2023`e ne kadar yakınız?

Transkript

2023`e ne kadar yakınız?
SIM
NO
LIKDECEMBER
ARA
20
13
“İhracata dayalı büyümeye
ağırlık vermemiz gerekiyor”
“We need to focus
on growth by exports”
5 SAYIISSUE: 74 K
R: 1
A
M
VE
RBE
Mehmet BÜYÜKEKŞİ
TİM Yönetim Kurulu Başkanı
TIM President of Board of Directors
L
YI
A
YE
“Yeni teşvikler küresel cazibe
merkezi yaratabilir”
“New incentives can create a global
centre of attraction”
Kudret ÖNEN
OSD Yönetim Kurulu Başkanı
OSD President of Board of Directors
TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS
“İç pazarı güçlendirmek
hedeflerimize yakınlaştırabilir”
“Strengthening domestic market
would make us closer to our goals”
Ekonomist Uğur Civelek:
“2023 Vizyonu ne kadar gerçekçi?”
“2023 Vision: To what extend it is realistic?”
2
Mustafa BAYRAKTAR
23
ODD Yönetim Kurulu Başkanı
ODD President of Board of Directors
2023'E NE KADAR YAKINIZ?
HOW MUCH CLOSE ARE WE TO 2023 GOALS?
“Atılacak adımların daha sağlıklı ve
sürekli olması gerekiyor”
Alman kalitesini yaratan
Enstitü Türkiye’de
The institute that created the
German quality is now in Turkey
“The steps need to be taken more
healthfully and continually”
H. Şükrü ILISAL
OYDER Yönetim Kurulu Başkanı
OYDER President of Board of Directors
Hakan DOĞU:
“En iyi bildiğim şey kendim gibi davranmaktır”
“What I know best is to act as I am”
üyelerimize üye katıyoruz!
3 3 1
growth is going on
TAYSAD DERGİ’DEN FROM TAYSAD MAGAZINE
2023'e giden yolda
değişim ve dönüşüm
TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS
Sahibi Publisher:
TAYSAD adına Yönetim Kurulu Başkanı
For TAYSAD, Chairman of the Board of
Directors Dr. Mehmet Dudaroğlu
Sevgi ÖZÇELİK
TAYSAD Kurumsal
İletişim Uzmanı
Yazı İşleri Müdürü Editor in Chief:
Sevgi Özçelik
Corporate Communication Specialist
n Türkiye’nin 2023 vizyonu ve
hedeflerinde lokomotif sektör
konumundaki otomotiv endüstrisi büyük
bir önem taşıyor. 2023 Otomotiv İhracat
Strateji Belgesi, Türk otomotiv sektörünün
Ar-Ge üssü olma vizyonu çerçevesinde
hayata geçirildi. Genel amaç, otomotiv
sanayinin sürdürülebilir küresel rekabet
gücünü artırmak ve üretimini ileri teknoloji
kullanımının ağırlıklı olduğu katma değeri
yüksek bir yapıya dönüştürmek olarak
belirlendi.
Bu sayımızda 2023 hedeflerine
ulaşmada alınacak yolu görebilmek
adına sektörümüzün değerli dernek
başkanlarının yorumlarına yer verdik.
TİM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet
Büyükekşi, 2023 ihracat hedeflerine
ulaşabilmek için önümüzdeki süreçte
ihracata dayalı büyümeye daha fazla
ağırlık vermenin önemine değindi.
OSD Başkanı Kudret Önen ise hedefler
için birkaç tane yeni üretim projesinin
başlamasının önemli olduğunu dile
getirdi. ODD Başkanı Mustafa Bayraktar
iç pazarın güçlendirilmesini gerektiğini
aktarırken OYDER Başkanı H. Şükrü Ilısal
ise vergi sisteminin iyileştirilmesi üzerine
değerlendirmelerde bulundu.
2023 vizyonuna değişik bir bakış açısı
getiren Uğur Civelek, 2023'de dünyanın
ve Türkiye'nin hangi noktada olacağının
öngörüsünde bulunmaya çalıştı.
TAYSAD olarak Strateji Belgesi'nde
yer alan hedefleri ve ülkemizin 100. yılı
2023 vizyonunu otomotiv endüstrisi
için heyecan verici buluyoruz. Artık 10
yıldan daha az kalan bu sürede alınacak
yolun öneminin farkında olarak küresel
pazarlarda rekabet gücümüzü artırmaya
devam ediyoruz.
Otomotiv sanayimizin devlet nezdinde
temsilinin yanı sıra, üyelerimiz, yurtiçi
ve yurtdışındaki ana sanayi firmalarımız
ve değer zincirindeki tüm paydaşlarımız
ile ilişkilerimizi güçlendirmeye yönelik
çalışmalarımız devam ediyor. Türkiye'nin
ise hedeflere ulaşmakta emin adımlar ile
yol aldığını görüyoruz.n
4
Kasım November - Aralık December 2013
Yayın Kurulu Editorial Board:
Dr. Mehmet Dudaroğlu
Alper Kanca
Sevgi Özçelik
Editörler Editorial:
Burçin Yeşiltepe
[email protected]
The change and the transformation
on the road to 2023
Yayın Yönetmeni Publishing:
Sevgi Özçelik
[email protected]
Being as the locomotive sector, automotive
industry has an important role in Turkey’s
2023 vision and objectives. 2023
Automotive Export Strategy Document
is brought into action within the scope of
the automotive sector’s vision of being
the R&D base. The overall objectives are
defined as to increase the sustainable
global competitiveness of the automotive
industry and to transform its production
into a high value added structure which is
based on advanced technology. Therefore,
we assigned this issue to the comments
of the sector associations’ presidents in
order to see the road ahead to achieve 2023
objectives.
Görsel Yönetmen Art Director:
İlter Çıtak
[email protected]
TIM President Mehmet Büyükekşi
emphasized the importance of focusing
on export based growth for the upcoming
period in order to achive these objectives.
OSD President Kudret Önen indicated that
it is important to initiate new production
projects. ODD President Mustafa Bayraktar
put an emphasis on strengthening the
domestic market, where OYDER President
H. Şükrü Ilısal shared his assessment on
improving the tax system. Uğur Civelek,
who brought a different point of view on
2023 vision, elaborated on his foresight
where the world and Turkey will be in 2023.
Yapım Production:
Mavi Tanıtım ve İletişim
Ayrılık Çeşme Sok. No: 122
Yeldeğirmeni 34500 Kadıköy - İstanbul
Tel: +90 216 418 59 31
Faks: +90 216 348 95 22
www.mavitanitim.com.tr
We, as TAYSAD, find the objectives of the
Strategy Document and Turkey’s 100th
year vision very exciting for the automotive
industry. Accordingly, being aware of the
importance of the road ahead, we continue
to increase our competitive powers in the
global markets. Our activities to represent
the sector and to strengthen our relations
with our members, local and foreign
automotive industry representatives and
the stakeholders in the value chain are
stil in progress. Moreover, we see that
Turkey is on the right path to achieve these
objectives.
Yerel - Türkçe - İngilizce - İlmi
Reklam Advertising:
Fırtına Arısoy
[email protected]
Yönetim Yeri Management Centre:
TOSB - TAYSAD
Organize Sanayi Bölgesi 1. Cad.
No: 10/1 Şekerpınar - Çayırova 41480
Kocaeli - Türkiye
Tel: +90 262 658 98 18
Faks: +90 262 658 98 39
www.taysad.org.tr [email protected]
Baskı Printed by:
Özgün Ofset Tic. Ltd. Şti.
Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 21
Otosanayi 4. Levent-İstanbul
Tel: +90 212 280 00 09
İki Ayda Bir Yayımlanır
Tüm yayın hakkı TAYSAD’a ait olup kaynak
gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. Tüm
reklamların sorumluluğu reklam veren
firmalara, yazılardaki görüşler yazarlarına
aittir. TAYSAD Dergi parayla satılmaz.
All publishing rights reserved by TAYSAD
and the content may be quoted by indicating
source. Advertisements are the liability of
advertising firms. Opinions are the liability of
writer. TAYSAD Magazine is distributed free
of charge.
CLEPA
Avrupa Otomotiv Yan Sanayicileri Derneği
TAYSAD CLEPA üyesidir
TAYSAD is a Member of CLEPA
www.taysad.org.tr
İÇİNDEKİLER CONTENT
İÇİNDEKİLER
Content
2023 HEDEFLERİ
TAYSAD DERGİ’DEN
FROM TAYSAD MAGAZINE
4 2023'e giden yolda
değişim ve dönüşüm
The change and the transformation
on the road to 2023
Sevgi ÖZÇELİK
TAYSAD Kurumsal İletişim Uzmanı
Corporate Communication Specialist
TAYSAD'DAN MESAJ
MESSAGE FROM TAYSAD
8 İç pazardaki ölçeğimizi
büyütmemiz gerekiyor
We should increase our scale in
domestic market
Süheyl BAYBALI
TAYSAD Genel Koordinatörü
Executive Officer
2023 GOALS
28 2023'e ne kadar yakınız?
How much close are we to
2023 goals?
48 2023 vizyonu
ne kadar gerçekçi?
2023 Vision: To what extend
it is realistic?
Uğur CİVELEK
Ekonomist
Economist
30 “İhracata dayalı
büyümeye ağırlık vermemiz
gerekiyor”
“We need to focus
on growth by exports”
Mehmet BÜYÜKEKŞİ
TİM Yönetim Kurulu Başkanı
TIM President of Board of Directors
34 “Yeni teşvikler küresel
cazibe merkezi yaratabilir”
“New incentives can create a global
centre of attraction”
Kudret ÖNEN
OSD Yönetim Kurulu Başkanı
OSD President of Board of Directors
TAYSAD'DAN HABERLER
PATENT HAKLARI
PATENT RIGHTS
78 Patent hakkı ve bu
hakkın komşu kavram ve
hukuki yollarla ilişkileri
Patent rights and their relations
with neighbouring concepts and
legal ways
NEWS FROM TAYSAD
54 Ar-Ge, meyvelerini
2015’de verecek
R&D will fruit in 2015
58 Alman kalitesini yaratan
Enstitü Türkiye’de
The institute that created the
German quality is now in Turkey
60 Comvex İstanbul 2013
gerçekleştirildi
Comvex Istanbul 2013 has been held
OTOMOTİV SANAYİ
AUTOMOTIVE INDUSTRY
84 Ford Otosan’dan global
platformlarda yan sanayiye
tam destek
Full support from Ford Otosan to the
supply industry on global platforms
FUAR
FAIR
86 Automechanika
İstanbul 2014
SEKTÖR ANALİZİ
SECTOR ANALYSIS
14 Otomotiv sanayi
38 “İç pazarı güçlendirmek
hedeflerimize
yakınlaştırabilir”
üretiminde yüzde 12 artış
“Strengthening domestic market
would make us closer to our goals”
Production increased by 12 % in
automotive industry
Mustafa BAYRAKTAR
ODD Yönetim Kurulu Başkanı
ODD President of Board of Directors
TAYSAD ALMANYA
TEMSİLCİLİĞİ
TAYSAD GERMANY
LIAISON OFFICE
22 Otomotivde ne
değişmeli?
What does it take to change in
automotive?
Ahmet YILMAZ
Tataristan’dan yatırım daveti
Tatarstan invites TAYSAD members
for investments
ÜYELERDEN HABERLER
NEWS FROM MEMBERS
66 TAYSAD ve OUYA
işbirliğine gidiyor
TAYSAD and OUYA to cooperate
68 Atma Değerlendir Projesi
44 “Atılacak adımların daha
sağlıklı ve sürekli olması
gerekiyor”
“The steps need to be taken more
healthfully and continually”
H. Şükrü ILISAL
OYDER Yönetim Kurulu Başkanı
OYDER President of Board of Directors
TAYSAD Almanya Temsilcisi, exTim
GmbH Yönetim Kurulu Başkanı
TAYSAD Germany Representative,
Chairman of the Board of exTim GmbH
6
64 TAYSAD üyelerine
Automechanika İstanbul 2014
Kasım November - Aralık December 2013
çığ gibi büyüyor
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE
İNSANLAR
AUTOMOTIVE SECTOR AND
PEOPLE
72 HAKAN DOĞU: En iyi
bildiğim şey kendim gibi
davranmaktır
Hakan Doğu: What I know best is to
act as I am
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN MESAJ
MESSAGE FROM TAYSAD
SÜHEYL BAYBALI
TAYSAD Genel Koordinatörü
Executive Officer
İç pazardaki ölçeğimizi
büyütmemiz gerekiyor
Değerli Üyelerimiz,
A
cısıyla tatlısıyla bir yılı daha geride bıraktık.
2013 yılında ülkemizde olduğu gibi dünyada da ekonomik zorluklar yaşandı. Yılı sektörümüz açısından değerlendirdiğimizde, rakamlar
bazında beklenenden çok farklı bir yıl geçirmediğimizi söyleyebiliriz. Bu yıl da son 8 yıldır olduğu gibi yüzümüzü güldüren en önemli konu İhracat Şampiyonluğumuz idi. Yılı, bir önceki yıla
göre 11,8’lik artış sağlayarak 21 milyar 305 milyon dolarla ihracatla tamamladık. Buna rağmen
toplam ihracatımızdan yüzde 14 pay alarak liderliğini koruyan sektör ihracatımız, 24 milyar 730
milyon dolar ile rekor kırdığımız 2008 değerlerinin altında bir seyir izledi.
Yılın son günlerinde 2014’e dair beklentilerimizi ve öngörülerimizi netleştirdik. Ancak yeni yıl
beraberinde yeni sürprizleri de getirdi, maalesef bunlar pek de keyifli sürprizler olmadı. Banka kredilerine getirilen sınırlandırmaların ardından, yılın ilk günlerinde otomotivdeki ÖTV oranlarının artırılması tüm sektör temsilcilerini şaşırttı. Zira bu hiç birimizin beklemediği kötü bir sürpriz oldu.
Sanayimizin hem orta
vadedeki hedeflerini
yakalayabilmesi hem
de 2023 vizyonunda
başarı sağlayabilmesi
için sistematik olarak
desteklenmesi son
derece önemlidir.
8
Alınan karar ile otomobillerdeki ÖTV oranları, 1600 cc ve altında yüzde 40’tan yüzde 45’e,
1600 cc ve 2000 cc arasındaki otomobillerde
yüzde 80’den yüzde 90’a, 2000 cc ve üzerindeki otomobillerde ise yüzde 130’dan yüzde145’e
yükseltildi. Bu karar, sektör temsilcilerinin 2014
yılı öngörülerini revize etmesini de beraberinde
getiriyor. Yaklaşık 800-850 bin adet düzeyinde
olan iç pazarımızın, bu yıl çok daha aşağılarda
kalması pek şaşırtıcı olmayacaktır.
2013’de nispeten iyi bir iç pazar rakamına ulaşsak da potansiyelimizin altında seyrettiğimiz de
Kasım November - Aralık December 2013
bir gerçek. Genç nüfusumuz, kişi başına araç sahipliğimiz ve yaşlı araç parkımızı göz önüne aldığımızda, mevcut potansiyelimizi yeterince değerlendiremediğimizi görebiliyoruz. Bunun da
ana nedenlerinden biri sektördeki vergi politikalarıdır. İhracatımızın en yoğun olduğu Avrupa
Bölgesi’ndeki uygulama araç yaşlandıkça vergilerin artırılması iken ülkemizde bunun tam tersi
bir uygulama mevcuttur.
Alınan kararlar, artık bize önümüzdeki günlerin
eskilerinden çok daha zorlu geçeceğini de gösteriyor. Yaşanan son gelişmelerin, dergimizin bu
sayısında ele aldığımız 2023 Vizyonunu olumsuz
etkilememesini umuyoruz. 2023 hedeflerimize,
sadece küresel pazarlardaki iş hacmimizi artırarak değil aynı zamanda iç pazardaki ölçeğimizi
de büyüterek ulaşmamız mümkün olacaktır.
Sanayimizin hem orta vadedeki hedeflerini yakalayabilmesi hem de 2023 vizyonunda başarı sağlayabilmesi için sistematik olarak desteklenmesi
son derece önemlidir. Bu nedenle, 2023 hedeflerimiz için vakit kaybetmeden, yeni düzenlemeler yaparak, vergi yüklerini kademeli olarak düşürerek, dolayısıyla iç pazarımızı güçlendirerek yola
devam etmemiz gerekiyor.n
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN MESAJ
MESSAGE FROM TAYSAD
SÜHEYL BAYBALI
TAYSAD Genel Koordinatörü
Executive Officer
We should increase our
scale in domestic market
Distinguished Members,
W
ith its ups and down once again we have
got through another year. In 2013 economical difficulties had been experienced globally,
as well as in our country. When we evaluate the
year in terms of our sector, it is fair to say that
we didn’t experienced a year significantly different than what we expected on the basis of
the figures. The most important matter this year
as it was for the last 8 years which makes us
happy was our Export Title. We have completed
the year with a export volume at value of 21 billion 305 million USD with an increase of 11,8 %
comparing the previous year. Despite the fact
that leadership of our sectoral export activities
maintained amongst the overall export activities by achieving 14 percent share, it was still under the figures of 2008 when we had a record
breaking year with 24 billion 730 million USD.
At the last days of the year we have clarified
our expectations and forecasts for 2014. However, New Year has brought us new surprises
which unfortunately those surprises are not the
pleasant ones. Following the limitations introduced for the bank loans, increase in Special Consumption Tax surprised sector members. Because this has been a bad surprise that none of us
was expecting.
By the adopted resolution Special Consumption Tax rates has been increased as follows; for
1600 cc and under automobiles from 40 % to
45 %, for 1600 cc to 2000 cc automobiles from
80 % to 90 % and for 2000 cc and over automobiles from 130 % to 145 %. Such resolution comes with a necessity for sector members to revise their forecasts for 2014. It would not come
10
Kasım November - Aralık December 2013
as a surprise that our domestic market figures
remaining under the current figures of 800-850
thousand units.
Even though we have reached a relatively good
domestic market figures in 2013, it still is a fact
that we are below our potential level. When we
take our young population, per capita vehicle
owning and our old vehicle park into consideration, we can see that we are not making a good
use of our potential. One the main reasons of
this is the sectoral tax policies. The tax practise
in European Zone where our importation is concentrated, is based on method “the older the
vehicle gets the more tax is applied” but in our
country there is exact opposite practise.
Adopted resolutions are showing us that the
coming days shall be a lot difficult than the old
days. We are hoping that the latest developments shall not negatively affect our 2023 Vision which we address in this edition of our magazine. Reaching our targets for 2023 shall not
be possible only with our business volume within global markets but also with increasing our
domestic market volume.
It is very important that our industry is getting
supported in order to achieve its mid-term targets as well as succeeding in 2023 vision. Therefore for our 2023 targets, without wasting any
time we need to keep going by adopting new
regulations, reducing the tax load gradually and
strengthening domestic market. n
Best Regards.
www.taysad.org.tr
SEKTÖR ANALİZİ SECTOR ANALYSIS
A.I.O.S.
2.472
61
BMC
Ford Otosan
0
0
5.378
23
225.640
57
1
0
0
59
35.017
1.793
37
0
0
4.322
0
98
266.035
Hattat Tarım
1.977
Honda Türkiye
13.773
2
Hyundai Assan
88.945
15
2
M. Benz Türk
900
4
16.950
73
9.857
3
Man Türkiye
Otokar
563
7
3.691
47
1.187
15
310
8
371
0
1.175
15
1.175
29
0
0
1.185
15
148.008
39
836
2
12.246
20.641
1.187
35
0
2.493
52
548
11
Tofaş
77.282
13
Toyota
91.005
16
311.664
582.669
100
2.908
225.290
91.005
Türk Traktör
Toplam
4.384
53
Temsa
1.977
88.945
90
311.664
5
13.773
Karsan
Oyak Renault
Toplam
Totals
%
Traktör
F. Tractor
%
Midibüs
Midi-Bus
%
Minibüs
Mini-Bus
%
Otobüs
Bus
%
Kamyonet
Pick Up
%
B. Kamyon
M. Truck
%
K. Kamyon
L. Truck
%
Otomobil
Pass. Car
Firmalar
Companies
Otomotiv sanayi firmalarının 2013 yılı 11 aylık üretimleri
Production of automotive manufacturers in the 11 months of 2013
4.047
100
23.228
100
383.876
100
7.858
100
35.888
100
4.834
100
35.661
95
35.661
37.638
100
1.080.038
Kaynak: OSD K. Kamyon: AYA 3.5-1.2 Ton, L. Truck: GVW: 3.5-12 Ton, B. Kamyon: AYA 12 Ton’dan Büyük, M. Truck: GVW 12 Ton And Up
Otomotiv sanayi üretiminde yüzde 12 artış
OSD verilerine göre, Kasım ayında üretim
yüzde 12 artışla 113,678 adet oldu. Otomotiv
sanayi üretimi Ocak-Kasım döneminde ise
yüzde 6 artışla 1.04 milyon adet olarak
gerçekleşti. İhracat Kasım ayında yüzde 10
artışla 75,398 adete yükselirken, toplam
pazar ise yüzde 11 büyüme ile 83,019 adet
olarak gerçekleşti.
2
013 yılı Ocak-Kasım
döneminde 442 bin
adedi otomobil olmak üzere,
toplam 759 bin adet taşıt ihraç
edildi. 2013 yılı Ocak-Kasım
döneminde gerçekleşen taşıt
aracı ihracatı, 2012 yılı aynı
dönemine göre yüzde 14
oranında arttı. Uludağ ve Orta
Anadolu İhracatçılar Birlikleri
verilerine göre, 2013 yılı OcakKasım döneminde toplam
ihracat, 2012 yılı aynı dönemine
göre yüzde 12 oranında arttı ve
19,7 milyar dolar oldu. Bu ayda,
toplam ana sanayi ihracatı yüzde
13, yan sanayi ihracatı ise yüzde
10 oranında arttı.
14
Kasım November - Aralık December 2013
Production
increased by 12
% in automotive
industry
According to
Automotive
Manufacturers
Association (OSD),
in November the
production was
113.678 units with
a raise of 12 %.
Automotive industry
production in JanuaryNovember period
was 1,04 million units
with a raise of 6 %. In
November, the exports
increased by 10 % and
reached 75.398 units
and the total market
growth of 11 % was
recorded as 83.019.
Toplam otomotiv sanayi ihracatı,
2013 yılı Ocak-Kasım dönemi
itibariyle, ihracat sıralamasında
birinci sırada yer aldı.
Otomotiv üretimi
2013 Ocak-Kasım döneminde
bir önceki yılın aynı dönemine
göre toplam üretim yüzde 6,
otomobil üretimi ise yüzde 9
oranında arttı. Bu dönemde,
toplam üretim 1.042 bin
adet, otomobil üretimi ise
583 bin adet düzeyinde
gerçekleşti. 2013 yılı OcakKasım döneminde üretim küçük
kamyonda yüzde 50, minibüste
yüzde 37, otobüste yüzde 33,
midibüste yüzde 24 oranında
arttı, büyük kamyonda yüzde
8, kamyonette ise yüzde 1
oranında azaldı. Bu dönemde,
traktör üretimi yüzde 7 oranında
azalarak 38 bin adet oldu.
İthalatın pazar payı: yüzde 78
2013 yılı Ocak-Kasım
döneminde toplam satışlar 758
bin adet oldu ve toplam pazar
2012 yılı aynı dönemine göre
yüzde 9 oranında arttı. 2013
yılı Ocak-Kasım döneminde
otomobil satışları, 2012 yılı
aynı dönemine göre yüzde 19
oranında arttı ve 563 bin adet
düzeyine yükseldi. 2013 yılı
Ocak-Kasım döneminde geçen
yıla göre toplam otomobil
satışları yüzde 19, ithal otomobil
satışları ise yüzde 26 oranında
arttı, yerli otomobil satışları ise
yüzde 2 oranında azaldı. İthalatın
pazar payı, 2013 yılı Ocak-Kasım
döneminde yüzde 78 gibi çok
yüksek bir oranda gerçekleşti.
2013 yılı Ocak-Kasım
döneminde, geçen yıla göre
toplam hafif ticari araç satışları
yüzde 14, yerli hafif ticari araç
satışları yüzde 23, ithal hafif
ticari araç satışları ise yüzde 3
oranında azaldı. İthalatın pazar
payı, 2013 yılı Ocak-Kasım
döneminde yüzde 48 oldu. n
www.taysad.org.tr
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Otosan Ford'u büyütecek
Ford
Başkanı
Bill Ford
Hedef büyüten Amerikan Ford, 2015’te
kâra geçmeyi planlıyor. 5 yılda 25
yeni model üreteceklerini açıklayan
Ford Başkanı Bill Ford, Gölcüklü
Transit Ailesi’nin Avrupa’da kilit rol
oynayacağını belirtti.
F
ord, 2008’de küresel krizin
ardından ABD ’de yakaladığı
ekonomik toparlanmayı şimdi de
Avrupa ’da tekrarlamak istiyor.
Bunun için önümüzdeki 5 yılda
25 modeli piyasaya sunmaya
hazırlanan Ford’un Avrupa’da
büyümek için en büyük
silahlarından biri de Otosan’la
birlikte Gölcük’te ürettiği
‘Transit ailesi’ olacak. Ford,
küçük sınıfta yeni ‘Ka’ modelini,
SUV’larda Ecosport ve Edge’i,
süper sporda ise yeni Mustang’ı
Avrupa’da pazara sürecek.
2015’te kâr edecek
Barselona’da düzenlenen
ve Avrupa’dan 2400 bayinin
katıldığı ‘İleriye Gitmek’ (Go
Further) sloganlı zirvede
konuşan Ford Başkanı Bill
Ford, “Avrupa’da krizin en
kötüsü geride kaldı. Biz de
krizde Amerika’da çok çalıştık
ve üstesinden geldik. Şimdi
aynı seyahati Avrupa’da da
yapacağız” dedi. Avrupa’da
büyümelerinde son yıllarda
Otosan to
enlarge Ford
Ford is willing
to repeat the
economical recovery
in Europe, once they
did in the US after
the global crisis in
2008. Therefore,
they are getting
prepared to release
25 new models in
the next 5 years
and one of their
most important
weapons in order
to grow in Europe
will be the Transit
family manufactured
by Otosan in
Golcuk. Ford will
soon launch the
new models of
Ka in small class,
Ecosport and
Edge in SUVs and
Mustang in super
sport class.
Ford Başkan
Yardımcısı
Stephen
Odell
hızla satışları artan ‘Transit
ailesinin de payının büyük
olacağını söyleyen Ford, 2015’te
Avrupa’da tekrar kâra geçmeyi
hedeflediklerini belirtti.
“Türkiye’de üretilecek 2 tonluk
Transit ile ailenin en küçüğü
olan Transit Courier’i piyasaya
sunarak güçlü Transit ailemizi
tamamlayacağız” diye konuştu.
Avrupa’da % 20 büyüyecek
440 bin kapasite
Ford Başkan Yardımcısı
Stephen Odell de 5 yılda Avrupa
otomotiv pazarının yüzde
20 büyüyeceğini belirterek,
“2012’de Amsterdam’da 5
yıl içinde 15 yeni model sözü
vermiştik. Bunu 25’e çıkarttık.
Türkiye ’de üretilen Transit
ailesiyle ticari araçta çok önemli
bir marka yarattık. Bu aileye
bağlı olarak yeni modeller 2014
yılında Gölcük’ten gelmeye
devam edecek” dedi. Bu yıl
Transit Connect’in Avrupa’da
yılın ticari aracı seçildiğini
hatırlatan Odell, aynı ödülü
geçen yıl ise Transit Custom’ın
aldığını hatırlattı. Odell,
Ford Otosan Genel Müdürü
Haydar Yenigün, Gölcük’teki
ikinci fabrikayla birlikte 2014’ten
itibaren 440 bin adet kapasiteye
sahip olacaklarını belirterek, “İç
pazarda hafif ticarideki düşüşü
yeni model ve ihracatla kaparız.
Avrupa’daki pazarın yeniden
büyümeye başlaması bizim
için büyük avantaj yaratacak”
dedi. 11 yıldır Türkiye’de en çok
satan marka olduklarını belirten
Yenigün 2013 için VW ile liderlik
için çekiştiklerini vurgulayarak,
“Liderlik için çalışmalarımız
sürüyor. Ancak ikincilik sürpriz
olmaz” dedi. n
Avrupa ticari araçla büyüyecek
Stephen Odell Ford'un Avrupa'daki büyüme stratejisinde asıl büyük
başarının ticari araçlarla gerçekleşeceğini belirtti. Odell, "Türkiye'de
üretilen Transit ailesiyle ticari araçta çok önemli bir marka yarattık.
Bu aileye bağlı olarak yeni modeller 2014 yılında Gölcük'ten gelmeye
devam edecek. Avrupa'da hafif ticari araç satışlarımız hızla yükseliyor
ve son 10 yılda Avrupa'da tarihi rekora ulaştı."dedi.
16
Kasım November - Aralık December 2013
www.taysad.org.tr
VW'nin milyarlık kararı
bekleniyor
VW Ticari Araçlar Sözcüsü Dr. Scherelis,
firmanın 2016 yılında üreteceği yeni ticari aracı
Crafter'ın 1 milyar avroluk tesis yatırımının
yapılacağı ülkeye ilişkin henüz kesin bir karar
verilmediğini bildirdi.
V
olkswagen (VW) Ticari
Araçlar Sözcüsü Dr.
Guenther Scherelis, firmanın
2016 yılında üreteceği yeni
ticari aracı Crafter'ın üretiminin
yapılacağı ülkeye ilişkin,
"Volkswagen bu proje için
çeşitli ülkelerde çeşitli yerleri
araştırmaktadır. Henüz kesin bir
karar verilmiş değil" dedi.
Scherelis, bazı yerli ve yabancı
medyada yer alan Alman
otomobil üreticisi VW'nin yeni
Crafter'ın üretileceği yaklaşık
1 milyar avroluk tesis yatırımı
için Türkiye yerine Polonya'yı
seçtiği şeklinde çıkan haberleri
doğrulamadı. AA muhabirinin
konuya ilişkin sorularını
yanıtlayan Scherelis, henüz
kesin bir karar alınmadığını
ve firmanın çeşitli ülkelerde
çalışmalarını devam ettirdiğini
söyledi.
Araştırılan ülkeler arasında
hangi ülkenin favori
olduğuna ilişkin soruyu
yanıtlayan Scherelis, "Bu
aşamada herhangi bir
yorum yapamayız" yanıtını
verdi.
Yaklaşık 3 bin kişilik
yeni istihdam yaratması
öngörülen yatırımın
Türkiye'de yapılmasına
ilişkin geçmiş dönem
Ekonomi Bakanı Zafer
Çağlayan ve Doğuş Grubu
Yönetim Kurulu Başkanı
Ferit Şahenk, Cenevre
Otomobil Fuarı'nda Alman
yetkililerle görüşme
yapmıştı.
VW, Audi, Seat, Skoda,
Bentley, Porsche, Bugatti,
Lamborghini, MAN,
Scania gibi markaları
çatısı altında bulunduran
Volkswagen Grubu'nun
Avrupa, Amerika, Asya
ve Afrika'da toplam 106
fabrikası bulunuyor.
Konuya ilişkin detaylı
açıklamanın yakın
zamanda yapılması
beklenirken, basında "VW
1 milyar avroluk tesis
yatırımı için Türkiye yerine
Polonya'yı seçti" haberleri
yer almıştı. n
Billion euro decision of VW expected
On the location where Volkswagen will manufacture the
new commercial vehicle Crafter in 2016, VWCommercial
Vehicles spokesman Dr. Guenther Scherelis said, “Volkswagen
has been researching in several locations in several countries
for this project, but a definite decision hasn't been given yet.”
www.taysad.org.tr
Kasım November - Aralık December 2013
17
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Hyundai Assan,
kurulu kapasitesinin
tamamını kullanacak
Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı
Ali Kibar, "Önümüzdeki yıl yaklaşık 200
bin adet üretim planlarken, ithalatla
birlikte hacmimizi daha da yukarı
taşımaya çalışacağız" dedi.
