Karapınar Yoncasının Markalaşmasına ve
Transkript
Karapınar Yoncasının Markalaşmasına ve
Karapınar Yoncasının Markalaşmasına ve Pazarlanmasına Yönelik Araştırma Çalışmaları Proje No; TR52/12/TD/01/12 Hazırlayanlar Prof. Dr. Süleyman SOYLU Prof. Dr. Bayram SADE Doç. Dr. Yusuf ÇELİK 2012-KONYA 1 ÖNSÖZ Türkiye’de 2010 yılı itibariyle 11.454.526 büyükbaş, 29.382.924 küçükbaş hayvan varlığı vardır. Hayvansal üretimde vazgeçilemeyen tek yem grubu kaba yemlerdir. Bir dizi kaynaktan üretilebilirler. Halihazırda ülkemizde çayır-mer'a kaynaklı üretilen kuru ot miktarı ihtiyacı karşılamaktan çok uzaktır. Ülkemizdeki hayvanların önemli bir kısmı kalitesi ve enerji değeri düşük kaba yemlerle beslenmektedir. Mevcut kaba yem varlığının, ülke hayvan varlığının yaşam enerji gereksinimini karşıladığı ve fakat protein açısından yetersiz kaldığı hesaplanmıştır. Ülkemizde üretilen kaba yemlerin niteliği, genelde düşüktür. O nedenle, kaba yem kaynaklı hayvansal ürün elde etme şansımız tam olarak kullanılmış değildir. Bu yüzden ilk sırada nitelik üzerinde durulması gerekir. Kaliteli kaba yem üretiminde en önemli bitki yoncadır. Ülkemiz içerisinde Konya ili, Konya ili içersinde de Karapınar ilçesi yonca üretiminde en ön sıralarda yer almaktadır. Yonca hayvan beslemede gerek ülkemizde ve gerekse dünya genelinde yoğun olarak kullanılmaktadır. Yaş ve kuru ot olarak tüketilebildiği gibi silajı yapılarak da kullanılabilmektedir. Yonca protein, mineral maddeler, iz elementler ve vitaminler bakımından oldukça zengin ve nitelikli ot vermektedir. Oldukça yüksek bir verim gücüne sahiptir. Karapınar gerek Konya gerekse Türkiye içerisinde yonca üretiminde en önemli merkez olmasına rağmen üretilen ürünün gerçek değerini bulmada eksiklikleri bulunmaktadır. Karapınar İlçesinde tarım ve hayvancılık sektörü istihdam ve üretim bakımdan en önemli sektördür. Karapınar ilçesi son 10 yıldır yonca ekim alanı ve üretiminin artması ile birlikte hayvancılık sektörü istihdam ve geçim kaynağı açısından çok önemli hale gelmiştir. Konya Bölgesinde 2023 Vizyon Raporu’nda hayvancılık ve süt üretimine yönelik yer alan stratejilerde Bölge tarım potansiyelinin en üst seviyede değerlendirilmesine yönelik fiziki altyapı eksikliklerinin giderilmesi” stratejisi altında belirlenen “Bölgede hayvancılığa yönelik altyapının geliştirilmesi ve Sürdürülebilir gıda arzı, gıda güvenliği ve ürün sertifikasyonunun sağlanması” stratejisi altında belirlenen “Bölgede sürdürülebilir tarımsal ürün ve gıda hammaddesi arzının sağlanması” hedefinde; “Hayvancılık yapan işletmelerin, yem bitkileri üretimine yönelik yatırımlarının desteklenmesi” faaliyeti yer almaktadır. Bu hedeflerden yola çıkarak Karapınar Ticaret Borsası ülkemizin önemli bir tarım merkezi olan Karapınar ilçesinde çok geniş alanlarda ekimi yapılan gerek kaba yem üretimi gerekse tohumculuk alanında yonca tarımı konusunda tüm ülke genelinde tanınmaya başlanan Karapınar ilçesinde yonca üretimi yapan çiftçilerin rekabetçilik düzeyinin artırılması kapsamında pazarlama altyapısının güçlendirilmesi yönelik stratejiler belirleyerek bölge kalkınmasına katkı yapmak amaçlanmıştır. Karapınar’da üretimi gittikçe artan Karapınar Yoncasının kıymeti bazı kesimler tarafından bilinse de istenilen değere ulaşılmış değildir. Bu sebepten dolayı Karapınar Yoncasının pazar payının büyütülerek daha çok bilinir hale getirilmesi amacıyla Karapınar ilçesindeki tarımsal potansiyel ortaya konup, bölgede üretimden pazarlamaya kadar yonca üretiminde takip edilecek stratejiler ortaya konup, bölgedeki tarımsal kalkınmaya destek vermek, bölge halkının gelir düzeyine, yaşam kalitesinin arttırılmasına katkı sağlanması bölge tarım potansiyelinin optimal düzeyde kullanılmasına yönelik amaç ve stratejiler geliştirmektir. Bu rapor Karapınar Ticaret Borsası koordinatörlüğünde, Mevlana Kalkınma Ajansının katkıları ile akademisyenler tarafından hazırlanmıştır. Bölgede yaygın yetiştirilen yonca bitkisi ile ilgili konuların detaylı olarak irdelendiği ve buna yönelik öneriler ve stratejilerin yer aldığı bu çalışmanın bölgedeki yonca tarımına katkı yapması ve Karapınar yoncasının markalaşma çabalarına faydalı olması en büyük temennimizdir. Karapınar Ticaret Borsası 2 İÇİNDEKİLER 1.Giriş 6 1.1. Amaç ve Kapsam 8 2. Karapınar İlçesinin Mevcut Durumu 8 2.1. Tarihi ve Coğrafi Konumu 8 2.2. İklim 10 3. Karapınar’ın Tarımsal Yapısı 11 4. Karapınar İlçesinin Yonca Tarımındaki Yeri Ve Üretim Potansiyeli 16 5. Karapınar Yoncasının Kimyasal Bileşimi ve Kalitesi 20 6. Karapınar Yoncasının Pazar Durumu ve Fiyatı 21 7. Karapınar Bölgesinde Yonca Üretiminin Markalaşması İçin Yetiştirme Tekniği 24 Açısından Yapılması Gerekenler 7.1. Sözleşmeli üretim modelinin geliştirilmesi 24 7.2. Çeşit Seçimi ve Sertifikalı Tohumluk Kullanımı 24 7.3. Biçim Zamanı 26 7.4. Karapınar İlçesinde Kaliteli Sertifikalı Yonca Tohum Üretme Potansiyeli ve 27 markalaşması 8. Karapınar İlçesinde Üretilen Yoncanın Pazar Yapısı ve Markalaşma Analizi 29 8.1. Karapınar İlçesinde Yonca Üretim Kümelenmesi Oluşturulmasının Ekonomik 29 Önemi 8.2.Konya ili Karapınar ilçesinde Üretilen Yoncanın Pazar Yapısı 33 8.3. Karapınar İlçesinde Yoncanın Pazarlamasını Kolaylaştırmak için Markalaşmanın 42 Önemi 8.3.1. Marka, Markalaşma ve Destinasyon Markalaşması Kavramları 44 8.3.2. Karapınar Yoncasının Markalaşma Stratejisi 47 9. Kaynaklar 51 3 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 1. Karapınar ilçesinde uzun yıllar ortalamasına ait bazı iklim değerleri 10 Çizelge 2. Türkiye Geneli, Konya İli ve Karapınar İlçesinde Tarım Alanlarının 12 Kullanım Şekilleri Çizelge 3. Karapınar İlçesi Tarla Ürünleri Ekiliş Alanları ve Konya İli Ekim Alanı 13 İçindeki Payı (2011) Çizelge 4. Karapınar İlçesinde Tarla Ürünleri Ekiliş Durumunun Ayrıntılı Tasnifi 15 (2011) Çizelge 5. Karapınar İlçesinde Önemli Tarla Bitkilerinin Ekiliş Alanları Bakımından 16 Sıralaması Çizelge 6. 2011 yılı Karapınar İlçesinde Yonca Üretim Durumu , Konya ve Türkiye 17 ile Karşılaştırılması Çizelge 7. Karapınar ve Konya ilindeki 2000 yılı sonrası yonca ekim alanları 17 Çizelge 8. Türkiye’de yonca üretiminde ilk ona giren iller ve sıralaması (2010) 19 Çizelge 9. Konya İlinde İlçeler İtibariyle Yonca Üretim Durumu (2010) 20 Çizelge 10.Karapınar’da üretilen Karyem fabrikasında üretilen yoncanın pelet haline getirilmiş halinin kimyasal analiz sonuçları 21 Çizelge 11. Karapınar ilçesinde 1997- 2012 tarihler arasında yonca alım fiyatları 23 Çizelge 12. Türkiye’de 2012 yılı itibari ile tescilli ve üretim izinli yonca çeşitleri 26 Çizelge 13. Konya ili ve Türkiye’de Büyükbaş Hayvan Varlığı 34 Çizelge 14. Karapınar ilçesi Büyükbaş Hayvan Varlığı (2010) 35 Çizelge 15. Türkiye ve Konya illinde Küçükbaş Hayvan Varlığı 36 Çizelge 16. Konya İli Küçükbaş Hayvan Varlığı (2010) 37 Çizelge 17. Türkiye ve Konya İlinde Seçilmiş Yem Bitkileri Üretim Durumu 38 18. Konya İli Köy Bazlı İşletmelerde İlçelere Göre Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı 39 Karşılama Durumu 19. Konya İli Nitelikli İşletmelerde İlçelere Göre Kaba Yem Üretimi ve İhtiyacı 40 Karşılama Durumu Çizelge 20. Karapınar İlçesinde Yonca Üretiminin SWOT Analizi 47 Çizelge 21. Karapınar Yoncasını Markalaştırma Eylem Planı 50 4 ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 1. Karapınar İlçesinin Coğrafi Konumu 9 Şekil 2. Karapınar ilçesinde 1963-2011 yılları arasında yıllık toplam yağışın değişimi 11 Şekil 3. Karapınar İlçesi Tarla Ürünleri Ekim Alanlarının Konya İli Ekim Alanı 13 İçindeki Payı ( %) Şekil 4. Karapınar İlçesinde Yem Bitkileri Ekiliş Alanlarının Oransal Dağılımı 15 (2011, %) Şekil 5. Karapınar ilçesinde 2000 -2012 yılları arasında yonca ekim alanındaki 18 değişim Şekil 6. Türkiye’de yonca ekim alanı yönünden ilk on sırada yer alan iller ve ekim 18 alanları (2010) Şekil 7. 2002 yılından itibaren günümüze kadar yonca üreticilerine uygulanan devlet 19 desteğindeki değişim Şekil 8. Karapınar ilçesinde yıllara göre yonca alım fiyatındaki değişim 22 Şekil 9. Konya İli Karapınar İlçesinde Yanca Pazarlama Kanalları 41 Şekil 10. Tarımsal Ürün Pazarlaması Sorun Ağacı 42 5 1.Giriş Karapınar ilçesi, Konya ilinin ekonomik potansiyeli yüksek olan ilçelerinden birisidir. İlçede en önemli ekonomik sektör tarımdır. Bu nedenle ilçede sürdürülebilir yerel kalkınma ve rekabet edebilir ekonomi hedeflerine ulaşmada, mevcut tarımsal kaynakların etkin kullanımına yönelik yapılacak çalışmalar ve üretilecek politikalar büyük önem arz etmektedir. Karapınar ilçesinde yonca üretiminin ekonomik etkisini daha da artırmak için, ilçede yonca üretim ve pazarlama yapısının incelenmesi ve pazar değerini artıracak markalaşma eğilimini ortaya koymak ilçe ekonomisine önemli katkı sağlayacaktır. Yonca hayvan beslemede gerek ülkemizde ve gerekse dünya genelinde yoğun olarak kullanılmaktadır. Yaş ve kuru ot olarak tüketilebildiği gibi silajı yapılarak da kullanılabilmektedir. Ülkemizin hemen her bölgesinde başarıyla yetiştirilebilmektedir. Üstün besleme özelliği ve yüksek verimi nedeni ile yem bitkilerinin kraliçesi olarak adlandırılan yoncanın verimi biçim sayısına, toprak verimliliğine ve iklim şartlarına göre değişmektedir. Karapınar Bölgesinde yılda 4-5 biçim verebilmektedir Karapınar ilçesinde Belediye ortaklığı ile kurulu bulunan Kar-yem şirketinin 1996 yılında yem fabrikasını yanına ek olarak kurmuş olduğu Türkiye’de son yıllara kadar tek ve ilk olma özelliği taşıyan Yonca Peletleme tesisinin kurulması ve bölgede üretilen yoncayı alım yaparak pelet halinde tüm Türkiye’ye pazarlaması Karapınar’ın yonca konusunda tanınmasının ve yonca tarımının gelişmesi için bir milat oluşturmuş ve bu tesisin kuruluşundan sonra bölgede yonca tarımı hızla gelişmiştir. Yem bitkileri üretimine 2000 yılından başlayarak yıllara göre değişen oranlarda Tarım Bakanlığı tarafından destek sağlanmıştır . Karapınar ilçesinde 2000 yılında 10.000 da olan yonca ekim alanı 2011 yılında 46.500 da ekim alanına yükselmiştir. Yem bitkileri yetiştiriciliğinde desteklemelerle birlikte Konya ve Karapınar bölgelerinde önemli sayılabilecek artışlar izlenmektedir. Ancak, yem bitkileri yetiştiriciliğinin, diğer bir deyişle kaba yem üretiminin sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasında sorunlar bulunmaktadır. Desteklerden yararlanma amaçlı yetiştiricilik maalesef daha yaygındır. Türkiye'de kaba yem temininde saman başta olmak üzere, hasat harman artıkları önemini korumakta olup, 40 milyon ton civarında olan saman üretimi hayvansal üretimde en önemli kaba yem kaynağı durumundadır. Kaba yem ticaretinde saman ticareti kadar olmasa bile küçük de olsa olumlu gelişmeler vardır. Yonca , fiğ ve mısır silajı alım satımı 6 yaygınlaşmaktadır. Karapınar ilçesinden Türkiye’nin her bölgesine yonca satışı yapılmaktadır. Orta ve büyük ölçekli süt sığırcılığı işletmeleri ve büyük besi çiftlikleri kaba ve kesif yemin önemli bir kısmını satın almakta veya arazi kiralayarak kaba yemin bir kısmını kendileri üretmektedirler. Bu durum, son yıllarda kuru ot ve silaj ticaretinin gelişmesine neden olmuş, bu ticarette en önemli bitki yonca olmuş, bitkisel üretime dayalı işletmelerde ticari kuru ot ve silaj üretimi yaygınlık kazanmıştır. Bu ticaretin artışındaki önemli nedenlerden biride büyükbaş hayvanlarımızın çoğunluğunun kültür ırklarına dönmesi ve bu hayvanların beslenmesinde besleme değeri yüksek kaba yem ihtiyacının ortaya çıkmasıdır. Konya Kapalı Havzası içinde yer alan Karapınar çevresinde en önemli sorunlardan biride rüzgar erozyonudur. Yonca gibi 4 yıl boyunca tarla yüzeyini kaplayan, toprak yapısını ve organik maddesini iyileştirme konusunda katkı yapan bu bitki sadece ekonomik açıdan değil bölgede sürdürülebilirlik ve ekolojik denge açısında da çok önemlidir. Bölgelerin ekonomilerini oluşturan sektörlerin kârlılık-verimlilik ve buna bağlı olarak rekabet edebilirlik düzeyleri, sağlıklı kalkınma stratejileri geliştirebilmelerine bağlı olmaktadır. Sağlıklı ve rasyonel kalkınma stratejileri de sektörel bazda doğru, güvenilir makro ve mikro düzeyde verilere dayalı planlı çalışmalarla mümkün olmaktadır. Türkiye’de makro düzeyde tarımsal planlama çalışmaları Ulusal Beş Yıllık Kalkınma Planları (BYKP) kapsamında yapılmış ve bu çerçevede günümüze kadar yapılan tarımsal planlamalar merkezi planlama şeklinde olmuştur. Ancak, 7. Beş Yıllık Kalkınma Planında (1996-2000), bir strateji değişikliğine gidilerek yerinden planlama yaklaşımının ve yerel kurumlar ile il idarelerinin güçlendirilmesinin önemi vurgulanmıştır. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planında (2001-2005) ise bölgesel kalkınma girişimlerine verilen önem daha da artmış, bunun yanı sıra kırsal kalkınma proje alanlarının yerel gruplar tarafından belirlenmesinin gerekliliği belirtilmiştir. Bu sayede tarım sektöründe de önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Sürdürülebilir kalkınma ve rekabet edebilir ekonomi hedeflerine ulaşılması, potansiyellerin tüm sektörlerde en üst derecede değerlendirebilmesi ile mümkün olabilmektedir. Ülkeler, ülke ekonomilerine katkıları ve daha da önemlisi insanların gıda gereksinimlerini garanti altına alma istekleri nedeniyle tarım sektörüne özel bir önem vermektedirler. Tarım sektörüne yönelik alınacak politika kararlarının sektörde istenen ekonomik, teknik ve sosyal gelişimi sağlayabilmesi bakımından, sektörün durumunu, güçlü 7 ve zayıf yönlerini, fırsat ve tehditleri ortaya koyacak yeterli planlama çalışmalarının yapılması önem arz etmektedir. Karapınar Ticaret Borsası aracılığı ile hazırlanan bu raporun amacı, Karapınar’da üretimi gittikçe artan Karapınar Yoncasının kıymeti bazı kesimler tarafından bilinse de istenilen değere ulaşılmış değildir. Bu sebepten dolayı Karapınar Yoncasının pazar payının büyütülerek daha çok bilinir hale getirilmesi amacıyla Karapınar ilçesindeki tarımsal potansiyel ortaya konup, bölgede üretimden pazarlamaya kadar yonca üretiminde takip edilecek stratejiler ortaya konup, bölgedeki tarımsal kalkınmaya destek vermek, bölge halkının gelir düzeyine, yaşam kalitesinin arttırılmasına katkı sağlanması bölge tarım potansiyelinin optimal düzeyde kullanılmasına yönelik amaç ve stratejiler geliştirmektir. 