UZAL-CBS 2012 - Bülent Ecevit Üniversitesi

Transkript

UZAL-CBS 2012 - Bülent Ecevit Üniversitesi
Özetler
IV. UZAKTAN ALGILAMA VE COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ
SEMPOZYUMU
ÖZETLER KİTABI
Özetler
16-19 Ekim 2012
ZONGULDAK
IV. UZAKTAN ALGILAMA VE COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ
SEMPOZYUMU
ÖZETLER KİTABI
İLETİŞİM
Bülent Ecevit Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi
Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü
67100 Zonguldak
Tel: 0 372 257 40 10 & 257 29 96
Faks: 0 372 257 29 96
e-posta: [email protected]
Web: http://jeodezi.karaelmas.edu.tr/uzalcbs2012
ISBN:
Basıma Hazırlayanlar: Arş. Gör. Çağlar BAYIK (BEÜ)
Arş. Gör. Deniz ARCA (BEÜ)
Arş. Gör. Talha TAŞKANAT (BEÜ)
Baskı:
Basım Tarihi:
ÖNSÖZ
İlki 2006 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’nde, ikincisi 2008 yılında Erciyes
Üniversitesi’nde, üçüncüsü ise 2010 yılında Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde düzenlenen
Uzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemleri Sempozyumu’nun dördüncüsü olan UZAL-CBS
2012, Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ), İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve TMMOB Harita
ve Kadastro Mühendisleri Odası (HKMO) ortak girişimi ile 16-19 Ekim 2012 tarihlerinde BEÜ
Merkez Yerleşkesi’nde (Zonguldak) düzenlenmektedir. Uzaktan algılama ve coğrafi bilgi
sistemleri (CBS) konularında çalışan bilim insanlarını, araştırmacıları ve öğrencileri bir araya
getirmeyi hedefleyen bu sempozyum ile, farklı çalışma grupları ile özel sektör ve kamu kurum
temsilcilerinin bir araya getirilmesi, projelerin tanıtılması ve mesleki tartışma olanağının
sağlanması da amaçlanmaktadır.
Sempozyumda, UZAL-CBS 2012 bilim kurulu tarafından değerlendirilen 135 bildiriden sözlü
bildiri olarak kabul edilen bildiriler iki paralel oturumda sunulacak, poster olarak kabul edilen
bildiriler ise, hem poster oturumunda, hem de sözlü oturumlarda (kısaca) sunulacaktır. Bildiriler,
ağırlıklı olarak, uzaktan algılamanın ve CBS’nin, tarıma, ormancılığa, jeolojiye, afetlere, şehir ve
bölge planlamaya, meteorolojiye, kıyı izlemeye, koruma alanlarına, 3B modelleme ve
görsellemeye, erozyona, arazi örtüsü ve kullanımına ve çeşitli sosyal bilimler konularına
uygulanmasını içeren konulardan oluşmaktadır. Sempozyum, özel sektörün ve kamu
kurumlarının değerli temsilcileri tarafından desteklenmiştir. Destek veren özel sektör
temsilcileri: Başarsoft, Netcad, Nik Sistem, Mescioğlu, Piri Reis Grup, GNSS Teknik, Dedeman
Zonguldak, Şah-Kar Harita, Aydıner İnşaat, Akropol ve Zonguldak ARGE’dir. Destek veren
kamu kurumları ise Zonguldak Valiliği, Zonguldak Belediyesi ve TÜBİTAK’tır. Destekleyen
tüm kurum ve kuruluşlara teşekkürlerimizi sunarız.
Sunulacak bildiriler bilim kurulu tarafından her yönden değerlendirilerek, en iyi sözlü ve poster
bildiriler belirlenecek ve ödüller kapanış oturumunda verilecektir. Sempozyum açılışına, Dr.
Ioannis MANAKOS (ITI-CERTH, EARSeL Başkanı, Yunanistan), Dr. Rosa LASAPONARA
(IMAA-CNR, EARSeL Genel Sekreteri, İtalya) ve Prof. Mag. Dr. Wolfgang SULZER (Graz
Karl Franzens Üniversitesi, Avusturya) davetli konuşmacı olarak katılacaktır. ‘Gelişen Uzaktan
Algılama ve CBS Tekniklerinin Kamu ve Özel Sektördeki Kullanımı – Sorunlar ve Çözüm
Önerileri’ konulu bir panelin de düzenleneceği sempozyumun kapanış oturumunda, 2014 yılında
Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü tarafından İstanbul’da
düzenlenecek olan UZAL-CBS 2014 hakkında bir tanıtım sunumu yapılacaktır.
Sempozyuma katılan ve destek veren herkese gönülden teşekkürlerimizi sunar başarılı bir
sempozyum dileriz.
Saygılarımızla,
UZAL-CBS 2012 Düzenleme Kurulu Adına
Prof. Dr. Derya MAKTAV (İTÜ) & Yrd. Doç. Dr. Hüseyin TOPAN (BEÜ)Saygılarımızla
DÜZENLEYENLER
Bülent Ecevit Üniversitesi
İstanbul Teknik Üniversitesi
Harita ve Kadastro Mühendisleri
Odası
DESTEKLEYEN KAMU KURUMLARI
Zonguldak Valiliği
Zonguldak Belediyesi
TÜBİTAK
EARSeL
DESTEKLEYEN ÖZEL KURULUŞLAR
Başar Bilgisayar Sistemleri ve
İletişim Teknolojileri San. ve Tic.
Ltd. Şti.
NİK İnşaat Ticaret Ltd. Şti.
Ulusal CAD ve GIS Çözümleri
A.Ş..
Mescioğlu Şirketler Grubu
Piri Reis Grup
GNSS Harita Teknik Danışmanlık
San. ve Tic. Ltd. Şti.
Dedeman Zonguldak
Şah-Kar Harita Ltd. Şti
Aydıner İnşaat A.Ş.
Akropol Bilgisayar, Mühendislik,
Mimarlık
Zonguldak Arge Yapı Laboratuvarı
2
KURULLAR
ONUR KURULU
Prof. Dr. Mahmut ÖZER, BEÜ Rektörü
Prof. Dr. Mehmet KARACA, İTÜ Rektörü
Prof. Dr. Yılmaz YILDIRIM, BEÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı
Ertuğrul CANDAŞ, HKMO Başkanı
DÜZENLEME KURULU
Prof. Dr. Derya MAKTAV, İTÜ, Eş-başkan
Yrd. Doç. Dr. Umut G. SEFERCİK, BEÜ
Yrd. Doç. Dr. Hüseyin TOPAN, BEÜ, Eş-başkan
Arş. Gör. Deniz ARCA, BEÜ
Prof. Dr. Erkan BEŞDOK, ERÜ
Arş. Gör. Çağlar BAYIK, BEÜ
Prof. Dr. Taşkın KAVZOĞLU, GYTE
Arş. Gör. Kaan KALKAN, İTÜ
Prof. Dr. Şenol KUŞÇU, BEÜ
Arş. Gör. Mustafa ÖZENDİ, BEÜ.
Prof. Dr. Filiz SUNAR, İTÜ
Arş. Gör. Talha TAŞKANAT
Doç. Dr. Mehmet ALKAN, BEÜ
Uzm. Murat ORUÇ, BEÜ
Yrd. Doç. Dr. Serkan KARAKIŞ, BEÜ
Yrd. Doç. Dr. Hakan AKÇIN, HKMO
Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ, BEÜ
Özkan TALAY, HKMO
BİLİM KURULU
Prof. Dr. Ayhan ALKIŞ, YTÜ
Prof. Dr. Zübeyde ALKIŞ, YTÜ
Prof. Dr. Fatmagül KILIÇ, YTÜ
Prof. Dr. Süha BERBEROĞLU, ÇÜ
Prof. Dr. Erkan BEŞDOK, ERÜ
Prof. Dr. Kadir ERDİN, İÜ
Prof. Dr. Taşkın KAVZOĞLU, GYTE
Prof. Dr. Yusuf KURUCU, EÜ
Prof. Dr. Derya MAKTAV, İTÜ
Prof. Dr. Coşkun ÖZKAN, ERÜ
Prof. Dr. Filiz SUNAR, İTÜ
Doç. Dr. Mehmet ALKAN, BEÜ
Doç. Dr. Bülent BAYRAM, YTÜ
Doç. Dr. Gürcan BÜYÜKSALİH, Bimtaş-İBB
Doç. Dr. Hayriye EŞBAH, İTÜ
Doç. Dr. Şinasi KAYA, İTÜ
Doç. Dr. Naci YASTIKLI, YTÜ
Yrd. Doç. Dr. Ayhan ATEŞOĞLU, BÜ
Yrd. Doç. Dr. Serkan KARAKIŞ, BEÜ
Yrd. Doç. Dr. Füsun BALIK ŞANLI, YTÜ
Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ, BEÜ
Yrd. Doç. Dr. Umut Güneş SEFERCİK, BEÜ
Yrd. Doç. Dr. Hüseyin TOPAN, BEÜ
Dr. Cihangir AYDÖNER, TÜBİTAK-MAM
Dr. Beril SIRMAÇEK, DLR-Almanya
3
İÇİNDEKİLER
REMOTE SENSING IN EUROPE: STATUS ANALYSIS AND TRENDS FOCUSING ON ENVIRONMENT AND
AGRICULTURE
Ioannis MANAKOS………………………………………………………………………………………………………………..11
REMOTE SENSING IN ARCHAEOLOGY: AN OVERVIEW
Rosa LASAPONARA, Nicola MASINI…………………………………………………………………..………………………12
REMOTE SENSING TECHNOLOGIES AND APPLICATIONS FOR MONITORING HIGH MOUNTAIN
ENVIRONMENTS
Wolfgang SULZER…………………….…………………………………………………………………………………………..13
[001] DÜZCE EFTENİ GÖLÜ SULAK ALAN EKOSİSTEMİ PEYZAJ YÖNETİMİ’NİN OLUŞTURULMASINDA
COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİNİN KULLANIMI
Osman UZUN,Pınar GİRTİ GÜLTEKİN, Güniz AKINCI KESİM ........................................................................................ 14
[002] UŞAK İLİ KEMALÖZ MAHALLESİ’NDE ÇOCUK OYUN ALANLARININ NİTELİĞİNİN CBS İLE
İRDELENMESİ
Nurhan KOÇAN, Ömer Lütfü ÇORBACI ............................................................................................................................ 15
[003] NAHÇIVAN ÖZERK CUMHURİYETİNDE YAĞIŞ YOĞUNLUĞUNUN ZAMANSAL DEĞİŞİMİ
Serdar AYDIN, Samir BAKHSHALİYEV, D. Zafer ŞEKER, Nüket SİVRİ .......................................................................... 16
[004] MULTİPOİNT ÖZELLİĞİNİN NOKTA ÖZELLİĞİ FORMATINA DÖNÜŞTÜRME STRATEJİSİ
Cahit Tağı ÇELİK ............................................................................................................................................................... 17
[005] DAĞITIK SİSTEMLERDE UYDU GÖRÜNTÜSÜ TRANSFERİ: RASTER VE VEKTÖR TEMSİL
KARŞILAŞTIRMASI
Süleyman EKEN, Recep BOSTANCI, Ahmet SAYAR ........................................................................................................ 18
[006] İTERATİF EN YAKIN NOKTA YÖNTEMİ İLE LAZER TARAYICI NOKTA BULUTLARININ
BİRLEŞTİRİLMESİNE ANALİTİK BİR BAKIŞ
Cihan ALTUNTAŞ ............................................................................................................................................................. 19
[007] AHIR DAĞI (KAHRAMANMARAŞ) VE ÇEVRESİNDE BİTKİ ÖRTÜSÜ İLE YAĞIŞ KOŞULLARI
ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN MODIS VERİLERİ KULLANILARAK İNCELENMESİ (2000-2010)
Mehmet Ali ÇELİK, Murat KARABULUT .......................................................................................................................... 20
[008] GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI İL ARAZİ ENVANTERLERİNİN ARŞİVLENMESİ VE
ARAZİ ÖRTÜSÜ DEĞİŞİMİNDE CBS TEKNOLOJİSİNİN KULLANILMASI: EDİRNE İLİ ÖRNEĞİ
Timuçin EVEREST, Hasan ÖZCAN .................................................................................................................................... 21
[009] GÖL YÜZEYİ DEĞİŞİMLERİNİN BELİRLENMESİNDE FARKLI DİJİTAL GÖRÜNTÜ İŞLEME
TEKNİKLERİNİN KULLANILMASI
İrfan AKAR, Derya MAKTAV ............................................................................................................................................ 22
[010] ÇOK TARİHLİ OPTİK VE MİKRODALGA GÖRÜNTÜLERİ KULLANILARAK TARIM ALANLARINDA
YETİŞTİRİLEN ÜRÜNLERİN BÖLÜT TABANLI SINIFLANDIRILMASI
Aslı ÖZDARICI OK, Zuhal AKYÜREK .............................................................................................................................. 23
[011] MARDİN İLİ’NİN YÜKSEK BİOMAS AKTİVİTEYE SAHİP BİTKİ ÖRTÜSÜNÜN MODIS NDVI VERİLERİ
KULLANILARAK İZLENMESİ
Mehmet Ali ÇELİK, Kamuran GÜLÇEK ............................................................................................................................. 24
[012] UĞURSUYU VE AKSU HAVZALARI ARAZİ ÖRTÜSÜNÜN ZAMANSAL DEĞİŞİMİNİN CBS ve UA
ENTEGRE EDİLEREK DEĞERLENDİRİLMESİ (1999-2008)
Osman UZUN,Abdurrahim AYDIN, Pınar GÜLTEKİN ....................................................................................................... 25
[013] ARC HYDRO İLE SU TOPLAMA ALANLARININ BELİRLENMESİ
Ahmet Hamdi SARGIN,Nesibe Gülşah GÜREŞCİ, Kemal SEYREK.................................................................................... 26
[015] KÖYCEĞİZ GÖLÜ KUZEY HAVZALARININ HİDROGRAFİK ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİNDE
COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİNİN KULLANIMI
Mustafa UTLU, Hasan ÖZDEMİR....................................................................................................................................... 27
[016] ARAÇ GEÇİŞ BÖLGELERİNİN BELİRLENMESİNDE BULANIK MANTIK YAKLAŞIMI
Mehmet ERBAŞ, Zübeyde ALKIŞ....................................................................................................................................... 28
[017] UZAKTAN ALGILAMA VE CBS KULLANILARAK MERİÇ NEHRİ TAŞKIN ALANLARININ
BELİRLENMESİ
Ersan BATUR, Derya MAKTAV ........................................................................................................................................ 29
[018] CBS ESASLI AFET YÖNETİMİNDE ULUSAL VE ULUSLARARASI YAKLAŞIMLAR, UYGULAMALAR,
SORUNLAR
4
Hanifi TOKGÖZ, Şule TÜDEŞ, Hüseyin BAYRAKTAR ................................................... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
[019] AĞAÇ KAPALILIK YÜZDESİ, NET BİRİNCİL ÜRETİM VE EROZYON ARASI ETKİLEŞİMLERİN
UZAKTAN ALGILAMA VE COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ YARDIMIYLA İRDELENMESİ: YUKARI SEYHAN
HAVZASI ÖRNEĞİ
Mehmet Akif ERDOĞAN, Süha BERBEROĞLU, Cenk DÖNMEZ ..................................................................................... 31
[020] FARKLI UYDU VERİ ÇAKIŞTIRMA TEKNİKLERİNİN ANALİZİ
Özge KAYMAN, Filiz SUNAR, Derya MAKTAV ............................................................................................................... 32
[021] HAVA FOTOĞRAFI VE OPTİK UYDU GÖRÜNTÜLERİ YARDIMIYLA YATAY YER DEĞİŞTİRMELERİN
BELİRLENMESİ
Tarık TÜRK ........................................................................................................................................................................ 33
[022] TÜRKİYEDEKİ KARLA KAPLI ALANLARIN UYDULARDAN TAKİBİ VE UZUN YILLAR TREND ANALİZİ
İbrahim SÖNMEZ , Ahmet Emre TEKELİ, Erdem ERDİ ..................................................................................................... 34
[023] CBS WEB UYGULAMALARINDA HTML5 VE GELECEK
Alper DİNÇER, Balkan URAZ, Kemal SEYREK................................................................................................................. 35
[024] KÜRE DAĞLARI MİLLİ PARKI VE TAMPON ZONUNDAKİ DEĞİŞİMİN UZAKTAN ALGILAMA VE CBS
İLE BELİRLENMESİ
Ayhan ATEŞOĞLU, Metin TUNAY, Yıldıray LİSE, Cihad ÖZTÜRK ................................................................................. 36
[025] MEKANSAL VERİTABANLARINDA MASAÜSTÜ VE WEB CBS YAZILIMLARININ BİRLİKTE
ÇALIŞABİLİRLİĞİ
Balkan URAZ, Alper DİNÇER , Kemal SEYREK................................................................................................................ 37
[026] YAKIN RESİM FOTOGRAMETRİSİNDE ÜÇ BOYUTLU SİLÜET ÖRNEK UYGULAMASI: İSTANBUL
GALATA BÖLGESİ
Cumhur ŞAHİN, Bahadır ERGUN, Ayhan ALKIŞ ............................................................................................................... 38
[027] PANORAMİK GÖRÜNTÜ VE KULLANIM ALANLARI
Cumhur ŞAHİN, Bahadır ERGÜN....................................................................................................................................... 39
[028] HİDROELEKTRİK SANTRALLERİN 3 BOYUTLU MODELLENMESİ
Demirhan ÇELEBİ, Ümit YURT, Halil YILMAZ, İsmail İsa ATABEY................................................................................ 40
[029] HİDROELEKTRİK SANTRALLERİNE YÖNELİK 3 BOYUTLU SAYISAL HARİTALARIN ÜRETİLMESİ
Demirhan ÇELEBİ, Ümit YURT, Halil YILMAZ, İsmail İsa ATABEY................................................................................ 41
[030] WEB-CBS TABANLI KAMPÜS BİLGİ SİSTEMİ
Ecem İREN, Murat KOMESLİ ............................................................................................................................................ 42
[031] GOOGLE MAPS ÜZERİNDE EN YAKIN NÖBETÇİ ECZANE UYGULAMASI
Eda ÇAYBAŞI, Merve GÜNAYDIN, Murat KOMESLİ ...................................................................................................... 43
[032] DİFFERANSİYEL ARAMA ALGORİTMASI TABANLI YENİ BİR KAMERA KALİBRASYON YÖNTEMİ
Pınar ÇİVİCİOĞLU, Tuba KURBAN, Erkan BEŞDOK ....................................................................................................... 44
[033] DİNAMİK SENSÖR YERLEŞTİRME PROBLEMİNİN DİFERANSİYEL ARAMA ALGORİTMASI İLE
ÇÖZÜLMESİ
Pınar ÇİVİCİOĞLU, Ahmet Emin KARKINLI, Erkan BEŞDOK ......................................................................................... 45
[034] KONUŞMA TANIMA ALGORİTMALARININ CBS’DE KULLANIMI VE DSA TABANLI BİR KONUŞMA
TANIMA UYGULAMASI
Pınar ÇİVİCİOĞLU, A.Emin KARKINLI, Erkan BEŞDOK ................................................................................................. 46
[035] TARIM TOPRAKLARININ AMAÇ DIŞI KULLANIMI: KEPEZ (ÇANAKKALE) ÖRNEĞİ
Canan Z. ÇAVUŞ, A. Esra CENGIZ .................................................................................................................................... 47
[036] RANSAC ALGORTİMASI İLE LiDAR VERİLERİNDEN OTOMATİK DETAY ÇIKARIMI
Fevzi KARSLI, Norbert PFEIFER ....................................................................................................................................... 48
[038] CBS YARDIMIYLA AĞAÇ ENVANTERİ MODELİNİN OLUŞTURULMASI
Atila GÜL, Mehmet TOPAY, Ömer Kamil ÖRÜCÜ ............................................................................................................ 49
[039] SULAMA SİSTEMLERİNİN YÖNETİMİNDE UZAKTAN ALGILAMA TEKNOLOJİSİNİN KULLANILMA
OLANAKLARI
Nejat EVSAHIBIOĞLU ...................................................................................................................................................... 50
[040] KENTSEL YENİLEME KARARLARININ İŞGÜCÜ YAPISI ÜZERİNDEKİ OLASI ETKİLERİNİN
SAPTANMASI: İZMİR ÖRNEĞİ
N. Sinem ÖZCAN, K. Mert ÇUBUKÇU .............................................................................................................................. 51
[041] COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ (CBS) VE UZAKTAN ALGILAMA (UA) YÖNTEMLERİ İLE ŞEMDİNLİ
ÇAYININ ( ZAP HAVZASI) HİDROELEKTRİK ENERJİ POTANSİYELİNİN ARAŞTIRILMASI
Recep BAKIŞ, Serdar GÖNCÜ, Elif GÜMÜŞLÜOĞLU ...................................................................................................... 52
5
[042] SEYDİSUYU HAVZASINDAKİ YAĞIŞ, SICAKLIK VE BUHARLAŞMA DAĞILIMLARININ UZAKLIĞA
BAĞLI TAHMİNLEME YÖNTEMLERİ İLE HARİTALANMASI
Recep BAKIŞ, Yıldırım BAYAZIT, Hakan UYGUÇGİL ..................................................................................................... 53
[043] İŞLETME ARAZİLERİ İÇİN TARIM BİLGİ SİSTEMİ: EĞİRDİR BAHÇE KÜLTÜRLERİ ARAŞTIRMA
ENSTİTÜSÜ MERKEZ ARAZİSİ ÖRNEĞİ
Salih BAKICI, Levent BAŞAYİĞİT .................................................................................................................................... 54
[044] UYDU GÖRÜNTÜLERİNİN PİKSEL VE NESNE TABANLI SINIFLANDIRMA SONUÇLARININ
KARŞILAŞTIRILMASI
Serdar BAYBURT, Derya MAKTAV .................................................................................................................................. 55
[045] İSTANBUL HALK EKMEK SATIŞ NOKTALARININ CBS ORTAMINA AKTARILARAK, SATIŞ VE AĞ
ANALİZLERİ İLE WEB TABANLI BİR SİSTEMİN OLUŞTURULMASI
İbrahim SİMSEK, İsmail BÜYÜKSALİH, Selahattin TAŞPINAR, Serdar BAYBURT, Sancar BUHUR ............................... 56
[046] SİVAS'IN GÖÇ GERÇEĞİ VE ÇEVRE DÜZENİ PLANINDAKİ EKSİKLİKLER - CBS DESTEKLİ MEKÂNSAL
ANALİZLERLE YENİ PLANLAMA YAKLAŞIMLARI
Aziz Cumhur KOCALAR .................................................................................................................................................... 57
[047] BULUT BİLİŞİM TEKNOLOJİSİ VE BULUT CBS UYGULAMALARI
Taşkın KAVZOĞLU, Emrehan Kutluğ ŞAHİN .................................................................................................................... 58
[048] HEYELAN DUYARLILIK HARİTASININ ÜRETİLMESİNDE KULLANILAN FAKTÖRLERİN ETKİLERİNİN
ARAŞTIRILMASI: DÜZKÖY ÖRNEĞİ
Taşkın KAVZOĞLU, İsmail ÇÖLKESEN, Emrehan Kutluğ ŞAHİN .................................................................................... 59
[049] BAĞIMSIZ BİLEŞENLER ANALİZİ İLE VİDEO GÖRÜNTÜLERİNDEN ÖZ BİLGİLERİN ÇIKARILMASI
Sedat DOĞAN, Halil AKINCI ............................................................................................................................................. 60
[050] HEYELAN RİSKLERİNİN BELİRLENMESİ İÇİN ÖZNEL BEKLENTİLERDEN NESNEL OLASILIKLARIN
ELDE EDİLMESİ: BAYES KURALI İLE ÇIKARSAMA
Sedat DOĞAN, Halil AKINCI, Cem KILIÇOĞLU............................................................................................................... 61
[051] DESTEK VEKTÖR MAKİNELERİ VE RASTGELE ORMAN YÖNTEMLERİNİN KULLANIMI
Ümit Haluk ATASEVER, Coşkun ÖZKAN, Filiz SUNAR ................................................................................................... 62
[052] TERMAL VE OPTİK GÖRÜNTÜLERİN LAPLACIAN PİRAMİDİ VE WAVELET DÖNÜŞÜMÜ İLE
BİRLEŞTİRİLMESİ
Abdüsselam KESİKOĞLU, Ahmet Emin KARKINLI, Tuba KURBAN, Erkan BEŞDOK .................................................... 63
[053] UZAKTAN ALGILAMA VE CBS ENTEGRASYONU İLE ARAZİ ÖRTÜSÜ/KULLANIMI DEĞİŞİMİNİN
ANALİZİ: KONYA KENTİ ÖRNEĞİ
Ahmet GEZİCİ, Derya MAKTAV ....................................................................................................................................... 64
[055] KENTSEL RİSK BÖLGELERİNİN BELİRLENMESİ AMAÇLI WEB TABANLI VERİ GİRİŞ ARAYÜZÜ VE
ADRESLEME ÇALIŞMALARI
Ali ERDI, Fatih SARI, Ahmet GÜNTEL.............................................................................................................................. 65
[056] KAYNAK ENVANTER VE ANALİZİNDE COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ KULLANIMI: ULUDAĞ MİLLİ
PARKI PLANLAMA ÇALIŞMASI ÖRNEKLEMİ
Merve ERSOY, Saye N.ÇABUK, Tuğrul HOCAOĞLU, Alper ÇABUK............................................................................... 66
[057] FARKLI POLİTİKALAR DOĞRULTUSUNDA ADANA KENTSEL GELİŞİMİNİN MODELLENMESİ
Anıl AKIN, Süha BERBEROĞL ......................................................................................................................................... 67
[058] DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ KAR BİLEŞENLERİNİN UZAKTAN ALGILAMA VERİLERİ ve J2000
YAKLAŞIMIYLA MODELLENMESİ
Cenk DÖNMEZ, Süha BERBEROĞLU, Mehmet Akif ERDOĞAN .................................................................................... 68
[059] TAŞKIN KONTROLÜ ÇALIŞMALARINDA CBS’NİN KULLANIM ETKİNLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
TEKİRDAĞ MAYMUN DERESİ HAVZASI PİLOT UYGULAMASI
M. Cüneyt BAĞDATLI, Selçuk ALBUT ............................................................................................................................. 69
[060] KISINTILI SULAMA SUYU UYGULAMASININ PATLICAN BİTKİSİ ENERJİ KULLANIMINA ETKİSİNİN
SPEKTRORADYOMETRİK ÖLÇÜMLERLE BELİRLENMESİ
Gülçin Ece ASLAN Namık Kemal SÖNMEZ, Harun KAMAN, Ömer ÖZBEK..................................................................... 70
[061] TARİHİ ESER BİLGİ SİSTEMİ (TEBİS)............................................................................................................... 71
Fatih CEVAT, Hayriye ÖZOKUTAN ALP, Elif DAYSAL, Banu KÜÇÜK .......................................................................... 71
[062] EN UYGUN ACİL DURUM MÜDAHALE İSTASYON YERLERİNİN BELİRLENMESİ VE EN KISA SÜRE
TAYİNİ İÇİN AĞ TASARIMI
Fatih SARI, Ali ERDİ, Asuman ILGAZ, Ahmet GÜNTEL ................................................................................................... 72
[063] KAYSERİ KÜLTÜR YOLU PROJESİNİN KENT BİLGİ SİSTEMİNE ENTEGRE EDİLMESİ VE ÜÇ BOYUTLU
MODELLERİN KULLANILMASI: GELENEKSEL KAYSERİ MAHALLESİ ÖRNEĞİ
6
Uğur BENLİ, Fatih CEVAT, M. Fatih TOPRAK, Murat TAŞYÜREK, Furkan ERGÜNEŞ ................................................... 73
[064] AHP YÖNTEMİ İLE TARIMA UYGUN ALANLARIN BELİRLENMESİ
Halil AKINCI, Ayşe YAVUZ ÖZALP, Bülent TURGUT ..................................................................................................... 74
[065] COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE GAYRİMENKUL DEĞERLENDİRMESİ DÜZCE ÖRNEĞİ
Halil YILMAZ, Behçet DÜNDAR, Murat TABANOĞLU, Ümit YURT ............................................................................... 75
[066] NOKTA BELİRLEME ALGORİTMALARI İLE OTOMATİK GÖRÜNTÜ EŞLEŞTİRME VE 3B KONUM
TESPİTİ
Hayrettin ACAR, Fevzi KARSLI ......................................................................................................................................... 76
[067] BOĞAZİÇİ KÖPRÜLERİNİN KENTSEL BÜYÜMEYE ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI
İsmail Ercüment AYAZLI, Fatmagül KILIÇ, Hülya DEMİR ................................................................................................ 77
[068] BÖLGESEL RÜZGAR VERİLERİNİN EVSEL NİTELİKLİ KATI ATIK BERTARAF TESİSLERİNIN YER
SEÇİMİ UYGULAMALARI İÇİN COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE ENTEGRASYONU: KOCAELİ ÖRNEĞİ
M. Kemal KORUCU, Ozan ARSLAN, Aykan KARADEMİR .............................................................................................. 78
[069] KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ COĞRAFİ WEB SERVİSLERİNİN HAZIRLANILMASI
Kemal SEYREK, Tolga AYAS, Alper DİNÇER, Balkan URAZ ........................................................................................... 79
[070] LANDSAT UYDU GÖRÜNTÜLERİNİN MDPSO OPTİMİZASYON ALGORİTMASI KULLANILARAK
EĞİTİMSİZ SINIFLANDIRILMASI
Mehmet Cihan ŞAHİNGİL, Yakup ÖZKAZANÇ................................................................................................................. 80
[071] CBS YARDIMI İLE ÇORUH NEHRİ ÜZERİNDE PLANLANAN BARAJ VE YOL PROJELERİNİN NEDEN
OLACAĞI ARAZİ KULLANIM DEĞİŞİMİNİN VE ARAZİ TAHRİBATININ BELİRLENMESİ
Mehmet ÖZALP, Esin ERDOĞAN YÜKSEL, Saim YILDIRIMER ..................................................................................... 81
[073] UZAKTAN ALGILAMA VE CBS İLE KIYI ÇİZGİSİ DEĞİŞİMİNİN BELİRLENMESİ: İZMİT KÖRFEZİ
ÖRNEĞİ
Mustafa CEYLAN, Derya MAKTAV .................................................................................................................................. 82
[074] ÇOK YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜKLÜ GÖRÜNTÜ VE LİDAR VERİLERİ ÜZERİNDEN DVM SINIFLANDIRMA
ALGORİTMASI İLE OTOMATİK BİNA ÇIKARMA
Mustafa DİHKAN, Fevzi KARSLI, Norbert PFEIFER ......................................................................................................... 83
[075] HAVASAL LİDAR VERİLERİ İLE BİTKİ ÖRTÜSÜNÜN YAPISAL ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ VE
HARİTALANMASI
Müge AĞCA, Sorin C. POPESCU ....................................................................................................................................... 84
[076] MOBİL HARİTALAMA YÖNTEMİ İLE KONUM VERİSİ ÜRETİMİNİN DOĞRULUĞUNUN İNCELENMESİ
VE VERİ ÜRETİM YÖNTEMİ OLARAK KENT BİLGİ SİSTEMLERİNDE KULLANILMASI
Necip GENGEÇ, Erkan PEHLİVAN, Mehmet PAZARCI .................................................................................................... 85
[077] BİYOJENİK UÇUCU ORGANİK BİLEŞİKLERİN EMİSYONLARININ CBS DESTEKLİ HESAPLANMASI
Onur KAPMAZ, Ozan Devrim YAY ................................................................................................................................... 86
[078] UZAKTAN ALGILAMADA RASAT: TÜRKİYE’DE ÜRETİLEN İLK YER GÖZLEM UYDUSU
Özgür KAHRAMAN, Hilal ÖZEN, Erşan DEMİRCİOĞLU, Dr.Ufuk SAKARYA, Ramazan KÜPÇÜ, Bülent AVENOĞLU,
Dr. Egemen İMRE, Dr. Emin BANK ................................................................................................................................... 87
[079] SRTM SAYISAL YÜKSEKLİK MODELİ VE CBS İLE SEL RİSK ALANLARININ BELİRLENMESİ: İZMİR
ÖRNEĞİ
S.Pelin ÖZKAN, Çiğdem TARHAN .................................................................................................................................... 88
[80] İNSANSIZ HAVA ARAÇLARININ KULLANIM ALANLARI VE GELECEKTEKİ BEKLENTİLER
Resul ÇÖMERT, Uğur AVDAN,Emre ŞENKAL ................................................................................................................. 89
[81] KONUŞMA TANIMA, GÖRÜNTÜ VE GPS TABANLI COĞRAFİ VERİ TOPLAMA ARABİRİMİ
Tuba KURBAN, Ahmet Emin KARKINLI, Abdüsselam KESİKOĞLU, Erkan BEŞDOK ..................................................... 90
[082] ARAZİ ÖRTÜSÜNÜN BELİRLENMESİNDE TORBALAMA-KARAR AĞAÇLARI YÖNTEMİNİN
KULLANIMI
Ümit Haluk ATASEVER,Coşkun ÖZKAN .......................................................................................................................... 91
[083] COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİNE VERİ GİRİŞİ İÇİN PRATİK BİR YAKLAŞIM
Ümit YURT, Murat TABANOĞLU, Halil YILMAZ, İsmail İsa ATABEY ........................................................................... 92
[084] DEPREM AÇISINDAN YERLEŞİM YERİ UYGUNLUK ANALİZLERİ
Cihangir AYDÖNER, Derya MAKTAV .............................................................................................................................. 93
[085] UYDU GÖRÜNTÜLERİ İLE SPEKTRAL ÖLÇME VERİLERİNİN ENTEGRASYONU
Önder GÜRSOY, Şinasi KAYA, Ziyadin ÇAKIR ................................................................................................................ 94
[086] CBS ILE BINALARIN BAZI ÖZELLIKLERININ IRDELENMESI
Tekin SUSAM, Servet YAPRAK, Ömer YILDIRIM, Hüseyin BAŞDEMİR ......................................................................... 95
7
[087] LANDSAT UYDU GÖRÜNTÜLERİ KULLANILARAK AFYONKARAHİSAR İLİ ŞEHİR GELİŞİMİNİN
BELİRLENMESİ
Mustafa Mutlu UYSAL, Murat UYSAL ............................................................................................................................... 96
[088] ISIL UZAKTAN ALGILAMA VERİLERİ YARDIMIYLA YERYÜZÜ SICAKLIKLARININ TESPİTİNDE
FARKLI TEK-KANAL ALGORİTMALARININ METEOROLOJİK İSTASYON VERİLERİ KULLANILARAK
KARŞILAŞTIRILMASI: İSTANBUL ÖRNEĞİ
Bahadır ÇELİK, Kaan KALKAN ......................................................................................................................................... 97
[089] UZAKTAN ALGILAMA VE COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİNİN PEYZAJ KARAKTER ANALİZİNDE
UYGULANABİLİRLİĞİ
Berk HACIAĞAOĞLU, Filiz SUNAR, Dicle OĞUZ, Hayriye EŞBAH TUNCAY ................................................................ 98
[090] LAZER TARAMA YÖNTEMİ İLE ELDE EDİLEN ÜÇ BOYUTLU İÇ MEKÂN MODELLERİNİN COĞRAFİ
BİLGİ SİSTEMLERİNDE KULLANIM OLANAKLARI
Semih Sami AKAY, Giray UZUN, Zaide DURAN, Emin Özgür AVŞAR, Umut AYDAR .................................................... 99
[091] PEYZAJ EKOLOJİSİ VE OPTİMİZASYON (LANDEP) YÖNTEMİNDE CBS’NİN ÖNEMİ VE YERİ
Tülay AYAŞLIGİL ........................................................................................................................................................... 100
[092] YAŞATILABİLİNECEK KENT BİLGİ SİSTEMLERİ
Ahmet TANIDIR .............................................................................................................................................................. 101
[093] KIYI ALANLARININ ZAMANSAL DEĞİŞİMİNİN BELİRLENMESİNE YÖNELİK ISTANBUL-TERKOS
ÖRNEĞİNDE TÜMLEŞİK BİR YAKLAŞIM
Bulent BAYRAM, Dursun ŞEKER, Uğur ACAR,Yalçın YÜKSEL, Anıl Arı GÜNER, İbrahim ÇETİN .............................. 102
[094] BULUT BİLİŞİM ÜZERİNDE ARAÇ TAKİP SİSTEMİ
Deniz ÇAKIROĞLU, Melih CEVHERTAŞ, Tuğçe YILMAZ, Murat KOMESLİ ................................................................ 103
[095] RAPIDEYE GÖRÜNTÜSÜ ‘RED EDGE’ BANTININ SINIFLANDIRMA DOĞRULUĞUNA ETKİSİNİN
ARAŞTIRILMASI: İZMİR MENEMEN ÖRNEĞİ
Filiz BEKTAŞ BALÇIK, Füsun BALIK ŞANLI, Tolga ESETLİLİ,Yusuf KURUCU, Çiğdem GÖKSEL ............................ 104
[096] INSAR ZAMAN SERİLERİ İLE YER YÜZEYİ HAREKETLERİNİN İZLENMESİ: ZONGULDAK KOZLU
MADEN ALANI ÖRNEĞİ
Füsun BALIK ŞANLI, Saygin ABDIKAN, Mahmut ARIKAN ........................................................................................... 105
[097] COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİ (CBS) HARİTALAMA TEKNİĞİNİN ZONGULDAK VE ÇEVRESİNDEKİ
ATMOSFERİK ARSENİK KİRLİLİK BELİRLEME ÇALIŞMALARINDA KULLANILMASI
Güray UYAR, Muhammet ÖREN ...................................................................................................................................... 106
[098] HATİLA MİLLİPARKI MEVCUT YOLLARININ DOĞA YÜRÜYÜŞ YOLU OLARAK
KULLANILABİLİRLİĞİNİN COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ
Hilal TURGUT, Bülent TURGUT, Halil AKINCI, Ayşe YAVUZ ÖZALP ......................................................................... 107
[099] AÇIK KAYNAK KODLU VERİ TABANI VE HARİTA GÖRSELLEŞTİRME ARAYÜZLERİ KULLANARAK
FARKLI MEKANSAL VERİLERİN WEB ORTAMINDA GÖRSELLEŞTİRİLMESİ
Kaan KALKAN, Derya MAKTAV,Orhun ÖZER, Seyfettin CEYLAN ............................................................................... 108
[100] LİDAR VERİLERİ KULLANILARAK KURAL TABANLI SINIFLANDIRMA YÖNTEMİ İLE OTOMATİK
BİNA ÇIKARIMI
Melis UZAR, Naci YASTIKLI .......................................................................................................................................... 109
[101] FOTOGRAMETRİK BELGELEMEDE KULLANILAN SAYISAL VE TERMAL KAMERALARIN
GEOMETRİK KALİBRASYONU
Naci YASTIKLI, Esra GÜLER, Abdullah BAL.................................................................................................................. 110
[102] İSTATISTIKSEL YÖNTEMLER VE MEKANIK MODELLEME YAKLAŞIMI UYGULANARAK AŞAĞI
SEYHAN OVASI’NDA BUĞDAY ÜRÜN VERIMLILIĞININ MODIS VE LANDSAT TM/ETM VERILERIYLE
TAHMIN EDILMESI
Onur ŞATIR, Süha BERBEROĞLU .................................................................................................................................. 111
[103] TEKKEKÖY BÖLGESİ SANAYİ TOPRAKLARININ BAZI FİZİKSEL VE KİMYASAL ÖZELLİKLERİNİN
CBS İLE DEĞERLENDİRİLMESİ
Özcan ÇOLUK, Ayşe KULEYİN, Aziz ŞİŞMAN .............................................................................................................. 112
[104] UZAKTAN ALGILAMA İLE ATMOSFERİK PARTİKÜL MADDE KONSANTRASYONLARININ
BELİRLENMESİ
Özgür ZEYDAN, Yılmaz YILDIRIM ................................................................................................................................ 113
[105] KIYI ÇİZGİLERİNİN GERİ YAYILIMLI YAPAY SİNİR AĞLARI İLE TESPİT EDİLMESİ
Muhammed Kamil TURAN, İsmail Rakıp KARAŞ ............................................................................................................ 114
[106] YAĞIŞ MİKTARININ MSG SEVIRI VERİLERİ İLE BELİRLENMESİ
A. Gürol ERTÜRK, A. Serap SÖĞÜT, Deniz OKÇU, Zafer ASLAN, Derya MAKTAV ..................................................... 115
8
[107] ALZHEİMER HASTALARI İÇİN AKILLI MOBİL CİHAZLAR ÜZERİNDE NAVİGASYON UYGULAMALARI
Mustafa COŞAR, İ. Murat OZULU, Hüseyin ÇİZMECİ, F. Engin TOMBUŞ ..................................................................... 116
[108] NESNE-TABANLI GÖRÜNTÜ SINIFLANDIRMA YÖNTEMLERİNİ KULLANARAK UYDU
GÖRÜNTÜLERİNDEN KENTSEL DETAYLARIN BELİRLENMESİ, HARİTALARIN GÜNCELLENMESİ VE
CBS’YE ENTEGRASYONU
Aycan Murat MARANGOZ, Zübeyde ALKIŞ.................................................................................................................... 117
[110] GÖRÜNÜRLÜK ANALİZİNİN ARKEOLOJİK ALANLARA UYGULANMASI
İbrahim Murat OZULU, Fazlı Engin TOMBUŞ, Mustafa COŞAR ...................................................................................... 118
[112] ALAN KULLANIM ÖNERİLERİNDE MEKANSAL ANALİZ TEKNİKLERİNİN KULLANIMI
B. Niyami NAYİM, Yeliz SARI NAYİM ........................................................................................................................... 119
[113] ICONA EROZYON RİSK BELİRLENME YÖNTEMİNDE ZAMANSAL OLARAK NDVI ETKİSİNİN
İNCELENMESİ
Fazlı Engin TOMBUŞ, Mahmut YÜKSEL, Mustafa COŞAR, İbrahim Murat OZULU ........................................................ 120
[114] TARİHİ ALANLARDA WEB CBS UYGULAMALARI
Mehmet ALKAN, Deniz ARCA, Çağlar BAYIK, Dursun Zafer ŞEKER ............................................................................. 121
[115] SAR GÖRÜNTÜLERİNDEN KIYI ŞERİDİ BELİRLEME ALGORİTMASI
Uğur ACAR, Bülent BAYRAM, F. Balık ŞANLI, Saygın ABDİKAN, Mustafa ÜSTÜNER, Derya MAKTAV,Filiz SUNAR122
[116] DOĞAL BİTKİ ÖRTÜSÜNE YÖNELİK ANALİZLERDE ZONAL İSTATİSTİK FONKSİYONUNUN
KULLANIMI
Yeliz SARI NAYİM, B. Niyami NAYİM ........................................................................................................................... 123
[117] UAV TARAFINDAN TOPLANAN YAKIN MESAFE FOTOGRAMETRİ VERİLERİNİN KALİTE
DEĞERLENDİRMESİ
Serkan KARAKIŞ, Umut Güneş SEFERCİK, Çağlar BAYIK, Mustafa ÖZENDİ................................................................ 124
[118] YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜKLÜ TERRASAR-X VERİLERİNİN 3B KALİTE DEĞERLENDİRMESİ- BARSELONA
ÖRNEĞİ
Umut G. SEFERCİK, Alexander SCHUNERT, Uwe SOERGEL, Kinichiro WATANABE .................................................. 125
[119] DEĞİŞİK BAKIŞ AÇILARINDAN ELDE EDİLEN GÖRÜNTÜ GRUPLARININ SINIFLANDIRILMASI
Mustafa ÖZENDİ, Alper YILMAZ .................................................................................................................................... 126
[120] YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜKLÜ UYDU GÖRÜNTÜLERİNİN KOORDİNATLANDIRILMASINDA RFM
KULLANIMI
Hüseyin TOPAN ............................................................................................................................................................... 127
[121] BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BUSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ M3 ve M4 PROJELERİ VE
KAZANIMLARI
Şenol KUŞCU, M. Sait AYIK, Umut G. SEFERCİK, Murat ORUÇ, Murat KARAOĞLU, Fatih ALİYAZICIOĞLU ........... 128
[122] SAMSUN İLİNDE MEYDANE YANGINLARIN İRDELENEREK İstasyon konumlarının ve YANGINA
DUYARLI ALANLARIN BELİRLENMESİ
Aziz ŞİŞMAN ................................................................................................................................................................... 129
[123] COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİ YARDIMIYLA KRONİK HEPATİT B HASTALIĞININ MEKANSAL DAĞILIMI:
ÖRNEK BİR UYGULAMA
S.Savaş DURDURAN, Bahar KANDEMİR, Ceren AVCI, Yasemin DURDURAN, Mehmet BİTİRGEN ........................... 130
[124] SANALDOKU ÜZERİNDEN COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİ YAZILIMLARI KOMUTLARINI ÇALIŞTIRMA
Osman Yalçın YILMAZ .................................................................................................................................................... 131
[125] CBS KÜÇÜLTME (DOWNSCALING) YÖNTEMİYLE GELECEĞE YÖNELİK HASSAS YAĞIŞ
HARİTALARININ ÜRETİLMESİ
Fatih KARA, İsmail YÜCEL, S. Zuhal AKYÜREK ........................................................................................................... 132
[126] GOOGLE MAPS TABANLI FOTOGRAMETRİK 3B MODEL DESTEKLİ GÜMÜŞHANE KONAKLARI BİLGİ
SİSTEMİ
İbrahim ASRİ, Özşen ÇORUMLUOĞLU, Samed ÖZDEMİR ............................................................................................ 133
[127] VAN GÖLÜNDE SU YÜZEYİ SICAKLIK DEĞİŞİMİNİN AVHRR UYDU VERİLERİYLE İNCELENMESİ
Mehmet Tahir KAVAK, Sabri KARADOĞAN .................................................................................................................. 134
[128] SANAL KÜRELER ÜZERİNDE DÜŞEY ENGELLERİN SUNUMU
Emre SOYER, Hakan ŞAHİN, Murat AKIN, Mesud B.VAROL, M. ERBAŞ, Ali ULUBAY............................................... 135
[129] GÖRÜNTÜ BİRLEŞTİRME YÖNTEMLERİNİN SPEKTRAL DEĞERLERİ KORUMA AÇISINDAN
KARŞILAŞTIRILMASI: WORLDVİEW-2 UYGULAMASI
Bekir GÜL, Çağlar YILDIRMIŞ, Abadullah DEĞER, Mustafa ERDOĞAN, Ali ULUBAY ................................................ 136
[130] HAVAALANLARI ETRAFINDA EMNİYETLİ SAHALARIN OLUŞTURULMASI VE SUNULMASI
Ali ULUBAY, Mesud B.VAROL ...................................................................................................................................... 137
9
[131] NESNE TABANLI SINIFLANDIRMA TEKNİĞİ İLE ARAZİ ÖRTÜSÜNÜN BELİRLENMESİ: QUICKBIRD ve
LANDSAT ÖRNEĞİ
Merve YILDIZ, Taşkın KAVZOĞLU ................................................................................................................................ 138
[132] COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE GAYRİMENKUL PİYASA DEĞERİNİN BELİRLENMESİ DÜZCE
ÖRNEĞİ
Murat TABANOĞLU, Ümit YURT, Halil YILMAZ , Behçet DÜNDAR ............................................................................ 139
[133] GABOR DÖNÜŞÜMÜ TABANLI BÖLGE KOVARYANS MATRİSLERİ İLE HİPERSPEKTRAL
GÖRÜNTÜLERDE SINIFLANDIRMA
Hamidullah BİNOL, Abdullah BAL................................................................................................................................... 140
[134] AFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİNDE COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİNİN KULLANIMI
Canan AKIN ..................................................................................................................................................................... 141
[135] BİZANS DÖNEMİNE AİT AYDOS KALESİNİN RESTORASYON PROJESİNİN HAZIRLANMASINDA
UZAKTAN ALGILAMA, LAZER TARAMA, YERSEL FOTOGRAMETRİ VE GPS TEKNOLOJİLERİNİN
KULLANIMI
Cengiz ERDOĞAN, Derya MAKTAV ............................................................................................................................... 142
10
REMOTE SENSING IN EUROPE: STATUS ANALYSIS AND TRENDS
FOCUSING ON ENVIRONMENT AND AGRICULTURE
Ioannis MANAKOS
Dr., ITI-CERTH, EARSeL Başkanı, Yunanistan
ABSTRACT
Target of the European policy is to safeguard and improve, wherever possible, through directives and
regulations (like the Water Framework Directive, the Nitrate Directive, Urban Thematic Strategy,
Biodiversity Strategy, Natura2000, Flood Directive, and others) the quality of life of the citizens. High
priority is set to the protection of the environment through the rational usage of the resources, the food
security, and the reduction of risks and threats. Tackling the challenge, Information Services, based on
the combination, analysis and modeling of data received from Earth Observation satellites as well as
ground-based networks, operate or are planned to operate in an integrated manner to provide wide-area
and cross boarder harmonized geo-information products. To this end, Remote Sensing is a key element
for registering the surface status near real time, monitoring changes, and supporting and testing scenaria
by projecting the validated trends in the present and past to delineate possible situations in the future.
The speech attempts to provide an overview of European initiatives on strategic and executive levels,
potentials and limitations of existing approaches, existing service specifications and operation
requirements, and an update regarding on-going projects, fostering Remote Sensing incorporation in the
Decision Support and Policy Implementation chain.
REMOTE SENSING IN ARCHAEOLOGY: AN OVERVIEW
Rosa LASAPONARA1, Nicola MASINI2
1
IMAA-CNR, EARSeL Genel Sekreteri, , C/da S. Loya Tito Scalo 85050 (PZ) İtalya [email protected]
2
CNR-IBAM C/da S. Loya Tito Scalo 85050 (PZ), [email protected]
ABSTRACT
Recently, the importance of applying satellite remote sensing technology to archaeological research has
been paid great attention worldwide, due to the following aspects:
(i) the improvement in spectral and spatial resolution reveals increasing detailed information for
archaeological purposes;
(ii) the synoptic view offered by satellite data helps us to understand the complexity of archaeological
investigations at a variety of different scales;
(iii) satellite-based digital elevation models (DEMs) are widely used in archaeology for several purposes
to considerably improve data analysis and interpretation;
(iv) the availability of long satellite time series allows the monitoring of hazard and risk in
archaeological sites;
(v) remotely sensed data enable us to carry out both inter and intra site prospection and data analysis.
(vi) satellite radar systems offer very high resolution data
(vii) the quite recent (mid-1990s availability of Airborne Light Detection and Ranging (LiDAR)) remote
sensing technique with the unique capability to penetrate vegetation canopies and identify earthwork
features even under dense vegetation cover.
Potential and limitation of active and passive satellite and aerial sensors will be presented along with
significant test studies selected from South America (Peru, Bolivia, Europe and Turkey)
Nowadays the tremendous amount of data available from diverse remote sensing data sources
canefficently support archaeological surveys providing a scalable and modular approach that can
significantly improve our current knowledge on past human activities, enabling us to better understand
the past and forecast the future
12
REMOTE SENSING TECHNOLOGIES AND APPLICATIONS FOR
MONITORING HIGH MOUNTAIN ENVIRONMENTS
Wolfgang SULZER
Prof. Mag. Dr., Karl Franzens Üniversitesi, Avusturya
ABSTRACT
Mountains in general cover close to 20 % of the Earth’s surface, providing a home to approximately onetenth of the global human population. With their steep and varied topography, and distinct altitudinal
ecological zones, mountains support a high diversity of species and ecosystems and a large percentage of
global endemic species. Mountainous areas throughout the world provide essential resources such as
timber, minerals, recreational escapes, and a significant portion of the freshwater consumed by humans.