H
yundai Assan Yönetim
Kurulu Başkanı Ali Kibar,
Hyundai Assan'ın 2014 yılı
planlarına ilişkin "Bu yıl 102 bin
adet üretim yaptık. Yılı ithalatla
birlikte aşağı yukarı 130 bin
gibi bir hacimle bitireceğiz.
Önümüzdeki yıl ise yaklaşık
200 bin adet üretim planlarken,
ithalatla birlikte hacmimizi daha
da yukarı taşımaya çalışacağız"
dedi.
Kibar, Hyundai'nin i10 modelinin
üretim bantlarında olduğunu,
i10'la beraber i20 üretiminin de
planlandığı gibi devam ettiğini
söyledi.
Gelecek yıl için Hyundai
Assan'daki kurulu kapasitenin
tamamına yakınını kullanacak
şekilde bir program
hazırladıklarını anlatan Kibar,
"i10 ürünümüz özellikle
bütün Avrupa coğrafyasında
beğeni kazandı, Türkiye'de
de bunun çok beğenildiği
izlenimini alıyoruz. Aylık üretim
rakamlarımızı daha yukarılara
çıkardık ve önümüzdeki yılın
ilk çeyreğinden sonra da
3. vardiyayı devreye alacak
şekilde kadro çalışmalarımızı
yapıyoruz. Bununla bağlantılı
Sosyal Güvenlik Kurumu'yla
bir mutabakat zabtı imzaladık.
Kapasite artırımının yanında
istihdamı da artırıyoruz" diye
konuştu.
Hyundai Assan'ın gelecek yıla
ilişkin hedeflerini paylaşan Kibar,
tedarik amaçlı görüşmeleri
sürdürdüklerine değinerek
18
Kasım November - Aralık December 2013
Hyundai
Assan to
operate in full
capacity
About 2014
plans of
Hyundai Assan, the
Chairman Ali Kibar
said, “This year
we performed a
production of 102
thousand units.
Together with the
imports we will
complete the year
roughly with 130
thousand units.
We plan to have
a 200 thousand
unit production in
2014 and will try to
increase our volume
as well as imports.”
şunları kaydetti: "Bu yıl 102
bin üretim yaptık. Yılı ithalatla
birlikte aşağı yukarı 130 bin
gibi bir hacimle bitireceğiz.
Önümüzdeki yıl ise yaklaşık
200 bin adet üretim planlarken,
ithalatla birlikte hacmimizi
daha da yukarı taşımaya
çalışacağız. Tüm planlarımızı
yaptık. Önümüzdeki yıl da bir
taraftan Türk iç piyasasına i10'u
ve i20'yi kendi tesislerimizden,
diğer ürünleri de bölge
coğrafyasındaki Hyundai'nin
tedarik merkezlerinden
sağlayarak iç pazardaki
tedariğimizi ve satışımızı realize
ediyoruz. Buna ilaveten ihracat
pazarlarına yönelik de ihracat
planlarımızı yaptık. Siparişlerimizi
Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar: "Yerli
bir ürünün geliştirilebilmesi için bir kere yeni bir platform
kurulması gerekir. Bunun bir yatırımının olması lazım, üretim
bandının. Ürünün gelişimiyle ilgili yatırımlar söz konusu. Ve
sizin dağıtım kanallarınıza bugünün dünyasında tek bir tip
ve modelle bu ölçeği yakalamak zor. Otomotiv sektöründeki
rekabet edebilir yapı 200 binlik ve üzeri platformlarda bu
rekabeti sağlayabilmek mümkün."
alıyoruz. Önümüzdeki yılla
ilgili de yıllık bazda iş planları
bağlamında değişik ülkelerdeki
satış teşkilatlarıyla mutabakatlar
sağlanıyor."
"Yerli oto için yeni bir
platform gerekli"
Yerli otomobil üretimine ilişkin
bir soru üzerine, sektördeki
birçok oyuncunun yabancı
firmalara lisans karşılığı
üretim yaptığını anımsatan
Kibar, yerli otomobil üretimi
için rekabetçiliği korumaya
dönük korumacı bir platform
oluşturulması gerektiğine
işaret etti. Uluslararası
anlaşmalarla taahhüt
edilen çeşitli yükümlülükler
bulunduğunu belirten Kibar,
"Bu formatın dışına çıkmak
markalaşma anlamında bir
hayli ilave maliyetler getiriyor.
Mevcut sanayinin yapısına
baktığımızda, gerek üretim
'mix'i gerek hafif ticari araçlarla
binek araçlar arasındaki lokal
vergilendirmelerden (ÖTV) gelen
farklılaştırmalar Türkiye'nin
binek aracını kendine özgün
yapıp taahhüt ettiği uluslararası
anlaşmaların dışına çıkması
zor görünüyor. Burada AB
ile yapılan bir Gümrük Birliği
mutabakatı var. Ticaretin
zorlaştırılmamasına yönelik
bir takım engeller anlamında
zorlayıcı kurallar var. Bunların
dışına çıkılması biraz zor"
değerlendirmesini yaptı. n
www.taysad.org.tr
BMW motorlu ilk Toyota,
Türkiye'de üretilecek
Toyota’nın dizel teknolojisi ve yeni nesil çevreci
teknolojiler konusunda BMW ile yaptığı işbirliği
anlaşmasında ilk adım atıldı. Dizel motor
yelpazesini genişletecek olan bu yeni proje
Toyota Verso’ya uygulandı.
T
oyota mühendislerinin
yoğun çalışmaları ile motor
ve aracın kusursuz birleşimi
sağlandı. Bu yeni motorun
uygulandığı ilk Verso, Toyota
Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş.
tarafından 2014 yılı Ocak
ayından itibaren üretilecek.
Toyota Verso 1.6 D-4D, BMW
grubuyla dizel motor tedarik
anlaşmasına girilmesinden 2
yıl sonra, BMW motoru taşıyan
ilk Toyota modeli olarak Toyota
Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş.
tarafından Ocak 2014 tarihinden
itibaren üretilecek. Böylelikle,
1.6 D-4D ile birlikte Verso, 4
dizel ve 2 benzinli motor olmak
üzere daha geniş bir ürün
çeşitliliği ile piyasaya sunulacak.
Toyota Motor Europe (TME)
Başkan ve CEO’su Didier
Leroy, “Toyota olarak,
otomotiv sanayinin karşı
Toyota
Motor Europe
Başkan ve
CEO’su Didier
Leroy
karşıya geldiği çevre
sorunları ile mücadelede
birden fazla yaklaşımın
gerekliliğine inanıyoruz.
Hibrid teknolojisi, çevre
açısından sürdürülebilir
teknoloji ile araç
üretilmesine yönelik
stratejimizin ana unsuru
olarak artan oranda
gelişmektedir. Bunun
yanısıra Toyota olarak,
Avrupa’da temiz dizel
konusunda da önemli bir
sorumluluğumuz olduğunu
düşünüyoruz. BMW grubu
gibi otomotiv sanayinin
bir başka lider kuruluşu
ile birlikte yaptığımız bu
proje ile, hem ürün tedarik
süremizi iyileştirdik,
hem de ürün geliştirme
maliyetlerimizi azalttık”
dedi.
Tek tesis
Toyota Otomotiv Sanayi
Türkiye A.Ş.’nin, 2014
Ocak ayından itibaren
Verso 1.6 D-4D’nın
üretimine başlayacağı
bildirildi. Sakarya’da
bulunan Toyota Türkiye,
Verso serisini üreten tek
tesis olmasının yanı sıra,
Haziran ayından bu yana
yeni nesil Corolla’yı da
üretiyor.n
The first Toyota with BMW engine to be
produced in Turkey
On Toyota's diesel technology and next – generation
environmental technologies, the first step's been taken in
the cooperation agreement with BMW. Toyota Verso has been
applied on this project which will expand the range of diesel
engines. Verso will begin to be produced by Toyota Motor
Manufacturing Turkey Inc. by January 2014.
www.taysad.org.tr
Kasım November - Aralık December 2013
19
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
ÖTV zammı otomotiv
sektörünü olumsuz
etkileyebilir
43 bin TL’lik bir otomobil için 5 sene
içinde bir otomobil fiyatı kadar vergi
ödendiğine dikkat çeken ODD Yönetim
Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar ÖTV
oranlarındaki artışın otomotiv sektörü
ve bağlantılı sektörlerdeki istihdamı
ve planlanan yatırımları da olumsuz
etkileyeceğini söyledi.
R
esmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe
giren Bakanlar Kurulu kararıyla,
bazı mallarda uygulanan Özel
Tüketim Vergisi (ÖTV) oranları
ile maktu ve asgari maktu
vergi tutarları yükseltildi. Binek
otomobil, cep telefonlarında
uygulanan ÖTV’de artışa gidildi.
Yeni binek otomobil alımında
ödenen ÖTV değişik oranlarda
artırıldı. Buna göre motor silindir
hacmi 1.600 santimetreküpün
altındaki otomobillerde yüzde
40 olarak uygulanan ÖTV
oranı yüzde 45’e, motor
silindir hacmi 1.600-2.000
santimetreküp arasında olan
otomobillerde yüzde 80 olarak
uygulanan ÖTV oranı yüzde
90’a ve motor silindir hacmi
2.000 santimetreküpten büyük
20
Kasım November - Aralık December 2013
The rise
in Special
Consumption
Tax may
adversely affect
the automotive
industry
ODD Chairman
Mustafa
Bayraktar, pointing
out that an amount
of tax equal to a
car price is paid
in 5 years after
purchasing a car
that costs 43.000
TL, said that the
rise in SCT may
adversely affect the
automotive industry
and the investments
and employment in
related sectors.
otomobillerde yüzde 130
olan ÖTV oranı yüzde 145’e
yükseltildi.
ÖTV artışına bağlı olarak sıfır
kilometre binek otomobil almak
isteyenler artık daha fazla para
ödeyecek. Artan vergi, otomobil
fiyatlarına yüzde 3,57 ila yüzde
6,52 oranında zam olarak
yansıyacak. Otomobil markaları
kur farkından doğan zamları
araç fiyatlarına yılbaşından
sonra yansıtmayı da planlıyordu.
Otomotiv fiyatlarında yeni
yılda yüzde 10 civarı bir artış
beklenirken, yeni ÖTV zammıyla
birlikte artışın yüzde 15 dolayına
yükseleceği hesaplanıyor.
Otomotiv Distribütörleri Derneği
(ODD) Başkanı Mustafa
Bayraktar, ÖTV artışının sektör
için sürpriz olduğunu söyledi.
Bayraktar, son dönemde
gerek döviz kurlarındaki hızlı
yükseliş, gerekse BDDK’nın
otomobil kredilerine getirdiği
sınırlamaların 2014 yılında
sektörü olumsuz etkileyeceğini
zaten öngördüklerini ifade
etti. Bayraktar, “Ülkemizde
otomobil satışında alınan
vergilerin yüksekliği kamu
da dahil olmak üzere bütün
kesimler tarafından kabul
gören bir konu. 43 bin liralık
bir otomobil için 5 sene içinde
bir otomobil fiyatı kadar vergi
ödendiğine dikkat çekmiştik.”
açıklaması yaptı. Türkiye’nin
ortalama 16 yaşındaki hurda
araçlara bindiğini ve otomotiv
sektörünün gelişmesi için hurda
araçların trafikten çekilmesi
gerektiğini belirten ODD
Başkanı şunları söyledi: “Bizler
sektörümüzün gelişmesi için
yapılması gerekenleri anlatırken,
öngörmediğimiz bir şekilde
ÖTV oranlarının artırılmış olması
bizim için çok şaşırtıcı oldu.
Bu durum, otomotiv sektörü
ve bağlantılı sektörlerdeki
istihdamı ve planlanan yatırımları
da olumsuz etkileyecektir.”
2014’e dair olumsuz tahminlerin
üzerine ÖTV artışının da
eklenmesiyle sektör için daha
vahim sonuçlar ortaya çıkacağını
ifade eden Bayraktar, “Bugünkü
sürpriz vergi artışı sonrasında,
sektördeki tüm markaların
2014 yılı için belirledikleri hedef
ve stratejileri yeniden revize
etmeleri gerekecek.” dedi.
Toyota Türkiye Pazarlama ve
Satış AŞ Genel Müdürü Ali
Haydar Bozkurt da, “Vergi
artışını yükseltme kararı
sektördeki satış adetlerini
gelecek yıl 500-600 binler
seviyesine geriletecektir.”
değerlendirmesi yaptı.
Türkiye’deki vergilerin yüzde
20’sini otomotiv ve otomotivle
bağlantılı sektörlerin oluşturduğu
bilgisini veren Bozkurt,
ekonomideki yavaşlatma
ve soğutma çalışmalarının
istihdamı doğrudan olumsuz
etkileyeceğini ifade etti.n
www.taysad.org.tr
TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE
Otomotiv sektöründe Türkiye’nin görece üstün
olduğu alan tedarik sanayidir. Bundan dolayıdır
ki, otomotiv strateji ve politikalarının merkezinde
tedarik sanayi olmalıdır.
Otomotivde
ne değişmeli?
AHMET YILMAZ
TAYSAD Almanya Temsilcisi, exTim GmbH Yönetim Kurulu Başkanı
TAYSAD Germany Representative, Chairman of the Board of exTim GmbH
2
023 hedeflerine ulaşmak için
Türkiye, Otomotiv Strateji
Belgesi’nde revizyona
gitmelidir. Tabii bu sil baştan durumu
değil. Odaklanmada bir değişiklik
gerçekleştirilmek zorunludur.
Otomotive artık başka yerden bakmak
gerekiyor. Neden mi?
Birincisi, önemli ana sanayileri,
Türkiye’de yatırım yapmak için
getiremiyoruz. Bunun nedenlerine
tek tek girmek istemiyorum. Ya
yeterince cazip değiliz ya da bu firma
merkezlerinin gelişim stratejisinde
biz yokuz, bana göre her ikisi de…
İkincisi, ana sanayide yerli araç/marka
yaratmak için babayiğit aranıyor ve o da
ortalıkta yok. Aslında ortam jargon tabir
ile belirtmek gerekirse ‘delikanlılık’
yapılacak bir ortam değil. Küresel
çapta faaliyet gösteren 17 önemli ana
sanayi firması neyin, nerede olabilirliği
veya olması gerektiği konusunda
çok net fikirlere sahip. Örneğin sizler
VW’nin Türkiye yerine Polonya’da
yatırım yapmasına şaşırdınız mı? Ben
şaşırmadım çünkü VW’nin büyüme
stratejileri irdelendiğinde böyle karar
verileceği belli idi. Önümüzdeki dönem
zaten bu 17 firma arasında değişik
alandaki kapışmalar neticesinde
sürecin nereye doğru evrileceğini de
göreceğiz.
Otomotivin küresel merkezlerinden biri
olan Almanya’dan birkaç örnek vererek
sürecin eğilimlerine bakmak gerekirse;
•2013 yılında Almanya’da trafiğe
yeni kayıtlı olan araçların %63,5’i
Almanya’da üretilen araçlardan
oluşmaktadır ve VW’nin payı %
39,2’dir. Bilhassa İtalyan ve Fransız
menşeili araç üreticileri bu piyasada
olağanüstü kayıplar yaşadı. Bu ülke
firmaları küresel çapta da kayıplar
yaşıyor.
Küresel olarak yan sanayinin
2020’lere kadar yaklaşık 2
trilyon USD ciro yapacağı
hesaplanmaktadır. Bu müthiş bir
pazar anlamına geliyor...
22
Kasım November - Aralık December 2013
•Almanya Ar-Ge yatırımlarında rekor
değerlere ulaştı. Henüz 2013 yılı
rakamları açıklanmadı ama sektör
2012 yılında 23,5 milyar Avro yatırım
gerçekleştirdi (ana-tedarik sanayi
birlikte) ve Ar-Ge’de 93 bin 500 insan
istihdam edilmektedir.
Almanya’nın otomotivde gelecek
stratejisi küreselleşme, Ar-Ge ve
inovasyon. Tüm çalışma programları bu
eksende yürümektedir.
www.taysad.org.tr
TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE
Türkiye, sadece Batı Avrupa
coğrafyası için değil, Doğu Avrupa
da dahil olmak üzere uçak ile 3-5
saat içinde ulaşılabilir tüm otomotiv
üretim merkezleri için tedarikçi ve de
yedek parça distribüsyon merkezleri
için tedarik sanayi merkezi olabilir,
olmalıdır!
tedarik oranımız düşük, yedek parça
piyasasında hem varız hem de yokuz
(bu piyasanın nasıl işlediğini son
dönemlerde daha iyi öğrendik galiba).
Yeni stratejiler, pozisyonlar yaratırken
dikkate almamız gereken hususlara
başlık olarak bakmak gerekirse;
Tedarik sanayi merkezli strateji
Lafı fazla uzatmadan bir gerçeğin
altını çizmek gerekiyor, otomotiv
sektöründe Türkiye’nin görece üstün
olduğu alan tedarik sanayidir. Bundan
dolayıdır ki, otomotiv strateji ve
politikaların merkezinde tedarik sanayi
olmalıdır. Yani tedarik sanayi ana
sanayinin varlığına göre desteklenecek,
geliştirilecek bir alan olmaktan ya
da ana sanayi bağımlılığı ilişkisinden
çıkartılarak ‘görece bağımsız’ bir
şekilde yeniden değerlendirilmek
zorundadır.
Tedarik sanayideki bazı gelişmeleri
irdeleyerek bu görüşü/tezi
canlandırmaya çalışalım:
•Küresel olarak yan sanayinin
2020’lere kadar yaklaşık 2 trilyon
dolar ciro yapacağı hesaplanmaktadır,
müthiş bir pazar…
•Tedarikçiler mevcut otomobillerde
%75’e varan katmadeğer oranına
sahiptirler.
•Otomotiv sektöründeki yeni
teknolojik gelişmeler, patentler,
inovasyonlar, iyileştirmeler
şu an itibari ile %50 oranında
tedarik sanayi firmaları tarafından
gerçekleştirilmektedir. Bu süreç
önümüzdeki kısa dönemde yani
7-10 yıllık periyotta hızlanarak devam
edecektir. Bilhassa e-car, dijital mobil
teknikler, komünikasyon teknolojileri
24
Kasım November - Aralık December 2013
ve yeni malzemeler alanında
tedarik sanayi firma performansları
artacaktır.
Türkiye’de otomotiv tedarik sanayi
sektörü ülkedeki ana sanayi nedeniyle
gelişmeye başlamış ama ona rağmen
büyümüştür. Ana sanayideki ölçek,
ülkemizde belki bir dönem ana
sanayide yaşanan türbülanslar tedarik
sanayi firmalarımızı daha fazla ‘dışa
açık’ hale getirmiştir. Şu an itibari
ile tedarik sanayi firmalarımızın
ürün/hizmet vermediği küresel ana
sanayi firması yok gibidir. Proses ve
üründe kalite, esneklik ve rekabet
edebilir fiyat seviyeleri ile tedarik
sanayimiz, benchmark olmak yolunda
emin adımlarla yürüyor. Ülke içinde
yarattığı istihdam bir yana ihracattaki
sürdürebilir performansı da takdire
şayandır. Hemen belirtmekte fayda
var; bu resim, bu başarılar bugüne
aittir. Bunu yarın da ve gelecek
dönemde de yaşatmak, geliştirmek
istiyorsak gelecek döneme göre
kendimizi yeniden pozisyonlandırmak
ve stratejileri buna göre yeniden
oluşturmak zorundayız.
Türkiye, sadece Batı Avrupa coğrafyası
için değil, Doğu Avrupa da dahil olmak
üzere uçak ile 3-5 saat içinde ulaşılabilir
tüm otomotiv üretim merkezleri
için tedarikçi ve de yedek parça
distribüsyon merkezleri için tedarik
sanayi merkezi olabilir, olmalıdır!
Hali hazırda Avrupalı ana sanayilerde
•Küreselleşme oranımız oldukça
düşük, firma ölçekliğinde sorunumuz
var (bir taraftan yeni firmalar
kurulması gerekiyor diğer taraftan
mevcutların belli bir büyüklüğe
ulaşması gerekiyor)
•İnovasyon ve Ar-Ge çalışmalarında
eksiğimiz çok. Teknolojik yol
haritaları geliştiremiyoruz. Burada
ülke otomotiv politikası anlamında
değişiklik yapılmalı ve tedarik sanayi
firmalarını daha fazla destekleyen
programlar oluşturulmalıdır. Şu
anki Uluslararası Rekabetçiliğin
Geliştirilmesi projeleri ve bu projeleri
hemen ihracata bağlayan anlayış/
yaklaşım çok dar bir perspektif
sunmaktadır. Desteklerin küçük
firmalara akışı sağlanmalıdır.
•Otomotiv teknoloji enstitülerimiz,
yüksekokullarımız biran evvel
kurulmalıdır. Personel eğitim, kalifiye
seviyesi hem mühendisler hem
de teknik ara personelde artırılmak
zorundadır.
•Yurtdışında her alana yönelik
(ArGe, kalite merkezleri, ürün/
hizmet dağıtım merkezleri) üsler
oluşturulmalıdır.
Bu sayılanları yapmak zor değil.
Başlangıç için ‘yüzleşmek’ şart.
Hakikaten neyi, niçin ve nasıl
yapıyoruz, yüzleşmeliyiz. Sonrasında
plan ve programlar mutlaka gelecektir.
Türkiye olarak çok iyi bildiğimiz bir
sektör bu!n
www.taysad.org.tr
TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE
What does it take to change in automotive?
I
n order to achieve 2023 targets
Turkey needs to revise Automotive
Strategy Paper. Certainly this is not
a “back to square one” situation. It
is compulsory to go for a change in
focusing. Now it is time to look into
automotive from a different angle.
Would you like to know “why”?
First of all, we are failing to attract
key industries for investing in Turkey.
I don’t want to go into details for the
reasons. Either we are not attractive
enough or we are not included to
the improvement strategies of those
companies – in my opinion “both”.
Second of all, for creating a local
brand/vehicle within the key industry
a Brave Heart is wanted which yet to
be found nowhere! In fact, to mention
with jargon saying “the stage is not
available for being a Brave Heart. 17
significant key industry companies
that operate worldwide have very
clear opinion concerning the matter
of feasibility “what & where can or
should be done”. i.e. are you surprised
that VW has invested in Poland instead
of Turkey? I didn’t, because when
growth strategies of VW are taken into
consideration, it was so obvious that
they would adopt such decision. In
the coming period; as a result of close
contest between those 17 companies
in various fields, we shall be seeing
where the process is evolving towards.
If we check the trends within the
process by giving few examples from
Germany – one the global centres of
automotive;
•In 2013, the 63,5% of the vehicles
that are registered with the traffic are
the ones manufactured in Germany
and the share of VW in this rate is
39,2%. Especially, Italian and French
originated vehicle manufacturers
have faced enormous losses in this
market. Companies originated from
those countries faces losses also
globally.
•Germany has reached record breaking
numbers in R&D investments.
Figures for 2013 has yet to be
announced but in 2012 the sector has
made an investment worth up to 23,5
billion Euro (including the key-supply
industry) and within R&D field 93.500
human force is being employed.
The future strategy of Germany is for
globalisation, R&D and innovation.
Entire work schedules run within this
centreline.
26
Kasım November - Aralık December 2013
Supply industry based strategy
Without beating around the bushes,
we need to underline a fact; within the
automotive sector the area that Turkey
is relatively dominant is supply industry.
Therefore, supply industry needs to
be at the centre of the automotive
strategies & policies. i.e. supply
industry needs to be considered in a
“relatively independent” way not as an
area needs to be supported, improved
according to the existence of supply
industry or dependable to key industry.
Let’s try to reinvigorate the idea/
thesis by examining some of the
developments within the supply
industry:
•It is computing that until 2020’s subindustry shall be reaching a turnover
globally valued at around 2 trillion
USD...An amazing market...
•Suppliers have 75 % of value share
within current automobiles.
•New technologic developments,
patents, innovations improvements
in automotive sector are been
executed by the supply industry
companies at the rate of 50 %.
This process shall be progressing in
the coming period i.e. 7 to 10 year
period by accelerating. Especially,
the performances of supply
industry companies in the fields
of e-car, digital mobile techniques,
communication technologies and new
materials shall increase.
Automotive supply industry in Turkey
has started to get develop based
upon the key industry in the country
but has increased in size despite to
it. Key industry scale, turbulences
experienced in key industry for a certain
time that we have experienced in our
country have turned supply industry
companies to “outward-oriented”. As
of now, our supply industry companies
provide nearly entire global key industry
companies with product/service.
Thanks to process & product quality
and flexibility & compatible price levels,
our supply industry takes firm steps
towards being benchmark. As well
as generating employment for the
homeland, its sustainable performance
in exportation also deserves admiration.
Better to indicate swiftly; this picture,
these conditions belong today. If
we would like to keep this alive and
improve for the coming future then
accordingly we need to re-position
ourselves for the coming period and
also set the strategies all over again.
Turkey can & should become
the supply industry centre for all
automotive manufacturing centres and
also spare part distribution centres that
are accessible in 3-5 hours not only in
Western Europe but also in Eastern
Europe! Currently our supply rate to
the European key industries is rather
low, we both do & do not exist within
the spare part market (Presumably we
have learned better the way this market
operates).
If we look at the topic that we need
to consider while we create new
strategies, positions;
•Our globalisation rate is rather low,
we have problem in company scales
(on one hand new companies needed
to be formed and on the other hand
the present ones need to reach to a
certain size)
•We have a great deal lack of
innovation and R&D. We are capable
of developing technological road
maps. A change in the manner of
country automotive policy should be
made and programs that provides
further support supply industry
companies. Current Improvement
of International Competitiveness
programs and the concept/approach
that rapidly ties these projects to
exportation present a very narrow
perspective. The flow of the supports
to the small scale companies needs
to be enabled.
•Automotive technology institutes
& academies are need to set up
ASAP. The personnel education/
training level, both for engineers and
technical secondary staff, needs to be
increased.
•Bases devoted for all areas (R&D,
quality centres, product/service
distribution centres) have to be set up
at abroad.
It is no difficult to achieve those
aforementioned ones. For start
“confrontation” is a must. We really
need to confront with “what we do,
why we do and how we do it”. Later
on plans and programs will definitely
follow. As Turkey, it is a sector that we
really know well! n
www.taysad.org.tr
2023 HEDEFLERİ 2023 GOALS
2023'E
NE KADAR
YAKINIZ?
Cumhuriyetin 100’üncü kuruluş
yıldönümünü kutlayacağımız 2023’e ilişkin
vizyon ve hedefler Türk sanayicisinin en
büyük motivasyon kaynaklarından biri.
İ
hracat rekorları kıran otomotiv ve
yan sanayisi 2015 yılı projeksiyonu
kapsamında, 2 milyon adet üretim
rakamı ile dünyada 10.'luk, Avrupa'da
3.'lük hedefliyor. 2023 hedeflerinin
neresinde olduğumuza bakarsak.
2023 yılında 75 milyar dolarlık ihracat
hedefine ulaşabilmek için 4 milyon
adetlik üretim ve 3 milyon adetlik ihracat
gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bu da
üretimi dört kat arttırmak anlamına
geliyor.
Bugün hedefe 10 yıl kala Türk otomotiv
sanayisinin kurulu üretim kapasitesi
1,6 milyon adet. Hedef olan 4 milyon
üretmek için 2,5 milyon adetlik yeni
yatırım yapmak veya bu yatırımı
Türkiye'ye çekmek gerekiyor. Bununla
birlikte iç pazarın da 2 milyon adede
ulaşması bekleniyor.
Türkiye'de otomotiv sanayisi yeni
teşvikler ile otomotivde cazibe merkezi
haline getirme çalışmaları başladı. Küresel
ekonomideki olumsuz koşullara rağmen,
Türkiye'de otomotiv sanayisindeki
istikrarlı gelişme sürüyor. Buna ek
olarak getirilen yeni teşvikler ile birlikte
Temmuz ayı verilerine göre, ana sanayide
2.6 milyar TL, yan sanayide 1 milyar
TL için 105 teşvik belgesi alındı. Halen
28
Kasım November - Aralık December 2013
HEDEF:
10 YILDA
4 KAT BÜYÜMEK
ana sanayide iki yeni yatırım projesi
hazırlıkları devam etmekte. Teşvik
belgesi kapsamında ana sanayide 2 bin
yan sanayide ise 5.8 bin ek istihdam
sağlanması bekleniyor.
Türk otomotiv sanayisi 250 bin kişilik
istihdam sağlıyor
Türkiye'de otomotiv ana sanayide 50
bin, yan sanayide 200 bin olmak üzere
yaklaşık 250 bin kişinin istihdam ediyor.
Bu sayının dağıtım, pazarlama ve satış
ağlarında çalışanları ile birlikte 400 bin kişi
olduğu tahmin ediliyor.
www.taysad.org.tr
Otomotiv yan sanayi firmalarının,
ürün gamı, ülkemizde imal edilen
taşıt araçlarının yüzde 85–90 oranında
yerli imal edilmesine imkân verecek
çeşitlilikte bulunuyor. Taşıt araçları imalat
sanayine yönelik üretim yapan firmalarca
komple motor ve motor parçaları,
aktarma organları, fren sistemleri ve
parçaları, hidrolik ve pnömatik aksamlar,
süspansiyon parçaları, emniyet aksamları,
kauçuk ve lastik parçalar, şasi aksam
ve parçaları, dövme ve döküm parçalar,
elektrik ekipmanları ve aydınlatma
sistemleri, akü, oto camları ve koltuklar
üretiliyor. Türkiye hedeflere ulaşmakta
emin adımlar ile yol alıyor.
Türkiye’de otomotiv alanındaki
inovasyon yetkinliği artacak
2002–2003 yıllarında TÜBİTAK’ın
koordinasyonunda yürütülen Vizyon 2023
Teknoloji Öngörü Çalışması çerçevesinde
yapılan bir çalışmanın sonucunda
oluşturulan raporda, Türkiye otomotiv
sektörünün gelecek yıllarda teknoloji
alanındaki yetkinliklerine dayandırılan
senaryolar üretildi. Bu senaryolarda tüm
aktörlerin üzerinde anlaştıkları nokta;
“Türkiye’nin son yıllarda otomotivde
bir üretim merkezi olmasının yabancı
firmaların kendi stratejilerine bağlı olarak
geliştiği ancak üretim merkezi özelliğini
korumak için teknoloji ve ölçekten
kaynaklanan sorunların var olduğudur. Bu
sorunlara çözüm üretilememesi halinde
söz konusu avantajların da kaybedilme
tehlikesi vardır” şeklinde oldu.
Söz konusu çalışmada Otomotiv
Sanayinin 2023 yılına uzanan gelecek
vizyonu ve hedefleri arasında vurgulanan
hususlar; Yoğun rekabet nedeni ile
motorlu taşıt aracı üreticileri arasında
yaşanan birleşmeler artarak devam
edeceğinden dolayı, her biri yaklaşık 10
milyon adet/yıl kapasiteli en çok 5 üretici
şirketin oluşacağı görülüyor.
Üreticiler üretim alanlarını da gelişmekte
olan ülkelere daha fazla kaydırarak
bunun yerine tasarım, Ar-Ge, teknoloji
ve satış sonrası hizmet alanları gibi daha
yüksek katma değer yaratan alanlarda
yoğunlaşacak. Aksam parça üretiminde
de benzer oluşumlarla firma sayısı
azalacak, bunlar ile motorlu taşıt üreticileri
daha organik ve uzun vadeli iş ortaklığı
temeline dayanan bir yapılanmaya
gidecek. Pazarlarda etkinlik daha çok Ar-
www.taysad.org.tr
Ge ile sağlanacak. Yeni ürün geliştirmek
amacı ile Türkiye’deki şirketlere daha
fazla görev düşecek ve Türkiye’de
otomotiv alanındaki inovasyon yetkinliği
artacak.
