Dergimiz

Transkript

Dergimiz
S ÎH A \/
Mayıs 2012
T İ C A m
H £$L £IĞ L İ$ £ S İ
m iz a h
SİMAV TİCARET MESLEK LİSESİ KENTGES MİZAN ÖZEL SAYISI
Sayi:1
KENTSEL GELİŞTİRME STRATEJİSİ
Kısa adı KENTGES olan “Kentsel Gelişme
Stratejisi ve Eylem Planı” kentleşmenin yapısal
sorunlarının çözümüne, sağlıklı, dengeli ve yaşana­
bilir kentsel gelişmenin sağlanmasına yönelik ilke,
strateji ve eylemleri ortaya koyan ve bunların uygu­
lama esaslarını belirleyen ulusal bir plan olmanın
yanı sıra ülkemizin mekansal planlama, yerleşme
ve yapılaşma konularında, cumhuriyetimizin 100.
yılı olan 2023 yılını hedef olan bir kentleşme ve imar
vizyonu olarak ifade edilmektedir. Projede 19
hedef, 42 stratej i ve 100 eylem yer alıyor.
KENTGES' in temel amacı yerleşmelerimizin
yaşanabilirlik düzeyinin, mekan ve yaşam kalitesi­
nin yükseltilmesi ile ekonomik, sosyal ve kültürel
yapılarının güçlendirilmesine yönelik yol haritası­
nın oluşturulmasıdır.
Yüksek Planlama Kurulunca KENTGES
kapsamında Bakanlığımıza “Örgün eğitim çağın­
daki öğrencilerimize yönelik yaşadıkları kentin
kültürel mirasına ilişkin bilgiler veren, kentlilik bi­
linci, sahiplilik, katılım kültürü ve kent kimliği
konularında müfredat, seminer ve sosyal etkinlik
programlarının hazırlanması” görevi verilmiştir.
Bakanlığımız bu konudaki çalışmaların yürütül­
mesi için her il ve ilçedeki Ticaret ve Turizm Bakan­
lığına bağlı okulları görevlendirmiştir.
Okulumuz 2011-2012 Eğitim Öğretim yılı içe­
risinde çalışmalarını yürütmek amacıyla KENT­
GES yürütme kurulunu oluşturmuştur. Bu kurul­
da; Okul Müdürü Adem BAL, Müdür Baş Yardım­
cısı Hüseyin KÖSE, Müdür Yardımcısı Mehmet
Akif KAYNAR, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğret­
meni Behiye GÜMÜŞ, Muhasebe ve Finansman
Öğretmenleri Nurullah AYDOĞAN, Cennet GÜR­
BÜZ, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri Ömer
KÜÇÜKKELEŞ, İsmail YILDIZ, Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri Mehmet ERZİNCANLI ve
Arzu FIRAT görev almıştır.
Proje kapsamında Mayıs ayı içerisinde Orta­
öğretim öğrencilerine yönelik “Yüreğimdeki Si­
mav” adh kompozisyon yarışması düzenlenmiştir.
Kentges projesi kapsam ında okulum uz öğrencilerinden Sibel
Ö K T E M v eÜ lk erG U Z E L A L P 'm Sim av K aym akam ı Y üksel
ÜNAL ile röportajı
- Kısaca kendinizi bize tanıtır mısınız?
1967 yılında H atay’ın D örtyol ilçesinin K ışlalar M ahal­
lesinde doğdum . İlkokulu, ortaokulu ve liseye D örtyol'da bitir­
dim. D okuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari B ilim ler Fakül­
tesinde Kam u Y önetim i'ni okudum . 3, yılın sonunda yatay geçiş
yaparak A nkara Üniversitesi Siyasal Bilgiler fakültesine geç­
tim. 1994 yılında evlendim . 2010 yılında Sim av'a atandım . Üç
çocukbabasıyım .
1. Başka şehirden gelen biri olarak Sim av’ın dışarıya yeterince
tanıtıldığını düşünüyor m usunuz ?
Sim av dışarıda çok fazla tanınmıyor. A m a insanının dışa­
rıda olduğunu biliyorum . Sim av göç veren bir şehir. İş sahaları
açılabiUr.
2- Sim av kaym akam lığının Sim av'ın tanıtüm asıyla ilgili yaptığı
bir çalışm ası var mı?
Sim av için durm adan tanıtım yapıyoruz zaten. Am a siz
pek farkında değilsiniz. Yapılan bütün tanıtım larda bizim par­
m ağım ız var. B ugünlerde yem ek kültürüne yeni yem ek katm ak
istiyoruz. Bunu sonra tanıtacağız. Sim av elindeki yem ek çeşi­
dini geliştirm iyor. Ö rneğin K estaneden çok çeşitU yem ekler ya­
pılabilir.
3.Sim av'daki el sanatlarının korunm ası ve geliştirilm esi için ya­
pılan çalışm alar var mıdır?
Sim av’da el sanatları ölmüş durum da. Ben bu konuda bir
çalışm aya başladım . Am a el sanatlarının orijinal olm ası gereki­
yor. A rtık insanlar bunlarla pek ilgilenm iyor. Ö rneğin halıcılı­
ğım ız vardı am a sahip çıkam adık. Bu konuda kooperatifleşemedik. El sanatı insanın kafasında olur. Ben Sim av'da sanat ru­
hu olduğuna inanm ıyorum . Evlerim ize bakarsak orada hiç es­
tetik yok. İnsanlar bir araya gelip farkh düşünceler ortaya koy­
sa el sanatlarının gelişeceğinden eminim. Ö rneğin, hahnm üze­
rine fotoğraf yapabilsek istek artar.
Sim av orm an bakım ından zengin bir yer. A m a orm anları­
m ızı kullanm ıyoruz. Örneğin; kapı ve pencerelerim ize süslem e­
ler yapsak insanlardaki sanat fikri yükselir. Bizim insanım ızda
istek yok. İstek olsa her şey olur.
m iz a n
B a z ı ş e y le ri y a p a b ilm e k iç in a k ıld a n ç o k p a ra lazım d ır. E ğ le n c e
m e rk e z i v e y a so s y a l a la n la r b iz im y a p a b ile c e ğ im iz b ir şey d eğ ild ir.
S im a v ’ın b ir s in e m a sa lo n u n a ih tiy a c ı var. B u n u a c ile n y a p m a k g e re k m e k ­
tedir. Ç o k a m a ç lı s a lo n y a p ım ı ise d a h a ç o k b e le d iy e le r in y a p a c a ğ ı b ir iş ­
tir. B u k o n u d a o n la r e n c ü m e n le rle k a ra r alır. K a y m a k a m lık m a k a m ın ın
b ö y -le b ir y e tk isi y o k tu r. B ö y le b ir ö d e n e k o lsa y d ı b u n u h a y a ta g e ç ire ­
b ilird ik .
4 - S im a v ’d a h a lı c ılı ğ ın e k o n o m i y e k a z a n d ı r ı l m a s ı i ç in y a p ıl a n b ir
ç a lış m a v a r m ıd ır ?
B iz ü lk e o la ra k h e r şe y i d e v le tte n b e k liy o ru z . A m a b ö y le o lm a z . İn s a n la r
b ir a ra y a g e le c e k k o o p e r a tifle ş e c e k o rta y a y e n i fik irle r k o y a ra k h a lıc ılığ ı
g e liş tire c e k v e ek o n o m iy e k a z a n d ıra c a k tır.
5 - S im a v 'd a k a y b o la n m e s le k le r d e n o la n s e m e r c ilik , k a la y c ılık ,
d e r ic ilik , b a k ır c ılık , a ğ d a c ılık , b ı ç a k ç ılık , h a s ı r c ı l ı k l a ilg ili n e le r
d ü ş ü n ü y o r s u n u z ? T e k r a r b u m e s le k le r e k o n o m i y e k a z a n d ır ı la b ilir
m i?
S im a v 'd a b u m e s le k le ri d e v a m e ttire n in s a n la r a rtık k a lm a d ı.
M e d e n iy e tin g e tird iğ i iy i ş e y le rle b irlik te g ö tü rd ü ğ ü b u m e s le k le r o ld u .
Ö rn e ğ in ; n a lb a n tç ıh ğ ın o lm a s ı iç in a tın y a y g ın o la ra k k u lla n ılm a s ı
lazım d ır. G ü n ü m ü z d e a t y a y g ın o la ra k k u lla n ılm a m a k ta d ır. Ö n c e d e n
in s a n la ra iki ta b a k y e tiy o rd u . Ş im d i ise se k se n altı p a rç a y e m e k ta k ım ı
y e tm iy o r. D o ğ a l o la ra k el sa n a tla rı d u ra ğ a n b ir ş e y d e ğ ild ir. H a y a tın
d e ğ iş im le rin e a y a k u y d u rm a k z o ru n d a d ır.
in s a n la r d ış g ö rü n ü ş le riy le k a rşıla n ır, iç g ö r ü n ü ş le riy le u ğ u rla n ır.
Ö rn e ğ in ; ik i ta n e e lm a v a r; b iris in in d ışı g ü z e l a m a ta ts ız d iğ e ri k u r tlu a m a
ta tlı. E lm a n ın g ö s te riş li v e ta tlı o lm a s ın ı iste riz . S o n u ç ta b u n u e ld e e tm e k
zo rd u r.
İ n s a n la r d ış g ö r ü n ü ş l e r i y l e k a r ş ıla n ır , iç g ö r ü n ü ş le r iy le u ğ u r la n ır .
Ö r n e ğ in ; ik i t a n e e lm a v a r ; b ir is in in d ış ı g ü z e l a m a t a t s ız d iğ e r i k u r t lu
a m a t a t lı. E lm a n ı n g ö s t e r iş li v e t a t lı o l m a s ın ı İ s te r iz . S o n u ç t a b u n u
e ld e e t m e k z o r d u r .
6 - D e p r e m d e n s o n r a S i m a v ’ın T a r ih i y e r l e r i il e i lg ili b ir r e s t o r a s y o n
ç a lış m a s ı v a r m ıd ır ?
T arih i e s e rle rim iz in b irç o ğ u h a ra p o lm u ş. S im a v 'd a ta rih i e s e r o la ra k
b irk a ç k ö p rü , ev, c a m i v e a n ıt a ğ a ç la rım ız var. Ö z e llik le tarih i
c a m ile rim iz d e r e s to ra s y o n ç a lış m a la rı d e v a m etm e k te d ir.