They are rich sites for cultural diversity and for tourism. Mountains have a special role in showing the
effects of climate change, too.
Remote high mountain areas of the world often suffer from appropriate geodata for investigating
purposes. No or only few very roughly produced data bases are available. Remote Sensing therefore
means a valuable tool for providing basic and specific thematic information. High Mountain areas are
regions, which are especially suitable for providing surface information by means of Remote Sensing.
Remoteness, inaccessibleness and high relief engender limits for terrestrial methods. Remote Sensing
techniques provide useful tools for spatial and especially for height related interpolation of local – field
based acquired information. Due to their contactless and spatial extent, aerial photographs and satellite
images get an increasing importance for many mountain related topics (LULUC, change detection,
hazards, monitoring, etc.). The knowledge of the possibilities and limitations of remote sensing and the
careful evaluation of remotely sensed image data are inevitable for the meaningful, effective and
financially feasible application of these techniques.
The first part this paper will discuss typical data based problems in High Mountain areas and the
applicability of Remote Sensing data in high mountain environment in respect to their limits (shadow,
relief displacement, snow cover, clouds, etc.) itself. The general requirements for mapping purposes and
topics of interest will be discussed in this part, too.
In the second part of the paper different High Mountain Remote Sensing applications, the used methods
and techniques will be presented. Mountain environments are likely to be among the most severely
impacted ecosystems as a result of climate change. The applications will document case studies of
different high mountains of the world (Alps, Tatry Mountains, Etna, Andes and Himalayas), with different
approaches, sensors and topics. Monitoring concepts of glacier investigations by means of terrestrial
(laserscanner) and airborne/spaceborne sensors (aerial photographs, optical satellite images,
laserscanner, radar data) are main research topics of the Institute for Geography and Regional Sciences
and their partners in Graz. Comparative studies of vegetation belts in different High Mountain areas of
the word will show the possibilities and advances of Remote Sensing as well as the mapping capabilities
for topographic maps and hazard/landslides inventories.
13
[001]
DÜZCE EFTENİ GÖLÜ SULAK ALAN EKOSİSTEMİ PEYZAJ
YÖNETİMİ’NIN OLUŞTURULMASINDA COĞRAFİ BİLGİ
SİSTEMLERİNİN KULLANIMI
Osman UZUN1,Pınar GİRTİ GÜLTEKİN2, Güniz AKINCI KESİM3
1
Yrd. Doç. Dr. Osman UZUN, Düzce Üniversitesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Düzce, [email protected]
Arş. Gör. Pınar GİRTİ GÜLTEKİN, Düzce Üniversitesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Düzce, [email protected]
2
Prof. Dr. Güniz AKINCI KESİM Düzce Üniversitesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Düzce, [email protected]
ÖZET
Efteni Gölü Sulak Alanı, Düzce ilinin önemli bir bölümünü içeren 13 nolu Batı Karadeniz havzası
içindeki Büyük Melen havzasının en önemli akarsuları olan Küçük Melen, Asarsuyu, Aksu ve
Uğursuyu’nun birleştiği ve Büyük Melen adını aldığı bir noktada yer almaktadır.
Çalışmada, 786 km2 lik bir alana sahip olan “Efteni gölü sulak alanı” ve yakın çevresindeki Uğursuyu,
Aksu ve Efteni gölünün kuzeyindeki bölüme ait doğal ve kültürel peyzaj elemanlarına ilişkin veriler
Coğrafi Bilgi Sitemleri (CBS) programlarından Arc GIS 9.3 ortamında sayısallaştırılmış ve veri tabanı
oluşturulmuştur. Efteni gölü sulak alan ekosistemi peyzaj yönetim planının oluşturulmasında, peyzaj
ekolojisi temelli ve peyzaj içinde gerçekleşen süreçlerin analizine dayalı, CBS’lerinin aktif olarak
kullanıldığı bir yöntem uygulanmıştır. Yapılan peyzaj analizleri sulak alan koruma bölgelerinin
belirlenmesinde, plan karar ve hükümleri ile sulak alan ekosistemi yönetim planının oluşturulmasında
kullanılmıştır. Bu kapsamda peyzajın su, habitat, biyoçeşitlilik, akarsu koridor özelliği ve kültürel peyzaj
fonksiyonlarının oluşturduğu peyzaj kalitesi ile peyzaj kalitesini azaltan, erozyon, heyelan, taşkın, bitki
zararları, yayılı kirleticiler ve Hidroelektrik Santraller (HES)’den kaynaklanan etkenlerin analizi
gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, bu analizler kısaca açıklanarak “habitat fonksiyonunun” CBS ve CBS
altında çalışan Patch Analiz programıyla oluşturulmasına ilişkin yöntem ve yaklaşımlar ortaya
konulmuştur.
Sonuçta, her bir havza kendi içerisinde leke sınıflarına ayrılarak (yapraklı ormanlar, ibreli ormanlar,
karışık ormanlar, fındıklık alanlar, vb.) Leke ölçüsü ve sayısı, Leke şekli, Leke kenarı ve Öz alanlar
göstergelerinin “habitat fonksiyonunun” oluşturulmasında nasıl kullanıldığı açıklanmıştır.
Anahtar Sözcükler: Peyzaj Planlama, Peyzaj Yönetimi, Sulak Alan Ekosistemi, Düzce Uğursuyu Ve
Aksu Havzaları
14
[002]
UŞAK İLİ KEMALÖZ MAHALLESİ’NDE ÇOCUK OYUN ALANLARININ
NİTELİĞİNİN CBS İLE İRDELENMESİ
Nurhan KOÇAN1, Ömer Lütfü ÇORBACI2
2
1
Araş.Gör. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü İzmir [email protected]
Araş.Gör. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Ankara [email protected]
ÖZET
Çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimi üzerinde oyunun ve oyun alanlarının etkisi büyüktür. Kentleşme ile
artan yapılı alanlarda çocukların güvenle oyun oynayabilecekleri alanlara gereksinim duyulmaktadır. Bu
alanların yeterli sayı, büyüklük ve konum itibari ile erişilebilir olması kadar niteliksel yeterlilikleri de
önem taşımaktadır. Bu çalışma Uşak Kenti Kemalöz Mahallesi’nde yapılmıştır. Alan konumu ile
kentleşme sürecinde hızlı gelişme göstermekte ve yerleşim alanı olarak oldukça fazla tercih edilmektedir.
Alanda toplam 45 çocuk oyun alanı olduğu saptanmıştır. Alan analizleri sonucunda çocuk oyun
alanlarının konumsal dağılımları ve nitelikleri coğrafi bilgi sistemi ortamında “Geomedia Professional
4.0” yazılımından yararlanarak sayısallaştırılmış ve öznitelik bilgileri bilgisayar ortamına aktarılmıştır.
Çalışmada alanda bulunan çocuk oyun alanları bazı niteliklere göre irdelenmiş ve çocuk oyun
alanlarının mevcut durumu ile ilgili tespitler yapılmıştır. Çalışma sonucunda alandaki çocuk oyun
alanlarının birçoğunun niteliksel olarak yetersiz olduğu ortaya konmuştur. Elde edilen sonuçlarla çocuk
oyun alanlarının coğrafi konumları, sayısal ölçütleri ve niteliksel durumları haritalar halinde
sunulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Çocuk Oyun Alanları, Coğrafi Bilgi Sistemi, Uşak Kenti, Kemalöz Mahallesi.
15
[003]
NAHÇIVAN ÖZERK CUMHURİYETİNDE YAĞIŞ YOĞUNLUĞUNUN
ZAMANSAL DEĞİŞİMİ
Serdar AYDIN1, Samir BAKHSHALİYEV2, D. Zafer ŞEKER3, Nüket SİVRİ1
1
Yrd. Doç. Dr., İstanbul Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, 34320, Avcılar, İstanbul, [email protected]
2
Naxçivanqaz İstehsalat Birliyi, Nahçivan Özerk Cumhuriyeti – Azerbaycan [email protected]
3
Prof. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469, Maslak, İstanbul, [email protected]
1
Doç. Dr., İstanbul Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, 34320, Avcılar, İstanbul, [email protected]
ÖZET
Son yıllarda küresel ısınma ciddi tehdit oluşturmaya ve iklim değişikliğinin olumsuz etkileri birçok ülkede
görülmeye başlamıştır. Bu ülkeler her geçen gün kuraklaşma, yağışların ve buna bağlı olarak su
rezervlerinin azalması sorunları ile karşı karşıya kalmaktadır. Küresel ısınma arttıkça su rezervlerinin
azalması büyük kentlerde su sıkıntılarına neden olmakta ve yaşamı zorlaştıracak ciddi tedbirlerin
alınması zorunlu olmaktadır. Risk altındaki bölgelerde su kaynakları ile ilgili sorunlar yaşanmadan,
ülkelerin bütünleşik su yönetim uygulamalarının belirlenmesi ve başarılı bir su yönetimi için bir
politikalar geliştirilmesi gerekmektedir.
Bu çalışmada, Azerbaycan Cumhuriyeti’ne bağlı Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti (NÖC)’nde, 1998- 2009
yılları arasında yıllık ortalama yağış değişimi ve bu değişimi etkileyen temel parametreler irdelenmeye
çalışılmıştır. Mevcut kullanılabilir iç sular yönünden zengin olan NÖC ilçelerinde, gözlem
istasyonlarından, meteorolojiden ve ülkenin tarım-sulama alanlarından alınan verilerinden
yararlanılarak yağış miktarları hesaplanmıştır. Aynı zamanda, tarımsal alanların kullanımı, evsel su
ihtiyacı ve yağış verileri ile mevcut su durumu, sayısal veriler oluşturularak CBS yardımı ile
görselleştirilmiştir. 1998 – 2009 yılları arasındaki ortalama yağış değeri 286 mm olarak hesaplanmıştır.
Güney Kafkasya’da ölçülen ortalama yağış değerlerine (210 – 498 mm) benzer olarak, en düşük yağış
ortalaması 2000 yılında 194 mm, en yüksek yağış ortalaması 2003 yılında 406 mm olarak belirlenmiştir.
Jeopolitik bir bölgede bulunan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’nde su kullanımı, coğrafi konumu nedeniyle
önemini daha da artırmaktadır. Çalışma sonucunda, yıllara bağlı olarak değişim gösteren yağış miktarı
ve kullanılan su kaynaklarının, oluşturulacak bütünleşik su yönetimi ile ülkede ciddi bir problem olarak
görülen su kıtlığına çözüm olabileceği öngörülmüştür.
Anahtar Sözcükler: Bütünleşik su yönetimi, CBS, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti, Yağış miktarları.
16
[004]
MULTİPOİNT ÖZELLİĞİNİN NOKTA ÖZELLİĞİ FORMATINA
DÖNÜŞTÜRME STRATEJİSİ
Cahit Tağı ÇELİK
Yrd. Doç. Dr., Niğde Üniversitesi, Müh. Fakültesi, Harita Müh. Böl. Niğde Tel:03882252258, fax:03882250112,
[email protected]
ÖZET
Günümüzde Lidar verileri göreceli olarak yeni bir veri toplama tekniğidir. Sağladığı üç boyutlu konum
bilgileri ve yoğunluk bilgileri sayesinde yüksek çözünürlüklü Sayısal Arazi Modelleri, saysal yüzey
modelleri gibi bir çok uygulamaya temel teşkil etmektedir. Lidar verileri genellikle LAS formatında
gelmektedir. Bu formattaki veriler konum bilgilerinin yanı sıra çok sayıda önemli bilgileri içermektedir,
örneğin birinci, ikinci.. sonuncu dönüşler, yogunluk değerleri gibi. Kullanıcı ihtiyaça göre bu bilgileri
kullanmaktadır. Lidar verilerinin değerlendirilmesi için çok sayıda bedava olarak sunulan yazılım
bulunmaktadır örneğin Fusion, Saga-GIS gibi, ancak bazı yazılımlar özellikle ArcGIS (ESRI), coğrafi
bilgi sitemleri için oldukça yoğun kullanılan yazılımlar arasındadır. Bu nedenle lidar verilerinin bu
yazılım tarafından okunması ve değerlendirmesi önemli olmaktadır. Her hangi bir eklentiye gerek
kalmadan mevcut ArcGIS yazılımında lidar verileri multipoint özelliğinde okutulabilmektedir. Fakat bu
özellik noktaları bloklar halinde tanımaktadır. Bu durum tek nokta bazlı edit işlemlerini engellemektedir.
Bu nedenle multipont özellikli bir formattan nokta özelliği formatına dönüşüm önemlidir.
Bu makalede ArcGIS te multipoint özellikli bir dosyanın nokta özelliğine dönüştürme stratejisi verilmiştir
ve sonuçlar sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Lidar Verileri, Multipoint Özelliği, Nokta Özelliği, Dönüşüm.
17
[005]
DAĞITIK SİSTEMLERDE UYDU GÖRÜNTÜSÜ TRANSFERİ: RASTER
VE VEKTÖR TEMSİL KARŞILAŞTIRMASI
Süleyman EKEN1 Recep BOSTANCI2 Ahmet SAYAR3
1
Arş. Gör., Kocaeli Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, 41380, Kocaeli, [email protected]
2
Kocaeli Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, 41380, Kocaeli, rp. [email protected]
3
Yrd. Doç. Dr, Kocaeli Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, 41380, Kocaeli, [email protected]
ÖZET
Dağıtık sistemlerde görüntü işleme geliştirmek sınırlı network bant genişliği ve görüntü boyutunun çok
büyük olmasından dolayı zordur. Diğer yandan, çoğu zaman sadece uzaysal ve topolojik sorgular
gerektiren uygulamalar piksel tabanlı bilgiye ihtiyaç duymazlar. Raster görüntünün vektör temsillerini
kullanan bu tür uygulamaların daha iyi performans kazanımları vereceği düşünülmektedir. Biz bu
makalede Landsat Gökçeada uydu görüntüsünü web servisleri yardımıyla bir makineden diğerine
transfer ettiğimiz bir senaryo kurguladık ve değişik boyutlu harita verilerinin hem raster hem de vektör
formatının iletim ve cevap sürelerini test edip analiz ettik.
Anahtar Sözcükler: İnternet üzerinden veri iletimi, raster veri, vektör veri, web servisler
18
[006]
İTERATİF EN YAKIN NOKTA YÖNTEMİ İLE LAZER TARAYICI
NOKTA BULUTLARININ BİRLEŞTİRİLMESİNE ANALİTİK BİR BAKIŞ
Cihan ALTUNTAŞ1
Selçuk Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 42075 Selçuklu / Konya [email protected]
ÖZET
Lazer tarama yöntemi üç boyutlu (3B) nokta bilgisi ölçme ve cisim modellemede yaygın olarak
kullanılmaktadır. Lazer tarayıcı ile 3B modellemede en önemli işlem adımı aynı cisim içi farklı
istasyonlardan yapılan taramaların ortak bir koordinat sisteminde birleştirilmesidir. Nokta bulutlarının
birleştirilmesi fotogrametri ve bilgisayar bilimi araştırmacıları için önemli bir araştırma konusudur.
Lazer tarayıcı nokta bulutlarının birleştirilmesi yöntemleri; lazer tarayıcı nokta bilgileri (Chen ve
Medioni 1992, Besl ve McKay 1992, Gruen ve Akca 2005), kamera görüntüleri (Al-Manasir ve Fraser
2006, Altuntas 2012) ve lazer tarayıcı ve kamera görüntülerinin ortak kullanımı (Bernea ve Filin 2007,
Körtgen 2007, Aquilera ve ark. 2009) ile yapılan birleştirmeler olarak üç grupta toplanabilir. Bunlardan
lazer tarayıcı nokta bilgileri kullanılarak yapılan itertif en yakın nokta (İEYN) yöntemi (Chen ve Medioni
1992, Besl ve McKay 1992) uygulamada en yaygın olarak kullanılan yöntemdir ve birleştirme doğruluğu
oldukça yüksektir. Diğer yandan, lazer tarayıcı ölçülerinin (nokta bulutlarının) otomatik
birleştirilmesinde, dönüşüm parametreleri önce yaklaşık olarak hesaplanmakta daha sonra hassas
yöneltme uygulanmaktadır (coarse-to-fine). Hassas yöneltme işlemi de genellikle İEYN yöntemi ile
uygulanmaktadır.
İEYN yönteminin uygulanabilmesi için nokta bulutlarının yaklaşık olarak yöneltilmesi gerekir. Yaklaşık
yöneltme bilgisayar ekranında etkileşimli olarak yapılabilir yada kabaca seçilebilen en az üç ortak nokta
ile yaklaşık dönüşüm parametreleri hesaplanarak uygulanabilir. İEYN yönteminin uygulanmasında
noktadan noktaya, noktadan yüzeye yada noktadan projeksiyon merkezine olan en kısa uzaklıklarla
referans (sabit) nokta bulutundaki noktaların hedef (hareketli) nokta bulutundaki eşlenikleri
bulunmaktadır. Bu eşlenik noktalarla dönüşüm parametreleri hesaplanmakta ve işleme iteratif olarak
devam edilmektedir. İterasyon minimum değere ulaştığında yada belirlenen iterasyon sayısına
ulaşıldığında işlem sonlandırılmaktadır. Başlangıç yöneltme parametrelerine bağlı olarak genellikle 2030 iterasyon sonunda dönüşüm işlemi gerçekleştirilmektedir. Bu çalışmada nokta bulutlarının yaklaşık
yöneltmesine bağlı olarak İEYN yöntemi faklı nokta sıklığı ile yapılan taramalar için uygulanmış ve
sonuçları değerlendirilmiştir.
Anahtar Sözcükler: iteratif en yakın nokta, lazer tarama, nokta bulutu, üç boyutlu dönüşüm, yersel
19
[007]
AHIR DAĞI (KAHRAMANMARAŞ) VE ÇEVRESİNDE BİTKİ ÖRTÜSÜ
İLE YAĞIŞ KOŞULLARI ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN MODIS
VERİLERİ KULLANILARAK İNCELENMESİ (2000-2010)
Mehmet Ali ÇELİK1, Murat KARABULUT 2
2
1
Araş.Gör., Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Coğrafya Bölümü,79100, Kilis, [email protected]
Doç. Dr., Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Coğrafya Bölümü, 46100, Kahramanmaraş, [email protected]
ÖZET
Bitki örtüsüne ait bilgilerin yeterli sıklıkta ve düzenli olarak elde edilmesi önem taşıyan bir konudur. Söz
konusu bilgilerin sürekliliği ve geniş alanlara ait olması, bu bilgilerin hacmini arttırmaktadır. Bu
boyutlardaki veri için gerekli olan hız, devamlılık, güvenirlik ve maliyet açısından uzaktan algılama
yöntemleri bilinen diğer yöntemlere göre üstünlükleri olan teknolojidir. Zira Türkiye’de bitki örtüsünde
meydana gelen değişimler üzerine yapılan çalışmalar gözlem ile yapılmakta ve süreklilik ihtiva
etmemektedir. Bilim insanları tarafından daha çok geleneksel metotlar kullanılarak yapılan bu tür
ölçümler örnek toplama, tüm araziyi tarama gibi zorluklar ile kısa sürede meydana gelen değişimleri
ortaya koymada yetersiz kalmaktadır. Hâlbuki Uzaktan algılama iklime ve insana bağlı, geniş
alanlardaki bitki örtüsü değişimlerini izleme, araştırma ve sayısal veriler ile güvenilir bir şekilde ortaya
koyma imkânı sunmaktadır.
Uzaktan algılamada bitki örtüsünü izleme farklı modellemeler kullanılarak yapılmaktadır. Bu
modellemelerden Normalize Fark Bitki İndeksleri (NDVI) iklim ve insan kaynaklı bitki örtüsü
değişimlerini izlemekte en yoğun kullanılanlarından biridir. Çalışmamızda kullanılan MODIS NDVI
veriler yüksek mekânsal (250 m) ve zamansal çözünürlüğü (16 gün) ile geniş sahalardaki bitki örtüsü
değişimlerini izleme imkânı vermektedir. Bu doğrultuda Maraş Ovasının kuzeyinde doğu-batı yönlü
uzanış gösteren Ahır dağı ve yakın çevresi test sahası olarak seçilmiştir.
2000-2010 yılları arasında 16 günlük bitki indeks ile yağış değerlerine korelasyon, regresyon ve lineer
trend analizleri uygulanarak bitki örtüsünün yağış koşullarına verdiği tepki ölçülmüştür. Buna göre,
yüksek biomas aktiviteye sahip orman alanı yıl boyunca yüksek indeks değerine sahip iken, tam tersi
olarak daha düşük biomas özellikleri nedeniyle mera alanı düşük indeks değerleri ile ifade edilmektedir.
Yine mera ve orman örtüsünün 3 aylık kümülatif yağışa, aylık yağış toplamından daha fazla tepki verdiği
ortaya çıkarılan sonuçlardan bazılarıdır.
Anahtar sözcükler: Ahır dağı, bitki örtüsü, MODIS NDVI, UA, yağış.
20
[008]
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI İL ARAZİ
ENVANTERLERİNİN ARŞİVLENMESİ VE ARAZİ ÖRTÜSÜ
DEĞİŞİMİNDE CBS TEKNOLOJİSİNİN KULLANILMASI: EDİRNE İLİ
ÖRNEĞİ
Timuçin EVEREST1, Hasan ÖZCAN2
1
2
Zir. Yük. Müh., Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Ezine İlçe Müdürlüğü, 17600 Çanakkale, [email protected]
Prof. Dr., Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü,17020 Çanakkale,
[email protected]
ÖZET
Araziler ve toprak kaynakları mevcut olduğumuz en önemli tarım girdilerinin başında gelmektedir.
Türkiye’de arazi envanterlerinin belirlenmesi çalışmaları 1958 yılında Harvey Oakes tarafından başlatılan
ve 1938 Eski Amerikan sınıflama sistemine göre yapılan Türkiye Genel Toprak Haritasıdır. 1966–1972
yılları arasında Toprak Su Genel Müdürlüğü tarafından ülkenin akarsu havzalarını esas alarak 1/100.000
ve 1/200.000 ölçekte yapılan toprak haritaları ve bunların Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü (KHGM)
tarafından iller bazında revize edilmiş formatları basılı olarak bulunan temel kartografik
materyallerdendir. Bu haritalar Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü (TÜGEM) tarafından
sayısallaştırılarak CBS ortamına aktarılmış ve bu şekilde coğrafi analizlerin, yorumların daha rahat
yapılması sağlanmıştır. Bu çalışmalar neticesi ile Edirne İl Envanter Raporunda bulunan eğim, derinlik,
bünye, drenaj, taşlılık, tuzluluk, ıslaklık, erozyon durumu, arazi kullanımı, arazi tipleri, arazi kullanım
sınıfı ve alt sınıfı verileri sayısallaştırılarak CBS ortamına aktarılmıştır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı tarafından 2008 yılında tamamlanan arazi örtüsü/arazi kullanımlarına ilişkin Avrupa Birliği
(AB) CORINE (Coordination of Information on the Environment) sınıflama sistemine göre iller bazında
sınıflamalar yapılmış ve Edirne İlinde 3. düzeyde bulunan 44 sınıftan 26 sı tanımlanmıştır. Sorunlu Tarım
Arazilerinin Tespiti ve İyileştirilmesi (STATİP) Projesi kapsamında Edirne ilinde 5403 sayılı Toprak
Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu uyarınca öngörülen sınıflardan kuru dikili tarım arazisi, kuru
marjinal, kuru mutlak, sulu marjinal, sulu mutlak, sulu özel ürün olmak üzere 6 adet sınıf ve bu sınıfların
dışında orman, mera, yerleşim ve diğer arazilerden oluşan 4 adet arazi kullanım türü tanımlanmıştır.
Anahtar Sözcükler: Arazi, CBS, Toprak
21
[009]
GÖL YÜZEYİ DEĞİŞİMLERİNİN
BELİRLENMESİNDE FARKLI DİJİTAL GÖRÜNTÜ
İŞLEME TEKNİKLERİNİN KULLANILMASI
İrfan AKAR1, Derya MAKTAV2
2
1
Okyanus Kolejleri, Sancaktepe Kampüsü, Coğrafya Bölümü, Sancaktepe, İstanbul, [email protected]
Prof.Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469 Maslak, İstanbul, [email protected]
ÖZET
Su kaynaklarının izlenmesi, korunması ve optimum kullanım kaoşullarının değerlendirilmesi
çalışmalarında klasik hidrojeolojik ve hidrolojik yöntemlerin yanısıra uzaktan algılama ve coğrafi bilgi
sistemleri (CBS) teknolojilerinden de yararlanılmaktadır. Bu teknolojiler, su kaynakları ile ilgili
araştırmalarda karar verme ve yönetim konularında önemli altlık oluşturmaktadır. Ayrıca, su
kaynaklarındaki zamansal değişimlerin belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması aşamasında da
uzaktan algılama ve CBS çok önemli avantajlar sağlamaktadır. Bu çalışmada, yaklaşık aynı coğrafi
enlemde yer alan Acıgöl (Türkiye) ve Urmiye Gölü’ndeki (İran) zamansal yüzey değişimleri incelenmiştir.
Çalışmada çok zamanlı uydu görüntüleri kullanılarak Türkiye’nin önemli ekolojik alanlarından biri olan
Akdeniz Bölgesi’ndeki Acıgöl’ün ve İran'ın Batı Azerbaycan Eyaleti'nde bulunan Urmiye Gölü’nün 19752010 yılları arasındaki yüzey değişimleri farklı dijital görüntü işleme teknikleri ve yazılımları
kullanılarak belirlenmiştir. Yapılan uygulamalarda ArcInfo 10 ile manuel vektörleştirme, ERDAS
Imagine 2010 yazılımı ile kontrolsüz ve kontrollü sınıflandırma, MATLAB yazılımı ile kod geliştirme ve
eCognition Definiens yazılımı ile de nesne tabanlı sınıflandırma (kural dizisi geliştirme) işlemleri
gerçekleştirilmiş ve sonuçlar karşılaştırılmıştır. Çalışmada iklimsel veriler, göl yüzeyi verileri, LANDSAT
MSS, TM ve ETM verileri kullanılmıştır. Ayrıca göl yüzeyi değişimlerinin belirlenmesi için bir algoritma
geliştirilmiştir.
Anahtar Sözcükler: Acıgöl, Urmiye Gölü, Uzaktan Algılama, Coğrafi Bilgi Sistemleri, Göl Yüzeyi
Değişimleri, Kural Dizisi.
22
[010]
ÇOK TARİHLİ OPTİK VE MİKRODALGA GÖRÜNTÜLERİ
KULLANILARAK TARIM ALANLARINDA YETİŞTİRİLEN
ÜRÜNLERİN BÖLÜT TABANLI SINIFLANDIRILMASI
Aslı ÖZDARICI OK1, Zuhal AKYÜREK2
2
1
Dr., Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü,Van [email protected]
Doç. Dr., Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, 06531, Çankaya, Ankara. [email protected]
ÖZET
Tarımın Türkiye’de önemli bir role sahip olması sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi açısından otomatik
yaklaşımların önemini ortaya koymaktadır. Bu amaçla geliştirilen uzaktan algılama teknolojisi, dünya
üzerindeki nesneler hakkında daha güvenilir bilgi elde etmek amacıyla son yıllarda araştırmacılara
çeşitli özelliklere sahip uydu görüntüleri sağlamaktadır. Uzaktan algılama teknolojisi ile birlikte
yeryüzündeki nesneleri algılamada yaygın olarak kullanılan yöntemlerden en önemlileri arasında
görüntü sınıflandırması gelmektedir. Bu çalışmada, Türkiye’nin en verimli ovaları arasında yer alan
Bursa’nın Karacabey ovasında yetiştirilen başlıca tarım ürünlerinin optik ve mikrodalga görüntüleri ile
otomatik olarak sınıflandırılması gerçekleştirilmiştir. Analizlerde; Haziran, Temmuz ve Ağustos (2008)
aylarına ait çok tarihli pankromatik (1m) ve renkli (4m) Kompsat-2 görüntüleri ile Envisat ASAR (15m)
uydu verileri kullanılmıştır. İlk olarak, tek tarihli pankromatik ve renkli Kompsat-2 görüntüleri uygun bir
yöntem kullanılarak keskinleştirilmiş ve bu sayede 1m mekânsal çözünürlüğe sahip renkli görüntüler elde
edilmiştir. Keskinleştirilen renkli görüntüler üzerinde daha sonra eski bir yüzey tanıma yöntemi olan
‘Ortalama Kaydırma’ yöntemiyle bölütleme işlemi uygulanmıştır. En uygun bölütleme sonucunu
belirleyebilmek için her bir keskinleştirilmiş görüntü, mekân ve renk uzayında toplam 324 parametre
bileşeni ile test edilmiştir. Bu işlem sonucunda elde edilen bölütler çeşitli istatistiksel yöntemler
kullanılarak değerlendirilmiştir. Değerlendirme işlemleri sırasında, üretilen bölütler ile onlara karşılık
gelen gerçek tarım parselleri arasındaki alan ve konum benzerliklerinin ölçüldüğü hesaplamalar
kullanılmıştır. Hesaplamalar sonucunda elde edilen en uygun bölüt sonuçlarının uydu görüntüleri ile
çakıştırılması sonucunda otomatik olarak tespit edilen homojen alanlar sınıflandırma işleminde örnek
alan olarak kullanılmıştır. Çalışmada piksel tabanlı ve bölüt tabanlı olmak üzere iki farklı sınıflandırma
yaklaşımı test edilmiştir. Sınıflandırma işlemleri, güvenilirliği kanıtlanmış En Büyük Olasılık
sınıflandırma tekniği ile gerçekleştirilmiştir. Sınıflandırmalar ilk olarak tek tarihli renkli Kompsat-2
görüntüleri (4m) üzerinde uygulanmıştır. İkinci aşamada renkli Kompsat-2 görüntüleri, geri saçılım
katsayıları hesaplanmış Envisat ASAR verileri ile birlikte sınıflandırılarak mikrodalga verilerinin
sınıflamadaki başarısı incelenmiştir. Çok tarihli görüntülerin sınıflandırılması yoluyla elde edilen tematik
haritalara ait bilgilerin birleştirilebilmesi amacıyla her bir tematik harita için uzaklık haritaları
üretilmiştir. Önerilen yaklaşım, görüntü sınıflaması sırasında üretilen uzaklık haritalarının birbirleri ile
karşılaştırılması ve piksellere ait en düşük uzaklığa ait sınıfın üretilen yeni haritaya atanması işlemine
dayanır. Bu yöntemle elde edilen birleştirilmiş sonuçlar, piksel tabanlı olarak hata matrisleri yardımıyla
değerlendirildikten sonra tematik haritalar, uygun bölütlerle çakıştırılarak bölütler içinde kalan ve en
çok tekrarlanan piksel değerleri bölütlere etiket olarak atanmıştır. Bu sayede bölüt tabanlı sınıflandırma
sonuçları elde edilmiş ve bu haritalar hata matrisleri yoluyla değerlendirilmiştir. Sonuçlar, kullanılan
Envisat ASAR verisinin sınıflandırma doğruluğunu arttırdığını göstermiştir. Hesaplamalar, en yüksek
genel doğruluğun %88.71 ve 0.86 kappa değeri ile farklı tarihlerde çekilmiş üç görüntünün (HaziranTemmuz-Ağustos) birleşimi sonucu elde edilen bölüt tabanlı sınıflandırma yaklaşımı için hesaplandığını
ortaya koymuştur.
Anahtar Sözcükler: Tarım, Çok Tarihli Görüntü Sınıflandırması, Bölüt Tabanlı Yaklaşım, Kompsat-2,
Envisat ASAR
23
[011]
MARDİN İLİ’NİN YÜKSEK BİOMAS AKTİVİTEYE SAHİP BİTKİ
ÖRTÜSÜNÜN MODIS NDVI VERİLERİ KULLANILARAK İZLENMESİ
Mehmet Ali ÇELİK¹, Kamuran GÜLÇEK²
1
Araş.Gör., Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Coğrafya Bölümü,79100, Kilis, [email protected]
²Öğrenci, Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Coğrafya Bölümü,79100, Kilis, [email protected]
ÖZET
Uzaktan algılama, doğal olaylara ve insana bağlı arazi kullanımı değişiminin izlenmesinde ve sayısal
verilerin ortaya konmasında hem son derece güvenilir olmakta hem de büyük kolaylıklar sağlamaktadır.
Bu çalışmada kırmızı ve yakın infrared band kullanılarak hesaplanan, 16 günlük yüksek zamansal
çözünürlüğe ve 250 m’lik yüksek mekânsal çözünürlüğe sahip MODIS NDVI görüntüleri kullanılmıştır.
Bu çalışmada kullanılan verilerin, yurtdışındaki bilimsel çalışmalarda ve kuraklık analizlerinde kullanımı
çok yaygındır. Fakat Türkiye’deki kurum ve kuruluşlardaki kullanımı yok denecek kadar azdır.
Dolayısıyla bu çalışma hem bu görüntülerin kullanım alanlarının tanıtılmasını hem de güvenirliliğini test
etmektedir. MODIS Uydu görüntülerinin test edilmesi amacıyla çalışma alanı olarak Mardin ili
seçilmiştir.
885 bin ha’lık alan kaplayan Mardin İli’nde yüksek biomas aktiviteye sahip bitki örtüsünün yıl içindeki
değişimi 16 günlük periyotlar halinde izlenmiş, grafik ve haritalar ile ifade edilmiştir.2000-2010 yılları
arasındaki süreçte izlenen Mardin ilinin bitki örtüsünde önemli değişimler tespit edilmiştir. Tüm yıllarda
sürekli olarak en yüksek biomas aktiviteye sahip alanlar olarak çalışma alanının güneybatı kesimi göze
çarpmaktadır. Bu saha çalışma alanında tarım faaliyetlerinin en fazla yapıldığı bölgedir. Mardin ilinin
güneybatısından başlayıp güneyinden bir hat boyunca doğuya doğru uzanan bu saha çalışma alanının
ovalık kesimidir. Öte yandan çıplak alanların çalışma sahası genelinde yıl boyunca çok yüksek
seviyelerde olduğu dikkati çeken bir diğer husustur.
Anahtar Sözcükler: Bitki örtüsü, CBS, Mardin, MODIS NDVI, uzaktan algılama
24
[012]
UĞURSUYU VE AKSU HAVZALARI ARAZİ ÖRTÜSÜNÜN ZAMANSAL
DEĞİŞİMİNİN CBS ve UA ENTEGRE EDİLEREK
DEĞERLENDİRİLMESİ
(1999-2008)
Osman UZUN1,Abdurrahim AYDIN2, Pınar GÜLTEKİN3
1
Yrd. Doç. Dr., Düzce Üniversitesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Düzce, [email protected]
Yrd. Doç. Dr., Düzce Üniversitesi, Orman Mühendisliği bölümü, Düzce, [email protected]
3
Arş. Gör., Düzce Üniversitesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Düzce, [email protected]
ÖZET
Son yıllarda arazi kullanımlarının giderek artan bir hızla değişmesi, kalkınmada ekonomik, ekolojik
kararların bir arada düşünülmesinin gerekliliği, sürdürülebilir arazi kullanım modellerinin
geliştirilebilmesi amacıyla bu değişimlerin daha hızlı tespit edilmesi ihtiyacını doğurmuştur. Bu
çalışmada Düzce Uğursuyu ve Aksu havzalarındaki arazi örtüsünün zamansal değişimi (1999-2008)
Uzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemleri ile incelenmiş, değişimin nedenleri ve sonuçları peyzaj
mimarlığı ve orman mühendisliği bakış açılarıyla bir arada değerlendirilmiştir.
Çalışma alanı toplamda 638 km²’dir. Havza sınırları Arc GIS 9,3 programında 1/25. 000 ölçeğinde
topoğrafik haritada eşyükselti eğrileri ve hidrolojik verilerin sayısallaştırılması, TIN ve DEM verileri
üretilmesi ve “Arc Hydro tool” kullanılarak hidroloji analizi yapılması ile belirlenmiştir.
Arazi örtüsündeki değişimler ise 10mx10m ve 20mx20m yersel çözünürlüklü, multispektral özellikli 1999
yılına ait SPOT uydu görüntülerinin ve 2008 yılına ait ASTER uydu görüntüsünün ERDAS 9.1
programında kontrollü sınıflandırılması ile karşılaştırılmıştır. Çalışma alanı iğne yapraklı orman, karışık
orman, geniş yapraklı orman, orman içi açıklık, su yüzeyi ve tarım- yerleşim alanları olmak üzere 6 sınıfa
ayrılmıştır. Kontrollü sınıflandırma uygulanmasında doğruluk analizi CORINE 2000(Coordination of
Information on the Environment) ve CORINE 2006 arazi örtüsü temel alınarak yapılmıştır.
Çalışma kapsamında Uğursuyu ve Aksu havzalarında tarım- yerleşim alanlarının ve orman içi
açıklıkların genişlediği, orman alanları ve su yüzeylerinin belirtilen zaman dilimi içerisinde azaldığı
tespit edilmiştir. İstanbul ve Ankara metropollerine günübirlik mesafede yer alan doğal ve kültürel
kaynaklar açısından oldukça zengin bir alan olan bu havzalarda arazi örtüsü değişim nedenleri
vurgulanarak, sürdürülebilir arazi kullanımı önerileri getirilmiştir.
Anahtar Sözcükler: Uzaktan Algılama, Coğrafi Bilgi Sistemleri,Arazi Örtüsü, Düzce Uğursuyu ve Aksu
Havzaları
25
[013]
ARC HYDRO İLE SU TOPLAMA ALANLARININ BELİRLENMESİ
Ahmet Hamdi SARGIN1,Nesibe Gülşah GÜREŞCİ2, Kemal SEYREK3
1
Hidrojeoloji Yük. Müh. DSİ Genel Müdürlüğü, 06100, Ankara, [email protected]
2
Harita Yük. Müh. DSİ Genel Müdürlüğü, 06100, Ankara, [email protected]
3
Şehir ve Bölge Plancısı DSİ Genel Müdürlüğü, 06100, Ankara, [email protected]
ÖZET
Su kaynaklarının geliştirilmesi, ekonomik kalkınma ve sosyal hayata doğrudan katkı yapmaktadır. Bu
çerçevede, ekonomik ve sosyal aktivitelerin sürmesi ve gelişmesi yeterli miktar ve kalitede su kaynağına sahip
olmaya bağlıdır. Bunun yanı sıra nüfus artışına paralel olarak içme-kullanma, sulama ve sanayi suyu talebi
gittikçe artmaktadır. Bu da su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimini gerekli kılmaktadır. Dolayısıyla,
günümüzde su kaynakları yönetimi çözümlenmesi gereken en önemli problemlerden birini oluşturmaktadır. Bu
bağlamda, mevcut su kaynaklarından daha etkin yararlanılabilmesi ve çevresel problemlerin azaltılabilmesi
bakımından “Entegre Havza Yönetimi” önem kazanmaktadır.
Entegre Havza Yöntemini gerçekleştirebilmek için havza ve alt-havza alanlarının sistematik olarak
tanımlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Havzaların sistematik bir biçimde derecelendirmek için genelde
Strahler Metodu veya Streve Methodu kullanılmaktadır.
Ülkemizde yapılan çalışmalar neticesinde 25 temel havza tespit edilmiş olup su kaynakları planlaması ve
yönetimi söz konusu bu 25 temel havza üzerinden yapılmaktadır. Alt havzalar ise hazırlanan projeler
kapsamında ele alınmaktadır.
Yağışlardan kaynaklanan yüzeysuyu akımını toplayan saha olarak tanımlanan “su toplama alanı”nın tespit
edilmesi özellikle;



Baraj ve gölet gibi su yapılarının planlamasında,
Akarsu üzerinde kurulacak olan herhangi bir akım gözlem istasyonundan geçebilecek su miktarının
hesaplanmasında ve istasyon yerinin belirlenmesinde,
Yapılacak herhangi bir taşkın önleme tesisinin boyutlandırılmasında
önem arz etmektedir.
Son yıllarda, su toplama alanlarının tespit edilmesi çalışmalarında Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) işlerin hızlı
ve doğru yapılması açısından uygun bir araç olarak yoğun bir şekilde kullanılmaya başlamıştır.Havza
sınırlarının bir model kullanılarak CBS ortamında otomatik olarak belirlenmesi çalışmalarında “Arazi
Verilerinin Temin Edilerek Ön İşleme Tabi Tutulması” ve “Su Toplama Alanı Tespit İşlemi” olmak üzere iki
aşamada gerçekleştirilmektedir.
Yeryüzünün sürekli bir biçimde değişen topoğrafik yüzeyini 3 boyutlu model olarak temsil eden sayısal
yükseklik modeli (SYM), su toplama alanının belirlenmesinde temel altlık olarak kullanılmakta olup bu
çalışma kapsamında uluslararası bir proje olarak yürütülen "Shuttle Radar Topography Mission-SRTM”
projesinden elde edilen ~90 m çözünürlüğündeki SRTM90 SYM kullanılmıştır.
Bu çalışma kapsamında, SRTM90 uydu görüntülerinden elde edilen SYM, hidrolojik olarak yeniden
düzenlenmiş ve kullanılacak ArcHydro programının ihtiyaç duyduğu ön işlemlerden geçirilerek Porsuk
Çayı’na ait su toplama alanı ile Porsuk Çayına ait alt havzalar elde edilmiştir. Yapılan çalışma neticesinde
Porsuk Çayı Havzası 10.834,84 km2 olarak hesaplanmıştır.
Anahtar sözcükler: Coğrafi Bilgi Sistemleri, havza, Sayısal Yükseklik Modeli, su kaynakları yönetimi
26
[015]
KÖYCEĞIZ GÖLÜ KUZEY HAVZALARININ HIDROGRAFIK
ÖZELLIKLERININ BELIRLENMESINDE COĞRAFI BILGI
SISTEMLERININ KULLANIMI
Mustafa UTLU¹, Hasan ÖZDEMİR²
¹İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Coğrafya Anabilim Dalı 34110, İstanbul, [email protected]
2
Yrd. Doç. Dr., İstanbul Üniversitesi, Coğrafya Bölümü 34459, İstanbul, [email protected]
ÖZET
Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS), günümüz teknolojilerindeki gelişmelere bağlı olarak gelişimini
sürdürmekte ve farklı bilim dallarındaki uygulama alanları genişlemektedir. CBS’nin uygulanabildiği
alanlardan birisi de akarsu havzalarının hidrolojik ve hidrografik özelliklerinin belirlenmesidir.
Havzalara ait drenaj ağı morfometrik özellikleri, CBS’nin sunduğu avantajlara bağlı olarak kolay bir
şekilde hesaplanabilir, havzalar hakkında kantitatif değerler elde edilebilir ve oluşum-gelişimleri
hakkında bilgi sahibi olunabilir.
Bu çalışmada, Köyceğiz Gölü’ne (Muğla) kuzeyden katılan Namnam, Kargıcak, Çamlıçay ve Yuvarlak
Derelerine ait havzaların hidrolojik ve hidrografik analizleri CBS kullanılarak gerçekleştirilmiştir.
Çalışmada kullanılan veri kaynaklarını 1/25000 öçlekli sayısal topografik veriler ile bu verilerden
üretilmiş 10m çözünürlüklü SYM verileri oluşturmaktadır. Havzaların akarsu ağı, topografyadaki akarsu
verileri yanında kuru dere olarak topografyada gösterilen kollar da dâhil edilerek oluşturulmuştur.
Verilerin oluşturulmasında ve analiz edilmesinde ArcGIS 10 yazılımındaki 3D, Spatial ve Hydrology
analiz araçları kullanılmıştır. Havzalara ait çatallanma oranı (Rb) drenaj yoğunluğu (Dd), akarsu sıklığı
(Fs), uzunluk oranı (Rl), yüzeysel akış uzunluğu (lo), hipsometrik eğri (Hc) ve integrali (Hi) ve tekstür
oranı (T) morfometrik özelliklerinin analizi yapılmış ve havzalar kendi arasında değerlendirilmiştir.
Böylelikle havzalar üzerinde uygulanan analizlerle, havzaların gelişimi ile ilgili yorumlamayı
kolaylaştıran bu sonuçlar, havzanın oluşum ve gelişimindeki farklı süreçlerin varlığına birer delil olarak
gösterilmiştir. Havzaların şekli itibariyle ortaya çıkan çatallanma oranları ve miktarı km²’ye düşen
yüksek oranda akarsu sıklığı, akarsu uzunluğu ve drenaj yoğunluğu ile ilişkilendirerek, havzaların
akarsularca oldukça yoğun bir şekilde yarıldığı belirlenmiştir. Analiz sonuçlarına bağlı olarak, yüzeysel
suların yeraltına sızarak çok fazla etki etmediği, daha çok yüzeysel akışlarla erozif faaliyetlerin hakim
olduğu özellik gösterdiği görülmüş olup, havzalar üzerinde ana kollara yüksek ölçülerde su gönderdiğini
ve sedimantasyon taşınmasının varlığını göstermiştir. Havzaların böylesine akarsu yoğunluğu ve
sıklığına sahip olması, flüvyal gelişiminin halen devam ettiğini, geriye aşındırmanın etkisini
sürdürdüğüne kanıt olarak gösterilmiştir. Ayrıca Köyceğiz Gölü kuzey havzaları hipsografik eğrilerinden,
morfolojik tespitler gençlik ve flüvyal süreçlerdeki dinamizmi yoğun olarak göstermekte iken, hidrografik
özelliklere dayanarak akarsuyun genişleme safhasında olduğu görülmüştür.
Anahtar Sözcükler: Akarsu Havzası, Coğrafi Bilgi Sistemleri, Drenaj Ağı Morfometrisi, Köyceğiz
27
[016]
ARAÇ GEÇİŞ BÖLGELERİNİN BELİRLENMESİNDE BULANIK
MANTIK YAKLAŞIMI
Mehmet ERBAŞ1, Zübeyde ALKIŞ2
2
1
Dr. Müh., Kara Harp Okulu, Askerî Bilimler Bölümü, Çankaya, Ankara, [email protected]
Prof. Dr., Yıldız Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, Davutpaşa, İstanbul, [email protected]
ÖZET
Günümüz şartlarında araç ile yapılan intikaller genel olarak yollar üzerinde yapılmaktadır. İki nokta
arasında gidilecek bir güzergâhın belirlenmesinde en kısa yol algoritmaları kullanılmaktadır. Bu sayede
başlangıç yeri ile bitiş yeri belirlenmekte ve rota planlamaları yapılmaktadır.
Araçla yollar dışında yapılacak bir intikal söz konu olduğunda ise benzer bir intikal planlanmasında
değişik faktörlerin etkisi devreye girecektir. Bu kapsamda arazide aracın geçebileceği bölgelerin tespit
edilmesi ve hangi bölgelerden geçebileceğinin önceden analiz edilmesi gerekebilir.
Genellikle askerî alanda kullanılan yollar dışındaki araç geçişini etkileyen en önemli etkenlerin başında
arazinin eğimi ve zeminin jeolojik yapısı bilgileri gelmektedir. Söz konusu eğim ve zemin faktörlerinin
yanında hareket yapılacak zamandaki meteorolojik şartlarında araç geçişine etkisi bulunacaktır.
Bu çalışmada arazide araç hareketine etki eden faktörler tespit edilmeye çalışılmış, özellikle
belirsizliklerin modellenebilmesine imkân sağlayan bulanık mantık çerçevesinde kurallar
oluşturulmuştur. Geliştiren uygulama sanal küre yazılımı üzerinde çalışacak şekilde tasarlanmıştır.
Anahtar Sözcükler: İntikal planlama, bulanık mantık, sanal küre.
28
[017]
UZAKTAN ALGILAMA VE CBS KULLANILARAK MERİÇ NEHRİ
TAŞKIN ALANLARININ BELİRLENMESİ
Ersan BATUR1, Derya MAKTAV2
2
1
Y.Müh., Hv.K.K.lığı Hava ve Uzay Şube Müdürlüğü , 06100,Çankaya, Ankara, [email protected]
Prof. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469, Maslak, İstanbul, [email protected]
ÖZET
Bu çalışmada, 16 Şubat 2010 tarihinde Meriç Nehri’nde meydana gelen taşkın optik uydu görüntüleri
kullanılarak incelenmiştir. Taşkın öncesi, taşkın dönemi ve sonrasını kapsayan çok zamanlı LANDSAT 5
TM (Thematic Mapper) görüntüleri kullanılarak taşkından etkilenen alanlar belirlenmiş, yine bu
görüntüler yardımıyla arazi örtüsü ve taşkın haritaları oluşturulmuş ve çeşitli değerlendirmeler
yapılmıştır. Taşkın öncesi, taşkın dönemi ve sonrasına ait uydu görüntülerine kontrollü ve kontrolsüz
sınıflandırma yöntemleri uygulanmıştır. Elde edilen tarım alanı verileri ile DSİ’nin yersel çalışmaları
(gözlemsel tekniklerle elde edilen verilerin haritalara işlenmesi) sonrasında bulunan sonuçlar
karşılaştırılmıştır. Kontrollü sınıflandırma yöntemiyle bulunan taşkından etkilenen tarım alanının, DSİ
verileri ile karşılaştırılması sonucunda %91 gibi yüksek bir doğruluk oranına sahip olduğu belirlenmiş
ve optik uydu görüntülerinin taşkın çalışmalarında etkin bir şekilde kullanılabileceği gösterilmiştir.
Anahtar Sözcükler: Taşkın, Uzaktan Algılama, LANDSAT, Coğrafi Bilgi Sistemi, Sınıflandırma,
Doğruluk Analizi.
29
[018]
CBS ESASLI AFET YÖNETİMİNDE ULUSAL VE ULUSLARARASI
YAKLAŞIMLAR, UYGULAMALAR, SORUNLAR
Hanifi TOKGÖZ1, Şule TÜDEŞ2, Hüseyin BAYRAKTAR3
1
Yrd. Doç. Dr., Gazi Üniversitesi, Yapı Eğitimi Bölümü, Ankara, [email protected]
Yrd. Doç. Dr., Gazi Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Ankara, [email protected]
3
Ögr. Gör., Düzce Üniversitesi, Yapı Ressamlığı Bölümü, Düzce, [email protected]
2
ÖZET
Ülkemizde, 1999 Marmara ve Düzce-Kaynaşlı Depremlerinden günümüze, Afet Yönetimi alanında
Coğrafi Bilgi Sistemleri’nin (CBS) önemi yaygınca anlaşılmakla birlikte; CBS uygulamada, genel olarak
sınırlı sayıda teknik uygulayıcı tarafından kullanılmaktadır.
Afet Yönetimi alanında CBS uygulamaları, hem Risk Yönetimi (Zarar Azaltma ve Hazırlık) hem de Kriz
Yönetimi (Müdahale ve İyileştirme) süreçlerinde , can, mal ve çevre güvenliğinin sağlanması; kayıpların
önlenmesi ve azaltılması ile doğrudan ilgilidir. Bu çerçevede, Afet Yönetimi süreçlerinde, uluslararası ve
ulusal yaklaşımları dikkate alan, aynı zamanda yerel alan gerçeklerini doğru yansıtan, yaygınca
erişilebilir ve uygulanabilir CBS çalışmaları, özellikle yerel yönetim birimlerinin ve alan
uygulayıcılarının sonuç alıcı karar almaları ve uygulamalarında, halkın farkındalığının artırılmasında
vazgeçilmez bir kaynak ve destek niteliğindedir.
