Award, Yaşamboyu Başarı Ödülü
1996: Artists Rights Foundation: John Huston Award for Artists Rights
1997: American Film Institute, Yaşamboyu Başarı Ödülü
2003: Altın Küre Ödülleri, En İyi Yönetmen, Gangs of New York
2007: Oscar, En İyi Yönetmen, The Departed
2009: Altın Küre Ödülleri, Altın Küre Cecil B. DeMille Ödülü
SENERYO
1) Seneryonun Kaynağı:
Dennis Lehane’in Romanı
2) Tema:
Suç işlemiş akıl hastalarının tedavi edildiği bir hastahanenin bulunduğu, kale gibi korunan bir
adada geçen ve filmi izleyecek olanların hiçbir zaman unutamayacakları bir gizem ve psikolojik
gerilim öyküsüdür.
3) Konu:
Yıl 1954, Soğuk Savaş zirve noktasında, adli polis Teddy Daniels (üç kez Oscar adayı
Leonardo DiCaprio) ve yeni ortağı Chuck Aule (Mark Ruffalo) çok sayıda cinayet işlemiş
zeki bir kadın katilin kaçmanın imkansız olduğu Aschecliffe Hastahanesi’ndeki son
derece güvenlikli bir odadan esrarengiz bir biçimde kayboluşunu araştırmak üzere Zindan
Adası’na çağrılırlar. Bu uzak, fırtınaların dövdüğü adada araştırma yapan psikiyatrlar ve
tehlikeli psikopat hastalar bulunmaktadır.Bu ürkütücü ortamda hiçbir şey göründüğü gibi
değildir.
Üstlerine bir kasırga yaklaşırken soruşturmada hızla ilerler. Ancak fırtına yaklaştıkça her
biri diğerinden daha heyecan ve dehşet uyandırıcı şüphe ve gizemler kat kat artar.
Karanlık komplolar, korkunç tıbbi deneyler, bastırıcı zihin kontrolü, gizli koğuşlara dair
ipuçları ve söylentiler, hatta belki doğaüstü güçlere dair bir ipucu vardır; ama kanıt
bulunamamaktadır. Kaypak sakinlerinin korkunç eylemleri ve aynı derecede zeki
doktorlarının bilinmeyen faaliyetleriyle kuşatılmış bir hastahanenin gölgelerinde ilerleyen
Teddy, soruşturmayı derinleştirdikçe en büyük ve yıkıcı korkularıyla yüzleşmek zorunda
kalacağını hissetmeye başlar. Ve bu adayı asla canlı terk edemeyebileceğini fark eder.
BÖLÜMLERİN LİSTESİ
1-) Adaya Giriş
- Vapurda dedektifler tanışır.
- Dava hakkında konuşmaya başlarlar.
- Teddy’nin eskiye dönmesi, eşinin ölümünü anlatması.
- Kaptanın ada hakkında bilgi vermesi.
2.) İskele
- Gardiyanların dedektifleri karşılaması.
- Tutuklu akıl hastaların olduğu yere gitme.
3-) Hapishane Bahçesi
-
Tutukevi kapısında dedektif ve gardiyanların tartışması.
Hastane hakkında bilgi vermek.
Çalışanların gerginliğinin göz önüne getirilmesi.
Kaçan tutuklu hakkında bilgi verilmesi.
Hastaların Teddy’e selam vermesi.
4-) Hapishane
-
Başhekimden kaçan hasta Rachel Solondo hakkında bilgi alma.
Rachel Solondo’nun 3 çocuğunu boğarak öldürdüğünü öğrenme.
Teddy’nin “Nazi Kampı” zamanlarında ki askerliğine geri dönüş ve hatıraların canlanması.
5-) Kaçak Hastanın Odası
-
Bakıcıdan bilgi alma.
Odanın incelenmesi.
Hastanın yazdığı notun bulunması.
Adanın incelenmesi ve çalışanların sorgusu.
6-) Başhekim Dinlenme Salonu
-
Teddy’nin geri dönüşleri , odada çalan müzikle savaş zamanı hatıraların canlanması.
