6. Ulusal Hücresel Tedavi ve Rejeneratif Tıp Kongresi

Transkript

6. Ulusal Hücresel Tedavi ve Rejeneratif Tıp Kongresi
haber
6. Ulusal Hücresel Tedavi ve Rejeneratif Tıp Kongresi
Mersin’de yapıldı
6. Ulusal Hücresel Tedavi ve Rejeneratif Tıp Kongresi Mersin Üniversitesi Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde
gerçekleştirildi. Kongrede Türk bilim insanlarınca dünyada ilk kez yürütülen ve kalp krizi sonrası bu organda
meydana gelen hasarın onarılması amacıyla bebeklerin kordonundan elde edilen kök hücrelerin kullanıldığı
projede, ilk sonuçların olumlu olduğu açıklandı.
104
Hücresel Tedavi ve Rejeneratif Tıp
Derneği ve Mersin Üniversitesi Kök
Hücre Çalışma Grubu (MERKÖK)
işbirliğinde gerçekleştirilen kongre çerçevesinde Hücresel Tedavi ve
Rejeneratif Tıp Derneği ve Kongre
Başkanı Prof. Dr. Osman İlhan,
yönetim kurulu üyeleri Prof. Dr.
Zafer Gülbaş, Prof. Dr. Mehmet Ali
Özcan, Prof. Dr. Alp Can, Prof. Dr.
Tulga Ulus ve Ankara Üniversitesi İç
Hastalıkları Anabilim Dalı asistanı
Dr. Atilla Uslu’nun katılımıyla bir basın toplantısı düzenlendi.
durum, kazanımlar ve problemler,
rejeneratif tıpta doku mühendisliği
ve yaklaşımlar, kök hücre bankacılığında başarı örneği olan TÜRKÖK
projesinin ele alındığını dile getiren
İlhan, Türk bilim insanlarınca dünyada ilk kez göbek kordonundan alınan kök hücrelerin, kalp krizi sonrası
bu organda oluşan hasarın onarımında kullanılacağı projenin ilk sonuçlarının da katılımcılar ile paylaşıldığını
söyledi. Prof. Dr. Osman ilhan bunun
dünyada çığır açacak bir çalışma olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. İlhan: Dünyada Çığır
Açacak Çalışma
Düzenlenen basın toplantısında konuşan Hücresel Tedavi ve Rejeneratif
Tıp Derneği ve Kongre Başkanı Prof.
Dr. Osman İlhan kongrede kök hücre klinik çalışmalarında ulaşılan son
Türkiye Dünya Lideri Haline
Gelebilir
Türkiye’de lösemi ve lenfoma gibi kan
hastalıklarında uygulanan kök hücre
tedavisinin başarıyla yapıldığını, bir
yıl içinde nakil yapılan 4 bine yakın
hastanın yüzde 10’unu yabancıların
Mart - 2016
oluşturduğunu söyleyen Prof. Dr.
Osman İlhan, “Kök hücre tedavisi,
ülkede sağlık turizminin gelişmesine katkı sağlayacak alanların başında
geliyor. Türkiye, dünyada lider ülkelerden biri haline gelebilir” dedi.
TÜRKÖK Kısa Sürede Devlete 1
Milyon 200 Bin Avro Tasarruf Sağladı
Prof. Dr. Osman İlhan sözlerini,
“TÜRKKÖK projesi ile kök hücre bağışçı sayısında artış yaşanıyor.
Projeyle sayesinde kısa zamanda 40
bağışçıdan kök hücre nakli gerçekleştirilmiş durumda. Bilim açısından
hayat kurtarıyoruz, vericide bir sorun
yok, asıl sorun maddi açıdan. Sadece
bir hasta tarama için 30 bin avro ödüyorduk. Demek ki şu anda 40 gönüllü
verici, 1 milyon 200 bin avroyu devlete kazandırmış vaziyette ama bu çok
büyüyecek. İlk defa dünyada devlet
haber
bunun bir hafta gibi bir süreye indirilmesinin sağlandığını kaydetti.
eliyle gönüllü bağışçılık yürütülüyor.
Dünyada özel sektörde yapılıyor ama
ülkemizde ilk defa devletin desteklediği gönüllülük programı yürümüştür “ diyerek sürdürdü.
