Yüksek yatırım ve üretim girdileri

Transkript

Yüksek yatırım ve üretim girdileri
Sanayi Odası bir basın toplantısı düzenleyerek Güney’e kayan alışverişin
nedenlerini açıkladı
“Yüksek yatırım ve üretim girdileri”
Başkan Salih Tunar: “Akaryakıt zammı geri alınmalı, üretimde kullanılan araçgereç vergisiz olmalı, kamu küçültilmelidir”
Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar, KKTC piyasasının Güneyle rekabet
edebilmesi için hükümeti hiç vakit kaybetmeden akaryakıt fiyatlarını Güney Kıbrıs‟taki
fiyatların altına çekmesi, yatırım mallarından ve üretim girdilerinden alınan vergileri
kaldırılması ve kamu giderlerinin kısıtlanması gerektiğini söyledi.
Tunar ayrıca, “Kamu Reformu”nun ele alınarak kamunun küçültülmesini, KKTC‟nin
rekabet edebilirliğini etkileyen üretimde kullanılan akaryakıtın vergisiz-fonsuz
olmasını, KİT‟lerin özelleştirilmesini ve memur alımının durdurulmasını talep etti.
Kuzey Kıbrıs pazarının tüketiciye cazip hale getirilmesi için kararların ivedilikle
alınarak yürürlüğe konulması gerektiğini vurgulayan Sanayi Odası Başkanı Salih
Tunar, “Ekonomik kuruluşlarla ilgili bakanlıklar Başbakan‟ın Başkanlığı‟nda
toplanarak, toplum yararına olan kararları süratle alıp uygulamaya koymalıdır. Çözüm
polisiye tedbirlerle değil ekonomik önlemlerle sağlanır” dedi.
Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Salih Tunar 13 Kasım‟da düzenlediği
basın toplantısında halkın perakende alışverişinin Güney‟e kaymasıyla ilgili yaptıkları
araştırma sonuçlarını açıkladı ve alınmasını istedikleri önlemleri açıkladı.
Akaryakıt fiyatları
Son yapılan mazot zammı ile akaryakıtta Güney Kıbrıs‟tan daha pahalı olunduğuna
işaret eden Tunar, aradaki fiyat farkı ile haftada bir Güney Kıbrıs‟a geçip araç
deposunu doldurmak ve gitmişken alışveriş yapmanın cazip hale geldiğini kaydetti.
Tunar, dolara bağlı işlem gören akaryakıt fiyatlarının, dolar düşerken artırılmış
olmasını hükümetin “fahiş vergi toplama çabası içinde olmasına” bağladı.
Kamu giderleri sürekli artışta
“Popülist çıkarlarla devlet kadroları devamlı şişirilmekte ve hükümet kamu
giderlerini sürekli artırmaktadır.” diyen Tunar, bütçe gelirlerinin harcamaları
karşılamakta yetersiz kalmasından dolayı hükümetin bir taraftan vergileri artırırken,
diğer taraftan kamu ürünlerine ve servislerine zam yaptığını söyledi.
Vergi zammı konusunda belediyelerin de hükümetten geri kalmadığını kaydeden
Tunar, son zamanlarda getirilen gelir vergisi stopajı, KDV oranlarına yapılan zamlarla
emlak vergilerine yapılan fahiş artışların KKTC piyasasına pahalılık olarak geri
döndüğünü söyledi.
Girdi maliyetleri yükselişte
Hükümetin sürekli artırdığı kamu giderlerini karşılamak için yerli üretimin girdilerine
de vegiler koyduğunu belirten Tunar, bunun, yerli üretimi ve hizmetlerini pahalı hale
getirdiğini ifade etti.
Tunar, hükümetin daha üretime başlamadan önce yatırım mallarından ve
hammaddeden vergi aldığını söyleyerek, buna rağmen KKTC‟de üretilen yerli
ürünlerin tümünün Güney Kıbrıs‟taki eşdeğerlerinden daha ucuz olduğunu söyledi ve
KKTC‟de üretilen ürünlerin kalite olarak Güney‟de satılan eşdeğerlerinin gerisinde
olmadığını kaydetti.
Kuzey pazarından kaynaklı nedenler
Bazı ithal ürünlerde çok yüksek kâr marjları uygulandığına da dikkat çeken Salih
Tunar, devletin eşit rekabeti sağlayacak yasaları çıkarması gerektiğini söyledi.
KTSO‟nun diğer ekonomik STÖ‟ler ve devletle işbirliği içerisinde, KKTC‟de
Güney‟den daha pahalı olan ürünlerle ilgili olarak daha geniş maliyet araştırması
yapmaya hazır olduğunu da kaydeden Tunar, KKTC piyasasının küçük olmasından
dolayı bazı mallarda göreceli olarak daha pahalı mal ithal edildiğini ve bu nedenle
Güney Kıbrıs‟tan pahalı olunduğunu belirtti.
Direkt ulaşım olmaması gibi izolasyondan kaynaklanan nedenlerin de KKTC‟deki
fiyatların artmasına sebep olduğunu ifade eden Tunar, “Bugüne kadar halkımızın
Güney‟den alışveriş yapmasına neden olacak kadar fiyat farkı yaratmayan bu neden,
bu gün gerçek nedenleri gizlemek için kullanılmaya çalışılmaktadır.” şeklinde
konuştu.
Büyük alışveriş merkezlerinin kurulması
Büyük alışveriş merkezlerinin yer seçimi ve başka hususlar kullanılarak esnafı da
etkilemeyecek şekilde teşvik edilmesi gerektiğini söyleyen Tunar, “Teşvik edilmesi bir
yana, köhne şehircilik planları çıkarılmakta. Hükümet ise, yapılan başvurulara cevap
bile vermemektedir” dedi.
Tunar, ekonomik kuruluşlar ile ilgili bakanlıkların, başbakanın başkanlığında
toplanıp gerekli kararları toplum yararına süratle ele alıp uygulamaya koyması
gerektiğini söyleyerek çözümün polisiye tedbirler almakta değil, alınacak ekonomik
önlemlerle Kuzey pazarının tüketiciye cazip hale getirilmesi olduğunu söyledi.
Tunar, hükümeti hiç vakit kaybetmeden akaryakıt fiyatlarını Güney Kıbrıs‟taki
fiyatların altına çekmeye, yatırım mallarından ve üretim girdilerinden alınan vergileri
kaldırmaya ve giderlerini kısmaya davet etti.
Tunar ayrıca, “Kamu Reformu”nun ele alınarak kamunun küçültülmesini, KKTC‟nin
rekabet edebilirliğini etkileyen üretimde kullanılan akaryakıtın vergisiz-fonsuz
olmasını, KİT‟lerin özelleştirilmesini ve memur alımının durdurulmasını talep etti.
Tunar, kamu giderlerinin KKTC ekonomisinden karşılanabileceği yeni bir bütçe
oluşturulması gerektiğini de söyleyerek, hükümetin bu önerileri hayata geçirme
yönünde zorlanmaması halinde halkın yurtdışına göç etmeye ve yurtdışından umut
beklemeye devam edeceğini söyledi.
Niçin eylem?
Bugüne kadar üretim sektörü, yüksek enflasyon, TC‟nin devaluasyonları ile
mücadele ederekbugünlere geldi. Daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi artık
büyüme ve dışa açılma zamanıdır. Kuzey Kıbrıs ekonomisi ancak bu şekilde kendi
ayakları üzerinde duran bir ekonomi olabilir. Ancak şimdi, karşımıza maliyeti yüksek
enerji, maliyeti stopajla yükseltilen hammadde ve birbirinden kopuk çalışan kamu
idaresi ile kamu giderlerinin artmasından dolayı yükselen ek vergiler gibi engeller
çıkmaktadır.
Biz güçlü bir ekonomiye, kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomiye adımların
atılmasını istiyoruz ve bekliyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi, ülkemizin kalkınması,
mal ve hizmet üretiminin artırılması ile mümkündür. Girişimci insanlarımızı üretimden
koparmakla, tüketim lehine ithalatı artırmakla sürdürülebilir bir kalkınma mümkün
değildir.
20 Kasım‟da Kıbrıs Türk Sanayi Odası olarak bizlere destek veren kurumlarla
yaptığımız araçlı eylemde, hükümete vermek istediğimiz mesaj da budur.
Güçlü bir ekonomiye sahip Kuzey Kıbrıs, çözümün de anahtarı olacaktır. Bu çözüm
süresince, 24 Nisan Referandumu sonrası, hızlı büyümeye başlayan ekonomimizin
sürdürülebilir bir yapıda büyümesini sağlamalıyız. Devlet ekonomide, düzenleyici ve
denetleyici olmalıdır. Özel sektörün içinde bulunduğu faaliyetlerde, devletin
bulunması, ekonomimizi büyütmez, aksine talebi devlete kaydırır. Halkımızın
devletten istihdam beklentisi artar, popülist politikalar ile devlet kadrolarının
artırılması, ekonomide de devletin etkisini artırır ve devlet hantallaşır. Bu çıkmazdan
kurtulmamız, kamu reformu ve özelleştirme ile olur.
Çıkmaz düzenin ülkeye istikrarsızlık getirir. İstikrar olmayan ülkeye ne yatırımcı
gelir ne de kendi yatırımcımız yatırıma yönelir. Gelin bugüne kadar yapılan
hatalardan ders alarak bu toplumu yarınlara taşımak için hep beraber elele verelim.
Uzlaşarak doğru yolu bulalım. Sorunlarımızı diyalog ve ortak çaba ile
çözebileceğimizi dünyaya gösterelim.
Beyaz Rusya Ticaret Heyeti Kuzey Kıbrıs’a inceleme gezisi düzenledi
Tesisler ve ürünlere heyetten tam not
Beyaz Rusya‟dan işadamları, Kuzey Kıbrıs‟taki yatırım olanakları hakkında bilgi
alıp, buradaki şirketlerle temas kurmak amacıyla Ekonomi ve Turizm Bakanlığı‟nın
davetlisi olarak KKTC‟ye geldi. Heyet, Kuzey Kıbrıs‟tan ayrılmadan önce izlenimlerini,
“Üretim ve tesislerin kalitesi oldukça iyi” şeklinde aktardı.
Ekonomi ve Turizm Bakanı Erdoğan Şanlıdağ, Beyaz Rusya heyetini 26 Kasım‟da
kabul etti.
27 farklı ülkeden şirketle işbirliği halinde olan, bu şirketlere danışmanlık hizmeti de
vererek yatırımcıları yönlendirip aracılık yapan bir kooperatif temsilcisinin de
aralarında bulunduğu Beyaz Rusya heyetinde, gıda sektöründe faaliyet gösteren
işadamları bulunuyor.
TC Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı‟nın 2007 yılı Beyaz Rusya Alım
Heyeti programı kapsamında KKTC‟yi de ziyaret eden heyetin, Ekonomi ve Turizm
Bakanı Erdoğan Şanlıdağ ile görüşmesinde, Bakanlık Özel Kalem Müdürü Savaş
Uğurlu, Bakanlık Ekonomi Müşaviri Yusuf Gülçür, Sanayi Odası Başkan Yardımcısı
Musa Sönmezler, Sanayi Odası Genel Sekreteri Mustafa Gündüz, TC Lefkoşa
Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Nilüfer Sandallı ile İhracatı Geliştirme Merkezi
Temsilcisi Halit Akbay da hazır bulundu.
Heyet temsilcisi ziyarette yaptığı konuşmada, Ekonomi ve Turizm Bakanı Erdoğan
Şanlıdağ‟a kendilerini kabul ettiği için teşekkür etti.
Yapacakları temaslarda alacakları bilgiler ışığında KKTC‟den eli boş
dönmeyeceklerini hissettiğini vurguladı.
Türkiye Cumhuriyeti‟ndeki birçok şirketle de işbirliği içinde bulunduklarını belirten
temsilci, KKTC‟deki işadamları ile tanışmak için sabırsızlandıklarını ifade etti.
Ekonomi ve Turizm Bakanı Erdoğan Bakan Şanlıdağ da kabulde yaptığı
konuşmada, heyeti KKTC‟de görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
KKTC‟nin yıllardır ambargolar altında yaşam mücadelesi veren bir ülke olduğunu
vurgulayan Bakan Şanlıdağ, uzun yıllardır bu şartlar altında üretimlerini en iyi şekilde
yapan Kıbrıs Türk sanayicisi ile işadamlarına teşekkür etti.
Bakan Şanlıdağ, heyetin KKTC‟deki programlarının yoğun olduğunu ifade ederek,
heyetin KKTC‟deki üretici ve ihracatçılar ile görüşmelerinin verimli geçeceğine
inandığını belirtti.
Bakan Şanlıdağ, Beyaz Rusya ile KKTC‟deki işadamları arasında yararlı işbirliği
kurulması ve bu işbirliğinin gelişerek süreklilik arzetmesi için Bakanlık olarak
ellerinden geleni yapacaklarının da kaydetti.
