dosyayı indir

Transkript

dosyayı indir
Fotovoltaik ile Isıtma ve Soğutma
Viessmann Vitocal ısı pompalarını kendi ürettiğiniz elektrikle çalıştırabilirsiniz:
• Optimize edilmiş komponentler ile yıllarca
Vitocal 222-S ısı pompası ve
Vitovolt 300 fotovoltaik sistem
güvenilir şekilde ısıtma, soğutma ve elektrik
ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz
• Isı pompasının yıllık elektrik tüketimine göre
seçilmiş Viessmann Vitovolt fotovoltaik sistemi
• Entegre otomasyon sistemi sayesinde güneş
enerjisinden elde edilen elektriğin bina içinde
optimal tüketimi sağlanmaktadır
Viessmann Isı Teknikleri Tic. A.Ş.: Şerifali Mah. Söyleşi Sk. No.39
34775 Ümraniye - İstanbul Tel: (0216) 528 46 00
Tüm enerji kaynakları ve kullanım alanları
için verimli sistemlerle özel çözümler.
Vitocal 222-S+PV_200x250_TR.indd 1
13.04.15 15:11
İÇİNDEKİLER
16
MAYIS / HAZİRAN 2015
YIL 6 • SAYI 31 • FİYATI 10 TL
İş Dünyası Yayıncılık Ltd. Şti.
Adına Sahibi
İsmail Ceyhan
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
İsmail Ceyhan
[email protected]
Yayın Yönetmeni
Sertaç Aytaç
[email protected]
Yazı İşleri
Uğur Doğan
[email protected]
Kemal Çalışmaz
[email protected]
Reklam
İsmail Öner
[email protected]
Emine Erol
[email protected]
Grafik
Ömer Duman
Abone
Reyhan Toydemir
[email protected]
Tel: 0216 651 78 78
Baskı ve Cilt
Altan Basım Ltd.
Yüzyıl Matbaacılar Sitesi / Bağcılar
Tel: 0212 629 03 74
Yayınlayan
İş Dünyası Yayıncılık Ltd. Şti.
Barbaros Mah. Uğur Sok. No: 2/2 34662
Üsküdar / İstanbul
Tel: 0216 651 78 78
Fax: 0216 651 78 98
www.yesilbinadergisi.com
www.b2bmedya.com
[email protected]
Fiyatı: 10 TL.
© 2015 İş Dünyası Yayıncılık Ltd. Şti.
ISSN: 1307-9204
2 ayda bir yayımlanır.
Tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır.
Basın Kanunu’na göre yerel süreli yayındır.
4
12
14
16
18
20
26
30
32
34
40
42
43
44
HABER
ÖDÜL / Ödüller Sahiplerini Buldu
ETKİNLİK / IRENEC 2015
FABRİKA GEZİSİ / Viessmann, “Sürdürülebilir Enerji Konseptleri”
Etkinliği Düzenledi
GÜNCEL / Türkiye’nin Yeşil Üretim Merkezleri
YEŞİL BİNA / TBMM Başkanlık Konutu
TEKNİK / Bina Enerji Tüketim Profilinin Tespiti
PERSPEKTİF / Önceliğimiz Enerji Verimliliği Olmalı
ÜRÜN / Wilo’dan Daire Girişi Sıcak Su İstasyonu Hizmeti
YEŞİL BİNA / Rönesans Mecidiyeköy Ofisi
TEKNOLOJİ / Akıllı Ev Sistemleri
KİTAP / YEM Yayın’dan Yeni Bir Kitap: LOFT
TEKNOLOJİ / Yeşil Binalar için Enerji ve Konfor Takip Sistemi
MAKALE / Binalarda Konfor ve Enerji Verimliliği için Enerji Simülasyonu
YAYIN DANIŞMA KURULU
Prof. Dr. Birol Kılkış / Başkent Üniv. Makine Müh. Böl. • Prof. Dr. Gül Koçlar Oral / İTÜ Mimarlık Fakültesi • Prof. Dr. Nil Türkeri / İTÜ Mimarlık Fakültesi
Doç. Dr. Ayşin Sev / Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi • Doç. Dr. Filiz Şenkal Sezer / Uludağ Üni. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi • Yrd. Doç. Dr. Gülten Manioğlu /
İTÜ Mimarlık Fakültesi • Yrd. Doç. Dr. Mehmet Bengü Uluengin / Bahçeşehir Üniversitesi
Ali Yıldırım / Koramic • Ari Zalma / Akcor • Arif Künar / Ven Esco • Ateş Uğurel / Solarbaba Platformu • Aylin Kalav / Dörken • Ayşe Hasol Erktin / Has Mimarlık
Ayşe Miray Şen / Onduline Avrasya • Berkay Somalı / Altensis • Bora Gülan / Buga Otis Asansör • Can Eren / Schüco • Cemil Yaman / ERKE • Cihan Karamık / Schneider Electric
Cihan Koral Malak / Vitra • Çelik Erengezgin / ÇA-BA Tasarım • Derya Çuha / Grundfos • Duygu Erten / Turkeco • Dündar Yetişener / İMSAD • Ertuğrul Şen / İZODER
Faruk Uçur / Trane Klima • Gencay Tatlıdamak / Hausladen Müh. • Hırant Kalataş / Alarko • Hüdai Kara / Metsims ve EPD Türkiye • Hüyesin Bilmaç / İnterfiks
İbrahim Çakmanus / Çakmanus Müh. • Konca Çalkivik / SKD Türkiye • M. Tolga Özdemir / GVP • Mehmet Sönmez / ABB • Mehmet Yenilmez / Wilo • Oğuz Kösebay / Omurga Yapı
Orhan Turan / ODE • Ömer Moltay / Mimta • Övünç Birecik / Hill International • Recep Yıldız / PİM Mühendislik • Savaş Güzelküçük / Knauf • Selçuk Şandan / Honeywell
Selman Tarmur / Bosch Termoteknik • Serkan Kurnazoğlu / Johnson Controls • Murat Nayal / Siemens • Tolga Öztoprak / Türk Ytong • Tuğçağ Arda Çotuk / Rönesans Gayrimenkul
Yatırım • Tunç Korun / Form A.Ş. • Uğur Oktar / ThyssenKrupp Asansör
2
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
20
34
40
EDİTÖR
SERTAÇ AYTAÇ
[email protected]
TBMM Başkanlık Konutu
B
2B Medya olarak her sene olduğu
gibi yine bahar aylarında zirveye ulaşan bir yoğunluğu geride bıraktık... Yayın
grubu dergilerimizden Yalıtım’ın organize
ettiği “12. Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri” ile Çatı&Cephe’nin düzenlediği “4.
Çatı ve Cephe Malzemeleri Ödülleri”nin
adaylık süreçleri ve ödül törenleri bizler
için bahar aylarının en önemli konuları
oldular.
Yeşil bir binanın temel taşlarından
“yalıtım”, “cephe” ve “çatı” malzemelerine yönelik düzenlediğimiz bu organizasyonlarımızın ödül törenini ise 22 Nisan
günü Yapı İstanbul Fuarı’nda eşzamanlı
olarak gerçekleştirdik... Aday ürünlerin,
okur oylarının ve seçici kurul katılımının
her sene arttığı organizasyon kapsamında
yer alan tüm katılımcı firmalara, oy kullanan okurlarımıza ve törende aramızda
olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
Hizmetler Genel Müdürü Selami Merdin,
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı
Fethi Hinginar, İZODER Başkan Yardımcısı ve Murahhas Aza Ertuğrul Şen, ÇATIDER Başkanı Nazım Yavuz ile ÇATIDER
eski başkanları Adil Baştanoğlu ve Atilla
Gürses’e bu köşeden bir kez daha teşekkürlerimizi iletiyoruz.
...
Bu sayımızda yine “özellik”li bir projeye yer verdik: Türkiye’deki devlet binaları arasında LEED sertifikası alan ilk bina
olan TBMM Başkanlık Konutu...
Yapımı, TBMM İşletme ve Yapım Başkanlığı tarafından tamamlanan Meclis
Başkanlık Konutu’nun LEED sertifikasyon
süreci VENESCO danışmanlığında yürütülmüştü. İnşaatına 2013 yılı nisan ayı
içinde başlanan beş katlı konut, TBMM
Başkanlığı’nın diğer kamu kurumlarına
örnek olması açısından önemli bir işleve
sahip.
TBMM İşletme ve Yapım Başkanlığı’nda görev yapan ve binanın Yeşil Bina
olarak inşa edilmesine öncülük eden
isimlerden biri olan Makine Mühendisi
Burak Kocabaş ile yaptığımız röportaj,
konunun tüm detaylarını içeriyor. Umarız bu girişim, çalışmalarını verimsiz ve
sağlıksız binalarda sürdüren tüm kamu
kuruluşlarına da örnek olur.
Önümüzdeki sayıda görüşmek ümidiyle...
3
HABER
Geleneksel Buderus Bayi Toplantıları İstanbul,
Ankara ve İzmir’de Düzenlendi
Buderus, İstanbul, Ankara ve İzmir’de
düzenlediği üç ayrı bayi toplantısında
2014 yılı değerlendirmeleri, 2015 yılına
ait ilk çeyrek sonuçları ve gelecek hedeflerini bayileriyle paylaştı.
Buderus tarafından her yıl geleneksel
olarak düzenlenen bayi toplantılarının
ilki, bu yıl 1 Nisan tarihinde İstanbul’daki
Bosch Küçükyalı Merkez Binası’ndan gerçekleşti. Ev sahipliğini Buderus Türkiye
Satış Müdürü Emre Akay’ın üstlendiği
toplantıda, yapılan sunumlarla 2014 yılına
ilişkin sektör değerlendirmelerinin yanı
sıra 2015 yılında bayileri bekleyen yeni
gelişmeler de paylaşıldı. Genel değerlendirmelerin ardından Bosch Termoteknik Pazarlama Direktörü Ali Aktaş,
Buderus’un iş ortaklarına özel sunduğu
Star Club üyeliği ile ilgili bayileri bilgilendirdi.
Buderus, İstanbul’da düzenlediği
toplantının ardından 2 Nisan tarihinde
Ankara, 14 Nisan da ise İzmir’deki bayileriyle biraraya geldi.
Buderus Logamax GB162 Hem
Daha Verimli Hem Daha Avantajlı
Buderus’un son teknolojiye uygun olarak piyasaya sunduğu GB162 duvar tipi
yoğuşmalı kazan, yenilenen pozitif basınçlı baca
için klape seti aksesuarı
ve 6 bar işletim basıncıyla
düşük ilk yatırım maliyeti
sunuyor. Ayrıca modülasyonlu pompası bulunan GB162, yoğuşma
enerjisinin maksimum
verimle kullanılmasını
sağlıyor.
Wilo, Bodrum Katlardaki Atıksuların Hijyenik
Tahliyesi için Drainlift’i Öneriyor
Wilo, geliştirdiği ürünler ve sunduğu
hizmetlerle suya hayatın ihtiyaç duyulan her alanında yön veriyor. Wilo’nun
pompaları, atık yönetimi alanında da fark
yaratıyor. Wilo’nun önerdiği Drainlift tahliye cihazları sunduğu çözümlerle, çok
katlı bodrumlarda yaygın olarak kullanılan
bir ekipman haline geldi. Drainlift tahliye
cihazları, kanalizasyon seviyesi altında
kalan WC, duş, çamaşır odalarında oluşan atıksuyun kanalizasyona transferinde
kullanılıyor.
Özellikle kanalizasyon seviyesi altında
kalan WC, duş, çamaşır odalarında oluşan
atıksuyun kanalizasyona transferinde kullanılan bu cihazlar, polietilen malzemeli
tankı sayesinde hijyenik ve dayanıklı bir
tahliye sağlıyor. Polietilen malzeme, özellikle zemin ve toprak temaslı ortamlar
için kullanılan en uygun malzeme olup;
dış ortam koşulları, nem ve kokuya olan
4
direncinden dolayı tercih ediliyor.
Drainlift cihazlar, projede mevcut
bulunan klozet, lavabo, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, duş, evye gibi
cihazların adedine göre hesaplanıyor. Bu
tahliye cihazları, sadece bir banyonun
kapasitesinden max. 130 m3/h ve max.
52 mSS yükseklik kapasitelere kadar
modellere sahip.
Drainlift foseptik tahliye cihazları, tek
pompalı ve çift pompalı olarak tercih
edilebiliyor. Çift pompalı tahliye cihazı
genellikle arıza halinde devreye girmesi
ve pik yük artışı halinde iki pompanın da
çalışması için kullanılıyor.
Groupama Plaza
LEED Gold Aldı
Groupama’nın Maslak’taki Genel
Müdürlük Binası olan Groupama
Plaza, ERKE Sürdürülebilir Bina Tasarım Danışmanlık’la birlikte yürüttükleri
sürecin sonunda O+M Existing Buildings (Mevcut Binalar) kategorisinde
61 puan alarak LEED Gold sertifikası
almaya hak kazandı.
Kale Yeşil Ürün Rehberi
Tamamlandı
ERKE’nin danışmanlığında Kale’nin
tüm ürünlerinin LEED v3 ve LEED v4
kriterlerine göre değerlendirildiği Sürdürülebilir Binalar için Yeşil Ürün Rehberi
tamamlandı.
Doğası gereği emisyon yaymayan sağlıklı
malzeme olarak kabul
edildikleri için Kaleseramik karo ve seramik
sağlık gereçlerinin iç
mekan hava kalitesine
katkısı değerlendirildi.
Tüm tasarım ve içerik
süreçleri ERKE bünyesinde gerçekleştirilen bu çalışma ile Kale’nin tüm
ürünleri Yeşil Bina sektörüne, mimarlara ve yatırımcılara detaylı bir şekilde
aktarılmış oldu.
ThermoCoat EPD Sertifikası Aldı
Thermocoat, yalıtım sektöründe
yaptığı çalışmalarla 2006 yılında üretime başladığı “Thermocoat Ekolojik
Yalıtım Sıvası”nı geliştirdi ve Çevresel
Ürün Beyanı (Environmental Product
Declarations, EPD) sertifikasını almaya
hak kazandı. ERKE Sürdürülebilir Bina
Tasarım Danışmanlık tarafından yapılan yaşam döngüsü değerlendirmesi
sonrası, kapsamlı sürdürülebilirlik hizmetleri veren firma UL Environment
tarafından sertifika verildi.
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
Form Şirketler Grubu 50. Yılını Hatıra Ormanı Oluşturarak Kutluyor
Bu yıl 50. kuruluş yıldönümünü kutlayan Form Şirketler Grubu, Şile Sahilköy’de
“Form 50. Yıl Hatıra Ormanı” oluşturuyor.
ketin 60. yıldönümü, 27 Nisan Pazartesi
günü Munters Form’un, Gebze Organize
Sanayi Bölgesi’nde bulunan merkez ofis
ve fabrikasında düzenlenen kokteylle de
kutlandı. Etkinliğe Form Şirketler Grubu
Yönetim Kurulu Başkanı Bedi Korun,
Yönetim Kurulu 2. Başkanı Figen Korun,
Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun,
Operasyon Koordinatörü Özden Korun,
Munters Form Genel Müdürü Suat Güven
ve Munters Form çalışanları katıldı.
Form, oteller gibi büyük yapılarda merkezi iklimlendirme sistemi sağlanırken
enerjinin en etkin ve verimli kullanıldığı
sistemlerin uygulanması bilinciyle hareket ediyor. Otellerde soğutma ve/veya
ısıtma için tercih edilen Dunham-Bush
ürünleriyle; ısı pompası, ısı geri kazanımı,
deniz suyu ile çalışabilme gibi farklı uygulama imkanlarına sahip, yüksek verimli
soğutma imkanı sağlanıyor.
Form, Tema İstanbul Projesi’nin
Sosyal Tesis ve Kolej Binalarını
İklimlendiriyor
Form 50. Yıl Hatıra Ormanı için düzenlenen törende sembolik olarak 100 fidan
dikildi. Törene Form Şirketler Grubu
Yönetim Kurulu Başkanı Bedi Korun,
Yönetim Kurulu 2. Başkanı Figen Korun,
Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun,
Operasyon Koordinatörü Özden Korun
ve Sahilköy Orman İşletme Şefi Neslihan Çekil’in yanı sıra 25 Form çalışanı
da katıldı.
Form, Yapı Fuarı’nda Verimliliğe
Odaklanan Ürünlerini Tanıttı
Form grup şirketleri içerisinde yer
alan Form Endüstri Tesisleri San. A.Ş.,
sektörün önemli firmalarının buluştuğu
38. Yapı Fuarı’nda verimliliğe odaklanan
ürünlerini sergileyerek büyük ilgi gördü.
Sektörün ileri gelen temsilcilerinin buluştuğu fuarda yerini alan Form; Sunvia
Doğal Gün Işığı Aydınlatma, Duman Tahliye ve Havalandırma Sistemleri ürünlerini
sergiledi.
Munters 60. Yılını Kutladı
Türkiye’de 25 yıldır Munters Form
olarak hizmet veren, global düzeyde ise
Munters olarak faaliyetlerini sürdüren
İsveçli firma, 60. yılını geride bıraktı. Şir-
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
Mesa Şirketler Topluluğu’nun ortak
girişimi Tema İstanbul projesinin sosyal
tesis, kolej ve yönetim ofislerinin ısıtmasoğutma sistemlerinde Form tercih edildi.
Projede, Form VRF Sistemleri’nin Türkiye’deki tek yetkili distribütörü olduğu
Mitsubishi Heavy Industries VRF klimalar
kullanılıyor.
Form, Park Dedeman Levent’e
Dört Mevsim Yaşatıyor
Form Şirketler Grubu, başarılı bir projeye daha imza attı. İstanbul’un iş ve alışveriş yaşamının kalbinin attığı Levent’te
konumlanan Park Dedeman Levent
Hotel’in soğutma ihtiyacının tamamı
Form’un Dunham-Bush Soğutma Grubu
ve Decsa Soğutma Kulesi ürünleri ile sağlanıyor.
Kolej, sosyal tesis ve yönetim ofisleri
kısımlarında 840 kw’lık ısıtma ve soğutma
sistemi için 150 adet kaset tip iç ünite ve
100 adet kanallı tip iç ünite kullanılan
projede heat recovery (aynı anda ısıtma
ve soğutma) sistemi tercih edildi. Isı geri
kazanımlı sistemde, ısıtma ve soğutma
ihtiyacı farklı olan çoklu alanlar özel bir
kontrol yöntemiyle birleştiriliyor. Heat
recovery sistemi farklı yönlere bakan ve
binanın cephelerine göre ısı yükleri değişiklik gösteren yapılar için yüksek enerji
verimliliği sunuyor.
5
HABER
Türkiye İMSAD’dan Uluslararası İki Dev İşbirliği
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri
Derneği (Türkiye İMSAD), çevre sertifikasyonları konusunda dünyanın lider
kuruluşları olan UL Verification Services
Inc. ve IBU (Institut Bauen und Umwelt
e.V.) ile iki ayrı stratejik işbirliği protokolü imzaladı. Bu işbirlikleri çerçevesinde
Türkiye İMSAD, IBU ile “Çevresel Ürün
Deklarasyonları (EPD)” konusunda, UL
Environment ile de “Ürün Etiketleme ve
Belgelendirme” konularında çalışmalar
yapacak. İşbirliğinin ikinci adımında ise
Türkiye İMSAD’ın, UL Environment ve
IBU’nun Türkiye’de yetkili program operatörü olması hedefleniyor.
Çevresel Ürün Deklarasyonları alanında Avrupa’nın en önemli organizasyonu olan IBU, 2010 yılından bu yana
Türkiye’de önde gelen EPD Belgelendirme Kurumu olarak hizmet veriyor.
Ülkemizdeki ilk Çevresel Ürün Sertifikasyonu, IBU imzası taşıyor. Bugüne
kadar Türkiye’de alınan Çevresel Ürün
Sertifikaları’nın çoğunda da IBU amblemi
yer alıyor. UL Environment ise “Etiketleme
ve Belgelendirme” işlemlerinin yanı sıra
VOC İçerik ve Emisyon Testi, GreenGuard
Sertifikası, Sağlık Ürün Deklarasyonu ile
yerel malzeme ve geri dönüştürülmüş
içerikleri gibi ‘Çevresel İddiaların Onaylanması’ konularında uluslararası alanda
hizmet veriyor.
Türkiye İMSAD, UN Global
Compact ile İlk Çalıştayında 10
Evrensel İlkeyi Değerlendirdi
Türkiye İMSAD ile imzacısı olduğu
dünyanın en yaygın sürdürülebilirlik
platformu UN Global Compact’ın (Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi)
Türkiye Ulusal Ağı olan Global Compact
Türkiye’nin düzenlediği, inşaat malzemeleri sektörünün ilk çalıştayı TÜSİAD merkezinde gerçekleştirildi. Türkiye İMSAD
üyesi firma temsilcilerinin katılımı ile
düzenlenen çalıştayda, daha yaşanabilir bir dünya için UN Global Compact’ın
önerdiği 10 evrensel ilke, “İnsan Hakları,
Çalışma Standartları, Çevre ve Yolsuzlukla
Mücadele” başlıkları altında değerlendirildi. Türkiye İMSAD, UN Global Compact platformuna geçtiğimiz yıl üye olarak
katılmıştı.
