kadıköy, pendik, tuzla

Transkript

kadıköy, pendik, tuzla
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
KADIKÖY, PENDİK, TUZLA
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
KADIKÖY
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
PENDİK
TUZLA
262
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
KADIKÖY
Kadıköy; “Kalkhedon”; “Körler Ülkesi”
Kadıköy’ü görmeyen İstanbul’u görmüş sayılmaz! İstanbul’un Anadolu yarımadasındaki kültür, sanat ve eğlence merkezi, size İstanbul’un gerçek keyfini yaşatacak!
Eski İstanbul’dan Yeni İstanbul’a.
Kadıköy’ü görmeyen İstanbul’u görmüş sayılmaz!
“İstanbul” denince hep tarihi yarımada, Haliç, Boğaziçi bir de Adalar akla gelir. Oysa Asya
yakasındaki İstanbul’un başkenti sayılan Kadıköy de dünya üzerinde çok az yerde bulunabilecek özelliklere sahiptir. Bu bölümde Kadıköy’ün tarihi merkezi Yeldeğirmeni’ni, Asya ve
Avrupa’yı birbirine bağlamanın simgesi Haydarpaşa’yı ve 21. yüzyıl Kadıköy’ünden üç önemli
kesit olarak Bağdat Caddesi ile yeni çekim merkezleri Pendik ve Tuzla’yı görebilmeniz için
öneriler sunacağız.
Tarih Öncesinde Kadıköy
Kadıköy’ün bilinen ilk sakinleri bundan 9000 yıl önce Neolitik dönemde Kuşdili -şimdiki
Kurbağalıdere- Deresi’ne bakan yamaçlara yerleşmişler. Birkaç bin yıl sonra MÖ 1000 civarında bugünkü Fikirtepe çevresini de Fenikeli ticaret kolonileri yurt edinmiş. Zaman içinde bu
yerleşmenin karşısında, Haydarpaşa Koyu ile Moda Burnu’nun arasındaki alanda Trakya’dan
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
göçen Megara kolonileri gelip MÖ 659’da
“Khalkedon” denilen bir yerleşim daha
geliştirmiş.
Bysas ve Kalkhedon
Zeus’un torunu Byzas kendi şehri olacak
Bizantion’u kurmadan önce, Khalkhedon’u
seyreder, bir taraftan da o şehrin neden
Asya yakasında kurulduğuna bir türlü akıl
erdiremezmiş. Çünkü Haliç’te tarım verimli,
denizde kaynayan palamutlar neredeyse elle
toplanabilmekteymiş..... Bysas en sonunda
“Herhalde buradaki bolluğu göremeyecek
kadar kör olmalıydılar!” demiş. Kadıköy’e
“Körler Ülkesi” denmesi işte bu yüzdendir.
Tarihçiler aslında Kalkhedonlular’ın gayet
de iyi ve uzak görüşlü olduğunu söylüyor.
Zaten “Kalkhedon”, “bakır ülkesi” demekmiş.
Doğu Romalı Kadıköy
Roma İmparatoru Konstantin, uzun
süredir iktidar kavgası yaptığı Doğu Roma
İmparatoru Licinius’u Üsküdar ile Kadıköy
arasında, denizde geçen savaşta son bir
hamle ile etkisiz hale getirdikten sonra
Bizans’ı “başkent” yapıp, “Neo Roma” olarak
ilan etmiş. O öldükten sonra kentin adı
“Konstantinopolis” olmuş, Kalkhedon’ın da
yıldızı sönüp sayfiyeleşmeye başlamış.
MS 451’de Kalkhedon’un önemi bir kere
artıyor; çünkü burası Piskoposluk Merkezi
olmuş. Mehmet Nuri Akbulut, Hıristiyan dinindeki Ortodoksluk ve Katoliklik
biçimindeki “büyük tarihsel kırılmanın ilk
adımları”nın Kadıköy’de atıldığına dikkat
çekiyor.
263
264
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
Kalkhedon’un Tarihi Merkezi
Kadıköy’deki hızlı yapılaşma nedeniyle
esaslı bir kazı hiç yapılmamış. Kurtarma
kazılarında ve tesadüfen bulunan eserler
ise Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.
Çağdaş kazılara pek fazla konu olamayan
“Kalkhedon”da antik kaynaklara göre
biri bugünkü Kadıköy Meydanı’nda, biri
Fenerbahçe Burnu’nda (Hera Limanı),
biri onun kuzeyinde (Eutropo Limanı)
ve biri de Kalamış Koyu’nda olmak üzere
dört liman ile şehre ait tiyatro, hipodrom,
Saray ve kiliseler ile ayazmalar var. Sayfiye
mimarisi bugünkü Maltepe sahiline kadar
uzanırmış. Hera Limanı da çok önemli.
Çünkü I. Iustinianus da buraya ateşle
haberleşme sisteminin bir parçası olarak
“Hera Pharosu” diye adlandırılan bir fener
yaptırmış. Bugün de semtin adını burundaki “Fener” verir.
Osmanlı Kadıköy’ü
Kadıköy 1353’de Osmanlı topraklarına
katılmış. Türkler ilk kez, Sarı Kadı Mehmet
Efendi’nin yaptırdığı mescit çevresine
yerleşmişler. O mescit, bugünkü Osman
Ağa Camii. Fatih İstanbul’a aldıktan sonra
da Kadıköy’de bir Kadılık kurdurup Kadı
olarak da Hızır Çelebi’yi atamış. Böylece
şehrin adı Kadıköy olmuş. Gözcü Baba,
Eren Baba, Kartal Baba, Sarı Gazi gibi hem
savaşçı hem din adamı olan zamanın kamuoyu önderlerinin bulunduğu yerleşim
bölgeleri de daha sonra onların adından
türetilecek Göztepe, Erenköy, Kartal,
Sarıgazi gibi adları olan semtleri yaratmış.
Osmanlı Kadıköy’ünde hem tarım yapılır
hem de sayfiye ve mesireye gidilirmiş.