Mekatronik, yeni malzemeler, yeni
hurda araç yönetimi, düşük yakıt
tüketimi ve CO2 emisyonu, elektronik
kontrol, yeni yakıtlar ve tahrik sistemleri,
sürücü konforu, ortak araç platformu
geliştirme, müşteri odaklı tasarım ve araç
ağırlığını azaltma başlıca Ar-Ge alanlarını
oluşturacak.
Hedef 10 yılda 4 kat büyümek
Özellikle 10 yıldır ekonomide sağlanan
istikrarlı büyüme, küresel yatırımcıların
dikkatinden kaçmıyor. Mevcut potansiyel
değerlendirildiğinde mikro önlemeleri
de kapsayan yapısal değişikliklerle
desteklenmesi halinde bu büyümenin
sürdürülebileceği öngörülüyor. TİM, 2023
ihracat stratejisinde otomotiv sanayisi için
4 milyon adetlik üretim hedefi belirlemiş
durumda. OSD sektörün 2023 hedefini 3
milyon adet olduğunu belirtiyor. Dernek
verilerine göre Türkiye 2023’te otomotiv
ihracatından 75 milyar dolar gelir elde
edecek.
Bu hedef dikkate alındığında sektörün
2012-2023 üretimini 4 kat artırması
gerektiği ortaya çıkıyor. Konuyla ilgili
açıklama yapan OSD yöneticileri,
“Bugün sanayimizin üretim kapasitesi
yıllık 1.6 milyon adet. 2012 yılı fiili
üretimi 1.073 milyondu. Bu büyümenin
en önemli unsuru gelişecek iç ve
dış pazar taleplerine uygun yeni
yatırımlar yapmaktır”ifadelerini kullandı.
Otomotivde uluslararası rekabetinin
korunabilmesi ve yeni yatırımların
Türkiye’ye kazandırılması 2023 hedefleri
açısından büyük önem taşıyor. OSD, bunun için etkin ve verimli bir teşvik sistemi gerektiğine dikkat çekiyor. Derneğin 2023 raporunda “Özellikle en önemli rakiplerimiz arasında yer alan Orta Avrupa ülkeleri karşısında rekabet üstünlüğümüz, yeni teşvik sisteminin sanayimize kazandıracağı avantajla yakından ilgili
olacaktır. Teşviklerdeki bu yeni gelişmelerin 2023 hedeflerine ulaşmada çok önemli bir adım olduğunu inanıyoruz. Ancak hedeflerle bugünkü durumu karşılaştırdığımızda kalan 10 yılda dört kat büyümemizin zorluluğunu da özellikle vurgulamak isteriz” deniliyor.n
Kasım November - Aralık December 2013
29
2023 HEDEFLERİ 2023 GOALS
TİM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyükekşi:
“İhracata dayalı büyümeye
ağırlık vermemiz gerekiyor”
İhracatın her koşulda
desteklenmesi ve ihracatta
katma değerli ürünlerin
ağırlığının arttırılması
ile birlikte hedeflerimize
ulaşmamız daha da
kolaylaşacaktır.
harcamalarının payı binde 9 iken bu oran
AB üyesi ülkelerde yüzde 2, ABD’de ise
yüzde 3. Bizim de hedefimiz 2023 yılında
bu payın yüzde 3’e çıkarılmasıdır.
Ar-Ge'yi teşvik etmek, firmalarımızı
inovasyona yönlendirmek durumundayız.
Biz TİM olarak bu konuya büyük önem
veriyoruz. İnovasyon konusunda
Türkiye'de gündem oluşturma gayreti
içerisindeyiz.
TİM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyükekşi
Sanayimiz, 2023 hedeflerine ulaşmaya
ne kadar yakınlaştı?
D
ış talep koşullarında yaşanan
gelişmeler, her ne kadar zaman
zaman ihracatımızın temposunu
düşürse de Türkiye 2023 ihracat
hedeflerine adım adım ilerliyor.
2013’ün ilk 11 ayında Türkiye’nin
mal ihracatı yüzde 5,4 artış gösterdi.
Ancak altın ihracatında yaşanan düşüş
sebebiyle altın dahil toplam ihracatımız
yılın ilk 11 ayında yüzde 0,3 geriledi.
Altın ihracatındaki gerilemeye rağmen
2013 yılını geçen senenin üzerinde
kapayacağımıza inanıyoruz.
2013 yılı dış talep açısından bizim
için zorlu bir yıl oldu ancak 2013’ün
üçüncü çeyreğinden itibaren dış
talep koşullarındaki iyileşmeye bağlı
olarak, dünya ticaretinde canlanma
bekliyoruz. Dolayısıyla bu canlanma 2014
beklentilerimizi olumlu yönde etkiliyor.
30
Kasım November - Aralık December 2013
Dış talep koşulları iyileşme beklentilerine
rağmen, en son açıklanan 2014-2016
Orta Vadeli Program’daki 2014 ihracat
hedefi 172,3 milyar dolardan 166,5 milyar
dolara revize edilirken 2015 için ihracat
hedefi 184, 2016 için ise 202,5 milyar
dolar olarak açıklandı.
2023 ihracat hedeflerimize ulaşabilmek
için önümüzdeki süreçte ihracata dayalı
büyümeye mutlaka daha fazla ağırlık
vermemiz gerekiyor. İhracatın her koşulda
desteklenmesi ve ihracatta katma
değerli ürünlerin ağırlığının arttırılması ile
birlikte hedeflerimize ulaşmamız daha da
kolaylaşacaktır.
2023 hedefleri yolunda yapılması
gerekenler
İhracatımızı 2023 hedefleri ile uyumlu
bir şekilde arttırmak için inovasyona,
katma değer üretimine, ve daha fazla
Ar-Ge yatırımına ihtiyaç duyuyoruz.
Şu Türkiye'nin milli geliri içinde Ar-Ge
Bu amaçla her yıl Türkiye İnovasyon
Haftası etkinliklerini düzenliyoruz.
28-30 Kasım 2013 tarihleri arasında
düzenlediğimiz 2. Türkiye İnovasyon
Haftası’na 26 bin kişi katıldı. 3 gün
boyunca Türkiye’nin gündemi inovasyon
oldu. Dünyaca ünlü inovasyon guruları
yaratıcı fikirlerini ve projelerini sanayici,
öğrenci, çalışan, girişimci, akademisyen
ve inovasyon gönüllülerinden oluşan
geniş bir kitle ile paylaştılar. Etkinlikle
toplumda önemli ölçüde bir farkındalık
yarattık.
Biz bu organizasyonun Türkiye'deki
inovasyon bilincinin yaygınlaşması
için önemli bir etkinlik olduğuna ve
Türkiye'nin inovasyon konusundaki
farkındalığının artmasında büyük rol
oynadığına inanıyoruz. Biz cari açığı
bir netice olarak görüyoruz esas
odaklanılması gereken problem inovasyon
ve katma değer açığıdır. Bu açığı tespit
etmek ve azaltmak, hatta kapatmak için
önümüzdeki dönemde çalışmalarımızı
yoğunlaştırmayı planlıyoruz.n
www.taysad.org.tr
2023 HEDEFLERİ 2023 GOALS
TIM President of Board of Directors, Mehmet Büyükekşi:
“We need to focus
on growth by exports”
It will be easier to reach our
goals when export is supported
in all circumstances and we
focus on value added products.
We need to lead our company to
innovations and promote R&D. As TIM,
we attach great importance to this issue.
We are working hard to create an agenda
about innovation.
How much close is our industry to
achieving the 2023 goals?
T
urkey's been marching on the
2023 goals step by step, although
the latest events under the
external demand conditions occasionally
drop the pace of our exports. Turkey's
exports of goods increased by 5.4 % in
the first 11 months of 2013. However,
in the same period, the total exports
decreased by 0,3 % due to the decline in
exports of gold. Despite of this decline in
exports of gold, we're expecting a better
annual result than the previous year.
2013 was a challenging year for us in
terms of external demand, but due to the
recovery in external demand conditions
since the third quarter of the year, we
expect a resurgence in world trade. So it
positively affects our expectations for the
year 2014.
Despite of the positive expectations,
32
Kasım November - Aralık December 2013
according to recently announced external
demand conditions in 2014-2016 medium
term program, the exports goal in 2014
has been revised from 172,3 billion
dollars to 166,5 billion dollars, the exports
goal in 2015 is 184 billion dollars and
202,5 billion dollars in 2016.
To achieve our 2023 exports goals, we
need to focus on growth by exports. It
will be easier to reach our goals when
export is supported in all circumstances
and we focus on value added products.
What needs to be done
towards 2023 goals
We need innovation, added value
production and more R&D investments in
order to increase our exports consistent
with the 2023 goals. Currently, R&D
expenses in Turkey's national income
has a ratio of 0,9% while it's 2% in the
EU and 3% in the US and our goal is to
increase this ratio up to 3%.
To this end, every year we organise
Turkey Innovation Week activities.
26 thousand people attended the
2nd Turkey Innovation Week that we
organised between November 28 – 30,
2013. For these 3 days, the agenda of
Turkey was innovation. World famous
innovation specialists shared their
creative ideas and projects with an
audience of industrialists, students,
workers, entrepreneurs, academics and
volunteers of innovation.
In this event, we created a significant
awareness in the community. We believe
that this organisation is a very significant
activity and it plays a major role in
increasing the awareness of innovation
in Turkey. We consider the current
account deficit as a consequence, the
main problem that should be focused is
innovation and value added deficit. We
plan to intensify our efforts in the next
period, to identify and reduce or even to
meet this deficit.n
www.taysad.org.tr
2023 HEDEFLERİ 2023 GOALS
OSD Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen:
“Yeni teşvikler küresel
cazibe merkezi yaratabilir”
Küresel ekonomideki olumsuz koşullara rağmen
ülkemizde istikrarlı gelişme aksamadan devam
etmektedir. Bu uygun iş ortamına ek olarak
otomotiv sanayine getirilen yeni teşvikler ile
ülkemiz küresel bir cazibe merkezi olarak ortaya
çıkacaktır. Bu suretle otomotiv sanayiinde yeni
yatırımlar ve yeni projeler için yeni bir dönem
açılmıştır.
Teşvikler ile
desteklenerek
büyüyen
sanayimizin
yanında aynı
şekilde hızla
büyüyen bir iç
pazar sanayimizi
2023 hedeflerine
daha da
yakınlaştıracaktır.
OSD Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen
C
umhuriyetimizin 100'üncü
kuruluş yıldönümünü
kutlayacağımız 2023 yılına ilişkin
vizyon ve hedefler, sanayimiz açışından
da önemli bulunmaktadır. Özellikle
son 10 yıl içinde ekonomide sağlanan
istikrarlı büyümenin, mevcut potansiyel
ile değerlendirildiğinde, mikro önlemeleri
de kapsayan yapısal değişikliklerle
sürdürülebileceği görülmektedir.
TIM 2023 Türkiye İhracat Stratejisi
kapsamında sanayimiz için öngörülen
üretim hedefi 4 milyon adet/yıldır.
Burada sanayimizin 3 milyon adet taşıt
34
Kasım November - Aralık December 2013
aracı ihracatı ile tüm tedarik zincirinde
toplam olarak 75 milyar dolarlık bir ihracat
hedeflenmektedir.
Bu hedef dikkate alındığında kısaca
2012-2023 yılların arasında sanayimizin
üretimini 4 katı arttırması gerekeceği
görülmektedir. Bugün sanayimizin üretim
kapasitesi 1,6 milyon adet/yıl ve 2013 yılı
üretim hedefi 1,150 milyon adettir. Sonuç
olarak özetle 2023 hedefi, bugüne göre
yaklaşık 4 katı büyüme gerektirmektedir
ve bu büyümenin en önemli unsuru
da gelişecek iç ve dış pazar taleplerine
uygun yeni yatırımlardır.
Burada özellikle bu hedeflere ulaşmada
iç pazardaki gelişmelerin payı çok önemli
bulunmaktadır. Bugün yüksek vergi
oranları ve ürünler arasında dengesiz
vergi tarifleri ile iç pazarın gelişmesi
ülkemizin son 10 yılda sağladığı ekonomik
gelişmenin gerisinde kalmıştır. İç
pazardan güç almayan bir sanayiinin
ihracatta sürekli bir gelişmeyi koruması
kolay değildir.
Sanayimizin uluslararası rekabetinin
korunabilmesi ve yeni yatırımların
ülkemize kazandırılabilmesi için etkin
ve verimli bir teşvik sisteminin önemi
büyüktür. Özellikle en önemli rakiplerimiz
arasında yer alan Orta Avrupa ülkeleri
karşısında rekabet üstünlüğümüz,
yeni teşvik sisteminin sanayimize
kazandıracağı avantaj ile yakından ilgili
olacaktır.
Teşviklerdeki bu yeni gelişmelerin
2023 hedeflerine ulaşmada çok önemli
bir adım olduğuna inanıyoruz. Ancak
hedefler ile bugünkü durumumuzu
karşılaştırdığımızda kalan 10 yılda dört
kat büyümemizin zorluluğunu da özellikle
vurgulamak isteriz.
Belirtildiği gibi, teşvikler ile desteklenerek
büyüyen sanayimizin yanında aynı şekilde
hızla büyüyen bir iç pazar sanayimizi 2023
hedeflerine daha da yakınlaştıracaktır.
www.taysad.org.tr
2023 HEDEFLERİ 2023 GOALS
15 Haziran 2012 tarih ve 2012/3305
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe
giren Yatırımlarda Devlet Yardımları
Kararı’ndan otomotiv sanayimiz
temel gelişme alanının ağırlıklı olarak
Marmara bölgesinde 1. ve 2. bölge
kapsamında bulunması nedeniyle,
mevcut teşviklerden ancak sınırlı bir
şekilde yararlanıyordu. Bu uygulama 15
Şubat 2013 tarih ve 28560 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan 2013/4233 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı ile değiştirilmiştir.
Bu yeni düzenleme ile:
• Asgari 75 milyon TL tutarındaki motor
• Asgari 300 milyon TL tutarındaki ana
sanayi yatırımların,
yatırımların,
• Asgari 20 milyon TL tutarındaki motor
aksamları, aktarma organları ve bunların
aksamları ile otomotiv elektroniğine
küresel bir cazibe merkezi olarak ortaya
çıkacaktır, bu suretle otomotiv sanayiinde
yeni yatırımlar ve yeni projeler için yeni
bir dönem açılmıştır. Halen ana sanayide
iki yeni yatırım projesi hazırlıkları da
yönelik yatırımların “öncelikli
devam etmektedir.
yatırımlar” kapsamına alınarak, 5.
Özetlemek gerekirse 2023 hedefi
bölgede uygulanan desteklerden
için birkaç tane yeni üretim projesinin
faydalanmalarına imkan sağlanmıştır.
başlaması gerekmektedir. Ancak
Küresel ekonomideki olumsuz koşullara
yeterince gelişmeyen bir iç pazar
rağmen ülkemizde istikrarlı gelişme
karşısında, sadece teşviklerle 2023
aksamadan devam etmektedir. Bu uygun
hedeflerine ulaşılması da zordur. Bu
iş ortamına ek olarak otomotiv sanayine
nedenle iç pazarın istikrarlı olarak
getirilen yeni teşvikler ile ülkemiz
geliştirilmesi gereklidir.n
OSD President, Kudret Önen:
“New incentives can create a
global centre of attraction”
Despite of the negative conditions
in the global economy, the stable
development continues without a
hitch in our country. In addition to
this favourable business occasion, our
country will become a global centre of
attraction with the new incentives in
the automotive industry,thus a new
era is open for new investments and
new projects in the industry.
T
he targets for the year 2023 which
we're going to celebrate the 100th
anniversary of the founding of our
republic, play a key role in the industry.
The steady growth in the economy,
especially in the past 10 years, seems to
continue with the structural changes that
include micro preventions, considering
the current potential.
The production target is 4 million units/
year projected for our industry in scope
of TIM 2023 Turkey Export Strategy.
Here, the target of our industry is
exporting 3 million vehicles and having
exports of 75 billion dollars in total in
the entire supply chain. Considering this
target, we observe that the production
of our industry between 2013 – 2023 will
have to grow four times bigger. Today,
our production capacity is 1,6 million
units/year and target production in 2013
36
Kasım November - Aralık December 2013
is 1,15 million units, so in short, it
has to grow four times bigger and
the most important element of this
growth is new investments due to
the increasing demands of domestic
and foreign markets.
Here, achieving these targets, the
developments in the domestic
market are very important. Today,
the high and unbalanced tax rates of
the products and the development
of the domestic market have lagged
behind the economic development
of our country in the past 10 years.
It's not easy to maintain a continuous
development in an industry which
doesn't receive power from the
domestic market.
An effective and efficient incentive
system has great importance in
order to maintain the international
competitiveness of our industry
and bring new investments to our
country. In particular, the competitive
distinction we have against the
Central European countries as our
primary rivals, will be closely related
to the advantage that we would gain
with a new incentive system in our
industry.
We believe that this new development
in the incentives is a very important step
in achieving the 2023 goals. However,
we still have to grow four times bigger in
the remaining 10 years. As mentioned,
a rapidly growing domestic market along
with the growing industry supported
by incentives, will cause us to become
closer to our 2023 goals.
Despite of the negative conditions in the
global economy, the stable development
continues without a hitch in our country.
In addition to this favourable business
occasion, our country will become a
global centre of attraction with the
new incentives in the automotive
industry,thus a new era is open for
new investments and new projects
in the industry. Currently, there are
preparations for two new investment
projects in the main industry.
To summarise, to achieve 2023 goals,
several new production projects need
to be launched. However, it's difficult to
achieve these goals facing a domestic
market that is not growing sufficiently.
Therefore, it's necessary to develop the
domestic market steadily. n
www.taysad.org.tr
2023 HEDEFLERİ 2023 GOALS
ODD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar:
“İç pazarı güçlendirmek
hedeflerimize yakınlaştırabilir”
Otomotivin desteklenmesi ekonomimiz açısından
genel bir sorun olan dış ticaret açığının azaltılması
konusunda da büyük katkı sağlayacaktır. Yani,
otomotiv sektörü aynı zamanda istihdam ve dış
ticaret açığının da ilacıdır.
Tüm dünyada
otomobillerle
entegre
olabilen yeni
teknolojiler, akıllı
telefonunuzun
entegrasyonu ve
benzeri gelişmeler
sektörün yeni
sınırlarını
oluşturuyor.
Endüstrimizde
meydana gelecek
önemli ilerlemeler
olacağını
düşünüyorum.
Altını çizmek istediğim bir başka konu ise
otomobil sahipliği: Dünya’da otomobil
sahipliği hızla artarken biz hala dünya
ortalamasının altındayız. Ülkemizde
otomobil sahipliği ABD’nin altıda biri, Batı
Avrupa’nın dörtte biri!
ODD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar
T
ürkiye’deki otomotiv sektörünün,
çağdaş, çevreye duyarlı, sürekli
gelişen ve daha güçlü bir yapıya
kavuşması için çaba gösteren ODD,
sektöre yön verecek yeni bir çalışmayı
daha tamamladı.
Dünya oldukça hassas ve kritik bir
dönemden geçiyor. Buna paralel
olarak otomotiv sektörü de önemli bir
dönüşüm içerisinde. Sektörümüz, gerek
önemli oyuncular, gerekse pazar ve
ürün dinamikleri ile buna bağlı olarak da
üretim ayak izi (manufacturing foot print)
açısından dönüşüm içerisinde. Üretimde
coğrafi anlamda da bir dönüşüm, yani
batıdan doğuya doğru hızlı bir kayış söz
konusu.
Biz de bu dönüşüm ortamında Türkiye’nin
38
Kasım November - Aralık December 2013
Almanya’da 8,5. Batı Avrupa geneline
baktığımızda nüfus yaş ortalaması 40,
araç parkı yaşı ise 7 ila 10 arasında.
Bunun başlıca sebebi, daha önce
de birçok kez altını çizdiğimiz gibi
vergilendirme sistemi. Avrupa’da araç
yaşlandıkça vergisi yükselirken bizde tam
tersine vergisi düşüyor. Çevre ve enerji
verimliliği artık toplumların birinci önceliği
olacak kadar önemli bir konu haline
gelmişken, yaratılan olumsuzlukların
vahim sonuçlarını uzun vadede göreceğiz.
yerini tespit etmek ve nereye doğru
gittiğinin altını çizmek amacıyla, ileriye
yönelik öngörülere ve bunun sonucunda
sektöre yapılacak yatırımlara ışık tutması
amacıyla bir çalışma gerçekleştirdik.
ODD’nin hazırlatmış olduğu akademik
çalışmalara bir yenisini daha ekleyerek,
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma
Vakfı (TEPAV) ile sektörümüzün küresel
dünyadaki konumunu tespit etmeye
yönelik “Dünya ve Türkiye Otomotiv
Sektörü, 2013” adlı raporu tamamladık.
Çalışmanın sonucunda öne çıkan,
Avrupa’nın en genç nüfusu bizde ama
en yaşlı araç parkına sahibiz. Türkiye
nüfusunun yaş ortalaması 29, Almanya
nüfusunun ortalaması 45. Buna
karşılık bizdeki araç yaşı ortalaması 16,
Tüketicilerin gelir seviyesi ve kredi
imkânları arttıkça otomobile olan talep
yükselse de henüz yeterli seviyeye
ulaşılabilmiş değil. 1000 kişiye düşen
otomobil sahipliği olarak bakıldığında,
2012’den 2028’e kadar yaşanacak
tahmini artış Türkiye’de yüzde 70’ler
düzeyinde ve 1000 kişiye düşen
otomobil sahipliğinin 256 adede ulaşması
bekleniyor. Bu değerin 2028 yılına
gelindiği Brezilya’da 293, Kore’de 456,
Bulgaristan’da 551 ve Almanya’da 677
seviyelerinde olacağı tahmin ediliyor.
Tüm bu veriler ışığında, Türkiye’nin
1000 kişiye düşen otomobil sahipliğinde
bundan 15 yıl sonra da oldukça geride
kalacağı görülüyor. Buna karşın, otomotiv
sektörü hem dünyada hem de Türkiye’de
büyüme ve refah için lokomotif sektör.
www.taysad.org.tr
2023 HEDEFLERİ 2023 GOALS
Bu konuda ODD’nin görüşü; çalışmaların
etkin olabilmesi için üç ayaklı bir program
ile hayata geçirilmesi gerektiğidir.
Öncelikle hurda araçlarını teslim edenlerin
birikmiş vergilerinin affı gerekiyor ki
bu adım atıldı. Maliye Bakanlığı hurda
araçlarını teslim edenlere vergi affı
uyguluyor ancak bu tek başına yeterli
değil.
İkinci olarak MTV yapısı değişmeli. Araç
yaşlandıkça neredeyse sıfırlanan Motorlu
Taşıtlar Vergisi’nin, karbondioksit salınım
seviyesi veya benzer kapsamda çevresel
etkiler göz önünde bulundurularak
dengeye getirilmesi gerekiyor.
Üçüncü olarak ise bu düzenlemelerin
mutlaka hurda teşvik programı ile
20 civarında ülkede faaliyet gösteren
yaklaşık 50 adet motorlu taşıt üreticisi
toplamda 50 milyonluk çok büyük bir
istihdam yaratıyor. Türkiye otomotiv
pazarı yüzde 0,97 pay ile 19’uncu sırada
yer alırken, Türkiye otomotiv üretimi
ise yüzde 1,26 pay ile 16’ıncı sırada
yer alıyor. Çin, Hindistan, Brezilya,
Rusya’nın oluşturduğu BRIC ülkelerinin
oldukça gerisinde yer alıyoruz. Avrupa
sıralamasında ise satışta 5’nci, üretimde
6’ıncı sıradayız.
Otomotiv sektörü yılda 19 milyar doların
üzerinde ihracat ile Türkiye’de ihracat
yapan sektörler arasında ilk sırada yer
alıyor. 400 bin kişilik istihdamımızla
ekonomide ciddi bir ağırlığımız var. Bu
etkileyici ancak daha fazlası da mümkün.
Sektörün yıllar itibariyle ortaya koyduğu
dış ticaret dengesi de dikkate değer.
Otomotiv sektörü 2006 yılından bu yana,
yani 7 senedir (2011 hariç) dış ticaret
fazlası veren bir sektör oldu. Sadece
motorlu taşıtlardan oluşan dış ticaret
fazlası 7 yılda 12 milyar 446 milyon ABD
dolarına ulaştı. Otomotivin desteklenmesi
ekonomimiz açısından genel bir sorun
olan dış ticaret açığının azaltılması
konusunda da büyük katkı sağlayacaktır.
Yani, otomotiv sektörü aynı zamanda
istihdam ve dış ticaret açığının da ilacı.
Geleceğe dönük projeksiyonlarda
Türkiye’nin dünya otomotiv
endüstrisindeki konumunu korumak ve
sağlamlaştırmak için Dünya otomotiv
endüstrisindeki yeni trendleri yakından
incelememizde fayda var. Otomotiv
üretimi batıdan doğuya doğru hızla
40
Kasım November - Aralık December 2013
Geleceğe dönük
projeksiyonlarda
Türkiye’nin dünya otomotiv
endüstrisindeki konumunu
korumak ve sağlamlaştırmak
için Dünya otomotiv
endüstrisindeki yeni trendleri
yakından incelememizde
fayda var. Otomotiv üretimi
batıdan doğuya doğru hızla
kayarken Türkiye’nin de bu
gelişmelerden pay alması ve
alanını genişletmesi büyük
önem taşıyor.
kayarken Türkiye’nin de bu gelişmelerden
pay alması ve alanını genişletmesi büyük
önem taşıyor.
Tüm dünyada otomobillerle entegre
olabilen yeni teknolojiler, akıllı
telefonunuzun entegrasyonu ve benzeri
gelişmeler sektörün yeni sınırlarını
oluşturuyor. Endüstrimizde meydana
gelecek önemli ilerlemeler olacağını
düşünüyorum.
Türkiye’de Araç parkı 90’lı yılların başında
1,5 milyon adet civarında iken 2012
sonu itibariyle 13 milyon adede ulaşmış
durumda. Toplam araç parkımızın yarısı
12 ve üzeri yaştaki araçlardan oluşuyor.
16 ve üzeri yaş grubunu oluşturan
araçların oranı yüzde 32, 20 yaş ve üzeri
araçların oranı ise yüzde 21. Bu tablonun
hem ekonomiye hem de çevreye ciddi
zararları bulunuyor. Dolayısıyla vakit
kaybetmeden parkımızı gençleştirmeye
ve yenileştirmeye hizmet edecek
politikaların geliştirilmesi artık çok büyük
bir ihtiyaç teşkil etmektedir.
güçlendirilmesi gerekiyor. Sisteme
işlerlik ancak, hurda aracını getirip
teslim edenlere aracın ekonomik bedeli
gözetilerek bir bedel ödenmesi ile
kazandırılabilir. Bu uygulamaların parktaki
tüm araçları kapsayacak şekilde ve sürekli
olması da büyük önem taşıyor.
Türkiye’nin 2023 vizyonu ve hedeflerine
baktığımızda ise, ülkemizin lokomotif
sektörü konumundaki otomotiv sektörü
için bu hedeflerin büyük önem taşıdığını
görüyoruz. 2023 için Türkiye’nin makro
hedeflerini; dünyanın ilk 10 ekonomisi
arasında yer almak, 2 trilyon dolar
GSYİH’ya ve 500 milyar dolar ihracat
rakamına ulaşmak ve orta ve ileri
teknoloji sektörlerde Avrasya’nın üretim
üssü olmak olarak sıralayabilirim. 2023
Otomotiv İhracat Stratejisinde ise, 75
milyar dolar ihracat, 4 milyon adet üretim
ve 3 milyon adet ihracat hedefi yer alıyor.
2023 yılı hedeflerine ulaşmak istiyorsak,
güçlü bir iç pazara ihtiyacımız olduğu
gerçeğini unutmamalıyız.n
www.taysad.org.tr
2023 HEDEFLERİ 2023 GOALS
ODD President, Mustafa Bayraktar:
“Strengthening domestic market
would make us closer to our goals”
Supporting the automotive
industry will make a great
contribution on the reduction
of the foreign trade deficit
which is a general problem in
our economy. In other words,
the automotive industry is the
medicine of employment and
foreign trade deficit.
W
ith exports of over 19
billion dollars per year, the
automotive industry ranks
first among the other sectors in exports
in Turkey. We play a major role in
the economy with an employment of
400.000 people. This is impressive, but
it's possible to have more. The foreign
trade balance presented by the industry
in recent years is worth considering.
Since 2006, the automotive industry,
namely the past 7 years except 2011,
has had trade surplus. The trade surplus
made only by motor vehicles reached
12 billion 446 million dollars. Supporting
the automotive industry will make a
great contribution on the reduction of the
foreign trade deficit which is a general
problem in our economy. In other words,
the automotive industry is the medicine
of employment and foreign trade deficit.
We should closely examine the new
trends in the global automotive industry
in order to strengthen and maintain the
position of Turkey in future projections
in the global automotive industry. The
automotive production's been rapidly
moving from the west to the east, so it's
very important for Turkey to get a share
and expand its range.
The new technologies that can
be integrated with vehicles, the
integration of smart phones and similar
developments create new boundaries
42
Kasım November - Aralık December 2013
in the industry all over the world. I
think, there will be significant progress
in our industry. In Turkey, the car park
had around 1,5 million vehicles at the
beginning of 90s, but now it had reached
13 million by the end of 2012. Half of
our total car park consists of vehicles
that have 12 years of age or over.
32% of them are 16 or over and 21%
of them are 20 or over. This picture
seriously harms both the economy and
environment. Therefore, it's an urgent
need to develop policies that would
serve the rejuvenation and renewal of
the fleet without a delay.
On this subject, as ODD, our opinion is
that the studies should be implemented
effectively with a three – legged
program.
First, those who have returned their
vehicle as scrap should have tax relief
for their accumulated debt, a step has
already been taken about this issue.
Ministry of Finance grants tax relief in
exchange of scrap vehicles but it's not
sufficient.
Second, MVT structure needs be
changed. MVT needs be balanced
according to carbon dioxide emission
level and similar environmental impacts
instead of the age of the vehicle.
And thirdly, these regulations need
to be strengthened by scrappage
incentive program. The system can be
operational only by the proper payment
of the scrap vehicle considering the
economical value to those who deliver
their vehicles for scrap. It's significant for
these regulations to cover constantly all
vehicles in the park.
When we have a look at Turkey's 2023
vision and goals, we see that these
goals have great importance for our the
automotive which is the leading industry
of our country. Turkey's macro objectives
for 2023 are respectively to be in the
world's top 10 economies, to have 2
trillion dollars in GDP and to reach 500
billion dollars of exports as being the
production base of Eurasia in medium
and high technology sectors. As for 2023
Automotive Export Strategy, the target
is 75 billion dollars of exports, 4 million
units of production and 3 million units
of exports. If we want to achieve these
goals, we should keep in mind that we
need a strong domestic market.n
www.taysad.org.tr
2023 HEDEFLERİ 2023 GOALS
OYDER Yönetim Kurulu Başkanı H. Şükrü Ilısal:
“Atılacak adımların daha sağlıklı
ve sürekli olması gerekiyor”
İç pazarı hareketlendirmenin temel noktası,
otomotiv satışları üzerinden alınan vergi
oranlarının AB ülkeleri ortalamasına çekilmesidir.
Bugün ülkemize
yatırım yapmayı
planlayan
ana sanayii
yatırımcılarının
herhalde önlerine
baktıklarında
hiç endişe
etmeyecekleri
nadir konu
yerli tedarik
gücümüzdür.
OYDER Yönetim Kurulu Başkanı H. Şükrü Ilısal
Sanayimiz, 2023 hedeflerine ulaşmaya
ne kadar yakınlaşmıştır?