Bosch Condens 5000 W Yeni Özellikleriyle Artık
Daha Güçlü ve Daha Tasarruflu
Bosch’un yoğuşma teknolojisiyle piyasaya sunduğu yeni duvar tipi yoğuşmalı kazanı Condens
5000 W, yenilenen pozitif basınçlı baca için klape
seti aksesuarı ve 6 bar işletim basıncı ile düşük ilk
yatırım maliyeti sunuyor. Ayrıca A Sınıfı Enerji verimli
pompası ile artık daha yüksek oranda tasarruf sağlıyor. Kurulum ve kullanım kolaylığıyla öne çıkan yeni
Bosch 5000 W, modern ve kompakt tasarımıyla
ısıtmada üstün bir konfor sunuyor.
6
TURKECO,
Mükemmeliyette
1. Yılını Kutladı
Bugüne kadar yüzü aşkın projenin yeşil
olarak tasarlamasına ve inşa edilmesine
katkı sağlayan TURKECO, Amerika Birleşik Devletleri Yeşil Bina Konseyi’nin
(USGBC) Yönetim Kurulu’na Türkiye’den
seçilen ilk şirket. Bu ayrıcalığın yanı sıra
TURKECO, Türkiye’de LEED, BREEAM
ve DGNB sürdürülebilirlik sertifikalarının
üçünde de akredite uzmanı ve projesi
bulunan tek firma olarak çalışmalarını
sürdürüyor.
TURKECO geçtiğimiz sene uluslararası
güvenilirliği kanıtlanmış belgelendirme
kuruluşlarından olan Bureau Veritas’tan
aldığı ISO 9001 & ISO 14001 sertifikaları
ile sektörde farklılık yaratmaya devam ediyor. Firmanın kurucusu Dr. Duygu Erten,
sertifika süreci ve devamlılığı hakkında
şöyle konuştu: “Uzun ve kapsamlı bir
çalışma sonucu firmamızda oluşturduğumuz ve devamlılığını bugün de sürdürdüğümüz ‘Kalite Yönetim Sistemi’ bizi bir
adım daha ileriye taşıyan önemli bir unsur
oldu. İşveren açısından da önem taşıyan
ve karşılıklı güven ortamının kurulmasını
sağlayan ISO sertifikasyonları Yeşil Bina
sektöründe de önem kazandı.”
Ode Yalıtım,
EUCEB Sertifikası Aldı
Ode Yalıtım, Ode Starflex Camyünü
ürünü için EUCEB Belgesi aldı. EUCEB
Belgeli Camyünü, kanserojen olmadığı
kesin olarak ispat edilmiş elyaflar anlamına geliyor. EUCEB (Mineral Yünler İçin
Avrupa Sertifikasyon Kurulu), camyünü ve
taşyünü ürünlerin 1272/2008 EC Yönergesi Note Q kriterlerine uygunluğunu, bu
kriterleri sürekli olarak sağladığını, bağımsız, nitelikli uzmanlar ve kurumlar tarafından gerçekleştirilen örnekleme ve analiz
sonuçları ile izliyor.
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
Grundfos Çevreye Duyarlı Çözümleriyle IFAT Eurasia’da Yerini Aldı
Grundfos, İzmir MMO Enerji
Yöneticiliği Eğitimi’ne Destek
Verdi
Çevre teknolojileri sektörünün nabzının
attığı platform olma hedefi ile düzenlenen
IFAT Eurasia Fuarı, 16-18 Nisan günlerinde Congresium Ankara, ATO Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlendi. Grundfos, fuarda, çevreye karşı
sorumlu, sürdürülebilir ve enerji verimli
çözümleriyle yerini aldı.
Fuar boyunca ziyaretçiler tarafından
büyük rağbet gören Grundfos standında
başlıca Dozaj-Dezenfeksiyon ve Su Hizmetleri çözümleri tanıtıldı. Grundfos ekibi,
temas kurulmak istenen tüm hedef kit-
leye ulaştıklarını ve ziyaretçilerin Grundfos
standında kendilerine yapılan bilgilendirmelerden son derece memnun kaldıklarını belirtti.
Grundfos’un bir diğer vurgusu ise
satış sonrası hizmetlere yönelikti. Dünya
çapında 7/24 yedek parça teslimatı ve
arızaları yerinde giderme politikasını
güden Grundfos, sunduğu Satış Sonrası
Hizmetler’in amacını, müşterilerine ilk
günden itibaren düzgün kurulmuş ve
maksimum verimlilikle çalışan sistemler
teslim etmek olarak açıklıyor.
Enerji verimliliği söz konusu olduğunda, pompaların enerji tüketimini
azaltmada büyük bir potansiyel taşıdıkları
biliniyor. Grundfos Pompa, bu potansiyeli
daha etraflıca tartışmak ve sektörel bilgi
ve deneyimlerini katılımcılarla paylaşmak
için, Enerji Yöneticiliği Eğitimi’ne destek
veriyor. İzmir MMO eğitim sorumlusu Volkan Kazanç’ın koordine ettiği ve KasımAralık 2014’te dört ayrı grubun katıldığı
sertifika programında, pompa hidroliği
yapısı ve pompalarda enerji verimliliği
üzerine Grundfos Ege Bölge Müdürü
Ahmet Demir eğitim verdi.
Dünyanın enerjiye olan gereksinimi
önlenemez bir hızla artarken, sürdürülebilir enerji politikalarının benimsenmesi
ve yenilenebilir kaynaklardan enerji üretilmesi büyük önem taşıyor. Enerji verimliliğini ön plana çıkaran teknolojileriyle takdir
toplayan Grundfos Pompa’nın ve Enerji
Yöneticiliği Eğitimi gibi daha birçok başka
uygulamaya liderlik eden MMO’nun bu
işbirliği, sektörün enerji kaynaklarına olan
bilincini artırmak yolunda atılmış önemli
bir adım.
Minepor’un Yüksek Standartları, Avrupa Birliği ETA Belgesi ile Onayladı
AKG Gazbeton, hiç yanmaz yeni nesil
ısı yalıtım plağı “Minepor” ile Avrupa
Teknik Onayı olan ETA Belgesi’ni almaya
hak kazandı. Ankara’nın Yeni Kentleşme
Sürecinde Gelişimi Konferansı’na katılan T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, ETA
Belgesi’ni AKG Gazbeton Yönetim Kurulu
Başkanı Levent Akgerman’a takdim etti.
Akgerman, “ETA Belgesi Ar-Ge çalışmalarımızın olumlu bir sonucudur. Uzun
vadeli ve planlı büyüme için kurumsal
sorumluluğu yüksek firmaların başta
Ar-Ge olmak üzere sürdürülebilir geliş-
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
meye odaklanmaları gerekiyor. Biz de
ETA Belgesi ile bunu başardığımız için
çok mutluyuz” dedi.
Teşekkür plaketini ise T.C. Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler
Genel Müdürü Selami Merdin’in elinden
AKG Gazbeton Genel Müdürü Ali Şükrü
Kahyaoğlu aldı. Kahyaoğlu, özel sektör
ve kamunun ortak çalışması gerektiğini
vurgulayarak, “ETA Belgesi sayesinde
Minepor, AB üyeleri, Avrupa Ekonomik
Bölgesi üyesi ülkelerine, AB ile Karşılıklı
Tanıma Anlaşması imzalamış ülkelere
ve İsviçre’ye ihraç edilirken herhangi bir
test ya da onay sürecine tabi olmayacak.
Minepor ve AKG Gazbeton’a olan güvenin
artmasını destekleyecek. ETA Belgesi ile
sektörümüzde bir ilki gerçekleştirdiğimiz
için gururluyuz. Bir belge hazırlık sürecinin ardından Minepor için aldığımız ETA
Belgesi ile yurtdışı pazar payımızda yüzde
10’luk bir artış hedefliyoruz” dedi.
7
HABER
İlk 5 Aydaki Proje Lansmanları Yeşil Olsaydı
Türkiye İlk 10’a Girerdi
Çevre dostu yeşil binalar konusunda
danışmanlık hizmeti vermek üzere 2008
yılında kurulan Altensis, 55 projenin uluslararası çevre dostu sertifikalara erişmesini sağladı. Altensis Kurucu Ortağı Berkay Somalı, halihazırda 45 projenin de
sertifika aşamasında olduğunu belirterek 2016 yılsonu
itibariyle de 100. projeyi sertifikalandırarak dalya demeyi
planladıklarını açıkladı.
Hizmet verdikleri projelerin konuttan ofise, eğitim
binalarından uluslararası
şirketlerin merkezlerine,
turizmden endüstri tesislerine kadar geniş bir yelpazeye yayıldığını belirten Berkay Somalı, şirket olarak tek
bir kategoride değil tüm Yeşil Bina kategorilerinde uzmanlaştıklarını ifade etti. Berkay Somalı, “Hedefimiz sadece Altensis’in
lider pozisyonunu korumak değil, aynı
zamanda Türkiye’yi de uluslararası ligde
yukarılara taşımak” diye konuştu.
Türkiye’yi uluslararası ligde yukarıya
taşıyabilmek için sadece Yeşil Bina sayısını artırmanın yeterli olmadığının altını
çizen Berkay Somalı, öncü ve vizyoner
pozisyonlarının getirdiği sorumluluğun
farkında olduklarını belirterek, “Gerek
eğitimler düzenleyerek gerekse medyada
farkındalığı artırmaya çalışarak sürdürülebilirlik anlayışının yaygınlaşmasını hedef
edindik. Türkiye 90-100 değil binlerce
projesiyle Yeşil Bina liginde
yer almayı hak ediyor. Bunun
için gayrimenkul geliştiricilerinden proje tasarımcılarına,
bürokrasiden eğitimcilere
kadar herkesin üzerine
düşeni yapması gerekiyor.
Çünkü Türkiye’nin uluslararası alanda ilk 10’da yer
alması işten bile değil. Bugün
uluslararası pazarda Kanada
yeşil binalar alanında binin
üzerinde proje sayısı ve 19
milyon metrekare sertifikalandırılmış bina
inşaat alanı ile birinci. Finlandiya yaklaşık
100 proje ve 2 milyon metrekare sertifikalandırılmış bina inşaat alanı ile onuncu
durumda. Türkiye’de sadece 2015 yılında
5 ayda lansmanı yapılan markalı gayrimenkul projesi sayısı ise 51. Yani 5 ayda
lansmanı yapılan projeler bile Yeşil Bina
hedefinde olsalardı Türkiye uluslararası
ligde ilk 10’da yer alırdı” dedi.
BATIMAT Fuarı Tanıtım Toplantısı Gerçekleştirildi
Yapı sektörünün üç gözde fuarı BATIMAT, INTERCLIMA+ELEC ve IDEOBAIN;
Mondial du Bâtiment olarak tek bir çatı
altında 2-6 Kasım 2015 tarihleri arasında,
Nord Villepinte Paris’te biraraya gelecek.
Tüm yapı sektörü ve mimarlık endüstrisine yönelik olarak dünyada düzenlenen
en kapsamlı çözüm, gösteri ve eğitim vitrini olma özelliğini taşıyan organizasyon,
uluslararası katılımcıları ve ziyaretçileri
kendisine çekiyor. Organizasyonun tanıtımı için 2 Haziran’da Point Hotel’de bir
toplantı gerçekleştirildi.
8
2 bin 600’den fazla katılımcı ile
350 binden fazla ziyaretçinin beklendiği Mondial du Bâtiment, sektörün ön
planda yer alan inovatif yerleşime sahip,
çeşitli mesleklerin ve işletmelerin sinerjisini destekleyen, dünyanın önde gelen
inşaat ve mimarlık fuarı olmaya devam
ediyor. 2015 sezonu, ticaretin yapılması,
Fransa’dan ve dünyanın dört bir yanından
gelen katılımcılar, ziyaretçiler, müşteriler
ve potansiyel müşteriler arasında doğrudan irtibat kurulmasını teşvik etmesi
bakımından eşsiz bir mekan sunuyor.
TROX Turkey,
5. Yılını Esma Sultan
Yalısı’nda Kutladı
Hava kontrol ve dağıtımında konfor,
gürültü kontrolü, yangın güvenliği ve
enerji tasarrufu konularına yönelik ürün
ve hizmetler üreten, 65 yıllık geçmişe
sahip Almanya merkezli TROX Technik’in,
Türkiye Şubesi olan TROX Turkey 5. yılını
görkemli bir törenle kutladı.
Esma Sultan Yalısı’nda, TROX Turkey
Genel Müdürü Ozan Atasoy ev sahipliğinde gerçekleşen geceye, TROX Technik
CEO’su Michael Bauer’in yanı sıra davetliler katıldı.
Davetin açılış konuşmasını yapan
TROX Turkey Genel Müdürü Ozan Atasoy, TROX Technik’in sektörde öncü,
yenilikçi ve Avrupa’da pazar lideri bir
firma olduğuna dikkat çekerek, TROX
Turkey’in, Türkiye’de beş yıl gibi kısa bir
süre içerisinde kendi alanında ilk 3’te yer
aldığını söyledi.
Atasoy, “TROX Turkey olarak iki yıldır
TROX’un satış şirketleri arasında birinciyiz. TROX Turkey olarak 2010 yılında
kurulduğumuzda hayal ettiklerimizi geçtiğimiz 5 yıllık süreçte gerçekleştirdik.
Bugüne kadar ön yargısız şekilde heyecanımız ve motivasyonumuz ile başardıklarımızı yeni ürün ve çözümlerimiz ile
daha ileriye taşımayı amaçlıyoruz” diye
konuştu.
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
BTM, Yapı Fuarı’nda 40. Yılını Kutladı
Sektördeki 40. yılını kutlayan BTM
(Bitümlü Tecrit Maddeleri), 38. Uluslararası Yapı Fuarı’nda sektör profesyonelleri ile buluştu. İlklerle, başarılarla dolu
40 yılını Yapı Fuarı’nda düzenlediği 40.
Yıl Kokteyli ile kutlayan BTM, fuarda su
yalıtımı, ısı yalıtımı ve çatı kaplama malzemeleri ile profesyonellerin ilgisini topladı.
büyük. 40 yıldır bu sektörün içinde birçok
ilke imza atmanın gururunu yaşıyoruz.
Yeni yalıtım malzememiz olan Alfa Hibrit ise bu sene Yılın Çatı Sistem Bileşeni
Ürün Ödülü’nü kazandı. Çalışmalarımızın
meyvesini bu şekilde toplamak ve kullanıcılardan olumlu geri dönüşler almak ekip
olarak hepimizi heyecanlandırıyor” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki
Hizmetler Genel Müdürü Selami Merdin ve İZODER Genel Sekreteri Ertuğrul
Şen’in yanı sıra sektörün profesyonel isimlerinden çok sayıda davetlinin katıldığı
kokteylde konuşan BTM Yönetim Kurulu
Başkanı Levent Ürkmez, 2015’in kendileri
için gurur verici bir yıl olduğunu söyledi.
40. yıllarında 40 ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini belirten Ürkmez, “Bu sene
Yapı Fuarı’nın bizim için anlam ve önemi
Uluslararası Yapı Fuarı’nda ürünler
ile ilgili merak edilen soruları yanıtlayan
BTM satış temsilcileri ayrıca ziyaretçilerin
çözümlenmesi gereken yalıtım problemlerine de yardımcı oldular. Uluslararası
birçok yapı meraklısının standı ziyaret ettiğini belirten BTM İhracat Müdürü Kubilay
Özcan, BTM standını ziyaret eden İngiltere, Cibuti ve Afrika gibi 32 farklı ülkeden
106 profesyonel ile ileriye dönük başarılı
ilişkiler başlatıldığını söyledi.
Vaillant Enerji Danışmanları ile “Yeşil Hamle” Yaptı
Isıtma ve havalandırma teknolojisi
sektörünün öncü firmalarından Vaillant, değişen enerji verimliliği yasaları
doğrultusunda, tüketicilerine daha iyi
hizmet vermek amacıyla “Enerji Danışmanlığı” konseptini hayata geçirdi.
İlk Enerji Danışman Bayisi’nin açılışı
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
İstanbul HES Mühendislik’te yapıldı.
Türkiye’de yapılan bu ilk uygulamayla
Vaillant, 2017 yılına kadar bu konsept
için özel olarak hazırlanan bayilerinin
tamamını sisteme geçirecek ve tüketicilerine “Enerji Danışmanı” kimliği ile
çözüm sunacak.
Klimada Yüksek
Performans, Düşük
Fatura Nasıl Sağlanır?
Günümüzde lüks olmaktan çıkıp hayatımızın vazgeçilmezi haline gelen klimaların seçiminde tüketiciler, eksik bilgi
ve uygulamalar nedeniyle hatalı klima
seçimi yaparak düşük performans ve yüksek faturalarla karşılaşabiliyor. Mekâna
uygun olarak seçilmiş, doğru yere montajı
yapılmış, düzenli olarak bakımı yapılan,
enerji verimliliği yüksek klimalar ise yazkış rahat ve konforlu bir ortam sağlayarak
yaşam kalitesini yükseltiyor.
Klima seçiminin ciddi bir iş olduğunu
belirten Mitsubishi Electric Türkiye Klima
Sistemleri Genel Müdürü Yenal Altaç,
doğru klima seçimi ve kullanımı ile ilgili
konulara dikkat çekiyor. Altaç, klimanın
mekanın soğutma ve ısıtma ihtiyacına
uygun olması, enerji tasarruflu ve düşük
ses seviyesine sahip olması, mekana
uygun kapasite belirlenerek montajının
uzmanlar tarafından yapılması ve sağlıklı
ortamlar için doğru filtreye dikkat edilmesi
gerektiğini belirtiyor.
Mitsubishi Electric Türkiye Klima
Sistemleri Genel Müdürü Yenal Altaç
Mitsubishi Electric Türkiye Klima
Sistemleri tarafından geliştirilen “Keşfetteam” hizmetine de değinen Altaç, uzman
Keşfetteam ekiplerinin, kullanıcıları yaşanabilecek konforsuz koşullar, daha az
tüketim ve seçilen klimalardan tam verim
alabilmek gibi konularda yönlendirdiğini
belirtiyor.
9
HABER
Yeşil Çatı Kongresi Yoğun İlgi Gördü
Dördüncü Uluslararası Yeşil Çatı Kongresi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin
himayesinde, International Green Roof
Association (IGRA) Uluslararası Yeşil
Çatı Derneği ev sahipliğinde 20-21
Nisan tarihlerinde Raffles İstanbul Zorlu
Center’da gerçekleştirildi.
Onduline Avrasya’nın ana sponsorluğunda yapılan Kongre, 35 farklı ülkeden
beş yüze yakın katılımcıyı buluşturdu.
Arjantin’den Norveç’e kadar dünyanın
birçok ülkesinden farklı disiplinlere sahip
katılımcının Kongre’ye büyük ilgi gösterdiği gözlendi. Dünya çapında üne sahip
mimar, tasarımcı, yeşil çatı uzmanları ve
yerel yönetim temsilcilerini buluşturan 4.
Uluslararası Yeşil Çatı Kongresi’nde, yeşil
çatılardaki en son yenilik ve teknolojiler
paylaşıldı.
Uluslararası Yeşil Çatı Derneği (IGRA)
Başkanı Roland Appl ve Onduline
Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Jean
Noel Fourel’in yaptığı açılış konuşmalarının ardından “Doğayı Çatıda Keşfedin”
konulu konferanslar gerçekleştirildi. Zorlu
Gayrimenkul Grup Başkanı Mesut Pektaş, yatırımcı gözüyle yeşil çatıları değerlendirirken, Safdie Mimarlık’ın Yönetici
Ortağı Jaron Lubin, şirketin ABD ve
Uzakdoğu’da üstlendiği güncel çalışmalar ve projeler hakkında bilgi verdi.
Ekolojik tabanlı yeşil tasarımların ve planlamaların dünya çapındaki öncülerinden
biri olan Malezyalı Mimar ve Tasarımcı
Dr. Ken Yeang, ekolojik mimari ve şehir
planlaması üzerine etkileyici bir sunum
gerçekleştirdi.
Kongre’de IGRA Yeşil Çatı Ödülleri de
sahiplerini buldu. Yerel Yönetim Yeşil Çatı
Stratejileri Ödülü’nü Paris Belediyesi alırken, Trend Yaratan Mimarlık Projeleri’nde
Türkiye’den iki proje; Mimar Ömer Selçuk
Baz imzalı Truva Arkeoloji Müzesi ve Zorlu
Center ödüle layık görüldü.
SeSa Build, BAU’nun
Gücü ve YEM’in
Desteğiyle Geliyor
ICC-İstanbul Kongre Merkezi’nde BAU
ve Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) desteğiyle 25-27 Şubat 2016 tarihlerinde
düzenlenecek olan SeSa Build 2016,
YEM’de düzenlenen toplantı ile tanıtıldı.
“Sürdürülebilir, güvenli şehirler için
yapı malzemeleri ve teknolojileri fuarı”
SeSa Build 2016, bölgesel odaklı ilişkilerin kurulduğu; müşteriler, ortaklar,
sektörün kanaat önderleri ve diğer paydaşlarıyla kişisel iletişim ortamının yaratıldığı bir platform olacak. Yapı sektörünün
kalite, sürdürülebilirlik, kaliteli tasarım,
kalıcı çözümler, yeşil teknolojiler ve enerji
verimliliği konularındaki artan talebine
bir cevap olarak kurgulanan SeSa Build
2016; BAU’nun üst düzey içeriğinden
faydalanırken, yayın, etkinlik platformları ve yapı dünyasının bilgi merkezi olan
konumuyla sektör paydaşlarını buluşturan
Yapı-Endüstri Merkezi’nin deneyimlerinden de yararlanacak.
Yeşil Binalar ve Ötesi Konferansı, Dörken’in de Desteğiyle Gerçekleştirildi
Dünya Çevre Günü’nde düzenlenen,
Dörken Sistem’in de sponsorları arasında yer aldığı “Yeşil Binalar ve Ötesi
Konferansı”nda mimarlık ve yapı sektörünün profesyonelleri buluştu.
