THY Teknik A.Ş. - Turkish Technic

Transkript

THY Teknik A.Ş. - Turkish Technic
GÜNDEM
Merhaba Arkadaşlar,
Sektörel etkinlikler anlamında da bizim için oldukça verimli bir ayı geride
bıraktık. THY Teknik A.Ş. olarak 5-7 Eylül 2013 tarihleri arasında İstanbul
Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen 11. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Şûrası’na katıldık. Son derece verimli geçen bu etkinliğin yanı sıra
‘2010-2015 Stratejik Planı’nın gözden geçirilmesi kapsamında geçen yıl
başlattığımız Strateji Gözden Geçirme Toplantıları’na iki farklı oturumla
devam ettik eylül ayı içerisinde. Bu toplantıların neticesini hep beraber
paylaşıp geleceğe yönelik plan ve projelerimizle yola devam edeceğiz.
Aviation Week tarafından, 24-26 Eylül tarihleri arasında Londra’da gerçekleştirilen, havacılık sektörünün önemli fuarlarından MRO Europe
2013 Fuarı’na, bu yıl THY Teknik A.Ş. ve THY HABOM olarak katıldık.
MRO Europe 2013’e katılarak sektörün önde gelen temsilcileri ile fikir
alışverişinde bulunma fırsatı elde ettik. Marka bilinirliğimiz açısından
önemli olan bu fuara ve organizasyonun kongre sürecine katılımımızda
emeği geçen ve şirketimizi konuşmacı olarak orada temsil eden arkadaşlarımıza da hassaten teşekkür ediyoruz.
Sonbaharı hem kurum içinde hem de dışında sportif etkinliklerle karşıladık. İlk önce kurum dışında, 6-8 Eylül tarihleri arasında, ‘İş Dünyası
Olimpiyatları’ olarak da bilinen Kurumsal Oyunlar’a (Corporate Games)
katıldık. Bu organizasyonda 146 şirketten, yaklaşık 5 bin çalışan, İTÜ
Ayazağa Kampüsü merkez olmak üzere dokuz farklı mekânda, 16 spor
branşında rekabet etti. Son iki yıldır THY Teknik A.Ş. adı ile yer aldığımız
Kurumsal Oyunlar’a bu yıl Türk Hava Yolları, THY Teknik A.Ş. ve THY HABOM çalışanları olarak THY Spor Kulübü çatısı altında katıldık. THY Spor
Kulübü olarak Oyunlar’ın sonunda ‘Madalya Şampiyonu’, ‘Voleybol Şampiyonu’ ve ‘Bölüm Şampiyonu’ unvanlarını aldık. Ayrıca dört branşta yedi
sporcumuz birincilik elde ederek önemli başarılara imza attı. Kurumsal
Oyunlar’a katılan tüm çalışanlarımızı kutluyorum.
Kurum içindeki spor etkinliğimiz ise Türk Hava Yolları Spor Kulübü tarafından 3.’sü organize edilen THY Spor Basketbol Turnuvası oldu. Türk
Hava Yolları ve THY Teknik A.Ş.’nin sponsorluğunda 9 Eylül Pazartesi
günü başlayan turnuvada mücadele eden tüm takımlarımıza başarılar
diliyorum.
Kurban Bayramınızı en içten dileklerimle şimdiden kutluyor ve uzun bayram tatili sırasında seyahat edecek arkadaşlarımıza, araçlarını her zamankinden daha dikkatli kullanmaları gerektiğini hatırlatmak istiyorum.
Esen kalın,
Doç. Dr. İsmail Demir
Genel Müdür
01
02 İÇİNDEKİLER
04
TEKNİK’TEN
HABERLER
04
11
12
EĞITIM
İŞ SAĞLIĞI VE
GÜVENLİĞİ
18
20
EMNİYET
KÖŞESİ
ANI DÜKKÂNI
10
22
HABOM’DA
SON DURUM
BİREBİR
12
YAYIN
THY TEKNİK A.Ş.
Medya Reklam
Halkla İlişkiler Şefliği
Ferhat Yenibertiz
(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi)
Pınar Yılmaz
(Yayın Koordinatörü, Uzman)
Cemal Gökgöz
(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir)
24
BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ
26
14
16
26
20
BİZDEN
28
GEZİ-YORUM
14
16
17
HAVACILIK
DÜNYASINDAN
SÜREKLİ GELİŞİM
TEKNOLOJİ
Sahibi
THY TEKNİK A.Ş.
Doç. Dr. İsmail DEMİR
(Genel Müdür)
30
30
SAĞLIK
REHBERİ
28
THY TEKNİK A.Ş.
Katkıda Bulunanlar
Abdullah Enes Bolat
Emre Kara
YAPIM
GODE İSTANBUL
Alev Aktaş
(Yayın Grup Direktörü)
Songül Kurnaz
(Yapım Koordinatörü)
Ulaş Atay
(Editör)
Meltem İşleyen
(Art Direktör, Kapak Tasarım)
Asım Hocagil
(Grafik Uygulama)
Jülide Türkay
(Redaksiyon Editörü)
Fotoğraflar
İstanbul Fotoğraf Atölyesi (İF Atölye)
Baskı ve Cilt
Bizim Matbaa
GODE İSTANBUL
Al Karanfil Sokak
No: 5 Levent / İstanbul
godeistanbul.com
444 02 90
04 TEKNİK’TEN HABERLER
11. Ulaştırma Şûrası yapıldı
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından düzenlenen 11. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Şûrası, 5-7
Eylül 2013 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde
yapıldı. 2009 yılında gerçekleştirilen ve ana teması “Hedef
2023” olan şûranın bu yılki ana teması “Herkes için Ulaşım ve
Hızlı Erişim” olarak belirlendi. Sosyoekonomik verilere uygun
olarak 2035 vizyonunun belirlenmesine de çalışılan şûraya
THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir de katıldı.
hatırlatan Demir, Türk sertifikasyon sisteminin geliştirilmesinin, yaygınlaştırılmasının ve üniversitelerde bu alanda lisans,
doktora programlarının açılmasının önemine değindi. Böylece
beyin göçünün Türkiye’ye doğru olabileceğini ve üniversite-özel
sektör koordinasyonun kurulabileceğini belirten Demir, yan sanayinin geliştirilmesinin önemine de vurgu yaptı.
“Havacılıkta Tüketicilikten Üreticiliğe Giden Yol” başlıklı bir
sunum gerçekleştiren Demir, havacılık sektörünün dünyada
ve Türkiye’de durumunu rakamlarla değerlendirerek, dünya
genelinde havacılık endüstrisinin alt kolu olan MRO pazarının
56,3 milyar dolarlık bir ekonomik ölçeğe sahip olduğunu dile
getirdi. Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın ilk on ekonomisi
içinde yer almasının kendi havacılık endüstrisini geliştirmesi
ile mümkün olacağının altını çizen Demir, Türkiye’de havacılık sektörünün son on yılda büyük bir hızla geliştiğine dikkat
çekti. Yerli uçak hedefine ulaşabilmek için havacılık endüstrisini destekleyen yan sanayinin de gelişmiş olması gerektiğini
Arabian
Aerospace’ten
İsmail Demir
röportajı
Sektörün prestijli dergilerinden Arabian Aerospace editörlerinden Charles Crieve, THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç.
Dr. İsmail Demir ile bir röportaj gerçekleştirdi. THY Teknik
A.Ş.’nin Yeşilköy’deki tesislerinde yapılan röportajda Demir,
HABOM, THY Teknik A.Ş. ve iştirak şirketlerindeki yapılanma,
büyüme ve yeni hedefler ile ilgili bilgi verdi.
American
Express’ten
THY Teknik ziyareti
Basketbol
Turnuvası
devam ediyor
Türk Hava Yolları Spor Basketbol Turnuvası 9 Eylül Pazartesi
günü, THY Teknik A.Ş. basketbol sahasında başladı. Turnuvanın açılışına Türk Hava Yolları Genel Müdür Yardımcısı ve
THY Spor Kulübü Başkanı Dr. Ahmet Bolat, THY Spor Kulübü
Başkan Yardımcısı İrfan Sağmen, sporcular ve kalabalık bir
seyirci topluluğu katıldı. Turnuvanın başlama düdüğünden
önce bir konuşma yapan Bolat, “Bu yıl, daha önceki yıllardan
farklı olarak tüm şirketleri kapsayan bir turnuva gerçekleştiriyoruz. Umarım birbirinden güzel maçlar izleme şansına sahip
olacağız. Turnuvaya katılan tüm sporcu arkadaşlarımızı tebrik
ediyor, başarılar diliyorum” dedi.
American Express’in (AmEx) üst düzey yetkililerinden oluşan 35
kişilik heyet, Türk Hava Yolları ile yapacağı anlaşma kapsamında
24 Eylül günü İstanbul’a geldi. Türk Hava Yolları’nın bazı iştiraklerini ziyaret ettikten sonra THY Teknik A.Ş.’ye gelen yetkililere,
şirketin yapısı ve uçak bakımı alanındaki önemi anlatıldı.
Ankara International
Aerospace Conference
yapıldı
Türk Hava Yolları, THY Teknik A.Ş., HABOM A.Ş. ve TGS’den
toplam 218 sporcu, 28 takımla turnuvaya katılıyor. Turnuva,
7 Ekim Pazartesi günü oynanacak final karşılaşması ve ödül
töreni ile son bulacak. Ödül törenine, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir ve Türk Hava Yolları Spor Kulübü
yönetimi de katılacak.
THY Teknik A.Ş.’nin ana sponsor olarak destek verdiği, Orta
Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) tarafından organize edilen,
Ankara International Aerospace Conference (AIAC), 11-13
Eylül tarihleri arasında gerçekleştirildi. Bu yıl 7.’si düzenlenen ve üç gün süren konferansa, dünyanın dört bir yanından
bilimadamları ve araştırmacılar katıldı. Araştırmacılar konferansta, Uçak Dizaynı ve Sistem Entegrasyonu başta olmak
üzere, Uçak Bakımı ve Güvenilirliği, Yapısal Dinamik ve Aeroelastisite, Hesaplamalı Aerodinamik, Turbo Makineler, Uçuş Dinamiği ve Kontrolü, Deneysel Aerodinamik ve Yanma Sistemleri konularında bildiriler sundu. THY Teknik A.Ş.’nin bir stand
kurduğu konferansta THY Teknik A.Ş.’yi Mühendislik Başkanlığı’ndan Elif Özsoy, Serdar Budur ve Abdullah Tunç, Satış Pazarlama Başkanlığı’ndan Metin Dural ve Komponent Atölyeleri
Başkanlığı’ndan Murat Büyükarslan temsil etti.
05
06 TEKNİK’TEN HABERLER
Kurumsal Oyunlar’da
büyük katılım, büyük başarı
Strateji gözden
geçirme toplantısı
yapıldı
THY Teknik A.Ş. 2010-2015 Stratejik Planı’nın gözden geçirilmesi kapsamında geçen yıl başlatılan strateji gözden geçirme
toplantılarına eylül ayı içerisinde gerçekleştirilen iki farklı oturum ile devam edildi. Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı
Hamdi Topçu, THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail
Demir, Türk Hava Yolları Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil,
genel müdür yardımcıları ve yöneticilerin katıldığı toplantıda
THY Teknik A.Ş.’nin gelecek ile ilgili planları üzerinde duruldu
ve karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu.
THY Teknik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Altan Büyükyılmaz,
THY Teknik A.Ş. Satış Pazarlama Başkanlığı, Strateji Planlama
ve Projeler Müdürlüğü tarafından organize edilen bu toplantıda
emeği geçen herkese teşekkürlerini ve tebriklerini ifade etti.
146 şirketten, yaklaşık 5 bin çalışanın, 16 spor branşında rekabet ettiği Kurumsal Oyunlar (Corporate Games), İTÜ Ayazağa
Kampüsü merkez olmak üzere dokuz farklı mekânda, 6-8 Eylül
tarihleri arasında gerçekleştirildi. THY Teknik A.Ş., son iki yıldır kendi adı ile yer aldığı Kurumsal Oyunlar’a bu yıl Türk Hava
Yolları, THY Teknik A.Ş. ve THY HABOM çalışanları olarak ‘THY
Spor Kulübü’ çatısı altında katıldı.
159 sporcusu ile masatenisi, futbol, bocce, bowling, karting,
basketbol, yüzme, yelken, dağ bisikleti, koşu, voleybol, plaj
voleybolu ve satranç branşlarında mücadele eden THY Spor
Kulübü, 146 şirket arasında Madalya Şampiyonu, Voleybol
Şampiyonu ve Bölüm Şampiyonu oldu. Ayrıca dört branşta yedi
sporcu birincilik elde ederek önemli başarılara imza attı.
Şampiyon sporcular, 26-29 Haziran 2014 tarihleri arasında İngiltere’nin Liverpool kentinde düzenlenecek olan World Corporate Games’te, Türk Hava Yollarını, THY Teknik A.Ş.’yi ve Türkiye’yi temsil edecek.
THY Spor Kulübü sporcularından Cemil Subaşı, Dağ Bisikleti
(10 Kilometre-30 yaş üzeri); Berna Nar, Dağ Bisikleti (10 Kilometre-Kadın Açık), Başak Özer, Koşu (10 Kilometre-Kadın
Açık), Mustafa Korkut Baytaz, Masa Tenisi (Tek Erkekler-50 yaş
üzeri), Muammer Çokyürür ve Zafer Cengiz, Masa Tenisi (Çift
Erkekler) ve Özkan Dizdar, Yüzme (Erkekler Açık) kategorilerinde birincilik kazandı.
Uçak Bakım Başkanlığı öneri ödüllerini verdi
Uçak Bakım Başkanlığı’nın Nisan-Mayıs-Haziran 2013 dönemine ait öneriler arasından ilk üçe giren önerilerin sahiplerine
ödülleri verildi. 20 Eylül 2013 tarihinde II. Hangar’da yapılan
törene, Uçak Bakım Başkanı Hüseyin Sağlam, yöneticiler ve çalışanlar katıldı.
Uçak Bakım Müdürlüğü’nden Ömer Faruk Kıvırcı “Bakım Platformları için Teker Kilit Sistemi” önerisi ile birinci, Yapısal Bakım
Müdürlüğü’nden Erginç Sevinç ve Selim Hüner “Mapping Tool”
önerileri ile ikinci ve NDT Proje Yönetimi’nden Levent Kaya “Penetrant Proses Sürelerinin Takibi” önerisi ile üçüncü seçildi. Birinciye bir tam, ikincilere birer çeyrek ve üçüncüye de bir çeyrek
Cumhuriyet Altını karşılığı para ödülü verildi.
THY Teknik A.Ş.
MRO Europe
2013 Fuarı’na katıldı
THY Teknik A.Ş., 24-26 Eylül tarihleri arasında ExCel London
Exhibition & Convention Centre’da düzenlenen, havacılık