B
ildiğiniz gibi ülkemizde kurulu
otomotiv üretim kapasitesi 1.6
milyon adet. Son 10 yıl içinde
ise otomotiv üretimi bazlı yeni bir yatırım
ülkemize gelmedi, en son Ford bir
fabrika yatırımı gerçekleştirmişti. Geçen
yıllar içinde sektörde bazı yatırımların
Avrupa’ya yapılması ise bizim yatırım
teşvik sistemimizin yeterli olmamasından
dolayı elimizden kaçmış oldu. Bunun
farkına varmak önemli ve bu farkındalık ile
geçtiğimiz yıl sektör için önemli teşvikler
programlandı ancak şu aşamada dünyada
birçok markada %30’lara yakın bir atıl
kapasite olduğunu düşünürsek kısa
dönemde yeni bir dış yatırımın gelmesi
44
Kasım November - Aralık December 2013
bizce pek mümkün görünmemekte.
Ülkemizdeki 1.6 milyon adetlik kurulu
kapasitenin yatırım rakamı 50 milyar
dolardır. Dolayısıyla 2023 strateji
belgesindeki gibi 4 milyon adet üretim
kapasitesine ulaşmak için yapılması
gereken yeni yatırım miktarı 100 milyar
doların üzerinde olması gerekir. Ayrıca
bu yeni kapasitenin yani fabrikaların
inşaa süreçleri, üretilecek ürünlerin ArGe çalışmaları, bu ürünlerin pazarlama
imkanları ve tüketiciyle buluşması, ihracat
yapılacak kısmı için tır-tren-liman-gemi
yatırımları ise ayrıca halledilmesi gereken
sorunlar. Bunların tümü bir koordinasyon
sistemi içinde yürütülmesi gereken
konulardır, ne yazık ki bu tip konular bir
bakanlığın uhdesinde yürüyemiyor, birçok
bakanlık iştigal konuları çerçevesinde
konuya müdahil olmak durumunda
ve bu durum bürokratik sıkıntıları da
beraberinde getiriyor. Bu aşamada yol
almak için birçok konunun halledilmesi
gerekiyor ancak şanslı olduğumuz bir
konu var ki o da tedarik sanayimizin
kendisinden gelen gücü. Bu vesile ile
tedarik sanayimizin değerli üreticilerine
tebriklerimi iletmek istiyorum, 20 milyar
dolarlık otomotiv ihracatımızın yarısını
gerçekleştirerek ana sanayinin yanında
parıldıyorlar.
Bugün ülkemize yatırım yapmayı
planlayan ana sanayii yatırımcılarının
herhalde önlerine baktıklarında hiç
endişe etmeyecekleri nadir konu yerli
tedarik gücümüzdür. Dolayısıyla tedarik
sanayiimiz kendilerine biçilen hedefi
her zaman yakalayabilecek bir görünüm
içindeler. Temel mesele ise ana sanayide
yeni yatırım yapacak markaları bulmak ve
yatırıma ikna etmek.
2023 hedefleri yolunda yapılması
gerekenler nelerdir?
Hükümet yaptığı teşvik çalışmaları ile
bir yatırım beklentisi içine girdi. Ancak
bunu salt yatırım teşviğine bağlamak
çok doğru değil. Ülkemizde üretim
yapmanın en önemli desteği güçlü bir
iç pazar yaratmaktan geçiyor. Şu anda
son 4 yılın satış ortalaması 800 bin adet
olan iç pazarımızın yatırım yapılabilir
duruma gelebilmesi için 1.3-1.4 milyon
adet olması gereklidir. Ancak iç pazar
demek çok doğru yönetilmesi gereken
önemli bir unsur demektir. Çünkü iç
www.taysad.org.tr
2023 HEDEFLERİ 2023 GOALS
pazar devletin direk ve yüksek rakamlarda
vergi tahsil ettiği bir ortam demek. İç
pazarı hareketlendirmenin temel noktası
otomotiv satışları üzerinden alınan vergi
oranlarının AB ülkeleri ortalamasına
çekilmesi son derece önemlidir. Ancak
bu noktada ülkeye ve iç pazara güvenin
artacağı bu sayede yeni yatırımların
geleceği tahmin edilebilmelidir.
Son 10 yılda ÖTV adı altında bir vergi
yaratıldı. Bu vergi 3 kez arttırılmak sureti
ile bugün en düşük bir otomobil için
yüzde 40 seviyesine gelmiş durumda.
Tabii ki siz, bütçenizdeki açığı kapatma
zamanı geldiğinde şöyle bir etrafınıza
bakıp kümestekileri yakalamanın kolay
olması nedeniyle tamamen kayıt içinde
olan otomotiv sektörüne sürekli bir
vergi artırımı tevdii ederseniz, yatırım
yapmak için gelecek markalar bu keyfi
uygulamaları yatırım kararı öncesi
muhakkak masaya yatıracaktır.
Bunlar önemli riskler tarafında terazinin
olumsuz kefesini dolduracaktır. Vergi
toplamada önceliğin otomotiv üstünde
değil diğer sektörler ve branşlar üzerine
yoğunlaştırılması zor iştir. Elbette maliye
yetkilileri de fazladan efor sarf etmek
yerine hazırda olandan daha fazla vergi
almaya yöneliyor. Aslında bilseler bu
uygulama ile kendilerinin başarısız
göründüklerini belki de gerçekten çalışma
yöntemini seçecekler ama bunu onlara
göstermek lazım. Bu majör konunun
yanında minör bazı konularda var aslında
örneğin rekabet yasalarının ve tüketici
hakları kanunlarının tekrar gözden
geçirilmesi gerekliliğini görmekteyiz.
Elbette rekabet ortamı tesis edilmeli ve
tüketici en iyi faydayı sağlayabilmelidir
ancak bizdeki rekabet tanımı sadece fiyatrakam üzerinden anlaşıldığından dolayı
eşit rekabet şartları yaratılamamakta.
Oysa tüketicinin tek faydası bir ürünü
daha ucuza alması mıdır? Yoksa aldığı
hizmet kalitesi de bu konuda bir kriter
olmalı mıdır? tartışmak lazım. Veya bazı
firmalar işçisinin sağlığına ve güvenliğine
yatırım yaparken, çevre güvenliği ve
sağlığı için her türlü önlemi alırken,
tüketiciye doğru ve güvenilir hizmeti
vermek için personelini eğitirken,
doğru onarımlar yapabilmek için teknik
ekipman yatırımı yaparken rakip firmaların
bu yatırımların hiçbirisini yapmayarak
maliyetlerini düşürmek sureti ile bunu
fiyat rekabetinde kullanması mı rekabet
yaratmaktır? Düşünmek lazım elbette!
46
Kasım November - Aralık December 2013
Bir diğer örneği de vererek “gerekenler
nelerdir?” sorusuna cevap vermiş
olayım istiyorum, sizlerin de takip ettiği
gibi geçen ay Ali Babacan ve ekibinin
açıkladığı Orta Vadeli Program’da (OVP)
kredi harcamalarının sınırlandırılması
yönünde öne çıkan bir bölüm vardı. Buna
istinaden geçen hafta BDDK tarafından
açıklanan ve hem kredi kartlarının
kullanımı hem de otomotiv ve bireysel
kredilerin yeni kullanım kısıtlamalarına
dair kanun tasarısı hepimizin önüne
geldi. Serbest piyasa şartlarının hakim
olduğu ülkemizde bu tip ülkemizin rejimi
ile bağdaşmayan uygulamalar ise yine
yapılmaması gerekeni göstermekte
aslında. Hükümetimiz gaz-fren
tartışmasında fren ayağını daha çok
kullanma tercihini yapıyor, bu durum
kısmen anlaşılabilir olsa da piyasa
dinamiklerine yapılan bu tip dokunuşlar
hedeflerimizde geriye düşeceğimizi
göstermekte.
Örnekler çoğaltılabilir ama bizler
sadece önem sırasında gördüğümüz
3 konuyu paylaşmak istedik. 2023
vizyonu olarak ortaya konan stratejinin
gerçekleştirilebilmesi için atılacak
adımların daha sağlıklı ve sürekli olması
gerekmekte. Bu politika üretenlerin işi
olsa da bizler sektör olarak bürokrasiye
her zaman görüşlerimizi bildirmeye hazır
olduğumuzu belirtmek isterim.n
OYDER President H. Şükrü Ilısal:
“The steps need to be taken more
healthfully and continually”
The basic point to mobilise the
domestic market is to reduce the
sale taxes down to the average level
of EU countries
A
s you know, the automotive
production capacity in
our country is 1,6 million
units. Turkey hasn't had any new
investments based on automotive
production in the past 10 years, the
latest factory investment had been
made by Ford. Over the past years,
the investments have been made
in Europe, so we missed some
opportunities due to the insufficient
investment incentives. It's important
to realise this fact, and with this
awareness some important incentives
were scheduled last year, however, a
new foreign investment is unlikely to
come in short term, considering that
there's almost 30% of the capacity is
unproductive in several brands in the
world. 1,6 million units of capacity in
our country is equal to an investment
of 50 billion dollars, therefore in
order to reach a capacity of 4 million
units targeted as in 2023 strategy
document, we need an investment of
at least 100 billion dollars. In addition,
there are other problems such as the
building process of new factories, R&D
studies for these upcoming products,
marketing and meeting these products
with the customers and investments of
trucks, trains, ships and ports to export
them. All of these are issues that need
to be executed within a coordination
system, but unfortunately they cannot
be performed under a ministry alone,
several ministries have to be involved in
the case and this fact brings bureaucratic
problems with it. At this stage, several
issues have to be dealt with to proceed,
however there's an issue we are
fortunate which is our strong supply
industry. On this occasion, I'd like to
congratulate the valuable manufacturers
of our supply industry who have a
sparkling performance with half of the
20 billion dollar automotive exports
along with the main industry. Today, our
domestic supply industry is a subject
that probably the main industry investors,
who are willing to invest in our country,
would never worry about. Therefore, our
supply industry is capable to achieve any
objective that is assigned to them. The
main issue is to find and persuade brands
which would make new investments in
the automotive industry. n
www.taysad.org.tr
2023 HEDEFLERİ 2023 TARGETS
Ekonomist Uğur Civelek:
2023 vizyonu
ne kadar gerçekçi?
2023 yılında bizi nasıl bir dünya bekliyor?
2023'e ilişkin söylemlerin, gerçekleştirilebilir olup
olmamasına bakılmadan ortaya konulduğunu düşünüyorum. Bu söylemler Türkiye'yi pazarlamak,
finansman çekmek ve içeridekileri belli hedeflerde buluşturmak için ortaya çıktı. 2023 hedeflerine baktığımızda, Türkiye'nin ihracatının 500 milyar doları bulması hedefleniyor. Bana göre önce
2023 yılında bizi nasıl bir dünyanın beklediğini ele
almak gerekiyor. 2023'deki dünyayının geleceği
noktayı konuşmadan Türkiye ile ilgili hedeflerin biraz havada kalabileceğini düşünüyorum.
Örneğin otomotiv sanayine yatırım yapacak bir
şirketin nelere güvenmesi gerekiyor? İç pazara mı
yoksa bölgesel talebe mi güvenecek? Küresel taleplerin çok daha iyiye gitmesi durumunda dünyanın her yerine araç ve yedek parça ihraç etmeye mi odaklanacak? Sadece Türkiye sınırları içerisinde olup bitenleri düşünerek yatırım kararı artık
verilemez. Yatırım kararı verenler de kaybetmeye
mahkum olurlar.
Ekonomist Uğur
Civelek, 2023
vizyonunu ele
alarak, bir gelecek
projeksiyonu
yaptı. Bu gelecek
projeksiyonunda
Türkiye’nin ve
sektörün geleceğine
dair ipuçlarını
değerlendirdi.
48
B
ugünün dünyasına baktığımızda orta vadede çözülmesi gereken ulusal ve küresel düzeyde çok ciddi sorunlar bulunuyor. Ayrıca bu sorunların ne zaman ve nasıl çözüleceğine dair yeterli bir bilginin de olmadığını düşünüyorum. Fakat temenniler bulunuyor. Bu temenniler başka türlü hikayelerle başka biçimlere
dönüşüyor. Kısa vadede dünya ve Türkiye, sorunların ağırlaşması pahasına günü kurtarmak üzerine hareket ediyor. Bu durum otomotiv sektöründe de görülebilir. Orta ve uzun vadede sorunların
nasıl çözüleceği konusunda genel bir uzlaşının olmadığını da biliyoruz. Bu sorunları konuşmak yerine gözümüzü uzun vadeye çeviriyoruz. Biliyoruz
ki, insanlar olumsuz sorunlar duymak istemiyor.
Güzel şeyleri duymak daha işine geliyor. Bu yüzden uzun vadeye ilişkin hedefler belirlenmeye çalışılıyor.
Kasım November - Aralık December 2013
Daha geniş bir açıdan bakmanın önemli olduğunu söyleyebilirim. 2023'e giderken dünyayı ele almak gerekiyor. Avrupa Birliği'ne bakarsak, rekabet üstünlüğü sınai üretim üstüneydi. Artık bu
avantajları kaybettiler. Bunun yerine yeni bir uzmanlık alanı bulamıyorlar, gelirlerindeki kaybı telafi edemiyorlar. Avrupa, 1990'ların başında durgunluğa girdi. Halen de o durgunluktan çıkamamıştır ve sorunları giderek ağırlaşmaktadır.
Avrupa'nın, 2023 yılında bugünkünden daha iyi
durumda olmayacağı açıktır. Amerika'da ise herkes para politikası cambazlıklarına odaklanmış durumdadır. FED, 2017'ye kadar faizleri yükseltmeyeceğini açıkladı. Herkes de bunun iyi bir adım olduğunu algıladı. Bana göre bu söylem, ekonominin hasta olduğu anlamına gelir. İşsizliğin yüzde
7'ye düşmüş olması bana göre çok bir anlam taşımıyor. İşten çıkarılanların ortalama ücretleri çok
daha yüksekti. İşe alınanların ise ücretleri o düzeyde değil. Rakamlara bakarak herşeyin düzeldiğini varsaymamak gerekiyor. FED bilançosunu 4
katına çıkarmış, bankalar hala ne kadar iyi belli de-
www.taysad.org.tr
ğil, varlık fiyatları şişik, gelirler ise düşük durumdadır. Amerika'nın durgunluktan kalıcı olarak çıkabileceğine inanmıyorum.
Yüksek katma değer
artık bugünün dünyasında yok
Japonya, 1990'ların başında durgunluğa girdi. Bu
zamana kadar her türlü tedbiri almaya çalışıyor.
Geçmişte gelişmiş ülkeler herkesin sanayi üretemediği ortamda, herkese yüksek katma değerleri
bu ürünleri satabiliyordu. Günümüzde yüksek katma değerli ürünün ömrü artık bir iki yılı geçmiyor.
Çünkü hemen taklitleri ortaya çıkıyor. Gelişmiş ülkelerdeki sanayiciler artık Ar-Ge harcamalarını bile
karşılayamaz duruma geliyor. Yüksek katma değer artık bugünün dünyasında yok. Bu yüzden hiç
kimse hayal peşinde koşmasın. Yüksek katma değer yoksa, Batı artık durgunluktan çıkamaz.
Yedek parça, en ucuz üretilen yerlere doğru yönelecek
2023’de dünya nasıl bir halde olacak diye sorarsanız, gerçekten “bilmiyorum”.
Dünyada faizler yükselmeye başlayacak, enflasyon açığa çıkacak. Dünyada talep
daralacak, biliyorsunuz otomotiv pazarı küresel krizde 40 milyonun altını test etmişti. Bu rakamların daha da altına inecek, General Motors, Ford gibi daha çok işletme üretimini durduracak. Daha başka konsolidasyonlarda olacak. Yedek parça,
en ucuz üretilen yerlere doğru yönelecek. Pazarın daraldığı bir ortamda pazarın hesapsız bir şekilde genişleyeceği varsayımına göre yapılan yönlendirmelerin sağlıklı olduğunu düşünmüyorum.
Geleceğin en önemli pazarı neresidir?
Dünyada küresel markalar var. Bu markalar pazarlarını koruyabilmek için yerelleşmeye önem veriyorlar. 1995 sonrası giderek güçlenen bir akım olarak pazar neredeyse üretimlerini oraya yakın yapıyorlar. Buradan yola çıkarak belki “geleceğin en
önemli pazarı neresidir?” diye sormak gerekiyor. Dünyanın gözünde geleceğin en
önemli pazarı Asya olarak görülüyor. Asya’ya yakın yerler de özel bir önem taşı-
Gelişmekte olan ülkelere ise 11 Eylül'den sonra
anormal bir para akını başladı. Türkiye'ye 10 yılda gelmeyen paralar, bir yılda gelir oldu. Bu kadar parayı görünce insanlar 'çok şımardılar'. Yani
çok aşırılıklara giderek, ayakları yere değmez
oldu. Türkiye'de hala derinlik sarhoşluğu yaşanıyor. Kurların yükseldiği dönemlerde, biraz ayılır
gibi oluyor ama ayılmak istemiyorlar. Çünkü çok
açılmış durumdalar.
Gelişmekte olan ülkeler yeni hedefler için, mutlu
bir tablo çizmek ve teşvikler vermek durumunda
kaldılar. Bana göre teşvikler; yatırımlardan umulan
sonuçların alınabilmesi değil, yılın hatta bir sonraki
yılın kurtarılabilmesi için atılan adımlardır. Önemli
olan birilerinin yatırım harcaması yapmasıdır.
Bugünün dünyasında 2000'ler öncesi rasyonellik
anlayışı yok, bu yüzden 2023'ü de farklı okumak
gerekiyor. Ben, Merkez Bankalarının veri bağımlısı ve önünü göremediği bir ortamda 2023 vizyonun bir temenni olduğunu düşünüyorum.
www.taysad.org.tr
Kasım November - Aralık December 2013
49
2023 HEDEFLERİ 2023 TARGETS
ruz. Aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerin payının yükseldiğini de görüyoruz. 2009 yılında dünyanın lokomotifinin gelişmekte olan ülkeler olacağı tespiti yapılmıştı. Bugün gelinen nokta, bunun böyle olamayacağını gösteriyor. Gelişmekte
olan ülkeler 2 yıldır bir durgunlaşma eğilimi içerisindeler.
Ekonomist Uğur Civelek, TAYSAD Kurumsal İletişim
Uzmanı Sevgi Özçelik'in sorularını yanıtladı.
yor. Gelecekte dünya trafiğinde değişiklikler olacağı varsayılıyor ve bu trafiğe göre bir yerlerdeki
üretim tesisleri kapanırken, başka bir yerlerde açılıyor. Fakat toplam kapasite artmayacak! Kapasite
eğer artacaksa, birileri kapanıyor demektir.
Birbirlerine
karşın korumacı
kalkanlarını
yükselten, ilişkileri
asgari düzeye
indiren kutuplar
arasında acaba
ortak payda çok
uluslu şirketler
mi olacak? Orta
Asya pazarından
vazgeçmemek
için, orada
üretim yapmak
durumundasınız.
Bu durumda
Türkiye’nin çok
uluslu şirketler
değişkenini
kullanması ve
işbirliklerini
geliştirmesi
gerekiyor.
50
2008’deki küresel kriz sonrasında G-20 zirvelerinde çözümler arandı. BRIC ülkeleri, Brezilya’da
toplanarak ortak tavır almayı hedefledi. Aralarında batıya karşı dayanışmayı ve direnmeyi ele aldılar. Yani BRIC ülkeleri güçleri oranında söz sahibi olmak istiyorlar. Artık 1945 yılında kurulan dünya düzeni sarsılıyor, bu dönemin kuralları tümüyle
değişiyor. Bu yüzden yeni dünya düzeninde BRIC
ülkeleri belirleyici olmayı düşünerek bu durumu
hep G-20 zirvelerine taşıdılar. Ama karşılığında
hep ABD’nin muhalefetiyle karşılaştılar.
Artık bina yıkılıyor. Biz 2023 vizyonunda hep binanın sağlam olacağını varsayarak hareket etmeye
çalışıyoruz. Bina çürük, yenisi yapılacak, ama yenisi yapılırken yepyeni bir hukuku ve yeni ilişkileri olacak. 2009 yılındaki G-20’lerin ikinci toplantısında bir teşhis konuldu. Bu küresel krizle uzlaşıya doğru bir çözüm oldu. Sorunların ağırlaşmasını önlemek için yeni düzenleme ve kurallara ihtiyaç olduğu gerçeği ortaya çıktı. Küresel krizle uzlaşmak bir çözüm müdür? Elbette değildir, ortaya
çıkan sonuç, çözümsüz bir süreç yaşanacağıdır.
Küreselleşme, de-regülasyon şeklinde her ülkeye kuralsızlığı dayatmış durumdadır. Çoğunluğu
ve geniş kesimleri koruyan rekabet kurallarının
bozulmasının büyük bir hata olduğu bugün itiraf
ediliyor. O zaman küreselleşme bitmiş demektir.
2009 yılından bugün baktığımızda, havanda su dövüldüğünü görebiliriz.
Gelişmekte olan ülkeler durgunlaşma eğilimi
içindeler
Çin’in dünya ticaret hacminden giderek artan bir
pay alımı varken, batının payının azaldığını görüyo-
Kasım November - Aralık December 2013
Tekrar çürük binamıza dönüyorum. Dünya bir kez
daha küresel bir kriz yaşayacak. Bunun merkez
üssü ise gelişmekte olan ülkeler olacak. Eskisi
gibi para girişi olmadığı durumda, çarklar dönmeyecek. Böyle bir tabloda, otomotive büyük ölçekte hem de borçla yatırım yapılması bir soru işaretidir. Dünya artık korumacı bir eğilimin içine doğru evriliyor. ABD, Avrupa ile birlikte tercihli yatırım
ve ticaret anlaşması adı altında, detayları sır gibi
saklanan görüşmeler yürütüyor. Öte taraftan Şangay işbirliği başka bir tarafa gidiyor.
Artık küreselleşme bitti, dünya çok kutuplu olmaya doğru adım atıyor. Bu iki kutup, birbirlerine misilleme yapacak ve korumacı önlemler devreye girecek. Bunun yansıması olarak dünya ticaret hacmi daralacaktır. Türkiye ise tam da ortada
kalıyor. İşte bu yüzden 2023 vizyonunun, dünyada yaşanacak eğilimlerin dikkate alınmadan hazırlandığını düşünüyorum.
Tedarik sanayicileri geleceği nasıl okumalı?
Öncelikle çok uluslu şirketlerin hamlelerine bakmak gerekiyor. ABD ve Avrupa arasında yapılan
tercihli ticaret anlaşması, çok uluslu şirketler tarafından nasıl karşılanacak? Çünkü onların da bir
takım yatırımları ofsaytta kalacak. Tercihli ticaret
anlaşmasına karşılık, Çin 60 maddelik bir reform
paketi yayınladı. Çin artık büyümede, iç talebini
de gözetecektir. Asya pazarı konusunda daha hızlı adımlar atacaktır. Belirttiğim gibi Asya, dünyanın en çekici pazarlarından biri olacaktır. Bu yüzden çok uluslu şirketler bu pazarlardan vazgeçmeyeceklerdir.
Birbirlerine karşın korumacı kalkanlarını yükselten, ilişkileri asgari düzeye indiren kutuplar arasında acaba ortak payda çok uluslu şirketler mi olacak? Orta Asya pazarından vazgeçememek için,
orada üretim yapmak durumundasınız. Bu durumda Türkiye’nin çok uluslu şirketler değişkenini kullanması ve işbirliklerini geliştirmesi gerekiyor. İki
kutuba siyaseten girilmediği, üretimin ve varlığın
korunmasının istendiği durumda bu şirketlerle bir
yol aramak önem taşıyor. Bu yollar belki üretimi
Çin’e, Romanya’ya taşımak gerekliliğini ortaya çıkarabilir. Artık Türkiye’de üretim yaparak oralara
eklenmenin bir yolu da kalmayacaktır.
İşletmeler önce mevcut yapılarını değiştirmeden korumanın yanı sıra minimum değişimle de
nasıl koruyabileceklerinin yolunu aramalılar. Belki bu süreçte, yeni ortaklıklar, hisse değişiklikleri
www.taysad.org.tr
2023 HEDEFLERİ 2023 TARGETS
de olabilir. Dünya otomotiv sektöründe son olarak
Detroit bir şehir olarak, iflasını istedi. Detroit’te
otomotiv üretimi kalmadı. Avrupa’da da fabrikaların kapanacağını düşünüyorum. Eğer Kore’de
üretim yapan Chevrolet fabrikası kapanıyorsa,
Avrupa’dakilerden daha yüksek maliyetli olduğu
anlamına gelmez. Bu General Motors’un çok zorlandığı anlamına gelmektedir. GM, markasından
yarattığı gelirle borç ödemeye çalışmaktadır. Bu
kadar zorlu pazar kavgalarının olduğu yerde Avrupa taşıma suyuyla değirmen döndürüyor. Artık onlar da montaj yapıyor, çoğu parçayı kendileri üretmiyor. Avrupa dışındaki bölgelere yöneliyorlar.
Duygusallık kararları etkiliyor
Bir işin içindeyken, o işle ilgili objektif olmak çok
zordur. Otomotiv sektörüne yatırım yapan işletmeler, adeta o sektörle evleniyorlar, hayatını oraya adıyor. Bu şekilde o sektörün olumsuz gerçeklerini kolayca kabullenemiyor. Bu yaklaşımı bir
çok sektörde de görebiliriz. Doğru zamanda, doğru kararları vermek her zaman kolay olmuyor. Bugün hükümet otomotiv sanayini destekleyeceğini
ve teşvik vereceğini söylerken, birileri eğer o yatırımı yapmıyorsa demek ki belli bir duygusallıktan arınmıştır.
Eğer günün birinde
bankalar kredi
vermeyi kısmak
durumunda kalırsa,
dışarıdan ülkeye
sermaye girişi
de azalırsa bir
talep daralması
yaşanabilir. İnşaat,
lojistik ve ticari
araç üreticileri
de bu durumdan
etkilenebilir.
Gelişmekte olan
ülkelerde yaşanacak
bir kredi krizinin
ayak seslerini
duyabiliyoruz. Bu
durum binek araç
talebini azaltabilir.
Rekabet koşullarını
bir kademe
daha olumsuza
çıkartabilir.
52
Otomotiv sektörü ayağını yorganına göre
uzatmaya çalışıyor
Türkiye’de otomotiv 1970’li yıllarla beraber gelişmeye başladı. O dönem yerli parça kullanım oranı
yüzde 80-90’lara taşınacaktı. Gümrük Birliği’nden
sonra bu vizyon mecburen terkedildi. Türkiye’de
kulvar değiştirmek zorunda kaldı. Mevcut olan tesisler ticari araç üretimine odaklanarak kendini
ayakta tutuyor. Otomotiv sektörü bugüne kadar
koşullara uyum sağlayabildi. Fakat koşulların daha
fazla bozulması durumunda ne yapacağını bilmiyor. Bu yüzden otomotiv sektörü ayağını yorganına göre uzatıyor. Dışarıdan işler almaya çalışıyor,
fason üretim yapmak için her şeyi zorluyor. Ayrıca
maliyetleri düşürmek için yeni yatırımlar yapıyor.
Türk otomotiv sektöründe son 10 yıldır mucizeler
yaratıldığına tanık oluyoruz. Fakat bunun faaliyet
gelirlerine bir katkısı yok, çünkü dünya hızla köşeye doğru gidiyor. Ayakta kalmanın başarılı olduğu
bir dönemden geçiyoruz. Küresel üreticiler mikro
düzeyde planlar yaparken, küresel çalkantılar onları bile ofsayta düşürebiliyor. Sorunlar daha kronikleşirken, biraz daha muhafazakar olunması gerektiğini düşünüyorum. Birileri de “herkes muhafazarken ben atılım yapayım” diye düşünebilir. Fakat herkes böyle yaparsa, hepsi batacak. Birileri
geri çekilir, öne çıkanlar çok olursa, önce atlayanlar batacaktır. Ama bir kişi risk alıp, herkes geri çekilirse o kazanacaktır. O yüzden oyun teorisi çerçevesinde düşünmek gerekiyor. Herkesin kendi
hamlesini birbirinden gizlediği bir süreçten geçi-
Kasım November - Aralık December 2013
yoruz. Herkes birbirinden habersiz yatırıma giderse, hepsi kaybedecek.
Şu anda otomotiv sektöründe kendi içerisinde
ciddi dengesizlikleri bulunuyor. Stok problemleri ve akım borç dengeleri arasında tutarsızlık var.
Yani işletmeler kendi iç sorunlarıyla boğuşuyor.
Bunun dışında dünyanın dengesizliğinden kaynaklı bir etkilenmeleri var. Kısaca otomotiv sektöründe şansa fazla güvenildiğini düşünüyorum.
Dünyada sürdürülebilir yeni bir denge kurulduğunda otomotivin geleceği
Yeni dünya düzeninde özgürlükler ve rekabet büyük ölçüde sınırlanacak. Küreselleşme, rekabette
ve özgürlüklerde bir özgürlüğü beraberinde getirdi. “Biz”i yok ederken, “ben”i açığa çıkardı. İnsanların nefislerini yönlendirerek başka yerlere
götürdü. Bu durum dünyanın ömrünün kısalmasına yol açtı. Rekabette aşırılık korkunç bir yıkım
yaratıyor. Özgürlüklerdeki aşırılıklar da başkalarının haklarına tecavüzü beraberinde getiriyor. Dünyanın ömrünü kısaltmadan, yeni sağlıklı bir düzen
kurmak için rekabet koşularını ve özgürlükleri sınırlamaya mecbursunuz. Yani, yeni dünya düzeni çevreci olmak zorundadır. Bu işin bir tarafıdır.
İkinci tarafta ise katı kurallar olacaktır. Dünyada da
herkesin bu katı kurallara uymayacağı biliniyor. Bu
inanç, mezhep, ideoloji gibi başka nedenlerden
kaynaklanacaktır. Kurallara uymayanların dışlanacağı bir dünyada bunların nasıl bir araç kullanacağı
da ayrı bir konudur. Sistem dışlanmışlar için üretim yapmayabilir. Sistemin içinde olanlar için tek
bankanın ve digital paranın geçerli olduğu bir düzen olabilir. Toplu taşıma ön planda olacak, elektrikli veya daha farklı katı yakıtlar kullanılacak. Bugünün yatırımlarıyla o günün pazarından pay almak da zorlaşabilir.
Dağdan gelip bağdakini kovan bir teknolojik
gelişim yaşıyoruz
Yine başka bir açıdan bakarak, otomotiv sektörünün ofsaytta kalmaya başladığını düşünüyorum.
İnsanlar zorunlu ihtiyaçlarından vazgeçemezler. Gelirlerinin azaldığı koşullarda; yemekten, içmekten, ısınmaktan, giyinmekten ve barınmaktan
vazgeçemezler. İnsan, 100 metre kare bir dairede değil, belki 50 metrekare bir dairede yaşayabilir. Yani barınmak zorundadır. Giyimde, markadan
vazgeçebilir, ama ısınmaktan ve yemekten vazgeçemez. Geliri azaldıkça beyaz eşyadan, otomobilden vazgeçelebilir. Bu yüzden dünyada otomotiv
sektörü biraz daha farklı bir yerde yer alıyor. Değişik teknolojiler artık hayatımızın içinde öyle bir
yer alıyor ki, zorunlu bir ihtiyaç gibi herkesin kanına girdi. Tüketici bir cep telefonuna ciddi bir bütçe
ayırırken, araç konusundaki yaklaşımı değişime
uğruyor. Dağdan gelip bağdakini kovan bir teknolojik gelişim yaşıyoruz.n
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
TAYSAD, Bursa’daki üyeleriyle bir araya
gelerek gelecek vizyonunu çizdi.
Ar-Ge, meyvelerini
2015’de verecek
Tofaş CEO’su Kamil Başaran
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu
Ar-Ge merkezleriyle
fark yaratılarak hedefe
ulaşılacağının altı çizilen
Bursa Üye Toplantısı'nda 2015
yılından itibaren sektörün
sıçrama yapacağına işaret
edildi.