Bu çalışmada, Afet Yönetimi ve CBS tanımları ve ilişkisi; Afet Yönetimi ile ilgili CBS bilgi ve verilerinin
özellikleri; mevcut ulusal ve uluslararası uygulama ve alan çalışmalarından örnekler ve gözlemlerle
belirlenen sorunlar sentezlenmiş ve öneriler geliştirilmiştir.
Anahtar Sözcükler: Afet Yönetimi, Coğrafi Bilgi Sistemleri
30
[019]
AĞAÇ KAPALILIK YÜZDESİ, NET BİRİNCİL ÜRETİM VE EROZYON
ARASI ETKİLEŞİMLERİN UZAKTAN ALGILAMA VE COĞRAFİ BİLGİ
SİSTEMLERİ YARDIMIYLA İRDELENMESİ: YUKARI SEYHAN
HAVZASI ÖRNEĞİ
Mehmet Akif ERDOĞAN1, Süha BERBEROĞLU2, Cenk DÖNMEZ3
1
Doktora Öğrencisi, İ.T.Ü. Mimarlık Fak. Peyzaj Mimarlığı Bölümü Taşkışla, Taksim/İSTANBUL, [email protected]
2
Prof. Dr., Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Balcalı/ADANA, [email protected]
3
Ar. Gör., Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Balcalı/ADANA, [email protected]
ÖZET
Tarım ve yerleşim amaçlı arazi açma, yangın, aşırı otlatma gibi aşırı kullanım odaklı insan faaliyetleri
nedeniyle doğal bitki örtüsü tahribatları günümüzde hızla artmaktadır. Bu tahribatlar bitki örtüsü
kapladığı alanların azalmasına, fotosentez ile karbon döngüsü kapsamında sisteme karbon bağlayarak
sağlanan verimliliğin düşmesine ve bu alanlarda azalan bitki örtüsü nedeniyle erozyon ile taşınan
toprağın artmasına neden olmaktadır. Bu kapsamda doğal alanlar için ağaç kapalılığı, ekosistem
verimliliği ve erozyon miktarı arasındaki ilişkinin tanımlanması bu faktörlerdeki farklılaşmadan
kaynaklanacak çevre sorunlarının anlaşılması, izlenmesi ve gerektiğinde çözüm önerileri geliştirilmesi
sürecinde etkin bir girdi olacaktır. Söz konusu bu ilişkilerin, Uzaktan Algılama (UA) ve Coğrafi Bilgi
Sistemleri (CBS) yardımıyla araştırılması etkin ve doğru bir şekilde sonuçlara ulaşılmasını sağlayacaktır.
Bu çalışmada Seyhan Nehri Yukarı Havzası örneğinde bitki örtüsü için; kapalılık, Ağaç Kapalılık Yüzdesi
(AKY), verimlilik, Net Birincil Üretim (NBÜ) olarak NASA-CASA yaklaşımı yardımıyla ve erozyon
miktarı ise RUSLE yöntemi ile CBS ortamında modellenmiştir. Tüm havza için her bir faktöre ait elde
edilen sonuçlar arasındaki ilişkiler arazi örtü sınıfları temel alınarak karşılaştırılmış ve irdelenmiştir.
Anahtar Sözcükler: ağaç kapalılık yüzdesi, net birincil üretim, erozyon, RUSLE, yukarı seyhan havzası
31
[020]
FARKLI UYDU VERİ ÇAKIŞTIRMA TEKNİKLERİNİN ANALİZİ
Özge KAYMAN1, Filiz SUNAR2, Derya MAKTAV3
1
İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469, Maslak, İstanbul. [email protected]
2
İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469, Maslak, İstanbul [email protected]
3
İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469, Maslak, İstanbul. [email protected]
ÖZET
Son yıllarda gelişen uydu teknolojisi ile birlikte uzaktan algılama sistem ve yöntemleri de birçok
uygulama alanında büyük yararlar sağlamaktadır. Özellikle geniş alanlarda hızlı ve doğru bilgi çıkarımı,
düşük maliyet, kullanılan algılayıcıların elektromanyetik spektrumda geniş bölgelerde algılama
yapabilmesi gibi özellikleri nedeniyle uzaktan algılama teknolojisi çeşitli uygulamalarda klasik
yöntemlere göre önemli avantajlar sağlamaktadır. Günümüzde farklı uygulamalar için görüntü verileri
sağlayan birçok uzaktan algılama uydusu mevcuttur, ancak elde edilen verilerin kalitesinde farklılıklar
gözlenmektedir. Bu farklılıklar; mekansal, spektral, radyometrik ve zamansal çözünürlük ile ilgilidir.
Farklı uydular farklı çözünürlüklere sahip olduğundan, uygulama amacına göre hem mekansal hem de
spektral bilginin önem kazandığı durumlarda veri çakıştırma işlemine gereksinim duyulmaktadır. Farklı
algılayıcılardan elde edilmiş veriler için birçok veri çakıştırma teknikleri geliştirilmiş ve bu tekniklerin
uygulanması ile elde edilen yeni görüntülerden daha doğru bilgi çıkarımı sağlanmıştır.
Bu çalışmada İstanbul iline ait RASAT uydusunun 2011 yılına ait yüksek mekansal çözünürlüklü
pankromatik görüntüsü (7.5 m) ile çok bantlı görüntüsünün (15 m) çakıştırılarak hem yüksek mekansal
çözünürlüğe hem de yüksek spektral çözünürlüğe sahip görüntü elde edilmesi amaçlanmıştır. Bu
bağlamda, RASAT uydusunun pankromatik görüntüsü ile çok bantlı görüntüsüne farklı veri çakıştırma
yöntemleri (Bant yerine koyma, IHS dönüşümü, Brovey dönüşümü vb.) uygulanmış ve elde edilen sonuç
görüntüleri görsel ve istatistiksel analiz ile karşılaştırılarak kullanılan yöntemlerin etkinliği irdelenmiştir.
Anahtar Sözcükler: RASAT, Çözünürlük, Veri çakıştırma
32
[021]
HAVA FOTOĞRAFI VE OPTİK UYDU GÖRÜNTÜLERİ YARDIMIYLA
YATAY YER DEĞİŞTİRMELERİN BELİRLENMESİ
Tarık TÜRK1
1
Yrd. Doç. Dr., Cumhuriyet Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 58140, Sivas, [email protected]
ÖZET
Deprem ve heyelan gibi doğal afetler sonucunda meydana gelen yer değiştirmelerin belirlenmesinde GPS
ve uydu görüntülerinden faydalanılmaktadır. Bu tür alanlarda yüzey deformasyonlarının ve kütle
hareketlerinin belirlenmesinde hızlı, etkin ve ekonomik olan uydu görüntüleri yaygın olarak
kullanılmaktadır.
Deprem ve heyelandan kaynaklanan yatay yer değiştirme ve kütle hareketlerinin belirlenebilmesi
amacıyla bir yöntem geliştirilmiştir. Co-Registration of Optically Sensed Images and Correlation (CosiCorr) olarak isimlendirilen bu yöntem, optik görüntülerden başta deprem olmak üzere heyelan ve buzul
bölgelerinde meydana gelen yatay yöndeki yer değiştirmelerin ölçülebilmesine olanak tanımaktadır.
Özellikle, yazılımın piksel altı işlem yapma yeteneği sayesinde yüzey yırtılmalarının doğru olarak
haritalanması ve kosismik sapmaların hassas bir şekilde ölçülmesi mümkün olabilmektedir. Bu yöntemin,
günümüzde deprem ve buzul bölgelerinde yaygın bir şekilde kullanıldığı görülmekte ancak heyelan
bölgelerinde kullanımına yeterince rastlanmamaktadır.
Dünya’da ve ülkemizde sık olarak meydana gelen, can ve mal kaybına neden olan heyelanlara ait yer
değiştirmelerin belirlenmesi ve kütle hareketlerinin ortaya konulması önem taşımaktadır. Bu çalışmada,
Cosi Corr yöntemi kullanılarak Kuzey Anadolu Fay Zonu (KAFZ) üzerinde seçilen pilot alanda heyelana
yönelik gerçekleştirilen çalışmalardan ve elde edilen sonuçlardan bahsedilmektedir.
Anahtar Sözcükler: Cosi Corr, Hava Fotoğrafı, Optik Uydu Görüntüsü, Yatay Yer Değiştirme
33
[022]
TÜRKİYEDEKİ KARLA KAPLI ALANLARIN UYDULARDAN TAKİBİ
VE UZUN YILLAR TREND ANALİZİ
İbrahim SÖNMEZ 1, Ahmet Emre TEKELİ2, Erdem ERDİ 3
1
Yrd. Doç. Dr., Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Meteoroloji Mühendisliği Bölümü, 55420, Samsun, [email protected]
2
Yrd. Doç. Dr., King Saud University, Civil Engineering Department, Riyadh, 11421, [email protected]
3
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Uzaktan Algılama Şubesi, 06120, Ankara, [email protected]
ÖZET
Su insanlığın en önemli ihtiyaçlarından birisi olmakla beraber, yeryüzüne yağmur veya kar şeklinde
düşer. Her iki yağış içerik olarak su olsa da oluşması, gelişmesi ve gözlemlenmeleri noktalarından
yağmur ve kar birbirlerinden farklıdır. Yüksek yansıtma özelliği ve düşük sıcaklık iletkenliğine sahip olan
kar, toprak yüzey neminde ve ilk bahar aylarında gelecek olan akım seviyelerinde direk etkisi olmakla
beraber, meteoroloji, hidroloji ve iklim değişikliği uygulamaları için önemli bir parametredir. Dağlık
alanlarda doğan nehirlerimiz çoğunlukla bahar zamanında meydana gelen kar erimelerinden
beslenmektedir. Her ne kadar kar erimesi nehirlerimiz için önemli bir potansiyel teşkil etse de sınırlı
sayıdaki yer gözlem istasyonları ve zor topografya nedeni ile ülkemizde kar örtüsü etkin bir şekilde
izlenememektedir. Dolayısıyla uydu tabanlı uzaktan algılama veri ve ürünlerinin karla kaplı alanların
tespitinde kullanılması hem iklimsel çalışmalar hem de operasyonel kullanım için son derece önemlidir.
Bu çalışmada, uydu verileri kullanılarak Interactive Mapping System ile üretilmiş günlük kar ürünü
kullanılarak Türkiye genelinde ve yedi coğrafi bölgeye göre karla kaplı alanların 2008-2011 yılları
arasındaki değişimi incelenmiştir. Uygulanan Mann-Kendall testi aracılığı ile karla kaplı alanlardaki
değişimlerin istatistiksel olarak anlamlılığı araştırılmıştır. Türkiye geneli için dört yıllık süre ve
mevsimlere göre uygulanan test istatistiklerinde Türkiye genelinde azalan trend tespit edilmiştir.
Bölgelere göre yapılan test uygulamalarında ise, dört yıllık süre için tüm bölgelerde azalan trend
gözlenirken sonbahar mevsiminde tüm bölgeler için artan trend gözlenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Kar örtüsü, IMS uydu verisi, iklim değişikliği, trend analizleri
34
[023]
CBS WEB UYGULAMALARINDA HTML5 VE GELECEK
Alper DİNÇER1, Balkan URAZ2, Kemal SEYREK3
1
CBS Web Yazılım Uzmanı, DSİ Genel Müdürlüğü, 06100, Ankara, [email protected]
2
CBS Uzmanı, Infopark A.Ş., 06100, Ankara, [email protected]
Şehir ve Bölge Plancısı, DSİ Genel Müdürlüğü, 06100, Ankara, [email protected]
3
ÖZET
Günümüz dünyasında, W3C tarafından standartları çok önceden hazırlanmaya başlanılan HTML5, henüz
standart olarak onaylanmamış olsa da; Google, Microsoft, Mozilla ve Apple gibi firmaların da desteği ile
yaygınlaşmaya ve yeni nesil web tarayıcılarında kullanılmaya başlanılmıştır. Gerek standartlar gerekse
uygulamaların webe olan bağımlılığının artması nedeniyle gündeme gelen yenilikler ile web tarayıcılar
üzerinden 3B oyunları bile artık oynanır hale gelmiştir. Bu gelişmelere paralel olarak CBS Web
Uygulamaları da hız kazanmış ve Canvas, GeoLocation, WebGL, Web Sockets, Web Workers ve Offline
Storage gibi HTML5 yenilikleri geliştirilen yeni uygulamalarda artan bir hızla kullanılmaya
başlanılmıştır. HTML5 ile birlikte gelen söz konusu bu yenilikler ile birlikte CBS Web Uygulamaları
masaüstü CBS uygulamalarına performans olarak yaklaşmaya başlamış ve kullanıcı deneyimleri farklı
boyutlara taşınmıştır. Örneğin, Google Chrome ile başlayan “Hızlandırılmış Grafik” özelliği ile Canvas
alt yapısını kullanarak daha önce yüzler mertebesinde gösterebilen vektör noktaları artık on binler
seviyesine çıkmış bulunmaktadır. Ayrıca, Canvas altyapısı ile daha önce raster veri için uygulanan
“tile” sistemi vektör tarafta da kullanılmaya başlanılmış ve tarayıcı tarafında kullanıcıya özel
sembolojiler kullanma imkanı doğmuştur. WebGL ile OpenGL teknolojileri web tarayıcılarının da
kullanım alanına girmiş, bu teknoloji ile Google Earth benzeri bir yapı ekstra eklentiler kurulmadan web
tarayıcıları üzerinden kullanılabilir hale gelmiştir. Web Sockets ile sunucu ile TCP protokolü üzerinden
anlık iletişim imkanı doğmuş, anlık güncellemelerin tarayıcıya direk gelmesi imkan sağlanmıştır. Diğer
taraftan, Offline Storage ile de internet bağlantısının olmadığı durumlarda da hazırlanılan web
uygulamanın offline olarak çalışmaya devam etmesi imkan sağlanmaktadır.
Bu makale kapsamında HTML5 bünyesinde gelen yenilikler ile kullanımları, CBS ortamında hazırlanan
örnek uygulamalar anlatılacak olup ayrıca DSİ Genel Müdürlüğü bünyesinde geliştirilen CBS Web
Uygulamalarında da HTML5’in kullanımından bahsedilecektir.
Anahtar Sözcükler: HTML5, CBS, Web, Canvas, Servis Mimarisi
35
[024]
KÜRE DAĞLARI MİLLİ PARKI VE TAMPON ZONUNDAKİ DEĞİŞİMİN
UZAKTAN ALGILAMA VE CBS İLE BELİRLENMESİ
Ayhan ATEŞOĞLU1, Metin TUNAY2, Yıldıray LİSE3, Cihad ÖZTÜRK4
1
Yrd. Doç. Dr., Bartın Üniversitesi, Bartın Orman Fakültesi, 74100, Bartın, [email protected]
2
Prof. Dr., Bartın Üniversitesi, Bartın Orman Fakültesi, 74100, Bartın, [email protected]
3
Uzman Biyolog, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Birlik Mah. 415. Cad No: 11, 06610, Çankaya, Ankara, [email protected]
4
Orman Yüksek Mühendisi, Orman ve Su İşleri Bkl., Doğa Koruma ve Milli Parklar, Söğütözü Cad. No: 14/E, Ankara,[email protected]
ÖZET
Batı Karadeniz Bölgesi içerisinde yer alan Küre Dağları Milli Parkı (KDMP) ve 123 köy yerleşiminin
bulunduğu yakın çevresi (Tampon Zon), Avrupa’da korunması gereken 100 orman sıcak noktası içinde
yer alır. Avrupa’da seçkin korunan alanları simgeleyen PAN Parks sertifikasını alan ilk milli park olarak
KDMP’nin tampon zonundaki doğal kaynak kullanımı milli parkın mevcut ekosistemini etkilemektedir.
Geçmişten günümüze, milli parkın tampon zonunda sosyo-ekonomik ve kültürel hareketliliğin bir sonucu
olarak genel peyzajdaki değişimin tespiti, koruma-kullanım dengesi gözetilerek oluşturulacak
planlamalara altlık teşkil edecektir. Bu çalışmanın amacı, KDMP sınırları ve yakın çevresini kapsayan
tampon zon içerisinde gerçekleşen özellikle insan kaynaklı peyzaj değişiminin, uzaktan algılama ve
coğrafi bilgi sistemleri (CBS) teknolojisi kullanılarak belirlenmesidir. Çalışmada 1975, 1987, 2000 ve
2011 yıllarına ait uydu görüntü verileri, Orman Bölge Müdürlükleri, Harita Genel Komutanlığı, KDMP
uzun devreli gelişme planı (UDGP) veri ve harita paftaları kullanılmıştır. Belirlenen değişimler
çerçevesinde, KDMP ve tampon zonunda yapılacak planlama ve uygulamalara ilişkin öneriler
sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Milli Park, tampon zon, peyzaj değişimi, arazi kullanımı, uzaktan algılama, coğrafi
bilgi sistemi.
36
[025]
MEKANSAL VERİTABANLARINDA MASAÜSTÜ VE WEB CBS
YAZILIMLARININ BIRLIKTE ÇALIŞABİLİRLİĞİ
Balkan URAZ1,Alper DİNÇER2, Kemal SEYREK3
1
CBS Uzmanı, Infopark A.Ş., 06100, Ankara, [email protected]
Şehir ve Bölge Plancısı, DSİ Genel Müdürlüğü, 06100, Ankara, [email protected]
2
CBS Web Yazılım Uzmanı, DSİ Genel Müdürlüğü, 06100, Ankara, [email protected]
3
ÖZET
Coğrafi Bilgi Sistemleri’nde 3 katmanlı yazılım mimarisinin kullanımının artması ile, mekansal
veritabanlarının kullanımı artmıştır. Mekansal veritabanları, temelde mekansal veriyi (nokta, çizgi, alan vb.)
saklamak, yönetmek, sorgulamak ve istemcilere istenilen formatlarda sunabilmek için optimize edilmiş gerekli
özel fonksiyonlara sahiptir. Standart veritabanları çeşitli numerik ve karakter veri tiplerini
yorumlayabiliyorken, mekansal veritabanları genel olarak “geometri”veya “coğrafi” dediğimiz veri tiplerini
yorumlayabilmektedirler.
Mekansal veritabanları, mekansal veriyi yorumlayabilmek için çeşitli fonksiyonları içinde
barındırmaktadırlar. Bunlar, genel olarak geometri oluşturma, geometrik operatörler ve mekansal sorgulama
imkanları, ölçüm araçları olarak sıralanabilir. Bu fonksiyonların hızlı ve güvenilir bir şekilde çalışması için,
mekansal indeks yapılarının da mekansal veritabanları içerisinde bulunması gerekmektedir.
Günümüzde, Coğrafi Bilgi Sistemleri’nin çeşitli sektörlerde ve alanlarda kullanımının artması ile, son
kullanıcıya yönelik yazılım ürünleri de çeşitlilik göstermiştir. Bu yazılım ürünleri içerisinde gerek masaüstü
gerekse web ortamında ün kazanmış örnekler bulunmaktadır. Son kullanıcıya yönelik bu yazılım çeşitliliği
içerisinde, bu yazılımların birden fazla ve bağımsız veritabanlarını kullanması gerek kaynak anlamında israfa
gerekse operasyonel zorluklara neden olmaktadır.
Çalışma kapsamında birden fazla CBS yazılımının aynı veritabanına bağlanıp, verileri görüntülemesi,
güncellemesi ve güncellemelerin gerçek zamanlı farklı CBS yazılımlarıyla erişilebilirliğinin sağlanarak CBS
yazılımları arasında birlikte çalışılabilirliğinin temel alt yapısının oluşturulması amaçlanmıştır. Böylece,
kurumsal veri yönetimlerinde kullanılacak CBS yazılımı bağlı olarak verilerin dönüşümü, birden fazla
veritabanında aynı veritabanının oluşturulması, veya farklı CBS yazılımları için farklı tabloların oluşturulma
ihtiyacına gerek duyulmaksızın eldeki kaynakların en etkin şekilde kullanıması imkanı yaratılmış olacaktır.
Çalışma içerisinde mekansal veritabanları olarak;



ArcGIS ArcSDE 10
Oracle 11g Spatial
PostgreSQL 9.1.3 & PostGIS 2.0
kullanılmıştır. CBS yazılımı olarak ise;




ArcGIS Desktop 10.0
Mapinfo Professional 10.5
QuantumGIS 1.7.4
uDig 1.3.1
kullanılmıştır.
Anahtar sözcükler: Coğrafi Bilgi Sistemi, Mekansal Veritabanı, Mekansal Veri, Gerçek Zamanlı Veri
Güncelleme
37
[026]
YAKIN RESİM FOTOGRAMETRİSİNDE ÜÇ BOYUTLU SİLÜET ÖRNEK
UYGULAMASI: İSTANBUL GALATA BÖLGESİ
Cumhur ŞAHİN1, Bahadır ERGUN2, Ayhan ALKIŞ3
2
1
Dr., Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 41400, Gebze, Kocaeli, [email protected]
Doç. Dr., Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 41400, Gebze, Kocaeli, [email protected]
3
Prof. Dr., Yıldız Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 43210, Esenler, İstanbul, [email protected]
ÖZET
Siluet ve siluet hattı, genel tanımıyla yeryüzü ile gökyüzünün buluştuğu çizgidir. Özellikle tarihi ve doğal
değerlerin birarada bulunduğu mekanların silueti kentin kimliğini yansıttığı için, korunması gereken
önemli bir öğedir. Bu çalışma ile üretilen üç boyutlu siluet öncelikle mevcut durumun belgelenmesini
sağlayacaktır. Ayrıca kent plancılar için mekanın ölçeği ile kavranmasını; binaların mekanla, binaların
birbirleriyle ilişkisini daha kolay kurgulamayı sağlayacak bir üç boyutlu siluet üretimi çalışmasıdır.
Çalışmanın uygulama alanı tarihi Galata Kulesi’ni de içeren Haliç’in kuzeyinde kalan bir bölgedir.
Uygulamada Rolleiflex6008 metrik resim çekim kamerası kullanılmıştır. Pictran D yazılımında üretilen
üç boyutlu siluet AUTOCAD ortamına aktarılmıştır. İstanbul gibi tarihi bir kentte, özellikle kıyı kentinde,
farklı bakış doğrultularına göre kentin kimliğini yansıtan simge yapıları da içeren, uygun ölçekte, siluet
çalışmalarının belirli periyotlarla yapılması belgeleme, koruma ve planlama için bir gerekliliktir.
Anahtar Sözcükler: Silüet, fotogrametri, belgeleme, planlama
38
[027]
PANORAMİK GÖRÜNTÜ VE KULLANIM ALANLARI
Cumhur ŞAHİN1, Bahadır ERGÜN2
2
1
Dr., Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 41400, Gebze, Kocaeli, [email protected]
Doç. Dr., Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 41400, Gebze, Kocaeli, [email protected]
ÖZET
Fotoğrafik anlamda panorama elde etme çabaları 1800’lü yılların sonlarında, farklı doğrultulardan
çekilmiş birkaç fotoğrafın tam panorama elde etmek amacıyla birleştirilmesi ile gerçekleştirilmiştir.
“Panorama” Yunanca iki kelimenin birleştirilmesi ile oluşan bir kelimedir. “pan” bütün, “horama”
görüş anlamındadır. Teknolojideki gelişmeler, geniş görüş açısı elde edebilmek için kameralar ile birlikte
özel aynaların ya da özel merceklerin (balıkgözü gibi) kullanıldığı yeni modern yöntemler sunmaktadır.
Tek bir görüntü ile bize geniş ölçüde bilgi vermesi, bu bilginin işlenebilirliğinin olması, üretimi
kolaylaştırması ve sürecini hızlandırması panoramik görüntü sistemlerini seçilir duruma getirmektedir.
Bu çalışmada panoramik görüntü, donanımsal olarak panoramik görüntü elde etme teknikleri, panoramik
görüntülerin kullanımı ve son olarak panoramik görüntülerin fotogrametrik değerlendirmede
getirebileceği avantaj ve dezavantajlara değinilmiştir.
.
Anahtar Sözcükler: panoramik görüntüleme teknikleri, kullanım alanları, avantaj ve dezavantajları
39
[028]
HİDROELEKTRİK SANTRALLERİN 3 BOYUTLU MODELLENMESİ
Demirhan ÇELEBİ1, Ümit YURT2, Halil YILMAZ3, İsmail İsa ATABEY4
1
Demirhan Çelebi,06000/Ankara, [email protected]
Ümit YURT Düzce Üniversitesi Düzce Meslek Yüksekokulu Uzunmustafa Mah. 81010/Düzce, [email protected]
3
Halil YILMAZ Abant İzzet Baysal Üniversitesi Yeniçağa Yaşar Çelik Myo 14650 Yeniçağa/BOLU [email protected]
4
İsmail İsa ATABEY Cumhuriye Üniversitesi Sivas Meslek Yüksekokulu 58000/SİVAS [email protected]
2
ÖZET
Hidroelektrik santral projeleri arazi yapısına bağlı olarak şekillenir. Bu arazi yapısının düzgün bir
geometriye sahip olmayışı üzerinde çalışılan haritaların 2 boyutlu oluşu arazi yapısının anlaşılmasını
güçleştirdiği gibi proje tasarım aşamasını da zorlaştıran bir etkendir. Bu çalışmada tasarımcı ile
uygulayıcı arasındaki anlaşmazlıkları gidermek ve projenin anlaşılabilirlik düzeyini arttırmak
maksadıyla bilgisayar ortamındaki 1/1000 ölçekli sayısal harita, çizim programı yardımıyla düzenlenerek
3dsmax ortamına aktarılmış ve gerekli işlemlerin ardından üç boyutlu arazi modeli elde edilmiştir. Bu
model üzerine tasarlanan Hidroelektrik santraline ait katı model eklenerek projenin tamamlanmış
görüntüsü elde edilmiştir.
Anahtar Sözcükler: sayısal harita, HES, 3dsMax
40
[029]
HİDROELEKTRİK SANTRALLERİNE YÖNELİK 3 BOYUTLU SAYISAL
HARİTALARIN ÜRETİLMESİ
Demirhan ÇELEBİ1, Ümit YURT2, Halil YILMAZ,3 İsmail İsa ATABEY4
1
Demirhan Çelebi,06000/Ankara, [email protected]
Ümit YURT Düzce Üniversitesi 81010/Düzce, [email protected]
3
Halil YILMAZ Abant İzzet Baysal Üniversitesi Yeniçağa Yaşar Çelik Myo 14650 Yeniçağa/BOLU [email protected]
4
İsmail İsa ATABEY Cumhuriye Üniversitesi Sivas Meslek Yüksekokulu 58000/SİVAS [email protected]
2
ÖZET
Türkiye, yenilenebilir enerji kaynaklarının çeşitliliği bakımından zengin bir ülkedir. Yenilenebilir enerji
kaynaklarından olan hidroelektrik santrallerin (HES); yakıt masraflarının bulunmaması, çevreye zararlı
etkilerinin az olması gibi iyi yönleri nedeniyle ülkemizin ekonomik ve stratejik menfaatleri açısından
oldukça önemlidir. Bu aşamada HES projelerinin oluşturulmasında yeryüzü şekilleri oldukça önemlidir.
Projenin tasarım aşamasında 1/25000 ve 1/1000 ölçekli haritalar sıklıkla kullanılmaktadır. Bu haritalar
üzerinden yapılan fizibilite çalışmalarında sağlıklı bir çözümleme yapmak oldukça önemlidir. Bu
çalışmada 1/1000 ölçeğindeki haritalar kullanılarak arazi modeli oluşturulmuş ve HES için uygun yer
seçimine etkisi araştırılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Sayısal harita, HES, Proje
41
[030]
WEB-CBS TABANLI KAMPÜS BİLGİ SİSTEMİ
Ecem İREN1, Murat KOMESLİ2
2
1
Yaşar Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, 35100, Bornova, İzmir, [email protected]
Yrd. Doç. Dr. Yaşar Üniversitesi, Yazılım Mühendisliği Bölümü, 35100, Bornova, İzmir, [email protected]
ÖZET
Büyük üniversite yerleşkeleri içerisinde, özellikle yeni katılacak personel için, gerektiği zaman istenilen
yer bilgilerine ulaşmak oldukça zordur. Bu problemi Yaşar Üniversitesi’nde en aza indirebilmek için, bu
çalışma kapsamında web tabanlı bir Kampüs Bilgi Sistemi geliştirilmiştir. Temel olarak, “Geo Server” ve
“Windows” web geliştirme ortamı kullanılarak bütünleşik bir Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) geliştirilmiştir.
Bu çalışma, gelecekte geliştirilecek olan tesis ve personel yönetim sistemleri için güvenilir bir alt yapı
olarak kabul edilebilir. Selçuk Yaşar yerleşkesi için güncel bir web tabanlı harita geliştirilmiştir.
Sistemde istenildiğinde mekânsal ve sözlü sorgulamalar yapılabilmektedir. Sonuçlar ve gelecek için
tavsiyelerde bulunulmuştur.
Anahtar Sözcükler: CBS, kampüs bilgi sistemi, mekânsal sorgu, web(ağ/örgü)
42
[031]
GOOGLE MAPS ÜZERİNDE EN YAKIN NÖBETÇİ ECZANE
UYGULAMASI
Eda ÇAYBAŞI1, Merve GÜNAYDIN2, Murat KOMESLİ3
1
2
3
Yaşar Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, 35100, Bornova, İzmir, [email protected]
Yaşar Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, 35100, Bornova, İzmir, [email protected]
Yrd. Doç. Dr. Yaşar Üniversitesi, Yazılım Mühendisliği Bölümü, 35100, Bornova, İzmir, [email protected]
ÖZET
Proje kapsamında tatil ve çalışma saatleri dışında acil durumlarda nöbetçi eczane bilgilerini ve
konumlarını gösteren, ayrıca bulunulan yere en yakın nöbetçi eczaneyi bulan ve araç rotasını gösteren
bir uygulama geliştirilmiştir. HTML-5 konum bilgisi buldurma özelliği kullanarak, bulunulan yerin harita
üzerinde gösterimi yapılmıştır. Nöbetçi eczane listesi Eczacılar Odası web sitesinden geliştirilen yazılım
yardımıyla çekilerek, adres bilgileri ayrıştırılıp “Google Maps” üzerinde koordinat bilgilerine
çevrilmektedir. Daha sonra ”Goole Maps” üzerinde gösterilen nöbetçi eczanelere bulunulan yere en
yakın olan nöbetçi eczane bulunup araç rotası harita üzerinde çizdirilmektedir.
Anahtar Sözcükler: CBS, HTML5, Google Maps
43
[032]
DİFFERANSİYEL ARAMA ALGORİTMASI TABANLI YENİ BİR
KAMERA KALİBRASYON YÖNTEMİ
Pınar ÇİVİCİOĞLU1, Tuba KURBAN2, Erkan BEŞDOK3
1
Doç. Dr., Erciyes Üniversitesi, Sivil Havacılık Yüksekokulu, Uçak Elektrik-Elektronik Bölümü, [email protected]
2
Y. Müh., Arş.Gör., Erciyes Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Harita Mühendisliği Bölümü, [email protected]
3
Pof. Dr., Erciyes Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Harita Mühendisliği Bölümü, [email protected]
ÖZET
CBS amaçlı veri toplamada yararlanılan en önemli donanımlardan biri optik kamera sistemleridir. Optik
kamera sistemlerinden elde edilen verilerden metrik bilgiler çıkartmak için ilgili optik kamera sisteminin
kalibre edilmiş olması gerekir. Bu bildiride, yeni bir meta-sezgisel algoritma olan Differansiyel Arama
Algoritması’nın kullanıldığı özgün bir kamera kalibrasyon geliştirme yöntemi tanıtılmıştır. Tanıtılan
yöntemin başarısı literatürde yaygın olarak kullanılan meta-sezgisel algoritmalardan ABC, JDE ve PSO
yöntemlerinin sağladığı kamera kalibrasyon geliştirme başarıları ile karşılaştırılmıştır. Gerçekleştirilen
deneylerden elde edilen sonuçlar, DSA’nın sağladığı kamera kalibrasyon geliştirme başarısının diğer
meta-sezgisel yöntemlerin sağladığı geliştirme başarılarından daha iyi olduğunu göstermektedir.
Önerilen yöntem kullanılarak elde edilen kamera kalibrasyon parametreleri, tasarlanan bir çizgi lazer
tabanlı stereo-görme sistemi üzerinde sınanmıştır.
Anahtar Sözcükler: Kamera Kalibrasyonu, Differansiyel-Arama Algoritması.
44
[033]
DİNAMİK SENSÖR YERLEŞTİRME PROBLEMİNİN DİFERANSİYEL
ARAMA ALGORİTMASI İLE ÇÖZÜLMESİ
Pınar ÇİVİCİOĞLU1, Ahmet Emin KARKINLI2, Erkan BEŞDOK3
2
1
Doç. Dr., Erciyes Üniversitesi, Sivil Havacılık Yüksekokulu, Uçak Elektrik-Elektronik Bölümü, [email protected]
Y. Müh., Arş. Gör., Erciyes Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Harita Mühendisliği Bölümü, [email protected]
3
Pof. Dr., Erciyes Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Harita Mühendisliği Bölümü, [email protected]
ÖZET
Noktasal görme-analizleri CBS uygulamalarında sıkça kullanılır. N-sayıda differansiyel yüzey elamanı
ile tanımlanan bir gözlem bölgesini, en-iyi görebilen k-sayıdaki gözlem noktasını belirlemek,
N
C   ‘nin
k 
aşırı değerler alması halinde oldukça güçleşir. Bu bildiride sınırlı sayıda gözlem sensörünün
topoğrafyanın mümkün olduğunca geniş bir bölgesini aynı anda gözlemlemek için nasıl yerleştirilmesi
gerektiği problemi Differansiyel Arama Algoritması ile çözülmüştür.
Anahtar Sözcükler: Görünürlük-Analizleri, Differansiyel-Arama Algoritması.
45
[034]
KONUŞMA TANIMA ALGORİTMALARININ CBS’DE KULLANIMI VE
DSA TABANLI BİR KONUŞMA TANIMA UYGULAMASI
Pınar ÇİVİCİOĞLU1, A.Emin KARKINLI2, Erkan BEŞDOK3
2
1
Doç. Dr., Erciyes Üniversitesi, Sivil Havacılık Yüksekokulu, Uçak Elektrik-Elektronik Bölümü, [email protected]
Y. Müh., Arş. Gör., Erciyes Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Harita Mühendisliği Bölümü, [email protected]
3
Pof. Dr., Erciyes Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Harita Mühendisliği Bölümü, [email protected]
ÖZET
Ses veri işleme teknolojilerinde sağlanan gelişmelerin bir sonucu olarak, CBS uygulamalarında konuşma
tanımanın sağlayabileceği faydaları araştırmak gereği ortaya çıkmıştır. Konuşma tanıma konusunda
sağlanan başarıların oldukça yeni olması nedeniyle konuşma tanımanın CBS’de kullanımı konusunda
gerçekleştirilen çalışmalar çok sınırlı sayıdadır. Bu bildiride, Saklı Markov Modeller (HMM), Dinamik
Zaman Bükme (DTW) ve Gaussian Karışım Modellerine (GMM) dayalı olarak, ön-tanımlı bir veri
sözlüğünde yer alan ayrık konuşmaların tanınma başarıları incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar konuşma
tanıma uygulamalarının CBS amaçlı veri toplamada kullanılabileceğini göstermektedir.
Anahtar Sözcükler: Konuşma Tanıma, CBS, Differansiyel Arama Algoritması.
46
[035]
TARIM TOPRAKLARININ AMAÇ DIŞI KULLANIMI: KEPEZ
(ÇANAKKALE) ÖRNEĞİ
Canan Z. ÇAVUŞ1, A. Esra CENGIZ2
1
2
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü, Çanakkale, [email protected]
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Çanakkale, [email protected]
ÖZET
Toprak kaynaklarımız ülkemizin mevcut gereksinimlerini karşılayacak yeterli potansiyele sahip olmasına
karşın, arazi kullanım planlarının yetersizliği, kontrolsüz sanayileşme, sağlıksız ve hızlı kentleşme, nüfus
artışı tarımsal arazi kullanımını giderek sınırlandırmakta ve sonuçta tarımsal üretim potansiyeli olan
toprağın kullanım amacını değiştirmektedir. Ülkemizde tarım arazilerinin erozyondan sonra karşı karşıya
kaldığı en temel sorun, tarım arazilerinin tarımsal amaçlar dışında kullanıma açılmasıdır.
Bu çalışmada; son yıllarda hızla gelişen, Çanakkale Kenti’ne mekânsal açıdan bağlı olup idari açıdan
ayrılan Kepez yerleşmesinin arazi varlığı ve tarım alanlarının hangi amaçlarla kullanıma açıldığı
belirlenmiştir. Bunun sonucunda; Kepez yerleşmesine ait tarım alanlarının konut, sanayi ve kamu
alanları kullanımı olmak üzere üç alanda amaç dışı kullanıma açıldığı sonucuna varılmıştır.
Korunması öncelikli tarım alanları ve özellikle sulu mutlak tarım alanları bakımından oldukça zengin bir
potansiyele sahip olan Kepez yerleşmesi; benzer bütün örneklerde olduğu gibi gerekli önlemler
alınmadığı sürece tarım topraklarının hatalı kullanımına bağlı oalrak, bu potansiyeli kaybetme tehlikesi
ile karşı karşıyadır.
Bu nedenle çalışmada; 1999 yılı arazi kullanımı ile 2011 yılı arazi kullanımına ilişkin veriler CBS
ortamında haritalanarak karşılaştırılmış ve tarım alanı kaybının hangi oranda olduğu somut verilerle
tespit edilmiştir. Sonuç olarak hatalı alan kullanımının önüne geçilmesi için neler yapılması gerektiği ile
ilgili önerilerde bulunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Amaç dışı kullanım, CBS, Kepez (Çanakkale), tarım, yapılaşma.
47
[036]
RANSAC ALGORTİMASI İLE LiDAR VERİLERİNDEN OTOMATİK
DETAY ÇIKARIMI
Fevzi KARSLI1, Norbert PFEIFER2
1
2
Doç. Dr., Karedeniz Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 61080, Trabzon, [email protected]
Prof. Dr., Viyana Teknik Üniversitesi, Fotogrametri ve Uzaktan Algılama Enstitüsü, 1040, Viyana, [email protected]
ÖZET
Hava lazer tarama (LiDAR) tekniği, kentsel, ormanlık ve açık alanların 3B yoğun yükseklik verisini
üretmede hızlı ve güvenilir bir teknolojidir. 3B LiDAR verisi temin edildikten sonra, takip eden iş yoğun
nokta bulutunun sınıflandırılması için yapılacak otomatik veri işleme aşamasıdır. Veri işleme amacıyla
kullanılmak üzere, Alan Büyütme (Region Growing), Hough dönüşümü, Rastgele Örnek Konsensüsü
(RANSAC) paradigması ve yüzey model enterpolasyonu gibi çok sayıda otomatik yeniden oluşturma ve
sınıflandırma metodu mevcuttur. LiDAR verisinden yalın yer yüzeyi ya da herhangi bir detayın
belirlenmesi için yöntemin seçilmesi çok büyük önem arz etmektedir. Bu çalışmada, sözü edilen detayların
(yalın yeryüzü, bina vb.) çıkarımı için diğer metotlara göre daha efektif çalışan RANSAC algoritması
kullanılmıştır. Çalışmanın amacı, kentsel alanda üretilmiş LiDAR verilerinden 3B arazi ve bina
bilgilerinin etkin bir biçimde çıkarılmasını sağlamaktır. Bina ve vejetasyon yapısını içeren değişik veri
setleri seçilmiş ve bu veri setlerine RANSAC algoritması uygulanmıştır. Uygulamanın gerçekleştirimi
için, algoritmanın realize edildiği MATLAB ortamında çalışan bir kod yazılmıştır. Bu program ile hem
yalın arazi yüzeyini hem de binaları temsil eden en ideal düzlem/ler belirlenmiştir. Çalışmada, Viyana
şehir merkezi için üretilmiş LiDAR verileri ile elde edilen ilk sonuçlar sunulmuş ve yorumlanmıştır.
Sonuç olarak, RANSAC algoritmasının LiDAR verilerinin sınıflandırılmasında tatmin edici düzeyde
sonuçlar ürettiği ortaya konmuştur.
Anahtar Kelimeler: LiDAR, RANSAC, Veri İşleme, Otomatik Çıkarım, Arazi Yüzeyi.
48
[038]
CBS YARDIMIYLA AĞAÇ ENVANTERİ MODELİNİN
OLUŞTURULMASI
Atila GÜL1, Mehmet TOPAY2, Ömer Kamil ÖRÜCÜ3
1
2
Doç. Dr., Süleyman Demirel Üniversitesi,Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü 32260 , Isparta [email protected]
Yrd. Doç. Süleyman Demirel Üniversitesi,Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü 32260 , [email protected]
3
Öğr. Görev.Süleyman Demirel Üniversitesi,Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü 32260 , [email protected]
ÖZET
Kentlerimiz birbirini tamamlayan parçalardan oluşur ve bu parçaların en önemlilerinden biri de kent
içindeki açık ve yeşil alanlar ve bu alanlardaki ağaçlardır. Kent ağaçları, kente ve kent insanına ekolojik,
sosyal, kültürel, ekonomik ve estetik açıdan önemli katkılar sağlayan en önemli ve baskın bitkisel
materyallerdir. Kent ağaçları aslında bir kentin doğaya açılan pencereleridir ve kentin kalıcı
varlıklarıdır. Bu nedenle kent ağaçlarının teknik ve rasyonel olarak planlanması, tasarlanması ve
yönetimini gerektirmektedir. Bu bağlamda, kente her türlü verinin sayısal hale getirilerek bütüncül kent
bilgi sistemlerinin oluşturulması ve modellenmesi büyük önem taşımaktadır. Kentsel açık ve yeşil
alanlarda yer alan kent ağaçlarının CBS yardımıyla veri tabanının oluşturulması ve modellenmesi için
CBS ortamında ağaç envanteri sisteminin geliştirilmesi bu konuda önemli bir araç olacaktır.
Kentsel alanda yapılacak ağaç envanter çalışmaları ile kentlerin koşullarına ve ihtiyaçlarına göre mevcut
ağaç türlerinin sayısı, bireysel özellikleri, konumu veya bulunduğu ortamı, sağlık ve bakım durumlarına
yönelik veriler elde edilmesi mümkündür. CBS yardımıyla kent içindeki ağaçların bireysel özelliklerinin
kaydedildiği bir veri tabanı ile mevcut durumu belirlemek ve geleceğe yönelik sürdürülebilir ve etkin
planlama-tasarım, yönetim, organizasyon ve bilimsel çalışmaların yapılması söz konusu olabilecektir.
Anahtar Sözcükler: Ağaç envanteri, CBS, ekoloji, kent bilgi sistemi
49
[039]
SULAMA SİSTEMLERİNİN YÖNETİMİNDE UZAKTAN
ALGILAMA TEKNOLOJİSİNİN KULLANILMA OLANAKLARI
Nejat EVSAHIBIOĞLU
Prof.Dr., Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü
ÖZET
Uzaktan Algılama teknolojisi günümüzde geniş sulama alanlarında sulama sistemlerinin etkin biçimde
yönetiminde gitgide artan biçimde daha güçlü bir araç haline gelmektedir. Sulama sistemi yönetiminin
amaçları, geniş anlamda, su dağılımında yeknesaklık sağlamak koşulu ile uygulanan birim su miktarına
karşılık birim alandan elde edilen bitkisel üretimin artırılması olarak tanımlanabilir. Sulama sistem
yönetiminde anahtar rolü oynayacak temel unsurlar: 1)Sulama sistem etkinliğinin izlenmesi ve
değerlendirilmesi, 2)Sulama sistem problemlerinin teşhisi ve değerlendirilmesi, 3)Faaliyetlere ilişkin
araştırmalar ve 4)Çiftçi katılımı olmaktadır.
Bu çalışmanın amacı, sulama sistemlerinin yönetiminde etkin destek hizmeti sağlayan uzaydan uzaktan
algılama uygulamaları konusunda temel ilkeleri açıklamak, uygulamada uzaktan algılama tekniklerini
kullanılabilir biçimde dönüştürecek yöntemleri ortaya koymak için gelecekte yapılacak araştırmaları
belirleyecek yaklaşımları tanımlamaktadır. Çalışmada öncelikle, sulama sistemleri yönetiminde
yararlanılan farklı yöntemler gözden geçirilmiş daha sonra sulu tarım alanlarında halihazırda uzaktan
algılama teknolojisi kullanımının mevcut durumu incelenmiştir. Çalışmada son bölümde sulu tarım
alanlarında daha etkin su kullanımı yönetimi için sulama sistemi performans kriterlerinin belirlenmesi ve
hidrolojik parametrelerin tanımlanmasında geleceğe yönelik uzaktan algılama perspektiflerinin tanıtımı
verilmiştir.
50
[040]
KENTSEL YENİLEME KARARLARININ İŞGÜCÜ YAPISI ÜZERİNDEKİ
OLASI ETKİLERİNİN SAPTANMASI: İZMİR ÖRNEĞİ
N. Sinem ÖZCAN1, K. Mert ÇUBUKÇU2
1
Araş.Gör., Dokuz Eylül Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, 35160, Buca, İzmir [email protected]
2
Doç. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, 35160, Buca, İzmir, [email protected]
ÖZET
Yapılı çevrede kentsel dinamikleri etkileyen, mevcut nüfus ve işgücünün yer değiştirmesi olarak
tanımlanan “kentsel yenileme” kavramı, kentin dezavantajlı bölgelerine yapılan bir müdahale biçimi
olarak değerlendirilmektedir. Çok paydaşlı ve farklı taleplere açık olan yenileme süreci, özellikle
metropoliten kentlerde gündeme gelmektedir ve kentin gelişiminin orta ve uzun vadede sürdürülebilir
hale gelmesi amaçlanmaktadır. Kentsel yenileme kavramı, hem kentin mevcut dokusunda farklılıklar
yaratmakta, hem de müdahale edilen bölgelerin nüfus ve işgücü değerlerini değiştirmektedir.
Yapılan çalışmanın konusu, İzmir metropoliten kentinde planlanan yenileme uygulamalarının işgücü
yapısında meydana getireceği değişimlerdir. 1/25000 ölçekli İzmir Kentsel Bölge Nazım İmar Planı
(IKBNIP) kararları çerçevesinde, İzmir kentinde 9 ilçede 11 farklı bölgede yenileme uygulaması
gerçekleştirilecektir. Projeksiyon yılı olarak 2030 yılı belirlenmiştir. Planlamada klasik sayısal
yöntemlerden biri olan Lowry - Garin modeli kullanılarak, işgücünde meydana gelecek değişim tespit
edilmiştir ve sonuçlar plan kararları ile karşılaştırılmıştır. Buna göre, 2030 yılı için, kentsel dönüşüm
uygulamasının gerçekleştirildiği durumda, 9 ilçeye toplamda yaklaşık 1.335.000 kişinin farklı sektörlerin
işgücüne dâhil olacağı saptanmıştır. Bir başka deyişle, 2009 yılındaki mevcut işgücüne yaklaşık üç katı
kadar ek işgücü gelecektir.
Farklı sektörlerdeki işgücü birimlerinin, Konak, Karşıyaka, Bornova ve Bayraklı ilçelerinde
yoğunlaşacağı saptanmıştır. Narlıdere, Gaziemir ve Çiğli ilçelerinde ise bu birimlerin sayısı göreceli
olarak daha azdır. Yapılan tespitlere göre, belli ilçelerde işgücü birimlerinin yoğunlaşmasının sebepleri
arasında, bu ilçelere erişilebilirliğin daha fazla olması, pek çok kentsel aktiviteyi içermesi ve işgücü
birimlerinin stoğunun mevcut talebi karşılaması sayılabilir. Elde edilen sonuçların, IKBNIP plan
kararları ile karşılaştırılması yapılmıştır. Buna göre, 2030 yılı için elde edilen işgücü artışı plan
kararları ile tutarlılık göstermemektedir. 2009 yılına ait işgücü verileri kullanılarak yapılan işgücü
tahminlerinde, temel ve yerel sektörlerde beklenen artış plan kararlarına göre oldukça azdır. Tespit
edilen değişimler Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) yazılımları kullanılarak haritalandırılmıştır. CBS’nin
kullanılmasının iki amacı vardır: İlki, kentsel yenilemenin uygulanacağı ilçelerde yerleşime uygun
alanlar ve ilçeler arası mesafelerin ölçülebilmesi; ikincisi ise, sayısal modelin sonuçlarının
görselleştirilebilmesidir.
Anahtar Sözcükler: Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS), IKBNIP Plan Kararları, Kentsel Yenileme, Lowry –
Garin Modeli.
51
[041]
COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ (CBS) VE UZAKTAN ALGILAMA (UA)
YÖNTEMLERİ İLE ŞEMDİNLİ ÇAYININ ( ZAP HAVZASI)
HİDROELEKTRİK ENERJİ POTANSİYELİNİN ARAŞTIRILMASI
Recep BAKIŞ1, Serdar GÖNCÜ2, Elif GÜMÜŞLÜOĞLU3
1,
Anadolu Üniversitesi, Müh. Fak. İnşaat Müh. Bölümü, 26470, Eskişehir, [email protected]
Anadolu Üniversitesi, Müh. Fak. Çevre Müh. Bölümü, 26470, Eskişehir, [email protected]
3,
Anadolu Üniversitesi, Uydu ve Uzay Bilimleri Araştırma Enstitüsü, 26470, Eskişehir, [email protected]
2,
ÖZET
Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarının en önemlisi hidroelektrik enerjidir. Türkiye’nin topoğrafik
konumu, hidroelektrik enerji kaynaklarının kullanımı için büyük avantajlara sahiptir. Son zamanlarda,
enerjinin çok kullanımı nedeniyle elektrik enerjisine duyulan ihtiyaç artmıştır. Enerji ve ekonomik
faaliyetler arasında da sıkı bir ilişki vardır. Türkiye’de enerji ihtiyacı, ülkenin öz kaynaklarından
karşılanamadığı için yurt dışından ithal edilmektedir. Bu bildiride, Şemdinli Çayının (Zap havzası) sahip
olduğu hidroelektrik enerji potansiyeli araştırılmıştır. Araştırma, Coğrafi Bilgi Sistemleri (GIS) ve
Uzaktan Algılama metotları kullanılarak yapılmıştır. Ön araştırmaya göre, Şemdinli Çayı havzasında bir
adet barajın planlaması yapılmış ve bu barajın olası maliyetleri ve buradan temin edilebilecek yıllık
elektrik enerjisi miktarı hesaplanmıştır. Barajın toplam maliyetleri ve kurulu gücü Simahpp yazılımı ile
hesaplanmıştır. Simahpp yazılımına göre, Şemdinli Çayı havzasında planlanan barajın toplam maliyeti ve
kurulu gücü, 61,716x106 US$ ve 42,813 MW olarak elde edilmiştir. Yılda üretebileceği elektrik enerjisi
miktarı ise 78,76 GWh olarak belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Baraj planlama, Elektrik üretimi, Hidroelektrik santraller, Su potansiyeli, Şemdinli
Çayı havzası
52
[042]
SEYDİSUYU HAVZASINDAKİ YAĞIŞ, SICAKLIK VE BUHARLAŞMA
DAĞILIMLARININ UZAKLIĞA BAĞLI TAHMİNLEME
YÖNTEMLERİ İLE HARİTALANMASI
Recep BAKIŞ1, Yıldırım BAYAZIT2, Hakan UYGUÇGİL3
2
1
Doç. Dr., Anadolu Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, 26470, Eskişehir, [email protected]
Yüksek Lisans Öğrenci., Anadolu Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, 26470, Eskişehir, [email protected]
3
Yrd. Doç. Dr., Anadolu Üniversitesi, Uydu ve Uzay Bilimleri Enstitüsü, 26470, Eskişehir, [email protected]
ÖZET
Çalışmada, Seydisuyu Havzası’ndaki yağış, sıcaklık ve buharlaşma dağılımları, uzaklığın tersi ile
ağırlıklandırma yöntemi (inverse distance weighting – IDW) ile incelenmiştir. Havzaya ait gerçek
meteorolojik veriler (yağış, sıcaklık ve buharlaşma) istatistiksel olarak normal dağılım göstermediği için,
normalleştirme işleminden sonra yağış, sıcaklık ve buharlaşma dağılım haritaları oluşturulmuştur.