sektörünün önemli organizasyonlarından MRO Europe 2013
Fuarı’na 72 metrekarelik bir stantla katıldı.
Fuara, THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir,
Genel Müdür Yardımcısı Can Şaşmaz, Genel Müdür Yardımcısı Altan Büyükyılmaz, Turkish HABOM Genel Müdürü Ahmet Karaman’ın yanı sıra THY Teknik A.Ş. Satış Pazarlama;
Satınalma ve Lojistik; Medya, Reklam ve Halkla İlişkiler ekipleri de katıldı. THY Teknik A.Ş. standını ziyaret eden yüzlerce
katılımcıya, THY Teknik A.Ş. ve Türkiye’nin 2023 yılına yönelik havacılık vizyonu hakkında bilgi verildi.
07
08 TEKNİK’TEN HABERLER
Yeni uzmanlardan
THY Teknik A.Ş. ziyareti
Mühendislik
Başkanlığı
öneri ödülleri
sahiplerini buldu
Mühendislik Başkanlığı Öneri Ödül Töreni, Mühendislik Başkanı Halim Şahin ve Mühendislik Başkanlığı çalışanlarının
katılımıyla, 6 Eylül 2013 tarihinde Mühendislik Başkanlığı
Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Nisan-Mayıs-Haziran
2013 dönemine ait öneriler arasından “Soft Time Ömür Verilen Komponentlerin ve Soft Time Uygulamalarının TAMES
Sistemi’nde Görüntülenebilmesi” önerisi ile Uçak Sistemleri
Mühendislik Müdürlüğü’nden İlknur Kızılay Çevikol birinci
seçildi. Yapısal ve Kabin İçi Mühendislik Müdürlüğü’nden
Halil Çalışkan ve Bakım Mühendislik Müdürlüğü’nden Ufuk
Kol “Uçak AD Status Veri Girişi Programı” önerisine getirdik-
THY Teknik A.Ş.’de
yetkinlik çalışması
Türk Hava Yolları ailesine yeni katılan 30 uzman 12 Eylül, 35
uzman da 26 Eylül tarihinde, Türk Hava Yolları tarafından düzenlenen oryantasyon programı dahilinde THY Teknik A.Ş.’yi
ziyaret etti.
Önce Zafer Orbay Toplantı Salonu’nda, Türk Hava Yolları’nın
ve THY Teknik A.Ş.’nin tarihi, iştirak şirketleri, ortaklıkları, şirket yapısı, uçak bakım tesisleri, bakım hizmetleri, uçak bakım
kabiliyetleri, Türkiye’deki ve dünyadaki müşterileri hakkında
kapsamlı bir sunum izleyen uzmanlar, daha sonra hangarları
ve atölyeleri gezerek, uçak bakım çalışmalarını yerinde görme
imkânı buldu.
Avrupalı PR ajanslarından
THY Teknik ziyareti
Fransa ve Almanya’dan bir grup halkla ilişkiler yetkilisi Türk
Hava Yolları’nın davetlisi olarak İstanbul’a geldi. Bu gezi kapsamında THY Teknik A.Ş.’yi de ziyaret eden grup, THY Teknik
A.Ş.’nin hangarlarını, atölyelerini ve buralarda yürütülen bakım
faaliyetlerini yakından görme fırsatı buldu.
Türkiye’nin havacılık sektöründe son yıllarda büyük başarılar
elde ettiğini, buna paralel olarak uçak bakım hizmetlerinde de
önemli başarılara imza attığını belirten konuklar, Türk Hava
Yolları ile ilişkileri geliştirmek, güçlendirmek istediklerini dile
getirdi.
leri yaklaşımla ikinciliği paylaştı. Uçak Sistemleri Mühendislik Müdürlüğü’nden Mehmet Ali Özkaya ise “SB ve Mod
Listesi-MCS Entegrasyonu” çözüm önerisi ile üçüncü seçildi.
Birinciye bir tam, ikincilere birer çeyrek ve üçüncüye de bir
çeyrek Cumhuriyet Altını karşılığı para ödülü verildi.
Bunların yanı sıra törende, Ömer Faruk Çalışkan’a TC-TUR
tescilli A330 Başbakanlık uçağında devam etmekte olan kabin için tasarım mühendislik projesine katkılarından dolayı
THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir tarafından verilen teşekkür belgesi takdim edildi.
Alman ve Avusturyalı
acenteler İstanbul’daydı
THY Teknik A.Ş. İnsan Kaynakları Müdürlüğü, şirketteki unvanlara ilişkin yetkinlik kataloğunun hazırlanması amacıyla
‘Assessment Systems’ isimli danışmanlık firmasıyla ortak bir
çalışma başlattı. Çalışma kapsamında, organizasyon birimleri
bünyesinde bulunan her unvandan en az bir çalışanla görüşme
yapılması ve görüşmelerde unvanların yetkinliklerinin belirlenmesi amaçlanıyor. Herhangi bir bireysel değerlendirmenin söz
konusu olmadığı görüşmeler 2 Eylül Pazartesi günü başladı ve
altı hafta sürmesi planlanıyor.
Görüşmeler sonucunda belirlenecek yetkinlikler, Performans
Yönetim Sistemi, Değerlendirme Merkezi, Terfi Sistemi, Yetenek Yönetimi ve Seçme Yerleştirme gibi insan kaynakları uygulamalarına altyapı sağlayacak.
Alman ve Avusturyalı 25 acenteden oluşan heyet, Türk Hava
Yolları’nın organizasyonu kapsamında, 23 Eylül 2013 tarihinde Almanya’nın Friedrichhafen bölgesinden İstanbul’a geldi.
Uçuş İşletme Başkanlığı ve Turkish Do&Co’nun ardından THY
Teknik A.Ş.’yi ziyaret eden heyet, önce tanıtım sunumu izledi,
daha sonra ise atölyeleri ve hangarları gezdi. Türk Hava Yolları Friedrichhafen Müdürü İbrahim Günaydın, 2 Mayıs 2013
tarihi itibarıyla seferlere başladıklarını, ilk defa bir fam trip
düzenlediklerini ve bu gezinin kendileri için heyecan verici
olduğunu belirtti. Konuklar arasında, İstanbul’a ilk defa gelen acente yetkililerinin olduğunu belirten Günaydın, öncelikli
hedeflerinin, üç yıldır Avrupa’nın en iyi havayolu seçilen Türk
Hava Yolları’nı daha yakından tanıtmak olduğunu belirtti.
09
10 HABOM
EĞİTİM
Task Eğitimleri başladı
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, ekim ayı
içerisinde HABOM’daki birinci faz yapıları
denetleyecek. Buna bağlı olarak birinci faz ve
ikinci faz binalar arasındaki kara-hava sahası
ayırma çalışmaları büyük bir hızla devam ediyor.
Eğitim Binası - Giriş
Teknik Doküman Tanıtımı ve Kullanımı
Eğitimleri başlıyor
Eğitim Bina
sı
Dar Gövde Hangarı
H
ABOM çalışanlarının yerleşme çalışmaları devam ediyor. Mobilya yerleşimleri de tamamlanmış durumda olan, hangar bölgesi dahil pek çok
mekân taşınılmaya ve kullanılmaya hazır durumda. Hidrolik, Lastik-Fren,
Jant, Makine Atölyesi ve Takımhane’ye yönelik çalışmalar da tamamlandı. Dar
Gövde Hangarı, Güvenlik Binası, Kimyasal Depo, Otopark Binası ve Sosyal Bina’yı kapsayan birinci faz yapılar için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne yetki
başvurusunda bulunuldu; ekim ayı içerisinde ilgili kurum tarafından denetleme
yapılacak. Buna bağlı olarak birinci faz ve ikinci faz binalar arasındaki kara-hava
sahası ayırma çalışmaları da büyük bir hızla devam ediyor. Geniş Gövde Hangarı’da tele platform ve vinç montajlarını sürdüren CTI, ikinci faz binalarının ince
işlerine de büyük bir hızla devam ediyor. Atölye Binası’nın çatı katında yer alan
spor kompleksinin kullanıma hazır hale gelmesi için sadece kapalı spor salonunun çatı kaplamalarının tamamlanması gerekiyor.
Atölye Binası ve Köprü
THY Teknik A.Ş.’nin yetkilendirme sistemine uygun olarak tasarlanan Task Eğitimleri, yeni açılan kurslarla devam ediyor.
Task bazlı yapılacak yetkilendirme kapsamında çalışacak teknisyenlere Level-1, Level-2 ve Level-3 olmak üzere üç ayrı seviyede eğitim veriliyor. İlk etapta üç işgünü süreli Level-1 eğitimleri açıldı. Bu eğitimler yaklaşık altı aydır devam ediyor. Süresi
10 işgünü olarak belirlenen Level-2 eğitimlerinin ilki ise eylül
ayının başında verildi. Bu eğitimlere yeni açılan kurslarla, program dahilinde devam edilecek. Daha tecrübeli teknisyenlere
verilecek olan Level-3 eğitimleri de planlama doğrultusunda,
ilerleyen tarihlerde verilmeye başlanacak. Bu eğitimlerin gerçekleştirilmesiyle, henüz lisans sahibi olamayan, ancak belli
tecrübe ve bilgi seviyesindeki teknisyenlerin, yaptıkları işleri
onaylamalarının ve yetki kullanmalarının yolu açılmış olacak.
Yapısal ve Kompozit Kursları
devam ediyor
Boeing firmasından bedelsiz olarak temin edilen Yapısal (Structure) ve Kompozit (Composite) Kursları’na THY Teknik A.Ş.
bünyesinde devam ediliyor. Kompozit Atölyesi’ndeki teknisyenlere bu kapsamda eylül ayı içinde ‘Advanced Composite Repair for Technicians, Part III’ eğitimi verildi. Teorik ve uygulamalı
olarak yapılan kurs ile çalışanların bu konudaki bilgi ve beceri
seviyelerinin artırılması hedefleniyor.
Eğitim Müdürlüğü’ne yeni sınıf
Eğitim Müdürlüğü’nün sınıf ihtiyacındaki artışı karşılamak
amacıyla, 1K 13 numaralı salon tam teşekküllü olarak hizmet
vermeye başladı. 16 Eylül tarihinde bu sınıfta verilen ‘Şirket
Prosedürleri Eğitimi’ ile sınıf fiili olarak kullanılmaya başlandı.
Bakım ortamında çalışan personelin (teknisyen/mühendis) ilgili teknik dokümanları (AMM, IPC, MEL, WDM vb.) daha efektif
kullanabilmesi amacıyla hem uçak (on-wing) hem de komponent tarafında (off-wing) çalışanlara yönelik ‘Teknik Doküman
Tanıtımı ve Kullanımı Eğitimi’ hazırlandı. Eylül sonu itibarıyla
programa alınan ve iki gün sürmesi planlanan eğitime katılanlar, teknik dokümanlara nasıl erişebilecekleri ve bu dokümanların kullanımı hakkında genel bilgi edinecek. Bu kursla,
bakımda kullanılan dokümanlar konusunda bir farkındalık
oluşturulması ve bunun yapılan işe olumlu yönde yansıması
hedefleniyor.
ksi
Dar Gövde Hangarı Anne
Güvenlik - Giriş
11
12 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
İş kazalarında
maliyet hesabı
Hem kazayı geçiren çalışanı hem de işvereni maddi ve manevi yönden
yakından etkileyen iş kazaları, toplumsal sonuçlar ve ekonomik
maliyetler ortaya çıkarıyor. Ekonomik maliyetlerin doğrudan ve çok
sayıda dolaylı maliyeti bulunuyor.
Çalışma ortamında iş kazası geçiren çalışan, bu
durumdan hem maddi
hem de manevi olarak olumsuz etkilenmektedir.
Çalışan, toplumsal
açıdan ailenin bir üyesi, işletme açısından da
organizasyonun bir parçası
olduğu için bu kayıplar ailesini ve işletmeyi aynı
derecede olumsuz
etkilemektedir. Toplumsal açıdan bir manevi tahrib
atın yanı sıra ekonomik açıdan da maddi bir zarar söz konusudur.
İş kazalarının toplumsal
sonuçları kazayı geçiren birey ve ailesi açısından,
ekonomik sonuçları ise
çalışan, işletme ve ülke açısından değerlendir
ilmelidir.
rı
dan iş kazizalikla
ın
ıs
ç
or taya
a
ı
rin
r
le
la
ç
u
düzens
nda belirgin
ren
plumsal son
To
ojik yapısı
rum kaza geçi
bireyin psikol
cuttur. Bu du
ev
ırı
m
ar
al
Kaza geçiren
m
tır
erine karşı aş
nda klinik araş
tta aile bireyl
ha
,
za
ne
iri
ka
çıktığı konusu
am
ce
ına,
r sade
a arkadaşlar
ındaki kazala
askişinin, çalışm
ebilir. İş or tam
er
ektedir. Motiv
st
m
gö
le
i
ki
in
et
nd
e
ke
nd
yö
de
z
in
kl
su
r.
şe
çlardı
tepki
ları da olum
negatif sonu
l, diğer çalışan
uzluk başlıca
rs
zu
geçireni deği
hu
,
lik
iz
dişe, güvens
yon kaybı, en
dir. Bir aile
a onun ailesi
nr
so
en
ren
yd
re
nen, bi
ar. Kaza geçi
en çok etkile
lerini de sars
rt
fe
eya
r
/v
ğe
ve
di
iş
n
İş kazasından
aileni
kaybetm
ra uğraması,
kişi sağlığını
n
bu
da
e,
ın
is
ıs
şi
üyesinin zara
aç
ki
r
ayan
al ilişkile
geçimini sağl
içindeki sosy
le
ai
,
sa
birey ailenin
ış
lm
ak zorunda ka
işinden ayrılm
şanabilir.
da sorunlar ya
İşveren için d
oğrudan mali
• İşgücü kayb
yetler
ı,
• Tedavi ve di
ğer giderler ne
deni ile yapıla
• Hasar göre
n ödemeler ve
n makine, te
tazminat,
zgâh, aygıtlar
• Üretimdeki
vb.’nin onarım
duraklama ve
ı
ve
ya
ya
yenilenmesi,
ya
• Yasal yükü
vaşlama,
mlülük ve so
rumluluklarla
• Mahkeme
karşı karşıya
masrafları.
kalma,
Ekonomik sonuçları
aç
ısından iş kazaları
İş kazası sonucu yaral
anmaların, sakatlanm
aların veya
ölümlerin ekonomik
çok daha etkin olan
sonuçlarını, çalışan,
dolaylı (indirekt) ma
işletme ve ülke
açısından değerlend
liyetlerdir. Araştırmalar, dolaylı maliyetle
irmek gerekir. Çalışan
rin
doğrudan maliyetlere
açısından bakıldığında, kişi, çalıştığ
göre yaklaşık
dört ila 10 kat daha
ı sürece ailesini geçin
yüksek olduğunu gö
direbilecek geliri
elde etmektedir. İş ka
stermektedir.
zası sonucunda çalış
amaz duruma
geldiğinde ailesiyle
Doğrudan maliyet ter
birlikte geçim sıkıntısı
imi, kolay hesaplana
ba
şlar. Ayrıca iş
kazası geçiren kişi sig
bilen belli para miktarlarını gösteren ka
ortalı değil ise tedav
za maliyetleri (Ödenen
i giderlerini karşılamakta zorlanır ve ge
tazminatlar, tedavi
gid
erl
eri, işgünü kaybı ücret
