Mimarlik, Tasarim, Kuram

Transkript

Mimarlik, Tasarim, Kuram
Faranak Azarnezhad - Mimarlik, Tasarim, Kuram
Mimarlik, Tasarim, Kuram
MTS YL Programi, 2012-13 Bahar yy.
Funda Uz(y.doç.dr), Ayse Senturer(prof.dr),
Arda Inceoglu(prof.dr)
Faranak AZARNEZHAD 502111168
Faranak Azarnezhad - Mimarlik, Tasarim, Kuram
İçerik
Premodern
Ronesans
Avangard
Postmodern
Sitüasyonizm
Dekonstrüktivizm
Fenomenologi
Strukturalizm
Kaynaklar
Premodern
Premodern
Aktör - Vitrivius
Antik dönemlerden günümüze kadar gelen, mimarlık
üzerine tek bilimsel eser olan "De Architecture" ın
yazarı Vitrivius der ki ;
« Kuşkusuz sanatsal mükemmelliğin bilinmemesi
nedeniyle
doğal
olarak
farkedilmeyişinede
şaşırmamamız gerekir, ancak iyi hakemler, sosyal
ilişkilerin etkisiyle sık sık göstermelik bir beğeniye
yönlendikleri zaman en büyük kızgınlığın gösterilmesi
zorunludur.»
Yani, Vitrivius›un kızgınlığı, kırgınlığı, hayal
kırıklığı vardır.Sebebi , günümüze kadar ulaşan bu
ünün o dönemlerde Vitrivius› un beklentilerini
karşılamaması,kendisini yeterince önemsenmiyor
olarak görmesi ve yaptıklarına ilgi duyulmuyormuş
gibi hissetmesidir.
Faranak Azarnezhad - Mimarlik, Tasarim, Kuram
Rönesans
Rönesansın önemli mimarları Michelangelo, Floransalı Filippo Brunelleschi (1377-1446), Donato
Bramante (1444-1514) ve Andrea Palladio (150880)
15 . yy ın ilk başlarında ortaya çıkan ve 16. Yy da
ağırşığı iyice hissedilen sanat düşünce ve bilim
alanındaki yeniliklere denir.
Rönesans’ın önemli mimarları Michelangelo, Floransalı Filippo Brunelleschi (1377-1446), Donato
Bramante (1444-1514) ve Andrea Palladio (150880)
-BAğlılıktan Sıyrılmak
-Özgür Düşünce
-Objektif Bakış Açısı
-Sadelik, Saflık
-Burkhard “ Rönesans insanın keşfedilmesidir “
Faranak Azarnezhad - Mimarlik, Tasarim, Kuram
Rönesans
Mimarlık alanında da Rönesans, antik çağın
yeniden doğuşu oldu. Ama bu dönem
yapıtları antik örneklerin kopyaları değil, 15.
yy. anlayışı ve dünya görüşü doğrultusunda
yorumlarıydı. Rönesans mimarlığın ilk
temsilcisi, yarım kalmış bir Gotik Dönem
yapısı olan Floransa Katedrali’nin kubbesini
tamamlayan F. Brunellesci sayılır. Rönesans
sanatının yönlenişinde temel dayanak
noktalarından birini oluşturan Perspektifin
kurallarını ortaya koyan ilk kurallardan
biri de, ressam Masaccio ve mimar alberti
ile birlikte Brunellaschi’ydi Perspektif
sayesinde mimarlar tasarladıkları yapının
daha bitmeden, hatta yapımına bile
başlanmadan nasıl görünebileceğini çizerek
ifade edebiliyorlardı. Bu da mimarlığı
taşçılık ya da marangozluk gibi bir el işçiliği
olmaktan çıkartarak ileri bir tasarım
Faranak Azarnezhad - Mimarlik, Tasarim, Kuram
Postmodern
Faranak Azarnezhad - Mimarlik, Tasarim, Kuram
Postmodern
“Modernizm sonrası-ötesi. insanı merkeze alan,
seküler ve hümanist dünya görüşü anlamındaki
modernizmi eleştirip sorgulayan, alternatif
geliştirmeye çabalayan bütün düşünceler.”