Meteorolojik istasyon sayısının, diğer bir deyişle örnek sayısının az olmasından dolayı çalışmada sadece
uzaklığın tersi ile ağırlıklandırma yöntemi kullanılmıştır. Çalışmaya ek olarak, uzaklığın tersi ile
ağırlıklandırma yöntemi ile elde edilen sonuçların güvenilirliği doğruluk analizi ile irdelenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Uzaklığın tersi ile ağırlıklandırma, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS), meteoroloji,
Seydisuyu Havzası
53
[043]
İŞLETME ARAZİLERİ İÇİN TARIM BİLGİ SİSTEMİ: EĞİRDİR BAHÇE
KÜLTÜRLERİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MERKEZ ARAZİSİ ÖRNEĞİ
Salih BAKICI1, Levent BAŞAYİĞİT2
2
1
Zir.Yük.Müh. Eğirdir Meyvecilik Araştırma İstasyonu Müdürlüğü, 32500, Isparta, [email protected]
Doç.Dr. Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilmi ve Bitki Besleme Bölümü, 32100, Isparta, [email protected]
ÖZET
Bu çalışmada, Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü işletme arazileri için Tarım Bilgi Sisteminin
oluşturulması yer almaktadır. Bu amaçla, işletme arazisinin mevcut kadastral haritası arazide kontrol
edilmiş, arazi aplikasyonu yapılmış, gerekli bölme ya da birleştirme işlemleri sonrasında güncel parsel
haritası oluşturulmuştur. Parsel haritası, temel kartografik materyal olarak kullanılmış ve işletme
arazilerinin veri tabanı oluşturulmuştur. Veri tabanı, mevcut parsellere iklim, zirai mücadele, arazi
kullanım türleri, işletmede yapılan proje ve detayları ile yol, kanal, elektrik ve su hatları gibi bilgileri
içermiştir. Böylece işletme arazisi için bilgi sistemi oluşturulmuştur.
Çalışma ile enstitü arazilerinde araştırma yapan tüm araştırıcıların bütün veriler ulaşabildiği, ölçme,
sayma, sorgulama ve analiz uygulamaları ile haritaların üretildiği, güncellenebilen ve geliştirmeye açık
olan konumsal temelli bilgi sistemi oluşturulmuştur. Çalışmanın diğer işletmeler için model olması
mümkündür.
Anahtar Kelimeler: Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS), Sayısal Veri, Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma
Enstitüsü
54
[044]
UYDU GÖRÜNTÜLERİNİN PİKSEL VE NESNE TABANLI
SINIFLANDIRMA SONUÇLARININ KARŞILAŞTIRILMASI
Serdar BAYBURT1, Derya MAKTAV2
1
Yük. Müh., BİMTAŞ, Evliya Çelebi Mah. Meşrutiyet cad. No:50, 34430 Tepebaşı, İstanbul, [email protected]
2
Prof. Dr., İTÜ, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469 Maslak, İstanbul, [email protected]
ÖZET
Bu çalışmada farklı uydu görüntülerinin farklı yöntemlerle sınıflandırılmasıyla oluşturulan arazi örtüsü
ve arazi kullanımı haritalarının sonuçları karşılaştırılmıştır. Yaygın olarak kullanılan piksel tabanlı
sınıflandırma yöntemlerinden maksimum olabilirlik sınıflandırıcısı, yüksek mekansal çözünürlüklü uydu
görüntülerine uygulanmıştır. Yüksek mekansal çözünürlüklü IKONOS ve SPOT 5’de piksel boyutunun
küçülmesiyle sınıflar arasındaki spektral ayırt edilebilirlik azalmış ve bu da sınıflandırma sonuçlarına
yansıyan birtakım sorunların oluşmasına neden olmuştur. Diğer taraftan nesne tabanlı sınıflandırma,
piksel tabanlı sınıflandırmaya göre IKONOS görüntüsü için %62’ye karşın %79’la, SPOT 5 görüntüsü
için ise %67.5’e karşın %86 bir doğrulukla daha iyi sonuç vermiştir.
Nesne tabanlı sınıflandırmanın anahtar adımı olan segmentasyonda en uygun ölçek parametresini
seçebilmek için piksel tabanlı sınıflandırmada sınıf ayırt edilebilirlik indeksi olarak bilinen Öklit uzaklığı
(ED) yardımıyla yeni bir yöntem geliştirilmiştir. Piksel ve daha büyük ölçek seviyelerindeki ED değerleri
arasındaki bu karşılaştırma, segmente edilen nesneleri en iyi sınıflandırma doğruluğuna ulaştıran bir
potansiyel olan en uygun ölçeğin belirlenmesine yardımcı olmuştur. Dijital arazi modelinin (DEM)
sınıflandırmaya entegre edilmesiyle birlikte, belirli yükseklik ve eğimdeki arazi sınıflarının
yorumlanmasına katkıda bulunulmuş ve alınan sonuçlar iyileştirilmiştir.
IKONOS (4m çok spektrumlu) ve SPOT 5 (2.5m pan-sharpaned) görüntüleri için ilgili çalışma
alanlarında piksel ve nesne tabanlı olmak üzere toplam dört adet sınıflandırma ve doğruluk analizi
yapılarak sonuçlar irdelenmiş ve arazi örtüsü haritalanması konusunda bazı önerilerde bulunulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Nesne tabanlı sınıflandırma, Piksel tabanlı sınıflandırma, IKONOS, SPOT, Arazi
örtüsü/kullanımı, Bulanık mantık.
55
[045]
İSTANBUL HALK EKMEK SATIŞ NOKTALARININ CBS ORTAMINA
AKTARILARAK, SATIŞ VE AĞ ANALİZLERİ İLE WEB TABANLI
BİR SİSTEMİN OLUŞTURULMASI
İbrahim SİMSEK, İsmail BÜYÜKSALİH, Selahattin TAŞPINAR, Serdar BAYBURT, Sancar
BUHUR
BIMTAS, Evliya Celebi Mah. Meşrutiyet Cad. No:50 (Eski TUYAP Binası) 34430 Tepebaşı – İstanbul
[email protected] , [email protected] , [email protected] , [email protected]
[email protected]
ÖZET
Halk Ekmek A.Ş, İstanbulluların düzenli, ucuz, sağlıklı ve kaliteli ekmek ile un ve undan mamul her türlü
yiyecek maddeleri ihtiyacını karşılamak üzere üretim yapmak, dağıtmak ve dağıtım için gerekli üniteleri
tesis etmek amacıyla kurulmuştur. İstanbul’un birçok yerinde bulunan ve her geçen gün sayıları artan
halk ekmek satış noktaları için 3 farklı fabrikadan çıkan ürünlerin, bu satış noktalarına ulaştırılması
amacıyla en uygun dağıtım güzergâhlarının belirlenmesi, demografik ve topografik bilgiler ışığında
uygun yer seçim analizlerinin yapılması önem arz etmektedir. Ürün satış analizlerinin ortaya konulması
ve web ortamı üzerinden tüketicilere en yakın halk ekmeği bulma imkânı sunulması hizmet kalitesini
arttıracaktır.
Bu çalışma kapsamında öncelikli olarak İstanbul genelindeki satış noktalarının konumları GPS ile tespit
edilerek öznitelik bilgileriyle birlikte Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) ortamına aktarılmıştır. Bu satış
noktaları için yol ağı kullanılarak en uygun dağıtım hatları elde edilmiştir. Dağıtım hatları ve demografik
veriler kullanılarak ürün satış ve uygun yer seçim analizleri yapılıp yeni yapılması ve yeri değiştirilmesi
düşünülen satış noktaları önerilmiştir. Web ortamında tüketiciler için kendilerine en yakın ve daha kolay
ulaşabilecekleri uygun satış noktalarının bulunduğu bir sistem tasarlanmıştır. Web tabanlı bir CBS
kullanılarak üretici ve tüketiciler için daha ekonomik verimli ve etkili bir hizmet sağlanması
hedeflenmektedir.
Anahtar Sözcükler: Coğrafi Bilgi Sistemi, Ağ ( Network) Analizi, Web CBS, Mekansal Analiz, İstanbul
Halk Ekmek
56
[046]
SİVAS'IN GÖÇ GERÇEĞİ VE ÇEVRE DÜZENİ PLANINDAKİ
EKSİKLİKLER - CBS DESTEKLİ MEKÂNSAL ANALİZLERLE YENİ
PLANLAMA YAKLAŞIMLARI
Aziz Cumhur KOCALAR1
1
Yrd. Doç. Dr., Cumhuriyet Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama, Yenişehir mah. 58140, Merkez, Sivas.
[email protected],
ÖZET
Şehir ve Bölge Planlama uygulamaları açısından üst (1/100.000) ölçekli Çevre Düzeni Planları (ÇDP)
(yerin Anayasası) bölgesel politikaları belirleyici bir plan olarak görülebilir. Onun mekânsal
düzenlemedeki rolü, sadece yön gösterme ve temel ilkelerin oluşturulması yönündedir. Sivas'ın bilinen
göç gerçeğine karşın, yeni onaylanan Çevre Düzeni Planı ise, bu gerçeği önleme yaklaşımlarına uzak
düşen bir şekilde, Sivas’ı neredeyse göz ardı eden ciddi eksiklikler barındırmaktadır. Bu eksikliklere
yönelik olarak, mevcut verilerin acilen toplanıp, ilişkisel bir şekilde analiz edilmesi gerekmektedir. Yakın
geçmişte kalan planlama sürecinde ne yazık ki, merkez ve yerel yönetimler arasında bir eşgüdümsüzlük
olduğu açıkça görülmektedir. Ayrıca mevcut teknolojik olanaklara karşın, Sivas’la bölgeye ait bilinen
verilerin dahi, bu üst ölçekli ÇDP’nına işlenil/e/memiş olması büyük bir eksikliktir. Sonuçta, bu
gelişmeler ışığında, planın hayata geçiş sürecini daha baştan uzatan yargısal itirazlara da mecbur
kalınmıştır. Bunlara karşın, yeni ve olası pozitif gelişmelerin olması beklentisiyle, yakın geçmişte kalan
bu sürece yönelik, gecikmeli veri toplama evresinde bulunan Sivas’ın, en kısa zamanda merkezle ve
bölgeyle olan ilişkilerini her alanda arttırması gerekmektedir. Özellikle, Kent/Coğrafi/Arazi Bilgi Sistemi
(KBS/CBS/ABS) destekli yeni planlama süreçlerine geçişi de yeniden yapılandırıp, tüm bu eksiklikleri
bilimsel yollardan telafi etmek zorunluluğu vardır.
Aynı zamanda yine bu süreçte, merkez ilçedeki belediyece yapılarak, yeni onaylanan 1/5.000 ölçekli İmar
Revizyon Planı da aceleyle gündeme gelmiş ve şimdi de üniversite kampüsü için 1/1000’lik plan
hazırlanır gözükmektedir. Son on yıllık geçmişte ise, kent merkezinde yer alan yoğun kültürel mirasa
yönelik yenileme çalışmaları söz konusu olmuştur. Tüm imar planı uygulama kararlarıyla da birlikte,
kent merkezini hızlıca şekillendiren bu on yıllık süreçte gözden kaçan hataların olması haliyle
kaçınılmazdır. İşte bu çalışmada yeniden gözden geçirilmesi arzu edilen bu süreçlerin sonuçlarının, daha
sağlıklı bir şekilde değerlendirilebileceği, ilişkisel bilgi destekli akılcı planlama yaklaşımlarıyla mekânsal
analizlerin gerçekleştirilebildiği, önemli verilerin gecikmeden toplanılmasına çalışılmıştır. Böylece bu
kentsel bölgenin tüm ilçeleriyle ve diğer illerle birlikte sürdürmesi gereken güçlü ilişkiler, bütünlükçü bir
yaklaşımla ileriye dönük öngörüler ve önlemler ışığında sürekli güncellenerek yeniden planlanabilir
olacaktır.
Anahtar Kelimeler: Çevre Düzeni İmar Planı, Kent ve Coğrafi Bilgi Sistemleri, Kentsel Bölge
Ekonomisi, Kültürel ve Doğal Miras, Şehir ve Bölge Planlama.
57
[047]
BULUT BİLİŞİM TEKNOLOJİSİ VE BULUT CBS UYGULAMALARI
Taşkın KAVZOĞLU1, Emrehan Kutluğ ŞAHİN2
1
Prof. Dr., Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü, 41400, Gebze, Kocaeli, [email protected]
2
Araş. Gör., Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü, 41400, Gebze, Kocaeli
ÖZET
Bulut bilişim, ağ erişimi olan her yerde hizmet veren, konumdan bağımsız kaynaklara sahip, hızlı
ölçeklenebilir donanım ve yazılımı sunan ve “kullandıkça öde” modeldeki işlem taleplerine cevap
verebilen bir bilişim teknolojisi modelidir. Bulut teknolojisi ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) birbirleri
ile ilişkilendirilebilirler. Bu iki sistem konuma dayalı verilerin toplanması, saklanması, analizi ve
sunulması gibi temel CBS işlemlerini web tabanlı gerçekleştirebilmektedir. Bu çalışmanın ilk kısmında,
bulut bilişim ve bulut CBS uygulamalarından örnekler verilmiştir. Çalışmanın ikinci kısmında GYTE
UZALCBS laboratuvarlarında geliştirilen bulut CBS uygulaması verilmiştir. İlk uygulama olarak Google
API’leri kullanılarak üretilen GYTE Çayırova kampüsünün 360 derece sanal tur çalışmasıdır. İkinci
örnek ise Trabzon Düzköy ilçesine ait heyelan duyarlılık haritasının GIS Cloud web sitesinin
yayınlanmasıdır. Bu çalışma ile son yıllarda kullanılmaya başlayan Bulut CBS teknolojisinin getirdiği
yenilikler ve açılımlar örnek uygulamalar ile birlikte ele alınacaktır.
Anahtar Sözcükler: Bulut bilişim, Coğrafi bilgi sistemleri, Bulut CBS
58
[048]
HEYELAN DUYARLILIK HARİTASININ ÜRETİLMESİNDE
KULLANILAN FAKTÖRLERİN ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI:
DÜZKÖY ÖRNEĞİ
Taşkın KAVZOĞLU1, İsmail ÇÖLKESEN2, Emrehan Kutluğ ŞAHİN2
1
Prof. Dr., Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü, 41400, Gebze, Kocaeli, [email protected]
2
Araş. Gör., Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü, 41400, Gebze, Kocaeli
ÖZET
Geçtiğimiz yüzyıl boyunca doğal afetlerin sayısı önemli derecede artış göstermiş ve dünya üzerindeki
ülkeler yüzlerce yıkıcı afete maruz kalmıştır. Heyelan büyük boyutlarda can ve mal kayıplarına neden
olan en etkili doğal afetlerden biridir. Afet yönetimi için heyelana duyarlı alanların konumlarının ve risk
büyüklüklerinin tahmin edilmesi önemlidir. Bu nedenle etkili bir afet yönetimi süreci temel altlık olarak
tanımlanan doğru ve güncel heyelan duyarlılık haritaları gerektirir. Heyelan duyarlılık haritalarının
üretilmesi sürecinde çevresel şartlara göre farklılık gösteren birçok faktör bir arada analiz edilir. Söz
konusu faktörlerin yanında doğruluğu yüksek heyelan duyarlılık haritası üretiminde uygun bir modelleme
tekniğinin seçimi önemlidir. Günümüze kadar literatürde bu amaca yönelik istatistiksel ve sezgisel
yaklaşımlar içeren birçok modelleme tekniği tanımlanmış ve uygulanmıştır. Bu çalışmanın temel amacı
heyelan duyarlılığını etkileyen faktörlerin sayısındaki artışın duyarlılık haritasının doğruluğu üzerindeki
etkilerinin incelenmesidir. Bu amaçla farklı boyutlardaki 4 veri seti (3 faktör, 5 faktör, 7 faktör ve 10
faktör içeren) oluşturulmuştur. Heyelan duyarlılık haritasının üretiminde geleneksel bir metot olan
lojistik regresyon yöntemi ve son zamanlarda kullanılan veri madenciliği yöntemlerinden destek vektör
makineleri kullanılmıştır. Sonuçlar faktör sayısındaki artış ile birlikte heyelan duyarlılık haritalarındaki
doğruluğun belli bir seviyeye kadar artığını göstermiştir. Bu kritik düzeyden sonra doğruluğun azalma
eğiliminde olduğu belirlenmiştir. Bu davranış literatürde Hughes fenomeni ya da boyutsallık problemi ile
açıklanabilmektedir. Diğer bir bulgu ise tüm durumlar için destek vektör makinelerinin lojistik regresyon
yöntemine göre %6 daha doğru sonuçlar ürettiğini göstermektedir.
Anahtar Sözcükler: Heyelan duyarlılık haritaları, Coğrafi bilgi sistemleri, Heyelan faktörleri, Destek
vektör makineleri, Lojistik regresyon
59
[049]
BAĞIMSIZ BİLEŞENLER ANALİZİ İLE VİDEO
GÖRÜNTÜLERİNDEN ÖZ BİLGİLERİN ÇIKARILMASI
Sedat DOĞAN1, Halil AKINCI2
1
2
Yrd. Doç. Dr., Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 55 139, Kurupelit, Samsun,
[email protected]
Yrd. Doç. Dr., Artvin Çoruh Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 08 000, Seyitler, Artvin, [email protected]
ÖZET
Sensörlerle ölçülen sinyallerin, birden çok sinyalin lineer kombinasyonundan oluştuğu düşünüldüğünde,
ölçülen sinyal, lineer kombine olmuş sinyallerin bir karışımı olarak ele alınabilir. Bu durumda, ölçülen
sinyalin birden çok kaynak sinyalden oluştuğunu söylemek mümkündür. Gerek kaynak sinyallerin,
gerekse karışım sinyalinin doğası incelendiğinde; yeterli sayıda sensörle ölçülen aynı kaynak sinyallerin
karışım sinyalinden ayrıştırılması mümkündür. Bu ayrıştırma sürecine “gizli kaynakların ayrıştırılması
işlemi” (blind source seperation) adı verilir. Dijital görüntülerin de, elektromanyetik sinyallerin
ölçülmesi ile elde edildiği gerçeği gözönünde bulundurulursa, görüntüyü elde eden sensörlerin ölçtüğü
sinyal karışımları ayrıştırılarak, görüntü ile ilgili öz (içkin=intrinsic) bilgiler taşıyan kaynak sinyalleri
elde etmek mümkündür. Bir görüntü, ışığın nesnelerden düzgün (specular), dağınık (diffuse) ve ortam
yansıması (ambient) şeklinde yansıyan bileşenlerinden oluşur. Halbuki sensörler, sensördeki her bir
detektör yüzeyine gelen toplam ışığın enerjisini, belirli bir zaman aralığında, sensörün tepki fonksiyonu
(response function) ile ağırlıklandırarak ölçer. Dikkat edilirse, buradaki toplam enerjinin hangi tür
yansıma ile dedektöre ulaştığı konusunda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Örneğin bu üç yansıma
bileşeninin bir şekilde ayrı ayrı ölçülmesi mümkün olsaydı, o zaman aynı sahne ile ilgili üç ayrı
görüntünün elde edilmesi gerekirdi ve bu üç ayrı görüntü de birbirinden farklı olurdu. Bu örnekteki bu üç
ayrı görüntü bileşeni, fiziksel sensörün elde ettiği görüntünün öz bileşenleri (intrinsic components) olarak
adlandırılabilir. Buna göre, birbirinden bağımsız bu üç bileşen, sinyal karışımı olarak düşünülen orijinal
görüntüden ayrıştırılabilir. Öz görüntülerin elde edilmesi sayesinde; bilgisayarla görme konularından
uzaktan algılamaya yeni birçok yaklaşımın geliştirilmesi mümkündür. Karışık sinyallerin, kendisini
oluşturan bağımsız kaynak sinyallere ayrıştırılması işlemi, bağımsız bileşenler analizi ile (independent
components analysis) gerçekleştirilebilir. Bağımsız bileşenleri analizi, bağımsız bileşenler arasında
doğaları gereği bulunması gereken bazı istatistiksel şartlar göz önüne alınarak gerçekleştirilir. Bu şartlar
sayesinde, görüntülerle ilgili birçok problem, verilerle ilgili en az sayıda öncül bilgi ile veya hiç öncül
bilgi gerekmeksizin otomatik olarak çözülebilmektedir.
Anahtar Sözcükler: Bağımsız bileşenler analizi, değişim belirleme, ICA, video görüntüleri, yansıma
modelleri.
60
[050]
HEYELAN RİSKLERİNİN BELİRLENMESİ İÇİN ÖZNEL
BEKLENTİLERDEN NESNEL OLASILIKLARIN ELDE EDİLMESİ:
BAYES KURALI İLE ÇIKARSAMA
Sedat DOĞAN1, Halil AKINCI2,Cem KILIÇOĞLU3
1
2
Yrd. Doç. Dr., Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 55 139, Kurupelit, Samsun,
[email protected]
Yrd. Doç. Dr., Artvin Çoruh Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 08 000, Seyitler, Artvin, [email protected]
3
Öğr. Gör., Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Kavak Meslek Yüksekokulu, Kavak, Samsun. [email protected]
ÖZET
Heyelan olayına hiç tanık olmamış ve bu konuda hiçbir fikri olmayan bir insana, tarif edilen bir yerde
heyelan olup olmayacağı konusunda fikri sorulduğunda; bu yer ister heyelan bölgesi olsun isterse
heyelan riski bulunmayan bir yer olsun, o insan için heyelan olma ve olmama riski yarı yarıyadır. Yani
risk %50-%50 olacak şekilde eşittir. Bu insan aynı yerde bir heyelana tanık olursa ve bu tanıklıktan
sonra aynı şekilde ona sorulursa, artık bu şansın hala yarı yarıya eşit olduğu hissine sahip olmayacaktır.
Belki hala, önceki fikriyle tutarlı olacak şekilde o ilk öngördüğü tahmindeki %50 olumsuzluğa karşılık
gelen bir olaya tanık olduğunu düşünerek, kendisini bundan sonra da riskin eşit olduğuna ikna edebilir,
(objektif bir insan böyle yapar). Ancak aynı yerde birkaç tane daha heyelan olayına tanık olursa, artık bu
yerin tehlikeli olduğuna inanacaktır. Bu örnekte farkına varılması gereken şey insanın en son sahip
olduğu inancı değil, her tanık olduğu olayda bir önceki inancının daha da güçlenerek değiştiği
gerçeğidir. Bir başka dikkate değer durum ise, insan farkında olmasa bile, aslında her yeni tanıklıkta bu
inancının nesnel olasılık tahminine daha da yaklaşıyor olması gerçeğidir. Her yeni heyelan olayına
tanıklık, tanık olan öznenin inancını nesnel olasılığa asimptotik bir şekilde yaklaştırmaktadır. Pek tabii ki,
bu öznenin dogmalardan uzak, takıntısı olmayan ve gelişmeye açık bir insan olduğunu varsayıyoruz.
Ancak dikkat edilirse, sadece deneyime dayalı olarak gerçekleşen bu süreç, sezgisel olarak nesnelliğe
yaklaşsa da, henüz bu sürecin gerçekten de nesnel bir süreç olması gerektiği konusunda yeterli bilimsel
kanıt yoktur. Böyle bir kanıt için bilimsel yönteme ve bu sezgiyi bu yöntemle nesnel bilimsel bilgiye
dönüştürecek teorik bir temele gereksinim vardır. Bunun için temelleri Tomas Bayes tarafından önerilen
Bayes Kuralı, teorik temel olarak kullanılabilir. Bu çalışmada, yukarıda önerilen yaklaşımın
matematiksel temelleri ortaya konmuş ve somut istatistiksel heyelan verileriyle test edilmiştir. Önerilen
yöntemin, halen kullanılan frekans oranı yöntemi ile karşılaştırılması da yapılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Bayes çıkarsama kuralı, risk değerlendirme, heyelan.
61
[051]
YAĞ TABAKALARININ SAPTANMASINDA
DESTEK VEKTÖR MAKİNELERİ VE RASTGELE ORMAN
YÖNTEMLERİNİN KULLANIMI
1
1
Ümit Haluk ATASEVER, 1Coşkun ÖZKAN, 2Filiz SUNAR
Erciyes Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 38039, Melikgazi, Kayseri, [email protected], [email protected]
2
İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469, Maslak, İstanbul, [email protected]
ÖZET
Günümüzde enerji üretiminde en fazla kullanılan kaynakların başında petrol (yağ) gelmekte ve gelişmiş
ülkelerin büyük bir kısmı petrol ihtiyaçlarını tankerler aracılığı ile karşılamaktadır. Ancak yoğun petrol
taşımacılığı zaman zaman petrol kaynaklı deniz kirliliğine neden olmaktadır. Günümüzde çevre
uygulamaları ve sorunlarının çözümünde etkin bir araç olan uzaktan algılama ve Yapay Açıklıklı Radar
(SAR) teknolojisi, yağ tabakalarının izlenmesi ve saptanmasında başarıyla kullanılmaktadır. SAR
görüntülerinde yağ tabakaları düşük geri saçılım nedeniyle koyu renkte görülmektedir. Ancak radar
görüntülerinde koyu renkte görülen diğer oşinografik objelerden yağ tabakalarının ayırt edilmesi önemli
bir sorun teşkil etmektedir.
Bu çalışmada Lübnan kıyılarında 2006 yılında meydana gelen yağ tabakası kirliliğinin Radarsat-1 uydu
verisi ile saptanmasında istatistiksel öğrenme tabanlı Destek Vektör Makinesi ve karar ağaçları temelli
Rastgele Orman Yöntemi kullanılmıştır. Bu amaca yönelik olarak ortak yazarların daha önceki yaptıkları
çalışmalarda kullandıkları yapay sinir ağları ve yapay arı kolonisi algoritması, diğer bir deyişle farklı
algoritma ve yöntemler karşılaştırılarak, söz konusu yöntemlerin yağ tabakalarının saptanmasındaki
etkinliği ve performansı irdelenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Deniz Yağ (petrol) Kirliliği, SAR Uydu Görüntüleri, Yapay Sinir Ağları, Destek
Vektör Makinesi, Rastgele Orman Yöntemi
62
[052]
TERMAL VE OPTİK GÖRÜNTÜLERİN LAPLACIAN PİRAMİDİ VE
WAVELET DÖNÜŞÜMÜ İLE BİRLEŞTİRİLMESİ
Abdüsselam KESİKOĞLU1, Ahmet Emin KARKINLI2, Tuba KURBAN3, Erkan BEŞDOK4
1
Arş. Gör., Erciyes Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, Kayseri, [email protected]
Arş. Gör., Erciyes Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, Kayseri, [email protected]
3
Arş. Gör., Erciyes Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, Kayseri, [email protected]
4
Prof. Dr., Erciyes Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, Kayseri, [email protected]
2
ÖZET
Elektromanyetik spektrumun 3-14 µm aralığında bulunan, ısıl kızılötesi bölümünde yer alan
elektromanyetik ışınımın tespit edildikten sonra dijital imgelere aktarılmasına termografi denilmektedir.
Bu aralıktaki cisim yüzeyinden yayılan elektromanyetik enerji insan gözüyle görülememektedir. Bu
sorunu ortadan kaldırmak amacıyla üretilen termal imgeleme sistemleri sayesinde ısıl kızıl ötesi
bölümden algılanan elektromanyetik enerji, cisimle arasında temas olmaksızın termografik görüntülere
çevrilmektedir. Termal imgeleme sistemleri ile ölçümü yapılan nesneye ait sıcaklık değerlerini
termografik görüntülerde yer alan DN parlaklık değerleri ifade etmektedir. Gelişmekte olan bu teknoloji
günümüzde askeri uygulamalarda, tarım alanında, materyal analizinde, sağlık sektöründe, elektrik
elektronik alanında, yapı sektöründe, veterinerlikte ve havacılık çalışmaları gibi birçok alanda yaygın bir
şekilde kullanılmaktadır. Ancak termal görüntülerin anlamlılık düzeylerinin düşük olması sebebi ile
çeşitli sıkıntılarla karşılaşılmaktadır. Termal ve optic görüntülerin birleştirilmesiyle oluşan görüntü
sorgulamaya açık hale gelmektedir.
Anahtar Sözcükler:
görüntüleme sistemi.
geometrik distorsiyon, kamera kalibrasyonu, termografik görüntü, termal
63
[053]
UZAKTAN ALGILAMA VE CBS ENTEGRASYONU İLE ARAZİ
ÖRTÜSÜ/KULLANIMI DEĞİŞİMİNİN ANALİZİ: KONYA KENTİ
ÖRNEĞİ
Ahmet GEZİCİ1, Derya MAKTAV2
2
1
Hava Harp Okulu, Havacılık ve Uzay Teknolojileri Enstitüsü, 34149 Yeşilyurt, İstanbul, [email protected]
Prof. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469 Maslak, İstanbul, [email protected]
ÖZET
Uydu görüntüleri, uzaktan algılamada kullanılan en temel verilerdir. Günümüzde bu verilerin spektral ve
mekansal çözünürlüklerinin artmış olması ve buna paralel olarak çok geniş alanları tarayabilme
özellikleri sayesinde, bu verilerden yararlanılarak kentleşme süreci de daha kolay, daha hızlı ve daha
ekonomik olarak izlenebilmekte ve yönetilebilmektedir.
Bu çalışmada 1985-2011 yılları arasındaki 26 yıllık zaman dilimi içerisinde Konya kentinin
kentleşmesinde meydana gelen değişim araştırılmıştır. Çalışmada 1985 yılı LANDSAT TM, 2000 yılı
LANDSAT ETM ve 2011 yılı LANDSAT TM görüntüleri esas alınarak değerlendirmeler yapılmıştır. İlgili
LANDSAT görüntülerinin dışında, çalışmanın doğruluğunu arttırmak için yüksek mekansal çözünürlüklü
2000 yılına ait IKONOS görüntüsünden ve bölgeye ait hava fotoğraflarından, topoğrafik haritalardan ve
yersel verilerden de yararlanılmıştır.
Çalışmada görüntülerin, daha güvenilir bir sınıflandırma işlemine hazır hale getirilmesi için bazı dijital
görüntü ön işleme adımları uygulanmıştır. Öncelikle ham görüntülere bant birleştirme, belirlenen
çalışma alanının birleştirilmiş görüntüden kesilmesi, mozaikleme, geometrik düzeltme ve radyometrik
iyileştirme işlemleri gibi temel görüntü ön işleme adımları uygulanmıştır. Çalışmada kontrolsüz ve
kontrollü sınıflandırma yöntemleri kullanılmıştır. Kontrolsüz sınıflandırmada ISODATA, kontrollü
sınıflandırmada ise maximum likelihood yöntemleri kullanılmıştır. Kontrolsüz sınıflandırma sonucu elde
edilen görüntülerin doğruluk analizi sonuçları ortalaması %86,25, kontrollü sınıflandırılmış görüntülerin
doğruluk analizi sonuçları ortalaması ise %91,66 olarak hesaplanmıştır. Kontrollü sınıflandırmada
kontrol bölgelerinin kullanıcı tarafından belirlenmesi doğruluğu arttıran faktördür.
Yapılan uygulamalar sonucu, Konya kentinde 1985 yılından 2011 yılına kadar çok hızlı bir kentleşme
gözlemlenmiştir. Asıl kentleşme yönünün kentin kuzey yönünde olduğu değerlendirilmiş ancak kentin
doğu ve batı yönlerinde de gelişim gözlemlenmiştir. Bunun en büyük nedeni kentin batıya açılan kapısı
olan Konya-Afyon-İzmir oto yolunun bu bölgede olmasıdır. Bu çalışmada elde edilen sonuçlar, kontrollü
ve kontrolsüz sınıflandırma yöntemlerinin, kentleşme sürecinin izlenmesinde ve yönetiminde etkin bir
şekilde kullanılabileceğini göstermiştir.
Anahtar Sözcükler: Kentleşme, Arazi Örtüsü/Kullanımı, Uzaktan Algılama, ISODATA, Maximum
Likelihood.
64
[055]
KENTSEL RİSK BÖLGELERİNİN BELİRLENMESİ AMAÇLI WEB
TABANLI VERİ GİRİŞ ARAYÜZÜ VE ADRESLEME ÇALIŞMALARI
Ali ERDI1, Fatih SARI1, Ahmet GÜNTEL1
1
Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü
ÖZET
Gelişen şehirlerin en büyük sorunlarından birisi hızlı artan nüfus ile birlikte şehir planlarının optimum
çözümler sağlayacak parametrelere sahip olarak hazırlanması gerekliliğidir. Şehirsel fonksiyonlar
arasında acil durumlara müdahale edecek sistemlerin geliştirilmesi hayati önem taşımaktadır. Özellikle
şehir nüfusunun yoğun olarak kümelendiği bölgelerdeki trafik kazaları, yangınlar, acil vakalar ve
kurtarma çalışmaları genellikle çok kısa sürede müdahale gerektiren olaylar arasında bulunmaktadır.
Ancak şehirsel fonksiyonların yoğun olarak yaşandığı bölgelerde olaylara acil olarak müdahale
edebilmek çoğu zaman çeşitli nedenlerden dolayı mümkün olamamaktadır. Bu nedenlerden öne çıkanlar
sıralanacak olursa istasyon yerlerinin olay yerine uzak olması, yönetimsel problemler, kent içerisindeki
düzensiz trafik akışı ve müdahale zamanını uzatacak engeller öne çıkmaktadır. Meydana gelen acil durum
vakalarının genel dağılımına bakıldığında bölgede yaşayan nüfusun statüsü, şehrin topolojik yapısı,
halkın yaşam alışkanlıkları ve planlamaya bağlı olarak belirli bölgeler üzerinde yoğunlaştığı
görülmektedir.
Bu çalışmada şehir genelinde yaşanan acil durum olaylarının değerlendirilmesi ve genel anlamda risk
teşkil eden bölgelerin adres tabanlı analizi için Konya kent merkezinde bir çalışma gerçekleştirilmiştir.
Trafik kazalarının, yangınların ve asayiş olaylarının sisteme girilebilmesi ve analiz edilebilmesi için web
tabanlı bir veri giriş ara yüzü hazırlanmıştır. Ara yüz kapsamında olayı tanımlayan parametreler ve
lokasyon bilgileri MYSQL ile hazırlanan ara yüz yardımıyla veri tabanına aktarılarak herhangi bir CBS
yazılımı ile görüntülenebilir hale getirilmiştir. ArcGIS yazılımı kullanılarak oluşturulan sistemde veri
tabanından alınan bilgiler analiz edilmekte, adrese dayalı sorgulamalarının gerçekleştirilmesi ile birlikte
riskli bölgelerin belirlenerek Google MAP entegreli web sayfaları üzerinde görüntülenebilmektedir. Anlık
veri girişi sayesinde oluşan risk haritaları da anlık olarak güncellenmekte ve girilen verilere göre
farklılık göstermektedir. Bu çalışmada amaçlanan hedef ise acil müdahale istasyonlarının yerlerinin
belirlenmesinde rehberlik edecek Konya risk haritalarının adrese dayalı olarak çıkartılmasıdır.
Anahtar Kelimeler: Coğrafi Bilgi Sistemleri, Web CBS, Adresleme, Şehir ve Bölge Planlama
65
[056]
KAYNAK ENVANTER VE ANALİZİNDE COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ
KULLANIMI: ULUDAĞ MİLLİ PARKI PLANLAMA ÇALIŞMASI
ÖRNEKLEMİ
Merve ERSOY1, Saye N.ÇABUK2, Tuğrul HOCAOĞLU3, Alper ÇABUK4
2
1
Arş. Gör. Bingöl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Bingöl, [email protected]
Yrd.Doç.Dr., Anadolu Üniversitesi, Uydu ve Uzay Bilimleri Araştırma Enstitüsü, İki Eylül Kampüsü, Eskişehir, [email protected]
3
Yrd.Doç.Dr., Süleyman Demirel Üniversitesi, Yalvaç Meslek Yüksek Okulu, Yalvaç, Isparta, [email protected]
4
Prof.Dr., Anadolu Üniversitesi, Uydu ve Uzay Bilimleri Araştırma Enstitüsü, İki Eylül Kampüsü, Eskişehir, [email protected]
ÖZET
Bu bildiriye konu olan çalışmanın amacı, Uludağ Milli Parkı içerisinde yer alan ve T.C. Çevre ve Orman
Bakanlığı 1/25000 ölçekli Uzun Devreli Gelişme Revizyon Planı’nda günübirlik kullanım alanı ve kamp
alanı fonksiyonunda olan Sarıalan (52,8 ha), Çobankaya (18,1 ha) mevkileri ile günübirlik kullanım alanı
fonksiyonunda olan Karabelen (5,2 ha), Kirazlıyayla (29,9 ha), mevkilerine (toplam 106 ha’lık alanın)
çevre ile uyumlu, doğal çevreyi koruyan ve geliştirmeyi hedefleyen, koruma kullanma dengesi
bağlamında sürdürülebilir şekilde kamp alanlarının oluşturulması ve günübirlik kullanım alanlarının
ekolojik olarak planlanması amacıyla 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planlarının hazırlanmasıdır.
Buna ek olarak imar planı doğrultusunda alana ilişkin çevre düzenleme ve peyzaj projelerinin
hazırlanmasına altlık teşkil edecek plan kararlarının ortaya konulması hedeflenmiştir. Alanın bir milli
park niteliğinde olması nedeniyle planlama çalışmasına dayanak teşkil eden analitik etütlerin bir kısmı
milli park bütünde yapılmıştır. Bu kapsamda alanın peyzaj envanteri ortaya konularak, peyzaj envanteri
doğrultusunda peyzaj karakteristikleri belirlenmiştir. Planlanacak günübirlik alanların yer aldığı bölge;
günübirlik kullanım alanları ile diğer kullanımların (turizm gelişim bölgeleri vb.) birbirleriyle olan
etkileşimlerini göz önünde bulundurarak, bu alanların etki ettiği doğal havza sınırlarında
gerçekleştirilmiştir. Belirlenen havza sınırları dahilinde 1/5000 ölçekte peyzaj plan kararları üretilmiş ve
bu kararlar paralelinde 1/5000 ölçekli nazım imar planı hazırlanmıştır. Çalışmanın bundan sonraki
fazında günübirlik kullanım alanları için 1/1000 ölçekli peyzaj alan kullanım planları oluşturulmuş ve
1/1000 ölçekli koruma amaçlı imar planı bu altlıklar üzerinden Coğrafi Bilgi Sistemleri destekli olarak
geliştirilmiştir. Bu bildiride nazım imar planı fazını da içine alacak şekilde, 1/1000 ölçekli koruma amaçlı
imar planı fazına kadar yürütülen kaynak envanter ve analizi ve planlama çalışmalarına ilişkin bilimsel
ve teknik yöntem açıklanacaktır.
Anahtar Sözcükler: Fiziksel Planlama, Kaynak Envanteri, Kaynak Analizi, Peyzaj Karakter Analizi,
Coğrafi Bilgi Teknolojileri.
66
[057]
FARKLI POLİTİKALAR DOĞRULTUSUNDA ADANA KENTSEL
GELİŞİMİNİN MODELLENMESİ
Anıl AKIN1, Süha BERBEROĞL2
1
Dr., Çukurova Universitesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Sarıçam/ADANA, [email protected]
2
Prof.Dr., Çukurova Universitesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Sarıçam/ADANA, [email protected]
ÖZET
Adana Kenti, Türkiye’nin önemli metropollerinden biridir ve giderek artan popülasyon nedeniyle hızlı bir
kentleşme sürecine girmiştir. Çukurova Bölgesi, Adana Kenti’nin, büyüme politikalarının potansiyel
etkilerini değerlendirebilmek için farklı alan kullanımı ve arazi yönetim kararlarını betimleyebilme
yeteneğinde olan bir modele ihtiyaç duyulmaktadır. Bölgesel ölçekte modelleme başarısı nedeniyle, farklı
alanlarda farklı koruma katmanlarını entegre edebilme özelliği olan hücresel özişleme (Cellular
Automata, CA) tabanlı SLEUTH (slope, land use, exclusion, urban extent, transportation, hillshade)
modeli çalışma kapsamında Adana Kentinin gelişiminin modellenmesinde tercih edilmiştir. Model,
geçmişe ait uzaktan algılama verilerinden elde edilen zaman serileri kullanılarak kalibre edilmiş ve 3
farklı senaryo varsayımı ile 2023 yılına ait projeksiyonlar yapılmıştır. Bu senaryolar: (1) güncel eğilim,
mevcut gelişimin devamı (2) ekolojik uygunluk ve (3) yönetim eğilimleri gelişimidir.
Modelin uygulanması 2 genel aşamada yapılmıştır: (i) geçmiş gelişim örneklerinin ilişkilendirildiği
‘kalibrasyon’, ikincisi ise geçmiş gelişim örneklerinin gelecek için tasarlandığı ‘tahmin’dir. Model 3
farklı yersel çözünürlükte kalibre edilmiştir ve kalibrasyon 2 ayda tamamlanmıştır. Modelde sistemin
davranışını 5 farklı parametre kontrol etmektedir: i) difüzyon, ii) üreme, iii) yayılma, iv) eğim ve v) yol
çekim katsayısı. Her bir parametre değeri 0-100 arasında değerler almaktadır. Bununla birlikte ; (i)
tesadüfi büyüme, (ii) yapısal ya da organik büyüme (sınır), (iii) yaygın büyüme (yeni merkezler), (iv) yol
etkin büyüme olmak üzere 4 farklı gelişim tipi tespit edilmektedir. SLEUTH modeli kalibrasyon ve tahmin
sonuçlarına göre, Adana Kenti’nin büyüme karakteristiği “organik” (merkezden dışa doğru) olarak
tanımlanmıştır. 2023 yılına ait farklı senaryolar dikkate alınarak yapılan modelleme sonucunda, senaryo
1 için 75 km2, senaryo 2 için 38 km2 ve senaryo 3 için 46 km2 alan potansiyel yerleşim alanı olarak
saptanmıştır.
Anahtar Sözcükler: Adana, CA modeler, Kentsel Büyüme, Kentsel Değişim, , SLEUTH.
67
[058]
DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ KAR BİLEŞENLERİNİN UZAKTAN
ALGILAMA VERİLERİ ve J2000 YAKLAŞIMIYLA MODELLENMESİ
Cenk DÖNMEZ1, Süha BERBEROĞLU1, Mehmet Akif ERDOĞAN2
1
Ç.Ü. Peyzaj Mimarlığı Bölümü Balcalı/ADANA 01130
İ.T.Ü. Mimarlık Fak. Peyzaj Mimarlığı Bölümü Taşkışla, Taksim/İSTANBUL, [email protected], [email protected]
ÖZET
Doğu Akdeniz Bölgesinde yeralan Seyhan Havzası, su kaynakları ile birlikte toprak varlığı, vejetasyon tür
çeşitliliği, tarımsal üretimi, tarıma dayalı endüstrisi ve nüfus yoğunluğu gibi özellikleri yönünden bölge
ve ülke ekonomisine önemli katkı yapan başlıca tarımsal üretim bölgelerinden biridir. Tarımsal üretimin
verimliliği için gerekli su miktarının karşılanmasında, özellikle kış aylarında havzanın yüksek
kesimlerinde yeralan kar örtüsü, bölgedeki en önemli hidrolojik bileşenlerden birisidir.
Su kaynaklarının doğru kullanımı kaynak miktarının bileşen bazında doğru olarak bilinmesine bağlıdır.
Seyhan Nehri Havzası gibi kompleks nehir sistemlerinde özellikle kar gibi hidrolojik bileşenlerin
potansiyeli ve dağılımının doğru olarak belirlenmesinde, uzaktan algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemleri’ne
(CBS) dayalı hidrolojik modelleme uygulamaları gibi uygun ve güncel yöntemlere ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu çalışmada, süreç tabanlı J2000 modeli yaklaşımı ve uzaktan algılanmış veriler kullanılarak Seyhan
Havzası için kar örtüsü, kar-su eşdeğeri ve kar erime miktarları gibi kar bileşenleri tahmin edilmiştir.
Kar bileşenlerinin modellenmesi için Sayısal Yükseklik Modeli, eğim, bakı, arazi örtüsü, toprak ve jeoloji
haritaları ve iklim verilerini (sıcaklık, yağış, rüzgar, vb.) içeren geniş bir veri seti hazırlanmıştır. Model
ile elde edilen kar örtüsü haritasının doğruluğu 1987-2002 tarihleri arasında 7 adet uzaktan algılanmış
LANDSAT verisi kullanılarak elde edilen kar örtüsü haritası ile test edilmiştir. Bu kapsamda, modelin
kompleks havza sistemlerinde uygulanabilirliği irdelenmiş ve sonuçların kabul edilebilir düzeyde olduğu
ölçüm verileri ve uzaktan algılanmış veriler ile ortaya konulmuştur. Kar bileşenlerinin hesaplanması ile
bölgedeki su kaynaklarının doğru kullanımı için öneriler geliştirilmiş ve yöntemde uzaktan algılama ve
CBS’nin etkinliği değerlendirilmiştir.
68
[059]
TAŞKIN KONTROLÜ ÇALIŞMALARINDA CBS’NİN KULLANIM
ETKİNLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
TEKİRDAĞ MAYMUN DERESİ HAVZASI PİLOT UYGULAMASI
M. Cüneyt BAĞDATLI1, Selçuk ALBUT2
1
Araş. Gör., Namık Kemal Üniversitesi, Biyosistem Mühendisliği Bölümü, 59030, Tekirdağ, [email protected]
2
Prof. Dr., Namık Kemal Üniversitesi, Biyosistem Mühendisliği Bölümü, 59030, Tekirdağ, [email protected]
ÖZET
Son yıllarda Trakya bölgesinde önemli taşkın ve heyelanlar sıklıkla meydana gelmiş ve bu konuda risk
oluşturan ve çıkış noktaları yerleşim yerlerinde olan havzalarda meydana gelen taşkınlar sonucunda
alınan önlemlerin yetersiz kaldığı gözlenmiştir. Dere yataklarında meydana gelen taşkınların yerleşim
yerleri üzerinde oluşturduğu risklerin minimum düzeyde tutulması için araştırmalar kapsamında
teknolojik yaklaşımların kullanılması kaçınılmaz olmaktadır. Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) teknolojileri
ile taşkınların tahmini ve risk analizlerinde gerekli olan verilere ulaşılması daha hızlı, daha doğru ve
güncellenebilir şekilde olmaktadır. Özellikle CBS, hidrolojik model sonuçlarının da değerlendirilebildiği
bir teknoloji olmasından dolayı, sahip olduğu özelliklerle birlikte taşkınla ilgili çalışmaların her bir
aşamasında kullanılmaktadır. Bundan dolayı taşkın risk yönetimi ve planlamalarında, önemli yeri olan ve
temel altlığı oluşturan taşkın tahmini ve risk analizinde bu teknolojilerin kullanılmasıyla, taşkınlara karşı
daha etkili yapısal ve yapısal olmayan önlemler alınabilecektir.
Bu çalışmayla; Tekirdağ merkez ilçe sınırları dahilinde Marmara Denizine kıyısı olan dere yatakları ve
bunlara ilişkin havza alanlarının özellikle CBS tekniklerinin kullanımı ile havza karakteristiklerinin
belirlenmesi ve oluşabilecek taşkın risk faktörlerinin ortaya konularak örnek bir dere yatağı havza
alanınında pilot uygulama gerçekleştirilmiştir. Çalışma alanında halen taşkın kontrolü amacıyla klasik
yöntemler kullanılmaktadır. Klasik yöntemlerle yapılan çalışmalar hem zaman açısından hemde bilginin
yönetimi ve hassasiyeti açısından birçok sorunlar ortaya çıkartmaktadır. Bu araştırma sonuçlandığında,
CBS'nin özellikle taşkın kontrolü çalışmalarında etkinliği ve kullanılabilirliği ortaya konularak ilgili
kurumlara sağlayacağı alt yapı desteğinin boyutları vurgulanacaktır. Bu çalışmanın diğer taşkın riski
oluşturan havzalar bazında da özellikle CBS teknolojilerinin kullanımı sayesinde değerlendirilerek ileride
bu ve buna benzer çalışmalarda CBS teknolojilerinin kullanım etkinliğinin boyutları yapılan pilot
uygulama ile detaylı olarak ortaya konulacaktır.
Anahtar Sözcükler: CBS, Havza, Taşkın, Tekirdağ
69
[060]
KISINTILI SULAMA SUYU UYGULAMASININ PATLICAN BİTKİSİ
ENERJİ KULLANIMINA ETKİSİNİN SPEKTRORADYOMETRİK
ÖLÇÜMLERLE BELİRLENMESİ
Gülçin Ece ASLAN1 Namık Kemal SÖNMEZ2, Harun KAMAN1, Ömer ÖZBEK1
1
Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü /ANTALYA
Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi, Uzay Bilimleri ve Teknolojileri Bölümü, Uzaktan Algılama ABD./ANTALYA
1
ÖZET
Bu çalışmada, Antalya ilinde yaygın olarak üretimi yapılan patlıcan bitkisine, farklı düzeylerde (K-%100;
KS-%75, KS-%50, A-YIS%75, A-YIS%50, S-YIS%75, S-YIS%50) kısıntılı sulama suyu uygulamaları
yapılmış ve bu uygulamaların, bitkinin farklı dalga boylarındaki enerji kullanımına olan etkileri
spektroradyometrik ölçümlerle belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışma, kontrollü sera ortamında ve tarla
denemesi olarak yürütülmüştür. Spektroradyometrik ölçümler elektromanyetik spektrumun 330-1075
nanometre dalga boyu aralığında gerçekleştirilmiştir. Elde edilen yansıma değerleri, mavi (450-500nm),
yeşil (501-570nm) kırmızı (610-700nm) ve yakın kızılötesi (701-1075) boyu aralıklarında tasnif edilmiş
ve ortalama yansıma değerleri şekline dönüştürülmüştür. Elde edilen sözkonusu bu yansıma değerleri
istatistiksel yöntemlerle karşılaştırılmıştır. Araştırma sonucunda, patlıcan bitkisinde gerçekleştirilen
kısıntılı sulama suyu uygulamalarının, söz konusu bitkinin enerji kullanımı üzerine önemli düzeyde ve
farklı şekillerde etkide bulunduğu belirlenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Spektroradyometre, patlıcan, kısıntılı sulama
70
[061]
KENT BİLGİ SİSTEMİ KAPSAMINDA OLUŞTURULAN
TARİHİ ESER BİLGİ SİSTEMİ (TEBİS)
Fatih CEVAT1, Hayriye ÖZOKUTAN ALP2, Elif DAYSAL3, Banu KÜÇÜK4
M.Fatih TOPRAK5, Murat TAŞYÜREK6
Kayseri Büyükşehir Belediyesi, [email protected]
1
Kudeb Şube Müdürü, Kayseri Büyükşehir Belediyesi,İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı, 38010, Kayseri, [email protected]
2
Mimar, Kayseri Büyükşehir Belediyesi,İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı, 38010, Kayseri, [email protected]
3
Arkeolog, Kayseri Büyükşehir Belediyesi,İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı, 38010, Kayseri, [email protected]
4
Sanat Tarihçisi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi,İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı, 38010, Kayseri, [email protected]
5
Yüksek Şehir Plancısı, Kayseri Büyükşehir Belediyesi,İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı, 38010, Kayseri, [email protected]
6
Bilgisayar Yüksek Mühendisi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi, İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı, 38010, Kayseri, [email protected]
ÖZET
Kayseri M.Ö. 3000’li yıllarında başlayan ve bilinen 5000 yıllık tarihi ile birçok medeniyete ev sahipliği
yapmıştır. İlk bilinen yerleşke kentin doğusundaki Kaniş-Karum yerleşkesidir. Daha sonraki dönemlerde
Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı İmparatorluk dönemlerine sahne olmuştur. Karum Krallığından
günümüze birçok tarihi ve kültürel mirası barındıran tarihi bir kent kimliği taşımaktadır. Tarihi Kayseri
kenti kaleler, medreseler, külliyeler, saraylar, hanlar, hamamlar, konutlar vb. birçok farklı dönemlere ait
tarihi eserleri bünyesinde barındırmaktadır.