Beyaz Rusya Ticaret Heyeti Oda ve tesis ziyaretleri
Beyaz Rusya ticaret heyeti 26 Kasım‟da Sanayi Odası‟nda Başkan Yardımcısı
Musa Sönmezler‟in başkanlığında işadamlarıyla yaklaşık 3 saat süren bir toplantı
yaptı. Musa Sönmezler, toplantıdan önce konuk heyete KKTC ekonomisi ve üretimi
hakkında bilgi verdi. Heyet Kuzey Kıbrıs‟ta kendilerine gösterilen yakın ilgiye ve
misafirperverliğe teşekkür ederek, Kuzey Kıbrıs‟lı işadamlaını ülkelerinde görmekten
duyacakları mutluluğu dile getirdi.
Heyet 27 Kasım‟da Oda Basın Danışmanı Hüseyin Ezgin‟in refakatinde Lefkoşa
bölgesinde gıda üzerine üretim yapan bazı tesisleri ziyaret etti.
Heyet ilk olarak kahve ve kuruyemiş üzerine üretim yapan Con Trading Ltd.
Fabrikası‟nı ziyaret etti. Şirket Direktörü ve sahibi Haluk Ruhi, heyte yapılan üretim
hakkında detaylı bilgi vererek tesisi gezdirdi ve ikramda bulundu.
Ardından Koop Süt Fabrikası‟nı ziyaret eden heyete, Koop Süt Müdürü Salih
Yücesoylu ve diğer yetkililer, üretimleri ile çalışmalarını anlattığı bir brifing vererek
ürünlerinden ikram etti. Heyet daha sonra tesisi gezerek bilgi aldı.
Heyet üyeleri tesislerin dünya standardında ve oldukça kaliteli üretime sahip yerler
olduğunu belirterek, ticaret yapılabileceğini kaydetti.
Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Musa Sönmezler aynı akşam heyet onuruna
Girne‟de bir yemek verdi.
Belarus ticaret heyeti, 28 Kasım Çarşamba günü ise, saat 10.00‟dan itibaren
sırasıyla Mağusa‟da bulunan, Ten – Ten Ltd., A.M. Gazioğlu Ltd., Arsal Gıda San.
Ltd. ve Selim & Oğlu Ltd.‟i ziyaret etti.
fotoğraflı
Big5 değerlendirildi
Dubai‟de yapılan Big5 inşaat fuarına katılan firmalar Salih Tunar başkanlığında 25
Aralık‟ta Sanayi Odası‟nda bir değerlendirme toplantısı düzenledi.
Toplantıda fuarın ardından gelişen ticari ilişkiler ve önümüzdeki yıl yapılacak fuara
katılım konuları ele alındı.
fotoğraflı
“BIG 5 SHOW” Uluslar arası İnşaat Malzemeleri ve Yapı Teknolojileri Fuarı’ndan
Sanayi Odası başarı, firmalar ise iş bağlantılarıyla döndü
İnşaat malzemelerimiz Ortadoğu pazarında
Dubai‟de düzenlenen Uluslararası İnşaat Malzemeleri ve Yapı Teknolojileri Fuarı
“BIG 5 SHOW”a “North Cyprus Sanayi Odası” şemsiyesi altında katılan ifmalar iş
bağlantıları yaptı.
Birleşik Arap Emirlikleri‟nin ticaret başkenti sayılan Dubai‟de 25-29 Kasım 2007
tarihleri arasında düzenlenen ve Kuzey Kıbrıs‟ın da dahil olduğu 60 Ülke ile 2700
katılımcının yer aldığı fuara ülkemiz 5 firmayla katıldı.
Ortadoğun‟un ticaret merkezi olan Dubai 400 mil sahil uzunluğu ile de deniz yolu
ticarettinin en önemli limanı konumunda.
USAID‟in EDGE (Ekonomic Development and Growth for Enterprises) projesi
altındaki KOBİ Center‟in teknik desteğinde, TC Lefkoşa Büyükelçiliği ile Ekonomi ve
Turizm Bakanlığı‟nın katkılarıyla Kıbrıs Türk Sanayi Odası fuara 5 firmayla katıldı. 72
metrekarelik şemsiye standında, Denizalp Aliminyum, Levent- Stonite, Darem
Trading Ltd, Kale Boya, Gürdağ Çakıl İşletmeleri stand açtı. Söz konusu fuara ilk kez
katılınmasına rağmen firmalar oldukça yoğun ilgi gördü ve iş bağlantıları yaptı.
Denizalp Alüminyum‟un ürettiği ahşap desenli kapılar, Levent Stonite firmasının
ürettiği mermerler, Kale Boya‟nın derzol sıva maddesi ve inşaat kimyasalları, Darem
Trading‟in sergilediği fırça ve süpürgeler ile Gürdağ Çakıl İşletmeleri‟nin bims blok ve
parke çeşitleri fuar ziyaretçisi birçok ülke işadamının ilgisini çekti. Öte yandan birçok
ülke işadamı ilk kez Kuzey Kıbrıs‟ın varlığından haberdar oldu.
Sanayi Odası şemsiyesi altında oluşturulan Kuzey Kıbrıs standını ayrıca TC Devlet
Bakanı Kürşat Tüzmen de ziyaret ederek, Kuzey Kıbrıs‟ın da fuarda yer almasından
duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Yine TC Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Merkezi
Uygulama ve Kordinasyon Başkanı Asuman Soylu da başarıyla yürütülen fuar
çalışmalarında dolayı odayı kutlayarak, her türlü desteği vereceklerini söyledi.
Öte yandan KKTC Abu Dhabi Temsilcisi Aytuğ Fazıl Plümer‟in İlk günden son güne
kadar fuar ekibini yalnız bırakmayarak destek verdi.
Salih Tunar 11. Uluslar arası İş Formuna katıldı
Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar, Birleşik Arap Emirlikleri‟nin Başkenti
Abu Dhabi‟de yapılan 11. Uluslar arası İş Formu‟na katıldı.
Oda Başkanı Salih Tunar, İş Formu‟na katılmadan önce BIG 5 SHOW fuarını
ziyaret ederek, katılımcı firmalarla görüştü. Salih Tunar firmaları girişimlerinden dolayı
kutlayarak, ihracat durumunda karşılaşabilecekleri zorlukları, bundan sonra Sanayi
Odası girişiminde düzenlenecek fuarlara katılım ve pazar stratejileri görüşüldü.
Başkan Tunar, Dubai‟den Abu Dhabi‟ye giderek 26 Kasım tarihinde, Dubai Sanayi
ve Ticaret Odası, Abu Dhabi Sanayi ve Ticaret Odası ile Türkiye‟den MÜSİAD‟ın
organize ettiği ve Birleşik Arap Emirlikleri Şeyh Mohammed Bin Zayed Al Nahyan
himayelerinde yapılan 11. Uluslar arası İş Formu‟na katıldı.
Geçen yıl İstanbul‟da 10.‟su yapılan ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan‟ın katıldığı
iş formuna bu yıl Arap dünyası büyük ilgi gösterdi. Türkiye‟den TC Devlet Bakanı
Kürşat Tüzmen‟in yanında, Mısır‟dan Ticaret ve Sanayi Bakanı Rachid Mohammed
Rachid, Cezayir‟den Devlet Bakanı Jana Sultani, Suriye‟den Devlet Bakanı Tayseer
Al Redawin‟in yanı sıra, Arap ülkelerinin önemli, özel ve kamu firmalarının temsilcileri
katıldı. Forma, özal davetli statüsü ile katılan Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar,
başta TC Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen olmak üzere, TC Abu Dhabi Büyükelçisi ve
diğer Arap ülkeleri temsilcileri ile temas imkanı bularak Kuzey Kıbrıs‟ın bu ilkeler ile
ticaretinin ve ekonomik işbirliğini artırma çabası içinde olduğunu, Dubai‟de fuarlara
katılımın da bu istek çerçevesinde yapıldığını ve tüm bunların odalar arasında
işbirliğini geliştirmeyi hedeflediğini anlattı.
28-29 Kasım tarihleri arasında devam eden İş Formu‟nda çeşitli oturumlarda,
sanayi bölgeleri, deniz suyu arıtma, Abu Dhabi‟de yatırım imkanları, Abu Dhabi
Borsası, Türkiye‟de yatırım imkanları, İslam bankacılığı gibi birçok ekonomik konular
tartışıldı. İş Formu‟na Oda Başkanı Salih Tunar‟ın yanı sıra, KKTC Abu Dhabi
Temsilcisi Aytuğ Plümer de katıldı.
Kıbrıs Türk Sanayi Odası, Kıbrıs üretim sektörünü dışa açma çalışmaları
çerçevesinde USAID‟i fonlu KOBİ Center‟in teknik destek ve işbirliği ile katıldığı Dubai
BIG 5 İnşaat Malzemeleri Fuarı‟na ilaveten, 2008 Şubat ayında yine Dubai‟de
Gulfood 2008 gıda fuarına ve Berlin‟de düzenlenen yaş sebze ve meyve fuarı olan
Fruitlogistica‟ya katılım çalışmalarını, katılımcı firmalarla sürdürmektedir.
fotoğraflı
Montaj atelyesinden, alüminyum sistemlerinde tek olmaya varan yolcu:
DENİZALP Ltd.
Üretim ile ayakta durmanın en zor olduğu ülkelerden biri olmamıza rağmen, bazı
firmalarımız inadına üretim diyerek kendilerini üst noktalara taşımayı başarmış.
Denizapl Alüminyum da bu şirketlerimizden biri ve kendi alanında en iyisi.
Alüminyuma kelimenin tam anlamıyla renk, desen ve şekil katıyor.
Alüminyum profili alıp, yüzlerce değişik ahşap desende kaplayıp, yüzlerce değişik
modelde üretebiliyor. Alüminyum levhayı alıp, Osmanlı ve Türk motiflerinde
desenleyerek ahşabın yüzlerce çeşit deseninde kaplayabiliyor. Bu alanda da tek
olmanın gururunu yaşıyor. Bunun yanında bütün alüminyum sistem aksesuarları
üreten firma ISO 9001 2000 sertifikası altında çalışıyor. Ayrıca, ahşap desenli
alüminyum uygulamaları, Avrupa Alüminyum Üreticileri Birliği, İtalyan Standartlar
Enistütüsü Qualital Qualicoat boya standartları ve VIV Decoral SPA‟nın dünyaca
geçerli 10 yıl garanti belgesiyle tüketiciye sunuluyor.
Denizalp artık ürünleriyle yalnız iç piyasamızda değil, ürünleriyle Arap pazarında da
kendini göstermiş büyük bir firmama
Firma, 1977 yılında Lefkoşa Kemal Aşık Caddesi‟nda iki kardeşin ortaklığıyla
kuruldu. Yaklaşık 10 yıl montaj ağırlıklı olarak varlığını sürdürdü. 1987 yılında
“Denizalp Ltd.” adıyla tescillenen firma, bir yıl sonra Lefkoşa Sanayi Bölgesi‟ndeki
bugünkü yerini inşa ederek yeni ve hızla büyüyen bir döneme girdi. Akıllı ve bilinçli
makine yatırımlarıyla oluşturduğu sistem firmaya ivme kazandırdı. Dünyada bu
alanda bir numara olarak kabul edilen İtalyan teknolojisini fabrikalarına kurarak
piyasanın ihtiyaçları doğrultusunda üretimi çeşitlendirdi. Müşterilerine 180 değişik
renk çeşidi sunan firma, bununla da kalmayıp piyasaya ve kendi ihtiyaçlarına da
cevap verebilecek çift cam altyapısını oluşturarak, bu alanda da üretime geçti.
Denizalp Ltd. bununla da yetinmeyerek motifli çift cam üretimi için gerekli altyapı ve
donanımı yine İtalya‟dan temin ederek zincire bir halka daha ekledi. Şu anda firmanın
yalnızca günlük çift cam üretimi 200-250 metre kare.
“Kazandığını üretime yatır” felsefesini benimseyen firma, 2001 yılında alüminyum
boyama sistemini sürat ve istenilen renklerde boyama imkanı tanıyan “MultiCyclone”
sistemini kurarak günlük boyama kapasitesini 6 tona çıkardı.
2002, 28 yıllık üretim serüveninin dönüm noktası
Dünyanın belli başlı ülkelerinde kullandığı yine İtalyan teknolojisi, “Ahşap desenli
alüminyum profil desenleme” sistemini kurdu. Bu sistem Kıbrıs‟da tek. Bu teknoloji
harikası sistem ahşapın tüm detaylarını ve motiflerini alüminyum profillere uyguluyor.
Uygulama o kadar bir başarılı ki, üretilen kapı veya pencerenin ahşap değil de
alüminyum olduğunu anlayabilmek için ancak dokunmak gerekiyor.
Ağaç tüketiminin de önüne geçen bu sistemle tüketicinin gösterdiği yoğun ilgi,
boyalı alüminyumu geride bırakarak yüzde 85 tercih sebebi oldu.
Bu alandaki liderliğini ve tekliğini sürdürmekte kararlı olan Denizalp Alüminyum
2005 yılında yine İtalyan teknolojisini ülkemize getirerek “Ahşap desenli alüminyum
panel ve levha desenleme” sistemini kurdu. Bu teknoloji harikası sitem ahşapın tüm
detaylarını ve motiflerini alüminyum levha üzerine uygulayabiliyor.
