temporomandibular eklem anatomisi, hastalıkları ve teşhisi

Transkript

temporomandibular eklem anatomisi, hastalıkları ve teşhisi
T.C.
Ege Üniversitesi
Diş Hekimliği Fakültesi
Ağız Diş Ve Çene Radyolojisi
Anabilim Dalı
TEMPOROMANDİBULAR EKLEM ANATOMİSİ,
HASTALIKLARI VE TEŞHİSİ
BİTİRME TEZİ
Stj. Diş Hekimi TURGAY MUTLU
Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. NESRİN DÜNDAR
İZMİR-2015
T.C.
Ege Üniversitesi
Diş Hekimliği Fakültesi
Ağız Diş Ve Çene Radyolojisi
Anabilim Dalı
TEMPOROMANDİBULAR EKLEM ANATOMİSİ,
HASTALIKLARI VE TEŞHİSİ
BİTİRME TEZİ
Stj. Diş Hekimi TURGAY MUTLU
Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. NESRİN DÜNDAR
İZMİR-2015
ÖNSÖZ
"Temporomandibular Eklem Anatomisi, Hastalıkları Ve Teşhisi" konulu
mezuniyet tezimin hazırlanmasında yardımlarını esirgemeyen, her aşamasında bana
destek olan değerli hocam Prof. Dr. Nesrin DÜNDAR'a,, eğitim hayatım boyunca
bana her zaman çok destek olan canım aileme ve dostlarıma sonsuz teşekkür ederim.
İZMİR 2015
Stj. Diş Hekimi Turgay MUTLU
Giriş ............................................................................................................................. 1
1. Temporomandibular Eklem Ve Özellikleri ............................................................ 2
1.1 Temporomandibular Eklem Komponentleri ............................................. 3
1.1.1Mandibular Kondil ......................................................................4
1.1.2Temporal Kemik ........................................................................5
1.1.3 Artiküler Disk ............................................................................. 6
1.1.4 Ligamentler ................................................................................ 6
1.1.4.1 Kollateral Ligament......................................................7
1.1.4.2 Kapsüler Ligament.......................................................7
1.1.4.3 Temporomandibular Ligament.....................................8
1.1.4.4 Stilomandibular Ligament............................................8
1.1.4.5 Sfenomandibular Ligament........................................8
1.1.5 Eklem Kapsülü ..........................................................................8
1.2 Temporomandibular Eklemin İnnervasyonu ...........................................9
1.3 Çiğneme Kasları.......................................................................................10
1.3.1 Temporal Kas............................................................................10
1.3.2 Masseter Kas.............................................................................10
1.3.3 Medial Pterigoid Kas.................................................................11
1.3.4 Lateral Pterigoid Kas ................................................................11
2. Temporomandibular Eklem Hastalıklarının Sınıflandırılması ............................. 12
2.1 Çiğneme Kasları İle İlgili Bozukluklar...................................................15
2.1.1 Koruyucu Ko-Kontraksiyon.....................................................15
2.1.2 Miyospazm................................................................................15
2.1.3 Miyozit....................................................................................15
2.1.4 Miyofasiyal Ağrı.......................................................................16
2.2 Temporomandibular Eklem Rahatsızlıkları.............................................16
2.2.1 Kondil-Disk Kompleksinde Düzensizlik..................................16
2.2.2 Artiküler Yüzeylerin Yapısal Uyumsuzlukları.........................19
2.2.3 Temporomandibular Eklemin Enflamatuar Hastalıkları............19
2.2.3.1 Kapsülit/Sinovit..........................................................19
2.2.3.2 Retrodiskit..................................................................20
2.2.3.3 Artritler.......................................................................20
2.2.4 Temporomandibular Eklemin Neoplastik Hastalıkları..............21
3. Temporomandibular Eklem Görüntüleme Yöntemleri..........................................22
3.1 Direkt Radyografi....................................................................................22
3.1.1 Lateral Transkraniyal Projeksiyon............................................22
3.1.2 Transfaringeal Projeksiyon .......................................................23
3.1.3 Transorbital Projeksiyon...........................................................23
3.2 Sefalometrik Radyografi..........................................................................24
3.3 Panaromik Radyografi.............................................................................24
3.4 Kinetik X-ışını Görüntüleme...................................................................25
3.5 Artrografi.................................................................................................25
3.6 Artroskopi................................................................................................26
3.7 Ulltrasonografi.........................................................................................26
3.8 Konvensiyonel Tomografi.......................................................................27
3.9 Bilgisayarlı Tomografi.............................................................................27
3.10 Manyetik Rezonans Görüntüleme..........................................................28
4.ÖZET.......................................................................................................................31
5.KAYNAKÇA.......................................................................................................... 33
6.ÖZGEÇMİŞ.............................................................................................................36
GİRİŞ
Temporomandibular eklem diş hekimleri açısından oldukça büyük öneme
sahip bir anatomik oluşumdur. Vücuttaki diğer eklemlere göre farklı özellikleri
olması ve dişler, çene kemikleri, bağlantılı kaslar ve ligamentler ile birlikte kompleks
fonksiyonel bir sistemi oluşturması açısından ciddi öneme sahiptir.
Günümüzde hastalar tarafından temporomandibular eklem şikayetlerinin
oldukça artması, hastaların fonksiyonel kapasitesini oldukça düşürmesi, sosyal
hayatın ciddi oranda etkilenmesi ve şikayetlerin pek çok farklı durumla karıştırılması
temporomandibular rahatsızlıkların daha fazla dikkat çekmesine neden olmuştur.
Şikayetlerin tam olarak giderilememesi ya da rahatsızlığın ilerlemesi hastalar
üzerinde stres, iş gücü kaybı ve mali bir yükü de beraberinde getirmektedir.
Bu tezin amacı temporomandibular eklem özelliklerinin ve burada oluşan
rahatsızlıkların tam anlamıyla tanımlanmasını sağlamaya katkıda bulunacak bilgiler
vermektir.
1. Temporomandibular Eklem Ve Özellikleri
Temporomandibular eklem (TME) dış kulak yolunun hemen önünde,
temporal kemiğin altındaki mandibular fossa ile mandibula kondili arasında yer alan
diartrodial bir eklemdir. Morfolojik olarak kişiden kişiye ve aynı kişide sağ ve sol
eklemlerin birbirlerine göre değişkenlik gösterdiği, menteşe ve kayma hareketi
yapan, kayma eksenli bileşik bir eklemdir.(1)
TME temporal kemiğin glenoid fossası ile mandibulanın kondiler proçesi
tarafından oluşturulan sinovyal bir eklemdir.(Şekil 1) Glenoid fossanın anterior
kısmında artiküler eminens, posteriorda dış kulak yolu, lateralde temporal kemiğe ait
zygomatik proçes, medialde styloid proçes yer alır. Mandíbula kondili ile glenoid
fossanın yüzeyi fibröz kartilaj ile kaplıdır.
Kondiler proçes ile glenoid fossa arasında fibröz kartilaj yapıda bir disk yer
alır. Disk, eklemi üst ve alt sinovyal komponentlere ayırır, eklemin rotasyon ve
translasyon (kayma) hareketleri için stabil bir platform sağlar ve travmalara karşı
eklemi korur. Disk eyer şeklinde olup posterior kısmı anterior kısmından daha
kalındır.(2)
Şekil 1 : Temporomandibular Eklemi Oluşturan Yapılar
2
Temporomandibular eklemi vücudun diğer eklemlerinden farklı kılan bazı
özellikleri vardır. Bunlar ;
Her iki eklem ayrı birer fonksiyonel birim gibi hareket etse de, bu iki eklem
mandibula ile birbirine bağlı olduğu için birindeki hareket veya fonksiyonel
değişiklikler diğerini de etkiler. Dolayısıyla TME'nin normal fonksiyonu için
bilateral senkronizasyon şarttır.