Doktorlarla tartışma ve mekandan ayrılma
7-) Yatakhane
-
Dedektiflerin aralarında olayın tartışılması.
Teddy’nin geri dönüşleri.
Hayalinde karısının soruşturmayla ilgili bilgiler vermesi.
Hayalinden yola çıkarak soruşturmaya başlaması.
8-) Hastalarla Soruşturma
-
Hastalarla yapılan soruşturmada hiçbir bilgi elde edilememesi.
Kearns isimli bir hasta ile iletişime geçilebilmesi.
Kearns’in Chuck’tan su istemesi ve o arada Teddy’nin not defterini alıp gizlice not yazması.
Teddy’nin hayallere dönmesi ve karısını öldüren adamın o hapishanede olduğuna inanması.
9-) Ormanda Yürüyüş
-
Fırtınada 2 dedektifin ormanda inceleme yapması.
Hastanın yazdığı notu göstermesi.
Notta kaçması gerektiğinin yazması.
Fırtınanın kasırgaya dönüştürmesi ve ormanda eski bir eve saklanmaları.
Teddy’nin geri dönüşleri, Nazi Subaylarını öldürmelerini hatırlaması.
2.dedektif’e hastanede psikolojik deneyler yapıldığını anlatması.
Teddy’e onu hastanede çalışanların devletle ortak çalışmasıyla hastaneye getirdiğini
inandırması.
Adadan kaçış planı yapılması.
Gardiyanlar sığındıkları evden onları almaya gelmesi.
10-) Rachel’in Geri Dönüşü
-
Toplantı odasında Teddy ve başhekim kavgası.
Teddy’e Rachel’ın döndüğünü öğrenmesi.
Rachel’ı sorguya çekme.
Rachel’ın krize girmesi.
11-) Teddy’nin Fenalaşması ve Bayılması
-
Nazi kamplarına geri dönüşler yaşaması.
Hayallerinde nazi kampında Rachel ve çocuklarını görmesi.
Karısını öldüren adamı görmesi .
Ölen çocukları gölde görmesi ve korkuyla uykusundan uyanması.
Karısının hayalinin gelmesi ve kendisini öldüren adamı bulmasını istemesi.
Fırtınadan dolayı bozulan sistemlerden yararlanarak C koğuşuna geçilmesi.
12-) C Koğuşu
-
Koğuşlarda Leaddise’in araması.
Ararken eski arkadaşı Gorge’u koğuşlardan birinde görmesi.
Arkadaşının Teddy’e bunların ona karşı yapılan bir oyun olduğunu söylemesi.
2. Dedektifin hastaneyle ortak çalıştığını söylemesi.
Deniz fenerinde psikolojik deneyler yapıldığını söylemesi.
Karısının hayalini görmesi ve işin peşini bırakmamaya karar vermesi.
Deniz fenerine gitmeye karar vermesi.
13-) Deniz Feneri
-
2. Dedektifin yolda Teddy’i vazgeçirmeye çalışması .
Chuck ve Teddy’nin kavga etmeye başlaması.
Teddy’nin tek başına deniz fenerine gitmeye çalışması.
Gelgit yüzünden geri dönmesi ve Chuck’ı bıraktığı yerde bulamaması.
Kayalıkların aşağısında Chuck’ı ölmüş olarak görmesi.
Aşağı indiğinde Chuck’ı bulamaması.
Geri dönerken mağarada ateş görmesi ve oraya gitmesi.
14-) Mağara
-
Gerçek Rachel Solondo’yu mağarada görmesi.
Cinayet işlemediğini ve eskiden hastanede çalışan bir doktor olduğunu öğrenmesi.
Devletin psikolojik deneyler yaptığını anlatması.
Doktorların Teddy’i deilaçla etkilediğini anlatması.
15-) Hastane
-
Teddy hastaneye döndüğünde başhekime artık işinin bittiğini ve geri dönmek istediğini
söylemesi.
Doktorlara Chuck’ı sorması doktorların ona Chuck diye birinin olmadığını söylemesi.
Teddy’nin hastaneden çakması ve Chuck’ı bulmak için deniz fenerine gitmeye karar vermesi.