19. yüzyılın ikinci yarısında devreye giren
vapurlar ve Haydarpaşa- İzmit demiryolu Kadıköy’ün gelişimini hızlandırmış.
1868’de yabancıların da mülk edinmesi yasallaşınca varlıklı Levantenler de Moda ve
Fenerbahçe civarında araziler alıp köşkler
yaptırmış. Gayrımüslimler, Levantenler ve
Müslüman burjuvazinin kurduğu okullar,
kiliseler, parklar, Selimiye Kışlası, bugün
Haydarpaşa Lisesi olan Tıp Fakültesi ve
Numune Hastanesi gibi sivil ve kamusal
binalarla çağdaş bir kent model ve kültürü
yarattığı Kadıköy, yaz-kış oturulan bir yer
haline gelmiş.
Cumhuriyet’in Kadıköy’ü
Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra
İstanbul’da ve Kadıköy’de ikamet eden
yabancı askerler 6 Ekim 1923’te İstanbul’u terketmiş. 1930’da ayrı bir ilçe olan
Kadıköy, Cumhuriyet’le birlikte daha da
çağdaşlaşmaya başlamış. 1928’de elektrik
gelmiş, 1929’da ise Üsküdar-Kısıklı arasında çalışan ilk tramvay.
1980’li yıllarda göçün hızlanması ile
birlikte, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin
yeniden yapılanması ve yeni imar planlarıyla Kadıköy yeniden gözde yerleşim yeri
olarak öne çıktı. Kadıköy tarafı Kocaeli’ne
doğru yaklaşma eğiliminde bir görünüm
arzetmekte.
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
Kadıköy Gezi Önerilerimiz
Birinci Etap: Kadıköy, Yeldeğirmeni Haydarpaşa
1.Ayrılık Çeşme Marmaray ve Metro
İstasyonu
2.Ayrılık Çeşmesi
3.Ayrılık Çeşmesi Sokak
4.Yahudi Sinagogu
5.Uzun Hafız Sokak ve sonundaki Demiryolu Köprüsü geçildiğinde: Duatepe Sokak
6.TAK Tasarım Atölyesi Kadıköy - Duatepe Sokak
7.Rasim Paşa Camii
8.Ayios Georgios Rum Ortodoks Kilisesi
9.Saint Louis Fransız İlkokulu / Çocuk
Esirgeme Kurumu Binası
10.Aziziye Hamamı ve Kadıköy Rıhtım’a
iniş.
11.Kadıköy Rıhtım Meydanı ve Kadıköy
12.Haydarpaşa İskelesi
13.Haydarpaşa Garı (iç ve dış)
14.Tarihi Haydarpaşa Saati (Haydarpaşa
Garı cephesinde ve içinde)
15.Myhtos Gar Lokantası (ve Aynı yoldan
Yeldeğirmeni’ne geri dönüş- İskele Sokağı)
16.İskele (Çınar) Sokak, Yeldeğirmeni (eski
çınar ağacı kalıntısı)
17.Ladikli Ahmed Ağa Namazgah ve
Çeşmesi (harap)
18.Ahmet Haşim Evi (ahşap ve metruksokağın girişinde, sağda)
19.Art Nouveau Valfreda Apartmanı
(İskele Sokak)
20.Osman Gazi İlköğretim Okulu (eski
Alman İlkokulu)
21.Eski Fransız Ortaokulu yeni Kemal
Atatürk Lisesi
22.Ayrılık Çeşme Metrosu ve Suadiye’ye
gidiş
İkinci Etap: Trenle Kadıköy - Göztepe
- Erenköy - Suadiye üzerinden Bağdat
Caddesi
1.Ayrılık Çeşme Marmaray ve Metro
İstasyonu
2.Göztepe İstasyon Binası
3.Erenköy İstasyonu
4.Suadiye İstasyonu
5.Bağdat Caddesi
6.Ünlü Markalar, Özel Mağazalar (Bağdat
Caddesi)
7.Suadiye İstasyonu’na dönüş
Pendik
1.Suadiye’den Trenle Pendik İstasyonu
2.Pendik Çarşısı (Gazipaşa Caddesi)
3.Pendik Sahili (Ankara ve Güldeste
Caddeleri)
4.Pendik Marinası
5.Pendik İstasyonu
Tuzla
1.Tuzla Marmaray İstasyonu
2.Dodo İstanbul Sea Club - Surf
3.Tuzla’da Gezi- Köfte ve Balık
4.Tuzla Marinası
5.Tuzla Termal Tesislerinde Dinlenme,
Tarihi Kaplıca Oteli, İçmeler
265
tanbuş
* Haydarpaşa İskelesi
* Haydarpaşa Garı
* Tarihi Haydarpaşa Saati
* Mythos Gar Lokantası
istanbulturizmmerkezleri.org
* İskele Çınar Sokak
* Ladikli Ahmet Ağa Namaz
ve Çeşmesi
* Ahmet Haşim Evi
Aziz
Kadıköy R
tanbuş
Ayrılık Çeşme Marmaray ve
Metro İstasyonu
Saint Louis Fransız İlkokulu /
Çocuk Esirgeme Kurumu
Eski Fransız Ortaokulu
Yeni Kemal Atatürk Lisesi
Art Nouveau Valfreda
Apartmanı
istanbulturizmmerkezleri.org
zgah
ziye Hamamı
Rıhtım Meydanı
Yahudi Sinagogu
Ayrılık Çeşmesi
Ayrılık Çeşmesi Sokak
Rasimpaşa Camii
Ayios Georgios Rum Ortodoks Kilisesi
TAK Tasarım Atölyesi Kadıköy
Uzun Hafız Sokak
268
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
Birinci Etap: Kadıköy, Yeldeğirmeni Haydarpaşa
1) Ayrılık Çeşme Marmaray ve Metro
İstasyonu
İstanbul’un her neresinden geliyorsanız size
en yakın metro veya Marmaray İstasyonu’ndan Kadıköy’e yönelin. Ayrılık Çeşme
İstasyonu’nda inin.