TME’nin artiküler yüzeyleri fibröz konnektif dokudan oluşmuştur. Diğer
eklemlerde ise hiyalin kartilaj bulunur. Fibröz konnektif doku, hyalin kartilaja
göre dejeneratif değişikliklere daha dirençlidir.
TME’ nin kendine has diğer bir özelliği mandibulanın kemik gelişiminde
önemli bir rolü olan eklem kapsülü içinde büyüme merkezi aktivitesini içeren
tek eklem olmasıdır.(13)
1.1 Temporomandibular Eklem Komponentleri
TME’nin osseöz komponentleri şunlardır:
1. Mandibular Kondil
2. Temporal Kemik
3. Artiküler Disk
TME’nin yumuşak doku komponentleri şunlardır:
1. Ligamentler
2. Eklem Kapsülü
3
1.1.1 Mandibular Kondil
Temporomandibular eklemin en önemli komponentlerinden biri kondil
başıdır. Kondil şeklinin kişisel değişiklikler gösterdiği bilinmesine karşılık, kondil
ile ilgili şekil değişiklikleri tam olarak sınıflandırılamamıştır.
Yale ve arkadaşları tarafından yapılan bir çalışmada incelenen 427
mandibular kemik sonrası 4 ana tip kondil şekli belirlenmiştir. Bunlar görülme
sıklıklarına göre konveks (% 58), düz (% 25), açılı (%12) ve yuvarlak (%3) olarak
sınıflandırılmıştır. (Şekil 2)
Şekil 2: A:Konveks B:Düz C:Açılı D:Yuvarlak(3)
Bu sınıflandırma Öberg ve Carlson tarafından desteklenmekle birlikte iç
bükey tipteki kondillerin çok daha sıklıkla görüldüğü belirtilmiştir. Kondil tiplerinin
klinik olarak bir hastalık belirtisi veya sonucu olduğuna dair çok az çalışma
mevcuttur.
Kondillerin uzun eksenlerinin frontal düzlem ile yaptıktan açı literatürde
horizontal kondil açılanması olarak isimlendirilmiştir. Horizontal kondil açısının
toplumlarda farklılık gösterdiği saptanmıştır. Bazı araştırmalarda bu açı ile eklem
4
rahatsızlıkları arasında bir bağlantı kurulmuşsa da bazı araştırmalar bunun tam tersini
göstermektedir.
Horizontal kondil açısı (Şekil 3) transkranial radyografi, konvansiyonel
tomografi, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans gibi birçok görüntüleme
yönteminde, kondil başının uzun eksenine dik kesitler alınması için ve ya x-ışınının
bu eksene paralel yönlendirilebilmesi için çok gereklidir. Bu açının doğru olarak
bilinmesi eklem görüntüleme yöntemleri açısından çok önemlidir.(14)
Şekil 3 : Horizontal Kondil Açılanması
1.1.2 Temporal Kemik
Temporal kemiğin temporomandibular eklem parçası içbükey bir glenoid
fossadan
ve dışbükey bir artiküler tüberkülden oluşmaktadır. Glenoid fossanın
tepesindeki kemik çok incedir ve kafatasında ışığa doğru çevrilip bakıldığında
translusens bir görünüm sergiler.
5
1.1.3 Artiküler Disk
Fonksiyonel olarak eklem diski (Şekil 4) 3 kısımda incelenir: anterior,
intermediate ve posterior. Diskin birincil görevleri kayma hareketindeki sürtünmeyi
azaltmak ve yük noktalarını kayganlaştırmaktır .Intermadiate alan en ince kısımdır.
Intermediate zonun hem anterior hem de posteriorunda disk belirgin olarak kalınlaşır.
Posterior sınır genel olarak anterior sınırdan biraz daha kalındır.(4)
Şekil 4 : Artiküler Disk
Artiküler disk nonossifiye kemik yapısında olup rotasyon yapan kondil
başının, temporal kemiğin farklı parçaları üzerinde kayarken oluşan kontur
değişikliklerinde de adapte olabilir özelliktedir. Diskin, hareket halindeki eklem
yüzeylerinin daha etkin olmasını sağlayan fleksibl ve viskoelastik bir yastık olduğu
düşünülür. Bunun içindir ki sağlıklı bir eklemde diskin her konumda fossa ile kondil
arasında yer alması beklenir.(15)
1.1.4 Ligamentler
Ligamentler belirli uzunluğa sahip, esneme özelliği olmayan yoğun bağ
dokudan oluşan elemanlardır. Ligamentler (Şekil 5) eklem fonksiyonuna aktif olarak
katılmazlar; sadece pasif olarak eklem hareketlerini kısıtlar veya sınırlarlar. Eklemde
iki
tip
ligament
mevcuttur.
Fonksiyonel
6
ligamentler
eklemi
destekleyen
ligamentlerdir. Kollateral(diskal), kapsüler ve temporomandibular ligamentler bu
gruptadır. Ayrıca aksesuar ligament adı verilen sfenomandibular ve stilomandibular
ligamentler de eklem de yer alan diğer ligamentlerdir.
Şekil 5 : TME Ligamentleri
1.1.4.1 Kollateral Ligament
Diskal ligamentler olarak da bilinir. Artiküler diskin lateral ve medial
sınırlarını kondile bağlayan ligamentlerdir. Lateral ve medial diskal ligamentler
olarak ikiye ayrılırlar. Bu ligamentlerin görevi diskin kondilden ayrılmasını
sınırlamaktadır. Diskin kondildeki artiküler yüzeyde ön ve arka yönde rotasyonuna
izin verirler.
1.1.4.2 Kapsüler Ligament
Kapsüler ligament lifleri yukarıda mandibular fossada artiküler yüzeyden
artiküler eminense aşağıda kondil boynuna yapışır. Bu ligamentler eklemi saran
ligamentlerdir. Kapsüler ligamentler alttan, medialden ya da lateralden gelen
kuvvetlere karşı artiküler yüzeylerin dislokasyonunu ya da ayrılmasını engeller.
7
1.1.4.3 Temporomandibular Ligament
Kapsüler ligamentin lateralini güçlendiren sıkı liflere sahip ligament; lateral
yada temporomandibular ligament olarak bilinir. Dış oblik ve iç horizontal olmak
üzere iki kısımdan oluşur. Dış oblik kısım kondilin aşağı yöndeki hareketini
önleyerek ağız açıklığını kısıtlar; iç horizontal ise kondil ve diskin posterior
hareketini sınırlandırır.(5)
1.1.4.4 Stilomandibular Ligament
Servikal fasianın güçlendirilmiş kılıfı olan stilomandibular ligament stiloid
proçesten başlayıp mandibula köşesine tutunan bir ligamenttir. Mandibula aşırı
protruzyonunu engellemekle görevlidir.(16)
1.1.4.5 Sfenomandibular Ligament
Sfenoid kemiğin spinasından başlayıp mandibulada lingulada son bulan bir
ligamenttir. Eklem hareketinde herhangi bir etkiye sahip olmadığı düşünülmektedir.