16-) Deniz Feneri
-
Teddy’nin deniz fenerine vardığında başhekimi orda bulması.
Doktorla tartışmaya başlaması.
Teddy’nin gerçekte bu hastanede iki yıldır hasta olarak yattığını öğrenmesi.
Gerçek adının Andrew olduğunu öğrenmesi.
Olayların hepsinin kendi hayal ürünü olduğunu öğrenmesi.
2. Dedektifin Andrew’in doktoru olduğunun ortaya çıkması.
Andrew’i tedavi etmek için iki günlük bir oyun oynadıklarını anlatması.
Aslında kendi karısının çocuklarını gölde boğup öldürmesinin ortaya çıkması.
Rachel’in aslında ölen kızının ismi olduğunun ortaya çıkması.
Andrew’in geri dönüşüm yaşaması ve gerçek olanları hatırlaması.
Karısının çocuklarını öldürdüğünü,çocukların cesetlerini gölden çıkardığını,olanlara
dayanamayıp karısı Dolares’i öldürdüğünü hatırlaması.
Andrew’in bayılması.
17-) Gerçekler
-
Andrew’in uyandığında her şeyi olduğu gibi tüm gerçekleriyle hatırlaması.
Doktorların Andrew’e bu iyileşmenin dokuz ay öncede yaşandığını fakat tekrar başa
döndüğünü anlatması.
Eğer iyileşmişse onu infaz etmeyeceklerini anlatması.
18-) İyileşme
-
Andrew’in iyileştiği halde tekrar hastaymış gibi davranması.
Karısını öldüren biri olarak yaşamak istemediğini belirtmesi.
Onu infaz edecek olan doktor ve hapishane müdürüyle hastaneden ayrılması.
DRAMATİK ÇÖZÜMLEME
1. Dramtik Yapı
Zindan Adası, yaşadığı olaylar sonucu psikolojisi bozulan ve gerçekle hayal arasında gidip gelen eski
ödüllü bir askerin hayatını anlatan bir filmdir. Nazi Kamplarının kurulduğu dönemde yaşayan
insanların, o dönemde askerlik yapmış olan kişilerin çektiği zorlukları ve acıların yanında çocuklarını
kaybeden bir babanın, eşini öldürmüş bir kocanın da acısını aynı anda verebilen psikolojik-dram
türünde bir film. İlk olarak filmde bütün bu acıları başkasının yaşadığı, bu kişinin üzerinden ilerleyerek
anlatılan filmde sahneler ilerledikçe sonuca bağlanmaktadır. Filmin sonuna kadar dedektif rolünden
hiç şüphe duyulmayan başrol için son anda çıkan sürpriz dolu bir hikaye ile izleyici için de beyin
fırtınası oluşturmaktadır. Akıl hastası suçluların bulunduğu bu ceza-adası ana karakterimiz Teddy’yle
beraber bize de tanıtılıyor ve tekinsizlik ve belirsizlik duygusunu da sağlamış oluyor.‘Burada neler
oluyor?’ cümlesini çok akla getiren filmde farklı bir yapı kazandırılmış. Flashbacklerdeki zenginlik ve
adadaki gerilim öyküsünün pek çok farklı yola sapan çeşitliliği, filmde izleyici beyin fırtınasına
sürüklüyor.
2. Seneryonun Kuruluşu
Zindan Adası’nda birbirine geçmiş aksiyonlardan,karmaşık durumlardan meydana gelmiş bir yapı
mevcuttur. Sürekli olarak yeni bir hareket içeren senaryo ve sık sık kullanılan geri dönüşler ile
izleyiciyi kendine bağlayan bir yapısı vardır. Film senaryosu oldukça inişli çıkışlı olan, birbirine bağlı bir
çok olayın birleşmesiyle oluşmuştur. Zindan Adası, sonuna dek merak hissini kamçılayan ve asla
akıcılığına laf edemeyeceğiz güzel bir seneryoya sahip . Trajik ve gotik ögeler oldukça fazla...