Sistem, günlük 500 adet alüminyum levha yani bu da günlük 250 adet alüminyum
panel kapı üretimi yapabiliyor.
Küçük bir mekanda montajla başlayan Denizalp‟in yolculuğu bugün, 120 istihdam
ve günlük 300 metre kare alüminyum kapı, pencere ve panjur üretimini 3 bin 500
meter karelik kapalı alanda gerçekleştiriyor.
Böylesine büyük bir başarıyı yakalamış ve bunu büyük bir kararlılıkla sürdüren
ülkemizdeki sanayi sektöründe gurur verici bir noktada bulunmakta.
fotoğraflı
YAGA Direktörü Ayşe Dönmezer odayı ziyaret etti
Kıbrıs Türk Yatırım Geliştirme Ajansı (YAGA) Direktörü Ayşe Dönmezer 13 Aralık‟ta
Kıbrıs Türk Sanayi Odası‟nı ziyaret etti.
Ziyarette Oda Genel Sekreteri Mustafa Gündüz ve Yönetim Kurulu Sekreteri Galip
Yüksel hazır bulundu. Dönmezer ajansın yapısı ve yapılacak çalışmalar konusunda
bilgi verdi.
fotoğraflı
Değerli okuyucumuz,
Sanayi Odası ve diğer kurumlar Kasım ayında tıkanan ve çözüm bekleyen
sorunlarını duyurmak için Lefkoşa‟da araçlı eylem gerçekleştirdi. Bu eylemle ilgili
haber ve fotoğraflara bu sayımızda geniş yer verdik.
Yine Kasım ayında Dubai‟de oldukça başarılı geçen bir fuarımız var. Big5 “İnşaat
Malzemeleri ve ekipmanları Fuarı”. Bu fuara katılan firmalarımız iş bağlantıları ve
bayilik anlaşmalarıyla ülkemize döndüler. Bu güzel gelişmeleri yine bu sayımızda
bulacaksınız.
KKTC‟de mesleki eğitimi teşvik ve uluslararası standartları da gözeterek ihtiyaç
alanlarına yönelik kaliteli eğitim hedefiyle Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile odalar
arasında işbirliği protokolü de yine Kasım ayında bakanlık binasında imzalandı.
2007‟nin bu son sayısı elinize ulaştığında 2008‟den kısa da olsa yol almış olacağız.
Yeni yılın başta ülkemize barış, huzur ve bol üretim getirmesini dilerim.
Oda, et ithaline “kontrollü izin” istedi
Sanayi Odası, KKTC‟deki et işleme tesislerinin işleyecek et bulamadığına dikkat
çekerek, et işleyen tesislerin ayakta kalabilmesi için donmuş et ithaline “kontrollü”
olarak izin verilmesi gerektiğini, aksi takdirde KKTC‟de önemli bir yatırıma sahip bu
tesislerin kapanmasının kaçınılmaz olacağını vurguladı.
Oda 10 Aralık‟ta yayınladığı basın bildirisinde, mamül et ürünü piyasasının serbest,
hammadde piyasasının yasak olmasının ise kabul edilemez ve haksız bir durum
olduğunu vurguladı.
Sanayi Odası yazılı açıklamasında, Tarım ve Orman Bakanlığı ile ortak bir çalışma
yaparak soruna bir çözüm üretilmesini beklediğini de belirtti.
KKTC‟de son aylarda kasaplık büyükbaş hayvan sıkıntısının başgösterdiğine işaret
edilen açıklamada, hükümetin elinde hayvancılık sektörünün durumunu gösterecek
sağlıklı istatistik bilgi bulunmadığı ifade edildi.
Büyükbaş hayvan istatistiğine sahip olmamasına rağmen, hükümetin büyükbaş
hayvan kesimini primle teşvik ederek hayvanları kestirttiği belirtilen açıklama şöyle:
“Ülkemizde son aylarda kasaplık büyükbaş hayvan sıkıntısı başgöstermektedir.
Üstelik hükümetin elinde de maalesef hayvancılık sektörünün durumunu gösterecek
sağlıklı istatistik bilgi yoktur.
Hükümet, büyükbaş hayvan istatistiklerine sahip olmadığı halde, bunları primle
teşvik ederek kestirtmiştir. Şu anda ülkemizde ciddi boyutlarda büyükbaş hayvan
sıkıntısı başgöstermektedir.
Yaşanan bu sıkıntı, adeta kendi karaborsasını oluşturarak canlı hayvan fiyatlarını
yükseltmiştir. Günümüzde bu yükseliş öyle bir seviyeye gelmiştir ki, dünya
piyasasının 4 katına ulaşmıştır.
Ülkemizde milyonlarca dolarlık yatırımı bulunan et işleme tesislerimiz artık
işleyecek et bulamamaktadır. Hal böyleyken, ülkemize işlenmiş et ithali serbest,
donmuş et ithali yasaktır. Fabrikalar ciddi bir krizin içine girmiş ve işlenmiş et üretimi
durma noktasındadır.
Mamül et ürünü piyasası serbest, hammadde piyasasının yasak olması kabul
edilemez ve haksız bir durumdur.
Yalnızca et işleyen tesisler değil, büyükbaş hayvan sıkıntısını kasaplar da
yaşamakta. Bulabildikleri kasaplık canlı büyükbaş hayvanları yetiştiriciden yüksek
fiyatlarla almak zorunda kalmışlar ve bu astronomik fiyatlar ister istemez tüketiciye
yansımaktadır.
Et işleyen tesislerin ayakta kalabilmesi için donmuş et ithaline kontrollü olarak izin
verilmelidir. Aksi takdirde ülkede önemli bir yatırıma sahip bu tesislerin kapanması
kaçınılmaz olacaktır.
Sanayi Odası, Tarım ve Orman Bakanlığı ile ortak bir çalışma yaparak soruna bir
çözüm üretilmesini beklemektedir.”
Sanayi Odası yüzlerce araçla Lefkoşa’da eylem düzenledi
Üretimin gücü yollarda...
Bu ülkeye üretim adına yatırım yapan tüm kesimler eyleme destek vererek
Başkant Lefkoşa’yı bir baştan bir başa araçlarıyla doldurdu. Üretmeyen
toplumların yok olacağına inanan üretim eylemcileri; mazot zammının geri
alınması, girdi maliyetlerinin düşürülmesi, yüksek vergiler ve kamuda gereksiz
istihdama son verilmesi çağrısı yaptı
Başkan Salih Tunar: “Taleplerimiz yerine getirilmezse eylemlerimiz değişik
şekillerde devam edecektir”
Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO), “KKTC‟ye yatırım yapan sanayicilerin üretiminin
sesini duyurmak” ve hükümetten taleplerinin yerine getirilmesini istemek amacıyla 20
Kasım‟da Lefkoşa‟da araçlı eylem yaptı.
Sanayi Odası, eylemde, hükümetten, “mazot zammının geri alınmasını; girdi
maliyetlerinin düşürülmesini; hammadde, makine ve teçhizattan vergi alınmasına son
verilmesini; kamuda istihdama son verilmesini ve artırılan kamu giderlerinin
yatırımcıya vergi olarak geri dönmesine son verilmesini” istedi.
Sanayi Odası‟nın araçlı eylemine, “KKTC‟ye yatırım yapan tüm sanayiciler, üretimin
sesini duyurmak için” ticari ve iş araçlarıyla katıldı.
Gazimağusa, Haspolat, Girne, Güzelyurt ve Lefkoşa‟da değişik saatlerde iş
araçlarıyla toplanan eylemciler, araç konvoylarını Gönyeli ve Haspolat
çemberlerinden hareket ettirerek, Lefkoşa girişindeki trafik ışıklarında birleştirdiler.
Yüzlerce iş ve ticari araç ile gerçekleştirilen eylemde, araçların üzerlerine,
“Hükümetten laf değil, icraat bekliyoruz”, “Üretim olmazsa bağımsızlık olmaz”,
“Polisiye önlem değil, ekonomik önlem istiyoruz”, Üretmek sevinç, yerli malı
kullanmak övünçtür”, “Devletler üreticilerin omuzlarında yükselir” ve “Kalkınma
üretimden geçer” şeklinde pankartlar taşıdılar.
Eylemciler, araçlı eylemi, Lefkoşa girişinden başlayarak, Otobüs Terminali, Girne
Kapısı ve Cumhuriyet Meclisi güzergâhını izleyerek Başbakanlık kavşağı önündeki
trafik ışıklarında sona erdirdi.
Miting Başbakanlık önünde
Araçlı eylemin ardından Sanayi Odası, Başbakanlık önünde bir miting düzenledi.
Sınırlı sayıda aracın alındığı Başbakanlık önüne, sanayiciler yürüyerek ve ellerinde
KKTC-TC bayrakları, KTSO bayrakları ve araçların üzerinde bulunan pankartların
aynılarını taşıyarak geldi.
Başbakanlık önündeki mitingde, Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar ile
Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Musa Sönmezler birer konuşma yaptı.
Konuşmaların ardından Sanayi Odası Başkanı Tunar, Başbakan Ferdi Sabit
Soyer‟e iletilmek üzere odanın taleplerini içeren bir mektubu Başbakanlık yetkililerine
sundu.
Başbakan‟a sunulan mektup, odanın Gazimağusa temsilcisi Teoman Kuran
tarafından basına da okundu.
Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar, eylemi, kendi ayakları üzerinde
durabilen, üretken bir KKTC yaratmak ve geleceğin bu ülkede olduğunu göstermek
amacıyla yaptıklarını vurguladı.
Tunar, “1974 yılından beridir büyüyen, gelirleri ve giderleri karşılamayan, özel
sektöre rakip verimsiz ve popülist politikalar ile yürütülen bir kamu” olduğunu
savunarak, bugüne kadar üretim sektörünün, yüksek enflasyon ve devalüasyonlarla
mücadele ederek bu günlere geldiğini, ancak artık büyüme ve dışa açılma zamanının
geldiğini kaydetti.
“Ancak şimdi de karşımıza maliyeti yüksek, enerji maliyeti stopajla yükseltilen
hammadde ve dairelerin birbirinden kopuk çalışmasından dolaylı engeller
çıkmaktadır” diyen Salih Tunar, sanayicilerin, üreticilerin ve yatırımcıların; güçlü bir
ekonomi ve kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi için adımlar atılmasını
istediklerini belirtti.
KKTC‟nin kalkınmasının, mal ve hizmet üretiminin artırılması ile mümkün
olabileceğini söyleyen Tunar, insanları üretimden koparmakla ve tüketim lehine
ithalatı artırmakla sürdürülebilir bir kalkınmanın mümkün olmadığını dile getirdi.
“Bu ülkeye çok daha fazla yatırım yapmak istiyoruz”
Salih Tunar, artırılan kamu giderlerinin yatırımcıya vergi olarak geri dönmesinin
maliyetleri artırdığını ve rekabet gücümüzü ortadan kaldırdığını kaydederek, “Biz
üretmek, bu ülkeye daha çok yatırım yapmak, ülke insanımıza iş sahaları açmak
istiyoruz. Bu ülkede var olmanın yolu budur. Bu ülkede çözümün yolu da budur” diye
konuştu.
Tunar, güçlü bir ekonomiye sahip KKTC‟nin “Kıbrıs‟ta çözümün anahtarı olacağını”
da ifade ederek, konuşmasına şöyle devam etti:
“KKTC yatırımcısı, eşit rekabet koşulları, adil işleyen bir serbest pazar ekonomisi
ister. Devletin, ekonomide düzenleyici ve denetleyici olması gerekmektedir.
Yoksa, popülist politikalarla devlet kadrolarını şişirerek, özel sektörün çalışanlarına
iş sağlanması, özel sektörün yapacağı faaliyetleri devletin yapması ekonomiyi
büyütmez, devletin güçlerini artırır, devleti hantallaştırır. Hani özelleştirme, hani kamu
reformu?
Bu ekonomik düzen sürdürülebilir bir ekonomik sistem olamaz. Biz, bunları bir kez
daha gözler önüne sermek için buradayız. Bu düzen devam ettiği sürece bu
istikrarsız ülkeye yatırımcı gelmez, bu ülkenin insanları yatırıma yönelmez, ülke daha
da pahalı olur, tüketicimiz Güney‟e kayar, toplum Güney‟in osmozisine gider.
İnsanımızı, Güney‟in eğitimine, Güney‟in hastanesine muhtaç kılmayalım. Gelin
bugüne kadar yapılan hatalardan ders alarak, bu toplumu yarınlara taşımak için, hep
beraber el ele verelim. Uzlaşmada doğru yolu bulalım. Sorunlarımız aşılamaz
değildir. Sorunlarımızı diyalogla ve müşterek çaba ile çözebileceğimizi bütün dünyaya
gösterelim.”
Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar, iş adamlarının ve yatırımcıların, eşit
rekabet koşullarında dünya iş adamları ile yarışma için yeterli bilgi ve beceriye sahip
olduğunu da vurgulayarak, devletin ekonomide düzenleyici ve denetleyici olacağı
üretime dayalı ekonomik modelin, KKTC‟ye güçlü ekonomiyi ve kendi ayakları
üzerinde durabilen bir ekonomiyi yaratacağını kaydetti.