7 - S im a v ’ın t e r m a l t u r iz m d e s ö z s a h ib i
y a p ıl a b ilir ? B u n u n la i l g ili b ir ç a l ı ş m a v a r m ı?
o l a b i lm e s i
iç in
n e le r
E y n a l k a p lıc a la rı k e n d in i g e liştire m iy o r. Ç ü n k ü b ir o te lim iz y o k . O tel
y a p m a k iste y e n le re d e o lm a z d iy o ru z . T o p lu h a re k e t e d e m iy o ru z .
İn sa n la rın v a k it g e ç ire b ile c e k le ri b ir y e r y o k . E ğ e r S im a v 'a b ü y ü k ç a p lı b ir
o te l y a p ılırs a v e in s a n la rın v a k it g e ç ire b ile c e k le ri y e r le r y a p ılırs a o z a m a n
S im a v T e rm a l tu riz m d e s ö z sa h ib i olab ilir.
G özlerinizi kaldırıp baktığm ızda, gökyüzünü delerek doğan güneşin
turuncu bir m andalina şekerlem esi gibi asılı olduğunu görürsünüz. Sim av' ın her
halini bilen güneş ile keyifli sabah yolculuklarından birini yapacağız sizinle. Şu
anda tek isteğim Sim av ' m sokaklarına dolan rüzgârın beni bir balon gibi uçur­
ması. A m a öncelikle H is a r' a çıkm ak için yokuşlu yolları yürüm eliyim . S im a ' ı
anlatm aya oradan başlam ak istiyorum sîzlerle... Sim av ayaklarım ın altında san­
ki ! Buraya yokuşlu yolları geçerek gelm esi başka bir k e y if... İnsan daha bir hoş
oluyor. Em ek vererek güzellikleri göreceği için heyecanlanıyor. Yol kenarında
rüzgâr ile sallanan çam ağaçlarının kokusu geliyor insanın burnuna. O yokuşu
çıkarken ara ara arkanı dönerek geriye bakm ak, soluklanm ak başka bir huzur
veriyor. A ğaçlarm arasından Sim av evlerinin çatıİarmı görm ekte çabası... Güzel
bir m ekân karşılıyor, birkaç m erdiven çıktıktan sonra, Sim av tam karşında! Kuş
cıvıltıları ile rüzgâr sesinin birbirine karışm ası dinlenm eli, içinizi ısıtan güneşin
oluşturduğu sıcaklıkta kaybolm ak... Ve Sim av'ın sessizliği dinlenmeli.
Karşıya baktığınızda sıra dağların eteklerinde Evliya Çelebi'nin dediği
gibi dünyada eşi benzeri olm ayan Eynal Kaplıcaları. “D ünyada ve A nadolu’da
birçok kaplıcayı gezdim , gördüm am a Eynal K aplıcası gibisini görmedim. Böylesine yeryüzünde y o k tu r... “Ünlü Türk gezgini Evliya Çelebi böyle ta rif ediyor
Eynal Kaplıcalarını. B en” yerden fışkıran sağlık” olarak düşünüyorum . Sıcak­
lığı oldukça yüksek olan kaplıcanın suyu rom atizm a, sedef, egzama, kırık, çıkık
ve daha birçok hastalığa ve rahatsızlığa şifa oluyor. Ayrıca yerin m etrelerce
derinliğinden çıkan yüksek derecedeki sıcak su Simav halkının evlerini ısıtm ada
da kullanılıyor. Eynal K aplıcaları’na gittiğinizde eşsiz bir yeşillik karşılıyor sizleri. Piknik alanları, küçücük havuzlarında ördeklerin, kuğuların oynaştığı park­
lar, ağaçlar, banklar... Birlikte güzel vakit geçiren aileleri görm ek mümkün.
Parkta annesi tarafından sallanan çocuğu, m angal yapm ak için uğraşan bir baba­
yı, havuzun keyfini süren balık gibi çeşitli hayvanları ve Sim av D a ğ ı' nın yem ­
yeşil kuzey yam açlarını görüyorsunuz. Yeşillikler deryasındaki parklarda güzel
sohbetler gerçekleşiyor. Burada daha m utlu ve huzurlu oluyor insan. Rüzgârın
esintisi içinde, çim enlerin üzerinde yürüyorsunuz. Üzerinde tatlı bir baygınlık
olan çiçeklere bakıyorsunuz. Leylaklar, erguvanlar, rengârenk güller, m enek­
şeler, fesleğenler...
E y n a l' dan yaklaşık 1850 rakım lı G ölcük Y aylası' na çıkıyoruz. G ökyü­
zünün suyu yansıdığı bir göl, etrafında çam ağaçlarının arasında şirin evler...
Göl kenarında oltalarını suya atıp balık tutanlar, gölün üzerinde taş kaydırm aya
çalışanlar, yolda bisiklette tur atan lar... Göle sırtınızı döndüğünüzde karşınızda
yem yeşil doğa görüyorsunuz. B iraz yürüdüğünüzde m angal yapm aya çalışanlar,
top oynayan çocuklar ve ip atlayan teyzeler... G ölcük Yaylası tüm enerjisiyle ve
göle yansıyan yeşil - m avi renkleriyle insana huzur veriyor! A ğaçların şekilleri,
açan yaprakları, dallarının sıralanışı sıra dışı görünüyor. G ölcük Yaylasından
geri dönüyorsunuz. Sıra dağların arasında yapılan yollardan geçerken Sim av 'ı
seyrediyorsunuz. Şahadet parm ağı gibi gökyüzünde yükselen m inareler artık
tarih o ld u ... T ıpkı okullarım ız. Hüküm et konağım ız ve ailelerin huzur bulduğu
sayı-sız konut m inarelerle beraber hakla yeksan old u ... Hastanem iz de yakın
zam an-da yıkılacak. Şuan da Sim av 'daki gündem yeni hastanem izin nereye
yapılacağı! Vatandaşlarım ızın bir kısm ı buraya yapılsın, diğer kısm ı şuraya
yapılsın gibi yorum lar üretiyor. A nlayacağınız üzere bir karasızlık var.
H astanenin tem elinde nereye atılacağına hem en karar verilm esi Sim av Halkı
için oldukça iyi olacak. Bu hastane yıkılacak ve çoğu hastam ız zor durum da
kalacak. Bir an önce tem elin atılm ası ve Sim av ' m sağlam bir hastaneye
kavuşm ası gerekiyor.
9- K u ru tu lan S im av G ölü n ü n tekrar o lu ştu ru lm ası k on u su n d a neler
d ü şü n m ek tesin iz? B u n u n la ilgili bir girişim var m ıdır?
G öl ile ilgili iki tane görüş var: B irincisi tarım arazisi olarak kalsın
diyenler. İkincisi göl olsun b a h k çılık y apalım diyenler. A m a şu anda
arıtm a tesisi olm adığından göl yapılm ası doğal çevreye zarar verir. Göl
yapım ı sadece b izim yapabileceğim iz b ir şey değil. B unlar T urizm ve
K ültür B akanlığı, M aliye B akanlığı, O rm an ve Su İşleri B akanlığının
kararlarıyla olur. B u b akanlıkların bir k arard a b irleşm eleri zo r gözüküyor.
B en im d ü şü n cem y arısı gölet olsu n , yarısı tarım a razisi olsun. A m a bu
çılgın bir projedir. Ç ü n k ü b ü y ü k bir m aliyet gerektiriyor.
10- deprem d en son ra olu ştu ru lan y en i y erleşim b irim leri hakkında
n eler dü şü n ü yorsu n u z?
D eprem den sonra y apılan T O K İ’lerim iz çok sağlam dır. G elişm iş
tek nolojiyle y ap ılan bu b inalarım ız 9 şiddetindeki deprem e dahi
dayanabilir. T O K İ’de S im avlılar gönül rahatlığıyla yaşayabilir. G önül
isterdi ki T O K İ şehir m erkezine y akın olsun. A m a S im av m erkezde y er
yok. O rası Sim av'dan kopam az. Orası dinlenm e ve eğlence m erkezi
şeklinde olur diye düşünüyorum . B uraya çay b ahçeleri, kafeler, eğlence
m erkezleri de yapılabilir. Ü niversitenin b urada olm ası oranın hareketli
olm asını sağlıyor.
11- S im av’ın d oğal gü zellik leri hak kınd a neler dü şü nüyorsu nu z?
T abiat olarak altı cehennem ü stü cennettir. Sim av'ın insanı ve doğası çok
güzel ve tem iz. İnsanı ise eliyle diliyle kendini tanım lar.
12- S im a v ’ın diğer illerle bağlan tısın ı sağlayan yolların özellik le
B ursa-S im av karayolu n u n yap ılm a aşam ası ne d u ru m d ad ır? Bu
kon ud a bilgi vereb ilir m isiniz?
Y ollarım ız yapılacak. B irkaç yıl içinde S im av epey gelişecek. A m a şunu
düşünüyorum . K im senin aklına tren yolu istem ek gelm iyor.
13- Sim av'ın en çok b eğ en d iğin iz yöresel yem eği nedir?
Sim av'ın yem ek kültürü bana farklı geliyor. M esela insanın canı lahm a­
cun istediğinde b ulam ıyorsun, o yüzden genellikle pide yiyoruz. B azen bu
Sim avlılar ne y iy o r diye düşünüyorum . K uru fasulye dışında helvası güzel
am a kalorisi biraz fazla.
14- S im a v ’d an ailenizin , ark ad aşların ızın , d ostların ızın yan ın a gittiği­
nizde Sim av'a ait h an gi hed iyed i götürürsü nü z veya sizden Sim av'la
ilgili n eler isten m ek ted ir?
S im av'dan kuru fasulye ve kestane götürüyorum .
15- Sim av'ı bir cü m leyle özetlersen iz n eler d iyebilirsiniz?
Sim av s a f gelenekler ve d ürüst insanların olduğu güzel bir m em lekettir.