3. İç Monolog
Psikolojik bir dram filmi olan Zindan Adası’nda oluşan bütün aksiyonlar başrolün hayalleri ve
yaşadıklarıyla oluşmaktadır. Filmde baştan sona kadar iç monologlar üzerinde durulmuştur. Teddy
Daniels yaşadığı olayları çözebilmek ve karısının katilini bulabilmek için oluşan bir zicirden ileri gelir.
Burada kişinin iç monoloğu görülen hayaller ve geri dönüşlerle gösterilmiştir. Amansız hatıralar,
ayrıntılar denizi ve arka arkaya gelen bilmeceler... Nazizm, seri katiller, şiddete tapanlar, bilim adına
işlenen cinayetler, kanı donduran deneyler... Gerilimli bir atmosfer, labirente dönüşen bir ada, zihin
kontrolü, gerçeğe yakın halüsinasyonlar, komplolar ve film boyunca yakamızı bırakmayan heyecan
baş karakterin sürekli olarak kendi iç dünyasına dönmesine sebep olur ve gerçek dünyasını
öğrenmemize yardımcı olur. Filmin sonunda kullanılan “Ya bir canavar gibi yaşamak ya da iyi bir adam
olarak ölmek”... cümlesiyle bütünüyle algılarımıza hitap eder ve bireyin içinde bulunduğu durumu en
iyi şekilde özetler.
4. Kişiler
Film kahramanı Teddy Daniels ilk başta ABD’nin saygın ve oldukça başarılı bir dedektifi olarak
karşımıza çıkar. Teddy askerlik döneminde gördüğü Nazi Kampları’ndan dolayı oldukça sert duruşu
olan, zeki ve hemen olayları çözebilen bir kişiliktedir. Önüne gelen bu olay aslında görüklerinin
yanında pek ilgi çekici olmayan bir olaydır ama karısının katili olarak inandığı kişiyi burada bulacağına
ve hastanede psikolojik deneyler yapıldığını ortaya çıkarmak için işi kabul etmiş biridir. İlk olarak
Teddy Daniels ‘ı bekar biri olarak tanırız ama olay örgüsü ilerledikçe evli ve 3 çocuk babası olduğunu
öğreniriz. Başına gelen kötü olayları başka birinin hayatı olarak izleriz ve film sonuca bağlanana kadar
bunu farklı bir biçimde yorumlayamayız. Chuck Aule ise Teddy’nin yanında daha sönük kalan daha çok
yardımcı görevde olan dedektiftir. Olay çözümlerinde, kurulan senaryolarda hiçbir katkısı olmayan bu
dedektifin hayatı hakkında hiçbir bilgiye film sonuna kadar ulaşamayız. Film sonunda Chuck’ın aslında
Teddy’nin eskiden beri doktoru olduğunu ve onu iyileştirebilmek için çabaladığını öğreniriz. Rachel
Solondo arka planda kalan bir karakter olarak gözükse de aslında Teddy’in karısının yansıması olduğu
için film içinde rolü oldukça önemlidir. Kurduğu cümleler, davranışlar ve anlattığı şeyler aslında
Dolares’in yaptıklarıdır ve aslında Rachel Solondo o hastanenin hemşiresidir.
5. Çevre
Film genel olarak Aschecliffe Hastanesi’nde geçmektedir. Bunun yanında önemli olan mekanlar ise
adanın dışında kalan Deniz Feneri’dir. Hastanenin hareketli ortamı, oradaki hükümlü hastaların
oluşturduğu ortam ve bu ortamda geliştirilen sorgu ortamıyla çıkan gergin bir mekan vardır. Geri
dönüşlerde gösterilen görüntüler ile tam uç noktalara varan huzursuzluk aslında seyirciye heyecan ve
adrenalin aşılamaktadır. Film sonuna kadar sürekli olarak hareketli bir ortamda ilerlemektedir.
Olaylar çözüme kavuştuktan sonra dingin bir yapıya girmektedir.
SİNEMATOGRAFİK ÇÖZÜMLEME
1. Görüntüler
Zindan Adası filminde görüntüler hikayenin inişli çıkışlı, heyecan dolu,karmaşık yapısını yansıtacak
şekilde oldukça karmaşık ve güzel görüntülerden oluşur. Planlar yakın ve orta planlardan oluşur.