Yeşil binalar konusunda farkındalığı
artırmak amacıyla düzenlenen etkinlikte,
sürdürülebilir mimari ve kentsel tasarı-
10
mın dünyadaki en önemli örneklerine
imza atan mimar ve planlamacılar, Yeşil
Bina, kent ve mimarlıkta sürdürülebilirlik, yeşil altyapı planlamaları ve ekolojik
yaşam alanları konularını tartıştı.
Ekoyapı Dergisi tarafından VitrA ana
sponsorluğunda düzenlenen ve ‘yeşil
binalar konusunda farkındalığı artırmak’
hedefiyle yola çıkan etkinlik, İstanbul
Lazzoni Hotel’de gerçekleştirildi. Dörken
Sistem, Trakya Cam, Forbo Flooring ve
Nurus’un “Platin Sponsor” olarak yer
aldığı etkinliğe, Kilsan “Altın Sponsor”
olarak, AKG Gazbeton, Sapa Group ve
EAE Aydınlatma firmaları ise “Gümüş
Sponsor” olarak destek verdi.
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
Vefa, Yapı Fuarı’na Altı Markasıyla Damga Vurdu
Ön üretimli yapı sistemlerinde entegre
çözümler sunan Vefa Holding, Türk yapı
sektörünün ve bölgenin buluşma noktası
olan 38. Yapı Fuarı’na Vekon, Steelife,
Setap, Prenta, Ekobord ve Doriva markalarıyla katıldı.
Fuarlara büyük önem verdiklerini ve
İstanbul Yapı Fuarı’na her yıl katıldıklarını
belirten Vefa İcra Kurulu Başkanı Turan
Koçyiğit, Yapı Fuarı’nı, yeni teknolojileri
ve geliştirdikleri yeni ürünleri duyurmak
için bir fırsat olarak gördüklerini kaydetti.
Bugüne kadar hep büyük alanlarda etkileyici stantları ile müşterilerinin ve ziyaretçilerinin ilgisini çekmeyi başardıklarını vurgulayan Koçyiğit, bu yıl da Yapı Fuarı’nda
altı farklı stantla yer aldıklarını söyledi.
Vekon’dan Anahtar Teslim Kamp
Prefabrik yapı sektöründe üretim
hacmi 3 milyon metrekareyi aşan Vekon,
fuarda anahtar teslim kamp çözümlerini
tanıttı. Bugün 70’i aşkın ülkeye ürün ve
hizmet ulaştıran global bir çözüm ortağı
olan Vekon’un kampları işçi kampı, askeri
kamp, afetzede ve mülteci kampları olarak kullanılıyor.
lama süreçleri ile hayata geçiren Steelife,
son teknolojileri kullanarak 3 ayda 1 hastane inşa edebiliyor.
Setap, Yapısal Çelik Çözümleri
Yapısal çelik sektörünün önemli markaları arasında bulunan Setap, Yapı
Fuarı’nda; uluslararası standartları kullanan deneyimli proje ekibi ve Türkiye’de
ender bulunan son teknolojilere sahip
üretim altyapısı ile anahtar teslim yapısal
çelik çözümlerini ziyaretçileri ile paylaştı.
Prenta, Gücünü Hizmet
Kapsamından Alıyor
Prefabrike binalar, yaşam konteynerleri ve depo-hangarlar üreten Prenta,
fuarda geniş kapsamlı hizmetlerini ve
benzersiz yeniliklerini paylaştı.
Ekobord’un Tercih Edilirliği Artıyor
İnsan ve doğaya tamamıyla dost, montajı kolay, yüksek dayanıma sahip, estetik
ve farklı çeşitlerde yeni nesil fibercement
levhalar üreten Ekobord da, fuar ziyaretçilerinin büyük ilgisini çekti.
Vefa’nın fuardaki bir diğer markası
olan ve Türkiye’nin ilk hafif çelik sistemle
üretilen binasını kuran Steelife da çelik
yapı çözümlerini ziyaretçileri ile paylaştı.
Çelik yapıları her anı kontrol edilebilen
yüksek standartlardaki üretim ve uygu-
Tahincioğlu Gayrimenkul tarafından
Ataşehir’de hayata geçirilen nitelikli ofis
projesi Palladium Tower, Leed Gold Sertifikası aldı.
Los Angeles Sokakları Philips’in
Akıllı Sistemine Emanet
Los Angeles, sokaklarının tamamını Philips mobil ve bulut tabanlı teknolojilerle
aydınlatan ilk şehir oldu.
Nurus’un Sürdürülebilir Tasarım
Anlayışı Ödüllendirildi
Mobilya üreticisi Nurus, Alava çalışma
koltuğu ile inovatif tasarım, ekoloji ve
sürdürülebilirlik konularında dünyadaki
önemli projelerin ödüllendirildiği Green
Good Design Awards 2015’te ürün tasarımı kategorisinde Green 100 listesine
girerek ödül aldı.
Rönesans Biz Küçükyalı Ofis
Projesi LEED Platinum Aldı
İller Bankası’nın “Akıllı”
Hizmet Binası Açıldı
Danfoss, Yeni Ürünü NovoCon S’i Tanıttı
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
Palladium Tower,
LEED Gold Aldı
Rönesans Gayrimenkul Yatırım’ın İstanbul Küçükyalı’da gerçekleştirdiği A+
sınıfı ofis projesi Rönesans Biz Küçükyalı Ofis, Türkiye’nin ilk Leed Platinum
sertifikasına sahip ofis kampüsü oldu.
Steelife ile 3 Ayda Bir Hastane
Danfoss Türkiye, HVAC sektöründe
çığır açacak yepyeni ürünü “NovoCon S
Danfoss Dijital Aktüatör’ü, Ankara Crown
Plaza’da düzenlediği bir lansmanla
tanıttı. Danfoss A/S Global İş Geliştirme
Müdürü Tamas Szekely ve Danfoss
Türkiye Isıtma Segmenti İş Geliştirme
KISA...KISA...KISA...KISA...
Müdürü Recep Burak Kolsuk’un yanı
sıra, Türk Tesisat Mühendisleri Derneği (TTMD) önceki dönem başkanları
Abdullah Bilgin ve Bahri Türkmen’in de
katıldığı etkinlikte Ankara ve çevre illerden gelen yüze yakın mekanik tesisat
profesyoneli ağırlandı.
Rönesans Holding çatısı altındaki Rönesans Gayrimenkul Yatırım A.Ş.’nin 2014
yılında yapımına başladığı “İller Bankası
İstanbul Bölge Müdürlüğü Binası” hizmete alma töreni, 25 Mayıs Pazartesi
günü gerçekleşti. Çevre ve Şehircilik
Bakanı İdris Güllüce’nin katılımıyla hizmete alınan bina, Türkiye’nin en yeşil
ve akıllı binalarından biri olma özelliğini
taşıyor.
11
ÖDÜL
Ödüller Sahiplerini Buldu
B
2B Medya Grubu dergilerinden Yalıtım tarafından bu sene
12.’si düzenlenen “Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri” ile Çatı ve Cephe
Dergisi tarafından 4.’sü organize edilen
“Çatı&Cephe Malzemeleri Ödülleri”nin
Ödül Töreni, 22 Nisan Çarşamba günü,
Yapı İstanbul Fuarı’nda gerçekleştirildi.
Sunuculuğunu Çiğdem Tunç’un yaptığı
törende ödüller sahiplerine Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler
Genel Müdürü Selami Merdin, Türkiye
YALITIM SEKTÖRÜ BAŞARI
ÖDÜLLERİ 2014
YILIN YATIRIMI
Woolmax Taşyünü Üretim Tesisi / İzoer İnşaat
YILIN ISI YALITIMI ÜRÜNÜ
Earthwool Çatı Şiltesi / Knauf Insulation
YILIN SU YALITIMI ÜRÜNÜ
AQUAMER HB INVISIBLE / Fixa Yapı Kimyasalları
YILIN SES YALITIMI ÜRÜNÜ
ECOWOOL / Ravaber Yapı Ürünleri
YALITIM DERGİSİ ÖZEL ÖDÜLÜ
Grofen A.Ş.
12
İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Fethi
Hinginar, İZODER Başkan Yardımcısı ve
Murahhas Aza Ertuğrul Şen, ÇATIDER
Başkanı Nazım Yavuz, ÇATIDER eski başkanları Adil Baştanoğlu ve Atilla Gürses
tarafından takdim edildi.
ÇATI VE CEPHE MALZEMELERİ
ÖDÜLLERİ 2014
YILIN ÇATI KAPLAMA MALZEMESİ / SİSTEMİ
Çatıpan PUR/PIR İzolasyonlu Gizli Vida Çatı
Paneli / Panelsan
YILIN ÇATI SİSTEM BİLEŞENİ
BTM Seal Alfa Hibrit / BTM
YILIN CEPHE MALZEMESİ / SİSTEMİ
Isıcam Sinerji T / Trakya Cam
YILIN CEPHE SİSTEM BİLEŞENİ
Ytong Blok 0,11 / Türk Ytong
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
Bina Hava Sızdırmazlığı Ölçümleri ve
İyileştirmelerinde Çözüm Ortağınız.
İyi bir bina kabuğu
• Enerji tüketimini düşürür
• Nem ve küf oluşumunu önler
• Hava sızıntıları ve ısı
köprülerinden kaynaklanan
ve konforu azaltan hava
akımlarını engeller.
VENESCO; LEED Sertifikasyonu, Pasif Bina Sertifikasyonu, Enerji Verimliliği Uygulamaları, USACE
Protokolleri, mevcut binaların sızdırmazlık kontrolü ve renovasyon projeleri gibi çeşitli uygulama
alanlarında kullanılan Blower Door Bina Hava Sızdırmazlığı Ölçüm ve İyileştirme Hizmetleri
sunmaktadır.
VENESCO Bina Enerji Yönetim Danışmanlık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Ehlibeyt Mah. Ceyhun Atıf Kansu Cad. Gözde Plaza No:130/60 Balgat / Çankaya - ANKARA
Tel: +90 (312) 474 14 00-01 • Faks: +90 (312) 474 14 02 • [email protected]
@Venesco
venesco
www.venesco.com.tr
ETKİNLİK
IRENEC 2015
Bu yıl 5.’si düzenlenen IRENEC Uluslararası Yenilenebilir Enerji Konferansı, 28-30 Mayıs tarihleri arasında
Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Yeşil Bina Dergisi de Konferans’a medya sponsoru olarak
destek verdi…
I
RENEC 5. Uluslararası Yüzde 100
Yenilenebilir Enerji Konferansı, 28-30
Mayıs tarihleri arasında Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Konferans’a, Eurosolar Türkiye Başkanı
Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, Maltepe
Belediye Başkan Yardımcısı Ali Ekber
Asker, Marmara Üniversitesi Mühendislik
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Doğruel,
Eurosolar Başkanı Prof. Dr. Peter Droege,
Eurosolar Kıdemli Başkan Yardımcısı Preben Maegaard, WBA Dünya Biyoenerji
Birliği Başkanı Dr. Heinz Kopetz, Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir
Enerji Genel Müdürlüğü Genel Müdür
Yardımcısı Ramazan Usta’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda sektör mensubu katıldı.
Yeşil Bina ile Su ve Çevre Teknolojileri
dergilerinin medya sponsorları arasında
yer aldığı IRENEC 5. Uluslararası Yüzde
100 Yenilenebilir Enerji Konferansı’nda
“Yenilenebilir Enerji Üretimi”, “Güneş
Enerjisi Projelerinin Finansmanı”, “Şişecam ve Yenilenebilir Enerji için Araştırmalar”, “Türkiye’de Enerji Yatırımları”
başlıklarını da içeren sunumlar yapıldı.
Konferans’ta yaptığı konuşmada, enerjinin önemi ve yerel yönetimlerce daha
etkili, sürdürülebilir bir şekilde nasıl kullanılması gerektiği konularına değinen Prof.
Dr. Tanay Sıdkı Uyar, konferansa verdiği
destekten dolayı Maltepe Belediyesi’ne
de teşekkürlerini iletti.
Konferansta konuşan Maltepe Belediye Başkan Yardımcısı Ali Ekber Asker,
Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar
“Enerji konusunda belediyelere ayrılan
kaynaklar her ne kadar kısıtlı olsa da Maltepe Belediyesi olarak bu imkansızlıklar
içinde, bu konulara her zaman destek
vermeye devam ettik. Çünkü kaybettiğimiz bir şeyin değerini daha sonra anlamanın ne kadar yanlış olduğunun bilincindeyiz” dedi.
Tekne Gezisi de Düzenlendi
IRENEC 5. Uluslararası yüzde 100
Yenilenebilir Enerji Konferansı katılımcıları, 28 Mayıs akşamı organize edilen
tekne gezisi ile İstanbul Boğazı’nı gezdiler.
Katılımcıların görüş alışverişinde bulunduğu organizasyonda konferansa katkıda
bulunan firmalara plaket ve teşekkür belgeleri takdim edildi.
14
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
FABRİKA GEZİSİ
Viessmann, “Sürdürülebilir Enerji Konseptleri”
Etkinliği Düzenledi
Viessmann, düzenlediği “Modern Üretim Tesisleri için Sürdürülebilir Enerji Konseptleri” etkinliğinde
60 kişiyi Manisa’daki fabrikasında ağırladı…
T
ürkiye, 75 milyonun üzerindeki
nüfusuyla ısıtma ve iklimlendirme
sektöründe gelecek vaat eden
pazarlar arasında yer alıyor. Türkiye’deki
eski ısıtma sistemlerinin modernizasyonunun ve yeni gaz dağıtım bölgelerinin
gösterdiği gelişimin yanı sıra özellikle
ticari ve endüstriyel tesislerdeki verimlilik artışı konusu da önem kazanıyor.
Enerji tasarrufu ve CO2 emisyonlarının
azaltılması ile ilgili potansiyel de benzer ölçüde büyük oluyor. Viessmann’ın
Manisa’daki duvar tipi cihaz fabrikasında
düzenlenen “Modern Üretim Tesisleri için
Sürdürülebilir Enerji Konseptleri” isimli
bilgilendirme etkinliğinde, bu kapsamda
ne gibi imkanların mevcut olduğu davet-
16
lilere aktarıldı. 27 Mayıs Çarşamba günü
düzenlenen etkinlik, yaklaşık 60 davetlinin katılımıyla gerçekleşti.
Etkinlikte, Viessmann Türkiye Genel
Müdürü Dr. Celalettin Çelik tarafından
yapılan açılış konuşmasından sonra,
Viessmann Manisa Fabrikası Genel
Müdürü Joachim Schlichtig, fabrikada
gerçekleştirilen projelerden hareketle
“Modern Üretim Tesisleri için Sürdürülebilir Enerji Konseptleri” konusunda
bilgi verdi. Daha sonra Almanya’dan gelen
uzmanların verdiği teknik seminerlerde
fotovoltaik sistemlerle büyük ısı pompalarının kullanımı ve sistematik enerji
yönetimi sayesinde verimlilik potansiyellerinden nasıl faydalanılabileceği detaylı
bir biçimde ele alındı. Etkinlik, fabrikadaki
duvar tipi cihaz üretiminin gezilmesi ile
son buldu.
Gezide ayrıca fabrikadaki enerji
merkezinin yanı sıra fabrikanın elektrik
ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayan
yeni fotovoltaik sistem de incelendi. 2013
yılında üretime başlayan fabrikanın projelendirme aşamasında güneş enerjisinden en fazla yararlanacak, fakat aynı
zamanda binanın istenmeyen bir şekilde
fazla ısınmasını da engelleyecek bir fabrika tasarımı yapılmasına dikkat edildi.
Fabrika, tamamen 5 adet hava kaynaklı
ısı pompası ile ısıtılıp soğutulduğu için
tesiste doğalgaz, kömür ve sıvı yakıt gibi
fosil enerji kaynakları kullanılmıyor.
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
iSolutio
POMPA SİSTEMİNİZİN DAHA ‘AKILLI’
OLMASINI İSTEMEZ MİSİNİZ?
GRUNDFOS iSOLUTIONS ile
DAHA FAZLASINI İSTEYİN!
SADECE POMPALARDA KULLANILAN AKILLI SİSTEM YAKLAŞIMI
POMPALAR ARTIK HİÇ OLMADIĞI KADAR AKILLI
Grundfos iSOLUTIONS, enerji verimliliğinde en üst seviyeye ulaşmak için gerekli olan pompa optimizasyonunu tanımlayan
yeni tasarım anlayışıdır. Grundfos uzmanlığını ve sistem optimizasyonunu bir araya getiren bu çözümler; masraflarınızı
düşürür, teknik şartnamenin hazırlanmasını kolaylaştırır ve sunduğu enerji verimliliğiyle çıtayı daha da yükseltir.
www.isolutions.grundfos.com/tr
iSolutions_Range_ad_1p_200x250_GTR.indd 1
14.02.2014 10:25
GÜNCEL
Türkiye’nin Yeşil Üretim Merkezleri
Sürdürülebilirlik politikaları, Türkiye’de endüstriyel tesisleri de etkisine aldı. Enerji verimliliği ve
çevre dostu süreçleri içeren Yeşil Bina sertifikasını alan tesisler, yeşil üretim merkezlerinin en iyi
örneklerini oluşturuyor. Altensis Kurucu Ortaklarından Serkan Emin ise bazı yabancı sermayeli
şirketlerin dünyadaki ilk sertifikalı binalarının bile Türkiye’de yer aldığına dikkat çekiyor.
E
konominin sürdürülebilirlik temeli
üzerinde kalkınmasını öngören
çevreci yaklaşım ve yeşil politikalar, Türkiye’de endüstriyel tesisleri de
etkisi altına alıyor. Enerji verimliliği ve
çevre dostu süreçleri içeren Yeşil Bina
sertifikalarını alan kimi tesisler, yeşil üretim merkezlerinin iyi birer örneğini oluşturuyor. Bu kapsamda ondan fazla tesis
ve fabrikanın sürdürülebilirlik sürecine
danışmanlık hizmeti verdiklerini söyleyen
Altensis’in kurucu ortaklarından Serkan
Emin, bu öncü projeler sayesinde alan
bazında bakıldığında toplam endüstriyel
alanın çevre açısından “kurtarılmış bölge”
olarak tanımlanabileceğini belirterek,
henüz ekonomi açısından büyük bir alan
teşkil etmeyen bu örneklerin artması için
çaba gösterdiklerini vurguluyor. Uygulamalar bazında Türkiye’deki yeşil endüstri
merkezlerinin bazılarının dünyaya örnek
olabilecek nitelikleri olduğunu söyleyen
Emin, bazı yabancı sermayeli şirketlerin
dünyadaki ilk yeşil üretim merkezi binalarının da Türkiye’de yer aldığını belirtiyor.
18
Dünyanın İlkleri Türkiye’de
Schneider Elektrik’in TAYSAD
OSB’deki yeni trafo fabrikası Schneider’in
dünyadaki ilk LEED Gold sertifikalı binası
olurken, Unilever’in Konya Fabrikası,
yağmur suyunun yeniden kullanımı, ısı
geri kazanımı, yerinde atık ayrıştırma gibi
ileri düzeyde çevre sistemleri sayesinde
dünyadaki ilk LEED sertifikalı dondurma
fabrikası olarak kayıtlara geçti. Fabrika
ayrıca, ilk gününden itibaren “sıfır katı
atık” hedefini gerçekleştiriyor. İnci Akü
Manisa Fabrikası, Sabancı Üniversitesi
Nanoteknoloji Binası, Philips Türkiye
Merkez Ofisi, Unilever Türkiye Merkez
Ofisi, Grundfos Türkiye Genel Müdürlüğü,
Ytong Çatalca Tesisleri Projesi, BASF Yapı
Kimyasalları Laboratuvar Binası, Borusan
Bandırma RES İdari Binası ve Çelik Alüminyum Döküm Fabrikası da iyi birer yeşil
üretim merkezi örnekleri olarak karşımıza
çıkıyor.
Altensis Kurucu Ortağı Serkan Emin,
ekonominin üretimi ve devamı açısından
endüstriyel tesislerden vazgeçilemeye-
ceğini hatırlatarak, “Bir yandan üretimi
sürdürmek, bir yandan da ekonomiyi ve
çevreyi sürdürülebilir halde tutmak, üretimin zararlı boyutlarını en aza indirgemek,
terazinin iki ayrı kefesini oluşturmaktadır.
Bu açıdan Yeşil Bina sertifikaları bu teraziyi dengede tutmaya yarayan önemli bir
ağırlıktır” diyor.
Yeşil Anlayış Her Metrekarede
Hissedilir
Sözkonusu uluslararası Yeşil Bina sertifikalarının sadece şekilci bir uygulama ya
da pazarlama argümanı olarak algılanmaması gerektiğini hatırlatan Serkan Emin,
“Bu sertifikaları alabilmek için projelerde
öylesine detaylı çalışma ve denetimler
yapılmaktadır ki, çevreye etkiler en aza
indirilmekle kalmamakta, çalışan konforu,
ülke kaynaklarının doğru kullanımı gibi
faktörler de öne çıkarılmaktadır. Bunun
için binanın çatısından tutun da bahçe
kapısında bulunan güvenlik kulübesine
kadar her metrekare ayrı değerlendirilmektedir. Örneğin çatılar aydınlatma
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
öğesi olarak da, su tasarruf öğesi olarak
da kullanılır. Malzemeler yerli üretimden
seçilerek ülke ekonomisine katkı sağlanır. Atıklar değerlendirilerek ekonomiye
kazandırılır, temiz hava sirkülasyonu
verimli tutularak çalışan sağlığı da korunur” diyor.