1.1. Amaç ve Kapsam Karapınar’da üretimi gittikçe artan Karapınar Yoncasının kıymeti bazı kesimler tarafından bilinse de istenilen değere ulaşılmış değildir. Bu sebepten dolayı Karapınar Yoncasının pazar payının büyütülerek daha çok bilinir hale getirilmesi bu çalışmanın temel amaçlarından biridir. Bu çalışmanın bir diğer amacıda, Karapınar ilçesinin tarımsal kaynaklarını ve üretim potansiyelini ortaya koymak ve buna dayalı olarak ilçenin tarım sektörü kapsamında bitkisel üretim için gelişme hedef ve stratejilerini belirleyerek, kaynakların etkin ve daha verimli kullanılmasına katkı sağlamaktır. Bu kapsamda ilçenin yonca ve diğer bitkiler açısından durumu ortaya konulacak yonca yetiştiricileriyle ve yonca ticareti yonca bitkisinin yem değeri,bölgenin yonca yetiştiriciliği ve tohumculuğu açısından önemi, pazar durumu, fiyatı gibi değerlerinin belirlenmesi ve bunların iyileştirilmesi, yoncanın markalaşması ve pazarlama imkanlarının artırılması konularını açıklığa kavuşturmaktır. Bölgede yonca tarımı ile ilgili tüm paydaşlarla yapılan görüşmeler ve incelemeler sonucunda ilçedeki, yonca tarımı konusunda üretimden pazarlama ve markalaşmaya kadar tüm konular da temel stratejiler belirlenmiştir. 2. Karapınar İlçesinin Mevcut Durumu 2.1. Tarihi ve Coğrafi Konumu Karapınar, Konya’nın ilçelerinden biri olup, kent merkezinin 94 km doğusundadır. Karapınar, 38.50 – 39.00 doğu boylamı ile 33.10 – 34.10 kuzey enlemi arasında bulunmaktadır. 8 Batısında Konya (Karatay) ve Çumra; batısında Ereğli ve Adana; güneyinde Karaman; kuzeyinde Aksaray vardır. Ova üzerine kurulu olan ilçenin çok eski yerleşim yerlerinden biri olduğu bilinmektedir. Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunması, ilginç jeolojik yapısı, suları farklı özellikler içeren ve dünyada bir benzeri daha bulunmayan krater gölleri ile Türkiye’mizin de sayılı turizm alanlarından biri olarak tanınan Karapınar ayrıca erozyonun da önüne geçebilen nadir bölgelerden biridir. İlçenin merkez nüfusu köyler ve beldelerle birlikte 60.000 dolayındadır.. 2670 km² lik yüzölçümü ile Konya’nın büyük ilçelerinden biri sayılmaktadır. Kendisine bağlı 4 beldesi, 15 köyü ve 25 mahallesi vardır. Doğusunda Ereğli, kuzeyinde Emirgazi ve batısında Çumra ve Karatay ilçeleri ile çevrili olan Karapınar; Konya- Adana yolu üzerindedir. İlçenin deniz seviyesinden yüksekliği 1026 m’dir. Konya’yı doğuya bağlayan çok önemli ve işlek bir karayolunun üzerinde yer alır. Şekil 1. Karapınar İlçesinin Coğrafi Konumu Karapınar çevresinde daimi akarsu yoktur. Ancak yağışlı dönemlerde akan ve sonra kuruyan, kısa boylu geçici dereler vardır. İlçenin içinde Pınarbaşı mevkiinden kaynağını alan Karasu, bu gün kurumuş haldedir. Daimi akarsu olmadığı için ilçenin su ihtiyacı derin su kuyuları ile sağlanmaktadır. Karacadağ mevkiinde az da olsa kaynak suyu vardır. Karapınar Ovası’nda 5 farklı toprak tipi görülür. Bunlar, kumlu topraklar, tınlı topraklar, killi topraklar, kireçli – kalkerli topraklar ve çorak topraklardır. Karapınar’daki toprakların yapısında genellikle üst tabakada tınlı – kumlu karışım topraklar; alt kısımlarda ise killi topraklar bulunmaktadır. Bu topraklar kireç ve potasyum bakımından zengin fakat organik madde ve fosfor bakımından fakirdir. Karapınar Ovası’nın güney – güney doğu mevkiindeki topraklar mineral bakımından 9 zengindir. Çünkü o mevkii volkanik maddelerle örtülüdür. Karacadağ’ın doğu ve batısında bataklıklar ve çorak topraklar yer alır. Ovanın büyük bir bölümü rüzgâr erozyonuna maruz kalmaktadır. 2.2. İklim Karapınar ilçesinde yonca tarımının çok yaygın olmasının en önemli sebeplerinden biri de bölgenin iklim yapısının yonca yetiştiriciliği açısından uygun olmasıdır. Bölge Türkiye'de yıllık ortalama yağışın en az görüldüğü (Karapınar 285.6 mm, Konya 319.4 mm) alanlardan biridir. Bölgede yonca tarımı tamamen sulama ile gerçekleştirilmektedir. Yaz aylarında çoğunlukla kurak ve sıcak, kış aylarında ise oldukça soğuk geçen Karapınar ilçesi iklimi, İç Anadolu'nun tipik karasal iklimini andırır. İlçenin iklim verilerine ilişkin uzun yıllara ait değerler Çizelge 1’de verilmiştir. Çizelge 1. Karapınar ilçesinde uzun yıllar ortalamasına ait bazı iklim değerleri (1963-2009) Yıllık AYLAR İklim Parametreleri Oc. Şb. Mart Nis. May. Haz. Tem. Ağs. Eylül Ek. Kas. Ara. Ort. Ort. Sıc. (0C) -0.7 0.8 5.1 10.6 15.4 19.6 22.8 22.1 17.5 11.6 5.5 1.5 11.0 Yağış (mm) 29.1 26.9 27.8 37.5 39.1 24.8 4.3 2.4 7.1 21.8 26.6 38.2 285.6 78 74 68 62 60 52 46 46 51 61 71 78 62.25 115 154 194 240 224 155 3.2 2.7 2.8 3.2 3.0 2.4 2.5 2.7 2.8 Ort. Nis. Nem (%) Buharlaşma (mm) Ort.Rüzgar Hızı (m/sn) 2.8 3.1 3.1 2.3 Kaynak: Konya Toprak Su ve Çölleşme ile Mücadele Araştırma İstasyonu Karapınar Araştırma Merkezi Verileri Karapınar ilçesinde yıllık ortalama sıcaklık 11.0oC olup, en soğuk aylar Ocak (-0.7oC), Şubat (0.8oC) ve Aralık (1.5oC); en sıcak aylar ise Temmuz (22.8oC), Ağustos (22.1oC) ve Haziran’dır (19.6 oC). İlçede yıllık ortalama nem % 62.25 olup, nemin en düşük olduğu aylar sırasıyla Temmuz, Ağustos ve Haziran; en yüksek olduğu aylar ise Aralık, Ocak ve Şubat’tır. Karapınar İlçesi ülkemizde yıllık yağışın en düşük olduğu merkezlerden biri olup uzun yıllar yağış ortalaması 285 mm’dir. İlçede her ay yağış görülmekle birlikte, yağışın en fazla olduğu aylar sırasıyla Mayıs, Aralık ve Nisan; en düşük olduğu aylar ise Ağustos, Temmuz ve Eylül’dür. 10 İlçede yıllık yağış dağılımı yıllara göre çok büyük değişim göstermektedir. Yıllık toplam yağışlar en düşük 1999 ve 2004 yıllarında (174 ve 171 mm) gerçekleşirken en yüksek değerler 1985 ve 1988 yıllarında 413 ve 402 mm olarak gerçekleşmiştir (Şekil 2). Şekil 1. incelendiğinde özellikle 1998 yılından sonra yıllık yağışta yıllara göre önemli dalgalanmaların olduğu görülmektedir. Ayrıca Karapınar ilçesinde yıllık yağış toplamı en yağışlı yıllarda dahi Yıllık Toplam Yağış (mm) 450 mm ye ulaşamamıştır (Şekil 2). 450 400 350 300 250 200 150 100 50 0 1963 1968 1973 1978 1983 1988 1993 1998 2003 2008 2013 Şekil 2. Karapınar ilçesinde 1963-2011 yılları arasında yıllık toplam yağışın değişimi Karapınar ilçesinde yıllık yağış miktarında meydana gelen dalgalanmanın yanında yağışların yıl içindeki dağılımında da son yıllarda çok keskin değişimler gözlenmektedir. İklim yapısında görülen değişimler bölgedeki yonca verim, kalite ve ürün maliyetini önemli ölçüde etkilemektedir. 3. Karapınar’ın Tarımsal Yapısı Karapınar ilçesi sahip olduğu 1.500.000 dekar işlenebilir tarım arazisi varlığı ile önemli bir arazi potansiyeline sahiptir. Karapınar ilçesinde mevcut işlenebilir tarım arazilerinin % 99.52 gibi büyük bölümü tarla bitkilerine tahsis edilmektedir. Diğer taraftan ekilebilir alanların % 0.044 ’sını meyve ve bağ alanları, % 0.44’ini ise sebze alanları oluşturmaktadır (Çizelge 2). Karapınar’daki arazi varlığının ürün gruplarına tahsisinde ise bölgenin toprak, iklim özellikleri ve pazar koşulları, çiftçi tercihleri, tarım politikaları gibi faktörler etkili olmaktadır. İlçede özellikle kuru tarım yapılan alanlarda nadas uygulamasının yaygın olması nedeni ile ekilebilir arazinin % 21.67’sini nadasa bırakılmaktadır. İlçede çok 11 yüksek düzeyde gerçekleşen bu oranın azaltılması için kuru tarım alanlarında sulama imkanlarının ve alternatif ürün çalışmalarına ağırlık verilmesi gerekmektedir. Çizelge 2. Türkiye Geneli, Konya İli ve Karapınar İlçesinde Tarım Alanlarının Kullanım Şekilleri (Anonim 2012a) Ürün Grubu Ekilen Tarla Alanı Karapınar Ekim Alanı Oran (ha) (%) 116.769 Nadas Alanı 32.500 Sebze Alanı Meyve ve Bağ Alanı Toplam Alan KONYA Ekim Alanı Oran (ha) (%) 77.85 1.217.431 TÜRKİYE Ekim Oran Alanı (ha) (%) 58,62 16.333.002 66,84 21.67 806.484 38,83 4.249.026 17,39 665 0.44 17.242 0,83 801.598 3,28 66 0.044 35.764 1,72 3.052.748 12,49 100,00 24.436.373 100,00 150.000 100,00 2.076.921 Karapınar ilçesinde işlenebilir tarım alanlarının yaklaşık % 99.52 gibi büyük bir bölümünü tarla bitkileri ve nadas alanları oluşturmaktadır. Geri kalan yaklaşık % 0.48’lik bölümde ise bahçe bitkileri üretimi yapılmaktadır. Konya ili tarım arazilerinin kullanım durumları incelendiğinde de, Karapınar ilçesine benzer bir durumla karşılaşılmaktadır. Karapınar İlçesi Konya ilinde bahçe bitkileri üretiminin en az yapılan ilçelerdendir. Karapınar ilçemizde arazi kullanımı oranlarını ülkemizle karşılaştırdığımızda ise tarla bitkileri ekim alanı oranının ülke ortalamasının üzerinde, bahçe bitkileri üretim alanı oranının ise ülke ortalamasının oldukça gerisinde olduğunu görmekteyiz. Bu durum Karapınar ilçesinin ülkemizin en az yağış alan merkezlerinden olmasının tabii bir sonucudur. İlçenin 150.000 hektar olan toplam tarım arazisinin yaklaşık 49.000 hektarı sulanabilir arazidir. İlçede nadas alanlarının yüksek olma nedenlerinden birinin de ilçedeki verim düzeyi düşük kuru tarım arazilerinin fazla olmasıdır. Karapınar İlçesi ve Konya ilinde üretilen tarla ürünlerinin 2011 yılı için ekim alanları ve tarla ürün gruplarının ekim alanı içindeki payları Çizelge 3’de verilmiştir. Karapınar ilçesinde tarla ürünleri ekiliş alanlarının Konya ili ekim alanlarındaki payı % 6.46 düzeyindedir. Karapınar ilçesinde tarla ürünleri gruplarının, Konya ili ekim alanlarındaki 12 payı, tahıllarda % 6.00, baklagillerde % 2.35, endüstri bitkilerinde % 7.98, yağlı tohumlarda % 13.56, yumru tohumlu bitkilerde % 5.34, yem bitkileri ekim alanında % 14.09 oranındadır. Çizelge 3. Karapınar İlçesi Tarla Ürünleri Ekiliş Alanları ve Konya İli Ekim Alanı İçindeki Payı (2011) Karapınar Ekilen alan (dekar) Konya Ekilen alan (dekar) Karapınar’ın Payı (%) 40.000 147.280 27.15 Yulaf (Dane) 8.000 46.420 17.23 Mısır (Dane) 110.412 230.974 47.80 Ürün Grubu Ürün adı Tahıllar Çavdar Tritikale (Dane) 510 4.460 11.43 Buğday (Durum) 197.715 2.047.000 9.65 Buğday (Diğer) 101.778 5.242.633 1.94 Arpa 167.000 2.704.984 6.17 625.415 10.423.862 6.00 Nohut 4.400 228.819 1.92 Fasulye (Kuru) 4.150 165.561 2.50 Mercimek (Yeşil) 1.550 17.045 9.09 10.100 429.738 2.35 56.138 703.381 7.98 56.138 867.915 6.46 63.572 334.216 19.02 63.572 468.572 13.56 Yumru Bitkiler Patates (Diğer) 5.000 93.543 5.34 Toplam Yum. 5.000 100.816 4.95 46.500 198.118 23.47 Toplam Tahıl Baklagiller Toplam Bak. Endüstri Bitk. Şekerpancarı Toplam End. Yağlı Tohum. Ayçiçeği (Yağlık) Toplam Yağlı. Yem Bitkileri Yonca (Yeşil Ot) Korunga (Yeşil Ot) 1.350 19.709 6.84 Fiğ (Yeşil Ot) 2.600 95.495 2.72 Mısır (Silajlık) 12.600 131.102 9.61 63.050 447.227 14.09 823.275 12.738.130 6.46 Top. Yem Bit. Toplam Tarla Ürünleri Ekiliş Alanı Kaynak : Anonim ( 2012b) 13 16 14,09 13,56 14 12 10 8 6,46 6 4,95 6 4 2,35 2 0 Tahıllar Baklagiller Endüstri Bitk Yağlı Tohum Yumru Bitkiler Yem Bitkileri Şekil 3. Karapınar İlçesi Tarla Ürünleri Ekim Alanlarının Konya İli Ekim Alanı İçindeki Payı (%) Karapınar ilçesinde tarla ürünleri ekim alanlarının, Konya ili tarla ürünleri ekim alanı içindeki payı incelendiğinde, en yüksek paya sahip ürün grubunun yağlı tohumlar ve yem bitkileri olduğu görülmektedir. Karapınar ilçesinde özellikle bitkisel üretim ve hayvansal üretimin entegre gerçekleşmesi, özellikle yonca üretimi ve ticareti yönünden ön planda olması yem bitkileri ekim alanının artmasını da beraberinde getirmiştir. Yem bitkilerini, yağlı tohumlu ve yumru bitkiler grubu izlemektedir. İlçede özellikle başta yonca olmak üzere yem bitkilerinin yaygın olarak üretilme durumu Konya ilinde bu alana yönelik hayvancılık ve pazarlamaya yönelik işletmelerinin gelişme potansiyelini oluşturmaktadır. Karapınar ilçesi diğer ilçelerden farklı olarak ürün deseninin çeşitliliğinin olduğu ilçelerin başında gelmektedir. Nitekim ilçe tahıllar yönünden özellikle mısır ve buğday, endüstri bitkilerinden şeker pancarı, yumrulu bitkiler grubunda patates, yağlı tohumlardan ayçiçeği, yem bitkilerinden yonca ve silaj mısır yönünden önemli bir merkez konumundadır. Karapınar ilçesinde 2011 yılı verilerine göre, toplam 823.275 dekar tarla bitkileri ekim alanının % 75.96’ünde tahıl, % 1.22’ünde baklagiller, % 6.81’inde endüstri bitkileri, % 7.72’inde yağlı tohum bitkileri, % 0.60 oranında yumru bitkiler, % 7.65’ünde ise yem bitkileri ekimi yapılmaktadır. Karapınar ilçesinde tarla bitkileri ürün grubunda yer alan ürünlerin, ürün grubu içindeki yeri ve önemini ve ilçede öne çıkan ürünleri tespit etmek amacıyla bitki türlerinin ürün gruplarındaki payı incelenmiştir. 