Kayseri hinterlant sınırları içerisinde 900’ü aşkını koruma altına alınmış olmak üzere sayısız tarihi eser
bulunmaktadır. Bu eserlerin envanterinin tutulması, bilgi ve belgelerin derlenmesi, analizlerinin
yapılması ve geçmişten günümüze gelen bu eserlerin yaşatılarak gelecek nesillere de aktarılması
kapsamında kent bilgi sisteminin bir parçası olan Tarihi Eser Bilgi Sistemi kent için çok önemli bir bilgi
sistemi çalışmasıdır.
Tarihi Eser Bilgi Sistemi ile Kayseri’nin tarihsel, kültürel, fiziksel ve doğal karakterini yansıtan tarihi
eserlerinin sanal ortamda kullanıcılara açılarak tanıtımı yapılmaktadır. Tarihi Eser Bilgi Sistemi
(TEBİS) çalışmalarında uydu görüntüsü, halihazır haritalar, ortofoto görüntü vb. altlıklar kullanılarak ve
yerinde incelemeler yapılarak tarihi eserlerin coğrafi konumları belirlenerek sayısal ortama
aktarılmıştır. Sonrasında tarihi eserler kategorilere ayrılarak her bir esere ait dokümanlar ( tescil fişi,
yapının resmi, yapının bilgilerini içeren pdf dokümanı) öznitelik bilgileri ( pafta, ada, parsel, envanter
no, tescil tarihi ve sayısı) sisteme girilmiş ve sürekli olarak güncellenmektedir.
Anahtar Sözcükler: Kent Bilgi Sistemi, Tarihi Eser, TEBİS
71
[062]
EN UYGUN ACİL DURUM MÜDAHALE İSTASYON YERLERİNİN
BELİRLENMESİ VE EN KISA SÜRE TAYİNİ İÇİN AĞ TASARIMI
Fatih SARI1, Ali ERDİ2, Asuman ILGAZ3, Ahmet GÜNTEL3
1
Arş.Gör.Selçuk Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 42250, Konya, [email protected]
Yrd.Doç.Dr., Selçuk Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 42250, Konya [email protected]
3
Selçuk Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 42250, Konya [email protected] [email protected]
2
ÖZET
Yoğun nüfusa sahip olan kentlere yaşanabilecek acil durumlara müdahale etme zamanı hayati öneme
sahip bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle trafik yoğunluğu, acil müdahale araçlarının
bulunduğu istasyonların olay yerine uzak olması ve kent yapısından kaynaklanan nedenlerden dolayı
müdahale zamanı uzamaktadır. Meydana gelen acil durum olaylarına göre müdahale zamanı çeşitlilik
göstermekle birlikte hem istasyon yerlerinin optimum uzaklığa göre belirlenmesi hem de araçların
kullanacağı güzergahların iyi tanımlanması müdahale zamanında önemli oradan kazanç sağlamaktadır.
İstasyon yerlerinin belirlenmesinde göz önüne alınacak kriterlerden birincisi olayların yoğunluklu
yaşandığı yerlerin dağılımı ikincisi ise minimum müdahale zamanını sağlamak için istasyon yerlerinin
kentsel parametreler de göz önüne alınarak yerlerinin iyi bir şekilde belirlenmesidir. Genel olarak
bakıldığında yangın olaylarının daha çok sanayi bölgesinde, asayiş olaylarının ise nüfusun daha
kalabalık olduğu bölgelerde, trafik kazalarının ise ana güzergâhlar üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir.
Optimum yer seçimi için ise yolların ağ yapısının bilinerek planlama yapılması gerekliliği ortaya
çıkmaktadır.
Bu çalışmada Konya ili kent merkezinde bulunan acil durum istasyonlarının dağılımı incelenerek yeni
yapılacak olan istasyon yerlerinin belirlenmesi amaçlı bir uygulama yapılmıştır. Optimum yer seçimine
ek olarak araçların belirli bir bölgeye ulaşım zamanını ortaya koyabilmek için Konya kent merkezinde ağ
analizi çalışması gerçekleştirilerek genel kabuller çerçevesinde olay yerine ulaşmak için optimum süreler
belirlenerek istasyon yerlerinin belirlenmesi gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen ağ analizi ile yol
karakteristikleri ortaya konularak hareket noktası ve hedef noktası arasında en kısa güzergâh bilgileri
elde edilebilir hale gelmiştir. Bu çalışma ile elde edilen sonuçlar ile yeni istasyon yerlerinin kurulması
gereken bölgeler tespit edilerek mevcut dağılımla karşılaştırılması yapılmış ve sonuçlar tartışılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Coğrafi Bilgi Sistemleri, Ağ Analizi, Şehir ve Bölge Planlama, Mekânsal Analiz
72
[063]
KAYSERİ KÜLTÜR YOLU PROJESİNİN KENT BİLGİ SİSTEMİNE
ENTEGRE EDİLMESİ VE ÜÇ BOYUTLU MODELLERİN
KULLANILMASI: GELENEKSEL KAYSERİ MAHALLESİ ÖRNEĞİ
Uğur BENLİ1, Fatih CEVAT2, M. Fatih TOPRAK3, Murat TAŞYÜREK4, Furkan ERGÜNEŞ5
1
Şehir Plancısı, Kayseri Büyükşehir Belediyesi,İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı, 38010, Kayseri, [email protected]
Kudeb Şube Müdürü, Kayseri Büyükşehir Belediyesi,İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı, 38010, Kayseri, [email protected]
3
Yüksek Şehir Plancısı, Kayseri Büyükşehir Belediyesi,İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı, 38010, Kayseri, [email protected]
4
Bilgisayar Yüksek Mühendisi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi,İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı, 38010, Kayseri, [email protected]
5
Şehir Plancısı, Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Etüd ve Projeler Daire Başkanlığı, 38010, Kayseri, [email protected]
2
ÖZET
Gelişen teknolojiyle birlikte kent bilgi sistemleri, kent yaşamının ve yerel idarelerin kullanımında
vazgeçilmez bir parçası haline gelmektedir. Özellikle yerel yönetimlerin her geçen gün artan internet
kullanıcılarına kentin altyapısını ve kentsel donatılarını sanal ortamda paylaşmasında kent bilgi
sistemleri önemli bir rol oynamaktadır. Kent Bilgi Sistemi dediğimiz bu sistemle kente ait altyapıların
tesisi ve yönetimi, imar ve planlama çalışmaları, ulaşım çözümlemeleri, kentteki tarihi ve kültürel
değerlerin envanteri ve analizi gibi çözüm bekleyen birçok sorunlara cevap bulunabilmekte, 3 boyutlu
modellerle kente yeni gelecek insanlar bilgisayar başında kentte ön bir gezinti yapabilmektedirler.
Kente ait verilerin doğru, güvenilir ve organize bir şekilde sayısal ortama aktarılarak depolanması ve
paylaşıma açılması sayesinde söz konusu verilere kurum içinden veya kurum dışından hızlı ve doğru bir
şekilde erişim temin edilebilmekte, verilerin yeniden değerlendirilmesi, analizlerde kullanılması mümkün
hale gelmekte, inceleme ve uygulama alanlarında daha detaylı ve rasyonel çalışmaların yapılmasına
imkan sağlanmaktadır. Ayrıca, değişik amaçlara göre geliştirilen yazılımların kullanılmaya başlanması
sonucu eldeki sayısal verilerden değişik analizlerin ve sorgulamaların doğrudan yapılması ve elde edilen
sonuçların ekranda görüntülenerek istenilen çıktıların alınması mümkün hale gelmekte ve geçmişten
geleceğe yönelik ayrıntılı modelleme, araştırma ve analizler yapma imkanı doğmaktadır.
Kayseri kent merkezinde Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemine ait Kale, Külliye,
Medrese, Şifahane, Kapalı Çarşı, Han, Hamam ve konut yapılarından oluşan Kayseri’ye özgü tarihi bir
kent merkezi dokusu bulunmaktadır. Bu tarihi mirasın daha algılanabilir hale getirilebilmesi için bütün
bu eserlerde ve çevresinde gerekli onarım ve restorasyon çalışmalarını kapsayan bir Kültür Yolu Projesi
uygulanmaktadır. Bu projeyle birlikte insanların tüm eserleri gezebileceği bir kültür yolu oluşturulması
amaçlanmaktadır.
Çalışmamız, bu proje duraklarından kentsel sit alanı içerisinde bulunan, geleneksel konut dokusunun
yoğun olduğu Kayseri Mahallesi’nde restore edilen yapılar ve kentsel tasarım projesi yapılan alanların
kent bilgi sistemine entegre edilmesi kapsamında 3 boyutlu modellenmesi ve projeye ilişkin öznitelik
bilgilerinin sisteme girilmesini ve kullanıcılara sanal ortamda sunulmasını içermektedir.
Anahtar Sözcükler: Kent Bilgi Sistemi, Kültür Yolu, Kayseri Mahallesi, 3B
73
[064]
AHP YÖNTEMİ İLE TARIMA UYGUN ALANLARIN BELİRLENMESİ
Halil AKINCI1, Ayşe YAVUZ ÖZALP2, Bülent TURGUT3
1
2
Yrd. Doç. Dr., Artvin Çoruh Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 08000, Seyitler, Artvin, [email protected]
Yrd.Doç. Dr., Artvin Çoruh Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 08000, Seyitler, Artvin, [email protected]
3
Yrd.Doç. Dr. Artvin Çoruh Üniversitesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 08000, Seyitler, Artvin, [email protected]
ÖZET
Tarımdan sanayiye kadar birçok sektörün vazgeçilmezi olan toprak, insanoğlu için hayati öneme sahiptir.
Toprağın yeteneğine uygun olarak kullanımı, doğal kaynakların sürekliliği ve ülke kalkınması açısından
büyük önem taşımaktadır. Dünya’da ve özellikle ülkemizde, nüfusun hızla artmasıyla birlikte yaşamsal
ihtiyaçlar artmakta ve bu durum toprak üzerinde yoğun baskı oluşturmaktadır. Bu baskı, yanlış arazi
kullanımına ve doğal kaynakların hızla tüketilmesine neden olmaktadır. Bu nedenle, arazinin sadece
günümüzün değil geleceğin ihtiyaçlarını da karşılayacak şekilde yeteneğine uygun olarak kullanımının
planlanması ve arazi kullanımına yönelik doğru kararların verilebilmesi için arazi kullanımı uygunluk
analizlerinin yapılması gerekmektedir. Arazi kullanımı uygunluk analizi, sürdürülebilir kalkınmayı
destekleyen arazi kullanım politikaları geliştirmek için vazgeçilmez bir işlemdir. Aynı zamanda tarım,
yerleşim ve rekreasyon gibi farklı kullanım türleri için arazinin potansiyelini belirlemeye yönelik bir çok
kriterli karar verme sürecidir. Bu çalışmanın amacı, inşası planlanan barajlar nedeniyle başta ilçe
merkezi olmak üzere, mevcut yerleşim ve tarım alanları sular altında kalacak olan Artvin ili Yusufeli
ilçesindeki uygun tarım alanlarının belirlenmesidir. Çalışmada, arazi kullanımı uygunluk analizlerinde
yaygın olarak kullanılan “Analitik Hiyerarşi Process (AHP)” yöntemi kullanılmıştır. Uygulamada, Büyük
Toprak Grubu, Diğer Toprak Özellikleri, Arazi Kullanım Kabiliyeti, Arazi Kullanım Kabiliyeti Alt Sınıfı,
toprak derinliği, erozyon derecesi, eğim, bakı ve yükseklik parametreleri kullanılmıştır. Parametrelerin
ağırlıklandırılmasında uzman görüşlerine başvurulmuş ve üretilen uygunluk haritası, Birleşmiş Milletler
Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nün arazi uygunluk sınıflandırmasına göre 5 kategoriye ayrılmıştır.
Yeniden sınıflandırılan uygunluk haritasına göre, çalışma alanının % 0,42’sinin (981,90 ha) tarımsal
üretim için yüksek derecede uygun, % 2,34’ünün (5431,19 ha) orta derecede uygun, % 61,03’ünün
(141387,60 ha) ise düşük derecede uygun olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanında, mevcut haliyle
tarımsal üretim için uygun olmayan alan oranının % 17,49 (40521,05 ha) ve tamamen uygun olmayan
alan oranının ise % 18,71 (43335,29 ha) olduğu belirlenmiştir. Bu sonuçlara ulaşılmasında, çalışma
alanındaki eğimin oldukça yüksek olmasının, toprak derinliğinin tarımsal üretim için yeterli olmamasının
ve erozyon derecesinin yüksek olmasının etkili olduğu tespit edilmiştir.
Anahtar Sözcükler: CBS, AHP, tarım, arazi kullanımı uygunluk analizi, Yusufeli.
74
[065]
COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE GAYRİMENKUL
DEĞERLENDİRMESİ DÜZCE ÖRNEĞİ
Halil YILMAZ 1, Behçet DÜNDAR2, Murat TABANOĞLU3, Ümit YURT4
2
1
Halil YILMAZ Abant İzzet Baysal Üniversitesi Yeniçağa Yaşar Çelik Meslek Yüksekokulu 14650 Yeniçağa/BOLU [email protected]
Behçet DÜNDAR Abant İzzet Baysal Üniversitesi Yeniçağa Yaşar Çelik Meslek Yüksekokulu 14650 Yeniçağa/BOLU [email protected]
3
Murat TABANOĞLU, 81000, Düzce, [email protected]
4
Ümit YURT, 81000, Düzce, [email protected]
ÖZET
Günümüzde teknolojinin gelişimine paralel olarak yapılan düzenlemeler Bilgi ve Belgelere ulaşım hızının
artmasını beraberinde getirmiştir. Coğrafi bilgi sistemleri de bu teknolojiye paralel olarak gelişmiştir.
CBS ile gayrimenkul değerlendirmeye altlık oluşturacak sayısal haritalar ve planların yanı sıra sözel
verilere de ihtiyaç duyulmaktadır. Bu verilerin birbiri ile ilişkilendirilmesi ve sisteme veri girilmesi ile
istenilen gayrimenkule ait değerlemenin hızlı bir şekilde yapılması yolunda zaman kazandırarak tercih
sebebi olacaktır. Değerleme aşamasında, değerleme süresi, kalitesi ve doğru değer tespiti bu ölçütlerin
başında gelmektedir. Bu çalışmada sayısal haritalar sözel verilerle ilişkilendirilerek gayrimenkul
değerleme süresinin hızlandırmada ki katkısı araştırılacaktır.
Anahtar Sözcükler: Coğrafi bilgi Sistemleri, CBS, Gayrimenkul
75
[066]
NOKTA BELİRLEME ALGORİTMALARI İLE OTOMATİK GÖRÜNTÜ
EŞLEŞTIRME VE 3B KONUM TESPITI
Hayrettin ACAR1, Fevzi KARSLI2
1
Arş. Gör., Karedeniz Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 61080, Trabzon, [email protected]
Doç. Dr., Karadeniz Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 61080, Trabzon, [email protected]
2
ÖZET
Görüntü eşleştirme kavramı, Dijital Fotogrametri, Uzaktan Algılama, Görüntü İşleme ve Bilgisayarla
Görme (Computer vision) gibi alanların en önemli ortak konularından bir tanesidir. Özellikle
fotogrametri ve uzaktan algılamada, stereo değerlendirme ile nokta konum tespiti ve görüntü uzayında
koordinatının elde edilmesi amacıyla görüntü eşleştirme işlemi mutlaka yapılmalıdır. Görüntülerin
eşleştirilebilmesi için, detay noktalarının stereo görüntüler üzerinde seçilmesi ve eşlenik noktaların en iyi
şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Bu çalışmada, otomatik görüntü eşleştirme işlemi ve nokta çıkarımı
için kullanılan SURF (Speeded Up Robust Feature), FAST (Features from Accelerated Segment Test) ve
HARRIS (Harris & Stephens Detector) algoritmalarının başarısı test edilmiş ve bu algoritmalar
karşılaştırılmıştır. Ayrıca bulunan ortak detay noktalarından en iyilerinin otomatik olarak eşleştirilmesi
ve hatalı eşleşmelerin de RANSAC (Random Sample Consensus) algoritması ile otomatik olarak
giderilmesi incelenmiştir. Sonuç olarak son yıllarda nokta çıkarımı amacıyla yaygın olarak kullanılan
SURF, FAST ve HARRIS algoritmalarının fotogrametri ve uzaktan algılama yöntemleri ile elde edilmiş
görüntüler üzerindeki performansları ortaya konulmuştur. FAST algoritmasının özellikle köşe
noktalarının yakalanmasında, SURF algoritmasının ise hassas düzeyde diğerlerinden fazla sayıda eşlenik
nokta oluşturma aşamasında başarılı sonuçlar verdiği tespit edilmiştir. Çalışmaya konu olan
algoritmaların fotogrametri ve uzaktan algılamada görüntü yorumlama sürecinde görüntü eşleştirme ve
3B koordinat elde etme amaçlı yapılan temel çalışmaların otomatize edilmesinde önemli katkı
sağlayacağı anlaşılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Fotogrametri, Görüntü Eşleştirme, Otomatik Nokta Çıkarımı, FAST, SURF.
76
[067]
BOĞAZİÇİ KÖPRÜLERİNİN KENTSEL BÜYÜMEYE ETKİLERİNİN
ARAŞTIRILMASI
İsmail Ercüment AYAZLI1, Fatmagül KILIÇ2, Hülya DEMİR2
1
Yrd. Doç. Dr., Cumhuriyet Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 58140, Sivas, [email protected]
Prof. Dr., Yıldız Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 34220, Davutpaşa, İstanbul, [email protected]
2
Doç. Dr., Yıldız Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 34220, Davutpaşa, İstanbul, [email protected]
2
ÖZET
İstanbul, tarihi, iki kıtayı birleştirmesi, kültürel ve doğal özellikleri ile her zaman çekim merkezi olmuştur.
1950’lerden itibaren yaşanan hızlı nüfus artışı ve oluşan kentsel büyüme ulaşım sorununu da beraberinde
getirmiştir. Sorunu çözmek için 1973 yılında Boğaziçi Köprüsü ve 1988 yılında Fatih Sultan Mehmet
Köprüsü (FSM) inşa edilmiştir. Ancak, her iki köprü de yapımından kısa bir süre sonra kendi trafiğini
oluşturmuş ve kentleşmeyi kuzeye yönlendirmiştir.
İsmail Ercüment AYAZLI’nın “ULAŞIM AĞLARININ ETKİSİYLE KENTSEL YAYILMANIN
SİMÜLASYON MODELİ: 3. BOĞAZ KÖPRÜSÜ ÖRNEĞİ” başlıklı doktora tezinden üretilen bu
çalışmanın temel amacı, boğaz köprüleri ve bağlantı yollarının etkisiyle İstanbul’da arazi kullanımında
meydana gelen değişimlerin matematiksel ve istatistiksel yöntemlerle kestirilmesidir. Bu amacı
gerçekleştirmek için uzaktan algılama, coğrafi bilgi sistemleri (CBS), simülasyon ve istatistiksel teknikler
bir arada kullanılmıştır.
Su, kumul-maden alanları, orman alanları, tarım-kentsel boş araziler ve yerleşim alanlarını içeren arazi
kullanımları 1972, 1987, 2002 ve 2009 yıllarına ait Landsat uydu görüntülerinden sınıflandırılarak elde
edilmiştir. Aynı yıllar için ulaşım verileri ve 2009 yılı için yerleşme olamayacak alan sınırlama verileri
uydu görüntüleri, haritalar, planlar ve sayısal yükseklik modelinden (SYM) yararlanılarak hazırlanmıştır
ve hücresel otomat (HO) yöntemine göre kentsel büyüme simülasyon modeli oluşturulmuştur. 1972-2009
yılları arasında, arazi kullanımında meydana gelen zamansal değişimler SLEUTH3.0_beta kentsel
büyüme yazılımı kullanılarak gerçekleştirilmiştir.
İstanbul'da 1972 ile 2009 yılları arasında orman alanlarında yaklaşık olarak % 28’lik bir azalma
meydan gelmiştir, bunun yanında yerleşim alanlarında ise yaklaşık olarak % 30’luk bir artış
belirlenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Coğrafi Bilgi Sistemleri, Görüntü İşleme, Hücresel Otomat, Kentsel Büyüme,
Uzaktan Algılama
77
[068]
BÖLGESEL RÜZGAR VERILERININ EVSEL NITELIKLI KATI ATIK
BERTARAF TESISLERININ YER SEÇIMI UYGULAMALARI IÇIN
COĞRAFI BILGI SISTEMLERI ILE ENTEGRASYONU: KOCAELI
ÖRNEĞI
M. KEMAL KORUCU1, OZAN ARSLAN2, AYKAN KARADEMİR3
1
Arş. Gör., Kocaeli Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, 41380, Kocaeli, [email protected]
Yrd. Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 41380, Kocaeli, [email protected]
3
Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, 41380, Kocaeli, [email protected]
2
ÖZET
Evsel nitelikli katı atıkların bertaraf edildiği yakma tesisleri ve depolama alanları gibi uygulamalardan
sorumlu yöneticiler, özellikle tesislerin yakın çevrelerinde neden oldukları koku ve kirleticilere maruziyet
gibi konulardan ötürü sık sık sorunlar yaşamaktadırlar. Bu sorunların temelinde; söz konusu tesisler için
seçilen yerlerin coğrafi ve meteorolojik uygunluk açısından herhangi bir değerlendirmeye tabi
tutulmamış olmaları yatmaktadır. Son yıllarda yer seçimi uygulamalarında çok sık kullanılan coğrafi
bilgi sistemleri (CBS) ise bu türden bir değerlendirme için gerekli zemini sağlayabilmektedir.
Bu çalışmada; 2015 yılından itibaren yeni bertaraf sahalarına ihtiyaç duyacak olan Kocaeli ili için hali
hazırda yürütülen bir yer seçimi çalışmasında, bölgenin rüzgâr verilerinin CBS ile bütünleştirilme çabası
sunulmuştur. Bu amaçla; bölgede kurulu bulunan meteoroloji istasyonlarından elde edilen 5 yıllık rüzgâr
hızı ve rüzgâr şiddeti verileri istatistiksel bir tasnife tabi tutulup Kocaeli için bir rüzgâr yönleri tematik
katmanı oluşturulmuştur. Bu katman yardımıyla, önceden yürütülen ve tamamlanan bazı yer seçimi
çalışmaları yardımıyla çok sayıda olasılık arasından elenmiş ve uygun olan az sayıda bölge arasından
seçilmiş olası tesis alanlarının yerleşim bölgelerine göre konumları değerlendirilmiştir. Saatlik rüzgâr
verilerinin en sık olduğu yönde en az yerleşim bölgesi bulunma ilkesi temel alınan bu değerlendirme
sonucunda, olası tesislerden en uygun olanları belirlenmiş ve bir öncelik sırasına koyulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Coğrafi Bilgi Sistemleri, Evsel Nitelikli Katı Atık Bertarafı, Rüzgâr Verileri, Yer
Seçimi.
78
[069]
KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ COĞRAFİ WEB SERVİSLERİNİN
HAZIRLANILMASI
Kemal SEYREK1, Tolga AYAS2, Alper DİNÇER3, Balkan URAZ4
3
3
Şehir ve Bölge Plancısı, DSİ Genel Müdürlüğü, 06100, Ankara, [email protected]
2
Yazılım Uzmanı, Infopark A.Ş., 06100, Ankara, [email protected]
CBS Web Yazılım Uzmanı, DSİ Genel Müdürlüğü, 06100, Ankara, [email protected]
4
CBS Uzmanı, Infopark A.Ş., 06100, Ankara, [email protected]
ÖZET
Özellikle son yıllarda telekomünikasyon ve bilişim alanında gelişmeler sonucunda hertürlü verinin
internet veya mobil cihazlar üzerinden kullanımı günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.
Google Maps, Bing Maps gibi uygulamalarla ise artık bireyler herhangi bir web sayfasından veya mobil
cihazdan bulundukları yer veya herhangi bir yere ait bilgileri harita üzerinden sorgulayabilmekte,
değişik birçok bilgiye ulaşabilmektedir. Böylece, ilk yıllarda sadece birkaç firma tarafından tamamen
ayrı bir uygulama ve uzmanlık alanı olarak geliştirilen Coğrafi Bilgi Sistemi ve uygulamaları, artık
gittikçe normal bilişim projelerininde vazgeçilmez bir parçası haline dönüşmeye başlamıştır.
İlk etapta, sadece CBS firmaları tarafından geliştirilen yazılımlarla, coğrafi veriler ilişkisel
veritabanında saklanabilirken, Oracle, MySQL, PostgreSQL, MS SQL Server gibi veritabanı yazılımları
içinde de coğrafi verilerin yönetimini sağlayacak araçlar sunulmaya başlamıştır. Böylece, coğrafi veriler
de doğrudan veritabanlarında herhangi bir metin, rakam gibi verilerle birlikte diğer normal tablo
yapılarının bir parçası olarak oluşturulmaya başlamış ve güncellenme, ekleme, silme gibi klasik
veritabanı işlemlerinin yapılacağı bir ortama dönüşmüştür. Diğer taraftan, coğrafi verilerin son kullanıcı
tarafından görüntülenebilmesi amacıyla masaüstü yazılımlarla birlikte Flex, Silverlight ve JavaScript
tabanlı Google Maps API, Bing Maps API, Openlayers gibi Harita API'leri kullanılmaya başlanılmıştır.
Harita API'leriyle veritabanı arasındaki bağlantı ise arka planda değişik sunucu tabanlı uygulamalar ile
sağlanılmaktadır. Google Maps API ile Bing Maps API kendi çözümlerini kullanırken, söz konusu bu
API'leri kullanarak uygulama geliştiren birçok yazılımcı kendi verilerini, OGC tarafından belirlenen
WMS, WFS standartları doğrultusunda, ArcGIS Server, GeoServer, MapServer gibi Mekansal Uygulama
Sunucularını kullanarak web servisine çevirmekte ve uygulamalarında bu servisleri kullanmaktadır.
Diğer bir alternatif ise özellikle son yıllarda Servis Mimarisindeki gelişmelere bağlı olarak herhangi bir
bilişim projesinde de kullanıldığı üzere ".NET Framework", "Java" veya "PHP” yazılım ortamlarını
kullanarak yazılımcının kendi SOAP, RESTful tabanlı Web Servisini hazırlaması ve uygulamasında
kullanmasıdır.
Bu makalede, herhangi bir paket yazılım kullanmadan sadece ".NET Framework" ile veritabanında
yeralan coğrafi verilerin Kisişelleştirilmiş Coğrafi Web Servisi olarak RESTful tabanlı hazırlanması
anlatılacaktır.
Anahtar sözcükler: Harita Servisi, Restful Harita Servisi, WMS, WFS
79
[070]
LANDSAT UYDU GÖRÜNTÜLERİNİN MDPSO OPTİMİZASYON
ALGORİTMASI KULLANILARAK EĞİTİMSİZ SINIFLANDIRILMASI
Mehmet Cihan ŞAHİNGİL1, Yakup ÖZKAZANÇ2
1
2
Yük. Müh., TÜBİTAK BİLGEM / İLTAREN, Ankara, [email protected]
Yrd. Doç.Dr., Hacettepe Üniversitesi, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü, Ankara, [email protected]
ÖZET
Uzaktan algılama, pek çok alt disiplin ile kesişimi olan, kapsamlı ve disiplinler arası bir uygulama
alanıdır. Bu alanda elde edilen verilerin analiz ve kıymetlendirilmesinde kullanılan bir çok yaklaşım
bulunmaktadır. Kullanılan yaklaşımların en etkililerinden biri de sınıflandırma uygulamalarıdır.
Sınıflandırma yöntemleri; eğitimli ve eğitimsiz sınıflandırma olmak üzere iki temel koldan
incelenmektedir. Bu çalışma kapsamında, eğitimsiz sınıflandırma alanında yeni bir yaklaşım çalışılmıştır.
Eğitimsiz sınıflandırma yöntemleri, incelenecek veri hakkında herhangi bir ön bilgi olmaksızın, veriyi
istenilen sayıda bölüte en uygun şekilde bölme amacını taşımaktadır. Literatürde pek çok eğitimsiz
sınıflandırma yöntemi bulunmaktadır. Bu yöntemlerin önemli bir kısmında, verinin ayrılacağı bölüt sayısı
kullanıcı tarafından belirlenmektedir. Verinin ayrılacağı bölüt sayısının algoritma tarafından kestirilmesi
esası ile çalışan eğitimsiz sınıflandırma yöntemleri ise; veri ile ilgili çeşitli istatistiksel verilere ihtiyaç
duymaktadır.
PSO (Parçacık Sürü Optimizasyonu), esas olarak bir optimizasyon yaklaşımı olmasına rağmen; eğitimsiz
sınıflandırma yöntemi olarak da kullanılabilmektedir. PSO tekniğinin kullanıldığı eğitimsiz sınıflandırma
yönteminde, eldeki verinin ayrılacağı bölüt sayısı kullanıcı tarafından önceden belirlenmektedir. PSO
tekniğinin geliştirilmiş bir versiyonu olan MDPSO (Çok Boyutlu Parçacık Sürü Optimizasyonu) yöntemi
ise; hem optimum bölüt merkezlerinin bulunmasına hem de optimum bölüt sayısının belirlenmesine
olanak sağlamaktadır.
Bu çalışmada, MDPSO tekniği kullanılarak LANDSAT uydu görüntülerine ait 7 bantlı görüntülerin
eğitimsiz sınıflandırılması etüd edilmektedir. Elde edilen sonuçlara göre MDPSO tekniğinin eğitimsiz
sınıflandırma algoritması olarak kullanılmasının dikkate değer bir başarım gösterdiği gözlenmiştir.
Bildiride, MDPSO optimizasyon tekniği ve bu tekniğin eğitimsiz sınıflandırmada nasıl kullanılabileceği
teknik olarak detaylandırılmıştır. Bu eğitimsiz sınıflandırma yönteminin pratikte uygulanması sırasında
ortaya çıkan problemler ve çözüm önerileri de bildiride yer alan konular arasındadır. Ayrıca örnek
LANDSAT uydu görüntüleri üzerinde algoritmanın başarımı ve sonuçları tartışılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Bölütleme, Eğitimsiz sınıflandırma, Görüntü Analizi, LANDSAT, MDPSO,Uzaktan
Algılama
80
[071]
CBS YARDIMI İLE ÇORUH NEHRİ ÜZERİNDE PLANLANAN BARAJ
VE YOL PROJELERİNİN NEDEN OLACAĞI ARAZİ KULLANIM
DEĞİŞİMİNİN VE ARAZİ TAHRİBATININ BELİRLENMESİ
Mehmet ÖZALP1, Esin ERDOĞAN YÜKSEL2, Saim YILDIRIMER3
1
Yrd. Doç. Dr., Artvin Çoruh Üniversitesi, Orman Mühendisliği Bölümü, 08000, Artvin, [email protected]
2
Arş. Gör., Artvin Çoruh Üniversitesi, Orman Mühendisliği Bölümü, 08000, Artvin, [email protected]
3
Arş. Gör., Artvin Çoruh Üniversitesi, Orman Mühendisliği Bölümü, 08000, Artvin, [email protected]
ÖZET
Ülkemizin enerjideki dışa bağımlılığını azaltmanın yanında içme-kullanma suyu ve taşkın kontrolü gibi
ana amaçları ile son yıllarda daha da artan sayıda başvurulan yatırımların başında gelen büyük
barajlar, arazi kullanım değişimleri, tarım alanlarının daralması, sedimantasyon, ekosistemlerin
tahribatı ve insanların zorunlu göçleri gibi birçok sorunu da beraberinde getirmektedir. Ayrıca,
barajların öncelikle üzerinde yapıldıkları havzayı, akarsu sistemini ve yakın çevresini hem fiziksel açıdan
hem de yerine getirdiği doğal işlevleri bakımından ciddi boyutlarda değiştirdiği de bir gerçektir.
Benzer değişikliklerin yaşandığı havzalardan biri de DSİ Çoruh Barajlar Projesinin gerçekleştirildiği
Çoruh Nehri Havzası’dır. Bu proje kapsamında planlanan toplam 15 büyük barajdan 7’si Çoruh
Nehri’nin Artvin sınırları içerisindeki ana ve yan kolları üzerindedir. Bu barajların inşaatı ve bağlantılı
olarak yol ağının yenilenmesi ile Çoruh Nehri ve Vadisi üzerinde özellikle arazi kullanımında önemli
değişimlerin ve alandaki ekosistem üzerinde de ciddi tahribatların meydana geldiği gözlemlenmektedir.
Söz konusu bu değişimlerin ve tahribatların bilimsel olarak irdelenmesi ve sağlıklı verilerin elde edilmesi
amacı ile inşaatına başlanılan Artvin Barajı ve HES ile kısa zamanda inşaatına başlanılacak olan
Yusufeli Barajı ve HES iki örnek baraj olarak seçilmiştir. Bu barajlar içerisinde yaklaşık 12124 kişi ve
3031 hanenin doğrudan etkileneceği, vadi boyunca yer alan su basar alanlardaki tarım alanlarının
nerede ise tamamını kaybedecek olan Yusufeli Barajı büyük önem taşımaktadır.
CBS teknikleri kullanılarak öncelikle bu barajların etki alanlarındaki (yaklaşık 1870 km2) mevcut arazi
kullanım şekilleri belirlenmiş ve çalışma alanındaki idari sınırlar, havza sınırları, alt havzalar ve Sayısal
Arazi Modeli (SAM) olmak üzere çok sayıda katman oluşturulmuştur. Bunların yanında, havzanın akarsu
ağı, drenaj ve alt havzalarına ilişkin haritalar oluşturulmuş ve Sayısal Arazi Modeli kullanılarak bazı
havza karakteristikleri ortaya konulmuştur. Çalışmanın bundan sonraki aşamaları ise her iki barajın
tamamlanacağı ve su tutma sürecinin başlayacağı varsayımı ile rezervuar alanlarının sınırlarının ortaya
konulması ile özellikle yeni yol yapım çalışmalarının neden olduğu/olacağı arazi tahribatının alansal
büyüklüğünün belirlenmesi olacaktır. Böylece daha önce üretilen katmanlarla çakıştırıldığında çalışma
alanında meydana gelecek arazi kullanım değişimi tespit edilmiş olacaktır. Belirlenecek veriler yardımı
ile üretilecek olan haritalar ve elde edilecek veriler, Çoruh Nehri boyunca yapılması planlanan diğer
büyük barajlar için önemli bir altlık oluşturacaktır.
Anahtar Sözcükler: Arazi Kullanım Değişimi, Baraj, CBS, Çoruh Nehri.
81
[073]
UZAKTAN ALGILAMA VE CBS İLE KIYI ÇİZGİSİ DEĞİŞİMİNİN
BELİRLENMESİ: İZMİT KÖRFEZİ ÖRNEĞİ
Mustafa CEYLAN1, Derya MAKTAV2
1
Hava Harp Okulu HUTEN Müdürlüğü, Uzay Bilimleri Ana Bilim Dalı, 34149 Yeşilyurt, İstanbul, [email protected]
2
Prof. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469 Maslak, İstanbul, [email protected]
ÖZET
Birçok alanda olduğu gibi kıyı bölgelerde oluşan değişimlerin izlenmesinde de coğrafi bilgi sistemi (CBS)
ve uzaktan algılama yöntemleri günümüzde yoğun bir biçimde kullanılmaktadır. Bu çalışmada,
çevresinde son otuz yıldır hızlı bir sanayileşme ve buna paralel olarak yoğun bir kentleşme yaşanan İzmit
Körfezi doğu kesimi kıyı çizgisinde meydana gelen değişimler, LANDSAT 5 TM (1984), LANDSAT 7 ETM
(1999), IKONOS (2003, 2008) görüntüleri, hava fotoğrafları, dijital haritalar ve yersel çalışmalar
yardımı ile belirlenmiştir.
LANDSAT görüntülerindeki çok spektrumlu bantların mekansal çözünürlüğünün 30 metre olması su ve
kara arasındaki geçiş bölgelerinde karışık piksellerin oluşmasına neden olmaktadır. Bu nedenle
LANDSAT görüntülerinden kıyı çizgisini belirlemek için, karışık pikselleri, içerdikleri saf bileşen
oranlarına göre sınıflandıran yöntemlerden biri olan ‘matched filter (MF)’ alt piksel analiz yöntemi
kullanılmıştır. Buna göre, karışık pikseller, sadece su, sadece yeşil alan gibi tek bir arazi yüzeyine ait saf
spektrumun çeşitli oranlarda birleşiminden oluşmaktadır. MF spektral ayırma işlemi ile görüntüdeki her
bir pikselin hangi oranda su saf bileşeni içerdiğini gösteren ve ‘abundance image’ olarak adlandırılan
görüntüler oluşturulmuş ve sonrasında bu görüntüler uzman sınıflandırma yöntemi ile sınıflandırılmıştır.
Bu işlem öncesinde LANDSAT görüntüleri sırası ile COST model yöntemi ile atmosferik olarak
düzeltilmiş, görüntülerdeki gürültüyü azaltmak ve saf bileşenleri belirlemek için ‘minumum noise fraction
(MNF)’ dönüşümü uygulanmıştır.
Gelişen uzaktan algılama sistemleri ile son yıllarda daha yüksek mekansal çözünürlüklü görüntüler elde
edilmeye başlanmıştır. Artan bu çözünürlük, görüntülerin dijital işlenmesi için yeni yöntemlerin
geliştirilmesi gereksinimini de ortaya çıkarmıştır. Bu çalışmada kullanılan yüksek çözünürlüklü IKONOS
görüntülerinin işlenmesi için öncelikle 4 metre çözünürlüklü çok spektrumlu bantlar 1 metre çözünürlüklü
pankromatik bant ile keskinleştirilerek (pansharpening) çok spektrumlu bantların çözünürlüğü 1 metreye
yükseltilmiştir. Bunun için, ana bileşenler analizi (PCA), high-pass filter (HPF) ve multiplicative görüntü
keskinleştirme yöntemleri karşılaştırılmış ve yapılan performans değerlendirmesi sonucunda en uygun
yöntem seçilmiştir. Daha sonra yarı otomatik doğrusal özellik çıkarma yöntemi ile kıyı çizgisi haritaları
%99 gibi yüksek bir doğruluk oranıyla elde edilmiştir.
Ortaya çıkan değişimin yönünü ve miktarını belirlemek için, elde edilen tematik haritalar üzerinde
değişim analizi gerçekleştirilmiştir. Tüm bu işlemler sonrasında, çalışma alanı olarak seçilen İzmit
Körfezi doğu kesiminde zaman içerisinde insan ve doğa kaynaklı nedenlerden dolayı sudan karaya ve
karadan suya olmak üzere çift yönlü değişimler saptanmıştırr.
Anahtar Sözcükler: Uzaktan Algılama, Uzman Sınıflandırma, Alt Piksel Analizi, Kıyı Çizgisi, Matched
Filter (MF), Minimum Noise Fraction (MNF), Pansharpening.
82
[074]
ÇOK YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜKLÜ GÖRÜNTÜ VE LiDAR VERİLERİ
ÜZERİNDEN DVM SINIFLANDIRMA ALGORİTMASI İLE OTOMATİK
BİNA ÇIKARMA
Mustafa DİHKAN1, Fevzi KARSLI2, Norbert PFEIFER3
1
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 61080, Trabzon. [email protected]
2
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 61080, Trabzon. [email protected]
3
Prof. Dr., Viyana Teknik Üniversitesi, Fotogrametri ve Uzaktan Algılama Enstitüsü, 1040, Viyana, [email protected]
ÖZET
Son yıllarda Uzaktan Algılama alanında sensör teknolojileri açısından önemli gelişmeler olmuştur.
Bunların en önemlileri arasında optik, LiDAR ve SAR sayılabilir. Bu farklı sensörlerin birbirlerine göre
üstünlükleri vardır. Bu sensörlerce objelere ilişkin elde edilen veri setleri bir arada değerlendirildiğinde
özellik çıkarma ve sınıflandırma süreçlerine önemli katkı sağlanmaktadır. Özellikle yüksek çözünürlüklü
elde edilen çoklu-sensör veri setleri sayesinde objelere ilişkin konumsal, spektral ve farklı doku
karakteristiklerine yönelik çoklu-özellik (multi-feature) çıkarımı yapılabilmektedir. Bu çok boyutlu
verilerin özellik uzayında ve karar uzayında kombine biçimde kullanılması sayesinde sınıflandırma
performansı artmaktadır. Yakın dönemde bu amaçla Destek Vektör Makineleri (DVM) sınıflandırıcısı bu
tür verilerin kombine biçimde kullanılması ve sınıflandırılması amacı ile kullanılmaktadır. Çoklu-sensör
verilerinin bir arada kullanılması yoluyla özellikle kentsel ve yarı kentsel bölgelerde insan yapımı ve çok
benzer spektral karakteristik gösteren objelerin (binalar, yollar, vb.) sınıflandırma doğruluğu
artmaktadır. Bu çalışmada temel amaç kentsel ve yarı kentsel arazi örtüsü/kullanımı karakteristiği
gösteren bir çalışma alanında bina objelerinin tam otomatik çıkarılmasına yönelik yeni bir yaklaşım
geliştirmektir. Bu amaçla çok yüksek konumsal çözünürlüklü çok bantlı hava fotoğrafları ve LiDAR veri
seti üzerinden konumsal, spektral ve dokusal özellikleri içeren çoklu-özellik çıkarımı gerçekleştirilmiştir.
Bu çoklu-özellik verisi yardımı ile DVMs algoritması eğitilmiş ve sınıflandırma işlemi gerçekleştirilmiştir.
Sınıflandırma işlemi sonucunda binalar ve bina olmayan objeler otomatik olarak % 97.23 genel
doğruluğu ile çıkarılmıştır. Sonuç olarak önerilen yaklaşım sayesinde optik ve LiDAR verilerinin
kombinasyonu ile türetilen çoklu-özelliklerin bir arada kullanılmasının kentsel ve yarı-kentsel bölgelerde
binaların otomatik çıkarılması problemini yüksek doğrulukla çözebildiği ortaya koyulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Otomatik Bina Çıkarma, LiDAR, DVM, Sınıflandırma, Çoklu-Özellik Çıkarma
83
[075]
HAVASAL LİDAR VERİLERİ İLE BİTKİ ÖRTÜSÜNÜN YAPISAL
ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ VE HARİTALANMASI
Müge AĞCA1, Sorin C. POPESCU2
1
Yrd. Doç. Dr. Müge Ağca, Aksaray Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü 68100 Merkez/AKSARAY,
[email protected]
2
Doç. Dr. Sorin C. Popescu, Texas A&M University, Spatial Sciences Lab, Department of Ecosystem Science and Management, College Station,
Texas, USA, [email protected]
ÖZET
Havasal LiDAR (airborne light detection and ranging) teknolojisi, çeşitli ormancılık aktivitelerinin
uygulanabilmesi için yüksek çözünürlüklü uzaktan algılama verileri sağlayan önemli ve etkili bir araç
olarak kullanılmaktadır. Havasal LiDAR sistemi, objelerin 3B koordinatlarını yer yüzeyinden yansımalar
ile hesaplayan bir lazer sistemidir. Ormancılık alanında LiDAR ölçümleri ormanın üç boyutlu yapısal
özellikleri ile ilgili yüksek kalitede veri sağlamaktadır. Çalışma alanı olarak Texas eyaletinde bulunan
Huntsville şehri seçilmiştir. Çalışma alanında detaylı bitki örtüsü analizi gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın
temel amacı, LİDAR verileri kullanarak çalışma alanı içerisinde bulunan bitki örtüsünün yapısal
özelliklerinin belirlemek ve detaylı analizlerini yapmaktır. Çalışma alanında mevcut olan bitki örtüsünün
yapısal özellikleri tüm yansımaları içeren noktasal ham LiDAR verileri kullanılarak analiz edilmiştir.
LiDAR verileri ilk yansıma, son yansıma ve tüm yansıma veri katmanlarını içermektedir. Daha detaylı
olarak bu çalışmada, Lidar ve yüksek çözünürlüklü uydu verileri (QuickBird) birlikte kullanılarak ağaç
yüksekliği, tepe çatısı yoğunluğu (Canopy Volume), tepe çatısı yüksekliği (canopy base height), kapalılık
(Canopy Cover) ve tepe taç yoğunluğu (canopy bulk density) gibi ölçümler yapılmış ve haritaları (wallto-wall map) üretilmiştir. Özellikle tepe çatısı yüksekliği (canopy base height) ve tepe taç yoğunluğu
(canopy bulk density) haritalarını yerel veriler ile oluşturmak imkansızdır. Bu çalışmada LİDAR verileri
kullanarak doğruluk oranı yüksek tepe çatısı yüksekliği ve tepe taç yoğunluğu yanıcı madde yüklerinin
haritaları başarı ile oluşturulmuştur. Orman ağaçlarının yapısal özelliklerinin yersel ölçümlerle
belirlenmesi özellikle çok geniş ve uzak bölgelerde yayılış gösteren ormanlık alanlarda oldukça güç
olmaktadır. Havasal LiDAR teknolojisi kullanılarak belirlenen yapısal özelliklerdeki doğruluk, yersel
ölçümler kullanılarak test edilmiştir. Çalışmanın sonuncunda elde edilen haritalar, yangın
simülasyonlarında (FARSITE) girdi (input) olarak kullanılmış ve Huntsville alanı için tepe orman
yangınının simülasyonu gerçekleştirilmiştir. Lidar verilerinin doğruluk oranı yüksek sonuçlar
sağlamasından dolayı bu veriler ile yapılan çalışmalar gerçekçi tahminler için çok önemlidir.
Anahtar Sözcükler: Bitki örtüsü analizi, FARSITE, Havasal Lidar, Uzaktan algılama
84
[076]
MOBİL HARİTALAMA YÖNTEMİ İLE KONUM VERİSİ ÜRETİMİNİN
DOĞRULUĞUNUN İNCELENMESİ VE VERİ ÜRETİM YÖNTEMİ
OLARAK KENT BİLGİ SİSTEMLERİNDE KULLANILMASI
Necip GENGEÇ1,Erkan PEHLİVAN2, Mehmet PAZARCI3
1
Geomatik Yük. Müh.(İTÜ), Sampaş Bilişim ve İletişim Sistemleri San. ve Tic. A.Ş., 34810, Beykoz, İstanbul , [email protected]
2
Harita Müh.(YTÜ), Sampaş Bilişim ve İletişim Sistemleri San. ve Tic. A.Ş., 34810, Beykoz, İstanbul , [email protected]
3
Harita Müh.(YTÜ), Sampaş Bilişim ve İletişim Sistemleri San. ve Tic. A.Ş., 34810, Beykoz, İstanbul , [email protected]
ÖZET
Bu çalışmada GPS/IMU konum belirleme sistemi ve 5 metre aralıklı olarak stereo çekim yöntemi ile elde
edilmiş 360 derece panoramik görüntüler kullanılmıştır. Panoramik görüntüler üzerinden koordinat
bilgisi elde edilen noktaların, çalışma bölgesine ait hâlihazırlar ve sahada GPS ölçme yöntemi ile ölçülen
karşılıkları ile yatay ve dikey olarak konum farkları belirlenmiştir. Konum farklarının yanı sıra
panoramik görüntüler üzerinden alan ve uzunluk ölçmeleri yapılarak yine sahadaki karşılıkları ile
karşılaştırılmıştır. Çalışmanın son bölümünde panoramik görüntüler kullanılarak elde edilen konum,
uzunluk ve alan verilerinin hâlihazırda Kent Bilgi Sistemlerinde kullanılan saha veri üretim yöntemlerine
alternatif olarak kullanılabilirliği irdelenmiştir. Bu irdelemede veri ile ilgili doğrulukların yanında
panoramik görüntüler ile günlük veri üretim ve mevcut yöntemler ile günlük veri üretim miktarları
karşılaştırılarak üretim adetlerinin yöntem ile arttırılıp arttırılmayacağı da incelenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Mobil haritalama, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS), Kent Bilgi Sistemleri (KBS),
GPS, IMU, Panoramik görüntü
85
[077]
BİYOJENİK UÇUCU ORGANİK BİLEŞİKLERİN EMİSYONLARININ
CBS DESTEKLİ HESAPLANMASI
Onur KAPMAZ1, Ozan Devrim YAY2
1
Çevre mühendisi, Anadolu Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, 26555, Eskişehir, [email protected]
2
Y.Doç.Dr., Anadolu Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, 26555, Eskişehir, [email protected]
ÖZET
En önemlilerinden biri ozon olan atmosferdeki kuvvetli oksitleyicilerin canlı-cansız çevre üzerinde önemli
zararlı etkileri bulunmaktadır. Bu bileşiklerin çoğu atmosferde sonradan oluşur ve öncülleri arasında
uçucu organik bileşikler (UOB) yer alır. Uçucu organik bileşiklerin bir kısmı da bitkilerden salınır. Bu
nedenle, bitkilerden salınan UOB emisyonlarının bilinmesi hava kalitesi çalışmaları açısından önemlidir.
Biyojenik UOB emisyonlarını belirleyen faktörler bitki türü, sıcaklık ve güneş ışığıdır. Bu çalışmada,
USGS Global Land Cover Characterizatıon veri tabanından seçilen ve CBS ortamına aktarılan USGS
Land Use/Land Cover Scheme bitki örtüsü veri seti üzerinde öncelikle Türkiye’deki türler açısından
düzeltmeler yapılmıştır. Daha sonra bitki türlerine bağlı emisyon faktörleri ve yaprak yoğunlukları
atanarak, sıcaklık ve ışığa göre düzeltme de yapılarak 1km x 1km çözünürlükte biyojenik UOB
emisyonları (izopren ve monotepenler) tüm Türkiye için belirlenmiştir. Emisyon hesabında CORINAIR
(CORe INventory AIR emissions) tarafından önerilen yöntem kullanılmıştır. Sayılan tüm işlemlerde CBS
araçları kullanılmış ve sonuçlar emisyon haritaları şeklinde sunulmuştur.