rekli tedaviyi göremez
leri, hasar gören tesis
. İşletme açısından
bakıldığında ise iş ka
veya malzeme
nin
zalarının verimliliği olu
yenileme bedeli vb.)
için kullanılmaktadır
msuz etkilediği
araştırmalarla kanıt
. Belli bir para
miktarı ile ifade etm
lanmıştır. Kaza, küçü
enin zor olduğu dolay
k bir yaralanma
veya sakatlanma ile
lı maliyetler ise daha
çok işin yapımı esna
sonuçlansa dahi bir
sında meydana gelen
ma
liyeti vardır.
Yapılan incelemeler
kazalar sonucunda
maliyetlerin artmasın
de iş kazalarından do
a neden olan dolaylı
ğan maliyetlerin iki
ana grupta toplandığ
un
surları ifade eder.
Bu nedenle doğruda
ı görülmüştür. Bunla
n maliyetler kesin so
rdan ilki doğrudan
(direkt) maliyetler, iki
nu
ca
yakın bir doğrulukla belirlenmesine
ncisi ise ilk bakışta
karşın, dolaylı maliye
ihmal edildiği halde
tlerin hesaplanması
çok güçtür ve ortaya
çıkan sonuçlar daha
soyuttur.
ylı maliyetlerrcanan sürenin
İşveren için doe la
n ha
yapılan ilkyardım içi
• Kaza sonrası revird
ambulans ücreti,
maliyeti,
liş süresinin maliyeti,
ge
işgid
a
un
uş
rul
• Sağlık ku
in maliyeti,
tedavide geçen süren
• Sağlık kuruluşunda
in maliyeti,
ren
kontrolde geçen sü
er
• Sağlık kuruluşunda
nı ekipte çalışan diğ
ay
n
içi
le
tıbbi müdaha
iye
işç
an
ral
ya
da
za
• Ka
relerin maliyeti,
işçilerin harcadığı sü
yen ve konuşan diğer
çevresinde olayı izle
ve
de
• Kaza olay yerin
ı sürenin maliyeti,
n
çalışanların harcadığ
sı gereken ek işler içi
za nedeniyle yapılma
• Meydana gelen ka
liyeti,
harcanan sürenin ma
eri,
pılan özel tedavi gid
ya
an
nd
ti,
afı
tar
n
• İşvere
lıştırılan işçinin maliye
ça
an çalışan yerine
an
ral
ya
cu
ğü
nu
so
klü
za
şü
• Ka
inin verim dü
anın yerine alınan işç
• Kaza geçiren çalış
maliyeti,
düşen aynı ekipteki
an nedeniyle verimi
• Kaza geçiren çalış
n sürenin maliyeti,
çalışanların maliyeti,
tirilmesi için harcana
ge
a
rum
du
ki
es
in
• Kaza yerin
lışan bazı işçilerin işi
yerine aynı ekipte ça
n
• Kaza geçiren işçi
lunması için harcana
rine alınan işçinin bu
rle
ye
ı
lay
do
n
da
sın
bırakma
a ve
sürenin maliyeti,
tkilileri için araştırm
erine gelen devlet ye
işy
le
niy
de
ti.
ne
liye
za
ma
Ka
•
dığı sürenin
le yöneticilerin harca
soruşturma nedeniy
zında iş kazaları
kıldığında, şirket ba
ba
an
nd
ısı
aç
r
tle
a bir sürede ve
Dolaylı maliye
rduğu maliyetleri kıs
ğu
do
n
ını
lar
lık
sta
ha
ve meslek
tirilebilmiş olmasının,
ek bir formülün geliş
ec
bil
üle
ölç
de
kil
şe
basit bir
ın, sakatlanmaların
kaynaklı yaralanmalar
an
nd
bu
İş
ve
n
ını
lar
iş kaza
isi olacağı kesindir.
a çok önemli bir etk
ınd
as
alm
ve
az
n
eye
eri
ülk
,
ml
rak
ve ölü
tlere ek ola
erene yönelik maliye
işv
ve
i
işç
n,
ını
.
lar
dır
za
ka
utulmamalı
kayıplar yaşattığı un
topluma da çok ciddi
13
14 HAVACILIK DÜNYASINDAN
ICAO iklim
değişikliğinde
anlaşmaya
varılacağından
emin
Airbus’tan
Rusya atağı
A
irbus, Rusya’da Engineering Holding firmasının parçası
olan ‘S7 Engineering’ firmasıyla, Rusya bölgesinde uzun
vadeli bakım işbirliği geliştirme anlaşması imzaladı.
S7 Engineering, anlaşma kapsamında, Airbus’ın eğitim becerilerini ve standartlarını alarak bölgede OEM destekli bakım-eğitim kabiliyetleri sunacak. Ayrıca bu işbirliği Airbus’a
eğitim kılavuzunun Rusça için özel hazırlanmasını sağlayacak. S7 eğiticilerinin standardizasyonu dahil tüm iç prosedürlerinin gözden geçirilmesi, eğitim için uygun ortamın sağlanması, Airbus tip eğitimlerinin ve Airbus’ın optimize edilen
standartlarının uygulanmasını kapsıyor.
us uçak üreticisi Irkut, üretmekte olduğu 150 ve 212
yolcu kapasiteli MS-21 uçağının gelişiminde müşteri
desteği sağlamak, strateji geliştirmek ve işbirliği potansiyeli aramak amacıyla Bombardier Aerospace ile görüşmelere başladı.
Kaynak: MRO News Focus
U
Bombardier’den
C Serisi için
yeni fabrika
C
Serisi test uçağının ilk uçuşu henüz gerçekleştiren Bombardier, uçağın üretiminde kritik bir aşamayı gerçekleştirmeye yönelik önemli bir adım attı. Yılda en az 120 uçağın
üretimini desteklemek amacıyla yeni bir C Serisi son montaj
fabrikasının inşaatına başlandığını duyuran Bombardier, 62
bin metrekarelik mevcut olan sanayi kompleksinin alanını ikiye katlayarak, Mirabel tesisinin toplam alanını 139 bin 355
metrekareye çıkarıyor.
Havacılıkta
Rusya-Kanada
işbirliği
R
luslararası Sivil Havacılık Organizasyonu (ICAO) Meclisi,
havacılık sektöründe karbon emisyonlarındaki artış için
çözüm getireceklerinden emin olduğunu açıkladı. 36 üye ülkeden oluşan ve oy çokluğu ile karar alan ICAO’nun bir karara
varması son derece önemli. Çünkü ICAO karar veremezse, Avrupa Komisyonu, tepki çeken Emisyon Ticaret Sistemi’ni (ETS)
ekim ayının başlarında havacılık için de uygulamaya sokacağını duyurdu. Bir yıl ‘iyi niyet göstergesi’ olarak ETS uygulamasını
havacılık için durduğunu duyuran Avrupa Komisyonu uygulamayı durdurmasaydı, Avrupa üzerinden geçen havayollarının
tamamı karbon emisyonu izin ücretlerini nisan ayında almış
olacaktı.
İlk yedi CS100 ve CS300 test uçuş uçağı ve ilk üretim uçak
modelleri şu an modifiye edilmiş, ‘tool’ları düzenlenmiş ve yenilenmiş bir CRJ montaj binasında üretiliyor. Bombardier tüm
C Serisi üretimini, 2014 yılının ortalarında bitirilmesi beklenen
montaj fabrikasında gerçekleştirmeyi planlıyor.
Yeni fabrika yedi pozisyonu olan tek bir montaj hattına sahip
olacak. Ayda en fazla 12 uçaklık bir üretim yapılması planlanan fabrika, gerekirse ayda 20 uçaklık üretim kapasitesine
sahip ikinci bir montaj hattı eklenebilecek şekilde inşa ediliyor.
Halihazırda 177 uçak siparişi ile üretim yapmayı planlayan
Bombardier, bir taraftan pazarlama faaliyetlerine de devam
ediyor. Bu faaliyetler sonucunda Endonezyalı taşıyıcı ‘Lion
Air’ın CS300 tipi uçak siparişi vermek üzere olması nedeniyle,
Bombardier’in her an montaj hattını genişletme çalışmalarına
başlaması bekleniyor.
Sadece pazar bazlı bir sistemi uygulamak emisyon azaltmanın
tek yolu olmasa da, bu yönde karar almak üye ülkeler için en
zor yollardan biri gibi görünüyor. Dünya çapındaki tüm karbon
emisyonunun yüzde 2’si havacılık sektöründen kaynaklanıyor.
Kaynak: Flight Global
Görüşmeler öncelikli olarak Irkut’un Rusya’daki müşteri
destek altyapısını oluşturmaya yönelik olarak yürütülecek.
Ayrıca bilgi paylaşımında bulunulacak ve gelecekteki muhtemel işbirliği alanları araştırılacak. Eylül 2012’de Moskova’da tam hizmet sunan bir bölgesel destek ofisi bulunan
Bombardier’in Rusya’da bakım merkezleri ‘onaylı hizmet
tesisi’ özelliğine sahip. Bunların yanı sıra 50 adet Q400
NextGen turboprop uçağı satışı için Rus devletinin kontrolünde olan Rostekhnologii ile bir niyet mektubu imzalayan
Bombardier, bu uçakların operatörlere kiralanması için bir
pazar geliştirme anlaşmasının altına da imza attı. Taraflar
ayrıca Rusya içinde bir Q400 uçağı son montaj hattının
kurulumu için mutabakat zaptı da imzaladı. Söz konusu
montaj hattı, taraflar arasında kurulacak bir ortak girişim
şirketi tarafından yönetilecek.
Kaynak: MRO News Focus
Kaynak: Flight Global
15
16 SÜREKLİ GELİŞİM
TEKNOLOJİ
‘Planet Solar’
Paris’e demirledi
Dünyanın güneş enerjisiyle çalışan en büyük gemisi ‘Planet
Solar’, Atlantik’te yaşadığı beş aylık zorlu maceranın ardından
Paris’in ünlü Seine Nehri’ne demirledi. Yaklaşık 35 metre uzunluğunda, 23 metre genişliğinde, 90 ton ağırlığında ve üzerinde
542 metrekare genişliğinde güneş panelleri bulunan gemi, Parislilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Gemide mürettebat ile beraber, güneş enerjisini üreten panellerin ve akünün çalışmasını in-
celeyen ve kontrol altında tutan bilimadamları bulunuyor. Gemi,
güneş enerjisiyle enerji toplayan akülerin tam dolması halinde
güneş olmadan 62 saat yol kat edebiliyor.
Geminin kaptanları, yolculuk sırasında yakıtsız kalmamak için,
izleyecekleri rotayı hava durumuna göre sık sık değiştirmek zorunda kalıyor.
Mars’ta su var!
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA’nın Mars’ta
keşif gezisi yapan ‘Curiosity’ adlı robotunun aldığı örnekler
Mars’ın yüzeyinde yaklaşık yüzde 2 oranında su bulunduğunu
gösterdi. Bu haber, Kızıl Gezegen’de yaşam olma ihtimaline
ilişkin umutları tekrar yeşertti.
Çalıştay 1309
Kiralanan APU’ların geri teslim sürecinde yapılan işlemlerin
standart olmaması ve APU’nun faal hale getirilmesinin zaman
alması nedeni ile uygulanan iyileştirme çalışması, Güç Sistemleri Mühendislik Müdürlüğü’nün talebiyle, Depolar ve Stok Yönetim Müdürlüğü ve APU Atölyesi çalışanlarından oluşan bir
grup tarafından gerçekleştirildi. Çalışma sonunda yazılan iyi-
leştirme fırsatları 90 gün içinde kapatılacak. Teslim süresinde
gerçekleşecek iyileştirmenin yüzde 18 olması bekleniyor.
APU Çalıştayı ekip üyeleri: İlyas Işık (DSYM), Emre Özel (DSYM),
Ali Bülent Türel (GSMM), Yüksel Bozkurt (Süreç Geliştirme), Burcu
Albay (Ar-Ge), Mehmet Güney (GSAM) ve Altan Çavdar (GSAM).
Stablizer Trim
Actuator’lar
için kit arabası
Mekanik Atölyesi, KE83180 & KE83206 Stabilizer Trim Actuator’lar (STA) için söküm sonrası parçaların taşınmasında kullanılmak üzere bir kit arabası yaptı.
Her bir rafa ait resimlerin, parça ve seri numaraları ile iş emir
numaralarının bulunduğu kit arabası, hem malzemelerin taşınmasını kolaylaştırıyor hem de kayıpları önlüyor.
ANKA ilk uçuşunu
Batman’da yaptı
Yaklaşık iki yıllık gecikme yaşanan, Türkiye’nin insansız hava
projesi ANKA, ilk kez Batman’da iç güvenlik harekat bölgesinde uçuş yaptı. ANKA’nın çektiği görüntüleri başarılı şekilde yer kontrol istasyonuna ulaştırdığı öğrenildi. Türk Havacılık
ve Uzay Sanayii AŞ (TAI) tarafından geliştirilen, seri üretime
hazır olan ANKA’yı, sözleşmede yazan şartları henüz yerine
getirmediği ve istenilen yüksekliğe çıkamadığı için bu haliyle
kabul etmek istemeyen Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterine henüz dahil etmedi. Genelkurmay Başkanlığı’nın uçağın
test uçuşlarına bir süre daha devam edeceği öğrenildi.
Örnekleri inceleyen ve Mars’ta su bulunduğu sonucuna varan,
New York’taki Rensselaer Politeknik Enstitüsü’nden Laurie
Leshin, gezegende bu kadar yüksek oranda su bulunmasının
heyecan verici olduğunu belirtti. Mars’ın bugüne dek kutup bölgelerinin dışında, çok kuru bir çöl olduğunun sanıldığını belirten
Leshin, Dünya yüzeyindekinden çok az da olsa, Mars’ta bulunan su miktarının yeni keşif araştırmaları için önemli kaynak
sağladığını vurguladı. Curiosity’nin kısa süre önce elde ettiği
bulgular, Mars’ta metan gazı izine rastlanmadığını göstermişti.
Dünya’daki metan gazının yüzde 95’i yaşayan organizmalar tarafından üretildiğinden, bu haber Mars’ta mikrobik yaşam olabileceğini düşünen uzmanları hayal kırıklığına uğratmış, Kızıl
Gezegen’de hayat olabileceği teorisine büyük darbe vurmuştu.
ANKA’nın ayırt edici özellikleri arasında; uçağın gövde ve kanatlarıyla radar görünürlüğünün düşük olması, gece gündüz
her türlü hava şartlarında keşif, gözetleme ve hedef tespiti
yeteneklerine, jet yakıtı kullanan 155 beygirlik dizel motora
ve uçuş süresi boyunca çalışabilen buz önleme sistemine sahip olması yer alıyor.
17
18 EMNİYET KÖŞESİ
Landing Gear Not
Uplocked
MEDA Araştırması
MEDA Konusu
MEDA Rapor No
Olay Tarihi
Olay Referansı
: Landing Gear Not Uplocked
: 13037
: 16.05.2013
: HBM321239 (Occurence Report)
Olay Süreci
Bir
A320 uçağı
15.05.2013 tarihinde saat
23.00’te tartı işlemi için
bakıma girmiştir.
Aynı
bakım paketine NRWI
ile KG82544 TK 0015 manifold
selector valve sökülüp yerine
KG82537’nin takılması için planlama
tarafından ‘item’ yazılmış; bu item’a