T
AYSAD, bu yıl Bursa’da ikinci üye
toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda
üyelerine seslenen TAYSAD Başkanı
Dr. Mehmet Dudaroğlu ile konuk
konuşmacı Tofaş CEO’su Kamil Başaran
ve üyelerden gelen sorular Ar-Ge üzerine
odaklandı.
Ar-Ge merkezlerinin çalışan sayısının 50
kişiden eşdeğer 30 kişiye düşürülmesinin
göndemde olduğunu ve bunun sektörleri
54
Kasım November - Aralık December 2013
için önemli bir gelişme olacağına değinen,
TAYSAD Başkanı Dudaroğlu, böyle bir
uygulamayla sözkonusu merkezlerin
yaygınlığının hızla artacağını söyledi.
KOBİ’ler de Ar-Ge’ye başladı
‘Girdi Tedarik Stratejisi’ne dört elle
Ar-Ge çalışmalarının KOBİ düzeyine
indiğini belirten TAYSAD Başkanı
Dudaroğlu, bu merkezlerde çalışan
sayısının 30 kişiye inmesi halinde, kararın
geri dönüşümünün pozitif olacağını
kaydetti.
sarılmak gerekiyor. Sektörün gelişimi
“Rekabet gücümüzü bununla artıracağız.
Ülke olarak önemli bir hamle yapacağız”
diyen Dudaroğlu, şöyle devam etti:
“Türkiye’deki toplam 147 Ar-Ge
merkezinin 47’si TAYSAD üyesidir.
Sektörümüz bu alana gösterdiği ilgiyle
fark yaratmaktadır. Ar-Ge merkezlerinin
yanısıra yerlilik oranının artırılması için
için ‘Serbest Ticaret Anlaşmaları’nın
artırılması da önemli.”
Ar-Ge rekabette avantaj olacak
Toplantıda TAYSAD üyelerine seslenen
Tofaş CEO’su Kamil Başaran da, ne
yapılacaksa ana ve tedarik sanayinin
birlikte yapacağına inandığının altını çizdi.
Başaran, “Ar-Ge’ye, inovasyona yatırım
yapma bu işin zorunluluğu haline geldi.
Bizim tek avantajımız işçilikti. Ama bence
Ar-Ge’yi gelecekte rekabetin en önemli
unsuru haline getirmeliyiz. Bu işin koşulu,
www.taysad.org.tr
değişen müşteri tercihlerine yanıt verebilmektir”
dedi.
Yeniliklere açık olmak gerektiğini belirten
Başaran, “gelecekte otomotiv yukarıya çıkacak
gibi gözüküyor. Yeni yatırımlar ve Ar-Ge ile 20152016’dan sonra sektör gümbür gümbür gelecek.
Sıçrama yılı olacak” şeklinde konuştu.
2014 bu yıl gibi olacak
Otomotiv sektörünün yılın 11 aylık dönemindeki
performansa ilişkin değerlendirmelerde bulunan
Başaran, sektörün ihracatının bu yıl 21,5 milyar dolar
civarında olmasının beklendiğini belirtti. Başaran,
şunları kaydetti: "Rakamlar esasında konsolide
olmuş durumda. Ciddi anlamda geliyoruz. Bu doğru
bir yerde gittiğimizi, sektörün de ülke ekonomisi için
gerçekten çok önemli olduğunu gösteriyor. Dünyada
da büyük yatırımların hepsi bu sektörde oluşuyor.
Bugün 2 trilyon avro civarında bir ciroyla neredeyse
dünyanın 6'ncı büyük ekonomisine sahip bir ülkeye
eş değer büyüklükte bir sektörü yönetiyoruz.
Benzer bir durum, ülkemizin otomotiv sektörü için
de geçerli. Kasım ayında açıklanan verilere göre, 11
ayda 8,3 milyar dolarlık kısmı yan sanayide olmak
üzere, toplam 19,8 milyar dolarlık performans
gerçekleştirmişiz."
Başaran, Türkiye'nin, bu sene 1,1 milyon adedine
ulaşacağını ve dünyanın en büyük 16'ncı araç
üreticisi konumunda olduğunu belirterek, Avrupa'da
son 5 yıldır da hafif ticari araç üretiminde lider
konumda bulunduğunu söyledi.
Artık raf projelerinin sonuna gelindi
Geleceği planlarken "Raf projesi" yapmak yerine, her
zaman müşterinin ihtiyaç ve beklentilerini koymanın,
Ar-Ge, teknoloji ve inovasyona yatırım yapmanın
önemini vurgulayan Başaran, "Raf projesinin altını
TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu ve
Tofaş CEO’su Kamil Başaran
www.taysad.org.tr
Kasım November - Aralık December 2013
55
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
Bu tüm yan sanayici dostlarımıza çok
önemli bir mesaj bundan sonrası için.
Gerekli olan tüm yatırımları yapmak
durumundayız."
çizmek istiyorum. Artık raf projelerinin
sonuna gelindi. Çünkü hiçbir proje,
dışarıdaki değişen müşteri profiline
uyum sağlayamıyor. Bu işin tek
çözüm yolu, değişen müşteri
profilini pazarda yakalayıp, ona hitap
edebilmekten geçiyor" dedi.
Başaran, Ar-Ge ve tasarım konusunda
önemli aşamalar katedildiğini, ancak
gelinen noktanın yeterli olmadığını
ifade ederek, şöyle konuştu: "Bu
noktada 24 ay gibi kısa bir sürede
otonom bir Ar-Ge merkezi olmaya
karar verdik. Önümüzdeki yeni
dönemde, müşteriden başlayıp,
müşteriye gidecek yoldaki
56
Kasım November - Aralık December 2013
vereceğimiz tüm hizmet, ürün arzı,
tamamen Tofaş'ın Ar-Ge'sinden çıkacak
ürünlerle olacak. 2015 yılından itibaren,
özellikle Avrupa'daki pazarın geri gelişi,
değişen müşterilere dönük vaziyette
tüm ana sanayilerin hazırlık yapması,
herkesin kendi ürününü hazırlama
telaşında olmasından dolayı, artık tüm
OEM'ler (orijinal ürün üreticisi) kendi
yetkinlikleriyle beraber, en hızlı vaziyette
müşteriye dokunup, müşterinin isteklerini
yapmak zorundalar. Dolayısıyla bu
paralelde Tofaş'ın aldığı karar, 24 ay
içinde yetkinlikleriyle beraber müşterinin
ihtiyaçlarını karşılayacak olgunluğa gelmiş
olmasıdır. Bugün yaptığımızın daha
da ötesinde hız kazanmak zorundayız.
Tofaş olarak bugüne kadar üniversitelerle
100'ün üzerinde araştırma projesi
yönettiklerini, şu anda ise 8'i AB projesi
olmak üzere 19 proje yürüttüklerini
kaydeden Başaran, Tofaş'ın geçen yıl
390 milyon doların üzerinde, son 10 yılda
ise 3,5 milyar dolar civarında dış ticaret
fazlası yaratarak, ülkenin cari açığının
azaltılmasına katkıda bulunduğunu belirtti.
Doblo Amerika projesi
Başaran, geçtiğimiz aylarda kamuoyuyla
paylaştıkları Doblo Amerika projesiyle
Tofaş'ın, yan sanayi özelinde çok önemli
fırsatlar yarattığını vurgulayarak, şu
bilgileri verdi: "2014 yılı içinde üretim
aşamasına gelecek olan Doblo Amerika
www.taysad.org.tr
projesi, yaklaşık 200 milyon dolar, yerli doğrudan
malzeme satın alma hacmi yaratmasının yanı sıra,
Tofaş ve tedarikçileri için Amerika pazarını, müşterisini
tanımak, bu pazarın gereklerine uygun ürün tasarlamak
ve üretmek açısından da çok önemli. Tofaş'ın tüm ürün
hatlarını yeni baştan ele aldık. İlk adım Doblo ile başladı.
Bu bize aynı zamanda Amerika pazarına açılma imkanı
verdi. Öngördüğümüz rakamları paylaştık ve arkasından
projenin uygulamasına geçtik. Az bir zamanımız var,
önümüzdeki aylar içinde aracın artık fiziksel anlamda
sorgulanması, teknik aşamalarının yapılması aşamasına
geçiyoruz ve yıl sonu itibariyle aracın lansmanı gelecek.
Aynı paralelde de aracın Türkiye lansmanı da sağlanacak.
Dolayısıyla çok ciddi bir yatırım ve güncellemeyle sizlerin
de sayesinde bu aşamayı sağlıyoruz."
"Tofaş'ın geleceği açısından çok önemli bir proje"
Mini Cargo üzerinde de çalıştıklarını belirten Başaran,
aracın ciddi anlamda güncellenmesi kararı aldıklarını ve bu
sürecin devam ettiğini bildirdi. Başaran, şöyle devam etti:
"Hafif ticari araçta pazarın nispeten azalması ve binek
araçta Tofaş'ın Linea ile tek başına başarısının, ilerideki
sürdürülebilirliği açısından yeni bir desteğe ihtiyacı vardı.
Tofaş'ın Ar-Ge'sinin ürünü olacak, yan sanayimizin
taşıdığı tüm yetkinlikleriyle beraber geliştireceğimiz bir
ürün olacak bu. Bunda da 520 milyon dolar kadar bir
yatırım açıklaması yaptık. Bu Tofaş'ın geleceği için çok
önemli bir platform. Herhangi bir araçtan paylaşılan bir
platform değil, aksine Tofaş'ı geleceğe taşıyacak yepyeni
bir platform bu. Bu, raf projelerinin çok çok ötesinde,
Tofaş'ın geleceği açısından çok çok önemli bir proje.
Tofaş'ın bundan sonraki gelecekteki ortaya koyacağı tüm
ürün zenginlikleri açısından geçerli olacak bir platform
olacak."
Gelecek yıla ilişkin beklentilerine de değinen Başaran,
"2014 zor bir sene olur mu? 2014, 'bu sene gibi olacak'
diye hissediyorum. Bizim verilerimiz onu gösteriyor. Ama
2015, 2016 Türkiye ve otomotiv sanayi için herhalde
çılgın seneler olacak" değerlendirmesinde bulundu.n
R&D will fruit in 2015
TAYSAD held the 2nd members' meeting in
Bursa this year. TAYSAD Chairman Dr. Mehmet
Dudaroğlu and the guest speaker TOFAŞ CEO Kamil
Başaran spoke to the members and answered their
questions on R&D. Dr. Dudaroğlu stated that the
number of R&D center employees will be down to 30
from 50 and it's going to be an important improvement,
so the prevalence of these centers will rapidly grow as
a result of this application. TOFAŞ CEO Kamil Başaran,
on the other hand, underlined that he believes main and
supply industry will collaborate under any circumstance.
He said “ Investing on R&D and innovations has
become a necessity in this business. Our only
advantage was labour. However, I think we should
make R&D the most important element of the
competition. The condition of this business is to be able
to respond to the customer preferences that constantly
change.”
www.taysad.org.tr
Kasım November - Aralık December 2013
57
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
TAYSAD, Alman Fraunhofer Enstitüsü
ile proje geliştirecek
Alman kalitesini
yaratan Enstitü
Türkiye’de
“Alman kalitesi”ni yaratan
kuruluşların başında gelen
Fraunhofer Enstitüsü
(Frh), enerjiden sağlığa,
çevreden otomotive kadar
Alman sanayisinin tümüne
araştırmalar yaparak üretime
katkı sağlıyor.
O
tomotiv sanayisinde dünya lideri
Almanya’nın yüksek teknolojisinin
altyapısını sağlayan Frh, TAYSAD’ın
girişimiyle Türk sanayisinde etkin olacak.
TAYSAD Başkan Vekili Alper Kanca;
Mercedes, Audi ve Volkswagen’in
faaliyet gösterecek olması ile 2014’ün
‘Türk-Alman Ar-Ge ve İnovasyon’ yılı
olarak ilan edilmesinin örtüştüğüne dikkat
çeken Alper Kanca, Türk otomotiv tedarik
sanayinin gücünün Alman enstitüsü
tarafından da görüldüğünü söyledi. Kanca,
“Üniversite sanayi işbirliği için Fraunhofer
çok güzel bir mutfak. Aradığınız her türlü
malzeme, yemek burada var. Her bir
üretim alanına uygun çözümleri var. Bu
mutfaktan yararlanarak endüstrimizi daha
ileriye taşımayı hedefliyoruz. Uluslararası
rekabetçilikte işgücü ile değil, araştırma,
tasarım, geliştirme ve nitelikli üretim
yapabilme becerisine ancak uygulamaya
yönelik bu çeşit kurumların desteğini
alarak ulaşabiliriz” dedi.
teknolojik altyapısını geliştiren Alman
2 milyar Euro bütçeli enstitü
Fraunhofer Enstitüsü ile işbirliğine
Üniversite sanayi işbirliğinin dünyada
en önemli başarı hikayelerine sahip olan
gidileceğini açıkladı. Frh’nin Türkiye’de
Fraunhofer IWU Norbert Pierschel
58
Kasım November - Aralık December 2013
Fraunhofer IPT Kristian Arntz
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Alper Kanca
TAYSAD Mercedes, Audi ve
Volkswagen’in teknolojik
altyapısını geliştiren Frh ile
işbirliğine girerek Türk sanayisine
katkı sağlayacak. TAYSAD Başkan
Vekili Alper Kanca, “Üniversite
sanayi işbirliği için Frh çok
güzel bir mutfak. Bu mutfaktan
yararlanalım” dedi.
Fraunhofer IWU Jürgen Steger
www.taysad.org.tr
Fraunhofer Enstitüsü, üniversitelerle hem araştırma,
hem de uygulama yapıyor. 2 milyar avro bütçesi
bulunan Fraunhofer Enstitüsü’nün direktörlerinden
Jürgen Steger, TAYSAD üyeleri ile işbirliği
yapmaları halinde kaynak etkin yönetiminden,
enerji etkin yönetimine, metal şekillendirme ve
biçimlendirmeden üretim koşullarına kadar birçok
alanda işbirliği fırsatları yaratabileceklerini söyledi.
Steger, “İki taraflı çalışma yapabiliriz. Ar-Ge, tasarım,
fizibilite, proje geliştirme gibi birçok alanda ortak
çalışabiliriz. Gelecekte özellikle daha fazla ürünü
daha az kaynakla üretmemiz gerek. Çevreye olan
etkimizi kesinlikle azaltmamız gerek. Masrafların
yüzde 45’i malzemeden geliyor. Bunu mutlaka
azaltmamız lazım. Kalite, üretkenlik, değişkenlik,
enerji ve malzemeden avantaj sağlayacak
yöntemlerle üretmeliyiz” diye konuştu.
TAYSAD’ın üyeleri için düzenlediği Fraunhofer
teknoloji günlerinde ayrıca daha az karbondioksit
salınımından daha hafif araç üretimine, daha etkin
motordan daha etkin üretime kadar çeşitli bilgiler
verildi.n
The institute that created the German
quality is now in Turkey
Providing the infrastructure of the high technology of the
automotive industry's world leader Germany, FRH will be
active in Turkish industry as a result of the approach of TAYSAD. Deputy Chairman of TAYSAD Alper Kanca announced the
collaboration with Fraunhofer Institute which has developed the
technological infrastructure of Mercedes, Audi and Volkswagen.
Alper Kanca called attention to the fact that this collaboration
with FRH overlaps the year 2014 which is declared as Turkish
– German R&D Innovation Year and and also stated that the
power of the Turkish automotive supply industry is noticed by
the German Institute. “Fraunhofer is a very nice kitchen for the
university – industry cooperation. Here you can find any kind of
material and meal that you'd seek. Taking advantage we aim to
move our industry forwards. In international competitiveness,
we can reach the ability to perform good quality manufacturing
not with labour but with research, design, development only by
the support of such institutions,” he said.
www.taysad.org.tr
Kasım November - Aralık December 2013
59
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
Comvex İstanbul 2013
gerçekleştirildi
Comvex İstanbul - 4. Ticari
Araçlar, Otobüs ve Yan Sanayi
Fuarı, TÜYAP Fuar ve Kongre
Merkezi'nde gerçekleştirildi.
T
AYSAD, Otomotiv Sanayii Derneği
(OSD) ve Ağır Ticari Araçlar Derneği
(TAİD) işbirliğiyle düzenlenen Comvex
İstanbul 2013, otomotiv sektörünün
önemli ihracat pazarı olan ülkelerden
gelen alım heyetlerini katılımcı firmalarla
buluşturdu.
Fuarın açılışında konuşma yapan dernek
başkanları fuarın önemine değinerek,
sektör temsilcilerini bu fuarda yer almaya
davet etti.
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr.
Mehmet Dudaroğlu konuşmasında,
tedarik zinciri içerisinde taşımacılığın
konumuna değinerek, fuarları sadece
ürünlerini sattıkları platformlar olarak
60
Kasım November - Aralık December 2013
görmediklerini, Türkiye'nin gücünün
ve yetkinliğinin aktarılabildiği bu
organizasyonlarda uluslararası katılımcılar
ile katma değeri yüksek işbirliklerine
girebilmeyi arzu ettiklerini söyledi.
OSD Yönetim Kurulu Başkanı Kudret
Önen ise otomotiv sanayinin Türkiye
ekonomisi için lokomotif sektör
konumunda bulunduğunu vurgulayarak,
otomotiv sanayi içinde ticari araçların
konumunun da ülke açısından önemli
olduğunu ifade etti. Otomotiv pazarında
hafif ticari araçlar lehine gelişmeler
olduğunu dile getiren Önen, şöyle
konuştu: "Otomotiv pazarı büyüdüğü,
üretim de arttığı için herkes zannediyor
ki işler gayet güzel. Biz gene şampiyon
olacağız, gene 20 milyar doların
üzerinde ihracat yapacağız ama şu
anda cebimizdeki gücü yitirmeye
başladığımıza dikkat çekmek istiyorum.
Bu yılın ilk 10 ayında geçen yılın aynı
dönemine göre yüzde 9 büyüyen toplam
14- 17 Kasım 2013 tarihlerinde gerçekleştirilen
TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde toplam
8 salonda ticari araç ve otobüs üreticilerinin
son modelleri ile aksam ve parçalardaki
son yenilik ve gelişmelerin kullanıcılara
sunulacağı Comvex İstanbul Fuarı; Aksan,
Alcao, Allison Transmission, Aspöck,
Baktaç Branda, , Bekiroğlu Hidrolik, BPW,
Brf Treyler, Brigestone, Castello, Fiat, Ford,
Fox Üst Yapı, Eko Treyler, Eku Fren, Eroğlu,
Gaz, Gema, Gencer Kasa, Hayes Lemmerz,
HYVA, İlker Otomotiv Isuzu, Iveco, Kale
Oto Radyatör, Karsan, Kartallar Damper,
Koluman, Krone, Man, Mercedes, Nevpa,
Otokar, Orthaus, Özgül Treyler, Öztreyler, Saf
Holland, Seçsan Treyler, Turkar, Serin, Seyit
Usta, Symex, Temsa, Tırsan, Yeksan, York,
ZF Türk gibi Türkiye ticari araç sektörüne yön
veren firmaları bir araya getirdi.
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
otomotiv pazarında, otomobil yüzde
18 artarken, hafif ticari araçlarda
yüzden 13 azalma var. Ekim ayı
olarak bakıldığında ise otomobil
yüzde 8 büyürken, hafif ticari araçlar
yüzde 33 küçüldü. Biz Avrupa'nın
hafif ticari araç üretim üssüyüz
ve 5 yıldır da bunun liderliğini
bırakmadık ama kendi ülkende
başarılı ve bir numara değilsen
küresel pazarlarda rekabet etmek çok
zorlaşır" değerlendirmesinde bulundu.
TAİD Yönetim Kurulu Başkanı Bahadır
Özbayır da ticari araçların yatırım malı
nitelikleri dolayısıyla bir ülkenin genel
ekonomik gelişme trendinin göstergesi
olduğunu belirterek, "Bu yönüyle bu
fuar, bir anlamda ülke ekonomisinin
nabzını tutma imkanı veriyor. Otomotiv
denilince sadece otomobilin anlaşıldığı
memleketimizde ekonomik gelişimin
göstergesi olan ticari araçların sergilendiği
Comvex Istanbul 2013 has been held
Comvex Istanbul 2013 has been organised by TAYSAD, OSD (Automotive
Manufacturers Association) and TAID (Heavy Commercial Vehicles Association)
and met the attending companies with the purchasing delegations that come from
the countries which are the major export markets in the automotive industry. The
association presidents emphasised the importance of the exhibition during their
speeches and invited the industry representatives to take part. In his speech, TAYSAD
Chairman Mehmet Dudaroğlu referred the position of transportation in supply chain
and stated that they don't see these fairs just as platforms where they sell products,
they also wish to be a part of collaborations with international participants in such
organisations where Turkey can show its power and competence.
62
Kasım November - Aralık December 2013
bu fuarın hakkettiği ilgiyi görmesini
temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.
Avrupa Otomotiv Yan Sanayicileri
Derneği (CLEPA) Yönetim Kurulu Üyesi
Arnaurd David Beauregard da Comvex
İstanbul ve Logistik Eurasia fuarlarının
ilgili sektörler açısından Avrupa ve Türkiye
arasındaki işbirliğini artırmak adına önemli
olduğunu kaydetti. Yeni anlaşmalarla hem
tedarik zinciri hem de yan sanayi alanında
ortaklıklar geliştirmeyi umduklarını dile
getiren Beauregard, "Türkiye otomotiv
endüstrisine büyük bir güven duyuyor ve
potansiyeline inanıyoruz" dedi.
Hafif ticari araç üretiminde Avrupa
birincisi, otobüs üretiminde Avrupa
ikincisi olan Türk otomotiv sanayiinin
ticari araç ve otobüs üreticileri, son
modelleriyle aksam ve parçalardaki son
yenilik ve gelişmeleri Comvex İstanbul
2013 fuarında sergiledi.n
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
TAYSAD üyelerine
Tataristan’dan yatırım daveti
TAYSAD üyelerine
Tataristan’dan yatırım
daveti geldi. TAYSAD Başkanı
Dr. Mehmet Dudaroğlu,
“Kalitemiz uluslararası
arenada kabul gördü, tercih
edilen marka olduk” dedi.
T
ataristan Başbakan Yardımcısı ve aynı
zamanda Sanayi ve Ticaret Bakanı
Ravil Zaripov, “Otomotiv endüstrisinde
ortak dili konuşmamız gerek. Sizleri
yatırıma davet ediyoruz” şeklinde
konuştu.
Otomotiv tedarik sanayinde; kalitesi,
çözüm odaklı olması ve zamanında
teslimi ile küresel anlamda tercih edilen
marka haline gelen Türk firmalarına
Tataristan’dan yatırım daveti geldi.
Tataristan Başbakan Yardımcısı ve aynı
zamanda Sanayi ve Ticaret Bakanı Ravil
Zaripov, Türkiye temasları sırasında
TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu
ve yönetim kurulu üyeleriyle biraraya
64
Kasım November - Aralık December 2013
geldi. Zaripov, TAYSAD aracılığıyla Türk
firmalarını Tataristan’a yatırıma davet etti.
hizmetlerini de transfer edebileceklerini
Ticari araçta üretim üssü
Kalite tescillendi
Tataristan’da bulunan küresel
markalar Mercedes Benz’den Ford’a,
Volkswagen’den PSA grubuna ve
Rusya’nın önemli markaları Sollers
ile Kamaz’a kadar dev firmalar, Türk
otomotiv endüstrisine göz kırpıyor.
Zaripov’un TAYSAD üyelerini Tataristan’a
Bu markaların çoğunluğunun ticari araç
alanında üretimde bulunduğunu hatırlatan
Zaripov, özellikle Kaluga bölgesinin
otomotiv tedarik sanayi için yatırıma çok
uygun olduğunu vurguladı. Bu bölgede
yatırım için üretim ve Ar-Ge alanlarında
çeşitli teşvikler verdiklerini kaydeden
Zaripov, “otomotiv endüstrisinde ortak
dili konuşmamız gerek. Türk otomotiv
sanayi, özellikle ticari araçta Avrupa’nın
önemli üreticisi. Tecrübelerinizden
yararlanmak istiyoruz” dedi.
tescillendiğini söyledi. Dudaroğlu,
Türkiye’deki tedarik sanayinin yalnızca
otomotiv endüstrisi için üretim
yapmadığını, makine sanayisi için de
teknolojik ürünler geliştirdiğini vurgulayan
Zaripov, bu alanlardaki mühendislik
söyledi.
davet etmesini, Türk markalarının
küreselleşme yönünde olumlu adımlarla
ilerlediğinin göstergesi olduğunu
vurgulayan Dudaroğlu da, kalitelerinin
uluslararası anlamda kabul gördüğünün
“üyelerimiz yurtdışında yatırımlarını
ve büyümelerini sürdürüyorlar.
Tataristan’daki fırsatları da mutlaka
değerlendireceklerdir” diye konuştu.n
Tatarstan invites TAYSAD members
for investments
TAYSAD members have been invited
to invest in Tatarstan. TAYSAD
president Dr. Mehmet Dudaroğlu said
“Our quality has been recognised in
the international arena and now we're a
preferred brand.” Tatarstan Deputy Prime
Minister and Minister of Industry and Trade,
Ravil Zaripov said “We need to speak
a common language in the automotive
industry, so we invite you to invest in our
country.”
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
TAYSAD ve OUYA-Engineering GmbH
Mutabakat Anlaşması (MOU) imzaladı
TAYSAD ve OUYA
işbirliğine gidiyor
Uluslararası arenada ülkemiz
tedarik sanayini her geçen gün
daha güçlü şekilde temsil eden
ve üyelerinin bu arenada iş
bağlantılarını güçlendirmeyi
hedefleyen TAYSAD ile
Almanya Ingolstadt’da
yerleşik mühendislik ve
danışmanlık firması OUYAEngineering GmbH arasında
27 Kasım2013 tarihinde
bir mutabakat anlaşması
imzalandı.
G
enel anlamda otomotiv ana sanayii
ve tedarik sanayiine mühendislik
ve danışmanlık hizmetleri veren
OUYA-Engineering GmbH, başta VW
Gurubu (AUDI, SKODA, VW ve VW
Ticari Araçlar) olmak üzere, global
diğer otomotiv şirketlerine de hizmet
vermektedir. OUYA-Engineering GmbH,
sunduğu hizmet ile otomotiv endüstrisini
tasarım başlayarak seri imalata ve ürün
imalat sürecinin bitimine kadar birçok
ana işlevleri ile desteklemektedir.
Hizmetler; proje, kalite güvence, seri
imalat, ürün imalatı bitimine kadar olan
süreç içerisinde geçen tüm prosedürleri
OUYA-Engineering GmbH’in
Faaliyet Alanları
• Market Analizleri
• Pazarlama ve Satış Desteği
• Tedarikçi Geliştirme
• Proje ve Ürün Yönetimi
• Resident Mühendisliği (Tasarım,
Kalite ve Lojistik Faaliyetler)
• Teknik Danışmanlık
66
Kasım November - Aralık December 2013
kapsamaktadır. OUYA-Engineering,
2013 Temmuz ayında TAYSAD’ın
SKODA ve AUDI firmaları ile işbirliğinde
gerçekleştirdiği Sektörel Ticaret Heyeti
Programlarına da organizasyonel
anlamda profesyonel destek vermiş,
ilgili heyetlerin başarılı olarak
sonuçlanmasında önemli rol üstlenmiştir.
İmzalanan anlaşma ile TAYSAD üyeleri
ve OUYA-Engineering arasında bir işbirliği
süreci geliştirmek ve taraflar arasında
bir diyalog tesis etmek amaçlanmıştır.
Bu anlamda TAYSAD üyesi firmalar ve
OUYA-Engineering GmbH arasındaki
somut projelerin finansmanı taraflar
arasında doğrudan imzalanan ayrı
sözleşmelere tabii olacaktır. n
TAYSAD and OUYA to cooperate
Representing the supply industry
of our country successfully in
the international arena each passing
day in a stronger way and aiming to
strengthen the business connections of
the members in the arena, TAYSAD has
signed a memorandum of understanding
with engineering and consulting firm
OUYA- Engineering GmbH from Germany,
Ingolstadt on 27 November,2013.
Tedarikçilere Sunulan Başlıca Hizmetler;
• OEM ve global tedarikçilerle kuvvetli örgütlenme (VW, Audi, Seat, Skoda,
Bentley, Bugatti, Lamborghini, Porsche, MAN, SCANIA, BMW, Mercedes,
Opel, Ford…)
• OEM‘lerin teklif verme, tasarım, imalat ve lojistik prosedürlerine göre
tedarikçilere destek verme
• Rakipleri tanıma ve fiyatlandırmada yardım
• Her OEM‘in kendi öz prosedür ve teknik niteliklerine göre hazır olan
global tasarım ve test laboratuvarları ile anlaşmalar yaparak tedarikçileri
desteklemek
• Global kalıp tasarımcıları ve kalıp imalatçıları ile anlaşmalar sağlamak
• Ürün ve proje yönetimi
• Seri imalat takibi
• Darboğaz yönetimi
• OEM‘lerin sistem, dökümantasyon ve prosedürlerine uygun eğitimler
• OEM ve tedarikçilerle teknik toplantıların uygulanması
• Nomine edildikten sonraki prosedür sürecinde tedarikçinin desteklenmesi
(Numune, Prototip, Testler, Değişiklik Yönetimi)
• Zaman ve aksiyon planlarının hazırlanarak uygulanması, kilometretaşlarını
takip etme,
• Tedarikçiyi; proses (kalite), tasarım (Ar-Ge) ve lojistik denetimlerine
hazırlamak
• Tedarikçiye seri imalattaki sorunlarda OEM‘lerin bulunduğu yerde destek
vermek
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
Atma Değerlendir Projesi
çığ gibi büyüyor
Meslek liselerindeki gençlerin eğitimine
katkıda bulunmak için TAYSAD'ın,
‘Atma Değerlendir, Meslek Okullarını
Güçlendir’ sosyal sorumluluk projesine
ilgi büyüyor. TAYSAD Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı Alper Kanca
Proje'nin son durumunu değerlendirdi.
A
tma Değerlendir, Meslek Okullarını
Güçlendir projesi kapsamında
firmalar kullanmadıkları, kalibrasyon dışı
kalmış, çalışır durumdaki ölçü aletlerini
ve laboratuvar ekipmanlarını meslek
liselerine hediye ediyor.
Otomotiv sektöründe yetişmiş insan
kaynağının önemine dikkat çeken
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı Alper Kanca, "Son 8
yılın ihracat şampiyonluğunu elinde
tutan otomotiv sanayimizin en güçlü
yanlarından birisini yetişmiş insan gücü
oluşturuyor. Sanayimiz için oldukça
önem arz eden yetişmiş insan kaynağını
sağlayan temel kuruluşlardan biri ise
meslek liseleri. Sürdürülebilir rekabetçilik
hedefi ile hareket eden sanayimizde
istihdam ettiğimiz çalışanların
yetkinliklerini artırmak, hepimizin ortak
hedefidir şüphesiz. TAYSAD olarak bu
alanda uzun yıllardır düzenlediğimiz eğitim
faaliyetlerimiz ile, üye firmalarımızda
görev yapan çalışanların gelişimine
katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Bununla
birlikte, henüz meslek liselerinde tahsiline
devam eden gençlerimizin de eğitimine
katkıda bulunmak TAYSAD’ın önemsediği
bir konu" diye konuştu.
Meslek liselerinin birçoğunda kumpas
göremeyen, uygulama dahi yapamadan
eğitimini tamamlayan öğrenciler
olduğuna dikkat çeken Alper Kanca, "Bu
noktadan hareketle, şunu düşündük:
Neden firmalarımızda kullanmadığımız,
kalibrasyon dışı kalmış, çalışır durumdaki
ölçü aletlerini, laboratuvar ekipmanlarını
toplayıp, Meslek liselerimize hediye
etmeyelim, neden öğrencilerimizin
kullanımına sunmayalım? Bu amaçla,
68
Kasım November - Aralık December 2013
Projeye destek firmalar
• İNCİ AKÜ SAN. VE TİC. A.Ş.