Türkiye’de tıbbın hızla ilerlediğini
sözlerine ekleyen Prof. Dr. Osman
İlhan, Türk toplumunun giderek yaşlandığını ifade etti. Prof. Dr. İlhan,
tedavide artık sadece ilaç vererek yaşı
uzatmak değil hastalığı kökünden düzeltmek gerektiğini dile getiren İlhan,
Avrupa’da hastalıklarla ilgili hücresel
tedavi, aşı ve hedeflenmiş ilaçların
kullanılmaya başlandığını söyledi.
Prof. Dr. Gülbaş: TÜRKKÖK
Sayesinde Doner Bulmak Hızlandı
Gebze Anadolu Sağlık Merkezinden
Prof. Dr. Zafer Gülbaş Türkiye’de
TÜRKÖK’ün kurulmasıyla donörü
olmayan kişilere de donör bulunarak hücre nakli tedavi imkanlarının
artırıldığını ifade etti. Bu gün bir kişiye kardeşlerinden, akrabalarından
donör bulabilme şansının yüzde 25
olduğunu söyleyen Prof. Dr. Gülbaş,
geri kalan yüzde 75’inde donör bulma şansının olmadığını ifade etti. Bu
kişiler için yurtdışından donör bulmaya çalışıldığını bununsa 4 ay gibi
uzun bir zaman aldığını kaydeden
Gülbaş, TÜRKÖK’ün kurulmasıyla
106
Mart - 2016
Kişiselleştirilmiş Tedavi
Prof. Dr. Gülbaş konuşmasında kök
hücre naklini yaparken hücresel tedavide, kişiselleştirilmiş, bireyselleştirilmiş tedavinin hep konuşulduğunu
ifade ederek, “Eskiden “Hastalık yok
hasta var” denirdi. Kişiselleştirilmiş
tedavide hücresel tedavinin kullanılmaya başlanmasıyla hangi hastaya
allojenik tedavi yapacağımızı belirliyoruz. Ama alojenik nakilde öğrendik ki tüm bağışıklık sistemini değiştiriyoruz. Fakat bu hücrenin bazı
guruplarını alarak da hastalığı tedavi
edebilirmiyiz yönünde gelişmeler var.
Bu gelişmeler yaşanırken bir yandan
da ilaçlarında arttığını görüyoruz.
Tabi her ilacın da bir yan etkisi var.
Dolayısıyla bunların tartışılması ve
tedavinin kişiselleştirilmesi için her
ilacın iyi bir şekilde irdelenmesi gerekiyor” dedi.
Prof. Dr. Can: HUC- HEART Projesi
Çalışması Başarıyla Sürdürülüyor
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Histoloji ve Embriyoloji Anabilim
Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Alp Can
ise konuşmasında kalp dokusunun
hasar gördüğü akut kalp krizi sorun-
larının insan yaşamını tehdit eden
önemli sorunlardan bir tanesi olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Can, 2015’te
başlatılan kalp krizi sonrası kalbin yenilenmesi için kök hücre nakli (HUCHEART) çalışmasına ilişkin yürütülen çalışma konusunda bilgiler verdi.
Kalp alanında hücresel tedavinin
bütün dünyada başı çekmekte olduğunu ifade eden Prof. Dr Alp Can,
kalp krizleri ülkemizde birinci sağlık
problemi olduğu ve bu nedenle üzerinde çalıştıkları projeyi başlattıklarını söyleyerek, yenidoğan göbek kordonunun bağ dokusundan elde edilen
hücreleri, özel koşullarda çoğalttıktan
sonra ameliyat sırasında kalbin hasarlanan bölgesinin etrafına yaklaşık
20 milyon hücre olacak şekilde tek
seansta verdiklerini söyledi. Prof. Dr.
Can böylece hasarlı dokunun onarılması, en azından hasarın çok azaltılarak hastanın daha rahat bir yaşam
sürmesini sağlamayı hedeflediklerini
ifade etti.
İlk Veriler 2017’de Alınacak
Çalışmaya katılan hastaları bir yıl süreyle izleyeceklerini sözlerine ekleyen
Prof. Dr. Alp Can konuşmasında Faz1
ve Faz2 çalışmalarını yürüttüklerini,
etkinlik ve güvenlik testlerini yaptık
larını belirtti. Prof. Dr. Can, verilen
hücrelerin güvenliği konusunda bir
sorun olmadığı ve verilen hücrelerin
tümör oluşturması gibi bir durumun
rapor edilmediğin dikkat çekerek
yine de hücrelerin bağışıklık sistemi
üzerindeki yanıtlarını kontrol altında tuttuklarını ifade etti. Can, “İlk
verilerimizi eylül, ekim ayı içerisinde
alacağız. 2017 ortaları gibi de ilk sonuçları alırız. Projenin tamamlanması 2017’nin sonunu bulacak. Tedavi
masrafı hasta başına 40 bin lirayı buluyor. Ancak hastalardan ve tetkikleri
yapan kurumlardan proje kapsamında olduğu için hiçbir ücret alınmıyor.
