Karapınar Yoncasının Markalaşmasına ve

Transkript

Karapınar Yoncasının Markalaşmasına ve
Karapınar Yoncasının Markalaşmasına ve
Pazarlanmasına Yönelik Araştırma Çalışmaları
Proje No; TR52/12/TD/01/12
Hazırlayanlar
Prof. Dr. Süleyman SOYLU
Prof. Dr. Bayram SADE
Doç. Dr. Yusuf ÇELİK
2012-KONYA
1
ÖNSÖZ
Türkiye’de 2010 yılı itibariyle 11.454.526 büyükbaş, 29.382.924 küçükbaş hayvan
varlığı vardır. Hayvansal üretimde vazgeçilemeyen tek yem grubu kaba yemlerdir. Bir dizi
kaynaktan üretilebilirler. Halihazırda ülkemizde çayır-mer'a kaynaklı üretilen kuru ot miktarı
ihtiyacı karşılamaktan çok uzaktır. Ülkemizdeki hayvanların önemli bir kısmı kalitesi ve
enerji değeri düşük kaba yemlerle beslenmektedir. Mevcut kaba yem varlığının, ülke hayvan
varlığının yaşam enerji gereksinimini karşıladığı ve fakat protein açısından yetersiz kaldığı
hesaplanmıştır. Ülkemizde üretilen kaba yemlerin niteliği, genelde düşüktür. O nedenle, kaba
yem kaynaklı hayvansal ürün elde etme şansımız tam olarak kullanılmış değildir. Bu yüzden
ilk sırada nitelik üzerinde durulması gerekir. Kaliteli kaba yem üretiminde en önemli bitki
yoncadır. Ülkemiz içerisinde Konya ili, Konya ili içersinde de Karapınar ilçesi yonca
üretiminde en ön sıralarda yer almaktadır. Yonca hayvan beslemede gerek ülkemizde ve
gerekse dünya genelinde yoğun olarak kullanılmaktadır. Yaş ve kuru ot olarak tüketilebildiği
gibi silajı yapılarak da kullanılabilmektedir. Yonca protein, mineral maddeler, iz elementler
ve vitaminler bakımından oldukça zengin ve nitelikli ot vermektedir. Oldukça yüksek bir
verim gücüne sahiptir. Karapınar gerek Konya gerekse Türkiye içerisinde yonca üretiminde
en önemli merkez olmasına rağmen üretilen ürünün gerçek değerini bulmada eksiklikleri
bulunmaktadır.
Karapınar İlçesinde tarım ve hayvancılık sektörü istihdam ve üretim bakımdan en
önemli sektördür. Karapınar ilçesi son 10 yıldır yonca ekim alanı ve üretiminin artması ile
birlikte hayvancılık sektörü istihdam ve geçim kaynağı açısından çok önemli hale gelmiştir.
Konya Bölgesinde 2023 Vizyon Raporu’nda hayvancılık ve süt üretimine yönelik yer
alan stratejilerde Bölge tarım potansiyelinin en üst seviyede değerlendirilmesine yönelik fiziki
altyapı eksikliklerinin giderilmesi” stratejisi altında belirlenen “Bölgede hayvancılığa yönelik
altyapının geliştirilmesi ve Sürdürülebilir gıda arzı, gıda güvenliği ve ürün sertifikasyonunun
sağlanması” stratejisi altında belirlenen “Bölgede sürdürülebilir tarımsal ürün ve gıda
hammaddesi arzının sağlanması” hedefinde; “Hayvancılık yapan işletmelerin, yem bitkileri
üretimine yönelik yatırımlarının desteklenmesi” faaliyeti yer almaktadır.
Bu hedeflerden yola çıkarak Karapınar Ticaret Borsası ülkemizin önemli bir tarım
merkezi olan Karapınar ilçesinde çok geniş alanlarda ekimi yapılan gerek kaba yem üretimi
gerekse tohumculuk alanında yonca tarımı konusunda tüm ülke genelinde tanınmaya başlanan
Karapınar ilçesinde yonca üretimi yapan çiftçilerin rekabetçilik düzeyinin artırılması
kapsamında pazarlama altyapısının güçlendirilmesi yönelik stratejiler belirleyerek bölge
kalkınmasına katkı yapmak amaçlanmıştır. Karapınar’da üretimi gittikçe artan Karapınar
Yoncasının kıymeti bazı kesimler tarafından bilinse de istenilen değere ulaşılmış değildir. Bu
sebepten dolayı Karapınar Yoncasının pazar payının büyütülerek daha çok bilinir hale
getirilmesi amacıyla Karapınar ilçesindeki tarımsal potansiyel ortaya konup, bölgede
üretimden pazarlamaya kadar yonca üretiminde takip edilecek stratejiler ortaya konup,
bölgedeki tarımsal kalkınmaya destek vermek, bölge halkının gelir düzeyine, yaşam
kalitesinin arttırılmasına katkı sağlanması bölge tarım potansiyelinin optimal düzeyde
kullanılmasına yönelik amaç ve stratejiler geliştirmektir.
Bu rapor Karapınar Ticaret Borsası koordinatörlüğünde, Mevlana Kalkınma
Ajansının katkıları ile akademisyenler tarafından hazırlanmıştır. Bölgede yaygın yetiştirilen
yonca bitkisi ile ilgili konuların detaylı olarak irdelendiği ve buna yönelik öneriler ve
stratejilerin yer aldığı bu çalışmanın bölgedeki yonca tarımına katkı yapması ve Karapınar
yoncasının markalaşma çabalarına faydalı olması en büyük temennimizdir.
Karapınar Ticaret Borsası
2
İÇİNDEKİLER
1.Giriş
6
1.1. Amaç ve Kapsam
8
2. Karapınar İlçesinin Mevcut Durumu
8
2.1. Tarihi ve Coğrafi Konumu
8
2.2. İklim
10
3. Karapınar’ın Tarımsal Yapısı
11
4. Karapınar İlçesinin Yonca Tarımındaki Yeri Ve Üretim Potansiyeli
16
5. Karapınar Yoncasının Kimyasal Bileşimi ve Kalitesi
20
6. Karapınar Yoncasının Pazar Durumu ve Fiyatı
21
7. Karapınar Bölgesinde Yonca Üretiminin Markalaşması İçin Yetiştirme Tekniği
24
Açısından Yapılması Gerekenler
7.1. Sözleşmeli üretim modelinin geliştirilmesi
24
7.2. Çeşit Seçimi ve Sertifikalı Tohumluk Kullanımı
24
7.3. Biçim Zamanı
26
7.4. Karapınar İlçesinde Kaliteli Sertifikalı Yonca Tohum Üretme Potansiyeli ve
27
markalaşması
8. Karapınar İlçesinde Üretilen Yoncanın Pazar Yapısı ve Markalaşma Analizi
29
8.1. Karapınar İlçesinde Yonca Üretim Kümelenmesi Oluşturulmasının Ekonomik
29
Önemi
8.2.Konya ili Karapınar ilçesinde Üretilen Yoncanın Pazar Yapısı
33
8.3. Karapınar İlçesinde Yoncanın Pazarlamasını Kolaylaştırmak için Markalaşmanın
42
Önemi
8.3.1. Marka, Markalaşma ve Destinasyon Markalaşması Kavramları
44
8.3.2. Karapınar Yoncasının Markalaşma Stratejisi
47
9. Kaynaklar
51
3
ÇİZELGELER DİZİNİ
Çizelge 1. Karapınar ilçesinde uzun yıllar ortalamasına ait bazı iklim değerleri
10
Çizelge 2. Türkiye Geneli, Konya İli ve Karapınar İlçesinde Tarım Alanlarının
12
Kullanım Şekilleri
Çizelge 3. Karapınar İlçesi Tarla Ürünleri Ekiliş Alanları ve Konya İli Ekim Alanı
13
İçindeki Payı (2011)
Çizelge 4. Karapınar İlçesinde Tarla Ürünleri Ekiliş Durumunun Ayrıntılı Tasnifi
15
(2011)
Çizelge 5. Karapınar İlçesinde Önemli Tarla Bitkilerinin Ekiliş Alanları Bakımından
16
Sıralaması
Çizelge 6. 2011 yılı Karapınar İlçesinde Yonca Üretim Durumu , Konya ve Türkiye
17
ile Karşılaştırılması
Çizelge 7. Karapınar ve Konya ilindeki 2000 yılı sonrası yonca ekim alanları
17
Çizelge 8. Türkiye’de yonca üretiminde ilk ona giren iller ve sıralaması (2010)
19
Çizelge 9. Konya İlinde İlçeler İtibariyle Yonca Üretim Durumu (2010)
20
Çizelge 10.Karapınar’da üretilen Karyem fabrikasında üretilen yoncanın pelet haline
getirilmiş halinin kimyasal analiz sonuçları
21
Çizelge 11. Karapınar ilçesinde 1997- 2012 tarihler arasında yonca alım fiyatları
23
Çizelge 12. Türkiye’de 2012 yılı itibari ile tescilli ve üretim izinli yonca çeşitleri
26
Çizelge 13. Konya ili ve Türkiye’de Büyükbaş Hayvan Varlığı
34
Çizelge 14. Karapınar ilçesi Büyükbaş Hayvan Varlığı (2010)
35
Çizelge 15. Türkiye ve Konya illinde Küçükbaş Hayvan Varlığı
36
Çizelge 16. Konya İli Küçükbaş Hayvan Varlığı (2010)
37
Çizelge 17. Türkiye ve Konya İlinde Seçilmiş Yem Bitkileri Üretim Durumu
38
18. Konya İli Köy Bazlı İşletmelerde İlçelere Göre Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı
39
Karşılama Durumu
19. Konya İli Nitelikli İşletmelerde İlçelere Göre Kaba Yem Üretimi ve İhtiyacı
40
Karşılama Durumu
Çizelge 20. Karapınar İlçesinde Yonca Üretiminin SWOT Analizi
47
Çizelge 21. Karapınar Yoncasını Markalaştırma Eylem Planı
50
4
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil 1. Karapınar İlçesinin Coğrafi Konumu
9
Şekil 2. Karapınar ilçesinde 1963-2011 yılları arasında yıllık toplam yağışın değişimi
11
Şekil 3. Karapınar İlçesi Tarla Ürünleri Ekim Alanlarının Konya İli Ekim Alanı
13
İçindeki Payı ( %)
Şekil 4. Karapınar İlçesinde Yem Bitkileri Ekiliş Alanlarının Oransal Dağılımı
15
(2011, %)
Şekil 5. Karapınar ilçesinde 2000 -2012 yılları arasında yonca ekim alanındaki
18
değişim
Şekil 6. Türkiye’de yonca ekim alanı yönünden ilk on sırada yer alan iller ve ekim
18
alanları (2010)
Şekil 7. 2002 yılından itibaren günümüze kadar yonca üreticilerine uygulanan devlet
19
desteğindeki değişim
Şekil 8. Karapınar ilçesinde yıllara göre yonca alım fiyatındaki değişim
22
Şekil 9. Konya İli Karapınar İlçesinde Yanca Pazarlama Kanalları
41
Şekil 10. Tarımsal Ürün Pazarlaması Sorun Ağacı
42
5
1.Giriş
Karapınar ilçesi, Konya ilinin ekonomik potansiyeli yüksek olan ilçelerinden birisidir.
İlçede en önemli ekonomik sektör tarımdır. Bu nedenle ilçede sürdürülebilir yerel kalkınma
ve rekabet edebilir ekonomi hedeflerine ulaşmada, mevcut tarımsal kaynakların etkin
kullanımına yönelik yapılacak çalışmalar ve üretilecek politikalar büyük önem arz etmektedir.
Karapınar ilçesinde yonca üretiminin ekonomik etkisini daha da artırmak için, ilçede yonca
üretim ve pazarlama yapısının incelenmesi ve pazar değerini artıracak markalaşma eğilimini
ortaya koymak ilçe ekonomisine önemli katkı sağlayacaktır.
Yonca hayvan beslemede gerek ülkemizde ve gerekse dünya genelinde yoğun olarak
kullanılmaktadır. Yaş ve kuru ot olarak tüketilebildiği gibi silajı yapılarak da
kullanılabilmektedir. Ülkemizin hemen her bölgesinde başarıyla yetiştirilebilmektedir. Üstün
besleme özelliği ve yüksek verimi nedeni ile yem bitkilerinin kraliçesi olarak adlandırılan
yoncanın verimi biçim sayısına, toprak verimliliğine ve iklim şartlarına göre değişmektedir.
Karapınar Bölgesinde yılda 4-5 biçim verebilmektedir
Karapınar ilçesinde Belediye ortaklığı ile kurulu bulunan Kar-yem şirketinin 1996
yılında yem fabrikasını yanına ek olarak kurmuş olduğu Türkiye’de son yıllara kadar tek ve
ilk olma özelliği taşıyan Yonca Peletleme tesisinin kurulması ve bölgede üretilen yoncayı
alım yaparak pelet halinde tüm Türkiye’ye pazarlaması Karapınar’ın yonca konusunda
tanınmasının ve yonca tarımının gelişmesi için bir milat oluşturmuş ve bu tesisin
kuruluşundan sonra bölgede yonca tarımı hızla gelişmiştir.
Yem bitkileri üretimine 2000 yılından başlayarak yıllara göre değişen oranlarda Tarım
Bakanlığı tarafından destek sağlanmıştır . Karapınar ilçesinde 2000 yılında 10.000 da olan
yonca ekim alanı 2011 yılında 46.500 da ekim alanına yükselmiştir. Yem bitkileri
yetiştiriciliğinde desteklemelerle birlikte Konya ve Karapınar bölgelerinde
önemli
sayılabilecek artışlar izlenmektedir. Ancak, yem bitkileri yetiştiriciliğinin, diğer bir deyişle
kaba yem üretiminin sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasında sorunlar bulunmaktadır.
Desteklerden yararlanma amaçlı yetiştiricilik maalesef daha yaygındır.
Türkiye'de kaba yem temininde saman başta olmak üzere, hasat harman artıkları
önemini korumakta olup, 40 milyon ton civarında olan saman üretimi hayvansal üretimde en
önemli kaba yem kaynağı durumundadır. Kaba yem ticaretinde saman ticareti kadar olmasa
bile küçük de olsa olumlu gelişmeler vardır. Yonca , fiğ ve mısır silajı alım satımı
6
yaygınlaşmaktadır.
Karapınar
ilçesinden
Türkiye’nin
her
bölgesine
yonca
satışı
yapılmaktadır.
Orta ve büyük ölçekli süt sığırcılığı işletmeleri ve büyük besi çiftlikleri kaba ve kesif
yemin önemli bir kısmını satın almakta veya arazi kiralayarak kaba yemin bir kısmını
kendileri üretmektedirler. Bu durum, son yıllarda kuru ot ve silaj ticaretinin gelişmesine
neden olmuş, bu ticarette en önemli bitki yonca olmuş, bitkisel üretime dayalı işletmelerde
ticari kuru ot ve silaj üretimi yaygınlık kazanmıştır. Bu ticaretin artışındaki önemli
nedenlerden biride büyükbaş hayvanlarımızın çoğunluğunun kültür ırklarına dönmesi ve bu
hayvanların beslenmesinde besleme değeri yüksek kaba yem ihtiyacının ortaya çıkmasıdır.
Konya Kapalı Havzası içinde yer alan Karapınar çevresinde en önemli sorunlardan
biride rüzgar erozyonudur. Yonca gibi 4 yıl boyunca tarla yüzeyini kaplayan, toprak yapısını
ve organik maddesini iyileştirme konusunda katkı yapan bu bitki sadece ekonomik açıdan
değil bölgede sürdürülebilirlik ve ekolojik denge açısında da çok önemlidir.
Bölgelerin ekonomilerini oluşturan sektörlerin kârlılık-verimlilik ve buna bağlı olarak
rekabet edebilirlik düzeyleri, sağlıklı kalkınma stratejileri geliştirebilmelerine bağlı
olmaktadır. Sağlıklı ve rasyonel kalkınma stratejileri de sektörel bazda doğru, güvenilir makro
ve mikro düzeyde verilere dayalı planlı çalışmalarla mümkün olmaktadır.
Türkiye’de makro düzeyde tarımsal planlama çalışmaları Ulusal Beş Yıllık Kalkınma
Planları (BYKP) kapsamında yapılmış ve bu çerçevede günümüze kadar yapılan tarımsal
planlamalar merkezi planlama şeklinde olmuştur. Ancak, 7. Beş Yıllık Kalkınma Planında
(1996-2000), bir strateji değişikliğine gidilerek yerinden planlama yaklaşımının ve yerel
kurumlar ile il idarelerinin güçlendirilmesinin önemi vurgulanmıştır. 8. Beş Yıllık Kalkınma
Planında (2001-2005) ise bölgesel kalkınma girişimlerine verilen önem daha da artmış, bunun
yanı sıra kırsal kalkınma proje alanlarının yerel gruplar tarafından belirlenmesinin gerekliliği
belirtilmiştir. Bu sayede tarım sektöründe de önemli gelişmeler kaydedilmiştir.
Sürdürülebilir kalkınma ve rekabet edebilir ekonomi hedeflerine ulaşılması,
potansiyellerin tüm sektörlerde en üst derecede değerlendirebilmesi ile mümkün
olabilmektedir. Ülkeler, ülke ekonomilerine katkıları ve daha da önemlisi insanların gıda
gereksinimlerini garanti altına alma istekleri nedeniyle tarım sektörüne özel bir önem
vermektedirler. Tarım sektörüne yönelik alınacak politika kararlarının sektörde istenen
ekonomik, teknik ve sosyal gelişimi sağlayabilmesi bakımından, sektörün durumunu, güçlü
7
ve zayıf yönlerini, fırsat ve tehditleri ortaya koyacak yeterli planlama çalışmalarının yapılması
önem arz etmektedir.
Karapınar Ticaret Borsası aracılığı ile hazırlanan bu raporun amacı, Karapınar’da
üretimi gittikçe artan Karapınar Yoncasının kıymeti bazı kesimler tarafından bilinse de
istenilen değere ulaşılmış değildir. Bu sebepten dolayı Karapınar Yoncasının pazar payının
büyütülerek daha çok bilinir hale getirilmesi amacıyla Karapınar ilçesindeki tarımsal
potansiyel ortaya konup, bölgede
üretimden pazarlamaya kadar yonca üretiminde takip
edilecek stratejiler ortaya konup, bölgedeki tarımsal kalkınmaya destek vermek, bölge
halkının gelir düzeyine, yaşam kalitesinin arttırılmasına katkı sağlanması bölge tarım
potansiyelinin optimal düzeyde kullanılmasına yönelik amaç ve stratejiler geliştirmektir.