Avangard
Faranak Azarnezhad - Mimarlik, Tasarim, Kuram
Avangard:
Avant-garde, “ İleri, öncü”
demek. A v a n t - g arde akımı,
19.yy. ve 20.yy. arasında
‘geleneksel olana ’ karşı bir
krizin sonucu, bu krize bir
cevap niteliği olarak doğdu.
Fakat tanımından anlaşılan
öncülüğü getiremedi ; aynı
zamanda yıkıcıydı, kendinden
önceki sanat akımlarını tanımıyor ve her zaman «tanımlanmamış, keşfedilmemiş” olanı bulmayı
amaçlıyordu. Amaç, sadece yüksek sanatın üretilmesiydi, “sanat için sanat»tı. Dünya savaşı sonrası
dönem koşulları gözden geçirilirse; avantgarde akımın etkileri öncelikli Sovyet Sosyalist bloğu
ülkelerinde görülmüştür. 1922-1932 yılları arasında yeni hedefler saptamış bir grup mimar tarafından
“Sovyet Avantgarde Mimarisi” adı altında 20.yy›ın en radikal binalarından birkaçı ortaya çıkmıştır. Bu
yapılar; mimarlıkta yeni bir dile, yeni bir yoruma işaretti. Savaş sonrası tek olanı, farklı olanı, daha
önce keşfedilmemiş olanı yakalamaya çalışan sanat- avantgarde akım, mimarlıkta ve kentlerin yeniden
yapılandırılmasında da büyük ölçüde etkili olmuştur. Savaşın getirdiği karamsar ortamdan çıkış yolu
olarak, mimarlık da farklı çizgiler ve yorumlar kazandı.
Avangard
İki Dünya Savaşı arasındaki “modern
mimari”. Bu cümle Art Deco akımını genel
olarak tanımlayabilir. Avant-garde akım
bugün hala etkisini gördüğümüz Art Deco
Mimari akımını doğurmuştur. Modern
mimari, geleneksel konseptler, sıcak, rahat
mekandan, futuristik, teknoloji cenneti
gibi gözüken mekanlar arasında bir gerilime
sebep oluyordu. Art Deco bu gerilimi çözmek
için bir yaklaşımdı aslında. Richard Neutra
modernist mimarlığın başlangıç döneminde
mimarlık okulundan mezun oldu. Art-deco
mimarlığının önemli temsilcilerindendir.
Frank Gehry de avant-garde mimarinin
önemli temsilcilerindendir. O da geometriye
farklı bir bakış açısı getirerek, sıradan
olmayanın peşinden gitmiştir. Prag’da
bulunan meşhur “Dancing House”, bu akımın
en önemli örneklerindendir. Frank Gehry’nin
formlarında avantgardın öncü akımlarından
“kübizm” göze çarpar. Gehry’nin de çizdiği
skeçleri ve sonucunda binaları, Picasso’nun
tabloları gibi ‘izlenebilmektedir›.
Faranak Azarnezhad - Mimarlik, Tasarim, Kuram
Avangard
Faranak Azarnezhad - Mimarlik, Tasarim, Kuram
Yona Friedman kent plancılığı ve mimari konusunda kendi deyimiyle ‘yarı bilinçsiz modelleri’ ile bir
ütopisttti aslında. Mekanın planlanması ve binanın tasarlanması aşamasında plancı ya da mimara ihtiyaç
olmadığına, mekanı en iyi şekilde ancak içinde yaşayan insanın tasarlayabileceğine inanıyordu. Bu
düşüncesiyle klasik mimariden ayrıldığı çok açıktı. “Spatial city” adını verdiği eskizlerinde; insan odaklı
bir tasarım anlayışına gitmiş , fakat bu O’nu geleceği tasarlamak fikrinden alıkoyamamıştı. Avant-garde
akım eğer “tek olanı, farklı olanı, yaratılmayanı yapmak ve bu anlamda da Tanrı’ya özenmek” ise; evet
Friedman kesinlikle avant-garde bir mimardı. Kitsch kavramı; endüstri devriminden sonra ortaya çıkmıştır.