• ROYAL CONTA SAN.VE TİC.A.Ş.
• KALE BALATA OTOMOTİV SAN. VE
TİC. A.Ş.
• ORSAN TİCARİ ARAÇ SİSTEMLERİ
LTD. ŞTİ.
• KORMETAL SAN. VE TİC. A.Ş.
• İNCİ AKÜ SAN. VE TİC. A.Ş.
• DOSTEL MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş.
• HASÇELİK SAN. VE TİC. A.Ş.
• SA-BA ENDÜSTRİYEL ÜRÜNLER İML.
VE TİC. A.Ş.
• CANSAN ALÜMİNYUM
• ATAY MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• TOKSAN YEDEK PARÇA İMALAT
TİCARET VE SANAYİ A.Ş.
• EGEMET EGE METAL DÖVME SA. VE
TİC. LTD.
• KALE OTO RADYATÖR SAN. VE TİC.
A.Ş.
• NORM CİVATA SAN. VE TİC. A.Ş.
• LUCAS ELEKTRİK SAN. VE TİC. A.Ş.
“Atma Değerlendir, Meslek Okullarını
Güçlendir” sloganıyla önemli bir sosyal
sorumluluk projesini hayata geçirdik"
dedi.
2013 yılının başında pilot bir çalışmanın
yürütüldüğünü dile getiren Alper Kanca,
kısıtlı bir bölgede hayata geçirdikleri
projeye TAYSAD üyelerinin gösterdiği
ilgi ve okul yöneticilerinin, öğrencilerinin
teşekkür dolu mektupları sayesinde
projenin daha geniş çapta duyurulmasını
ve yaygınlaştırılmasına yönelttiğini
vurguladı. Kanca, projeye çok olumlu
tepkiler aldıklarını ve bu tepkilerin
kendilerini daha cesaretlendirdiğini
söyledi.
Projeye katılmak isteyen sanayiciler,
kumpas, mikrometre, mihengir,
komparatör saatleri, kalibrasyon
mastarları, elektronik hassas teraziler,
mikroskop, profil projeksiyon, sertlik
ölçme, dijital / analog multimetre gibi
taşınabilir boyuttaki ölçü aletlerini 23
Nisan 2014 tarihine kadar TAYSAD’a
kargo ile iletebilir.
Alper Kanca, "Sanayicilerimizin desteği
ile 'Atma Değerlendir, Meslek Okullarını
Güçlendir' projemizin örnek bir çalışma
olmasını ve öğrencilerimiz için değer
yaratmasını umuyoruz" dedi. n
www.taysad.org.tr
V. TAYSAD AFTERMARKET KONFERANSI
TH SAVE
AJ E D
A
A
NO NDA TE!
T E NIZ
DİN A
!
Vth
AFTERMARKET
Vth ANNUAL
TAYSAD AFTERMARKET CONFERENCE
29 May-Mayıs 2014
CONFERENCE
FOR THE LATEST NEWS ON THE SECTOR
AFTERMARKET SEKTÖRÜNDEKİ SON YENİLİKLERİ TAKİP ETMEK İÇİN DOĞRU ADRES
International experts and executives are coming together with high profile attendees from the Industry.
BOOK YOUR SEAT!
Konferansta, uluslararası uzman ve yöneticiler, sektördeki üst düzey katılıumcılarla biraraya gelecek.
SİZDE YERİNİZİ AYIRTINIZ!
This years conference will mainly focus on;
•A Global View of the Industry
•Internet&Mobility Concepts at Automotive Aftermarket
•Megatrend Concept & Future Perspectives
Konferansın bu yıl odaklanacağı ana konular;
•Sektöre Global Bakış
•Otomotiv Aftermarkette İnternet ve Mobilite Konseptleri
•Mega Trend Konsepti ve Otomotiv Aftermarkete olan Etkisi
TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE
HAKAN DOĞU:
En iyi bildiğim şey
kendim gibi
davranmaktır
Otomotiv sanayinin tanınan
ismi Hakan Doğu ile yöneticilik,
otomotiv ve kariyer üzerine “özel”
bir söyleşi yaptık. 23 yıllık otomotiv
kariyerinde pazarlama, satış, iş ve
kaynak geliştirme, lojistik, genel
yönetim alanlarında çalışan Hakan
Doğu’nun ilgi alanlarını yemeiçme kültürü, uluslararası politika,
felsefe, tarih ve fotoğrafçılık
oluşturuyor.
Duygusal Yöneticilik
K
apitalizmin son derece soğuk yüzüne
karşı yeni bir bakış açısı olarak duygusal
yöneticilik kavramı gelişiyor. Bu kavram,
özellikle 2008 krizinden sonra, yeniden yön verilmeye çalışılarak keşfediliyor. Biliyorsunuz ki dünyada ekonomi doğuya doğru gelişiyor. Doğunun
kültürü, iş yaşamını da bu şekilde etkiliyor. Dünya iş yaşamında Anglosakson ve Doğu kültürü
modelleri egemen olmuş durumdadır. Kendime
bu iki model arasında bir ilişki ve denge kurarak
yön vermeye çalıştım. Başarımı bir açıdan duygusal yönetici olmaya borçlu olduğumu size söyleyebilirim. Duygusal yöneticilik benim için dezavantaj değil bir avantaj haline gelmiş durumdadır.
Otomotiv dünyasına girmem tamamıyla Bursalı olmamın getirdiği bir sonuçtur
İş hayatıma 1987 yılında üniversite okurken başladım. O dönem parfümden tutun, devre mülk satışına kadar her alanda satış ve pazarlama alanında çalıştım. Bunun yanı sıra çok utangaç birisiydim. Satış alanındaki çalışma hayatım bu utangaçlığı kırdı ve beni çok iyi bir ‘satıcı’ haline getirdi. Bu
72
Kasım November - Aralık December 2013
dönem benim kariyer hayatımının başlangınıcının
en önemli kısmıydı. Bir yanda mühendislik eğitimi
alırken, öte yanda insanların satış ve pazarlamada
ihtisas programları okuyarak kazanmaya çalıştıkları deneyimi, İstanbul gibi ticaretin merkezi olan bir
şehirde öğrendim.
Askerlik dönüşü, otomotiv sektöründen gelen
bir iş teklifi üzerine Bursa’ya gittim. İstanbul’dan
Bursa’ya gidiş benim için çok kritik bir karar olmuştu. Hatta hiç unutmuyorum, elimde bir çanta
Kabataş’tan gemiye binerek İstanbul’dan ayrıldım
ve Bursa yolculuğu ve otomotiv macerası başlamış oldu.
www.taysad.org.tr
Bütün üreticilerin beklentisi yerelliktir
Hakan Doğu’nun kökenleri anne tarafından Doğu Karadeniz (Rize), baba tarafından ise Varna’ya dayanıyor. 1912 yılındaki mübadele sırasında Varna’dan
Bursa’ya 4 erkek, bir kız çocuğu ile gelen ailenin üç erkek evladından biri
Trablusgarp’ta, biri Yemen, bir diğeri de Çanakkale’de şehit oluyor. Hakan Doğu
savaşın yaralarından ve acılarından kurtulan en küçük erkek kardeşin torunu
olarak dünyaya geliyor. Anne tarafından dedesi ise, Birinci Dünya Savaşı sonrasında, ailesi Doğu Karadeniz’de darmadağın olmuş durumdayken İstanbul’a
yerleşiyor, ardından Bursa’ya geliyor. Hakan Doğu, Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda temeli atılan ailesinin, bir Türkiye mozaiği olduğunu söylüyor. Damarlarında hem Balkan hem de Doğu Karadeniz kültürünün aktığını hisseden Doğu,
bu özelliğin bir duygusallık taşıdığını ifade ediyor. Duygusallığın her zaman da
mantıklı olmadığını ama buna rağmen günümüzde duygusal yöneticiliğin artık
dünyada geçer akçe olduğunu belirtiyor.
Otomotiv kariyerinde ilerleme
1966 yılında Bursa’da
doğan Hakan Doğu
lise eğitimini Bursa
Erkek Lisesi’nde
tamamladıktan sonra
İTÜ’den Metalurji
Mühendisi olarak
mezun oldu. Çalışma
hayatına 1987 yılında
öğrencilik yaparken
çeşitli şirketlerde satış
temsilcisi olarak başladı.
Satış ve satın alma
kariyerinin temellerini
bu tarihlerde atmış
oldu. Askerlik sonrası
Bursa’ya yerleşen Hakan
Doğu çeşitli otomotiv
şirketlerinde çalıştıktan
sonra 1998 yılında
Valeo’da göreve başladı.
Valeo Satınalma
Müdürü görevinden
sonra 2005-2008
yılları arasında Valeo
Fransa’da 13 fabrikadan
sorumlu Satınalma
Direktörü oldu. 2008
yılında Türkiye’ye
dönerek Valeo
Otomotiv Sistemleri
AŞ’nin Genel Müdürü
ve Ülke Direktörü olarak
çalıştı. Hakan Doğu şu
anda Renault-Nissan
Motor ve Aktarma
Organları Satın
almasından Sorumlu
Başkan Yardımcısı
olarak görev yapıyor.
www.taysad.org.tr
Valeo’da çalıştığım süreçte ise kariyerimde çok
büyük bir ilerleme kadettim. 2005 yılına kadar Valeo Türkiye’de satınalma, satış, iş geliştirme alanlarında çalıştım. Bu dönemde özellikle Avrupa,
İran ve Rusya pazarlarına ilişkin uzmanlığım gelişti. Daha sonra 2005-2008 yılları arasında Valeo Fransada çalıştım. Bu dönemde ise 13 üledeki fabrikalardan sorumlu Satınalma Direktörülüğü
yaptım ve BRIC’in Brezilya, Hindistan ve Çin pazarları konusunda uzmanlaştım. 2008 yılında Valeo Türkiye’ye Genel Müdür olarak geri döndüm.
İki yıl sonra Türkiye ve İran’dan sorumlu Ülke Direktörü oldum. Kısaca bu Genel Müdürlük deneyimiyle finans dışında her alanında çalışmış oldum.
Bu durum gelişmiş ülkelerin şirketlerinde bir yöneticinin karşılaştığı bir durum değildir. Bu ülkelerde bir yönetici satış bölümünde işe başladığında muhtemelen hayatı boyunca bu bölümde iş yaşamına devam eder veya benzeri bir iki bölüm değiştirir. Ben ise tam tersi olarak bütün alanlarda
yer alarak kendimi iyice geliştirme şansı buldum.
Belki de kariyerimde en büyük şansım bu oldu diyebilirim. Bu bana, uluslararası alanda da çok ciddi bir iş tecrübesi edinmemi sağladı.
Nihayetinde geçen yıl Mart ayında gelen teklifle Renault-Nissan’da Motor ve Aktarma organları (Powertrain) satın almasından sorumlu Başkan
Yardımcısı olarak işe başladım.
En iyi bildiğim şey kendim gibi davranmaktır
Mantıksal düşünmeye önem veriyorum. Liderlik
macerasında bana göre en önemli konu insanın
kendi gibi olmasıdır. Kendinden olmayan liderler
başkasını taklit ederse, her zaman için hata yapmaya kapı aralar. Benim en iyi bildiğim şey kendim gibi davranmaktır. İçimden gelen enerjiyle,
son derece dürüstçe mantıklı bir analiz yapıyorum. Kendimin geliştirdiği yöneticilik stili Çin’de,
Japonya’da ya da Fransa’da her zaman bir karşılık buluyor.
Türk tedarik sanayisi için Rusya, Meksika ve Çin
her zaman gidilmesi gereken pazarlardır. Hem
market yapıları karlı, hem de büyümeye perspektifleri olan pazarlardır. Fakat sadece ihracat yaparak bu ülkelerde var olmak çok kolay değildir. Bütün araç üreticilerin beklentisi yerlileşmedir. Artık
Türkiye’de üreterek dünyaya satmak eğilimi, eğer
rekabetçi olunamıyorsa terkedilmeli ve gidip ihitiyaç duyulan yerde üretim yapılmalıdır.
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin temel sıkıntılarından biri yatırımların universal makinalarda
yapılmış olmasıdır. Fakat yüksek üretimin olduğu
yerlerdeki tedarik sanayi artık özel hatlar oluşturuyor. Bu durumda rekabet edebilmek için onlardan
daha ucuz bir yatırım yaparak üretim yapılmalı. Bu
elbette ciddi bir mühendislik gerektiriyor. Bu yüzden Ar-Ge faaliyetleri her zamankinden daha fazla
önem taşımaktadır.
Türk tedarik sanayicilerinin yavaş yavaş çağ atlamaya başladığını söyleyebilirim. Ama yine de bir
tedirginlik seziyorum. Küresel alanda Türk olmanın getirdiği bir dezavantaj da göremiyorum. Sanayicilerimizin kafasında hep bir ‘cam tavan sendromu’ olduğunu düşünüyorum. Eğer Türk yan sanayisi küreselleşme trendine uyum sağlamazsa,
küreselleşen diğer oyuncular Türkiyeye gelir ve
üretim yaparlar.
Hiçbir zaman kariyer
planım olmadı
Hakan Doğu, başarısının sırrının çok çalışmak
olduğunu söylüyor. 30 yaşında İngilizce, 40
yaşında ise Fransızca öğrenen ve günde 12-15
saat çalışan Hakan Doğu, 8 saat çalışan birine kıyasla hep daha fazla çalışmanın büyük
bir bilgi birikimini de beraberinde getirdiğini
aktarıyor. Hakan Doğu, “Kendi hayatım için
hiçbir zaman bir kariyer planım olmadı. Hayatımda üç ay sonra nerede olacağımı hiç düşünmedim. Fakat her zaman kendime yatırım yaptım. Hep kültürümü geliştirmeye yoğunlaştım.
Bilindiği gibi Kültürün üç kaynağı var. Birincisi
geçmişten gelir, ailenizden, toplumdan bunu
doğal olarak öğrenirsiniz, ben bu konuda Bursada ve İstanbulda büyümekle kendimi çok
şanslı görüyorum. İkincisi okuyarak, araştırarak, gezerek öğrenilir; bunu da fazlasıyla yapıyorum. Üçüncüsü ise etkileşimle, yani başka insanlardan öğrenmeyle olur; yine bu konuda da çok şanslıyım, hayatımda hep bir
şeyler öğrenebileceğim çok kıymetli dostlarım
oldu” diyor.
Kasım November - Aralık December 2013
73
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE
Otomotivde trendler
Otomotivde üç adet mega trend var. Bunlar güvenlik (safety), (connectivity) ve çevrecilik olarak
özetlenebilir.
Bunlara tek tek bakınca birinci sırada olan Güvenlik (Safety) çok geniş bir platformu kapsıyor, ama
temel hedef otomobille seyahatı güvenli hale getirip kazaları engellemek. On yıl içinde kendi kendine giden arabalarımız olacak (Autonomous Driving) hukuki alt yapı kurulunca yavaş yavaş bütün
gelişmiş ülkeler bu sisteme geçecek gibi duruyor.
Araçların şeritten çıkmasını önleyen ya da uyaran
bir sistemler hayatımıza girmiş durumdadır.
HAKAN DOĞU NASIL BİR SATINALMACI?
2005 ve 2008 yılları arasında Valeo’nun 13 ülkeden sorumlu Satınalma Direktörlüğü görevini yürüttüm. Brezilya’dan Çin’e kadar bir çok ülkeden satınalma yapıyorduk. Göreve ilk başladığında işime adapte olmak için ilk bir ay
kendimi yeni ortama alıştırmamam gerektiğini düşünüp, farklı davranmaya
çalıştım. Bu bir ayın sonucunda başarılı olamadığımdan o zamanki müdürümden tepki gördüm. Bu tepki üzerine kendime “Hakan oğlum seni buraya getiren değerler bundan sonrada seni götürür, kendin gibi ol!” dedim ve o
günden sonra hep kendim gibi çalıştım. Burada aldığım ders şuydu:”İnsan
doğal olarak başkalarının iyi yönlerini gözlemlemeli ve o iyi yöntemleri ken-
İkinci mega trend olan “Connectivity” ise yine
çok geniş bir perspektifle karşımıza çıkıyor. Güvenlik için araçların birbiri ile haberleşmesinde tutunda, araç içi eğlence sistemlerine ve akıllı telefonlarla araçlarımıza uzaktan ulaşmaya kadar pek
çok yenilik hızla hayatımıza girmeye devam edecek.
dine adapte etmeli. Ancak bu adaptasyon bir kopya olmamalı, bu yöntem-
Üçüncü mega trend olan daha “yeşil” araçlar yapma hayalinin en uç noktası haliyle sıfır karbondioksit emisyonlu ve %100 geri kazanılabilir araçlar
yapma ideali üzerine kurulu. Karbon yakıtlı araçlardan, hibrid ve elektrikli araçlara kadar olan süreçte yine daha çevreci teknolojiler bizi bekliyor. Tüm
tedarikçi ve araç üreticilerin bu konulara eğilerek
çalışması ve yenilikler geliştirmesi gerekiyor.
olarak bu ortamda yaşamanın yöntemini bulmak durumundayız.
Dışa açılmanın gücünü görmek gerekiyor
Ülkemizin gerçekten büyük bir bilgi birikimi olduğuna inanıyorum. Bugün Türk yöneticiler dünyanın bir çok ülkesinde çalışıp, başarılı olabiliyorlar.
Bunun bir tek nedeni var, o da kültürel adaptasyondur. Türkler ne kadar zekiyse, Hintliler de o kadar zekidir. Yurt dışına giden ülkemizin insanlarının çoğu iyi eğitimli insanlardır. Bizim insanımız
kültürel adaptasyon ile kendilerini farklılaştırıyorlar.
Sosyal medyanın gücü
Dünyada neler olduğunu öğrenmenin ve anlamanın önemli olduğunu düşünüyorum. Internet,
bana göre insanlık tarihinin en büyük buluşlardan
biri. Dünya son 30 yıldır bütün insanlık tarihinin
tüm gelişiminden kat ve kat üzerinde gelişti. Bunun en önemli nedenlerinden birini internet teknolojilerinin gelişimi oluşturuyor. Bu gelişmeyi anlamamak insanı bir anda çağın gerisinde bırakabilir. Bu yüzden iletişim ağlarını son noktasına kadar
takip ederek, gelişmeleri kaçırmak istemiyorum.
Çalışanlarımla internet üzerinden özel bir hesabımla iletişim kuruyorum. Ben işin teorisi ve entelektüel yanına çok önem veriyorum. Çalışanlarıma da kendilerini geliştirmeleri konusunda yol açıcı olmaya çalışıyorum. Onlara, iş dışında okumalarını veya seyretmelerini istediğim eserleri tavsiye
74
Kasım November - Aralık December 2013
ler kendi kişiliğinizle birleşmeli”.
Bir satın almacı olarak kazan-kazan ilişkisine önem veriyorum. Sektörün iki
tarafında da çalışmış olmanın getirdiği bilinçle, gelişimin sınırının olmadığını düşünüyorum. Bu sektörün, beğenelim beğenmeyelim, bugünkü iş modeli çok kuvvetli bir rekabet üzerine kurulu. Hem tedarikçi hem araç üreticisi
ediyorum. Bu yüzden bir çok iş arkadaşım sosyal
medyadaki araçlarla beni takip ediyorlar
İkinci kuşak yöneticiler
Sadece otomotiv sektöründe değil diğer sektörlerde de iş başına gelen ikinci kuşak yöneticiler
iyi örnekler oluşturuyorlar. İkinci kuşak hem dünyaya çok daha açık, hem de bizlerden çok daha
iyi eğitimler almış durumda. Fakat yine de bizim
ve dünyanın herhangi bir toplumunda bir rol model eksikliği olduğunu düşünüyorum. Dünyada iz
bırakan insanların hayatlarını okuyorum. Büyük liderler mutlak olarak bir rol modelden yola çıkarak
kendi kişilikleriyle hayata damga vurmuşlar. Rol
model sayısının artmasının bir yolunu da eğitim
oluşturuyor. Otomotiv sektöründe baktığımda, rol
modellerin oluştuğunu görebiliyorum. Bir çok arkadaşımız sektörde önemli görevlere geliyorlar.
Türk otomotiv sanayi çok iyi fabrikalar ve üretim
tesisleri kuruyor. Bu gelişmelerin sonucunda ortaya çıkacak rol modeller sektörün geleceğinde hayat bulacaktır.
Kümelenme modeli
Bursa şehri otomotivde dünyada örnek şehirlerden birdir. Yani tam anlamıyla bir kümelenme modelidir. İnsan, hizmet, altyapı gibi sanayinin ihtiyacı olan herşeyi bulabilirsiniz. Ama ne yazık ki biz
bu kümelenme modelinin değerini tam olarak anlamış değiliz. Bu modeli geliştirmek ve kümelenme modelleri yaratmak Türkiye’de öncelik olmalı. Bursa, bilinçsiz olarak kurulan bir kümelenme
modelini temsil ediyor. Bir bilinçle bu modeli geliştirmek her türlü sanayinin katma değerini artıra-
Türk Otomotiv Sanayii
Tüm diğer Akdenizli
halklar gibi, Bizler
önce yaparız sonra
bakarız nasıl gidiyor
diye. Hiçbir zaman
planlamayı sevmeyiz.
Ancak Türklerin hızlı
olması gibi bir avantajı
var. Önce yapıyor,
belki hata yapıyor,
sonra hızla tekrar
geriye gidiyor, sonra
düzeltiyoruz. Birisinin
Türklere planlamayı
öğrettiği vakit, çok
daha büyük başarılar
elde edilebileceğini
düşünüyorum. Bana
göre hem yan sanayide
hem ana sanayide
kendi alanlarında ve
organizasyonlarında
dünyanın en önde
gelen tesislerine sahip
olan Türk Otomotiv
sanayii Türkiyedeki
bütün sektörlere örnek
olmaktadır.
www.taysad.org.tr
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE
caktır. Bursa’daki iki büyük otomobil fabrikası, alış
veriş merkezleri ile çevrelenmiş durumda. Düşünün bu fabrikalar nasıl büyüyüp genişleyecekler?
Bu iki fabrikadan nasıl üretim artışı bekleyebiliriz?
Daha başından şehirde sanayi alanları planlanmamış. Bu yüzden kümelenme yaparken genişlemeyi ve fiziki alanları önceden belirlemek gerekiyor.
TAYSAD değişik ülkelerde temsil gücünü kullanarak tedarik sanayinin önü açılabilir
Sadece Türkiye’ye özgü düşünürek iş yapmak
modeli artık çok eskidi. TAYSAD da yurt dışında
temsilcilik açarak küresel dünyaya açılmaya çalışıyor. Uludağ İhracatçılar Birliği’nde yönetim kurulu üyeliği yaparken Rusya’da ofisimizi çok etkin
kullandık. Bu sayede bazı üyelerimiz Rusya pazarında yer almaya başladılar. Bu açılım İhracatçılar
Birliği’nin görev tanımında yer almıyor, bu yüzden
TAYSAD’a çok fazla iş düşüyor. Küresel pazarlarda yer almak tedarik sanayinin öncelikli konularından birisi olmak durumunda. TAYSAD değişik ülkelerde temsil gücünü kullanarak tedarik sanayinin önünü açabilir. Rekabet öncesi işbirliği ile firmaların gitmesini sağlayabilir. Firmalar birleşip değişik pazarlarda rekabet öncesi iş birliği ile birlikte
aynı çatı altında üretim yapabilirler.
Artık oyun küresel bir oyundur. Bundan kaçınmanın artık olanaksız olduğunu düşünüyorum. Ancak
küresel oyuncu olmak işi kuralına göre oynamayı
gerektiriyor. Örneğin Türkiyedeki araç üreticilerinin mühendislik merkezi kendi ana ülkelerindedir.
Yeni projelerde avantaj sağlayabilmek için bu mühendislik merkezleri ile sıkı iletişim içinde olacak
organizasyonlar kurulmalı ve müşterilerin mühendislik bölümleri ile yakın çalışılmalıdır. Dolayısıyla,
tedarik sanayinin, küresel OEM’ler nezdinde kendini yurt dışında göstermesi için TAYSAD’ın çok
önemli bir rolü bulunmaktadır.
Yeme ve içme kültürü konusunda da zengin
bir deneyime sahip olan Hakan Doğu, hobilerinin kendisi için bir yaşam biçimi olduğunu
dile getiriyor. Gün içerisinde çalışmanın getirdiği yorgunluğu, dünyanın herhangi bir ülkesinde iyi bir lezzeti tadarak atmanın mutluluğunu yaşadığını söylüyor.
İyi bir yemek yemek, her zaman pahalı bir yemek
anlamına gelmiyor. Gün içerisinde sabahın beşinden, akşamın dokuzuna kadar çalışan biri olarak
farklı yemek lezzetlerini tatmak, günün dertlerinden bir iki saatlik bir kaçış oluyor. Yoğun iş tempomdan dolayı bazı hobilerime fazla zaman ayıramıyorum. Fotoğraf çekmeyi çok seviyorum. Ayrıca hayattaki en büyük aşklarımdan biri de yelkencilik. Fırsat buldukça teknemle denize açılıyorum.
Deniz kenarında büyümüş biri olarak deniz, her
zaman hayatımın ayrılmaz bir parçası oldu. Denizden uzak olmak beni mutsuz ediyor. Bir keresinde 2006 yılında altı ay boyunca Türkiye’den uzak
76
Kasım November - Aralık December 2013
kalmıştım. Kuzey Avrupa ülkeleri, Brezilya ve Çin
arasında durmadan seyahat ediyordum. Altı ayın
sonunda yolum Barcelonaya düştü. Havaalanına indiğimde Akdeniz’in bir kokusunun olduğu-
Hakan Doğu, TAYSAD
Kurumsal İletişim
Uzmanı Sevgi Özçelik'in
sorularını yanıtladı.
nu orada anladım. Bir anda vücuduma farklı hoş
bir duygu yayıldı. O anı hiç unutamam. Bu yüzden
Akdeniz’in kenarında olmak benim için en büyük
keyiflerden biridir.
Ne kadar farklılığınız varsa o kadar zenginlik kazanırsınız
Farklılıkların bir dezavantaj değil de bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Örnek olarak; New York ve Londra bugün dünyanın en önemli iki şehirleridir. Bu şehirler dünyanın finans merkezleridirler. Aynı zamanda dünyanın en kozmopolit şehirlerindendir Hiç bir kültür ve kimlik bu şehirlerde bir diğerinden rahatsızlık duymaz. Bunun
sonucu olarak aynı zamanda dünyanın en yaratıcı ve kaliteli sanatçıları bu şehirlerdedir. Bu sanatçılar bu şehirlerde özgürce yaşar ve para merkezi olmaları sebebiyle
ürünleride büyük değer bulur. Bu kozmopolitliğin ve zenginliğin iç içe geçtiği şehirlerde ekonomik dinamizm baş döndürücüdür. Yine aynı şekilde Türkiyenin kalbi İstanbulda en zengin, en yaratıcı, en kozmopolit şehirdir.
Buradan yola çıkarak iş hayatına gelirsek, kozmopolit olmanın bir güç olduğunu
söyleyebilirim. Değişik kültürlerden gelen insanların olumlu yönlerini almak ve onları organize etmek çok büyük sonuçların elde edilmesine imkan verebilir. Yıllardır
dünya çapında, değişik ülkelerdeki ekiplerimde çok kıymetli insanlarla çalıştım / çalışıyorum. Bunu gerçekten çok seviyorum ve bu zenginliği bir avantaj olarak yaşayabiliyorum.
www.taysad.org.tr
Yoğun iş temposu nedeniyle aşırı disiplinli bir hayatım var İstanbul, ParisTokyo hattında ya da Brezilya-Arjantin-Tokyo hattında tam orta noktada yer
alıyor. Bu yüzden hafta sonları İstanbul’a geliyorum. Pazar akşamı ayrılıyorum.
Günde 4-5 saatlik bir uyku zamanım vardır. İş günlerimde bütün saatlerim doludur. Programımı oluşturan özel bir ekibim var. Kendime has çalışma stilimle.
iş süreçlerine yaptığımı standardizasyonlarla gittiğim her yerde aynı ofiste çalışıyormuş gibi bir ortam yaratabildim. İş ve özel yaşam konusunda ise kafamda çözülmüş durumda. Çünkü çalışmayı seviyorum. Bana göre zamanımızın çoğunu geçirdiğimiz iş yaşamı bizim en önemli parçalarımızdan biri. O yüzden iş
ve özel hayatı gibi bir ayırımı çok tutarlı bulmuyorum. Böyle bir ayırım yapmadan yaşamak bana bir sıkıntı vermiyor. Tabii burada temel faktör yaptığım işten keyif almak. Yaptığım işte en çok değişik kültürden insanlarla çalışmak insanla çalışmak ve iletişim kurmak beni çok keyiflendiriyor. İnşallah daha ileri
yaşlarda bir gün bu tecrübelerden, herkesin yararlanması için kitapta toplamayı, mümkün olursa bir yüksek lisans programında genç öğrencilerle paylaşabilmeyi hayal ediyorum.
Gittiğim her ülkede yerel lezzetleri tadıyorum
Yemek yemenin yanı sıra tevazuya gerek kalmadan çok iyi yemek pişirdiğimi söyleyebilirim. Hızlı, pratik ve lezzetli yemek yapıyorum. Özellikle Bursa’da çalışırken, mutfağımda değişik lezzetler yaratmaya çok vaktim vardı. Gurmelikte, önce keşfetme devri vardır, sonra bunu kabullenme dönemi başlar. Sonra artık son aşama
olan tercihler ortaya çıkar. Benim tercihimde artık Kuzey Akdeniz mutfağıdır. Buraların mutfağı benim için dünyanın en güzel lezzetlerini içinde barındırır. İspanya’da, İtalya’da, Yunanistan’da
ve Türkiye’de kendimi evimde gibi hissediyorum.
Yemekler bu bölgelerde kendi doğallığında pişiriliyor ve bu doğallık lezzete yansıyor.
Tedarik zinciri yemekte
en önemli konudur
Satınalmacı Hakan
Doğu yemek yaparken
kullandığı malzemeleri
semt pazarlarından
satın almaya özen
gösteriyor. Hakan
Doğu'dan alışverişin
sırları:
İyi bir pazarcınız olacak.
O sizi çok iyi tanıyacak.
Karşılıklı bir güveniniz
olacak. Fiyat konusunda
güveneceksiniz.
Esnafınız, yeni ve
taze ürün geldiğinde
sizi arayacak ve
bilgilendirecek.
www.taysad.org.tr
Kuzey Avrupa ülkelerine gittiğimde et yemeklerini tercih ediyorum. Çin’de ve Japonya’da ise ülkelerine özgü lezzetleri tadıyorum. Gittiğim her ülkede yerel lezzetleri tadmaya çalışıyorum. Bunun
yanı sıra yemek yediğim yerlerde doğallığa ne kadar uyulduğuna bakıyorum. Ayrıca yemekte kullanılan malzemenin kullanımının yemeğe ne kadar uygunluk sağladığına da dikkat ediyorum. Her
ürün kendi mevsiminde kullanılmalıdır. O yüzden
bizim mutfağımızda kış aylarında patlıcan yemeği
yapılmaması gerekir.
Mutfakta kültürün içerisine girmek
Yemeğin izini sürüyorum. Sosyal medyada yer
alan blogumda mutfağın sırlarını ele almaya çalışıyorum. Dünyanın değişik bölgelerinde ilginç yiyecek izlerine rastlıyorum. Bunun gelişimini öğrenmek yemeğin tadı kadar bana ayrı bir haz veriyor.
Türkiyede Gastronomi de bir devrim yaşanıyor.