1.1. Amaç ve Kapsam
Karapınar’da üretimi gittikçe artan Karapınar Yoncasının kıymeti bazı kesimler
tarafından bilinse de istenilen değere ulaşılmış değildir. Bu sebepten dolayı Karapınar
Yoncasının pazar payının büyütülerek daha çok bilinir hale getirilmesi bu çalışmanın temel
amaçlarından biridir. Bu çalışmanın bir diğer amacıda, Karapınar ilçesinin tarımsal
kaynaklarını ve üretim potansiyelini ortaya koymak ve buna dayalı olarak ilçenin tarım
sektörü kapsamında bitkisel üretim için gelişme hedef ve stratejilerini belirleyerek,
kaynakların etkin ve daha verimli kullanılmasına katkı sağlamaktır. Bu kapsamda ilçenin
yonca ve diğer bitkiler açısından durumu ortaya konulacak yonca yetiştiricileriyle ve yonca
ticareti yonca bitkisinin yem değeri,bölgenin yonca yetiştiriciliği ve tohumculuğu açısından
önemi, pazar durumu, fiyatı gibi değerlerinin belirlenmesi ve bunların iyileştirilmesi,
yoncanın
markalaşması
ve
pazarlama
imkanlarının
artırılması
konularını
açıklığa
kavuşturmaktır.
Bölgede yonca tarımı ile ilgili tüm paydaşlarla yapılan görüşmeler ve incelemeler
sonucunda ilçedeki, yonca tarımı konusunda üretimden pazarlama ve markalaşmaya kadar
tüm konular da temel stratejiler belirlenmiştir.
2. Karapınar İlçesinin Mevcut Durumu
2.1. Tarihi ve Coğrafi Konumu
Karapınar, Konya’nın ilçelerinden biri olup, kent merkezinin 94 km doğusundadır. Karapınar,
38.50 – 39.00 doğu boylamı ile 33.10 – 34.10 kuzey enlemi arasında bulunmaktadır.
8
Batısında Konya (Karatay) ve Çumra; batısında Ereğli ve Adana; güneyinde Karaman;
kuzeyinde Aksaray vardır. Ova üzerine kurulu olan ilçenin çok eski yerleşim yerlerinden biri
olduğu bilinmektedir. Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunması, ilginç jeolojik yapısı, suları farklı
özellikler içeren ve dünyada bir benzeri daha bulunmayan krater gölleri ile Türkiye’mizin de
sayılı turizm alanlarından biri olarak tanınan Karapınar ayrıca erozyonun da önüne geçebilen
nadir bölgelerden biridir. İlçenin merkez nüfusu
köyler ve beldelerle birlikte 60.000
dolayındadır.. 2670 km² lik yüzölçümü ile Konya’nın büyük ilçelerinden biri sayılmaktadır.
Kendisine bağlı 4 beldesi, 15 köyü ve 25 mahallesi vardır. Doğusunda Ereğli, kuzeyinde
Emirgazi ve batısında Çumra ve Karatay ilçeleri ile çevrili olan Karapınar; Konya- Adana
yolu üzerindedir. İlçenin deniz seviyesinden yüksekliği 1026 m’dir. Konya’yı doğuya
bağlayan çok önemli ve işlek bir karayolunun üzerinde yer alır.
Şekil 1. Karapınar İlçesinin Coğrafi Konumu
Karapınar çevresinde daimi akarsu yoktur. Ancak yağışlı dönemlerde akan ve sonra kuruyan,
kısa boylu geçici dereler vardır. İlçenin içinde Pınarbaşı mevkiinden kaynağını alan Karasu,
bu gün kurumuş haldedir. Daimi akarsu olmadığı için ilçenin su ihtiyacı derin su kuyuları ile
sağlanmaktadır. Karacadağ mevkiinde az da olsa kaynak suyu vardır. Karapınar Ovası’nda 5
farklı toprak tipi görülür. Bunlar, kumlu topraklar, tınlı topraklar, killi topraklar, kireçli –
kalkerli topraklar ve çorak topraklardır. Karapınar’daki toprakların yapısında genellikle üst
tabakada tınlı – kumlu karışım topraklar; alt kısımlarda ise killi topraklar bulunmaktadır. Bu
topraklar kireç ve potasyum bakımından zengin fakat organik madde ve fosfor bakımından
fakirdir. Karapınar Ovası’nın güney – güney doğu mevkiindeki topraklar mineral bakımından
9
zengindir. Çünkü o mevkii volkanik maddelerle örtülüdür. Karacadağ’ın doğu ve batısında
bataklıklar ve çorak topraklar yer alır. Ovanın büyük bir bölümü rüzgâr erozyonuna maruz
kalmaktadır.
2.2. İklim
Karapınar ilçesinde yonca tarımının çok yaygın olmasının en önemli sebeplerinden biri de
bölgenin iklim yapısının yonca yetiştiriciliği açısından uygun olmasıdır. Bölge Türkiye'de
yıllık ortalama yağışın en az görüldüğü (Karapınar 285.6 mm, Konya 319.4 mm) alanlardan
biridir. Bölgede yonca tarımı tamamen sulama ile gerçekleştirilmektedir. Yaz aylarında
çoğunlukla kurak ve sıcak, kış aylarında ise oldukça soğuk geçen Karapınar ilçesi iklimi, İç
Anadolu'nun tipik karasal iklimini andırır. İlçenin iklim verilerine ilişkin uzun yıllara ait
değerler Çizelge 1’de verilmiştir.
Çizelge 1. Karapınar ilçesinde uzun yıllar ortalamasına ait bazı iklim değerleri (1963-2009)
Yıllık
AYLAR
İklim
Parametreleri
Oc.
Şb.
Mart
Nis.
May.
Haz.
Tem.
Ağs.
Eylül
Ek.
Kas.
Ara.
Ort.
Ort. Sıc. (0C)
-0.7
0.8
5.1
10.6
15.4
19.6
22.8
22.1
17.5
11.6
5.5
1.5
11.0
Yağış (mm)
29.1
26.9
27.8
37.5
39.1
24.8
4.3
2.4
7.1
21.8
26.6
38.2
285.6
78
74
68
62
60
52
46
46
51
61
71
78
62.25
115
154
194
240
224
155
3.2
2.7
2.8
3.2
3.0
2.4
2.5
2.7
2.8
Ort. Nis.
Nem (%)
Buharlaşma
(mm)
Ort.Rüzgar
Hızı (m/sn)
2.8
3.1
3.1
2.3
Kaynak: Konya Toprak Su ve Çölleşme ile Mücadele Araştırma İstasyonu Karapınar Araştırma Merkezi Verileri
Karapınar ilçesinde yıllık ortalama sıcaklık 11.0oC olup, en soğuk aylar Ocak (-0.7oC),
Şubat (0.8oC) ve Aralık (1.5oC); en sıcak aylar ise Temmuz (22.8oC), Ağustos (22.1oC) ve
Haziran’dır (19.6 oC). İlçede yıllık ortalama nem % 62.25 olup, nemin en düşük olduğu aylar
sırasıyla Temmuz, Ağustos ve Haziran; en yüksek olduğu aylar ise Aralık, Ocak ve Şubat’tır.
Karapınar İlçesi ülkemizde yıllık yağışın en düşük olduğu merkezlerden biri olup uzun
yıllar yağış ortalaması 285 mm’dir. İlçede her ay yağış görülmekle birlikte, yağışın en fazla
olduğu aylar sırasıyla Mayıs, Aralık ve Nisan; en düşük olduğu aylar ise Ağustos, Temmuz ve
Eylül’dür.
10
İlçede yıllık yağış dağılımı yıllara göre çok büyük değişim göstermektedir. Yıllık
toplam yağışlar en düşük 1999 ve 2004 yıllarında (174 ve 171 mm) gerçekleşirken en yüksek
değerler 1985 ve 1988 yıllarında 413 ve 402 mm olarak gerçekleşmiştir (Şekil 2). Şekil 1.
incelendiğinde özellikle 1998 yılından sonra yıllık yağışta yıllara göre önemli dalgalanmaların
olduğu görülmektedir. Ayrıca Karapınar ilçesinde yıllık yağış toplamı en yağışlı yıllarda dahi
Yıllık Toplam Yağış (mm)
450 mm ye ulaşamamıştır (Şekil 2).
450
400
350
300
250
200
150
100
50
0
1963
1968
1973
1978
1983
1988
1993
1998
2003
2008
2013
Şekil 2. Karapınar ilçesinde 1963-2011 yılları arasında yıllık toplam yağışın değişimi
Karapınar ilçesinde yıllık yağış miktarında meydana gelen dalgalanmanın yanında
yağışların yıl içindeki dağılımında da son yıllarda çok keskin değişimler gözlenmektedir.
İklim yapısında görülen değişimler bölgedeki yonca verim, kalite ve ürün maliyetini önemli
ölçüde etkilemektedir.
3. Karapınar’ın Tarımsal Yapısı
Karapınar ilçesi sahip olduğu 1.500.000 dekar işlenebilir tarım arazisi varlığı ile
önemli bir arazi potansiyeline sahiptir. Karapınar ilçesinde mevcut işlenebilir tarım
arazilerinin % 99.52 gibi büyük bölümü tarla bitkilerine tahsis edilmektedir. Diğer taraftan
ekilebilir alanların % 0.044 ’sını meyve ve bağ alanları, % 0.44’ini ise sebze alanları
oluşturmaktadır (Çizelge 2). Karapınar’daki arazi varlığının ürün gruplarına tahsisinde ise
bölgenin toprak, iklim özellikleri ve pazar koşulları, çiftçi tercihleri, tarım politikaları gibi
faktörler etkili olmaktadır. İlçede özellikle kuru tarım yapılan alanlarda nadas uygulamasının
yaygın olması nedeni ile ekilebilir arazinin % 21.67’sini nadasa bırakılmaktadır. İlçede çok
11
yüksek düzeyde gerçekleşen bu oranın azaltılması için kuru tarım alanlarında sulama
imkanlarının ve alternatif ürün çalışmalarına ağırlık verilmesi gerekmektedir.
Çizelge 2. Türkiye Geneli, Konya İli ve Karapınar İlçesinde Tarım Alanlarının Kullanım
Şekilleri (Anonim 2012a)
Ürün Grubu
Ekilen Tarla
Alanı
Karapınar
Ekim Alanı
Oran
(ha)
(%)
116.769
Nadas Alanı
32.500
Sebze Alanı
Meyve ve Bağ Alanı
Toplam Alan
KONYA
Ekim Alanı Oran
(ha)
(%)
77.85
1.217.431
TÜRKİYE
Ekim
Oran
Alanı (ha)
(%)
58,62 16.333.002
66,84
21.67
806.484
38,83
4.249.026
17,39
665
0.44
17.242
0,83
801.598
3,28
66
0.044
35.764
1,72
3.052.748
12,49
100,00 24.436.373
100,00
150.000
100,00
2.076.921
Karapınar ilçesinde işlenebilir tarım alanlarının yaklaşık % 99.52 gibi büyük bir
bölümünü tarla bitkileri ve nadas alanları oluşturmaktadır. Geri kalan yaklaşık % 0.48’lik
bölümde ise bahçe bitkileri üretimi yapılmaktadır. Konya ili tarım arazilerinin kullanım
durumları incelendiğinde de, Karapınar ilçesine benzer bir durumla karşılaşılmaktadır.
Karapınar İlçesi Konya ilinde bahçe bitkileri üretiminin en az yapılan ilçelerdendir. Karapınar
ilçemizde arazi kullanımı oranlarını ülkemizle karşılaştırdığımızda ise tarla bitkileri ekim
alanı oranının ülke ortalamasının üzerinde, bahçe bitkileri üretim alanı oranının ise ülke
ortalamasının oldukça gerisinde olduğunu görmekteyiz. Bu durum Karapınar ilçesinin
ülkemizin en az yağış alan merkezlerinden olmasının tabii bir sonucudur.
İlçenin 150.000 hektar olan toplam tarım arazisinin yaklaşık 49.000 hektarı sulanabilir
arazidir. İlçede nadas alanlarının yüksek olma nedenlerinden birinin de ilçedeki verim düzeyi
düşük kuru tarım arazilerinin fazla olmasıdır.
Karapınar İlçesi ve Konya ilinde üretilen tarla ürünlerinin 2011 yılı için ekim alanları
ve tarla ürün gruplarının ekim alanı içindeki payları Çizelge 3’de verilmiştir. Karapınar
ilçesinde tarla ürünleri ekiliş alanlarının Konya ili ekim alanlarındaki payı % 6.46
düzeyindedir. Karapınar ilçesinde tarla ürünleri gruplarının, Konya ili ekim alanlarındaki
12
payı, tahıllarda % 6.00, baklagillerde % 2.35, endüstri bitkilerinde % 7.98, yağlı tohumlarda
% 13.56, yumru tohumlu bitkilerde % 5.34, yem bitkileri ekim alanında % 14.09 oranındadır.
Çizelge 3. Karapınar İlçesi Tarla Ürünleri Ekiliş Alanları ve Konya İli Ekim Alanı
İçindeki Payı (2011)
Karapınar
Ekilen alan
(dekar)
Konya
Ekilen alan (dekar)
Karapınar’ın Payı
(%)
40.000
147.280
27.15
Yulaf (Dane)
8.000
46.420
17.23
Mısır (Dane)
110.412
230.974
47.80
Ürün Grubu
Ürün adı
Tahıllar
Çavdar
Tritikale (Dane)
510
4.460
11.43
Buğday (Durum)
197.715
2.047.000
9.65
Buğday (Diğer)
101.778
5.242.633
1.94
Arpa
167.000
2.704.984
6.17
625.415
10.423.862
6.00
Nohut
4.400
228.819
1.92
Fasulye (Kuru)
4.150
165.561
2.50
Mercimek (Yeşil)
1.550
17.045
9.09
10.100
429.738
2.35
56.138
703.381
7.98
56.138
867.915
6.46
63.572
334.216
19.02
63.572
468.572
13.56
Yumru Bitkiler Patates (Diğer)
5.000
93.543
5.34
Toplam Yum.
5.000
100.816
4.95
46.500
198.118
23.47
Toplam Tahıl
Baklagiller
Toplam Bak.
Endüstri Bitk.
Şekerpancarı
Toplam End.
Yağlı Tohum.
Ayçiçeği (Yağlık)
Toplam Yağlı.
Yem Bitkileri
Yonca (Yeşil Ot)
Korunga (Yeşil Ot)
1.350
19.709
6.84
Fiğ (Yeşil Ot)
2.600
95.495
2.72
Mısır (Silajlık)
12.600
131.102
9.61
63.050
447.227
14.09
823.275
12.738.130
6.46
Top. Yem Bit.
Toplam Tarla Ürünleri Ekiliş Alanı
Kaynak : Anonim ( 2012b)
13
16
14,09
13,56
14
12
10
8
6,46
6
4,95
6
4
2,35
2
0
Tahıllar
Baklagiller
Endüstri Bitk Yağlı Tohum
Yumru
Bitkiler
Yem Bitkileri
Şekil 3. Karapınar İlçesi Tarla Ürünleri Ekim Alanlarının Konya İli Ekim Alanı
İçindeki Payı (%)
Karapınar ilçesinde tarla ürünleri ekim alanlarının, Konya ili tarla ürünleri ekim alanı
içindeki payı incelendiğinde, en yüksek paya sahip ürün grubunun yağlı tohumlar ve yem
bitkileri olduğu görülmektedir. Karapınar ilçesinde özellikle bitkisel üretim ve hayvansal
üretimin entegre gerçekleşmesi, özellikle yonca üretimi ve ticareti yönünden ön planda olması
yem bitkileri ekim alanının artmasını da beraberinde getirmiştir. Yem bitkilerini, yağlı
tohumlu ve yumru bitkiler grubu izlemektedir. İlçede özellikle başta yonca olmak üzere yem
bitkilerinin yaygın olarak üretilme durumu Konya ilinde bu alana yönelik hayvancılık ve
pazarlamaya yönelik işletmelerinin gelişme potansiyelini oluşturmaktadır. Karapınar ilçesi
diğer ilçelerden farklı olarak ürün deseninin çeşitliliğinin olduğu ilçelerin başında
gelmektedir. Nitekim ilçe tahıllar yönünden özellikle mısır ve buğday, endüstri bitkilerinden
şeker pancarı, yumrulu bitkiler grubunda patates, yağlı tohumlardan ayçiçeği, yem
bitkilerinden yonca ve silaj mısır yönünden önemli bir merkez konumundadır.
Karapınar ilçesinde 2011 yılı verilerine göre, toplam 823.275 dekar tarla bitkileri ekim
alanının % 75.96’ünde tahıl, % 1.22’ünde baklagiller, % 6.81’inde endüstri bitkileri, %
7.72’inde yağlı tohum bitkileri, % 0.60 oranında yumru bitkiler, % 7.65’ünde ise yem bitkileri
ekimi yapılmaktadır.
Karapınar
ilçesinde tarla bitkileri ürün grubunda yer alan ürünlerin, ürün grubu
içindeki yeri ve önemini ve ilçede öne çıkan ürünleri tespit etmek amacıyla bitki türlerinin
ürün gruplarındaki payı incelenmiştir.
14
Karapınar ilçesinde 625.415 dekar alanda ekimi yapılan tahılların, % 47.88’ini
buğday, % 26.7’sini arpa, % 17.65’ının mısır, % 6.37’ini çavdar ve % 1.27’sini yulaf, %
0.08’ini tritikale oluşturmaktadır.
Karapınar ilçesinde 10.100 dekar alanda ekimi yapılan baklagillerin, % 43.56’ını
nohut, % 41.08’ini fasulye, % 15.34’ünü yeşil mercimek oluşturmaktadır.
Karapınar ilçesinde 56.138 dekar olan endüstri bitkileri ekim alanlarının tamamında
şeker pancarı ekimi yapılmaktadır.
İlçede 63.572 dekar olan yağlı tohum ekim alanlarının tamamında yağlık ayçiçeği
ekimi yapıldığı görülmektedir. İlçede son yıllarda yağlı tohumlar ürün grubunda önemli
düzeyde ayçiçeği ekim alanı bulunmaktadır.
Karapınar ilçesinde 63.050 dekar olan yem bitkileri ekim alanlarının % 73.75 gibi
büyük bir kısmında yonca ekimi yapılmaktadır. Yonca ekim alanlarını % 19.98 oranı ile
silajlık mısır , % 4.17 oranı ile de fiğ ve % 2,14 oranı ile korunga izlemektedir (Şekil 4).