Kentlileşme ve okur-yazarlık oranının artmasıyla birlikte; sanat akımlarının da hedef kitlesi genişlemeye
başladı. Tabii ki kitsch hiçbir zaman avant-garde akım kadar karmaşık ya da anlaşılması güç ya da öyle
olmayı amaçlayan bir akım olmadı. Aksine daha basit, anlaşılır ve aslında “bir şey anlatma kaygısı, derdi
olmayan” bir tarafta durdu. Kitsch popüler kültürü baştacı yapmıştır. Popüler kültür; büyük kitleler,
yığınlar. Modernizm karşısında bir duruş şekli belki de.
Postmodern
Faranak Azarnezhad - Mimarlik, Tasarim, Kuram
Postmodern
Modern Mimarlığın prensiplerine ilk bilinçli eleştiri CIAM bünyesindeki bazı genç mimarlardan gelmiştir.
2inci Dünya Savaşı nedeniyle on yıllık bir aradan sonra 1947›de toplanan 6. CIAM Kongresindeki tartışmalar
sonucunda Aldo van Eyck, Alison ve Peter Smithson, Jacob Bakema, Georges Candilis gibi mimarlar Team
10 Grubunu kurmuşlar ve evrensellik yerine kişilik, mekan yerine yer, zaman yerine durum, yaşamaeğlenme-çalışma-ulaşım gibi işlevlere göre zonlara ayrılan kent anlayışı yerine ev-sokak-mahalle-kent
gibi toplu yaşamın hiyerarşik öğelerini ön plana çıkaran, insan ilişkilerini kurmaya çalışan bir yaklaşımı
savunmuşlardır . Ancak Team 10 Grubunun toplumsal yaşam hakkındaki incelemeleri genel ölçekte kalmış
ve sağlıklı tasarım önerilerine yeterli bir temel oluşturamamıştır. Avrupa›da Team 10 Grubunun başlattığı
eleştiri .Amerika›da Louis I. Kahn tarafından sürdürülmüştür. Kahn ile Team 10 Grubundan Alison ve Peter
Smithson›un yazışmaları Modern Mimarlık Sonrası tartışmaları için ilginç belgeler niteliğindedir. Meslek
yaşamının başlarında Modern Mimarlık ilkelerinden esinlenen projeler yapan Kahn, 1940›ların sonundan
itibaren mimari çizgisini belirginleştirerek Uluslararası Stil geleneğini dışlamış, anıtsal geometrik formlar
ve soyut bir sembolizm içeren bir yaklaşımı benimsemiştir. Postmodernizmin babası sayılan Robert
Venturi›nin Princeton Üniversitesi›nde Beaux-Arts eğitimi aldıktan sonar 1950› I i yılların ortalarında
Kahn›ın Ph i İade! phia›daki bürosunda çalışmış olduğunu biliyoruz. Bu süreç, usta-çırak arasında ilginç bir
karşılıklı etkileşime yol açmış, ancak Kahn›ın etkisi altmışlı ve yetmişli yıllarda daha çok Mario Botta, Aldo
Rossi gibi İtalyan mimarlar üzerinde olmuştur.
Postmodern
Faranak Azarnezhad - Mimarlik, Tasarim, Kuram
Venturi ve Scott Brown, Gordon Wu Hall, Princeton Universitesi, 1981
Sitüasyonizm
Faranak Azarnezhad - Mimarlik, Tasarim, Kuram
Sitüasyonizm
Guy Debord mâlum, 1968 Mayıs’ında Paris’in,
devrimci işçiler, öğrenciler ve aydınlar
tarafından ele geçirilmesinin başını çeken
Sitüasyonist Enternasyonel hareketinin lideri.