Türk mutfağı olarak geçmişimizden gelen çok güzel tadlar var. Kendinden önceki bir çok uygarlığın
mirasçısı olan Osmanlı İmparatorluğu ve onun mi-
rasçısı olan bizler bu mozaikği sayesinde mutfağımıza bir çok lezzeti soframızda buluyoruz. Pek çok
kişi bilmez ama Tavuk Göğsü tatlısı Bizanstan gelmedir. Sütlü Kadayıfta Baharat yolu üzerinden Çin
ve Hindistan izlerini taşır. Kısaca Türk mutfak kültürü geçmişin birikimini çok iyi harmanlıyor. Geleneksel tadlarımızın üzerine taklit lezzetler koymadan korumak da önem arzediyor. Ama bunun yanı
sırada çok güzel sentezler de yapmak gerekiyor.
Yemek yapmaya bir mühendis olarak bakıyorum
Yemek lezzeti olarak tadabileceğim her şeyi tattığımı düşünüyorum. Şimdi neleri sevdiğime karar verdim. Bu yüzden kısıtlı olan serbest zamanlarımı keyif aldığım tatlarla birleştiriyorum.
Barcelona’ya gittiğimde Çin lokantasına gitmiyorum. Çin’e gidersem ancak onların mutfağını tadıyorum. Ama hiçbir zaman Çin mutfağı birinci tercihim olmuyor. Çin mutfağını batılılar bütün dünyaya yayarak meşhur ettiler. Batının soğuk ülkelerinde yemeklerin pek de lezzeti yok. Bu yüzden
buralarda meşhur oluyor. Çin mutfağı sos üzerine
kuruludur. Bizim Türk mutfağı olarak bu soslara ihtiyacımız yok, zaten her ürünümüz çok lezzetti. Bir
şey ile tadlandırmaya çok gerek duyulmadan kendine özgü tatları var.
Sos yapmak bazen bana ilginç geliyor. Ançuez ile
yaptığım sosu dana bonfile ile eşleştirip, üzerine
orman meyvelerinden bir başka sos koyuyorum.
Kendime göre bir konbinasyon oluşturuyorum. Biraz da belki bir mühendis olarak bakıyorum. Ağız
tadındaki dengeyi nasıl kuracağımı tasarlıyorum.
Özgünlüğümüzü korumalıyız
Ülke insanı olarak kaşarlı tost yemeyi çok severiz. en lezzetli tost Susurluk tostudur. Çünkü içinde Mihaliç Peyniri vardır. Bu peynirin orjinali, Mihaliç’in (Karacabey) kıvırcık koyunundan
elde edilen sütten yapılır. Maalesef artık bu peyniri yapan çok üretici kalmadı. İdeal iki yıl eskitilir, tazesinden ise tost yapılır. Ancak gel görkü bir
çok kaşarlı tost sıradan kaşarlı peynirlerle yapılıyor, o yüzden tost bir özgünlük kazanmıyor. Gerçi simitte bunu son yıllarda başardık diyebilirim
ve bu sayede simit ülke sembollerinden biri oldu.
Bana göre Türkiye’nin Parmesan’ı diye nitelendirebileceğimiz tek peynir Mihaliç peyniridir, am
gel görkü o bile özgünlüğünü koruyamamıştır.Bugün Fransa’da 300’e yakın peynir çeşidi var. Ve
Fransızlar bu kültürlerini korumuşlar ve marka haline getirmişler. Bizde ise tarım bu manada bilinçli desteklenmediği için güzel tatlarımız yok oluyor
gidiyor. Tarımsal ürünlerimizin ve yiyeceklerimizin özgünlüğümüzü korumak, bizden sonraki nesillere aktarmak çocukalrımıza karşı sorumluluklarımızdandır.n
Kasım November - Aralık December 2013
77
PATENT HAKLARI PATENT RIGHTS
Patent hakkı ve bu hakkın
komşu kavram ve hukuki
yollarla ilişkileri
İlhami Güneş
İzmir Fikri ve Sıani Haklar Hakimi
Judge of Intellectual and Industrial
Design Rights, İzmir
Patent hukukunun kaynakları
T
ürk Patent Hukuku’nun ana
kaynağı, 551 Sayılı PatKHK’dır.
Buna göre patent hakkı
konusundaki uyuşmazlıklara bu KHK
uygulanacaktır. Ancak buluşçu dilerse,
buluş üzerindeki haklarını üçüncü
kişilere karşı TTK 54, TBK 49 ve 50,
TCK 239 maddeleri çerçevesinde dahi
ileri sürebilir. Özellikle, patentlenmemiş
buluşlar bakımından haksız rekabet
hükümleri genel başvuru yolu olarak
yürürlüktedir. Öte yandan, KHK’nın
Uygulama Yönetmeliği ve TPE’nin
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname de kaynaklar
arasındadır.
düzenlenir ve buluş sahibine verilir.
Buluş öğreti veya bilgisi ekonomik olarak
önemi nedeniyle korunması gereken bir
değerdir, ancak koruma sonsuz süreli
de değildir; patent sahibi 20 yıl süreyle
korunarak ödülünü elde eder, daha
sonrasında bu bilgi artık herkese açık,
bedelsiz kullanılabilen bir bilgi haline
gelir. Bu kamu yararı ile buluş sahibinin
yararı arasında kurulan dengenin doğal
sonucudur. Tekelin sonsuz süreli veya
daha uzun süreli tanınması, teknolojik
gelişmelerin önüne set çekecek,
yenilikçiliği engelleyecektir.
Sınai mülkiyet hukukunda temel
kavramlar
Günlük konuşma dilinde “patent”
sözcüğü buluş, marka, tasarım ve faydalı
model dahil neredeyse her çeşit sınai
hak için tekel hakkı anlamında kullanılsa
Patent hukukunun amaç ve işlevi
Fikir özgürlüğü herkes tarafından
rahatça savunulabilecek bir temel haktır.
Ancak, başkalarının emek ve çabalarıyla
elde ettikleri semerelerden karşılıksız
yararlanma olanağının, savunulmayacağı
da tartışmasız bir gerçektir. Bu gerçek,
bizi, patent korumasının gerekliliğine
götürmektedir. Emek ilkesi veya fikri
hakkın tanınması ve korunması ihtiyacı,
patentle ifade edilen hukuki sonuçları
bulunan belgenin düzenlenmesine
ve yirmi yıl süreyle belge sahibine
buluştan yararlanma ve başkalarının
yararlanmasını önleme yetkilerinin
sağlanması, sonucunu doğurmaktadır.
Buluş ve buluş hakkı Patent Hukuku’nun
merkez ögesidir. Patent hukuku, basitçe,
buluşların korunması ile buluşçu çabaları
ve toplam kalite artışını, yenilikçiliği teşvik
etmektedir . Patent belgesi buluşçunun
buluş üzerindeki fikri hakkının karşılığı
olarak, yetkili kamu otoritesi tarafından
78
Kasım November - Aralık December 2013
da, hukuki ve teknik olarak sadece
buluşlara patent belgesi verilmektedir.
Uygulamacıların iletişim dilinde, bu
sözcük buluşu ifade eder ve kuşkusuz
marka, tasarım ve ticaret unvanı gibi diğer
sınai haklardan önemli farklarla ayrılır.
Bu bakımdan uygulamacıların öncelikle
terminolojiye hakim olmaları bekleneceği
için ilgili ve birbiriyle bağlantılı önemli
kavramların tanıtımı gerekli olmuştur
Buluş Sahibi
Hizmet buluşu söz konusu ise
buluşçunun işvereni veya buluşçudan
hakları devralanlar buluş sahibi
olarak patent başvurusu yapabilirler.
Patent isteme hakkının ilke olarak
buluş sahibine ait bulunduğu, patent
isteme hakkının devredilebileceği,
buluş sahibi olmayan kişinin
buluş üzerindeki hakkının devren
iktisap yoluyla olduğu KHK’nin 11.
maddesinin gerekçesinde beyan
edilmiştir.
Buluşçu
Buluş kural olarak insan tarafından
meydana getirilebilir. Bunun en
önemli sebebi buluşun akıl kullanmayı
gerektirmesidir. PatKHK’nin 11.
maddesinin gerekçesinde; buluş fikrî
bir faaliyetin ürünü olduğu için, buluş
sahibinin gerçek kişi olduğu, tüzel
kişilerin buluş sahibi olamayacakları
belirtilmiştir. Patent istemek hakkı,
buluşu yapana veya onun haleflerine
aittir. Halef; birinden sonra gelen,
birinin yerine geçen kişidir. Buluşçu
buluş isteme hakkını devredebileceği
gibi bu keyfiyet hizmet ilişkisinde
olduğu gibi kanundan da doğabilir.
Patent başvurusunda bulunmak
için buluş sahibi olmak şart değildir.
Buluşla ilgili hakları devir alan kişi de
patent başvurusunda bulunabilir
Serbest Buluş ve Hizmet Buluşu
Bu ayrım buluşun bir hizmet
ilişkisi dahilinde gerçekleştirilmesi
keyfiyetinden doğmaktadır. Buluşçu
çalıştığı özel veya kamu sektöründe
yer alan firmada kendisine düşen
işi yaparken veya bu görev
kapsamında faaliyeti sırasında buluşu
gerçekleştirdiği takdirde hizmet
buluşu söz konusudur. Bir işçi
www.taysad.org.tr
PATENT HAKLARI PATENT RIGHTS
tarafından hizmet veya iş emri içeren
sözleşme kapsamında oluşturulmamış
olan buluşlar ise serbest buluştur(PatKHK
16, 17 maddeler).
Patent Hukuku’nda Yenilik
Patent başvurusu yapıldıktan sonra,
buluşla ilgili teknik alanda, başvuru tarihi
veya varsa rüçhan tarihi itibarıyla evrensel
ölçekte yenilik (novelty) araştırması
yapılır ve ileri sürülen öğretinin yazılı veya
sözlü olarak açıklanmış tüm bilgilerle
karşılaştırılması suretiyle “yeni” olup
olmadığı araştırılır.
Patent Hukuku’nda Buluş Adımı
Buluş adımı (inventive step), patenti,
faydalı modelden ayıran unsurdur. Bir
bilgi veya öğretinin buluş olarak kabul
edilebilmesi için, sadece ‘yeni’ olması
yetmez, tekniğin bilinen durumundan
ayrılması, fark ve üstünlük yaratması
gerekmektedir.
PatKHK 9. ve 10. maddeleri; yeni ve
buluş basamağına sahip buluşların
sanayiye de uygulanabiliyorsa
korunacağını belirtmiştir. Buluş basamağı,
buluşun tekniğin bilinen durumunu
aştığını ortaya koyan teknik üstünlük
ve nitelik olarak ifade edilebilir. Avrupa
Patent Sözleşmesinin 52. Maddesinde;
buluş basamağına da yer verilmiş ve
bu husus, unsurlar arasında sayılmıştır.
Bu koşulla, buluşun, ilgili olduğu teknik
alanda bir ilerlemenin ifadesi olması
aranmaktadır
Faydalı Model Tescili
Faydalı modeller, adından anlaşılacağı
üzere, buluş adımı içermeyen, ancak
sanayide fayda sağlayıcı ürüne ilişkin
teknik öğretilere verilmektedir. Küçük
buluş olarak adlandırılabilecek teknik
yenilikler, sanayiye uygulanabilir nitelikte
olduğunda faydalı modelle korunmaktadır.
Bunlarda, mutlak yenilik aranmakla
birlikte, patentten farklı olarak buluş adımı
aranmamaktadır(PatKHK 156 md). Faydalı
model korumasının yararını birkaç cümle
ile belirtmek gerekirse, özellikle inceleme
sistemindeki farklı düzenleme nedeniyle
patent verilmesine oranla, faydalı model
belgesinin verilmesi, hem zaman hem
de masraf açısından daha elverişlidir.
Diğer taraftan, özellikle günümüzde,
küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin
gerçekleştirdiği yeniliklerin, takiplerce
hemen hemen aynısının yapılarak taklit
edilmesi tehlikesi mevcuttur. Küçük
80
Kasım November - Aralık December 2013
bir sandalye, özgün bir elbise tasarımı
gibi hayatımızı kolaylaştıran, heyecan
uyandıran ve yaşam zevki veren nesneler
üretilmesini teşvik için tasarım hakları
güven verici bir alt yapı kurumudur.
Entegre Devre Topoğrafyaları
Üzerindeki Koruma
ve orta büyüklükteki bu işletmelerin,
mütevazi de olsa bu buluşlarını faydalı
model belgesi vererek korumak, onların
ekonomik varlıklarının idamesine hizmet
edecektir. Başka bir deyişle, faydalı
model koruması, tecavüz fiillerine karşı
patent korumasına da oranla daha
çabuk ve seri bir işlev görecek şekilde
düzenlenmiştir.
KOMŞU DİSİPLİNLERDEKİ
KAVRAMLAR VE PATENT HUKUKU
İLE İLİŞKİLERİ
Tasarım Tescil Belgesi ve
Yeni Tasarım
Patent Hukuku ile komşu olan Tasarım
Hukuku ise, ürünlerin ve sunuş
biçimlerinin, özellikle, görsel yenilik ve
ayırt edicilik taşıyan örneklerini konu
edinir. Patent Hukuku salt teknik alana
ilişkin olduğu halde, Tasarım Hukuku
teknik işlevi değil görünümü, hissedilebilir
özellikleri konu etmektedir. Bir teknik
işlevin görünüme katkısı olduğunda,
bu yönüyle tasarım hakkı kapsamında
değerlendirilmesi de mümkündür.
Yepyeni bir kanepe veya koltuk,
görülmemiş estetikte bir fincan takımı,
ergonomisi yenilikçi bir teknoloji ürünü
olan benzerlerinden ayırt edilebilen
Entegre Devre Topoğrafyalarının
Korunması Hukuku da bir diğer komşu
alandır, tekelci karakterli koruma
bakımından patente benzer ve tescil
şartları bakımından patentten farklı
hükümler yaratmaktadır. Geliştirilen
‘orijinal’ devrelerin haritaları TPE’ce
tescillenerek koruma altına alınmaktadır.
5147 Sayılı Entegre Devre Topoğrafya
Koruması Hakkında Kanun, TRİPS ve 1/95
Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı ardından,
30.04.2004 tarihli 25448 nolu resmi
gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Entegre devre; elektronik bir işlevi
veya benzeri diğer bir işlevleri yerine
getirmek üzere tasarlanmış, en az bir
aktif elemanı olan ve ara bağlantılarından
bir kısmının ya da tümünün bir parça
malzeme içerisinde ve/veya üzerinde bir
araya getirilmiş ara veya son formdaki
üründür(5147 Sayılı K. 2/a md). Koruma
süresi, piyasaya sürme veya ticari
olarak piyasaya sürme olmadığında,
tescil başvurusunda bulunma tarihinden
itibaren 10 yıldır( 6. Md). Entegre devre
topografyası; entegre devreyi oluşturan
tabakaların üç boyutlu dizilimini gösteren,
üretim amacıyla hazırlanmış ve herhangi
bir formatta sabitlenmiş görüntüler dizisi
olup, her görüntü ile entegre devrenin
üretiminin herhangi bir aşamasındaki
yüzeyinin tamamının veya bir kısmının
görünümü kastedilmektedir.
www.taysad.org.tr
PATENT HAKLARI PATENT RIGHTS
Yeni Bitki Çeşitleri Üzerindeki Islahçı
Hakları
Yeni Bitki Çeşitlerinin Korunması ayrı bir
sınai mülkiyet alanıdır. Bir bitki çeşidinin
korunması için, (i)yenilik, (ii)farklılık, (iii)
yeknesaklık ve (iv)durulmuşluk şartları
vardır(5042 Sayılı K. 7 md). Bitkinin
genetik yapısı değiştirilerek, ıslah
gerçekleştirilmektedir. Bitki ıslahının
amacı; verimli, kaliteli, hastalık ve
zararlılara dayanaklı, sıcaklık-kuraklık gibi
stres koşullarına uyumlu çeşitler elde
etmek ve çevreyi korumaktır. Gübreleme
ve tarım ilaçlarının kullanımı, çevreyi
önemli ölçüde kirletebilmektedir. Islah
yoluyla, ilaçlama gerektirmeyecek türler
elde edilebilmektedir .
Haksız Rekabet ve Know-How
Patent Hukuku, haksız rekabetin özel
bir alanı olarak sonradan gelişmiştir.
Haksız rekabet hükümleri, bilginin
inanılmaz bir hızla yayıldığı çağımızda,
yoğun araştırma ve geliştirme faaliyeti
yapan firmaların geliştirdikleri öğreti ve
bilgileri, ürün ve hizmet sunumundaki
başvurunun patentle sonuçlanmaması
daima ihtimal dahilindedir. Kimi kez,
buluş olduğu düşünülen şeyin patentle
korunmasından vaz geçilerek işletme
içinde mahremiyet sözleşmeleri ve
fiili güvenlik önlemleri ile kullanılması
yoluna gidilebilmektedir. Bu takdirde
bilgi, patent şartlarını taşısın veya
taşımasın açıklanmadığından başkalarının
kullanması söz konusu olmayacak ve
süre sınırı olmaksızın, buluş veya değerli
bilgilerden yararlanılabilecek ve rakiplere
göre rekabette öne geçmenin yolu
açılacaktır.
Patent Hakları İçin Neler Yapılmalı?
Hak sahibi veya uygulamacı olarak
yukarıda değinilen kavramların farkında
olmak, bir biri ile ilişkilerini bilmek ve ilgili
hak için doğru tescil çeşidini teşhis edip
kullanmak veya tescil etmeme tercihinde
bulunmak önemli sonuçlar ve faydalar
sağlayacaktır.
Buluş veya faydalı model ve teknolojik
geliştirmelerin sahipleri, emek ve
yatırımlarının karşılıksız olmadığını bilerek
Faydalı modeller, adından
anlaşılacağı üzere, buluş
adımı içermeyen, ancak
sanayide fayda sağlayıcı
ürüne ilişkin teknik öğretilere
verilmektedir. Küçük buluş
olarak adlandırılabilecek
teknik yenilikler, sanayiye
uygulanabilir nitelikte
olduğunda faydalı modelle
korunmaktadır.
yenilikleri koruma konusunda, ihtiyacı
karşılayamayacağından, özel bir dal
olarak Patent Hukuku gelişmiştir. Kamu
otoritesiyle paylaşılmak suretiyle buluşun
tescillenerek korunması, hak sahipleri için
daha saydam, emin ve sürdürülebilir bir
yöntem oluşturmaktadır. Tescil sayesinde
elde edilen hukuki korumanın yanında,
hakkın hukuki tasarruflara konu edilmesi;
lisanslanması, haczi, devredilmesi de
mümkün olabilmektedir. Ancak buluşun
gizli tutulması, yani patent başvurusuna
konu edilmeyerek işletmenin “ticari sırrı”
olarak korunması ve kullanılması da bir
tercih olabilir. O vakit, patent tescilinin
sağladığı imkanlardan yararlanamayacak
olan sır sahibi haklarını genel hukuk
ilkeleri kapsamında koruyabilecek ve
takip edebilecektir. Patent alınması zorlu
ve son derece masraflı bir süreçtir ve
82
Kasım November - Aralık December 2013
hukuk ve tescil sistemine güvenerek
davranmalıdır. Başvuru sahibi olan
firma veya kişilerin önemli buluşlarını
gecikmeksizin koruma altına almaları,
şirketlerinin gelişimi ve stratejik geleceği
açısından önemli olduğu gibi, hukuki
çarelerden yararlanmanın yöntemleri
bakımından da önemli ve belirleyicidir.
Patent veya sair sınai mülkiyet
tescillerinin alınmasına dair masraflı
ve zorlu süreçlere girmektense, öğreti
veya bilginin ticari sır olarak saklanması
yoluna gidilerek, sonsuz bir korumadan
yararlanmak da mümkündür.
KOBİ ölçeğindeki firmalar ve işletmelerin
kendi Ar-Ge faaliyetlerinin boyutları,
üretim kapasitelerine göre davranmaları
ve buluş faaliyetlerinin özelliğine göre
faydalı model yöntemini tercih etmeleri
rasyonel bir davranış olabilir. Bununla
birlikte, faydalı modelin tescili sürecinde
esaslı inceleme yapılmaması nedeniyle
bu belgeye gereğinden fazla önem
atfetmek sıkıntılı sonuçlara neden
olabilecektir. Çünkü faydalı modellerin
tescil şartları ancak bir çekişme
doğduğunda dikkatli bir incelemeye
tabi tutulurlar; örneğin mahkemece ilgili
teknik alan uzmanlarından mutlak yenilik
kıstası konusunda rapor alınabilir ve
yenilik bulunmadığı sonucuna varıldığında
belge hiç verilmemişçesine hükümsüz
kılınır. Nitekim PatKHK bu belgelerin
ikircikli korumasına dair 158/II maddede
hükümler öngörmüştür.n
Patent rights and their relations with
neighbouring concepts and legal ways
A
patent is a certificate that
documents any invention right
on any application subject after
certain research and investigation
by authorities and provides the
owner 20 years of monopoly rights.
In old language and Law, instead
of patent the Turkish word 'berat'
was used which literally means
warranty. Inventions can be made
regarding products and goods as
well as methods and techniques.
For instance, a technique or device,
previously unknown, that would
improve the efficiency and quality of
textile, can be a subject of invention
and patent. Providing priority and
superiority over the competition, the
patents grant the business owners
economical and intangible assets
prospectively. Therefore, R&D activities
are of critical importance. As for patent
law, it's about the patent process,
registration and use of 20 years and the
protection against violators when it's
necessary. A well – functioning patent
system with its registration institutions
and the court, will contribute to
technological developments by
promoting the competitive economical
and industrial activities and preventing
unfair practices. n
www.taysad.org.tr
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
Ford Otosan’dan global platformlarda
yan sanayiye tam destek
Ford dünyasındaki marka değerini başarıları
ile sürekli artıran Ford Otosan son olarak
satın alma süreçleriyle ilgili önemli
ziyaretçileri Türkiye’de misafir etti. Ford’un
Satın Almadan Sorumlu Başkan Yardımcısı
Hau Thai-Tang, 6 kişilik kurmay ekibiyle
birlikte Ford Otosan’da satınalma süreçleri ile
ilgili incelemelerde bulundu.
K
apalı Çarşı ticaret kültürü
örneği ve bu pratik ve
başarılı uygulamaları örnek
almaları gerektiği ifadesiyle
gündeme gelen Ford’un Satın
Almadan Sorumlu Başkan
Yardımcısı Hau Thai-Tang,
ekibiyle birlikte Ford Otosan’ı
ziyaret ederek, satın alma
süreçleri ile ilgili görüşmeler
yaptı ve Ford Otosan deneyimini
yerinde dinleyerek çok başarılı
süreçler ile karşılaşmaktan
mutlu olduğunu söyledi.
Global şirketler için iş
süreçlerinde yapacakları
iyileştirmelerle elde edilecek
tasarruf oranları ve verimlilik
stratejik önemini her geçen gün
artırıyor. Ford Otosan olarak
ana sanayi ve yan sanayiyi
bir bütün olarak gördüklerini
ifade eden Ford Otosan Satın
Almadan sorumlu Genel Müdür
Yardımcısı Cengiz Kabatepe de,
sektörün ancak bir bütün olarak
ele alındığı takdirde gerçek
başarının elde edileceğini
söyledi ve sözlerine şu
şekilde devam etti: “Otomotiv
endüstrisi ana ve yan sanayii
ile bir bütündür. Etkin yan
sanayi olmadan üretim olmaz.
Türkiye ihracat şampiyonu
olan otomotiv endüstrisinin
yüzde 42 oranında ihracatını
yan sanayi yapıyor. Güçlü yan
sanayi, güçlü otomotiv sanayisi
ve dolayısıyla güçlü Türkiye
demektir. Ana sanayi gibi
yan sanayi de destek, kalite,
84
Kasım November - Aralık December 2013
Full support
from Ford
Otosan to the
supply industry
on global
platforms
Constantly
increasing
the brand value of
Ford successfully,
Ford Otosan hosted
important visitors
in Turkey about
the purchasing
processes. Ford
Vice President of
Purchasing Hau
Thai – Tang has
made observations
at Ford Otosan
with his team of six
people regarding
the purchasing
processes.
Cengiz Kabatepe'ye Yılın Satın Alma Yöneticisi Ödülü
Ford Otosan Satın Almadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cengiz
Kabatepe’ye gelen Uluslararası Tedarik Zinciri Yönetimi Ödülleri
kapsamında verilen “Purchasing Executive” (Yılın Satın Alma
Yöneticisi) Ödülü ise sürdürülen başarılı çalışmaları taçlandırdı. Cengiz
Kabatepe ayrıca Ford’un Satın Almadan Sorumlu Başkan Yardımcısı
Hau Thai-Tang’e Kapalıçarşı’daki halı satıcılarının pazarlık yeteneklerini
öven örneğine ithafen, ziyareti esnasında münyatür halı tezgahında
isminin yazılı olduğu bir dokuma hediye etti.
teknoloji, Ar-Ge ve rekabetçilik
oluşturarak projelerin ülkeye
gelmesi için cazibe merkezi
oluşturma yönünde çalışmalarını
sürdürmelidir. Biz, yan
sanayimizin Ford gibi global
devler ile iş imkanlarını arttırıp
onların dünya çapında söz sahibi
olmaları yönünde de mücadele
ediyoruz. Bu sayede hem yan
sanayi hem de artan adetler
ve verimlilik sayesinde düşen
maliyetler sebebiyle ana sanayi
ve nihayetinde ülkemiz bu
işten kazançlı çıkıyor. Önemli
olan yerli yan sanayimize
global imkanlar yaratmak.
Yeter ki kaliteli, teknolojisi
yüksek ve rekabetçi yapımızı
arttırarak çalışmalarımıza devam
ettirelim. Bu noktada Yeniköy
fabrikamızda üretilecek Courier
modelimiz tam bir başarı
hikayesidir. Courier projesinde,
Ford Satın alma ekibi olarak
hedefimiz, Türkiye’den yerli ve
yerleşik sanayiden rekabetçi
maliyetler ile yüksek kaliteli mal
almaktı. Yan sanayimizin de çok
önemli desteği ile birlikte bunu
başardık ve dikkatleri Türkiye’nin
üzerine çektik. İnanıyoruz ki
çabalarımız, Türkiye’nin 2023
ihracat stratejisi kapsamında yan
sanayi ihracat potansiyelimizi
arttırmanın yanısıra Ford ve
benzeri global ana sanayilerin
ülkemizdeki güçlü yan sanayi
sayesinde yapacakları yeni
yatırım kararlarında yönlendirici
olmaktadır.”
Türkiye otomotiv sektörünün
en büyük şirketi olarak yaptığı
yatırımlar ve ihracat gelirleri
ile her yıl istikrarlı bir şekilde
büyümesini sürdüren Ford
Otosan, yaptığı çalışmalarla
global arenada da dikkatleri
üzerine çekmeye devam
ediyor.n
www.taysad.org.tr
FUAR FAIR
Automechanika İstanbul 2014
Türkiye'nin lider uluslararası otomotiv
fuarı her yıl periyodik olarak düzenlenecek.
Automechanika İstanbul 2014 geçmiş
dönemlere kıyasla daha da büyüyecek
ve Türkiye'nin güçlü ekonomik duruşu
uluslararası otomotiv sektörüne yansıyacak.
B
ölgenin en dinamik ve
kapsamlı otomotiv etkinliği
olan Automechanika İstanbul,
Türkiye'de 10 ve 13 Nisan
2014 tarihleri arasında kapılarını
açacak. Dünyanın en büyük
fuar organizatörlerinden olan
Messe Frankfurt ve Deutsche
Messe tarafından düzenlenen
uluslararası ticari fuar, 2001
yılından bu yana TÜYAP
Fuar ve Kongre Merkezinde
düzenleniyor. Automechanika
İstanbul birçok açıdan önemli
ölçüde büyüme kaydetti. En
son gerçekleştirilen fuara 1.245
katılımcı ve 43.812 ziyaretçi
katıldı. Bu oran bir önceki
organize edilen fuara kıyasla
%10'a aşkın bir artış gösterdi.
Automechanika İstanbul, güçlü
performansını korumaya devam
edecek ve geçmiş dönemlere
göre uluslararası katılım daha
büyük olacak. Türkiye ve
uluslararası alandaki sektörler bu
seçkin fuara katılmak için yoğun
ilgi gösteriyorlar.
Automechanika İstanbul,
Türkiye ve Avrasya bölgesinin
lider fuarı konumundadır.
Automechanika
Istanbul 2014
The most
dynamic and
comprehensive
automotive event
in the region,
Automechanika
Istanbul will
welcome visitors
between April 10 –
13,2014. Since 2001
TUYAP Fair and
Congress Center
has been hosting
this international
exhibition which
is organised by
Messe Frankfurt and
Deutsche Messe
that are among the
largest trade fair
organisers in the
world.
EGEA (Avrupa Garaj Ekipmanları
Derneği, Belçika), HDMA (Ağır
Araç Üreticileri Birliği), MEMA
(Motor Ekipmanları Üreticileri
Derneği), OAC (Yurtdışı
Otomotiv Konseyi), TAYSAD
(Taşıt Araçları Yan Sanayicileri
Derneği, Türkiye) ve ZDK
(Alman Motorlu Araçlar Ticaret
ve Tamirat Federasyonu) gibi
tanınmış çok sayıda sektör
kuruluşunun verdiği destek, bu
organizasyonun saygınlığını teyit
etmektedir.
Bölgedeki otomobil üretim,
dağıtım ve tamirat alanlarında
faaliyet gösteren profesyoneller
ve karar vericiler bu fuarla tek
çatı altında toplanarak, fuarı
sektör liderleri için önemli
bir buluşma platformu haline
getiriyor.
Automechanika marka adı
ise, dünyanın otomotiv
yan sanayilerine yönelik
başarılı fuarları temsil ediyor.
Automechanika fuarları,
dünyanın dört bir yanında 13
farklı şehirde düzenleniyor.
AASA (Satış Sonrası Otomotiv
Tedarikçileri Derneği), APRA
(Araç Parçaları Yeniden
İmalatçıları Derneği), ASA
(Federal Otomotiv Servis
Ekipmanı Üreticileri ve
İthalatçıları Derneği, Almanya),
86
Kasım November - Aralık December 2013
Automechanika İstanbul artık
her yıl düzenlenecek
Automechanika İstanbul 2013,
heyecan verici bir gelişmeyle
sona erdi. 2014 yılından itibaren
fuar her yıl organize edilecek.
Automechanika İstanbul Proje
Yöneticisi Tayfun Yardım:
"Yıllık döngüye geçilmesi
Türkiye otomotiv sanayisinin
ulaştığı dinamik durumu
göstermekte; hem katılımcılar
hem de ziyaretçiler için Türkiye
pazarında daha fazla ticaret ve
satış yapma fırsatı tanıyacak.
Türkiye pazarına yeni ürünler ve
hizmetlerle girerken bu gelişme
büyük bir avantaj sağlayacak ve
dünyanın en önemli otomotiv
sektörlerinin her yıl bir araya
gelmesi için etkin bir platform
oluşturacak" diye konuştu. n
www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Bosch’un yeni sistemi
“Start-stop” ile araç
boşta giderken yakıt
tüketimi %10 azalıyor
Steven Young: “Start-stop boşta sürüş,
tıpkı klima gibi otomobillerin genel bir
özelliği haline gelecek.”
B
osch tarafından geliştirilen
yeni start-stop sistemi,
boşta sürüş fonksiyonuyla,
içten yanmalı motorlu araçların
sürücülerinin yolculuklarının
önemli bir kısmında sıfır
salınımlı, sessiz ve düşük
dirençli modda gitmesini
sağlıyor. Bu yenilikçi teknoloji
taşıt hareket halindeyken
motoru durdurarak yakıt
tüketimini sıfıra indiriyor. Hafif
eğimli yollar gibi taşıtın hızını
koruyabildiği durumlarda motor
durduruluyor, sürücü gaz veya
fren pedalına basar basmaz da
motor yeniden çalışıyor.