Çizelge 4. Karapınar İlçesinde Tarla Ürünleri Ekiliş Durumunun Ayrıntılı Tasnifi
(2011)
Ekilen alan
(dekar)
Alt Grup İçinde
Oran (%)
Toplam İçinde
Oran (%)
40.000
6.39
4.85
Yulaf (Dane)
8.000
1.27
0.97
Mısır (Dane)
110.412
17.65
13.41
510
0.08
0,06
Grup adı
Ürün adı
Tahıllar
Çavdar
Tritikale (Dane)
Buğday (Durum)
197.715
31.61
24.01
Buğday (Diğer)
101.778
16.27
12.36
Arpa
167.000
26.70
20.28
625.415
100,00
75.96
Nohut
4.400
43.56
0.53
Fasulye (Kuru)
4.150
41.08
0.50
Mercimek (Yeşil)
1.550
15.34
0.18
10.100
100,00
1.22
56.138
100,00
6.81
56.138
100,00
6.81
63.572
100,00
7.72
63.572
100,00
7.72
5.000
100,00
0.60
5.000
100,00
0.60
46.500
73.75
5.64
Korunga (Yeşil Ot)
1.350
2.14
0.16
Fiğ (Yeşil Ot)
2.600
4.17
0.31
Toplam Tahıllar
Baklagiller
Toplam Baklagiller
Endüstriyel Bitkileri
Şekerpancarı
Toplam End. Bit.
Yağlı Tohumlar
Ayçiçeği (Yağlık)
Toplam Yağlı Toh.
Yumru Bitkiler
Patates (Diğer)
Toplam Yumru Bit.
Yem Bitkileri
Yonca (Yeşil Ot)
15
Mısır (Silajlık)
Toplam Yem Bitkileri
GENEL TOPLAM
80
12.600
19.98
1.53
63.050
100,00
7.65
823.275
100,00
73,75
70
60
50
40
30
19,98
20
10
4,17
2,14
0
Yonca (Yeşil ot) Korunga (Yeşil ot)
Fiğ (Yeşil ot)
Mısır (Silajlık)
Şekil 4. Karapınar İlçesinde Yem Bitkileri Ekiliş Alanlarının Oransal Dağılımı (2011, %)
Karapınar ilçesinin tamamına yakınında tarla bitkileri üretimi gerçekleştirilmektedir.
Karapınar ilçesinde tarla bitkilerinin oransal ekiliş alanları sıralaması incelendiğinde, ilçede
tarla bitkileri ürünleri itibariyle en fazla buğday, arpa, dane mısır, ayçiçeği, şekerpancarı,
yonca ve çavdar ekimi yapıldığı görülmektedir (Çizelge 5).
Çizelge 5. Karapınar İlçesinde Önemli Tarla Bitkilerinin Ekiliş Alanları Bakımından
Sıralaması
Sıra No
1
2
3
4
5
6
7
8
9
Ürün
Buğday (Toplam)
Arpa (Toplam)
Mısır (Dane)
Ayçiçeği (Yağlık)
Şekerpancarı
Yonca (Yeşil Ot)
Çavdar
Mısır (Silajlık)
Diğer bitkiler
0ran (%)
36.37
20.28
13.41
7.72
6.81
5.64
4.85
1.53
3.25
4. Karapınar İlçesinin Yonca Tarımındaki Yeri ve Üretim Potansiyeli
16
Çizelgede görüldüğü üzere Karapınar ilçesinin ekim alanında olduğu gibi yonca
üretiminde de Konya ilinde % 23 düzeyinde bir payı vardır. Konya ili Türkiye üretiminin %
7.72’sini, tek başına Karapınar ilçesi ise ülke üretiminin % 1.82’ini üretmektedir. Karapınar
ilçesi sahip olduğu 500.000 da sulanan tarım alanı potansiyelinin ancak % 10’nunu yonca
tarımına ayırmaktadır. Gelecekte Karapınar bölgesinde yonca tarımı için kullanılabilecek çok
geniş tarım arazisi bulunmaktadır. Bu çok önemli bir rakamdır. Karapınar da yonca üretim ve
ticareti konusunda gelişmelerin temeli burada yatmaktadır. Yoncanın Pazar değerinin
yükselmesi ve markalaşma konusunda kaydedilecek gelişmeler Karapınar İlçesindeki yonca
üretimini çok daha üst seviyelere yükseltecektir.
Ülkesel bazda incelendiğinde Konya Türkiye’de yonca ekim alanı ve üretim
•
yönünden 5. sırada yer almaktadır. Karapınar ilçesinde yoncada 4-5 biçim yapılabilmektedir.
Toplamda dekara ortalama 2 ton dolayında kuru ot verimi alınabilmektedir.
Karapınar ilçesinde yonca üreticilerinin yetiştiricilik açısından en büyük problemleri
•
ise aşağıdaki gibi sıralanabilir.
 Afit
 Yonca hortumlu böceği
 Küsküt
 Kök çürümesi
 Yonca ekim tekniğinin iyi bilinmemesi
 Özellikle son biçimlerde biçilen yoncaların nemi geç kaybetmesi, küflenme
Çizelge 6. 2011 yılı Karapınar İlçesinde Yonca Üretim Durumu , Konya ve Türkiye ile
Karşılaştırılması
Ürün adı
Yonca
(yeşil ot)
Karapınar
Üretim(ton)
220.875
Konya İli
Üretim
Türkiye
932.923
Karapınar’ın
Konya
Üretimdeki
Payı (%)
12.076.159
Karapınar’ın
Türkiye
Üretimdeki
Payı (%)
23.67
1.82
Çizelge 7. Karapınar ve Konya ilindeki 2000 yılı sonrası yonca ekim alanları
Yıl
Karapınar
2000
Konya
Yıl
Karapınar
Konya
85.780
2006
28.000
163.650
10.000
17
2001
11.710
91.640
2007
-
102.690
2002
13.310
102.140
2008
48.000
171.478
2003
16.390
118.410
2009
52.500
223.001
2004
20.210
136.560
2010
47.800
189.074
2005
29.080
176.120
2011
46.500
198.118
Gerek Ülkemizde gerek Konya ilinde gerekse Karapınar ilçesinde yonca ekim
alanlarının genişlemesinde devlet tarafından yonca üreticilerine verilen desteğinde çok büyük
payı olmuştur. Şekil 7 incelendiğinde özellikle 2006 yılından sonra teşviklerin artışı ile yonca
ekim alanları da artış göstermiştir.
Tarım alanlarının değerlendirilmesinde rekabetçiliğin, başka bölgelere mal satabilme
gücü olarak tanımlanması dışında ülkenin özellikle de kırsalda yerleşik nüfusun gelir ve
istihdam düzeyinin arttırılması suretiyle elde edilecek bir takım artılar oluşturabilme tanımı da
dikkate alınmalıdır. Tarımın rekabetçiliği dediğimiz zaman aklımıza gelmesi gereken başlık
mevcut doğal kaynakların sürdürülebilirliği, alternatif ürün desenleri ve sanayi entegrasyonu
dikkate alınarak mevcut potansiyelin en iyi şekilde nasıl değerlendirileceği olmalıdır. Diğer
yandan üretilen ürünlerin rekabet gücünün hesaplanması da ayrıca önem arz etmektedir.
Ürünlerin rekabet güçlerinin hesaplanmasında dekar verimliliği önemli bir kavramdır.
Yukarıda belirtilen tüm kavramlar Karapınar ilçesinde yonca tarımının durumu ile
örtüşmektedir. Birim alan verimliliğin yüksek olması, başka bölgelere yonca satabilme imkanı
olması, bölge insanının istihdam ve refah düzeyinin yonca tarımının gelişimi ile artmış olması
Yonca ekim alanı (da)
bölge için yoncanın önemini fazlası ile ifade etmektedir.
60.000
50.000
40.000
30.000
20.000
10.000
0
2000
2002
2004
2006
18
2008
2010
2012
Şekil 5. Karapınar ilçesinde 2000 -2012 yılları arasında yonca ekim alanındaki değişim
1000
900
Ekim Alanı (1000 da)
800
700
600
500
400
300
200
100
0
Muş
Ağrı
Sivas
Erzurum
Konya
Van
Iğdır
Denizli
Aydın
İzmir
Şekil 6. Türkiye’de yonca ekim alanı yönünden ilk on sırada yer alan iller ve ekim alanları
(2010)
Şekil 6’da görüldüğü üzere ülkemizin batı kesiminde en fazla yonca ekim alanı olan il Konya
dır. Bu durum özellikle Karapınar ve Konya ilinde üretilen yoncanın pazarlanmasında büyük
avantaj oluşturmaktadır. Karapınar ilçesi yonca ekim alanı yönünden Konya’daki ilçeler
arasında ikinci, üretim yönünden ise birinci sırada yer almaktadır.
Çizelge 8. Türkiye’de yonca üretiminde ilk ona giren iller ve sıralaması (2010)
Sıra
Ekilen Alan Hasat Ekilen
Üretim (ton)
Verim
No İl Adı
(Dekar) Alan (Dekar)
(kg/dekar)
Muş
502.500
502.500
1.439.550
2.865
1
Ağrı
784.000
784.000
1.259.900
1.607
2
Sivas
553.327
553.327
1.118.435
2.021
3
Erzurum
374.351
374.351
919.419
2.456
4
Konya
189.074
188.874
918.113
4.861
5
Van
860.815
828.908
728.556
879
6
Iğdır
131.477
131.477
364.727
2.774
7
Denizli
82.180
82.180
343.245
4.177
8
Aydın
99.733
99.573
278.457
2.797
9
İzmir
49.859
49.859
223.396
4.481
10
19
Devlet desteği (TL/da)
140
120
100
80
60
40
20
0
2002
2004
2006
2008
2010
2012
2014
Şekil 7. 2002 yılından itibaren günümüze kadar yonca üreticilerine uygulanan devlet
desteğindeki değişim
Çizelge 9. Konya İlinde İlçeler İtibariyle Yonca Üretim Durumu (2010)
Sıra No
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
İlçeler
Karapınar
Karatay
Ereğli
Sarayönü
Çumra
Altınekin
Selçuklu
Meram
Kadınhanı
Akşehir
Emirgazi
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
Yunak
Ilgın
Cihanbeyli
Çeltik
Doğanhisar
Tuzlukçu
Beyşehir
Güneysınır
Seydişehir
Akören
Halkapınar
Bozkır
Hüyük
Derbent
Hadim
Kulu
Taşkent
Derebucak
Toplam
Ekilen Alan
(Dekar)
47.800
50.000
26.690
6.000
16.000
4.500
7.500
4.993
3.500
3.450
4.913
Hasat Ekilen
Alan (Dekar)
47.800
50.000
26.690
6.000
16.000
4.500
7.500
4.993
3.500
3.450
4.913
2.755
3.200
1.660
1.193
1.000
700
500
600
600
400
250
300
200
175
100
60
25
10
2.755
3.000
1.660
1.193
1.000
700
500
600
600
400
250
300
200
175
100
60
25
10
20
Üretim (ton)
219.880
200.000
181.492
48.000
56.000
36.000
30.000
20.721
21.000
20.700
19.652
Oran (%)
23,95
21,78
19,77
5,23
6,10
3,92
3,27
2,26
2,29
2,25
2,14
16.530
13.500
6.640
5.965
5.000
3.150
2.500
2.400
2.400
1.600
1.250
1.200
800
788
500
270
125
50
918.113
1,80
1,47
0,72
0,65
0,54
0,34
0,27
0,26
0,26
0,17
0,14
0,13
0,09
0,09
0,05
0,03
0,01
0,01
100,00
Verim
(kg/dekar)
4.600
4.000
6.800
8.000
3.500
8.000
4.000
4.150
6.000
6.000
4.000
6.000
4.500
4.000
5.000
5.000
4.500
5.000
4.000
4.000
4.000
5.000
4.000
4.000
4.503
5.000
4.500
5.000
5.000
5. Karapınar Yoncasının Kimyasal Bileşimi ve Kalitesi
Yonca bitkisi tüm yem bitkilerinden daha yüksek bir yem değerine sahiptir. Birim
alanda yüksek protein verimi olan bu bitkinin kuru ve yeşil otu her türlü hayvan için lezzetli
ve besleyicidir. Yonca otu kurutularak hayvanlara yedirildiği gibi, silo yemi ve pelet yem
olarak da kullanılabilmektedir. Yonca bitkisi protein, mineral maddeler, iz elementler ve
vitaminler bakımından oldukça zengin ve kaliteli ot vermektedir. Aynı zamanda selüloz
miktarının az olması sindirilebilirlik oranını artırıcı etki yapmaktadır. Yonca bitkisi oldukça
yüksek bir verim potansiyeline sahiptir. Yonca kalitesine yetiştirme koşulları, uygulanan
kültürel işlemler,ekim sıklığı, ekimi yapılan çeşit özellikleri, biçim zamanı ve biçimde ve
balya yapımında kullanılan makinelerin özellikleri gibi pek çok faktör etkili olmaktadır.
Bölgede üretilen yoncada alıcılar satın aldıkları yoncanın
ince saplı olması, bol
yapraklı olması, yabancı ot olmaması, yaprak rengi, yonca boyunun uygun olması gibi
fiziksel kalite kriterleri göz önünde bulundurmaktadırlar. Fakat Bölgede pratik olarak yonca
alımlarında nem oranı, yabancı madde oranı ve protein değerine bakılmaktadır.
Bölgede yonca tarımının gelişiminde çok önemli bir yeri olan ve 1996 yılından beri
çiftçinin ürettiği yoncayı alıp pelet yaparak tüm ülkeye pazarlayan Karyemin Karapınar’da
üretilen yonca peletinin ayrıntılı kimyasal bileşimi Çizelge 10’da verilmiştir.
Çizelge 10. Karapınar’da üretilen Karyem fabrikasında üretilen yoncanın pelet haline
getirilmiş halinin kimyasal analiz sonuçları*
Özellik
Analiz
Sonucu
Özellik
Analiz
Sonucu
Özellik
Analiz
Sonucu
Nem
% 12.0
HCL
Çözülmeyen
Kül
% 0.22
Kükürt
% 0,17
Kuru madde
% 88
Kalsiyum
% 1,87
Manganez
27 ppm
Ham protein
% 15-22
Fosfor
%0,22
Demir
230 ppm
Ham yağ
% 1-3
Karoten
40-120 mg/kg
Bakır
9,8 ppm
Ham kül
12
Sodyum
% 0,06
Çinko
16 ppm
Şeker
% 1.2
Potasyum
% 2,1
Selenyum
0,5 ppm
Met. Enerji
950 kcal/kg
Mağnezyum
% 0,22
•
Kimyasal Analizler Karyem A.Ş. tarafından yaptırılmıştır.
21
Çizelge 10’da görüldüğü gibi yonca protein, mineral maddeler, iz elementler ve vitaminler
bakımından oldukça zengin ve nitelikli ot vermektedir. Yoncanın besleme değeri çok
yüksektir. Bunun da sebebi; yonca otu proteince zengindir ve birim alandan alınan ham
protein verimi yüksektir.
6. Karapınar Yoncasının Pazar Durumu ve Fiyatı
Tarımsal üretimde üretilen malın belirli bir ekonomik değer kazanabilmesi için mutlaka iyi bir
şekilde ve girdi maliyetlerinin üzerinde bir fiyat ile pazarlanması gerekmektedir. Bu noktada,
üretim ve tüketim dengesini çok iyi kurulması şarttır. Yine sanayiye yönelik tarımsal
üretimin, istenilen standart, kalite ve türde olması gerekmektedir. Bölgede üretilen Yonca
Balya ve pelet olarak yurtiçinde ve yurtdışında pazar bulmaktadır. Yonca Paleti kurumuş
yoncadan,hiçbir katkı maddesi kullanılmadan,stok yapılabilinen yüksek enerjili ve yüksek
protein değeri olan bir yem maddesidir. Karapınar da ticari olarak alım satım yapan irili ufaklı
sekiz firma bulunmaktadır. Bunun yanı sıra Karapınar’lı ve diğer illerden büyükbaş ve
küçükbaş tarım işletmeleri balya alımı yapmaktadır. Karapınar da başlıca ticaretini yapan
firmalar olarak Karyem, Çağrı Kargo ve Aydoğanlar ilk sırada yer almaktadır. Bu firmalar
içerisinde bölgede yonca tarımının gelişmesi, Pazarlama konularında öncülük eden kuruluş
Karyem’dir. Karyem A.Ş. 1982 yılında Karapınar Belediyesi ve bölge halkının ortaklaşa
kurduğu çok ortaklı bir yem fabrikasıdır. Kuruluşta %51’i Karapınar Belediyesine kalan
%49‘u da 1100 adet ortakla kurulmuş zaman içerisinde Karapınar Belediyesinin Hissesi
%70’e ulaşmıştır. Karyem 1996 yılında yem fabrikasını yanına ek olarak kurmuş olduğu
Türkiye’de tek ve ilk olma özelliği taşıyan Yonca Peletleme tesisini çalıştırmak ve bölge
halkının yonca bitkisi ile tanışmasını sağlamak amacı ile sözleşmeli yonca ekimi yaptırmıştır.
Karyemin alım garantili teşvikleri ile bölgedeki yonca üretimi bugünkü konuma gelmiş, artık
bölgede karyemin alım yapmasına gerek kalmadan diğer firmalar ve ilçe dışından gelen
alıcılar alımları yapmaktadır. Son yıllarda diğer illerden gelen yatırımcılar bölgede
hayvancılık ve yonca alım merkezleri kurmaya başlamışlardır.
Karapınar Bölgesi’nin
tarımsal üretimde rekabet düzeyi için nisbi karlılıklar önemli olmasına karşın üretilen
ürünlerin diğer bölgeler ve uluslararası üretim değerleri ile karşılaştırılması da önem arz
etmektedir. Ancak her hâlükârda nisbi karlılıklar bizlere ürün desenlerinin oluşturulması
noktasında yol göstermektedir ve bütün ürünlerin pazarlanabildiği varsayımında doğal
kaynaklarının sürdürülebilirliği göz önünde tutularak nisbi karlılığı yüksek ürünleri üretmek
22
gerekmektedir. Nitekim bölgede son yıllarda yonca ekiliş ve üretimindeki hareketlilikte
Yonca Alım Fiyatı (kg/TL)
yukarıda ifade edilen hususların bir sonucudur.