H astane koruları içinde çağlam a sesinin çok uzak lard an duyulduğu
D em irciköy Şelalesi göze ne hoş görünüyor. Sim av D a ğ ı ' nın zirvelerinde
nazlı nazlı akan akarsularım ız, düz ovada S im av Ç ayı adını alıp M a rm a ra ' y a
doğru yelken alm akta. S im av Ç ayım ızm da verim li kullanılm adığı apaçık
ortada. D aha verim li kullanılsa S im av K alkm a çok büyük k atk ı sağlayacak­
tır. Sim av Ç ayının akan suyunu b ir kaç vatandaşım ız bağ, bahçe sulam ak için
kullanılıyor. Sadece bir k a ç ı... B u sayı artsa ve tarım sal yönden de gelişsek,
ne güzel olur. G öz alabildiğine u zan an Sim av coğrafyasında havayı kirleten
hiçbir fabrika dum anı görülm em ektedir. B u da Bizim eksiğim iz m i, yoksa
günüm üz dünyasında çok az şehre nasip olan bozulm am ış bir çevreye sahip
o lm anın şansı m ı? B ir yanda işsizlik dem ek, bir yan d a b ütü n insanların h a y a ­
lindeki tatil c e n n e ti...
Şehir m erkezine girdiğinizde tatlı b ir k alabalık sizi bekliyor.
Ç arşam ba günleri şehrim izin p azarını görm eli bir d e ... E llerindeki yükleri
taşım aya çalışan bayanlar, susam ları yere d ökerek sim it y iyen çocuklar, “ gel
vatandaş gel! ” diye bağıran sa tıc ıla r.. .M inderin ü zerine oturm uş teyzelerin
önlerinde taze görünen b irçok seze ve m eyve göze çarpıyor.G öl fasulyesi,
m arul, fın d ık ,y e şil biber,elm a,üzüm , dom ates, sa la ta lık .. .S iz e h e p sin i say­
m ak isterdim fakat k ısaca şöyle ta rif edebilirim .T ropikal olm ayan tüm m ey ­
ve ve sebze ç e ş itle ri.. .B u çevrede yetiştiriliyor; ay akkabıcılar çarşısında da
göz alabildiğine çeşit bulm ak m üm kün. B en severek alışveriş yapıyorum .
K araşerifler' den bah setm ek isterim . H arika leziz h elvalar yapıhyor.F ıstıkh
h elvalardan tutunda a h ududulusuna k a d a r.. .K a ra şe rif in sahibiyle sohbet et­
m e im kanım o lm uştu.B aba m esleği olduğunu söylüyor.H er m eslek gibi bu
m eslekte de bazı p ü f noktaları varm ış sohbet ederken m esleklerini severek
y aptıkları g ülen gözlerinden anlaşılıyor h elvadan bahsedilince parlıy o r göz­
leri .... B azı işleri y ap ark en başarılı olm am ızı sağlayan da bu değil m i zaten?
S everek ve istem eyerek yapm ak.
Satıcılar “E ynal dom atı, eynal salatalık!” diye bağırıyorlar. Size
an lattığım E ynal kaplıcalarında onlarca seram ız var. S eralar da dom ates,
salatalık üretiliyor. B ir tad ın a baksanız sizde hayran kalırsınız. Sabah
k ah valtılarım ızın vazgeçilm ezi! B azen de el de y em elik çıtır ç ıtır... Yerin
d erinliklerinden gelen oldukça yüksek dereceli sıcak su seralarım ızda da
kullanılıyor. Sim av halkı hem sağlıklı besleniyor hem de seralarda çalışanları
ile işsiz vatan d aşın azalm asını sağlıyor.
İşte b enim g üzel m em leketim . A yten A L PA N m da dediği gibi.
“ H a v a s ın a , suyuna, taşm a, to p ra ğ ın a ....
B in can feda bir tek d o s tu n a ....
H e rk ö şe sic e n n e tim ... “
H ayali'n in şiirinden bir beyitle bitirm ek istiyorum , sö z lerim i...
“C ihan - ara cihan içindedur arayı bilm ezler,
01 m ahiler ki derya içredir deryayı b ilm e z le r.. . ”
H erkes içinde b u lunduğu güzelliklerin farkına varm az. Farkına
varsalar, başka bak arlar o g ü z e llik le re ... Tek dileğim S im av h alkının içinde
bulunduğu bu güzelliklere şim di verdiği kıym eti ileriki zam anlarda da
verm esi.
Ceren BAŞTURK
Simav Kız M eslek Lisesi- 11/C
m iz a h
sem a v i
TANIYALIM
Simav Tarihi
B u g ü n Sim av' m m ilattan önce 4 b inli yıllard a S U N A U V A SY N A U S adm da şehir kalm tısı üzerin e kuru ld u ğ u b ilin m ek ­
tedir. H ititler, Frigler, D oğu R o m a (B izans) dönem lerinde
SY N A U S (S im av) ve A N K Y R A (B oğazköy) k u rutulan S i­
m av G ölünün güney d o ğ u su ve k u zey b atısm d a varlıklarını d e ­
v a m etm iştir. Sim av'ı fetheden ilk T ürk, Selçuklu K um andanı
E m ir M uham m et'tir.D aha sonraları Sim av tekrar D oğu R om a
İm p aratorluğuna geçtiy se de G erm iy an o ğ lu Ç ağaşan M ehm et
B ey S im av’ı 1327 y ılın d a k e sin olarak T ü rk toprağı yapm ıştır.
M eh m et B ey' in o ğlu S üleym an Şah, O sm anlIlarla d ost g e çin ­
m ek için kızı D evlet H atun' u Y ıldırım B e y a z ıf e verdi. (Y ıl
1381) K ızının çeyizi olarak K ütahya, T avşanlı, E m et ve
SÎM AV' 1 O sm anlIlara verdi S üleym an Şah'ın yerin e geçen
2.Y akup B e y Sim av' ı tek rar geri ald ıy sa d a Y ıld ırım B eyazıt,
kay ın birad erin in üzerin e g iderek onu yenm iştir. Y ıldırım
B eyazıt'ın T im ur'a yenilm esi sonucu Sim av G erm iyanoğulları'na kalm ıştır. G erm iy an o ğ lu Yakup B ey'in erk ek çocuğu
olm adığı için 1429 y ılında vefatı nedeniyle G erm iyan ü lk e ­
siyle birlikte içinde y e r alan S im av’da O sm an lılara bağış
olarak geçm iştir. Ü nlü d ilbilgini Ş em settin S am i’ye göre
Sim av 1812 y ılın d a ilçe olm uş ve K ü tah y a S ancağı’ na
bağlanm ıştır. M erkez n ü fu su 5 bin, k aza n üfusu 3 2 .662'dir ve
125 köy bağlıdır.
D aha so n ra S im av D erebeylerinin P adişah' a asker ve vergi
v erm em esi üzerine k aza statü sü n d en düşü rü len Sim av 1866
yılında aşırı y ağ ışlarla taşan S im av g ölü nedeniyle afet bö lg e­
si ilan edilm iş, B ursa V alisi A h m et V efık Paşa Sim av' a g e le ­
rek gölün su seviyesini düşürm üş v e 1867 y ılın d a B elediye
T eşkilatının, 17 Şubat 1868 tarihinde K aza (İlçe) statüsüne
geçm esini sağlam ıştır. İlk K aym akam İstanbul'dan tayinle
gön d erilen H alil K am il B ey olm uştur. 1921-1922 yılları
arasın d a Y unanlılar tarafından 3 kez işgale uğray an S im av 4
E ylül 1922 tarihinde kurulm uştur.
COĞRAFİ DURUM
Şairlerin p ehlivan d ağ dedikleri türden b ir dağ d ır S im av D ağı.
D oğu-batı istikam etinde kilo m etrelerce u z ar gider. K ent bu
dağın k u z ey y am açların a anaç tavuğun kan atların a sığınır
gibi sokulm uştur. N em li havası doğayı adeta köpürtm üş, y e şi­
le boğm uştur. Ç ok yerde Sim avlılar K entlerine Yeşil Sim av der.
Sim av D ağı Y eşilin, sarının, kızılın, k estan e ren g in in bütün
to nlarını so nbaharda sergiler, en d er tab lo ların sıra sıra d izil­
diği bir sanat galerisi gibidir. H er m evsim de S im av hangi
köşeye baksanız, doyum suz g ü z ellik ler ile karşılaşırsınız.
K ısacası Sim av, g örücüye çık an b ir genç kız gibi sürüp
sürüştürm üştür. C oğrafi konum u, tarihi gelişim i ve sosyolojik
yapısı ile E ge’nin çok tipik b ir kentidir.
Sim av d ört tarafının d ağlarla çevrili o luşu. B atı A n ad o lu ’yu
içe, M arm ara'yı E ğe'ye bağ lay an ikinci d erecedeki yolların
kavşağında y e r alm ası S im av'a stratejik önem kazandırır.
K ısacası Sim av; tarihi, folkloru, doğa güzellikleri, gelenek,
ve y aşam a biçim i ile İç B atı A n adolu'nun ilginç bir yöresidir.
B ir y erd e İç B atı A n ad o lu eşiği S im av'dan başlar. Sim av b ö l­
gede y e r alan d ö rt y ükselti arasında b ir çöküntü alanını o lu ş­
turur. A kdağ, E grigöz, Ş aphane D ağları ve S im av D ağı'nm
ortasın d a Sim av G rabeni olarak adlandırılan çök ü n tü ovası
den izd en 800 m. yüksekliktedir. S im av akarsu h avzası olarak
da çeşitlilik gösterir. B urası üç h avzanın y e r aldığı ender
bölgelerdendir. B u yüzd en de vadilerle y e r y e r parçalanm ıştır.
22 E kim 2003 tarihinde y a p ıla n 14. genel nüfus sayım ına
göre S im av şehrinin n üfusu 28.415 kişi, k öylerde ise
8 1 .553kişi olm ak ü zere 109.968 kişi yaşam aktadır. 47 köy, bir
21 beld e bulunm aktadır. S im av il m erkezine 147 kilom etre
uzaklığı ile K ütahya' n ın en u zak ilçesidir.