Yeşil Bina sertifikalarının öneminin
anlaşılabilmesi açısından endüstrideki
bazı Yeşil Bina örneklerindeki uygulamaları da değerlendiren Emin, Türkiye’deki
yeşil üretim merkezlerindeki uygulamalardan bazılarını ise şöyle özetliyor.
sağlanarak hem çalışanların güvenli bir
şekilde seyahat etmeleri, hem de CO2
salımlarının azaltılması hedeflendi. İnşaat
sırasında uygulanan atık yönetimi politikası ile 138 ton atık çöpe değil, geri dönüşüme gönderildi. İnşaat malzemelerinin
yarısından fazlasının Türkiye sınırlarında
üretiminin yapılması ve hammaddesinin
temini sayesinde hem nakliyeden kaynaklı karbon emisyonu azaltıldı, hem de
ülke ekonomisine katkı sağlandı.
olmayan soğutucu akışkanların kullanımı
tercih edildi. Elektronik ürünlerde düşük
tüketim değerlerine sahip verimli cihazlar,
temizlik malzemeleri ve kişisel temizlik
malzemelerinde ise yeşil sertifikalı çevre
dostu ürünlerden seçildi.
Düşük cıvalı floresan tip lambalar tercih edilirken, atıkların ayrıştırılması, geri
dönüşüm firmaları ve belediye ile yapılan
sözleşme ve protokoller dahilinde geri
dönüşüme gönderildi.
Schneider Elektrik TAYSAD
Trafo Fabrikası
Borusan Bandırma Rüzgar Enerji
Santrali İdari Binası
Çelikel Alüminyum
Döküm Fabrikası
Borusan EnBW Bandırma RES İdari
Binası LEED for Existing Buildings:
Operation&Maintenance kategorisinde
Altın (Gold) seviye sertifikasyon ile ödüllendirildi. Binanın enerji harcayan ana
sistemlerinin enerji verimliliği etütleri
detaylı olarak yapılarak, enerji tasarruf
odakları belirlendi ve enerji verimliliğini
yükseltme yol haritası çıkarıldı. Buna göre
ekonomik olarak geri ödeme süresi daha
kısa olan ve uygun bulunan yatırımlar
yapıldı. Elektrik enerjisinin yüzde 100’ü
arazide bulunan yenilenebilir enerji kaynağı rüzgar enerji santrallerinden temin
edilmekte. Arazideki yeşil alanlar yerel
bitkiler ya da yerel iklim koşullarına göre
adapte olmuş az su kaynağına ihtiyaç
duyan bitkiler ile oluşturuldu. Bina çalışanları toplu taşımaya (servis ve havuz
araçları) özendirilirken, ulaşım kaynaklı sera gazı emisyonları azaltıldı. Dış
aydınlatmada kullanılan armatürler ışık
kirliliğine yol açmayacak tip armatürlerle değiştirildi, ozon tabakasına zararlı
Bina, LEED sertifikasına hak kazanan dünyadaki ikinci alüminyum fabrikası olmayı başardı. Üretimden çıkan
ısı enerjisinin geri kazanımını sağlayan
mekanik sistem tasarımı ile yüzde 43 gibi
büyük bir enerji tasarrufu sağlayabildi.
Seçilen su bataryaları sayesinde yüzde 25
su tasarruf sağlanırken, mekanik sistem
dahilindeki soğutma kulelerinden çıkan
atıksuyun arıtılıp tuvalet ve pisuvarlarda
kullanılmak üzere geri dönüştürülmesi
sayesinde toplamdaki su tasarrufu yüzde
100’e ulaştı. Bina çevresindeki otopark
alanlarında beton sert zemin yerine yağmur suyu yönetimine kolaylık sağlayan ve
yağmur suyu şebekesinin yükünü azalttığı ispatlanmış geçirimli yüzeyli çim taşı
kullanıldı. Yine otoparklarda düşük emisyonlu araçlar ve ortak kullanılan araçlar
için özel park yerleri tasarlandı. Çevrede
oluşabilecek ısı adası etkisinin azaltılması
amacıyla tüm binanın çatısı, güneş ışığını yansıtma değeri yüksek beyaz çakıl
kaplandı.
Schneider Elektrik’in TAYSAD
OSB’deki yeni trafo fabrikası, enerjide
yüzde 22 daha verimli olarak tasarlandı,
1.000 noktadan kontrol sağlayan gelişmiş
otomasyon sistemi ile devamlı verimlilik
artışına imkan verildi. Aydınlatma sisteminde kullanılan varlık sensörleri ve
ampüller sayesinde yüzde 36’lık verim
elde edildi. Gün ışığından gerek ofisler
gerekse de üretim alanında maksimum
seviyede yararlanılırken, yüksek performanslı cam, cephe ve ışıklık sistemleri
ile enerji tasarrufu sağlandı. Çalışanların
sağlığı için taze hava oranları da standartların üzerinden tutuldu. Çatıdan toplanan
yağmur suyu, özel filtreleme sisteminden
geçirilerek senede yaklaşık 3.600 m3lük
su tasarrufu sağlanıyor. Pissu arıtma sisteminden de elde edilen yaklaşık 2.000
m3 su, peyzaj sulamasında kullanılıyor.
Çalışanlarının yüzde 88’inin şirket tarafından temin edilen servislerle işe gelmeleri
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
19
YEŞİL BİNA / TBMM Başkanlık Konutu
TBMM Başkanlık Konutu
TBMM Başkanlık Konutu, Türkiye’deki devlet binaları arasında LEED
sertifikası alan ilk bina oldu. TBMM İşletme ve Yapım Başkanlığı
tarafından yapımı tamamlanan Meclis Başkanlık Konutu’nun LEED
sertifikasyon süreci, VENESCO danışmanlığında yürütüldü…
Ç
ankaya’da Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne uzanan protokol yolunda
bulunan ve 1984 yılından önce
Yunan Sefareti olarak kullanılan eski Başkanlık Konutu yemek ve kabul salonlarının olmaması, resepsiyon ve kabullere
elverişli fiziki mekanlarının bulunmaması,
20
ihtiyaçlara cevap verememesi, yapılacak
tadilat ve onarımların binanın kullanım
amacı için yeterli olmaması ve binanın da
yapısal ömrünü tamamlaması nedeniyle
yenilendi.
Yeni TBMM Başkanlık Konutu, teması
Türk mimarisi olan, çağın tanığı bir bina
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
olarak tasarlandı ve 2012 yılında projeleri hazırlandı. Konutun inşaatına 2013
yılı nisan ayı içinde başlandı. 3 bin 879
metrekare arsa içerisinde bulunan konut
üç bodrum, bir zemin ve bir birinci kat
(üst kat) olmak üzere toplam beş kattan
oluşuyor. Zemin kat, temsil ve ağırlama
hizmetlerinin karşılanacağı alan ve bu
alanda farklı ölçülere sahip üç salon yer
alıyor. Ana giriş holünden ahşap dairesel
çift merdivenle üst kata ulaşılıyor. Üst kat,
çalışma ofisi ve özel yaşam alanı (konut)
şeklinde tasarlanmış. Bodrum katlar ise
müştemilat (mutfak, otopark, sığınak,
kazan dairesi vb.) alanlardan oluşuyor.
Mimari projesi Erkan İnce tarafından
tasarlanan ve yapımı TBMM İşletme ve
Yapım Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen Meclis Başkanlık Konutu, TBMM
Başkanlığı’nın çevreye karşı duyduğu
hassasiyet, enerjinin verimli kullanılması
konusunda gösterdiği titizlik ve diğer
kamu kurumlarına örnek olması açısından Yeşil Bina kriterlerinde inşa edildi.
Türkiye’deki devlet binaları arasında
LEED sertifikası alan ilk bina olan TBMM
Başkanlık Konutu’nun LEED sertifikasyon süreci VENESCO danışmanlığında
yürütüldü. Meclis Başkanlık Konutu, yaklaşık 1,5 sene süren sertifikasyon süreci
sonunda LEED-NC v3 2009 - Yeni Binalar
kategorisinde sertifikalandırıldı ve Yeşil
Bina statüsüne kavuştu.
TBMM Başkanlık Konutu, 750 metrekare oturum alanına ve yaklaşık 3 bin
metrekare kullanım alanına sahip. Genel
olarak betonarme inşa edilen konutun üst
katı tamamen doğal ahşaptan yapılmış.
Üst katın cephesi ahşap lambri, diğer
katları küfeki taşı ile kaplı. Konutun zemin
kaplamalarında iznik çinisi bordürler,
mermerler ve halı; tavanlarda ise ahşap
oyma desenler kullanılmış. Binanın iç ve
dış cephelerinde Türk mimarisini yansıtan süsleme sanatları ve el işçilikleri
kullanılmış, cephelere ve ana mahallere
tezyinatlar, geniş saçaklar ve cumbalar
yapılmış. Giriş holündeki İznik Çinisi süslemesinde, Kaşgarlı Mahmud’un “Divanü
Lugati’t Türk” kitabının içinde yer alan
dünya haritası ile Matrakçı Nasuh’un
“Beyan-ı Menazil-i Sefer-i Irakeyn” eserine yer verilmiş. Binanın çatı kaplamasında ise bakır kullanılmış.
ve binanın Yeşil Bina olarak yapılması
fikrini ortaya atan isimlerden biri olan
M. Burak Kocabaş, “TBMM Başkanlık
Konutu Binası, bulunduğu konum ve
devlet kademesinde teşkil ettiği önem
açısından, üzerinde hassasiyetle düşünerek ve planlayarak yaptığımız bir proje
ve inşaat oldu” diyor.
Binanın olduğu yerde yer alan eski
Meclis Başkanlığı Konutu’nun hem eko-
TBMM İŞLETME VE YAPIM
BAŞKANLIĞI’NDAN
MAK.MÜH. BURAK KOCABAŞ:
“Kamu Kurumlarına Örnek Olmak
için Yola Çıktık”
TBMM’ne ve bakanlıklara ait birçok
bina gibi TBMM Başkanlık Konutu’nun
yapımı da TBMM İşletme ve Yapım
Başkanlığı tarafından gerçekleştirilmiş.
TBMM İşletme ve Yapım Başkanlığı’nda
makine mühendisi olarak görev yapan
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
21
YEŞİL BİNA / TBMM Başkanlık Konutu
nomik ömrünü doldurması hem de ihtiyaçlara karşılık verememesi sebebiyle
Meclis Başkanlığı’nın binanın yıkılıp
yeni bir konut yapılması kararı aldığını
söyleyen Kocabaş, “Bu karardan sonra
proje çalışmalarına başladık. Başkanlık
makamının misafir ağırlama ve temsil hizmetlerinin karşılanması için inşaatın bir
an önce bitirilmesi gerekiyordu. Aslında
bizim amacımız proje aşamasında Yeşil
Bina sertifikasyon çalışmalarını başlatmaktı. Fakat sürenin kısıtlı olması buna
engel oldu” şeklinde konuşuyor.
Burak Kocabaş, projenin LEED sertifikasyon sürecini şu sözlerle anlatıyor:
“Projeyi hazırlarken mimari, mekanik,
elektrik, peyzaj gibi tüm disiplinlerde
Yeşil Bina kriterlerini karşılayacak şekilde
hazırlamaya özen gösterdik. Önümüze,
yapılması gereken başka değişiklikler çıktığı takdirde, bunları da inşaat aşamasında yapmaya karar verdik. Nitekim öyle
de oldu. Projeler bitip, inşaat ihalesine
çıktıktan sonra Yeşil Bina konusunda son
derece tecrübeli bir firma olan VENESCO
ile danışmanlık sözleşmesi imzaladık.”
“Tabi zorluklar da çıktı. Sonuçta bir
projeyle ihaleye çıkıyorsunuz. Ama Yeşil
22
Bina kriterlerini sağlamak için mekanik
tesisatla ilgili, elektrik tesisatıyla ilgili, bina
otomasyonu ile ilgili, inşaatla, çevreyle,
yeşil alanla ilgili değişiklikler yapmanız
gerekiyor. Ve biz inşaat sürecinde bunların çoğunu gerçekleştirdik. Zaten proje
aşamasında da gerek elektrik, gerekse
mekanik projelerde hassasiyet göstermiştik. Mesela bütün klima santrallerini
ısı geri kazanımlı, pompaları frekans
kontrollü olarak seçtik. Bina otomasyon
sistemi kurduk. Elektrikle ilgili elektrik
otomasyon sistemini, aydınlatma sistemini, projelerimize işledik. İnşaatın yapımı
aşamasında yine Yeşil Bina direktifleri
içerisinde yer alan birçok uygulamayı
yerine getirdik. Bunları belgelendirdik.
Atık yönetim sistemini kurduk. Mevcut
bitkilerin korunumunu sağladık. Kısacası
tüm inşaat sürecini iyi yönettik.”
“İnşaat biter bitmez Yeşil Bina süreci
bitmiyor. Binanın işletmeye alınıp projelerde taahhüt ettiğimiz değerleri, bina
çalışmaya başladıktan sonra da görmeniz gerekiyor. Projede öngördüğümüz
tüm kriterleri işletme safhasında da gördük. Akabinde Yeşil Bina danışmanımız
VENESCO ile son rötuşları yaptık ve 46
puanla LEED sertifikamızı aldık. Bizim
amacımız gümüş veya altın sertifikasıydı.
Fakat hem işin acele olması, binanın bir
an önce hizmete açılması zorunluluğu,
hem de projenin daha önce hazırlanmış
olması buna izin vermedi. Ama yine de
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
önemli bir başarı elde ettik ve LEED sertifikası alan Türkiye’deki ilk kamu binası
olduk. Yeşil Bina sertifikası alan bir diğer
kamu binası Küçükçekmece Belediyesi Hizmet Binası, BREEAM Sertifikası
almıştı. Zaten bizim Meclis Genel Sekreterliği olarak hem yönetim açısından
hem de sosyal, kültürel, çevreye bakış ve
enerjinin kaynaklarının verimli kullanımı
açısından diğer kamu kurumlarına örnek
olmak gibi bir misyonumuz var.”
Burak Kocabaş, projenin Yeşil Bina
olması fikrinin nasıl ortaya çıktığını ise şu
sözlerle anlatıyor: “Yeşil Bina konusunda
biraz da ben öncülük ettim diyebilirim
ama başkanlığımızda çalışan mühendis
arkadaşlarımızın da çok büyük katkıları
oldu. 5-6 yıl öncesinde Yeşil Bina ile ilgili
Yeşil Bina Dergisi’nde makaleler okumuştum. Konuyu merak edip biraz araştırdım.
Bu alanda çalışan ve öncülük eden ÇEDBİK isimli bir dernek olduğunu öğrendim.
Derneğin İstanbul’daki seminer ve çalıştaylarına katıldım. Ardından İstanbul’da
gerçekleşen Uluslararası Dünya Yeşil
Binalar Zirvesi’ne katıldım. Bu arada
dernek yöneticilerinden Duygu Erten ile
tanıştık. Kendisinden konuyla ilgili Meclis’teki teknik arkadaşlarımıza bir sunum
yapmasını rica ettim. Bizi kırmayıp bunu
gerçekleştirdiler. Yapılan işin sadece
inşaat olmaması, inşaatla birlikte çevreye,
enerji kaynaklarına, suya, yeşile, insan
sağlığına ve ekosisteme büyük önem verilmesi beni etkiledi. ‘Neden TBMM olarak
bir projemizde buna öncülük etmeyelim’
diye düşünerek yola çıktık.”
Yeşil Bina fikrinin, yöneticilerinden
de destek gördüğünü sözlerine ekleyen
Kocabaş, “Doğru olan bir şeyi doğru
dille anlatabiliyorsanız, idarecileriniz
son derece sıcak yaklaşıyorlar. Bizler
de Meclis’in bir kamu kuruluşu olarak
böyle bir konuya öncülük etmesi gerektiğini idarecilerimize anlattık ve kendilerinden büyük destek gördük. Özellikle
Genel Sekreter Yardımcımız Haydar Çiftçi,
İşletme ve Yapım Başkanımız Mustafa
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
Aydınlatma Projesi ve Uygulamasını da VENESCO Yaptı
B
inanın LEED sertifika danışmanlığının
yanı sıra LEED’e uygun aydınlatma
ve aydınlatma projesi ve uygulaması da
VENESCO tarafından yapıldı. Böylece
hem sertifikasyonun kriterleri optimum
sağlandı, hem de projeye uygun olarak
yapılan mühendislik çalışması ile de
enerji etkinliği ile konfor optimize edilmiş
oldu. Başkanlık Resmi Konutu’nda enerji
tasarrufu ve konforun birarada sağlanması
amacıyla birçok noktada yüksek verimliliğe
sahip aydınlatma armatürleri ve dünya
çapında yaygın kullanıma sahip DALI
(Digital Adressable Lighting Interface)
tabanlı HELVAR kontrol sistemleri
kullanıldı.
DALI tabanlı kontrol sistemi genel
aydınlatma ekipmanlarının yanı sıra avize,
aplik gibi klasik aydınlatma sistemlerinin de
dimmerlenmesine olanak sunacak şekilde
yapılandırıldı. Yapı içerisindeki tüm yükler
hem lokal otomasyon panellerinden hem
de merkezi yönetim yazılımı üzerinden
kontrol edilecek şekilde projelendirildi.
Kullanılan merkezi yönetim yazılımı ile
beraber sisteme dâhil tüm aydınlatma
ekipmanlarının merkezi olarak izlenmesi,
programlanması ve arıza durumlarının
takibi sağlandı. Otopark ve benzeri
varlığa bağlı kontrolün uygulanabileceği
noktalar için varlık durumunda maksimum
seviyede, boş durumda kısık seviyede,
uzun süreli kullanım olmaması durumunda
“stand-by” seviyede çalışacak şekilde
programlama yapıldı.
Ofis alanlarında ise personelin konforu için
hem aydınlık seviyelerinin hem de renk
sıcaklığının dinamik olarak kontrolüne
imkân verecek dinamik aydınlatma kontrol
sistemleri kullanıldı.
Tüm bu tercihler doğrultusunda bina
hem konforlu hem de yüksek verimli
bir altyapıya kavuşturuldu. Otomasyon
sisteminin entegrasyonu ile birçok
mahalde konfordan vazgeçmeden
aydınlatmada %30 mertebesinde enerji
tasarrufu sağlandı.
Orçun Özhelvacı (VENESCO), Burak Kocabaş (TBMM) ve Arif Künar (VENESCO)
23
YEŞİL BİNA / TBMM Başkanlık Konutu
üzerinde fotovoltaik panel entegre edilmiş olan aydınlatma direkleri kullanıldı.
Bu direklerde kullanılan LED uygulamalar
ile üretilen enerjinin gece boyunca kullanılabilmesi sağlandı. Konutta kullanılan
armatürler ve duş başlıkları az su tüketen
cinslerden seçilerek çift basmalı rezervuarlar kullanıldı.”
Isı Yalıtımı Yüksek Bina
“Her bina için gerekli olan bir uygulama da ısı yalıtımı. Enerji performansını
etkileyen bu hususla ilgili binanın çatı ve
dış cephesi taşyünü ile mantolandı.”
Tamirci ve Başkan Yardımcımız Kamil
Polat, bu konuda büyük destek verdiler”
diyor.
Yeşil Bina Kriterleri Çerçevesinde
Yapılan Çalışmalar
“Özellikle enerji açısından eski devlet binalarının, verimsiz binalar olduğu
biliniyor. TBMM İşletme ve Yapım Başkanlığı olarak bu konuda da bir örnek
teşkil etmek amacıyla büyük bir öncülüğe
imza atmış olduğumuzu düşünüyorum.
Bundan sonra diğer kamu kurumlarının
da aynı yoldan ilerleyeceğini umuyoruz”
diyen M. Burak Kocabaş, projede Yeşil
Bina kriterleri çerçevesinde yapılan çalışmaları ise şu şekilde özetliyor:
İnşaat Önlemleri ve Atık Yönetimi
“Başkanlık konutu inşaatı sırasında
mevcut ağaçların korunması için gerekli
önlemler alınarak, yeşil alanların muhafazası sağlandı ve toprak kaymasını önleyici uygulamalar yapıldı. İnşaatta ortaya
çıkan geri dönüştürülebilir atıklar toplandı
ve ilgili kuruluşlara belge karşılığı teslim
edildi. Konut içerisinde ‘geri dönüştürülebilir atık yönetimi’ oluşturulup gerekli
toplama kutuları binanın farklı noktalarına
yerleştirildi.”
Fotovoltaik Dış Aydınlatmalar
“Peyzaj ve dış aydınlatmada kendi
24
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
Aydınlatma Otomasyon Sistemleri
“Aydınlatma yüklerinin enerji tüketimi
açısından çok önemli bir rolü olduğu net
olarak biliniyor. Sadece verimli armatürler kullanmakla kalmayıp, bu armatürlerin gün ışığı dengesi ile ayarlanması ve
otomasyona bağlanarak enerji verimliliği
açısından maksimum seviyeye çıkması
sağlandı. LED uygulamalar ve DALI bazlı
HELVAR aydınlatma otomasyonu ile en
etkin uygulama senaryoları oluşturuldu.”
Isı Geri Kazanımlı Havalandırma
“Havalandırma ekipmanlarının tümünde ısı geri kazanım üniteleri kullanıldı.
Bu sayede dış ortamın çok soğuk ve sıcak
olduğu zamanlarda temiz hava ihtiyacını
karşılarken fazladan bir enerji harcanmasının önüne geçildi. Ayrıca binada kulla-
nılan tüm sirkülasyon pompaları frekans
kontrollü olarak seçildi.”