Artık Kadıköy’ün tarihi mahallelerinden
resmi adı “Rasimpaşa” olan Yeldeğirmeni
mahallesindesiniz. Kadıköy’ün eskilerinin
“Talimhane” adıyla bildikleri yer şimdiki
Halit Ağa Caddesi ve Gazi Mustafa Kemal
Paşa İlkokulu’nun bulunduğu düzlük olup,
Yeldeğirmeni semti de bu iki kalabalık
alanın arasında oluşmuş. Cumhuriyet’in
ilanından sonra küçülen Haydarpaşa Çayırı’ndan kalan kısım, Gar binası, limandaki
binalar ve Yeldeğirmeni birleşip “Rasimpaşa” olmuş. Semtte 15. ve 16. yüzyıllarda
bahçeli köşkler de varmış. 1774 – 1789
yılları arasında, I. Abdülhamit buraya dört
yel değirmeni yaptırmış.
Yeldeğirmeni’nde 1800’lü yılların ikinci yarısında yerleşim hızlanmış, Yahudilerin yoğun olduğu Kuzguncuk’ta çıkan yangından
sonra oradaki Yahudiler Yeldeğirmeni’ne
gelip yerleşmiş ve onlarla birlikte bu semtte
apartmanlaşma başlamış. Yeldeğirmeni
çoğulcu yerleşimin Osmanlı döneminden
beri tipik bir örneği.
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
2) İstasyona Adını Veren Ayrılık Çeşmesi
Bu çeşme 1600 yılında IV. Murat tarafından
İbrahimağa Çayırı’na ilk yaptırıldığında,
işlevi çok kamusaldı: Bir “Menzil”; “yön
belirleme” ve Namazgah çeşmesi. Padişah
ve askerleri sefere çıkarken burada buluşup
aileleriyle burada vedalaşırlardı. Her yıl
Mekke ve Medine’ye padişah armağanlarını
taşıyan “Surre-i Hümayûn” da önce burada
duraklar, ertesi gün buradan uğurlanırmış.
Çeşme, 400 yıl sonra İstanbul’un “imarı” gerekçeleriyle bir kaç kere yeri değiştirildikten
sonra tekrar İbrahimağa’ya getirilmiş.
Ayrılık Çeşmesi ressamlara, edebiyatçılara
ve müzisyenlere de esin kaynağı olmuş hatta
yakın geçmişte ünlü neyzen Kudsi Erguner
de bu konuda Türkçe ve Fransızca bir kitap
yazmıştı.
Kadıköy ve Üsküdar, tatlı su kaynakları
açısından Avrupa yakasına göre daha şanslı
idi. Ayrılık Çeşmesi ve Kadıköy’deki diğer
tarihi çeşmeler hakkında Hasan Özgen ve
Görkem Kızılkayak’ın Mimar Metin Keskin’in suluboya çizimleri ile hazırladığı şu
yayına da göz atmanızı öneririz: “Kaynaktan
Mahalleye Ab-ı Hayat: Kadıköy Çeşmeleri”
269
270
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
3) Ayrılık Çeşmesi Sokak ve Mezarlık
İstasyondan çıkıp biraz yürüdükten sonra
Ayrılık Çeşmesi Sokak üzerinde ilerliyorsunuz. Bu sokak, üzerindeki ahşap sıra evleriyle ve hemen yanındaki Ayrılık Çeşmesi
ve Mezarlığıyla ünlüdür.
Sokağın yanındaki Ayrılık Çeşmesi Mezarlığı’a gelince... Halk arasında “Arap Mezarlığı”
olarak da adlandırılan bu mezarlığın esasen
Araplıkla hiç ilgisi yok. 1900’lere kadar da
defin yapılmış.
4) Uzun Hafız Sokak
Yeldeğirmeni sokaklarının ortak özelliği
hemen denize iniverileceği duygusunu
hissettirmeleridir. Uzun Hafız Sokağı
kara tarafından sonuna kadar yürürseniz,
Demiryolu Köprüsü’ne gelmiş olursunuz.
Köprüyü geçin...
Duatepe Sokak - Uzun Hafız Sokak’taki
köprüyü geçip sağa dönerseniz Duatepe
Sokak’a ulaşırsınız. Karşınıza, vaktiyle
Kadıköy’ün en eski sinemalarından olan bir
bina çıkacak. Burası eskiden Özen Sineması
imiş. Binayı kiralayıp restore eden Kadıköy
Belediyesi, Çocuk Koruyucu Ruh Sağlığı
Merkezi, Cemal Süreya Çocuk Eğitim Merkezi, Rasimpaşa Gönüllüleri Ofisi ve Yeldeğirmeni Proje Ofisi’nin de yer aldığı binayı
2013’te mahallelinin hizmetine açmıştı.
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
5) TAK Tasarım Atölyesi
Kısa adı TAK olan bu bina, Kadıköy
Belediyesi, ÇEKÜL Vakfı ve Kentsel Strateji
tarafından yönetilen bağımsız bir atölye.
TAK programları ve etkinlikleri, Kadıköy’de
yaşayan ya da çalışan katılımcılar başta
olmak üzere, tasarımcılara açık. Atölye’nin
ilk etkinliği, 3×3 Stratejik Tasarım Programı
ile Kadıköy’den 3 ada, mahalle ve bölge için
fikir projeleri üretilmesi olmuştu.
Web Sitesi: http://www.kadikoytasarim.org
Ayrıca bu ofisten koordine edilen uluslararası “MuralIst” duvar resimleri festivalinin
ev sahibi de Yeldeğirmeni sokakları oluyor...
271
272
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
6) Rasim Paşa Camii
Kır Kahvesi Sokak ile Rıhtım İskele Sokak
köşesi
Şimdi artık kendisi yerinde olmayan ama
adı sokağında kalmış olan Kır Kahvesi Sokak’tasınız. Onun İskele Sokak ile kesiştiği
köşeye yürüyün. Tam köşede Rasim Paşa
Camii’ni göreceksiniz. Bu camiyi Abdülhamid’in bahriye nazırı Rasim Paşa’nın eşi
İkbal Hanım, Paşa öldükten sonra, 1902 yılında yaptırmış. İstanbul Kültür Envanteri’nde bu caminin 1920 yılında yapıldığı kaydı
var. Türk Neo-Klasik akımın basitleştirilmiş
bir örneği.