istinaden manifold selector valve
değiştirilmiştir.
Fakat
değişim sırasında
«AMM 32-31-31 p.401 L/G
selector valve manifold and
valves assembly» yerine yanlış
referans olan «AMM 32-31-34
selector valve-L/G door»
kullanılmıştır.
Section IV - Contributing Factor Checklist
E. 7 Teamwork skills
Ekip devraldığı işin referansını kontrol etmemiştir.
(Sabah vardiyasındaki personel, uçağın sefere yetiştirilmesi aciliyetiyle kendilerine verilen referansa göre
işlem yaparak bakım çıkışı onayı vermiş ve bu referansların doğruluğunu kontrol etmemiştir.
Sabah 07.00’de gelen ekibe bu referans ve dokümanlar verilerek test maddesine gelindiği, uçağı jack’a
almaya gerek olmadan «operational test of landing gear doors» yapılarak işlemin tamamlanacağı
söylenmiş.)
F. 2 Fatigue
Manifold selector valve değişiminde yanlış AMM adımı uygulanmıştır.
(ÜPK tarafından, Uçak Bakım Müdürlüğü’nden yapılacak işin uçağın ground time’ını etkileyip
etkilemeyeceği bilgisi alınabilir, etkilemesi durumunda ya ground time uzatılması için talepte
bulunulabilir ya da işin uygun bakımda yapılmasına karar verilmesi sağlanır. Böylece ekibin hata
yapmasının önüne geçilebilir.)
Sabah
07.00’de gelen ekibe
bu referans ve dokümanlar
verilerek test maddesine gelindiği,
uçağı jack’a almaya gerek olmadan
«operational test of landing gear
doors» yapılarak işlemin
tamamlanacağı iletilmiştir.
Sabah
vardiyasındaki
personel, uçağın acilen
sefere yetiştirilmesi gerektiği için
kendilerine verilen referansa göre
işlem yaparak, bakım çıkışına onay
vermiş ve referansın doğruluğunu
kontrol etmemiştir.
Doğru
AMM referansına
göre; söküm-takım
sonunda normal ‘extensionretraction functional test’
yapılması gerekiyordu. Ancak
bu test yapılmadığı için takılan
komponentin arızalı olduğu
fark edilmemiştir.
Bakım
sonrası ilk
uçuşta (16.05.2013) MLG
toplanmadığından
IFTB yaşanmıştır.
I. 1 Planning/organization of tasks
Tartı işlemi yapılırken başka bir işlem yapılamamakta, tartı işleminin tamamlanması neticesinde ilave işe
başlanılabilmektedir. Tartı için tek vardiya planlanan uçağa alver gerektirecek bu tür işlerin yüklenmesi
zaman baskısına neden olmaktadır.
A. 3 Incorrect information
Manifold selector valve değişiminde yanlış AMM adımı uygulanmıştır. Fakat değişim
sırasında AMM 32-31-31 p.401 L/G selector valve manifold and valves assembly
yerine yanlış referans olan AMM 32-31-34 selector valve-L/G door kullanılmıştır.
2. WHY
Section III Maintenance
System
Failure
4.a Did not
detect fault
Doğru AMM
referansına göre
söküm-takım sonunda
normal ‘extensionretraction functional
test’ yapılması
gerekmekteydi. Gerekli
test yapılmadığı için
takılan komponentin
arızalı olduğu fark
edilmemiştir.
1. WHY
Section II
Event
1.e Air Turn-Back
Bakım sonrası ilk
uçuşta (16.05.2013)
MLG toplanmadığından
IFTB yaşanmıştır
EVENT
19
20 ANI DÜKKÂNI
m
i
n
e
b
r
a
l
r
u
d
Uçak
m
u
dost
unların
b
e
v
n
a
p
a
n uçuş y vaz, “THY ile
k
a
y
e
’
0
0
8
ra
hi Ay
dar 1.
Bugüne kaydını tutan Dr. Sup li kitabı ile uçakla
ostu.
d
k
a
tek tek ka n da öte 40 yıl” isim
ç
u
ir
ş b
dostlukta sunu kagıda dökmü
benzerliği
olan tutku
fizyolojik
ak ve insan
atomik ve
U
ın deyişiyle
i babacığım
tl
e
m
h
ra
,
imden bu
çaklara
kluk dönem
cu
ço
,
re
le
tayyare
, onların, ya
ama karşın
ym
u
zd
e
i
m
e
ilg
d
ile e
yana
ğini hayal b
nli girebilece
e
yaşamıyla
d
n
u
u
b
n
a
ru
o
ım
şam
bir tıp dokt
ın
lığ
acılığın
cı
a
h
av
vginin, av
dim. Sivil h
u ilgi ve se
b
yıllar
;
in
ile
n
rı
si
e
lla
Hava Yo
bütünleşm
rk
Tü
n
la
o
ü anlatabilsimgesi
öncüsü ve
nin öyküsün
si
e
şm
şü
n
ö
luğa d
nunu payla
içinde dost
sağlık soru
ir
b
k
şı
a
karm
mek, bana,
i geliyor.
zorlukta gib
r
ğe
e
şd
e
a
makl
Uç
daki an
olan
san arasın
k havacılığa
Uçak ile in
ktoru olara
o
d
imin
p
tı
ilg
ir
u
b
B
taşıdı.
benzerlikler,
u boyutuna
tk
imin
tu
e
n
ğr
a
ö
kt
p
latırım; tı
n
ilgimi mera
a
e
kl
e
rn
ö
anatomik
p aynı
k arasında
nedenini he
ça
u
la
n
sa
in
ımda,
ler olduğume başladığ
az benzerlik
ılm
n
a
in
n
a
açıd
rimiz uçakve fizyolojik
kas sistemle
ve
t
le
ke
rolik
İs
.
dim
emimiz hid
nu gözlemle
dolaşım sist
,
a
yl
lektrı
e
ıla
iz
p
ya
stemim
ların gövde
rkezi sinir si
e
m
kler
,
lli
a
yl
ze
rı
ö
la
rak ortak
la
mekanizma
o
p
si
n
re
leriyle p
en değerli
tan sonra,
ronik sistem
ık
ğl
sa
ın
n
çların baa insa
alabildiği ara
taşıyor. Ayrıc
n
tı
sa
’ı
n
a
n ‘zam
hazinesi ola
u?
r gelmiyor m
a
kl
ça
şında u
r
şkilerin, yılla
başlayan ili
a
ü
rl
n
la
tı
sü
n
ü
la
yk
st
mö
İnanılmaz ra
luğa dönüşü
sal bir dost
m
lında, “THY
ru
yı
.
ku
5
e
7
d
n
için
olumuzu
ay
av
h
i
aylaşmış
ill
m
kitabımla p
2008’de,
l”
yı
0
4
te
rum. Türk
an da ö
ile dostlukt
uluk duyuyo
tl
u
m
ir
b
üyük
bilecek göolmaktan b
oktası sayıla
n
m
ü
n
ö
d
’nın
filo üstüne.
Hava Yolları
bir bölümü
li
m
e
rn
ö
ın
larım
mesinde olu
nül tanıklık
hangi kade
’in
n
a
ik
m
kn
ra
Te
h
Y
irer ka
Öncelikle TH
rünmeyen b
gö
e
i
d
in
in
ey
iç
ir
n
b
r
e
. Güve
sa olsun, h
rgulamalıyım
n
vu
rı
la
ü
n
m
a
m
ğü
ü
ra
, bu kah
n
olarak görd
ğı
ça
u
iz
e
ini bilm k
bindiğim
ından geçtiğ
uçmamızı,
ay
n
o
ve
l
o
, kontr
bakımından
r.
sağlıyo
U
maktır
inde ağırlan rım. Kimiv
e
n
u
st
o
d
ecan duya
çmak, bir
bir hey
ine; bu
cesi tarifsiz
kaygının aks
Her uçuş ön
ve
lik
n
gi
ir
yaşanan
dığı ted
kavuşurken
lerinin yaşa
a
st
o
d
ir
b
zlenen
heyecan, ö
kendisidir.
ta
n
sevinci
r.
oruğa ulaşı
merakım d
a
d
ın
ip
h
ığ
d
sa
a
şl
ba
angisi ev
‘Boarding’
stumdan h
o
a
d
kl
ın
ça
u
şk
a
gi
’ü
han
Acaba 200
aşka deyişle
bana? Bir b
k
ca
a
p
ya
i
liğ
13
ustos 20
g
A
,
ım
r
a
l
“Not
a 1.788
l
ıy
r
a
ib
it
sonu
ştirdigimi,
e
l
k
e
ç
r
e
g
uçuş
’sını Türk ı
6
0
7
1.
ın
r
a
bunl
e yaptıgım
il
ı
r
a
l
l
o
Y
Hava
. Hemen
gösteriyorumun biniş
her uçuş hangi kaptanla,
kartlarını, t adlı uçakla
hangi kana n bilgilerini
uçtugumulıyorum.”
özenle sak
olasıbulunabilir,
e
rd
le
in
m
h
lculuğum
Bazı ta
m artık. Yo
uçacağım?
ri
ili
b
a
ay
şl
a
rına b
icago’ya ise
lık hesapla
k ya da Ch
o
gk
n
a
B
,
saka
ew York ya
Singapur, O
an birine; N
’d
0
3
e
3
s
u
b
Air
ğından birin
bilirim ki 17
ing 777 uça
e
o
a
B
’y
5
ra
1
ka
e
is
gibi An
da Tokyo’ya
kez olduğu
ğu
d
o
a
Ç
t
a
.
n
m
ğı
ka
a tüm
konuk olaca
uçağı dışınd
o
rg
ka
1
1
,
gidiyorsam
m.
iyle uçabiliri
larından bir
, “Kayseri”;
00, TC-JNE
-2
0
,
3
3
A
,
sam
00, TC-JGG
Çok şanslıy
pı”; B737-8
ka
p
o
”
“T
çe
,
h
H
a
N
TC-J
olmab
A330-300,
, TC-JJE, “D
,
777-300ER
B
ağlandığım
”;
b
n
le
ca
iy
in
“Erz
rı bir sevg
k
ay
ço
,
e
im
d
iğ
m
şt
ahçe
gibi bütünle
narak anı b
arında bulu
şl
kavuşmanın
çu
e
u
in
y’
ir
b
rr
e
‘f
arımdan
kl
ça
u
n
ta
ayrı yer tu
rim.
u yaşayabili
mutluluğun
ur
uçmadı.788
itibarıyla 1
döneminde
t
u
je
n
a
so
d
ın
3
ış
1
ı Türk
rımız d
00/300 fiğustos 20
bazı uçakla
n 1.706’sın
irbus 310-2
rı
A
la
.
Notlarım, A
n
m
u
ri
,
b
ili
i,
b
e
r
k diy
en he
osuyla 165
kleştirdiğim
ğım uçak yo
eriyor. Hem
727-200 fil
st
g
uçuş gerçe
in
gö
e
ı
o
0
B
0
m
,
ğı
-8
1
tı
n
7
4
m
, ha
g 73
ile yap
gi kaptanla
losuyla topla
93 ve Boein
Hava Yolları
le
rtlarını, han
0 filosuyla 2
n
0
ka
kların her
ze
-4
ö
iş
7
ça
i
3
u
in
n
b
7
ri
ki
g
a
n
ile
d
Boein
r. Bu filo
mun bilg
uçuşumu
va
ğu
u
m
çt
şu
u
iu her
a
rş
çu
a
u
kl
4
lı uça
mutluluğun
biletler,
filosuyla 33
gi kanat ad
ş olmanın
on kopyalı
u
rb
çm
proje
ka
ir
u
b
ı
in
z
ız
ka
iç
si
a
m
Kır
eksik
ermek
biriyle mutl
saklıyorum.
k neredeyse
eksiğimi gid
ra
bol
u
la
B
o
in
.
iz
t’
m
ğı
ks
rı
e
ka
ya
rli
ur gözetm
zaman du
rk
a
p
vimde ‘değe
e
d
n
ri
a
Bilet lırtil günle
alıyor.
m gerekiyor.
geliştirip ta
a
lm
şekilde yer
tı
ka
”
a
n
rı
tiyorsunuz?
liyle. Ör- bol git-gel uçuşla
n uçmak is
klar var ha
a
ça
m
u
t
za
a
zı
n
e
a
n
b
k
ka
u
ve
l, şu
çtuğum
kez kon
ken “Nereye
önemli deği
icle’ye 52
Defalarca u
sı
D
a
,
zkt
N
o
C
çö
n
-J
u
p
ş
n
TC
çu
ru
da ka
-200,
” diyerek so
sorusuna “U
ı uçak olsa
neğin A310
ak istiyorum
ım.
çuş
çm
rumda, “Ayn
u
ay
u
u
d
d
a
ilk
ın
u
kl
ir
rk
B
b
ça
.
fa
u
e
m
a
adlı
olmuşu
bunu yin
cağının d
la
k,
o
re
r
e
la
zo
iy
ız
d
li
ım
ı”
ay
lıyd
ptan
menin bir h
tanımız fark
cak aynı ka
ama ve
diyorum. An
k uçuş’
e
‘il
l
n
u
a
b
m
ka
za
tümüyle uçm
k
m
ın
ız
ğu
olara
m
u
rı
çt
a
u
kl
a
t uçağımız,
marası Ancak DC9-30 uça
birden fazl
karşın, ilk je
ktası, TK nu
o
a
n
aynı uçakta
m
ş
a
çu
şm
u
lu
k
z bu
çmuş olma
örtüşme
zandıraca
toplam 77 ke
pkapı” ile u
r. Bunların
o
niteliğini ka
“T
yo
,
ri
A
n
gi
A
-J
kü
ye
e
m
TC
re
mü
sind
-15,
rler dev
fi etmek de
kiralık DC9
kartları saye
gibi ek krite
r; bunu tela
adığım biniş
yo
kl
Hava Yolzü
sa
ü
rk
i
a
n
Tü
d
e
,
n
b
e
u
mak
bir efsan
si durum
i oluyor.
ic
la
d
ıy
e
serm
t
ır
la
n
ay
a
araları
tan bir şahe
değil. O, tam
koltuk num
rına imza a
la
a
nda
kt
a
o
ı
n
n
m
ay
ü
hüznü
ları’nın dön
na gururla
a
…
i
b
izler
n
ri
,
k
ye
le
sü
,
ce
e
ü
n
e
y
yk
ü
ği
ey
ö
i
bir bebe
i! Onun
de silinm
d
ye
m
lü
ile
Ailenin yen
a
n
ı,
gö
ın
ile
rinde bulfa-Alfa
heyecan
oya katılım
rının öyküle
yaşatıyor. A
a
emsiyor ve
n
kl
Bir uçağın fil
ö
ça
r
u
a
d
zı
ka
a
ilk
un b
pin
gelmesi
, yeni bir ti
ırakan filon
bir kardeşin
ö- b
i bir modelin
d
n
n
yle…
ye
o
ği
,
S
u
ile
r.
B
d
o
.
ıy
k
luşma
lanıyorum
ygulandır
u
d
a
d
n
a
la
h
tı
a
ka
eni d
la peş peşe
uçağıysa, b
ılamadık hız
lış
a
a
oy
fil
e
nemd
Her uçuşum
bir ilk uçuşt
21
22 BİREBİR
Açık denizlerden gökyüzüne
Rebi Öke
VIP Uçakları Bakım Mühendisi Rebi Öke, gökyüzünde olduğu kadar açık
denizlerde de mesai yapmış deneyimli ve çok yönlü bir mühendis. Dört
yıl elektrik zabitliği yaptığı gemilerle dünyayı gezen Öke, aynı zamanda
uzun yıllar kendine ait uçağıyla uçan şanslı bir havacı.
B
ir arkadaşıyla birlikte satın aldığı Piper PA18-135 tipinde,
1960 model uçağıyla uzun yıllar uçan VIP Uçakları Bakım
Mühendisi Rebi Öke, aynı zamanda evinde kurduğu telsiz
istasyonu ile yaklaşık 35 yıldır amatör telsizcilikle ilgileniyor.
Kendinizden bahsedebilir misiniz? Çalışma hayatına ne
zaman ve nerede başladınız? Havacılık sektörüne ne
zaman girdiniz?
9 Ocak 1961 İstanbul doğumluyum. 1979 yılında Haydarpaşa
Lisesi’nden mezun oldum. Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’ne girdim. Ağustos 1979’dan, yani üniversiteyi kazandığım günden bu yana çalışma hayatının içindeyim.
Üniversitede okurken bir elektronik firmasında çalışmaya başladım. Firma, gemi elektronik ve haberleşme cihazlarının gemilere montajını yapıyordu. Daha sonra bir telsiz firmasında bakım
sorumlusu olarak çalışmaya başladım. Aynı firmada çalışmaya
mezun olduktan sonra da devam ettim. 1993 yılında o firmadan
ayrıldım ve 1997’ye kadar ‘Turkish Cargo Lines’ devlet kargo
gemilerinde elektrik zabitliği yaptım. Bu süreçte, çalıştığım gemilerde her tür haberleşme ve elektronik cihazının tamiri ile ilgilendim; telsiz operatörlüğünü yaptım. O dönemde dünyanın pek
çok yerini görme ve İngilizcemi ilerletme şansına sahip oldum.
Denizlerde geçirdiğiniz dört yıl boyunca nereleri
gördünüz, beğendiniz; başınızdan ilginç olaylar geçti mi?
Bütün Uzakdoğu’yu gördüm. Endonezya’yı, Filipinler’i, Malezya’yı çok beğendim. Avustralya keşfedilmemiş, değişik bir yer.
Papua Yeni Gine benim çok hoşuma gitti. Hatta orada kalmayı
bile düşündüm; tam anlamıyla cennet gibi bir yer. Paranın geç-
mediği yerlere gittim. Mesela pek çok defa süt verip balık aldık.
Bir defasında gemide yumurta vardı; onu verip balık aldık. Sağlık
zabitini deniz tuttuğu için iki defa sağlık zabitliği yaptım. Bunlardan birinde Çin Denizi’nde fırtınaya yakalandık. En yakın kara
iki günlük mesafede ve ben elimden yaralandım. Sağlık zabiti