Sim av 1.557 km^ coğrafi alan ile K ütahya' nın % 13' ünü
oluşturur. K ilo m etrekareye 70 kişi düşm ektedir. D eniz
sev iy esin d en 825 m etre y ükseklikte M anisa, B alıkesir, B ursa,
U şak illeri sınırında y e r alır.
m iz a n
t a r ih i m e k a n l a r
ULU CAMİ
Sim av' da en esk i yapı olarak bu cami b ilin m ek ted ir. Yapılış
ta rih i kesin olarak b ilinm em ekle b irlik te 14. ya da 15. yijzyılda
inşa edildiği sanılm aktadır. Evliya Çelebi' nin, caminin 1 5 8 7 yılın­
da e s a s lı bir onarım gördüğijne dair kaydı vardır. A yrıca caminin,
Germiyan
Veziri
Babık (Nam ık)
Bey t a r a f ın d a n yaptırıldığı
b elir t ilm e k te d ir . Camii, doğu - batı d o ğ ru ltu su n d a yapılmış olup
t a ş işçiliğinin giJzel bir örneği s e r g il e m e k t e d ir . A yrıca caminin
v a k fiy e s i olarak da yanında bir hamamı bulunmaktadır.
ÜZÜAA PAZAR CAMİ
Simav' ın es k i t a ş yapılarından biri d e bu camidir. 1 6 7 0 yılında
yapıldığı sanılm aktadır. Çarşı içind e ÜziJm Pazarı d en ilen y e r d e
bulunan bu cami, a ltıg e n bir k u b b e yle örtiJlmijştiJr. Halk arasında
Hacı SiJleyman Camii d e d en ilm ek te d ir . 19 M ayıs d e p rem in d e
aldığı h a sa r n e d e n iy le g e ç ic i olarak ib a d e t e k apatılm ıştır.
ŞEYH BEDREDDİN CAMİ
İ v a z Paşa Camii d e d en ilen bu camii, Simav' ın es k i yapılarında
biridir. Birkaç k e z d e p r e m v e yangınlardan z a r a r g ö r m e s in e karşın
onarılarak
ib a d e t e
açılm ıştır.
Caminin
adının
XIV.
ve
XV.
yijzyıllarda y a şaya n din v e toplum bilinci Ş e y h B ed red d in ' le bir
ilgisi olmadığı, y in e aynı adla anılan bir b a şk a din ulusunun adına
yaptırıldığı
sanılmakta;
Şeyh
B ed red d in '
in
Simavlı
olduğu
dıJşijncesiyle b ö y le bir adlandırmanın yapılm ış ola b ile ce ğ i d e akla
g e lm e k t e d ir .
H A LİL AĞA CAMİ
Sim av' ın en biJyiJk camisi olan bu camii, 1 9 5 9 yılında H ayratı İm a r
D erneği ta r a f ın d a n y a p tırılm ıştır. İlk banisinin Halil Ağa olması
n e d e n iy le y en id e n bu ad v erilm iştir. Birkaç k e z yanan Halil Ağa
C amii,
son
y a p tırılm ıştır.
o la r a k
b e lirtilen
Bu caminin
bir
ta rih te
özelliği;
b etonarm e
Simav'
da
ki
o la r a k
bıJtün
c e n a z e le r in buradan kaldırılmasıdır. 19 M ayıs 2 0 1 2 t a rih in d e
m eyd ana g e le n d e p r e m d e ağır h a sa r görmiJş v e yıkılm ıştır.
NASUH ASA CAMİ
Yine en es k i ya p ıtla rd an biri olarak, 1 7 8 9 yılında N a su h Ağa
t a r a f ın d a n yap tırılan Ağa Camii Simav' ın o r t a s ın d a gijzel bir
a b id e olarak durm aktadır. Tam am en t a ş t a n yapılan cam iye, 1 9 9 0
yılında Hayratı İ m a r
D er n e ğ i, son c e m a a t y e r i e k le tm iş t ir .
Caminin tuğladan bir m inaresi ve
kurşun kaplı kub besi vardır. 2 0 1 0 yılında yapılan r e s t o r a s y o n
ça lışm asıyla bu c e m a a t y er i
kaldırılm ıştır.
19 Mayıs d e p r e m in d e h a sa r görmiJş v e ib a d e t e
g e ç ic i siJreliğine k apatılm ıştır.
AİIZAN
T A R İH İ M EK A N L A R
ECE SULTAN TÜ R B ESİ
Sim av' ın kuzeyinde, Eynal Kaplıcalarındı b atısınd a, Hüsüm Köyü' nün
güneyinde, m eşe ağ açlan ile kapalı b ir te p e d e ya tm a k ta olan E c e Su ltan
B ursa evliyalarından Em ir S u lta n ’ ın m ü ritlerin den dir.
E c e Su lta n , Ham idogullan Beyliği sın ırla n içinde kalan İ s p a r t a - Yalvaç
doğumlu b ir b eyd ir. Em ir S u lta n Bursa' ya z iy a re te gider.
Dönüşte B ursa - İs p a r t a arasınd aki en kısa yol güzergahı olan Sim av' da
v e fa t ed er. Bugünkü m ezarının bulunduğu y e r e gömülmüştür.
Bugünkü m ezarının bulunduğu y e r e gömülmüştür. Son y ılla rd a h a y ırse v e r
insanlarım ız tü rb e y i yeniden y a p tırm ış ve yanına da küçük ve güzel bir
camii y a p tıra ra k türbenin değerini ve çevren in güzelliğini a rt ır m ış tır .
Hem z iy a re t, hem de piknik alanı o larak kullanılan güzel b ir m ekandır.
KARŞIYAK/V D ED ESİ
Karşıyaka' d a Büyük m e ş e ağacının d ib in d e bulunan Hacı Baba
halkımız ara sın d a A h m e t E fen d i olarak g e ç e r . "Abdalân-ı Rum"
dandır. H o rosan E renleri' ö n d e g e le n büyüklerindendir. Sim av' ın
f e t h i ile Sim av' a y e r l e ş m i ş halkın İsla m la ş m a sı için ”î l â y - ı
Kelimetul lâh" için f a a i l e y e t l e r d e bulunmuş bir d e r v iş tir .
C EBİRE SULTAN TÜ R B ES İ
Karşıyaka' da Hacı A h m e t E fen d i'
nin a lt t a r a f ı n d a t ü r b e s i
bulunmaktadır. Hakkında s o m u t bir bilgi yok tu r.
ACEM BABA
S im av Dağı' nın e t e k l e r i n d e Sim av' a hakim bir t e p e d e m ezarı
bulunan Ş e h Abdurrahm an-ı K ezb eri - k u d d is e sir ru h h a z r e t l e r i ­
n e A ce m Baba d e n m e k t e d ir .
OSMANLI TARİHİNDEN KALMA TA R İH İ KÖPRÜ
DOKUZeOZ KÖPRÜSÜ
Simav ovasında Simav-Naşa-BURSA karayolunun 3'üncü kilometresinde
güney-kuzey doğrultulu 9 kemerli köprüdür...eski Simav ırmağı üzerinde
kuruludur...Suyu azalan ırmağın yatağı 150 metre kuzeye kaymış olarak
çay-dere şeklinde akmaktadır...Tahminen GERMİYAN BEYLÎĞİ’NİN
1350-1400 yılları arasında SİMAV FATİHİ Babuk Han tarafından
yaptırıldığı varsayılmaktadır
ay büke <%ptik
O pt. S c v d in u r ÜNLÜ
4 Eylül Mahallesi
Tevfik Fikret Caddesi
Hastane Yolu No: 86
S im av / Kütahya
İş Tel. : 0.274 530 00 33
G sm : 0.544 330 92 95
AİIZAN
FOLKLOR VE GELENEKXER
SIMAVDA KULLANILAN
YÖRESEL DEYİM VE KELİMELER
Allah, yüzünün udunu uğrasını almış: yüzü sevimsiz,
çirkin, korkunç bir duruma gelmiş
Apsak gapsak: saçma sapan
Apış kurmak; bağdaş kumıak
Artıkla çeneli: gerekli gereksiz konuşan (kimse)
Avara gapçığı: işe yaramaz,boş
Bazar ekmeği gibi; beyaz ve yumuşak
Bencik: işgüzar, hep ben bilirim diyen kimse
Bişiyen fasulye gibi ezmek: birine gözdağı vermek için
söylenir
Biti kanlanmak: sonradan zengin olmak, durumunu
düzeltmek
Cımbıldak: dönek, sözünde dumiayan
Çakıldaktı: çok konuşan, geveze
Daralat kaçmak: zor kaçmak
Erik koruk etmek: bir işe yaratmamak, heba etmek
Fışkırık: ne zaman ne yapacağı belli olmayan kimse
Gandım akıllı: kolayca kandırılan
Garnı gara: kötü niyeth
Langır lungur etmek: ipe sapa gelmez boş sözler söylemek
Lüpçü: bedavacı, hazırcı
Malamat olmak: berbat olmak
Övelip kalmak: çok zayıflamak
Pelezimek: çaresizlik içinde oraya buraya koşuşturmak
Samsak dikmek: uyuklamak
Tırıl: alıngan, huysuz
Yalabık gibi: çok hızlı
Yaynıktırmak: çaydırmak
Zebil etmek: israf etmek
Zivitmek: üşümek
FOLKLOR VE GELENEKLER
FO LKLO R
1-StMAV T Ü R K Ü L E R İ
EYNAL
Ardıç ağacı, dağlarda ardıç ağacı
Dibinde keklik pilici
Yüze gülücü, dost sanma yüze gülücü
Dağlara kervan geliyor
Hele bakm neler oluyor?
Gider Eynaİ'a hamama Eynal'a
Kaşlar dönmüş kaleme
Duyurdım aleme sen beni aleme du50irdım!
Çu*a mira vurun ocağa
Hoplasm yavrum, gelsin kucağı!
2-SEM AVD A M AN I
Gayamn ardı meşe
Güneşe bak güneşe
Senin yârin gül ise
Benim yârim menekşe
Şu Simav'ın ışıklan
Sarar sarmaşıkları
Allah'ım tez kavuştur
Bizim gibi aşıklan
Gayadan indim atlı
Üç elma yedim datlı
On beşinde yar sevdim
Yâre yolladım name
Derdinden yane yane
Sevda böyle giderse
Sonumuz tımarhane
Balıkta olur hayvan
Bugün Simav'm bayramı
Ebedi dalgalanacaktır
Türk'ün şanlı bayrağı
GELENEK VE GÖRENEKLER
1- StMAV FUARI
ilk kuruluşu 1925 yıllarma rastlamaktadır. 1945-48 yıllannda
yapılmamıştır. Daha sonra her yû ağustos ayınm sonu ile eylül
aymm başmda yapılmaktadır. Fuar eşya, hayvan ticareti ve
eğlence ağırlıklıdır.(2)
2 - m D IR E L L E Z
Her yıl mayıs aymm ilk Pazar gününden başlayarak üç hafta
devam eden Hıdırellez Değirmenciler mahallesinde kutlanır.