7) Ayios Georgios Rum Ortodoks Kilisesi
Karakolhane Caddesi
Karakolhane Caddesi’nde Aya Yeorgios
Rum Ortodoks kilisesi karşınıza çıkıyor.
1895 yapımı kilisenin bahçesinde 15 metre
yükseklikte bir çan kulesi var. Bu kuledeki
çan, yaptığı zillerle dünyaca tanınmış Samatyalı Zilciyan Usta tarafından dökülmüş.
Günümüzde de ibadete açık olan kilisenin
mozaik tekniği ile yapılmış iç duvar süslemeleri hala çok güzel.
8) Sainte Louis Fransız İlkokulu - Çocuk
Esirgeme Kurumu
Kilisenin tam karşısında, günümüzde
Çocuk Esirgeme Kurumu binası olan
mavi bina da vaktiyle Sainte Louis Fransız
ilkokulu imiş.
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
1900’lü yıllara doğru Kadıköy’ün yoğun
yerleşim bölgesi olan Yeldeğirmeni’ndeki
çocukların Moda’daki Saint Joseph Koleji’ne
gidip gelmeleri oldukça zor oluyormuş. Hıristiyan ve Musevilerin çoğunlukta olduğu
Yeldeğirmeni’ndeki çocuklar için burada
Saint Joseph Koleji’nin ilkokul kısmının
inşasına karar verilmiş. 1906’da Karakolhane Caddesi No: 53’te açılışı yapılan bu okula
Saint Louis İlkokulu adı verilmiş.
9) Hemdat İsrael Sinagogu
Uzunhafız Sokak
Yeldeğirmeni’nde kalabalıklaşan Yahudiler,
ibadet için bir sinagog inşa etmek niyetiyle
Uzunhafız Sokağı ve İzzettin Sokağı arasında kalan bitişik iki arsayı satın almış.
1899 yılında resmi olarak açılan sinagogun
adı “Hemdat İsrael Sinagogu” olmuş.
10) Aziziye Hamamı
Recaizade Sokak
Yeldeğirmeni’ndeki Aziziye Hamamı Sultan
Abdülaziz döneminde (1860) yapılmış, iki
katlı bir “çifte hamam”. Web de sitesi yerli
ve yabancı konuklar tarafından çok işlevsel
bulunuyor...
http://aziziyehamam.com
273
274
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
11) Kadıköy Haydarpaşa Rıhtımı Caddesi
ve Kadıköy Meydanı
Caddeye indiğiniz zaman sola doğru yürürseniz, Kadıköy Meydanı’na ilerlemiş olacaksınız. Yolu takip edin ve Konservatuvar
Binası ve Haldun Taner Tiyatro Sahnesi’ni,
tarihi Kadıköy Vapur İskelesi’ni, Kadıköy
Şehremaneti Dairesi olup şimdi Kadıköy
Belediyesi’ne ait yapıyı, onun sağındaki parkı görün. Tarihi özelliklerini koruyan, cıvıl
cıvıl Kadıköy Çarşısı’na da bir göz atabilir
ya da nostaljik tramvaya binip, yorulmadan
Altıyol’u, Kadıköylüler’in tipik buluşma
noktası olan Bahariye’deki meşhur Boğa
Heykeli’ni, Bahariye Caddesi’ni ve onun
üzerindeki tarihi Süreyya Operası’nı, Bulgar
ve Ortodoks kiliselerini, Moda’yı, ayazmalı
meyhane Koço’yu da görüp geldiğiniz yerde
inebilirsiniz.
12) Haydarpaşa İskelesi
Mimar Vedat Tek’in tasarımı İskele, Haydarpaşa Garı ile Avrupa yakası arasında kolay
ulaşımı sağlamak amacıyla yapılmış. Bu İskele Haydarpaşa Garı’nın iki kıtayı birbirine
deniz yoluyla bağlamasında yıllarca hayati
bir işleve sahip olmuştu.
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
13) Haydarpaşa Garı
Haydarpaşa Garı, Abdülhamit döneminde 1906 yılında inşa edilmeye başlanmış,
1908’de Anadolu- Bağdat Demiryolu’nun
başlangıç istasyonu olarak hizmete girmiş.
Almanlar, Bağdat’a demiryoluyla ulaşmayı
akıllarına koydukları için, önce Haydarpaşa-İzmit hattının ‘’adam edilmesine’’ karar
vermiş ve girişimde bulunmuşlar.
Büyük gar binası tasarımı için uluslararası bir yarışma açılmış, yarışmayı Alman
kökenli mimarlar Helmuth Cuno ve Otto
Ritter’in oryantalist esinli neo-klasik tasarımı kazanmış. İnşaata 1906’da başlanmış,
1908’de tarihinde yolcu salonu bölümü
açılmış, tamamı 1,5 yıl sonra bitirilebilmiş.
Gar 2010’da herkesi üzüntüye boğan bir
yangın geçirmiş, çatısı da tahrip olmuştu.
Haydarpaşa Garı, Ankara-İstanbul tren
hatlarının yenilenmesi ve iyileştirilmesi çalışmaları nedeniyle bir süre kullanılmamıştı.
Kent ölçeğinde ve TCDD ray sistemlerinde
yapılan düzenlemeler nedeniyle banliyö
seferleri durdurulduğunda Gar’dan 19 Haziran 2013’de kalkan son tren de heyecanlı
gençler ve halk tarafından böyle uğurlanmıştı.
275
276
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
14) Haydarpaşa Garındaki Saat ve
Mustafa Şem’i Pek
Garın batı cephesindeki alınlıkta duran
büyük saati Mustafa Şem-i Pek yapmış. 19
yüzyıl sonu, 20. yüzyıl başında yaşayan
Mustafa Şem’i Pek, Osmanlı’nın son büyük
saat ustalarından. Dolmabahçe Sarayı’nda
bir ayaklı saati bulunan Mustafa Şem’i Pek,
özellikle kule saati, “mebani” denilen büyük
cephe ve meydan saatleri yapımında ustaymış. II. Abdülhamit’in Alman İmparatoru
Wilhelm’in tahta çıkışının yıldönümü için
özel olarak sipariş verdiği 5 adet saat imal
eden ustaya her bir saat için Wilheim’in
kendi imzasını taşıyan teşekkür mektubu,
İmparatorluk sanayi bakanının takdirnamesiyle birlikte sunulmuş.
