Şubat - Keskinoğlu

Transkript

Şubat - Keskinoğlu
ŞUBAT 2016 Sayı:220
YUMURTA
TÜKETİMİNİN ARTTIRILMASI
Yumurta sektörü yaklaşık olarak 4 milyar
TL cirosu ve 150 bin kişiye sağladığı
istihdam ile ülke ekonomisine önemli
katkılar sağlamaktadır. Ülkemiz Dünya
tavuk yumurtası üretiminde 10. sırada
yer alırken, Avrupa’da ise 3. sırada yer
almaktadır. 2015 yılı verilerine göre 17
milyar adet yumurta üretilen ülkemizdeki sektör firmalarının modern üretim
tesisleri son yıllarda oldukça gelişmiş ve
hayvancılık sektöründe de önemli bir
konuma gelmiştir.
Yumurta, anne sütünden sonra insanın
ihtiyacı olan tüm besin öğelerini bulunduran tek besindir. A,D, E ve B grubu
vitaminleri içermesi, içinde bulunan
kolin sayesinde de beyin fonksiyonlarının yerine getirilmesinde önemli rol
oynar. Bu nedenle çocuk beslenmesinde
protein kaynağı olan yumurtaya gereken
önem mutlaka verilmelidir. Minarel zenginliği, düşük kalorili oluşu, kalp dostu
olması ve doygunluk hissi vermesi ile
insan beslenmesinde bu kadar önemli
bir yerde olan yumurtayı 7’den 70’e
tüm bireylerin mutlaka her gün 1 adet
tüketmeleri gerekir. Fakat maalesef yumurtanın ülkemizde yeteri kadar değeri
bilinmemekte, tüketim de hala istenilen
seviyelerde değildir. Ülkemizde kişi başı
tüketim 190 adetlerdeyken, bu rakam
Meksika’da 355, Japonya’da ise 350
adet seviyelerindedir. Bu doğrultuda
ülkemizdeki tüketimi arttırmak için sektör olarak yapmamız gereken en önemli
konu bilgilendirme kampanyalarıdır.
Keskinoğlu olarak bizler, yaptığımız çeşitli kampanyalarla ve katıldığımız etkinliklerle ülkemizdeki yumurta tüketimini
arttırmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. En temel besin kaynaklarından biri
olan yumurtayı hijyen, sağlık ve besin
değeri gibi önemli öğelerini koruyarak
tüketicimizle buluşturmaya devam
edeceğiz. Amacımız insan beslenmesinde bu denli önemli bir yere sahip olan
yumurtanın hak ettiği değere ulaşmasını
ve sağlıklı nesillerin yetişmesini sağlayarak ülkemizin refah ve eğitim düzeyini
yükseltmektir.
Şirketimiz, Gulfood 2016’da geniş Ürün
Gamıyla Dikkat Çekti
Global Pazarda Türkiye’yi 5 kıtada
75 ülkede temsil eden şirketler
grubumuz, 21 - 25 Şubat 2016
tarihleri arasında Dubai’de düzenlenen Gulfood 2016 Uluslararası
Gıda & Otel Ekipmanları Fuarı’na
işlenmiş piliç eti ürün gamıyla
katıldı.
Fuarda gördükleri ilgiden son derece memnun kaldıklarını belirten
Keskin Keskinoğlu,“Gulfood 2016
Fuarı, dünyanın en büyük gıda
fuarları arasında yer alıyor. Bölgede piliç eti pazarını Amerika ve
Brezilya elinde bulunduruyordu
ama artık Türkiye onlar için çok
büyük bir rakibe dönüşüyor. Türk
ürünlerine olan talep gün geçtikçe
artıyor.
Biz Keskinoğlu olarak uzun yıllardır
bu ülkelere ihracat yapıyoruz. Ticari işbirliklerinin artmasında büyük
katkı sağlayan böyle fuarlar bizler
için çok önemli. Gulfood 2016
Fuarı’nda da yeni ihracat görüşme-
leri yaptık. Bu görüşmelerin ticari
işbirliğine dönüşmesini hedefliyoruz. Keskinoğlu olarak bu bölgelere
yaptığımız ihracatlarda ürünlerimizin ambalajlarında Türk bayrağını
kullanıyoruz, bölge halkı Türk ürünlerine çok güveniyor. Önümüzdeki
dönemlerde karşılıklı ticaret anlaşmalarının çok daha büyük hacimli
olacağına inanıyoruz” dedi.
Fuarda standımızı ziyaret eden T.C.
Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tarık Sönmez “Son zamanlarda ülke olarak ihracatta sıkıntılar
yaşadık. Ama bakanlığımızın özverili
çalışmaları ile bu sıkıntılar en kısa
zamanda sonuçlanacak ve ihracat
hedeflerimize ulaşacağız” dedi.
87 ülkeden 4.200 firmanın katıldığı
ve bu yıl 21.’si düzenlenen fuarda
hızlı bir başlangıç yapan ve gerçekleştirdiği etkinliklerle bölgede farklılık yaratan şirketimiz, fuarda geniş
ürün gamıyla ilgi odağı oldu.
Misafirlerimiz ile Ravika Köyü’nde Nostaljik Bir Gün Yaşadık
“Sektörde 53. yılına giren
şirketler grubumuz, Yağ
Bilimi ve Teknolojisi Derneği’nden gelen misafirlerini
grubumuzun kurucusu ve
ebedi başkanı merhum
İsmail Keskinoğlu’nun
anısını yaşatmak amacıyla
yapılan Ege ve Balkan
mimarisinin özelliklerini
taşıyan Ravika Köyü’nde
ağırladı.”
Sektörde 53. yılına giren
şirketler grubumuz, Yağ
Bilimi ve Teknolojisi Derneği’nden gelen misafirlerini
grubumuzun kurucusu ve
ebedi başkanı merhum İsmail
Keskinoğlu’nun anısını yaşatmak amacıyla yapılan Ege ve