0,6
0,5
0,4
0,3
0,2
0,1
0
1997
1999
2001
2003
2005
2007
2009
2011
2013
Şekil 8. Karapınar ilçesinde yıllara göre yonca alım fiyatındaki değişim
Çizelge 11. Karapınar ilçesinde 1997- 2012 tarihler arasında yonca alım fiyatları*
Yıl
Alım Fiyatı
(TL/kg)
Yıl
Alım Fiyatı
(TL/kg)
Yıl
Alım Fiyatı
(TL/kg)
1997
0,024
2003
0,171
2009
0,211
1998
0,033
2004
0,235
2010
0,290
1999
0,041
2005
0,197
2011
0,401
2000
0,064
2006
0,235
2012
0,500
2001
0,079
2007
0,236
2002
0,115
2008
0,278
Karyem yonca alım fiyatlarıdır.
*
Yonca fiyatlarındaki değişimde yonca üretimini olumlu veya olumsuz yönde
etkilemiştir. Bölgede özellikle 2007-2009 ve 2010 yılındaki yonca fiyatlarındaki düşüş ,
tarım ve hayvancılığın kriz yaşadığı dönemdir. Bu dönemdeki fiyatlar nedeni ile çoğu çiftçi
yonca ekimini bırakma noktasına gelmiştir. 2010 yılından sonra hayvancılığın artması ile
beraber yonca ekimi yoğunlaşmış ve kendi üretimi olmayan hayvancılık işletmelerinin de
artması bölgede yonca ticaretinin artmasına da neden olmuştur. Pelet şeklinde tüketimin yanı
sıra son yıllarda yoncanın balya şeklinde tüketimi ve ticareti daha yaygın hale gelmiştir.
23
2012 yılında yonca fiyatlarının tavan yapması nedeni ile Karapınar bölgesinde 2012
Ağustos- Eylül aylarında yoğun bir yonca ekimi olmuştur. Henüz istatistiklere yansımadığı
için 2013 yılında bölgedeki yonca ekim alanının çok artış göstereceği aşikardır.
Son
zamanlarda pelet yerine balya şeklinde tüketim arttığı için Karyem alımları düşmüştür.
Bölgede yoncanın pazarlanması konusunda artık Karapınar Ticaret Borsasının da devreye
girerek yonca ürün borsacılığının önderliğini yapmasıdır. Bu sayede komşu il ve ilçelerdeki
yoncalarda bölgede değer bulacak ve Karapınar ilçesi bölgede mısır, ayçiçeği gibi yonca
konusunda da cazibe merkezi haline gelecektir.
7. Karapınar Bölgesinde Yonca Üretiminin Markalaşması İçin Yetiştirme Tekniği
Açısından Yapılması Gerekenler
7.1. Sözleşmeli üretim modelinin geliştirilmesi
Bölgede belli kalite ve standartta üretim yapmanın en önemli başlangıç noktası
sözleşmeli üretim yapısının geliştirilmesi gerekir. Böylece üreticinin uygulayacağı çeşit
seçiminden biçim zamanlarına kadar kültürel işlemleri kontrol etme imkanı olacaktır. Bölgede
bunun ilk uygulaması 1996 yılında Karyem tarafından başlatılmış ve bölgede yonca tarımı ve
ticaretinin bugünkü boyutlara gelmesinde önemli katkı yapmıştır. Karyem öncelikle gönüllü
çiftçileri belirlemiş, ekilecek yerler tespit edilmiştir. Yoncanın önemi ve hayvancılıkta nasıl
vazgeçilmez olduğu anlatılmış çeşitli bilgilendirme toplantıları yapılmıştır. Bu çalışmalar
sonucunda toplam 43 adet Yonca ekimi yapacak çiftçi ile anlaşılmış ve 728 dekar yonca
ekimi yapılmıştır. Bölgede zamanla yonca üretiminin artması sonucu piyasada yeni alıcılar
artmış ve Karyemin yapacağı alımların etkinliği azalmıştır. Yoncanın çok iyi kazanç
sağlaması sonucu çiftçilerin refah seviyeleri önemli ölçüde artmıştır. Karapınar ilçesinde
yonca yetiştiricilik kültürü oluşmuş artık sıra bu ürünü belli kalite ve standartta üreterek
markalaşmak ve bu markayı yurt içi ve yurt dışına pazarlamaya gelmiştir. Karapınar
yoncasının markalaşmasında sözleşmeli üretim modelinde öncelikle üretici eğitimi ile
başlanılmalı ve bu konunun önemi, çeşit seçiminden toprak hazırlığı, bakım ve hasat ve
balyalama konularında bilgilendirmeler yapılmalı ve bu bilgiler bir standart çiftçi el kitapçığı
haline getirilip üreticilere dağıtılmalıdır. Bu organizasyonların yapımında Karapınar Ticaret
Borsası , İlçe Tarım Müdürlüğü ve İlçedeki basın yayın organlarının ve ilçede yonca ticareti
ile uğraşan firmalarında devreye katılması başarı şansını artıracaktır. Ayrıca bölgede Ticaret
Borsası bünyesinde yoncanın da alım ve satımına başlanması yonca ile ilgili tüm paydaşların
24
sürekli aynı ortamda buluşmalarını sağlayacak, yonca ile ilgili projelerin uygulanabilirliğini
kolaylaştıracaktır.
7.2. Çeşit Seçimi ve Sertifikalı Tohumluk Kullanımı
Bölgede yoncanın daha rahat pazarlanması ve yonca ile ilgili aranılan bir bölge
konumuna gelmek yetiştirme tekniklerini pazarın istek ve doğrultusunda yapmaktan
geçmektedir. Karapınar ilçesinde gelişmiş tarımsal teknolojilerin uygulanmasına rağmen,
tarımsal üretimin korunması ve yüksek verime ulaşılmasındaki en önemli yöntem bölge
şartlarına uygun, kaliteli, yüksek verimli ve pazar değeri yüksek yonca çeşitlerinin
kullanılmasıdır. Bu da yonca tarımında standart üretim yapmak ve kaliteli ürün elde
edilmesinde etkili olan en önemli girdilerden birisidir. Tarım girdilerinden modern alet
ekipman kullanımı, sulama, gübreleme ve mücadele yöntemlerinin sağlıklı yapılması, ancak
üstün nitelikli bitki tür ve bunlara ait bölge şartlarına uygun çeşitlerin kullanılması ile
mümkün olabilecektir. Bu nedenle üstün nitelikli tür ve çeşitlere tarımsal üretimin güvencesi
olarak bakılmalıdır.
Karapınar ilçesinde üreticilerle ve bölgede yonca ticareti yapan kişilerle yapılan
görüşmelerde Bölge çiftçilerinin yonca tohumu seçiminde özellikle dikkat ettikleri özellikler;
bol yapraklı, verim kapasitesi yüksek, hasattan sonra ağır gelen yoncaları tercih ettikleri
belirlenmiştir. Bölgedeki çiftçilerin çeşit seçiminde tavsiye esaslı olarak tercih yaptıkları,
tohumun yerli sertifikalı olmasını dikkate almadıkları, bölgede iyi bilinen tarladan kalkan
tohumları
kullandıkları
tespit
edilmiştir.
Bölgedeki
çiftçiler
ithal
yonca
tohumu
kullandıklarında ise tohumlarda ise sertifika aramaktadırlar.
Bitkisel üretimde verim ve kaliteyi doğrudan etkileyen faktörlerden bir tanesi
tohumluktur. Karapınar bölgesinde kullanılacak çeşit ve tohumlukta belli bir standarda
ulaşamazsak bölgede üretilen yoncanın kalitesi de aşırı dalgalanma gösterecektir. Yonca
tohum fiyatları son yıllarda çok yükselmiştir. Yüksek fiyatla tohumluk almak istemeyen
çiftçilerimiz rastgele veya kendi üretimi tohumluğu kullandığında verim kalite bu durumdan
olumsuz etkilenmektedir. Bölgede yonca konusunda markalaşmak için ismi bilinen çeşitlerin
sertifikalı tohumluğunu kullanmaktan geçmektedir. Sertifikalı tohumluk kullanılmadığında
hasat edilen üründe kalitesinde problemler yaşanmaktadır. Ülkemizde 2012 yılı itibari ile
tescilli veya üretim izinli toplam 38 yonca çeşidi bulunmaktadır. Bölgede yaptığımız
incelemede en yaygın ekilen yonca çeşitleri; Magnum V (ithal) ; Magna (ithal), Prosementi
(ithal), Kayseri Yoncası, Bilensoy, Sunter ve çiftçinin kendi üretimi veya sertifikalı olmayan
25
herhangi bir denetimi olmayan Populasyon tohumlukları kullanmaktadır. Çizelge 12’de
gösterilen çeşitler bölgede konu uzmanları tarafından test edilerek bölgede üretilen yoncanın
markalaşmasına en uygun çeşitler belirlenerek bu çeşitlerle üretimin sürdürülmesi üründe
markalaşmanın en önemli aşamasıdır. Çiftçilerimize 2005 yılından beri sertifikalı tohum
kullanım desteği verilmektedir. Sertifikalı tohumluk destekleme ödemeleri aylık olarak
yapılmakta olup, çiftçilerimize ekilişi yaptıkları ayı takip eden ay içerisinde destekleri
ödenmektedir. 2012 yılı itibari ile sertifikalı tohum desteği 6 TL/da olarak uygulanmaktadır.
Bölgede kalitesiz ve sertifikalı olmayan tohumluk kullanımı ürün kalitesinin bozulması yanı
sırada ilçedeki ekim alanlarında küsküt yoğunluğunun artması neden olmakta bu durum
sadece yonca değil patates ve pancar üreticilerini de olumsuz etkilemektedir.
Çizelge 12. Türkiye’de 2012 yılı itibari ile tescilli ve üretim izinli yonca çeşitleri
Çeşit Adı
5683
Alsancak
Başbağ
Bilensoy 80
Calfa (CW-2979)
Derby
Elçi
Emiliana
Kalender
Ömerbey
Planet
Prosementi Bologna
Queen
Savaş
Sazova Kır Yoncası LSünter Yoncası
Verdor
WL 324 (MA 324)
WL 414 (MA 414)
WL 525 HQ (MA 525
Gea
Polyon
Nimet
MA 225
Gözlü 1
anga 601
Magnum V
Mirna
OS 66
Çeşit Sahibi
Pioneer Tohum Paz. Dağ.Ltd. Şti.
Ege Tarımsal Araş. Ens. Müd.
Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Merkez Arş.Ens. Müd.
Polen Toh. Tar. Ür. San.Tic. Ltd. Şti.
Beta Ziraat ve Tic. A.Ş.
Ankara Üniversitesi Ziraat Fak.
Beta Ziraat ve Tic. A.Ş.
NEOBİ Tohumculuk A.Ş.
Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Ens. M.
Maro Tarım İnş. Tic. Ve San. A.Ş.
Tasaco Tarım Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.
NEOBİ Tohumculuk A.Ş.
Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Ens. M.
Geçit Kuşağı Tarımsal Arşt. Enst. Müd.
OSM Şahin Toh. Ltd. Şti.
Beta Ziraat ve Tic. A.Ş.
May-Agro Toh. San. Ve Tic. A.Ş.
May-Agro Toh. San. Ve Tic. A.Ş.
May-Agro Toh. San. Ve Tic. A.Ş.
Maro Tarım İnş. Tic. Ve San. A.Ş.
Polen Toh. Tar. Ür. San. Tic. Ltd. Şti.
Doğu Akdeniz Tarımsal Arş.Enst. Müd.
May-Agro Toh. San. Ve Tic. A.Ş.
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü
Biotek Toh. Ve Tar.Ür. San.Tic. Ltd. Şti
Biotek Toh. Ve Tar.Ür. San. Tic. Ltd. Şti
Tivak A.Ş.
Tareks Tar.Ür. A. G. İth. İhr. Tic. A.Ş.
26
Üretim İzni
30.04.2003
07.04.2008
13.04.2010
25.04.1984
30.04.2002
12.04.2006
18.05.1993
09.04.2007
30.04.2002
08.04.2009
08.04.2009
07.04.2008
13.04.2010
30.04.2003
16.05.1964
25.04.1984
13.04.2010
30.04.2003
30.04.2003
30.04.2003
12.04.2011
12.04.2011
12.04.2011
16.04.2012
16.04.2012
16.04.2012
16.04.2012
16.04.2012
16.04.2012
Tescil
22.01.2004
19.08.2003
23.12.2004
-
Plato
Posavina
Verko
MA835
CW 4696
İside
Victoria
Kazak Tarım İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.
Tivak A.Ş.
Maro Tarım İnş. Tic. Ve San. A.Ş.
May-Agro Toh. San. Ve Tic. A.Ş.
Safgen Tohumculuk Tarım Ürünleri Sanayi
Üretim izinli
May-Agro Tohumculuk San ve Tic A.Ş.
Fito Tohumculuk Tic. Ltd. Şti.
16.04.2012
16.04.2012
16.04.2012
16.04.2012
16.04.2012
23.02.2009
28.01.2011
7.3. Biçim Zamanı
Yonca çok yıllık bir bitkidir. Bölgelerin iklim koşullarına göre bir yılda yapılabilecek
biçim sayısı ve ot kalitesi değişim göstermektedir. Karapınar ilçesinde çiftçilerimiz yılda 4-5
arası biçim yapabilmektedirler. Karapınar rakımı düşük kesimlerde genelde 5. biçim
yapılabilirken yayla kesimlerinde ise dört biçim alabilmektedirler. Yoncanın biçim zamanına
göre kalitesi değişmektedir. Bölgede yoncanın ilk biçimleri verim yönünden yüksek olmasına
rağmen ürün kalitesi özellikle içerisinde bol miktarda yabancı ot bulunması nedeni ile düşük
olmaktadır. Alıcılar daha temiz üretimin yapıldığı ve protein oranının daha yüksek olduğu 2,3
ve 4. biçimleri tercih etmektedir. En yüksek verim birinci biçimlerden alınırken 2., 3. ve 4.
biçimlerde sıralama doğrultusunda verim düşmektedir. Karapınar ilçesinde ortalama olarak
her biçimde 400- 500 kg/da kuru ot elde edilmektedir. Alıcılar yoncayı alırken ürünün ince
saplı, bol yapraklı, içinde yabancı ot olmayan, zamanında biçilen ve balya yapılan ürünleri
tercih etmektedirler. Yoncada bitki boyunun uzadıkça yaprak oranın düştüğü, kuru madde ve
ham protein veriminin arttığı, yaprak oranındaki düşüşe bağlı olarak ham protein oranını
kısmen azaldığı ifade edilmektedir. Bu yüzden yaprak ve bitki boyunu dengeleyecek şekilde
% 10 çiçeklenme döneminde biçim zamanını ayarlamak gerekir. Biçilen yoncaların kalitesinin
bozulmaması için gelişmiş biçim aletlerini kullanmaları, yaprak kaybını önlemek için gece
düşen nemle birlikte balyalama işlemine geçilmelidir. Biçimde olduğu gibi balyalama
işleminde de gelişmiş makineler kullanılmalıdır.
Karapınar yoncasının belli bir ürün kalitesi ve standardında markalaşması için
üretimlerin biçim zamanına göre tasnif edilip pazarlanması büyük önem arzetmektedir.
Özellikle birinci biçim yoncaları yabancı ot oranının yüksekliği nedeni ile bölge yoncasının
kalitesi hakkında yanlış bir kanaat oluşturmaktadır.
27
7.4. Karapınar İlçesinde Kaliteli Sertifikalı Yonca Tohum Üretme Potansiyeli ve
markalaşması
Ülkemizin mevcut yonca ekim alanlarına göre yıllık 9.000 – 10.000 ton arasında
sertifikalı tohumluğa ihtiyaç vardır. Fakat ülkemizde üretilen miktar 350-400 ton arasındadır.
İhtiyaç duyulan tohumluğun önemli bir kısmı da ithalat yolu ile karşılanmakta veya çiftçinin
populasyon niteliğinde kontrolsüz üretilen tohumluklarla karşılanmaktadır. Konya ili sahip
olduğu özellikler ile sadece bitkisel üretimde değil aynı zamanda bitkisel üretimin ana unsuru
olan tohum üretiminde Türkiye’de ilk sırada yer almaktadır. Bölgede son yıllarda tohumculuk
alanında faaliyet gösteren firma ve kurumların artması bölgeyi tohumculuk merkezi haline
getirmiş ve buğday, arpa, patates, hibrit ayçiçeği, hibrit mısır, yonca, haşhaş, yemeklik tane
baklagiller, aspir gibi tarla bitkileri ile bazı sebze türleri tohumluğu ve meyve fidanı üretimi
bölgede çok yayılmıştır. Bir ürünün normal üretimi yerine tohumluk, fide veya fidan üretimini
yapmak katma değerini önemli ölçüde artıracaktır.
Yoncada tohum üretimine uygun olan yerler, yazları kısmen kurak, gündüzleri sıcak,
geceleri serin, gün uzunluğu elverişli ve bol ışık alan yerlerdir. Nispi nemi yüksek olan yerler
uygun değildir. Karapınar bölgesi tohum yetiştiriciliği için uygundur. Yonca yabancı döllek
olduğu için çiçeklenme döneminde havanının kuru oluşu arı ve diğer tozlayıcı böcek
faaliyetlerini artırır. Bu nedenle yoncada tohum üretimi için hava mayıstan eylüle kadar kuru
ve sıcak olmalıdır.
Bitkisel üretimde verim ve kaliteyi doğrudan etkileyen faktörlerden bir tanesi
tohumluktur. Yonca tohum fiyatları son yıllarda çok yükselmiştir. Bu durum yoncanın sadece
yeşil ot olarak ekonomik önemini değil aynı zamanda tohumculuğunu yapmanın da çok
önemli hale geldiğini göstermiştir. Dünyada ve ülkemizde ekim alanları giderek
daralmaktadır.