Projeye katılan hastaları aynı zamanda sigortalanmaktalar” diye konuştu.
TÜBİTAK Projeyi Anlayamadı,
Destek Vermedi
Kök hücre tedavisi kapsamındaki bu
projeye için TÜBİTAK’a başvurduklarını ancak destek göremediklerini
söyleyen Prof. Dr. Can, “Biz dilerdik
ki TÜBİTAK’ta, bu projeyi anlasın ve
bu projeye destek versin. 2013 yılında
yaptığımız başvuru TÜBİTAK tarafından pek anlaşılmadı. Biz de bunu
kendimiz için bir motivasyon, ülkemiz için eksiklik olarak algıladık”
diye konuştu.
Prof. Dr. Ulus: Lösemi De Kök
Hücreyle Yenilecek
Basın toplantısına katılan Hacettepe
Üniversitesi Kalp Damar Cerrahisi
Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr.
Tulga Ulus konuşmasında kalp hastalıklarından dolayı her üç hastadan birisinin kaybedildiğini belirterek, kalp
hastalıklarının hem mortalite, hem
morbidite, hemde ekonomik anlamda önemli bir yer tuttuğunu belirtti.
HUC-HEART projesine ilişkin şimdiye kadar 3 ayrı gruptaki beşer kişiye işlem gerçekleştirildiğini söyleyen
ulus çıkacak Faz1, Faz2 çalışma sonuçlarının projeyi önemli bir yerlere
getireceğini umduğunu ifade etti.
İlk Sonuçlar Olumlu İzlenim Veriyor
Projenin toplam 80 hastaya uygulanacağını sözlerine ekleyen Prof.
Dr.Tulga Ulus net bir karar verebilmek için nihai sonuçları beklediklerini, bunun için bütün sofistike tetkiklerin tamamlanması, istatistiklerin
yapılmasının bitmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Ulus, “ Şu ana kadar 15
hastaya uygulama yapıldı. Bunlardan
bir kısmında çok iyi sonuçlar da görüyoruz ama bunu rakamsal olarak
ifade etmek yanıltıcı olabilir. O yüzden 1 yıl beklememiz lazım ancak ilk
sonuçlar, olumlu izlenimi veriyor”
şeklinde konuştu.
Dr. Uslu: Lösemi de Kök Hücreyle
Yenilecek
Ankara Üniversitesi Tıp fakültesi İç
Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Dr.
Atilla Uslu da konuşmasında Bilim
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı desteği ile yürüttükleri löseminin bir türü
olan AML hastalığı tedavisi eli ilgili
proje çalışmaları konusunda bilgiler
verdi. AML hastalarında 35 yıldır
aynı tedavinin uygulandığını ifade
eden Prof. Dr. Atilla Uslu, bu hastaların yarısından fazlasının hayatını
kaybettiğini kaydetti. Çalışmalarında
AML hastalığında kanser, kök hücrelerini yok etmeden kanseri yenemediklerinden yola çıktıklarını ifade
eden Prof. Dr. Uslu, “Bizim yapmaya
çalıştığımız şey aslında şu, kanser
hücreleri bir şekilde hastanın kendi
bağışıklık sisteminden kaçıyorlar.
Bağışıklık sistemi, bunu tanıyamıyor
ve kanser vücutta çoğalmaya devam
ediyor. Biz, hastanın kendi bağışıklık
hücrelerini alıyoruz, özel laboratuvar
ortamında, özel kendimizin geliştirdiği bir reseptör yüklüyoruz. Bu
hücreleri çoğaltarak hastanın kendi
hücrelerini hastaya veriyoruz. Biz, bu
hücreleri laboratuvarda silahlandırıyoruz. Böyle yaparak hastaların kendi
bağışıklık hücrelerini silahlandırarak
hastaya geri veriyoruz. Bunların çok
daha efektif, çok daha iyi bir şekilde
kanser hücreleriyle savaşmasını öngörüyoruz. Şu an için sadece reseptör
geliştirme aşamasındayız” diye konuştu.