“Talepler yerine gelmezse eylemler sürer”
Tunar, eylemlerinin ilk olduğunu, ancak sürmeyeceği anlamına gelmediğini de ifade
ederek, bugün yapılan eylemin sadece sanayiciler için değil, tüm KKTC halkının
refahı ve geleceği için yapıldığını, bu yüzden taleplerinin yerine getirilmemesi
durumunda eylemlerin değişik şekillerde süreceğini belirtti. Trafikte vatandaşları
rahatsız ettiklerini, ancak vatandaşların da kendilerine hak vereceğinden emin
olduğunu dile getiren Tunar, “KTSO‟nun hakkını almasını bildiğini” kaydetti.
Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Musa Sönmezler de, oda olarak KKTC‟nin
geleceğini üretimde gördüklerini ve üretim olmazsa ülke geleceğinin de olmayacağını
ifade ederek, sanayicilerin bu ülkenin geleceğini sağlamak için bu ülkeye tırnaklarını
geçirdiğini kaydetti.
Sönmezler, sanayicilerin KKTC‟ye yatırımlarının süreceğini, ancak hükümetten de
bir takım istekleri olduğunu ifade ederek, bu istekleri Başbakan Soyer‟e yazılı olarak
sunduklarını ve bu taleplerinin en yakın zamanda yerine getirilmesini istediklerini
söyledi.
Kamunun büyüklüğünden de şikâyet eden Sönmezler, kamunun büyüklüğünü
“sanayicinin önünde olan bir engel” olarak yorumladı.
Başbakan Soyer’e mektup
Konuşmaların ardından Kıbrıs Türk Sanayi Odası‟nın taleplerini içeren mektup,
Başbakan Soyer‟e sunuldu. Sanayi Odası‟nın Başbakan‟a sunduğu mektup şöyle:
“KTSO olarak, Annan Planı referandumu sonrası, iktidara gelen hükümetlerinizin,
referandum öncesi kapalı ekonomi döneminde oluşan bozuk ve çarpık kamu
yapılanmasını, yapısal değişiklikleri uygulamaya koyarak, yeniden düzenlemenizi
bekledik.
Referandumlarla Kıbrıs meselesinin çözümsüzlüğünün, Kıbrıslı Türkler‟den
kaynaklanmadığının anlaşılmasından sonra, KKTC piyasalarının içe kapalı
yapılanmasını, yapısal değişikliklerle değiştirerek, AB‟de uygulanan çağdaş serbest
piyasa ekonomisinin altyapısını oluşturup, kurallarını uygulamanızı bekledik.
Referandumdan sonra, KKTC üretiminin standartlarını yükseltmeyi ve KKTC
üretimini artırarak, dünya piyasaları ile buluşturmayı, KTSO olarak kendimize misyon
edindik.
Sayın Başbakan, geldiğimiz bu noktada, hükümetlerinizden beklentilerimiz büyük
ölçüde yerine getirilmediği için, KTSO misyonunu yerine getiremez duruma gelmiştir.
Sanayicimiz, her geçen gün zaman ve kan kaybederek üretimden kopmaktadır.
İktidar partilerinin ve belediye başkanlarının parti tabanlarından gelen talepler
nedeniyle, kamuda istihdamlar her geçen gün artmaktadır.
Kamu giderleri devamlı artırılmaktadır. Kamuda israf derecesine varan harcamalar
yapılmaktadır.
„Kamu giderlerini yerel gelirlerle karşılama‟ hedefine ulaşmak için devlet, kamunun
fiyat belirlediği ürünlere (akaryakıt, enerji v.b.) sürekli zam yapmaktadır.
Mal ve hizmet üreten sanayici ile ithalat yapan tüccara, artan kamu giderlerini
karşılamak için gümrüklerde toplanmak üzere, çeşitli isimler altında vergiler
konmaktadır.
Hammaddeden, üretim girdilerinden, yatırım için ithal edilen makine ve teçhizattan
vergi alınmaktadır.
Vergi yasamız, „ithal sırasında hammaddeden vergi alınmaz‟ demesine rağmen,
Maliye Bakanlığı; bilimsel hammadde tanımı ile bağdaşmayan bir tanım yaparak,
gümrüklere bir iç genelge göndererek hammaddeden vergi alınmasına devam
etmektedir. KTSO‟nun hammadde tanımı ile ilgili yetki talebi ise sürekli geri
çevrilmektedir.
Dairelerin birbirinden kopuk ve yavaş çalışmasından dolayı, piyasanın gerisinde
kalan düzenlemeler süratle yapılamadığından, geçici diye çıkarılan emirnameler
kalıcı hale dönmekte ve birçok ilgili sektörler bundan zarar görmektedir.
Sayın Başbakan, KTSO bugüne kadar hep diyalog yolunu seçmiş ve sorunların
çözümlenmesi için sabırla beklemiştir. Üzülerek belirtmek isteriz ki, sorunlar
çözüleceğine artmaktadır.
KTSO‟nun artık beklemeye sabrı kalmamıştır, buna rağmen yine de diyalog yolunu
sonuna kadar açık tutacaktır. Çünkü odamız, sorunların diyalogla ve müşterek çaba
ile çözümleneceğine inanmakla beraber, ihtiyaç duyduğu eylemleri yapmakta
tereddüt etmeyecektir.”
Talepler
“Sayın Başbakan;
1. Akaryakıt fiyatları derhal Güney Kıbrıs fiyatları düzeyine çekilmelidir.
2. 2008 Yılı Bütçesi uygulamaya girmeden önce, tüm özel ve tüzel kişilerden
(şirketlerden) her ne isim altında olursa olsun, alınan toplam vergi oranları Güney
Kıbrıs‟la mukayese edilerek, Güney Kıbrıs‟ın altına çekilmelidir.
3. 2008 Yılı Bütçesi uygulamaya girmeden önce, her ne isimle olursa olsun,
hammadde, makine ve teçhizat ithalatından alınan tüm vergiler kaldırılmalıdır.
4. 2008 Yılı Bütçesi uygulamaya girmeden önce, sanayicilerimizin kullandığı
hammadde tanımını yapma yetkisi, odamıza verilmelidir.
Yukarıdaki taleplerimizin yerine getirilmesi yönünde adım atılmazsa, KTSO‟ya
eylemlerine devam etmesinden başka alternatif kalmayacaktır.
Sayın Başbakan, bu vesile ile diyalog yolunun sonuna kadar açık olduğunu,
yukarıdaki taleplerimizin yerine gelmesi için her türlü katkıyı koymaya ve işbirliğine
hazır olduğumuzu beyan eder, hükümetimize başarılar dileriz.”
Gönyeli esnafına Alayköy Sanayi Bölgesi’nde yer
Ekonomi ve Turizm Bakanlığı‟nda Yusuf Gülçür başkanlığında kurulan Alayköy
Organize Sanayi Bölgesi‟nde arsa tahsis komitesi yaptığı toplantılar sonucunda
Gönyeli‟de haksahibi olan esnafa yer tahsisi yaptı.
Komite kararından sonra sözleşme yapılan Gönyeli esnafı listesi .......... Komite en
son 27 Aralık Perşembe günü yaptığı toplantıda, Gönyeli ve Alayköy esnafının
taleplerini görüşerek karara bağladı. Gönyeli ve Alayköy esnafının taleplerinin
sonuçlandırılmasıyla birlikte, Ocak ayından sonra Alayköy Organiza Sanayi
Bölgesi‟ne yapılan diğer talepler görüşülecek.
İŞAD Başkanlığına Metin Yalçın getirildi
İş Adamları Derneği‟nin başkanlığına Metin Yalçın getirildi.
İŞAD‟dan yapılan yazılı açıklamaya göre, 6 Kasım akşamı genel kurulunu
gerçekleştiren Derneğin yetkili oranlarındaki yeni görev dağılımı şöyle:
“Yönetim Kurulu: Başkan Metin Yalçın, Asbaşkan Dengiz Kürşat, Sekreter Derviş
Musannıf, Sayman Ahmet Vudalı, Faal Üyeler Yılmaz Sarper ve R. Uygar Yalçın,
Yedek Üye Mehmet Çavuş.
Denetleme Kurulu: Üye Mehmet M. Alptürk ve İsmail Sayı, Yedek Üye Ali Doluay.
Disiplin Kurulu: Üye Salih Çeliker, Asım Dedezade ve Mehmet Sofu, Yedek Üye
Ersan Nuri.”
İslam Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kamel Sanayi Odası’nı ziyaret etti
Tunar: “İKÖ ve KKTC arasındaki ilişkiler önemli”
Özel uçağıyla Dubai‟den doğrudan uçuşla KKTC‟ye gelen İslam Konferansı Örgütü
(İKÖ) bünyesinde faaliyet gösteren İslam Ticaret ve Sanayi Odaları Başkanı Shaikh
Saleh Bin Abdullah Kamel, 8 Kasım‟da Sanayi Odası‟nı ziyaret ederek Oda Başkanı
Salih Tunar‟la görüştü. Tunar: “İKÖ ve KKTC arasındaki ilişkiler önemli”
Tunar ve diğer oda yetkililerine İslam Ticaret ve Sanayi Odası‟yla ilgili bilgiler veren
Kamel, KKTC‟yi ziyaret etmekten son derece mutlu olduğunu ifade etti. Kamel, İslam
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olarak bu ziyareti gerçekleştirdiğini, İKÖ ülkeleriyle
KKTC arasındaki ekonomik ilişkilerin nasıl geliştirilebileceğini gözlemlemek ve
yardımcı olmak istediğini söyledi.
Sanayi Odası‟nı her iki tarafa da fayda getirecek projeler üretme konusunu ele
almak, ithalat ve ihracat imkânlarını görüşmek için ziyaret ettiğini dile getiren Kamel,
ziyaretinin hem KKTC hem de İKÖ ülkelerine faydalı olması temennisini dile getirdi.
Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar da Kamel‟i KKTC‟de görmekten duyduğu
mutluluğu ifade etti ve ziyaretin ilişkilerinin gelişmesine fayda sağlamasını umut
ettiğini söyledi.
Kıbrıslı Türklerin BM çözüm planına evet diyerek iyi niyetini ortaya koyduğunu
vurgulayan Tunar, ambargoların AB‟nin verdiği tüm sözlere rağmen sürdüğüne işaret
etti.
Tunar, İKÖ ile KKTC arasındaki ilişkinin gelişmesinin ambargoların kaldırılmasına
katkı koyabileceğini de belirtti.
Sanayicilerin KKTC ekonomisi ve Gayrı Safi Milli Hâsıla‟daki payıyla ilgili bilgiler de
veren Tunar, KKTC‟nin ticaret hacminin yeterli olmadığını da vurguladı.
Tunar, Sanayi Odası ile İslam Ticaret ve Sanayi Odaları arasındaki ilişkilerin
gelişmesinin her iki ülkeye fayda getireceğini de dile getirdi. Tunar Kamel‟e KKTC‟ye
özgü hediyeler de takdim etti. Aynı günün akşamı Başkan Salih Tunar ve Oda Genel
Sekreteri Mustafa Gündüz akşam yemeğinde Kamel ile biraraya geldi.
fotoğraflı
İşpen PVC yeni yerini açtı
PVC kapı pencere sistemlerinin KKTC‟deki önemli isimlerinden olan İşpen yeni
tesisini açtı.
Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Cemal Bulutoğulları tarafından 16 Kasım‟da
Lefkoşa Organize Sanayi Bölgesi‟nde açılan tesisi son Alman teknolojisi ile donatıldı.
Tesiste ürünler el değmeden tamamen makinelerde yapılarak hizmette sunuluyor.
Açılış sırasında konuşma yapan Cemal Bulutoğulları; böylesine büyük yatırımların
ülke ekonomisine faydalarının dokunacağını bu sayede ülkedeki işsizlik sayısının da
azalacağını belirtti. Firmanın ürünlerini 2001 yılından beri kendinin yaptığı evlerde de
kullandığını ifade eden Bulutoğulları, bu güne kadar henüz bir şikayet almadığını da
söyledi. Hükümette de eleştiride bulunan Bulutoğulları, böylesine büyük yatırımlar
yapılırken hükümetin ve devletin nerede olduğunu, neden yerli yatırımcılara gereken
desteği vermediğini sordu.
Bulutoğulları‟ndan önce konuşma yapan Şirket yetkilisi İbrahim Alemdar, böylesine
güzel bir ülkenin en kaliteli ürünü hak ettiğini söyledi. Alemdar, en kalityeliyi sunma
adına işi bu boyuta getirdiklerini ifade etti. Açılışı yapılan tesisi daha sonra şirket
direktörleri, L.T.B. Başkanı Cemal Bulutoğulları, basın ve halka açılarak fabrikayı
gezdirdiler.
Oda Genel Sekreteri Gündüz İş Sağlığı ve İş Güvenliği
Atölye Çalışması’na katıldı
Çalışma Bakanlığı ve AB Koordinasyon Merkezi tarafından düzenlenen ve AB
Komisyonu‟nun daveti ve finansmanı ile 10-11 Aralık tarihlerinde Lüksenbur‟da
düzenlenen iki günlük Atölye Çalışması‟na Sanayi Odası adına ve İşveren Temsilcisi
olarak Oda Genel Sekreteri Mustafa Gündüz katıldı.