Arolat’ın “iletişim tasarımı” nı hangi ajan(s)
yapıyor bilmiyoruz ama, postmodern mimarlık
starlarının kendilerini birtakım radikal düşüncelerle, özellikle de haince ‘postmodern filozoflar’ olarak
damgalanan, ve aslında hemen hepsi de Guy Debord’la birlikte 1968’deki Paris ayaklanmasına katılan
çağdaş Fransız filozoflarının felsefeleriyle özdeşleştirmeleri yeni değil. Özellikle Peter Eisenman, Zaha
Hadid, Bernard Tschumi, Daniel Libeskind gibi mimarların Derrida ile ve onun dekonstrüksiyon felsefesine
ilgileri bilinir. Mimarlığı radikal felsefeyle eklemlemeye çaba gösteren örgütlü girişimler de olmuştur.
Bunlar arasında en etkin olanı, herhalde, Eisenman’ın başkanlığında Isozaki, Koolhaas, Philip Johnson gibi
mimarların New York’ta kurdukları Anyone Korporasyonu’dur. Anyone’ın Tokyo’daki Shimizu Şirketi’nin
sponsorluğuyla yürüttüğü, ve her biri başka bir kentte yapılan toplantılardan sekizincisi olan “Anytime”,
Eisenman’ın “Süha’yla Cenevre’de yaptığı toplantılar” sonucunda 1998 yılında Ankara’da gerçekleşir.
Sponsorluğu, Tepe Mimarlık Merkezi’ni kuran Tepe İnşaat üstlenir. Bu toplantıda, Isozaki, Zaha Hadid, Rem
Koolhaas, Tschumi ve Eisenman gibi çağdaş şöhretlerle, Fredric Jameson, Saskia Sassen gibi Marksistler,
Han Tümertekin, Nevzat Sayın gibi yerli şöhret adayları, ve Özkan’ın Anytime derlemesinin başında
tanımladığı “Türk mimarlık entelijansiyası” bir araya gelir. Bu gibi ortamlarda, küresel piyasa mimarları,
piyasanın düşmanı radikal düşünürlerle aynı platformda buluşturularak meşrulaştırılır; eleştirel, kuramsal
bir ton edinir; “kültürel sermaye” kazanır; başka deyişle markalandırılır.
Fenomenologi
Faranak Azarnezhad - Mimarlik, Tasarim, Kuram
Amacı doğrudan doğruya, kesin ve apaçık (evident) bir bilgi elde etmek olan Husserl›e göre, böyle bir
bilgi, ancak içkin aktlarla elde edilebilir. İçkin aktlarla mutlak varlık (salt bilinç), aşkın aktlarla ise, göreceli
varlıklar hakkında bilgi elde edilir. Husserl›e göre, bir bilginin mutlak olması için, o bilginin konusu olan
alanın da mutlak olması gerekir; çünkü mutlak bir bilgiyi ancak mutlak bir varlık sağlayabilir. Ona göre,
bilginin niteliği, yani mutlak veya relatif olması, sadece varlığın niteliğine bağlıdır. Fenomenolojik bilgi
teorisi, saf bir bilgi teorisidir. Söz konusu edilen bilgi, a priori olup, öz bilgisidir. Fenomenolojide, olay
bilgisinin ve tesadüfün yeri olmadığı için bilgi teorisi de sadece mutlak bilgiden söz eder.
Martin HEIDEGGER
Edmund HUSSERL
Maurice MErleau-Ponty
Dekonstrüktivizm
Fenomenologi
Dekonstrüktivizm (yapısal analiz), 1980›lerin sonlarında ortaya çıkan postmodern alti mimari akımı.
Yapıyı oluşturan mimari unsurların bütünlüğünün parçalanması, yüzeylerle yapılan oyunlar, dış cephe
gibi mimari unsurların dikaçılı olmayan köşelerle yamultulması ve kaydırılması gibi yöntemlere dayanır.
Dekonstrüktivist tarza sahip binalar bakanlara belirsizlik ve kargaşa hissi verir. Dekonstrüktivist mimarlar
başlangıçta Fransız filozof Jacques Derrida›nın fikirlerinden etkilendiler. Eisenman›ın mimariye
yaklaşımı, tanışmalarından ve dekonstrüktivist olmasından çok önce gelişti. Peter Eisenman›a göre
dekonstrüktivizm, radikal şekilciliğe ilgisinin bir uzantısı olarak ele alınmalıdır. Dekonstrüktivizmin bazı
uygulayıcıları, konstrüktivizmin geometrik dengesizlikleri ve biçimsel deneylerinden de etkilenmişlerdir.