“Mekanik tesisat projelerimiz Bünyamin Ünlü ve Abdullah Bilgin tarafından
hazırlandı. Mekanik tesisatta birkaç sistem kullandık. Zemin katta, yani misafir
kabul salonu, oturma ve yemek salonunun olduğu katta, yerden ısıtma tesis
ettik. Havalandırma, klima santralleri ve
VAM cihazlarıyla yapıldı. Başkanın özel
kullanımına tahsis edilen birinci katta,
ısıtma-soğutma fancoil cihazlarıyla yapıldı.
Fancoil cihazlarında da ısıtmayı kalorifer
kazanı ile soğutmayı ise D/X bataryalı
VRF’lerle sağladık. Klima santralleri kişi
başı 50 m3/h’lik taze hava ihtiyacını karşılayacak şekilde seçildi. Binanın tümü
bina otomasyon sistemi ile işletiliyor. Bu
durum haliyle işletme ve enerji tasarrufu
açısından da önemli bir kolaylık sağlıyor.”
“Pompalarda Wilo, kazanda Viessmann, VRF cihazlarında Mitsubishi ürünlerini kullandık. Paslanmaz çelik depoları Meksis’ten, VAM cihazını UNTES’ten
aldık. Bina otomasyon sistemi Siemens
tarafından kuruldu. Tüm ısıtma-soğutma
otomasyonu akıllı telefondan kontrol edilebiliyor. Aynı zamanda aydınlatmada da
otomasyon sistemimiz var.”
Emisyonu Düşük Yapı Kimyasalları
“Konut inşaatında kullanılan her türlü
yapıştırıcı, boya astar ve macun, LEED
kriterlerine uygun olarak, içeriğindeki VOC
oranlarının uluslararası limitlere uygun
olanlarından tercih edildi.”
Bina Otomasyon Sistemi
“Binada bulunan tüm mekanik tesisat
ekipmanları, kalorifer kazanı, pompalar,
klima santralleri, soğutma sistemleri, 2 ve
3 yollu vanalar, hidroforlar bina otomasyon sistemi tarafından konfor şartlarını
ve ihtiyacı karşılayacak şekilde otomatik
olarak kontrol edildi. Böylece önemli miktarda bir enerji tasarrufu sağlanması fosil
yakıt tüketimi, CO2 emisyonları ve ömür
boyu maliyetlerin oldukça düşürülmesi
hedeflendi.”
“Yeşil Bina danışmanlığımızı yapan
VENESCO da bize her konuda yardımcı
oldu. Bizi yönlendirdiler, projeye sahip
çıktılar ve süreci birlikte tamamladık.”
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
25
TEKNİK
John Gionas, COO, Meazon
www.eco-yapi.com
Bina Enerji Tüketim Profilinin Tespiti
1- ŞİRKET FİNANSAL
VERİLERİNE BİNALARINDAKİ
ENERJİ TASARRUFUNUN ETKİSİ
B
ir binadaki farklı sistemler tarafından tüketilen enerji tipleri ve
miktarlarını anlamak, bir enerji
politikası oluşturmak ve bu tüketimi azaltmak için esastır. Binalar, dünya toplam
enerji tüketiminin yaklaşık olarak %
42’sinden sorumludur [1]. Bu enerjinin
büyük kısmı aydınlatma, ısıtma-soğutmahavalandırma ve elektrikle çalışan ofis
ekipmanları için harcanmaktadır. Gelişmiş ülkelerdeki binalar enerji tüketiminin
% 50 - 60’ından sorumludur [2, 3].
Tasarruf oranı, bina kullanıcıları
ve sistem yöneticilerinin davranışlarını
değiştirmeleri sonucu ortaya çıkacak olan
asgari % 2 seviyesinden başlar ve sistem
otomasyonu kullanılmaya başlanması ve
bina kabuğuna yapılabilecek değişikliklerden sonra elde edilebilecek % 20 ve
üzeri oranlara doğru ilerler. Aynı şirketin
uhdesinde olan bir bina portfolyosunda
% 2’den belirli koşullar altında % 20’ye
kadar çıkartılabilecek olan bir tasarruf,
milyonlarca dolar ya da euro olarak ortaya
çıkabilen FAVÖK (Faiz ve Vergi Öncesi
Kâr) iyileştirmeleri ile sonuçlanabilir.
26
2- ENERJİ TASARRUF SPİRALİ
Şirketler, maliyet kesintileri kaynaklı
ciddi FAVÖK iyileştirmeleri ve sürdürülebilirliğin artışı ile sonuçlanacak enerji
tasarrufu spirali potansiyelinin kullanımını, bu değişimleri uygulamak için
çağrılmış olan organizasyonun olgunluk
seviyesi gösterir adım-adım uygulanacak
bir yaklaşımın izlenmesi ile sağlayabilirler.
Enerji tasarrufu ve sürdürülebilirlik
hedefi genellikle her şeyden önce insan
davranışında bazı değişiklikler yapılmasını gerektirir ve şirketlerin enerji yönetimi
politikalarının ve hedeflerinin dayanacağı
temel, çoğunlukla güçlü değişim yönetimi
süreçleridir.
Bir organizasyonun kullanabileceği,
iteratif olmaları nedeni ile “döngü” olarak adlandıracağımız, dört enerji tasarruf uygulaması seviyesi mevcuttur. Bu
döngülerinin bazı temel özellikleri vardır:
1. Bunlar genellikle iteratif süreçlerdir
ve şirketler bunları tekrar ve tekrar
uyguladıkça hedeflerin başarılması
çoğalır.
2. Her bir döngünün genellikle
erişilebilecek tasarruflar konusunda
bir üst çıtası mevcuttur.
3. Bir döngüden diğerine geçiş için
genellikle gerekli yatırım için bir
analiz yapılması (business case) ve
yönetim kararı gerekir.
4. Bir döngüden diğerine geçiş, yatırım
miktarını artırır, ancak beklenen
tasarrufları da sürdürülebilir olarak
yükseltir.
5. Tüm döngüler enerji tüketiminin
ölçümünün 15 dakikalık, yarım
saatlik ya da saatlik aralıklarda
yapılmasını gerektirirler.
6. Birinci seviye giriş döngüsü
haricindekiler her bir döngünün
başarısını ölçmek, tasarruf
miktarlarını tespit etmek ve analizler
oluşturabilmek için “alt seviye
sayaçlar”ın kullanımını gerektirirler.
A- Enerji Tasarrufu Birinci
Döngüsü
Birinci tasarruf döngüsü, enerji profili
hakkında biraz bilgi sahibi olabilmek için
bir şirketin / binanın dahil olması gereken
giriş seviyesi tasarruf önlemleri ve sürdürülebilirlik önlemleridir. Genellikle tüm
bina enerji tüketiminin saat, yarım saat
ya da çeyrek saat seviyesinde teminini
gerektirir ve bina enerji karakteristikleri ve
davranışları (dış sıcaklık, bina doluluğu,
bina büyüklüğü vb. özellikler) üzerinde
analiz ve geri besleme sağlanması imkanı
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
Alt sayaçlar ve
enerji bilişim
teknlolojileri
(BT) altyapısının
kurulması
Tasarrufun alt
sayaçlar ve
BT altyapısı ile
ölçülmesi
Ana Enerji
tüketen
sistemlerin
analizi
Sistem
işletmesinde
enerji tasarrufu
değişiklikleri
Enerji Tasarruf Döngüsü - 2
Bina Enerji Tasarruf Spirali
sağlar. Temel seviye analizler, enerji maliyet muhasebesi ve karbon muhasebesi
yapılmasına imkan tanır.
Ana enerji
tüketim
faktörleri analizi
Tasarrufların
ölçülmesi
Temel
davranışsal
tasarruf
önlemleri
Enerji Tasarruf Döngüsü - 1
Yukarıdakilere dayanarak enerji tüketiminin azaltılması yönünde gerçekleştirilen eylemler, binanın toplam enerji
profilini değiştirecek davranışsal ya da
anlık önlemlerdir. Örneğin enerji maliyet
muhasebesi sonucunda aylık maliyetlerin tespiti ile yüklerin elle azaltılması ya
da son kullanıcılara yönelik olarak ışıkların, PC monitörleri ya da diğer enerji
tüketen cihazların kapatılması tavsiyeleri
ortaya çıkar. Nihai olarak, ısıtma-soğutma
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
ayarlarının farklı noktalara alınmasının
denenmesi ve tasarrufun gözlenmesi gibi
sezgisel analizlere dayanan uygulamalar
da denenebilir.
Bu yaklaşım, enerji tüketimi ve sürdürülebilirlik analizi ve eylem planına
giriş noktasını oluşturur ve bir sonraki alt
seviye sayaçların ve enerji bilgi sisteminin
kullanımını gerektiren daha detaylı analiz
adımı için yolu hazırlar.
lanabileceği ve analiz ilerledikçe ve fayda
ortaya çıktıkça ölçülebilir faydalar sağlayacak ve yatırım geri dönüşü imkan
verecek şekilde daha çok sayacın kurulması şeklinde yürütülebileceği için açık
bir şekilde iteratif bir süreçtir. Bu şekilde,
bir sistemin daha çok alt sisteminin analizi
(örneğin ısıtma-soğutma-havalandırma
sistemin kat-kat analizi) ya da daha geniş
bakışlı incelemesi (ısıtma-soğutma analizine aydınlatmayı da katmak gibi) ile analiz ve eylemler daha da derinleştirilebilir.
Bu fazda, detaylı ölçümlerin daha
derin analizler ve daha güvenilir sonuçlar üretmesi sayesinde enerji tasarruflarının bir önceki faza göre hatırı sayılır bir
şekilde artacağı açıktır.
B- Enerji Tasarrufu İkinci Döngüsü
C- Enerji Tasarrufu Üçüncü
Döngüsü
Bu döngüde bina, web tabanlı alt
sayaç teknolojilerinin kullanımı ile daha
detaylı ve analitik bir enerji tüketim ölçümüne yönlenir ve Bina Enerji Yöneticisi’ne
ana enerji tüketim noktalarının derin bir
analizini yapma ve bu analizde iç ve dış
sıcaklık, doluluk, karbondioksit, nem
gibi faktörlerin enerji tüketimi ile ilişkisini
kurma imkanını verir. Böylelikle sistem
bazlı, kat bazlı, bölüm bazlı detaylı enerji
başlangıç senaryoları oluşturulabilir ve
daha detaylı davranışsal ve sistem işletmesi kararları ile sezgisel modeller ortaya
çıkartılabilir.
Bu seviye az sayıda alt sayaç ile baş-
Bu döngüde detaylı alt sayaç ölçümleri
kullanılarak otomasyon sistemi yatırımları analiz edilir ve uygulanır. Otomasyon
sistemleri ısıtma-soğutma, aydınlatma ve
diğer elektromekanik ekipmanın işletmesinin, enerji tüketimi optimizasyonu sağlayacak şekilde objektif bir fonksiyona bağlı
olarak otomatikleştirilmesine imkan verir.
Otomasyon, elle yapılan işletme ayarlarına
göre tahmini zor olamayan nedenlerle
daha yüksek seviyede enerji tasarrufuna
imkan verecektir.
Bu fazda, enerji alt sayaçları bir yatırım modeli oluşturulması ve geri dönüş
analizi için gerekeceği gibi aynı zamanda
27
TEKNİK
Sistem
otomasyonu
yatırımı geri
dönüş analizi
Tasarrufun alt
sayaçlar ve
BT altyapısı ile
ölçülmesi
Sistem otomasyonu
yatırımı
Enerji Tasarruf Döngüsü - 3
gerçek zamanlı sistem çıktı değerlerinin
optimizasyon kontrol algoritmalarına gerçek zamanlı geri besleme sağlayabilmesi
için de gereklidir.
D- Enerji Tasarrufu Dördüncü
Döngüsü
Bu fazda, binaya yapısal müdahale
yatırımlarının analizi ve değerlendirilmesi
yapılır. Bina yapısal yatırımları; bina yalıtımı, ısıtma-soğutma-havalandırma ve
aydınlatma sistemlerinin değişimi gibi yatırımlardır ve binanın sıfır enerjili bir binaya
doğru evrimleşmesinin yolunu açarlar.
Bu faz genellikle alt sayaçlardan detaylı
ölçümler gerektiren bir finansman modeli
yaklaşımı oluşturulmasını gerektirir.
Bina kabuğuna
müdahale
yatırımları geri
dönüş analizi
Tasarrufun alt
sayaçlar ve
BT altyapısı ile
ölçülmesi
Bina kabuğuna
müdahale
yatırımları
Enerji Tasarruf Döngüsü - 4
3- ENERJİ YÖNETİM BİLGİ
SİSTEMİ
Geçtiğimiz on yılda enerji alt sayaçları
devrimsel olarak nitelendirilebilecek değişimler geçirdiler. Çok hassas ölçümler
yapabilmenin yanı sıra artık ölçülen veriyi
28
internete / buluta gönderme ve Enerji
Yönetim Sistemi kullanıcılarına harekete geçmelerini sağlayacak bilgiyi çok
kısa süre içerisinde sağlama imkanına
sahipler. Güvenli bir şekilde bilgiye erişim
bulut hizmetleri sayesinde her yerden
mümkün ve kişiye/işletmeye özel hale
getirilebilen raporlama ve veri analizi algoritmaları yukarıda anlatılan dört döngüye
uygulanabilir enerji verimliliği eylemlerini
destekler durumdadır.
A- Web Özellikli Enerji Alt
Sayaçlarının Özellikleri
Web özellikli elektrik alt sayacı, çok
hassas gerçek zamanlı elektrik ölçümleri
yapabilen bir cihazdır. Elektrik ölçümleri
terimi ile bir kurulumun (ev, ofis, endüstri
vb.) elektriksel davranışları ile ilgili ölçümleri kastediyoruz. Bunlar voltaj, akım,
güç faktörü, reaktif güç vb. olabilir. Bu
ölçümler, önceden belirlenen sürelerde
ya da talep üzerine ölçüm cihazından
kablosuz olarak daha yüksek seviye bir
uygulamada görüntülenmek, analiz edilmek üzere iletilir.
Her bir alt sayaç dakikada birden
fazla örnek alma ve %1’in altında hata
ile ölçüm yapma yeteneğine sahiptir.
Meazon’un enerji izleme cihazı üç fazlı
olduğu gibi, tek fazlı uygulamalarla da
uyumludur. Ayrıca bazı yükleri uzaktan
kontrol edilebilme ve işletme takvimini
belirlemek amacı ile dahili açma kapama
rölelerini de içerebilir.
Enerji alt sayaçları ve veri toplama
cihazı arasındaki iletişim, kurulumda
zaman ve para kazandıracak şekilde
kablosuz bir protokol üzerinden sağlanmaktadır. ZigBee düşük maliyetli, düşük
enerji tüketimli bir kablosuz mesh tipi ağ
standardıdır. Düşük maliyet, teknolojinin
kablosuz kontrol ve izleme uygulamalarında geniş bir uygulama alanı bulmasına
imkan tanımaktadır. Düşük enerji tüketimi ise sisteme daha küçük bataryalar
ile daha uzun ömür sağlamaktadır. Mesh
tipi ağlar yüksek güvenilirlik ve geniş bir
erişim alanı sağlarlar. ZigBee ağ katmanı,
yıldız, ağaç ve jenerik mesh tipi network
topolojilerini doğal olarak destekler.
Alt Sayaç Tasarım Karakteristikleri
Uygulama & Servis Katmanı
Enerji yönetimi servisi, belgeleme & güvenlik, raporlar ve alarmlar,
fikirler, kendi kendine öğrenme, veri analizleri
Bulut & Kontrol Katmanı
Sensör konfigürasyonu, gerçek zaman ölçüsü,
bulut servisi, depolama vb.
İletişim Katmanı
Veri birleştirme G/W, ZigBee, Z-dalgası veya diğeri, Mobil & Sabit
BB, PLC & BPL, m2m modülleri
Akıllı Sayaç Katmanı
Akıllı elektrikli sayaçlar, sıcaklık, nem CO2 sayaçları vb.
Enerji Yönetim Bilgi Sistemi
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
B- Yerel Veri Toplama İletişim
Karakteristikleri
C- Bulut ve Kumanda Katmanı
Karakteristikleri
Alt sayaç ve sensörlerden verinin toplanması için aşağıdaki iletişim özelliklerine
sahip bir yerel veri toplama cihazı (ağ
geçidi) kullanılmaktadır:
Ağ geçidi; ölçümleri biraraya getirir
ve bunları işlenmek üzere bulut bazlı bir
yazılıma gönderir. Bu hizmeti barındıran bulut altyapısı açık, esnek ve hiç bir
hata noktası olmayacak şekilde güvenilir olmalıdır. Meazon’un bulut hizmeti
Micrsoft Azure tabanlıdır. Sürekli olarak
birden fazla web hizmeti süreci açık
tutulmakta ve müşteri kurulumlarından
gelen ölçümleri dinlemektedirler. Azure,
müşteri sayısı arttıkça daha fazla web
sürecinin sorunsuz olarak eklenmesine
imkan tanımaktadır. Bulut yazılımına
ulaştıklarında ham ölçümler bir veritabınında depolanmaktadır. Bunu takiben,
raporların oluşturulması ve diğer analizler
için depolanan ölçümler işlenmektedirler.
Bulut katmanı, müşteri ve altyapısı arasındaki açma-kapama, takvim komutları
gibi kumanda mesajlarını yönlendirmek
üzere başka bir web hizmeti kategorisini
de barındırmaktadır. Bulut ve kumanda
katman altyapıları 7x24 çalışır haldedir.
1. Ölçülen değerlerin, kullanıcı tanımlı
aralıklarda HTTP’ye iletimi.
2. Cihazların uzaktan kontrolüne imkan
veren (açma-kapama, takvimleme
amaçlı) kalıcı web soket bağlantısı.
3. Ölçüm iletimi ve uzaktan kontrol için
MQTT yayını/aboneliği
4. MQTT+HTTP otomatik güncelleme
özelliği. (MQTT duyurusu cihazları
yeni versiyonların varlığı konusunda
bilgilendirir ve cihazların yine MQTT
aracılığı ile duyurulan URL’lerden bunları indirmeleri ve kurmaları sağlanır).
5. ZigBee ağının kurulumunu kolaylıkla
ve hızla izlemek için yüksek frekanslı
ölçüm izlemesi yapabilen ve ağ geçidi
ile ZigBee ağı üzerinde idari görevler
(IP konfigürasyonunun belirlenmesinden ray tipi cihazlarda her bir fazın
görevinin belirlenmesine kadar) yürütebilen yerel HTTP sunucusu.
Yukarıdakiler haricinde ağ geçidi,
ölçümleri periyodik olarak yerel bir
SQLite veritabanında depolar. Depolama
aralıkları, iletim aralıkları ile senkronize
edilebilir. Böylelikle iletimlerin başarısı
güvence altına alınır, başarısız olanlar
tekrarlanabilir.
Güvenlik / teknik ya da idari nedenlerle
bulut servislerine erişim imkanı olmayan
çeşitli uygulamalarda veritabanı kayıtları
offline / yerel amaçlarla da kullanılabilir ve
doğrudan erişilebilir ya da çeşitli formatlarda (ör. CSV) ihraç edilebilir. Bu sonradan işleme ya da analiz imkanı veren
yüksek frekanslı ölçümlerin yapılmasına
da imkan tanır.
Ağ geçidi etherhet, 3G/GPRS, Wi-fi
geçit arayüzlerini her tür ortamda, en
düşük maliyetle çalışabilmek amacıyla
desteklemektedir.
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
D- Uygulama ve Hizmet Katmanı
Karakteristikleri
Nihai müşteriler, iş ortakları, entegratörler ve enerji hizmet şirketleri web portalı
aracılığı ile kurulum yapılmış sistem(ler)
üzerinde tam bir kontrole sahip olabilmektedirler. Ölçüm tarafında, yetkilendirilmiş
bir nihai kullanıcı kurulu olan sayaçların
çalışma durumlarını kontrol edebilir, anlık
güç, toplam enerji, günlük enerji tüketimi
gibi gerçek zamanlı göstergeleri inceleyebilir, bir sayacın tüm ölçüm tiplerinin
farklı zaman aralıklarındaki toplamlarını
karşılaştırabilir, birden fazla sayacın aynı
zaman periyodundaki ölçümlerinin biraraya getirilmiş toplamları karşılaştırabilir
ve çeyrek/saat/gün/ay/yıl süreli raporları
herhangi bir sayaç grubu için oluşturabilir. Finansal tahmin ve öngörüler, bina
enerji ayakizi, baz yük analizi, pik yük
analizi, PV ve HVAC sistemlerinin sıcaklıkla ilişkilendirilerek, izlenmesi, teknik
bilgisi olmayan çalışanlara bile değerli ve
eyleme geçirici bilgi sağlayabilmektedir.
Kontrol tarafında ise yetkilendirilmiş
bir nihai kullanıcı, bir sayacı açıp kapatabilir. Dahası, belirli bir periyottaki enerji
tüketimi ayarlanan seviyeleri aştığında
uyarı mesajlarını (SMS ya da e-posta)
tetikleyen kurallar tanımlayabilir. Zaman
periyotları ve sınırları tamamen kullanıcı
tanımlıdır. Nihai kullanıcılar, iş ortakları,
entegratörler ve enerji hizmet şirketleri
ilgili altyapılarına GOOGLE hesap bilgilerini kullanarak güvenli bir şekilde erişebilirler. Facebook, MSDN gibi ilave kimlik
sağlayıcılar desteği de hazırlanmaktadır.