İlk günkü çalışma Lüksenburg Çalışma Direktörü ve aynı zamanda AB
Komisyonu‟nun ilgili biriminin yöneticisi olan Paul Weber ile yapıldı. Çalışmada
Lüksenburg ekonomisi ele alındı.
Atölye çalışmasının ikinci gün, merkezi Lüksemburg‟da bulunan, Çalışma, Sosyal
Güvenlik ve Eşit Fırsatlar Genel Müdürlüğü‟nde İşçi Sağlığı ve İşçi Güvenliği
konusunda gerçekleşti. Bu çalışmada, Kuzey Kıbrıs‟ta hazırlanan yasa tasarısı
görüşüldü.
AB Komisyonu, AB uyumlu bir yasada, Komisyon Direktif ve tüzüklerinde yer alan
tüm hususlara uyum arandığını, eğer bir yasadan, (Kamu yönetiminin veya sosyal
tarafların işine gelmeyen) bazı kısımlar çıkartılırsa bu yasaların AB uyumlu olarak
kabul edilmez olduğu vurgulandı.
AB Komisyonu, Kuzey Kıbrıs‟ın yasalarının AB uyumlu hale gelmesi için her türlü
desteği vermeye hazır olduğu belirtildi.
Yasalar, AB ile uyumlaştırılırken, „KOBİ‟lerin olumsuz etkileneceğini ve adaptasyon
için desteğe ihtiyaçları olacağı‟ görüşü kabul gördü ve bu süreçte, KOBİ‟leri
desteklemek için TAIEX ve Kuzey Kıbrıs‟taki AB Ofisinin görev üstleneceği
kaydedildi.
Mustafa Gündüz görüşme sırasında, KOBİ‟lere yalnızca destek verilmesinin yeterli
olmayacağı, KOBİ‟lerin pazarlarının da genişletilmesi için Direk Ticaret‟in sağlanması
gerektiğini söyledi. Yetkililer, Direk Ticaret‟in Konsey‟in meselesi ve siyasi olduğunu,
bu konuda komisyonun yapacak birşeyi olmadığını ifade etti.
fotoğraflı
Eğtim Bakanlığı ile odalar arasında işbirliği protokolü imzalandı
Tunar: “mesleki eğitim üretim ve kalite için önemli”
KKTC‟de mesleki eğitimi teşvik ve uluslararası standartları da gözeterek ihtiyaç
alanlarına yönelik kaliteli eğitim hedefiyle Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile odalar
arasında işbirliği protokolü imzalandı.
Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı‟nda 7 Kasım‟da düzenlenen törenle protokole, Milli
Eğitim ve Kültür Bakanı Canan Öztoprak, Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Salih
Tunar, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Hürrem Tulga ile Kıbrıs
Türk Ticaret Odası Başkanı Erdil Nami imza koydu.
Mesleki eğitimi teşvik ve uluslararası standartları gözeterek ihtiyaç alanlarına göre
kaliteli eğitim hedefleyen protokol, Mesleki Yeterlilik Kurumu oluşturulmasını,
değerlendirme ve sertifikasyon ile ilgili AB müktesebatına uyumlu yasaların
hazırlanmasında teknik destek ve danışmanlık hizmeti verilmesini öngörüyor.
Protokol, 7 Kasım‟dan başlayarak 2010‟a kadar 3 yıl süreyle geçerli olacak.
Protokol imza töreninde konuşan Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Canan Öztoprak,
mesleki eğitimi geliştirmek amacıyla yapılan çalışmalarda önemli bir aşamaya
geldiklerini, sektörle ve odalarla işbirliğinin büyük katkı sağladığını kaydetti.
Son iki yılda meslek liselerini tercihte yüzde 10 civarında artış olduğunu söyleyen
Öztoprak, eğitim sisteminin ihtiyaca uygun mezun vermemesinden dolayı iki yıldan
beri aldıkları önlemlerle meslek liselerine gidişin çoğaldığını, meslek liseleri ya da düz
liselerdeki öğrencilere uygun iki yıllık programlara yönlendirme çalışmaları
yaptıklarını belirtti.
İhtiyaç olan bölümlerin açılması konusunda üniversiteleri cesaretlendirdiklerini dile
getiren Bakan Öztoprak, bu konuda öğrencilerin ve velilerin bilinçlenmesinin de
büyük önem taşıdığını kaydetti.
Sektörle yapılan işbirliğinin önemine de vurgu yapan Öztoprak, üretimin çok
dinamik bir sektör olduğunu, eğitimde olduğu gibi üretimde da sürekli olarak
teknolojik ihtiyaçların değiştiğini ve şekillendiğini anlattı. Türkiye Cumhuriyeti‟nin
eğitime verdiği desteğin çok önemli bir kısmının mesleki eğitimin geliştirilmesi için
harcandığını belirten Öztoprak, eğitimin gelişmesinin programlı, koordinasyonlu ve
bilinçli bir şekilde yapıldığı takdirde başarı sağlanacağını kaydetti.
Tunar: “Üretim ve kalite için çok önemli”
Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar da, çalışmalarından dolayı bakanı
kutlayarak, mesleki eğitim konusunda atılan son adımların üretimin, kalitenin ve
standartların gelişmesi bakımından önemli olduğunu kaydetti.
Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile ihtiyaçlar yönünden eğitimin geliştirilmesi ve
elemanların yetiştirilmesiyle ekonomiye kazandırılmasını hedeflediklerini söyleyen
Tunar, ekonominin ihtiyaçlarına göre iş gücü yetiştirilmesinin önemine dikkat çekti.
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Hürrem Tulga da, protokolün çok
önemli olduğuna değinerek, toplumun üretim dışı kaldığını, bu protokolün toplumun
üretime katılmasını taahhüt ettiğini kaydetti.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Erdil Nami de, Eğitim Bakanlığı‟nın
organizesinde düzenlenmiş olan mesleki eğitim ve eleman yetiştirme sistemlerine
Oda olarak tam destek verdiklerini kaydetti. Protokolün çok önemli olduğunu,
toplumun en çok ihtiyaç duyduğu konunun üretmek olduğunu dile getiren Nami,
üretime geçen gençleri sanayide, ticaret ve bünyelerinde tutabilmek için korumak
gerektiğini belirtti.
Mesleki Teknik Öğretim Dairesi Müdürü Taner Akcan ise, protokole imza koyan
başkanları kutladı ve meslek eğitiminde olmazsa olmazı gerçekleştirerek sektörle, iş
piyasası ile meslek odalarıyla işbirliği yaparak kaliteyi artırmayı öngördüklerini
kaydetti.
Üç yıldan beri sürdürülen mesleki eğitimi yapılandırma projesi çerçevesinde sürekli
işbirliği halinde olduklarını, fakat bugün imzalanan protokolle yapılan çalışmalara
ivme kazandıracaklarını dile getiren Akcan, protokolle özellikle KKTC‟nin iç
piyasasının ihtiyacı olan meslek elemanlarını saptamayı düşündüklerini ve meslek
standartlarının belirlenmesi çalışmalarının süreceğini ekledi.
fotoğraflı
“Yatırım malları alımında KDV indiriminin gelecek yıllara
devredilmesi uygulamasının olumsuzlukları düzeltilmelidir”
Göksel R. Saydam
Yetkili Muhasip Murakıp
Ekonominin kayıt altına alınması ile ilgili yapılması gerekli çalışmalarda Vergi
yasalarında işletmeler aleyhine olan birçok çağdışı kuralların da öncelikle
değiştirilmesi suretiyle gerek iktisadi rekabet unsurlarının düzeltilmesi gerekse
finansman maliyetlerinin artması kaçınılmazdır. Örneğin, bunlardan bir tanesi
yürürlükteki KDV mevzuatında bulunan ve özellikle yatırım yapan veya aktiflerini
yenileyen veya modernize eden işletmelerin “Amortismana Bağlı Ekonomik
Kıymetlere Ait KDV İndirimi” ile ilgili uygulanan indirim kısıtlaması veya indirim
ertelemesi kuralıdır. Bu kural, adı edilen yasanın 31‟inci maddesi ve bu maddeye
istinaden Bakanlar Kurulu tarafından 1999 yılında yayımlanmış olan emirnamedir.
İlgili madde kuralları uyarınca gerçek kişi veya işletmeler tarafından yurtiçinden
veya yurtdışından satın alınan veya inşa edilen amortismana bağlı ekonomik
kıymetler, diğer bir anlatımla binalar, demirbaşlar, makine, tesisat, teçhizat, araçlar ve
binalar gibi yatırım malları kapsamında olan tüm aktiflerin satın alınmasında veya
ithal edilmesinde ödenen KDV miktarı, ilgili vergilendirme döneminde bu işletme
tarafından tahsil edilen KDV miktarlarından indirim konusu yapılamamakta, bu
miktarın sadece üçte biri (1/3) indirim konusu yapılmakta, geriye kalan miktar ise aynı
kıstaslarla iki yıllık bir sürede ve eşit miktarlarda indirilmesine ancak müsaade
edilmektedir. Özetle, bahse konu yatırım malları için bir defada ödenen KDV‟nin,
tümünün bir defada indirilmesine izin verilmektedir.
Bu uygulamaya düz muhasebe mantığı ile bakıldığı ve KKTC‟nin mevcut ekonomik
gerçekleri gözönünde bulundurulmadığı zaman bu kuralın çarpıklığını görmek
mümkün değildir. Bunun da başlıca nedeni elde edilen ekonomik kıymetlerin bir
işletmede en azından bir yıldan fazla bir süre kullanılacakları varsayımlardan
hareketle KDV indirimi tıpkı amortisman hesaplamalarında olduğu gibi birden fazla
yıla yaygınlaştırılması görüşüdür. Ancak, KKTC‟de mevcut ekonomik durumun ve
kredi maliyetlerinin yüksekliği dikkate alındığında yatırım mallarının elde edilmesinde
ödenen KDV‟nin üç yılda eşit miktarlarda indirim konusu yapılması kuralının normal
bir uygulama olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu nedenle, gerek Türkiye
gerekse AB ülkeleri yatırımları hızlandırmak ve vergi adaletini genelleştirmek için bu
uygulamaya yıllar önce son vermek suretiyle “KDV‟nin bir defada indirim konusu
yapılması” ilkesini uygulamaya başlamışlardır.
Yasa koyucu bu gerçeği dikkate alarak KDV Yasası‟nın 31(2). maddesi kuralları
gerekli düzenlemelerin yapılması için Bakanlar Kurulu‟na yetki vermiştir. Nitekim, bu
olumsuzluğa çözüm getirmek amacıyla da 18 Ağustos 1999 tarihinde 103 sayılı
Resmi Gazete‟nin EK.III‟de Amme Enstrümanı 508 olarak yayımlanan “Amortismana
Tabi Ekonomik Kıymetler üzerindeki “KDV‟nin İndirim Süresinin Azaltılması
Emirnamesi” düzenlenmiştir. Bu emirnamede KDV indiriminin üç yılda yapılması
yerine bir defada indirilmesi yetkisi öngörülmüş ancak bu uygulama Devlet Planlama
Örgütü Müsteşarlığı‟ndan alınacak Teşvik Belgesi‟ne bağlanmıştır. Böylesi bir
uygulama başka hiçbir ülkede yoktur, çünkü ekonomik gelişmeyi ve iktisadi rekabeti
menfi yönde etkilemektedir. TC maliyesi bu uygulamanın benzerini yıllar önce
yürürlükten kaldırmıştır. Esasen, bu tür koşullu bir uygulama vergi hukukunun eşitlik
ilkesine de ters düşmektedir.
Bilindiği üzere ülkemizin belli başlı bazı işletmeleri dışındaki işletmelerin gerek
statüleri gerekse faaliyet sahaları bakımından Teşvik Belgeleri bulunmamakta
dolayısıyla bahse konu kurallardan yararlanamamaktadırlar. Kaldı ki, Teşvik
Belgesi‟ne sahip işletmeler dahi DPÖ‟ye başvurma ve diğer bürokratik işlemler
dolayısıyla öngörülen işlemleri yerine getirmekten vazgeçmektedirler. Öteyandan,
KDV‟nin yürürlüğe konmasında işletmelere ve muhasebe mesleği ile iştigal edenlere
gerekli ve kapsamlı eğitsel olanaklar sağlanmadığı için birçok işletme bahse konu
kuralı gerektiği gibi uygulamamakta, dolayısıyla ilerideki yıllarda Vergi İdaresi ile
birçok ihtilafın doğmasına neden oluşturmaktadır.
Aşağıdaki örneği de dikkate alarak gerek KKTC‟deki yüksek kredi vs. girdi
maliyetlerinin işletmelerin mali bünyesi üzerindeki menfi etkisini gidermek, gerekse
tüm işletmelerin KDV uygulamalarından eşit koşullarda yararlandırılmasını sağlamak
amacıyla:
İlk uygulama yıllarında yayımlanmış olan bahse konu Emirnamenin basit ve tüm
işletmelere uygulanabilir bir içerikte ve ödenen KDV‟nin bir defada indirim konusu
yapılması için KDV Yasası‟nın tadil edilmesini;
İşletmelerin yıllık hesap tutma ödevlerini de dikkate alarak bahse konu KDV
indiriminin değişikliğin yapılacağı yılın 1 Ocak tarihinden geçerli kılınmasını ve
değişiklik öncesi;
ülkemizin ekonomik durumuna büyük katkıları olacağı bakımından gerekli ve
zorunlu görmekteyim.