nasıl yapacağımı anlattı ben de kendi elimi diktim. Karaya indiğimizde elimi doktora gösterdim, “Sen zaten yapılması gerekeni
yapmışsın” dedi. O sırada iğne yapmayı, serum takmayı ve deri
dikmeyi de öğrendim. Benim için değişik bir deneyim oldu.
Açık denizlerden gökyüzüne geçmek zor olmadı mı?
yordum. Benim burada olmadığım zaman ise uçağı birlikte aldığım arkadaşım ve diğer arkadaşlarımız kullanıyordu. Ancak yakıt
fiyatlarındaki ciddi artış ve motorlu taşıtlar vergisinin yükselmesi
nedeniyle 2004 yılında uçağımızı satmak zorunda kaldık. Uçağımız şu anda Amerika semalarında yükseliyor. Örneğin Boeing
ve Airbus firmalarında çalışan birçok kişinin özel uçağı var ve
hafta sonları bu uçaklarla uçma şansına sahipler. Amerika’da
binlerce insanın özel uçağı var, ancak Türkiye’de bu sayı sadece
25 civarında. Yaklaşık 10 yıldır uçağım yok ama arkadaşlarımın
uçakları ile ilgileniyor, onların teknik konuda yardıma ihtiyacı olduğunda yardımcı oluyor, zaman zaman da o uçaklarla uçuyorum. Bu hobiye sahip ve onu hayata geçirebilen ender kişilerden
biri olduğum için kendimi şanslı görüyorum.
Tüm hayatınız gökyüzü ve uçaklar diyebilir miyiz?
Uzun bir süre ya denizde ya da havadaydınız diyebiliriz...
Meşhur transatlantik Titanik, herkesin bildiği gibi ilk seferine çıkıyor ve yolculuğunun beşinci gününde bir aysberge çarparak
batıyor. Gemideki telsiz zabiti, mors alfabesiyle, “Biz çok kısa sürede batıyoruz, bize yardım edin” şeklinde bir mesaj atıyor. Bunu
okuduğumda, telsizin ne kadar önemli ve keyifli bir cihaz olduğunu düşündüm ve kendime hobi olarak seçmeye karar verdim.
Özellikle gemide çalışırken telsizin ne kadar önemli olduğunu bir
kere daha gördüm. Örneğin Endonezya’nın adalarından, ahşap
direkler üzerinde evlerde, son derece iptidai şartlarda yaşayan
bazı kişilerin elektriği, telefonu yok; dış dünya ile bağlantısını sadece telsiz ile kuruyor. Fırtına koptuğunda ya da tsunami
olduğunda diğer insanlarla iletişimini kuran, belki de hayatta
kalmasını sağlayan bir telsize sahip olması. Telsiz bu anlamda
dünya genelinde özel yeri olan bir cihaz. Bugün Türkiye’deki ‘telsiz amatörleri’ arasında eskilerdenim. Türkiye Radyo Amatörleri
Derneği Kadıköy Şubesi’nin hem yönetim kurulu üyesi hem de
delegesiyim.
Aynen öyle. Pek çok insan yurtdışına çıktığında otomobil kiralar.
Ben param varsa uçak kiralamayı tercih ederim. Bulunduğum
şehrin üzerinde bir saat uçmayı, günlerce otomobille dolaşmaya
tercih ederim. Benim gibi uçak tutkusu ile yaşayan çok sayıda
ünlü isim de var. Korhan Abay, Ahmet Özal, Ekrem Pakdemirli’nin oğlu Bekir Pakdemirli, Bonair’in sahibi Ateş Hanibu, Mehmet Keçeciler aklıma ilk gelen isimler.
THY Teknik A.Ş. ile yollarınız nasıl kesişti?
Görebileceğim her yeri gördüm, yabancı dilimi de geliştirdim, biraz daha yerleşik bir hayatım olsun istedim. 1997 yılında Türk
Hava Yolları’nın bir ilanını gördüm, başvurdum ve işe alındım.
1997’den 2001’e kadar Uçak Elektrik Atölye Mühendisi olarak
çalıştım. Daha sonra bir yıl Uçak Akü Atölye Mühendisliği, bir yıl
da Uçak Jant ve Lastik Atölye Mühendisliği yaptım. 2003 yılında
ise Uçak Bakım Eğitmenliği yapmaya başladım. Türk Hava Yolları
2005 yılında kendi pilotlarını yetiştirme kararı aldı. Bu süreçte
benim bakımdan sorumlu olmamı istediler. Ben de bu konuda
deneyimi olan arkadaşlarımdan oluşan üç kişilik bir ekip kurdum. Mart 2006’da bir Cessna 172 kiralayarak başladığımız bu
yolda çok yol kat ettik. Bugün Türk Hava Yolları eğitim uçakları
filosunda 10 adet tek motorlu, iki adet çift motorlu uçağımız var.
Bu uçakların yanı sıra iki tane Cessna CE510 jet satın alındı. Halihazırda VIP Uçakları Bakım Mühendisi olarak görev yapıyorum.
Aslında benim uçaklardan da önce ilgi duyduğum ve halen devam ettirdiğim bir hobim var; 1979 yılından bu yana amatör
telsizciyim. Bir başka deyişle ne chat’in, ne ICQ’nun, ne Facebook’un olmadığı zamanlardan bu yana telsizlerle ilgileniyorum.
Evimde bir istasyon var. Fırsat buldukça kullanıyorum. Aslına bakarsanız kendimi haberleşme cihazları hobisi olan biri olarak da
tanımlayabilirim. Örneğin kullanılmaz halde 40 yıllık bir haberleşme cihazını bulur, tüm eksik malzemelerini temin eder, tamir
eder, ilk günkü gibi kullanılır hale getiririm. Ondan sonra da onu
odamdaki raflardan birine koyarım. Odam bir süre önce doldu,
bir depo tuttum, cihazları oraya koyuyorum artık.
Nasıl merak sardınız amatör telsizciliğe?
Olmadı aslında. Çünkü 1989 yılında Türkiye’nin ilk uçuş okulu
Gökkuşağı Havacılık’a gidiyordum hafta sonları. Hocamız Haşmet Topçuoğlu’na yardım ediyor ve bunun karşılığında da oraya
gittiğim her gün beşer dakika uçuyordum. Hocam Topçuoğlu, bir
yıl sonra bana, “Seni imtihan edeceğim, geçersen lisans vereceğim” dedi. Geçtim ve 1990 yılının eylül ayında ‘özel pilot lisansı’ aldım. 1992 yılında da bir arkadaşımla birlikte bir uçak
satın aldık. Yani o zamanki adıyla Türk Hava Yolları, bugünkü
adıyla THY Teknik A.Ş.’de çalışmaya başladığımda bir uçağım
vardı. Bu, ‘fabric covered’ dedikleri türden bez kaplı bir uçaktı.
Piper PA18-135 tipindeki uçak Türkiye’ye 1960 Marshall Yardımı ile gelmiş, 1960-80 yılları arası Kara Kuvvetleri Komutanlığı
envanterinde topçu keşif uçağı olarak, 1980-90 yılları arasında
ise Türk Hava Kuvvetleri eğitimlerinde kullanılmış. Uçağı 9 bin
dolara satın aldık. Arkadaşımla birlikte bir buçuk yıl taksitlerini ödedik. 1992’den 2004’e kadar uçtuk bu uçakla. Bu süre
zarfında nereden baksanız bu uçakla 700 saat uçtum.Gemiyle
seyahat ettiğim dönemde İstanbul’a geldikçe uçma fırsatı bulu-
23
24 BİLGİ TEKNOLOJİLERİ
Yeni Occurrence Report
(Olay Raporlama) yazılımı
Mart ayında geliştirilmeye başlanan ve eylül ayında tamamlanarak
kullanıma sunulan yeni Occurrence Report (Olay Raporlama) yazılımı,
hem hata yapma riskini minimize etmesi hem de zaman tasarrufu
sağlaması ile dikkat çekiyor.
Yazan: Hanifi Çetinkaya / BT Müdürlüğü - Yazılım Uzmanı
U
Raporu e-posta olarak alan birim, raporda eksik gördüğü alanlar için revize
talebinde bulunabilir veya kendisi rapor
üzerinde güncelleme yaparak onaylayabilir. Hatalı kayıtsa veya Occurrence
Report durumuna girmiyorsa, sebebini
belirterek raporu iptal etme imkânı da
“İki saatte bir uyarı mesajı göndermesi
yazılımın önemli artılarından”
İlknur Ekmen / Başmühendis
Airbus, Boeing gibi sistemde kayıtlı üreticilere otomatik mesaj
gönderimini sağlaması ve raporun onaylanması aşamasından
sonra Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesinin atlanmaması için iki saatte bir uyarı mesajı göndermesi, yeni Occurence Report yazılımının en önemli artılarından biri bence.
“Daha kullanıcı dostu ve kurumsal
yapıya daha uygun”
çaklarda ve komponentlerde
tespit edilen, uçuş emniyetini
tehlikeye sokabilecek durumların,
sivil havacılık otoritelerine, işletici firmalara, uçak ve komponent imalatçılarına
ve tasarım firmalarına bildirilmesi ile
ilgili süreci kontrol eden yeni Occurrence Report (Olay Raporlama) yazılımı,
mevcut yazılımın eksiklerine cevap
vermek ve kontrolü artırmak amacıyla
bu yılın mart ayında geliştirilmeye başlandı. Eylül ayında tamamlanan yazılım
sayesinde hata yapma riski azaldı.
Occurrence Report durumunda, sürecin
72 saat içinde tamamlanması ve Sivil
Havacılık Genel Müdürlüğü’ne bildirilmesi gerekiyor. Yeni Occurrence Report
uygulamasının sunduğu en önemli
olanaklardan biri, rapor açıldığı an
ilgili chapter’dan sorumlu mühendise,
kıdemli mühendise, başmühendise ve
mühendislik müdürüne, ATA chapter
koduna göre ekleri ile birlikte e-posta
olarak gönderilmesi. 40 saat içerisinde
onaylanmayan raporlar için ise ilgili kişilere e-posta ile uyarı gönderiliyor. Sistem
ayrıca 64 saat içerisinde sivil havacılık
otoritesine gönderildiği teyit edilmemiş
raporlar için de kalite güvence personeline iki saatte bir uyarı e-postaları
göndererek, sürecin tamamlanması için
hatırlatmada bulunuyor.
Yeni Occurrence Report yazılımı hakkında yorumlar
Mehmet Korkmaz / Hat Bakım Başkanlığı - Emniyet Takip Şefi
Yeni Occurrence Report yazılımı ile sağlanan AQD entegrasyonuyla, yazılıma giren raporların tümü artık AQD’ye otomatik olarak aktarılıyor. Daha önce hem eski yazılıma hem de AQD’ye giriş yapılıyor; bu da operasyon esnasında zaman kaybına neden
oluyordu. Yeni yazılım sayesinde hem AQD entegrasyonu hem
de işgücünden kazanç sağlanmış oldu. Ayrıca yeni yazılım arayüzü daha kullanıcı dostu ve kurumsal yapıya daha uygun. Yeni
yazılım ile gelen bir diğer avantaj ise daha önce Hat Bakım MCC
tarafından manuel olarak e-posta ile yapılan, 48 saati aşan
resmi tatillerdeki raporların Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne bildirilmesi işleminin, raporu oluşturan kişi tarafından artık otomatik olarak yapılabilmesi. Bu yenilik
hem raporların Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne
bildiriminin unutulma riskini minimize ediyor hem
de kullanım kolaylığı sağlıyor.
“Kök neden analizleri artık
daha kolay yapılıyor”
bulunuyor. Eskiden ıslak imza ile hazırlanan ve dağıtılan rapor, yeni yazılım
ile otomatik olarak yapılıyor ve dağıtımlar kayıt altına alınıyor. Bu sayede
yanlış yere raporun gönderilmesi veya
unutulması sorunu ortadan kalkıyor.
Bunun yanı sıra tüm dağıtımlar e-posta
ile yapıldığından kâğıt israfı da ortadan
kalkmış oluyor.
Rapor üzerinde yapılan tüm işlemler,
işlem yapan kişinin adı ile gün ve saat
bazında kayıt altına alınıyor. Böylece
rapor üzerinde kimlerin çalıştığı ve ne
gibi düzenlemelerde bulunduğunun takibi yapılabiliyor. Yeni yazılım sayesinde
süreçte yaşanabilecek olası aksaklıklar,
sürekli gönderilen uyarı e-postaları ile
Melik Karakaş / Türk Hava Yolları Teknik Başkanlığı
Emniyet Takip Şefi
kontrol altına alınıp ilgili birime hatırlatmada bulunuluyor. Bu sayede raporun
zamanında onaylanarak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne iletilmesi ile
ilgili uygunsuz herhangi bir durumun
oluşması engelleniyor. Ayrıca onaylanan
raporlar anlık olarak Ortaklığımızın
kullandığı AQD Sistemi’ne de kaydediliyor; böylece Uçuş İşletme Başkanlığı
ve diğer birimler için de ‘Occurrence’lar
ekstra bir girişe gerek kalmadan raporlanabilir hale geliyor.
Yeni Occurrence Report yazılımının, özellikle önemli olayların
kök neden analizlerinin daha kolay yapılmasına ve daha etkin
takip edilmesine olanak sağlayan kullanıcı dostu bir program
olduğunu düşünüyorum. Bu yazılımın kullanılmaya başlanmasıyla hem önemli olayların otoritelere ve üreticilere raporlanmasında karşılaşılan sorunlar çözülmüş oldu hem de daha
hızlı ve etkin kök neden analizleriyle benzer olayların tekrarlanmasının önüne geçildi.
“Değişen ve yeni ortaya çıkabilecek
ihtiyaçları karşılayacak”
Ergün Erdoğdu / Uçak Sistemleri Mühendisliği Müdürü
Yazılımın yeni versiyonu, çeşitli bölümlerin dahil olduğu karmaşık bir süreçte insan hatasını minimize etmeye yarayacak. Eski
yazılımın beklentileri karşılayamaması yeni bir yazılımı kaçınıl-
maz kıldı. Yazılımın test ve eğitim amaçlı kullanımı sırasında
değişik bölümlerden kullanıcılar olumlu görüş belirtti. Değişen
ve yeni ortaya çıkabilecek ihtiyaçları karşılamak üzere geliştirilmeye imkân sunması yeni Occurrence Report’un en önemli
avantajı. Raporlamanın, zamanında ve doğru yerlere yapılmasını sağlayacağına inanıyorum.
“Yeni yazılım dağıtımda yaşanan
sıkıntıların önüne geçiyor”
Berna Salihoğlu / Mühendislik Başkanlığı
Güç Sistemleri Mühendisi
Yeni Occurrence Report yazılımı ile onaylanan raporun dağıtımı
artık otomatik olarak yapılıyor. Bu da Mühendislik Başkanlığı