Anahtar sözcükler: Biyojenik uçucu organik bileşikler, emisyon, hava kalitesi
86
[078]
UZAKTAN ALGILAMADA RASAT:
TÜRKİYE’DE ÜRETİLEN İLK YER GÖZLEM UYDUSU
Özgür KAHRAMAN, Hilal ÖZEN, Erşan DEMİRCİOĞLU, Dr.Ufuk SAKARYA,
Ramazan KÜPÇÜ, Bülent AVENOĞLU, Dr. Egemen İMRE, Dr. Emin BANK
TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü, ODTÜ Yerleşkesi, Ankara,
[email protected],
[email protected],
[email protected],
[email protected],
[email protected],
[email protected],
[email protected],
[email protected]
ÖZET
TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü’nde üretilen RASAT Araştırma Uydusu, Türkiye’de
üretilen ilk yerli üretim yer gözlem uydusudur. Türk mühendislerince tasarlanıp geliştirilen yeni nesil
modüllere sahip olan uydu, Türkiye’nin uzay teknolojileri alanında geldiği yeri göstermektedir.
RASAT uydusu Güneş’e eş zamanlı dairesel yörüngede, 700 km irtifada uçmaktadır. 7.5 m pankromatik,
15 m çok bantlı uzamsal çözünürlükte süpürçek (pushbroom) kameraya sahiptir. Kullanım ömrü 3 yıl
olarak tasarlanan RASAT, 3 eksende kontrol edilerek, uydudan 4 günlük yeniden ziyaret zamanı ve 30
km’lik şerit genişliği ile 960 km uzunluğunda şerit görüntülenebilmektedir. Yörünge özelliği sebebiyle
Dünya’nın her yerinden görüntü alınabilmektedir. TÜBİTAK UZAY tesislerinde bulunan yer
istasyonundan kontrol edilen uydu, günde 4 kez Türkiye üzerinden geçmekte olup, günlük ortalama 42
dakikalık iletişim süresine sahiptir.
RASAT görüntüleriyle, haritacılık, afet izleme, çevre ve şehir planlama, değişiklikleri izleme gibi pek çok
alanda uydu görüntüsü ihtiyaçlarını karşılama amaçlanmaktadır. Bu kapsamda, 2012 yılı sonunda
RASAT uydusundan alınacak görüntüler ile Türkiye mozaiği oluşturulması planlanmaktadır. Bu
makalede, kullanıma sunulmadan önce, RASAT görüntülerinin üzerinde TÜBİTAK UZAY tarafından
yapılacak olan ilk seviye radyometrik kalibrasyon (mutlak ve bağıl), bantlar arası korelasyonun
hesaplanması ve geometrik kalibrasyon işlemlerine ilişkin çalışmalar tartışılacaktır.
Anahtar Sözcükler: geometrik kalibrasyon, görüntü eşleme, radyometrik kalibrasyon, RASAT, uzaktan
algılama.
87
[079]
SRTM SAYISAL YÜKSEKLİK MODELİ VE CBS İLE SEL RİSK
ALANLARININ BELİRLENMESİ: İZMİR ÖRNEĞİ
S.Pelin ÖZKAN1, Çiğdem TARHAN2
1
Araştırma Görevlisi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, 35430, İzmir, [email protected]
2
Yard.Doç.Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi, Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü, 35160, İzmir, [email protected]
ÖZET
Doğal kaynakların korunması ve yönetimi, arazi kullanım planlama sürecinin başlıca esaslarındandır.
Kentlerde doğal hassasiyete sahip alanların haritalanması, doğal kaynakların ve tarım alanlarının
korunmasında, konut gelişim alanları için güvenli alanların seçilebilmesinde, ulaşım ağı ve havalanı gibi
bölgesel önemi olan alanların yer seçiminin doğru ve güvenli yapılabilmesinde önemli rol oynamaktadır.
Planlama sürecinde sayısal yükseklik modelleri (SYM/DEM), arazi kullanımı, arazi şekli ve yükseltileri,
akarsu drenaj, desen ve çizgiselliklerini analiz etmek için kullanılır. Sel Risk Haritaları da, olası taşkın
alanların belirlenmesi, taşkın kontrolü ve afet azaltılması amacı ile kullanılmaktadır.
Bu çalışmanın amacı SRTM-SYM kullanarak sel tehlikesi olan olası taşkın alanlarını tahmin etmektir.
Çalışma alanı İzmir İli’dir. Çalışma kapsamında, İzmir’in sayısal arazi ve 3D modellerinin analizi
yapılarak bölgesel bir sel riski yönetim şemasının çıkarılmasına yardımcı olacak şekilde, sel tehlikesi
üzerinde mekansal bilgi edinme amaçlanmıştır. Alanı kapsayan sayısal yükseklik modeli kullanılarak
taşkın alan riski olan bölgeler tespit edilmiştir. Sel tehlikesi olan alanların mekansal dağılımını tahmin
edebilmek için beş faktör kullanılmıştır: akış birikimi, arazi kullanım, eğim, yağış yoğunluğu ve
yüksekliktir. Yağış yoğunluğunu belirlemek için klasik hidrolojik modelleme yaklaşımı uygulanmış, üç
havzada (Gediz, Küçük Menderes ve Bakırçay) toplam onbeş istasyonda, dakikada düşen ortalama yağış
miktarı kullanılarak bütün bölgenin yağış yoğunluğu haritası tamamlama yöntemi(spline interpolasyon)
ile oluşturulmuştur. Çalışma alanında büyük kıyı taşkın ovalarını oluşturan ana nehirler (Gediz, Küçük
Menderes ve Bakırçay) sayısallaştırılarak; topoğrafya akış yönü ve birikiminin tespit edilmesinin yanı
sıra akış sınırları üretilmiştir. Farklı tehlike düzeyindeki sel gözaltı alanların belirlenmesi için belirtilen
faktörler ağırlıklı çakıştırma yöntemi ile birleştirilerek sonuç ürün olarak İzmir İli için olası sel taşkın
alanları haritalandırılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Ağırlıklı Çakıştırma, CBS, İzmir, Sel Risk Haritası, SRTM
88
[80]
İNSANSIZ HAVA ARAÇLARININ KULLANIM ALANLARI VE
GELECEKTEKİ BEKLENTİLER
Resul ÇÖMERT1, Uğur AVDAN2,Emre ŞENKAL3
1
Arş. Gör. Anadolu Üniversitesi, Uydu ve Uzay Bilimleri Enstitüsü, 26555, Eskişehir, [email protected]
Arş. Gör. Dr. Anadolu Üniversitesi, Uydu ve Uzay Bilimleri Enstitüsü, 26555, Eskişehir, [email protected]
3
Yüksek Lisans Öğrencisi. Anadolu Üniversitesi, Uydu ve Uzay Bilimleri Enstitüsü, 26555, Eskişehir, [email protected]
2
ÖZET
Günümüzde birçok meslek disiplini hızlı, hassas ve detaylı üretilen haritalara ve bu haritalardan üretilen
verilere ihtiyaç duymaktadır. Bu ihtiyaç, uzaktan algılama ve fotogrametrik algılayıcı sistemler
kullanılarak başarılı bir şekilde elde edilmektedir. Gelişen teknoloji ile beraber son zamanlarda, yeni bir
algılayıcı platform olan insansız hava araçları (İHA), fotogrametri ve uzaktan algılama amacıyla
kendisine birçok kullanım alanı bulmuştur. Bu araçlar, özellikle küçük alanları içeren çalışmalarda hızlı,
hassas, düşük maliyetli ve tekrarlı ölçü elde etme özelliklerinden dolayı, arkeoloji ve kültürel mirasın
belgelenmesi, büyük ölçekli harita yapımı, tarımsal uygulamalar ve afet yönetimi gibi birçok alanda
kullanılmaya başlanmıştır.
Bu çalışmada insansız hava araçlarının fotogrametri ve uzaktan algılama amaçlı kullanım olanakları
incelenmiştir. Bu kapsamda bu araçların hangi alanlarda kullanıldığı, veri toplama ve üretimi yöntemleri
anlatılmıştır. Ayrıca gelecekte insansız hava araçlarının kullanım alanları ile ilgili beklentiler
sunulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Fotogrametri, İHA, Uzaktan Algılama
89
[81]
KONUŞMA TANIMA, GÖRÜNTÜ VE GPS TABANLI COĞRAFİ VERİ
TOPLAMA ARABİRİMİ
Tuba KURBAN1, Ahmet Emin KARKINLI2, Abdüsselam KESİKOĞLU3, Erkan BEŞDOK4
1
Arş. Gör., Erciyes Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, Kayseri, [email protected]
Arş. Gör., Erciyes Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, Kayseri, [email protected]
3
Arş. Gör., Erciyes Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, Kayseri, [email protected]
4
Prof. Dr., Erciyes Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, Kayseri, [email protected]
2
ÖZET
Coğrafi bilgi sistemlerinde veri toplama aşaması oldukça sıkıntılı bir süreçtir. Veri toplama işleminin
doğru, ,detaylı ve hassas şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Özellikle saha uygulamalarında bu
işlem yoğun emek gerektirmektedir. Ayrıca toplanan verilerin bir anlam ifade edebilmesi için konum
verileri ile etiketlenmesi önemlidir. Bu çalışmada veri toplama işlemini pratik bir şekilde gerçekleştiren
GPS destekli konuşma tanıma tabanlı bir coğrafi veri toplama arabirimi tasarlanmıştır. Bu amaçla
yüksek çözünürlüklü kameralar, GPS alıcısı, inersiyal algılayıcı, mikrofon ve bu algılayıcılardan gelen
verileri saklamamız için kullanılan bir mobil bilgisayar aracığı ile ilgilenilen nesne veya çevre ile ilişkili
ses, görüntü ve GPS verilerini barındıran bir veri toplama arabirimi oluşturulmuştur. Sistem aynı anda
yüksek çözünürlüklü iki kameradan görüntü almakta, alınan görüntü ile GPS konum bilgilerini
eşleştirmektedir. O anda operatörün bir mikrofon aracığıyla ilettiği çevre ile alakalı bilgiler otomatik
olarak ses tanıma yazılımı ile yazıya dönüştürülmekte ve bu bilgi ilgili görüntü ve GPS ile
ilişkilendirmektedir. Geliştirilen sistem ile coğrafi veri toplama işlemi hem hızlandırılmış olacak hem de
veritabanı yapısı kullanıldığı için verilerin sorgulanması, görüntülenmesi açısından da kolaylıklar
sağlanacaktır.
Anahtar Sözcükler: konuşma tanıma, GPS, video, coğrafi bilgi sistemleri,
90
[082]
ARAZİ ÖRTÜSÜNÜN BELİRLENMESİNDE TORBALAMA-KARAR
AĞAÇLARI YÖNTEMİNİN KULLANIMI
Ümit Haluk ATASEVER1,Coşkun ÖZKAN1
1
Erciyes Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 38039, Melikgazi, Kayseri, {[email protected], [email protected]}
ÖZET
Günümüzde birçok uygulama, güncel ve yüksek doğruluklu, mekansal bilgiye ihtiyaç duymaktadır. Bu
bilgiler çevresel değişimlerin izlenmesi, arazi kullanımının belirlenmesi ve farklı tematik haritalama
amaçları için kullanılmaktadır. Uzaktan algılama sistemleri sinoptik görüş kabiliyeti, farklı konumsal,
zamansal ve spektral çözünürlüğe sahip olmaları nedeniyle tematik bilgi çıkartımı için en önemli
araçlardan biri olmuştur. Uydu görüntülerinden tematik bilgi çıkarımındaki en önemli aşama şüphesiz
sınıflandırma işlemidir. Sınıflandırma işleminin doğruluğu, kullanılan yöntem ve yönteme ait
parametreler ile doğrudan ilişkilidir. Bu sebepten ötürü problemin ve kullanılan görüntünün niteliğine
göre uygun sınıflandırma yönteminin seçilmesi büyük önem arz etmektedir. Literatürde en yaygın
kullanılan sınıflandırma yöntemleri parametrik bir yöntem olan En Çok Olabilirlik ve herhangi bir
istatistiksel dağılım bilgisi gerektirmeyen Yapay Sinir Ağları'dır. Bu çalışmada bu yöntemlere ek olarak
çok hızlı bir sınıflandırma yöntemi olan Karar Ağaçları ve sınıflandırma yöntemlerinin doğruluğunu
arttırmakta kullanılan torbalama (Bagging) metodu kullanılarak çok kanallı Landsat verisinin
sınıflandırılmasındaki başarısı araştırılmış ve temel sınıflandırma yöntemleri ile başarıları
kıyaslanmıştır.
Anahtar Sözcükler: Görüntü Sınıflandırma, Torbalama (Bagging), Karar Ağaçları.
91
[083]
COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİNE VERİ GİRİŞİ İÇİN PRATİK BİR
YAKLAŞIM
Ümit YURT1, Murat TABANOĞLU2, Halil YILMAZ,3 İsmail İsa ATABEY4
2
1
Ümit YURT Düzce Üniversitesi Düzce Meslek Yüksekokulu Uzunmustafa Mah. 81010/Düzce, [email protected]
Murat TABANOĞLU Düzce Üniversitesi Konuralp Yerleşkesi Beçiyörükler Kampüsü 81620/Düzce, [email protected]
3
Halil YILMAZ Abant İzzet Baysal Üniversitesi Yeniçağa Yaşar Çelik Myo 14650 Yeniçağa/BOLU [email protected]
4
İsmail İsa ATABEY Cumhuriye Üniversitesi Sivas Meslek Yüksekokulu 58000/SİVAS [email protected]
ÖZET
Günümüzde teknolojinin gelişimine paralel olarak yapılan düzenlemeler bilgi ve belgelere ulaşım hızının
artmasını beraberinde getirmiştir. Coğrafi bilgi sistemleri çok farklı disiplinlerden oldukça yaygın bir
kullanım alanı bulmaktadır. Bu bağlamda Coğrafi bilgi sistemlerine altlık oluşturacak sayısal haritalar
ve planların yanı sıra sözel verilere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu verilerin birbiri ile ilişkilendirilmesi ve
sisteme veri girilmesi aşamasında bazı problemler ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada bu gibi
problemlerin oluşmaması için yapılması gerekli işlemlerin üzerinde durularak verilerin bir çizim
programında veri alt yapısına uygun hale getirilmesi için yapılan düzenlemeler üzerinde durulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Coğrafi bilgi Sistemleri, CBS, AutoCAD
92
[084]
DEPREM AÇISINDAN YERLEŞİM YERİ UYGUNLUK ANALİZLERİ
Cihangir AYDÖNER1, Derya MAKTAV2
1
Dr., TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi, Çevre Enstitüsü, 41470, Gebze, Kocaeli. [email protected]
Prof.Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469, Maslak, İstanbul. [email protected]
2
ÖZET
Günümüzde uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemi teknolojileri; afetlerin izlenmesi, değerlendirilmesi,
yönetimi ve zararların en aza indirilmesi konusunda uygun stratejileri belirlemede önemli rol
oynamaktadır. Ancak, ülke olarak örneğin depremler ile iç içe yaşamamıza rağmen bu teknolojileri
kullanarak deprem açısından yerleşim yeri uygunluk analizlerini yapmada ve buna uygun planlama
faaliyetlerini gerçekleştirmede yetersiz kalınmaktadır. Marmara Bölgesi’nde etkili olan depremin neden
olduğu yıkım felaketinin büyüklüğü, özellikle arazi kullanım planlarının hazırlanmasında ülkemizdeki
deprem gerçeğinin gözardı edilmiş olduğunu göstermektedir. Bu çalışma ile, söz konusu eksikliğin
giderilmesi yönünde yararlı bir adım atılmıştır.
17 Ağustos 1999 Marmara depremi esas alınarak, uydu verileri ve yersel veriler çok kriterli karar verme
yöntemi ile değerlendirilerek Kocaeli ili için deprem açısından yerleşime uygunluk analizi yapılmıştır. Bu
kapsamda çeşitli meslek gruplarına ait araştırma yöntemleri kullanılarak, jeolojik formasyonlar, fay ve
deprem büyüklüğü, deformasyon durumu, arazi örtüsü, arazi kullanım kabiliyet sınıfları, dijital yükseklik
modeli, ana ulaşım ağı ve yerleşim durumu, belirlenen önem sıralamasına uygun olarak değerlendirilmiş
ve Kocaeli ili için geniş ölçekte 5 sınıflı potansiyel yerleşime uygunluk haritası üretilmiştir. Üretilen
haritanın, güncel arazi kullanımı/örtüsü durumu ile karşılaştırılmasıyla elde edilen sonuçlar ilçe bazında
listelenmiştir. Buna göre il bazında yapılaşma alanlarının, Karamürsel ilçesi için 2828 ha ile
%100’ünün, Gölcük ilçesi için 1356.5 ha ile %92.9’unun, İzmit merkez ilçesi için 6374.8 ha ile
%61.4’ünün, Körfez ilçesi için 925.4 ha ile %30.9’unun, yerleşime uygunluk açısından düşük bir değere
sahip %20’den küçük bölgede bulunduğu saptanmıştır. Gebze ilçesindeki yerleşimin %49.9’u yerleşime
uygunluk açısından yüksek sayılabilecek %40-%60 aralığındaki bölgede, Kandıra ilçesindeki yerleşimin
%80’i yerleşime uygunluk açısından en yüksek değere sahip %80-%100 aralığındaki bölgede
bulunmaktadır. Çalışmanın son adımında, deprem sonrasında Kocaeli ilinde yapılan kalıcı konut
alanlarının uygunluğu analiz edilmiştir.
Anahtar Sözcükler: Deprem, Yerleşime Uygunluk Analizi, Çok Kriterli Karar Verme, Yer İvmesi
Modeli.
93
[085]
UYDU GÖRÜNTÜLERİ İLE SPEKTRAL ÖLÇME VERİLERİNİN
ENTEGRASYONU
Önder GÜRSOY1, Şinasi KAYA2, Ziyadin ÇAKIR3
1
Arş. Gör. Dr., Cumhuriyet Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 58140, Sivas, [email protected]
Doç. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469, Maslak, İstanbul, [email protected]
3
Doç. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, 34469, Maslak, İstanbul, [email protected]
2
ÖZET
Uzaktan algılama görüntüleri ve spectral ölçme verilerinin entegrasyonu ile hedefe yönelik
sınıflandırmalar yapılabilinmektedir. Bu tür sınıflandırmalar kullanılarak kayak türleri ayırt
edilmektedir. Bu çalışmada, uzaktan algılama verileri ile yersel spektral ölçme verilerinin entegrasyonu
kullanılarak yapılan sınıflandırma ile jeolojik birimlerin litolojik olarak birbirinden ayrılması
amaçlanmıştır. Sınıflandırma yöntemi olarak, NTRS (Nesne Tabanlı Referans Spektra) (Endmember)
toplama analizi yapılmasına olanak veren Spektral Angle Mapper (SAM) yöntemi kullanılmıştır. SAM
yönteminde, referans olarak kullanılan spektral yansıtım verilerine göre oluşturulan referans vektörü ile
uydu görüntüsü piksel değerlerinden meydana gelen, sınıfı bilinmeyen piksel değerleri ile oluşturulan
vektör arasındaki açı hesaplanır. Hesaplanan açı değeri, daha önceden referans spektra sınıfı için
belirlenen benzerlik değerinden küçük veya eşitse, sınıfı bilinmeyen piksel ilgili referans spektra sınıfına
atanır. Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun Kelkit Vadisi Bölümünde bulunan, Gölova bölgesi çalışma alanı
olarak seçilmiştir. Çalışma verisi olarak, ASTER uydusu, SWIR algılayıcısına ait uydu verisi ile 1:25000
ölçekli birim yaşı ve diğer jeolojik öznitelik bilgilerine sahip katmanları olan, üzerlerindeki birimlerin
alanlarının vektörel özellikleri de bilinen jeolojik haritalar temin edilmiştir. Ayrıca, ASD yersel
spektroradyometre ölçme verileri de kullanılmıştır. Çalışmada kullanılan uydu verilerine, görüntülerin
kullanılabilirliliğini artırmak için Crosstalk düzeltmesi, radyans kalibrasyonu ve atmosferik düzeltme ile
radyansdan reflektansa dönüştürme işlemleri sırasıyla uygulanmıştır. 2010 yılında bölgede arazi
çalışması ile bölgeden toplanan kayaçların laboratuar ortamında spektral ölçmeleri; jeolojik ince
kesitleri alınarak, mikroskobik değerlendirmeleri yapılarak, türleri belirlenmiştir. Referans spektra
olarak, “b6” ve “b4” olarak numaralandırılan kayaçların spektraları NTRS olarak seçilmiştir.
Analizlere göre bölgede mermer ve metalav kayaçlarının varlığı tespit edilmiştir. Kontrol amaçlı, arazide
mermer (b6) ve metalav (b4) kayaçları için kayıt edilen GPS koordinatlarının, SAM analiz görüntüsünde
NTRS’lere ait alanlar içinde olduğu anlaşılmıştır. Sonucun jeoloji haritası ile de karşılaştırılmasıyla,
bölgede mermer olduğu belirlenmiştir. Çalışma sonucuna göre SAM yönteminin uydu görüntüsü ve yersel
spektral ölçme verilerinin entegrasyonunu sağlamada ve litolojik sınıflandırmada başarılı olduğu
değerlendirilmiştir.
Anahtar Sözcükler: ASTER SWIR, Spektroradyometre, Veri Entegrasyonu, SAM
94
[086]
CBS ILE BINALARIN BAZI ÖZELLIKLERININ IRDELENMESI
Tekin SUSAM1, Servet YAPRAK2, Ömer YILDIRIM3, Hüseyin BAŞDEMİR4
1
Yrd. Doç. Dr., Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 60100, Tokat, [email protected]
Yrd. Doç. Dr., Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 60100, Tokat, [email protected]
Yrd. Doç. Dr., Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 60100, Tokat, ömer.yıldırı[email protected]
3
Yrd. Doç. Dr., Gaziosmanpaşa Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, 60100, Tokat, hü[email protected]
2
3
ÖZET
Kentlerin konumsal niteliklerinin incelenmesi ve yorumlanması, onların gelecekteki gelişmelerine yön
vermek bakımından büyük anlam taşımaktadır. CBS, bu tür çalışmaların yapılmasında çok etkin bir
yapıya sahiptir. Küçük bir örnek olarak düşünülen bu çalışmada, Tokat ili kent merkezindeki binalar
temel alınarak hazırlanmış olan kent bilgi sistemi veritabanından sadece binalar ile ilgili birkaç temel
özellik ele alınmıştır. CBS yazılımı ile tematik haritalar hazırlanarak Tokat ili kent merkezi bina
varlıklarının incelenen özelliklerinin istatistikî durumları ve konumsal dağılımları irdelenmiştir. Sonuç
olarak bina kat sayı, yüksekliği, yığma türü, inşaat türü, ısıtma sistemi, asansör varlığı, ruhsat durumu,
tescillilik durumu ve oto garaj varlığı durumları, incelenmiş ve haritalanmıştır. Elde edilen sonuçlara
göre ortalama bina kat sayısı 2, kat yüksekliği 5.5m, yığma türü genel olarak, tuğla ve ahşap, inşaat türü
genel olarak karkas, ısıtma sistemi, eski yerleşim birimlerinde kömür yakıtlı soba, yeni yerleşim
birimlerinde ise kömürlü merkezi sistem, asansör varlığı % 4, ruhsat durumu % 87, tescillilik durumu %
2 ve oto garaj varlığı da % 2 olarak tespit edilmiş ve haritalanmıştır.
Anahtar Sözcükler: CBS, bina özellikleri
95
[087]
LANDSAT UYDU GÖRÜNTÜLERİ KULLANILARAK
AFYONKARAHİSAR İLİ ŞEHİR GELİŞİMİNİN BELİRLENMESİ
Mustafa Mutlu UYSAL1, Murat UYSAL2
1
Harita Mühendisi, Orman Bölge Müdürlüğü, Teknik İşler ve Planlama Ofisi ,63000, Şanlıurfa , [email protected]
2
Yrd. Doç. Dr., Afyon Kocatepe Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 03000, Afyonkarahisar, [email protected]
ÖZET
Dünya nüfusunun hızla artması ve doğal kaynaklar üzerinde yanlış arazi kullanım uygulamaları küresel
bir sorun haline gelmistir. Ülkelerin ekonomik gelişmelerinin temeli doğal kaynaklarının kullanımı ile
doğrudan ilgilidir. Ayrıca doğal kaynaklar dinamik (değişken) özelliktedirler bu yüzden sürekli
izlenilmeleri gerekmektedir. Uydu ve bilgi teknolojilerindeki son gelişmeler ile uzaktan algılama ve
coğrafi bilgi sistemi kullanımı her geçen gün yaygınlaşmaktadır.Uzaktan algılama; arazi yönetimi,
çevresel modellemeler, değişim analizleri vb. diğer alanlarda analiz için vazgeçilmez bir olgu olmuştur.
Bu çalışmanın amacı, Afyonkarahisar İl merkezi ve yakın çevresinin Landsat uydu görüntüleri
kullanılarak kentsel değişim analizini belirlemektir. Analiz için Afyonkarahisar İl merkezi ve
çevresindeki bazı köy ve kasabaları kapsayan bir çalışma alanı oluşturulmuştur. Bu çalışma alanı için
1987 ve 2009 yıllarına ait Landsat TM uydu görüntüleri kullanılmıştır. Metot olarak kontrollü
sınıflandırma yöntemi ile dört adet arazi kullanım sınıfı belirlenmiştir. Bunlar; yerleşim alanı, yeşil alan,
tarım alanı ve kullanım dışı(boş alan) alanlardır. Herbir uydu görüntüsü için arazi kullanımına ait
bilgiler üretilmiş ve doğruluk analizleri yapılmıştır. Genel anlamda çalışma sonucunda, 22 yıllık süreçte
yerleşim alanlarının sürekli bir artış eğiliminde olduğu göze çarpmaktadır. Aynı şekilde boş alanların da
sürekli bir düşüş içinde olduğu açıkça görülmektedir. Kentsel değişimin izlenmesi; plansız şehirleşme,
yanlış arazi kullanımları vb. çevresel sorunların belirlenmesinde ve çözümünde temel unsur haline
gelmiştir.
Anahtar Sözcükler: Afyonkarahisar, Kentsel değişim analizi,
algılama.
96
Kontrollü sınıflandırma, Uzaktan
[088]
ISIL UZAKTAN ALGILAMA VERİLERİ YARDIMIYLA YERYÜZÜ
SICAKLIKLARININ TESPİTİNDE FARKLI TEK-KANAL
ALGORİTMALARININ METEOROLOJİK İSTASYON VERİLERİ
KULLANILARAK KARŞILAŞTIRILMASI: İSTANBUL ÖRNEĞİ
Bahadır ÇELİK1, Kaan KALKAN1
1
Araş. Gör., İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469 Maslak, İstanbul, [email protected] , [email protected]
ÖZET
Isıl uydu verileri; küresel veya yerel ölçekte iklim değişimlerinin izlenmesi, kentsel ısı adalarının
etkilerinin araştırılması, jeotermal anomalilerin belirlenmesi, volkanolojik araştırmalar ve jeolojik
birimlerin ve yapıların tespiti gibi birçok çalışmada önemli bir veri kaynağıdır. Bu çalışmaların çoğunda
ise yeryüzü sıcaklıklarının elde edilmesi önemli bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Literatürde
yeryüzü sıcaklıklarının, ısıl uzaktan algılama verileri kullanılarak belirlenmesi için farklı yöntemler
geliştirilmiştir. Yeryüzü sıcaklıklarının elde edilmesinde kullanılan algoritmalar girdi olarak farklı
parametreler içermektedir. Bu yüzden ısıl bantların yanı sıra, görünür ve kızılötesi bölgede algılama
yapılan çok spektrumlu bantlar ile elde edilen veriler de kullanılmaktadır. Bu çalışmada Landsat TM
uydu görüntülerinin ısıl ve çok spektrumlu bantları kullanılarak, iki farklı tek kanal algoritması ile elde
edilen yeryüzü sıcaklıkları, çalışma alanında bulunan meteoroloji istasyonlarından elde edilen yersel
sıcaklık verileri baz alınarak karşılaştırılacaktır.
Anahtar Sözcükler: Isıl uzaktan algılama, Landsat TM, Yeryüzü sıcaklığı
97
[089]
UZAKTAN ALGILAMA VE COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİNİN PEYZAJ
KARAKTER ANALİZİNDE UYGULANABİLİRLİĞİ
Berk HACIAĞAOĞLU1, Filiz SUNAR2, Dicle OĞUZ3, Hayriye EŞBAH TUNCAY4,
Sevgi GÖRMÜŞ5, Serhat CENGİZ6
1
İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469, Maslak, İstanbul. [email protected]
Prof. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469, Maslak, İstanbul. [email protected]
3
Prof. Dr., Ankara Üniversitesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 06110, Dışkapı, Ankara. [email protected]
4
Doç. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 34437, Taşkışla-Taksim, İstanbul. [email protected]
5
Araş. Gör., Bartın Üniversitesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 74100, Bartın. [email protected]
6
Ankara Üniversitesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 06110, Dışkapı, Ankara. [email protected]
2
ÖZET
Sürdürülebilir alan kullanım kararlarının alınabilmesi için farklı peyzaj karakterlerinin ortaya konması
büyük önem taşımaktadır. Ülkemiz peyzajları dünyada ender rastlanan çeşitliliğe ve doğal ve kültürel
özellikleri ile heterojen bir yapıya sahiptir. Uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemleri(CBS), ülkemizin
2003 yılında taraf olduğu Avrupa Peyzaj Sözleşmesi ile gündeme gelen Türkiye peyzajlarının deseninin
tespit edilmesi, takip edilmesi ve korunmasına yönelik kullanılan önemli araçlardandır. Bu kapsamda
Bartın-Kastamonu Küre Dağları Milli Parkı ve yakın çevresinde yapılacak bir peyzaj karakteristiği
çalışmasında uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemi teknolojilerinin kullanılabilirliği test edilmiştir.
Bu çalışmada peyzaj desenini en çok etkileyen faktörlerden olan arazi kullanımı haritası uzaktan
algılama görüntü işleme teknikleri kullanılarak elde edilmiştir. Uydu verisi olarak, RapidEye uydusundan
elde edilen 25.08.2009 tarihli uydu görüntüleri kullanılmıştır. Çalışmada kullanılan piksel tabanlı
sınıflandırma Maksimum Olabilirlik yöntemi kullanılarak yapılmış ve sınıflandırma sonucu vektör
formatına çevrilerek arazi kullanım haritası üretilmiştir. Çalışmada jeoloji, hidrojeoloji ve kadastral
paftaların yanı sıra, topoğrafik paftalardan üretilen eş yükseklik eğrileri kullanılarak bölgenin bakı, eğim
ve yükseklik haritaları oluşturulmuştur. Tüm bu veriler çalışma alanı içinde vektör formatında
oluşturulan 30mX30m büyüklüğündeki gridler ile mekânsal olarak ilişkilendirilmiş ve bu gridlere
kodlandırılarak çalışma alanı için mekânsal veri tabanı oluşturulmuştur. Arazi çalışmaları ile sonuçların
doğruluğu irdelenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Avrupa peyzaj sözleşmesi, CBS,Peyzaj karakterleri, RapidEye uydu verisi,
Sınıflandırma.
98
[090]
LAZER TARAMA YÖNTEMİ İLE ELDE EDİLEN ÜÇ BOYUTLU İÇ
MEKÂN MODELLERİNİN COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİNDE
KULLANIM OLANAKLARI
Semih Sami AKAY1, Giray UZUN1, Zaide DURAN2, Emin Özgür AVŞAR3, Umut AYDAR3
1
İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469, Maslak, İstanbul,(akays, uzung)@itu.edu.tr
Yrd.Doç.Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469, Maslak, İstanbul, [email protected]
3
Araş.Gör., İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469, Maslak, İstanbul, (avsarem, aydaru)@itu.edu.tr
2
ÖZET
Lazer tarama yöntemleri, teknolojide meydana gelen gelişmeler doğrultusunda ölçme tekniklerinde
meydana gelen teknolojik gelişmelerden biridir. Lazer tarama yöntemlerinde, objeler veya alanlar
yansıma yoğunluğu verisi de içeren üç boyutlu nokta bulutları olarak elde edilmektedir. Nokta
bulutlarının; kaydedilmesi, çeşitli yöntemler kullanılarak birleştirilmesi ve fazla nokta verilerinin
ayıklanması ile nesnelerin üç boyutlu modelleri oluşturulmaktadır. Lazer tarama yöntemleri diğer ölçme
teknikleriyle kıyaslandığında; elde edilen nokta bulutları sayesinde, büyük alanların üç boyutlu
verilerinin elde edilmesinin yanı sıra, obje yoğunluğu fazla olan küçük iç mekânların üç boyutlu
verilerinin elde edilmesinde de daha kolay ve daha hızlı olması yönünden avantaj sağlamaktadır.
Günümüzde lazer tarama yöntemleri sonucu elde edilen üç boyutlu modeller, tarihi ve kültürel objelerin
rölöve ve restorasyon gibi çalışmalarında, çeşitli yapıların deformasyon ölçmelerinde, coğrafi bilgi
sistemlerine altlık vektörel veri olarak ve mekânların sanal gerçeklik modellerini oluşturmak amacıyla
kullanılmaktadır.
Çalışmada; İstanbul Teknik Üniversitesi Geomatik Mühendisliği Bölümü Alet Laboratuvarının Bilgi
Sisteminin vektörel verisini oluşturacak üç boyutlu iç mekân modeli yersel lazer tarama yöntemi ile
üretilmiş, Laboratuvara ait sözel ve görsel veri tabanıyla ilişkilendirilmiş ve yapılabilecek sorgulara
hazır hale getirilmiştir. Ayrıca mekân; objelerin gerçek fotoğraflarıyla giydirilmiş ve sanal gerçeklik
modeli üretilerek sunulmuştur.
Bildiride; Lazer Tarayıcı ile elde edilen nokta bulutundan üretilebilen katı modellerinin coğrafi bilgi
sistemleri ortamında kullanılabilmesi için gereken işlem adımlarından, bu adımlarda karşılaşılan
zorluklardan ve çözüm önerilerinden söz edilmiş, üretilen bilgi sistemi bu açıdan değerlendirilmiş ve
çalışmanın geliştirilebilecek hedefleri ortaya konmuştur.
Anahtar Sözcükler: Coğrafi Bilgi Sistemleri, Lazer Tarama Yöntemleri, Sanal Gerçeklik Modeli, Üç
Boyutlu Modeller
99
[091]
EKOLOJİK PLANLAMA VE PEYZAJ PLANLAMA,
PEYZAJ EKOLOJİSİ VE OPTİMİZASYON (LANDEP) YÖNTEMİNDE,
CBS’NİN ÖNEMİ VE YERİ
Tülay AYAŞLIGİL
Yrd. Doç. Dr. Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Yıldız/Beşiktaş/İstanbul [email protected]
ÖZET
İnsanlar yaşamak için yaptıkları aktivitelerle, aslında insanlığı ve doğayı birçok tehlikeyle karşı karşıya
bırakmaktadır. Öncelikle, doğal sistemlerin potansiyellerini yok etme riski olan bu tür yerlerde gerekli
düzenleyici önlemlerin alınması gerekir. Bu önlemlerin geliştirilmesinde Ekolojik Planlama ve Peyzaj
Planlama çok önemli birer planlama aracıdır.
Ekolojik Planlama yaklaşımının esası, kısıtlı doğal kaynaklar ve hassas ekolojik dengelerin devamlılığını
sağlamaya dayanmaktadır. Bir peyzajın ya da çevrenin bir sistem için uygunluğu, en az seviyede işleyiş
ve uyumu gerektirir. Bunun yanı sıra çevrenin öneri alan kullanımına uygunluğunda; insan sağlığı,
yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve sağlıklı yaşam alanlarının oluşumu önemli birer unsurdur. Bundan
dolayı Ekolojik Planlamada potansiyel arazi kullanımları için en uygun alanların belirlenmesi temel
amaçtır (Steiner, 1999).
Peyzaj Planlama da ise, İnsan yaşamının temel ihtiyaçları ile dinlenme gereksinimini sağlamak için
doğadan yararlanırken, bitki ve hayvan türlerinin, doğa ile peyzajın bakımı, korunması ve geliştirilmesini
sağlamak temel esastır.
Peyzaj-Ekoloji ve Optimizasyonu (Landscape- Ecology And Optımızatıon Method - LANDEP) yöntemi
ise, peyzajın değerlendirilmesi kapsamında en uygun ekolojik yöntemleri ve hassas fiziksel faktörlerden
kaynaklanan ekolojik problemleri araştırır. LANDEP yöntemi, kapsamlı peyzaj analizi, sentezi ve
peyzajın en uygun fiziksel görünümü için önerileri kapsayan “Arazi Kullanım Optimizasyon” sistemidir.
LANDEP, şu sorulara cevap arar: Peyzajın ekolojik özellikleri, önerilen arazi kullanımı gereksinimlerine
nasıl uygulanır? Alanda aktiviteler nasıl geliştirilir?Aktiviteler, alanın ekolojik karakteristiklerini nasıl
etkiler?Peyzajın güncel durumu (stabilite, denge, direnç gibi) nasıldır? Bu özellikler insanlar tarafından
değiştirilmiş midir? (Ruzicka and Miklos; Forman, 1995).
Optimizasyon, ekolojik verileri, özellikle ekolojik açıdan homojen olan fiziki birimleri temel alarak, her
birimin belirli insan aktiviteleri veya farklı alan kullanımlarına uygunluğu derecelendirilerek
değerlendirilebilir. LANDEP Yöntemi’nde bilgisayar teknolojilerinden özellikle Coğrafi Bilgi Sistemleri
daha kolay uygulanabilmektedir.
Anahtar Kelimeler: CBS, Ekolojik Planlama, Peyzaj Planlama, Peyzaj Ekolojisi ve Optimizasyonu
(LANDEP) Yöntemi
100
[092]
YAŞATILABİLİNECEK KENT BİLGİ SİSTEMLERİ
Ahmet TANIDIR1
1
Kahramanmaraş Belediyesi, İsmet Paşa Mah. Azerbaycan Bulvarı. No:25 46140,[email protected]
ÖZET
Günümüzde, mekanlar hızla değişmekte ve gelişmektedir. Bu nedenledir ki; gelişmiş ülkelerde, konuma
dayalı karar verme süreci (CBS) sosyal sorunların çözümünden karar destek sistemlerine, askeri
sistemlerden ulusal güvenlik konularına kadar birçok alanda uzun yıllardır kullanılmaktadır.
CBS uygulamalarının en önemli alanlarından biri de kent bilgi sistemleridir. Kentlerimizde yaşanan hızlı
nüfus değişikliği, kentliye daha iyi hizmet götürmeyi planlayan kurum ve kuruluşların işlerini
zorlaştırmaktadır. Bu ve bunun gibi birçok sebepten kurumlar kent bilgi sistemleri kurarak kentin daha
planlı ve şeffaf yönetilmesini, kentsel faaliyetlerin daha iyi planlanmasını ve bu sayede maddi yararlar
sağlamayı amaçlamaktadır.
Kent bilgi sisteminin olmazsa olmaz parçası “bilgi”dir. Nitelikli, sorgulanabilir, paylaşılabilir, kaliteli
bilgi, kent bilgi sistemleri başarısının anahtarıdır. Bu yaklaşımdan yola çıkarak bilginin doğru bir şekilde
oluşturulması ve güncel kalması (yaşatılması) kent bilgi sistemi projelerinde kilit rol oynamaktadır.
Güncellemenin olmaması, kent bilgi sisteminin doğruluğunun, tamlığının ve güvenirliğinin kaybolmasına
sebep olacak ve bu yüzden de kent bilgi sisteminin yaşatılmasından söz edilmeyecektir. Ülkemizdeki
örnekler incelendiğinde, kent verilerinin (mahalle, ada, parsel, bina, imar planları, vb.) güncel ve
topolojik bir şekilde tek bir veri tabanında saklanmadığı görülmektedir ki bu durum bilginin
yönetilmesini ve güncellenebilmesini imkansız hale getirmektedir. Ayrıca kurumlar arası veri akışının
sağlanamaması ve yasal altlığının henüz oluşturulmaması veri güncelliği konusunda ciddi problemler
yaratmaktadır.
Kent bilgi sistemleri kurulurken ilk aşama, eldeki sayısal ve sayısal olmayan verinin incelenmesi
olmalıdır. Ardından doğru bir veri tabanı tasarımı yapılmalı ve eldeki veri akıllandırılmalıdır, takip eden
süreçte sahadan veri toplanmalıdır. Toplanan verinin güncelliğini koruması için sistem, ilk başladığı
günden itibaren kesintisiz çalışmalıdır. En önemli konu veri toplama ve güncelleme sırasında kullanıcı
hatalarını en aza indirecek bir yazılımın gerekliliğidir. Kurumumuz, bu girdileri gözönüne alarak
tamamıyle yerli bir yazılım olan MapCodeX’i seçmiştir.
Bu makalede, bilginin toplanması, akıllandırılması, depolanması, sorgulanması, analizi, sunulması ve
yaşatılabilmesi sırasında kullandığımız teknolojiler ve geçtiğimiz aşamalar anlatılacak, karşılaşılan
sorunlar ve çözümleri ele alınacaktır.
Anahtar Sözcükler: ABS, ADNKS, CBS, GIS, KBS, MapCodeX
101
[093]
KIYI ALANLARININ ZAMANSAL DEĞİŞİMİNİN BELİRLENMESİNE
YÖNELİK ISTANBUL-TERKOS ÖRNEĞİNDE TÜMLEŞİK BİR
YAKLAŞIM
Bulent BAYRAM1, Dursun ŞEKER2,Uğur ACAR3,Yalçın YÜKSEL4, Anıl Arı GÜNER5, İbrahim
ÇETİN6
1
Doç.Dr.,YTÜ Harita Mühendisliği Bölümü, Davutpaşa Kampüsü, Davutpaşa, Esenler, 34210, İstanbul, [email protected]
2
Prof.Dr.,İTÜ Geomatik Mühendisliği Bölümü Maslak-Istanbul, Tel.: +90212-285 3755 ; Fax: +90212-285 6587, [email protected]
3
Ar.Gör.Dr.,YTÜ Harita Mühendisliği Bölümü, Davutpaşa Kampüsü, Davutpaşa, Esenler, 34210, İstanbul, [email protected]
4
Prof.Dr.YTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü, Liman ve Kıyı Mühendisliği Anabilim Dalı Davutpaşa Kampüsü, Davutpasa Esenler, 34210,
Istanbul-Turkey, Tel:+0902123835160, Fax: +902123835102,E-mail : [email protected]
5
Yrd.Doç..Dr.YTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü, Liman ve Kıyı Mühendisliği Anabilim Dalı Davutpaşa Kampüsü, Davutpasa Esenler, 34210,
Istanbul-Turkey, Tel:+0902123835160, Fax: +902123835102,E-mail : [email protected]
6
Uzm.,YTÜ Harita Mühendisliği Bölümü, Davutpaşa Kampüsü, Davutpaşa, Esenler, 34210, İstanbul, [email protected]
ÖZET
Sunulan Çalışmada Terkos Gölü ve Terkos Gölü’ ne sınırı olan Karadeniz kıyı şeridindeki kıyı çizgisinin
zamansal değişimi bütünleşik olarak incelenmiştir. Bu amaçla 1986,2001 ve 2009 yıllarına ait Landsat
görüntüleri kullanılmıştır. Terkos Gölü, İstanbuldaki önemli yedi su havzasından biridir. Ayrıca Terkos
Gölü sınırları tehlikeli bir şekilde Karadeniz’ e yaklaşmaktadır. Bu nedenle gerek Karadeniz kıyı
çizgisindeki gerekse Terkos Gölü kıyı çizgisindeki zamansal değişimin belirlenmesi için geliştirilen
hibrid, bölge genişletme temelli kıyı çizgisi belirleme algoritması kullanılmıştır. Bölgeye ait arazi
kullanımı/örtüsü (AKÖ) değişimi ise obje-temelli sınıflandırma ile belirlenmiştir. 1986,2001 ve 2009
yılları arasında maksimum kıyı çizgisi değişimi 279 m olarak saptanmıştır. Yıllara göre ortalama
sınıflandırma doğruluğu ise sırası ile 92% ( 1986), 94% (2001) ve 93% (2009) olarak hesaplanmıştır.
Sınıflandırma için kullanılan ticari yazılımın olanakları çerçevesinde, deneysel, özelleştirilmiş,
matematiksel kurallar geliştirilmiştir.
Anahtar Sözcükler: Otomatik kıyı çizgisi çıkarımı, obje temelli sınıflandırma, uzaktan algılama
102
[094]
BULUT BİLİŞİM ÜZERİNDE ARAÇ TAKİP SİSTEMİ
Deniz ÇAKIROĞLU1, Melih CEVHERTAŞ2, Tuğçe YILMAZ3, Murat KOMESLİ4
1
2
4
Yaşar Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, 35100, Bornova, İzmir, [email protected]
Yaşar Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, 35100, Bornova, İzmir, [email protected]
3
Yaşar Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, 35100, Bornova, İzmir, [email protected]
Yrd. Doç. Dr. Yaşar Üniversitesi, Yazılım Mühendisliği Bölümü, 35100, Bornova, İzmir, [email protected]
ÖZET
Günümüzde birçok alanda talep gören gereksinimlerinden biri olan araç takip sistemi; proje kapsamında
araçların, satış ofislerinin ve depoların yerlerinin harita üzerinde anlık olarak gösterilmesi, ve
araçlardaki ticari malların anlık miktarının bildirilmesiyle gerçekleştirilmiştir. Android işletim sistemine
sahip cep telefonları için geliştirilen uygulama yardımıyla cep telefonunun mevcut konumu, GPS alıcıları
tarafından tespit edilip, alınan anlık konum bilgileri Salesforce bulut bilişim teknolojisini kullanarak
oluşturulan veri tabanına eş zamanlı olarak aktarılmaktadır. Daha sonra veri tabanından çekilen konum
bilgileri Visualforce sayfasında geliştirilen Google Maps API’nin sağlamış olduğu harita üzerinde
gösterilmektedir. Araçların taşımakta olduğu malların miktarındaki anlık değişiklikler de takip
edilebilmektedir. Sistemi kullanacak olan işverenler, sisteme araç, sürücü, depo, satış ofisi ekleyebilirler
ve mevcut nesneler üzerinde değişiklikler yapabilirler.
Anahtar Sözcükler: CBS, Bulut Bilişim, Mekansal Bulut Bilişim, Araç Takip Sistemi, Google Maps,
Android, GPS.
103
[095]
RAPIDEYE GÖRÜNTÜSÜ ‘RED EDGE’ BANTININ SINIFLANDIRMA
DOĞRULUĞUNA ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI: İZMİR MENEMEN
ÖRNEĞİ
Filiz BEKTAŞ BALÇIK1, Füsun BALIK ŞANLI2, Tolga ESETLİLİ3,Yusuf KURUCU3, Çiğdem
GÖKSEL1
1
Yrd. Doç. Dr.,İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469 Maslak İstanbul, [email protected]
2
Yrd. Doç. Dr., Yıldız Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 34210 , Esenler, Istanbul, [email protected]
3
Dr., Ege Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, 35100 Bornova-İzmir, [email protected]
3
Prof. Dr., Ege Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, 35100 Bornova-İzmir, [email protected]
1
Doç. Dr.,İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469 Maslak İstanbul, [email protected]
ÖZET
Ulusal ve küresel anlamda, tarım alanlarının sürekli ve hızlı bir şekilde izlenmesi için Arazi Bilgi
sistemleri kullanılmaktadır. Arazi kullanım bilgisi, ekonomiye dayalı politikaların ve çevresel konuların
ele alınmasında önemli bir bileşendir. Bu amaçla farklı spektral, zamansal ve mekansal özelliklere sahip
algılayıcılardan üretilen uzaktan algılama verileri son 30 yıldır yaygın olarak kullanılmaktadır. Uzaktan
algılama görüntülerinden daha doğru ve güvenilir bilginin üretilmesi ile ilgili çalışmalar her zaman ilgi
ve merak konusu olmaktadır. Bu çalışmada Türkiye’nin verimli tarım arazileri arasında yer alan
Menemen ovası ürün desenini belirlemek üzere iki farklı bitki indeksi ve farklı bant kompozisyonlarından
elde edilen beş farklı veri setinin kontrolsüz sınıflandırma sonuçları karşılaştırılmıştır. Çalışmada
mekansal çözünürlüğü 5m olan ve 5 spektral kanala sahip 8 Ekim 2010 tarihli Rapid Eye uydu görüntüsü
kullanılmıştır. Özellikle Rapid Eye uydu görüntüsünün sahip olduğu red-edge kanalının sınıflandırma
doğruluğuna etkisi araştırılmıştır. Farklı bant kombinasyonları ile oluşturulan beş farklı veri seti
kontrolsüz sınıflandırma yöntemi ile sınıflandırılmıştır. Hata matrisi kullanılarak sınıflandırılmış beş veri
seti için genel doğruluk ve Kappa istatistikleri hesaplanmış ve sonuçlar karşılaştırılmıştır. En yüksek
genel doğruluk ve Kappa değeri SET 1 (5 bandlı orijinal Rapid-Eye uydu görüntüsünün) verisinin
sınıflandırılması sonucunda % 84 ve 0.81 olarak bulunmuştur.
Anahtar Sözcükler: Rapid Eye, Red Edge (Kırmızı Kenar), Sınıflandırma, Menemen Havzası
104
[096]
INSAR ZAMAN SERİLERİ İLE YER YÜZEYİ HAREKETLERİNİN
İZLENMESİ: ZONGULDAK KOZLU MADEN ALANI ÖRNEĞİ
Füsun BALIK ŞANLI1, Saygin ABDIKAN1, Mahmut ARIKAN2,3,
Ziyadin ÇAKIR4, Hüseyin KEMALDERE5
1
Yrd. Doç. Dr., Yıldız Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 34210 , Esenler, Istanbul, [email protected]
Yük. Müh.,Yıldız Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 34210, Esenler, Istanbul, [email protected]
2
Yük. Müh., Delft University of Technology, Delft, Netherlands,[email protected]
3
BeeSense, Consultancy and Engineering on Geo-information Technologies, Delft, Netherlands, [email protected]
4
Doç. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, 34469, Maslak, İstanbul, [email protected]
5
Yrd. Doç. Dr., Bülent Ecevit Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 67100, Zonguldak, [email protected]
1
ÖZET
Türkiye’nin tek ve en büyük yeraltı taşkömürü madenciliği Zonguldak bölgesinde yapılmaktadır. 1848
yılında başlayan madencilik günümüzde de aktif olarak sürdürülmektedir. Uzun süredir devam eden
madencilik faaliyetleri sebebiyle yeryüzünde geniş alanları kaplayan deformasyonlar oluşmaktadır.