Ancak bu ligamentin mandibular foramene giren damar ve sinir paketinin eklem
fonksiyonları sırasında zarar görmesini engeller.(16)
1.1.5 Eklem Kapsülü
TME'in kemik kısımları ince bir fibröz kapsül ile kaplıdır. Kapsülün lateral,
medial ve posterior duvarların ek olarak alt ve üst bölümlere bölünebilen
anteriorduvarı da vardır. Medial ve lateral duvarları aynı isimli olan medial ve lateral
ligamentlerle güçlendirilmiştir. Kondilin lateral ve medial uçlarına diskin ataşman
şekli kapsülün yapısına bağlıdır. Gevşek konnektif dokunun yapısı nedeniyle
kapsülün anterior duvarı kapsülün diğer bölümlerine göre yüklere dayanıksızdır.
Kapsülün yüzeye yapışma yeri yüzeyseldir ve kondilin değişik yönlerinde farklı
8
seviyelerde uzanmaktadır. Kapsülün iç yüzü sinovial membranla örtülüdür.(17)
Kapsülün görevleri avasküler diskin metabolik ihtiyaçlarını karşılayacak sinovial
sıvının üretimi, mandibulanın hareketlerinin kısıtlanması ve kapsülün uzaydaki
konumunu belirleyen proprioseptif özelliğidir.
1.2 Temporomandibular Eklemin İnnervasyonu
TME zengin bir damar ağına sahiptir. (Şekil 6) Primer olarak maksiler arter
ve süperfisial temporal arter tarafından beslenmektedir. Bu arterler ayrıca çiğneme
sistemi kaslarının kanlanmasını da sağlarlar. Kondil çevresini saran arter ağının yanı
sıra kemik iliği yoluyla inferior alveoler arter sayesinde de beslenmektedir.
Şekil 6 : TME innervasyonu
TME trigeminal sinir tarafından innerve edilir. Bu sinir aynı zamanda eklemi
kontrol eden kasların motor ve sensitif innervasyonunda da rol oynar. İnnervasyon
çoğunluklar aurikulotemporal sinir tarafından sağlansa da derin temporal ve
masseterik sinirler de ek innervasyonu sağlarlar.(5)
9
1.3 Çiğneme Kasları
1.3.1 Temporal Kas
Yelpaze şeklinde büyük bir kastır. Temporal fossa ve kafatasının lateral
yüzünden kaynağını alır.(Şekil 7) Lifleri zygomatik arktan geçerek aşağıya doğru
güçlü tendonuyla koronoide ve mandibula ramusun anterior sınırına yapışır.
Liflerinin yönüne göre ön, orta ve arka parça olmak üzere üç bölümde incelenir. Ön
parça vertikal liflerden, orta parça kafatasının yan tarafında oblik olarak uzanan
liflerden, arka parça da horizontal liflerden oluşur. Arka bölüm lifleri çeneyi geriye
doğru çekerken; orta bölüm lifleri çenenin kapatılması ve retrüzyonunda görev yapar.
Ön lifler ise çeneyi yukarı doğru çekerek çenenin kapatılmasını sağlar. Bu kasın
innervasyonu trigeminusun n. Mandibular nervi temporalis profunda dalından
sağlanır.
1.3.2 Masseter Kas
Zigomatik arktan başlayan ve aşağı doğru uzanarak mandibulanın alt sınırının
lateral kısmına yapışan dikdörtgen şekilli bir kastır.(Şekil 7) Yüzeyel ve derin olmak
üzere iki dala ayrılır. Yüzeyel dalı aşağı ve hafifçe geriye uzanır, derin dalı ise
vertikal yönde uzanan liflerden oluşur. Bu kasın görevi mandibulayı eleve ederek
dişlerin temasını sağlamak, etkili bir şekilde çiğneme fonksiyonuna katkıda
bulunmak ve çenenin protrüzyonunda rol almaktadır. Trigeminal sinirin mandibular
dalının masseter kolundan innerve olur.
10
Şekil 7 : Temporal ve Masseter Kaslar
1.3.3 Medial Pterigoid Kas
İnternal pterigoid kas olarak da bilinen bu kas sfenoidin lateral pterigoid
çıkıntısının medial yüzünden köken alıp geriye doğru mandibulada medialde
tuberositas
pterigoideaya
yapışır.(Şekil
8)
Çenenin
kapatılmasında
ve
protruzyonunda görev alır. Trigeminal sinirin mandibular dalının medial pterigoid
kolundan innerve olur.
1.3.4 Lateral Pterigoid Kas
Üst ve alt olmak üzere fonksiyon gösteren iki hüzmeye ayrılır. Üst başın bazı
lifleri TME kapsülünün ve diskinin anteromedial kısmına yapışır.(Şekil 8) Kasın bu
kısmı çenenin kapatılmasından ve lateral hareketten ayrıca çenenin retrüzyonundan;
lateral pterigoid kasın alt başı ise çenenin açılmasından, kontralateral hareketlerden
ve protruyzondan sorumludur. Bu kasın innervasyonu trigeminal sinirin mandibular
dalının lateral pterigoid kolundan sağlanır.
11
Şekil 8 : Medial ve Lateral Pterigoid Kas
2. Temporomandibular Eklem Hastalıklarının Sınıflandırılması
Amerikan Orofasiyal Ağrı Akademisi ve Uluslar Arası Başağrısı Derneğinin
birlikte yaptığı sınıflama şöyledir:(5)
I.ÇİĞNEME KASLARINA AİT RAHATSIZLIKLAR
1)Koruyucu ko-kontraksiyon
2)Lokal kas ağrısı
3)Myofasiyal ağrı
4)Miyospazm
5)Miyozit ve diğerleri
II.TEMPOROMANDIBULAR EKLEM RAHATSIZLIKLARI
1)Kondil-disk kompleksinde düzensizlik
a)Disk deplasmanları
12
b)Redüksiyonlu disk dislokasyonu
c)Redüksiyonsuz disk dislokasyonu
2)Eklem yüzeylerinin yapısal uyumsuzluğu
a)Şekil değişiklikleri
i.diskte
ii. kondilde
iii. fossada
b)Adezyonlar
i.Disk-kondil arasında
ii. Disk-fossa arasında
c)Subluksasyon (hipermobilite)
d)Spontan dislokasyon
3)TME’in inflamatuar hastalıkları
a)Sinovit/kapsüllit
b)Retrodiskit
c)Artritler
d)İlave yapıların inflamatuar hastalıkları
i.temporalis tendiniti
ii. stylomandibular ligamentin inflamasyonu
13
III.KRONİK MANDIBULAR HİPOMOBİLİTE
1)Ankiloz
a)Fibröz
b)Kemiksel
2)Kas kontraktürleri
a)Miyostatik
b)Miyofibrotik
3)Koronoid impedans
IV.GELİŞİM BOZUKLUKLARI
1)Konjenital ve gelişimsel kemik rahatsızlıkları
a)Agenezi
b)Hipoplazi
c)Hiperplazi
d)Neoplazi
2) Konjenital ve gelişimsel kas rahatsızlıkları
a)Hipertrofi
b)Hipotrofi
c)Neoplazi
14
2.1 Çiğneme Kasları İle İlgili Bozukluklar
2.1.1 Koruyucu Ko-Kontraksiyon
Koruyucu ko-kontraksiyon kaslarda yaralanma veya yaralanma tehlikesine
karşı merkezi sinir sisteminin verdiği cevaptır. Bu diş tedavisi, anestezi uygulanması,
uzun süreli sakız çiğnenmesi, ağzın uzun süreli açık kalması gibi bir durum olabilir.