4- SONUÇLAR
Bir hizmet olarak enerji yönetimi,
azalan enerji faturaları ile sağlanan nakit
akımı optimizasyonu ve seneler içerisinde
artan katma değer sayesinde binalar
için yüksek değer yaratabilir. İlk yatırım
çoğunlukla düşük maliyetlidir ve proje
küçük ölçekli olarak başlatılıp, binalar
için faydalar ortaya çıktıkça büyütülebilir.
Akıllı alt sayaç katmanı, iletişim katmanı, bulut ve kumanda katmanı ve hizmet katmanından oluşan enerji yönetim
platformu, bu değer yaratım sürecini
desteklemesi açısından önemlidir. Açık,
IP bazlı, maliyet etkin ve büyüdükçe öde
yaklaşımı, bu tür hizmetlerin daha hızlı
benimsenmesine imkan vermektedir.
KAYNAKLAR
[1] Energy Information Administration,
Annual Energy Outlook 2007, DOE/
EIA-0383(2006) (Washington, DC,
February 2007)
[2] K.B. Janda, J.F. Bush, World
Status of Energy Standard for
Building, Energy, vol. 19 no. 1,
1994, pp. 27-44.
[3] R. Berkebile, F. McLennan, The
Living Building, The World & I,
vol.14, no. 10, October,
1999, p. 160.
29
PERSPEKTİF
Arif Künar
Venesco Genel Müdürü
Önceliğimiz Enerji Verimliliği Olmalı
Önceliğimiz Akkuyu Nükleer Santrali Değil, Enerji Verimliliği, Yenilenebilir Enerji ve Yeşil Şehirlerdir...
M
ersin-Akkuyu sahasına, sahibi
Rusya olan nükleer santral
reaktörleri kurulması konusundaki çalışmalar, tüm dünyada yaşanan
tereddüt ve vazgeçişlere rağmen ısrarla
sürüyor. Yaşanan onca nükleer kaza, felaket ve trajediden sonra (TMI, Çernobil ve
en son Fukuşima vb.), nükleer santrallerden vazgeçen, mevcutları durduran,
kapatan ve/veya yavaşlatma kararı alan
tüm ülkelerle birlikte Türkiye, nükleer
santral yapılması konusunda kararını
yeniden gözden geçirmeli ve ülkemizdeki sağduyulu tüm nükleer yanlıların bile
kabul etmediği bu anlaşmayı iptal ederek,
derhal yapımından vazgeçmelidir. Çünkü
Rus Akkuyu nükleer santrali, dünyada
sahibi Rus, kurulan yer Türkiye olan ve
ilk kez denenecek bir nükleer santral
projesidir.
- Türkiye bedelsiz olarak Akkuyu sahasını Rus kamu şirketine devretti. Rus
kamu şirketi, 4 adet VVER-1200
modeli reaktör ünitesi kuracak. Sahanın, santralin, yardımcı tesislerinin ve
üretilecek elektriğin sahibi Rus şirketi olacak. Türkiye yalnızca elektrik
alacak. Söz konusu anlaşmaya göre
Rus Akkuyu Nükleer Santrali, bir ülke
sınırları içinde bulunup da, sahibinin
30
başka bir ülke olduğu “dünyanın ilk
nükleer santrali” adayı. “Know-how”
transferi yok ve olmayacaktır. Yani
ülkemize doğrudan Ar-Ge, teknoloji,
kalite-güvenlik kültürü, yan sanayi ve
istihdam açısından katkısı olmayacaktır. Kesinlikle, “milli” bir enerji santrali
değildir.
- Nükleer santralin inşası için Rusya’dan
kalifiye uzman işçiler ve personel getirilecek. Nükleer santral, Rus personel
tarafından işletilecek. Santralin işletilmesinde Türk çalışanların da kullanılması konusunda bir iyi niyet maddesi
eklenmiş olsa da, çalıştırılacak Türklerin sayı, oran ve nitelikleriyle ilgili
bir şart anlaşmada bulunmamaktadır
(örneğin Rus tarafı, sadece yüksek
radyasyon seviyesine sahip ekipmanların ve alanların bakımında Türk işçileri tercih edebilir).
- Rus Akkuyu Nükleer Santrali’ne
yakıt yalnızca Rusya’nın TVEL şirketi
tarafından sağlanacak. Anlaşmanın
bazı maddeleri süresiz olacak ve Rus
yapımı tesisler, Akkuyu sahasında
bulunduğu sürece yürürlükte kalacak.
Atıkların ne olacağı, nasıl taşınacağı ve
nihai depolamanın neresi olacağı hala
belirsiz durumda.
- Akkuyu için önerilen VVER-1200
modeli reaktör üniteleri, Rusya tarafından henüz yeni geliştirilmektedir. Dünyada “VVER-1200 model bir nükleer
reaktör” işletme halinde bulunmamaktadır ve henüz teknik-insani hatalara,
kazalara, terörist saldırılara (uçakla
saldırı karşısında ABD ve Almanya’daki
santrallerin güvenli olmadığı tespit
edilmiştir) ve depreme karşı “rüştünü”
ispatlamamıştır. Bulgaristan’ın Belene
Kenti’nde, Avrupa Birliği’nden lisans
ve izin alamadığı için bu reaktör yapımı
iptal edilmiş, Bulgarlar da Rusya’nın
yanı sıra bir başka AB ülkesinin de
bu konsorsiyumda (güven ve teknik
kontrol-yeterlilik sağlamak için) yer
almasını şart koşmuşlardır.
VVER-1200 modelinden önce, Çin’e
sattığı bir önceki modelinde, Çin Devleti
kendi istediği değişiklikleri ve sistemleri
yaptırarak, santrali satın almıştır. Oysa
Türkiye ile yapılan anlaşmada Ruslar ne
verirse, nasıl verirse santral öyle kurulacaktır. Ruslar’ın Türkiye için önerdikleri
VVER-1200 santrali, dünyada hiç lisanslama sürecinden geçmemiştir. Bu yüzden
TAEK’in bu model için sadece normal
bir değerlendirme değil, aynı zamanda
detaylı tasarım incelemesi-değerlendir-
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
mesi “design review” yapması gerekmektedir. Halbuki TAEK’in bilindiği ve sıkça
belirtildiği üzere “design review” yapacak
tecrübesi, uzman kaynakları ve değerlendirmeye esas olacak yeterli yönetmelikleri
maalesef bulunmamaktadır. Kaldı ki çok
tecrübeli Finlandiya lisanslama otoritesi
STUK bile Olkilioto-3 için inşa edilmekte
olan AREVA EPR Reaktörü’nün “design
review”i için 7 ay ayırmış, fakat 18 ayda
zor bitirmiştir. Buna rağmen hem inşaat
süreci (en az 5 yıl uzamış), hem de maliyetler (3 milyar € yerine, 8 milyar €), şimdiden çok ciddi katlanmış durumdadır.
Türkiye’nin lisanslama işini bilmemesini
fırsat bilerek Rus kamu şirketi bu süreci
atlatmaya veya geçiştirmeye çalışabilir.
- Rus kamu şirketi, anlaşmanın yürürlüğe giriş tarihinden itibaren bir yıl
içinde santral inşasının başlaması
için gerekli tüm izin ve lisanslar için
başvuracaktı. Ancak, hem Rusların
santrali 1976 yılında alınmış olan
ve artık geçersiz olan “Akkuyu Yer
Lisansı” dönemindeki güvenlik etütleri ve santral tiplerine uymadığı
için, hem de Ruslar’ın kendilerini de
garantiye almaları için yeniden tüm
etütleri yapmaları gerekiyor. Görünen
o ki, bu hazırlıkları yapmadan, geçiciyeterli-detaylı-sağlıklı olmayan bir etüt
çalışmasıyla, anlaşmaya göre hemen
lisans izni alınmaya çalışılacaktır. 1
yılda “Çevre Etki Değerlendirmesi
(ÇED)” için gerekli saha çalışmalarını
tamamlamak için yerli bir “çevre” firması tarafından Akkuyu için hazırlanmış olan, birkaç kez ÇŞB tarafından
reddedilen basit, yetersiz, yüzeysel
argümanlarla hazırlanmış olan ÇED
Raporu’nu (Putin’in 2015’te Türkiye’ye
geldiği gün) onaylattılar.
- Karşı tarafın (Türkiye’nin) daha önce
hiç ticari nükleer santral işi yapmaması nedeniyle tecrübesiz olmasını
değerlendirerek, usulen bir “lisans”
başvuru yapacaklardır. Bu durumda
TAEK ve Enerji Bakanlığı yetkilileri ne
yapacaklarını bilemeyeceklerdir. İzin
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
vermek zorunda kalırlarsa da bu izinlerle ilgili çok ciddi kaygılar ve şüpheler oluşacaktır, ki şimdiden hazırlanan
ÇED Raporu ile oluşmuş durumdadır.
Ancak bu kez acele karar verildiği ve
maalesef altyapımız hazır olmadığı
için yaşadığımız “hızlı tren” kazası
ile karşılaştırılamayacak büyüklükte
bir ekolojik-ekonomik felaket-facia ile
tüm dünya ülkelerini etkileyebilecek
vahim-trajik bir sonuçla karşılaşabiliriz.
Bu durum ve benzer onlarca sorunluriskli-muğlak, yapılmamış-sağlanmamış konu, Uluslararası Atom Enerjisi
Ajansı’nın Akkuyu Raporu’nda ve
AB’nin en son kabul edilen Türkiye
Raporu’nda da ciddi kaygılar, tespitler,
öneriler dile getirilmiştir.
Ekonomik Değil ve Dışa
Bağımlıdır
- Son ünitesi 2023 yılında devreye girmesi planlanan, ancak Brezilya, Arjantin vb. ülkelerde yapımı 20-28 yıl süren
nükleer santralleri düşünürsek en iyi
ihtimalle 2030’larda bitirilebilecek
nükleer santral, hem ekonomik-fizibıl
olamayacak hem de çok daha ucuz
ve risksiz güneş, rüzgar, yakıt hücresi, jeotermal vb. enerji kaynakları ile
artık rekabet edemeyecektir. O yıllarda
yaşayacak olan gelecek nesil, belki de
artık nükleer santral, kömür santrali,
fuel-oil santrali, doğalgaz santralini bilmeyecek, konuşmayacak, kullanmayacak, sadece babalarının ve atalarının
niye bunlarla hem dünyaya, doğaya
hem de kendilerine zarar verdiklerini
anlamaya-incelemeye çalışacaklardır.
Ancak, nükleer santral öne çıkarıldığı
sürece, hem yenilenebilir enerji yatırımlarının hem de enerji verimliliği
önceliğinin önüne çıkacak ve engelleyebilecektir.
- Oysa Rusya’ya 15 yıl boyunca elektrik alım garantisi kapsamında ödenecek olan 71 milyar doların bir kereye
mahsus yalnızca yüzde 10’u (7 milyar
dolar kadarı) ile hem enerji verimliliği
hem de yenilenebilir enerji yatırımları yapılarak, teşvik edilerek, yerliyenilenebilir enerji kaynaklarımızın,
“Ar-Ge”mizin, yerli yan sanayimizin
ve binlerce yeni istihdam fırsatı, 2012
Kyoto sonrası karbon yükümlülüklerimizin azaltılması, mevcut finansalekonomik krizden çıkılması, hem de
dışa bağımlılığımızın, enerji arz güvenliğimizin garanti altına alınması sağlanacaktır. Hükümetin iddia ettiği gibi
“dışa bağımlılığımız azalsın, kaynak
çeşitliliği sağlansın” amacına hizmet
etmeyen bu anlaşma, bizleri ve gelecek kuşaklarımızı tam tersi daha fazla
Rusya’ya, tek bir ülkeye tamamen
“bağımlı” hale getirecektir. Doğalgaz
ve petrol vanalarından sonra maalesef
şimdi de nükleer santralin düğmesini
Rusya’ya teslim ediyoruz.
Sonuç olarak
Nükleer teknoloji transferinin olmayacağı, atıkların ne olacağının belirsizliği,
bölgenin denetiminin Türkiye’de olmadığı, 15 yıl sonra fiyatının ne olacağı, 4
ünitenin kurulup kurulmayacağı, 15 yıl
alım garantisi boyunca 71 milyar dolarımızın Ruslara verileceği, 15 yıllık süre
içinde elektrik fiyatlarında artışa neden
olacağı, gelecek hükümetlerin-iktidarların anlaşmayı iptal etmesi durumunda
karşılıklı yaptırımların belirsiz olduğu,
Türkiye’nin Rusya’ya enerji bağımlılığını
artıran bu “anlaşma”nın santral inşaatı
henüz başlamadan derhal iptal edilmesi
gerekmektedir.
Çok hayati ve sonuçları tüm dünyayı,
gelecek nesilleri etkileyebilecek bir “nükleer anlaşma” sadece bugün iktidarda
olan siyasilerin, teknokratların, bürokratların karar verebileceği “siyasi” bir tercihkarar olamaz.
“Yeşil Ekonomi”ye geçişte önceliğimiz,
“nükleer santral” yerine enerji verimliliği, enerji etkin teknolojiler, yenilenebilir enerji, dağınık-bölgesel enerji modeli
ve sürdürülebilir binalar ile yeşil şehirler
olmalıdır.
31
ÜRÜN
Wilo’dan Daire Girişi
Sıcak Su İstasyonu Hizmeti
W
ilo, daire sıcak suyu kullanımlarında yüksek performans için
yeni bir çözüm sunuyor. Evsel
kullanım için geliştirilen “Daire Girişi Sıcak
Su Hazırlama İstasyonu”, Wilo’nun 140
yıllık deneyimiyle kullanım kolaylığı ve
enerji tasarrufu sağlıyor.
Enerji verimliliğine duyulan ihtiyacın
neticesinde yürürlüğe giren yasalar ile
merkezi ısınma sistemleri ve daire girişi
sıcak su hazırlama istasyonlarının kullanımı yaygınlaşıyor. Daire girişi sıcak su
istasyonları, merkezi ısıtma sisteminin
avantajlarını ve bireysel ısıtma sisteminin
konforunu birarada sunan kompakt bir
çözüm olarak dikkat çekiyor. Bu istasyonlar, kullanım sıcak suyu sıcaklığının,
bir termostatik vana ile kontrol edilmesi
ve yine bu termostatik vana sayesinde,
sıcak su kullanımının olmadığı durumlarda, kazan hattının kapatılması prensibine dayanıyor. “Wilo Daire Girişi Sıcak
Su Hazırlama İstasyonları”, kullanım suyu
öncelikli olduğundan boyler sisteminden
çok daha konforlu sıcak su kullanımı sağlıyor. Ani ve değişken kullanım, sıcak su
ihtiyacında dahi istenilen debide ve sabit
sıcaklıkta su sağlıyor. Ayrıca daire giriş
istasyonlarında sıcak su depolanmasına
gerek kalmadığından lejyonella riski ortadan kalkıyor. Üniteye entegre edilebilen
kalorimetre ile daireler arasında adil faturalandırma sağlanabiliyor. Güneş enerjisi,
jeotermal enerji kaynakları, ısı pompası
gibi alternatif enerji sistemlerine kolayca
32
Enerji Verimliliği Yasasına uygun olarak geliştirilen Wilo’nun bu yeni hizmeti,
merkezi ısıtma sistemli binalarda yatırım
maliyeti, kompakt bir dizayn ve enerji
verimliliği açısından tercih ediliyor. Bu
ürün grubu ile boyler hattında kullanılan sirkülasyon pompalarından, sıcak su
için merkezi sisteme konulacak ikinci bir
kazandan, borulama ve suyun sirkülasyonu için harcanan maliyetlerden kurtulmak mümkün oluyor.
“Substation” olarak da adlandırılan
yeni hizmet, yerden ısıtmalı, radyatör
ısıtmalı ve sadece su ısıtıcısı olarak kullanılabiliyor. Ayrıca yüksek katlı binalarda
statik basıncı kırmak amaçlı tasarlanan,
endirekt tipte (çift eşanjörlü) hem radyatör
hem yerden ısıtmayı destekler nitelikte
devreye alınabiliyor.
Wilo en büyük problemi çözdü
adapte edilmesiyle dikkat çeken Wilo’nun
yeni hizmeti pek çok fayda sağlıyor.
Verimlilik ön planda
“Wilo Daire Girişi Sıcak Su Hazırlama
İstasyonları” az yer kapladığından dar
alanlarda dahi kolayca monte edilebiliyor.
Sistemde kireç ve bakteri oluşumu riski
en aza indirgenmiş durumda. Merkezi
boyler ve boyler sayaçlarından esanjörden, akümülasyon tankından, pompalardan, resirkülasyon hattından, sıcak su
sayaçlarından, ilave küresel vanalardan,
borulardan ve diğer ekipman maliyetlerinden tasarruf sağlanıyor. Primer devrede
düşük dönüş sıcaklığı sayesinde yüksek
verimlilik elde ediliyor. Sıcak su depolaması yapılmadığından lejyonella riski
ortadan kalkıyor. Ve tüketim ile doğru
orantılı olarak herkese harcadığı enerji
kadar faturalandırma yapılıyor.
Wilo’nun istasyonları benzerlerinden
farklı özellikler taşıyor. Wilo, bu ürün grubundaki en büyük problem olan sıcak
su kullanımı sırasında anlık aşırı sıcak
suyun gelmesi sorununa çözüm geliştirdi. Patenti Wilo’ya ait olan bu çözüm
sayesinde kullanıcıların elleri veya vücutlarındaki suyun temas ettiği noktalar, anlık
sıcak su gelişi ile zarar görme ihtimalinden kurtulmuş oldu.
Teknik servis ve garanti farkı
Wilo, bu ürün grubunun ihtiyaç duyduğu 2-3 senelik bakım uygulamalarını
güçlü teknik servis ağı ile müşterilerine
sağlıyor. Tamamen Avrupa menşeili ekipmanlar kullanan Wilo, müşterinin isteğine
göre kalorimetre-soğuk su sayacı, balans
vanası, pislik tutucu, küresel vana gibi her
türlü ekipmanı ürüne ekleyebiliyor. Wilo
benzerlerinden farklı olarak 5 yıl garantiyi
de standart olarak veriyor.
Wilo Daire Girişi Sıcak Su Hazırlama
İstasyonları Marmaroom, Kiptaş Vaditepe,
Bahçeşehir Konakları, Kristal Şehir projeleri de dahil olmak üzere üç binden fazla
konutta kullanılıyor.
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
Airmaster® Havayı Temizleyen Karo Halı Yeni Tasarımlarıyla da Karşınızda:
Airmaster Atmos®
Soluduğumuz havanın sağlığımız üzerinde çok önemli bir etkisi
bulunmaktadır. Küçük parçalar (PM10, PM2,5) ve tozlar alerjinin yanısıra
daha ciddi pek çok rahatsızlığa sebep olur. Bu rahatsızlıklar ilerlediği
takdirde kalp ve akciğer rahatsızlıklarına dönüşebilmektedir.
İç mekan hava kalitesini artırmak için Desso, Airmaster® Karo Halı
sistemini geliştirdi. Airmaster®, tozları tutarak daha temiz bir hava
solumamızı sağlayan bir sistemdir.
Desso patentli bu teknoloji ile sert zeminlere göre 8 kat, standart halılara
göre de 4 kat daha fazla toz ve partikül halı yüzeyinde tutulmaktadır.
Bu teknoloji, tutulan tozların tekrar ortama verilmemesini ve elektrikli
süpürge ile kolaylıkla alınmasını sağlar. Airmaster® of isler,
eğitim ve sağlık kurumlarında kullanılmak üzere tasarlanmıştır.
Airmaster® iç mekan hava temizliği konusunda uzman, bağımsız Alman
GUI Enstitüsü tarafından “Gold/Altın” derecesi ile sertifikalandırılmıştır.
Hava kalitesinin yüksek özellikli bir halı yardımı ile iyileştiği ve sağlığa
zararlı, solunuma olumsuz etkisi olan parçacık miktarının ciddi
oranda azaldığı pek çok kamu ve özel araştırma kuruluşları tarafından
kanıtlanmıştır.
Sağlıklı ve güzel nefesli günler diliyoruz.
YEŞİL BİNA
Rönesans Mecidiyeköy Ofisi
MuuM Mimarlık tarafından bütüncül bir tasarım yaklaşımıyla tasarlanan Rönesans Mecidiyeköy Ofisi,
BD+C: Core and Shell kategorisinde 66 puan elde ederek LEED Gold sertifikası almaya hak kazandı…
Y
üksek Mimar Murat Aksu ve Yüksek Mimar Umut İyigün ortaklığındaki MuuM Mimarlık tarafından
bütüncül bir tasarım yaklaşımıyla ele alınarak tasarlanan Rönesans Mecidiyeköy
Ofisi, Mecidiyeköy’de Büyükdere Caddesi
ile Profilo Alışveriş Merkezi’ni bağlayan
ana ulaşım aksı üzerinde yer alıyor. Yaklaşık dört bin metrekarelik arsa üzerinde
konumlanan yapı, bölgenin aktif yoğunluğu içerisinde nefes alabilen ve yakın
çevresindeki yoğun ve düzensiz yapılaşmaya nitelikli alternatif oluşturabilen bir
yapı olarak ele alınmış. Rönesans Mecidiyeköy Ofisi, bir kütlenin içinin boşaltı-
34
larak oluşturulan iç avlu ve cumba gibi
mimari eklentilerle bütünleşmesi üzerine
kurgulanmış. Arsadaki yükseklik farklarını
verimli şekilde kullanarak kentsel peyzajla
uyumlu, çevresiyle bütünleşebilen ve hem
ofis birimleriyle hem de sosyal alanlarıyla
modern çalışma yaklaşımlarına uygun
niteliklerde bir yapı ortaya konulmuş.