Günümüzde
ekim
alanlarını
artırarak
üretimi
çoğaltmak
mümkün
gözükmemektedir. Bunun sonucunda üretimi artırmanın tek yolu, gelişmiş ülkelerde olduğu
gibi tüm girdilerin en iyi şekilde kombine edilerek çiftçiye sunulmasıdır. Şüphesiz bu
kombinasyondaki en önemli unsur, kaliteli tohumluk kullanımıdır (Soylu, 2011)
Konya ili tohumculukta sahip olduğu önemli yeri 2011 ve 2012 yıllarında Konya’da
tohumculuk fuarı düzenleyerek taçlandırmıştır. Yüz dolayında yerli ve yabancı tohumculuk
firması ve kamu sektörü bu fuara katılmış ve Konya’nın tohumculuk sektörünün merkezi
olduğu bu organizasyonla tescillenmiştir. Konya ili Türkiye tohumluk üretiminde buğdayın %
20.10’u, arpanın % 32.80’i, patatesin % 43.60’ı, hibrit ayçiçeğinin % 75,00’i, hibrit mısırın %
3.5’i yem bitkilerinin % 26.30, haşhaşın % 13’ünü gerçekleştirmektedir. Karapınar ilçesi
28
yukarıda bahsedilen bitki türlerinin hepsi için ama özellikle yonca tohumculuk alanında
yeterli potansiyele sahiptir (Yıldız 2011).
Gerek Karapınar gerekse Konya ilinde tohumluk üretimin çok uygun olmasının
sebepleri şunlardır.
*Ekolojinin özellikle yabancı tozlaşan bitkiler için uygun olması,
*Özellikle yabancı tozlaşan bitkiler için izole ve temiz alan potansiyeli,
*Kamu ve özel sektör ıslah Ar-Ge birikimi,
*Coğrafi konumu,
*Geniş ve sulanabilir arazilerin çok olması,
*Modern tohumluk işleme tesisleri ve tohumluk üretim organizasyonları,
Konya’da yaklaşık 50 tohum üretici firma alanda, tohumluk üretimi yapmaktadır. Özel
Tohumculuk
Şirketlerinin ilimizde
yoğun
olarak
sözleşmeli
tohumluk
üretiminde
bulunmalarının nedeni yukarıda sıralanan ekolojik avantajların yanı sıra, yabancı döllenen
ayçiçeği, mısır, yonca gibi bitkilerde izole alan bulma kolaylığının da büyük payı
bulunmaktadır.
Yeni
tohumculuk
kanununda
“izole
tohumluk
üretim
alanlarının”
belirlenmesinin hükme bağlanması ile birlikte, Konya ilinin geniş üretim alanlarına sahip
ilçeleri ayçiçeği, mısır, yonca gibi izole alan isteyen yabancı döllenen birçok bitkinin
tohumluk üretim merkezi haline gelecektir. Karapınar ilçesi sahip olduğu ekolojik koşullar ile
bölgede üretilen kaliteli ve temiz yonca tohumlukları ile de bir marka olma potansiyeli vardır.
8. Karapınar İlçesinde Üretilen Yoncanın Pazar Yapısı ve Markalaşma Analizi
Konya ili Karapınar ilçesinde üretilen önemli tarımsal ürünlerden biri de yoncadır.
Yonca Karapınar ilçesinde, bitkisel üretim kapsamında üretilip satılan karlı bir ürün olmasının
yanında, tarım işletmelerinde hayvansal üretimin yapılması için önemli bir tamamlayıcı ürün
olma özelliği de taşımaktadır. Dolayısıyla Karapınar ilçesinde yonca üretiminin ekonomik
etkisini daha da artırmak için, ilçede yonca üretim ve pazarlama yapısının incelenmesi ve
pazar değerini artıracak markalaşma eğilimini ortaya koymak ilçe ekonomisine önemli katkı
sağlayacaktır. Çalışmanın bu bölümünde Karapınar ilçesinde yonca üretimini artırmanın
önemi sektörel kümelenme örneği olarak incelendikten sonra, ilçede yoncanın pazar yapısı ve
pazarlama olanaklarının artırılmasında markalaşma stratejisi analiz edilmiştir.
29
8.1. Karapınar İlçesinde Yonca Üretim Kümelenmesi Oluşturulmasının Ekonomik
Önemi
Konya ili Karapınar ilçesinde yonca üretimini artırarak ilçenin yonca üretiminde bir
kümelenme alanına dönüştürülmesi ile yerel ve ulusal talebin önemli bir kısmının
karşılanması hedeflenirken, diğer taraftan da ilçede sektörün planlı gelişmesine ve rekabet
edebilirliğine katkı sağlamak amaçlanmaktadır. Böylece dünya genelinde piyasa hacmi her
geçen gün artan yem bitkileri ticaretinden pay alma olanakları da sağlanmış olunacaktır.
Sektörel rekabet üstünlüğü oluşturmada kümelenme birçok açıdan üstünlük
sağlamaktadır. Günümüzde ekonomilerin rekabet edebilme yetenekleri, uluslararası alanda
ticari ilişkilerin en önemli belirleyicisi haline gelmiştir. Rekabetin artan önemi, ülkelerin
geleneksel ticaret yaklaşımlarının değiştirilmesini gerektirmiş ve birçok ülke tarafından başarı
ile uygulanan kümelenme yaklaşımı ön plana çıkmıştır. Son 20 yıl içinde, mikro ekonomik
koşullar ve bu koşulların ulusal rekabet gücü üzerindeki etkileri incelenmeye başlanmıştır.
Günümüzde işletmeler, rekabet avantajını korumak için yeniden yapılanmak zorundadır. Bu
çerçevede “Küresel Davran Yerel Düşün” deyimi büyük önem kazanmıştır. Bu bağlamda
“kümeler” işletmelerin çaba ve kaynaklarını birleştirerek sınırlarını geliştirme aracı olarak
büyük ilgi görmektedir (Meral vd. 2006: Gültekin, 2011).
Kümelenme (clustering) kavramı Michael Porter’ın 1990 yılında yayınlanan Ulusların
Rekabet Üstünlüğü (The Competitive Advantage of Nations) adlı kitabında ele alınmasından
sonra bilimsel literatüre girmiştir. Michael Porter’a göre kümelenme; coğrafi olarak belirli bir
alanda kurulan, birbirleriyle ortaklık ve tamamlayıcılık ilişkisi bulunan işletmelerin ve
kurumların (bağımsızlıklarını koruyarak) birbirleriyle işbirliği içinde yoğunlaştıkları
gruplardır. Coğrafi alan olarak kümeler, tek bir şehirden bir bölgeye, bir ülkeye hatta komşu
ülkeler arasında kurulan kümelenme ağlarına kadar uzanabilmektedir (Porter, 1990). Michael
Porter ekonomik kümelenmeler içindeki firmaların rekabet avantajlarını geliştirmelerini
sağlayacak 3 temel mekanizma tanımlamaktadır (Osama, 2006):
* Birincisi; bir küme içerisinde yer alan üreticilerin, en iyi uygulamaların
paylaşılmasına, yetişmiş işgücü, yönetici ve eğitilmiş teknik personel kaynağına ulaşmayı
sağlayarak onların verimliliğini artırır.
* İkinci olarak; kümelenme, işletmelerin verimliliklerinin iyileştirilmesine imkan
sağlayan yeniliklerin yönünü ve şeklini değiştirir.
30
* Üçüncü olarak; kümelenme, girişimcilik sürecine hız kazandırır ve kümeler
içerisinde yeni işletmelerin kurulmasını sağlayarak, olumlu geri besleme döngüsünü başlatır.
Kümeler, sektörel olarak uzmanlaşmış ve coğrafi olarak bir alanda yoğunlaşmış
faaliyetlerden oluşan kritik kütlelerdir. Tarihi açıdan değişik tipte kümeler oluşmuştur. Genel
olarak, birbiri ile ilişkili, çok sayıda üretici ve satıcının mal, hizmet, makine, yedek parça,
ticaret ve teknoloji hizmetleri etrafında oluşan kümelenme tipleri bulunmaktadır. Yerel kamu
kuruluşları, araştırma enstitüleri, mesleki eğitim merkezleri, meslek birlikleri ve diğer
organlar kümeler içindeki firmalara geniş ölçüde hizmet ve destek sağlamaktadır (Forti,
2006). Kümelenmelerin gerekli koşulları; üretim sürecinin çeşitli aşamalara bölünebilmesi ve
ürünlerin katma değer zinciri boyunca taşınabilmesidir. Kümelenme için yeterli koşulların
sağlanması gereklidir. Bunlar; katma değer zinciri boyunca son ürünün elde edilmesini
sağlayan pek çok farklı öğenin koordinasyonu, katma değer yaratma zinciri boyunca
birbirlerini tamamlayan fakat diğerinden farklı teknik bilgiye sahip olma ve kümelenmeyi
kolaylaştıran inovasyonların kümeler içinde kurulan bilgi ağları yoluyla paylaşılması ve
kolayca yayılmasıdır (Steinle ve Schiele, 2002).
Günümüzde kümelenme politikaları çeşitli amaçlarla yapılabilmektedir. Bunlar; dış
rekabet gücünün ve ihracat potansiyelinin arttırılması, KOBİ’lerin rekabet edebilme
yeteneğinin arttırılması, bölgesel kalkınmanın hızlandırılması, istihdam potansiyelinin
arttırılması, kalitenin iyileştirilmesi, inovasyon potansiyelinin arttırılması, verimliliğin
arttırılması, çevrenin daha iyi korunması gibi amaçlardır (Türkkan, 2009).
Tarihsel olarak kümelenme yaklaşımının gelişimine bakıldığında, büyük bir
ekonomiye sahip olan Amerika’nın bu alanda öncü rol oynadığı görülmektedir. Bilişim
teknolojilerinin gelişmesinde başarılı olmuş Silikon Vadisi Amerika’da ortaya çıkmış, ilk
kümelenme örneğidir. Günümüzde Amerika’dan İtalya’ya, Hindistan’a kadar birçok ülke
makroekonomik hedeflere ulaşmada kümelenmeyi ekonomi politikalarının temeline
oturtmuşlardır. Örneğin;
* İşletmelerin yeni teknolojiler geliştirmesini desteklemek amacıyla ABD ve AB,
* Endüstrinin rekabet gücünü artırmak amacıyla İtalya, Hindistan, Meksika, Yeni
Zelanda,
* İhracat kalitesini yükseltmek amacıyla Hindistan, Meksika,
* Yabancı sermayeyi çekmek, teknoloji transfer etmek amacıyla Çek Cumhuriyeti,
* Yeni pazarlara girmek amacıyla İtalya, Hindistan, Meksika,
31
* İşsizliği azaltmak amacıyla İtalya, İngiltere,
Kümelenme daha fazla uzmanlaşmaya imkân vererek verimliliği artırmaktadır. Bunun
klasik ifadesi Adam Smith’in, Ulusların Zenginliği adlı eserinde yer alan “Emeğin işbölümü
pazarın genişliği ile sınırlıdır” cümlesine dayanmaktadır. Smith, daha büyük pazarın emeğin daha
iyi bir işbölümüne izin vereceğini ve bunun da yenilikleri kolaylaştıracağını ileri sürmektedir
(World Bank, 2002).
Bir kümelenmenin üyesi olmak, girdilere sahip olmada; bilgiye, teknolojiye ve gerekli
kurumlara erişmede; ilişkili şirketleri koordine etmede ve gelişimi ölçmede ve teşvik etmede
daha verimli çalışmayı sağlamaktadır. Özellikle, hareketli kümelenmeler içinde bulunan
işletmeler uzmanlaşmış ve deneyimli bir işçi havuzu içinde bulunurlar. Bu, işletmelerin işe
alımlardaki arama ve işlem maliyetlerini düşürecek ve zamanı kısaltacaktır. Kümelenme
çeşitli fırsatlar sunmakta ve çalışanların farklı yerlerde istihdam riskini düşürmekte, hatta
diğer bölgelerdeki yetenekli çalışanları kendine çekmektedir. İyi gelişmiş bir kümelenme
ayrıca diğer önemli girdilerin sağlanmasında da etkin bir yol sağlamaktadır. Böyle bir
kümelenme derin ve özelleşmiş bir tedarikçi tabanına sahiptir. Uzaktaki bir tedarikçiden
kaynak sağlamak yerine yerel tedarikçileri kullanmak işlem maliyetlerini düşürür. Bu yapı,
envanter ihtiyacını minimize ederek, ithalat ve gecikme maliyetlerini ortadan kaldırır.
Yakınlık iletişimi geliştirir, doğal olarak bu durum, tedarikçiler için satış sonrası hizmetlerin
sağlanmasını kolaylaştırır. Diğer yandan pazar, teknik ve rekabet bilgilerinin tamamı
kümelenme içinde birikir, üyeler bu bilgileri kullanmak isterler. Ayrıca, kişisel ilişkiler ve
topluluk bağları güveni tesis eder ve bilgi akışını hızlandırır. Bu koşullar bilgiyi daha akıcı bir
hale getirir. Kümelenme üyeleri arasındaki bağlar, parçaların toplamından daha büyüktür
(Bulu vd., 2009).
Kümelenme son dönemlerde ülkemizde de sıkça gündeme gelmeye başlayan bir
kavramdır. Kümelenme, belli bir bölgede yoğunlaşmış olan sektörel faaliyetler arasında ağ
yapılarının oluşturulması ve güçlendirilmesidir ve yeni bir kalkınma modeli olarak
adlandırılmaktadır. Bu model, belirlenen sektörlere odaklanarak, bu ağ yapısı içinde birbirini
destekleyen firmalardan oluşan üretim bölgeleri oluşturmayı hedeflerken model içinde yer
alan firmalara da rekabet avantajı sağlamaktadır. Türkiye’deki kümelenme çalışmalarında
öncelikle tarım, turizm, tekstil, bilişim, gıda, otomotiv, finans ve inşaat sektörlerinin ön plana
çıktığı görülmektedir. Halen rekabet analizleri yapılmış olan Şanlıurfa’daki organik tarım,
Ankara Ostim’deki savunma ve iş makineleri, Adıyaman ve Kahramanmaraş’taki tekstil ve
hazır giyim sektörlerinde de kümelenme projeleri öne çıkan örneklerdir.
32
Kümelenme çalışmaları ile rekabet düzeyi güçlendirilmesi gereken sektörlerden biri de
tarımdır. Tarım alanında pek çok yapısal sorun ve bu sorunları aşmak için yıllardır
sürdürülmekte olan çabalar vardır. Tarımın sadece bir üretim alanı değil, milyonlarca insanın
yaşam alanı olması nedeniyle, bu sektörün ekonomik anlamda rekabet edebilir duruma
getirilmesi için ürün ve arazi kullanım planlaması ve arazi toplulaştırma çalışmaları başta
olmak üzere, kümelenme ile ilgili pek çok çalışma yapılması gereği vardır. Konya ilinde
Kaşınhanı kasabası havuç üretimi bir ürün kümelenmesi örneği olarak, üreticilere ve
tedarikçilere çok önemli katkılar sağlamaktadır. Dolayısıyla, Karapınar ilçesinde de gelişme
potansiyeli olan yoncanın bir ürün kümelenmesine dönüştürülmesi ilçe ekonomisine birçok
açıdan katkı sağlayacaktır. Bu Avantajlar;
* Ürünle İlgili İnsan Kaynağı
* Tedarikçi
* Ortak Satın Alma
* Ortak Pazarlama
* Ortak Ar-Ge
* Ortak Eğitim olanakları ile ürünün ilçe ekonomisine katkısı artacaktır.
8.2.Konya ili Karapınar ilçesinde Üretilen Yoncanın Pazar Yapısı
Üretilmiş olan ürünler son tüketiciye ulaşıncaya kadar çeşitli yollar izlerler, çeşitli
aracılar ile karşılaşırlar ve değişik şekillerde işlenirler. Ürünlerin üretimlerinden itibaren
içinden aktıkları ve işleme, depolama, paketleme, elden ele geçme gibi değişik olaylar ile
karşılaştıkları bu yollar ve yerler toplu olarak “pazarlama kanalları” olarak adlandırılırlar.
Ürünler, pazarlama kanalları içerisinde çeşitli aşamalarda ve pazarlarda farklı işlemler
görmektedir. Geleneksel bir pazarlama sisteminde bu aşamalar ya da pazarlar üretici, toptancı
ve perakendeci seklinde üç temel grupta toplanabilir (Yurdakul, 1997). Üretici pazarları,
üreticinin kendi ürününü sattığı pazardır. Toptancı pazarları ise ürünün üreticiden toplayıcılar
tarafından alınıp işleme tesisleri, büyük toptancılar gibi diğer alıcılara satıldığı pazardır.
Toptancı pazarlarından ya da diğer aracılardan alınan ürünlerin tüketiciye ulaşmasını sağlayan
diğer bir deyişle ürünün son tüketici tarafından satın alındığı satış yerleri ise perakendeci
pazarını oluşturmaktadır. Pazarlama sisteminin iyi işlemesi üreticilerin kısıtlı pazarlama
olanaklarının zayıf yönlerini azaltmakta, üreticiler yerel pazarlar dışına ve bunlara ilişkin
33
bilgilere daha kolaylıkla ulaşabilmektedir. Böylece hem ekonomiye katkı sağlanmakta hem de
tüketici talebi karşılanabilmektedir.
Türkiye’de tarım ürünleri çeşitli pazarlama sistemleri ile alıcılara ulaştırılmaktadır.
Tarım ürünleri piyasasında her ürünün kendine özgü pazar yapısı, sorunları ve çözüm
olanakları bulunmaktadır. Bu nedenle ürün veya ürün grubu kendi dinamikleri içinde
sorgulanmalı ve sonrasında da diğeriyle etkileşimleri dikkate alınarak çözümler aranmalıdır.
Bu kapsamda Karapınar ilçesinde tarımsal üretim kapsamında önemli bir yeri olan yonca
ürününün piyasasını incelemek mikro ve makro düzeyde alınacak kararların etkinliğini
artıracaktır. İlçede yoncanın piyasa analizi yapılırken öncelikle ele alınması gereken husus
üretilecek ürünün pazar genişliğinin ne kadar olduğudur.
Karapınar ilçesinde yonca ürününün pazar yapısını incelemeden önce, ürüne talep
oluşturan hayvancılık sektörünün Konya ili ve Karapınar ilçesinde genel olarak ortaya
konması faydalı olacaktır. Bu kapsamda, ulusal pazar talep alanı olarak Türkiye, Konya ve
Karapınar ilçesinde hayvancığın durumu incelenmiştir. Çizelge 13’de görüldüğü gibi,
Türkiye ve Konya ilinde son yıllarda büyükbaş hayvan varlığında bir artış yaşanmaktadır.
2010 yılı itibariyle 11.454.526 büyükbaş hayvan varlığı bulunmakta olup, bunun % 4,02’si
(460.924) Konya ilinde bulunmaktadır. 2010 yılı toplam büyükbaş hayvan varlığının, 2009
yılına göre Konya’da %15 düzeyinde arttığı görülmektedir. 2011 yılında da 2010 yılına göre
% 12.5 oranında artmıştır. Çizelge 13’de görüldüğü gibi son iki yılda hayvan sayısında
önemli artışlar görülmektedir.