Kaslar bu normal dışı uyarıya hemen cevap verir ve kasılırlar. Kendiliğinden birkaç
günde geçer. Hastalar kaslarının kolayca yorulduğu anamnezini verirler.
Gerçek bir disfonksiyon bulgusu olmadığı için mandibula hareketleri
yapılabilir, ancak hasta ağrı nedeniyle bu hareketleri yapmaktan kaçınır. Ağrıya
rağmen hastaya ağzını çok açması söylendiğinde bu hareketi yapabildiği gözlenir.
2.1.2 Miyospazm
Miyospazm istemsiz santral sinir sisteminin indüklediği tonik kas
kontraksiyonudur. Kas yorgunluğu, kasın elektrolit dengesindeki değişimler, kasta
derin ağrı ve tetik noktası ağrısı nedeni ile miyospazm gelişebilir. Klinik olarak çene
hareketlerinde kısıtlama, kas gerginliği, fonksiyonda ve istirahatta ağrı mevcuttur.
2.1.3 Miyozit
Uzayan miyospazm veya yayılan enfeksiyon sonucunda kas dokusu lokal
olarak iltihaplanır. Bu durum miyozittir. Miyozitin meydana gelebilmesi için
spazmın birkaç hafta sürekli kalması gerekir. Hastanın hikayesinde birkaç haftadır
devam eden ağrı şikayeti veya komşu doku enfeksiyonu vardır.(6)
15
2.1.4 Miyofasiyal Ağrı
Miyofasiyal ağrı kaslardaki hassas noktalardan köken alır. Bu noktalar
palpasyonda ağrı oluşturan sert ve gergin noktalardır. Bu bölgelerde kaslardaki
metabolik gereksinime bağlı olarak lokal ısı artışı izlenir. Ağrı genellikle şiddetlidir
ve süreklilik gösterir. Ağrılar simetrik olabilir ve uzun yıllardan beri var
olabilmektedir.
En belirgin semptom tek taraflı ağrıdır. Bu ağrı hasta tarafından kulak ve
kulak ön tarafındaki künt bir ağrı olarak tarif edilir. Hasta ağrının şakağa, alına, göz
arkasına, derin dokuya, angulus mandibulaya veya boyun ve ense yan tarafına
yayıldığından bahseder.
İkinci sık bulgu çiğneme kaslarında hassasiyettir. Muayenede eklem boynu,
tuber maxillanın üst ve distal tarafı, temporal çıkıntı ve ön tarafı, angulus mandibula
hassastır. Bu bölgeler çiğneme kaslarındaki spazm noktalarıdır.
Trigeminal nevraljili hastalar ile miyofasiyal ağrıları olan bireyleri
birbirinden ayırt edebilmek zordur. Ancak trigeminal nevraljisi olan hastalar
ağrılarını ‘şimşek çakması ‘, ‘çok şiddetli’ ve kör edici gibi kelimeler ile
tanımlarken; miyofasiyal ağrı sendromu olan hastalar bu durumu tanımlamak için
‘yayılan’, ‘acı verici’ ve ‘künt’ gibi kelimeleri kullanmaktadırlar.(7)
2.2 Temporomandibular Eklem Rahatsızlıkları
2.2.1 Kondil-Disk Kompleksinde Düzensizlik
İnternal derangement (eklem içi düzensizlik) asemptomatik bireylerde bile
görülebilen TME’in inflamatuar olmayan en yaygın patolojisidir. Derangement
terimi büyük ölçüde artiküler diskin fonksiyonunu da içeren TME’in normal hareket
16
yolundaki değişikliği kastetmektedir. Bu nedenle bu değişiklikler ayrıca disk
düzensizlikleri olarak da adlandırılmaktadır.
Diskin
yer
değişiklikleri
(deplasmanı)
kondil
disk
kompleksi
uyumsuzluklarında en sık karşılaşılan durumdur. Kondil-disk kompleksinin
bozulmasıyla ilişkili en yaygın etiyolojik faktör travmadır. Bunlar çeneye darbe
alınması gibi bir makrotravma veya kronik kas hiperaktivitesi ve ortopedik
dengesizlikle ilişkili bir mikrotravma olabilir.
Disk deplasmanları diskin normal pozisyonunun dışına çıktığı zaman oluşur.
Ancak disk deplasmanlarının anlaşılabilmesi için öncelikle diskin normal
konumunun
anlaşılması
gerekir.
Diskin
normal
durumu
hakkında
farklı
araştırmacılar farklı yöntemler önermişler ancak bunlardan en fazla kabul göreni;
diskin posterior bandının kondilin üstünde yaklaşık saat 12 (± 10 derece)
pozisyonunda, intermediate zone’un ise kondilin anterior prominensi ile articular
eminens’in posterior kısmı arasında konumlanmış olmasıdır. Frontal düzlemden
bakıldığında kondiller kutuplardan sagital düzleme doğru çizilen tanjant çizgilerini
aşmadan kondil üzerinde konumlanmıştır.Genel olarak bakacak olursak disk
deplasmanları en çok anteriora doğru görülmektedir. Ancak diğer yönlere doğru olan
disk deplasmanları da mevcuttur.
17
Şekil 9 : Disk deplasmanında klik sesinin oluşumu
Redüksiyonlu disk deplasmanlarında ağız açma ve kapatma esnasında kliking
adı verdiğimiz sesler duyabilir.(Şekil 9) Kondil bu durumda diskin posterior
kısmında konumlandığından, ağız açma esnasında kondil ve disk normal olmayan bir
hareketle öne doğru giderler ve bu hareket sonucunda kliking adı verdiğimiz ses
oluşur. Eklem sesleri, klinik muayene özellikle radyolojik tetkik yapılamadığı
durumlarda disk deplasmanının teşhisinde önem arz etmektedir. Resiprokal kliğin
disk deplasmanının erken evreleri için patogonomik olduğu düşünülmektedir
Ağız açık ya da kapalı durumda iken kondil ve disk arasında uyum
bozulmuştur ve disk kondil başının anteriorunda konumlanmıştır. Redüksiyonlu disk
deplasmanından farkı retrodiskal laminanın elastikiyeti bozulmuş olduğundan ağız
açıldığında kondil ile disk normal anatomik ilişkiye geçemez. Etiyolojisinde daha
önceden var olan, genellikle redüksiyonlu disk deplasmanı vardır. Ağız açıklığı
azalmıştır. Ağrı, her zaman olmamakla beraber vardır ve hastadan çenelerde
kilitlenme ve clicking sesinin kilitlenmeden önce var olduğu anamnezi de
alınabilir.(18)
18
2.2.2 Artiküler Yüzeylerin Yapısal Uyumsuzlukları
Artiküler yüzeylerin yapısal bütünlüğünün bozukluğu normal eklem
fonksiyonunu engelleyen herhangi bir nedenle gelişebilir. Ağzın fazla açılmaya
zorlanması, patolojik nedenler ve travma etiyolojik faktörler arasındadır. Eklem ve
diskin düzgün artiküler yüzeylerinde izlenen değişiklikler bir grup bozukluk olup
normal kondiller hareket yolunun değişimine neden olur. Etken makrotravmadır.