14 Karapınar ilçesinde 625.415 dekar alanda ekimi yapılan tahılların, % 47.88’ini buğday, % 26.7’sini arpa, % 17.65’ının mısır, % 6.37’ini çavdar ve % 1.27’sini yulaf, % 0.08’ini tritikale oluşturmaktadır. Karapınar ilçesinde 10.100 dekar alanda ekimi yapılan baklagillerin, % 43.56’ını nohut, % 41.08’ini fasulye, % 15.34’ünü yeşil mercimek oluşturmaktadır. Karapınar ilçesinde 56.138 dekar olan endüstri bitkileri ekim alanlarının tamamında şeker pancarı ekimi yapılmaktadır. İlçede 63.572 dekar olan yağlı tohum ekim alanlarının tamamında yağlık ayçiçeği ekimi yapıldığı görülmektedir. İlçede son yıllarda yağlı tohumlar ürün grubunda önemli düzeyde ayçiçeği ekim alanı bulunmaktadır. Karapınar ilçesinde 63.050 dekar olan yem bitkileri ekim alanlarının % 73.75 gibi büyük bir kısmında yonca ekimi yapılmaktadır. Yonca ekim alanlarını % 19.98 oranı ile silajlık mısır , % 4.17 oranı ile de fiğ ve % 2,14 oranı ile korunga izlemektedir (Şekil 4). Çizelge 4. Karapınar İlçesinde Tarla Ürünleri Ekiliş Durumunun Ayrıntılı Tasnifi (2011) Ekilen alan (dekar) Alt Grup İçinde Oran (%) Toplam İçinde Oran (%) 40.000 6.39 4.85 Yulaf (Dane) 8.000 1.27 0.97 Mısır (Dane) 110.412 17.65 13.41 510 0.08 0,06 Grup adı Ürün adı Tahıllar Çavdar Tritikale (Dane) Buğday (Durum) 197.715 31.61 24.01 Buğday (Diğer) 101.778 16.27 12.36 Arpa 167.000 26.70 20.28 625.415 100,00 75.96 Nohut 4.400 43.56 0.53 Fasulye (Kuru) 4.150 41.08 0.50 Mercimek (Yeşil) 1.550 15.34 0.18 10.100 100,00 1.22 56.138 100,00 6.81 56.138 100,00 6.81 63.572 100,00 7.72 63.572 100,00 7.72 5.000 100,00 0.60 5.000 100,00 0.60 46.500 73.75 5.64 Korunga (Yeşil Ot) 1.350 2.14 0.16 Fiğ (Yeşil Ot) 2.600 4.17 0.31 Toplam Tahıllar Baklagiller Toplam Baklagiller Endüstriyel Bitkileri Şekerpancarı Toplam End. Bit. Yağlı Tohumlar Ayçiçeği (Yağlık) Toplam Yağlı Toh. Yumru Bitkiler Patates (Diğer) Toplam Yumru Bit. Yem Bitkileri Yonca (Yeşil Ot) 15 Mısır (Silajlık) Toplam Yem Bitkileri GENEL TOPLAM 80 12.600 19.98 1.53 63.050 100,00 7.65 823.275 100,00 73,75 70 60 50 40 30 19,98 20 10 4,17 2,14 0 Yonca (Yeşil ot) Korunga (Yeşil ot) Fiğ (Yeşil ot) Mısır (Silajlık) Şekil 4. Karapınar İlçesinde Yem Bitkileri Ekiliş Alanlarının Oransal Dağılımı (2011, %) Karapınar ilçesinin tamamına yakınında tarla bitkileri üretimi gerçekleştirilmektedir. Karapınar ilçesinde tarla bitkilerinin oransal ekiliş alanları sıralaması incelendiğinde, ilçede tarla bitkileri ürünleri itibariyle en fazla buğday, arpa, dane mısır, ayçiçeği, şekerpancarı, yonca ve çavdar ekimi yapıldığı görülmektedir (Çizelge 5). Çizelge 5. Karapınar İlçesinde Önemli Tarla Bitkilerinin Ekiliş Alanları Bakımından Sıralaması Sıra No 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Ürün Buğday (Toplam) Arpa (Toplam) Mısır (Dane) Ayçiçeği (Yağlık) Şekerpancarı Yonca (Yeşil Ot) Çavdar Mısır (Silajlık) Diğer bitkiler 0ran (%) 36.37 20.28 13.41 7.72 6.81 5.64 4.85 1.53 3.25 4. Karapınar İlçesinin Yonca Tarımındaki Yeri ve Üretim Potansiyeli 16 Çizelgede görüldüğü üzere Karapınar ilçesinin ekim alanında olduğu gibi yonca üretiminde de Konya ilinde % 23 düzeyinde bir payı vardır. Konya ili Türkiye üretiminin % 7.72’sini, tek başına Karapınar ilçesi ise ülke üretiminin % 1.82’ini üretmektedir. Karapınar ilçesi sahip olduğu 500.000 da sulanan tarım alanı potansiyelinin ancak % 10’nunu yonca tarımına ayırmaktadır. Gelecekte Karapınar bölgesinde yonca tarımı için kullanılabilecek çok geniş tarım arazisi bulunmaktadır. Bu çok önemli bir rakamdır. Karapınar da yonca üretim ve ticareti konusunda gelişmelerin temeli burada yatmaktadır. Yoncanın Pazar değerinin yükselmesi ve markalaşma konusunda kaydedilecek gelişmeler Karapınar İlçesindeki yonca üretimini çok daha üst seviyelere yükseltecektir. Ülkesel bazda incelendiğinde Konya Türkiye’de yonca ekim alanı ve üretim • yönünden 5. sırada yer almaktadır. Karapınar ilçesinde yoncada 4-5 biçim yapılabilmektedir. Toplamda dekara ortalama 2 ton dolayında kuru ot verimi alınabilmektedir. Karapınar ilçesinde yonca üreticilerinin yetiştiricilik açısından en büyük problemleri • ise aşağıdaki gibi sıralanabilir. Afit Yonca hortumlu böceği Küsküt Kök çürümesi Yonca ekim tekniğinin iyi bilinmemesi Özellikle son biçimlerde biçilen yoncaların nemi geç kaybetmesi, küflenme Çizelge 6. 2011 yılı Karapınar İlçesinde Yonca Üretim Durumu , Konya ve Türkiye ile Karşılaştırılması Ürün adı Yonca (yeşil ot) Karapınar Üretim(ton) 220.875 Konya İli Üretim Türkiye 932.923 Karapınar’ın Konya Üretimdeki Payı (%) 12.076.159 Karapınar’ın Türkiye Üretimdeki Payı (%) 23.67 1.82 Çizelge 7. Karapınar ve Konya ilindeki 2000 yılı sonrası yonca ekim alanları Yıl Karapınar 2000 Konya Yıl Karapınar Konya 85.780 2006 28.000 163.650 10.000 17 2001 11.710 91.640 2007 - 102.690 2002 13.310 102.140 2008 48.000 171.478 2003 16.390 118.410 2009 52.500 223.001 2004 20.210 136.560 2010 47.800 189.074 2005 29.080 176.120 2011 46.500 198.118 Gerek Ülkemizde gerek Konya ilinde gerekse Karapınar ilçesinde yonca ekim alanlarının genişlemesinde devlet tarafından yonca üreticilerine verilen desteğinde çok büyük payı olmuştur. Şekil 7 incelendiğinde özellikle 2006 yılından sonra teşviklerin artışı ile yonca ekim alanları da artış göstermiştir. Tarım alanlarının değerlendirilmesinde rekabetçiliğin, başka bölgelere mal satabilme gücü olarak tanımlanması dışında ülkenin özellikle de kırsalda yerleşik nüfusun gelir ve istihdam düzeyinin arttırılması suretiyle elde edilecek bir takım artılar oluşturabilme tanımı da dikkate alınmalıdır. Tarımın rekabetçiliği dediğimiz zaman aklımıza gelmesi gereken başlık mevcut doğal kaynakların sürdürülebilirliği, alternatif ürün desenleri ve sanayi entegrasyonu dikkate alınarak mevcut potansiyelin en iyi şekilde nasıl değerlendirileceği olmalıdır. Diğer yandan üretilen ürünlerin rekabet gücünün hesaplanması da ayrıca önem arz etmektedir. Ürünlerin rekabet güçlerinin hesaplanmasında dekar verimliliği önemli bir kavramdır. Yukarıda belirtilen tüm kavramlar Karapınar ilçesinde yonca tarımının durumu ile örtüşmektedir. Birim alan verimliliğin yüksek olması, başka bölgelere yonca satabilme imkanı olması, bölge insanının istihdam ve refah düzeyinin yonca tarımının gelişimi ile artmış olması Yonca ekim alanı (da) bölge için yoncanın önemini fazlası ile ifade etmektedir. 60.000 50.000 40.000 30.000 20.000 10.000 0 2000 2002 2004 2006 18 2008 2010 2012 Şekil 5. Karapınar ilçesinde 2000 -2012 yılları arasında yonca ekim alanındaki değişim 1000 900 Ekim Alanı (1000 da) 800 700 600 500 400 300 200 100 0 Muş Ağrı Sivas Erzurum Konya Van Iğdır Denizli Aydın İzmir Şekil 6. Türkiye’de yonca ekim alanı yönünden ilk on sırada yer alan iller ve ekim alanları (2010) Şekil 6’da görüldüğü üzere ülkemizin batı kesiminde en fazla yonca ekim alanı olan il Konya dır. Bu durum özellikle Karapınar ve Konya ilinde üretilen yoncanın pazarlanmasında büyük avantaj oluşturmaktadır. Karapınar ilçesi yonca ekim alanı yönünden Konya’daki ilçeler arasında ikinci, üretim yönünden ise birinci sırada yer almaktadır. Çizelge 8. Türkiye’de yonca üretiminde ilk ona giren iller ve sıralaması (2010) Sıra Ekilen Alan Hasat Ekilen Üretim (ton) Verim No İl Adı (Dekar) Alan (Dekar) (kg/dekar) Muş 502.500 502.500 1.439.550 2.865 1 Ağrı 784.000 784.000 1.259.900 1.607 2 Sivas 553.327 553.327 1.118.435 2.021 3 Erzurum 374.351 374.351 919.419 2.456 4 Konya 189.074 188.874 918.113 4.861 5 Van 860.815 828.908 728.556 879 6 Iğdır 131.477 131.477 364.727 2.774 7 Denizli 82.180 82.180 343.245 4.177 8 Aydın 99.733 99.573 278.457 2.797 9 İzmir 49.859 49.859 223.396 4.481 10 19 Devlet desteği (TL/da) 140 120 100 80 60 40 20 0 2002 2004 2006 2008 2010 2012 2014 Şekil 7. 2002 yılından itibaren günümüze kadar yonca üreticilerine uygulanan devlet desteğindeki değişim Çizelge 9. Konya İlinde İlçeler İtibariyle Yonca Üretim Durumu (2010) Sıra No 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 İlçeler Karapınar Karatay Ereğli Sarayönü Çumra Altınekin Selçuklu Meram Kadınhanı Akşehir Emirgazi 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 Yunak Ilgın Cihanbeyli Çeltik Doğanhisar Tuzlukçu Beyşehir Güneysınır Seydişehir Akören Halkapınar Bozkır Hüyük Derbent Hadim Kulu Taşkent Derebucak Toplam Ekilen Alan (Dekar) 47.800 50.000 26.690 6.000 16.000 4.500 7.500 4.993 3.500 3.450 4.913 Hasat Ekilen Alan (Dekar) 47.800 50.000 26.690 6.000 16.000 4.500 7.500 4.993 3.500 3.450 4.913 2.755 3.200 1.660 1.193 1.000 700 500 600 600 400 250 300 200 175 100 60 25 10 2.755 3.000 1.660 1.193 1.000 700 500 600 600 400 250 300 200 175 100 60 25 10 20 Üretim (ton) 219.880 200.000 181.492 48.000 56.000 36.000 30.000 20.721 21.000 20.700 19.652 Oran (%) 23,95 21,78 19,77 5,23 6,10 3,92 3,27 2,26 2,29 2,25 2,14 16.530 13.500 6.640 5.965 5.000 3.150 2.500 2.400 2.400 1.600 1.250 1.200 800 788 500 270 125 50 918.113 1,80 1,47 0,72 0,65 0,54 0,34 0,27 0,26 0,26 0,17 0,14 0,13 0,09 0,09 0,05 0,03 0,01 0,01 100,00 Verim (kg/dekar) 4.600 4.000 6.800 8.000 3.500 8.000 4.000 4.150 6.000 6.000 4.000 6.000 4.500 4.000 5.000 5.000 4.500 5.000 4.000 4.000 4.000 5.000 4.000 4.000 4.503 5.000 4.500 5.000 5.000 5. Karapınar Yoncasının Kimyasal Bileşimi ve Kalitesi Yonca bitkisi tüm yem bitkilerinden daha yüksek bir yem değerine sahiptir. Birim alanda yüksek protein verimi olan bu bitkinin kuru ve yeşil otu her türlü hayvan için lezzetli ve besleyicidir. Yonca otu kurutularak hayvanlara yedirildiği gibi, silo yemi ve pelet yem olarak da kullanılabilmektedir. Yonca bitkisi protein, mineral maddeler, iz elementler ve vitaminler bakımından oldukça zengin ve kaliteli ot vermektedir. Aynı zamanda selüloz miktarının az olması sindirilebilirlik oranını artırıcı etki yapmaktadır. Yonca bitkisi oldukça yüksek bir verim potansiyeline sahiptir. Yonca kalitesine yetiştirme koşulları, uygulanan kültürel işlemler,ekim sıklığı, ekimi yapılan çeşit özellikleri, biçim zamanı ve biçimde ve balya yapımında kullanılan makinelerin özellikleri gibi pek çok faktör etkili olmaktadır. Bölgede üretilen yoncada alıcılar satın aldıkları yoncanın ince saplı olması, bol yapraklı olması, yabancı ot olmaması, yaprak rengi, yonca boyunun uygun olması gibi fiziksel kalite kriterleri göz önünde bulundurmaktadırlar. Fakat Bölgede pratik olarak yonca alımlarında nem oranı, yabancı madde oranı ve protein değerine bakılmaktadır. Bölgede yonca tarımının gelişiminde çok önemli bir yeri olan ve 1996 yılından beri çiftçinin ürettiği yoncayı alıp pelet yaparak tüm ülkeye pazarlayan Karyemin Karapınar’da üretilen yonca peletinin ayrıntılı kimyasal bileşimi Çizelge 10’da verilmiştir. Çizelge 10. Karapınar’da üretilen Karyem fabrikasında üretilen yoncanın pelet haline getirilmiş halinin kimyasal analiz sonuçları* Özellik Analiz Sonucu Özellik Analiz Sonucu Özellik Analiz Sonucu Nem % 12.0 HCL Çözülmeyen Kül % 0.22 Kükürt % 0,17 Kuru madde % 88 Kalsiyum % 1,87 Manganez 27 ppm Ham protein % 15-22 Fosfor %0,22 Demir 230 ppm Ham yağ % 1-3 Karoten 40-120 mg/kg Bakır 9,8 ppm Ham kül 12 Sodyum % 0,06 Çinko 16 ppm Şeker % 1.2 Potasyum % 2,1 Selenyum 0,5 ppm Met. Enerji 950 kcal/kg Mağnezyum % 0,22 • Kimyasal Analizler Karyem A.Ş. tarafından yaptırılmıştır. 21 Çizelge 10’da görüldüğü gibi yonca protein, mineral maddeler, iz elementler ve vitaminler bakımından oldukça zengin ve nitelikli ot vermektedir. Yoncanın besleme değeri çok yüksektir. Bunun da sebebi; yonca otu proteince zengindir ve birim alandan alınan ham protein verimi yüksektir. 6. Karapınar Yoncasının Pazar Durumu ve Fiyatı Tarımsal üretimde üretilen malın belirli bir ekonomik değer kazanabilmesi için mutlaka iyi bir şekilde ve girdi maliyetlerinin üzerinde bir fiyat ile pazarlanması gerekmektedir. Bu noktada, üretim ve tüketim dengesini çok iyi kurulması şarttır. Yine sanayiye yönelik tarımsal üretimin, istenilen standart, kalite ve türde olması gerekmektedir. Bölgede üretilen Yonca Balya ve pelet olarak yurtiçinde ve yurtdışında pazar bulmaktadır. Yonca Paleti kurumuş yoncadan,hiçbir katkı maddesi kullanılmadan,stok yapılabilinen yüksek enerjili ve yüksek protein değeri olan bir yem maddesidir. Karapınar da ticari olarak alım satım yapan irili ufaklı sekiz firma bulunmaktadır. Bunun yanı sıra Karapınar’lı ve diğer illerden büyükbaş ve küçükbaş tarım işletmeleri balya alımı yapmaktadır. Karapınar da başlıca ticaretini yapan firmalar olarak Karyem, Çağrı Kargo ve Aydoğanlar ilk sırada yer almaktadır. Bu firmalar içerisinde bölgede yonca tarımının gelişmesi, Pazarlama konularında öncülük eden kuruluş Karyem’dir. Karyem A.Ş. 1982 yılında Karapınar Belediyesi ve bölge halkının ortaklaşa kurduğu çok ortaklı bir yem fabrikasıdır. Kuruluşta %51’i Karapınar Belediyesine kalan %49‘u da 1100 adet ortakla kurulmuş zaman içerisinde Karapınar Belediyesinin Hissesi %70’e ulaşmıştır. Karyem 1996 yılında yem fabrikasını yanına ek olarak kurmuş olduğu Türkiye’de tek ve ilk olma özelliği taşıyan Yonca Peletleme tesisini çalıştırmak ve bölge halkının yonca bitkisi ile tanışmasını sağlamak amacı ile sözleşmeli yonca ekimi yaptırmıştır. Karyemin alım garantili teşvikleri ile bölgedeki yonca üretimi bugünkü konuma gelmiş, artık bölgede karyemin alım yapmasına gerek kalmadan diğer firmalar ve ilçe dışından gelen alıcılar alımları yapmaktadır. Son yıllarda diğer illerden gelen yatırımcılar bölgede hayvancılık ve yonca alım merkezleri kurmaya başlamışlardır. Karapınar Bölgesi’nin tarımsal üretimde rekabet düzeyi için nisbi karlılıklar önemli olmasına karşın üretilen ürünlerin diğer bölgeler ve uluslararası üretim değerleri ile karşılaştırılması da önem arz etmektedir. Ancak her hâlükârda nisbi karlılıklar bizlere ürün desenlerinin oluşturulması noktasında yol göstermektedir ve bütün ürünlerin pazarlanabildiği varsayımında doğal kaynaklarının sürdürülebilirliği göz önünde tutularak nisbi karlılığı yüksek ürünleri üretmek 22 gerekmektedir. Nitekim bölgede son yıllarda yonca ekiliş ve üretimindeki hareketlilikte Yonca Alım Fiyatı (kg/TL) yukarıda ifade edilen hususların bir sonucudur. 0,6 0,5 0,4 0,3 0,2 0,1 0 1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 2011 2013 Şekil 8. Karapınar ilçesinde yıllara göre yonca alım fiyatındaki değişim Çizelge 11. Karapınar ilçesinde 1997- 2012 tarihler arasında yonca alım fiyatları* Yıl Alım Fiyatı (TL/kg) Yıl Alım Fiyatı (TL/kg) Yıl Alım Fiyatı (TL/kg) 1997 0,024 2003 0,171 2009 0,211 1998 0,033 2004 0,235 2010 0,290 1999 0,041 2005 0,197 2011 0,401 2000 0,064 2006 0,235 2012 0,500 2001 0,079 2007 0,236 2002 0,115 2008 0,278 Karyem yonca alım fiyatlarıdır. * Yonca fiyatlarındaki değişimde yonca üretimini olumlu veya olumsuz yönde etkilemiştir. Bölgede özellikle 2007-2009 ve 2010 yılındaki yonca fiyatlarındaki düşüş , tarım ve hayvancılığın kriz yaşadığı dönemdir. Bu dönemdeki fiyatlar nedeni ile çoğu çiftçi yonca ekimini bırakma noktasına gelmiştir. 