Çizelge 13. Konya ili ve Türkiye’de Büyükbaş Hayvan Varlığı
KONYA
TÜRKİYE
Hayvan
Cinsi
2008
2009
2010
2011
2008
2009
2010
Sığır
(Saf
211.177 216.314 269.866 317.247 3.554.585 3.723.583
4.197.890
Kültür)
Sığır (Kültür
150.924 146.263 153.175 157.583 4.454.647 4.406.041
4.707.188
Melezi)
Sığır (Yerli)
44.391 36.612 37.773 43.461 2.850.710 2.594.334
2.464.722
Manda
130
108
110
98
86.297
87.207
84.726
TOPLAM
406.622 399.297 460.924 518.389 10.946.239 10.811.165 11.454.526
2011
4.836.547
5.120.621
2.429.169
97.632
12.483.969
Kaynak: www.tuik.gov.tr.
Yoncanın büyük oranda büyükbaş hayvancılıkta kullanıldığı dikkate alındığında, ülkemizde
hayvancılık işletmelerinde kaba yem ihtiyacını karşılama bakımından yonca talebinin hayvan
varlığındaki artışa paralel olarak artış göstereceği söylenebilir. Yonca talebi açısından önemli
bir hususta, hayvan varlığında kültür ırkı hayvan sayısının değişimidir. Bilindiği gibi
34
ülkemizde saf kültür ırkı büyükbaş hayvanlar büyük oranda kapalı koşullarda yetiştirilerek et
ve süt üretimi yapılmaktadır. Dolayısıyla meradan yararlanmadan bu şekildeki bir hayvansal
üretim, kaba yem ihtiyacının karşılanması için yoncaya olan talebi daha da artırmaktadır.
Ülkemizde yerli sığır varlığında bir azalma olurken, kültür ırkı hayvan varlığında ise sürekli
bir artış olduğu görülmektedir. Benzer durum Konya ili içinde söz konusudur. İlde toplam
büyükbaş hayvan varlığı son üç yılda 406.622 ‘den 460.924’e yükselmiştir. Ayrıca Konya
ilinde de yerli sığır varlığı azalırken, saf kültür ırkı sığır varlığında önemli bir artış olmuştur.
Dolayısıyla gerek Konya ilinde ve gerekse Türkiye genelinde büyükbaş hayvan varlığındaki
bu gelişmeler, kaba yem olarak yonca ürününe olan talebi her geçen gün artıracaktır.
Konya ilinde ilçeler itibariyle büyük baş hayvan varlığı Çizelge 14’de verilmiştir. Konya
ilinde ilçeler itibariyle hayvan varlığı incelendiğinde, ilde 460.814 adet olan toplam büyükbaş
hayvan varlığının % 6.19’u Karapınar ilçesinde bulunmaktadır. İlçede mevcut büyükbaş
hayvan varlığının % 66,15 gibi büyük bir bölümünün kültür ırkı hayvan varlığından oluşması
ilçede, kaba yem ihtiyacını artırmaktadır. Ayrıca ilde büyük baş hayvan varlığının en fazla
olduğu Ereğli ve Karatay ilçeleri ile Karapınar ilçesinin komşu ilçeler olması ilçede üretilecek
kaliteli yonca için çok önemli bir pazar potansiyeli oluşturmaktadır.
Çizelge 14. Karapınar ilçesi Büyükbaş Hayvan Varlığı (2010)
İlçeler
Karatay
Meram
Selçuklu
Ahırlı
Akören
Akşehir
Altınekin
Beyşehir
Bozkır
Cihanbeyli
Çeltik
Çumra
Derbent
Derebucak
Doğanhisar
Emirgazi
Ereğli
Güneysınır
Hadim
Halkapınar
Hüyük
Ilgın
Kadınhanı
Karapınar
Kültür
Baş
%
13,070
4.84
14,260
5.28
2,384
0.88
4,020
1.49
1,755
0.65
9,250
3.43
1,970
0.73
17,000
6.30
2,730
1.01
3,295
1.22
1,891
0.70
34,391
12.74
1,340
0.50
692
0.26
4,960
1.84
12,631
4.68
60,135
22.28
5,274
1.95
984
0.36
3,660
1.36
5,293
1.96
13,447
4.98
12,810
4.75
18,870
6.99
Hayvan Türü
Melez
Yerli
Baş
%
Baş
%
20,473
13.37
2,850
7.55
13,907
9.08
2,437
6.45
7,682
5.02
660
1.75
1,250
0.82
762
2.02
1,298
0.85
533
1.41
10,750
7.02
3,100
8.21
5,200
3.39
255
0.68
13,000
8.49
1,190
3.15
4,620
3.02
700
1.85
7,735
5.05
4,870
12.89
936
0.61
303
0.80
3,311
2.16
1,199
3.17
875
0.57
690
1.83
337
0.22
196
0.52
535
0.35
885
2.34
3,121
2.04
149
0.39
5,758
3.76
958
2.54
944
0.62
17
0.05
701
0.46
922
2.44
133
0.09
0
604
0.39
411
1.09
12,727
8.31
3,468
9.18
7,660
5.00
97
0.26
8,905
5.81
751
1.99
35
Toplam
Baş
%
36,393
7.90
30,604
6.64
10,726
2.33
6,032
1.31
3,586
0.78
23,100
5.01
7,425
1.61
31,190
6.77
8,050
1.75
15,900
3.45
3,130
0.68
38,901
8.44
2,905
0.63
1,225
0.27
6,380
1.38
15,901
3.45
66,851
14.51
6,235
1.35
2,607
0.57
3,793
0.82
6,308
1.37
29,642
6.43
20,567
4.46
28,526
6.19
Kulu
853
0.32
Sarayönü
4,785
1.77
Seydişehir
8,155
3.02
Taşkent
563
0.21
Tuzlukçu
4,725
1.75
Yalıhüyük
602
0.22
Yunak
4,071
1.51
Toplam
269,866 100.0
Kaynak:www.tuik.gov.tr
3,818
5,952
5,200
427
1,875
282
3,159
153,175
2.49
3.89
3.39
0.28
1.22
0.18
2.06
100.0
5,780
380
3,208
269
32
0
701
37,773
15.30
1.01
8.49
0.71
0.08
1.86
100.0
10,451
11,117
16,563
1,259
6,632
884
7,931
460,814
2.27
2.41
3.59
0.27
1.44
0.19
1.72
100.0
Yonca için ikinci derecede talep oluşturan faaliyet kolu da küçükbaş hayvancılıktır.
Küçükbaş hayvancılığın Türkiye ve Konya ilindeki gelişim trendi incelendiğinde, Türkiye ve
Konya ilinde yıllar itibariyle dalgalı bir hayvan varlığı seyri olduğu görülmektedir. Fakat son
yıllarda hayvan varlığında bir artış olmuştur.
Konya İlinde 2010 yılı itibariyle 1.464.756 küçükbaş hayvan mevcut olup bunun
% 92,11’i koyundur. Aynı yıl için Türkiye toplam küçükbaş hayvan sayısı ise 29.382.924’tür
(Çizelge 15). Ülkemiz küçükbaş hayvan varlığının % 4,99’u Konya’da bulunmaktadır.
Ülkemizdeki ve Konya ilindeki küçükbaş hayvan varlığının kaba yem talebi biraz daha fazla
olan koyun ağırlıklı bir yapıda olması da ilçede üretilecek yonca için talep potansiyeli
oluşturmaktadır.
Çizelge 15. Türkiye ve Konya illinde Küçükbaş Hayvan Varlığı (baş)
KONYA
Hayvan Cinsi
2008
Koyun (Yerli)
2009
2010
2008
TÜRKİYE
2009
2010
1.125.721
1.101.691
1.265.712
22.955.941
20.721.925
22.003.299
76.191
69.693
83.536
1.018.650
1.027.583
1.086.392
1.201.912
1.171.384
1.349.248
23.974.591
21.749.508
23.089.691
89.018
72.629
112.004
5.435.393
4.981.299
6.140.627
Tiftik Keçisi
2.806
2.932
3.504
158.168
146.986
152.606
Toplam Keçi
91.824
75.561
115.508
5.593.561
5.128.285
6.293.233
1.293.736
1.246.945
1.464.756
29.568.152
26.877.793
29.382.924
Koyun (Merinos)
Toplam Koyun
Kıl Keçisi
Toplam Küçükbaş
Karapınar ilçesinde küçükbaş hayvancılığının durumu Çizelge 16’da verilmiştir.
Çizelge 16’dan da görüldüğü gibi Konya ilinde koyun varlığının % 15’i Karapınar ilçesinde
bulunmaktadır. İlde koyun varlığı bakımında ilk sırayı Karapınar ilçesi almaktadır.
Dolayısıyla, ilçedeki bu küçükbaş hayvan varlığı, üretilecek olan yonca için talep
oluşturmaktadır.
36
Yukarıda kaba yem olarak yoncaya talep oluşturan hayvancılık faaliyetinin Türkiye,
Konya ve Karapınar ilçesindeki durumu incelendikten sonra, yonca üretimi yani arzı da
inceleyip, Türkiye, Konya ve Karapınar ilçesinde bu talebin karşılanma düzeyini ortaya
koymak, Konya ilinde yonca piyasasını değerlendirmek açısından faydalı olacaktır.
Çizelge 16. Konya İli Küçükbaş Hayvan Varlığı (2010)
İlçeler
Karatay
Meram
Selçuklu
Ahırlı
Akören
Akşehir
Altınekin
Beyşehir
Bozkır
Cihanbeyli
Çeltik
Çumra
Derbent
Derebucak
Doğanhisar
Emirgazi
Ereğli
Güneysınır
Hadim
Halkapınar
Hüyük
Ilgın
Yerli
Sayı
116,588
70,357
78,128
2,670
8,950
14,850
32,700
15,000
3,230
99,328
6,640
88,700
2,550
1,730
4,950
34,800
125,600
9,050
5,943
8,047
4,490
73,598
Kadınhanı
Karapınar
53,800
183,250
Kulu
Sarayönü
Seydişehir
Taşkent
Tuzlukçu
Yalıhüyük
Yunak
Toplam
78,768
50,936
37,080
6,200
10,276
230
37,273
1,265,712
%
9.21
5.56
6.17
0.21
0.71
1.17
2.58
1.19
0.26
7.85
0.52
7.01
0.20
0.14
0.39
2.75
9.92
0.72
0.47
0.64
0.35
5.81
4.25
14.4
8
6.22
4.02
2.93
0.49
0.81
0.02
2.94
100
Koyun
Merinos
Sayı
%
499
0.60
0
0
0
0
2,150
2.57
17,180
20.57
0
0
1,140
1.36
9,950
11.91
2,610
3.12
0
0
100
0.12
0
0
0
69
0.08
0
0
4,296
5.14
Toplam
Sayı
%
117,087
8.68
70,357
5.21
78,128
5.79
2,670
0.20
8,950
0.66
17,000
1.26
49,880
3.70
15,000
1.11
3,230
0.24
100,468
7.45
16,590
1.23
91,310
6.77
2,550
0.19
1,730
0.13
5,050
0.37
34,800
2.58
125,600
9.31
9,050
0.67
6,012
0.45
8,047
0.60
4,490
0.33
77,894
5.77
Sayı
3,825
5,650
4,700
2,005
3,343
2,440
520
5,300
5,100
1,446
0
3,101
2,000
7,000
1,030
2,690
2,900
6,850
4,829
1,283
575
9,661
%
3.42
5.04
4.20
1.79
2.98
2.18
0.46
4.73
4.55
1.29
2.77
1.79
6.25
0.92
2.40
2.59
6.12
4.31
1.15
0.51
8.63
16,350
23,850
19.57
28.55
70,150
207,100
6,280
3,878
5.61
3.46
0
0
344
0
2,384
0
2,614
83,536
0.41
2.85
3.13
100
78,768
50,936
37,424
6,200
12,660
230
39,887
1,349,248
1,160
1,382
10,590
10,370
350
0
1,746
112,00
4
1.04
1.23
9.46
9.26
0.31
1.56
100
5.20
15.3
5
5.84
3.78
2.77
0.46
0.94
0.02
2.96
100
Kıl
Keçi
Tiftik
Sayı
%
0
0
0
0
222
6.34
60
1.71
0
0
0
131
3.74
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
1,89
54.0
5
8
0
1,19
34.1
6
3
0
0
0
0
0
0
0
3,50
100
4
Toplam
Sayı
%
3,825
3.31
5,650
4.89
4,700
4.07
2,005
1.74
3,565
3.09
2,500
2.16
520
0.45
5,300
4.59
5,100
4.42
1,577
1.37
0
3,101
2.68
2,000
1.73
7,000
6.06
1,030
0.89
2,690
2.33
2,900
2.51
6,850
5.93
4,829
4.18
1,283
1.11
575
0.50
11,556
10.0
0
6,280
5.44
5,074
4.39
1,160
1,382
10,590
10,370
350
0
1,746
115,50
8
1.00
1.20
9.17
8.98
0.30
1.51
100
Kaynak:www.tuik.gov.tr.
Türkiye genelinde yaygın olarak kullanılan bazı yem bitkilerinin üretim durumu
Çizelge 17’de verilmiştir. Çizelge 17’den görüldüğü gibi, Türkiye genelinde kaba yem
üretimi olarak silajlık mısır % 41,86 oranı ile ilk sırada yer almaktadır. Bunu % 39,27 oranı
ile yonca üretimi izlemektedir. Konya ilinde ise % 62,09 oranı ile yonca üretimi ilk sırada
gelmektedir. Diğer taraftan Konya ilinde üretilen yonca, Türkiye yonca üretiminin %
7,86’sını oluşturmaktadır.
Ürün piyasa analizlerinde önemli bir husus da yonca arzının, yonca talebi karşılama
düzeyidir. Hayvansal üretimde kaba yem ihtiyacını karşılama da kullanılan alternatif yem
kaynaklarının olması ve rasyonda bu yem kaynaklarının birbiri yerine ikame olanağının
37
olması, kesin olarak yonca talebini belirlemeyi güçleştirmektedir. Fakat genel olarak
hayvansal üretimde miktar olarak kaba yem kullanımının yüksek düzeyde olması ve diğer
taraftan da hayvancılığın entansif bir yapı tarzında kapalı koşullarda yapılmasının
yaygınlaşması, kaba yem ihtiyacı olarak yonca talebini artırmaktadır.
Çizelge 17. Türkiye ve Konya İlinde Seçilmiş Yem Bitkileri Üretim Durumu (2010)
Toplam Ürün Miktarı (Ton)
Ürün Adı
TÜRKİYE
KONYA
Üretim
Oran (%)
Üretim
Oran (%)
Konya Üretiminin
Türkiye İçindeki Oranı
(%)
Yonca
918.113
62,09
11.676.115
39,27
7,86
Silajlık Mısır
433.602
29,32
12.446.450
41,86
3,48
Fiğ
94.502
6,39
4.018.984
13,52
2,35
Korunga
29.912
2,02
1.508.930
5,08
1,98
2.506
0,17
80.005
0,27
3,13
100,00
29.730.484
100,00
-
Burçak
Toplam/Oran
1.478.635
Yoncaya olan talep analizinde dikkate alınacak bir diğer husus da, hayvancılık yapılan
işletmelerde kaba yem ihtiyacının işletmeden karşılanma düzeyidir. Bu konuda, Konya ilinde
yapılan bir çalışmanın sonuçları aşağıda çizelge 18 ve 19’da verilmiştir. Yapılan çalışmada,
ağırlıklı olarak sütçülük yapılan köy bazlı ve nitelikli işletmelerde üretilen kaba yemin,
ihtiyacı karşılama düzeyi tespit edilmiştir. Çizelge 18’den de görüldüğü gibi Konya ili
genelinde köy bazlı sütçülük işletmelerinde üretilen kaba yemin ihtiyacı karşılama oranı % 15
düzeyindedir. Karapınar ilçesinde bu oran ise % 29’dur.
Konya ilinde nitelikli olarak tanımlanan kontrollü koşullarda entansif süt sığırcılığı
yapan işletmelerde üretilen kaba yemin, ihtiyacı karşılama düzeyi % 24 düzeyindedir.
Karapınar ilçesinde ise bu oran % 18 olarak tespit edilmiştir (Çizelge 19).
Bu veriler,
Konya ili ve dolayısıyla Karapınar ilçesi hayvancılık işletmelerinde
üretilen kaba yemin talebi yeterince karşılamadığı ve dolayısıyla yonca üretimi açısından bir
talep açığı olduğunu göstermektedir.
38
Çizelge 18. Konya İli Köy Bazlı İşletmelerde İlçelere Göre Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı
Karşılama Durumu
İlçe Adı
Ahırlı
Akören
Akşehir
Altınekin
Beyşehir
Bozkır
Cihanbeyli
Çeltik
Çumra
Derbent
Derebucak
Doğanhisar
Emirgazi
Ereğli
Güneysınır
Hadim
Halkapınar
Hüyük
Ilgın
Kadınhanı
Karapınar
Karatay
Kulu
Meram
Sarayönü
Selçuklu
Seydişehir
Taşkent
Tuzlukçu
Yalıhüyük
Yunak
Genel Toplam
Kaynak:Anonim 2012c.
Toplam Kaba Yem
İhtiyacı (Ton/Yıl)
Toplam Bbhb
2752
2004
14100
2414
18958
6295
10714
1824
9997
2214
720
3920
3494
36484
2165
1453
1709
3003
11421
11843
6194
43215
8370
21282
3293
4018
14083
735
2580
486
4593
256344
İhtiyacı Karşılama Oranı
12.556
9.143
64.331
11.014
86.496
28.721
48.883
8.322
45.611
10.101
3.285
17.885
15.941
166.458
9.878
6.629
7.797
13.701
52.108
54.034
28.260
197.168
38.188
97.099
15.024
18.332
64.254
3.353
11.771
2.217
20.956
1.169.570
4%
15%
5%
10%
3%
0%
2%
0%
52%
2%
64%
7%
1%
16%
3%
0%
13%
1%
5%
8%
29%
23%
1%
31%
26%
15%
5%
1%
15%
9%
15%
15%
Yukarıda açıklandığı gibi Konya ilinde gerek köy bazlı ve gerekse nitelikli süt
sığırcılığı yapan işletmelerde üretilen kaba yemin ihtiyacı karşılama oranının düşük olması
nedeniyle, hayvancılık işletmeleri kaba yem ve bu kapsamda da yonca satın almaktadırlar.