MuuM tasarımı Rönesans Mecidiyeköy
Ofisi, doğal ışık ve havalandırmadan
maksimum derecede faydalanabilme,
yerel malzemelerin yerinde kullanımı gibi
birçok özelliğiyle, BD+C: Core and Shell
kategorisinde 66 puan elde ederek LEED
Gold sertifikası almaya hak kazanmış.
Projenin LEED sertifikasyon süreci, ERKE
Tasarım danışmanlığında yürütülmüş.
Geleneksel Türk yerel mimarisinin
modern bir yorumu olan Rönesans Mecidiyeköy Ofisi’nde, yapının geniş bir alana
yayılmış kütlesinde, doğal havalandırma
ve ışık olanaklarının zorluğundan yola
çıkarak +5.50 kotu altında kalan büyük
kütlede boşaltmalar yapılmış. Bu şekilde
kazanılmış olan iç avlu-bahçe hacmi, ana
kütleden yapılan çıkmalarla zenginleştirilmiş ve bu çıkmalar çeşitli mekân kullanım
olanakları dahilinde kullanıcılara sosyal
alanlar olarak sunulmuş. Yapının iç ve dış
mekân ilişkisi fiziksel ve görsel süreklilik
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
içinde birbiriyle bütünleştirilerek, kullanıcı
algısının olabildiğince geniş ve ferah tutulmasına çabalanmış. Bu bağlamda da,
ofis birimlerinin ve ortak alanların çoğu
iç avluya ya da peyzaja yönlendirilmiş.
Yapı cephesinde ise esnek bir tasarım
olanağı sunan modüler bir ızgara oluşturulmuş. Cephede, farklı boyutlarda, güzel
eskiyen ve dayanıklı yerel malzemeler
seçilerek, malzemelerin farklı kombinasyonlarıyla oluşan dinamik bir doku
yakalanmış. Düşey cephe elemanları ise
paslanmaz çelik tekstil örgülerden oluşturulmuş. Bu elemanlar, doğu, güney ve
batı cephelerinde güneş kırıcı olarak işlev
görürken, kuzey cephesinde sürekliliği
sağlayan görsel unsurlar olarak korunmuş. Cephe aydınlatmasıyla da binanın
düşey cephe elemanlarına vurgu yapılarak cephedeki ritmin gece devamlılığı
sağlanmış.
Rönesans Mecidiyeköy Ofisi’nin ofis, ticaret, otopark
ve teknik hacimlerden oluşan bina programı oldukça
minimal bir plan şemasıyla yorumlanmış. Cemal Sahir
Sokak üzerindeki ticaret işlevli hacimler dışında kalan
bütün toprak üstü alanlar ofis olarak planlanmış ve yeraltında ise otopark ile teknik hacimler yer almış. Yapının
8x6 metre açıklıklı betonarme ızgara ve kirişsiz döşeme
olarak kurgulanan strüktürü, ofis ve ticari alanların esnek
biçimde kullanılabilmesine olanak tanımış.
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
35
YEŞİL BİNA
Y. MİMAR MURAT AKSU
“Projedeki En Önemli İki Kriter:
Doğal Işık ve Doğal Hava”
Y. Mimar Murat Aksu ve Y. Mimar
Umut İyigün tarafından 1998’de,
İstanbul’da kurulan MuuM, mimarlık,
iç mimarlık ve kentsel tasarım alanlarında çalışmalarını sürdürüyor. İşverenleri için en çağdaş teknikleri kullanarak
yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler üretmeyi hedefleyen, tek bir binadan büyük
ölçekli planlama projelerine kadar çeşitlenen mimari tasarım hizmetleri sunan
MuuM, fonksiyonel, estetik ve sosyal
sorumlu çevreler üretmek amacıyla tasarım sürecinde konunun etki alanındaki
tüm kesimlerin sesini duymaya çalışıyor.
Bugüne kadar pek çok ulusal ve uluslararası mimarlık yarışmasında ödüller alan
MuuM, yapı enformasyon modelini (BIMBuilding Information Modelling) proje üretimlerinde kullanıyor ve Türkiye’de yakın
gelecekte BIM konusunda bir platform
oluşturmayı planlıyor.
Rönesans Mecidiyeköy Ofisi ile ilgili
bilgi aldığımız MuuM Mimarlık ortaklarından Y. Mimar Murat Aksu, “Yerel mimari
36
öğeleri sürdürülebilirlik kriterleri doğrultusunda, modern bir dille yeniden yorumladığımız Rönesans Mecidiyeköy Ofisi’ni,
‘hem net tanımlanmış kütle geometrisi
ve modüler cephesiyle çevresinden farklılaşan, hem de iç avlu kurgusu ve geniş
teraslarıyla kullanıcılarına peyzajla iç içe
çalışma olanağını getiren bir yapı’ olarak
tanımlıyoruz” diyor.
Kendilerinden, binanın sürdürülebilir bir bina olmasının istendiğini belirten
Aksu, “Bu yüzden ilk yatırım maliyetleri
çok ciddi incelendi ve oldukça basit
bir sistem kurguladık. İşverenimizin bu
konuda net bir talebi olmamasına rağmen, biz ağırlıklı olarak yerli ürünlerle
yapmak istedik. MuuM olarak, çok hızlı
gelişen Türkiye’deki yapı sektörüne güveniyoruz. Yerli ürünlerle ilerleyince inşaat
süreci de çok hızlandı ve yaklaşık 13 ayda
bitti. A sınıfı ofis olarak planlanan yapıda
kirişsiz döşemeler ve yüksek tavanlar
standart olarak yer alıyor. Yapının giriş
yönünde geri çekilme ile oluşturduğumuz
boşluk burada bir nevi meydan havası
yarattı. Otopark imkanlarının çok kısıtlı
olduğu çevrede, alt sokaktan ulaşılan
yüksek kapasiteli bir otopark bulunuyor”
şeklinde konuşuyor.
Y. Mimar Murat Aksu, şöyle devam
ediyor: “Bu proje bir sertifikasyona tabi
olsa da olmasa da bizim iki önemli kriterimiz vardı. Birincisi doğal ışığı herkes
almalı, ikincisi de doğal havaya herkes
ulaşmalı. Bu kriterleri bütün tasarımlarımızda hayata geçiriyoruz. Zaten bu
durumun tüm mimarların geninde olması
gerekiyor. Kullanıcıya yaşam kalitesi yük-
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
sek ortam sunmanın iki yolu var. Kullanıcılar eğer günışığıyla, gökyüzüyle ve
taze havayla gün içinde buluşamıyorlarsa
zaten bir yaşam kalitesinden bahsedemeyiz.”
“Projede, her mekanda en az iki pencere açılıyor. Biz elimizdeki yazılımlarla
ve kendi Ar-Ge’mizle artık binaların enerji
tüketimlerini daha model aşamasındayken yapıyoruz. Zaten BIM bu demek.
Bu çalışmaları önceden yapıp, başımıza
gelecekleri önceden tahmin edip, ona
göre önlem almayı tercih ettik.”
“Cephede sistem olarak alüminyum
giydirme cephe tercih edildi. Ancak standart bir giydirme cephe yapmamak üzere
yola çıktığımızda, modülasyona oturmuş,
malzemelerle zenginleştirilmiş bir tasarım dili geliştirdik. Doğal ahşap, boyalı
ve şeffaf camlar, metal meshler kullandık. Bu meshler aynı zamanda güney,
doğu ve batı cephelerinde güneş kırıcı
olarak çalışıyorlar. Kuzey cephesinde
ise bir bütünlük olması için görsel unsur
olarak yer alıyor. Kullandığımız camlar,
güneş kontrol camı. Camın iç kısmında
gün ışığını kesmeyip radyasyonu kesen
bir katman var.”
“En Kaotik Noktada, Dinginlik
Sağlamayı Hedefledik”
“Bu proje, alçak katlı ofis binalarında
da kullanıcılara farklı olanaklar sunan bir
yapı dili geliştirebileceğimizi ve modern
bir tasarım kurgusu içinde geleneksel
mimari öğelerin de ele alınarak yorumlanabileceğini göstermesi açısından farkını
ortaya koyuyor. Biz yapının genelinde kullanıcıların keyifle yaşayacakları, sosyalleşebilecekleri farklı bir ortam sunmak
istedik. Mecidiyeköy gibi İstanbul’un en
kaotik noktalarından birinde kullanıcılara
dinginlik sağlamaya gayret ettik. Kentsel
dönüşüm ihtiyacı yüksek olan yakın çevresinde örnek bir proje yapmayı hedefledik.”
“Açıkçası, ofisimizin çok yakınında yer
alan yapının çevresiyle nasıl bir iletişim
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
içerisine girdiğini, ne gibi olanaklar sunduğunu her gün gözlemleyebiliyor olmak
da ayrı bir deneyim oluyor.”
Konutlarda Sürdürülebilirlik
Gözardı Ediliyor
“Sürdürülebilirliğin en çok geliştiği iki
alan var; birincisi yüksek binalar, ikincisi
ise alışveriş merkezleri. Bu iki bina tipi
çok fazla enerji tükettiği için işveren enerji
tüketimini azaltacak ki oradan bir katma
değer kazansın. Sürdürülebilirliğin en çok
gözardı edildiği alan ise konutlar. Konutlar
genellikle üretilip kullanıcıya devredildiği
için yatırımcılar da uygulayıcılar da buna
çok dikkat etmiyor.”
“Yeşil Binalarda ‘beşikten beşiğe’ tabiri
geçerli... Yani projenin tasarımından itibaren hafriyatı, inşaatı vs. hepsinin yeşil
olması gerekiyor. Bunları tam yapmıyorsak bir binanın ‘Yeşil’ olmasının çok fazla
faydası yok.”
“Bir de sürdürülebilirliği şehir ölçeğinde ele almak lazım. En yeşil binayı
da yapsanız, binanın dışına çıktığınızda
bir bakıyorsunuz kaldırım düzgün değil.
Bence bizim burada sıkıntımız var. Hepimiz bu noktada kilitleniyoruz. Bütün şehrin düzenlenmesi, en azından yeni planlanan bölgelerde, yol düzenlemesinden
yoğunluğun nasıl olacağına kadar her şeyi
çok iyi tanımlamak lazım.”
37
YEŞİL BİNA
Proje, Sosyal İletişim Ortamı
Kurgusu ile Öne Çıkıyor
Mehmet Okumuş
ERKE Tasarım
P
roje, İstanbul’un en merkezi noktalarından biri olan Mecidiyeköy’de yer
alıyor. Mecidiyeköy iş, alışveriş merkezleri
ve ulaşım bağlantıları sayesinde her gün
kalabalık bir nüfusun ziyaret ettiği önemli
bir ticaret merkezi. Köprülere olan yakınlığı nedeniyle şehrin pek çok ana yolunun birleştiği Mecidiyeköy’e toplu taşıma
araçlarıyla kolayca ulaşılabiliyor. Rönesans
Mecidiyeköy Ofisi de Mecidiyeköy metro
istasyonu, otobüs ve metrobüs hatlarına
çok yakın bir mesafede yer alıyor. Yapı, yakın çevresinde konut ve ticari yapılaşmalar
konumlanması ile bina kullanıcılarına günlük ihtiyaçlarını kolayca karşılayabilecekleri temel servislere erişilebilirlik sunuyor.
Saha, inşaat öncesinde otopark olarak
kullanıldığından önceden geliştirilmiş bir
alan. Böylece bu tip alanlarda inşaat yaparak zaten yapılaşmış alanlar değerlendirildiğinden yeşil alanlar korunuyor.
Enerji ve su etkin bir bina yaratabilmek için
projede uygulanan özellikler şu şekilde listelenebilir:
• Projede enerjiden %21, su
kullanımından ise % 43 tasarruf
sağlanmıştır.
• Su tüketiminde peyzaj alanlarının
etkisi düşünülerek, az su tüketen çalı,
yer örtücü bitkiler ile su tasarruflu
sulama sistemleri tercih edilmiştir.
Geleneksel bir peyzaj projesine göre
% 66 oranında su tasarruflu bir peyzaj
projesi tasarlanmıştır.
• Projedeki yaşam alanları manzaradan
maksimum fayda sağlanacak şekilde
tasarlanarak, yaşam alanlarında yüzde
95 oranında manzara sağlanmıştır.
• Proje sahasında açık alan yüzdesinin
arttırılması için yeşil çatı ile bir avlu
38
•
•
•
•
•
•
•
tasarımı yapılmıştır. Bu tasarım ile hem
bina kullanıcılarına pozitif yönde etki
sağlarken, ısı adası etkisi azaltılır ve
doğal bir yalıtım sağlayarak binanın
enerji yükünü düşürür.
Otoparkların bodrum katta tasarlanmış
olması ısı adası etkisini düşürmüştür.
Bina içi su tüketiminde ise ıslak
hacimlerde düşük kapasiteli
rezervuarlar ve düşük debili lavabo,
eviye ve duş bataryaları kullanılarak
şebeke suyu kullanımından yüzde 43
tasarruf sağlanmıştır.
Yerel ekonomiyi desteklemek ve
yakıt tüketimi kaynaklı çevre kirliliğini
önlemek için inşaat maliyetinin yüzde
33’ü yerel malzemelerden tercih
edilmiştir.
Doğal kaynakların tüketimini ve atık
oluşumunu azaltmak için maliyetin
yüzde 46’sı geri dönüştürülmüş
malzemelerden tercih edilmiştir.
Binanın ısıtma, soğutma sistemi
için yüksek verimli kazan ve çiller
kullanılmıştır. Isıtma ve soğutmadaki
kayıpları önlemek için ise yüksek
performanslı dış cephe yalıtımı ve
camlar tercih edilmiştir.
Isıtma ve soğutma sistemlerinde, ozon
•
•
•
•
•
tabakasına zarar verecek gazların
(CFC gazı) yerine küresel ısınmaya
en az etki edecek gazlardan biri olan
R-134a kullanılmıştır.
Binada ASHRAE standartlarına
göre yüzde 30 daha fazla taze
hava sağlanmıştır, Core and Shell
kapsamındaki kullanım yoğunluğu
yüksek olan alanlarda karbondioksit
sensörleri kullanılarak hava kalitesi
kontrol altında tutulmuş, böylece
çalışanlar için sağlıklı bir çalışma
ortamı sağlanmıştır.
Dim edilebilir aydınlatma sistemleri
ile ışık seviyesi ihtiyaca göre
ayarlanabilirken, bunun yanında
hareket, varlık ve günışığı sensörleri
ile gereksiz aydınlatmanın önüne
geçilmiştir.
Çalışma masalarına masa lambaları
yerleştirilerek çalışanların kendi ışık
seviyelerini ayarlayabilmelerine olanak
sağlanmıştır.
Çalışanların sağlığı ve konforu için
bina içerisinde kullanılan tüm yapıştırıcı
ve dolgu malzemeleri VOC (kimyasal
uçucu bileşik) içermeyen veya insan
sağlığına zarar oluşturmayacak
sınırlar içinde olan ürünler arasından
kullanılmıştır.
Yüksek verimli pompalar ve fanlar ile
de enerji tasarrufu sağlanmıştır.
Proje aşamasında, inşaat çalışmalarına
başlamadan önce hava ve su kirliliğini
önlemek, toprak kaybının önüne
geçmek için ESC planı (Erozyon
ve Sedimantasyon Kontrol Planı)
hazırlanmış, şantiye araç giriş-çıkışında
ve yağan yağmurla toprağın şantiye
dışına çıkması engellenmiştir.
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
EKB
TALEP
enerjikimlikbelgesi.com
FORM
U
TEKNOLOJİ
Konut Sektöründe Yeni Trend:
“Akıllı Ev Sistemleri”
Can Murat Gül
Siemens Bina Teknolojileri
Ürün Yöneticisi
T
ürkiye’nin gelişiminde büyük bir
rol oynayan ve deprem bölgesinde
yer alan ülkemizde önemli bir yere
sahip olan inşaat sektörü, ekonomik krizin
ardından büyümesini sürdürüyor.
40
Türkiye inşaat sektöründe yüzde 40
kadar büyük bir paya sahip konut inşaatları ise, başarısını kanıtlamış dev organizasyonlardan yeni girişimlere kadar birçok
müteahhitlik ve inşaat firması tarafından
farklı konsept, kalite, özellik ve yapıda
kuruluyor. Kentsel dönüşüm alanları
başta olmak üzere Türkiye’nin hemen
hemen her yerinde yapılan yeni konutlar
yatırım ya da yaşam alanı sağlamak üzere
tüketicilere sunuluyor.
Ürün ve oyuncu sayısının giderek arttığı inşaat sektöründe konutların yeri, fiyatı
ve kalitesi en önemli kriterler olarak karşımıza çıkıyor. Ancak güçlü rekabet ortamında pazarlamanın da önemli bir etki
yarattığını görüyoruz. Hatta pazarlama
faaliyetleri bazen konutun yeri ve kalitesini
geri plana atacak kadar güçlü olup, konut
fiyatlarını doğrudan etkileyebiliyor. Pazarlama etkisinin farkında olan firmalar da
TV reklamlarından örnek daireli özel satış
ofislerine, 3 boyutlu görsel çalışmalardan
detaylı maketlere kadar pek çok farklı
yöntemle pazarlama faaliyetleri yürütüyor.
Standart konutlara göre satış fiyatları
daha yüksek olan villa, site, rezidans gibi
konut tiplerinde ise pazarlama unsuru
bambaşka bir rekabet alanı yaratıyor
ve tüketiciler tarafından daha fazla tercih edilmek için artık standartlaşmış
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
pazarlama faaliyetlerinin yanı sıra farklı
fonksiyonlar ve dikkat çekici avantajlar
da sunuluyor. Finansal kolaylıklar (kira
garantisi gibi), dış yaşam alanı avantajları (açık-kapalı yüzme havuzları, spor
salonu, sinema salonu gibi), iç yaşam
alanı avantajları (soyunma odası, yerden
ısıtma, ekstra banyo) ve fonksiyonel avantajlar (görüntülü interkom, güvenlik ve
komple akıllı ev sistemleri gibi) projelerin
tercih edilmesinde oldukça büyük bir
etkiye sahip olmasının yanında konutun
metrekare fiyatını da yükseltiyor.
Akıllı Ev Sistemleri
Konut sektörünün en yeni trendi olarak
karşımıza çıkan ve sayıları nispeten çok
fazla olmayan Akıllı Ev sistemleri, keyifli
ve konforlu bir kullanım sunarken, enerji
faturalarını da düşürüyor. Ev ekonomisine sunduğu avantajlarla birlikte daha az
enerjiye ihtiyaç duyması ve daha az atık
oluşturması, çevre korunmasına katkıda
bulunuyor. Bunun yanında ülkemizde
yakın zamanda yürürlüğe girecek olan
binalarda enerji verimliliği uygulamasıyla
bir evin A+ sınıfına yükseltilmesi, kullanıcısına daha düşük vergi avantajı da
sağlayacak.
Doğrudan ve dolaylı olarak sağladığı
avantajlara rağmen akıllı ev sistemleri
henüz az sayıda projede uygulandıysa
da bu sayının gün geçtikçe artması inşaat
firmaları, müteahhit ve yatırımcıların dikkatini çekiyor. Tam bu noktada ise tüketicileri akıllı ev sistemleri ve avantajları
hakkında doğru bir şekilde bilgilendirme
gerekliliği ortaya çıkıyor. Çünkü Akıllı Ev
sistemlerinin sadece adını kullanarak
tüketicileri yanıltan firmalar bilgi kirliliğine
sebep olurken, artan rekabet nedeniyle
giderek daha fazla firma bu tür yanıltıcı
bilgilerle tüketicileri yanlış yönlendiriyor.
Ancak tüketicilerin kendilerine sunulan
akıllı ev sistemleri hakkında soracağı
birkaç basit soru, bu durumun önüne
geçebilir ve tüketiciler aldıkları yanıtlara
göre sağlıklı kararlar verebilir.
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
Akıllı Ev sistemleri nedir?
Akıllı Ev sistemleri, kullanıcının konforunu artırırken tüketilen enerji miktarını
azaltan; genişleyebilir, gelişebilir, yeni
teknolojiye sahip ve güvenilir üreticiler
tarafından sunulan sistemlerdir. Güvenli
bir tercih yapma konusunda akıllı ev sistemini sunan üretici kadar ürünleri devreye
alan çözüm ortağı (entegratör) firmalar da
önemli bir rol oynar.
Evde ısıtma ve soğutma sistemi
kontrolü var mı? Kontrol nasıl
sağlanıyor? Bu nasıl bir tasarruf
yaratacak?
Bir evin kullandığı toplam enerjinin
yüzde 40’ı, yani en büyük enerji gideri
ısıtma ve soğutmadan kaynaklanır. Ancak
evin tüm odalarına konulan termostatlar,
oda bazında sağladığı sıcaklık kontrolü
sayesinde oda ısılarını bağımsız olarak
ayarlar ve ihtiyaca en uygun yanıtı verir.
Tüm bu kontrolleri insan algısından daha
hassas ve kesin şekilde yapan akıllı termostatlar yardımıyla enerji maliyetlerinde
yaklaşık yüzde 30 oranında tasarruf sağlanabilir, hatta bu oran yüzde 80’e kadar
artırılabilir. Bu kontrollerin zamana bağlı
olarak, uzaktan ve cihaz üzerinden yapılması gerekir.
Aydınlatmalar kontrol edilebiliyor
mu? Işık şiddeti ayarlanabilen
aydınlatma sistemi var mı? Nasıl
tasarruf sunuyor?