Balkan mimarisinin özelliklerini taşıyan Ravika Köyü’nde
ağırladı.
Ravika Köyü’nde bulunan
yağhaneyi, kahveyi, bakka-
lı, berberi, camiyi, okulu ve
müzeyi gezen misafirlerimize
şirket yetkililerimiz tarafından
Merhum İsmail Keskinoğlu’nun
hayatı, köyün tarihçesi ve
mimarisi, piliç eti, yumurta ve
zeytinyağının Türkiye ve dünyadaki üretim ve tüketim oranları, ürün gamımız ve hedeflerimiz hakkında bilgiler verildi.
Ravika köyünün gezilmesinin
ardından 200 araçtan oluşan
Klasik Araç Müzesi’ni gezen
misafirler, her aracın yapım,
tedarik aşamaları ve araçların
hikayelerini görevlilerden dinlediler. Kendilerine özel olarak
hazırlanan geziden oldukça
memnun kaldıklarını belirten, Yağ Bilimi ve Teknolojisi
Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
Abidin Tatlı, “Bize burada geçmişi yeniden yaşattığınız için
çok mutluyuz. Bu mükemmel
misafirperverliğinizden dolayı
teşekkür ederiz” dedi.
Çalışanlarımızdan Kan Bağışı
“Şirketler grubumuzun
tesislerinde bulunan sağlık
bölümümüz ile Kızılay’ın
ortaklaşa düzenlediği kan
bağışı kampanyası şirket
çalışanlarımız tarafından
büyük ilgi gördü.”
Şirketler grubumuzun
tesislerinde bulunan sağlık
bölümümüz ile Kızılay’ın
ortaklaşa düzenlediği kan
bağışı kampanyası şirket
çalışanlarımız tarafından
büyük ilgi gördü.
Kızılay Kan Merkezinden gelen sağlık uzmanları, 18-65
2
yaş arası önemli bir problemi bulunmayan, vücut ağırlığı 50 kg’ın üzerinde olan ve
bağışta bulunmak isteyen
herkesin kan verebileceğini
belirtirken, kan bağışının
bilimsel olarak kanıtlanmış
hiçbir yan etkisi olmadığını
ve üç ay arayla kan bağış-
lanabildiğini dile getirdiler.
Kan bağışı sayesinde birçok
hayatın kurtarılabileceğinin
önemini vurgulayan yetkililer,
bu konuda sağ duyulu olmaya davet ettiler.
Her yıl tekrarlanan kan bağışı
kampanyasına katılımın çok
yoğun olduğunu belirten
yönetim kurulu üyemiz Hamit
Keskinoğlu, “Kan bağışı son
derece önemli bir olay ve
hepimizin her an, her dakika
ihtiyaç duyabileceği bir konudur. Biz toplumsal alışkanlıklarımız arasına kan bağışında
bulunmayı da koyduğumuz
ölçüde kendimizi başarılı
sayabiliriz. Biz de toplumsal
bir görev olarak bilinçli bir
şekilde kan vermeye her an
hazır olmalı ve bu sorumluluğu tüm yakınlarımıza anlatmalıyız” diye konuştu.
Şirketler Grubumuza İnsana Saygı Ödülü
Türkiye’nin en büyük insan
kaynakları platformlarından
birisi olan Kariyer.net ve
Finansbank’ın ana sponsorluğunda bu yıl 15.’si düzenlenen 2016 İnsan Kaynakları
Zirvesi geçtiğimiz günlerde
Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi
Sarayı’nda gerçekleşti. İnsan
kaynakları alanındaki başarılı
çalışmaları öne çıkarmak ve
kamuoyu ile paylaşmak amacıyla düzenlenen İnsana Saygı
Ödülleri kapsamında toplam
254 firma ödüle layık görüldü.
Ödüller aday başvurularını
yüzde yüz olarak yanıtlayan,
en çok istihdam yapan ve en
çok başvuru yapan firmalara
verilirken, ayrıca en beğenilen
firma ve en beğenilen iş ilanları da ödüllendirildi. Şirketler
grubumuzda geçen yıl olduğu
gibi bu yıl da, İnsan Kaynakları Zirvesi’nde “İnsana Saygı
Ödülü”ne layık görüldü.
Şirketimizin insana verdiği değerin ödüllendirilmesinden mutlu
olduklarını ifade eden yönetim
kurulu üyemiz Esin Keskinoğlu Onaran “İnsan Kaynakları
Politikamız gereği, bir şirketin en
değerli varlığının insan olduğuna
inanıyoruz. Şirketimize yönelik
her başvuruyu çok büyük bir
hassasiyetle inceledik ve olabildiğince hızlı bir şekilde geri
dönüşte bulunduk. Bu anlamda
İnsan Kaynakları Birimi olarak
amacımız; insan kaynaklarının
etkin sistemlerini kurmak, süreci
yönetmek, kolaylaştırmak ve taraflara rehberlik yaparak işe alım
sürecinin kalitesini yükseltmektir.
Personel adaylarımıza ve çalışanlarımıza karşı gösterdiğimiz öncü
yaklaşımımız ile layık görüldüğümüz bu ödül; Keskinoğlu olarak
hepimizi onurlandırmış ve büyük
bir motivasyon unsuru olmuştur.
Çalışmalarımızın bu şekilde ödüllendirilmesinden büyük mutluluk
duyuyoruz” dedi.
“Türkiye’nin en büyük
insan kaynakları platformlarından birisi olan Kariyer.
net ve Finansbank’ın ana
sponsorluğunda bu yıl
15.’si düzenlenen 2016
İnsan Kaynakları Zirvesi
geçtiğimiz günlerde Lütfi
Kırdar Kongre ve Sergi
Sarayı’nda gerçekleşti.”
Türk Kanatlı Sektörü Olarak 2016 Hedefimiz: Irak’a İhracatı Arttırmak
Türk tavukçuluk sektörünün en büyük ihracat
pazarı olan Irak’a, yaşanan