Maden calışmalarının yürütüldüğü bölgelerde yerleşim birimlerinin de yer alması nedeniyle pek cok
insan hayatı büyük bir tehlike altındadır. Klasik jeodezik yöntemler, her zaman uzun zaman aralıklı
ölçümler yapılmadığı için bu tür yüzey hareketlerinin izlenmesinde yeterli olamamaktadır. Klasik
yöntemlere alternatif olarak bu çalışmada uydu bakışı yönünde meydana gelen deformasyonun izlenmesi
amacıyla Interferometrik Yapay Açıklıklı Radar (Interferometric Synthetic Aperture RADAR - InSAR)
yöntemi kullanılmıştır. 2003-2010 yılları arasında alınmış 25 ENVISAT/ASAR görüntüleri StaMPS
yazılımı ile sabit saçıcılar (Persistent Scatterers Interferometry: PSI) tekniği kullanılarak incelenmiştir.
ENVISAT sonuçlarına göre Kozlu maden alanında ortalama deformasyon hızı bakış doğrultusu boyunca
7-8 mm/yıl olarak bulunmuştur. Hareketin tamamen düşey olduğu farz edilirse bu hız yaklaşık 8-9 mm/yıl
olacaktır.
Anahtar Sözcükler: ENVISAT, InSAR, PSI, Yüzey Deformasyonu
105
[097]
COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİ (CBS) HARİTALAMA TEKNİĞİNİN
ZONGULDAK VE ÇEVRESİNDEKİ ATMOSFERİK ARSENİK
KİRLİLİK BELİRLEME ÇALIŞMALARINDA KULLANILMASI
Güray UYAR1, Muhammet ÖREN1
1
1
Doç. Dr., Bülent Ecevit Üniversitesi, Biyoloji Bölümü, 67100, Zonguldak, [email protected]
Yrd. Doç. Dr., Bülent Ecevit Üniversitesi, Biyoloji Bölümü, 67100, Zonguldak, [email protected]
ÖZET
Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS)’nin birçok yazılımı günümüzde farklı uygulama alanlarında yaygın olarak
kullanılmaktadır. Bu çalışmada MapInfo yazılımının Vertical Mapper bileşeni kullanılarak, Zonguldak
şehir merkezi, Çatalağzı ve Ereğli ilçelerinde biyomonitör karayosunu (Hypnum cupressiforme Hedw.)
örnekleri üzerinden elde edilen atmosferik Arsenik birikim değerleri ile kirlilik haritaları oluşturulmuştur.
Analiz sonuçlarının ortalama değerleri üzerinden, Zonguldak şehir merkezi, Çatalağzı ve Ereğli ilçeleri
için atmosferik Arsenik konsantrasyonlarının miktar olarak büyüklük sıralaması Zonguldak şehir merkezi
(2,91µgr/gr) > Çatalağzı (1,64 µgr/gr) > Ereğli (1,29 µgr/gr) şeklindedir. Bu üç bölgenin karayosunu
örnekleri üzerinden tespit edilen atmosferik arsenik konsantrasyonları Mann-Whitney U testi kullanılarak
karşılaştırıldığında; Zonguldak şehir merkezinin
istatistiksel anlamda Çatalağzı ve Ereğli ilçelerine benzemediği ve onlardan daha yüksek kirlilik
konsantrasyonlarına sahip olduğu görülmüştür. Atmosferik Arsenik kirliliğinin bölgedeki ana
kaynaklarının yoğun kömür tüketimi, madencilik faaliyetleri ve demir çelik sektörü olduğunu
düşünüyoruz. Bu durumda çalışmadan elde edilen sonuçlara göre Zonguldak şehir merkezi hem
Çatalağzı bölgesinden termik santraller kaynaklı kirlenmeye hem de şehir merkezinde evsel ısınma
amaçlı yoğun kömür tüketimi ve madencilik faaliyetleri ile oluşan kömür tozlarının etkisinde kalarak en
fazla Arsenik birikimine maruz kalan alan olmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Arsenik, Çatalağzı, Ereğli, Haritalama, Zonguldak.
106
[098]
HATİLA MİLLİPARKI MEVCUT YOLLARININ DOĞA YÜRÜYÜŞ
YOLU OLARAK KULLANILABİLİRLİĞİNİN COĞRAFİ BİLGİ
SİSTEMLERİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ
Hilal TURGUT1, Bülent TURGUT2, Halil AKINCI3, Ayşe YAVUZ ÖZALP4
1
Yrd. Doç. Dr. Artvin Çoruh Üniversitesi, Orman Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 08000, Seyitler, Artvin. [email protected]
Yrd. Doç. Dr. Artvin Çoruh Üniversitesi, Orman Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 08000, Seyitler, Artvin. [email protected]
3
Yrd. Doç. Dr. Artvin Çoruh Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 08000, Seyitler, Artvin. [email protected]
4
Yrd. Doç. Dr. Artvin Çoruh Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 08000, Seyitler, Artvin.
[email protected]
2
ÖZET
Artvin ili Hatila bölgesi önemli doğal kaynak değerleri ile 1994 yılında koruma statüsü alarak milli park
alanı olarak ilan edilmiştir. Alanda yapılmakta olan uzun devreli gelişim planları henüz tamamlanmak
üzeredir. Hatila Vadisi Milli Parkı sahip olduğu biyolojik çeşitliliği, jeomorfolojik, jeolojik, doğal ve
kültürel peyzaj kaynak değerlerinin uzun dönemde korunması, geliştirilmesi ve gelecek nesillere
aktarılması, alandaki doğal kaynakların koruma-kullanma dengesi içerisinde sürdürülebilirliğinin
sağlanması temel şartı ile turizm faaliyetleri açısından değerlendirilmesi gerekli önemli merkezlerden
birisidir. Alanda yapılabilecek turizm faaliyetleri içerisinde yer alan doğa yürüyüş güzergâhlarının
belirlenmesi ve bu güzergâhların planlı olarak gelişimlerinin sağlanması hem bölgesele düzeyde hem de
doğal kaynakların tüketilmeden kullanılması noktasında önemlidir. Bu çalışma ile Hatila Milli Parkı
içerisinde mevcut olan yolların doğa yürüyüş yolu olarak kullanılabilirliği araştırılmıştır. Çalışmada
mevcut yolların uzunlukları ve ortalama eğimleri ArcGIS 10.0 CBS yazılımı kullanılarak hesaplanmış,
ayrıca parkurların görülebilir alan (Viewshed) analizleri de aynı yazılımın 3D Analyst modülü
kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonucunda mevcut yolların hem fiziksel özellikleri (eğim ve
uzunluk) hem de manzara kaliteleri göz önünde bulundurularak altı adet yürüyüş parkuru belirlenmiştir.
Anahtar Sözcükler: CBS, Hatila Milli Parkı, Yürüyüş parkuru,
107
[099]
AÇIK KAYNAK KODLU VERİ TABANI VE HARİTA
GÖRSELLEŞTİRME ARAYÜZLERİ KULLANARAK FARKLI
MEKANSAL VERİLERİN WEB ORTAMINDA
GÖRSELLEŞTİRİLMESİ
Kaan KALKAN1, Derya MAKTAV2,Orhun ÖZER3, Seyfettin CEYLAN3
1
Araş.Gör., İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469 Maslak İstanbul, [email protected]
Prof. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469 Maslak, İstanbul, [email protected]
3
İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469 Maslak, İstanbul, [email protected], [email protected]
2
ÖZET
Mekansal verilerin internet ortamında sunulması ve paylaşılması, mekansal verilerin değişik amaçlarla
kullanılmasında ve son kullanıcıya hitap eden uygulamaların geliştirilmesinde önem taşımaktadır. Bu
çalışma, coğrafi verileri görselleştiren bir uygulama olmakla birlikte, sorgulanabilir, güncellenebilir ve
farklı şekillerde paylaşılabilir özelliklerin geliştirilmesi açısından mekansal verilerin kolaylıkla
paylaşılması için benzer çalışmalardan farklılaşmaktadır. Yeni geliştirilen mekansal veri tabanı araçları
yardımıyla, farklı tipteki mekansal verilerin depolanmasına ek olarak, güncel web sunum sistemlerinin
kullanımı ile kullanıcıya etkin bir biçimde veriler sunulabilmektedir. Bu çalışmada, konuma dayalı farklı
veri türlerinin web ortamında çalışan mekansal veri tabanlarında nasıl saklanacağı ve bu verilerin
görselleştirilmesi üzerine bazı öneriler ve uygulamalar geliştirilmiştir. Açık kaynak kodlu PostGIS
mekansal veri tabanı altyapısı ile düzenlenen mekansal veriler, farklı web sunuş arayüzleri ile
görselleştirilerek, web ortamında farklı şekillerde sunulmuş, Google Maps altyapısı kullanılarak çeşitli
web haritaları oluşturulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Web haritaları, mekansal veri tabanı sistemleri, PostGIS.
108
[100]
LİDAR VERİLERİ KULLANILARAK KURAL TABANLI
SINIFLANDIRMA YÖNTEMİ İLE OTOMATİK BİNA ÇIKARIMI
Melis UZAR1,Naci YASTIKLI2,
2
1
Yük. Müh., Yıldız Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, Davutpaşa, 34210,Esenler İstanbul, [email protected]
Doç. Dr., Yıldız Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, Davutpaşa Kampüsü, 34210,Esenler İstanbul, [email protected]
ÖZET
Kent yönetiminde, kontrol ve karar verme süreçlerinde yapılaşmanın izlenmesi ve mevcut durumun tespit
edilmesi ihtiyacı gün geçtikçe artmaktadır. Özellikle deprem kuşağında yer alan kentlerde, kaçak
yapılaşmanın önlenmesi ve yapı denetimi gibi hususlar binaların klasik ölçme yöntemleri ve
fotogrametrik üretim süreçlerine gerek duyulmadan otomatik bina çıkarımının önemini artırmaktadır.
Yeni ve aktif bir algılama sistemi olan LiDAR, yer yüzeyi ve üzerindeki objelere ilişkin binlerce nokta
üretebilmekte ve otomatik bina çıkarımına yeni imkanlar sunmaktadır.
Bu çalışmada, aynı platform üzerine yerleştirilen; LiDAR, GPS\IMU ve sayısal kameradan oluşan
algılama sistemi ile elde edilen veriler kullanılarak otomatik bina çıkarımı olanakları araştırılmıştır. Bu
amaçla nesne tabanlı görüntü analiz yöntemi kullanılmış ve farklı segmentasyon yöntemleri ve bulanık
mantığa dayalı sınıflandırma yöntemleri ile bina çıkarımı gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada, Sivas iline
ait Pilatus HB-FKL uçak ile Kasım 2010 da gerçekleştirilen uçuş ile Leica ALS60 LiDAR, GLM 60 (GPS/
CUS6-“uIRS” IMU) ve DiMAC (Digitial Modular Aerial Camera), Dalsa Area Bayer RGB Charge
Coupled Device (CCD) sayısal kamera ile elde edilen veriler kullanılmıştır. Uygulama aşamasında
otomatik bina çıkarımı için geliştirilen kural setlerinde, eğim analizi, Canny kenar yakalama yöntemi,
kontrast ayırma ve çoklu çözünürlüklü farklı segmentasyonlar ve matematiksel morfolojik yöntemler
kullanılmıştır. İkinci bir aşama ise bina sınıfı ile diğer sınıflar arasındaki karışıklıkların giderilmesi için
komşuluk, şekil, alan vb. parametreler dikkate alarak sonuçlar iyileştirilmiştir. Kural tabanlı
sınıflandırma yöntemi ile otomatik bina çıkarımına ilişkin doğruluk ve bütünlük analizi
gerçekleştirilmiştir.
Anahtar Sözcükler: LiDAR, Bina çıkarımı, Kural tabanlı sınıflandırma, Kenar yakalama, Segmantasyon
109
[101]
FOTOGRAMETRİK BELGELEMEDE KULLANILAN SAYISAL VE
TERMAL KAMERALARIN GEOMETRİK KALİBRASYONU
Naci YASTIKLI1, Esra GÜLER2, Abdullah BAL3
1
3
Doç. Dr., Yıldız Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, Davutpaşa Kampüsü, 34210,Esenler İstanbul, [email protected]
2
Müh., Yıldız Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, Davutpaşa, 34210,Esenler İstanbul, [email protected]
Doç. Dr., Yıldız Teknik Üniversitesi, Elektronik Ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü, Davutpaşa, 34210, Esenler İstanbul, [email protected]
ÖZET
Teknolojideki gelişmelere paralel olarak sayısal fotogrametri ile belgeleme çalışmalarında kullanılan
kameraların çözünürlükleri artmış ve sağladıkları otomasyon imkanları ile fotogrametrik belgelemede
oldukça popüler hale gelmiştir. Termal görüntüleme sistemleri ise, objeler tarafından yayınlanan
sıcaklığı kızılötesi bölgede özellikle uzun kızılötesi bölgede (7-20 µm) kayıt yapan algılama sistemleridir.
Bu algılama sistemleri tarihi binalarda nem, ıslak yüzeylerin yalıtım problemleri sebebi ile meydana
gelen cisim yüzeyindeki deformasyonların analiz ve belgelemesinde gibi sayısal kameralarla yapılması
mümkün olmayan uygulamalarda kullanılmaktadır.
Bu araştırmanın amacı, tarihi ve kültürel miras özelliği taşıyan bina ve diğer objelerin yersel
fotogrametri yöntemi ile 3 boyutlu olarak geometrik konumlarının belirlenmesi ve nem, ıslak yüzeylerin
yalıtım problemleri sebebi ile meydana gelen cisim yüzeyindeki deformasyonların analiz ve
belgelemesinde kullanılan sayısal ve termal kameraların geometrik kalibrasyonlarının
gerçekleştirilmesidir. Bu amaçla, sayısal ve termal kamera geometrik kalibrasyonunda kullanılmak üzere
3 boyutlu test objesi tasarlanmıştır. Geometrik kamera kalibrasyonu amacı ile, farklı derinlikte çok
sayıda kontrol noktasına sahip test objesinin fotoğrafları, Nikond D3X SLR sayısal kamera ve Flir A320
termal kamera ile çekilmiştir. Farklı noktalardan ve kameranın normal konumu dışında farklı
dönüklülerle (90º sola, 90º sağa ve 180º) çekilen fotoğraflarda kontrol noktalarının fotoğraf koordinatları
ölçülmüştür. Her bir fotoğrafta fotoğraf koordinatları ölçülen kontrol noktalarının 3 boyutlu
koordinatları total stationla ölçülmüş ve bu koordinatlar sabit olarak kabul edilmiştir. Odak uzaklığı, iz
düşüm merkezinin fotoğraf koordinat sistemindeki konumu ve distorsiyon hatalarından oluşan kamera
kalibrason parametreleri ışın desteleri ile dengeleme işlemi ile dahil edilen ek parametrelerle
belirlenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Sayısal Kamera, Termal Kamera, Geometrik Kalibrasyon, Işın Desteleri ile
Dengeleme, Ek parametre
110
[102]
İSTATISTIKSEL YÖNTEMLER VE MEKANIK MODELLEME
YAKLAŞIMI UYGULANARAK AŞAĞI SEYHAN OVASI’NDA BUĞDAY
ÜRÜN VERIMLILIĞININ MODIS VE LANDSAT TM/ETM
VERILERIYLE TAHMIN EDILMESI
Onur ŞATIR1, Süha BERBEROĞLU1
1
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü 01330 Adana, [email protected], [email protected]
ÖZET
Uzaktan Algılanmış verilerle tarımsal ürün verimliliğinin tahmini, ülkeler için stratejik bir öneme
sahiptir. Bu noktada, en az maliyetle, en doğru tahmine ulaşmak, uzaktan algılama biliminin temel
faydalarından birisidir. Bu çalışmanın amacı, ücretsiz olarak veya çok düşük bir maliyetle temin
edilebilen MODIS ve Landsat verilerinin buğday ürün verimliliğinin tahmini konusunda, farklı teknikler
kullanılarak, potansiyellerinin belirlenmesidir. Bu çerçevede, buğday verimliliğinin, tek zamanlı ve çok
zamanlı Landsat ve MODIS verileri kullanılarak, arazi verilerine dayalı istatistiksel tekniklerin yanı sıra
arazi verisine dayanmayan, iklim verilerinin de eklendiği net birincil üretim (NBÜ) tabanlı mekanik
verim tahmin modelleri yardımıyla da belirlenmesi hedeflenmiştir. İstatistiksel tekniklerde, kısmı kareler
regresyon modeli, adımsal regresyon modeli ve üstsel regresyon modelleri uygulanmıştır. Her bir uydu
verisi ve bu uydu verilerinden üretilen vejetasyon metrikleri, çalışma alanından toplanan verim
bilgileriyle ilişkilendirilerek, istatistiksel bir tahmin modeli geliştirilmiş ve uygulanmıştır. Mekanik
modelleme aşamasında ise buğday ürününün gelişim dönemi boyunca (tohum ekim-hasat), bitkinin
gelişme fenolojisi, sıcaklık, solar radyasyon ve toprak nemi gibi bilgiler yardımıyla NBÜ grC m2 Y-1
cinsinden hesaplanmış ve çalışma bölgesinde yetişen buğday ürününe özel bazı katsayılar (bitki nem
içeriği, kök-gövde oranı vb.) yardımıyla bir dönüştürme eşitliği kullanılarak ton ha-1 cinsinden
hesaplanmıştır. Her iki teknik, farklı uydu verileri kullanılarak karşılaştırılmış ve Türkiye genelindeki
uygulanabilirliği sorgulanmıştır.
Anahtar sözcükler: Buğday rekoltesi/verimliliği tahmini, Net Birincil Üretim, MODIS, Landsat,
Vejetasyon Metrikleri, Tarımsal Modelleme
111
[103]
TEKKEKÖY BÖLGESİ SANAYİ TOPRAKLARININ BAZI FİZİKSEL VE
KİMYASAL ÖZELLİKLERİNİN CBS İLE DEĞERLENDİRİLMESİ
Özcan ÇOLUK1, Ayşe KULEYİN2, Aziz ŞİŞMAN3
1
Araş. Gör, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, 55139, Samsun, [email protected]
Doç. Dr., Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, 55139, Samsun, [email protected]
3
Yrd. Doç. Dr., Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 55139, Samsun, [email protected]
2
ÖZET
Toprak, atmosfer ile taşkürenin temas halinde olduğu yüzey tabakası olarak adlandırılmaktadır. Bu
tabaka, içinde organik ve inorganik maddeyi barındırmanın yanı sıra karmaşık fiziko-kimyasal ve
biyolojik olaylarında gerçekleştiği bölgedir. Birçok disiplin için toprağın tanımı ve anlamı farklı da olsa
bu materyal kum, silt, kil, organik madde gibi katı unsurları ve birçok tuzu içermektedir. Toprakların pH,
organik madde, Katyon değişim kapasitesi (KDK), kireç ve tekstür gibi temel fiziksel ve kimyasal
özellikleri farklı disiplinlere ait birçok çalışmanın sonuçlarını irdelemede ve ilişkilendirmede kullanılan
temel parametrelerdir. Örneğin toprak kirliliği araştırmalarında; kirleticilerin toprak içindeki
davranışlarını inceleme ve yorumlamada adı geçen parametrelerin değerleri göz önüne alınmaktadır.
Bu çalışmada Samsun ili Tekkeköy ilçesinde yer alan sanayi bölgesi topraklarının tayin edilen temel
fiziksel ve kimyasal özellikleri Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ile değerlendirilmiştir. Değerlendirme
sonrası ortaya çıkan sonuçların bölge üzerinde yapılacak diğer çalışmaların yorumlanması ve
değerlendirilmesinde altyapı oluşturması amaçlanmıştır.
Anahtar Sözcükler: Toprak, Coğrafi Bilgi Sistemleri, KDK, Organik Madde.
112
[104]
UZAKTAN ALGILAMA İLE ATMOSFERİK PARTİKÜL MADDE
KONSANTRASYONLARININ BELİRLENMESİ
Özgür ZEYDAN1, Yılmaz YILDIRIM2
1
2
Öğr. Gör., Bülent Ecevit Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, 67100, Zonguldak, [email protected]
Prof. Dr., Bülent Ecevit Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, 67100, Zonguldak, [email protected]
ÖZET
Hava kirliliği, ülkemizin çözmesi gereken en önemli çevre problemlerinden birisidir. Son yıllarda,
şehirlerimizin hava kalitesinde az miktarda gelişmeler gözlenmiştir. Fakat şehirlerimizdeki hava kalitesi
hala halk sağlığı açısından yeterli seviyede değildir.
Hava kirleticileri, gazlar ve partikül maddeler olarak iki ana kategoriye ayrılabilir. Genellikle fosil
yakıtlarının yanmasından kaynaklanan partikül maddeler, çok ciddi sağlık problemlerine neden olabilir.
Solunum ve dolaşım sistemleri, çapları 10 mikrometreden küçük olan partikül maddelerden (PM10)
etkilenmektedir. Hatta, literatürdeki çalışmalarda partikül madde konsantrasyonlarındaki artışın ölüm
oranlarında artışla sonuçlandığı belirtilmiştir.
Bu çalışmada, atmosferdeki partikül madde (PM10) konsantrasyonları uzaktan algılama verileri
kullanılarak tahmin edilmiştir. MODIS Aerosol Ürünleri’nden “optik aerosol derinliği” (AOD) verileri
kullanılarak partikül madde konsantrasyonları belirlenmiştir. Tahmin edilen partikül madde
konsantrasyonları Ulusal Hava İzleme Ağı’ndaki ölçümlerle kıyaslanmıştır. Sonuçlar, AOD ile PM10
arasında ortalama bir ilişkinin (r=0.72) bulunduğunu göstermiştir. Uzaktan algılama tekniklerinin hava
kalitesi çalışmalarında partikül madde konsantrasyonlarının belirlenmesinde kullanılabileceğini
söylemek mümkündür.
Anahtar Sözcükler: Hava Kirliliği, MODIS, Optik Aerosol Derinliği, Partikül Madde, Uzaktan
Algılama
113
[105]
KIYI ÇİZGİLERİNİN GERİ YAYILIMLI
YAPAY SİNİR AĞLARI İLE TESPİT EDİLMESİ
Muhammed Kamil TURAN1, İsmail Rakıp KARAŞ2
1
Yrd. Doç. Dr. Karabük Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Tıbbi Biyoloji A.D., 78050, Karabük, [email protected]
Yrd. Doç. Dr. Karabük Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, 78050, Karabük, [email protected]
2
ÖZET
Kıyı çizgisi deniz ve sahilin ya da genel olarak suyun ve karanın birleşme alanları olarak ele alınır. Bu
nedenle zamanla değişime en çok uğrayan sahalar olarak dikkati çekeler. Kıyı bölgelerindeki bu
değişimin nedeni, suyun devamlı suretle erozyonu ile çevresel ve beşeri faktörlerdir. Kıyı şeridi çevresiyle
bir bütün olarak ele alınmalı, değişimin çevresel varlıklar, bitki ve hayvan çeşitliliğini ayrıca kentsel
yerleşimi de etkilediğini unutulmamalıdır. Bu çalışmada geliştirdiğimiz yazılım ile, deniz ve sahil
arasında tanımlanan kıyı şeridi çizgisinin, uydu görüntüleri yardımıyla vektörel olarak ifade edilmesi
amaçlanmıştır. Google Earth ara yüzü kullanılarak temin edilen ülkemizin muhtelif kıyılarına ait
deneysel uydu görüntüleri üzerinde, gürültü giderme ve görüntü işleme teknikleri uygulanarak görüntüler
zenginleştirilmiştir. Bu görüntüler, ileri beslemeli ve geri yayılmalı bir yapay sinir ağı ile
sınıflandırılmıştır. Sınıflar deniz sahası, deniz-sahil, sahil-deniz ve sahil olmak üzere dört farklı
kategoride tanımlanmıştır. Yapay sinir ağı ile yapılan ilk çalışmalarda ham görüntü, ek bir
zenginleştirme uygulanmadan denenmiş ve kıyı şeridi %62 doğrulukla tespit edilmiştir. Kıyı şeridinin
ileri beslemeli ve geri yayılmalı yapay sinir ağı ile sınıflandırılması ve bu sayede vektörel olarak ifade
edilebilmesi, hızlı değişimin yaşandığı bu sahalarda yazılıma gerekli esnekliği sağlayacaktır. Uygulanan
yöntem ve geliştirilen yazılım sayesinde, zamansal değişiklikler daha esnek bir şekilde ortaya
konulabilecek, kıyı şeridi değişimleri ile çevresel bileşenlerin etkileşimi belirgin olarak
gösterilebilecektir.
Anahtar Sözcükler: Uzaktan algılama, uydu görüntüleri, kıyı çizgisi, sayısallaştırma teknikleri, yapay
sinir ağları
114
[106]
YAĞIŞ MİKTARININ MSG SEVIRI VERİLERİ İLE BELİRLENMESİ
A. Gürol ERTÜRK1, A. Serap SÖĞÜT2, Deniz OKÇU3, Zafer ASLAN4, Derya MAKTAV5
1
Yazılım Mühendisi, , EUMETSAT, Meteorolojik Operations Division, Darmstadt, Almanya, Aydin.Ertuerk@eumetsat
MBA Meteoroloji Mühendisi, Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, İstanbul, [email protected]
3
Dr. Meteoroloji Y. Mühendisi, Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, İstanbul, [email protected]
4
Prof. Dr., İstanbul Aydın Üniversitesi, Mühendislik Mimarlık Fakültesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, İstanbul, [email protected]
5
Prof. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, İnşaat Fakültesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, İstanbul, [email protected]
2
ÖZET
Bu çalışmanın amacı, İstanbul ve çevresinde yüzey verileri ve uydu verileri kullanılarak yağış miktarının
belirlenmesidir. Bu nedenle, İstanbul ve civarı için, MSG (METEOSAT Second Generation) SEVIRI
(Spinning Enhanced Visible and Infrared Imager) verilerine dayalı bulut tepe sıcaklığı, su buharı miktarı
ve günlük toplam yağış miktarı verileri değerlendirilmiştir. Örnek olarak farklı tarihlerdeki IR (kızılötesi)
ve WV (su buharı) uydu verileri (IR10.8, WV6.2 ve WV7.3 bantlarının parlaklık sıcaklıkları ile WV6.2 ile
IR10.8 ve WV6.2 ile WV7.3 bantlarının sıcaklık farkları), İstanbul ve civarında seçilen farklı
istasyonlardaki (Bahçeköy, Florya, Göztepe, Kandilli, Kartal, Kireçburnu (Sarıyer), Kumköy (Kilyos),
Şile) yağış verilerinin tahmin edilmesi amacıyla ayrıntılı olarak incelenmiştir. Bulut parlaklık sıcaklığına
ait istatistiksel büyüklükler ve RGB (Red-Green-Blue kanal kompozit görüntüsü) verileri birlikte
yorumlanmıştır. Günlük toplam yağış miktarı ve bulut tepe sıcaklığı ile yağış miktarı-su buharı arasında
=0,10 güvenlik seviyesinde belirli anlamlı bir lineer ilişki olduğu belirlenmiştir. Bulut tepe sıcaklığının
mod değerleri ile günlük toplam yağış miktarı arasında pozitif, ortalama medyan değerleri arasında ise
negatif ilişki olduğu saptanmıştır. Ayrıca, günlük toplam yağış miktarı-su buharı değerleri birlikte
incelendiğinde, su buharına ait ortalama ve medyan değeri ile günlük toplam yağış miktarı arasında
pozitif, maksimum değerler arasında negatif ilişki belirlenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Bulut parlaklık sıcaklığı, MSG, Yağış miktarı, Yağışa dönüşebilir su miktarı.
115
[107]
ALZHEİMER HASTALARI İÇİN AKILLI MOBİL CİHAZLAR
ÜZERİNDE NAVİGASYON UYGULAMALARI
Mustafa COŞAR1, İ. Murat OZULU2, Hüseyin ÇİZMECİ3, F. Engin TOMBUŞ4
1
Öğr.Gör., Hitit Üniversitesi, Meslek Yüksekokulu, Bilgisayar Programcılığı Programı, 19030, Çorum., [email protected]
2
Öğr.Gör., Hitit Üniversitesi, Meslek Yüksekokulu, Harita ve Kadastro Programı, 19030, Çorum,, [email protected]
3
Öğr.Gör., Hitit Üniversitesi, Meslek Yüksekokulu, Bilgisayar Programcılığı Programı, 19030, Çorum,, [email protected]
4
Öğr.Gör., Hitit Üniversitesi, Meslek Yüksekokulu, Harita ve Kadastro Programı, 19030, Çorum,, [email protected]
ÖZET
Bilim ve teknolojinin temel amaçları arasında insanlara ve onların yaşamlarına katkı sağlamak
gelmektedir. Günümüz teknolojik gelişmeleri birçok işi ve görevi yapabilen mobil sistemler üzerinde
çalışabilen uygulamalar sayesinde daha fazla sayıda insana ulaşmayı ve engelleri olan insanlara da
yaygınlaştırmayı sağlamaktadır.
Coğrafi bilgi sistemleri (CBS) de son yıllarda oldukça gelişmeler kaydetmiş, her alanda yaygınlaşarak
mesleki uygulamaların yanında günlük yaşamı kolaylaştırıcı bazı uygulamalarla da kendisini
göstermektedir. Mobil cihazlar üzerinde navigasyon sistemleri, yön ve yol bulma uygulamaları bunlar
arasında sayılabilir. Bu tür uygulamaları sağlıklı insanlar kullanabildiği gibi, engelli ve sağlık sorunları
olan insanlarda kullanabilmektedir. Bu uygulamalarda ki navigasyon sistemlerine görüntü, ses ve diğer
multimedya eklentileri de dahil edilerek yaygınlaştırılmaktadır.
Alzheimer Hastalığı, bellekte ve öğrenme, konuşma, akıl yürütme, yargılama, iletişim ve günlük yaşam
etkinliklerini sürdürme yetilerinde kademeli olarak yıkıma ve davranışlarda değişikliklere yol açan
ilerleyici bir beyin hastalığıdır. Bu hastalar genellikle günlük yaşamları sırasında gezinti amaçlı
evlerinden dışarı çıktıklarında geçtikleri yolu, güzergahı unutarak geri dönememektedirler. Bu hem
kendilerine hem de yakınlarına büyük sıkıntılar doğurmaktadır.
Mobil navigasyon cihazları üzerine Alzheimer hastasının bulunduğu konum yüklenerek gideceği yol ve
yönler girilerek bu güzergahı takip etmesi istenebilir. Bu hastaların tüm konum bilgileri GPS (Global
Positioning System =Küresel Konumlandırma Sistemi) sistemler üzerine aktarılarak uzaktan izlenmeleri
ve bulundukları yerlerin tespiti yapılabilir. Ayrıca hastaların kaybolma, duraklama ve başka yollara
girmeleri gibi farklı durumları da uzaktan algılanarak anlık müdahale edilebilir. Bu çalışmada özellikle
mobil akıllı telefonlarda bu tür uygulamalar varlığı ve kullanımları incelenerek artı ve eksileri ortaya
konmaya çalışılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Alzheimer, CBS, Mobil uygulamalar, Navigasyon sistemleri.
116
[108]
NESNE-TABANLI GÖRÜNTÜ SINIFLANDIRMA YÖNTEMLERİNİ
KULLANARAK UYDU GÖRÜNTÜLERİNDEN KENTSEL DETAYLARIN
BELİRLENMESİ, HARİTALARIN GÜNCELLENMESİ VE CBS’YE
ENTEGRASYONU
Aycan Murat MARANGOZ1, Zübeyde ALKIŞ2
1
Yrd. Doç. Dr. Bülent Ecevit Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 67100, Zonguldak, [email protected]
2
Prof. Dr. Yıldız Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 34210, Esenler, İstanbul, [email protected]
ÖZET
Son yıllarda uzaktan algılama teknolojilerinde, yüksek çözünürlüklü uydu görüntüleri kapsamına giren ve
0.6-1.0m yer örnekleme aralığına sahip görüntüler yoğun olarak kullanılmaktadır. Bu görüntüler,
konumsal bilgi elde etmede etken olan görüntünün bilgi içeriği açısından çok önemli ve gerekli bir veri
kaynağı olmaktadır. Uydu görüntülerinin herhangi bir haritacılık uygulamasına altlık olacak şekilde
düzenlenmesi için; geometrik olarak düzeltilmeleri ve zenginleştirilmeleri konusunda mevcut bazı yöntem,
algoritma ve yapılan bazı diğer işlemler bulunmaktadır. Ayrıca, görüntülerden çıkarılacak bilgi
içeriğinin elde edilmesinde yararlanılan sınıflandırma yaklaşımlarından olan nesne-tabanlı görüntü
işleme analizi ve özellikle son yıllarda sıkça kullanılmaktadır.
Bu çalışmada, Zonguldak Bölgesini kaplayan yüksek çözünürlüklü 2004 yılına ait QuickBird görüntüsü,
2002 ve 2008 yıllarına ait IKONOS uydu görüntüleri kullanılmıştır. Seçilen test alanı, Batı Karadeniz kıyı
şeridi boyunca değişken arazi yapısına sahip olan endüstri şehri Zonguldak bölgesidir. Görüntülerdeki
bina ve yollar gibi kentsel detaylar eCognition v4.0.6 yazılımı ile nesne tabanlı sınıflandırma yaklaşımı
kullanılarak bulunmuş, tanınmış ve çıkarılmıştır. Elde edilen ürünler, test alanının mevcut 1/5000 ölçekli
referans vektör haritası ile karşılaştırılmış, analiz ve sorgu işlemleri yapılarak diğer bir yöntem olan
görüntünün ekran üzerinden elle vektörleştirilmesi yöntemiyle elde edilen vektör ürünlerine karşı başarısı
CBS ortamında analiz edilmiştir. Bu değerlendirmeler doğrultusunda, yüksek çözünürlüklü uydu
görüntülerinin geometrik ve semantik içeriğinden yararlanarak günümüz yerel yönetimler ve kamu
tarafından kullanılan 1/5000 ölçekli haritaların yapımı ve güncelleştirilmesi konusunda gerekli sonuçlar
sunulmuş ve yorumlar yapılmıştır.
Anahtar Sözcükler: eCognition, Görüntülerin Bilgi İçeriği, Harita Güncelleme, Nesne-Tabanlı Görüntü
Analizi, Segmentasyon, Yüksek Çözünürlüklü Uydu Görüntüleri
117
[110]
GÖRÜNÜRLÜK ANALİZİNİN ARKEOLOJİK ALANLARA
UYGULANMASI
İbrahim Murat OZULU1, Fazlı Engin TOMBUŞ2,Mustafa COŞAR3
1
Öğretim Görevlisi, Hitit Üniversitesi, Meslek Yüksekokulu, Harita ve Kadastro Bölümü, 19169, Çorum, [email protected]
Öğretim Görevlisi, Hitit Üniversitesi, Meslek Yüksekokulu, Harita ve Kadastro Bölümü, 19169, Çorum, [email protected]
3
Öğretim Görevlisi, Hitit Üniversitesi, Meslek Yüksekokulu, Bilgisayar Programcılığı Bölümü, 19169, Çorum, [email protected]
2
ÖZET
Günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte çevre güvenliğini sağlamak için birçok yeni yöntemler
geliştirilmiştir. Yüksek çözünürlüklü, gece görüş özellikli, termal kameralar gibi teknik özelliklere sahip
donanımlarla çevre güvenliği, emniyeti alınmaya başlanılmıştır. İlkçağlardan itibaren görmek ve
görünmek, düşmandan korunmak, ticaret için ulaşım için yolları kontrol altında tutmak en az günümüzde
olduğu kadar önemli bir güvenlik sorunu olarak görülmekteydi. Geçmişte kullanılan yöntemlere
bakıldığında, ilkçağlardan itibaren bir bölgenin güvenliği söz konusu olduğunda kullanılan en yaygın
yöntem gözetleme kuleleridir. Gözetleme kuleleri geniş alanların izlenmesini sağlayan genelde coğrafi
doğal yapının kullanıldığı yüksek tepeler, ağaç üzerinden gerçekleştirilen veya yüksek binalar inşa
edilerek, savunma, iletişim, izleme faaliyetlerinin gerçekleştirildiği yerlerdir. Birçok alanda olduğu gibi
arkeolojik alanlarda yapılan çalışmalarda da Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) kullanımının yaygınlaşması
yürütülen araştırmalarda yapılan analizleri artırmaktadır. CBS analizlerinden birisi olan görünürlük
analizi belli bir noktadan gözlenen alana ait bilgileri belirlemeye yaramaktadır. Bu çalışmada Çorum ili
sınırları içerisinde bulunan arkeolojik alanlardan toplanan veriler yardımıyla alanların güvenliklerinin
nasıl sağlandıkları incelenmiş ortak özellikleri belirlenmeye çalışılmıştır. Elde edilen bulgulardan
yararlanılarak, alanlarda önceden belirlenen muhtemel gözetleme kule yerleri yardımıyla görünürlük
analizleri yapılmış ve haritalar oluşturulmuştur. Alternatif gözetleme kulelerinin yerleri belirlenmesine
yönelik farklı senaryolar üzerinden değerlendirmeler yapılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Arkeoloji, Çorum, Görünürlük Analizi, Gözetleme Kulesi, Uzaktan Algılama.
118
[112]
ALAN KULLANIM ÖNERİLERİNDE MEKANSAL ANALİZ
TEKNİKLERİNİN KULLANIMI
B. Niyami NAYİM1, Yeliz SARI NAYİM2
1
Dr., Bartın Üniversitesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Bartın, [email protected]
2
Dr., Bartın Üniversitesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Bartın, [email protected]
ÖZET
Sürdürülebilir kentsel gelişim açısından alan kullanımlarının planlanması hayati öneme sahiptir.
Günümüzde hızlı nüfus artışına paralel olarak, doğal kaynaklar hızla yok olmakta, planlamadan yoksun
çarpık kentleşme nedeniyle de arazi kullanımlarına yönelik çeşitli sorunlar ve uyuşmazlıklar ortaya
çıkmaktadır. Bu durum ise yeni alan kullanımlarının planlanmasında daha akılcı tekniklerin göz önüne
alınmasını gerekli kılmaktadır. GIS uygulamalarında son zamanlarda mekansal analiz teknikleri sıklıkla
kullanılmaktadır.
Bu çalışmada, Bartın kentinde yeni bir kent parkı için en uygun yerin belirlenmesinde mekansal analiz
araçlarının kullanımı örnek olarak ele alınmıştır. Bu amaçla, kent parkının belirlenmesine yönelik
planlama kriterleri baz alınarak ve Bartın kenti için oluşturulan gerekli harita altlıkları kullanılarak en
uygun alanın belirlenmesi sağlanmıştır. Daha sonra farklı alan kullanımlarının belirlenmesi için de
uygulanabilecek söz konusu mekansal analiz araçlarının kullanımına yönelik sonuçlar ve öneriler ortaya
konulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Mekansal Analiz, GIS, Planlama, Alan Kullanımı.
119
[113]
ICONA EROZYON RİSK BELİRLENME YÖNTEMİNDE ZAMANSAL
OLARAK NDVI ETKİSİNİN İNCELENMESİ
Fazlı Engin TOMBUŞ1, Mahmut YÜKSEL2, Mustafa COŞAR3, İbrahim Murat OZULU4
1
Öğretim Görevlisi, Hitit Üniversitesi, Meslek Yüksekokulu, Harita ve Kadastro Bölümü, 19169, Çorum, [email protected]
2
Prof. Dr., Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, 34469, Dışkapı, 06110,Ankara, [email protected]
3
Öğretim Görevlisi, Hitit Üniversitesi, Meslek Yüksekokulu, Bilgisayar Programcılığı Bölümü, 19169, Çorum, [email protected]
4
Öğretim Görevlisi, Hitit Üniversitesi, Meslek Yüksekokulu, Harita ve Kadastro Bölümü, 19169, Çorum, [email protected]
ÖZET
Erozyon, bir varlığın değeri yerine getirilemeyecek şekilde yok olması olarak tanımlanmaktadır. Toprak
biliminde erozyon, yeryüzündeki ana materyalin çeşitli etkenlerle aşınıp taşınması olayıdır. Erozyon
çeşitleri önem sırasına göre, su, rüzgar, çığ ve buzul olarak sıralanırsa, su erozyonu, diğer erozyon
çeşitleri içerisinde en yaygın ve en etkili olanıdır. Bu nedenle toprak erozyonu denildiğinde ilk akla gelen
su erozyonudur. Erozyonun başlıca nedeni, toprağı koruyan bitki örtüsünün yok olmasıdır. Arazi eğimi,
toprak yapısı, yıllık yağış miktarı, iklim faktörleri, bitki örtüsü, toprak ve bitkiye yapılan çeşitli
müdahaleler, erozyonun şiddetini belirleyen öğelerdir.
Ülkemizde, denizlere veya göllere taşınarak ulaşan yıllık ortalama toprak miktarının 500 milyon ton
olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle verimli tarım arazilerimizin iyi korunması, topraklarımızın yapısını
olumsuz yönde etkileyen erozyonun kontrol altına alınması gerekmektedir. Erozyon koruma önlemlerinin
alınabilmesi için erozyon etkisi altındaki alanların öncelikli olarak belirlenmesi gerekir. Bitki yoğunluk
değerlendirmelerinde yoğun biçimde kullanılan NDVI (Normalleştirilmiş fark bitki örtüsü indeksi),
Uzaktan Algılama (UA) ve Coğrafi Bilgi sistemleri (CBS) teknikleri ile belirlenebilmektedir.
Bu çalışmada Çorum ilinde seçilen uygulama alanında, son zamanlarda kullanım alanı gittikçe artan
Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama tekniklerinden yararlanılarak ICONA erozyon risk
belirlenme yönteminde zamansal olarak NDVI etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Anahtar Sözcükler: Erozyon, ICONA, NDVI, Uzaktan Algılama
120
[114]
TARİHİ ALANLARDA WEB CBS UYGULAMALARI
Mehmet ALKAN1, Deniz ARCA2, Çağlar BAYIK3, Dursun Zafer ŞEKER4
1
2
Doç. Dr., Bülent Ecevit Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 67100, Zonguldak, [email protected]
Arş. Gör., Bülent Ecevit Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 67100, Zonguldak, [email protected]
3
Arş. Gör., Bülent Ecevit Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 67100, Zonguldak, [email protected]
4
Prof. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469, Maslak, İstanbul, [email protected]
ÖZET
Web tabanlı Coğrafi Bilgi Sistemleri teknolojik gelişmeler sayesinde projelerin vazgeçilmez bir parçası
haline gelmiştir. Sağladığı kullanım kolaylığı, erişilebilirlik ve etkin paylaşım olanaklarından dolayı
toplumun her kesiminden kullanıcıya hitap edebilmekte, dolayısıyla birçok uygulamanın sunum
aşamasında getirdiği çözümler nedeniyle tercih sebebi olmaktadır. Ülkelerin tarihi miras alanları;
turizm, ülkenin tanıtımı, ekonomik kazanç sağlama gibi birçok yönden büyük önem arz etmektedir.
Türkiye’de birçok tarihi mirasa sahip olduğundan bu açıdan şanslı ülkeler arasında yer almaktadır.
Tarihi miraslara sahip olmak önemli bir olgu olmasına rağmen bu mirasları korumak ve yaşatmak da
önemlidir. Bu yüzden UNESCO dünya ülkelerine yardımcı olmak amacıyla önemli tarihi miras alanlarını
dünya tarih mirası listesine almaktadır. Ülkemizde bulunan dokuz tarihi yerleşke UNESCO koruması
altında bulunmaktadır ve bunlardan bir tanesi de Safranbolu tarihi kentidir. Bu çalışmada Safranbolu
tarihi kentindeki tarihi yapılara yönelik web tabanlı bir bilgi sistemi oluşturularak internet üzerinden
kullanıcılara sunulması amaçlanmıştır. Web tabanlı CBS uygulamaları ile kullanıcılar ihtiyaç duydukları
verilere ve haritalara kolayca ulaşabilmekte ve tanımlanan olanaklar doğrultusunda bu verilerle
çalışabilmektedirler.
Anahtar Kelimeler: Web CBS, Kültürel Miras, CBS, UNESCO
121
[115]
SAR GÖRÜNTÜLERİNDEN KIYI ŞERİDİ BELİRLEME ALGORİTMASI
Uğur ACAR1, Bülent BAYRAM2, F. Balık ŞANLI3, Saygın ABDİKAN4, Mustafa ÜSTÜNER4,
Derya MAKTAV5,Filiz SUNAR5
1
Arş. Gör. Dr., Yıldız Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 34220, Esenler,İstanbul, [email protected]
2
Doç. Dr., Yıldız Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 34220, Esenler,İstanbul, [email protected]
3
Yrd.Doç. Dr., Yıldız Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 34220, Esenler,İstanbul, [email protected]
4
Arş. Gör., Yıldız Teknik Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 34220, Esenler,İstanbul, [email protected], [email protected],
5
Prof. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469, Maslak, İstanbul, [email protected], [email protected],
ÖZET
Kıyı yönetimi hızlı, güncel ve doğru bilgi gerektirmektedir. Bu nedenle kıyı hareketlerindeki değişiklikler
kıyı ile uğraşan bilim adamları ve yöneticiler için birincil öneme sahiptir. Kıyılardaki değişimi izlemek
için, uzaktan algılama verileri en önemli yöntemlerden birisidir. Uzaktan algılama yöntemleri ile sahil
şeridini çıkartmak ve kıyıdaki değişimleri takip etmek mümkündür. Ancak el ile yapılan işlemler uzun
zaman almaktadır. Literatürde optik görüntüleri kullanarak otomatik kıyı elde etmek için geliştirilen
birçok algoritma vardır. Bu çalışmada, optik görüntülerden farklı olarak, SAR (Synthetic Aperture
Radar) uydu görüntülerinden kıyı şeridini tespit edebilmek amacıyla otomatik bir algoritma
geliştirilmiştir. Oluşturulan algoritma ALOS PALSAR’ a ait FBD (Fine Beam Double) , HH-HV
polarizasyonlu verilerde kullanılmıştır. Kullanılan PALSAR görüntüsü, L-bandında, 14MHz bant
genişliğine sahip, bakış açısı 34,3 derece olan bir görüntüdür. PALSAR görüntüsünün yer çözünürlüğü
15 metre olarak yeniden örneklenmiştir. Zonguldak’a ait görüntüler test için kullanılmıştır. Algoritması
Microsoft Visual Studio C# ortamında kodlanmıştır. Geliştirilen yazılım 2007 ve 2009 olmak üzere iki
farklı tarihte kaydedilmiş 2 PALSAR görüntülerinde çalıştırılmış ve sonuçları doğrulamak için elde edilen
otomatik kıyı şeridi ile elle yapılan sayısallaştırma sonuçları ile karşılaştırılmıştır. Her görüntüde kontrol
için rasgele noktalar kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre elle sayısallaştırma ile otomatik süreç
arasında ortalama 2 piksellik farklar oluşmuştur. Sonuçlar elle sayısallaştırma göre kabul edilebilir
düzeydedir. Ayrıca kıyı şeritlerinin boyları ve kapladıkları alanlar elle yapılan sayısallaştırma ile
karşılaştırılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Kıyı Belirleme, Uzaktan Algılama, PALSAR
122
[116]
DOĞAL BİTKİ ÖRTÜSÜNE YÖNELİK ANALİZLERDE ZONAL
İSTATİSTİK FONKSİYONUNUN KULLANIMI
Yeliz SARI NAYİM1, B. Niyami NAYİM2
1
2
Dr., Bartın Üniversitesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Bartın, [email protected]
Dr., Bartın Üniversitesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Bartın, [email protected]
ÖZET
GIS uygulamalarında sıklıkla kullanılan mekansal analiz araçlarından biri de zonal istatistik araçlarıdır.
Raster haritalar üzerindeki hücre zonlarına dayalı olarak istatistiksel sonuçlar çıkarmaya dayanan bu
analizler birçok bilim dalında harita altlıklarının karşılıklı olarak analiz edilmesinde oldukça önemli bir
yer tutmaktadır.
Bu çalışmada zonal istatistik fonksiyonunun kullanımını daha detaylı ele almak ve örneklendirmek
maksadıyla doğal bitki örtüsünün fiziksel alan özelliklerinden eğim gruplarına göre dağılımı ele
alınmıştır. Bu maksatla Bartın ilinin önemli turistik yerleşimlerinden olan İnkum kıyı yerleşimi ve yakın
çevresinde Sarı Nayim (2010) tarafından tespit edilmiş olan doğal bitki türlerinin dağılımını içeren
biyotop haritası ile eğim grupları haritası altlık olarak kullanılmıştır. Çalışma sonucunda doğal bitki
türlerinin eğim gruplarına göre dağılımı belirlenmiş, buna benzer birçok analizde kullanılabilecek zonal
istatistik yöntemine ilişkin değerlendirmeler ve kullanımına yönelik öneriler ortaya konulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Doğal bitki örtüsü, GIS, Zonal İstatistik, Biyotop Haritası, Eğim.
123
[117]
UAV TARAFINDAN TOPLANAN YAKIN MESAFE FOTOGRAMETRİ
VERİLERİNİN KALİTE DEĞERLENDİRMESİ
Serkan KARAKIŞ1, Umut Güneş SEFERCİK2, Çağlar BAYIK3, Mustafa ÖZENDİ4
1
Yrd. Doç. Dr., Bülent Ecevit Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 67100, Zonguldak, [email protected]
Yrd. Doç. Dr., Bülent Ecevit Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 67100, Zonguldak, [email protected]
Arş. Gör., Bülent Ecevit Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 67100, Zonguldak, [email protected]
4
Arş. Gör., Bülent Ecevit Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 67100, Zonguldak, [email protected]
2
3
ÖZET
Uzaktan algılama, mevcut alternatif teknolojilerin gelişimi ile hızla ilerlemektedir. Buna bağlı olarak,
hava ve uzay kaynaklı görüntüleme sistemlerinin ve taşıyıcı platformların sistem yapılandırması daha
karmaşık ve maliyetli hale gelmiştir. Bu sebeple, basit ve daha ucuz görüntüleme sistemlerine ihtiyaç
duyulmuştur. Bu sistemlerden biri, desimetre mertebesinde çok yüksek çözünürlük sağlayan ve düşük
irtifa yakın saha fotogrametri sağlayan insansız hava aracıdır (UAV). Bu çalışmanın öncelikli amacı
UAV sistem verilerinin çeşitli yeryüzü sınıflarında kalite değerlendirmesidir. Bu amaca yönelik olarak bir
model hava aracında çeşitli birleştirme işlemleri uygulanarak gövdesinde, iniş takımlarının arasına
metrik olmayan bir kamera yerleştirilmiştir. Bu çalışmanın amaçları kapsamında; kaliteli bir uçuş için,
kolay iniş yapılabilmesi, uzun mesafe görüntüsü sağlaması ve farklı yeryüzü sınıflarını kapsaması
sebebiyle Bursa’da bir test alanı seçilmiştir. Bu test alanında uçuş yapılarak, uygun meteorolojik
koşullarda yüksek çözünürlüklü veriler (5 cm civarında) elde edilmiştir. Uygulamada elde edilen veri
üzerinde demet blok dengeleme yapıldıktan sonra manuel sınıflandırma ve nesne tabanlı otomatik
sınıflandırma yapılmıştır. Çıkarımlar, büyük ölçekli fotogrametri ile elde edilmiş mevcut referans veri seti
ile kıyaslanmış ve kontrol noktaları RTK GPS aracılığıyla toplanmıştır. Sonuç olarak, basit ve ucuz bir
UAV sistemi tüm yeryüzü sınıfları için kaliteli veri sağladığı görülmüştür. Ancak hava koşullarına,
gündüz ve geceye bağımlılık mevcuttur ve kameranın lens distorsiyonları olabilmektedir. Ayrıca, fotoğraf
çerçeveleri yeryüzünde küçük alanları kapsadığı için test alanının değerlendirilmesi çok vakit alan işlem
sürecine sebep olmaktadır.