Birçok satıcmm bulunduğu bu alana halk gelerek türlü çerez ve
yiyecek alır.(2)
3-Y A R E N V E Y A R E N C İL İK
Yaren geleneği Türk Milli Kültürünün en zengin, en güzel ve en
orijinal geleneğidir.
Simavhlar kendi geleneğinin en önemli köşe taşlarmm olan
yaren geleneğini halen yaşatmaktadırlar. Yarenlik Millilik Özelli­
ği olan ve Türk’e has bir gelenekler zinciridir. Kültürümüzün
yarım için çok yönlü ve sosyal bir kurumdur. Simav halkı bu
geleneğin Orta Asya'dan Anadolu'ya göç eden ve bir uç beyliği
olarak Sünav'a yerleşen atalarmdan geldiğini kabul etmektedir.
EL SA N A TLA R I
m iz a n
\ ■' (' I'
t o ;'':.'.'
|"1!'„,'./..
!;
.. ö
<y
HALICILIK
S im a v 'd a h a lıc ılık 150 y ılı a ş k ın b i r g e ç m iş e sa h ip tir. Y a p ıla n a ra ş tırm a la rd a n , S im a v 'd a ilk h a lıc ılığ ın K o z a n o ğ lu A b d u rra h m a n H o c a n ın
b a ş la ttığ ı,b u a m a ç la G ö rd e s 'te n h a lı ö ğ re tic ile ri g e tir ttiğ i b ilin m e k te d ir.B u n e d e n le S im a v 'd a d o k u n a n b u ilk h a lıla r d a G ö r d e s e tk is i g ö rü lü r. 1 8 9 7 -1 9 0 5
y ılla rı a r a s ın d a Ç ö m e z o ğ lu M u s ta f a E fe n d i v e H a c ı A li A ğ a 'n ın A h m e t E f e n d i,tü c c a r o la r a k h a lı d o k u c u lu ğ u n u d a h a g e n iş b ir ç e v re y e
y a y m ış la r d ır.Ö z g ü n a d ı O ria n ta l C a r p e t M a n u f a c tu r e s ( Ş a r k H a lı Y a p ım c ıla rı Ş irk e ti) o la n y a b a n c ıla r a a it b ir h a h ş irk e tin in T ü r k iy e T e m silc isi
A le k s a n d r K a le fı,S im a v 'd a a d ı g e c e n b u k iş ile rle iliş k i k u r a ra k h a lı ih ra c ın a b a ş la m ış tır. 1913 y ılın d a y u k a r ıd a a d ı g e ç e n y a b a n c ı ş irk e tin S im a v 'd a 3 8 0
te z g a h ı b u lu n u y o r d u . .1 1 2 0 iş ç in in ç a lış tığ ı b u te z g a h la r d a 2 3 OOOm^halı d o k u n m u ş tu r.
1 9 2 6 y ılm d a ,S im a v h a lıc ılığ ın d a ö n e m li b ir g e liş m e o lu r; M a n is a D e m ir c i'd e n g e le n N a lb a n to ğ u lla r ın d a n H a c ı İs m a il E f e n d i,M a h m u tla r m H a m d i v e
M u s ta f a G ü r s o y ile S im a v 'd a n K ü ç ü k H a c ı M e h m e t h a lıc ılığ ı c iv a r k ö y le re d e y a y m a k s u r e tiy le h a lın ın d a h a g e n iş b ir y ö r e d e d o k u n m a s ın ı
sa ğ la m ış tır. 1 92 8 y ılın d a k i e k o n o m ik b u n a lım b u tu n d ü n y a d a k i lü k s e ş y a ü r e tim in i d u rd u r m u ş ,b u n d a n h a lıd a n a s ib in i a lm ış tır... 1 9 3 9 'lu y ılla rd a
N e c a tio ğ u lla r ın d a n S ü le y m a n S a m i ,H a m d i v e M u s ta f a G ü r s o y k a r d e ş le r le " S im a v T ü r k H a lı Ş irk e ti'n i k u rm u ş z o r d a o ls a h a lı ü r e tim in e d e v a m
e tm iştir. B u z a m a n a k a d a r d o k u n a n h a lıla r İ z m ir ’d e y ık a n ır k e n Ü lk e m v e Ö z k a y a a ile le r in in a ç tığ ı y ık a m a h a n e le r s a y e s in d e d o k u n a n h a lıla r ın İz m ir'e
g itm e s i ö n le n m iş tir.
19 3 8 'd e K a m il Ö z k a y a , A li E k b e r a d lı b ir İra n lıy ı S im a v ’a g e tir e r e k A c e m tip i h a lıla r ın d o k u n m a s ın a ö n a y a k o lm u ş tu r.
1 9 5 0 y ılın a k a d a r h a lı S im a v m e r k e z i ile Ç a v d ır,D e ğ ir m e n c ile r, H ü s ü m , Y e ş ilo v a ( S e m e rk ö y ) g ib i y e r le r d e d o k u n u r. 1 9 7 0 'li y ılla r d a m a k in e
h a lıc ılığ ın o r ta y a ç ık m a s ı y u r t ç a p ın d a v e ö z e llik le y a k ın ç e v r e m iz d e h ız la g e liş m e s i el h a lıc ılığ ın ı b ü y ü k ö lç ü d e e tk ile m iş tir.
AGDACILIK VE PEKMEZCİLİK
KALAYCILIK
Simav'da çok eskiden beri görülen yöresel
bir iş de ağdacılık ve pekmezciliktir. Simav­
'ın eskiden dört bir tarafının bağlarla çevrili
oluşu ağda ve pekmez yapım işinin hayli
yaygın olmasına yol açmıştır. Bugün Si­
mav'ın tam ortasından geçen en işlek cad­
denin adı Ağdacılar Caddesidir. Eskiden bu
caddenin sağlı-sollu her iki yanı ağda ve
pekmez imalathaneleriyle doluydu. Şarap­
hanede denilen bu imalathanelerde, çevre
bağlarda toplanan ve yaş tüketimden artan
üzümler değerlendirilirdi.
O sm anlI'dan günüm üze en köklü
mesleklerden biri olan kalaycılığın Simav
ilçesindeki son temsilcisi İsmail Keleş'tir.
Günümüzde bu sanat unutulmak üzeredir.
SEMERCİLİK
Semercilik, tekerleğin yaygınlaşmasıyla birlikte yavaş yavaş terkedilmiş bir halk sanatıdır.Beygir,
katır, eşek gibi binek hayvanların sırtlarına yerleştirilen, üzerine yük bağlanan yada binilen iskeleti
ağaçtan yapılmış bir araç olarak tanımlanabilir.Motorlu araçların her türlü taşımacılık işleminde
kullanılmasıyla at ve eşeklerin taşımacılıktaki görevleri sona ermiş ve bağlı olarak semercilik de
süresini doldurmuştur.Ancak Anadolu'nun bazı köy ve kasabalarında, özellikle dağlık ve ormanhk
kesimlerinde tek tek de olsabu sanatı sürdüren bazı ustalarla karşılaşılmaktadır
Simav'da 1970'li yıllara kadar çok tutulan bir meslek olan semercilik, hayvan varlığının azalması
nedeniyle giderek gözden düşmüş ve kaybolma noktasına gelmiştir. Simav'da semerci ustaları şimdiki
Kayacan Caddesinin 'Semerciler Arastası denilen kısmında toplanmışlardı.Buradaki sağlı-sollu
dükkanlarda sanatlarını sürdüren semerciler büyük bir dayanışma içindeydiler.
B a O T E Ü ^
L [n J %■
^^İzemleri• H erW MEmt
\ m 5|»r Makineleri • Digitsi ■ M ■ k âo fi ÇcJm’
Tel : 0 2 7 4 5 1 3 8 5 8 5
G sm ; o 5 4 1 5i 3 Ş S 86
^ tih Mah. Kışla Cad. N o :i9 SİMAV
İ Ş “ la : f f l 5132iy
& M
İV
StK»fegi.«ifc3»llBIK« rııuHkB
Otopark
Minibar
Kahvaltı
Telefon
Asansör
1-2-3- K işilik Odalar
Televizyon
Sınırsız Internet (Wi<Fi)
D-smart
Sıcak Su (24 saat)
Yeni Garaj Caddesi
AİIZAH
EL SA N A TLA R I
BAKIRCILIK
Bakırcılık eskiden Simav'da yaygın bulunan mesleklerden idi. Fakat
günümüzde sayısı azalmıştır. Önceden lezzetli yemek yapmak için
alınan bakır kaplar ve çaydanlıklar artık
süs eşyası olarak
satılmaktadır. Simav'da bu işi yapan tek kişi İsmail KELEŞ'tir. Babadan
kalma bu mesleği 40 senedir yapmaktadır. Artık bu meslek son
demlerini yaşamaktadır..
HASIRCILIK
Simav ovasının Önceden göl olması nedeniyle gÖl kenarında kalan bazı
yerlerde sazlıklar bulunurdu. Bu sazlıklardan toplanan kamışlarla hasır
dokunur ve bu hasırlar satılırdı. Bu hasırlar kendine özgü tezgahlarda
dokunurdu. Hasır dokuyan yerlerden en önemlisi ÇitgÖl Kasabası'dır.
Bugün de Çitgöl Kasabası'nda bazı evlerde hasır dokunmaktadır.
YORGANCILIK
Simav’da yorgancılık yapan üç dükkan vardır. Zor bir zanaat olan yorgan­
cılık yapanlar günde 1 ile 3 arasında yorgan yapabilmektedir. Yorganın
tanesi ortalama 100 Türk Lirasıdır.