ÖRNEK: ( Mevcut hesaplama ve uygulama yöntemi)
Amortismana bağlı ekonomik kıymet (aktif) özelliği olan bir makineyi 5 Mart 2007‟de
25,000 YTL satın alan bir işletme, bu makinenin tesisatı ve montajı için de 5,000 YTL
harcaması durumunda bugün yürürlükteki mevzuat uyarınca KDV indimi karşısındaki
durumu nasıl hesaplanır?
Aktifin Türü
Malın Bedeli
Makine
Tesisat-Montaj
Yatırım Toplamı
25,000 -YTL
5,000 -YTL
30,000 -YTL
Genel KDV
Oranı
%16
%16
KDV TOPLAMI
Ödenen KDV
4,000 -YTL
800 -YTL
4,800 –YTL
(NOT: Bu örnek basitlik bakımından küçük rakamlar ile hazırlanmıştır. Bu örneği
fabrika, hotel ve benzeri tesislerin inşaatındaki rakamların esas alınması halinde
veriler daha da çarpıcı olacaktır.)
Mevcut uygulamaya göre yukarıdaki örnekteki ilgili işletme, toplam yatırım olarak,
KDV dahil, nakit 34,800 (30.000 + 4.800) YTL harcamıştır. Ödenmiş olan bu rakama
dahil olan 4,800 YTL KDV toplamının işletme tarafından indirimi ise bir defada indirim
konusu yapılmayacak, sadece bunun 1/3‟ü olan 1,600 YTL KDV miktarını ilgili yılda
indirecek, diğer mütebaki kısmını ancak 5 Mart 2008 yılında ve 5 Mart 2009 yılında
1.600 YTL dilimler şeklinde indirim konusu yapacaktır.
Bu durumda, sözkonusu aktifin alımında ödenmiş olan ve Devletin kasasına giren
4,800-YTL KDV‟nin 3,200 YTL tutarındaki kısmı 2008 ve 2009 yıllarında indirim
konusu yapılacağı için işletmenin peşin olarak ödemiş olduğu ancak, gelecek yıllara
ertelenen KDV miktarı büyük ölçüde değerini yitireceği için işletmenin mali ve finansal
yönden aleyhine gerçekleşmiş olacaktır. Bir de bu yatırımın kredi ile yapıldığı
düşünülürse maliyet durumunun vahameti daha da açığa çıkmış olmaktadır.
Özetle, KDV‟nin mal ve hizmet alımında tahakkuk ettiği ve/veya ödendiği için bu
indirimin bir defada indirim konusu yapılması Devlet gelirlerini menfi yönde etkilemesi
olasılığı bulunmadığından; keza, bu konuda KDV Yasası‟nın 31(2). maddesinde
istismarı önleyici kurallar bulunduğu da gözönüne alındığında, bugün KKTC‟de
sürekli tırmanış gösteren işletme maliyetlerinin ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini
kısmen de olsa azaltabilmek için bahse konu madde altında yayımlanan sözkonusu
Bakanlar Kurulu Emirnamesinin yukarıda belirtilen şekilde tadil edilmesinde bir
sakınca olmayacağına inanmaktayım. Bunun gerçekleştirilmesi halinde Hükümetin
ekonominin iyileştirilmesinde öngördüğü bazı yasal düzenleme çalışmalarının
ciddiyetine de inanılmış olacaktır.
Demokratik ve çağdaş ülkelerde herhangi bir yasa yürürlüğe geçirildikten sonra bu
yasanın uygulama sonuçlarının da belli zamanlarda etüt edilerek değerlendirilmesi
yapılmaktadır. Gerek teknik gerekse sosyo–ekonomik etkileri bakımından dikkatlice
etüt edilerek elde edilen değerlendirme sonuçlarına göre, varsa, gerekli yasal
düzenlemelerin yapılması için uygulayıcı Daire veya kurum yetkililerinin siyasi
makamlara görüş ve önerilerde bulunmak suretiyle ışık tutmaları başlıca görevleridir.
Bunun, bugüne kadar yapılmış olduğunu söylemek pek mümkün değildir. Üst
kademe yöneticisi durumunda olan görevlilerin esas görevleri bu olmalıdır. Yoksa
gündelik ve basit işlerle uğraşmak, verilen talimatların katıksız uygulanmasını
gerçekleştirmek maharet değildir.
Her ülkede ve özellikle de KKTC açısından hayati önem taşıyan “Yatırımların
Teşvik Edilmesi” ilkesinin Maliye Bakanlığı tarafından alınacak bazı pratik ve yasal
önlemlerle desteklenmesi için ülkemizin sosyo–ekonomik durumunun özellikle diğer
Bakanlıklar ve Sivil Toplum Örgütleri ile karşılıklı güvene dayalı ve koordineli bir
şekilde sürekli izlenmesi suretiyle görüş, öneri ve çözüm yolları üretilmesinde aktif
görevlerde bulunmaları gereklidir. Müşahede ettiğim diğer bir husus ise gerek Ticaret
Odası, Sanayi Odası gerekse Bağımsız Hesap Uzmanları Birliği gibi meslek
kuruluşlarının da yukarıda belirtmiş olduğum mali ve ekonomik konularda hükümet
nezdinde gerekli çabayı ve/veya etkiyi gerçekleştiremedikleridir. Çeşitli vergi
düzenlemelerinin yapılacağının çok sık telaffuz edildiği bu günlerde gerekli yasal
düzenlemeler gerçekleştirilinceye kadar en azından Bakanlar Kurulunun yetkisinde
bulunan mevzuata getirilecek düzenlemelerle kısmen de olsa işletmelerin maliyet
artışı etkilerinden korunması mümkündür.
Yukarıda belirtmeye çalıştığım düzenlemenin yapılması halinde işletmeler, gerekse
Vergi Dairesi ile DPÖ Müsteşarlığı da gereksiz bürokratik işlemlerden arındırılmış ve
de Devletin hiçbir vergi kaybına sebebiyet vermeden yatırım teşviklerini doğrudan
doğruya olumlu yönde etkilenecektir. Aksi halde, bu konuda işletmeler mali
bünyelerini maliyet artışlarının menfi etkilerinden korumak için bazı özel yöntemler
bulmalarına ve ekonominin kayıt dışına çıkmasına daha da zemin yaratılacaktır.
“Ticarette fırsatlar ve başarıya ulaşma teknikleri
semineri”
Tunar: “Ticaret, Kuzey’den Güney’e 4.5 milyon, Güney’den Kuzey’e 1 milyon
KL’ye ulaştı”
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı İşbirliği ve Güven İçin Hareket (UNDP-ACT)
tarafından finanse edilen ve iki toplum arasında sürdürülebilir ticari ilişkileri
geliştirmeyi amaçlayan Kıbrıs Üreticiler Ağı (Cyprus Producers‟ Network) proje
kapsamındaki aktivitelerin ilki olan “Ticarette Fırsatlar ve Başarıya Ulaşma Teknikleri”
semineri 8 Kasım‟da Lefkoşa‟da, 11 Aralık‟ta ise Mağusa‟da yapıldı.
Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO), Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) ile Güney
Kıbrıs Sanayi ve Ticaret Odası (KEVE) tarafından yürütülen proje kapsamındaki
etkinliklerin ilki olan seminer, Ticaret Odası‟nda düzenlendi.
Seminerde, “Avrupa Birliği ile ticarette standartların ve paketlemenin önemi”,
“İletişim tekniklerinin ticarete uygulanması”, “Yeşil Hat ticareti ve edinilen tecrübeler”
konuları ele alındı.
Seminerin açılış konuşmasını yapan Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar, Yeşil Hat
Tüzüğü‟nün anlaşılmasında ve uygulanmasında iki toplumun ticaretle uğraşan iş
çevrelerinin ciddi problemler yaşadığını vurguladı.
Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar, Yeşil Hat Tüzüğü çerçevesinde Kuzey
Kıbrıs‟tan Güney Kıbrıs‟a yapılan ticaretin 4.5 milyon Kıbrıs Lirası‟na (KL), Güney
Kıbrıs‟tan Kuzey Kıbrıs‟a yapılan ticaretin ise 1 milyon KL‟ye ulaştığını söyledi.
Tunar, özellikle Yeşil Hat Ticareti‟nde uygulanan vergi ve ticaret politikaları ile
olması gereken ticari yapının eksikliğinin iki toplum arasındaki ticaretin gereken
düzeylere ulaşmasını engellediğini belirterek, “İki toplum üzerinde var olan politik ve
psikolojik engeller iç pazarda etkisini fazlasıyla gösterirken, Yeşil Hat ticaretinde de
ayrıca etkisini göstermektedir” diye konuştu.
Salih Tunar, “Kıbrıs Üreticiler Ağı” projesine de değindiği konuşmasında, projenin
gelecekteki etkinliklerini katılımcılara anlattı.
Tunar‟ın konuşmasının ardından geçilen seminerde ilk sunumu “Kuzey Kıbrıs‟tan
Güney Kıbrıs‟a Ticaret için Yeşil Hat Tüzüğü‟nün Gözden Geçirilmesi ve Çıkarılan
Dersler” başlığı altında KTTO Dış Ticaret Uzmanı Oya Barçın yaptı.
Barçın‟ın ardından, Sanayi Odası Genel Sekreteri Mustafa Gündüz, “Yeşil Hat
Üzerinden Ticaretin Önemi, Fırsatlar ve Kısıtlamalar” başlıklı sunumunu katılımcılara
aktardı.
“Kıbrıs Rum Toplumu ile Ticarette Standartların, Ambalajlamanın ve Etiketlemenin
Önemi” başlıklı sunum ise Olgun Consulting temsilcisi Ümit Eren tarafından yapıldı.
Seminerde Uzlaşım Derneği adına Ali Yaman da, “Etkin İletişim ve Karşılıklı
Anlayış” başlığı altında “İletişim becerileri; insanların problemlerden ayrıştırılması;
konumları değil çıkarlara odaklanması” konulu bir sunum yaptı.
Ahmet Adalıer de, “İletişim becerileri; karşılıklı kazanım için seçeneklerin üretilmesi;
işbirliğine doğru atılacak adımlar” konularını işledi.
Seminer, sorular, görüşler ve ilerde ele alınacak konuların görüşülmesiyle sona
erdi.
Serdar Denktaş odamızı ziyaret etti
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş, Kıbrıs Türk Sanayi Odası‟nı
ziyaret etti.
Serdar Denktaş, 7 Kasım‟da gerçekleşen ziyarete, Oda Başkanı Salih Tunar ve
bazı yönetim kurulu üyeleriyle görüştü.
Görüşmede ağırlıklı olarak gündemde bulunan Güney Kıbrıs ile artan alışveriş
konuları ele alınarak, bu yönde alınması gereken tedbirler konuşuldu.
fotoğraflı
Sonay Adem Sanayi Odası’nı ziyaret etti
Asgari ücret ve eflasyonist baskı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sonay Adem, özel sektörde çalışma saatlerinin
düzenlenmesinin de aralarında bulunduğu birçok konuda görüş alışverişinde
bulunmak amacıyla, Bakanlık Müsteşarı Aziz Gürpınar ve diğer bakanlık yetkilileriyle
13 Kasım‟da Sanayi Odası‟nı ziyaret etti.
Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar, görüşmeden önce basına yaptığı açıklamada,
görüşmede Asgari Ücret (Değişiklik) Yasa Tasarısı, İş Güvenliği (Değişiklik) Yasa
Tasarısı ve çalışma saatleri konusunda öngörülen düzenlemeleri ele alacaklarını
belirtti.
Asgari ücretin enflasyon oranının üzerinde artırılmasının ülkede enflasyonist bir
baskı yaptığını savunan Tunar, asgari ücretin yüksekliğinin yatırımcıyı da ürküttüğünü
belirtti.
Ofiste çalışan personelle, dışarıda çalışan işçinin farklı asgari ücret alması
gerektiğini söyleyen Tunar, ayrıca yabancı işçilere geldikleri ülkedeki ücrete göre
ödeme yapılması gerektiğini savundu.
Tunar, geçim standartlarının yükselmesinden yana olduklarını, ancak bunun
enflasyonu körükleyecek politikalarla değil, yatırıma yönelik politikalarla olması
gerektiğini vurguladı.
Bakan Adem ise konuşmasında, önemli olanın, daha iyiye gitmek, toplumu daha
ileriye götürmek için, ekonominin çeşitli noktalarında çalışan insanların işbirliği
yapması ve uzlaşma ortamı bulunması olduğunu söyledi. Bakanlık olarak sivil
toplumla çok yakın işbirliği yaptıklarını belirten Adem, Sanayi Odası‟nın, Sosyal
Güvenlik Yasası konusunda verdiği desteğe teşekkür ederek, bakanlık olarak
Hükümet Programı‟nın verdiği görevleri hayata geçirme çabasında olduklarını
söyledi.