çalışanları olarak bizim işimizi oldukça kolaylaştırıyor ve dağıtımda yaşanan sıkıntıların önüne geçiyor. Yazılım ayrıca onaylama aşamasında raporu güncelleme ve raporlamak istediğimiz
ek dosyaları ekleme olanağı da sunuyor. Yeni bir gelişme olduğunda gelen e-postada olayın içeriğini görebilmek ve onaylama
süresinin dolmasına yakın bize uyarı mesajı atılması, basit gibi
görünen ama kullanıcı açısından son derece önemli ayrıntılar
bence.
“Raporlardaki değişikliklerin kimin
tarafından ve ne zaman yapıldığını
artık görebiliyoruz.”
Nihat Karataş / Hidromekanik Sistemleri Mühendisi
Yeni Occurrence Report yazılımı ile birlikte, bizim için daha kullanışlı ve hata yapma riski daha düşük bir arayüze sahip olduk.
Bir süredir test amaçlı kullanılan yeni programla, rapora dosya
ekleme gibi yeni fonksiyonları, rapor üzerinde yapılan değişiklerin kimin tarafından ve ne zaman yapıldığını artık görebiliyoruz. Bunun dışında yeni arayüzle birlikte gelen en büyük yenilik
ise raporun ‘verify’ edilmesinden sonra ilgili birimlere otomatik
olarak e-posta ile dağıtımının yapılması oluyor. Böylece manuel
dağıtım sebebiyle doğabilecek hataların önüne geçilerek gerekli birimlerin hepsine raporun onaylanır onaylanmaz iletilmesi de sağlanıyor.
“Yeni yazılım daha pratik ve güvenilir”
Demet Uysal / Hidromekanik Sistemleri Mühendisi
Yeni Occurrence Report yazılımının eskisine göre daha pratik
ve güvenilir olduğunu düşünüyorum. Yeni yazılım, raporun ilgili
birimlere dağıtımının e-posta ile otomatik olarak yapılmasını
sağlıyor. Böylece raporun dağıtımı sırasında oluşan hatalar,
zaman kaybı ve kâğıt israfı engellenmiş oluyor. Oluşturulan
raporlar, sistem üzerinde dijital imzalı olarak saklandığından,
gerektiğinde çok kolay ulaşılabiliyor. Sonuç olarak yeni yazılım
ile raporlar daha hızlı ve daha güvenilir olarak iletiliyor.
25
26 BİZDEN
Bir çeyrek anahtar ile pena aynı ellerde
Ömer Yarımay
Ortaokul yıllarında harçlıklarından
biriktirdiği para ile satın aldığı bir
gitarla kendi kendine gitar çalmayı
öğrenen Kabin İçi Uçak Bakım
Teknisyeni Ömer Yarımay, o günden
bu yana müzikle ve uçaklara olan
aşkıyla dolu bir hayatın içinde; bir
elinde ‘çeyrek’, diğerinde ‘pena’…
K
üçük yaşlardan beri tutkunu olduğu uçaklara yakın olmak için teknisyen olan Kabin İçi Uçak Bakım Teknisyeni-Eğitmeni Ömer Yarımay, hem 1998 yılından bu yana
birçok kafede sahne almış hem de THY Teknik A.Ş. çatısı altında kurduğu grupları ‘Bir Çeyrek Sol Anahtarı’nın seyirci ile
buluşacağı günü büyük bir heyecanla bekliyor.
Sizi tanıyabilir miyiz?
1983 İstanbul Fatih doğumluyum. 2002 yılında Bağcılar Sivil
Havacılık Lisesi Abdurrahman ve Nermin Bilimli Uçak Elektronik Bölümü’nden, 2006 yılında da İstanbul Üniversitesi Endüstriyel Otomasyon Bölümü’nden mezun oldum. Daha sonra
da eğitimimi Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirerek
tamamladım. Çocukluğumdan bu yana uçaklara ve havacılığa
ilgim vardı. Hep pilot olmak isterdim; herhalde küçükken izlediğim filmlerden etkilendim. Pilot olmak için girilmesi gereken
tüm sınavlarda başarılı oldum. Basınç testini de geçtim. Gözümdeki beni gerekçe göstererek beni elediler. Ama uçaklara
yakın olma isteğim devam etti. Ben de uçaklara duyduğum
aşktan dolayı teknisyenliği tercih ettim. 2006 yılından bu yana
THY Teknik A.Ş.’de Kabin İçi Atölyesi’nde Uçak Bakım Teknisyeni olarak çalışıyorum. Ayrıca yaklaşık iki buçuk yıldır Maintenance Instructor (MI) yetkisine sahibim. Bu yetki ile hem yeni
arkadaşları eğitiyor hem de hakim olduğum konulardaki diğer
eğitimleri tüm Kabin İçi Bakım Müdürlüğü çalışanlarına anlatıyorum. İki kardeşiz. Kardeşim de MNG Havayolları’nda Revizyon Atölyesi’nde Uçak Teknisyeni olarak çalışıyor.
Müziğe ilginiz ne zaman başladı?
İlkokul yıllarında annem beni bakkala gönderirdi. Bilirsiniz,
merdivenlerin akustiği güzeldir. Ben de apartmanın merdivenlerinde şarkı söylerdim. O güzel akustikte şarkı söylerken kendi
kendimi keşfettim diyebilirim. Daha sonra ortaokul yıllarımda
harçlıklarımdan biriktirdiğim para ile limon kasası kalitesinde
bir gitar aldım. O, ucuz ve basit gitarda kendi kendime öğren-
dim çalmayı; herhangi bir kursa gitmedim. O zamanlar internet
pek yaygın değildi. Sadece birkaç sitenin olduğu, Google’ın hayatımızda olmadığı bir zamanda 28 Kb modemle internete zar
zor bağlanıp çalışarak öğrendim diyebilirim. Zaten 15 yaşında
da profesyonel olarak müzik yapmaya başladım.
İlk olarak ne zaman ve nerede sahne aldınız?
1998 yılında bir düğüne gitmiştim. Arkadaşların ısrarı ile orada sahneye çıktım, çok beğendiler. Orada tanımadığım bir abi,
“Bayrampaşa’da bir kafem var. Orada çalar mısın?” diye sordu.
Ben de kabul ettim. İlk olarak o kafede çaldım. Daha sonra
Bakırköy’de, Florya’da, Etiler’de ve Taksim’de çaldım. Bakırköy’de, Bayrampaşa’nın Kartaltepe semtinden olduğumuz için
‘Eagle Hill’ adını verdiğimiz grubumuzda, Sinan Sağır adındaki
çocukluk arkadaşımla birlikte çalıyorduk. Paco de Lucia gibi
ellerini çok hızlı kullandığından lakabı ‘Paco Sinan’ olan arkadaşım ile ben askere gidince ayrıldık. Yine arada sırada bir araya gelip müzik yapıyoruz. Ama askerden dönünce tek başıma
çalmaya başladım diyebilirim. Beş-altı yıl önce Dünya Kadınlar
Günü nedeniyle Bakırköy Meydanı’nda verilen bir konserde
sahneye çıktım. Bunların yanı sıra 2000 yılından bu yana yaptığım yaklaşık 50 de bestem var.
Hiç ara verdiğiniz, gitarınızdan uzak kaldığınız oldu mu?
Lise ve üniversite yıllarında harçlığımı çıkarmak için çalıyordum. Şimdi tamamen hobi amaçlı bir bağımlılık diyebilirim
benim için. Gitarı elime ilk aldığım günden bu yana bir tek askerliğim sırasında çalamadım. “Müzisyenim, beni orduevine
verebilir misiniz?” diye sordum, bana, “Konservatuvar mezunları var” dediler. Uzun yıllardır gitar dersi veriyorum. Gitara yeni
başlayan kişileri belirli bir seviyeye getiriyorum. “Sahil gitaristi”
diye tabir edilen başlangıç seviyesinde eğitim veriyorum öğrencilerime. Kendisini daha da geliştirmek isteyenler sonra kursa
gitmeyi tercih edebiliyor. Müzikle, özellikle de gitarla ilgilenmeyi saç uzatmaya benzetiyorum. Önemli olan sıkılıp saçlarınızı
sıfıra vurdurmamak. Saçınızı uzatırken size uzamıyormuş gibi
gelir ama aslında uzuyordur. Gitar çalmak da bunun gibi bir durum… “Müzik aşkı besteler” demiş Shakespeare. Gitarı elinize
aldığınızda, ne kadar zamandır çaldığınız önemli değil, mutlaka
yeni bir şeyler öğreniyor, bildiklerinizin üzerine koyuyorsunuz.
Müziğe ilginize ailenizin yaklaşımı nasıl oldu?
Sanata, özellikle de müziğe hiç yabancı olmayan bir aileden
geliyorum. Onun için ailem her zaman beni destekledi. Hatta
anne ve babamın müziğe olan ilgisini de ilginç bir şekilde öğrendim. Henüz 14-15 yaşındaydım, Leman Sam’ın seslendirdiği ‘Gönül’ adlı parçayı çıkarttım. “Baba sen seversin” dedim
ve çaldım. Babam “O da bir şey mi!” dedi ve gitarı eline alarak,
Antep fıstığı kabuklarından yaptığı mızrapla ‘Hatırla Sevgili’yi
çaldı. Meğer babam öğrenciyken eski Eyüp Ticaret Lisesi Korosu’nun maestrosuymuş ve aynı zamanda da ud çalıyormuş.
Ben şaşkın bir şekilde bakarken, annem de gitarı eline aldı
ve Beatles’tan ‘Yesterday’i çaldı. Tabii benim şaşkınlığım ikiye katlandı. “Bana neden söylemediniz” diye sordum. Bana,
“Bizim enstrüman çalabildiğimizi bilsen bizden beklerdin, kendin üretmez, araştırmazdın” dediler. Zaten annem profesyonel
ressam. Babam da kendine bir kanun aldı, son zamanlarda
onunla ilgileniyor.
Gitar dışında çaldığınız enstrümanlar var mı?
Hayır. Ancak çalmayı çok istediğim iki enstrüman var; piyano
ve keman. Her ikisinin de eğitimine çok erken yaşta başlamak
gerektiği için ilerde çocuklarım olursa onlara çaldırırım diye düşünüyorum. Tabii onlar da isterse.
İşyerinde de müzikle ilgili çalışmalara imza
atıyorsunuz. Bize bunlardan bahseder misiniz?
THY Teknik A.Ş.’de staj yaptığım günden beri aklımda olan bir
projeyi geçen yıl hayata geçirdik ve var olan THY Müzik Kulübü’ne pop/alaturka ve Türkçe rock şarkıları çalabilen bir grup
oluşturduk. Pek çok alanda kulüpleri olan, etkinlikler düzenleyen, yarışmalara katılan bu kadar büyük bir kurumun böyle
bir oluşuma ihtiyacı vardı. THY Müzik Kulübü’ne bu eklemeyi
yaparken hayallerim alabildiğine genişti ve halen öyle. Örneğin yolcu karşılama müziklerinden uçak alımı kutlamalarına,
Türk Hava Yolları cıngıllarından yıldönümü organizasyonlarına kadar pek çok çalışmaya imza atabileceğimizi düşündüm.
Kurum içindeki kutlamalarda müzisyenler dışarıdan geliyor.
“Neden bizden bir ekip müzik yapmasın, neden müzisyenler
de Türk Hava Yolları ailesinden olmasın?!” diye düşündüm. Bu
düşüncelerle yola çıktım ve birkaç arkadaşımla görüştüm. Bu
düşüncemi son derece olumlu karşıladılar ve Şubat 2012’de
çalışmalara başladık.
Grubumuzda Revizyon Atölyesi’nden Mustafa Özdürük basgitar, Revizyon Atölyesi’nden Cihan Taner kanun, yine Revizyon
Atölyesi’nden Can Şen bateri ve Kabin İçi Atölyesi’nden Samet
İnal darbuka/bendir çalıyor. Ben de LED gitar çalıyor ve ana
vokal yapıyorum. Normal sesin yanında aynı zamanda 3’lü ve
5’li vokal ses veren bir prosesörümüz, ‘basgitar effects machine’imiz ve kanun amfimiz var. Grubumuzun adı ‘Bir Çeyrek Sol
Anahtarı’. Sol anahtarı müzikten, bir çeyrek de teknisyenin eli
ayağı olan aletten geliyor. İşimizle hobimizi birleştirelim istedik.
Ortaya böyle orijinal bir isim çıktı.
Ne sıklıkta toplanma olanağı buluyorsunuz?
Her pazar günü bir araya geliyor ve Taksim’de kiraladığımız bir
stüdyoda prova yapıyoruz. Yaz ayları tatil dönemi olduğu için
biraz ara verdik. Ekim ayında yeniden provalara başlayacağız.
Henüz hiç sahne alamadık ama ilk fırsatta bize sahne vereceklerinin sözünü aldık yöneticilerimizden. THY Teknik A.Ş.’nin
ya da Türk Hava Yolları’nın özel bir gününde veya etkinliğinde
sahne almayı çok istiyoruz.
Müzik dışında ilgilenmeye zaman bulabildiğiniz
uğraşlarınız var mı ya da oldu mu?
2004-2011 yılları arasında Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nda
(TEGV) ailesinin maddi durumu iyi olmayan altı-yedi yaşındaki
çocuklara ücretsiz bilgisayar dersi verdim. Yeniden başlamak
istiyorum ama zaman ayırabileceğimden emin değilim açıkçası.
Çok uzun vadeli bir plan belki ama emekliliğime yakın bir zamanda müzik ile kitabın iç içe olduğu bir kafe açmayı istiyorum.
27
28 GEZİ-YORUM
Saklıkent Kanyonu-Fethiye
Altınoluk’tan
Fethiye’ye
EGE
Kuzey Ege’den Akdeniz’e kadar uzanan son derece
keyifli bir tatil rotasını tamamlayan İşe Alım
Şefliği’nde Teknisyen olarak görev yapan Mustafa
Yıldırım, “Ege Bölgesi’nde dağlar kıyıya dik uzandığı
için kıyıların girintili-çıkıntılı olduğunu öğretmişlerdi
okulda bize. Ama hiç bu kadar güzel olduğundan
bahsetmemişlerdi” diyerek özetliyor beğenisini.
İ
stanbul’dan yola çıktığımızda,
yolu biraz karıştırmış olsak da ilk
durağımız, Altınoluk, Akçay, Edremit
ve Burhaniye’ye uğradıktan sonra
Ören oldu. Güneşin batmasına yakın
Ören’in o mükemmel soğuk suyunun
keyfini çıkardık. Ören, Kaz Dağları’nın
eteklerinde bulunduğundan, deniz
suyu ürpertici düzeyde soğuk. İlk günün
akşamını Ayvalık’ta geçirdik. Buranın
yoğun trafiği insanın İstanbul’u özleme-
Kayaköy-Fethiye
sine izin vermiyordu. Ayvalık’a gelip de
tostunu yemeden olmaz dedik. Burada
tost, İstanbul’daki Ayvalık tostundan çok
farklı ve çok daha güzeldi. Hem de fiyatı
İstanbul’dakinin yarısı kadar. Geceyi
Ayvalık’a yaklaşık 10 dakika uzaklıktaki
Sarımsaklı’da geçirdikten sonra, Kuzey
Ege’nin bizce en güzel yerine, Cunda’ya