15) Myhtos Gar Lokantası- Haydarpaşa
Gar lokantalarını seviyorsanız Haydarpaşa
Garı’ında 1908’den beri hizmet veren tarihi
“Mythos Gar Lokantası” tam size göre bir
yer.
Web: http://www.mythos.com.tr
16) Rıhtım İskele (Çınar) Sokak
Yapı Kredi Yayınları’nın İstanbul Sokakları
101 Yazardan 101 Sokak başlıklı kitabında
her yazar kendi üslubuyla bir İstanbul sokağı anlatmış. Rıhtım Caddesi’ne inmeden
kısmen gördüğünüz İskele Sokak, eski bir
Kadıköylü yazar Türker Armaner’in kaleminden detaylı olarak anlatılmış.
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
17) Ladikli Ahmed Ağa Namazgah ve
Çeşmesi
İşte, bahsi geçen namazgâhlı çeşme de
hemen sokağın sağ köşesinde. 2013’de harap
haldeydi.
Sonra “Yeldeğirmeni / Rasimpaşa Mahallesi
Canlandırma Projesi” kapsamına alındı.
2013’de henüz proje aşamasındaydı.
18) Ahmet Haşim Evi
İskele Sok. No. 2
Ahmet Haşim’in mütareke yıllarında oturduğu ev de 2013’e kadar harap durumdaydı.
Daha sonra Belediye binayı satın aldı ve restorasyon için gerekli hazırlıkları tamamladı.
Restorasyondan sonraki işlevinin “Kültür
Merkezi” olmasına karar verildi.
19) Art Nouveau Valpreda Apartmanı ya
da İtalyan Apartmanı
Armaner’in “onarılmış Art Nouveau İtalyan
Apartmanı” dediği bina budur:
1909 yılında Levi Kehribarcı tarafından yaptırılan ve Haydarpaşa Garı’nın mühendisleri
ve taş işçiliğini gerçekleştiren İtalyan ustalar
burada oturduğu için İtalyan Apartmanı
olarak da bilinen Valpreda Apartmanı.
277
278
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
20) Osman Gazi İlköğretim Okulu - eski
Alman İlkokulu
Bu bina önce Haydarpaşa Garı inşaatı için
İstanbul’a gelen Alman mühendislerin
çocuklarının gideceği bir okul olarak, Gar
inşaatında kullanılan malzemelerle yaptırılmış. Cumhuriyet’in ilanından sonra, 1935’de
kamulaştırılarak Türk okulu, 1950’de de
Osmangazi İlkokulu olmuş.
21) Eski Fransız Ortaokulu yeni Kemal
Atatürk Anadolu Lisesi
1894 yılında Fransa’dan Türkiye’ye (Kadıköy’e) gelmiş olan “Oblates de l’Assomption”
rahibelerinin 1895 yılında Yeldeğirmeni’nde
eğitime açtıkları bu okula, Kadıköy’ün
önemli azizesi olan Saint Euphemie’nin adı
verilmiş. Rahibeler aslında bugün yerinde
olmayan Moda’daki Şifa Hastanesi ile ilgileniyorlarmış ve 1905 yılından itibaren bu
hastanede faaliyet göstermişler. O yıllarda
hepsi paralı kolej olan bu okullarda gelir
düzeyi düşük olan Yeldeğirmeni ailelerinin çocukları eğitim görmekte zorluk
çekiyorlarmış. Bu sebepten, Yeldeğirmeni’ndeki Saint Euphemie Okulu, Notre Dame
de Sion’un ilk ve ortaokulu olarak faaliyet
göstermiş, daha sonra 1906 yılında eğitime
açılan Saint Louis Okulu da Saint Joseph’in
ilkokulu olarak görev yapmış.
Saint Euphemie Okulu’nun, önce Taşlı Bayır
Sokağı’nda bulunan binası inşa edilmiş ve
faaliyete geçirilmiş. 1935 yılında kimlik
değiştiren okul önce “3. Orta Mektep” adıyla, 1950’de de “Kemal Atatürk Ortaokulu”
adıyla eğitime devam etmiş.
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
İkinci Etap: Trenle Kadıköy - Göztepe
- Erenköy - Suadiye üzerinden Bağdat
Caddesi
1) Trenlerine Tepeden Bakan İstasyon:
Göztepe
Anadolu yakasında ilk banliyö tren istasyonları 1871-1873 yılları arasında yapılmış.
Bir süre sonra Göztepe civarına saraya mensup paşalar yerleşmiş, muhteşem köşkler
yapılmış ve yörenin önemi artmış. Böylece
buraya da bir istasyon yapmak şart olmuş.
Ayrıntılı bilgi isteyenler için: “Göztepe
Semtini Kuran Adam”
Göztepe istasyonunda şu anda hâlâ lojman
olarak kullanılan ilk ahşap yapı 1870’lerin
ortasında inşa edilmiş. Fakat Feneryolu’ndan kalkan tren Göztepe’ye gelirken oldukça
dik bir rampayı tırmanır, ıslak ve karlı
havalarda lokomotifin tekerlekleri raylar
üzerinde olduğu yerde döner ve tren yolda
kalırmış. Rampayı zararsız hale getirebilmek
için yolu kazıp, rayların seviyesini 11 metre
kadar indirmişler. Bu sefer de İstasyon
binası setin üzerinde kalmış. Yolcuların inip
binmesindeki zorluk göz önüne alınınca,
bugünkü kâgir istasyon binası inşa edilmiş.
2) Erenköy İstasyonu -1892
3) Suadiye İstasyonu - 1892
Keskin ve Akdemir, banliyö istasyonlarının
eski İstanbul’daki işlevlerini geniş açıdan ele
alarak şehir ile etkileşimini anlatıyor...