Kondil, fossa yada diskte deviasyona sahip bir hastada açma ve kapama hareket
yolunda tekrarlayan değişiklikler izlenecektir. Ağız açma ve kapamanın aynı
evresinde deviasyon veya klik gelişecektir. Bu durum ağrılı veya ağrısız olabilir.
Aderent; eklem hareketleri sırasında artiküler yüzeylerin geçici yapışma
durumudur. Aderent devam ederse adezyonlar gelişir. Adezyonlar ise artiküler
yüzeylerin fibrozisi sonucu gelişen daha kalıcı yapışıklıklardır. Kondil disk veya disk
fossa arasında gelişir.
Hipermobilite olarak da bilinen subluksasyon kondilin artiküler eminensin
önüne hareket ettiği klinik durumu ifade etmek için kullanılır. Patolojik bir durum
olmayıp; fossadaki anatomik varyasyonu yansıtır. Etken fossanın anatomik
formudur.(8)
2.2.3 Temporomandibular Eklemin Enflamatuar Hastalıkları
2.2.3.1 Kapsülit/Sinovit
Sinovit; sinovial membranın iltihaplanması iken kapsüler ligamentlerin
iltihaplanması ise kapsulit olarak isimlendirilir. Bu iki hastalığın ayırıcı tanısı çok zor
olmakla birlikte sadece atroskopi ile teşhis konulabilir. Etyolojik faktörlerin en
yaygın olanı travmadır.
19
2.2.3.2 Retrodiskit
Yüze gelen bir travmadan veya kondil başının retrodiskal dokular üzerinde
fonksiyon yapmasına bağlı eklem içi faktörlerden kaynaklanır. Ani gelişmiş
semptomlar doğrudan travmayla ilişkilidir. Ağrı, sentrik oklüzyonda dişlerin
sıkılması ile artar. Travma şiddetli ise intrakapsüler kanama ve eklemin ankilozu ile
sonuçlanabilir
2.2.3.3 Artritler
Artrit eklemin artiküler yüzeylerinin iltihaplanmasıdır. Osteoartrit kondil ve
fossanın artiküler yüzeylerinde değişime neden olan yıkıcı bir hastalık olup;
genellikle vücudun aşırı yüklemeye verdiği yanıttır. Disk deplasmanları ve disk
perforasyonları ile birlikte izlenir. Krepitasyon en yaygın bulgusudur ve ağrılı bir
süreçtir.
Temporomandibular eklemin en yaygın artrit tipi dejeneratif artrittir. Genel
popülasyonun %16’sında klinik semptom görülür. Radyografik olarak ise, 36
asemptomatiklerde %44 kanıt mevcuttur. Primer dejeneratif artrit genellikle yaşlı
hastalarda görülür. Hafif bir rahatsızlık hissi olup, nadir olarak şikayet yaratır. Bunun
dışında sekonder osteoartrit 20-40 yaşlarda olabilir ve ağrılıdır. Fonksiyonlar ile
artan TME ağrısı, eklemde gerginlik, ağız açılımında kısıtlılık, sıklıkla klik veya
poping işitilir. Daha ileri evrelerde krepitasyon duyulur.(19)
Poliartrit eklemlerin artiküler yüzeylerinde gelişen iltihapla oluşan bir
bozukluktur ve neden olan etkene göre isimlendirilir. Enfeksiyöz artrit sistemik
hastalık yada immünolojik cevaba bağlı olarak eklem artiküler yüzeylerinde oluşan
steril enflamatuar bir reaksiyondur. Travmatik artrit ise makrotravmaların
oluşturduğu enflamasyon sonucu eklemde oluşan artrittir. Romatoid artrit ise vücutta
20
pek
çok
eklemi
tutan
sistemik
bir
bozukluktur.
Sinovial
membranların
iltihaplanmasıdır. Klinik olarak en fazla el kol eklemlerini tutsa da TME'de de
izlenmektedir. Genellikle bilateraldir.
2.2.4 Temporomandibular Eklemin Neoplastik Hastalıkları
Tümörler temporomandibular eklem bölgesinde nadiren ortaya çıkar. Bunlar,
primer ve sekonder tümörler olarak ikiye ayrılır ve daha ileri sınıflandırmalar, benign
veya malign olanlar ve metastazlardır. Primer benign tümörler arasında osteomlar,
ostekondromlar(Şekil 10) osteoidosteomlar, kondromlar, osteoklastomlar, eosinofilik
granülomlar, fibröz displazi, miksomlar ve ossifiye fibromlar yer alır.
Bazı
primer
malign
tümörler;
fibrosarkomlar,
kondrosarkomlar,
osteokondrosarkomlar, sinoyal hücre sarkomları ve osteosarkomlardır. Sekonder
benign tümörler; kolesteatomlar, nörofibromlar ve bazaliomlar olarak sayılırken,
sekonder
malign
tümörlerin
çoğunlukla
adenokarsinomlar,
maksiler
sinüs
karsinomları, squamoz hücre karsinomları, silindromlar ve ameloblastomlar olduğu
belirlenmiştir. Nadiren görülen metastazlar, genellikle göğüsteki, bronşlardaki veya
akciğerlerdeki bir karsinomla bağlantılıdır veya bir malign melanom, kolorektal
karsinom veya squamoz hücre karsinomuyla ilişkilidir.
Şekil 10 : Mandibular kondilde osteokondrom görüntüsü
21
3. Temporomandibular Eklem Görüntüleme Yöntemleri
3.1 Direkt Radyografi
Olguların klinik değerlendirilmesi sonrası herhangi bir patolojik durum
düşünüldüğünde, TME görüntülenmesinde ilk planda direkt radyografik yöntemlerin
kullanılması önerilmektedir. Kullanımının kolay ve radyasyon dozunun düşük
olması, birçok anatomik yapının tek bir planda görüntülenebilmesi, minimal harcama
gerektirmesi yöntemin tercih nedenlerindendir.
Yöntem, TME kemiğinin gelişim anomalileri ile travma yada artrite bağlı
oluşan kemikteki hasarların belirlenebilmesine yardımcı olur. Eklemin yumuşak
dokularının durumu hakkında doğrudan bilgi elde etmek zordur. TME kemik
anatomisinin farklı bölümlerine ilişkin sınırlı da olsa bilgi edinilmesi amacıyla 3 tip
projeksiyon kullanılır.
Lateral Transkraniyal Projeksiyon
Transfaringeal Projeksiyon
Transorbital Projeksiyon
3.1.1 Lateral Transkraniyal Projeksiyon
Lateral Transkraniyal Projeksiyon, direkt radyografinin en sık kullanılan
şeklidir.Eğer, hasta herhangi bir nedenle ağzını açamıyorsa röntgen cihazının filtre
ve kolimatörü tutan kısım hariç konu çıkarılır. Bu nedenle 10 cm.’ lik fokal spot-deri
mesafesi yeterlidir.Merkezi ışın, karşı taraf ramustan geçeceği için ramus ve
incelenecek kondil süperpoze olacaktır. Fakat incelenecek olan kondil filme yakın
fokal spota uzak olduğu için daha net olarak görüntüye girecektir. Tüpe yakın olan
22
ramus magnifiye olacak ve puslu bir görüntüyle, incelenecek olan kondil üzerine
süperpoze olacaktır.