AB müktesebatına uygun çalışma yaşamı ve ekonomik faaliyetlerin yürütülmesi için
çaba gösterdiklerini belirten Adem, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı‟nın hazır
olduğunu, bunun Ocak ayında hayat bulması için meclise geçme sürecinin
başladığını kaydetti. Adem, şu ana kadar aldıkları görüşlerin, tasarının iyi bulunduğu
yönünde olduğunu kaydetti.
fotoğraflı
Ülkemiz için gurur duyulacak tesis
Stonite hizmete girdi
Tamamı otomasyon sistemde mermer üretimi yapacak son sistem tesis
Başbakan Soyer tarafından açıldı
Dünyada onbirincisi KKTC‟de kurulan “Stonite Kompoze Taş Üretim Tesisi”
Haspolat bölgesinde 12 Aralık‟ta düzenlenen törenle açıldı.
Başbakan Ferdi Sabi Soyer‟in gerçekleştirdiği açılışta, Çevre ve Doğal Kaynaklar
Bakanı Asım Vehbi, Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Cemal Bulutoğluları, Sanayi
Odası Başkanı Salih Tunar, Ticaret Odası Başkanı Hasan İnce, bazı milletvekilleri ve
davetliler hazır bulundu.
Tesisi kuran Levent Şirketler Grubu‟nun Yönetim Kurulu üyesi Mete Boyacı açılış
öncesinde yaptığı konuşmada, tesisin özellikleri hakkında ayrıntılı bilgi verdi ve
hükümetin yatırımlara destek vererek, işsizliğin azalmasına katkı sağlaması
gerektiğini belirtti.
Başbakan Ferdi Sabit Soyer de açılışta yaptığı konuşmasına bir fıkrayla
başlayarak, KKTC‟de insanların başarıları hazmedemediğini ve konuyla ilgili
“akrabanın akrabaya yaptığını akrep yapmaz” şeklinde bir söz bulunduğunu anlattı.
Başbakan Soyer, “ülkedeki ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelere baktığında,
Kıbrıslı Türklerin, kendi içlerinde bir gelişme olduğu zaman atını nallayıp onun peşine
düştüklerini gördüğünü” kaydeden Başbakan Soyer, tüm bunlara rağmen ülkede
yapıcı ve yaratıcı enerji olduğunu ve bugün o enerjinin güzel bir örneğine şahit
olduklarını belirtti.
Soyer, Kıbrıs Türk halkının gelişmeye ve 21. Yüzyıl‟da hak ettiği yere gelmesi için
çalışmaya devam edeceklerini ve tüm kesimlerin farklılıklarıyla birlikte bir arada
olabilme zeminini yakalamaya uğraşacaklarını söyledi.
Başbakan Soyer, yöneticilerin doğru adımlar atmak için bardağın hem boş hem de
dolu tarafını görmesi gerektiğini, ancak toplumun da bardağın sadece boş tarafına
bakmasının yanlış olduğunu kaydetti.
fotoğraflı
Suriye Ticaret heyeti Odamızı ziyaret etti
Suriye Ticaret heyeti 9 Kasım‟da odamızı ziyaret ederek, Başkan Yardımcısı Musa
Sönmezler ve bazı yönetim kurulu üyeleriyle görüştü.
Ziyarette konuşan Musa Sönmezler, sanayi sektörümüz ve ihraç ürünlerimiz
hakkında heyete bilgi verdi.
Sönmezler, Laskiye hattının açık kalması gereği üzerinde durarak, Kuzay Kıbrıs ile
Suriye arasında ticaretin başlaması temennisinde bulundu. Sönmezler, yakın bir
gelecekte Kuzey Kıbrıslı işadamlarının Suriye‟ye ticari heyet düzeyinde bir ziyaret
yapmasının muhtemel olduğunu belirtti.
Suriye Ticaret heyeti başkanı Saniral Taki ise, Suriyenin bir ticaret köprüsü olarak
kullanılabileceğini ve Arap ülkelerine burdan ulaşılabileceğini belirtti. Taki, feribot
seferlerinin başlamasını da olumlu karşıladığını belirterek, “Bu gelişmenin ticarete de
olumlu yansıyacağına inanıyorum. Gelişen ilişkilerin yatırımıma da olumlu
yansıyacağı düşüncesindeyim” dedi.
fotoğraflı
UBP’den Sanayi Odası’na ziyaret
UBP Genel Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu, hükümetin uygulamalarının hayatı
pahalılaştırdığını ve daha ucuz piyasaya yönlendirdiğini belirtti. Ertuğruloğlu ve parti
yetkilileri 13 Kasım‟da Sanayi Odası‟nı ziyaret etti.
Ertuğruloğlu ziyarette yaptığı konuşmada, KKTC tarihinin en olumsuz koşullarında
çıkış yolları arayışının bir parçası olarak ziyaretler gerçekleştirdiklerini belirterek, çok
kötü bir yönetim gösterildiğini, her sektörün sıkıntıda olduğunu savundu.
Halkın Güney Kıbrıs endeksli bir yaşama yönlendirildiğini söyleyen Ertuğruloğlu,
ülkede her şeyi “güllük gülistanlık” gibi göstermenin anlamı olmadığını kaydetti.
Ertuğruloğlu, her konunun masaya yatırılması ve yepyeni açılımlar gündeme
getirerek, dünya gerçeklerini de dikkate alarak halka yeni ufuklar açma
mecburiyetinin bulunduğunu söyledi.
Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar ise, Oda‟nın, tüm siyasi partilerle sorunları
tartışmaya ve çözüm arayışına hazır olduğunu belirterek, zor günlerden geçildiğinin
bir gerçek olduğunu söyledi.
Ekonomik yönden daha güçlü olmak için yapılanmanın gerekli olduğunu kaydeden
Tunar, alışverişin Güney‟e kaymasının temelinin pahalılıklar ve çeşitli zorluklar
olduğunu söyledi.
Tunar, bu konuda hem hükümet, hem de örgütlerle siyasi partilerin biraraya gelerek
çözüm çalışması yapması gerektiğini vurguladı. Tunar, toplumun uzlaşıyla ileriye
gidebileceğini vurgulayarak, “Hep beraber çalışmak lazım” dedi.
fotoğraflı
UBP’den Sanayi Odası’na ziyaret
UBP Genel Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu, hükümetin uygulamalarının hayatı
pahalılaştırdığını ve daha ucuz piyasaya yönlendirdiğini belirtti. Ertuğruloğlu ve parti
yetkilileri 13 Kasım‟da Sanayi Odası‟nı ziyaret etti.
Ertuğruloğlu ziyarette yaptığı konuşmada, KKTC tarihinin en olumsuz koşullarında
çıkış yolları arayışının bir parçası olarak ziyaretler gerçekleştirdiklerini belirterek, çok
kötü bir yönetim gösterildiğini, her sektörün sıkıntıda olduğunu savundu.
Halkın Güney Kıbrıs endeksli bir yaşama yönlendirildiğini söyleyen Ertuğruloğlu,
ülkede her şeyi “güllük gülistanlık” gibi göstermenin anlamı olmadığını kaydetti.
Ertuğruloğlu, her konunun masaya yatırılması ve yepyeni açılımlar gündeme
getirerek, dünya gerçeklerini de dikkate alarak halka yeni ufuklar açma
mecburiyetinin bulunduğunu söyledi.
Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar ise, Oda‟nın, tüm siyasi partilerle sorunları
tartışmaya ve çözüm arayışına hazır olduğunu belirterek, zor günlerden geçildiğinin
bir gerçek olduğunu söyledi.
Ekonomik yönden daha güçlü olmak için yapılanmanın gerekli olduğunu kaydeden
Tunar, alışverişin Güney‟e kaymasının temelinin pahalılıklar ve çeşitli zorluklar
olduğunu söyledi.
Tunar, bu konuda hem hükümet, hem de örgütlerle siyasi partilerin biraraya gelerek
çözüm çalışması yapması gerektiğini vurguladı. Tunar, toplumun uzlaşıyla ileriye
gidebileceğini vurgulayarak, “Hep beraber çalışmak lazım” dedi.
fotoğraflı
TBMM Dışilişkiler Komisyonu heyeti ile toplantı
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Fatma Ekenoğlu‟nun davetlisi olarak KKTC‟de gelen
TBMM Dışilişkiler Komisyonu heyeti; devlet, hükümet ve sivil toplum örgütlerine
yönelik ziyaretler gerçekleştirdi.
Heyet, 6 Kasım‟da Mercure Accor Otel‟de; Kıbrıs Türk Sanayi Odası yetkilileriyle bir
araya geldi.
Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar, toplantı sonrasında basına yaptığı
açıklamada, TBMM Dışilişkiler Komisyonu heyetini, KKTC‟deki üretim sektörünün
sorunları hakkında bilgilendirdiklerini belirterek, toplantıda sorunların aşılması
yönünde önerilerde bulunduklarını söyledi.
Tunar, toplantıda; KKTC üzerindeki izolasyonların, TC-KKTC işadamlarının iç
pazara yönelik birlikte yapacakları ortak yatırımlar ve dış pazarlarda birlikte
verecekleri ortak mücadeleyle aşılabileceği görüşünü aktardıklarını kaydetti.
Salih Tunar, Türkiye‟nin bu güne cari açıkların giderilmesi yönünde sağladığı
kaynakların, bundan sonra KKTC‟de yerel sektörün güçlendirilmesine
yönlendirilmesini talep ettiklerini de söyledi.
TBMM Dışilişkiler Komisyonu heyeti Başkanı ve AKP Eskişehir Milletvekili Murat
Mercan da yaptığı açıklamada, söz konusu örgüt yetkilileriyle yapılan görüşmelerin
yararlı geçtiğini belirterek, burada edindikleri bilgileri Türkiye‟ye döndüklerine
yetkililere sunacakları raporlarla bildireceklerini söyledi.
Mercan, KKTC ekonomisinin daha rantabıl hale gelmesi için bazı tavsiyelerde
bulunacaklarını, yapmaya çalıştıklarının KKTC ekonomisini daha rasyonel hale
getirmek olduğunu belirtti.
Murat Mercan, “Ekonominin daha rantabıl hale gelmesi gerektiği konusunu istişare
ettik. Ne yaptırımımız olur ne başka şeyimiz olur. Sadece yetkili arkadaşlarımızla
istişarede bulunup onlara fikirlerimizi anlatacağız” diye konuştu.
fotoğraflı
Ticaret Odası Başkanı Hasan İnce
Kıbrıs Türk Ticaret Odası Odası‟nın (KTTO) 45. Olapan Genel Kurulu Yakın Doğu
Üniversitesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi‟nde yapıldı. Yeni oluşturulan Oda
Meclisi ilk toplantısını 28 Kasım‟da yaparak, Hasan Kutlu İnce‟yi Oda Başkanlığı‟na,
Alp Cengiz Alp‟ı ve Evren Bağlarbaşı Özerden‟i de Başkan Vekilliklerine getirdi.
KTTO‟nun 45‟inci Genel Kurulu‟nda, tek liste halinde seçilen ve 50 kişiden oluşan
Uzlaşı Grubu‟nun oluşturduğu Oda Meclisi, Başkan ve Vekillerini saptamasının
yanında, 2 yıl süre ile görev yapacak olan Yönetim Kurulu üyelerini de belirledi.
Buna göre, KTTO Yönetim Kurulu‟nda şu isimler görev yapacak:
“Kaan Kaner, Mete Boyacı, Salih Çeliker, Şua Saraçoğlu, Ramazan Gündoğdu ve
Kamil Çağra.”
Genel Kurul, faaliyet ve mali raporları ayrı ayrı görüşerek onayladıktan sonra, 50
kişilik Oda Meclisi‟ne tek liste olarak aday olan uzlaşı grubu listesini seçti.
Uzlaşı grubunun 50 kişilik listesi ve bölgelere dağılımı şöyle:
“Mağusa;Hasan İnce, Ali Ağaoğlu, Mustafa Hadımcı, Özen Sennaroğlu Kutlu
Eyüboğlu, Ramazan Gündoğdu, Sibel Gülhan, Sultan Dubara, Taner Yolcu, Atila
Süren. Girne; Aziz Limasollu, Emel Kişi, Emre Özgen, Evren Bağlarbaşı, Günay
Çerkez, Kamil Çağra, Gönül Candanal, Safay Hakoğlu, Taner Ekdal, Yüksel Akay
Lefkoşa;Çelen Özkaynak, Mustafa Ersözlü, Omaç Cin, Ahmet Gürtuna, Asım
Dedezade, Alp Cengiz Alp, Ahmet Kofalı, Ekin Adademir, Haluk Mut, Şua Saraçoğlu,
Remziye Özpolili, Ahmet Ertaç, Ersan Nuri, Hasan Başoğlu, Göksel Düzgün, Zeki
Aktuna, Rüstem Uygar Yalçın, Mehmet Tuna Veysi, Levent Özerdağ, Ahmet Hastürk,
Emre Olgun, Kaan Kaner, Mete Boyacı, İsmail Sayı, Salih Çeliker, Ali Başman, Erol
Atakan, Yılmaz Kaygısız, Mustafa Ahmet Raşit, Adil Kavaz.”