HAŞHAŞ VE SUSAM EZMESİ
Simav'da önceden çok olan haşhaş ve susam ezmesi imalathanelerinden
günümüzde sadece bir tane kalmıştır. Önceden susam ve haşhaş yağı
yapılan bu yerde şimdi sadece susam ve haşhaş ezmesi yapılmaktadır.
Haşhaş ve susam ezmeciliği Simav'da 100 yıllık bir meslektir.
BIÇAKÇIILIK
Kütahya Simav'da yıllarca en gözde meslekler arasında yer alan
birçok iş kolu, gelişen teknoloji yüzünden son demlerim yaşıyor.
Unutulan meslekler arasında bıçakçılık ilk sıralarda yer alıyor. Bu
sanatın son temsilcilerinden Hüseyin ZENGİN kalmıştır.
SOBA VE SEMAVER YAPIMI
Bugün Simav’da soba ve semaver yapan bir tane imalathane vardır.
m iz a n
19 MAYISTAN KENTGESE
Eylül’e “hazan ayı” derler. Kim demiş Mayısta olmaz hazan.
. .Ufuk yaslı, bahçeler kırık dökük.
İşte Simav, işte Mayıs, İşte hazan.
19 Mayıs günü, bayram sonrası akşama doğru eve
geldim. Hastalığımın etkisiyle de yorgunum, bitkinim. Evde
sadece anam var. Çocuklar anneleriyle birlikte köydeler. Akşam
namazını kıldıktan sonra anneme yorgun olduğumu, uyumak
istediğimi söylüyorum. Gece kalkıp yatsı namazını kılacağımı
ekliyorum. Yaşlı anam “ben yalnız korkarım.” Diyor. “Korkma
Geceler uzun, geceler korkulu
ana. Aha ben şu odadayım. Sen bu odada.” İster istemez
boynunu büküyor. Uyuyorum. Gözlerimi araladığımda ışıkların
söndüğü son anı görüyorum. Karanlık bir ortam. Bağrışmalar,
anamın ağlarcasına salâvat getirmeleri. Yataktan kalkıyorum.
Geçtiğim yol daralmış, zar zor kendimi hole atıyorum. Annemin
sesine gidiyor; el yordam ıyla elini tutuyorum. Kapıyı
buluyoruz. Ayakkabı, terlik arıyoruz ne mümkün. Üst katlardan
solgun ışıklarla gelip geçenler telaşlı. Elime aldığım bir iki
ayakkabıyı bağrıma basıyor, anamı diğer elimle tutuyorum.
Dışarı çıkıyoruz. Her taraf kapkaranlık. Bir araba çalışıyor.
Işıkları yanıyor. Koşuyorum. Hocam arabanızda yaşlı anam için
bir yeriniz var mı? Yok diyor, ismini dahi sonra öğrendiğim
Kıvanç bey. Yok fakat, bir dakika. Arıyor orayı burayı. Bulduğu
bir anahtarlık. Uzatıyor bana. Ve gösteriyor yan tarafta duran
19'u. Al kardeş, kullan diyor. Çok seviniyorum. Bu hengâmede,
bu fedakârlık. Allah razı olsun. Anamı bindiriyorum. Çoluk
çocuğu arayıp buluyor, arabaya topluyorum. Cep yok ki, para
olsun. Parasını sonra vermek üzere bir benzin istasyonundan
ekmek, bisküvi, süt gibi gıda maddeleri alıyorum. Beş kişi
arabada sabahlıyoruz. Aileyi güvenli bir yere koyuyor, okulun
yolunu tutuyorum. Çok garip duygularla yürüyorum. Çevreme
baktıkça “ Ölmek için yaratılırsınız. Yıkılmak üzere binalar
yaparsınız.” Cümlesini tekrarlıyorum.
“Susmuş bülbülleri güller perişan.
Gark olmuş toprağa kalmamış nişan.
Kükredikçe buharlara karışan
Hani Eynal ile coşan Simav'ım.”
Kapılar kapandı evler boşaldı.
Leylek kürü çadırlarla döşendi.
Simav Dağı kara bulut kuşandı.
Kederlerden hüzünlere koşan Simav'ım.
Saat 08.15 Okuluma geliyorum. Yıkılmış çevresi ve
dökülmüş çehresi ile boynu bükük karşımda duruyor. Üst kapıyı
açıyorum. Gördüğüm manzara karşısında dayanamıyor, geri
kaçıyorum. Kendimi toparladığımda gözlerimin nemini siliyor,
yanımdaki öğretmenimize bir şeyler anlatmaya çalışıyorum.
Zemin ıp ıslak, dökülen tuğlalar, sıvalar. Karma karışık eşyalar.
Yuvarlanmış akvaryum, etrafa saçılmış balıklar... rengarenk,
cıvıl cıvıl balıkların renkleri solmuş, hareketleri donmuş. İşte
hazan...
Ümitler savrulmada köpük köpük.
Zamanı unutuyor insanoğlu.
Dünya dediğimiz ne kadar küçük.
Toprak endişeli, gökler buğulu...”
Her kemal ve cemal sahibi kendi kemal ve cemalini görmek
ve göstermek istiyor. Bu yüzden atalarımız güzel eserler miras
b ıra k m ış.
Y apılan
e se rle rin
k a y b o lm a m ası,
in sa n la rın
unutulmaması, hatırlanması için çahşmalar yapılmış, yapılıyor.
Vakfiyeler oluşturuluyor. “Kentges” kaybolacakları ayakta tutma,
eser sahiplerini unutturmama çalışması.
Hayat nehri akıp,
zaman sel dolaplarını döndürürken
koparıyor evi, barkı. Yıkıyor yolu köprüyü, camiyi minareyi.
Siliyor insan eserlerini...
Hayat dur durak bilmiyor.
Ömür çaydan daha süratli
akıyor. Şimşekten daha çabuk geçiyor. Geçen her an, her zaman
bizden bir şeyler alıp götürüyor. Hatırlanması yürekleri burkup,
gözleri nemlendiriyor. Bazen bir an hatırlanması bile cihana bedel.
Geçen günler bizden bir şeyler koparmakla meşgul. Bu ya arkadaş,
kardeş, ağabey, öğretmen veya okul, sınıf, dünya... Bir şair
“Ayrılık olmasaydı ölüm aramıza yol bulup giremezdi.” diyor.
Dünyadaki her kavuşma bir ayrılıkla sonuçlanıyor, insanlar
ayrılmak istemese de, değişmez bir kanunun dur bu.
Dünya ebedi kalmak için yaratılmış bir menzil değildir. Bir
misafirhanedir. Bir bekleme salonudur. Misafir olan beraberinde
getirmediğine kalbini bağlamaz. Yolcu yolunu düşünmeli. Sanat
eserleri, fotoğraflar, resimler, hatıra defterieri... Hep bu arzuyu
göstermekte. Anne kamındaki çocuk elini, ayağını, ağzını, gözünü
kullanamaz. Ama başka bir yerde, dünyada lazım olduğu için
yaratmış yaratan. Allah “vermek istemeseydi, istemek vermezdi.”
Ayrılığı olmayan devamlı bir hayatı vermek istemeseydi; bizim
kalbimize ebedi yaşama, ayrılmama arzusunu vermezdi. Bu
arzuyu verdiğine göre ahiret hayatını verecek ve bizi ebedi olarak
yaşatacaktır.
“Demek değmez ki ahnsa, çürüktür hep bu çarşıda.
Öğle ise geç... İyiler dizilmiş arkasında.”
Depremzede kardeşlerimize geçmiş olsun derken, yüce
Allah'tan niyazımız bizlere Rahmetiyle, şefkatiyle muamele
etmesidir. 19/05/2012
Hüseyin KÖSE
>VİZAH
SİMAV y e m e k l e r i
TARHANA
*3 yemek kaşığı toz tarhana
*5 su bardağı su
* 1 yemek kaşığı salça
*50 gram tereyağı
*Biber,domates
*Tuz,nane,karabiber,maydanoz
Yapılısı: Tereyağında biber ve domates sotelenir, salça ilave edilir. Toz
tarhana ilavesinden sonra Soğuk su konularak kaynayıncaya kadar
karıştırılır. 10 dakika kaynatılıp isteğe göre üzerine nane, karabiber,
m aydanoz serpilerek soğuk kış günlerinde afiyetle yenilir.
MISIR KEŞKEĞİ
HAŞHAŞLI GODEK
* 1 bardak yoğurt
* 1 bardak süt
* 1 bardak sıvıyağ
* 1 paket maya(42 gr.)
* Aldığı kadar un
* 2 çay kaşığı tuz
* 1 tatlı kaşığı şeker
Yapılısı: Ilık süt ,şeker ve mayayı karıştırahm.Diğer sıvı malzemeleri
ekleyelim,karıştırahm.Unu eleyerek ekleyelim,yumuşak bir hamur
elde edelim.30 dk. kadar mayalanmasını bekleyelim. Hamurun
yarısını 1 cm. kalınlığında açahm.Sıvıyağ ile incelttiğimiz haşhaş
ezmesini sürelim.Kalan hamuru 1 cm. kalınlığında açarak üzerine
serelim.3cm. kalınlığında şeritler keselim burarak rulo yapalım
düğüm atarak saralım. 15. dk. kadar mayalanması için
bekleyelim.200C ısınmış fırında hafif pembeleşene kadar pişirelim.
KURU FASULYE
* 1 ölçü mısır keşkeği
* 1 ölçü kuru beyaz fasulye
* Soğan,tuz,salça,yağ,kırmızıbiber
Yapılısı:Kuru fasulyeler genişçe bir tencerede pişirilir.Piştikten sonra
soğanlar incecik doğranıp
1 ölçü keşkek ile tencereye ilave
edilir.Keşkek yumuşayıncaya kadar pişirilip,ayn bir tavada tareyağı
salça kavrulup pişen yemeğe ilave edilir.
HAŞHAŞLI PİDE
* 1 ekmeklik hamur
* 1 bardak haşhaş
* 1 bardak sıvı yağ
Yapılışı:
Ekmeklik olarak yoğrulan hamurdan alınır. Hamuru elimizle
dikdörtgen gibi açarız. İçine yağ ile haşhaşı süreriz. Sonra onu
katlarız. Aynı işlemi 3-4 kez yaparız. Pideyi fırına verirken pideyi
uzatıp üstüne tekrar yağlı haşhaşı sürüp üstüne içine işlemesi için
küçük delikler açarız. Ekmek fırınında pişiririz.