2010 yılından sonra hayvancılığın artması ile beraber yonca ekimi yoğunlaşmış ve kendi üretimi olmayan hayvancılık işletmelerinin de artması bölgede yonca ticaretinin artmasına da neden olmuştur. Pelet şeklinde tüketimin yanı sıra son yıllarda yoncanın balya şeklinde tüketimi ve ticareti daha yaygın hale gelmiştir. 23 2012 yılında yonca fiyatlarının tavan yapması nedeni ile Karapınar bölgesinde 2012 Ağustos- Eylül aylarında yoğun bir yonca ekimi olmuştur. Henüz istatistiklere yansımadığı için 2013 yılında bölgedeki yonca ekim alanının çok artış göstereceği aşikardır. Son zamanlarda pelet yerine balya şeklinde tüketim arttığı için Karyem alımları düşmüştür. Bölgede yoncanın pazarlanması konusunda artık Karapınar Ticaret Borsasının da devreye girerek yonca ürün borsacılığının önderliğini yapmasıdır. Bu sayede komşu il ve ilçelerdeki yoncalarda bölgede değer bulacak ve Karapınar ilçesi bölgede mısır, ayçiçeği gibi yonca konusunda da cazibe merkezi haline gelecektir. 7. Karapınar Bölgesinde Yonca Üretiminin Markalaşması İçin Yetiştirme Tekniği Açısından Yapılması Gerekenler 7.1. Sözleşmeli üretim modelinin geliştirilmesi Bölgede belli kalite ve standartta üretim yapmanın en önemli başlangıç noktası sözleşmeli üretim yapısının geliştirilmesi gerekir. Böylece üreticinin uygulayacağı çeşit seçiminden biçim zamanlarına kadar kültürel işlemleri kontrol etme imkanı olacaktır. Bölgede bunun ilk uygulaması 1996 yılında Karyem tarafından başlatılmış ve bölgede yonca tarımı ve ticaretinin bugünkü boyutlara gelmesinde önemli katkı yapmıştır. Karyem öncelikle gönüllü çiftçileri belirlemiş, ekilecek yerler tespit edilmiştir. Yoncanın önemi ve hayvancılıkta nasıl vazgeçilmez olduğu anlatılmış çeşitli bilgilendirme toplantıları yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda toplam 43 adet Yonca ekimi yapacak çiftçi ile anlaşılmış ve 728 dekar yonca ekimi yapılmıştır. Bölgede zamanla yonca üretiminin artması sonucu piyasada yeni alıcılar artmış ve Karyemin yapacağı alımların etkinliği azalmıştır. Yoncanın çok iyi kazanç sağlaması sonucu çiftçilerin refah seviyeleri önemli ölçüde artmıştır. Karapınar ilçesinde yonca yetiştiricilik kültürü oluşmuş artık sıra bu ürünü belli kalite ve standartta üreterek markalaşmak ve bu markayı yurt içi ve yurt dışına pazarlamaya gelmiştir. Karapınar yoncasının markalaşmasında sözleşmeli üretim modelinde öncelikle üretici eğitimi ile başlanılmalı ve bu konunun önemi, çeşit seçiminden toprak hazırlığı, bakım ve hasat ve balyalama konularında bilgilendirmeler yapılmalı ve bu bilgiler bir standart çiftçi el kitapçığı haline getirilip üreticilere dağıtılmalıdır. Bu organizasyonların yapımında Karapınar Ticaret Borsası , İlçe Tarım Müdürlüğü ve İlçedeki basın yayın organlarının ve ilçede yonca ticareti ile uğraşan firmalarında devreye katılması başarı şansını artıracaktır. Ayrıca bölgede Ticaret Borsası bünyesinde yoncanın da alım ve satımına başlanması yonca ile ilgili tüm paydaşların 24 sürekli aynı ortamda buluşmalarını sağlayacak, yonca ile ilgili projelerin uygulanabilirliğini kolaylaştıracaktır. 7.2. Çeşit Seçimi ve Sertifikalı Tohumluk Kullanımı Bölgede yoncanın daha rahat pazarlanması ve yonca ile ilgili aranılan bir bölge konumuna gelmek yetiştirme tekniklerini pazarın istek ve doğrultusunda yapmaktan geçmektedir. Karapınar ilçesinde gelişmiş tarımsal teknolojilerin uygulanmasına rağmen, tarımsal üretimin korunması ve yüksek verime ulaşılmasındaki en önemli yöntem bölge şartlarına uygun, kaliteli, yüksek verimli ve pazar değeri yüksek yonca çeşitlerinin kullanılmasıdır. Bu da yonca tarımında standart üretim yapmak ve kaliteli ürün elde edilmesinde etkili olan en önemli girdilerden birisidir. Tarım girdilerinden modern alet ekipman kullanımı, sulama, gübreleme ve mücadele yöntemlerinin sağlıklı yapılması, ancak üstün nitelikli bitki tür ve bunlara ait bölge şartlarına uygun çeşitlerin kullanılması ile mümkün olabilecektir. Bu nedenle üstün nitelikli tür ve çeşitlere tarımsal üretimin güvencesi olarak bakılmalıdır. Karapınar ilçesinde üreticilerle ve bölgede yonca ticareti yapan kişilerle yapılan görüşmelerde Bölge çiftçilerinin yonca tohumu seçiminde özellikle dikkat ettikleri özellikler; bol yapraklı, verim kapasitesi yüksek, hasattan sonra ağır gelen yoncaları tercih ettikleri belirlenmiştir. Bölgedeki çiftçilerin çeşit seçiminde tavsiye esaslı olarak tercih yaptıkları, tohumun yerli sertifikalı olmasını dikkate almadıkları, bölgede iyi bilinen tarladan kalkan tohumları kullandıkları tespit edilmiştir. Bölgedeki çiftçiler ithal yonca tohumu kullandıklarında ise tohumlarda ise sertifika aramaktadırlar. Bitkisel üretimde verim ve kaliteyi doğrudan etkileyen faktörlerden bir tanesi tohumluktur. Karapınar bölgesinde kullanılacak çeşit ve tohumlukta belli bir standarda ulaşamazsak bölgede üretilen yoncanın kalitesi de aşırı dalgalanma gösterecektir. Yonca tohum fiyatları son yıllarda çok yükselmiştir. Yüksek fiyatla tohumluk almak istemeyen çiftçilerimiz rastgele veya kendi üretimi tohumluğu kullandığında verim kalite bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Bölgede yonca konusunda markalaşmak için ismi bilinen çeşitlerin sertifikalı tohumluğunu kullanmaktan geçmektedir. Sertifikalı tohumluk kullanılmadığında hasat edilen üründe kalitesinde problemler yaşanmaktadır. Ülkemizde 2012 yılı itibari ile tescilli veya üretim izinli toplam 38 yonca çeşidi bulunmaktadır. Bölgede yaptığımız incelemede en yaygın ekilen yonca çeşitleri; Magnum V (ithal) ; Magna (ithal), Prosementi (ithal), Kayseri Yoncası, Bilensoy, Sunter ve çiftçinin kendi üretimi veya sertifikalı olmayan 25 herhangi bir denetimi olmayan Populasyon tohumlukları kullanmaktadır. Çizelge 12’de gösterilen çeşitler bölgede konu uzmanları tarafından test edilerek bölgede üretilen yoncanın markalaşmasına en uygun çeşitler belirlenerek bu çeşitlerle üretimin sürdürülmesi üründe markalaşmanın en önemli aşamasıdır. Çiftçilerimize 2005 yılından beri sertifikalı tohum kullanım desteği verilmektedir. Sertifikalı tohumluk destekleme ödemeleri aylık olarak yapılmakta olup, çiftçilerimize ekilişi yaptıkları ayı takip eden ay içerisinde destekleri ödenmektedir. 2012 yılı itibari ile sertifikalı tohum desteği 6 TL/da olarak uygulanmaktadır. Bölgede kalitesiz ve sertifikalı olmayan tohumluk kullanımı ürün kalitesinin bozulması yanı sırada ilçedeki ekim alanlarında küsküt yoğunluğunun artması neden olmakta bu durum sadece yonca değil patates ve pancar üreticilerini de olumsuz etkilemektedir. Çizelge 12. Türkiye’de 2012 yılı itibari ile tescilli ve üretim izinli yonca çeşitleri Çeşit Adı 5683 Alsancak Başbağ Bilensoy 80 Calfa (CW-2979) Derby Elçi Emiliana Kalender Ömerbey Planet Prosementi Bologna Queen Savaş Sazova Kır Yoncası LSünter Yoncası Verdor WL 324 (MA 324) WL 414 (MA 414) WL 525 HQ (MA 525 Gea Polyon Nimet MA 225 Gözlü 1 anga 601 Magnum V Mirna OS 66 Çeşit Sahibi Pioneer Tohum Paz. Dağ.Ltd. Şti. Ege Tarımsal Araş. Ens. Müd. Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Merkez Arş.Ens. Müd. Polen Toh. Tar. Ür. San.Tic. Ltd. Şti. Beta Ziraat ve Tic. A.Ş. Ankara Üniversitesi Ziraat Fak. Beta Ziraat ve Tic. A.Ş. NEOBİ Tohumculuk A.Ş. Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Ens. M. Maro Tarım İnş. Tic. Ve San. A.Ş. Tasaco Tarım Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. NEOBİ Tohumculuk A.Ş. Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Ens. M. Geçit Kuşağı Tarımsal Arşt. Enst. Müd. OSM Şahin Toh. Ltd. Şti. Beta Ziraat ve Tic. A.Ş. May-Agro Toh. San. Ve Tic. A.Ş. May-Agro Toh. San. Ve Tic. A.Ş. May-Agro Toh. San. Ve Tic. A.Ş. Maro Tarım İnş. Tic. Ve San. A.Ş. Polen Toh. Tar. Ür. San. Tic. Ltd. Şti. Doğu Akdeniz Tarımsal Arş.Enst. Müd. May-Agro Toh. San. Ve Tic. A.Ş. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü Biotek Toh. Ve Tar.Ür. San.Tic. Ltd. Şti Biotek Toh. Ve Tar.Ür. San. Tic. Ltd. Şti Tivak A.Ş. Tareks Tar.Ür. A. G. İth. İhr. Tic. A.Ş. 26 Üretim İzni 30.04.2003 07.04.2008 13.04.2010 25.04.1984 30.04.2002 12.04.2006 18.05.1993 09.04.2007 30.04.2002 08.04.2009 08.04.2009 07.04.2008 13.04.2010 30.04.2003 16.05.1964 25.04.1984 13.04.2010 30.04.2003 30.04.2003 30.04.2003 12.04.2011 12.04.2011 12.04.2011 16.04.2012 16.04.2012 16.04.2012 16.04.2012 16.04.2012 16.04.2012 Tescil 22.01.2004 19.08.2003 23.12.2004 - Plato Posavina Verko MA835 CW 4696 İside Victoria Kazak Tarım İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. Tivak A.Ş. Maro Tarım İnş. Tic. Ve San. A.Ş. May-Agro Toh. San. Ve Tic. A.Ş. Safgen Tohumculuk Tarım Ürünleri Sanayi Üretim izinli May-Agro Tohumculuk San ve Tic A.Ş. Fito Tohumculuk Tic. Ltd. Şti. 16.04.2012 16.04.2012 16.04.2012 16.04.2012 16.04.2012 23.02.2009 28.01.2011 7.3. Biçim Zamanı Yonca çok yıllık bir bitkidir. Bölgelerin iklim koşullarına göre bir yılda yapılabilecek biçim sayısı ve ot kalitesi değişim göstermektedir. Karapınar ilçesinde çiftçilerimiz yılda 4-5 arası biçim yapabilmektedirler. Karapınar rakımı düşük kesimlerde genelde 5. biçim yapılabilirken yayla kesimlerinde ise dört biçim alabilmektedirler. Yoncanın biçim zamanına göre kalitesi değişmektedir. Bölgede yoncanın ilk biçimleri verim yönünden yüksek olmasına rağmen ürün kalitesi özellikle içerisinde bol miktarda yabancı ot bulunması nedeni ile düşük olmaktadır. Alıcılar daha temiz üretimin yapıldığı ve protein oranının daha yüksek olduğu 2,3 ve 4. biçimleri tercih etmektedir. En yüksek verim birinci biçimlerden alınırken 2., 3. ve 4. biçimlerde sıralama doğrultusunda verim düşmektedir. Karapınar ilçesinde ortalama olarak her biçimde 400- 500 kg/da kuru ot elde edilmektedir. Alıcılar yoncayı alırken ürünün ince saplı, bol yapraklı, içinde yabancı ot olmayan, zamanında biçilen ve balya yapılan ürünleri tercih etmektedirler. Yoncada bitki boyunun uzadıkça yaprak oranın düştüğü, kuru madde ve ham protein veriminin arttığı, yaprak oranındaki düşüşe bağlı olarak ham protein oranını kısmen azaldığı ifade edilmektedir. Bu yüzden yaprak ve bitki boyunu dengeleyecek şekilde % 10 çiçeklenme döneminde biçim zamanını ayarlamak gerekir. Biçilen yoncaların kalitesinin bozulmaması için gelişmiş biçim aletlerini kullanmaları, yaprak kaybını önlemek için gece düşen nemle birlikte balyalama işlemine geçilmelidir. Biçimde olduğu gibi balyalama işleminde de gelişmiş makineler kullanılmalıdır. Karapınar yoncasının belli bir ürün kalitesi ve standardında markalaşması için üretimlerin biçim zamanına göre tasnif edilip pazarlanması büyük önem arzetmektedir. Özellikle birinci biçim yoncaları yabancı ot oranının yüksekliği nedeni ile bölge yoncasının kalitesi hakkında yanlış bir kanaat oluşturmaktadır. 27 7.4. Karapınar İlçesinde Kaliteli Sertifikalı Yonca Tohum Üretme Potansiyeli ve markalaşması Ülkemizin mevcut yonca ekim alanlarına göre yıllık 9.000 – 10.000 ton arasında sertifikalı tohumluğa ihtiyaç vardır. Fakat ülkemizde üretilen miktar 350-400 ton arasındadır. İhtiyaç duyulan tohumluğun önemli bir kısmı da ithalat yolu ile karşılanmakta veya çiftçinin populasyon niteliğinde kontrolsüz üretilen tohumluklarla karşılanmaktadır. Konya ili sahip olduğu özellikler ile sadece bitkisel üretimde değil aynı zamanda bitkisel üretimin ana unsuru olan tohum üretiminde Türkiye’de ilk sırada yer almaktadır. Bölgede son yıllarda tohumculuk alanında faaliyet gösteren firma ve kurumların artması bölgeyi tohumculuk merkezi haline getirmiş ve buğday, arpa, patates, hibrit ayçiçeği, hibrit mısır, yonca, haşhaş, yemeklik tane baklagiller, aspir gibi tarla bitkileri ile bazı sebze türleri tohumluğu ve meyve fidanı üretimi bölgede çok yayılmıştır. Bir ürünün normal üretimi yerine tohumluk, fide veya fidan üretimini yapmak katma değerini önemli ölçüde artıracaktır. Yoncada tohum üretimine uygun olan yerler, yazları kısmen kurak, gündüzleri sıcak, geceleri serin, gün uzunluğu elverişli ve bol ışık alan yerlerdir. Nispi nemi yüksek olan yerler uygun değildir. Karapınar bölgesi tohum yetiştiriciliği için uygundur. Yonca yabancı döllek olduğu için çiçeklenme döneminde havanının kuru oluşu arı ve diğer tozlayıcı böcek faaliyetlerini artırır. Bu nedenle yoncada tohum üretimi için hava mayıstan eylüle kadar kuru ve sıcak olmalıdır. Bitkisel üretimde verim ve kaliteyi doğrudan etkileyen faktörlerden bir tanesi tohumluktur. Yonca tohum fiyatları son yıllarda çok yükselmiştir. Bu durum yoncanın sadece yeşil ot olarak ekonomik önemini değil aynı zamanda tohumculuğunu yapmanın da çok önemli hale geldiğini göstermiştir. Dünyada ve ülkemizde ekim alanları giderek daralmaktadır. Günümüzde ekim alanlarını artırarak üretimi çoğaltmak mümkün gözükmemektedir. Bunun sonucunda üretimi artırmanın tek yolu, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi tüm girdilerin en iyi şekilde kombine edilerek çiftçiye sunulmasıdır. Şüphesiz bu kombinasyondaki en önemli unsur, kaliteli tohumluk kullanımıdır (Soylu, 2011) Konya ili tohumculukta sahip olduğu önemli yeri 2011 ve 2012 yıllarında Konya’da tohumculuk fuarı düzenleyerek taçlandırmıştır. Yüz dolayında yerli ve yabancı tohumculuk firması ve kamu sektörü bu fuara katılmış ve Konya’nın tohumculuk sektörünün merkezi olduğu bu organizasyonla tescillenmiştir. Konya ili Türkiye tohumluk üretiminde buğdayın % 20.10’u, arpanın % 32.80’i, patatesin % 43.60’ı, hibrit ayçiçeğinin % 75,00’i, hibrit mısırın % 3.5’i yem bitkilerinin % 26.30, haşhaşın % 13’ünü gerçekleştirmektedir. Karapınar ilçesi 28 yukarıda bahsedilen bitki türlerinin hepsi için ama özellikle yonca tohumculuk alanında yeterli potansiyele sahiptir (Yıldız 2011). Gerek Karapınar gerekse Konya ilinde tohumluk üretimin çok uygun olmasının sebepleri şunlardır. *Ekolojinin özellikle yabancı tozlaşan bitkiler için uygun olması, *Özellikle yabancı tozlaşan bitkiler için izole ve temiz alan potansiyeli, *Kamu ve özel sektör ıslah Ar-Ge birikimi, *Coğrafi konumu, *Geniş ve sulanabilir arazilerin çok olması, *Modern tohumluk işleme tesisleri ve tohumluk üretim organizasyonları, Konya’da yaklaşık 50 tohum üretici firma alanda, tohumluk üretimi yapmaktadır. Özel Tohumculuk Şirketlerinin ilimizde yoğun olarak sözleşmeli tohumluk üretiminde bulunmalarının nedeni yukarıda sıralanan ekolojik avantajların yanı sıra, yabancı döllenen ayçiçeği, mısır, yonca gibi bitkilerde izole alan bulma kolaylığının da büyük payı bulunmaktadır. Yeni tohumculuk kanununda “izole tohumluk üretim alanlarının” belirlenmesinin hükme bağlanması ile birlikte, Konya ilinin geniş üretim alanlarına sahip ilçeleri ayçiçeği, mısır, yonca gibi izole alan isteyen yabancı döllenen birçok bitkinin tohumluk üretim merkezi haline gelecektir. Karapınar ilçesi sahip olduğu ekolojik koşullar ile bölgede üretilen kaliteli ve temiz yonca tohumlukları ile de bir marka olma potansiyeli vardır. 