terör olayları ve güvenlik
sebebiyle geçtiğimiz yıl
istenilen seviyede ihracat
gerçekleştirilememiştir.
2014 yılında bu ülkeye
Türkiye’den 732 mil-
yon dolarlık piliç eti ve
yumurta ihracatı gerçekleştiren sektör firmaları,
yaşanan bu olumsuz
olaylar nedeniyle 2015
yılında maalesef yüzde
40 oranında bir düşüşle
450 milyon dolarlık ihracat yapabilmişlerdir.
Irak pazarının hem yumurta
hem de piliç eti ihracatında
Türkiye’nin en büyük pazarlarından biri olduğunun
altını çizen Keskin Keskinoğlu, “2015 yılında bu ülke ile
ihracatta yaşadığımız sıkıntılar, hükümet yetkililerimizin desteği ve Habur sınır
kapısının tekrar açılması ile
son bulmuştur. Sektörümüz için bu denli önemli
olan Irak pazarının açılması
sektör firmalarını oldukça
rahatlatacaktır. Umarız bu
gelişme ile sektör firmaları
rahat bir nefes alacak ve
ihracat hedeflerine ulaşmak
için var gücüyle çalışacaklardır. 2016 yılı hedefimiz
ise Irak’a 600 milyon dolarlık piliç eti ve yumurta ihraç
etmektir” dedi.
“Türk tavukçuluk sektörünün en büyük ihracat pazarı olan Irak’a, yaşanan
terör olayları ve güvenlik
sebebiyle geçtiğimiz yıl
istenilen seviyede ihracat
gerçekleştirilememiştir.”
3
ETLİK PİLİÇ YETİŞTİRMEDE İLK HAFTA BAKIMININ ÖNEMİ
Etlik Piliç Yetiştiriciliği’nde ilk hafta bakımı çok önemlidir. İlk hafta
bakımında gerekli şartların oluşturulması için çalışmalar civcivin karşılanmasından önce başlanır. Kümes hazırlığı yapılırken mevsim göz
önünde tutulmalıdır.
Kümes Hazırlığı
Altlık olarak kullanılacak malzeme
(çeltik, talaş vb.) kış aylarında m2’ye
5 kg altlık, yaz aylarında ise 3 kg
altlık serilmelidir. Kümes özellikle
soğuk kış aylarında en az 48 saat önceden ısıtılmaya başlanılmalıdır. Civciv karşılanması sırasında tabandaki
beton sıcaklığı minimum 28 derece
olmalı, kümes içerisinin sıcaklığı ise
minimum 33-34 derece olmalıdır. 48
saat önceden ısıtılmaya başlanmayan kümeslerde, ilk hafta ölümleri,
kırıklanmalar ve gramaj alımında
problemler yaşanması olağandır.
Kümes hazırlığında dikkat edilmesi
gereken konulardan bir diğeri ise
ekstra olarak kümes içerisine konulacak olan duba yemlik ve suluklardır. Hazırlanacak civciv bölmesine
her 100 adet civciv için 1 adet seyyar
yemlik ve 1 adet seyyar suluk konmalıdır. Unutmayınız ki civciv kalktığında 1 metre yürümeden yeme
ve suya kolaylıkla ulaşıyor olmalıdır.
Aksi taktirde kümeste hızla kırıklanmalar, üniformitede dalgalanmalar
gözlenir, bu durumda performansı
olumsuz yönde etkiler.
Kümes içerisinde civciv bölmesinin
%25’ini kaplayacak şekilde civciv kağıdı serilmelidir. Civciv kağıdı yemliklerin altına, her iki taraftan da sıkıştırılarak konması, civciv kağıdının
3. gün toplanırken kolay çıkarılması-
Evren Tosun
4
na yardımcı olacaktır.
Mevcut nipel hatları ve basınçları civciv
kabulünden hemen önce son kez kontrol edilmelidir. Nipeller açık olmalı ve
basınçları Chorti (Korti) tip nipeller için,
basınç boncuğu 5 santimetrede olmalıdır. Lubing tipi (daha kolay su veren)
nipellerde ise basınç daha düşük tutulmalıdır. Nipel boyu civcivin göz hizasında yani uzanmasına gerek kalmadan
kolayca içebileceği hizada olmalıdır.
Civciv Kabulü;
Civciv kabulünde, civcivler araçtan
mümkün olan en kısa sürede kümese
indirilmesi gerekmektedir. Civciv indirme işlemi bittikten sonra, gelen civcivin
ağırlığı tartılarak not alınmalıdır. Kasa
sayımı yapılmalı ve kasa içerisindeki
olası ölü hayvanlar sayılarak kamyon
şoförü ile birlikte tutanak altına alınarak saha sorumlusuna bilgi verilmelidir.
Civciv indirme işlemi bitmesine müteakip, kümes içerisine 30 dk boyunca
girilmemeli ve hayvanın sakinleşerek
ortama alışması beklenmelidir.
Aydınlatma;
Kümes içi aydınlatma ilk hafta m2’de
30-40 lüks olmalıdır. Eğer elinizde bir
lüksmetre ölçer alet yok ise bilmeniz
gereken, 30-40 lüks’ün gündüz dış ortam aydınlığı gibi olması gerektiğidir
yani dışarıdan kümes içerisine girdiğinizde kümesinizin size karanlık gelmemesi gerekir.
Kursak Skorlama;
Civcivler kümesinize indikten ilk 24
saat sonrasında, kursak doluluk oranları takip edilmelidir. İlk 24 saat sonunda
civciv kursakları %100 oranında dolu
ve kulak memesi kıvamında olmalı.
Eğer kursak sert ise bu civcivin yeterli
Salihli’de bulunan 20 bin kapasiteli
çiftliğinde yaptığı üretimle bu ayın
başarılı üreticileri arasında yer