Bir evde harcanan toplam enerjinin
yaklaşık yüzde 15’i aydınlatma amacıyla
kullanıldığı için aydınlatmada yapılacak
tasarruf oldukça önemlidir. Tasarruflu
ampuller ve LED teknolojili aydınlatma
sistemleri enerji harcamalarının önemli
oranda azaltılmasına katkıda bulunur.
Aydınlatmaların kontrol edilebilmesi
sayesinde, örneğin açık unutulan lambalar kapatılarak ve aydınlatma ihtiyaca
uygun oranda kısılarak enerji tasarrufu
sağlanabilir. Ayrıca bir tablet, kumanda,
akıllı telefon veya klasik anahtarlarla yapı-
lan kontroller sayesinde aydınlık şiddeti
kişiye göre ayarlanarak büyük bir konfor sunar. Diğer taraftan ütü prizi, ısıtıcı
prizi gibi bazı prizlerin kontrol edilmesiyle güvenlik; TV sistemleri, bilgisayar
gibi “stand by” modunda enerji harcayan
ekipmanların enerjisini keserek de tasarruf sağlanabilir.
Evdeki sistemler zamana bağlı
olarak, akıllı telefon ve tabletlerle
uzaktan kontrol edilebiliyor mu?
Tasarruf ve konforu birarada sunan
unsur, evdeki sistemleri sadece kontrol
etmek değil, bu kontrolü akıllı bir şekilde
gerçekleştirmektir. Örneğin termostatı ayarlayarak kontrol etmek tasarruf
sağlar. Ancak termostatı yatma saatine
yakın konfor moduna, gece belli bir saatte
gece moduna, evden çıkarken ekonomi
moduna almayı sağlayan bir akıllı kontrol
yapısı çok daha büyük bir tasarruf sunar.
Akıllı ev sistemlerinde kullanıcı yaşam
şekline göre zamanlama programlarını
kullanabilmeli ve evinde olmadığı zamanlarda bile kontrol sağlayabilmelidir.
41
KİTAP
YEM Yayın’dan yeni bir kitap:
LOFT
M
imarlık, mühendislik, şehircilik, peyzaj tasarımı, endüstri
ürünleri tasarımı, arkeoloji, kültür, sanat gibi konu başlıklarında kitaplar yayımlayan YEM Yayın, Ece Ceylan
Baba’nın “LOFT / Modernizmden Postmodernizme Geçiş Sürecinde Loft Mimarisi
ve İstanbul’daki Yansımaları” adını taşıyan
yeni kitabını yayımladı.
Son yıllarda, ülkemiz konut piyasasında öne çıkan proje lansmanlarında
sıkça görüp duymaya başladığımız bir
kelime “loft”...
İşlevselliğinden çok estetik yönüyle,
“alternatif” bir yaşam tarzı arayışı içerisindeki orta ve üst sınıflara hitap eden, yüksek standartlı bir lüks konut tipini imliyor.
Ne var ki pazarlama diliyle daha bir vur-
LOFT kitabının yazarı
Ece Ceylan Baba
42
gulanan bu kavramsal ve soyut ayrımın,
yapıların fiziki özellikleri dikkate alındığında gerçeklikte çok da fazla bir karşılığının olmadığı; tüketiciye takdim edilen
loftların, diğer benzeri lüks konut tipleriyle
karşılaştırıldığında, tanımlanan ihtiyaçlar
ve getirilen çözümler noktasında neredeyse farksızlaştığı görülüyor. Dolayısıyla,
bu fiili farksızlık içerisinde ortaya çıkan
fark’ı, yapıların kendilerinde, fiziki varlıklarında değil, onları birer arzu nesnesi
olarak kodlayarak piyasasının oluşmasını
sağlayan kültürel-simgesel yapıda aramak
gerekiyor. Bu yönüyle loft, başlı başına bir
postmodernite tartışmasının mimarlıktaki
tikel bir tezahürü olarak karşımıza çıkıyor.
İstanbul’daki güncel loft varlığının ayrı
bir ilginç yanı da var. Zira kavramın özgün
anlamı esas alındığında, İstanbul tarihsel
koşullar sebebiyle üretemediği uygun bina
tipolojisiyle aslında loft’un tam da var olamayacağı bir kent. Ama gelin görün ki var.
Bu kitabı okuduğunuzda bir bakıma ironik
olan bu durumun nedenlerini, bir yandan
neden var olamayacağını, bir yandan da
nasıl olup da halihazırda var olabildiğini,
geniş tarihsel ve kavramsal içerimleriyle
birlikte anlamış olacaksınız.
Sınai üretim biçiminde yaşanan köklü
bir dönüşümle birlikte terk edilen kent
merkezindeki imalathane ve depo alanlarının, bambaşka bir ihtiyacın karşılanması
adına, mevcut koşullar ve zorunluluklar
içerisinde dönüşerek yeniden işlev kazanmasıyla ortaya çıkan bir konut tipinin adı
loft. İlk ortaya çıktığı yer de New York.
Kitap da buradan başlıyor. Niçin ve nasıl
ortaya çıktığını, bunun ekonomik, kültürel
ve sosyolojik arka planını, bu süreçte rol
alan aktörleri ve zaman içerisinde aldığı
biçimleri ele alıyor. Bu biçimlerden hareketle loft tipolojisinin temel mimari ölçütlerini ve ortaya çıkan loft türlerini saptıyor.
Ardından, yapının bir meta haline gelmesiyle uğradığı kavramsal dönüşümü,
genel bir modernite-postmodernite tartışması eksenine oturtarak irdelemeye ve
sonunda İstanbul özeline yoğunlaşarak
sonuçlarını somut örneklerle tanımlamaya
çalışıyor.
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
TEKNOLOJİ
Yeşil Binalar için
Enerji ve Konfor Takip Sistemi
Can Arda Moltay
Endüstri Mühendisi
Ö
lçülemeyen yönetilemez… Sayısal
verinin önemini vurgulamak için
sıklıkla kullanılan bu cümle, enerji
yönetiminde de karşılık buluyor. Bina ve
tesis yönetiminde enerji tüketim profilinin izlenebilmesi gizli maliyetlerin, yanlış
işletme politikalarının ve hatta olumsuz
konfor koşullarının tespit edilmesini sağlıyor.
Mimta Eco Yapı, yeşil ve akıllı binalar için enerji ve konfor takip sistemleri
kurma yeteneğini bünyesine dahil etmiş
bulunuyor. Mimta EcoYapı tarafından
uygulanan, kendi aralarında kablosuz
iletişim sağlayabilen sensörler ve bunları
Internet altyapısına bağlayan modemler
ile binalarda pano ya da cihaz seviyesinde elektrik enerjisi kullanımını bir bina
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
otomasyon sistemine ihtiyaç duymadan
bulut üzerinden uzaktan izlemek ve toplanan veriyi depolamak mümkün oluyor. Bu
şekilde toplanan veri, LEED ve BREEAM
başta olmak üzere Yeşil Bina sertifikasyon sistemlerinin “enerji izleme” sistemi
kurulması taleplerini de karşılamayı mümkün kılıyor.
Sistemin tek özelliği enerji tüketimi
ya da üretimini izlemesi değil. Pano tipi
ölçüm modüllerinde talep edilebilecek
ilave edilebilecek özellikler ile enerji kalitesi (voltaj, frekans) ölçümü ve takibi
yapılabildiği gibi, güç faktörü ve tüketilen
reaktif güç de ölçülebiliyor. İlave mekan
içi modüller ile mekanların sıcaklık ve
nem değerlerini de izlemek mümkün
oluyor. Ölçülebilen ilave faktörler sadece
binaların mekanik, aydınlatma gibi alt
sistemlerinin enerji tüketimlerini bilmeyi
değil, aynı zamanda enerji tüketimine
karşı mekanlarda sağlanan konforu izlemeyi de mümkün kılıyor.
Gerekli olduğu durumlarda pano
seviyesindeki ölçümlerden daha detaylı
izleme yapmak da mümkün. Tekil cihazlar ile elektrik prizi arasına yerleştirilen
bileşenler ile cihazların tükettikleri enerjiyi izlemek mümkün olduğu gibi cihazları uzaktan açıp kapama ya da belirli
bir programa bağlı olarak açıp kapatma
imkanı kazanılabiliyor. Böylelikle mevcut
bir ofisi ya da evi yeni altyapı kurmaya
gerek kalmadan, sadece internet altyapısını kullanarak elektrikli cihazlarına
uzaktan kumanda edilen bir akıllı eve
dönüştürmek mümkün olabiliyor.
43
MAKALE
Binalarda Konfor ve Enerji Verimliliği
için Enerji Simülasyonu
DİPL. -ING. STEFAN KRÄMER
Integral Ingenieure
DR. İBRAHİM ÇAKMANUS
Çakmanus Müh. Enerji Ltd. Şti.
Y
eni bir bina çok dikkatli planlanmış olsa bile kullanıcıların tüm
gereksinimleri karşılanmamış olabilir. HVAC sistemlerinin yüksek enerji
maliyeti, yazın aşırı ısınma ve istenmeyen
havalandırma gibi sorunlar, bunlardan en
çok rastlananlardır. Bu sorunların temel
nedenleri ise bina planlamasının sınırları ve olanakları içerisindedir. Durumu
çözüme kavuşturmak için yeni yöntemler
önermek ve yeni teknolojiler geliştirmek
için ciddi bir çaba harcanması gerekmektedir.
Mesela Londra’daki İsviçre Bankası,
tasarım yanlışları nedeniyle 20 milyon
pound’dan fazla kayba uğramıştır. Dünyanın hemen her ülkesinde benzer durumlarla kaşılaşmak olasıdır.
Sonuç olarak bina planlaması ve inşaatıyla ilgili değişik bireyleri olaya dahil
etmek için “binaların bütüncül planlaması” gibi yeni bir kavram geliştirilmiştir
44
(IPB). Buradaki amaç, uzmanlarımızın
ve bina simülasyonu yapan modern bilgisayar sistemlerimizin yardımıyla yatırım
ve işletme maliyetlerinin düşürülmesidir.
Bütüncül planlama her proje partnerinin
(mimar, mühendis, inşaatçı ve yatırımcı)
gereksinimlerinin erkenden saptanmasını
içerir.
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
1. BİNALARIN BÜTÜNCÜL
PLANLAMASI
Bir binanın enerji tüketimi, projenin
başlangıç aşamalarında bir mimari öneriyle aşağı yukarı belirlenmiştir. İnşaat
altyapısının ve bu değerlerin değişmesi
olasılıkları oldukça sınırlıdır. Buna göre
teknik planlamacılar ve mühendisler,
proje tasarımını değiştirmeksizin ellerinden geleni yapmak zorundadırlar.
Bir binanın güç gereksinimi geniş
ölçüde tasarım sürecinde belirlenir.
Bugün, belirli bir tasarım için optimal bir
enerji kavramı geliştirmek mühendisin
görevidir. Çok başlardan itibaren yatırımcı, mimar, mühendis ve simülayon
uzmanı arasındaki koordinasyon, güç
gerekinimlerini ve -sonuçta bina maliyetini- azaltan, en yüksek iç mahal konforu
bağlamında anahtar öneme sahiptir.
Bütüncül (ya da bütünler) planlama,
binanın mimari potansiyelini, HVAC ekipman ve tesisatını optimalleştirmek üzere,
ilgili her kesimin ilgilerini yönetmek,
ortaya mükemmel bir ürün koymak adına
yatırımı, işletme maliyetlerini optimalleştirmek üzere bir yol ortaya koyar. Diğer
bir deyişle, yılın her saatinde iç mahal
konforu sağlayan bir optimal bina elde
etmek olanaklıdır.
Bu bağlamda önemli bir uzmanlık
aracı da simülasyon yazılımıdır. Bina
simülasyonu, kritik tasarım kararları alınmadan önce optimal bina performansını
desteklemek üzere önemli bir görüş sağlar. Çalışmamızda, konforlu bir iç mahal
iklimi ile işletme (aydınlatma, ısıtma,
soğutma, havalandırma) ve sermaye maliyetlerinin azaltılmasına odaklanırız. Aynı
zamanda günışığından yararlanma ya da
hava hızı/hava çekmeleri ile ilgili değişik
yazılımlar kullanırız.
Bina projesinde enerji tasarruflu planlama ya da etkin enerji yönetimine göre
tasarımda aşamalar aşağıdaki gibi olmalıdır.
• Konunun analizi. Teknik ve
ekonomik sınır koşulların analizi.
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
45
MAKALE
• Ayrıntılı mühendislik ve mimari
analiz. Enerji tasarrufu potansiyelinin
belirlenmesi. Amortisman hesapları.
• Sözleşme hazırlanması. Planlanan
adımların gerçekleştirilmesi. Binanın
işletimi/yönetimi. Tasarruf edilen
enerji maliyetleri bağlamında
amortisman
binalar ve ufuk çizgisi dikkate alınarak
binanın bir gölgeleme simülasyonu yapılır.
2. BİNA SİMÜLASYONU
3D simülasyon modelimiz, gerçekçi
biçimde fiziksel dünyayı temsil eder.
Doğal hava akışını ve bina yapısından
günışığı geçişini tahmin edebilir, binanın
dinamik tepkisini belirleyebiliriz. Isıl kütlenin etkin kullanımı, güneşten korunma
ve doğal ya da karışık mod havalandırma
rejimlerinin hepsi, bütüncül bir simülas-
Girdiler
Yeni veya mevcut bir binada iç mahal
konforunu sağlamak, ekipman boyutlandırması yapmak ve enerji talebi belirlemek
için bina simülasyonu, meslek adamlarının değişik ısıtma/soğutma alternatiflerini karşılaştırma olanağı veren ve değişik
cephe tasarımı yapmaya olanak sağlayan
tam bir süreçtir. Öncelikle gerek duyulan
şey, bir 3D modelleme yapabilmek veya
bir CAD dosyası import edebilmek için
binanın planlarıdır.
yonda görülebilir. Pencerelerin açılması,
güneş kontrollerinin kullanımı, meskun
mahal ve dış iklime göre bir dizi performans parametresine göre programlanabilmektedir.
İç Koşullar
Adım 3 - 3D Model ve Gölgeleme Durumu
Bir binadaki insan sayısı, değişik günler ve kullanım programlarına göre bir
takvim oluşturur.
Dış Hava Koşulları
Dünya genelinde 2,500’den fazla
kayıtlı hava istasyonuna ulaşmış durumdayız. Bunlardan elde edilen veriler güneş
radyasyanonu saatlik değerleri, sıcaklık,
nem, rüzgar hızı ve yönüdür.
Adım 1 - Geometri
Binanın 3D modelini yarattıktan sonra
zonları grafik olarak oluştururuz. Bir zon,
bir ofis, bir daire, bir giriş holü ya da bir
alışveriş alanı olabilir ve buraların iç koşulları, kullanım programları (schedule) ve
hava değişimleri belirlenmelidir.
Adım 4 - İç koşullar / Isıtma Yükleri
Adım 2 - Zonlar
Bundan sonra, doğrudan ve dağınık
radyasyonun hesaplanması için yılın her
saatine göre bina yerleşimi, çevredeki
46
Adım 5 - Pencereler, çatı pencereleri ve çift camlı cepheden doğal havalandırma
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
Adım 6 - Bir havalandırma sistem şeması
Isıtma / HVAC
Bir eleman kitaplığından (component
library) seçilen simgelerle bir sistem
diyagramı oluşturulur. Bu basit süreç,
sistem ve kontroller için bir simülasyon
modeli yaratır. Binanın ve tesisin birleşik
simülasyonu ekipman büyüklüklerini,
hava debilerini, ekipman ve tesis bağlamında enerji tüketimini otomatik olarak
verir. Fanlar, chiller’ler, kazanlar vb’nin
kısmi yük karakteristikleri açıklanabilir.
Günışığı Analizi
Simülasyon modeli günışığı analizine
de uygulanır. Radyasyon hesapları için
hazırlanmış üçgen haldeki ızgara yapısına
sahip değişik konstrüksiyon ve cam türleri
de eksport edilebilir. Gökyüzü koşullarını
belirleyerek, binayı herhangi bir tarih ve
zamanda dünyanın herhangi bir yerine
yerleştiririz.
Aydınlatma simülasyonu bittiğinde
sadece bir görünüş değil, bütün binaya ait
fotoğraf kalitesinde model oluşturulur. Bu
model, herhangi bir konumdan görüntü-
YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015
lenebilir ve bölümler arasında uçuş yapılabilir. Günışığı analizi, herhangi bir iç
yüzeydeki günışığı düzeylerini belirlemek
üzere mahallere göre de yapılabilir.
Aydınlatma lüks düzeyleri sınır çizgileri
veya renkli harita görünümü ile verilebilir.
Adım 1: Tipik yaz ve kış durumlarını
gösteren diyagram T
Yeşil çizgiler: Güneş radyasyonu (W/m2)
Kırmızı çizgiler: Dış sıcaklık (°C)
SONUÇLAR
Isıtma ve soğutma yüklerinin belirlenmesi, mühendisin önemli görevlerindendir. Değişik ısıtma ve soğutma stratejilerinin yararlarını karşılaştırmak için
simülasyonu kullanırız. Bu yolla standart
fan-coil veya vav sistemleri de dahil olmak
üzere yer değiştirme havalandırması,
soğuk tavanlı mahallerde taze havanın
döşemeden verildiği daha yeni sistemler
de analiz edilebilmektedir. Öncelikle aşırı
yaz ve kış performslarını belirlemek için
tipik hava koşulları araştırılır.
Mavi bölgenin içinde en iyi konforu
garanti ederiz. Sarı bölgenin içinde konfor
oldukça iyi durumdadır. Renkli bölgenin
dışında sıcaklıklar çok yüksek veya çok
düşüktür.
Adım 2: Konfor dış (x ekseni) ve iç
(y ekseni) sıcaklığa bağlıdır. Her işaret, ölçülen bir değeri ifade eder. Bu
diyagram, yılda 250 saatten fazla konfor
zonunda kalışı göstermektedir. Birçok
gün boyunca sıcaklık, dış mahal sıcaklığından 8 °C’ye kadar yüksektir.
Adım 3: Bütüncül planlamanın yararları, parasal tasarruf sağlamak üzere son
derece geniştir. Simülasyon için harcanan
ek bedeller, elde edilen tasarruflarla ortalama 1-3 yıl gibi kısa sürede karşılanır.
47
Abone
Formu
İŞ DÜNYASI YAYINCILIK
TANITIM ve TİC. LTD. ŞTİ.
ABONE SERVİSİ
T.: (0216) 651 7878
F.: (0216) 651 7898
[email protected]
Ayda bir yayınlanır
İki ayda bir yayınlanır
İki ayda bir yayınlanır
1 yıllık Abone Bedeli: 100 TL
1 yıllık Abone Bedeli: 50 TL
1 yıllık Abone Bedeli: 50 TL
2 yıllık Abone Bedeli: 180 TL.
2 yıllık Abone Bedeli: 90 TL.
2 yıllık Abone Bedeli: 90 TL.
ONLINE ABONELİK İÇİN
www.b2bmedya.com
•
Aboneliğini herhangi bir
nedenden dolayı sürdürmek
istemeyen
okurların cayma hakkı
bulunmaktadır.
•
Öğrenci aboneliği % 50
indirimlidir.
•
Faturanız 7 gün içinde
adresinize postalanacaktır.
•
Dergilerimiz abonelerimize
Aras Kargo ile gönderilmektedir.
•
Fiyatlar 31 Aralık 2015 tarihine
kadar geçerlidir
ÜÇ AYDA BİR YAYINLANIR • MART 2012 • YIL: 5 • SAYI: 24 • 6 TL • ISSN 1307-9204
Ayda bir yayınlanır
İki ayda bir yayınlanır
İki ayda bir yayınlanır
1 yıllık Abone Bedeli: 100 TL
1 yıllık Abone Bedeli: 50 TL
1 yıllık Abone Bedeli: 50 TL
2 yıllık Abone Bedeli: 180 TL.
2 yıllık Abone Bedeli: 90 TL.
2 yıllık Abone Bedeli: 90 TL.
Yukarıda işaretlediğim dergiye/dergilere abone olmak istiyorum
Adı Soyadı : ...................................................................................................................................................................................................
Firma Adı : ...................................................................................................................................................................................................
Adresi
: ...................................................................................................................................................................................................
................................................................................................................................. Posta kodu: ..................................................................
Tel: ......................................................... Fax: ......................................................... E-posta(*): .................................................................
(*) E-bültenlerimizi takip edebilmek için E-posta adresinizi yazmayı unutmayın.
Lütfen faturayı ....................................... V.D. ...................................... no’lu hesaba kesiniz.
................................... TL. abone bededilini işaretlediğim banka hesabınıza havale ettim.
Garanti Bankası Koşuyolu Şubesi (1016) - TR89 0006 2001 0160 0006 2997 18 nolu İş Dünyası Yayıncılık Ltd. Şti. hesabı
İş Bankası Koşuyolu Şubesi (1170) - TR21 0006 4000 0011 1700 4684 13 nolu İş Dünyası Yayıncılık Ltd. Şti. hesabı
Kredi kartı ile ödeme yapmak istiyorum
(Kredi kartı talimat formu e-posta adresinize veya faksınıza gönderilecektir)
Tarih: ..................................................... İmza: .....................................................
Bu formu banka dekontu ile birlikte 216 651 78 98 no’lu faksa gönderiniz.

Benzer belgeler

Türkiye - Abone Girişi

Türkiye - Abone Girişi Doç. Dr. Ayşin Sev / Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi • Doç. Dr. Filiz Şenkal Sezer / Uludağ Üni. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi • Yrd. Doç. Dr. Gülten Manioğlu / İTÜ Mimarlık Fakültesi Yrd....

Detaylı