Tosunoğlu Group’un onur gecesi
Tosunuğlu Group, yeni Gazimağusa Devlet Hastanesi’nin yapımında emeği
geçenlere teşekkür plaketi verdi
Yeni Gazimağusa Devlet Hastanesi‟nin yapımında emeği geçenlere 25 Aralık
akşamı hastane yapımında üstlenici firma olan Tosunoğlu Group tarafından
düzenlenen onur gecesinde teşekkür plaketi verildi.
Saray Otel‟de gerçekleştirilen geceye Başbakan Ferdi Sabit Soyer, Ana Muhalefet
Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu, Çevre ve Doğal Kaynaklar
Bakanı Asım Vehbi, Sivil Savunma Teşkilat Başkanı Ömer Faruk Bozdemir, Sanayi
Odası Başkanı Salih Tunar, milletvekilleri, işadamları, devlet ve hükümet yetkilileri ile
hastanenin yapımında emeği geçen şirketlerin temsilcileri katıldı.
Konuklara müzik dinletisi eşliğinde verilen kokteylin ardından gecenin açılış
konuşmasını yapan Tosunoğlu Group Direktörü Hasan Tosunoğlu‟ndan sonra Sivil
Savunma Teşkilat Başkanı Ömer Faruk Bozdemir ile Başbakan Ferdi Sabit Soyer de
birer konuşma yaptı.
Konuşmaların ardından hastanenin yapımında emeği geçen tüm devlet ve
hükümet, kurum, kuruluş ve şirket yetkililerine anı plaketi sunuldu.
Soyer: “Bir toplum dayanışması”
Başbakan Ferdi Sabit Soyer gecede yaptığı konuşmada, Gazimağusa‟da hastane
olgusunun Kıbrıs Türk halkının var oluş mücadelesiyle bir bütün olduğunu ve o
mücadele yıllarında Mağusa ile çevre halkına zor koşullarda çok küçük bir hastanenin
sağlık hizmeti vermeye çalıştığını anımsatarak, Gazimağusa‟da bu zor günlerde
imkânsızlıklar içinde hizmet veren hastaneden modern bir hastaneye ulaşıldığını
belirtti.
Yeni Gazimağusa Devlet Hastanesi‟nin, Türkiye Cumhuriyeti, Sivil Savunma
Teşkilat Başkanlığı Sığınak Fonu ve KKTC Maliye Bakanlığı kaynaklarının
birleştirilmesiyle ortaya çıktığını ifade eden Soyer, bunun “bir toplum dayanışması”
olduğunu söyledi. Başbakan Soyer, bu dayanışmayla artık daha iyi ve daha güzele
gitmeyi hedeflediklerini dile getirerek, binaların kolay yapıldığını, ancak sadece binayı
yapmanın değil, muhafazasının çok daha önemli olduğunu vurguladı. Bu yüzden
Gazimağusa‟ya yeni kazandırılan hastanenin, vatandaşlara uzun yıllar hizmet
verebilmesi için sürekli bakım halinde ve muhafaza altında olması gerektiğini dile
getiren Soyer, bunu da binanın yapımı gibi başaracaklarını söyledi.
Bozdemir: “Gurur duyduk”
Sivil Savunma Teşkilat Başkanı Ömer Faruk Bozdemir de, Teşkilat Başkanlığı‟nın
hastanenin yapımına 2001 yılından beri Sığınak Fonu‟nda biriken kaynağın
aktarılmasıyla katkıda bulunduğunu ifade ederek, bu projenin kendisinden önceki
teşkilat başkanlarının projeleri olduğunu, bu yüzden bu projedeki en küçük paya
kendisinin sahip olduğunu söyledi.
Bozdemir, fon konusunda “Halktan gelen halka dönsün” mantığıyla hareket
edildiğini, bu yüzden bu fonda biriken kaynağın sadece sağlık ve eğitimde
kullanılması için karar verildiğini belirterek, bugün bu kaynaktan ortaya çıkan
hastaneyi görmekten büyük bir gurur duyduklarını kaydetti.
Üstlenici firmanın ve devlet yetkililerinin hastaneyi başarıyla ve zamanında
bitirdiğini de dile getiren Bozdemir, halkın ihtiyacı olan bir alanda yapılan bu yatırımın
ülke için çok önemli olduğunu belirterek, hastanenin yapımında emeği geçen herkese
teşekkürlerini sundu.
Tosunoğlu: “Kıbrıs Türk toplumunun kalıcılığının işareti”
Tosunoğlu Group Direktörü Hasan Tosunoğlu da gecede yaptığı açılış
konuşmasında, yeni hastanenin, Kıbrıs Türk toplumunun ölümsüzlüğüne ve
kalıcılığına işaret koyan çok önemli bir eser olduğunu kaydetti.
Tosunoğlu, Lefkoşa Devlet Hastanesi‟nden sonra toplumda heyecanla kabul gören
Yeni Gazimağusa Hastanesi‟nin Kıbrıs Türk halkının toplumsal onurlarından biri
olduğunu belirterek, yeni hastanenin maddi ve manevi kaynakların bir araya geldiği
zaman nelerin başarılabileceğini gösterdiğini vurguladı.
Yeni Gazimağusa Devlet Hastanesi‟nde “Anavatan ve Yavruvatan dayanışması”
olduğunu da söyleyen Tosunoğlu, grubunun ise yeni hastanenin yapımında ticari
düşüncesi olmadığını belirtti.
Yeni hastanenin Kıbrıs‟ın en modern ve en teknolojik binası olduğunu kaydeden
Tosunoğlu, bu eserin bir takım çalışmasıyla ortaya çıktığını ifade ederek, yeni
hastanenin torundan toruna geçecek bir miras olduğunu kaydetti.
Tosunoğlu, konuşmasının sonunda hastanenin yapımında emeği geçen herkese
teşekkürlerini de sunarak, yeni hastanenin KKTC‟ye hayırlı olmasını diledi.
fotoğraflı
Tüzmen: “Zor şartlar altında başarı gösteriyorsunuz”
TC Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Sanayi Odası‟nı ziyaret etti. Kürşad Tüzmen ve
beraberindeki heyete ziyaretde TC Lefkoşa Büyükelçisi Türkekul Kurttekin eşlik etti
Tüzmen ziyaret sırasında oda yönetim kuruluyla KKTC ekonomisinin bugünkü
durumu ve yapılabilecekler hakkında bilgi alışverişi yaptı.
Kürşad Tüzmen 12 Aralık‟ta gerçekleştirdiği ziyaretlerde, zor şartlar altında
başarılar gösteren odanın, izolasyonların kalkmasıyla daha da önemli adımlar
atacağına inandığını belirtti. KKTC‟nin izolasyonlardan dolayı ticaretinin büyük bir
kısmını Türkiye‟yle yapmak durumunda kaldığını ifade eden Tüzmen, tüm bu
zorluklara rağmen KKTC‟nin öncü sektörleri olan bilişim, turizm ve teknoloji
alanlarında cazip olabileceğine inandığını söyledi.
Bu yeni dönemin yatırımları zorunlu kıldığını dile getiren Tüzmen, Türkiye‟nin ticaret
hacminin tüm Türk dünyası için önemli bir çalışma alanı oluşturduğunu belirtti.
Tüzmen, bu ülkeler arasındaki ticaretin arttırılmasının, özellikle KKTC‟nin lojistik
konumu nedeniyle gelecekte izolasyonların kalkmasıyla altyapı oluşturacağını belirtti.
Tüzmen, Kıbrıs Türkünün önünde güzel bir gelecek olduğuna inandıklarını ve
yapılan yatırımların da inançlarını kanıtladığını vurguladı.
Tunar: “TC ile ticaretin ileri götürülmesi için uğraşıyoruz”
Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar da, odanın bugüne kadar üretim sektörünün
gelişmesi ve ticaretin dışa açılması yönünde çeşitli çalışmalar yaptığını dile getirerek,
bu çalışmalar kapsamında TC‟yle ilişkilerin daha ileri götürülerek ticaretin artması için
de uğraştıklarını belirtti.
KKTC‟ye uygulanan izolasyonları aşmak için daha çok çalışılması gerektiğinin
bilincinde olduklarını ifade eden Tunar, bu dönemde TC ve KKTC işadamlarının ortak
mücadelesiyle ortak çözümler bulunması gerektiğini söyledi.
Tunar, KKTC‟nin üretim sektörünün enflasyon ve devalüasyonla uğraşarak
bugünlere geldiğine işaret ederek, artık büyüme ve dışa açılma dönemine girdiklerini
kaydetti. Türkiye‟nin ekonomik anlamda yaşadığı zorlukları ve sonrasını anlatan
Tunar, Türkiye‟nin ekonomide gösterdiği bu başarıyı kendilerinin de özel sektörün
önündeki engelleri kaldırarak başarmayı amaçladıklarını ifade etti.
KKTC ekonomisinde devletin geçmişten gelen ağırlığının, kamu giderlerinin sürekli
artması sonucunda özel sektöre vergi olarak geri döndüğünü ve maliyetlerin sürekli
yükseldiğini söyleyen Tunar, bunun da rekabet güçlerini azalttığını kaydetti.
Tunar, bu alandaki çözümün devleti daha da küçültmek, ekonomideki etkinliğini
azaltarak ve özel sektörün etkinliğini arttırmak olduğunu belirtti, devletin ekonomide
denetleyici ve düzenleyici konumda olması gerektiğini söyledi.
Tunar, KKTC‟nin sorunlarını ve bazı çözüm önerilerini içeren belgeyi de Tüzmen‟e
verdi. Tunar ve Tüzmen son olarak birbirlerine hediyeler verdi.
fotoğraf
YAR Grubu 100 yaşında
Ülkemizin başarılı şirketlerinden Yüksel Ahmet Raşit Grubu 100. yaşını kutladığı bu
yıl 'YAR Group' adını alarak kurumsallaştı.
Yüzlerce çalışanı, on binlerce ürün çeşidi ve geniş hizmet ağıyla KKTC
ekonomisine katkı sağlayan YAR Group, 100‟üncü yaşını önceki 30 Kasım akşamı
verdiği kokteyl prolonje ile kutladı.
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Başbakan Ferdi Sabit Soyer, 1‟inci
Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve 500‟ü aşkın davetlinin katılımı ile gerçekleşen
YAR GROUP 100. Yıl Kokteyl‟i saat 19.30‟da, YAR GROUP Yönetim Kurulu Başkanı
Yüksel Ahmet Raşit‟in davetlileri kabul etmesiyle başladı.
Merit Crystal Cove Hotel‟de düzenlenen kokteyl prolonjede, YAR GROUP‟un
tarihçesini anlatan kısa film, konuşmalar öncesinde, üç dev ekranda konuklara
sunuldu.
Tanıtım filminin hemen arkasından Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Ahmet Raşit,
1‟inci Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş, Başbakan Ferdi Sabit Soyer ve
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat birer konuşma yaparak; 100‟üncü yılını kutlayan
YAR GROUP‟un aslında Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs‟taki varoluş mücadelesinin
simgesi olduğuna dikkat çekildi.
İki dünya savaşı, bir de dünya ekonomik krize rağmen varlığını koruyan ve bugün
YAR GROUP olarak 100‟üncü yılını kutlayan şirketi kutlayan konuşmacılar, YAR
GROUP‟a nice yıllar dileğinde bulundular.
Ekonominin öneminde de değinilen konuşmalarda, ekonomik gelişmişliğin
müzakere süreçlerinde önemli rolü olduğunun altı çizilerek, Kıbrıs Türk halkından
bilinçli olması talebinde bulunuldu.
Kokteylde, YAR GROUP 100. Pastası yine Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Ahmet
Raşit tarafından, konukların alkışları eşliğinde kesilerek, “YAR GROUP, Kıbrıs Türk
halkı ve devleti var oldukça varolmaya devam edecektir” denildi.
YAR Group kimdir?
100'üncü yılında YAR Group adını almış olan Yüksel Ahmet Raşit Grubu,
ülkemizde 'kereste' dendiğinde akla gelen ilk isimdir. Ülkemizin en eski aile
şirketlerinden biri olan grubun, Yönetim Kurulu Başkanlığını Yüksel Ahmet Raşit
yapıyor.
YAR Group; Lefkoşa ve Girne'deki şubeleri yanında, adanın her köşesinde bulunan
bayileri aracılığıyla, 'insana güler yüz' sloganı ile hizmet veriyor.
YAR Group, 300'den fazla firmanın, on binlerce ürünün KKTC distribütörlüğünü
yapıyor.
Bir taraftan ailenin hisse çoğunluğu olan 'Yüksel Ahmet Raşit Emlak Co.',
'Commercial Insurance', 'YAR İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti.', 'Argas Ltd.', 'Intern
Pharmaceutical Industries Ltd.', 'Gensa Ltd.' , 'Temel Ltd.' adı altındaki şirketler; diğer
taraftan YAR GROUP altında; 'Yapı Market', 'Orman Ürünleri ve İnşaat', 'Ecza', 'Gıda'
ve 'Yedek Parça' şubeleri ile hizmetlerini sürdürüyor.
Foto ve logo

Benzer belgeler