aldı. Kendilerini tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.
suya ulaşamadığının bir göstergesidir.
Eğer kursak çok yumuşak ise bu seferde sadece suya ulaşabildiğini fakat
yeterli yeme kolayca ulaşamadığının
göstergesidir. İlk 24 saat sonunda
kursak doluluğunun %100 oranında
olmadığı durumlarda, sıcaklık kontrol
edilmeli ve içeride saat başı gezinme
vasıtasıyla civcivler yeme ve suya teşvik edilmelidir.
İlk Hafta Havalandırması;
İlk hafta havalandırması minimum
havalandırmaprensibine göre yapılmalıdır. Minimum havalandırma genç
hayvanlar ve soğuk hava koşulları
için kullanılır. Bu tip havalandırmanın
amacı ihtiyaç duyulan hava sıcaklığını
korurken, zararlı gazları ve aşırı nemi
ortadan kaldırmak amacıyla kümes
içindeki zararlı durgun havayı, dışarı
atmak ve kümes içinde temiz havayı
sağlamaktır.
Civciv’in kümese girmesine müteakip,
dışarıdaki hava sıcaklığı ne olursa olsun, atık gazları ve aşırı nemi ortadan
kaldırmak ve temiz hava akışını sağlamak için minimum havalandırmaya
başlanması gerekir. Minimum havalandırma civciv fanları vasıtasıyla, zaman ayarlı fanlarla çalıştırılmalıdır.
Tüm bu şartlar sağlandığında ilk hafta
gramaj hedefi, civciv giriş gramajının
4,5 veya 5 katı kadar olması beklenmektedir. Örneğin ortalama 35 gram
gelen civcivin ilk haftayı 170-175 gr’la
tamamlanması beklenir. Unutulmamalıdırki ilk hafta kaybedilen her 1
gram canlı ağırlık, seyreltme yaşında
kaybedilecek 11,5 gr’a eşittir. Yani ilk
haftasını hedefinden 10 gram geride
tamamlayan bir sürü, seyreltmede
hedefinden 115 gr geriye düşecektir.
Bergama’da bulunan 60 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle
bu ayın başarılı üreticileri arasında
yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı
çalışmalarının devamını dileriz.
Mustafa Akyar
Hardallı Tavuk But,
Elma ve Brokoli ile
Hazırlanışı:
Malzemeler:
Hardal, bal ve ezilmiş sarımsağı bir kapta
karıştırın ve bir sos elde edin. Hazırlamış olduğunuz sosa tavuk butlarını bulayın. Elma
ve brokiliyi de limon suyu ile karıştırın. Tavuk butları, brokoli ve elmaları fırın tepsisine yerleştirin. Önceden ısıtılmış 180 derece
fırında 45 dk – 1 saat pişirin ve servis edin.
2 adet Keskinoğlu tavuk but
1 adet yeşil elma
200 g brokoli
70 g hardal
30 g bal
1 diş sarımsak
½ adet limon suyu
Ege Otları
Salatası
Hazırlanışı:
Malzemeler:
4 yemek kaşığı Ravika zeytinyağı
100 g cibes otu
100 g hindiba otu
100 g şevket-i bostan otu
100 g turp otu
2 adet havuç
3 adet domates
2 adet soğan
½ bardak portakal suyu
2 diş sarımsak
1 bardak su
1 kahve fincanı pirinç
Tuz
Bir tencerede, hindiba, cibes,
şevket-i bostan ve turp otlarını
haşlayın. Ayrı bir tavada zeytinyağını kızdırın ve doğramış
olduğunuz soğanları 5 dakika
soteleyip içine sarımsak, rendelenmiş havuç ve pirinci de
ilave edip pirinçler kavruluncaya kadar karıştırmaya devam
edin. Pirinçler kavrulunca içine
doğranmış domates ve portakal suyunu da ilave edip 15
dakika orta ateşte pişirin. Pişen
karışımı haşlanmış otlarla birlikte geniş bir kaba alıp üzerine
zeytinyağını gezdirip servis
edin.
5
TURGAY
KIZILTUĞ
“Türk müziği geleneksel Türk
sanatları içinde ki en önemli ve
uygulaması en geniş kapsamlı
müziktir. 1000 yıllık bir mazisi
olan büyük bir kültür mirasımızdır. Geçmişten günümüze büyük
bir gelişim ve değişim sergilemiştir.”
6
Öncelikle sizi tanımak isteriz.
Bize biraz kendinizden bahseder
misiniz?
1965 Erzincan doğumluyum.
İlk ve Orta öğretimimi Bursa da
tamamladım. İlk musiki çalışmalarıma Bursa Musiki Cemiyeti’nde başladım. Üniversite tahsilimi
Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Resim Heykel mezunu
olarak tamamladım. 1981 senesinde henüz 18 yaşında iken TRT
ses sanatçısı oldum. Ankara radyosunda 2 yıl büyük ustalardan
eğitim aldım. Ferit Sıdal, Ahmet
Hatimoğlu, Metin Everes, Tarık
Kip, Yüksel Kip, Dr. Nazmi Özal,
Müberra Yetgin, Kutlu Poyaslı,
Yılmaz Yüksel, Avni Anıl gibi. TRT
ses sanatçılığımın yanı sıra 20
senedir koro şefliği yapıyorum
ve öğrenci yetiştiriyorum. 10
senedir Akhisar Musiki Derneğini çalıştırıyorum. Çeşitli resim
ve heykel sergileri açtım. Halen
TRT’de ses sanatçısı ve icra denetleme kurulu üyesiyim.
Türk müziğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türk müziği geleneksel Türk sanatları içinde ki en önemli ve uygulaması en geniş kapsamlı müziktir.