Lateral transkraniyal görüntüde kondil boynu gözlenmez. Sadece kondilin ½
ile 1/3’lük lateral kısmı ile artiküler fossa yüzeyleri görülebilir. Eklemin lateral kısmı
işlevsel sert doku değişikliklerinin en sık görülebildiği alandır.(9)
3.1.2 Transfaringeal Projeksiyon
Eklemin medial kısmı çok net bir biçimde değerlendirilebilir. Eklem
boynunun görüntülenebilmesine olanak sağladığı için özellikle travma vakalarında
önem kazanır. Radyografi işlemi ağız açıkken yapılır. Kaset, görüntüsü istenen tarafa
ve sagital plana paralel konur. Ağız açık olduğu için kondil başı tuberkülüm
artikülareye gelir. Merkezi ışın karşı taraftan kondil ve koronoid çıkıntı arasından
girip görüntüsü istenen kondil başından çıkacak şekilde gönderilir. Bu şekilde elde
edilen radyogramda kondil başı ve kondil boynu görülür.
3.1.3 Transorbital Projeksiyon
Transorbital
Projeksiyon,
TM
eklemin
antero-posterior
yönde
görüntülenebilmesini sağlar. Bu teknikte kondil başının anteroposterior görüntüsü
elde edilir. Teknikte ağzın açık olması gerekir. Bu teknikle eklem boşluğu
görülmez.Kaset hastanın omuzu üzerine konur. Merkezi ışın karşı tarafın
orbitasından girip, görüntüsü istenen kondilden çıkacak ve kasete dik olacak şekilde
kaset ve tüp ayarlanır. Yani kasetin diğer radyografi tekniklerine göre biraz daha
arkada olması gerekir.(10)
23
3.2 Sefalometrik Radyografi
Posteroanterior
belirlenmesinde
yararlı
sefalogramlar
bir
yöntem
(PA)
olarak
mandibular
yer
görülmektedir.
değiştirmenin
Sefalometrik
incelemelerde obje ışın kaynağı arası mesafe için değişik uzaklıklar önerilmiştir.
Ancak genelde 150cm’lik mesafeden alınan radyogramlardaki görüntü tatmin
edicidir.
3.3 Panaromik Radyografi
Modifiye edilmiş tomogram olup tek bir film üzerinde üst ve alt çenenin
birlikte görüntülenebilmesini sağlar.(Şekil 11) Mandibular simetri, dişler, sinüsler ve
TME hakkında bilgi verir. Kemik ve dişlere ait anomaliler, düşük radyasyon altında,
uygun bir biçimde izlenebilir. Eklem sadece tek bir planda görüntülendiği için
mandibular fossa ve artiküler eminens istenilen düzeyde gözlenemez. Panoramik
görüntüleme tekniklerinin, hedeflenen anatominin form, yerleşim ve hacmi hakkında
güvenli bilgi verme yeteneği yoktur. Bununla birlikte bu görüntüleme, tanı
amacından daha çok saklama amacı için oldukça değerlidir.
Sefalometrik ve panoramik radyografiler, sagital plan ve TM eklemler
arasındaki asimetrik ilişkinin, kondillerin hacim ve şekillerindeki farklılıkların,
artiküler eminensin eğimi ve yüksekliği arasındaki varyasyonların, kondillerin
glenoid fossa içindeki durumlarının belirlenmesinde yetersiz kalırlar.(11)
24
Şekil 11 : Panaromik Radyografi
3.4 Kinetik X-ışını Görüntüleme
Standart radyografik sistemlerin modifiye edilmiş şeklidir. Sistemde,
maksimum doğruluk, minimum bozulmanın elde edilmesi için video kamera bulunur.
Televizyon ekranı üzerinde hemen oluşan radyografik görüntünün uygun pozunun
değerlendirilmesi ve görüntüdeki ince detayların belirlenebildiği çok iyi çözünürlüğe
sahip olması tekniğin en önemli avantajlarındandır. Sistemin dezavantajı ise görüntü
yoğunluğunun
küçük
alanlarda
elde
edilmesidir.
TM
eklemin
dinamik
görüntülenmesini sağlar.(11)
3.5 Artrografi
Eklemin yumuşak doku anomalilerini belirleyebilmek, disk konumunu, disk
perforasyonunu ya da posterior bağlantıların durumunu değerlendirebilmek amacı ile
lokal anestezi altında TME içine radyoopak kontrast bir madde enjekte edilerek
lateral transkraniyal veya lateral tomogramlar ile görüntü elde edilir. İnvaziv ve
pahalı olan yöntem, manyetik rezonans görüntüleme (MRG) yönteminin kullanımının sınırlı kaldığı durumlarda tercih edilir. Yöntemin, hasta alt çene hareketlerini
25
yaparken floroskopik gözlem altında dinamik bir çalışma yapılabilmesi, intrakapsüler
enjeksiyon sırasında eklem hareketlerinde iyileşme olabilmesi, ağrının azalabilmesi,
yumuşak doku perforasyonlarının belirlenmesinde en hassas yöntem olması gibi
avantajlarının yanında; görüntüleme sırasında oldukça yüksek dozda radyasyon
yayılması, uygulama tekniğinin ağrılı olması, disk direkt olarak gözlenemediğinden
diskte perforasyonlar oluşmaması için uygulama sırasında zamanın iyi kullanılmasını
ve gelişmiş el becerisi gerektirmesi, ortama verilen kontrast sıvıdan eklemin
etkilenebilmesine
bağlı
olarak
preartrografik
durumların
doğru
olarak
belirlenememesi, kontrast maddeye karşı alerjik reaksiyonlar gelişebilmesi, lokal
yüzeyel ya da periartikuler enfeksiyonlar varlığında tercih edilmemesi gibi
dezavantajları da bulunmaktadır.(12)
3.6 Artroskopi
Eklem boşluklarının optik aletler yardımıyla büyütülerek televizyon ekranına
aktarılmasıyla uygulanan bir cerrahi işlemdir. Kozmetik avantaj oluşturan küçük
insizyonlar yapılması ve eklem içi yapılarının tümünün görülmesi avantajları
arasındadır.(20)
3.7 Ultrasonografi
Yüksek frekanslı ses dalgaları kullanılarak vücut içindeki organların ve diğer
yapıların görüntülenmesi olan yöntem, esas olarak diz ve omuz gibi vücudun iki
tarafında da yer alan (diarthrodial) eklemlerin değerlendirilmesinde kullanılmakta
olup son yıllarda TME çalışmalarında da kullanıldığı izlenmektedir. TM eklemin sert
ve yumuşak dokularının dinamik olarak görüntülenebilmesine olanak sağlar.(21) Pek
çok ön çalışma, diskin önde konumlanmasının, eklem içi düzensizliğinin tipinin ve
TM
eklemdeki
efüzyon
varlığının
26
değerlendirilmesindeki
doğruluğunu
göstermektedir. Özellikle klinik olarak ağrılı eklemlerin değerlendirilmesinde
kolaylık
sağlamaktadır.