Filmde yapılan yakın çekimlerde oyuncuların mimiklerini ön plana çıkararak verilmek hissi birebir
vermek istenmiştir. Üstten yapılan çekimlerle psikolojik durumlar gösterilmek istenmiştir. Az sayıda
kullanılan büyük planlar genelde geçmişe dönüşlerde kullanılıyor. Kamera hareketleride genel olarak
olay akışıyla uyumlu bir biçimde, baş karakterin gözünden olayları görmemizi yarayacak şekilde
yapılmıştır.
Alışılmamış kamera hareketleri yoktur.
2. Dekor
Zindan Adası’nda kullanılan dekorlar, olayların geçtiği çevreyi tamamıyla yansıtabilecek şekildedir.
Hastane binası, ormandaki eski ev, deniz feneri, koğuşlar gotik bir yapıya sahiptir. Bu adada
yaşayanların suçlu hastalar olduğu göz önüne alındığında verilmek istenen kasvetli hava binalar ve
dekorlarla verilmiştir.
3. Aydınlatma
Aydınlatma genel olarak dış mekanlarda kullanılmıştır. Koğuşlar, hastane binası ve deniz feneri
içlerinde ortamda fazla ışık kullanılmadan psikolojik gerilimi iyice arttırarak seyirciye istenilen bütün
duyguları vermek istenmiştir. Birkaç yerde özel etki yaratmak için kullanılmış teknikler vardır.
Özellikle geri dönüşümlerde ve baş karakterin fenalaştığı sahnelerde oldukça abartılı şekilde
kullanılmıştır.
4. Ses
a-) Diyalog : Senaryonun anlatımı genelde baş karakterin iç monoloğuna dayanmasına rağmen
oldukça fazladır. Baş karakterin sinirli ve depresif yapısı olmasından dolayı genelde tartışma biçimde
ilerleyen diyaloglar sayesinde senaryo ilerlemektedir. Filmdeki her başka kişiyle yapılan diyalogla yeni
bir olay örgüsü oluşup kafalarda daha başka sorular oluşmaktadır. Diyaloglarda tekrarlanan cümleler
ilk olarak izleyicinin kulağını tırmalasa da sonunda birbirine bağlanmaktadır. “Neden ıslaksın
bebeğim?” sorusu birkaç yerde geçmektedir bu aslında Teddy’nin karısına çocukları bulmadan
önceden sorduğu sorudur, bunun yanında “Beni özgürleştir” repliği de çoğu yerde kullanılır bu da
Teddy’nin karısını öldürmesine sebep olan cümledir ve Teddy gerçeği hatırlaması için
kullanılmaktadır.
b-) Müzik: Müzik çok abartılmadan hazırlanmış fakat verilmek istenen duyguyu direk yansıtacak
şekilde hazırlanmıştır. Eski konçertolar da kullanılan filmde genelde geri dönüşlerin yaşandığı
sahnelerde kullanılmıştır.
c-) Gürültü : Filmde göze batmayacak şekilde kullanılan bu unsur genelde baş karakterin içinde
bulunduğu psikolojik durumu yansıtmak için kullanılmıştır.
5. Oyun
Filmin başrol oyuncusu Leonardo DiCaprio son senelerde sık sık yaşattığı o sıkıntılı, belki paranoyak
yüz ifadelerini yine perdeye taşıyor ve istediği duyguyu izleyiciye kolayca aktarabiliyor. Mark
Ruffalo’nun ise bu filmde çok da etkin bir rolde olduğunu söyleyemeyiz. Bunların dışında Ben Kingsley
ve Max Von Sydow gibi ustalar ile günümüz sinemasının en yetenekli oyuncuları arasında yer alan
Patricia Clarkson, Michelle Williams, Emily Mortimer ve Jackie Earle Hayley de irili ufaklı rollerle
filmde yer alıyor. Ve senaryonun belki de en büyük güzelliği olarak hepsi kilit noktalarda kısa bile olsa
güçlü performanslarla filmi sürükleyici bir hale sokuyorlar.