İşte Erenköy İstasyonu da, Suadiye İstasyonu da anlatılan özelliklerin tümüne sahip
bir eski referans noktası idi.
279
280
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
4) Bağdat Caddesi
Eskiden İstanbul’un en itibarlı caddesi
Pera’daki İstiklal Caddesi idi. İstanbullu
sözlüğünde şimdi ne yazık ki o yalnızca
“İstiklal” olarak anılıyor, “Caddeliği” de
Kadıköy’e ve Nişantaşı’na kaptıralı çok
oldu! Bağdat Caddesi’nin izlerinin Osmanlı
İmparatorluğu ve Bizans’ta da sürdürülebildiği bilindiği gibi, Fikirtepe kültürünün,
Anadolu ile ilişkisi gözönüne alınarak tarih
öncesine kadar indirilebileceği de söyleniyor. Bağdat yolu, 19. yüzyıla kadar, zengin
bitki örtüsü ve deniz ürünleri, hem de kervanlar ve posta için önemli bir ticaret yolu
imiş. 1873’de Haydarpaşa- İzmit demiryolu
hizmete girince bölge birden göç almaya,
yakınındaki bağ, bahçe bostanlar bile iskan
için kullanılmaya başlamış.
Göztepe ve çevresinden başlanarak 10.000
dönümlük bir araziyi parsellenip satılmış
bahçeli, havuzlu köşkler, zarif az katlı, şık
yazlık, kimi zaman da yabancı mimarlar eliyle yapılmış. 1980’lerde caddedeki
konutların yerini dükkan, mağaza, işyeri
gibi ticari kullanıma terketmeleri yoğun
yapılaşma buraya da uğramış. Bu gelişmeye
rağmen cadde sakinleri tarafından Kadıköylülük ruhu terketmemiş, “lüks tüketim”
olgusuna rağmen şehir kültürü ve ruhu da
canlı tutulmakta.
Dünya Dördücüsü: Bağdat Caddesi
Suadiye İstasyonu’ndan caddeye indiğinizde
yeşilliği, çiçekleri, ağaçlarıyla göz okşayıcı
caddede her iki tarafta en yerli ya da global
ünlü markaların mağazalarını ve yeme içme
yerlerini yanyana dizili olarak bulacaksınız.
CNN Travel geçtiğimiz yıl Dünyanın En
İyi Alışveriş Caddeleri konusunda “gizli
müşteri” görevlendiren Paris’teki “Presence Mystery Shopping” adlı kuruluşa bir
araştırma yaptırmış. Araştırma sonuçlarına
göre bizim “Bağdat Caddesi”, Paris’in ünlü
Champs Elysees’sini, New York’un 5th
Avenue’sunu, Tokyo’nun Ginza’sını arkada
bırakarak “Dünyanın En İyi 4. Alışveriş
Caddesi” seçilmiş.
http://www.bagdatcaddesi.net
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
Pendik
Pendik- Pantikapion, Panticio, Pantiki, Pench-deh, Bebrikya, Temenye
Anadolu yönünden gelindiğinde İstanbul’a giriş kapısı olan Pendik, Kocaeli Yarımadası’nın
güneybatısında yer alır, İstanbul merkezine 39 km uzaklıktadır.
8500 yıllık Neolitik Köy
Marmaray’ın ön çalışmaları sırasında yapılan ve İstanbul’un tarih öncesi geçmişine ışık tutan
arkeolojik kazılardan elde edilen bulguların önemli bir kısmı da Pendik’te. Bu kazılarda elde
edilen bilgiler Pendik’teki en eski yerleşimin MÖ 5000 değil 8500’e uzandığını gösterdi ve
büyük heyecan yarattı.
Anadolu’dan Avrupa’ya kültür ihracı
Neolitik dönem katmanlarındaki köyün mezarlığında, cenin pozisyonunda (hoker) gömülenlerin arasında oturur vaziyette gömülü bir iskelete de ulaşıldı. İl Kültür Turizm Müdürü
Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili de bulguların Arkeoloji Müzesi’ne gönderilmesi yerine, alanda
korunacağı yeni bir müze ve arkeo-parkın müjdesini vermişti.
281
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
Pendik Sahil
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
Pendik Tren İstasyonu Önü Hat Boyu Caddesi
Mehmet Akif Ersoy Kültür Sanat Merkezi
Pendik Çarşısı
Pendik Marina
284
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
Temenye Höyüğü
Pendik yerleşmesi, Pendik ilçe merkezinin
1.5 km doğusunda, Temenye mevkiinde
bulunuyor. Yerleşmedeki ilk bilimsel kazıyı
1961’de, Prof. Dr. Şevket Aziz Kansu yapmıştı. 1986’da Fikirtepe kültürüne benzeyen
yuvarlak planlı, çukurlaştırılmış tabanlı
kerpiç yapılar ortaya çıkarıldı. 1992’de müze
ikinci bir kurtarma kazısı daha yapıldı. Merhum sanatçı Erkmen Senan, 2010’a kadar
yapılan kazılar ve bulguları kişisel blogunda
ayrıntılı olarak kayda geçmiş.
İstanbul Kültür Envanteri’nde de Pendik
Höyüğü ve Aydos Kalesi Kazı Fişleri yer
almakta.
Arkeologlar Green Park Otel’in hemen
arkasında kalan karayolunda da kazıların
sürmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Pendik’in eski adları
Pendik’in bilinen en eski adı Pantikapion,
Pantikapeum ya da Pantikape. Romalılar’ın
Panticio, Pantecio, Panticia olarak adlandırılmış. Bizans döneminde kullanılan Pantecion “Pantiki” adı “her tarafı surlarla çevrili”
anlamına geliyor. Bazıları da bu adın tersane
anlamına gelen antik “Pantikhion”, Latince
“Pantichium” sözcüğünden geldiğini ileri
sürüyor. Bazı kaynaklara göre de; Pendik
“beş burun” anlamını taşır. Ural dağlarından
gelip bu bölgeye yerleşenler “beş köy” anlamında “Pench-deh” adını kullanmış.