1000 yıllık bir mazisi olan büyük
bir kültür mirasımızdır. Geçmişten
günümüze büyük bir gelişim ve değişim sergilemiştir. Türk Halk Musikisi ve Türk sanat Musikisini içinde
barındırır. Abdülkadir Merogi, Itri,
Dede efendi gibi Klasik Türk Müziği
bestekarlarından günümüze kadar
gelen büyük bir sanattır. Günümüzde Türk Musikisine bakış açısı ne
yazık ki biraz değişmiştir. Sanatsal
yönüyle değil eğlence yönüyle
değerlendirmektedir. Bu da toplumun sanatsal anlayışını yozlaştıran
en önemli nedendir. Türk müziği
eğlence musikisi değil, sanatsal
değeri olan büyük bir kültürdür.
Dışardan bakıldığında işiniz hem
çok zor bir o kadar da keyif verici
görünüyor. İşinizin zor ve kolay
yanları nelerdir?
Musiki ile uğraşmak ister Türk
müziği olsun ister evrensel müzik
olsun öncelikle yetenek ve beceri
gerektirir. Çok çalışmak ve özveri
şarttır. Sanat tamamiyle hayatını
adaman gereken bir uğraştır. Küçük
yaştan itibaren özel bir eğitim
gerektirir. Müzikle uğraşmanın en
güzel yanı ise hem kendinizi hem
de dinleyenleri mutlu etmektir.
Müzik evrensel tek dildir. İnsanların en büyük mutluluk kaynağıdır.
Bir şarkı okuyarak ya da dinleyerek
vücudun serotonin hormonunu
devreye sokarsınız. Bu da en büyük
mutluluk kaynağıdır.
Müzik size neyi ifade eder?
Yukarıda belirttiğim gibi musiki
mutluluk kaynağıdır. Yaşam biçimidir. Evrensel ortak dildir.
Yakın zamandaki projeleriniz nelerdir? Bahseder misiniz?
TRT’de ki ses sanatçılığım yanı
sıra ses sanatçısı sayın Güldehen
Marmara, keman sanatçısı Sayın
Selçuk Gönüldaş ile bir televizyon
programı projemiz var. Yine çok
değerli sanatçı arkadaşlarımız ile
kurduğumuz “HARMONIA BAND”
müzik topluluğumuz ile yurtiçi ve
yurtdışı konserlerimiz olacak. İlk
yurtdışı konserimiz Viyana’da bir
konser daha sonra Azerbaycan ve
Almanya’da bir konser planlıyoruz. Yurt içinde çeşitli halk konserleri planlarımız var.
İş yani müzik dışında neler yaparsınız? Bir gününüzü nasıl geçirirsiniz?
Günümü TRT ve öğrencilerimle
müzik yapmanın dışında eşimle
birlikte tiyatro ve sinema seyretmekle geçiriyorum.
Mutfağa girmekten ve yemek
yapmaktan hoşlanır mısınız?
Zaman zaman mutfağa girip eşime yardım etmekten hoşlanırım.
Bilhassa kahvaltı hazırlamayı çok
severim.
Zeytinyağlı ve tavuk yemeklerinden favori lezzetleriniz nelerdir?
Damak zevkim zeytinyağlı ve
tavuk çeşnili yemekler için daha
uygundur. Her türlü zeytinyağlı
ve tavuk çeşnili yemekleri çok
severim. Hele bu yemekler Ravika
marka zeytinyağı ve Keskinoğlu
“Musiki mutluluk kaynağıdır. Yaşam
biçimidir. Evrensel ortak dildir.”
marka tavuk ve yumurta ürünleri olursa.
Keskinoğlu ürünlerini nasıl
buluyorsunuz?
Yukarıda belirttiğim gibi Keskinoğlu markası ile üretilen tavuk
yumurta ve benzeri ürünleri
tüketmekten büyük bir zevk
alırım. Onlardan aldığım damak
zevkini diğer markalı gıda ürünlerinden alamam.
7
SAÇKIRAN HASTALIĞI
SEVGİNİN IŞIĞI
Saçkıran, bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. Bağışıklık sistemi
hastalıklarında sebebi belli olmayan bir nedenden dolayı, bağışıklık sistemi kendi hücrelerini yabancı olarak algıladığından,
kendi hücreleri ile savaşa girişir. Bunun sonucunda kıl kökleri
etrafındaki lenfosit adı verilen hücreler sitokin adındaki kimyasalları salgılar. Bu durum saçlarda dökülmelere neden olur.
Tıpta alopesi areata olarak adlandırılan bir durumdur. Kişinin
yediği besinlerle ilgili olmayan durum, genellikle stresli bir
dönem sonrasında başlayabilir. Başlangıçta belirgin bir özelliği
olmadığından, çoğunlukla berbere gidişlerde fark edilebilir.
Bu rahatsızlık saçın büyümesini durdurarak, saçın kökünden
ayrılmasına neden olur. Bu rahatsızlığın bulaşıcılık özelliği
bulunmamaktadır. Yemek, içmekle, solunum yoluyla, temasla
bulaşıcılığı mümkün değildir. Bu rahatsızlık saçlı deride, kaşlar,
sakal bölgesi, kirpikler ve vücudun diğer kıllı bölümünde
görülebilir. Hastalık sıkça tekrarlandığından, hastaların yaşam
kaliteleri olumsuz olarak etkilenmektedir. Çoğunlukla genç
erişkin kişilerde sıkça görülen bir durumdur. Hastaların çoğu
20 yaşın altında, ilk atakları yaşamışlardır. Rahatsızlıkta önce
saçlar ani bir şekilde dökülür, daha sonra bölgede genişleme
meydana gelir. Sonra saçların döküldüğü yerde beyaz gri
renkte saçlar çıkmaya başlar. Döngü bu şekilde devam eder.