8. Karapınar İlçesinde Üretilen Yoncanın Pazar Yapısı ve Markalaşma Analizi Konya ili Karapınar ilçesinde üretilen önemli tarımsal ürünlerden biri de yoncadır. Yonca Karapınar ilçesinde, bitkisel üretim kapsamında üretilip satılan karlı bir ürün olmasının yanında, tarım işletmelerinde hayvansal üretimin yapılması için önemli bir tamamlayıcı ürün olma özelliği de taşımaktadır. Dolayısıyla Karapınar ilçesinde yonca üretiminin ekonomik etkisini daha da artırmak için, ilçede yonca üretim ve pazarlama yapısının incelenmesi ve pazar değerini artıracak markalaşma eğilimini ortaya koymak ilçe ekonomisine önemli katkı sağlayacaktır. Çalışmanın bu bölümünde Karapınar ilçesinde yonca üretimini artırmanın önemi sektörel kümelenme örneği olarak incelendikten sonra, ilçede yoncanın pazar yapısı ve pazarlama olanaklarının artırılmasında markalaşma stratejisi analiz edilmiştir. 29 8.1. Karapınar İlçesinde Yonca Üretim Kümelenmesi Oluşturulmasının Ekonomik Önemi Konya ili Karapınar ilçesinde yonca üretimini artırarak ilçenin yonca üretiminde bir kümelenme alanına dönüştürülmesi ile yerel ve ulusal talebin önemli bir kısmının karşılanması hedeflenirken, diğer taraftan da ilçede sektörün planlı gelişmesine ve rekabet edebilirliğine katkı sağlamak amaçlanmaktadır. Böylece dünya genelinde piyasa hacmi her geçen gün artan yem bitkileri ticaretinden pay alma olanakları da sağlanmış olunacaktır. Sektörel rekabet üstünlüğü oluşturmada kümelenme birçok açıdan üstünlük sağlamaktadır. Günümüzde ekonomilerin rekabet edebilme yetenekleri, uluslararası alanda ticari ilişkilerin en önemli belirleyicisi haline gelmiştir. Rekabetin artan önemi, ülkelerin geleneksel ticaret yaklaşımlarının değiştirilmesini gerektirmiş ve birçok ülke tarafından başarı ile uygulanan kümelenme yaklaşımı ön plana çıkmıştır. Son 20 yıl içinde, mikro ekonomik koşullar ve bu koşulların ulusal rekabet gücü üzerindeki etkileri incelenmeye başlanmıştır. Günümüzde işletmeler, rekabet avantajını korumak için yeniden yapılanmak zorundadır. Bu çerçevede “Küresel Davran Yerel Düşün” deyimi büyük önem kazanmıştır. Bu bağlamda “kümeler” işletmelerin çaba ve kaynaklarını birleştirerek sınırlarını geliştirme aracı olarak büyük ilgi görmektedir (Meral vd. 2006: Gültekin, 2011). Kümelenme (clustering) kavramı Michael Porter’ın 1990 yılında yayınlanan Ulusların Rekabet Üstünlüğü (The Competitive Advantage of Nations) adlı kitabında ele alınmasından sonra bilimsel literatüre girmiştir. Michael Porter’a göre kümelenme; coğrafi olarak belirli bir alanda kurulan, birbirleriyle ortaklık ve tamamlayıcılık ilişkisi bulunan işletmelerin ve kurumların (bağımsızlıklarını koruyarak) birbirleriyle işbirliği içinde yoğunlaştıkları gruplardır. Coğrafi alan olarak kümeler, tek bir şehirden bir bölgeye, bir ülkeye hatta komşu ülkeler arasında kurulan kümelenme ağlarına kadar uzanabilmektedir (Porter, 1990). Michael Porter ekonomik kümelenmeler içindeki firmaların rekabet avantajlarını geliştirmelerini sağlayacak 3 temel mekanizma tanımlamaktadır (Osama, 2006): * Birincisi; bir küme içerisinde yer alan üreticilerin, en iyi uygulamaların paylaşılmasına, yetişmiş işgücü, yönetici ve eğitilmiş teknik personel kaynağına ulaşmayı sağlayarak onların verimliliğini artırır. * İkinci olarak; kümelenme, işletmelerin verimliliklerinin iyileştirilmesine imkan sağlayan yeniliklerin yönünü ve şeklini değiştirir. 30 * Üçüncü olarak; kümelenme, girişimcilik sürecine hız kazandırır ve kümeler içerisinde yeni işletmelerin kurulmasını sağlayarak, olumlu geri besleme döngüsünü başlatır. Kümeler, sektörel olarak uzmanlaşmış ve coğrafi olarak bir alanda yoğunlaşmış faaliyetlerden oluşan kritik kütlelerdir. Tarihi açıdan değişik tipte kümeler oluşmuştur. Genel olarak, birbiri ile ilişkili, çok sayıda üretici ve satıcının mal, hizmet, makine, yedek parça, ticaret ve teknoloji hizmetleri etrafında oluşan kümelenme tipleri bulunmaktadır. Yerel kamu kuruluşları, araştırma enstitüleri, mesleki eğitim merkezleri, meslek birlikleri ve diğer organlar kümeler içindeki firmalara geniş ölçüde hizmet ve destek sağlamaktadır (Forti, 2006). Kümelenmelerin gerekli koşulları; üretim sürecinin çeşitli aşamalara bölünebilmesi ve ürünlerin katma değer zinciri boyunca taşınabilmesidir. Kümelenme için yeterli koşulların sağlanması gereklidir. Bunlar; katma değer zinciri boyunca son ürünün elde edilmesini sağlayan pek çok farklı öğenin koordinasyonu, katma değer yaratma zinciri boyunca birbirlerini tamamlayan fakat diğerinden farklı teknik bilgiye sahip olma ve kümelenmeyi kolaylaştıran inovasyonların kümeler içinde kurulan bilgi ağları yoluyla paylaşılması ve kolayca yayılmasıdır (Steinle ve Schiele, 2002). Günümüzde kümelenme politikaları çeşitli amaçlarla yapılabilmektedir. Bunlar; dış rekabet gücünün ve ihracat potansiyelinin arttırılması, KOBİ’lerin rekabet edebilme yeteneğinin arttırılması, bölgesel kalkınmanın hızlandırılması, istihdam potansiyelinin arttırılması, kalitenin iyileştirilmesi, inovasyon potansiyelinin arttırılması, verimliliğin arttırılması, çevrenin daha iyi korunması gibi amaçlardır (Türkkan, 2009). Tarihsel olarak kümelenme yaklaşımının gelişimine bakıldığında, büyük bir ekonomiye sahip olan Amerika’nın bu alanda öncü rol oynadığı görülmektedir. Bilişim teknolojilerinin gelişmesinde başarılı olmuş Silikon Vadisi Amerika’da ortaya çıkmış, ilk kümelenme örneğidir. Günümüzde Amerika’dan İtalya’ya, Hindistan’a kadar birçok ülke makroekonomik hedeflere ulaşmada kümelenmeyi ekonomi politikalarının temeline oturtmuşlardır. Örneğin; * İşletmelerin yeni teknolojiler geliştirmesini desteklemek amacıyla ABD ve AB, * Endüstrinin rekabet gücünü artırmak amacıyla İtalya, Hindistan, Meksika, Yeni Zelanda, * İhracat kalitesini yükseltmek amacıyla Hindistan, Meksika, * Yabancı sermayeyi çekmek, teknoloji transfer etmek amacıyla Çek Cumhuriyeti, * Yeni pazarlara girmek amacıyla İtalya, Hindistan, Meksika, 31 * İşsizliği azaltmak amacıyla İtalya, İngiltere, Kümelenme daha fazla uzmanlaşmaya imkân vererek verimliliği artırmaktadır. Bunun klasik ifadesi Adam Smith’in, Ulusların Zenginliği adlı eserinde yer alan “Emeğin işbölümü pazarın genişliği ile sınırlıdır” cümlesine dayanmaktadır. Smith, daha büyük pazarın emeğin daha iyi bir işbölümüne izin vereceğini ve bunun da yenilikleri kolaylaştıracağını ileri sürmektedir (World Bank, 2002). Bir kümelenmenin üyesi olmak, girdilere sahip olmada; bilgiye, teknolojiye ve gerekli kurumlara erişmede; ilişkili şirketleri koordine etmede ve gelişimi ölçmede ve teşvik etmede daha verimli çalışmayı sağlamaktadır. Özellikle, hareketli kümelenmeler içinde bulunan işletmeler uzmanlaşmış ve deneyimli bir işçi havuzu içinde bulunurlar. Bu, işletmelerin işe alımlardaki arama ve işlem maliyetlerini düşürecek ve zamanı kısaltacaktır. Kümelenme çeşitli fırsatlar sunmakta ve çalışanların farklı yerlerde istihdam riskini düşürmekte, hatta diğer bölgelerdeki yetenekli çalışanları kendine çekmektedir. İyi gelişmiş bir kümelenme ayrıca diğer önemli girdilerin sağlanmasında da etkin bir yol sağlamaktadır. Böyle bir kümelenme derin ve özelleşmiş bir tedarikçi tabanına sahiptir. Uzaktaki bir tedarikçiden kaynak sağlamak yerine yerel tedarikçileri kullanmak işlem maliyetlerini düşürür. Bu yapı, envanter ihtiyacını minimize ederek, ithalat ve gecikme maliyetlerini ortadan kaldırır. Yakınlık iletişimi geliştirir, doğal olarak bu durum, tedarikçiler için satış sonrası hizmetlerin sağlanmasını kolaylaştırır. Diğer yandan pazar, teknik ve rekabet bilgilerinin tamamı kümelenme içinde birikir, üyeler bu bilgileri kullanmak isterler. Ayrıca, kişisel ilişkiler ve topluluk bağları güveni tesis eder ve bilgi akışını hızlandırır. Bu koşullar bilgiyi daha akıcı bir hale getirir. Kümelenme üyeleri arasındaki bağlar, parçaların toplamından daha büyüktür (Bulu vd., 2009). Kümelenme son dönemlerde ülkemizde de sıkça gündeme gelmeye başlayan bir kavramdır. Kümelenme, belli bir bölgede yoğunlaşmış olan sektörel faaliyetler arasında ağ yapılarının oluşturulması ve güçlendirilmesidir ve yeni bir kalkınma modeli olarak adlandırılmaktadır. Bu model, belirlenen sektörlere odaklanarak, bu ağ yapısı içinde birbirini destekleyen firmalardan oluşan üretim bölgeleri oluşturmayı hedeflerken model içinde yer alan firmalara da rekabet avantajı sağlamaktadır. Türkiye’deki kümelenme çalışmalarında öncelikle tarım, turizm, tekstil, bilişim, gıda, otomotiv, finans ve inşaat sektörlerinin ön plana çıktığı görülmektedir. Halen rekabet analizleri yapılmış olan Şanlıurfa’daki organik tarım, Ankara Ostim’deki savunma ve iş makineleri, Adıyaman ve Kahramanmaraş’taki tekstil ve hazır giyim sektörlerinde de kümelenme projeleri öne çıkan örneklerdir. 32 Kümelenme çalışmaları ile rekabet düzeyi güçlendirilmesi gereken sektörlerden biri de tarımdır. Tarım alanında pek çok yapısal sorun ve bu sorunları aşmak için yıllardır sürdürülmekte olan çabalar vardır. Tarımın sadece bir üretim alanı değil, milyonlarca insanın yaşam alanı olması nedeniyle, bu sektörün ekonomik anlamda rekabet edebilir duruma getirilmesi için ürün ve arazi kullanım planlaması ve arazi toplulaştırma çalışmaları başta olmak üzere, kümelenme ile ilgili pek çok çalışma yapılması gereği vardır. Konya ilinde Kaşınhanı kasabası havuç üretimi bir ürün kümelenmesi örneği olarak, üreticilere ve tedarikçilere çok önemli katkılar sağlamaktadır. Dolayısıyla, Karapınar ilçesinde de gelişme potansiyeli olan yoncanın bir ürün kümelenmesine dönüştürülmesi ilçe ekonomisine birçok açıdan katkı sağlayacaktır. Bu Avantajlar; * Ürünle İlgili İnsan Kaynağı * Tedarikçi * Ortak Satın Alma * Ortak Pazarlama * Ortak Ar-Ge * Ortak Eğitim olanakları ile ürünün ilçe ekonomisine katkısı artacaktır. 8.2.Konya ili Karapınar ilçesinde Üretilen Yoncanın Pazar Yapısı Üretilmiş olan ürünler son tüketiciye ulaşıncaya kadar çeşitli yollar izlerler, çeşitli aracılar ile karşılaşırlar ve değişik şekillerde işlenirler. Ürünlerin üretimlerinden itibaren içinden aktıkları ve işleme, depolama, paketleme, elden ele geçme gibi değişik olaylar ile karşılaştıkları bu yollar ve yerler toplu olarak “pazarlama kanalları” olarak adlandırılırlar. Ürünler, pazarlama kanalları içerisinde çeşitli aşamalarda ve pazarlarda farklı işlemler görmektedir. Geleneksel bir pazarlama sisteminde bu aşamalar ya da pazarlar üretici, toptancı ve perakendeci seklinde üç temel grupta toplanabilir (Yurdakul, 1997). Üretici pazarları, üreticinin kendi ürününü sattığı pazardır. Toptancı pazarları ise ürünün üreticiden toplayıcılar tarafından alınıp işleme tesisleri, büyük toptancılar gibi diğer alıcılara satıldığı pazardır. Toptancı pazarlarından ya da diğer aracılardan alınan ürünlerin tüketiciye ulaşmasını sağlayan diğer bir deyişle ürünün son tüketici tarafından satın alındığı satış yerleri ise perakendeci pazarını oluşturmaktadır. Pazarlama sisteminin iyi işlemesi üreticilerin kısıtlı pazarlama olanaklarının zayıf yönlerini azaltmakta, üreticiler yerel pazarlar dışına ve bunlara ilişkin 33 bilgilere daha kolaylıkla ulaşabilmektedir. Böylece hem ekonomiye katkı sağlanmakta hem de tüketici talebi karşılanabilmektedir. Türkiye’de tarım ürünleri çeşitli pazarlama sistemleri ile alıcılara ulaştırılmaktadır. Tarım ürünleri piyasasında her ürünün kendine özgü pazar yapısı, sorunları ve çözüm olanakları bulunmaktadır. Bu nedenle ürün veya ürün grubu kendi dinamikleri içinde sorgulanmalı ve sonrasında da diğeriyle etkileşimleri dikkate alınarak çözümler aranmalıdır. Bu kapsamda Karapınar ilçesinde tarımsal üretim kapsamında önemli bir yeri olan yonca ürününün piyasasını incelemek mikro ve makro düzeyde alınacak kararların etkinliğini artıracaktır. İlçede yoncanın piyasa analizi yapılırken öncelikle ele alınması gereken husus üretilecek ürünün pazar genişliğinin ne kadar olduğudur. Karapınar ilçesinde yonca ürününün pazar yapısını incelemeden önce, ürüne talep oluşturan hayvancılık sektörünün Konya ili ve Karapınar ilçesinde genel olarak ortaya konması faydalı olacaktır. Bu kapsamda, ulusal pazar talep alanı olarak Türkiye, Konya ve Karapınar ilçesinde hayvancığın durumu incelenmiştir. Çizelge 13’de görüldüğü gibi, Türkiye ve Konya ilinde son yıllarda büyükbaş hayvan varlığında bir artış yaşanmaktadır. 