Bunun
yanında
hareketin
kondiler
sınırının
da
değerlendirilmesinde faydalı olabileceği bildirilmektedir.(22) Ultrasonografi, invaziv
olmayan bir yöntemdir, TME iç düzensizliğini belirlemek için kullanılan diğer
yöntemlerden daha ucuzdur ve göreceli olarak basit bir görüntüleme tekniğidir. En
önemli sınırlılığı, ses dalgalarının (ultrasound) önlerindeki sert dokular nedeniyle
sapmaları ve anormal yansımalarıdır. Bu nedenle iki sert doku arasında yerleşmiş ve
ses dalgaları kaynağından uzak olan eklem diskinin tanımlanması oldukça
zorlaşır.(21)
3.8 Konvensiyonel Tomografi
Tekniğin temeli film, x-ışını tüpü ve sabit bir merkez etrafında dönen rijid bir
ara bağlantıdan oluşmaktadır. X-ışını tüpünün oluşturduğu hareket doğrultusunda
farklı isimler alır. Röntgen tüpünün tek yönde hareket ettiği tekniğe lineer tomografi
denir.
Mediolateral yada antero-posterior görüntüler oluşturabilmek için eklem
boyunca kondiler uzun eksene paralel ya da dik parçalar alınarak, eklem
anatomisinin 0.5- 10 mm arasında seçilen kalınlıklarda izlenebilmesine olanak
sağlar. Kemik yüzeylerine net görüntüler elde edilebilmesi çok önemli bir avantaj
iken anomaliler konvansiyonel radyografilerdeki gibi açıklanamaz. En önemli
dezavantajları ise, uygulama güçlüğü, yüksek radyasyon yayması ve maliyetidir.(23)
3.9 Bilgisayarlı Tomografi
BT görüntüleme yönteminde yoğunluğu yüksek lezyonlar veya dokular,
yoğunluğu düşük olanları gözlemektedir. Tomografi istenilen derinlikteki anatomik
yapıların veya lezyonların selektif olarak görülmesini sağlayan tekniktir.
27
Görüntülüme tekniğinin esası tüp ve film tutucusunun çekim esnasında zıt yönlere
hareket etmesiyle kesit radyografisi elde edilmesidir.
Bilgisayarlı tomografinin TM düzensizliklerin belirlenmesinde esas kullanım
alanı, kemik yapı ve yoğunluklarının analiz edilmesidir. Özellikle sert dokuların
dejenerasyonu ya da travmalarında kullanılır. Konvansiyonel tomografiden daha az
radyasyon
yayılır
ve
yoğunluk
değişikliklerini
çok
daha
hassas
olarak
belirleyebilir.(24)
Üç boyutlu bilgisayarlı tomografi ayrılmış kemik fraktürlerini daha iyi
görüntüleyebilmektedir.
Bu
görüntüler
cerrahi
planlama
ve
tedavinin
değerlendirilmesi açısından çok önemli bilgiler vermektedir. Ayrıca dental programlı
BT’ de aksiyal, paraaksiyal ve cross-sectional görüntülerde elde edilebilmektedir.
BT’ nin en önemli avantajlarından biri de lezyonların yoğunluk -1000 ile
+1000 arasında değerlendirilmektedir. Sıfıra yakın eksiler (-10, -20) yağ dokuları,
sıfıra yakın artılar (+10, +30) sıvı yapıları, +300, +350 kalsifiye yapıları
göstermektedir. +1000 ile en yoğun yapı olan kemik yapısı belirlenmektedir.
3.10 Manyetik Rezonans Görüntüleme
MRG, bilgisayarlı tomografi de olduğu gibi kesit alma temeline dayanan,
ancak iyonizan radyasyon yerine radyo frekanslarını kullanan bir görüntüleme
yöntemidir. Manyetik bir alan içine yerleştirilen organizmanın moleküllerinde,
değişken radyofrekans dalgalarının uyarmalar sonucu ortaya çıkan sinyal
değişikliklerini saptayarak görüntü oluşturan bir yöntemdir. Başlıca sinyal kaynağı
intra ve ekstrasellüler kompartmandaki sıvıdır.
28
MRI’ nın dişhekimliğinde kullanıldığı alanlar:
TME anatomisi(Şekil 12) ve disfonksiyonlarının tanısı,
Özellikle
eklem
başı,
artiküler
çıkıntı
ve
mandibuler
kondil
görüntülenmesi,
Konjenital anomaliler: yarık dudak-damak, kistler,
Enfeksiyonlar: sinüzit ve tonsillit.
Benign tömörler ve tümör benzeri oluşumlar: Hemanjiom, linfanjiom,
nörofibrom ve schwannom.
Malign tömörler: skuamöz hücreli karsinom, adenoid kistik karsinom,
lenfoma, rabdomyosarkom ve çocukluk malignansileridir.
Şekil 12 : Temporomandibular eklem MRI görüntüsü
Yumuşak doku kontrastı en yüksek görüntüleme yöntemidir bu teknik
kullanılarak patolojik dokular çok kolaylıkla saptanabilir, yani yöntemin sensitivitesi
çok yüksektir. Tekniğin bu yüksek sensitivitesi yanında, spesifisitesi bu derece
yüksek değildir. İnvaziv olmaması, iyonize radyasyon oluşturmaması, açık-kapalı
ağız konumu görüntülerinde eklem ile birlikte disk konumu da değerlendirilerek,
29
eklemin durumu hakkında oldukça değerli bilgiler verebilmesi, hem yumuşak
dokular hem de sert dokuların değerlendirilebilmesi, doğrudan transvers, sagital ve
koronal görüntü elde edilebilmesi, çok kesitli görüntüleme sağlanması, doku
karakterizasyonu yapabilmesi ve kan akımını görüntüleme potansiyeli, bilinen
biyolojik bir hasar oluşturmaması yöntemin avantajları olarak sıralanabilir.36-41
Yöntemin dezavantajları ise; disk perforasyonlarının görüntülenebilmesi ama
artrografi kadar iyi bilgiler elde edilememesi, kemik ve kalsifikasyon iyi
görüntülenemediği için eklemin kemik yapılarının değerlendirilmesinde BT kadar
doğru bilgi vermemesi, erken degeneratif lezyonların örtülene bilmesidir. Bunların
yanında kalp kapağı protezi taşıyanlarda inceleme yapılamaması ve pahalı
olmasıdır.(25)
30
4.ÖZET
Çalışmamızda çene ekleminin anatomik özellikleri, eklem ile ilgili hastalıklar
ve bunların teşhisinde kullanılan görüntüleme teknikleri bulunmaktadır. Amacımız
temporomandibular eklem özelliklerinin ve burada oluşan rahatsızlıkların tam
anlamıyla tanımlanmasını sağlamaya katkıda bulunacak bilgiler vermektir.
Temporomandibular eklem (TME) dış kulak yolunun hemen önünde,
temporal kemiğin altındaki mandibular fossa ile mandibula kondili arasında yer alan
diartrodial bir eklemdir. Temporomandibular eklemin rotasyon (dönme) ve
translasyon (kayma) hareketleri vardır. Çene eklemi en çok kullandığımız ve en
karmaşık eklemlerden birisidir.
TM eklemde oluşabilen gelişimsel anomaliler, kırık, dislokasyon ve ankiloz
gibi travma sonrası durumlar, artrit, enflamasyon ve eklem içi düzensizliklerin
belirlenmesinde günümüzde farklı görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır. TME
görüntülemesinin amaçları; eklemi oluşturan sert ve yumuşak dokuların ilişkilerinin
belirlenmesi,
doku bütünlüğünün değerlendirilmesi,
TME düzensizliklerinin
prognozunun ve yayılımının belirlenmesidir.