Bir yandan dökülmeler, diğer yandan yeniden çıkan saçlar,
şeklinde sürekli tekrarlanır.
Saçkıran nedenleri nedir?
Rahatsızlığın nedenleri belli değildir. Ancak rahatsızlığın oluşmasında stresin, sinirsel etkenlerin önemli olduğu bilinmektedir. Bunun yanında genetik faktörlerin etkili olduğu belirlenmiştir. Ailesinde saçkıran olan kişiler hastalık açısından riskli
grupta yer almaktadır. Bu hastalarda tiroit sorunlarına ve kansızlık problemlerine sıkça rastlanmaktadır. Bunlar hastalığa
neden olmamakla birlikte, şiddetlenmesine katkı sağlamaktadır. Hastalık genellikle 6 ay ile bir yıl içinde iyileşme belirtileri
verir. Bu hastalarda tırnak sorunlarına da sık rastlanmaktadır.
Hastalarda tırnakların kalınlaşması, çizgiler oluşması gibi
durumlar görülmesi, saçkıran sorununun şiddetli olduğunu
gösterir. Hastalığın teşhisinde yapılan laboratuvar testleri
bulunmamaktadır. Fakat çocuklarda oluşan rahatsızlıklarda,
mutlaka tiroit testleri yapılır.
Saçkıran tedavisi nasıl yapılır?
Bazı hastalar bu sorunla bir defa karşılaşmış olsalar da, bazıları yıllar boyunca hastalığın etkisinden kurtulamazlar. Saçlar
sürekli olarak dökülerek, yeniden çıkar. Hastalıkta olan tekrarlar kişiden kişiye farklılık gösterir. Bazı kişilerde saçlar yeniden
çıkarken beyaz olarak çıkar. Daha sonra kendi rengine döner.
Hastalığın seyri herkeste farklıdır. Hastalığın tedavisine
başlamadan önce kişide bulunan doğumsal anomaliler, tiroit
hastalığı gibi etkenlerin varlığı araştırılmalıdır. Bu rahatsızlık
için kullanılan ilaçlar sadece saçların yeniden çıkmasını sağladığından, hastalığın tekrarını ya da tedavisine katkı sağlamaz.
Saç dökülmesinin dışında ağrı ya da başka bir belirtiye neden
olmayan bir rahatsızlıktır. Bulaşıcı özelliği yoktur. Kişilerde
psikolojik bozukluklara neden olabilir. Saçların dökülmesiyle
depresyona girmek, içe kapanmak yerine bununla mücadele
edilmelidir. Görünüşünüzü şapka, peruk gibi yardımcı ürünlerle düzeltebilirsiniz. Kendinize değer vererek, değersizlik
duygusunu yenmeye çalışın. Bunun herkesin başına gelebilecek olan bir olay olduğunu unutmayın. Hastalığın tedavi
edilmesi için, saçsız bölgelere steroid kremler uygulanabilir.
Tedavide steroid tablet kullanımı saçların büyümesini sağlarken, tedavi sonlandırıldığında yeniden tekrarlama özelliği
gösterir. Saçsız alanlara ultraviyole ışık tedavisi uygulaması
da, saçların yeniden çıkmasını sağlayabilir.
Otobüs yolcuları elinde beyaz bir bostan taşıyan genç ve güzel
kadının otobüse binişini içten gelen bir sempati ile izlediler. Basamaklan geçti. Boş olduğu söylenen koltuğu el yordamı ile buldu,
oturdu. Çantasını kucağına aldı ve bastonu koltuğa yasladı. 34
yaşındaki Susan, bir yıldır görmüyordu. Bir yanlış teşhis sonucu görmez olmuş, birden karanlık bir dünyanın içine düşmüştü.
Öfke.. Kızgınlık.. Kendine acıma.. Hayatta tek dayanağı artık kocası
Mark idi. Mark, hava kuvvetlerinde subaydı. Susan, bütün kalbi ile
seviyordu. Susan gözlerini kaybedince, Mark karısının içine düştüğü
umutsuzluğa hemen fark etmişti. Ona yeniden güç kazanması, kaybettiği güvene yeniden sahip olması için yardım etmeliydi. Susan
gene kendi kendine yeterli olduğuna inanmalı, kimseye bağımlı
olmadan yaşayabilmeliydi.
Sonunda Susan’ı işine dönmeye ikna etti. Peki ama evden işe nasıl
gidecekti? Genelde otobüste giderdi. Ama şimdi Susan koca kenti
bir uçtan öteki uca tek başına geçmekten korkuyordu. Mark her
sabah onu arabası ile işe bırakmayı önerdi. Kendi işi tam aksi yönde
olduğu halde... İlk günler Susan kendini rahat hissetti. Mark da,
“Görmüyorum, artık hiçbir işe yaramam” diyen karısı çalışmaya
başladığı için mutluydu. Ama bir süre sonra Mark işlerin iyi gitmediğini farketti. Başkasına bağımlı yaşamanın Susan’ı, mutlu etmesi
mümkün değildi. İşe eskiden olduğu gibi kendi başına otobüsle gitmeliydi. Ama Susan hala o kadar hassas, o kadar kırılgan, o kadar
öfkeliydi ki. Ne yapabilirdi?
“Otobüs” lafı ağzından çıkar çıkmaz, Susan öfkeyle haykırdı: “Nasıl
yaparım? Görmüyor musun ben körüm! Nerde olduğumu nerden
bilirim, nereye gittiğimi nasıl anlarım. Galiba sana ağır gelmeye
başladım, beni başından atmaya çalışıyorsun! Duydukları Mark’ın
kalbini fena halde kırdı; ama ne yapacağını biliyordu. “Her sabah
ve akşam otobüsü arabamla takip edeceğim. Sen bu yolculuğu tek