Nitelikli işletmelerde kaba yem ihtiyacını karşılama oranı % 24 olsa da, orta ve büyük ölçekli
bu işletmelerde miktar olarak daha fazla yem satın alınmaktadırlar. Bu durum, son yıllarda
kuru ot ve silaj ticaretinin gelişmesine neden olmuş, bitkisel üretime dayalı isletmelerde ticari
kuru ot ve silaj üretimi yaygınlık kazanmıştır. Hayvancılık alanındaki bu değişim trendi kaba
yem üretimi ve dolayısıyla yonca ürünü için bir pazar alanı oluşturmaktadır.
39
Çizelge 19. Konya İli Nitelikli İşletmelerde İlçelere Göre Kaba Yem Üretimi ve İhtiyacı
Karşılama Durumu
İlçe Adı
Toplam Kaba Yem İhtiyacı
(Ton/Yıl)
Toplam Bbhb
Ahırlı
Akören
Akşehir
Altınekin
Beyşehir
Bozkır
Cihanbeyli
Çeltik
Çumra
Derbent
Derebucak
Doğanhisar
Emirgazi
Ereğli
Güneysınır
Hadim
Halkapınar
Hüyük
Ilgın
Kadınhanı
Karapınar
Karatay
Kulu
Meram
Sarayönü
Selçuklu
Seydişehir
Tuzlukçu
Yalıhüyük
Yunak
Genel Toplam
1232
407
759
1197
6753
1139
1060
180
6979
334
216
1088
4947
8305
1389
115
570
832
5548
2731
12298
4884
241
2470
2881
1155
5214
1442
28
434
76840
İhtiyacı Karşılama Oranı
5.621
1.857
3.463
5.461
30.811
5.197
4.836
821
31.842
1.524
986
4.964
22.571
37.892
6.337
525
2.601
3.796
25.313
12.460
56.110
22.283
1.100
11.269
13.145
5.270
23.789
6.579
128
1.980
350.583
20%
8%
8%
6%
8%
1%
11%
13%
11%
30%
2%
14%
11%
95%
44%
0%
25%
5%
5%
9%
18%
32%
3%
37%
8%
20%
15%
12%
38%
53%
24%
Kaynak:Anonim 2012c.
Konya ilinde yonca pazarlama yapısı incelendiğinde, sadece kendi ihtiyacı için üretim
yapan, hem kendi ihtiyacını karşılamak ve hem de ticari olarak kaba yem üretimi yapan veya
sadece ticari olarak yonca üretimi yapan tarım işletmeleri bulunmaktadır (Şekil 9).
Konya ilinde organize olmuş bir kaba yem piyasasının olmaması nedeniyle, tarım
işletmelerinde üretilen yonca alım-satımı üreticiler, tüccarlar ve işleyiciler arasında, kendi
deneyim ve tecrübelerine göre yapılmaktadır. İlde organize kaba yem borsası veya diğer
piyasa yapısının olmaması nedeniyle, yonca üretim ve fiyatlarında dalgalanmalar
yaşanmaktadır.
40
Yonca Üreticileri
Tüccarlar
İşletmede Kullanım
Yem Fabrikaları
Hayvancılık İşletmeleri
Şekil 9. Konya İli Karapınar İlçesinde Yonca Pazarlama Kanalları
Konya ili Karapınar ilçesinde yonca pazarlamasında yaşanan sorunlar, genel
olarak tarım ürünlerinin pazarlamasında karşılaşılan sorunlardan bağımsız değildir.
Ülkemizde hızlı kentleşme sonucu kırsal alandan kentlere olan hızlı göç, özellikle hayvansal
üretim alanında aile işletmeciliğini, entansif ticari işletmelere dönüştürmektedir. Ölçeği artan
bu işletmelerin kaba yem ihtiyacı, ülkemizde artık kaba yem piyasasının yapılandırılmasını
zorunlu kılmaktadır.
Şekil 10’da görüldüğü gibi Karapınar ilçesinde yonca pazarlamasının temel sorunu
üreticilerin örgütlenmelerindeki yetersizliktir. Dolayısıyla tam rekabet piyasası özelliği
gösteren yonca ürün piyasasında, üreticilerin birbirinden bağımsız olması, piyasanın
düzenlenmesinde olumsuz etki yapmaktadır. Üreticilerin bir araya gelip yonca ürün borsasını
kurup, nitelikli kaba yem üretimini teşvik etmeleri ve yonca ürün piyasasını düzenlemeleri,
kaba yem alım ve satımının sürekliliğini sağlayacaktır. Aksi takdirde, ortaya çıkacak fiyat
dalgalanmalarına bağlı olarak ürün arz ve talep dalgalanmaları yaşanacaktır. Bu ana sorunun
ortaya çıkardığı etki Şekil 10’dan de görüldüğü gibi düşük üretici ve tüketici memnuniyeti
oluşturmaktadır.
41
Şekil 10. Tarımsal Ürün Pazarlaması Sorun Ağacı (Albayrak ve ark., 2011)
8.3. Karapınar İlçesinde Yoncanın Pazarlamasını Kolaylaştırmak için Markalaşmanın
Önemi
Türkiye’de büyükbaş hayvan varlığında sayısal olarak az da olsa bir gerileme
gözlenmekle birlikte, ırk olarak önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Güneydoğu Anadolu
Bölgesi dışında bütün bölgelerimizde, özellikle batı bölgelerimizde sığır varlığının ırk
kompozisyonu önemli derecede değişmiştir. Kültür ırkı ve kültür ırkı melezlerin artışıyla
birlikte, meralardan yararlanma süresi azalmış, kapalı sistem hayvansal üretim yaygınlaşmaya
başlamıştır. Orta ve büyük ölçekli süt sığırcılığı işletmeleri ve büyük besi çiftlikleri kaba ve
kesif yemin önemli bir kısmını satın almakta veya arazi kiralayarak kaba yemin bir kısmını
kendileri üretmektedirler. Bu durum, son yıllarda kuru ot ve silaj ticaretinin gelişmesine
42
neden olmuş, bitkisel üretime dayalı isletmelerde ticari kuru ot ve silaj üretimi yaygınlık
kazanmıştır.
Günümüzün küreselleşen piyasa koşullarında her geçen gün ağırlaşan rekabet
ortamında ayakta kalmak ve uzun dönemde başarılı olmak isteyen işletmeler, rakiplerinden
farklılaşmaya ve daha fazla pazar payı elde etmeye çalışmaktadır. Ancak; bu yoğun rekabet
ortamının yarattığı etkilerin yanı sıra son yıllarda hızla gelişen ve yaygınlaşan teknoloji,
üretilen ürünler arasındaki somut ve belirgin farklılıkları oldukça azaltmış ve ürünleri
özellikleri ve kaliteleri bakımından bir anlamda standart hale getirmiştir. Sonuç olarak belirli
bir üstünlüğü ve rakiplerinden önemli bir farklılığı olan bir ürün pazara sunulduğunda, bu
üstünlüğünü uzun süre devam ettiremez duruma gelmiştir. Benzer faydayı sağlayan ürün
sayısının bu kadar çok olduğu bir ortamda işletmelerin rakiplerinden farklılaşabilmesi ve
pazar payını arttırabilmesi için geriye tek bir yol kalmakta: marka olmak. Gelişmekte olan
ülkelerde başta tarım sektörü olmak üzere birçok sektör marka oluşturmanın çok yüksek
maliyetler ve uzun süreler gerektirdiğini ileri sürerek markalaşmaktan kaçınmıştır (Bakar,
2011).
Markalaşmanın uzun yıllar ihmal edilmesi sonucu gelişmekte olan ülkelerdeki
firmalar, dünya markaları için fason mallar üreten bir üretim üssü haline gelmiştir. Genellikle
yerli firmalar, uzun yıllar boyunca yabancı bir markanın dağıtıcısı olarak çalışmayı tercih
etmiştir. Yıllarca kendi markası yerine fason üretim yaptığı yabancı markaya yatırım yapan
yerli firmalar, ana firmanın daha kaliteli ve daha düşük maliyetli yeni bir fason firma bulması
sonucu ortada kalmış ve fason üretim yapacak yeni bir firma bulamadığı takdirde fabrikasını
kapatmak zorunda kalmıştır (Özer, 2009).
Marka oluşturmak bir ürüne isim koymaktan ibaret değildir. Bir ürüne piyasadaki
rakiplerinden farklı bir isim verilip sonra tescil ettirildiğinde ortaya çıkan şey marka
olmamakta, bu ürününü sadece hukuki olarak marka kabul edilmektedir. Türk Patent
Enstitüsü’ne kayıtlı yüz yetmiş bin markanın var olduğu ancak bunların büyük bir
çoğunluğunun gerçekte pazarlama anlamında marka olmadıkları görülmektedir. Piyasada
ismi, ticari logosu ve ambalajı bulunan ve marka olduğu düşünülen birçok ürün aslında henüz
marka değildir, çünkü bir ürünün marka olabilmesi için tüketici zihninde ayırt edici bir özellik
kazanarak benzerlerinden ayrışması gerekir.
Günümüzde, güçlü markaların yöreler ve firmalar için ekonomik anlamda çok değerli
bir ticari varlık niteliği taşıdığı söylenebilir. Dünya çapında tanınırlığa ulaşmış kimi
43
markaların değeri bazı ülkelerin gayri safi milli hasılasından bile büyük olabilmektedir.
Örneğin IBM gibi dünya çapında meşhur markaların tahmini değeri her biri için 50 milyar
doların üzerindedir. Bunun nedeni; tüketicilerin markalara, markaların temsil ettiklerine,
markanın imajına ve marka ile ilişkili olan ve arzu edilen niteliklere değer vermeleri ve
beklentilerini karşılayan ve diğerlerinden ayırt ettikleri bir markayı taşıyan ürüne daha fazla
para ödemeye hazır olmalarıdır. Firma açısından tüketici bağlılığı olarak tanımlanan bu
duruma ulaşabilmek için ürünün marka inşa süreci ile bir “marka”ya dönüştürülmesi
gerekmektedir (Bakar,2011).
8.3.1. Marka, Markalaşma ve Destinasyon Markalaşması Kavramları
Marka denildiği zaman “farklılaşma, uygunluk, saygınlık ve aşinalıktan söz
edilmektedir. Marka; tüketicilerin hislerinde belirli bir fayda temin etmeye yönelik ve bilinen
bir kaynaktan elde edilen (Bir ürün, bir hizmet, bir şirket vb.) ve genellikle standartlaştırılmış
ve sembolik tanıtımlarla birleştirilmiş (isim, logo, amblem, renk, etiket, hayal vb.) bir
beklentidir. Başka bir tanıma göre de marka, bir satıcının veya bir grup satıcının ürün ve
servislerinin belirlenmesini ve onların, rakiplerinin ürün ve servislerinden ayrı tutulmasını
sağlayan bir isim, terim, işaret, sembol veya bütün bunların bileşimidir. Diğer taraftan marka,
bir teşebbüsün mal ve hizmetini, bir başka teşebbüsün mal ve hizmetinden ayırt etmeyi
sağlamak koşuluyla harf, logo, şekil olabilen her türlü işarettir. Marka Olmanın iki önemli
özelliği vardır:
- Marka, ilk, lider, öncü ve orijinal olduğu düşündürülecek şekilde lanse edilmelidir.
Markayı tanımlamak için sürekli olarak bu kelimelerden birisi kullanılmalıdır.
- Yeni bir kategori geliştirilmelidir. Kategori unutulup sadece marka da geliştirilebilir,
ancak etkili bir yöntem değildir.
Destinasyon Markalaşması (bölgesel veya yerel marka) oluşturmak için uzun bir süreç
gereklidir. Destinasyon markası yaratmak; pozitif imaj oluşturma aşamasında tanımlanan ve
ayırt edilen birtakım özelliklerin oluşturulması olarak tanımlanabilmektedir. Bir bölge için bir
marka oluşturmak, söz konusu bölgeyi diğer benzer bölgelerden ayırt eden baslıca özellikleri
ile ön plana çıkararak, bir kimlik oluşturma sürecidir. Destinasyonu markalaştırırken, o bölge
ile ilgili her şey tek bir marka çatısı altında toplanmalıdır. Bunlar; mal ve hizmetlerden tarıma,
spordan sanata, yatırımdan teknolojiye, eğitimden turizme kadar yüzlerce özelliktir. Amaç,
bölgenin varlığını bütünüyle ele geçirmek ve sembolik bir tarzda tüketicilere sunmaktır. Bunu
44
yaparken de, her türlü özelliğin tek tek, ama bütünü temsil eder şekilde ele alınarak
pazarlanması gerekir. Bu anlamda marka ticari olmaktan çıkıp “güvenilirlik markası”
durumuna gelmektedir (Günlü ve İçöz, 2004). Başarılı bir destinasyon markası oluşturabilmek
için, pazarlama tecrübesine sahip olmak, pazar hukukunu bilmek, ürün yönetimi tecrübesine
ve ilginç güzel fikirlere sahip olmak, ama hepsinden önce de cesarete ihtiyaç vardır. Memnun
ve yaşam kalitesi yüksek bir üretici oluşturmak, kırsal kesimin gelişimi ve markalaşmasıyla
yakından ilgilidir. Bir bölgenin bir üründe markalaşması, kısa sürede de olabilen bir olay
değildir. Uzun süren ve zahmetli çalışmalar sonunda elde edilen bir çalışmadır. Ancak
markalaşmış bir destinasyonun, rakiplerden ayırt edilmede en önemli etmen olduğu
unutulmamalıdır. Destinasyonları markalaştırma sürecinde, bu konuda uzmanlaşmış bilim
adamları bir araya gelerek ortak çalışmalar yapmalıdır. Bölge planlamacıları, coğrafyacılar,
psikologlar, sosyologlar, ekonomistler, ziraatçılar, yerel yönetimler vb. birimlerin tanınmak
ve markalaşabilmek için, bir birlik içinde çalışması gerekmektedir (Buchegger, 2005). Bir
bölgenin, bir sektör veya üründe marka haline gelmesinin sağlayacağı yararlar aşağıdaki
başlıklar altında özetlenebilir (Zengin ve Erkol, 2012):
- Tüketicilerin bölgeyi tanımasını ve benzer bölgelerden ayırt etmesini sağlar.
- Ürünün satın alınmadan önce denenmemesinin getireceği riskleri azaltır.
- Bölgenin kalitesinin sembolü işlevini görür.
- Marka, bir bölgeye belirgin bir kimlik kazandırır ve bu sayede pazar bölümlemesini
kolaylaştırır.
- Bölgenin markalanması, bölgeyi simgeleyen ürünlerin de, markalanması çabalarını
kolaylaştırır.
- Koordinasyon ve birleşme çabalarına yardım eder.
- Tüketicilerin hem fiziksel hem de psikolojik olarak ürüne çekilmesini sağlar.
- İlgili bölgeye tekrarlı gelişlere sebep olur, bunu da müşterisi ile arasında duygusal
bağ kurarak sağlar.
Destinasyon markalama, pozitif imaj geliştirmeye yönelik olarak; isim, sembol, logo,
dizayn, slogan, renk, kalite ve efsaneler gibi marka elemanlarının tutarlı bir kombinasyonu ile
meydana gelmektedir (Taşçı, 2007). Bu marka elemanları, destinasyon marka oluşumu
çalışmaları sırasında, ürün pazarlamasında uygulanan, aynı prensip ve teknikleri içermektedir.
Bu doğrultuda bir bölge marka gelişimi için gerekli dört prensip şu şekilde sıralanır(Zengin ve
Erkol, 2012).
45
İlgili hedef kitleye yönelik olmak: Marka oluşumu açısından destinasyonun sahip
olduğu ya da üreticinin istediğini düşündüğü konuları değil bizzat hedef kitlenin isteklerini
temel almak.
Odaklanmak: Belirli bir hedef pazara (sütçülük, buzağı veya besiciliğe yönelmek)
odaklanarak ona çekici gelecek şekilde teklif geliştirmek.
Bağlılık kurmak: Hedef kitlenin yalnızca rasyonel değil duygusal tepkilerine de
odaklanmak.
Temel almak: Destinasyon yönetim örgütlerinin ana stratejisini desteklemek.
Destinasyon Markalaşma Aşamaları şu şekilde sıralanabilir:
- Güçlü bir markanın dayanağı olabilecek çekicilikleri tanımlama,
- Basit, çekici, inanılır ve farklılaştırıcı bir imaj tasarlama
- Markalaşma faaliyetlerinin tümünü kapsayacak bir şemsiye kavram belirleme,
- Çarpıcı bir slogan,
- Görsel Semboller.
Markalaşmaya Yönelik Stratejiler
Markanın yaratılması sırasında strateji yaratmanın da önemi kaçınılmazdır. Strateji
düşüncesi, pazarlama stratejisinin denetiminde unutulmaması gereken bir konu olacaktır.
Ancak böylece işletmenin dış çevresinde ve iç kaynaklarındaki mevcut kuvvetli ve zayıf
yönler belirlenerek uygulanan pazarlama stratejisinin iyi bir değerlendirmesi yapılabilir
(Taşkın, 1997). Mal veya hizmetlerin pazarlanması esnasında da işletmeler kuvvetli ve zayıf
yönlerini dikkate alarak planlamalarını yapmaları gerekmektedir. Rekabetin yoğun yaşandığı
piyasalarda işletmeler özellikle kendi ürünlerinin üstün olduğu özellikleri vurgulaması
gerekmektedir. Strateji geliştirmede bazı paket yaklaşımlar söz konusu olabilmektedir.
Bunlardan biri Büyüme Matriksi (Fırsat Izgarası) diğeri de Ürün Portföy Analizleridir
(Tuncer vd.,1992). Karapınar ilçesinde yoncanın destinasyon markalaşması için büyüme
matriksi modelinin daha uygun olması nedeni ile bu strateji kısaca incelenmiştir.
Büyüme matriksi kuramı; Küreselleşme olgusuyla her sektör dalında olduğu gibi
tarım sektöründe de artan rekabette üstünlüğü ve sürdürebilirliği sağlamak gerekmektedir.
Tarım sektöründe ürünün isminin ve imajının ön plana çıkarılması için destinasyon
yönetiminde stratejik yaklaşım kaçınılmazdır. Bir sektörde her firmanın bir rekabet stratejisi
vardır. Bir rekabet stratejisi geliştirmek, temelde bir şirketin nasıl rekabet edeceği,
46
hedeflerinin neler olması gerektiği ve bu hedefleri ulaşmak için hangi politikaların olmasını
gerektiğini gösteren bir formüldür.