geçtik. Şirin ve renkli bir yer olan Cunda,
eski sokaklarıyla insana garip bir huzur
veriyor. Kendi halinde, küçük, ama
yüzölçümü bakımından da büyük bir
ada Cunda. Adanın girişinde “Türkiye’nin
ilk boğaz köprüsü” yazısı sizi karşılıyor.
Uç kısımlarına doğru gittiğinizde ise
telefonunuza “Yunanistan’a hoş geldiniz”
mesajı geliyor. Sakın şaşırmayın!
Cunda’ya yolunuz düşerse merkezinde
bulunan balıkçılardan balık yiyin mutlaka. Özellikle meze konusunda mükemmel olduklarını söyleyebilirim. Cunda’dan
sonraki durağımız Ege’nin ağır abisi İzmir
oldu. İkinci gecemizi İzmir’de geçirdikten
sonra daha batıya, Urla’ya doğru yola
koyulduk. Büyük şehrin karmaşasından
kaçmak için ideal bir yer olan Urla’dan
sonraki durağımız ise İzmir’in gözbebeği
Çeşme oldu. Çeşme’nin en güzel yanlarından biri, herhangi bir otopark ücreti
ödemeden aracınızı istediğiniz yere park
edebiliyor olmanız. İlerleyen zamanlarda
bunun değerini çok daha iyi anladık.
Efes Antik Kenti
Cunda Adası
Çünkü Çeşme’de araçsız tatil yapmak
neredeyse imkânsız. Denize girebilmek
için merkezden uzaklaşmanız, farklı
yerlere gitmeniz gerekiyor. Biz Boyalık
plajını tercih ettik. Burası, denizi, kumsalı
ve güneşi size tatilin ne kadar değerli bir
şey olduğunu tekrar tekrar hatırlatıyor.
Önemli not; Çeşme’de mutlaka gün
batımını izleyin.
tatil boyunca gördüğümüz en güzel
denize sahip yer olduğunu söyleyebilirim. Doğasıyla insanı büyüleyen bu
yerde çam ağaçlarının bittiği yerde deniz
başlıyor. İnsanların yanına kadar sokulan
ve verdiklerini yiyen evcil yaban domuzları buranın en değişik yönlerinden biri.
Burada ayrıca yavru ahtapot görmek de
mümkün.
Kadınlar Plajı out, Dilek Yarımadası in
Marmaris; sıfır yerli turist
Çeşme’den sonraki durağımız İzmir’in bir
başka ilçesi Selçuk oldu. İlçe merkezinde pek vakit harcamadan Efes Antik
Kenti’ne geçtik. Daha önce sadece
televizyondan ve kitaplardan tanıdığım,
yalnızca bir amfi tiyatrodan ibaret sandığım bu tarihi mekânı ne kadar yanlış
tanıdığımı anladım. Efes’i dolaşmak -fotoğraf çekimleriyle birlikte- yaklaşık dört
saatimizi aldı. Burası, kesinlikle daha
da fazla zaman geçirilmeyi hak eden,
mükemmel bir yer. Planlamadığımız bu
uzun gezinti nedeniyle Şirince’ye uğramadan, doğrudan Kuşadası’na geçtik.
Kalabalığı ve bu kalabalığın yüzde 80’ini
yabancı turistlerin oluşturduğunu görmek, Ege’nin bir tatil cenneti olduğunu
bizden önce çok sayıda kişinin fark ettiğini görmek insanı sevindirmiyor değil.
Kuşadası’ndan sonra, kalabalığı ve
gürültüsü ile bizde tam bir hayal kırıklığı
yaratan Didim’e geçtik. Sonraki durağımız ise Marmaris oldu. Buraya gecenin
ilerleyen saatlerinde varmamıza rağmen
canlılık ve yoğunluk dikkat çekiciydi.
Marmaris bu yönden Çeşme’yi ve
Kuşadası’nı geride bırakıyordu. Burada
yabancı turistlerin oranı daha da arttı.
Mekânlardaki çalışanlar dışında hemen
hemen hiç Türk turiste rastlamadık.
Marmaris’te gördüğümüz insanların
büyük çoğunluğunu İngiliz, Norveçli,
Danimarkalı, İsveçli ve Rus turistler
oluşturuyordu.
Kahvaltıdan hemen sonra tavsiyelere
uyarak Kadınlar Plajı’na gittik. Kuşadası
ile ilgili aklımda kalan en negatif yer
burası oldu. Aşırı kalabalık ve denizin
girilemeyecek kadar pis olması, insana,
“İnsanlar buraya denize girmeye değil,
sadece güneşlenmeye gelmiş” dedirtiyor.
Burada harcadığımız 10-15 dakikadan
sonra Dilek Yarımadası Milli Parkı’na
doğru yola çıktık. Kuşadası’na yaklaşık
40 dakika mesafedeki bu parkın, tüm
Yamaç paraşütü yapanlara ve
arılara dikkat!
Marmaris’ten sonra son durağımız
olan Fethiye’ye geçtik. İlk adresimiz
Ölüdeniz’di. Erken saatte gitmemize
rağmen dikkat çekici bir yoğunluk vardı.
Ölüdeniz’in akıntı olmayan kısmı, ne
yazık ki günün o kalabalığını kaldıramayacak durumda olduğundan çok da
temiz durmuyordu. Akıntı olmadığından,
denizin üzerinde kabarcıklar bile oluşmaya başlamıştı. Ölüdeniz’in kalabalığı ve
denizinin yarattığı hayal kırıklığından
sonra yaklaşık 400 metre ilerisindeki
geniş kumsal bize bir vaha gibi geldi.
Buranın pırıl pırıl denizini çok beğendik.
Ancak sahilde otururken iki şeye dikkat
etmeniz gerekiyor; arılar ve yamaç paraşütü yapan insanlar. Yamaç paraşütü
yapanlardan biri her an üstünüze düşecekmiş gibi oluyor.
Ufak bir Kayaköy turundan sonra istikametimiz Fethiye’nin 40 kilometre kadar
dışarısında yer alan Saklıkent Kanyonu
oldu. Hemen girişinde yüzünüze soğuk
bir hava esintisi gelmeye başlayan kanyona girdiğinizde buz gibi suyun içerisinden geçmek zorunda kalıyorsunuz. Daha
önce bu kadar soğuk bir suyun bu kadar
şiddetli aktığını görmemiştim. Buradan,
kalın bir halata tutunarak geçiliyor. Terliklerinizi mutlaka çıkartın! Bir de kanyonda
ilerlerken yukarıdan yuvarlanan taşlara
dikkat edin! Bize, o taşları dağ keçilerinin
attığını söylediler. Yaklaşık 3-4 kilometrelik bir yürüyüşten sonra kanyonun 15
kilometre daha devam ettiğini öğrenmek
bizde, “Buraya mutlaka tekrar gelip daha
ileriye gitmeliyiz” fikrinin oluşmasına
neden oldu. Saklıkent’ten Fethiye’ye
dönerken yol üstündeki ev-lokanta tarzı
yerlere uğramanızı tavsiye ederim.
Fethiye’deki ikinci günümüzü, belki
‘Caretta Caretta’ görürüz düşüncesiyle
gittiğimiz İztuzu’nda geçirdik. Kaplumbağaları göremedik belki ama çok kalabalık olmayan, yaklaşık 4 kilometrelik güzel
bir kumsalla karşılaştık.
Bu güzergâhın altı çizilmesi gereken lezzeti ise yol üzerindeki nar bahçelerinin
kıyısında satılan taze nar suyu. Mutlaka deneyin! 10 günlük Ege turumuzu
Fethiye’de tamamladık ve ertesi sabah
İstanbul yollarına düştük.
29
30 SAĞLIK REHBERİ
Ateşli havaleler tıbbi anlamda basit
ve komplike olmak üzere iki şekilde
sınıflandırılır:
Basit ateşli havalelerin özellikleri: Tüm
vücudu ilgilendirir, 15 dakikadan kısa
sürer, 24 saat içinde tekrarlamaz,
nöbetten sonra nörolojik bir muayene
bulgusu yoktur ve bu özelliklerden
birkaçı bir arada görülür.
Komplike ateşli havalelerin özellikleri:
Vücudun bir bölgesini ilgilendirir
(Örneğin sadece kolda, bacakta ya
da vücudun bir yarısında görülür), 15
dakikadan uzun sürer, 24 saat içinde
tekrarlar, nöbet sonrası muayenesi
normal değildir ve bu özelliklerden bir
ya da birkaçı bir arada görülür.
Ateşli havale hakkında
bilinmesi gerekenler
Halk arasında ‘ateşli havale’ olarak bilinen
nöbetlerin görülme nedenlerini ve tedavi
yöntemlerini Nöroloji ve Çocuk Nörolojisi
Uzmanı Prof. Dr. Zuhal Yapıcı bize anlattı.
H
alk arasında ‘ateşli havale’
olarak bilinen rahatsızlık,
çocuklarda yüzde 2-5 oranında
rastlanan ve en sık gözlenen nöbet
türüdür. Ateşli havale ‘nöbet’ olarak
isimlendirilebilir, ancak gerçek bir
epilepsi nöbeti değildir. Bu rahatsızlık
genellikle 6 ay ila 5 yaş arasındaki
çocuklarda görülür.
Nöbet geçiren çocuk 6 aydan küçük
ya da 5 yaşından büyük ise o çocuğun
durumu ile ilgili başka nedenler
araştırılmalıdır. Nöbetler herhangi
bir ateşli hastalık sırasında -sıklıkla
enfeksiyonun erken döneminde- henüz
ateş yükselme eğiliminde iken görülür.
Bu sırada hastada çoğunlukla
epilepsi nöbetine benzer kasılmalar
ve titremeler gözlenir. Ancak hepsi bu
şekilde gerçekleşmez; bazı çocuklarda
kasılmaların şiddeti ve şekli farklıdır,
bazılarında ise hiç kasılma olmadan
sadece gözleri kayabilir. Bunların yanı
sıra yüz soluklaşabilir ya da morarabilir.
Her hastalıkta olduğu gibi ebeveynler
çocuklarının rahatsızlığını ateşli havale
zannederek yanlış yönlendirebilirler.
Örneğin yüksek ateş esnasında
çocukta görülebilecek titremeler,
ajitasyon, şaşkınlık, ağız çevresinde
morarma, solukluk ve baygınlık atakları
ateşli havaleler ile karıştırılabilir.
Bunlar dışında ateşli havaleleri
taklit edebilecek ciddi hastalıklar da
vardır. Örneğin beyin ve zarlarının
iltihapları, kan elektrolit denge
bozuklukları, metabolik hastalıklar,
zehirlenmeler, gerçek epilepsi nöbetleri
ve acil nörolojik hastalıklar (Damar
tıkanmaları, kanamalar vb.) ateşli
havale gibi karşımıza çıkabilir.
Ateşli havaleler genellikle ilk defa ilk
iki yaş içinde ortaya çıkar ve erkek
çocuklarda kızlara oranla biraz daha
fazla rastlanır.
Ateşli havalelerin nedenleri
Ateşli havalenin nedenleri halen kesin
olarak belirlenmemiştir. Bazı çocuklar
41 santigrat derece ateş ile nöbet
geçirmezken, bazıları ise 37,5 santigrat
derece ateşi varken havale geçirir.
Ateşli havalelerin tedavi yöntemleri
Acil olarak yapılması gerekenler:
• Yeterli solunum ve dolaşım devamlılığının sağlanması,
• Ateşin düşürülmesi (Asetominofen, ibuprofen vb.),
• Kasılma hali varsa -nöbet hâlâ devam ediyorsa- antiepileptik ilaçların uygulanması
(Benzodiazepinler - IV, rektal, nazal).
Uzun vadede nöbet önleyici tedaviye karar vermek hekimin, kimi zaman da hekim
ile ailenin birlikte kararlaştıracağı bir durumdur. Çocuk komplike nöbetler geçiriyorsa, nörolojik bir anormallik saptanmışsa, nöbet sıklığı yüksekse, ailenin paniği ve
korkusu fazlaysa… ‘proflaktik (önleyici) tedavi’ uygulanır. ‘Aralıklı proflaktik tedavi’ de
çocuğun ateşli hastalıkları esnasında rektal veya nazal benzodiazepinler (Diazepam,
klonozepam ve midazolam) kullanılır. En az iki yıl süren ‘devamlı proflaktik tedavi’ ise
yakın klinik takip gerektirir.
Nöbetler, tonsillit, farenjit, akut otit
vb. enfeksiyonlar tarafından sıklıkla
tetiklenir. Ayrıca aile içinde genetik
yatkınlık olabilir. Eğer ebeveynlerden
biri ateşli havale geçirmiş ise çocuğun
geçirme riski artar.
İlk kez havale geçiren bir çocukta
kan sayımı, kan kültürü, biyokimyasal
tetkik, beyin omurilik sıvı incelemesi,
EEG ve MR tetkikleri yapılabilir.
Ancak bu, her vaka için geçerli
değildir. Bazen sadece enfeksiyon
kaynağını bulmaya yönelik tetkikler
yeterli olabilir. Eğer çocuğun havale
yaşı beklenenin altındaysa, nörolojik
muayenesi anormalse (Uzamış ya da
fokal -vücudun bir bölümünde- nöbet
geçirmişse), beyin/beyin zarları iltihabı
belirtileri varsa, beyin omurilik sıvısı
incelemesi (lomber fonksiyon) ve MR
yapılır.
Çocukta tekrarlayan ateşli havaleler
teşhis problemi oluşturmayacağından
EEG’ye (Elektroensefalografi) sık
başvurulmaz. Ancak yapılacaksa
da genellikle nöbetten günler sonra
yapılması daha uygundur. Bu tablo her
ne kadar ürkütücü olsa da basit ateşli
havaleden ölüm ve/veya beyin hasarı
sonucu çıkmamaktadır. Uzun vadede
-ailelerin korktuğu şekilde- zekâ
gelişiminin etkilenmesi de söz konusu
değildir.
Bir kez ateşli havale geçirdikten sonra
bu nöbetin tekrarlama olasılığına farklı
olgularda farklı olasılıklarda rastlanır.
Ailede ateşli havale öyküsü varsa,
çocuk sık ateşleniyorsa, ilk nöbeti 15
aydan önce geçirmişse ve bu nöbet
komplike tipte ise tekrarlama riski
daha fazladır. Havalenin tekrarlama
riski ile epileptik olma riski aynı
anlama gelmez. Epilepsi çok farklı
değerlendirilir ve ateşli havale geçiren
herkes epilepsi hastası olmaz; epilepsi
riski zannedildiği kadar yüksek değildir.
“Bir kez ateşli havale geçirdikten sonra bu nöbetin tekrarlama olasılığına
farklı olgularda farklı olasılıklarda rastlanır. Ailede ateşli havale öyküsü
varsa, çocuk sık ateşleniyorsa, ilk nöbeti 15 aydan önce geçirmişse ve bu
nöbet komplike tipte ise tekrarlama riski daha fazladır.”
31
32 BULMACA
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
GEÇEN SAYININ CEVABI: BİBLİYOMANİ
K
Geçen sayının talihlileri Yeliz Erkal Şanlı, Kürşat Cemre Kurşun, Nesrin Köseoğlu, Süleyman Osma ve Seyit Topal 100 TL tutarında Teknosa hediye çeki kazandı.
Anahtar kelimeyi 23 Ekim 2013 tarihine kadar [email protected] adresine gönderen beş kişi, yapılacak çekilişle 100’er TL tutarında Teknosa hediye çeki kazanacak.
ANAHTAR KELİME:
1
2
3
4
5
6
7
8
9