Friglerin bir kolu olan Bebrikler de bu
bölgeye “Bebrikya” demişler. Bundan sonra
bütün bölgeyle birlikte “Pendikion” da
Roma’nın egemenliğine girmiş.
Osmanlı Döneminde Pendik Kadıköy gibi
Pendik de 1453’ü beklemeden Osmanlılaşan İstanbul parçalarından. 1328 yılında
Orhan Bey döneminde Aydos Kalesi’nin ele
geçirdiğinde Pendik de Osmanlı yönetimine
geçmiş. boyu bir efsane gibi anlatılırmış. Yıldırım Bayezıd döneminde doğuya yapılan
seferler sırasında Bizans tarafından bir kaç
kez İstanbul’un Anadolu yakası alınmış ve
Pendik de el değiştirmiş. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethiyle birlikte Pendik
de kesin olarak Osmanlı’nın hakimiyetine
girmiş.
Pendik üç büyük yangın geçirip en son 1889
yangınında tümüyle kül olmuş. Yangından
bir yıl sonra, Ayan Meclisi Senato Hariciye
Encümen Reisi Pendikli Azaryan Efendi’nin
Paris’ten getirttiği mimar ve mühendisler
tarafından kasabanın ilk planları çizilmiş.
Böylece Pendik Türkiye’nin ilk planlı kasabası olmuştur.
Pendik’teki Yanyalılar ve diğerleri
1923’den sonra Drama, Kavala ve özellikle
de Yanya’dan gelen Lozan mübadilleri
yerleştirilmiş.
Preveze ve Yanya ahalisinden toplam 55 bin
kişinin önce Antalya ve Silifke bölgesine
nakilleri düşünülmüşse de, mübadillerin
çocuklarını üniversiteye göndermek için
yüksek okullara yakın bir yere gitmek istemeleri üzerine bir kısmı bu nedenle Pendik’e
alınmışlar. Preveze Limanı’ndan kalkan Sulh
adlı bir gemi ile Pendik’e gelen 2.200 Yanyalı
mübadil, bir heyetçe karşılanmış ve önceden
saptanan evlere yerleştirilmişler. Pendik’in
demografik yapısı büyük oranda değişime
uğramış. Müslüman nüfus artarken, mübadiller, demografik yapı içinde en büyük
topluluk haline gelmiş.
Pendik’in Meşhur Tersanesi ve Artan Nüfus
1982 yılında tersanenin açılması ve sanayi
kuruluşlarının da büyümesiyle artan göçler
nedeni ile Pendik yazlık yerleşim yeri
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
olmaktan çıkmış, bahçeli evlerin yerini
apartmanlar almaya başlamış.
Pendik Tersanesi’nin temeli 1969’da atılmış,
10 yıl sonra çalışır duruma getirilmiş.
1982’deki açılış, Tersane’nin birinci kademesini kapsıyormuş. 17 Ağustos 1999
depreminden sonra Gölcük’teki askeri tersanenin zarar görmesi üzerine burası İstanbul
Tersanesi Komutanlığı’na verilmiş. Tersane
Balkanların birinci, Avrupa’nın da üçüncü
büyük tersanesi.
Pendik’e Niçin Gidilir?
İstanbul’un bu tarihi hatta tarih öncesinden
kalan bölgesinin geçirdiği değişimi görmek,
geçmişinden izler aramak, sahilinde
dinlenmek, belki yeni ve çağdaş konforla
donatılı otellerinde kalmak, ekonomik ve
hızlı raylı sistemlerle yolculuk yapmak, yeni
Pendiklilerin yaşamından kesitlere tanıklık
etmek, bütün Anadolu mutfaklarının ve
Pendik’in geleneksel balıkçı lokantalarının
lezzetine varmak Pendik’e gitmeniz için
yeterli nedenler olabilir mi?
Trenle Pendik İstasyonu
Pendik’e ulaşım günümüzde son derece
kolaylaşmış ve seçenekler artmıştır. (Bkz.
Ulaşım seçenekleri. Banliyö treniyle tarifesi
için TCDD sitesine göz atabilirsiniz.
Eski İstanbul sayfiyeleri olan semtlerin istasyonlarından geçecek, Marmara Denizi ve
Adalar’ı göreceksiniz. Pendik İstasyonu’nda
indiğinizde de cıvıltılı Hatboyu Caddesi’nin
önüne çıkacaksınız.
Pendik Çarşısı
Gazipaşa Caddesi
Hatboyu Caddesi’nden deniz tarafına doğru
yürüyün. Pendik’in ana caddelerinden biri
olan Gazipaşa Caddesi’ndesiniz şimdi. Bu
cadde aynı zamanda Pendik Çarşısı olup
denize inene kadar üzerinde her türlü ihtiyaca cevap veren dükkan, mağaza, alışveriş
merkezleri ve yiyecek içecek satan çok
sayıda büfe ve lokanta göreceksiniz.
Mehmet Akif Ersoy Kültür Sanat Merkezi
Eski Belediye binası da şimdi gençlerin ve
çocukların da eğitildiği Mehmet Akif Ersoy
Sanat Merkezi olarak hizmet veriyor, el
sanatları ve müzik kursları düzenleniyor.
Pendik Sahili
Bulunduğunuz noktadan Ankara ve Güldeste caddeleri üzerinden sahile daha kolay
ulaşırsınız. Sahile indiğinizde İDO Deniz
Otobüslerinin ve Feribotların yanaştığı
iskeleyi görürsünüz. Sağa doğru yürürseniz birkaç lokanta ve sosyal tesisten sonra
Pendik Marina görünecek.
Pendik Marinası
Marina, 131 bin metrekare alanda ve 750 yat
kapasitesine sahip.
Pendik’in en eski et ve balık lokantalarından
“Temenye” Marina’ya taşınmış.
Web: www.temenyebalikcisi.com
Agoviç Ailesi’ nin 1974 yılında kurduğu
Boşnak lokantası Sandžak Restaurant değişik lezzetler aray anlar için ilginç olabilir.