Anahtar Sözcükler: insansız hava aracı, kalite değerlendirme, metrik olmayan kamera, model uçak,
yakın mesafe fotogrametri,
124
[118]
YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜKLÜ TERRASAR-X VERİLERİNİN 3B KALİTE
DEĞERLENDİRMESİ- BARSELONA ÖRNEĞİ
Umut G. SEFERCİK1, Alexander SCHUNERT2, Uwe SOERGEL2, Kinichiro WATANABE3
1
2
Bülent Ecevit Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Zonguldak, Türkiye – [email protected]
Leibniz Hannover Üniversitesi Fotogrametri ve Geoinformasyon Enstitüsü, Hannover, Almanya – (schunert, soergel)@ipi.uni-hannover.de
3
Japonya Konumsal Bilgi Merkezi, Tokyo, Japonya – [email protected]
ÖZET
Son yıllarda, yapay açıklıklı radar (SAR) verileri bilimsel uygulamalarda yoğun bir şekilde kullanılmış ve
birçok SAR görevi gerçekleştirilmiştir. SAR teknolojisi, aktif algılama yeteneği ve uzun dalga boyları
sayesinde pasif algılamaya dayalı çalışan optik sistemlerin aksine hava şartları ve gece-gündüz’den
bağımsız olarak günün her saati veri sağlayabilmektedir. SAR uydu verilerinin geçmişte en büyük
problemi çözünürlük olarak kaydedilmiştir. Ancak bu problem, SAR teknolojisi için bir devrim niteliğinde
olan TerraSAR-X (TSX)’in yörüngeye oturtulması ile aşılmıştır. TSX, üç farklı görüntüleme modu
sayesinde geniş alanlar kaplayabilen yüksek çözünürlükte (1m’ye kadar) veriler üretebilmektedir.
Günümüzde, TSX verileri kullanılarak çok sayıda bilimsel araştırma yapılmaktadır. ISPRS SAR
Interferometri çalışma grubu da TSX SAR verilerinden elde edilen dijital yükseklik modellerinin (DYM)
kalite değerlendirmesi konulu bir proje gerçekleştirmektedir. Proje kapsamında, Türkiye, İspanya,
Almanya ve İtalya’dan seçilmiş test alanları kullanılmaktadır.
Bu araştırmada, bahsedilen proje kapsamında 3m azimut çözünürlüklü TSX StripMap mod uydu
görüntüleri kullanılarak İspanya’nın Barselona kentinde çok sayıda yüksek çözünürlüklü DYM üretilmiş
ve bu modeller içerisinden en uygunu seçilerek kalite değerlendirmesi gerçekleştirilmiştir. Çalışmada,
Barselona test alanı, dik ve dağlık topoğrafyaya sahip geniş bir alan ve kentsel alan olmak üzere iki
kısma ayrılmış ve değerlendirme doğruluk ve görsellik bileşenleri gözönünde bulundurularak yapılmıştır.
Uygulamada geniş ölçekli fotogrametriden elde edilen daha hassas (10 cm – 1 m) bir DYM referans
olarak kullanılmıştır. Sonuçlar TSX DYM’sinin topoğrafya ile her yönüyle uyumlu olduğunu ve
doğruluğun ±8-10m arasında olduğunu göstermektedir.
Çalışmada diğer bir uygulama olarak, LIDAR verileri ile üretilmiş ve çok hassas olduğu bilinen, Google
Earth’de mevcut 3 boyutlu Barselona şehir modeli ile PSI (Persistent scatterer interferometri) tekniği ile
TSX’den elde edilen sonuçlar karşılaştırılmıştır. Sonuç, PSI ürünlerinin referans veri ile oldukça uyumlu
olduğu ve kotların karesel ortalama hatasının 2,5m dolayında olduğunu göstermiştir.
Anahtar Kelimeler: TerraSAR-X, Dijital Yükseklik Modeli, Üretim, Kalite Değerlendirme, Doğruluk,
Görsellik
125
[119]
DEĞİŞİK BAKIŞ AÇILARINDAN ELDE EDİLEN GÖRÜNTÜ
GRUPLARININ SINIFLANDIRILMASI
Mustafa ÖZENDİ1, Alper YILMAZ2
1
Arş. Gör., Bülent Ecevit Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 67100, Zonguldak, [email protected]
2
Doç. Dr., Ohio State University, Civil, Environmental. & Geodetic Engineering, 43210, Ohio, ABD, [email protected]
ÖZET
Görüntü gruplarının sınıflandırlmasının uzaktan algılama, fotogrametri, dijital tablo katalogları ve
güvenlik alanlarında değişik uygulamaları mevcuttur. Uzaktan algılma, bilgisayarla görme ve
fotogrametri disiplinlerinde çalışan araştırmacılar güçlü sınıflandırma metodları geliştirebilmek için
görüntü özelliklerini (renk, doku, obje şekilleri) temel alan yaklaşımlar kullanmışlardır. Bu çalışmada,
değişik bakış açılarından elde edilen farklı görüntülere ait grupların sınıflandırılması, konik kesitlerin
projektif dönüşüm altında değişmezliği prensibine dayanarak geliştirilmiştir.
Çalışmanın başlangıcında, test amaçlı bir veri seti oluşturulmuştur. Bu veri seti dokuz ayrı objeden farklı
bakış açılarından on görüntü alınması ile toplam doksan görüntüden oluşmaktadır. Veri seti
oluşturulduktan sonra objelerin sınırlarının belirlenmesi amacıyla bütün görüntüler üzerinde kenar
tanıma işlemi uygulanmıştır. Kenar tanıma işlemi ile elde edilen kenarlar üzerine, geometrisine bağlı
olarak konik kesitler oturtulmuştur. Bu işlem sonucunda her görüntü bir konik kesit kümesiyle ifade
edilmiştir. Konik kesitler projektif dönüşüme uğradığında şekli değişse bile yine bir konik kesit
oluşmaktadır. Her görüntüyü temsil eden konik kesit kümesi kullanılarak görüntüler için bir değişmez
işaret (invariant signature) hesaplanmıştır. Aynı gruba ait görüntülerin değişmez işaretleri arasında bir
benzerlik olacağı varsayılmıştır. Bu değişmez işaretler görsellik sağlaması ve hesaplamalarda kolaylık
olması amacıyla histogramlara dönüştürülmüştür.
Her görüntüye ait değişmez işaretler çok boyutlu veriler olduklarından dolayı aralarında benzerlik olup
olmadığını tespit etmek için deterministik metodlar yerine şekil tanıma (pattern recognition)metodu olan
Destek Karar Mekanizması (Support Vector Machine uygulanmıştır. Sınıflandırmanın performansını
ölçebilmek için ROC(Receiver Operating Characteristics) analizleri yapılmıştır.
Anahtar Sözcükler: kenar tanıma, konik kesitler, projektif değişmezler, projektif dönüşüm, şekil tanıma
126
[120]
YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜKLÜ UYDU GÖRÜNTÜLERİNİN
KOORDİNATLANDIRILMASINDA RFM KULLANIMI
Hüseyin TOPAN
Yrd. Doç. Dr., Bülent Ecevit Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 67100, Zonguldak, [email protected]
ÖZET
Uydu görüntülerinin kullanıldığı pek çok uygulamada koordinatlandırma işlemi gerekli ve önemli bir
adımdır. Koordinatlandırma, temelde görüntü ve nesne koordinat sistemleri arasında bir dönüşümün
sağlanması işlemidir ve bu işlem için parametrik, yarı parametrik ve parametrik olmayan matematik
modeller kullanılır. Bu bildiride, OGC (Open Geospatial Consortium) tarafından önerilen, yüksek
çözünürlüklü optik uydu görüntülerinin koordinatlandırılmasında yaygın olarak kullanılan ve yarı
parametrik bir model olan algılayıcı bağımlı RFM (Rational Function Model – Orantısal İşlev Modeli)
dönüşüm modeli konu edilmiştir. Öncelikle RFM’nin genel bağıntısı, katsayılarının nasıl elde edildiği, bu
katsayıların ne tür hatalar içerdiği ve bunların nasıl giderildiği, katsayıların özelliklerine göre RFM
modelinin nasıl basitleştirilebileceği ve farklı dengeleme modelleri üretilebileceği hakkında kuramsal
bilgi verilecektir. Sonra, dalgalı ve dağlık bir topoğrafyaya sahip Zonguldak test alanını kapsayan mono
bir IKONOS pankromatik görüntüsü üzerinde hem yatayda hem de düşeyde uygun dağılmış 22 yer
kontrol noktası ile yazar tarafından Matlab ortamında derlenen GeoFigcon hesaplama paketinde elde
edilen konum doğrulukları gösterilecektir. Elde edilen sonuçlara örnek olarak, öteleme düzeltmesi için
benzerlik dönüşümü kullanıldığında birinci derece RFM için m x  0 .46 piksel , m y  0 .40 piksel konum
doğruluğuna ulaşılmıştır.
Anahtar Sözcükler: RFM, IKONOS, Zonguldak, koordinatlandırma, konum doğruluğu, optik uydu
görüntüsü
127
[121]
BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BUSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ M3
ve M4 PROJELERİ VE KAZANIMLARI
Şenol KUŞCU1, M. Sait AYIK2, Umut G. SEFERCİK1, Murat ORUÇ1, Murat KARAOĞLU2, Fatih
ALİYAZICIOĞLU1
1
Prof. Dr., Bülent Ecevit Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 67100, Zonguldak, [email protected]
2
BUSKİ Genel Müdürlüğü, Emlak ve İstimlak Daire Başkanlığı, [email protected]
3
Yrd. Doç. Dr., Bülent Ecevit Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 67100, Zonguldak, [email protected]
4
Uzman, Bülent Ecevit Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 67100, Zonguldak, [email protected]
5
BUSKİ Genel Müdürlüğü, Emlak ve İstimlak Daire Başkanlığı, [email protected]
6
Arş. Gör., Bülent Ecevit Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 67100, Zonguldak, [email protected]
ÖZET
3500 km2 dolayında bir alana sahip olan Bursa Metropolitan Alanı (BMA) üç milyona yakın bir nüfusa ve
yıllık olarak yaklaşık %4 nüfus artışına sahiptir. Bu alan, Güney Marmara sahilleri ve ortalama 100m
yüksekliğindeki Bursa Ovası ile 2500m’ yi aşan yüksekliklere sahip Uludağ-dağ silsilesi arasında, hızlı
değişen arızalı bir topoğrafik yapıya sahiptir. Ülkemizin önemli bir endüstri, tarım ve turizm bölgesi
olması nedeniyle Ülke ekonomisine sağladığı katma değer açısından 4. sırada bulunan kent ayrıca,
ülkenin en aktif deprem kuşağını oluşturan Kuzey Anadolu Fay Hattının güney batı bölümünün etki
alanındadır ve I. derece deprem bölgesidir.
BMA’ nın yukarıda belirtilen özellikleri nedeniyle coğrafi verilerdeki değişim hızlı ve fazla olmaktadır.
Bölgenin ekonomik ve sosyal gelişmesine, nüfus artışına paralel olarak, coğrafi tabanlı planlama, proje
üretme ve uygulama faaliyetlerine duyulan ihtiyaçlar da aynı oranda artmaktadır. Dolayısıyla, arazi
içerikli planlama, projelendirme ve uygulamalar için de güncel ve güvenilir coğrafi tabanlı veriler ve
bilgiler en başta gelen temel gereksinimler olmaktadır. Genişleyen ve gelişen BMA için en fazla ihtiyaç
duyulan coğrafi bilgi ve belgelerin başında da bölgenin güncel ve güvenilir büyük ölçekli temel planları
(büyük ölçekli haritaları), mülkiyet ve imar bilgileri gelmektedir.
Başta Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi (BUSKİ) Genel Müdürlüğü
omak üzere bölgede, coğrafi tabanlı proje ve planlama hizmet ve uygulamaları gerçekleştiren tüm
kurumların bu tür faaliyetlerine temel oluşturmak üzere, BUSKİ Genel Müdürlüğü tarafından yaklaşık
3500 km2’ lik bir alanın ulusal standartlarda 1/1000 ve 1/5000 ölçekli dijital fotogrametrik temel
planlarının yapılması projesi uygulamaya konulmuştur.
Dijital fotogrametri konusunda ülkemizin en kapsamlı uygulaması olan projenin ilk etabı, 2008 Kasım2011 Mayıs tarihleri arasında 27 aylık süre zarfında M3 adı ile Mescioğlu Mühendislik A. Ş. firması
tarafından gerçekleştirilmiştir. 2. etaba ise 2011 Eylül ayında M4 adı ile başlanmış ve halen aynı firma
tarafından devam edilmektedir. Proje kapsamında, uçuş, görüntü kayıt ve görüntü işleme ile ilgili en
gelişmiş yazılım ve donanımlar kullanılmaktadır. Projede, Bülent Ecevit Üniversitesi Mühendislik
Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümünden Kontrollük ve Müşavirlik hizmetleri
alınmaktadır.
Bu çalışmada, bu teknoloji yoğun uygulama projesi ve proje ile ulaşılan grafik ve sözel kazanımlar ile
ilgili teknik bilgiler verilmiş ve geleceğe yönelik bazı öneriler sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Coğrafi veri, Dijital Fotogrametri, Dijital hava kamerası, Temel plan.
128
[122]
SAMSUN İLİNDE MEYDANE YANGINLARIN İRDELENEREK
İSTASYON KONUMLARININ VE YANGINA DUYARLI ALANLARIN
BELİRLENMESİ
Aziz ŞİŞMAN
Yrd. Doç. Dr., Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, 55139, Samsun, [email protected]
ÖZET
İnsanoğlunun binlerce yıldan beri kullanılmakta olduğu ateş, yaşantımız için gerekli temel unsurlardan
biridir. Bu gerekliliğinin yanı sıra ateş, zararları ile de tarih boyunca karşımıza çıkmıştır. Ateş ile birlikte
yaşamımızda yer alan ve potansiyel bir tehlike olan yangın, günümüzde yaşam koşullarının değişmesine
paralel olarak risk oranını artırmıştır. Yararlanmak amacı ile yakılan ateş dışında oluşan ve
denetlenemeyen yanma olayına yangın denir. Yangın; katı, sıvı veya gaz maddelerin alevlenerek
kontrolsüz yanmasıdır. Gelişen teknoloji ile birlikte yangın değişik boyutlar kazanmıştır. Artan nüfus ve
buna paralel olarak artan enerji ihtiyacı farklı enerji türlerinin kullanılması ile elektrik, mekanik ya da
kimyasal etkenlere bağlı olarak konut, endüstriyel tesis, orman, ulaşım araçları yangınları yanı sıra
patlayıcılar, LPG, doğal gaz ve nükleer maddeler sebebi ile de yangınlar çıkmaktadır.
Yangın, diğer kaza ve afetlerden farklı olarak derhal kontrol altına alınmadığı takdirde oluşturacağı can
ve mal kaybı tahmin edilemez boyutlara varabilir. Kapalı ortamlarda gerçekleşen yangınlarda ortam
ısısının ilk beş dakikada 555 Cº ye kadar yükselebileceği belirlenmiştir. Bu sebeple yangına ilk müdahale
hayati önem taşımaktadır. Ülkemizde yangına müdahale belediyeler ve bazı kurum kuruluşlara ait itfaiye
birimlerince yapılmaktadır. İtfaiyelerin istasyonlarının konumu ve kapasiteleri yangına müdahale
açısından çok önemlidir. İtfaiye müfrezelerinin mevcut yangınların kaç tanesine, ne kadar zamanda
müdahale ettiği, müfrezelerin konumlarının doğruluğu ve yeterliliği, yeni kurulacak olan müfrezenin
yerinin neresi olacağının belirlenmesi gibi problemler gelişen Coğrafi Bilgi Sistemleri teknolojisi ile
sorgulanıp analiz edilebilir.
Bu çalışmada CBS olanakları ile Samsun Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde 2010 ve 2011
yıllarında gerçekleşen ve kayıt altına alınan yangınlar konumsal ve zamansal olarak değerlendirilmiş ve
bu alanda hizmet veren itfaiye istasyonlarının konumları irdelenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Yangın, 110, İtfaiye İstasyonları, Coğrafi Bilgi Sistemleri.
129
[123]
COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİ YARDIMIYLA KRONİK HEPATİT B
HASTALIĞININ MEKANSAL DAĞILIMI: ÖRNEK BİR UYGULAMA
1
S.Savaş DURDURAN, 2Bahar KANDEMİR, 3Ceren AVCI, 4Yasemin DURDURAN, 5Mehmet
BİTİRGEN
2
1
Doç.Dr., S.Ü. Mühendislik Mimarlık Fak. Harita Müh. Böl. Kampüs,Konya,[email protected]
Yrd.Doç.Dr, N.E.Ü. Meram Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD, Konya, [email protected]
3
Arş. Gör., S.Ü. Mühendislik Mimarlık Fak. Harita Müh. Böl. Kampüs,Konya, [email protected]
4
Yrd.Doç.Dr, N.E.Ü. Meram Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD, Konya, [email protected]
5
Prof.Dr, N.E.Ü. Meram Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD, Konya, [email protected]
ÖZET
Bilişim teknolojisinin hızla ilerlemesiyle günlük hayatımıza giren bilgi teknolojisi uygulamaları
hayatımızın vazgeçilmez parçalardan biri haline gelmiştir. Buna bağlı olarak sağlık sektöründeki bilgi
teknolojisine dayalı uygulamalar da kaçınılmaz olmuştur. Bu teknoloji ile Coğrafi Bilgi Sistemi
uygulamalarında gün geçtikçe kullanımının artması, sağlık gibi farklı disiplinlerde kullanılmaya
başlanması sonucunu ortaya çıkarmaktadır.
Coğrafi Bilgi Sistemi kullanılarak sağlık uygulamalarındaki verilerin toplanması, değerlendirmesi,
işlenmesi ve analizi kullanıcılara verimlilik açısından büyük önem sağlamaktadır. Eldeki verilerin en iyi
biçimde değerlendirilmesi, gerekli birimlere doğru ve zamanında ulaştırılması ile hastalıklardan
korunma, erken teşhis ve tedavi aşamasında kolaylık sağlayacaktır.
Daha hızlı ve daha doğru kararlar verilmesinde Hepatit B hastalığı gibi toplum sağlığı açısından büyük
önemi olan sağlık sorunlarında CBS uygulamalarının kullanılması gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
Hepatitler, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada ölüm nedenleri arasında ön sıralarda yer
almaktadır.
Bu çalışmada, Konya ili Meram Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Kliniğinde son 3 yılda takip edilen
Kronik Hepatit B vakalarının verileri ArcGIS 10 yazılımı yardımıyla öznitelik bilgileri toplanarak
oluşturulan veritabanında depolanmış ve hastalık bilgilerine ait mekansal analizler yapılmaya
çalışılmıştır. Oluşturulan haritalarla çeşitli sonuçlar elde edilmiş ve bu konuda önlemlerin alınması
açısından etkili bir altlık olmuştur. Daha sağlıklı toplumlar için yaşadığımız coğrafyayı da hesaba
katmak ve teknolojiyi takip etmenin gerekliliği ortaya çıkarılmıştır.
Anahtar kelimeler: CBS, Hepatit, Hastalık, Sağlık,
130
[124]
SANALDOKU ÜZERİNDEN COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİ YAZILIMLARI
KOMUTLARINI ÇALIŞTIRMA
1
Osman Yalçın YILMAZ
Yrd. Doç. Dr., İstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü, 34473, İstanbul; [email protected]
ÖZET
Coğrafi bilgi sistemleri (CBS)' nin kullanımı birçok sektör ve bilim alanında artmaktadır. Bu artışa
paralel olarak coğrafi bilgi sistemleri yazılımları da gelişmekte ve çeşitlenmektedir. Bu ise kullanıcıların
hangi yazılımı kullanacağına karar vermelerinde veya yazılımın temini, kurulumu ve güncellenmesi
konularında sıkıntı yaşamalarına neden olabilmektedir. Ayrıca bazı kullanıcıların bilgisayarlarının
yetersiz performansı, coğrafi işlemin uzun zamanda bitirilmesine neden olmaktadır. Sanaldoku üzerinden
coğrafi bilgi sistemi komutlarını çalıştırma (Sanaldoku İşleme Hizmeti - SİH) kullanıcılara basit ve hızlı
bir çözüm sunmaktadır. SİH, CBS işlemlerine sanaldoku üzerinden erişimini standartlaştırmak amacıyla
tasarlanmıştır. 2005 yıllarında başlayan bu yöndeki çalışmalar, SİH 1.0.0 standardının “Open
Geospatial Consortium” tarafından 2007 yılında yayınlanmasıyla hızlanmıştır. CBS işlemlerinin sunucu
üzerinde çalıştırılmasına olanak sağlayan açık kodlu SİH yazılımlardan bazıları; 52N WPS, PyWPS,
Deegree WPS, GeoServer ve ZOO'dur. Kolay kullanımı olan bir CBS yazılımının SİH istemci özelliğiyle
sunucudaki coğrafi işlemler çalıştırılabildiği gibi, bir internet tarayıcı üzerinden işlem yapmak da
olanaklıdır. Ayrıca SİH, CBS nin bulut mimarisinde kullanımına da olanak tanımaktadır. SİH yazılım
çeşitleri ve özellikleri kısaca açıklanmış, SİH'nin yararları ve eksiklikleri konu edilmiştir. Bu çalışmada,
sunucu yazılımı olarak GRASS CBS ve ZOO SİH yazılımları ile istemci yazılımı olarak “QGIS” ve “WPS
client” eklentisi kullanılmıştır. SİH’ni sınamak amacıyla hazırlanan sunucuya istemci yazılım ile
bağlanılarak coğrafi bilgi sistemi komutları çalıştırılmış, performans ve aksaklıklar belirlenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Coğrafi Bilgi Sistemleri, Sanaldoku İşleme Servisi.
1
Sanaldoku, “Web” kelimesinin Türkçe karşılığı olarak kullanılmıştır
131
[125]
CBS KÜÇÜLTME (DOWNSCALING) YÖNTEMİYLE GELECEĞE
YÖNELİK HASSAS YAĞIŞ HARİTALARININ ÜRETİLMESİ
Fatih KARA1, İsmail YÜCEL2, S. Zuhal AKYÜREK2
1
2
Fatih Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Büyükçekmece, İstanbul, 34500, [email protected]
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Müh. Bölümü,Çankaya, Ankara, 06800. [email protected],
[email protected]
ÖZET
Günümüzde geleceğe dair iklimsel ya da meteorolojik tahminlerin yapımında genellikle küresel ya da
bölgesel iklim modelleri kullanılmaktadır. Bu iklim modellerinin en büyük dezavantajı ürettiği verileri
yaklaşık 100-200 km’lik hücresel alanlar (grid) için üretmeleridir. Hâlbuki yağış başta topoğrafya
şartlarına bağlı olarak kısa mesafelerde önemli miktarda değişebilmekte, 200 km’lik hücreler yağış için
oldukça kaba kalmaktadır. Küresel ya da bölgesel iklim modellerinin ürettiği veriler çeşitli ölçek
küçültme (downscaling) yöntemleri ile en iyi ihtimalle yaklaşık 30 km’lik hücresel verilere
dönüştürülebilmektedir. Bu çalışmamızın amacı İstanbul’un en büyük su havzalarından biri olan Ömerli
Barajı Havzası’na düşecek olan yağış miktarının CBS yöntemleri kullanarak hassas şekilde
hesaplanmasıdır. Bu amaçla öncelikle “B1” emisyon senaryosu, “Community Climate System Model
(CCSM)”küresel iklim modeli, “RegCM3” bölgesel iklim modeli olarak seçilmiş ve 2071-2100 yıllarına
ait yağış haritaları üretilmiştir. Daha sonra ise 1971-1990 yılları için CCSM modeli sonuçları alınarak
bu iki veri arasındaki anomali değerler bulunmuştur. Son olarak bu anomali değerler meteoroloji gözlem
istasyonlarından elde edilen değerlerle toplanarak 2071-2100 yılları arasında Ömerli Havzası’na
düşecek olan aylık ortalama yağış miktarları tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: CBS, küçültme, küresel iklim modeli, yağış.
132
[126]
GOOGLE MAPS TABANLI FOTOGRAMETRİK 3B MODEL DESTEKLİ
GÜMÜŞHANE KONAKLARI BİLGİ SİSTEMİ
İbrahim ASRİ1, Özşen ÇORUMLUOĞLU2, Samed ÖZDEMİR3
1
2
Yrd. Doç. Dr., Gümüşhane Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, Gümüşhane, [email protected]
Yrd. Doç. Dr., Gümüşhane Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, Gümüşhane, [email protected]
Arş. Gör., Gümüşhane Üniversitesi, Harita Mühendisliği Bölümü, Gümüşhane, [email protected]
3
ÖZET
Kültürel miras çalışmaları günümüzün öncelikli konularından biri haline gelmiştir.Gelişen ve gelişmekte
olan veri görselleştirmesi ve sunumu fotogrametrik ürünlerin tanıtım, dokümantasyon ve koruma amaçlı
uygulamalarında yeni imkânlar ortaya çıkarmıştır. Buna paralel olarak da Coğrafi Bilgi Sistemleri
kapalı devre sistemlerden interaktif web uygulamalarına doğru hızlı bir eğilim göstermiştir. Coğrafi
verilerin sunumunu kolaylaştıran konumsal alt yapı ihtiyacını gidermekte büyük kolaylıklar sunan çok
sayıda harita servis sağlayıcıları geliştirilmiştir. Artık bir çok yazılım şirketinin kendine ait harita servis
sağlayıcısı vardır. Bunlar kullanıcılarına kendi çalışmalarını geliştirme servis üzerinden entegre sunma
imkanları sağlayarak interaktif bir CBS çalışmasının en önemli problemi olan konumsal altlık problemine
büyük ölçüde çözüm getirmeye başlamışlardır. Ulusal manada şimdilik geliştirilmiş bu şekilde bir servis
sağlayıcısının olmamasının getirdiği dışa bağlı çalışmaların ileride doğabilecek bazı sıkıntılarının
yanında böyle bir kültürün tecrübenin oluşması açısından büyük önem arz ettiği genel kanaattir.
Bu çalışmada Gümüşhane ilindeki tescilli Gümüşhane konakları (evleri) yersel fotogrametrik yöntemle
modellenmiş google maps üzerinde coğrafi konumları tespit edilmiş bu konumlar ile fotogrametrik
modeller ilişkilendirilmiştir. Oluşturulan bir web ara yüzü içerinde çağırılan google maps eklentisi,
konaklara ait model ve öznitelik bilgileri seçilerek karşılıklı sorgulamalara imkan tanınmıştır. Burada
bir binanın genel harita üzerindeki konumu, öznitelik bilgileri ve fotogrametrik 3B modeli görülebilmekte
model istenildiği gibi gezilebilmektedir. Yapılan bu çalışma ile Gümüşhane kültür mirasının tanıtımına,
turizmine ve fotogrametrik 3B modellerin etkin kullanımına katkı sağlanmıştır.
Anahtar Sözcükler: CBS, Fotogrametrik 3B Model, Google Maps, Gümüşhane, Kültürel Miras
133
[127]
VAN GÖLÜNDE SU YÜZEYİ SICAKLIK DEĞİŞİMİNİN AVHRR UYDU
VERİLERİYLE İNCELENMESİ
Mehmet Tahir KAVAK1 Sabri KARADOĞAN2
1
Yrd.Doç.Dr., Dicle Üniversitesi, Z.G.Eğitim Fak,. Fen Alanlar Eğt. Böl. Fizik Eğt. AB Dalı, 21280, Diyarbakır, [email protected]
2
Doç.Dr.,Dicle Üniversitesi Z.G.Eğitim Fak., Sosyal Alanlar Eğt. Böl. Coğrafya Eğt. AB Dalı, 21280, Diyarbakır,
[email protected]
ÖZET
SST (Sea-Surface Temperature) Deniz Yüzeyi Sıcaklığı hava ve deniz yüzeyleri arasındaki ısı değişiminin
tahmin edilmesinde kullanılan önemli bir jeofiziksel parametredir. Özellikle küresel iklim modelleri için
gerekli olan dünyanın ısı dengesinin ortaya konması, atmosferik ve okyanus sirkülasyonlar ve
anomalilerin durumunu ortaya koymak açısından SST büyük önem taşımaktadır.
Van Gölü Ülkemizde su seviyesi ve iklim parametreleri konusunda en çok izlenen ve çeşitli bilimsel
çalışmalara konu olan alanlardan birisidir. Su yüzeyi ve sınırlarında yıldan yıla önemli değişimler
gözlenen Van Gölü, ülkemizin Doğu Anadolu Bölgesinde önemli tektonik ve kapalı bir havzadır. Özellikle
son yaşanan deprem yerbilimcilerinin ve diğer disiplinlerin dikkatini Van Gölü çevresine çekmiştir. Su
yüzeyi sıcaklık değişimi tektonik açıdan bir parametre olarak kullanılabilir. Bu çalışmada farklı yıllara
ait AVHHR uydu verileri kullanılarak uzaktan algılama yöntemiyle göl yüzeyindeki su sıcaklık
koşullarının yıllara göre ve yıl içindeki değişimleri gözlenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Van Gölü, Uzaktan Algılama, AVHRR, Su Yüzeyi Sıcaklığı.
134
[128]
SANAL KÜRELER ÜZERİNDE DÜŞEY ENGELLERİN SUNUMU
Emre SOYER1, Hakan ŞAHİN2, Murat AKIN3, Mesud B.VAROL4, M. ERBAŞ5, Ali ULUBAY6
1
Harita Genel Komutanlığı, Ankara, [email protected]
Harita Genel Komutanlığı, Ankara, [email protected]
3
Harita Genel Komutanlığı, Ankara, [email protected]
4
Harita Genel Komutanlığı, Ankara, [email protected]
5
Kara Harp Okulu Komutanlığı, Ankara, [email protected]
6
Harita Genel Komutanlığı, Ankara, [email protected]
2
ÖZET
Günümüzde, dünya üzerinde karmaşık yapıda bulunan coğrafi veriyi sayısal ortamlarda anlamlı bir
şekilde modellemek, bu verilere etkin ve hızlı bir şekilde ulaşabilmek, verileri gerçek dünyanın
geometrisine en yakın bir yapıda görebilmek, sunulan veriler üzerinden kararlar verebilecek seviyede
uygulamalar oluşturmak ve kurulan yapının kesintisiz şekilde hizmet vermesini sağlamak çağımızın temel
ihtiyaçlarındandır. Bu ihtiyaçlara cevap verebilen navigasyon maksatlı masaüstü uygulamaların başında
Sanal Küreler gelmektedir. Konumsal verilerin sanal bir küre üzerinde üç boyutlu olarak kullanıcıya
sunulduğu bu tür uygulamalar, 2000’li yılların başından itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Bu
kapsamda 2004 yılında NASA WorldWind, 2005 yılında Google Earth, 2006 yılında Bing Maps, Skyline
Globe ve Marble(KDE) yazılımları hemen hemen bütün bilgisayar kullanıcıları tarafından yaygın olarak
kullanılmaya başlanmıştır. Çeşitli yapı ve formatlardaki her türlü konumsal veriyi üç boyutlu olarak
sunan sanal küreler, görüntüleme işlemlerini sadece fare kullanarak kontrol edebilmekte ve bu küreler
üzerinde kullanıcı ihtiyaçlarına yönelik uygulamalar geliştirilebilmektedir.
Sanal küreler kullanılarak raster veriler ile birlikte konumsal nitelikteki vektör veriler de
sunulabilmektedir. Sanal Küreler üzerine aktarılan üç boyutlu vektör veriler kullanıcıya görsel zenginliği
ile karmaşık dünya modelini anlama kolaylığı sağlamakta, geliştirilen uygulama yazılımları ile konumsal
analizler ve sorgulamalar üç boyutlu olarak yapılabilmektedir.
Bu çalışmada, alçak irtifa uçuşu yapan hava araçları için tehlikeli olabilecek düşey engeller niteliğinde
olan enerji nakil hatları, hat direkleri, baz istasyonları, kuleler, yüksek binalar ve minareler, televizyon
vericileri gibi münferit engellerin sanal küreler üzerinde üç boyutlu olarak gösterilmesi ve hava
araçlarının uçuşu esnasında tehlikeli olabilecek detayların önceden belirlenebilmesine yönelik bir
uygulama yapılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Düşey Engeller, Sanal küreler
135
[129]
GÖRÜNTÜ BİRLEŞTİRME YÖNTEMLERİNİN SPEKTRAL DEĞERLERİ
KORUMA AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI: WORLDVİEW-2
UYGULAMASI
Bekir GÜL1, Çağlar YILDIRMIŞ2, Abdullah DEĞER3, Mustafa ERDOĞAN4, Ali ULUBAY5
1
Harita Genel Komutanlığı, 06100, Cebeci, Ankara, [email protected]
Harita Genel Komutanlığı, 06100, Cebeci, Ankara, [email protected]
3
Harita Genel Komutanlığı, 06100, Cebeci, Ankara, [email protected]
4
Harita Genel Komutanlığı, 06100, Cebeci, Ankara, [email protected]
5
Harita Genel Komutanlığı, 06100, Cebeci, Ankara, [email protected]
2
ÖZET
Son dönemde yüksek mekânsal çözünürlüklü ve çok bantlı (multispektral) uydu görüntülerindeki artış,
piksel tabanlı sınıflandırma uygulamalarını da olumlu etkilemektedir. Kullanıcılar uygulamalarında hem
yüksek konumsal çözünürlükten hem de yüksek spektral çözünürlükten elde ettiği bilgilerden vazgeçmek
istememektedirler. Bu durum tek bantlı (pan) yüksek mekânsal çözünürlüklü görüntünün, çok bantlı
yüksek spektral çözünürlüklü (multispektral) görüntü ile birleştirilmesine (Resolution Merge/ Pan
Sharpening) olan talebi artırmaktadır.
Kullanılan algoritmanın/yöntemin özelliklerine göre görüntü birleştirme teknikleri spektral yansıma
değerlerini ya da görüntü nefasetini farklı oranlarda bozmaktadır. Piksel tabanlı sınıflandırma
işlemlerinde bozulmuş spektral değerlere sahip görüntünün kullanılması, doğru ve güvenilir bilgi
çıkarımını olumsuz etkilemektedir.
Bu çalışmada Kızılcahamam-Ankara bölgesine ait Worldview-2 uydu görüntüsü kullanılarak, 16 Görüntü
Birleştirilme tekniğinin spektral yansıma değerine olan etkisi, 5 farklı bant kombinasyonunda ve arazi,
orman ve hidrografya bilgisi içeren alanlarda piksel değeri araştırılarak, her üç veri grubu için bu
yansıma değerlerindeki değişim belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar istatistik açılarından
değerlendirilmiştir.
Anahtar Sözcükler: Görüntü Birleştirme, Spektral Yansıma Değeri, Worldview-2
136
[130]
HAVAALANLARI ETRAFINDA EMNİYETLİ SAHALARIN
OLUŞTURULMASI VE SUNULMASI
Ali ULUBAY1, Mesud B.VAROL2
1
Dr., Harita Genel Komutanlığı, Ankara, [email protected]
2
Harita Genel Komutanlığı, Ankara, [email protected]
ÖZET
Havacılık sektörünün bu denli gelişmesi, havaalanları etrafında arazi kullanımı ve gürültü kirliliği
açısından olduğu gibi hava araçlarının emniyetli seyrüseferi açısından da birçok problemi beraberinde
getirmiştir. Havaalanları etrafındaki yüksek yapılaşmalar özellikle kalkış ve inişte hava araçları için ve o
bölgede yaşayan insanlar için potansiyel birer tehlike oluşturmaktadırlar.
Bu tür problemleri önleyebilmek amacıyla havaalanları etrafındaki yapılaşmaların kontrollü olarak
yapılması gerekmektedir. Bu kontrolleri sağlayan en önemli planlamalar Uluslararası Sivil Havacılık
Teşkilatı (ICAO) tarafından resmi dokümanlarda uluslararası standartlar ve tavsiye edilen uygulamalar
şeklinde yayımlanmıştır. Pist cinsine göre yapılaşma sınırlamaları ile ilgili standartlar ve tavsiyeler
ICAO’nun EK-14 yayınının dördüncü bölümünde verilmiştir. Bu standartlara göre ülkeler kendi
havacılık prosedürleri açısından havaalanları etrafında, iniş-kalkış yapan hava araçları için emniyetli
sahalarını oluşturmakta ve bu sahaların yüksek yapılaşmalarla ihlal edilmemesi için yerel yönetimler ile
birlikte çalışmaktadırlar. Uygun parametrelere göre hesaplanan ve ihlal edilmemesi istenen emniyetli
sahaları gösteren planlar mânia planları olarak adlandırılmaktadır. Günümüz teknolojileri ile bu
planların otomatik olarak üretilmesi, her türlü görsel zenginlikte üç boyutlu olarak sunulması, uydu
görüntüleri, hava fotoğrafları, düşey engel verileri ve belediyeler tarafından uygulanan imar planları ile
birlikte kullanılması ve standart üretimlerin web servisleri aracılığı ile paylaşılması mümkün olmaktadır.
Bu çalışmada, pist kategorilerine göre hazırlanması gereken mânia planlarının otomatik ve üç boyutlu
olarak hazırlanması, havaalanları etrafındaki topoğrafya ve yüksek yapıların hangilerinin tehdit
oluşturduğunun belirlenmesi ve söz konusu verilerin ihtiyaç duyan kurumlar arasında paylaşılması için
bir uygulama sunulmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Mânia Planları, Düşey Engeller, Web Servisleri.
137
[131]
NESNE TABANLI SINIFLANDIRMA TEKNİĞİ İLE ARAZİ ÖRTÜSÜNÜN
BELİRLENMESİ: QUICKBIRD ve LANDSAT ÖRNEĞİ
Merve YILDIZ1, Taşkın KAVZOĞLU2
1
2
Arş. Gör., Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 41400, Gebze, [email protected]
Prof. Dr., Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 41400, Gebze, [email protected]
ÖZET
Uzaktan algılama uygulamalarında sınıflandırma işlemi, uydu görüntülerinde benzer spektral özelliklerin
gruplandırılması sonucu elde edilen bilgileri kullanan en yaygın tekniktir. Sınıflandırma teknikleri
içerisinde nesne tabanlı sınıflandırma yönteminin kullanımı son yıllarda oldukça yaygınlaşmıştır. Nesne
tabanlı sınıflandırma, homojen piksellerin gruplandırılmasıyla oluşturulan nesnelerin şekil, boyut, doku
gibi özelliklerinin kullanılmasına imkân sağlar. Bu sınıflandırma yaklaşımında ilk işlem adımı
segmentasyondur. Nesne tabanlı sınıflandırma tekniği, bulanık mantık fonksiyonlarının kullanılmasına ve
karar setleri oluşturulmasına izin verir. Bu çalışmada, Trabzon ilini kapsayan Quickbird ve Landsat uydu
görüntüleri kullanılmış ve arazi örtüsünün nesne tabanlı sınıflandırma tekniği ile belirlenmesi
amaçlanmıştır. Segmentasyon işlemi için çoklu çözünürlük segmentasyon yaklaşımı kullanılmıştır.
Segmentasyon kalitesi sınıflandırma doğruluğunu önemli derecede etkilendiğinden segmentasyon
parametrelerinin seçimi kritik derecede öneme sahiptir. Bu çalışmada segmentasyon işlemi için uygun
sonuçları sağlayan ölçek, şekil ve bütünlük parametrelerinin tespiti yapılmıştır. Farklı konumsal
çözünürlükteki uydu görüntüleri için bu parametrelerin değişimleri analiz edilmiştir. Yüksek konumsal
çözünürlükteki Quickbird uydu görüntüsünde elde edilen nesneler, arazi örtüsünün geometrik özelliklerini
daha net yansıtırken, Landsat görüntüsü için bu düzeyde bir başarı sağlanamadığı görülmüştür.
Sınıflandırma işlemi üyelik fonksiyonlarının kullanımı ile gerçekleştirilmiştir. Üyelik fonksiyonun doğru
seçilmesi sınıflandırmanın en önemli kısmını oluşturmaktadır. Konumsal ve spektral çözünürlükleri farklı
olan her iki görüntü için yapılan nesne tabanlı sınıflandırma sonuçları değerlendirilmiştir.
Anahtar Sözcükler: Nesne tabanlı sınıflandırma, üyelik fonksiyonları, Quickbird, Landsat.
138
[132]
COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE GAYRİMENKUL PİYASA
DEĞERİNİN BELİRLENMESİ DÜZCE ÖRNEĞİ
Murat TABANOĞLU1, Ümit YURT,2 Halil YILMAZ 3, Behçet DÜNDAR4
1
3
Murat TABANOĞLU, 81000, Düzce, [email protected]
2
Ümit YURT, 81000, Düzce, [email protected]
Behçet DÜNDAR Abant İzzet Baysal Üniversitesi Yeniçağa Yaşar Çelik Meslek Yüksekokulu 14650 Yeniçağa/BOLU [email protected]
4
Halil YILMAZ Abant İzzet Baysal Üniversitesi Yeniçağa Yaşar Çelik Meslek Yüksekokulu 14650 Yeniçağa/BOLU [email protected]
ÖZET
Bilim ve teknoloji, günümüzde insanların hayatını kolaylaştırmak amacıyla hızlı gelişmelere sahne
olmaktadır. Hayatın her alanında teknolojiden yararlanılmakta, daha önce tarım ülkesi olan birçok ülke
iş gücünü teknoloji alanına kaydırmaktadır. Teknolojinin gelişimi ile birlikte istenilen verilere ulaşım hızı
artmıştır. Coğrafi bilgi sistemleri (CBS) de bu teknolojiye paralel olarak gelişmiştir. CBS gayrimenkul
değerlemeye altlık oluşturacak sayısal harita ve planların üretilmesi sürecinde, Düzce Belediyesi’nden
temin edilen hali hazır haritaların ArcGIS ortamına girilerek sayısal alt yapısı oluşturulmuştur. Bu
çalışmada oluşturulan sayısal altlık ile gayrimenkul değerleme uzmanınca değerlendirilen taşınmazlara
ait raporlar ilişkilendirilerek yakın çevredeki taşınmazların yaklaşık piyasa değerlerine ulaşılmaya
çalışılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Coğrafi bilgi Sistemleri, CBS, Gayrimenkul
139
[133]
GABOR DÖNÜŞÜMÜ TABANLI BÖLGE KOVARYANS MATRİSLERİ
İLE HİPERSPEKTRAL GÖRÜNTÜLERDE SINIFLANDIRMA
Hamidullah BİNOL1, Abdullah BAL2
1
Arş. Gör., Yıldız Teknik Üniversitesi, Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü, 34220, İstanbul, [email protected]
2
Doç. Dr., Yıldız Teknik Üniversitesi, Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü, 34220, İstanbul, [email protected]
ÖZET
Hiperspektral görüntülerde sınıflandırma işlemi için Kovaryans Tanımlayıcı metodunun başarılı sonuçlar
verdiği önceki çalışmalarda ortaya konmuştur. Bu çalışma kapsamında ise Kovaryans Tanımlayıcı
yönteminin sınıflandırma performansını artırmaya yönelik yeni öznitelik tanımlamaları yapılmış ve
sınıflama sonuçları karşılaştırmalı olarak test edilmiştir. Kovaryans Tanımlayıcı, öznitelik görüntüsü ve
bölge kovaryans matrisleri tabanlı bir tanıma/sınıflama metodudur. Kovaryans Tanımlayıcının
performansı seçilen özniteliklere direkt bağlıdır. Hiperspektral görüntülerde Kovaryans Tanımlayıcı
uygularken her bir spektral imzanın anlamlı özniteliklerinin kullanılması sınıflayıcı performansını
artıracaktır. Bu nedenle, bu çalışmada her bir sınıfa ait spektral imzaların öznitelikleri farklı frekans ve
ölçeklerde Gabor dönüşümü kullanılarak elde edilmiş ve bölge kovaryans matrislerinin öznitelik
görüntülerinin oluşturulması için kullanılmıştır. Gabor dönüşümü ile elde edilen öznitelikler, referans
özniteliklere eklenmiş ve sonuçlar eski öznitelik vektörleri kullanım sonuçları ile karşılaştırılmıştır.
Çalışma kapsamında, test için AVIRIS gerçek hiperspektral görüntüsü kullanılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Gabor dönüşümü, Hiperspektral Görüntüler, Kovaryans Tanımlayıcı, Sınıflandırma
140
[134]
AFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİNDE COĞRAFİ BİLGİ
SİSTEMLERİNİN KULLANIMI
Canan AKIN1
1
Jeoloji Yüksek Mühendisi, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Ankara, [email protected]
ÖZET
Bütünleştirilmiş Afet ve Acil Durum Yönetimi hazırlıklı olma, zarar azaltma, müdahale etme ve
iyileştirme amacı ile mevcut kaynakları organize eden, analiz, planlama, karar alma ve değerlendirme
süreçlerinin bütünüdür (Kadıoğlu, 2007). Afet ve Acil Durum Yönetimi Zarar azaltma , Hazırlık ,
Müdahale , İyileştirme evrelerinden oluşur.
Her bir evre birbiri ile ilişkili ve farklı süreçler içermektedir. Acil durum yönetiminin tüm aşamalarında
çeşitli kaynaklardan gelen veriler Coğrafi Bilgi Sistemleri kullanılarak işlenir. Coğrafi Bilgi Sistemleri
özellikle risk değerlendirmesi ve uzun vadede zarar azaltma stratejileri geliştirme konusunda özellikle
önem taşımaktadır. Coğrafi Bilgi Sistemleri Hazırlıklı olma ve müdahale aşamalarında, kapsamlı bir afet
hazırlık ve müdahale sistemi için entegre merkezinde ya da mekansal bilgilerin taşınabilir bir yerinde
kaynağı olarak da hizmet verebilir. Bir afet sonrasında Coğrafi Bilgi Sistemleri hasar tespit destekleyen
ve iyileştirme için gereklidir.
Anahtar Kelimeler: Afet ve Acil Durum Yönetimi ,CBS
141
[135]
BİZANS DÖNEMİNE AİT AYDOS KALESİNİN RESTORASYON
PROJESİNİN HAZIRLANMASINDA UZAKTAN ALGILAMA, LAZER
TARAMA, YERSEL FOTOGRAMETRİ VE GPS TEKNOLOJİLERİNİN
KULLANIMI
Cengiz ERDOĞAN1, Derya MAKTAV2
2
1
Akropol Bil. Müh. Sanayi Tic. Ltd. Şti, Yüksek Harita Müh. İstanbul, [email protected]
İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, 34469, Maslak, İstanbul. [email protected]
ÖZET
İstanbul’un otuzdokuz ilçesinden biri olan Sultanbeyli, İstanbul metropoliten alanının Asya yakasında yer
almaktadır. Doğu ve güneyde Pendik, batı ve kuzeyde Sancaktepe, güney batıda ise Kartal ilçeleri ile
sınırlanmaktadır. Sultanbeyli’deki Aydos Kalesi yaklaşık 327 m. yüksekliğinde bir tepe üzerindeki 25.000
m2 alanı kapsamaktadır. Oval bir formda olan kale, iç ve dış savunma duvarlarından ve her iki sura
bitişik burçlardan oluşmaktadır. Aydos Kalesi’nin, Bizans devletinin sınırlarının küçüldüğü Geç Bizans
döneminde doğu sınırında önemli bir merkez olduğu ilgili belgelerden anlaşılmaktadır. 1326-1328
tarihleri arasında Osmanlılar’ın bugünkü Kocaeli Yarımadası’nın önemli bir kısmı ile İstanbul’un
Anadolu yakasındaki yerleşimlerin bir kısmını ele geçirdiği dönemde, Osmanlı ve Bizans sınırının, AydosPendik arasındaki hat üzerinde olduğu bilinmektedir.
2009 yılında kalenin restorasyon projelerinin yapılmasına başlanmıştır. Restorasyon çalışmalarının
sağlıklı yapılabilmesi için ilk önce mevcut durumun doğru bir şekilde belirlenmesi ve rölöve projesinin
hazırlanması gerekmektedir. Rölöve çalışmaları için ileri belgeleme teknikleri kullanılmıştır. Uzaktan
algılama, lazer tarama, yersel fotogrametri, GPS, çeşitli arazi ölçümleri, model uçak ile görüntüleme,
helikopter ile belgeleme çalışmaları yapılmıştır. Ancak %15 kısmı toprak üstünde bulunan kalenin üstü
ağaçlarla kaplı idi. İlk etapta mevcut durumun tespiti için model uçak ile görüntüleme yapılmış,
helikopter ile havadan yüksek çözünürlüklü fotoğraflar çekilmiştir. Trimble GX lazer tarama cihazı ile
kalenin 3D lazer tarama verileri elde edilmiştir. Diferensiyel GPS sistemi ile alanın vaziyet planı
çıkarılmış ve dijital arazi modeli oluşturulmuştur. Daha sonra gerekli protokol çerçevesinde alan bitki
temizliği yapılmıştır. Kale içerisinde taş temizliği de yapılarak kale arkeolojik kazıya hazır hale
getirilmiştir. Bu aşamada helikopter çekimleri, yersel fotogrametri, lazer tarama ve GPS ile tespitler
tekrar yapılmıştır. Kazı çalışmaları İstanbul Arkeoloji Müzesi denetiminde altmış kişilik ekiple yapılmış
ve iki büyük burç ve sur duvarları ortaya çıkartılmıştır. Kazı çalışmaları sonucu üçüncü kez belgeleme
çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda rölöve projeleri hazırlanmış, tarihi kaynaklar
incelenmiş, benzer kaleler araştırılarak karşılaştırmalı restitüsyon raporu hazıranmıştır. Rölöve ve
restitüsyon projelerine dayanarak restorasyon projeleri tamamlanmıştır.
Bu çalışma projede kullanılan dokümantasyon yöntemleri hakkında genel bilgi vermektedir.
Anahtar Sözcükler: Aydos Kalesi, Uzaktan algılama, Lazer tarama, 3D model, Arkeoloji.
142
IV. UZAKTAN ALGILAMA VE COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ SEMPOZYUMU
DÜZENLEYENLER
Bülent Ecevit Üniversitesi
İstanbul Teknik Üniversitesi
Harita ve Kadastro
Mühendisleri Odası
DESTEKLEYEN KAMU KURUMLARI
Zonguldak Valiliği
Zonguldak Belediyesi
TÜBİTAK
EARSeL
DESTEKLEYEN ÖZEL KURULUŞLAR
Başar Bilgisayar Sistemleri ve
İletişim Teknolojileri San. ve Tic.
Ltd. Şti.
NİK İnşaat Ticaret Ltd. Şti.
Ulusal CAD ve GIS Çözümleri
A.Ş..
Mescioğlu Şirketler Grubu
Piri Reis Grup
GNSS Harita Teknik Danışmanlık
San. ve Tic. Ltd. Şti.
Dedeman Zonguldak
Şah-Kar Harita Ltd. Şti
Aydıner İnşaat A.Ş.
Akropol Bilgisayar, Mühendislik,
Mimarlık
Zonguldak Arge Yapı
Laboratuvarı
İletişim:
Tel/Faks:
e-posta:
BEÜ Mühendislik Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Böl. 67100 Zonguldak
0 372 257 29 96
[email protected]

Benzer belgeler