2010 yılı itibariyle 11.454.526 büyükbaş hayvan varlığı bulunmakta olup, bunun % 4,02’si (460.924) Konya ilinde bulunmaktadır. 2010 yılı toplam büyükbaş hayvan varlığının, 2009 yılına göre Konya’da %15 düzeyinde arttığı görülmektedir. 2011 yılında da 2010 yılına göre % 12.5 oranında artmıştır. Çizelge 13’de görüldüğü gibi son iki yılda hayvan sayısında önemli artışlar görülmektedir. Çizelge 13. Konya ili ve Türkiye’de Büyükbaş Hayvan Varlığı KONYA TÜRKİYE Hayvan Cinsi 2008 2009 2010 2011 2008 2009 2010 Sığır (Saf 211.177 216.314 269.866 317.247 3.554.585 3.723.583 4.197.890 Kültür) Sığır (Kültür 150.924 146.263 153.175 157.583 4.454.647 4.406.041 4.707.188 Melezi) Sığır (Yerli) 44.391 36.612 37.773 43.461 2.850.710 2.594.334 2.464.722 Manda 130 108 110 98 86.297 87.207 84.726 TOPLAM 406.622 399.297 460.924 518.389 10.946.239 10.811.165 11.454.526 2011 4.836.547 5.120.621 2.429.169 97.632 12.483.969 Kaynak: www.tuik.gov.tr. Yoncanın büyük oranda büyükbaş hayvancılıkta kullanıldığı dikkate alındığında, ülkemizde hayvancılık işletmelerinde kaba yem ihtiyacını karşılama bakımından yonca talebinin hayvan varlığındaki artışa paralel olarak artış göstereceği söylenebilir. Yonca talebi açısından önemli bir hususta, hayvan varlığında kültür ırkı hayvan sayısının değişimidir. Bilindiği gibi 34 ülkemizde saf kültür ırkı büyükbaş hayvanlar büyük oranda kapalı koşullarda yetiştirilerek et ve süt üretimi yapılmaktadır. Dolayısıyla meradan yararlanmadan bu şekildeki bir hayvansal üretim, kaba yem ihtiyacının karşılanması için yoncaya olan talebi daha da artırmaktadır. Ülkemizde yerli sığır varlığında bir azalma olurken, kültür ırkı hayvan varlığında ise sürekli bir artış olduğu görülmektedir. Benzer durum Konya ili içinde söz konusudur. İlde toplam büyükbaş hayvan varlığı son üç yılda 406.622 ‘den 460.924’e yükselmiştir. Ayrıca Konya ilinde de yerli sığır varlığı azalırken, saf kültür ırkı sığır varlığında önemli bir artış olmuştur. Dolayısıyla gerek Konya ilinde ve gerekse Türkiye genelinde büyükbaş hayvan varlığındaki bu gelişmeler, kaba yem olarak yonca ürününe olan talebi her geçen gün artıracaktır. Konya ilinde ilçeler itibariyle büyük baş hayvan varlığı Çizelge 14’de verilmiştir. Konya ilinde ilçeler itibariyle hayvan varlığı incelendiğinde, ilde 460.814 adet olan toplam büyükbaş hayvan varlığının % 6.19’u Karapınar ilçesinde bulunmaktadır. İlçede mevcut büyükbaş hayvan varlığının % 66,15 gibi büyük bir bölümünün kültür ırkı hayvan varlığından oluşması ilçede, kaba yem ihtiyacını artırmaktadır. Ayrıca ilde büyük baş hayvan varlığının en fazla olduğu Ereğli ve Karatay ilçeleri ile Karapınar ilçesinin komşu ilçeler olması ilçede üretilecek kaliteli yonca için çok önemli bir pazar potansiyeli oluşturmaktadır. Çizelge 14. Karapınar ilçesi Büyükbaş Hayvan Varlığı (2010) İlçeler Karatay Meram Selçuklu Ahırlı Akören Akşehir Altınekin Beyşehir Bozkır Cihanbeyli Çeltik Çumra Derbent Derebucak Doğanhisar Emirgazi Ereğli Güneysınır Hadim Halkapınar Hüyük Ilgın Kadınhanı Karapınar Kültür Baş % 13,070 4.84 14,260 5.28 2,384 0.88 4,020 1.49 1,755 0.65 9,250 3.43 1,970 0.73 17,000 6.30 2,730 1.01 3,295 1.22 1,891 0.70 34,391 12.74 1,340 0.50 692 0.26 4,960 1.84 12,631 4.68 60,135 22.28 5,274 1.95 984 0.36 3,660 1.36 5,293 1.96 13,447 4.98 12,810 4.75 18,870 6.99 Hayvan Türü Melez Yerli Baş % Baş % 20,473 13.37 2,850 7.55 13,907 9.08 2,437 6.45 7,682 5.02 660 1.75 1,250 0.82 762 2.02 1,298 0.85 533 1.41 10,750 7.02 3,100 8.21 5,200 3.39 255 0.68 13,000 8.49 1,190 3.15 4,620 3.02 700 1.85 7,735 5.05 4,870 12.89 936 0.61 303 0.80 3,311 2.16 1,199 3.17 875 0.57 690 1.83 337 0.22 196 0.52 535 0.35 885 2.34 3,121 2.04 149 0.39 5,758 3.76 958 2.54 944 0.62 17 0.05 701 0.46 922 2.44 133 0.09 0 604 0.39 411 1.09 12,727 8.31 3,468 9.18 7,660 5.00 97 0.26 8,905 5.81 751 1.99 35 Toplam Baş % 36,393 7.90 30,604 6.64 10,726 2.33 6,032 1.31 3,586 0.78 23,100 5.01 7,425 1.61 31,190 6.77 8,050 1.75 15,900 3.45 3,130 0.68 38,901 8.44 2,905 0.63 1,225 0.27 6,380 1.38 15,901 3.45 66,851 14.51 6,235 1.35 2,607 0.57 3,793 0.82 6,308 1.37 29,642 6.43 20,567 4.46 28,526 6.19 Kulu 853 0.32 Sarayönü 4,785 1.77 Seydişehir 8,155 3.02 Taşkent 563 0.21 Tuzlukçu 4,725 1.75 Yalıhüyük 602 0.22 Yunak 4,071 1.51 Toplam 269,866 100.0 Kaynak:www.tuik.gov.tr 3,818 5,952 5,200 427 1,875 282 3,159 153,175 2.49 3.89 3.39 0.28 1.22 0.18 2.06 100.0 5,780 380 3,208 269 32 0 701 37,773 15.30 1.01 8.49 0.71 0.08 1.86 100.0 10,451 11,117 16,563 1,259 6,632 884 7,931 460,814 2.27 2.41 3.59 0.27 1.44 0.19 1.72 100.0 Yonca için ikinci derecede talep oluşturan faaliyet kolu da küçükbaş hayvancılıktır. Küçükbaş hayvancılığın Türkiye ve Konya ilindeki gelişim trendi incelendiğinde, Türkiye ve Konya ilinde yıllar itibariyle dalgalı bir hayvan varlığı seyri olduğu görülmektedir. Fakat son yıllarda hayvan varlığında bir artış olmuştur. Konya İlinde 2010 yılı itibariyle 1.464.756 küçükbaş hayvan mevcut olup bunun % 92,11’i koyundur. Aynı yıl için Türkiye toplam küçükbaş hayvan sayısı ise 29.382.924’tür (Çizelge 15). Ülkemiz küçükbaş hayvan varlığının % 4,99’u Konya’da bulunmaktadır. Ülkemizdeki ve Konya ilindeki küçükbaş hayvan varlığının kaba yem talebi biraz daha fazla olan koyun ağırlıklı bir yapıda olması da ilçede üretilecek yonca için talep potansiyeli oluşturmaktadır. Çizelge 15. Türkiye ve Konya illinde Küçükbaş Hayvan Varlığı (baş) KONYA Hayvan Cinsi 2008 Koyun (Yerli) 2009 2010 2008 TÜRKİYE 2009 2010 1.125.721 1.101.691 1.265.712 22.955.941 20.721.925 22.003.299 76.191 69.693 83.536 1.018.650 1.027.583 1.086.392 1.201.912 1.171.384 1.349.248 23.974.591 21.749.508 23.089.691 89.018 72.629 112.004 5.435.393 4.981.299 6.140.627 Tiftik Keçisi 2.806 2.932 3.504 158.168 146.986 152.606 Toplam Keçi 91.824 75.561 115.508 5.593.561 5.128.285 6.293.233 1.293.736 1.246.945 1.464.756 29.568.152 26.877.793 29.382.924 Koyun (Merinos) Toplam Koyun Kıl Keçisi Toplam Küçükbaş Karapınar ilçesinde küçükbaş hayvancılığının durumu Çizelge 16’da verilmiştir. Çizelge 16’dan da görüldüğü gibi Konya ilinde koyun varlığının % 15’i Karapınar ilçesinde bulunmaktadır. İlde koyun varlığı bakımında ilk sırayı Karapınar ilçesi almaktadır. Dolayısıyla, ilçedeki bu küçükbaş hayvan varlığı, üretilecek olan yonca için talep oluşturmaktadır. 36 Yukarıda kaba yem olarak yoncaya talep oluşturan hayvancılık faaliyetinin Türkiye, Konya ve Karapınar ilçesindeki durumu incelendikten sonra, yonca üretimi yani arzı da inceleyip, Türkiye, Konya ve Karapınar ilçesinde bu talebin karşılanma düzeyini ortaya koymak, Konya ilinde yonca piyasasını değerlendirmek açısından faydalı olacaktır. Çizelge 16. Konya İli Küçükbaş Hayvan Varlığı (2010) İlçeler Karatay Meram Selçuklu Ahırlı Akören Akşehir Altınekin Beyşehir Bozkır Cihanbeyli Çeltik Çumra Derbent Derebucak Doğanhisar Emirgazi Ereğli Güneysınır Hadim Halkapınar Hüyük Ilgın Yerli Sayı 116,588 70,357 78,128 2,670 8,950 14,850 32,700 15,000 3,230 99,328 6,640 88,700 2,550 1,730 4,950 34,800 125,600 9,050 5,943 8,047 4,490 73,598 Kadınhanı Karapınar 53,800 183,250 Kulu Sarayönü Seydişehir Taşkent Tuzlukçu Yalıhüyük Yunak Toplam 78,768 50,936 37,080 6,200 10,276 230 37,273 1,265,712 % 9.21 5.56 6.17 0.21 0.71 1.17 2.58 1.19 0.26 7.85 0.52 7.01 0.20 0.14 0.39 2.75 9.92 0.72 0.47 0.64 0.35 5.81 4.25 14.4 8 6.22 4.02 2.93 0.49 0.81 0.02 2.94 100 Koyun Merinos Sayı % 499 0.60 0 0 0 0 2,150 2.57 17,180 20.57 0 0 1,140 1.36 9,950 11.91 2,610 3.12 0 0 100 0.12 0 0 0 69 0.08 0 0 4,296 5.14 Toplam Sayı % 117,087 8.68 70,357 5.21 78,128 5.79 2,670 0.20 8,950 0.66 17,000 1.26 49,880 3.70 15,000 1.11 3,230 0.24 100,468 7.45 16,590 1.23 91,310 6.77 2,550 0.19 1,730 0.13 5,050 0.37 34,800 2.58 125,600 9.31 9,050 0.67 6,012 0.45 8,047 0.60 4,490 0.33 77,894 5.77 Sayı 3,825 5,650 4,700 2,005 3,343 2,440 520 5,300 5,100 1,446 0 3,101 2,000 7,000 1,030 2,690 2,900 6,850 4,829 1,283 575 9,661 % 3.42 5.04 4.20 1.79 2.98 2.18 0.46 4.73 4.55 1.29 2.77 1.79 6.25 0.92 2.40 2.59 6.12 4.31 1.15 0.51 8.63 16,350 23,850 19.57 28.55 70,150 207,100 6,280 3,878 5.61 3.46 0 0 344 0 2,384 0 2,614 83,536 0.41 2.85 3.13 100 78,768 50,936 37,424 6,200 12,660 230 39,887 1,349,248 1,160 1,382 10,590 10,370 350 0 1,746 112,00 4 1.04 1.23 9.46 9.26 0.31 1.56 100 5.20 15.3 5 5.84 3.78 2.77 0.46 0.94 0.02 2.96 100 Kıl Keçi Tiftik Sayı % 0 0 0 0 222 6.34 60 1.71 0 0 0 131 3.74 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 1,89 54.0 5 8 0 1,19 34.1 6 3 0 0 0 0 0 0 0 3,50 100 4 Toplam Sayı % 3,825 3.31 5,650 4.89 4,700 4.07 2,005 1.74 3,565 3.09 2,500 2.16 520 0.45 5,300 4.59 5,100 4.42 1,577 1.37 0 3,101 2.68 2,000 1.73 7,000 6.06 1,030 0.89 2,690 2.33 2,900 2.51 6,850 5.93 4,829 4.18 1,283 1.11 575 0.50 11,556 10.0 0 6,280 5.44 5,074 4.39 1,160 1,382 10,590 10,370 350 0 1,746 115,50 8 1.00 1.20 9.17 8.98 0.30 1.51 100 Kaynak:www.tuik.gov.tr. Türkiye genelinde yaygın olarak kullanılan bazı yem bitkilerinin üretim durumu Çizelge 17’de verilmiştir. Çizelge 17’den görüldüğü gibi, Türkiye genelinde kaba yem üretimi olarak silajlık mısır % 41,86 oranı ile ilk sırada yer almaktadır. Bunu % 39,27 oranı ile yonca üretimi izlemektedir. Konya ilinde ise % 62,09 oranı ile yonca üretimi ilk sırada gelmektedir. Diğer taraftan Konya ilinde üretilen yonca, Türkiye yonca üretiminin % 7,86’sını oluşturmaktadır. Ürün piyasa analizlerinde önemli bir husus da yonca arzının, yonca talebi karşılama düzeyidir. Hayvansal üretimde kaba yem ihtiyacını karşılama da kullanılan alternatif yem kaynaklarının olması ve rasyonda bu yem kaynaklarının birbiri yerine ikame olanağının 37 olması, kesin olarak yonca talebini belirlemeyi güçleştirmektedir. Fakat genel olarak hayvansal üretimde miktar olarak kaba yem kullanımının yüksek düzeyde olması ve diğer taraftan da hayvancılığın entansif bir yapı tarzında kapalı koşullarda yapılmasının yaygınlaşması, kaba yem ihtiyacı olarak yonca talebini artırmaktadır. Çizelge 17. Türkiye ve Konya İlinde Seçilmiş Yem Bitkileri Üretim Durumu (2010) Toplam Ürün Miktarı (Ton) Ürün Adı TÜRKİYE KONYA Üretim Oran (%) Üretim Oran (%) Konya Üretiminin Türkiye İçindeki Oranı (%) Yonca 918.113 62,09 11.676.115 39,27 7,86 Silajlık Mısır 433.602 29,32 12.446.450 41,86 3,48 Fiğ 94.502 6,39 4.018.984 13,52 2,35 Korunga 29.912 2,02 1.508.930 5,08 1,98 2.506 0,17 80.005 0,27 3,13 100,00 29.730.484 100,00 - Burçak Toplam/Oran 1.478.635 Yoncaya olan talep analizinde dikkate alınacak bir diğer husus da, hayvancılık yapılan işletmelerde kaba yem ihtiyacının işletmeden karşılanma düzeyidir. Bu konuda, Konya ilinde yapılan bir çalışmanın sonuçları aşağıda çizelge 18 ve 19’da verilmiştir. Yapılan çalışmada, ağırlıklı olarak sütçülük yapılan köy bazlı ve nitelikli işletmelerde üretilen kaba yemin, ihtiyacı karşılama düzeyi tespit edilmiştir. Çizelge 18’den de görüldüğü gibi Konya ili genelinde köy bazlı sütçülük işletmelerinde üretilen kaba yemin ihtiyacı karşılama oranı % 15 düzeyindedir. Karapınar ilçesinde bu oran ise % 29’dur. Konya ilinde nitelikli olarak tanımlanan kontrollü koşullarda entansif süt sığırcılığı yapan işletmelerde üretilen kaba yemin, ihtiyacı karşılama düzeyi % 24 düzeyindedir. Karapınar ilçesinde ise bu oran % 18 olarak tespit edilmiştir (Çizelge 19). Bu veriler, Konya ili ve dolayısıyla Karapınar ilçesi hayvancılık işletmelerinde üretilen kaba yemin talebi yeterince karşılamadığı ve dolayısıyla yonca üretimi açısından bir talep açığı olduğunu göstermektedir. 38 Çizelge 18. Konya İli Köy Bazlı İşletmelerde İlçelere Göre Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı Karşılama Durumu İlçe Adı Ahırlı Akören Akşehir Altınekin Beyşehir Bozkır Cihanbeyli Çeltik Çumra Derbent Derebucak Doğanhisar Emirgazi Ereğli Güneysınır Hadim Halkapınar Hüyük Ilgın Kadınhanı Karapınar Karatay Kulu Meram Sarayönü Selçuklu Seydişehir Taşkent Tuzlukçu Yalıhüyük Yunak Genel Toplam Kaynak:Anonim 2012c. Toplam Kaba Yem İhtiyacı (Ton/Yıl) Toplam Bbhb 2752 2004 14100 2414 18958 6295 10714 1824 9997 2214 720 3920 3494 36484 2165 1453 1709 3003 11421 11843 6194 43215 8370 21282 3293 4018 14083 735 2580 486 4593 256344 İhtiyacı Karşılama Oranı 12.556 9.143 64.331 11.014 86.496 28.721 48.883 8.322 45.611 10.101 3.285 17.885 15.941 166.458 9.878 6.629 7.797 13.701 52.108 54.034 28.260 197.168 38.188 97.099 15.024 18.332 64.254 3.353 11.771 2.217 20.956 1.169.570 4% 15% 5% 10% 3% 0% 2% 0% 52% 2% 64% 7% 1% 16% 3% 0% 13% 1% 5% 8% 29% 23% 1% 31% 26% 15% 5% 1% 15% 9% 15% 15% Yukarıda açıklandığı gibi Konya ilinde gerek köy bazlı ve gerekse nitelikli süt sığırcılığı yapan işletmelerde üretilen kaba yemin ihtiyacı karşılama oranının düşük olması nedeniyle, hayvancılık işletmeleri kaba yem ve bu kapsamda da yonca satın almaktadırlar. Nitelikli işletmelerde kaba yem ihtiyacını karşılama oranı % 24 olsa da, orta ve büyük ölçekli bu işletmelerde miktar olarak daha fazla yem satın alınmaktadırlar. Bu durum, son yıllarda kuru ot ve silaj ticaretinin gelişmesine neden olmuş, bitkisel üretime dayalı isletmelerde ticari kuru ot ve silaj üretimi yaygınlık kazanmıştır. Hayvancılık alanındaki bu değişim trendi kaba yem üretimi ve dolayısıyla yonca ürünü için bir pazar alanı oluşturmaktadır. 