Küresel rekabet koşulları altında birbirlerine rakip düşen şehirler ve bölgeler rekabet
stratejileri geliştirerek yeni fırsatlar elde etme şansına sahip olmaktadırlar. Bölgesel
etkinliklerin tanıtılmasında imaj bütünlüğü kazanılması için markanın yaratılması bir
stratejidir. Başarılı bir marka stratejisi oluşturmak için bilimsel olarak durum analizi
yapılmalıdır. Buna göre genel olarak güçlü bir ekip, amaçların iyi belirlenmesi, sağlam
finansal yapı, pazar araştırması yapmak, marka kimliğiyle örtüşün değerleri ortaya çıkarmak,
kalite yönetimi ilkelerini benimsemek, müşteri ilişkilerine önem vermek, halkla ilişkilerin
bazı faaliyetleri daha geniş kitlelere ulaşmak ve markalaşma sürecinde yer alan tüm
uygulamaları denetlemektir. Pazar araştırması olarak, pazar analizi, SWOT (Strengths,
Weaknesses, Opportunities, and Threats), Benchmarking, rakipleri sürekli izlemek (komşu
ülke ve bölge destinasyonları), hedef kitle motivasyonları, il bazında ürün envanteri, ürüne
talep oluşturanların profili ve talep alışkanlıkları, potansiyel alıcı analizi gibi analizler
yapılmalıdır. Ayrıca, markanın tasarlanması ve tanıtılması, sanal ortamdan faydalanmak,
medya ile ilişkileri sürekli kılmak, çevreyi korumak, hizmet teknolojisine sahip olmak, uluslar
arası işbirliğine önem vermek gibi önemli süreçleri kontrol etmektir (Kasper vd, 2006).
8.3.2. Karapınar Yoncasının Markalaşma Stratejisi
Konya ili Karapınar ilçesinde yonca ürün piyasasının oluşması ve bu piyasada
yoncanın sürdürülebilir olarak pazarlanabilmesi için yapılması gerekenleri ortaya koymadan
önce büyüme matriksi kuramı kapsamında, ilçede yonca üretiminin güçlü ve zayıf yönlerini
ortaya koymak, izlenecek stratejiler açısından faydalı olacaktır. Karapınar ilçesinde yonca
üretim ve pazarlamasının güçlü ve zayıf yönleri, ilgili konu uzmanlarının görüşleri ve yapılan
araştırmalardan yararlanılarak SWOT analizi yöntemine göre Çizelge 20’de verilmiştir.
Çizelge 20. Karapınar İlçesinde Yonca Üretiminin SWOT Analizi
Güçlü Yönler
Zayıf Yönler
- İlçenin toprak yapısının yonca üretimi - İlçede yonca ve diğer kaba yemlerin
açısından uygun olması,
- Çiftçilerde yonca üretimine pozitif bakış
açısının olması,
- İlçe tarım alanlarının % 32’sinin sulu arazi
olması,
- İlçede entansif süt sığırcılığının yaygın
olması,
Yonca
üretimine
yönelik
devlet
desteklerinin olması,
pazarlamasını düzenleyen bir organizasyonel
yapının olmaması,
- İlçede su kaynaklarının yetersiz olması,
- Yonca pazarlamasında kalite ve
standartların bilinmemesi,
- Çiftçilerin yonca kalite standartları
konusunda bilgi düzeylerinin düşük olması
- Yem üreticilerinin, üretici birliği veya
kooperatif şeklinde birleşmemeleri nedeni ile
47
- İlçenin Konya il merkezine ve Ereğli gibi
büyük baş hayvan varlığı yüksek yerleşim
yerlerine yakın olması,
- İlgili ve destekleyici kurum ve kuruluşların
bulunması ve bu kuruluşların konuyla
yakından ilgili olmaları,
-Yonca üretimin nisbi karının yüksek olması.
-İlçenin konumu itibariyle ilgili kurum,
kuruluşlar ile bilgiye ulaşmanın kolay
olması,
-Tarımsal
üretim
(bitkisel
üretim,
hayvancılık) potansiyelinin zenginliği ve
potansiyel ürün çeşitliliği,
- Nitelikli Hayvan varlığı potansiyelinin
yüksekliği,
- İlçenin bağlı olduğu ilde mevcut 4 adet
üniversitenin varlığı,
- Veteriner ve ziraat Fakültesinin varlığı,
- 3 adet araştırma enstitüsünün bulunması,
- Yeterli teknik elemanın varlığı
- Bölgede Kırsal kalkınma ajansının varlığı,
-Yerel yönetimlerin tarımsal üretim ve
yatırıma duyarlı olması,
-Kredi sağlayıcı kuruluşların varlığı ve
erişilebilirliği.
Fırsatlar
- Büyük sermaye kuruluşlarının süt ve et
üretimine yönelik yatırımlarının artması,
- Hayvancılık ve yem bitkilerine yönelik
devlet hibe ve desteklerinin artması,
- Devlet destekleri ile hayvancılığın giderek
entansif bir yapı kazanması nedeni ile kaba
yem talebinin her geçen gün artması,
- Et ve süt ürünlerinin yakın Ortadoğu
ülkelerine ihracatındaki artış,
- Ürün borsalarının oluşturulmasına yönelik
devlet destekleri,
-Yerel
yönetimlerin
güçlendirilmesine
verilen önemin artması ve kamu yönetiminin
etkinleştirilmesi
-Mevzuatta yapılan değişikliklerin olumlu
olması
-Desteklemelerin doğrudan örgütlenmeyi
teşvik etmesi
-Geniş arazi varlığı ve ilin coğrafi olarak
ülkesel pazarın merkezinde olması
-Toplulaştırma çalışmalarının hız kazanması
- Çevrenin korunması ve geliştirilmesi
konusunda artan bilinç ve ilgi
-Haberleşme ve bilişim teknolojilerinin
yonca pazarına etki edilememesi,
- Yöresel kaliteli yonca için farkındalığın
oluşturulmamış olması,
- İşletmelere hizmet götüren kamu,
üniversite, sivil toplum kuruluşları arasındaki
koordinasyon yetersizliği,
- Yonca üreticilerinde eğitim düzeyinin
yetersizliği,
-Üretimin bireysel yapılması,
-Geleneksel üretim tarzının yaygın olması,
-İşletmelerin küçük ve dağınık olması,
- Kuyu sulaması nedeniyle sulama
maliyetlerinin yüksekliği,
- Bölgede yağış yetersizliği.
Tehditler
- Et ve süt fiyatlarının istikrarlı olmaması
nedeniyle hayvan varlığında iniş ve çıkışların
yaşanması,
- Kaba yem piyasasının olmaması nedeni ile
spekülatif yem arz ve taleplerinin oluşması,
- Kaba yem fiyatlarının istikrarlı olmaması
nedeni ile yonca üretiminin bazı dönemlerde
karlı olmaması,
- Üreticilerin ürün piyasaları konusunda
eğitimlerinin olmaması nedeni ile çıkar
gruplarının etkisinde kalma olasılığının
yüksek olması,
- Gelecekte Konya kapalı havzasının
yaşayabileceği su sorunları
- Bölgenin az yağış alması
- Yer altı su kaynaklarının giderek azalması
- Üretimin büyük kısmının küçük aile
işletmeleri tarafından yapılması
- AB sürecinde ortaya çıkacak rekabet
zorlukları
- Fiyat istikrarının sağlanamaması.
48
giderek gelişmesi
-Geniş arazi varlığı ve düşük maliyet ile
kaliteli yem bitkisi üretme imkanının
bulunması,
- KOP projesinin aşamalı olarak faaliyete
geçirilmesi,
- Ar-Ge çalışmalarına yönelik desteklerin
artması.
Karapınar ilçesinde yonca üretimin güçlü ve zayıf yönleri dikkate alındığında ilçede
yonca ürün pazarlamasında en önemli sorunun, ilçede kaba yem piyasasını düzenleyen bir
organizasyon veya borsanın kurulmamış olması ve diğer taraftan Karapınar ilçesinde üretilen
kaliteli yoncanın marka olarak algılanma düzeyinin düşüklüğü ve diğer bölgelerde
tanıtılmamasıdır.
Yapılan inceleme ve araştırmalardan, Karapınar ilçesinde yoncanın markalaşması ve
düzenli bir pazarının oluşması için uygulanması temel stratejiler aşağıda verilmiştir.
Karapınar yoncasının markalaşma stratejileri;
- İlçede öncelikle kaba yem borsasının oluşturulası,
- İlçede üretilen kaliteli yonca için slogan belirlenmeli,
-Semboller, marka kimliğinin kolay hatırlanarak, tanınırlığını artırmayı ve böylece
markaya güç vermeyi sağlayan araçlar olması nedeni ile ilçede üretilen yonca için iyi bir sembol
seçilmelidir,
- İlçede yoncanın markalaşma çabalarını başarı ile gerçekleştirmek için alt ve üst yapı
olanaklarının güçlendirilmesi,
- Markalaşmada ilk asama kalitedir. Bu nedenle ilçede kaliteli yonca üretimi için
üretici eğitimlerinin artırılması,
- Yonca ilgili tüm çalışmaların kamu ve sivil inisiyatifin ortaklığı ile yürütülmesi,
- Yoncanın markalaşma sürecinde güçlü yerel sivil inisiyatiflerin, faal olarak yer
alması,
- İşletmelerin bireysel çabaları da bölge için yaratılacak olan marka için çok önemlidir,
bu nedenle üreticilerin markalaşma çalışmalarına katılı sağlanmalı,
- Karapınar yoncasının güçlü bir marka olmasını isteyen birimler, kaba yem borsasının
ulaşımla ilgili konumlarını en avantajlı duruma getirmeleri,
49
Çizelge 21. Karapınar Yoncasını Markalaştırma Eylem Planı
Proje
No
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
PROJE ADI
İlçede kaba yem borsasının
oluşturulası
SORUMLU
KURULUŞ
-İlgili STK’lar,
-İl özel İdaresi,
İlçede Kaba Yem Borsası için tahsis
edilebilecek uygun yer tespiti
-İlgili STK’lar
-İl özel İdaresi,
Tespit edilen uygun yerde, Kaba Yem
Borsası alt yapı çalışmalarının
yapılması
-İlgili STK’lar,
-İl özel İdaresi,
İlçede yoncanın markalaşması
çalışmalarının yürütülmesi
-İlgili STK’lar,
-İl özel İdaresi,
İlçede kaliteli kaba yem üretimi için
kaba yem kalite standartları ve
üretimde kalite artırıcı faktörler
konusunda eğitim
-İlgili STK’lar,
-İl özel İdaresi,
Yoncanın Pazarlamasında Etkili
Olacak Üretici Kooperatif veya
Üretici Birlikleri Ağının
Oluşturulması
-İlgili STK’lar,
-İl özel İdaresi,
Yonca üretiminde ihtiyaç duyulan
nitelikli personelin yetişebilmesi için
ilgili kuruluşlarla işbirliğinin
sağlanması
-İlgili STK’lar,
-İŞ-KUR
İLGİLİ
KURULUŞLAR
- Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bak.,
- Üniversiteler,
- MEVKA,
- TÜBİTAK,
- KOP İdaresi
- Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bak.,
- Milli Emlak
-İlçe belediyesi,
-İlçe Kaymakamlığı
- Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bak.,
- Üniversiteler,
- MEVKA,
- Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bak.,
- Üniversiteler,
- MEVKA,
- TÜBİTAK,
- KOP İdaresi
- Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bak.,
- Üniversiteler,
- MEVKA,
- TÜBİTAK,
- KOP İdaresi
- Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bak.,
- Üniversiteler,
- MEVKA,
- TÜBİTAK,
- KOP İdaresi
-MEVKA,
-KOSGEB
-Üniversiteler
SÜRE
Kısa Orta
Uzun
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
- Marka kişiliği, sevilen bir marka olunup olunamayacağını belirleyen en önemli
duygusal unsurdur. Karapınar yoncasının sürekli güvenilir bir marka olma özelliğini
koruyacak bilgi ve bilinç oluşturulmalı,
- Marka oluşturma ve tanıtımında internetin önemi gün geçtikçe artmaktadır,
- Karapınar yoncası için iyi bir web tasarımının yapılıp, sürekli işlevsel kılınması
sağlanmalı,
50
- Tarım fuarları ve festivaller aracılığı ile Karapınar yoncasının sahip oldukları
özellikler ön plana çıkartılarak tanıtımları sağlanmalı,
-Markalaşmasının son aşaması olan konumlandırma temel olarak markayı tüketicilerin
zihnine yerleştirmektir. Bu açıdan üreticilere yönelik Karapınar yoncasının tanıtımına yönelik
çalışmalar yapılmalıdır.
Söz konusu bu stratejiler doğrultusunda Karapınar ilçesinde
yoncanın markalaşması yapılacak çalışmalar eylem planı olarak aşağıda verilmiştir.
Bu raporda ayrıntılı olarak irdelenen Karapınar ilçesindeki yonca tarımı, üretilen
ürünün markalaşması konusu ile ilgili tüm sivil ve kamu kuruluşlarının, özel sektörün ve
üreticilerin bir dayanışma içerinde bulunması gereklidir. Bunun için ilçe genelinde konunun
tüm paydaşları periyodik olarak bir araya gelerek durum değerlendirmesi yaparak kaydedilen
ilerlemeleri denetlemelidir. Karapınar Ticaret Borsası bu projeyi hazırlayarak bugüne kadar
yaptığı çalışmalarda olduğu gibi bundan sonra da bölgenin tarımsal sorunlarının çözümü ile
ilgili her zaman en üst düzeyde aktif rol üstlenmeye hazır olduğunu göstermiştir.
51
9. Kaynaklar
Albayrak, M., Tasdan, K., Günes, E., Saner, G., Atıs, E., Çukur, F., Pezikoglu, F., 2011.
Küresel Rekabet Açısından Türkiye’de Tarım ve Gıda Ürünleri Pazarlama
Sistemlerine Bakış:Mevcut Yapı, Sorunlar, Fırsatlar, Hedefler. Erişim Tarihi:
03.09.2012.
Anonim, 2008. Konya Valiliği KOP Tarım Eylem Planı, Konya.
Anonim 2012a.Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Karapınar İlçe Müd. Verileri.
Karapınar.
Anonim, 2012b. Türkiye İstatistik Yıllığı. www.tuik.gov.tr
Anonim, 2012c. Konya Süt Sektörü Raporu, Süt Eylem planı, Konya Valiliği, Konya.
Bakar, S., 2011. Marka Kavramı Üzerine Bilgilendirme Çalışması. T.C. Güney Ege
Kalkınma Ajansı, Raporu.
Boran, S. 2008. Perakende Pazarındaki Son Gelişmeler, Ar&Ge Bülten.
http://www.izto.org.tr.
Buchegger,O., 2004. Tourismus Management Club Newsletter Vom 15., 11.042004, Erişim
Tarihi: 16.02.2012
Bulu, M., Eraslan, İ.H., Şahin, Ö.,2009. Elmas (Diamond) Modeli ile Ankara Bilişim
Kümelenmesi Rekabet Analizi, www.iibf.ogu.tr/kongre/bildiriler/04-01.pdf.
Forti, A., 2006. Clustering . İstanbul Conference 25th- 26th May: Keynote Speech by Mr.
Andrea.
Gültekin, S., 2011. Küreselleşme Çağında Dış Ticarette Rekabet İçin Kümelenme Stratejisi:
Türkiye’nin Tarım Kümelenmesi Gerekliliği, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Dergisi (22) 2011 / 2.
Günlü, E., İçöz, O. 2004. Turizmde Bölgesel Marka İmajı Yaratılması Ve Turizm İstasyonları
İçin Markanın Önemi, (Turizm İlkeler ve Yönetim), Turhan Kitapevi, Ankara
Kasper H., Helsdingen, P. V., Gabbott M., 2006. Services Marketing Management- A
Strategie Perspective, second edition John Wiley& Sons Ltd., England.
Osama, A., 2006. Creating Economic Clusters in the Muslim World, http://
www.Dinarstandard.com/ innovation/ Clusters71606/ 2006.
Özer, A, İ. 2009. Uluslararası MrkaTescil S üreci, http://www.destekpatent.com.tr, 05.9.2012.
Porter, M. E. 1990. The Competitive Advantage of Nations. The Free Pres. New York.
Forti, İstanbul, 2006.
Soylu, S. 2011. Konya İlinin Bitkisel Üretimdeki Yeri Ve Önemi. I. Konya Kent
Sempozyumu, Konya.
52
Steinle, C, Schiele, H., 2002. When Do Industries Cluster? A Proposal on How to Assess an
Industry’s Propensity to Concentrate at a Single Region or Nation. Elsevier Research
Policy, Hannover, Germany.
Taşçı, A. 2007. “Destinasyon Markası Geliştirmede Gerekli Ön Koşullar”. Kültür ve Turizm
Bakanlığı Genel Müdürlüğü. Turizmde Markalaşma Semineri Raporu. Palma De
Mallarco. İspanya.
Taşkın, E. 1997. Satış Yönetimi Denetimi ve Türkiye'de Uygulanması, Kazancı Matbaacılık
AŞ, İstanbul.
Tuncer, D., Arpacı, T. .Ayhan, Y., Böge,E. ,Üner,M.M. 1992. Pazarlama, Gazi Yayınları,
Ankara.
Türkkan, E., 2009. Sektörel ve Bölgesel Kümelenmelerin Etkinlik Kazanmasında Rekabet
Sürecinin Rolü, Rekabet Günlüğü, Ankara.
World Bank, 2002. Globalisation, Groth and Poverty: Building an Inclusive World Economy,
A World Bank Policy Research Report. A Copublication of the World Bank and
Oxford University Pres, Washingto, DC, USA.
Yıldırım,A.E.2005. Ticaret Borsalarının Geleceği Tehlikede Mi? Gıda Tarım Dergisi, Şubat
2005, Sayı: 66 Yıl: 8, Adana.
Yıldız; C. 2011. Konya İlinde Tohumculuk Faaliyetleri. Konya Tohum 2011 Fuarı Paneli,
Konya.
Yurdakul, O. 1997. Tarım Ürünleri Pazarlaması, Ç.Ü Ziraat Fakültesi Genel Yayın No:127,
Adana.
Zengin, B., 2012. Markalaşma Açısından Tarsus'un Değerlendirilmesi. Erişim Tarihi:
04.09.2012.
53

Benzer belgeler