Temporomandibular eklem ağrı ve disfonksiyona sahip hastalarda en yararlı
teşhis yöntemi radyografik değerlendirmedir. Panoramik filmler, eklem grafileri,
artrografi, bilgisayarlı tomografi ve magnetik rezonans gibi görüntüleme yöntemleri
eklem hastalıklarının teşhisinde hekime yardımcı unsurlardır.
Bilgisayarlı tomografi eklemdeki sert ve yumuşak dokuların her ikisininde
değerlendirilmesine yardımcı olan invaziv olmayan bir tekniktir. Kemik yüzeylerinin
değerlendirilmesinde kullanılan en iyi teşhis aracıdır.
31
Magnetik rezonans görüntüleme iyonize radyasyona gerek duymayan bir
teknik olup diskin direk olarak görüntülenmesini sağlar. İnternal düzensizliklerin
teşhisinde bu tip görüntüleme endikedir.
Çene eklemi hastalıkları tedavisinde karşılaşılan zorluklar hastalığın doğru
teşhis edilememesinden kaynaklanmaktadır. Hastaların bu konuda yaşadıkları en
büyük sıkıntı, bu şikayetle hangi hekime başvurmaları gerektiğini bilememesidir.
Temporomandibular eklem hastalıkları, multidispliner yaklaşılması gereken, hem
kasları, hem temporomandibular eklemi oluşturan yumuşak ve sert doku elemanlarını
içine alan kompleks hastalıklardır.
32
5.KAYNAKÇA
1) Odabaş B. ve Gündüz Arslan S. Temporomandibular Eklem Anatomisi Ve
Rahatsızlıkları, Dicle Tıp Dergisi, 2008/ Cilt: 35, Sayı: 1, (77-85)
2) Temporomandibular Eklem Bozuklukları Fonksiyonel Tanı ve Tedavi Prensipleri
Axel Bumann, Ulrich Lotzmann 2009, 14, S:11-39
3) Dr. Atasaver N. Doç. Dr. Enacar A.Prof.Dr.Uzel İ Yüz Tipi ile Mandibular Kondil
Morfolojisi İlişkisinin Değerlendirilmesi; Türk Ortodonti Dergisi 04/1990, 24-31
4) Yengin E. Temporomandibular rahatsızlıklarda teşhis ve tedavi. İstanbul: Dilek
Matbaacılık; 2000
5) Okeson J.P. Management of Temporomandibular Disorders and Occlusion2003.
6) Prof. Dr. Türker M, Prof. Dr. Yücetaş Ş, Ağız Diş Çene Hastalıkları ve Cerrahisi
Ankara 1997
7) Stephan A. Shendel, Jorg Erich Hausamen, Maxillofasial Surgery Peter Word
Booth, 2001
8) Temporomandibular Eklem Redüksiyonsuz Disk Deplasmanı Hastalarında
Uygulanan Farklı Tedavilerin Klinik ve MRG Bulgularıyla Değerlendirilmesi
Doktora Tezi İstanbul, 2008
9) Prof. Dr. Bayırlı G., Röntgen Işınları ve Diş Hekimliğinde Uygulamalar, İstanbul,
1985, 2-124
33
10) Prof. Dr. Harorlu A., Doç. Dr. Akgül H.M., Yrd. Doç. Dr. Dağıstan S.,
Dişhekimliği Radyolojisi, Erzurum, 2006, 65-78
11) Coşkun Akar G. Köseoğlu K. Temporomandibular Eklem Rahatsızlıklarının
Tanısında Kullanılan Radyolojik Yöntemler ve Manyetik Rezonans Görüntüleme
Değerlendirme Kriterleri: Derleme Çalışması, EÜ Dişhekimliği Fakültesi Dergisi
2006, 27: 107-116
12) Katzberg RW, Dolwick MF, Helms CA, Hopens T, Bales DJ, Coggs GC.
Arthrotomography of the Temporomandibular Joint. 1980, 134: 995-1003
13) Stengenga B.,Bont LGM ve Boering G., Osteoartrasis as the cause
craniomandibular pain and dysfunction: a unifying concept, J OralMaxillofacial
Surg, (1989) 47, 249-256
14) Oeberg T. Radiologie des Kiefergelenks. In: Solberg WK, Clark GT’ s Das
Kiefergelenk: Diagnostik und Therapie. Berlin: Quintessenz Verlag 1983: 49-70
15) Okeson JP.Management of Temporomandibular Disorder and Occlusion.3nd ed.,
Mosby Year Book ,Inc St Louis, 1993
16) Laskin, Daniel M., Greene, Charles S., Hylander, William L. 2006
Temporomandibular Disorders: An Evidence-Based Approach to Diagnosis and
Treatment
17) Bumann, A, & Lotzmann, U. TMJ disorders and orofacial pain: the role of
dentistry in a multidisciplinary diagnostic approach (2002).
18) Aksoy S, Orhan K, Temporomandibular eklemin disk deplasmanları. 2010 Cilt
27, Sayı 1
34
19) Laskin DM. Temporomandibular joint pain. In: Kelley’s Textbook of
Rheumatology
20) American Dental Association, Council on Dental Materials, Instruments and
Equipment. Panoramic and cephalometric extraoral dental radiograph systems. J Am
Dent Assoc 2002, 133:1696-1697
21) Tognini F, Manfredini D, Melchiorre D, Bosco M. Comparison of
ultrasonography
and
magnetic
resonance
imaging
in
the
evaluation
of
temporomandibular joint disc displacement. J Oral Rehabil 2005, 32: 248–253
22) Braun S, Hicken JS. Ultrasound imaging of condylar motion: a preliminary
report. Angle Orthodont 2000, 70: 383–386
23) Kraus SL. Tempromandibular Disorders 2. Edition, Churchill Livingstone 1994,
115-123.
24) Burnett KR, Davis CL, Read J. Dynamic display of the temporomandibular joint
meniscus by using ‘fast-scan’ MR imaging . Am J Roentgenol 1987, 149: 959-962
25) Marguelles-Bonnet RE, Carpentier P, Yung JP, Defrennes D, Pharaboz C.
Clinical diagnosis compared with findings of magnetic resonance imaging in 242
patients with internal derangement of the TMJ. Orofac Pain 1995, 9: 244-253
35
6. ÖZGEÇMİŞ
31.03.1992 tarihinde İzmir'de doğdum. İlköğretim eğitimimi Vedide Baha
Pars İ.Ö.O ve Melih Özakat İ.Ö.O'lunda tamamladım. 2010 yılında İzmir Atatürk
Lisesi'nden mezun oldum. 2010 yılında Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'ni
kazandım.
36

Benzer belgeler

Temporomandibular eklem osteoartriti: olgu bildirimi

Temporomandibular eklem osteoartriti: olgu bildirimi 1.1.2Temporal Kemik ........................................................................5 1.1.3 Artiküler Disk ............................................................................. 6 1....

Detaylı

KONDİLEKTOMİ VE SİLİKON İNTERPOZİSYONU İLE TEDAVİ

KONDİLEKTOMİ VE SİLİKON İNTERPOZİSYONU İLE TEDAVİ birlikte gap artroplasti veya interpozisyonel artroplasti yapõlmasõ gerekmektedir. Gap artroplastide en az 1 cm lik kondil rezeksiyonu yapõldõktan sonra genellikle araya fasya, kõkõrdak ve derma gi...

Detaylı