39 Çizelge 19. Konya İli Nitelikli İşletmelerde İlçelere Göre Kaba Yem Üretimi ve İhtiyacı Karşılama Durumu İlçe Adı Toplam Kaba Yem İhtiyacı (Ton/Yıl) Toplam Bbhb Ahırlı Akören Akşehir Altınekin Beyşehir Bozkır Cihanbeyli Çeltik Çumra Derbent Derebucak Doğanhisar Emirgazi Ereğli Güneysınır Hadim Halkapınar Hüyük Ilgın Kadınhanı Karapınar Karatay Kulu Meram Sarayönü Selçuklu Seydişehir Tuzlukçu Yalıhüyük Yunak Genel Toplam 1232 407 759 1197 6753 1139 1060 180 6979 334 216 1088 4947 8305 1389 115 570 832 5548 2731 12298 4884 241 2470 2881 1155 5214 1442 28 434 76840 İhtiyacı Karşılama Oranı 5.621 1.857 3.463 5.461 30.811 5.197 4.836 821 31.842 1.524 986 4.964 22.571 37.892 6.337 525 2.601 3.796 25.313 12.460 56.110 22.283 1.100 11.269 13.145 5.270 23.789 6.579 128 1.980 350.583 20% 8% 8% 6% 8% 1% 11% 13% 11% 30% 2% 14% 11% 95% 44% 0% 25% 5% 5% 9% 18% 32% 3% 37% 8% 20% 15% 12% 38% 53% 24% Kaynak:Anonim 2012c. Konya ilinde yonca pazarlama yapısı incelendiğinde, sadece kendi ihtiyacı için üretim yapan, hem kendi ihtiyacını karşılamak ve hem de ticari olarak kaba yem üretimi yapan veya sadece ticari olarak yonca üretimi yapan tarım işletmeleri bulunmaktadır (Şekil 9). Konya ilinde organize olmuş bir kaba yem piyasasının olmaması nedeniyle, tarım işletmelerinde üretilen yonca alım-satımı üreticiler, tüccarlar ve işleyiciler arasında, kendi deneyim ve tecrübelerine göre yapılmaktadır. İlde organize kaba yem borsası veya diğer piyasa yapısının olmaması nedeniyle, yonca üretim ve fiyatlarında dalgalanmalar yaşanmaktadır. 40 Yonca Üreticileri Tüccarlar İşletmede Kullanım Yem Fabrikaları Hayvancılık İşletmeleri Şekil 9. Konya İli Karapınar İlçesinde Yonca Pazarlama Kanalları Konya ili Karapınar ilçesinde yonca pazarlamasında yaşanan sorunlar, genel olarak tarım ürünlerinin pazarlamasında karşılaşılan sorunlardan bağımsız değildir. Ülkemizde hızlı kentleşme sonucu kırsal alandan kentlere olan hızlı göç, özellikle hayvansal üretim alanında aile işletmeciliğini, entansif ticari işletmelere dönüştürmektedir. Ölçeği artan bu işletmelerin kaba yem ihtiyacı, ülkemizde artık kaba yem piyasasının yapılandırılmasını zorunlu kılmaktadır. Şekil 10’da görüldüğü gibi Karapınar ilçesinde yonca pazarlamasının temel sorunu üreticilerin örgütlenmelerindeki yetersizliktir. Dolayısıyla tam rekabet piyasası özelliği gösteren yonca ürün piyasasında, üreticilerin birbirinden bağımsız olması, piyasanın düzenlenmesinde olumsuz etki yapmaktadır. Üreticilerin bir araya gelip yonca ürün borsasını kurup, nitelikli kaba yem üretimini teşvik etmeleri ve yonca ürün piyasasını düzenlemeleri, kaba yem alım ve satımının sürekliliğini sağlayacaktır. Aksi takdirde, ortaya çıkacak fiyat dalgalanmalarına bağlı olarak ürün arz ve talep dalgalanmaları yaşanacaktır. Bu ana sorunun ortaya çıkardığı etki Şekil 10’dan de görüldüğü gibi düşük üretici ve tüketici memnuniyeti oluşturmaktadır. 41 Şekil 10. Tarımsal Ürün Pazarlaması Sorun Ağacı (Albayrak ve ark., 2011) 8.3. Karapınar İlçesinde Yoncanın Pazarlamasını Kolaylaştırmak için Markalaşmanın Önemi Türkiye’de büyükbaş hayvan varlığında sayısal olarak az da olsa bir gerileme gözlenmekle birlikte, ırk olarak önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi dışında bütün bölgelerimizde, özellikle batı bölgelerimizde sığır varlığının ırk kompozisyonu önemli derecede değişmiştir. Kültür ırkı ve kültür ırkı melezlerin artışıyla birlikte, meralardan yararlanma süresi azalmış, kapalı sistem hayvansal üretim yaygınlaşmaya başlamıştır. Orta ve büyük ölçekli süt sığırcılığı işletmeleri ve büyük besi çiftlikleri kaba ve kesif yemin önemli bir kısmını satın almakta veya arazi kiralayarak kaba yemin bir kısmını kendileri üretmektedirler. Bu durum, son yıllarda kuru ot ve silaj ticaretinin gelişmesine 42 neden olmuş, bitkisel üretime dayalı isletmelerde ticari kuru ot ve silaj üretimi yaygınlık kazanmıştır. Günümüzün küreselleşen piyasa koşullarında her geçen gün ağırlaşan rekabet ortamında ayakta kalmak ve uzun dönemde başarılı olmak isteyen işletmeler, rakiplerinden farklılaşmaya ve daha fazla pazar payı elde etmeye çalışmaktadır. Ancak; bu yoğun rekabet ortamının yarattığı etkilerin yanı sıra son yıllarda hızla gelişen ve yaygınlaşan teknoloji, üretilen ürünler arasındaki somut ve belirgin farklılıkları oldukça azaltmış ve ürünleri özellikleri ve kaliteleri bakımından bir anlamda standart hale getirmiştir. Sonuç olarak belirli bir üstünlüğü ve rakiplerinden önemli bir farklılığı olan bir ürün pazara sunulduğunda, bu üstünlüğünü uzun süre devam ettiremez duruma gelmiştir. Benzer faydayı sağlayan ürün sayısının bu kadar çok olduğu bir ortamda işletmelerin rakiplerinden farklılaşabilmesi ve pazar payını arttırabilmesi için geriye tek bir yol kalmakta: marka olmak. Gelişmekte olan ülkelerde başta tarım sektörü olmak üzere birçok sektör marka oluşturmanın çok yüksek maliyetler ve uzun süreler gerektirdiğini ileri sürerek markalaşmaktan kaçınmıştır (Bakar, 2011). Markalaşmanın uzun yıllar ihmal edilmesi sonucu gelişmekte olan ülkelerdeki firmalar, dünya markaları için fason mallar üreten bir üretim üssü haline gelmiştir. Genellikle yerli firmalar, uzun yıllar boyunca yabancı bir markanın dağıtıcısı olarak çalışmayı tercih etmiştir. Yıllarca kendi markası yerine fason üretim yaptığı yabancı markaya yatırım yapan yerli firmalar, ana firmanın daha kaliteli ve daha düşük maliyetli yeni bir fason firma bulması sonucu ortada kalmış ve fason üretim yapacak yeni bir firma bulamadığı takdirde fabrikasını kapatmak zorunda kalmıştır (Özer, 2009). Marka oluşturmak bir ürüne isim koymaktan ibaret değildir. Bir ürüne piyasadaki rakiplerinden farklı bir isim verilip sonra tescil ettirildiğinde ortaya çıkan şey marka olmamakta, bu ürününü sadece hukuki olarak marka kabul edilmektedir. Türk Patent Enstitüsü’ne kayıtlı yüz yetmiş bin markanın var olduğu ancak bunların büyük bir çoğunluğunun gerçekte pazarlama anlamında marka olmadıkları görülmektedir. Piyasada ismi, ticari logosu ve ambalajı bulunan ve marka olduğu düşünülen birçok ürün aslında henüz marka değildir, çünkü bir ürünün marka olabilmesi için tüketici zihninde ayırt edici bir özellik kazanarak benzerlerinden ayrışması gerekir. Günümüzde, güçlü markaların yöreler ve firmalar için ekonomik anlamda çok değerli bir ticari varlık niteliği taşıdığı söylenebilir. Dünya çapında tanınırlığa ulaşmış kimi 43 markaların değeri bazı ülkelerin gayri safi milli hasılasından bile büyük olabilmektedir. Örneğin IBM gibi dünya çapında meşhur markaların tahmini değeri her biri için 50 milyar doların üzerindedir. Bunun nedeni; tüketicilerin markalara, markaların temsil ettiklerine, markanın imajına ve marka ile ilişkili olan ve arzu edilen niteliklere değer vermeleri ve beklentilerini karşılayan ve diğerlerinden ayırt ettikleri bir markayı taşıyan ürüne daha fazla para ödemeye hazır olmalarıdır. Firma açısından tüketici bağlılığı olarak tanımlanan bu duruma ulaşabilmek için ürünün marka inşa süreci ile bir “marka”ya dönüştürülmesi gerekmektedir (Bakar,2011). 8.3.1. Marka, Markalaşma ve Destinasyon Markalaşması Kavramları Marka denildiği zaman “farklılaşma, uygunluk, saygınlık ve aşinalıktan söz edilmektedir. Marka; tüketicilerin hislerinde belirli bir fayda temin etmeye yönelik ve bilinen bir kaynaktan elde edilen (Bir ürün, bir hizmet, bir şirket vb.) ve genellikle standartlaştırılmış ve sembolik tanıtımlarla birleştirilmiş (isim, logo, amblem, renk, etiket, hayal vb.) bir beklentidir. Başka bir tanıma göre de marka, bir satıcının veya bir grup satıcının ürün ve servislerinin belirlenmesini ve onların, rakiplerinin ürün ve servislerinden ayrı tutulmasını sağlayan bir isim, terim, işaret, sembol veya bütün bunların bileşimidir. Diğer taraftan marka, bir teşebbüsün mal ve hizmetini, bir başka teşebbüsün mal ve hizmetinden ayırt etmeyi sağlamak koşuluyla harf, logo, şekil olabilen her türlü işarettir. Marka Olmanın iki önemli özelliği vardır: - Marka, ilk, lider, öncü ve orijinal olduğu düşündürülecek şekilde lanse edilmelidir. Markayı tanımlamak için sürekli olarak bu kelimelerden birisi kullanılmalıdır. - Yeni bir kategori geliştirilmelidir. Kategori unutulup sadece marka da geliştirilebilir, ancak etkili bir yöntem değildir. Destinasyon Markalaşması (bölgesel veya yerel marka) oluşturmak için uzun bir süreç gereklidir. Destinasyon markası yaratmak; pozitif imaj oluşturma aşamasında tanımlanan ve ayırt edilen birtakım özelliklerin oluşturulması olarak tanımlanabilmektedir. Bir bölge için bir marka oluşturmak, söz konusu bölgeyi diğer benzer bölgelerden ayırt eden baslıca özellikleri ile ön plana çıkararak, bir kimlik oluşturma sürecidir. Destinasyonu markalaştırırken, o bölge ile ilgili her şey tek bir marka çatısı altında toplanmalıdır. Bunlar; mal ve hizmetlerden tarıma, spordan sanata, yatırımdan teknolojiye, eğitimden turizme kadar yüzlerce özelliktir. Amaç, bölgenin varlığını bütünüyle ele geçirmek ve sembolik bir tarzda tüketicilere sunmaktır. Bunu 44 yaparken de, her türlü özelliğin tek tek, ama bütünü temsil eder şekilde ele alınarak pazarlanması gerekir. Bu anlamda marka ticari olmaktan çıkıp “güvenilirlik markası” durumuna gelmektedir (Günlü ve İçöz, 2004). Başarılı bir destinasyon markası oluşturabilmek için, pazarlama tecrübesine sahip olmak, pazar hukukunu bilmek, ürün yönetimi tecrübesine ve ilginç güzel fikirlere sahip olmak, ama hepsinden önce de cesarete ihtiyaç vardır. Memnun ve yaşam kalitesi yüksek bir üretici oluşturmak, kırsal kesimin gelişimi ve markalaşmasıyla yakından ilgilidir. Bir bölgenin bir üründe markalaşması, kısa sürede de olabilen bir olay değildir. Uzun süren ve zahmetli çalışmalar sonunda elde edilen bir çalışmadır. Ancak markalaşmış bir destinasyonun, rakiplerden ayırt edilmede en önemli etmen olduğu unutulmamalıdır. Destinasyonları markalaştırma sürecinde, bu konuda uzmanlaşmış bilim adamları bir araya gelerek ortak çalışmalar yapmalıdır. Bölge planlamacıları, coğrafyacılar, psikologlar, sosyologlar, ekonomistler, ziraatçılar, yerel yönetimler vb. birimlerin tanınmak ve markalaşabilmek için, bir birlik içinde çalışması gerekmektedir (Buchegger, 2005). Bir bölgenin, bir sektör veya üründe marka haline gelmesinin sağlayacağı yararlar aşağıdaki başlıklar altında özetlenebilir (Zengin ve Erkol, 2012): - Tüketicilerin bölgeyi tanımasını ve benzer bölgelerden ayırt etmesini sağlar. - Ürünün satın alınmadan önce denenmemesinin getireceği riskleri azaltır. - Bölgenin kalitesinin sembolü işlevini görür. - Marka, bir bölgeye belirgin bir kimlik kazandırır ve bu sayede pazar bölümlemesini kolaylaştırır. - Bölgenin markalanması, bölgeyi simgeleyen ürünlerin de, markalanması çabalarını kolaylaştırır. - Koordinasyon ve birleşme çabalarına yardım eder. - Tüketicilerin hem fiziksel hem de psikolojik olarak ürüne çekilmesini sağlar. - İlgili bölgeye tekrarlı gelişlere sebep olur, bunu da müşterisi ile arasında duygusal bağ kurarak sağlar. Destinasyon markalama, pozitif imaj geliştirmeye yönelik olarak; isim, sembol, logo, dizayn, slogan, renk, kalite ve efsaneler gibi marka elemanlarının tutarlı bir kombinasyonu ile meydana gelmektedir (Taşçı, 2007). Bu marka elemanları, destinasyon marka oluşumu çalışmaları sırasında, ürün pazarlamasında uygulanan, aynı prensip ve teknikleri içermektedir. Bu doğrultuda bir bölge marka gelişimi için gerekli dört prensip şu şekilde sıralanır(Zengin ve Erkol, 2012). 45 İlgili hedef kitleye yönelik olmak: Marka oluşumu açısından destinasyonun sahip olduğu ya da üreticinin istediğini düşündüğü konuları değil bizzat hedef kitlenin isteklerini temel almak. Odaklanmak: Belirli bir hedef pazara (sütçülük, buzağı veya besiciliğe yönelmek) odaklanarak ona çekici gelecek şekilde teklif geliştirmek. Bağlılık kurmak: Hedef kitlenin yalnızca rasyonel değil duygusal tepkilerine de odaklanmak. Temel almak: Destinasyon yönetim örgütlerinin ana stratejisini desteklemek. Destinasyon Markalaşma Aşamaları şu şekilde sıralanabilir: - Güçlü bir markanın dayanağı olabilecek çekicilikleri tanımlama, - Basit, çekici, inanılır ve farklılaştırıcı bir imaj tasarlama - Markalaşma faaliyetlerinin tümünü kapsayacak bir şemsiye kavram belirleme, - Çarpıcı bir slogan, - Görsel Semboller. Markalaşmaya Yönelik Stratejiler Markanın yaratılması sırasında strateji yaratmanın da önemi kaçınılmazdır. Strateji düşüncesi, pazarlama stratejisinin denetiminde unutulmaması gereken bir konu olacaktır. Ancak böylece işletmenin dış çevresinde ve iç kaynaklarındaki mevcut kuvvetli ve zayıf yönler belirlenerek uygulanan pazarlama stratejisinin iyi bir değerlendirmesi yapılabilir (Taşkın, 1997). Mal veya hizmetlerin pazarlanması esnasında da işletmeler kuvvetli ve zayıf yönlerini dikkate alarak planlamalarını yapmaları gerekmektedir. Rekabetin yoğun yaşandığı piyasalarda işletmeler özellikle kendi ürünlerinin üstün olduğu özellikleri vurgulaması gerekmektedir. Strateji geliştirmede bazı paket yaklaşımlar söz konusu olabilmektedir. Bunlardan biri Büyüme Matriksi (Fırsat Izgarası) diğeri de Ürün Portföy Analizleridir (Tuncer vd.,1992). Karapınar ilçesinde yoncanın destinasyon markalaşması için büyüme matriksi modelinin daha uygun olması nedeni ile bu strateji kısaca incelenmiştir. Büyüme matriksi kuramı; Küreselleşme olgusuyla her sektör dalında olduğu gibi tarım sektöründe de artan rekabette üstünlüğü ve sürdürebilirliği sağlamak gerekmektedir. Tarım sektöründe ürünün isminin ve imajının ön plana çıkarılması için destinasyon yönetiminde stratejik yaklaşım kaçınılmazdır. Bir sektörde her firmanın bir rekabet stratejisi vardır. Bir rekabet stratejisi geliştirmek, temelde bir şirketin nasıl rekabet edeceği, 46 hedeflerinin neler olması gerektiği ve bu hedefleri ulaşmak için hangi politikaların olmasını gerektiğini gösteren bir formüldür. Küresel rekabet koşulları altında birbirlerine rakip düşen şehirler ve bölgeler rekabet stratejileri geliştirerek yeni fırsatlar elde etme şansına sahip olmaktadırlar. Bölgesel etkinliklerin tanıtılmasında imaj bütünlüğü kazanılması için markanın yaratılması bir stratejidir. Başarılı bir marka stratejisi oluşturmak için bilimsel olarak durum analizi yapılmalıdır. Buna göre genel olarak güçlü bir ekip, amaçların iyi belirlenmesi, sağlam finansal yapı, pazar araştırması yapmak, marka kimliğiyle örtüşün değerleri ortaya çıkarmak, kalite yönetimi ilkelerini benimsemek, müşteri ilişkilerine önem vermek, halkla ilişkilerin bazı faaliyetleri daha geniş kitlelere ulaşmak ve markalaşma sürecinde yer alan tüm uygulamaları denetlemektir. Pazar araştırması olarak, pazar analizi, SWOT (Strengths, Weaknesses, Opportunities, and Threats), Benchmarking, rakipleri sürekli izlemek (komşu ülke ve bölge destinasyonları), hedef kitle motivasyonları, il bazında ürün envanteri, ürüne talep oluşturanların profili ve talep alışkanlıkları, potansiyel alıcı analizi gibi analizler yapılmalıdır. Ayrıca, markanın tasarlanması ve tanıtılması, sanal ortamdan faydalanmak, medya ile ilişkileri sürekli kılmak, çevreyi korumak, hizmet teknolojisine sahip olmak, uluslar arası işbirliğine önem vermek gibi önemli süreçleri kontrol etmektir (Kasper vd, 2006). 