başına yapmaya hazır olana dek sürecek bu” dedi. Tam iki hafta
Mark, Susan’ın otobüsünün arkasından gitti. İki hafta boyunca karısına görme dışındaki duyularını nasıl kullanacağını anlattı. Özellikle
duymanın pek çok sorunu çözeceğini izah etti. Kulakları ona nerede
olduğunu söyleyebilirdi. Yeni yaşam tarzına alışmasına yardımcı
olabilirdi. Otobüs şoförü ile ahbap olursa her şey kolaylaşır, şoför
her gün ona önde bir yer bile ayırırdı. Nihayet Susan, yolculuğu
tek başına yapmaya hazır olduğunu hissetti. Pazartesi sabahı geldi.
Ayrılırken, otobüsünün geçici eskortu kocasına, hayattaki en büyük
dostuna sarıldı. Gözleri yaşla doluydu Susan’ın. Kocasının sabrı, sadakati, desteği ve sevgisiyle umutsuzluk uçurumundan nasıl çıkmış,
nasıl yeniden hayata dönmüştü.
“Hoşçakal” dedi kocasına ve uzun zamandan beri ilk defa ters yönlerde yola çıktılar. Pazartesi, Salı, Çarşamba.. Her gün mükemmel
geçti Susan için. Kendini hiç bu kadar iyi hissetmemişti. Yapıyordu.
Başarıyordu. Tek başına başarıyordu. Kendi kendine gidip gelebiliyordu işte. Cuma sabahı, Susan her günkü gibi otobüse bindi.
Ofisinin karşısındaki durakta inerken bilet parasını uzattı şoföre.
-“Sizi kıskanıyorum bayan” dedi, şoför. Susan şoförü, başkasına
hitap ettiğini düşündü. Bir körün gıpta edilecek nesi olabilirdi ki?
-“Neyimi kıskanıyorsunuz benim” diye sordu şoföre.
- “Sizin kadar sevilmek, sizin kadar şefkat ve sevgiyle korunmak çok
hoş bir duygu olmalı bayan” dedi şoför.
- “Bir haftadır, her sabah yakışıklı bir subay köşede duruyor ve siz
otobüsten inene kadar izliyor. Yolu kazasız geçmenize bakıyor, ofisinize girene kadar oradan ayrılmıyor. Sonra size bir öpücük yolluyor,
elini sallıyor ve yürüyüp gidiyor. Siz çok talihli bir kadınsınız bayan”.
Mutluluk gözyaşları Susan’ın yanaklarından akmaya başladı. Ve birden hatırladı. Mark’ı hiç görmüyordu ama, bir haftadır yanında olduğunu hem de öyle kuvvetli hissediyordu ki. Talihli, gerçekten çok
talihli idi. Öyle bir armağan vermişti ki ona hayat, görmekten daha
değerliydi. Bu armağanın varlığına inanması için görmesi gerekmiyordu. Sevginin aydınlatmayacağı hiçbir karanlık yoktu çünkü...
Kaynak: İnternet
8
Kaynak: İnternet
Eminim
Filozofum diye geçinen Temel ile Cemal kahvede
tartışıyorlarmış.
Temel: Akıllı adam her konuda şüphecidir. Ancak
aptallar her konu hakkında emin olurlar, demiş.
Cemal: Sen bu söylediklerinden emin misin?
diye sormuş.
Temel: Evet, hem de yüzde yüz eminim.
Kelebeğin Hayat Sırları
Yazar:
Nil Karaibrahimgil
Basım Yeri:
İstanbul
Sayfa Sayısı:
296
Basım Yılı:
2015
Herşey Aşktan
Yönetmen:
Andaç Haznedaroğlu
Oyuncular:
Hande Doğandemir,
Şükrü Özyıldız,
Mithat Can Özer,
Hakan Meriçliler,
Öznur Serçeler
Tür:
Romantik, Komedi
Süre: 1 saat 45 Dakika
Yapım: 2016
Bir alışveriş merkezinde çalışan Pelin (Hande Doğandemir) hayatının aşkı, aynı zamanda bir playboy
olarak tanınan İlker (Mithat Can Özer) tarafından
evlilik hazırlığındayken aldatılır. Bir anda Pelin’in
dünyası başına yıkılır. Zavallı Pelin’e yaşadığı hayal
kırıklıkları ve intikam dolu serüveninde, yakışıklı bir
rock davulcusu olan Burak (Şükrü Özyıldız) yol arkadaşlığı yapacak ve hayatını değiştirecektir. Pelin’e
en mutsuz olduğu anda yol gösteren rock grubunda
davulcu, doğa tutkunu, yakışıklı Burak’la yaşadıklarını izlerken çok etkileneceksiniz… Çünkü hayat plan
yaparken yaşadıklarındır ve aşkın içinde tutku, kavga, gurur biraz da intikam vardır…
İnsan nasıl yaşarsa parlar? Nasıl yaşarsa mutluluğu
yakalar? Nasıl yaşarsa yaşadığına değer? Nil’in
kelebeklerde keşfettiği hayat sırları elinizde… 17
yaşıma dönseydim, kendime şunları söylerdim: En
önemli şey aşk; onu doya doya yaşa! Birkaç kişinin
elini sıkı sıkı tut. Onların dertleriyle dertlen, mutluluklarıyla uç, dediklerine kulak ver. Başkalarının
kriterlerine göre seçim yapma. O zaman başkalarının gideceği yerlere gidersin. Oralarda ne işin var?
Her gün oku. Her şeyi oku. Ağaç olmak nasıldır?
Van Gogh olmak nasıldır? İkinci Dünya Savaşı’na
katılmış olmak nasıldır? Öğren. Kendinle sosyalleş.
Yoksa unutursun nasıl biri olduğunu. Her gün şükret.
Karanlık günler olacak. Düşeceksin de. Yaralar da
açılacak. O zamanlarda şunu unutma: Tünel bitecek.
9
Keskinoğlu, Sosyal Medyada Kampanyalarına ve Etkinliklerine Devam Ediyor
18
220
10
Yanlış Bilinen Doğrular
11