Her yolculuğun üçte biri
motor çalışmadan yapılabilir
Gerçekleştirilen testlerde
içten yanmalı motorların
yüzde 30 oranında gereksiz
yere çalıştığı görülüyor. Bu
da her yolculuğun yaklaşık
üçte birinde taşıtın motor
çalışmaksızın seyredebileceği ve
böylelikle sistemin kullanımının
sürücülere yüzde 10 ek yakıt
tasarruf sağlayabileceği
anlamına geliyor. Bosch Türkiye
Temsilcisi Steven Young
sistemle ilgili olarak, “Startstop boşta sürüş fonksiyonu
uygun fiyatlı, tüm içten yanmalı
motor tipleriyle birleştirilebilen
ve yakıt tüketimini ciddi ölçüde
azaltabilen bir sistem” diyor.
New Bosch Start–
Stop System
reduces fuel
consumption
by 10 percent
by stopping the
engine while
driving
The new
start–stop
system developed
by Bosch allows
drivers of vehicles
with combustion
engines to travel
in zero–emission,
noise–free and low–
resistance mode
over large parts
of their journey.
This innovative
technology stops
the engine when
the vehicle is in
motion, so it doesn't
consume any fuel.
Whenever the
vehicle can maintain
its speed by rolling
– for instance on a
gentle incline – the
engine is stopped
and as soon as the
driver touches the
gas or brake pedal,
the engine starts up
again.
yeniden çalıştırma süreleri
sağlayacak şekilde ayarlanan
sistem düşük sayıda ek bileşen
gerektiriyor ve dünyadaki
hemen her taşıta entegre
edilebiliyor. Yakıt tüketiminin
azaltılmasıyla CO2 salımlarının
da düşürülmesini sağlıyor.
İstatistikler, eğer her yeni
otomobile boşta sürüş sistemi
takılsa ve bunun sonucunda
kilometrede salınan CO2 miktarı
sadece 10 gram azaltılsaydı,
Sistem ayırım yapmaksızın
tüm taşıtlara entegre
edilebiliyor
Start-stop marşı artan yük
ile başa çıkacak ve daha hızlı
88
Kasım November - Aralık December 2013
Bosch Türkiye Temsilcisi
Steven Young
her yıl salınan CO2 miktarının
da 30.000 tonun üzerinde
azalacağını gösteriyor.
Yakında herkes motoru kapalı
gidecek
Young, “Bosch olarak, startstop boşta sürüş sisteminin
de, tıpkı klima gibi yakında
otomobillerin genel bir özelliği
haline geleceğinden eminiz”
diyor. Günümüzde kimi
taşıtlarda bulunan sistemin hafif
bir sürümü sayesinde, sürücüler
ayaklarını gaz pedalından
çekince sistem motoru rölantiye
geçiriyor ancak yakıt tüketimi
devam ediyor. Bosch start-stop
sistemi ise taşıtın motorunu
tamamen kapatıyor. Motor
boşta olduğunda, taşıt daha
uzun mesafeyi kat edebiliyor.
Yeni geliştirilen ekonomik
Bosch start-stop boşta
sürüş fonksiyonu, tüm içten
yanmalı ve hibrit motorlarla
çalışabildiğinden geniş bir
uygulama yelpazesine sahip
bulunuyor. Sistem, Almanya’da
yayınlanan Automobil
Produktion dergisinin ev
sahipliğinde gerçekleştirilen
Dinner for Winners etkinliğinde
“En Yenilikçi Teknoloji”
seçildi.n
www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
ECS Elektrik büyüme
ve öğrenmeyi birlikte
sürdürüyor
1
997 yılında kurulan ECS
Elektrik, 2013 yılında
T.C. Ekonomi Bakanlığı
desteğiyle TAYSAD tarafından
gerçekleştirilen "Küresel
Rekabet Yolunda Kurumsal
Dönüşüm Projesi”nde ikisi
lansman, bir tanesi büyük
ödül (fark yaratan firma) olmak
üzere toplam üç ödül alarak
yaklaşık iki yıl süren çalışmayı
başarıyla tamamladı. Yılın
sonunda ise TOBB ve TEPAV'ın
organize ettiği "Türkiye’nin En
Hızlı Büyüyen 100 Firması"
listesinde yer alarak başarılarını
taçlandıran firmanın Yönetim
Kurulu Başkanı Levent
Özcan “ Hayata geçirmeyi
düşündüğümüz projelerimizi bir
plan dahilinde takip edebilmek
ve yönetebilmek için 2017 yılını
da içine alan bir stratejik plana
ECS Electric
continues to grow
Founded in 1997,
ECS Electric has
received three awards
as two promotions
and a major award (the
company that makes a
difference) in Enterprise
Transformation
Towards Global
Competitiveness
Project held by
TAYSAD in 2013with
the support of Ministry
of Economy and
completed their 2 year
studies successfully.
sahibiz. Bu plan şu an itibari
ile işletme içinde her kademe
çalışan tarafından biliniyor.
Bu plana göre 2017 sonunda
100 milyon TL ciroya ulaşmış,
Türkiye dışında da üretim ve
irtibat tesisleri olan bir kurum
olmayı hedefliyoruz. 150’yi aşkın
çalışanımızla birlikte her yıl farklı
alanlarda kazandığımız başarılara
yenilerini ekleyerek yolumuza
devam ediyoruz. Uluslararası
90
Kasım November - Aralık December 2013
firmamız bu yıl Daimler, BMW
ve Audi’ye Tier II olarak hizmet
vermeye başladı. Büyüme ve
öğrenmeyi birlikte sürdüren
firmamız misyonundan ödün
vermeden ve bundan güç alarak,
belirlediği vizyona ulaşmak için
var gücüyle çalışmaya devam
edecektir.” dedi. n
katılmıştır. Ayrıca zirvede
bulunan Olgun Çelik Genel
Müdürü Sn. Ahmet Kanbolat,
yapmış olduğu açıklamada
Ar-Ge faaliyetlerinin sürdürebilir
kalkınma ve dünya piyasalarında
rekabet için en önemli araç
olduğunu vurgulamış ve Olgun
Çelik’in de bu alanda büyük
yatırımları olduğunu belirtmiştir.
B
Olgun Çelik, mevcut Ar-Ge
çalışmalarının yanı sıra bu
müşteri devamlılığını ilke edinen
1997 yılında kurulan ECS Elektrik A.Ş. kablo demetleri (wire
harness) ve kablo olmak üzere iki ayrı ürün gamında hizmet
veriyor. Harness grubunda otomotiv, ticari araçlar, tarım ve
iş makinalarına yönelik üretim yapılırken, Kablem markası
altında ise ISO 6722 ve TSE 1435’e uygun otomotiv, data,
LAN, kontrol, haberleşme, yangın ve güvenlik sistemleri
kablolarının üretimi gerçekleştiriliyor. Müşterilerine, kontrollü
ve test edilmiş prototip imalatı ile tekliflendirme aşamasından
başlamak üzere Co-Designer olarak hizmet veren ECS Elektrik,
satış sonrası yaşanan mühendislik değişikliklerinde ise esnek
ve hızlı yapısını kullanarak, doğru değişikliğin, kalite, üretim,
mühendislik ve lojistik bölümlerini de kapsayacak şekilde
devreye alınmasını sağlıyor. ECS Elektrik’te sürekli iyileştirme
bölümünde VA/VE çalışmaları ile üretimde yaşanan kayıplar
minimize edilerek ve sağlanan faydalarla rekabetçilik avantajı
kazanılıyor.
Olgun Çelik 2. Ar-Ge
Zirvesi'ne katıldı
ilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı tarafından
organize edilen 2. Ar-Ge
merkezleri zirvesi 15-17
Kasım 2013 tarihleri arasında
İstanbul Kongre Merkezinde
gerçekleşmiştir. Türkiye’nin
önde gelen firmalarının katıldığı
ve Türk sanayisine yön veren
Ar-Ge çalışmalarının sergilendiği
zirvede otomotiv yan sanayinin
öncü ve yenilikçi kuruluşlarından
ve Daimler, Volkswagen, Ford,
Iveco ve Volvo gibi otomotiv
devlerinin tedarikçisi olan Olgun
Çelik de zirvede yerini almış ve
Ar-Ge çalışmalarını sergilemiştir.
standartlarda üretim yaparak
zirvede özellikle kompozit
yaprak yay teknolojisinde yaptığı
çalışmaları öne çıkarmıştır.
Zirveye Olgun Çelik’i temsilen
Ar-Ge Koordinatörü Sn.
Murathan Soner ve Ar-Ge
Müdürü Sn. Görkem Özçelik
Zirvede Olgun Çelik standını
Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı Müsteşarı Sn. Prof.
Dr. Ersan Aslan da ziyaret
etmiş ve kompozit yaprak yay
çalışmalarımız hakkında detaylı
bilgi almıştır. Ayrıca Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
Ar-Ge Merkezleri Şube Müdürü
Sn. Murat Yıldız da Olgun Çelik
standını ziyaret ederek Olgun
Çelik’in son dönemde yaptığı
Ar-Ge çalışmaları hakkında bilgi
almıştır.n
www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Demisaş’ın
yalın üretim
yolculuğu başlıyor
Üretim ve hizmet süreçlerinde verimliliğin
artırılmasını hedefleyen TPM (Toplam
Üretken Bakım) uygulamalarında hayata
geçirdiği başarılı çalışmalar neticesinde
2013 yılında TPM Mükemmellik Ödülü’nü
alan Demisaş, şimdi de Yalın Üretim
yolculuğuna başlıyor. 3 yıl gibi bir
zamanda Mükemmelik Ödülü’nü almaya
hak kazanan Demisaş, Yalın Üretim
ile iş süreçlerinde optimum verimlilik
sağlamayı ve müşterileri için mükemmel
değer oluşturmayı hedefliyor.
B
ugün özgün bir Japon
yönetim sistemi haline gelen
TPM’nin Demisaş bünyesinde
uygulanması için Haziran 2010’da
başlattığı proje kapsamında, 3
yıl gibi kısa bir zamanda, TPM
Mükemmellik Ödülü’nü alarak
döküm sektöründe bir ilke imza
atan Demisaş, Yalın Üretim’e
geçişini 27 Aralık’ta düzenlenen
toplantı ile duyurdu.
Vezirhan Belediye Başkanı
Yusuf Fidan, Bayırköy Belediye
Başkanı Mustafa Yaman,
Demisaş Yönetim Kurulu Başkanı
Hamdi Bektaş, Birleşik Metal
İş Sendikası Genel Başkanı
Adnan Serdaroğlu, Yalın Enstitü
Derneği Danışmanı Cevdet
Özdoğan ve Durmazlar Makine
Üretim Müdürü Rıza Şentürk’ün
katılımıyla düzenlenen toplantıda
açılış konuşmasını Demisaş
Genel Müdürü Hakan Yaşar
Demisaş,1974 yılından bu yana, dünya döküm
pazarında standartları yükseltmek için çalışmaktadır.
Bugün ise, Bilecik`te bulunan 130 bin metrekarelik
üretim tesisleri ve Darıca Kocaeli`ndeki yeni yönetim
merkeziyle Avrupa döküm endüstrisinin önde gelen
şirketlerinden birisi haline gelmiştir.
92
Kasım November - Aralık December 2013
yaptı. Konuşmasında TPM
Mükemmellik Ödülü’nü alarak
çok önemli bir adım attıklarının
altını çizen Yaşar, Demisaş’ın
şimdi de Yalın Üretim’i bir şirket
felsefesi olarak benimseyerek
kurumsal gücünü artırmayı
amaçladığını ve müşterileri için
mükemmel değer oluşturmak
üzere uzun soluklu bir yola
çıktığını belirtti.
Yalın Üretim’in üretime yük
getiren tüm israflardan arınmayı
hedef alan bir yaklaşım
olduğunu vurgulayan Yaşar,
ana stratejilerinin iş süreçlerinin
hızını artırıp, akış süresini
azaltarak kalite, maliyet,
teslimat performansını aynı
anda iyileştirmek olduğunu
söyledi. Yaşar konuşmasına
şöyle devam etti: “Yalın
üretim; müşteri ihtiyaçları
doğrultusunda malzeme
veya bilgiyi şekillendiren ve
katma değer yaratan faaliyet
ile zaman ve kaynak kullanan
ancak ürün üstüne müşteri
ihtiyaçları doğrultusunda
değer ilave etmeyen faaliyeti
ayırt etmeye yarayan bir
şirket felsefesi kazandırıyor.
Çalışanlarımızın aktif katılımı,
Demisaş is on journey to
lean production
Aimed at increasing the
efficiency in production and
service process, starts a journey
to lean production following
the TPM (Total Productive
Maintenance) Excellence Award
in 2013 as a result of their
successful work in TPM field.
Receiving this award in a short
time like 3 years, Demisaş, aims
to provide optimum efficiency
during business processes
by lean production and create
the excellent value for their
customers.
bu yolculuğun başarıya
ulaşmasında başlıca unsurdur.
Bu nedenle bu yola çıkarken
organizasyonumuzun tüm
seviyelerindeki çalışanlarımıza
büyük bir takımın parçası
olduklarını hissettirecek etkin
bir çalışma sistemi kuracak,
ayrıca iş süreçleri bazında
da küçük takımlarla projeyi
yürüteceğiz. Demisaş’ın Yalın
Üretim ile müşterilerine değer
katacak bir üretim anlayışına
kavuşacağına ve hem ulusal,
hem de uluslararası pazardaki
konumunu güçlendireceğine
inanıyorum.” n
www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Yılda 2 milyon 400
bin adet jant üretim
kapasitesine sahip olan,
dünyanın en büyük jant
üreticisi Brezilyalı Maxion
Wheels Grubu ile İnci
Holding ortaklığı olan
tesis, Maxion grubunun
tüm üretim tesisleri
içinde “Verimlilik, Kalite,
Performans, Üretim” gibi
kriterler baz alındığında
birinci sırada yer alıyor.
Cumhuriyetin 90. yılında 90 milyon
jant üreten HL Jantaş 45 yaşında
Kapasitesi ve üretim adediyle; Avrupa’nın tek çatı altında ticari ve
ağır vasıta jant üretimi yapan en büyük jant üreticisi HL Jantaş,
kuruluşunun 45. yılını kutladı. HL Jantaş, Cumhuriyet’in 90. yılında 90
milyonuncu jantı üretmenin de gururunu yaşadı.
H
L Jantaş’ın 45 kuruluş yıl dönümü için İzmir Kaya
Termal Otel’de düzenlenen organizasyonda açılış
konuşmalarını sırayla HL Jantaş Genel Müdür’ü Cemal
Aydoğan, İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Perihan
İnci ve HL Jantaş ve HL İnci Yönetim Kurulu Başkanı
Mustafa Zaim yaptı. Konuşmaların ardından “Biz Bir
Aileyiz” videosunun paylaşıldığı gecede 10, 15, 20 ve 25
yıllık çalışanlara plaketleri verildi. 45. kuruluş yılı pastasının
kesilmesiyle birlikte, HL Jantaş ailesi orkestra eşliğinde
keyifli bir gece geçirdi.
Açılış konuşmasında HL Jantaş’ın KalDer Yılın Başarılı
Ekibi ödülüne layık görüldüğünü vurgulayan HL Jantaş
Genel Müdür’ü Cemal Aydoğan, tüm çalışanlarla gurur
HL Jantaş ve HL
İnci Yönetim
Kurulu Başkanı
Mustafa Zaim
94
Kasım November - Aralık December 2013
duyduğunu ifade ederek,
bu büyük aileyi, bugünkü
olağanüstü başarılı konuma
taşıyan, çok önemli değerler
olduğunu belirtti. Bu değerler
ile başarı hikayeleri yazmaya
devam edeceklerinin altını
çizen Aydoğan, “Küresel
ortağımız Maxion’un dünyadaki
21 fabrikası içinde başarı
sıralamasında bu yıl da
birinciyiz” dedi.
“HL Jantaş, İnci Grubu’nun
başarısının teminatıdır”
İnci Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Perihan İnci de HL
Jantaş’ın Grup şirketleri
içindeki önemini vurguladığı
konuşmasında; “İnci Holding
kurucusu Cevdet İnci’nin
sanayicilik yaşamının en büyük
aşamasını şüphesiz Jantaş
oluşturuyor. 1968 yılında Jantaş,
Cevdet İnci’nin kendi çabaları ve
patenti ile küçük bir imalathane
olarak kurulmuş, kısa sürede
dünya teknolojisini yakalayarak
Producing 90 million rims
on the 90th anniversary
of the Republic, HL Jantaş
celebrates their 45 years in
business
By means of capacity and
production units, the largest
European rim manufacturer for
commercial and heavy vehicles
under one roof, HL Jantaş
celebrated their 45th year in
business. They also feel honoured
by producing 90 million rims on the
90th anniversary of the Republic.
Türkiye’nin ve dünyanın
sayılı tesislerinden biri haline
gelmiştir. Bugün Jantaş’ın hem
ihracatta hem de yurtiçinde
ana sanayi pazarındaki açık
ara liderliğiyle bizler için büyük
bir gurur kaynağı olduğunu
belirtmek isterim” dedi.
“İnci-Maxion Jant Grubumuz
yüzde 400 büyüdü”
HL Jantaş ve HL İnci Yönetim
Kurulu Başkanı Mustafa
Zaim, “Jant grubu olarak
Cumhuriyetimizin 90.yılında,
Amerika’dan Asya’ya,
Avustralya’dan Japonya’ya,
Afrika’ya dünyanın dört bir
yanında dönen, döndükçe de
gururumuza gurur ekleyen 90
milyon jantımız ile övünüyoruz.
Son 10 yılda İnci-Maxion Jant
Grubumuz yüzde 400 büyüdü.
Sizlerle gurur duyuyorum. Bu
inançla, bu ivme ile önümüzdeki
iki yıl içerisinde verimliliğimizi
ve rekabet gücümüzü yüzde 50
arttırmayı hedefliyoruz” dedi.n
www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Makersan'dan Elektronik Gaz Pedalı
Makersan’ın TÜBİTAK projesi olarak yola çıktığı Türk mühendisliği ve
emeği ile Türkiye’de üretilen bir ürün olarak Türkiye’nin ve dünyanın
beğenisine sunduğu Elektronik Gaz Pedalı, Türkiye’nin saygın üreticileri
tarafından 5 senedir seri üretiminde kullanılmasının yanı sıra Avrupa’da
da başarılar kazanıyor.
M
akersan Makine 1978
yılında Ertuğrul Erkoçak
tarafından kurulduğunda
kuruluş amacı o dönemdeki
araç imalatçılarının nitelikli
mekanizma ihtiyaçlarını
karşılamaktı. Uzun yıllar
mekanizmalar ve hareketli
metal aksamlar konusunda
üretim yapıp sektörde saygın
bir tedarikçi olarak yer aldıktan
sonra, Makersan’a katılan
2. jenerasyon aile bireyleri,
otomotiv sektöründe, gelecekte
elektronik bileşenlerin mekanik
mekanizmalara göre daha
önem kazanacağını görerek
Makersan’ın yeni hedefini
elektronik bileşenler içeren
mekanizmalar tasarlamak ve
üretmek olarak belirlediler. Bu
hedef doğrultusunda Makersan,
Türkiye’de üretilmeyen fakat
tüm otomobillerde kullanılan
elektronik gaz pedalını
Türkiye’de üretmek üzere
yola çıktı. TÜBİTAK’ın desteği
ile açı sensörü tasarlamak ve
üretmek için TEYDEB projesini
başlattı. Makersan bu atılımı
yaparken TÜBİTAK’ın yanı sıra
İTÜ ve Sakarya Üniversitesi
Mekatronik bölümünün bilişsel
desteğinide alarak dünyadaki
mevcut en son teknolojiyi
kullanan açı sensörünü üreterek
dünya patentini aldı. Geçmişten
gelen mekanik deneyimi ile
rakiplerine göre çok daha üstün
özelliklere sahip açı sensörünü
aynı platformda birleştirerek,
mükemmel mekanik tasarımlı,
çift sinyal çıkışı ile tam koruma
sağlayarak programlanabilir
‘full redundant’ elektronik
gaz pedalını tüm dünyadaki
üreticilerin beğenisine
sundu. Ürün yelpazesini tüm
çeşitleri kapsayacak şekilde
96
Kasım November - Aralık December 2013
Electronic
gas pedal by
Makersan
Makersan's
electronic gas
pedal was first a
TUBITAK project
which later mass
produced by Turkish
engineers and labour
under Turkey's
most respected
manufacturers for
the past 5 years and
presented both in
Turkey and in the
world as well as it
has achievements in
Europe as well.
çeşitlendirerek her türlü araç
üreticisine hitap edecek pedal
çeşitlerini üretim portföyüne
dahil etti. Pedalın yanısıra aynı
teknoloji ile çalışan el gazlarını
da üreticilerin beğenisine sundu.
Makersan’ın TÜBİTAK projesi
olarak yola çıktığı ve sonunda
tümüyle ithal edilen bir ürünü
Türk mühendisliği ve emeği
ile Türkiye’de üretilen bir ürün
olarak Türkiye’nin ve dünyanın
beğenisine sunduğu Elektronik
Gaz Pedalı, Tükiye’nin saygın
üreticileri tarafından 5 senedir
seri üretiminde kullanılmasının
yanı sıra Avrupa’da da bizleri
gururlandıran başarılar
kazanmaktadır. Elektronik
Gaz Pedalı üreten dünya
devi mekatronik imalatçılarını
kendi ülkelerinde geçip araç
üreticilerinin yeni projelerinde
yer alarak müşteri portföyünü
her geçen gün genişletmektedir.
Sadece mevcut teknoloji ile
üretim yapan üreticlerin değil
Avrupa’da innovasyon yapan
üreticilerinin de tercihi artık
Makersan Elektronik Gaz
Pedalından yana olmaktadır.
Avrupa’nın dev firmalarından
LİNDE’nin gelecekte üreteceği
araçları ve kullanacağı enerji
kaynaklarını belirlemek üzere
kurduğu LINDE e-Motion
şirketi konsept araçlarının
üretiminde Makersan’ın
Elektronik Gaz Pedallarını
ve El Gazlarını tercih etti.
LINDE e-Motion’ın tercihinde,
Makersan’ın ürünlerinin
tasarımı ve güvenilirliğinin yanı
sıra Makersan’ın sunduğu
mühendislik hizmetleri de
etkili oldu. LINDE e-Motion’un
SPS ICC DRIVES Nürnberg
fuarındaki standında sergilediği
konsept ürünlerinde en kritik
parçaların Türk mühendisliği
ve emeği ile üretilen Elektronik
Gaz Pedalı ve Elektronik El Gazı
olmasından gurur duyduk.
LINDE e-Motion, Avrupanın
köklü iş makinesi üreticisi
WEİDEMANN’ın Agritechnica
Hannover’de sergilediği konsept
hibrid e-hoftrack (kompak
yükleyici) da dönüşümü
yaparken Makersan’ın
Elektronik Gaz Pedalını
ve El gazını tercih etmesi,
ayrıca WEidemann’ın yeni
modellerinde yine Makersan’ın
elektronik gaz pedalı ile el gazını
tercih etmesi, Makersan’ın artık
Avrupa’da Marka olarak kalite ve
güven algısını oluşturduğunu ve
tercih edilen bir marka olduğunu
göstermektedir. TÜBİTAK
ile başlayan bu gözüpek
maceranın, uzun uğraşlar ve
çalışmalar neticesinde Çin’den
Brezilya’ya dünyanın bir çok
ülkesindeki araçların üstündeki
gaz pedalı ve el gazı olarak
mutlu sona ulaşması, bunu
yaparken de ısrarla bir Türk
markası olduğunu vurgulaması
bizleri çok gururlandırıyor ve
Türk üreticiler olarak bizlere
başarma azmi veriyor.n
www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Yıldız Kalıp 2. Ar-Ge Merkezi Zirvesi'ne katıldı
Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü
tarafından düzenlenen 2. Ar-Ge Merkezleri
Zirvesi 15 – 16 Kasım 2013 tarihlerinde
İstanbul Kongre Merkezinde gerçekleştirildi.
Aralarında Yıldız Kalıp San. ve Tic. A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Yıldız'ın da
bulunduğu 2011 yılından bu güne Ar-Ge
Merkezi Belgesi almış olan kuruluşların üst
düzey yöneticilerine Ar-Ge Merkezi Belgeleri
takdim edildi.
5
746 sayılı Kanun
kapsamında Bakanlık
tarafından belgelendirilen Ar-Ge
Merkezlerini oluşturan firmaların
tanıtımına, ülke ekonomisine
katkısına ve sorunlarının
tartışılmasına yönelik olarak
İstanbul Kongre Merkezi’nde
15-16 Kasım 2013 tarihinde “ArGe Merkezleri Zirvesi ve Sergisi
2013” etkinliği gerçekleştirildi.
Söz konusu etkinlik; geçmiş
dönem Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün
açılış konuşmasıyla başladı.
Ardından da aralarında Yıldız
Kalıp Yönetim Kurulu Başkanı
Cemil Yıldız'ın da bulunduğu
2011 yılından bu güne ArGe Merkezi Belgesi almış
olan kuruluşların üst düzey
yöneticilerine Ar-Ge Merkezi
98
Kasım November - Aralık December 2013
Yıldız Kalıp
attends the 2nd
R&D Center
Summit
The 2nd R&D
Center Summit
has been organised
on November 15 –
16,2013 in Istanbul
Congress Center by
General Directorate
of Science and
Technology. The
senior executers of the
organisations that have
received R&D Center
Certificate since
2011, including Yıldız
Kalıp Inc. Chairman
Cemil Yıldız have
been granted their
certificates.
Belgeleri takdim edildi. Sektörde
yaklaşık yarım asırlık zengin bir
gelenek ve deneyime sahip
olan Yıldız Kalıp San. ve Tic.
A.Ş., 8 Temmuz 2013 tarihinde
Türkiye ve Dünya çapında
teknoloji üreten Bakanlık onaylı
yaklaşık 150 Ar-Ge Merkezinden
biri olmayı başardı. Aaldığı bu
belgeyle çağın gerekliliği olan
inovasyona ve sürekli gelişime
olan inancını ve verdiği önemi
bir kez daha kanıtlandı. Yıldız
Kalıp A.Ş. bugün Türkiye’nin
ve dünyanın önde gelen kalıp
üretimi ve sac şekillendirme
şirketlerinden birisi olarak
faaliyetlerini sürdürüyor.
Otomotiv ve Beyaz Eşya
Sektörünün; Ford, Mercedes,
Isuzu, Toyota, Daimler, Opel,
BMW, Volkswagen, Seat,
BSH, Arçelik gibi önemli
OEM firmalarına, yaklaşık 500
çalışanıyla kusursuz hizmet
veriyor.
Belge töreni ardından
geçmiş dönem Bilim, Sanayi
ve Teknoloji Bakanı Nihat
Ergün ve beraberindeki
bürokratlar, törene katılan ve
çeşitli sanayi firmalarının da
aralarında bulunduğu ürünlerin
sergilendiği fuar alanı ziyaretini
gerçekleştirildi. Ayrıca iki gün
boyunca Ar-Ge Merkezlerinin
ekonomik gelişmeye ve
sosyal kalkınmaya etkisi,
üniversite sanayi işbirliğindeki
rolü ve ulusal inovasyon
ekosistemimize katkıları
konularında çeşitli sektörlerden
katılımcıların olduğu paneller
düzenlendi.n
www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Valeo’dan
100 bin euro ödüllü
İnovasyon Yarışması
Dünyanın önde gelen otomotiv
tedarikçisi Valeo, dünyanın her yerinden
mühendislik öğrencilerini geleceğin
arabalarını tasarlamaları için “Valeo
İnovasyon Yarışması”na davet ediyor.
Valeo yarışmada, geleceğin arabalarını
daha akıllı ve kolay kullanılabilir hale
getirecek birinci ekibe 100.000 Euro ödül
verecek. Yarışmada ödül kazanan ilk
3 ekibe ödülleri, tüm dünyadan sektör
temsilcilerini bir araya getiren 2014 Paris
Motor Show’da verilecek.
D
ünyanın önde gelen
otomotiv tedarikçisi
Valeo, düzenlediği “Valeo
Inovasyon Yarışması” ile
devrim niteliğinde çözümler
geliştirebilecek mühendislik
öğrencilerini Fransa’ya davet
ediyor. Valeo’nun yenilikçilik
ve Ar-Ge’ye verdiği önemi
vurgulamanın yanı sıra, yarının
mühendislerine yol göstermeyi
amaçladığı yarışma, dünyanın
dört köşesinden mühendislik
fakültesi öğrencilerine geleceğin
arabalarını tasarlama fırsatını
sağlıyor.
Tasarımı ile birinciliği elde eden
ekibin 100 bin Euro kazanacağı
yarışmada ikinci ve üçüncü olan
ekipler ise 10.000’er Euro ile
ödül alma şansı bulacak.
Jüri değerlendirmesi sonucunda
dereceye giren ilk üç ekip
ödüllerini 2014 Paris Motor
Show’da alacak ve kendini tüm
dünyadan sektör temsilcilerine
tanıtma imkanına sahip olacak.
Öğrencilerin yarışmaya katılmak
için en az 2 en çok 5 kişilik
bir ekip ile İngilizce olarak
hazırlayacakları projelerini, 14
Şubat 2014 tarihine kadar Valeo
İnovasyon Yarışması özel sitesi
100
Kasım November - Aralık December 2013
www.valeoinnovationchallenge.
valeo.com'a yüklemeleri
gerekiyor.
Valeo rewards
100,000 Euros
in Innovation
Competition
Valeo invites
engineering
students from all
over the world to
Valeo Innovation
Competition to
design the cars of
the future. The team
with the smartest and
the simplest design
will win an award of
100,000 Euros. The
top three teams will
receive their awards
at Paris Motor Show
2014 which brings
together all the sector
representatives of the
world.
Valeo İnovasyon Yarışması
Hakkında
Sosyal ihtiyaçları göz önüne
alan, teknik açıdan uzmanlık
barındıran, fikrini modele
çevirerek fizibilite gösterebilen,
özgün ve yenilikçi projeler
Valeo uzmanları tarafından
değerlendirilecek ve kriterleri
karşılayan 20 proje, 15 Nisan
2014 tarihinde duyurulacak.
Belirtilen kriterleri karşılayan
20 proje, prototip çalışması için
5.000 Euro ile finanse edilecek.
17 Eylül itibariyle ise en yenilikçi
projeyi sunan 3 ekip, Valeo İcra
Kurulu Başkanı (CEO) Jacques
Aschenbroich başkanlığındaki,
Valeo Grup’un üst düzey
yöneticilerinin yanı sıra, bilim
ve tasarım dünyasının önemli
isimlerinin de içinde bulunduğu
jüriye projelerini sunacak. Jüri
değerlendirmesi sonucunda
dereceye giren ekipler ödüllerini
2014 Paris Motor Show’da
alacak.
Yarışmanın detaylı kuralları için
valeoinnovationchallenge.valeo.
com ziyaret edilebilir.
Valeo hakkında
Valeo, otomotiv endüstrisi için,
özellikle CO2 emisyonlarının
azaltılmasına yönelik olarak,
parça, entegre sistem ve
modüllerin tasarımı, üretimi
ve satışına odaklı bağımsız
bir endüstriyel gruptur. Valeo
dünyanın lider otomotiv
tedarikçileri arasında yer
almaktadır. Grup’un dünya
çapında 28 ülkede 123 tesisi, 20
araştırma merkezi, 35 geliştirme
merkezi, 12 dağıtım platformu
ve 73.000 çalışanı bulunuyor.
2012 yılında Valeo, 11,8 milyar
Euro ciro elde etmiş ve ArGe’ye 1 milyar Euro yatırım
yapmıştır.n
www.taysad.org.tr

Benzer belgeler

328 yeni pazarlar yeni ufuklar

328 yeni pazarlar yeni ufuklar Tüm yayın hakkı TAYSAD’a ait olup kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. Tüm reklamların sorumluluğu reklam veren firmalara, yazılardaki görüşler yazarlarına aittir. TAYSAD Dergi parayla ...

Detaylı