8.3.2. Karapınar Yoncasının Markalaşma Stratejisi Konya ili Karapınar ilçesinde yonca ürün piyasasının oluşması ve bu piyasada yoncanın sürdürülebilir olarak pazarlanabilmesi için yapılması gerekenleri ortaya koymadan önce büyüme matriksi kuramı kapsamında, ilçede yonca üretiminin güçlü ve zayıf yönlerini ortaya koymak, izlenecek stratejiler açısından faydalı olacaktır. Karapınar ilçesinde yonca üretim ve pazarlamasının güçlü ve zayıf yönleri, ilgili konu uzmanlarının görüşleri ve yapılan araştırmalardan yararlanılarak SWOT analizi yöntemine göre Çizelge 20’de verilmiştir. Çizelge 20. Karapınar İlçesinde Yonca Üretiminin SWOT Analizi Güçlü Yönler Zayıf Yönler - İlçenin toprak yapısının yonca üretimi - İlçede yonca ve diğer kaba yemlerin açısından uygun olması, - Çiftçilerde yonca üretimine pozitif bakış açısının olması, - İlçe tarım alanlarının % 32’sinin sulu arazi olması, - İlçede entansif süt sığırcılığının yaygın olması, Yonca üretimine yönelik devlet desteklerinin olması, pazarlamasını düzenleyen bir organizasyonel yapının olmaması, - İlçede su kaynaklarının yetersiz olması, - Yonca pazarlamasında kalite ve standartların bilinmemesi, - Çiftçilerin yonca kalite standartları konusunda bilgi düzeylerinin düşük olması - Yem üreticilerinin, üretici birliği veya kooperatif şeklinde birleşmemeleri nedeni ile 47 - İlçenin Konya il merkezine ve Ereğli gibi büyük baş hayvan varlığı yüksek yerleşim yerlerine yakın olması, - İlgili ve destekleyici kurum ve kuruluşların bulunması ve bu kuruluşların konuyla yakından ilgili olmaları, -Yonca üretimin nisbi karının yüksek olması. -İlçenin konumu itibariyle ilgili kurum, kuruluşlar ile bilgiye ulaşmanın kolay olması, -Tarımsal üretim (bitkisel üretim, hayvancılık) potansiyelinin zenginliği ve potansiyel ürün çeşitliliği, - Nitelikli Hayvan varlığı potansiyelinin yüksekliği, - İlçenin bağlı olduğu ilde mevcut 4 adet üniversitenin varlığı, - Veteriner ve ziraat Fakültesinin varlığı, - 3 adet araştırma enstitüsünün bulunması, - Yeterli teknik elemanın varlığı - Bölgede Kırsal kalkınma ajansının varlığı, -Yerel yönetimlerin tarımsal üretim ve yatırıma duyarlı olması, -Kredi sağlayıcı kuruluşların varlığı ve erişilebilirliği. Fırsatlar - Büyük sermaye kuruluşlarının süt ve et üretimine yönelik yatırımlarının artması, - Hayvancılık ve yem bitkilerine yönelik devlet hibe ve desteklerinin artması, - Devlet destekleri ile hayvancılığın giderek entansif bir yapı kazanması nedeni ile kaba yem talebinin her geçen gün artması, - Et ve süt ürünlerinin yakın Ortadoğu ülkelerine ihracatındaki artış, - Ürün borsalarının oluşturulmasına yönelik devlet destekleri, -Yerel yönetimlerin güçlendirilmesine verilen önemin artması ve kamu yönetiminin etkinleştirilmesi -Mevzuatta yapılan değişikliklerin olumlu olması -Desteklemelerin doğrudan örgütlenmeyi teşvik etmesi -Geniş arazi varlığı ve ilin coğrafi olarak ülkesel pazarın merkezinde olması -Toplulaştırma çalışmalarının hız kazanması - Çevrenin korunması ve geliştirilmesi konusunda artan bilinç ve ilgi -Haberleşme ve bilişim teknolojilerinin yonca pazarına etki edilememesi, - Yöresel kaliteli yonca için farkındalığın oluşturulmamış olması, - İşletmelere hizmet götüren kamu, üniversite, sivil toplum kuruluşları arasındaki koordinasyon yetersizliği, - Yonca üreticilerinde eğitim düzeyinin yetersizliği, -Üretimin bireysel yapılması, -Geleneksel üretim tarzının yaygın olması, -İşletmelerin küçük ve dağınık olması, - Kuyu sulaması nedeniyle sulama maliyetlerinin yüksekliği, - Bölgede yağış yetersizliği. Tehditler - Et ve süt fiyatlarının istikrarlı olmaması nedeniyle hayvan varlığında iniş ve çıkışların yaşanması, - Kaba yem piyasasının olmaması nedeni ile spekülatif yem arz ve taleplerinin oluşması, - Kaba yem fiyatlarının istikrarlı olmaması nedeni ile yonca üretiminin bazı dönemlerde karlı olmaması, - Üreticilerin ürün piyasaları konusunda eğitimlerinin olmaması nedeni ile çıkar gruplarının etkisinde kalma olasılığının yüksek olması, - Gelecekte Konya kapalı havzasının yaşayabileceği su sorunları - Bölgenin az yağış alması - Yer altı su kaynaklarının giderek azalması - Üretimin büyük kısmının küçük aile işletmeleri tarafından yapılması - AB sürecinde ortaya çıkacak rekabet zorlukları - Fiyat istikrarının sağlanamaması. 48 giderek gelişmesi -Geniş arazi varlığı ve düşük maliyet ile kaliteli yem bitkisi üretme imkanının bulunması, - KOP projesinin aşamalı olarak faaliyete geçirilmesi, - Ar-Ge çalışmalarına yönelik desteklerin artması. Karapınar ilçesinde yonca üretimin güçlü ve zayıf yönleri dikkate alındığında ilçede yonca ürün pazarlamasında en önemli sorunun, ilçede kaba yem piyasasını düzenleyen bir organizasyon veya borsanın kurulmamış olması ve diğer taraftan Karapınar ilçesinde üretilen kaliteli yoncanın marka olarak algılanma düzeyinin düşüklüğü ve diğer bölgelerde tanıtılmamasıdır. Yapılan inceleme ve araştırmalardan, Karapınar ilçesinde yoncanın markalaşması ve düzenli bir pazarının oluşması için uygulanması temel stratejiler aşağıda verilmiştir. Karapınar yoncasının markalaşma stratejileri; - İlçede öncelikle kaba yem borsasının oluşturulası, - İlçede üretilen kaliteli yonca için slogan belirlenmeli, -Semboller, marka kimliğinin kolay hatırlanarak, tanınırlığını artırmayı ve böylece markaya güç vermeyi sağlayan araçlar olması nedeni ile ilçede üretilen yonca için iyi bir sembol seçilmelidir, - İlçede yoncanın markalaşma çabalarını başarı ile gerçekleştirmek için alt ve üst yapı olanaklarının güçlendirilmesi, - Markalaşmada ilk asama kalitedir. Bu nedenle ilçede kaliteli yonca üretimi için üretici eğitimlerinin artırılması, - Yonca ilgili tüm çalışmaların kamu ve sivil inisiyatifin ortaklığı ile yürütülmesi, - Yoncanın markalaşma sürecinde güçlü yerel sivil inisiyatiflerin, faal olarak yer alması, - İşletmelerin bireysel çabaları da bölge için yaratılacak olan marka için çok önemlidir, bu nedenle üreticilerin markalaşma çalışmalarına katılı sağlanmalı, - Karapınar yoncasının güçlü bir marka olmasını isteyen birimler, kaba yem borsasının ulaşımla ilgili konumlarını en avantajlı duruma getirmeleri, 49 Çizelge 21. Karapınar Yoncasını Markalaştırma Eylem Planı Proje No 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. PROJE ADI İlçede kaba yem borsasının oluşturulası SORUMLU KURULUŞ -İlgili STK’lar, -İl özel İdaresi, İlçede Kaba Yem Borsası için tahsis edilebilecek uygun yer tespiti -İlgili STK’lar -İl özel İdaresi, Tespit edilen uygun yerde, Kaba Yem Borsası alt yapı çalışmalarının yapılması -İlgili STK’lar, -İl özel İdaresi, İlçede yoncanın markalaşması çalışmalarının yürütülmesi -İlgili STK’lar, -İl özel İdaresi, İlçede kaliteli kaba yem üretimi için kaba yem kalite standartları ve üretimde kalite artırıcı faktörler konusunda eğitim -İlgili STK’lar, -İl özel İdaresi, Yoncanın Pazarlamasında Etkili Olacak Üretici Kooperatif veya Üretici Birlikleri Ağının Oluşturulması -İlgili STK’lar, -İl özel İdaresi, Yonca üretiminde ihtiyaç duyulan nitelikli personelin yetişebilmesi için ilgili kuruluşlarla işbirliğinin sağlanması -İlgili STK’lar, -İŞ-KUR İLGİLİ KURULUŞLAR - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bak., - Üniversiteler, - MEVKA, - TÜBİTAK, - KOP İdaresi - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bak., - Milli Emlak -İlçe belediyesi, -İlçe Kaymakamlığı - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bak., - Üniversiteler, - MEVKA, - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bak., - Üniversiteler, - MEVKA, - TÜBİTAK, - KOP İdaresi - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bak., - Üniversiteler, - MEVKA, - TÜBİTAK, - KOP İdaresi - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bak., - Üniversiteler, - MEVKA, - TÜBİTAK, - KOP İdaresi -MEVKA, -KOSGEB -Üniversiteler SÜRE Kısa Orta Uzun X X X X X X X X X X X X - Marka kişiliği, sevilen bir marka olunup olunamayacağını belirleyen en önemli duygusal unsurdur. Karapınar yoncasının sürekli güvenilir bir marka olma özelliğini koruyacak bilgi ve bilinç oluşturulmalı, - Marka oluşturma ve tanıtımında internetin önemi gün geçtikçe artmaktadır, - Karapınar yoncası için iyi bir web tasarımının yapılıp, sürekli işlevsel kılınması sağlanmalı, 50 - Tarım fuarları ve festivaller aracılığı ile Karapınar yoncasının sahip oldukları özellikler ön plana çıkartılarak tanıtımları sağlanmalı, -Markalaşmasının son aşaması olan konumlandırma temel olarak markayı tüketicilerin zihnine yerleştirmektir. Bu açıdan üreticilere yönelik Karapınar yoncasının tanıtımına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Söz konusu bu stratejiler doğrultusunda Karapınar ilçesinde yoncanın markalaşması yapılacak çalışmalar eylem planı olarak aşağıda verilmiştir. Bu raporda ayrıntılı olarak irdelenen Karapınar ilçesindeki yonca tarımı, üretilen ürünün markalaşması konusu ile ilgili tüm sivil ve kamu kuruluşlarının, özel sektörün ve üreticilerin bir dayanışma içerinde bulunması gereklidir. Bunun için ilçe genelinde konunun tüm paydaşları periyodik olarak bir araya gelerek durum değerlendirmesi yaparak kaydedilen ilerlemeleri denetlemelidir. Karapınar Ticaret Borsası bu projeyi hazırlayarak bugüne kadar yaptığı çalışmalarda olduğu gibi bundan sonra da bölgenin tarımsal sorunlarının çözümü ile ilgili her zaman en üst düzeyde aktif rol üstlenmeye hazır olduğunu göstermiştir. 51 9. Kaynaklar Albayrak, M., Tasdan, K., Günes, E., Saner, G., Atıs, E., Çukur, F., Pezikoglu, F., 2011. Küresel Rekabet Açısından Türkiye’de Tarım ve Gıda Ürünleri Pazarlama Sistemlerine Bakış:Mevcut Yapı, Sorunlar, Fırsatlar, Hedefler. Erişim Tarihi: 03.09.2012. Anonim, 2008. Konya Valiliği KOP Tarım Eylem Planı, Konya. Anonim 2012a.Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Karapınar İlçe Müd. Verileri. Karapınar. Anonim, 2012b. Türkiye İstatistik Yıllığı. www.tuik.gov.tr Anonim, 2012c. Konya Süt Sektörü Raporu, Süt Eylem planı, Konya Valiliği, Konya. Bakar, S., 2011. Marka Kavramı Üzerine Bilgilendirme Çalışması. T.C. Güney Ege Kalkınma Ajansı, Raporu. Boran, S. 2008. Perakende Pazarındaki Son Gelişmeler, Ar&Ge Bülten. http://www.izto.org.tr. Buchegger,O., 2004. Tourismus Management Club Newsletter Vom 15., 11.042004, Erişim Tarihi: 16.02.2012 Bulu, M., Eraslan, İ.H., Şahin, Ö.,2009. Elmas (Diamond) Modeli ile Ankara Bilişim Kümelenmesi Rekabet Analizi, www.iibf.ogu.tr/kongre/bildiriler/04-01.pdf. Forti, A., 2006. Clustering . İstanbul Conference 25th- 26th May: Keynote Speech by Mr. Andrea. Gültekin, S., 2011. Küreselleşme Çağında Dış Ticarette Rekabet İçin Kümelenme Stratejisi: Türkiye’nin Tarım Kümelenmesi Gerekliliği, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (22) 2011 / 2. Günlü, E., İçöz, O. 2004. Turizmde Bölgesel Marka İmajı Yaratılması Ve Turizm İstasyonları İçin Markanın Önemi, (Turizm İlkeler ve Yönetim), Turhan Kitapevi, Ankara Kasper H., Helsdingen, P. V., Gabbott M., 2006. Services Marketing Management- A Strategie Perspective, second edition John Wiley& Sons Ltd., England. Osama, A., 2006. Creating Economic Clusters in the Muslim World, http:// www.Dinarstandard.com/ innovation/ Clusters71606/ 2006. Özer, A, İ. 2009. Uluslararası MrkaTescil S üreci, http://www.destekpatent.com.tr, 05.9.2012. Porter, M. E. 1990. The Competitive Advantage of Nations. The Free Pres. New York. Forti, İstanbul, 2006. Soylu, S. 2011. Konya İlinin Bitkisel Üretimdeki Yeri Ve Önemi. I. Konya Kent Sempozyumu, Konya. 52 Steinle, C, Schiele, H., 2002. When Do Industries Cluster? A Proposal on How to Assess an Industry’s Propensity to Concentrate at a Single Region or Nation. Elsevier Research Policy, Hannover, Germany. Taşçı, A. 2007. “Destinasyon Markası Geliştirmede Gerekli Ön Koşullar”. Kültür ve Turizm Bakanlığı Genel Müdürlüğü. Turizmde Markalaşma Semineri Raporu. Palma De Mallarco. İspanya. Taşkın, E. 1997. Satış Yönetimi Denetimi ve Türkiye'de Uygulanması, Kazancı Matbaacılık AŞ, İstanbul. Tuncer, D., Arpacı, T. .Ayhan, Y., Böge,E. ,Üner,M.M. 1992. Pazarlama, Gazi Yayınları, Ankara. Türkkan, E., 2009. Sektörel ve Bölgesel Kümelenmelerin Etkinlik Kazanmasında Rekabet Sürecinin Rolü, Rekabet Günlüğü, Ankara. World Bank, 2002. Globalisation, Groth and Poverty: Building an Inclusive World Economy, A World Bank Policy Research Report. A Copublication of the World Bank and Oxford University Pres, Washingto, DC, USA. Yıldırım,A.E.2005. Ticaret Borsalarının Geleceği Tehlikede Mi? Gıda Tarım Dergisi, Şubat 2005, Sayı: 66 Yıl: 8, Adana. Yıldız; C. 2011. Konya İlinde Tohumculuk Faaliyetleri. Konya Tohum 2011 Fuarı Paneli, Konya. Yurdakul, O. 1997. Tarım Ürünleri Pazarlaması, Ç.Ü Ziraat Fakültesi Genel Yayın No:127, Adana. Zengin, B., 2012. Markalaşma Açısından Tarsus'un Değerlendirilmesi. Erişim Tarihi: 04.09.2012. 53