Benzer belgeler

Ocak - Keskinoğlu

Ocak - Keskinoğlu indirilmesi gerekmektedir. Civciv indirme işlemi bittikten sonra, gelen civcivin ağırlığı tartılarak not alınmalıdır. Kasa sayımı yapılmalı ve kasa içerisindeki olası ölü hayvanlar sayılarak kamyon...

Detaylı

Mart - Keskinoğlu

Mart - Keskinoğlu kamyon, otobüs, traktör, motor, bisiklet, itfaiye aracı gibi pek çok farklı türde aracın bulunduğu müze, gelen misafirler tarafından yoğun ilgi gördü. Gezi sırasında müzede bulunan araçların tedari...

Detaylı

Nisan - Keskinoğlu

Nisan - Keskinoğlu Global Pazarda Türkiye’yi 5 kıtada 75 ülkede temsil eden şirketler grubumuz, 21 - 25 Şubat 2016 tarihleri arasında Dubai’de düzenlenen Gulfood 2016 Uluslararası Gıda & Otel Ekipmanları Fuarı’na işl...

Detaylı

Eylül - Keskinoğlu

Eylül - Keskinoğlu Görüldüğü gibi yumurtanın insan beslenmesindeki yeri azımsanamayacak şekilde önemlidir. Yumurta, sağlıklı beslenmenin önemini kavrayan tüketicilerin tercihi olurken, malesef birçok tüketicinin sofr...

Detaylı

Şirketler Grubumuz Filipinler`e İhracata Hazırlanıyor Yumurtadan

Şirketler Grubumuz Filipinler`e İhracata Hazırlanıyor Yumurtadan Global Pazarda Türkiye’yi 5 kıtada 75 ülkede temsil eden şirketler grubumuz, 21 - 25 Şubat 2016 tarihleri arasında Dubai’de düzenlenen Gulfood 2016 Uluslararası Gıda & Otel Ekipmanları Fuarı’na işl...

Detaylı

Ekim - Keskinoğlu

Ekim - Keskinoğlu ve Embriyoloji Anabilim Dalının düzenlediği Uluslararası Kanser ve Kanser Kök Hücresi Sempozyumu kapsamında Manisa’ya gelen misafirlerini Akhisar’da bulunan tesislerinde ağırladı.”

Detaylı

Ağustos - Keskinoğlu

Ağustos - Keskinoğlu kampanyasına katılımın çok yoğun olduğunu belirten yönetim kurulu üyemiz Hamit Keskinoğlu, “Kan bağışı son derece önemli bir olay ve hepimizin her an, her dakika ihtiyaç duyabileceği bir konudur. B...

Detaylı

Mart - Keskinoğlu

Mart - Keskinoğlu Zirvesi geçtiğimiz günlerde Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşti. İnsan kaynakları alanındaki başarılı çalışmaları öne çıkarmak ve kamuoyu ile paylaşmak amacıyla düzenlenen İnsana Sa...

Detaylı

Amatör Tavuk Kümeslerimiz Nasıl Olmalı

Amatör Tavuk Kümeslerimiz Nasıl Olmalı üzerleri özel bir koruyucu maddeyle spreylenir.) Yumurtaları saklama koşulları: sıcaklık ve nem oranı Yumurtaların saklanacağı ortam 12º – 13º C sıcaklık derecesine ve %75 oranında neme sahip olmal...

Detaylı

Temmuz - Keskinoğlu

Temmuz - Keskinoğlu tüm bireylerin mutlaka her gün 1 adet tüketmeleri gerekir. Fakat maalesef yumurtanın ülkemizde yeteri kadar değeri bilinmemekte, tüketim de hala istenilen seviyelerde değildir. Ülkemizde kişi başı ...

Detaylı

Mayıs - Keskinoğlu

Mayıs - Keskinoğlu Bergama’da bulunan 60 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle bu ayın başarılı üreticileri arasında yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı çalışmalarının devamını dileriz.

Detaylı

Sevginin Gücü - Sevgiliye.gen.tr

Sevginin Gücü - Sevgiliye.gen.tr Civciv indirme işlemi bitmesine müteakip, kümes içerisine 30 dk boyunca girilmemeli ve hayvanın sakinleşerek ortama alışması beklenmelidir. Aydınlatma; Kümes içi aydınlatma ilk hafta m2’de 30-40 lü...

Detaylı