* 2 SU bardağı kuru fasulye + 1 litre sıcak su+ 1 tatlı kaşığı
şeker+ 1 çay kaşığı tuz
* 1 yemek kaşığı salça
* 2 adet kum biber
* 1 büyük baş soğan
* 1 adet yeşil biber
* 1 adet domates
* 1 çay kaşığı tepeleme kırmızı toz biber
* 1,5 litre sıcak su
* 5-6 yemek kaşık sıyı yağ
Yapılışı: Akşamdan kuru fasulyeyi ıslatılır. Sonraki gün suyunu
süzüp, temiz su ilave edip, ateşe konulur. Tuz ilave edip, kısık
ateşte pişirilir. Fasulye piştikten sonra ayrı bir tavada kuru soğan,
salça, bir domates ve sivri biber öldürülüp, kaynayan kuru
fasulyenin üzerine dökülür, öyle kısık ateşte kaynatmaya devam
edilir. Yanında pilav ve turşu ile ser\'is yapılır. Afiyet olsun...
>İIZAN
SİMAV YEMEKLERİ
CEVİZLİ ÇÖREK
* 5 SU bardağı Un
* 1/2 yemek kaşığı Tuz
* 1 yemek kasığı Kuru maya
*1 tadı kasığı Seker
*2 su bardağı Su (ılık)
*2 su bardağı Ceviz (dövülmüş)
*Üzeri için susam
Yapılısı: Malzemeler (Ceviz hariç) karıştırılıp yumuşak bir hamur elde
edilir,mayalanması beklenir.Mayalandıktan sonra düz bir zeminde eller yağlanarak
incecik açılır.Hamurun üstüne dövdüğümüz cevizleri az ılık su,tuz ve yağ ile
macun haline getirip süreriz.Hamuru çok ince rulo yapanz.Elimizle ekmek haline
getirip yağlanış tapsiye koyar,susamla süsleriz.Taş fırında pişirip afiyetle yeriz.
GÜVEÇTE ET
* 1 Kg. Kuşbaşı dana
* 1 Çorba kaşığı sıvıyağ
* 4 orta boy domates
* 2 Tatlı kaşığı tuz
* 4-5 Yeşilbiber
* 1/2 Çay kaşığı karabiber
Yapılışı: Güveç tenceresinin dibine kuşbaşı etler konulur.Etlerin
üzerine domates ve biberleri ,tuz, karabiber ve suyu ekleyip yağım
üzerinde gezdirerek güveç tenceresinin kapağı kapatır ve fırına verin.
Taş fırında 5 saat kapağı hiç açılmadan pişirilir,afıyeüe yenilir.
TİRİT
KURU FASULYE
* Y arım k ilo tav u k
* 2 y e m e k k a şığ ı T erey ağ ı
* 2 a d e t so ğ a n
* 3 a d e t k u ru y u fk a
* 2 a d e t d o m a te s
* 2 a d e t y e ş il b ib e r
* 4 -5 d iş sa rım s a k
* T u z ,k a ra b ib e r ,k im y o n
Y ap ılısı: T a v u ğ u 4 -5 b a rd a k su ile h a şla y ın . Y u fk a ları g e n iş ç e b ir
te p s iy e y e rle ştirin . S ıc ak ta v u k su y u n u y u fk a la rın ü stü n e d ö k ü n .
T a v u ğ u n e tle rin i p a rç a la y ıp y u fk a la rın ü stü n e y e rle ştirin ve
te re y a ğ ın d a d o m a te s v e b ib e rle ri so te le y ip tirid in ü z e rin e d ö k ü p
iste ğ e g ö re b a h a ra tla rla v e sa rım s a k la se rv is y a p ın .
* 1,5 kg balkabağı
* 250 gr. toz şeker
* Üzeri için tahin
Yapılışı: Kabaklar temizlenip,tencereye bir kat kabak,bir kat şeker
olacak şekilde dizilir.Yumuşayana kadar pişirilir. Servis esnasında
üzerine tahin dökülerek afiyetle yenilir.
M EŞHUR KARAŞERİFLER TAHİN HELVASI
TUZLU SÜTLAÇ
* 1 Ölçü pirinç
* 3 ölçü Süt
* Ve şeker yerine 1 çay kaşığı tuz eklenerek yapılan
Sütlaç özellikle bayramlarda tatlıyla beraber ikram edilir.
Simav'ın en meşhur,tadı ve yapılışıyla Simav ürünü olan helvanın
sadesi.fıstıklısı,kakaolusu
vardır.Ayrıca kıtır helvası,karması,tahin çeşitleri de Simav'ın en özel
lezzetlerindendir.
AİIZAN
t u r iz m
SAĞLIK t u r i z m i
NAŞA KAPLICALARI
EYNAL KAPLICALARI
Naşa Kaplıcaları Simav' a 6 km uzaklıkta olup denizden
yüksekliği 800 metredir. Etrafı dağlarla çevrili yeşil ve büyük vadi
görünümündedir. Kaplıcalarımız Belediye tarafından işletilmekte
olup 150 kişilik umumi hamam, 33 adet motel, 5 adet özel banyo,
çamur banyosu ve mesire yeri bulunmaktadır. Sıcaklığı 95 “C dir.
Kaplıcalanmızm şifa verdiği hastalıklıların başında; kireçlenme,
bel fıtığı, ameliyat sonrası rehabilitasyon, her türlü romatizma,
ruhsal ve bedensel yorgunluklar, cinsel rahatsızlıklar, cilt rahat­
sızlıklarının tedavisi gelmektedir.
Ş eh ir m erkezine 4 km m esafed e olan G ölcük D ağm m eteğinde
g eniş bir alan a yay ılm ış tesisleriyle gerdanlık gibi asılı gö rü n ü m veren
m ü lkiyeti S im av B eled iy esin e ait E ynal K aplıcaları S im av B elediyesi
b ü n y esin d e işletm e çalıştırılm aktadır. S im av denilince akla ilk gelen
E ynal kaplıcasıdır. 3 bin y ıld an beri hastalara şifa d ağ ıtan E ynal K aphcası için 1671 yılın d a E vliya Ç elebi ’‘D ünyada ve A nadolu' da pek çok
kaplıcayı g ezdim gö rd ü m am a E ynal K aplıcası gibisini görm edim .
B öylesi y ery ü zü n d e y o k tu r" diye belirtm iştir. K aplıcam ız 800 yatak
k apasiteli olup 70 odalı 2 adet otel, 137 apart M otel ve 15 adet hususi aiİe
b anyosu, 2 adet term al havuzlu T ü rk ham am ı, kapalı term al yüzm e
havuzu. A q u a park, açık yüzm e h av u zu ve toplantı salonu, çay, kahve
salonu v e telev izy o n izlem e salonları, şifalı ayak banyosu, 200 k işilik
lokanta, 150 k işilik aile restorandı. K afeterya, m asa tenisi, bilardo, oyun
salonu ile çay bahçeleri, m angal y a p ab ileceğ in iz p iknik alanları, çocuk
o yu n p arkları, gezi alanları, voleybol, basketbol, çim futbol sa-hası,
m ark et, pide fırını, b e rb er ve cam ii bulunm aktadır. K aplıcaları-m ızdaki
tüm kap alı m ek a n lar Jeoterm al ısıtm a sistem i ile ısıtılm aktadır.
DOGA TURİZMİ
m iz a n
GOLCUK
K atran dağı ile hem en h e m e n bitişik d u ru m d a olan G ölcük D ağı da
E ğrig ö z'ü n en gün ey uzantısıdır. D ağ, E ynal k ap lıcaların d an b aşlayarak
E m et y önüne d o ğru yükselir. Z en g in orm an larla kaplı G ölcük D ağı, aynı
z am an d a b ir y a y la g ö rü n ü m ü n d ed ir. Ç ü n k ü d ağ ın z irv e y e y ak ın
kısım ların d a geniş d ü zlü k lere ve m era la ra rastlanır.
D ağ a adını v e ren G ö lcü k k rateri, oval b içim de olup etrafı çam ağ açlarıy la
kaplıdır. M illi p ark statüsüne giren bu alanda b irço k sosyal tesis de
yapılm ıştır. Sim av - E m e t k aray o lu n u n h e m e n k en arın d a b u lu n an G ölcük,
özellik le S im av ve yö resi için tam b ir d inlenm e ve k am p alanıdır. (1)
S im av B eled iy esi'n in işlettiği G ö lcü k Y aylası, S im av’a 10 km . uzaklıktadır.
Ç am orm anları arasın d ak i y ay la h e r tü rlü altyapıya sahip olup, 1450 m.
y ü k se k lik te h arik a b ir p ik n ik yeri olarak hizm et verm ektedir.
AKDAG
K ü tah y a'n ın S im av ilçesinde 2 b in 200 rak ım lı A k d a ğ 'm etek lerin d e y e r
alan M artlı g ö leti ve şelalesi doğa fo to ğ rafçıların ın u ğ rak yeridir. Sim av'ın
ku zey b atısın d a y e r alan A kdağ, A laçam D ağ ların ın Sim av'daki uzantısıdır.
G üneyde S im av g rabeni ile Sim av D ağından, d o ğ u d a K o caçay V adisi ile K a t­
ran D ağ ın d an ayrılır. D ağ k a rşıd an tek b ir kütle halindedir. A kdağ da m esire
y e rle r çoktur. 2 000 m etred ek i E ğ relce K rateri gö rü lm ey e d eğ er y e rle rd en b iri­
dir. B ir kay an ın dib in d en ç ık arak düzlükte m en d e resle r ç izerek akan küçük
dere, b ir y a n d an peyzaj ressa m la rın a k o n u olurken; diğ er y an d an doyum suz
içim iyle y azın o rtasın d a bile d işleri sızlatır. A yrıca bu rad ak i k lasik o rm an evi
yaln ız b alay m a çık an çiftlere değil, san atçılar için de b ir ilham kaynağıdır.