Web: www.mostarbalkanmutfagi.com
285
286
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
Tuzla
Gebze ile Kartal arasında yer alan Marmara Denizi kıyısındaki Tuzla, İstanbul ilinin en güneydeki ilçesi. Tersanesi, balığı ve köftesi, şifalı suları ve içmeleri, üniversiteleri, yakın geçmişe
kadar Bayramoğlu tatil beldesi, Formula-I pisti, 2015’den itibaren dev bir çupra biçimindeki
marinası ile meşhur. Adını bir zamanlar burada (şimdiki Mercan burnu) bulunan bir tuzladan
aldığı söyleniyor.
Osmanlı Tuzla’sı
Tuzla yerleşimi, önce 1400 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılıyor.
1453’den sonra ise bölge tamamen Osmanlı’ya tabi oluyor. Tuzla’da yaşayan Rumlar, Lozan
Anlaşması gereğince Selanik, Kavala ve Drama’dan gelen Türklerle yer değiştiriyorlar.
Mübadillerin bugünkü durumu hakkında Tuzla Sosyal Derneği ve Tuzla Sözlü Tarih Projesi
sitelerinde ilginç bilgilere ulaşabilirsiniz.
Bugünkü Tuzla
“İstanbul’un meyva bahçesi” diye bilinen
Tuzla, 1980’lerde sanayi bölgesi olmaya
başladığında tarım tamamen yok oldu.
Fakat 1912 yılına kadar Rum balıkçı köyü
özelliğini koruyan Tuzla’da balıkçılık geçim
kaynağı olma özelliğini bugün de koruyor.
Sahildeki Dev Çupra ya da Tuzla Marina
Tuzla’nın 2015’de tamamlanan yeni marinası
gökyüzünden bakıldığında dev bir çupra
balığına benziyor. 850 yat kapasiteli marinada, denizin üstünde adalardan oluşan
bir alışveriş merkezi, su oyunları parkı ve 5
yıldızlı otel yer alıyor.
Tuzla Marmaray İstasyonu
Tuzla’ya Pendik Marmaray İstasyonu’ndan
bineceğiniz trenle geliyorsunuz.
Marmaray projesi ile yeniden düzenlenmiş
olan Tuzla Meydanı’na çıktığınızda karşınıza gelecek “Teras” seyir kafelerine gidip
bölgeyi panoramik olarak izleyebilirsiniz.
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
Tarihi Tuzla İstasyonu
Tuzla’nın ilk ve tarihi istasyonu hala ayakta
olup, şimdiki tren istasyonunun çok yakınında, Hatboyu Caddesi üzerindedir. Tuzla
eski istasyon binası tip olarak Anadolu
Bağdat demiryolu güzergahının tek mimari
yapısıdır.
Dodo İstanbul Sea Club
Son on yılda gidilmesi pek yaygınlaşan Beach-Club konseptiyle kurulan Tuzla Dodo
İstanbul Sea Club, hem yüzme hem sörf için
ideal bir yer.
Tuzla’da Köfte ve Balık
İstanbullular yıllardan beri Tuzla’ya köfte ve
balık yemeye gelirler.
İşte size en eski ve geleneksel adresler:
Meraklı Köfteci
1953’de kurulmuş. Meraklılığı ise kullandığı
eti kendi yetiştirdiği hayvanlardan sağlamasıyla başlayıp, kaliteyi ve tarifini özenle
değiştirmemesinden kaynaklanıyor.
Web: http://www.meraklikofteci.com
Aynı cadde üzerinde bulunan ve sevilen
diğer Tuzla köftecileri de şöyle:
Doktorun Yeri: Tel: 0216 395 81 74,
Filizler Köftecisi: Tel: 0216 395 91 06,
Kekik Köfte: Tel: 0216 446 45 10
Balık için seçeneğiniz çok.
Mercan Balık (Tel: 0216 395 60 59) Tuzla’nın en eskilerinden. Aynı yerdeki Dodo
Balık da olabilir.
Tuzla Termal Tesisleri ve Şifalı Sular
İçmeler
Tuzla’dan bir istasyon (içmeler İstasyonu)
uzaklıktaki tarihi kaplıcalar ve şifalı su tesislerine trenle gelebileceğiniz gibi sahilden
yürüyerek de ulaşabilirsiniz.
500 yıldır insanlara sağlık sunan Tuzla
İçmeler Kaplıcaları günümüze kadar gelmiş.
Örliy ya da Oerley’in İstanbul’da Az Bilinen
Bir Eseri: Tuzla Kaplıca Otel
1927’den 1930’ların sonuna kadar Avrupa’dan çok sayıda yabancı mimar Türkiye’ye
davet edilmiş.
Bunlar arasında Avusturya’lı Robert Oerley
de var. Oerley, daha çok Sağlık Bakanlığı
projeleri yaptığı için “Cumhuriyet döneminin sağlık yapıları mimarı” olarak tanınmış.
Oerley, Türkiye’de yaşadığı dönemde soyadını da “Örley” olarak kullanmış.
Tuzla İçmeleri Kaplıca Oteli, yapıldığı dönemin öncelikli olarak bir sağlık tesisi olduğu
için, zamanın modern teknoloji ve malzeme
ile donatılmış. Atatürk de zaman zaman
Tuzla İçmeleri’ne giderek kür amacıyla
birkaç gün bu otelde konaklamıştır.
Web: www.tuzlakaplicalari.com
287
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
Dodo İstanbul Sea Club
tanbuş
istanbulturizmmerkezleri.org
* Tuzla Terminal Tesisleri
* Tarihi Kaplıca Oteli
* İçmeler
Tuzla İstasyonu
Tuzla Lokantalar

Benzer belgeler

2015-2019 Stratejik Plan

2015-2019 Stratejik Plan Tablo 8 Pendik İlçesi Okur-Yazar Tablosu (TÜİK-2013) (6+ Yaş Grubu) .......................................... 15 Tablo 9 Pendik İlçesi Eğitim Tablosu (TÜİK-2013) .....................................

Detaylı