Faranak Azarnezhad - Mimarlik, Tasarim, Kuram
Frank O Gehry - EMP, Seattle USA - Deconstruction
Strukturalizm
Faranak Azarnezhad - Mimarlik, Tasarim, Kuram
STRÜKTÜRALİZM: (Yapısalcılık)
Tüm bilimlerinin esas amacının insanı oluşturmak değil, onu çözümlemek üzerine olduğunu söyleyerek
bu doğrultuda alt metin okumaları yapan yöntem. Yapısalcılık temelde büyük yapıları incelerken
aslında kaygıları o yapıyı oluşturan alt metin okumaları yapabilmektir. Alt metin okumalarında yapılan
çözümlemelerin bütünün esas nedenselliği açıklayabileceğini düşünür. İnsan öznesinin eleştirsinin önceliği
vardır. Rönesans’ta ki birey kavramı ile Descartes’ın “düşünüyorum öyleyse varım” sözündeki ben özerk
olmakla birlikte kendi içinde tutarlıdır da. Yapısalcılığın önde gelen isimlerinden Lévi-Strauss, insan öznesini
varlığın merkezi olarak alır. İnsanı merkeze koyularak yapılan yapısalcı alt metin okumaların çoğunda ise
Marksizm’in yeni baştan okunması, saptırılması gibi yollarla davranışlar açıklanmaya çalışlınır. Bir kültürü
anlamak, oradaki esas anlamı ortaya çıkarabilmek için alt birimlerin ilişkisi ve etkileşimleri inceler. LéviStrauss’un alt birim okumaları, kültürü oluşturan ve artık kültürde normal karşılanan davranışlar olan,
gündelik denebilecek eylemleri inceler. Yapısalcılığın aslında bir öğreti değil bir almanac yöntem olduğunu
söyleyen bir diğer önemli isim olan Saussure ise göstergebilim ve dilbilim üzerine pek çok çalışma yapmıştır.
Saussure önceki dilbilimcilerin anlam üzerine yeterli çalışmalar yapmadığını ve onların konunun özüne
dair kaygılarının yetersiz olduğunu söyler. Sözcüklerin nitelikleri, konuşmacının ona yüklediği niteliklerin
ve algılayıcının anlatıyı özümsemesi arasında olan ilişkinin önemini vurgular. Bu iletişim sürecinde
özümsenmiş olan dilbilimsel ve anlambilimsel verilere bakılması gerektiğini anlatır. Göstergeyi oluşturan,
dilsel göstergede gösteren ile gösterilen arasıdaki bağdır. Bu ön kabullerle çalışmalarını yürüten Saussure
alt metin okumalarını bunlar doğrultusunda gerçekleştirir. Kendisinin de söylediği gibi aslında başta alt
metin okumalarının yapılabilmesi için bir yöntem olan yapısalcılık, sonraları verimli olmasından dolayı
başka yöntemlerle birleşerek öğretisel sonuçları doğurmuştur.
Kaynaklar
Faranak Azarnezhad - Mimarlik, Tasarim, Kuram
Kaynaklar:
Ankara Universitesi Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Dergisi (2005) 27-55, FENOMENOLOJİ VE
EDMUND HUSSERL›DE - APA‫ا‬IKLIK (EVIDENZ) PROBLEMİ
KIRILAN TEMSİLİYET - LIBESKIND’DE BELLEK, TARİH VE MİMARLIK - Feray MADEN ve Deniz ŞENGEL KIRILAN TEMSİLİYET
MODERN SONRASI MİMARLIK ANLAYIŞLARI - NESLİHAN T. DOSTOĞLU
Güzin Yamaner - Postmodernizm ve Sanat - Mimari, Sinema, Edebiyat, Tiyatro, Tasarım
Mimarın Şöhret Düşkünlüğü - Emre Arolat ve Guy Debord - 24/03/2012 / skopbülten / Ali Artun
*dersde aldigim notlar

Benzer belgeler