Benzer belgeler

THY Teknik A.Ş. - Turkish Technic

THY Teknik A.Ş. - Turkish Technic (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi) Pınar Yılmaz (Yayın Koordinatörü, Uzman) Cemal Gökgöz (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir)

Detaylı

thy habom a.ş. - Turkish Technic

thy habom a.ş. - Turkish Technic (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi) Pınar Yılmaz (Yayın Koordinatörü, Uzman) Cemal Gökgöz (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir)

Detaylı

NİSAN 2013 - Turkish Technic

NİSAN 2013 - Turkish Technic (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi) Pınar Yılmaz (Yayın Koordinatörü, Uzman) Cemal Gökgöz (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir)

Detaylı

MART 2013 - Turkish Technic

MART 2013 - Turkish Technic (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi) Pınar Yılmaz (Yayın Koordinatörü, Uzman) Cemal Gökgöz (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir)

Detaylı

THY Teknik A.Ş. - Turkish Technic

THY Teknik A.Ş. - Turkish Technic (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi) Pınar Yılmaz (Yayın Koordinatörü, Uzman) Cemal Gökgöz (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir)

Detaylı

Skytech - Turkish Technic

Skytech - Turkish Technic (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi) Pınar Yılmaz (Yayın Koordinatörü, Uzman) Cemal Gökgöz (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir)

Detaylı