S im av'a 30-35 k m u zak lık tak i E ğrelce'ye y a H isarbey, Yağılar, K içir ü z e ­
rin d en ya da Savcılar, K o yunoba, M artılı ü zerin d en ulaşılabilir. (1)
İlkbaharın b ü tü n ih tişam ıy la h ü küm sü rd ü ğ ü şu gü n lerd e göl ve şelalenin
oluştu rd u ğ u eşsiz tab lo y u g ö rü n tü lem ek istey en am a tö r d o ğ a fotoğrafçıları
bölgeye ak ın ediyor. Sim av'ın tu riz m anlam ın d ak i en ön em li z en g in lik lerin ­
den b irisi k o n u m u n d ak i M artılı g öleti ve şelalesi S im av K ay m ak am lığ ı ve Î1
Ö zel İd aresin in y a p tığ ı ç alışm alar n eticesin d e d ah a ra h at u laşıla b ilir ve ta n ı­
n ır hale çeldi.
Bebe ve Çocuk
SİSTEM PROFİL
SEKTOR
SİGORTA HİZMETLERİ
m
LMCK
HEni
ri/CKP
AMVM
IPffMC
llSTEllllL
T e l ;O 274 513 25 88 .
Yeni C a m i C a d d e si N o : 1
m içe Icidf
/sstf-m Aé-tfU K
^ SMKKUUK ifLEMtBKi
/ ésrm és b a ö u s í o o k t a
•/A S A V U é t
^ é M fA A T O O S Y A IA K I
/
H üseyin K A L A Y C IK
Gsm:0S42 237 24 81
Sadık TAŞPİNAR
K ış la C a d . H a lıc ıla r S ite s i N o :4 Sim a v / K Ü TA H Y A
T e l-F a x : 0274 513 1207
VUKT O t f t BO KÇLAM M A
V T Ü M K S S M t İŞ L m M L S n
Fatihmah.SamarcllarAra»
t u r iz m
m iz a n
SAĞLIK TURİZMİ
DOGA TURİZMİ
ÇIFTGOL KAPLICALARI
Simav İlçemizin üç büyük kaplıcasmdan biri olan Çitgöl
Belediye Kaplıcaları Simav' a 4 km uzaklıkta olup, Simav Harmancık - Bursa yolu üzerindedir. Türkiye Sağlık Turizmi
Demeğinin verilerine göre Memleketimizde 1570 termal su
kaynağı bulunmaktadır. Bu termal su kaynakları içerisinde,
K aplıcalarım ız Türkiye' nin en şifalı sularına sahiptir.
Kaplıcalarımızda bulunan suyun sıcaklığı 162 dir.
Evliya Çelebi' nin seyahatnamesinde kaplıcalarımız “Cennet
Kaplıcaları” adı ile anılmaktadır. Çocuklar için oyun alanları ve
toplam alanı Va oluşturan yeşil alanı ve yürüyüş parkurları
mevcuttur.
Kaplıcalarımızda 65 adet motel olup, 200 yatak kapasitelidir.
Buna bağlı olarak l adet Umumi Hamam ve Sosyal Aktiviteleri
yapmak için l adet kapalı halı saha, 1 adet Bilardo salonu,
Jimnastik salonu, koşu alanları, kafe ve alışveriş merkeziyle
misafirlerine sosyal ortamın canlılığını sunuyor.
DERMIRCIKOY ŞELALESİ
Tarihi ve doğal zenginlikleriyle göz kamaştıran Kütahya'nın termal
zengini şirin ilçesi Simav'da, bugüne kadar çok fazla dikkat çekmemiş
ve az bilinen birçok yer keşfedilmeyi bekliyor. Simav'a bağlı Demirci
beldesindeki Su Uçtu Şelalesi, sahip olduğu doğal güzellikleriyle
turistler başta olmak üzere yerli halka tam bir görsel şölen sunuyor.
Kaplıcalar diyarı olarak bilinen Simav ilçe merkezine 5 kilometre
uzaklıktaki Su Uçtu Şelalesi, 52 metre yüksekten düşen suyu ve
çevresindeki zengin bitki Örtüsüyle adeta bir 'doğa harikası’ olarak
yıllardır tatilcileri kendisine hayran bırakıyor.
m iz a n
im tiyaz Sahibi
Sim av Ticaret M eslek Lisesi A dına
A dem B A L-O kul M üdürü
Yayın Kurulu ( İnceleme Kurulu)
Hüseyin KÖSE
Mehmet A kif KAYNAR
Müdür Baş Yrd
Müdür Yrd.
Ö m er K Ü ÇÜ K K ELEŞ
E d eb iy at Ö ğrt.
UZUN TUHAFİYE
6 ÇEYİZ EVİ
İsm ail Y IL D IZ
E d eb iy at Ö ğrt.
KAYNAKÇA
1) ERDOĞDU Ertuğrul- Cihat PALA, Doğası, Tarihi ve Folkloruyla Simav,
Simav Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği Yaymlan, İzmir 2007
2) YILDIZ Vildan, Simav Bitirme Tezi
3) http://www.simav.info/simav-bilgileri/eynal-kaplicalari
4) http://www.simav.gov.tr/tarihce.asp
ícM ia n
İ^^#^;*PE yN İR li
Fikret U ZUN
0 541 513 61 69
0 535 613 01 60
T e l:0 .2 7 4 .5 1 3 11 8 8
K ı^
C a d d e s i N o :1 5 S İM A V • K Ü T A H Y A
Tabakhane Mh. TabakhaRe Cad.
l.S o k . N o :3 6 -S İM A V
Sudan gelen sağlık
TEdAVİSİNCİE Y a RCİIIVICI OlUNAN
H asta I i I<Iar
N a ş a KapCıcaCarı
Ş e h i r M e r k e z in e
v e Ç e v r e s i n e U la ş ım
K o la y lığ ı...
Ciit/Deri íiastaítkían
K ın k ve çıkık
C insd RaHatsizIMar
Kireçktune
Mt4e ÜCseri
Eczama
B d Fıtığı
Ortopedik rafiaistdikİaT
Böbrek iaşİanm n döküimesi
Her türCü romaiizmaÎ hasiaükiar
Rufken ve bedetıen yorgtmiukiar
Kadın fuısiaiıkian
Nevraiji - Nevrit - Limbo
Ameûyat sonrası rehabi^tasyon
$t(iı
ÇAVDARHİSAR
^SLANAPA
Çoımır Bonvomıu
Tel:0.274 532 20 02
N A Ş A B E L E D İY E S İ
Tel:0.274 532 20 01 Faks:0.274 532 21 09
Naşa Belediyesi - Simav/Kütalıya
Iv in iz in
Rafuıtiığmda^
Huzuriu, Sessiz
Neziii KapUcaımzda
5izleri bekliyoruz...
T e l: 0 .2 7 4 - 5 3 2
2 0 0 2
K A P L IC A S U Y U N U N Ö Z E L L İK L E R İ
'
.80 derece
Koynağmlo SKoMığı
iKolsiyum - Sodyum
Kotyofilor
:Bikarbonat-Súttat.Metobonk-fk)(úr-Btomur
Anyonlor
:RN1lleEman,Ph değeri 6.3Ó He 8.46 ^
RodyoakMesi
Minerolizosyon
:Litıecle2gr
Tel: 0 .2 7 4 5 3 2 20 01 Faks: 0 .2 7 4 532 21 09
Ç İT IÖ L
Çitgöl'ün Konumu ve Ulaşımı
Ankara-Simav'Çitgöl ,J55Km
Antalya-Simav-Çitgöl ,..3B5Km
Bursa-Simav-Çitgöl ,..190Km
Balıkesir-Simav-Çitgöl ...140Km
Denizli-Simav-Çitgöl ...,220Km
Eshifehir-Simav-Çitgöl j25Km
Konya-Simav-Çitgöl ...420 Km
Kütahya-Simav-Çitgöt...152Knı
Manisa-Siınav-Çitgöl.... 19SKm
İstanbul-Simav-Çitgöl555Km
Izmir-Simav-Çitgöl.... 237Km
Uşak-Simav-Çitgöl.... 87 km
Tel:P)M226Jpap3 273S(3Hat)
FateP|M2742‘W2»01
SlAVIKüTAHyA
Mwdgolka|)licaiaıi,m
ÇİTGÖL-SİMAV-KÜTAHYA
IVRİfriKÇİTGÖl BİUDİYIKAPUCATISİSLHİ
'Tesislerimizbirodabirsalondanoluşan45m^'likveiki odabir
antreden oluşan 65 m^'lik müstakil apart dairelerden
oluşmaktadır. Günübirlik ziyaretler için ayrıca özel
banyolarımızvekapalı havuzumuzhizmetinizdedir.
’Jümdairelerdemutfi
telefon, Tv„ kapiıca suyu, gerîiş ı
alafrangavealaturkawcmevcuttur.
•^O^lerimiZıİya da4kişininrah_atçati
stan(^j2|adır.
^*.Te$is[efimizde ihliyaçiannızı karşıfamak^üzere
lokan!H|@^bahçesvçû£tilu)^i, ba's^^yboljenis ~
AletlerIkVpalı halı^aha. gjl^ıalanları gibi)
boyut^ _
aiâdalardahîzmetff^T)e^gl hastanesi
1^1 doitlir:
sağlık
ıktadf*^ 4 ^ 1 » ğ
■
'uzaklığı 2 km., Çitgöl
riHesi^mizde düzenli olarak
A« Çitgöl merkeze Belediye
iverilmektedir.
TİDAVİSİNK YARDIMCI OLUNAN HASrAUKlAR
‘Cilt/deri hastalıkları *Kınkveçıkık'Cinsel rahatsızlıklar ’Kireçleme
'Mideülseri ’Egzama’Bel fıtığı ’Ortapedikrahatsızlıklar
'Böbrektaşlannındökülmesi
‘Romatizmal hastalıklar‘Siyatik 'Ruhenvebedenen
görülenyorgunluklar'Kadınhastalıklan’Nevralji ’Nevnt'Limbo .
'Ameliyatsonrasınahabüitasyisft
,
t ’.,-..
-
. ■
.. " 5 1 .
"
jU lU C A S U Y U p ltr
Sıcaklık:
fkaynaKtançı.k|an^’ Katy^ar; Kalsiyum,sodyum ;
nlar: Bikarbonat, sülfatmetaborika
«kâvltesir-Rnı.emanİ Ph
^otal mineralizasyon: Lj^de2graı

Benzer belgeler